WoMEN Dergisi Ocak 2017

Page 1

WOMEN

ISSN 2147-530X

Sayı: 18 OCAK 2017

Röportaj- ‘‘Bizim Çocuklar Spor Kulübü’’ ‘‘Otizm bir hastalık değil,yaşam biçimidir.’’

EN SIK YAPILAN GÜZELLİK HATALARI

‘‘GÜZEL KALIN. YANLIŞLARA HAYATINIZDA YER VERMEYİN.’’

2017 Takı ve Aksesuarları ı ‘‘Takılar stili belirleyen güçlü aksesuarlardır.’’

Aşkın Ruhu Mu Olur ?

‘‘Ruhunuzun aşkı yaşayacağı bir yıl olsun.Aşk insan tabiatının cemresidir kalbe düşerse meşk ruha düşerse aşk olur.’’


İMTİYAZ SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ Berna Tuğçe Çil bernatugcecil@womendergi.com SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Beyza Laro beyzalaro@womendergi.com

EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

SOSYAL MEDYA YÖNETİCİSİ Ayça Sezer aycasezer@womendergi.com MODA EDİTÖRÜ Gizem Akkaya gizemakkaya@womendergi.com GÜZELLİK EDİTÖRÜ Beyza Laro beyzalaro@womendergi.com GRAFİK TASARIM Ayça Sezer aycasezer@womendergi.com YAZARLAR Aslı Bal Aysu Özbay Berna Tuğçe Çil Beyza Laro Bilge Maya Ergun Saylak Deniz Erozan Deniz Hasgüler Derya Gökçe Gizem Akkaya Gülben Yanardağ Meltem Canpolat Merve Kaya Mesut Özuzun Nihan Kırlıkovalı Sinan Sönmez Özge McAree Tuğçe Aksoyoğlu WOMEN DERGİSİ İLETİŞİM womendergi.com info@womendergi.com REKLAM VE İŞ BİRLİKLERİ İÇİN reklam@womendergi.com WOMEN DERGİSİ 'nde yayımlanan tüm yazıların hakları WOMEN DERGİSİ’ ne aittir . Yayınlanan ilanların sorumluluğu ise ilan sahiplerine aittir . WOMEN DERGİSİ yayınlanan ürünlerde yapılan fiyat değişikliklerinden sorumlu değildir. YAYIN TÜRÜ : Süreli aylık. YAYIN TARİHİ : OCAK 2017

ISSN 2147-530X

2016 ! Nasıl bir seneydi, nasıl uğursuz bir seneydi. Kelimelerimi tüketiyor, yazamıyorum. Darbe mi görmedik ?, bombalar mı görmedik, döviz arşa çıktı, nice ayrılıklar biriktirdik bu sene. Sanat camiamızdan da çok değerli isimleri aldı bizden.Kimseden duymadım henüz ‘’ Çok uğurlu geldi bu sene bana ‘’ diye. Harika işler başarıpta arkasından bir problem yaşamayan bizden değildi adeta. Ülkece depresifiz, ülkece mutluluktan ölebilirdik. Şahsım adına konuşacak olursam eğer.2016 ‘nın benden almadığı tek şey ‘’ CANIM ‘’ diyebilirim. Neyse henüz yıkılmadık ayaktayız, yıkılmamak için direniyoruz. 2017 bize umarım uğurlu gelir diye cümlelerime devam etmek istiyorum. Sağlık, huzur, gülen yüzlerle başarı dolu bir sene olarak beklemekteyiz seni. Çok birşey istemiyoruz aslında. Çocuklar ölmesin, şehitler olmasın, sağlığımız bizde kalsın, tatlı bir huzur, kocaman bir barış hepsi bu. Biz hazırız seni yaşamaya sende hazırsan bunları karşılamaya kapıda bekliyoruz seni. Hoş gel, sefa getir. Biz de bu doğrultuda, WOMEN ekibi olarak, sayılarımızda size keyif almanızı sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Yeni yıl ve yenilikler ile ekibimiz adına güzel seneler diliyorum. Saygılarımla Berna Tuğçe ÇİL


m

İ ç i n d e k i l e r

11

e z ü

a d o

A e v ı k a T 2017

g

ı r a l r a u s ks e

z bir n beya sını e z a B ava rdır. suarla o look un h e s k a üçlü nda eyen g ir takı bir a l r i l e b b ğımız ar stili ‘‘Takıl üstüne taktı .’’ lir n tişörtü şıklaştırabi rip i bile değişti erimiz l l a y a ta h ızı hat m ı r a l ları a zi, eşy ızda değişen , basic parça i m i v e izi, rine iz h kendim emeyeceğim çalışmak ye bilirsiniz.’’ ; e t k i l a d ir lendire urmay akip e yılla b ‘‘Yeni . Her sene, t de ayak uyd rçaları değer a iz in yeniler ; her değişim durup, eski p n a y u moda unuzda bul b hem gardıro nılan, iz a l l u k uz hin tek om r. Renk terci a d a o y uz atıy rım om harikalar yar a y n a l ıcı o alar, or.’’ da çarp ade üst parç lik sizi bekliy a h a d ber de s zon ‘‘Bu se odelleri hem süreli bir bera m n elbise lacaksa, uzu o ı et kırmız a sohb . t t a h , or da alanın landırabiliy r e h n n ı a yec ayat adı. H üzik beni he m l o erim ir m lham p bir hikaye, b eviyorum.’’ i r i b tek söz, eyi s ‘‘Benim ında bile bir ları incelem an ar ortaml yapmayı, ins Gözlem

15

r ı d r a G r i B i n e Y a l ı Y i Yen

21

29

l i t S r i B i n op, Ye

27

? emek z u r o y i ra Temizl in, onu temiizzllerken,

m in d a K n bir dimizi te ğımızdan a d e n ı N l ı r i iC ldimziezliliğimizin pteimmiezl tbailşilyaoryuezc.ekPeükriücnler kulland he gü me ‘‘Cilt nu artık tahriş et u olduğ ir yandan ı r a l b ‘ a ‘ t ? rı onu a H miyiz yağla k i n l i n l a m e lmezleri argdir. Fakat buaç e z ü G n a l ı p zgeçi lı ürünler rekiyor. S a a v Y n En Sık yıpranmış dsaeçnladroı layı klaurllıannaışsürülmnesyiagğelanmasına se

31

l e d o M 7 1 Kırmızı 20

ve ende e uç liğin ’’ ‘‘ Kuru tma özel çın boy v çınızın erk eslemez. a u b t s a i s nemi ın sadece n yağlar aç deriniz r s le yağla nize sürü ın aksine i n üz r diple ur. Sanıla ürüzs ri p , r a l kaşl ekle bep o , net ayın. Bell örür a l k m da rg de du için uğraş keskin bi u n i ak yan nın göre ları yapm makyajı e y i k öz un es ere b yah g 7 de ‘‘201 yok. Boş y yıl artık si ciltler yoruz. Bu tı boşal ar.’’ v ski, nüşü lde e era h O m siniz? k ciltlere r e d ne rla maya lıklı ve pa l u t r ğ ku rden elvada, sa e l i k s a e elerine i yıld k ‘‘Yen iş cilt le m ş yerle akti ! ’’ v haba

35

ş e t A p a t h e M : j a t r o Röp

! ğ ğ ğ o Helllo

37

39

k i ll

lCi t Leke

ı s r. a y s enile y o i D n üG zellik sürekli kenindien lüks hauldie

, d o o larak n güzelliğ steğidir. N ek o w a d Holly pmak bir mboir görüntüeinçi hepimizincilit gibi görünm t a h ir yaj y j ise fres canlı bir rülmüş b k a M a ü e ‘‘ maky rem s llık v Nude ilir. Doğa ıkanmış, k b y sayıla j demek; a maky ir.’’ d değil

a d e v l E lerine


p 45

o k si ? r u l O u um

kat m fa a a m a un ray e bul ler bir a d i r e e r ön lim ek bi ter ki ke p e r izle . Ye nda s mlem var sın.’’ u s u ü on ık kaç c yler ç iyer k ‘‘Kar erine bir güzel şe a z aşk ü inde ortay ğ geldi ız. ınday ilr a l k a s basam da duygu n’ k l i e n enini e her adım ’yeni bir b ni v i d r me rv bi pye katlı dımlar va olduğu gi yolda ’ye 5 6 a n ın 3 ne ir yıl un soluklu da her se mize gide b i n yıl leri ‘‘Ye üzde uz z. Bu i? Hayal ı m ğ a ü c n m a Ö yaşay değil dı.’’ silesi a düştük ecanı sar y n telaşı langıç’ he ş ndi, bir ba r edi laa l t s ost i do , yen rinden, d ı t t a aç kle a kul ı en sevdi r a l n ’ eyeca unda kald zoraki...’ h i n pye zor rildi eri ye zgeçmek e vazgeçi l i m i ‘‘K ri de va belki d e kimil , kim bilir n da rında nı ya ı s a earm i kurt ını beklem l.’’ n e s as elip e bu ının g r tokat atm ı araştır v r a l a aşk tlar s bi den b ratına ter tüm fırsa r e y n u t, nu gi elip s rduğu ‘‘Otu syonun g ldır popo a a motiv mi yok. K e l nin a

h u R n ı Aşk

49

Yarı

51

E D E 59

! s n a Ş i n İkinc

! 7 1 0 2 l Hoş Ge

57

ın n a m a aB ş a r a m

ld O z ı s n İmka

N n i d y e s unu Bil

Göğe

e

? n ı d r ı ş ı y e Ka l k

ğ a r u D a Bakm iiri’’

Ş ‘‘Ayın

61

T A Y I B R A Y U t u ı-Turg

ı r a r a K a rar m a m l A ar in ka

r iç a K : ni yıl rahatlık. e l Y ’ e ‘ Yıla Öz çirmek için afiflik, bir ruz.’’

Yeni ortalama multelruingiebırakıny.oBki.rŞhahane gidiyo ‘‘Yılı ...‘’ cümle yok, yük ı aldım yok, bask Karar


T A AN

S R Ü T i L r e l m Ü l i K iren F 63

t lerini t E z ö S i n d e n ereken film lamı

r n izlenmesi gnın en çok rekazıları e l i d n e K re, geçen yıliı listemi 2016’yapacağım. Be iyiden n ı n ’ 6 1 d gö e rk 20 imize z yine u sefe üzerin iğ bi i .B e gird vakti geldi lan filmler ldi. Olsun, y ’ 7 1 i u ‘‘20 emizin konuş nce iyi değ e m n e i l r e i t e lis üz eter n ve ları y yapıla yken, bazı ’’ . li kalite sıralayalım e kötüy

71

ak r olac e l e j o i r ğim p fotoğraf eğ i d e t s ki el lerştirme esela tem ceğim. Siz f e l k e ç ger eye z. M oğra izinle leştireceği manızı ist . Hatta fot s a d yap rçek onun ağız zı sez r onları ge denemeler ayınlayac a y u ‘‘B ip y abe ük p ber eğim. Küç eğerlendir e h e v c fları d i vere timler len fotoğra ğız .’’ e ca den g aları yapa m buluş

oF t o ğ r a f

SP 73

R O

S r a l k Çocu

ü b ü l u por K

ay limi p da a y a m le h enim addi anla z u K di. .M ir yer un’’ dedi urduk. ‘‘ b ı l m t ls kapsa hayrım o ulüp oluş k ü ç k ü r bi nk nim ki pla ayalin be k saygın a d ü m h y a ‘‘Kaf n ‘’Senin oldu. Bü k e e k laşır çok dest n an cidde rü ol ü t z i ers hem r egz r. Pilates i b n dü ola üler ersiz türü er. ‘‘ p o p l z e çok un bir eg önde etki v n a y ık yg öne ç ilelere u izi olumlu e d z m n ümü şimi a ha ‘‘Gün de tamd hsal geli s ru Pilate l hem de e fiziks

m i z i B j a r o p ö R

79

k i l e l i Ham

z i s r e z te Eg

s e t a l i ve P


R T S A 83

u m u r o zun Y

I J O

L O

i enerj f i t i z o da p eşini ara n ı s ı r h ilk ya üredir ru n ı l ı s y n zu ları orum ileri ve zu y ç r bu lişk 2017 n süreli i n i ç i iler r uzu . ‘‘ ‘‘İlişk ir. Yıldızla leyecektir k r göste ı da deste r yanla

uB r c u n u


Mo da

2017 Takı ve Aksesuarları T

Ama gel gelelim son zamanların açık ara farkla en trend aksesuarı tasma (choker) kolyeler. Sokaktaki her beş kadından birinde görmemiz mümkün.

akılar stili belirleyen güçlü aksesuarlardır. Bazen beyaz bir tişörtün üstüne taktığımız bir takı bir anda o look un havasını değiştirip şıklaştırabilir. Ya da bir küpe o kıyafete ışıltı katıp sizi inanılmaz şık gösterebilir.Aksesuarlar da kendi içlerinde sürekli değişim gösterirler. Benim bu sıralar en çok dikkatimi çeken şey, minimalist çizgiden çok, fazla abartılı ve üst üste takılmıs kolyeler. Hoşuma da gitmiyor değil. Tabi bu trend sadece kolyelerle sınırlı değil. yüzük ve bilekliklerde de aynı durumu görmek mümkün. Ama ince bir çizgi uydurmaya çalışırken bir anda rüküşte olabilirsiniz. Bir diğer dikkatimi çeken trend ise eldiven veya kazakların üstüne takılan aksesuarlar. Kış aylarında malum kalın kazaklarımızın altında kaldığı için takmadığımız bilekliklerimizi bu sayede gün yüzüne de çıkartmış olacağız.

Tüm bu fikirlerin trendlerin üstüne yaklaşan yılbaşı için de aksesuar takı tercihlerimizden bahsedelim. Şüphesiz ki herkes yılbaşı gecesi kusursuz şık farklı olmak ister. Ve aksesuarlar ile de bunu zenginleştirip noktayı koyabiliriz.

Eğer kombininiz sade ise gösterişli abartılı takılar kullanmanız doğru olacaktır. Ya da hareketli bir kombine karar

Son zamanlarda geçmişten geleceğe süregelen bir moda akımı var. Kıyafetlerden tutun takılara kadar her yerde vintage kokuları var. Eski ile modernin karışımları bir çok takı ve aksesuarlara rastlamak mümkün. Örneğin broşlar. Küçücük bir broşu ceketinize gömleğinize elbisenize taktığınızda en şık kadınlardan biri olabilirsiniz. Broş bence kadınsılığı ve zarafeti temsil eden en güzel aksesuarlardan biri.

11

verdiyseniz minimalist parçalar kullanmanızda fayda var. Aman aksini düşüneyim demeyin gecenin rüküşü olabilirsiniz. Öncelikle tarzınızı bir gözden geçirin. Modern mi klasik mi hangisiyim diye. Daha sonra takacağınız takılara karar verin. Kombinizde modern çizgiler var ise gümüş takılar, mermer taş görünümlü takılar, doğal taş takıları kullanabilirsiniz.

12


Veya kombininiz alışılmış, klasik ise altın takılar ,inci takılar tercih edebilirsiniz. Yeni yıla yaklaştığımız şu günlerde şimdiden herkesin yeni yılını kutluyorum.Yeni yılın sağlık, bol şans, huzur getirmesi dileği ile…

Deniz HASGÜLER

13


YENİ YILA YENİ BİR GARDIROP, YENİ BİR STİL Y

eni yılla birlikte; kendimizi, evimizi, eşyalarımızı hatta hayallerimizi bile yenileriz. Her sene, takip edemeyeceğimiz hızda değişen modaya; her değişiminde ayak uydurmaya çalışmak yerine, basic parçaları gardırobunuzda bulundurup, eski parçaları değerlendirebilirsiniz. Bunun dışında; kullanmadığınız kıyafetleri ayıklayarak, yenilerine yer açmak en iyi fikir!

İlk olarak işe bütün gardırobunuzu boşaltmakla başlayın. Kategorize edin. Kullanmayacaklarınızı, sonradan değerlendirebileceklerinizi, olmazsa olmazlarınızı ve tamamen çöpe gidecekleri tek tek ayırın. Kategorize etmek; hem unuttuğunuz parçaların gün yüzüne çıkmasını sağlar, hem de işinizi kolaylaştırır. Belki de atmayı/ vermeyi düşündüğünüz bir bluzunuzu, omuzlarını kesip sonradan tekrar kullanmak aklınıza gelecektir. Unutmayın; 2016 yılından yeni sezona devam edecek bir trend varsa, o da açık omuz trendidir. Bunu göz önünde bulundurarak, eski parçalarınızın hepsine atılacak/verilecek gözüyle bakmayın.

‘‘Ne kadar az kıyafetiniz olursa, o kadar hafif bir hayatınız olur.’’ sonrasında değerlendirbileceğiniz parçaları da bir arada tutar.

Kategorize ettikten sonra ilk iş, gardırobunuzda sizinle bir sonraki yıla devam edecek parçalar. Ne kadar az kıyafetiniz olursa, o kadar hafif bir hayatınız olur. Çok fazla kıyafetiniz olması, modayı takip ettiğiniz anlamına gelmez. Aksine, kaliteli ve uzun yıllar kullanabileceğiniz parçaları gardırobunuzda bulundurmak; hem sonrasında değerlendirbileceğiniz parçaları da bir arada tutar. İlk olarak her sezona ve her ortama uygun parçaları gardırobunuza yerleştirmek. Seçeceğiniz parçaların adedi, size kalmış. Bomboş bir gardırobu sıfırdan yarattığınızı düşünün. Olmazsa olmazlarınızı en başa koyun; hem ofiste hem gece davetlerinde kullanabileceğiniz siyah elbise. Her sezonun gözdesi haline gelen ve spor-şık stilinizde kullanabileceğiniz blazer ceket.

Evet! Hazırsanız, gardırop detoksumuza başlıyoruz! 15

16


Yine mevsimlik olarak gardırobunuzda mutlaka bulunması gereken biker deri ceket. Yaz mevsiminin en güzel aksesuarı, sonbaharın kurtarıcısı jean ceket. Hem normal kalıpta, hem de hafif oversized beyaz gömlek. (Bunun yanına mavi rengi de ekleyebilirsiniz). Şık-spor stilinizi her sezon tamamlayacak ve her parçayla rahatlıkla kombinleyebileceğiniz skinny, mom ve yüksek bel skinny jean pantolon.

Öncelikle gardırobunuza olmazsa olmaz parçalarınızı yerleştirin. Renk uyumu ya da sırası önemli değil. Önemli olan parçaları kategorize ederek yerleştirmeniz. Ayıkladıklarınızdan, sizinle bir sonraki yıla devam edecek parçaları yerleştirdikten sonra, ayıkladığınız ve ihtiyacı olan kişiler için ayırdığınız parçaları bir koliye yerleştirip üzerine verilecekler şeklinde not düşün. Şimdi sıra geldi sezon parçalarını yerleştirmeye; 2016-2017 kış sezonunun en gözde parçalarını gardırobunuzda bulundurmanız yeterli olacaktır. Unutmayın, o sezonun modasına uygun diye aynı parçanın farklı renklerinden almanıza gerek yok. Sezonu belirleyen parçaları gardırobunuza ekleyin, sonrası zaten hafiflemiş bir gardıropla yeniden düzenlenebilir.

Yine hem ofis stilinizde hem de günlük kombininizde kullanabileceğiniz kalem etek. Yaz mevsiminin vazgeçilmezi; V yaka t-shirt ya da çizgili t-shirt. Her kombinle kullanabileceğiniz hem şık, hem spor tarza uygun stiletto. Bunun yanında yaz aylarında sizi kurtaracak babet ve sneaker. Uzun süredir trend olan postal botlar. Oversized trendi geçmeden her kombine kullanabileceğiniz, geniş kalıpta oversized kaşe kaban. Zamansız olan bu parçalar dışında yine gardırobunuzda hep bulundurmanız gerekenler; balıkçı yaka kazak, örgü oversized triko.

Kadınların gardırobunda bulunması gereken olmazsa olmaz bu parçalar dışında, sezona uygun alıp sezon sonunda kenara atacağınız parçalar olduğundan; dikkatli bir şekilde alışveriş yapmalısınız. Örneğin; bu sezonun modası haline gelen omuz detaylı parçalardan, yaz için iki model, kış için iki model edinmeniz yeterli olacaktır. Her sezon farklı modellerini gördüğümüz kaşe kabanlardan mutlaka iki renk edinin. Yine zamansız olan ve yaz kış kullandığımız postal botlardan, hem koyu renk kombinlerinizde hem de kahve tonlarında kullanabileceğiniz iki rengini alın. Kadife detayları sıkça göreceğimiz yeni sezonda; kadife kumaş bol bir pantolon alabilir, elinizde bulunan trikolarla kombinleyebilirsiniz. Yaz kış size kurtaracak pilili eteklerden mutlaka iki renk edinin.

17

Hem crop-top t-shirtler hem de bol triko kazaklarla mükemmel bir tamamlayıcı oluyorlar. Çizgili bir parça mutlaka gardırobunuzda bulunsun. (takım, pantolon, kazak veya t-shirt). Etnik detaylı parçalardan korkmayın. Hem yazın hem de kışın yerini koruyan bu trende siz de gardırobunuzda yer açın. Patchwork detaylı, kabartmalı ve abartı desenli ürünlerden birer tane edinin. (İşlemeli kadife bot, işlemeli jean ceket/kaşe kaban). En gözde trendlerin arasına giren ‘puf montlar’.Metalik detayları eteklerinizde, kazak ve bluzlarınızda denemeye başlayın. Çok renkli kürk kabanlardan gardırobunuza hemen ekleyebilirsiniz. Kürk bu sene düşündüğünüzden de trend! Püskül detayları azalsa da, genele baktığımızda tek parça halinde bu sezon da kullanılacak. Yeni sezona kendini Kabul ettirmiş yeni bir trend; spor parçalar! Spor bir tayt veya sweat kullanarak şık olabilirsiniz!

Bu kış kullanabileceğiniz kilit parçalar; Omuz detaylı trikolar, jakarlı broker kumaş, kaşe oversized kabanlar, kalın örgü triko kazaklar, boyfriend gömlek, mom jean, mutlaka soft renklerde kürk mont veya kürk detaylı bir parça. Çiçek desenli, çizgili veya karışık desenli takım. Rozet detaylı parka, fular yaka bluz veya gömlek, pilili etek, kadife kumaş bol kesim pantolon. Süet trenckot, A line çan etek, kısa paça bol kesim pantolon… Şimdi gardırobunuzda bu parçalardan hangisine sahipseniz, o parçaları düzenli bir şekilde yerleştirin. Eksik ve ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz diğer parçaları bir kenara not ederek, alışverişe çıkabilirsiniz. Yeni sezonun kilit parçalarıyla oluşturduğunuz gardırobunuz zaten daha fazla kıyafete gereksinim duymayacak.

‘‘3 Kombin kuralını unutmayın’’! 18


Alışverişe çıktığınızda aldığınız her ürünün, gardırobunuzdaki ürünlerle üç farklı kombin seçeneğini size sunmasına özen gösterin.

Trendler gün gün, hafta hafta değişerek hızla ilerliyor. Buna yetişmemiz ve her birini denememiz imkansız. Yanlış bilinen ve yanlış uygulanan en önemli nokta; sadece moda diye bütün trend parçaları alıp giymek. Size yakışmayan ya da tarzınıza uymayacak bir parçayı sırf o sezonun trendi diyerek almayın. Bu hem kesenize zarar hem gardırobunuza, hem de zamanınıza. Giyimde nasıl minimalliğe gidilmeye çalışılıyorsa, eşyalarınızda da aynı düzeni uygulamakta fayda var. Yeni gardırobunuz, yeni düzeninizle artık daha hafifsiniz. Bu düzene alışmanız ve yeni yılla birlikte bütün planlarınızı/hayallerinizi uygulamanız dileğiyle..

19

Gizem AKKAYA


KIRMIZI 2017 MODEL

Kırmızının büyüsü, vazgeçilmez cazibesi, kalp ritmini bozan enerjisine ‘ EVET’ dediğimiz yeni yıla bir şans vermemiz gerekiyor. Tüm bu güzel parçaları yeni nesil trençkot modelleriyle tamamlayıp, geceye meydan okuyabilirsiniz. Toprak ana kadar cömert, denizin mavisi gibi çekici, sevgi dolu bir bakış kadar sıcak; umut vaat eden, neşe saçan bir yıl olsun. Tabi ki hep beraber olmak dileğiyle…

B

ahsedilen yıllar farklılık gösterse bile, ‘ Kırmızı Model’ diye başlayan her cümle seksidir! Heyecanlandıran, umutlandıran ve tıka basa dileklerimizle dolu yeni yıl hazırlıkları başlamak şöyle dursun, bitmek üzere. Kafamızı hiç karıştırmadan trend parçaları doğru aksesuarlarla buluşturup, hızla yol almaya ne dersiniz? Melek Kanatlarınızı özgür bırakacak omuz detayları; Bu sezon daha da çarpıcı olan yarım omuz ya da tek omuz kullanılan, hem elbise modelleri hem de sade üst parçalar, harikalar yaratıyor. Renk tercihiniz kırmızı olacaksa, uzun süreli bir beraberlik sizi bekliyor.

Uzun elbiseler, hem de upuzun; Bu sezon daha da çarpıcı olan yarım omuz ya da tek omuz kullanılan, hem elbise modelleri hem de sade üst parçalar, harikalar yaratıyor. Renk tercihiniz kırmızı olacaksa, uzun süreli bir beraberlik sizi bekliyor. Hırçın ve asi bir o kadarda ihtiraslıysanız, deriniz deri değiştirecek; Yeni şeklinizle parlayacak, fark edilecek ve yükseleceksiniz. Rugan ve lateks seçimleri de asla hata kabul etmeyen, en hassas gruplardır. Bu noktada dikkat etmeniz gereken noktaların başında; kaliteli ürün tercihi yapıp vücudunuzu iyi tanımak geliyor. • Vücudunu iyi tanımanın ışığında kadife sevenlere sesleniyorum;

Evet çok moda! Evet yıkılıyor! Evet fazlasıyla çılgın! Aman dikkat; kumaş kalitesini kesinlikle göz ardı edemeyeceğiniz bir durumdasınız. Her ne kadar şuan trend geçmişe doğru bir yolculuk yapsa da, siz model konusunda seçici olmalısınız. Çünkü kadifenin ağır tok duruşu, yaşınızı olduğunuzdan daha büyük gösterme riski taşıyabilir. Saçlarınızı taratma şekliniz ve takılarınız, sizi önemli ölçüde sırtında taşıyacak. Lacivert, kırmızı ve siyah renkleri her zaman kaldıran kadife ile barış imzalanacak yeni bir yıl.

21

Nihan KIRLIKOVALI

22


B

iten koca bir yıl daha. İşti, aşktı, okuldu, arkadaştı,sağlıktı derken hızla akıp geçmiş yine zaman. Sahi yine ne çabuk geçmiş . Derken yaş aldığını hatırlayıp kederlenenler… zamana meydan okumaya çalışmamak en iyisi bence. Kederlenmemek için hatırlamak gerekenler var. Mesela dünyanın en güzel duygularından biridir heyecan. Hiç olmadı mı tam şimdi zaman dursa dediğiniz bir an. Kalbinizde taşikardiye yol açan mesainiz biterken yelkovanın arkasından koştuğunuz ama bu sefer dursana yelkovan diye isyan ettiğiniz bir an . işte bazen dursun bazen hemen geçsin isteriz. Hep bir alıp veremediğimiz vardır zamanla. Oda hangi birimize ayak uydurcun canım. Diyeceğimiz şu ki az önce hani dedim ya zaman şurda dursa keşke dersin, elini ayağını nereye koyacağını bilmezsin ve orda zaman akıp geçer. Dursa halbuki planlanmış şeyler olur. anı yaşamak heyecanı hissetmek nerde kaldı. Sen farkında değilken hayat sana yine bir kıyak yaptı. O heyecanı hep yaşaman dileğiyle. Zaman hep akıp geçsin varsın bir yıl daha geçsin dolu dolu içinden geldiği gibi geçsin en önemlisi.

Yakın geçmişteydi büyük organizasyonlar hunharca para harcanıp yapılan etkinlikler. Şimdi çoğunlukla insanların tercihler küçük davetler veya ev partileri üzerine oluyor. Gideceğiniz yer önemli çünkü kıyafet seçimizi yaparken partinin konseptinin dışında kalmanızı istemem. Bir diğer konuda yeni yıl partisi denince hemen akla ilk gelen şey kırmızı bir kıyafet, satenler, payet işlemeler…

Bedenimizin farkında olmak işte burda devreye giriyor. ‘’benim basenlerim var payet kumaştan bir elbise giymek istiyorum’’ ama ama … tabiki stillini yansıtırken özgür olmalı insan .. lakin basen ölçülerinin fazla olduğunu düşünüyorsan payeti etekte değilde seçtiğin şık bir bluzde tercih etmelisin. Gelelim 31 aralık yılın son gününü yeni bir yıla bağlayan o geceye. Aralık ayının başından heyecan başlar. Acaba nerde kutlayacağız? Ne giysem ? benimle partiye gelir mi? Ben onu davet etsem mi? Diye binbir çeşit soru. Ve ve biz burdan ne giysem sorusunu çekip çıkarıyoruz.Yılbaşı gecesiyle ilgili still önerilerime geçmeden önce kesinlikle yeni yıl partisinin nerde olduğu ve vücut şekliniz dikkat çekmek istediğim ilk konu.

23

24


Bunun gibi küçük hilelerle başlayalım o zaman. 2017’de kırmızı klişesini bir kenara atarak başlayalım. Renkleri seçerken daha cesur olalım. Kırmızının büyüsüne kapılmamak zor olsa da renkli, göz alıcı, yüksek topuklar , bol aksesuarlarla giriş yapalım yeni yıla. Rahatlık o gece için çok önemsediğim bir şey değil, daha çok göz alıcı, iddialı, feminen görünmeyi istiyorum diyenler için ;

Biz yeni yıla arkadaşlarımla beraber bir ev paritisinde gireceğiz diyorsanız ki benimde tercihim bu yöndedir. Anahtar kelimeler rahatlıktan ödün vermeden cool bir görünüme kavuşmak . peki bunun için neler tercih etmeliyiz. Jean pantolonunuzu da giyip gidebilirsiniz ama özenli bir yorumlama ile. Deri taytınızı şık bir bluzle ve takılarla kombinleyebilirsiniz.

Siyahtan vazgeçemem ama illa kırmızıyı da bir yerde görmek istiyorum diyenler için çanta veya stilettonuzda tercih edebilirsiniz.

Yüksek bel pontolonlar ve crop kombinleri en cool ve en rahat tercih olacaktır.

Ben sıradandan uzak tercihler yapmak istiyorum derseniz; Biz yeni yıla arkadaşlarımla beraber bir ev paritisinde gireceğiz diyorsanız ki benimde tercihim bu yöndedir. Anahtar kelimeler rahatlıktan ödün vermeden cool bir görünüme kavuşmak . peki bunun için neler tercih etmeliyiz. Jean pantolonunuzu da giyip gidebilirsiniz ama özenli bir yorumlama ile.

Ev partisine gidiyorum diye yüksek topuklardan ve makyajınızdan ödün vermeyin. yeni bir yıl yeni heyecanlar getirmesi dileğiyle, umarım içinizden geçenlere kavuşursunuz.

Tuğçe AKSOYOĞLU

25

26


röpo rtaj

MEHTAP ATEŞ - Mehtap Ateş Kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 28 yaşındayım. Akrep burcuyum. Muhteşem bir anneye ve kızım daisy’e (köpeğim :)) sahip, mutlu biriyim. Mehtap Ateş; Aşk, pozitif, mantık, dürüstlük, müzik, ihtiras, sevgi, paylaşım, adrenalin.. Bunlar beni anlatmaya yeter sanırım. Her zaman kalbimin istediğini yapmaya çalışan biriyim. Mutluluk benim her zaman yaşam amacımdır. - Moda sektörüne ilk adımı nasıl attınız? O süreci anlatır mısınız? Modaya olan ilgim, çocukluğumdan beri vardı. Küçükken de kendi kıyafetlerimi keser, başka parçalara ekleyip, farklı tarzlar yaratmaya çalışırdım :) Ama her genç insan gibi farklı yönlere gittim. İşletme okudum. Ama hiç mutlu olamadığımı anlamaya başladım. Fakat yıllar önce kendi kendime eskizler çizmeye başlayıp, ne kadar mutlu olduğumu anladığım an, benim için moda tam anlamıyla başlamıştı. Karar verdiğim zaman, Vakko Esmod gibi profesyonel bir okulla kendimi geliştirmeye karar verdim.

- Vakko Esmod sizin için ne anlama geliyor? Vakko Esmod Mehtap Ateş’i ne yönde/nasıl etkiledi? Vakko Esmod’da 3 yıl akademik eğitim aldım. Benim için orası sadece modayı öğrendiğim bir yer olmadı hiç bir zaman. Her anlamda karakterimi geliştirdi. Yaratıcılığımın ortaya çıkmasının yanı sıra, kendi karakterimle de ilgili hiç bilmediğim yönlerimi farkettim. Öğretmenlerim Nadia ve Dominique’ e bana inandığı için teşekkürlerimi sunuyorum buradan. Hayatıma, kendime ve insanlara bakış açım değişti. Yaptığım tasarımlara karakterimi yansıtabilmem daha kolay olmaya başladı. Sonuçta tasarımlarınıza kendinizi katabilmek için önce tanıyor olmanız gerekir değil mi ? - Tasarımlarınıza kattığınız bir ‘ilham periniz’ var mı? Benim tek bir ilham perim olmadı. Hayatın her alanında, hatta sohbet ortamlarında bile bir söz, bir hikaye, bir müzik beni heyecanlandırabiliyor. Gözlem yapmayı, insanları incelemeyi seviyorum. Gördüğüm şeylerin bana kattığı heyecana kapılıp, tasarımlarıma one göre yön veriyorum. Böylece tasarımlarıma ilgim de hiç kaybolmuyor.

‘‘Gözlem yapmayı, insanları incelemeyi seviyorum. ‘‘

- Bu sektörde ilerleyecek genç yeteneklere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Moda sektörü bolca sınav vericeğiniz ve karakterinizi yansıtmanız gereken bir alan. Bu yüzden ne istediklerini iyi bilmeliler. Moda; gerçek sevgi, gerçek aşk, çaba ve inanç ister. Yüreklerinde bunlar var ise, zaten doğru yerdeler demektir. Ne olursa olsun kendi karakterlerinden, tarzlarından vazgeçmemeliler. Bu kadar çok seçeneğin olduğu sektörde, sadece kendi ruhlarını yansıtarak başarıya ulaşabilirler. - Stilinizi üç kelime ile anlatır mısınız? Mehtap Ateş günlük hayatında nasıl bir stil tercih eder? Casual, şık, feminen.. Günlük hayatımda da hep şık giyinmeyi ve kendi tarzımı yansıtmayı seviyorum. Tasarımcı olunca daha da özeniyorsunuz zaten. Nereye gidersem gideyim, ruhumdaki farklılığı yansıtıcak starparçalar kullanmaya özen gösteririm.

27

Gizem AKKAYA

28


GÜZE LL IK

CİLDİMİZİ NE KADAR TEMİZLİYORUZ? Cilt güzelliğimizin temel taşlarından birinin, onu temizlemek olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Peki cildimizi temizlerken, onu bir yandan tahriş etmeyecek ürünler kullandığımızdan emin miyiz? Cilt bakım ürünlerimi seçerken yeni ürünler denemekten çekinmesem de, söz temizlemeye geldiğinde biraz temkinli yaklaşmayı tercih ediyorum. Gelelim benim cilt temizlemede favori tercihime. İster tonik, ister makyaj temizleyici, isterseniz her iki şekilde kullanabileceğiniz ‘Bioderma white objective h2o.’

R

enk pigmentlerine etki ederek aydınlanma sağlayan bir mekanizmaya sahip. Aynı zamanda gözenekleri sıkılaştırarak siyah nokta oluşumunun da önüne geçiyor. Serbest radikaller ile savaşması da ürünün bonus tarafı. Biliyoruz ki, serbest radikaller cilt yaşlanmasının en önemli nedenlerinden. Gelelim ürünün etkilerine: Cildimizi yağ içinde bırakan makyaj temizleyicilerinden çok farklı. Kesinlikle yağlı bir yapısı yok. Cildimi temizledikten sonra ferah bir etki bırakıyor. Ürünün makyaj temizleme gücü de oldukça yüksek. Yoğun göz makyajımı ardında yağlı bir tabaka bırakmadan temizleyebiliyor. Aynı zamanda cildi sık temizlemeye bağlı tahrişin önüne geçtiğini belirtmişler ki, bu da daha bir gönül rahatlığıyla kullanmama sebep oluyor. MUTLU VE GÜZEL KALIN :)

29

Aslı BAL


EN SIK YAPILAN GÜZELLİK HATALARI 1-SAÇ YAĞINI YANLIŞ KULLANMAK Kuru ve yıpranmış saçların vazgeçilmezleri argan yağları nemi tutma özelliğinden dolayı kullanışlı ürünlerdir. Fakat bu yağların sadece saçın boy ve uçlarına sürülmesi gerekiyor. Saç diplerinize sürülen yağlar saçınızın erkenden yağlanmasına sebep olur. Sanılanın aksine saç derinizi beslemez.

2-SAÇI YANLIŞ TARAMAK Saçlar, duştayken saç kremini durulamadan önce ‘duş tarağı’ ile taranmalıdır. Aksi halde ıslak saç kırılmaya çok müsaittir. Krem sürülmemiş bir saça yapılan tarak müdahalesi saçınızın kırılmasına ve kopmasına sebep olabilir. 3-SAÇ KREMİNİ YANLIŞ UYGULAMAK Saç kreminizi şampuanınızı iyice duruladıktan, saçınızdaki suyu iyice sıktıktan sonra kullanmalısınız. Su ile birleşen kremin, etkisi azalacaktır. 4-SAÇA ISI BANYOSU YAPTIRMAK(!) Saçlarınızın sağlığına önem göstermelisiniz. Yoğun ısı verilerek yakılan saçlar oldukça sağlıksız görünüyor. 180 derecelik ısılarla ve iyon teknolojili ürünlerle saçlarınızı şekillendirin. Saçlarınıza her işlemden önce muhakkak ısı koruyucu ya da serum kullanıldığından emin olun.

5-HER ŞEYİN AZI YETERLİDİR Şampuanınızı 1 lira büyüklüğünde uygulamanız gerektiğini biliyor muydunuz? Evet! Avuç avuç uygulanan şampuan kesinlikle yanlıştır. Yıkama esnasında ise tırnaklarınızı saç derinize yaklaştırmayın. Bu kepek ve tahrişlere davetiyedir. Nemlendirici kremleri her yüz tipi kullanmalı. Fakat az miktarda. Yüzünüz nemlendiriciyi emmeli ve yağlı bir görünüm bırakmamalıdır. Fazla uygulanan nemlendiriciler gözenekleri tıkar ve sivilce yapar. Göz kremleri ve göz serumları abartılmadan, nazikçe tampon hareketlerle sürülmelidir. Yalnız göz kapağınıza sürmemenizi tavsiye ediyorum. Zira bu işlem göz kpaklarınızda oluşacak yağlanma sonucunda beyaz yağ topları oluşturabilir. 6-PEELİNG KURALI Peel,ing ölü ciltten kurtulmanızın yoludur. Haftalık bir veya iki kez uygulanmalıdır. Fakat uygulama sırasında öyle bastıra bastıra, hızlı hızlı yapmak işinize yaramaz. Yavaş olun! Sakin ve dairesel hareketlerle yüzünüzü severek 1 dklik masaj yapın. Sonucun daha şahane olduğunu göreceksiniz. 7-MASKARA KULLANIRKEN BUNLARA DİKKAT EDİN! Maskara alırken öncelikle iyi bir ürün olduğundan emin olun. Nitekim gözünüz ve kirpiğiniz alerjik reaksiyonlara maruz kalabilir. Maskaranızın ömrü 3 aydır. Fazlası bakterilere sebep olur. Maskaranızı uygularken 2 kat sürmeye özen gösterin. Maskaralar hızlıca kuruyan ürünlerdir. Katlar arttıkça topaklanmalar da artacaktır.

31

32


8-ALLIK SÜRMEK ÖNEMLİDİR Allık elmacık kemiklerinizin hemen üzerine sürülmelidir. Şakaklarınıza da uygulayabilirsiniz. Böylece fresh bir görüntü elde edersiniz. Elmacık kemiklerinizin altına yaptığınız uygulama yüzünüzün sarkık görünmesine sebep olur. Fırçada kalan allığı alnınıza, burnunuza, çenenize sürmeyin. Bu yüzünüzü kirli gösterir.

‘‘GÜZEL KALIN. YANLIŞLARA HAYATINIZDA YER VERMEYİN.’’

9-MAKYAJLA MI UYUYORSUNUZ?! Gün boyu ordan oraya, şurdan buraya koşturmuş olabilirsiniz. Fakat cildiniz makyajla uyuma hatasını kabul etmez. Koşturmalarınızın bütün izi yıkamadığınız sürece sivilcelere, alerjilere zemin hazırlıyor. Canlı bir cilt hayalleriniz de suya düşer. Cildinize bu kötülüğü yapmayın. 10-KAPATICI FARKLARI Sivilcelerinizi kapatmak için anti-blemish kapatıcıları ya da klasik kapatıcıları kullanabilirsiniz. Fakat aynı ürünü gözaltlarınıza uygulamayın. Göz altlarınıza hassas, likit, krem kapatıcılar uygulayın.

33

Beyza LARO


Helllooğğğ! S

izlerle paylaşacaklarım için o kadar heyecanlıyım ki böyle çip falan olsa da hemen saniyeler içinde aktarabilsem aklımdan geçenleri. Ah ah! Neyse oyalanmayım. Bugün 2017 makyaj trendleri nelerdir. Artık neleri hayatımıza sokmalıyız, nelerden vazgeçmeliyiz? Hepsini tek tek anlatacağım inşallah. 2017 de eskiye göre yani nude dudaklar, net kaşlar, pürüzsüz ciltler yok. Boş yere bunları yapmak için uğraşmayın. Bellekleri boşaltıyoruz. Bu yıl artık siyah göz makyajının keskin bir görünüşü var. Sertlik ve aşırı yoğunluk. Yalnız ölçüyü kaçırmamakta fayda var. Dikkat edin PUNK değil. Eyeliner ya da net siyah kalemler olmalı ve maskara asla bu görüntünün önüne geçmemeli. Sosyal medyadaki smokinin aksine seri üretim gözler değil. Kendi göz şeklimizi koruyarak uyguluyoruz. Dağınık kirli değil; temiz ve buğusuz. Instagramdan izleyip eyeliner sürmeden bant yapıştırma ya da çatalla kaş ölçüsü alma gibi evde tek başınıza denememeniz gereken şeylerle uğraşıp eziyet etmeyin kendinize. Ya da dudak makyajını sevenler için makyaj uzmanları şunu düşünmüş; Çarpıcı ve göz alıcı dudaklar da tercih edilebilir. Eskiden temiz cilde sürülen kırmızılar kolaya kaçılmış gibi görünürdü. Şimdi ise; titizlikle uygulanan temiz ve düzgün biçimlendirilmiş erik renkleri ve bordolar ise makyajı minimal ve çarpıcı hale getiriyor. Küçük bir notu söylemeden geçemeyeceğim dudaklarınıza uygulama yapmadan önce mutlaka ya dudak peelingi yaparak pürüzsüzleştirin ve ya çok iyi bir dudak nemlendiricisi kullanın. Bir de bu yıl kaşlar artık daha geri planda. Ciltler de... MAC face & body ve ya MAC studio water weight spf 30 u kullanabilirsiniz.

‘‘Hadi size kolay gelsin o zaman. Bu yıl herkese güzellikler getirsin.’’

35

Bilge MAYA

36


CİLT LEKELERİNE ELVEDA M

Peki leke oluşumunu önlemek için neler yapabiliriz? Öncelikle düzenli olarak cildimizi temizlemeli ve cilt bakımımıza özen göstermeliyiz. Yıl boyunca güneş koruyucu ürünlerle cildimizi koruma altına almalıyız. Solaryum ve güneşlenme sürelerini doğru zamanlarda kullanmalıyız. Cilt bakımı ürünlerinde içerik ve işlev bakımından sağlıklı seçimler yapmalıyız.

erhaba Sevgili Women Okurları ; Yeni yılda eskilerden kurtulmaya ne dersiniz? O halde eski, yerleşmiş cilt lekelerine elvada, sağlıklı ve parlak ciltlere merhaba vakti! Lekeler melonasit dediğimiz renk hücrelerinin düzensiz melanin (renk maddesi) sentezlemesi ile oluşur. Bazen vücudumuzda bazen ise yüzümüzde görülebilir.

Cilt lekelerinin giderilmesi için profesyonel bir yardım almalısınız. Ancak ‘cildimde ufak ve derin olmayan bir leke oluştu kendim ne yapabilirim?’ diyorsanız limonun suyuyla lekeli alanı temizleyip lekenin artmasını önleyebilirsiniz. Limonda bulunan askorbik asit leke açıcı özelliğe sahiptir. Günümüzde lekelerin giderilmesi ve açılması için uygulanan yöntemler şunlardır :

Cilt lekelerinin oluşum sebeplerini şu şekilde açıklayabiliriz : -Doğum kontrol hapı kullanımı -Malezma (koyu renkli siyahımsı leke oluşumu) -Yaşa bağlı lekelenme -Güneş ışınları -Kloasma (hamilelik döneminde oluşan lekeler) -Yanlış ürün kullanımı -Fotosentize edici ilaçlar

37

-Kimyasal peeling Lekeli alan ‘soyulur’. Ortalama 6-8 seans yapılır. -Leke açıcı kozmetik ve dermokozmetik ürünler Leke soyucu içeriğe sahiptirler.Gece saatlerinde cilt yenilenmesi gerçekleştiği için yatmadan önce lekeli alana sürülmesi ve gün ışığında ise güneş koruyucu kullanılması tavsiye edilir. -Lazer ile leke tedavisi Lazer ışını ile lekelerin rengi açılır. Dermatologlar tarafından uygulanır. Yazımın başında belirttiğim gibi kış ayları bu işlemler için oldukça uygun zamanlardır. Önce dermatoloğunuzdan daha sonra cilt bakım uzmanınızdan bu konuda yardım alabilirsiniz. Sevgilerimle, güzel kalın …

Mesut ÖZUZUN

38


Hol lywo od güzell ik dosyas i

DOĞAL GÜZELLİK İÇİN HOLLYWOOD STARLARI İNCELEMESİ

Az da olsa farınızla beraber kullandığınızda bakışlarınıza renk katacaktır. Maskaranızı ise yoğun, kalıp şeklinde sürmekten ziyade hafif dokunuşlarla, tampon hareketlerle sürmenizi tavsiye ederim.

M

Yüzünüzün hatlarını belirlemek için allık kullanmayı unutmayın. Elmacık kemiklerinizi ortaya çıkarın. Fakat yoğun renkler; kahverengi gibi allıklar yerine soft renkleri tercih edin. Cilt renginizden iki ton koyu bir allığı tercih edebilirsiniz.

erhabalar!

Doğal güzellik akımı aldı başını gidiyor. Artık abartılı dudaklar, bol rimeller, düzgün kaşlar uykuya geçiyor. Doğal güzellik aynı zamanda ‘Nude’ makyaj bize göz kırpıyor. Peki, nedir bu doğallık? Makyaj yapmak bir moda olarak, sürekli kendini yeniler. Nude makyaj ise fresh bir görüntü için güzelliğin en lüks hali sayılabilir. Doğallık ve canlı bir ten hepimizin isteğidir. Nude makyaj demek; yıkanmış, krem sürülmüş bir cilt gibi görünmek değildir. Nude makyajın da önemli noktaları vardır. Öncelikle ten renginize göre uygulamalar yapmak çok önemli. Fondöten seçimlerimizi yüzümüzü kalıp gibi gösteren, porselen makyaj olarak adlandırdığımız, yoğun formüllü ürünlerden yana kullanmamalıyız. Onları şöyle bir kenara koyun. Zira istediğimiz doğallık, maske takılmış bir yüz değil.

Dudaklarınızda da aşırılıklardan uzak durun. Tamamen simli rujlar ya da tamamen mat rujlar nüde makyaj için uygun değildir. Hafif kremsi rujlar idealdir. Uygulamalar sırasında cilt renk tonunuza uygun makyaj yapmayı unutmayın. Açık renkli cildin, orta renkli cildin, koyu renkli cildin uygulamaları birbirinden farklıdır.

Güzel kalın.

Nude makyaj için uygulamalarımızda renkli nemlendiricilere, ince yapılı ve ışıltılı fondötenlere yer vermeliyiz. Kaşlarımıza doğal kaş renginize göre uygulamalar yapmalısınız. Gözlerinizin canlı görünmesi için ışıltıdan yararlanabilirsiniz. Simli ürünlerden korkmayın. Tabi abartmayın da.

Beyza LARO

39

40


LÜTFEN ŞU GÖZ ALTLARINIZI BEMBEYAZ yap-ma-yın!!

Merhaba Hollywood; Çıkarın üzerinizdeki kasveti kederi. Savunun makyaj yapacağız. Hepimiz kesinlikle kırmızı halıdaki ünlüleri gördüğümüzde bu kadar makyajı anneme yapsak Salma Hayek’ten güzel olur dediğinizi duyar gibiyim. Ben öyle söylüyorum da oradan biliyorum. Neyse konumuzla dönelim kızlar sunu söylemeliyim ki çok makyaj iyi makyaj demek değil. Eskiden cilalanmış pürüzsüz tenler varken artık kusurlu görüntü daha trend. Yani kendine özgü bir ten fabrikadan aynı ayarda çıkmış gibi görünmek istemiyor kimse. Sizde bunu artık kendine yapmayın kıymayııınnn!

Arkadaşlar göz altlarımız yaşam tarzımızı ve tempomuzu yansıtır. Hiç birimiz prenses değiliz baba evinde. O beyazları sürünce altta ne var ne yok ortada çünkü açık renk kusurları ortaya çıkarır. Doğal tonlar daha gizler. O yüzden beyaz göz altı beyaz ten yapmayın. Michael Jackson gibi göründüğünüzden emin olabilirsiniz. Makyajınızı son zamanların en trend görüntüsü highlight ile bitirin. Eğer gözenekli cildiniz varsa aşırı kullanım yağlı bir etki yaratabilir. Daha şakaklarınıza doğru uygulayın. Burun en hatalı yerdir. DİKKAT EDİN.

A

ynanın karşısına geçin ve düşünün en çok yüzünüzde en çok nereyi beğeniyorsunuz? Çünkü dikkat edin Hollywood ünlüleri artık yüzlerinde en güzel olan bölgede yoğunlaşıp diğer kısımları geri plana atıyorlar. Ya da başka bir değişle dikkati oradan uzaklaştırıyorlar. Bu cepte. Eğer güzel ahu gözleriniz varsa hafif buğulu belki doğal dağıtılmış göz kalemi ve bol maskara ya da çok uzun olmayan aşırıya kaçmayan takma kirpiklerle tamamlayabilirsiniz. Ya da kiraz gibi dudaklarınız varsa dudak alt tonunuza uygun parlak lipstick ya da lipgloss ile yapabilirsiniz.

‘‘Savunun makyaj yapacağız.’’

41

Bilge MAYA

42


HOLLYWOOD STARLARININ KUSURSUZ CİLTLERİ ARTIK SIR DEĞİL! VAMPİR UYGULAMASI (PRP) İLE GÜZELLEŞ! Merhaba Sevgili Okurlar; Söze ilk olarak Women Dergisi güzellik ekibi ile başlamak istiyorum. Dolu dolu bir güzellik dosyası için, tam anlamıyla harıl harıl çalıştık ve sizler için ‘Hollywood Güzelliği’’ konusunu her açıdan ele aldık. Eminim severek ve keyifle okuyacaksınız.. Women ile güzellik gerçekten bir başka! Hollywood’un büyülü dünyası elbette güzellik sektörüne de yön veriyor ve bizler de bu güzellik sırlarını sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz. Peki Hollywood starlarının kusursuz görünen ışıl ışıl parlayan bebeksi ciltlere prp uygulaması ile sahip olduğunu biliyor muydunuz?

Tamamen kendi kanınız ile yapıldığı için vampir bakımı ya da vampir uygulaması olarak da popüler bir yöntem haline gelmiş, etkili ve doğal bir güzelleşme yöntemi olarak beğeni kazanmıştır. Saçlarınızda dökülme varsa, saçlı deriyi canlandırmak için ya da cilt güzelleştirme için de bu uygulamadan faydalanabilirsiniz. PRP uygulaması hekim tarafından yapılmalıdır. Cilt yenilenmesi 21-28 gün arasında olduğu için ayda bir kere 4 seans şeklinde uygulanması uzmanlar tarafından önerilmekte ve gözle görülür sonuçlar çok kısa sürede fark edilmektedir. Uygulama yapıldıktan sonra çevrenizden ‘cildin ne kadar güzel parlıyor’ sözlerini duymayı kim istemez ki? Hollywood ‘un güzellik sırrını denemek için şimdi sıra sizde…

PRP en kısa tanımıyla kişiden alınan kanın santrifüj ile ayrıştırıldıktan sonra , plazma kısmının deri altına tekrar verilmesiyle yapılan bir uygulamadır. Uygulama yapılan bölgede canlanma, aydınlanma, toparlanma, onarım ve iyileşme görülür.

43

44 Mesut ÖZUZUN


ps iko

AŞKIN RUHU MU OLUR? H

“Ezbere sevmeyin birbirinizi" Mesela sabah evden çıktığında gideceğin yer belliyse ezbere gidersiniz yolu aşk’da böyle ezbere sevmezseniz şayet gideceğiniz yoldaki renkleri görmeden geçemezsiniz yeşilin hangi tonda olduğunu bulutlar grimi beyazmi görmüş olursunuz Ezbere sevmezseniz eğer ona her baktığınızda bir mucizeye bakmış olursunuz o zaman sabahsız geceniz mevsimsiz kışınız olmaz.

er yıl bu sene benim senem olacak deriz. Istediğiniz kariyeri aşkı bu defa bulacağınızı düşünürsünüz. Fakat değişen sadece tarihlerdeki rakamlar olursa, yine yıl sonu bu defada olmadı diyeceksiniz. Yeni şeyler hepimiz isteriz fakat kendimiz eski kaldıkça yeniyi nasıl fark ederiz?

“Ezbere sevmeyin birbirinizi”

Onunla görüşmek sizin için yapılması gereken şey ise bu zahmet edilerek devam eden ilişki denir. Zahmet ise gönülsüz yapılan şeylere denir. Eğer gönlünüz yoksa zahmet edip sevmeyin hanımlar beyler. Hadi gelin bu yıl kendimizi bir gözden geçirelim. Ezbere mi seviyoruz, zahmet edip onunla hafta sonumu geçiriyoruz? Kariyer konusunda sizlere pek bir öneride bulunamam fakat aşk üzerine bir kaç cümlem var. Yeter ki kelimeler bir araya geldiğinde ortaya güzel şeyler çıksın.

Aşk her yüreğin harcı değil eğer yüreğiniz aşkı ruh’a değil bedende görüyorsa yeni yıldan bir aşk dilemeyin. Ruhunuzun aşkı yaşayacağı bir yıl olsun Aşk insan tabiatının cemresidir kalbe düşerse meşk ruha düşerse aşk olur. Ruhumuzun aşkı tatmasi dileğiyle..

Mesela severken nasıl seviyoruz? Ezbere oldu artık her ilişki uyumadan ve uyandığında iyi temenni mesajları gün içinde yoğunluklar, karmaşalar akşama olunca belki görüşmeler... Ezbere seviyoruz birimizi ezbere...

45

Derya GÖKÇE

46



Her yıl doğum günlerimizde ya da yeni yılda eğleniyoruz, bir çoğumuz dolu dolu bir yıl geçirdiği için değil de, yaşlandığı için seviniyor. Yaşamaktan kastımız çalışmak, para kazanmak, ev ya da araba alıp, lüks yerlerde eğlenip, tatil yapmak mı? Bir çoğumuz ’nasıl olsa vakit var’ diyerek, sevdiklerine ’seni seviyorum’ demedi, biliyorum ve bunun gibi birçok şeyi erteledi. Beş dakika sonra hayatta kalacağımızın bir garantisi yok ki! Kaçımız kimsesiz bir çocuğun gözlerindeki umut ışığı oldu ya da kaçımız bir huzur evinin kapısını araladı? Oran çok azdır buna eminim. Radyoda sevdiğiniz bir şarkıya denk geldiğinizde aldığınız hazzı biliyorum. Mesela en sevdiğiniz yemeği yemek, en sevdiğiniz filmi seyretmek, uçsuz bucaksız bir denize bakmak, bir şehrin en yüksek tepesinde özgür hissetmek, güneşin doğuşunu ve batışını yakalamak gibi birçok şey sayabilirim. Bunlar hepimizin bildiği mutluluklardan, peki ya daha derine inersek neler görebiliriz?

YARIN İKİNCİ ŞANS! Ş

u an da her nerede olursanız olun bu yazıyı okuyorsanız eğe, birazda olsa müsaitsiniz demektir. Siz bu satırlara gözlerinizle dokunurken, ben tüm duygularımı sizlere hissettirmek istiyorum. Burada kendinizle başbaşasınız ve ben sizin için yalnızca iç sesten ibaretim. Bunun için zihninizdeki her şeyi bir kenara bırakıp, duymaya devam edin.

Yeni bir yılın 365 katlı merdiveninin ilk basamaklarındayız. Önümüzde uzun soluklu adımlar var ve her adımda duygu silsilesi yaşayacağız. Bu yılda her sene olduğu gibi ’yeni bir ben’ telaşına düştük değil mi? Hayallerimize giden yolda ’yepyeni bir başlangıç’ heyecanı sardı. Siz de 'Pollyanna yalnızca hikayeden ibarettir’ diyenlerdensiniz değil mi? O halde bir yılbaşı gecesinin sabahında yeni bir hayat başlıyor diyebiliyorsanız, iyilik perileri sihirli değnekleri ile size dokunuyor olmalı. Yeni bir hayattan bahsetmişken biraz geçmişe dönelim. Hayatın zincirlerine inat bu kısa zaman yolculuğunda emniyet kemerlerinizi serbest bırakabilirsiniz. Muhteşem bir şekilde tasarlanmış kürenin içine atıldık ve bize burada yaşa dendi. Neden yaşadığımızın ve sonunda nereye gideceğimizin farkında mıyız gerçekten? Bir kez öleceğiz ve bundan her gün korkuyoruz. İstediğimiz kadar korkalım, istediğimiz kadar kaçalım, sonunda hepimizi bulacak bir sonsuz döngü! Ortalama 70-75 yıl biçilmiş bir insan ömründe, henüz yolun yarısındayken geriye dönüp baktığımızda, hiçbir şey yaşamadığımızı fark ediyoruz. Ölüm olmasaydı yaşamaktan zevk alamazdık. Ne zaman bir şeye ’bu son’ desek ondan daha fazla haz alırız. Örneğin; Bir ölüm hissi geliyor ve korkuyoruz, işte bu korku bizi yaşatıyor. Voltaire o kadar güzel özetlemiş ki aslında, 'Ölüm son uyku değil, son uyanıştır.’ Son an geldiği anda ya da herhangi bir durumda bunu hissettiğimizde, yaşamak için çırpınıyoruz.

49

Bir ünlüyü veya bir zengini örnek alıp hayatına gıbta ile bakmamızın bir anlamı yok. Herkes kendi hayatının ünlüsüdür. Bu düzenin bir parçası olmak zorunda değiliz. Size şatafatlı görünen bir hayatta samimiyetten uzak yalnız bir insan yaşıyor olabilir. ’Bu hayattan nefret ediyorum’, ’bende zengin olacağım’, ’ne varsa zenginlerde var’, ’adamlar ne yaşıyorlar be’ dediğinizi biliyorum. Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? Yalan değil bir dönem benimde söylemişliğim var. Zenginlik ucu açık bir kavramdır. Bir kağıt parçası mıdır zenginlik? Yoksa kapitalizmin köleliğinden kurtulmaya çalışan bir 'benlik’ mi? Aynı fabrikanın parçaları gibi, herkes birbirine benziyor ve herkes aynı dili konuşuyor, aynı mekanlara gidiliyor ve aynı gövde gösterileri yapılıyor. Hayattaki en büyük amacımız hesap numaramızdaki sayıların, diğer insanlardan daha farklı sayılarda olması mı? Mesela ütopik düşünelim biraz. Dünya cennet ve cehennemin ta kendisi ise, neden kendi hayatımızı birileri veya bir şeyler ile cehenneme çeviriyoruz? Gece yalnız kaldığımızda bunlardan sıkıldığımızın farkındayız. Bedeniniz oyuncağınız, kendinizi hiç sıkılıp bıraktınız mı? Biliyorum uyuyor taklidi yapıyorsunuz, kendinize duyarsızsınız, beş dakika daha yok kalkın! Ölümün varlığını kabullenip, kendimizi ölümsüz gibi düşünmeyi bıraktıkça; saçma sapan üzüntüler, hırslı arzular, egolar, kibirler son bulacak ve işte o zaman hayat sizin için yeniden başlayacak. Dünya bir sanat, sen bir sanatçısın, her şey bir nota, duygular senin ritmin. Durma çal hayatının müziğini! Hesap vermeye çekilmeden kendinizi hesaba çekin. Genel olarak sorduğumda birçok kişi yalnızlığı tercih edeceğin, bazıları ise anne babasına sarılıp son ana kadar onlarla vakit geçireceğini söyledi. Şimdi silkelenin ve kendinize gelin. Yarın ya son gününüz olsaydı? Zaman, pimi çekilmiş bir bomba; sayaç durmuyor. Sona gelmeden, göçüp gitmeden sevdiklerinize güzel anılar bırakın ve her gününüzü her an ölecekmiş gibi yaşayın. Bunun bilincinde olduğumuz sürece ’keşke’ oranımız azalacak.

‘‘Peki ya daha derine inersek neler görebiliriz?’’

BUGÜN BELKİ DE YARINDIR? UMUTSUZLUĞA DÜŞTÜĞÜNÜZ ANDA UNUTMAYIN YARIN İKİNCİ ŞANS! Eğer sizlere bu sözlerle dokunamıyorsam, hastahanelerin onkoloji bölümünde hayata umutla tutunmaya çalışan insanların gözlerine iyi bakmanızı öneririm. Nefes aldığınız her an kalbinizin güzel kalması dileğiyle, MUTLU YILLAR!

Meltem CANPOLAT

50


Hoş Gel 2017! Y

ETENEKLER doğuştan gelir, biri hariç. Yazmak, doğuştan; çizmek, resim yapmak, etkileyici konuşmak, ikna etmek, iletişim kurmak, espri yapmak, şarkı söylemek, beste yapmak, futbol oynamak, rol yapmak, dans etmek, bir müzik aleti çalmak (konuşturmak), bir şeyi ağızları birer karış açık bırakacak kadar iyi yapabilmek... Tüm bunlar doğuştan gelir. Doğuştan gelmeyen tek yetenek, istemektir. Olmak istemek... İyi olmak istemek... Daha iyi olmak istemek... En iyi olmayı istemek. Sahip olabileceğin en önemli yetenek budur. Asıl yetenek budur. İstersen ve harekete geçersen alırsın, istersen yaparsın, istersen olursun. İnsan, yeter ki istesin, harekete geçsin mücadele etsin, mücadelesini arttırsın. 2016’yı geride bıraktık ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbette! Olumlu veya olumlu olmayan yaşadığımız her şey geride kaldı. Kimilerimiz çok mutlu bir yıl geçirdi, yıl boyu başarıdan başarıya koştu, unutulmaz anlara imza attı, alkışlandı, başarının haklı gururunu yaşadı, mutluluk perçinledi, keyif çattı, gerektiğinde acıları bal eyledi, öğrendi, öğretti, öğütledi.

Kimileri yepyeni heyecanlara kulaç attı, yeni dostlar edindi, kimileri de vazgeçmek zorunda kaldı en sevdiklerinden, dostlarından, kim bilir belki de vazgeçirildi zoraki... Kimileri kaybın en derin hüznünü yaşadı, yas sürecini uzattı, ağıtlar yaktı; kimileri de hayata merhaba diyen torununu, bebeğini, kardeşini, yeğenini, kuzenini kucakladı. Adına da ‘ilk göz ağrım, kazandibim, mucizem, yıllardır hasretinde olduğum kıymetlim’ dedi.

‘‘Doğuştan gelmeyen tek yetenek, istemektir.’’

51

Kimileri 'daha güçlü’ olma parolasıyla girdiği yıla her gün daha kuvvetli bir inançla sarıldı, aşkla. Kimi aşık oldu, aşkı iliklerine kadar hissettiren muhteşem insana minnet duydu, günü yaradana şükranla taçlandırdı. Kimi üzüldü, kimi üzdü, kimi hata yaptı, kimi başarılı oldu, göğüs kabarttı, kimi başaramadı, kimi hatalarının bedelini ödedi, kimi karşısına çıkan zorlu sınavlarla yıl boyu savaştı, ona buna savaş açtı. İsyan etti kimileri, kalbini kin ve nefretle doldurdu, uhrevi hayattan uzaklaştı, kötü alışkanlıklar edindi, pişmanlıklar yaşadı, geri dönüşü olmayan hatalar yaptı belki de ne kadar tövbe ederse etsin yeniden yapacağını bilerek… Kimi incitti sevdiğini, kimi ağlattı. Paratoneri oldu tüm yıl, umut aşılayıcı güzide yüreklerin. Kimi hayal ettiği her ne varsa onu yaşadı, olmaz dedikleri hiç beklemediği anda olunca sevinçten ağzı kulaklarında gezdi haftalar, aylarca. Samimiyetsizliğin çağın en çaresiz hastalığı olduğunu öğrendi kimileri de… Kimileri hastalıklarla mücadele etti, en ümitvar halleriyle… Dua etti, şükretti, 'iyi ki’ dedi… Öyle ya da böyle bitti, geçti, gitti, işte. Hep derim dünya malı, şan, şöhret, para, pul, kariyer, prestij hepsi gelip geçici... Hepsi bir yere kadar bizimleler... Bir tek biriktirdiğimiz güzellikler bizimle, iyilikler, 'iyi ki’ler... Düşünsenize mezardakilerin br şansı daha olsaydı neleri değiştirirlerdi, nasıl yaşarlardı, nelerden vazgeçmezlerdi, olmazsa olmazlarını neler oluştururdu? Nefes alıp vermenin en büyük mucize olduğu şu hayatta lütfen her yeni doğan güne neler biriktirdiğimizi düşünerek başlayalım. Bizi yükseltecek, bizimle büyüyecek ve gelecek olan yalnızca biriktirdiklerimiz... Biriktirdiğimiz bir dolu güzellik... Bir dolu mutlu an... Bir dolu manidar enstantane... Tecrübelerin için teşekkürler 2016.

Biliyorum ki çaldığını sandıklarım bana kattıklarındı. Samimiyetsizliğin bu çağın en 'çaresiz’ hastalığı, huzurunsa ne büyük bir nimet olduğunu gösterdin, öğrettin. Artık ‘Yok o yapmaz, bu kadar da olmaz!’ cümlelerini hayatımdan çıkardım. Yüze gülüp arkadan iş çevirenlerin karakterlerini tanıma konusunda doktora yaptırdın, onun için ekstra teşekkürler. Ve senin sayende deneyime inandım! Mal, mülk edinme hırsının, bir şeylere sahip olma derdinin ne kadar boş olduğunu anladım. Biriktirdiğim tek şey dostlar oluyormuş. O yüzden, bu yıl, en çok zamanı sevdiklerime ayırdım. Pahada ağır şeylere yatırım yapacağıma, paha biçilemez anılar biriktirmeye çalıştım. Yaş almanın keyfini kutladığım sevdiklerimle dolu masalarda en çok da sahip olduğum şahane insanlara şükrettim. Bir dolu anım var şimdi ve kocaman güldüğüm şahane fotoğraflarım… Biriken de, geriye kalan da, hatırlanan da yalnızca anılar olmuyor mu zaten? Değiştim, dönüştüm, yol aldım. Acıları bal eyleyebilmeyi, hatalardan ders alarak çok daha güçlü olmak gerektiğini, hatalara teşekkürü ve mucizelere inanmayı öğrettin, pekiştirttin. Dedim ya, iyi veya kötü… Mühim olan geçmişten ders alıp yeni doğan günün içimizde yarattığı yüksek enerjiyle hayata sarıldığımız bugünümüz. Şu anda her kimsek O’yuz. Başarı tam da burada! Şimdi ve şu anda… Mutluluk burada! Sevgi burada! 52 Sende, içinde gizli...


Ajandama 2017 için yazdığım kulağa küpe, yıla enerji, güne motivasyon yeni yıl dileklerimle yıla hep birlikte 'Merhaba’ diyelim isterim. Haydi başlayalım! * Kendini çok sev. Buda felsefesi der ki kişi önce kendini sevmeli, hem de çok sevmeli. Bunun egoyla, onla bunla ilgisi yok! Sevgide cömert ol, sevgini paylaş, köprü ol... Verdikçe ve aldıkça çoğalt coşkunu içinde, iliklerine kadar hisset. Sonra ise kendisini tanımalı, bilmeli ve izlemeli… Kendini tanı, bil ve izle. Bu eşsiz bir doyum! * Hoşgörülü ol. * Haklı çıkmak değil hak etme derdinde ol. * Fark ederek yaşa. Farkındalıklarının farkında ol ve farkındalıklarını arttır. Adına hayat denilen bu yolculukta nefes alıp verdiğimiz her an yegane! Eşsiz bir pırlanta! Bize bahşedilen büyük bir lütuf! Fark ederek yaşamak tadına doyulmayan bir pastayı paylaşarak yemek kadar zevkli… * Yoldan çıkmak güzeldir ama silgin kaleminden önce bitmesin. * “Güzel bir gelecek ancak bugün yaşanırsa doğabilir." der, Osho, Martıları Seven Adam’da. Bugün bize verilen eşsiz bir armağan. Ne mutlu hakkını vererek yaşayanlara, tadını doyasıya çıkartanlara! * İnanç görünmeyene inanmaktır, görünmeyene inanırsan; başkalarının göremediklerini görebilirsin. * Bulunduğun yere ve içinde yaşadığın 'şu an’a değer kat. * “Hayatta her şey olabilirsin fakat mühim olan hayatın içinde insan olabilmektir." der, Şems-i Tebrizi. İyi insan olma mücadeleni bu yıl ve her yıl bir önceki yıldan daha çok arttır. * Küçük olan her şey emekle ve gayretle büyür. Dünyanın gördüğü en büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumdu, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi. * Küçük iyiliklerin fikirleri ancak kocaman kalplere sığar. * Nezaket hava yastığı gibidir, içi boştur ama seni darbelerden korur. * Ve asla eğme başını öne, hiçbir şey ve hiç kimse için. Yeniden başla. * Bedava peynir, sadece fare kapanında olur. * Cesaret en güzel motivasyon. Girmeye korktuğun mağara, umduğun hazineyi saklıyor olabilir. * İnsanlar, sözlerine değil davranışlarına bakarlar. Söylemlerini eylemlerinle destekle. * Mutlu olmak için kendini mutlu et, kendinden beklentini yükselt, dışarıdan beklentini düşür hatta yapabiliyorsan yok et. İstersen başarabileceğini ikimizde çok iyi biliyoruz. * Olmak istediğiniz şey her ne ise derhal şimdi olun! * Ertelemeyin... Ertelemek nasıl diyeyim atıl kalmak gibi. Ertelemek; yaşamın mayasını kaçırır, hodbin biri haline getirir insanı. * Dedikodu yapma, yapanlardan da uzak dur. Dedikodu nasıl diyeyim en sevdiğin ayakkabınla yolda salına salına yürürken ayağının altına yapışan sakız gibi bir şey. Nereye gidersen git, ne kadar kazırsan kazı bastığın anda bir mıknatıs gibi gelir yapışır. Yapma, gerek yok böyle şeylere! * Çevrendeki insanları öv, iyi yaptıkları, iyi olmasa da yapmaya çalıştıkları en azından denedikleri işler için onları takdir et, yüreklendir, sitayişle bahset haklarında… * Çevrendekilere; kabul ediliyorsun, değerlisin, güveniliyorsun ve seviliyorsun duygusunu yaşat ki varlığını hissetsin. * Hep dik ol; güçlü, cesaretli ve inançlı. Bırak, nasıl böyle vakur durabildiğini merak etsinler. * Hem kalbinin, hem de aklının yattığı şeyler yapmaya gayret et. * Yoğunlaş… Adına iş de; ama aslında aşk... * Tanıştığın herkese karşı şükran duy özellikle de yolunda engel ve zorluk çıkaranlara, hakkında konuşanlara ve seni suçlayanlara karşı. Onlara olan vefa borcunu hiçbir zaman ödeyemeyeksin. * Ektiğin her tohumun önce sana, sonra tüm insanlığa döneceğini bil. * Vatanını çok sev. * Şu dünyadaki en mutlu kişi, mutluluk verendir. Veren el ol. * Yüreğinde hissedenler için mesafe yoktur. Mesafelere takılma. * Kayıtsız kaldığında akmıyorsun demektir. Bu yüzden seni eriten, ısıtan her şey faydalıdır. Onlara sahip çık. * Be the change you wish to see in the world. (Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol.)

* Eylemlerin kelimelere dökülmüş hali büyük eksiklikleri tamamlar bazen… Yazmayı dene. Gör bak, başta sıkıcı gibi gelecek belki ama zamanla seveceksin. Hem söz uçar, yazı kalır. * “Dün zekiydim dünyayı değiştirmek için uğraşıyordum; ama bugün akıllıyım kendimi değiştiriyorum.” der, Mevlana. Gelişim için değişime yelken aç, her an, her nefeste, attığın her adımda, yine yeni yeniden.

53

* Sorununu, sende sıkıntı ve gerginlik yaratan her şeyi erit gitsin! Onu bir armağan olarak kabul et, alman gereken mesajı al, yüzleş ve daha sonra bir daha dönmemek üzere serbest bırak gitsin. * Kıymetini takdir et. Gönülden taşan kalite dışa mutlaka yansır. Sen önemlisin. ‘Ben önemliyim.’ bilincini yerleştir kendine ve benimse. * Oturduğu yerden başarıya ulaşabilen tek canlı tavuktur. Harekete geç! * Başarı bir varış noktası değil, yolun ta kendisidir. * Her zaman yeniden başlayabileceğini, ‘yine yeni yeniden’ diyebileceğini bil. Şimdinin her değerli anında yeniden başla. Göreceksin gözlerindeki ışık yolunu aydınlatacak. * Ne kadar düşersen düş, ne kadar incinirsen incin, ne kadar canın yanarsa yansın aşka sırtını çevirme. Çok sev. Kalbinin çarptığını hissediyorsan mutlu ol ve bir kez daha dene. Gerekirse düş, korkma düşmekten, ‘nasılsa bir kez düştüm kalkmayı biliyorum de ve düşer miyim acaba yine, ya bu da iyi sonuçlanmazsa, canımı yakarsa’ endişesini yok et! * Sabredemiyorsan; bunun için emek ver. Bu dünyaya kazık çakabilsek keşke! * Zamanın mı yok, yoksa niyetin mi? Ertelediğin her konuda aklına bu soruyu getir. * Uzakları planlamadıkça sorunlar yakınlaşır. * Başkasının derdini dert edinebilen, kendi derdine şifa olur. * İnsan var dokunduğu şeye değer katar, insan var dokunduğuna değer kaybettirir.

* Bir nedenin olsun, yolunu kendin bulursun. * Proje varsa kaynak mutlaka gelir. Yeter ki sen oku atmaya niyetlen, hareketlen. * Ya bir yol ver, ya bir yol ol, ya yol göster ya da yoldan çekil. * 25’inci saat senin gıyabında başkaları tarafından yaşanır. O yüzden 'O ne der, bu ne der’leri umrundışı yap. En azından bunu dene. * Art, çoğal, büyü. Nil ne güzel demiş: Böbürlenme, kibirlenme, köpürme. Abart, çoğalt, parlat. * Kalbin iyilik ve güzellikler için -daha çok- çarpsın. * Şükret, daha çok şükret, sahip olduğun, sana bahşedilen her şey için, hayatındaki herkes için... * Ailenin kıymetini çok iyi bil, daha çok bil. En çok da onların kıymetini bil. * Sağlığını ihmal etme. Çok önemse. Dikkat et yediklerine. 'Amaan bu kadarcıktan ne olacak canım!’ deme. Kontrolü elinde tut. * Spor yap. Hareket et. Hareket etmek bedenini de, beynini de, ruhunu da, benliğini de, düşüncelerini de yeniler. Kalbi kin ve nefretle dolu, enerji düşürücü paratonerleri bir tenis topu gibi evrenin en derinlerine fırlatalım gitsin. * Dürüst ol. * Mutlu olmayı seç. Kararlı olmayı seç. Sevgi dolu olmayı seç. Seçimlerin seni büyütür, olgunlaştırır, yüceltir. Sen olmayı seçtiğin kişisin. * Niyetlen... Çoğu kez salt istemek yeterli olmaz. İyi niyetin her zaman örnek olsun insanlara. * Başkalarını yenenler kendilerini güçlü görürler oysa kendini yenebilen daha güçlüdür. * Kolayı herkes yapar, fark yaratabilmek için zoru başar. Yemek yemek kolay gibi görünse de ekmeği veya bir lokmayı kaç kez çiğnediğini düşün. Anlayacaksın ki pek de kolay değil, zahmetsiz rahmet olmaz. * “Babana bile güvenme" diyen insana güvenme. Onun zaten kendisine güveni yoktur ki başkasına güven verebilsin. * Doğru insanlarla birlikteysen onları motive etmene gerek yok, heveslerini kırma yeter. * Hayat amacı tek cümledir, göze ışık getirir. * Gözündeki ışığı takip et, o yolunu aydınlatacak. * Yeisin kör bataklığına düşme, ümitvar olma gayretini sürdür, başarılı olamıyor olsan dahi nefes alıp verebiliyorsan kalk ve tekrar dene. * Şans kimsenin ayağına kadar gelmez, en azından yarı yolda buluşmalısın. Emek ver. * Kendi hayatının lideri ol. * Hayata nasıl başladığının önemi yok, nasıl yaşadığın, kendine neler kattığın, neler biriktirdiğin ve nasıl bitirdiğin önemlidir. * Eğer sevdiğin işi yaparsan hayatın boyunca bir kez bile çalışmış olmazsın. * İşini kaliteli yap; şevkle, aşkla, özenerek… * Not al, sonuçlandır, raporla, arşivle. * Başladığını bitir, bitiremeyeceğine başlama. * Girişimci ol. * Hayat 100 metre yarışı değildir. * Bekletme ama bekleyebilme sabrına sahip ol. * Kibirlenme, böbürlenme; onun yerine çok sev herkesi ve her şeyi. * Sevgiyle dokun, bak; herkese ve her şeye. * 'Çok okuyan mı bilir, yoksa çok gezen mi?’ bu subjektif bir cevabı gerektirir ancak okuduğunu gezen insanın tarif edemeyeceği şey yoktur. * Yenilen… İçindeki ışığı yakala ve takip et. Gelişen ve değişen toplumda * İnsanın 2 seçeneği vardır; ya bütün gün karanlığa küfreder ya da güneşe yürür.

54


Peki, bu yıl senin tercihin ne? Hemen şimdi hayatımızın F5 tuşuna basarak en güncel sürümümüzle yeni yıla 'Merhaba’ diyelim. Bu yıl da başkalarına umut ışığı olmaktan, insanlara yardım etmekten, paylaşımcı olmaktan vazgeçmeyelim. İsteklerimizi ertelemeyeceğimiz ve hayatımızı başkalarının ne söylediklerini umursamayarak yaşayacağımız, 'Keşke’lerden uzak 'İyi ki’lerle taçlandıracağımız, yeni dostluklarla anlam bulan, rengarenk, güçlü, başarılı bir 2017 diliyorum, hepimiz için. Dilerim hevesle çalıştığımız, iyi şeyler ürettiğimiz ve emeğimizin karşılığını aldığımız günler getirir yeni yıl! Hoş gel, 2017! Hoş şeyler yaşat, hoş eyle, hoş sohbetler ettir, hoş deneyimlerle gel, hoşnut kıl ve hoşça git. Sevdiklerimizin bizimle olduğu sağlık, mutluluk, huzur, esenlik ve başarılarla dolu nice senelere… Gününüz yüreğiniz gibi aydınlık, uyandığınız her gün umut dolu olsun. Sağlıcakla ve sevgiyle... U/mutlu günler...

Yılın motivasyon sözü: Ruhundaki güzellik ömründe can bulsun ve nefes alıp verdiğin sürece herkesi ve her şeyi sevmeyi seç. Kitap önerisi: İnsanın Anlam Arayışı (Orijinal ismi: Man’s Search For Meaning) Yazar: Victor E. Frankl Yayınevi: Okuyanus Yayınları Şarkı önerisi: Hindi Zahra-Just Say I Love Him Uzm. Psikolog Merve KAYA

55


Başaramamanın İmkansız Olduğunu Bilseydin Neye Kalkışırdın?

Ö

zgüvene mi ihtiyacınız var? O zaman bu kısa ve öz yazımı okuyun!

Kendinden şüphe etme… Kim olduğun hakkında kimseden özür dileme ama ego ile özgüveni de karıştırma. Unutma ki ne kadar az bilgi o kadar çok ego! Oku… Her şeyi bildiğini düşünürsen, hiçbir şey öğrenemezsin. Başarılı olmak için en çok yapman gereken şeylerden biride budur. Öğrenmek. Unutma öğrenecek çok şey var. Bu sebeple, çok oku. Hayallerin değil Hedeflerin olsun Amaçlarını tanımla.Tam olarak neyi başarmak istiyorsun? İyice düşün ve bir yere yaz. Hedefinin belirsiz ve genel olması (iyi bir futbolcu olmak isityorum) yerine çok spesifik (Galatasaray’da futbol oynamak istiyorum ) olması gerek. Bu sayede hedefine gerçekten ulaşıp ulaşamadığının yanıtını kendin verebilirsin. Varmak istediğin yere gidebilmek için oraya nasıl gidileceğini bil. Yani bu şeyi başarmak için nelere ihtiyacın olduğunu tek tek belirle ve tekil şahısta, şimdiki zamanda yaz. Mesela hızını artırmak mı istiyorsun. “Hızlı bacaklara sahip olacağım” yerine “Haftada 3 gün günde 15 dakika farklı Sprint egzersizleri yapıyorum.” şeklinde yaz ve yap. Çevrende kimler var? İncele.

Karşına duvarlar çıkacak! Yık geç!

Çok başarılı insanları çevresinde genelde çok başarılı insanlar vardır. Beraber çalışmayı ve başarıya ulaşmayı severler.

Dene, dene ve tekrar dene. Önüne gelen ilk engelde pes etme. Başa çık! Üstesinden gel. Sen bitmedi diyene kadar bitmez. İstikrar ve azim düşünemeyeceğin kapıları açabilir . “E ben bunu hak etmişim” diye sızlanmak yerine daha iyi şeyler hak etmek için bir şeyler yap. En büyük başarıları elde edenler büyük başarısızlıklar karşısında tekrar çaba harcayanlardır.

Ertelemeyi ertelemeyi dene ve Olacağına inan Oturduğun yerden başkalarının gelip seni kurtarmasını ya da motivasyonun gelip suratına ters bir tokat atmasını beklemenin alemi yok. Kaldır poponu git, tüm fırsatları araştır ve bul. İşini sevmiyor musun? Çalışmak istediğin alanda çalışan birini bul ve onunla bir görüşme ayarla. Yurtdışına mı gitmek istiyorsun? Git!

Gerçekleri anlatmak övünmek değil rahat ol! Başarılarını anlat. Gurur duy. İnsanlar başarılı insanları severler. Arada sırada sen de başarılarından bahset. Kendini sev! Kendi övgülerinle motive ol. Mazeret yok! Mazeret Yok! Mazeret Yok! Bahane bulmaktan vazgeç. Başarılı olmak için kendini iyi analiz et. Açıkça ve mertçe “ben başarısız oldum” de ve hatayı başkalarında arama. Sorumluluğu üstlen ve yanlışların neyse onları değiştirmek için elinden geleni yap. Büyük adamlar hiç hata yapmayan adamlar değildir, hatalarından ders çıkarıp başarıya ulaşanlardır. Şimdi kendine sor! Başaramamanın imkansız olduğunu bilseydim neye kalkışırdım? Sevgiler,

57

Özge McAree

58


ay in s iir i

GÖĞE BAKMA DURAĞI İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım İnecek var deriz otobüs durur ineriz Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda Beni bırak göğe bakalım Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor Seni aldım bu sunturlu yere getirdim Sayısız penceren vardı bir bir kapattım Bana dönesin diye bir bir kapattım Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat Durma kendini hatırlat Durma göğe bakalım

Turgut UYAR 59

Berna Tuğçe ÇİL

60


Yeni Yıla Özel : Karar Almama Kararı

E D E B IYAT

H

er yeni yılın başında yaptığımız gibi büyük umut ve kararlarla giriştiğimiz çıtır yıldan pek de umutlu değilim esasında. Hatta 2017 geçtiğimiz yıllardan beş beter bize girişir mi diye düşünmüyor da değilim. Yeni yıl hepimize sevgi, barış, aşk, para getirsin; hatta tüm Dünya’da savaş bitsin dileklerinde bulunacak kadar hayalperest de değilim. 31 Aralık gecesinin değil bir yılı, koskoca bin yılı getirdiğine şahit olmuş bir mazlum olarak yeni yıla özel büyük kararlar alma sayfasını da çoktan kapattım. Gördüm ki hayatımızda olması gereken ne varsa doğru zamanda zaten oluyor. Böylelikle yeni yılda acayip büyük kararlara niyet ettiğime edeceğime pişman eden beklenti derdinden kendimi kurtarmaya karar verdim. Bu yıl psikolojime tersten gidiyorum. Her zaman huyuma gidecek halim yok ya biraz da kendime aksileneyim dedim. Karar aldım bu sene hiç karar almayacağım . Nasılım ama ? Zaten aldığımız büyük büyük kararların çoğunu uygulayamadığımız mütevazi hayatlarımız var. O zaman elde kalan uygulanmamış kararlar fazladan vicdan yükünden başka nedir ki? Şimdi size en kararsız kararlı, en büyük tarafından koca bir tavsiye. Aldığınız tüm kararları yavaşça yere bırakın. Sakin olun! Siz bıraktınız diye hiç bir yere gitmeye niyetleri yok. Hep yanınızdalar. Sadece üzerinize yük etmeyin. Kısa vadede yılın ilk günlerini huzurlu hissetmenin yollarına bakın. Örneğin kışın soğuğuna inat sıcacık ailenin ve arkadaşların yanında olmak şiddetle tavsiye edilir. Ocak ayının ilk günlerini sakin, hafif atlattık mı güzel...

Yılı ortalama mutlu geçirmek için ‘’Yeni yıl için karar aldım ...‘’ cümlelerini bırakın. Bir hafiflik, bir rahatlık. Karar yok, baskı yok, yük yok. Şahane gidiyoruz. Aldığınız kararlara uymadığınızı hissettiğiniz de yaşadığınız vicdan azabı, bünyenize sinsice sızan hayal kırıklığı zaten fazlasıyla mutsuz edecektir. O zaman ne işinize yaradı ? Evet o fazla beş kiloyu istediğimiz zaman verebiliriz. Daha çok kitap okuyup, daha fazla film seyredebiliriz. Daha yoğun çalışıp üzerinize kaymaklı kadayıf kıvamında tatil yapabiliriz. Tek fark tüm bunları yeni yetme şımarık patron çocuğu edasında ki yeni yılın hatırına yapmıyoruz. Yıl aldıkça olgunlaşan, yaş aldıkça güzelleşen minnoş varlığımızın daha da eşsiz olması için yapıyoruz. Yılbaşı gecesinden, özel tarihlerden, dahası kimselerden mucize beklemeyip kendi mutluluğumuzu yılın hep ilk günüymüş coşkusuyla yaratıyoruz. Anlaştık mı?

Gülben YANARDAĞ

61

62


KÜLTÜR SANAT

2016’nın Kendilerinden Söz Ettiren Filmleri

63

Sausage Party animasyon olsa da, kesinlikle çocuklar için değil. Evet, sevimli karakterlere sahip ve afişe baktığınızda “Ay ne güzel gider kızımla.” Diyebilirsiniz ama film tamamen yetişkinlere özel, üzgünüm. Çünkü filmin seslendirenleri Seth Rogen (Pineapple Express, Knocked Up), Kristen Wiig, Jonah Hill, Micheal Cera, James Franco ve Danny McBride tayfası. Bu tayfa genellikle tüm filmlerde beraber oynar ve bu filmler her zaman bel altı esprilerle, cinsellikle ve her türlü çılgınlıkla doludur. Sausage Party bir ilk diyebiliriz aslında. Yetişkinlere özel bir animasyon olması bunun nedeni. Sevimli ve şirin bir film izleyeceğinizi sanırken daha ilk sahneden “Haydaaa” dedirten bir animasyon. Bir anda kendinizi deli gibi gülerken buluyorsunuz. Hatta çoğunlukla “Bir dakika neler oluyor?” dedirtiyor. Fazlasıyla eğlenceli, komik ve çizimleriyle göz doyuran bir animasyon. Konusunu anlatmayacağım. Karakterlerimizin markette satılan yiyecekler ve diğer malzemeler olduğunu bilin yeter. Ana karakterimiz ise diğer ürünlere liderlik edebilecek kapasitede bir sosis. Mutlaka izleyin derim.

2017’ye girdiğimize göre, geçen yılın izlenmesi gereken filmlerini listelememizin vakti geldi. Bu seferki listemi 2016’nın en çok reklamı yapılan ve üzerine konuşulan filmleri üzerine yapacağım. Bazıları kaliteliyken, bazıları yeterince iyi değildi. Olsun, biz yine de iyiden kötüye sıralayalım. Yeni yılınızı kutluyor, hemen listeme geçiyorum.

1. Doctor Strange

İlk önerim Doctor Strange. Scott Derickson’ın yönettiği filmin başrollerinde Sherlock’tan tanıdığımız mükemmel oyunculuğuna hayran bırakan Benedict Cumberbatch, Tilda Swinton (We Need to Talk about Kevin) ve Rachel McAdams (The Notebook) oynuyor. Marvel’ın tüm sinema camiasını ele geçirdiğini düşünürsek, listemizde çoğunlukla bu filmlerin olacağını da tahmin edebilirsiniz. Neyse ki Doctor Strange o zihninizdeki süper kahraman filmleri gibi değil. Doctor Strange daha çok Inception tadında ilerleyen bir film olmuş. Aksiyon, eğlence, sevimli ve komik diyaloglar, Benedict’in harika oyunculuğu ve tadında görsel efektlerle sizi bir an bile sıkmıyor. Sıkılmak bir yana, beklediğinizden daha çok eğleniyor ve bitmesin isteyebiliyorsunuz. Cumberbatch’in oyunculuğundan söz etmiyorum bile. Kariyeri yok olan kendini beğenmiş bir cerrahın bir büyücüden yardım alarak bambaşka bir dünya keşfetmesi ve hayatını buna öre değiştirmesini anlatan film, dolu dolu vakit geçirmek istiyorsanız tam size göre.

2. Deadpool

Normalde Deadpool’u birinci sıraya koyardım ama bu seferlik ikide karar kıldım. Yönetmen koltuğunda Tim Miller var. Kendisini pek tanımıyoruz. Ama bu filmle kendisini fazlasıyla tanıttı. Başrolde yakışıklı mı yakışıklı, yetenekli ve komik Ryan Reynolds var. Ryan Reynolds seneler önce kısa bir deneme filmi çekmişti arkadaşlarıyla. Kısadan kastım en fazla yedi dakika. Deadpool çizgi romanlarının hayranları bu videoya bayıldı ve interneti ayağa kaldırdı. Bu filmin kesinlikle yapılması gerektiğini söyleyen hayranlar sonunda başarıya ulaştı ve film çekildi. Beklentilerin aşağısında da değildi. Senenin en komik filmi olduğuna inandığım Deadpool aynı zamanda oldukça kaliteliydi. Kamera kullanımı, çekimler, senaryo, görsel efektler, oyunculuk mükemmel bir ahenk içindeydi. Açık konuşmak gerekirse tek bir rahatsız edici nokta bile bulamadım. Çocukları için fazla R rated (şiddet ve cinsel içerik bulunduran filmler) olduğunu söyleyen ve ayaklanan aileler olmadı değil. Ama zaten film çıkmadan aylar önce R rated olacağı ve çocuklara uygun olmadığı söylenmişti. O yüzden kimsede hata bulunmuyor. Deadpool son dakikasına kadar (Credits ekranından sonrası da dâhil) sizi eğlendiren, heyecanlandıran, güldüren ve Ryan Reynolds’a da Deadpool’a da âşık eden bir yapıt. Peki, konusu nedir? Orijinalde çizgi roman olan filmin ana karakteri Amerikan Özel Kuvvetlerinde çalışmış ve şu an ücretli asker olan Wade Wilson. Kendisi bir deney sonucunda inanılmaz güçlere sahip oluyor. Daha sonra başına gelenleri ve yaptıklarını artık siz izleyince göreceksiniz. Sürprizleri kaçırmak istemediğim için hikâyenin

3. Sausage Party

4. Fantastic Beasts and Where to Find Them

Açıkçası J.K.Rowling’in bu kitabının film yapıldığını duyduğumda pek de beklentili değildim. Muhtemelen bunun nedeni Harry Potter serisine olan aşkım ve daha iyisinin asla olamayacağı düşüncemdi. Ama yine bir Harry Potter dünyası hayranı olarak, bu filmi izlememem çok yanlış olurdu. Filmimizin yönetmeni David Yates. Kendisi Harry Potter serisinin son dört filmini yönetmiş bulunuyor. Her ne kadar son dört film ilk filmler kadar iyi olmasa da, David Yates’in kattığı yeni bir hava da yok değil. Fantastik Canavarlar Nerelerde Bulunurlar beklediğimden daha iyi bir filmdi diyebilirim. Biraz daha çocuklara uygun bir film aslına bakarsanız. Yine de bu dünyanın hayranı olanlar için ağız tadıyla izlenebilecek bir film. Oldukça eğlenceli, hareketli, sihirli ve güzel. Görsel efektler göz kamaştırabiliyor bazı zamanlarda. Film, gördüğünüz yerlerin sihir dünyasına ait olduğunu ve sihrin var olduğunu hissettiriyor. Öyle anlar oluyor ki, keşke ben de orda olsam diyorsunuz. Tatlı ve kaliteli olan bu filmi ailecek izleyebilirsiniz. Filmin konusu ise kısaca şöyle: yıl 1926, Newt Scamander sihirli valiziyle Amerika’ya gider ve valizinde birçok sihirli yaratık bulunmaktadır. Film kahramanımız başından geçenleri anlatmakta.

5. Warcraft

Senenin belki de en başarılı filmlerinden biriydi Warcraft. Yönetmenimiz ise Duncan Jones (Source Code). Yalnız şöyle bir durum söz konusu. Eğer bilgisayar oyunları ile hiç ilginiz yoksa “ya bu nedir, ne saçma şey” demeniz mümkün. Çünkü filmin konusu bu yönde. Milyarlarca insan tarafından sevilen Warcraft adlı oyunun film versiyonu karşımızda. Ork savaşçılar, insanlar iki ayrı dünya, dünyalar arası bir geçit, savaş ve yıkım bu filmin içindeki birkaç şeye örnek. Bana göre konuyu bilmenize gerek bile yok çünkü öyle güzel bir senaryo ve hikâyeye sahip ki, oyunu duymamış olanlar için fazlasıyla açıklayıcı. Fantastik bir savaş filmi olarak düşünün ve ona göre izleyin. Eğer fantastik film türünü seviyorsanız, aksiyon ve macera arıyorsanız izlemeniz gereken filmlerden. Görsel efektler güzel, hikâye güzel. Daha ne isteyebilirsiniz ki?

64


6. Zootopia

Şirin mi şirin bir animasyonla devam ediyorum listeme. Her zaman demişimdir, animasyonlar veya çizgi diziler kesinlikle sadece çocuklara özel değildir. Zootopia da öyle bir film işte. Kaç yaşında olursanız olun keyifle izleyeceğiniz bir film. Yönetmenimiz Bryon Howard ve Rich Moore. Biri gelmiş geçmiş en iyi animasyonlardan olan Tangled’ın, diğeri ise Wreck It Ralph’in yönetmeni. Bu iki kaliteli filmin iki yetenekli yönetmeni bir filmde buluşursa ne olur? Ortaya çok eğlenceli, komik, zaman zaman hüzünlü ve çizimlerle bizi baştan çıkaran bir film çıkar. Küçük bir tavşanımız var ve kendisi onlarca vahşi ve güçlü hayvan arasından sıyrılıp polis olmak istemektedir. Tabi herkes buna karşıyken Judy Hopps yapacağını yapar ve o işi kapar. Ardından sinsi bir dolandırıcı olan tilki Nick Wilde ile tanışır ve başlarına bir ton olay gelir. Arkadaşlar, düşmanlar, suç ve adalet gibi konuları izleyeceğimiz filmde Judy’i Ginnifer Goodwin, Nick’i ise Jason Bateman (Arrested Development) seslendirmekte.

7. Me Before You

Şahsen romantik filmleri çok sevmeyen biri olarak bu filmi gerçekten beğendiğimi söylemek isterim. Yönetmenimiz Thea Sharrock ve kendisinin öyle ünlü bir filmi yok. Başrolde ise delicesine sevdiğimiz, kalplerimizdeki Khaalesi, Emilia Clarke (Game of Thrones) ve yakışıklı Sam Claflin (Hunger Games serisi) var. Emilia Clarke’ın çok sevimli biri olduğunu medyadan şuradan buradan biliyoruz. Filmde de aynen öyle birini oynuyor. Sevimli mi sevimli küçük kasabalı çılgın bir kadın iş ararken, sakat zengin bir adama bakıcı oluyor. Bu ters mizaçlı adamı gülümsetmeye, ona hayatı tekrar sevdirmeye çalışırken aşk tohumları yeşilleniyor ve bir de bakmışız ki romantizmin diplerine vurmuşuz, ağlıyoruz. Kısacası ağlamak, gülmek ve hayatınızdaki birçok şeyi sorgulamak istiyorsanız kesinlikle izlemeniz gereken bir film. Kaliteli senaryo, kaliteli oyunculuk (Emilia Clarke pek de iyi değildi) ve çok güzel bir şekilde kullanılan renkler. Mendilleriniz yanınıza almayı unutmayın.

8. Cafe Society

Filmin yönetmeni Woody Allen. Bu cümleyle giriş yaptım çünkü sinemasever biriyseniz Woody Allen denince aklınıza bir iki şey geliyordur. Hayır, özel hayatından bahsetmiyorum. Allen’ın filmleri genellikle aynı konulara sahiptir. Aldatan karı veya koca, kendinden yaşça büyük biriyle olan erke veya kadın, farklı farklı çiftler, aşk, sohbet, hayatı sorgulama. Bu film de diğer filmleri gibi hızlı tempolu, farklı atmosferlere sahip, bol karakterli ve bol mekânlı. Senaryo oldukça güzel, çekimler bir harika. Birçok filminde olduğu gibi bu film de 1900’lerde hatta daha net olursak 1930’larda geçiyor. Genç bir adam Hollywood’a iş bulmaya dayısının yanına geliyor. İşe giriyor, yeni insanlar ve ünlüler ile tanışıp, farklı ve daha şaşalı bir hayat görüyor. Âşık oluyor, üzülüyor, kaybediyor, kazanıyor ve o dönemin hareketli hayatını yaşıyor. Senenin çok beklenen filmlerinden biri değildi Cafe Society. Yine de Woody Allen şaşırtmamaya devam ediyor. Özellikle Woody Allen hayranıysanız mutlaka izleyin.

65


9. Now You See Me Two

Tabi birinci filmi izlemediyseniz ikinciyi izlemenizin bir anlamı yok. Tamam, bire bir önceki filmi takip eden bir film olmamış ve karakterleri ve önceki filmde olanları size kısaca özet geçiyorlar ama yine de ilkini izlemekte fayda var. Film pek beğenilmedi. Çok fazla eleştiri aldı. Görsel açıdan bir önemi olduğunu ben de düşünmüyorum. Ama oyunculuklar bazen tek başına yetebiliyor bana göre. Başrollerde ilk filmde de olduğu gibi Jesse Eisenberg (Zombieland, Social Network), Woody Harrelson (True Detective), Mark Ruffalo (Avengers, Shutter Island), Dave Franco, Morgan Freeman, Michael Caine ve kadroya yeni katılan Lizzy Caplan (Masters of Sex) var. Yani anlayacağınız harika bir kadro mevcut. Sırf bu yüzden bile izletiyor kendini. Bunun dışında yine önceki kadar aksiyonlu, heyecanlı ve kafa karıştırıcı olmuş film. “Mahşerin Dört Atlısı” olarak adlandırılan 4 sihirbaz ve arkalarındaki asıl adam, yeni bir düşmanla karşı karşıya gelir ve yine illüzyonlarını kullanarak bu düşmanı yerle bir etmeye çalışır. Sihirbazlık numaralarını seviyorsanız bence oldukça eğleneceksiniz. He yok ben anlamam diyorsanız hiç izlemeyin derim. Çünkü ilk film de karışık olduğundan çok eleştiri almıştı, bu filmin de geri kalır yanı yok bu konuda. Ama filmi başka bir yapıta benzetmem gerekirse, Ocean’s Eleven’ın sihirli versiyonu diyebilirim, izleme kararı size kalmış.

12. The Conjuring 2

Gelelim en sevdiğim tür olan korkuya. Son birkaç senedir çıkan korku filmlerini pek kaliteli bulduğum söylenemez. Son zamanlarda izlediğim filmlerden en düzgünleri It Follows, The Witch, Insidious 1 ve The Conjuring 1’di.Conjuring’in 2.si geldiğinde oldukça heyecanlanmıştım. Ne yazık ki yeterince iyi değildi. Ama başka korku filmi seçeneğimiz çok olmadığından listeye eklemeye karar verdim. 2016’da vizyona giren korku filmleri arasında tercihim bu filmden yana olurdu. Yönetmen Insidious’ı, Saw 1’i, The Conjuring 1’i ve Dead Silence’ı çeken James Wan. Kendisi gördüğünüz üzere başarılı yapıtlara sahip. O yüzden harika bir şey bekleyebiliyor insan. Ama Conjuring 2 basit ve klişe bir korku filminden ileri gidemiyor. Yine de gerilim yaşatıyor ve kendisini takip ettiriyor. Başrollerde Patrick Wilson (Insidious) ve Vera Farmiga’nın (Bates Motel) olduğu filmin konusu Lorraine ve Ed Warren adında evli bir çift. Gerçekte de var olan bu iki kişi, hayatlarını hayalet vb. doğaüstü olayları araştırmaya adamıştır. Bu sefer dört çocuğu olan yalnız bir anne, onlardan yardım ister. Bir gecenizi bu filme ayırabilir ve azıcık gerilip kendinize gelebilirsiniz.

10. Arrival

Başrollerde Amy Adams, Jeremy Renner ve Forest Whitaker’ın oynadığı filmin paçalarından kalite akıyor desem yalan olmaz herhalde. Oyunculuk on numara, yönetmenimiz Denis Villeneuve aynı zamanda Sicario ve Incendies gibi yine kaliteli filmlerin de yönetmeni. Yani şöyle açıklayayım: Bilim kurgu, aksiyon veya macera filmi çektiyse Villeneuve, o filmi asla kaçırmayın. Çünkü bu türlerde gerçekten kaliteli iş yapıyor. Arrival da senenin en beğenilen Bilim Kurgu filmi oldu. İzleyin ve izletin.

11. Rogue One: A Star Wars Story

Tabi listemizde Star Wars olmadan olmaz. İlla tüm seriyi izlemiş olmanıza gerek olduğunu düşünmüyorum. Bir önceki Force Awakens filminde olduğu gibi, hiçbir şey bilmeden rahat rahat izleyebileceğiniz bir film. Film Episode IV’dan 15 yıl öncesini anlatıyor. Ünlü Death Star inşa ediliyor, haber yayılınca “İsyan” adında bir direniş örgütü kuruluyor. Hikâye orijinal seriye bağlı kalmış ve sanki bir geçiş filmiymiş gibi hissettiriyor. Başrolde Felicity Jones var ve gerçekten iyi bir oyunculuk sergilemiş. Onun dışında aksiyon sahneleri oldukça iyi. Film kendini heyecanla izlemenizi sağlıyor, o yüzden mutlaka bakın derim.

67

13. 10 Cloverfield Lane

Bu film de 2016 yılının gerilim filmlerinden. Bazıları çok sevmiş olsa da benim gibi vasat bulanlar da oldu 10 Cloverfield Lane’i. Yönetmen Dan Trachtenberg ve oyuncular Mary Elizabeth Winstead, John Goodman ve John Gallagher Jr. Hatta başka kimse yok diyebilirim filmde. Bu az sayıdaki kadro ile gayet de idare etmeyi başarıyor film. Aslında bilim kurgu olan film tek bir yerde geçtiğinden daha çok gerilimi andırıyor. Bir araba kazasından sonra kendine gelen genç bir kadın, kendisini bir adamın bodrum katında buluyor. Adam, kadının hayatını kurtardığını söylüyor ama ona inanmalı mıyız inanmamalı mıyız diye düşünüyoruz film boyunca. Dış dünyadan haberimiz yok, bu genç kadınla aynı kaderi paylaşıyor gibi hissediyoruz. Film o nedenle ne olacağını bilememenize neden oluyor ve bu da heyecan katıyor. Gerilim filmlerini seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir film. Her ne kadar senaryo açısından beni tatmin etmese de, oyunculuklar ve hikâye gayet iyi.

68


14. Don’t Breathe

2016’nın bir diğer gerilim filmi de “Nefesini Tut” diye çevrilen bu film. Bana göre oldukça basit ve yetersiz oyunculuklarla dolu bir film olsa da, birçok insana göre başarılı bir filmdi. Yönetmen koltuğunda 2013 yapımı Evil Dead’in yönetmeni Fede Alvarez var. Bir grup arkadaş, kızını trafik kazasında kaybetmiş kör bir adamın evine, kasasındaki tüm parayı çalmaya giderler. Adam nasıl olsa kör diye yakalanmadan kaçacaklarını sanırlarken, yanıldıklarını görürler. Açıkçası filmde hoşuma giden sahneler olmadı değil. Bazı sahneler ağır gerilim içeriyor. Rahatsız edici anları olan bir film. İki taraftın açısından da düşünmenizi sağlayan bir film aslında. Filmin sürprizlerini bozmadan pek bir yorum yapmam mümkün değil o nedenle bunu burada bırakacağım. Film zaman zaman size de nefesinizi tutturuyor dersem abartmış da olmam. İzlememeniz için bir neden yok diyor ve sonraki filme geçiyorum.

15. Ghostbusters

Listemi bu filmle sonlandırıyorum. Ghostbusters en sevdiğim filmlerden biri olmuştur hep. O yüzden tekrar çekileceğini öğrendiğimde inanılmaz bir sevinç kaplamıştı içimi. Sonra Ghostbusters üyelerinin kadın olacağını öğrendim. Olsun dedim o da olur. Ama olmuyormuş. Belki çok kızanlar olacak bana, çok sevmiş olanlar da olabilir aranızda. Dürüst olmam gerekirse pek beğenmedim. Eğer daha önce hiçbir Ghostbusters filmi yapılmamış olsaydı keyifle ve heyecanla izleyebilirdim ama gerçekten beklentilerimin altında bir filmdi. Oyunculara lafım yok, Kristen Wiig ve Melissa McCarthy çok komik bir ikili olmuş. Zaten bu isimler çok kaliteli birer komedi oyuncusu. Ama görsel efektler, hikâye, senaryo yeterince iyi değil. Yine de 2016’nın bir bakılması gereken filmlerinden.

Geriye bir kısmı Golden Globe’a aday olan çok kaliteli La La Land, Manchester by the Sea, Nocturnal Animals, Jackie, Moonlight ve Hell or Highwater filmleri kalıyor. Hepsine mutlaka bakın ve bu görsel ziyafetlerden mahrum kalmayın. Yeni yılınızın bol kültürlü, heyecanlı ve mutlu geçmesi dileğiyle.

Deniz EROZAN

69


FOTOĞRAF M

erhaba arkadaşlar. Kısa bir aradan sonra, özlem ve heyecan içinde yine sizlerle fotoğraf dünyasını konuşmaya başlıyorum. Temel bilgiler, küçük tüyolar, yeni teknolojiler, fotoğraf uygulamaları, fotoğrafçılık sektörü, “Acaba hangi makineyi alsam?" gibi merak ettiğiniz her şeye değineceğim. Eğlenceli bir dille yazacağım, çünkü fotoğraf eğlenmektir de. Hobi olarak başlar, zamanla tutkuya dönüşür. Fotoğraf samimiyettir, hayal gücüdür, inanılmaz bir iletişim aracıdır. “Merhaba" demenizi kolaylaştırır. Fotoğraf makinesi bir anahtardır ve çilingirden daha marifetlidir. İnsanların dilini açar ilk başta: “Bu makineler kaç para?" sorusunun ardından kalp açılır ve “Rahmetli babamın da vardı eskiden. Çeker dururdu bizi" der bir yaşlı amca mesela. Fotoğraf her şeydir. Fotoğraf hayattır. Anıdır, belgedir, gerçektir. Bu yazı sezonunda sizinle gerçekleştirmek istediğim projeler olacak ve hep beraber onları gerçekleştireceğiz. Mesela temel fotoğraf eğitimleri vereceğim. Küçük denemeler yapmanızı isteyeceğim. Sizlerden gelen fotoğrafları değerlendirip yayınlayacağız. Hatta fotoğraf buluşmaları yapacağız . Birçok yenilikle başlayacağız yeni yıla . Eminim ki aranızda fotoğraf çekmeyi çok seven, amatör veya profesyonel olarak ilgilenen, “Eniştem yeni bir makine aldı, çok güzel manzara çekiyor, ben de istiyorum." diyen birçok okurum var.

Demek ki fotoğraf için gerekli olan ilk şey ışıkmış. Nasıl ki görmek için ışığa ihtiyaç varsa, fotoğraf çekmek için de yine ışığa ihtiyaç vardır. Fotoğrafa başlayan herkes zamanla çok pratik yaparak ışığa hakim olur ve bu hakimiyet, kişiyi ışıkla flörte götürür. Sonrasında bu ilişkiden güzel fotoğraflar doğar. Ve bir de bakarsınız ki size en sevdiğiniz fotoğrafınızı sorduklarında: “Hepsi benim çocuğum." diyorsunuz.

Fotoğraf her şeydir. Fotoğraf hayattır. Anıdır, belgedir, gerçektir.

Ve tabi bir diğer gerekli araç bir makine. Bu konu ilk kez makine alacakların aklını en çok kurcalayan konu oluyor. “Hangi markayı alsam, kaç bin TL versem, yurt dışından mı getirtsem, arkadaşım makinesini satıyor ama garantisi bitmiş, acaba ne yapsam?" gibi bir çok soru soruluyor bir anda. Gelecek yazımda bu sorunların cevaplarıyla başlayıp, kafa karışıklığınızı gidermeye çalışacağım. Önümüz yılbaşı. Fotoğrafa olan merakınızı sevdiklerinize anlatıp, yılbaşı hediyesi aldırtmayı denemeye başlayın derim ben. Mesela 5 kişi bir makineye girebilirler. Şimdiden mutlu, huzurlu ve fotoğraf dolu bir yıl dilerim. Sevgiler...

Öncelikle fotoğrafın kelime anlamını öğrenerek başlayalım. Foto; eski yunancada ışık, “graf" ise latince de çizmek,yazmak anlamını taşır. Yani bizler fotoğraf çekiyorum dediğimizde aslında “ışıkla çiziyorum" da demiş oluruz. Işıkla çizmek... Ne kadar da büyüleyici geliyor kulağa öyle değil mi? Bu bilgi cebinizde dursun. Zaman zaman hatırlamaya ihtiyaç duyacağız. Sinan SÖNMEZ

71

72


Röportaj Bize biraz kendinizden bahseder misiniz Sibel Hanım ?

spor

1967 yılı Ankara doğumluyum . Tüm eğitim hayatım Ankara’ da geçti. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve diyetetik mezunuyum. Sonrasında yurt dışında master programım oldu. Döndükten sonra SGK’ nın bünyesinde bulunan kreşlerde idareci olarak, dispanserlerinde diyet uzmanı olarak çalıştım . Son 8 yılımda ise Dış Kapı Hastanesi 'nde diyet uzmanı olarak çalışıp kızımın özel durumundan kaynaklı erken emeklilik hakkımı kullanarak emekliye ayrıldım. Şu anda da Ankara Bizim Çocuklar Spor Kulübü’nde müdür olarak görev yapıyorum

Çocuk sahibi olma süreci ve sonrasından bahsedebilir misiniz? Mendillerim hazır ise başlayabilirim ( gülüşmeler ). 1994 yılında evlendim ve evliliğimizin 9. senesinde Elif Naz ' ı kucağımıza alma şansımız oldu. Mikro enjeksiyon yöntemiyle gebe kaldım. Üçüz bir hamilelik yaşadım, zor bir süreçti. 8. ayda diğer iki bebeğimi nedeni bulunamayan sebepten dolayı kaybettik. Aslında embriyolar yerleştirilme aşamasındayken en sağlıksız durumda olan ve düşmesi beklenen bebek Elif Naz dı. Diğer kardeşleri saha sağlıklı durumdayken hayata tutunan bebeğim Elif Naz oldu. 1650 gr. dünyaya geldi, matür bir bebekti. Akciğer fonksiyonları tamamlanmıştı. Bu bir avantaj dedik, anne sütüyle olayı kolaylaştırırız dedik ama anne sütü de alamadı. Çünkü doğumdan 4 gün sonra benim safra kesem patladı aşırı kiloya bağlı olarak. Elif Naz’ı tekrar doğduğu hastaneye yatırdık, yoğun bakım ünitesinde ona baktılar. Benim safra kesesi ameliyatımdan 10 gün sonra Elif ile kavuştuk. 1,5 yaşına kadar Elif Naz diğer akranlarını yakalamıştı. Sonrasında Elif Naz’ın aşılarına mı bağlıdır değil midir bilemiyorum ama bir anda Elif Naz ' da çok ciddi bir depresyonla karşı karşıya kaldık. Bir gece sabaha kadar ağladı.

Aşıdan hemen sonra mı bu depresyon gerçekleşti? Çok net hatırlamıyorum ama aynı ay içindeydi, 3 gün sonra 5 gün sonra orayı tam net hatırlamıyorum.

Sonrasında? O çığlık çığlığa ağladığı geceden sonra 3 sene hiç gece uykusu uyumadı Elif. İlk zamanlar çocukluk depresyonu herhalde dedim o süreçte ben hep Elif Naz ileydim daha sonra çalışmaya devam ettim. Herhalde buna olan bir tepki diye düşündüm ama baktım olmadı bir psikiyatriste götürdüm. Endişeleneceğimiz bir şey olmadığını söyledi ama tatmin olmadım bir nöroloğa götürdüm. Orada da bir şey olmadığı söylendi. Akabinde bir psikiyatriste daha götürdüm. Çünkü bu bir ay süreç içinde Elif bizim 18 ayda tanıdığımız Elif ‘ten çok farklıydı. Hiç uyumaya, çırpınan bir çocuk... En sonunda Gazi Üniversitesi’nde Elif Naz’ a bir günde bir tanı konuldu Otizm diye. Bizim otizm ile tanışmamız böyle. Hakikaten çok acı bir gündür, 7 Şubat. Hiç unutmam... Ondan sonrasında da çok meşakatli bir yolda Elif Naz ile koşturmamız başladı.

Peki Elif Naz bu yaşa gelene kadar ki süreç nasıl geçti? 1,5 yaşından sonra çok zor bir Elif Naz vardı. Çare olamadık Elif Naz’ a, derdinin ne olduğunu bulamadık . Otizm de bir muamma neticede. Biz de bu muammanın içinde kaybolduk. 20 aylıkken çok yoğun bir özel eğim programına başladık. Konuşma becerisi zaten yoktu ve sözel dili hiç oluşmadı. Olabilecek bütün eğitimler (dil eğitimi, akademik eğitimler, davranış eğitimleri v.b) verilmeye çalışıldı. O zaman için tek çözüm özel eğitim denildiği için karı koca bütün imkanlarımızı özel eğitime seferber ettik. Ama zaman bana tek çözümün özel eğitim olmadığını gösterdi. Belirli bir yaşa kadar gerçekten bu çocukların hayatında özel eğitim çok önemli ama belli bir süreden sonra yeterli olmuyor. Çünkü bu çocukların pek çok alanda eksikleri var ve pek çok alanda da bizden fazlaları var. Otizmi bir hastalık olarak değil de bir farklılık olarak görüyorum. Bu zamana kadar Elif in dünyasında yer alamadık bütün çabamıza rağmen, o da bizim dünyamızda olmaktan pek hoşnut değil. Hala da hem o hem biz çabalıyoruz ortak bir dünya yaratmak için.

73

74


Peki Elif Naz bu yaşa gelene kadar ki süreç nasıl geçti? Babamızla sıkıntılarımız oldu çünkü olayı reddediyordu eşim. Yaklaşık 1,5 yılımızı aldı eşimin bu durumu kabullenmesi. Çok yıpratıcıydı gerçekten hem bilmediğiniz bir konuda çocuğunuza yardımcı olmak için uğraşıyorsunuz, hem bu mücadeleyi verirken çevrenize karşı, eşinize karşı '’Evet bu çocuğun bir sağlık sorunu var. Şöyle yapılmalı, böyle yapılmalı.’’ diye mücadele veriyorsunuz. Yardımcı olabilmeye, olayı anlayabilmeye başladıktan sonra hayat benim için daha kolay oldu. Benim bu olayı tölere etmem 2 ayımı falan aldı. Hayatımın en zor 2 ayıydı ama olaya şöyle baktım; bizim ebeveyn olarak bizden kaynaklı bir sorun değildi bu, tıbbın da bilmediği bir olaydı. Hiçbirimizin yarına garantisi yokken çok uzun yılların muhasebesini yapmak istemedim. Bu çocuk için elimden ne gelir, ne gerekiyorsa yapacağım dedim. Bir anne olarak çocuğuma yapabileceğim her şeyi yaptım ve vicdanen çok rahatım. Onun rahatlığıyla ortak bir yaşam bulmaya çalıştık Elif Naz ile.

Ailenizi etkiledi mi? Eşimle çok imrenilen bir evliliğim vardı. Elif ile birlikte sıkıntılarımız oldu. Elif ‘e ulaşamadıkça sinirimizi birbirimizden çıkardık. Bütün tölere gücümüzü Elif’ e harcadığımız için birbirimizi veya bir başkalarını tölere etme şansımız kalmamıştı. Hırpalandık . Fakat omuz vermeyi de öğrendik. Elif, sevginin ve saygının olduğu bir aile ortamında büyüyor. Evde kavga görmediği için dışarda olan her kavga ona eğlence gibi geliyor. O sebepten biz Elif’ e kaostan beslenen çocuk diyoruz. Kavga eden birilerini gördüğü an gülmeye başlıyor çünkü (gülüyor).

Elif Naz’ın size öğrettiği en büyük şey nedir? Her şeyin başı sağlık olduğunu öğrendim, direnmeyi öğrendim, tahammülü öğrendim, hayatın grileri varmış onu öğrendim. Elif 13 yaşında ama 2 yaşından beri bana çok şey öğretti.

‘‘Her şeyin başı sağlık olduğunu öğrendim, direnmeyi öğrendim...’’ Okul yaşına geldiğinde okul eğitimi süreci de pek zorlu olmuştur diye düşünüyorum. En büyük travmaları bu dönemde yaşadık. Çocuklar acımasızdır falan deniliyor ama bence çocuklar değil kesinlikle eğitmenler ve veliler acımasız. Açıkçası benim çocuğum eğitim alsın diye başkasının çocuğunun eğitim hakkını asla elinden almaya çalışmam. Ama benim çocuğuma da bir eğitim hakkı verilmeli. Bu çocuklar mutlaka toplumun içinde olmalı. Fakat toplum bunu istemiyor. Elif’ in şansı kreşte birlikte olduğu 4-5 arkadaşıyla birlikte aynı okula başlamasıydı. Ve beklentimizin çok üstünde bir performans gösterdi. Fakat bir katakulleyle Elif ‘in o okuldan atılması sağlandı. Rehberlik araştırma merkezinde rapor zamanımız gelmişti. Okulun rehberlik bölümü bize bir zarf verdi, sizin çocuğunuz tam zamanlı kaynaştırmaya uygun bir çocuk değildir, yarı zamanlı kaynaştırmaya uygundur diye. Yarı zamanlı kaynaştırmada okulun içinde özel alt sınıf olması gerekiyor fakat bizim gittiğimiz okulda özel alt sınıf yoktu. Bu sebepten kaydımızı başka okula aldırma durumunda kaldık. Gittiğimiz okulun yaklaşımı çok iyiydi ama Elif çok ciddi tepkiler verdi. Bu değişimle beraber, çok sorunlu bir çocuk oldu. Ama ilkokulu bu okulda bitirdik. Sonra ortaokul maceramız başladı. Şu an iyi bir performans sergilediğini düşünüyorum. Yine özel alt sınıfta. Kulübümüzün öğretmenleriyle beraber Elif ‘in okul hayatını destekliyoruz. Kim Elif ‘in öğretmeni ise onun okul programına dahil oluyor sonrasında Elif ile birlikte kulübe dönüyor ve sportif çalışmalarını sürdürüyorlar.

75

Bu anlamda telaşlarınız, korkularınız, endişeleriniz elbette vardır. Olmaz mı? Bir kere insanların bir birini anlamadaki en önemli şey iletişim. Biz kızımızla iletişim kuramıyoruz. Elif ‘i en iyi anlayabilen benim ama ona rağmen anlayamadığımı düşünüyorum, çok zor bir şey bu. Ve kendi doğrularımla ona teşhisler koyuyorum. Mesela bugün herhalde canı hamburger yemek istiyor diyorum, belki de hiç istemiyor. Hamburgeri aldıktan sonra ben çok iyi bir şey yaptım diye düşünüyorum ama o an onun canının isteyip istemediğini düşünemiyorsun. Size bir tepki yok veya bir bildirim yok. Olay çıkartırsa yine Elif uygunsuz davranışlar yapıyor diyorsunuz olay çıkarmazsa oku doğru yere attığınızı düşünüyorsunuz. Ama en büyük kaygım benden sonra Elif ‘in nasıl bir hayatı olacak? Bütün engelli çocuk sahibi olan ailelerin ortak sorunu bu. Her anne ‘’Allah bana evlat acısı yaşatmasın’’ diye dualar ederken bizim dualarımız evlatlarımızın bizden sonraya kalmaması yönünde. Ne yazık böyle... Elif ‘in başına bir şey gelir mi kaygım çok fazla. Sözel dili olmadığı için hayatım onun mimiklerini inceleyerek geçiyor. Ve bu çocukların için suistimal söz konusu o sebepten kimseye güvenemiyorum.

Peki sporla tanışmanız ve Elif’ in bu anlamda ki yeteneğini nasıl keşfettiniz? Tamamen tesadüf. 3,5 yaşında spora başladı. O zamanlar sporun otizm üzerindeki faydası konuşulmuyordu. Gazi Üniversitesi’nde bir programa başlamıştı. Haftada 2 saat katıldığımız bir program. Çok mutlu oluyordu spor yaparken. Elif ‘in bitmek bilmeyen uyku problemi vardı. Uykuya geçemiyordu. Spordan sonra baktım ki çok daha kaliteli uyku uyuyor. İlk böyle başladık spora ve devam ettik. Yıllarca atamadığı bir kaygı problemi vardı. Adım atmayı biliyor ama atmıyor, merdiven çıkmayı biliyor ama çıkmıyor. Ne zaman bisiklet sürmeyi öğrendi o zaman kaygı sorunumuz çözüldü. Şimdi de aşırı cesaret problemi yaşıyor (gülüyor ). Sporun bu denli etkisini görünce mutlaka hayatında sporun uzun süreli olması gerektiğini düşündüm. Kulüpte masa tenisinde yol almaya başladık ama hiç sevmiyordu. Ama el - göz koordinasyonu ve dikkat açısından çok önemli bir eğitim olduğu için öğrenmesi gerekiyordu. Tabi bu çocuklar onlara bir şey öğretilme aşamasında yüksek bir direnç uyguluyor. Ne öğretmeye çalışsanız size tepkiler veriyor. Elif o dönem onu yoluyor, öbürünü ısırmaya çalışıyor ki biz onun için çabalıyoruz. Bende alın şunu bir koşturun dedim. Koşu parkuruna gittiler hocalarıyla. Döndüklerinde hocaların hepsinin ağzı kulaklarında ‘’Elif öyle güzel koşuyor ki; Türkiye rekorunu zorlayacak şekilde koşuyor.’’ dediler. Böylece atletizm için uygun bir sporcu olduğunu keşfettik. Nitekim Türkiye şampiyonu oldu 100 m.de.

Kulüp açma fikriniz nasıl gelişti ve gerçekleşti? Kafamda ki plan küçük kapsamlı bir yerdi. Kuzenimle hayalimi paylaşırken ‘’Senin hayalin benim hayrım olsun’’ dedi. Maddi anlamda cidden çok destek oldu. Büyük saygın bir kulüp oluşturduk.

Peki, neden kulüp adı Bizim Çocuklar Spor Kulübü? İsim annesi benim. Biz özel çocuklara sahip olan aileler, çocuklarımızdan bahsederken ‘’İşte bizim çocuklar böyle yaparlar, şunu yaptılar…’’ diye genelleme yaparız. Bu aileler için bir şifredir aslında ‘’Bizim çocuklar!’’ Bu sebepten adımızın bu şekilde olmasını istedim.

‘‘Otizm bir hastalık değil,yaşam biçimidir.’’ 76


Eğitmenlerinizi seçerken aradığınız nitelikler neler?

Son söz olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyiz?

İlk aşamada bütün eğitmenler BESYO’ cu. Ama üç yıldır devam eden sporcularımız var. Sporda belli bir noktaya gelen çocuklar var. Ve bu çocukların hayatlarına spordan başka şeylerde katmamız gerekiyordu. Son alınan eğitmenler içinde müzik öğretmeni, bir sosyal hizmet uzmanı, refleksoloji uzmanı var. Yani ihtiyaçlarımıza göre eğitmen alımlarını beden eğitimi temel olmak üzere biraz genişlettik. Ama tabi vicdanına da bakıyoruz öğretmenlerimizin. Bizim için aslında en önemlisi bu.

Vazgeçme lüksümüz yok. Her çocuğun eğitim hakkı olmalı. Maddi olarak bu hakkı veremeyen aileler desteklenmeli devlet tarafından. Otizm hastalık değil bir yaşam biçimidir. Belki de onlara göre de biz anormaliz. Ve son olarak asla pes etmek yok.

Bu kulübün vaatlerini gerçekleştirebilmesi için bir süresi var mı? Spor eğitiminde en az 4 ay istiyoruz. Çocuğu tanıyalım, neler yapabileceğini görelim, ondan sonra bir branşlaşmaya geçebiliyoruz. Ailenin bu işte ilk öğreneceği şey sabır diye düşünüyorum. Sabır, sevgi sonrasında sonuca gideceğiz. Küçük adımlarla küçük hedeflere ilerliyoruz. Benim bu yılki hedefim 3 yıldır bize devam eden bütün çocukların bu yılki Türkiye Şampiyonalarına katılmasını sağlamak. Bu yıl hedeflerimize umuyoruz ki ulaşacağız.

Kulübe maddi manevi destek var mı? Yalnızca Spor Toto. Her zaman hayırsever bir toplumuz diyoruz ama açıkçası ben o hayırlılara hiç rastlamadı. Çok kişiye de destek talebinde bulundum ama sadece sözde kaldı. Bir çocuğun 2 saatlik eğitimini karşılamak bazı vatandaşlarımızı asla etkilemeyeceğini düşünüyorum. İllaki spor malzemesi olarak değil mesela Köfteci Ramiz bize zaman zaman uygun olduğumuz günlerimizde yemekle destek oluyor, Starbucks bize ikramlarda bulunuyor, Metro Turizm ulaşımımızı sağlıyor. Yani bu destekler çok büyük değil ama bu çocukların hayatlarına dokunabilme şansımız oluyor.

Ankara ‘ da ilk misiniz? Merkez de ilkiz. Kamera sisteminde ilkiz. Aileler çocuklarını izleyebilir.

Ailelerin asla yapmaması gerekiyor dediğiniz öneriler var mı? Her çocuk için şiddete karşıyım. Ama siz çocuğunuzdan şiddet gördüğünüzde çok ağır oluyor. Otizmli çocukların ailelerinden hemen hepsi çocuğundan şiddet görüyor. Tabii ki karşılık vermek doğru değil. Fakat benim için mutlaka olması gereken şey bütün aile bireylerinin tutarlı olması. Annenin evet dediğine baba hayır dememeli. Ortak karar ile çocukla yol alınmalı. Bu çocuklar tahminlerinden zeki çocuklar, ince detayları çok iyi kullanıyorlar.

‘‘Her çocuk için şiddete karşıyım. '’ Berna Tuğçe ÇİL

77

78


HAMİLELİKTE EGZERSİZ VE PİLATES G

ebelik dönemi kadını hem fiziken hem de psikolojik olarak zorlayan bir dönemdir. Bu dönemde kesinlikle egzersiz yapılmalıdır. Gebelikte ilk 16 hafta çok önemlidir. Birçok hareketi yapabilirsiniz ama düşük olunan en sık haftalarda bu haftalardır. Kontrollü olmanız ve profesyonel yardım almanız şart. Gebelikte yapılacak egzersizin süresi 1 saati geçmemeli, sıklıkla mola vermeli ve sıvı tüketmelisiniz. Egzersiz sırasında aşırı terlemeyin ve çok yüksek nabızlara çıkmayın. Bu dönemde yapılan egzersizlerin amacı kilo vermek değildir. Kas kuvvetini arttırmaktır. Bu sayede daha iyi bir hamilelik süreci ve doğum anı geçirirsiniz.

Günümüzde öne çıkan ve çok popüler olan bir egzersiz türü olan Pilates de tamda hamilelere uygun bir egzersiz türüdür. Pilates hem fiziksel hem de ruhsal gelişiminizi olumlu yönde etkiler. Yapacağınız nefes egzersizler ve pilates hareketleri sizi doğuma mükemmel bir şekilde hazırlar. Pilates hocası için hamile bir öğrencinin egzersiz seviyesini belirlemesi çok önemlidir. Çünkü süreç ilerledikçe kadının vücudun da belirgin birçok değişiklik meydana gelmeye başlar. Hocanız bu değişimlere uygun bir program uygulaması ve sizin de bunları rahatlıkla yapmanızı beklemesi gerekir. Kişinin spor özgeçmişi ve hareketlere verdiği tepki burada önemlidir.

79


Peki egzersiz sırasında ve bu dönemde nelere dikkat etmeliyiz? Vajinal kanama, solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, kas güçsüzlüğü, bacaklarda şişlik ve ağrı, rahimde kasılma, bebeğin hareketlerinde azalma, vajenden sıvı gelmesi gibi durumlarda egzersiz kesilerek doktorunuzu aramanız gerekmektedir.Sıçrama, mekik, köprü hareketi, ani ve hızlı hareketler, çömelme şeklinde oturma, kolları aşırı yukarı kaldırma gibi hareketlerden kesinlikle uzak durmanız gerekmektedir. Çocuğun hissedeceği herhangi bir basınç onu olumsuz etkiler ve tehlikeye atar.Bu dönemi daha sağlıklı ve rahat geçirmek için profesyonel yardım alın veihmal etmeyin. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam geçirmeniz dileğiyle.

Ergun SAYLAK

81


Y

eni yılla birlikte yeni 2017 burçları sizlerle. Bu yıl hem özel hayatınızda hem de kariyerinizde birçok başarı yaşayacaksınız. Bu yol boyunca neşeli anlar, aynı zamanda dönemeçler ve mücadeleler bekleyebilirsiniz.

Yengeç : Bu yıl sizin eğitim yılınız olacak. Yeni projeler ve hedefler doğrultusunda kendinizi geliştirme olanaklarınız artacak. Bunların yanında ailevi bir takım anlaşmazlıklar canınızı sıkabilir. Aşırı eleştirel bir tavır sergileminiz iş, aşk ve arkadaşlık ilişkilerinizde streslere sebep olabilir.

astroloji

İlişkiler için 2017 burç yorumları yılın ilk yarısında pozitif enerji gösterir. Yıldızlar uzun süreli ilişkileri ve zuzun süredir ruh eşini arayanları da destekleyecektir. Biriyle tanışmak için olabilecek en büyük şans baharın sonlarında ve yaz aylarında söz konusu olacaktır. Bu yıl bir şeyleri hızlandırmaya çalışmak iyi bir fikir değildir. Burç yorumları ise bunun tersine kaderinizi buluncaya dek beklemenizi önerir. O zaman aşkınız çok daha kuvvetli olacaktır. Kariyerinizde, yükselme ve kendinizi gelişteceğiniz bir yıl. Ancak hayatta hiçbir şey karşılıksız değildir, bu sebeple 2017 yılında risk almaktan korkmamalısınız. Hedeflerinizi kesin bir şekilde belirledikten sonra istediğiniz hedefe gitmek için doğru anın ne zaman geleceğini tam olarak bileceksiniz.

Koç : Bu yıl fikirlerinizi , hedeflerinizi geliştirme yılı. Kişisel gelişim alanında hayatınıza yenilikler katmak için eğitiminizi ve akademik çalışmalarınızı yoğunlaştıracağınız bir yıla giriyorsunuz. Bekarların bu yıl evlilik için uygun adımlar atmasını sağlayacak. Şayet evli iseniz ilişkinizi daha huzurlu ve mutlu geçireceksiniz. İş, arkadaş ve aşk ortamlarında çevrenizle bağlantılarınızı güçlendireceksiniz.

Boğa : Parasal sorumluluklarınızın artacağı bir yıl sizi bekliyor. Çevrenize ve ailenize destek vereceğiniz, deneyim kazanacağınız, risk alacağınız işler sizin için söz konusu olabilir. Bu yıl yeni bir işe girebilir, terfi alabilir, kişisel zevklerinizi yatırıma dönüştürebilirsiniz. Bekar bir boğa iseniz bu yıl sizin için çok kısmetli olacak.

İkizler : Sosyal hayatınız size deneyimler sunacak. Basın ve yayın konularında ciddi çalışmalar yapabilirsiniz. Yolculuklarınız ve ilişkileriniz biraz stresli geçebilir. Stresli bir ikizler bu yıl stresinizi arttırabilecek deneyimler yaşayacaksınız. Organizasyonlarda ve eğlence alanında faal olabileceğiniz bir yıla giriyorsunuz. Evinizi değiştirebilir hayatınızda köklü değişimlere gidebilirsiniz.

83

Aslan : Bu yıl sizin için çok romantik geçecek. Her türlü ilişkinizde duygularınızın yoğun olacağı verimli bir yıla giriyorsunuz. Hayatın tüm zevklerine ulaşabileceğiniz, enerjinizin yüksek olacağı bir dönemde olacaksınız. Yeteneklerinize önem vererek geliştireceksiniz. Yalnız mutluluğunuzu bozan insanlara karşı sabrınızın bittiği bir dönem. Tartışmalarınızda kontrolden çıkmamaya özen gösterin.

Başak : Sağlığınıza ve dış görünümünüze yenilikler getireceğiniz bir yıla giriyorsunuz. Düşüncelerinizi hedeflere çeviriyor ve geleceğe bakışlarınızı umutla dolduracaksınız. Bu yıl sizin yenilik yılınız olacak. Fakat iş konusunda stresli zamanlar yaşayabilirsiniz. Girişimlerinizde dikkatli olmalısınız.

Terazi : Kısa yolculuklar bu yıl sizi bekliyor. Sanat ve tasarım ile ilgilenen bir terazi iseniz bu yıl sizin için verimli olacak. Eğitim alanında kendinizi geliştirmek isteyebilirsiniz. İş konusunda sağlam adımlar atmanız gerek. Bir belgeyi imzalamadan önce dikkatli olmalısınız. İlişkisi olan bir terazi iseniz bu yıl size mutluluk getirecek. Bekar olanlar ise bu yıl yeni umutlarla hayallerine kavuşacaklar.

84


Akrep : Bu yıl ki mottonuz para olacak. Bol kazançlı bir yıl sizi bekliyor. Emeklerinizin boşa gitmeyeceği bütçenizin olumlu yatırımlarla bereketleneceği bir yıla giriyorsunuz. Kendinizi keşfedebilir, fırsatları değerlendirebilirsiniz. Yeni hedefler doğrultusunda derneklerde, sosyal içerikli organizasyonlarda baş gösterebilirsiniz. Yalnız dengesiz bir aşk hayatı sizi bekliyor. Hatalarınızı fark edip düzeltmeniz gereken, sorunlarınızla yüzleşeceğiniz bir yıla gireceksiniz.

Yay : Bu yıl olgunlaşma yılı sizi için. Sorumluluklarınızın farkında olarak hayat amacınızı yeniden ele alacağınız bir sürece gireceksiniz. İş sahibi olan bir yay kariyerinde büyük bir başarı elde edecek. Hatta yeni bir iş kurabilirsiniz. Fakat dikkatli davranmanız gereken sağlığınız, sizi biraz üzebilir. Agresif tutumlardan uzak durun. Ev alabilir veya evinizi satabilirsiniz.

Oğlak : Kendinizle daha fazla başbaşa kalacağınız, konsantre olup üretim yapmak isteyeceğiniz bir yıl sizi bekliyor. Zihninizi ve yaratıcı enerjinizi kullanırken ruhani ve felsefi konular hayatınıza dahil olacak. Gelişimleriniz sizi bir adım ileriye taşıyacak. Yeni hedeflere özgüvenle ulaşım sağlayacaksınız. Beyin yorgunluğunuz kafanızın dağılmasını sağlayabilir. Bu yıl her alanda olduğu gibi aşk hayatında da yeni başlangıçlar yılı olacak.

Kova : Arkadaşlıklarınız ve sosyal çevrenizde bazı bireylerin size bir anlam ifade etmediğini düşünerek ilişkilerinizi sonlandırabilirsiniz veya arkadaşlarınızın değerini anlamak üzere deneyimler yaşayabilirsiniz. Ortak olarak başladığınız işlere dikkat etmelisiniz. Bu çalışmalarda kazancınızı arttırmak sizin elinizde. Mali konularda sürpriz gelişmeler yaşacaksınız. Bolluk ve bereket bu yıl sizden yana. Hızlı ve aceleci davranışlar size olumsuz sonuçlar getirebilir. 85

Balık : İş hayatınızda yükselmek için emin ve kararlı adımlar atabilirsiniz. Özgürlüğünüzün kısıtlandığını düşünebilir ve stres yaşayabilirsiniz. Ev ve aile yaşamınızda fevri çıkışlardan uzak durun. Eğitim veya yatırımlar için çevrenizden maddi destek alabilirsiniz. Duygu yoğunluğunuz sizi içinize döndürebilir. İlişkilerinizi yeniden değerlendirebilirsiniz. Sağlığınıza dikkat etmelisiniz.


issue.com/womendergisi www.womendergi.com womendergisi

WoMenDergisi

womendergisi


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.