endüstri-4-0-dergisi-20

Page 1

261012 771307 9

ISSN 1307-2617

ENDÜSTRi 4.0 Üretim Teknolojileri - Robotik - Endüstri 4.0 Uygulamaları Dergisi - Kasım - Aralık 2020 Yıl : 4 Sayı : 20 Fiyat : 20 TL

RÖPORTAJ * ENDÜSTRİ 4.0 ÇAĞINDA KONTROL VE ANALİZ * SAARLAND - Hager Group - 2log.io

FUARLAR * CWİEME BERLİN * M - TECH OSAKA * TASC DUSELLDORF

FİRMALAR

GÜNCEL * WEBİNAR : MADEN SEKTÖRÜNDE DİJİTALLEŞME VE ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI

*ABB *SIEMENS *SCHNEİDER *DASSAULT SYSTEMES *NSK *WEIDMULLER

IV. WORLD MEDIA GROUP ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ İSTANBUL’DA ... www.endustri40dergisizirvesi.com www.ekonomiknokta.com www.worldmediagroupe.com www.kesicitakimlardergisi.com www.makineotomasyondergisi.com www.autotuningworlddergisi.com www.elektrikpanodergisi.com


www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, Tekstil, İnşaat, Teknoloji, Bilişim, Maden, Enerji, sektörlerini tek çatı altında toplayan aylık ekonomi dergimiz ve güncel internet portalımız. (Tiraj - Aylık baskı: 10.000 adet e-dergi 50.000 adet )

Dergimize reklam ve internet sitemize banner reklam vermek için temas kurabilirsiniz.

worldmediareklam@gmail.com Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 - 2020

21


EDİTÖR

Yayın Türü Yaygın Süreli

Editör - Künye

Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

Merkez Bankası Faiz Oranını Değiştirmedi

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34 İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33 Reklam Müdürü Zafer Altın 0 546 675 59 49

m

ilker kaplan

erkez Bankası’ndan sürpriz faiz kararı geçtiğimiz hafta geldi. Piyasaların artış beklentisine karşın Merkez Bankası politika faizini yüzde 10,25’te bıraktı. Faiz artış beklentileri 1 ile 3 puan arasında yer alırken, tahminlerin ortalaması 1,75 puan seviyesindeydi. Ancak öyle olmadı. Merkez bankası öngörülemez bir hamle yaparak faizi aynı oranda tutma kararı aldı. Merkez Bankası politika faizini 2018 Eylül ayından sonra ilk kez geçen ay artırmış, yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e yükseltmişti. Bu durum Türk Lirasının diğer ticari metalar karşısında değerini korumuş ve bir ay boyunca stabil bir konumda kalmasına yol açmıştı. Şimdi ise piyasalarda bir belirsizlik hakim durumda. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu neden faiz arttırımı yapmadığını şu ifadelerle açıkladı: “Küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler devam etmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. İktisadi faaliyetteki toparlanma devam etmektedir. Son dönemde atılan politika adımlarıyla birlikte ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğilimi belirginleşmiştir. Salgın tedbirleri kapsamında uygulanan destekleyici politikaların kademeli olarak geri alınmasıyla ithalatta öngörülen dengelenmenin başladığı görülmektedir. Mal ihracatındaki güçlü toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir. " Merkez Bankasının beklentileri ile piyasaların beklentileri arasında önemli bir makas olduğunu söylemek gerekiyor. Geçen hafta yaşanan ve bu hafta devam eden döviz salınımları bu makas aralığını ortaya koyuyor. Piyasa beklentileri üzerine, son iki haftadır döviz de ve altında 50 - 60 kuruşluk yükselme yaşandı. Bu karar sonrası bu ticari metalar eski oranlarına geldi. Hatta şu an itibariyle yine rekor tazeliyor. İşte tam da bu noktada ekonomik piyasaların öngöremediği hamleler yapmak TL’yi diğer ticari metalar karşısında daha zor duruma düşürebilir. Dikkatli olmak lazım.

Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut 0 542 292 83 85 Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15 www.endustri40dergisizirvesi.com www.kesicitakimlardergisi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com www.elektrikpanodergisi.com www.autotuningworlddergisi.com www.ekonomiknokta.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com Endüstri 4.0 Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 2020

3


İÇİNDE İçindekiler

İÇİNDEKİLER

3 Merkez Bankası Faİz Oranını Değİştİrmedİ

6

ENDÜSTRİ 4.0 ÇAĞINDA KONTROL VE ANALİZ

10

8

36

4 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Schneider Dİjİtal Buluşması


EKİLER

İçindekiler

22

Dİjİtal Dünyada Madencİlİk

32

ABB’den “IRB 1300” küçük robot

Dİjİtal gİrİşİmler fİrmaları nasıl etkİlİyor ?

56

TASC 2021 Fuarı düsseldorf’ta

77

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 2020

5


ENDÜSTRİ 4.0 ÇAĞINDA KONTROL VE ANALİZ İ

leri görüşlü geleneksel bir şirket: Akıllı bir ev, düşünen bir fabrika, geleceğe yönelik projeler akıllı elektriksel kontrole ihtiyaç duyar. Saarlandlı Hager Group bu alanda çözümler sunmaktadır. Start-up elektrik akışı değerlerini okuyor: Peki kendi makine parkınız, güncel değilse, yani IoT özelliğine sahip değilse, ne yapmalı? Aynı şekilde Saarland’dan gelen 2log isimli Startup’ın bunun için bir çözümü var. Endüstri 4.0 yaklaşımlarını hedef odaklı geliştirmek için, yalnızca yapay zeka ve siber güvenliğe hakim olan güçlü bir BT ortamına ihtiyaç yoktur. İnovasyona açık bir endüstri de gereklidir. Saarland, erkenden BT’de araştırma ve geliştirme yetkinlikleri geliştiren geleneksel bir sanayi konumudur. Saarland Üniversitesi’nin yanı sıra, Alman Yapay Zeka Araştırma Merkezi (DFKI), bilgisayar bilimi ve yazılım geliştirmek için iki Max Planck Enstitüsü ve CISPA Helmholz Bilgi Güvenliği Merkezi konumdaki üst düzey yetkinliği sağlıyor. Yerel şirketlerle yakın işbirliği içinde en küçük Federal Alman eyaletinin sınırlarının çok ötesine ulaşan ürünler ve stratejiler geliştirilmektedir.

gwSaar Saarland Eyaleti Resmi Ekonomik Kalkınma Şirketi, şirketlerin mükemmel bir araştırma ortamına sahip olmalarını ve bununla bağlantılı olarak olağanüstü genç profesyonellere ulaşmalarını desteklemenin yanı sıra tüm gereksinimlere uygun koşullarını sunabilecek endüstriyel konumlar ve ticari mülkler geliştirmektedir. Ekonomik kalkınma şirketleri ayrıca yeni işletmelerin kurulması sürecinde tüm hususlarda destek sağlamaktadır. Buna elbette yerel aktörlerle bağlantıların kurulması da dahildir. Endüstri 4.0’ı klişe bir terim olarak değil, verimlilik ve müşteri odaklı üretim için bir araç olarak gören Saarland’dan iki şirketle görüştük.


Germany’s Saarland - Merkezi konumu ile de ön plana çıkan bir sanayi bölgesi


Röportaj

H

Hager Group

ager Group, konut, endüstriyel ve ticari mülklerde elektroteknik kurulumlar için çözümler ve hizmetler sunmaktadır. Ana iş alanları, enerji dağıtımından hat yönetimine, akıllı bina kontrolüne ve güvenlik teknolojisine kadar birçok konuyu kapsamaktadır. Hager Group, Hager, Berker, Bocchiotti, Daitem, Diagral, Efen ve Elcom markalarını kapsamaktadır. Şirket, elektromobilite için şarj istasyonları, gündelik destek çözümleri ve akıllı ev teknolojileri gibi zamanımızın önemli teknolojik adımlarının kontrol gereksinimleri için sürekli olarak yenilikçi çözümler geliştirmektedir. Merkezi Saarland’da bulunan şirket, bir Avrupa şirketidir (Societas Europaea, SE). Hager Group, kültürel çeşitliliğe ve Avrupa köklerine büyük önem vermektedir. Şirket dünya çapında faaliyet göstermektedir ve 11.500 çalışanı ile 2,19 milyar Avro’luk (2019) bir satış gerçekleştirmektedir.

Röportaj: Dr. Ralph Fürderer, CTO, Hager Group

Hager’de akıllı üretim ne anlama geliyor ve ne tür avantajlar sunmaktadır? Dr. Ralph Fürderer: Hager Group’ta, endüstriyel süreçlerin dijitalleştirilmesi, yani Endüstri 4.0, genel verimliliğimizi artırmak için tamamlayıcı bir yaklaşımdır. Özellikle müşterilerimiz için katma değeri artırırken, şirketimizin hizmet kalitesini, rekabet gücümüzü, üretim ve bilgi akışlarımız bağlamındaki esnekliğimizi ve şeffaflığımızı artırabiliyoruz. Kendimizi herhangi bir “trend”e bağlamıyoruz, mevcut fırsatları seçerek değerlendiriyoruz. Bunu daha ayrıntılı olarak açıklayayım: Bizim için Endüstri 4.0, yalnızca katkı süreçleri (3D baskı), işbirlikçi robotlar veya etkileşimli veri gözlükleri gibi yeni teknolojilerin üretim sürecinde noktasal kullanımı anlamına gelmemektedir. Sistemler ve makineler birbirine bağlanmalı ve dijital bilgi akışını, üretim süreçlerinin gerçekliği ile sorunsuz bir şekilde birleştirmelidir. Hedefe odaklı bir veri analizi ve yapay zekanın kullanımı, üretim akışlarımızın performansını sürdürülebilir bir şekilde artırmaktadır. Endüstri 4.0 çerçevesinde yeni teknolojiler, “uçtan uca” vizyonumuzun gerçekleşmesini teşvik etmektedir. Bakım sürecimizin dijitalleştirilmesi buna iyi bir örnektir: •Birbirine bağlı tabletler mevcuttaki önleyici bakım sistemimizi desteklemektedir. •Araçlar, makineler ve sistemler operasyonel verileri gerçek zamanlı olarak paylaşmaktadır. • Bulut platformu stratejileri özellikle servis sağlayıcılarımız ve ortaklarımızla bilgi alışverişine hizmet etmektedir. •Yapay zeka fonksiyonları, yedek parça için acil ihtiyacı tanımlar ve sipariş sürecini doğrudan harekete geçirir. •“Büyük veri” analizi gelecekte ileriye dönük bakım faaliyetlerinin temeli haline gelecektir. Şirketiniz somut bir Endüstri 4.0 stratejisi mi uyguluyor? Dr. Ralph Fürderer: Endüstri 4.0 konusu geniş kapsamlıdır ve neredeyse her gün yenilikler ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda tüm bu olasılıklarda kaybolmamak, ancak net bir stratejiye odaklanarak mümkündür. Bir strateji belirlerken, müşterilerimiz için görünür bir katma değer yaratmaya odaklanıyoruz. Bizim için bu, özellikle üretim süreçlerimizi mümkün olduğunca verimli hale getirmemiz gerektiği anlamına gelmektedir ve bu süreç fikir geliştirmeden uygulamaya kadar olan tüm süreci kapsar. Bu tam olarak ne anlama geliyor?

Dr. Ralph Fürderer, CTO, Hager Group 8 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

•Fikir bulma: Dahili ihtiyaçları belirliyoruz ve bunları Endüstri 4.0’ın bize sunduğu fırsatlarla eşleştiriyoruz. •Seçim: Hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak en uygun çözümleri belirliyoruz. •Geliştirme: Standartlarımıza uyarlanmış yeni çözümleri mevcut ortama entegre ediyoruz. •Uygulama: Uygulamayı analiz ediyoruz ve daha sonra bu


çözümü tüm sitelerimizde kullanıp kullanmayacağımıza karar veriyoruz. •Öğrenen fabrika: Sonuçlarımızı sürekli olarak değerlendiriyoruz ve teknoloji tabanımızı geliştiriyoruz.

Röportaj Dr. Ralph Fürderer: Endüstri 4.0 “Takım Yönetimi” projemizle 2014 yılında bu alandaki ilk sanayi şirketlerinden biri olduk ve o zamanlar makinelerin, sensörlerin, süreçlerin ve sistemlerin dikey ve yatay entegrasyonunu gerçekleştiriyorduk. Dijital takım yönetimimiz, çalışanlarımıza yeni teknolojileri anlama ve şirket için faydaları tanıma fırsatı verdi. Bu proje, Hager Group’un modern dijital Endüstri 4.0 uygulama mimarisinin temelini oluşturdu. Son yıllarda, üretim süreçlerini sürekli olarak dijitalleştirdik ve çeşitli üretim tesislerinde uyguladık. Saarland, Alman Yapay Zeka Araştırma Merkezi DFKI ve diğer tanınmış BT araştırma enstitülerine ev sahipliği yapmaktadır. DFKI, Endüstri 4.0’ın doğum yerlerinden biri olarak kabul edilir. Şirketiniz Saarland’daki araştırma uzmanlığından yararlanıyor mu? Dr. Ralph Fürderer: Hager Group, DFKI, HTW Saar ve August-Wilhelm Scheer Enstitüsü gibi yerel kurumlarla uzun yıllardır yakın bir işbirliği içerisinde çalışmaktadır.

Öğrenen fabrika Hager Group’ta yaşayan bir gerçekliktir “Öğrenen fabrika”dan bahsediyorsunuz. Fabrika hata yapıyor mu? Eğer öyleyse, öğrenme süreci nasıl kontrol edilebiliyor? Dr. Ralph Fürderer: Bizim görüşümüze göre, bir “öğrenen fabrika” tam anlamıyla dijitalleştirilmiş bir üretim sürecine dayanmaktadır. Bu, ham madde tedarikinde başlar ve yukarıda belirtilen Endüstri 4.0 ilkelerine dayanarak bitmiş ürüne kadar uzanır. Yenilikleri büyük ölçekte uygulamadan önce daha küçük ölçekte test ederek öğreniyoruz. Tabii ki hatalar da yapıyoruz, ancak bunlar kontrollü bir pilot ortamda esnek ve sürdürülebilir bir şekilde düzeltilebilmektedir. Bu noktada, çalışanlarımızın sanayileşme ve Endüstri 4.0 teknolojilerinin nihai kullanımındaki merkezi önemine de değinmek isterim. Meslektaşların bilgisi çok önemlidir: Onların yetkinlikleri ve esneklikleri olmadan, gelişen bir üretim süreci uygulanamaz. Bu sebeple akıllı ve öğrenen bu fabrikada insanlar, makine tesisleri ve sistemler, modüler cihazlar ve IoT bileşenleri ile birbirine bağlanmıştır. Bu akıllı cihazlar ve uygulamalar ile endüstriyel tesisler kendi süreçlerini öğrenebilir ve sürekli geliştirebilir. Bu sürecin sonucunda hedeflenen, amaç-süreç verilerini toplamak ve bunları mümkün olan en kısa sürede akıllıca değerlendirmektir. Böylece süreçlerimizi sürekli olarak optimize edebilir ve müşterilerimize en iyi hizmeti sağlayabiliriz. Zamanında Toolmanagement 4.0 için ödül aldınız. O zamandan bu yana süreç ve görevlerinizi Endüstri 4.0 ilkelerine göre mi düzenlediniz?

Bu yenilikçi ortamda, ortaklarımızla birlikte çeşitli projeler gerçekleştirdik. Örneğin, insanların gerçek zamanlı yüz tanıma sinir ağları (DFKI ile 2018), Blieskastel’deki yeni bir Hager Group binası için enerji yönetimi (AğustosWilhelm Scheer Enstitüsü ile 2017) ve sanal enerji planı için “Liongrid” projesi (SCHEER ve HTW Saar ile 2017) üzerine bir proje. Grubumuz aynı zamanda Saarbrücken’deki East Side Fab’ın kurucu üyesiydi ve iş, bilim ve ilgili alanlardan bölgesel aktörleri birbirine bağladı. Halihazırda devam eden veya hazırlık aşamasında olan projeler arasında yapay zekaya dayalı adaptif destek paketi (DFKI ile), tüketici ağları için esneklik sağlamak için Flexchain projesi (August-Wilhelm Scheer Enstitüsü ve Stadtwerke Saarlouis ile) veya East Side Fab, DFKI ve HTW Saar ile birlikte elektrikli araçların şarj altyapısına otomatik olarak bağlanması için “ELIAS” projesi için Ekonomi Bakanlığında değerlendirilmesi devam eden başvurumuz yer alıyor. Hager Group dünya çapında faaliyet göstermektedir. Saarland’ın Fransa ile olan sınır konumu burada avantaj sağlıyor mu? Dr. Ralph Fürderer: Hager Group, yerel yetkinlikleri kullanarak dünya çapında faaliyet göstermektedir. Bu, yerel yönelimin küresel olduğu kadar önemli olduğu anlamına gelmektedir. Blieskastel’deki Alman tesisimizdeki bazı çalışanlar Fransa’dan geliyor. Öte yandan, Obernai’deki yerimizde Alman meslektaşlarımız var. Köklerimiz Alman-Fransız olduğundan, bu kültürü güçlü bir şekilde içselleştirdik. Bu aynı zamanda her iki ülkedeki iş, bilim ve diğer alanlardaki ortaklara daha kolay bir erişim sağlamaktadır. Bu nedenle Hager Group, hem Almanya hem de Fransa’da pazar açısından rekabetçi ortamda bu kadar güçlü bir konuma sahip olan tek şirket olma özelliğine sahiptir. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 9


Röportaj

2log.io 2019 yılında kurulan şirket, prize bağlanan her şeye IoT özelliği katabiliyor. 2log.io kendisini özellikle imalat sektöründeki KOBİ’ler için bir Endüstri 4.0 dönüşüm ortağı olarak görüyor. Akıllı Metre, 2log anahtarı ve RFID kayıt seçeneği ile Endüstri 4.0’a kolay, güvenli ve uygun maliyetli bir geçiş sağlıyor. Açık arayüzler müşterilere azami tasarım olanakları sağlıyor.

Bay Vollmer, 2log.io mevcut makineleri Endüstri 4.0’a uygun hale getiriyor. Yaklaşımınız nedir? Tim

Vollmer:

Şirketlerin

neden

Endüstri

4.0’ı

kullanmadığını merak ettik. Alman Dijital Derneği Bitkom tarafından yapılan bir anket, küçük ve orta ölçekli işletmelerin karşılaştığı en büyük üç engelin aşırı yatırım ihtiyacı, sistemleri denetlemek için uzman personel eksikliği ve BT güvenlik endişeleri olduğunu ortaya koymuştur. Haklı gerekçeleri olan bu endişelerin sonucunda 100 kişiden az çalışanı olan şirketlerin yalnızca %16’sı sensör verilerini ve büyük verileri kullanıyor.

Röportaj: Tim Vollmer, CEO, 2log.io Biz bu şirketler için bir dönüşüm ortağı olmak ve endişelerini ortadan kaldıran bir sistem oluşturmak istedik. En önemli ön koşullar arasında mevcut makine parkının entegrasyonunun mümkün olması ve garantileri tehlikeye

atmamak

için

makinelerin

kendilerine

müdahale edilmemesi gerektiği vardı. 2Log.io sistemi nasıl çalışıyor?

CEO Tim Vollmer, 2log.io sistemi ile her makine parkının tak çalıştır yöntemiyle nasıl IoT özelliği edindiğini gösteriyor.

Tim Vollmer: Tüm makinelerin en küçük ortak paydası güç kaynağıdır. Bu yüzden, güç kaynağına entegre edilmiş bir Akıllı Metre olan 2log-Anahtarını geliştirdik. 230 voltluk makinelerde yalnızca bir ara fiş ile, 400 voltluk makinelerde biraz daha büyük bir anahtarlama ünitesiyle. Akıllı Metre ile münferit makinenin güç beslemesini kaydediyoruz. Sistem, bu verileri kablosuz bağlantı ile bulutumuza aktarıyor. Ayrıca gücü değiştirebiliyor, bu da analiz olanaklarının yanı sıra kontrol seçeneklerini de sunuyor. Yani elektriğin sağladığı gücü kontrol ediyorsunuz. Bu

Donanım ve yazılım Saarland merkezli Start-up’ın kendisi tarafından geliştirilmiştir 10 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

değerler

temelinde

ne

tür

tespitlerde

bulunabiliyorsunuz? Tim Vollmer: Güç tüketimi değerleri son derece güçlü bir bilgi kaynağıdır, çünkü belirli bir akıma dayanarak


makinenin ne yaptığını anlayabiliriz. Örneğin, tam

Röportaj Bireysel kullanıcılara yapılan atama ile iş güvenliği de

otomatik bir kahve makinesini izlediğinizde kullandığı

sağlanabilmektedir. Eğitimi almamış çalışanlar, makineleri

gücün temelinde espresso mu, sade kahve mi yoksa

çalıştıramazlar.

sütlü kahve mi yaptığını tespit edebilirsiniz. Bu nedenle, nispeten basit bir desen ataması ile neyin üretildiğini

Elbette toplanan büyük verilerden tamamen yeni iş

görebiliriz. Bu yöntem endüstriyel makinelere de bire bir

alanları da gelişebilecektir. Örneğin, makine üreticileri

aktarılabiliyor. İzlediğimiz makinelerin tam olarak neler

bakım hizmetlerini gerçek ihtiyaçlara uyarlayabilir ve

yaptığını söyleyebiliriz.

üretim kesintilerini önleyebilirler.

Ama aynı zamanda makine üzerinde kimin çalıştığını veya

2log, diğer konumların sunduğu avantajlara rağmen

makinenin hangi proje için kullanıldığını da merak ettik.

Saarland’ı seçti. Konumun avantajları nelerdir?

Bu nedenle, ayrıca akıllı bir RFID okuyucu da geliştirdik. Makineye erişimi kontrol ediyor. Kullanıcı, cep telefonu

Tim Vollmer: Saarland henüz Start-up’lar tarafından

veya erişim kartı ile kayıt olur.

“işgal edilmedi”. Burada tamamen kendimize özel teşvik ve finansman araçlarına kolay erişim elde ediyoruz. Ofis

Bu teknolojinin size göre uygulama alanları nelerdir?

alanı gibi hususlardaki sabit maliyetlerimiz büyük Alman şehirlerinin tanınmış Start-up noktalarınkinden daha

Tim Vollmer: Güç kaynağı sayesinde, çok genelleştirilmiş

düşük. Ayrıca Saarland Üniversitesi mükemmel bilgisayar

bir arayüze, yani genelleştirilmiş bir sensör değerine

bilimcileri yetiştiriyor, böylece Start-up’da çalışmak

sahibiz. Şirketler, üretim ortamlarından hangi verileri

isteyen iyi iş gücü bulmak çok kolay.

toplayacaklarını ve hangi değerlendirmeyi yapmak isteyeceklerine karar verebilir ve bunları yaratıcı bir

Yazar:

şekilde geliştirebilir. Bu nedenle uygulama alanları çok

Anja Petschauer

çeşitlidir. Birkaç örnek verebilirim.

Pazarlama Müdürü gwSaar Saarland Eyaleti Resmi Ekonomik Kalkınma

Sistem, çalışan programların akımını tekrar tekrar öğrenir

Şirketi

ve anormallikleri tespit edebilir. Değişiklikler, örneğin bir

a.petschauer@invest-in-saarland.com

bakımın gerekli olup olmadığı veya belirli bileşenlerin bozulma olasılıklarının ne kadar yüksek olduğu hakkında

*********************************************

bilgi verir. Bu nedenle, küçük partiler halinde üretim

Germany’s Saarland’ın Türkiye’deki iletişimi:

yapan şirketler için idealdir.

Sn. Derya Araç Hanım gwSaar TürkiyeTemsilcisi

Her erişim günlüğe kaydedildiğinden, makine zamanı

gwSaar Saarland Eyaleti Resmi Ekonomik Kalkınma

kullanıcılara veya projelere açıkça atanabilir. Hemen

Şirketi

hemen tüm arayüzlere ulaşabilmemizi sağlayan kendi

M: +90 / 531 958 83 88

bulut sistemimizi kurduk. Bu, kaydedilen sürelerin

E: d.arac@invest-in-saarland.com

otomatik olarak bir mal yönetim sistemine, örneğin SAP’ye

w w w.strukturholding.de/merhaba-germanys-

aktarılabileceği ve ilgili proje için rezerve edilebileceği ve

saarland/

faturalandırılabileceği anlamına gelmektedir. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 11


CONTROL AND ANALYSIS IN THE ERA OF INDUSTRY 4.0 A

traditional company with a broad perspective: whether intelligent houses or smart factories, pioneering projects need intelligent, electrical control. Saarland’s Hager Group has solutions to suit. A start-up that reads your power signature: what do you do if your machinery pool hails from the pre-network era, so it is not IoT-capable? The start-up 2log, also from Saarland, has a solution. Developing Industry 4.0 approaches in as targeted a way as possible requires more than just a strong IT landscape with a command of artificial intelligence and cybersecurity. It also requires an industry that is open to innovation. Saarland is a traditional industrial hub that built up research and development skills in IT at an early stage. The region boasts high levels of competence thanks to the Saarland University, the German Research Center for Artificial Intelligence (DFKI), two Max Planck Institutes for Informatics and Software Systems, and the CISPA Helmholtz Center for Information Security. In close collaboration with local companies, they develop products and strategies that have had an impact well beyond the

borders of Germany’s smallest federal state. To ensure that companies do not only benefit from an excellent research landscape and an associated supply of young talent but also other ideal conditions, gwSaar Saarland Economic Promotion Corporation has developed industrial sites and commercial properties to meet all needs. The economic promoter also looks after all parts of the relocation process for new companies, including networking with local stakeholders. We spoke to two Saarland companies who view Industry 4.0 as not just a buzzword, but rather a tool enabling efficiency and customer-oriented production.


Germany’s Saarland – an industrial hub that wins companies over with its central location


Interview

T

Hager Group

he Hager Group offers solutions and services for electrotechnical installations in residential, industrial and commercial properties. Its core business ranges from power distribution to cable routing to intelligent building control and security technology. The Hager Group covers the brands Hager, Berker, Bocchiotti, Daitem, Diagral, Efen and Elcom. The company is continually developing innovative solutions for the control requirements of the key technological advances of our time, such as charging stations for electromobility, assistance solutions to support everyday life, and technologies for an intelligent home. This Saarland-based company is a European company (Societas Europaea, SE). The Hager Group sets great store by cultural diversity and its European roots. The company is active across the globe with 11,500 employees and achieved a turnover of 2.19 billion euros in 2019.

Interview: Dr. Ralph Fürderer, CTO, Hager Group

What does intelligent production mean at Hager and what are the benefits? Dr. Ralph Fürderer: At the Hager Group, the digitalisation of industrial processes – or Industry 4.0 – is approach designed to supplement improvements to our overall efficiency. It is in particular a way of boosting added value for our customers, but it can also improve business performance in terms of the quality, competitiveness, flexibility and transparency of our production and information flows. We do not follow trends, but rather make targeted use of the opportunities available. Let me explain: to us, Industry 4.0 does not mean just selectively incorporating new technologies such as additive processes (3D printing), collaborative robots or interactive data glasses into the production process. It is about linking up systems and machinery and seamlessly connecting digital information flows with the reality of production processes. Targeted data analysis and the use of artificial intelligence improve the performance of our production flows for the long term. This means that new technologies promote the implementation of our end-to-end vision as part of Industry 4.0. One good example of this is the digitalisation of our maintenance activities: •Networked tablets are already supporting preventative maintenance. •Tools, machinery and systems exchange operational data in real time. •Cloud platform strategies in particular enable the exchange of information with our partners and service providers. •AI functions identify immediate spare parts needs and directly trigger the ordering process. •Big data analytics will increasingly form the foundation of future predictive maintenance activities. Is your company pursuing a clear Industry 4.0 strategy? Dr. Ralph Fürderer: The topic of Industry 4.0 is a broad and fragmented one, with new innovations virtually every day. In this context, it is important not to get lost in the plethora of opportunities, but rather to focus on a clear strategy. The aim of our strategy is to create visible added value for our customers. For us, this in particular means that our production processes need to be as efficiently designed as possible, from brainstorming right through to rollout. What does this actually mean?

Dr. Ralph Fürderer, CTO, Hager Group 14 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

•Brainstorming: We collate internal requirements and compare these with the opportunities offered by Industry 4.0. •Options: We check which solutions best help us to achieve our goals. •Development: We integrate new solutions into the existing environment, adapted to our standards. •Rollout: We analyse the implementation process and


decide whether to use this solution at all of our sites. •Learning factory: We continuously evaluate our results and improve our technology base.

Interview Dr. Ralph Fürderer: Our Industry 4.0 ‘Tool Management’ project in 2014 made us the first industrial company in this environment, and even then we were performing vertical and horizontal integration of machinery, sensors, processes and systems. Our digital tool management gives our employees the opportunity to understand new technologies and identify their benefits for the company. This project formed the basis for the Hager Group’s current digital Industry 4.0 application infrastructure. In recent years, we have been continually further digitalising our manufacturing processes and deploying them across various production sites. Saarland is home to the German Research Center for Artificial intelligence (DFKI) and other renowned IT research institutes. DFKI is one of the birthplaces of Industry 4.0. Does your company benefit from this research expertise in Saarland? Dr. Ralph Fürderer: The Hager Group has been working closely with local institutions such as DFKI, HTW Saar and the August-Wilhelm Scheer Institute for many years.

The learning factory has become reality at the Hager Group You mentioned a ‘learning factory’. Does the factory make mistakes? If so, how is the learning process managed? Dr. Ralph Fürderer: From our perspective, a ‘learning factory’ is based on a seamlessly digitalised manufacturing process. This begins with raw material provision and is configured based on the aforementioned principles of Industry 4.0 right through to the finished product. We learn by testing innovations in advance on a smaller scale before they are put to use in large-scale activities. We of course also make mistakes during this process, but these can be remedied in agile and lasting form in a controlled pilot environment. At this point, let me highlight the vital role played by our employees in the industrialisation and ultimate use of Industry 4.0 technologies. Our colleagues’ knowledge is absolutely crucial: without their flexibility and skills, we would not be able to implement any learning production processes whatsoever. This means that in a smart, learning factory, mechanical facilities and systems are interlinked via modular devices and IoT components. These intelligent devices and applications enable industrial installations to learn and continually improve their processes. Ultimately, it is a matter of gathering process data and intelligently evaluating it within a short period of time, so that we can continuously optimise our processes and provide our customers with the best possible service. You won awards with your Tool Management 4.0 project. Have you since set up further processes and tasks based on the principle of Industry 4.0?

We have implemented various projects with our partners in this innovative environment. Examples include a project on the neural networks of real-time facial recognition (2018 in DFKI), energy management for a new Hager Group building in Blieskastel (2017 with the August-Wilhelm Scheer Institute), and the ‘Liongrid’ project on the virtual energy plan (2017 with Scheer and HTW Saar). Our group was also a founding member of the East Side Fab in Saarbrücken, a network of regional stakeholders from business, science and related areas. Projects that are currently underway or in the pipeline include the ‘SUITE’ project for adaptive support based on artificial intelligence (with DFKI), the ‘Flexchain’ project for providing flexibility to consumer-side networks (with the August-Wilhelm Scheer Institute and Stadtwerke Saarlouis), and the ongoing application to the Ministry of Economic Affairs (BMWi) for the ‘ELIAS’ project covering the automatic linking of electric vehicles with charging infrastructure, in conjunction with East Side Fab, DFKI and HTW Saar. The Hager Group is active all over the world. Does Saarland offer benefits thanks to its location near the French border? Dr. Ralph Fürderer: The Hager Group operates all over the world and makes use of local expertise. Our local focus is therefore as relevant as our global one. Some employees at our German site in Blieskastel are French. Similarly, we also have German colleagues at our Obernai site. As our roots are French and German, we have strongly internalised this culture. This also provides easier access to partners in business, science and other areas in both countries. The Hager Group is therefore the only company in its competitive environment to occupy such a strong market position in both Germany and France.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 15


Interview

2log.io This company, established in 2019, provides IoT capability to anything with a plug. 2log.io views itself as an Industry 4.0 transformation partner, particularly for SMEs in the manufacturing industry. With their smart meter, 2log switch, and RFID registration option, they offer soft, safe and cost-effective access to Industry 4.0. Customers enjoy maximum configuration options, not least thanks to open interfaces.

Interview : Tim Vollmer, CEO, 2log.io

Mr

Vollmer,

2log.io

makes

existing

machinery

compatible with Industry 4.0. What is your approach to doing this? Tim Vollmer: We wondered why companies were not making use of Industry 4.0. A survey undertaken by the German digital association Bitkom cited the three biggest obstacles for SMEs as being high investment requirements, a lack of staff to maintain systems, and IT security worries. These legitimate concerns have meant that only 16% of companies with fewer than 100 employees make use of sensor data and big data. We wanted to become a transformation partner for these companies and create a system that would allay these concerns. Key priorities in this were that it should be possible to integrate existing machinery pools, and that there should be no changes to the machinery itself to avoid voiding warranties and guarantees. How does the 2log.io system work?

CEO Tim Vollmer demonstrates how the 2log.io system makes any machinery pool IoT-capable using plug and play

Tim Vollmer: The lowest common denominator for all machinery is the power source. We therefore developed a smart meter called the 2log switch which is integrated into the power supply. At 230V this just requires an adapter plug, whilst 400V devices get a larger switch unit. We use the smart meter to record the power supply to individual machines, and the system then transmits this data to the cloud via WLAN. It can also switch off the power, offering both analysis and control capabilities. So you record the power supply. What information can you derive from these values? Tim Vollmer: Power consumption values are an extremely potent source of information, because we

Hardware and software developed inhouse by the Saarland start-up

can use the specific power signature to understand what the machine is doing. Take the example of monitoring an automatic coffee machine – you can use the power

16 EndĂźstri 4.0 Dergisi - SayÄą 20 - 2020


signature to precisely identify whether the drink being

Interview Assignment to individual users can also ensure safety at

made is a black coffee, a milk coffee or an espresso. So

work – employees without training cannot even switch

a relatively simple pattern assignment enables us to

the machinery on.

identify what is being produced. This can be transferred to industrial machinery one-to-one, and we can precisely

The big data recorded can of course be used to develop

identify what recorded machinery has processed.

entirely new areas of business. For example, machinery manufacturers can adapt their maintenance schedule to

However, we are also interested in who is working on a

meet actual needs and prevent production losses.

machine or what project the machine is being used for, so we developed a smart RFID reader that controls access to

Despite the attractions of other locations, 2log opted

the machinery. Users sign on via an authorisation system

for Saarland. What are the benefits of this location?

using their smartphone or an access card. Tim Vollmer: Saarland is not yet ‘overrun’ by start-ups. What do you see as potential applications?

We get very individual support here, as well as easy access to funding instruments. Our fixed costs (such

Tim Vollmer: The power supply also serves as a very

as office space) are lower than in well-known start-up

generalisable interface, and thus provides a generalisable

hotspots in German metropolises. In addition, Saarland

sensor value. Companies can be creative when it comes

University trains excellent computer scientists, making it

to developing analytic scenarios, deciding what data to

very easy for us to find good workers interested in start-

record from their particular production environment

ups.

and what analyses they want to perform. This means that there is a wide variety of potential applications. Let

Author:

me offer you a few examples.

Anja Petschauer Marketing Director

The system learns to recognise the power signatures

gwSaar Saarland Economic Promotion Corporation

of programs that run in an increasingly standardised

a.petschauer@invest-in-saarland.com

way, and is able to detect anomalies. For example, changes can provide information about whether

*********************************************

maintenance is required, or the probability of a particular component failing. It is therefore ideal for small-batch

Your Germany’s Saarland contact in Turkey:

manufacturing.

(Ms.) Derya Araç Temsilci gwSaar Türkiye / Representative gwSaar

As all access is logged, machine operation times can

Turkey

be clearly assigned to users or even projects. We have

gwSaar Saarland Eyaleti Resmi Ekonomik Kalkınma

established our own cloud system, enabling us to address

Şirketi

virtually all interfaces. In other words, recorded times

M: +90 / 531 958 83 88

can be automatically passed on to a goods management

E: d.arac@invest-in-saarland.com

system such as SAP, and then posted and billed to the

w w w.strukturholding.de/merhaba-germanys-

relevant project.

saarland/ Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 17


Endüstri

Schneider Dİjİtal Buluşması Sendüstride chneider Elektric ve partnerleri; sektördeki stratejiler ve yansımaları ile 3D inovasyon teknolojilerini ele

Schneider Elektric tarafından 17 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilecek “Innovation Summit Türkiye 2020” etkinliğinde endüstri uzmanı ve lideri bir araya gelecek.

18 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

alacak.


Endüstri

Endüstri 4.0’ı ve endüstriyel avantajın yükselişini tartışan Schneider uzmanları, inovasyon konuşmalarında bir araya geliyor.

Endüstrİyel Sınırın Yükselİşİ

S

chneider Electric liderlerinin inovasyon konuşmalarının bu bölümde, “Endüstri 4.0’ı ve endüstriyel avantajın yükselişini” ele alınacak. Makine öğrenimi, sensörler, verimliliği artırma ve daha fazlası tartışılacak.

Konuşmacılar; Kevin Brown Schneider Electric Kıdemli EcoStruxure Çözümleri, Sophie Borgne, Schneider Electric Dijital Tesis LOB Kıdemli Başkan Yardımcısı, Tim Black, AVEVA Küresel SI / OEM Program Direktörü, John Vicente, Stratus Technologies Baş Teknoloji Sorumlusu. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

19


Teknoloji

ABB’den “Connect Partner Hub”

Connect Partner Hub,

ABB Elektrifikasyon, müşterileri, sistem entegratörleri gibi kilit profesyonellerle ve ABB Ability™ dijital çözümleri ve servislerine doğrudan bağlamak için yeni, dina-mik, çevrimiçi bir platform oluşturdu.

Müşteriler İçin “Birlikte Yaratma” Değerini Artırmak Amacıyla Kuruldu

C

onnect Partner Hub, 2017’de piyasaya sürüldüğünden bu yana yüz binlerce kez indirilen ve halihazırda mevcut olan popüler mobil uygulama ABB Connect araçlarını temel alır. ABB Con-nect, müşteriler tarafından, mobil ve tablet uygulaması olarak ABB Elektrifikasyon portföyüne göz atmak ve erişmek için kullanılmaktadır. ABB’nin Elektrifikasyon Bölümü Dijital Lideri Andrea Temporiti, lansmanla ilgili olarak şunları söyledi: “Connect Partner Hub, sadece bilgi alışverişi yapmak için kullanılan bir platformdan daha fazlası.

20 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Hem ABB hem de müşterileri için değer yaratan, dijital işbirliği ve iletişim için bir topluluk oluşturan tam bir ekosistemdir. İş ortaklarının artık fikirleri tartışabilecekleri ve entegre çözümler, katma değerli hizmetler tasarlamak, satmak, sunmak ve işletmek için diğer profesyonellerin yetkinliklerinden yararlanacakları bir yer olacak. “ Connect Partner Hub’ın “Proje” özelliği sayesinde kullanıcılar, DocWeb, tek hat şeması hesaplama aracı ve eConfigure gibi çeşitli mevcut araçları kullanarak her yerden gerçek zamanlı olarak projeler tasarlayabilir, oluşturabilir ve işbirliği yapabilir.

‘Fikir Deposu’nda kullanıcılar fikirlerini doğrudan ABB ürün yöneticileriyle paylaşabilir ve geri bildirimler alabilir. Connect Partner Hub, ABB ürünlerinin ve çözümlerinin aranmasını, yapılandırılmasını, satın alınmasını ve kurulumunu basitleştirir ve iş ortaklarına, tam ihtiyaçlarına ve faaliyetlerine göre özelleştirilmiş ve sorunsuz bir deneyim sunar. ABB Connect Partner Hub, daha fazla araç ve hizmet kullanıma sunuldukça zaman içinde gelişecektir. ‘Fikir Deposu’ ayrıca kullanıcıları platformun kendisi için de fikir ve iyileştirmeler önermeye davet eden bir geri bildirim özelliği içerir.


Article

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, Tekstil, İnşaat, Teknoloji, Bilişim, Maden, Enerji, sektörlerini tek çatı altında toplayan aylık ekonomi dergimiz ve güncel internet portalımız. (Tiraj - Aylık baskı: 10.000 adet e-dergi 50.000 adet )

Dergimize reklam ve internet sitemize banner reklam vermek için temas kurabilirsiniz.

worldmediareklam@gmail.com Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 - 2020

21


Maden

Dİjİtal Dünyada Madencİlİk

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından “Dijital Madencilik Çevrimiçi Semineri” TMMOB Yüksek Denetleme Kurulu üyesi Nadir Avşaroğlu’ nun moderatörlüğünde Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen’ in katılımıyla gerçekleştirildi.

D

birbirine bağlanıyor ve iletişim

dünyada yaşanan gelişmeler

kuruyorlar. Yapay zeka ile ana

ve rakamlarla devam etti.

makineye bağlanıyorlar ve

Özlen şunları söyledi: “ Akıllı

21 Ekim

daha hızlı, güvenli madencilik

Madencilik

2020 Çarşamba günü saat

hayata geçiyor. 4 TB veriyi bir

dünyanın iki büyük maden

20:30’ da başladı ve 22: 00’de

günde işleyen sistemler var.

ülkesi

sona erdi.

Madencilikte

Madendeki rezervi ayırdeden,

Kanada’da

dijitalleşmenin yaygınlaştığını

detaylarına kadar analiz eden

görüyoruz. Bir de İskandinav

ve

ve hazır bilgi olarak bize

ülkelerinde

Maden

ulaştıran sistemler var” dedi.

ve Finlandiya gibi ülkelerde

Davut

Maden Yüksek Mühendisi

görüyoruz.

Madencilikte

Davut Özlen konuşmasına

ijital Madencilik konu

başlığı

ile

gerçekleştirilen

çevrimiçi seminer;

akıllı

madenciliğin

geliştiğini belirten, Yüksek Özlen: kullanılan 22 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Mühendisi “

sensörler

artık

Akıllı

madencilikle

ilgili

uygulamalarını

Avustralya

ve

yoğun olarak İsveç,

Norveç

Biz de ise yalnızca bir tek


Maden altın madeninde “akıllı madencilik”

madeninin bulunduğu Avustralya’da

yapılıyor.

tam

İliç

Altın

Madeni.

anlamıyla

akıllı

durum.”

madencilik

Balıkesir’de de birkaç madende

yapılıyor. Bu kömür madeninin 90

kısmen uygulamalar var ancak tam

yıllık daha rezervi olduğu biliniyor ve

Akıllı, dijital ve ya robotik madencilik

anlamıyla akıllı madencilik olduğunu

yılda 60 milyon ton kömür çıkarılıyor.

olarak adlandırılan bu yeni dönemin

söyleyemeyiz.

dünya

Tüm sistem ocaktan 2000 kilometre

olumlu yönleri ve olumsuz yönleri

üzerindeki madenlerin yüzde 3’ü

uzaktan kontrol ediliyor. Tüm sistem

olduğunu dile getiren Maden Yüksek

“akıllı maden” özelliği taşıyor ve bu

akıllı ve dijital.

Mühendisi Davut Özlen sözlerini

yüzde üç

Şu

anda

için madencilik sektörü

şu şekilde noktaladı: “ Madencilik

7 milyar dolar yatırım yaptı. 2025

sektöründe dijitalleşme ile

yılında dünya üzerindeki madenlerin

güvenliği, hız ve verimlilik anlamında

yüzde 25’i

“akıllı maden” olacak.

olumlu gelişmeler yaşanıyor. Ancak,

Bunun için de 20 milyar dolarlık bir

makine iş gücü artışı ile işsizlik artışı

yatırım öngörülüyor.”

ortaya çıkabilir. Bunu Finlandiya ve İsviçre gibi gelişmiş ülkeler tüm vatandaşlarına açıktan “vatandaşlık parası” ödemeleri yaparak aşmaya çalışıyor. Çünkü, kapitalist sistemin yaşaması için insanların tüketmesi gerekir

bunun

için

de

parası

olması gerekir. Gelişmiş ülkelerin “keynesyen ekonomik politikalara” dönüş emareleri taşımaları bunun sonucu. Kömür, maden ocağından 400 ton yük taşıyan sürücüsüz 50 kamyon

Ayrıca eskiden madencinin girdiği

ile direkt limana taşınıyor. Buradan

yere;

sevkiyat

Bahsettiğimiz

Medeniyet oraya ulaşırdı. Dijital

maden ocağı 16.5 milyon dolar

madencilikte buna ihtiyaç kalmamış

yatırımla kurulmuş. Havalandırma

görünüyor. Çünkü iki bin kilometre

sistemleri sadece insanların olduğu

öteden madeni yönetiyorsunuz.”

yapılıyor.

Dünyada akıllı madenciliğin üretimi

yerlerde çalışıyor. Gerekli olduğu

yüzde

yerlerde havalandırma ve

34

arttırdığını

belirten

su,

elektrik

gelirdi.

hava

Maden Yüksek Mühendisi Davut

Maden Yüksek Mühendisi Davut

temizleme

uygulanıyor.

Özlen son olarak; tüm olumlu ve

Özlen sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Aynı şekilde dron’lar kullanılarak

olumsuz yönlerine karşın “akıllı

“ Dünyanın en büyük madenleri

insanların

madencilik” sürecinin başladığını ve

Avustralya

rezerv tesbitleri yapılabiliyor.

ve

Kanada’da

yer

alıyor. Dünyanın en büyük kömür

işlemi

yol,

giremeyeceği

yerlerde Bu

iş güvenliği konusunda önemli bir

bu sürecin ilerleyeceğini sözlerine ekledi. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

23


Teknoloji

Egelİ İhracatçılarA Sanal Gerçeklİk

Fotoaltı soldan sağa; İ. Cumhur İşbırakmaz, Jak Eskinazi, Mehmet Özkan, Birim Yamanlar, Barış Öztürk, Şebnem On.

Pandemi

sonrasında hız kazanan dijitalleşme çalışmalarında Türkiye’nin lider dış ticaret kurumu olan Ege İhracatçı Birlikleri, gerçekleştirdiği dijital 24 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

projelerin daha başarılı olması için dünya devlerine gerçek zamanlı dijital içerik üretimi konusunda hizmet sunan Zero Density firmasıyla iş birliği zemini arıyor.


Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Genel Sekreter İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren, BBC, Eurosport, EA Sports, Fox, Canal+gibi dünya devlerine gerçek zamanlı görsel efekt teknolojisi sağlayan Zero Density firmasını ziyaret etti ve gelecekteki olası iş birliği olanaklarını görüştü. Dijitalleşme adımlarının pandemi ile birlikte çok hızlandığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, dijitalleşmeye en hızlı uyum sağlayan ihracatçı birlikleri olduklarını, sanal fuarlar ve sanal ticaret heyetleri düzenleme başladıklarını, sanal dünyanın sunduğu olanakları etkin bir şekilde kullanmak istediklerini ifade etti. Ege İhracatçı Birlikleri olarak dijitalleşmeye yatırım yaptıkları bilgisini de veren Eskinazi, “Türkiye’nin ilk sanal fuarı Shoedex2020 Fuarı’nı iki kez gerçekleştirdik. Yine Türkiye’nin ilk sanal gıda fuarı The Fource’u 23-27 Kasım 2020 tarihlerinde düzenleyeceğiz. Bu etkinliklere katılacak firmalarımızın ürünlerini daha etkin bir şekilde tanıtmaları için sanal gerçekliği yoğun bir şekilde kullanmak istiyoruz. İhracatçı firmalarımızın ihraç ürünlerini pazarlamalarında sanal dünyanın olanaklarından daha etkin yararlanması için teknolojik altyapımızı güçlendireceğiz” şeklinde konuştu. EİB olarak yazılım ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın ihracatını arttırması ve ürettikleri teknolojinin üyelerimizce kullanılması amacıyla Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenmesi Derneği’ne kurucu üye olduklarını ifade eden Eskinazi sözlerini

Teknoloji

şöyle tamamladı; Yazılım ve bilişim sektörümüzün dünyada hak ettiği yere gelmesi için bu sektöre özel dikilmiş destek mekanizmasına ihtiyaç var, bugün notlarımızı aldık konuyu Ticaret Bakanlığımıza aktaracağız.” Özkan; “Sizi 3 boyutlu dünyanın içine yerleştiriyoruz” Dünya’nın en gerçekçi sanal stüdyolarını yaratan bir teknoloji şirketi olduklarını belirten Zero Density Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özkan, artırılmış gerçeklik, yayıncılık, canlı etkinlikler, sanal pazarlama, sanal lansman, sanal konser ve e-spor gibi sektörler için yaratıcı çözümler sunduklarını dile getirdi. Sanal stüdyonun, var olan bir alan olduğunu ancak kendilerinin oyun teknolojisini kullanarak yayıncılıkta 2016 yılında yeni bir soluk getirdiklerini anlatan Özkan, “36 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her geçen gün müşteri sayımızı arttırıyoruz. Canlı sanal stüdyoya oyun motoru kullanımını ve kendi teknolojimizi ekleyerek rakibi olmayan Reality Engine® ürünümüzü ortaya çıkardık. Ürünümüzün fotogerçekçiliği ve gerçek zamanlı olarak sizi yeşilden ayırıp 3 boyutlu dünyanın içine kusursuz olarak yerleştirmesi canlı yayınlarda eşi benzeri olmayan grafiklerle programcılık yapılmasını sağlıyor. Yurtdışındaki prestijli fuarlara katıldığımızda ziyaretçileri Türk bir firma olduğumuza ikna etmekte zorlanıyoruz. Ülkemizin teknoloji konusunda ulaştığı noktayı dışarıya daha iyi anlatacak tanıtım mekanizmaları yaratmalıyız” şeklinde konuştu. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

25


Haber

ABB Dİnamİk Montaj Paketİ otOmatİkleştİrİyor ABB Dinamik Montaj

Yeni kuvvet kontrol sensörleri, robotların son montaj sırasında üstlendiği görevleri doğru bir şekilde gerçekleştirmesini

Paketi

sağlayarak verimliliği, ergonomiyi ve kaliteyi geliştirir.

son montaj uygulamalarının otomatikleşmesindeki eksik olan son parçayı tamamlamaktadır.

A

BB’nin, Son Montaj uygulamaları için yeni tasarladığı Dinamik Montaj Paketi (FTA), araç gövdelerinin içindeki koltuklar, gösterge panelleri ve halılardan, aracın dışındaki kapılara, tamponlara ve tekerleklere kadar her şeyi 26 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

araca monte edebilmek için hızlı, doğru ve güvenli bir otomasyon çözümü sunar. Gerçek zamanlı kameralar entegre kuvvet kontrol sensörlü kollar ile robot tutucuları sayesinde, robotun iş istasyonuna girerken araç gövdesinin konumunu tam

olarak izlemesine olanak tanır. Geleneksel olarak son montaj uygulamalarında kullanılan robotlar, hem AGV’lerin veya konveyörlerin titreşiminden, hem de üretim hattının hızındaki değişimlerden etkilenmiştir.


Haber

Bu faktörler, üretimi yavaşlatmadan veya duraklatmadan takılacak olan parçaları otomobil gövdesiyle doğru bir şekilde hizalamayı zorlaştırmış, üretim sürelerini artırmış ve verimliliği azaltmıştır., Dinamik Montaj Paketi tüm bu sorunları çözer. Çok amaçlı Video İzleme (UVT) kamerasıyla bir AGV veya konveyör üzerinde iş istasyonuna girerken araç gövdesinin konumunun robot tarafından hassas bir şekilde izlemesini sağlar. Beklenmedik hareketleri veya titreşimleri telafi etmek için, araç gövdesi önceden tanımlanmış bir konuma ulaştığında, robot kolundaki Uyumlu Görüntü Yönlendirme (CVG) kamerası, kapı kenarları gibi tutarlı referans noktaları için onu tarar. CVG kamerası, saniyede 30 ila 40 kare (fps) hızında görüntü alarak, bağlantı noktasının olması gereken yerde

olup olmadığını ve takılan parçanın tam olarak konumlandırılmasını sağlamak için herhangi bir ayarlamanın gerekli olup olmadığını belirler. Ortam aydınlatmasında görüntü kalitesini etkileyebilecek değişiklikleri telafi etmeye yardımcı olmak için, her iki kamera da tutarlı bir aydınlatma sağlayan LED’ler içerir. Robot kolu araç gövdesine doğru hareket ederken, ABB’nin entegre kuvvet kontrol sensöründen gelen geri bildirimler, örneğin kokpit konumlandırma pimleri veya kapı menteşeleri gibi tam konumu etkili bir şekilde bulmasına olanak tanıyarak parçaların milimetre hassasiyetinde araca takılabilmesini sağlar. ABB Robotik Otomotiv OEM Genel Müdürü Michael Larsson “Bugün Son Montaj hatlarının (FTA) yüzde beşinden daha azı robotik otomasyondan yararlanıyor.

ABB’nin yeni Dinamik Montaj Paketi, sektörde ezber bozan bir unsurdur. Karmaşık görevlerin hareketli bir hat ortamında güvenli, hızlı ve en yüksek hassasiyetle ele alınmasını sağlayan yeni Dinamik Montaj Paketimiz, bir sonraki otomasyon düzeyinin kilidini açarak otomotiv üreticilerinin verimliliklerini ve rekabet edebilirliklerini önemli ölçüde artırmalarına yardımcı oluyor ”dedi. ABB, otomotiv endüstrisi için robotlara ve uygulamaya özel ekipmanlara ilave olarak, çok çeşitli üretim hücreleri ve ayrıca komple üretim çözümlerinin tasarım, planlama ve uygulamalarını sunmaktadır. ABB Ability ™ platformu sayesinde ise ayrıca müşterilerinin süreç optimizasyonu, filo yönetimi ve kestirimci bakım gibi çeşitli dijital hizmetlerden yararlanabilmesini de sağlar. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 27


Teknoloji

UZAY ÇAĞI CADDESİ

A

nkara’nın, devlet eliyle kurulup geliştirilen ve Cumhuriyet tarihi ile özdeş savunma sanayii kadar, sanayicisi, işçi ve mühendisinin imalat sanayiindeki başarısı da gurur vericidir. 2011 yılı başında sanayici ve OSTİM Başkanı Sayın Orhan AYDIN yaptığı bir basın açıklamasında, “NASA’ya bile parça üreten firmaların olduğu otuz binden fazla işletmenin bulunduğu orta doğunun en büyük sanayi sitesiyiz” ifadesini kullanmıştır. Bu ifade o günlerde yurt dışından gelen hassas üretim şiparişlerinin asıl müşterilerinin aslında kimler olduğunun bilindiği ve bundan duyulan gururun dışa vurumu sayılabilir. Gerçekten de OSTİM’in başı 28 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

çektiği Ankara Sanayi Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri’nin imalat ve tasarım gücü dikkate alındığında, “Uzay Cağı Caddesi”nin sadece OSTİM’deki güzide bir mekan adı değil, bilakis Türkiye’nin üzerinde emin adımlar ile yürüdüğü ve yer edindiği bir paradigmanın adı olduğu anlaşılmalıdır. Kökleri 1633’de barutla çalışan iki aşamalı roket ile iki buçuk kilometre yol alıp ardından denize iniş yaptığı rivayet edilen Legari Hasan Çelebi’ye dayanan uzay sanayiimizin, Atatürk’ün “istikbal göklerdedir” düsturuna uygun olarak ortaya koyduğu uzaya çıkma çabaları son derece takdire şayandır. Ancak bu çabaları koordine

etmek amacıyla 13 Aralık 2018’de kurulan Türkiye Uzay Ajansı’nın hali hazırda Türkiye’nin Uzay alanındaki faaliyetlerine tam anlamı ile nüfuz ettiğini söylemek zordur ve ajansın halen aktif bir web sayfası bulunmamaktadır (www.tua.gov.tr ). 30 Kasım 2020’de uzay sanayiimiz için büyük bir adım olan Türksat 5A uydusunun uzaya fırlatılışı gerçekleştirilecektir. Eylül 2011 de yapılan antlaşma kapsamında TAI tarafından Türkiye’de geliştirilen bir iletişim uydusu olan Türksat 5A, TAI’nin Ankara yerleşkesindeki Uydu Montaj , Entegrasyon ve Test (UMET) biriminde en az %20 yerli ve milli kaynaklarla geliştirilmiş ve üretilmiş olup, ülkemizin ve Ankara’nın gurur kaynağıdır.


Bu yolda daha yüksek yerli ve milli katkılı Türksat 5B uydusunun 2021’in ikinci çeyreğinde fırlatılması hedeflenmekte olup Türkiye’nin kendi imkânları ile geliştirme çalışmalarına devam ettiği Türksat 6A’nın 2022 yılında yörüngeye yerleştirilmesi planlanmaktadır. Türkiye’nin bugüne kadar sahip olduğu uydulardan Türkiye’nin ilk haberleşme uydusu olan ve 1994 yılında göreve başlayan Türksat 1B ve takiben 1996’da Türksat 1C, 2001’de Türksat 2A Uyduları halihazırda ömürlerini tamamlamıştır. Daha sonraları fırlatılan 2008’de Türksat 3A, 2014’te Türksat 4A ve 2015’te Türksat 4B iletişim uyduları ile 2003 de fırlatılan Türkiye’nin ilk yer gözlem uydusu olan BİLSAT ve 2011 yılında fırlatılan Türkiye’nin yerli imkanlarla geliştirdiği ilk uydusu olan RASAT ise halen görevdedir. Yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İmece’nin ise son montajı Haziran 2020 ayında yapılmış ve testlerinin ardından göreve başlamak üzere uzaya fırlatılması beklenmektedir. Türkiye’nin askeri ve istihbarat görevlerinde kullanılan iki uydusu daha bulunmaktadır. Türk Hava Kuvvetleri tarafından yönetilen GÖKTÜRK-1 uydusu 2012’den, GÖKTÜRK-2 ise 2016 yılından beri görevde olup, GÖKTÜRK-3’ün ise geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Yine bir Ankara ve güzide bir savunma sanayii şirketi olan Roketsan ise, Uydu Fırlatma, Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi’ni geçtiğimiz 30 Ağustos’ta faaliyete geçirmiş ve Milletimize büyük bir ümit vermiştir. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan Mikro Uydu Fırlatma Sistemi (MUFS) Geliştirme Projesi kapsamında bundan böyle 100 kilograma kadar

ağırlıktaki mikro uydularımızı, yüksekliği en az 400 kilometre olan alçak dünya yörüngesine yerleştirebilme yeteneğimiz ortaya çıkmıştır. Stratejik öneme haiz bu projenin başarı ile geçen testleri neticesinde Milli teknolojilerle fırlattığımız ilk yerli sonda roketi 130 kilometre irtifaya çıkarak, uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 kilometre çizgisini aşmış durumdadır. Böylece Türkiye, tamamen kendi geliştirdiği projelerle uzaya ilk adımını atarak Roketsan’ın bu başarısı ile uydusu yapma ve fırlatma sistemleri ile Türkiye yerli ve milli teknolojilerle uzay liginde hak ettiği yeri almış durumdadır. Uzay sanayimizin atılımları sayesinde Türkiye’nin uzay liginde hak ettiği yeri alması yani uzay klübüne girmesi, uzay alanında ülkemize birçok kapının da açılmasını sağlamıştır. Uzay sanayimizin verdiği güç ile Türkiye Uzay Ajansı’nın da hak ettiği yeri alabilmesi için yabancı ajans ve uluslararası örgütler ile de yakın temasların kurulması zamanı gelmiştir. Geçtiğimiz günlerde Kazakistan Uzay ve Havacılık Komitesi’yle imzalanan iş birliği mutabakat zaptı da bu kapsamda verilebilecek en güzel haber niteliğindedir. Bununun devamının Roscosmos, NASA, ESA, JAXA gibi kuruluşlarla yapılacak mutabakat ve işbirliği anlaşmaları ile geleceği şimdiden ortaya çıkmıştır. Kurulacak işbirlikleri sayesinde özellikle ABD, Rusya, Kanada, Rusya, Japonya ve 11 ülkeyi temsilen Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’nın sahip olduğu, bugüne kadar bizim için gökyüzündeki en parlak cisimden ibaret olan Uluslararası Uzay İstasyonu’na erişmenin ve hatta bugün geç bile kaldığımız uzay insanı “Gökmen” yetiştirmenin imkanına da kavuşmuş durumdayız. Ülkemizin hali hazırda iletişim ve

Teknoloji gözlem uyduları bulunmakla birlikte yakın gelecekte birçok amaca hizmet eden laboratuvar uydular, kuantum uyduları, uzay çöpü temizleyici uydular, uzay madenciliği uyduları, avcı uydular ve uzay istasyonu gibi teknolojilere ve uydu fırlatma ve gökmen (astronot) yetiştirme merkezi gibi altyapılara da sahip olması beklenmelidir. Bunlara örnek olarak verilebilecek ODTÜ Ankara merkez yerleşkesinde yer alan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu merkezde uyduların uzayda hareket imkanını sağlayan iyon motorları yerli ve milli imkanlar ile geliştirilmiş durumdadır. Uzay sanayii alanında duvarları yıkan yenilikçi sanayi girişimleri ve Devletin iradesi sayesinde Türkiye’nin uzay ile ilgili diğer alanlarda da söz hakkı almasının da önü açılmış olmaktadır. Başta ABD, Rusya ve Çin gibi uzay öncülerinin artık gizlemeye gerek duymadıkları ve adıyla hitap ettikleri “uzay kuvvetleri” gibi “yıldız savaşları” senaryolarının, “uydu avlamanın” hayal olmaktan çıktığı bir döneme girilmiştir. Bu kapsamda uzaydan gelecek ve uzaydaki varlığımıza yönelebilecek tehditlere karşı Silahlı Kuvvetlerimizin strateji geliştirmesi aciliyeti de ortaya çıkmıştır. Bir ülkenin uzay gücü sayılabilmesi için uzay yolculuğu yapabilmesi, kendi toprakları içerisinden uzaya uydu ve ekipman gönderebilmesi, fırlatma tesislerine sahip olması, askeri uyduları fırlatıp ve yörüngede kullanabilmesi, anti uydu silahları geliştirebilmesi, hedef uyduları karıştırma ve etkisiz hale getirebilmesi, uzayda araştırma ve keşif amaçlı uzay istasyonu inşa edebilmesi ve bu istasyonu yörüngeye yerleştirebilmesi ve uzay ekipmanlarına yönelik teknoloji üretebilmesi gerekmektedir. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 29


Teknoloji Uzayın kullanımı ile ilgili yapılan akademik çalışmalarda “Uzay Gücü” kavramı daha geniş bir bakış açısı ile ele alınarak, “bir devletin uzayı kendi ulusal amaçları için kullanabilme yeteneği” olarak tanımlamaktadır. Bu güç, gözlem amaçlı bilgilerin toplanması gibi hem askeri hem de dünya kaynakları için araştırma yapma, deneyler gerçekleştirme olarak askeri olmayan unsurların birleşiminden oluşur. Uzay gücü, hem askeri hem de sivil unsurlarından oluşur. Bir ulusun astronot yetiştirme kapasitesi, uzay teknolojisi ve uzayı kendi ulusal çıkarları için kullanabilme yeteneğinin bütünü uzay gücünü oluşturmaktadır. Kısaca bir devletin uzay gücü, ulusal gücün bir unsuru olarak hem askeri ve askeri olmayan amaçları içeren, sivil ve askeri sistemlerin ortak bileşeni olarak görülmektedir. Kendi “Uzay Gücü”nü oluşturma yolunda ilerleyen Ülkemizin, milli çıkarlarının “Mavi Vatan”da ve “Siber Sahanlık”ta korunduğu gibi uzay alanında da titizlikle korunması gereklidir. Her alanda olduğu gibi günümüzde ülkemizin karşı karşıya kaldığı “asimetrik tehditlerin” tespit edilmesi, tanımlanması ve mücadele edilmesi ile sadece devletimiz ve sanayimize bir görev olarak düşmemekte, bu konuda akademisyenlerden, gençlerimize kadar topyekün bir farkındalık oluşturulması gerekmektedir. Uzayı fırsat alanı olarak gören gelişmiş ülkeler geometrik oranda artan sayılarda yörüngeleri istila etmektedirler. Yakın zamanda çocukluğumuzdaki gibi parlak ve dingin bir gökyüzünü görmemiz hayal olacaktır. Birkaç yıla kadar geceleri uzaya baktığımızda bir birinin peşi sıra hareket eden uydu 30 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

katarlarını göreceğiz ve eğer kendi uydularımızı yerleştiremezsek bu yabancı uydulardan alacağımız hizmetler için ülkemiz, vergi, teknoloji, servis vb. hiçbir katma değer elde edemeyecektir. Binlerce mikro uydu için yer kapma telaşı bir yana, dünyamız “uzay çöpü” gibi bir kavram ile de karşı karşıya bulunmaktadır. Ülkemiz, uzay macerasına tam bir kirliliğin ortasında başlamıştır ve karşı karşıya kalabileceği uzay kazalarının neticelerinden kimin sorumlu olacağı da tam bir muammadır. Ülkemizin jeopolitik konumu hem fiziki anlamda hem de uzay bağlamında büyük önem arz etmektedir. Uzay jeopolitiğinde önemli olan yerçekimi ve yörüngelerdir. Dünya etrafında yörüngede bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu gibi en önemli uydular ve kritik fırlatmaların rotaları semalarımızdan geçmektedir. Bunlara kardeş Türk Cumhuriyetleri’nin bilimsel, teknolojik, ekonomik, fiziki ve sosyal kapasiteleri de eklendiğinde Türk Dünyası’nın eşsiz bir “uzay jeopolitiği”ne sahip olduğu tartışmasızdır. Bu anlamda uzayın kullanılması ve hükümranlık haklarına sahip çıkılmasında sadece mühendislik başarılarıyla yetinilmemesi gerekmektedir.

Ülkemizin uzay çalışmalarında ve özellikle Uzay Ajansı’mızın faaliyetlerinde adli bilimlerin olay yeri inceleme hassasiyetinde olduğu gibi bir çok uzmanlıktan istifade eden, multi disipliner bir anlayış benimsenmesi gereklidir. Bu şekilde bilimsel, teknolojik ve askeri başarılarımızın, başta siyasi ve hukuki alanlarda olmak üzere tüm alanlarda da eksiksiz korunması sağlanmış olabilecektir. Bu nedenle Adli Bilimciler Derneği olarak var olan komisyonlarımıza Adli Hava-Uzay Komisyonu da dahil edilmiştir. Ankara’daki bu yoğun ve etkili çalışmaların kimi ülkeler ve birimler tarafından bir tehdit olarak algılanacağının unutulmaması gerekli olup, ülkemiz bu konuda gerekli tedbirleri de almalıdır. Geçtiğimiz yıllarda zaman zaman OSTİM’de görülen patlama ve yangınların sadece kaza kaynaklı olduğunu düşünmek adli bilimci bakış açısıyla pek gerçekçi olmayacaktır. Tarihimizde savunma sanayimize yapılan çok sayıda saldırı ve sabotajlardan ders alınarak gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıdır.


Sektör - Enerji

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 - 2020

31


ABB’den “IRB 1300” küçük robot

Teknoloji

IRB 1300, daha küçük alan kullanarak üretim hattı esnekliği ve verimliliği artırabilmek için sınıf lideri bir kaldırma yeteneğiyle, erişim ve yol doğruluğu sayesinde çevrim sürelerini önemli ölçüde iyileştirir.

A

BB, ağır nesneleri veya karmaşık ve düzensiz şekillere sahip yükleri hızla kaldırabilen, daha hızlı ve daha kompakt bir robot talebini karşılayabilmek için, IRB 1300’ün piyasaya sürülmesiyle küçük altı eksenli endüstriyel robotlar ailesini genişletiyor. 10 kg’a kadar yükler için ABB’nin IRB 1600 robotunun başarısını temel alan IRB 1300, çevrim sürelerinde yüzde 27’lik bir iyileştirme sunar ve IRB 1600’den yaklaşık yüzde 60 daha hafif ve yüzde 83 daha küçüktür. Yalnızca 220x220 mm’lik bir ayak iziyle IRB 1300, dar alanlarda daha fazla robotun konuşlandırılmasını sağlayarak, küçük alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. ABB Robotik Ürün Yönetimi Başkanı Antti Matinlauri, “IRB 1300, küçük endüstriyel robot portföyümüze eklenen heyecan verici bir şekilde, artık daha da geniş bir kapasite ile performans sunabileceğimiz anlamına geliyor. IRB 1300’ü müşterilerimizin küçük çalışma alanlarında bile daha ağır, daha karmaşık veya daha düzensiz şekilleri kaldırmaya yönelik çözümler geliştirebilirken, artık yeni hız ve doğruluk standartlarına ulaşabilmelerine yardımcı olmak için tasarladık.” dedi. Geliştirilmiş olan kaldırma kapasitesi ve erişimiyle, malzeme taşıma, makine boşaltma, polisaj ile montaj ve test uygulamaları ile elektronik, yiyecek, içecek, ilaç ve ambalajlı tüketici ürünleri işleme, paketleme ve lojistik uygulamalarını hedefliyor. IRB 1300 üç ana versiyonda mevcuttur - 11 kg / 0,9 m, 10 kg / 1,15 m ve 7 kg / 1,4 m. 11 kg kaldırma kapa-site ve 0,9 m erişim özelliğine sahip versiyonu sınıfındaki diğer tüm rakip robotlardan daha yüksektir. ABB’nin OmniCore ™ kontrol ünitesiyle çalışan IRB 1300, gelişmiş hareket kontrolü ve sınıfının en iyisi olan yol doğruluğu sunarak, polisaj ve makine besleme gibi

32 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

geniş bir uygulama yelpazesinin zorluklarının üstesinden gelebilmesine olanak tanır. IRB 1300’ün çok yönlülüğünü en üst düzeye çıkarmak için OmniCore kontrol ünitesi, fieldbus protokolleri, görüntü işleme çözümleri ve kuvvet kontrolü dahil olmak üzere bir dizi ek ekipmanla donatılabilir. Om-niCore, geniş bir çoklu dokunmatik ekrana sahip sezgisel FlexPendant üzerinde, kullanıcıların program-lama ve robotlarını çalıştırmalarını hızlı bir şekilde kavramalarını sağlayan tutma, kaydırma ve dokunma gibi standart hareketlere sahip basit bir kullanıcı arayüzü sunar. IRB 1300’ün daha sofistike tutucu veya uç efektörlerle kullanılmasını sağlamak için IRB 1600’den yüzde 50 daha fazla 20 Giriş / Çıkış portu sunar ve kullanıcıların aynı anda daha fazla iş parçasını işleyerek verim-liliği artırmasına olanak tanır. Standart olarak IP40 giriş koruma sınıfında olan IRB 1300, katı parçacıklara ve su girişine karşı IP67 koruma sınıfı seçeneğine de sahiptir. Dökümhanelerdeki ve diğer metal işleme tesislerindeki aşırı sert koşullara karşı koruma sağlamak için tasarlanmış Foundry Plus2 seçeneği de mevcuttur. IPA Temiz Oda koruma sınıfı standardlarında da tedarik edilebilir.



Endüstri

Weidmuller Teknolojİsİ

P

V Protect, inverterin aşırı gerilimlere karşı optimum düzeyde korunması için çözüm sunuyor. Bağlantıya hazır kutular, farklı sistem gerilimleri için üretiliyor. Çeşitli parafudur tipleri ve çeşitli MPPT sayısına göre tedarik edilebilir. 34 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Gereksinimlere bağlı olarak bağlantı, kablo rakorları veya uygun ve güvenilir PUSH IN bağlantı teknolojisine sahip WM4C konnektörleri weidmuller teknolojisi ile çözümler sunuyor.


Fuar

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 16 - 2020

37


Güncel

Tayvan’ın Uluslararası Markaları Tayvan, 10 şirket ile halihazırda küresel teknoloji tedarik zincirinde lider konumunu koruyor.

F

ortune Global 500’de; Foxconn ve dünyanın en büyük bağımsız yarı iletken şirketi olan TSMC gibi 10 şirket ile halihazırda küresel teknoloji tedarik zincirinde lideri. Ayrıca Tayvan, ulusal ürün ödülü olan Taiwan Excellence Award ile yaklaşık 36 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

30 yıldır endüstriyel mükemmelliği geliştiriyor. Bu ödülü kazananlar arasında; Tongtai Machine & Tool Co., Buffalo Machinery Co. ve TECHMAN ROBOT yer alıyor. Tayvan’ın bu şirketleri; endüstrileri daha akıllı ve daha verimli hale getirmek için üretim çözümleri sunuyor.


Teknoloji

GTech ve Habib Bank’tan İşbİrlİğİ 20 yıllık uzmanlığıyla veri teknolojileri ve bankacılık alanında katma değerli hizmetler ve çözümler sunan teknoloji firması GTech, Habib Bank ile sektörde ezber bozan bir projeye imza attı. Habib Bank’a sunulan çözümle, bankanın tüm bankacılık faaliyeti ihtiyaçları GTech tarafından karşılanıyor. Ülkemizde bir bankanın yerine getirmesi gereken bankacılık ekosistemi uygulamalarına çevrimiçi entegrasyonun da sağlandığı proje, Ana Bankacılık (Symphony Banking) uygulaması kapsamında tüm yurtiçi devlet kurumlarına sunulması gereken yasal raporlama ihtiyaçlarına da cevap veriyor. dış ticaret, nakit yönetimi, satış ve operasyonel işlemleri bu çözümle gerçekleştirilirken; Türkiye’ de yerleşik bir bankanın yapması şart olan bankacılık ekosistemi uygulamalarına (Swift, Eft, KKB, E-haciz vb tüm E-Devlet entegrasyonları vb...) çevrimiçi entegrasyon da sağlanıyor. Çözüm, Ana Bankacılık (Symphony Banking) uygulaması kapsamında Habib Bank tarafından tüm yurtiçi devlet kurumlarına sunulması gereken yasal raporlama ihtiyaçlarına da cevap veriyor.

1

947 yılında Pakistan’da kurulan, Türkiye’de 1983’ten bu yana çalışmalarını sürdüren Pakistan’ın en büyük özel bankası Habib Bank, tüm bankacılık faaliyeti ihtiyaçları için çözüm ortağı olarak GTech’i tercih etti. GTech’in Habib Bank için gerçekleştirdiği proje kapsamında bankanın tüm bankacılık faaliyeti ihtiyaçları karşılanıyor. Bankanın müşteri kabulünden, her türlü nakdi/gayrinakdi kredi, mevduat, hazine, Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

37


Teknoloji

cesaretinin, sektöre bir örnek teşkil edeceğine inanıyoruz.” Habib Bank Türkiye Genel Müdürü Ayşe Şebnem Türkay, sektörde rekabeti sürdürmek ve daha uygun maliyet avantajı sağlaması nedeniyle GTech’i tercih ettiklerini belirtti. Ayşe Şebnem Türkay konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

Ayrıca ana bankacılık uygulamasının diğer tüm teknik ve altyapı süreçleri de (gün sonu süreçlerine destek, uygulama altyapı bakım ve denetim işlemleri ve veritabanı bakımı) GTech tarafından sağlanıyor. GTech Kurucu Ortağı ve CEO’su Mine Taşkaya, gerçekleştirdikleri projenin bir Türk firması olarak uluslararası alanda faaliyet gösteren bir banka tarafından tercih edilmesinin aynı zamanda sektörün gücünü gösterdiğini söyledi. Mine Taşkaya konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Sunduğumuz ana bankacılık uygulamasıyla Habib Bank, düşük maliyetli, kolay entegrasyon yeteneğine sahip, tamamen müşteri odaklı bir bankacılık uygulamasına geçiş yaptı ve süreçlerini kendi yönetebilir hale geldi. Dinamik ve kolay tasarlanabilen süreç yönetim, merkezi fiyatlama altyapısı, tek noktadan yönetilen ürün ve işlem yapısı sayesinde piyasa koşullarına ve yasal kurumların isteklerine çok hızlı adapte olabilen bir yapıya kavuştu. Tüm bu teknik artıların yanı sıra bizim için bu projeyi özel kılan bir başka noktanın da altını çizmek isterim: Habib Bank’ın GTech’e olan güveni ve verimli çalışmalarımız sayesinde, sektörde ezber bozan bir projeye birlikte imza atma fırsatını yakaladık. İşbirliğimizin temelinde yatan güven unsuru, bizim için paha biçilemez. Habib Bank’ın günlük hayatındaki tüm iş süreçlerini kolaylaştıran ve hata payını minimuma indiren bu değişimdeki 38 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

“GTech’in sunduğu Symphony Banking (Ana Bankacılık) ürünüyle Ticaret, Hazine ve Maliye Bakanlıkları, İçişleri Bakanlığı (MERNİS), Bankalar Birliği gibi entegrasyon noktalarındaki ihtiyaçlarımız başta olmak üzere; yasal raporlamalar, senaryo bazlı çalışan TMS (Transaction Monitoring System) ve MTF (Müşteri Tanı Formu) gibi formların elektronik ortamda takibi ve benzeri pek çok ihtiyacımıza tek noktadan çözüm sağladık. Öte yandan genel merkezimizin talepleri çerçevesinde sistemsel iyileştirmeler de gerçekleştirdik. Biz Habib Bank olarak, her sektörde rekabetin varlığına inanan ve destekleyen bir anlayışla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda GTech ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği, sağladığı teknik donanım ve avantajların yanı sıra sektörde bilinen ve tercih edilen çözüm sağlayıcılara bir alternatif olarak da ön plana çıkıyor ve rekabet ortamını genişletiyor. Sektöre yeni bir soluk ve heyecan gelmesiyle ülkemizdeki bankacılık yazılımlarının da teknolojik kalitesinin artacağına, hizmeti sunanların ve alanların da bu durumdan son derece memnun olacağına inanıyoruz. Bu teknoloji firmaları, bizler ve ülkemiz için çok kıymetli ve birbirinden değerli oluşumlar. Her birine eşit mesafede durmakla beraber GTech, bu alanda uzun yıllardır faaliyet göstermesi, tecrübesi, bilgi birikimi ve yetişmiş insan kaynağıyla bir adım öne çıktı. Bu değişim de her değişimde olduğu gibi duygusal fırtınalarla başladı. Symphony Banking (Ana Bankacılık) sistemi, sunduğu kolaylıklar, imkanlar ve kabiliyetleri sayesinde tüm ekibimiz tarafından kısa zamanda benimsendi. Pandemi süreci her şeyi etkilediği gibi proje akışımızı da etkiledi ancak biz gemiyi sapasağlam karaya ulaştırmayı başardık. Süreçte emeği geçen herkese teşekkür ederiz.”



Teknoloji

Dassault Systèmes SOLIDWORKS 2021’i Tanıttı

Dassault Systèmes SOLIDWORKS 2021’i Tanıttı 3DEXPERIENCE Platformu Bağlantılı Paketler de Pİyasaya Sunuldu

D

assault Systèmes 3 boyutlu tasarım ve mühendislik uygulamaları portföyünün en son sürümü olan SOLIDWORKS 2021’i piyasaya çıkardı. Kullanıcıların işlerini daha hızlı tamamlaması amacıyla, SOLIDWORKS 2021, tasarım, belgeleme, veri yönetimi ve teyidi alanında daha gelişmiş yeteneklere ve iş akışlarına sahip. SOLIDWORKS 2021 kullanıcıları ayrıca 3DEXPERIENCE WORKS portföyüne bağlanarak, tasarımdan imalata dek çeşitli sorunları çözme kabiliyetlerini genişletebiliyor ve bulut temelli işbirliğine dayalı inovasyonu hızlandırabiliyor. SOLIDWORKS 2021, Şubat ayında gerçekleşen 3DEXPERIENCE World 2020 etkinliğinde SOLIDWORKS topluluğundan gelen başlıca 10 geliştirme talebi gibi bir dizi performans geliştirmesini ve daha gelişmiş işlevleri içeriyor. Performans geliştirmeleri; operasyonlar ve iş akışını hızlandırma amacıyla parça ve montaj tasarımı, ürün indirme, çizim, grafik ve veri yönetimine odaklanıyor. SOLIDWORKS 2021’deki yeni işlevler arasındaysa; montaj kolaylaştırma, daha esnek parça tasarımı ve daha sağlam simülasyonlar, ayrıca SOLIDWORKS müdavimleri için kullanıcı deneyimi ve montaj modelleme “kolaylıkları” sayılabilir.

40 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Öte yandan SOLIDWORKS’ün 3DEXPERIENCE platformu bağlantılı özel bir sürümü de üç paket halinde piyasaya çıktı: 3DEXPERIENCE SOLIDWORKS Standard, Professional ve Premium sürümleri, masaüstü versiyonlarının birer yansıması. SOLIDWORKS müşterileri yıllardır yararlandıkları tanıdık SOLIDWORKS masaüstü uygulamalarının yanı sıra, daha işbirlikçi ve mobil olmalarını sağlayacak 3DEXPERIENCE platformu bulut hizmetlerinden de faydalanabilecek. SOLIDWORKS’ün bağlantılı versiyonu, gömülü veri yönetimine sahip olduğundan, eskimiş veya kayıp dosyaları temizliyor ve tüm yazılım ve verileri otomatik olarak güncelliyor. Bütün kullanıcılar aynı versiyon üzerinde çalışıyor ve 3DEXPERIENCE WORKS portföyünün tüm ileri düzey uygulamalarına sadece bir tıkla ulaşabiliyor. 3DEXPERIENCE SOLIDWORKS paketleri, otomasyona ve hareket halindeyken işbirliği yapmaya uygun, mobil cihazlar için optimize edilmiş bulut tabanlı endüstriyel ve mekanik tasarım imkanları içeriyor. Dassault Systèmes SOLIDWORKS 2021 konusunda ayrıntılı bilgi için: https://www.solidworks.com/product/ whats-new


Teknoloji

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 17 - 2020 41


Teknoloji

ABB’YE yenİ krİterler Hızlı ve Yeni temiz oda versiyonu, ABB’nin en kompakt ve en hafif 6 eksenli robotu olan mevcut IRB 1100’ün başarısına dayanmaktadır. IRB 1100, üretkenliği ve sınıfının en iyisi olan tekrarlanabilir doğruluğu en üst düzeye çıkarmak için IRB 120’den yüzde 35’e kadar daha hızlı çevrim süreleri sunar. ABB’nin OmniCore ™ kontrol ünitesinden güç alan IRB 1100, hızlı montaj, toplama ve yerleştirme ile malzeme işleme uygulamalarını desteklemek için ideal hale getiren gelişmiş hareket kontrol özellikleriyle donatılmıştır.

kompakt IRB 1100’ün yeni temiz oda versiyonu,

Yüzde 10 daha küçük ve yüzde 20 daha hafif * özellikleriyle yeni IRB 1100, daha fazla üretim esnekliği için mevcut üretim hatları dahil olmak üzere kısıtlı alana sahip tüm alanlara kurulabilir.

hassas endüstriler için yüksek koruma ile gelişmiş esneklik ve performans sunar.

A

BB, yüksek düzeyde esneklik ve performans gerektiren temiz oda üretim ortamları için sunduğu robot ürün yelpazesini genişletiyor. ISO 14644-1 sertifikasına sahip yeni temiz oda IRB 1100 versiyonu ile, hızlı performansını sağlık hizmetleri, ilaç, elektronik, yarı iletkenler ve güneş paneli üretimi gibi endüstriler için kompakt bir tasarımda birleştiriyor. Temel özellikler arasında hijyenik boya ve gres, yağ ve parçacıklar gibi kirletici maddelerin sızmasını önlemek için sızdırmaz bir gövde ve bakterilerin büyümesini engellemek için robotun eklemleri arasındaki boşlukları en aza indiren mekanik bir tasarım bulunur. Robotun biri 4 kg taşıma yükü ve 475 mm erişim, diğeri 4 kg taşıma yükü ve 580 mm erişim olmak üzere iki çeşidi mevcuttur.

42 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Yeni IRB 1100, IRB 120’yi de içeren ABB’nin temiz oda uygulamaları için sunduğu tüm teklif protföyünü genişletecektir. IRB 1100, IRB 120’nin sahip olduğu ISO 5’e kıyasla daha yüksek ISO 4 temiz oda standardı sertifikasına sahiptir ve daha yüksek seviye koruma talep eden potansiyel yeni uygulamalarda kullanılabilir. ABB Robotik Ürün Yönetimi Başkanı Antti Matinlauri, “Pek çok üretici, robotların sunabileceği hızlı ve doğru montaj sürecinden yararlanmak isterken, birçok gelişmiş teknoloji kirletici maddelere karşı hassastır ve katı temiz oda koşulları talep etmektedir. IRB 1100’ümüzün temiz oda versiyonu benzersizdir, 4 kg taşıma kapasitesi ve 500 mm’nin altına erişim sağlarken sınıfının en iyisi tekrarlanabilir doğruluk sunar. IRB 1100, yeni bir kriter belirliyor ve sektördeki temiz oda ekiplerini destekleyerek, bu zorlu ortamlarda, daha hızlı çevrim süreleri ve sınırlı alanlarda bile gelişmiş üretkenlik dahil olmak üzere müşterilerimizin otomasyondan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayacak. ” dedi.



Güncel Haber

Ready For Change dİjİtal platformu

İş ve özel hayatında değişim arayışında olan, kendini geliştirmek ve başarıyı yakalamak isteyenleri buluşturacak olan dijital platform Ready For Change, Ekim ayında açılıyor.

D

ünyada çok az örneği bulunan, Türkiye’de ise hem iş hem de özel hayata dair üyelerinin gelişimini sağlayacak olması dolayısıyla ilk olma özelliği taşıyan Ready For Change dijital platformu www.readyforchange. co adresi üzerinden Ekim 2020’de üyeleriyle bulaştu. Kendini geliştirmek isteyen herkesi, “Artık Yalnız Değilsin” ve “Değişime Hazır Mısın?” 44 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

sloganlarıyla dijital platforma davet eden Ready For Change; üyelerine hem iş hem de özel hayata değer katacak, her alanda hedeflerine ulaşılmayı sağlayacak bir kurgu sunuldu. Yenilik arayışı içerisinde ve umutsuz hisseden, iş ve özel hayatında değişim arayışında olan herkese değer katmayı amaçlayan Ready For Change dijital platformu, her ay üyelerini iş dünyası ve özel hayata dair belirlenen


Güncel Haber

bir konuda ünlü isimlerle buluşturdu. Platform Murat Erdör: “İş ve özel hayatında değişim ayrıca iş dünyasındaki son gelişmeleri ve arayışında olan herkesi bekliyoruz” gündemdeki konuları üyeleriyle paylaşacak; o aya özel kitap, film ve video önerilerinde bulun, her ayın konusu dikkate alınarak özenle seçilmiş bir kitabı üyelerine posta yoluyla iletecek. Platformla ilgili bilgi veren Ready For Change Platformunun Kurucusu Murat Erdör: “Dünyada İş ve özel hayatta başarıyı yakalamak çok az örneği bulunan, ülkemizde ise ilk isteyenleri buluşturacak özelliği taşıyan Ready For Change platformu; hayatımızın her anına dokunan, teknoloji ve Kendini her alanda geliştirmek, iş ve özel hayatta dijitalden, iş yaşamına, sosyal hayattan, sanata başarıyı yakalamak isteyenleri buluşturacak uzanan geniş bir yelpazede bir bilgi, buluşma platform bünyesinde yapılan her etkinliğin ve deneyim sunacak. Bu deneyim ve bilgi videosuna, paylaşılan dokümanlara ve ayın kaynağına, bazen dinleyerek, bazen izleyerek, programına 7/24 erişim imkanı bulunacak. bazen bir akşam buluşmasında bir araya Her ayın sonuna doğru platform üyeleri ile gelerek, ama her zaman yaşayarak ulaşacağız. beraber iş çıkışı saatlerinde belirlenecek bir Mevcut koşulları içinde kendini yalnız, kararsız mekanda sosyal mesafe kurallarına uygun hisseden herkese söylemek istediklerimiz var, olarak buluşmalar da düzenlenecek. Platform “Artık Yalnız Değilsin!”. İş ve özel hayatında üyeleri, online görüştüğü üyelerle hem yüz değişim arayışında olan herkesi Ready For yüze tanışma şansına sahip olacak hem de iş Change’e bekliyoruz.” dedi. ve sosyal hayata ilişkin bol bol sohbet etme şansına sahip olacak. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 2020

45


Endüstri

NSK, elektrİk motorlar rulman kataloğu

NSK, elektrik motorları

için çeşitli

seçenekler sunan standart rulman kataloğunu yayımladı. Sabit bilyalı rulmanlar ve silindirik makaralı rulmanlar gibi çözümlerin yer aldığı bu 36 sayfalık katalogda, elektrik motoru tasarımıyla veya bakımıyla

K

ataloğun kolay okunur formatı sayesinde, elektrik motorlarında kullanılan rulmanlara dört ana uygulama alanı altında kolayca ulaşılabiliyor: servomotorlar, yüksek verimli motorlar, hız kontrollü (inverter) motorlar ve elektrikli araç (EV) motorları.

Her alan için en ideal rulman grubuna, bu rulman grubunun temel tasarım özelliklerine ve teknik bilgilere yer mühendisler için veriliyor. Şirketin standart serisinin ve de birçok tavsiye NSKHPS yüksek performanslı rulmanların yanı sıra, elektrik motoru şaftlarında ve teknik bilgi rulman kullanımını sağlayan diğer teknolojiler de katalogda sunuluyor. Söz konusu teknolojiler, yüksek performanslı mevcut. gres ve keçeleri, ayrıca gereksinime bağlı olarak plastik kafesli rulmanları, seramik sabit bilyalı rulmanları ve aşınmayı en aza indirmeyi sağlayan sürünmeye dayanıklı rulmanları kapsıyor.

ilgilenen

46 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

NSK’nin elektrik motoru uygulamaları için geliştirdiği rulman çeşitleri, düşük enerji kaybı, yüksek güvenilirlik ve uzun ürün ömrü sağlayan yüksek performanslı çözümler sunarak sektörün en yeni trendlerini takip etmeye devam ediyor. Örneğin, seride düşük tork ve düşük ısı oluşumu gibi özelliklere sahip olması için özel olarak tasarlanan rulmanlar yer alıyor. Yeni ürün kataloğunda gürültü veya titreşim analizi ile rulman hasarını tespit etmek gibi birçok faydalı bilgi de ayrıca bulunuyor. Katalog, elektrik motorlarının rulmanlarında meydana gelebilecek tipik hasar örneklerinin sunulmasıyla sona eriyor. Bunlara ek olarak, her uygulama için ideal greslerin seçiminde yardımcı olabilecek bilgiler de yer alıyor.


İş Dünyası

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 - 2019

47


Araştırma

48 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 - 2020


Araştırma

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 18 2020

49


Dijital Dönüşüm

Avrupa Mobilite Haftasının (16-22 Eylül) bu seneki odak noktası ‘herkes için sıfır emisyonlu mobilite’, kıtanın 2050’ye kadar karbon emisyonundan arındırılmasına yönelik iddialı bir hedefe dikkat çekiyor. Avrupa genelinde karbonsuz bir çevreyi teşvik etmek amacıyla çeşitli önlemler alınıyor. Elektrikli araç altyapısı alanında bir dünya lideri olan ABB, sürdürülebilir bir toplu taşıma için küresel bir değişime yön verilmesi amacıyla çok sayıda elektrikli otobüs projesine destek oluyor.

E-otobüsler sürdürülebİlİr toplu taşımaya yön verİyor

Norveç, Bodø’daki otobüsler, yine Norveç, Trondheim’daki bu ABB şarj ünitesine benzer olarak ABB’ye ait 450 kW pantograflarla şarj edilecek.

O

tobüslerin diğer elektrikli araçlardan farkı, tipik binek arabalarından on kat (ya da daha fazla) daha büyük bataryalara sahip olmalarıdır. Ve daha büyük bir ulaşım sistemine ait oldukları için kendilerine has gereksinimleri vardır. Bu alanda, elektrikli otobüs pazarının hızla büyümesine önemli katkılarda bulunan ABB tarafından desteklenen ve birlikte her yıl binlerce ton zehirli gaz salınımını

50 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

ABB şarj üniteleri ile Hamburger filosundaki 44 otobüs eş zamanlı olarak merkezi otobüs terminali üzerinden şarj edilebiliyor.

önleyecek olan, Avrupa’da çığır açan girişimlerden bazılarını görmek mümkün. ABB E-mobilite Altyapı Çözümleri küresel işletme başkanı Frank Muehlon, konuyla ilgili olarak “Teker teker ele alırsak, bu eotobüs projeleri salınımın azaltılmasına ve bulundukları şehirler ve bölgelerde sürdürülebilir toplu taşımanın oturtulmasına çok büyük katkı sunuyor. Küresel bir pencereden bakacak olursak, sürdürülebilir toplu taşıma sistemlerine geçişin giderek

hız kazandığı ve atmosferdeki karbonun azaltılmasına çok büyük bir katkı sağladığı açıkça görülebilir.” şeklinde konuştu. Kuzey Kutup Dairesinden de Yukarıda 2021 yazının başında Norveç’in kutup bölgesindeki Bodø kentinde, gücünü ABB’nin şarj çözümlerinden alan, Volvo’nun sağladığı 31 yeni elektrikli otobüs hizmet vermeye başlayacak.


Sektör - Perakende

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI ve KOBİLER”

IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ *Otomotiv * Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör

* Chip *TedarikSanayi *Vip Dİzayn *Makine *Otomasyon

* Cad Cam *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman

* Lineer * Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama

* Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon *Kalıp

Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 17 - 2020

29


Dijital Dönüşüm Bu otobüsler, dünyanın en kuzey ucunda hizmet veren ve Kutup Dairesinin daha kuzeyinde kullanılan ilk elektrikli otobüsler olacak. Soğuk kuzey kutup bölgelerinde kara yolu taşımacılığında elektrifikasyonunun uygulanabilir bir çözüm olduğunu kanıtlayacaklar. Norveç, iklim kapsamında belirledikleri amaçlar ve ülke olarak koydukları 2030 yılına kadar sera gazı salınımlarının yüzde 5055 bandına geriletilmesi hedefi dahilinde, ülkenin tüm şehirlerinde hizmet veren otobüslerin 2025 yılına kadar emisyonsuz hale getirilmesini kararlaştırdı. Bodø’daki şehir içi otobüs hatlarında 2030 yılına kadar yalnızca bataryalı elektrikli otobüsler hizmet veriyor olacak. Yaklaşık olarak 1.200 dizel otomobile veya yılda bir milyon litrelik dizel yakıta eşdeğer miktarda salınımın önlenmesi bekleniyor. Ek olarak, elektrikli otobüsler, gürültünün azaltılması gibi faktörlerle kentlere çevresel bakımdan da büyük bir etki yaratacak. Elektrikli otobüsler, ağır araçların yüksek güçlü olarak şarj edilmesi için modüler bir çözüm olan ABB’ye ait 450 kW pantograflarla şarj edilecek. OppCharge olarak da bilinen Opportunity Charge, otobüsü şarj ünitesine bağlamak üzere pantograf kullanan, tek ve çift katlı elektrikli otobüslerin otomatik biçimde şarj edilmesi için tasarlanmış açık bir standarttır. Şarj istasyonundan bir pantograf indiriliyor ve otobüsün tavanındaki raylar vasıtasıyla bataryaya bağlanıp 600 kW’a kadar güç aktarılıyor.

Pantograf sistemi, üç ile altı dakika arasındaki şarj süresiyle mevcut kurulumlara kolaylıkla entegre edilebiliyor ve hattın normal işleyişini etkilemeden gün içerisinde sıfır salınımlı bir toplu taşıma imkanı sağlıyor. Hamburg Hochbahn Kuzey Almanya’da bulunan hareketli bir liman kenti olan Hamburg, CO2 salınımlarının 1990’dan 2030’a kadar büyük ölçüde çeşitli e-mobilite girişimlerinin geliştirilmesi yoluyla yarı yarıya azaltılması maksadıyla birtakım iddialı sürdürülebilirlik hedefleri belirledi. Yerel toplu taşıma idaresi, Almanya’nın ilk tamamen elektrikli otobüs terminalini teşkil edecek olan girişimin şarj altyapısının sağlanması için ABB’yi seçti. Yerel toplu taşıma bakımından, Hamburg HOCHBAHN AG, yılda 200 milyon yolcunun taşınacağı bir sistem için Almanya’nın tamamen elektrikli ilk otobüs terminalini de içeren geniş ve kapsamlı filo elektrifikasyon programıyla Hamburg’un iklim planına katkıda bulunuyor. Şirket, dünyanın her yerinde şehir içi ulaşım planlarında hedeflendiği gibi daha temiz bir hava ve daha düşük gürültü seviyelerine ulaşılması amacıyla, 2030 yılına dek 1.100 otobüsten oluşan filosunun tamamının bütünüyle elektrikli bir hale getirilmesi konusunda oldukça kararlı.

BERNMOBIL ulaşım ağının 17 numaralı hattındaki otobüsler de yalnızca elektrikle çalışacak şekilde bir ABB OppCharge sistemi kullanıyor. 52 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

ABB, elektrik altyapısının planlanması ile hayata geçirilmesinin ve terminalin şebekeye bağlanmasının yanı sıra, 44 adet ABB Ağır Araç Şarj Ünitesi (HVC) 150C şarj istasyonunun kurulumunu içeren anahtar teslim bir çözüm sağladı. Bu çözüm, normal şartlar altında her biri 150 kilometrelik bir mesafeye sahip olan filodaki 44 otobüsün eş zamanlı olarak merkezi otobüs terminalinde şarj edilmesine olanak tanıyor. Ekstra bir kullanım kolaylığı ve alandan tasarruf sağlanması amacıyla yüksek güçlü şarj üniteleri, şehrin geniş ve gittikçe büyüyen e-otobüs filosunun geceleri şarj edilmesi için akıllı ve uygun maliyetli bir yaklaşım sunan otobüs terminalinin çatısına monte ediliyor. İsviçre’nin başkenti İsviçre’nin başkenti Bern’deki çığır açan elektrikli otobüs projesi, ülkenin e-mobilite ve sürdürülebilir ulaşım alanlarındaki lider konumunun altını çiziyor. BERNMOBIL ulaşım ağının 17 numaralı hattındaki otobüsler de yalnızca elektrikle çalışacak şekilde OppCharge sistemini kullanıyor ve bu süreçte yıllık 500 ton değerinde CO2 salınımı önleniyor. 2018 yılının Aralık ayında hizmet vermeye başlayan BERNMOBIL’e ait beş e-otobüs, ABB şarj istasyonları ve sürücü teknolojileri sayesinde elektrik hava hatları olmadan Bern’in ana tren istasyonundan idare ediliyor ve yalnızca son duraklarında bir kereliğine şarj edilmeleri yeterli oluyor. Bu şarj işlemleri yaklaşık beş dakika sürüyor ve işlem esnasında şarj istasyonundan indirilen bir pantograf otobüsün tavanındaki raylara bağlanarak 450 kW ile bataryayı şarj ediyor. Bunun yanında, araçlar gece şarj edilmek üzere terminale bırakıldığında 50 kW ile şarj ediliyor. Hızlı şarj özelliği kullanılmadığında bile otobüslerdeki bataryaların kapasitesi, otobüslerin rutin güzergahını -yaklaşık olarak 35-40 km’lik bir mesafe- üç sefer tamamlamasına izin verecek şekilde elverişli. Pilot uygulama taslağının kapsamının genişletilmesi ve BERNMOBIL’in ulaşım ağına daha fazla OppCharge hattı eklenmesi bekleniyor.



Teknoloji

Elektrİklİ ulaşım çağında şebekenİn geleceğİ

Bugün ile 2040 yılı arasında, Avrupa, elektrikli araçların yaygın bir şekilde benimsenmesinden kaynaklanan yüksek talep gereksinimlerini karşılamayı mümkün kılacak bir dizi pratik adım uygulamalıdır. Bunu önemseyen ABB, önemli Avrupa ekonomilerinde bekle-nen güç ihtiyaçlarının derinlemesine bir analizini gerçekleştirdi. Şirketin güç aktarımı ve dağıtımı ile ilgili önerileri ve daha temiz ve kaynak açısından daha verimli ulaşım geliştir-meyle ilgili zorluklar bu makalede özetlenmiştir.

Geçişin yönlendirilmesi

A

talarımızın zamanlarından beri ulaşımda, bugün şahit olduğumuz dönüşüme benzer bir dönüşüm yaşanmadı. Yaklaşık 120 yıl önce, at arabalarından motorlu araçlara geçiş neredeyse düşünülmezken, 1908’de New York City sokaklarında atlar kadar çok sayıda otomobil (100.000) vardı. Ancak bu dönüşüm, sadece bir tür itici gücün diğeriyle değiş tokuş edilmesi meselesi değildi; bu, daha derin bir şekilde, tamamen yeni bir altyapı oluşturma sorunuydu. Örneğin, arabalar ve kamyonlar çok pratik bir şekilde kullanılmadan önce asfalt üretiminin geliştirilmesi ve hızlandırılması gerekiyordu; yollar asfaltlanmalıydı; sokak işaretleri, yol işaretleri ve trafik yasaları sistemi geliştirilmeliydi; benzin üretiminin iyileştirilmesi gerekiyordu; ve toplumun kendisi at arabaları için olan koşum

54 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

takımları, nalbantlar ve eyer üreticileri gibi görevlerin yerine benzin istasyonu görevlileri mühendisler gibi vazifeler ile değiştirdiler. Günümüzde toplumumuz, benzer şekilde fosil yakıtlar tarafından ateşlenen içten yanmalı motorlardan elektrikli mobiliteye geçişi görecek derin bir paradigma değişiminin ilk aşamalarını yaşıyor. İnsanlar, işletmeler ve toplu taşıma operatörleri, e-mobiliteyi aşamalı olarak birincil ulaşım teknolojisi olarak benimsedikçe, bu geçişi destekleyen ve mümkün kılan altyapılara ve teknolojilere yatırım yapmak giderek daha gerekli hale gelecektir. Bunlardan en önemlisi, yakında yollara çıkacak milyonlarca yeni elektrikli aracı (EA) şarj etmek için gücün nasıl sağlanacağıdır.

E-mobiliteye geçişi üç ana eğilim yönlendiriyor. Bunlardan ilki, sera gazı emisyonlarının azaltılması ihtiyacıdır. İklim değişikliğini sınırlama mücadelesi bağlamında, 2016 yılında 174 ülke tarafından imzalanan Paris Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 2 ° C’nin altında tutmak için düzenlendi. Örneğin, bugün Fransa’daki CO₂ emisyonlarının yüzde 28’ini oluşturan ulaştırma sektörü, 2015 rakamlarına kıyasla emisyonlarını 2028 yılına kadar yüzde 29 oranında azaltmak zorunda kalacak. E-mobiliteye olan talebi yönlendiren ikinci büyük eğilim, insan sağlığına ve ekonomiye zararlı olan diğer emisyon türlerini ve kirleticileri azaltma ihtiyacıdır. Nitrojen oksit ve partiküllerden kaynaklanan hava kirliliği, büyük ölçüde ulaşım sektörüne bağlıdır. Avrupa Çevre Ajansı’na göre, partikül madde yılda 391.000 erken ölüme neden olur. Hava kirliliğinin ekonomik etkisi de önemlidir. Sağlık sigortası ve hastalık izni ile ilgili dolaylı maliyetlerde Avrupa’da yılda 100 milyar Euro’dan fazla harcamaya sebebiyet vermektedir. E-mobiliteye geçişi sağlayacak güçler listesinde üçüncü sırada ise şehirlerin ve bölgelerin çekiciliğini ve yaşanabilirliğini artırma ihtiyacıdır.


Hava ve gürültü kirliliğine ek olarak, şehir merkezlerindeki tıkanıklık kullanıcılar için zaman ve verimlilik kaybı anlamına gelir. Kamu-özel taşımacılığın, otonom EA’ların ve araçtan altyapıya teknolojisine dayalı giderek daha fazla senkronize ve optimize edilmiş trafik yönetiminin iyileştirilmiş bir karışımı, bu stresleri azaltacak ve şehirlerin verimli ulaşım altyapıları sağlıklı çevre oluşumuna yardımcı olacaktır. EA pazarı ve şebeke: birlikte büyüyecekler Yenilenebilir elektrikle çalışan EA tabanlı bir ulaşım sistemine olan talebi tetikleyen güçlü çevresel, ekonomik ve sosyal güçleri göz önünde bulunduran ABB, 2020, 2030 ve 2040 yıllarını (e-mobilitenin aşamalı olarak benimsenmesiyle büyümesi muhtemel bir dönem) kapsayan Almanya’da beklenen güç ihtiyaçları için çoklu senaryoların derinlemesine bir analizini gerçekleştirdi. Fransa ve Birleşik Krallık için ek analizler yapıldı. ABB’nin analizi, mevcut elektrik üretim sistemleri çoğunlukla elektrikli araç şarj ihtiyaçlarıyla baş edebilse bile, özellikle yenilenebilir kaynaklardan üretimin sınırlı olduğu günler ve talebin en yüksek olduğu zamanlarda; talebin mevcut arzı veya mevcut iletim yükünü aştığı durumlar olacağını göstermektedir. Sürekli ve güvenilir hizmet sağlamak için, uygun özelliklere sahip coğrafyalar da yenilenebilir şekilde üretilen enerjinin değişimini kolaylaştırmak için birçok durumda sınır ötesi ve bölgesel şebeke yükseltmeleri ve genişletmeleri gerekli olacaktır. E-mobilitenin şebekeler üzerindeki kitlesel olarak benimsenmesinin potansiyel olumsuz etkilerini sınırlayabilecek birkaç mevcut çözüm de vardır. Bunlar arasında, elektrikli araç şarjını yoğun olmayan saatlere veya yenilenebilir şekilde üretilen enerjinin aşırı arzda olacağının tahmin edildiği zamanlara kaydıran çözümler var. Örneğin, elektrikli otobüslerin şarj edilmesine yönelik mevcut sistemler, tüm otobüsler aynı anda şarj edilmeyecek şekilde, bir garajda gece şarjını yönetebilir. Diğer araçlar için de benzer tekniklerin şarj sistemlerine uygulanması zor olmayacaktır. Bir zamanlama rejimi, tarife dönemlerinin değiştirilmesiyle tetiklenen aşırı yük riskini azaltacaktır, ancak özel kullanıcılara araçlarını gecenin ilerleyen saatlerinde şarj etmeleri için muhtemelen yoğun olmayan saatlerde elektrik maliyetini düşürerek finansal bir teşvik sağlamak gerekebilir.

Enerji depolama sistemleri, özellikle yenilenebilir kaynaklar tarafından üretilen enerjiyi depolamak için yöntemler geliştirmek üzere baskı arttıkça, güç sistemlerimizde de artan bir rol oynaması muhtemeldir. Yerel dağıtım ağları düzeyinde, küçük ölçekli depolama sistemleri, güç aktarımını şebekeden daha uzun bir aralıkta yaymayı mümkün kıldığından, şebekeler üzerindeki anlık yükleri önemli ölçüde azaltmayı mümkün kılar. Hem büyük hem de küçük ölçekli olmak üzere her geçen gün daha fazla depolama teknolojisi geliştirilmekte veya pazara girmeye başlamıştır. Ayrıca, elektrikli araçların pil paketlerinin dağıtılmış bir güç depolama sisteminde bileşenler olarak kullanılmasını içeren çözümler araştırılmaktadır. Özel araçlar zamanın yüzde 95’ini park esnasında geçirdiği için yoğun talep zamanlarında elektrik şebekesini beslemek için harekete geçirilebilecek yedek enerji kaynakları olarak kullanmaya çalışmak mantıklıdır. Bu, araç sahiplerinin kendi seçtikleri zamanlarda araçtan şebekeye güç satmasına olanak tanıyarak EA sahipliğinin toplam maliyetini azaltabilecek bir yaklaşım olan çift yönlü bir şarj arayüzünün kullanılmasını gerektirecektir. Ek olarak, bir elektrikli araç kullanım ömrünün sonuna geldiğinde, bataryaları sabit uygulamalarda güç depolama sağlamak ve talebi yoğun olmayan dönemlere kaydırmak için ikincil bir amaca hizmet edebilir. Araçların şarjını yaymak için kullanılabilecek başka bir teknik, şarj istasyonlarının merkezi yönetimine dayanır. Sanal bir elektrik santrali (SES), bir dizi varlığın operasyonunun merkezileştirilmesi ve optimize edilmesinden oluşur. Bir SES, şarj istasyonlarını, talep sahalarını, elektrik üretim sahalarını ve enerji depolama sistemlerini entegre edebilir ve ardından tüketimi tüm bir varlık yelpazesinde optimize edebilir ve önceliklendirebilir. Böyle bir platformun kullanılması, Almanya’daki bir hizmet kuruluşu olan Stadtwerke Trier’in, EA’ların yalnızca yenilenebilir elektrik kullanılarak yeniden şarj edilmesini sağlamasını sağladı. Önemli tavsiyeler Günümüzün üretim, iletim ve yerel dağıtım altyapısını, gereksiz masraf veya kesinti olmaksızın yarının ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde değiştirmek ve güçlendirmek mümkün olmalıdır. Gelecekteki gelişmeler esneklik gözüyle yapılmalıdır. Örneğin, kombine çevrim gaz türbini tesislerinden veya kömürle

Teknoloji

çalışan tesislerden farklı olarak, açık çevrim gaz türbini tesisleri kısa sürede ve ekipmanda çok az aşınma ve yıpranma ile çalıştırılabilir ve durdurulabilir. Esneklikleri, en yüksek talebi karşılamak için baz yüklü tesislerin ve yenilenebilir enerjilerin takviye edilmesinin gerektiği bir durumda onları hayati derecede faydalı hale getirecektir. İletim ağları, büyük ölçüde artan yenilenebilir enerji profiline yanıt olarak önümüzdeki yıllarda genişlemeye devam edecek. Güç şebekelerinin dijitalleştirilmesi halihazırda enerji devriminde kilit bir rol oynuyor ve daha da büyük bir rol oynaması bekleniyor. Mevcut iletim ağının genişletilmesi ve güçlendirilmesi, şebekeleri ve yeni yenilenebilir kaynakları entegre etme amacına hizmet edecek ve yeni talep modellerini destekleyebilecek türden daha fazla çok yönlülüğü mümkün kılacaktır. Özellikle ticari kurulumlar için yerel dağıtım ağları, özellikle çok sayıda EA’nın şarj edilmesinin beklendiği yerlerde, EA’lardan gelen artan talebi karşılamak için aşamalı olarak yükseltilmelidir. Ayrıca, yeni enerji depolama çözümleri ortaya çıktıkça, üretim, iletim ve dağıtım sistemleri üzerindeki yükü hafifletecek şekilde yerel ve bölgesel ihtiyaçlara hizmet etmek için stratejik olarak konuşlandırılabilirler. Karar vericiler, şarj istasyonlarının elektrik şebekeleri üzerindeki genel etkisini sınırlandıracak yenilikçi teknolojik çözümleri teşvik etmeye devam etmelidir. Gidilecek çok yol var E-mobiliteye kademeli bir geçiş, mevcut güç sistemlerimizi aniden veya dramatik bir şekilde aşırı yüklemeyecektir. Örneğin Almanya’da, nüfus değişimi, araç sahiplik oranları, ortalama sürüş mesafeleri ve araç başına gidilen kilometre gibi faktörlere bağlı olarak, elektrikli araçlarla ilişkili ek elektrik talebinin 2020’de yüzde 0,3; 2040 yılında ise yüzde 10 ila 12 arasında olması bekleniyor. Dünya genelinde EA penetrasyonunun yüzde 100’e ulaşması durumunda, toplam elektrik talebinin 2040’a kadar farklı ülkelerde yüzde 5 ila 20 artması bekleniyor. Sonuç olarak, önümüzdeki birkaç on yıl içinde üretilmesi ve satılması beklenen milyonlarca EA’yı şarj etmek için gereken altyapıyı oluşturmak,aşılamayacak bir zorluk değildir. Doğru planlama ve hazırlık ile, bu altyapıyı makul bir maliyetle, minimum düzeyde kesinti ile ve e-mobilitenin hızlı ve düzenli bir şekilde uygulanmasını teşvik edecek şekilde oluşturmak mümkündür. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

55


Teknoloji

Demir Çelik Sektörü Almanya ile

Dİjİtal gİrİşİmler fİrmaları nasıl etkİlİyor ? Dijitalleşme Verimliliği Artırıyor, İmalat

Adımlarını

Maliyetlerini Düşürüyor...

Sıklaştırıyor

Dijitalleşme Ne Kadar Fazlaysa Ciro O Kadar Yüksek

E

Alman-Türk

ndüstriyel

Türk ve

nesnel-

erin interneti (IIoT), dijital ikiz, enerji verimliliği,

Alman Demir

Endüstri 4.0’la ilgili Türkiye

Çelik Sektörü

yaşanan gelişmeler ve yeni

İşbirliğini Artırıyor

ve Almanya’da son yıllarda uygulamalar ve

Ege

Demirdışı

Demir Metaller

İhracatçıları Birliği organizasyonu Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi katkılarıyla gerçekleşen dijital forumda konuşuldu.

56 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Ticaret

ve

Ege Demir ve Demirdışı

Sanayi Odası, Bayern Inter-

Metaller

İhracatçıları

national ve Bavyera Ekono-

Birliği Başkanı Yalçın Er-

mi Bakanlığı iş birliğindeki

tan, Endüstri 4.0’ın Ticaret

webinara Türk ihracatçı fir-

Bakanlığı’nın 2023 ihracat

malar ve kurum temsilcile-

hedefleri

riyle Alman firma ve kurum

küresel

yetkilileri katıldı.

ralma yaşanan bugünlerde

doğrultusunda, piyasalarda

da-

firmalara rekabet avantajı Aynı zamanda 14-15 Ekim

sağlayacağı görüşünde.

tarihlerinde Concept Laser, AUDİ Ingolstadt Fabrikası ve

“Endüstri

4.0

üzeri-

Endüstri 4.0 fabrikası olarak

ne

da bilinen Siemens Amberg

Almanya’nın

Fabrikasına sanal ziyaret

yera

gerçekleştirildi.

gerçekleştirdiğimiz

çalışmaya

2017’de BavBölgesi’ne teknik


Teknoloji

heyetle başladık. Dünya çapında

Bavyera dünyanın en önemli

“Türkiye bizim için önemli bir

lider otomasyon teknolojisi tedar-

endüstri 4.0 bölgesi

ortak”

ikçisi Festo, dünya otomotiv devlerinden BMW fabrikası ve MAN

Ertan’a göre 2018’den beri devam

Bavyera

Diesel&Motors firmalarını ziyaret

eden korunmacı uygulamalar ve

Uluslararasılaştırma

ettik.

pandeminin küresel tedarik zincirl-

Bölüm Müdürü Dr. Markus Wit-

erini etkilemesiyle zorlu zamanlar

tmann, Endüstri 4.0’ın uluslararası

olduğunu,

geçiren ihracatçı firmaların, rakip-

rekabet açısından şirketler için çok

işletmelerde nasıl uygulandığını an-

lerinin bir adım önüne geçmeler-

önemli olduğunu söyledi. “2017’de

lamak ve iyi uygulama örneklerini

inde Endüstri 4.0 ve dijitalleşmenin

Bavyera’ya delegasyon geldi ve

yerinde ziyaret ederek inceleme

önemi çok büyük. “Bavyera Bölgesi

Almanya’da neler olduğuna dair fikir

fırsatı yakaladık. Bavyera Ekonomi

Endüstri 4.0 konusunda dünyada lid-

alışverişi yapıldı. Biz bunu devam et-

Bakanlığı ile bir araya gelerek bölgel-

er konumunda bulunduğu için ayrıca

tirmek istiyoruz. Bavyera ile Türkiye

erinde yapılan çalışmalar hakkında

öneme sahip. 2020 yılı Ocak-Eylül

arasında 5 milyar euro’luk ticaret hac-

bilgi aldık, iş birliği fırsatlarını

dönemi demir ve demirdışı metaller

minden bahsediyoruz. Gelecek yıl bu

değerlendirdik.

ihracatı Türkiye genelinde değer

yıldan daha iyi olacağına eminiz. Bav-

bazında 14,8 milyar dolar olurken

yera endüstrinin dönüşüm geçirdiği

İlk etkinliğimizin devamı niteliğindeki

Birliğimiz üzerinden gerçekleştirilen

bir yer. Tüm bunlar uluslararası

bu etkinliğimizle iki yıl içerisinde

ihracat ise 976 milyon dolar oldu.

alana yayılmalı ve Türkiye bizim için

Endüstri 4.0 konusunda yaşanan

Hem Türkiye genelinde hem de Ege

çok önemli bir ortak. Doğu’da ve

gelişmeleri

edebilmeyi,

Bölgesi ihracatında Almanya ilk sırayı

Batı’da işbirliğimizi artırırsak rekabe-

Almanya’da ve Türkiye’de konusunda

aldı. Bizim en büyük ihracat partner-

ti artırabiliriz. Almanya’da otomotiv

uzman firma ve kurum temsilcilerinin

lerimizden olan Almanya ile hem ti-

ve makine sektörü güç zamanlardan

ağzından dinleyerek sektörümüze

cari hem de teknolojik ilişkilerimizi

geçiyor. Dönüşüm ve işbirliği yapma

yeni bir bakış açısı katmayı hedefli-

geliştirmemiz ve sağlamlaştırmamız

fırsatlarına bakmalıyız.”

yoruz.”

iki ülke için de fayda sağlayacak.”

Endüstri

4.0’ın

takip

ne

Ekonomi

Bakanlığı ve

Sanayi

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 57


Teknoloji “Projelerimizle dijital devrimi

KOBİ’lerin büyük firmalarla aynı im-

geliştirilerek büyük oranda tasarruf

gerçekleştiriyoruz”

kânlara daha kolay ulaşabildikleri gö-

sağlanıyor. Üretimde uygulanan bir-

zlenmektedir.

çok süreçle aynı zamanda verimlilik

Ticaret Bakanlığı Davranışsal Kamu

de artıyor. Dijitalleşmenin verimliliğe

Politikaları ve Yeni Nesil Teknolo-

Endüstri 4.0 ile birlikte ürünlerin

ve imalat maliyetlerine çok etkisi

jiler Daire Başkanı Muhammed Emin

pazara çıkış süreleri yüzde 25 ile

var. Dört dijital olgunluk derecesi

Torunoğlu, “Dijitalleşme iş yapma

yüzde 50 arasında azalabilecek ve

var. Üçüncü derece ve sonrasında

şekillerini değiştiriyor.

yüzde 70’e kadar enerji tasarrufu

şirketler yarı otonom olarak ilerli-

Bakanlık olarak projelerimizle dijital

sağlanabilecektir.

ise

yor. Dijital ikizler var. Siparişten üre-

devrimi gerçekleştiriyoruz. Teknolo-

Endüstri 4.0 teknolojilerini üretim

time kadar her şey birbirine bağlı ve

jileri günlük prosedürlere dahil et-

sürecine dahil etmek için önümüzde-

kontrol altında üretim planlaması

meliyiz.

ki 10 yıllık süreçte, yılda yaklaşık 10-

gerçekleşiyor. Şirketlerin yüzde 20’si

15 milyar TL yatırım yapması gerektiği

üçüncü dijital olgunluk düzeyinde.

Dış ticarette blockchain teknoloji

tahmin edilmektedir. Bu yatırımların

Dijitalleşme ne kadar fazlaysa ciro

çok önemli bir çözüm.

ülkemiz ekonomisinde yıllık yüzde

o kadar fazla. Bavyera, Almanya’ya

1’in üzerinde ek büyüme ve toplam

göre yüzde 2 kadar daha ilerde.”

Türkiye’nin

Mevzuat kolaylaştırıcı olmalı ve

üretim ile dönüşüm maliyetleri

teknolojinin etkilerini düşünmemiz

açısından yüzde 15’e varan verimlilik

Pandemi

gerek. Şirketleri teşvik etmek için

artışı sağlaması beklenmektedir.”

yazılım

gerekli mekanizmalarımız var. Bu

sürecinde sayesinde

geliştirdikleri Çin’deki

müşterilerine 24 saat uzaktan destek

sayede rekabetçi avantaj kazanabil-

Dijitalleşme ne kadar fazlaysa ciro

irler. Dijital dönüşüm veri toplamada

o kadar fazla

verdiklerini

anlatan

Grenzebach

Digital GmbH Satış Müdürü Martin

yardımcı olacak ve kamu-özel sektör

Zanker, “Operatöre mesaj atılıyor ve

arasındaki işbirliğini destekleyecek-

Fraunhofer IGCV’den Dr. Andrea

müşterimiz linke tıklıyor, doğrudan

tir. Kişisel güvenliğe özen gösterilm-

Hohmann ise Endüstri 4.0 süre-

bizle iletişime geçiyor. Hızlı bir

esi gerekiyor.” dedi.

cinde önemli olan unsurları “Verile-

şekilde müşteriye ulaşıyoruz ve op-

rin alışverişi ve paylaşılması, talep

eratörlerden biri iletişimi başlatıyor.

Yüzde 1 ek büyüme, yüzde 15’e

tahminini iyileştirme, makinaların

Anında destek alınabiliyor.” dedi.

varan verimlilik artışı sağlanacak

insanlarla bağlantısı, sistemler ve akıllı sensör ağları, ürünlerin üretim

Vestel Siber Güvenlik ve Çözüm En-

Daha esnek üretim süreçleriyle daha

sistemlerinin sanallaştırılması.” di-

tegasyonu Grup Müdürü Gürhan Gür

uygun maliyetlerle ürün üretiminin

yerek sıralıyor.

ise 2,5 milyar dolarla pazarda lider

mümkün

olduğundan

bahseden

olduklarını, ürünlerini İngiltere’den

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı

“Bu süreçler verimliliği artırıyor ve

sonra en çok ihraç ettikleri ikinci ül-

İsmail Gülle şöyle devam etti:

materyal akışını optimize ederek

kenin Almanya olduğunu sözlerine

üre-

atıkları minimize ediyor. 2014’teki

ekledi.

diji-

araştırmaya

“Ürünlerin tim

tasarım

süreçlerinin

ve

tamamen

göre

bu

sayede

tal süreçlerde tamamlanabilmesi

Almanya’da satış büyümesi yüzde

“Dijital dönüşümde lokomotifiz ve

sayesinde üretimde optimizasyon

2 artışa geçti. Dijitalleşme sayes-

bu dönüşümlerin merkezi olmak isti-

ve kaynak verimliliğinde artışlar

inde üretimde dijital önlemler de

yoruz. IIoT ve yapay zekayı kullanarak

sağlanmıştır.

gibi

uygulanıyor. Tedarikte fazla enerji

ev aplikasyonları, mobil uygulama-

teknolojiye

kullanan, çok fazla enerji tüketimi

lar, akıllı izleme, akıllı ev çözümleri

ulaşmada ve rekabet etmede artık

olan şirketlere yönelik algoritmalar

projelerini gerçekleştiriyoruz.

imkânları

Bulut

bilişim

kullanarak

58 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020


“Akıllı ürünler, fabrikalar, akıllı varlıklar,

mümkün.

güvenlik sistemi oluşturduk, tehdit

robotik gibi çözümler yüzde 40’lık

aksamların, montajların, tüm tes-

ve risk analizi, uçtan uca güvenlik

maliyet tasarrufu sağlıyor. Endüstri-

islerin dijital ikizleri var. Fizikselden

testleri yapıyoruz.”

yel nesnelerin interneti, blockchain

gelen verileri bilmek istediğimiz veril-

ve dijital ikizlerin uygulanmasıyla

erle bir araya getirip gerçek üretimde

Enerji verimliliğine yönelik projeler

veriler toplanıyor ve büyük bir veri

bir ikiz yapıyoruz. Üretimde esneklik

yaptıklarından

HAWE

platformu oluşturuluyor. Bir sürü ve-

ile kaynak verimliliği yani insan, mal-

Hydraulik SE’den Andreas Glinham-

riden oluşturulan simülasyonla daha

zeme, zaman kaynağı çok önemli.

mer ise, “Led teknolojisine ek olarak

iyi tahminler çıkıyor, geçici analiz

Böylelikle yüzde 98’e kadar süreçler

gün ışını akıllı yazılımlarla bir araya

yapılabiliyor, ne tür sapmalar var

iyileştirilebilir.”

getirerek yüzde 30 enerji tasarrufu

buna bakıyorlar. Elektrik kullanımı

sağlıyoruz. Sanayi binalarının mima-

ve sapmalara bakıp gerçek bir

Farplas Otomotiv A.Ş. Proje ve

risini yüzde 18’lik gün ışığını üretim

karşılaştırma yapabiliyoruz. Böyle-

Mühendislik Direktörü Murat Pe-

salonlarının içine tavan pencereleri-

likle verimlilik artıyor. Online olarak

ker de yapay zeka teknolojisini

yle dahil ederek dizayn ediyoruz.

güvenli bir şekilde her şey izlenebili-

kullanarak akıllı taşıma projeleri

Yüksek oranda tasarruf sağlandı.”

yor.”

gerçekleştirdiklerini, verileri üretim

bahseden

diye konuştu.

Üretim

Teknoloji makinaları,

Gizlilik ve güvenlikle ilgili ayrı bir IIoT

yerinden toplayıp ürün ve hizmetleriSiemens AG Nürnberg Global Satış

ni dijitalize ettiklerini anlattı.

“Firmaların yüzde 68’i Endüstri

Müdürü Dominik Zettler, dijital ikiz

4.0’ı öncelik olarak görüyor ancak

uygulaması sayesinde yüzde 10’luk

yüzde 29’u uyguluyor.” diyen SAP

üretim artışı sağlandığını şu sözlerle

Digit4Turkey

Türkiye’nin Tedarik Zinciri Çözüm

anlatıyor:

Başkanı Ali Rıza Ersoy ise pandeminin

Yöneticisi Melih Çamlıoğlu’na göre

Association

Kurucu

dijitalleşmede katalizör olduğunu ve

5 yıl içinde çok dikkatli olmak ve en

“Sanal dünyada yapay zeka ve otonom

şirketlerin uzaktan hizmetleri devr-

kısa vadede önlemleri almak gereki-

sistemlerle hangi ürünün hangi rafa

eye sokarak süreci iyi yönettiklerini

yor.

koyulup nasıl optimize edileceği,

söyledi.

çalışma akışının daha iyi planlanması

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 59


Teknoloji

Elektronİklere göz kulak olmak

Elektrik akımının olduğu her yerde, her zaman elektromanyetik darbeler vardır. Son derece yıkıcı bir etkiye sahip olabilirler, örneğin bizi çevreleyen her yerde bulunan elektronik cihazlarda. Bu nedenle araç üreticilerinin, diğer şeylerin yanı sıra, ürünlerinin elektromanyetik uyumluluğunu (EMC) doğrulaması gerekir. Dahası, araçların kendileri hassas elektroniklerle dolu ve özel EMC laboratuvarlarında test ediliyor. Oradaki koşullar insanlar için pek uygun değil. Testler sırasında her şeye göz kulak olmak için kamera sistemleri kullanılmaktadır. mk-messtechnik de bu tür sistemlerde uzmanlaşmıştır. Döner kafalarda kullanılan FAULHABER motorları, uzaktan kumandalı modüllerin tam olarak konumlandırılmasını sağlar. kameralarla gözlemlenebilir. “Bu, bu amaca yönelik bina izleme cihazlarıyla ilgili ilk talepler geldi. Ancak, talep yılda 100 kameradan daha azdı, bu da daha büyük şirketlerin bu niş paz-

M

ardan çekildiği anlamına gelik-messtechnik’in

Ku-

rucusu ve Genel müdürü Dr. Martin Kull, “Her şey, araç radyosu artık araca takılan tek cihaz olmadığında başladı” diyor. “ABS ve hava yastığından cep telefonuna ve navigasyona kadar

elektronik

cihazların

sayısı zaman içinde istikrarlı bir

şekilde

arttı.”

Bireysel

sistemler birbirlerini rahatsız etmemeli veya araç dışındaki diğer sistemlere zarar vermemelidir. 60 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Ek olarak, dışarıdan gelen darbelere mümkün

yordu. “

olduğunca

duyarsız olmalıdırlar. Elektrik

Dr. Kull bir fırsat gördü ve 2006

mühendisi olarak, Stuttgart

yılında eşiyle birlikte kendi

Üniversitesi’nde

öğrenciyken

şirketini kurdu. Çift başlangıçta

Daimler’in test laboratuvarında

her şeyi tek başına yaptı,

ölçümler yapmaya başladı.

örneğin 2008’de, ABD’deki bir

Bu tür laboratuarlarda üretilen

araç üreticisi 20 kameralı bir

elektromanyetik

dalgalardan

sistem sipariş ettiğinde. Kull

bazıları son derece güçlüdür

şöyle diyor; “Her bileşeni ken-

ve geçerli sınır değerlerin çok

dimiz lehimledik ve bir araya

üzerindedir. Bu nedenle testler

getirdik ve küresel bir şirketin

sırasında laboratuar odaları

tedarikçisi

hava geçirmez şekilde kapatılır.

duyuyorduk.” Talep ve onunla

İçeride olup bitenler sadece

birlikte şirket büyüdü. 2010

olmaktan

gurur


yılı ilk ek çalışanın işe alındığı yıl

çözümün temeli işte o zaman atıldı.”

Teknoloji Notzingen’deki şirket, karmaşık mon-

oldu; bugün 60’tan fazla var çünkü

Dr. Kull, minimum donanım, yazılım

taj işlerinden kaçınmaz ve gerekli

mk-messtechnik tarafından Stutt-

ve gider ile maksimum işlevsellik için

bileşenleri PCB’lerin kendisine ekler.

gart yakınlarındaki Notzingen’den

çaba sarf etmektedir. Örneğin ken-

Dr. Kull, “Bazen haftada yüzden fazla

yapılan kamera sistemleri EMC testi

disi mk-messtechnik’in yuva olarak

farklı PCB’yi bir araya getiriyoruz” di-

için hemen hemen her araç üreticisi

kullandığı anodize alüminyum tüpler

yor.

tarafından kullanılıyor.

gibi yaygın olarak bulunan standart parçalara güveniyor. Basit görünen

Seatbox veya duvar bağlantısı

şey aslında çeşitli bileşenler arasında

Bu, üretim ve takım yenileme süresi-

hassas bir şekilde dengelenmiş

ni çok önemli bir faktör haline getiri-

Kameralar kalıcı olarak bir duvara

etkileşimden kaynaklanan uyarlanmış

yor. Yaygın olarak bulunan yazılımla

monte edilebiliyor veya çeşitli tripod-

bir çözümdür: “Örneğin PCB’yi tasar-

kabul edilebilir bir hıza ulaşmak

lara sabitlenebiliyor. mk-messtechnik

larken, daha sonraki bir aşamada

imkânsızdı. Bu nedenle otomatik

ayrıca sürücü koltuğuna yerleştirilen

ayarlama ihtiyacından kaçınmak için

yerleştirme makineleri için kendi veri

ve altı kameraya kadar alabilen bir

muhafazayı akılda tutmak da önem-

işleme programımızı yazdık. Sonuç

koltuk kutusu (seatbox) sunuyor. Bu

lidir.”

olarak, her bir PCB için teslim süre-

gösterge panelinin, ekranların ve

sini birkaç dakikadan yaklaşık beş

kontrol elemanlarının izlenmesine

Programlar, uzaktan kontrol ve kızıl

olanak sağlıyor. Elektromobiliteye

ötesi

saniyeye düşürmeyi başardık.”

yönelik eğilim, mk-messtechnik için olumlu bir gelişme çünkü elektrikli araçlar bakımından elektromanyetik uyumluluk, yanmalı motorlu araçlara göre daha da önemli bir rol oynamakta. Ayrıca trenlerde, uçaklarda ve gemilerde kullanılan elektronikler de EMC testlerinden geçmelidir. Dr.

Kull,

Svabyan

kökenli

icat

geleneğine sahip bir aileden geliyor. “Hobim model yapmak, bu yüzden kendimi bildim bileli karada, denizde veya havada hareket eden her şeyden

etkilenmiştim.

Uzmanlık

alanım elektrik mühendisliği olsa da, mekanik konularla da her zaman çok ilgilenmişimdir. “ mk-messtechnik, ürün geliştirme açısından da bu çifte yetenekten faydalanıyor: “2008’den itibaren, uzaktan kumandalı duvara monte kamera taleplerini giderek daha fazla almaya başladık. Boyut, ağırlık ve kontrol açısından en uygun Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

61


Teknoloji

EMC

testi

sırasında

süreçleri

başka bir ısı kaynağı ortaya çıkıyor:

Kamerayı konumlandıran döner /

kolaylaştırmak için ürün yelpazesine

“Test teçhizatında elektrikli araçlar,

eğimli kafada, değerli metal komu-

uzaktan kumandalı döner montajlı ka-

geri kazanım yoluyla pillerini şarj edi-

tasyonlu 1516… SR serisi iki DCmi-

meralar eklendi. Başlangıçta yalnızca

yor. Aküler tamamen şarj edilmişse,

kromotor, 15/8 serisi bir düz dişli

duvara montaj için tasarlanmışlardı.

araç frenleri devreye girer. Frenler

kafası ve 900: 1 şanzıman ile birlikte

Bununla birlikte, kısa süre içinde

aşırı ısınabilir ve en kötü ihtimalle

kullanılır. “İlk başta 500: 1 iletimi

ayarlanabilir modele olan talep mo-

yanmaya bile başlayabilir. Bir test

denedik ama bu çok hızlıydı; 900: 1

bil sistemler için de arttı. Bu nedenle

teçhizatı kurmak, çift haneli milyon

iletimle döner taç daha yavaş dönse

mekanik stabilite konusunu tama-

aralığında çalışır. Test edilen proto-

de, daha büyük ağırlıkları hareket et-

men farklı bir perspektiften ele almak

tiplerin paha biçilemez bir değeri

tirebiliyor ve ayrıca optimum elektrik

zorunda kaldık. Sistemlerimiz son

vardır. Kızılötesi kameralar kullanarak

korumasına sahip. “ Yüksek verimli-

derece sağlamdır, ancak 800 gramlık

izleme, bu yatırımların zamanında

lik seviyesi, sürücüyü seçmenin bir

kamera adaptörlü bir stand düşerse

müdahale

korunmasına

başka nedeniydi çünkü döndürme

veya bu adaptör çok sert döndürül-

olanak tanır. “ Mk-messtechnik,

için gereken güç, kameraların piller-

ürse, malzeme zarar görebilir. Bu so-

kameranın geliştirilmesi için 2019 Es-

inden sağlanıyordu.

runu bir tür sürtünme bağlantısı ile

slingen Bölgesi Yenilik Ödülü’ne aday

çözdük. “

gösterildi.

yoluyla

Mk-messtechnik, Mk-messtechnik’in

kameraları

Hassas hizalama için mikromotorlar

yalnızca araç elektroniğini değil aynı

gerçek

kamera

modülü ve dış kaynaklı sürücüler haricinde, Dr. Kull’un vurguladığı gibi,

zamanda termal özellikleri de izleye-

“Mk-messtechnik, kameraların has-

tüm sistemi müşterilerinin yararına

bilmektedir.

sas konumlandırılmasını sağlamak

geliştirir ve üretir: “Görevler karmaşık

kamera bu amaç için geliştirilmiştir.

için

sistem-

hale geldiğinde veya bireysel modifi-

Testler sırasında oluşan elektro-

lerini kullanmakta. Servomotorlar

kasyonlar gerekli olduğunda, Ürün-

manyetik alanlar belirli bir yangın

ve model oluşturmada kullanılan

leri kendimiz geliştirmek ve üretmek,

tehlikesi oluşturur. Son derece güçlü

motorlar ile denemeler yaptık, an-

son derece esnek bir şekilde tepki

alanlar, test nesnelerinin veya sistem

cak bunlar yeterince hassas veya

vermemizi sağlar. Bizim için imkânsız

parçalarının aşırı ısınmasına neden

sağlam değillerdi. Uygun motorları

diye bir şey yoktur - en azından fiziğin

olabilir. Dr. Kull’un açıkladığı gibi,

FAULHABER’de bulduk. “

sınırları içinde. “

Opto-LWIR

kızılötesi

elektrikli araçlar test edildiğinde 62 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

FAULHABER

tahrik



Teknoloji

NSK’nin yüksek performanslı rulmanları, 1 Temmuz 2020 tarihinde Tokyo ve Osaka arasındaki Tokaido Shinkansen hattında hizmete giren yeni N700S Shinkansen hızlı treninde kullanılıyor. N700S, Merkez Japonya Demiryolu Şirketi’nin 13 yıllık bir çalışma sonunda, tamamen yeni Shinkansen tasarımı olarak yeni bir çağın başlangıcına işaret ediyor. NSK rulmanları, bu trenin güvenlik, sağlamlık, konfor ve çevre performansına odaklanmasının temelini oluşturuyor.

Japonya’nın yenİ nesİl hızlı trenİ NSK rulmanları güvencesİnde D

emiryolu uygulamalarına yönelik rulmanlar, güvenli seyahate doğrudan katkıda bulunur. Yüksek hız, gelişmiş enerji verimliliği ve azalan bakım gerekliliklerini destekleyebilmek kadar yüksek güvenilirlik de önemlidir. Demiryolu rulmanlarına yönelik talepler, özellikle çok sayıda yolcuyu uzun mesafelere yüksek hızlarda taşıyan hızlı trenlerde göze çarpar. Bu tür uygulamalar, üretim süreçlerinde titiz kalite kontrollerinin yanı sıra verimliliği yüksek ve dayanıklı rulmanlar gerektirir. Yeni nesil N700S hızlı treninin ‘S’ eki, konfor, teknoloji ve tasarımdaki ilerlemeyi ifade eden İngilizce ‘Supreme’ yani ‘Üstün’ anlamına gelir. NSK’nin yüksek performanslı rulmanları, redüktör, aks ve cer motoru montajlarında bulunur. Redüktör ile ilgili olarak, N700S, helisel dişlileri çift helisel dişlilerle değiştiren ilk Shinkansen’dir. Bu da yüksek güvenilirlik ve düşük gürültü çıkışı sunar. Redüktör rulmanları şiddetli şok ve titreşimlere maruz kalırlar. Bu nedenle, bu koşullar altında uzun bir çalışma ömrü sergilemeleri gerekir. NSK, onlarca yıldır hızlı trenlerin helisel dişlileri için konik makaralı rulman tedarik ediyor. Bu deneyimden yola çıkan firma, önceki nesil ürünlerine kıyasla daha uzun ömür, daha düşük ısı üretimi ve daha az bakım isteyen N700S’nin çift helisel dişlilerine özel flanşlı bir silindirik makaralı rulman tasarladı.

64 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

N700S’de kullanılan redüktör rulmanlarının faydaları arasında, flanş yüzüyle temas etmeyen alanların tasarımını optimize ederek elde edilen gelişmiş sarma direnci yer alıyor. Buna ek olarak, NSK’nın tescilli R-pocket teknolojisiyle yüksek mukavemetli işlenmiş pirinç kafes yapısındaki iç gerilim azaltıldı. Akslar içinse önceki Shinkansen’de kullanılan NSK çift sıralı konik makaralı rulmanlar, daha yüksek verimlilik sağlamak ve bakım maliyetlerini azaltmak için daha da geliştirildi. Daha uzun ömür sağlayan daha düşük ısı üretimi dikkate değer bir özelliktir. N700S’in cer motorlarıyla ilgili olarak, NSK silindirik makaralı ve sabit bilyalı rulmanları, plazma püskürtme işlemi uygulanmış seramik kaplamalı dış bileziklere sahiptir. Bu kaplama işlemi, elektrik akımının yalıtımsız rulmanların içinden aktarılmasıyla oluşan ve istenmeyen bir etki olan elektrolitik korozyon olasılığını önleyerek güvenilirliği arttırır. NSK, 1932 yılında ilk kez bu sektöre dâhil olduğundan beri küresel demiryolu endüstrisinin gelişimini destekliyor. NSK rulmanları, birinci sınıf güvenlik, yüksek hızlı performans, yüksek güvenilirlik ve verimlilik açısından güvenilirdir. Günümüzde firmamızın ürünleri tüm Avrupa’da yüksek hızlı tren işletmecileri tarafından kullanılıyor. Avrupa OEM (Orijinal Ekipman Üreticileri) ve satış sonrası hizmet sektöründe yer alan ortaklarla kurulan yakın ilişkiler, bu önemli sektörde kayda değer ilerlemeler sağlayan ürünlerin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.


Teknoloji

Geleneksel helisel dişli ile karşılaştırıldığında (sol) yeni çift helisel dişli tipinde (sağ) küçük dişli (1) ve büyük dişli (2) için NSK silindirik makaralı rulmanların konumları

N700S redüktöründeki küçük dişlilerde (sol) ve büyük dişlilerde (sağ) kullanılan NSK silindirik makaralı rulmanlar, daha uzun ömür ve daha az bakım maliyeti sağlar. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

65


Teknoloji

Online pazar stratejİ nasıl olmalı ? Hibrit Dünyada İhracatçının Önündeki Yeni Açılım: E-ticaret

G

lobal e-ticaret pazarının 2021’de 5 trilyon dolara, yapay zeka ekonomisinin ise 2030 yılına kadar 15,7 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. E-ticaret pazarına giriş stratejileri, Ege İhracatçı Birlikleri’nin Yalın Enstitü ve OTTE Chrysalis işbirliğinde e-ihracat Danışmanı Ömür Topaç’ın katılımıyla düzenlediği online video konferansta konuşuldu. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, dünyanın pandemiyle birlikte yarı sanal yarı gerçek hibrit hale geldiğini söyledi. “Bu kadar hızlı gerçekleşen bir dönüşümde, tüm sektörlerin mevcut durumlarını ivedilikle gözden geçirerek, dijital dönüşüm süreçlerini belirlemelerinde fayda olacağını düşünüyoruz. Bütün üyelerimize, bu konuda destek olacak yeni mekanizmalar ve yol haritası oluşturmaları adına e-ticaretin geleceğini irdelemeliyiz.

66 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Değişim bitmedi, değişim devam ediyor. Dijitalleşme artık ticarette ana akım haline gelmiş durumda.” Tedarik zincirinin en önemli halkası lojistikte bile farklı yöntemler geliştirildiğini sözlerine ekleyen Eskinazi şöyle devam etti: “Örneğin Hollanda, limanların operasyonları ve temel süreçlerinde blockchain altyapısı kullanmaya hazırlanıyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak gelişmeleri yakından izliyoruz. Pandemi döneminde de sürecin bir numaralı gündem maddesi dijitale geçişte hızlı bir refleks gösterdik. Sanayi 4.0 vizyonunun gerçekleşmesi için kendi ekosistemimize bilgi beslemesi yapmamız ve süreci üretimden Ar-Ge’ye kadar detaylı şekilde yürütmemiz gerekiyor. Büyümek isteyen işletmelerimizin inovasyon odaklı bir dijital dönüşüm planı yaparak işletmelerini dönüştürmesi, gelecekleri için bugün atacakları en önemli adım olacaktır.” World Media Group (WMG) Haber Servisi


Teknoloji

Siemens Machine Tool Days

Siemens Machine Tool zDays etkinliğini 14 Ekim 2020 günü saat 10.00 - 13.00 (TSİ) arasında internetten canlı olarak gerçekleştirildi.

2

6 öğrencinin“Takım Tezgahı Üretiminde Di-

Etkinlikte ayrıca sahadan başarılı örnekleri ve

jitalizasyon - Bugünden geleceği düşünüyoruz!”

kullanım senaryolarını da sunarak takım tezgahı

mottosuyla düzenlenen etkinlikte

pek çok

endüstrisine yönelik dijital portföy sayesinde

farklı konuyu ele alan kapsamlı bir program

verimliliği artırmanın yolları hakkında bilgi

sunuldu.

verildi. Takım tezgahı endüstrisinde dijital ve teknolojik dönüşüm ve hazır bir endüstri için

Etkinlikte; Edge ve Cloud computing, dijital

CNC’de bugünden geleceği düşünün.

servisler, dijital ikizin avantajları, SINUMERIK

#ThinkingCNCFurther

ONE kontrol sistemi, robotik işleme, yapay zeka gibi dijital çözüm ve teknolojiler hakkında

14 Ekim 2020 Siemens Machine Tool Days

detaylı bilgi aktarımı yer aldı.

(www.siemens.com/smtd) …

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

67


Güncel

gtech akademİ mezunu 51 yenİ verİ uzmanı sektörde göreve hazır 20 yıllık uzmanlığıyla veriden değer yaratmak için çalışan, teknoloji alanında katma değerli hizmetler ve çözümler sunan veri teknolojisi firması GTech’in 2014 yılından bu yana ücretsiz olarak yürüttüğü projesi GTech Akademi, 2020 programı kapsamında 51 genç veri uzmanını mezun etti.

G

Tech’in teknoloji dünyasındaki 20 yıllık deneyim ve birikimiyle, sektör için daha nitelikli gençler yetiştirmek ve ekosisteme katkı sağlamak üzere 2014 yılında hayata geçirdiği ve bugüne dek 10.000’den fazla gence dokunan projesi GTech Akademi, 2020 yılı mezunlarını verdi. GTech Akademi 2020 programının 51 katılımcısı 68 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Büyük Veri, İş Zekası, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi, Veri Ambarı, Veritabanı, İleri Analitik, Kurumsal Performans Yönetimi gibi alanlarda yetkin ekipler tarafından sunulan eğitimlerini tamamladı. Yeni nesil teknolojileri sadece teorik olarak değil uygulamalı olarak da öğrenme fırsatı yakalayan katılımcılar, sektörün ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda kendilerini geliştirebilecekleri yepyeni fırsatları keşfetti.

Eğitimini tamamlayan gençler, bundan böyle başta GTech olmak üzere, sektörün önde gelen oyuncuları tarafından sunulacak kariyer imkanlarından faydalanabilecek. GTech Akademi’nin temelinde “Gençlerimizi iş hayatına hazırlamak en büyük sorumluluğumuzdur” bilincinin yattığını vurgulayan GTech Kurucu Ortağı ve CEO’su Mine Taşkaya,


Güncel

projeyle ilgili şunları söylüyor: “Akademimizin eğitimleri her yıl fiziksel sınıf ortamında gerçekleşiyordu ancak bu yıl pandemi süreci sebebiyle tüm altyapımızı online olacak biçimde düzenledik. Katılan genç mühendisler üniversitelerde aldıkları temel mühendislik eğitimlerinin yanı sıra sektörün ihtiyaç duyduğu yeni nesil teknolojileri uygulamalı olarak öğreniyor ve tam donanımlı hale geliyor. Bu programda 1 aylık ücretsiz eğitimlerle öğrencilere sadece teoriyi değil özellikle yeni nesil teknolojileri kullanmayı da öğreterek onları sektöre kazandırıyor ve ekosisteme yetişmiş insan kaynağı sağlıyoruz. GTech Akademi’de eğitim alan gençlerin yüzde 75’i, birkaç ay içinde iş bulabiliyor. Bugüne dek programımıza

dahil olan gençler arasından 49 kişiyi GTech’te istihdam ettik. GTech Akademi müşterilerimizin de ilgisini çekiyor, bu programı kendi bünyelerinde uygulamaya yönelik değerlendirmeye alan şirketler oldu. Ayrıca bir kaç büyük banka yeni mezun işe alım programında ihtiyaçlarına uygun donanımdaki GTech Akademi mezunlarını işe aldı. Veriyi şirketlerin daha iyi ve etkin kullanabilmesini sağlamak için çalışan bir şirket olarak, gençlerin bu sektördeki varlıklarını ve sürdürülebilir katkılarını çok önemsiyoruz. GTech Akademi’ye ilgi gösteren ve bu sektörde kendini yetiştirmeyi hedeflerken ilk durak olarak bizi seçen tüm gençlere yürekten teşekkür ederiz.”

GTech Akademi programına Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, Sabancı Üniversitesi, İTÜ, Galatasaray Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, YTÜ, Dokuz Eylül Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi gibi Türkiye’nin önde gelen üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan ya da mezun öğrenciler katıldı. Başarılı ve yetenekli katılımcıların GTech bünyesinde istihdam edildiği ve 2014 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen eğitimlere bugüne dek 12.177 genç başvurdu. GTech Akademi’ye kariyerini teknoloji konusunda geliştirmek isteyen yeni mezun, ilgili alanlarda yüksek lisans öğrencisi olarak eğitimine devam eden veya maksimum 3 yıl yazılım deneyimi olan gençler kabul ediliyor.

Bu yıl 2.094 gencin başvurduğu Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 69


Güncel

Tüketiciler, küresel çapta e-mobilite faaliyetlerinin kutlanacağı Dünya EA Gününün bir ay öncesinde, bir sonraki araçlarının elektrikli olacağına dair bir taahhüt vermek üzere davet edildi.

‘elektrİklİ araç kullanımı’ taahhüt kampanyası

A

BB ve Green.TV tarafından ilk kez başlatılan Dünya EA Günü, e-mobilite faaliyetlerinin küresel olarak takdir edildiği bir gün olacak. Dünyada an itibariyle elektrikli araç (EA) kullanan sürücülere ve diğer potansiyel sürücülere ulaşmayı hedefleyen Dünya EA Günü, elektrikli araçların faydaları hakkında daha yüksek bir tüketici bilinci oluşturulması amacıyla tasarlandı ve elektrikli araç kullanımını en üst sıradan gündemine dahil etti. Dünya EA Gününde sürücülerden, kullanacakları bir sonraki arabanın elektrikli bir araç olacağına dair çevrimiçi olarak taahhütte bulunmaları rica edilecek. Böylelikle, Dünya EA Gününün, elektrikli araçların sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesi konusunda oynadığı önemli rolün daha büyük kitlelerce tanınmasını nasıl sağlayacağı somut bir şekilde ortaya konulmuş olacak. ABB’nin dünya çapındaki E-mobilite Altyapı Çözümleri işletmesi Başkanı Frank Muehlon, konuyla ilgili yorumlarda bulundu: “ABB Elektrifikasyonun yürüttüğü Mission to Zero projesi kapsamında, herkes için daha temiz ve daha yeşil bir toplum oluşturmaya kararlıyız. Dünya EA Günü, daha fazla elektrikli aracın kullanımına yönelik ihtiyaca dikkat çekiyor, biz de bu kampanyanın gelecekte sıfır emisyonlu bir ulaşımın sağlanmasına yardımcı olacak küresel çapta bir hareketin başlangıcı olmasını umuyoruz.”

70 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

ABB, e-mobilite alanında dünya çapında bir lider olarak ve elektrikli araçların daha fazla benimsenmesi fikrine destek vererek bu sektörde inovasyonun sürdürülmesi yönünde bir kararlılık gösteriyor. ABB, bugüne dek 80’in üzerinde ülkede 14.000’den fazla DC hızlı şarj ünitesi satmış olup, elektrifikasyon alanında rakipsiz bir uzmanlığa sahip. ABB, geçtiğimiz günlerde sürdürülebilir ulaşım çözümlerinin dünya çapında benimsenmesine yönelik destekleri ve üstlendiği rol sayesinde 2019 Yılı Global E-mobilite Lideri ödülüne layık görüldü. Medya şirketi Green.TV’nin kurucusu Ade Thomas konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Dünya EA Gününün iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi acil konulara değinmesini sağlamak istiyoruz ve herkesin elektrikli araç kullanmak suretiyle sürdürülebilir bir gelecek için üzerine düşeni yapacağına söz vermesini istiyoruz”. Dünya EA Günü, uluslararası bir e-mobilite hareketi yaratılması için e-mobilite sektöründeki diğer ortaklar ve liderler ile birlikte katkı verecek. Bu diğer ortakların arasında elektrikli araç ve ilgili teknolojileri üreten Mahindra Electric Mobility, elektrikli araç üreticisi Polestar, Birleşik Krallıktaki altı büyük enerji şirketinden biri olan SSE ve Çinli elektrikli araç üreticisi NIO yer alıyor. Taahhütte bulunmak için lütfen şu adresi ziyaret edin: www.worldevday.org/ev-pledge


Güncel

otomotİv boyamanın geleceğİ PixelPaint, aşırı püskürtmeyi ortadan kaldırmak için bir mürekkep püskürtmeli kafa kullanarak yüzde 50 daha hızlı ve daha sürdürülebilir olarak, iki ayrı tonlu boyanın ve ayrı tasarımların maskeleme ve maskeleme olmadan tek geçişte uygulanabilmesini sağlıyor.

Y

kuşağı, ikinci bir renk, mat farklı boya cilası veya özel bir tasarım kullanarak özelleştirilmiş araç gibi farklı boya kataloglarına olan ihtiyacı artırarak, daha fazla kişiselleştirme talebinde bulunmaktadır. Önceden, üstyapı üzerine iki tonlu veya özelleştirilmiş bir tasarım uygulayabilmek için, aracın boya hattına bir kez ilk katman için ve ardından alanlar maskelendikten sonra ikinci renk için hatta tekrardan girmesini gerektiren zaman ve emek yoğun bir süreçti.. Tipik olarak, üstyapıyı maskelemek vardiya başına yaklaşık 10 ila 20 operatör gerektiriyordu ve iki operatörün ikinci renk uygulandıktan sonra maskeyi kaldırması gerekiyordu. Üstyapı yüzeyine uygulanan boyanın yalnızca yüzde 70 ila 80’i kullanılabilmekte ve önemli miktarlarda boya israf edilmektedir. Bu durum geri dönüşüm için maliyetleri artırır ve ek boya satın almak zorunda kalınmaktadır.

ABB’nin yenilikçi PixelPaint çözümü, iki tonlu ve dekoratif boyama uygulamaları için bir üst düzey boyama mürekkep püskürtme kafası, dozaj kontrol paketi ve kullanımı kolay RobotStudio® programlama yazılımını içerir. ABB Robotik Otomotiv OEM Genel Müdürü Michael Larsson “Günümüzün son derece rekabetçi otomotiv üretim pazarında artık araç üreticileri, standart dışı ve özelleştirilmiş tasarımlara yönelik artan talebi karşılayabilmek için, kişiselleştirilmiş seçenekler de dahil olmak üzere yüksek kaliteli bir boya cilası sunarken esneklik, verimlilik ve maliyet rekabetçiliğini geliştirmelerine yardımcı olabilecek çözümlere ih-tiyaç duyuyor. PixelPaint ile, boyanın yüzde 100’ü üstyapı yüzeyine uygulanıyor, bu nedenle aşırı püskürtme olmaz. Bu, hiçbir boyanın kaybolmamasını sağlayarak işletme maliyetlerini düşürmek ve çevresel performansı

iyileştirmekle kalmaz, PixelPaint ayrıca her araba için maskeleme ve maskeleme kaldırma işlemlerini ortadan kaldırarak otomotiv boyahanelerindeki darboğazları azaltmaya yardımcı olur. “ dedi. Pixelpaint, iki ABB IRB 5500 robotu kullanan bir hücreden oluşmaktadır. Aşırı püskürtmeme teknolojisi, boyayı geleneksel bir püskürtücü ile püskürtmek yerine baskı nozülü kafasını kullanarak doğrudan hedef alana yazdırır ve bu da yüzde 100 aktarım verimliliği sağlar. Maskeleme veya maskeleme kaldırma işlemine gerek kalmadan, özelleştirilmiş bir boyama işi tek bir geçişte gerçekleştirilebilir ve bu sayede çevrim sürelerini yaklaşık yüzde 50 azaltır. ABB’nin aşırı püskürtmesiz PixelPaint çözümü, Haziran 2019’da Cannes’daki SURCAR yıllık konferansında “Teknoloji” ödülü ile çığır açan bir yenilik olarak kabul edildi. SURCAR, küresel otomobil kaporta kaplama topluluğu için bir araya gelen forumdur. Robotlara ve uygulamaya özel ekipmanlara ek olarak ABB, otomotiv endüstrisi için standartlaştırılmış üretim hücrelerinin yanı sıra komple üretim hatlarının tasarımı, planlaması ve uygulamasını da sunmaktadır. ABB Ability ™ platformu, müşterilerin süreç optimizasyonu ve kestirimci bakım gibi çeşitli dijital hizmetlerden yararlanmasını sağlar. PixelPaint, 15 Eylül’de Şangay’daki Çin Uluslararası Endüstri Fuarı’nda (CIIF) tanıtılacak. Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 71


Ürün

Karmaşık Geometrİlerle Çalışma E

ndüstriyel tasarımcıların, dijital modelleme yapan kişilerin ve makine mühendislerinin alt bölme modelleme ile nasıl karmaşık geometriler ve organik şekiller oluşturduğunu öğrenin. Günümüzde mühendislerin karşılaştıkları sorunlar saymakla bitmez. Teslim süreleri kısalırken bütçeler daralıyor. Akıllı ve bağlantılı ürünlere olan talep, her yerde yazılımların ve elektronik araçların kullanılmasına yol açıyor. Ürünler daha hızlı, daha hafif ve tabii ki daha iyi olmak zorunda. Tüm bu değişiklikler arasında, günümüzdeki ürünlerin temel geometrisi giderek daha karmaşık hale geliyor. Son derece karmaşık. Tasarımcılar bu artan karmaşıklıkla nasıl başa çıkıyor? Bu eKitabın amacı, işte bu soruyu cevaplamak. Bu eKitapta mühendislerin her gün karşılaştıkları tipik iş akışlarının bölümler halinde sunulduğunu göreceksiniz. Her iş akışında geleneksel araçların yanı sıra 3D Sculptor ve 3D Creator’ın sunduğu değişiklikler, özellikle de aşağıdakiler anlatılmıştır:

>> Alt Bölme Modelleme ile Hızlı ve Kolay Biçimde Konsept Oluşturma >> Üst Düzey Yöneticilerden Müşterilere Kadar Herkesten Geri Bildirim ve Onay Alma >> Topolojisi Optimize Edilmiş Geometriler Oluşturmayı Kolaylaştırma >> Karmaşık Geometrileri ve Organik Şekilleri Üretime Taşıma

72 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20- 2020


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

TEKNOLOJİ

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10 sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli ziyaret etti.

www.worldmediagroupe.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz. (Yıllık 361 bin görüntüleme)

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat, teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000 adet e-gazete 50.000 adet)

www.makineotomasyondergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.kesicitakimlardergisi.com

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.elektrikpanodergisi.com

Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet / e-dergi 30.000 adet)

www.autotuningworlddergisi.com

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA GROUP / BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER www.worldmediagroupe.com Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com

Muhasebe İletişim Düzgün Turgut - Sevda Öncü WORLD MEDIA GROUP Muhasebe Müdürü 0 542 292 83 85 worldmediamuhasebe@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim Simge Savranoğlu - Mete Şahin WORLD MEDIA GROUP Grafik Tasarım 0 212 427 00 15 worldmediareklam@gmail.com


Fuar

Cwieme Webinar Dİzİsİ Devam Edİyor

Avrupa’nın ve Dünya’nın en büyük fuar organizasyonlarından Cwieme Berlin 2021, web seminerleri dizisi devam ediyor. Reçine Kapsülleme ve Yenilikçi Motor Tasarımı Web Seminerleri 21 Ekim 2020 Çarşamba Saat 11: 00 - 12: 00 arasında gerçekleştirilecek.

74 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020


D

Fuar

EMAK Group ve Powersys Solutions ile birlikte

CWIEME ekibinin katıldığı seminerde, elektrikli cer motorlarının reçine kapsüllenmesi ve yenilikçi motor tasarımı için topoloji optimizasyonunun

Motor Tasarımı ve Topoloji Optimizasyonu

kullanılması hakkında bilgiler verilecek. Ayrıca 21 Ekim 2020 Çarşamba günü 09: 00 - 10: 00 Karmaşık dağıtım çözümleri ve yenilikçi Epoksi

arasında Motor Tasarımı ve Topoloji optimizasyonu

Reçine Sistemleri hakkında konuşmakve emprenye

adlı webinar gerçekeştirilecek.

ve damlatma gibi diğer teknolojilere kıyasla tam

Topoloji

bir kapsüllemenin avantajları hakkında daha fazla

parametreleştirmeyen

teknik bilgi edinmek için bu webinarı kaçırmayın.

optimizasyonu yaklaşımıdır. Esas olarak malzeme

Reçine, mükemmel bir elektrik yalıtkanıdır ve

tüketimini azaltmak ve performansı en üst düzeye

özellikleri diğer yalıtım yöntemlerinde kullanılır.

çıkarmak için ticari yapısal analiz sonlu eleman analizi

Gelişmiş su ve toz direnci, kimyasal direnç, daha az

(FEA) yazılımında yoğun bir şekilde araştırılmış ve

titreşim, daha az gürültü, ancak hepsinden önemlisi

uygulanmıştır. Ancak elektromanyetik cihazların

mükemmel bir ısı dağılımı ve iyileştirilmiş termal

tasarımındaki uygulaması nispeten yenidir. Web

şok direnci sunar.

semineri, motor tasarımcılarını mevcut deneyimlerin

optimizasyonu, yeni

boyutları bir

geometri

ötesinde 2D ve 3D tasarım olanaklarını özgürce keşfederek ve yeni bilgiler getirerek inovasyon fikirleri edinme konusunda güçlendiren bu güçlü tekniklerin uygulama senaryolarını ve etkililiğini JMAG

Topoloji

Optimizasyonu

Yenilikçiliği

gösterecek.

Güçlendirir World Media Group (WMG) Haber Servisi

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 75


Fuar

M-Tech Osaka Show Başarıyla Sonlandı

G

Ayrıca Hybrid [On-site + VIRTUAL] olarak eçtiğimiz hafta M-Tech Osaka Show

düzenlenen yeni stil şov ile hem saha içi

başarılı bir şekilde gerçekleştirildi ve sektör

hem de sanal mekanlar, kaliteli ziyaretçilerle

profesyonellerinden büyük ilgi gördü. COVID-

doldu.

19 koşulları altında, COVID-19’a karşı kapsamlı önlemlerle güvenli bir şekilde sonlandırıldı.

https://www.japan-mfg-kansai.jp/en-gb/

Dünyanın önde gelen mekanik bileşen fuarı;

about/mtech.html

M-Tech Show, yılda üç kez (Tokyo Gösterisi:

Gelecek yıl şubat ayında düzenlenecek olan

Şubat / Nagoya Gösterisi: Nisan / Osaka

bir sonraki ‘M-Tech Tokyo’ fuarında daha

Gösterisi: Ekim) düzenlenmektedir.

fazla ziyaretçi ve katılımcı bekleniyor.

76 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020


Fuar

TASC 2021 Fuarı düsseldorf’ta TASC 2021 – Oto Camı Cam Hasarları Tamiri ve Taşıt Araçları Donanımı İhtisas Fuarı 19 – 20 Şubat 2021’de Areal Böhler – Düsseldorf’da gerçekleştirilecek...

U

luslararası Cam İhtisas Fuarı’nın başarılı organizatörü Türkiye temsilcisi Messe Düsseldorf, oto camı, cam hasarları tamiri ve taşıt araçları donanımı fuarı TASC’yi 19 – 20 Şubat 2021 tarihleri arasında Düsseldorf’ta Areal Böhler Fuar Alanı’nda üçüncü kez düzenliyor.

öncü firmalarının işbirliğiyle yoğun bir etkinlik programı oluşturarak bilimsel konulara da yer verildi. Hem katılımcıları hem de ziyaretçileri için çok başarılı geçen fuar sonrasında oto camı, cam hasarları tamiri ve taşıt araçları donanımı konusunda sektörün kendine özel bir uluslararası fuara olan ihtiyacı öne çıkmış oldu.

TASC’nin ağırlıklı ürün programını oto camı, cam hasarları tamiri ve taşıt araçları iç ve dış donanımı alanlarında yedek parçalar ve çözümler; el aletleri; tüketim malzemeleri; car-wrapping; tamirhane donanımı; araç destek asistanı yazılımı ve kalibrasyonu; hasar yönetimi, kontrolü ve sigortası; temizlik, bakım ve aksesuarlar; işyerinde güvenlik; eğitim; enstitüler, dernekler ve dergiler oluşturuyor.

2019 yılında yapılan bir önceki fuara 6 ülkeden katılan 60 firma ürünlerini, 19 ülkeden 1.290 ihtisas ziyaretçisine tanıtma imkanı buldu. Fuarda ürün yeniliklerinin yanı sıra dernekler ve sektörün

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020 77


İş Dünyası

STK’lardan Ortak suud Açıklaması TÜSİAD Başkanı Simone KASLOWSKI, TOBB Başkanı M. Rifat HİSARCIKLIOĞLU, TESK Başkanı Bendevi PALANDÖKEN, TİM Başkanı İsmail GÜLLE, DEİK Başkanı Nail OLPAK, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman KAAN, TMB Başkanı Mithat YENİGÜN YASED Başkanı

Suudi Arabistan’ın Türk Mallarına

Ayşem SARGIN yaptıkları ortak

boykot başlatmasına iş dünyasından

açıklama ile bu boykotun iki ülke

tepkiler yükselmeye devam ediyor.

ekonomisini de etkileyeceğini dile getirdiler.

G

erçekleştirilen açıklama şu şekilde : “ Türk iş insanları olarak Suudi Arabistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunsuz bir şekilde sürdürülmesine büyük önem veriyoruz. Birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Türk ve Suudi ekonomilerinin kalkınması ve büyümesinin, ülkelerimiz arasındaki ticaretin kazan-kazan ilkesi çerçevesinde sürdürülmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Zira ticaretin halkları zenginleştiren ve refahı artıran en önemli unsur olduğunu biliyoruz. Tüm bunlara rağmen, Suudi Arabistan’da ülkemiz firmalarına yönelik giderek artan bir menfi tutum sergilenmeye başladığını üzülerek takip ediyoruz. Firmalarımızdan aldığımız ve basına da yansıyan şikâyetlerde, Suudi yetkililer tarafından Türkiye’den ithalat yapılmamasının ifade edildiğini görüyoruz. Ayrıca, firmalarımızdan mal tedarik eden birçok Suudi firmasına, Türkiye’den ithalat yapılmaması için taahhütname imzalatıldığı da ifade edilmektedir. Yine son dönemde küresel lojistik firmaları da, Suudi Arabistan’da Türk ürünlerine karşı uygulanan engeller hususunda müşterilerini uyarmakta, Suudi gümrüklerinde sadece Türkiye’den gelen ürünler için çok uzun süre bekletilmeye hazır olmalarını ve hatta Türkiye’den ithalatın engellenebileceğini belirtmektedir. Dolayısıyla bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir. Son olarak, Suudi Ticaret 78 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 20 - 2020

Odaları Konseyi Başkanı Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın 3 Ekim 2020 tarihinde kendi sosyal medya hesabında Türk ürünlerini boykot etmenin tüm Suudi vatandaşların görevi olduğuna dair paylaşımı her iki ülke iş insanlarında da büyük hayal kırıklığına neden olmuştur. Yukarıda dikkat çektiğimiz tüm bu olumsuz gelişmeler, yıllardır Suudi Arabistan ekonomisine katkı sağlayan ve bugüne kadar ülkede yüzlerce önemli projeyi başarıyla tamamlamış bulunan Türk müteahhitlik firmaları için de geçerlidir. Müteahhitlerimiz uzunca bir süredir açılan önemli ihalelere davet edilmemekte, kendilerine yeni büyük proje verilmemektedir. Firmalarımızın Suudi Arabistan’da maruz kaldığı ayrımcı muameleler nedeniyle derin üzüntü içindeyiz. Ülkelerimiz arasında ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamalar, aramızdaki ticari ilişkilere menfi yansıyacak, her iki ülke ekonomisine ve halkına zarar verecektir. Türkiye’den mal tedarikinin azaltılması, Suudi firmaların da iş hacimlerini ve gelirlerini düşürecek, kalite, fiyat ve güven anlamında Türk ürünlerini tercih eden Suudi Arabistan vatandaşlarının alım gücünü olumsuz etkileyecektir. Bu çerçevede Türk iş insanları olarak, ticari ve ekonomik ilişkilerimizdeki sorunları çözmek için Suudi yetkililerden somut adımlar atmasını bekliyoruz. Yapıcı diyalog ve karşılıklı işbirliği ile her türlü sorunu çözebileceğimize ve tüm engelleri birlikte aşabileceğimize içtenlikle inanıyoruz.”



ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

www.worldmediagroupe.com www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz .

www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi..e

www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisinin internet sitesi.

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.

www.elektrikpanodergisi.com Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergisi.com Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.



WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim Reklam İletişim Reklam İletişim İlker Kaplan Hatice Karabay Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP WORLD MEDIA GROUP WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni Reklam Koordinatörü Reklam Müdürü 0 505 400 94 34 0 505 400 94 33 0 546 675 59 49 makineotomasyondergisi@gmail.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisizirvesi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com www.elektrikpanodergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com

www.ekonomiknokta.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU Ad

:...............................................................................................

Soyad

:...............................................................................................

Adres

:...............................................................................................

ABONE FORMU

...............................................................................................

İlçe

:...............................................................................................

Şehir

:...............................................................................................

Posta Kodu

:...............................................................................................

Telefon

:...............................................................................................

Faks

:...............................................................................................

e-mail

:...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi

İsmi

-

Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm : Endüstri 4.0 : Elektrik & Pano :

120 120 120 120 120 120 120 120

TL TL TL TL TL TL TL TL

+ + + + + + + +

KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.