Toyo Ito ile söyleşi

Page 1

Ona, sadece beş soru sormamızı istedi; biz de bugünlerde aklımızı kurcalayanların en acilinden beşini sorduk. Felaket sonrası mimarlığın mümkünlüğünü araştıran Herkes-İçin-Ev projesi ile önce Venedik Mimarlık Bienali Altın Aslan Ödülü’nü, ardından, projenin ateşlediği modern mimarlık ve insanlık sorguları ile 2013 yılı Pritzker Ödülü’nü alan Toyo Ito için, mimarın mutlak bir rolü var: İnsanları mutlu kılmak. Yerküre felaketlerine ve mutsuzluklarına dair yanıtlarını meraktaydık, aydınlandık.

Röportaj:

Yağmur Yıldırım Fotoğraf:

xx

026

TOYO ITO


Geçtiğimiz aylarda, The Architectural Review’da yayımlanan Reinier de Graaf’ın sözleri hararetli bir tartışma başlatmıştı. De Graaf, kullanıcı katılımı fikrinin çok az mimarca benimsendiğinden yakınıyordu; Japonya’da sizin kurduğunuz, Homefor-All inisiyatifinin, mimarinin konfor alanı dışında görülüşünden söz etmekteydi. Siz bu sözlere dair ne düşünüyorsunuz; sosyal bir aygıt olarak mimari üzerine ne söyleyebilirsiniz? Bu düşünceleri gönülden paylaşıyorum. Mimarların, kendileri, yani mimarlar için mimarlıklar yaratmakta olduğunu hissetmekteyim. Bu durum da mimarların, toplumdan ayrışmalarına yol açmakta. Herkes-İçin-Ev eylemleri üzerinden, mimarlar ile mimariyi kullanan insanlar arasındaki boşluğu yeniden düşünmek ve küçültmek adına, 2011 yılındaki felaketi bir şans olarak değerlendiriyordum. Bu yüzden de özellikle, Herkes-İçin-Ev’in projelerinde, geleceğin mimarlığına yön verecek olan genç mimarlarla birlikte çalıştım. Mimarlar, mimarlık üzerinden insanları daha mutlu etmeliler. Mimarların rolü, benim için budur.

1

Museo Internacional Barroco, 2016

Güncel inşaata hücumu ve gösteri mimarlığını, mega projelerle doldurulmuş dünya alarm verirken nasıl görüyorsunuz? Tokyo’da yaşıyorum ve devam eden inşaat furyası, özellikle de yüksek bina çılgınlığı beni endişelendiriyor. Mimari projelerin çoğu giderek homojenleşiyor. Pek çok insan, homojen kutular içinde yaşıyor. Yalnız binalar değil, insanların kendileri bile gittikçe daha çok, ve daha çok homojenleşiyor. Doğaya açılan mimarlıklar yaparak, bugünün yapay çevresinde kaybetmiş olduğumuz primitif içgüdülerimizi yeniden anımsayabiliriz.

4

Ve Herkes-İçin-Ev projeleriniz üzerinden, mimarlığın halen mümkün olup olmadığının yanıtını aramaktaydınız. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en büyük insan yer değiştirme hareketinin yaşandığı bugünlerde bu soruları nasıl değerlendiriyorsunuz? Japonya’nın Orta Doğu’ya olan uzaklığı göz önüne alınırsa, Orta Doğu’nun bugünkü koşulları üzerine, durumu acil bir problem olarak değerlendirebileceğimiz denli bilgimiz yok. Fakat bu yeni gelişen, göçmenlerin “mimarsız mimarlık”ları bugünün mimarlığına bir tenkit olarak okunabilir.

2

Devam etmekte olan Venedik Mimarlık Bienali’nde tema olarak işlenen, mimarlığın “cepheden bildirme”si üzerine ne söyleyebilirsiniz? Bienali henüz göremedim.

3

Çağdaş mimarlık/şehircilik sahnesinden, takdir ettiğiniz hangi isimleri sayabilirsiniz? Le Corbusier’nin mimarlığına her zaman hayranlık duydum. Bakınca, Onun mimari yaratmaya, insanları severek başladığını görebiliyorsunuz. Yakınlarda Hindistan’ı ziyaret ettim ve Le Corbusier’nin orada yaptıklarını gördüm. Hindistan’daki mimarlığı, Avrupa’dakinden daha açık ve mimarlığın, orada doğanın nasıl bir parçası oluşunu görmek son derece etkileyiciydi.

5

027


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.