Gül Güven ile söyleşi

Page 1

İstanbul ve Ankara ofislerinde yıllardır ürettiği projeleri ile bol ödüllü VEN Mimarlık’ın kurucusu Gül Güven’e, VEN’in hikayesini, kendisini ve hiç bitmeyen bir serüven olarak gördüğü mimarlığı sorduk.

Röportaj:

Yağmur Yıldırım Portreler:

Gökhan Polat

046

GÜL GÜVEN


İstanbul’daki öğrencilik yıllarınızın ardından Ankara’da eğitiminize devam ederek, bu süreçte kendi ofisinizi açmışsınız. Hem yeni bir şehirde, hem de öğrenci iken ofis açmanın, epey radikal bir karar olduğu söylenebilir. Bu sizin için nasıl bir deneyim oldu? Ofisimin kuruluşu yüksek lisans sürecine, tez dönemime rastlar. Proje ofisi açmak için gerçekten erken bir tarihti... Mimari çalışmaların içine bir an önce girme hevesiyle, küçük bir proje teklifi karşısında, üzerine çok düşünülmemiş, hızlı bir karardı diyebilirim. Yeni mezun arkadaşlara tavsiye edeceğim bir yol değil, önce mimarlık ofislerinde deneyime yatırım yapmalarını öneririm. Ayrıca projeler artık ekiplerle üretiliyor, bu yüzden öncelikle tasarım ve uygulama sürecini başka ofislerde belirli bir süre deneyimleyip, ekipler içinde yer almanın daha doğru olduğu kanaatindeyim. Kendi adıma hem eğitim sürecimin devam etmesi ve yeni bir şehirde yaşamanın, hem de deneyimsizliğimin sonuna kadar zorluklarını yaşadım. Bu nedenle daha çok çalıştım, pazar günleri dahi hayatımı ofiste geçirirdim.

1

Deha Proje Ofisi, 2014

Konutlardan adalet saraylarına, restorasyonlardan ofislere çok çeşitli işlevlerde ve oldukça fazla sayıda projeniz var. En keyif aldığınız projeler hangileri? Nitelikli işveren ile buluşulan projeler en keyifli projeler oluyor. Ne kadar iyi mimar olursanız olun iyi işveren olmadan iyi yapı olmaz. Aslında proje süreci her işte keyif alarak ilerliyor, ancak ya yapım aşamasında keyif kaçıyor, ya da yapım aşamasını da geçiyorsunuz, bu sefer de bina hatalı işletme kararları ile müdahalelere uğrayıp bizi daha çok üzebiliyor. 2010-2011 yıllarında Tripoli ofisimizde yaşadığımız proje süreçleri keyifliydi. Bize, mimarın liderliğinin işverence koşulsuz kabulünün mutluluğunu yaşama fırsatı verdi. Güncel projelerimizden biri de Ankara’da yapımı devam eden yedi bahçe projesi; kontrolü elimizden kaybetmediğimiz bir proje oldu, iyi sonuçlanacağını düşünüyorum.

3

VEN Mimarlık bugün hem Ankara, hem de İstanbul ofislerinde çalışıyor. Ankara’da ve İstanbul’da çalışmanın nasıl ayrımları var? VEN’in geçen süre zarfında bir çalışma kültürü oluştu, bu da işleyiş ve davranış birliğini oluşturuyor. Her iki ofiste ekipler bu oluşum içinde hareket ediyor. Günümüzde kullandığımız teknoloji altyapısı sayesinde ofisler, aynı projeyi birlikte yürütebilme pratiğine de sahipler. Ekip oluşumu önemli, günümüzde projeler bireyden çok yetkin ekipler tarafından şekillendiriliyor. Proje süreçlerinde görevlendirmeler çalışanların yeteneklerine/birikimlerine göre şekillendiğinden, bazen Ankara’da yapılacak yatırımı İstanbul ofisi, İstanbul’dakini ise Ankara ofisi yönetebiliyor. İnternet ortamında her iki ofisin birbirleriyle paylaşımları çok güçlü olduğu gibi bu iki ofis arasında ekip üyeleri birbirlerine sık sık ziyaretler de gerçekleştiriyor. Ankara’da ve İstanbul’da çalışmanın en büyük ayrımı ise karar süreçlerinin hızı. İstanbul’da kararlar hızlı alınıyor, Ankara’da oldukça yavaş.

2

047


Ulaştırma Bakanlığı Merkez Binası projeniz, 2014 yılında hem Chicago Athenaeum’dan ‘Green Good Design’, hem de International Property Awards’dan ‘Highly Recommended’ ödülleri aldı. Türkiye’de kamu binaları tasarlamak ve yapmak üzerine ne söyleyebilirsiniz? Yapı üretimi ve inşaat yatırımları uzun vadeli olur. Bu nedenle projeler, sürdürülebilirlik ilkeleri göz önüne alınarak, profesyonel bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Kamunun mimarlığa verdiği değer ile ülkesinde liderlik yapması önemli. Buna erken Cumhuriyet döneminde mimariye verilen değer ve Ankara’da yansımalarını da örnek olarak gösterebilirim. Kamu binaları tasarlayan bir mimar olarak öncelikli sıkıntı; oldukça prestijli yapılar olmalarına karşın, projenin uygulama sürecinde müellif mimardan kontrol hizmetinin alınmaması, bu yol ile mimarın tümüyle sürecin dışına atılması. Hayal ettiğimiz mekanlar uygulama aşamasında değişmekte ve mimarın üzüntüsünü artırmakta. İkinci ve absürt sıkıntı ise günümüzün idarecilerinin ülkemizdeki kamu yapılarında arzu ettikleri kimliği belirleyici, oryantalist biçimler için zorlayıcı baskıları. Bu baskı nedeniyle kamu yapılarını projelendirmek epey zorlaşmakta. Ek olarak, doğru imalatlar için öngörülen bütçelerin son derece düşük olmasını da problem olarak söyleyebilirim.

4

048

Güncel mimarlık ve tasarım sahnesinden kimi seversiniz? Başarılı kadın mimar olmanın ötesinde, en önemli ve yetenekli mimarlardan biri olarak iz bırakan Zaha Hadid’i burada anmadan geçemeyeceğim. Deneysel ve farklı projeleriyle Rem Koolhaas takip ettiğim bir mimar. Tabii, mimarlık alanında nitelikli ürün veren, adlarını sayamayacağım kadar çok mimar var. İnternet, basılı medya ve seyahatlerde birçoğunun yapılarını inceliyor ve takdir ediyorum.

6

The Architectural Review’un 2016 yılı Women in Architecture araştırmasına göre, katılımcı kadınların %72’si cinsiyetlerinden ötürü kariyerlerinde negatif ayrımcılığa ve istismara uğradıklarını belirtiyor. Katılıyor musunuz? Kadınların cinsiyetlerinden ötürü istismara uğradıklarına katılıyorum. Ancak cinsiyetten ötürü mimar olarak kariyerimde farklılaştırıldığımı hissetmedim.

5

VEN’in ve mimarlığınızın yakın geleceğine dair fikirleriniz nedir? Fransız Kültür Merkezi’nin iç ve dış alanlarının yeniden düzenlenmesi üzerine çalışmaktayız, Ankara’da bir karma yapı projemiz var. Ayrıca yapımı süren ve kontrollüğümüzün devam ettiği Beyler Ofis Binası ve Yedi Bahçe projelerimizi söyleyebiliriz. Mimarlık benim için hiç bitmeyen bir serüven... Geleceğe dair isteğim ise uluslararası platformda daha çok proje serüveni yaşamak.

7


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.