Çaykur’da patron kanun tanımıyor Çaykur’da 2008’den bu yana süregelen Öz Gıda-İş ve Tek Gıda-İş sendikaları arasındaki yetki tartışması devam ediyor. “Kanun benim” diyen AKP iktidarı, yetkiyi zorla patron yanlısı sendika olan Öz Gıda-İş’e vermişti. Çaykur’da işçiler 300 lira eksik maaş alacakları tehdidiyle Öz Gıda-İşe’e üye yapıldı. Öz Gıda-İş sendikası ve Çaykur patronları kanunları sakız gibi çiğnedi. Tek Gıda-İş sendikası hukuka başvurarak duruma itiraz etti. İtiraz devam ederken patron yanlısı Öz Gıda-İş TİS görüşmeleri yapmayı sürdürdü. Çaykur’da sendikaya zorla üye yapılan işçilerden haraç keser gibi aidat alınıyor. Her sene çay üretimi artarken işçi sayısı düşüyor. Yükleme-boşaltma için işe alınan mevsimlik işçiler ise makine ve üretimde çalıştırılıyor.
SeraPool’u patronun baskısı durduramıyor Cam Keramik-İş sendikasında örgütlenmek istedikleri için işten atılan SeraPool işçilerinin fabrika önündeki direnişi sürüyor. Patronlar ise direnişi kırmak için direnişe saldırıyor. Direniş süresince işçileri korkutmaya çalışan patronlar, bu kez de işçiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Patronlar ‘Direnişçi işçiler üretimi ve sevkiyatı engelliyor’ ve ‘diğer işçiler tehdit ediliyor’ gibi komik gerekçelerle şikayette bulundu. SeraPool patronu, biri sendika yöneticisi olmak üzere 115 işçi hakkında suç duyurusunda bulundu.
30 Haziran 2015 Salı Sayı: 4 l
MESS’e ve işten atılmalara karşı;
)
)
DAGINIKLIGA SON VER SENDIKADA BIRLES
‘
MESS direnişe çıkan işçileri işten atıyor. Türk Metal’i haritadan silen işçiler şimdi de MESS’in baskılarına karşı sendikada birleşmeli. Metal işçisi MESS’in karşısında sadece sendikalı değil kendi komitesini kuran ve temsilcisini seçen olmalı.
Dağınık değil “birleşik” mücadele MESS’le mücadele artık sertleşiyor. Çünkü neredeyse her fabrikada MESS’in üzerine gidiyoruz. MESS yandaşı olan Türk Metal’in silinmesinden dolayı paniğe kapılmış durumda. Türk Metal sadece işveren taleplerini karşılamak üzere konumlandığı bir süreçte metal sektöründe çalışan işçi kardeşlerimiz bu sendika kisvesi altında çeteleşmiş Türk Metal’i ortadan kaldırdı. Şimdi MESS patronları, işçiyi kendi kontrollerinde tutabilecek bir sendika arayışında. Bu noktada hükümet yanlısı konfederasyona bağlı Çelik İş’in düşünüldüğü gün gibi ortada. Çelik İş de yıllarca kabul edemeyeceğimiz sözleşmelere Türk Metal’den sonra ilk imza atan sendika olduğunu hepimiz biliyoruz. Kardeşler, Metal sektöründe başlayan sarı sendikacılığa karşı mücadele, bizlerin kendi durumumuzu kavramamızı sağladı. Artık sarı sendika ağalarının değil, durumunu kavramış biz işçilerin dediği olacak. Bunu patronlarla mücadele tarihine altın harflerle kazıyan metal işçilerinin yolundan başka bir çok sektörde çalışan işçiler de yürümeye hevesli. Daha önce sendikayı bile kontrolü altına alan MESS’in sendikasız kalan işçilere her şeyi yapabileceğini söylemiştik. Bu yüzden daha fazla vakit kaybetmeden sendikalı olmak zorundayız. Sendikasız kalmamız bizi derli toplu bir mücadele yürütmekten alıkoyduğu ortada. Sarı sendikaların örgütlü olduğu fabrikalarda şimdilik sadece sarı sendikaya karşı mücadele yürütülebilirken Birleşik Metal’in örgütlü olduğu fabrikalardan, direnişte olan fabrikalara tam destek geldi. Çünkü Birleşik Metal Sendikası esas mücadelenin MESS’e karşı verilmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyor.
1
MESS işten atıyor
Metal sektöründe geçtiğimiz ay Renault fabrikasında başlayarak birçok fabrikaya yayılan ve tüm ülke ekonomisine etki eden Türk Metal’e karşı direnişin ardından patronların sendikası MESS ortak karar alıp uyguluyor. Tofaş, Ototrim, Mako, Opsan, Ford fabrikalarında birçok işçi Türk Metal’e karşı direnişe katıldıkları ve sendika değiştirdikleri için işten çıkarıldı. Direnişteki işçilere geri dönmeleri durumunda işten atmayacağız sözü veren MESS sözünde durmuyor. MESS’in bu saldırıların karşısında işten atılan ve haklarını arayan işçilerin yanında duran Birleşik Metal Sendikası’nda birleşilmelidir. Böylelikle MESS’in her fabrikada uygulamaya koyduğu işçi kıyımına dağınık değil topyekün durarak cevap veririz.
2
Direnenler yönetecek
Metal işçisi tüm baskılara rağmen gerçekleştirdiği direnişle Türk Metal Sendikası’nı tarihin çöplüğüne gömerken bu direnişten “Sendikamızı kendimiz yönetmeliyiz” dersini çıkardı. Artık metal işçisi için sadece sendikaya üye olmak yetmez. MESS’in karşısından duracaksa işçiler, kendi sendikalarını kendileri yönetmelidir. Bu yüzden metal işçisi MESS’in başlattığı işçi kıyımına ve Türk Metal Sendikası’nın baskılarına karşı onuruyla direnirken sendikasını da kendi temsilcilerini seçerek tabandan yönetmelidir. İşçiler, sendikacıların hiçbir denetim olmadan yönetmesine izin vermeyerek; fabrikalarda komiteler kurmalı ve taban örgütlenmesi esas alarak MESS’e karşı birlikte mücadele etmelidir.
Tüm şartlar bu şekilde diİlmişken ve bizler de durumumuzu kavramışken artık durmak olmaz. Dağınık kalmak olmaz. Dağınık bırakırsak tüm çabalar boşa gidebilir. Bu düzeye kadar getirdiğimiz mücadelede artık kaybetmek yok. Sadece kazanmak var. Eski ustaların dediği gibi “Durumunu kavramış bir insanı hiç bir kuvvet durduramaz” Metal işçisinin Yarını