Yarın Liseli - Sayı 4

Page 1

liseli

Beraber elendik biz bu yollarda Bu hafta Metot sayfamızda tarih boyunca olan sınavları ve nasıl olması gerektiğini araştırdık, sınavsız üniversitenin ise hangi koşullarda olabileceğine değindik. metot 04

25 Mart 2015 Çarşamba Sayı:4 l

l

)

UC yanlıS geleceGimizi goturemeyecek ÖSYM bu yılda hatalara doyamadı

Eğitim hayatımız boyunca niteliksiz bir eğitim görüyoruz ve bunun sonucunda da bir sınava giriyoruz. Her yıl düzenli olarak hatalı soru hazırlayan ÖSYM son iki yıldır skandallar anlaşılmasın diye soruların %20’sini açıklıyor. Bu yıl hazırladığı soruların %20’sinde bile hatalı soru var oysaki

Geleceğimizi AKP’ye bırakmayacağız Liseliler eğitimi sıfırlayan Nabi Avcı’nın, öğrencilerin emeğini çalan ÖSYM Başkanı Ali Demir’in ve tüm bu emirleri veren Recep Tayyip Erdoğan’ın yani 3 yanlışın geleceğimizi götürmesine izin vermeyiz diyerek YGS’den sonra ÖSYM önüne yürüdü. satırbaşı 03

Recep Tayyip Erdoğan

Nabi Avcı

Ali Demir


02

lliseli

dunya 25 Mart 2015

Yunanistan içinde umudun çocuğu Berkin Yunanistan halkı 2008 yılında polis tarafından öldürülen Alexis Grigoropoulos’a sahip çıkmıştı. 2013 yılında Alexis gibi polis tarafından vurulan 15 yaşında hayatını kaybeden Berkin Elvan’a da Yunanistan halkı sahip çıktı. 11 Mart’ta Alexis’in öldürüldüğü yerde “Berkin kardeşimizdir” sloganlarıyla Berkin Elvan Yunanistan’da anıldı. sloganlarıyla Berkin Elvan Yunanistan’da anıldı. 2013 yılında 16 Haziran tarihi gezi olayları sırası ekmek almaya giden berkin 14 yaşında polisin kafasına nişan alarak ateş edilen gaz fişeğiyle vuruldu. Umudumuz olan berkin 269 gün dünya hastanede yaşam mücadelesi İrem karlıdağ verdi. 15 yaşında 11 Mart günü berkin kardeşimiz aramızdan ayrıldı. 2008’in aralık ayında Yunanistan’da berkin gibi alexis kardeşimizde devriye gezen polis tarafından vuruldu. Alexis de berkin gibi 15 yaşındaydı. Katilline ömür boyu hapisten 38 yıla indirim verilmişti. Berkin kardeşimizin dosyası ise olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen açılmadı. Hesabı sorulmayan berkin kardeşimiz gibi alexis de kardeşimizdir. Yunanistan da berkin için ayaklandı Alexise sahip çıkan Yunanistanlılar berkine de

sahip çıktı. Yunanistan da caddelere sokaklara berkinin resimlerini ve grafitilerini çizerek kardeşleri olduğunu simgelediler. 11 Mart 2015 de berkini anmak için okulları boykot edip alexis’in öldürüldüğü yerde toplandılar. Yunanistan’daki boykotta Berkin’in katillerinin yargılanmamasına değinilerek, “Sloganlarımız Berkin olacak”, “Katillerden hesap soracağız” sözüyle eylem yapıldı. Berkin’in ailesinden syriza mektup Berkin’in ailesi Yunanistan halkının berkini kardeşi ilan ettiği için Syriza’nın kazanarak Yunanistan’da hükümet olmasıyla Başbakan olan Aleksis Çipras’’a mektup yazdı. Mektupta Berkin Elvan’ın ailesi ‘’Alexis ne kadar bizimse, gördük ki Berkin o kadar sizin olmuş. Berkin ve Aleksis’in yan yana fotoğrafları bizi ayıran sınırların ne kadar anlamsız olduğunu bize gösterdi” diyerek aleksisi berkinden ayırmadıklarını belirtti.

liseli

25 Mart çarşamba 2015

sayı: 4

Yarın liseli Yarın Gazetesi’nin Aylık eki olarak çıkmaktadır Yönetim rumeli c. adresi matbaacı osmanbey s. no 67/4 şişli / istanbul basıldığı yer

Arslan Güneydoğu Gaz. Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Akçaburgaz Mah. Hadımköy Yolu San1 Bulvarı 169. Sokak No: 6 Kıraç / Esenyurt / İstanbul 02128861795

imtiyaz sahibi sorumlu yazı işleri müdürü Genel koordinatör dağıtım

fadik temizyürek Tel: 0536 698 9397 ışıl kurt elif karan Osman Erdem

6 aylık abonelik: 40 tl

1 yıllık abonelik: 80 tl

SANEM DENİZ KURAL adına ziraat bankası hesap no: 0615 57722685 5001 ıban: TR28 0001 0006 1557 7226 8550 01 ptt hesap no: 08848286 0000 0088 7351 11 işbankası hesap no: 6200 2465988 ıban: TR34 0006 4000 0016 2002 4659 88

garanti bankası hesap no: 31/6896034 ıban: TR90 0006 2000 0310 0006 8960 34 akbank hesap no: 0177542 ıban: TR57 0004 6001 6488 8000 1775 42 yapı kredi hesap no: 229/88735111 ıban:TR38 0006 7010 0000 0088 7351 11


03

SATIRBASI 24 Mart 2015

lliseli

Üç yanlış geleceğimizi götüremeyecek Eğitim hayatımız boyunca okullarımızda biz öğrencilere bilimsel gerçeklere dayanmayan, ezberci bir eğitim satırbaşı veriliyor. Her yıl ışıl demir eğitim yapboz şeklinde oynanıyor ve değiştiriliyor. Bu kadar oynamanın sonucunda zaten niteliksiz olan eğitim sistemi tamamen sıfırlanmış oluyor. 12 yıl boyunca gördüğümüz bu niteliksiz eğitim sisteminin sonucunda elemeci bir sınava giriyoruz.

Eğitim hayatımız boyunca niteliksiz bir eğitim görüyoruz ve bunun sonucunda da hatalar dolu bir elemeci sınava giriyoruz. Liseliler YGS’den sonra “Eğitimi sıfırlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, emeğimizi çalan ÖSYM başkanı Ali Demir’in, emirleri veren Recep Tayyip Erdoğan’ın yani 3 yanlışın geleceğimizi götürmesine izin vermeyiz” diyerek ÖSYM önüne yürüdü.

ca verdiği emeğe karşılık olarak her yıl düzenli olarak hatalı soru hazırlayan ÖSYM son iki yıldır soruların yüzde 20’sini açıklamaya karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin durdurma kararına rağmen bu yılda yüzde 20’sini açıklan ÖSYM’nin ona rağmen 2 hatalı sorusu çıktı. Öğrenciler ise soruların ÖSYM bu yılda hatalara doyamadı yüzde 20’sini siz açıklarsanız geri kalı12 yıllık emeğimizi 3 saatlik sınavla- nını biz açıklarız dercesine kitapçıktaki ra sıkıştırmaya çalışan ÖSYM, her yıl açıklanmayan sorulardan bazılarının yanlış sorularla ve çeşitli skandallarla resmini paylaştı. Anayasa Mahkemesi gündeme geliyor. Öğrencilerin yıllar- ve Danıştay’ın “Tamamını açıklayın”

kararına rağmen soruların sadece yüzde 20’sini kamuoyuyla paylaşacağını açıklayan ÖSYM, sorular çarşaf çarşaf internette yayılınca kriz masası toplamak zorunda kaldı. ÖSYM’nin skandalları bu yıl tabi ki bu kadarla kalmadı. Soruları normal ortalamanın üstünde zor hazırladığı için bu yıl sınava giren 2 milyondan fazla adayın %60’ı barajı geçemedi. Geleceğimizi AKP’ye bırakmayacağız Liseliler eğitimi sıfırlayan Milli Eği-

tim Bakanı Nabi Avcı’nın, öğrencilerin emeğini çalan ÖSYM Başkanı Ali Demir’in ve tüm bu emirleri veren Recep Tayyip Erdoğan’ın yani 3 yanlışın geleceğimizi götürmesine izin vermeyiz diyerek YGS’den sonra ÖSYM binası önüne yürüdü. ÖSYM’nin sınav sorularını ve 500 tam puan alan öğrencilerin açıklamayacağını belirtmesine cevap veren liseliler AKP’nin yaşanacak skandalları ve yandaşlara verilecek şifreleri saklamaya çalıştığını belirtti. Emeğimizin çalınmasına izin vermeyeceğiz diyen liseliler ÖSYM binası önüne “Geleceğimizi almak için buradayız” diyerek yürüdü. Eğitim haklarını almak isteyen liselilere karşılık AKP’nin polisleri ve TOMA’sı yine hazırda bekliyordu. Liseliler ise sınavsız üniversite taleplerini barikatın önüne bırakarak eylemi sonlandırdı.


lliseli

metot

04

25 Mart 2015

Beraber elendik biz bu yollarda! Öğrenciler yıllardır elemeci sınavlarla hayatlarıyla oynanıyor. 3 saatlik sınavlarla öğrencilerin geleceği ellerinden alınıyor. Bizde tarih boyunca olan elemeci sınavları ve nasıl olması gerektiğini araştırdık. Sınavsız üniversitenin hangi koşullarda olabileceğine değindik ve öğrencilerin sınav sürecinde neler yaşadığını sizler için derledik.

Sınavsız Üniversite Mümkün Mü? Sınavsız üniversite mümkün müdür? Tabi ki mümkündür ama nasıl? Her öğrencinin bir zamanmetot lar aklından geçmiş ece berfin karagöz sorulardır aslında bunlar ama nasıl olur diye düşünür öğrenci ve bunun olmayacağı kanaatine varır. Fakat olabilir. Öğrenciler aldıkları puanlara göre istemediği üniversitelere değil, kendi yeteneklerine, ilgi alanlarına göre meslek seçerek yükseköğrenim

görmeleri gerekmektedir. Her öğrencinin en temel hakkındır elbette. Öğrencilerin aklına gelen sorulardan birisi de herkesin en iyi üniversiteye gitmek isteyeceği. Elbette her öğrenci eğitimini en iyi şekilde almak ister. İşte bu yüzden önemli noktalardan birisi de sınıfsız toplum gibi sınıfsız üniversitedir. Yani her üniversite eşit düzeyde öğrenim verir ve her şehirde aynı eğitim düzeyinde bir üniversite olursa bu sorun ortadan tamamen kalkacaktır. Fakat ülkemizin en iyi üniversitelerine bakınca bile dünyadaki sıradan üniversitelerden bile geride eğitim ve olanak düzeyin de ol-

Tarihte Yükseköğretime geçiş 1974’ten bu yana öğrencilerin tercihleri ve puanlarına göre üniversite yerleşimleri yapılmıştır. İlk olarak sınavlı üniversite sistemi uygulanmaya başlanmış oldu. 1982’den itibaren ise öğrencilerin ortaöğretim puanları(OBP) gözetilerek, yükseköğretime geçişleri sağlanmaya başlandı. Artık sınavlı üniversite sistemi tamamen oturmuştu. 1987’de ise üniversite adaylarına belli alanlarda seçim yaparak; belli testleri cevaplama, bazılarını ise cevaplamama hakları tanındı.

1999’da sınav tek basamağa dönüştürüldü ve sınavın adı değişti. ÖSS adı altında tek basamaklı sınav sisteminde bazı yükseköğretim puan türlerinde de değişiklik oldu. Artık tam anlamıyla öğrenciler 2 saatte hayatlarını sığdırmaya başlamışlardı. Eğitimde ki eksiklikler bir çığ gibi büyüyerek öğrencileri vuruyordu. 2006 yılında yapılan küçük değişiklikle soruların bir kısmı ÖSS gibi sorulmuş, bir kısmı da lise müfredatına göre sorulmuştur. Sınavın tek basamak olarak uygulanması da devam etmiştir.

duğunu görüyoruz. Sınav Sistemi Değil Can Pazarı… Öğrenciler 16 yıl boyunca girecekleri sınavlar için çalıştırılıyor ve tabiri caizse “sınavı kazanamazsanız ölürsünüz” moduna getiriliyorlar. Öğrenciler de bunun üzerine sınav döneminde çalışırken ve sınava girecekken hep bu şekilde düşünüyorlar. Bunun fiziksel ve ruhsal sonuçları oluyor. Öğrencinin tamamen yaşam biçiminin değişmesi üzerine uykusuzluk, aktivite yetersizliği, zamanı iyi kullanamama nedenlerine bağlı olarak; sınav kaygısı, aşırı stres durumu,

ilerleyen dönemlerde de panik atak durumu gözleniyor. Bunların sonucunda ise intihar eden, aşırı ders çalışmaktan hayatını kaybeden öğrenci kardeşlerimizin haberlerini alıyoruz. Bunun sebebi ise tamamen eğitim sistemindeki düzensizliktir. Elemeci, rekabetçi, sınav sistemi öğrenciler üzerinde büyük çöküntü yaratıyor. Bu çöküntü, ağır sters durumuna katlanamayan öğrenci kardeşlerimiz ise kendilerini intihar ediyor ya da psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Başka Şeyhmus Şimşekler, Onatlar, Pelinler, Özlemler olamasın diye mücadele ediliyor.

Mevcut Sistem Günümüz de ise üniversitelere rür mevzusu var. Yıllardır süre giriş sınavı 2 basamak halin- gelen elemeci sınavlar öğrende gerçekleşiyor. cilerin psikolojilerini o kadar YGS(Yüksek Öğretime etkiler duruma geliyor ki ders Geçis Sınavı) çalışırken kalp krizi geçiren LYS (Lisans Yerleştirme Sı- öğrenciler, sınavı kazanamayıp navı) hiçbir üniversiteye yerleşemeBölüm bölüm uygulanan yip intihar eden öğrenciler… sınav sistemi LYS1, LYS2, Bunların yıllardır örneklerini LYS3… gibi bölümlerden her sınav döneminde görüyooluşuyor. Aynı zamanda özel ruz. Tarih boyunca yetkililere yetenek sınavlarına da girmek soracak olursak küçük değiöğrencinin tercihi ile müm- şikliklerle eğitim sistemini kün. Kimi zaman ortaöğretim düzelttiklerini sanıyorlar. Fanotları etkin olmuş, kimi za- kat olaylar böyle gelişmiyor. man öğrencilerin 2 saat içinde Yanlış eğitim sistemi üzerine yaptıkları doğru sorular. Bir yanlış sorular soruluyor, yanlış de 3 yanlış 1 doğruyu götü- sıralamalar yapılıyor vs.


lliseli

Yaklasımlar

05

25 Mart 2015

AKP’nin zihniyetini okullarımızda barındırmayacağız AKP muhafazakar bir toplum kurma hevesiyle eğitimi gericileştirirken somut uygulamalar ortaçağında gerisinde. Tokat’ta ve Antalya’da yaşanan olaylarda, kendi özgürlüğüne sahip çıkan kadın öğrencilere ‘’taciz timi’’ kurdurtan AKP zihniyeti eğitimi ortaçağ düzeyine doğru sürüklüyor. Bizler aydınlık gelecek kurmak isterken AKP geleceğimizi karanlığa sürüklüyor. yaklaşım Kutay ünal

Girdiğimiz 2015 yılında muhafazakar bir eğitim kurma hevesiyle piyasaya atılan Osmanlıcılığın ortaya çıkması ile gerici eğitim şurasında AKP’nin bağırarak “ben muhafazakar ve yobaz bi ülke kuracağım “ dediğini görebiliriz. Peki neden AKP eğitime saldırıyor? AKP’nin ona karşı çıkamayan demokrasisi nedir? Muhafazakar bir toplumun temellerini oluşturmak için saldırması gereken tek yer var. O da eğitim sistemi. Çünkü eğitim ekmekten sonra bir insanın en önemli ihtiyacıdır. AKP, diktatörlüğünü sürdürebilmek için bir kolunu eğitime uzatıp herkesin kendisi gibi düşünmesini hayal ederek zihniyetini okullara aktarmıştır. İşte Özgecan’ı katleden zihniyet İşte bu gerici politikaların sonucunda okullara ulaşan bu AKP zihniyetindeki öğretmenler gerici uygulamalar getiriyor. Tokat’ta Halit Rıfat Paşa Ortaokulu baş örtü takmayan kadınların erkeklerle konuşmasından rahatsız olan kadın Din Kültürü ve Ahlak Bil-

Liseliler geleceğini AKP’ye bırakmayacak AKP’nin eğitime karıştırdığı zihniyet hızlıca yayılmakta va geleceğin hakimi öğrencilerede aşılamaya çalışılmaktadır. AKP’nin ortadan kaldırılması gereken muhafazakar eğitimi için çözüm yolu olan laik ve bilimsel eğitim istiyoruz ve istemeye devam edeceğiz. AKP’nin konuşmasında açık bir şekilde “bu ülkeyi karanlığa sürükleyeceğim , faşist ve yoAKP zihniyeti ‘’taciz timi’’ baz bir şekilde yöneteceğim “ dediğini duyabiliriz. Yooluşturuyor Gericiliğin farklı bir boyutu olarak bazlığa süAntalya’da Atatürk Anadolu Lisesi’nde rüklemetaciz timi kuruldu. Okulun müdürü er- si için kek öğrencileri kısa etek giyen kızların i m a m birdaha giyinmemesi için taciz etmele- hatiplerini tembihledi. Bu yaşanan sorunda ri aşan AKP zihniyetinin ortaçağında gerisinde olduğunu görebiliriz. Kadın öğrencilerin yaşamına, giyinmesine bile tahammül edemeyenler daha da ileri giderek taciz timi kuruyorlar. Olaydan rahatsız olan öğrenciler ise bunu öğretmenlerine söyledi. Basına yayılan bu haber sonucu öğretmen görevinden alınması gerekirken başka okula tayin edildi. gisi öğretmeni “Başınız da açık size taciz mühahdır” sözleriyle görüşünü bildirdi. Tüm Türkiye’de yankı bulan ve birçok kentte eylemler gerçekleşirken Özgecan Aslan eylemine katılan öğrencilere ise “sizler koşarak eyleme gittiniz fakat toprağın altındakine fatiha okudunuz mu sonunuz Özgecan gibi olur “ diyerek AKP zihniyetinden bize örnek vermiş oldu.

ve diğer liselere de getirilen din dersleri yetmezmiş gibi birde osmanlıca dersleri getiriyorlar. Fakat bütün bu gericiliğe karşı liseliler geleceğini karanlığın pençesinden kurtaracak. Muhafazakar bir toplum yaratma hevesiyle uygulamalarını yönelten AKP’ye karşı bilimsel ve laik eğitim mücadelemizi yükselteceğiz. Gelecek nesiller kendi kararlarını alabilen ve demokrasiden yana bir nesil olacak. Her türlü engelin karşısında ayakta duracak.

Kablolar arasında düşünce kırıntıları Bir çift kablo yığını bir de bir ekran. Evet, işte bu! Artık dünya da benim evren de evrene sahip olanın haberi de... Düzene buradan karşı çıkabilir yığınla tepki gösterebilirim. Ekranımda gezen parmağımın aktivistliğiyyaklaşım le düzene karşı bir tavır sergiler, berra özinal veryansımı iki parmak arasından geçiririm ve yine o iki parmağıyla başkaldıranların beğenisini alır mutluluğu doyasıya kucaklarım. Kabloların arasında buğulu hayaller, kendine inanmayan cesaretin gölgesine sığınan insanlar. Belki de inanmak en önemlisi. Yapacağının önemini anlamak ve ardından olacakları gözlemlemek. Sosyal paylaşım sitelerinin

önemi küçümsenemez. Propagandanın nabzı orada atıyor. Atmasında ya da önemli olmasında hiç bir yanlış yok. Bugün bizler de hesaplarımızdan pek çok tepki veriyoruz. Vermemiz bu çağda en doğal olan en basite indirgenmiş isyan biçimi. Yaşam organları sanki yeniden yapılanıyor. Nefes almak ıskartaya çıkacak gibi durmuyor değil. Teknoloji en yararlı en faydalı şekilde ilerlemeye devam ediyor. İlerleyecek, ilerlemeli. Yararları o kadar çok ki sözünü etmeye dahi gerek yok. Bugün hayatın sosyal akışında bile arka perde de rol olan işin görünmeyen en önemli kısmını teknoloji üstleniyor. Buraya kadar her şey normal akışında, doğal ve gerektiği gibi. Bundan sonrasında en başta da dile getirdiğim hayatlara değinmeye başlıyoruz. Burada başlıca meselemiz irade. Bugün de ertesinde

de biz gençlerin klonlanan bir sürü olmadığımızı artık yeterince dile getirmemiz gerek. Bizler özgürüz. Hep birlikte ve bir mücadele de bu sömürüye karşı gelmemiz gerek. Artık harekete geçmeliyiz, profilimize göz atanları merak etmekten biraz da olsa kendimizi alı koymalıyız, irademize yön vermeliyiz. Sokağa bakın. Sokak da göremediğim yüzlerce binlerce genç internette başkaldırıyor. Ben artık hep birlikte sokak da olmamız gerektiğini düşünüyorum. Yeterince durum paylaştık yeterince beğeni aldık. Bu kadarı yeterli. Cesaretimizi toplamalı birlik olmalıyız. Artık sesimizi daha gür çıkarmalıyız. Artık tamamen alanlarda olmalıyız. Sende bizlerle olmalısın. Kabuk tutan düşünceleri irdeleyen gençler değil, yeniliğe farklılığa açık her an ileriye bir adım daha atan gençler olmalıyız.


lliseli

TENEFFUS

06

25 Mart 2015

AKP’nin 2015 perdesi

teneffüs ekin esin ilgün

Zor bir yıl oldu. Birçok dalda kazananları belirlemek zor oldu. Tüm adaylar gözlerimizi yaşartmayı bildiler. Bir dal dışında geri kalan dallarda kıyasıya çekişmeler oldu. O dalın kazananı baştan belliydi. AKP bu senede her şeyde en iyi olabilmek adına çok çalıştı. Hepsini de kazanmayı başardı. Aferin onlara!

EN İYİ FİLM: İÇ GÜVENLİK PAKETİ aceleye getirilmiş bir senaryosu İç güvenlik paketi öyle bir geçti ki, var. Senaryonun üzerinde biraz durdurabilene aşk olsun. Vizyona daha çalışılabilirdi. Daha farklı girdikten sonra büyük yankıları oldu. tatlar eklenebilirdi. Bu haliyle de Herkesin hayatına büyük etki ettiğini çok farklı, daha önce yapılmış hiçgöz ardı edemeyiz. Açıkçası hayatımız bir şeye benzemiyor. Yönetmen kabundan sonra nasıl olur, bilemiyorum. riyerinin en farklı ve en iyi işini yaptı. Eksileri yok mu? Tabii ki de var. Biraz Ödülü sonuna kadar hak etti. EN İYİ ERKEK OYUNCU: AHMET DAVUTOĞLU Davutoğlu bu sene yeni Erdoğan rolüyle aday olmuştu. Rolün altından fazlasıyla kalkmayı başardı. Bazı kısımlarda yer yer taklide kaçsa da genel olarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Gerek Merkel ile olan bakışmaları, gerek muhteşem yürüyüşleri ile bir taklitten fazlaydı Davutoğlu. Karakteri adeta yaşadı, içselleştirdi. Erdoğan olabilmek onun için memleket meselesiydi. Helal olsun. Oscar’ı sonuna kadar hak etti! EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: NİHAT DOĞAN Kendisi yıllardır bu ödül için zaten lobi yapmaktaydı ama bu seneye kadar ödülü hep kıl payı kaçırdı. Bunun farkına varmış olmalı ki bu sene her koldan ödüle ulaşmak için var gücüyle uğraştı. Mini etek karşıtı ve Özgecan Aslan cinayetine kimsenin bakamadığı şekilde bakarak ödülü kaptığı gibi kaçtı.

EN İYİ KOSTÜM TASARIMI: AKSARAYIN ASKERLERİ Kostüm dalında bu sene öncü oldular desek yanlış olmaz herhalde. Tüm Türk kabilelerini bir araya getiren bir çalışmaya imza atarak adeta bir medeniyet köprüsü rolüne büründüler. Bir tasarım harikası olan bornozlu asker ise işin ne kadar iyi olduğunun göstergesiydi. İlk gördüğümüz andan vurulduk kendilerine. İşe devam Aksaray arkanızdayız!

EN İYİ SENARYO: KABATAŞ OLAYI Deri eldivenli ve yarı çıplak kötü geziciler ve bebeğiyle tek kalmış zavallı bir kadın… Sabah Gazetesi yılın en çarpıcı senaryosunu son dakika golüyle ortaya koydu. Ödüle oynadığı-

nı görmedik değil. Senaryo biraz klişe kalmış. Ayrıca tam bir netlik göremedim ben açıkçası. Bir de 52 saniye biraz kısa ama ödülü almasına engel değil. Ödül Sabah’ ındır. Eksileri olabilir ama bu hayal gücü ödüllendirilmeli.

EN İYİ KADIN OYUNCU: TUĞÇE KAZAZ Tuğçe Kazaz gerçekten zor bir rolün altından başarıyla kalktı. Saf ama gururlu bir Türk kadınından, CHP’ nin kendisine yaptıkları yüzünden Hristiyan olmak zorunda kalan fakat sonunda ülkesinden kanaat önderliğine soyunan ve bunu twit atarak başaran bir kadını oynadı. Bu zor ve inişli çıkışlı rolü mükemmel ve hatasız oynayarak ödülü sonuna kadar hak etti.

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: SEDA SAYAN Seda Sayan en büyük yardımı kadın katillerine yaparak Nihat Doğan ile beraber yılın en büyük yardım edeni oldu zaten. Dünyanın en güler yüzlü katilinin peşinde bir kadını başarıyla canlandırarak ödülü kaptığı gibi vitrinin en tepesine yerleştirdi.

EN İYİ YÖNETMEN: TABİİ Kİ DE ERDOĞAN Başka adaya gerek var mı cidden? Yönetmen dendiğinde akla ondan başkasının gelmesi bile günah. Başta bahsettiğim o bir dal bu dal. Üstelik üstat bu sene kariyerinin en iyi işlerinden birine imza atmışken ödülü ondan başkasının alması düşünülemezdi.


07

sahne arkasi 25 Mart 2015

lliseli

“Hiçbir anlamımız yok mu?” Türkiye 3 ay sonra genel seçimler ile tarihsel bir dönemece girecek. AKP, İç Güvenlik Yasası ile faşizm yasalarını Meclis’ten kavga dövüş geçirirken, okullarda da eğitimi gericileştirmek adına her şeyi yapıyor. Ülkeyi gittikçe uçuruma sürükleyen AKP diktatörlüğü önümüzdeki genel seçimler ile ya tam gaz başkanlık sistemine geçecek ya da gerileyecek. İki savaş so- başlamıştır. Zaten Godot’yu bekle- Camus, gerek Beckett kendilerine ya- örnek gösterilirler. zamansızlıknucunda 70 mek, herhangi bir şeyi yahut her şeyi/ pıştırılan-olumlu anlamda- varoluşçu mekânsızlık ve belleksizlik çok önemMilyon can kay- hiçbiri şeyi beklemek demektir. Hem ve absürtist damgalarını reddetmiş, lidir absürt tiyatroda. Karakterlerin bı, yıkık kentler, de hiç gelmeyecek olan bir şeyi… kendilerinin herhangi bir akımın yaşı yoktur genelde. Üç yüz yaşındaatom bombası ve Beckett’in oyunları ilk görü- temsilcisi olmadıklarını söylemişler- dır mesela. Mekânın bir önemi yok“Savaşsızlık” hali cüye çıktığında varoluşçu hatta dir. Hatta Camus arttırmış ve demiş- tur ve karakterlerin bellekleri yoktur. ve tabii ki tanrı. nihilist(hiççi) olarak nitelendiriyor- tir ki: “ Eğer hiçbir şeyin bir anlamı Bazı seçilmiş anlarda gelir gibi olur sahne arkası Absürt tiyatro- du. Ancak Beckett’ten bir yüzyıl ön- olmadığını varsayarsak, dünyanın ve gelemeden gider. Karşıtlıklar süEfe eğilmez nun temsilcileri- ce Danimarkalı filozof Kierkegaard absürt(saçma) olduğu sonucuna ula- rekli iç içedir ve sık sık ikilemelere nin kafasını sürekli eşeleyen mevzu- absürt hakkında bir çok yazı kaleme şamayız. Fakat gerçekten hiçbir şeyin rastlanır. Bir kere yapılan bir eylem lar bunlar. Ben bugün absürdün en almıştır ve bir anlamda “Absürt- hiçbir anlamı yok muydu? Bu nok- bir daha tekrarlanır. Bu vesilesiyle önemli temsilcisi Samuel Beckett’ın lük” fikrini öne süren kişi olmuştur. tada kalabileceğimize hiçbir zaman aslında sinir bozucu olan durumlar oyunlarını ele alacağım. Bunu yapar- Beckett’in çağdaşı olan Albert Camus inanmadım.” komik bir hal alır ve artık iç içedir. ken de olabildiğince sade, yalın bir de ağırlıklı olarak varoluşçu ve abAbsürt Tiyatro mevcut bütün tiBeckett Protestan bir ailenin dil kullanmaya çalışacağım; çünkü o sürtist eserler kaleme almışyatro kuramlarını altüst etmiştir. oğlu olarak yetiştirilen Beckett’in ilintisiz gevezeliklerden ziyade hazır- tır. İlk defa “Absürt Ne Stanisvlaski’nin ‘Karak- Tanrı’yla bağlarını koparışı 2.Dünya cevaplığa ve iğneli sözlere önem verir. Tiyatro” terimini tere bir geçmiş oluşturma’ Savaşı’na dayandırılır genellikle. MilSamuel Beckett 1906’da İrlanda ortaya çıkartan metodu ne de Aristo’nun yonlarca insanın, acımasızca öldüğü (Dublin’de) doğup, yirmilerindey- Martin EssPoetika’sı… İnsanların bir savaşta Tanrı bunlara nasıl olur da ken Paris’i mesken tutmuş, 2.Dünya lin, Beckett’in yeryüzündeki anlamsızlı- kulaklarını kapayabilir? Öbür dünya Savaş’ında Paris Direniş Örgütüyle oyunlarını ğı, yalnızlığı, iletişimsiz- inancı olmayan bir insan için doğum beraber hareket etmiştir. Savaşlara a b s ü r t i s t liği absürdün yapı taşla- ile ölüm arasında geçen “Absürtlükler” birinci elden tanıklık eden Beckett, olarak niterıdır. Grotesk karakterlere nasıl anlamlandırılabilir? O zaman insanın hayata karşı anlamsızlığını, lendirmişsıkça rastlanılır. Grotesk: insanoğlu ne demeye-kendi isteği saçmalığını(absürtlüğünü) ele almış- tir. Ancak Dünyayı yabancılaştıran ve olmadan- dünyaya fırlatılmıştır? İştır. Beckett’in en ünlü oyunu olan g e r e k onu anlamsız hale getiren, aslın- te Beckett, yazdıklarında insanın bu “Godot’yu Beklerken” absürt tiyatroda bir araya gelmez gibi görünen saçma konumunu esas almıştır. nun parmakla gösterilen temsilcişeylerin, mesela trajikle Beckett, anadili İngilizce olmasısidir adeta. Hatta “Godot’yu komiğin bir araya gel- na rağmen ağdalı cümlelerden, anaBekleme” hali toplum tamesidir. Dünyaya ait dilin otomatizminden kurtulabilmek rafından öylesine içselolan canlıların, özel- için Fransızca yazmıştır ve minimale leştirilmiştir ki güliklerinin bir araya olabildiğince yaklaşmaya çalışmıştır. nümüzde herhangi getirilerek harman- Öyle ki “Sözsüz Oyun” adlı oyununbir şeyi gereğinlanması ve doğaüs- da sahnede iki palyaço vardır. Hiç den fazla bektü bir hal almasıdır. konuşmazlar. Biri yaşadığı her gün lemek durumu Misal karikatürler için dua ederken, diğeriyse sürekli bir “Godot’yu Bekgrotesk çizimle- eylemsellik içerisindedir. Toplumsal lemek” olarak re sahiplerdir çevreden öğrendiği şeyleri yaparak anılmaya ve Grotesk’e önemli işler yaptığı aldanışındadır. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar ikisi de sonunda ana rahminden çıktığı konumunda mezara girer. “Soluk” adlı oyunundaysa minimale sahiden yaklaşmıştır: Oyun karanlıkta başlar, banda kaydedilmiş bir bebek çığlığı, iç çekercesine soluk alışlar ve bir başka çığlık peşi sıra gider ardından sahne kararır ve oyun bitmiştir. İnsan doğmuş, yaşamış ve ölmüştür ve artık o soru tarihe karışmıştır: “Hiçbir anlamımız yok mu?”


08

kultur sanat 25 Mart 2015

lliseli

Yetenek=Acı,hırs,baskı

Bu hafta Yarın Liseli’nin Kültür Sanat sayfasında Oscar’da en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi film kurgusu ve en iyi ses miksajı ödülünü alan Whiplash filmini işledik. Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkileri işleyen filmde öğretmen mi haklı öğrenci mi biz de tam bilemiyoruz. Konu biraz tartışmalı…

kültür sanat berfin karatay

Filmi iz- kadar baskıya gerek var mı?” oluyor. lerken, son Bu konu tabii ki tartışmaya açık bir final sahnesine ve mevzu. Görüşümü ifade etmem gerebitip jenerik çıktı- kirse. Filmi bir kenara koyup, hayatı ğı andan itibaren ele aldığımız zaman bu yapılan baskıyı, oluşan soruların fiziksel ve mental şiddeti onayladığıma başında “Acaba bu dair pek bir şey söyleyemem. “İlla ki içimizdeki yeteneği ortaya çıkarmak için böylesine bir acıya mı katlanmamız mı gerekir? Acaba filmde bizlere göre tehlikeli ve olmaması gereken bir şeyi, iyi olarak mı sunuyor?” gibi düşünceler birçok insanın filme ba-

kış açısını değiştiriyor. Kimileri bu nedenle filme burun kıvırıyor. Fakat bazı insanlar üzerlerine ittirici bir güç olamadan yaptıkları eylemde daha fazla ilerleyemez, o ittirici güce ihtiyaç duyarlar. Filmde gördüğümüz gibi Andrew karakteri böylesine bir güce ihtiyaç duymuştur. Karakter başarıya ulaşmayı isteyen ve bunun için her şeyi göze alabilen biri. Hedefine ulaşmak için herkesin üzerine basabilir. Aynı zamanda karakterde çok büyük bir hırsta var. O nedenle onun üzerindeki baskı onu daha yukarılara taşımıştır. Galiba Andrew karakterini sevmemizin en büyük yanlarından biride çektiği acıları, yaşadığı sancıyı izlerken onunla beraber kıvranmanız oluyor. Konservatuvarın en prestijli hocası

Terence Fletcher ise sert mizaçlı biri olup Andrew’daki yeteneği fark edip onun daha iyisini yapmasını istemekte ama sorun çıkaran kısım istediğini sert bir şekilde dile getirmekte. tam istediği ritimde bateriyi çalamayan Andrew’e sandalye atmaktan çekinmemekle birlikte bunu yapmazsa yeteneğinin içinde kalacağını düşünmekte. Belki de haklıdır. En son dinlediğimiz Andrew’un solosu belkide böyle çıkmıştır. Bütün bu etkenler yani hırs, acı, baskı yeteneği ortaya çıkarmak için kullanılıyor. Uzun lafın kısası hayatımızı içerisinde bu kadar fazla olan psikolojik şiddetin bu denli yüksek düzeyde olması rahatsız edici, tasvip ettiğimde bir şey değil ama görüyoruz ki filmde işe yaramış.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.