T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı – Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü
BURDUR GÖLÜ MART - 2013
İletişim Bilgileri: ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü Söğütözü Cad. No: 14/E – ANKARA Tel : (0312) 207 59 00 Faks : (0312) 207 59 59 Doğa Koruma ve Milli Parklar VI. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü Bahçelievler Mah. Stadyum Cad. No:1 15100 / BURDUR Tel: (0248) 233 36 13 Faks: (0248) 233 19 79
ORTADOĞU Ormancılık Proje Etüt ve Müşavirlik Tic. A.Ş. Mebusevleri Şerefli Sokak No: 25/6 Tandoğan / ANKARA Tel : (0 312) 215 21 32 – 33 Faks : (0 312) 215 21 34 e-posta: odopem@odopem.com
Bu kitap “Burdur, Salda, Yarışlı, Karataş, Gölhisar, Yazır Gölleri Sulak Alan Alt Havzaları Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Alt Projesi” kapsamında Ortadoğu Ormancılık Proje Etüt ve Müşavirlik Tic. A.Ş. tarafından hazırlanmıştır.
Mart 2013 Grafik Tasarım: Güngör Genç Kapak Fotoğrafı: Tamer Yılmaz
Fotoğraf: Ceren Tuncer
BURDUR GÖLÜ Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü MART - 2013
GİRİŞ Sulak alanlar doğal işlevleri, ekonomik değerleri, geniş besin ağı ve zengin biyolojik çeşitliliğinden dolayı en verimli ve tüm dünyada korunması gereken ekosistemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Sulak alanların korunması ve yönetiminde en önemli adım 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde imzaya açılan ve kısaca Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi’ olmuştur. 2013 yılı itibariyle 168 ülkenin taraf olduğu sözleşmeye Türkiye 1994 yılında 84. taraf ülke olarak katılmıştır. Sözleşmeye taraf tüm ülkeler, sınırları içindeki tüm sulak alanların doğal yapılarını ve ekolojik karakterlerini korumayı taahhüt etmişlerdir. Türkiye’de uluslararası öneme sahip 135 sulak alan tespit edilmiştir. Bunlardan 14’ü Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmıştır. Türkiye’de Sulak alanların korunması için kamu kurumları, sivil toplum i
örgütleri ve üniversiteler işbirliğinde ekolojik, sosyal ve ekonomik analizlere dayanan sulak alan koruma programları ve yönetim planları hazırlanmıştır. Burdur Gölü, endemik balık, zooplankton ve bitki türlerine ev sahipliği yapması ve kuşların üreme ve kışlama alanı olması açısından uluslararası öneme sahiptir ve Türkiye’nin 14 RAMSAR alanından biridir. Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı kriterlerini sağlayan göl, Türkiye’nin yüzölçümü açısından yedinci en büyük, tuzlu göller arasında da üçüncü büyük gölüdür. Yakın geçmişe kadar nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan dikkuyrukların %70’inin kışlama alanı olan Burdur Gölü, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve I. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altındadır.
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
ii
ALANIN KÜNYESİ Alanın Adı
Burdur Gölü Sulak Alanı
Kapladığı Alan
167.102,50 ha (Alt havza) 14.426,90 ha (Göl)
Bulunduğu İl
Burdur, Isparta
UTM (Zon 36 ED-50): X: 250457,41197 Y: 4180189,41726 Coğrafi: 30° 10’ 6,0” D - 37° 44’ 3,7” K
Koordinatlar
Ortalama Yükseklik 1141,49 m Koruma Statüsü Nüfus
99.433 (alt havza)
Mevcut Tesis
Kuş gözlem evi ve giriş ünitesi, seyir terası, iskele
Alanın Sembolü Yönetim Planı
RAMSAR Alanı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, 1. Derece Doğal Sit Alanı
Dikkuyruk (Oxyura leucocephala), Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus) Var
DENİZLİ
BURDUR
Salda Gölü
Burdur Gölü Yarışlı Gölü Karataş Gölü Gölhisar Gölü
Yazır Gölü Fotoğraf: Tamer Yılmaz
iii
ISPARTA
1. GENEL BİLGİLER 1.1. Alanın Konumu, Tanımı ve Sınırları Burdur Gölü alt havzası ve alt havza sınırları içerisinde yer alan Burdur Gölü Sulak Alanı, Burdur ve Isparta illeri sınırında Göller Yöresi’nde kuzeydoğu-güneybatı uzanışlı bir depresyon içinde yer almaktadır (Şekil 1).
Şekil 1. Yer Bulduru Haritası
1
Fotoğraf: Tamer Yılmaz
Burdur Gölü alt havzası, Burdur İl merkezi, Isparta Keçiborlu ve Gönen İlçe sınırları içinde yer almaktadır. Burdur Gölü alt havzası 144,269 km2’lik Burdur Gölü alanıyla birlikte toplam yaklaşık 1671,025 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Burdur Gölü, yaklaşık olarak kuzey-doğu, güney-batı yönünde uzanan elips şekilli bir göldür. Burdur Gölü, 37° 44’ kuzey enlemleri ile 30° 10’ doğu boylamları arasındadır ve denizden yüksekliği 844 metredir. Gölün kuzeydoğusu ile güneybatısındaki düzlük alanlar ise 850-1000 metre arasında yer almaktadır. Gölün 35.514 km’lik bir uzunluğa karşılık genişliği ise yaklaşık 8680 km’yi bulmaktadır.
1.2. Mülkiyet Durumu Alt havzada hazine, köy tüzel kişiliği ve özel şahıs arazileri mevcuttur. Göl alanının tamamı devletin tasarrufu altındadır. Göl çevresindeki araziler, hazine, özel mülkiyet ve köy tüzel kişiliğine aittir. Tüm alt havzanın %56,28’ini kaplayan hazine arazileri içerisinde sulak alanlar, orman alanları, çayır ve bozkır alanları yer almaktadır. Yerleşim alanlarının dışında kalan özel şahıs arazilerinde sulu ve kuru tarım alanları (alt havzanın %39,59’u) ve göl çevresinde ise hazine ve köy tüzel kişiliğine ait alanlar (%4,13) bulunmaktadır. 2
1.3. İdari ve Yönetim Yapısı Burdur Gölü alt havza sınırları içinde bir il merkezi, 4 belde ve 41 köy yer almaktadır: Burdur il merkezi ve merkeze bağlı Büğdüz beldesi ve 31 köy, Yeşilova ilçesine bağlı 1 köy; Isparta Keçiborlu ilçesine bağlı Senir ve Kılıç beldeleri ve 5 köy, Gönen ilçesine bağlı Güneykent beldesi ve 4 köy. 2008 yılında yürürlüğe giren ve 2013 yılında revize edilen Burdur Gölü Yönetim Planı çerçevesinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Yerel Sulak Alan Komisyonu ve diğer görevli kurum ve kuruluşlar alanın yönetiminden sorumludur. Burdur Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Ramsar alanı olması nedeniyle koruma ve yönetim çalışmaları Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Burdur Gölü idari olarak hem Burdur, hem de Isparta il sınırları içinde yer aldığından Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar VI. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü ve Isparta Şube Müdürlüğü ana sorumlu kurumlardır. Göl ve yakın çevresi, I. derece doğal sit alanı (olması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki alanına da girmektedir.
1.4. Koruma Statüsü Burdur Gölü ve yakın çevresi, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (26.299 ha) ve Ramsar alanı (CBS analizine göre 25.577 ha), I. derece doğal sit alanı (CBS analizine göre 26.277 ha) olarak koruma altındadır. Burdur Gölü alt havzasında Serenler Tepesi Tabiat Parkı (38,37 ha) ve arkeolojik sit alanları da vardır. Fotoğraf: Ceren Tuncer
3
Fotoğraf: Tamer Yılmaz
2. FİZİKSEL ÖZELLİKLER 2.1. Jeoloji ve Hidrojeolojisi Burdur Gölü alt havzası, Türkiye jeolojisinde Isparta büklümü olarak adlandırılan yapının batı kısmında yer almaktadır. Burdur Gölü havza dışına akış vermediği ve havza dışından da herhangi bir akış almadığından dolayı kapalı bir havza özelliği göstermektedir. Burdur Gölü’ne ulaşan irili ufaklı sürekli ve mevsimsel dere ve alt havza genelinde değişik lokasyonlardan boşalan irili ufaklı kaynaklar bulunmaktadır
4
Burdur Gölü alt havzasının batısında ve kuzeyinde nümilitik flişler, doğusunda Neojen yaşlı kireçtaşları, güney ve güneybatısında ise serpantin ve gabro gibi bazik ve ultrabazik kayaçlardan oluşmuş yüksek kütleler yer almaktadır (Şekil 2). Yüksek kütleler arasında yer alan alçak alanlar Fethiye-Burdur Fay zonundaki grabenleşme hareketi sayesinde oluşmuştur. Bölge, Fethiye-Burdur fay zonu üzerindedir. Bu fay zonu üzerinde, son yüzyıl içinde büyüklükleri M=5.0 ile M=7.0 arasında değişen yedi önemli deprem kaydedilmiştir. Bunların içinde özellikle Burdur’u etkileyen 1914 (Ma=7.0) ve 1971 (Ma=6.2) depremleri önemlidir.
Şekil 2. Burdur Gölü Alt Havzası Jeoloji Haritası 5
2.2. Su Kalitesi Yapılan analizlere belirlenen nutriyentler, bulanıklık ve organik madde göstergeleri Burdur Gölü suyunun doğal özelliğini kaybetmiş olduğunu göstermektedir. Burdur Gölü’nde Toplam Organik Karbon (TOC) analiz değerleri 22-25 mg/L arasında belirlenmiştir. Bu yüksek değer gölün organik madde açısından oldukça kirli olduğunu göstermektedir. 2000’li yılların başından itibaren, Burdur Gölü’ndeki fosfat seviyesinde ve birincil üretimin göstergesi olan klorofil-a düzeyinde önemli artışlar gözlemlenirken; gölün berraklığında (Secchi diski görünürlüğü) çok önemli azalmalar görülmüştür. Özetle göldeki organik kirlilik (başka bir deyişle ötrofikasyon seviyesi) artmış ve göl ötrofik hale gelmiştir. Fotoğraf: Tamer Yılmaz
6
Fotoğraf: Ceren Tuncer
2.3. Meteoroloji ve İklim Burdur Gölü Havzası, Akdeniz iklimi ile karasal iklim kuşağı arasında geçiş özelliği taşıdığından hem Akdeniz hem de karasal iklimin özellikleri önemli ölçüde hissedilmektedir. Burdur Meteoroloji İstasyonu’nun 42 yıllık verilerine göre yağış değerlerinin 42 yıllık ortalaması 415,56 mm’dir. En fazla yağışın düştüğü aylar Nisan ve Aralık aylarıdır. En az yağış alan ayların ise Ağustos, Temmuz ve Eylül aylarıdır. 42 yıllık veriler göre ortalama sıcaklık 13.21oC’dır; en soğuk ay 2,57 oC ortalama ile Ocak ayı, en sıcak ay ise 24,76 oC ortalama ile Temmuz ayıdır. Bölge yaz aylarında 23,5 oC ortalama sıcaklığa sahip iken kış aylarında ise ortalama sıcaklık 3,4 oC’dır.
7
3. BİYOLOJİK ÖZELLİKLER 3.1. Habitat Özellikleri Burdur Gölü ve çevresinde sulak alan, çayır, orman, tarım ve tekno (yerleşim) ekosistemleri mevcuttur.
Fotoğraf: Tamer Yılmaz
8
Fotoğraf: Ceren Tuncer
Sulak Alan Ekosistemi: Giderek küçülen bir alana sahip
Burdur Gölü bölgenin en önemli ekosistemini oluşturmaktadır. Burdur Gölü, göl aynasında yüksek yapılı su bitkileri yok denecek kadar azdır, gölün çevresindeki nemli alanlarda, tuzcul su bitkileri yer almaktadır. Burdur Gölü’nün yakınındaki Soğanlı Sazlığı, göl çevresindeki dere ve çaylarda tatlı su bitkileri ve tuzcul su bitkileri bulunmaktadır.
Fotoğraf: Ceren Tuncer
Çayır Ekosistemi:
Gölün çevresindeki çayır ekosistemi Burdur Gölü’nün göl aynasının çekilmesine, buna bağlı olarak göl kıyısındaki nemli alanların durumuna ve gölü besleyen dere-çayların göle ulaşıp-ulaşmamasına bağlı olarak farklılıklar göstermektedir.
Fotoğraf: Ceren Tuncer
Orman Ekosistemi: Burdur Gölü’nün çevresindeki orman
ekosistemi havzanın genelindedir. Yöreye özgü çamgiller, kayıngiller ve servigiller familyasına ait ağaç ve çalı formları ile ağaçlandırma sahalarını içermektedir.
9
Fotoğraf: Erol Kesici
Dağ Bozkırı Ekosistemi: Gölün çevresindeki kayalık alanlar ile alt havzanın yüksek kesimdeki seyrek bitki örtüsü ve kayalık alanları içermektedir.
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
Tekno (Yerleşim) Ekosistemi:
Burdur Gölü’nün kuzey ve batı kesimleri Burdur il merkezi, Senir yerleşim alanı, havaalanı ve organize sanayilerinin etkisi altında olup, bu kesimlerde kent baskısı fazladır ve göle çok yakındır. Fotoğraf: Ceren Tuncer
10
Tarım Ekosistemi: Burdur Gölü’nün çevresi meyve bahçeleri ve tarım alanları ile kaplıdır. Tarım alanlarının göle yakınlığı göl kıyı kesimindeki kuru-nemli alanların şekillenmesine bağlı olarak değişim göstermektedir.
Alt havza genelinde ekosistemler arasında en büyük alanı orman ekosistemi, sonrasında ise tarım ekosistemi kaplamaktadır (Şekil 3).
Şekil 3. Ekosistem Haritası Burdur Gölü alt havzasında göl aynası, çayır, sazlık, dere, yapraklı orman, ibreli orman, karışık orman, ağaçlık, ağaçlandırma, dağ bozkırı, kayalık, tarım ve yerleşim habitatları bulunmaktadır.
11
Fotoğraf: Erol Kesici
3.2. Flora (Bitki Varlığı) Bugüne kadar yapılan çalışmalarda bölgede 90 familyaya ait 463 sucul ve karasal bitki türü belirlenmiştir. Bu türler içinde 17 tanesi endemiktir. Burdur Gölü alt havzası içinde en yaygın vejetasyonu ormanlar oluşturmaktadır. Ağaçlandırma çalışmaları ile genişleyen ormanların bazı bölümlerinde bodur çalılar, bazı bölümlerinde ise saf ve karışık ormanlar mevcuttur. Orman vejetasyonu yamaç katında Pinus brutia, Pinus nigra, Juniperus communis, Acer platanoides, Platanus orientalis
Fotoğraf: Erol Kesici
12
ve Quercus ithaburensis; yüksek katlarda Cedrus libani ve Juniperus excelsa türleri yer almaktadır. Çalı katında ardıç, karaçam, mersin, zeytin ve akçakesme çalılık alan türleriyle, çemen, kekik, adaçayı ve kazayağı gibi otsu bitkiler yer alır. Burdur Gölü’nde ise su bitkileri ve çevresinde sulak alan çayır vejetasyonu hakimdir. Gölün kıyı kesimlerinde Juncus heldreichianus subsp. orientalis bitki topluluklarının yanısıra Juncus heldreichianus subsp. orientalis, Eleocharis palustris, Scirpoides holoschoenus, Scorzonera parviflora, Alopecurus arundinaceus ve Veronica anagallis-aquatica türlerinin oluşturduğu topluluklar da yer almaktadır. Gölün tek sazlık habitatı Soğanlı (Kumluca) Sazlığı’dır. Burada Schoenoplectus litoralis ve Phragmites communis su içi ve kıyı-çamur bitki birliklerine ve Burdur Gölü’nün güney kesiminde tatlı suyun göle ulaşan kesimlerinde Typha domensis bitki birlikleri yer almaktadır.
Soğanlı Sazlığı Fotoğraf: Erol Kesici
13
Dikkuyruk Fotoğraf: Serhat Karaca
3.3. Fauna (Hayvan Varlığı) Burdur Gölü ve çevresindeki farklı habitatlar ve iklim koşulları farklı ekolojik istekleri olan balık, sürüngen, çiftyaşamlı, kuş, kelebek ve memeli türlerinin alanda üremesine ve beslenmesine imkan sağlamaktadır.
Tepeli pelikan 14
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
Sucul omurgalılar: Burdur Gölü’nde 1 balık (Burdur yosun balığı), 3 sürüngen (benekli kaplumbağa, çizgili kaplumbağa ve damalı su yılanı) ve 1 çiftyaşamlı türü (su kurbağası) ile göle akan kaynak ve akarsularda 2 balık türünün (sivrisinek balığı ve gümüşi havuz balığı) yaşadığı bilinmektedir. Endemik Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus) türü bunlar içinde en önemlisidir. Ayrıca, nesli tehlikede altında olan endemik zooplankton türü Arctodiaptomus burduricus da gölde yaşamaktadır.
Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus), erkek birey Fotoğraf: F. Küçük
Endemik zooplankton Arctodiaptomus burduricus Fotoğraf: İskender Gülle
15
Küçük akbaba
Fotoğraf: Ferdi Akarsu
Kuşlar: Burdur Gölü alt havzası kuş türleri açısından ülkemizdeki en önemli yaşam alanlarından biridir. Alt havzada yürütülen çalışmalarda 210 farklı kuş türü belirlenmiştir. Bu türlerden 82’si sukuşu, 95’i ötücü, 27’si gündüz ve 6’sı ise gece yırtıcısıdır. Bölge, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala), uludoğan ve tepeli pelikan (Pelecanus crispus) için bir kışlama alanıdır. Aynı zamanda sakarmeke (Fulica atra) ve kaşıkgaga (Anas clypeata) türleri için de üreme alanıdır. Alanda ayrıca nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba (Neophron percnopterus) görülmektedir.
16
Küçük akbalıkçıl Fotoğraf: Tamer Yılmaz
Karasal Omurgalı Canlılar: Burdur Gölü ve çevresi çok sayıda omurgalı hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Alanda gözlenen kertenkele türleri: Dikenli keler (Laudakia stellio), ince parmaklı keler (Mediodactylus kotschyi), tıknaz kertenkele (Trachylepis aurata), yeşil kertenkele (Lacerta trilineata), Toros kertenkelesi (Anatololacerta danfordi bileki), Örtzen kaya kertenkelesi (Anatololacerta oertzeni budaki), cüce kertenkele (Parvilacerta parva) ve tarla kertenkelesi (Ophisops elegans macrodactylus)’dır. Burdur Gölü Alt Havzası’nda kaydedilen yılan türleri ise bozyörük (Dolichophis caspius) ve damalı su yılanı (Natrix tessellata), şeritli engerek (Montivipera xanthina), sarı yılan (Elaphe sauromates), çukurbaşlı yılan (Malpolon monspessulanus), uysal yılan (Eirenis modestus), mahmuzlu yılan (Eryx jaculus turcica) ve kör yılan (Typhlops vermicularis)’dır. Bölgede yaşayan memeli türleri : Köstebek (Talpa caeca), yaban tavşanı (Lepus europeaus), yaban domuzu (Sus scrofa), kirpi (Erinaceus eurapaeus), alaca kokarca (Vormela peregnusa), kurt (Canis lupus), çakal (Canis aureus), tilki (Vulpes vulpes), saz kedisi (Felis chaus) ve vaşak (Lynx lynx).
Karasal Omurgasız Canlılar: Bölgede Polyommatus icarus (Çokgözlü mavi), Pontia edusa (Yeni benekli melek), Pseudochazara anthelea (Anadolu yalancı cadısı), Pseudochazara lydia (Lidya yalancı cadısı), Pseudophilotes bavius (Bavius), Satyrium ilicis (Büyük sevbeni), Thymelicus hyrax (Levantin zıpzıpı), Thymelicus Lidya yalancı cadısı (Pseudochazara lydia) Fotoğraf: Ali Atahan sylvestris (Sarı antenli zıpzıp), Vanessa cardui (Diken kelebeği), Polyommatus admetus (Anormal çokgözlü), Iphiclides podalirius (Erik kırlangıçkuyruğu), Lycaena thersamon (Küçük ateş kelebeği) olmak üzere 12 farklı kelebek türü yaşamaktadır. Bu türlerden Pseudochazara lydia (Lidya yalancı cadısı) endemik bir türdür. 17
4. SOSYO-EKONOMİK,
DEMOGRAFİK VE KÜLTÜREL YAPI
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
18
4.1. Nüfus Burdur Gölü, Burdur ve Isparta il sınırları içinde kalmaktadır. Burdur Gölü Alt Havza sınırları içinde bir il merkezi, 4 belde ve 41 köy girmektedir: Burdur İl merkezi ve merkeze bağlı Büğdüz Beldesi ve 31 köy, Yeşilova İlçesi’ne bağlı 1 köy; Isparta Keçiborlu ilçesine bağlı Senir ve Kılıç beldeleri ve 5 köy, Gönen İlçesi’ne bağlı Güneykent Beldesi ve 4 köy. 2012 yılı verilerine göre, bu yerleşim yerlerinde 99.433 kişi yaşamaktadır.
4.2. Ekonomik Durum Burdur İli’nde ekonominin en önemli sektörü tarımhayvancılık ve et, süt ve tarımsal ürünlere bağlı gıda sanayidir (%41). İkinci sırada ise %18 ile mermer ağırlık sanayi sektörü gelmektedir. Sulak alan ile ilişkili yerleşim yerlerinde ise temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
Fotoğraf:Taner Yılmaz
Fotoğraf: Yıldıray Lise
19
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
4.3. İlgi Grupları İlgi grupları; Burdur Gölü ile ilgili paydaşların alana ilgisi, ilgi derecesi ve projenin başarısına katkıları dikkate alınarak tanımlanmıştır. Burdur Gölü ile ilişkili paydaşlar birincil, ikincil ve üçüncül paydaşlar olarak analiz edilmiştir.
Birincil Paydaşlar Birincil paydaşlar; alanın kaynaklarına en fazla bağımlı olan yöre halkı ve yerel yönetimlerdir: Burdur, Senir ve Kılıç Belediyeleri, Çendik, Suludere, Kuruçay, Yazıköy, Yarıköy, Kumluca, Karakent, İlyas, Ardıçlı ve Gölbaşı köyleri muhtarlıkları.
İkincil Paydaşlar Burdur Gölü ile ilişkili Kamu Kurumları, Üniversite, Yerel Sivil Toplum Kuruluşları ikincil paydaşlardır.
Üçüncül Paydaşlar Ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile ulusal sivil toplum kuruluşları üçüncül paydaşlar olarak tanımlanmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı/Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı/Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, ulusal sivil toplum kuruluşları, ulusal medya/basın. Uluslararası paydaşlar: Ramsar Uluslarası Büro. 20
4.4. Alandaki İnsan Aktiviteleri Burdur Gölü kendine özgün yapısı ile bölge için önemli ekonomik değerler sunmaktadır. Sulak alan ile ilişkili yerleşim yerlerinde ise temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Burdur Gölü alt havzasında Morchella esculenta (Kuzugöbeği mantarı) ve Lactarius salmonicolor (çam mantarı) toplanmaktadır. Göl çevresinde küçükbaş hayvan otlatma faaliyetleri oldukça yoğundur. Burdur İli’nde içme ve kullanma su kaynaklarının tamamı yer altı suyundan karşılanmaktadır. Burdur Gölü alt havzasında, dereler ve su kuyuları tarımsal sulama amaçlı kullanılmaktır. Burdur Gölü alt havzası sınırları içinde Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılı verilerine göre, arama ve işletme için toplam 129 ruhsat verilmiştir. Bu alanlardan toplam 3323,93 ha ruhsat alanı olan 52 sahada, madencilik faaliyetleri devam etmektedir.
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
21
4.5. Kültürel Yapı Doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri açısından Batı Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir kenti olan Burdur’da, bugüne kadar yapılan araştırmalar, Güneybatı Anadolu’nun bu kısımlarının Prehistorik devirlerden bu yana iskan edildiğini ortaya çıkarmıştır. İl sınırları içinde bulunan Hacılar, Kuruçay ve Höyücek höyüklerinde yapılan kazılar bunu doğrulamakta ve M.Ö. 8000’lere kadar giden tarihi göstermektedir. Bugün, Burdur İli genelinde 50’ye yakın höyük ve tümülüs ile 25’ten fazla ören yeri ve antik kent yerleşim yeri bulunmaktadır. Alt havza sınırları içinde en önemli arkeolojik değerler şunlardır: Malgasa kenti, Moatra kenti, Sala kenti, Malgastara kenti, Lisinia kenti, Conana Antik Kenti kalıntıları, Koçtepe İncirlikaya oda mezarları ve Kurt İlyas mevkii kalıntıları. Kentler dışında ise başta Hacılar Höyüğü, Kuruçay Höyüğü, Gönen Höyük, Keçiborlu Höyük ve Kılıç Höyük olmak üzere birçok höyük vardır. Bölgede en önemli peyzaj özellikleri, göl ve gölü besleyen derelerin oluşturduğu sucul peyzajlardır. Burdur Gölü, dereler ve sıcak-soğuk su pınarları, hem görsel hem de ekolojik açıdan yaşam destek sisteminin en önemli elemanıdır. Burdur Gölü’nün yükselip alçalmasına maruz kalan kıyılarda farklı peyzaj değerleri oluşmaktadır. Soğanlı Sazlığı bölgesindeki sazlıklar, göl çevresindeki kayalık alanlar, alt havzada yer alan ağaçlıklar ve ormanlık alanlar, görsel değeri yüksek peyzaj değerleridir. Özellikle göl çevresindeki köylerin, tarım alanlarının oluşturduğu kırsal peyzaj dikkat çekmektedir. Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
22
4.6. Ekoturizm Olanakları Türkiye 2023 Turizm Stratejisi’nde Burdur İli’nin içinde yer aldığı bölge “Göller Bölgesi Ekoturizm Gelişim Bölgesi” olarak belirlenmiş ve özellikle bölgedeki göllere dikkat çekilmiştir. Burdur Gölü bölgesel ve uluslararası düzeyde önemli bir ekoturizm potansiyeli taşımaktadır. Göle geçmişten günümüze değin çok sayıda kuş gözlem turisti ve fotoğrafçı gelmekte olup, bu özelliğin temel dayanağı olan dikkuyrukların göldeki varlığı hayati önemdedir. Göl kış aylarında dikkuyruk bazlı ekoturizm faaliyetleri açısından önemli olduğu kadar, özellikle sonbahar göç döneminde, barındırdığı on binlerce kuş ile büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Bölgede yapılan çalışmalarda Burdur Gölü ve çevresinde ekoturizm değerleri olarak, kuş gözlemciliği, doğa yürüyüşleri, doğa eğitimleri ve köylerin kültürel değerleri ön plana çıkmaktadır. Göl ve çevresinde turizm amacıyla girişimler bulunmakla birlikte bugüne kadar arkeolojik alanların ziyareti dışında somut adımlar atılmamıştır. Alt havzanın turizm ve rekreasyonel değerleri; doğal alanlar, arkeolojik alanlar ve köyler başlıkları altında ele alınmıştır.
Doğal Alanlar: Burdur Gölü ve çevresi başta kuş gözlemciler olmak üzere birçok doğaseverin dikkatini çekmektedir. Göl ve çevresini yanı sıra alt havzanın üst kesimlerindeki ormanlık alanlarda yürüyüş ve bisiklet imkanları araştırılmalı ve özendirilmelidir. Türkiye’de mağara turizminde en önemli alanlardan biri olan İnsuyu Mağarası Burdur İli’nin ana turistik merkezlerinden biridir. Arkeolojik ve Tarihi Alanlar:
Bölgedeki antik kentler, höyükler ve tarihi alanlar bölgenin mevcutta en önemli turist çekim noktalarıdır.
Köyler: Burdur Gölü alt havzasında yer alan köyler kültürel değerleri ve yöreye özgü yemekleri ile dikkat çekmektedir. Turizm operatörleri tarafından hazırlanacak günlük veya birkaç günlük tur paketlerinde köylerin bu değerleri mutlaka değerlendirilmelidir. Ekoturizm için mevcut tesisler; iskele, kuş gözlem kulesi, kuş gözlem evi ve giriş ünitesidir.
23
5. DEĞERLENDİRME
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
Burdur Gölü, uluslararası ve ulusal düzeyde önemli bir sulak alandır. Burdur Gölü Ramsar Alanı, aşağıda gösterildiği gibi uluslararası öneme sahip sulak alanların 9 kriterinden 6’sını karşılamaktadır.
Kriterler
ULUSLARARASI ÖNEME SAHİP SULAK ALANLAR KRİTERLERİ BURDUR GÖLÜ
2
3
4
5
Açıklama
Burdur Gölü
Bir sulak alan kayda değer miktarda nadir, tehlikeye düşebilir veya tehlike altındaki bitki ve hayvan türleri veya alt türlerini destekliyorsa veya bu türlerin bir veya daha fazla bireylerini (kayda değer sayıda) içeriyorsa.
Tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala) alanda önemli sayıda bulunmaktadır. Tehlikede olan endemik zooplankton türü Arctodiaptomus burduricus alanda bulunmaktadır. Endemik Aphanius sureyanus iç su balık türü alanda yaşamaktadır. Çalışmalar sonucunda gölde ve çevresinde yaşayan 90 bitki familyasına ait 463 doğal bitki türü bulunmuştur. Bu türler içinde 17 tanesi endemiktir.
Bir sulak alan, flora ve faunanın özellikleri ile kalitesinden dolayı bir bölgenin ekolojik ve genetik çeşitliliğini sürdürebilmek için özel bir değere sahipse veya; bir sulak alan, endemik bitki veya hayvan türleri veya toplulukları açısından özel bir değere sahipse veya; bir sulak alanın değerlerini, verimliliğini veya çeşitliliğini gösterecek özellikteki su kuşu gruplarından önemli sayıda su kuşunu düzenli olarak destekliyorsa uluslar arası öneme sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir. Bir sulak alan, bitki veya hayvanların biyolojik döngülerinin kritik safhalarında bu bitki ve hayvan türlerine habitat olması açısından özel bir öneme sahipse uluslararası öneme sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir.
20.000 su kuşunu düzenli olarak destekliyorsa uluslararası öneme sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir.
Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala)I, uludoğan ve tepeli pelikan (Pelecanus crispus) için bir kışlama bölgesidir ve aynı zamanda sakarmeke (Fulica atra) ve kaşıkgaga (Anas clypeata) türleri için de üreme alanıdır. Alanda ayrıca nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba (Neophron percnopterus) görülmektedir.
30.000 sukuşunun alanda yaşadığı bilinmektedir. 1997 yılında yapılan sayımlarda 252.726 sakarmeke (Fulica atra) ve 26.075 kara boyunlu batağan (Podiceps nigricollis) kaydedilmiştir. 6 Popülasyonlar hakkında veri edinmenin mümkün Eski kayıtlara göre dikkuyruğun dünya olduğu yerde bir sulak alan, su kuşlarının bir tür nüfusunun %70’ini kışladığı alandır. Son ya da alt türlerinin popülasyonundaki bireylerin yıllarda bu sayı giderek azalmıştır. %1’ini düzenli olarak destekliyorsa uluslararası öneme sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir. 9 Sulak alan, sukuşları dışında sulak alana bağlı Endemik Aphanius sureyanus içsu balık tür veya alttürlerin dünya popülasyonun %1’ini türü dünyada sadece Burdur Gölü’nde düzenli olarak bulunduruyorsa uluslararası öneme yaşamaktadır. 24 sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir.
5.1. Ekolojik ve Biyolojik Çeşitlilik Yönünden Değerlendirme Burdur Gölü’nün jeolojik açıdan kapalı bir havza özelliğinde olması, gölün ekolojik özelliklerini önemli derecede belirleyen unsur olmuştur. Tuzluluk ve yüksek alkalinite gölün biyolojik çeşitliliği ve üretkenliği konusunda belirleyici etken olmuştur. Bu özellik, gölün tür çeşitliliğini ve kullanım olanaklarını sınırlandırmakla birlikte; gölü istilacı ve yabancı türlerden koruyan bir kalkan özelliği de göstermektedir. Burdur Gölü, ötrofik düzeyde bir trofik yapı göstermektedir. Nutriyentler, bulanıklık ve organik madde göstergeleri Burdur Gölü suyunun doğal özelliğini kaybetmiş olduğunu göstermektedir. Burdur Gölü’ne çevresindeki dere, çay, diğer yüzey akışın çok sayıda gölet, baraj ve setlerle önlerinin kapatılarak suların göle ulaşımlarının Fotoğraf: Soner Bekir
engellenmesi, sonucunda gölün yüzey alan ve su seviyesinin korunamaması, bölgede bitkilerin tür çeşitliliği ve dağılımında en büyük sorunu oluşturmaktadır. Bilhassa littoral–kıyı kesimi ve çayır kesimi denilen bölgelerde; türlerde ve popülasyonda değişim her dönem belirginleşmektedir. Gölün biyolojik kaynaklarının ve önemli ekosistemlerin korunması amacıyla göl çevresinde 6 farklı alana özel ilgi gösterilmelidir. Bunlar; Soğanlı Sazlığı, Karakent köyü Üveyiktepe koyu, Ardıçlı köyü yakınındaki tatlı su kaynakları, Senir suyu göle giriş noktası, Şeker Plajı ve göl kuzey kıyıları bölümleridir.
25
Burdur Gölü’nde 1 balık (Burdur yosun balığı), 3 sürüngen (benekli kaplumbağa, çizgili kaplumbağa ve damalı su yılanı) ve 1 çiftyaşamlı türü (su kurbağası) ile göle akan kaynak ve akarsularda 2 balık türünün (sivrisinek balığı ve gümüşi havuz balığı) yaşadığı bilinmektedir. Endemik Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus) türü bunlar içinde en önemlisidir. Ayrıca nesli tehlikede altında olan endemik zooplankton türü Arctodiaptomus burduricus da gölde yaşamaktadır. Burdur Gölü alt havzası kuş türleri açısından ülkemizdeki en önemli yaşam alanlarından biridir. Alt havzada yürütülen çalışmalarda 210 farklı kuş türü belirlenmiştir. Bu türlerden 82’si sukuşu, 95’i ötücü, 27’si gündüz ve 6’sı ise gece yırtıcısıdır. Bölge nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala), uludoğan ve tepeli pelikan (Pelecanus crispus) için bir kışlama bölgesidir. Aynı zamanda sakarmeke (Fulica atra) ve kaşıkgaga (Anas clypeata) türleri için de üreme alanıdır. Alanda ayrıca nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba (Neophron percnopterus) görülmektedir. Bölgede Polyommatus icarus (Çokgözlü mavi), Pontia edusa (Yeni benekli melek), Pseudochazara anthelea (Anadolu yalancı cadısı), Pseudochazara lydia (Lidya yalancı cadısı), Pseudophilotes bavius (Bavius), Satyrium ilicis (Büyük sevbeni), Thymelicus hyrax (Levantin zıpzıpı), Thymelicus sylvestris (Sarı antenli zıpzıp), Vanessa cardui (Diken kelebeği), Polyommatus admetus (Anormal çokgözlü), Iphiclides podalirius (Erik kırlangıçkuyruğu), Lycaena thersamon (Küçük ateş kelebeği) olmak üzere 12 farklı kelebek türü yaşamaktadır. Bu türlerden Pseudochazara lydia (Lidya yalancı cadısı) endemik bir türdür.
26
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
5.2. Niteliksel Değerlendirme
Burdur Gölü ekolojik, hidrolojik ve sosyo-ekonomik değerleri ile göl alanının ve hacminin azalmasının önlenmesi ve en azından mevcut su seviyesinin ve hacminin korunması ve sürdürülebilir kaynak yönetiminin etkin olarak yapılması gereken bir yapıdadır. Göl sadece ekolojik açıdan değil, bölgede yaşayan insanlar için bir moral, estetik ve turizm değerleri taşıması açısından da önemlidir.
Hassaslık
Göl, besin girdileri ve dolayısıyla tehdit altındaki su kalitesine karşılık ekolojik bütünlük ve özellikle sistemi dengede tutan ekolojik işleyişin devamlılığı açısından çok hassastır. Burdur Gölü alt havzasında en önemli sorun ekosistem değerlerinin kaybolmasına sebep olan gölün çekilmesi olayıdır. Göl alan ve hacmini azalması geri dönüşü olmayan sorunlara sebep olabilecektir. Burdur Gölü çevresinde bulunan sazlık ve çayırlık alanlar su seviyesindeki düşmelere karşı son derece hassastır. Burdur Gölü özellikle kış mevsiminde dikkuyrukların konaklama döneminde çok hassastır. Gölün kuzey tarafı doğal bir yapı arz etmesi nedeniyle bölgedeki faaliyetlere karşı hassastır. Gölde yaşayan endemik balık türleri kirliliğe karşı hassastır. Göl çevresinde yer alan Soğanlı Sazlığı kuşlar ve diğer canlıların beslenme, barınma ve üreme ortamıdır ve bu özellikleri nedeniyle hassas bölgelerdir.
Nadirlik
Burdur Gölü endemik balık, zooplankton ve bitki türleri ile kuşların üreme ve kışlama alanı olması açısından uluslararası ve ulusal öneme sahiptir. Nesli tehlikede altında olan endemik zooplankton türü Arctodiaptomus burduricus ve endemik Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus) türü alanda yaşamaktadır. Çalışmalar sonucunda gölde ve çevresinde yaşayan 90 bitki familyasına ait 463 doğal bitki türü bulunmuştur. Bunlardan 17 tanesi endemik türdür. Eski kayıtlarda bölgede 30.000 sukuşunun yaşadığı bilinmektedir. 1997 yılında yapılan sayımlarda 252.726 sakarmeke (Fulica atra) ve 26.075 kara boyunlu batağan (Podiceps nigricollis) kaydedilmiştir. 2012 yılı sonbahar göç döneminde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarına göre 210 farklı kuş türünün varlığı tespit edilmiştir. Bölge nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala), uludoğan ve tepeli pelikan (Pelecanus crispus) için bir kışlama bölgesidir ve aynı zamanda sakarmeke (Fulica atra) ve kaşıkgaga (Anas clypeata) türleri için de üreme alanıdır. Alanda ayrıca nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba (Neophron percnopterus) görülmektedir.
27
Doğallık
Burdur Gölü, alan ve hacim olarak yıllar içinde küçülse de doğal yapısını korumaktadır. Burdur Gölü alt havzasında, insan müdahalesi az olan gölün, kuzeybatı kısmındaki yerler gölün sazlık alanları, göl çevresindeki tepeler ve ormanlık ve dağ bozkırı alanlarıdır.
Tipiklik
Burdur Gölü, şehir merkeziyle iç içe olan ve görsel güzelliği ile bölgedeki yaşama, kalite katan büyük bir acı su gölü olması ile tipiktir. Burdur Gölü ve çevresi barındırdığı endemik, nesli tehlike altında ve nadir türler ile önemli habitatlarla oldukça önemli bir sulak alandır. Peyzaj çeşitliliği açısından da dikkat çekmektedir.
Özel İlgi
Bölge yerli ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir. Yöre halkı ve yerli ziyaretçiler ilin tarihi ve arkeolojik değerlerinin yanı sıra kuş gözlemi yapmak için de alanı ziyaret etmektedirler. Ekoturistler ise öncelikle biyolojik çeşitliliğin yoğun olduğu alanları ziyaret etme, kuş gözlem ve fotoğraf çekme gibi amaçlarla ziyaret etmeyi tercih etmektedirler.
Büyüklük
Burdur Gölü alt havzası 144.269 km2’lik Burdur Gölü alanıyla birlikte, toplam yaklaşık 1671.025 km2’lik bir yüzölçüme sahiptir ve farklı ekosistem tiplerini içermektedir. Bu ekosistemler, alansal büyüklük bakımından sırası ile orman ekosistemi, sulak alan ekosistemi, dağ bozkırı ekosistemi, çayır ekosistemi ve yerleşim (tekno) ekosistemidir. Burdur Gölü, 1987 yılından bu yana hacminin ¼’ünü kaybetmiştir. Bu süreçte göl seviyesinde 9.5 metrelik alçalma meydana gelmiş olup gölün yüzey alanı 1987 yılında 203 km2 iken günümüzde 146 km2’ye kadar gerilemiştir. Sulak alan ekosistemi alansal olarak alt havzanın %8,99’unu kaplamaktadır.
Çeşitlilik
Burdur Gölü alt havzası endemik, nesli tehlike altında ve nadir birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Nesli tehlikede altında olan endemik zooplankton türü Arctodiaptomus burduricus ve endemik Burdur yosunbalığı (Aphanius sureyanus) türü alanda yaşamaktadır. Çalışmalar sonucunda gölde ve çevresinde yaşayan 90 bitki familyasına ait 463 doğal bitki türü bulunmuştur. Bunlardan 17 tanesi endemik türdür. 28
2012 yılı sonbahar göç döneminde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarına göre 210 farklı kuş türünün varlığı tespit edilmiştir. Bölge nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala), uludoğan ve tepeli pelikan (Pelecanus crispus) için bir kışlama bölgesidir ve aynı zamanda sakarmeke (Fulica atra) ve kaşıkgaga (Anas clypeata) türleri için de üreme alanıdır. Alanda ayrıca nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba (Neophron percnopterus) görülmektedir. Bölgede yapılan çalışmalar ve literatür taramasına göre birçok memeli, sürüngen ve çift yaşamlı türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede varlığı bilinen 12 farklı kelebek türü vardır ve bunlardan Pseudochazara lydia endemik bir türdür.
Denge ve Dengesizlik
Burdur Gölü, dikkuyruk türü için geçmişte dünyadaki en önemli kışlama alanıydı. Son yıllarda Burdur Gölü’ndeki dikkuyruk sayısı dramatik bir biçimde azalmıştır. Burdur Gölü, 1987 yılından bu yana hacminin ¼’ünü kaybetmiştir. Bu süreçte göl seviyesinde 9.5 metrelik alçalma meydana gelmiş olup gölün yüzey alanı 1987 yılında 203 km2 iken günümüzde 146 km2’ye kadar gerilemiştir. Bunun ana sebebi gölü besleyen dereler üzerine yapılan baraj ve göletlerle tatlı su girişinin azalması ve gölün alan ve hacim olarak küçülmesidir. Ayrıca, Burdur Gölü’nün ana besleme kaynaklarından biri olan yeraltı suyunun tarımsal amaçlı aşırı kullanımı da gölün çekilmesinin diğer sebeplerinden biridir.
Alanın Bölgenin ve Ülkenin Ekolojik Yapısındaki Yeri
Burdur Gölü, Göller Bölgesi’nin en önemli sulak alanlarından biridir. Bölgedeki tek ve Türkiye’deki 14 Ramsar Alanı’ndan biridir. Endemik bitki türleri, küresel ölçekte önemli dikkuyruk kışlama alanı olması, nadir ve nesli tehlike altında türlere ev sahipliği yapması açısından uluslararası ve ulusal öneme sahiptir.
Gelişme / Restorasyon Potansiyeli
Burdur Gölü ve çevresinin ekoturizm potansiyeli bugüne kadar yeterince değerlendirilmemiştir. Bu konuda yüksek bir potansiyele sahiptir. Burdur Gölü Sürdürülebilir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanması ve etkin tanıtımlarla alana daha fazla turist çekme imkanı vardır. 29
5.3. Sosyoekonomik Değerlendirme Burdur Gölü ile ilişkili yerleşim yerlerinde temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Göl ile ilişkili yerleşim birimlerinde toplam tarım alanı 83.500 dekardır. Alanın 30.480 dekarında kuru tarım, 45.900 dekarı sulu tarım, 2.870 dekar meyve alanı ve 8980 dekar alanda mera alanıdır. Toplam tarım alanının %54 sulanan alan %36 kuru tarım % 0,3 meyve alanı %10’u ise mera alanlarını oluşturmaktadır. Göl ile ilişkili yerleşim yerlerinde büyükbaş hayvan sayısı toplam 18.840 küçükbaş hayvan sayısı ise toplam 12.320’dir.
5.4. Kültürel Değerlendirme Burdur doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri açısından Batı Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir kenti olma özelliğini taşımaktadır. Burdur ilinde 50’ye yakın höyük ve tümülüs ile 25’ten fazla ören yeri ve antik kent yerleşim yeri bulunmaktadır. Burdur İli’ne özgü testi kebabı, Burdur şiş, haşhaş ezmesi, ceviz ezmesi, ceviz helvası, Burdur muhallebisi geleneksel yemeklerindendir. Bakır işlemeciliği ve yöreye has “Burdur alacası”, “Burdur ve İbecik bezi” adı verilen tamamen el tezgâhlarında dokunan kumaşlar, önemli el sanatları ürünleridir. Yerel etkinlikler, halk müziği ve halk oyunları geleneksel kültürün önemli örneklerini sunmaktadır. Fotoğraf: Tamer Yılmaz
30
6. BAŞLICA SORUNLAR
VE ÖNERİLER
Sorunlar: Burdur Gölü’nün en önemli sorunu tatlı su girişinin çok azalması ve göl alanının ve hacminin giderek küçülmesidir. Burdur Gölü 1987 yılından bu yana hacminin ¼’ünü kaybetmiştir. Bu süreçte göl seviyesinde 9,5 metrelik alçalma meydana gelmiş olup gölün yüzey alanı 1987 yılında 203 km2 iken 2012 yılında 146 km2’ye kadar gerilemiştir. Su çekilmesi nedeniyle yaşanan habitat kaybı ve gölün su kalitesindeki gözle görülür değişim (göl suyu saydamlığındaki azalma, tuzluluk artışı, nutriyent yükselmesi sonucu oluşan yosunlaşma), göldeki canlılar için endişe yaratmaktadır. Şu anda ötrofik düzeyde bulunan gölde su seviyesinin azalması, kısmen arıtılmış kentsel atık suların göle verilmesi ve göl çevresindeki yoğun otlatma faaliyetlerinden kaynaklanan hayvansal dışkıların göle karışması ötrofikasyon şiddetini daha da arttıracaktır. Alt havzada karasal ekosistemlerini etkileyen en önemli tehditlerden biri de mermer ocaklarıdır. Bu ocaklar alt havzanın ekosistem bütünlüğü ve peyzaj değerini azaltmaktadır. Diğer önemli bir sorun, Burdur Gölü Yönetim Planı’nın etkin uygulanması için gerekli kurumsal işbirliklerinin oluşturulamamasıdır.
Fotoğraf: Ersan Berberoğlu
31
Öneriler: Alanın etkin yönetimi, doğal kaynakların korunması ve alanın etkin tanıtılması için Burdur Gölü Yönetim Planı revizyonu alt plan ve stratejileriyle birlikte en kısa sürede uygulamaya konulmalıdır. Planın etkin uygulanması için gerekli düzenlemeler öncelikli olarak yapılmalıdır. Tarımsal faaliyetlerin göle olumsuz etkileri (alan açma, tarım ilaçları) en aza indirilmelidir. Burdur Gölü çevresi için Otlatma Planı geliştirilmeli ve bu çerçevede kuşların üreme dönemleri dışında kontrollü otlatma yapılması sağlanmalıdır. Burdur Gölü çevresinde iyi tarım uygulamaları için çiftçi eğitimleri düzenlenmeli ve köylerde pilot alanlar kurarak yaygınlaştırılmalıdır. Mermer ocaklarının pasalarını (mermer ocaklarındaki artık mermerler) düzenli olarak alandan uzaklaştırmaları ve çalışmalarında doğayı en az tahrip edecek şekilde yapmaları gerekmektedir. Kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği geliştirilmelidir. Burdur Gölü Entegre Havza Yönetimi için çalışmalar başlatılmalıdır. Göl seviye ve alan değişimlerinin, ekolojik değişimlerin izlenmesi için izleme sistemi oluşturulmalıdır. Yöre halkına yönelik olarak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir turizm uygulamaları konularında eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları başlatılmalıdır.
32
T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı – Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü Söğütözü Cad. No: 14/E – ANKARA Tel : (0312) 207 59 00 Faks : (0312) 207 59 59 Doğa Koruma ve Milli Parklar VI. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü Bahçelievler Mah. Stadyum Cad. No:1 15100 / BURDUR Tel: (0248) 233 36 13 Faks: (0248) 233 19 79
ORTADOĞU Ormancılık Proje Etüt ve Müşavirlik Tic. A.Ş. Mebusevleri Şerefli Sokak No: 25/6 Tandoğan / ANKARA Tel : (0 312) 215 21 32 – 33 Faks : (0 312) 215 21 34 e-posta: odopem@odopem.com
Bu kitap “Burdur, Salda, Yarışlı, Karataş, Gölhisar, Yazır Gölleri Sulak Alan Alt Havzaları Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Alt Projesi” kapsamında Ortadoğu Ormancılık Proje Etüt ve Müşavirlik Tic. A.Ş. tarafından hazırlanmıştır.
Mart 2013 Grafik Tasarım: Güngör Genç