Aydinlik 20140316

Page 1

DENİZ KUVVETLERİ’NDEKİ F TİPİ ÇETEYİ

AÇIKLIYORUZ

Yarın AYDINLIK’ta

Arslanlı Yol’da selam durdular TEMAD öncülüğünde 20 bin astsubay Anıtkabir’de yürüdü. Astsubaylar, ‘Cumhuriyeti koruyacağız’ diye haykırdı

20 BİN ASTSUBAY BULUŞTU

İşçiler, doktorlar, avukatlar ve gençlerin ardından astsubaylar da Arslanlı Yol’da buluştu. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) öncülüğünde emekli astsubaylar baskı ve ayrımcılıkları protesto etmek için başlattıkları ölüm orucunun 11. gününde Anıtkabir’e yürüdü. Astsubaylar AKP’ye ve Genelkurmay Başkanlığı’na tepki gösterdi. 6’da

KURULUŞ 1921

‘Karde lik köprüsünü Hatay’dan kuraca z’

16 MART 2014 PAZAR - 75 KURUŞ

Selim Kamacı

1.2 MİLYON ESNAF SIFIRLANDI “Samandağ’ı Doğu Akdeniz’in yıldızı yapacağız” sloganıyla yola çıkan İşçi Partisi Samandağ Belediye Başkan Adayı Selim Kamacı, projelerini anlattı. “Terör ihracı yapmayacağız, kentimize turizm patlaması yaşatacağız” diyen Kamacı’ya yurttaşların ilgisi büyük. 7’de

AKP döneminde izlenen sıcak para AKP iktidarı döneminde esnaf da çiftçi de sıfırlandı. politikası üretimi geriletti. TÜİK verilerine göre, sanayide küçük büyümeler görülse Çiftçi 33 milyon dönüm arazisini ekemez hale gelirken de işçi çıkarmalar hızlandı. Tarımda da üretim 9 yılda 1,2 milyon esnafın da sicil sildirdiği belirlendi düşerken, çiftçi 33 milyon dönüm araziyi

ekemez hale geldi. AKP’nin politikaları en çok da esnafı vurdu. TESK’in 2005’ten bu yana tuttuğu kayıtlara göre, son 9 yılda toplam 1 milyon 145 bin 641 esnaf ve sanatkâr mesleği bırakarak sicil kaydını sildirdi.

Sedat Özüer

Tuncay Özkan

H. Ataman Yıldırım

Veli Küçük

M. Ali Çelebi

Alaettin Sevim

Eylemde katılımcılar Balyoz tertibine dikkat çekerek, tutuklu komutanların derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.

Komutanlar vardiyayı devraldı Beşiktaş’taki Vardiya Bizde eylemine geçen hafta tahliye olan komutanlar katıldı. Emekli Oramiral Nusret Güner, “Vatan evlatları bırakılmalı, ‘x mafya’ ve onlarla ortaklık yapanlar derhal yargılanmalı” dedi. Em. Org. Hasan Iğsız “Yasal düzenleme hızla yapılmalı” derken, Teğmen M. Ali Çelebi de, “Biz kandil içindeki fitiliz, bu ışık sönmez” ifadesini kullandı. 11’de

Hasan Ataman Y ıld kumpası Aydınlı ırım k’a anlattı: Eski deniz yüzbaş ı Hasan

Ataman Yıldırım “Deniz Kuvvetleri’ , ne kumpası benim üzerimden yaptılar” ifade sini kullandı. 11’ de

İşte fişlemenin belgesi Aydınlık, MEB müfettişlerinin yönelttiği sorulara ulaştı

Okullara gönderilen talimatta, “Kurumunuzda size siyasi yönlendirme yapılıyor mu? Yapılıyorsa, devlet erkânına dönük iftira ve nefret uyandırıcı ifadeler kullanılıyor mu?” soruları yer aldı. 10’da

Mustafa MUTLU 3’te

Cem GÜRDENİZ 8’de

Mehmet Ali GÜLLER 9’da

Paranoid izofreni!

Karadeniz Deniz Güvenli i

Çat ma PKK’y böldü

“Ulusalcılık ile Milliyetçilik arasına sınır çekmek” kimin görevi? Tayyip Erdoğan, Milliyetçilik ile Ulusalcılık arasına bir kama sokma gayretindedir. Bunu akıl hocaları öğretiyor ona. Bizler için bir anlamı olmalı!

Doğu PERİNÇEK

Kayseri’de, F Tipi çetenin tertiplerde Gizli Tanık olarak kullandığı Reşit Güven’in eski PKK’lı ve MİT muhbiri olduğu ortaya çıktı. Güven’in, İlhan Cihaner’e yönelik tertibi hazırlayan Osman Şanal tarafından kullanıldığı öğrenildi. 10’da

Davutoğlu’nun tercihi Bağdat değil Erbil Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başbakanı Neçirvan Barzani’yle Van’da görüştü. “Psikolojik duvarları yıkacağız” diyen Davutoğlu, Bağdat’la değil Barzani ile işbirliği yapılacağını ilan etti. 12’de

‘Alo Fatih’ amar o lanına dönmü 9

Romanlar Topba ’a sert çıktı

8

10

‘Erdo an Gülen’e dokunamıyor’

13

Hırsız vaaar!... Katil vaaar!... Berkin Elvan, üç yüz güne yakın komadaydı. Direndi ve öldü. Peki, Berkin’i kim öldürdü? Gezi Parkı Eylemleri, bütün dünyanın dikkatini çeken, ibret alınacak bir demokratik eylemdi.

Levent KIRCA ISSN 2146-2356

Fuat Selvi

Esnaf ve sanatkâr kesimin ekonomik ve sosyal yapımızın istikrar unsuru olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da konuyla ilgili, “AKP iktidarı, küçük esnafı, perakendecilik sektörüne giren büyük sermaye gruplarına ezdirdi” diye konuştu. Bu dönemde mesleği bırakanların yeni ticaret hayatına atılanlara oranı özellikle Nevşehir, Burdur ve Bartın gibi illerde rekor kırdı. Kapanma rekoru ise bakkal ve büfelerde. 5’te

Cemaat’in gizli tanığı MİT muhbiri çıktı

2


Hazırlayan: Osman ERBİL

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

B Nadide çiçekler bahçesi

Ş

imdi düşünüyorum da ne hayırlı günmüş. Gökdelenin oralarda bir işim vardı. Yürürken O’na rastladım. Uzun zamandır tanışır, memleket meselelerini tartışırdık. Yıllardır Ulusal Kanal’ın ve Aydınlık gazetesinin gönüllü muhabirliğini yapıyordu. Ben de son altı aydır zaten hep o gazeteyi okumaya başlamıştım. Üyesi olduğu İşçi Parti’sine gidiyormuş. Beni de davet etti. İçeri girdiğimizde “MHP kökenli” olarak tanıtılıp da, yöneticiler ve üyeler tarafından bu kadar sıcak karşılandığıma şaşırmadım desem yalan olur. Çay içip bir süre sohbet ettikten sonra insanları gözlemleme fırsatı da bulmuştum. Toplumun her kesiminden vardılar. Mühendis, köylü, öğretmen, bankacı, esnaf, iş adamı, doktor veya çiftçiydiler. Çocuğunu okula bırakıp, hastasının ilacını verip, hiç bir yerden yardım almadan kendi aralarında topladıkları paralar ve lüks olmayan arabalarıyla yürüttükleri seçim çalışmalarına devam ediyorlardı. Yorulmak nedir bilmeden büyük bir sabır ve hoşgörüyle amblemleri çoban yıldızının ışığında yürüyorlardı. Ertesi gün kendimi tekrar orada buldum. Daha sonraki gün de... “Buraya beni çeken nedir” diye düşünmeye başladım. Hepsi ayrı renklerdeki şu sandalyeler mi, mütevazı masalar mı, yoksa aramızda para toplayarak alıp pişirdiğimiz o makarnanın lezzeti mi? Sonunda buldum! Ülkemdeki tüm değerler satışa çıkarılmış. Binlerce yıldır kardeşçe yaşamışken Kürtlüğümüz, Lazlığımız, Çerkezliğimiz dillendirilir olmuş, vatan bölünmeye gidiyor. Hal bu iken kimsenin sesinin çıkmıyor olması beni ve arkadaşlarımı müthiş bir karamsarlığa itmişti. “Bu ülkenin sahibi yok mu” diye kara kara düşünürken o sahibi nihayet keşfetmiştim. Burada kendimi adeta bir çiçek bahçesindeymiş gibi hissediyordum. Bilgi seviyesi yüksek ve tek amacı Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti yeniden inşa etmek olan bu nadide çiçeklerin kararlı mücadelesiydi beni çeken. Tereddüt etmeden üye oldum, çok mutluyum. Bir de şu geç kalmış olmanın pişmanlığı olmasa... Bu nedenle şimdi sizlere sesleniyorum! Yıllardır “Vatan için ne yapabilirim” diye düşünüp durduktan sonra şimdi anladım ki, doğru olan bu yapının içinde yer almakmış. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini düşünüyorsak bu bayrağın altında, çoban yıldızının ışığında birleşmeliyiz. Hepinizi iş işten geçmeden bu nadide çiçekler bahçesine davet ediyorum.

Not: Bu mektubu Silivri’de tutsak olan Genel Başkanım Sn. Doğu Perinçek’e göndermek üzere yazmıştım. Başta nadide çiçekler olmak üzere tüm halkımızın mücadelesi sonucu çok şükür artık özgürlüğüne kavuştu. O nedenle mektubumu Aydınlık aracılığı ile göndermek istedim.

Namık AŞKAN-Mersin

erkin Elvan, üç yüz güne yakın komadaydı. Direndi ve öldü. Peki, Berkin’i kim öldürdü? Gezi Parkı Eylemleri, bütün dünyanın dikkatini çeken, ibret alınacak bir demokratik eylemdi. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu, kadınlar, aydınlar ve halktan oluşan, Türkiye genelinde bir halk isyanıydı. Demokratik yasal bir eylem olmasına karşın, mevcut hükümeti fazlasıyla tedirgin etti ve korkuttu.

Yinelemekte fayda var... Oysa ki, bu yasal demokratik eyleme katılan halk; şarkıları, sloganları, esprileri, ellerinde çiçekleriyle eylem yaptılar. Hükümetin bu yasal eyleme müdehalesi,panzerlerle, tomalarla gerçekleşti. Acımasızca gaz sıktılar çocuk yaştaki gençlere. Kırmızı giymiş genç bir kızın, ellerini havaya kaldırmış, tomadan gelen kimyasallı, boyalı suya salt bedeniyle karşı durması, bütün dünyada elden ele dolaşan fotoğraf oldu. Gençlerin üzerine tomalı panzerler sürüldü, plastik mermiler sıkıldı. Hatta zaman zaman gerçek mermiler. Polis ithal joplarıyla kırdı, vurdu, geçti gençleri. Ellerinde palaları, sopalarıyla gençleri kıyasıya dövüyor, tuzağa düşürüyor ve acımasızca öldürüyordu. Hükümet, gençleri öldüren polislere; “Kahramansınız, destan yazdınız!” diyordu. Ve, ikramiye veriyordu. Hükümetin valileri, bu operasyonu kahramanca yönetiyorlardı. Hükümetin bakanları, mensupları, Başbakan Tayyip’le aynı kafadaydı. Muhalefet ses çıkarmıyor, adeta görmezden geliyordu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ortalarda yoktu. Çankaya, sessizliğe bürünmüştü. Gül, yaşananları görmezden gelmeye kararlıydı.

Sonuçlarını hepimiz biliyoruz... Bu yasal kutsal isyanı, ben de destekledim. Gezi Parkı’ndaki direnenlerin yanıbaşındaydım. Yürüdüm, bağırdım, konuşmalar

yaptım. Bu nedenle, Tayyip Erdoğan tarafından mahkemeye verildim. Ve Gezi’yi desteklediğim için tiyatrolara yapılan devlet desteğini de alamadım. Onlarca genç, polis tarafından öldürüldü. Yaralılar vardı ve de sakatlananlar. Ama bu eylem başarıyla sonuçlandı. Amerika A Planında, Bob Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sildi. Bu kez B Planı için, Kemal Kılıçdaroğlu adaydı. Yeter ki hükümet olsun, başbakan olsundu. Tayyip’in yapamadıklarını, O’nun bıraktığı yerden sürdürmeye kararlıydı. Önce partinin kurucusu olan Atatürk’ten vazgeçti. Sonra, Cumhuriyet ve laiklikten. Giderek bu ihtiras, onu cemaatle işbirliği yapacak hale bile getirecekti. Amerika’nın bir işaretine bakacak herşey. Zaten Deniz Baykal’ı da Amerika’nın

dizayn ettiği bir oldu bittiyle, bir seks kasetiyle alaşağı ettikten sonra genel başkan olmuştu. Hatta kaset de, şu anda onun bankasındaki kasalarda kilitliydi. Bundan sonrası, Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten vazgeçmek kadar basitti. Halk nasıl olsa anlamazdı. Halkı kandırıp uyutmak kolaydı.

Amerika seyahati Yandaşlarını yanına aldı, hiçbir sol gazeteyi davet etmedi.

Buna, “Sözcü” de dahildi. Gittiler Obama’nın elini öptüler. Hocadan icazet alıp, onu bilge kişi ilan ettiler. Cemaatin desteklediği, kendisini alkışlamayan, teneke diyen, farklı fikirdeki yurttaşı yumruklayan, sinir küpü Sarıgül’ü alıp, Amerika’nın B Planı olarak yola koyuldu.

Oyları bölme Bugün bu oyları “Bölme”ciler, yarın yetmez ama “Evet”çiler kadar ortada kalacaklar. Ne var ki, bu ortada kalmışlık arsız Sezen Aksu’nun yüzünü ne kadar kızartmıyorsa, onlarınkini de o kadar kızartmayacaktır.

Ne yapmıştı Aksu? Sezen Aksu, Tayyip Erdoğan’a telefon açıp; “Sizi çok beğeniyorum, takdir ediyorum, memleketi çok iyi

yönetiyorsunuz. Teröristle işbirliği yapmanızı onaylıyorum, açılımınızı destekliyorum. Ne yaparsanız yapın, yanınızdayız” demişti. Tıpkı, Başbakan’ın icraatlerini beğendiğini televizyonlarda sık sık beyan eden Ali Poyrazoğlu gibi. Bütün bunların yapılış sebebi neydi? “Çıkar” evet, sadece “Çıkar”... Yani, daha çok para kazanabilmek. Gençler ölmüş, ülke

TEPETAKLAK

Hırsız vaaar!... Katil vaaar!... Levent

KIRCA leventkirca@aydinlikgazete.com

bölünmüş, Cumhuriyet yıkılmış... Onlar için önemli değildi. Önemli olan yalnızca “Para” idi.

Berkin Elvan’ı kim öldürdü? Berkin Elvan’ ı, hükümetin polisi öldürdü. Ayrıca sadece Berkin’i değil, Abdocan’ı ve diğer canlarıda... Kararı Tayyip vermiş. Üstelikte açıkca; “Emri ben verdim” diyordu. Hükümet mensuplarıda, patronlarını destekliyordu. Devletin Cumhurbaşkanı, olup biteni sessiz kalarak izliyordu. Sessiz

kalmak hükümete; “Yaptıklarınızı onaylıyorum” demek oluyordu. Cemaatle birbirine giren hükümetin, bütün hırsızlığı ortaya çıkacaktı. Gezi’de ‘vur emri’ veren bakanların; rüşvetleri, hırsızlıkları, oğullarıyla birlikte yaptıkları eylemler ve bu eylemlerin ses kayıtlarıyla ortaya çıkacaktı. Yıldızlaşan espri “Ayakkabı Kutusu”ydu. Kim, nerede bir ayakkabı kutusu görse, hemen

bunların aile boyu hırsızlıkları akla gelecekti. Gözler, R.T’nin oğlu Bilal’deydi. Ne var ki, Bilal’e de emri babası vermişti. Bilal ördek yavrusu gibi, babasının koltuğunun altına gizleniyordu. Gezi Parkı’nda destan yazan, çift maaş ikramiye alan kahraman polise, bu kez R.T, Bilal’ı soruşturmaya çağırdığı için güvenemiyordu. O güne kadar lehine kullandığı polisi, bugün savcılarla birlikte sürgün edecekti. Yeter ki, Bilal sorgulanmasındı.

Berkin’i birlikte öldürdüler Türkiye, Berkin’in ölümüyle bir kez daha ayağa kalktı. Cumhurbaşkanı, Berkin’in ölümüne üzüldüğünü ve yapacak birşeyinin olup olmadığını soruyordu. Oysa ki yapacağı şey elbette vardı. Olaylar sırasında sessiz kalmayıp işin başındaolaya “Cumhur” sıfatıyla müdahale etseydi, bu genç ölümler olmayacaktı. Bülent Arınç da o gün göz yummuş, bugün politika gereği üzgün olduğunu söylüyordu. Başta R.T olmak üzere, tüm hükümet istifa etmeli. Cumhurbaşkanı da, öyle. Bugün Berkin için şarkı yapıp, yeni hükümete şimdiden yaranma manevraları yapan Sezen Aksu’yla birlikte ‘’Akiller”in ve sesini çıkarmayan sözde sanatçıların, bütün bu çıkan yolsuzluk, hırsızlık, sahtekarlık, yalancılık, dolandırıcılık ve riyakarlıklarda sizce ne kadar ortaklık payı var? Şimdi manevra yaparak, döneklik yaparak başta durmaları gereken yerde durması gereken insanları bir araya koysak, Tayyip’in kalabalıkları montajla çoğaltığı gibi çoğaltmaya gerek yok. Hayli kalabalıklar ve herkes farkında...


16 MART 2014 PAZAR

Hazırlayan: Osman ERBİL

Çocuklar bilyeleriyle Berkin’i andı

Mustafa MUTLU mustafamutlu@aydinlikgazete.com

Paranoid şizofreni!

B

‘Berkin’ eylemleri devam ediyor. Ankara’da çocuklar Berkin için bilye oynarken, İngiltere parlamentosu önünde AKP protesto edildi İSTİHBARAT SERVİSİ

B

erkin Elvan için yapılan yapılan protestolar hem Türkiye’nin bir çok şehrinde hem de yurtdışında devam ediyor. En anlamlı Berkin eylemlerinden birisi Kızılay Güvenpark’ta çocukların buluşmasıyla yapıldı. Berkin için bilye oynayan çocuklar, resim yaparak şarkı söyledi. Taraflar grupları da “Bırakın gençler oynasın” pankartını açtı Haziran direnişi sırasında ekmek almaya giderken polisin attığı gaz fişeğiyle başından vurulan ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için çoçuklar Ankara Güvenpark’ta buluştu. Berkin için resim yapan çocuklar parkta bilye oynadı ve şarkı söyledi. Çevredeki vatandaşların da oyun oynayan çocuklara gösterdiği ilgi dikkat çekti. Başbakan Erdoğan dünkü seçim mitinginde Berkin’in mezarına konan bilyeleri istismar etmeye kalkmış ve “Neden bilye koyduklarını anlamadım” demişti. Güvenpark’ta başka bir Berkin

Elvan eylemi de taraftar gruplarınca yapıldı. Fenerbahçe, Gençlerbirliği, Galatasaray taraftarlarından oluşan grup Berkin için yan yana geldi ve “Bırakın gençler oyun oynasın” pankartını açtı.

Ankara Güvenpark’ta oyun oynayan çoçuklar bilyeleriyle Berkin’i andı.

‘Katil var’ sloganı rahatsız etti Bolu’da da dün vatandaşlar Berkin Elvan’ın ölümünü protesto etmek için buluştu. Hükümet Meydanı’nda toplanan yaklaşık 200 kişi, Berkin sloganlarıyla İzzet Baysal Caddesi’nde yürüdü. “Onlar çalıyor, biz yoksullaşıyoruz” yazılı pankart taşıyan kitle AKP seçim bürosunun önünden geçerken “Hırsız var”, “Katil var” sloganlarını attı. AKP’lilerse protestoya seçim müziğini sonuna kadar açarak karşılık verdi. Eylemciler de “Berkin Elvan ölümsüzdür”, “Hükümet istifa” sloganlarını daha gür bir şekilde attı.

İngiltere’de eylem vardı İngiltere’nin başkenti Londra’da toplanan çok sayıda Türk vatandaşı tarafından da eylem yapıldı. Westminster’daki İngiltere Parlamentosu

Türkler Londra’daki İngiliz parlamentosu önündeki eylemde bir araya geldi. önünde toplanan yaklaşık 500 kişi, mumlar, karanfiller ve Berkin’in fotoğrafları ile eylemlerini gerçekleştirdi. AKP ve Tayyip Erdoğan aleyhine slogan atan grup, Gezi olaylarında ölenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra

‘Takkeli Firavunlar’a toplatma talebi Gazetemiz yazarı Sabahattin Önkibar’ın “Takkeli Firavunlar” isimli son kitabının toplatılması talep edildi. İhlas Holding A.Ş. ve şirketin kurucularından Enver Ören’in oğlu Mücahit Ören kitap hakkında tedbir kararı verilmesini istedi. İhlas Holding, kitabın toplatılmasının

yanı sıra 1 trilyon TL tazminat da talep etti. Sabahattin Önkibar, konuyla ilgili Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “Siyasi iktidar İhlas’a dava aç dedi, İhlas da dava açtı. Kitap 15 Ocak’tan beri raflarda, onbinlerce adet sattı. Dolayısıyla onbinlerce sattıktan sonra

İhlas Holding’in kitapla ilgili dava açmasının hiçbir mantığı yok. Enver Ören ölmeden önce yazılarımın hiçbirine dava açmamış ve tekzip etmemiştir” diye konuştu.

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

İstiklal Marşı’nı okudu. Protestoya Türkiye Gençlik Birliği İngiltere, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, Anadolu Kültür Merkezi ve Kıbrıs Türk Cemiyeti başkan ve üyeleri ile Londra’da yaşayan çok sayıda vatandaş katıldı.

Okul müdürü ’BERKİN’lerin boğazını sıktı

SEDA AKYÜZ

T

ürkiye Liseliler Birliği(TLB) İstanbul Bakırköy ve Üsküdar’da düzenlediği Berkin Elvan eylemlerinde liselileri birleştirdi. Bu eylemlerden rahatsız olan Üsküdar Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi müdürü ise öğrencilerin boğazını sıktı. TLB’nin önderlik ettiği Berkin Elvan eylemlerinden birisi Üsküdar Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nde gerçekleşti. Yaklaşık 80 öğrencinin okul bahçesinde yaptığı oturma eyleminin ardırdan okul müdürü öğrencilere saldırdı ve bazı öğrencilerin boğazını sıktı. Eylem yapan öğrencilerden biri yaşadıklarını Aydınlık’a şöyle anlattı: “Öğlen teneffüsünde arkadaşlarımız okul bahçesinde oturma eylemi yaptılar. Ancak ne bir slogan atıldı ne de bir taşkınlık. Bazı arkadaşlarımız sadece ellerinde Birgün gazetesinin 1. sayfasındaki Berkin Elvan’ın fotoğrafını tutuyordu. O sırada müdür yardımcısı yanımıza gelerek ‘Hadi arkadaşlar kalkın’ dedi.

Müdürün öğrenciye saldırısı Okul müdürü bir anda gelerek arkadaşımızın elindeki gazeteyi aldı ve yırttı. Bizlere hakaret etti. ‘Hepsinin numarasını alın, disiplin cezası vereceğim. Şerefsizler, teröristlerin gazetesini okula sokuyorsunuz’ diye bağırdı. Öğrencilerden biri ‘böyle davranamazsınız?’ diyerek karşılık verince okul müdürü öğrencinin boğazını sıktı. Daha sonra bu arkadaşımızı odasına çağıran müdür yaklaşık bir iki saatlik bir konuşmanın ardından bıraktı.” Olayın duyulmasının ardından velilerin ve mezun öğrencilerin okula geldiği bildirildi.

Öğrencileri odalarına kilitledi Bakırköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri de TLB’nin önderliğindeki eyleme katıldıkları için okul müdürünün hışmına uğradı. Tanık öğrencilerin anlattıklarına göre olay şöyle yaşandı: “Eylemin ertesi gün okula gelen öğrenciler beden eğitimi dersi için soyunma odalarına gitti. Okul müdürü derse hazırlanan kız öğrencilerin soyunma odalarına girdi, erkek öğrencileri ise odalarına kilitledi. Öğrencilere hakaret ederek kabinleri arayan okul müdürü eyleme katılan öğrenciler hakkında da soruşturma başlattı”

ugün Pazar... Siyasetten, cinayetten söz etmeyeceğim. Hepimiz zaten yeterince gerginiz. Biraz olsun dinlenelim. “Sorumlu yazarlık müessesesi”nin gereklerinden birini yerine getirip size bugün “ailenizin hekimliği”ne soyunacağım! Peki; tıp eğitimim var mı? Elbette yok! İnternet sağ olsun... Efeeendiiiim; bugün işleyeceğimiz hastalık türümüüüüz, “paranoid şizofreni!” Paranoya, karmaşık bir ruhsal hastalıktır. En çarpıcı belirtisi hezeyan, yani Türkçe söyleyişiyle “sanrı”lardır. Paranoyak kişi başkalarının kendisine haksızlık yaptığına, eziyet ettiğine inanır. Bu “kötü niyetli başkaları”, Merihlilerden casuslara, faiz lobilerinden robot ya da porno lobilerine, köşe yazarlarına, hatta 15 yaşındayken polis tarafından öldürülen bir çocuğa kadar herkes olabilir! Peki, sözcük anlamı ne “paranoya”nın? Uzman doktorunuz (!) olarak elbette bunu da yazmalıyım: Yunancada, “para” dışarıda, “nous” ise akıl anlamına geliyor... Paranoyanın anlamı ise “aklını kaçırma!” Biz halk arasında bu durumdaki kişilere kısaca “deli” diyoruz! Bu hastalığın nedeni kısmen kalıtsal, kısmen de çevresel etkilere dayanıyor. Daha çok ileri yaşlarda ve toplumun “alt” tabakalarından kişilerde görülüyor! Paranoya, kendi başına pek tehlikeli bulunmuyor... Bunun tehlikeli hali, paranoid şizofreni! Kuruntuların belirgin olduğu şizofreni biçimi için paranoid şizofreni terimi kullanılıyor. İyi de nedir bu kuruntular? Olmamış şeyleri olmuş gibi algılamak ve buna inanıp savunmak! Örneğin “seksen,

yüz kadar üst tarafı çıplak, deri pantolonlu birilerinin başörtülü bir yakınınıza saldırdığını, dövdüğünü, hatta üzerine idrarlarını yaptığını” düşünüyorsanız; ama kamera görüntüleri ve görgü tanıkları bunu doğrulamıyorsa... İşte bu, “kuruntu” olarak değerlendiriliyor! Ya da 15 yaşında kaybettiği oğlunun mezarına çiçek ve renkli misket atan babayı, “O demir bilyeleri ve karanfilleri neden mezara attın bakalım, amacın ne?” diye sorguluyorsanız, bu da “yoğunlaşmış kuruntu” vakası sayılabiliyor! Peki; bu ciddi hastalığın belirtileri ne? Bir: Hasta çok canlı sanrılar yaşayabilir, olmayan sesler işitebilir. İki: Günlük olaylara, rastlantılara, başkalarının sıradan hareketlerine, kendine ilişkin olağanüstü anlamlar verir. Üç: Herkesin ona karşı birleşmiş olduğunu kanıtladığına inanabilir. Dört: İzlendiği kanısına kapılabilir. Sonuç olarak, paranoid şizofren kişi çoğunlukla korkak, kafası karışık ve sinirlidir. Yine de, başka akıl hastalıklarına oranla, düşünme ve öteki zihinsel süreçlerde fazla bir bozulma olmaz. Uzun süre hastanın yalnızca kavgacı ve huzursuzluk yaratıcı olduğu düşünülür. Öteki davranışları ve inançları olağan, akla uygun olduğu için, kimse akıl hastalığından kuşkulanmaz. Tam anlamıyla ileri bir durum olan paranoid şizofreni, sadece psikotrop türü ilaçlarla tedavi edilir. Hastaların dörtte biri ilaç tedavisi ve psikoterapiyle belli bir süre sonra iyileşir. Ancak paranoyak özellikler ortadan kalksa da, hasta sürekli tıbbi gözetim altında tutulmalıdır. Ve son söz: Bayılıyorum şu tıp bilimine! Sayesinde bugün ilk kez “siyaset dışı bir yazı” yazdım!

GÜNÜN SORUSU Önce Başbakan’ın “abi” dediği Hasan Cemal döndü. Onu diğer liboş takımı izledi. Bir süre önce Ertuğrul Özkök bile Başbakan’ın diktatörlüğünü keşfetti. En son dönen ise, AKP’nin “saçılım” politikasına destek vermeyenleri iki cihanda lekeli ilan eden “slikonlu serçe”oldu... Sorum size: Bu hızla; sizce Bülent Arınç mı önce döner, Abdullah Gül mü?

Ölüme bile saygısızlar! Bazı alçaklar, özellikle de AKP’nin kara propaganda yapmak için kiraladığı 6 bin internet tetikçisi, günlerdir Berkin Elvan’a ait olduğu iddia edilen bir fotoğrafı yayıp duruyorlar. Bu fotoğraftaki yüzü kırmızı bir fularla bağlı, elinde sapanıyla kameralara poz veren çocuğun Berkin olduğunu söyleyip “Sizin günahsız dediğiniz çocuk, polise böyle taş atmış... Yani ekmek almaya falan giderken öldürülmemiş” diyorlar! Başbakan da bunların ürettiği sahte malzeme

üzerinden siyaset yapıp Berkin’in acılı annesine babasına hakaret ediyor, hedef gösteriyor! Değil ama diyelim ki o fotoğraf gerçek... Polis, bugüne kadar kendisine taş atan herkesi öldürseydi, bu ülkenin nüfusu dörtte bir azalırdı! Akıllarını, vicdanlarını yitirmiş salak tetikçiler, sözüm size: Hangi yasada taş atmanın karşılığının ölüm olduğu yazılı... Gösterseniz de öğrensek!

GÜNÜN İSYANI! Yerel seçimlere sadece iki hafta kaldı ya; adayların propaganda yarışı iyice hızlandı. Her türlü tanıtıma eyvallah ancak sinemalardaki propagandayı kabul etmiyorum! Parayı bastırıp ağız tadıyla film izlemeye gidiyorsunuz; yarım saat reklam izlemek zorunda kaldığınız yetmezmiş gibi bir de “Kadir Topbaş” tacizine uğruyorsunuz! İsyanım siyasi reklam yayınlayan sinema sahiplerine: Üç kuruş para için sinema salonlarına parti bayrağı asmayı da düşünüyor musunuz?


Hazırlayan: Gökçen BEYAZ

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ANKARA İmsak 04:28 Güneş 05:52 Öğle 12:04 İkindi 15:23 Akşam 18:03 Yatsı 19:20 HAVA DURUMU

Ankara: 1/15

g

İstanbul: 7/14

g

Taciz iddiası öğrencileri ayağa kaldırdı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yerleşkesindeki Melikşah Öğrenci Yurdunda kalan kız ve erkek öğrenciler, kız öğrencilerin bazı minibüs şoförleri tarafından taciz edildiği iddiasıyla eylem yaptı. Gece saatlerinde yurtlardan çıkarak yürüyen öğrenciler rektörlük binası önünde toplandı. Bu sırada öğrenciler arasında bulunan yüzü maskeli bir grup, binaya taşla saldırarak camlarını kırdı, güvenlik kameralarını ve minibüs duraklarını tahrip etti. Polis, olayların büyümesi üzerine öğrencilere basınçlı suyla müdahale etti. 1 polisin yaralandığı olaylarda 26 öğrenci gözaltına alındı.

İzmir: 9/18

d

İSTANBUL İmsak 03.30 Güneş 03.30 Öğle 03.30 İkindi 03.30 Akşam 03.30 Yatsı 03.30

Antalya: 11/17

h

Adana: 7/20

h

Diyarbakır: 3/17

d

Erzurum: -4/6

k

Sivas: -3/12

Tunceli: 0/15

g

Trabzon: 6/16

g

Zonguldak: 6/12

g

Bursa: 4/19

g

Konya: 0/14

d

Çevreci çift düğüne otobüsle gitti Antalyalı gelin-damat toplu ulaşıma dikkat çekmek için düğün salonuna halk otobüsüyle gitmeyi tercih etti. Çifti gören yolcular kamera şakası sandı. Damat İsviçre Ulaştırma Bakanı’ndan etkilendiğini söyledi

A

ntalya’nın Alanya İlçesi’nde, gelin ve damat toplu ulaşım araçlarının kullanımına dikkati çekmek amacıyla düğüne özel halk otobüsüyle gitti. Yaklaşık 1 yıl önce tanışan prodüksiyon şirketi sahibi Fatih İlyasoğlu ve muhasebeci Nursen Ayvacı kısa bir süre önce evlenme kararı aldı. Daha önce tatil

Okullara seçim tatili

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bir televizyon programında yaptığı açıklamada, 30 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlerden sonraki gün okulların tatil olacağını açıkladı. Avcı, “Oy sayma işlemi geç saatlere kadar sürecektir. Sınıfların eski düzenine getirilmesi için bir gün süreye ihtiyaç var. Bu yüzden böyle bir karar aldık” dedi.

h

İZMİR İmsak 03.30 Güneş 03.30 Öğle 03.30 İkindi 03.30 Akşam 03.30 Yatsı 03.30

Çift Alanya Kaymakamlığı önündeki otobüs durağında bir süre bekledikten sonra otobüse bindi.

için gittiği İsviçre’de Ulaştırma Bakanı’nın işe metroyla gittiğini gören İlyasoğlu, Türkiye’de de toplu ulaşım araçlarının kullanımını teşvik etmek amacıyla düğüne halk otobüsüyle gitmeye karar verdi.

Durakta beklediler Damat, bu fikrini gelinle paylaştı ve ikna etti. Hazırlıkları tamamlayan çift, dün fotoğraf çekiminin ardından Alanya Kaymakamlığı önündeki otobüs durağında bekledi, daha sonra düğün salonunun bulunduğu bölgeden geçen halk otobüsüne bindi. Otobüste gelin ve damat gören

yolcular önce kendilerine kamera şakası yapıldığını düşündü. Oldukça şaşıran yolcular çifti tebrik etti. Gelin ve damat Karayolları 133’üncü Şube Şefliği önündeki durakta inerek düğünün yapılacağı salona gitti. Damat İlyasoğlu, “Türkiye’nin birçok şehrinde inanılmaz bir trafik sorunu var. 2-3 otomobili olan aileler var ve bunlar trafiğe çıkıyor. Toplu taşıma araçlarını kullanma konusunda gerekli özeni göstererek bu güzel doğayı egsoz dumanından korumamız gerekiyor. Buna dikkati çekmek için düğüne otobüsle gittik” dedi.

Bu beldedeki mezar taşlarında kamyon resmi var! Şanlıurfa-Akçakale karayolu üzerindeki 5 bin nüfuslu Uğurlu Beldesi’nde geçen Cuma günü okuldan çıkan ilkokul birinci sınıf öğrencisi Mehmet Çetindağ, bir minibüsün çarpması sonucu öldü. Küçük çocuğun ölüm haberini alan ve daha önce de aynı yolda onlarca kişinin kazalarda ölmesiyle öfkelenen belde sakinleri, taş yağmuruna tuttukları minibüsü ateşe verdi. Halen jandarmanın önlem aldığı beldede yaşayanlar, son 10 yıl içerisinde yolda meydana gelen kazalarda 44 kişinin öldüğünü vurgulayarak önlem alınmasını istedi. Yolun üst geçit için uygun olduğunu kaydeden Belediye Başkanı Mehmet Çalışkan da yetkililerin ilgilenmediğinden yakınarak, “Artık çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Bunun için de pazartesi gününden itibaren çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz” diye konuştu.

Uğurlu sakinleri, kazalarda ölenlerin mezar taşlarına kendilerine çarpan otomobil, kamyon gibi araçların resimlerini yaptırdıklarını söyledi.

T.C. GEBZE 2. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/1389 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI : Kocaeli İli, Darıca İlçesi, Darıca mahl. 2072 Ada No, 7 Parsel No.lu arsa vasfındaki 497.00 m2 yüzölçümündeki ana taşınmazda kat irtifaklı 234/994 arsa paylı, 2.kat +Çatı kat (5) Bağımsız bölüm no.lu çatı piyesli konutun tam hissesi. ÖZELL KLER : Taşınmaz fiilen Darıca ilçesi Emek mahallesi Fatih Sultan Mehmet caddesinden Yazı sokağa girildiğinde, Emirgan sokağa cepheli dış kapı numarası 9 olan yeni yapı betonarme binada, yol cephesinde 2. Kat (5) no.lu çatı piyesli meskendir. Daire; girişte; iki oda, salon, mutfak, tuvalet, antre ve holden ibarettir. Daire içinden çıkan merdiven iptal edilmiş olup üst kata bina ortak merdiveninden çıkıldığında iki oda, salon, açık mutfak, banyo ve önünde teras vardır. Her iki kat ayrı daire olarak kullanılmaktadır. Odalar ve salonun zemini lamine parke, ıslak hacimler seramik, banyo ve tuvalet tavana kadar fayans kaplıdır. İç doğramalar Amerikan panel, dış doğramalar ahşap görünümlü ısı camlı plastik doğramalıdır. Kartonpiyerli, plastik badanalı daire doğalgaz kombi tesisatlı olup doğalgaz bağlı değildir. Brüt 150.00 m2 inşaat alanlıdır. 3. Sınıf B grubu yapı türündedir. Şehir merkezine yakın, Ulaşım imkanları iyi olup tüm belediye hizmetlerinden faydalanmaktadır. Çevresi yoğun olarak konut türü yapılarla çevrilidir, mar Durumu : Konut alanında kaldığı, ayrık nizam 3 kat H=9.50m, TAKS: 0.40, KAKS: 1.20, ön bahçe ve yan bahçe çekme mesafesi 3.00m, arka bahçe çekme mesafesi h/2 olduğu belirtilmiştir. K ymeti : 157.950,00 TL KDV Oran : %1 1. Sat Günü : 28/04/2014 günü 10:30 - 10:35 arası 2. Sat Günü : 23/05/2014 günü 10:30 - 10:35 arası Sat Yeri : Adliye ek binası 1. Kat Satış Salonu S.Orhan mahl. İlyasbey cad. No: 27 Gebze/KOCAELİ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı ala-

caklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatılmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1389 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları, tebligat yapılamayan ilgililere İİK.nun 127. Md. Gereğince gazete ilanının tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. 11/03/2014 (İİKm.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17185 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. STANBUL ANADOLU 10. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/359 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Ataşehir İlçe, 2089 Ada No, 7 Parsel No, Küçükbakkalköy Mahalle/Mevkii, 2089 ada, 7 parsel sayılı, 268,00m2 yüzölçümlü taşınmazda ; 10/90 arsa paylı 1. kat 3 no lu dairenin tamamı. Dairede; girişte antre, uzun bir koridor, mutfak, balkonlu salon, iki yatak odası ve banyo planında, takribi 115.00m2 brüt yüzölçümlü, ıslak zeminler seramik, odalar laminat parke, pencereler pvc, kapılar Amerikan panel kapı, mutfakta tezgah, alt ve üstünde dolaplar, banyoda duş mahali, klozet ve lavabo, elektrik su ve kombi sistemde doğalgaz kalorifer tesisatlı, orta derece üstü malzeme ve işçilikle inşa edilmiştir. Betonarme karkas sistemde ayrık nizamlı olarak inşa edilmiş, bodrum+zemin+4 normal katlı toplam 6 kattan ibaret zemin katında iş yerleri, normal katlarında ikişer daire olmak üzere toplam 8 daireli ana bina cephesi Amerikan saydınk kaplama, mahallenin merkezi yerinde, ticaretle uğraşın yoğun olduğu, belediye teknik alt yapı hizmetlerinin bulunduğu bölgede, ulaşımı kolaydır. Adresi : İstanbul İl, Ataşehir İlçe, İstanbul İl, Ataşehir İlçe, Tevfik Fikret caddesi 5 kapı noda, 1. kat 3 no lu daire Yüzölçümü : 115.00m2 brüt yüzölçümlü Arsa Pay : 10/90 mar Durumu : Ataşehir Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 11.03.2013 tarih, 1403/4189 ayılı yazılarında; Ataşehir Küçük Bakkalköy mahallesi, 236 pafta, 2089 ada, 7 parselin; 1/1000 ölçekli, 18.01.1994-19.03.2012 tasdik tarihli, K.Bakkalköy mahallesi Uygulama Revizyon İmar planında Kaks: 1.8, H:15,50m. irtifalı bitişik nizam (şematik kitle), Konut alanında kalmakta olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 250.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydındaki gibi 1. Sat Günü : 07/05/2014 günü 11:20 - 11:30 arası 2. Sat Günü : 02/06/2014 günü 11:20 - 11:30 arası Sat Yeri : ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU - null null / null 2 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Ataşehir İlçe, 2089 Ada No, 7 Parsel No, Küçükbakkalköy Mahalle/Mevkii, 2089 ada, 7 parsel sayılı, 268,00m2 yüzölçümlü taşınmazda; 10/90 arsa paylı 1 kat 4 nolu daire; girişte antre, uzun bir koridor, mutfak, balkonlu salon, iki yatak odası ve banyo planında, takribi 115.00m2 brüt yüzölçümlü, ıslak zeminler seramik odalar laminat parke, parke, pencereler pvc, kapılar Amerikan panel kapı, mutfakta tezgah, alt ve üstünde dolaplar, banyoda duş mahali, klozet ve lavabo, elektrik su ve kombi sistemde doğalgaz kalorifer tesisatlı, orta derece üstü malzeme ve işçilikle inşa edilmiştir. Betonarme karkas sistem ayrık nizam olarak inşa edilmiş, bodrum+zemin+4 normal katlı toplam 6 kattan ibaret zemin katında iş yerleri, normal katlarında ikişer daire olmak üzere toplam 8 daireli ana bina cephesi Amerikan saydin kaplama, mahallenin merkezi yerinde, ticaretle uğraşın yoğun olduğu, belediye teknik alt yapı hizmetlerinin bulunduğu bölgede, ulaşımı kolaydır. Adresi : İstanbul İl, Ataşehir İlçe, İstanbul İl, Ataşehir İlçe, Tevfik Fikret caddesi 5 kapı noda, 1.kat 4 nolu daire Yüzölçümü : 115.00m2 brüt yüzölçümlü Arsa Pay : 10/90 mar Durumu : Ataşehir Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 11.03.2013 tarih, 1403/4189 ayılı yazılarında; Ataşehir Küçük Bakkalköy mahallesi, 236 pafta, 2089 ada, 7 parsel; 1/1000 ölçekli, 18.01.1994-19.03.2012 tasdik tarihli, K.Bakkalköy mahallesi Uygulama Revizyon İmar planında Kaks: 1.8, H:15,50m. irtifak bitişik nizam (şematik kitle), Konut alanında kalmakta olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 250.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydındaki gibi 1. Sat Günü : 07/05/2014 günü 15:30 - 15:40 arası 2. Sat Günü : 02/06/2014 günü 15:30 - 15:40 arası Sat Yeri : ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU - null null / null

3 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Ataşehir İlçe, 2089 Ada No, 7 Parsel No, Küçükbakkalköy Mahalle/Mevkii, 2089 ada, 7 parsel sayılı, 268,00m2 yüzölçümlü taşınmazda; 10/90 arsa paylı,2. kat 6 nolu daire; girişte antre, uzun bir koridor, mutfak, balkonlu salon, iki yatak odası ve banyo planında, takribi 115.00m2 brüt yüzölçümlü, ıslak zeminler seramik, odalar laminat parke, pencereler pvc, kapılar Amerikan panel kapı, mutfakta tezgah, alt ve üstünde dolaplar, banyoda duş mahali, klozet ve lavabo, elektrik su ve kombi sistemde doğalgaz kalorifer tesisatlı, orta derece üstü malzeme ve işçilikle inşa edilmiştir. Betonarme karkas sistemde ayrık nizamlı olarak inşa edilmiş, bodrum+zemin+4 normal katlı toplam 6 kattan ibaret zemin katında iş yerleri, normal katlarında ikişer daire olmak üzere toplam 8 daireli ana bina cephesi Amerikan saydınk kaplama, mahallenin merkezi yerinde, ticaretle uğraşın yoğun olduğu, belediye teknik alt yapı hizmetlerinin bulunduğu bölgede, ulaşımı kolaydır. Adresi : istanbul İl, Ataşehir İlçe, İstanbul İl, Ataşehir İlçe, Tevfik Fikret caddesi 5 kapı noda, 2. kat 6 nolu daire Yüzölçümü : 115.00m2 brüt yüzölçümlü Arsa Pay : 10/90 imar Durumu : Ataşehir Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 11.03.2013 tarih, 1403/4189 ayılı yazılarında; Ataşehir Küçük Bakkalköy mahallesi, 236 pafta, 2089 ada, 7 parsel; 1/1000 ölçekli, 18.01.1994-19.03.2012 tasdik tarihli, K.Bakkalköy mahallesi Uygulama Revizyon imar planında Kaks: 1.8, H:15,50m. irtifak bitişik nizam (şematik kitle), Konut alanında kalmakta olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 270.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydındaki gibi 1. Sat Günü : 07/05/2014 günü 16:00 - 16:10 arası 2. Sat Günü : 02/06/2014 günü 16:00 - 16:10 arası Sat Yeri : ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU null null / null Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/359 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e kargılık gelmektedir. BASIN: 17050 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


16 MART 2014 PAZAR

DOLAR

Cuma 2.2320 Perşembe 2.2285

Hazırlayan: Recep ERÇİN

EURO

Cuma 3.1079 Perşembe 3.1052

BORSA

Cuma 63.280 Perşembe 63.459

ALTIN

Cuma 663 TL Perşembe 657 TL

(Cumh.)

FAİZ

Cuma % 11.38 Perşembe % 11.44

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

PETROL (Brent)

Cuma $ 107.80 Perşembe $ 107.72

*Serbest piyasa satış fiyatları

Enerjide yüzde 10 tasarruf 2.5 milyar dolar kazandırır

AKP esnafı da sıfırladı

AKP iktidarı döneminde esnaf da çiftçi de sıfırlandı. Üretici 33 milyon dönüm arazisini ekemez hale gelirken, TESK kayıtlarına göre 9 yılda 1.2 milyon esnafın da sicil sildirdiği belirlendi AYDINLIK / ANKARA

A

KP’nin izlediği ekonomi politikası tıkanırken, toplumun bütün kesimlerinde sıkıntı hat safhaya çıktı. İzlenen sıcak para politikası üretimi geriletti. TÜİK verilerinde sanayide küçük büyümeler görülse de gerçek öyle görünmüyor. Sanayide işçi çıkarmalar hızlanırken, tarımda üretim düşüyor. İzlenen politikalar nedeniyle çiftçi 33 milyon dönüm araziyi ekemez hale gelirken esnaflar da kepenk kapatıyor.

Sosyal sorumluluk boyutu aşıldı

Yılda 135 bin esnaf Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’nun (TESK) 2005’ten bu yana tuttuğu kayıtlara göre, AKP iktidarının son 9 yılında toplam 1 milyon 145 bin 641; yani yılda ortalama 135 bin esnaf ve sanatkâr mesleği bırakarak sicil kaydını sildirdi. Dükkan kapatan esnafın önemli bir bölümünün yıllardır esnaflık yapan esnaflar olduğu görülürken, yeni açılan esnafların daha küçük, fazla sermaye gerektirmeyen, genellikle bir veya 2 kişi çalıştırabilen işyerleri olduğu belirlendi.

Esnafa büyük darbe vurdu CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran konu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Ekonomik ve sosyal yapımızın istikrar unsuru, toplumun orta direği olan esnaf ve sanatkâr kesim, AKP iktidarı döneminde ağır darbe yedi. AKP iktidarı, küçük esnafı, perakendecilik sektörüne giren büyük sermaye gruplarına ezdirdi. Bölgeler arası dengeli büyüme ve gelişmeye katkısı, istihdam artışı-işsizliği azaltmadaki önemli rolü dolayısıyla Türkiye’nin

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’ (TÜSİAD) dün İstanbul’da “Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Yeşil İş’’ konulu bir etkinlik düzenledi. Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Burak Uyguner ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran Symes’ın açılış konuşmalarını yaptığı toplantının ilk bölümünde Türkiye Sürdürülebilir Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa’nın yönettiği bir panel düzenlendi.

Her yıl ortalama 135 bin esnaf kepenk indirdi.

demografik yapısı açısından son derece büyük önem taşıyan esnaf ve sanatkâr kesimde, AKP döneminde tam bir yaprak dökümü yaşandı. Ülke genelinde pıtrak gibi çoğalan AVM’ler, esnaf ve sanatkâra büyük darbe vurdu ve vurmaya da devam ediyor” dedi. Oran, esnaf ve sanatkarların durumu ile ilgili şunları söyledi: “TESK istatistik kayıtlarını tutmaya başladığı 2005’ten, Şubat 2014’e kadar olan dönemde 1 milyon 212 bin 73 esnaf ve sanatkâr ‘sicil terkini’ yaptırdı, yani faaliyetine son vererek kaydını sildirdi. Buna göre, yılda ortalama 135 bin dolayında esnaf ve sanatkar mesleki faaliyetini bırakmak, işyerini terk etmek

zorunda kaldı.

17 ilde durum çok vahim Bu dönemde mesleği bırakanların yeni ticaret hayatına atılanlara oranı özellikle Nevşehir, Burdur, Bartın gibi illerde rekor kırdı. Bunlarla birlikte Aydın, Ardahan, Balıkesir, Ordu, Kars, Bolu, Amasya, Afyon, Eskişehir, Düzce, Trabzon, Konya, Artvin ve Kırıkkale’de de sicil kaydını sildirenlerin sayısı, yeni kayıt yaptıranların üzerinde; Kastamonu, Manisa, Bingöl, Rize, Muğla, Kırşehir, Kütahya, Sinop, Gümüşhane, Niğde, Zonguldak, Karaman ve Yalova’da ise iki sayı neredeyse başa baş gerçekleşti. Mesleği bırakanların, yeni başlayanlar oranı üç büyük kentte de

rekor düzeylere ulaştı.

Esnaf ve sanatkâr kesim nüfusun yüzde 10’u Şubat sonu itibariyle sayıları 1 milyon 510 bin 945 olan mevcut esnaf ve sanatkârlar, aileleriyle birlikte düşünüldüğünde ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Esnaf ve sanatkâr sayısında nüfusuyla orantılı olarak İstanbul 169 bin 761 kişiyle

başı çekiyor. Bu ili 98 bin 429 esnaf ve sanatkârla İzmir, 71 bin 299 kişiyle Ankara, 63 bin 719 kişiyle Antalya, 57 bin 102 ile Bursa, 44 bin 409 kişi ile Konya, 43 bin 12 kişiyle Mersin, 40 bin 475 kişiyle Manisa izliyor. Daha sonra 38 bin 547 kişiyle Adana ve 37 bin 407 kişiyle Balıkesir geliyor. Ülke genelindeki toplam esnaf ve sanatkârların yüzde 44’ü bu on ilde kayıtlı.

Konuşmasında, etkinliğin TÜSİAD, TİSK, Karadeniz ve Hazar İş Dünyası Birliği’nin ortaklığında düzenlendiğini kaydeden Başaran Symes, “Günümüz dünyasının koşullarını dikkate aldığımızda, çevresel etkenlerin karar alma süreçlerine dahil edilmesinin bir sosyal sorumluluk unsuru olmanın çok ötesinde uzun vadeli risk yönetiminin bir parçası haline geldiğini görmekteyiz. İşte bu noktada, çağdaş bir dünyada yaşamak arzusu ile çevreyi koruma önceliğinin birlikte var olabileceğinin ispatının da bugün bu etkinliğe konu olan ‘yeşil iş’ uygulamalarının artmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz’’ dedi. Çevre Dostu Yönetim için Federal Almanya Çalışma Grubu’nun (BAUM) kıdemli yöneticisi Herbert Kœpnick’in de katılımcı olduğu panelde konuşan Bursa, Türkiye’de yüzde 20’lik bir eneji tasarrufunun münkün olduğunu söyledi. Yüzde 20’lik rakam abartılı kabul edilse bile bunun yarısı yani yüzde 10’luk bir tasarrufun 250 milyar kilovatlık tüketimden 25 milyar kilovatlık tasarruf anlamına geldiğini belirten Bursa, “Böylece 2.5 milyar dolarlık bir tasarruf sağlanabilir. Yeterli tedbirler alınıp yüzde 10 verimlilik sağlanırsa bu rakam ekonomimizden harcanmayacak. Bu da ödediğimiz maliyetleri düşürecektir’’ diye konuştu. Konuşmasında Almanya’dan örnekler veren Herbert Kœpnick de, “Bir şiket sadece aydınlatmada yeni teknolojiyi kullanarak yılda 50 bin avroluk tasarruf sağlayabiliyor’’ bilgisini verdi. RECEP ERÇİN

EL KAİDE, SURİYE’DEN ZEYTİNYAĞI KAÇAKÇILIĞINA YENİDEN BAŞLADI

Yerli üretici zor durumda AYDINLIK / ANKARA

C

HP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray zeytinyağı üreticisine KDV muafiyeti getirilmesini istedi. Üreticilerin zor durumda olduğını bildiren Çıray, bitkisel yağlar içinde katma değeri en yüksek tür olan zeytinyağının özellikle ürün temininde zorluk çekilen yıllarda sahteciliğin de arttığını ifade etti. Gıda Tarım ve Hayvancık Bakanı Mehdi Eker’e rekoltenin düşük olduğu, olağanüstü durumların yaşandığı yıllarda üreticiyi korumak için yüzde 8’lik KDV’nin zeytinyağından muaf tutulması önerisinde bulunan Çıray yaptığı açıklamada, “Ülkemizde maalesef tam anlamıyla bir gıda terörü vardır. Sahtecilik yapan firmaların deşifre edilmesi, duyurulması yerinde bir uygulamadır. Ancak zeytinyağı üreticisinin kalıcı çözüme ihtiyacı vardır. Zeytinyağlarına belli ölçülere kanola, mısır veya ayçiçek yağı

gibi daha ucuz yağlar veya farklı niteliklere sahip zeytinyağlarının karıştırılıp nitelikli zeytinyağı gibi satılması gibi insan sağlığını tehdit eden sahteciliklerden şiddetle kaçınılması gerekmektedir” uyarısında bulundu.

Üreticinin sıkıntısı Meclis’te Zeytinyağı üreticisinin sıkıntılı bir dönem yaşadı-

ğını kaydeden diye konuştu. Çıray, “SuriZeytinyağı üreticiye’den kaçak lerinin sıkıntısını Mecyollarla gelen lis’e taşıyan Çıray, Bazeytinyağları iç kan Mehdi Eker’in yapiyasaya sürülnıtlaması istemiyle bir mektedir. Zeysoru önergesi de verdi. tinyağında sahÇıray, Bakan Eker’den, “Zeytinyağı sahtekârtekârlıklar yalıklarına karşı Bakanpılmaya başlanlığınız ne gibi tedbirler mıştır. Buna bir Aytun Çıray almıştır? Bununla ilgili de mevsim ne gibi cezai yaptırımşartlarından dolayı rekoltenin düşmesi ek- larınız bulunuyor? Vatandaşı nasıl koruyorlenince zeytinyağı üreticisi tam bir çıkmaza girmiştir. sunuz? 2012-2013 yıllarında Zaten zor durumda olan Suriye’den kaçak yolla ülkeyerli üreticimizin iyice mize giren zeytinyağı miktarı mağdur durumdadır” ne kadardır? İnsan sağlığıyla oynamanın terörden ne farkı vardır? Zeytin ve zeytinyağı konusunda üretim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle diğer Akdeniz ülkeleri ile rekabet etmemiz neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Bakanlığınızın bu konuda bir çalışması var mıdır?” sorularına yanıt istedi.

El Kaide Cilvegözü sınır kapısını kullanıyor

Suriye’den yapılan zeytinyağı kaçakçılığının El Kaide tarafından yapıldığı belirlendi. Kaçakçılık için ise genellikle Cilvegözü sınır kapısının kullanıldığı öğrenildi. El Kaide’nin Suriye’de halkın ürettiği ham zeytinyağlarına zorla el koyduğu ve bu zeytinyağlarını

kapalı TIR’larla Türkiye’ye taşıdıkları bunun için Hatay’da depo da tuttukları bildirildi. Geçtiğimiz yıllarda da kaçakçılığın yapıldığını kaydeden Hataylı kaynaklar, “Gelen malı Egeli zeytinyağı tüccarları aldılar. Hatta buralara gelip terör örgütü

üyeleriyle bizzat pazarlık yaptılar. Hatta Ege ihracatçı Birliklerinden bir işadamının da İzmir’de yapılan bir toplantıda bunu itiraf ettiğini gazeteler yazdı. 5 bin ton civarında Suriye zeytinyağının geldiğini, bunun da üreticinin zeytinyağının fiyatının bir lira düşmesine

yol açtığını Egeli üreticiler söylediler” dedi. Geçtiğimiz yıllarda TARİŞ yöneticileri de Suriye’den zeytinyağı kaçakçılığına tepki göstermiş, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nı ziyaret ederek zeytinyağı kaçakçılığının engellenmesini istemişlerdi.


PAZAR KÖŞESİ

Hazırlayan: Tarık TEKGÖZLİ

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Engin

ÜNSAL enginunsal35@gmail.com

AKP işçi haklarının celladıdır

D

Emekçilerin güçlenmesi önlenmek isteniyor Emekçiler kendilerine tanınan koruyucu hakları akıllıca kullanıp örgütlenerek toplum içinde yeni bir güç odağı olmaya başlayınca bu sefer toplumsal dengelerin sermaye sınıfı aleyhine bozulmaması ve emekçilerin siyasal bir güç olmaması için koruma politikaları daraltılmaya çalışılmış ve hakları konusunda onları boğmayacak kadar bir sınırlama yapılması yoluna gidilmiştir. Türkiye AKP iktidarı döneminde işte bu süreci yaşamaktadır. AKP işçi sınıfının güçlenmesinden korkmaktadır. İşçi sınıfı güçlenirse kapitalist sömürü düzenine set çekecek, işverenlerin masasına yumruk vuracak bir konuma gelecektir. Daha kötüsü eğer işçiler özgür sendikaları aracılığı ile siyasal bilince kavuşur ve kapitalist düzenin sömürüsüne ancak siyasal yoldan dur diyebileceklerinin ayırdına varırsa AKP gibi bir İslam Cumhuriyeti kurmak isteyen düzen partilerinin sonunun geleceğinin bilinmektedir.

AKP çalışanların haklarını budamaya devam edecektir Geçmiş hükümetler uluslararası baskılar sonucu çalışanların haklarında yetersiz de olsa iyileştirme yapma yoluna gitmişledir ama hiçbir hükümet çalışanların siyasal bir güç olmasına izin vermemiştir. AKP bu konuda daha ileri adımlar atmış sendikaların özgürleşmesinin önünü tıkamış, sendikaları AKP’nin arka bahçesi yapmış, çalışanların kolu kanadı iyice kırılsın diye çalışanların var olan haklarında geriye gidişin sürecini başlatmıştır. AKP kendisine biat eden sermaye sınıfının necip temsilcilerinin istekleri doğrultusunda yapacaklarını istihdam kalkınma stratejisi planı adı altında pervasızca ilan etmiştir. İşçiyi sefaletin içine atan taşeronlaşma diye bir yöntem icat ederek kamuda çalışan bir milyon insanı sendikasız ve aç bırakarak köleleştirmiş olan AKP dir. Esir pazarında köle satar gibi işçilerin işverenlere özel istidam büroları aracılığı ile kiralanmasını sağlamak isteyen AKP dir. Toplusözleşme düzenine müdahale ederek kendisine uyumlu ve kendisinin emrinde çalışacak sendikalara yetki veren, böyle olmayan sendikaları cezalandıran AKP’nin Çalışma Bakanı’dır. Kıdem tazminatları yok ederek işçileri özel sigorta şirketleri ve bankalara daha da sömürtmek isteyen AKP’dir. Bunlara benzer daha nice girişimler Başbakan ve Çalışma Bakanı’nın dosyalarında gün ışığına çıkmayı beklemektedir. Hele 30 Mart seçimlerinde AKP, AKP tarafından acımasızca ezilen işçilerin de oylarıyla, güven tazelesin siz o zaman seyredin kopacak gümbürtüyü. AKP işçilerin oyları ile de kazanacağı güveni işçilerin aleyhine öylesine kullanacak ki işçiler boks ringinde ağzı burnu kanayıncaya kadar dayak yemiş boksörden kötü olacaklardır.

İşçiler oylarını ve geleceklerini iki tel makarnaya satamaz İşçiler kendi geleceklerini kendi oyları ile güvence altına almak zorundadır. “AKP’liler Müslümandır, kul hakkı yemez” diye düşünmeye hiçbir işçinin hakkı yoktur. Haram para yiyen AKP’lilerin işçilerin haklarını haydi haydi yok edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. AKP’nin bir İslam Cumhuriyeti kurmak istediğini ve hiçbir islam devletinde işçi sendikalarının ve işçi haklarının var olmadığını, o ülkelerde işçilerin köleleştirildiğini bizim AKP’ye oy verecek işçilerimiz çok iyi bilmelidir. “İşçinin kurtuluşu islamda” diyenler işçilere yalan söylemektedir. İşçinin kurtuluşu kendi oy gücündedir. Elbette bu oy gücünü insan onuruna yaraşan bir düzen için ve böyle bir düzeni kuracak bir parti için kullanırlarsa. Ey işçiler, titrer misiniz, uyanır mısınız bilemem ama ne yaparsanız yapın sizin çalışma yaşamınızı karatacak AKP’ye oy vermeyin çünkü AKP sizin kurtarıcınız değil celladınız olacaktır.

Astsubaylar Arslanlı Yol’da İLKAY AKKAYA OSMANCAN GÜRDOĞAN / ANKARA

T

rı bando takımı ilgi topladı. Eylemde, emekli astsubayların kurdukla

‘Cumhuriyeti gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız’ TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser Anıtkabir ziyaretinde Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Edebi Başkomutan Aziz Atatürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinde şerefle görev yaparak emekli olan astsubaylar olarak bize emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyetimizin kazanımlarını dün olduğu

gibi bugünde azimle ve kararlılıkla korumaya, kollamaya ve gelecek nesillere aktarmaya hazırdır. Milli mücadele ruhu ve gücü yüreğimizden hiç eksik olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ebediyete kadar yönetmenin kararlılığımızı manevi huzurunda bir kere daha ifade ediyorum. Ruhun Şad Olsun.”

ürkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) öncülüğünde emekli astsubayların baskı, mobbing ve ayrımcılıkları protesto etmek için başlattıkları ölüm orucu 11. günü geride bıraktı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan ve AKP hükümetinden ses çıkmamasına tepki gösteren on binlerce astsubay dün meydanlara çıktı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen astsubaylar ve aileleri, dün sabah erken saatlerde “Arslanlı Yol”dan Anıtkabir’e giderek Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu. Anıtkabir’den topluca Sıhhiye Toros Sokak’a yürüyen astsubaylar,

Ankara’da bir araya gelen on binlerce emekli astsubay, önce Arslanlı Yol’da buluştu ardından da Ata’nın huzuruna çıktı. Astsubaylar Anıtkabir’de Cumhuriyet’i koruyacaklarını belirtti kendi bando takımlarıyla İzmir Marşı eşliğinde Abdi İpekçi Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Sayıları on binleri bulan astsubaylar ve aileleri, İşçi Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın olduğu binanın önünden geçerken sloganlarını daha da yüksek sesle atmaya başladı. Binadan astsubayların sloganlarına eşlik edilirken, yürüyüş boyunca yürüyüşçülerle binadakilerin selamlaşmaları, birbirlerine el sallaması dikkat çekti.

‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ Ellerinde Türk bayrakları ve taleplerinin yazılı olduğu dövizlerle yürüyen astsubaylar yürüyüş boyunca, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Genelkurmay uyuma astsubayına sahip çık”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının yanı sıra Haziran Direnişi’yle özdeşleşen “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarını attı. Eylemde renkli gösteriler de yapıldı. Bazı astsubayların üzerlerinde, “Savaşta değil sokakta ölüyoruz” yazılı kefen giydikleri görüldü. Astsubaylar ayrıca “Bir milyon astsubay,

emekli ve ailesi, seçimleri ve ahrette hesap günlerini bekliyoruz” yazılı dövizlerle hükümete uyarıda bulundu.

‘PKK ile masaya oturdular’ Mitingde konuşan TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser, seslerini duymak istemeyenlerin bu meydanı gördükten sonra mecburen dinleyeceğini bildirdi. Hükümeti sert eleştiren Keser şunları söyledi: “Bir yılda 20 astsubay intihar etti. Son yıllarda şehit sayısından daha fazla ölü verdik toprağa dedik dinlemediler. Ama bu meydanda artık sadece duymak değil dinlemek zorundalar. Bu meydana çadır kurduk 10 gün ölüm orucu tuttuk. Biz ölümlerden gelmişiz be gülüm ölümler bizi korkutmaz. Bu meydanda on binlerce insanla yine ölüme yatarız. Oturuyorsun PKK’nın uzantılarıyla yuvarlak masa toplantısı yapıyorsun ama bu meydana gelecek insanları tehdit etmeye kalkıyorsun. Tehditlere boyun eğmeyiz. Adalet istiyoruz, hak istiyoruz, hukuk istiyoruz.”

Lojmanlarda adil paylaşım sorunu Astsubayların sadece yüzde 40’ı lojmanlardan faydalanabiliyor OYAK’ta aidat miktarı ile orantılı hisse senedi verilmeli

E

mekli astsubaylar, dün Anıtkabir’e çıkartma yaptı. Ardından da Abdi İpekçi Parkı’nda büyük bir miting düzenledi. Özlük haklarında iyileştirme talebinde bulunan astsubayların yoğun katılımı dikkat çekti. Peki astsubayların bu derece sabrını taşıran sorunlar nelerdi? Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu Sözcüsü Emekli Personel Kıdemli Başçavuş Ersen Gürpınar sorularımızı yanıtladı. Dün, emekli maaşlarındaki farklar, sosyal tesislerdeki ayrımcılık, göreve başlangıç tarikaydinlik@gmail.com dereceleri gibi sorunlar üzerinde durduk. Söyleyişimizin ikinci bölümünde astsubayların taleplerine devam ediyoruz. İşte Ersen Gürpınar’ın dikkat çektiği o sorunlar: TARIK TEKGÖZLİ

evlet kavramının temeli, tarihsel olarak ortaya çıkış nedeni ile, önceleri aristokrasiyi sonraları sermayeyi koruma düşüncesine dayanır. Hiçbir devlet emekçilerin haklarını korumak için kurulmamıştır. Tarihsel süreç içinde sermaye palazlanıp ortaya güçlü bir sermaye sınıfı çıkınca bu sınıfın, yâni kapitalizmin, sınır tanımaz sömürü tutkusu toplum içinde çok tehlike uçurumlar yaratmaya başlayınca, çıkması olası toplumsal çatışmalardan korkan devlet, emekçileri güçlü sermayeye karşı korumak zorunda kalmış ve bunu devletin nitelik değiştirmemesi, kapitalizmin yok olmaması amacı ile yapmıştır. Başka bir deyişle emekçilerin korunması devletin ve kapitalizmin devamını sağlamak amacına odaklanmıştır.

Tamamı lojmanlardan faydalanamıyor “Lojman konusu daha da iç karartıcıdır. Burada bir oran neredeyse söz konusu değildir. Lojmanların yüzde 40’ı astsubaylara yüzde 55’i subaylara yüzde 5’i (Jandarmada yüzde 15’i) uzman çavuş ve sivillere tahsis edilir. Ancak bu sayısal oranla terstir. Kısaca subayların tamamı lojmandan faydalanırken arta kalan lojmanlar astsubaylara verilir. Faydalanma oranları eşit olsa bile subay sayısının az olması nedeniyle lojmandan faydalanan subay sayısı astsubayların 4 katı

Başbakan’a ‘Devrimci’ yakıştırmasına tepki

2 olacaktır. Bu haksızlık hangi değer yargısı ile haklı gösterilebilir, adaletsizlik önlenmelidir.”

OYAK yönetiminde söz hakkı talebi “Üyelerinin yüzde 60’ını oluşturan astsubaylar Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ve şirketlerinde denetim ve yönetim kurullarında sembolik olarak temsil edilmektedir. Oysa kendi imkanları ile yüksek lisans doktora yapmış astsubay mevcuttur. OYAK, emekli olanlara birikmiş aidatlarına cüzî bir nema ödeyerek kurumla ilişiklerini kesmektedir. Üye aidatları ile kurulan şirketlerin kârlarının tamamı üyelere nema olarak verilmemekte, doğal olarak büyük bir bölümü yeni yatırımlara aktarılmaktadır. Bu nedenle tüm üyelerin kurum iştiraklerinde hakları olduğundan tüm üyelere aidat miktarı ile orantılı hisse senedi verilmelidir. Adaletsizliğe bir örnek vermek gerekirse OYAK Bank satıldığında üye olanların kârları bir gecede yüzde 51 artmıştır. O tarihte üye olmayanlar kendilerini şanssız mı hissetmelidir? Bu kurum yardımlaşma kurumu mudur yoksa şans dağıtan bir kurum mudur?”

Subaylara ödenen tazminattan yararlanma yok “Orduda sadece subaylara ödenen makam, temsil, kadrosuzluk, görev, komutanlık tazminatından astsubaylar yararlanamaktadır. Komutanlık tazminatı ise göstermelik olarak küçük bir oranında astsubaya verilmiştir. Özellikle astsubaylar 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği almaları gereken temsil tazminatını Danıştay kararına rağmen alamamışlar yeni düzenlemede aynı haksızlık devam ettirilmiştir.” “Kalkınmada öncelikli ve olağanüstü hal bölgelerinde iki yıl görev yapan kamu görevlileri 1 kademe almasına rağmen bu hak bizlerden esirgenmiştir.”

Astsubay MYO, lisans seviyesine çıkarılmalı “Günümüzün koşulları ve lisans mezunlarının er olarak askerlik yapmaları dikkate alınarak, Astsubay Meslek Yüksek Okulu (MYO) lisans seviyesine çıkarılmalı, fakülte mezunlarının astsubay sınıf okullarına alınma işlemine devam edilmelidir.” “Anayasamız ve AİHS angarya’yı yasaklamıştır. Angarya zorla çalıştırmadır, askeri okullardaki devlet adına okutulan süreler dikkate alınmadan 1-10 yıl okuyan da yeni düzenleme ile 10 yıl mecburi hizmete tabidir. Mecburi hizmet makul seviyelere çekilmeli, bu süreyi tamamlamadan ayrılmak isteyenlerin tazminat ödeyerek ayrılması sağlanmalıdır.”

Eksik hizmete yüzde 40 daha az maaş “Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek-70 Maddesi 1’nci fıkra (b) bendinde yer alan gruplardaki oranlar belli bir seviyede azalmasına rağmen özlük hakları 3’ncü ve 2’nci derecede olan personelde bu oran birden düşürüldüğü için bu dereceden

maaş alan personel 1-3 yıllık eksik hizmet için ömür boyu yüzde 30-40 oranında eksik maaş almaktadır. Bu konudaki adaletsizliğin giderilmesi için Genelkurmay, Başbakanlık’a yasa teklifi verildiğini açıklanmasına rağmen adaletsizlik giderilmemiştir.”

YARIN: Genelkurmay’ n yapt iyile tirmeler neden yetersiz? Yap lan çal malardaki eksiklik nedir?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugün yapacağı İzmir mitingi öncesi AKP’den Karabağlar Belediye Meclis üyesi adayı olan DİSK eski Ege Bölge Temsilcisi Azad Fazla, üzerinde “Kumral Devrimci İzmir’de” yazılı 580 pankartı kentin işlek caddelerine koydu. Pankarta DİSK tepki gösterdi.

DİSK: Devrimcilik her yiğidin harcı değil DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, böyle bir devrimci tanımadıklarını belirterek şunları söyledi: “Devrimcilik her yiğidin harcı değildir. Bu hükümet döneminde karşı devrim yapılmıştır. Kumral devrimci denilen kişi, bu ülkede Mayıs’ta başlayan Gezi olaylarında sekiz kişinin canına mal olan polisleri kahraman yapan kişidir. Antidemokratik yasalarla sendikal örgütlenmeyi zorlaştıran ve uluslararası normlarda sendikal hak vermeyen ‘kumral devrimci’yi tanımıyoruz. Bu ülkenin gerçek devrimcileri, 68 kuşağıdır. Denizler, Mahirler’dir. Kentsel dönüşümü ranta çeviren, yolsuzluğa batmış, işçi düşmanı iktidara asla oy vermeyeceğiz. İzmir’de üzerinde ‘İşçi emek düşmanı AKP’ye İzmir’den oy yok’ yazılı 25 bin afiş ve 250 bin bildiri bastık, onları dağıtıyoruz.”


16 MART 2014 PAZAR

Birlik ve Dirlik Mitingi’nde İzmirlilerle kucaklaşacak TUĞÇE YERDELEN / İZMİR

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin 23 Mart’ta İzmir’de düzenleyeceği mitingde, yurttaşlara seslenecek. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün İP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Tugay Şen ile birlikte merkez seçim bürosunda basın toplantısı düzenleyerek, Perinçek’in İzmir programını açıkladı. Özbey, “Birlik ve Dirlik” adını verdikleri mitingin, Gündoğdu Meydanı’nda, saat 14.00’te başlayacağını bildirdi. Özbey, “Bu sadece bir parti mitingi değildir. CHP’li, MHP’li, hangi partiden olursa olsun bütün yurttaşlarımızı, Atatürk’te birleşmek

yıkım olduğunu belirten Özbey, AKP ve PKK’nın açılım adı altında Türkiye’yi böldüğünü ve “bölgesel özerklik” inşasıyla kanlı bir sürece sürüklediğini söyledi. Atatürkçülerin iktidara yürüdüğünü vurgulayan Özbey, “Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz. Türkiye’yi bölenlerin, Cumhuriyet’i yıkanların iktidarını yıkacağız. Halkımızı birliğe, dirliğe ve varlığa kavuşturacağız” diye konuştu. Özbey, İzmirlilere şöyle seslendi: “Cumhuriyetimizi ayağa kaldırmak için, tarikatların-cemaatlerin kökünü kazımak için, bağımsız, halkçı, özgür, çağdaş, aydınlanmış Türkiye için İzmirli yurttaşlarımızı Türkiye cephesinde birleşmeye çağırıyoruz. Bayrağını al, Gündoğdu’ya gel!”

için 23 Mart Pazar günü Gündoğdu’daki Birlik ve Dirlik mitingimize davet ediyoruz” dedi.

Altı yıl sonra ilk kez Ergenekon tertibiyle Silivri Cezaevi’nde tutsak edilen Perinçek’in, tertibin çökmesiye altı yıl aradan sonra ilk kez İzmir’e geleceğine dikkat çeken Özbey, şöyle konuştu: “Altı yıllık özlem sona eriyor. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İzmirlilerle kucaklaşmaya geliyor. 29 Ekim’de Gündoğdu’da ayağa kalkan güzel İzmir’imizin çağdaş insanlarını, Mustafa Kemal’in askerlerini, 23 Mart’ta Perinçek’le buluşmaya çağırıyoruz.” 12 yıllık AKP iktidarının özetinin

‘Her yerden otobüsler kaldıracağız’ İP Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey’in konuşmasından sonra söz alan İP İzmir İl Başkanı Hasan Ali Kızılırmak, Doğu Perinçek’in katılacağı miting için İzmir’in dört bir yanında çalışma yürüttüklerini belirterek, “Genel başkanımızla kucaklaşmaya hazırız. İzmir’in tüm ilçelerinde, köylerinde çalışmalara başladık. Her yerden otobüslerimizi kaldıracağız. Otobüslerin kalkış yer ve saatleri, partimizin “www.ipizmir.org.tr” internet adresinden ve sosyal medyadan duyurulacaktır. Ayrıca ilçe başkanlıklarımızdan da yurttaşlarımız bilgi alabilirler” diye konuştu.

Doğu Perinçek

Tugay Şen

Hasan Basri Özbey

Hasan Ali Kızılırmak

Toplantıda, İzmirlilere ‘Bayrağını al Gündoğdu’ya gel’ çağrısı yapıldı.

Samandağ’ı Doğu Akdeniz’in parlayan yıldızı yapacağız sloganıyla yola çıkan İşçi Partili Selim Kamacı, ‘Hatay çatışmanın değil kardeşliğin kentidir’diyor

A Ergün GEDEK / HATAY

Lazkiye’ye feribot seferleri “Samandağ’ı Doğu Akdeniz’in yıldızı yapacağız” sloganıyla yola çıkan Kamacı, ilçeyi ticaret, turizm ve kültür merkezi yapmayı hedefliyor. İlçenin coğrafi konumu, doğal liman olma özelliği ve Hatay halkı ile derin akrabalık bağları olan Suriye’ye komşuluğu Samandağ için kritik önemde. Kamacı da projelerini bu olanaklar üzerinden geliştiriyor. Samandağ’ı “Uluslararası ulaşıma açılan bir kapı” diye tanımlıyor ve sıralıyor: “Mersin, Kuzey Kıbrıs ve Lazkiye gibi komşu kıyı şehirlere deniz yoluyla ulaşım sağlayacağız.” Kamacı’nın bir projesi de Samandağ’dan Lazkiye’ye doğrudan feribot seferleri. Suriye’ye düşmanlıkta sınır tanımayan Tayyip Erdoğan, Emevi Camisi’nde namaz kılamadı ama, iki kardeş ve akraba halk bu seferlerle neden yalnızca birkaç saatlik bir yolculukla kucaklaşamasın? Bu arada yeri gelmişken be-

lirtelim, Suriye Cumhurbaşkanı için her fırsatta “Diktatör Esad” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na duyulan tepki Samandağ’da had safhada.

Halkçı belediyecilik programı Kamacı “Güzel Samandağ” için yeni bir kent tasarımı yapıyor. Seçim çalışmalarında bir araya geldiği yurttaşlar, en çok bu projeleri merak ediyor. Kamacı, her konunun çözümü için uzmanıyla kapsamlı çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak başlıyor konuşmaya. İlk maddesi en çok sevileni: “Kıyıyı işgal eden Barikan Oteli’ni yıkarak yerine Akdeniz Meydanı kuracağız.” Kamacı’nın projeleri, halkçı belediyecilik programının Samandağ için ilk örnekleri: Sahilimizi temizleyeceğiz, yürüyüş ve bisiklet yolları yapacağız. Asi Nehri’ni kıyısı olan tüm belediyelerle birlikte temizleyeceğiz. Kıyılarına sosyal tesisler kuracağız. Abdullah Cömert Parkı’nı genişleteceğiz. Öğrencilerin, emeklilerin ve yaşlıların kullanacağı indirimli kart sistemi getireceğiz. Çeşmelerden 24 saat temiz ve içilebilir su akıtacağız...

CHP’de tepki istifaları Kamacı’nın güçlü bir ekibi var. İşçi Partisi Genel Merkez yöneticileriyle kol kola çalışıyor. 50’den fazla Öncü Gençlik üyesi bir aydır Defne ve Samandağ’a kamp kurmuş durumda. 24 saatin her dili-

mini planlayarak, Samandağ gençliğiyle birlikte çalışıyorlar. Her gün çok sayıda Samandağlı seçim bürosuna gelerek üyelik başvurusunda bulunuyor. Belediye Meclis üyeliğinden istifa eden çok sayıda CHP’li yerel yönetici de İP’ye katılmaya devam ediyor. Kamacı da eski CHP yöneticilerinden. 1994 yılında ilçenin CHP Gençlik Kolları Başkanı. Kamacı’nın İP ile buluşması, yeni katılan CHP’lilerin gerekçelerinden çok farklı değil. Mevcut belediyecilik anlayışına tepkinin yanı sıra, en önemli nedeni ulusal sorunlara bakıştaki farklılık. “Yeni CHP” çizgisiyle mücadele ve CHP yönetiminden yükselen Beşar Esad karşıtlığı, İP’ye katılmasındaki en belirleyici iki nokta. Kılıçdaroğlu’nun Esad için söylediklerini hangi Samandağlı’ya anlatsanız aynı karşılığı alıyorsunuz.

Yolsuzluk iddiaları Yolsuzluk iddiaları çok açıktan dillendirilmese de ilçede seçim gündeminin konuşulan başlıklarından. Savcılıktaki yolsuzluk dosyaları ortaya çıkarsa hepimiz öğreneceğiz.

Köylü kadınlar en önde oturuyor Köyleri mahalle haline getiren ve ilçelere bağlayan Büyükşehir Yasası’nın en çok vurduğu illerin başında Hatay geliyor. Mahalle yapılan köylerde, en çok bu gelişme konuşuluyor. Muhtarlar isyanda. Kamacı’nın formülü; “Muhtarlık sistemini fiili olarak koruyacağız. Çoğunluğun istemediği hiçbir ka-

rar geçmeyecek.” Köy meydanındaki toplantılar dikkat çekici. Katılım yüksek ve coşkulu. En önde oturanlar ise kadınlar.

H

atay’ın iki büyük yerleşim merkezi olan Samandağ ve Defne ilçelerinde, İşçi Partisi’nin iktidar yürüyüşünün bir halk hareketine dönüştüğünü saptamıştık. Peki, bunu sağlayan nedir? Hangi gelişmeler, İP’yi daha üst bir aşamaya taşımış?

Mücadele ile yaratılan siyasal iklim Kuşkusuz en başta, İşçi Partisi’nin Tayyip Erdoğan’ların Suriye düşmanı politika ve uygulamalarına karşı başından itibaren kararlı bir tutum sergilemesinden söz etmek gerekir. İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi ve 2012 ve 2013’te halkı da ayağa kaldırarak, AKP iktidarının Suriye’ye karşı yürüttüğü yıkıcılığı frenlemiştir. Savaşın getirdiği tehdit ve acıları kanında, canında hisseden Hataylı’ya nefes aldırmıştır, moral kazandırmıştır. Bu siyasal başarı, İP’nin örgütsel atağı için de uygun iklimi yaratmıştır. Bu gelişmenin doğal bir sonucu olarak, halk önderleri içinden İşçi Partisi’ne dalga dalga önemli katılımlar oldu. İşçi Partisi devrim niteliğinde bir örgütsel patlama yaşadı.

Üç belediye başkanı ve onlarca yeni halk önderi İP’de

Genç işadamı Ayhan Kara...

Selim Kamacı

HDP, CHP’Yİ KİRALADI

harcadığı öğrenildi. Nehir’in, CHP’nin Samandağ adayı PKK’nın ediye Suriye’nin kuzeyinde Mithat Nehir’in, oyların bel afın Suriye kolu PYD tar dan e, başkanlığı seçiminde CHP’y oluşturulmak istenen özerk ise BDP belediye meclis üyeliğinde “Rojava” için Samandağ’da e ing mit HDP’ye verilmesi yönünde tarafından düzenlenen luam propaganda yaptığı konuşu sel ’ya erde katılması ve Rojava yor. Son dönem yerel seçiml karşılanağ göndermesi tepkiyle and ÖDP’nin adayı olarak Sam ndağ’ın ma “Sa , acı Kam mıştı. belediye başkanlığına seçilen ne halel liği bir ve ne liği deş kar eri or ve Mithat Nehir, 30 Mart seçiml diy or” getirilmek isteniy i öncesi partisinden ayrılarak P’y CH ler P’li durumu “HD Buna . CHP’den yeniden aday oldu. yor edi if tar e diy ı” kiralad n irte Seçim çalışmalarında siyasi bel izin vermeyeceklerini ü ün muhataplarına sık sık “Ne rüs köp Kamacı, “Kardeşlik bir CHP’liyim ne de ÖDP’li. Biz dan ağ’ and Sam Hatay’dan z” model yaratmaya çalışıyoru kuracağız. Hatay çatışmanın, ’in hir dediği öğrenilen Ne kavganın değil, kardeşliğin ’li belediye meclisine BDP/HDP kentidir” dedi. a üyelerin girebilmesi için çab

Sirkeci’de facia: Ece Su kurtulamadı!

Denize gömülen araç olay yerine giden itfaiyenin vinciyle çıkarıldı.

İP’de kadro patlaması, CHP’de çözülme

Daha bugünden İşçi Partisi’nin üç belediye başkanı vardır: Çekmece (18 bin 500 nüfuslu) Belediye Başkanı Dr. Cafer Özenir, Mızraklı (5 bin 500 nüfuslu) Belediye Başkanı Mahmut Yüksek ve Uzunbağ (3 bin 500 nüfuslu) Belediye Başkanı Mehmet Süt. Cafer Özenir bu seçimde İP’nin 170 bin nüfuslu Defne İlçesi Belediye Başkan adayı olmuştur. Mahmut Yüksek ve Mehmet Süt ise İP Samandağ Belediye Meclis üyesi adaylarıdır. Yine bir önceki dönemde ANAP’tan Yaylıca Belediye Başkanı olan Ahmet Bozoğlan, şimdi İP’den Samandağ belediye meclis üyesi adayıdır. Geçen seçimlerde DSP aday olup belediye başkanlığını dört oyla kıl payı kaybeden Necati Odacı, şimdi İşçi Partisi belediye meclis üyesi adayıdır. Eski ANAP İlçe Başkanı Sami Kayıkçı da İşçi Partisi’nin seçim kampanyasında aktif görev yapmaktadır. İşçi Partisi Samandağ Belediye Başkan adayı Selim Kamacı, son 10 yılın Ziraat Odası Başkanı’dır. Hatay’da, yakın geçmişin bütün önemli mücadelelerinde İP ile birlikte omuz omuza yer almıştır.

Kardeşlik köprüsünü Hatay’dan kuracağız BD merkezli Beşar Esad düşmanlığı ve AKP hükümetinin Suriye politikaları nedeniyle son yıllarda çatışmalar, patlamalar ve sınır sorunlarıyla anılan Hatay, 30 Mart yerel seçimleri sonrası yeni bir döneme kapı aralamak istiyor. Defne ve Samandağ’da güçlü adaylarla seçime giren İşçi Partisi, iki ilçede de en iddialı parti. Samandağ adayı Selim Kamacı, önemli projelerle seçmenin karşısına çıkıyor.

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

KARDEŞLİK DİYARI HATAY’DAN SEÇİM İZLENİMİ-2

Hüseyin KARANLIK

İŞÇİ PARTİSİ LİDERİ PERİNÇEK 23 MART’TA İZMİR’E GİDİYOR

Hazırlayan: Gökçen BEYAZ

giden arabalı vapura Sirkeci’de 3 kadın son araç olarak bindi. ile 5 yaşlarında bir kız Kapak üzerinde kalan çocuğunun içinde buaraç, vapurun hareket lunduğu otomobil etmesiyle geriye kayaarabalı vapura binerrak vapurun kapak kısken denize düştü. 5 mında asılı kaldı. Kısa yaşındaki kız çocuğu süre asılı kalan araç daEce Su Yılmaz hastanede hayatını kaybet- Ece Su Yılmaz 5 yaşındaydı. ha sonra denize düştü. ti. Olay, dün SirkeBu sırada iki kadın araçci’deki arabalı vapur iskelesinde sa- tan çıkmayı başardı. at 15.40 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 3 kadın ile 5 Kadın sürücünün durumu ağır Aracın denize düştüğünü gören yaşında bir kız çocuğunun bulunduğu otomobil, Sirkeci’den Harem’e görevliler durumu deniz polisine bil-

dirdi. Olay yerine ulaşan deniz polisi, denize gömülen araçta bulunan 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz’ı ardından da Şaziye Güleren’i denizden yaralı olarak kurtardı. İki yaralı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılırken diğer hafif yaralılar Ebru Güleren ile Mine Dalkılıç ise Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Denize gömülen araçtan yaralı olarak çıkarılan 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Sürücü Şaziye Güleren’in ise durumlarının ağır olduğu öğrenildi.

Hatay’ın genç ve tanınmış işadamı Ayhan Kara, bu seçimde Selim Kamacı’yı destekliyor. Ayhan Kara bu tavrını kendi oturduğu Kapısuyu köyünde İşçi Partisi Adayı Selim Kamacı’nın açıkhava toplantısında 200 köylüsünün önünde yaptığı konuşmada açıkladı. Toplantının ardından, devam eden köy gezilerine katıldı. Kara’nın açıklaması, beklendiği üzere Samandağ’da şimdiden geniş yankı uyandırdı. Ayhan Kara bir süre önce Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki politikalarına tepki göstererek CHP’den istifa etmişti.

CHP yöneticileri Av. Anıl Cevahir Can, meslektaşları Av. Mehmet Nur, Av. Şefika Can ve yakın çevresiyle ile birlikte 14 Mart Cuma günü İşçi Partisi seçim bürosunda yapılan coşkulu bir törenle İşçi Partisi’ne katılmıştır. İP’nin düzenlediği halka açık toplantılarda etkili konuşmalar yapmaktadır. CHP Hatay eski İl Disiplin Kurulu Başkanı Adem Can, üç dönem CHP İlçe Kadın Kolları Başkanlığı yapan Yüksel Erat, iki dönem ilçe yönetim kurulunda yer alan Yüksel Berber ve daha bir çok etkili kadro, şimdi İşçi Partisi ile birliktedir. CHP Samandağ Belediye Meclis Üyesi olan işadamı Sami Gözen bu seçimde İşçi Partisi meclis üyesi adayları içindedir. Geçen dönemde ÖDP listesinden Belediye Meclis Üyesi seçilen, ancak süreç içinde Belediye Başkanı Mithat Nehir’in politika ve uygulamalarının karşısına dikilen Behzat Can, İşçi Partisi’ne katılmıştır ve belediye meclis üyesi adayıdır. Yine CHP’nin aktif kadrolarından Mimar Mecit Fırıncı ile E. Astsubay Hayrettin Arıkan da şimdi İP listesinde yer almaktadır. Yeni katılımlar da yoldadır.

CHP’deki kan kaybının nedeni Tabii bu tablo, aynı zamanda şu anda belediyeyi elinde bulunduran CHP açısından bir çözülmeyi ve kan kaybını ifade etmektedir. Kılıçdaroğlu’nun Esad’a “diktatör” diyen Suriye politikası ve kumpasçı Cemaatle ve Amerika ile geliştirdiği ilişkiler, CHP’deki erimeye neden olan önemli bir etken olarak gösteriliyor. Ancak Mithat Nehir’in Belediye’deki uygulamalarının da payı küçümsenmiyor. Mithat Nehir aslında ÖDP’li, CHP’li değil. Aday belirlenme sürecinde CHP’ye geçmiş. Siyasal çizgisi neoliberallere ve BDP’ye daha yakın. Kılıçdaroğlu, belki de bu nedenle, CHP örgütünden ve geleneksel CHP tabanından gelen yoğun itiraz ve tepkilere rağmen Belediye Başkan adayı olarak Mithat Nehir’i Samandağ’a dayatmış.


AKP’liler ‘bozkurt’ ile provokasyon yapıyor

Hatay’da ellerinde önceki gün hayatını kaybeden, Burak Can Karamanoğlu’nun fotoğrafları olan bir grup bozkurt işareti yaparak, Alevi vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Armutlu mahallesine yürümek istedi. MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, Armutlu mahallesine yürümek isteyen grubun içerisinde, AKP ilçe başkanının bulunduğunu söyledi. Milletvekili Çirkin, “Bir kısım genci, liselileri toplamak suretiyle, yeni kaybettiğimiz Burak Can kardeşimizin resimlerini de dağıtarak bir yürüyüş yapmak istendi. Emniyet bu yürüyüşe izin vermedi. Bu gençleri sevk ve idare edenlerin, bozkurt işareti yaptıranların, ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları ile bir ilgisi yoktur” dedi. “Burak Can da Berkin de Tunceli’de şehit olan polis de bizim evladımız” diyen Çirkin, AKP’nin yerel yetkililerini de bu konuda hassasiyete davet etti.

4 emniyet müdürü görevden alındı

17 Aralık süreciyle başlayan Emniyet müdürlüklerinde görevden almalara yenileri eklendi. Van Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, Muğla Emniyet Müdürü Ahmet Akbal, Sivas Emniyet Müdürü Selçuk Kızılay ile Giresun Emniyet Müdürü Hikmet Bulak görevden alındı. Muğla Emniyet İl Müdürü Ahmet Akbal’ın yerine Polis Başmüfettişi Veysal Tipioğlu atandı. Giresun Emniyet Müdürü Hikmet Bulak’ın yerine Polis Başmüfettişi Uğur Öztürk atandı. Van Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul’un yerine de Polis Başmüfettişi Mahmut Karaaslan atandı. Sivas Emniyet Müdürü Selçuk Kızılay’ın yerine polis Başmüfettişi Turgay Çalışkan atandı. Şanlıurfa’da da İstihbarat Şube Müdürü Metin Oktay, dün görevinden alındı ve yerine Mustafa Balcı atandı.

300 TL karşılığı oy sözü TBMM gündeminde

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, para yardımı karşılığı. yurttaşlardan oy verme sözü aldığı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunulan soru önergesinde, şu sorular yer aldı. ‘AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Sezgin Tanrıkulu Başkanı Kadir Topbaş’ın, il genelindeki vatandaşlarımıza belediye bütçesinden ‘fakirlik yardımı’ adı altında seçim parası dağıttığı iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, 300 TL tutarındaki para yardımı karşılığında her vatandaşımızdan yerel seçimlerde AKP Adayı Kadir Topbaş için oy verme sözü istendiği iddiası doğru mudur? ‘Seçim rüşveti’ olarak adlandırılan ödemelerin İBB’ye bağlı Edirnekapı’daki Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bütçesinden yapıldığı iddiası doğru mudur? Seçim öncesi para dağıtılan vatandaşlarımıza, ‘Seçimden sonra da para dağıtılacak’ denildiği iddiası doğru mudur?’’

Ukrayna ve Karadeniz deniz güvenliği

K

aradeniz, asırlardır her sahildarına değişik özelliklerde bir güvenlik perspektifi sunmuştur. Balkan, Kırım, Anadolu yarımadaları ile Kafkaslar bölgesi arasındaki bu deniz, Avrasya’nın deniz kalpgâhını (maritime heartland) oluşturuyor. Türk Boğazları ile Almanya’ya kadar uzanan Tuna nehri ulaştırma sistemi ve bölgedeki Rusya ve Ukrayna’ya ait iç suyolları Karadeniz’e ayrı stratejik önem yüklemektedir.

Montreux Sözleşmesi büyük bir güvencedir Karadeniz jeopolitiğinde, şüphesiz en önemli enstrüman, 1936 tarihli Montreux Sözleşmesidir. Sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenlemekle kalmayan, aynı zamanda Karadeniz’de deniz güvenlik rejimi tesis eden Montreux Sözleşmesi bugüne kadar İkinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş ve 11 Eylül 2001’e kadar devam eden Soğuk Barış dönemi ile 2001 sonrası ABD güdümündeki terörle mücadele dönemini başarıyla atlatmıştır. Son olarak, Montreux Sözleşmesinin hükümlerine hassasiyetle uyan Türkiye’nin soğukkanlı diplomasi sayesinde, 2008 yazında yaşanan GürcistanRusya krizinde, denizde bir çatışma ve tırmanma yaşanmamıştır. Cumhuriyet dönemi boyunca, son 4 yıl öncesine kadar Türk dış politikasının temelini iyi komşuluk ve bölgesel işbirliği prensipleri teşkil etti. Türkiye,

MAVİ VATAN

Hazırlayan: Emine DÖLEK

Amiral Cem

GÜRDENİZ

Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen soğuk savaş döneminde, Karadeniz’de NATO tatbikatına izin vermemesi onun güvenilir arabulucu (honest broker) rolünü daha da güçlendirdi. Bu güven duygusu, 2001 yılında Türk Deniz Kuvvetlerinin girişimi ile başlatılan Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACKSEAFOR)’un altı sahildar ile başarılı bir şekilde kurulmasını sağladı.

sonrası ve özellikle 11 Eylül sonrası dönemde, NATO’nun Karadeniz’de sürekli operatif kimliği ile varlık gösterme girişimleri, 2004-5 yıllarında zirve yaptı. Akdeniz’de süren NATO’nun Etkin Çaba (Active Endevaour) Harekatını Karadeniz’e genişletmek üzere Türkiye üzerinde baskı uygulandı. Türkiye, bu baskılara BLACKSEAFOR’un dönüşümü ve Karadeniz Uyumu Harekatı (KUH) ile cevap verdi. Her iki girişime 2004 yılında açık katılım daveti yapan Türkiye’ye ilk müspet cevap veren ülke, çok ilginçtir, turuncu devrim döneminde NATO yanlısı Yuschenko yönetimine rağmen, Ukrayna oldu. Arkası geldi. Rusya ve Romanya da daha sonra KUH’a katılma kararı aldılar. Böylece NATO Etkin Çaba Harekâtının Karadeniz’e çıkışı engellenmiş oldu. (Tabi, saydığım bu girişimleri başlatan ve uygulayan Amirallerin istisnasız hepsinin Silivri’de üç yıldır tutsak olduklarını da ekleyelim.)

ABD’nin baskıları

Denge unsuru Ukrayna

Boğazlar üzerine 1945 ve 1946 Sovyet notalarına rağmen Soğuk Savaş dönemi boyunca karşı ittifak grubunda olmakla birlikte Montreux Sözleşmesini titizlikle uyguladı. Karadeniz’de hiçbir zaman tırmanmaya yol açacak, istismar yaratacak oldubittilere izin vermedi. Türkiye böylece Karadeniz’in askeri yayılma açısından Basra Körfezi veya Doğu Akdeniz’e dönüşmesini önleyebildi.

Dengeli Dış Politika

ABD’nin soğuk savaş

Türkiye için son on yılda

Karadeniz’de deniz güvenliği alanındaki en önemli denge unsuru Ukrayna olmuştur. Bir taraftan NATO ve AB’ye girmiş olmanın dayanılmaz hafifliği içindeki Romanya ve Bulgaristan ile onların dümen suyundaki Gürcistan; diğer taraftan NATO ve AB tarafından kuşatılmışlık endişesi içindeki Rusya Federasyonu arasındaki dengeyi, Türkiye ve Ukrayna’nın sağladığını bu konularda yıllarca emek harcamış bir Amiral olarak söyleyebilirim. Türkiye’nin BLACKSEAFOR ve KUH girişimleri dışında 2006 yılında başlatılan “Karadeniz Sahildar Ülkeler Sahil Güvenlik İşbirliği Forumu”na da en büyük desteği Ukrayna vermiştir.

önlemeye çok çalıştı. Zira dünyanın en büyük deniz kuvvetinin sahibi olarak, kendisini sınırlamaya sokabilecek her türlü girişime karşı çıkmayı, jeopolitik bir gereksinim olarak algılıyor. Montreux rejimi ile zaten kısıtlı bir alan olan Karadeniz’de ikinci bir rejimin uygulanması, çıkarları ile örtüşmediği gibi, böylesine bir rejim dünyanın diğer sahildarları arasında uygulanmaya da mükemmel bir örnek teşkil ediyor. Ancak Ukrayna, bu girişimden vaz geçmedi ve başardı. Son 12 yıldır, bu rejim sahildarlar arasında başarı ile uygulanıyor.

Ukrayna’nın büyük başarısı

Ukrayna, zor günler geçiriyor. Ancak ülkede karada yaşanan krizin, deniz güvenliğine yansıma olasılığı çok düşüktür. Rusya Federasyonu’nun ekonomik, tarihsel, jeopolitik, sosyal ve kültürel etki alanı içinde yaşamanın ve karşılıklı uzlaşma seçeneklerinin varlığı Ukrayna tarihinde ispatlıdır. Tanıdığım pek çok Rus Amiral ve denizci ya Ukrayna kökenli, ya da Ukraynalı eşe sahipti. İlişkileri ABD ve Britanya akrabalığına çok benziyor. Dilerim, Ukrayna küresel egemenlerin demokrasi aldatmacası ile bir bölünme sürecini yaşamaz. Bu arada Beyaz Zambaklar Ülkesi Finlandiya’dan ders almalarını önerebiliriz. Finlandiya hala NATO’ya üye olmadı.

Diğer taraftan Ukrayna liderliğinde 1993 yılında başlatılan, AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) kapsamında, Karadeniz’de Deniz Kuvvetleri Alanında Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler girişimi 2002 yılında altı sahildar tarafından onaylandı ve yürürlüğe girdi. Bu şekilde dünyada ilk kez Deniz Kuvvetleri arasında karşılıklı tatbikat bildirimlerini, üs ziyaretlerini, gözlemci görevlendirmeleri ve daha birçok güven ve güvenlik artırıcı önlemleri içeren bir rejim, tüm dünyaya örnek olacak şekilde Karadeniz’de uygulanmaya başlandı. ABD, Ukrayna üzerinden bu girişimi

Ukrayna Finlandiyalaşmalıdır

MARMARA ROMAN DERNEKLERİ FEDERASYONU’NDAN KADİR TOPBAŞ’A SERT ÇIKIŞ

‘Gizlilik kentsel dönüşüm için mi?’ Marmara Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Öztürk, Topbaş’ın oy sözü karşılığı Romanlara para dağıtmasına tepki gösterdi. Öztürk, kentsel dönüşüm için gizli anlaşma yapıldığına da söyledi SEZİM ÖZADALI

A

ydınlık’ın Türkiye gündemine taşıdığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, oy sözü karşılığı Romanlara “fakirlik yardımı” adı altında 300’er lira para dağıttığı haberi ses getirdi. Marmara Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Karaca Öztürk, Topbaş’ı ve AKP’yi eleştiri yağmuruna tuttu.

Vatandaşlarımız parayı mecburiyetten alıyor

Kadir Topbaş’ın oy karşılığı para dağıttığını Aydınlık 14 Mart’ta sürmanşetten duyurmuştu.

Sinan Karaca Öztürk

Öztürk, “Benim vatandaşlarım bu parayı mecburiyetten alıyor. Parayı alınca oyunu onlara verecek diye bir şey yok. Ama insanları bu hale getirdiler” diye konuştu. Bazı Romanlara, Marmara Roman Dernekleri Federasyonu’na bağlı oldukları için yardım yapılmadığını da açık-

layan Öztürk, “Siz AKP’yle çalışmıyorsunuz denilerek para yardımı yapılmıyor. İstanbul’da 600 bin civarında Roman yaşıyor. 15 bin kişiye bu yardımı yapıp geri kalan 585 bin kişiyi ötelemeye hakkınız var mı?” sorularını yöneltti. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “15 bin Romana dağıtılan bu para kişi başı 300 liradan 4 milyon 500 bin lira yapıyor. Neden bu parayı daha faydalı işlerde kullanmıyorlar? Mesela kadınlarımıza iş konusunda eğitim verilsin. Çocuklarımıza eğitim yuvaları açılsın. Ama öyle olduğu zaman onlara oy vermeyecekleri korkusu var.”

Romanlara sürgün hayatı mı? İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Adnan Demirez ile Kadir Topbaş’ın gizli bir anlaşma yaptıklarını da idda eden Öztürk, “Eğer bu anlaşma Romanların kültürünü geliştirmek için yapılı-

yorsa, açıkça İstanbul’daki tüm derneklerle yapılması gerekiyordu. İstanbul’da 2 tane resmi federasyon var. Biri Marmara Roman Dernekleri Federasyonu diğeri İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu” dedi. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul’da Romanların yaşadığı yerler değerli. Sulukule, Gaziosmanpaşa ve Fikirtepe örneklerinde gördük. Acaba Romanları kentsel dönüşüme hazırlamak için mi bu anlaşmaları yaptılar? TOKİ’ye yeni evler yaptırarak Romanlara yine sürgün hayatı mı yaşatmaya çalışıyorlar?”

Yandaş Başkana özel şoför Öztürk, “Romanlarla ilgili İstanbul’daki düşünceleri nedir? Bu federasyona ne kadar bütçe ayırdılar? Roman Federasyonu Başkanı’nın altına araba verip özel şoförle İstanbul’da ne diye gezdiriyorlar?” diye sordu.

T.C. ZM R 3. CRA DA RES TA INIRIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/3669 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, satışa iştirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin % 20’si oranında peşin para yada eş değerde kati banka teminat mektubu vermeleri gerektiği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; gazete ilan n n borçlulara ve di er ilgililere tebli yerine geçece i, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 28/02/2014 NOT : Araç 7402/7 Sk. No.1 Bornova/ ZM R adresinde bulunan Oktaylar Yediemin deposundad r. Arac görmek isteyenlerin ihale gününe kadar mesai saatleri içerisinde yediemin deposuna müracaat etmeleri gerekmektedir.

1. hale Tarihi 2. hale Tarihi hale Yeri

: 08/04/2014 günü, saat 13:10 - 13:15 aras . : 24/04/2014 günü, saat 13:10 - 13:15 aras . : ZM R ADL YES D3 BLOK ZEM N KAT CRALAR BÖLÜMÜ 24 NOLU MÜZAYEDE SALONU

No

Takdir Edilen De eri TL.

Adedi

KDV

Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)

1

70.000,00

1

%18

35 AH 5582 Plakalı, 2006 Model, RENAULT PREMİUM 440 MARKA VE TİPİNDE KIRMIZI RENKLİ ÇEKİCİ. ANAHTAR VAR RUHSAT YOK. MOTOR VE ŞASİ NO.SU GÖRÜLEMEDİ. SAĞ AYNA ARKA KAPAĞI YOK. MUHTELİF VURUK VE ÇİZİKLER MEVCUT.

(İİK m.114/1,114/3) BASIN: 17157 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. ANKARA 13. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/6948 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NOLU TA INMAZIN Özellikleri : Ankara İI, Yenimahalle İlçe, 46197 Ada No, 2 Parsel No, Eryaman Mahalle/Mevkii, 38 Bağımsız Bölüm Satışa konu taşınmaz Tapu kaydında Eryaman Mahallesinde belirtilmektedir. Taşınmaz Yeni Mahalle ilçesi Susuz Mahallesindedir. Taşınmaz site tarzında inşa edilmektedir. Siteye ait açık otopark alanı, yeşil alanlar, yürüme yolları ve çocuk oyun alanları vardır. Tek bloklu sitedir. Her kata çalışan çift asansör vardır. Belediyenin tüm hizmetlerinden yararlanmaktadır. Mesken 3 oda, Salon, Antre, Koridor, mutfak, kiler, banyo, ebeveyn banyosu, Wc ve 3 adet balkonu vardır. Salonun ve odaların zemini ahşap parke kaplıdır. Salonun antrenin ve odaların duvarları alçı sıva plastik boya kaplıdır. Mutfakta mermer tezgah ve eviye, tezgah altında ve üstünde lamınat mutfak dolabı mevcuttur. Banyoda hiiton tipi lavabo, duş teknesi ve kabini ile batarya takımı ve klozeti vardır. İç kapıları panel kapıdır. Pencereler ve balkon kapısı pvc esaslıdır. Salon ve mutfak balkonu cam ile kapatılmıştır. Salon balkonunda barbekü vardır. Daire dış kapısı çelik esaslıdır. Kombili ve doğalgaz kat kaloriferidir. Halihazırda kiracı vardır. Mesken 9. katta olup 2 cepheli güneş görür şeklindedir. Adresi : Susuz Mah. Ağrıdağı Cad. 3501. Sk. 5 Kapı Nolu Mizan Sitesinin Bulunduğu Yere Rastlayan 9. Kat 38 Nolu Mesken Yenimahalle / ANKARA Yüzölçümü : 115 m2 Arsa Pay : 1/40 imar Durumu : K ymeti : 170.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : 1. Sat Günü : 02/05/2014 günü 11:30 - 11:35 arası 2. Sat Günü : 09/06/2014 günü 11:30 - 11:35 arası Sat Yeri : ANKARA ADLİYESİ 2 NOLU MEZAT SALONU - null null/ null

Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar, kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/6948 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e kargılık gelmektedir. BASIN: 17273 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Yiğit ERYILMAZ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

BAŞBAKAN ERDOĞAN 17 ARALIK’TA ÖZ’DEN YARDIM İSTEDİ

Mehmet Ali

Ergenekon savcısı Öz’ü Hamdi Topçu buldu

GÜLLER

Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen konuşmada Zekeriya Öz’den yardım istenmesini ifade eden Erdoğan, Öz’ü kendisine şimdiki THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun bulduğunu söylüyor

İ

nternette dün Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin yeni ses kayıtları yayınlandı. Görüşmede Tayyip Erdoğan oğlundan savcı Zekeriya Öz’den yardım istemek için THY Yönetim Kurulu başkanı Hamdi Topçu’ya ulaşmasını istiyor. Zekeriya Öz’ü telefonla arayan Topçu’nun, Bilal Erdoğan’a savcının haberi olmadığı bilgisini iletiyor. Bilal Erdoğan da bu bilgiyi babasına iletince Tayyip Erdoğan’dan Savcı Zekeriyla Öz’ün yalan söylediği cevabı geliyor.

Topçu, Savcı Öz’ü Ergenekon tertibi için mi buldu? Görüşmelerde dikkat çeken önemli ayrıntı ise Hamdi Topçu’nun Zekeriya Öz’le ilişkisinin olduğunu belirten Tayyip Erdoğan’ın, Savcı Öz’ü kendisine Topçu’nun getirdiğini söylemesi. Yayınlanan ses kaydı Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Topçu’nun Ergenekon davasının başında olan ve davayı yöneten Öz’ü, Tayyip Erdoğan’a Ergenekon tertibi için mi buldu sorularını akla getirdi. Savcı Zekeriya Öz, Türkiye gündemine ilk olarak 12 Haziran 2007 başlayan Ergenekon tertibiyle gündeme gelmişti. Öz, o günlerde, operasyonun merkezinde İşçi Partisi’nin olduğunu söylemişti.Yayınlanan ses kayıt-

larında Savcı Zekeriya Öz’ün Tayyip Erdoğan’la ilişkisinin de nasıl başladığı ortaya çıkmış oldu.

1. görüşme 17 Aralık 2013 Saat:11.44 Recep Tayyip Erdoğan: Oğlum ben şimdi akşam Konya’dan İstanbul’a döneceğim, ondan sonra öğlen civarı tekrar Ankara’ya döneceğim, şimdi Hamdi’yi çağırın da. Bilal Erdoğan: Hangisi. RTE:Hamdi, Hamdi. BE: Topçu? RTE: Topçu. BE: Tamam. RTE: Zekeriya bu işin içinde diyorum, tamam mı? BE: Tamam. RTE: Gerekirse, yani onunla da bu işi konuşarak “Arkadaş bu işi bugün bitirmen lazım” ona bunu desin. BE: Tamam babacım ama işte o da demekki bunlarla çalışıyor. RTE: O onlardan zaten canım. B E : Tayyip Erdoğan

Evet, Hamdi’nin ona bir şeyi var mı ki. RTE: Onla hukuku var, o bana aldı getirdi. BE: Ha tamam baba. RTE: Veyahutta gelelim yarına şey yapalım, bakalım bugün kararı verecek. BE: Ne baba. RTE: Belki de alalacele sevkedebilirler de yani bunların sağı solu belli olmaz. BE: Kimi alelacele sevkedebilirler. RTE: Gözaltına alınanları. BE: He.. mahkemeye evet.

Zekeriya Öz

Bundan sonra beni aramayacaksın B

Görüşme 18.12.2013 Tayip Erdoğan: Sana bir cümle kullanacağım başka bir şeyim yok. Beni bundan sonra bir daha bu patronunla (Turgay Ciner) alakalı, bu grupla alakalı hiçbir konudan dolayı lütfen arama. Bu işleri bu bağları artık ta-

mamıyla sildim attım. Kesinlikle, aramayacaksın beni bundan sonra bir daha bu konularla ilgili artık yetti ve sadece babandan dolayı seni dinledim bugüne kadar dinliyorum. Ve bu adama kullanılmadan dolayı da artık yetti dedim ve noktayı koydum. Hayırlı işler. Fatih Saraç: Efendim müsaade eder misiniz Tayip Erdoğan: Neyine müsaade edicem ya, neyine müsaade edeceğim? Televizyonun yolsuzluk diye başlık atıyor, gazeten yolsuzluk diye başlık atıyor, neyin kararını veriyorsunuz da siz böyle yolsuzluk operasyonu bilmem ne diye başlıklar atıyorsunuz ya buna hakkınız var mı? Fatih Saraç: Ben gereğini yaparım efendim Tayip Erdoğan: (Sesini yükseltiyor) Neyin gereğini yapacaksın, bugüne kadar neyin gereğini yaptın? Fatih Saraç: Kendimle ilgili

MERHABA

E

vet! Beyefendi hepimiz oradaydık... Bu iyice yalnızlaştırdığın güzel ülkenin henüz vicdanı pörsümemiş onurlu insanları bütün yürekleri ile oradaydı... Ne yapacaksınız? Hepimizi ya öldürüp, ya da içeri mi tıkacaksınız? Ne mezarlık yeter, ne mapusane... Yurtseverlerin zindanlarından salıverilmesine bile sevinemedik doya doya. Ölüm ve mapusluk ulusal kaderimiz ve toplumsal kültürümüz olmayı tüm acımasızlığı ile sürdürüyor sayenizde... Ancak, vatan için şehit olmak başka, birbirimize kırdırılmak başka... Balkan savaşları... Dramatik yenilgi ve göçler... Patiska gibi çekerek küçülen bir imparatorluk... Galiçya, Yemen, Çanakkale, Sarıkamış cepheleri... Çöken imparatorluk... Kurtuluş savaşı destanı...13

gereğini yapacağım Tayip Erdoğan: Ne yapacaksan onu yap, ne yapacaksan onu yap. Kaç kere söyledim sana. Bu adam seni kullanıyor ve bundan sonra da benim yanıma bu namussuz herif gelmeyecek Fatih Saraç: Ben kendimle ilgili gereğini yapacağ ı m efendim T.Erdoğan: Ta m a m , hadi hayırlı günler

Fatih Saraç

Dr. Noyan UMRUK

Evet! Hepimiz oradaydık... milyon yaşlı nüfus... Genç bir cumhuriyet... Devre arası: İnönü’nün tilki zekâsı... Arkasından dolaşılan ikinci paylaşım savaşı... Ve nihayet babalarının yaşlılığını görebilen çocuklar... Kore savaşları... Soydaşlarımızın yaşam hakkı ve özgürlükleri için Kıbrıs Barış Harekâtı... Vaktinde basiretli bir yaklaşım geliştiremediğimizden emperyalizmin bölgedeki emellerinin aracı işlevini üslenen terör... Vatan için yüzbinlerce şehit... Ne çok şehit vermişiz. Ancak, öyle ya da böyle derin

2. görüşme 17 Aralık 2013 saat: 15.39 BE: Şimdi Hamdi beyin yanından çıktım, akşam 6’da görüşecekler. RTE: 6 geç olur, 6’da işi bitirmiş olur. BE: Te-

lefonda haberim yok demiş, haberi yokmuş bir de dosya doluymuş. RTE: Yalan söylüyor tabi ya, hem haberim yok diyor hem dosya dolu diyor, nasıl oluyor bu iş. BE: İşte dosya demek önüne gelmiş sabahın köründe herhalde, ne demek istiyorsa artık. RTE: Hem haberim yok diyor hem dosya dolu diyor. BE: Evet evet. RTE: Sen şeye mi gitmiştin, Hamdi’nin oraya mı gittin. BE: Evet. RTE: Keşke gitmeseydin. BE: Ne yapayım baba yani başka yerde buluşsam yine kötü. RTE: Yanlış yaptın.

Erdoğan: Silahlı TIR’ları durduranlar hain

ERDOĞAN’DAN ‘ALO FATİH’E FIRÇA:

aşbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarından sonra bir ses kaydı daha internete düştü. Yeni yayınlanan ses kaydında, Başbakan Tayyip Erdoğan ile dönemin Habertürk Yönetim Kurulu Başkanvekili Fatih Saraç’ın konuşmalarının yer aldığı iddia ediliyor. Başbakan Erdoğan, 18 Aralık 2013 tarihinde Fatih Saraç’ı arıyor ve Habertürk’ün gazete ve televizyonlarında yer alan yolsuzluk haberlerine tepki gösteriyor. Saraç’a fırça çeken Erdoğan, bir daha aramamasını söylüyor. İşte o konuşma:

RTE: İki savcı götürüyor işi. BE: Ben Hamdi beyle konuşayım öğleden sonra inşallah akşam da görüşürüz. RTE: Sen bir konuş, zaten arkadan burada şimdi Efkan (Ala) ile Müsteşar takip ediyor (Adalet Bakanı Müsteşarı). BE: Tamam Babacığım.örüş-

ve etik bir anlamı var, bu büyük ve yüce şehadetin: Vatan Savunması. Anlaşılır olmayanı 50 yıldır birbirimize kırdırılmaya son verme ferasetini bir türlü gösterememiz... Örneğin; “Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu?” marşı eşliğinde Turan Emeksiz, A. İhsan Kalmazlar gibi 27 Mayıs şehitleri ve siyasi idamlar... Örneğin; 70-80 arası, cephe hükümetlerinin taraflardan birini görmezden geldiği şiddet, aydın ve genç katliamı, 5000’i aşkın can... Bu oyuna gelmeyip, cana kıymayan Deniz’lerin

Tayyip Erdoğan dün Adana’da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada,Gülen cemaatine yönelik eleştirilerine devam etti. Erdoğan, vatandaşlara Gülen’in dersane ve okullarından çocuklarını alma çağrısını tekrarladı. Konuşmasında, Suriye’deki terör gruplarına silah götürürken Adana’da durdurularak aranan TIR’ları hatırlatan ErHamdi Topçu doğan, “Geçen ay MİT’e ait TIR’larımız Adana’da durduruldu. Adeta suçluymuş gibi düşman gibi TIR’ları durdurdular. Bunları izlediğim zaman gerçekten bir Başbakan olarak çılgına döndüm. Bunu yapan kim olursa olsun, orada bizim TIR’larımızı durduran kim olursa olsun bunlar haindir” dedi.

İzmirlilerden Tayyip Erdoğan’a karşılama

ŞENOL ÇARIK Tayyip Erdoğan bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda miting yapmaya hazırlanıyor. Bir grup genç ise Erdoğan’ın mitinginin yapılacağı Gündoğdu Meydanı’na bedenleriyle “Katil geliyor” yazarak Erdoğan’ı protesto etti. Tayyip Erdoğan’ın İzmir’e gelişini protesto için “Katil geliyor” yazan gençler, “Gündoğdu’ya yarın Berkin’in katili geliyor. Ölüm emrini vermekle övünen diktatör geliyor. Gençlik bu defa katilin geldiğini Gündoğdu’ya kazıyor. Ne İzmir’de ne de ülkemizin herhangi bir yerinde artık AKP’ye yer olmadığını haykırıyor. Gündoğdu Meydanı’nda buluşup ‘KAdarağacına gönderilmesi...80 darbesi, yaşı yükseltilerek darağacına gönderilen Erdal Eren, bir kuşağın özellikle solun üzerinden silindirle geçilmesi... K.Maraş, Malatya, Çorum olayları... Örneğin; 90’larda Madımak Katliamı, Gazi olayları... Ve nihayet 2000’li yıllar... Silivri Zindanlarına ihale edilen ölümler, intiharlar... Gezi direnişi... Polise içinden çıktığı halka acımasızca saldırması için emir verenler... 8 Gezi şehidi... Şehitlerin sonuncusu 15 yaşında bir fidan: Berkin Elvan... Toplum bu acı günü gözyaşlarıyla yaşarken “Onların çocuklarının elinde taşlar, sapanlar, bizimkilerin elinde tablet bilgisayarlar...”diyebilen, gaflet içindeki sözde başbakanlar... Daha Berkin’in acısı tüterken Kasımpaşa’dan Okmeydanın’a gönderilen gençler... Ve kırılası karanlık eller... Bir diğer genç fidan kurban edilen: Burakcan... İzlemekten bıktığımız,

TİL GELİYOR’ yazdık ve katillere İzmir’i dar ettik” ifadeleri kullandı.

Adana’daki protestoya polis müdahalesi Öte yandan dün Adana’da miting düzenleyen Tayyip Erdoğan, konuşmasından iki saat önce Baraj Yolu Duygu Cafe önünde toplanan 200 kişi tarafından protesto edildi. AKP İl Başkanlığı’na yürümek isteyen gruba, yolu araç trafiğine kapatan polis, TOMA’larla su sıkarak müdahale etti. Bugün Antalya’da yapacağı miting öncesinde de Erdoğan’ı, Aydın Kanza Parkı’nda toplanan liseli ve üniversiteli 400 kişilik grup protesto etti. tiksindiğimiz filimler... Toplumu geçmişteki karanlık günleri çağrıştırmak sureti ile korkutarak izledikleri tutarsız politikalara, yarattıkları hukuksuz ortama, bulaştıkları akıl almaz yolsuzluklara karşın yaklaşan seçimler sürecinde halkta “ehven-i şer” imajı yaratarak siyasi emellerine ulaşmak ve böylece kendilerini kurtarmak isteyen asıl nekrofiller... Dostum Kayahan o güzelim şarkısını bu günlerde herhalde şöyle söylerdi: Sizlere dolarlar, avrolar, villalar... Bize kurşunlar ... Oysa yaşam hakkı en temel hak... Hakların şahı... Bu hakka saygı gösterilip, güvence altına alınmıyorsa gerisi hikâye... Galiba iki hafta sonra gireceğimiz seçimler sürecinde oylarımızla asıl şuna karar vereceğiz: Birbirimizi kırmaya devam edecek miyiz? Yoksa buna bir son verebilecek miyiz?

maliguller@aydinlikgazete.com

UFUK ÖTESİ

16 MART 2014 PAZAR

AKP-Cemaat çatışması PKK’yı böldü

Ö

calan’a göre MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK davasına dâhil edilerek tutuklanmaya çalışıldığı 7 Şubat operasyonunu da, 17 Aralık “yolsuzluk” operasyonu da aslında Erdoğan’a yönelik bir darbe girişimidir ve hedefi Kürt Açılımı’dır, “çözüm” sürecidir! Öcalan bu tezi pek çok kez dile getirdi hatta her seferinde daha da somutlaştırdı: Önce “Hakan Fidan’a sahip çıkmak lazım” dedi, Gezi’de PKK’ye “Taksim’i ulusalcılara bırakmayın” diyerek Erdoğan’a can simidi attı, en sonunda da 17 Aralık sonrasında açıkça Erdoğan’dan yana tavır koydu, “ateşe benzin dökmeyiz” diyerek AKP’yi rahatlattı. Kuşkusuz şaşırmamıştık. Zira ABD’nin Kürt Açılımı’nı Erdoğan ile Öcalan birlikte uyguluyordu, ortaklardı. Hakan Fidan da o müzakereleri Erdoğan adına yürüten ve PKK’yle masaya oturan kişiydi.

Öcalan başka Bayık başka diyor Öcalan’ın bu açıklamaları PKK içinde sıkıntı yarattı. PKK yöneticilerinin bir bölümü AKP ile Cemaat çatışmasında açıkça AKP’den yana tutum almanın siyaseten sorunlu olduğunu düşünerek, Öcalan’ın açıklamalarına “müdahale” etti. Örneğin KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın Vatan gazetesinden Ruşen Çakır’la yaptığı iki gün süren söyleşi tam bu süreçte, 2-3 Şubat 2014’te geldi... Ruşen Çakır kendi internet sitesinde tam metnini yayımladığı söyleşide şöyle soruyordu: “Öcalan’ın darbe tespiti ve hükümetten yana olması bir tereddüt yarattı mı sizde?” Bayık’ın yanıtı Öcalan’ı düzeltme hedefliydi: “Önder Apo öyle hükümetten yana bir tavır filan belirlemiş değil. Öyle yansıtılıyor ama doğru değil.” Oysa BDP heyetleri üzerinden Öcalan’ın yaptığı açıklamalar, AKP’ye tam destek verdiğini açıkça ortaya koyuyordu! Söyleşinin bütününde ise ortaya şu tablo çıkıyordu: Kürtlere baskı, KCK operasyonları, Oslo mutabakatının sızdırılması, Uludere bombalaması, Paris cinayeti gibi sorunlu konular AKP ile Cemaatin ortak sorumluluğundaydı. Cemil Bayık’a göre birlikte yapmışlardı! Oysa Öcalan, tüm bu sorunlu konuları cemaatin operasyonu olarak görüyor ve çözüm sürecini hedef alan, AKP’ye darbe girişimi olarak niteliyordu. Yani Bayık ile Öcalan en temel konularda ayrı düşmüşlerdi. Hatta Bayık o söyleşide, Öcalan’ın Leyla Zana üzerinden Barzani ile temas aramasına bile karşı çıkıyordu.

Kalkan:’KCK davası, AKP’nin Kürt darbesidir’ Öcalan ile Cemil Bayık bu en temel konularda ayrı düşmüşken, bir diğer PKK lideri Duran Kalkan da önceki gün konuştu ve Öcalan ile Bayık’tan farklı bir tutum sergileyerek, sorunlu konularda AKP’yi işaret etti! Öcalan’a göre Cemaat Hakan Fidan’ı KCK davasına dâhil ederek tutuklamaya çalışmış, Erdoğan’a darbe girişiminde bulunmuştu. Cemaat’in KCK operasyonu, çözümü baltalamak içindi. Ancak Duran Kalkan tersini söylüyordu. Kalkan AKP’nin yerel seçimler sonrasında Kürt siyasetini tümden silebilmek için KCK operasyonu başlattığını savunuyordu. Operasyonu Başbuğ-Erdoğan ortaklığının bir sonucu olarak yorumluyordu: “Düpedüz 2009 yerel seçimlerinin ardından AKP ile Genelkurmay birleşip 14 Nisan siyasi soykırım operasyonlarını başlattılar. 13 Nisan günü dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Harp Okulu’nda AKP’nin daha sonra uyguladığı programı iki buçuk saat anlattı. AKP 14 Nisan’da onu uygulamak üzere Kürdistan’da sıkıyönetim ilan etti. DTP’yi kapatma sürecini başlattı. Milletvekillerini görevden aldı, belediye başkanlarını tutuklattı. On binden fazla Kürt siyasetçinin tutuklandığı süreci başlattı. Aslında bu darbeydi. AKP’nin Kürt darbesiydi.” (ANF, 14 Mart 2014)

Enstrümanlar çarpışıyor, ayrışıyor Artık tablo şu şekildedir: 1) Öcalan’a göre Kürt Açılımı’na karşı olan Cemaat darbe yaptı, AKP desteklenmeli. 2) Cemil Bayık’a göre Kürt karşıtlığında AKP ve Cemaat ortak. 3) Duran Kalkan’a göre Kürt darbesini yapan aslında AKP’dir. Peki, bu durum ne anlama geliyor? ABD zayıfladıkça Gladyo içi çarpışmalar yaşanıyor, AKP ile Cemaat yörüngeden çıkıp çarpışıyor. ABD’nin enstrümanları hem birbirleriyle karşı karşıya geliyor, hem de kendi içlerinde ayrışıyor.


Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ

S

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

“Ulusalcılık ile Milliyetçilik arasına sınır çekmek” kimin görevi?

ınırımızı biliyoruz. Düşünürlerimizin ya da yazarlarımızın diline karışmak değil muradımız. İsteyen millet der, isteyen ulus. İkisi de Türkçedir ve anlamları da özdeştir. Ama bir siyaset dili oluşturmak durumundayız. Programda kavram tutarlılığı diye bir özenimiz var. İktidar hedefimiz var. Bizi halkla birleştiren dili bulmak zorundayız.

Anlamları aynı Önce kavramları doğru saptayalım. Millet ve ulus arasında bir anlam farkı yoktur. Milliyetçilik ile de ulusalcılık / ulusçuluk arasında bir içerik farkı yoktur. Doğru olanı Tansel Çölaşan arkadaşım gazetelerde ilan etmişti:

Atatürk, ADD ilanında da okuduğunuz üzere, en sonunda millet kavramında karar kıldı. 1937 Anayasasının başına da Milliyetçilik ilkesini yazdı ve aramızdan ayrıldı. Ama Atatürk, ulusalcılık karşıtı değildi. Veya ulusalcılık kavramını yeğleyen Özdemir İnce, Birgül Ayman Güler, Alev Coşkun, Ataol Behramoğlu, Mümtaz Soysal gibi seçkin aydınlarımız, milliyetçi düşmanlığı yapmıyorlar. Bağımsızlıktan yana olan herkesi kucaklıyorlar.

Dünya dillerinde niçin iki ayrı sözcük yok? Ulus sözcüğüne milletten ayrı bir anlam yükleme iddiasında olanlar şu soruya hangi yanıtı verecekler? İngilizce, Fransızca, Almanca da niçin “Nation” sözcüğünden başka Ulus anlamına gelen ikinci bir kavram yok? Yine Çince, Rusça, Arapça, Farsça, İspanyolca ve Portekizcede, niçin millet ve ulus kavramlarını karşılayan iki ayrı sözcük yok? Onlar başka bir dünyada mı yaşıyorlar, yoksa bizim ayrımcılarımız mı başka dünyada?

Niçin araya kama sokuyorlar? Artık görelim lütfen: Tayyip Erdoğan, Milliyetçilik ile Ulusalcılık arasına bir kama sokma gayretindedir. Bunu akıl hocaları öğretiyor ona. Bizler için bir anlamı olmalı! Değerli okuyucumuz Sıtkı Önder, bir yıl önce 3 Şubat 2013 günü yolladığı e-postada, “millet-ulus tartışmasına hiç girmemiş olsaydınız” diyor. Ama bu soru, siyasal mücadelede hep önümüze çıkıyor.

Birleştirsen daha büyük olacak! Bakınız, Metropol Araştırma Şirketi, Ağustos ayında halkın siyasal kimliklerini araştırırken, seçenekler arasına milliyetçilik ile ulusalcılığı ayrı ayrı koyuyor. Yanıtlar şöyle: Milliyetçi yüzde 15 Ulusalcı yüzde 2 Birleştirsen, daha büyük olacak! Atatürkçü ve Kemalisti de ayrı ayrı koyuyor: Atatürkçü yüzde 24 Kemalist yüzde 2 Bu ayrışmalardan hoşnut olanlar var. Bu tür ayrışmaları kışkırtanlar da var. Bunlara kayıtsız kalamayız. Çünkü Türkiye’nin kurtuluşu, Atatürkçü ve milliyetçi bütün vatanseverleri birleştirmekten geçiyor. O zaman toplamları yüzde 43 oluyor. Sosyalist, Ülkücü ve Sosyaldemokratları da eklerseniz, yüzde 55’i geçiyor. Çürükleri ayıklayın yine milletin iktidarı için yeterli güç çıkıyor. İşte bu koşullarda, “Solculuk” veya “ulusalcılık” adına, milliyetçik ile aramıza sınır çekelim diye tutturanlar var. Hatta bunlardan kimileri, milliyetçiliğe karşı savaş halinde. Ayrıştırma iki yönden. Bazı milliyetçiler ise, ulusalcılık karşıtlığını marifet sanıyorlar.

Doğu PERİNÇEK dperincek@ip.org.tr Mustafa Erkal, Özcan Yeniçeri, Cazim Gürbüz, Sadi Somuncuoğlu, Agâh Oktay Güner, Altemur Kılıç, Arslan Tekin, İsrafil Kumbasar, Namık Kemal Zeybek, Hasan Ünal, Hasan Demir, Yavuz Selim Demirağ gibi milliyetçiler, emperyalizme karşı kararlı bir tavır içinde. Ama örneğin CHP’nin Neoliberalleri ve Deniz Kavukçuoğlu gibi “Milliyetçilik ile aramıza sınır çekelim” diyenler, her konuda emperyalizm işbirlikçisi tavırlar alıyorlar. Bunlar o hale geldiler ki, AKP iktidarını dahi, ABD ve AB emperyalizminin eteği dibinden eleştiriyorlar. AKP’ye karşı Amerikan ve İsrail yandaşı “ulusalcılar” türedi. Benzerlerini MHP yönetimindeki kimi “milliyetçiler” arasında da bulabilirsiniz. Şu “milliyetçiliğe sınır çekelim” diyen Neoliberal Solcularımıza bakın, hiçbiri ABD güdümlü Kürt Milliyetçiliği ile aralarına sınır çekmiyor. ABD güdümlü sözde Türk milliyetçileri ile de sorunları yok. Hedefleri hep Atatürk!

Sınırı emperyalizmle aramıza çeksek! Bu durumda Ulusalcılık ile Milliyetçilik arasına niçin sınır çekiliyor? Sınırı, emperyalizmle aramıza çeksek daha doğru olmaz mı? Hatta sınır da değil, emperyalizme karşı hep birlikte cephe tutsak! Milletimizi birleştirsek ve bağımsız bir ülke kursak! İşte “sınır çekelim” diye tutturanlar, bu milli cephenin oluşmasına karşılar. İstiyorlar ki, CHP, İP, MHP içindeki vatansever kitle, birbiriyle Ulusalcı-Milliyetçi savaşı yapsın ve ABD’nin BOP Eşbaşkanı iktidarda kalsın! “Milliyetçiliğe sınır çekilim” diyen ABD ve AB işbirlikçisi baronlar da, pipolarını yakıp Atlantik sisteminden yemlenmeye devam etsinler. Çıkarlarını ABD ve AB ile birleştirmiş olanların milliyetçi düşmanlıkları anlaşılır bir olay! Çünkü küreselliğin baş düşmanı, bugün millettir, Milli Devlettir ve milliyetçiliktir.

Milliyetçilik hayaleti Komünizm hayaletinin yerini aldı Milliyetçilik, 1990’dan sonra “Komünizm hayaleti”nin yerini aldı. Emperyalistlerin dilinde, sürekli Milliyetçilik hayaleti dolaşıyor. Merdan Yanardağ’ın bir yıl önce yazdığı gibi, “Emperyalizme karşı olmak ‘milliyetçilik’ diye aşağılanıyor.” (Yurt, 3 Şubat 2013) Atlantikçilerin paslanmış Komünizm düşmanlığı söyleminin yerini milliyetçilik düşmanlığı aldı. Tansu Çiller, “son sosyalist devleti yıktık” derken, hedef millîcilik değil miydi? İki yıl önce eski ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice hanım “günümüzün Marx’ı İran’dır” derken oku hangi hedefe yolluyordu? Çünkü savaş küresel sermaye ile millî olan arasındadır. 20. yüzyılın başından beri böyledir. Sosyalizm, vatanseverliğin kalesi olduğu için birinci hedef olmuştur. Emperyalizmle işbirliği halindeki sahte solcu ise, sistemin gözdesidir. Kafası karışık olanları ayırıyoruz elbette. Cepheyi bölme görevini üstlenenler için söylüyoruz: “Milliyetçilik ile arasına sınır çeken” sözde sosyaliste hiç dokunan var mı? Çünkü emperyalizmin piyonu konumunda. Emperyalizmin “sosyalistleri” onlar. Kendilerine verilen görev, Türk düşmanlığı, TC düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı, Milliyetçilik düşmanlığı! Kılavuzları kim? Milliyetçiliği ayaklarının altına almakla övünen Tayyip Erdoğan:

Pratiğe bakalım Ülke pratiğine bakalım: Ufuk Söylemez, Yusuf Halaçoğlu, Sabahattin Önkibar, Arslan Bulut,

Hürriyet, 18 Şubat 2013

ESKİ PKK’LI GİZLİ TANIK HAKKINDA DOLANDIRICILIKTAN DA SORUŞTURMA AÇILDI

F tipi savcının gizli tanığı eski MİT muhbiri çıktı! F Tipi çetenin tertiplerde Gizli Tanığı olan Reşit Güven’in Kayseri’de yaşarken dolandırıcılıktan dolayı soruşturulduğu ve eski MİT muhbiri olduğu öğrenildi CEYHUN BOZKURT

F

tipi ekibin, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’e yönelik tertibinde başrol oynayan eski Özel Görevli Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’ın gizli tanığı Reşit Güven Kayseri’de ortaya çıktı. Eski PKK’lı ve MİT muhbiri olduğu da öğrenilen Güven’in hakkında dolandırıcılıktan da dava açıldığı öğrenildi. Şanal’ın gizli tanık ekibinde yer aldığını itiraf eden Güven hakkında, MİT mahkemeye “zaman zaman bilgisine başvurdukları” yazısı gönderdi. Aydınlık’ın ayrıntılarına ulaştığı Reşit Güven soruşturmasında, bir döneme damgasını vuran tertiplerin kimlerle yapıldığını gösteren çarpıcı verilere ulaşıldı. Kısa bir süre önce CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nun da soru önergesi vererek gündeme getirdiği Reşit Güven’in bu ilişkilerinin ortaya çıkarılmasında, Mustafa Pusmaz isimli yurttaşın girişimleri etkili oldu. Kendisini MİT mensubu olarak tanıtan Reşit Güven üzerinden F tipi örgütlenme, Pusmaz’ı tehdit etmeye başladı. Aydınlık’a, geçmişte F Tipi örgütlenmenin Kayseri’deki elemanlarıyla mücadele ettiğini ve kendisinin Ülkücü olduğunu söyleyen Pusmaz, F tipi örgütün adamlarının kendisini takip etmeye başladığını aktardı. Reşit Güven’in çok sayıda yurttaşı da dolandırdığını öğrenen Pusmaz, bunun üzerine araştırmaya başladı. MİT Kayseri Şube Başkanlığı’na giden Pusmaz, buradan savcılığa yönlendirildi.

‘Özel Yetkili Savcının tanığıyım’ Bu sırada, Reşit Güven de yaşananlardan dolayı Mustafa Pusmaz’ın gösterdiği tepki üze-

Osman Şanal (solda), İlhan Cihaner’i polis gibi davranarak gözaltına aldırmıştı.

Mücadeleyi başlatan Mustafa Pusmaz.

MİT: Reşit Güven muhbirimizdi Soruşturma sürecinde, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu da, Kayseri’deki MİT Başkanlığı’na 26 Aralık 2013 tarihinde bir yazı göndererek, Mustafa Pusmaz’ın MİT’e başvurusuyla ilgili bilgi paylaşılmasını istedi. Soruşturma çerçevesinde bilgi istenen Milli İstihbarat Teşkilatı, 3 Ocak 2014 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’na, Reşit Güven’le ilgili bir yazı gönderdi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan adına Hukuk rine “Mustafa Pusmaz beni tehdit ediyor” diyerek savcılığa başvurdu. Bunun üzerine Pusmaz, Güven’in dolandırdığı kişileri savcılığa yönlendirirken, kendisi de Güven’den davacı oldu. Güven’in eski bir MİT muhbiri ve sonra da Gizli Tanık olduğu da, dava sürecinde ortaya çıktı. Güven, soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Yıldırım’a verdiği ifadede, “Ben daha önce Iğdır ilinde muhtarlık yapıyordum. 2009 yılında Erzurum Özel Yet-

Müşaviri Ümit Ulvi Canik imzalı yazıda, Mustafa Pusmaz’ın 31 Ekim 2013 tarihinde MİT Kayseri ünitesine giderek “Reşit Güven isimli şahsın kendisini MİT mensubu olarak tanıttığı ve kendisinden para talep ettiği, çevresindekilere, ‘MİT’te işe başlatma gücünün/imkanının olduğunu’ beyan ettiği” yönünde ihbarda bulunduğu belirtilerek şu bilgiler aktarıldı: Mezkur ihbarın adli konulara ilişkin olması nedeniyle adı geçenin suç duyurusunda bulunması kili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle tanık koruma programına alınıp Kayseri’ye yerleştirildim” itirafında bulundu.

‘Seni evinden alacağım!’ Aydınlık’a konuşan Mustafa Pusmaz da, Reşit Güven’in, sürekli olarak “İlhan Cihaner’e tertip kuran ekibin içinde olduğunu, istedikleri yerde operasyon yapıp herkesi aldırabileceklerini ve beni de evimden sabah 5 gibi bizzat kendisinin alacağını” söylediğini, kendisinin

amacıyla adli makamlara yönlendirildiği, R. Güven hakkında anılan ihbara ilişkin olarak Müsteşarlığımızda da bir araştırma yapıldığı ve iddiaya konu hususlar hakkında teyit edici bir bilgiye rastlanılmadığı, Diğer taraftan, Reşit Güven’in Teşkilat konularıyla ilgili olarak 1992-1999 ve 2000-2007 yılları arasında zaman zaman bilgisine başvurulmuş bir şahıs olduğu, hususları tespit edilmiştir.” ise bu tehdide pabuç bırakmadığını ifade etti.

Güven eski PKK’lı çıktı Bu arada Güven’in, 1980’li yılların ortalarında PKK’nın dağ kadrosunda yer aldığı da iddia edildi. Uluslararası Af Örgütü’nun 1986-1990 yılları arasında Türkiye sorumlusu olan Helmut Oberdiek’in internet sitesindeki PKK itirafçılarının da bulunduğu bir listede Reşit Güven’in isminin karşısında “muhbir” notu düşüldü.

İşte MEB’in ‘fişleme’ tutanağı Uygulamayı savundu ve suç duyurusu yaptı Öte yandan dün MEB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, haberin yer aldığı basın yayın organları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Anayasal olarak eğitim kurumlarını denetlemenin MEB’in görevi olduğu bildirilen açıklamada, müfettişlerin uygulaması savunuldu. Velilerin Bakanlığa ve müfettişlere hakaret ettiği belirtilen açıklamada soruların içeriğine de yer verildi. Ancak Bakanlık yaptığı açıklamada Aydınlık’ın ulaştığı belgede yer alan şu soruya yer vermedi: “Kurumda, öğrenci velilerine yönelik, siyasi amaçlı toplantı yapılarak, propaganda yapılıyor mu? Bu toplantılarda devlet büyüklerini zan altında bırakacak ifadeler kullanılıyor mu?” Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı: “Mevzuat hükümleri uyarınca, eğitim kurumlarında herhangi bir siyasal partinin lehinde ya da aleyhinde propaganda yapmak yasaklanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, bu kurumların, eğitim öğretim faaliyetlerini mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütüp yürütmediğine ilişkin denetim ve gözetimlerini, Maarif Müfettişleri aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Müfettişlerimizce; hiç kimseye haberlerde iddia edildiği türden soru veya sorular kesinlikle yöneltilmemiştir. Bakanlığımız ilgili mevzuatın âmir hükümleri doğrultusunda, eğitim kurumlarında illegal faaliyetlerin tespit edilmesi de dahil olmak üzere, her türlü yasal denetim görevini kararlılıkla sürdürecektir.”

MEB’te 3 genel müdür, 12 il müdürü görevden alındı

Görevden almalar Milli Eğitim Bakanlığı’na sıçradı. Üç Genel Müdür, 12 İl Müdürü görevinden alındı. Emniyette başlayan görevden alma fırtınası şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı’na sıçradı. Destek Hizmetleri Genel Müdürü Yusuf Esener, Özel Öğretim Genel Müdürü Mehmet Küçük, Özel Eğitim Genel Müdürü Mustafa Baloğlu görevlerinden alındı. Yerlerine atama yapıldı.

F tipine yakın olanlar SEZİM ÖZADALI

A

ydınlık, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin özel okullardaki öğrencilere yönelttiği sorulara ulaştı. Öğrencilere verilen “Yazılı ifade tutanağı”nda çok çarpıcı sorular yer aldı. Okullara gönderilen talimat yazısında şu ifadelere yer verildi: “Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 10 Mart 2014 tarih ve 1030998 sayılı inceleme emrinde yer alan iddia ile ilgili olarak aşağıdaki soruların sorulacağı ve yapacağı açıklamaların yazılı ifadesinin alınacağı belirtildi.”

‘Devlet büyüklerini zan altında bırakacak ifadeler’ İfade tutanağındaki sorular ise şöyle: “Kurumunuzda size siyasi propaganda ve yönlendir-

me yapılıyor mu? Yapılıyorsa propagandalarda devlet erkanına yönelik iftira kin ve nefret uyandırıcı ifadeler kullanılıyor mu? Yönlendirme ve propagandaya 4 tepki gösteren ve 1 0 art 2 farklı siyasi ter15 M cihleri bulunan öğrenciler kurumdan uzaklaştırılıyor mu? Kurumda öğrenci velilerine yönelik siyasi amaçlı toplantı yapılarak propaganda yapılıyor mu? Bu toplantılarda devlet büyüklerini zan altında bırakacak ifadeler kullanılıyor mu?” Tutanakta ayrıca öğrencilerden ellerinde olan belgelerin eklenmesi de istendi. Tutanağın dışında başka bir sayfa kullanıldığı takdirde de alt tarafının imzalanması istendi.

Bu arada 12 ilin Milli Eğitim Müdürü de değiştirildi. Bu kapsamda Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan görevden alınırken, yerine Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt getirildi. Görevden alınan diğer İl Milli Eğitim Müdürleri de şunlar: Mehmet Emin Korkmaz (Bitlis), Sebahattin Akgül (Denizli), Murat Yazıcı (Gümüşhane), Halil Sanlı (Hatay), Mehmet Bulut (Malatya), Gıyasettin Taş (Siirt), Recep Düzgün (Uşak), Lütfiye Deneri(Aksaray), Mustafa Sami Akyol (Yalova), Kadir Kılıç (Osmaniye), Bekir Aksoy (Kastamonu). Öte yandan 140 Daire Başkanından 23’ünün de yerleri değiştirildi. Görevden alınan kişilerin büyük çoğunluğunun F tipi örgüte yakın kişiler olduğu bildirildi. AYDINLIK / ANKARA


16 MART 2014 PAZAR

Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

‘ERGENEKONUN BİLİŞİMCİSİ’ OLARAK SUÇLANAN YILDIRIM AYDINLIK’A KONUŞTU:

CD’leri ’ta yayınlayıp kumpas delili yaptılar Taraf Gazetesi’nin daha iddianame bile hazırlanmadan manşetten hedef gösterdiği eski yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, niçin kendisinin hedef seçildiğini özgür kaldıktan sonra bu sözlerle açıkladı SEZİM ÖZADALI

FOTOĞRAF: DEVRİM KÜFTEOĞLU

Hasan Ataman Yıldırım, İstihbarat Şefimiz Sezim Özadalı’ya önemli açıklamalar yaptı.

E

rgenekon dalgalarının en yoğun olduğu dönemde tutuklandı Hasan Ataman Yıldırım... Dijital verilerle yapılan suçlamalara bir “bilişimci” gerekiyordu. Yıldırım, adeta biçilmiş kaftandı; çünkü aynı zamanda Deniz Kuvvetleri’nden istifa eden bir subaydı... Taraf Gazetesi henüz iddianame hazırlanmadan, Yıldırım daha kendi hakkındaki suçlamaları bile öğrenememişken “Psikolojik Savaşın Ergenekoncusu” manşeti attı. Haberde Yıldırım’da bulunduğu iddia edilen “hayhay.doc” isimli belgeden bahsediliyordu; içinde Yıldırım’ın aldığı bazı notlar olduğu öne sürülüyordu. Tertipçiler belgenin adını da Hasan Ataman Yıldırım’ın baş harflerini kullanarak üretmişlerdi. Yıldırım’ın adı yıllar sonra eski MİT Ortaasya Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu’nun ölümüyle yeniden duyuldu. Kozinoğlu ve Yıldırım aynı koğuşta kalıyordu. Kozinoğlu’nun şüpheli ölümüne diğer koğuş arkadaşı emekli Albay Hasan Atilla Uğur’la beraber tanık olmuşlardı. Cezaevi’nden çıktıktan sonra neler yaptınız? Arkadaşlarınızı ziyaret ettiniz mi? Cezaevi çıkışında Bahriye’den arkadaşlarım ve ailem geldi. Sonra çadıra giderek hasret giderdik. Hıdır Hokka ve Zeynep Işık bizim için çok farklıydı. 5 sene 2 ay kaldık cezaevinde, az değil... Koğuştan da en son ben çıktığım için diğer arkadaşlardan kalanları da toplayayım derken eşyalarımı 4 arabayla eve götürdük. Evde devamlı misafirlerimiz oldu. Kaç gündür gazete bile okuyamadım. Çapa’da Levent Ersöz ve Muzaffer Tekin’i ziyaret ettik. Muzaffer Tekin çok nazik bir insan. Danıştay olayı, hepsi komplo. Ne söylenir ki? En sonunda hasta ettiler. Neden hedef alındığınızı düşünüyorsunuz? Sizi neden bu davaya kattılar? Ben bilgisayar yüksek mühendisi olduğum için bana sahte bir sürü dijitali yüklemeleri kolaydı. Şirkette zaten 4-5 bin civarında disket, hard

disk, CD, eski bant vardı. Bu kadar dijital verinin olduğu bir yere bir sürü polisle girdiler. Beni hedef alırken dijital terör için bu kolay oldu. İkincisi de deniz subayı olduğum için benim üzerimden Deniz Kuvvetleri’ne saldırdılar. Beni bir köprü olarak kullanma söz konusu oldu. Hiç tanımadığım birçok deniz subayıyla sanki irtibatım varmış gibi bilgileri bu dijitallerin içine koymuşlar. Yani, Deniz Kuvveleri’ne bir bat 2009 komplo var. 4 Şu Bahsettiğiniz komplo Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na neden kuruldu? Deniz Kuvvetleri’nin son yıllarda kuvvetlenmesi, yerli gemi yapması, yurtdışı bağımlılığını azaltması önemliydi. Kıbrıs’ın stratejik durumu; çevresindeki doğalgaz ve petrolün işletilmesi, Ortadoğu’ya hakim olma Amerika’nın hedefi... Deniz Kuvvetleri’nin engeli dolayısıyla Amerika,

Karadeniz’e çıkamıyor. Dünya ticaretinin büyük kısmı denizlerden yapılıyor. Dünyaya hakim olmak için denizlere hakim olmak gerekiyor. Ulusalcı Türk Deniz Kuvvetleri’nin pasifize edilmesi gerekiyordu. Deniz Kuvvetleri’nden bu kadar kişiyi darbe yapacak diye tutukladılar. Bu denizaltılar Gölcük’ten gelecek, E-5’in altından Ankara’daki Gençlik Parkı’nın havuzundan çıkarak darbe mi yapacak? Deniz Kuvvetleri’nin darbe yapması mümkün değil. Hedef, Amerika’nın hedefidir. Devletin içine sızmış bazı kişiler tarafından bir takım projler yapıldı ve denizciler tutuklandı. Benim üzerimden gitmek istediler. “hayhay.doc” ilk kez Taraf Gazetesi’nde yayımlandı. Nedir bu hayhay? Benimle ilgili bütün suçlamalar sadece bellekler ve CD’lerde yer aldı. 30-40 bin civarında e-postam var.

Bunların yedeklerini almıştım. Yedekleri almışlar CD’lere yüklemişler; bir de içine hayhay diye bir belge koymuşlar. Bu “hayhay.doc”a da adımın kısaltması diyorlar ama ben hiçbir zaman Hasan adımı kullanmadım. Deniz Kuvvetleri hüviyetlerimde, okul kayıtlarımda hep Ataman Yıldırım yazar. Ama onlar Hasan diye tutturmuşlar. Ocak ayında tutuklandım. 4 Şubat’ta Taraf Gazetesi manşetinden “İşte Ergenekon’un bilişimcisi” diye benim hakkımda bir takım iddialar ortaya attı. Bir CD’de “hayhay.doc” dosyası bulunduğunu öne sürdüler. Bu DVD, Nisan 2009’da Emniyet’te incelenmiş. Yani gazetede haber çıktıktan 2 buçuk ay sonra... Koğuş arakdaşınız Kaşif Kozinoğlu, kalp krizi geçirdiğinde yanındaydınız. Ölümü nasıl oldu? Gelen ambulans tam teşekküllü değildi. Kozinoğlu, ifadeye çağırılınca Afganistan’da görevde olduğu halde hemen Hava Kuvvetleri’nin bir kargo uçağıyla Ankara’ya geliyor. Ondan sonra Hakan Fidan’la görüşüyor. Diyorlar ki “Sen ifadeni vereceksin. Bir şey yok.” İstanbul’a geliyor. İfadesini veriyor. Sonra mahkemeye sevkedip tutukluyorlar. Tahliye dliekçelerini “kaçma şüphesi var” diye reddedi-

yorlar. Ona çok üzülüyordu. “Ben zaten yurtdışındaydım. Kaçacak olsaydım gelmezdim. Niye böyle yapıyorlar” diye kendine çok üzüntü yaptı. Berber geliyordu traş olurken hemen ona anlatıyordu. Memur geliyor ona anlatyordu. Çok üzülüyordu. Bu da insanda stres yapıyor. Bundan dolayı da kalp krizi geçirdi. Kalp krizi sırasında bizim hemen haber vermemize rağmen bir ambulansın gelmesi müdahale edilmesi geç oldu. Gelen ambulansta doktor yok; teknisyen var. Onlar da müdahale etmesini beceremiyorlar. Sağlık koşulları nasıldı peki cezevinde? Rutubetten şikayet ediliyor. Nasıldı cezaevi? Kimisi yemekler yağlı diyordu. Evet, yağlı geliyordu. Yağı fazla gelince yağını dökersin... Orası 5 yıldızlı otel değil ki, 15 bin kişiye yemek çıkıyor. O yemeğin de çok kaliteli olması mümkün değil. Zaten cezaevine girmek bir mağduriyettir. Bazı kişiler bu mağduriyetin çok daha ötesine geçerek ağlıyorlar; mağdur edebiyatı yaparak puan toplamaya çalışıyorlar. Burası cezaevi. Tabiki mağduriyet olacak. Memurlara kulp takmak, onlara saldırarak mağdur edebiyatıyla bir şey kazanmak bence doğru değil. Balyoz davasında hala komutanlar tutuklu... O da benzer bir dava. Tamamı dijital verilere dayanıyor. “Sıra Balyozda” diyebilir miyiz artık. Ergenekon ve Balyoz hiç farklı bir şey değil. Tamamı komplo. Herkes masumdur. Kimsenin suçu yok. Aileniz nasıl etkilendi 5 senedir? Biz içeride hapis, eşlerimiz çocuklarımız dışarıda hapisti. Tabi, hapis hayatı basit bir şey değil, 5 sene 2 ay da uzun bir zaman ama ben buna rağmen mağduru oynamak istemiyorum.

‘Güzel günler göreceğiz’

Yıldırım’ın eşi Ayten Yıldırım ise geride bıraktıkları 5 seneyi şöyle anlattı: “Zordu ama çıktıklarında hepsini unuttuk. Bundan sonra hep birlikte unutturacağız 5 seneyi. Son günler hiç geçmek bilmedi. 3 gün öldük öldük dirildik... İnşallah bundan sonra güzel günler göreceğiz. Hâlâ rüyaAyten Yıldırım da gibiyim. Bundan sonra daha hırslı çalışacağız. Ailece sürekli eşime yardımcı olacağız.”

ERGENEKON’DAN TAHLİYE OLANLAR BALYOZ TUTUKLULARINI UNUTMADI:

Balyoz ve Ergenekon aynı kumpasın iki kolu O KOMUTAN ARTIK ÖZGÜR

EZGİ HOTALAK

Hasan Atilla Uğur Gemlik’te

B

KAZIM BULUT

Ergenekon sürecinde tutuklanan, silahlı örgüt lideri Abdullah Öcalan’ı sorgulayan komutan olarak tanınan Hasan Atilla Uğur, “Biz 6 yılı cezaevinde değil, esir evinde geçirdik” diye konuştu. Tahliye olmasının ardından, Hasan Atilla Uğur, Gemlik’te yaşayan kardeşi Hakan Uğur ve gelini diş hekimi Gülşah Uğur’u ziyaret etti. Gemlik ziyareti esnasında, üyesi olduğu İşçi Partisi’ni (İP), TGB ve ADD’yi de ziyaret eden Uğur, Ergenekon tertibi süreciyle ilgili açıklamalar yaptı. Uğur’un ilçeye ziyareti, üzerinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” yazılı bir pasta ile kutlandı. İP Gemlik Belediye Başkan Adayı Canan Bölük’ün kendi hazırladığı pasta, sloganlar ve alkışlar eşliğinde kesildi.

‘Süreci önceden gördük’ Tutukluluk sürecini, “Biz hapis yatm dık, esir alındık” diye nitelendiren Uğur, “Biz her şeyin farkındaydık. O yüzden bu süreci, hapis hayatı olarak kabul edemeyiz. Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz, bu yüzden bizler 6 yılı cezaevinde değil, esir evinde geçirdik, diyoruz” şeklinde konuştu. PKK’yla ilgili de açıklama yapan Uğur, “Biz PKK’nın taşeron bir örgüt olduğunu biliyoruz. Terörist başını bizzat sorgulayan komutan olarak bunu söylüyorum” dedi.

alyoz davası hükümlülerinin yakınları tarafından oluşturulan “Vardiya Bizde Platformu”nun dava kararlarını protesto etmek için her cumartesi Türkiye’nin dört bir yanında düzenledikleri “Sessiz Çığlık” eylemine bu hafta Ergenekon tahliyeleri damga vurdu. İstanbul Beşiktaş’ta 77’ncisi düzenlenen eyleme geçen hafta Ergenekon davasından tahliye edilen isimlerden emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Tuğamiral Aleeddin Sevim, Teğmen Mehmet Ali Çelebi, İşçi Partisi yöneticilerinden Hasan Ataman Yıldırım ve Gazeteci Tuncay Özkan katıldı. Ayrıca emekli Oramiral Nusret Güner ve eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da eyleme destek verdi. Balyoz’un da Ergenekon gibi bir kumpastan ibaret olduğu vurgulanan eylemde Anayasa Mahkemesi’nden bu davayı esastan değerlendirmesi ve hükümsüz hükümleri derhal durdurması talep edildi. Ergenekon’dan tahliye edilen Tuncay Özkan da “Özgürlük yakın” dedi.

‘Deniz Kuvvetleri çökertildi’ Emekli Oramiral Nusret Güner, şunları kaydetti: “Deniz Kuvvetleri çökertiliyor. Genelkurmay

İSTANBUL

Ergenekon tertibinden çıkanlar, bu haftaki Sessiz Çığlık eylemindeydi. ülkenin en temiz kurumudur. İçerde bulunan 134 ismin hepsini tek tek tanıyorum. Ergenekon, Askeri Casusluk ve benzeri davaların hepsi kurgu. Ergenekon tahliyeleri gerçekleşti fakat İstanbul casuslukta bir sürü subaya casus dediler, İzmir aynı şekilde. Masum vatan evlatları serbest bırakılmalı, ‘x

ANTALYA

mafya’ derhal yargılanmalı, ‘x mafya’ ile ortaklık yapanlar, sorumlular ve yetkililer de yargılanmalı.”

‘Düzenleme yapılmalı’ Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Türk yargısının saygınlığını yitirdiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“ÖYM’lerin kaldırılması önemli ancak yeterli değil. Kumpasın mağdurları önemli bölümü içerde. Düzenlemenin süratle yapılıp Balyoz, Zirve, Askeri Casusluk gibi davalar için çözüm bulunması gerekir. Biz adil yargılama istiyoruz. Fakat yeniden yargılama olacaksa ÖYM’lerin yaptığı gibi kapalı kapılar ardında değil açık ve şeffaf bir şekilde yapılmalı.” Mehmet Ali Çelebi, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kürsüye çıktı ve şu konuşmayı yaptı: “Bizler onurlu Türk subayları olarak milli davayı önümüze, nefsimizi arkamıza alıp mücadele ettik. Bizim için asıl olan vatandır. Bu uğurda gözlerimizi kapatacaksak bu sizin için onur verici olur. Bizim ciğerlerimizdeki son soluk hür ve bağımsız doğacak her çocuğun ilk çığlığıdır. Biz kandil içindeki fitiliz. Bu ışık sönmez.”

Teğmen Çelebi’nin savunması okundu

Antalya’da düzenlenen eylemde bu hafta Ergenekon’da yaşanan tahliyeler sloganlar eşliğinde kutlandı. Tutuklu komutanlara tahliye istenen eylemde ayrıca, Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin kayınvalidesi Kübra Merey, Teğmen Çelebi’nin Ergenekon Davasında yaptığı savunmasının bir bölümünü Antalyalılarla paylaştı. Eyleme İşçi Partisi, ADD, TESUD ve çok sayıda Antalyalı da destek verdi. DEVRİM DÖNMEZ / ANTALYA

ANKARA

Mehmet Bedri Gültekin

‘Sırada Balyoz var’

Ergenekon’dan 3 yıla yakın bir süre Silivri’de tutsak edilen ve geçtiğimiz günlerde özgürlüğüne kavuşan Eski İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin, Ankara’daki ‘Sessiz Çığlık’ eylemine katıldı. Ergenekon ve Balyoz tertipleriyle Türkiye’nin kardeş kavgasının eşiğine getirildiğini vurgulayan Gültekin, “Tertibin bozulması sadece Ergenekon’dan ibaret değil, Balyoz, Askeri Casusluk da var. Tertibin bozulması tüm bu davalardan tutuklu olanların özgür olmasıyla tamamlanacak. Önümüzdeki görev, Balyozdan içeride bulunan Mustafa Kemalin askerlerinin dışarı çıkması” dedi. AYDINLIK / ANKARA


16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

TEHLİKELİ TERCİH: BAĞDAT DEĞİL ERBİL ARALIK

İsmet

ÖZÇELİK

Erdoğan çıldırmış olmalı!

B

aşbakan Erdoğan “Emri ben verdim” demişti. Berkin Elvan bu emirle atılan gaz fişeğiyle başından vuruldu. Vurulduğunda 14 yaşındaydı. 15’inci yaşına komada girdi. Erdoğan Gaziantep mitinginde 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı “terörist” ilan etti. Mezarına konan bilyelere bile “suç aleti” dedi. Hakkında çok ağır ifadeler kullandı. Daha da ileri gitti. Berkin’in annesini ve babasını kalabalığa yuhalattı. Arkasından da Okmeydanı’nda karanlık bir el tarafından silahla öldürülen Burak Can Karamanoğlu’nu övdü. Olayı ilk duyduğumda inanamadım. “Erdoğan ne de olsa Başbakan. Bu kadar tehlikeli bir kışkırtma yapmaz” diye düşündüm. Sonra görüntüleri izleyince yanıldığımı anladım.

Bir babalara bak, bir Başbakana! Peki Başbakan halkı birbirine karşı kışkırtırken Berkin ve Burak Can’ın babaları ne yaptılar? “Senin evladın benim evladım” dediler. Nefret ortamı yaratılmasına izin vermeyeceklerini bildirdiler. Ankara Abdi İpekçi Parkında Astsubayların mitingi vardı. Binlerce emekli astsubay meydandaydı. Onları bir gazete büfesinin yanından izledim. Saçları bembeyaz olmuş bir vatandaş uzun uzun gazete başlıklarını inceledikten sonra yanındakine döndü, “Bir babalara bak, bir Başbakana. Erdoğan çıldırmış olmalı” dedi.

20 bin liralık ayakkabıya 700 binlik saat Şu günlerde herkes “fezlekeli” bir bakanın 700 bin liralık saatini konuşuyor. Ama bu durumu garipsemeyen bürokratlar da var. Meğer bakanlarının neler yaptığını çoğu biliyormuş. Geçmişte bu bakanla yakın çalışan, birlikte yurtdışı gezilerine çıkan bürokratlarla sohbet ettim. Neler neler dillendirdiler. Yapılan gezilerle ilgili öykü çok. Personele hakaretlerini, küfürlerini dile getirdiler. İhracatı arttırmak için ABD’ye yapılan geziler sonrası ihracatın değil, ithalatın nasıl patladığını anlattılar. Laf lafı açtı, sıra 700 bin liralık saate geldi. Bir bürokrat söze girdi. “Bakan hediyeyi çok sever. 10 bin dolarlık ayakkabısı var. Yaklaşık 22 bin lira. Asgari ücretli bir çalışanın yaklaşık 3 yılda alacağı paranın toplamı. Bir işadamı hediye etti. Milano’dan, el yapımı. Hatta ayağına uymadı, ayakkabı Milano’ya geri gitti, değiştirilip geldi. 22 bin liralık ayakkabı giyen biri 100 liralık saat takacak değil herhalde. 900 bin liralık saat takacak” dedi.

CEVAP VE DÜZELTME METNİ Müvekkilimiz Mubariz Gurbanoğlu, sahibi olduğu malvarlığını tamamen yasal yollardan elde etmiş, bu konuda hiçbir şaibeye adı karışmamıştır. Kaynağını açıklayamadığı hiçbir serveti olmadığı gibi kazancının vergisini ve keza diğer mali yükümlülüklerini de eksiksiz olarak yerine getirmiş ve halen yerine getirmektedir. Kendisi Azeri vatandaşı olmakla birlikte uzun yıllardır Türkiye’de ikamet etmekte ve profesyonel ticari hayatını Türkiye’den yönetmektedir. Bu itibarla Türk vatandaşlığını tamamen yasaların gösterdiği şekil ve esaslar dairesinde yıllar önce Bakanlar Kurulu’nun 17.07.2006 tarih 2006/10726 sayılı kararı ile kazanmış olup konunun spekülatif açıklama ve hali hazırda kamuoyunu meşgul eden soruşturmalara konu edilebilecek hiçbir yönü bulunmamaktadır. Aynı şekilde müvekkilimizin sahibi olduğu şirketin hiçbirisinde Sayın Başbakan ve/veya yakınlarına ait hiçbir kuru yük veya petrol gemisi taşımacılık işi yapmamakta, keza yine bu kişilerin müvekkilimize ait hiçbir şirkette doğrudan veya dolaylı, açık veya gizli ortaklığı bulunmamaktadır. Gerçeklerin kamuoyuna sunulması ve okuyucuların doğru bilgilerle donatılması için işbu düzeltme yazısının yazılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Av. Selamettin TUNÇ Mubariz GURBANOĞLU Vekili

Davutoğlu’nun seçimi Barzani Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hükümetin tercihini açıkladı. Irak hükümetiyle değil; bölgesel yönetimle işbirliği yapılacağını ilan etti. Neçirvan Barzani ise ekonomik ilişkileri vurguladı

“K

omşularla “sıfır” sorun diye yola çıkıp, Türkiye’yi bütün komşularla kavgalı hale getiren Ahmet Davutoğlu, Van’da Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile bir araya geldi. Süleymaniye ve Erbil valilerinin de bulunduğu görüşmede konuşan Davutoğlu, bölgede önemli gelişmeler kaydedildiğini öne sürdü. Davutoğlu, şöyle konuştu: “Geçmişte, Türkiye ile Irak arasında psikolojik duvarlar örülmeye çalışıldı. Bu sınırlar duvara çevrilip, düşmanlık tohumları ekildi. Bölge halkı olarak bu duvarları yıkmaya kararlıyız. Süleymaniye Forumu’na katıldığımda bu duvarın yıkılmasının ne kadar gerekli olduğunu anladım.”

‘Şeyh Ahmet Barzani’yi bağrımıza bastık’ Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada Kürtçe konuştuğumda bütün dinleyicilerin nasıl ayağa kalktığını gördüm ve gözlerim yaşardı. Psikolojik duvarları tümüyle yıkmaya kararlıyız. Türkiye’de yıktığımız gibi bölgede de psikolojik du-

kük, Musul’la ilişkilerimizi geliştirmek de bizim için nimettir” diye konuştu.

Bağdat’tan söz etmedi Van, Hakkari ve Şırnak ile Süleymaniye, Dohuk ve Erbil’in kardeş vilayetler olduğunu vurgulayan Davutoğlu önümüzdeki dönem için planlarını da “Habur Köprüsü’nün inşası ve diğer kapılarının açılmasını istiyoruz. Bu geçişlerde en serbest rejimin uygulanmasını istiyoruz” şeklinde açıkladı. Davutoğlu’nun konuşmasında Bağdat’ı pas geçmesi dikkat çekti.

Barzani: Varlığımız ekonomi için önemli

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Van’a gelen Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Necirvan Barzani’yi Van Ferit Melen Havaalanı’nda karşıladı. varları yıkmaya kararlıyız. Kardeşliğimiz tarihidir ve kıyamete kadar gidecektir.” Ahmet Barzani’nin Irak’tan kaçmak zorunda kaldığında Van’a sığındığını kaydeden Davutoğlu, “Şeyh Ahmet Barzani

ülkemize sığınmak zorunda kaldığında, Van halkı onu bağrına bastı. Irak’taki kardeşlerimiz baskı altında kaldıklarında hep buraya gelmişlerdir. Bu vesileyle Şeyh Ahmet Barzani’yi rahmetle anıyorum. Bu tarihi beraberli-

ğimiz güçlendirilerek sürdürüldüğünde geleceğimiz parlaktır. Irak ile olan ticaret hacmimiz 12 milyar dolardır. Bunun yüzde 70’i Kuzey Irak’laydı. Irak’ın Türkiye’ye komşu olması bir şanstır, bir nimettir. Erbil, Ker-

KCK: AKP artık muhatap olmaktan çıkmıştır

K

CK Yürütme Konseyi’nin 3 - 10 Mart tarihlerinde yapılan toplantısının deklarasyonu yayınlandı. Deklarasyonda AKP’nin işlevini yitirdiği belirtildi. Türkiye’de dış güçlerin yeni bir iktidar arayışına girdikleri ifade edilen deklarasyonda, AKP’nin toplumsal desteğini de kaybettiği kaydedildi. Deklarasyonda, “Gelinen aşamada AKP ne egemen dış ve iç güçlerin ne de halkların ihtiyacına cevap verecek durumdadır. Bu nedenle her bakımdan siyasal olarak işlevini yitirmiştir” ifadeleri yer aldı. Açılım sürecinde AKP ile işbirliği yapan Öcalan’ın da bundan sonraki süreçte AKP’yi muhatap almayacağı belirtildi. Deklarasyonda “AKP gibi hegemonya peşinde koşan bir hükümetin bu sorunu çözemeyeceği anlaşılmıştır. Bu açıdan da AKP hükümeti Önder Apo’nun başlattığı ve hareketimizin de başarıya ulaşması için büyük çaba harca-

dığı demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır” ifadeleri kullanıldı.

‘Dış güçlerin iktidar bloğu’ Deklarasyonun AKP’nin işlevini kaybettiğine ilişkin bölümü şöyle: “Şu anda AKP hükümeti siyasal zeminini yitirip işlevini

kaybederken, dış güçler her zaman olduğu gibi kendilerine bağlı ve çıkarlarına uygun bir politika izleyecek yeni bir iktidar blokunu Türkiye’de hükümet yapmak istemektedir. Ancak AKP iç ve dış siyasal zeminini ve toplumsal desteğini kaybederken, dış güçler ve onların

Türkiye’deki uzantıları yeni bir iktidar bloku oluşturup kendi hegemonyalarını sağlama konusunda zorlanmaktadır. Çünkü halklar Ortadoğu genelinde olduğu gibi eski hegemonik baskıcı güçleri etkisizleştirirken, yeni bir hegemonik baskıcı gücün iktidar olmasını istememektedir.”

‘Dağdaki çocuklarımızın milletvekili olmasını sağlayacağız’

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “30 Mart’ta vereceğiniz her bir oyla dağlarda aç susuz şekilde gezen evlatlarımızın, çocuklarımızın demokratik siyaset yapmak üzere aramıza gelmesini sağlayacağız” dedi. BDP’nin Elazığ’da düzenlediği ‘Halkla Buluşma Mitingi’ne katılan Baluken, bölgede görev yapan güvenlik görevlilerinin de kullanacağı oyun önemli olduğunu belirterek, “AKP bu seçimde müzakere masasında eli güçlenmiş olarak çıkarsa buraya tekrar savaşla geri dönecek. Buraya tekrar savaşla geri döndüğünde ise cephede onların çocukları savaşmayacak. Bilal Erdoğan’lar savaşmayacak. Anadolu’dan kopup buraya gelmiş olan bu Anadolu’nun yoksul çocukları cepheye gidip savaşacak. Onların çocukları onların evinde her gün acaba yarına nasıl uyanırım diye kaygıyla yatmaya başlayacak. O nedenle sadece buradaki halkımızdan değil bu polis ve askerden de bunun hesabını iyi yapmalarını istiyoruz. Eğer tekrar savaş başlamasın istiyorlarsa, eğer tekrar cepheye gitmek istemiyorlarsa, eğer Bilal Erdoğan’lar trilyonları götürürken onlar da can kaygısıyla eve dönmek istemiyorlarsa onların da oy vereceği adres Barış ve Demokrasi Partisi’dir. Öyle biz alana girerken düşmanca bakışlarını falan bir kenara bıraksınlar” diye konuştu.

Duran Kalkan: Ergenekon örgütü olmasa da partisi var PKK Merkez Komite Üyesi Duran Kalkan Fırat Haber Ajansı’nın yayınladığı söyleşide, Türkiye’de önümüzdeki dönem yeni saflaşmaların olacağını belirtti. Bu süreçte AKP’nin “denenmişler safına katıldığını” ve güç olmaktan çıktığını ifade eden Kalkan, tarif ettiği yeni süreçte, Ergenekon tertibinden sonra tahliye olan isimlerin odak olduğunu ifade etti. Kalkan röportajda, “Artık Ergenekon Partisi var. Ya bazı siyasi partileri güçlendirecekler ya da doğrudan siyasi parti

haline gelecekler” tespitini yapıyor.

‘Karşımızda bir parti var’ “Yedi yıldır davalar yapılarak mahkeme edilerek bu çevreler, bir parti haline getirildiler. Şu ana kadar Ergenekon olmasa bile şimdi bir Ergenekon partisi var. İlker Başbuğ çıktı parti lideri gibi konuştu. İşte Tuncay Özkan’dan Doğu Perinçek’e kadar her çıkan bir parti yöneticisi gibi konuşuyor. Son derece politize olmuş bir durum var. Bu bakımdan karşımızda bir parti var.”

Duran Kalkan

Ahmet Türk: Valileri de halk seçsin

Akgöl: Erdoğan El Kaide’nin sözcülüğüne mi soyundu?

M

B

ardin Bağımsız Milletvekili ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Türk, büyükşehir yasası ile birlikte, “yerinde yönetimin kapısının aralandığını” söyleyerek, “İnanıyorum ki bir müddet sonra da burada valiler de halk tarafından seçilir. Burada böyle bir değişim, dönüşüm gerçekleştirilirse sıkıntıların çoğu aşılmış olur” dedi. Mardin’de gazetecilerle bir araya gelen Ahmet Türk, Kürt sorunun çözümüne yönelik müzakere sürecinin henüz başlatılmamış olduğunu; ancak bunun, sürecin bittiği anlamına gelmediğini söyledi. Silahlı örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın yapacağı açıklamalara işaret eden Türk, şunları söyledi: “İnanıyorum ki 2014 Nevruzu’nda sayın Öcalan, bu konudaki düşüncelerini açıklayacak. Bizler, bu değerlendirmeler ışığında siyasetimizi güçlü hale getireceğiz. Halk, yeni bir dönemin, yeni bir arayışın içinde. Biz, bu nedenle demokratik özerklik projemizi ifade ederken, bunu sadece Kürtler için, Kürdistan için, Kürt bölgesi için istediğimizi ifade etmiyoruz. Tüm Türkiye için demokratik, özerk bir yönetim anlayışını artık zamanıdır diyoruz.

Toplantıda söz alan Neçirvan Barzani de şunları söyledi: “Türkiye’deki değişiklikler bizi çok mutlu ediyor. Bir süre önce Süleymaniye’yi ziyaret eden Davutoğlu, Kürtçe konuştu ve büyük memnuniyet gördü. Son yıllarda Türkiye’de meydana gelen değişikliklere sahip çıkılmalı. Türkiye ve Kürdistan için kalıcı barış olmasını diliyorum. Buradaki varlığımız ekonomik ilişkiler için önemli.”

Ahmet Türk

‘Büyükşehir yasası kapı aralıyor’ “Büyükşehir yasası ile birlikte, çok demokratik olmazsa bile ancak yerinde yönetimin kapısı aralanıyor. İnanıyorum ki bir müddet sonra da burada valiler de halk tarafından seçilir ve halkın iradesi siyasette esas alınır. Aslında valilerin halk tarafından seçilmesini gerçekleştirebilirsek ve burada böyle bir değişim, dönüşüm gerçekleştirilirse sıkıntıların çoğu aşılmış olur. Yerel yönetimlerin hizmet ayağı var. Hizmet anlayışında da projelerimizi, sivil toplum örgütlerimizle, esnafımızla, kent meclisimizle paylaşarak gerçekleştireceğiz.”

aşbakan Tayyip Erdoğan’ın partisinin Gaziantep mitinginde, Reyhanlı patlamasına ilişkin CHP’ye yönelik suçlamalarına, CHP’nin Suriye heyetine başkanlık eden Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’den yanıt geldi. Akgöl, Erdoğan’ı El Kaide’nin sözcülüğünü yapmakla suçladı ve Suriye konusunda duvara çarptığını belirtti. AKP’nin Gaziantep mitinginde Reyhanlı patlamasına ilişkin Erdoğan’ın “Patlamanın emrini verenler CHP heyetini Suriye’ye zalim Esad’a götürenler çıktı. Bu CHP bütün dünyada kanlı eylemler yapan silahlı terör örgütünü teşvik etti” diye konuştu. Bu suçlamalara CHP’nin heyetine başkanlık eden Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’den yanıt geldi. Akgöl, “Suriye’ye Esad ile görüşmeye gittiğimizde, bizi karşılayan ekip tamamen Suriye yönetimi tarafından ayarlanmıştır. Bizim onların kimliğini sorgulama gibi bir şansımız yoktu. Reyhanlı patlamasını, El Kaide örgütü üstlendiğini açıklamıştı, Başbakan bu konuda halen CHP’yi suçlayarak, El Kaide’nin söz-

Bakan’dan ‘Süleyman Şah Türbesi’ açıklaması Hasan Akgöl

cülüğüne mi soyundu” dedi.

‘Erdoğan ayrıştırma siyaseti yapıyor’ AKP hükümetinin Suriye politikasının, kayaya çarptığını belirten Akgöl, Erdoğan’ın Suriye’ye üzerinden insanları ayrıştırarak oy toplamaya çalıştığını belirti. CHP Milletvekili Akgöl, özellikle Hatay’ın Suriye konusunda hassas bir şehir olduğunun altını çizerek insanları ayrıştırmanın siyasi etiğe aykırı olduğuna vurgu yaptı.

İsmet Yılmaz

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, IŞİD’in etrafını sardığı Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili “Türkiye’yi kendisine hasım almak istemeyenin oraya yan gözle bakabilmesi mümkün değil. Hasım almak isteyenlerin de bu coğrafyada yaşama hakkı olmaz” açıklamasında bulundu.


16 MART 2014 PAZAR

Hazırlayan: Şafak TERZİ

MIDDLE EAST FORUM’UN KURUCU BAŞKANI DANIEL PIPES İLE SOHBETİMİZE DEVAM EDİYORUZ

yuvacenudi@gmail.com

Temcit pilavı Hatay

D

Erdoğan’ın Rusya ziyareti, İran ilişkileri, Çin’den silah alımı, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girme talebini önemsememek lazım. ‘ABD’ye ihtiyacım yok’ demenin bir yoludur. Ama ihtiyacı var. İş ciddiye bindiğinde durumlar değişir. Çin’den silah alımında Batı bankaları para vermedi...

A Şafak TERZİ

ABD özel olarak Gülen demiyor

Erdoğan’ı göz P’yi düşürmek ve AK zayıflatmak için l öze yapıldı... Bunlar olarak Rusya ve ilgili İran paralarıyla değil...

Erdoğan’ın paralel yapı söylemi sizce doğru mu? Türkiye’de bir paralel yapı var mı? Bunun tam bir paralel yapı olduğunu düşünmüyorum ama Hizmet hareketinin kilit pozisyonlarda önemli müttefikleri olduğunu düşünüyorum. Gülen’in Pensilvanya’da yaşaması Erdoğan’dan çok Washington’a yakın olduğu anlamına mı geliyor? Coğrafyanın asıl mesele olduğunu düşünmüyorum. Burada asıl mesele şu; Gülen Türkiye’den ve Erdoğan’ın gücünden uzakta yaşıyor. Ve Erdoğan tarafından kontrol edilemiyor. Ama ABD yönetiminin Gülen ile özel olarak güçlü bağları

olduğunu da sanmıyorum. Bazı çevreler, Ergenekon’dan tahliyelerin protestolar sonucu, bazıları ise Gülen-Erdoğan kavgası sonucu olduğunu iddia ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Ağırlıklı sebebin Erdoğan-Gülen kavgası olduğunu düşünüyorum. Ancak Erdoğan-Gülen kavgasını da ortaya çıkaran Gezi protestoları demiştiniz? Doğru...

Erdoğan bağımsızmış gibi görünmek istedi Erdoğan’ın Rusya ile son dö-

nemdeki ilişkilerini nasıl görüyorsunuz? Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmak istediği söyleniyordu... Bu konuda ilginç bir şeyler yazdım. Ama iş sonuca geldiğinde o kadar da ciddi olduğunu düşünmüyorum. Sadece kendini ifade etmenin bir yolu... Çin’le ilgili silah mevzusu gibi... Gerçekten o kadar da ciddi bir şey değil. “Ben bağımsızım”; “İstediğimi yaparım”; “Yardımınıza ihtiyacım yok”; “ABD’ye ihtiyacım yok” demenin bir yoludur... Ama sonuçta ihtiyacı var... Şimdi unuttum o Türk şirketin adını, hani Çin’den almak istediği silahlarla ilgili Batı bankalarından talep ettiği finansal kaynağı bulamamıştı... Yani öyle ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum. En son Iran’ı da ziyaret etti, Erdoğan Batı’dan ziyade Avrasya’ya mı yöneliyor? Yani, bunlar öne sürdüğü şeyler;

Şanghay grubu, İran... Ama bu işin yürüyeceğini düşünmüyorum. Ve Türklerin de bu tarz bir geçişi, böylesine bir değişimi istediğini sanmıyorum. Türklerin Avrupa dururken, gerçekte İran’la bağlantılı olmak isteyeceklerini tahmin etmiyorum. Halktan mı bahsediyorsunuz, Devletten mi? Kamuoyu... İnsanlar Almanya gibi ülkelerle yakın ilişkileri seviyor, İran’la değil. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun Erdoğan’ın İran ve Rusya ile ilişkilerini engellemek için yapıldığı öne sürülüyor. İran’ın da Türkiye’deki parası göz önüne alınınca, bu senaryoyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu operasyonu, daha geniş bir tablonun bir parçası olarak görüyorum. Erdoğan’ı gözden düşürmek ve AKP’yi zayıflatmak için yapılıyor. Tıpkı Haziran 2011 seçimlerinden

sonraki diğer operasyonlar gibi(1)... Erdoğan’ın itibarını sarsmak... Özel olarak Rusya ve İran ile ilgili değil. Şu söyleniyor; “Yolsuzluğun içine battığını biliyoruz ve bunu herkese göstereceğiz!”. Ses kayıtları da bu işin bir parçası... Peki itibarsızlaştırmak konusunda bir başarı sağladıklarını düşünüyor musunuz? Hakim olduğu birçok yerde itibarının sarsıldığı ortada... (1) Daniel Pipes söyleşimizin ilk bölümünde(14 Dr.Daniel Pipes Mart 2014) Erdoğan-Gülen ittifakının düşmanlığa nasıl dönüştüğünü şu şekilde çizmişti; 2011 Haziran seçimleriyle birlikte TSK’nın siyasi gücü tamamen yok edildi ve hemen ardından Temmuz ayında dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve diğer Kuvvet Komutanları istifa etti. Böylece “ortak düşman” ordu müttefik Gülen ve Erdoğan tarafından ortadan kaldırıldı ve bunun üzerine, artık “ortak düşman” olmadığına göre -zaten gergin olan ilişkiler sonucu- Haziran 2011’den itibaren birbirleriyle hesaplaşmaya başladılar. Temmuz 2011’den itibaren ÖYM’ler tarafından yürütülen MİT, Şike ve Yolsuzluk gibi yeni operasyonlar ve Başbuğ’un tutuklanması artık Erdoğan’ı hedef alan ve asıl olarak ülkenin her kesminde Erdoğan’ı itibarsızlaştırmayı ve AKP’yi zayıflatmayı hedeflemektedir... Haziran Direnişi ile birlikte ise Erdoğan-Gülen arasındaki çatışmalar kamuoyuna açık, aleni bir savaş haline geldi...

ABD yönetimi içinde vurgu farkı var Türkiye’nin Ukrayna krizi konusundaki duruşunu nasıl görüyorsunuz? Bazı Rus uzmanlar Erdoğan’ın kriz sırasında Moskova’ya daha yakın durduğunu öne sürüyor... Abarttıklarını düşünüyorum ama Türkiye’nin krize cevabı da çok sessiz oldu... Ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin tarihine bakılırsa bu şaşırtıcı bir durum da değil. Ukrayna krizinde Obama’nın siyasetleriyle Dışişleri Bakanı Kerry’nin çizgisi arasında bir fark var mı? Vurgu farkı var... Ama Kerry

Obama için çalışıyor. Bağımsız bir siyaseti yok. Ama sanki Kerry ve senatör McCain bir yöne giderken, Obama başka bir siyaset istiyormuş gibi görünüyor... Yani, tabii ki aynı insanlar değiller. Bazı meselelerde farklı görüşleri var ama nihayetinde tek bir tane politikanın olduğunu düşünüyorum. Bazen Dışişleri Bakanlığı ile Savunma Bakanlığı arasında uzun süren anlaşmazlıklar oluyor. Ama Dışişleri Bakanı, Başkan’la gerçek anlamda karşı karşıya gelemez. Peki McCain neden Uk-

rayna’ya gitti? O yalnızca bir senatör değil mi, neden muhalefeti ziyaret etti? Şöyle ki; Mc Cain uluslararası itibarı olan bir senatör ve bu itibarını Ukrayna ve Suriye gibi yerleri ziyaret ederek inandığı davaları desteklemek için kullanıyor. Suriye’de de El Kaide militanlarını ziyaret etmişti ama ABD yönetimi bildiğim kadarıyla El Kaide’ye karşı, bu nasıl oluyor? Evet, McCain El Kaide orada değilmiş havası yarattı. Suriye’de tuhaf bir konum aldı.

McCain Suriye’de cihatçılarla bir araya geldi.

McCain Ukrayna’daysa Neo, Nazi liderlerini muhatap aldı.

2013/5360 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 24/02/2014 1. hale Tarihi 2. hale Tarihi hale Yeri No 1

: 28/04/2014 günü, saat 11:00 - 11:05 aras . : 26/05/2014 günü, saat 11:00 - 11:05 aras . : ANKARA ADL YES 2 NOLU MEZAT SALONU - null null / null

Takdir Edilen De eri TL. 1.000.000,00

Adedi KDV 5000 Adet %18

Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 5000 Adet Simin Otel Turizm ve Ticaret A.Ş. firmasındaki borçluya ait 5000 adet hisse Otel bodrum akyarlar’da bulunmaktadır. 42 Standart, 8 suit oda olmak üzere toplam 50 odadan oluşmaktadır. Bütün odalarda Klima, Tv, Minibar, Özel Kasa ve saç kurutma makinası bulunmaktadır. Odalar 4 yıldızlı otel lüksüne sahiptir. Otel denize birkaç metre mesafede olup havuzu bulunmaktadır. Otel hersey dahil konsepti uygulamaktadır. Hakiki şahis beş ortakdan oluşan şirketin toplam sermayesi 1.000.000 TL. olup her birisi 100 TL nominal değerli 10.000 adet hisseye bölünmüştür. Şirketin % 50 hissesi borçluya aittir. Şirketin 2005 tarihli bilançosuna göre borca batık olmayıp, faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürmektedir. Şirket halka açık olarak borsada işlem görmemektedir. Otelin mülkiyeti şirkete aittir. Hisse değeri 200 TL olarak belirlenmiştir. Otel büyük turizm şirketlerinin pazarlama portföyünde bulunmakta. Şirketin bugün itibari ile toplam değeri 2.000.000 TL olarak hesaplanmıştır. Şirketin merkezi Ankaradır.

(İİK m.114/1,114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir.

‘Kırım Tatarlarının çoğunluğu referanduma katılıyor’

K

ırım Başbakanı Sergey Aksyonov, Kırım Tatarlarının yarısından fazlasının bugün yapılacak referanduma katılmaya hazır olduğunu açıkladı. Anket sonuçlarına dayanan Başbakan, “Nasıl bir oy vereceklerini bilmiyorum, ancak referanduma katılacaklar” dedi. Aksyonov, Kırım Tatar Meclisi’nin referandumun boykot edilmesi çağrısına ilişkin soruya, “Bu, tüm Kırım Tatarlarının ortak bir görüşü değil, tüm Tatarların görüşünü temsil etmeyen Meclis’in görüşüdür” yanıtını verdi. Simferopol’de basın toplantısı düzenleyen Kırım Başbakanı, “Bu süre içinde Meclis’in bakış açısını desteklemeyen büyükler dahil Kırım Tatarların yüzlerce temsilcisiyle görüştüm” diye belirtti.

Harkov’da iki ölü BASIN: 17284 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

ÖSO Komutanı Selim İdris Faşist Svoboda partisi başkanı Oleg Tyahnybok

T.C. ANKARA 13. CRA DA RES TA INIRIN AÇIK ARTIRMA LANI

RIA Novosti’nin bildirdiğine göre Ukrayna Parlamentosu tarafından geçici İç-

Prof. Dr. Mehmet

YUVA

Fethullah Gülen ABD’de Erdoğan denetleyemiyor BD’nin Neocon çevrelerine yakın Ortadoğu ve İslamcılık uzmanı Daniel Pipes, Türkiye’deki güçler için, -aynı 2001 yılında olduğu gibi- eşit fırsatlı bir siyasi ortamın oluştuğunu belirtiyor. Söyleşimizin ilk bölümünde bir iktidar boşluğundan söz eden Pipes, -mevcut partileri gözardı etsafakterzi@yandex.com meden- asıl olarak yeni bir partinin bu boşluğu dolduracağını düşünüyor. Ve bu yeni partiyi oluşturacak kesmin Türkiye’deki tüm güçHaziran 2011 lerin içinden, -gerek ayrı, seçimlerinden gerek birlikte- çıkarabileceğini hatırlatıyor... sonra yapılan Pipes ile söyleşimizin operasyonlar devamını şu şekilde: den

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Aksyonov işleri Bakanı olarak atanan Arsen Avakov daha önce yaptığı açıklamada Cuma günü Harkov’daki çatışmalarda iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.

Kiev altın rezervini ABD’ye mi taşıdı? Kiev’de yeni Başbakan ilan edilen Arseniy Yatsenyuk ülkenin altın rezervlerini gizlice ABD’ye taşımış olabilir. Zarifullin rezervin, Uluslararası Para Fonundan Ukrayna’nın bir milyar dolar borç alabilmesi için ipotek olarak kullanıldığını söyledi.

oğrudur, özellikle Türkiye’nin Batı’ya teslim edildiği 1950 Menderes hükümeti sonrası dönemde, Hatay hak etmediği bir mualeye maruz kaldı. Binlerce aile geçimini kazanmak için Amik ve Çukurova da pamuk toplamaya, çapaya gitmek zorunda kalırken, 12 Eylül 1980’de iktidara el koyan “Amerika’nın yerli conileri” her zaman olduğu gibi yerliden çok “yabancıya” ne kadar önem verdiklerini ispatlamak için ta Afganistan’dan yüzlerce Afganı alıp getirdiler ve Amik ovasına yerleştirdiler. Getirmekle yetinmediler, tapulu toprak, ev, ahır, traktör, maddi yardım, hayvan ve nice kolaylıklar sağladılar. Hatay tarihi taş evleri, bahçeleri, bağları, verimli tarımı ve zengin hayvancılık ekonomisi ile maruf bir diyardır. Günümüzde, Belen kasabasından, Amanoslara, Amik Ovasından Yayladağı(Ordi) ilçesine kadar yayılan coğrafyaya baktığımızda sadece çirkin bir betonlaşma ve tüketilen-tahrip edilen bir doğa vardır artık. Üreten ve başka bölgelere ihraç eden Hatay, bugün sebze ve meyveyi ithal etmektedir. Suriyeli “mülteciler” baştacı edildi. Para, silah, petrol kaçakçılığı, sınırı arzu ettikleri gibi kullanma hürriyeti ve her türlü lojistik destek sağlandı. Bu kadar “kerim” davrananlar bu nadide toprağın yerlilerine yoksulluğu, yasakları ve hukuksuzluğu mubah gördüler.

‘Evrensel özgürlük’ değil “Yabancı” misafirlere melek olanlar, tek suçu “öteki” olan yerlilere vahşice saldırdılar, horladılar, tu-ka ka dediler. Bunun ardından, toprak, ev, aş ihtiyacı olan her “ırktan” muhtaç getirildi. Bir tek yerli muhtaçlar hep muhtaç bırakıldı. Doğrudur, geçmiş dönemlerde bölge insanın anadili olan Arapça keyfi uygulamalarla yerel otoriteler tarafından yasaklandı. Düğünlerde Arapça şarkı söyleyenler soluğu nezarathanede aldı. Doğrudur, Hatay halkı her daim laik cumhuriyete, Mustafa Kemal’e ve ülkesinin birliği ve beraberliğine sahip çıktığı için bir bedel ödedi. Doğrudur, Suriye’deki akrabaları ile ilişkileri ve muhabbeti diri tutmak istediği için baskılara maruz kaldı. Doğrudur, Suriye’ye karşı dayatılan uluslararası cinayet ve harami çetelerine karşı duyarlı olduğu için “Suriye ajanlığı” dahil her türlü çirkef karalama ver suçlamalara maruz kaldı. Bütün bu doğrulara ragmen, bunun üzerinden etnik ve mezhepsel kökende bir Hatay meselesini bu zaman kesitinde gündeme getirmek “devrimcilik”, “tarihi hak” ve “evrensel özgürlükler” ile izah edilemez.

Cehenneme giden yol... Bu günlerde Hatay meselesini ısıtan yeni çalışmalara tanık olmaktayız. Barzani, İsrail, PKK, ABD ve Batı’nın Hatay ilgisi yeni değildir. Hatay halkının laik, cumhuriyetçi, Atatürkçü, solcu, Alevi veya Arap kimliği üzerinden kendi siyasiiktisadi ve güvenlik çıkarları için çalışmalar yaptığı sır değil. İskenderun Körfezi’nden, Samandağ Körfezi’ne kadar ve oraya çok kısa bir mesafede olan Lazkiye Körfezi’nde çok zengin doğalgaz yataklarının varlığı bilinmektedir. Ayrıca Kuzey Irak’a musallat edilen Barzanistan yönetiminin Türkiye ve Suriye’den koparmayı düşündüğü toprak üzerinden İskenderun veya Samandağ körfezine açılması projesi mevcuttur. Dünyanın en uzun kumsal sahiline ev sahipliği yapan Samandağ ve turizme açılacak olan Arsuz sahil bölgesi bakir bir yer arz etmektedir. Hatay, aynı zamanda dünyanın en zengin tarihi medeniyetlerinin yurdu olup bu zenginlik henüz ortaya çıkarılmış değildir. Son dönemlerde, iyi niyet çalışmaları olarak pazarlanan ve özellikle Lübnan ve Suriye dostu olarak bilinen, Beyrut ve Şam ekseninde faaliyet gösteren, Amerikalı hukuk Profesörü Franklin Lamb’in Hatay üzerine 8 Mart tarihinde kaleme aldığı makale düşündürücüdür. Suriye halkının teröre ve yabancı müdahaleye karşı ortaya koyduğu milli kurtuluş mücadelesi üzerinden Hatay meselesini Suriye ve Türkiye arasında mevcut olan en önemli husus olarak takdim etmesi hayırlara vesile oluşturmamaktadır. Unutulmamalıdır ki, cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenir. Hatay, özellikle Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini bozan faaliyetlerin merkezidir. Dünyanın 83 ülkesinden devşirilen binlerce cani ve haraminin burada üs sahibi olmaları bütün bölge ama özellikle Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Temcit pilavı, bir olayın veya durumun (her sabah ısıtılarak yenen yemek gibi) tekrar tekrar gündeme getirilmesini eleştirmekte kullanılan bir deyiştir. Hz. Ali’nin meşhur deyişi ile: “kalimatu hak yurad fiyha batıl- söylenen hak arzulanan batıl “ veya söylenen doğrudur ama arzulanan kötülüktür, deyişine uygun yeniden ısıtılmak istenen bir Hatay meselesi var. Önümüzdeki yerel seçimleri bu çerçevede değerlendirmek ve hem Suriye’nin hem de Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği için Hatay’ın taşıdığı tarihi sorumluluğu idrak etmek çok elzem olmuştur.


16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

DÜNÜN ÇÖZÜMLERİ Sudoku 2

Sudoku 1

Kakuro 1

Aydınlık

KURULUŞ. 1921

ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Kakuro 2

Yıl. 94 Sayı. 2317

VATAN - EMEK - NAMUS

Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Celal Demirel Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel Yazıişleri Müdürü Ergün Gedek Sorumlu Müdür Murat Şimşek

Kare

Dünya Şafak Terzi Önder Öztürk Erdem Atay Emek Esin Turhan Cansu Yiğit Toplum Özlem Konur Usta Sezim Özadalı Anıl Budak Ceyhun Bozkurt Spor Bilgi İşlem Güven Karakurt Recep Erçin Hayati Asilyazıcı Dağıtım Md.Cumali Karagöllü Ankara İsmet Özçelik İzmir Hayati Özcan Avrupa Beyhan Yıldırım Reklam Müdürü: Kamile Karakadılar Genel Müdür Yardımcısı (Tüzel Kişi Temsilcisi) Metin Aktaş Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari) İsmet Öğütücü Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik) Melih Yıldırım

Haber Koord. Haber Müdürü Haber Md. Yrd İstihbarat Şefi Haber Araştırma Ekonomi Kültür Sanat

Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu - İstanbul

Tel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 251 55 06 Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47 İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15 Avrupa Tel: 0049 69 25 62 88 73 E-Posta: haber@aydinlikavrupa.eu Adana Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel. 0322 435 92 77 İzmir Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel. 0232 257 69 01

Ankara Baskı. Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No. 11 İvedik-Ankara İstanbul Baskı. Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstanbul Tel. 0212 655 44 34

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

Önerileriniz için. halklailiskiler@aydinlikgazete.com www.aydinlikgazete.com Yayın Türü. Yaygın Süreli

Sayısal

Soldan sağa 1. Yorgan gibi kullanılan yünden dokunmuş kalın örtü Bağışlama, mazur görme 2. Pervane - Bir yün örgüsü türü 3. Lübnan’ın plakası - Üzülerek düşünme hali - Duyuru 4. Başkasına ait toprağı işleyerek üründen pay alan kimse, ortakçı - Yeniçeri kayıt kütüğü 5. Mersin’in bir ilçesi - Motor güç birimi 6. Yapraklarından kokain çıkartılan bir bitki - Kas 7. İki parçalı kadın mayosu - Pirinç rakısı 8. Şaman - Boru sesi - Bilerek yapılan iş ve fiil 9. Gözde açık kestane rengi Bir seslenme sözü - Bir acı ünlemi 10. Bir bulunma hali eki - İrin birikimi - Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek 11. “Artı” karşıtı - Kendiliğinden açık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme,belit 12. Eskiden Ruslar’a verilen ad Film seslendirmelerinde, tiyatro oyunlarında hareketlere uygun seslerin bazı özel yöntemlerle çıkartılması işlemi

Yukarıdan aşağıya 1. Döndürüp kıvırmak - Ayak, adım 2. Hiçbir zaman; katiyen - Göçebelerin konakladığı yer - Yankı, aksi seda 3. Takım (kısa) - Üzerine yazı yazılmış kağıt, mektup - Nazi polis örgütü 4. Meclis, kurul, mahkeme gibi yerlerde söylenen sözlerin, olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt - Din ile devlet ve yönetim işlerini birbirinden ayrı tutan, dini kuruluşların yetkisi dışında kalan 5. Dört tekerlekli bir kara taşıtı Azarlama, paylama 6. Saman rengi - Katıksız, halis 7. Bir haber ajansı - Ut çalan kimse - Savunucu 8. Bir hayret ünlemi - Otlar - Bir yüzölçümü birimi - Tavlada “üç” sayısı 9. Yunan mitolojisinde “kavga tanrıçası” - Dolambaçlı, eğri büğrü 10. Bir şeyin elden ele geçmesi Sahip, malik 11. Evre, merhale - Rafadan 12. Ses bilgisi - Allaha olan şükran duygularını bildirme

Soldan sağa 1 Fin milli destanı 9 Üye 12 Kurumsal eğitim almadan kendini yetiştiren kimse 14 İlaç, merhem 15 İşçilerin, taktıkları, metal veya plastikten yapılmış koruyucu bir başlık türü 16 Köy evlerinde duvara bitişik peyke, sedir 18 Bir kan grubu 19 Parça ya da ezme et ya da sakatata çeşitli harçlar katılarak hazırlanan bir şarküteri ürünü 21 “... Ayhan” (şair) 22 El 24 Güreş meydanı, karşılaşma yapılacak yer 26 Lümen (kısa) 28 Mağlup 30 Yok etme, giderme 33 Gemilerde ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca 35 Ekmek 36 Ayrıcalık tanınmış 38 Bir ay adı 40 Tümör 41 Vilayet 43 Kendi başına, kendiliğin-

den 45 Kabe’deki üç puttan biri 47 Kulak iltihabı 49 Tavuğun belli bir yerde yumurtlamasını sağlamak amacıyla konulan yumurta veya benzeri taş 51 Türk müziğinde bir makam 53 Dul kalan kadının sadakatini göstermek üzere kendini kurban etmesi şeklinde bir Hindu geleneği 54 Lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar 55 Tekerleğin çıkmaması için at arabasının dingiline takılan demir bilezik Yukarıdan aşağıya 1 Laboratuvarda kullanılan tavşan gibi deney hayvanı 2 Selçuklu şehzadelerinin eğitimiyle uğraşan öğretmen, lala 3 Bir tür yumuşak peynir 4 Söz ve davranışta herkesin beğendiği hal, terbiye 5 Hayvani metabolizma için gerekli ve organizmaya besin veya ilaç olarak dışarıdan sağlanan biyokatalizör madde 6 İsim 7 Tavuğun Y biçimindeki kemiğiyle oynanan iddialı bir oyun türü

8 “... Gündüz Kutbay” (ney üstadı) 10 Çok iri yarı kimse 11 Japonya’da buda rahibesi 13 İçinde deniz kabuğu kalıntıları olan kum 17 Aktinyum’un simgesi 20 Mikroptan arındırma, sterilize etme 23 Bir damla gözyaşı 25 Yasalara, kurallara uyma, boyun eğme 27 Yemek listesi 29 Yararlı 31 Kafatasının içinde bulunan sinirsel organların tümü 32 Eski Mısır’da, kişinin muska gibi kullandığı atalarından kalma küçük vücut parçası 34 Yaratıcı güç, bir düşünceyi ortaya koyma niteliği 37 Sınır nişanı 39 Sahip 42 Taş silindir 44 Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret 46 Türk Standartları Enstitüsü 48 Bayram ve şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer 50 Lakin, ama 52 Genişlik 53 Bir dilek şart eki


16 MART 2014 PAZAR

Hazırlayan: Oktay YILDIRIM

YOL AYRIMLARI Fetullah Gülen cemaatinin eski yakınları iyi gün dostu olmakla suçlanıyor. İsimler belirleniyor. Kimler sessiz kaldı, kimler cemaati eleştirdi? Hangi eski dostlar karşı tarafa geçti? Onlara kızgınlar. “İyigün dostları” diyorlar, “kaybedeceksiniz” diyorlar. Ama bir de Cumhuriyet’ten Hikmet Çetinkaya var. Övgüyle söz ediyorlar: “geçmişte yazdı ama bunlar gibi hakaret etmedi.” (Zaman, Mehmet Kuruca, 15 Mart 2014) Pek yakıştılar birbirlerine...

Yiğit Bulut

Yiğit Bulut, Yılmaz Özdil’e sesleniyor: “Bir devlet görevlisi olarak söylüyorum bu devlet bu kadar boş değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başbakanına “mezarına tükürecekler” diye küfredemezsin. Bunu yazamazsın, bu millet senin canına tükürür. Bu basın özgürlüğü değil, bu devlet sana o gazeteyi yedirir. (habervaktim.com, 15 Mart 2014)

Fetva şu: “İman ve ibadetlerde zorlama olamaz. Günahların ve yasakların aleni olarak işlenmesini egellemek ise insanın kendisini aratıcı yerine koyması değil, Allah’ın emrine uymasıdır; yani kulluk görevidir.” (Hayrettin Karaman, Yeni Şafak, 13 Mart 2014) Yani.. Diyelim ki, adam aleni olarak içki içiyor. Nedir kulluk vazifesi?

HAFTANIN TİCARETİ

HAFTANIN EN TUHAF AÇIKLAMASI AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Berkin Elvan’ın cenazesine milyonların toplanmasını, “siyasi şov” diye açıkladı. Bir masumun ölümünde bile, onun görebildiği sadece buydu. “Eğer bu cenaze seçim sonrasında olsaydı, bu kadar adam toplanmazdı” ona göre... İnsan hayatıydı bu... Bir küçük çocuğun hayatıydı... Ancak böyle açıklayabildi.

HAFTANIN MUTSUZLARI Yıkıldı ya Silivri duvarları... Çöktü ya Ergenekon tertibi... Yıllardır hapishanelerde tutulan vatanseverler çıktı ya dışarıya... Mutsuz oldular. Karalar bağladılar. Felaket masalları anlatıp demokrasi ağıtları yakıyorlar. Hüseyin Gülercesi, Gültekin Avcısı, Cemaat kalemşorları, haber bültenleri...

ASI HAFTANIN FETV

HAFTANIN TEHDİDİ

HAFTANIN

Basına yansıyan haberlere göre, Tayyip Erdoğan ses kayıtlarının yayınlanmaması için patent hakkı alıp telif ücreti talep edecekmiş. Aynı yola Fethulah Gülen de başvurmuş. Şarkı gibi... Bir nevi, “dönülmez akşamın ufkundayız...”

ŞAMİL HEP AYNI ŞAMİL

HAYDİ CANIM SEN DE B D P Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş şöyle demiş: “Arkamızda büyük devletler, para babaları, Amerika, İ s r a i l yok...” (Milliyet, 13 Mart 2014

Şamil Tayyar

Çizimler: Ayhan ALGUR

Ergenekon tertibinde tahliyelerin gelmesiyle, tertipçileri korku saldı. AKP’li vekil Şamil Tayyar ise 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliyeleri kanunsuzca reddettiği sıralarda şunları yazdı: “İstanbul 13.Ağır ceza mahkemesinin yetkisi olmadığı halde verdiği tahliye kararları 17 Aralık’ın devamı olan 10 Mart Operasyonudur” Yolsuzluk operasyonu ve Ergenekon tahliyelerini beraber eleştirip bir taşla iki kuş vurma hesabı yapan Tayyar’ın hesabı tutmadı. 13. Ağır Ceza, tahliyeleri reddeden mahkemeydi. Tayyar’a AKP’liler bile tahammül edemedi. Düşünün bu adam “Ergenekon” üzerine o kadar kitap yazdı.

HAFTANIN DÖNÜŞÜ Ali Balkız, Ergenekon davaları, suikast masallarıyla topluma anlatılırken davanın en çok bağıran destekçilerinden biriydi. Adı, sözüm ona suikast listesinde yazılıydı. Ama listede evi olarak gösterilen yer, evi değildi. Yani, adresi bile yanlış olan bir sukast listesi yüzünden bağırıyordu. Sonra listenin

uydurma olduğu ortaya çıkınca, “polis önüme suikast listesini koyunca inandım. Ne bileyim uydura olduğunu” dedi. Şimdi de Zaman’a açıklama yapmış. Ergenekon tahliyelerini eleştiriyor. “Çünkü adım suikast listesinde yazılıydı. Nasıl serbest bırakırlar...” (13 Mart 2014) Dön, dön nereye kadar?

Filiz

CEMSU filizcemsu@yahoo.com

Sezen Aksu ne anlar Berkin’in masumiyetinden

O

lağanüstü günleri kucaklıyoruz. Güneşli günleri... Kontrgerilla’nın zifiri karanlığı dağılıyor. Halkımız, Sergey Eisenstein’in Potemkin Zırhlısı’ndaki arslan gibi uyanıyor: “Arslanlı yolda yürümek” için. Arslanlı Yol’un başında öncücesur, kınından çıkmış kılıç gibi ilerleyen Doğu Perinçek’le dava arkadaşları var. Sayın Perinçek başta olmak üzere yiğit kadınlarımız, erkeklerimiz mücadeleleriyle kitlelerin kafalarındaki barikatları kırdılar. Başlardaki demir kafesler yıkılınca mafyatarikat-gladyo düzenin barikatları vız geldi, tırıs gitti! Devrim kutsal öfkenin şahlanması; ejderhalaşan toplumsal eylemlerin gladyo büyücülerinin ipten yapılma sahte yılanlarını yutması; denizleri yaran asaların “vatan-emek-namus” için alazlı yumruklara dönüşmesi demektir. Bahar rüzgarları yüreklerimizin ibrişimden tellerini titretiyor, bereketli yağmurları kana kana içen dudaklarımız türkülerimizi, marşlarımızı şevkle söylüyor. İmdi “biz” bilincinin, hırsın, kibrin, ayrımcılığın sebebi emperyalist-kapitalist sistemin “ben merkezci” cehaletini galebe çaldığı; onurun, alın terinin kadrinin bilindiği ongun, şefkatli topraklarına giriyoruz. Orada barış, kardeşlik, eşitlik içinde hep beraber yaşayacağız. Dem zulme karşı asi olma demidir! Dem birleşe birleşe iri olma, diri olma demidir! Berkin direnişçiydi: Vergilerimizi, kaynaklarımızı vampir gibi soğuran AK faşizmin lanetli karabasanları AKpolisler tarafından hunharca vurulmasına rağmen 269 gün direndi! Onun aramızdan ayrılışı masumiyetin ölümü değil,

dirilişiydi. Evet, bize masumiyetini emanet bırakarak gitti. Kitleler aslında o gün, onun naaşını taşımadı. Hakikat çoğumuzun gözünde perdeliydi. 16 kiloya düşmüş bedeniyle halkımızın özgürlük, adalet haykırışını Berkin yüklenmişti. İşin esası buydu. İnsanlarımız masumiyetine saldıranlara karşı tek yürek, yek vücut oldular. Masumiyetine sahip çıkan bir toplumun bileğini kimse bükemez! Masumiyet bilincin en saf halidir. Sanıldığı gibi “çocuksu saflık” değildir. Kirlere, karanlığa karşı ayaklanıştır. Berkin Çocuk, kanatlarını bize bıraktın. Ant olsun ki bu halk onlarla kartallar gibi göklerde özgürce yeniden uçacak. Senin ve diğer gezi şehitlerimizin emanetlerini asla yere düşürmeyeceğiz. Şarkıcı Sezen Aksu’yu tanıyorsunuzdur. Ağlak mırıltılarını dudaklarını titrete titrete, gözlerini uzaklara dike dike söyler. Parçalarında “aşk, yar, ölmek, bitmek, delirmek, onsuz yaşayamamak vs.” vardır. Tamamıyla ergen psikolojisi için üretilmiş fason şıngırtılardır. Cumhuriyetimizin, aydınlanma devrimimizin çiçeği burnundayken koparıldığından bazılarımız böylesi popçuları “sanatçı” sanıyorlar. İşte Şarkıcı Sezen, Berkin için takırdamış. AKP’yi suçlamış. Yahuuu... Sezen Allah aşkına yaaa... Akan makyajını mı kurtarmaya çalışıyorsun? Nedir derdin? AKP güç zehirlenmesi yaşıyorsa bunda senin gibilerin yağdanlıklarını AK’ların damarlarına zerk etmeleri var. PKK terörüne, AKpolise gençlerimizi şehit verdiğimizde senin için hayat şinanaydı. Sen öyle devam et ciciş! Üstü kalsın.

YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... 07:00 Çizgi Film

09:00 Basının Gündemi 11:00 Ruhat Mengi ile Her

“Marsupilami”

Açıdan

08:00 Belgesel; Gladyo

14:00 Güniçi Gelişmeler

10:00 Sanat Hayatı

15:00 Haber Bülteni

11:00 Alternatif

19:00 Halk Ana Haber 20:00 Nihat Genç Konuşuyor

13:30 Merhaba Sağlık 15:00 Bilim ve Toplum

21:00 En Ana Haber 22:00 Bakan Bakana

07:30 Klip Saati 10:00 Çizgi Film Kuşağı 11:30 Gonca Elmas İle 7 Renk 13:00 Klip Saati 13:20 Sağlıklı Yaşam 15:00 Önce Eğitim 17:00 Oto Gündem 18:30 Ana Haber 20:30 Kent Belgeselleri Kuşağı 21:00 Umman (T) 22:15 İkrar Yolu (T) 00:00 Ana Haber

10:00 Beyaz Perdenin Notları 11:00 Başkent’te Sağlık 13:00 Başkent Konserlerinden 14:00 İllerimiz 15:00 Bu Toprağın Notları 16:00 Ellerin Türküsü 16:30 Haber 17:00 Engelim Olma 17:30 7 Gün 19:00 Kitap Dünyası 20:00 Ana Haber Bülteni 21:00 Yurdun Sesi 23:00 Gezi Notları

10:00 Hafta Sonu Keyfi 12:10 Renkler 13:10 Arda’nın Mutfağı 14:10 İki Kahve Arası 15:00 32. Gün 16:10 Burada Hayat Var 16:55 Bir Zamanlar Haberler 17:00 Ana Haber 17:48 Spor Vizyon 18:15 Lezzet Durakları 19.25 Para Dedektifi 21.00 Ankara Günlüğü 23.15 Başka Şeyler

08:00 Haber Bülteni 09:15 Makam Farkı 10:15 Pınar Ergüner’le Hafta Sonu 12:00 Haber Bülteni 12:15 Söz ve Müzik 15:00 Haber Bülteni 15:15 Türkiye’nin Seçimleri 16:15 İstanbul Kafası 17:00 Akşam Haberleri 18:15 Saffet’in Garajı 20:00 Ana Haber 20:55 %100 Futbol

11:50 Enine Boyuna 13:30 Bekir Develi ile Keşif Zamanı 14:05 Bu Benim Hikayem 16:45 Seksenler 18:40 Seçmenin Sesi 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Bir Yusuf Masalı 22:00 Stadyum 00:50 Sinema: Şafakta Ölüm

10:10 Haber Tadında 11:40 Kuklagiller 12:20 Resim Sevinci 15:15 Bu Toprağın Canları 16:15 Fazla Mesai 17:10 Ömür Dediğin 18:00 Ana haber 20:40 Bin Kişiye Sorduk 23:00 Avrupa’nın Denge Oyununda Balkanlar 00:15 Dosya Kapandı ‘Solved’

10:10 Burası Hafta Sonu 12:00 Haber Bülteni 15:00 Haber Bülteni 16:15 Airport 17:00 Haber Bülteni 17:40 Spor Bülteni 18:00 Akşam Raporu 18:45 Spor Bülteni 19:00 Akşam Raporu 21:00 Enine Boyuna 23:15 Öteki Gündem

10:45 Haftamım Ardından 12:00 Gün Ortası 13:00 Koridor 14:00 Doktorunuz Sizinle 14:45 Western Kuşağı 17:30 Nazım Usta İle Mutfak Keyfi 19:00 Spor Haberleri 19:30 Ana Haber 20:00 Milletin Efendisi 22:00 Kordor (T) 00:00 Gece Haberleri

08:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 10:00 Ankara’nın Dikmeni 12:30 Pazar Gezmesi 13:45 Boynu Bükükler 16:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Güneşi Beklerken 23:15 Galip Derviş 01:30 Merhamet

07:00 Hayatımın Rolü 08:00 Acemi Cadı 10:00 Nedir Ne Değildir 12:00 Süper Star Life 14:00 Tülin Şahin İle Moda 16:00 Tom ve Jerry 16:45 Kurt Seyit ve Şura 19:00 Ana Haber 20:00 Survivor 23:30 Süper Dadı

07:00 Cennet Mahallesi 09:00 Winx Club 10:00 Pazar Sürprizi 13:00 Dila Hanım 15:45 Güldür Güldür 17:00 Sinema: Gel Barışalım 19:00 Ana Haber 19:45 Saklı Kadın 21:30 Güldür Güldür Show 22:15 Kuzeyin Oğlu Volkan Konak 00:45 Sinema: Hamam

08:00 Gülhan’ın Galaksi Rehberi 09:00 Dünya Listeleri 10:30 Pazar Magazin 12:00 Güneri Civaoğlu ile Şeffaf Oda 13:15 Bay Tahmin 15:30 Sinema 16:15 Oynat Bakalım 17:30 Sinema: Aşkın Yaşı Yok 19:45 Başka Bir Külkedi Masalı 20:40 Film - Kod Adı Kılıçbalığı 23:45 ÖTV

08:00 Hayallerin Peşinde 09:30 Taht Oyunları 11:25 Sinbad 13:00 Ellen Show 15:00 Dallas 16:45 Kanun Ve Düzen 18:20 Hell on Wheels 21:30 The Simpsons 22:00 Winners And Losers 23:00 Shameless

07:30 Çalar Saat

09:40 Kategori 8 12:00 Mozart’ın İzinde 14:20: Can Dostum 15.20 Film: Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay 17:40 Yeşil Öyküler 18:20 Sesli Güldüm 18:40 Fırılak Ailesi 19:10 Film: Yıkım 21:30 Film- Göklerin Hakimi 00:00 Film- İntihar Gecesi 01.30 American Horror Story

16:00 Haber Bülteni 16:15 Edebiyat Cephesi 17:00 Haluk Çetin ile Şiiriçi Şarkılar 18:00 Hukuk Saati 19:00 Seyran Ataklı ile Ana Haber 22:00 Hücum Faul 23:00 Futbol Pazarı

08:40 Adanalı 10:00 Nihat Hatip Oğlu İle Kuran Ve Sünnet 11:30 Dizi Tv 12:45 Kapanmadan Kazan 14:30 Kara Para Aşk 17:05 Alemin Kralı 19:00 Ana Haber 20:00 Doksanlar 23:15 Kara Para Aşk 02.05 Kaçak

12:20 Revolution 13:15 The Simpsons 14:05 Hot İn Cleveland 15:50 2 Broke Girls 16:10 Leverage 17:00 Person Of İnterest 18:00 The Carrie Diaries 19:00 Two And A Half Men 20:00 Rizzoli & İsles 21:00 Revolution 22:00 Vikings 23:00 Black Sails 00:00 South Park

10:00 Çocuklar Duymasın 12:00 Kaç Para Kaç 14:45 BKM Güldür Güldür 15:45 Karagül 18:30 Ana Haber 19:30 O Hayat Benim 22:15 Çocuklar Duymasın 02:15 Bir Aşk Hikayesi

T.C. KARASU / SAKARYA CRA DA RES MÜDÜRLÜ Ü TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI DOSYA NO: 2012/1299 TAL MAT. İİK. 133. Maddesi gereği satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TA INMAZIN TAPU KAYDI VE ÖZELL KLER : Sakarya İli, Karasu İlçesi, Aşağı Aziziye Mahallesi, Mevkii : Yalıboyu, Ada No: 434, Parsel No: 232, Yüzölçümü : 3.357,00 m2, Ana Taş. Nitelik : Altı Adet Dört Katlı Altışar Daireli Betonarme Bina ve Arsası, Blok : A, Kat : İkinci, Bağımsız Bölüm No: 6, Arsa Pay / Payda : 2/72, Bağ. Böl. Nitelik : Mesken. (Eklenti Bilgileri : Tip : Depo, Tanım : 6 nolu) Ada No: 434, Parsel No: 232 sayılı taşınmaz Karasu Sahil Kesiminin doğu tarafında, Ankara Cad. ile Doğu Karadeniz Cad. leri arasında, Selanik Cad. No: 28 adresinde, “3.357 m2 alanlı parselde 6 ad. 4 katlı - 6 şar daireli B. Arme Bina” tapu kayıtlı arsadır. Dört tarafı yol olan Ada / Parseldir. Karasu Belediyesinden alman 27/09/1990 tarihli Yapı Ruhsatlarına göre yapılan Yalıkent Konut Sitesinin bulunduğu üç parselden biridir. Parsel 232, sitenin kuzeyindedir. Üzerinde, Bod + 3 katlı, III. A grubu yapılı, sıvalı, boyalı, çatılı, mermer merdivenli, pvc pencereli 6 blok bina vardır. Bahçe duvarları, site içi yolları ve bahçe tanzimi yapılmış korunmalı sitedir. Yol, kanalizasyon, elektirik, su, Ptt alt yapısı tamamdır. Şehir içi minibüs hattı üzerindedir. Şehirler arası yola 200 m, Belediye / Çarşı merkezine 4 km mesafededir. A Blok Bina : Tapuda 2645 nolu Ana Gay. Men Dosyasında, parselin güneybatı köşesindedir, mevcut Selanik Cad. ne cephelidir. Kapıdaki adres etiketinde No: 18/C tapuya uyumlu değildir. Site yönetimince hatalı yazılmıştır. İpotek borçlusuna ait A Blok İkinci Kat Altı Numaralı Mesken ; Binanın kuzey yarısında olup Yola ve Yan bahçelere cephelidir. 1 Salon + 1 mutfak + 3 Y. Odası + 1 Bny + 1 wc + 3 Blk.’lu 92 m2 net alanlı / + Bodrum katta 18 m.2 depo eklentili => toplam 110 m2 net alanlı dairedir. Değeri : Bina > 110 m2 x 530-TL/m2 x (1-%20 eskime) = 46.640-TL. , Arsa > 3357 m2 x 300-TL/ m2 2/72 = 27.970-TL., Şerefiye : 10.390-TL. olmak üzere toplam 85.000TL.’dir. mar Durumu : Belediye imarı içerisindedir. K ymeti : 85.000,00 TL 1. Sat Günü : 23/05/2014 günü 14:30 - 14:35 arası Sat Yeri : KARASU BELEDİYESİ MEZAT SALONUNDA Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve

rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde İİK. 133. Maddesi gereği satış hazırlandığından ve ikinci satış tarihi olmadığından satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, %1 KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. ( lk ihaleye kat l p verilen yasal süre içinde bakiye ihale bedelini yat rmayarak ihalele karar n n kald r lmas na sebebiyet veren ve K. 133. Maddesi gere ince sat haz rlanmas na neden olan Hasan Küçük’ün tekrar ihaleye kat lmas halinde kendisine ihalenin pe in para ile yap lmas na karar verilmi tir.) 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/1299 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/03/2014 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 17078 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Ece KIRBAŞ

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

İş Sanat İzmir Galerisi genç sanatçıları ağırlıyor

İ

ş Sanat İzmir Galerisi, Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümü’nde okuyan farklı sınıflardaki öğrencilerin çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Eğitim programını yaratıcılık ve işlev üzerine inşa eden üniversitenin öğrencileri geleneksel üretim tekniklerinden dijital medyaya uzanan geniş bir yelpazede

hazırladıkları 50 çalışma ile sergide yer alıyor. Önceki gün açılan sergi, tasarım eğitimi almak isteyen gençler kadar tasarımın içeriği, alternatif tasarım yaklaşımları ve disiplinleri hakkında bilgi edinmek isteyen herkese zengin bir kaynak sunuyor. Sergi, 5 Nisan 2014 tarihine kadar İş Sanat İzmir Galerisi’nde izlenebilir.

150. yılda piyanoda bir fırtına: KHATIA BUNIATISHVILI

B

oğaziçi Üniversitesi, 150. yıl etkinlikleri kapsamında konser sahnelerinin ikonik yıldızı Khatia Buniatishvili’yi ağırlıyor. Günümüzün piyanistleri arasında adı en çok anılan Khatia Buniatishvili, 19 Mart 2014, Çarşamba günü Albert Long Hall’de konser vermek üzere geliyor. Buniatishvili’nin, Liszt, Ravel, Chopin ve Stravinski’den eserler seslendireceği konser saat 19:00’da başlayacak. Uluslararası Horowitz ve 12. Rubinstein gibi prestijli yarışmalarda aldığı ödüllere sahip olan ve Wigmore Hall, Concertgebouw,

Khatia Buniatishvili

Carnegie Hall gibi dünyanın seçkin müzik merkezlerinde verdiği resitaller ve oda müziği konserleriyle adından sıkça bahsettiren başarılı piyanist Buniatishvili’yi çağımızın en önemli piyanistlerinden Martha Argerich “Sıradışı bir yetenek” olarak tanımlıyor.

Bugünün teknolojisi geleceğin arkeolojisi Genco Gülan’ın ‘Android Heykeli’ bu ay Antalya Arkeoloji Müzesinde ilk defa sergileniyor. Sergide Gülan’ın üzerinde çalıştığı ‘Robot Heykel’ başlıklı kinetik mermer heykel serisinin taslak çizimleri yer alıyor

K

Devasa mermer parçaları bazen size gelsinler, bazen de sizden kaçsın ama hep bir şeyler hatırlatsınlar. “

avramsal çağdaş sanatın ülkemizdeki önemli temsilcilerinden Genco Gülan; yeni solo sergisini, ilham verici bulduğu Antalya’da, Arkeoloji Müzesi’nde açtı. Sanatçı, geleceğe yönelik tasarılar üretirken diğer yeni medya sanatçılarından farklı olarak, arkeolojiye referans vermeyi ihmal etmiyor. 12 Mart’ta açılan ve Antalya Arkeoloji Müzesinde görülebilinecek olan yapıtlar hem Gülan’ın hem de genel anlamda heykelciliğin geleceğini okumaya çalışıyorlar. Sergi 20 Mart 2014’e kadar görülebilecek.

Gelecek nasıl değişecek?

Bin yıl sonrasına haber yolluyor Genco Gülan, heykellerinde popüler kültür ve arkeoloji bağlantısının altını sıkça çizmeye çalışıyor. Bin yıllar öncesindeki meslektaşlarından ders alarak bin yıl sonrakilere haber yollamaya çalışıyor. “Geleceğin Arkeolojisi” başlıklı seri daha önce, İzmir ve Ankara Resim Heykel müzelerinde sergilendi. Bu seriden bir parça Selanik Devlet Çağdaş Sanat Müzesi dahil ol-

mak üzere bir çok farklı koleksiyona girdi. Sanatçı kendi sözleriyle bu seriyi şöyle anlatıyor: “Heykellerim (arkeolojik) heykel gibi görünseler

de, hareketli olmalarını ve seyirci ile etkileşime geçmelerini isterim. Siz onun fotoğrafını çekeceğinize onlar sizin fotoğrafınızı çeksinler diye kurgularım kafamda...

Kavramsal sanatçı Genco Gülan 1990’ların ortalarından beridir robotlar üzerinde, farklı Üniversitelerin laboratuarlarında çalışıyor, birçok sanat projesinde fiziksel ve yazılım robotları kullandı. Sanatçının fiziksel robotlar kullandığı “RFW” adlı yapıtı 2005 yılında gerçekleşen “Balkan Wars” projesinde Osnabrück’ta, European Media Art Festival kapsamında ödül almıştı. “Yapay zeka” (AI) robotlar kullanarak ürettiği tiyatro metni “Romeo Eliza 011” 2008 yılında 16. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, Pera Müzesi’nde gösterilen YEN! isimli proje kapsamında kullanılmıştı. Genco Gülan, “Robot Heykel” isimli yeni serisinde

hem geleceğin hem de heykelciliğin nasıl değişeceğini ön görmeye, hayal etmeye çalışıyor. Bunu yaparken hem arkeolojik referanslar ile geçmişi görünür kılmaya çalışıyor hem de bu gün kullandığımız robotları görünür kılmaya çalışarak geleceği sorguluyor. İstanbul 1969 doğumlu olan Genco Gülan kavramsal çağdaş sanat ve yeni medya alanlarında çalışan bir sanatçı ve teorisyen. Sanatçı 1993 yılında BP’den ilk ödülünü almış, 2011 yılında The Sovereign Art Foundation Avrupa Sanat Ödüllerinde finalist seçilmiştir. Berlin, New York, Seul ve Zagreb gibi şehirlerde kişisel sergiler yapmış olan sanatçının, yapıtları Centre Pompidou, Pera Müzesi, ZKM, MAM, Rio ve La Triennale di Bovisa, Milano’da gösterilmiştir. Yapıtları City University, New York, UC Santa Barbara ve Teksas Rice Üniversitelerinde derslerde okutulmaktadır. Web Bienali’nin kurucusu olan Genco Gülan halen Mimar Sinan Akademisi ve Boğaziçi Üniversite’sinde ders vermektedir.

T.C. STANBUL 3. FLAS DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/4 FLAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Bilecik l, Osmaneli lçe, 394 Ada No, 1,2,3,4,5,6,13,15 Parsel No, CAM KEM R MAH. ÇÖREKTEPE MEVK Mahalle/Mevkii, kay tl ta nmazlar üzerinde ki fabrika binası ile bölünmez bir bütünlük taşıdığından iflas idaresinin aldığı karar gereğince (3.330 m2 ana üretim holü 1335 m2 laboratuar ve üretim ofisleri WC, soyunma kabinleri 432 m2 yönetimi bölümü ve yemekhaneden olu an toplam 4097 m2 çubuk sistemleri üretim tesisi, 2854 m2 üretim holü ve 180 m2 idari bürolar ve sosyal kullan ma tabi hacimlerden olu an Bo luktu ve PDK üretim tesisi, 228 m2 Kazan dairesi, 40 m2 Ar tma ünitesi, 360 m2 Bak m Atölyesi ve Ambar 418 m2 Kal p Atölyesi, 1800 m2 Kal p deposu, fabrika yol cephesinde 2484 m2 çubuk üretim aç k stok sahas , 3100 m2 bo luk üretim tesisi arkas nda ve 9800 m2 meyilli beton yol ile inilen alt kademede olmak üzere 2. Bölümden olu an bo luklu eleman ve PDK stok sahas , 52,5 m2 2 kattan olu an toplam 105 m2 i çi ko u u, 25 m2 bekçi kulübesi, 160 m2 ve 100 m2 taban alan na sahip 2 adet prefabrik antiye binas , farkl kot ve kademelerle in a edilmi olan tesisleri birbirine ba layan yakla k 3000 m2 beton yollar ve istirnat duvar , 231 ve 400 Kw 2 adet direk tipi trafo, devre kesenler, direct hatlar, regülatör, ana ve tali panolar, kompanzasyon sistemi, saha ayd nlatma direkleri ile tesisat, 363 kw dizel jeneratör, yak t ve elektrik tesisat ile fabrikada bulunan ve dosyada 2. defterin 129. sayfas nda yap k bilirki i raporunda ayr nt l olarak belirtilmi olan, 819 adet de i ik makine, teçhizat, araç ve gereç ile 1,90 ton demir ve 18.022 Kgplat na hammeddesi 235 kg beton katk malzemesi, 13 m3 stropor, 2000 adet elemanlar alt nda ah ap takoz, 1,690 kgfuil-oil ile birlikte) bir bütün halinde sat a sunulacakt r. TAŞINMAZIN ÜZERİNDEKİ BİNA, MAKİNA, TECHİZAT, ALET, EDEVAT VE EŞYALAR İLE İLGİLİ AYRINTILI BİLGİ 2. DEFTERİN 129. SAYFASINDAKİ BİRİLKİŞİ RAPORUNDA MEVCUTTUR. Bilecik İl, Osmaneli İlçe, 394 Ada No, 1,2,3,4,5,6,13,15 Parsel No, CAMİKEMİR MAH. ÇÖREKTEPE MEVKİ üzerinde FABRİKA Binası ile bilirkişi raporunda belirtilen makina ve teçhizatla birlikte bir bütün halindeki taşınmaz olup, fiili ve ekonomik bütünlük arz ettiğinden bir bütün halinde satılmasına karar verilmiştir. Tapu kay tlar nda: 1 parsel ham toprak, 2 parsel tarla, 3 parsel ham toprak, 4 parsel fab. bns. id.bn. , kzn. Dai. Amb. Bek k,. 5 parsel tarla, 6 parsel tarla, 13 parsel tarla, 15 parsel arsa olarak kayıtlıdır. Adresi : Bilecik ili Osmaneli ilçesi Camikebir Mah. Çörektepe Mevkiinde bulunan fabrika binası ve eklentileri. Yüzölçümü : 92.789 m2 (tüm parsellerin toplam alanıdır.) Arsa Pay : mar Durumu : Osmaneli Belediyesi imar ve Şehircilik Müdürlüğünün 27/06/2013 tarih ve 584 sayılı yazılarında “Mücevir alan sınırları içersinde kalmakta olup, imar planı dışındadır” şeklinde belirtilmiştir. K ymeti : 8.862.456,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : 3 94 Ada 2 parselde 26/04/2007 tarih ve 600 yevmiye ile 2942 s. Kanunun 3 1/b mad. Gereğine BOTAŞ lehine kamulaştırma şerhi vardır. 394 ada 4 parselin beyanlar hanesinde maliye hazinesine ait 5 nolu parsele 65 m2 tecavüz ve 08/07/1986

tarih 255 yevmiye, 19/11/1987 tarih 490 yevmiye ile 2 adet teferruat şerhi vardır. Taşınmazlar ulaşıma uygun bir mevkiide ve sanayi bölgesi hudutları içerisindedir. Ayrıca büyük merkezlere yakınlığı, Eskişehir, Bursa ve istanbul’a eşit uzaklıkta olup tren yoluna yakın olmakla önünde E-25 ulusal karayolu geçmektedir. 1. Sat Günü : 22/04/2014 günü 11:00 - 11:15 arası 2. Sat Günü : 21/05/2014 günü 11:00 - 11:15 arası Sat Yeri : istanbul Adalet Sarayı (Çağlayan) İst. 3 İflas Müdürlüğü Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında 1772.500,00TL pey akçesi veya bu miktar kadar kesin ve süresiz banka teminat mektubu vermeleri laz md r. K’nunda yap lan de i iklik ile icra ve iflas müdürlüklerinde nakit para almak i lemine son verildi inden, ihaleye bizzat veya vekili ile kat lmak isteyenler ihale saatinden önce müdürlü ümüzün Vakfbank stanbul Adalet saray ubesindeki TR 5500 0150 0158 0072 6509 2924 nolu hesab na teminat n yat r larak dekontunun ibraz edilmesi gerekmetedir. ihale s ras nda nakit para kabul edilmeyece inden dekont ibraz etmeyenler ihaleye al nmayacakt r. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve iflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/4 İflas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 14/03/2014 (İİKm.126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17404 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. S L VR 1. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/702 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Tapu Kayd : İstanbul İli, Silivri İlçesi, Ali Paşa Mahallesi, Menzil Cambaz Mevkii, 2097 Parsel numarasında kayıtlı, 224,00 m2 yüzölçümlü, İki Adet Meskeni Olan Bahçeli Kargir Ev vasıflı, 1 Bağımsız Bölüm Nolu, 50/100 Arsa Paylı, Dubleks Mesken nitelikli ana taşınmazın, TAM hissesinin Selami ÖZTOPUZ adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Halihaz r Durumu : Kıymet takdirine konu taşınmazlar, tapunun istanbul ili, Silivri ilçesi, Ali Paşa Mahallesi, Menzil Cambaz Mevkii, 2097 Parsel numarasında kayıtlı, 224,00 m2 yüzölçümlü, İki Adet Meskeni Olan Bahçeli Kargir Ev vasıflı, 1 ve 2 Bağımsız Bölüm Nolu ana taşınmazlar olup adres olarak Ali Paşa mahallesi Mavi Yelken Sitesinin yanında bulunan benzin istasyonunun beş sokak gerisinde bulunan Rumeli Caddesi üzerinde, denize inerken solda, sahilden altıncı binada, 67A ve 67B kapı nolu ikiz villa olan taşınmazlardır. Dosyasında ve yerinde yapılan incelemede aşağıdaki tespitlerde bulunulmuştur. Taşınmazda tespit günü kimse olmadığından dışarıdan gözlem yapılmış ve komşularından bilgi alınmıştır. Yapılan incelemede taşınmazın ikiz villa olduğu, betonarme olduğu, zemin kat, 1 normal kat ve çatı piyesinden oluştuğu tespit edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu binaya toplamda 237,24 m2 ruhsat verildiği, tek bir villanın 118,62 m2 olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın bodrum katında su deposunun olduğu, zemin katında 1 mutfak, 1 salon, 1 wc olduğu, 1. Katında 2 oda + 1 banyo + 2 balkon olduğu ve çatı piyesinde 1 oda olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda ki resimde görüldüğü gibi taşınmazların bulunduğu parselin çevresi duvarla çevrilmiş ve dekoratif taşla örülmüştür. Taşınmazların bulunduğu binanın dış cephesinin bakımlı olduğu, balkonların ve pencere etraflarının taşla süslendiği tespit edilmiştir. Söz konusu taşınmazların, E-5 Karayoluna yaklaşık 750 m mesafede, Marmara Denizine yaklaşık 110 m mesafede, Nevşehirliler Cami’ne yaklaşık 1000 mt mesafede, ilçe merkezine yakın ve etrafında villa tarzı yapılaşmaların olduğu tespit edilmiştir. Yüzölçümü : 224,00 m2 yüzölçümlü, Arsa Pay : 50/100 imar Durumu : Silivri Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğünün 17/09/2012 tarihli yazısında; istanbul İli, Silivri İlçesi, Alipaşa Mahallesi, 2097 nolu parsel 27/11/1985 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Ayrık Nizam, TAKS:0.20, KAKS:0.40 konut alanı olarak planlanmıştır. Alipaşa Mahallesi, 2097 nolu parsele ait 1986/36 sayılı yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verildiği belirtilmiştir. K ymeti : 200.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : tapu kaydında yazmaktadır. 1. Sat Günü : 14/05/2014 günü 11:00 - 11:10 arası 2. Sat Günü : 11/06/2014 günü 11:00 - 11:10 arası Sat Yeri : SİLİVRİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KALEMİ SİLİVRİ/İSTANBUL 2 NO’LU TA INMAZIN Tapu Kayd : İstanbul İli, Silivri İlçesi, Ali Paşa Mahallesi, Menzil Cambaz Mevkii, 2097 Parsel numarasında kayıtlı, 224,00 m2 yüzölçümlü, İki Adet Meskeni Olan Bahçeli Kargir Ev vasıflı, 2 Bağımsız Bölüm Nolu, 50/100 Arsa Paylı, Dubleks Mesken nitelikli ana taşınmazın, TAM hissesinin Faruk ÖZTOPUZ adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Halihaz r Durumu : Kıymet takdirine konu taşınmazlar, tapunun İstanbul İli, Silivri ilçesi, Ali Paşa Mahallesi, Menzil Cambaz Mevkii, 2097 Parsel numarasında kayıtlı, 224,00 m2 yüzölçümlü, İki Adet Meskeni Olan Bahçeli Kargir Ev vasıflı, 1 ve 2 Bağımsız Bölüm Nolu ana taşınmazlar olup adres olarak Ali Paşa mahallesi Mavi Yelken Sitesinin yanında bulunan benzin istasyonunun beş sokak gerisinde bulunan Rumeli Caddesi üzerinde, denize inerken solda, sahilden altıncı binada, 67A ve 67B kapı nolu ikiz villa olan taşınmazlardır. Dosyasında ve yerinde yapılan incelemede aşağıdaki tespitlerde bulunulmuştur. Taşınmazda tespit günü kimse olmadığından dışarıdan gözlem yapılmış ve komşularından bilgi alınmıştır. Yapılan incelemede taşınmazın ikiz villa olduğu, betonarme olduğu, zemin kat, 1 normal kat ve çatı piyesinden oluştuğu tespit edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu binaya toplamda 237,24 m2 ruhsat verildiği, tek bir

villanın 118,62 m2 olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın bodrum katında su deposunun olduğu, zemin katında 1 mutfak, 1 salon, 1 wc olduğu, 1. Katında 2 oda + 1 banyo + 2 balkon olduğu ve çatı piyesinde 1 oda olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda ki resimde görüldüğü gibi taşınmazların bulunduğu parselin çevresi duvarla çevrilmiş ve dekoratif taşla örülmüştür. Taşınmazların bulunduğu binanın dış cephesinin bakımlı olduğu, balkonların ve pencere etraflarının taşla süslendiği tespit edilmiştir. Söz konusu taşınmazların, E-5 Karayoluna yaklaşık 750 m mesafede, Marmara Denizine yaklaşık 110 m mesafede, Nevşehirliler Cami’ne yaklaşık 1000 mt mesafede, ilçe merkezine yakın ve etrafında villa tarzı yapılaşmaların olduğu tespit edilmiştir. Yüzölçümü : 224,00 m2 yüzölçümlü Arsa Pay : 50/100 imar Durumu : Silivri Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğünün 17/09/2012 tarihli yazısında; istanbul ili, Silivri İlçesi, Alipaşa Mahallesi, 2097 nolu parsel 27/11/1985 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Ayrık Nizam, TAKS:0.20, KAKS:0.40 konut alanı olarak planlanmıştır Alipaşa Mahallesi, 2097 nolu parsele ait 1986/36 sayılı yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verildiği belirtilmiştir K ymeti : 200.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : tapu kaydında yazmaktadır. 1. Sat Günü : 14/05/2014 günü 11:30 - 11:40 arası 2. Sat Günü : 11/06/2014 günü 11:30 - 11:40 arası Sat Yeri : SİLİVRİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KALEMİ SİLİVRİ/İSTANBUL Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/702 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17167 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


16 MART 2014 PAZAR

Hazırlayan: Sema SEZEN

Neye niyet neye kısmet! ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ derler ya, garip bir şekilde kendini doğrulayan bir sözdür bu. Toplumların birlikte yaşayıp, beraber tarih yarattığı son 10 bin yılda, tekrar tekrar bu sözün doğruluğuna şahit olmaktadır insanlık

Y Latif BOLAT

ukarıdaki girişten sonra, son günlerle ilgili “Tekerrür eden” şeyin ne olduğuna gelelim. Kasetler, videolar, ses kayıtları havada uçuşunca, çok değil sadece 60 yıl önce olan biten buna benzer kayıt ve videolar aklımıza geldi ve günümüzle ilgili bazı benzerlikler olduğunu düşündük. Gelin 60 yıl öncesine gidelim kısa bir süre için ve görelim bugüne benzerliğin ne olduğunu:

Keşke mimar olarak kalsaydı... Birinci Dünya Savaşı’nın Almanya için umutsuzluk vaat eden ortamında yetişen Adolf, yaratıcı bir mimar olma planlarını bırakıp, Alman ırkının yeniden ayağa kalkması adına, politikacılığa karar verir. Herkesin bildiği yollardan ve yöntemlerden geçerek, Almanya’da iktidarı ele geçirip dünya tarihinin en büyük zulümlerini yapanların başı olarak Berlin’dedir artık. Adolf Hitler, tarihin geçmiş yüzyıllarda gördüğü çılgınlardan daha da çılgındı ve ilginç bir şekilde bu çılgınlıklarının kayıtlarını tutmayı da ihmal etmiyordu.

Hayati

ASILYAZICI hayatiasilyazici@yahoo.com

D

Gelecek saf Alman ırkından gençlerin, kendi yaptıklarından öğreneceği şeyler olduğunu düşündüğü için, tüm faaliyetlerini en ince detaylarına kadar kayıt altına almaktaydı.

Alman film endüstrisinin katkıları Hitler ve Propaganda Bakanı (Resmi adıyla Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı) Joseph Goebbels, hem calışmalarını gelecek nesillere aktarmak, hem de propaganda amacıyla, o zamanların dünya sinemasında çok önemli bir merkez haline gelmiş olan, Babelsburg’daki Alman film endüstrisini kullanmaya karar verir. Buradaki stüdyolarda, dünya sinema tarihinin en ünlü yönetmenlerinden Fritz Lang (Metropolis filmi ile meşhur), F.W.Murnau (Nosferatu’nun yönetmeni), Robert Wiene (Dr. Cagliari’nin Dolabı’nın yaratıcısı) gibi sanatçılar, tüm 1920’ler ve 30’larda sanatlarının doruğuna erişmişlerdi. Hitler ve Goebbels’in tüm baskılarına rağmen, bu yönetmenler Nazi propagandasına alet olmadılar ve hatta Almanya’yı terk edip kaçmak zorunda kaldılar. Ama diğer bazı sanatçılarla birlikte, Almanlar’ın süper-kadını Leni Riefenstahl, Hitler’in propaganda

Nazi film yönetmeni Leni Riefenstahl, film çekiminde. çalışmalarında çok aktif bir rol üstlenecek, Olympia ve Azmin Gücü adlı epik destansı filmleriyle büyük hizmetlerde bulunacaktı bu dönemde.

Her faaliyet kayıt altına alınır Hitler ve Nazi yöneticileri bununla da yetinmediler ve “Bin Yıl Boyunca Reich” filmini çektirip yaptıklarını kayda aldılar. Hitler’in savaşı ile ilgili her türlü sahneyi, filmlerde ve fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirdiler. Fabrikalardaki üretim, Nazi eğitim kampları, cepheye gönderilen askerler, Berlin’in yeniden inşası, sanat ve politika ile ilgili gelişmeler tek tek kaydedildi. Yahudilere, çingenelere ve komünistlere karşı yapılan etnik temizlik de, genel Alman faşist milliyetçiliği planının bir parçası olduğu için bu kayıtlarda geniş yer buldu.

Yani Naziler, zafer ve gücün verdiği sarhoşlukla, tam anlamıyla, eski deyimle, “Şecaat arzederken sirkatını söylemekteydi.” Ne kadar kahraman olduklarını dünyaya anlatmak için gerçekleştirdikleri etnik temizliği kanıt olarak, dünyanın gözleri önüne kendi elleriyle sunmuş oluyorlardı.

Tüm kayıtlar mahkemede delil oldu İkinci Dünya Savaşı sonunda, Almanya kaybedip de Hitler intihar ettiğinde, Nazi savaş suçlularını yargılamak üzere, uluslararası bir mahkeme kuruldu. Bu mahkeme 20 Kasım 1945’te Almanya’nın Nürmberg şehrinde yargılamalar başladığında, Nazi savaş suçluları görgü tanıklarının ifadeleri ve işkence kamplarından kurtulanların şahitlikleri çok önemli rol oynadı. Ama buna rağmen, yargıçlar delillerin

sadece sözlü ifadelerden ibaret kalacağından korkmaktaydılar. Somut delillere olan ihtiyaç apaçık belliydi. Dahası, olayın boyutlarının ne olduğu sürekli olarak sorgulanmaktaydı. Ölüm ve acı, savaşın normal bir parçası olarak kabul edilmekteydi. Nazilerin çizgiyi geçtiğini ve soykırım gibi kabul edilemez suçları işlediğini ispat eden deliller gerekliydi. Yargılamalar sonunda, Nazilerin yukarıda bahsettiğimiz propoganda belgeleri, filmleri, kitapları ve fotoğrafları mahkemeye aktı. Bunlar arasında, Nazilerin yönetim birimlerinin haberleşme tutanakları da vardı. Hitler ve Goebbels’in sinemaya olan düşkünlükleri sayesinde, mahkemelere sunulan birçok belgesel filmde, Nazilerin toplama kamplarında yarattıkları soykırım ve terör, inkara yer bırakmayacak şekilde gözler önüne serildi.

Bugünün kayıtları yarın için ne anlam ifade eder?

Nazi film yönetmeni Leni Riefenstahl

1. Bursa Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali ‘Matmazel Julie’

Hitler ve Goebbels, bir kare fotoğrafın veya bir filmin binbir söze bedel olduğunu çok iyi bilerek bu kayıtları yapmışlardı. Ama sadece birkaç yıl içinde aynı kayıtlar, faşist Nazilerin mahkumiyetlerinde en önemli rolü oynadılar, kaderin bir garip cilvesi olarak. Son zamanlarda havalarda uçuşan telefon kayıtları ve

önümüzdeki günlerde zirve yapması beklenen video kasetleri savaşının, bunları hazırlayanlar tarafından niyet edilmemiş bir sonucu da, ilerideki yargılamalarda kullanılacak muazzam bir belge birikimi sağlıyor olması. Sadece küçük bir örnek olarak verdik yukarıdaki 60 yıllık olguyu. Ne dersiniz, tarih gerçekten tekerrürden ibaret mi acaba?

Joseph Goebbels

evlet Tiyatroları 1. Bursa Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali, 8 Mart 2014 Cumartesi Dünya Kadınlar Günü’nde ülkemizde başlayan ilk tiyatro festivali oldu. Bu anlamlı tiyatro şenliğine Bursa Devlet Tiyatrosu ev sahipliği yapıyor. Devlet Tiyatroları’nın birçok tiyatro festivallerini gerçekleştirmesi sanatımız ve kültürümüz açısından önemli bir olaydır. Her festivalin kendine özgü kurgusal bir görüntüsü bulunuyor. Bu festivallerin ayrı ayrı üzerinde durmak istemiyorum. Bursa ilimizin ilk festivalde konuk ve Türk sanatçılarını kucaklayıcı biçimde karşılaması tiyatronun ne kadar sevildiğini gösteriyor. Açılış töreni Atatürk heykelinin bulunduğu alanda başladı. Müzik eşliğinde halkın katılımıyla büyük bir konvoya dönüştü. Bursa Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi festivalin açılış töreninin yapıldığı alanda seyirlik bir oyun sergiledi. Müzikli, danslı seyirlik oyun geleneksel tiyatromuzun ilgi çeken bir örneğiydi. 2006 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, Bursa Devlet Tiyatrosu’nda bir oyun sahneye koymuştu. Oyunu izlemeye gittiğimde yönetmen Kurt’la karşılaştım. Oyununun yorumunu beğendimi, Bursa DT sanatçılarının başarılı oyunlarını izlemekten kıvanç duyduğumu belirttiğimde şunları söylemişti: “Bir gün gelir yetkili bir duruma gelirsem ilk yapacağım sanat etkinliklerinden biri de Bursa’da Balkan Tiyatro Festivali’ni gerçekleştirmektir.” 8 Mart’ta o zamanki ‘düş’ünün gerçekleştiğini hep birlikte gördük. Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda yapılan törende, Bursa DT Müdürü Arzu Tan Bayraktutan tiyatro festivalinin önemini belirten açılış konuşmasını yaptı. İkinci konuşmayı DT Genel Müdürü ve Sanat Yönetmeni Mustafa Kurt yaptı. Çok başarılı bir konuşmayla festivalin önemini ve sanatsal niteliğini belirtti. Bursa Valisi Münir Karaloğlu festival ve tiyatroyla ilgili

ELEŞTİREL BAKIŞ

HİTLER’İN FİLM VE FOTOĞRAF MERAKININ İLGİNÇ SONUÇLARI!

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

konuşmasında Bursa’ya böyle bir festivalin çok yakıştığını belirtti ve bu festivale sahip çıktı.

Festivalin açılış oyunu Festivalin ilk açılış oyunu Makedonya Üsküp Milli Kurum Türk Tiyatrosu, August Strindberg’in ünlü “Matmazel Julie” adlı oyunuydu. Oyunu Aleksandar Popovski sahneye koymuştu. Strindberg (1849 - 1912) bilindiği gibi İsveç’in dünyaca tanınan oyun ve roman yazarıydı. 3 kişiden oluşan oyun Üsküplü Türk oyuncular tarafından başarıyla oynandı. Dikkatimizi çeken, oyuncuların günümüz Türkçesine özen göstermeleriydi. Günlük konuşmalarından öte Türkçemizin yorumuyla oyunu oynadılar. Strindberg, çağdaş tiyatroyu etkilemiş, psikolojik çözümlemeli oyunlarıyla insan sorunlarını irdeleyen güçlü bir yazardır. Öncü (avangart) tiyatroya ışık tutmuş tıpkı Çehov gibi. Bu iki ünlü yazar ayrı kulvarlarda hem modern tiyatro akımını hem de öncü oyun yazarlarını etkilemişlerdir. “Matmazel Julie” oyununda Strindberg, karakterleri psikolojik çözümlemeli biçimde betimliyor. Bu nedenle “Matmazel Julie”de rol alan oyuncular, oyunun içsel ve dışsal çözümlemesinde büyük kolaylık sağlıyorlar. Yazar, yönetmen ve oyuncu işbirliğinin bu başarıda ne kadar ortak ve güçlü olduğunu “Matmazel Julie” oyununda gördük. Bu üçlünün yorumlarında kadın-erkek, soylular ve halk sınıfı arasındaki çatışmaları gözlemleyerek izledim. Temayı değerlendirecek olursak; zengin, soylu bir genç kızın, uşağına olan aşkını anlatıyor. Ama bu aşk görüldüğü kadar yalın bir aşk değil. Derinliği olan, psikolojik sorunlar içerisindeki soylu kadının uşağı ile olan çatışmalarında tutkunun ve güçlü olmanın yaptırıcı gücünü koyuyor ortaya. Her köle ya da uşak zengin ve soylu kadını nasıl kullanabileceğini zekâsı ölçüsünde denemeye çalışır. Buradaki sosyal ve psikolojik ikilemler asıl oyunun gücünü ortaya koyuyor. Suzan Akbelge, Osman Ali, Nesrin Tair “Matmazel Julie”deki ölçülü oyunlarıyla başarılı oldular. Sven Yonke’nin sahne ve giysi tasarımı da oyuna katkı sağladı.

T.C. GAZ OSMANPA A 2. (SULH HUKUK MAH.) SATI MEMURLU U TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/27 SATI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Gaziosmanpaşa İlçe, Küçükköy / Uluyol Mahalle/Mevkii 5672 Ada No, 1818 Parsel No, 504,00m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazdır. Taşınmaz İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi Hürriyet Mah. Eski Edirne Asfaltı 116. veya 254. sokak N: 13 ve N:15 kapı sayılı yer olup, 2 ayrı binadan ibaret köşe başı bir apartmandır. 254. sokak N:13 kapı sayılı yerde tek katlı sürgülü kapılı saçtan çatı örtüsü olan çelik konstrüksiyon sundurma olduğu, Köşede ki ana binanın ise B.A.K sistemle inşa edilmiş olup, zemin kat ve 2 normal kattan ibaret olduğu zemin katında dükkanlar, üst katlarda ise ikişer daire bulunduğu, Zemin katta ki dükkanların girişli depo olarak kullanılan bir dükkan olup badanalı olduğu, orta dükkanın dış camekanı PVC sürgülü kapaklı, yerleri seramik döşemeli, sıvalı badanalı olduğu, orta dükkanında köşe dükkan gibi olduğu, kenarda ki dükkanın ise alüminyum doğramalı kepenkli, yerleri seramik döşemeli, sıvalı ve badanalı olduğu, Üst katlarda ki dairelerin dış kapısı çelik olup, mevcut daire 3 yatak odası+salon+mutfak+banya+ WC + Holden ibaret olup 70,00 m2 civarında bir alana sahip olduğu, dairelerin solan ve yatak odalarının yer döşemeleri laminat parke, duvarlar plastik boyalı, mutfak, banyo, WC ve holün yer döşemeleri karo seramik, Mutfak, Banyo ve WC nin duvarları tavana kadar karo fayans kaplı, dairenin iç kapıları ahşap, dış pencereler PVC ve ısı camlıdır. Satışa konu taşınmazın konum itibarı ile alt ve üst yapısı tamamlanmış her türlü Belediye ve Sosyal imkanlardan istifade edecek konumda civarın talep gören Ticaret+Hizmet+ Konut alalında kalmaktadır. Yüzölçümü : 504 m2 imar Durumu : Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 21/01/2014 tarih, 913 sayılı yazısına göre, 07.08.2006 t.t.li 1/1000 ölçekli TEM Güneyi Revizyon Uygulama İmar Planında k smen yol, k smen biti ik nizam 5 katl ( B-5 ) ticaret+konut alan nda kalmaktadır. Ayrıca söz konusu parsel Sultançiftliği-Edirnekapı Raylı Sistem Güzergahında kaldığından İETT (istanbul Elektrik, Tamvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü) görüşü alınmadan uygulama yapılamaz, olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 2.268.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2013 tarih, 2013/187 sayılı dosyasında davalıdır.

Beyanı bulunmaktadır. 1. Sat Günü : 21/05/2014 günü 14:00 - 14:10 arası 2. Sat Günü : 17/06/2014 günü 14:00 - 14:10 arası Sat Yeri : GAZİOSMANPAŞA ADLİYESİ EK HİZMET BİNASI 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KALEMİ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve iflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/27 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17183 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. KIRKLAREL CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2011/92 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Kırklareli İl, Merkez İlçe, 101 Ada No, 11 Parsel No, Ulukonak Mahalle/Mevkii, Tekkeşeyhler Köyü, TAPU KAYDI, Kırklareli Merkez Tekkeşeyhler Köyü Ulukonak (Köyiçi)mevkii 101 Ada 11 Parsel sayılı 806,96 m2 miktarlı Ahşap ev ambar,samanlık ve arsanın tamamı N TEL KLER : Ev Binası: Tek katlı bir yapıdır. Ahır Binasına bitişiktir. Çatısı ahşap olup üzeri kiremitle örtülüdür. Isınma şekli sobalı olup yaklaşık 40 yıllık olup ahır binasına bitişik olan tek katlı evib brüt alanı 108 m2 dir EV+AHIR BİNASI: Tek katlı bir binadır. Bir kısmı ev bir kısmı arıbar olarak kullanılmaktadır. Yaklaşık 40 yıllık bina olan ev+anbar binasının brüt alanı 80 m2 dir. AHIR BİNASI:Tek katlı basit yapıdır. Ev binasına bitişiktir. Duvarları briket ile örülü olup çatısı kiremit ile örülüdür brüt alanı 99 m2 dir. Adresi : İnece Beldesi Ulukonak Malı. - KIRKLARELİ Yüzölçümü : 806,96 m2 Arsa Pay : Tam imar Durumu : Ulukonak Mah. De imar durumu yoktur. K ymeti : 65.788,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Mükellefiyeti Yoktur 1. Sat GÜmü : 18/04/2014 günü 13:30- 13:35 arası 2. Sar Günü : 13/05/2014 günü 13:30- 13:35 arası Sat Yeri : İstanbul yolu üzeri 1. Km. Kırklareli Ticaret Borsası Satış Salonu - KIRKLARELİ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50

sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları taplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan somaki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarım dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariçbırakılacaktır. 4- Satış bedelikemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelim yifannaınak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/92 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla nıüdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03/03/2014 * bu ilan tebligat yap lamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİKm.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahiplen de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kollanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 17145 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Anıl BUDAK

16 MART 2014 PAZAR

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Vakıfbank 3-1 finale uçtu!

DDeenizlili trtrib ibündeeyyddi

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 2014 CEV Bayanlar Şampiyonlar Ligi’nin Dörtlü Finali mücadelesinde Eczacıbaşı’nı 3-1 yenen VakıfBank finale yükseldi

K

arşılıklı sayılarla başlayan 1. sette ilk teknik molaya 8-7 Vakıfbank önde girdi.İkinci teknik mola 14-16 Eczacıbaşı üstünlüğüyle geçildi.Senna ve Neslihanın oyuna ağırlığını koymasıyla Eczacıbaşı 15-18’le önemli bir avantaj elde etti ve setin sonuna kadar rakibinin farkı azaltmasına izin vermeyerek ilk seti 19-25

kazandı.İkinci sete Neslihan Demir’in etkili oyunuyla başlayan Eczacıbaşı üstünlüğünü devam ettirdi ve ilk teknik molaya 8-5 önde girdi ancak Vakıfbank’ta Brakocevic ve orta oyunculari devreye girerek skoru 13-10 kendi lehine çevirdi ve 2. teknik molaya kadar farkı koruyarak 16-13 önde girdi.Farkı daha da artıran Eczacıbaşı

2. Seti 25-19 kazarak durumu 1-1’e getirdi.3. set dengeli başladı ve ilk teknik molayı 8-7 vakıfbank önde kapadı.Farkı bi ara 4’e kadar çıkmasına rağmen Eczacıbaşı farkı eriterek 2. teknik molaya 16-15 önde girdi.Setin sonuna doğru geriden gelen Vakıfbank üst üste 6 sayı alarak 22-19’dan 25-22 seti kazandı ve durumu 2-1’e getirdi.

Bakü’de Hazar Lanker an teknik direktörlüğünü takımının ya futbolunun önemli ism pan Türk iM Denizli de, karşılaşm ustafa ayı takip edenler arasındaydı. Eczacıbaşı ve Vakıfba Denizli nk tak medya mensupları ara ımlarına cılığı ile başarılar diledi.

Vakıfbank ilk teknik molaya 8-5 önde girdi. Etkili oyununu sürdüren Vakıfbank 2. teknik molaya da 16-12 önde girdi.Molanın ardından iyi savunma yapan Vakıfbank farkı daha da artırdı ve son seti zorlanmadan 25-17 kazanarak Eczacıbaşını 3-1 mağlup etti ve Cev Kadınlar Şampiyonlar Liginde finale yükseldi.

FUTBOL Süper Lig

Kasımpaşa 1-2 G.Birliği Akhisar BLD. 0-0 Antalya Rizespor 2-2 Beşiktaş

1.Lig Balıkesir 1-1 Ankara Samsunspor 2-0 Bucaspor

BASKETBOL Erkekler

TED Kolejliler 68-75 Beşiktaş Trabzon 95-81 Tofaş Karşıyaka 90-80 T.Telekom

Stadı durdurmanın yolları aranıyor Bu konuşmlara ek olarak yayınlanan bir diğer ses kaydında ise, İBB yöneticilerine ait

Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada Rizespor’a konuk olan Beşiktaş, fırsat tepti. Rizespor ise sahadan 1 puan ile ayrılarak küme hattından kurtulma isteğini gelecek haftalara bıraktı

Ordu 76-75 Canik Ceyhan 63-74 Tarsus İstanbul Ü. 65-80 Beşiktaş

VOLEYBOL Kadınlar

Halkbank 3-1 Yeşilyurt Bursa 3-1 İlbank Çanakkale 3-0 Ereğli Beşiktaş 2-3 Fenerbahçe

PUAN DURUM U B M 3 4 10 2 8 4 3 10 6 9 8 8 8 8 7 7 7 8 6 9 5 10 4 12 4 12 3 13 11 9 8 11 4 13 7 14

Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın Fenerbahçe ile ilgili çıkan ses kaydından sonra, bu kez de Beşiktaş’la ilgili ses kaydı gündeme geldi. Video paylaşım sitesinde yayınlanan kayıtlara göre; Çarşı’nın Gezi Parkı protestolarından sonra, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın, Çarşı hakkındaki açıklamalarına sinirlenen R.T. Erdoğan, Fikret Orman’ın yakın arkadaşı olduğu iddia edilen, Hasan Gürsoy’u arıyor. Daha önce Orman’ın, Çarşı aleyhinde açıklamalar yaptığını ancak geri vites attığını ifade eden Erdoğan, Hasan Gürsoy’a, “Beşiktaş yönetim kurulu bu işten vazgeçerse, ben de verdiğim sözlerden vazgeçerim” diyor. Bu durum sonrasında ise Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank’ı arayan Hasan Gürsoy, haberleri yalanlıyor.

olduğu iddia ediliyor. İBB Spor Kulübü Başkan Vekili İsmet Yıldırım ve İBB eski meclis üyesi Ahmet Hamdi Çamlı olduğu iddia edilen görüşmelerde Fikret Orman’a hakaretler yağdırılırken, Beşiktaş’ın yeni stat projesini durdurmanın yolları da aranıyor. Yayınlanan ses kaydına göre; Ahmet Hamdi Çamlı, Başbakan’ın “Sabrediyorum önümüzdeki hafta analarını s.....ğim” dediğini iddia ediyor. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman hakkında da hakaretlerin yer aldığı ses kaydına hem AKP hem de Beşiktaş cephesinden ise bir değerlendirme gelmedi.

TURGAY OĞUZ

Kadınlar

O G 23 16 25 13 25 13 24 11 25 10 25 9 25 9 23 9 24 9 24 9 24 9 25 9 24 8 24 8 25 5 25 6 24 7 24 3

Yayınlanan son ses kaydına göre; T.Erdoğan, Fikret Orman’ın Çarşı’nın eylemlerine karşı olmadığını belirterek öfkeleniyor: Ben de verdiğim sözlerden vazgeçerim!

Kazanan yok kaybeden çok

SPORDA DÜN

1 FENERBAHÇE 2 GALATASARAY 3 BEŞİKTAŞ 4 SİVASSPOR 5 AKHİSAR BLD. 6 KASIMPAŞA 7 KARABÜKSPOR 8 TRABZONSPOR 9 BURSASPOR 10 ESKİŞEHİRSPOR 11 G.ANTEPSPOR 12 G.BİRLİĞİ 13 KONYASPOR 14 ELAZIĞSPOR 15 ANTALYASPOR 16 RİZESPOR 17 K. ERCİYESSPOR 18 KAYSERİSPOR

Tayyip Erdoğan’dan Beşiktaş’a stat tehdidi!

A 51 47 42 42 33 39 25 32 27 27 29 29 33 32 27 30 25 16

Y Av. P 26 25 51 21 26 49 24 18 47 39 3 36 36 -3 36 32 7 35 25 0 35 29 3 34 30 -3 34 25 2 33 40 -11 32 33 -4 31 35 -2 28 47 -15 27 30 -3 26 36 -6 26 36 -11 25 42 -26 16

2

2 2 RİZESPOR

BEŞİKTAŞ

S Fenerbahçe ‘fark’ peşinde Perşembe ve Cuma akşamları Euroleague’de 3 temsilcimizin de maçları vardı. 3 takımımız da ‘Tamam mı devam mı?’ maçları oynadılar. Fenerbahçe Unicaja Malagayı 69-67 Galatasaray Kuban’ı 67-66 geçti fakat Anadolu Efes ise Panathinaikos’a 65-60 yenilerek işini mucizelere bıraktı. 3 temsilcimizin de kritik olan maçlarında heyecan son saniyeye kadar devam etti. Galatasaray Kuban’ı 17 saniye kala Arroyo’nun basketiyle yenerken Fenerbahçe Malaga’yı son dakikalardaki etkili oyunuyla yıktı. Efes ise maçta 54-51 öndeyken faul yapmayarak üçlük yedi ve uzatmalarda kaybetti. Efes ile aynı grupta bulunan Fenerbahçe son 4 haftada birbirinden kritik 4 maça çıkacak. Gruptan çıkmak için 4 takımla yarışan Fenerbahçe’nin son 4 haftada kayıp yapmaması gerekiyor. Galatasaray ise F grubunda 6.sırada bulunurken, önemli rakibi Bayern Münih’i evinde ağırlayacak. Sarı-Kırmızılılar Bavyera ekibini yenerse 3lü averajı da eline alacak mağlup olunması halinde ise şansları mucizelere kalacak.

BEŞİKTAŞ

2

Tolga **, Necip ***, Ersan **, Pedro **, Motta *, Veli **, Atiba **, Gökhan *** (Dk. 90 Holosko ?), Oğuzhan **, Olcay ** (Dk. 68 Almeida *), Mustafa **** T. D.: Slaven Bilic Goller: Dk. 13 (P) Kweuke, Dk. 28 (P) Ali Adnan (Rizespor), Dk. 6 ve 51 Mustafa (Beşiktaş) Sarı kartlar: Kağan, Kıvanç (Rizespor), Necip, Pedro(Beşiktaş) Hakem: Ali Palabıyık Stat: Rize Şehir Stadı

Drogba çıldırdı!

Top 16’da kritik maçlar

EMİR RIZA LEKİ

RİZESPOR

Serkan **, Koray **, Viera **, Obauana **, Ali Adnan ***, Kağan **, Sylvestre * (Dk. 67 Ümit *), Tevfik ** (Dk. 81 Sercan ?), Kıvanç **, Deniz * (Dk. 58 LuaLua **), Kweuke *** T. D.: Uğur Tütüneker

Süper Lig’in 25. hafta mücadelesinde Fenerbahçe, evinde Kayseri Erciyesspor’u konuk edecek. Şükrü Saracoğlu Stadı’nda saat 19.00’da başlayacak maçı hakem Çağatay Şahan yönetecek. Zirve yarışı verdiği rakiplerinden Galatasaray’ın Karabük deplasmanında takılmasını de-

ğerlendirmek ve farkı açmak isteyen Sarı-Lacivertli takım, Erciyes’i mağlup ederek, rakiplerinin şampiyonluk şansını iyice azaltmak istiyor. Teknik direktör Ersun Yanal da oyuncularından mutlak galibiyet beklerken, Sarı-Lacivertli takımda her maça final gözüyle bakılıyor.

Rakipler belli oldu Eksik Fırtına Türkiye’de gerçekleştirilecek 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nın kura çekimi İstanbul’da gerçekleştirildi. A Milli Kadın Basketbol Takımımız, 16 ülkenin mücadele edeceği şampiyonada, B Grubu’nda, Mozambik, Fransa ve Kanada ile karşılaşacak. A Grubu: Brezilya, Japonya, İspanya, Çek Cumhuriyeti. B Grubu: Mozambik, Türkiye, Fransa, Kanada. C Grubu: Güney Kore, Küba, Avustralya, Belarus. D Grubu: Sırbistan, Çin, ABD, Angola

galibiyet arıyor Trabzonspor Süper Ligi’nin 25’inci haftasında bugün Sivasspor’a saat 16.00’da 4 Eylül Stadı’nda konuk olacak. Bordo-Mavili takımda son antrenmana sakatlıkları nedeniyle katılmayan Malouda, Bamba, Kadir ve Emre Güral ile birlikte, hafif sakatlıkları bulunan Colman ve Adrian da sürpriz bir şekilde Sivas’a götürülmedi.

ezon sonunda takımdan ayrılacağı artık yüksek sesle konuşulmaya başlanan Fildişili golcü Drogba, Karabük deplasmanında oyundan alınınca çıldırdı. 0-0 sona eren müsabakada Galatasaray’ın gol aradığı anlarda teknik direktör Mancini, Drogba’yı çıkararak yerine Ceyhun’u oyuna dahil etti. 89. dakikadaki bu gelişme Fildişi Sahilli yıldızı adeta çileden çıkardı. Oyundan çıkarılmasının şaşkınlığını uzun süre üzerinden atamayan Drogba, önce kenara doğru morali bozuk ve öfkeli bir şekilde gitti. Yıldız futbolcu kulübeye ulaştıktan sonra da elindeki su şişesini tekmeleyerek öfkesini belli etti. Fildişili oyuncu, daha önce de Antalyaspor maçında oyundan alınmış ve yardımcı antrenör Tugay Kerimoğlu’nun elini sıkmamıştı.

Mancini uyardı Sarı-Kırmızılı takımda yaşanan bu gelişme ve bırakılan 2 puan moralleri bozerken, gözler artık Chelsea maçına çevrildi. Salı akşamı İngiltere’de Chelsea ile çeyrek final mücadesi verecek olan Galatasaray, zorlu rakibini geçerek 2. kez üst üste çeyrek finale çıkmanın hesaplarını yapıyor. Teknik direktör Mancini de oyuncularına Karabük maçını unutmaları konusunda telkinde bulunurken, takımından Chelsea karşısında zafer bekliyor.

S

üper Lig’in 25. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Rizespor ile karşılaştı. Düşme hattından uzaklaşmak isteyen Rize ve şampiyonluktan kopmak istemeyen Beşiktaş arasındaki karşılaşma oldukça tempolu bir şekilde başladı. Nitekim karşılaşmanın 6. dakikasında ilk gol sesi geldi. Veli’nin Olcay’a pasında Olcay topu kontrol etti ve Mustafa’ya gördü. Savunmadan seken topu Mustafa kontrol edip vuruşunu yaptı ve Beşiktaş’ı öne geçirdi. 0-1. Golün etkisini üzerinden atmayı çabuk başaran ev sahibi ekip önce 13. dakikada Kweuke’nin penaltı golüyle eşitliği sağladı ardından 28. dakikada bir kez daha penaltı kazanan Rize, Ali Adnan’ın ayağından galibiyet golünü buldu.2-1. İlk yarıda başka gol sesi çıkmazken Rizespor soyunma odasına 2-1’lik üstünlükle girdi. İkinci yarıya Beşiktaş çok istekli başladı. Beraberlik golünü arayan SiyahBeyazlılar 51. dakikada aradığı golü buldu. Atiba’nın pasında ceza sahası içinde kontrol edip düzgün bir vuruş yaopan Mustafa kendisinin ve takımının ikinci golünü attı. 2-2. Beşiktaş beraberliği bulduktan sonra galibiyet golünü bulmak için topu rakip kalede tutup pozisyonlar üretmeye çalışırken Rizespor ise kontraataklarla etkili olmaya çalıştı. SiyahBeyazlı takım son dakikalarda baskıyı arttırsa da golü bulamadı ve sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı.

SPORDA BUGÜN FUTBOL Süper Lig 13:00 Konya-G.Antepspor 13:30 Eskişehir-Elazığ 16:00 Sivas-Trabzonspor 19:00 F.Bahçe-K.Erciyespor

1.Lig 13:30 1461 TS. - Ş.Urfaspor 13:30 Bolu-Mersin İ.Y. 13:30 T. Linyitspor-K.Maraşspor 16:30 G.Antep BŞB-Adanaspor 16:30 Denizli-Karşıyaka 19:00 A.Demirspor-Orduspor

BASKETBOL Erkekler 15:00 Fenerbahçe-Banvit 15:00 Uşak-Aliağa 16:00 Mersin BŞB-G.Antep 18:00 G.Saray-Selçuk Üni.

Kadınlar 13:45 Mersin BŞB-Konak BLD. 17:00 Antakya BLD.-Botaş

VOLEYBOL Erkekler 14:00 BLD. Plevne-İstanbul BŞB 14:00 Çankaya BLD-Konak BLD. 14:00 G.Saray-İnegöl BLD. 14:00 Gümüşhane-Z.Bankası 16:00 M. Piyango - F.Bahçe 18:00 Halkbank-Arkas


T.C. STANBUL 10. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/2139 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mahallesinde kain 44 Ada. 1 Parselde kayıtlı 62.766,34 m2 miktarlı ana taşınmaz üzerinde Kat Mülkiyetine gore 207/264000 Arsa Paylı A Blok 3. Kat 899 Bağımsız bölüm numaralı Asma Katlı Dükkan niteliğindeki taşınmazın tamamı. Satışa konu taşınmazın bulunduğu Mega Center, A ve C Bloklardan oluşmaktadır. A Blok 1690 Dükkan, C Blok ise 1017 İşyeri (dükkan+ofis) vardır. Bloklar yaklaşık 20 yaşındadır. Satışa konu taşınmaz A Blokta bulunmakta olup proje üzerinden alanı asma kat dahil 96.00 m2dir. A Blok 5 Bodrum Kat+Zemin Kat+3 Normal Kattan müteşekkildir. Söz konusu Dükkan iş hanının karakteristik özelliklerini taşınmaktadır. Caddeye açılan kapısı vardır. Isınmada elektrik kullanılmaktadır. Kapı ve pencereler Alüminyum doğramadır. Zemin kat palladiyen, asma kat seramik döşemelidir. Asma kata wc-Lavabo bulunmaktadır. Kuru Gıda Toptancılar Sitesi olarak anılmaktadır. Belediye alt yapı hizmetlerinden yeterince yararlanmaktadır. Metro durağına yakındır. Yoğun iş ve sanayi bölgesinde, rağbet gören mevkiide oluşu, imar durumda herhangi bir kısıtlamanın olmayışı, yapı yaşı ve buna bağlı olarak yıpranması, arsa payı, kira getirişi, Kamu hizmetlerinden yararlanma durumları, çevre ve Şehircilik Bakarnhğı Yapı Yaklaşık Maliyetleri (m2 birim fiyatı), çevrede emsal emlak alım-satım rayici ile değerini olumlu ve olumsuz etkileyecek tüm özellikler göz önünde bulundurulmuştur. Adresi : İstanbul ili, Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar (Kocatepe) Mahallesi Gümrük İskele Caddesi, Mega Center 1035 numaradaki A blok 3. Kat 899 Bağımsız Bölüm numaralı Aska Katlı Dükkan. mar Durumu : Bayrampaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 16.05.2013 tarihli 6327 sayılı imar durumu yazısında; Bayrampaşa İlçesi, Kocatepe Mahallesi, 4/5-7/1 pafta, 44 ada, 1 Parsel sayılı yerin, 1/1000 ölçekli 21.11.2005 onay tarihli Bayrampaşa Revizyon Uygulama İmar Planında kısmen Toptan Ticaret sahasında kaldığı, ayrık nizam H=Serbest, E=1,50 olduğu, Avan Projeye gore uyulama yapılacağı. Belirtilmektedir K ymeti : İstanbul 13. İcra Hukuk Mahmesinin 05.02.2014 Tarihli 2013/675 E. 2014/194 K. Sayılı kararı gereğince kesinleşen değeri 850.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydındaki gibidir. T.E.K. lehine 6.510,34 m2’lik kısımda daimi irtifak hakkı vardır. 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 11:30 - 11:40 arası

2. Sat Günü : 04/06/2014 günü 11:30 - 11:40 arası Sat Yeri : İstanbul 10. İcra Müdürlüğü Kaleminde Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/2139 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17049 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. STANBUL 1. FLAS DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2008/3 FLAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TA INMAZIN Özellikleri : Yalova İl, Armutlu İlçe, 212 Ada No, 1 Parsel No, BOZBURUN MEVKİİ Mahalle/Mevkii, E 2 GİRİŞ (2.BLOK) 1NOLU Bağımsız Bölümdeki 2/44 HİSSE ORANLI, 30 TEMMUZ-13 AĞUSTOS ARASI 14 GÜNLÜK DEVRE MÜLK HAKKIDIR. BAĞIMSIZ BÖLÜM 1 SALON, SALON ÖNÜNDE BİR BALKON, 2 ADET YATAK ODASI, 1 MUTFAK, 1 WC, 1 BANYODAN OLUŞMAKTADIR. ARMUTLU İHLAS EVLERİNDE BULUNAN DENİZE NAZIR YAPILMIŞ TERMAL SUYU BULUNAN BİRÇOK BLOKTAN MEYDANA GELEN, ÇEVRE DÜZENLEMESİ YAPILMIŞ, YÜZME HAVUZLARI BULUNAN BİR SİTEDE BULUNMAKTADIR. Adresi : Yalova ili Armutlu lçesi, Armutlu Mahallesi, Bozburun Mevkiinde Armutlu hlas Evleri, 2.Blok, E 2 Giri , Zemin Kat, No:1 Armutlu. Yüzölçümü : 90 m2 Arsa Pay : 7/14000 imar Durumu : (bağımsız bölümün 2/44 hisse oranlı 30 Temmuz 13 Ağustos arası 14 günlük devre mülk hakkının satışı yapılacaktır) K ymeti : 20.000,00 TL KDV Oran :%1 Kayd ndaki erhler : Kayd ndaki haciz ve iflas erherinden ari olarak sat lacakt r. 1. Sat Günü : 02/05/2014 günü 09:00 - 09:10 arası 2. Sat Günü : 27/05/2014 günü 09:00 - 09:10 arası Sat Yeri : İSTANBUL ÇAĞLAYAN ADALET SARAYI, 1.İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ ODASINDA - İSTANBUL Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir.Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik

ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıca çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranın pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. K.nun 9.maddesi gere ince icra dairesine her türlü ödemenin banka arac l yla yap lmas gerekti inden müdürlü ümüzde yap lacak ihaleye bizzat kat lacaklar n Vak fbank Adalet Saray ubesindeki müdürlü ümüze ait TR29 0001 5001 5800 7265 0928 10 nolu hesaba teminatlar n yat rarak dekontlar n dosyaya ibraz ettiklerinde ihaleye kabul edilecektir. stanbul Adalet Saray nda Vak fbank Bulundu u için ihalede nakit teminat kabul edilmeyecektir. haleye kat lanlar n bu arta uymak zorunda olduklar , aksi takdirde ihaleye al nmayacaklard r. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/3 iflas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17086 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. BEYKOZ CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/3231 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Beykoz İlçe, Satışa konu taşınmaz, Beykoz ilçesi Kavacık mahallesi Otağtepe mevkii 604 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz, TEMA vakfı bitişiğinde bulunmaktadır. Kısmen düz genellikle eğimli bir arazi konumundadır. Üzerinde herhangibir muhtesat bulunmamaktadır. TEM otoyolu körfez bağlantısını görmektedir. Üzerinde orman ağaçları ve yeşillikler bulunmaktadır. Kavacık mahalle merkezine 500 metre mesafededir. Civarında seyrekte olsa yapılaşma mevcuttur. Ulaşım kolaydır. Askeri yasak ve güvenlik bölgesi içinde kalmaktadır. Adresi : Beykoz ilçesi Kavacık mahallesi Otağtepe mevkii TEMA vakfı bitişiğinde Yüzölçümü : 48. 900 m2 Arsa Pay : 90/480 mar Durumu : İnşaat tarzı Satışa konu taşınmaz, 03. 12. 1985 onanlı, 1/1000 ölçekli Boğaziçi öngörünüm bölgesi uygulama imar tadilat planında; Askeri nedenle yapılanması kısıtlı koruya katılacak alanda” küçük bir kısmıda “Yol Alanında “kalmaktadır. Bu alanlarda kalan parsellerde korunması gerekli kültür varlığı uygulaması dışında hiçbir yapı yapılamaz. Ayrıca bu alanlarda bitki örtüsünün geliştirilmesi esastır. Doğal nedenlerle ve yangın sonucu bitki örtüsünde tahribat olduğu zaman yeni dikilecek ağaçlar Boğaziçi Alanının ekolojisine uygun olarak seçilecektir. Bu alanlarda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve uygulama imar planı ve plan hükümleri geçerlidir. Diğer hususlarda onanlı plan hükümlerine uyulacaktır. K ymeti : 4. 584. 375,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : 1. Sat Günü : 02/06/2014 günü 15:00 -15:10 arası 2. Sat Günü : 30/06/2014 günü 15:00 -15:10 arası

Sat Yeri : BEYKOZ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve iflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/3231 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07/03/2014 BASIN: 17144 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. STANBUL ANADOLU 13. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/14857 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Merkez Mahallesi, 30 Pafta, 7141 Parsel sayılı 790m2 arsa üzerinde inşa edilen binada 2 Nolu Bağımsız Bölümü taşınmaz Satılası söz konusu olan taşınmaz anılan adres üzerinde bulunan binanın zemin katındaki 2 numaralı dairesi olduğu anlaşılmıştır. Bina betonarme karkas yapı sekilinde inşa edilmiş olup bodrum kat, zemin kat, 3 normal kattan müteşekkildir her katta 2 adet daire bulunmaktadır. Parselin çevresi duvarla çevrili bahçe düzenlemesi yapılmış vasat konumdadır. Çevre duvarının önünde ferforje korkuluklar yer almaktadır. Parselin bahçe olarak kalan kısmı açık otopark olarak kullanılmaktadır. Parsel üzerindeki binanın taban alanı 267 m2 olarak tespit edilmiştir. Satışa konu daire zemin katta 2 nolu meskendir 3 yatak odası, salon, mutfak, wc, balkon ve banyodan müteşekkildir merdiven evi hariç yaklaşık 115 m2 alanı olup halen kullanımdadır. Zemin kaplamaları laminat ıslak alanları seramiktir ıslak alanların duvarlarında da seramik kullanılmıştır. Takım vitrifıye elamanları tamdır. Mutfağında tezgah altı ve tezgah üstü dolapları ile birlikte granit tezgah bulunmaktadır. Duvarları su bazlı saten boyalı tavanları badanadır. Giriş kapısı çelik, iç kapıları amerikan tipi panel. Pencereleri pvc ve ısıcamlıdır. Mesken kombi sistemi ile ısıtılmaktadır, binanın yakın çevresi Tekin alp lisesi Tuzla Bilgi evi Tuzla E. Çelebi Cami Prof. C. Arif İlköğretim okulu Tuzla Belediyesi ve Tuzla Kaymakamlığı gibi kamu binaları bulunmaktadır. Adresi : stanbul ili Tuzla ilçesi Yayla Mahallesi Sütlüce Sokak No: 11 D:2 Yüzölçümü : 115,00m2 Arsa Pay : 132/1200 imar Durumu : Tuzla Belediyesi imar ve ehircilik Müdürlü ünün 23/11/2012 tarih 21872 sayd yaz s nda sat a konu 30 Pafta 7141 Parsel say l n yerin 16/05/2011 Tasdik Tarihli 1/1000 ölçekli Tuzla Yayla Mahallesi ve Yak n Çevresi Uygulama mar Plan nda KAKS: 1,60 3/A -4/3 Yap lanma art nda konut alan nda kald belirtilmektedir. K ymeti : 175.000,00 TL (İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 201345 Esas, 2013/880 Karar sayılı ilamı ile kesinleşen değerdir.) KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu Kayd ndaki gibidir 1. Sat Günü : 21/04/2014 günü 14:30 - 14:40 arası

2. Sat Günü : 21/05/2014 günü 14:30 - 14:40 arası Sat Yeri : İstanbu Anadolu Adliyesi Müzayede Saolunu Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklıla varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/14857 Esas sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/03/2014 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17184 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. BÜYÜKÇEKMECE 2. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/1631 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri 1 No’lu Ta nmaz n Tapu Kayd Ve Di er Özellikleri : Tapu Kaydına Göre İstanbul İI, Büyükçekmece İlçe, 175 Ada No, 11 Parsel No, Tepecik Mahalle 247,31 m2 Yüz ölçümlü Arsa olup adres olarak İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Hürriyet mahallesi, Vakıf sokaktan 12 dış kapı numarası alan 247,31 m2 miktarlı kayden arsa, mahallen kargir binanın tamamı niteliğindedir. Vakıf sokak cepheli konumda bulunan hem hudut 10 parsel sayılı boş arsa yanından girişli, 12 dış kapı numaralı parsel, aynı zamanda Sevcan sokağa da cepheli konumda olup, tamamı 247,31 m2 alana sahip arsa üzerinde, Sevcan sokaktan bakışa göre bodrum kat+zemin kat+1 normal kat görünümlü, Vakıf sokaktan bakışa göre ise binanın ana girişinin de yer aldığı bodrum katı bahçe seviyesinde olan, B.A.K. tarzda, 2.sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş olan, zeminde 90 m2 oturum alanına sahip, katlarında birer daireden ceman üç daireli bina bulunmaktadır. Söz konusu binanın, kapalı alanları itibariyle toplam inşaat alanlı 270 m2 civarında, daireleri PVC doğramalı, dış cephesi sıvalı ve boyalıdır. Bina dahilinde elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatları ikmal edilmiş olup, taşınmaz bulunduğu konum itibariyle alt ve üst yapısı tamamlanmış durumda, belediye ve sosyal imkanlardan istifade edecek konumda, konut alanında bulunmaktadır. mar Durumu : Büyükçekmece Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 08.05.2013 tarihli imar durum yazısına göre söz konusu taşınmazlar; Büyükçekmece göl havzasında, kısa mesafeli koruma alanında kalmakta olup, 19.07.2004 onay tarihli 1/1000 ölçekli İmar Planında, konut alanı ayrık nizam 2 kat E:0,45 konut alanı olarak ayrılmıştır. Söz konusu imar parsellerin bulunduğu bölgede imar uygulaması İstanbul 6.İdare Mahkemesi’nin 28.09.2007 tarihli 2006/2134 E. 2007/1964 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. K ymeti : 270.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Satışa engel her hangi bir kayıt bulunmamaktadır. 1. Sat Günü : 25/04/2014 günü 15:05 - 15:10 arası 2. Sat Günü : 26/05/2014 günü 15:05 - 15:10 arası Sat Yeri : 2.İCRA DAİRESİ BÜYÜKÇEKMECE / İSTANBUL 2 No’lu Ta nmaz n Tapu Kayd Ve Di er Özellikleri : Tapu Kaydına Göre, İstanbul İl, Büyükçekmece İlçe, 175 Ada No, 10 Parsel No, Tepecik Mahalle, 273,45 m2 yüzölçümlü arsa adres olarak İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Hürriyet mahallesi, Vakıf sokak ve Sevcan sokak köşesinde arsanın tamamı niteliğindedir. Sevcan sokağa paralel cephesi 20 mt, Vakıf sokağa paralel cephesi 14 mt olan ve tamamı 273,45 m2 alana sahip arsa, halihazır durumu itibariyle düz satıhlı boş arsa vasfında, üzerinde herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Parselin Sevcan sokak cephesi yol kotunun altında kalmakta olup, bu cephe B.A. duvar ile ihata edilmiş durumda, diğer cepheleri tel çit ile çevrili durumda olup, parsel dahilinde süs ve meyve ağaçlan ile çam ağacı bulunmaktadır.Arsa konum itibariyle alt ve üst yapısı tamamlanmış durumda, belediye ve sosyal imkanlardan istifade edecek konumda, konut alanında bulunmaktadır. imar Durumu : Büyükçekmece Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 08.05.2013 tarihli imar durum yazısına göre söz konusu taşınmazlar; Büyükçekmece göl havzasında, kısa mesafeli koruma alanında kalmakta olup, 19.07.2004 onay tarihli

1/1000 ölçekli imar Planında, konut alanı ayrık nizam 2 kat E: 0,45 konut alanı olarak ayrılmıştır. Söz konusu imar parsellerin bulunduğu bölgede imar uygulaması İstanbul 6.İdare Mahkemesi’nin 28.09.2007 tarihli 2006/2134 E. 2007/1964 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. K ymeti : 164.070,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Satışa engel her hangi bir kayıt bulunmamaktadır. 1. Sat Günü : 25/04/2014 günü 15:20 - 15:25 arası 2. Sat Günü : 26/05/2014 günü 15:20 - 15:25 arası Sat Yeri : 2. İCRA DAİRESİ BÜYÜKÇEKMECE / İSTANBUL Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1631 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 05/03/2014 (İİK m. 126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 17122 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Özlem KONUR USTA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Anne sütü orta kulak iltihabı riskini azaltıyor

RÜZGARGÜLÜ

KURULUŞ 1921

16 MART 2014 PAZAR

En az üç ay boyunca anne sütü emmiş çocuklarda kulak enfeksiyonları daha seyrek görülüyor. Uzmanlara göre bunun iki temel nedeni var. İlk olarak anne sütündeki maddeler, bağışıklık sağlayarak orta

kulak iltihabına yakalanma riskini azaltıyor. Diğer yandan biberonla beslenen çocuğun emzirmeye göre başının ve yüz kaslarının daha farklı konumda olması da enfeksiyon riskine neden olabiliyor.

Bebeğiniz sizi duyuyor mu?

Şule

PERİNÇEK suleperincek@aydinlik.com.tr

Neşeli yoğunluğumuz nedeniyle bu hafta yazımı yazamıyorum. Gelecek pazar görüşmek dileğiyle...

Doğumdan sonraki 6 saat içinde yapılan odyoloji testi, işitme kaybında erken tanı için hayati önem taşıyor. Erken teşhisle çocuk dil gelişiminde akranlarını yakalıyor

ANIL IŞIK

Ü

lkemizde her yıl 2 bin 600 bebek işitme kaybıyla dünyaya geliyor. Uzmanlar, uzun süre fark edilmeyen sinsi hastalığa karşı uyarıyor. Doğumdan sonra ilk 6 saatte yapılacak odyoloji testi erken tanı için hayati öneme sahip. Erken dönemde cihazla işitme kaybı engellenen çocuk, dil gelişiminde akranla-

rını yakalayabiliyor. Odyoloji Uzmanı Dr. Özlem Gedik, ilk 3 yaşın, çocuklarda özellikle alıcı dil gelişimi açısından en kritik dönem olduğunu ifade etti. Gedik, “Yaşamın ilk yılında işitsel beyin sapındaki nöronlar gelişmeye devam eder. Ana nöral bağlantıların milyarlarcası ilk yılda organize olur. Dil gelişimiyle ilgili beyindeki alanlar ilk 12 ayda iyi gelişir” dedi.

Odyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Gedik, işitsel sisteme uyaran girişi özellikle erken dönemde kesintiye uğradığı zaman merkezi işitme sisteminde fonksiyonel özelliklerinin bozulduğunu, bu durumun ancak erken tanıyla düzeltilebileceğini belirtti. Gedik, “Nöronların morfolojisi ve fonksiyonel özellikleri uyaranın tekrar girişiyle düzeltilebilir. Ancak uyaranın tekrar girişinin zamanlamasında çok hassas olunmalıdır. Yenidoğanlarda uygulanan tarama testleriyle işitme kayıplı bebek en erken dönemde tanı alacak bu da konuşma ve dil gelişiminin normal bebeğin dil gelişimine yakın olmasını sağlayacaktır. 6 aylıktan önce tanı konulup rehabilitasyona başlanmış çocuklarda dil ve konuşma gelişimi yakınlarına yakın gelişme gösterirken, geç kalınmış çocukların yaşıtlarını yakalaması mümkün değildir” diye konuştu.

‘Tek test yeterli değil’ Doç. Dr. Özlem Gedik, yenidoğan tarama testlerinin yalnızca işitme kaybı şüphesi olan bebekleri ayırdığını, işitme kaybının cinsi ve miktarına ilişkin bilgi vermediğini vurguladı. Kesin tanının konulması için diğer odyolojik test tekniklerinin kullanılması gerektiğini belirten Gedik şöyle konuştu: “Otoakustik emisyon

testi, işitsel beyin sapı davranım odyometrisi, akustik immatansmetri ve davranım odyometrisi tanısal test teknikleridir. Özellikle bebek ve çocuklarda test tekniklerinin tamamının kullanılması doğru tanıya gidilmesinde çok büyük önem taşır. Tek bir testle tanıya gitmek çok büyük yanlışlıklara neden olur.”

Doğru tanı, doğru cihaz Odyoloji Uzmanı Dr. Özlem Gedik, işitme kaybı tanısında işitme cihazı seçiminin titizlik gerektirdiğini belirterek şunları aktardı: “Bebek bize ne duyduğunu söyleyemez. İşitme cihazı seçimi titizlikle yapılmalıdır. Cihaz seçimini uygun rehabilitasyon programı izler. İyi bir eğitimin temelinde ses tanıtımı ve dinlemenin öğretilmesi var. İşitme eğitimi, odyolog, eğitimci ve ailenin işbirliğini gerektirir. Ailenin işitme kayıplı çocuğuna vereceği eğitim yaşamdan kopuk bir eğitim değildir. Bu bir yaşam şeklidir. Bu konuda ilgili uzmanlarca ailelerin bilinçlendirilmeleri ve bilgilendirilmeleri gereklidir. Doğru tanı, doğru cihaz seçimiyle doğru işitsel eğitimle işitme kaybı engel olmaktan çıkar ve işitme kayıplı bebekler yaşamlarını normal işiten yaşıtları gibi sürdürebilirler. Tek farkları işitme cihazı kullanıyor olmalarıdır. Bunun miyop nedeniyle gözlük kullanmaktan farkı yoktur.”

İyiki doğdun Sherlock

Darıca Hayvanat Bahçesi’nde annesi tarafından bakılmadığı için evde büyütülen aslan Sherlock 1 yaşına girdi. Sherlock için düzenlenen doğum günü partisi ziyaretçiler tarafından ilgi gördü. Park Genel Müdürü Yücel Yılmaz, aslanın kafesine girerek, onun için özel yapılan pastadan Sherlock’a yedirdi. Yılmaz ailesi Sherlock’u doğduğunda evlerine götürerek, biberonla beslemişti.

Uzaydan canlı yayın

Televizyonculuk tarihinin ilk canlı uzay turu, astronotlar Rick Mastracchio ve Koichi Wakata eşliğinde Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan 170 ülkeye yayınlandı. National Geographic Channel, İstasyon’dan 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan Cumartesi sabahı 02:00 ile 04:00 arasında Dünya’dan 400 km uzakta saniyede 8 km hızla seyahat halindeyken canlı yayın yaptı. 2 saatlik yayın sırasında Dünya’nın neredeyse yarısı görüntülendi, Mars’tan da görüntülere yer verildi. Astronotlar Rick Mastyacchio ve Koichi Wakata uzaydan, izleyicilere rehberlik ederek uzayda aylarca nasıl yaşadıklarını anlattılar. Yayın sırasında astronotlar, kendi deyimleriyle, tepetaklak uyumayı nasıl öğrendiklerini, nasıl fit kaldıklarını, Dünya’dan gelen yiyeceklerini, kişisel hijyenlerini nasıl koruduklarını, İstasyon’un görev dağılımını açıkladılar.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.