7deniz Dergisi Mayıs-Haziran 2015

Page 1

Fiyat:10¨ Yıl:3 Sayı:15 Mayıs-Haziran 2015

Deniz Eraydın:

Sektörün en eski Physical Supplier’ı CYE Petrol

Kemal Gündüz:

İstanbul

Boğazı’nda Açılacak Yeni Hatlara Talibiz

Adem Kocadağ:

KCC

sektörde kaliteden ödün vermiyor



MAYIS-HAZİRAN • | 5 |

7 DENİZ


İÇİNDEKİLER

14 Yönetim 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kocamış ibrahim@7deniz.net Genel Yayın Koordinatörü Derya Altuntepe derya@7deniz.net

24

14

Sektörün en eski Physical Supplier’ı CYE Petrol

18

İlk Önce Tutkulu Olacaksınız

24

İstanbul Boğazı’nda Açılacak Yeni Hatlara Talibiz

28

Amerikan Sularındaki “Yeni Balık”

32

Ogan Teknik sektörde adından söz ettiriyor

36

Sektörün ilk firması Onursan, Amerika’ya açılıyor

40

Kimyasal Tanker, Koster, Pazarında 2015

44

TÜRKİYE’de rakipsiz, dünya devlerine kafa tutuyor

52

KCC sektörde kaliteden ödün vermiyor

70

Çanakkale (Barış Kenti Troya) Savaşı 100. Yılında Gerçekleşmiş Olsaydı

74

Azzurro’dan 3. Yılda 3 Model

78

Karavan ve Celestyal Cruises’ın Anzak çıkarması

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çilem Kocamış Editör Cengiz Tepebaş cengiz@7deniz.net Muhabir Gamze Kahraman gamze@7deniz.net Katkıda Bulunanlar Kapt. Kubilay Ulucan, Can Besev, Tarık İlter

36

Görsel Yönetmen Polat Sarıgül polatsarigul@hotmail.com Yayın Danışma Kurulu Altan Köseoğlu, Can Besev, Kapt. Kubilay Ulucan, Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan, Prof. Dr. Güldem Cerit, Kapt. Savaş Ercan, Bahadır Tonguç, Rıza Arslan Semih Ege, Av. Pekcan Türkeş Temsilcilikler ABD Temsilcisi: Kapt. Kubilay Ulucan, İngiltere Temsilcisi: Tahsin Özalan

44

Reklam ve Abone Reklam ve Halkla İlişkiler Md Ebru İşcan reklam@7deniz.net İletişim adresi Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 e-mail: info@7deniz.net CTP ve Baskı Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti. Yayın Yerel - Süreli Yayın 7deniz Dergisi’nde yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz hiçbiryerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibini bağlar.

52



Enteresan bir ülke Türkiye…

B

ir bakmışsınız, “Hayvanat Bahçesi Müdürü, TÜBİTAK’a Müdür Yardımcısı oldu”, “Beden eğitimi öğretmeni başhekim oldu” haberlerini okuyorsunuz… Bir bakmışsınız, KPSS soruları sızdırılmış, sınav iptal edilmiş. Eğer çalınan soru falan yoksa ya eğitim sistemi ya da sınav sistemi değiştirilmiş. Bir bakmışsınız, gözaltılar, peşi sıra gelen değişiklikler, atamalar, görevden almalar gündeme oturmuş.

Editör

Bir bakmışsınız, durup dururken ülkenin elektriği kesilmiş, nedenmiş, belli değilmiş.

4 MAYIS - HAZİRAN

Bir bakmışsınız, dünyada petrol fiyatları düşmüş düşmesine lakin, güzelim ülkemizde ne benzin ne de mazot ucuzlamamış. Bir bakmışsınız, doğalgaza, elektriğe, suya sabuna zamlar bir bir gelmiş, döviz yükselmiş, işsizlik artmış, kriz söylentileri dilden dile dolaşmaya başlamış… … Ve gün gelmiş seçim kapıya dayanmış,ne olacağı pek de belli olmayan ülkemde belirsizlik almış başını gitmiş.Bu yüzden olsa gerek kimse yarın ne olacağını bilemiyor, bilen varsa da bildiğinden emin olamıyor… Böylesi bir ülkede geride bıraktığımız günlerde Türkiye

İhracatçıları Meclisi (TİM) yaptığı eğilim anketinin sonucunu açıkladı. Anketten pozitif sonuç çıkması zaten mucize olacaktı.Bu mucizede gerçekleşmedi zaten ve “iyimser-kötümser” dengesi 2011’den bu yana ilk defa eksiye düştü (-6). Peki, gerçekte bu portre kadar zor durumda mı bu ülke, yoksa asıl sorun ülkenin durumundan öte insanların düşündüğü, korkularının fobi haline gelmesi mi? Bu topraklarda yaşayan herkes; iş adamından esnafına, işçisinden yöneticisine, ev hanımından öğrencisine, işsizinden emeklisinekadar yarınından emin olmadığı sürece bizim anketlerimizden pozitif sonuç binde bir çıkar. İş adamı artmasından korktuğu maliyetleri, esnaf siftah yapamamayı, işçi işten çıkarılmayı, ev hanımı kilosu 5 TL olmuş patatesi, öğrenci işsiz kalmayı, işsiz iş bulamamayı, emekli zam demeye bin şahit gerektiren maaş artışını düşündüğü sürece daha çok korkularımız olur bizim… Aslında ihtiyacımız olan şey ayan beyan ortada, güven. Sadece siyasi iktidara değil ama devletin tüm organlarına, oralarda alınacak kararlara, o kararları alacak yönetici ve idari kadrolara ne zaman güvenirsek işte o zaman negatife neredeyse kodlanmış olan bakış açımız pozitife yönelebilecek... Yarınların bugünden çok daha güzel olacağı Türkiye dileğiyle…

İbrahim Kocamış


Makale MAYIS - HAZÄ°RAN 5


AB Ülkelerinden En Büyük İhracat ABD’ye

Kısa Kısa

1,3 Milyar Dolarlık Gemi ve Yat İhracatı

6 MAYIS - HAZİRAN

AVRUPA Birliği İstatistik Kurumu, 2014 ihracat rakamlarını açıkladı. Rapora göre 28 AB ülkesinin 2014 yılında yaptığı toplam ihracatın 4 trilyon 636 milyon euro olduğu açıklandı. AB ülkelerinin en çok ihracat yaptıkları ülkelerin ilk sırasında yüzde 15 ve 515,6 milyar ile ABD yer aldı. 2002 yılında ABD’ye yapılan ihracat yüzde 24 iken, 2014 yılında ise yüzde 15’e düşmesine rağmen halen AB’nin en büyük ihracat kapısı ABD olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği ülkelerinin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke Çin oldu. 2002 yılında Çin ile yapılan ihracat oranı yüzde 7 iken, 2014 yılında ise bu oran yüzde 14’e çıktı. Yapılan ihracat 467,3 milyar euroya yükseldi.

ULAŞTIRMA Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin 2014 yılındaki 1,3 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatının önemli olduğunu, küçümsenemeyeceğini vurgulayarak, serbest bölgelerin performansının, ülkenin büyüme performansına göre biraz daha düşük kaldığını kaydetti.Elvan, gemi ve yat inşasında teminat sorununun Kredi Garanti Fonu ile ortadan kaldırıldığının altını çizerek , "2015 yılı, 2016 yılında dünyada gemi ve yat inşasında çok daha iyi konumda olacağız" dedi.

124 Bin Ton Yük Trafiğine Sahne Olacak TÜRKİYE’nin en büyük, dünyanın 39. büyük konteyner limanı olan Ambarlı’ya girip çıkacak yük trafiği 2018-2023 arasında günde 10 bin kamyonla 100 bin tonu geçecek. 2023’te günde 124 bin ton yük ve 12 bin kamyona ulaşacak. Hem limanın düzenli hizmet vermeye devam edebilmesi hem de İstanbul’un batısının kilitlenmemesi için bölgede büyük imar faaliyetleri planlanıyor. İstanbul’un nüfus yoğunluğu yüksek Beylikdüzü ve Avcılar bölgeleri doğrudan etkilenecek. Eksikliği reel sektörde büyük şikâyet konusu olan Türkiye’de limanların demiryolu bağlantısı kurulması için proje hazırlıkları devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığı, son olarak hazırlıkları devam eden Limanlar Geri Saha Karayolu ve Demiryolu Bağlantıları Master Planı Çalışması’nın taslak sonuç raporunu incelenip görüş bildirilmesi için sektörel oyunculara gönderdi.


Y e v

ÜVENİLİR G I T I Hİ AK

ZM ET

NUYORUZ.

EN KALİTEL İ YA

SU LE

ĞI

TÜRKİYE KARASULARINDA ve DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ LİMANLARDA

• ÖTV’li ve ÖTV’siz Motorin • ÖTV’siz Fuel Oil-İfo • ÖTV’li KDV’li Deniz Dizel Yağları • Transit Yakıt • Transit Yağ

Evren Caddesi Elif Sk. Erdem İş Merkezi Kat: 3 No:1 Güneşli / İst. Tel : +90 212 551 53 43 • Faks: +90 212 552 28 03 • GSM: 0 538 365 30 00 • 0532 574 67 20 • 0507 446 03 91 e-mail:info@erdempetrol.com.tr | www.erdempetrol.com.tr


Ada Devletleri Tehdit Altında

Kısa Kısa

İKLİM değişikliğinin etkileri dünyanın her yerinde giderek daha fazla hissediliyor. Uzmanlar, adalar ve kıyı bölgelerine yönelik tehdide dikkat çekiyor. Deniz seviyesinin yükselmesi özellikle ada devletlerini tehdit ediyor. En büyük tehlike ise dünyada en düşük yükseklikteki topraklara sahip olan Maldivler için geçerli. Hint Oktanusu'ndaki 26 atolün deniz seviyesinden ortalama yüksekliği sadece bir buçuk metre.Su kütleleri pek çok ada sakinini evlerinden etti. Pasifik Okyanusu'ndaki Kribati Adaları’nda birkaç köy tamamen sular altında kaldı. Halkın bir bölümü daha yüksek yerlere kaçarken, çiftçiler, ekinlerine giderek yaklaşan tuzlu su nedeniyle endişeli. Her sel felaketi aynı zamanda açlık tehlikesi anlamına geliyor.

8 MAYIS - HAZİRAN

Alsancak limanı’na Yeni İşletme Müdürü ALTO Başkanı Adnan Saka bünyesinde barındırdığı stratejik sektörlerle Aliağa’nın dev bir sanayi şehri konumunda olduğunu, gelecek 50 yıllık projeksiyonunun planlı ve bölge ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılmasının önemini vurguladı. Aliağa’nın Türk milli ekonomisine

katkısına dikkat çeken Saka petrokimya, demir çelik, gemi söküm, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) ve lojistik sektörü gibi dev yatırımlara sahip olduğunu, yapımı devam eden Çandarlı ve Petkim liman projelerinin ve Star Rafinerisi yatırımlarının hayata geçmesiyle

birlikte ekonomik potansiyelin ikiye katlanacağının altını çizdi. Lojistik köy konusunda serbest bırakılmak istediklerini ve yasaklarla bir yere varılamayacağını ifade eden ALTO Başkanı Saka, “Aliağa limanlarına yılda 5 bin gemi geliyor.

Alternatif Ro-Ro’ya Avrupa’dan Teklif Var EKOL Lojistik’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, yeni satın almaların sinyalini verdi. “Özellikle Avrupa’dan teklifler alıyoruz” diyen Musul, şunları anlattı: “Son olarak RoRo taşımacılığındaki hızlı büyümemizle birlikte Ekol’e yabancı şirket ve fonlar ortak olmak istiyor. Ancak firmamıza gelen ‘bizi alın’ tekliflerinde ciddi bir artış oldu. Şu anda, bize ‘ortaklık yapalım’ diyenlerin sayısı iki ise dört firma da ‘bizi alın büyütün’ diyor.” 25

milyon euroluk yatırımla Aksaray’a antrepo yapmak için düğmeye basan Ekol Lojistik, bölgeyi de Anadolu’daki üssü olarak kullanmayı planlıyor. “Üretim Anadolu’ya kayıyor” diyen Musul, “Tesis, 2016’da hizmete girecek. Bundan sonra ürünler Anadolu’dan toplandıktan sonra İstanbul’a getirilip tekrar Anadolu’ya dağıtılmayacak. Operasyon Aksaray’dan yürütülecek. Mersin Limanı’na yük trafiği, demiryolu üzerinden sağlanacak” dedi.


Makale MAYISKASIM-ARALIK - HAZİRAN •9| 7 |

7 DENİZ


Antalya Limanı’na 40 Milyon Liralık Yatırım GLOBAL Yatırım Holding AŞ'ye bağlı Port Akdeniz Antalya Limanı Genel Müdürü Özgür Sert, Antalya Limanı'nda bu yılki kruvaziyer yolcu hedefinin 200 bin olduğunu bildirdi. Port Akdeniz Antalya Limanı Genel Müdürü Özgür Sert, 2014 yılının Türkiye kruvaziyer turizmi açısından çok iyi sonuçlanmadığını, bir önceki yıla göre yüzde 4,5'luk bir

gerileme meydana geldiğini söyledi."Antalya Limanı'na inen kruvaziyer yolcu sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 arttı. Türkiye'de kruvaziyer yolcu sayısı azalırken biz büyümeye devam ettik" diyen Sert, dünyada kruvaziyer turizmin 2009-2014 yıllarında yüzde 50 büyüdüğünü, geçen yıl dünyada kruvaziyer yolcu sayısının 20 milyonu aştığını kaydetti.

Kısa Kısa

ASELSAN ile SSM Arasında Dev Anlaşma

10 MAYIS - HAZİRAN

ASELSAN ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) arasında toplam bedeli 194,9 milyon TL ve 135,7 milyon dolar olan 5 sözleşme imzalandı. ASELSAN ile SSM arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı "Muhabere/Muhabere Dışı Elektronik Harp Sistemleri Tedarik Projeleri" kapsamında toplam bedeli 194 milyon 903 bin 597 TL ve 135 milyon 740 bin 318 dolar olan 5 sözleşme imzalandığı kaydedildi. Söz konusu sözleşmeler kapsamında ASELSAN tarafından geliştirilip üretilecek olan Elektronik Harp Sistemlerinin teslimatının 2016-2021 yıllarında yapılacak.

ASELSAN ve İTÜ, Eğitim Gemisi Geliştirecek ASELSAN ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında test ve eğitim gemisinin geliştirilme ve işletilmesi konusunda mutabakat anlaşması imzalandı.ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kaval ile İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik tarafından imzalanan Test ve Eğitim Gemisi Niyet Anlaşması ile her iki kurumun da ihtiyaç duyduğu modern bir geminin ortak bir ekip tarafından projelendirilmesi, tasarlanıp üretilmesi ve birlikte kullanılması hedefleniyor.Gelecek yıl içinde inşasına başlanması hedeflenen gemi, özel analiz ve test laboratuvarlarını bünyesinde bulunduracak.


COMBINATION

OF QUALITY AND

EXPERIENCE

SAR BOAT CARBON CATAMARAN PASSENGER FERRY FACILITY IN ACCORDANCE WITH STANDARDS


Bakanlık, Gemi Sektörüne Can Suyu Verecek GEMİ inşasında marka haline gelen, ancak küresel kriz döneminde kan kaybeden tersanecilik sektörü eski günlerini arıyor. Türk gemi inşa sanayinin rekabet gücünü artırmayı amaçlayan Ekonomi Bakanlığı, bu kapsamda şubat ayında 13 gemi yapım projesini yatırım teşviki kapsamına aldı.Bakanlık, yatırım teşvik belgesi uygulaması kapsamında gemi inşa sanayinde geliştirilen projelere çeşitli destekler vermeyi kararlaştırdı. Sabit yatırım tutarı 531 milyon 585 bin 776 lirayı bulan gemi inşa projeleri için 189 milyon 763 bin 821 dolarlık makina ve teçhizat ithalatı yapılması planlanıyor. Projelerin inşa sürecinde bin 744 kişinin istihdam edilmesi öngörülüyor.

Kısa Kısa

Ulusal Barbaros Denizcilik Kongresi Türk Denizciliğini Kocaeli'de Buluşturuyor

12 MAYIS - HAZİRAN

KOCAELİ Üniversitesi, Barbaros Denizcilik Kulübü'nün düzenlediği Ulusal Barbaros Denizcilik Kongresi 26 Mayıs Salı Günü Wellborn Luxury Hotel Kocaeli'de başlıyor. İki gün boyunca devlet temsilcilerinin, akademisyenlerin ve sektör temsilcilerinin görüşlerinin aktarılacağı kongre oturumlarında, katılımcılar soru ve önerilerini konuşmacılarla paylaşabilecek

ve kongre sonunda rapor kurulu tarafından oluşturulan kongre raporları gerekli makamlara ve sektör temsilcilerine ulaştırılacaktır. Kongre boyunca 8 ayrı oturumda toplam 22 ayrı konuda, 2 Devlet Temsilcisi, 6 Akademisyen, 13 Sektör Temsilci, Donanma Komutanlığı Temsilcilerinin konuşma ve sunumları gerçekleştirilecek.

Bartın Üniversitesi Kaptan Yetiştirecek

BARTIN Üniversitesi bünyesindeki Meslek Yüksekokulu Yat İşletme ve Yönetimi Programı, teknik alt yapının tamamlanmasının ardından Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yat kaptanı yetiştirmek için yetkilendirildi.Yalova ve Gerze Meslek Yüksekokulları’ndan Bartın Üniversitesi, Kurucaşile’de bulunan Yat İşletme ve Yönetimi Programı’na da yetki verilmiş oldu. Bu imkandan geçmiş dönem mezunlarımız da yararlanacak. Mezun öğrencileri 6 ay deniz stajının ardından Bakanlık sınavına girerek yat kaptanı olma imkanına kavuşacak.



Sektörün en eski Physical Supplier’ı CYE Petrol

Röportaj

Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı ve CYE Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eraydın

14 MAYIS - HAZİRAN

Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı ve CYE Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eraydın, firması CYE Petrol ve 20-22 Mayıs 2015 tarihlerinde Four Seasons Hotel – Bosphorus ‘da Gemi yakıt İkmalcileri Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirilecek olan Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı hakkında bilgiler verdi. Limanlarımızda bunker hizmeti sağlayan 27 yıllık geçmişe sahip CYE Petrol’e sormak istediğimiz ilk soru sektörün ve CYE’nin 2015’e bir önceki yıla kıyasla nasıl girdiği ve bu yılı muhtemel olarak nasıl kapatacağı? CYE Petrol olarak limanlarımıza uğrayan veya transit geçiş yapan Türk ve yabancı bayraklı gemilere uluslararası rekabet koşullarında gemi yakıt ikmal hizmeti vermekteyiz. Türkiye de sadece bunker ikmali ile iştigal eden, “physical supplier” olarak bilinen şirketler arasında en eskisi CYE Petrol’dür. Şimdiye kadar İstanbul ve İzmit Körfezi limanlarında 90 bin civarında ikmal gerçekleştirmiş bir şirketiz. Bildiğiniz gibi 2008 sonundaki ekonomik krizden denizcilik sektörü global boyutta çok olumsuz etkilendi. Tahmin edilen-

den çok daha uzun süren krizin ne zaman biteceği ön görülememekle beraber elle tutulur bir iyileşmenin de kısa vadede beklenemeyeceği görüşündeyiz. Krizle boğuşan denizcilik sektörüne hizmet veren bir şirket olarak gözlemlerimiz 2014’e kötü başlandığı fakat nispeten daha iyi bitirildiği yönünde. 2015 ise birçok ezberin bozulduğu, geçmiş deneyimlere dayanılarak ekonomik öngörülerin kolay yapılamayacağı belirsizliklerle ve bir o kadar da tuzaklarla dolu bir yıl gibi gözüküyor. 2015 ve 2016’nın nasıl geçeceğini şirketlerimizin geçtiğimiz 5 yıl boyunca kriz ortamında ne yaptığı ile ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Krizin geçmesini bekeyip değişen kalite ve standarlar doğrultusunda yatırım yapmamış şirketlerin zorlanacağı görüşündeyiz. Gerekli yatırımları yapan şirketlerin

de yaptıkları yatırımlar oranında olumsuzluklardan daha az etkileneceği düşünüyoruz. Belirsizliklerle başlayan 2015’inin nispeten daha az belirsizliği 2016’ya devretmesini bekliyoruz. Boğazlarımız stratejik olarak tabiri caizse mükemmel bir lokasyona sahip. Peki Türk Bunker piyasasının kapasitesine kıyasla sunduğu hizmet nedir? Özellikle İstanbul’u dünya limanlarıyla kıyasladığımızda nasıl bir tablo ortaya çıkmakta? Türk Boğazlarından geçen gemilerin yüzde 30 civarına bunker hizmeti veriyoruz. İzmir Limanlarına uğrayan gemilerin sadece yüzde 10’u hizmet alırken, Mersin’de bu oran yüzde 5, İskenderun’da ise yüzde 4 seviyelerinde. Türkiye’nin geneline baktığınızda durum çok olumsuz. Boğazlarımızdan geçen ve limanlarımıza uğrayan gemilerin sayısı yılda 77 bin civarında. Biz bu gemilerin yaklaşık 18 binine yakıt ikmali yapıyoruz. Yani Türk Limanları olarak elimizin altındaki potansiyelin yaklaşık yüzde 23’ünden faydalanabiliyoruz. Türkiye eğitimli genç nüfusu, tarım olanakları, sanayi ve endüstri alt yapısı, nitelikli istihdam potansiyeli ve tersaneleri ile benzer coğrafi avantajlara sahip birçok ülkeden daha iyi durumda. Fakat alt yapı yetersizlikleri ve uyumsuz kanun ve kurallar yüzünden elindeki potansiyeli kullanamıyor. Benzer konumdaki ülkelerin en kötüsü boğazlarından geçen gemilerin yüzde 60’ına hizmet verirken, biz yüzde 30’lar civarında kalıyoruz. Konuyu maddi boyutu ile ele aldığımızda, sadece uyumsuz kanun ve kurallar yüzünden yılda 4 milyar ila 6 milyar dolar ihracat rakamına arkamızı dönmüş, komşu ülkelerin limanlarına gümüş tepside sunmuş durumdayız.


CYE Petrol’ün piyasadaki mevcut konumunu, hizmet anlayışını ve hizmet/kapasite gibi hususlardaki durumunu öğrenebilir miyiz? Biz hiç bir zaman en çok satan veya en büyük bunker şirketi olmak için kendimize hedefler koymadık. Fakat her zaman kalite odaklı bir şirket olduk. Piyasada hedeflediğimiz payı fazlası ile ikmal edebilecek bunker barç filosuna sahibiz. Fakat sadece bunker barç filosu bizim için yeterli değil. Çalışanlarımızın, eğitimi, deneyimi ve bunker barçlarının standarları bizim için ön planda oldu. CYE Petrol olarak bunker ürün ve ikmal konusunda sadece Türk Limanları ve bölgemizde değil, dünya standartları çerçevesinde çok iddialı bir konuma geldik. - Yeni nesil çevreci bunker barçları ile ikmal yapıyoruz. - İkmal standartı olarak MARPOL Annex VI ikmal prosedür ve dökümantasyonun 10 yıldır uyguluyoruz. - İkmalini yaptığımız bütün bunker ürünlerinde dünyanın en yüksek bunker ürün standartı olarak kabul edilen ISO 8217:2012(E) kalitesini 2 yıldır garanti ediyoruz. - İkmal edilen bunker ürününün miktar ve kalitesini ikmal sırasında tam ölçen ve yazılı olarak belgeleyen, dünyaca kabul görmüş yüksek teknolojisi ile sertifikalı EMERSON Coriolis Mass Flow Meter ile Eyül 2014’ten beri gönüllü ikmal yapıyoruz. Hiç bir yasal

zorunluluk olmamasına rağmen bu sayaçları gönüllü olarak kullanıyoruz. Yukarıda saydığım, basit gibi gözüken 4 unsuru, bir arada, hizmet verdiği gemilere sunan dünyadaki tek gemi yakıt ikmal şirketi CYE Petrol’dür. Bu sebeple gönül rahatlığı ile İstanbul’da dünyanın en kaliteli gemi yakıt ikmal hizmetini verdiğimizi söyleyebiliyorum. Denizcilik sektörü uluslararası hizmet koşullarına göre işlev yapan bir sektör. Bu nedenle sektörün getirilen kuralları yakinen takip etmesi ve hamleler yapması firmaların ve sektörün geleceği için hayati öneme sahip. (CYE olarak sizlerin geride bıraktığımız yıl iki yeni bunker barcını denize indirdiğinizi biliyoruz) CYE’nin bu konudaki düşüncelerini ve yaptığı ve yapacağı yenilikleri öğrenebilir miyiz? Yukarıda da bahsettiğim gibi, geçtiğimiz 5 yılda yaptıklarımız yakın gelecekte önümüze çıkacak olan zorluklarla nasıl başedeceğimiz konusunda belirleyici olacak. Biz her zaman kalite odaklı bir şirket olduk. Dünyada yeni standartlar şekillenirken çevre, insan sağlığı ve verimlilik konuları belirleyici oluyor. Türk bunkercileri olarak eşsiz koyların bulunduğu Ege Denizi’nde, Akdeniz’de, dünyanın gözbebeği İstanbul’da ve uluslararası yoğun deniz trafiğinin eksik olmadığı Türk Boğazları’nda hiz-

Röportaj

İyi hizmet veren bir limanın hem ülkemizin istihdamına hem de ekonomisine katkısı oldukça fazla. Bu hizmet kalemleri içinde bunker de hayli önemli. Bu açıdan düşündüğümüzde sektörün yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıların sizce çözüm yolları nasıl olmalı? Haftanın 7 günü 24 saat, yılda 365 gün rekabet koşullarında çalışan uluslararsı denizcilik sektörüne haftanın 5 günü 14 saat, yılda 250 gün çalışarak hizmet vermeye çalışarak çok yıpratıcı ve masraflı bir ticari faaliyet yürütüyoruz. Dolayısı ile uluslararı rekabet koşulları bakımından ciddi olumsuzluklarla karşılaşıyoruz. Gemilere yakıt depolayan terminaller 24 saat çalışırken, gemilere yakıt ikmali yapan bunker barçlarımızın terminallerden dolum yapması için sadece 14 saat izin veriliyor. Bu sürenin 24 saat yapılması gerekir. Gemilere ikmal yapılan demir bölgeleri ile bunker barçlarına dolum yapılan terminallerin arasındaki mesafe ciddi masraflar yaratıyor. Bu masrafları azaltmak için en azından bunker barçlarının bağlama yerleri ile ilgili ekonomik çözümler yaratılmalı. Bu konuda İBB ve bakanlığın orta vadeli planları bulunmakta. Başta gümrükler, limanlar ve EPDK olmak üzere, gemi yakıt ikmal sekrtörü ile ilgili dünya limalarındaki uygulamalar ve tarifelerin esas alınmasını istiyoruz.

MAYIS - HAZİRAN 15


Röportaj 16 MAYIS - HAZİRAN

met vermeye gayret ediyoruz. Hala 20 ila 60 yaşında tek cidarlı tankerlerle bu güzelim kıyılarda fueloil ikmali yapıyoruz. Allaha şükür şimdiye kadar ciddi bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Fakat şansımızı zorlamanın çok iyi bir fikir olmadığı görüşündeyiz. Dünya limanlarında yeni nesil, çevreci, verimli, güvenli ve ekonomik bunker barçlarına geçiş yapılırken bizim denizcilik sektörünün içinde bulunduğu ekonomik krizi bahane ederek eski, verimsiz, düşük standartlarda bunker barçlarını kullanmakta ısrar etmemiz demek, orta vadede uluslararası bunker pazarından daha az pay almayı kabul ederek uzun vadede yok olmayı kabul etmemiz manasına gelmektedir diye düşünüyoruz. İşte bu sebeple 2012 yılında yeni nesil bunker barçları için çalışmalarımıza başladık. 2013 yılında tersanelerde ilk kaynağı vurduk ve 2014 yılında yeni nesil bunker barçlarımızın ikisini denize indirdik. Yeni nesil bunker barçlarımızda yüksek standarlarda ikmal ve hizmet teknolojileri kullanıllırken gemi adamlarımız için iş sağlığı ve güvenliği altyapı tasarımının odağına yerleştirildi. Yani sadece müşterilerimizin değil, çalışanlarımızın da kendilerini güvende hissetmeleri için akıllı çözümler kullanıldı. Yeni nesil bunker barçları ile ilgili çalışmalarımız devam edecek.

Mayıs ayında gerçekleşecek Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı’nın organizasyonunu üstlenmiş pozisyondasınız. Bu konuyla ilgili çalışmalarınız ve bu konferansın sektörümüze katkıları neler olacaktır? 7. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı 20-22 Mayıs 2015 tarihlerinde Four Seasons Hotel – Bosphorus ‘da Gemi yakıt İkmalcileri Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirilecektir. Gemi Yakıt İkmal (Bunker) sektörü ile ilgili 20 ülkeden 200 civarında delegenin katılmasının beklendiği konferansta, dünya limanlarında yürürlüğe giren ve girecek olan yeni kanunlar, kurallar ve uygulamalar mercek altına alınacak. Petrol piyasalarının gidişatı ve gelişmelerin bunker ürünlerine yansımalarının tartışılacağı konferansta, bunker kredi riskleri ve finans yöntemleri tartışılacak, düşük kükürtlü yakıtlar, alternatif yakıtlar ve yeni nesil bunker ürünleri hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. Bu konferans Türk Ticaret filomuzun ve koster filomuzun yenilenme aşamasını yaşadığımız şu günlerde, önümüzdeki 20 yılda kullanılacak yeni nesil ana makinalara, gemi yakıtlarına ve alternatif yakıtlara karar vermek isteyenler için ayaklarına gelmiş bir fırsat olarak değerlendirilebilinir. Ayrıca dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren ve tanker filolarını yenileme aşamasında olan uluslararası bunker şirketlerine gemi inşa endüstrimizi tanıtmak için de uygun

bir organizasyon olacaktır. Dünyanın değişik bölgelerinde devreye yeni giren kanunlar, kurallar ve uygulamalar hakkında uzman kişilerle birebir doğrudan görüşme fırsatları sunulacaktır. Konularında uzman, 7’si yurt dışından olmak üzere toplam 16 seçkin konuşmacının yer alacağı konferans boyunca dünyanın bütün bölgelerinde faaliyet gösteren bunker ikmalcileri, traderlar, brokerler, survey/gözetim kuruluşları ile sosyal aktiviteler sırasında buluşma, tanışma ve görüş alışverişinde bulunma fırsatları olacaktır. Aralarında Chris Fisher, Nigel Draffin, Robin Meech ve Unni Einemo gibi pek çok değerli konuşmacıların bulunduğu tam katılımcı listesine www.istanbulbunkerconference.com adresinden ulaşabilirsiniz. Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği bu konferansı kendi bünyesinde karsız olarak organize etmektedir. Bu sebeple katılımcılardan kişi başı sadece 500 euro kayıt ücreti alınmaktadır. Benzer organizasyonlar yurt dışında kişi başı1200 euro – 1500 euro seviyelerinde ücretlendirilmektedir. 7. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı’na kayıt olmak veya daha fazla bilgi almak için www.istanbulbunkerconference. com adresini ziyaret edebilirsiniz veya 0216 345 18 00 numaralı telefondan Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği’nden detaylı bilgi alabilirsiniz.



İlk Önce

Tutkulu Olacaksınız

Can BESEV Yönetici-Analist

Makale

S

18 MAYIS - HAZİRAN

ektöre yeni katılan yakıt kredileri analistleri ve satış görevlileri başarılı olmak için ne yapmalıyız diye soruyorlar. Bu şekilde bazı e-postalar aldım. Esas olan tek bir şey var, tutku. Hepsine ilk önce tutkulu olacaksınız diye yazdım. En iyi kredi değerlendirmesini yapmanın tek yolu budur. Araştıracağınız şirket hakkında tutkuyla, büyük bir enerjiyle her taşı çevirip altına bakacaksınız. Zaten nerede düşük enerji varsa orada muhakkak umursamazlık vardır. Büyük usta Adam Dupre’nin dediği gibi: Tutku yoksa,

kişi değersizdir. Genel olarak tutku, insani araştırmaya yönelten bir duygudur. Neye karşı dindirilemez bir ilginiz varsa, o konu hakkındaki her şeyi öğrenmek, öğrendiklerinizi de uygulamak istersiniz. Bu şekilde hissettiğiniz bir şey için umursamazlık edemezsiniz, elinizden gelmez. Geliştirmenin ön koşulu ise araştırmaktır. Üzerinde olduğunuz bir gemiye bağlıysanız onu çocuğunuz gibi sever, her yerine bakarsınız. Sağlıklı beslenmesi için ihtimam gösterirsiniz (en iyi yakıtı en iyi şekilde vererek). En iyi şekilde ba-

kımlarını yaparsınız. Araştırmak doğanızdan gelir. Bu gemiye nasıl daha iyi bakabilirim diye. Yazıhaneye de öyle… Eğer şirketine tutkuyla bağlı bir operasyoncu, yakıt alımcısı iseniz en iyiyi seçersiniz. Gerekirse günler boyunca araştırır, titizlikle şirketin menfaatine en uygun olanı seçersiniz. Zaten belki çok klişe ama aşk olmadan başarı olması neredeyse mümkün değil. Aşk aslında hayatın içinde en güçlü duygulardan birisidir. Belki de en güçlüsü... Zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz “işimize” aşık olmazsak hayatımızın büyük bölümünde


günlerde, bazen iki gece doğru dürüst uyumadan yazdığım şirketler hakkında en ufak detaylara kadar araştırırdım. O zaman kazandığım para, şimdiki kazancımın onda biri dahi değildi. Zaten parayla pek ilgisi de yok. Araştırdığınız şeyi bulduğunuzda ve onu diğer bilgi ve bulgularınızla karıştırıp sonuca vardığınızda, hissettiğiniz şey paha biçilmezdir. Bu olmadan, x miktar para için zoraki bir işi yapmak, amiyane tabiriyle hayat kadınlığından pek farklı bir şeydeğil ki, en azından onların ne yaptığı bellidir. Satış departmanlarına, yakıt satışlarına baktığımızda da aynı şeyi görürüz. Tutkulu bir deniz yakıtları satıcısı müşterisini tanır. Tanımak için araştırır. İhtiyacını, önceliklerini, tarihini bilir ve ona göre hizmet sunar. Yoksa bazı bunker tefecisi yaklaşımlı emtia tüccarları seviyesine düşer. Bunu cebinde parası olan aşağı yukarı herkes yapabilir. İşte bu tefeci zihniyetli satıcılara göre sektörü umursamak için bir sebep yoktur. Onların layığı ise üstteki alıcılar ve çarkçılardır. Burada bir aşktan, sevgiden söz edilemez. Sadece alışveriş vardır. Bazen satıcı sattığının parasını alamaz. Bazen de alıcı hak ettiği miktar yakıtı alamaz, göz göre göre eksik teslim edilir, bazen de öyle

gün gelir ki umursamaz gemi çalışanları bir adanın açıklarında üçte biri fiyatı peşin para için yanaşan tankerin birine satıverirler. İşte denizciliğin her dalında, sevgiyle saygıyla yaklaşanlar başarılı olur ve yollarına kendileriyle aynı mantığı paylasan personel ve tedarikçiler ile devam ederler. Diğerleri ise, layık oldukları satıcılar, gemi personel ve tedarikçilerin gazabına bir gün mutlaka uğrarlar. Başarının sırrı her işte olduğu gibi sektörümüzde de tutku, sevgi, aşk ve ahlaktır. Ama şunu da söylemek lazım ki, bu ahlaksız güruhun kayıpları herkese zarar vermektedir ve maalesef daha uzun yıllarvermeye devam edecektir. Bir diğer önemli mesele de birlik duygusudur ki, maalesef ister denizcilik ister yakıt sektörlerinde olsun, Türkiye’de bu da oluşmamış bir olgudur. Koltuk ve küçük hesap kavgaları, politik kısa dönem çıkar ihtirasları, unvan sevdaları, zaman zaman ülkemizin menfaatlerinin üzerine çıkmıştır. Mesela Danimarkalılar veya Japonlar bu birlik duygusuyla ortak sevda ile bir çok yere gelmişlerdir ve birbirlerine sadakat ile bağlıdırlar. Bizde ise, Türk Birliği yoktur, en acı eksikliğimiz budur.

Makale

kendimizi mutsuz etmeye teslim etmiş oluyoruz. Gemisine aşık bir çarkçıbaşı düşünün! O makine dairesine girdiğinizde bunu hissedersiniz. Bazıları için korkunç bir yer olan o yerde bile havada o sevgiyi algılayabilirsiniz. Umursamayan, maksat iş olsun diye yapan bir çarkçıbaşının gemisi de kendini belli eder. Sahiplenilmemiştir. Sektördeki temel sorunlardan birisi, bu aşka sahip olmayanların “parası için”, “dünyayı gezmek için” veya “karizması için” bu mesleği has bel kader seçmiş olmaları. Bunlar saman alevi gibi yanıp bitecek şeylerdir. Ateş söndüğü zamansa geriye kalan mutsuz ve tahrip edici bir evlilik olacak. Tabi ki bu sevgi ve ilgi tek taraflı da olamaz. Armatör de elemanını, gemisini derin bir muhabbetle sevmelidir. Gemiye aşık çarkçıbaşı gemide maaşsız, yarı aç, yedek parçasız ve kafasında ailesine para çıkaramamanın dertleriyle boğuşurken, metresiyle gününü gün eden bir patron, elbette ki bu aşka layık değildir. Bu sadece kötü bir ilişkidir. Böyle şirketlere umursamazlar tayfası yakışır. Ama gerçek şu ki, bu tayfa ister işveren olsun ister işçi, sektörün yüz karalarıdır. Ben, kredi analisti olduğum

MAYIS - HAZİRAN 19


Bedeli 1 Buçuk Milyar Dolara Çıktı İHALESİNİ Doğuş Grubu’nun aldığı Salıpazarı Kruvaziyer Liman Projesi'nin proje bedelinin 1.1 milyar dolardan 1.5 milyar dolara çıkarıldığı belirtildi. Hazırlanan yeni ÇED raporunda, Proje içinde kalan Çinili Han ve Paket Postanesi'nin ise aslına uygun bir şekilde korunacağı ifade edildi. Doğuş, proje bedelini önceki rapora göre yaklaşık 400

milyon dolar artırarak 1.5 milyar dolara çıkardı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, proje kapsamında bulunan 'Çinili Han' ve 'Paket Postanesi' binalarının koruma grubunu 2'den 1'e çıkardı. Böylece bu binaların aslı gibi korunmaları sağlama alındı. ÇED raporunda, projenin bölgeye getireceği trafik yoğunluğuna dikkat çekilerek ek önlemler alınması şartı konuldu.

Kısa Kısa

Batıktan Yakıt Çıkartan Harika Cihaz BATIK gemilerin içinde kalan yakıtın çıkarılması için yeni bir pompa sistemi Norveç'te Miko Marine tarafından tasarlandı. Moskito'nun yeni girişimleriyle, şirket dünya genelinde kirlilik tehdidi oluşturan çok sayıda batık geminin varlığını ele almış ve ciddi oranda petrol ve petrol türevi ürün varlığından dolayı çalışmalara başlamış.İkinci Dünya Savaşı sırasında batırılan binlerce gemi, 70 yılı aşkın bir süredir korozyona maruz kalmakta, sac kalınlıkları incelmekte ve tanklarında bulunan petrolün sızıntı yapacak olması çok uzak bir gelecek olarak görünmemekte. Moskito gemi tankının dışına yerleştirilir ve tıpkı sineklerin deriyi hortumlarıyla delip kanı emmesi gibi, tank yüzeyine girer ve hortum yapısıyla içerideki sıvı haldeki yakıtı emer.

20 MAYIS - HAZİRAN

Bodrum Yeni Marinasına Kavuşuyor TÜRKİYE’nin tatil cenneti Bodrum, yeni marinasına kavuşuyor. Bodrum’un Güllük Beldesi, Güllük Marina Projesi ile yeniden hayat buluyor. Bodrum’un en gözde beldeleri arasında yer alan Güvercinlik, Torba, Gündoğan, Türkbükü ile Yunanistan’ın Leros, Kalimnos, Farmakoni Ada’sına ve Didim’e çok yakın konumda bulunan Güllük Marina, Ekim

2015’te hizmete açılıyor. Egesu Marina tarafından 60 milyonTL yatırım bedeliyle hayata geçirilen Güllük Marina’nın en önemli özelliği ise Bodrum Havalimanı’na en yakın marina olarak konumlanması. 350 yata ev sahipliği yapacak Marina, güney hattında seyir yapan yatçıların uğrak noktası üstünde bulunuyor.



Ceva Lojistik’e Etik Şirket Ödülü CEVA Lojistik, Etik Değerler Merkezi (EDMER) tarafından etik ve iş ahlakı farkındalığı yaratmak, etik bilincini yaygınlaştırmak ve gençlere örnek olacak şirket ve yöneticileri ödüllendirmek amacıyla verilen “Etika 2014 Türkiye’nin En Etik Şirketleri” ödülünü aldı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Etika Türkiye Etik Ödülleri”, etik değerlere önem veren, şirket yönetimlerinde iş ahlakı ve etik değerlere bağlı olarak faaliyetlerini sürdürme konusunda titiz davranan şirketlerin ödüllendirilmesini, toplum önünde itibarlarının arttırılmasını sağlamak ve diğer şirketlerin de etik konusundaki duyarlılıklarını oluşturmak amacı ile veriliyor. Ceva Lojistik, ödülü alan tek lojistik firması oldu.

Kısa Kısa

Cunda Adası'na Yat Limanı ve Köprü Yapılacak

22 MAYIS - HAZİRAN

TÜRKİYE'nin zengin ve köklü ailelerinin son dönemde arka arkaya yatırım yaptığı Cunda Adası'na dev proje geliyor. Bunlar arasında 240 metre uzunluğundaki köprü inşası ve bin 200 yat kapasiteli liman bulunuyor.Ayvalık’ı Cunda’ya bağlayan karayolunun yerine köprü yapılacak. 240 metre uzunluğundaki köprünün inşasının çok yakında başlayacak. Cunda’dan Ayvalık’a geçiş vardı ancak yol yapmak için kapatılmış. Mevcut yolun kalkmasıyla Cunda kanalı açılacak ve körfez daha temiz hale gelecek. Bölge, İstanbul ve Bursa trafiğe girmeden yol üzerinde bulunuyor. 5 yıl içerisinde Çanakkale Boğaz köprüsü de faaliyete girecek. Şu anda ihale hazırlıkları tamamlandı. 2015 yılında ihale edilecek.

Çeksan Tersanesi Hasan Tahsin Feribotunu Denize İndirdi ÇEKSAN Tersanesi tarafından inşa edilen Hasan Tahsin arabalı yolcu gemisi törenle denize indirildi. Son teknolojiyle donatılan yeni geminin Eylül ayında seferlere başlayacağı belirtildi.Toplu ulaşımda deniz taşımacılığının payının arttırılması ve mevcut filonun modern, çevreci, engelli kullanımına uygun yeni gemilerle yenilenmesi amacıyla “Deniz Ulaşımı Geliştirme Projesi”ni uygulamaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 15 yeni yolcu gemisinden sonra ihale ettiği 3 adet arabalı yolcu gemisinden ilkini denize indirdi.Gemilerin sancak ve iskele bordalarında, güverteler arasında engelli ve yaşlı yolcuların hareket etmelerini sağlayacak yeterlilikte toplam 2 adet engellilere uygun asansör bulunacak.


Proje Taşımacılığı İçin Mevzuat Taslağı Hazır, Söz Bakanlıkta

Sakarya Lojistik Üssü Olmayı Hedefliyor TAŞIMACILIK amaçlı demir yolu ve Boğaz Köprüsü ile bağlantılı yolların kesiştiği Sakarya, lojistik sektöründe yerini alacağı belirtildi.Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul, lojistik sektörünün Sakarya için daha da önemli olacağını belirterek, "Karasu Limanı, taşımacılık amaçlı demir yolu, Boğaz Köprüsü ile bağlantılı yolların kesiştiği Sakarya, bu ekonomide gittikçe büyüyen miktarda yerini alacaktır. Karasu Limanı, taşımacılık amaçlı demir yolu, Boğaz Köprüsü ile bağlantılı yolların kesiştiği Sakarya, bu ekonomide gittikçe büyüyen miktarda yerini alacaktır" dedi.

ProteksanTurquoise, Turquoise Yachts Oldu DANİMARKALI süperyat tersanesi Oceanco’nun sahibi Ummanlı işadamı Mohammed Al Barwani’nin büyük hissesini aldığı ProteksanTurquoise şirketinin adını değiştirdi. Her iki tersanenin de piyasa açısından çalışmaya ayrı olarak devam edeceği, Hollanda ve Türk şirketleri tarafından doğrulandı. Al Barwani'ninTurquoiseYachts ile ilgili yaptığı açıklamalarda fazla detay vermemesine rağmen; 2010 yılından itibaren devraldığı Oceanco tersanesinde kazandığı deneyim ve elde ettiği büyümeye devam edeceği tahmin ediliyor. Piyasalar ise TurquoiseYachts’ın gelecekte, performansının belirgin bir şekilde değişeceği beklentisi içinde.

Kısa Kısa

BÖLGEDEKİ enerji ve inşaat projeleri bu alana yönelik taşımacılığı da hızla büyütüyor. Türkiye’de de proje taşımacılığı lojistiğin en hızlı büyüyen alanlarından biri. Ancak Türk lojistik firmaları mevzuat eksikliğinden dolayı Avrupalı rakipleri ile rekabet etmekte zorlanıyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) tarafından oluşturulan Özel Yük Çalışma Grubu uzun süredir AB mevzuatı ile uyumlu yönetmelik çıkarılması için çalışma yürütüyor. Mevzuat eksikliği nedeniyle bölgedeki dev projelerin taşınmasını yabancılara kaptırıyoruz. UND, Avrupa'daki örnekleri inceledi ve bakanlığa sunmak üzere akademi işbirliğinde taslak 'Proje Taşımacılığı Yönetmeliği' hazırladı.UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, taslağı hazırladıklarını, şimdi söz bakanlıkta dedi.

MAYIS - HAZİRAN 23


İstanbul Boğazı’nda Açılacak Yeni Hatlara Talibiz

Röportaj

Eskihisar-Tavşanlı ve Ambarlı-Bandırma arası hatlarda feribot işletmeciliği yapan İstanbullines'ın Genel Müdürü Gündüz, Boğaza en az 10 hattın açılması gerektiğini söyleyerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Çubuklu-İstinye arası için duyurusunu yaptığı hat başta olmak üzere İstanbul trafiğini rahatlatacak yeni hatlara talip olduklarını vurguladı.

24 MAYIS - HAZİRAN

İ

stanbullines Genel Müdürü Kemal Gündüz, Marmara’da birçok hatla ilgilendiklerini, İstanbul Boğazı’ndaki hatlarla daha da yakından ilgilendiklerini söyledi. Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Çubuklu-İstinye arası için bir duyurusu olduğunu kaydeden Gündüz, “Bu hat başlangıç olarak bizim için çok önemli. O hatla ilgileniyoruz. Aslında bütün hatlara talibiz. Bu hatları işletecek gerekli altyapıya ve eğitimli kadroya sahibiz. Ancak önemli olan etkili olan yerlere bu hatların açılmasıdır. Maksimum fayda sağlayacak hatların hayata geçirilmesi gerekir” şeklinde konuştu. İstanbul Boğazı’nda iki yakayı birbirine bağlayan 2 tane köprümüz var diyen Gündüz, “Karşı yakaya geçmek isteyen bütün araçlar bu iki köprüye mahkum kalıyorlar. Ya da Sirkeci-Harem arasında bir tane feribot var. Onu kullanıyorlar. Bunların haricinde karşıya geçmek

İstanbullines Genel Müdürü Kemal Gündüz

için başka bir yol yok. Manzarayı gözünüzün önüne getirdiğinizde kuzeyden güneye bütün araçları 2 köprünün ayağına topluyorsunuz ve karşıya geçmelerini istiyorsunuz. Birçok araç da kuzeyden güneye gelip köprüyü geçtikten sonra tekrar şehrin kuzeyine doğru gidiyor. Bu noktada İstanbul boğazında birçok yatay hat olması gerekiyor. Boğazda en az 10 tane yatay hat olması gerekiyor. Bu hatlarda liman veya binek rampası olmasına gerek yok. Her iki tarafta da sahil yolumuz var. Feribot yola yaklaşıp kapağı atıp yoldaki araçları alabilir. İnerken de aynı şekilde feribotun kapağı açılarak rampa yapılıp araçlar yola katılabilirler. Sahil yolunda feribotun yanaşabildiği her yer bu şekilde kullanılabilir. Bunun çok büyük bir önemi var. Boğazın her iki yakasında oturanlar köprüyü geçmek için köprülere yönelmeyecekler. Köprüleri sadece transit geçmek isteyen araçlar kullanacak-

lar. Bu köprü trafiğine önemli bir rahatlık getirecektir” ifadelerini kullandı. Bu hatların açılması için hiçbir engelin olmadığı vurgulayan Gündüz, “Sadece bürokratik işlemler var. Bürokrasi deniz taşımacılığıyla çok fazla ilgilenmiyor. Trafiğe çözüm aranırken tünel geçişlerinde çare aranıyor. Feribot burada hızlı ve en ucuz maliyetli yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu konunun üzerinde durulmalı ve en kısa zamanda hayata geçirilmeli diye düşünüyorum. İstenirse 1 yıl içerisinde bir sürü hat açılabilir. Zaten boğazdaki mesafe kısa. Bir feribotun karşıya geçmesi 10 dakika sürer” dedi. “Marmara’da Kuzey Güney aksında daha fazla hatta ihtiyaç var” Feribot taşımacılığında Eskihisar-Tavşanlı arasında son derece genç bir filoyla taşıma yaptıklarını


Zaten bizim anlayışımız daha çok feribot yerine daha hızlı nasıl seferleri tamamlarız düşüncesi üzerine kurulu. Feribotların büyüklükleri de en ideal boyutta. Çünkü daha büyük olduğu zaman yükleme ve boşaltma sürelerinin uzamasından dolayı sefer sürelerinde de artış oluyor” şeklinde konuştu. “Eskihisar Tavşanlı Hattındaki en ekonomik fiyatları biz sunuyoruz” Eskihisar-Topçular arasında yapımı devam eden köprünün kendilerini etkilemeyeceğini söyleyen Gündüz, “Yap işlet devret modeliyle yapılan köprünün geçiş fiyatı otomobil bazında araç başına 35 Dolar +KDV’dir. Bir otomobilin geçiş fiyatı bizde 60 TL. Gidiş dönüş bilet alınırsa bu fiyat 50 TL’ye düşüyor. Aynı şekilde ticari araçlarda da feribotla geçişte çok ciddi bir fiyat farkı oluşuyor. Biz geçiş yapan araç sahipleriyle bir anket çalışması yaptık. Onlara sorduğumuz soru, ‘6 dakikada 35 dolar artı KDV fiyatına mı geçiş yapmak istersiniz, yoksa 60 TL’ye ortalama 30 dakikada mı geçiş yapmak istersiniz’ diye. Verilen cevapların yüzde 95’i 30 dakikada geçme yönündeydi. Özellikle ticari araç sınıfında bu oran daha da artabiliyor. Çünkü ticari araçlar için maliyet zamandan daha önemli. Binek araçlar daha çok yolu tercih edeceğini söylüyor. Zaten köprü yap işlet devret modeliyle yapıldığı için devletin firma ile yaptığı anlaşmada günlük 40 bin araç geçiş taahhüdü var. O gün o köprüden kaç araç geçerse geçsin devlet üstünü 40 bine tamamlayarak aradaki farkı kendisi ödüyor. O bakımdan köprü geçiş fiyatlarının düşme ola-

sılığı yok. Bizdeki fiyatlar ise yakıt fiyatlarındaki değişime bağlı olarak köprü açıldığında bir miktar esneme yaşayabilir. Bizim köprü hakkındaki düşüncemiz de ticari araçların feribotları kullanmaya devam edeceğidir. Ama binek ve arazi sınıfı dediğimiz araçlar köprüyü kullanabilir” ifadesinde bulundu. Ambarlı-Bandırma arasında çalışan 80 araç kapasiteli 2 tane RoRo gemilerinin olduğunu hatırlatan Gündüz, “Orada binek araç taşımıyoruz. Taşıdığımız araçların tamamı ticari araçlardan oluşuyor. 2014 yılını o hattımız karla kapattı. Yine Eskhisar-Tavşanlı hattımız 2014 yılını iyi bir karla kapattı. 2015 yılından beklentimiz ise filomuza yeni kattığımız gemimizle ciromuzun daha da artması olacak. Fiyatları artırmayı düşünmüyoruz ki, şu an hattaki en ekonomik fiyatları biz sunuyoruz. Kampanyalarımız var. Geçtiğimiz aylarda başlattığımız Eskihisar gece indirimi kampanyamız başladı. Burada hedefimiz araçların körfezi dolaşmamasıdır. Çünkü araçlar İzmit Körfezi’ni dolaştığında; yollarda trafik oluşuyor, kaza riski artıyor, havayı kirletiyorlar. Mümkün olduğunca körfez dolaşma fiyatlarında maliyetleri indirip bu araçları feribota çekiyoruz. Bütün bunlara ek olarak şoförler feribota bindiği zaman dinlenme imkanı buluyorlar. Ayrıca maliyet sadece yakıt değil, aracın bakım maliyetleri de işin içine katılmalı. Araçların çevreye, yola ve trafiğe yaptıkları olumsuz etkilerden dolayı devletin feribotla ulaşımı daha çok desteklemesini bekliyoruz” dedi.

Röportaj

belirten Kemal Gündüz, “Marmara Denizi’nin kuzeyinde ve güneyinde İstanbul ve Bursa olmak üzere iki tane büyük şehir bulunuyor. İkisi de ticari olarak yoğun şehirler. Maalesef ikisi arasında bağlantıyı sağlayan yeterli miktarda deniz hattı yok. İki şehir arasındaki ulaşım karayoluyla yoğun bir şekilde yapılıyor. Araçlar için burada iki alternatif var. Ya İzmit Körfezi’ni dolaşacaklar ya da şuan mevcut olan hatlardan, Yalova-Kartal veya Eskihisar-Topçular arasındaki feribotları kullanacaklar. Özellikle bayram ve resmi tatillerde buralarda ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Aynı şekilde yollarda da bir yoğunluk yaşanıyor. Dolayısıyla kuzey güney dikey hattında çok daha fazla hat olması gerekiyor. Zaten 2006 yılında Ambarlı-Bandırma hattında başlamış olduğumuz RORO hattına ilave olarak Eskihisar-Topçular arasında bir hat açmaya karar verdik. Bu hatta çok büyük bir araç ve yolcu potansiyeli var. Yaptığımız istatistik çalışmalarında Körfez üzerinden ve deniz yoluyla günde yaklaşık 40 bin araç geçişi yapılıyor. Bu 40 bin aracın yaklaşık yüzde 45’i de karayoluyla geçmeye devam ediyor. Bizim hattımız Eskihisar-Tavşanlı arasıdır. Limanımız Topçula’a yaklaşık 700 metre mesafede yer alıyor. Yaklaşık 2 yıldır 3 feribotla çalışıyorduk. Filomuza yeni inşa bir feribot daha kattık. Bu 4 feribotla günde 90’a yakın sefer düzenliyoruz. Filomuza katılan son feribotumuz 2013 model ve körfezin en genç feribotu unvanına sahip. 13 buçuk knot hız yapıyor. 20 dakikada seferini tamamlıyor. Şuanda bu 4 feribot bizim ihtiyacımızı karşılıyor. Şimdilik yeni yatırım düşünmüyoruz.

MAYIS - HAZİRAN 25


Murat Kıran 3 Yıl Daha GİSBİR Başkanı Murat KIRAN başkanlığındaki Yönetim Kurulu listesi, tek liste olarak seçime girdi ve katılan tüm üyelerin oy birliğiyle 3 yıl daha göreve devam etmek üzere seçildi.

Kısa Kısa

M

26 MAYIS - HAZİRAN

3 yıl daha göreve devam etmek üzere seçilen GİSBİR Yönetim Kurulu Üyeleri: Murat KIRAN, Bilgehan BAYRAMOĞLU, Orkun ÖZEK, Devrim Orkun KALKAVAN, Refik Yavuz KALKAVAN, Mehmet Birol ÜNER, Sabahattin ASLAN, Hüseyin MENGİ, Engin OKTAY, Orhan TORLAK, Ufuk AKSOY

urat Kıran başkanlığındaki Yönetim Kurulu listesi, tek liste olarak seçime girdi ve katılan tüm üyelerin oy birliğiyle 3 yıl daha göreve devam etmek üzere seçildi. Seçim sonrası kürsüye çıkan Murat Kıranyeni seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri ve GİSBİR’intüm organları adına Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği(GİSBİR) üyelerinin göstermiş olduğu teveccüh için teşekkür etti.

Gerek sektör temsilcilerinin dile getirdiği ve GİSBİR yönetimine devam edilmesi arzusu ve Türk gemi inşa sanayini ilgilendiren ve ilerleme sürecinde olan birkaç projenin daha tamamlanması adına Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte bir dönem daha aday olduklarını belirten Murat Kıran, bu süreçte görev almasını istediği sektör paydaşlarının bu isteğini ikiletmeksizin kabul ettiklerini ifade etti ve kendilerine teşekkür etti.

Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) 45. Olağan Genel Kurul Toplantısı, geçtiğimiz hafta üyelerin katılımıyla GİSBİR Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı da Genel Kurul Toplantısı’nın ardından GİSBİR’i ziyaret etti ve üyelerle bir araya geldi.

Panama’dan Daha Derin Olacak NİKARAGUA Panama Kanalı'nın kuzeyinde kıtalararası gemi trafiğini kısaltacak çılgın bir projeyi hayata geçiriyor. Nikaragua'nın kanal projesi, özellikle Panama kanalından geçemeyen yüksek tonajlı gemiler için planlanmış. Ayrıca proje Panama Kanalı'ndan daha derin olacak. Özellikle ekolojik dengeler için bunun oldukça önemli olduğu belirtiliyor.Tek haneli enflasyon, görece yüksek rezerv ve yüzde 1'in altında mali açık ile Nikaragua Orta Amerika'nın en dinamik ekonomisi. Nikaragua Ulaştırma Bakanı Paul Oquist Kelley, yatırımcı için Latin Amerika ve Karayipler'de en düşük maliyetin Nikaragua'da olduğunu kaydetti.


Dosya OCAK - ŞUBAT 27

MIRA MARINE

SOLE GLOBAL DISTRIBUTOR MARINE LUBRICANTS Osmanağa Mah. Özpark Sk. No:7 Kadıköy/İst.- Türkiye Tel: +90 216 449 1900 Fax: +90 216 449 3169 E-Posta: info@miramarine.com.tr Web: www.miramarine.com.tr


Amerikan

Sularındaki “Yeni Balık”

Kubilay ULUCAN ATCOM DENİZCİLİK - Başkan

Makale

J

28 MAYIS - HAZİRAN

aponya’daki depremden sonra nükleer enerjideki kesinti ve Avrupa’da ise Avrupa’nın enerji tedarikçisi Rusya ile yaşanan sorunlar, nihayetinde kaya gazını çıkartılmasındaki son yıllarda geliştirilen yeni teknikler enerji akış yönünün değişmesine sebep oldu. Amerika’da LNG’de (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) meydana gelen arz fazlası, üreticilerin girişimleri ve dünyadaki politik gelişmeler sayesinde Amerikan Enerji Bakanlığının LNG ihracatına izin vermesine yol açtı. Enerji bakanlığı şuan için Amerika ile serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelere enerji ihracatı yapılmasına dair yapılmış olan 35 başvurunun 9’unu onayladı. Yapılacak olan bu ihracat sayesinde de Amerikan bütçesindeki açık büyük oranda kapatılabilecek. Bir çok mavi yakalı işçi alımı yapılıp, mühendislik, inşaat ve demir üretimi sektörü de canlanacak. Amerika bu yarışta geride kalmak istemiyor ve hızla yol alıyor. Şuanda 60’dan fazla uluslararası LNG ihraç tesisi dünyanın çeşitli ülkelerinde inşaat halinde. Normalde enerji ihracı konusunda çok hassas olan Amerika ise LNG ihracatında oldukça yol aldı. Enerji departmanının verilerine göre LNG ihracatı 2035 yılındadoğal gaz üreten her bir eyaletin bütçesine 10 ila

30 milyar dolar katkıda bulunacak (Texas, Louisiana ve Pennsylvania bunlardan başlıcaları). Doğal gaz üretimi yapmayan eyaletler ise dolaylı yollardan fayda sağlayacaklar. Borusan’ın kaya gazi çıkartılmasında kullanılan ve LNG transferi yapılan boruları ürettiği 150 milyon dolarlık yatırımla Houston’da kurduğu fabrika buna en güzel örnek. Kurulduğu ilk yıl 130 milyon dolar ciro yapan fabrika, yüzde yüz kapasite ile çalışmaya başladığında 500 milyon dolar ciro ile Amerika’da sektöründe ilk 5’e girmeyi planlıyor. Ohio, California, New York, Illinois imalatı güçlü olan diğer eyaletlerin her biri de ekonomilerinde 3 ila 5 milyar dolar gelişme hissedecekler. Doğal gaz üretecek eyaletlerin çalışan sayısında 60 bin ila 155 bin arasında artış olacak. Yine bu sektöre destek verecek üretimleri yapacak olan eyaletlerde 30 bin ila 40 bin çalışan sayısı artışı meydana gelecek 2035 yılı baz alındığında. LNG veya sıvılaştırılmış doğalgaz, kokusuz, renksiz, toksin olmayan doğal gazın eksi 260 derecede soğutulmasıyla ortaya çıkıyor. Bu işlem gazın hacmini yaklaşık 600 kere küçültüyor. LNG ısıtıldığında tekrar gaz halini alıyor. Böylelikle deniz yolu ile taşınması, depolanması çok daha kolay hale geliyor. LNG sıvı halde iken basınç altında

depolanmıyor ve patlayıcı özelliği bulunmuyor. LNG taşımacılığı herhangi bir büyük kaza veya güvenlik sorunu yaşamaksızın Amerika’da yüz binin üzerinde sefer tamamlanmıştır. LNG endüstrisi Federal Enerji denetim komisyonu ve Amerikan Sahil Güvenlik kurumları tarafından en üstdüzeyde denetlenip depolanması ve taşımacılığı katı kurallara bağlanmıştır. Geçtiğimiz haftalarda uzun uğraşlar sonunda senatodan aldığı LNG ihraç izni ile birlikte çalışmalarını hızlandıran Maryland eyaletindeki Cove Point LNG terminalinde bir toplantıya katıldım. Toplantının bazı detaylarını bize imzalatılan gizlilik bildirgesi sebebiyle paylaşamıyorum. Ancak kamuoyunca bilinen bilgiler üzerinden şunu söyleyebilirim. Amerika’nın doğu kıyısındaki 1 buçuk yıl içerisinde tamamlanacak olan Cove Point terminali çok uzun yıllar atıl bir yatırım olarak kaldı. Şuan için senede ancak 4 gemiyi LNG boşaltması için alan terminal, senatonun ihraç onayıyla beraber ilk etapta senelik yaklaşık 90 gemi yükleme yapmaya hazırlanmakta. Sadece tek bir terminalde meydana gelecek bu değişim bile LNG ihraç sektörünün Amerikan ekonomisindeki etkisini hesaplamaya yeterli. Terminalde şuan depolama tankları ve boru


projesi onay almış inşaat halindeki LNG terminallerinin kullanım etkisinin artmasındaki bir diğer etkende Panama Kanalı projesinin 2015 sonlarına doğru tamamlanacak olması. Şuan için aktif 370 LNG gemisinden sadece 21 tanesi Panama Kanalı’ndan geçebilmekte. Proje tamamlandığında yeni inşa edilecek LNG gemilerinin tamamı ile birlikte aktif olan LNG gemilerinin yüzde 80’i kanaldan geçebilecek. Buda Japonya’nın enerji dar boğazından çıkmasına çok büyük katkı yapacak. Panama yerel ofisten aldığım bilgiye göre, kanalın tamamlanması ile birlikte senelik ortalama günde bir LNG gemisinin geçiş yapacağı hesaplanmış. Japonya’nın Amerikan LNG yüküne ilgiside işte bu avantajlardan

Makale

hatları inşası devam etmekte. Toplantıya Japonya’dan, Hindistan’dan, İngiltere’den, Amerika’dan ve Avrupa’dan LNG sektörünün büyükleri katıldı. Hem alıcıların hem de LNG yükünü taşıyacak olan gemi sahiplerinin en güvenli şekilde bu operasyonları nasıl yaparız konusu tartışıldı. Amerikan Sahil Güvenlik departmanı 250 sayfalık LNG depolama, taşıma ve gemi regülasyon kitapçığını yenilemek için katılımcılardan yardım ve bilgi istedi. Kitapçık içerisindeki, ne zaman ve kimin tarafındankoyulduğu belli olmayan birçokeski kuralın üzeri kalemle çizildi.Bazılarına eklemeler yapıldı. Yeni kitapçık şuan gözden geçiriliyor ve çok kısa süre içerisinde elimize ulaşacaktır. Amerika’nın körfez ve doğukıyılarında tamamlanmış veya

kaynaklanmakta. Onaylanmış inşaat halinde olan, Sabine, Hackberry, Freeport, Cove Point, Corpus Christi veya onaylanmış ve inşa edilmeyi bekleyen Gulf of Mexico, Offshore Florida, projelerinin dışında ayrıca doğalgaz üreten ancak terminali olmayan Pennsylvania gibi bazı eyaletlerdede LNG terminal ve ihracat izni alma düşünceleri şu sıralarda yüksek sesle dile getirilmekte. Enerji marketine çok büyük bir çeşitlilik ve aktiflik getirecek olan LNG ihraç çalışmaları Amerikan sularında “balık tutmak” isteyen gemi sahipleri içinkısa vadede çok büyük umutlar vadetmekte. Hâli hazırdainşa edilen LNG gemileri ve kiralanan mevcut gemiler Amerika’dan kısa sure içerisinde yapılmaya başlayacak olan bu yüklemeler için hazırlanmakta. Yurdumuzun en zorlu yıllarında kıymetli bir neslinin kaybolmasına sebep olan Çanakkale Zaferi’ni 100. yılında anıyoruz. Şehit olan ecdadımıza Allah’tan bir kez daha rahmet diliyor, yüzlerce kez minnettarlığımızı sunuyorum. Milletimiz binlerce yıl daha yazılan zaferi onurla anacaktır.

MAYIS - HAZİRAN 29


İhracatçıların Ekonomiye Dair Kaygıları Artıyor

Kısa Kısa

TÜRKİYE İhracatçılar Meclis'inin yaptığı eğilim anketine göre ihracatçılar arasında hem sektör hem de ekonominin genel gidişatına dair karamsar olanların oranı yükseldi. Ankette 2011'den beri ilk defa 'iyimser-kötümser' dengesi eksi oldu.

30 MAYIS - HAZİRAN

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) düzenli olarak yaptığı eğilim anketinin sonuçlarına göre, ihracatçılar hem sektördeki durumdan hem de ekonominin genel gidişatından kaygı duyuyor. Yılsonu itibariyle sektörün durumunun daha iyi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 30'dan yüzde 21'e indi. Daha kötü bekleyenlerin oranı ise yüzde 20,8'den yüzde 27,2'e yükseldi. 'İyimser-kötümser' dengesi ise 2011'den bu yana ilk defa eksiye düştü ve -6 oldu. Yılsonunda genel olarak ekonomiye dair beklentiler de bir hayli kötüleşti. Ankete göre, daha iyi olmasını bekleyenlerin oranı yüzde 25,6'dan yüzde 14,8'e inerek büyük düşüş gösterdi. Daha kötü olmasını bekleyenlerin oranı da yüzde 27,6'dan yaklaşık 10 puana artarak yüzde 37,4'e çıktı. Türkiye ekonomisine dair 'iyimser-kötümser' dengesi ise - 22,6 olarak gerçekleşti. Ankette öne çıkan diğer sonuçlar ise şöyle: -İhracatçının 2’inci çeyrek USD / TL kur tahmini 2,66, EURO / TL kur tahmini 2,85, EUR/USD parite tahmini ise 1,07 oldu.

• İhracatçılar, yıl sonunda pariteyi Dolar için 2,76, Euro için 2,91 ve Euro/USD için 1,07 öngördüklerini söyledi. • İhracatçıların 2015 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 7.25 oldu. • İhracatçıların yıl sonu büyüme beklentisi yüzde 3.1 oldu. MALİYETLER ARTIYOR -İhracatçıların yüzde 61,4’ü döviz kurlarını öncelikli sorun olarak görürken; yüzde 44,6’sı enerji maliyetlerini, yüzde 39,6’sı ise ara mal ve hammadde fiyatlarını öncelikli sorun olarak tanımladı. • Girdi maliyetlerinin arttığını belirten ihracatçıların oranı yüzde 66,5’tir. • Yılın son çeyreğinde 8 puan gerileyen bu oran ilk çeyrekte eski trendine geri döndü. Benzer trend, enerji maliyetlerinde de görülmektedir. • Enerji birim girdi maliyetlerinin arttığını belirten firmaların oranı yüzde 48’den yüzde 55’e yükselirken, elektrik tüketiminin arttığını belirenlerin oranı ise yüzde 41,2’den yüzde 34’e geriledi. KARLILIK ALARM VERİYOR -Genel karlılık düzeyinin azaldığını belirten firmaların oranı yüzde 45’ten yüzde 54,4’e, ihracatta karlılık düzeyinin azaldığını belirten firmaların oranı ise yüzde 40,4’ten yüzde 58,8’e yükseldi.


Röportaj

Huzur Huzur Yat Yat

HAYALLERİNİZİ HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

MART - NİSAN• | 31 EYLÜL-EKİM 15 |

GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Adres: Evliya Çelebi Mah. Tersaneler Cad. Nuh San. Sit A Blok No:3 Tuzla - İSTANBUL / TÜRKİYE Telefon: (+90 Mah. 216) Tersaneler 395 29 30 Cad. - (+90Nuh 533) 500 93 /No:3 Fax: (+90 446 68/ 48 Evliya- Çelebi San. Sit76 A Blok Tuzla 216) - İSTANBUL TÜRKİYE 80 Adres: Temmuz Ağustos 2013 E-Posta: info@huzuryat.com.tr www.huzuryat.com.tr Telefon: (+90 216) 395 29 30 - (+90 533) 500 76 93 / Fax: (+90 216) 446 68 48 E-Posta: info@huzuryat.com.tr - www.huzuryat.com.tr

7 DENİZ


Ogan Teknik sektörde adından söz ettiriyor Ogan Teknik Satış ve Pazarlama Müdürü Yavuz Demirdiş

Röportaj

D

32 MAYIS - HAZİRAN

ünyaca ünlü Alman menşeli Heinzmann’ın Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olan Ogan Teknik, denizcilik ve enerji firmalarının çözüm ortağı olmak için yola çıkmış ve bu anlamda çok hızlı büyüyerek önemli adımlar atmış bir firma. Özellikle üzerinde çalıştıkları ve uygulamalarını yaptıkları gemilerde çift yakıt sistemi dönüşüm projeleriyle firmalara yakıt tasarrufu konusunda önemli katkılar sağlıyorlar. Bu konuda firma politikalarını açıklayan Ogan Teknik Satış ve Pazarlama Müdürü Yavuz Demirdiş, firma olarak bünyelerinde birçok proje üzerinde çalıştıklarını ama bunlar içinde en çok önem verdikleri projelerden birinin çift yakıt sistemi dönüşüm projesi olduğunu kaydetti. Demirdiş, “Bünyemizde farklı proje çalışmaları var. Bunlardan biri de gemilerde çift yakıt sistemleridir. MDO veya HFO ile çalışan herhangi bir dizel motoru, motora dokunmadan doğalgaz (LNG) + dizel yakıtla çalışan bir makine haline dönüştürebiliyoruz. Yüzde 15-20’lere varan bir yakıt tasarrufu sağlayan bu sistemi uyguluyoruz. Burada önemli bir yol aldık. Türkiye’nin en büyük feribot firmalarıyla çalıştık. Projelerimizi hazırladık. Fakat son zamanlarda yaşanan yakıt fiyatlarındaki düşüşlerden sonra yatırımın geri dönüş süreleri uzadı. Şu an bizim için devam eden ve en heyecanlı olduğumuz projelerden biridir. Bu proje SECA/ ECA trafikleri yoğun olan gemiler için çok önemlidir. Biz 2015-2016 gibi politikalarının devreye gireceği-

ni düşünüyorduk ama bu politikalar ertelendi. Şu anda bu dönüşümün ilk ayaklarından biri olan “commonrail” (motorun her silindiri başına elektronik ateşleyici ekleme) çözümünü sunuyoruz eski motorlar için. Burada da %10lara varan bir verim artışını daha az maliyetle sunabiliyoruz. Biz çift yakıt projelerine geçmek için hazırız. Tanıtımlarımız devam ediyor” şeklinde konuştu. Türkiye’de tek yetkili temsilci Türkiye’de Alman Heinzmann firmasının tek distribütörü olduklarını söyleyen Demirdiş, “Heinzmann, Gaz ve dizel motorlarının en önemli ünitesi olan dijital kontrol, aktuatör ve guvernör üretimi konusunda uzmanlaşan ve dünyanın en önemli motor üreticileri ile OEM bazında çözüm ortağı olarak çalışan bir firma, daha çok Ar-Ge olarak işe başlayıp, yedek parça temin edip, bunun da satış sonrası servis ve bakım çalışmalarıyla dünyanın bir çok bölgesine dağılmış durumda. Biz de bu grup içerisinde kendi uzmanlık alanımıza giren deniz ve kara ekipmanlarında bütün ünitelere servis veriyoruz ve yenilerini temin ediyoruz. Bir hız kontrol ünitesi gerekli olduğunda denizcilerin gidebileceği 3-4 firma vardır. Bunlardan biri de Heinzmann’dır” dedi. “Geniş bir ürün yelpazemiz var” Heinzmann Grubu’nun bir motor kontrol sistemleri üreticisi olduğunu ifade eden Demirdiş, “Biz de Türkiye distribütörü olarak yaklaşık 2 yıldır çalışıyoruz. Çok geniş bir ürün yel-

Bünyesinde 10’u mühendis 24’ü teknik ekipten oluşan 34 kişilik bir kadro barındıran Heinzmann’ın Türkiye temsilcisi Ogan Teknik, sektörde kısa sürede adından sıkça söz ettirir hale geldi. Özellikle firmalara sağladığı klas onaylı ürünler ve sunduğu hızlı ve sonuç odaklı hizmetlerle sektörde aranan firmalardan biri konumunda. pazesine sahip dizel ve gaz motorlarının çıplak motor dışında kalan bütün sistemleri, elektronik kontrol sistemleri, gaz alma, ateşleme, yanma, vuruntu kontrol sitemleri gibi dış ekipman sistemleri üretiyor. Dünyanın en büyük motor firmalarına yedek parça hizmeti sağlıyor. Heinzmann Grubu’nda deniz tarafında Hollandalı RegulateursEuropa grubu var. Bu daha çok hem hidrolik hem de elektronik gemi guvernörleri üretiyor. Bu firma ile çok büyük bir çalışma alanımız var. Armatörler, tersaneler, acenteler ve denizcilik firmaları bizim başlıca müşterilerimiz” şeklinde konuştu. “Dünya’da 20 ülkede var” Heinzmann’ın Türkiye dışında dünya çapında yaklaşık 20’ye yakın distribütörlüğünün olduğu söyleyen Yavuz Demirdiş, ”Bunların bir kısmı Heinzmann’ın kendi ortaklığıyla kurduğu firmalar, bir kısmı da bizim gibi distribütörlükler şeklinde bir yapılanması var. Şu anda eski Türki cumhuriyetlerle çalışıyoruz. Heinzmann’ındistribütörlüğü bulunmayan komşu ülkelerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. İngiltere’de gaz türbini üzerine uzmanlaşmış firması var (Heinzmann UK). Avustralya’da buhar türbini üzerine çalışıyorlar. Data Process firması Norveç’te marine otomasyon ve panelleri üzerine uzmanlaşmış. CPK Automotive firması gemilerde kuru filtreleme yapan bir sistem geliştiriyorlar. Biz bu grubu tümüyle temsil ediyoruz” ifadelerini kullandı.


“Çalıştığımız bütün firmalar bizden memnun” Heinzamann’ın bünyesinde çok farklı firmalar olduğunu belirten Demirdiş, “Firma bütün bir masayı doldurmuş durumda. Bir taraf türbine bakarken, bir taraf motor kontrol sistemine bakıyor. Bir taraf guvernörlere ve aktüatörlere bakarken diğer taraf dijital kontrollere bakıyor. Biz bünyemizdeki bütün bu birimlerle motor çözümü sağlıyoruz. Heiznmann ürünleri kullanan bütün motorlara doğrudan yedek parça ve bakım hizmeti verebiliyoruz. Heiznmann ürünü kullanmayan motorlarda da retrofit dediğimiz çalışmayı yaparak Heinzmann ürünlerini kullanabiliyoruz. Heinzmann ürü-

nü olmayan motorlarda genelde başta birkaç parça değişikliğinden sonra müşterinin isteğiyle retrofit yaparak tüm parçaları bizim ürünlerimizle değiştiriyoruz. Bu da ürünlerimizin uzun vadede sorunsuz ve verimli çalışmasının bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Şu ana kadar çalıştığımız bütün müşterilerimiz memnun kalmış ve bizimle çalışmaya devam etmekteler. Özellikle Heinzmann’dan gelen talepler doğrultusunda, bizim ekibin tecrübesiyle dünyanın her yerine personel gönderebiliyoruz. Türkiye’de olmasında zaten sorun yok. Aynı gün müdahale edebiliyoruz” şeklinde konuştu. “Tersanelerle çalışıyoruz” Türkiye’deki birçok büyük tersaneyle çalıştıklarını ifade eden Demirdiş, “Yıllık bakım anlaşmalarımız yapılmış durumda. O noktada gönlümüz rahat.

Amacımız Türk firmalarıyla çalışmalarımızı daha da artırmak, yerli firmalarımız ile çalışmak bir öncelik bizim için. Bu konuda onlara fayda sağlamak için bütün imkânlarımızı da sunuyoruz” dedi. 2015 yılında özellikle Türkiye’de bir servis hizmet sağlayıcısı olmayı hedeflerinin olduğunu söyleyen Demirdiş, “Bizimle çalışan tüm şirketler için bizim onların bir servis hizmet sağlayıcısı olduğumuzu bilmeleri ve akla ilk gelen firma olarak yer almak istiyoruz. Bu konuda çok iyiyiz. Bunun onayını ana firmamızdan almaktan da çok mutluyuz. Mesela Hollanda ekibi eğitimlerini bizden alıyorlar. İşimizi iyi yapıyoruz ve çalıştığımız firmalar da bunu görüyor” şeklinde konuştu.

Röportaj

“Satış yanında servis hizmeti” Heinzmann’ın rakiplerine kıyasla en büyük avantajının ürün satışının yanında servis ve bakım hizmeti de verebilmeleri olduğunu vurgulayan Demirdiş, “Dünyada en büyük rakipleri ve onların yerel temsilcileri çoğu yedek parçasını veya servis hizmetini makine üreticisi üzerinden yapmakta. Ama Heinzmann kendi ürettiği ürünlerin tamamına garanti veriyor. Yedek parça sağlıyor hem de sahada servisi hizmetini kendisi veriyor. Müşterilerin diğer markalardan tedarik edemediği parçaları da Heinzmann sunuyor. Biz hem gemi üzerinde hem atölyemizde hizmet veriyoruz. 12 bin saat garanti sunuyoruz. Ürünlerimiz klas onaylı. Her zaman yetkili servisten hizmet almanın ayrıcalıklarını müşterimize yaşatıyoruz” ifadesini kullandı.

MAYIS - HAZİRAN 33


AB, İnsan Kaçakçılarını Vurmaya Hazırlanıyor AKDENİZ’de kaçak mültecileri taşıyan gemilerin batmasıyla yaşanan felaketlerin ardından eleştiri oklarının yöneldiği Avrupa Birliği’nin, insan kaçakçılarıyla mücadele için hazırladığı karar tasarısı bugün BM Güvenlik Konseyi’ne

sunulacak. Konsey’e İngiltere tarafından teklif edildiği belirtilen taslağa göre, İtalya’nın komuta edeceği bir AB ortak deniz gücü, yasa dışı olarak mülteci taşıdığı tespit edilen deniz araçlarını ‘kullanılmaz’ hale getirecek.

10 kadar AB üyesinin destek olacağı bu güç, ihtiyaç olması halinde NATO’dan da destek alacak. İngiliz Guardian gazetesine göre İngiliz savaş gemisi HMS Bulwark ve saldırı helikopterleri bu gücün içinde yer alacak.

Kısa KIsa

Ceyhan’a Nisanda 16 Milyon Varil Irak Petrolü Aktı

34 MAYIS - HAZİRAN

ABD’de Ticaret Açığı Son 6 Yılın Zirvesinde ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre ‘ticaret açığı’ şubat ayında 35.44 milyar doların ardından martta yüzde 43,1’lik bir artışla 51.4 milyar dolar oldu. Bu oranla ticaret açığı, Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyesini ulaşmış oldu. Son verilere göre dış ticaret açığı Aralık 1996'dan beri ‘aylık’ bazda en fazla artışını gerçekleştirmiş oldu. Ekonomistlerin beklentileri ise 41.7 milyar olması yönündeydi. Şubat ayı verisi ise 35,4 milyar dolardan 35,9 milyar dolara revize edildi. İthalatın rekor seviyede yükselmesi ve Batı Yakası limanlarındaki işçi grevlerinin, ticaret faaliyetlerini olumsuz yönde etkilediği ifade edildi.

IRAK Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) kontrolündeki boru hattından Ceyhan Limanı'na yapılan petrol ihracı nisan ayında 16 milyon 890 bin varil olarak gerçekleşti. IKBY Doğal Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi sitesinde yayımlanan açıklamada, Türkiye'ye nisan ayı içerisinde günlük 563 bin varil petrol ihracı yapıldığı ifade edildi. Ceyhan Limanı'na nisan ayında toplamda 16 milyon 890 bin varil petrol sevkiyatı yapıldığı kaydedilen açıklamada, "Bu petrolün günlük 416 bin varili Kürdistan bölgesinden, 147 bin varili ise Kerkük'ten elde edildi. Söz konusu ihracat, Irak Milli Petrol Şirketi (SOMO) kontrolünde yapıldı" denildi.


Dalış Turizminde Öndeyiz ANTALYA'da serbest dalış ve sportif amaçla yapılacak aletli dalışlarla ilgili su altı parkur alanı olarak ilan edilen yerlerin başında Demre İlçesi'nde bulunan Kekova ile Kaş İlçesi ve bu ilçeye bağlı Kalkan geliyor. Su altı zenginliği bakımından çekici bir mozaiğe sahip olan bölgede Demre'de 31, Kaş'ta 28, Kalkan'da ise 11 dalış noktası bulunuyor.Antalya Deniz Ticaret Odası Başkanı İnanç Kendiroğlu, bölge turizm destinasyonu için dalışın önemine fuarlarda da dikkat çektiklerini söyledi. Dalış kulüplerinin tanıtım mücadelesini ilgiyle izlediklerini vurgulayan Kendiroğlu, "Yaptıkları sistematik tanıtımla amaçlarına ulaştıklarını düşünüyorum. Bu sezon Antalya ve çevresinde dalış turizminde rakiplerimize göre 3 tık daha önde olacağız" dedi.

Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Değişiklik BAKANLIK Hazine Müsteşarlığı'nın Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde değişiklik yapıldı. İlgili tebliğin birinci maddesi "Bu Tebliğin amacı, deniz araçları için işletmecilerinin veya donatanlarının yaptırmak veya sunmak zorunda oldukları mali sorumluluk sigortasına ilişkin tarife ve talimatı belirlemekte. Bu tarife ve talimat, 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1259 uncu maddesinde düzenlenen zorunlu sigorta kapsamındaki gemiler ile 25.11.2010 tarihli ve 27766 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deniz Yolu ile Yapılacak Düzenli Seferlere Dair Yönetmeliğin 12'nci maddesi çerçevesinde, denetim makamlarına poliçe sunmakla yükümlü gemiler için uygulanır. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 29'uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca deniz turizmi araçları bu Tebliğ hükümlerine dahil değildir." şeklinde değiştirildi.

DENİZ kaplumbağası, uydu takip sistemi sayesinde denizde de, gerek güzergahı gerekse yaşamı açısından izlenebilecek. Mersin’de 2012 yılı Haziran ayında biri Kızkalesi, diğeri Mezitli sahilinde kafalarına sert cisimle vurularak yaralanan ve karaya vuran cheloniamydas ve carettacaretta cinsi iki dişi deniz kaplumbağası, tedaviye alındı. ‘Korikos’ ve ‘Kilikya’ adı verilen iki deniz kaplumbağasının tedavileri 3 yıl sürdü. İyileşmelerinin ardından dalış problemi yaşayan kaplumbağalar, İstanbul Sea Life Akvuryum’a nakledilerek yeniden dalış yeteneklerine kavuştu. Sea Life, kaplumbağaların izlenmesi için gerekli olan uydu takip sistemi için de sponsor oldu.

Kısa Kısa

Deniz Kaplumbağalarına Uydu Takibi

MAYIS - HAZİRAN 35


Sektörün ilk firması Onursan, Amerika’ya açılıyor

Röportaj

Barbaros Onur

36 MAYIS - HAZİRAN

Amerika Houston bölgesinde, ülkenin eski firmalarından biri olan Deckhouse ile işbirliği yapan Onursan, Türkiye’de gerçekleştirdiği profesyonel hizmetleri Amerika’ya da taşıyarak farklı bir konumda hizmetlerini sürdürüyor.

D

enizde gemi yangın söndürme sistemleri, emniyet malzemeleri, can salı, filika servis satışı konusunda 1983 yılında kurulan ilk firma olan Onursan, 2006’dan sonra Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi olan SOLAS Kuralı gereği yıllık ve 5 yıllık servisler kapsamında filika ve matafora servislerini de yapmaya başladı. Son olarak da 4 yıl önce Tuzla’dakilaboratuvarında da yangın söndürme periyodik köpük analizi,gaz algılama cihazları ve kalibrasyon servis bakımı hizmeti veriyor. Bunun yanında gemilerde kullanılan basınç, sıcaklık ve boyutsal ölçümaletleri gibi cihazların kalibrasyonunuölçümleri yapıyor. “Müşterilere paket servis sunuyoruz” En önemli özelliklerinden birinin müşterilerine paket servis sunmak olduğunu söyleyen Onursan Gemi Yan-

gın Söndürme Sitemleri Genel Koordinatörü Barbaros Onur, çok fazla taşeron kullanmadan emniyet konusunda mümkün olduğunca bu tür servisleri kendi bünyelerinde verdiklerini ifade etti. Barbaros Onur, “Her şeyi tek bir paket içerisinde müşterilerimize sunuyoruz. Bu da müşteri açısından hem zaman tasarrufu hem de maliyet tasarrufu sağlıyor. Bütün servisleri de kendi ekibimize verdiğimiz içinde kontrolün bizde olması müşteriye daha büyük esneklik sağlıyor. Biliyorsunuz şimdi zaman çok değerli ve armatör firmalar gemilerine farklı farklı servisler alıyorlar. Aslında her servis için farklı bir firmayla görüşmektense birçok servisi tek bir firmayla muhatap olup bitirmek daha pratik oluyor. Bizim amacımız emniyet ile ilgili bütün servisleri konuyla ilgili müşterilerimize sunabilmek. Diğer bir önemli konu da bizim ilk firma olmamız aslında deneyim ve

güven konusunda birçok yarar sağlıyor bize. Çünkü bu işler teknik işler olduğu için tecrübe çok önemli. Yani siz ne kadar farklı gemiye, farklı sistemlere servis verirseniz, o derecede deneyimli hale gelirsiniz ve çıkabilecek problemleri çözme yeteneğiniz de o ölçüde artar. Bizim de sanıyorum en ayırt edici özelliğimiz bu. Bizim 20 seneyi aşkın süredirçalışan personelimiz var. Oturmuş bir sistemimiz var. Özellikle emniyet söz konusu olduğundagüven çok önemli bir konu. Müşterilerimizin bize olan güveni üst seviyede. Hatta bizi denetleyen kuruluşlar karşısında da yıllardır bu güveni sürdürmeye çalışıyoruz. Bu güveni hiçbir şekilde ödün vermeden, hatta maddi kaybı bile göze alarak devam ettirmeye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu. Yeni ürün: Filikalarda düşme önleyici güvenlik halatı Müşterilerine gemilerde yandan indirmeli kapalı filikalarda serbest bırakma sisteme sahip filikalarda bulunması zorunlu olan, düşme önleyici bir güvenlik halatı sunduklarını belirten Onur, “Filika kazaları çok sık karşılaşılan bir durum. Bu kazaların en büyük nedenlerinde biri de serbest bırakma sistemlerindeki yanlış kullanım ve yetersiz bakım sonucu oluşan kazalardır. Bu eksiklikler sonucunda filika denize indirilirken, denize düşmekte. Büyük kazalar meydana gelmekte. Zaten SOLAS Kuralı kapsamında tanımlanan ve belli bayraklarda mutlaka kullanılması gereken bir ürün. Kanca istenmeyecek bir şekilde açıldığı zaman filikanın denize düşmesini engelleyen ve mataforaya bağlı tutan bir sistem. Yaklaşık bir sene önce LloydsRegister kurumundan tip onay sertifikamızı aldık. Türkiye’den daha fazla yurtdışına satışını yaptığımız bir ürün. Türkiye gemi inşa sanayinde bir azalma olsa da, gemi inşada kullanılan ürünlerde maalesef


yurtdışına bağlı kalıyorsunuz. Bizim de içinde olduğumuz firmalar yurtdışından ürünlerini tedarik ediyorlar.Yerli üretim çok sınırlı. Aslında bizim çok büyük bir işgücü potansiyelimiz var. Denizcilik konusunda deneyimli bir insan kaynağımız var.Bunu ülke olarak değerlendirmemiz lazım” dedi.

“Amerika hala fırsatlar ülkesi” 2002 yılı İstanbul Üniversitesiİktisat Fakültesi mezunu olduğunu ve 2003-2005 yılları arasında Amerika’da New York bölgesinde kaldığını belirten Onur,“O dönemde hem okuma hem de çalışma fırsatım oldu Amerika’da.Amerika büyük bir pazardır. Avrupa’dan daha avantajlı Amerika’ya özgü konular var. Amerika hala fırsatlar ülkesi. Elbette bu kişiye ve bakış açısına da bağlı ama eğer doğru yerlerdeyseniz,doğru işler

yapıyorsanız,ben orada başarılı olunabileceğine inanıyorum.Özellikle Houstonbölgesi gemi trafiği açısındanAmerika’nın en yoğun bölgelerinden biri. Orada kurulu limanların genişletilme çalışmaları var. Houston giderek büyüyen, göç alan bir bölge.Vergilendirme konusunda bir takım avantajları var. Onun dışında Panama Kanalı’nın yeni kanal açılma projesi 2016‘da hayata geçirilecek olan bu bölgede gemi trafiğini arttıracağı biliniyor. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman orası bir cazibe merkezi haline geliyor” ifadelerini kullandı. “Kazandığımızı işimize yatırdık” Onursan olarak yıllardan beri emniyet sektöründe olduklarını ifade eden Onur, Herhangi başka bir yatırımları olmadığını, kazandıklarını da hep yaptıkları işe yatıran bir firma olduklarını söyledi. Onur,“Dolayısıyla biz burada verdiğimiz servisleri Amerika’da da devam ettirmek düşüncesindeyiz. Orada yine eski bir firma olan Deckhouse ile beraber bir ortaklığımız var. Onlar zaten uzun süredir orada başarılı bir şekilde gemi malzeme tedariki yapıyorlar. Aslında bizim bir araya gelişimiz çok isabetli oldu. Onlar altyapı olarak Amerika’yı çok iyi bilen bir firma.Biz de teknik anlamda işi iyi bilen bir firmayız. Bu birliktelik iki taraf açısından da çok iyi oldu. Şu an başlangıç aşamasındayız. Ama orası için çok büyük hedeflerimiz var. Şunu biliyoruz ki, Amerika’da Amerikalı gibi düşünüp Türk gibi de çalışarak çok yol kat edebileceğimizi biliyorum. Sadece bizim sektör için değil aslında. Amerika’daki firmaların çoğu Amerikalı

olmayan firmalar. Sadece emniyet olarak bakmamak lazım işe. Diğer sektörlerde de bizim gemilerimiz nasıl yurt dışında çalışıyorlarsa yan sanayi firmaları da yatırım yapmayı düşünmeliler. Amerikabu bölgelerden sadece biri. Birçok farkı kapasitesi olan yerler de var” şeklinde konuştu. Personelin eğitimine yatırım Bünyelerinde 6’sı mühendis olmak üzere 45 kişi olduğunu söyleyen Onur,“Çoğunluk teknisyenlerden oluşan bir kadromuz mevcut. Yetkili servis firması olduğumuz için belli markaların uluslararası çalışan Türkiye yetkili servis istasyonuyuz. Dolayısıyla bunların belli dönemlerde eğitimlerine katılmak durumundayız. Yurtdışı bağlantımız çok yoğun. Hemen hemen her gün iş veya eğitimiyle ilgili yurtdışında bir elemanımız oluyor. Bizim için en önemli kısım eğitim. Bizim işi etkileyen en önemli unsur personel. Dolayısıyla personele yatırım yapıyoruz. Personel yatırımının da en büyük yolu eğitimden geçiyor. Bizim işimiz daha çok satış sonrası hizmet diyebiliriz. Satış sonrası malzeme tedarikimiz de var. Müşterilere şöyle bir avantaj sunuyoruz. Zaten servis ağırlıklı bir firma olduğumuz için müşteriler bizden malzeme alırken biliyorlar ki servis firmasından aldıkları için bumalzemenin kullanımında da servisinde de bir sıkıntı yaşamayacaklar. Bu düşünceyle işimizi hem profesyonelce yapıyoruz hem de hızlı ve kaliteli hizmetle müşterilerimizin beklentilerini tam karşılığını veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Röportaj

“Tamir bakım sektörü daha hareketli” Sektörü yeni inşa ve tamir bakım olarak ikiye ayırdıklarındakendi hitap ettikleri alanın daha çok tamir bakım kısmı olduğunu ifade eden Barbaros Onur,“Özellikle tersanelere gelen gemiler bizim iş alanımızı oluşturuyor. Büyük oranda bu gemilere servis veriyoruz. Gerçekten yoğun olarak çalıştığımız bir alan. Tersaneye gelen gemi sayısında bir azalma olduğunu düşünmüyoruz. Servis anlamında tamir bakım açısından çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hatta kimi zaman işi yetiştirmeye zorlandığımız da oluyor. İşlerimizden memnunuz. Gemi inşa dediğimiz zaman gözle görülür bir azalma var. İnsanlar ilgilerini, Tersanelerdahil olmak üzere, daha çok tamir bakım onarıma çevirmiş durumda. Ama ben şunu görüyorum, özellikle Norveç’e yapılan yeni inşa projeleri Türkiye için bir şans.Bunu iyi değerlendirirsek, bu insanlar memnun kalırsa Türkiye’de yapılan gemilerden buradan bir çıkış yolu yakalayabiliriz. Bu anlamda Norveç’te adımızdan söz ettiriyoruz diyebiliriz” ifadesinde bulundu.

MAYIS - HAZİRAN 37


Deniz Taşımacılığında Artış 2003-2014 döneminde yurt içi deniz taşımacılığı kapsamında taşınan yıllık yolcu sayısı yüzde 61, araç sayısı ise yüzde 96'lık artış gösterdi.Deniz taşımacılığına ivme kazandırmak amacıyla 2004 yılında başlatılan ÖTV'si sıfırlanmış deniz yakıtı uygulaması kapsamında sektöre sağlanan teşvik tutarı, geçen yılsonu itibarıyla 4,3 milyar liraya ulaştı.Uygulamanın başlamasının ardından geçen 11 yıllık süreçte ÖTV'siz yakıttan en çok yolcu gemileri ve feribotlar faydalandı. Vergi teşvikiyle sektörde sağlanan 4,3 milyar liralık tasarruftan özel sektörün aldığı pay yüzde 76 oldu.Sayı olarak ise uygulamadan en fazla balıkçı gemileri yararlandı. Söz konusu dönemde 47 binin üzerinde balıkçı gemisine ÖTV'siz akaryakıt satışı gerçekleştirildi.

Kısa Kısa

Çubuklu-İstinye Arasına Deniz Hattı

38 MAYIS - HAZİRAN

DENİZ ulaşımı sayesinde trafik rahatlayacak. İstinye-Çubuklu arasında açılacak olan deniz hattıyla günde 10 bin araç deniz hattıyla karşıya geçecek.İstanbul'un trafiğine çözüm için iki yeni deniz hattı açılıyor. İlki İstinyeÇubuklu diğeri ise Mudanya-Büyükçekmece arasında olacak. Bu ay içerisinde açılması hedeflenen İstinye Çubuklu deniz hattı öncelikle Levent, Maslak, Sanayi Mahallesi ve ikinci köprünün trafiğini rahatlatacak. Şehir Hatları tarafından işletilecek hattan günde 10 bin aracın geçmesi hedefleniyor. Ancak asıl hedef yolcu ulaşımını bu güzergaha aktarmak.

Denizciler İzmir’e Teknepark İstiyor PİRİ Reis Denizcilik Derneği, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne proje sunarak kişisel deniz ulaşımının sadece lüks yatlarla değil, uygun fiyatlı yelkenlilerle de yapılabileceğini ve bunun için tekneparkların hayata geçirilmesini istedi. Piri Reis Denizcilik Derneği, Büyükşehir Belediyesi’ne proje sunarak kişisel deniz ulaşımının sadece lüks yatlarla değil, uygun fiyatlı yelkenlilerle de yapılabileceğini, ancak buna marinaların pahalılığı ve park sorununun engel olduğunu dile getirdi. Dernek Başkanı Hasan Ceylan, “Teknepark Projesi hayata geçerse yelkenli fiyatları ucuzlayacak, yelken orta direğin ulaşım aracı haline gelebilecek” dedi.


Dünya Devleri Karadeniz’e Geliyor SHELL ve Malezyalı Petronas'ın ardından Avusturya enerji devi OMV Türkiye'ye gelmek için gün sayıyor. ABD'li Exxon'un da Shell'in arama sonuçlarının ardından geleceği öğrenildi.Petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini artıran Türkiye enerji şirketlerinin radarına girdi. Shell ve Malezyalı Petronas'ın ardından, ABD'li Exxon ve Avusturya enerji devi OMV Karadeniz'e petrol ve doğalgaz aramak için geliyor. Karadeniz'deki alanlarda ruhsat sahibi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO). Shell tarafından yapılacak aramada petrolün bulunması halinde masrafın yüzde 50'si TPAO tarafından karşılanacak.

Enerji Yatırımlarıyla Lojistik Sektörü Büyüyecek PROJE taşımacılığı alanında ve enerji lojistiğinde faaliyet gösteren Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Genel Müdürü Engin Kuzucu’ya göre, enerjide yapılması planlanan yatırımlar 2015’te lojistik pazarını daha da büyütecek.Son açıklanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre rüzgar santrallerinin elektrik üretiminin yaklaşık 1 milyar 300 milyon liralık ekonomik büyüklüğe ulaştığını hatırlatan Kuzucu “Yılın ilk yarısında 34 rüzgar santrali daha devreye girdi. Geçen yılın ilk yarısında rüzgar enerjisi alanında Türkiye’nin kurulu gücü 2 bin 619 megavat iken, bu yılın ilk yarısı sonunda bu kapasite 3 bin 424 megavata çıktı. Yani sektörümüz için 2015 sadece iç pazarda değil, dış pazarda da önemli bir atılım yılı olacak diyebilirim” dedi.

BALIKESİR Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un desteği ile S.S. Erdek Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu tarafından İstanbul Tuzla’da Selay Tersanesi’nde inşa ettirilen Türkiye’nin en büyük feribotu olma özelliğini taşıyan, “M F BALIKESİR 10” isimli Ro-Ro yolcu gemisi denize indirildi. Törene; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, S.S. Erdek Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Sürmen, KOSDER Derneği Başkanı Salih Zeki Çakır, Ro-Ro ve Feribot İşletmecileri Derneği (ROFED) Başkanı Hasan Çemrek, Türk Loyd’u Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zorlu, Selay Tersanesi’nin sahibi Suphi Çolak, denizcilik sektörünün önde gelen temsilcileri, tersane yöneticileri ve aileleri, çalışanlar katıldı.

Kısa Kısa

En Büyük Yolcu Gemisi Tuzla’da Denize İndi

MAYIS - HAZİRAN 39


Kimyasal Hüsnü Murat ERENLİ Nort Sea Tankers

Makale

2

40 MAYIS - HAZİRAN

015 yılı taşıdığı bütün belirsizliklere rağmen Avrupa’ya iyi geldi. Doğu Avrupa’da ortaya çıkan savaş tehlikesi, Kırım’ın Rusya’ya ilhak-ı ve soğuk savaş dönemini hatırlatan bloklararası sürtüşmelerine rağmen, 2015 Ekonomik daralma içinde kıvranan Avrupa’da yeni bir toparlanma umudunu da beraberinde getirdi. İspanya’dan gelen olumlu sinyaller, popülizmi seçen Atina’dan gelen haberleri dahi geride bıraktı. Şüphesiz ki ilk Çeyrek 2015, artan otomobil satışları ve toparlanan emlak piyasaları ile daha güzel bir sene müjdeliyor. Özellikle Armatör penceresinden bakıldığında uzunca bir süredir çok kısıtlı sayıda yeni Gemi inşasının yapılmış olması, üzerinde çalışılan yeni gemilerin bir türlü proje kağıtlarından finansman bularak realize edilmemiş olması, gelmesi uzun zamandır dört gözle beklenen

Tanker, Koster, Pazarında 2015

günlerin artık öyle çok da uzak olmadığını gösteriyor. Geçen aylardaki öngörülerimizin bir adım ötesi ise elbette petrol fiyatlarında beklenmeyen hızlı düşüş oldu. Özellikle son iki aydaki toparlanmalara rağmen yakıt fiyatlarındaki sert düşüş uzunca bir süredir sıkıntı yaşayan gemi işletmecilerini rahatlattı. Elbette bunlara eklenen faktörler yeni gemi inşasında ki duraklama ve hızlanan ekonomi ile beraber artış gösteren yük hacimleri oldu. Bir başka beklenmedik gelişme USD/EUR dolar kurundaki sert değişimdi. Özellikle giderlerin dolar cinsinden yapıldığı işletmede gelirlerin Euro temelli olması kuşkusuz negatif bir etki yarattı. Kısacası OPEX ciddi bir şekilde arttı. Elbette bir başka gelişme de yine özellikle EKA (Emisyon Kontrol Alanlarında) ticaret yapan gemiler için artan yakıt faturasıydı. Damıtıl-

mış yakıt (Distilled Fuel) kullanımı hemen hemen tüm armatörlerin tercihi oldu. Pahalı fiyatının yanı sıra, damıtılmış yakıtların içerdiği yağlama özelliklerinin Fuel Oil’e göre noksan olması, yeni yağların kullanımını zorlu hale getirdi. Bu ayrıca alınan yağlar da OPEXi arttıran bir başka unsur oldu doğal olarak. Bütün bu sorunlu gelişmelere rağmen yine de beklenen güzel günlerin geldiğini, yahut hiç olmazsa artık iyice eli kulağında olduğunu söylemek mümkün. Artan yük miktarları ve düşen yakıt fiyatları yükselen OPEX bütçelerine rağmen yine de armatör lehine gelişmekte olan bir pazara işaret gösteriyor. Bütün bu gelişmelerin yanı sıra iyice yaygınlaşan bilgi teknolojileri ve iletişim imkanları, yapılan işlem ve operasyonların çok daha efektif ve ucuza yapılmasına olanak sağlıyor. Yeni düzenlemelerin getirdiği teknik zorlukları bir kenara bırakırsak, navlun pazarı özellikle kimyasal tankerler için bir kez daha yavaş yavaş armatör lehine dönüyor. Büyük değişiklikler olmaması ve yılın ilk üç ayının bir ışık tuttuğunu varsayarsak 2016-2017 yılları tersanelerimiz için yeni bir parti kimyasal tanker siparişleri açısından umut vaat eden bir gelişme olarak görünmekte.


Fethiye Kruvaziyer Limanının Yeri Belli Oldu tarafından 2 yıl önce başlatılan çalışma meyvesini vermiş oldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı temsilcileri Sonuç Raporunda yer alan 5 noktada deniz ve karadan

araştırma yapılan incelemelerin ardından kruvaziyer liman için en uygun alanın Karayolları mevkii ile Koca Çalış Bölgesi olduğunda birleştiler.

Hamburg Limanı Her Yıl 10 Binden Fazla Gemi Ağırlıyor

Gemicilere Rusya Alarmı TÜRK Bayraklı gemilerin beyaz listeye girdikten sonra listede kalabilmek için istikrarın korunması gerektiğini bildiren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karadeniz Bölgesi Liman Devleti Kontrolü Mutabakatı Muhtırası kapsamında Liman Devleti Kontrolleri gerçekleştiren Rusya, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan veUkrayna’ya sefer yapacak Türk bayraklı gemileri uyardı.Rusya’nın Novorossisk Limanı’na uğrayacak gemilerin geçen yıl limanda alıkonulma nedenlerini tespit etti. Eksikleri bulunan Türk gemilerini uyaran bakanlık, tekrar ‘Kara Liste’ye alınma tehlikesine de dikkat çekti.

HAMBURG limanına her yıl 10 binden fazla gemi uğruyor. Zayıflayan küresel ekonomiye rağmen limanda bu yıl ilk kez 10 milyondan fazla standart konteyner taşınarak yeni bir rekor kırılması hedefleniyor. Geçen yıl 9,7 milyon konteyner ile 2013'e göre yüzde 5'lik artış elde edilmişti.Yolcu gemileri, yük gemileri, tankerler, soğuk hava gemileri, nakil gemileri, römorkörler, müze gemileri. Hamburg limanına her yıl 10 binden fazla gemi uğruyor. Bunların büyük bölümünü dünyadaki deniz taşımacılığının yüzde 70'ini gerçekleştiren konteyner gemileri oluşturuyor.

Kısa KIsa

FETHİYE’ye yapılacak kruvaziyer limanıyeri Karayolları mevkii ile Koca Çalış Bölgesi olarak belirlendi. Bakanlığın resmi olarak kruvaziyer liman için 2 alanı belirlemesiyle FTSO

MAYIS - HAZİRAN 41


Gisbir SeaAsia 2015 Fuarı’na Katıldı

Kısa Kısa

TÜRKİYE Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bilgehan Bayramoğlu, Singapur'da 21- 23 Nisan 2015 tarihleri arasında düzenlenen SeaAsia 2015 Fuarı’na (International MaritimeExhibitionand

42 MAYIS - HAZİRAN

Conference) katıldı. GİSBİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bilgehan Bayramoğlu’nun, T.C. Singapur Büyükelçisi H. Taner Seben ve T.C. Singapur Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Hürol Karlı ile bir araya gelerek Türk katılımcı firmalarını ziyaret ettiği fuarda, Beşiktaş

Haliç Port “Özel Proje Alanı” İlan Edildi HAKKINDA açılan dava karara bağlanmadan Fettah Tamince’nin ihalesini aldığı Kamuoyunda Haliçport olarak bilinen “Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi” “Özel proje alanı” ilan edildi. Mimarlar Odası karara tepkili.Geçmişi Fatih Sultan Mehmet’e dayanan tersaneler 2013 yılının Temmuz ayında Haliç Yat Limanı ve Kompleksi için ihaleye çıkarıldı. İhaleyi 1 milyar 346 milyon dolarla Fettah Tamince’ye ait Rixos otelleriyle bilinen Sembol Uluslararası Yatırım ile Ekopark TurizmFine Otel’den oluşan konsorsiyum kazandı. İhalede sunulan projenin 4 yılı inşaat, 45 yılı işletme süresi olmak üzere 49 yıllığına Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirileceği ve proje kapsamında her biri 70 yat kapasiteli iki yat limanı, her biri 400 oda kapasiteli 5 yıldızlı iki otel, dükkânlar, restoranlar, kongre ve kültür merkezleri, sinema ve eğlence tesisleri, bin kişilik cami ve otopark inşa edileceği ortaya çıkmıştı.

Tersanesi Onarım Bölümü Pazarlama Müdürü Gündem Gümüşkaynak, ve Onarım Bölümü Pazarlama Müdür Yardımcısı Evrim Saltoğlu, Arma Marine İdari Müdürleri Ali ÇapacıI ve Osman Bilgin, Onursan Co. Ltd. Genel Koordinatörü Barbaros Onur, Tersan Tersanesi Onarım Bölüm Müdürü Deniz Yüksektaş, Sefine Tersanesi Gemi Onarım Pazarlama Müdürü M. Taner Cıngıloğlu ve Gemi Onarım ve Dönüşümü Pazarlama Yöneticisi Süleyman Yılmaz, DFS Shipstore Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Doğan Kayalı, Gemak Tersanesi Pazarlama Bölge Müdürü CekiYenifiliz ve Gemi Onarım Pazarlama Müdürü Çağatay Tanyolaç katıldı.


Hedef Türkiye’nin Sondaj Platformuna Sahip Olması ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Turkuaz'dan sonraki hedef Türkiye'nin bir sondaj gemisi, sondaj platformuna sahip olmasıdır" dedi. "Turkuaz için harcadığımız 300 milyon lirayı da biz inşallah alacağız. Turkuaz'dan sonraki hedef Türkiye'nin bir sondaj gemisi, sondaj platformuna sahip olmasıdır. Şu anda ham petrol varil fiyatlarının düşmesinden dolayı bir kısım sondaj gemilerinin ucuzladığını gördük. Petrol platformlarını günlük 1 milyon dolar civarında kiralıyorduk. Bundan sonra kendimiz bunu yapmış olacağız, bu tür yatırımlar da kendisini 3-4 yılda amorti eden yatırımlardır” dedi.

ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, balıkçılığın canlandırılması için neredeyse her sahile bir balıkçı barınağı inşa ediyor.Çalışmaların sürdüğü Türk kıyılarındaki balıkçı barınaklarından bazıları şunlar: Zonguldak Kozlu Balıkçı Barınağı, Kırklareli İğneada Beğendik Köyü Balıkçı Barınağı, İzmir Güzelbahçe Yalı Balıkçı Barınağı, İskenderun Madenli Balıkçı Barınağı, Bağırganlı Balıkçı Barınağı, Arsin Balıkçı Barınağı, İnebolu-Evrenye Balıkçı Barınağı, Ekinlik Adası Balıkçı Barınağı.

İlk Oşinografik Şamadıra Artık Denizde ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü (ODTÜ DBE) tarafından yürütülen ve Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi (DEKOSİM) projesi kapsamında, Türkiye’de ilk defa hem oşinografik hem de meteorolojik verileri gerçek zamanlı ölçebilecek kabiliyete sahip şamandıra Mersin Körfezi’nde denize bırakıldı. ODTÜ DBE’nin Mersin’in Erdemli ilçesindeki yerleşkesinin yaklaşık 7 kilometre açığında, 100 metre su derinliğine sahip konuma “RV BİLİM 2” gemisi tarafından yerleştirilen şamandıra ile uzun yıllar boyunca, hem denizden hem de atmosferden sürekli veri toplayarak iklimde ve buna bağlı olarak deniz ekosisteminde meydana gelecek değişimlerin takip edilmesi amaçlanıyor.

Kısa Kısa

Her Sahile Bir Barınak

MAYIS - HAZİRAN 43


Röportaj

TÜRKİYE’de rakipsiz, dünya devlerine kafa tutuyor

44 MAYIS - HAZİRAN

Ersin Kılıç

2013 yılında kurulan Safetbag Türkiye kısa sürede sektörün önemli firmaları arasında yerini almış durumda. Üç ortaklı firma yaptığı profesyonel çalışmalarla Türkiye’de kendi alanında neredeyse rakipsiz hale geldi. Dünya da ise önemli firmalarla büyük rekabet içerisinde her geçen gün büyüyor.

İ

zmir’de yıllardır başarılı çalışmalara imza atan SafeTmade firmasının kardeş firması olan

SafeTbag Türkiye, ağırlık testi hizmetlerinde Türkiye’de ilk akla gelen

Samet Çelebi

firmalar arasında. Türkiye’de sektördeki tüm ağırlıklarda testler yapan firma, dünyaya da Dubai, Hollanda ve Norveç’teki ofisleriyle hizmet veriyor. Şirke ortaklarından Ersin Kılıç ve Samet Çelebi yaptığı sektörün ihtiyaçlarını çok iyi bildiklerini, uzman kadroları, doğru ve kaliteli ekipmanla işlerini en iyi şekilde yaptıklarını belirttiler. Ersin Kılıç, “SafeTmade ve SafeTbag olarak 2 grup firmamız var. SafeTmade İzmir’de üretim yapan ana firmamız.SafeTbag,SafeTmade’den doğan bir çıkış firması. Piyasaya SafeTmade olarak değil SafeTbag olarak çıktık. SafeTmade üretici olarak faaliyetine devam ediyor.SafeTbag Türkiye bu amaçla kuruldu. Üretilen su balonlarının markası SafeTbag olarak piyasada yer alıyor. Aynı za-

manda testi yapan firma halini almış durumdayız. Satışlarımızı SafeTmade yaparken biz bu ürünleri kullanarak firmalara ağırlık testi hizmeti veriyoruz. Türkiye’de balonla ağırlık limiti tanımayan bir firmayız. Kendi üretimimiz olduğu için 1000 tona kadar test yapabiliyoruz.SafeTbag sadece vinçlerin ağırlık testleriyle kalmadı. Bunun yanında Türkiye malzeme satışı SafeTbag üzerinden devam ediyor. Gemilerle ve tersanelerle iş yaptığımız için onların talepleri doğrultusunda diğer işlere de girmeye başladık. Yangın söndürme ilgili departmanımızı oluşturduk. Kurulumuna geçen sene başladık. Bu yıl da 4-5 aylık bir süreçten sonra yangın söndürme ekipmanları atölyesini kurduk ve sertifikalandırdık. Gemilerdeki ve tersanelerdeki müşterilerimize yangın söndürme ekipmanlarının testlerini de yapar hale geldik. Aynı zamanda Rus klası olan LSA hizmetimiz de başladı. Onu da müşterimizin taleplerinden yola çıkarak yapıyoruz.Türk Loydu’nun sertifikalandırdığı işlerde biz testleri yapıyoruz. Firma çağırıyor, Türk Loydu’nun sertifikalandırdığı işlerde malzeme tedarikini biz sağlıyoruz” şeklinde konuştu. Hali hazırda ISO9001 belgelerinin olduğunu söyleyen Kılıç,”Önümüzdeki dönemde de ISO17020 ve ISO17021’i de almayı düşünüyoruz. Hazırlıklarına başladık. ISO17020 devletten onaylı TÜRKAK akreditasyonuyla Türk Loydu’na da ihtiyacımız olmayacak. Müşterimiz direk bizimle temas kurabilecek. Karadaki bütün tesislerdeki vinçlere biz sertifika verir hale geleceğiz” ifadelerini kullandı.


İsteyen müşterimiz geldiğinde ona çalışma alanını gösterebiliyoruz. Böylece müşteri hem işin ilerleme sürecini görüyor hem de kafası rahat oluyor.2013 yılında kurulmuş bir şirket olarak 2014 yılını çok başarılı bir şekilde tamamladık. Bu söylediğimiz başarıları 2014 yılı içerisinde kısa bir sürede önemli mesafeler kat ederek tamamladık ve gelişmemiz de devam ediyor. Yeni kurulmuş bir şirket olarak bu kadar kısa sürede bu başarıları elde etmek kolay değil. Hem bir yandan yatırım yapıyoruz hem de çalışmalarımız devam ediyor. Fuarlar da bizim için faydalı oldu. Hepsini alt alta koyduğumuzda çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. 2015 yılından daha da büyüme beklentimiz var. Zaten yaptığımız yatırımların karşılığını aldıkça bu büyüme devam edecek” ifadesinde bulundu. Yurtdışındaki şubelerinin çalışmalarından da bahseden Ersin Kılıç, “Dubai’de müthiş bir petrol platformu hareketliliği var. Bu platformlarda da vinçler çok fazla ve bu vinçlerin testinin yapılması gerekiyor. Çok büyük bir potansiyel var. Onun yanında yüzer gemiler için de safeekipmanı talebi de var. Rotterdamda Avrupa’nın denizcilik açısından çok hareketli bir bölgesi. Rotterdam gemi giriş çıkışlarının yanı sıra çok önemli bir tersane bölgesi aynı zamanda. Son dönemlerde yaşanan krizler neticesinde bir yavaşlama olmuştu

orada. Aldığımız duyumlara göre orasını da canlandıracaklar. Oraya da o yüzden girdik ve hazırlık yaptık. O canlanmayla da bizim de işlerimiz orada daha da artacak.Norveç zaten aynı şekilde bir platform merkezi. Şu anda orada da çok önemli bir hareketlilik var. Başka yerler de olacak. Potansiyel gördüğümüz yerlerde biz de olacağız. Türkiye açısından değerlendirirsek Tuzla’da yer almamızın sebebi de bu. Burada çok fazla tersane var. Çok fazla gemi sirkülasyonu var. Yurtdışında rekabet ortamı çok fazla. Orada çok dikkatli ve adım adım ilerlerken Türkiye’de işler daha hızlı ilerliyor. Çünkü burada rakipsiziz diyebilirim” dedi. Kullandıkları ekipmanları İzmir’de kendi firmalarının ürettiğini belirten Samet Çelebi, “Dolayısıyla kaliteli malzeme kullanma açısından hiçbir tereddüdümüz yok. Ürünlerimizi iyi tanıdığımızdan müşterimize gerekli olan malzemeyi hızlı bir şekilde temin edebiliyoruz. Yurtdışında bu durum biraz daha zor oluyor. Orada rekabetten dolayı bizim üzerimize çok gelindi ancak bizim kullandığımız malzemenin kalitesi ve standardı ortada. Bu yüzden tüm eleştirilere ve kötülemelere karşı koyarak bu rekabette ayakta kalan taraf olduk ve bu şekilde mücadele ederek var olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Röportaj

Şuanda armatör tarafında da gemilerin “safe” işlerini yapan bir firma olduklarını söyleyen Şirket Ortağı Samet Çelebi “Aynı zamanda gemi vinçlerinin yük testlerini yapabilen ve bunda limit tanımayan bir firmayız. Yavaş yavaş büyüyoruz. Bir anda büyümek bizim politikamızda yok. Adım adım ilerliyoruz. Ürün satışı da yapıyoruz ama asıl işimiz o değil. Türkiye açısından durum böyle. Yurtdışında da çalışmalarımız var. SafeTbag Dubai, SafeTbag Rotterdam ve SafeTbag Norveç ofislerimiz de büyümeye devam ediyor. Oraya göre Türkiye’de daha hızlı ilerliyoruz.Çünkü burada müşteri talebi ve ihtiyaç daha fazla.Yurtdışında tesis faaliyetlerimiz devam ediyor. Orada da limit tanımıyoruz. Her çeşit ağırlık testini gerçekleştirebiliyoruz. Bu konuda Türkiye’de rakipsiziz ama dünyada tabi ki rakiplerimiz var. Yurtdışında daha rekabetçi bir ortamda iş yapıyoruz. Ama tecrübemizle ve uzman kadromuzla bu sorunun da üstesinden geliyoruz” şeklinde konuştu. Samet Çelebi “Herkes kaliteli iş yapıyorum diyor ama önemli olan bunu ispatlamaktır. Bizim farkımız burada oluşuyor. Biz elimiz açık oynuyoruz. Su testi ve ağırlık testlerinde kullandığımız malzemeler son derece kalitelidir. Yangın söndürme ekipmanları istasyonlarımızda diğer firmalardan farkımız var. Biz kamera koyduk.

MAYIS - HAZİRAN 45


İran, Mearsk’ten Tazminat İstiyor İRAN Dışişleri Bakanlığı, geçen ay Hürmüz Boğazı'nı geçerken İran tarafından alıkonulan Marshall Adaları bandıralı yük gemisinin cezası ödendikten sonra, iki gün içinde serbest

bırakılacağını bildirdi. Tahran'ın tartışmalı nükleer programıyla ilgili ABD ve İran arasında kritik görüşmelerin devam ettiği ve Husilere karşı ABD destekli Suudi Arabistan

liderliğindeki koalisyonun Yemen'de hava saldırıları yaptığı bir dönemde gemiye el konulması İran ve ABD arasında yeni bir gerginlik olarak yorumlanmıştı.

Kısa Kısa

Otomotiv Nisan Ayında Da İhracatta Lider

46 MAYIS - HAZİRAN

TÜRKİYE ihracatının lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi ihracatta miktar bazında yüzde 11 seviyesinde artış yakalamasına rağmen, parite kaynaklı olarak kayıp yaşadı. Nisan ayında 1 milyar 843 milyon dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, sektörel bazda dış satış liderliğini sürdürdü. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), nisan ayı ihracat verilerini açıkladı. Aylık bazda parite kaynaklı kayıp yaşanmasına rağmen, nicelik olarak ihracatın yüzde 11 seviyesinde, ağırlık olarak da yüzde 4 seviyesinde artması, otomotiv endüstrisinin bu alanda büyüme gösterdiğini gözler önüne serdi.

İTÜ, Açık Deniz Mühendisi Yetiştirecek TÜRKİYE’nin ilk Açık Deniz Mühendisliği Lisansüstü Programı, İTÜ’de açılıyor. İTÜ, değişen ülke ve sektör koşullarına göre akademik yeniliklere imza atmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, İTÜ Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü bünyesinde 2015-2016 Akademik Yılı itibariyle öğrenci kabul etmeye başlayacak olan Açık Deniz Mühendisliği Lisansüstü Programı hayata geçirilecek. Gemi inşa sanayinin önümüzdeki yıllarda açık deniz yapıları sahasına yönelme kararı alması üzerine İTÜ’ye kazandırılan program, yetiştireceği uzmanlar sayesinde ülkemizin bu alandaki gelişiminde öncü rol üstlenecek.


İzmir Kruvaziyer Turizminde Kan Kaybediyor iken bu sayı 2015 yılı Ocak ayında sadece 3 bin 462 kişide kaldı. 2014 ve 2015 Ocak ayı karşılaştırmasına göre yaşanan değer kaybı yüzde 50’yi geçti.2015 yılı Şubat ayında da bu olumsuz tabloya benzer bir tablo yaşandı. 2014 yılı Şubat ayında Alsancak Limanı’na 8 bin 23 kişi gelirken, bu

DP World Yarımca Konteyner Terminali İçin Anel Grup İle Anlaştı

ANEL Grup, altı kıtada 65’ten fazla terminali işleten ve dünyanın 3. büyük konteyner terminal operatörü olan DP World ile Yarımca Konteyner Terminali Projesi için anlaşma sağladı. Anel Grup Türkiye’nin en büyük konteyner terminallerinden biri olacak olan DP World Yarımca Konteyner Terminali Projesi’ne elektromekanik taahhüt hizmeti sunacak. Konteyner terminalinin enerji ve Jeneratör altında kesintisiz olarak çalışmasını ve minimum alt yapı arızaları olmasını hedefleyen Anel Grup, DP World Yarımca Konteyner projesi kapsamında elektrik ve mekanik hizmetleri verilecek.

sayı 2015 Şubat ayında 3 bin 770 kişiye gerileyerek yüzde 53 oranında büyük bir değer kaybına uğradı. Adnan Menderes Havaalanı; Alsancak, Aliağa, Çeşme ve Dikili Limanları’ndan giriş yapan toplam turist sayısı ise yaklaşık 43 bini buldu.

Kuşadası Limanı Yeşil Liman Olacak EGE Ports Kuşadası Limanı'nın "Yeşil Liman" unvanı alabilmesi için işletmeci firma ile Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü yetkilileri arasında protokol imzalandı.Deniz Ticareti Genel Müdürü Mustafa Çalışkan, yaptığı açıklamada, "Yeşil Liman-Eko Liman" projesi kapsamında çevreye duyarlı liman tesislerinin oluşturulmasının ve çevreye ilişkin olumsuzlukların giderilmesinin hedeflendiğini, belirlenen şartları yerine getiren liman tesislerine "Yeşil Liman" unvanının verildiğini belirtti. Bu unvanın, dünyanın önde gelen birçok limanında uygulandığını bildiren Çalışkan, Ege Ports Liman İşletmesi yetkililerinin, bu yöndeki başvurusunun değerlendirilerek uygun bulunduğunu ve pilot olarak seçildiğini kaydetti.

Kısa Kısa

İZMİR'in kruvaziyer turizmindeki kan kaybı 2015 yılında da devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık yüzde 31 oranında küçülen İzmir kruvaziyer turizmi, 2015 yılına da kötü bir giriş yaptı. 2014 yılı Ocak ayında kruvaziyer turizmiyle Alsancak Limanı’na gelenlerin sayısı 7 bin 140 kişi

MAYIS - HAZİRAN 47


İlk Duel-Fuel Termal Oil Kazan Sistemi Alfa Laval Türkiye tarafından satıldı

Haber

Alfa Laval ilk duel-fuelburnerthermaloil kazan sistemi siparişini Türkiye’den aldı. LNG ve FuelOil yakma özelliğine sahip ThermalOil Kazan Sistemi; Kanada’lı bir gemi işletme firması tarafından Beşiktaş Tersanesi’nde inşa ettirilecek Asphalt tanker projesinde kullanılacak.

48 MAYIS - HAZİRAN

D

etay dizayn Delta Marin tarafından geliştirilen proje, 135 metre tam boy ve 15,100 DWT olarak tasarlanıyor. Geminin operasyon bölgesi StLowresRiver, Great Lakes ve US Karasuları olarak düşünülmekte. Gemi dizaynında öne çıkan unsurlar, Polar 7 rotasyonu, Kanada taşımacılık kuralları ve USCG kurallarına uyumluluk olarak değerlendirilebilir. Ayrıca kazan sistemlerine ek olarak ana makina ve yardımcı jeneratörlerde de duel-fuel yakıt kullanılacak. Proje ile ilgili görüştügümüz Alfa Laval Satış Mühendisi Kurtuluş Acar “Pazarın LNG kullanımına doğru hızla ilerlediğini, ve bu ilerlemenin sadece gemi ana tahrik sistemleriyle sınırlı kalmadığını, makina dairesi ısıtma ve kargo ısıtma alanlarında da LNG kullanımının hızla yayıldığını; hali hazırda buhar üretiminde duel-fuel kazanların kullanılmakta olduğunu, ancak bu sipariş ile birlikte ThermalOil sistemleri icin de bir başlangıç yapıldığını belirtmiştir.

Alfa Laval’in benzer bir kaç proje için farklı müşterilerle görüşmeleri devam etmektedir. Proje kapsaminda tedarik edilecek ThermalOil kazan sisteminde duel-fuelburner uygulaması yapılabilmesi için standart kazan uygulaması üzerinde önemli modifikasyonların yapıldığınıbelirten Kurtuluş Bey, LNG yakıtın makina dairesi üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu, bunun yanısıra LNG kullanımının; double-wall borulama, ex-proof havalandırma ekipmanları kullanımı gibi farklı bir çok ekstra önlemleride gerektirdiğini belirtti. ThermalOil kazanlara duel-fuelburnerları adapte etmenin yanısıra, örneğin kazan sisteminin gemi otomasyon sisteminden monitör edilmesi ve kontrolü gibi, projenin gemi inşa şartnamesinden gelen birtakım diğer özel taleplerin de bu projede uygulanacağını belirtti. Kapsamlı bir tedarik Alfa Laval bu projede ThermalOil kazan sistemlerine ek olarak ürün

gamında bulunan buhar kazanı, seperatörler, fueloil yakıt hazırlama uniteleri (boostermodule), filtreler, tank yıkama ekipmanları ve ballastwatertreatment sistemlerini de paket kapsamında tedarik edecek. Tedarik edilecek pakette öne çıkan diğer unsurlar ise; yardımcı jeneratörler icin ayrı bir fueloil yakıt hazırlama ünitesi bulunması, thermaloil kazanlar ve fueloil yakıt hazırlama ünitelerindemanyetik kaplinli yakıt besleme ve sirkülasyon pompalarının tercih edilmesi, luboilseperatörlerde çift preheater (thermaloil, elektrik) kullanımı, her bir ballast pompası için deniz suyu, tatlı su ve göl suyu koşullarında çalışabilecek ballast water treatment ünitesinin kullanımı olarak değerlendirilebilir. Gerek projeden kaynaklı özel talepleri karşılayacak çözümlerin üretilmesi; gerek ise sipariş kapsamında teslim edilecek ürünlerde bazı uygulamaların ilk kez yapılacak olması, bu projeyi AlfaLaval için çok önemli ve özel kılmıştır.


Proje Kargo MART - NİSAN• | 49 EYLÜL-EKİM 17 |

7 DENİZ


Lojistikte Yabancı İlgisi Artıyor TİCARİ gayrimenkul alanında finansal hizmetler, yatırım yönetimi alanında da danışmanlık hizmetleri sunan JonesLangLaSalle (JLL) lojistik sektörüne yönelik hazırladığı kapsamlı raporunu açıkladı. JLL Türkiye Başkanı AviAlkaş, "Yabancı devler, İstanbul’u lojistik üs yapmak için sırada. Bizden yardım talebinde bulunan çok” dedi. JLL’nin Avrupa Lojistik ve Sanayi Eğilimleri Kullanıcı Araştırması raporuna göre; artan yabancı yatırımın da etkisiyle lojistik sektörünün 5 yılda yüzde 48 büyüyeceği öngörülüyor.Tesis büyüklüğü açısından 20 bin metrekare ile 50 bin metrekare arasında alan sağlayan lojistik tesisler verimlilik ve işletme karlılığı açısından Türkiye lojistik pazarı kiralama işlemlerinde en fazla tercih edilen alan aralığı olarak öne çıkıyor.

KIsa Kısa

Lüks Yatlar Bodrum Sahillerine Geri Döndü

50 MAYIS - HAZİRAN

HER turizm sezonunda sanat, spor ve iş dünyasından çok sayıda kişiyi ağırlayan Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden Bodrum'a lüks motor yatlar demir atmaya başladı. Milyon dolarlık motor yatlar, Bodrum Kalesi ve Kara Ada açıklarındaki yerlerini aldı. İlçede gözle görülür turist hareketliliği yaşanıyor. Birçok koyda demirli bulunan lüks yatlar, ilçedeki yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Bodrum'a gelen ve Bodrum açıklarına demirleyen 71 metre uzunluğundaki "Titania" isimli lüks yat da ilgi çekiyor.

Ordu’da İki Liman Kapatılıyor ORDU Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Ordu’da liman tartışmasına son noktayı koydu. Yılmaz, Altınordu ve Fatsa ilçesindeki limanları kapatacaklarını, Ünye Limanı’nı büyütüp geliştireceklerini belirterek, “Ordu’da liman vardır. Ordu’nun limanı Ünye Limanı’dır” dedi. Enver Yılmaz

yaptığı açıklamada, liman konusunda kamuoyuna yanlış bir algılama yapıldığını söyledi. ‘Ordu’ya liman gereklidir’ sözü ile ‘Altınordu’ya liman gereklidir’ sözleri arasında çok fark olduğunu belirten Yılmaz, Ordu’da liman olmadığı şeklindeki algının yanlış olduğuna dikkat çekti.


KIsa Kısa MAYIS - HAZİRAN 51


KCC sektörde kaliteden ödün vermiyor KCC Deniz Endüstriyel ve Ağır Sanayi Boyaları, 2009’da tarihinde Kore Merkezli KCC Corporation’un Türkiye Gebze’de bulunan KCC Boya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Türk firmalarının yurtdışı havuz boyaları ve seyir bakım boyaları satışı ve yeni inşa projelerinde; deniz, endüstri ve ağır sanayi boyalarında münhasır (tek) satıcı olarak tayin edilmiş, sorumlu ve yetkili olarak atanmıştır bir firma.

Yan Sanayi

K

52 MAYIS - HAZİRAN

KCC Türkiye Genel Müdürü Adem Kocadağ

CC Deniz Endüstriyel ve Ağır Sanayi Boyaları 2009 yılından sonra Türkiye pazarında pazar payı neredeyse sıfır olan ana firma KCC ürünlerinin; pazarlama, tanıtım ve satışlarına başlamış, son derece özverili ve başarılı çalışmalar neticesinde ve özellikle de şirketi ortaklarının şahsi gayretleriyle KCC ‘nin Türkiye’deki sürekli artan pazar payı bugün yüzde 13-15 seviyelerine getirilmiş durumda. KCC Türkiye Genel Müdürü Adem Kocadağ, bünyelerinde konusunda uzman ve deneyimli

NACE sertifikalı boya enspektörlerinin marketteki en güçlü yanlarından biri olduğunu kaydederek, Lojistik konusunda rakiplerine göre daha müşteri odaklı hareket ettiklerini ve zamanın onlar için değerini ve önemini bilerek, ihtiyaç ve isteklerini en kısa sürede yerine getirdiklerini ifade etti. Kocadağ, “Finans ve muhasebe departmanımız, sıfır hata prensibiyle, üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını büyük bir özveriyle yerine getirmektedirler.Tüm şirket kadromuz için müşterilerimizden sürekli teşekkür mesajları


hizmet vermeye, Tuzla Tersaneler bölgesindeki ofisimizden başladık, aynı bölgedeki ofisimizle devam ediyoruz. Başlangıç noktamız deniz boyaları olmasına rağmen, endüstriyel ve ağır sanayi boyaları, epoksi ve poliüretan zemin kaplama ürünleri de portföyümüzde mevcuttur. Amacımız olan, uzun vadede güven kazanmayı başardık. Müşterilerimiz bize ve ürünlerimize güveniyor, inanıyor” ifadelerini kullandı. Şirket olarak, Türk denizcilik sektöründe en yeni “boya markası” olmalarına rağmen, kuruldukları ilk andan itibaren kaliteye verdikleri önem ve zoru başarma azimleri sayesinde kısa sürede sektör tarafından kabul gördüklerini ve markette hakkettikleri pazar payını aldıklarını söyleyen Kocadağ, “Firmamızın değişmez ve değişmeyecek prensipleri daima kalite, hizmet, zamanında teslim ve uygun ticari şartlar olmuştur, olacaktır” şeklinde konuştu. Bir Gemi İnşaat Mühendisi olarak her zaman Tamir Bakım Onarım’ın ülkemizin önceliği olması gerekliliğini savundum diyen Kocadağ, “Buna inandım...2008 yılından bu yana yaşadığımız süreç haklılığımızı kanıtlıyor. Çünkü bildiğiniz üzere ne olursa olsun mecburi olduğunuz havuz periyodları var. Tersanelerimizin kapasitesi,

kalitesi, coğrafi konumu da bu konuda lider ülke olmamıza destek veriyor.Ayrıca GİSBİR gibi çok iyi bir düzenleyici, toparlayıcı kaliteyi artırıcı, kazaların önlenmesi konusunda eğitim verici, önder bir kurumumuz var. Biz de bakım onarım ve seyir bakım boyalrısegmentinde piyasaya paralel olarak büyümemizi devam ettiriyoruz. Yeni inşa projelerinde de sektörü takip ediyoruz, özellikle tersanelerimizle yakın temas halindeyiz. Proje halinde olan ve/veya imzalanmış tüm projelerde firmamızı temsil ediyoruz” ifadelerini kullandı. 2014 yılında Deniz Kuvvetleri yıllıkAntifoulingihalesini KCC Deniz olarak Kendilerinin kazandığını ifade eden Kocadağ, “Ayrıca İDO yıllık tüm havuz ve üstyapı boyaları, silikon sualtı sistemleri de dahil, KCC Deniz olarak ihaleyi kazanma başarısını gösterdik, IDO’ya mükemmel bir hizmet sunduk, teknik departmanlarından “teşekkür “ mesajları aldık. Bunlara ilavetenNursoyfirmasının TCDD Genel Müdürlüğü için, Van Gölü’nde, Tatvan – Van arasında vagonların taşınmasında kullanılacak 2 adet 50 vagon kapasiteli feribot yeni inşa projelerini KCC Deniz olarak biz tedarik ediyoruz” dedi.

Yan Sanayi

almaktayız. Buradan her birine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Adem Kocadağ, “1958 yılında kurulan KCC, Kore’deki ileri teknoloji fabrikalarına ilave olarak Çin, Singapur, Vietnam, Hindistan, Malezya ve Türkiye’de bulunan, üretim tesislerinde faaliyet göstermektedir. Denizcilik alanındaki tümü sertifikalı, endüstriyel ve ağır sanayi boyaları, epoksi ve poliüretan zemin kaplamaları, yangın geciktirici ürünler ile kimya sektörünün önemli alanlarında söz sahibidir. Özellikle Uzakdoğu’da armatörler tarafından tercih edilen bir marka olan KCC, şirketimizin pazarlama, tanıtım ve satış faaliyetleriyle Türk Denizcilik Sektörünün de tercih listesinde yerini almıştır. 2009 mart ayında başlayan çalışmalarımız sonucunda oldukça geniş ve saygıdeğer bir refereans listesine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Faaliyete başladığımız andan itibaren en önce ve her zaman kaliteyi ön planda tuttuk. Kaliteli ürün, kaliteli hizmet her zaman önceliğimizdir.Mükemmel hizmetle birleşmiş kalitenin, başarılı bir iş ortaklığının temeli olduğuna inanıyoruz. Bu sayede pek çok mutlu müşteriye hizmet etme şansına sahip olduk ve olmaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin Türkiye ve yurtdışı projelerine

MAYIS - HAZİRAN 53


Marina-Yat

Gemi ve Yat İhracatı Nisan’da Atağa Kalktı

54 MAYIS - HAZİRAN

Ocak-Mart dönemini ihracat düşüşleriyle kapatan gemi ve yat sektörü, nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre dış satımını yüzde 35,9 artırdı.

Y

ılın ilk çeyreğini ihracat düşüşüyle kapatan gemi ve yat sektörü, nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre dış satımını yüzde 35,9 artırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından derlediği bilgilere göre, gemi ve yat sektörünün ihracatı yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,9 geriledi. Buna karşılık sektör nisanda ihracat atağına geçti. Nisanda gemi ve yat sektörünün ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35,6 artış gösterdi. Geçen yıl ocak-nisan döneminde 317 milyon 198 bin dolar olan sektörün dış satımı, bu yılın aynı döneminde, ilk çeyrekteki düşüş dolayısıyla yüzde 14,1’lik gerilemeyle 272 milyon 594 bin dolara indi. Sektör dış satımının yarısından fazlasını tek başına karşılayan İstanbul’un geçen yıl ocak-nisan döneminde 209 milyon 49 bin do-

lar olan ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 26,73’lük azalışla 153 milyon 172 bin dolara düştü. İstanbul, buna rağmen Türkiye’nin toplam gemi ve yat ihracatından yüzde 56,19 pay aldı. İstanbul’a yakın gelecekte rakip olacağı öngörülen Yalova’nın ihracatı, söz konusu dönemde 73 milyon 431 bin dolardan yüzde 35,99’luk artışla 99 milyon 855 bin dolara yükseldi. Yalova’nın sektörün toplam ihracatından aldığı pay ise yüzde 36,63 olarak gerçekleşti. Gemi ve yat sektörünü sırtlayan bu iki il, Türkiye’nin toplam gemi ve yat ihracatının da yüzde 92,82’sine (253 milyon 27 bin dolar) imza attı. NORVEÇ LİDER PAZAR Sektör, yılın ilk 4 ayında en fazla ihracat 67 milyon 370 bin dolar ile İskandinav ülkelerinden Norveç’e gerçekleştirdi. Gemi ve yat sek-

törünün döviz gelirinin yüzde 24,71’inin elde edildiği bu ülkeyi, 32 milyon 969 bin dolar dış satım yapılan İngiltere takip etti. Türkiye ayrıca Almanya’ya 32 milyon 319 bin, Suudi Arabistan’a 22 milyon 680 bin, Faroe Adaları’na 22 milyon 32 bin, Singapur’a 19 milyon 845 bin, İtalya’ya 15 milyon 105 bin, St. Vincent ve Grenad’a 13 milyon 906 bin, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 7 milyon 420 bin, Avusturya’ya 6 milyon 828 bin, Liberya’ya 4 milyon 981 bin, Hollanda’ya 3 milyon 513 bin, Gabon’a 3 milyon 256 bin, Fas’a 2 milyon 911 bin, Marshall Adaları’na 2 milyon 299 bin, Yunanistan’a 2 milyon 156 bin, ABD’ye 1 milyon 714 bin ve Cook Adaları’na 1 milyon 650 bin dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdi.


Rusya İçin Üretilen Mistrallere 4 Ülke Talip Oldu Fransa, Rusya için ürettiği ama daha sonra teslim etmeyi reddettiği Mistral tipi savaş gemilerine alternatif alıcı olarak Kanada, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’ı değerlendiriyor.

güvertesinde buz çözme sistemi, daha güçlü havalandırma sistemi, helikopterler için daha büyük hangarlar ve Kiril harfler ile yazıların mevcut olduğunu kaydetti. Ancak gemilerin uluslararası standartlarına uygun olduğu belirtildi. Rusya ile Fransa 2011 yılında 1,2 milyar Euro karşılığında Rus Donanması için iki tane Mistral tipi helikopter gemisi yapımı için anlaşma imzalamıştı. Mistral sınıfı gemiler Fransa’nın NATO standartlarında üye ülkeler için geliştirdiği, 16 helikopter, 4 çıkartma gemisi, 60 zırhlı araç ve 900 askeri aynı anda taşıyabilen modern savaş gemileridir. Fransa, Kırım’ı işgali ve Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle Rusya’ya Mistrallerin teslimatını

askıya aldı.Daha sonra Rusya Devlet Başkanı asın sözcüsü DmitriyPeskov,

Fransa

Cumhurbaşkanı

François Hollande ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Mistral tipi savaş gemileri konusunda anlaştığını bildirdi.

Gemi Sökümde AB Üyesi Ülkelerin Tercihi Türkiye GEMİSANDER ve İSRA Başkanı Aden Şimşek AB'nin "Söküm" nitelemesiyle örnek göstermesi, tercihlerini Türkiye’den yana kullanması bizleri sevindirdi ve gururlandırdı" dedi.Adem Şimşek, kendisinin sadece Türkiye’nin değil, dünya genelinde faaliyet gösteren tüm gemi geri dönüşüm sanayicilerinin başkanı olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyada lider konumda olmasının her şeyden önce bir Türk olarak kendisini mutlu ettiğini, ancak İSRA çatısı altında temsil ettiği diğer ülkelerin sektörde geri kalışına üzüldüğü anlatan Adem Şimşek, sektörün Türkiye’de ulaştığı seviyeye diğer ülkeleri de taşımak adına ‘İSRA’ olarak yeni girişimlerde bulunmak zorunda olduklarını ve özellikle Asya ülkelerinin Türkiye’yi rol model alması gerektiğini vurguladı.

Kısa Kısa

F

ransız askeri uzman Bernard Prеzelin, “Mistral’i satın alma konusunda en ciddi adayların arasında Kanada, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan olacak. Onların gerekli finsansmana sahip olması çok önemli bir unsur” dedi. Savaş filoları hakkında Flottes de combat adlı kitap serisini yazan Prеzelin, Rusya için üretilen Mistral gemilerinin belli yapısal özelliklerine sahip olduğunu ancak Fransız Deniz Kuvvetleri için üretilen gemilerden çok farklı olmadığını bildirdi. “Tabii ki, elektronik kısmında belli farklılıklar söz konusu ama Fransız gemilerine kıyasla kritik birşey yok” diyen Prеzelin, Vladivostok ve Sivastopol adlı Mistral gemilerinde ilave olarak uçuş

MAYIS - HAZİRAN 55


Römorkör Sayısını 15’e Çıkarıyor 2015 yılı içinde Sanmar filosu 15 römorköre çıkıyor, yaş ortalaması ise 2’nin altına iniyor.2015 yılının ilk çeyreğinde filosuna kattığı 3 adet ASD römorköre ek olarak yeni inşa ve modernizasyon programı dahilinde yıl sonunda 8’i ASD olmak üzere 15 römorkörlük bir filoya ulaşıyor.Filoya katılacak römorkörlerin içinde 60 ve 80 ton çekme gücündeki ASD römorkörler çoğunlukta bulunuyor. Türkiye’nin en modern, en yeni ve en güçlü filosuna sahip olan Sanmar’ın yeni römorkörleri Norveç, Almanya, İngiltere gibi ülkelere ihraç ettiği römorkörlerle aynı standartlarda.

Kısa Kısa

Tamer Dinçşahin Ekol Lojistik’te Transfer Oldu

56 MAYIS - HAZİRAN

Yerli Sismik Gemi “MTA Turkuaz” Denize İndi TÜRKİYE'nin yerli sismik araştırma gemisi "MTA Turkuaz" törenle İstanbul Tersanesi‘nde denize indirildi. Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul Denizcilik'te yapımına başlanan ve 100 milyon euroya mal olan "MTA Turkuaz" adlı sismik araştırma gemisi büyük ölçüde tamamlandı. Denize indirilen yüzde 100 yerli tasarım MTA Turkuaz'ın yapımında bin işçi görev yaptı. MTA Turkuaz araştırma gemisinin görevi, modern bilimsel ekipman donanımıyla Türkiye deniz yetki alanları başta olmak üzere dünya denizlerinde doğal kaynakların aranması, karalardaki jeolojik yapıların denizlerdeki devamlılığının tespiti, deprem, iklim değişikliği, alt yapı hizmetleri üretmek ve bu amaçla su kolonun, deniz dibi ile dip altının özelliklerini araştırma faaliyetlerini icra etmek olacak.

GLOBAL bir Türk lojistik markası yaratma hedefi doğrultusunda yatırımlarını hızla sürdüren ve ciroda 1.2 milyar TL'yi aşan Ekol Lojistik, yurtdışındaki 11. şirketini Rusya'da kuruyor. Aynı zamanda Türk ihracatçısının Rusya'ya daha hızlı ve sorunsuz ulaşmasını hedefleyen Ekol, bu pazarda büyük deneyimi bulunan UND Eski Başkanı Tamer Dinçşahin'i Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü olarak transfer etti. Alternatif RoRo'yu yeniden yapılandırarak bağımsız bir şirkete dönüştüren ve geçtiğimiz ay filoya Fadiq ismi verilen 5'inci gemiyi katan Ekol Lojistik, Rusya'ya yönelik yeni bir RoRo hattının kurulmasına da sıcak bakıyor.


Makale MAYIS - HAZÄ°RAN 57


Son 6 yılın en iyi dış ticaret dengesine ulaşıldı

Deniz Ticareti

Türkiye’de ihracatın ithalatı karşılama oranı, yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 71 ile son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

58 MAYIS - HAZİRAN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, bu yılın ilk üç ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 azalarak 37 milyar 127 milyon 738 bin dolara gerilerken, ithalat da yüzde 9 düşüşle 52 milyar 293 milyon 15 bin dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 12,5 düşüşle 15 milyar 165 milyon 277 bin dolar olarak hesaplanırken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71 oldu. Dış ticarette ilk çeyrek rakamları dikkate alındığında, Türkiye yüzde 71 düzeyindeki dış ticaret dengesi ile son 6 yılın en yüksek ilk çeyrek düzeyine ulaşmış oldu. İlk çeyrek itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı

2014’te yüzde 69,8, 2013’te yüzde 62,9, 2012’de yüzde 63, 2011’de yüzde 56,1, 2010’da yüzde 67,6 düzeyindeydi. Bu oran, 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 85,1 seviyesinde bulunurken, söz konusu yılın sonunda ise yüzde 72,5 seviyesinde gerçekleşmişti. Yıl sonunda rekor bekleniyor Öte yandan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yıl sonunda ihracatın ithalatı karşılama oranı bakımından tarihi bir noktaya ulaşılacağını belirterek, “Yüzde 80’leri telaffuz edebileceğimiz bir noktaya geleceğiz. Bunun içinde 50 milyar doların üzerindeki hizmet gelirimiz yok. Bunu da sayarsak Türkiye bu konuda dünyaya örnek gösterilebilecek dış ticaret

dengesine yaklaşmış olacak” ifadelerini kullanmıştı. Dış ticaret dengesinin ekonomi yönetimi tarafından öngörülen yüzde 80’lere ulaşması durumunda Türkiye, 2015 sonu itibarıyla 28 yılın rekorunu kırmış olacak. İhracatın ithalatı karşılama oranı zirveyi en son 1988 yılında yüzde 81,4 ile görmüştü, bu yıldan sonra bozulan dış ticaret dengesi 2000 yılında yüzde 51 seviyesine kadar gerilemişti. Söz konusu denge, 2009 yılında yüzde 72,5 olmuştu. 2011 yılında yüzde 56 ile en düşük seviyelerinden birini gören ihracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yıl ise yüzde 65,1 düzeyinde gerçekleşmişti.


HYDROSTATIC RELEASE UNIT FOR LIFERAFTS

Ready for competition with h innovation inno ovation ova ovation on EP-1 HYDROSTATIC RELEASE UNIT FOR EPIRB

008


Gümrüklerde kaçakçılık X-Ray ile önlenecek Lojistik

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, gümrük kapılarında hem güvenli hem de hızlı hizmet vermek için yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi.

60 MAYIS - HAZİRAN

S

ınır kapılarında bazı araçların, x-ray cihazlarına yönlendirilerek ayrıntılı aramadan geçirildiğini anlatan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, “Bu işi yapanlar teknolojinin tüm imkanlarını kullanıyorlar. Hangi periyotta, hangi sıklıkta, hangi oranda, hangi araçların x-ray cihazına yönlendirildikleri noktasında bilimsel yöntemler kullanılıyor” diye konuştu. Bakan Canikli, gelinen seviyenin bu tür projelerin hayata geçirilmesine imkan sağladığını belirterek, şöyle konuştu: Belki 10 yıl önce böyle bir projenin uygulanması mümkün değildi ama bugün mümkün. Çünkü bugün bir x-ray cihazı saatte 80 tırı tarayabiliyor. Dolayısıyla teknolojinin ulaştığı seviye artık tüm tırların ve konteynerlerin x-ray cihazları ile taranmasına imkan sağlıyor, biz de bunu kullanmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladık, hangi limana,

hangi kapıya ne kadar x-ray cihazları yerleştirilecek, nokta nokta hepsini belirledik. “ALINAN GÖRÜNTÜLER, KOMUTA KONTROL MERKEZİMİZDE DENETLENECEK” Sistemin kurulması yönünde teknik şartnamelerin tamamlandığını ve gelecek günlerde bunun ihalesinin yapılacağını anlatan Canikli, söz konusu düzenlemenin, gümrük kapılarında hem hızlı hem de güvenli işlemlerin yapılması noktasında “reform” niteliğinde olduğunu vurguladı. Denetimlerde insan faktörünü minimum seviyeye indirmek istediklerini vurgulayan Canikli, “Çünkü gümrük kapılarında alınan görüntülerin bir örneği Ankara’ya gelecek ve komuta kontrol merkezimizde denetlenecek. Yani görüntüyü yerinde analiz eden operatör bilecek ki yaptığı denetim Ankara’dan da denetlenecek

ve herhangi bir farklılık bulunduğu takdirde kendisi ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabilecek” ifadelerini kullandı. “İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VERMEDEN TARAMA YAPILACAK” Canikli, sadece eşyaların değil, büyük ve küçük ölçekteki tüm araçların da x-ray cihazı taramasından geçirileceğini söyledi. Söz konusu uygulama sırasında insan sağlığına zarar verilmeyeceğini belirten Bakan Canikli, “O araçlarda bulunan kişiler sadece 5 muz yemiş kadar radyasyona maruz kalacaklar. Bu da uluslararası standartların çok çok altında. Yani çevre, insan tüm boyutları açısından olayı değerlendiriyoruz” dedi. Canikli, projenin 2016 yılında tamamen hayata geçirileceğini kaydetti.


B

u yıl altıncısı düzenlenen ve 2 gün süren Port Finance International Istanbul Konferansı; bölgedeki projeleri, planları ve yatırımları değerlendirmek üzere sektördeki liman ve lojistik uzmanlarını ve yatırımcıları bir araya getirdi. 29-30 Nisan tarihlerinde İngiliz Konsolosluğu’nda liman yetkililerinin, bankaların, yatırımcıların, lojistik firmalarının, Türk ve diğer uluslararası lojistik şirketlerinin bir araya geldiği konferansta, alanında uzman konuşmacılar katılımcılara şirketleri ve bulundukları bölgeler hakkında sunumlar yaptılar. Konferansın açılış konuşmasını yapacak olacak İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan’ın katılamadığı toplantıda, Metin Kalkavan’ın yerine bir konuşma yapan Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Danışmanı Harun Şişmanyazıcı,

Denizcilik piyasasının durma noktasına geldiğini söyledi. 2008 yılında yaşanan krizin etkilerinin hala devam ettiğini belirten Şişmanyazıcı, sektörün bir türlü düzlüğe çıkamadığının altını çizdi. Şimanyazıcı, “Ticari filomuz 30,5 milyon DWT’den 27,4 milyon DWT’ye düştü. Yapılan araştırma ve analizler şunu gösteriyor ki, 2020 yılına kadar bir iyileşme beklenmiyor. Denizcilikte bazı sektörler dibe vurmuş durumda. Bölgemizde ve komşularımızda yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar bizi çok olumsuz yönde etkiliyor” şeklinde konuştu. Daha sonra söz alan Poliport Genel Müdürü Fırat Yemeniciler, Kocaeli Limanı’nın Türk Limancılık Sektörü’nün “parlayan yıldızı” olduğunu belirtti. Yemeniciler, “Kocaeli Limanı’nda 2015’in ilk çeyreğindeki büyüme oranı yüzde 15. Yılsonunda 80 milyon tonluk

kapasitenin yüzde 80’ine ulaşmış olacağız. Acil olarak mevcut terminallerin büyütülmesi gerekiyor. Yatırımların ertelenmesi demek, Türk ekonomisinin ciddi bir şekilde zarar görmesi anlamına gelecektir” dedi.Yemeniciler, mevcut limanların genişleme kapasiteleri göz önüne alınmadan hayata geçirilecek Çandarlı, Filyos ve Mersin II limanlarına yapılacak yatırımların yeniden değerlendirilmesi uyarısında bulundu. Port Finance International Istanbul Konferansı’nda; Akfen Holding Üst Düzey Yöneticisi Süha Güçsav, DP World Üst Düzey Yöneticisi NicholaSilveire, Arkas Limanlar Sorumlusu Alp Çapa, Denizcilik Federasyonu Başkanı Bülend Temur, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Satıcı gibi birçok yerli ve yabancı konuşmacı sunumlar yaptı.

Limanlar

Fırat Yemeniciler

Port Finance’ta limanlar masaya yatırıldı

MAYIS - HAZİRAN 61


Samsun’da liman ihracatı artıyor

T

Limanlar

ÜİK verilerine göre Samsun ihracatında düşüş olduğu gözlenirken deniz ticaretinde ise artış yaşandığı kaydedildi. Samsun’un genel anlamda ihracatta 2014 yılının ilk çeyreğine göre 2015 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 11 milyon dolarlık azalma yaşanırken liman trafiği ise bunun tam tersini gösteriyor. Samsunport Limanı’nın verilerine göre 2014 yılının ilk çeyreğinde limana 300 gemi giriş çıkış

62 MAYIS - HAZİRAN

Samsun'da geçtiğimiz yıla oranla gemi ticaretinde artış yaşandığı kaydedilirken konteyner ticaretinin ise günden güne arttığı ifade edildi. yaparken 850 bin tonluk yük trafiği yaşandığı belirtildi. 2015 yılının ilk çeyreğinde ise limana giriş ve çıkış yapan gemi sayısı 344 iken yük trafiğinin ise 1 milyon tona çıktığı ifade edildi. Limanın ticari anlamda trafiğinin arttığını kaydeden yetkililer ise yıl mayıs ayından sonra trafiğin artacağını belirtiyorlar. DENİZ TRAFİĞİ ARTACAK Deniz trafiğinde konteyner taşımacılığının günden güne ilgi gör-

meye başladığı kaydedilirken önceden gemilerin boş gelerek Samsun limanından yük alarak çıktıklarını şimdi ise dolu gelerek dolu geri döndükleri belirtildi. 2013 yılında 37 bin TEU olan konteyner trafiğinin 2014 yılında 50 bin TEU olduğu belirtildi. 2015 yılının ilk çeyreğinde ise konteyner trafiğinin 11 bin 400 TEU’ya ulaştığı dile getirildi. Bu trafiğin önümüzdeki aylarda da artmasının beklendiği ifade edildi.

Nuh Çimento, liman hizmetlerini ihaleye çıkarıyor T ürkiye’nin çimento sektöründe faaliyet gösteren sanayi kuruluşları arasında; üretim kapasitesi, ürün kalitesi, sahip olduğu gelişmiş yönetim ve organizasyon yapısı ve köklü firma kültürü ile en üst sıralarda yerini almış bulunan Nuh Çimento Grubu’na ait liman tesislerinin liman elleçleme işleri için ihaleye çıkıldı. Nuh Çimento Grubu Bünyesindeki liman tesislerinin; gemi yükleme, boşaltma, hublama, saplanma ve liman içi nakliye işleri için 20 Mayıs’a kadar sürecek olan ihale süreci başladı. Gazete ilanıyla duyrulan bu şüreçte ihaleye katılım kapalı zarf usulü olacak. Kocaeli Hereke’de bulunan Nuh Çimento için ihala şartnamesi 08 Mayıs’a kadar temin edilebilir. 595 metre rıhtım uzunluğuna sahip olan liman, 80 000 DW tona kadar gemilerin yanaşmasına im-

kan veren Nuh Grubu’na ait liman tesislerinde deniz yoluyla ithalat ve ihracat işlemleri yoğun olarak devam etmektedir. Aynı hat üzerinde toplamda 3 rıhtımı bulunan tesislerde liman elleçlemeişleri 1997 yılında tamamlanan sahil sevk projesi ile Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen 3m çapında ve 300m uzunluğundaki yer altı tüneli ve içinde yeralan boru konveyör aracılığıyla çimento ve klinkerin otomatik olarak gemiye yüklenmesine imkan vererek yapılıyor.

Nuh Çimento Grubu’na ait limanında, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından tüm dünyada uygulamaya konulan ve T.C. Denizcilik Müsteşarlığı tarafından sertifikalandırılan “Uluslar Arası Gemi ve Liman Güvenliği ( I.S.P.S. code ) ” kuralları uygulanıyor. Nuh Çimento Sanayi A.Ş. fabrika ve liman sahalarında OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi uygulanmakta olup İngiltere Standartlar Enstütüsü (B.S.I.) tarafından sertifikalandırıldı.


Türkiye'nin Ortadoğu ve dünyaya açılan önemli limanları arasında yer alan İskenderun Limanı'na, 2014 yılında toplam 2 bin 786 gemi geldi.

U

luslararası ticaret ağında önemli yere sahip İskenderun Limanı’nda 2014 yılı hareketli geçti. Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyaya açılan önemli limanları arasında yer alan İskenderun Limanı’na, 2014 yılında toplam 2 bin 786 gemi geldi.İskenderun Liman Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre, geçen yıl limanda, 36 bin 394 ton demir çelik ürünü, 40 bin 68 ton iş makinesi, 382 bin 846 ton buğday, 71 bin 234 ton inşaat demiri, 72 bin 915 ton soya fasulyesi, 8 bin 739 ton darı, 75 bin ton

arpa, 116 bin 74 ton mısır-tahıl, 213 askeri araç boşaltması gerçekleştirildi. 2014’te limanda 185 bin 288 TEU konteyner boşaltması ve yüklemesi yapıldı. Dünyanın birçok noktasına düzenlenen seferlerle ülke ekonomisine katkı sağlayan İskenderun Limanı’na 2014’te 2 bin 786 gemi geldi.Transit geçit yolları üzerinde olması nedeniyle yüklemenin de fazla olduğu limanda 2014’te şu yüklemeler gerçekleşti: “249 askeri araç, 50 bin 10 ton bulgur, 72 bin 336 ton beyaz çimento, 11 satış amaçlı çekici, 190

bin 41 ton demir çelik ürünleri, 942 bin 231 ton inşaat demiri, 19 satış amaçlı kamyon tankeri, 12 bin 32 ton kireç, 156 bin 50 ton motorin, 196 satış amaçlı otobüs, 125 bin ton saman ve ot, 83 bin 400 ton taş kömürü, 15 bin 300 üre gübresi, 18 taşıma amaçlı tır. Diğer ürünler dahil toplam 9 milyon 250 bin 921 ton yükleme gerçekleştirilen liman, jeopolitik konumu itibariyle transit geçiş noktası olarak da görülüyor. Güney Kıbrıs hariç bir çok ülkeye seferler düzenlenen limanda, 3 liman, 5 iskele ve 3 şamandıra bulunuyor.

Limanlar

İskenderun Limanı’nda 1 yılda 2 bin 786 gemi yanaştı

MAYIS - HAZİRAN 63


Muğla’da bu yıl iki marina daha hizmete giriyor

Marina-Yat

Yaklaşık 800 yat kapasiteli iki marinanın tamamlanmasıyla Muğla'da 7-8 bin kişinin istihdam edileceği, marinalara bağlanan yatların tarımdan sanayiye kadar birçok sektöre katkı sağlayacağı açıklandı.

64 MAYIS - HAZİRAN

M

uğla’da yapımları devam eden iki marinadan biri Haziran’da, biri de Ekim’de tamamlanacak. Muğla’da, Gökova Körfezi’nde yapımı devam eden 420 yat kapasiteli marina önümüzdeki ay, Güllük Körfezi’ndeki 350 yat kapasiteli marina da Ekim ayında hizmete girecek. Marinaların faaliyete geçmesiyle Gökova ve Güllük körfezlerinin çevrelerinin yat sektörü bakımından oldukça hareketleneceği, hem bölgeye hem de ülkeye önemli miktarda ekonomik katkı sağlaya-

cağı bildirildi. Deniz Turizm Birliği Danışma Kurulu Üyesi Ercan Güneştutar, hükümetin 2023 hedeflerinin arasında “En az 50 bin yat bağlama kapasitesi” olduğunu hatırlatarak yatırımların önemli ve gerekli olduğunu söyledi. Önemi anlaşılacak Güneştutar, “Tarımdan sanayiye kadar onlarca sektör yat turizminden kazanıyor. Bölgemizde yakın zamanda faaliyete geçecek olan iki marina sayesinde 7-8 bin kişi iş sahibi olacak. Sadece söz

konusu körfezlerdeki esnaf değil, Muğla’nın farklı yerlerindeki sebze meyve üreticileri, hayvancılıkla uğraşanlar, esnafın her türlüsü, sanayinin tamircisinden boyacısı, kaportacısı kazanacak. Marinaya gelen her yat, yılda fiyatının yüzde 10’u kadar masraf eder. Mesela 100 milyonluk bir yatın bölgeye bırakacağı para 10 milyon lira. Bunun yüzde 3’ü personel gideri, gerisi bölgeye kalır. Bu yönüyle bakıldığında elde edilecek gelirin önemi daha iyi anlaşılacak” dedi.



Türkiye, Milli Gemi’yi ihracata hazır

Savunma Sanayi

Türkiye Milli Savaş Gemisi Projesi (MİLGEM) kapsamında inşa edilen gemileri ihraç etmek için harekete geçti.

66 MAYIS - HAZİRAN

G

eminin ihracat atağı Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yapılan direktifle gerçekleşti.Türk Donanması’nın Arap Denizi ve bölge ülkelerine yaptığı planlı ziyarete, geminin tasarım ve inşa süreçlerini üstlenen Savunma Teknolojileri ve Mühendislik A.Ş’den de (STM) personel katıldı. Gemi ihracatı için tanıtımlar yapan STM ekibi, MİLGEM Projesi kapsamında ihracat yapmak için Kuveyt Deniz Kuvvetleri yetkililerine sunum yaptı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, MİLGEM Projesi kapsamında Türkiye’de inşa edilen ilk milli savaş gemilerinden TCG Büyükada Kuveyt’te yetkililere tanıtıldı. Kuveyt Deniz Kuvvetleri personeli ile günlük seyir faaliyetleri yapılarak geminin savaş kabiliyetleri tanıtıldı. STM’ye verilen ihracat yetkisi kapsamında Ku-

veyt Deniz Kuvvetleri’ne tanıtımı yapılan gemi, yetkililerden olumlu görüşler aldı. Benzer gemileri donanmasına katmak isteyen Kuveyt, daha önce de bu niyetini Türk tarafına iletmişti. Milli Hayalet Gemi MİLGEM Projesi kapsamında üretilen gemide kullanılan 1000 tonluk çelik yığını, elektronik sistemler ve tasarım sayesinde radarlara karşı görünmez hale getirildi. TCG Büyükada’nın inşasında 40’dan fazla yerli firma görev aldı. Radar kesit alanları düşük olduğu MİLGEM projesi kapmasında üretilen savaş gemileri ‘Hayalet gemi’ olarak niteleniyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Araştırma Merkezi ve İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nın çalışmaları da milli geminin tasarım aşamasında kritik rol oynadı. MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen gemiler, caydırıcılık sağlamak,

kesintisiz gözetleme ve karakol görevlerini yapmak, denizde terörist faaliyetleri takip ederek önlemek, deniz altı savunması, su üstü savaşı ve hava savunma görevlerini yerine getirmek üzere tasarlanıyor. 3 ve 4’üncü Gemiler Yolda Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ na bağlı olarak görev yapan STM firması, MİLGEM Projesi kapsamından inşa edilen TCG Büyükada ile TCG Heybeliada gemilerinin, tasarım ve inşasında görev almıştı. Öte yandan 25 Temmuz 2014 tarihinde MİLGEM projesinin 3. ve 4. gemileri için de STM ile sözleşme imzalandı. STM bu projede ilk projedeki sorumluluklara ilave olarak geminin en önemli sistemlerinin başında gelen Ana Tahrik Sistemi Tedarik ve Entegrasyonu sorumluluklarını da üstlendi.


maiAjans

tasarım hakkında yaratıcı fikirler

www.7deniz.net

www.thecruiselife.com.tr

www.gastetime.com

yayınlarımız

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER TANITIM VE REKLAM FİLMLERİ KURUMSAL KİMLİK BROŞÜR VE KATALOG ORGANİZASYON FOTOĞRAF ÇEKİMİ

başka dünyaların çizgileri

Türkiye’nin Kruvaziyer Haber Dergisi

time Anadolu yakası yerel siyasi ve haber gazetesi

Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 Cep: 0532 496 62 51 maiajans34@gmail.com


Dernekler

KOSDER Armatörleri İşletmecileri Derneği ve Brokerler Derneği ile fikir alışverişinde bulunmak, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak amacıyla bir çalıştay gerçekleştirdi.

68 MAYIS - HAZİRAN

KOSDER Derneği Brokerler Derneği ile bir araya geldi Toplantının açılış konuşmasını yapan KOSDER Derneği Müdürü Özgür Topuz, ilkinin gerçekleştirdikleri toplantıda Brokerler Derneği üyeleri ile KOSDER Derneği üyeleri arasındaki bağları güçlendirmeyi, hızlı ve doğru bilgi akışını sağlamayı amaçladıklarını ve ileride gerekli gördüklerinde bu tür toplantıların devam edeceğini söyledi. Daha sonra söz alan KOSDER Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Salih Zeki Çakır, toplantının amacından bahsederek yapılacak çalışmalar ve KOSDER Derneği hakkında bilgiler verdi. Kaptan Salih Zeki Çakır, “Bugün bu salonda deniz taşımacılığımızın en dinamik paydaşlarından olan gemi ve yük brokerleri ile gemi sahip ve işletmecilerimiz bir araya getirip bir ortak akıl oluşturma amacıyla toplanmış bulunuyoruz.KOSDER Derneği, 88 gemi sahibi ve işletmecisinin bireysel üye olduğu, 300 geminin temsil edildiği sosyal giri-

şimdir. Karadeniz ve Akdeniz havzasında küçük tonaj koster tanımına giren ortalama 2 bin 200 gemi deniz taşımacılığı yapmakta. Son güncellemelere görebu gemilerin 700 tanesi Türk bayraklı gemiden oluşmaktadır. Bütün bölgelere ortalama yıllık 44 bin adet yük bağlaması yapılmakta. Bunun sonuncunda navlun 8-9 milyar civarında oluşmaktadır. Türklerin gemileri ortalama 14 bin sefer yapmakta ve 2 milyar dolar civarında navlun hasılatı yapmakta. Bu veriler ışığında iki meslek grubu arasında var olduğuna inandığımız sinerjiyi artırmak gayesiyle bugün burada bazı konuları tartışmaya açmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Daha sonra kürsüye gelen Gemi Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Kösoğlu yaptığı konuşmada,KOSDER Derneği’nin değerli üyeleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, “Biz her ne kadar bilinmeyen ya da önemsenmeyen bir meslek

grubu olarak görünsek de, her birimiz tüm denizcilik sektörünün kilit noktalarından biriyiz. Yaptığımız iş armatörlere bilgimizi kendi süzgecimizden geçirerek aktarmaktır. Sizi kendiişlerinizle meşgulken bir sürü gereksiz bilgiyle uğraşmanızı önleyerek size ihtiyacınız olan hazır bilgiyi sunmaktır.Bir nevi sizin gözünüz ve kulağınızız. Bu kosterde biraz daha ön plana çıkıyor. Zaten kısıtlı bir piyasa var. Burada kim nerede ne yapıyor diye bilmek sizin açınızdan çok önemli. Biz de bunu sağlamaya gayret ediyoruz. 2010 yılında 5 Mayıs’ta 62 kurucu üyesiyle derneğimizi kurarak organize bir hale geldik. Şuanda aktif olarak 306 üyemiz var” şeklinde konuştu. Daha sonra Brokerlik Mesleğinin Dünü, Bugünü, Geleceği konulu bir sunum yapanİMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Harun Şişmanyazıcı, borkerlik mesleği hakkında bilgiler verdi.


Tersane Planlarını Satın Alıp Tarihi Gemilerin Maketlerini Yaptı BİRİNCİ Dünya Savaşı'nda kullanılan 24 geminin Çanakkale'de sergilenen maketleri, yurt dışından paftalar halinde tersane planları getirtilerek inşa edildi. Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılı dolayısıyla sergilenen Birinci Dünya Savaşı'nda yer alan gemilerden 24'ünün maketleri, yurt dışından yaklaşık 50 bin lira ödenerek getirilen tersane planlarına göre birebir küçültülmüş olarak yapıldı. Valilik 2015 Koordinasyon Merkezince düzenlenen etkinlik kapsamında, Birinci Dünya Savaşı'nda, özellikle Çanakkale Cephesi'nde kullanılan 24 geminin maketleri, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Çanakkale Evi'nde sergilendi.

Türk P&I Teminat Limitini 1 Milyar Dolara Yükseltti TÜRK P&I Sigorta geçtiğimiz bir yıl boyunca armatörlere, gemi işletenlere, dalış botu sahiplerine, turistik teknelere, yatlara ve balıkçılara sigorta teminatı sunarak sektörün tüm paydaşlarının ihtiyacını karşılama konusunda kısa sürede önemli bir mesafe aldı. İkinci yaşına girerken büyük bir yeniliğe imza atan Türk P&I, dünyada çok az sayıda P&I Kulübünün sağlayabildiği 1 milyar dolar limitli teminatı Türkiye’de ilk defa sektörün hizmetine sunuyor.

TÜRK Loydu 57. Genel Kurulu’nda yeni başkan Gemi İnşaatı ve Makine Mühendisi Cem Melikoğlu oldu. Yönetim de denetim kurulu üyelerinin isimleri ise şöyle;Başkan: Cem Melikoğlu, Başkan Vekili: Atilla Çiftçigüzeli, Sayman Üye: Halim Mete, Üyeler: Erdal Gedikoğlu, Kaan Tunçelli, Lütfü Savaşkan, Mehmet Kalkavan, Mehmet Atilla Oksay, Serhan Gökçay. Yürütme Kurulu; Başkan: Cem Melikoğlu, Başkan Yardımcısı: Erdal Gedikoğlu, Üyeler: Mehmet Atilla Oksay, Serhan Gökçay. Denetçiler; Ali Önder, Derya Turgut, İsmail Yalçın oldu.

Kısa Kısa

Türk Loydu Yeni Yönetimi Başkanı Cem Melikoğlu Oldu

MAYIS - HAZİRAN 69


Çanakkale

Sedat Altunay Marina ve Kruvaziyer Liman Yatırım Danışmanı

Makale

T

70 MAYIS - HAZİRAN

arih öncesinde Truvalı Helen’inde sebep olduğu, savaşlarla yıkılıp yeniden dirilen günümüzde şehir katmanları olarak bütün dünyanın ilgisini çeken, Birinci Dünya Savaşı’nın belki de en kanlı ve birebir siper savaşlarına sahne olan toprakları da barındıran, günümüzde Çanakkale’nin merkezine dört kilometre uzaklıkta... Bir “Barış Kenti” kuracaktık. 100’üncü yıl anısına ortaya çıkacak bu projeye ne “Devlet” ne de “Mahalli yönetimler” geçit vermedi. Yakın geçmişte duble yol olarak revize edilmiş Çanakkale –Lapseki otobanına paralel; deniz-otoban arasında 3 bin 540 metrekare arazi üzerine uygulanmaya alınacak bir mega projeydi. Denizde 700 çeşitli boy ve formatta, karada ise 300 tekne barındırabilecek ve hizmet verebilecek uluslararası standartlarda bir marina. Ortalama 5 bin yolcu ve personel barındıran ve aynı anda dört kruvaziyer yolcu gemisine hizmet sunacak kruvaziyer liman. Projenin tarihi ve stratejik önemini ön plana çıkartırken, “Tarihi Yarımada” ile irtibatı sağlayacak bir feribot iskelesi. Genel hizmet, food-court, business-center, gibi anlık tüketilen gerek ihtiyaca bağlı, gerekse günümüz ‘kablosuz hayat’ modeli ve bunun

(Barış Kenti Troya) Savaşı 100. Yılında Gerçekleşmiş Olsaydı

gelecek türevlerinden yola çıkılacak bir altyapı ile sunulan mekan ve hizmetleri daha evrensel ve teknolojik anlamda son kullanıcıya hedefleyen mekanlar yaratırken, çeşitli bütçe ve seyahat alışkanlıklarını güncel ve global oluşumlar ve tercihler içinde, mümkünse en az ‘adaptasyon’ sürecinde güncellenebilecek şekilde konumlandırılmış bir konaklama mekanı. Projenin hayata geçmesi ile paralel zamanda gerçekleşecek olan ve son teknoloji “Deniz Müzesini” de kendi parçası yapabilen bir konumda olacaktı. Vergi öncesi tüm giderler çıktıktan sonra Kar elde edeceği varsayılmıştır. Gümrüksüz satış mağazaları, serbest bölge operasyonları ve diğer ticari ürünler bu rakamların hesaplamasına dahil değildir. Günümüz global ticari verilerine göre geri dönüşü oldukça karlı bir yatırım aracı olarak projemiz ön plana çıkmaktadır. Tuya Holding bünyesinde kurulan Çanakkale Marina ve Kruvaziyer Liman İşletmeleri A.Ş kıyı yapıları yatırımı ve işletmesini; 2ER Proje Müşavirlik firması, Marin ve marina mimarisi ve işletmeleri konularında Avustralya bazlı, Dubai merkezinden yönetilen: Mourjan Marinas IGY, Katar şeyhinin yatırımlarından olan, Dubai merkezli ünlü mimarlık bürosu WATG. Gibi konusunda global konumda

sabitlendirmiş ve ‘devamlılık’ sağlayabilen firmalar ile geliştirmekte ve devamlılığını sağlamaya yönelik stratejik ‘uygulama-ortaklıkları’ kurmaktadır. Bütün global oyuncu taşeronlar ve çözüm ortaklarını da bünyesinde yöneterek; Tuya Holding, Çanakkale Marina ve Kruvaziyer Liman İşletmeleri A.Ş. olarak kıyı yapıları yatırımı ve işletmesini gerçekleştirecektir. 250 dönümlük kara arazisi; Marina, Kruvaziyer limanı ve feribot iskelesi ile ek hizmet tesislerinin bulunduğu 374 dönümlük alana ek olarak, şirkete tahsis edilecektir. Bu şekilde proje iki yıl içinde tamamlanarak faaliyete geçirilebilecektir. Ana Liman toplan yatırımı, üst yapılar hariç olmak üzere; Ana Liman: 65 milyon Amerikan Doları, Yalova Feribot İskelesi: 7,500.000.00 Amerikan Doları Mimari proje özelliklerine göre üst yatırım bedelleri öngörülen özelliklere göre hesaplanabilir. Yatırım yapılacak bölgenin tüm tarihi ve güncel bileşenlerini bir araya getiren bir Deniz Müzesi, tüm global üniversiteler ve konu ile alakalı vakif ve diğer bileşenleri de beraberinde, uygulanacak projenin belki de sembol yapısı olan Deniz Müzesini Tuya Holding inşaa edecektir, tüm yatırım bedellerini kendi karşılarken. Çanakkale Savaşları 100ncü yıl


jik gündemde belki de güncel belki de tarih kalan bir ‘güruha’ ulaştırmak asıl amacımız. Planlanan ‘Yaşam Kenti’, Troya anlık bir kutlamanın mekanından çok, bizlerden olduğu kadar – buralardan çok uzaklarda ‘bu topraklara’ birşeyler feda etmiş tüm dünya evlatlarına yad edilmek üzere tasarlanmıştır. Tüm negatif çabalara rağmen, ‘hoşgörü’ ve ‘misafirperverlik’ üzerine odaklanmış dinimizin tavsiye ettiği şekilde ve bu şehit kanı ile bulanmış topraklarda yüzyıllarca ‘yaşatılmaya’ çalışıldığı şekilde, Paylaşmak isteyen ve saygı duyan herkezin ‘olan’ bir Troya’yı yeniden canlandırmak belki de amacımız. Valiliğimizin talebi üzerine de; Projenin ‘Kamu Yararına’ olduğunun belirtilmesi ve Çanakkale Valiliği’nce oluşturulacak komisyonun kararı ile 1/25.000 planlarda bu alanın Turizm,Kültür, Eğitim, Sağlık

ve Konut alanı olarak kullanabileceği kararının alınması için gerekli başvurular yapılmış olup, Avustralya ve Yeni Zellanda hükümetleri ile ortak kurulacak Vakıf Universitesi için bu ülkelerle bir Kültür Anlaşması yapılması ve bunun 2015 yılı anma toplantılarına yetiştirilmesi çalışmalarına başlanmıştır, Aynı ülkeler, 100ncü yıl Anma Toplantıları için Bakan düzeyinde görevlendirmeler yapmış ve al komiteler çalışmalara başlamış durumdadır. Ülkemiz bakanlıklarının da yeni yapılanma akabinde ivedi olarak bir komite oluşturarak çalışmalara başlaması öngörülmektedir. Çeşitli kültürlerin tüm güncel teknoloji ve imkanlarla uzun zamanlar bir araya gelebileceği, yerel halk ve Türk milleti için övünç ve haklı gururun simgesi olan bu mekan, ulusal hazinemize katılması kaçınılmaz bir proje olacaktır.

Makale

Anma Toplantıları olan 18 Mart 2015’e kadar kademeli olarak tüm deniz yapıları ve basit alt yapı yatırım bedeli olan 85 milyon Amerikan Doları’nın harcanacağı öngörülmektedir. Bakanlar Kurulunca öngörülen Çanakkale ilini 3ncü derece Teşvik Bölgesi kılan uygulamaya göre de; yatırım bedelinin yüzde 30-40 oranında teşvik kapsamında geri dönerken, sosyal sigortalar – enerji ve vergi indirimi avantajlarından 7 seneye varan bir zaman dilimi içinde yararlanabileceği tespit edilmiştir. 100’ncü yıl gibi önemli bir zamanda, bizlerden şimdiden bakanlık nezdinde girişimlerde bulunmuş Avustralya ve Yeni Zelanda hükümetlerinden, belki de Türk misafirperverliğine yakışır şekilde atılımlarda bulunmak ve akabinde belki de bir Disneyland ya da D-Day Memorial gibi jenerasyonlar tarafından interaktif şekilde bir sonraki duygusal ve bilinçli jenerasyona kimlerin neye inanarak kan döktüğü bu toprakları değerini anlamasalar da, önemini ve söz konusu proje ile ön plana çıkacak ‘ortak tüketim alanları – paylaşma’ gibi aslında teknolo-

Öngörülen projelerin, öncelik sırasına göre uygulanması durumunda: Yedi yıllık bir dönem içinde; Marina 45,000,000.00 Amerikan Doları, Kruvaziyer limanı 37,200,000.00 Amerikan Doları, Yüzde 15’lik inen yolcu payları 26,000,000.00 Amerikan Doları, Ve çok amaçlı feribot iskelesi ön görülen gelirleri olan 21,000,000.00 Amerikan Doları olarak, Toplamda: 129,200,000.00 Amerikan Doları

MAYIS - HAZİRAN 71


U.N Ro-Ro, BAF Ücretlerini Yeniden Belirledi U.N Ro-Ro Akaryakıt Fiyat Ayarlaması(BAFBunkerAdjustmentFactor) ücretlerini yeniden belirledi. U.N Ro-Ro’nun hatlarında taşımakta olduğu araçlara uygulanan BAF (BunkerAdjustmentFactor) ücreti, döviz kurları ve petrol fiyatlarındaki değişimler dikkate alınarak 1 Mayıs 2015 tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde eksi BAF fiyatı olarak belirlendi.İstanbul – Trieste Mersin – Trieste Gidiş-Dönüş İhracat İthalat GidişDönüş İhracat İthalat Tek Yön:Yarı Römork -50 Euro -25 Euro -25 Euro -50 Euro -25 Euro -25 Euro, Komple araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro -70 Euro -35 Euro -35 Euro, Uzun Araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro -70 Euro -35 Euro -35 Euro, İstanbul – Toulon Gidiş-Dönüş İhracat İthalat Tek Yön: Yarı Römork -50 Euro -25 Euro -25 Euro, Komple araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro, Uzun Araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro.

Kısa Kısa

Vergi Düştü, Deniz Taşımacılığı Arttı

72 MAYIS - HAZİRAN

VERGİ indiriminin etkisiyle 20032014 döneminde yurt içi deniz taşımacılığı kapsamında taşınan yıllık yolcu sayısı yüzde 61, araç sayısı ise yüzde 96 arttı. Deniz taşımacılığına ivme kazandırmak amacıyla 2004 yılında başlatılan ÖTV'si sıfırlanmış deniz yakıtı uygulaması kapsamında sektöre sağlanan teşvik tutarı, geçen yıl sonu itibarıyla 4,3 milyar liraya ulaştı.Uygulamanın başlamasının ardından geçen 11 yıllık süreçte ÖTV'siz yakıttan en çok yolcu gemileri ve feribotlar faydalandı. Vergi teşvikiyle sektörde sağlanan 4,3 milyar liralık tasarruftan özel sektörün aldığı pay yüzde 76 oldu.

Yabancı Yatırımcının Türkiye’ye İlgisi Zayıflıyor GEÇMİŞE kıyasla yabancı yatırımcının Türkiye’ye ilgisi azalıyor. TİSK verilerine göre yabancı yatırım 2015’in ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 534 milyon dolar azaldı. Kurumsal yabancı yatırımcının isteksizliği Borsa İstanbul’daki halka arzların ertelenmesinde etkili oluyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), yabancı Yatırımcının geçmişe kıyasla Türkiye’ye ilgisinin azaldığı tespitinde bulundu. TİSK Bülteni’nde 2015’in ilk 2 ayında yabancıların doğrudan yatırımları ve portföy yatırımlarının da azaldığına işaret edildi. Rakamsal verilere göre yabancıların doğrudan yatırımları geçen yılın ocak-şubat dönemine göre 534 milyon dolar azaldı ve 713 milyon dolar olarak gerçekleşti.


GATE�TO LOGISTICS

18-20 Kasım 2015 İstanbul www.logitrans.com.tr

Uluslararası Transport Lojistik Fuarı Organizasyon EKO MMI Fuarcılık Ltd. Şti.

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


Azzurro’dan 3. Yılda 3 Model

Yat-Tekne

Azzurro Şirketler Grubu, teknelerini en yüksek standartlarda, ithal malzemeler ile makine kullanılmadan sadece el işçiliği ile üretiyor. Üretim Süreci tasarımın hazırlanması, müşteriye sunulması, talep edilen değişiklerin, ana tasarımın kimliğini bozmayacak şekilde tasarıma adaptasyonu ve tasarımın revizyonu ile başlıyor.

74 MAYIS - HAZİRAN

1

7 Eylül 2012 tarihinde kurulan Azzurro Şirketler Grubu, tekne tasarımı ve üretimi, gayrimenkul ve otel yatırımları, spor salonu ortaklığı gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren genç ve yenilikçi bir Türk şirketi. Bu farklı faaliyet kollarına rağmen şirketin temel yapı taşını katamaran sürat tekne tasarımı ve üretimi oluşturmakta. Henüz 3 yaşında bir firma olmasına rağmen, elde edilen başarının ardında, 25 yıllık sektörel tecrübenin, fonksiyonel lüks tasarım ve son teknoloji ile harmanlanması yatmakta. Firma Yönetim Kurulu Başkanı, 2004 senesinden günümüze kadar, 110’u aşkın Offshore yarışına katılmış, İtalya’daki Politecnico di Milano Üniversitesi’nde Yat Tasarımı Yüksek lisansı yapmış genç bir iş adamı. Azzurro markasının sembolü haline gelmiş olan ZR modeli de, İtalya’da tasarlanmış. Bu yıla kadar, 12 ülke ile yapılmış satış anlaşmaları kapsamında tamamen yurtdışından hız ve lüks

tutkunları ile buluşan ZR’nin, bu sezon yurtiçi satışları da başlamış. ZR9 ve ZR12 modelleri Tekneler, en yüksek standartlarda, ithal malzemeler ile makine kullanılmadan sadece el işçiliği ile üretiliyor. Üretim ve teslimat süreci yaklaşık olarak 3 ay sürüyor ve süreç; tasarımın hazırlanması, müşteriye sunulması, talep edilen değişiklerin, ana tasarımın kimliğini bozmayacak şekilde tasarıma adaptasyonu ve tasarımın revizyonu ile başlıyor. İlk etapta, müşteri, kendisine sunulan renk alternatiflerinden ve bu renklere uygun iç döşeme ve aksesuarlar alternatiflerinden seçimini yapıyor veya kişi, arabası ile aynı renk olmasını talep edebiliyor. Ayrıca, teknenin dış veya iç kısmında, kişilere özel, logo, anlamlı yazı karakteri veya sayı gibi detaylara da yer verilebiliyor. Tekneler üretimin tamamlanmasını takiben, müşteriye teslim

ZR9 Gövde: Kompozit Boyutlar: 9,20x2,70 m Tekne Özellikleri: Mayfair Hidrolik Direksiyon Sistemi, Ön farlar, Branda, Arka depolama alanı, Sony Müzik Sistemi, Led Kokpit Aydınlatmaları, AUX / Ipad / Iphone uyumu, Morse Gaz Kolu, Hidrolik Arka Kapak, Şampanya Soğutucu, Ön ve arka güneşlenme alanı, Dört Kanat Krom Pervane. 1x300 HP motor ile, 90 milden fazla sürat yapabilmeyi mümkün kılmaktadır. edilmeden önce, dikişlerin hizalanması, vidaların aynı yöne bakması gibi tüm ince detayları içeren fabrika denetimi ve ardından farklı dalga boylarında hız ve stabilizasyon testlerini içeren güvenlik denetiminden geçiriliyor. Hız tutkusunu bilinçli olarak yaşatmayı prensip edinmiş Azzurro, müşterilerine, tekneleri teslim


ettikten sonra kullanım hakkında da birebir eğitim veriyor. İstenildiği takdirde, aynı zamanda bir ARGE merkezi olan İstanbul Tuzla’daki fabrikadan, müşteriye teslim edilen her tekne, dünyanın neresinde olursa olsun takip edilebiliyor ve teknik problemler öngörülüyor, bu sayede tekneye veya motora zarar verebilecek teknik durumlar saptanıyor ve derhal kullanıcı bilgilendiriliyor . A50 modeli fark yaratıyor A50, 50 ft. uzunluğunda, çevre dostu olma ilkesi benimsenerek, 4 kişinin rahatlıkla konaklayabileceği yepyeni bir model. Günlük geziler veya uzun seyahatlerde rahatlık ve konfor sağlaması adına, oldukça geniş bir açık alan sunacak şekilde dizayn edilmiş. A50 açık katamaran esnek tasarımı sayesinde, güverte, kamaralar ve geniş güneşlenme alanı kişilerin istekleri doğrultusunda inşa ediliyor. A50’nin güneş paneli yüzeyi görevi gören üst kısmı ise, doğrudan güneş enerjisi kazanımını mümkün kılıyor. Elektrikli motorlar ve diğer sistemler, geniş boş alana sahip güvertenin alt kısmına yerleştirilebiliyor. Firmanın iş yükünün tamamını üretim oluşturuyor. 12 ülkeden çeşitli firmalar ile satış anlaşmaları

var. Satışları takiben karşılaşılan bakım işleri de, anlaşmaları kapsamında bu firmalar tarafından sağlanıyor. Fakat, yurtiçinde satışları başladıktan sonra, gerekli tamir ve bakım işlerini de kendi ekibi üstlenecek. Her geçen yıl, uluslararası yat sektöründe, Türkiye’nin önemi artıyor. Yüksek üretim kalitesi ve özgün tasarımdan ödün verilmedikçe, ülkemizin sektördeki yeri daha da önem kazanacaktır. Biz de her zaman bu ilkeyi benimseyerek üretimlerimize devam ediyoruz. Sektörde, ABD, Kanada, İskandinav ülkeleri ve körfez Arap ülkelerinde, bilinirliğimiz oldukça iyi seviyede, ilerleyen zamanlarda Avrupa pazarında daha aktif rol almayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz sene firma için oldukça yoğun bir üretim yılı oldu. Hem aldığı siparişlerin, hem de 2015 sezonunda sunacağı 3 farklı teknenin üretimlerini tamamladı. Ayrıca, 2015 sezon bitiminde, kuruluşunun 3. yıldönümünde, tasarımını tamamladığı A50 modelinin modelininlansmanını yapacak. Üretim kapasitesini iki katına çıkararak, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda daha güçlü bir konuma sahip olmayı hedefliyor.

ZR12 Gövde: Karbon Kevlar Boyutlar: 10,50*2,70 m Tekne Özellikleri: Mayfair Hidrolik Direksiyon Sistemi, Ön farlar, Branda, Arka depolama alanı, Sony Müzik Sistemi, Led Kokpit Aydınlatmaları, AUX / Ipad / Iphone uyumu, Morse Gaz Kolu, Hidrolik Arka Kapak, Şampanya Soğutucu, Ön ve arka güneşlenme alanı, Dört Kanat Krom Pervane. 2x300 HP motorlar ile 120 milden fazla sürat yapabilmeyi mümkün kılmaktadır

Yat-Tekne

Firmanın 2015 senesine kadar satışının yüzde 100’ünü ihracat oluşturdu. Fakat bu sezon yurtiçi pazara da, 3 yeni modeliyle güçlü bir giriş yapmayı planlıyor.

MAYIS - HAZİRAN 75


Yütek, Arslantepe'yi Suyla Buluşturdu

ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Malatya Büyükşehir Belediyesi için yaptırılan iki feribottan biri olan M/F Arslantepe arabalı feribotu Karakaya Baraj Gölü’nde düzenlenen törenle suya indirildi. 36 metre boyunda, 13 metre genişliğinde olan arabalı feribot, 100 yolcu ve 30 araç kapasiteli.Feribotun yapımında su canlılarına zarar vermeyen özel boya sistemi kullanıldı. Feribotlarda biometrik kimlik doğrulama sistemi, uzaktan planlı takip sistemi ayrıca engelli vatandaşlar için engelli asansörü, engelli vatandaşlar için lavabo ve tuvaletler bulunuyor.

Kısa Kısa

Arkas Line’dan Büyük Yenilik

76 MAYIS - HAZİRAN

ARKAS LINE Batı Akdeniz ve Karadeniz limanları arasındaki servisini yeniledi. Yenilenen servis yapısı ile Köstence ve Oran limanları arasında ilave bir shuttle servis hizmeti de sunuluyor. ArkasLine, ticaretteki gelişmeler ve bu doğrultuda artan talebi karşılamak amacıyla Batı Akdeniz ve Karadeniz limanları arasında işlettiği WBS /Westmed Black Sea Servisini yeniledi. Yenilenen rota sayesinde Gemlik, İstanbul ve Karadeniz limanlarından Fas’a transit süreler de kısaldı. Ayrıca Gemlik’ten Köstence ve Odessa’ya direkt bağlantı yapılabiliyor. Köstence- Oran arasında shuttle servisi Aynı zamanda ArkasLine’ın yeni Oran/Köstence Servisi de Mayıs ayında başladı.

İsrail, Almanya'dan Dört Savaş Gemisi Alıyor İSRAİL Savunma Bakanlığı, Almanya'dan 480 milyon dolarlık dört adet gemi aldı.Tel Aviv'den yapılan açıklamada Almanya ile İsrail arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50'nci yılında bir gemi satınalma anlaşması yapıldığı belirtildi. İsrail Savunma Bakanlığı Genel Müdürü Dan Harel söz konususatın alımı, “Donanmanın korunması için etkili bir sıçrama” olarak yorumladı.Harel, İsrail'in 20 yıldır savaş gemilerini yenilediğini belirterek alınan savaş gemisi Corvette'in geleceğin donanmasında etkili olacağını söyledi. Gemiler önümüzdeki beş yıl içinde teslim alınacak ve Akdeniz'deki gaz alanını koruyacak.


Balast Sularını Arıtma Zorunluluğu Sektörü Zorlayacak yüzünden tehlike altındı. Konuyla ilgili kolları sıvayan Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), balast sularının arıtılması için küresel bir zorunluluk getirmeye hazırlanıyor. IMO’nun bu düzenlemesiyle büyük çevre facialarının önüne geçileceğini söyleyen DOP Danışma Organizasyon Pazarlama şirketinden Gemi İnşa Mühendisi Kaan Tunçelli, düzenlemenin aynı zamanda ekonomik etkilerinin de büyük olacağına dikkat çekti.

U.N Ro-Ro'dan, Avrupa İle Sıfır Sorunlu Lojistik Hizmeti

Kısa Kısa

ULUSLARARASI Denizcilik Örgütü (IMO)’nün tüm gemilere balast arıtma sistemi getirmeye hazırlandığını hatırlatan Gemi İnşa Mühendisi Kaan Tunçelli, bu zorunluluğun pazarda ciddi bir iş yükü oluşturacağını söyledi. Arıtılmadan tekrar denize bırakılan balast suyu, deniz ekosisteminin baş düşmanı. Her geçen yıl daha da artan tehlike, bazı türleri çoktan yok etti bile. Yüzlerce deniz canlısı türü arıtılmadan denize bırakılan balast suları

MAYIS - HAZİRAN 77 U.N. RO-RO, Avrupa'da limanlarıyla Türkiye ile Avrupa arasında intermodal taşımacılıkta köprü kuruyor. Gemi ve tren kullanılarak taşımalar daha da hızlandırılıyor. Gemilere yüklenen TIR'lar limandaki ray hattından hızlı trenlere yükleniyor. Türkiye'nin Avrupa'ya tırlarla yapılan

ihracatın yüzde 35'ini U.N RO-RO gerçekleştiriyor. Firma Pendik, Mersin limanlarından İtalya'da Trieste Fransa'da Toulon limanlarına ro-ro seferleri gerçekleştiriyor. İhracatın can damarı durumdaki Avrupa'ya Türk mallarını taşıyan 12 gemiye sahip U.N RO-RO geliştirdiği intermodal taşımacılık ile sıfır

sorunlu bir modeli işletiyor. Model ile Türkiye'den veya Avrupa'dan yüklenen tırlar içindeki mallar boşaltıp tekrar yüklenmeye gerek kalmadan kapıya teslim ediliyor. Örneğin Türkiye'nin dört bir yanından gelen içi yük dolu tırlar ro-ro gemilerine yükleniyor.


Karavan ve Celestyal Cruises’ın Anzak çıkarması

Karavan ve Celestyal Cruises firmalarının birlikte hareket ederek hazırladıkları “Anzak Curise” organizasyonu geride bıraktığımız ay başarıyla tamamlandı.

H

önemli olan bir organizasyonda ülkemizin güzelliklerini de göstermek istedik. Tabi ki insanların 20 saatten fazla süren yolculuğu göz ardı etmelerine neden olan ana faktör 100. Anzak Günü kutlamalarıydı. Bu sebeple bizim onlar için hazırladığımız alternatif

Deniz Turizmi

azırlık çalışması yaklaşık bir buçuk yıl süren organizasyonun ayrıntılarını Karavan Cruises Direktörü Özgü Alnıtemiz’den öğrendik. “Amacımız cruise ile birlikte onları ülkemize getirmekten daha öteydi. Biz misafirlerimize kendileri için çok

programlarının bu organizasyonu gölgelememesi gerekiyordu” diyen Alnıtemiz misafirlerine organizasyon öncesi ve sonrasında gerçekleşecek iki farklı alternatif program sunduklarını belirtti. Bu programlar 18-25 Nisan arasındaki gemi seyahati öncesinde yapılacak olan Kapadokya, Pamukkale ve Konya turlarıydı. “Bir buçuk yıllık emek yoğun bir hazırlık çalışması yürüttük” Organizasyon için Avustralya’da kapsamlı bir tanıtım çalışması yürüttüklerini söyleyen Alnıtemiz, bu kalemleri şu şekilde sıraladı; Water Diviner filmini Sidney’deki galasına oradaki tur operatörlerini davet ederek pazarlama ayağını Avustralya’daki tur operatörleriyle birlikte sürdürdük. Hem yerel hem de ulusal basında organizasyonla ilgili reklam çalışmaları düzenledik ve sivil toplum kuruluşlarıyla, özellikle savaş gazisi dernekleriyle, birlikte hareket ettik. Alnıtemiz, “Emek yoğun bir hazırlık aşamasıydı, tüm bu süreçte kendi ürünümüzü pazarlamaya çalışırken diğer bir yandan da ülkemizin tanıtım çalışmasını yapmış olduk” dedi.

78 MAYIS - HAZİRAN

Karavan Cruises Direktörü Özgü Alnıtemiz

Karavan ve Celestyal Cruises ile 800 yolcu Çanakkale’ye geldi İstanbul ve Atina çıkışlı yedi günlük cruise turlarıyla çoğunluğu Avustralyalı, az sayıda da Yenizellandalı 800 yolcuyu çeşitli tarihlerde Çanakkale’ye getirdiklerini söyleyen Alnıtemiz, “İstanbul’dan


Seremoniye katılamayanlara gemide canlı yayın ve anma töreni düzenlendi 100. Anzak Günü Anma Töreni için Çanakkale’ye çekilen kura sonrasında belirlenmiş 10 bin 500 kişi geldi. Bir o kadarı da seremoniye katılamadı. Hem güvenlik önlemleri hem de seremoniye yüksek katılım talebi sebebiyle gerek gemide gerekse de karada töreni canlı izlediğini sözlerine ekleyen Alnıtemiz, “ Bizde kendi misafirlerimiz içerisinde seremoniye katılamayanlar için gemide anma töreni düzenledik. Aynı zamanda da seremoniyi canlı olarak yayınladık. Sonuç olarak ciddi bir katılımın söz konusu olduğu bir organizasyondu. Hem güvenlik önlemleri hem de kalabalık sebebiyle Anzak Koyundaki törene katılım oldukça meşakkatliydi. Bizde yaptığımız organizasyonlarla oradaki atmosferi hissetmeleri için çabaladık ve bu konuda da oldukça başarılı bir işi tamamladık diyebilirim” dedi.

Deniz Turizmi

kalkan gemi ikinci gününde Lemnos’a, İzmir’e, Dikili’ye uğrayıp Çanakkale’de demir atarak operasyonunu tamamladı”.

MAYIS - HAZİRAN 79


Haberiniz 7deniz’de var mı?

OCAK-ŞUBAT • | 79 |

7 DENİZ


GLOBAL BUNKER TRADERS AND PHYSICAL SUPPLIERS

MAYIS-HAZİRAN • | 15 |

WWW.PENINSULAPETROLEUM.COM

7 DENİZ


EYLÜL-EKİM • | 63 |

7 DENİZ


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.