Fiyat: 20¨ Yıl:6 Sayı: 36 Kasım - Aralık 2018
Adem Şimşek:
Aliağa’mız için güzel
günler kapıda
Mehmet Önder:
Navatom’u dünya
teknolojisine göre yazıyoruz
Dosya:
Savaş Ercan:
Ülkemiz için mücadele
etmeye devam edeceğiz
Dünyaya açılan kapılarımız: Limanlar
Prof. Dr. Soner Esmer:
Türk limanları 2019'a nasıl
hazırlanmalı?
“Worldwide Marine Lubricants Service”
İÇİNDEKİLER
12
12 16 20
Yönetim 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kocamış ibrahim@7deniz.net Genel Yayın Koordinatörü Derya Altuntepe derya@7deniz.net
24
16
Katkıda Bulunanlar Prof. Dr. Soner Esmer Emre Eldener Görsel Yönetmen Polat Sarıgül polatsarigul@hotmail.com
38
20
Yayın Danışma Kurulu Can Besev Kapt. Kubilay Ulucan, Kapt. Mustafa Can Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan, Prof. Dr. Güldem Cerit Semih Ege, Engin Koçak Prof. Dr. Soner Esmer Serhat Barış Türkmen Temsilcilikler ABD Temsilcisi: Kapt. Kubilay Ulucan, İskandinavya Bölge Temsilcisi: Semra Dag Hınd
27
42
50 54 58
İletişim adresi Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 e-mail: info@7deniz.net
7deniz Dergisi’nde yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz hiçbir yerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibini bağlar.
40 44 46
Reklam ve Abone reklam@7deniz.net
CTP ve Baskı Creative Basım Ltd. Şti. Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi ZD1 Topkapı-İstanbul Tel: 0212 709 75 25 Yayın Yerel - Süreli Yayın
27 DOSYA 28 Rakamlarla Türk limancılık sektörü 36
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çilem Kocamış cilem@7deniz.net
62
58
Ülkemiz için mücadele etmeye devam edeceğiz Aliağa’mız için güzel günler kapıda Navatom’u dünya teknolojisine göre yazıyoruz ISSA’da AVS rüzgarı esti
66 70 74 76
Çelebi’den yeni yatırım yeni proje MIP, beş yılda 450 milyon dolar yatırım planlıyor Limanlar kapasitesini tamamladı! Artık bize yük lazım Günü kurtaracak mucize çözüm diye bir şey söz konusu değil Hopa Limanı Serbest Bölge olma yolunda Denizcilerimizin tüm risklerini kapsayan paket programlar sunuyoruz Türk limanları 2019’a nasıl hazırlanmalı? Kocaeli’nin dünyaya açılan kapıları Ege’nin gücünü artırmak için çalışıyoruz 21. Yüzyılda Değişen Gemi İşletmeciliği-Deep Dive Paneli yapıldı İşimizi ahlakıyla yapmak olmazsa olmazımızdır Dünya Ekonomik Forumu 2018 Küresel Rekabet Endeksi 4.0: TÜRKİYE Deneyimi paylaşma mottosuyla yola çıktık Tarihten günümüze uzanan gemi adamlarında görülen sağlık sorunları
Editör Şöyle bir geriye dönüp bakıyorum sektörümüz adına nasıl bir yılı geride bıraktık diye… Kimi gönüllerin incindiği, kırıldığı, eleştirilerin bazen yerli, bazen yersiz olduğu, arada bir seslerin yükseldiği seçim sürecini kazasız belasız geride bıraktık. Bunla da kalmadı. Gruplaştık, bölündük. Ancak artık bizim için zaman bir olma zamanı. Yoksa zaten pek de keyifli günler yaşamıyorken bölünmek, ayrılmak hayır getirmek şöyle dursun bizlerden çok şey alıp götürecek. Keza, “nifak” kime fayda getirmiş ki bize getirsin. Yeri gelmişken söylemek istediğim bir şey daha var. Şayet, seçim süreci esnasında insanları kırdıysak, sürçülisan ettiysek affola. Öyle ya işimizin bir kısmı eleştirmek. Olumlusunu da yaptık, olumsuzunu da. 2018 baştan sona da kötü değildi elbette. Son zamanlarda ticaret savaşlarında yumuşama sinyallerinin gelmesi, 2019’un 2018’e kıyasla daha yumuşak bir yıl olacağını gösteriyor. Dileriz, rekabetin yakıcı etkisi değil, pozitif yönlü yansımasıyla baş başa kalan bir dünya ekonomisi izleriz. Türk denizcilik sektörü bu sene içerisinde 2 odaya daha kavuştu. Biri, İstanbul’un arka bahçesi Kocaeli’nde, diğeri de İzmir’in arka bahçesi Aliağa’da DTO şubelerinin açılmasıydı. Eminim ki Kocaeli ve Aliağa çok şey kazanacak. Sadece denizcilik anlamında değil bu, genel olarak halka kadar sirayet edecek bir ekonomiyi beraberinde taşıyacak. Bu vesileyle her iki odamıza hayırlı, uğurlu olsun diyoruz.
Yine yeni
yeniden “Dünyada elde edilmiş olan her şey, umutla elde edilmiştir” Martin Luther İnanıyorum ki hemen hemen hepimizin ortak noktada birleştiği konulardan biri olacaktır 2018’in çok da güzel bir yıl olmadığı gerçeği. Gerçi bu sadece bizim ülkemiz için değil, dünya içinde öyle gibi. Hem de geride bıraktığımız 2018 ile kısıtlamak da pek doğru değil. Git gide gelir dağılımının dengesizleştiği, özgürlüğün her geçen gün daha da sorgulandığı, savaşın, ölümün, açlığın, kaosun… anormal algılanmadığı bir dünya yaşamına doğru sürükleniyor insanlık. Ne yazık ki bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki ne buraya sığar ne de başka bir yere… Gelelim sektörümüze, ülkemize… Zor bir yılı geride bıraktık. Ekonomimizdeki düzensiz seyir ve döviz kurundaki dalgalanma, iş dünyasının keyfini kaçırmaya yetti de arttı bile. Hükümetimizin almış olduğu önlemler, göstergeleri pozitif yönde etkilemiş olsa bile yine de kriz beklentisi söyleminin önüne geçemedi gibi. Tabii bunda 2019 seçimlerinin de etkisi yok değil! Dilerim güzel günler kapımızdadır…
6 KASIM - ARALIK
Bu yıl 63’üncüsü düzenlenen Uluslararası Gemi Tedarikçileri ve Servisleri Birliği Kongre ve Fuarı’nın yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın kalbi İstanbul’umuzda gerçekleşmiş olması çok sevindirici. Hele ki bu organizasyonun başarılı bir şekilde tamamlanmış olması sevindirici olmasının yanında çok da gurur verici. Böylesi başarılı bir organizasyonu ülkemizde yapılmasında emeği olan TURSSA Yönetimine ve emek veren diğer kişilere Türk denizciliği adına teşekkürü borç biliyorum. Gemi Brokerleri Derneği’nin geleneksel yemeği Bosphorus Ship Brokers’ Dinner’ı es geçmek istemem. Gerçekten başarılı bir organizasyona imza attıkları ortada. Onları da tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Sadece bunlar değil elbette Türk denizciliğimiz adına birçok güzel gelişme yaşadık. Bu konuyla ilgili genel anlamda dile getirmek istediğim bir nokta daha var. Yazmadan bitirmek istemem. Biz kendimize inandıkça, başaramayacağımız hiçbir şey, aşamayacağımız hiçbir zorluk yok. Yeter ki inanalım, çalışalım ve yek vücut olalım. Bunun en güzel yansımasıydı GİSBİR. Uluslararası fuarlarda Türkiye adına, Türk denizciliği namına boy gösterdiler. Gitmek için gitmeyi, olmak için olmayı kastetmiyorum. Orada, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek, Türk denizciliği hakkında doğru ve gerekli bilgilendirmeyi yapmak için varlardı. Bunu da her davranışları, her bir adımlarında yansıttılar. En başta ülkemizin ve hemen akabinde sektörümüzün; güçlü, kendine, sektörüne, ülkesine güvenen, dürüst, ahlaklı ve azimli, ekibiyle durmadan çalışmaya, çabalamaya hevesli yöneticilere ihtiyacı var. Yeter ki doğru kişiler doğru yerlerde olsun. O zaman bakın görün neler olacak bu sektörde… Güzel bir yeni yıla merhaba demek dileğiyle… Kalın sağlıcakla
İbrahim Kocamış
Kısa Kısa İDA görücüye çıktı
TÜRKİYE, savunma sanayisindeki yerlileşme oranını hızla yükseltirken, şimdi de ilk yerli ve milli, İnsansız Deniz Aracı (İDA) görücüye çıktı. Bu
yıl 'Meselemiz Türkiye' sloganıyla yola çıkan fuarda İDA da sergilendi. Keşif ve gözetleme amaçlarının yanı sıra terörle mücadele, deniz sınırlarının
Maersk’ın hedefi 2030’a kadar sıfır karbon MAERSK'TEN ulaşım emisyonlarının azaltılmasına dair umut verici bir açıklama geldi. Danimarkalı AP Moller Maersk, 2050 itibarıyla, herhangi bir karbon offsetting yapmadan karbon dioksit emisyonlarını sıfırlayacağını açıkladı. Bu açıklama karbon nötr uluslararası ticaret için çok önemli bir adım olarak kabul ediliyor. İlgili açıklamada, Maersk yetkilileri, sıfır emisyonlu motor ve propulsiyon sistemlerini 2030 yılına ticari olarak uygulanabilir hale getirmeleri gerektiğini ve bunun bu sistemlerin gelecek 11 yılda fosil yakıtlı bu gemicilik motorlarından daha ucuza mal olabileceği anlamına geldiğini belirtti. Şirket yetkilileri 2030 itibarıyla sıfır karbon gemi hedeflerini gerçekleştirmek için makine üreticilerinden, gemi inşaat şirketleri ve yeni teknoloji şirketlerine kadar tüm tedarik zinciriyle birlikte çalışacaklarını ifade etti. Maersk CEO’su Soren Toft Financial Times’a yaptığı açıklamada: “Fosil yakıt kullanımını sonlandırmamız gerekiyor. Gemilerimiz için farklı bir tür yakıt ya da motor sistemi bulmalıyız. Bu yeni bir maliyet düşürme çalışması değil. Bunun çok ötesinde. Şirket olarak öne çıkmamız gereken varoluşsal bir çalışma,” dedi.
8 KASIM - ARALIK
korunması, düzensiz göçle mücadele gibi alanlarda da kullanılacak olan İDA, Kayacı Savunma Sistemleri tarafından geliştirildi. Dinamik konumlandırma sistemleriyle görev bilgisayarına çizilen rota üzerinden hareket eden İDA, en son teknoloji bir hibrit aracın kurgusuyla geliştirildi. İDA radar, lidar, termal kamera, optik kamera, dinamik konumlandırma, otomatik rota konumlandırma ve oto pilot sistemi sayesinde
güvenlik sağlıyor. İDA'nın üreticisi Kayacı Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD üyesi Hakan Kayacı, İDA'nın üzerine yük olarak takılabilecek silah sistemi ile Silahsız İnsansız Deniz Aracı (SİDA) olarak da kullanılabileceğini ifade etti. Kayacı, "Türkiye'nin dünyanın en önemli ülkelerinden biri olmasına katkı yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.
Yılın Liman İşletmecisi ödülü Yılport’un
DÜNYANIN 4 kıtasında, 51 ülkede faaliyetleri bulunan Yıldırım Şirketler Grubu’nun limancılık şirketi Yılport Holding, 11 Aralık’ta Londra’da düzenlenen Lloyd’s List 2018 Global Ödülleri gala gecesinde “Yılın Liman İşletmecisi” ödülünü kazandı. Yılport Holding, bu prestijli ödülü kazanan ilk Türk şirketi oldu. 1734’ten beri yayında olan ve dünyanın en eski sürekli yayınları arasında yer alan Lloyd’s List’in her yıl düzenlediği Lloyd’s List Global Ödülleri, denizcilik sektörünün en prestijli ödülleri arasında yer alıyor. Londra’daki Hilton Park Lane’de 11 Aralık akşamı düzenlenen gala gecesinde denizcilik sektörünün liderleri bir araya geldi. Törende denizcilik dünyasında 2018’e yön veren şirketler, farklı kategorilerde ödül kazandı. Son 3 yılda liman işletmeciliği kategorisinde finale kalan Yılport Holding, bu yıl ilk kez ödüle uzandı. Yılport Holding ayrıca denizcilik derecelendirme kuruluşu Drewry’nin yıllık liman işletmecileri dünya sıralamasında bu sene bir sıra daha yükselerek 12’nciliğe yerleşti. Yılport Holding, 2025 yılına kadar dünyanın ilk 10 uluslararası liman işletmecisi arasına yükselmeyi hedefliyor. Yılport Holding’in dünyanın 9 ülkesinde, 21 limanı ve terminali bulunuyor.
Kısa Kısa Boğazlarımız emin ellerde ÇANAKKALE ve İstanbul boğazları, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve ham petrol taşıyan tankerlerin geçişlerinde yapılan değişiklikler ile daha güvenli hale geldi. Boğazlardan daha önce gece de geçiş yapabilen 150 metre üzerindeki LPG tankerlerine, sadece gündüz, hem kılavuz kaptanlı hem de römorkör eşliğinde geçme zorunluluğu getirildi. İstanbul Boğazı’nda uzunluğu 200 metre, Çanakkale Boğazı’nda ise 250 metre üzerinde olan ham petrol taşıyan tankerler de kılavuz kaptanlı ve römorkör eşliğinde geçiş yapabiliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü Uygulama Talimatı’ndaki değişiklik, 1 Eylül'de yürürlüğe girdi. Bu tarihten itibaren Çanakkale ve İstanbul boğazları için tehdit oluşturan LPG ve ham petrol taşıyan tankerlerin geçişiyle ilgili yeni düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle emniyet kriterleri üst seviyeye taşındı, insan, çevre ve deniz yaşamını tehdit edebilecek tehlikelere karşı ek tedbirler alındı.
Doğu Karadeniz’in en büyük yük taşıma gemisi inşa ediliyor TRABZON'UN Sürmene ilçesi Çamburnu bölgesindeki tersanede yapımına başlanan RO-RO gemisi, Doğu Karadeniz’in en büyük yük taşıma gemisi unvanına sahip olacak. 90 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğindeki gemi, tamamlandığında 5 bin 500 ton kapasitesi ile İstanbulBandırma arasında TIR taşımacılığında kullanılacak. KTÜ Abdullah Kanca Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Mustafa Kemal Sezer, daha önce böyle bir geminin yapılmadığını belirterek projenin bölgede üretilecek olan en büyük Ro-Ro gemisi olacağını söyledi. Sezer, "Parçalar halinde üretilip dışarıda montajı yapılacak. Bu işlem büyük tonajlı vinç gerektirdiği için daha önce bu bölgede böyle bir gemi yapılmadı. Geminin çelik inşası 10 ay, tamamen bitişi ise 1,5 yıl sürecek" dedi.
10 KASIM - ARALIK
Basitleştirme izninin şartları belirlendi TİCARET Bakanlığının Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi), Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, eşyanın deniz yoluyla taşınması kapsamında basitleştirme izni verilebilmesi diğer koşulların yanı sıra başvuru tarihi itibarıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü) tarafından verilmiş olan gemi acenteliği yetki belgesine sahip olunması gerekecek. Manifesto ve konşimento kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve bu bilgilerin gümrük idaresinin sistemine iletilebilmesi için gerekli elektronik altyapıya sahip olmak da izin şartları arasında yer alacak. Başvuru Gümrükler Genel Müdürlüğüne yapılacak. Basitleştirme izni, yurt dışından getirilecek veya yurt dışına gönderilecek konteynerle taşınan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içindeki deniz limanları arasında deniz yoluyla taşınmasında kullanılmak üzere verilecek. Öte yandan "Gümrük Genel Tebliğinde (Transit Rejimi) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre ham petrol, benzin, motorin, gazyağı ve jet yakıtının transitinde çift yönlü olarak, mevcut güzergahlara ek olarak, "Habur Gümrük MüdürlüğüNusaybin-Mardin-Diyarbakır-Bingöl-Karlıova-Erzurum-Tortum-ArtvinBorçka-Hopa Gümrük Müdürlüğü" güzergahı da takip edilecek.
Söyleşi
Ülkemiz için mücadele etmeye devam edeceğiz Medlog Gemicilik Genel Müdürü Savaş Ercan, “MSC-Medlog ve Asyaport olarak sektörümüze ve ülkemize inancımızla dün olduğu gibi yatırımlara devam ederek ülkemizin dünya taşımacılık mücadelesinde hak ettiği payı alması için mücadelemize devam edeceğiz” diyor. 2015’de Türkiye’de faaliyetlerine başlayan Medlog GEMİCİLİK, 3 yıllık yolculuğunu nasıl sürdürdü? Özellikle 2018’i baz alarak gelişiminizi değerlendir misiniz? Dünyanın en büyük konteyner taşıyıcılarından MSC’nin “gemi işletmecisi” olarak Şubat 2015’te kurduğu Medlog Gemicilik ve Ticaret A.Ş., 2015
yılında MED Tekirdağ gemisini satın alarak faaliyetlerine başladı. MED TEKİRDAĞ gemisini sırasıyla MED Denizli, MED Çorlu, MED Çerkezköy ve son olarak filomuza kattığımız MED Samsun gemilerimiz takip etti. Gemilerimizin tamamı Türk Bayraklı olup MSC çatısı altında beyaz listedeki Türk Bayrağı’nı Akdeniz ve Karadeniz’de gururla taşıyor.
Artık dünya denizlerinde dolaşan 400’ü aşkın MSC gemisinin içinde Türk bayraklı gemi sayısı 5. Bu feeder gemilerimizle lokal ve transit yükleri Asyaport’a yönlendiriyoruz. Daha önce Pire’ye giden ana gemiler artık ülkemizden aktarma yapıyor. Bandırma Limanı’na düzenli sefer başlattık. Konteyner gemilerinin çok uğrak yapmadığı ama çok ciddi potansiyeli olan bir liman.
“Gemilerimizin tamamı vinçli, proje yüklerinde vinci olmayan limanlara dahi girebiliyoruz. Ortalama 1100 TEU kapasiteli ve 150 metre boyunda. Konteyner gemilerinin uğramadığı limanlara da müşteri bazlı uğruyoruz”
12 KASIM - ARALIK
www.7deniz.net < Özetle, ana geminin uğramadığı her limana süratli ve düzenli bir şekilde ulaşıyoruz. Müşterilerimiz, fiyat avantajlarının yanı sıra, hız ve düzenli servise de kavuştu. Özellikle Körfez, Marmara sanayisinin kalbi konumunda bulunuyor. Düzenli taşımacılıkla birlikte bu limanlara getirilen yüklerde yaşanan Boğaz’ı geçti mi, geçmedi mi- Aktarma gemisini kaçırdı mı- gibi sorular da ortadan kalktı. Multimodal taşımacılık açısından Türkiye’nin altyapısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Eksikleri ve avantajları neler? Türkiye, geçmişten günümüze birçok önemli rotanın kesişiminde yer almıştır ve almaktadır. Bu sebeple Türkiye, küresel ulaştırma ağında çok önemli bir konumda olup, multimodal konteyner taşımacılığının gerekliliklerine cevap vermeyi amaçlamaktadır. Denizyolu-karayolu kombine taşımacılık operasyonları, ihracatçıya sağladığı zaman ve maliyet avantajıyla ön plana çıkmaktadır. Limanlarımızın konteyner elleçleme kapasitesinin mevcutta kullanılan kapasiteden daha yüksek olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, transit konteyner yüklerinin ülkemiz limanlarına daha fazla uğrak yapması için gümrük uygulamalarının ve kontrollerinin risk değerlendirmesi ışığında revize edilmesinin, limanlarımızın konteyner elleçlemesine daha fazla katkı sağlaması beklenmektedir. Bununla birlikte, Karadeniz ve Akdeniz’de karayolu taşımalarına alternatif gümrüksüz Ro-Ro iskelelerinin gelişmesi paralelinde, yük akışlarında kısa mesafeli denizyolu taşımacılığının kabotajda da arttırılması ihtiyacı ortadadır. Ticaret Bakanlığı’nca, denizyolu ile yapılan taşımalarda işlemlerin basitleştirilmesi ve ülkemiz limanları arasında aktarılan konteynerlere ilişkin işlemlerin en az bürokrasi, en kısa süre ve en düşük maliyetle tamamlanması amacıyla basitleştirilmiş usulde taşıma yapma yetkisinin ilk sahibiyiz.
Medlog Gemicilik Genel Müdürü Savaş Ercan
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinesinde geliştirilen Liman Tek Pencere Sistemi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte Tekirdağ Asyaport Limanı’nda pilot olarak uygulamaya başlandı. Bu yekinlikleri-
“Karadeniz ve Akdeniz’de karayolu taşımalarına alternatif gümrüksüz Ro-Ro iskelelerinin gelişmesi paralelinde, yük akışlarında kısa mesafeli denizyolu taşımacılığının kabotajda da arttırılması ihtiyacı ortadadır” miz, multimodal taşımacılıkta kolaylaştırma araçlarıdır. Demiryolu ulaştırma sistemi de ülkemizde, verimli bir multimodal konteyner taşımacılığı süreci açısından yapılanma süreci içindedir. Bizim de MSC olarak, özellikle Doğu ülkelerinden Orta Avrupa’ya kadar erişim sağlayabilecek Anadolu, Bakü-Ceyhan ve Boğaz Köprüsü demiryolu hatları ile tren yüklerinin liman bağlantılarının sağlanması için birçok yere yapılması hedeflenen TCDD aktarma istasyonları projelerimiz mevcuttur. Lojistik sektörü, Endüstri 4.0’a yakın gelecekte çok hızlı şekilde adapte olması gereken sektörler arasında ön sıralarda geliyor. Bu konuda sizlerin görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Endüstri 4.0 her geçen gün hayatın her alanında daha fazla konuşulur hale geldiği günümüzde, bu değişimle birlikte lojistik sektörünün veri lojistiği ile birlikte daha da önemli bir rol oynayacağını düşünmekteyim. Lojistik sektörü taşımacılık zincirinde yer alan tüm unsurlarının birbiriyle bağlantılı olmasını gerektirir.Hızlı veri aktarımı ve buna uyumlu araçların kullanılması tamamen yeni boyutlara kapı açacak ve daha otomatik ve esnek lojistik çözümleri getirecektir. Bu alanda veri ve lojistik bir bütün halinde hareket eder. Veri, ulaştırma lojistiğini optimize etmek için kullanılan bilgileri sağlar. Kapasite, hava durumu, trafik ve araçlarla ilgili daha kapsamlı bilgi paylaşıldığında, büyüyen lojistik akışları daha verimli bir şekilde yönetilebilir. Üretim arttıkça ve durmadan daha küçük ölçekli taşımalar yapıldığında üretim ve dağıtım tarafları taşıma lojistiğinin verimliliğine ve esnekliğine bağımlıdır. Genel olarak bu vizyon ve özellikle akıllı fabrikaların
KASIM - ARALIK 13
Söyleşi
“Transit konteyner yüklerinin ülkemiz limanlarına daha fazla uğrak yapması için gümrük uygulamalarının ve kontrollerinin risk değerlendirmesi ışığında revize edilmesinin, limanlarımızın konteyner elleçlemesine daha fazla katkı sağlaması beklenmektedir” şekillenmesi ile birlikte lojistik, nakliye için hazır ham madde, öncelikli ürünler ve eşyaların doğru zamanda doğru yerde olduğunu garanti altına alırsa, ilk etapta gerçeğe dönüşebilir. Akıllı teknolojilerin er ya da geç üretimde kabul
14 KASIM - ARALIK
görmesi beklenebilir. Ancak bu depolama ve taşıma sektöründe nasıl uygulanacak ve hangi hızda yol alacak işin açıkçası bekleyip hep beraber göreceğiz. Medlog’un geleceğe yönelik hedeflerini de bizlerle paylaşırsanız seviniriz Sektörün ana oyuncuları 18-20 bin TEU’luk Uzakdoğu gemileridir. Bunlar daha önce hep Pire Limanı’na yönlendirilir ve buradan aktarılırdı. Şimdi feeder gemilerimizle bu yükleri Asyaport’a yönlendiriyoruz. Yani daha önce Pire’ye giden gemiler artık ülkemizden aktarma yapıyor. Bu operasyon, uluslararası rekabette Türkiye’yi bir adım öne çıkarıyor. Bizim ekonomimiz Marmara’da dönüyor. Bu bölgede çok donanımlı aktarma limanlarımız var. Bunlar, Mısır, Malta, Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Yunanistan ile rekabet etmek zorunda. Ana gemi demek, arkasından gelecek onlarca feeder gemi demektir. Bu da
limanlarda daha fazla hareket ve liman çalışanı anlamına gelir. Daha fazla ana gemi, Marmara’daki ithalatçı ve ihracatçının daha hızlı ve daha ekonomik şartlarda hizmet alması sonucunu getirecektir. Hem transit hem de dahili taşımalarda müşterilerimize hizmet verebiliyoruz. Gemilerimizin tamamı vinçli, proje yüklerinde vinci olmayan limanlara dahi girebiliyoruz. Ortalama 1100 TEU kapasiteli ve 150 metre boyunda. Konteyner gemilerinin uğramadığı limanlara da müşteri bazlı uğruyoruz. Müşteri için en önemli fonksiyon olan düzenli servis Körfez hattında oluştu diyebilirim. Bu hattın ardından Akdeniz ve Kıbrıs gibi değişik bölgelerden de talepler almaya başladık. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Röportaj
Aliağa’mız için güzel günler kapıda DTO’nun yeni kurulan şubesi Aliağa’nın Başkanı Adem Şimşek ile bir araya geldik. Kuşkusuz kendisini hepimiz tanıyoruz. Ülkemiz ve sektörümüz için yaptıklarını az ya da çok biliyoruzdur. Bir kısmına şahit olmuş, bir kısmını duymuş veya basından takip etmişizdir. Tüm başarılarını bir kenara bırakıyor ve kendisini en güzel tanımlayan cümleyi sizlerle paylaşıyoruz “Aliağa Şubesi’nin kurucu başkanıyım ama öncesinde 9 sene Gemi Geri Söküm Sanayicileri Derneği’nin başkanlığını yaptım. Hali hazırda Dünya Gemi Söküm Sanayiciler Derneği’nin de Başkanıyım. Bu açıdan bakarsak başkanlık konusunda hayli deneyimli sayılırım lakin bence asıl önemli olan denize uzak olmamak. Denizin içinde olup da ekmeğini yediğimiz denizden uzaklaşırsak deneyimin, tecrübenin, bilginin ne kadar önemi kalır ki! Bir de tabii gönül vermek. Aliağa’nın bendeki yeri gönül meselesi. Bu yüzden olsa gerek mevzubahis Aliağa ise gerisi benim için teferruat oluyor. Geleyim başkanlığa... Hiçbir beklentim yok. Burada bulunmayı, Aliağa’ya ve sektörüme olan görevlerimi yerine getirmek açısından bir fırsat olarak görüyorum ve bu görevi de seve seve kabul ediyorum. İnanıyorum ki güzel günler kapımızda...” İMEAK DTO Aliağa Şubesi’ni konuşmaya mevcut durumunu masaya yatırarak başlayalım mı? Bilindiği üzere, 3 Eylül’de kurulduk. Üye sayımız şu an itibarıyla 166’ya ulaştı. Bu üyelerimizin yaklaşık 25 tanesi Ayvalık’ta, Menemen ve Foça’da 22, Bergama-Dikili-Çandarlı-Kınık bölgelerimizde 12 olmak üzere; geri kalan 110 üyemiz de liman kentimiz Aliağa’dır. Aliağa Deniz Ticaret Odası’nın kurulması gerektiğini yaklaşık 3 yıl önce yaptığımız bir çalışma ile ortaya koyduk. Eski Başkanımız Metin Kalkavan’ın döneminden aldığımız sözlerle hareket etmiştik. Lakin kurulmamız sevgili Başkanımız Tamer Kıran döneminde oldu. Seçim döneminde Sayın Kalkavan’da Sayın Kıran’da Aliağa’yı ziyaret etti. Tamer Başkanımız ziyareti esnasında “Ben kazanırsam Aliağa’ya Deniz Ticaret Odası Şubesini sözüm söz, kuracağız” dedi. Bu, ben de dahil olmak üzere denizci arkadaşlarımızın çok hoşuna gitti ve hep birlikte Tamer Kıran’ı destekleme kararı aldık. Açıkçası Tamer Başkanımızın buradaki duruşu takdire şayan. Kararlılıkla yanımızda yer aldı.
16 KASIM - ARALIK
İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek
www.7deniz.net <
Aliağa’da DTO Şubesinin olması neden önemliydi? Çünkü Aliağa, Türkiye ekonomisine yüzde 11’lik bir katma değer sağlıyor. Yaklaşık 5.500-6.000 geminin giriş çıkış yaptığı, 17 tane limanın mevcut olduğu bir yer almasının yanında Türkiye’nin büyüyen ikinci liman kenti de aynı zamanda. Geçen hafta Socar’ın açtığı Star rafinerisinin yatırımı 8 milyar dolar. 3 tane limanla devreye giriyor ve beklenen gemi sayısının 750-1.000 olduğu söyleniyor. Kapasitesi 10 milyon ton. Keza burada sadece Socar da yok. Tüpraş, Ege Gübre, Nemport, TCEG, Petkim, Habaş var... Bunlara ilaveten, aktif olarak Türkiye’ye yine katma değeri çok yüksek olan hurda gemi söküm sektörümüz mevcut. Yaklaşık 22 tane firmamız, kapasitesi yıllık 700 bin-1 milyon ton aralığında demir olan, gemi sayısının 200-250 bazında seyrettiği, sektörümüze ve ülkemize hammadde girdisi sağlayan bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektörde çalışan kişi sayısı 2.000-2.500 aralığında ki bu rakam yan sanayicilerle birlikte 7 bin kişiye ulaşıyor. Bunlar işin ekonomik boyutunda yer alan faktörler. Bir farklı boyut daha var. Bu da DTO’nun İzmir’de şubesi olmasına rağmen arzu ettiğimiz çözümler gerçekleşmiyordu. Bizler, denizci kardeşlerimizin sorunla-
rını kendimiz için kutsal görev atlettik. Kurulduğumuz andan itibaren ivedi çözümler üretebiliyoruz. Üyelerimiz; Oda Faaliyet Belgesi, ÖTV’siz yakıt defteri, Transitlog Belgesi gibi resmi belgelere daha hızlı ulaşabiliyorlar. Üye firmalarımızın talebi doğrultusunda, Odamızı temsilen 5174 sayılı yasaya istinaden çıkarılan Yönetmelik gereğince hazırlanan onaylı hakem ve bilirkişi listelerimizden gerekli görevlendirmeler yapılmaktadır. Ödemelerini daha rahat gerçekleştirebiliyorlar. Üyelerimiz sorunları olduğunda, kapımızı rahatlıkla çalarak, yüz yüze beraberce çözüm yolları arayabiliyoruz. Meclis toplantılarımızda kendimizi çok iyi ifade ediyoruz. Dışarıdan davet ettiğimiz konuşmacılarla sektörümüze önemli bilgiler aktarılmasını sağlıyor, toplantılarımıza protokolümüzü de davet ederek Odamızla Kurumlarımızın sıcak temasta kalmasını sağlıyoruz. Şubemiz kurulduğundan bu yana, yaklaşık 50 protokol ziyareti gerçekleştirilmiş, çevre ilçelerde ki üyelerimiz yerinde ziyaret edilmiştir. Bizler, Aliağa’mız için birlik olmak zorundayız. Socar’ın Aliağa’ya olan kazanımları neler? Socar’ın yaklaşık 5-6 yıllık kuruluşunda istihdam edilen kişi 35-40 bin
idi. Aliağa ekonomisine olan katkısını, esnafa olan katkısını siz düşünün. Hizmet vermeye başladığında15-20 bin kişi çalışacak. Socar Grubu, Star Rafinerisi, Petkim, LNG ve LPG gemileri için büyük limanlar. Diğer taraftan TÜPRAŞ’ın da kapasite artıracağı söyleniyor. Yönetim kurulumuzla ve üyelerimizle bu gelişmeleri yakından takip edip Aliağa halkına en profesyonel katkıyı sunmaya çalışacağız. Gündemde hangi sorunlara çözüm arayışınız var? Ayvalık’taki tekne sahiplerinin, bazılarının klaslı, bazılarının klassız olduğu önümüze geldi. Bunu, genel merkezimizle görüştük ve yazışmalar Ankara’ya iletildi. O sorun çok kısa zamanda çözülecek. Pakmaya Kenan Kaptan Denizcilik Meslek Lisesi adında müthiş bir okulumuz var. Kendilerini ziyaret ettim. Okulda 350 tane lise öğrencimiz deniz ihtisası üzerine eğitim alıyor. Burada, dışarıya STCW ve belgelerinin verilmesi sözkonusu. Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Aliağa DTO ve Pakmaya Kenan Kaptan Denizcilik Meslek Lisesi ile ortak bir konsorsiyumda çalışmalar gerçekleştireceğiz. Güncel olan küçük, günübirlik problemleri yine çözüyoruz. Ayvalık’tan haftanın 1-2 günü Midilli’ye sefer mev-
KASIM - ARALIK 17
Röportaj cut. Biz, neden Aliağa’dan Midilli’ye sefer olmasın dedik ve gerekli yerlerle görüştük. Bu sezona yetiştirerek Aliağa’dan Midilli’ye sefer yapmak istiyoruz. Yeni kurulan DTO Şubesinin ilk başkanısınız. Bu konudaki düşüncelerinizi alalım mı? Yönetim Kurulum ve şahsım adına, öncelikle sevgili büyüklerime ve Tamer Başkanıma teşekkür ederim. Hem beni bu göreve layık gören hem de bu görevde bana yardımcı olan herkese de teşekkürü borç bilirim. Aliağa Şubesi’nin kurucu başkanıyım ama öncesinde 9 sene Gemi Geri Söküm Sanayicileri Derneği’nin başkanlığını yaptım. Hali hazırda Dünya Gemi Söküm Sanayiciler Derneği’nin de Başkanıyım. Bu açıdan bakarsak başkanlık konusunda hayli deneyimli sayılırım lakin bence asıl önemli olan denize uzak olmamak. Denizin içinde olup da ekmeğini yediğimiz denizden uzaklaşırsak deneyimin, tecrübenin, bilginin ne kadar önemi kalır ki! Bir de tabii gönül vermek. Aliağa’nın bendeki yeri gönül meselesi. Bu yüzden olsa gerek mevzubahis Aliağa ise gerisi benim için teferruat oluyor. Geleyim başkanlığa... Hiçbir beklentim yok. Burada bulunmayı, Aliağa’ya ve sektörüme olan görevlerimi yerine ge-
18 KASIM - ARALIK
tirmek açısından bir fırsat olarak görüyorum ve bu görevi de seve seve kabul ediyorum. İnanıyorum ki güzel günler kapımızda. Hepimiz göreceğiz ki Aliağa DTO, farklılık yaratacak bir şube olacak. Biz, bu gayretle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz.
hizmetim benim için kutsal. Yeri geldiğinde koltuğu arkadaşlarımıza devretme vakti de gelecektir. O zamana kadar Aliağa için her şeyi yapacağız. Benim hedeflerim her zaman yüksek ama asla hayalci değilim. Ayaklarımı yere sağlam basmayı bilirim.
Biz değinmeden sözleriniz arasında siz yer verdiniz. Hayli aktif bir kişiliğe sahip olmanız yanında hedeflere muhakkak ulaşma konusunda da çok inatçısınız. Diğer taraftan Gemi Geri Dönüşüm Sanayiciler Derneği’nde başkan olduğunuz zamanki başarılar da ortada. İleriye yönelik hedefleriniz arasında neler yer alıyor?
Son olarak kuruluşunda çok emeğinizin olduğu Aliağa Denizciler Derneği adı altında bir derneğiniz de var. Bu derneği tanıyabilir miyiz?
Kendimce elbette hedeflerim var. Diğer taraftan işlerimin yoğunluğu da söz konusu. Gemi yapıyoruz, satıyoruz. Ayrıca yılda 3-4 bin gemiye kumanya sağlıyoruz. Diğer taraftan üstlendiğim Aliağa Şube Başkanlığı da zaman ve emek harcamam gereken önemli bir noktada bulunuyor. Buradan bir kademe daha yukarı çıkmak için yaptıklarımın büyüklerimiz tarafından görülmesi ve takdirle karşılanması gerekli. Allah büyüktür, ülkemiz için nerede hizmet vermem gerekirse orada olurum. Ama şu an elimden gelenin en iyisini Aliağa’mız için yapma vaktidir. Buradaki
5 sene önce Aliağa Denizciler Derneği adı altında çok önemli bir dernek kurduk. Acenteler, limancılar, gemi sökümcüler vs. bir sürü meslekten değerli insanımız var. Bu derneği kurduktan sonra “Aliağa DTO Şubesini kurabilmek için Aliağa Denizciler Derneği ile birlikte hareket etmeliyiz” dedik. Dernekler kanununa göre hareket ediyoruz, şubenin yapamayacağını dernek olarak yapmaya çalışacağız. Dernekte de bir ofisimiz var ve orada da çalışanlar var. Yeni başkan ve ekibine bu anlamda çok güveniyoruz. Aliağa DTO ve Aliağa Denizciler Derneği, Aliağa’ya çok büyük katma değer sağlayacaktır. Çalışmak, en büyük ibadettir. Ve çok çalışmalıyız. Bize güvenenleri ekibim ve ben boşa çıkarmamalı ve bu güvene layık olmalıyız.
®
“Sizi İleri Tașır” Deniz Yakıtlarında Farkı Bizimle Yaşayın Türkiye kara sularında ve dünyanın dört bir yanındaki limanlarda, en kaliteli yağı ve yakıtı güvenilir hizmetle sunuyoruz. • • • • •
ÖTV’li ve ÖTV’siz Motorin ÖTV’siz Fuel Oil-İfo ÖTV’li Deniz Dizel Yağları Transit Yakıt Transit Yağ
Guneșli Mah. 1333. Sk. Erdem İș Merkezi No:1 Kat:3 Bağcılar/İstanbul T. +90 212 551 53 43 • F. +90 212 552 28 03 W. www.erdempetrol.com.tr • E. info@erdempetrol.com.tr
Bilişim
Navatom’u dünya teknolojisine göre yazıyoruz Gemi ile ofisi eşzamanlı bir şekilde zaman ve mekan sınırlarının ötesinde bir araya getiren Navatom’un tasarımcısı Mehmet Önder ile buluştuk. “En büyük avantajımız online olmamızdır. Daha önce bizim de denediğimiz programların ve rakip programların çoğu offline idi. Bu programlarda firmayla gemiyi senkronize ederek, depolama usulüyle- e-mail yoluyla bilgi alışverişi yapıyorlar. Bizim sistemimizde gemideki personel bir iş yaptığı anda, ofisteki, personel onu görüyor. Hatta onu yönlendirebiliyor” diyen Önder ile A’dan Z’ye Navatom’u konuştuk. Navatom Genel Müdürü Mehmet Önder
Önce Mehmet Önder’i biraz tanıyalım mı? Grafik tasarım mezunuyum. Reklam ve film firmalarında 5-6 yıl kadar post prodüksiyon işlerinde çalıştım. Daha sonra Statü Gemi Kiralama’da önce DPA asistanı olarak görev yaptım, ardından 5 yıl kadar DPA’lik yaptım. Bu görevimin sonlarına doğru Statü Denızcilik’te işleri daha iyi yürütebilmek için bir yazılım ve program arayışına girdik. Araştırmanın sonunda bulduğumuz yazılımlar, bir firma için özel olarak yazılmış ve o firmanın işleyişini yürüten yazılımlardı. Esasen Türk yazılımlar arıyorduk. Çünkü diğer yazılımlar, bizim buradaki iş tarzımıza uymuyordu. Bülent Kaptan’la bu durumu konuştuğumuz bir gün, Kaptan, bana “Sen yazamaz mısın ki” dedi. Bunun üzerine ortaklarımla Bülent Kaptan’ı tanıştırdım. “Biz bunu yazarız” dedik ve 2012’de Navatom’un ilk temellerini attık. O zamandan beri de bu program üzerinde çalışıyoruz. Hemen akabinde ortaklar hakkında da bilgi alalım mı? 4 ortağız. Bülent Kaptan bizim yatırımcı mühendisimiz. Bülent Kaptan, neyi-nasıl yapmamız gerektiği konusunda bize karışmaz ama her konuda da koşulsuz destek sunar. Ortaklarımızdan bir diğeri Dr. İsmet Özalp. Kendisi Işık Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. İsmet Özalp’ın aynı zamanda ‘veri güvenliği’ konularında doktorası
20 KASIM - ARALIK
www.7deniz.net < var. Bir diğer ortağımız Özgür Aydınlı. Aydınlı da NYU’dan masterli bilgisayar mühendisi. Hive A.Ş.’de her noktada işinde uzman kişiler çalışıyor. Gelelim Navatom’un gemi yönetimine sağladığı avantajlara… En büyük avantajımız online olmamızdır. Daha önce bizim de denediğimiz programların ve rakip programların çoğu offline idi. Bu programlarda firmayla gemiyi senkronize ederek, depolama usulüyle- e-mail yoluyla bilgi alışverişi yapıyorlar. Bizim sistemimizde gemideki personel bir iş yaptığı anda, ofisteki, personel onu görüyor. Hatta onu yönlendirebiliyor. Diğer taraftan online olduğu için bazı şeyleri daha detaylı yapabiliyorsunuz. Örneğin bir bakımı esnasında personelin birçok şeyi düşünmesi lazım. İşte burada bizim yazılımlarımız devreye giriyor. Navatom’da bir bakım esnasında bütün süreçler, kolaylıklar gemi ile ofis arasında bir bağlantı kurarak mobilizasyon sağlıyor. Bunu kullanacak kişiler de hem süreçlere hem de süreçlerde kullanılacak durumlara hakim oluyorlar. Personel mobilize edilmiş olabiliyor. Kimler kullanıyor bu sistemi? Navatom, gemiyle ofisi birleştiriyor. Şu anda Statü Gemicilik kullanıyor. 2014 yılında Statü Gemicilik’te bir gemi
ile başladık. O geminin performansı çok arttı. Personel çok memnun kaldı. Aynı yıl içerisinde Satatü Gemicilik’in tüm gemilerinde Navatom yazılımı kullanılmaya başlandı. O zamanlar programın 3 tane modülü vardı. Şu anda modül sayısı 39... Navatom’u geliştirmek için çalıştığınız yenilikler neler? Gemiye personel alımı üzerinde çalışıyoruz. Personel başvuru yapmadan Navatom’dan CV oluşturuyor ve özgemiş oluşturarak iş başvurusunda bulunabiliyor. Navatom’a sınav sistemi uygulaması hazırlıyoruz. Basit bir denizcilik
sistemi ile personelin nasıl bir gemide çalışabileceğini puanlama sistemiyle daha somut hale getiriyoruz. Personeli doğru yere yönlendiriyoruz. Gemiyle entegrasyon üzerine çalışıyoruz. Geminin kendisinden ve makinalardan bilgi alarak otomatik olarak Navatom’un içine yüklüyoruz. Çalışma-dinlenme saatleri ile personel hakkında bilgi alınıyor. Geminin hareketlerinden de bazı bilgiler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Personel eğitimi konusunda çalışıyoruz. Biz, Navatom’da yapılması gereken işler üzerinde ciddi bir mesafe kat ettik. Bundan sonraki hedefimiz otomasyon. Peki, sisteme geçmenin herhangi bir zorluğu var mı? Navatom’a geçmek çok kolay... Banka hesabı gibi, kullanıcı adı ve şifre ile istediğiniz kadar gemi ekliyorsunuz. Gemi başına aylık/yıllık ücret var. Ekonomik fiyat konusuna hassas yaklaşıyoruz. En önemli noktalardan biri de güvenlik. Bu konuda Navatom nerede yer alıyor? Navatom’un yazılım modeli hizmet olarak yazılım diye geçiyor. Biz, firmaya servis veriyoruz. Programı kurup gitmiyoruz. Programı online bir şekilde konuşarak firmalara yardım ediyoruz. Yine firmaların diğer konulardaki sorunlarını kümeleyerek çözüm ortağı mantığı ile hizmet veriyoruz. Biz, üyelik karşılığında firmaların tüm sorunlarını çözüyoruz. Navatom’da gizlilik antlaşmasıyla firmaya bir şey kurulmuyor.
KASIM - ARALIK 21
Bilişim
Verinin gizliliği ile back up sayesinde size gerekli olan bilgiler güvenli bir şekilde verilebiliyor. Navatom’da güvenliği esas alarak hizmet geliştiriyoruz. Merak ettiğimiz bir diğer husus da Navaton’un muadili firma olup olmadığı… Bildiğim kadarıyla Navatom gibi tamamıyla online olan ve gerçek zamanlı çalışan gemi işletme programı yok. 2012 yılında biz bu işi düşündüğümüzde gemide internet pek yoktu. Gemi iletişimi üzerine uzman firmalarla görüştüğümüzde 2020 yılında gemilerde tam zamanlı internetin kullanılacağını söylemişlerdi bize. Elon Musk’ın da bu konuda önemli çalışmaları var. Bunları göz önünde bulundurarak yazılımı geliştirdik. Başka firmaların sözüne güvenerek yola çıkmak zordu ve riskti. Bu riski aldık ve denizcilik 4-0’a entegre çalışmayı kendimize hedef belirledik. 2019’a dair düşünceleriniz neler? 2019’u kendimize hedef koyduk. Firmalarla görüş halindeyiz. Şu anda maddi bir sıkıntımız yok. Nihai hedefimiz
22 KASIM - ARALIK
Navatom’u Türkiye geneline yaymak ve herkesin kullandığı bir program haline dönüştürmek. Denizcilik 4.0 ve dijitalleşme anlamında düşüncelerinizi aktarır mısınız? Türkiye olarak teknoloji ve Ar-Ge konusunda dünyada gerideyiz. İşin ba-
şındayız. Biz Navatom olarak elimizden geldiği kadar dünya standartlarını uyguluyoruz. Özellikle fabrikalarda, holdinglerde birçok ofisi birleştirmek ve online hale getirmek gerekiyor. Bunu bildiğimiz ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiğimiz için Navatom’u dünya teknolojisine göre yazıyoruz.
NAVATOM NEW GENERATION SHIP MANAGEMENT
STAY CONNECTED Navatom is a cloud based software for ship management. • 30 integrated modules • No need for installation • Automated monthly version releases • Automated and integrated analysis tools • Tailor fitted company views such as KPIs
www.navatom.com
Gemi Tedariki
ISSA’da AVS rüzgarı esti Uluslararası Gemi Tedarikçileri Birliği (ISSA) Fuarı’nın 63.’sü geride kaldı. Fuarın Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da yapılması ile ilgili ilk görüşmeyi TURSSA Başkanı Yorgo Saris’le Dubai ISSA’da yaptıklarını söyleyen AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdülvahit Şimşek, dünya kumanyacılarını bir araya getiren bu organizasyona ülkemizin ev sahipliği yapmasından dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Diğer yandan, Şimşek, bu organizasyon vesilesi ile ülkemize gelecek tedarikçilerini, geleceğe yönelik iş imkanlarını ve sektördeki mevcut durumu değerlendirmek üzere özel bir toplantıya davet ettiklerinden de söz ediyor. Şimşek, “Amacımız, işbirliği halinde olduğumuz tedarikçilerimizle sinerji yaratmak” diyor. 24 KASIM - ARALIK
www.7deniz.net <
AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdülvahit Şimşek
Sektörün birçok tarafının bir araya gelmesinden memnunuz Fuar sırasında bir araya geldiğimiz AVS Global Ship Supply Yönetim Kurulu Başkanı Abdul- vahit Şimşek, “ISSA, Uluslararası Kumanyacılar Birliği organizasyonudur ve her yıl farklı bir ülkede, o ülkenin kumanyacılar birliği ile ortak bir çalışma sonucu organize edilmektedir. Ülkemizin kumanyacılar birliği olan TURSSA’nın Başkanı Yorgo Saris ile, Dubai ISSA esnasında bu organizasyonun Türkiye’de de yapılması konusunu dile getirmiştik ve bir önceki ISSA organizasyonunun yapıldığı Yunanistan’da da bayrağı bu yıl için kendilerinden devraldık. TURSSA da hakkıyla gerekli çalışmayı yaparak bugün sektörün birçok tarafını bir araya getirmiştir, mutluyuz. Daha çok yurtdışından misafirlerin katılım gösterdiği organizasyon bu yıl da yoğun ilgi gördü. Öte yandan firmamızın davetlisi
olarak gelen 26 ayrı ülkeden çok sayıda misafirlerimiz de oldu. Ev sahibi konumunda olmak ayrı bir memnuniyet” diyor. 100 ülkede 1400 noktada tedarik networkü ISSA’nın armatörlere katkı sunduğunu belirten Şimşek, “ISSA, gemi tedarikçilerinin de küresel anlamda bir ara ya gelmesini, birbirleriyle buluşmasını sağlayan, yeni bir vizyon oluşturmayı ve sinerji yaratmayı hedefleyen bir platformdur. Bu sebepten dolayı öncelikle fuar, Türkiye’deki armatörlerin ve gemi işletmecilerin, kendi tedarikçilerinin kimler olduğunu görmeleri açısından çok iyi bir fırsat oldu. AVS Global Ship Supply, 100 ülkede 1400 noktada tedarik network’ü olan bir firmadır. Dolayısıyla isimizin yüzde 10’unu Türkiye’de gerçekleştirmekteyiz. Yüzde 90’ı ise yurtdışı pazarı. Bu yüzden dolayı bu tür organizas-
yonlarda, yurtdışında bize hizmet veren tedarikçilerimizin buraya gelip hem ülkemizi görmeleri hem burada ekibimizle tanışmaları hem de geleceğe yönelik iş birliklerimizin nasıl olacağını konuşabilme imkanı bulmuş oluyoruz” dedi. Sözlerine, “AVS olarak, bu organizasyonun Türkiye’de olmasını fırsat bilerek, dünyanın farklı noktalarındaki tedarikçilerimizi organizasyona katılımları için davet ettik. Onlara, standımızda ev sahipliği yapmak istediğimizi, gerek Türkiye özelinde gerekse global pazarda geleceğe yönelik iş imkanlarını ve hali hazırdaki birlikteliğimizi değerlendirebileceğimiz toplantılar yapmak üzere kendilerini davet ettiğimizi bildirdik. Onlar da bu daveti karşılıksız bırakmadılar ve ISSA organizasyonunun ertesi gün aynı otelde düzenlediğimiz, ‘’Together Stronger’’ çatısı altındaki toplantımıza katılım gösterdiler” diye devam eden Şimşek bu toplantının bir başka önemli amacının şu olduğunu aktarıyor, “365 teknoloji ve bilişim firmamız çatısı altındaki Sea 365 platformunda yer alan ürün ve hizmetlerimizi de kendilerine tanıtmaktı”.
KASIM - ARALIK 25
Gemi Tedariki “AVS Global Ship Supply, 100 ülkede bin 400 noktada tedarik network’ü olan bir firmadır. Dolayısıyla isimizin yüzde 10’unu Türkiye’de gerçekleştirmekteyiz. Yüzde 90’ı ise yurtdışı pazarı. Bu yüzden dolayı bu tür organizasyonlarda, yurtdışında bize hizmet veren tedarikçilerimizin buraya gelip hem ülkemizi görmeleri hem burada ekibimizle tanışmaları hem de geleceğe yönelik iş birliklerimizin nasıl olacağını konuşabilme imkanı bulmuş oluyoruz” Denizcilik sektörü için oluşturulan teknoloji platformu tanıtıldı AVS Global Ship Supply’ın tedarikçileri ile birlikte nasıl faydalar yaratabi-
26 KASIM - ARALIK
leceklerini masaya yatırdığı toplantısına 100’ün üzerinde katılım gerçekleşti. Firmadan alınan bilgiye göre toplantıda, AVS’nin denizcilik sektörüne özel geliştirdiği teknoloji platformlar da tanıtıldı. Şimşek bunları şöyle özetliyor: Uzun yıllardır denizcilik sektörünün farklı noktalarında aktif rol aldık. Bu süre içinde edindiğimiz tecrübe ile sektörün ihtiyaçlarını öngörüleyebilme yeteneği kazandık. Geldiğimiz noktada bilgi yönetiminin ve teknolojiyi efektif kullanmanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu noktadan hareketle gerek armatörün gerek yönetim firmalarının gerekse tedarikçilerin ihtiyaç duydukları teknolojik altyapı ve programları bulabilecekleri bir platform geliştirdik. Bu platform bulut altı tabanlıdır ve %100 yerli yazılımdır. Platformda halihazırda üç ürün bulunmaktadır: seaROBOT - seaHUB - seaSUPPLY seaROBOT: Otomatik pazarlama robotudur, gemi tedarikçilerin kullanımı için üretilmiş %100 yerli bir yazılımdır. seaHUB: Yeni yönetim firmalarının planlı bakımlarını takip ettikleri programdır. Yeni versiyonu 2019 Mayıs’ta yayınlanacaktır.
seaSUPPLY: Dünya kumanyacılarının bir sistem üzerinden çalışmasını sağlayan ve diğer yandan dünyadaki armatörlerin ve yönetim firmalarının kumanya ve teknik tedarik noktasında tüm dünya fiyatlarına erişimini sağlayan bir platformdur. Bütün bunlarla birlikte özellikle deniz adamlarının deniz üzerindeyken aileleri ve tüm sevdikleriyle rahat iletişim kurmalarını sağlayabilmek için geliştirdiğimiz ses ve data hattı olan Sim4Crew isimli sim kartımız da global dolaşım ve iletişim olanağı sağladığı için denizcilik camiasına hizmet etmektedir. Şimşek, müşterilerinin ve tedarikçilerinin hayatlarını kolaylaştırmak için ihtiyaçlarını öngörümleyip buna yönelik ürünler ve yazılımlar geliştirmeye devam edebilmek için AR-GE çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti ve bu tip toplantıların bu ihtiyaçları saptamak için verimli istişare olanakları sağladığını da vurguladı.
DOSYA:
Türk limancılık sektörü
Liman Dosyası
Rakamlarla
Türk limancılık sektörü TÜRKLİM’in Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu’nda yer alan bazı bölümleri dosyamız için derledik. TÜRKLİM raporuyla Türk limancılık sektörünü, değerleriyle ortaya koymaya çalışırken, sektörden aldığımız görüşlerle de beklentileri, öngörüleri, farklı değerlendirmeleri ve görüşleri sizlerle paylaşmayı hedefledik.
193 kıyı tesisinin dağılımı Ülkemizde değişik formda ve özellikte 193 adet kıyı tesisi bulunuyor. Bu tesislerin, 91’i Marmara’da, 44’ü Akdeniz’de, 31’i Karadeniz’de 27’si ise Ege Bölgesinde yer alıyor. Değerlendirmeyi il bazında yaptığımızda 35înin Kocaeli’nde, 20’sinin İstanbul’da, 17’sinin Hatay’da, 16’sının da İzmir’de olduğu görülüyor. Türkiye limanlarında 2017’de 199 milyon tonu yükleme, 272 milyon tonu boşaltma olmak üzere toplam 471 milyon ton yük elleçlenmiştir. Bu rakamlar bize göstermektedir ki elleçlenen yükün %57’si boşaltma, %43’ü de yüklemeden oluşmaktadır. Limanlarımızda elleçlenen yükün rejimlerine göre dağılımına bakıldığında Türkiye limanlarında elleçlenen yükün yaklaşık %74’ünü dış ticaret yük-
28 KASIM - ARALIK
lerimizin oluşturduğu gözleniyor. 2017 itibarıyla kabotaj yüklerin oranı %12.8, transit yüklerin oranı %13.5 olarak gerçekleşmekte.
Elleçlenen yükte ithalat ilk sırada Türkiye limanlarında 2017’de 233.6 milyon ton ithalat, 113.6 milyon ton kabotaj, 63.4 milyon ton ihracat ve 60.3
www.7deniz.net < LİMANLARIMIZDA ELLEÇLENEN YÜKÜN REJİMLERİNE GÖRE DEĞİŞİMİ YÜK REJİMİ 2013 2014 2015 2016
2017
İthalat İhracat Transit Kabotaj Toplam
233.656.024 113.692.068 63.429.725 60.396.079 471.173.896
187.781.615 89.553.990 53.657.215 53.937.938 384.930.758
194.771.428 88.544.792 49.072.821 50.731.578 393.120.619
208.326.308 92.152.622 63.085.097 52.472.668 416.036.695
215.132.519 94.805.120 66.963.307 53.300.216 430.201.162
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu milyon ton transit olmak üzere toplam 471 milyon ton yük elleçlendi. Elleçlenen yükün 2016-2017 değişim oranları değerlendirildiğinde oran bazında en yüksek artış %20 ile ihracatta oldu. İhracatı sırasıyla %13 ile kabotaj, %9 ile ithalat yükleri takip etti. Transit yüklerde ise bir önceki yıla kıyasla düşüş yaşandı. 10 yıllık büyüme hızı %4.6 2008’i baz alırsak limanlarımızda el-
leçlenen toplam yükün 10 yıllık büyüme hızının %4.6 olduğunu görüyoruz. 2008’e göre on yıllık periyotta ihracat ve kabotaj %5, ithalat %4.9 büyürken transit yüklerdeki büyüme hızı %2.5’te kalmıştır. Elleçlenen yükün %33’ü sıvı dökme yükler Limanlarımızda elleçlenen yükün %33’ünü sıvı dökme yükler oluşturuyor.
Sıvı dökme yükleri sırasıyla %27 ile kuru dökme yükler, %23 ile konteyner, %15 ile de genel yük izliyor. Ro-Ro yüklerin oranı ise sadece %2. 2017’de 78.2 milyon ton yükleme, 74.6 milyon ton boşaltma olmak üzere toplam 152.8 milyon ton sıvı dökme yük elleçlendi. Ton bazında en yüksek tahliye işlemi 100.3 milyon ton ile kuru dökme yüklerde.
Elleçlenen yük %9.5 büyüdü Limanlarımızda elleçlenen yük bir önceki yıla oranla ton bazında %9.5 büyüdü. Ton bazında bir önceki yıla oranla Ro-Ro %14.7, konteyner %13.7, kuru yük %10.6, genel kargo %10, sıvı dökme yük ise %5.4 artış gösterdi. İhracat rejimine göre en fazla elleçleme konteynerde gerçekleşirken, ithalatta kuru dökme yük, kabotaj ve transit yükte ise sıvı dökme en yüksek değere ulaşıyor. Limanlarımızdaki yük hacmi kısa dönemli (2013-2017) analiz edildiğinde yük cinsleri içerisinde en yüksek artış konteynerde yaşanıyor. 2013’e göre konteyner yüklerin artış oranı %27.5 olarak gerçekleşiyor. Yine aynı dönemde konteyner artışını sırasıyla %24.8 ile sıvı dökme yükler, %24.3ile kuru dökme yükler izliyor. Ro-Ro yüklerinde %17.6, genel yüklerde ise %9.2 artış oluyor. 2013-2017 arasında limanlarımızda elleçlenen yükün ton bazındaki artışı %22.4’tür.
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
LİMANLARIMIZDA ELLEÇLENEN YÜKÜN TİPLERİNE GÖRE DAĞILIMI (2017) YÜK TİPİ
İHRACAT
İTHALAT
KABOTAJ
TRANSİT
TOPLAM
Sıvı Dökme Yük 21.255.057
64.856.860
19.645.258
47.140.172
152.897.347
Kuru Dökme Yük
21.150.627
91.671.208
15.964.245
56.635
128.842.715
Konteyner
44.433.316
37.275.863
10.059.528
16.149.201
107.917.908
Genel Kargo
21.931.364
35.521.956
14.610.309
83.557
72.147.186
Araç
4.921.704
4.330.137
116.739
160
9.368.740
TOPLAM
113.692.068
233.656.024
60.396.079
63.429.725
471.173.896
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
KASIM - ARALIK 29
Liman Dosyası LİMANLARIMIZDA EN YÜKSEK ORANDA ELLEÇLENEN YÜK TİPLERİ YÜK CİNSİ TON Petrol ve Türevleri 142.544.710 Konteyner 107.918.140 Demir (Her tip) 72.362.714 Kömür (Her tip) 42.346.139 Portland Çimento 9.475.810 Tır-Taşıma Amaçlı (Dolu) 9.301.141 Feldispat 6.575.874 Klinker 6.244.919 Buğday ve Mahlut 5.543.529 Küspe 3.560.648 Diğer 65.300.272 Toplam 471.173.896 1)Petrol ve türevleri içerisinde ham petrol dahil olmak üzere motorin, benzin, jet yakıtı vb. her cins petrol ve türevleri dahildir. 2)Konteyner içinde 20'lik ve 40'lık ve daha büyük konteyner dahil olmak üzere dolu ve boş konteyner toplamıdır. 3) Hurda demir, demir cevheri, kütük demir, inşaat demiri vb. her tip özellikte demirdir. Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu İlk sıra Kocaeli’nin
Petrol ve türevlerinin payı %30 Limanlarda elleçlenen yük tipleri özellikleri temelinde birleştirilerek analiz edildiğinde elleçlenen yükün %30’unu petrol ve türevleri oluşturuyor. Konteynerin oranı %22, kömür %19, demir çelik ise %15 oran alıyor. Diğer yük tiplerinin toplamı %2’nin altında kalıyor. En yüksek artış klinker’de en yüksek düşüş ise jet yakıtında Yük cinsi bazında incelendiğinde 2015’te olduğu gibi 2016’da da en fazla elleçlenen yük %87.5 milyon ton ile ham petroldür. Ton bazında değerlendirildiğinde ikinci ve üçüncü sırada konteyner yükleri bulunmakla birlikte ürün bazında ikinci sırada 28.3 milyon ton ile taş kömürü bulunmaktadır. Ton bazında limanlarımızda elleçlenen ilk 20 yük içerisinde en yüksek artış %21 ile klinkerde, en yüksek oranda düşüş ise %37 ile jet yakınlarında gerçekleşti.
LİMANLARIMIZDA YÜK CİNSİNE GÖRE ELLEÇLENEN ÖNEMLİ YÜKLER (TON)
2017’de en fazla yük 73.2 milyon ton ile Kocaeli Liman Başkanlığında gerçekleşti. Uzun yıllar ilk sırada olan Botaş Liman Başkanlığında 70.9 milyon ton yük elleçlenirken, Aliağa’da 55.6, İskenderun’da ise 55.5 milyon ton yük elleçlendi. Bölgeler arasında ilk sıra ise Marmara’nın
Taşkömürü
97.301
28.236.834
28.334.135
28.698.780
-1%
Hurda Demir
567.035
21.510.376
22.077.411
18.372.501
20%
15.892.828
9%
13.430.934
25%
YÜK CİNSİ
YÜKLEME BOŞALTMA
TOPLAM (2017)
TOPLAM (2016)
DEĞİŞİM
Ham Petrol
60.957.832
26.488.106
87.445.938
84.984.512
3%
Konteyner (40'lık dolu)
28.535.108
27.338.930
55.874.038
49.709.136
12%
Konteyner (20'lik dolu)
27.576.493
18.956.925
46.533.418
40.465.946
15%
Bölgesel olarak limanlarımızda el- Motorin 2.182.579 15.186.472 17.369.051 leçlenen yükün %39’u (185 milyon ton) Rulo Sac 6.253.076 10.494.560 16.747.636 Marmara Bölgesinde elleçlenmiştir. Ak13.496.954 13.957.210 deniz Bölgesi %36 oran (169 milyon ton) Kok ve Yarı Kok Kömürü 460.256 ile ikinci sırada geliyor. Coğrafi olarak Demir Cevheri 1.017.981 11.329.208 12.347.189 birbirine yakın limanlar, ortak hinterPortland Çimento 6.961.952 25.138.558 9.475.810 landa sahip oldukları için genel olarak 3.951.810 4.122.784 8.074.594 yük özellikleri bakımından birbirlerine FuelOil benzemektedir. Marmara Bölgesi, Kuzey İnşaat Demiri 6.362.410 1.030.088 7.392.498 Batı, Doğu ve Güney olmak üzere 3 alt TIR (Taşıma amaçlı 4.938.954 4.362.187 9.301.141 bölgede, Ege Bölgesi Kuzey ve Güney dolu) olmak üzere iki alt bölgede, Akdeniz, 1.041.064 3.379.167 4.420.231 Batı ve Doğu olmak üzere iki alt bölge- Kütük Demir de, Karadeniz Batı ve Doğu olmak üzere Feldispat 6.388.899 186.975 6.575.874 iki alt bölgede inceleniyor. Alt bölgeler LNG 0 7.370.154 7.370.154 itibarıyla ton bazında en yüksek elleçle2.563.321 5.076.271 me Mersin ve İskenderun körfezinde yer Jet Yakıtı ve Beyaz İspirto 2.512.950 alan limanların bulunduğu Doğu Ak- Klinker 5.860.697 384.222 6.244.919 deniz’de gerçekleşiyor. İzmit Körfezinde Buğday ve Mahlut 279.865 5.263.634 5.543.529 yer alan limanların bulunduğu KuzeyKurşunsuz Benzin 3.778.607 1.051.819 4.830.426 doğu Marmara ikinci, Aliağa Körfezinde yer alan limanların bulunduğu Kuzey Ege alt bölgesi ise üçüncü sırada geliyor. Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
30 KASIM - ARALIK
11.781.976
18%
10.904.696
13%
10.562.445
-10%
8.443.529
-4%
8.294.386
-11%
8.070.839
15%
5.618.760
-21%
5.595.650
18%
5.361.836
37%
5.299.797
-4%
5.162.410
21%
4.742.806
17%
4.689.834
3%
www.7deniz.net < BÖLGELER BAZINDA YÜK ELLEÇLEMELERİ (TON) BÖLGELER 2014 2015 2016 Marmara 159.259.955 160.809.856 161.927.718 Akdeniz 127.599.853 153.070.251 158.551.034 Ege 61.773.874 65.479.466 72.424.363 Karadeniz 34.518.131 36.677.122 37.297.628 Genel Toplam 383.151.813 416.036.695 430.201.162 TOPLAM 113.692.068 233.656.024 60.396.079 Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
2017 185.068.599 169.902.561 74.100.697 42.102.033 471.175.907 63.429.725
KURU DÖKME YÜK VE GENEL KARGO ELLEÇLEYEN LİMANLARIMIZ LİMANLAR 2015 2016 2017 İSDEMİR 12.462.783 13.663.034 15.716.504 İÇDAŞ 8.824.967 11.640.652 11.176.789 ERDEMİR 10.475.000 9.700.000 10.673.000 MMK 7.901.463 7.602.544 8.264.904 MIP 7.748.856 7.338.792 8.152.700 TOROSPORT(CEYHAN) 5.775.187 5.940.624 6.650.835 ÇOLAKOĞLU 4.617.634 4.499.132 5.083.882 AKÇANSA ÇANAKKALE 615.563 2.192.936 4.229.037 ÇELEBİ BANDIRMA 3.484.745 3.618.473 4.195.874 BORUSAN 3.198.902 3.536.744 3.783.838 İDÇ 3.799.380 3.629.427 3.609.344 BATILİMAN 2.892.273 2.732.367 3.500.000 CEYNAK SAMSUNPORT 2.418.791 2.073.853 2.950.407 POLİPORT 3.356.902 3.293.784 2.909.548 MARTAŞ 2.432.125 2.535.818 2.852.974 DİLER 2.895.828 2.435.819 2.570.183 LİMAK İSKENDERUN 2.476.537 2.935.089 2.355.958 EGE GÜBRE 2.548.192 2.871.532 2.335.915 EFESANPORT 2.195.038 1.623.074 2.198.839 ROTAPORT 2.246.256 1.780.854 2.178.915 TÜRKLİM TOPLAM 112.260.820 117.155.266 124.088.774 TÜRKİYE TOPLAMI 174.207.269 182.080.957 200.992.008 TÜRLİM PAY %64.4 %64.3 %61.7 DİĞER ÖZEL LİMANLAR %32.5 %32.3 %38.3 ÖZEL LİMANLAR PAYI %96.9 97% 97% KAMU LİMANLARI* %3.1 %3.0 %3.0 * İzmir, Haydarpaşa, TDİ. Tekirdağ Limanları
KONTEYNER ELLEÇLEYEN LİMANLARDAKİ YÜK GELİŞİMİ (TEU) LİMANLAR 2015 2016 2017 MARPORT 1.585.419. 1.846.995 1.711.357 MIP 1.441.196 1.453.038 1.591.983 KUMPORT 1.169.019 664.787 1.063.246 ASYA PORT 129.297 694.107 1.002.133 İZMİR 656.410 682.057 639.300 YILPORT 375.003 396.099 499.283 GEMPORT 369.288 356.461 474.019 DP WORLD 2.077 52.191 437.047 EVYAP 605.385 688.496 369.659 MARDAŞ 335.576 291.138 357.264 NEMPORT 254.311 271.751 313.596 EGE GÜBRE 330.250 366.845 286.926 LİMAK İSKENDERUN 139.168 243.745 269.583 BORUSAN 225.718 249.466 241.971 PORT AKDENİZ 178.515 172.036 200.117 ASSAN 91.272 131.051 188.132 HAYDARPAŞA 121.641 109.675 86.709 RODA PORT 88.993 86.322 88.438 SAMSUNPORT 52.414 54.929 70.027 Ç.BANDIRMA 18.613 11.463 27.162 LİMAŞ 13.311 13.583 16.038 AKÇANSA 1.195 1.291 189 TÜRKLİM TOPLAMI 7.410.321 8.102.629 9.428.480 TÜRKİYE TOPLAMI 8.207.405 8.911.073 10.165.981 TÜRKLİM PAY %90.3 %90.9 %92.7 DİĞER ÖZEL LİMANLAR %0.2 %0.2 %0.1 ÖZEL LİMANLAR PAYI %90.5 %91.1 %92.8 KAMU LİMANLARI* %9.5 %8.9 %7.1 *İzmir ve Haydarpaşa Limanları
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
DEĞİŞİM 2016-2017 14,3% 7,2% 2,3% 12,9% 9,5% 471.173.896 Kuru dökme ve genel kargo limanları Gerek elleçleyen liman sayısı olarak gerekse elleçlenen yük hacmi bakımından en büyük grubu kuru dköme yük ve genel kargo yüklerinin toplamı oluşturuyor. 2018 itibarıyla 200 milyon tona ulaşan kuru dökme yük ve genel kargo yüklerinin yaklaşık %62’si TÜRKLİM üyesi limanlar tarafından elleçleniyor. Geçmiş yıllarda da olduğu gibi en fazla yük elleçleyen limanlar İSDEMİR, İÇDAŞ, ERDEMİR limanlarıdır. Konteyner limanları Elleçlenentoplam konteyner hacmi açısından Marmara Bölgesi limanları Türkiye’de elleçlenen konteynerin %62.7’sini elleçleyerek ilk sırada yer alıyor. Marmara’yı sırasıyla Akdeniz ve Ege limanları takip ediyor. Sıvı yük limanları Sıvı dökme yükler yaklaşık 153 milyon tonla limanlarımızda elleçlenen yükün ton bazında %33’ünü oluşturuyor. Toplamda 70 adet sıvı dökme yüke hizmet veren terminal bulunuyor. TÜRKLİM üyeleri içinde petrol ürünlerinde en fazla yük elleçleyen limanlar RUBİS, SOLVENTAŞ, POLİPORT, TOROSPORT olurken, sıvı kimyasalda PETKİM, LİMAŞ TOROSPORT terminali ve POLİPORT olmaktadır. Ro-Ro taşımaları Son 3 yılda büyüme hızı düşmekle birlikte 2009’dan 2015’e kadar kesintisiz büyüyen Ro-Ro, 2016’da %3.7 azalarak 451 bin araca düştü. 2017’de ise rekor büyüme ile 542 bin araca yükseldi. Taşımalar ağırlıklı olarak Trieste yönlü olurken, bu taşımaların önemli bir bölümü TÜRKLİM üyesi limanlarda gerçekleşti.
KASIM - ARALIK 31
Liman Dosyası YURTDIŞI DÜZENLİ HATLAR BAZINDA RO-RO İSTATİSTİKLERİ
HATLAR Tuzla (Pendik) -Trieste Tuzla (Pendik) - Bari Tuzla (Pendik) -Ancona Ambarlı -Trieste Tuzla (Pendik) -Toulen Mersin -Trieste Çeşme -Trieste Haydarpaşa -Trieste Haydarpaşa - Sete Yalova -Lavrio - Trieste İzmir (Alsancak) -Trieste İzmir (Alsancak) - Sete Gemlik (Borusan) -Zeebrugge İzmit -Zeebruge Samsun -Novorossiysk Samsun - Gelincik Samsun -Tuapse Zonguldak -Chornomorsk (İlyichevsky) Haydarpaşa -Chornomorsk (İlyichevsky) Samsun -Kavraz Tren Feneri Hattı Taşucu - Tripoli Taşucu - Girne Mersin - Hayfa Mersin -Magusa Mersin - Girne İskenderun -Dhuba Diğer
GELEN ARAÇ 62.557 0 0 2.972 35.397 20.869 23.691 27.657 396 8.927 3.416 7.288 2 0 3.305 5.484 1.642 8.109 9.877 264 9.890 7.095 751 16.193 5.172 2.575 627
GİDEN ARAÇ 53.651 2.764 841 13.523 34.556 21.472 28.697 27.895 382 9.843 5.117 7.225 547 808 3.498 5.432 1.670 7.500 8.812 245 9.898 7.146 1.039 15.786 5.635 2.676 1.487
TOPLAM ARAÇ 116.208 2.764 841 16.495 69.953 42.341 52.388 55.552 778 18.770 8.533 14.513 549 808 6.803 10.916 3.312 15.609 18.689 509 19.788 14.241 1.790 31.979 10.807 5.251 2.114
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
İSTANBUL BÖLGESİ
MARMARA HAVZASI
ÇANAKKALE BÖLGESİ
İZMİR BÖLGESİ VAN GÖLÜ
HATLAR BAZINDA KABOTAJDA TAŞINAN ARAÇLAR HATLAR 2017 ARAÇ (ADET) ESKİHİSAR - TOPÇULAR/TAVŞANLI 4.120.267 SİRKECİ - HAREM 2.026.791 İSTİNYE - ÇUBUKLU 512.458 AMBARLI - TOPÇULAR 12.516 ZEYPORT - MALTEPE 5.406 ERDEK - AVŞA(TÜRKELİ) 52.922 TEKİRDAĞ - AVŞA(TÜRKELİ) 30.170 MARMARA A. - ERDEK 47.339 MARMARA A.- ERDEK 870 ERDEK - TEKİRDAĞ 3.083 DERİNCE - TEKİRDAĞ 5.207 MARMARA EREĞLİSİ - BANDIRMA 16.052 AMBARLI - BANDIRMA 198.233 TEKİRDAĞ - BANDIRMA 27.608 YENİKAPI - YALOVA 382.446 YENİKAPI - BANDIRMA 181.251 YENİKAPI - BURSA 264.228 PENDİK - YALOVA 551.253 DİĞER 58.659 GELİBOLU - ÇARDAK 477.692 GELİBOLU - LAPSEKİ 1.077.827 ÇANAKKALE - KİLİTBAHİR 797.626 ÇANAKKALE - ECEBAT 506.801 KEPEZ - ECEBAT 623 KARABİGA - BARBAROS/AKPORT 3.533 KABATEPE - GÖKÇEADA 162.256 G.YÜKYERİ - BOZCAADA 197.033 BODRUM - DATÇA 17.029 BOSTANLI - ÜÇKUYULAR 889.592 TATVAN -VAN 11.518 TOPLAM 12.638.289
Kaynak: TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü 2018 Raporu
32 KASIM - ARALIK
Liman Dosyası
Türk limanlarından yüzde 19’luk ihracat artışı
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği, liman sektörünün 2018 yılı üçüncü çeyrek rakamlarını açıkladı. TÜRKLİM’in açıkladığı verilere göre üçüncü çeyrekte 2 milyon 440 bin 721 TEU konteyner elleçleyen üye limanlar,bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 büyüme gösterdi. TÜRKLİM üye limanları, genel kargo taşımacılığında ise 5 milyon 930 bin 856 ton yük taşıyarak ihracatta yüzde 19 büyüdü.
T
ürk ekonomisinin can damarlarından biri olan deniz ticaretinde limanlardan gelen üçüncü çeyrek rakamları sevindirdi. Limanlardaki toplam konteyner iş hacminin yüzde 92’sine sahip TÜRKLİM üye limanları, Temmuz – Ağustos – Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte 2 milyon 440 bin 721 TEU konteyner elleçleyerek bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 büyüdü.
İhracatta konteyner taşımacılığı, 881 bin 380 TEU konteyner ile geçen yıla kıyasla üçüncü çeyrekte yüzde 7,2 artış gösterdi. Türk limanlarının en önemli işlemlerinden biri olan transit yük taşıma ise yine aynı döneme kıyasla yüzde 7,4 arttı. İthalat rakamlarına bakıldığında ise geçen yılın üçüncü çeyreğini 824 bin 536 TEU ile kapatan limanlar, bu sene yüzde 1,4 düşüşle 812 bin 898 TEU konteyner elleçledi. Limanlarda kabotajda da yüzde 93,2 azalma görüldü. İthalat – ihracat arasındaki makas kapanıyor TÜRKLİM üye limanları 2018 yılı üçüncü çeyreğinde 28 milyon 432 bin 798 ton yük elleçledi. Genel kargo elleçlemesinde bir önceki yıla göre yüzde 11,38 küçülme yaşanırken, ihracat da 5 milyon 930
bin 856 ton yük ile yüzde 19 arttı. Genel kargo taşımacılığında geçen yılın üçüncü çeyreğinde ithalatta 22 milyon 510 bin 757 ton yük elleçlenirken, bu yıl aynı dönemde ithalat 18 milyon 333 bin 478 ton yüke geriledi. İthalat ve ihracat arasındaki yük farkı bir önceki yılın üçüncü çeyreğinde 17 milyon 526 bin 849 ton iken bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle 12 milyon 402 bin 622 ton seviyelerine indi.
Liman Dosyası
Çelebi’den yeni yatırım yeni proje Çelebi Bandırma Limanı Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy, bir yandan geçmişten bugüne yapılan yatırımları, diğer yandan da 2018’de hizmete giren “Sınırlı Depolama Kapasiteli Tehlikeli Sıvı Yük Aktarma” projesini anlattı.
hızına ulaşmıştır” ifadelerini kullandı. Yeni projeyle birlikte operasyon hızı en üst seviyeye çıkarıldı
Çelebi Bandırma Limanı Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy
2
010 yılında TCDD tarafından Çelebi Holding’e devredilen Bandırma Limanı’nın özelleşmesinden bu yana 50 milyon dolar değerinde makine, ekipman ve altyapı rehabilitasyon yatırımlarının yapıldığını belirten Çelebi Bandırma Limanı Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy, 2018 yılı içinde tehlikeli dökme sıvı yük elleçlemesi için yapılan “Sınırlı Depolama Kapasiteli Tehlikeli Sıvı Yük Aktarma” projesinin tamamlanarak hizmete girdiğini belirtti. 2 milyon dolar yatırım değerine sahip projede 2 adet 115m3’lük sülfirik asit tank,1 adet 115m3’lük fosforik asit tank, olmak üzere toplamda 345m3 depo aktarma kapasitesine sahip olduğunu bildiren Ersoy “Bu sistem ile Çelebi Bandırma Limanı operasyon hızını saatte 250-300 ton asit tahliyesine çıkarmış, aynı anda 3 gemi boşaltma yapabilecek şekilde dizayn edilmiş ve saatte 10 bar basma kapasite
36 KASIM - ARALIK
Projenin, direkt gemiden toplam 2.000 metre uzunluğunda boru hattı üzerinden asit yükünün tahliyesi için gerekli otomasyon sistemine entegre edilerek PLC kumanda merkezi ile kontrol edildiğini belirten Ersoy, “Bu tesis ile birlikte limandaki operasyon güvenliği ve İSG tedbirlerine uyumluluk en üst seviyeye çıkarılmış olup, deniz ve çevre kirliliği riski ortadan kaldırılmış ve entegre edi-
len otomasyon sistemi sayesinde rıhtımlardaki araç trafiği ve kaza riski minimuma indirilmiş olup operasyon hızı en üst seviyeye çıkarılmıştır” diyor. Ersoy, “Yapılan sınırlı depolama kapasiteli tehlikeli sıvı yük aktarma projesi bu hacmi ile Güney Marmara başta olmak üzere tüm çevre hinterlandına ev sahipliği yapma konumundadır” diyor ve Çelebi Bandırma Limanının yeni projeler ile tüm müşterilere ve bölge hinterlandına hizmet vermeye devam edeceğini aktarıyor.
Liman Dosyası
MIP, beş yılda 450 milyon dolar yatırım planlıyor MIP Genel Müdürü Johan Van Daele
M
IP Genel Müdürü Johan Van Daele, liman tesislerini global ölçekte inşa edilen 20 bin TEU ve üstü kapasiteli gemilere hizmet verebilecek seviyeye yükseltmek üzere hazırlıklara başladıklarını söyledi. Mersin Uluslararası Limanı’nın, dünya ticaretinin rekabetçi pazarında önemli bir oyuncu olduğunun altını çizen Van Daele, hedeflerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Tüm paydaşlarımızın desteğiyle limana en doğru yatırımları yapmayı amaçlamaktayız. Stratejik konumumuzun avantajını limanımız, bölgemiz ve hinterlandımız için kalıcı bir varlığa dönüştürmek yatırımlarla mümkündür ve sürekli gelişmekte olan bir pazarda yatırım kesinlikle gereklidir. Ancak bu sayede Mersin’in, ‘Doğu Akdeniz’in önde gelen limanı’ olma hedefine ulaşmasını sağlayabiliriz. Bu vizyonla önümüzdeki beş yıl içinde profesyonel hizmetimizi daha da geliştirmek, bölgedeki tüm liman kullanıcılarının ve hinterlandımızın beklentilerini karşılayabilmek için 450 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz.” 2018 yılında konteyner işlem hacmimizle birinci sıraya yerleştik 2018 yılında tarihinin en başarılı dönemine imza atarak, konteyner işlem hacmiyle ilk kez Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olduğunu ifade eden Van Daele, bu gelişmenin MIP tarihinde aynı zamanda yeni bir rekor olduğunu ifade etti. Doğu Akdeniz’in lider limanı olma konu-
38 KASIM - ARALIK
2018 yılında konteyner işlem hacmiyle Türkiye'nin en büyük konteyner limanı olarak birinci sıraya yerleşen Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.(MIP), 20 bin TEU ve üstü kapasiteli gemilere hizmet verebilmek için önümüzdeki 5 yıl içinde 450 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.
munu korumak ve daha da güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarını da dile getiren Van Daele, “MIP’nin deniz taşımacılığının merkezi konumunu koruması için liman tesislerini global ölçekte inşa edilen 20 bin TEU ve üstü kapasiteli gemilere hizmet verebilecek seviyeye yükseltmek üzere hazırlıklarımıza başladık. Günümüz konjonktüründe EMH Terminali’nin 1. aşaması, mevcut sektörün ihtiyaçlarını tamamıyla karşılayabilir kapasitededir. Diğer taraftan, konteyner gemi endüstrisi muhteşem bir ivmeyle büyümekte ve her geçen gün tüm dünyada daha büyük gemiler dünya denizlerine indirilmektedir. MIP olarak bu hızlı gelişimin paralelinde sektördeki rekabet gücümüzü artıracak, ihracatçı ve ithalatçılarımıza zaman ve maliyet avantajı sağlayacak inovatif projeler geliştirmeye devam ediyoruz. En önemli gelişmelerden biri, ithalat ve ihracatta bekleme sürelerini kısaltacak olan Gümrük Entegrasyonudur. Pilot liman seçilerek ilk kez MIP’de hayata geçirilen ‘Konteyner ve Liman Takip Sistemi’ sayesinde Gümrük İdaresi Sistemi ile MIP Terminali İşletim Sistemi entegre edilmiştir. Böylece gümrük denetimlerinin etkinliği artmış, limana gelen-giden konteynerlerin, liman içi hareketleri dahil olmak üzere etkin bir şekilde izlenmesi ve sağlıklı istatistik üretilmesi mümkün hale gelmiştir” dedi. Yatırımlarımız aralıksız devam ediyor Mersin Uluslararası Limanı’nda yeni yatırımlara da kesintisiz devam ettiklerini
belirten Van Daele, ekipman yatırımlarının operasyonun ihtiyacına paralel olarak aralıksız sürdüğünü kaydetti. 2017 yılında operasyonel verimliliği arttırmak amacıyla 1 adet rıhtım vinci, 5 adet saha vinci, 3 adet reach stacker ve 3 adet boş konteyner istif makinesi yatırımı yaparak operasyona kazandırdıklarını bildiren Daele, “Ekipman yatırımlarımız yanında genişleme yatırımlarımız da devam etmektedir. 2016 yılının Ağustos ayında hizmete sunulan EMH Terminali’nin 1. aşamasıyla kapasitemiz 1,8 milyon TEU’dan 2,6 milyon TEU’ya çıkmıştır. MIP, bu sayede 15 metre drafta (su derinliği) sahip mega gemileri ağırlayabilmektedir” diye konuştu. Bilgi işlem uygulamalarında ve IT altyapısının gelişmesinde de Türkiye’nin lider limanı olmayı hedefliyoruz Mevcut durumda tüm liman ve terminal hizmetlerini verebilecek kabiliyette olduklarını kaydeden Daele, şunları söyledi: “MIP olarak, bilgi işlem uygulamalarında ve IT altyapısının gelişmesinde de Türkiye’nin lider limanı olmayı hedefliyoruz. Bu nedenle konteyner, konvansiyonel kargo, kapılar, insan kaynakları, iş sağlığı ve güvenliği, gümrük ve terminal kullanıcı aktivitelerini içeren entegre bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Aynı zamanda yeşil endüstriyi sürdürülebilir kılmak ve dünyanın refahına katkıda bulunmak için çevreci projelerle faaliyet göstermenin yeni ve yenilikçi yollarını keşfetmeye devam ediyoruz”.
Liman Dosyası
Limanlar kapasitesini tamamladı! Artık bize yük lazım
“Limanımız açısından 2017 gerçekten başarılı bir yıldı. 2018 de onun biraz altında seyrediyor. Biz, 2017 yılını 5 milyon 600 bin tonla kapatmıştık. Bu seneyi de yine 5 milyon ton civarında kapatacağız. Bu şekilde krizi olumlu tarafa çevirerek yönlendirmek bize 2019 için umut verecektir” diyen Samsun Yeşilyurt Limanı Liman Müdürü Salih Cengiz ile gelecek günleri konuştuk. Samsun Yeşilyurt Limanı 2018 yılını nasıl kapatıyor? Samsun Yeşilyurt Limanı olarak 2018’in ilk 6 ayını baz alırsak 2017’nin aynı dönemiyle paralel bir seyir izledik. 2017, tüm piyasalarda olduğu gibi liman piyasasında da oldukça hareketli bir yıldı. Hem liman hem de grup şirketlerimizde güzel bir yıl geçirdik. 2018’e de o ivmenin vermiş olduğu moralle girdik. Gerek seçim dönemi gerekse de seçim sonrası şu an içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ister istemez doğrudan limanları etkiledi. Ancak Yeşilyurt Limanı ekseninde aman aman bir krizi şu an için yaşamıyoruz. Elbette ki rakamlarımıza yansıyan 2017’e nazaran ufak düşüşler oldu. Fakat limanımız açısından 2017 gerçekten başarılı bir yıldı. 2018 de onun biraz altında seyrediyor. Biz, 2017 yılını 5 milyon 600 bin tonla kapatmıştık. Bu seneyi de yine 5 milyon ton civarında kapatacağız. Bu şekilde krizi olumlu tarafa çevirerek yönlendirmek bize 2019 için umut verecektir. 2019 öngörüleriniz neler? 2019 için aldığımız duyumlar ve yorumlar negatif yönde. Herkes 2019’un kötü geçeceğini, sinyallerin olumsuz olduğunu söylüyor ancak biz bu yorumlara pek katılmıyoruz. Son bir aydır yaşanan bir iyileşme süreci var. Özellikle kurdaki avantajın ihracata yönelik artış sağlamasıyla bunu gördük. Öte yandan biz bu sene epeydir yapmadığımız ihracata yönelmeye başladık. Bu, Türkiye ekonomisi için önemli. Özellikle ülkemizdeki cari açığın kapanışa doğru gitmesi, bunun bizim limanlara ihraç olarak yansıması, kurdaki stabil seviye bizi 2019 için umutlandırıyor. Elbette ki krizi çağıracak değiliz. Kriz beklentimiz de yok. Gidişata olumlu bakıyo-
40 KASIM - ARALIK
ruz. 2019’un tahminlerin ötesinde bir kriz yılı olacağı beklentisinde değilim açıkçası. Ben krizin yavaş yavaş etkilerinin geçtiği düşüncesindeyim. Bu ivmeyle birlikte 2017 yılına yakışır bir şekilde 2019 geçirmeyi umut ediyorum. Liman yatırımlarınız devam ediyor mu? Yatırımlarımız elbette var. Biz 2006’dan beri her yıl yatırımlar yapıyoruz. Şu an 2006’dan bu yana yüzde 150’nin üstünde bir kapasite ile çalışıyoruz. 2016 yılında bitmiş olan yatırımlarımızı 2017 yılında yeni yatırımlarla devreye aldık. Diğer yandan mevcut liman kapasitemiz artan talebe yetmeyecek seviyelere ulaştı. İlave bir iskele yapma düşüncemiz var. Bunun akabinde yine geri sahada çalışmalarımız olacak. Bu çalışmalara da 2019 gibi başlamayı planlıyoruz. Şu an planlama ve izinler konusunda çalışmalarımız sürmekte. Dünya limanları teker teker blockchan teknolojisini limanlarına entegre etmeye başladı. Bu konuda sizin yorumunuz ne olur? Açıkçası bir yandan da bu teknolojilere geçmek de zorundayız artık. Liman tesislerimiz ve altyapımızla artık dünyaya entegre olmalıyız. Liman altyapımızı modernize ederek entegrasyonu sağlamalıyız. Çünkü artık yakın-uzak diye bir kavram yok. Her şeye erişim sağlayabiliyoruz. Limanlar da bunun hem en temel dayanağı hem de merkezi noktası. Dünya limanlarıyla ortak koordinasyon kurmak zorundayız. Ülkemizde de bununla ilgili bazı çalışmalar var. Özellikle Gümrük ve Liman Başkanlığı, Tek Pencere Sistemini bazı limanlarda uygulamaya başlattı. Bu olumlu bir çalışmadır. Bu sistemi daha da
Yeşilyurt Limanı Liman Müdürü Salih Cengiz
geliştirerek limanları, liman başkanlıklarını ve gümrüğü de kapsayacak tek bir programla bir çatı altında bütün kuruluşlar birleşebilirse ve bunu da uluslararası bir ağa entegre edebilirse zaten sorunlar otomatikman çözülmüş olacak. Gemi geldiği zaman tüm sistemler, tüm birimler otomatik olarak işlemlerini online gerçekleştirebilecek. Bu da ticarete müthiş bir ivme kazandıracaktır. Son olarak limanların son durumunu değerlendirir misiniz? Türkiye limanları da son yıllarda büyük bir ivme kazandı. Bunu zaten rakamlar da destekliyor. Yeni liman yatırımlarıyla yeni bir çevre kazanıldı. Şu anda Türkiye, liman bakımından kapasitesinin üzerinde. Bundan sonra olay tamamen devlete ve özel sektöre düşüyor. Bu süreç sonrası bize yük lazım, müşteri lazım, çalışmak lazım. Bir de karayolu ve demiryolu taşımacılığının verimli olması gerekiyor. Bunlar sağlandıktan sonra 2023 hedeflerine planlanan doğrultuda ulaşmış oluruz.
02-05 APRIL 2019
VIAPORT MARINA
15th International Maritime Exhibition & Conference +200 EXHIBITOR COMPANIES 600 BRANDS from 35 COUNTRIES 67% LOCAL EXHIBITORS 33% INTERNATIONAL EXHIBITORS 6 INTERNATIONAL PAVILIONS +6000 MARITIME INDUSTRY PROFESSIONALS from 57 COUNTRIES
www.expomaritt.com info@expomaritt.com +90 216 425 63 00
SUPPORTERS
Strategic Partner
GLOBAL MARITIME SUMMIT
Organisation
Powered by
THIS FAIR IS ORGANIZED UNDER SUPERVISION OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174.
Liman Dosyası
Günü kurtaracak mucize çözüm diye bir şey söz konusu değil Rodaport Genel Müdürü Ali Açıl ile 2018’i değerlendirip 2019’a yönelik beklentiyi masaya yatırdık… Bölgemiz Türkiye’nin kişi başı aktif çalışma ortalaması en yüksek bölgesi 2018 yılı ikinci yarısında birçok müşterilerimizin kapasitelerinde küçülmelere şahit olduk. Ancak bu refleks bir duraklama gibi görülüyor, sosyal yaşantı boyutunda baktığımızda bizim bölgemiz özelinde piyasalarda ciddi bir cesaret kırılması yok. Lokomotif sektör olan otomotiv hız kesme sinyalleri verdi ancak, yıl içinde tedarikçilerini rahatsız edecek şekilde bir küçülmeye gitmedi. İnşaat ve buna bağlı sektörler de 2017 ve bu yılın ilk yarısında oldukça iyi günler geçirdi. Tahmin ediyorum risk iştahı yüksek olmayan ve yaptığı işi her açıdan bilimsel veriler ile ölçümleyen ve analiz yapabilen şirketler için alternatif birçok pozitif hamle ‘B’ ve ‘C’ planı mevcut. Hinterlandımızda olan iller birçok nedene bağlı olarak büyümelerini sürdürüyor. Çok önemli temel
42 KASIM - ARALIK
itici güç ve kaldıraç olarak Türkiye’nin katma değeri en yüksek tarım ürünleri bu bölgede yetişiyor. Her ne kadar iller göç alıyor olsa dahi, birçok ilçe kurulmakta olan organize sanayi bölgeleri ile ilave istihdam sağlamakta ve insanlar köylerinden kopmadan sigortalı bir işte çalışabilmekte. Bu ve buna benzer birçok olumlu faktöre bağlı olarak bölgemiz Türkiye’nin kişi başı aktif çalışma ortalaması en yüksek bölgesi. Geçmiş yılların değerlendirmesini yaparak nereye gittiğimizi görmek mümkün 2019 ve daha sonraki yıllar başta komşu ve her anlamda Türkiye’ye yakın ülkeler olmak üzere dünya ile entegrasyonumuza bağlı olarak şekillenecek bir süreç olacak. Kısa vadede günü kurtaracak mucize bir çözüm üretmek diye bir şey söz konusu değil, üretilse dahi içinde bulunduğumuz sistemlerden yansımalar ve yan etkileri ile yüzleşme durumunda kalıyoruz veya kalacağız. Geçmiş yıllara ait değerlendirmeleri yaptığımız grafiklerdeki çizgileri takip ederek nereye gittiğimizi görmek mümkün, önümüzdeki günlerde ülkemizin
Rodaport Genel Müdürü Ali Açıl
her anlamda pozitif güç üretiyor ve bu gücü doğru kullanıyor olması gerekiyor. Veri toplamakta yaşanan zorluklar nedeniyle ekonomiye direk etkileri ölçülemiyor olmakla birlikte, etik değerlerin korunamaması öncelikle bireylerin ve dolayısı ile toplumların faydalı ürün üretme kapasitelerinin düşmesine neden oluyor. Bilinçli insanlara satabilecek kadar faydası yüksek ürünler üretmemiz ve bu ürünleri üretirken kendimizi tüketmememiz gerekiyor.
“the gateway to the Blacksea”
Phone: +90 (0216) 695 20 70 Pbx • Fax: +90 (216) 695 20 72 Telefax: 25697 rese tr / 25419 butu tr • E-mail: info@transbosphor.com.tr İcadiye Mah. Cumhuriyet Caddesi Dündar Sokak No:19 34668 Üsküdar/İSTANBUL
Liman Dosyası
Hopa Limanı Serbest Bölge olma yolunda
Hopa Limanı’nın hem mevcut durumunu hem de yakın geçmişte yapılan ve yapılacak olan yeniliklerle hangi seviyeye erişeceğini liman yöneticileriyle görüştük ve tüm bunları madde madde sıraladık. edilecek çok daha uygun maliyette ve kaliteli LPG ürünü tüketici ile buluşacaktır. Terminal ile ilgili tüm yasal izinler alinmiş olup 2019 yılı ilk çeyreğinde hizmete geçmesi planlanmaktadır. Tahıl terminali: Tahıl terminali 18.770 m²’lik alanda kurulu her türlü tahılın elleçlenebileceği şekilde her biri 1.000 ton’luk 10 adet silodan oluşmaktadır. Silolar beton zemine kurulmuş çelik silolardır. Birbirinden bağımsız çalışmaktadır. Her müşteriye ait ürünler ayrı silolarda saklanmaktadır.
H
opaPort, stratejik açıdan Türkiye’nin doğusunda, Kafkasya bölgesine açılan güvenli bir liman olmasının yanında Sarp Sınır Kapısına olan 18 km. mesafesiyle Avrupa’dan ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerden bu bölgelere yapılan tüm ticarete yön verme özelliğine sahiptir. HopaPort, Türkiye’de hem kara hem hava hem de deniz sınır kapısı olan tek limandır. HopaPort 1900 metre uzunluğunda ana mendirek ve 470 metre uzunluğundaki tali mendirek sayesinde korunaklı liman olma özelliğine sahiptir. Liman bünyesinde bulunan bütün rıhtımlarda yılın 12 ayında 7/24 elleçleme yapılan ender bir liman olma özelliği mevcuttur. Aynı anda 10-12 gemiye hizmet verilebilir HopaPort, 18.220 metrekare kapalı depolama sahası genel antrepo, geçici depolama ve dâhili depolama alanı ile Türkiye’deki limanlar içinde en çok kapalı depolama kapasitesine sahip limanlardan biridir. 1346 metre uzunluğundaki rıhtım
44 KASIM - ARALIK
ve iskele boyu ile gemi büyüklüğüne bağlı olarak aynı anda 10 veya 12 adet gemiye hizmet verebilmektedir. Tüm yükler elleçlenebilir HopaPort bünyesinde bulunan tank terminali, Ro-Ro rampası, tahıl terminali ve tahıl siloları, çimento terminali ve 5 adet çimento depolama silosu, konteynır sahası ile aynı anda dökme yük, genel kargo, proje yükü, tahıl, sıvı dökme yük, tehlikeli yük, LPG, konteyner hizmetleri verebilen Türkiye’deki tek özel liman işletmesi konumundadır. Sıvı tank terminali: HopaPort’un gümrüklü sahası içinde 5 adet sıvı tank depolama tesisi mevcuttur. Sıvı tank terminali toplam 32.000 metreküp depolama kapasitesine sahiptir. LPG terminali: HopaPort tank terminali içinde 2 adet 210 metreküp olmak üzere toplam 420 metreküp depolama kapasitesine sahiptir. Hopa Limanı’na kurulan LPG terminali sayesinde Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinin tüm LPG ihtiyacı Hopa Limanı’ndan temin
Çimento terminali: Çimento terminalinden dökme çimento ve uçucu kül gerek iş dünyasına ve gerekse yapımı devam eden baraj gövde inşaatında aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Proje yükleri: HopaPort, son yıllarda Proje Kargo taşımacılığında merkez olma noktasına doğru gitmektedir. Özellikle Güney Kore, Çin ve Hindistan gibi Uzakdoğu ülkelerinden büyük tonajlı gemilerle gelen proje kargo yükleri 50 ton’dan 600 ton’a kadar kaldırma kapasiteli vinçlerle gemilerden alınarak liman geri hizmet sahasında depolanmakta ve ihtiyaç duyulduğu zamanda gemiden gemiye ağır tonajı yükler Limbo yapılmaktadır. Serbest Bölge çalışmalarına başlandı Hopa Limanı’nın artan iş hacmi yoğunluğu ve stratejik bir konumda bulunmasından dolayı limana serbest bölge yapılması için talepler arttırmıştır. Hopa Limanı’na serbest bölge yapılması için gerekli olan altyapı çalışmalarına başlanmış olup konu ile ilgili kamu kurumları ile görüşmelere başlanmıştır. 2019 yılında Hopa Limanı’ndan yeni yerine taşınacak olan balıkçı barınağı doldurularak 50.000 metrekare dolgu sahası yapılarak bu bölgenin serbest bölge olarak kullanılması düşünülmektedir.
PORT OF BANDIRMA ‘GÜVENİLİR LİMAN’
Rıhtımlara kadar ulaşan ulusal demiryolu bağlantısı ile bölgenin TEK LİMANI
Operasyon hızı ile GÜNEY MARMARA’NIN LİDERİ
www.portooandirma.com.tr
Yük elleçme ve depolama kapasitesi ile bölgenin EN BÜYÜĞÜ
Liman Dosyası
Denizcilerimizin tüm risklerini kapsayan paket programlar sunuyoruz “IBS, Türk yatırımcısının olduğu her yerde, tüm paydaşları tarafından en çok tercih edilen bölge lideri, sigorta ve reasürans brokeri olmak üzere projeler geliştirmektedir” diyen IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi ile Türk denizcilerine sundukları hizmetleri konuştuk. 46 KASIM - ARALIK
www.7deniz.net <
“Şirketimiz, son derece geniş UIB Global hizmet ağına ek olarak uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren müşterilerine UNIBA & EURIBRON network üyelikleri ile tüm dünyada 120’den fazla ülkede sigorta ve reasürans alanında risk analiz ve danışmanlığı konularında hizmet vermektedir”
IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO Murat Çiftçi
Sohbetimize, IBS Sigorta hakkında genel bir bilgi alarak başlayalım mı? Türkiye’nin önde gelen sigorta ve reasürans brokerlik şirketlerinden biri olan, IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. 1997 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Dünya sigorta ve reasürans piyasalarının kalbi olan Londra’da ileri gelen çok tecrübeli bir Llyod’s brokeri olan UIB ile 2002 yılında ortaklık kurmuştur. Genel merkezi İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve Mersin ofislerinde tecrübeli kadrosu ile tüm sigorta branşlarında faaliyet göstermektedir. Şirketimiz, son derece geniş UIB Global hizmet ağına ek olarak uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren müşterilerine UNIBA & EURIBRON network üyelikleri ile tüm dünyada 120’den fazla ülkede sigorta ve reasürans alanında risk analiz ve danışmanlığı konularında hizmet vermektedir. Havacılık, denizcilik, enerji, inşaat, finans gibi birbirinden farkli sektörler için hem lokal hem de global sigorta konularında geniş tecrübe ve bilgi birikimine sahip uzman müşterilerine optimum çözümler sağlamaktadır. IBS, Türk yatırımcısının olduğu her yerde, tüm paydaşları tarafından en çok tercih edilen bölge lideri, sigorta ve reasürans brokeri olmak üzere projeler geliştirmektedir. Bu sayımızın dosya konusu liman. Bu sebeple hem denizcilik sektörüne sunduğunuz hizmetler hem de bu hizmetler içerisinde limanlarımızı ilgilendirenler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Deniz ticaretindeki ortaya çıkan gereksinimler sebebiyle sigortacılık denizde başlayıp gelişmiştir. Bu sebeple denizcilik sigortaları, tüm sigortacılığın temelini oluşturmaktadır. Bizler de bunun bilincinde olduğumuz için bu sektöre özel uzmanlaşmış ekibimiz ile müşterilerimize hizmet veriyoruz. Türkiye’nin en büyük limanı ile birlikte birçok limana yurtdışı ve lokal piyasalar ile koordineli olarak risklerinin tamamına ilişkin paket programlar sunmaktayız. Ana programı oluşturan liman sorumluluk, yangın, deprem, terör, kar kayıpları gibi sigorta teminatlarına ek olarak siber riskler ve finansal sigortalar gibi göz önünde olmayan riskler ile ilgili de yaptığımız çalışmaların müşterilerimize ciddi katma değer sağladığını söyleyebiliriz. İBS’nin artılarını ve hizmet anlayışını öğrenebilir miyiz? Global partnerimiz UIB ile Lloyds başta olmak üzere sigorta hublarının tamamına erişimimiz bulunmaktadır. Bu sayede müşterilerimize birçok alternatif sunabilmekteyiz. Çalışmalarımıza her
zaman için temel aldığımız her müşterinin kendi ihtiyaçlarına ve dinamiklerine yönelik olmasıdır. “Tailor made” olarak adlandırdığımız müşterilerin risklerine göre özel hazırlanmış sigorta programlarıyla hizmet ve çözümler sunuyoruz. Denizcilik, sigortanın en gelişmiş branşlarından biri olması nedeni ile riskler A’dan Z’ye belirlidir. Sigorta ürünleri de genellikle zorunlu olmamakla birlikte şirketlerin tamamına yakını (sigortalılık oranının en yüksek olduğu sektörlerin başında gelmektedir.) ticaretine devam edebilmek için bu alandaki poliçe ürünlerini almaktadırlar. Limanlar ise ithalat ve ihracatımızda çok önemli bir yere sahiptir. Bu bakımdan risk analizleri yapılmasıyla birlikte risklerin minimize edilmesi ve aynı zamanda sağlanan teminatlarla etkilerinin en aza indirilebilmesi bakımından sigortacılık büyük önem taşımaktadır. Biz de sektörün önde gelen brokerlerinden biri olarak bu alanda maksimum hizmet ve desteği müşterilerimize sağlıyoruz.
KASIM - ARALIK 47
Liman Dosyası
2019’da hizmet hacmimizin artmasını bekliyoruz “Borusan Limanı olarak 3 farklı iş kolunda aynı anda hizmet verebilme gücümüz bizi hem rakiplerimizden ayırıyor hem de operasyonel ve ticari alanlarda esneklik sağlıyor” diyen Borusan Limanı Genel Müdürü Serdar Erçal ile 2018’i değerlendirip, 2019’a dair beklentilerini konuştuk. Borusan Limanı ve sunduğu hizmetler konusunda bilgi verebilir misiniz? Borusan Lojistik olarak daima tedarik zincirine stratejik değer katma misyonu ile hareket ediyoruz. Bu kapsamda Gemlik’te, stratejik bir konuma sahip Borusan Yeşil Eko Limanımızda yaptığımız yatırımlarla ve konusunda uzman, deneyimli kadromuzla dünya standartlarında hizmet veriyoruz. Konteyner, genel kargo, proje kargo, Ro-Ro, PCC, liman ve terminal hizmetleri veren limanımız, bugün yıllık 5.000.000 ton genel kargo, 450.000 TEU konteyner ve 350.000 adet araç elleçleme kapasitesine sahip.
Borusan Limanı Genel Müdürü Serdar Erçal
48 KASIM - ARALIK
Borusan Limanı’nda, 635 m lineer yanaşma yeri, 14,5 m su derinliği ile Super Post-Panamax tipi konteyner gemilerine dünya standartlarında hizmet veriyoruz. Yüksek teknoloji ekipmanlarıyla yüksek elleçleme hızlarına ulaşılan Borusan Limanı’nda, ana gemilere 90 kont/saat servis seviyesinde hizmet veriyoruz. Feeder gemileri için de bölgedeki en geniş imkanlara sahip tesisimizde 200 m ve üzerinde 5 ayrı yanaşma yeri alternatifi sunuyoruz. NAVIS SPARCS N4 yazılımı ile müşterilerimizle entegre bir yapıda çalışarak tüm konteyner, terminal sahası ve rıhtım operasyonlarımızı bütünleşik planlanıyor ve yönetiyoruz. Bugün 1800 metreye yaklaşan rıhtım uzunluğumuz, 465 bin metrekarelik terminal alanımız ile Güney Marmara, Kuzey Ege ve Batı
Anadolu’dan gerçekleştirilen ihracat ve ithalat faaliyetlerine önemli katkılar sunuyoruz. Genel olarak 2018’i nasıl kapatıyorsunuz? 2018 senesi Borusan Limanı için hedeflediği iş hacimlerini gerçekleştirdiği bir yıl oldu. Genel Kargo operasyonlarında 3,5 milyon ton, konteyner operasyonlarında 242 bin TEU, araç operasyonlarında ise 300 bin adete yakın gerçekleşen hacimlerimiz ile kapasitelerimizi etkin olarak kullandık. İhracat-ithalat dengesi açısından limanımızdan elleçlenen genel kargo hacminin %80’e yakını ithalat, bitmiş araç elleçlemesinde hacmimizin %85 ve üzeri ihracat, konteynerde ise %50 ihracat-%50 ithalat olacak şekilde bir iş hacmi dengemiz olduğunu söyleyebiliriz. Temel çalışma alanlarımız bazında değerlendirme yaptığımızda pazar payımızı genel olarak koruduğumuzu ve bazı dallarda artırdığımızı söyleyebiliriz. Türkiye konteyner iş hacmi büyümesi 2016 ve 2017 yıllarında sırasıyla %10,2 ve %12,3 olarak gerçekleşti. Türklim 2018 Eylül kümülatif sonuçlarına baktığımızda geçen yıl aynı döneme göre 2018’de de gateway yüklerinde %10,5’lik bir iş hacmi büyümesi olduğunu görüyoruz. Bu oranlar Türkiye büyümesinin oldukça üzerinde. Özelleştirmelerin de etkisiyle limancılık sektörü son 10 yıldır ciddi bir
www.7deniz.net <
büyüme gösteriyor. Türkiye limanlarında elleçlenen konteyner hacmi 2017 sonunda ilk kez 10 milyon TEU’nun üzerine çıktı ve ülkemizin dış ticaretinin %90’ından fazlası deniz yolu ile gerçekleşiyor. Borusan Limanı olarak biz de bu büyümeye paralel olarak büyüyoruz. 2018 Eylül kümülatifte bir önceki yıla göre hacmimizi yaklaşık %7,5 oranında artırdık ve bölgemizdeki pazar payımızı korumaya devam ettik. Araç parkımız sektörde güçlü olduğumuz bir başka alandır. Türkiye ihracatının ana kalemlerinden birisi olan otomotiv sektörü, dış ticarete yönelik otomobil elleçleyen limanlar için oldukça büyük öneme sahip. 2018 Ekim sonu itibariyle otomotiv sektörüne baktığımızda, geçen yıla göre Türkiye toplam otomobil üretiminin %8,1, otomobil ihracatının %5,9, otomobil ithalatının ise %28,8 azaldığını görüyoruz. Otomotiv sektöründeki bu daralma Borusan Limanı olarak araç elleçleme kategorisindeki hacmimizin geçtiğimiz yılın bir miktar altında gerçekleşmesine neden oldu. Ancak bu durumdan Gemlik Bölgesi içerisindeki pazar payımızı koruyarak çıkmayı başardık.
Genel Kargo operasyonlarında ise %87’nin üzerindeki pazar payımız ile Gemlik Bölgesi’ndeki ithalatı ve ihracatı gerçekleşen demir-çelik ürünlerin çok büyük kısmını limanımızdan elleçliyoruz. Otomotiv sektöründe bu yıl yaşanan ve yukarıda bahsettiğimiz daralma otomobil üreticileri için hammadde tedariki yapan genel kargo müşterilerimizin de hacimlerini etkiledi ancak özellikle Borusan grubunun kaldıraç etkisiyle 2018 senesinde mevcut pazar payımızı bu segmentte de korumayı başardık. Peki, 2019 öngörüleriniz ne doğrultuda? Borusan Limanı olarak 3 farklı iş kolunda aynı anda hizmet verebilme gücümüz bizi hem rakiplerimizden ayırıyor hem de operasyonel ve ticari alanlarda esneklik sağlıyor. Yapmış olduğumuz yatırımlar, kullandığımız bilgi sistemleri, süreç yönetimi yaklaşımlarımız ile bölgemizdeki limanlar içerisinde en etkin liman olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu etkinliğimiz hem Borusan Limanı olarak bize hem de müşterilerimize avantaj sağlıyor. 2019 ve sonrasında da müşterilerimize bu avantajı sağlayarak
tercih edilen iş ortağı olma yönündeki vizyonumuzu devam ettireceğiz. Konteyner işimizde önümüzdeki dönem için de pazarda mevcut müşterilerimiz ile birlikte büyümeye devam ederek onlara sağladığımız ekipman, alt yapı ve operasyonel performans seviyelerimiz ile iş hacmimizi, bölgemizin büyümesiyle paralel şekilde ilerletmeyi hedefliyoruz. Araç parkındaki güçlü konumumuz devam edecek. Önümüzdeki yıl için de hem ithalat tarafında hem de üretim tarafında pazarın kendini toplayacağını ve özellikle bölgemizdeki otomobil üretici firmaların yeni model üretimlerini devreye alarak üretimlerini ve ihracatlarını artıracaklarını öngörüyoruz. Son dönemde yaşanan döviz kurundaki dalgalanma sizi ne yönde etkiledi? Ağustos ayından itibaren Hükümet’in aldığı önlemler döviz kurlarındaki aşırı hareketliliği durdurdu. Kurlar artık normal seyrine girdi. Önümüzdeki yıl bizimle ilgili sektörlerde toparlanma ve verdiğimiz hizmet hacminin artmasını bekliyoruz.
KASIM - ARALIK 49
Liman Dosyası
Türk limanları 2019’a nasıl hazırlanmalı? Prof. Dr. Soner Esmer DEÜ Denizcilik Fakültesi soneresmer@gmail.com
50 KASIM - ARALIK
Dergimizin değerli yazarı hocamız Profesör Dr. Soner Esmer ile Liman Dosyamız için hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Dergimizin içeriğine, her sayı kaleme aldığı makalelerle değer katan Esmer, bu sayımızda bizlere, 2018 değerlendirmesinden 2019’u nasıl bir yıl olarak öngörmemiz gerektiğine, döviz kurlarındaki dalgalı seyirden kriz beklentisine kadar pek çok alandaki görüşleriyle katkı sağlamakta.
www.7deniz.net <
Genel olarak limancılık sektörü 2018’i nasıl kapatıyor? Yıl içinde gerçekleşen yük elleçlemeleri, yük türleri açısından beklenilen seviyelerde mi? Hem Türklim hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Ocak-Ekim 2018 istatistikleri incelendiğinde limanlarımızda elleçlenen toplam tonajın, 2017 yılı ile benzer seviyelerde gerçekleşeceği tahmin edilebilir (+/- yüzde 2). 2017 yılında limanlarımızda toplam 471 milyon ton elleçlenmişti. 2018’de (yılın son aylarında beklenmedik bir durum olmaz ise) bu rakamın biraz altında kalabiliriz. Ancak yük bazında bakıldığında bazı yük türlerinde gelişim, diğer yük türlerine göre daha yüksek oranlarda seyrediyor. Özellikle kuru dökme yüklerde ve konteyner elleçlemelerinde 2017 yılına göre artış olacağına kesin gözüyle bakılabilir.
Diğer yük türleri için durağan ya da negatif yönlü bir gelişim beklesem de kuru dökme yüklerin 135 milyon tona yaklaşacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl bu yük grubu 128.8 milyon ton olarak gerçekleşmişti. Özetle 2018 yılı toplam yük artışı açısından durağan bir yıl olacak gibi görünüyor.
yüksek seviyelere çıkması (bugün küresel borçlar, dünya hasılasının yüzde 225 katıdır), gölge bankacılık (Shadow Banking) faaliyetlerindeki ciddi artışların yarattığı güvensizlik ortamı, nerdeyse tüm ülkelerin yüksek oranda borçlarının olması, siber güvenlikle ilgili tehditlerin artması ve son olarak (belki de lojistik sektörü için en önemlisi) ülkeler arasındaki korumacılık politikalarının ve bazı ülkelerin aralarında yaşadıkları sorunların kritik boyutlara ulaşması sayılabilir (Çin-ABD, ABD-Rusya gibi). Son 10 yılda 60 ülkede 7 binin üzerinde ticari korumacılık politikaları, ilave gümrük vergileri ve ticari kotalar üzerinden, uygulanmıştır. Tüm bu nedenler sonucunda 2019 yılında dünyada ve Türkiye’deki ticaretin, dolayısıyla limanlarda ellleçlenen yükteki artışın yavaşlaması beklenebilir. Krizin maddi büyüklüğü ya da oransal etkisi hakkında bir şey söylemek için şimdilik erken. Umarım kriz, 2009 krizi kadar büyük ve daha da önemlisi “kalıcı” olmaz.
2019 öngörüleriniz ne doğrultudadır?
Kriz beklentisine karşı sizce nasıl önlemler alınmalı?
2019 yılı, 2018 yılının ortalarından bu yana neredeyse tüm kesimler tarafından küresel kriz yılı olarak ilan edilmiş durumda. Bazı kesimler krizin 2020 yılında başlayacağını da öngörüyor. Bu krizi hazırlayan birçok neden var. Bu nedenler arasında küresel borçlanmanın çok
Kriz dönemleri belirli önlemlerle fırsata çevrilebilir. Genel olarak makro düzeydeki değişkenlerin (ekonomi, teknoloji gibi) iyi analiz edilerek mikro düzeyde önlemlerin alınması gerekiyor. Bu noktada dünyadaki gelişimin yönü ve güncel eğilimler (trendler) dikkate alı-
İlk verilere göre limanlarımızda konteyner elleçlemelerinin bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 9 oranında bir artışla 11 milyon TEU civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Genel olarak transit yüklerin arttığı, kabotaj yüklerin durgunlaştığı ilk gelen veriler arasında. 2017 yılındaki yüzde 15’lik gelişimden sonra yüzde 9 oranında yıllık gelişim düşük gibi görünebilir. Ancak bu oranın, özellikle dünya konteyner artışının yüzde 5 civarında olduğu dikkate alındığında, önemli bir büyüme oranı olduğu kabul edilebilir. Özellikle ikinci çeyrekteki artışlar bu büyümeyi tetiklemişti.
nabilir. Ölçek ekonomisi sağlayacak uygulamalara odaklanmak, müşteri memnuniyetini arttıracak hizmet çeşitliliğine ve esnekliğine daha fazla önem vermek, tedarik zincirlerinin öngörülebilirliğini, dolayısıyla güvenirliğini arttıracak önlemler almak/yatırımlar yapmak, tedarik zincirinde yer alan diğer aktörler ile konsolidasyon ve entegrasyon (hem dikey hem de yatay) stratejilerine öncelik vermek, yeni teknolojilere ve otomasyon uygulamalarına yatırım yapmak limancılık sektörü için kriz döneminde alınacak önlemler arasında sayılabilir. Bu arada döviz kurlarındaki muhtemel dalgalanmalara yönelik finansal önlemlerin de alınması gerekebilir (Sigorta ya da diğer finansal önlemler gibi). Döviz kurundaki dalgalanmalar limancılık sektörünü nasıl etkiledi? Döviz kurlarında beklenmeyen yükselişlerin işletmeler için yarattığı bazı temel olumsuzluklar vardır. Bu sorunların en temelinde “bütçelerin tutmaması” riski yatar. Eğer bir işletme dövizle borçlandıysa ve belli bir döviz kuru beklentisiyle ödeme planı yaptıysa, yükselen döviz kuru ile işletme borçlarını ödeyemez duruma gelebilir, işletmelerin bilançoları bozulabilir, hatta işletme iflas noktasına dahi gelebilir. Bazı sigorta önlemleri ile sorunlar azaltılabilir ancak döviz kurundaki yüksek artışların yarattığı sorunlar bununla sınırlı değildir. Enflasyonun ve
KASIM - ARALIK 51
Liman Dosyası özellikle ithal edilen malların değerinin artması, ithalata bağımlı olarak üretilen mal fiyatlarının da artmasına neden olur. Bu durum talepte daralmaya neden olabilir. Talepteki daralma da özellikle ithalata dayalı ticari faaliyetlerin azalması ile sonuçlanır. Dövizdeki dalgalanmaların bir diğer sonucu da piyasalarda morallerin bozulması ile iyimser beklentilerin azalmasıdır. Denizcilik sektörünün diğer alanlarında olduğu gibi limancılık sektöründe de ağırlıklı olarak Dolar kullanılır. Limancılık yoğun yatırımların yapıldığı bir sektördür. Bu sektörde iş yapmanız ve müşteriyi (armatörler, gemi hatları, yükletenler, taşıtanlar vb.) elinizde tutmanız sürekli yatırım yapmanızı gerektirir (yeni vinç alımı, ekipman modernizasyonu, dip taraması, yazılım satın alınması vb.). Yatırımlar genellikle dövizle yapılır, krediler Dolar ya da Euro üzerinden çekilir ve ödenir. Ekipman tedarikinde kiralama (leasing) yolu seçilse dahi ödemeler dövizle yapılabilir. Öyle olunca dövizdeki dalgalanmalar, bütçelerin tutmamasına neden olur. Nitekim limanlarımız döviz dalgalanmalarından (tüm bu mekanizmadan dolayı) genel olarak olumsuz etkilenmiş, 2017 yılı içinde finansal sorunlar yaşanmıştır. Dünya limanları teker teker blok zincir (blockchain) teknolojisini limanlarına entegre etmeye başladı. Bu konudaki değerlendirmeleriniz ile bu teknolojinin Türkiye limanlarına entegrasyonu noktasında nasıl bir sürecin bizleri beklediğini anlatır mısınız? Blok zincir teknolojisi konusunda Türkiye’de bir farkındalık oluşmaya başlaması mutluluk verici. Bilindiği gibi blok zincir teknolojisinde veriler tek bir tarafın ya da merkezi bir yapının değil, zincirde yer alan tüm kullanıcıların kontrolündedir. Dolayısıyla blok zincir gibi güvenli bir ortamda bir verinin eklenmesi, zincirde yer alan (yetkilendirilmiş) herkesin onayıyla mümkündür. Blok zincir teknolojisinin bu özelliği, deniz taşımacılığı gibi birçok tarafın bir arada ve birbirine bağımlı yapıda iş yaptığı
52 KASIM - ARALIK
sektörler için önemli bir avantajdır. Bu sayede ağda yer alan ve yetkisi bulunan her kullanıcı, manipüle edemeden tüm bilgilere sahip olur. Dijital bilgiye erişim hakları blok zincir sistemi içinde yaratılır ve sadece bu haklara sahip olan taraflar zincir içinde işlem yapabilir. Blok zincir teknolojisi sayesinde hakların transferi de mümkündür. Hatta yeni hak sahibi, eski hak sahibinin haklarını tamamen devrettiğine, ancak bu sayede emin olabilir. Çünkü blok zincirde her işlem, tüm kullanıcılar tarafından kayıt altındadır. Blok zincir teknolojisinin kullanıldığı bir durumda bir kullanıcıdaki verilen kaybolması ya da bilgisayarlarının çökmesi sistem için bir tehdit oluşturmaz. Çünkü sistem, daha önce de söylediğim gibi klasik olarak alıştığımız merkezi bir yapıda değildir, veriler merkezi bir mekanizmada depolanmaz. Zincirde yer alan tüm taraflar aynı bilgilere sahiptir. Dolayısıyla böyle bir sistemin kullanılması durumunda tüm veriler herkes tarafından görüleceği için, örneğin ürünlerin tedarik zincirindeki ilerleyişi hiçbir zaman olumsuz etkilenmez, evrak işlerinden dolayı gecikmeler yaşanmaz. Buraya kadar bahsedilen mekanizma tam anlamıyla henüz kurgulanmasa da, sizin de belirttiğiniz gibi bazı somut adımlar atılmaya başlandı. Avrupa’nın
bazı limanlarında (Antwerp gibi) blok zincir teknolojisinin ilk adımları uygulandı, pilot projeler hayata geçirildi. “Akıllı Limanlar” yaratma peşinde olan bu projelerde ilk sonuçlar oldukça başarılı görünüyor. Sistem kabaca şu şekilde işliyor: Öncelikle tüm taraflar (Acente, gemi hattı, forwarder, liman vb.) blok zincirde yetkilendiriliyor ve taraflar belirli güvenlik kontrolleri sonrası blok zincire web ya da cep telefonu uygulamaları (app) ile bağlanıyor. Bu durumda örneğin bir kamyon sürücüsü cep telefonuna yüklediği uygulama ile bir konteyneri teslim almak için terminale gidebiliyor. Uygulama coğrafi nokta kontrolü yaptığı için başka bir terminalde zaten işlem yapılamıyor. Sürücüye, tüm ön kontrolleri geçtikten sonra, konteyneri teslim alması için bir PIN kodu gönderiliyor ve sürücü bu kod ile (basılı bir evraka gerek kalmadan) konteyneri teslim alıyor. Projenin sonraki aşamalarında (yine tüm tarafların bir arada olduğu anlaşma zeminlerinin sağlanarak) taşımacılıkta kullanılan kıymetli evrakların, blok zincir teknolojisi kapsamında güvenli bir şekilde transfer edilmesi hedefleniyor. Ülkemiz limanları dahilinde blok zincir konusunda henüz somut bir adım atılmasa da, ülkemizde faaliyet gösteren küresel terminal operatörlerinin, faaliyette bulundukları diğer ülkelerde pilot uygulamalar yaptıktan sonra, bu konuda ülkemizde de öncü olacağını tahmin ediyorum. Ancak bu noktada kamudaki ilgili kurumların hem mevzuat hem de uygulamalar çerçevesinde sisteme uyumu, blok zincir teknolojisinin Türkiye’de kullanımı için kritik belirleyici faktör olacaktır.
Liman Dosyası
Kocaeli’nin dünyaya açılan kapıları
İMEAK DTO Kocaeli Şubesi Meclis Başkanı Kürşat Bal
İMEAK DTO Kocaeli Şubesi Meclis Başkanı Kürşat Bal, yaptığı araştırmayla ülkemizin önemli sanayi şehirlerinden biri olan Kocaeli’nin deniz ticaretimizdeki payını ortaya koyuyor.
T
icaretin küreselleşmesiyle deniz ticaretinin önemi artmış denizcilik sektörü stratejik sektör konumuna gelmiştir. Günümüzde ticaretin %90’ı güvenli ve düşük maliyetli olduğu için deniz yoluyla gerçekleşmektedir. Ülke-
mizde 2017 yılında toplam 471 milyon ton yük elleçlenmiş olup bu elleçlemenin en büyük kısmı Kocaeli limanlarından gerçekleşmiştir. Kocaeli toplam 1.883.000 kişilik nüfusuyla, kilometre başına düşen 521 kişisiy-
Şekil 1: Gümrük Kapılarına Göre Dış Ticaret Verileri (Kocaeli) Kaynak: TUİK
54 KASIM - ARALIK
le, kişi başına düşen 19.900 $’lık GSYH ile, 74.427 girişimci sayısı ile, 2017 yılın da yapmış olduğu 66.939.859.795 $’lıkdış ticareti ile ülkemizin önemli sanayi şehirlerinden biridir.Şekil 1 de görüldüğü üzere Kocaeli ilinde 2017 yılında 23.906.302.640 $ ihracat, 43.033.557.155 $ ithalat gerçekleşmiştir. 2018 Ocak ve Eylül aylarında ise 20.399.289.998 $ ihracat ile 33.414.025.917 $ ithalat gerçekleşmiştir. Ülkemizde toplam 1.013 kıyı tesisi bulunmakta olup 209 kıyı tesisi liman ve iskele faaliyeti göstermektedir. Kocaeli körfezi liman bölgesinde toplam 34 adet liman ve iskele tesisi yer almakta olup bu tesislerden 2017 yılı içerisinde 10.548 adet gemi hareketi ve toplam 73.234.028ton elleçleme gerçekleşmiştir. 2018 yılı Kasım sonu itibariyle yaklaşık toplamda 67.000.000 ton yük elleçlemesi gerçekleşmiştir.2018 Aralıkta bu rakamın 5.000.000 ton artarak yaklaşık 72.000.000 ton ile 2018 yılını kapatılması beklenmektedir.
www.7deniz.net <
Tablo 2: Kocaeli Limanları
LİMAN ADI AKTAŞ ALTINTEL ASLAN ÇİMENTO AUTOPORT BAYRAMOĞLU BELDE ÇOLAKOĞLU DİLER DP WORLD EFESAN EVYAP FORD GÜBRETAŞ HABAŞ İGSAŞ KARAYOLLARI TAVŞANCIL KORUMA KROMAN LİMAŞ MARMARA TRANSPORT MİLENGAZ NUH ÇİMENTO OP-AY PETLİNE PETROL OFİSİ POLİPORT ROTAPORT SAFİPORT SHELL SOLVENTAŞ TOTAL TURKUAZ TÜPRAŞ YILPORT
GENEL KARGO/ KONTEYNER YÜK RO-RO YÜK KURU YÜK
X X X X X X X X
X X
PETROL/ AKARYAKIT YÜK X
X X X X
X
X
X X X
X X
X X X X
SIVI YÜK
X X
X X X
X
X X X X
X
X
X
X
X X
X X X x
X X X X X X
Kocaeli Körfezi Liman Bölgesinde toplam 34 adet liman ve iskele tesisi yer almakta olup bu tesislerden 2017 yılı içerisinde 10.548 adet gemi hareketi ve toplam 73.234.028nton elleçleme gerçekleşmiştir. 2018 Aralık’ta bu rakamın 5.000.000 ton artarak yaklaşık 72.000.000 ton ile 2018 yılını kapatılması beklenmektedir.
X X X X X
Tablo 1: Kocaeli Limanları
KASIM - ARALIK 55
Liman Dosyası Tablo 1’den de anlaşılacağı üzere Kocaeli limanları ülkemize önemli katkıları olan sanayi kuruluşlarına hizmet veren önemli bir liman bölgesidir. İMEAK Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesi de 2018 yılında faaliyete geçerek Deniz Ticaretinin gelişmesi ve sektör so-
runlarının çözümü için önemli katkılar sağlamaya başlamıştır.İMEAK Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesinin analiz ve tahminlerine göre bu yıl Kocaeli Limanlarında yaklaşık 71.000.000 ton yük elleçlemesi yapılacağı yönündedir. Ayrıca 2023 hedeflerine hazır olunması içinKocaeli ilinde bulunan limanların planlama
süreçlerinin,altyapı şartlarının iyileştirilmesi konularında bakanlık ve ilgili paydaşların katkılarıyla Kocaeli körfezi bütünsel planında revizyon yapılması ihtiyacı bulunmaktadır.Kocaeli limanları için İMEAK Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesi tarafından yapılan SWOT analizi tablo 2 de verilmiştir.
Tablo 2: Kocaeli limanlarının SWOTAnalizi Güçlü Yanlar * Yaklaşık 70 milyar USD ticaret hacmine sahip sanayi tesislerinin kümelenmesi, *Türkiye nin en çok yük elleçlemesinin yapıldığı 34 adet liman tesisi bulunması, *Kapasite kullanımının yaklaşık %70 lerde olması *Yetişmiş iş gücüne sahip olması, *İhtisas gümrük müdürlüklerinin olması, *Bölge Limanlarının intermodal taşımacılığa uygun olması, *Bölgede büyük lojistik firmaların faaliyet göstermesi, *Köseköy lojistik merkezlerin bulunması, *Kocaeli körfezinin yapısından kaynaklı dalga ve rüzgarın kuvvetli olmaması derinliklerin yeterli olması,
Zayıf Yanlar *Liman giriş ve çıkışlarındaki yolların yetersiz olması, *Her limanda tren yolu hattı bulunmaması, *Limanların arka alanlarının yeterli kapasitede kullanılmaması *Limanlardaki depolama sahalarının yetersizliği, *İskele boylarının yetersiz olması, *Hava yolu taşımacılığının yeterli olarak yapılmaması, *Kombine taşımacılığının yeterli olmaması,
Fırsatlar *Sektörde büyümeyi ve üretim kapasitesine arttırmayı planlayan girişimcilerin olması *Sektörün global oyuncularının yatırımı için tercih edilen bölge olması, *Transit taşımacılığı arttırma çalışmaları yapılması *Sanayi ve üretim açısından tam kapasitenin henüz kullanılmaması *Kocaeli’ de Denizcik lisesi, meslek yüksek okulu ve fakültenin olması, *İMEAK Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesinin olması, *Türklim tarafından oluşturulan eğitim merkezlerinin etkin olması, *Kuzey marmara otoyolu çalışmalarının olması, *Kocaeli Limanlarının bir marka olmasının sağlanması için yapılan çalışmalar
Devletimizin koyduğu 500 milyar USD’lık ihracat, 500 milyar USD ithalat hedefleri ancak deniz yolu taşımacılığı ile mümkündür. Hedefleri gerçekleştirmek için limanların altyapı ve arka alanların derinlemesine analiz edilmesi
56 KASIM - ARALIK
Tehlikeler *Mikro ve makro ölçekli ekonomik krizler, *Türk Lirasını koruma yönetmeliği kapsamında limanlarında olması ve yabancı oyunculara karşı rekabet gücünün sınırlandırılması *Bölgede deprem fay hattının bulunması *Osmangazi köprüsünün yüksekliği gelecekte gelecek büyük gemilere engel olması,
gerekmektedir. Kocaeli Limanları için yapmış olduğumuz SWOT analizinde zayıf yönlerin, tehditlerin hedeflerin önünde engel olmaması için göz önünde bulundurularak etkin bir yönetim programı yapılarak 2023 hedeflerine gerçek-
leştirilebilir proaktif önlemler alınması gerekmektedir. Hedefleri gerçekleştirme yolunda rüzgarımız kolayımıza, pruvamız netaolsun..
Huzur Yat
HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Adres: Evliya Çelebi Mah. Tersaneler Cad. Nuh Sanayi Sitesi A Blok No:3 Tuzla-İSTANBUL/TÜRKİYE Telefon: (+90 216) 395 29 30 • (+90 533) 500 76 93 / Fax: (+90 216) 446 68 48 E-Posta: info@huzuryat.com.tr • Web: huzuryat.com.tr
DTO Şubeler
Ege’nin gücünü artırmak için çalışıyoruz Yusuf Öztürk’ü anlatmaya başlarken en başta İzmir Şube Başkanı demek kendisine haksızlık olur diye düşünüyorum. Çünkü o gönlünü, ruhunu, enerjisini, dününü bugününü yarınını İzmir’in, Ege’nin gelişimine ve ilerlemesine adamış İzmirli Görev Adamı. Bitmeyen enerjisi, yılmayan yapısı ve kuvvetli inancı ile ulaşmak istediği hedef; Ege’yi lojistik merkez, İzmir’i limanlar bölgesi, Ege kıyılarını deniz turizmi ve su sporları noktası yapmak. Kendisi ile yaptığımız sohbette İzmir’e dair ne varsa değindik…
Öncelikle DTO İzmir Şubesi olarak yapmış olduğunuz çalışmalara değinmek isteriz? İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olarak, 700’ü aşkın üyemize hizmet veriyoruz. Deniz ticareti ve deniz turizmi başta olmak üzere denizciliğin her alt sektöründe mevcut durumu ve talepleri yerinde tespit edip çözümler bularak Ege Bölgesi’nde denizciliği geliştirmek ve Türk denizciliğini ileriye götürmek için çalışıyoruz. Üyelerimize verdiğimiz kaliteli hizmet ve kurumsal organizasyonumuz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından 28 Mart 2018 tarihinde Ankara’da düzenlenen törenle takdim edilen akreditasyon sertifikası belgesi ile de tescillenmiş oldu. Varlığını limanına ve denizine borçlu
58 KASIM - ARALIK
olan dünyadaki sayılı şehir arasında yer alan İzmir’de denizcilik alanında faaliyet göstermek çok büyük sorumluluk ve özveri gerektiriyor. İzmir’in ilk çağlardan bu yana deniz ticaretinin merkezinde yer aldığı bilinciyle kentimizin ve bölgemizin liman ve denizcilik kimliğini güçlendirmek için çalışıyoruz. Balıkçılık ve su ürünleri kooperatiflerinden gezi teknelerine, limanlarımızdan ve gemi acentelerinden deniz turizmi işletmelerine kadar denizciliğin alt sektörlerinde faaliyet gösteren üyelerimize hizmet sunuyoruz. Üyelerimizin mevzuattan kaynaklanan sıkıntılarına aşma yönünde önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Dünya deniz ticaretinde bölgemizin rolünü artırmak ve üyelerimizi uluslararası platformlara taşımak için gayret gösteriyoruz. Odamıza ve İzmir denizciliğine yakışır bir hizmet
binası için çalışmalarımız devam ediyor. Limanlarda Tek Pencere Sistemi, Gemi Acenteliği Yönetmeliği Taslağı, Taşıma İşleri Organizatörleri Yönetmeliği, Ordino konusu, döviz tebliğinin denizcilikte yarattığı sıkıntıların çözümü konularında girişimlerde bulunduk. Limanlarımızın karayolu ve demiryolu bağlantılarının sağlanması, Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin yapımının hızlandırılması, İzmir Limanı’ndaki yatırımlar, İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi, Tarihi Kemeraltı Yatırım A.Ş. ortaklığımız ile İzmir’in turizmde çekim merkezi haline getirilmesi projeleri üzerinde duruyoruz. TED İzmir Koleji ile beraber geliştirdiğimiz Denizci Öğrenci Yetiştirme Projesi’ni, örnek model olarak ulusal proje haline getirmeyi planlıyoruz.
www.7deniz.net <
İMEAK DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk
Limanı Rehabilitasyon Projesi”nin vakit kaybedilmeden tamamlanmasını bekliyoruz. TCDD Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile çalışmaları devam eden bu proje, İzmir Alsancak Limanı’nı büyütecek, İzmir Körfezi’ne daha büyük gemilerin girmesini sağlayacak ve bizi yüzülebilir körfez hedefine yaklaştıracaktır.
Oldukça yoğun bir tempoda ilerlediğinizi görüyoruz… Ege’yi lojistik merkez, İzmir’i limanlar bölgesi, Ege kıyılarını deniz turizmi ve su sporları noktası yapmak için önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bölgemizde her bir metrekare rıhtım bile çok değerlidir ve en faydalı şekilde kullanılmalıdır. Rekabette lojistik maliyetlerin çok önem kazandığı bir dönemde, Ege sanayicisinin ve ihracatçımızın ayağının dibinde bulunan ve tüm yük tiplerine neredeyse 365 gün hizmet verebilen Alsancak Limanı, bölge denizciliğinin en büyük avantajıdır. İzmir Körfezi’nin güneyinde 12 kilometre uzunluk, 14 metre derinlik ve 250 metre genişlikte yaklaşım kanalı ile Körfezin kuzeyinde 13 metre uzunluk ve 8 metre derinliğinde akıntı iyileştirme kanalından oluşan “İzmir Körfezi ve
Tüm bu çalışmaların altında yer alan ana neden nedir? Bize göre Anadolu’nun en batısında yer alan Ege, bir bütün olarak Türkiye’nin lojistik merkezi olarak tasarlanmalıdır. Limanlarımız farklı yük tiplerine hizmet verme özelliği ile bütün sektörlere ve Batı Akdeniz’den Güney Marmara ve Batı Anadolu’ya kadar bütün hinterlanda hitap ediyor. İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin obez büyümesine karşı Ege’nin Türkiye’nin yeni üretim ve lojistik aktarma merkezi olarak öne çıkması gerektiğine inanıyoruz. Dünyada yüklerin yüzde 88’i denizyolu ile taşınırken, ülkemizde yüklerin taşınmasında karayolunun payı ne yazık ki yüzde 90 civarındadır. Dolayısıyla denizyolu ve limanlarımız kullanılmamış büyük bir potansiyele sahip. İzmir Limanlar Bölgesi ve Ege Lojistik Merkezi
projeleri ile ülkemizin küresel aktarma merkezi konumunun güçleneceğine, Çin’in Uzakdoğu’yu deniz ve demiryolları ile Avrupa pazarına bağlamayı hedefleyen “Tek Kuşak Tek Yol” projesinde ülkemiz limanlarının önemli yer alacağına inanıyoruz. Ege kıyılarımızın deniz turizmi için biçilmiş kaftan olduğunu, yeni deniz turizm tesisleri sayesinde ülkemizin katmadeğerinin artacağını biliyoruz. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olarak üyelerimize hizmet verirken ve yeni projeler geliştirirken, geleceğe “Denizci Millet Denizci Ülke” hedefi doğrultusunda bu perspektiften bakıyoruz. Gelelim kurvaziyere. Ege için önemli bir konu. Bu alanda hangi durumdasınız ve gelişimi yönündeki tespitleriniz neler? Uluslararası Kruvaziyer Birliği’ne göre kruvaziyer turizminin büyüklüğü 35 milyar dolara, kruvaziyer turizmini tercih eden kişi sayısının 2018 sonunda 27.2 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemiz 2018 sezonunu 250 gemi ve yaklaşık 220 bin yolcu ile kapattı. Bu sezonu 152 gemi ile Kuşadası Limanı yine lider olarak tamamladı. Elbette bu rakamlar 2 milyon 240 bin yolcuyu ağırlayarak zirveye çıktığımız 2013 sezonuna göre oldukça düşük seviyededir. Ancak en
KASIM - ARALIK 59
DTO Şubeler mü için Yunanistan resmi kuruluşları ile görüşmelerimizden olumlu sonuç aldık. Diğer yandan Yunan adalarına sefer düzenleyen Türk bayraklı yolcu gemilerinden istenen klas sertifikası zorunluluğu, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin çabaları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın kararı sonucu kaldırıldı. Yönetmelik ve taslakların sektörümüz lehine hazırlanmasında, feribotlarımızın yaşadığı sıkıntıların çözümünde verdiği desteklerden dolayı İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tamer Kıran’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
kötü günlerin geride kaldığı, dip noktadan sonra artık çıkışın başladığı sektördeki herkesin ortak inancıdır. Bu olumlu havayı hızlandırmak için tanıtımın yanı sıra İstanbul’da yapılacak kruvaziyer limanının bir an önce tamamlanması ve İzmir Limanı’nın altyapısının gemiler ve yolcular açısından iyileştirilmesi gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, 2019 bütçesinde seyahat acentelerine uçuş ve kruvaziyer desteği kapsamında 943 milyon lira ödenek ayrıldığını bildirdi. Elbette bu destek çok önemli ama biz teşviğin seyahat acentelerine değil gemiyi getirenlere veya gemileri ağırlayan limanlara verilmesinin daha faydalı olacağına inanıyoruz. Türkiye kruvaziyer rotaları için vazgeçilmez bir coğrafya. Biz her yıl yüzde 10 büyüyen pazardan mutlaka hak ettiğimiz payı alacağımıza ve tekrar Akdeniz’in parlayan yıldızı olacağımıza inanıyoruz. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi 2019 yılında da Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Seatrade Kruvaziyer Fuarı’na katılıp ülkemizi ve limanlarımızı tanıtmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki sadece kurvaziyere değil deniz ve insanın buluştuğu her nokta sizler için önemli… Deniz turizmi ve su sporlarında ülkemizi tanıtmaya yönelik çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Türkiye Yelken Federasyonu ve belediyelerimizin işbirliği ile Rüzgar Sörfü Türkiye Ligi ve Şampiyonası’nı Ayvalık, Dikili ve Çeşme
60 KASIM - ARALIK
etapları olmak üzere ikinci kez düzenledik. 19-27 Ocak 2019 tarihlerinde düzenlenecek Avrupa’nın en büyük denizcilik fuarı Boot Düsseldorf ’a üyelerimiz ile beraber katılacağız. Fuarda bölgemizin deniz turizmi ve su sporlarındaki imkânlarını anlatarak Türk turizmindeki büyümeye biz de omuz vereceğiz. Yüzme sporuna destek kapsamında 30 Aralık’ta Kış Kupası Açık Su Yüzme Yarışması’nı düzenleyeceğiz. Yunanistan’la son yıllarda yaşadığımız bazı sıkıntılar mevcuttu. Son gelişmeleri sizden öğrenebilir miyiz? Türkiye ve Yunanistan Ege’yi paylaşan iki ülke. Ancak yakın zamanda iki ülke deniz taşımacılığı alanında çeşitli problemler yaşandı. Yunanistan’daki mülteci yasasından dolayı adalara yolcu taşımacılığı yapan feribotlara haksız şekilde yüksek cezalar kesildi. Sıkıntının çözü-
Her ne kadar döviz kurundaki yükseliş nedeniyle Türkiye’den Yunanistan’a giden yolcu sayısı 2018’de gerilemiş olsa da kurun istikrar kazanması ile iki yaka arasında turizm ve ticaretin 2019 sezonunda yeniden hareketleneceğine inanıyoruz. Ege kıyıları ile adalar ve Yunanistan anakarası arasında turizm ve ticaret faaliyetlerini mutlaka geliştirmek zorundayız. İki ülke arasındaki sorunları çözerek el ele verip ortak tanıtım kampanyaları düzenleyerek, Ege’yi dünyaya birlikte tanıtabiliriz. Ege’nin iki yakasını yeni denizyolu yatırımları ile yakınlaştırabiliriz. Son olarak neler eklemek istersiniz? İMEAK DTO ve şubeleri olarak ortak amacımız, Türkiye denizciliğini günümüzde iyi konumlarda tutmak ve geleceğimize yakışır bir denizcilik mirası bırakmak için çalışmaktır. Denizcilik ekip işidir. Hep aynı gemide olan, sıkıntıların çözümünde beraber hareket edilen ve selametini hep birlikte yaşadığımız bir iştir. O yüzden Aliağa Şube’nin açılmış olması ile sektöre katkı koyacağına inancımız tamdır.
Armatörler Birligi
21. Yüzyılda Değişen Gemi İşletmeciliği-Deep Dive Paneli yapıldı Türk Armatörler Birliği (TAB), Deniz Ticaret Odası desteği ile İstanbul Sheraton Grand Ataşehir Otel’de “21.Yüzyılda Değişen Gemi İşletmeciliği-Deep Dive” panelini gerçekleştirdi. Seminerde hem eğitim hem de kurumsallaşma konuları panelistler tarafından derinlemesine ele alındı. Eğitim semineri ile Türk deniz taşımacılığının rekabet gücünün artırılmasını hedefleyen şirketlerin gelişmesine ve kurumsallaşmasına ışık tutması amaçlanıyor.
M
oderatörlüğünü Harun Şişmanyazıcı’nın yaptığı oturuma Er Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç, Dokuz Eylül Üniv. Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Nas, ARKAS Deniz Ticaret Filosu Başkan Yardımcısı A. İbrahim Kontaytekin, İnce Denizcilik DPA ve Teknik Müdür Yaşar Canca, Klass NK Yeni İnşa ve İş Geliştirme Müdürü Serdar F. Atükeren
62 KASIM - ARALIK
ve The Maritime House Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Esinduy katıldılar. Moderatör Harun Şimnayazıcı, bilginin önemine işaret ederek, her kademede ileri gitmek gerektiğini vurguladı. Şişmanyazıcı, sürekli kendini yenilemenin de şart olduğunu sözlerine ekledi. Etkinliğin açılışında kısa bir konuşma gerçekleştiren Türk Armatörler Birliği Başkanı Ahmet Bedri İnce, eğitimin modern rekabet ekonomisi içerisinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu söyledi.
Başkan İnce, eğitimin olmazsa olmazlar arasında olduğunu ifade ederek odaların, birliklerin üyelere eğitim konusunda özellikle daha iyi imkanlar sunması gerektiğini ifade etti. Başkan İnce, Türk Armatörler Birliği’nin (TAB), bu tür eğitimlere şimdi olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğinin altını özenle çizdi. IMEAK DTO’nun bu etkinliğe tüm kadrosu ile destek vermesinin hem kendileri hem de tüm sektör için önemli olduğunu ifade eden Başkan İnce, “TAB, rekabet
www.7deniz.net <
“TAB, rekabet için eğitime inanmaktadır. Şirketleri- mizde çalışan personellerimizin eğitim alması için çalışacağız”. için eğitime inanmaktadır. Şirketlerimizde çalışan personellerimizin eğitim alması için çalışacağız. Bu tip etkinlikleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Destek ve işbirlikleri için DTO’ya özellikle teşekkür ederim” dedi. Tamer Kıran: Dünyadaki trendleri daha yakından takip etmeliyiz Katılımdan dolayı herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran, “Ülkemizde de denizyolu taşımacılığı revaçta. Ülkemiz dış ticaretinin yüzde 88’i denizyolu ile taşınıyor. 2017’de limanlarda elleçlenen toplam yük 471 milyon TON’a ulaştı. Bu yüklerin yüzde 11’i Türk bayraklı gemilerle taşınırken geri kalan oran yabancı bayraklı gemilerle taşınıyor. 2017’de bu rakam yüzde 4.5 gerilemiştir” dedi. Deniz insanlarının geleceği ne olacak? “Dünyanın çeşitli yerlerinde deniz nakliye şirketleri güçlerini birleştiriyor. Deniz nakliye şirketlerinin ülkemizde de güçlerini birleştirip daha kolektif çalışması sektörümüz adına çok önemli bir kazanç olabilir. Gücün birleştirilmesi hepimiz adına daha hayırlı sonuçlar or-
taya koyabilir. Bizler de dünya trendlerini daha yakından takip etmeliyiz” açıklamasını yapan Başkan Kıran, otonom ve uzaktan kumanda-kontrol gemilerin hayal olmadığının altını çizdi. “insansız gemiler limanlara yanaşmaya, limanlarda giriş çıkış yapmaya başladı diyebiliriz. “Dünyada tam otonomlu feribotlar kullanılmaya başlandı. Gemi işletmeciliği ve armatörlük bambaşka bir boyuta evirilecek. Otonom ve uzaktan kumanda gemilerin gelişmesinde devlet desteğine ihtiyaç var. Otonom gemiler verimliliği artıracak” diyerek sözlerine devam eden Başkan Kıran, endüstri 4.0 çerçevesinde denizcilik 4.0’ın gelişmesiyle “Deniz insanlarının geleceği ne olacak?” sorusunun da sorulmaya başladığını söyledi. Devletin oyun kurucu olması gerekiyor Başkan Kıran konuşmasında ayrıca şu noktaya da değindi; “Dünyadaki gelişmelerle ilgili eğitim yapmak zorundayız. Gemilerin bu kadar otonom olduğu bir yerde espektöre ihtiyaç olacak mı? Bu ve benzeri konu başlıklarını çok iyi okumalıyız. Biz, Türk armatörleri olarak nereye, ne tarafa gideceğiz? Devletin burada çizeceği yol haritası etkili ve belirleyici
olacaktır. 2023’te toplam 1 trilyon dolarlık bir ticaretimizin olması hedefleniyor. Bunun yüzde 89’u yabancı bayraklı gemiler, yüzde 11’i Türk bayraklı gemilerle taşınıyor. Türk bayrağına geçecek miyiz? Yoksa bu şekilde mi devam edeceğiz? Bu, bir tercih meselesidir. Yabancı bayraklar sıralamasında Yunanistan birinci, Japonya ikinci, Çin üçüncü, Almanya dördüncü konumda yer alıyor. Devletimiz Türk bayrağı konusunda bizlere yol gösterecektir. Filomuz büyümüş ama yabancı bayrak da büyümüş. Bu dönüşümün gerçekleşmesinde devletimizin oyun kurucu olması gerekiyor.” İbrahim Kontaytekin: Adam suçlamak değil adam eğitmek gerek Kurumsal bir şirketsiniz; şirket içi eğitimler yapıyor musunuz sorusuna yönelik ARKAS Deniz Ticaret Filosu Başkan Yardımcısı A. İbrahim Kontaytekin, “Şu anda 60 gemi işletiyoruz. Senelik 20 bin giriş çıkışı yönetiyoruz. Bundan 9 sene önce bir gemimiz karaya oturdu. Biz, insanları suçlamak yerine, ne yapabilir sorusunu kendimize sorduk. 9 Eylül Üniversitesi’nden Selçuk Hoca’mız ile işe başladık. Bu çıtayı her anlamda yukarı taşıdık. Kaptanlara ve zabitlere eğitim-
KASIM - ARALIK 63
Armatörler Birligi
ler verdik. Bu eğitimler çok uçuk kaçık fiyatlar değil. Bir geminin karaya oturma maliyeti belli... Kişi başına 1.000 dolarlık eğitim maliyetlerinden bahsediyoruz. Boğazdan her gün 3-5 tane gemi geçiyor. Kaptanlara ve zabitlere bir meleke kazandırmak bizim işimiz. Bu 9 yıllık süre zarfında hiç kaza olmadı. 9 sene öncesine göre kaza rasyosunda Avrupa’nın sayılı şirketleri arasına girdik. Bunu 1.000 dolarlık eğitimle başardık. Eğitimin gücünü burada görüyoruz. Keşke ek eğitimler de olsa... Adam suçlamak değil adam eğitmek gerek”, dedi. Erhan Esinduy: Şirketlerin üst yönetiminin algı yapısının değişmesi lazım “Dışarıdan baktığınızda şirketlerin eğitim durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ilişkin The Maritime House Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Esinduy, “Bu, çok ucu açık bir soru...Biz, her ay eğitim veriyoruz. Yurt dışında da eğitim veriyoruz. Türkiye’de maalesef katılım yeterli değil. Eğitimin sonu yok. Şirketlere aldığımız elemanları konu minvalli eğitmek lazım. Tecrübe olayı maalesef akademik başarının arkasında kalıyor. Kendimizi özeleştiriden geçirmeliyiz. Her şirketin eğitim ihtiyacı farklıdır. Biz Alpha Marin olarak isteyenlere çok farklı eğitimler veriyoruz. Sadece
64 KASIM - ARALIK
kuralları anlatmak değil, pratik yöntemleri de gösteriyoruz. Şirketlerin üst yönetiminin algı yapısının değişmesi lazım. Yeterli eğitim seviyesine gelemedik maalesef ” yorumunda bulundu. Serdar Atükeren: Kalite kelimesini içselleştirmek gerek “Eğitimde ne gibi eksiklikler var” sorusuna ilişkin Klass NK Yeni İnşa ve İş Geliştirme Müdürü Serdar F. Atükeren, “Bilgiye çok çabuk ulaşıyoruz ama sonuç değişmiyor. Çok ucuz kazanımlar yaşanıyor. Olması gereken gelişmeler çok yavaş seyrediyor. Bu, bir yönetim zafiyetidir. Şirketlerdeki kalite kelimesini içselleştirmek gerek. Şirket eğitimlerinde ekseni değiştirmek gerekiyor” dedi. Cihan Ergenç: Çuvaldızı armatör olarak kendimize batırmamız lazım Kaptan ve zabitler ilave olarak bir eğitime tabii tutulmak zorunda mı? Sorusuna yönelik olarak Er Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç şunları söyledi: “. Er Denizcilik olarak eğitime çok önem veriyoruz. Çuvaldızı armatör olarak kendimize batırmamız lazım. En iyi yatırım insan yapılan yatırımdır. Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Ama hata 1 kere olur. Hatalardan dersler çıkarmamız gerek. Şirket içi performans-
larımızı değerlendiriyor muyuz? Artı ve eksilerimiz nerede? İyi bir kriz işletmeciliği yapıyor muyuz? İyi bir profesyonel miyiz? Sürekli eğitim olmadan olmaz... Denizcilik sonu olmayan okyanusta bir kuyu...” Yaşar Canca: Bizden daha iyi birini kendi altımızda bulundurmak istemiyoruz İnce Denizcilik DPA ve Teknik Müdür Yaşar Canca gerçekleştirdiği sunumda şu bilgileri verdi: Rakip değiliz, aynı sorunlarla uğraşıyoruz. Okyanusu geçmekte olan bir gemide en çok gemi tasarımcısının kimliği sorulur. Ülkemizde şirketlerin sorunları var. İ.S.M. Code şirket yönetimlerini çok etkiledi. Daha önce ISO 900 kalite sistemi vardı. İ.S.M. Code kurallarını ‘mış gibi’ yaptık. Denizcilik sektör yönetim kültürünün mutlaka olması ve uygulanması gerekiyor. Çalışanlarla şirketin amacının bir olması lazım. Birlikteliği kaybetmememiz lazım. Kervan yolda düzülür, ofise ihtiyaç duyuldukça yönetici alınır mantığından da vazgeçmek gerek. Bizden daha iyi birini kendi altımızda bulundurmak istemiyoruz. Çünkü bizim yerimize geçecek diye korkuyoruz. Bilgi, para getiriyorsa önemseniyor. Ne yazık ki şirketlerin etik değerleri yok.”
We are at your service at all shipping requirements
Victoria River& Sea Transport Ltd. Istanbul Barbaros Mah. Mor Sümbüi Sok, Teknik Yapı Deluxia Palace No:5/A Office 433 Atasehir, Istanbul Turkey 34746 www.victoriariversea.com
Ph : +90 216 504 9972 Fax : +90 216-504 9628 Gsm : +90 545 792 2007 mail : transport@victoriariversea.com : victoria@victoriariversea.com
Broker
İşimizi ahlakıyla yapmak olmazsa olmazımızdır BOSA Chartering Brokerlerinden Onur Türkeş, “Kendimizi dışarıdan bir firma değil de armatör ve/veya yük sahibi adına hareket eden ve o taşımadan sorumlu bir şube olarak görmekteyiz” diyor ve ekliyor “İş yaptığımız kiracılara dürüst ve iyi hizmet veren armatörler, aynı şekilde iş yaptığımız armatörlere de güvenilir kiracılar getirmek ve onların haklarını korumak bizim olmazsa olmazımız”
B
OSA Chartering 1994’te uzun seneler sektörde çalışmış Murat Şenova ile Adnan Türkeş tarafından kuruluyor. Şirket kurulmadan evvel, Şenova, 4 yıl Anadolu Denizcilik ve ardından Martı Gemi Kiralama şirketinde görev almış. Türkeş ise 15 sene Kıran Denizcilik’te hizmet etmiş. 4 adet handy/ handymax gemileri sürekli çalıştırmaya başlanarak kurulan BOSA Chartering’e, “Kardeşlik ve yaşam sonuna kadar manevi ortaklık” başlığı altında Cemal Şenova katılıyor. Sonrasında da bu yapıya
66 KASIM - ARALIK
Ahmet Şenova ile Onur Türkeş dahil oluyor. “Danışman broker olarak hizmet veriyoruz” Ağırlıklı olarak handy ve supramax piyasalarına odaklı çalışan ve 5 brokerden oluşan BOSA Chartering, trader’ların mal alım/satımı için onları navlunlar konusunda bilgilendirme ve zamanı geldiğinde yüklerine uygun gemi bulma yanında armatörlere güncel bilgi, birikim ve piyasa görüşlerini aktaran bir şirket. Farklı bir ifadeyle bir çeşit “Danışman
Broker” olarak hizmet vermekteler. Brokerlik dışında deneyimli oldukları diğer alanlar arasında uluslararası deniz hukuku (Lahey-Visby kuralları ve İngiliz Hukuku) ve dolayısıyla anlaşmazlık yönetimi de yer almakta. “Uzun yıllar birlikte çalışma prensibi ile hareket ediyoruz” Müşteri ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını belirten Onur Türkeş, “Sürekli olarak sadece bizim bağladığımız Er Denizcilik ve semi exclusive/panel broker olarak İnce Denizcilik’e ait toplamda 5
www.7deniz.net < Supramax, 5 Handy-size ve bir adet Atlas Grup Denizcilik’e ait 5 bin tonluk gemi var” diyor ve ekliyor “Bunların yanında yakın çalıştığımız ve bizden desteklerini esirgemeyen Türk armatör ve dostlarımızın gemilerini bağlıyoruz. Bilhassa hurda ithal eden Türk ve yabancı firmalara özellikle demir-çelik ve çelik mamulleri ihraç eden yerli firmalara olan yakın işbirliğimiz neticesinde en uygun gemileri tedarik etme konusunda sayısız bağlantımız ile önemli rol oynadığımızı düşünüyorum. ABD, Kanada (Göller bölgesi), Güney Amerika Pasifik ülkelerine düzenli parsiyel kontratlarımız var. Karadeniz çıkışlı Akdenize düzenli demir-çelik işlerimiz mevcut.Ayrıca dünyanın en büyük hububat/tahıl kiracı ve traderlarıyla yakınen çalışmaktayız” diyor. “Armatör ve/veya yük sahibi adına çalışan bir şubeyiz” “Kendimizi dışarıdan bir firma değil de armatör ve/ veya yük sahibi adına hareket eden ve o taşımadan sorumlu bir şube olarak görmekteyiz” diyen Onur Türkeş, iş prensiplerinin başında piyasaya hakim olmanın ve müşteri için en uygun bağlantıyı bulmanın öncelikli olduğunu belirtiyor. Bu noktada iş etiğine bağlı hareket etmenin de olmazsa olmaz olduğunu vurguluyan Türkeş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bağlantı öncesinde tarafları iyi tanımalıyız ve performanslarından emin olmadan bağlantıya girmemeliyiz. Bağlantı sırasında ise teklif ve karşı teklifleri dikkatli incelemeli, hata veya iyileştirme/tavsiye durumunda diğer tarafa geçmeden önce müşteriyi uyarmalıyız. Bağlantı sonrasında sürekli takip, gerektiğinde uyarılar yaparak anlaşmazlıkların oluşmasını önlemek veya gerekirse zararları minimuma indirmek için çözümler üretmeliyiz. İyi bir broker tüm bu süreçleri dikkatle takip ederek ilerlemelidir.” Güven, dürüstlük ve iyi hizmet… Öncelikli hedeflerinin sürekli hiz-
met verdikleri müşteri sayısını artırmak olduğunu belirten Onur Türkeş, bu konuda dikkat ettikleri noktayı “İş yaptığımız kiracılara dürüst ve iyi hizmet veren armatörler, aynı şekilde iş yaptığımız armatörlere de güvenilir kiracılar getirmek ve onların haklarını korumak bizim olmazsa olmazımızdır” diyerek özetliyor. Sanayici ne kadar mutluysa biz de o kadar mutluyuz Son zamanlarda yaşanan dövizdeki dalgalanmanın sektöre de yansıdığını açıklayan Onur Türkeş, “Sanayici ne kadar mutlu olursa istikrarlı çalışmalar yaparsa bizler de taşıyan ve brokerlik hizmeti veren firmalar o kadar mutlu oluruz. Burada önemli olan yatırımcının veya kiracı diye tabir ettiğimiz ithalatçı veya ihracatçı firmanın sağlıklı bir şekilde önünü görebilmesi ve yeni yatırımlara yönelebilmesidir. Döviz sıkıntısının sanayi şirketlerini zora sokması taşıma (özellikle ithalat) hacmindeki azalma, açılan akrediflerin hükümlerinin yerine getirilmeden iptali, dolayısıyla navlun piyasalarını etkilediğini ve bunların sonucunda da işlerimizi negatif yöne çektiğini söyleyebilirim” diyor. Gemi Brokerleri Derneği benim için bir gönül meselesi Gemi Brokerleri Derneği’nin Sosyal Komitesinin başında yer alan Onur Türkeş, “Benim için bir gönül meselesi” diye özetlediği bu alandaki görevini “İşimin yoğunluğuna rağmen vakit ayırmayı seviyorum. Gemi Brokerleri Derneği’nin sektörel diğer sivil toplum kuruluşlarının arasında önemli bir konumu ve ağırlığı olduğu düşüncesindeyim. Her iki yılda bir düzenlenen uluslararası yemeğimizin önemi ve çekiciliği giderek artmakta olduğunu 2018 Haziran’ındaki son yemekte 2 bini aşkın davetlinin katılımıyla gerçekleştiğinden anlayabiliriz. Bu dönemki yönetim kadrosunun en genç bireyi olarak yer bulabildiğim için başta Pelin Gezicioğlu Başkanıma ve yönetimdeki diğer büyüklerime, (bir de peşine sosyal komitenin sorumluğunu bana verdikleri için) ayrı ayrı teşekkür etmek isterim. Sosyal komitemiz ekip halinde çalışan, gönül esaslı, enerjisi yüksek arkadaşlarımdan oluştuğu için güzel aktiviteler çıkarttığımızı düşünüyorum. Üyelerimizin katılım sayısının giderek arttığından
BOSA Chartering Brokerlerinden Onur Türkeş
ve olumlu dönüşlerden bu düşüncemin oluştuğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu konuda dikkat ettiğimiz husus kendini yinelemeyip yapılmayanı yapma arayışımızdır. Bayrağı devraldığımızda ilk icraatımız olarak Ata’mızı huzurunda ziyaret ettik ve çelenk takdim ettik. Onun dışında her ay sosyal/kültürel/tarihi/spor/sanat vb. nice alanlardan birini seçerek en az bir organizasyon yapmaya gayret ediyoruz. Bunlara ilaveten derneğimiz kurulduğundan beri süregelen her ayın ilk pazartesisi düzenlediğimiz “Brokers Monday”imiz var. Hatta geçtiğimiz ay 100’üncü buluşmamızı, eski başkanlarımızın katılımıyla birlikte 100’ü aşkın üyemizle kutladık. Aralık ayının sonuna doğru da geleneksel yılbaşı yemeğimizi yapacağız. Bu tarz sosyal faaliyetlerimize bu yıl olduğu gibi gelecek yıl üzerinde katarak devam etmeyi planlıyoruz. Yanımızda olan ve bizi destekleyen herkese sizlerin aracılığı ile teşekkürlerimizi iletmek isterim.”
KASIM - ARALIK 67
Haber
Deniz kirliliğinde acil müdahale elzemdir MOIG (Mediterranean Oil Industry Group) organizatörlüğünde her yıl düzenlenen "Verimli bir ulusal ve bölgesel hazırlık ve müdahale kapasitesi (Building an Effective National and Regional Preparedness and Response Capacity)" çalıştayı Elite World Hotel'de gerçekleşti. 6-8 Kasım 2018 tarihlerinde gerçekleşen çalıştayın Türkiye'den iki üyesi var; Meke ve TPAO... Organizasyonun hedefi ise üyeler arasında ortaya çıkan bilgi birikimini tüm bölge ülkeleri ile paylaşmak. Çalıştayda dikkat çekilen diğer bir konu ise, denizde kaza anında müdahale yapılırken, bu işi yapanların birbirlerine ihtiyacı olduğu ve müdahale anında ortaklaşa hareket edebilmenin gerekliliği oldu. “MOIG Akdeniz Bölgesi’ni kapsıyor” Çalıştay sonrası bir araya geldiğimiz MOIG Başkanı Mahmoud Kamour, bize MOIG ile ilgili şunları söyledi: “MOIG, Akdeniz Bölgesi’ndeki ülkelerin bağlı olduğu bir kuruluştur. Temelleri 1995’te Kahire’de atıldı. MOIG’in amacı, denizde yakıt döküntüsü olduğu zaman üyelerine bu bilgiyi ulaştırarak, yakıt döküntüsüne en kısa sürede acil müdahalede bulunulmasını sağlamaktır. Biz MOIG olarak, üyelerimize tatbikat, eğitim, danışmanlık ve tavsiye veririr. MOIG’in misyonu ise üyesi olan firmaları bir platform etrafında toplayabilmesi ve bir köprü vazifesi görmesidir. ” “Bilgi birikimimizi ülkemize aktarıyoruz” Meke Marine , çalıştayın organzasyonunda aktif rol alan firmalardan biriydi. Firmanın Genel Müdürü Kerem Kemerli ise çalıştaya yönelik şunları aktardı: “Meke olarak uzun yıllardır MOIG üyeliğimizle,
68 KASIM - ARALIK
hem kendi bilgi birikimimizi geliştiriyoruz hem de bu bilgi birikimini ülkemize aktarıyoruz. MOIG, Akdeniz çanağındaki ülkelerin oluşturduğu bir kuruluş olduğu için çalıştaylar bir sene Akdenizin güneyinde bir sene de Akdenizin kuzeyinde bir ülkede düzenleniyor. Bu sene de Türkiye’de yapılmasına karar verildi. Çalıştayda ana firmalardan Türkiye Petrolleri ev sahibi biz de sekretaryal bir rol aldık.” “İstanbul Boğazı şanslı” Boğazlarda yaşanan kirliliğe ilişkin olarak “Bir kirlilik oluşup da denize ulaştığı zaman o kirliliğin yayılmasındaki birinci öncelik akıntılardır” diyen Kerem Kemerli sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki sistemimizde Türkiye Boğazları ayrı Türkiye’nin geneli ayrı olarak değerlendirilir. Ancak yapılan acil müdahale planında belirli yerlere ekipmanlar ve ekipler konuşlandırılmış durumda. Kıyı Emniyetimiz İstanbul Boğazı’nda çok önemli rol oynuyor. Yaşanan bir kazaya anında müdahale
MOIG Başkanı Mahmoud Kamour
etmesi mümkün. Kıyı Emniyeti müdahale ederken ülkenin mevzuatına uygun olarak diğer birimleri de haberdar ediyor. O birimler arasında bizim gibi özel acil müdahale firmaları olursa biz de hemen acil müdahalede bulunuyoruz. Dolayısıyla herhangi bir kirlilik herhangi bir yerde olduğu zaman, kirlilik küçük değilse temizlemek de müdahale etmek de mümkün değil. Mutlak surette değişik birimlerin güçlerini bir araya toplamak gerekiyor.”
Araştırma
Dünya Ekonomik Forumu 2018 Küresel Rekabet Endeksi 4.0: TÜRKİYE
Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum-WEF) yakın geçmişte 2018 Küresel Rekabetçilik Raporu’nu yayınladı. Raporda yer alan Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0, bir yandan 2008 krizinin, diğer yandan da 4. Sanayi Devriminin harekete geçirdiği uzun dönemli dinamikleri rekabet gücü tanımına katmakta. Bu da göstermekte ki ekonomi kıyaslamalarında yeni bir değerlendirme artık dengeleri etkileyecek. 4. Sanayi Devrimi’nin dört ana kavramı olan esneklik (resiliance), çeviklik (agility), inovasyon ekosistemleri (innovation ecosystems) ve insan odaklı yaklaşım (human centric approach) doğrultusunda 12 yeni bileşen kullanılmış. Raporda vurgulanan temel bulgular şunlar: • Rekabetçilik ülkeler arasında sıfır toplamlı oyun değildir. Her ülke rekabetçiliğe erişebilir.
70 KASIM - ARALIK
• Mevcut durumda ülkeler arasında rekabetçilik bakımından büyük uçurumlar vardır ve bu uçurumların daha da büyüme riski yüksektir. • 4. Sanayi Devrimi’nde her ekonominin rekabetçiliğe ulaşma olanağı vardır. • Ekonomik sıçrama yapabilmek için teknolojiyi bir kaldıraç olarak kullanabilme kabiliyeti çok sayıda ülkede sınırlı kalmıştır. Bunun temel nedeni kurumlar, altyapı ve beceriler-
deki yetersizliktir. • İnovasyonu teşvik etmek için bütünsel stratejiler gereklidir. Birçok ülke bu stratejileri hayata geçirmekte yetersiz kalmaktadır. • Rekabetçiliğin temellerini güçlendirmek şoklara karşı olan direnci yükseltir. • Eşitlik, sürdürülebilir kalkınma ve büyüme hedeflerine ulaşabilmek için proaktif ve ileri görüşlü önderliğe ihtiyaç vardır.
www.7deniz.net <
En çok ilerleme gösteren ülke Japonya
KÜRESEL REKABETÇİLİK ENDEKSİ 4.0'A GÖRE İLK 30 ÜLKE (2018) SIRALAMA ÜLKELER PUAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 61
ABD SİNGAPUR ALMANYA İSVİÇRE JAPONYA HOLLANDA HONG KONG İNGİLTRE İSVEÇ DANİMARKA FİNLANDİYA KANADA TAYVAN ÇİN AVUSTRALYA KORE NORVEÇ FRANSA YENİ ZELLANDA LÜKSEMBURG İSRAİL BELÇİKA AVUSTURYA İRLANDA İZLANDA MALEZYA İSPANYA BİRLEŞİ ARAP EMİRLİKLERİ ÇİN ÇEK CUMHURİYERİ KATAR TÜRKİYE
2018 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun rekabet gücü sıralamasında yer alan 140 ülke arasında ilk üç; ABD, Singapur ve Almanya’dan oluşuyor. Bu ülkeleri İsviçre, Japonya, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İsveç ve Danimarka izliyor. Bir önceki seneye kıyasla en çok ilerleme gösteren ülke ise Japonya.
85.6 83.5 82.8 82.6 82.5 82.4 82.3 82.0 81.7 80.6 80.3 79.9 79.3 78.9 78.8 78.2 78.0 77.5 76.6 76.3 76.6 76.3 75.7 74.5 74.4 74.2 73.4 72.6 71.2 71.0 61.6
Çin yerin koruyor BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkelerinden en yüksek sıralamayı geçen seneki yerini koruyarak 28. sıraya yerleşen Çin alıyor. Rusya 2 basamak ilerleyerek 43. sıraya, Brezilya ise 3 basamak gerileyerek 72. sıraya yerleşiyor. Hindistan 2017’deki sıralamasından 5 basamak ilerleyerek 58. Sırada geliyor. WEF’in gözüyle Türkiye Türkiye, 2018 yılı küresel rekabetçilik endeksinde 140 ülke arasında, 2017 yılında 58. sırada iken bu yıl 61. sıraya geriliyor. Ayrıca Türkiye, 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisinde kalıyor. Göreceli olarak Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler; altyapı (72,6 puan), halk sağlığı (86,2 puan) ve inovasyon ekosistemi (50,6 puan). Rapor, Türkiye’deki güçlü araştırma kurumları ve yayınlama performansıyla inovasyon puanının yüksek olmasına rağmen (19. sıra), girişimcilik ve pazar işleyişinde olan sorunlardan dolayı, üretilen fikirlerin değere dönüşmesinde önemli kısıtlarla karşılaşıldığı vurgusu yapılıyor. Vurgulanan bir diğer nokta, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve olumsuz borç dinamikleri. Türkiye, makroekonomik ortam bileşeninde 67 puanla 116. sırada.
2018 KÜRESEL REKABETÇİLİK RAPORU TÜRKİYE GÖSTERGELERİ TÜRKİYE BİLEŞENLER
PUAN
UGANDA SIRA
PUAN
KATAR SIRA
PUAN
YUNANİSTAN SIRA
PUAN
SIRA
Kurumlar
52.9
71
47.9
104
63.8
31
50.5
87
Altyapı
72.6
50
43.2
121
80.0
26
76.2
38
BİT'in Benimsenmesi
53.5
71
24.5
126
81.9
9
58.9
57
Makroekonomik İstikrar
67.4
116
71.6
93
96.5
40
73.6
83
Sağlık
86.2
48
44.8
124
88.0
40
95.7
21
Eğitim-İş Gücü Göstergeleri
60.5
77
40.9
122
70.7
38
70.4
39
Ürün Pazarı
55.2
76
48.7
118
63.6
25
56.7
63
İş Gücü Piyasası
51.2
111
59.8
63
61.3
54
51.8
107
Finansal Sistem
59.9
65
48.5
119
70.1
34
49.4
114
Pazar Büyüklüğü
78.5
13
46.4
85
60.4
51
59.0
58
İş dinamizmi
57.2
76
55.5
82
65.7
40
58.0
72
İnovasyon
44.0
47
29.8
107
50.3
37
45.0
44
KASIM - ARALIK 71
Türk Loydu
IMO’da Türk Loydu’nun tarihi başarısı
Türk Loydu, Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO’da Türkiye adına önemli bir başarıya imza attı. Türk Loydu’nun Klas Kuralları, IMO’nun en önemli komitelerinden olan Deniz Emniyeti Komitesi’nin tarihi 100. oturumunda görüşülerek, GBS (Goal Based Ship Construction Standards/Amaç Esaslı İnşa Standartları) kapsamında Türk Loydu’nun uygunluğu onaylandı. Türk Loydu, kuralları IMO tarafından doğrulanmış olan IACS dışındaki ilk kuruluş oldu. belgelemiş ve Türk Loydu’nu dünyaya tanıtmış olduk. Bugüne kadar bu yetkiyi yalnızca 12 IACS üyesi kuruluş alabilmişti. IMO’dan IACS dışında GBS onayını alan tek klas kuruluşu olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. ” dedi. GBS (Goal Based Ship Construction Standards/Amaç Esaslı İnşa Standartları) Nedir?
U
luslararası Denizcilik Örgütü IMO’nun GBS uygulaması gereğince 150 metre ve üstünde Akaryakıt ve Kimyasal Tankerlerinin, Dökme Yük Gemilerinin yeni inşaatı klaslamalarını yapabilmek için, ilgili klas kuruluşunun kurallarının IMO tarafından denetlenmesi ve doğrulanması gerekmekte. Bugüne kadar GBS kapsamında yalnızca IACS üyeleri yetki alabilmişti. 27 Mart 2018 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın desteği ile IMO’ya başvuran Türk Loydu klas kurallarının GBS kapsamında doğrulanması talebinde bulunarak, denetimlerden olağanüstü bir performans ile geçmiş ve IMO MSC komitesine sunulma hakkını kazanmıştı. Türk Loydu klas kurallarının doğrulanmasına ilişkin nihai karar, 4 Aralık 2018 tarihinde başlayan IMO Genel Merkezi’nde gerçekleşen Deniz Güvenliği Komitesinin tarihi 100. oturumunda görüşülerek büyük çoğunlukla alınmış ve Türk Loydu’nun GBS kapsamında uygun olduğu IMO tarafından
72 KASIM - ARALIK
onaylanmıştır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı adına IMO MSC 100 görüşmelerine katılan Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdürü Salim Özpak yaptığı açıklamada, “Bakanlığımızın destek mektubu ve Türk Loydu temsilcileriyle yapılan ortak çalışmalar sonucunda, IMO’nun tarihi MSC 100 oturumunda Türk Loydu 150 m üzeri tanker ve dökme kuru yük gemilerinin inşaasına yönelik kuralları IMO tarafından onaylanan IACS üyesi olmayan ilk klas kuruluşu oldu. Bu başarı, İdare’nin itibarı ve etkinliği ile müşterek çalışmanın önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır” dedi. Özpak, bu süreçte katkıda bulunanlara ve emek verenlere teşekkür etti. Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu; “Bu mükemmel bir ekip çalışmasıydı. Başta Bakanlık yetkililerine, Dış İşlerimize, muhteşem bir performans sergileyen tüm Türk Delegasyonuna ve Türk Loydu ekibine ayrıca teşekkür ederim. Türklerin IMO’ da ki gücünü
Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne bağlı Deniz Emniyet Komitesi (MSC), Mayıs 2010’da gerçekleşen 87. Dönem Toplantısı ile GBS standartlarını kabul etmişti. 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren bu kurallar ile 1 Temmuz 2016 veya daha sonra inşaat sözleşmesi yapılan 150 metre ve üzerindeki tüm petrol tankerleri ve dökme yük gemilerinin Amaç Esaslı İnşa Standartları’nın ilgili yapısal şartlarına uygun olmasını gereklidir. GBS Standartları kapsamında, klas kuruluşlarının dökme yük gemileri ve petrol tankerleri için klaslama kurallarının denetlenerek, Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne bağlı MSC Komitesi tarafından doğrulanması gerekmektedir. IACS üyesi olmak için GBS gerekli midir? Uluslararası Klas Kuruluşları Birliği IACS, 1 Ekim 2017 tarihinde üyelik kriterlerini güncelleyerek üye kuruluşlar ile üye olmak isteyen klas kuruluşlarının klas kurallarının GBS’e (Goal Based Ship Construction Standards /Amaç Esaslı İnşa Standartları) uygun olduğunun doğrulanmasını ön şart olarak belirlemiştir. Türk Loydu Klas Kurallarının IMO MSC tarafından onaylanması sayesinde Türk Loydu’nun IACS üyelik kriterlerinden en önemlisini karşıladığı ve üyelik yolunda önemli bir gelişme kaydettiği değerlendirilmektedir
Röportaj
Deneyimi paylaşma mottosuyla yola çıktık 2002 yılında faaliyetlerine başlayan Tulip Eğitim ve Danışmanlık, tüm sektörlere süreç odaklı çözümler sunmak hedefiyle yola çıkmış bir firma. Şirketin kurucusu Şafak Özsoy ve ekibi bugün uzun yılları aşkın sanayi tecrübelerini, çevre-enerji-sağlık güvenlik-acil müdahale- kurumsal sosyal sorumluluk bağlamında iş süreçlerine entegre eden çözümler sunuyor. Bir araya geldiğimiz Şafak Özsoy, “Biz Tulip olarak 'deneyimi paylaşma' mottosuyla yola çıktık. Uzun yıllardır bu motto çerçevesinde kendi deneyimlerimizi konferanslar, workshop'lar ve atölye çalışmalarıyla sahadaki personele aktarma inisiyatifimizi devam ettiriyoruz. Netice itibariyle her kuruluşun topluma ve çevreye etkisi vardır. Sürdürülebilirlik çerçevesinde biz de kendi deneyimlerimizi paydaşlarımıza aktararak etki yaratmayı planlıyoruz ve bu yönde ilerliyoruz” diyor.
İ
ş stratejilerinin başında çevrenin geldiğini vurgulayan Şafak Özsoy, “Tulip Eğitim ve Danışmanlık Şirketini 2002 yılında kurdum. Mart ayında 16. yılımıza girdik. Türk çevre mevzuatı çok iyi bildiğim bir alandı. Çekirdek stratejim olarak gördüğüm bir alan da diyebiliriz. İş tecrübem kalite üzerine konumlandığı için iş süreçlerini
74 KASIM - ARALIK
doğru kurgulayıp yönetmeyi ve dokümantasyonu iyi bildiğim için bu işe ilk adım attığımda zorlandığım bir süreç yaşamadım. Dolayısıyla çevre konusuyla şirket yapılanmamı oluşturdum. İş stratejimizin başında çevre geliyor. Tabi ki çevre dediğimizde sürdürülebilirlik peşinden geliyor. Bu kapsamda 2015 yılı itibariyle, dünya iklim değişikliğini
iş süreçlerimize entegrasyonu ve iklime dayalı risklerin senaryolaştırılarak iş süreçlerinin tekrar tasarlanmasını gerekli kılan bir sürece girdik. Hem karada hem denizde firmaların liman tesisleri ve terminalleri dahil sağlık, güvenlik, kalite ve çevre alt konularında faaliyet gösteren bir firmayız.
www.7deniz.net <
“Her kuruluşun topluma ve çevreye etkisi var” Bilindiği üzere 5312 sayılı yasa çerçevesinde denizlerin kirliliği, petrol ve diğer zararlıların yarattığı kirlilik çerçevesinde Türkiye’de 2005 yılında önemli bir kanuna imza atıldı. Hem kimyasallar hem de petrole dayalı kirliliğin meydana getireceği zararların tazmini çerçevesinde, liman ve terminallerin liman tesislerinin acil müdahale konusunda yapılacakların alt başlıklarının çıkarılması, 2007 yılındaki uygulama yönetmelikleriyle birlikte tasarlandı. Tulip Eğitim ve Danışmanlık da acil müdahale ve risk değerlendirme planı hazırlanması konusunda yetkili bir firmadır. Dolayısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, 2007 yılından bugüne kadar önemli tesislerin acil müdahale planını hazırladık ve onaylattık. Halihazırda deniz kirliliği noktasında petrol veya kimyasal döküntülere ilişkin acil müdahale kapsamında eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi sürdürmekteyiz. Biz Tulip olarak ‘deneyimi paylaşma’ mottosuyla yola çıktık. Uzun yıllardır bu motto çerçevesinde kendi deneyimlerimizi konferanslar, workshop’lar ve atölye çalışmalarıyla sahadaki personele aktarma inisiyatifimizi devam ettiriyoruz. Netice itibariyle her kuruluşun topluma ve çevreye etkisi vardır. Sürdürülebilirlik çerçevesinde biz de kendi deneyimlerimizi paydaşlarımıza aktararak etki yaratmayı planlıyoruz ve bu yönde ilerliyoruz” açıklamasını yapıyor. “Limanlarda daha çevreci bir anlayış hedeflenmeli” Hedefleri noktasında ise yaptıkları işi en iyi şekilde yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Özsoy, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Biz Türkiye sınırları dahilinde faaliyetimizi sürdürüyoruz. Ancak önümüzdeki süreçte bu alanı genişletmek hedeflerimiz arasındadır. Genel itibariyle liman ve kıyı tesislerine hizmet veriyoruz. Biz direkt olarak acil müdahale yapan bir firma değiliz ama acil müdahalenin nasıl yapılacağı konusunda strateji yaratan, stratejinin nasıl oluşması gerektiğini söyleyen bir firmayız. Dolayısıyla bizim de uzun vadede hedeflerimiz kendi işimize odaklanmak ki zaten bu odağımızı sürdürüyoruz. Çevrenin korunması ve liman tesisleri-
Tulip Eğitim ve Danışmanlık Kurucusu ve Sahibi Şafak Özsoy
nin kirlilikte etki alanlarının azaltılması yani karbon ayak izinin aşağı seviyelere çekilmesine katkı sunmak da hedeflerimiz arasında. Bu sebeple de denizcilik sektörü geleceğe koşmak istiyorsa, sürdürülebilir iş modelini kendi iş süreçlerine entegre etmelidir. Limanlarda da daha çevreci bir anlayış hedeflenmelidir. Öte yandan 2019 önemli bir yıl. Umutluyuz. Hedefimiz yaptığımızı işi en iyi şekilde yapmaya devam etmek olacak.” “Atıkları arttıran bir mekanizma ile kazalar yönetiliyor” Kıyı tesislerinde çalışanlarda sektörel bir motivasyon eksikliğinin olduğunu gözlemlediklerini söyleyen Özsoy, “Bunun önemsiz olduğu düşünülüyor ancak yaşanılan kazalarda müdahale tekniklerine bakarsak eğer atıkları azaltmak yerine atıkları arttıran bir mekanizma ile kazaların yönetildiğini görmekteyiz. Ve bu her atık maliyetlere de yansımakta” diyerek önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Bu sorunun çözümü noktasında ise Özsoy şunları ekliyor: “Acil müdahale konusunda yetki almış ekipler veya kıyı tesislerinde görev yapan ekiplerin her yıl atölye çalışmaları, konferanslar ve eğitimlerle kazalar hakkında detaylı bilgile-
re ulaşması gerekiyor. Acil müdahalede önemli konuların başında gelen bariyeri, doğru zamanda doğru yerde kullanmayı öğrenmek zorundayız.” “İleriye koşmak için doğru insanlarla çalışılmalı” Özsoy, “İleriye koşmak istiyorsanız işe odaklanmanız ve doğru insanlarla çalışmanız çok önemli. Yetkinliği iyi olmayan insanlar sizi aşağıya çekerler. Dolayısıyla Tulip olarak ekibimi özenle kurduğumu düşünüyorum” diyerek başarı noktasında ekip olarak çok iyi organize olup iş süreçlerini yönettiklerini belirtiyor. 2019’da daha çevreci bir anlayışın hakim olacağı inancında olduğunu ifade eden Şafak Özsoy, “Karbon ayak izini aşağıya çekecek, bunları raporlayacak, limanların ve de denizcilik sektörünün bu alanlara odaklanacağı, yeşil liman ve marinacılığın daha çok artacağı bir bakış açısıyla yetkinliklerin arttırılacağı bir yıl olması beklentisindeyim. Ki buna yönelik çalışmaların hızlanması gerektiği düşüncesindeyim” diyerek sözlerini noktalıyor.
KASIM - ARALIK 75
Sağlık
Tarihten günümüze uzanan gemi adamlarında görülen sağlık sorunları
G
alata Polikliniği kurumuna gelen denizcilerin raporları incelendiğinde; tüm raporlarda bazı eksikliklerin ve belli başlı hastalıkların ortak olduğu görüldü. Bu hastalıkların riskinin azaltılması, yetersizliklerin nasıl giderileceği ve denizcilerin beslenmesinin düzenlenerek nasıl iş performansının artırılacağını Galata Polikliniği Diyetisyeni İpek Şahin anlattı. Günümüzde karşılaşılan sorunlara değinmeden önce, tarih boyunca denizcilerin karşılaştıkları beslenme sorunlarından da bahseden Şahin, bu sorunların kaynağının nasıl
76 KASIM - ARALIK
keşfedildiği ve böylece yüzlerce denizcinin hayatının nasıl kurtulduğunu paylaştı. Bu hastalıklardan ilki ‘Skorbüt’ hastalığıydı. Bu hastalığa yakalananlarda uyuşukluk, depresiflik, uzuvların kontrolünü kaybetme, yüksek ateş, diş etlerinde kanamalar görülürdü. Zamanla bu hastalık denizcileri ölüme kadar götürüyordu. Sonuç olarak 16. ve 18.yüzyıllar arasında bu hastalığın yaklaşık 2 milyon denizcinin canına mal olduğunu belirten Şahin, tüm bu yaşananların tek nedeni aslında hiç sebze, meyve tüketmeyen denizcilerde kaçınılmaz olarak görülen C vitamini
eksikliğiydi, diyor. 1747 yılında James Lind adında bir İngiliz doktor nihayet bu konuyla ilgilenmeye başladı ve 2 gruba ayırdığı denizci gruplarından birine düzenli olarak narenciye verdi, diğer gruba ise hiçbir takviye verilmedi. Zamanla narenciye verdiği gruptakiler iyileşti, diğer gruptakilerin hastalığı ise devam etti. 1700 lü yıllarda İngiliz Kraliyet Topluluğu’nun bilimsel amaçlarla keşife gönderdiği geminin kaptanı James Cook, doktorun yönetimini gemide çalışan işçiler üzerinde denedi ve olumlu sonuçlar aldı. Böylece tüm denizcilerin hayatı kurtulmuş oldu.
www.7deniz.net < sağlığı bozulmakta ve çeşitli hastalıklar baş göstermektedir. Ayrıca yüksek karbonhidrat ve yağ içeren kalorinin günde 3 öğüne bölünmesi, yemek aralarının çok uzun olması, ara öğünler yapılmaması; kan şekerinin hızlı yükselmesine, hipoglisemi ataklarına, insülin direncine ve sonuç olarak diyabete neden olabilir. Vücuttaki düşük kan glikozu ayrıca çalışanların yorgunluğuna, algıda bozulmaya, dikkat eksikliğine neden olacağı için iş performansı ve verimini de düşürecektir.” Meyve tüketimi artırılmalı
Kötü beslenmenin neden olduğu başka bir denizci hastalığı ise beri-beriydi. Beri-beriyi ilk tanımlayan da Jacob Bonitus adında Flemenk bir hekimdi. Islak ve kuru olmak üzere iki tipi olan bu hastalık B1 (tiyamin) eksikliğine bağlıydı. Belirtileri kalp kaslarının gevşemesi, ödem, bitkinlik, yürüme bozuklukları, sinir sisteminde bozukluktu. Japonya’dan Hawaii’ye yapılan 9 aydan fazla süren bir yolculukta 376 denizciden 169’u bu hastalığa yakalanmıştı. Japon doktor Takaki Kanehiro, bu hastalığın pirinçten başka bir şey yemeyen düşük rütbeli mürettebatta görüldüğünü gözlemledi; batı tarzında beslenen Batılı denizciler ise beri-beriye yakalanmıyorlardı. Günümüzde denizcilerde görülen beslenme kaynaklı sağlık sorunları Tarihteki bu olaylardan yola çıkarak Şahin şu açıklamayı yaptı: “Gemide çalışan işçiler, özellikle uzun süreli seferlere çıktıklarında karşılaştıkları zorluklardan bir tanesi de beslenme düzensizliği ve yetersizliğidir. Kliniğimize gelen gemi adamlarının dosyaları incelendiğinde de belli değerlerin yüksekliği ve bazı yetersizliklerin yaygın olduğu görüldü. Bunlara ateroskleroz, hiperlipidemi, hipertansiyon, kan şekeri yüksekliği örnek olarak verilebilir.
dır. Herkese aynı ve sabit bir kalori verildiğinden dolayı kimisi için eksik kimisi için fazla kalori alımı olmaktadır. Gereksiniminden fazla kalori alan grupta belli bir süre sonunda kilo alımı olacak ve obezite belirtileri görülecektir. Obezite genellikle belli başlı hastalıkları da beraberinde getirir. Obeziteye eşlik eden bu hastalıklar; hipertansiyon, hiperlipidemi, kardiyovasküler hastalıklar, tip2 diyabet, kolesterol olarak örneklendirilebilir. Düşük kan glikozu yorgunluk ve dikkat eksikliği yaratır Gereksinim olan enerjinin kaç öğün şeklinde alındığı da çok önemlidir. Öğünlerde kaloriyi yükseltmek adına fazla karbonhidrat ve yağ alımı olmaktadır. Bu da tekdüze beslenmeye ve dengesizliğe neden olmaktadır. Dengesiz beslenmenin sonucu olarak denizcilerin
Denizcilerde fazla kalori ihtiyacı karbonhidrat, yağ ve protein ile doldurulduğunda sebze ve meyve alımı gün içinde neredeyse sıfırlanmaktadır. Oysa ki vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri alması için günde 3-4 porsiyon kadar sebze ve meyve tüketimi gereklidir. Bunlar tüketilmediğinde çeşitli vitamin-mineral eksiklikleri oluşur, hastalıklar ortaya çıkar ve verim düşer. Örneğin yetersiz alınan kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığını tehlikeye atmaktadır. Tabii biliyoruz ki D vitamini besinlerle alınamayacağından uzmanlar tarafından takviyesi sağlanabilmektedir. Meyve tüketimi artırılarak da C vitamini alımı sağlanabilir ve bağışıklık güçlendirilebilir. Başka önemli bir mineral olan magnezyum eksikliğinde ise kas krampları, uyku bozukluğu, bitkinlik ve stres oluşacaktır. Çeşitli yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve sağlıklı kuruyemişlerin tüketimiyle ise bu sorun ortadan kalkacaktır. Sağlıkla uzun rotalar..
Denizcilerde yapılan işe göre gereksinimler farklılık gösterebilir tabii ki fakat gereken enerji sağlansa bile besin öğelerinin dengesiz alınması sonucu sağlıkları olumsuz yönde etkilenebilir. Gemide çalışanların çoğunun kalori gereksinimi oldukça yüksek olmasına karşın toplu beslenme yapılan yerlerde karşılaşılan bir sorun burada da karşımıza çıkmakta-
KASIM - ARALIK 77
Haber
Dünya gemi tedarikçileri ile armatörler İstanbul’da buluştu
Bu yıl 63.’sü düzenlenen Uluslararası Gemi Tedarikçileri Birliği (ISSA) organizasyonunda dünya gemi tedarikçileri ile armatörler bir araya geldi
100’ü aşkın ülkeden katılımcıların yer aldığı organizasyonda yerli ve yabancı sektör paydaşlarının katılımıyla; sektörün dijital dönüşümü, blockchain teknolojisi ve sektörümüze etkileri, e-ticaret devrimi, gemi geri dönüşümü ve gemi tedarikçilerin görevleri konu başlıklarında konferans ve paneller düzenlendi. Organizasyonun açılış konuşmasını TURSSA Yönetim Kurulu Başkanı Yorgo Saris yaptı. Saris, yaptığı ko-
78 KASIM - ARALIK
nuşmada: “1955 yılından beri her yıl dünyanın denize kıyısı olan yerlerde yapılan organizasyonu 9 yıl önce İstanbul’da düzenlemiştik. Bu yıl da tekrar şereflendirilmekten onur duyuyoruz. Türkiye, boğazlardan geçen, liman ve tersanelere uğrayan gemiler nedeniyle önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle iklim ve coğrafi avantajla taze meyve sebzesi bol bir ülkeyiz. Fazlasıyla taze ve çeşit sunan bir ülkeyiz. “ ifadelerini kullandı. Bir yıl içinde 40 binden fazla tedarik hizmeti verdikle-
rini belirten Saris şöyle devam etti: “71 limanımızdan ithalat ve ihracatımızın %85’i gerçekleşmektedir. Üyelerimiz bir yıl içinde gemilere ortalama 40 binden fazla teslimat kapasitesiyle hizmet sağlamaktadır. Boğazlarımızdan toplam 50 bin gemi geçiş yaparken, limanlarımıza 25 bin gemi uğramıştır. Hedefimiz bu sayıları arttırarak sektörü hak ettiği yere çıkartmaktır. Sektörün büyümesi için üzerimize düşen görevleri yapmaktayız. Kamu ve özel sektör el ele verip sektörümüzü layık olduğu yere getireceğiz. “şeklinde konuştu. Yorgo Saris’in ardından ISSA Yönetim Kurulu Başkanı Saeed Al Malik kürsüye çıktı. Al Malik, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’a dünyanın her köşesinden gelmiş üyelerimiz var. 1955’ten bu yana ISSA toplantıları üyelerimizle toplanıp görüşebileceğimiz yerler olmuştu. Çevre konusunda belli hareketler görüyoruz. Gezegenimiz artık uyandı. Plastik, dünya okyanuslarını kirletiyor. Buna karşı önemli önlemler alınmaya başlandı. ISSA da bu konuda üyelerini uyarmakta. IMO’nun 2020’ye kadar plastik kullanımı sektörde azaltılmalıdır. Daha az plastik kullanımı oluyor. Gerek Dünya Armatörler Birliği’nden gerek Armatörler Derneği’nden buna karşı tepkiler görüyoruz. Biz de müşterilerimizden bu konuda sağ duyulu olmalarını istiyoruz. Hepimiz büyük veriyi, nesnelerin internetini, blockchain’i duyduk. Hepimiz şunu biliyoruz ki gemi tedarikinde teknoloji gerçekleşmiş bir durum. Hepimiz değişimi kucaklamalıyız. Değişime arkamızı dönersek geride kalırız. Değişimi avantaja dönüştürürsek dijital devrimde gemi tedarikçileri olarak başı çekeriz.
www.7deniz.net <
Piyasa dengesini bozucu müdahalelerden kaçınılmalı 2018 yılını geride bırakırken hem yoğun bir gündemi hem de lojistik sektörü ve UTİKAD adına başarılı bir dönemi tamamlamış oluyoruz. 2018 yılına genel olarak bakıldığında gündemimizin en önemli maddesi şüphesiz Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği’nin yayınlanmasıydı.
B
u konuda UTİKAD olarak çok uzun bir süre çalıştık. Sektörümüzün ve tüm paydaşlarımızın iş yapış şekillerini kolaylaştıracak bir yönetmelik oluşturulmasında kamuya elimizden gelen desteği verdik. Sonuçta ortaya çıkan yönetmelik birçok açıdan bizleri memnun etse de yetki belgesi ücreti özellikle aralarında bizim üyelerimizin de bulunduğu küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin sürdürebilirliğini olumsuz yönde etkiledi. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı şekilde bir süredir gündemde olan TİO Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesinin ertelenmesi konusunda da görüşmelerimiz devam ediyor.
rılması konularını sayabiliriz. Karayolu Çalışma Grubumuzun önemli gündem maddelerinden olan “Kapıkule’deki TIR Kuyrukları” konusunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a aktarmamızın ardından Ticaret Bakanlığı’nın konuyla ilgili harekete geçmiş olması sektörümüz adına umut verici bir gelişmeydi. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın Bulgaristan ziyaretinin ardından Kapıkule’de yaşanan sıkıntıların sona ereceğini açıklaması bizi mutlu etti. Olumlu gelişmelerin sonuçlarını görebilmek adına bu konuyu yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.
Ekonomik dalgalanma sektörümüzü olumsuz etkiledi
Coğrafi konumunun ve taşımacılık imkanlarının elverişliliğine rağmen ülkemiz transit taşımacılık pazarından Dubai, Hong Kong, Singapur, Pire ve Frankfurt örneklerinde olduğu gibi yeterli payı alamamaktadır. Bu durumun temel sebepleri arasında gümrük mevzuatına bağlı risk analizlerinin daha çok fiziki muayene şeklinde yapılmasını gösterebiliriz. Yabancı bir ülkeden başka bir yabancı ülkeye gidecek ama Türk limanlarında indirilerek transit işlemi görecek yüklerin fiziksel muayene yerine evrak kontrolünün sağlanması yoluyla işlemlerinin hızlandırılarak tamamlanması ile bu sorunun çözüleceğini düşünüyoruz.
Bunun yanı sıra son dönemde yaşadığımız ekonomik dalgalanma da sektörümüzü olumsuz yönde etkiledi. Bu bağlamda 2018 yılı lojistik sektöründeki firmaların hedeflerini yeniden düzenlemek zorunda kaldığı bir yıl oldu. Ekonomide gözlemlenen sorunlara yönelik olarak alınan tedbirlerden biri olarak, Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu çerçevesinde Ekim ayında yayınlanan bir tebliğ ile uluslararası taşıma işlemlerine ait sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olamayacağı yönünde bir düzenleme yapıldı. Söz konusu düzenlemeye yönelik sektör paydaşlarımız ve özellikle üyelerimiz tarafından yapılan değerlendirmeleri göz önüne alarak Türkiye’de başlayan veya Türkiye’de sona eren uluslararası taşımacılık hizmetlerinin söz konusu düzenleme kapsamının dışında tutulmasına yönelik kamu idaresine ilettiğimiz görüşümüz kabul gördü. Kapıkule’de yaşanan sıkıntıların sona erecek olması bizi mutlu etti İki ana gündem maddemizin dışında Kapıkule’deki araç kuyrukları ve transit yüklerde Türkiye’nin aldığı payın arttı-
Transit taşımacılık pazarından yeterli payı alamıyoruz
Altyapı yatırımlarımız umut verici Mevzuatsal çalışmaların yanı sıra uluslararası aktarma merkezi konumuna gelebilmemizdeki önemli adımlardan biri de alt yapı yatırımları olarak ortaya çıkıyor. Bu konuda da geçtiğimiz aylarda büyük bir başarıya imza atıldı. 2017 yılını Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın hizmete girmesi ile tamamlamıştık. 2018’i de İstanbul Havalimanı gibi dev bir altyapı yatırımının tamamlanması ile uğurluyoruz. Bu adımlar tabii ki geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener
2019 yılında ülkemizin uluslararası ticaret yolları ile entegrasyonunun arttırılmasına yönelik adımlar atılması ve yeni güzergahların oluşturulması, bu entegrasyona bağlı olarak gümrük işlemlerinde kolaylaştırmaların arttırılması sektörümüzün beklentileri arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra kamu idaresinin tavan-taban fiyat uygulamaları gibi serbest ticareti ve piyasa dengesini bozucu müdahalelerden kaçınması ve hizmet ihracatçıları olarak lojistik hizmet sağlayıcılara sağlanan teşviklerin kapsamlarının genişletilmesi de Türk lojistik sektörü açısından önem taşıyor. UTİKAD olarak bu yöndeki çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz ve tabii ki 2019’da da tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize şimdiden sağlıklı, barış içinde ve bol kazançlı yıllar dilerim.
KASIM - ARALIK 79
7Deniz Dergisi Abone Formu Name, Surname / Adı Soyadı: Title / Ünvan: Company / Firma: Address / Adres: Post/Zip Code / Posta Kodu: Country / Ülke: Vergi Dairesi ve No: Phone / Tel: E-Mail / E-Posta:
City / Şehir: Fax / Faks:
Yıllık Abonelik Ücreti olan 120 TL’yi aşağıdaki hesap numarasına yatırıp makbuz kopyasını bu formla tarafımıza ulaştırmanızı rica ederiz. HESAP BİLGİLERİMİZ İş Bankası - Yeldeğirmeni Şubesi Hesap No: 1061-0540427 IBAN TR910006400000110610540427 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 • GSM: 0535 019 21 08 www.7deniz.net • e-mail: info@7deniz.net • 7denizdergisi@gmail.com
Hedef güçlü bir sektörü yaratmak.
OCAK-ŞUBAT • | 79 |
Türk denizcilik sektörünün güncel haber portalı 7 DENİZ