FİYAT: 10
YIL: 1 SAYI: 3 / MAYIS - HAZİRAN 2013
EROL YÜCEL:
BUZ KLASLI KOSTER FİLOSU DENİZCİLİĞİMİZİ UÇURUR JEANNE L. CARDONA:
AMERİKALI BROKERLER BİRLEŞEREK AYAKTA KALACAK
DOSYA DENİZ SİGORTALARI VE GEMİ BROKERLİĞİ
Mayıs - Haziran 2013
1
2
May覺s - Haziran 2013
May覺s - Haziran 2013
3
&
DENİZ SİGORTALARI GEMİ BROKERLİĞİ
55-71
HABERLER
MAKALELER
10 - KISA KISA
36 – Engin Koçak: Avrupa’da rüzgar güneyden esmeye başladı…
20 – Buz klaslı koster filosu denizciliğimizi uçurur 26 – Çandarlı, harika proje tersane de ‘bonus’ olur 30 – ETS Cruise ile Yunan Adaları’nı keşfedin 34 – Safe T Made ile bu yıl plajlar daha güvenli 38 – Orion’dan yüzde 30’a varan yakıt tasarrufu 40 – “Denizcilerimizi GBT kontrolü için Çanakkale’den İstanbul’a çağırıyorlar” 41 – “Balıkçılığa verilen teşvik kostere de verilebilir” 42 – Çanakkale Limanı’nda her türlü gemiye yer var 46 – İŞBİR ELEKTRİK sektörün okuludur 50 – Milli çıkarma gemisinde “Babayiğit” belli oluyor 54 – Dearsan Tersanesi Aziz Yıldırım’a satıldı 56 – iyi bir broker KÖTÜYE GiDEN bağlantınızı kurtarabilir 59 – DiKKAT! MESLEK iTiBARINI YOK EDEN BROKERLER DE VAR 62 –Amerikalı brokerler birleşerek ayakta kalacak 65 – Evyapport Limanı’na ‘Yeşil Liman’ ödülü 70 – Marsh Sigorta, deniz ile ilgili tüm sigortaları yapıyor 74 – Deniz Ticaret Enstitüsü 77 – TÜRKLİM Kariyer Port Projesi’ni tamamladı 78 – Boğazda gürültücü teknelere ceza kapıda 79 – Vapurlar bir yılda 50 milyon yolcu taşıdı 80 – Yat turizmi gelirinde 10 milyar dolar hedefi 82 – İDO TV yayına başladı
4
Mayıs - Haziran 2013
44 – Av. Ayça Uçar: P&I kulüpleri teminatlarını MLC 2006 kapsamında genişletiyor 52 – Atilla Özdöl: LPD – havuzlu çıkarma gemisi 60 – Emin Yasacan: Gemi Brokerleri Hata ve İhmal (FALSO) Sigortası 64 – Bahadır Tonguç: Eyvah! dememek için lütfen okuyun! 66 – Kapt. Kubilay Ulucan: Amerika’da Gemi Brokerliği ve Eğitimi 68 – Can Besev: Tercihinizi yapın! Bunker trading mi? Bunker tefecisi mi? 72 –Kapt. Sitem Ateş: Ümit’in ümidi fırtınada
May覺s - Haziran 2013
5
Editörden
DTO’da iletişim meslek komitesi niçin olmasın?
İ
MEAK Deniz Ticaret Odası, geçtiğimiz günlerde çok geniş katılımlı, yıllarca konuşulacak bir seçime imza attı. Önce meslek komiteleri, ardından da kurulların seçimiyle taşlar yerine oturdu. Seçimlerin ardından odada 47 meslek komitesi olduğunu öğrendim. Bu meslek komitelerine niçin denizcilik basını da eklenmesin? Devamlılık konusunda bazı arkadaşlarımızın birçok meclis üyesinden daha iyi durumda olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Bizleri ulusal basınla sakın karıştırmayın! Denizcilik basının her ferdi, Halim Mete üstadın dediği gibi ‘aynı tavanın balıkları’ olduğunun farkındadır. Lütfen anımsayınız! Sizce gemi inşanın pik yaptığı dönemlerde art arda gelen kazalar için kriz yönetimi iyi işletilebildi mi? Sabah Gazetesi, hiçbir dahli olmadığı halde DTO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’a ithafen ‘Öldüren Kafa’ manşetiyle çıkmadı mı? İşte İLETİŞİM MESLEK KOMİTESİ iş ya da gemi kazası, korsanlık vakaları gibi durumlarda kriz yönetimini üstlenebilir. Çünkü, artık herkes biliyor ki, sessiz kalıp açıklama yapmamak sadece bilgi kirliliği ve dezonformasyon yaratıyor. Anında müdahale ile hafif sıyrıklarla atlatabileceğiniz bir durumu sessiz kaldığınız için ağır yaralara maruz kalarak tamamlayabiliyorsunuz. DENİZ İZCİLİĞİ Bu yıl İzmir’de yapılan DTO seçimlerini de ayrıntılı olarak takip ettim. DTO İzmir Şubesi Genel Sekreteri Halil Hatipoğlu ile yaptığım sohbette de çok değerli bilgiler edindim. Ama en çok deniz izciliği ile ilgili çalışmaları dikkatimi çekti. Her platformda ‘denizci millet, denizci ülke’ sloganını dile getiriyoruz. Ama görüyoruz ki, halkımız en çok denizi seyretmeyi seviyor. Hiç kimsenin denizci olarak doğacağına zaten inanmıyoruz, ama deniz sevgisi kazandırılabilir bir olgudur. Bunun da startı, ağacın yaşken eğildiği gibi çocukluk çağlarında verilmelidir. İMEAK Deniz Ticaret Odası ve bağlı şubeleri, okulların da tatil olduğu şu yaz günlerinde deniz izciliği kampları kurmak için kaynak ayıramaz mı? Düşünsenize çocuklar orada gemici düğümü atmayı, balık tutmayı, optimist kullanmayı, hatta yüzmeyi öğrenseler fena mı olur? Ben inanıyorum ki, her yıl tekrarlanacak bu kampların ardından, 10 yıl sonra denizlerimizde daha çok deniz aracı görebiliriz. Saygılarımla.
Selçuk ONUR 6
May覺s - Haziran 2013
7
Yönetim 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm İmtiyaz Sahibi ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına İbrahim Kocamış Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk ONUR selcuk@7deniz.net
ABONE FORMU
Genel Yayın Koordinatörü İbrahim Kocamış ibrahim@7deniz.net
7DENİZ Dergisi’nin 1 yıllık (6 sayı) abone bedeli 50 TL’dir. Bu meblağı; TÜRKİYE İŞ BANKASI IBAN: TR27 0006 4000 0011 9058 19 veya YAPI KREDİ BANKASI IBAN: TR67 0006 7010 0000 0086 0085 01 Hesabına yatırıp dekontunu info@7deniz.net veya 7denizdergisi@gmail.com adreslerine gönderdiğinizde aboneliğiniz başlayacaktır.
Yayın
Görsel Yönetmen Editör
Yayın Danışma Kurulu
Ozan Gürel ozan@7deniz.net Cengiz Tepebaş cengiz@7deniz.net Burak Güner burak@7deniz.net H. Yusuf Özer yusuf@7deniz.net Altan Köseoğlu Atilla Özdöl Can Besev Engin Koçak Kapt. Sitem Ateş Kapt. Kubilay Ulucan Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan Prof. Dr. Güldem Cerit Kapt. Ayhan Çekiç Kapt. Savaş Ercan Bahadır Tonguç
Firma Adı: İlgili Kişinin Adı Soyadı:
Gümrük
Telefon:
Temsilcilikler
ABD Temsilcisi Almanya Temsilcisi Hollanda Temsilcisi İngiltere Temsilcisi
Faks: Adres:
Reklam Ve Pazarlama
Tarih:
Reklam ve Halkla İlişkiler Md
Vergi Dairesi:
İletişim adresi
Vergi No:
Yayına Hazırlayan İletişim
İmza:
LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam ve Org. Tic. Ltd. Şti. Adres: PERPA Ticaret Merkezi A Blok Kat: 13 No: 2007 Okmeydanı / Şişli - İSTANBUL Tel: 0212 251 86 70 Faks: 0212 320 58 20
CTP ve Baskı Yayın
8
Mayıs - Haziran 2013
Osan Başta Kapt. Kubilay Ulucan Doğan Pürsün İlhan Karaçay Tahsin Özalan Bahar Bozkurt bahar@7deniz.net Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 LOJİMEDYA AJANS Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat: 13 No: 2007 Okmeydanı / İSTANBUL T&F: +90 212 251 86 70 e-mail: editor@7deniz.net reklam@7deniz.net tweeter/7deniz.net - facebook/7deniz.net Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Tekstilkent Ticaret Merkezi A4 Blok No: 48 Esenler/İSTANBUL T: +90 212 438 07 31-32 F: +90 212 438 07 33 Yerel - Süreli Yayın 7deniz dergisi'nde yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. İzinsiz hiçbiryerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibini bağlar.
May覺s - Haziran 2013
9
Kısa Kısa
Alican-S, 4 ay sonra su yüzüne çıktı ADA Tersanesi’nden Norveç’e 4 adet çift taraflı feribot
Ç
ayeli ilçesinde 19 Ocak 2013 tarihinde Ünye Çimento’ya ait limanda yük dolumu sırasında alabora olan bin 718 grostonluk Alican-S isimli kuru yük gemisi sulara gömülmüş, geminin içerisindeki bir mürettebat hayatını kaybetmişti. Gemi 4 ay süren çalışmalar neticesinde geçtiğimiz gün yüzeye çıkartılarak yüzdürüldü. n
A
da tersanesi, geçtiğimiz Eylül ayında, imalatına başladığı 4 adet çift taraflı feribot serisinin ikincisini denize indirdi. DNV +1A1 R4 Car Ferry A E0 ve DNV +1A1 R4 Car Ferry B E0 klas notasyonundaki 249 yolcu ve 50 araç taşıma kapasiteli feribotlar, Norveç’teki yeni bir taşıma hattındaki ihtiyaca yönelik olarak, büyük çaplı bir Norveç firması için yapılıyor. n
Audi Göcek yarışlarında zafer Courrier du Coeur’un
2
9 yatın start aldığı 14. Audi Göcek Yarış Haftası’nda zafer, Şarık Tara Atatürk’ü Anma 19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası Courrier du Coeur isimli tekneyle yarışan Andrey Arbuzov liderliğindeki ekibin oldu. Toplam 5 yarışın gerçekleştirildiği mücadele dolu 4 gün sonunda tamamen el yapımı olan ve Büyük Önder Atatürk’ün Bandırma Vapuru’nun bir maketi olan kupa, birinci olan ekibe verildi. n
Belçika ve İsveç Trabzon’u kullanacak
A
fganistan’da Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) bünyesinde görev yapan Alman askerlerinden sonra Belçika ve İsveç askerlerinin de Afganistan’dan ülkelerine dönerken Trabzon‘u kullanarak çekileceği öğrenildi. Afganistan’da Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) bünyesinde görev yapan Alman askerlerinden sonra Belçika ve İsveç askerlerinin de Afganistan’dan ülkelerine Trabzon‘u kullanarak çekileceği öğrenildi. n
10
Mayıs - Haziran 2013
Alman deniz ticaret kanunu değişti
A
lmanya’nın deniz ticaret kanununda kapsamlı değişiklikler getiren bir modernizasyon çalışması tamamlanarak Alman Deniz Ticaret Kanunu yenilendi. Yenilenen kanunda temel olarak; kiralama sözleşmelerinde daha ayrıntılı kurallar getirildiği, navlun sözleşmelerinde farklı formlarda uygulamaya dayalı hükümler oluşturulduğu; konşimentolarla ilgili yeni kurallar getirildiği görülüyor. n
MARTI LiNK KONTEYNER HİZMETLERİ
VE AKARYAKIT NAKLİYAT LTD. ŞTİ.
I ’ R I M Z I E V L U B N ISTA A N I R A L N A M I L A Y N Ü D Z U R O Y I L Ğ BA MARTI KONTEYNER HİZMETLERİ A.Ş. / GENEL MÜDÜRLÜK Orhan Veli Kanık Cad. No:72 Martı Plaza, 34810 Kavacık, Mayıs - İstanbul Haziran 2013 11 Tel: +90 216 425 46 46 (pbx) Fax: +90 216 425 46 15-17 e-mail: info@marticontainer.com.tr
Kısa Kısa
Boğazlardan 4 ayda 30 bin gemi geçti
U
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü verilerine göre, Ocak-Nisan aylarında iki boğazı kullanan 28 bin 534 gemiden 52’si yedekli, 13 bin 597’si ise kılavuz kaptan alarak geçişlerini tamamladı. Bu dönemde boğazlardaki ortalama gemi trafiği, günlük 240, aylık 7 bin olarak gerçekleşti. n
Filyos, Türkiye’nin en büyük limanı olacak
K
alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin en büyük limanının Filyos’a yapılacağını söyledi. Karabük ve bölgeyi yakından ilgilendiren Filyos Liman Projesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yılmaz, yapılacak limanın Türkiye’nin en kritik ve önemli limanlarından biri olacağını belirtti. Yılmaz, Filyos’un Türkiye’nin denize açılan üç büyük kapısından biri olacağını dile getirdi. n
Gelibolu Liman Başkanlığı kapatıldı
U
laştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın taşra teşkilatına bağlı Gelibolu Liman Başkanlığı kapatıldı. Gelibolu Liman Başkanlığı bünyesinde yürütülen tüm iş ve işlemler Çanakkale Liman Başkanlığı’na devredildi. n
Köprüler yıkılırsa tahliye Galataport’tan
2
5 yıllık imar ve işletme hakkı 702 milyon dolar bedelle Doğuş Grubu tarafından alınan Galataport, muhtemel bir afet anında kentin boşaltılma ve erzak ikmal merkezi olacak. Liman, köprülerin kullanılmaz hale gelmesi veya yıkılması ihtimallerini de göz önünde tutarak İstanbul’un Avrupa yakasının çıkış kapısı olacak. Bu çerçevede kentin boşaltılması bu limandan yapılacak, erzak ikmali de yine aynı yerden gerçekleştirilecek. n
12
Mayıs - Haziran 2013
Derince Limanı’na özelleştirme onayı geldi
Ö
zelleştirme Yüksek Kurulu’nun, Derince Limanı’nı da kapsayan özelleştirme programındaki bazı gayrimenkullere ilişkin imar planı değişikliği kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Kurul, Kocaeli’de bulunan Derince Limanı’nı içeren toplam 967 bin 900,75 metrekare yüzölçümlü alana (yeni yapılacak dolgu alanı da dahil) ilişkin olarak “Liman alanı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) alanı, park alanı, otopark ve yol” fonksiyonunu öneren imar planı değişikliklerinin onaylanmasına ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Derince Belediye Başkanlığına gönderilmesine karar verdi. n
Mayıs - Haziran 2013
13
www.thomasgunnyasden.com
1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Kısa Kısa
MSC’nin 12. gemisi Preziosa filoya katıldı MSC Cruises filosunu yeni gemilerle güçlendirmeye devam ediyor. Filoya katılan 12’inci gemi MSC Preziosa, İtalya’nın Cenova şehrinde geminin vaftiz annesi Sophia Loren’in katıldığı görkemli bir törenle denize indirildi.
M Naiboğlu, HEAŞ Genel Müdürlüğü’ne atandı
B
aşbakanlık Denizcilik Eski Müsteşarı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu Başkanı Hasan Naiboğlu, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmesinden sorumlu Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş’nin (HEAŞ) Genel Müdürlüğü’ne atandı. n
SC Cruises filosuna katılan 12. gemisi MSC Preziosa, Fantasia sınıfı gemiler serisinde MSC Fantasia, MSC Splendida ve MSC Divina gemilerinin ardından dördüncü gemi oldu. Şirketin Fantasia sınıfındaki dördüncü amiral gemisi olan Preziosa, ilk yolculuğuna çıktı. MSC Cruises filosuna katılan 12. gemi olan ve 140 bin ton ağırlığındaki yolcu gemisi MSC Preziosa ile Fantasia sınıfı gemiler serisini dörtlemiş oldu. MSC Preziosa, MSC Divina ile kardeş gemi özellikleri taşıyor. MSC Preziosa, 650 milyon Euro’luk bir yatırımı ile suya indirilmesinin ardından açıklama yapan MSC Cruises CEO’su PierfrancescoVago, “MSC Preziosa ile her sınıfta 4’er gemimiz bulunan filomuz bize 40 binden fazla yatak kapasitesi ve bütün denizlerde yol alan şirket sıfatını sağladı” dedi. n
Ömerli Su Tankeri’nin satışına onay
Ö
zelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait Ömerli Su Tankeri’nin satışını onayladı. Buna göre, Ömerli Su Tankeri’nin, 176 bin dolar bedelle en yüksek teklifi veren ACD Denizcilik Ticaret Ltd. Şti’ye ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına karar verildi. n
A
Türkiye’den sadece Marmaris Limanı vardı
tina’daki Deniz Turizm fuarında Türkiye’yi temsilen sadece Marmaris Limanı vardı. 28-29 Mayıs 2013 tarihlerinde Yunanistan’ın başkenti Atina’da ikincisi gerçekleştirilen The Posidonia Sea Tourism Forum’unda Türkiye’den stant alarak katılan tek firma Marmaris Liman İşletmeleri AŞ oldu. n
VPT, elleçleme tesisi için ortak arıyor
H
intli Visakhapatnam Port Trust (VPT), demir cevheri elleçleme tesisi projesi için ortak arıyor. Hindistan Çelik Bakanlığı yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Hindistan merkezli liman işletmecisi VPT, ka-
14
Mayıs - Haziran 2013
mu-özel sektör ortaklığı modeliyle inşa edilecek yeni demir cevheri elleçleme tesisi projesi ve mevcut demir cevheri elleçleme tesisinin yenileme çalışmaları için gerekli 155 milyon doların finansmanı için yatırım ortağı arıyor. n
May覺s - Haziran 2013
15
Kısa Kısa
Ziya Kalkavan’da mezuniyet coşkusu
Z
iya Kalkavan Denizcilik Anadolu Teknik Lisesi’nin 2012-2013 öğretim yılı mezuniyet töreni 6 Haziran 2013 günü gerçekleştirildi. Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Süleyman Özkaynak, törende yaptığı konuşmada Piri Reis Üniversitesi’nde Meslek Yüksekokuldan Fakülte geçişlerinde artık kolaylık olacağı ve özel üniver-
sitede okumanın da kolaylaştırılacağı müjdesini verdi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Denizler ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından talimatı verilen ve Müsteşarlık tarafından takibi yapılan staj gemisinin yakında hazır olacağını söyledi. n
Teknopark İstanbul Türkiye’yi dünyaya açacak
S
avunma Sanayii Müsteşarlığı ve İstanbul Ticaret Odası işbirliğiyle kurulmakta olan Teknopark İstanbul’un, Türkiye’nin kendi teknoloji geliştirme hedeflerini somutlaştırarak, dünyaya açılacak en önemli ve en nitelikli tekno-
Vergi rekortmeni Lucien Arkas
İ
zmir’in 2012 dönemi vergi rekortmeni, geçen yıllarda olduğu gibi yine Lucien Arkas oldu. Arkas 14 milyon 720 bin lira gelir beyanı ile 5 milyon 142 bin lira vergi ödeyecek. Kurumlar vergisi listesinde ise Philsa Philip Morris ilk sırada yer aldı. n
16
Mayıs - Haziran 2013
T
loji penceresi olma yolunda çalışmalar yapılıyor. Teknopark İstanbul’un odaklanacağı ana sektörler ise şunlar: Havacılık ve uzay, savunma sanayi, denizcilik, ileri elektronik, ileri malzemeler, enerji, endüstriyel yazılımlar, sağlık bilimleri. n
Çanakkale’nin batıkları gün yüzüne çıkıyor
arih boyunca çeşitli savaşların yaşandığı Çanakkale Denizi’nde bugüne kadar çeşitli nedenlerden batan ve yerleri tespit edilemeyen batıklar, Vehbi Koç Vakfı ve Ayhan Şahenk Vakfı’nın işbirliğiyle Kolay Marine Ltd. Genel Müdürü Selçuk Kolay ve Derinsu Ltd. Genel Müdürü Okan Taktak koordinasyonuyla hazırlanan “Derinlerden Yansımalar: Çanakkale Savaşı Batıkları” adlı kitapta gün yüzüne çıkarıldı. Kitapta, başta Çanakkale Boğazı Savaşları ile Ege ve Marmara denizlerinde batan gemilerin hikayeleri, arşiv fotoğrafları, bugünkü durumu gösteren sualtı fotoğrafları ve sonar görüntüleri yer alıyor. n
May覺s - Haziran 2013
17
18
May覺s - Haziran 2013
May覺s - Haziran 2013
19
Görüş
BUZ KLASLI KOSTER FILOSU DENIZCILIĞIMIZI UÇURUR
on yıllarda Türk denizciliğinde en çok koster filosu konuşuldu. Konu, bu kez bilgi birikimi nedeniyle denizciliğimize yön veren isimlerin başında gelen Erol Yücel’in gündemindeydi. 7 DENİZ Dergisi’ne konuşan Yücel, koster filomuzun Avrupa Birliği’ne girilmeden önce mutlaka yenilenmesinin önemine dikkat çekerek, şu tespitlerde bulundu: “Türkiye’nin dış ticaretindeki bir numaralı ülke Rusya’dır. Rusya’dan başlayıp, Türk limanları ve Doğu Akdeniz’e baktığınızda müthiş bir ticaret olduğunu görürsünüz. Bu ticaret çeşitli nedenlerle kosterlerle yapılıyor. Örneğin, 20 bin tonluk bir gemiyle mal getireceğine 4 tane 5 bin tonluk gemiyle getiriyorsun, deponda stoklamayarak, stok maliyetini düşürüyorsun. Büyük limanlar yerine küçük limanlara boşaltıyorsun. Karadeniz içinde liman diye nitelendirilebilecek iki terminal var. Bu iki limandan sonra Rusya’nın içine girdiğinde Azov Denizi’ne ulaşıyorsun. Azov’dan Rostov’a kadar
S
20
Mayıs - Haziran 2013
muhteşem bir nehir sistemi bulunuyor. Azov Denizi yılın 5 ayı buz nedeniyle kapalı. Böyle olduğunda da oraya girmeniz çok zor. Sadece, buz klasında ve 20 yaşın altındaki gemiler girebiliyor. Bu durum da, yaşlı koster filomuz için o pazarı ulaşılamaz kılııyor. Filomuzun yaşlı olması nedeniyle Azov Denizi’ne giremiyoruz. Demek ki, bizim yeni bir koster filosuna ihtiyacımız var. Ama bu öyle bir filo olmalı ki, deniz ve nehirde de gidebilmeli. Yani, yeni bir gemi tipi yaratmak lazım. Azov Denizi’nde olabilmemiz için buz klaslı gemi yapmamız şart. Çok zor koşullarda buz kıranın arkasında da gidebiliyorsun ama geminizin buz klaslı ve 20 yaşının altında olması şart. O zaman o pazarda söz sahibi olabilirsiniz. Bu durum gemi inşanın da canlanması anlamına gelir.” DEVLET DE IŞIĞI GÖRMELİ VE DESTEKLEMELİ Koster filosunun 2003-2013 yılında yapılamamasının haklı nedenleri bulun-
Görüş
Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, gemi inşa ve krizdeki deniz ticaretimiz için çıkış formülünü verdi. Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de büyük bir ticari potansiyel olduğunu söyleyen Yücel, “Deniz ve nehirde gidebilecek, buz klaslı yeni bir koster tipi yaratmalıyız. O zaman bu pazarda söz sahibi olabiliriz. Böylece duraklama dönemine giren gemi inşa sanayimizde de çarklar yeniden dönmeye başlar” diye konuştu.
duğunu ifade eden Erol Yücel, “Koster armatörü Rıdvan Kartal ve Tersaneci Kenan Torlak ile ayrıntılı olarak durumu inceledik. Bu çalışmaların sonunda şunu gördük: Tonaj küçüldükçe geminin para kazanması mümkün değil. Dolayısıyla bir devlet politikası lazım. Devletin de destek anlamında bu projenin bir yerinde olması gerek. İkincisi gemi sacının tonu 800 dolara çıktığı dönemlerde koster gemi inşa edemezdiniz. Geçtiğimiz 10 yılda konjonktür uygun değildi. Halbuki bugün çelik fiyatları 400 dolar civarındaki eski seviyesine düşmüş, birazcık verilecek bir destekle koster filosunu yenileyebiliriz. Türkiye aslında AB’ye entegre olmadan önce bu filosunu yenilemek zorunda. Çünkü, kabotaj ve koster kavramları birbirinin kardeşidir. Kabotajda 150 bin tonluk gemiyi çalıştıramazsınız. Türkiye, önce modern koster filosunu yaratacak. Yunanistan 10 yıllık bir geçiş süreci yaşadı. Siz yeni bir filoyla hazır olursanız, kimse gelip de sizin kabotajınızda başka bayrakla gemi çalıştırmaya
teşebbüs dahi edemez” diye konuştu. 2014’DE FİLOLARDA BÜYÜME DURUR Dünya ticaretinde taşınan malların sürekli artış trendinde olduğunu vurgulayan Yücel, “Ancak, bir frene basıldığında her şey alt üst olur. O nedenle gemi arzına çok dikkat etmek gerekir. Kaç yaşında gemilerin hurdaya çıkarıldığına bakmak lazım. IMO, son bir iki yıl içinde ‘gemilerin kabul edilebilir yaş ortalaması nedir’ diye bir çalışma yaptı. Bunun sonucunda bir geminin ekonomik ömrünün 30 yıl olduğuna karar verildi. Mevcut yakıt koşulları ve birtakım şartları yerine getiremeyen gemiler maalesef hurdaya gitmek zorunda. Yeni şartlar zorlayıcı unsur olacak. MLC 2006’yı yerine getirebilmek adına bir geminin 30 kamarasının yaşam mahallini şartlara uydurmaya kalktığınızda altından kalkamayacağınız bir tablo bulabilirsiniz. Hesabınızı yapacaksınız, ben bu yatırımı kaldırabilir miyim, kaldıramaz mıyım? Mayıs - Haziran 2013
Görüş
Bu yatırım gemime bir değer katar mı, katmaz mı? Gelirin artmıyor, zaten para kaybediyorsun. O zaman şöyle bir hesap yapıyorsunuz. Ben bu gemiyi satarsam, hurdadan 3 milyon dolar alırım. Bunu peşinat yaparak, krediyle yeni bir gemi alabilir miyim? Bu düşünce yaygınlaştığında filo dengeye kavuşur. Bu yıl itibariyle kötü bir noktada değiliz. Örneğin, capesize’lara baktığınızda önümüzdeki 2-3 yılda piyasaya gelecek gemi, mevcut filonun yüzde 8’i kadar. Şu anda panamax ve supramax’larda yüzde 18’lere varan en yüksek giriş bekleniyor. Bir müddet sonra filodaki büyümenin çok ciddi yavaşlamış olduğunu göreceğiz. 2014’e girdiğimizde büyümenin durduğu bir dönemi yakalayacağız. Bakanlığın şu an balıkçı gemilerine uyguladığı teşvik sistemi koster filosuna yaygınlaştırılabilir” açıklamasını yaptı. TÜRKİYE, 2023’TE 50 MİLYAR DOLAR NAVLUN ÖDER Ak Parti hükümetinin programına da koyduğu 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefine dair de bir görüşlerini bildiren Yücel, şunları dile getirdi: “Bu rakamlara şüpheyle yaklaşıp araştırınca, fikir sahibinin Türkiye İhracatçılar Meclisi olduğunu gördük. Oturup inceledim. Güzel bir çalışma yapmışlar. Bence 500 milyar doları da aşar. İthalatın ihracatı karşılama oranına göre
22
Mayıs - Haziran 2013
2023’de 850 milyar dolar da ithalat yapmak gerekir. Bu da 1 trilyon 350 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi demektir. Türkiye’nin dış ticaretini yüzde 85-90 gibi ağırlıklı olarak deniz yoluyla yaptığını göz önüne alırsak, bunun da yüzde 5’ini de navlun kabul edersek, Türkiye’nin 50 milyarlık navlun ödemesi söz konusu. Bugün 14.5’unu taşıyoruz. 50 milyar dolar rakamına baktığınızda da Türkiye’nin 2012 yılı ihracatının 1/3’ü olduğunu görürsünüz. 500 milyar doların içindeki 10 milyar doların da gemi ve yat inşaya ayrılması lazım. Türkiye, en yüksek rakamı 2008’de yakalamış: 2.6 milyar dolar. 2008 yılındaki aktiviteyi göz önünüze getirin! Tuzla, harıl harıl çalışıyordu. Bu durum o dönemin 4’e katlanacağı anlamına gelir.” ASLINDA AB’DE DE GEMİ İNŞAYA TEŞVİK VAR Gemi inşa sanayimizin Avrupa Birliği öne sürülerek büyük bir darbe yediğini savunan Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, “Avrupa krizden çıkmak için denizden nasıl katkı sağlarım diye ‘mavi program’ adı altında bir çalışma yapıyor. Avrupa Birliği gemi inşayı ciddi bir biçimde teşvik ediyor. Mavi Program kapsamında kanser dahil, birçok hastalığın denizden çıkanlarla tedavisi çalışması yapılıyor. En önemlisi deniz dibinden maden çıkarma çalışmaları gündemde.
Görüş
Tersaneciler kendilerini savunamadı. Çünkü, Devlet Bakanı Ali Babacan çıkıp, ‘Avrupa ile Gümrük Birliği anlaşmamız var. Taraf olmuş konumdayız, bu nedenle tersaneciler bizden bir şey beklemesin’ demişti. Ben ise her konuşmamda bunun doğru olmadığını iddia ettim. TOBB Denizcilik Sektör Meclisi Başkanı da olduğum için Avrupa Birliği’ni çok iyi bilen bir eleman aldım. Avrupa Birliği mevzuatını didik didik ettik. AB’nin yatay teşvik ve dikey teşvik olarak ne verdiğini gözlemledik. Birinde sektör ayrımı yapmaksızın destek veriyor, diğerinde ise sektöre teşvik veriyor. Döndük, AB müktesebatını çıkardık. Babacan’ın dediği gibi değil, bizi bağlayıcı bir tek belge yok. Bütün bu çalışmaları bir kitapçık haline getirdik. Bir yazıyla birlikte TOBB Başkanı’na, Başbakan’a ve ilgili bakanlara ilettik. İşte kanunda birtakım düzenlemeler yapılması, bizim bu çalışmamızın ardından gelir. Bir sektör böyle feda edilmemeli” ifadelerini kullandı. KENDİ BİLGİ BANKAMIZI OLUŞTURACAĞIZ Armatörler Birliği hakkında da bilgi veren Yücel, şu değerlendirmelerde bulundu: “Birlik, 1939 yılında kurulmuş, uzun yıllar DTO gibi faaliyet göstermiş ve DTO gibi söz sahibi olmuş bir kuruluştur. Ancak yıllar içerisinde 1982’de İMEAK DTO’nun kurulmasıyla birlikte Armatörler Birliği bütün gücünü DTO’ya verir hale gelmiştir. Şimdi DTO 30 yılını geride bıraktı. Hem yurtdışında, hem yurtiçinde kurumsal bir kimlik oluşturdu, kendini kabul ettirdi. Tüm alt birimlerinin temsil edildiği bir kurum haline geldi DTO’nun artık kimseye ihtiyaç yok. Biz de denizciliği bütünüyle değil de, yalnızca armatörlerin sorunlarıyla uğraşan bir yapı arayışındaydık. Bu amaçla Armatörler Birliği’ni hayata geçirdik. DTO’ya kanun gereği üye olma şartı var. Ama, Armatörler Birliği’ne kimsenin üye olması gerekmez. Amacımız Armatörler Birliği’ne inanan, burada olmayı hak eden arkadaşların geleceği bir kurum haline getirmek. Şu an kaç üyemizin olduğuyla hiç ilgilenmiyorum. Benim mantığıma göre Armatörler Birli-
ği’nin yeni bir kurumsal kimlikle ortaya çıkması lazım. Armatörler Birliği’nin kendi aralarında haberleşeceği, görüşlerini bildireceği bir web sitesi yoktu. Onu hazırladık, bir tanıtım kitapçığı çıkarıyoruz. Bütün bu çalışmaların ardından herkesi yeniden üye olmaya çağıracağız. Armatörler Birliği, her türlü istatistiki çalışmayı yapacak. Kaç adet, hangi tür gemimiz olduğunu sitemizde görebileceksiniz. Hangi tonaj, hangi bayrak altında, tonaj büyüklükleri nedir? Bütün bunları sitemizden takip edebileceksiniz. Neden Türk armatörü yabancı bayrağa gidiyor? Aslına bakarsanız denizdeki varlığın sahibi armatörlerdir. Gücü ortaya çıkaracağız. Şadan Ağabey’e çok büyük hürmetimiz var. Fenerbahçe döneminde haftanın 5 günü mesai yaptık. Beraber çalışması en kolay insanlardan biridir. ARMATÖRLER BİRLİĞİ’NE ÜYE OLAN KAZANACAK Armatörlere neden üye olmaları gerektiği iyi anlatılmalıdır. Bin üyesi olacağına, 50 üyesi olsun. Ama inanmış, oradan medet uman kişiler üye olsun. Armatörlerin kendi meselelerini konuştuğu, tartıştığı, çözüm önerileriyle bunu hükümet nezdinde de tartışabilen bir kurum hüviyetine sokmak lazım. Böyle olabildiği gibi DTO’ya sorunumuzu çözmesi talebinde de bulunabiliriz. Bize üye olan kazanacak. Armatörler arasında bir iletişim yok. Mesela şu anda denizcilik sektörüne zarar veren personel var. Örneğin, biri ABD’de gemiden kaçmış. 50 bin dolar ceza ödemişsiniz. 2-3 ay ABD’de kalmış, dönmüş başka bir armatörün gemisinde işe başlamış. İşte tüm bu bilgileri kurduğumuz bu sitede paylaşarak, diğer armatörleri uyarabiliriz. Bir şey üretmeniz lazım. En azından bir başlangıç yapıp benden sonra geleceklere bir değer bırakmak istiyorum.”
Mayıs - Haziran 2013
DENİZCİLİĞİ ÇOK GÜZEL BİR 10 YIL BEKLİYOR Kötü ve zor günlerden geçiyoruz. Bu meslek yüzyıllardır yapılıyor. Başlangıç tarihi ne zaman olur söyleyemem ama denizciliğin önüne çok güzel yeni bir 10 yıllık dönem geliyor. Denizciliğin kış sezonu bitmek üzere.
23
Dosya
A D A Y DÜN K E T E iLK V
30
DENiZ TAŞITLARI ve iŞ MAKiNALARINA ÖZEL YAZILIMLA
%
’a
VARAN PERFORMANS ARTIŞI
ve YAKIT TASARRUFU 24
Mayıs - Haziran 2013
KOCAELİ MERKEZ: Çenedağ Mh. Denizciler Cd. Demirler İş Hanı Kat: 4 No: 20 Mayıs 41900 Derince/KOCAELİ - Haziran 2013 25 Tel: 0(262)323 91 00 - Gsm: 0(549) 349 11 28 - 0(549) 349 11 16 - 0(549) 249 11 12 - 0(549) 349 11 17
Görüş İSTANBUL (66)
BALIKESİR (1) ÇANAKKALE (2)
KASTAMONU (1) ZONGULDAK (8)
SAMSUN (1) ORDU (1)
SAKARYA (1) İZMİT (7) YALOVA (19)
117 TERSANE
İSKENDERUN (1)
HATAY (1)
BU BÖ LGED E TEK
BİR T ERSA NE YO K
!
ÇANDARLI, harika proje tersane de ‘bonus’u olur İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Çandarlı’nın kuzeyindeki Bakırçay havzasında yer alan 500 hektarlık kıyı şeridinin tersane yeri olarak ayrılmasının önemine dikkat çekti. ürkiye’deki gemi inşa ve tamir tesislerinin tamamına yakınının Marmara ve Karadeniz bölgelerinde olduğuna dikkat çeken İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başka-
T
26
Mayıs - Haziran 2013
nı Yusuf Öztürk, “Eğer geminiz İzmir ya da Muğla açıklarında arızalanırsa, Marmara ya da Akdeniz’e ulaşmanız zor olacağından tamir hizmetini komşumuz Yunanistan’dan almak zorundasınız. Türkiye’nin en önemli projelerin-
Görüş
TRABZON(8) TRABZON (8)
den Çandarlı Limanı tamamlanırken, Ege’nin bu eksikliği göz ardı edilmemeli. Bakırçay havzasındaki 500 hektarlık kıyı şeridi, tersane yeri için biçilmiş kaftan” diye konuştu. İMEAK DTO İzmir Şubesi’nin çiçeği burnunda Başkanı Yusuf Öztürk, ilk röportajını dergimiz 7 DENİZ’e verdi. Ege Bölgesi’nin önemini vurgulayan Öztürk, 4 yıllığına devraldıkları bayrağı daha yukarılara taşımanın mücadelesini vereceklerini vurgulayarak, “Şubenin 16 ve 22 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen seçimlerinin ardından yönetim kurulu ile meclis üyeleri görevlerine başlamıştır. Öncelikle Merkez yönetimimizin ilgi ve desteklerine şükran borçluyuz. Bizleri bugünlerimizde yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz. Bu yüce göreve layık gören üyelerimizi mahcup etmeyeceğimize inancımız tam. Önümüzde 4 yıllık bir zaman dilimi bulunmakta. Bu süreç içerisinde Merkez yönetimimizin destek ve önerileri doğrultusunda üyelerimizin sorunlarını yakından takip edeceğiz. Çağdaş iletişim yöntemlerini en etkin şekilde kullanarak ve özellikle sık sık bulundukları bölgelerde kendilerini ziyaret ederek üyelerimizle iletişim ve birlikteliği daha üst seviyelere çıkaracağız. Bizden önceki yönetim, denizciliğin her alanında üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmış. Şimdi bize düşen bunların devamını sağlayarak, nasıl geliştire-
ceğimize yönelik projeler üretmektir. Özellikle denizcilik eğitimi ve denizi sevdirme konusu yine ilk önceliklerimiz arasında. Ama, bölgenin tersane ihtiyacını da her platformda dile getireceğiz” açıklamasını yaptı. Öztürk, Ege Bölgesi ile ilgili de şunları dile getirdi: “Mayıs 2011’de mendireğinin temeli atılan Çandarlı Limanı’nın; yapımının 2015 yılında tamamlanması ve 4 milyon TEU kapasitesi ile, kıtalararası transit konteyner yüklerin elleçlendiği Türkiye’nin en büyük ana limanı olması planlanmaktadır. Çandarlı Limanı’nın kuzeyinde Bakırçay havzasında 500 hektarlık bir kıyı şeridinin tersane yeri olarak ayrılması için Odamızın ısrarlı teşebbüsleri olmuşsa da, bu konuda olumlu sonuç alınamamıştır. Ancak, ilgililere bu isteğimizin bölge ihtiyaçlarının bir gereği olduğu her platformda anımsatılacaktır. YENİ NESİL GEMİLER DE YANAŞABİLECEK Alsancak Limanı ile Yeni Kale arasında taranması planlanan Derin Suyolu Projesi; 250 m. eni, -14 m. derinliği olan, yaklaşık 7,5 km. uzunluğunda bir suyolunu içermektedir. Derin su kanal taraması tamamlandığında yeni nesil gemilerin limana girmesi sağlanacak, bu da bölgeye ayrı bir hareket getirecektir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Mayıs - Haziran 2013
27
Görüş
Bakanı Sayın Binali Yıldırım son demeçlerinde Çandarlı’daki Kuzey Ege Limanı’nın devreye girmesinden sonra İzmir Alsancak Limanı’nın sadece kruvaziyer limanı olarak kullanılacağını açıkladı. Öncelikle geniş bir hinterlantı kapsayan İzmir Alsancak Limanı’nın konteyner taşımacılığında çok önemli bir yeri olduğunu belirtmek isteriz. Son yıllarda global kriz paralelinde konteyner taşımacılığında düşme olmasına rağmen önemini korumaktadır. Bu limandan yapılan dökme ve konvansiyonel yük trafiği de önemli rakamlara ulaşmaktadır. İzmir Alsancak Limanı’ndan 2012 yılsonu itibariyle toplam 2.349 adet gemi ile 9.301.556 ton yük elleçlenmiştir. Konteyner trafiği 705.097 TEU olarak gerçekleşmiştir. İzmir Alsancak Limanı’na gelen kruvaziyer gemi ve kruvaziyer yolcu sayısı ise her geçen yıl artış göstermektedir. 2012 yılsonu itibariyle limana yapılan toplam kruvaziyer sefer sayısı 286, gelen yolcu sayısı ise 511 bin olarak belirtilmiştir. Bu rakamlar Çeşme’de 25 gemi ve 4.787 yolcu, Kuşadası’nda ise 475 gemi ve 567.182 kruvaziyer yolcu olarak kayıtlara geçmiş durumdadır. ALİAĞA BÖLGENİN GURUR KAYNAĞI Aliağa Bölgesi’nde yapılan toplam yükleme ve boşaltma 2012 yıl sonu itibariyle 43 milyon 167 bin tonu bulmaktadır, toplam 430 bin TEU elleçlenmiştir. Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Sanayi Bölgesi’nde ise yine 2012 yılı sonu itibariyle 282 gemi sökülmüştür. Yaklaşık 950 bin tondur. Bölgemizin deniz turizmine yönelik yatırımları hızla devam etmektedir. Bu aşamada Pasaport Mendireği yat limanı olarak ele alınmakta, Körfezde Bayraklı ve Mavişehir’de yat limanı projeleri sürdürülmektedir. Denizcilik eğitimi veren kurumların envanterinin çıkarılması bizim için önemli. Burada amacımız; eğitime ne kadar önem verildiği konusunda bilgilerin toplanmasına katkıda bulunabiliriz. Örneğin denizcilik eğitimi alan kaç öğrenci var, hangi bölümlerde eğitim alıyorlar onlar belirlenebilir.” 28
Mayıs - Haziran 2013
Bölge Müdürü’ne ‘özet beyan’ teşekkürü Bundan önce olduğu gibi, yeni dönemde de denizcilik idaresi ile uyum içinde çalışmaya özen göstereceklerinin altını çizen Yusuf Öztürk, bu uyumu somut bir örnekle de ortaya koydu: “Daha önce İzmir bölgesindeki limanlarda özet beyan ancak gemi yanaştıktan sonra onaylanır iken, Sayın Bölge Müdürümüzün katkıları ile gemi demire geldiği anda özet beyan onaylanabilecek. Böylelikle ithalatçıların işlemleri çok daha çabuk gerçekleştirilecek. Gemiler de daha fazla zaman kaybetmeden tahliyesine başlayabilecek. Bunun dışında yeni Limanlar Yönetmeliği’ne göre İzmir bölgesinde 5 bin gros ton altı ve üstü için yeni demir sahaları belirlendi. Oda olarak ek kılavuzluk ücretinin tahsil edilmemesi veya kullanıcı lehine indirimli uygulanmasını talep ettik. İdare ile uyumun önemine inanıyoruz. Ortak paydamızın deniz olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayacağız.”
May覺s - Haziran 2013
29
Haber
Personel Türk, mutfakta Türk yemekleri, demli çaylarla kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz…
ETS Cruise ile Yunan Adaları’nı keşfedin Kruvaziyer turizminde Türkiye’de önemli bir yere sahip olan ETSTUR, dünyanın büyük firmalarının temsilciliğinin yanı sıra ETSTUR gemileriyle de tatilcilere yeni fırsatlar sunuyor.
ıllardır kruvaziyer turları düzenleyen ETSTUR, 2011 yılıyla birlikte kendi gemileriyle bu alandaki hizmetini bir adım daha ileri götürdü. ETSTUR’a geçen yıl katılan İzmir Çeşme çıkışlı Aegean Paradise adlı kruvaziyer gemisiyle Yunan Adaları’na yapılan turların büyük ilgi görmesi üzerine, firma bu yıl ikinci gemisi olan İstanbul çıkışlı Aegean Odyssey’i de devreye soktu. ETSTUR Cruise Departmanı Müdürü Ahmet Yazıcı, bu yıl satışlarının yüzde 25 oranında arttığını belirterek, “Özellikle Yunan Adaları’nın 199 Euro’dan başlayan fiyatlarda
Y
olması tüketici tarafında ilgi görüyor. Yunan Adaları turunun vizesiz ve fiyatının da makul olması, tatilini yurt içinde geçirmeyi planlayan insanlara bile daha cazip geliyor. Misafirlerimizin Yunan Adaları’nda keyifli vakit geçirmelerini sağlıyoruz” dedi. TÜRK KONSEPTLI GEMI Genelde, dünyada kruvaziyer gemilerinin personelinin tamamının yabancı olduğunu söyleyen Yazıcı, “Yemekleri ise dünya mutfaklarından herkesin ortak noktada bulaşacağı menülerden oluşur. Personelinin büyük bir bölümü Türk olan Aegean Paradise gemisinde ise Türk
İstanbul çıkışlı Aegean Odyssey: Bu gemide 42 adet balkonlu kabin yer alıyor. İstanbul’dan yola çıkan bu gemi, 7 gecelik uzun turlar yapıyor. Midilli, Girit, Rodos, Pire, Santorini ve Mikonos limanlarına uğruyor. Mikonos’ta konaklama yapılırken diğer adalarda da neredeyse tam güne yakın kalınıyor. 30
Mayıs - Haziran 2013
Haber
konsepti öne çıkarılmış durumda. Misafirlerimiz demleme çaydan, Türk mutfağı yemeklerine kadar her türlü ayrıntıyı bu gemide bulabiliyor ve kendi evlerindeymiş gibi seyahat edebiliyorlar. Misafirlerimize, 3, 4, 5, 6 geceden oluşan farklı konaklama seçenekleri sunuyoruz. Yunan Adaları gemi turlarında karada kalma süresi genelde çok kısadır. Biz adalarda, kara konaklaması en uzun olan turları düzenliyoruz. Özellikle eğlence adası Mikonos’ta geceden sabaha kadar kalıyoruz. Müşteri memnuniyeti anketleri yapıyoruz ve gelen sonuçlarda memnuniyet oranının yüzde yüze yakın olduğunu gö-
rüyoruz.” şeklinde konuştu. “SEYAHATE YUNAN ADALARI’YLA BAŞLANIR” Türkiye’de kruvaziyer seyahatlerinin genelde Yunan Adaları ile başladığını anlatan Yazıcı, “İnsanlar kurvaziyere ilk önce çekingen kalırlar. Kafalarında hep soru işaretleri vardır. Yunan Adaları seyahatleri düşük bütçeli olduğu için ilk önce oradan başlamak isterler. Yunan Adaları’na gidip gelenlerin yüzde 96’sı diğer destinasyonlara devam ederler. Seyahatte Yunan Adaları’ndan sonraki rotalar, Ege-Adriyatik turları, Akdeniz
ODALARDA KONFOR ÜST DÜZEYDE Tüm kabinlerde video destekli plazma televizyon, kasa, buzdolabı gibi diğer gemilerin sadece süit kabinlerinde olan konfor, ETS Tur’un gemilerinde standart odaların tümünde yer alıyor. Ailece çıkılan seyahatlerde üçüncü- dördüncü kişiler açılır ranzalarda değil, odaların tamamına yakınında bulunan sofa ve kanepelerde uyuyabiliyorlar.
İzmir-Çeşme Çıkışlı Aegean Paradise: Gemide 77 adet balkonlu kabin mevcut. Diğer Yunan Adaları turu yapan gemilerde ise bu rakam maksimum 8 adet civarında. Gemi her pazar ve perşembe günü İzmir Çeşme’den çıkış yapıyor. Pazar günü çıkanlar 5 gün 4 gece, perşembe günü çıkanlar 4 gün 3 gecelik turlar yapıyor. Hem uzun hem kısa turlarda Mikonos Adası’nda geceleme mevcut. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan, Alsancak ve Karşıyaka’dan transfer imkanı bulunan turlarda, limanla yapılan anlaşma gereği, aracıyla gelen müşteriler de otoparkta indirim imkanından faydalanarak araçlarını liman otoparkında bırakabiliyorlar. Müşterinin rahat edebilmesi için tüm imkanlar seferber edilmiş durumda. Mayıs - Haziran 2013
31
Haber
Aegean Paradise Çanağı, Baltık Denizi ve Fiyort turları şeklinde devam ediyor. Dünyada kruvaziyer turizmine bakış açısını incelediğimizde, Türkiye’de her geçen yıl bu sektöre olan ilginin arttığını görüyoruz. 2004-2005 yılında 6 bin kişiyle sınırlı olan talep sayısı, şimdilerde 55-60 binleri zorluyor. Büyüme olarak dünyada en iyi oran diyebiliriz. Bunun nedenini dünya gemi firmalarının Türkiye’yi önemli bir pazar olarak görmesi ve gemi çıkışlarında Türkiye limanlarının sayısını artırması olarak gösterebiliriz. Türkiye pazarında yolcu sayısı yaklaşık 55-60 bin civarında. Geçen yıl biz 22 bin 600 yolcu ağırladık. Bu yılki hedefimiz 35 bini yakalamak olacak.” ifadesinde bulundu. 32
Mayıs - Haziran 2013
FARKLI DESTINASYONLAR GELIYOR Firmalarıyla tanışan müşterilerinin farklı destinasyonları tecrübe etmelerini de istediklerini söyleyen Yazıcı, “ETSTUR Cruise olarak birçok dünya devi kruvaziyer firmasının Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Bunların başında Costa, Norwegian Cruise Line, Disney Cruise, Carnival Cruise, Uniworld ve Silversea geliyor. Amacımız işbirliği içerisinde olduğumuz bu firmalarla kendi müşterilerimizi tanıştırarak pek çok farklı noktaya tur düzenlemek. Sadece denizlerde değil, nehir turlarında da hızlı bir artış sağlıyoruz. Dünyanın en iyi nehir turu firmasının Türkiye temsilcisiyiz.
May覺s - Haziran 2013
33
Haber
Safe T Made ile bu yıl plajlar daha güvenli
Safe T Made’in plajlarda yaşanan deniz canlıları sokması, deniz taşıtı çarpması veya denize fazla açılma gibi pek çok konuda önleyici bir işlev gören ürünlerine ilgi artıyor. afe T Made Marine Product, yaz sezonunun başlamasıyla birlikte halkın denize girdiği yerleri daha güvenli hale getirebilecek bir ürün hazırladı. Kısaca Plaj Güvenlik Seti (PGS) diye adlandırılan ve 3 bölümden oluşan bu sistemle birlikte plajdaki istenmeyen maddeler halktan uzak olacak. Safe T Made, 9 senedir denizcilik sektöründe hizmet veren ve 90 farklı ülkeye üretmiş olduğu güvenlik ekipmanlarını ihraç eden bir firma konumunda. Son yıllarda yaşanan deniz kirliliği, (erişte yosun, plastik, naylon, torba, sintine suları, köpük vb. ) iklim değişiklikleri nedeni ile denizlerimizde daha önce görülmeyen deniz anası, balon balığı, vatoz gibi deniz canlılarının varlığının artması firmayı harekete geçirdi. Plajlarda sezonun başlaması ile birlikte yapılan su sporları etkinliklerinde yaşanan kazalar ve bununla beraber güvenli alanların oluşturulması ilkesiyle hareket ettiklerini ifade eden Safe T Made yetkilileri, Plaj Güvenlik Seti’ni (PGS) şu ana başlıklarla tanımladı:
S
BARİYER KISMI Bariyer kısmı PVC Fabric malzemeden imal edilmiş ve yüzeysel anlamda sintine pislikleri, poşet, tahta, pis su atıkları vb. şeylerin markalanmış alana girmesini engeller. Markalanmış alana deniz canlılarının giremeyecek olması deniz canlılarından korkan insanları 34
Mayıs - Haziran 2013
psikolojik anlamda rahatlamasını sağlıyor. PGS aynı zamanda bariyer kısmı ve bariyer kısmı üzerine tutturulmuş tutamaçları ile, olası kötü durumlarda dinlenmeye ve yüzenlerin tutunmasına yardımcı oluyor. Markalanmış alana işletmenin isminin yazılması o bölgenin kime ait olduğunu göstereceği gibi uyarı yazıları da yüzücülerin sınırlarını belirleyebiliyor. Gerektiğinde sponsor firmalar için reklam amaçlı da kullanılabiliyor. Deniz üzerinde kullanılan ve en iyi görülen renk olan Internatıonal Orange (portakal rengi) rengi sayesinde gündüzleri çok uzaktan dahi görülebiliyor. Geceleri ise üzerlerine monte edilecek fenerler sayesinde yüzen vasıtaların olası bir çarpma ve kaza durumu engelleniyor. AĞ KISMI Su içerisinde yüzen canlı cansız her türlü (Denizanası, köpek balığı, vatoz, naylon, kasa, odun, yosun vb.) maddenin markalanmış alana girmesini engeller. İstenilen ağ aralığında ayarlanabilir. Ağ aralıkları sayesinde denizin altında doğal sirkülâsyonun bozulmamasını sağlanır. Ağın altında ağı zeminde tutabilmek için galvaniz zincir yer alıyor ve ağın hareket etmesini engelliyor. TONOZLAMA İŞLEMİ Markalanmış alanı sabitlemek için kullanılan ağırlığı 30 ile 50 kilogram arasında olan beton bloklardan oluşur.
May覺s - Haziran 2013
35
Makale
Avrupa’da rüzgar güneyden esmeye başladı…
K
Engin KOÇAK Uzman Yönetici
YAKIN DENİZLER
36
oster piyasalarında bu ay da hayalleri büyük oranda boşa çıkartan bağlantılar görüldü. Daha evvelki yazılarımda söylemiştim, bölge ekonomilerinin ilk çeyrek büyüme rakamları önümüzdeki günler için çok kritik önem arz etmekteydi. Yüzde 0,4 küçülmesi beklenen 17 ülkeli avro bölgesinde ilk çeyrekte yüzde 0,2 küçülme görüldü. Resmi olarak bölgenin hala bu oranda küçülmesi beklenmekte. Ama herşey büyüme kadar ümitsiz değil ve birşeyler değişiyor gibi… üzerinde tahıl hasatı yapacak olması, yine UkrayAvrupa’da “kemer sık, bütçeni kıs, ayağını yorganına’nın geçen yıla göre çok daha iyi tahıl hasatı müjna göre uzat, hatta yorganını da biraz kısalt” dönedelemesi, yazın hareketli geçeceğinin göstergesi. mi kendisine son 3 ayda pek halk desteği bulamadı. Bölgedeki en büyük tahıl ithalatçısı olan Mısır’ın Fransa geçen sene siyasi irade değiştirmişti, İspanise bu sene ithalatını 8 milyon ton kısacağı öngörülya bütün sene direndi, İtalya’da ise bu mekte. Bunda ülkenin finansal sorunları seneyle birlikte Fransa ve İspanya ile büyük rol oynuyor. Burada enteresan aynı genişlemeci söyleme sahip parti Rusya’nın 80 milyon bir nokta da şu: Mısır, tahıl ihracatını iktidara geldi. Almanya da söylemini tonun üzerinde tahıl hasatı kısacak olsa da yine başlıca tahıl itgevşetmeye başladı, artık “senin dehalatçısı olarak kalacak ama sattığı yapacak olması, yine diğini yaptık, olmadı, bir de bunu detahılı finanse edebileceğini söyleyen Ukrayna’nın geçen yıla neyelim” mesajı veriyor. Almanya bu Rusya ve ABD’den buğday alacağı göre çok daha iyi tahıl sene seçime gideceğinden muhtemetahmin edilmekte. Bu da geçen sene len bu rüzgara çok direnmeyecektir. hasatı müjdelemesi, yazın Mısır’dan pek ihale alamayan RusDiğer yandan yine avro bölgesinde hareketli geçeceğinin ya’nın buğdayı için Doğu Akdeniz’de satınalma yöneticileri endeksi (PMI) göstergesi. yeni bir pazar demek. Bu şuna çıkaverileri hafif hafif artış göstermeye bilir: Rusya’nın büyük oranda Mısır’a devam etti. Basitçe özetlemek gerekirsatış yapması kosteri biraz endişelense, bu endeks bir ülkede imalatın önceki direbilir çünkü bu bir koster ticareti değil Handyaya göre artıp artmadığını gösteren kritik bir öncü max-Panamax ticareti olacaktır. veridir. Yapılan anketler sonucu ülkenin imalat PMI Çelik piyasasında Ukrayna ve Rusya’da ihracatın verisi 100 üzerinden bir rakama denk gelecek şegeçen seneye oranla yüzde 16 düştüğü görülmekte. kilde ölçülür. 50 puan genişleme/daralma çizgisini Avrupa’dan ve 2011’e kıyasla son derece düşük bir oluşturur. Avrupa’da PMI şu anda 48 puan seviyelebüyüme rakamına ulaşan Türkiye’den talep olmarine kadar çıkmış durumda, bu da düşüşün hızının yınca Rus çelik üreticileri de ihracat yerine iç pazara kesilmeye başladığını gösteriyor. Bazı uzmanlar bilyönelmiş durumdalar. Bu da çıkan çelik yüklerine hassa son çeyrekte 50 puana çıkılabilirse, gerisinin bir darbe vurmuşa benziyor. geleceği görüşünde. Kısaca gübre ticaretine de değinirsek, düşen petİlerisi için iyi mesaj veren bir diğer gösterge de rol ve doğalgaz fiyatları üre ve nitrojen bazlı gübişsizlikle boğuşan İtalya, İspanya gibi ülkelerde işrelerde düşüşleri beraberinde getirmiş durumda. gücü maliyetlerinin ciddi biçimde düşmesiyle ihraÖnemli ihracatçılardan Mısır’da ise gaz sıkıntısı necatta rekabetçiliğin artmaya başlaması. Ekonomiler deniyle üre üretimi kısılacağından arzın daralması küçülse ve işsizlik rakamları rekor kırsa da ihracat söz konusu olabilir. Bu yüzden de üre fiyatları diğer potansiyelinin artmaya başlaması, önce denizcilik gübrelere ters bir harekete geçmiş durumda. için iyi olacaktır. Orta ve batı Akdeniz’de çimento ve inşaat çeliği Biraz da önümüzdeki aylar ve emtialar kapsapiyasayı sürüklemekte. Bunlar da olmasa piyasanın mında konuşalım. Karadeniz’de artık resmen belli tamamen biteceği endişesi hakim. Yıl başından beri olmakta ki geçen yıla oranla çok ciddi oranda bir haİspanya-Cezayir menzilinden başka yere çıkmamış sat artışı ve buna paralel olarak artacak bir ihracat gemiler var. Bu da bölgedeki kiracıların her geçen potansiyeli gözükmekte. Rusya’nın 80 milyon tonun Mayıs - Haziran 2013
Makale / Haber
gün gemilerin yaş, özellik bakımlarından taleplerini yükseltmelerine sebep oluyor. Ayrıca genel olarak kabul gördüğü üzere yaz dönemi gelip çattığı için yavaşlama herkesin beklentisi dahilinde. Netice olarak diyebiliriz ki, tünelin ucunda sanki ışık görünür gibi oluyor. Ama bazen de tünelin öteki ucunda ne oluyorsa ortalığı öyle zifiri karanlık basıyor ki, bir an için tüm umutlar köreliyor. Nisan-Mayıs aylarında ISTFIX bölgesinde gemi gelirlerinde beklenen iyileşmeler maalesef görülmedi. 2-4 bin DWT gemilerin ortalama günlük sefer gelirleri (TCE)1.600-1.700 dolarda kalırken, 4-6 bin DWT gemiler, günde 2.500-2.600; 6-8 bin DWT gemiler de 3.400-3.500 dolar/gün ortalama gelir elde ettiler. Daha büyük kosterler ise 5.000 dolar/gün ortalamalarını korudular fakat piyasanın beklentisi iyileşme yaşanacağı yönündeydi.
Miami Limanı ile Kardeş Liman Anlaşması imzalandı
ürkiye ve Amerika arasındaki ticareti geliştirmek amacıyla Kardeş Limanlar Anlaşması imzalandı. Her iki tarafın yetkilileri geçtiğimiz günlerde anlaşmayı imzalamak üzere İstanbul Liman Başkanlığı binasında bir araya geldiler. Geçtiğimiz Nisan ayında Houston Limanı ile yapılan anlaşmanın ardından, bu işbirliğiyle her iki ülke arasındaki deniz yolu ticareti daha da güçlenmiş olacak. İmza töreninde bir konuşma yapan İstanbul Liman Başkanı Hüseyin Gani Aygün, imzalanan bu anlaşmayla her iki ülke arasında gerçekleştirilen ticaretin artacağını ve yaşanan sıkıntıların karşılıklı bilgi alışverişiyle giderileceğini kaydetti. Aygün, “İmzaladığımız bu anlaşmanın her iki liman için hayırlı olmasını, iki ülke arasındaki karşılıklı iyi niyet, ekonomik çıkar ve denizcilik uygulama-
T
larını en üst seviyeye çıkarmasını temenni ediyorum” dedi. Aygün, “Bu anlaşmayla her bir limandaki yük ve kruvaziyer endüstrilerine, geçmiş istatistiki bilgilere, planlı liman altyapı gelişmelerine ve genel pazar araştırmalarına ait bilginin serbest ve engelsiz paylaşımını öngörerek limanlardaki yolcu ve yük trafiğinin artması hedeflenmekte. Bu çerçevede karşılıklı anlayışı ve işbirliğini geliştirmek ve yaymak, teknik ve mesleki uzmanlığı paylaşmak üzere her iki liman ortak faaliyet ve programlar yürütecek” ifadelerini kullandı. Uluslararası Kardeş Limalar Anlaşması Miami-Dade Dante B. Fascell Liman Müdürü Bill Johnson ve İstanbul Liman Başkanı Hüseyin Gani Aygün tarafından İstanbul Liman Başkanlığı’nda imzalandı. Mayıs - Haziran 2013
37
Haber
ORION’DAN YÜZDE 30’A VARAN YAKIT TASARRUFU Şase ve IMO numaralarına göre çevreci ve tasarrufa yönelik yazılım yapan ve bu alanda dünyada tek firma olan Orion Yazılım, yüzde 30’a varan yakıt tasarrufuyla kullanıcılarının parasının cebinde kalmasını sağlıyor. luslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) kayıtlı firmalar arasında çevreci ve tasarrufa yönelik yazılım yapan dünyada tek firma olan Orion Yazılım, bu alanda elektronik beyni olan tüm motorlu araçlarda yüzde 30’a varan bir yakıt tasarrufu sağlıyor. 25 yıldır otomotiv ve denizcilik sektörüne elektrik, elektronik ve tedarikçilik hizmeti verdiklerini kaydeden Orion Yazılım Genel Koordinatörü Ergün Kös, yakıt tasarrufu üzerine 21 yıldır AR-GE çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi. Ergün Kös, “Yazılımımız
U
38
Mayıs - Haziran 2013
tüm kara ve deniz taşıtlarında güvenle kullanılır. Denizcilik sektöründe ECU (Elektronik beyinli) tüm tekne, şilep ve gemilerde özel IMO numarası veya seri numarasıyla jeneratörler dahil, yazılımımızla optimum düzeyde yakıt tasarrufu sağlatıyoruz. Lojistik sektöründe ise şase numaralarına göre optimum düzeyde tasarruf sağlatıyoruz” şeklinde konuştu. “KARBON SALINIMINI AZALTIR ENERJİ VERİMİNİ ARTIRIR” Enerjinin dünyamızın vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Kös, “Bizim bu
Haber
yazılımımız gemilerde karbondioksit salınımını azaltır ve enerji verimini arttırır. Enerji bildiğiniz üzere fosil yakıtlardan elde edildiği için, bu durum egzoz gazları içerisinde bulunan bileşimlerin büyük kısmı insan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz sonuçlar doğurur. Ticaret gemileri, yüksek güçlü ve ana yardımcı makineleri ile dünyada en fazla yakıtı tüketen araçlardır. Bu gemilerde ortalama yılda 350 milyon ton yakıt tüketilmektedir.Biz bu yakıtın Orion olarak en azından yüzde 10’nu tüketicinin cebinde bıraktırıyoruz.Gemilerin ana makineleri, jeneratörleri ve kazanlarından atmosfere atılan azot oksitler ve kükürt oksitler insan sağlığına ve çevreye zararlı etkileri olan bileşimlerdir.Biz programımızla zararlı etkenleri minimize ediyoruz. Motorlarda eksik yanma sonucunda organik ve inorganik karışımlar oluşur. Yakıt ve yağlama yağında bulunan küller ile yanmamış yağlama yağıda bu oluşumda etkilidir. Yanma veriminin azalması ile yakıtların eksik yanması sonucu ortaya çok zehirli gaz olan CO2 çıkar. CO2 yanmanın tam olarak gerçekleşmesi sonucunda çevreyle insana zararlı olmaz. Orion işte tam bu noktada önce insan ve çevre duyarlılığını düşünerek hizmet vermektedir. Tabi ki, bunun yanında olmazsa olmaz olan yakıt maliyet giderini de düşürür” ifadelerini kullandı.
pazar payıyla sektörde lider konumda. Bizim çözüm ortağı olarak nitelendirdiğimiz bayilerimizle birlikte kaliteli ve sürdürülebilir hizmet anlayışıyla her zaman müşterinin gözüyle bakarak işlerimizi yürütüyoruz. Türkiye’ de 36, Avrupa’da 5 çözüm ortağımız bulunuyor. Satış sonrası servis hizmeti bizim için çok önemlidir. O yüzden satış sonrası teknik destek ve hizmette bir numarayız. Bunun için gerekli altyapı ve hizmet içi eğitim konusundaki çalışmalarımızdan taviz vermiyoruz. Çözüm ortaklarımızı seçerken de çok dikkatli davranıyoruz. Bunu yaparken öncelikle bayii adaylarımızdan kendilerini tanıtan bir özgeçmiş ile mail adresimize başvurmalarını ve akabinde yüz yüze görüşerek aradığımız kriterleri sağlayanlarla işbirliğine gidiyoruz” dedi.
DÜNYADA TEK Şase ve İMO numaralarına göre çevreci ve tasarrufa yönelik yazılım yapan dünyada tek firmayız diyen Kös, “Ülkemizde ve dünyada benzer güç ve tasarrufa yönelik çalışmalar var. Ama bu çalışmalar evrensel olduğundan bizim sistemimizden tamamen farklı bir konumdalar. Bu açıdan baktığımız zaman verdiğimiz hizmetin kalitesi ve güvenilirliği açısından çok farklı bir noktadayız. Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Ergün Kös
YÜZDE 57’LİK PAZAR PAYI Orion, üretim kapasite ve kalitesini artırarak hizmetlerine devam ediyor diyen Ergün Kös, “Firmamız yüzde 57’lik Mayıs - Haziran 2013
39
STK
“DENIZCILERIMIZI GBT KONTROLÜ IÇIN ÇANAKKALE’DEN İSTANBUL’A ÇAĞIRIYORLAR” ürkantos, “Bundan seneler önce gece saat 2’de telefonum çaldı. Çanakkale Boğazı’ndan geçen bir konteyner gemimiz Haydarpaşa Limanı’na geliyordu. Artık yeni alınan bir kararla Marmara Denizi’nde de pilot kullanma zorunluğu olduğu bildirildi. Ertesi gün ilgili birimin müdürün yanına gittik. 1955 yılında çıkarılan bir kanunda bunun yazılı olduğunu söylüyordu. ‘Ben bunu uygulayacağım’ diye diretti. O gün akşamüstü tekrar gittim odasına ve kendisi ile ondan önceki yetkililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağımı söyledim. Çünkü, bu maddeyi uygulamayarak yıllardır devleti zarar uğratıyormuşsunuz. Yok ‘biz onu deneme olarak koymuştuk’ dedi. Ertesi gün ise kaldırdılar bu uygulamayı” şeklinde konuştu. Bu anlatacağım olayı armatör olarak düşünün diyen Türkantos, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Selvi Burnu’nda senede toplam 10 gemi gelen bir tesis var. Yeni bir karar alıyorlar. Orada gümrük giriş çıkış kapısı olmadığı için yerine ‘polis kontrolünü Zeytinburnu’na girip burada yapacaksın’ diyorlar. Evvelden polisler alıp götürüyorlardı, bütün işlemler yapılabiliyordu. Arkadaş boğaz trafiğine girip bekliyor. Boğazdan aşağı gidiyor, demirliyor. ‘17 personelin tamamını getireceksin’ diyorlar. İlk yapılan uygulamayı söylüyorum. Daha sonra pratik bir yol getirmişler. 17 personel kıyıya getirilecek. Çünkü personel Türk ve GBT yapılacak. Bugün arabanızla giderken polis de jandarma da GBT kontrolünü kendi aracına gidip yapıyor. Artık teknoloji çok ilerlemiş durumda. Her şeyin kontrolünü mobil aletlerde yapmak mümkün hale geldi. Daha da fecisi Avrupa Topluluğu’ndan buraya ziyarete geliyorlar. Bu konuda ne tespit etmişlerse böyle rezalet
T
İMEAK Deniz Ticaret Odası aylık meclis toplantısında kürsüye gelen DTO Meclis Üyesi Kenan Türkantos, boğazlardan geçişte yapılan pilot kaptan ve polislerin uyguladığı gereksiz işlemlerin yıllardır hiçbir meclis döneminde düzeltilemediğini söyledi. Türkantos konuşmasını bir örnek vererek anlattı ve gemi sahiplerinin zaman ve para kaybı yaşadığını ifade etti.
40
Mayıs - Haziran 2013
olmaz diye 2 tane alet gönderiyorlar. Fakat bu aletlerin resmini gördük, kendileri ortada yok. Çipi okumuyor dediler. Bir çözüm buluyorlar. Gemiden 5 kişi getiriyorlar. Geride kalan personelin sorgusunu ise gemiyle iletişime geçerek sorguluyorlar. Madem bunu yapabiliyorsun, gemi Selvi Burnu’na yanaştığında da aynısını yap. Hadi yaptın işlemi, gir boğaz trafiğine sonra çık tekrar açık denize. Firmalar ayakta kalmak için en ufak gider hesabını yapıyor. Neden bu kadar zaman kaybı ve masrafa yol açıyorsun?” ifadesinde bulundu. KILAVUZ VE RÖMORKAJ YÖNETMELİĞİ BİR BAŞKA BAHARA Çanakkale Akçansa’da da aynı sorunun olduğunu söyleyen Türkantos, “Orada bir takım resmi yazılar var. Şu anda orada Türk Bayraklı bir gemi işlem yapamaz. Çünkü kontrole adam göndermiyorlar. Benim mecliste üçüncü dönemim. Ömrümün yüzde 12’sini geçirdiğim Kılavuz Ve Römork Teşkilat Yönetmeliği eski yönetimlerin hiçbirinde çıkmadı. Mahkemeler kazanıldı. Sözler verildi. Ama sonuca ulaşılamadı. Önümüzdeki sene yerel seçimler var. Eğer Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı bu seçimlerde bir yere aday olacaksa 6 ay önceden istifa etmesi gerekir. Yani eğer bu düzenleme yapılacaksa önümüzde çok kısa bir süre var. Benim inancım bakanlık bunu erteleyerek kendi döneminde meclisten ayrılacak. ‘Benden sonra gelen yapsın’ denecek. Alınan kararda kendilerinin hiçbir dahli yoktur. Ancak 10 yıldır da bu durumu düzeltmek için bir girişim yapılmamıştır. Ama buradaki insanlar milyon dolarlık para ödeyerek, özel sektörde sıkı rekabet içindeyse, yazıklar olsun bu kadar uğraşısına bu meclisin” dedi.
STK
İMEAK DENIZ TICARET ODASI YÖNETIM KURULU BAŞKANI METIN KALKAVAN
“BALIKÇILIĞA VERILEN TEŞVIK KOSTERE DE VERILEBILIR” MEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, odanın seçimlerden sonra yapılan ilk toplantısında yaptığı konuşmada, seçimlerle birlikte rekabetin bittiğini, artık herkesin aynı amaç için çalışacağını söyledi. Kalkavan, bundan sonra daha ileriye dönük adımlar atacaklarını kaydederek, “Gelecek için çalışacağız. Bu odada 31 yıllık emek var. Bizden öncekiler buraya kadar getirdi, biz de aldığımız noktadan bu odanın başarısını daha da ileriye taşıyacağız. Komiteleri yerli yerine koymaya çalıştık. Halen farklı komitelerde olan insanlar var. Ama bu mecburiyetten kaynaklandı. Biz o işi uzmanlarına bıraktık. ‘Ben farklı komitedeyim’ diyen 5-10 kişi ancak çıkar” dedi. Denizcilik konularının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çok tartışılmadan desteklendiğini ifade eden Kalkavan, “Bütün partiler destekler denizciliği. Biz yeter ki doğru şeyi doğru zamanda doğru şekilde anlatalım. Sıkıntılarımız var. Ama bunların bir kısmı çözülebilir, bir kısmı da çözülemeyecek konulardır. Navlunlara devletin bir şey yapmasını bekleyemeyiz. Ama kapasite arzını çözebiliriz. Bugün devlet balıkçılıkta çok güzel bir uygulama yapıyor. Tarım Bakanlığı, 10 metre ile 40 metre arası, 400 tane tekneye hurda teşviki verdi. 10 metre ile 20 metre arası tekneleri metresi 10 bin TL’den, 20 metre üzeri tekneleri metresi 20 bin TL’den geri aldı. Hurdaya veya bağışa saydı. Lisansları iptal etti. Balıkçı teknesi arzını azaltmak amacıyla yaptı bunu. Bu hesabı 400 tekneye vurduğumuzda yaklaşık 250 milyon TL gibi bir rakama tekabül ediyor.
İ
Bizim de Gemi İnşa Sanayicileri Derneği (GİSBİR) ile birlikte çalıştığımız bir projemiz var. Hurda teşviki dediğimiz konu aynen bunun gibi oluyor. Koster Projesi dediğimiz durumda da aynen bu şekilde bir uygulama yapıp, eski gemilerimizi yenileme yoluna gitmek olacak. Devlet istediği zaman yapıyor. Çok güzel şekilde yürütüyor. İnşallah bunu koster için de uygulamaya koyacaktır. Sektör olarak biz de daha çevreci daha verimli bir filoya sahip olabiliriz” şeklinde konuştu.
Mayıs - Haziran 2013
41
Liman
ÇANAKKALE LIMANI’NDA HER TÜRLÜ GEMIYE YER VAR Çanakkale Limanı sahip olduğu ISPS Kodu dâhilinde neredeyse her türde gemiye yük elleçleme hizmeti sunarak bu alanda bulunduğu bölge açısından sektöre önemli katkılarda bulunuyor. ahip olduğu ISPS (Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenliği) Kod dâhilinde neredeyse her türde gemiye yük elleçleme hizmetleri sunan Çanakkale Kepez Limanı, aynı zamanda Çanakkale’nin deniz hudut kapısı olma özelliği ile de kentin dünyaya açılan kapısı olarak Çanakkale’ye ve ülkeye katkı sağlıyor. Çanakkale Kepez Limanı Genel Müdürü Ali Aktoprak limanın, akaryakıt tankerinden genel kargo gemilerine, Ro-Ro’dan yolcu gemisine kadar farklı türdeki birçok gemiye sunduğu hizmet altyapısıyla faaliyet gösterdiğini söyledi. Aktoprak, “Tamamen gümrüklü saha üzerinde kurulu bulunan terminal içerisinde limanın sahip olduğu yolcu salonu, 28 metre derinliğe sahip iskelesi, duty free shop vb. imkânları ile de Çanakkale’de kruvaziyer turizminin gelişmesine büyük katkı sağlıyor” dedi.
S
YILLIK 1 MILYON TON ELLEÇLEME KAPASITESI Aktoprak, “Çanakkale (Kepez) Limanı’nın yük elleçleme kapasitesinin yıllık 1 milyon ton dökme ve genel kargo, yıllık 100 bin TEU konteyner olarak belirlenmiş ve gemi kabul kapasitesi ise tahmini 600 gemi/yıl olarak öngörülmüştür. Buna karşılık 2012 yılı içerisinde Çanakkale Limanı’nda 150 bin ton dökme yük elleçlenmiş olup limanı ziyaret eden kruvaziyer gemileri ile toplam 12 bin 600 yolcu ziyarette 42
Mayıs - Haziran 2013
bulundu. Liman içerisindeki kabotaja ayrılan bölümden Gestaş Deniz Ulaşım Turizm Tic. A.Ş. işletmeciliğinde gerçekleştirilen Kepez-Eceabat arası feribot seferi kapsamında 2012 yılında 840 adet sefer ile toplam 5 bin 631 adet araç taşınmıştır. Atık toplama faaliyetleri kapsamında ise, yine aynı yıl içerisinde Çanakkale Boğazı’ndan geçen ve limana uğrak yapan gemilerden toplam 200 bin metre küp petrol türevi atıklar toplanmıştır. Toplanan bu atıkların susuzlaştırılıp ayrıştırılması sonucunda yaklaşık 15 bin ton atık, geri dönüşüm kapsamında ekonomiye kazandırılmıştır” ifadelerini kullandı. GENELDE MADEN YÜKLÜ GEMILER UĞRUYOR Ağırlıklı olarak ihracat yüklerinin elleçlendiği limanda, genel olarak endüstriyel hammadde olarak maden yüklerini yükleyecek gemilerin uğrak yaptığını ifade eden Aktoprak, “Bunun yanında ithalat yükü olarak gemiler ile zaman zaman tahıl ürünleri tahliye edilmek üzere limana getirilmektedir. İskele ve depolama alanlarının temiz olması, yaklaşık 30 metreye ulaşan draftı nedeniyle liman genel kargo gemilerinin uğrak noktalarından birisi durumunda. Tümüyle geçici depolama yeri statüsündeki 3 bin metrekarelik kapalı deposu ve 35 bin metrekarelik açık depolama sahası ile liman başta rüzgâr enerji santrali projeleri olmak üzere birçok genel kargo projesine ev sahipliği yapmakta. Bunun yanında Çanakkale’nin tek kruvaziyer destinasyonu olan Çanakkale (Kepez) Limanı, sezon içerisinde kruvaziyer ge-
Liman
milerini ağırlıyor” şeklinde konuştu. UYGUN FIYAT POLITIKASI Limanın konumunun ve hizmet çeşitliliğinin bölge sanayisinin yanı sıra ithalat, ihracat ve iç kabotaj yüklerinin uygun fiyatlar ve maliyetlerle elleçlenmesinde ülke geneline de hizmet verilebilmesini sağlıyor diyen Aktoprak, “Çanakkale (Kepez) Limanı’nın transit aktarma limanı olarak kullanım uygunluğu, nakliye maliyetlerini düşürmesinin yanı sıra, Çanakkale Boğazı’nda seyreden yoğun gemi ve yük trafiği içerisinde 214 metrelik iskelesi ve yaklaşık 30 metreye ulaşan draftı ve neredeyse her türde gemiye sunabildiği hizmet altyapısı, limanın bu alanda sahip olduğu avantajları göz önüne seriyor” ifadesinde bulundu. 2015’TE GELECEK ANZAK’LAR IÇIN HAZIRLIK YAPILIYOR Önümüzdeki dönemde yapmayı düşündükleri projelerden de bahseden Aktoprak, “2015 yılı Nisan ayında Anzak Günü merasimlerinin 100’üncü yılı sebebiyle dönem içerisinde 20’ye yakın
büyük kruvaziyer gemisinin uğrak taleplerine yönelik gerekli çalışmalarını titizlikle yürütüyoruz. Bunun yanında, 2012 yılı sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan atık ihracatına yönelik gerekli izinlerini aldığımız, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine atık ihracatına 2013 yılı içerisinde başlayacağız. Atıkların daha farklı şekillerde ekonomiye kazandırılması hususunda liman ve üniversite destekli araştırmalar bünyesinde oluşturulan AR-GE çalışmaları kapsamında bir TÜBİTAK Projesi de yer alıyor” dedi.
ÇANAKKALE LİMANI Çanakkale Liman İşletmesi Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından 2004 yılında temeli atılan Çanakkale (Kepez) Limanı’nın üst yapı inşaatı, Kolin İnşaat A.Ş. tarafından tamamlandı ve 2005 yılında işletmeye alındı.
SOSYAL SORUMLULUK PROJESI Ali Aktoprak, Çanakkale (Kepez) Limanı’nca yürütülmekte olan sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgiler vererek, “Özellikle öğrencilerimizin çevre kirliliği konusunda bilinçlendirilmesi maksadıyla 2014 yılı itibariyle deniz çevresi konusunda bilgilendirme eğitimi programları da liman bünyesinde yürütülmeye başlanacak. Bu kapsamda öğrencilerin staj programları programa dahil edilerek projenin geniş tabanlı olarak yürütülmesi sağlanacak” şeklinde konuştu. Mayıs - Haziran 2013
43
Makale
MLC 2006’ya hazır mıyız?
P&I kulüpleri teminatlarını MLC 2006 kapsamında genişletiyor
D
enizcilik Çalışma Konvansiyonu (Maritime Labour Convention-MLC 2006), 60’dan fazla Uluslararası Calışma örgütü (ILO) sözleşmelerinin biraraya getirilerek ve modernize edilerek tek bir çatı altında toplanmasıdır. MLC 2006, gemi adamlarının, donatanların ve işletmecilerin haklarını ve görevlerini belirlemektedir. Ayrıca, MLC 2006 ‘nın en temel amaçlarından biri ise gemi adamlarının gemilerdeki çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesidir. Gemi adamlarının en dogal hakkı olan gemilerdeki yaşama ve çalışma ortamı standartlarının yükseltilmesini hedeflemektedir.
Av. Ayça UÇAR CertAsing Türkiye Müdürü
Peki MLC 2006 kimlere yükümlülükler getiriyor? Türk Bayraklı Gemiler MLC 2006 kapsamında mıdır? Şuanda, Söz konusu konvansiyona 35 civarinda ülke taraf olmustur ve Konvansiyon 20 Agustos 2013 tarihinde 500 GT ve üzeri tüm gemiler de uygulanmak üzere söz konusu konvansiyona üye ülkeler açısından yürürlüğe girecektir. Türkiye şuanda MLC 2006’ya taraf değildir ancak bu durum Türk bayraklı gemilerin bu konvansiyonun şartları ile bağlı olmayacağı anlamına gelmemektedir. Denizcilik Çalışma Konvansiyonuna Filipinler dahil Panama,Liberya, Marshall islands, Bahamas ve daha bir çok avrupa birliği ülkesi de üye olmuştur(üye ülkelerin tümüne www. ILO.ORG web sitesinden ulaşılabilir.) ve dolayısı ile üye ülkelerin bayrağını taşımasa bile, 500 GT ve üzeri tüm gemiler üye ülke limanlarına sefer yapacaklarından MLC 2006’nın şart koştuğu sertifika bulundurma yükümlülügünü yerine getirmek zorundadırlar.
44
Gemilerde Bulundurulmasi zorunlu sertifikalar nedir? 500GT ve üzeri gemiler icin üye bayrak devleti tarafindan temin edilecek ve üye ülke bayrağını taşıyan gemiler icin ‘’Maritime Labour Certificate’’ ve üye ülkelere sefer yapan gemiler için de ‘’Decleration of Maritime Labour Compliance’’(DMLC) gemide bulundurulması zorunludur. MLC 2006 kapsamında gemi adamlarının ölümü, hastalık ve yaralanmaya bağlı uzun süreli sakatlanmaları,gemi adamlarının sözleşmelerinin bitmesi Mayıs - Haziran 2013
durumunda ülkelerine geri gönderilme zorunluluğu var ve söz konusu sorumluluklar halihazirda 854 sayılı Deniz iş kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun ilgili maddelerinde güvence altına alınmıştır. Ayrıca söz konusu yükümlülüklerden doğan talepler de p&I teminatları kapsamındadır. Ancak şimdiye kadar armatörün iflası durumunda gemi adamlarının yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı ülkelerine geri gönderilme yükümlülüklerinden doğan talepler teminat dışında tutulmuştur. Ancak, 20 Agustos 2013 tarihinden itibaren armatörün iflası durumunda da P&I kulüpler teminatlarını genişleteceklerdir. P&I kulupler için karmaşık yapıda bir uygulama olacak ve her P&I kulüp bu kapsamda kendi kurallarını belirleyecektir. Önemli olan armatör ve sigortacı işbirliği içerisinde armatörlerin de gerçek anlamda ihtiyaçlarına cevap verecek ve uygulamaya yönelik bir yapının oluşturulması gerekmektedir, Bu anlamda sabit primli p&I kulüpleri de dahil bütün p&I kulüplere önemli zorluklar getirmektedir. Yukarıda belirtilen ve armatörun iflası halinde finansal güvence veren p&I teminatlarının delili olarak ‘’certificate of entry’’ verilmesi tasarlanmaktadir.Ancak Kelime anlami ile ‘’financial security’’ MLC 2006 konvansiyonunda tanımlanmamıştır. Ayrıca yine MLC 2006 kapsamında armatöre finansal sorumluluk sertifikasi ‘’Certificate of Financial Responsibility’’ veya 1992 CLC ve 2001 Bunker Convansiyonu kapsamında ‘’blue card’’ tedarik etme zorunluluğu yoktur. P&I kulüplere direk olarak başvurma hakkı verilmemiştir. Ancak her üye ülke MLC 2006 kapsamında söz konusu finansal güvenceyi MLC 2006’yi kendi yerel hukuku icerisine alarak sağlayabilir ve p&I kulüplerden söz konusu finansal teminatın delili olarak belge yayınlama şartını talep edebilir. P&I kulüpler, MLC 2006’ya üye olan ülkeler ile irtibata geçerek finansal güvencenin delili olarak ‘’certificate of entry’’adı altında belge vermesi gündeme gelebilir. Yukarıda deginilenlerin ışığı altında MLC 2006 uyum sürecinin sorunsuz ve rahat bir şekilde ilerlemesi icin P&I kulüpler, üye devletler ve armatörler ile işbirligi içerisinde çalışması gerekmektedir.
May覺s - Haziran 2013
45
Yan sanayi
BURHAN ÖZGÜR KİMDİR? 1958 Soma doğumlu olan Burhan Özgür ilk ve orta öğrenimini Soma’da, liseyi Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladı. Daha sonrada Kara Harp okulundan 1979 yılında mezun oldu. Bir kız ve bir erkek çocuk sahibi olan Özgür, Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde 31 yıl hizmet etti.2010 yılında emekli olan Özgür, Eylül 2010 tarihinden itibaren de İşbir Elektrik Sanayi Anonim şirketinin genel müdürlüğünü yürütüyor.
Genel Müdür Burhan Özgür:
İŞBİR ELEKTRİK sektörün okuludur Türkiye’nin ilk Elektrik Üretim Makineleri Fabrikası olan İŞBİR’in Genel Müdürü Burhan Özgür, firmasının Türkiye’de bu alanda bir okul olduğunu ve sektördeki pek çok firmanın yetişmiş elemanının kendilerinden çıktığını söyledi. şbir Elektrik Üretim Makineleri Fabrikası, yurt dışında çalışan Türk İşçilerin dövizli tasarruflarıyla oluşturduğu ve 4148 ortağın katkılarıyla 1977 yılında kurulma çalışmalarına başlanmış ve 1978 yılında kurulmuş bir şirket. Adını işçi birliğinden esinlenerek alan ve 1988 yılından itibaren de Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) bağlı olarak faaliyetlerine devam ediyor.
i
46
Mayıs - Haziran 2013
İşbir Elektrik son zamanlarda özellikle denizcilik sektöründe önemli bir yol kat etmiş durumda. Firma, Türkiye için çok önemli bir proje olan MİLGEM Projesi’nde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çalıştığı firmalar arasında yer alıyor. Bu konunun kendilerinin uzmanlık alanı olduğunu kaydeden İşbir Elektrik Genel Müdürü Burhan Özgür, Türk işçisinin, Türk mühendisinin el emeğiyle yapılan MİLGEM 1 ve MİLGEM 2 ( Milli Gemi) Heybeliada ve Büyükada’nın
Yan sanayi
jeneratörleri kendileri tarafından üreSistemi) projesi kapsamında Jandarma tildiğini kaydetti. Özgür, “Her ikisinde Komutanlığı’na 2x15 KW gücünde jejeneratörleri ikisinde de 4 adet 750 KW neratörler üretiyoruz. Her çeşit güçte gücünde jeneratör bulunuyor. Heybeliave boyutta jeneratörü çok kısa sürede da’nın kabul işlemleri bitti. Kahramanca teslim etme kapasitemiz var. Bu da bizi yüzüyor. 19 Mayıs tarihinde Afrika’ya sektörde bir adım öne çıkarıyor” şeklingitti. Ben bundan çok büyük mutluluk de konuştu. duydum. MİLGEM’in devamı olan projenin ihalesini alan tersane ile görüşmeSessiz jeneratör geliyor lerimiz devam ediyor. Yeni üretilecek Türkiye’de sessiz jeneratör üretiminin 6 adet Milli Gemi’nin jeneratörlerini yapılamadığını kaydeden Özgür, “Sessağlamaktan mutluluk duyacağız. Başsiz jeneratör yapmak için en önemli fakka bir tersane tatör su soğutmalı rafından Deniz alternatördür. İŞKuvvetleri için BİR mühendisleri üretilmekte olan tarafından tasarYeni Tip Karakol lanan ve üretilen 12 BİN METREKARE Botunun jenerabir jeneratörü KAPALI ALAN törleri de İşbir sektörümüzün İŞBİR Elektrik, 12 bin metrekare tarafından üretilkullanımına kapalı, 20 bin metrekare açık mekte. Tuzla Tersunmuş durumalana sahip olan fabrikasında, saneler Bölgesi’ndayız. Özellikle modern teknolojisinin yanı sıra, de bir tersanede askeri alanda ve alanında uzman mühendis, yapılacak olan 2 yat sektöründe teknisyen ve kalifiye personeli adet Tank Çıkarönemli bir soruile sektörün en önemli temsilcilerinden biri konumunda. ma Gemisinin na yol açan ses jeneratörlerinin seviyesi, bu jenesözleşmesi tarafıratörle önemli ölmızdan imzalançüde düşürülmüş mış durumdadır. durumda. Mobil Her gemide 1000 KW gücünde dizel araçlardaki ses sorunu da önemli ölçüde yardımcı jeneratörler mevcut olacak, dikkate alınmaktadır. Özellikle, bankaSismik Gemi Projesi’nde de görüşmelar, sağlık kuruluşları ve laboratuarların lerimiz sonuçlanmış ve sözleşme imzamobil jeneratörleri mevcut. Bu jeneralanmıştır. Bu örnekleri daha da çoğalttörler ses seviyesini asgari düzeye indimamız mümkün. İşbir olarak sektörde riyor. Sesi yaklaşık 60 desibel seviyesine tercih edilen ve güven duyulan bir marindiriyor. Ben bunun için bir örnek verika olarak çalışmalarımız devam ediyor” yorum. Bu örnekte, yaklaşık 150 metre şeklinde konuştu. uzakta normal bir jeneratör çalışıyor. 1 metre yakınınızda ise bizim ürettiğimiz “İŞBİR bu sektörün okuludur” sessiz jeneratör. Siz yanınızdakini değil İŞBİR’in Türkiye’nin ilk jeneratör fabde, 150 metre uzaktaki jeneratörün serikası olduğunu ifade eden ÖZGÜR, sini duyuyorsunuz. Bu da kullanıcıya “İŞBİR Elektrik sektörün okuludur. çok önemli bir avantaj ve konfor sağlıyor. Bu ürünün prototipi tamamladık ve Bugün sektördeki diğer firmaların yeşuanda test aşamasında. Umuyorum ki tişmiş iş gücü İŞBİR tarafından karşılanTürkiye’de bir ilk olacak bu ürünle yurtmıştır. Bundan dolayı da büyük bir gudışına da bir açılım gerçekleştireceğiz” rur duymaktayız. Bu sektöre çok büyük ifadesinde bulundu. emeğimiz var. Marina sektörünün yanı sıra, gerek yurtiçi, gerekse yurtdışında İŞBİR devletin ve milletin fabrikasıdır” Silahlı Kuvvetlerine üretimler yapmakEn büyük hissesi Türk Silahlı Kuvtayız. Örneğin ADOP’ta (Ateş Destek vetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait olan Otomasyon Projesi), römorklu, dual İŞBİR’in hali hazırda 552 hissedarının ve mobil tipte jeneratör üretmekteyiz. olduğunu söyleyen Burhan Özgür, “İŞJEMUS (Jandarma Entegre Muhabere Mayıs - Haziran 2013
47
Yan sanayi
DENİZCİLERİN KABOTAJ BAYRAMI KUTLU OLSUN Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve çok stratejik bir konumda yer alıyor. Cennet bir ülkede yaşıyoruz. Bu denizlerimizin kıymetini bilmemiz lazım. Özellikle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak denizlerdeki bu hâkimiyetimizin ilelebet devam edeceğine inanıyorum. Denizcileri bu kutsal görevlerinden dolayı çok seviyorum. Denizcilerin Kabotaj Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar başarılarının devamını dilerim.
BİR devletin ve milletin fabrikasıdır. Bu bakımdan gerek devlet kanadında, gerekse yetişmiş insan gücüyle sektörde önemli bir noktadır. İŞBİR bu gücünü daima sektörün önünde giderek korumakta ve geliştirmekte. En iyi işçilikle, en iyi malzemeyi kullanarak ürünlerinin kalitesini en üst seviyede tutmaktadır. Kesinlikle uzak doğu kökenli malzemeyi ürünlerine katmamaktadır. Birinci sınıf malzeme kullanmaktadır. Bu da sektördeki güvenimizi artıran bir sebeptir” şeklinde konuştu. “Satış sonrası ürünümüzün arkasındayız” Biz satış sonrası hizmetlere çok önem veren bir firmayız diyen Özgür, “ Sattıktan sonra ürününün arkasında durmayan firmalar gibi değiliz. Müşteri memnuniyeti bizim için birinci sırada gelir. Önemli olan ürünün arkasında durmaktır. 20 yılda geçse biz bu prensibimizden asla taviz vermeden eski veya yeni tüm müşterilerimize aynı titizlikle hizmet vermekteyiz. Satış sonrası hizmetlerde gerek firmamızda çalışan personelimiz, gerekse yurt çapında yetkili servislerimiz vardır. Yurtiçindeki veya yurtdışındaki müşterimizin herhangi bir sorununda teknik personelimiz yönlendirilerek sorun en kısa zamanda çözüme kavuşturulur. Anlaşmalı olduğumuz servisler, bizim tarafımızdan
48
Mayıs - Haziran 2013
GEÇMİŞTEN GELEN TECRÜBE O zamanın şartlarında mevcut imkanlar ile kurulmuş olan İşbir Elektrik, geçmişten gelen tecrübesini günümüz teknolojisiyle birleştirilerek, ülkemizin başta dizel elektrojen grupları olmak üzere; senkron alternatör, statik ve dinamik frekans konvertörü, askeri ve sivil maksatlı mobil dual setleri, sahil güvenlik botlarında ve römorkörlerde kullanılan gemi tipi dizel jeneratör setleri ile TCDD tarafından kullanılan vagon jeneratörlerini üreten en büyük kuruluş konumunda.
eğitimi verilmiş ve sertifikalandırılmış teknik personelden oluşan bir yapıya sahip. Bu eğitimler her yıl tekrarlanıyor. Her biriyle ayrı ayrı sözleşmeler imzalıyoruz. Firmaları seçerken, ne kadar teknik elemanı, ne kadar mühendisi ve ne kadar mobil araç-gereci var, bütün bunları göz önüne alarak o firmayla işbirliğine gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
Dosya
May覺s - Haziran 2013
49
Savunma sanayi
Milli çıkarma gemisinde “Babayiğit” belli oluyor
illi Çıkarma Gemisi’nin yapımı ihalesinde sona yaklaşıldı.Yakın zamanda yapılacak Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında ihaleyi kazanan firmanın açıklanması bekleniyor. İhaleye teklif veren firmalar arasında RMK Marine, Sedef Tersanesi ve DESAN Tersanesi bulunuyor. Havuzlu
M
çıkarma gemisinin, 27 amfibi zırhlı hücum aracı, 4 çıkarma aracı, 2 araç ve personel çıkarma aracı ile birlikte maliyetinin 3 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Gemi, top atış kontrol sistemi, yakın savunma sistemi, makineli tüfek platformu ile donatılacak. 90 ila 100 zırhlı aracı da taşıyacak. Gemi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine verilecek.
LST projesinde tedarikçilerle imzalar tamam NADOLU Tersanesi (ADİK) ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri ASELSAN, HAVELSAN ve İŞBİR Elektrik tarafından ortak yürütülen LST (AMFİBİ Gemi) Projesi’nin imzaları atıldı. ANADOLU Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı M. Faruk Ürkmez, iki yıldır dikkatle üzerinde çalışılan projede bu imzalar ile yeni bir aşamaya gelindiğini; Hazine Müsteşarlığı’na sağlanan proje kredisinin de kısa zaman içinde kullanılabilir olması ile projenin inşasının da fiili olarak başlayacağını belirtti.
A
50
Mayıs - Haziran 2013
May覺s - Haziran 2013
51
Makale
LPD – havuzlu çıkarma gemisi
H
avuzlu Çıkarma Gemisi, İngilizcesi: Landing Platform Dock (LPD), diğer bir deyişle Doklu Çıkarma Gemisi. Bu tip gemiler bir görev kuvvetini savaş araçları ile birlikte hedef bölgeye intikal ettirir, içindeki havuzda konuşlanmış hızlı deniz araçları ile de bu kuvvetin süratle kıyıya çıkmasını sağlar. Tank da dahil olmak üzere kara araçlarını ve başka çıkrama araçlarını taşır. Bir yandan da üzerinde helikopterler, insansız hava araçları ve hatta dikey iniş-kalkışlı uçakları barındırabilir. Böylece sahile çıkardığı kuvvetin belirli bir oranda hava desteğini sağlar, ilerideki kritik noktalara havadan birlik indirebilir. Bu nedenle bu tip gemilere bazen LHD, Landing Helicopter Dock da denir. Bu gemilerin en önemli görevi “Power Projection” yani güç naklidir. Bu tip gemiler belirli bir gücün deniz aşırı bir noktaya taşınmasını, dünya üzerindeki herhangi bir noktada gücünüz sıfır iken bir anda büyük bir güce ulaşmanızı sağlar. Bu nedenle bu gemilere “Amphibious Assault Ship” Amfibi Hücum Gemisi de denir. Yüksek savaş yetenekleri ile donatılmış bu gemiler çok az sayıda ülkede bulunmaktadır. Eğer bir ülkenin deniz aşırı menfaatleri var ise bu tür gemilere sahip olmak gerekiyor.
Atilla ÖZDÖL Deniz Sistemleri Proje Yöneticisi
SAVUNMA PENCERESİNDEN
52
“GELECEĞI PALANLAMALIYIZ” Türkiye’nin menfaatlerini savunacağı okyanus ötesi kara paçaları yok, ancak deniz aşırı menfaatleri her zaman olacaktır. Yarın Ege, Akdeniz veya Karadeniz havzasındaki herhangi bir kara parçasında bir Türk varlığına ihtiyaç duymayacağımızı kim garantileyebilir. Libya ve Somali örneklerini unutmayalım. Uluslararası stratejik kararlarda etki gücüne sahip olmak istiyorsak “Power Projection” kabiliyeti önemli bir araçtır. Geçen on yıllık süre içinde global veya bölgesel olarak yaşanan olaylar, Türk Deniz Kuvvetlerinin değişkenlik gösteren olaylar karşısında ani reaksiyon gösterebilen, kriz bölgelerinde harekat icra edebilen bir yapıda kuvvete ihtiyacı olduğunu göstermiştir. Deniz Kuvvetlerimizin “Milli güce dayalı etkin bir deniz gücüne sahip olmak, bu kuvveti dünya denizlerinde Türkiye’nin alaka ve menfaatlerini elde edecek şekilde kullanmak” vizyonuna uygun olarak son senelerde hız verdiği gemi inşa projelerine Havuzlu Çıkarma Gemisi - LPD inşaatını da katmıştır. Bu kapsamda Savunma Sanayii Müşteşarlığı - SSM nezdinde yürütülen LPD Mayıs - Haziran 2013
Projesi; 1 adet Havuzlu Çıkarma Gemisi ile 4 adet Çıkarma Aracı (LCM), 27 adet Amfibi Hücum Aracı (Amphibious Assault Vehicle - AAV), 2 adet Personel Çıkarma Aracı (LCVP), 1 adet rehberleme maksatlı komutan vasıtası ve 2 adet RHIB’in tedarikini kapsamaktadır. LPD toplam 8 adet helikopter ile 94 adet muhtelif amfibi araç ve Amfibi Deniz Piyade Tabur Görev Kuvveti’ni (Tabur + Tank Bölüğü) taşıma kabiliyetine sahip olacaktır. Türk Deniz Kuvvetlerinin ayrıca, amfibi harekatta ani reaksiyon göstermek maksadıyla 2 adedi LPD’de konuşlanmak üzere 4 adet Hava Yastıklı Çıkarma Aracı (LCAC) projesi bulunmaktadır.
GEMİNİN GÖREVLERİ Resmi olarak Levend Sınıfı LPD olarak adlandırılan geminin görevleri; kuvvet aktarım imkan ve yeteneğinin geliştirilmesi, amfibi harekatlarda sürat ve esneklik kazanılması, barışı destekleme, doğal afet yardım, bölgesel güvenlik ve işbirliği faaliyetlerinde etkinlik kazandıracak bir tabur büyüklüğündeki bir birliği ve harekat karargahını intikal ettirmek ana üs desteği gerektirmeksizin bu kuvvete lojistik destek sağlamak olarak tanımlanmaktadır. Azaltılmış Radar Kesit Alanı (RKA) özelliğine sahip olan bu gemi; sahip olduğu modern komuta kontrol alt yapısı ile en karmaşık harekat tipi olan Amfibi Harekatın tüm veçhelerini yönetebilecek imkan kabiliyette yüzer bir savaş karargâhıdır. Toplam ağırlığının tam yükle 28.000 ton ve boyunun 220 metre olması beklenen Levend Sınıfı LPD, Amfibi Görev Kuvveti Harekat Merkezi ve Çıkarma Kuvveti Harekat Merkezi’nden oluşacak bir Müşterek Harekat Deniz Görev Kuvveti Karargahı (MHDGG) ile NATO tarafından tevdi edilecek görevlere istinaden kullanılacak Yüksek Hazırlık Seviyeli Deniz Birliği (HRF) Karargahı’nı da bünyesinde barındıracaktır. Projenin esas amacı güç aktarımı kabiliyeti olmasına rağmen, afet bölgelerine insanı yardım yapabilecek şekilde barınma ve hastane imkanları
Makale
ile donatılmıştır. Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu düşünülürse, bir deprem anında bölgeye süratle hareket edebilen, depremzedelere gereken her türlü acil yardımı derhal sağlayabilecek böyle bir geminin ne derece önemli olduğu ortaya çıkar. Üzerindeki araçlar ile birlikte 3 milyar dolar değerindeki bu proje; muhtemelen Temmuz 2013 ayı içinde toplanacak olan önümüzdeki Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) toplantısında karara bağlanacaktır. Başlangıçta “Havuzlu Çıkarma Gemisi” olarak düşünülen projenin kapsamı genişletilerek dikey iniş-kalkış yapabilen Vertical takeoff and landing (VTOL) savaş uçaklarına uygun hale getirildi. Gemi bu hali ile uçak gemisi değil ise de “Helikopter Gemisi - LHD” haline geldi. Dikine iniş kalkış yapan uçakların ve helikopterlerin iniş yapabileceği, içindeki havuzda küçük gemiler, tank dahil zırhlı araçlar bulunduran geminin bir nevi yüzen deniz harekat üssü gibi çalışması öngörülüyor. ÜÇ TERSANE YARIŞIYOR Projede üç gemi teklifi yarışmaktadır; RMK Marine Tersanesi tarafından verilen özgün tasarıma sahip gemi, Desan Tersanesi tarafından verilen Çin Yuzhoa sınıfı ve Sedef Tersanesi tarafından verilen İspanyol Juan Carlos sınıfı. Ancak yabancı gemilerin birebir aynısı bizim isterlerimize uymamaktadır, bu gemiler örnek gemi (Parent Ship) olarak ele alınmış ve dizaynları özgün hale getirilmiştir. Bu gemilerden Juan Carlos (L61) 2005 yılında İstanbul’u ziyaret etmiştir. Juan Carlos (Avustralya versiyonu Canberra Sınıfı) bizim LPD projesine çok benzemektedir. Aşağıdaki tabloda bu gemilerin bir karşılaştırması görülmektedir.
Azaltılmış Radar Kesit Alanı (RKA) özelliğine sahip olan bu gemi; sahip olduğu modern komuta kontrol alt yapısı ile en karmaşık harekat tipi olan Amfibi Harekatın tüm veçhelerini yönetebilecek imkan kabiliyette yüzer bir savaş karargâhıdır.
Teknik Özellikler
Mayıs - Haziran 2013
53
Savunma sanayi Gemi inşa sanayinde birçok projeye imza atan Baki Gökbayrak’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı Tuzla Merkezli Dearsan Tersanesi’nin yüzde 100’ü Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a satıldı.
Dearsan Tersanesi Aziz Yıldırım’a satıldı
aki Gökbayrak’ın Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde askeri gemi inşa projelerine ağırlık vereceğinden dolayı, hissesini 30 milyon dolara Aziz Yıldırım’a devretmek için anlaştığı öğrenildi. Yapılan sözleşmeye göre, Baki Gökbayrak ve diğer ortakların hisselerin devri için ön anlaşma yapıldığı ve önümüzdeki günlerde ise hisse devrinin yapılacağı kaydedildi. Baki Gökbayrak, Türkiye’de gemi inşa sanayinden çekilerek, Türkmenistan’a kurduğu tersane ile Türkmenistan Deniz Kuvvetleri’ne ve diğer Türk Cumhuriyetlerine askeri gemi inşa işlerine yoğunlaşacağı ifade ediliyor.
B
54
Mayıs - Haziran 2013
DEARSAN BIRÇOK ILKLERE IMZA ATTI 1980 yılında kurulan Dearsan Gemi İnşaat Sanayi A.Ş, kuruluş tarihinden bu yana muhtelif tip gemi inşa faaliyetlerine devam ediyor. Tersanede Aquila sınıfi römorkör ile birlikte değişik tonajlarda kimyasal tanker inşası yapılıyor. Ayrıca askeri projelere de imza atan Dearsan Tersanesi Türk Deniz Kuvvetleri’ne Yeni Tip Karakol Botu inşa ediyor. Dearsan Tersanesi, sahip olduğu,126 m uzunluğundaki kızak, 15 bin 342 metre kapalı gemi inşa sahası, 15 bin 871 metre açık alanı ve 3 bin metrelik kapalı depolama alanı ile aynı zamanda muhtelif tipte 9 adet gemi inşa etme yeteneğine sahip.
DOSYA
DENİZ SİGORTALARI VE GEMİ BROKERLİĞİ Mayıs - Haziran 2013
55
Dosya
Z. P覺nar Kalkavan Sesel 56
May覺s - Haziran 2013
Dosya
GEMI BROKERLERI DERNEĞI BAŞKANI PINAR KALKAVAN SESEL, MESLEĞIN KATALIZÖR KONUMUNA DIKKAT ÇEKTI…
iYi BiR BROKER KÖTÜYE GiDEN BAĞLANTINIZI KURTARABiLiR ürkiye’de yeterince tanınmasa da, genç ve çok donanımlı bir neslin başını çektiği çığ gibi büyüyen bir sektör var: Brokerlik. Kısaca ‘taşıyan ile taşıtan veya alıcı ile satıcı arasındaki bağlantıyı kuran kişi’ olarak tanımlayacağımız bu meslek grubunun temsilcileri bazen öyle işlere imza atıyorlar ki, tam ‘tüm kapılar kapandı’ dediğiniz anda müzakerenin yeniden yürümesini sağlayabiliyorlar. Firmaların ticaretine direkt katkıda bulunacak bir meslek grubunun mensupları olduklarını ifade eden Gemi Brokerleri Derneği Başkanı Z. Pınar Kalkavan Sesel, “Bir tüccar; ister armatör, isterse de kiracı olsun araştırmalı ve işini ehline vermeli. Taraflara yön verebilecek sağduyu, teknik ve ticari bilgiye sahip brokerlerin desteğiyle, firmalar bizle birlikte büyüyecekler. Bir armatörün kiracıyla direkt konuşması bazı riskler içerebilir. Ben de hem gemi işletmeciliği, hem de brokerlik yapıyorum fakat gemiyi işletirken araya bir broker koymayı tercih ederim. Çünkü broker aynı zamanda tampon konumundadır. Müzakereler çıkmaza girmiş bile olsa broker gerektiğinde şimşekleri üzerine çekerek işi kurtarmanızı sağlayabilir. Taraflar arasındaki uzun soluklu olabilecek bir ticari ilişki anlık duygularla ziyan edilebilir ve broker tarafların ticarete devam ederek birbirlerini tanımalarına olanak sağlar” diye konuştu. Türk brokerliğinin dünya standartlarında icra edildiğini ifade eden Kalka-
T
Mayıs - Haziran 2013
57
Dosya
layıkıyla yerine getireceksiniz” açıklamasını yaptı.
van, Türk armatör ve kiracılarının, Türk brokerlere öncelik ve destek vererek sektörün gelişimine katkı sağlamaları gerektiğine dikkat çekti. Kalkvan sözlerini şöyle sürdürdü: “2008 öncesi hataları absorbe edecek toleranslar vardı, navlun piyasası yüksekti. Yanlış bir şey yapsanız telafi edilebiliyordu. Ama şu an bu telafi marjı yok. Bin dolarlık bile bir açık verildiğinde dahi ciddi problem çıkabiliyor. Kontrat hukukunun ucu bucağı yoktur. Yeni bir segment canlanmaya başladı: Tekniği iyi bilen firmalar danışmanlık yapmaya başladı. Aslında brokerin faaliyet kollarından biri de taraflara danışmanlık yapmaktır. Ama armatör de, kiracı da işini bildiğini düşününce danışmanlık müessesesine de ihtiyaç olmamış. Bizim ticari filomuz koster ağırlıklıydı. Fakat, artık büyük tonaj var. Ve büyük tonajla birlikte birçok teknik bilgiye de sahip olmak zorundasınız.” KÜÇÜK BİR İFADE SİZİ KURTARIR DA, BATIRIR DA... Brokerler, meslek icabı deniz hukuku, finans, coğrafya, denizcilik vb. gibi değerli donanımlara sahipler. Müzakere ve bağlantı süreçlerinde risk faktörünü minimize edebilirken, yeterli donanıma sahip olmayan bir broker temsil ettiği tarafı ciddi risklere ve zarara sokabilir. Araç kiralama, sağlık sigortası poliçeleri gibi benzer sözleşmeleri okurken bile analiz ettiklerini ifade eden Kalkavan, “Eğer bu işi yapmak istiyorsanız, tüm incelikleri 58
Mayıs - Haziran 2013
MARITIME WEEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR Gemi Brokerleri Derneği’nin önüne Türkiye ibaresini eklemek için başvurduklarını ve süreci tamamlamak için adım adım tüm kriterleri yerine getirmek için çalıştıklarını söyleyen Gemi Brokerleri Derneği Başkanı, “Eğitimler veriyoruz, üniversitelerle ortak eğitim projeleri üzerinde çalışıyoruz, sosyal sorumluluk projelerimiz oluyor. Sektörün gelişmesine katkıda bulunacak seminerler veriyoruz. En önemlisi tüm uluslararası denizcilik camiasını ağırladığımız bir yemek organizasyonu yapıyoruz. İlk etkinliğimizi 1.300 kişinin katılımıyla gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde bu organizasyonu daha da büyütüp, sektörün tamamını kucaklayan bir yapıya dönüştürme arzusundayız. Maritime Week ya da başka bir adla kabotaj bayramı ile birleşen bir tarihte çok büyük bir organizasyona imza atmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu hafta boyunca seminerler, konferanslar, çalıştaylar düzenlemeyi, ardından da büyük bir yemek organizasyonuyla haftayı tamamlamayı içeren bir yapı üzerinde çalışıyoruz. Henüz ne zaman start vereceğimizi bilemiyorum ama DTO’nun da desteğiyle bu çalışmaları hızlandırabileceğimize inanıyorum. Yunanistan, bu yıl yapacağı Hellenic Ship Broker organizasyonunu ekonomik nedenlerle iptal etti. Belki, biz seneye böyle bir organizasyonla camiamızın karşısına çıkarız” ifadelerini kullandı.
Dosya
GEMI BROKERLERİ DERNEĞİ BAŞKAN YARDIMCISI BAHADIR TONGUÇ:
DiKKAT! MESLEK iTiBARINI YOK EDEN BROKERLER DE VAR emi Brokerleri Derneği Başkan Yardımcısı ve 7 DENİZ Dergisi yazarlarından Bahadır Tonguç da, bazı meslektaşlarının sektörün itibarını ayaklar altına almasından şikayetçi. Özellikle Türk brokerlerinin uluslararası arenadaki saygınlığının hızla zedelendiğini dile getiren Tonguç, mesleklerinin itibarını hiçe sayan bu kisşilerden korunma yollarını ve alınacak önlemleri şöyle sıraladı: “Aldığımız duyumlara göre, bu kişiler yaygın olan iki yöntemle çalışıyor. Broker, gemi bağladığını söyleyerek kiracıya sahte bir fatura geçiyor ve navlunu ödemesini söylüyor. Kiracı da, araştırma yapmadan navlunu çıkartıyor ve neticesinde broker gelen parayla ortadan kaybolur. Bir diğer yöntem de, yükleme masraflarının taşıyan tarafından karşılanacağı durumlarda yaşanıyor. Yükleme limanında bir paravan acente gösterilir ve armatöre ulaşılarak, ‘... acentesinin liman ve yükleme masraflarını gönder, ben de limana ödeyeceğim’ denir. Armatör de, biraz da işi kaçırmamak adına, yeterli araştırmayı yapmadan parayı öder ve dolandırılır. Gemi limana vardığında yük mevcuttur fakat sanal acente ortada yoktur. Ne yazık ki bu güncel yöntemlerin çoğu Türkiye orijinli.” Bu işleri önlemenin yolunun basiretli tüccar olmaktan geçtiğinin altını çizen Tonguç, “Ama herkesin konsantrasyonu dağınık. Tarafların brokeri atlayarak direkt iletişimde bulunması elbette uygun ve etik değildir fakat bu tür hassas noktalarda, özellikle fatura geminin armatörü veya işletmecisi gibi yetkili bir
G
firma tarafından tanzim edilmemişse, yetki mektubu istenmelidir ve en ufak bir şüphe oluşursa konu incelemeye alınmalıdır. Sorunu düzeltmenin masrafı da ağır. Avukat atayacaksınız, yurt dışında avukatlar devreye girecek. Derneğin sorunu çözmesi isteniyor ama bizim de hareket kabiliyetimiz sınırlı, dolayısıyla bir yere kadar yardımcı olabiliyoruz. Bu noktada üyelikler önemli. Üye değilseniz, birçok yere ulaşamayabiliyorsunuz. Ne kadar kurumsal olursanız, riskleri o kadar kolay yönetirsiniz.” diye konuştu. Mayıs - Haziran 2013
59
Makale
Gemi Brokerleri Hata ve İhmal (FALSO) Sigortası
G
emi ve yük bağlantılarında zamanlama en önemli unsur. Zamana karşı yarışırken muhaberat, sözlü ve yazılı olarak sürdürülmektedir. Her ne kadar vakit nakittir diyorsak da acele ile yapılan işlemler hataya her zaman açık maalesef. İnsanoğlu hata yapabilir, ama sigorta yaptırılması patronların daha rahat uyumasını sağlayabilir. Bahse konu sigortacımız burada ITIC (International Transport Intermediaries Club). Proje noktasından, nihai fiziki olarak yapılan dallara kadar her türlü mali mesuliyet ve borç tahsilatı konularını kapsamaktadır.
Emin YASACAN Kuzey Sigorta Brokerliği
Kısaca sigortalama yaptıkları iş kolları; n Havacılık n Denizcilik n Demiryolları n Sorveyörler n Yatçılık profesyonelleri
Denizcilik profesyonellerinden; n Her türlü acenteler n Her türlü brokerlik firmaları n Gemi inşa mühendisleri n Gemi ve personel işletme ve idare firmaları n Gemi sicil, yeni inşa denetçileri ve ortak gemi işletmecileri sigortalanabilir Kiralama ve gemi brokerleri riziko kapsama konuları; n Yanlış yönlendirilmiş demuraj hesaplamaları – mektup yanlış adrese gitmiş; demuraj son gün bildirimi kaçırılmış. n Gemi ve yük bilgileri yanlış tanımlanmış – yanlış ebatlar, spekler ve miktarlar n Müzakere, pazarlık hataları – alınan bir teklifin detaylarını iletmeme veya eksik iletme n Beyanname ihmali n Teklifin yanlış eposta adresine gönderilmesi n Yetkili makamların kefalet ihlalleri n Aslında var olmayın bir kurum adına hareket n Borç tahsilatı n Komisyon kaybı
60
Mesela; n Check before fixing… Akdeniz içinde çalışan bir geminin brokeri. Kiracı-
Mayıs - Haziran 2013
dan gelen teklifi değerlendirmede, “time from 1700 Thursday or a day preceding a holiday until 0800 hours next working day not to count even if used” tabiri var iken armatör brokerinden Cezayir’deki tatil zamanlarını sorar. Broker armatörün sorusuna düzgün bir araştırma yapma gereği duymadan 24 saati bulan bir hatayla yanlış cevap verir. Malum problemler ve armatörün USD 26,000 kadar zararı çıkar ve ITIC zararı karşılama yoluna gider. n Muhataba dikkat… ‘İlet’e tıklayacağına ‘cevapla’ya tıklama. Zaman kısıtlaması olan bir ileti kiracıya gönderileceğine armatöre geri gönderilir. Zaman geçtiğinden armatör gemiyi başka bir kiracıyla bağlar.
n İhbarın gözden kaçması … Armatörün brokerin tankları inertlemesi gerektiğine dair yazı gönderir. Broker yazıyı görmez ve durumdan haberi olmayan kiracıyla gemiyi yüke bağlar. Gemi limana vardığında inertleme yüzünden yükleme gecikir. Brokere kayıp zaman için 30,000 USD lık claim açılır. İhmal aşikârken tazminat talebi derhal ödenir.
n Aslında var olmayan bir kurum adına hareket; yakıtın parasını kim ödeyecek?.. Yakıt brokeri disponent owner yerine actual owner a faturayı kestirir ama tahsilat yapamaz. Yanlış faturalandırma nedeniyle cepten ödeme yapmak zorunda kalır ve geri ödemeyi (780,000 USD kadar) ITIC gerçekleştirmek zorunda kalır. n Komisyon tahsilatı… Hintli kiracı biriken komisyonu ödeyemez duruma gelir, 25,000 USD. ITIC devreye girer ve iflasa zorlama kanalı ile tahsilat derhal gerçekleştirilir.
n Yazıya dökmeden yapılan muhaberat… Broker sürüp giden demuraj dava dosyasında hakem atandığına dair yazıyı kiracıya göndermediğinden armatör otomatikman USD 575,000 hak eder. Broker kiracıya telefondan bildirdiğini söylemesi işe yaramaz ve sulhi anlaşmaya binaen cebinden USD 75,000 katkı yapmak zorunda kalır. ITIC üyesine destek vermek zorunda kalır.
Makale
n Kira sözleşmesinde zeyilnamenin gönderilmemesi … Kiradaki gemiye broker subcharter yapar ama ana sözleşmede ambar temizliğinin kimin ödeyeceğinin zeyilnamesini göndermeyi atlar. Cebinden USD 7500 ödemek zorunda kalır ve ITIC den geri alır.
n Çatma çatışmadan kaynaklı komisyon kaybı … Broker dökme yük gemisini 90 günlük time charter’a bağlar. Tayland’tan yüklenen yük bir Afrika limanına tahliyeye giderken liman çıkışında bir tankerle çarpışır. Her ne kadar küçük bir çatışma da olsa tanker daha sonra gider iskeleye çatar ve dökme yük gemisi 2 ay limanda tutuklu kalır. Kiracının 30 günün sonunda gemi işlemezse kiradan çıkarma opsiyonu bulunmaktadır ve uygular. ITIC kayıp komisyonu üyesine öder.
Yeri geldiğinde para ile satın alamayacağınız tek şey sigortadır. Zamanında sigorta yapılmazsa, risk gerçekleştiğinde artık iş işten geçmiştir ve o poliçeyi parayla satın alamazsınız.
n Güverte üstü / güverte altı … Broker yükün çizimlerini zamanında armatöre gönderemediği iddiaları ile destekli bir şekilde yükün güverte üstüne yüklenemeyeceği, yüklenirse ilave lashing ve dunnage gerektiği ortaya çıktı. Dosya ITIC tarafından değerlendirilerek EUR 78,000 lik dosya EUR 10,000’a bitirildi.
n Broker yerinde yokken… Demuraj dosyası ilgili brokerinden masasında aylarca onun haberi olmadan durur ve mesuliyet ortaya çıkar. USD 50,000 ödemek hasıl olur ve ITIC üyesini destekler.
n Yakıt ağır mesele … Armatör yakıt brokerina 9 gün sonra teslim olacak şekilde 900 M/T IFO180CST ısmarlar. 180CST yakıt o zaman 623 USD dı. Teslime gelindiğinde yakıt HFO380CST çıkar ve tabii ki reddedilir. Derhal yakıt ayarlanır ama USD 672 M/T lik aradaki farkı ITIC karşılar. n East Med mi East Gulf mı? Gemi Arjantin’den yüklenmesi hitamında kiracı geminin East Gulf a gitmesi yönündeki talimat değişikliği broker tarafından armatöre iletilmedi. O zamanki hesapla kanal geçişleri vs yaklaşık USD 100,000 ödenmek zorunda kaldı ve ITIC karşıladı. Yukarıda konular gibi örneklemeler çoğaltılabilir( double booking, internet üzerinden sahtekarlık, muhaberatın ulaşıp ulaşmadığı teyidi, iki broker arasında komisyon paylaşması ihtilafı, birinci sınıf kiracı tanımı hataları vs). Açık bir şekilde hata olmasının yanında neredeyse bilgi eksikliğinden bile kaynaklanan hatalar iyi niyet çerçevesinde ITIC tarafından karşılanabilir ve / veya savunma masrafları karşılanabilir.
Mayıs - Haziran 2013
61
Söyleşi
AMERIKALI BROKERLER BIRLEŞEREK AYAKTA KALACAK Amerikan Gemi Acenteleri ve Brokerleri Derneği (ASBA) Başkanı Jeanne L. Cardona, ABD’de gemi brokerliğini ve tarihsel gelişim sürecini ABD temsilcimiz Kaptan Kubilay Ulucan’a anlattı. Küresel ekonomik yavaşlamanın ABD’de de etkisini gösterdiğini söyleyen Cardona, “Güçlü olan brokerler uzun vadede ayakta kalacak, daha küçük olanlar ise birleşerek ayakta kalmayı deneyecek” diye konuştu. ünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde de denizcilik sektöründe özellikle de gemi brokerliği üzerine sektörden gelmeyen, aslen eğitimleri denizcilik üzerine olmayan birçok kişi çalışıyor. Aslında bu durum, sektörün ne kadar derin ve çalışma gücüne her zaman ihtiyaç duyduğunun da bir göstergesi… Amerika’da eyaletler arası denizcilik taşımacılığı her ne kadar sinirli olsa da brokerlik konusunda bir o kadar ileri durumda… Özellikle de dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olması sebebiyle tanker brokerliği çok yoğun şekilde göze çarpıyor. Gemi Brokerliği ve kiralama konusunda diploma programları gerçekleştiren ASBA, bu eğitim zincirinin en önemli halkalarından biri. Dernek Başkanı Jeanne L. Cardona, dergimizin ABD temsilcisi Kaptan Kubilay Ulucan’ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
D
ASBA Başkanı Jeanne L. Cardona
ASBA nedir, üyeleri kimlerden oluşur ve ASBA üyesi olmanın sağladığı yararlar nelerdir? ASBA, 1934 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde gemi brokerleri, acenteleri ve bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin öncülüğünde kuruldu. 1980’lerin ortasına gelindiğinde Kanadalı şirketler de ASBA’ya katılmaya başladı. ASBA üyeleri, 2005’in Şubat ayında sertifikasyon kriterlerini yayınlayarak gemi danışmanı olarak faaliyet gösteren şirketler için çıtayı yükseltti 62
Mayıs - Haziran 2013
ve ABD-Kanada limanlarında hizmet veren şirketlerin kalitesini yükseltecek prensipleri belirledi. ASBA’nın sertifikasyon kriterleri, Ulusal Gemi Brokerleri ve Acenteleri Birlikleri Federasyonu tarafından da benimsendi. Bugün 20 FONASBA (Ulusal Gemi Brokerleri ve Acenteleri Birlikleri Federasyonu) üyesi ülke, Kalite Standartları açısından üyelerini teşvik ediyor. ASBA üyesi şirketler, bir ailenin üyeleri olarak bir arada olmaktan mutluluk duyuyor. ASBA, üyelerine hangi hizmetleri sunuyor? ASBA, özellikle de 11 Eylül olaylarının ardından önem kazanan güvenlik konularında, ABD Federal Hükümeti’yle birlikte üyelerinin haklarını savunuyor. Üyelerimiz, her yıl Ocak ayında New York City’de düzenlenen kutlamalardaki ücretsiz etkinliklerde tüm yılın yorgunluğunu atıyor. Mart ayında da, Baltık Borsası’nın düzenlediği Connecticut Denizcilik ve Taşımacılık Fuarı’nda üyelerimizle bir araya geldi. Sosyal etkinlikler, ASBA takviminin önemli bileşenlerinden. Üyeler, yıl boyunca düzenlenen golf partilerinde de bir araya gelme imkanına sahip. Ayrıca ASBA’nın resmi internet sitesi ve 3 ayda bir yayınlanan yayınlarla da tüm etkinliklerin fotoğrafları ve haberleri de üyelere ulaştırılıyor. ASBA üyeleri ayrıca, eğitimler, kurslar, seminerlere indirimli fiyatlarla katılıyor, bu etkinliklerin yanı sıra yıllık Kargo Konferansı’nda bir araya geliyor.
Söyleşi
ASBA, üyelerine ne tür eğitim ve sertifika programları sunuyor? ASBA, 1978 yılından beri Charter’ın Temel Prensipleri adlı ana eğitim kursunu düzenliyor. Bu yıl 31’incisi düzenlenecek olan eğitim her sene güncellenerek revize ediliyor. 2001 yılında, SUNY Denizcilik Koleji ve Deniz Hukuku Yüksek Profesörü Professor Jeffrey Weiss ile birlikte, ana eğitim kursumuzu geliştirmek ve bunu, “Shipbroking and Chartered Vessel Operations” adı altında yılda iki kez düzenlenen bir “uzaktan eğitim programı”na dönüştürmek için bir araya geldik. Bu iki kurs, dünya çapında güzel yankılar buldu. Ayrıca yılda bir kez düzenlenen “Maritime Law and Commercial Trade Transactions” adlı uzaktan eğitim programı da mevcut. Bunların yanı sıra ABD’deki denizcilik merkezlerinde verilen “Business of Shipping Intensive I ve II”, “Ship Agency” ve “Marine Insurance” başlıklı kurslarımız da var. ASBA’nın sunduğu eğitim ve kurs hizmetleri için web sitemizi ziyaret etmek mümkün. ASBA, bizimle birlikte ortak seminer düzenlemek isteyen şirket ve kuruluşlarla da canlı ya da web temelli etkinlikler gerçekleştirmekten mutluluk duyar, sadece bir e-mail gönderin yeter. ASBA, uluslararası herhangi bir denizcilik organizasyonuna üye mi? ASBA, Ulusal Gemi Brokerleri ve Acenteleri Birlikleri Federasyonu’nun (FONASBA) ve onun ABD’deki alt komitesi olan CIANAM’ın bir üyesi. Her yıl bir araya gelen bu gruplar; kuruluşlar, brokerler ve acentelerden oluşan Geniş bir uluslararası ağ ile ASBA’ya üye sağlıyor. ASBA ayrıca, ABD merkezli bir kuruluş olan Ulusal Deniz Dernekleri Birliği’nin(NAMO) de üyesidir. Brokerler ve acenteler bu durgun piyasa döngüsüne nasıl bakıyor? Tabi ki söylemeye bile gerek yok, üyelerimiz açısından gerçekten zor zamanlar yaşanıyor. Komisyon ödemek zorunda kalan gemi brokerleri, genişletilmiş aşağı piyasa tarafından önemli ölçüde etkileniyor. Üye gemi acenteleri, fiyatlara yapılan indirim baskısıyla başa çıkmak için verdikleri hizmetin değerini açık bir şekilde müşterilerine göstermelidir.
Bu zor piyasa koşullarında doğru olan hareket budur. Üyeleriniz gelecekten umutlu mu? Güçlü olanlar uzun vadede ayakta kalacak, daha küçük olanlar ise birleşerek ayakta kalmayı deneyecektir. ASBA, bu zor zamanlarda üyelerini nasıl destekliyor? İlginçtir ki, pazar ilişkileri ve yeniden tesis konularının ön plana çıktığı son iki Kargo Konferansı, rekor katılımlara sahne oldu. Konferansımız ve sosyal etkinliklerimiz, üyelerimizi bir araya getirerek güçlü durmalarını sağlıyor. Aidat ücretlerimiz 2000 yılından beri aynı kaldı ve bu sayede üye sayımızda bir azalma yaşanmadı. Üyelerimize, bu mükemmel ve destekçi tavırlarından dolayı teşekkürü borç biliyoruz. ASBA’nın merkezi neden New York bölgesindeki denizcilik kümelenmesinde yer alıyor? Denizcilik endüstrisi, teleks, faks ve e-posta’nın henüz kullanılmadığı günlerde ilk olarak Manhattan’ın aşağı kesimlerinde gruplaşmaya başlamıştı. Brokerler, öğle yemeğinde bir araya gelerek anlaşmalar yapıyordu. The Whitehall Club, ilk günlerde denizcilik merkeziydi. Faks makinesinin icadı, gemi brokerlerine Manhattan’dan ayrılma lüksünü verdi. İlk zamanlarda Connecticut’ın aşağı kesimleri, New Jersey ve Long Island en faydalı bölgelerdi. Gemi brokerlerini ülkenin her köşesinde bulmak mümkün... Ama New York City, hala denizcilik konusunda en büyük kümeleşmenin olduğu bölge… Brokerlerin ve denizcilik acentelerinin bu bölgede olmasının avantajları neler? ASBA’nın genel merkezi New Jersey’nin kuzeyinde, etkinliklerimizin büyük kısmının gerçekleştirildiği New York metro bölgesinde yer alıyor. Bu bölgenin dışından gelen üyelerimiz, hem bir iş gezisini hem de ASBA’nın sosyal etkinliklerini aynı anda gerçekleştirebiliyor. ASBA bu bölgede ayrıca, liman temelli iş yapan birçok kuruluşla yakın ilişkiler içinde ve bu kuruluşlarla birlikte çeşitli sosyal etkinlikler düzenliyor. Mayıs - Haziran 2013
63
Makale
EYVAH! dememek için lütfen okuyun!
N
avlun piyasalarının yüksek olduğu dönemler nispeten hata affeder nitelikte olup, maddi ve manevi tolerans sağlamaktadırlar fakat kriz dönemlerinde işletmelerin zaten ilave çaba göstermesi gerekirken, diğer bazı sorunlarla da işin cabası haline gelmekte. Hata affetmeyen bir düzen mevcut ve bazı oyuncular için avantaj anlamı taşıyor olsa da, çoğunluk defansif stratejiler geliştirmek ve uygulamak zorunda kalmaktadır. Broker gözü ile baktığınızda kimse size “beni neden uyardın” demez bu nedenle brokerler müzakere safhasında temsil ettikleri kiracı (Merchant/ Charterer) veya armatör/taşıyana (Shipowner/Carrier) öneri olarak; armatörün taslak faturasının ve/veya hangi firmadan fatura kesileceğinin ve/veya armatörün banka hesap detayları gibi bilgilerin taşıma sözleşmesine (recap/charter-party) peşinen dahil edilmesini ileri sürebilirler. Böylelikle sefer esnasındaki operasyon yükü azalır ve risk yönetimi daha etkili olur. Firmalar kendi içlerinde kontrol mekanizmaları geliştirmiş olsalar da, aracı niteliğindeki brokerlerden kaynaklı riskleri (Örn: Breach of warranty of authority with/without negligence) asgariye indirmek adına özellikle ‘hata ve kasıtsız ihmallerden ileri gelen sigorta (E&O)’ kapsamındaki işletmelerden hizmet almak bir seçenektir. Konunun özeline inecek olursak; zaman zaman piyasamızda konuşulan dolandırıcılık iddialarına karşın mutat uygulamaları üyelerimize ve meslektaşlarımıza hatırlatmak adına bir bildiri hazırladık. Gemi Brokerleri Derneği’nin üyelerine 04.10.2012 tarihinde yaptığı uyarı metni aşağıdaki gibidir. Üyesi olduğumuz FONASBA yönetiminde de aynı metin İngilizce olarak geçilmiştir.
Bahadır TONGUÇ
BROKER GÖZÜYLE
Değerli üyelerimiz,
64
Son zamanlarda sıkça bahsi gecen, navlun ve yükleme masraflarının şaibeli transferleri ile ilgili UYARIDIR: 1) Navlun, komisyon, tahmil/tahliye/terminal/ ardiye ücretleri, liman masrafları ve benzer ödemeler yapılırken, faturayı kesen firmanın yetkisine ve Mayıs - Haziran 2013
Navlun piyasalarında hata affetmeyen bir düzen mevcut ve bazı oyuncular için avantaj anlamı taşıyor olsa da, çoğunluk defansif stratejiler geliştirmek ve uygulamak zorunda kalmaktadır.
fatura üzerindeki veya faturaya ilişkin banka detaylarının, gerektiği durumda firma ile direkt irtibata geçerek “doğrulanması”,
2) Yükleme masraflarının armatöre ait olduğu durumlarda (Liner in costs) ödeme yaparken, ödemeyi yaptığınız acentenin yetkili makamlara kayıtlarının incelenmesi ve irtibat detaylarının “doğrulanması”, 3) Navlun ödemesi yapılırken, fatura sahibinin sertifikalarda belirtilen armatör ve/veya işletmeciden farklı olduğu durumlarda, navlun tahsil etmeye dair yetki yazısı alınması,
4) [Teknik Detay] İş yaptığınız firmaya ait internet sitesi ve e-postalarında kullanılan alan adinin (domain) kayıt tarihinin incelenmesi, 5) Gemi Brokerleri Derneği’ne danışılması, riskinizi asgari düzeye indirecek uygulamalardır.
Liman
Evyapport Limanı’na ‘Yeşil Liman’ ödülü konomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen Küresel Isınma Kurultayı’nda, çevreye duyarlı politikaları nedeniyle Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Evyapport Limanı`na Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından ‘Yeşil Liman` ödülü verildi. Verilen ödülün kendilerini gururlandırdığını belirten Evyapport yetkilileri, “Bu ödül uluslararası kriterlere uygun olarak yaptığımız çalışmalar ve ülkemizdeki sanayi tesislerine örnek olmamız nedeniyle verildi. 2003 yılından bu güne kadar Körfez Kirazlıyalı mevkiinde liman hizmeti veren işletmemiz kuruluşumuzun 10. yılı anısına hatıra ormanı oluşturdu” dedi.
E
Mayıs - Haziran 2013
65
Makale
Amerika’da Gemi Brokerliği ve Eğitimi
D Kapt. Kubilay ULUCAN ATCOM Denizcilik Sektörü Başkanı
MAVİ DÜNYADA SEYİR
66
ünyanın birçok ülkesinde olduğu üzere Amerika’da da denizcilik sektöründe özellikle de gemi brokerliği üzerine sektörden gelmeyen, aslen eğitimleri denizcilik üzerine olmayan birçok kişi çalışmaktadır. Aslında bu bile sektörün ne kadar derin ve çalışma gücüne her zaman ihtiyaç duyduğunu göstermekte. Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda olduğu gibi Amerika’da da insanlar deniz üzerinde çalışmaya imkan tanıyacak eğitimleri almayı tercih etmiyor. Bunda aslında Amerika’nın kendi kara sularındaki kıyı taşımacılığının son derece sınırlı olması da etkili. Amerika’da Tug, Feryy ve kıyı eyaletler arasında yük taşıyan Barge’ların dışında kabotaj taşımacılığı yok denecek kadar azdır. Bu sebeple zaman zaman doğal afet gibi özel durumlarda ihtiyaç duyulduğunda Amerikan sularında kıyı taşımacılığına yabancı bayraklı gemilerin yapmasına izin verilen kısa sureli izinler çıkartılmaktadır. Son günlerde Amerika yine Jones act uygulamasının (Kabotaj kanununun Amerika’daki karşılığı) gerekliliğini ve ekonomiye olumlu veya olumsuz etkilerini tartışmaktadır. Amerika’da eyaletler arası denizcilik taşımacılığı her ne kadar sınırlı olsa da brokerlik konusunda bir o kadar ileridir. Özellikle de dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olması sebebiyle tanker brokerliği çok yoğun şekilde mevcut. Brokerlerin de genelde yerleştiği bölgeler Amerika’nın Kuzey Doğu kıyıları New York, Conneticut ve güneyde körfez bölgesi Houston’dur. Tabi, bunda büyük petrol şirketlerinin de bu bölgelerde yer alması etkin sebeptir. Brokerlik eğitimi yine denizcilik eğitimi verilen üniversiteler bünyesinde verilmektedir. Bunlardan en önde gelenleri de SUNNY (State University of New York), MMA (Massachusetts Maritime Academy) ve ayrıca zaman zaman Gemi Brokerliği ve Kiralama konusunda diploma programları gerçekleştiren ASBA’dir (Association of Ship Brokers & Agents). SUNNY ayrıca ülkemizdeki denizcilik okulları ile yakından çalışmakta ve öğrenci değişimi programı sayesinde ITU (İstanbul Teknik Üniversitesi) Denizcilik Fakültesi’nden öğrencilere bir yıl sure ile eğitim vermektedir. Amerika’da yine denizcilik sektöründe çalışan ancak iş yoğunluğundan fırsat bulamayıp Brokerlik eğitimi alamayanlar için ayrıca online, internetten eğitim ve diploma programları da mevcuttur ki, bunlar hem çalışıp, aynı zamanda okuyan kariyer sahipleri ve kariyerine brokerliği eklemek isteyenler için çok iyi Mayıs - Haziran 2013
bir fırsat sunmaktadır. Özellikle Avrupa’da ve Amerika’da brokerliğin çok eski olması ve bu mesleği tüm inceliklerini öğrenerek yapmaları yabancı armatörlerin, brokerlerin ve kiracıların onlara güvenmelerini sağlamıştır. Bu durum Amerika’daki eğitimli ve profesyonel brokerlerin yük ve gemi sahipleri ile çalışma şanslarını da arttırmaktadır. Brokerlerin okullardan eğitim alarak sektöre girmelerindeki bir başka avantaj da deniz kural ve kanunlarına, mesleğin etiklerine hakim olmalarını sağlamasıdır. Yapılan anlaşmalar üzerindeki eksiklikler daha sonra brokerin kendisini kanuni olarak zor durumda bırakmasına sebep olabilir. Bu sebeple okullarda üzerine en yoğun verilen mesai ve alınan eğitim de deniz hukuku konusudur. Eğitimler suresince değişik charter parti anlaşmaları üzerinde uygulamalı çalışmalar yapılır. Broker eğitimi alanların daha önce üzerinde çalışılmış Charter Parti’leri ve örnek yasanmış anlaşmazlık durumlarını incelemesi ileride kendilerinin karşılaşacakları olaylar için örnek teşkil edecektir. Amerika’da birçok büyük şirket artık bünyelerinde kendi broker departmanlarını kurmaya yönelmektedir. Özellikle tanker şirketlerinin tercih ettiği bu yöntem serbest çalışan brokerlerin tanker brokerliği sektörüne girmesini de çok zorlaştırmakta. Genel olarak kuru yük üzerine yoğunlaşmalarına sebep olmakta. Şirketler sadece yük ve gemi brokerliği dışında ayrıca kendi bunker broker departmanlarını da kurup gemilerine aynı zamanda en uygun bunker imkanlarını da yaratabilmektedirler. Amerika’da Brokerlik ve eğitimi üzerine bu ay içinde benim de üyesi olduğum Amerika’daki sektörün önde gelen kuruluşlarından olan ASBA (Association of Ship Brokers & Agents) ile bir görüşme yaptım. ASBA sektörün kural, etik ve koruma kurallarını belirlemekte ve sektördeki sorunların çözülmesine, Denizcilik kurumları arasında bir network oluşmasına öncülük etmektedir. Amerika’da yaklaşık 80 yıldır hizmet veren ASBA’nin eşdeğer kurumu Türkiye’de Gemi Brokerleri Derneği olarak 2010 yılında kuruldu ve Pınar Kalkavan ve arkadaşları çok başarılı çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Amerikan Gemi Brokerleri & Acenteleri derneği ve sektörün koruyucu meleği arkadaşım Jeanne L. Cardona (ASBA Executive Director) ile yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedik. Jeanne’e yardımlarından ve verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.
1 TEMMUZ DENZİCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI KUTLU OLSUN Mayıs - Haziran 2013
67
Makale
Tercihinizi yapın! Bunker trading mi? Bunker tefecisi mi?
B
Can BESEV Yönetici - Analist
ANALİTİK BAKIŞ
68
u sayı için editörümüz bunker (deniz yakıtları) tedarik zincirinde kimin kim olduğu konusunda basitçe temele inmemi istedi ve onun için bunker brokeri, bunker tüccarı (trader), ikmalciler kimlerdir ve nelere dikkat edilmelidir bunlara biraz göz atacağız. 7Deniz’in bu sayıdaki teması brokerler olduğu için oradan başlayalım. Bunker brokerleri de her broker gibi en yalın haliyle tanıştırma acenteleri veya çöpçatanlık şirketleri gibi düşünebiliriz; alıcı ve satıcıları (tüccar veya tedarikçi olabilir) bir araya getiren yapılardır. Bu ilişkinin mutlu olabilmesi tabii ki çöpçatanın dürüstlük, doğruluğu ve yetenekleri ile doğru orantılı. Türkiye’nin tek yakıt brokeri Sayın Ali Türk Kaynar’a sizin meslekte en önemli şey nedir diye sorduğumda hiç tereddütsüz, düşünmeden sunu söyledi: “Alıcıya ve satıcıya güven sağlayabilmek, her iki tarafa da adil olmak, ve her iki tarafın da faydasını gözetmek”. Ali Türk Kaynar çocukluğu mazot kokusu içinde geçmiş, aileden yakıtçı bir insan; ‘yakıta, bunkere vakfedilmiş bir ömür’ diyor hayatı için ve bugün bile ilk günkü gibi tutkuyla çalışıyor sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar. ‘Armatörü de yakıtçıyı da seveceksin, tutkuyla yapacaksın işini’ diyor, ‘aşk olmadan olmaz’ diye de ekliyor mesleğin yazılmamış kurallarına geçmeden önce. Sadece bir kaç satıcı ile çalışıyor, bir elin parmaklarını geçmez diyor ve sadece birinci sınıf Peninsula Petroleum, Bomin ve Cockett gibi sektörün en önde gelen sağlam, güvenilir firmalarıyla iş yapıyor. Bu firmalara da Türkiye’den sadece profesyonel çalışan, güvenilir, ödemelerinde sıkıntı olmayan veya olsa bile şeffaf olan, iletişimi kuvvetli armatör ve kiracıları tanıştırıyor. Çöpçatanlık geleneği binlerce yıllık bir geçmişe sahip ve diyebiliriz ki bir bilimden ziyade bir sanat. Hepsinden önce her iki taraf hakkında detaylı bilgi sahibi olmayı gerektiriyor, üst düzeyde piyasa bilgisi, yakıt sektörü bilgisi de olmazsa olmaz. Esas zanaat, bunları tutku ve özveriyle harmanlamak ve sürekli kazan-kazan formülünü alıcı ve satıcı için yaratmak: En büyük sermayenin “güvenilir bir isim” olduğu bu meslek için işine ve taraflara saygı, tutku en önemli noktalar. İyi bir broker muhtemel alıcılar hakkında Mayıs - Haziran 2013
sürekli araştırma yapıp bilgi toplar, onları komşusu kadar iyi tanımaya çalışır. Çünkü neticede sadece yeteri kadar iyi tanıdığı insanları, firmaları birbirlerine eşleştirmelidir. Tıpkı iyi huylu iyi bir arkadaşınızı çulsuz, ipsiz sapsız, sürekli problem çıkartan, sorumsuz bir serseriyle tanıştırmayacağınız gibi bir şey bu. İyi bir broker, alıcı için bir danışmandır, onlara en iyi ikmal limanını, en iyi fiyatları ve kaliteyi bulmaları konusunda yardımcı olur. İyi bir broker kredilendirme konusuna hakimdir, kredi raporlarını takip eder, alıcıları eğitir, bilgilendirir, satıcı ile alıcı arasındaki iletişimin temel direğini oluşturur arada bilgi akışını sağlar. Bugün piyasada “kopyala-yapıştır” tarzı çalışsan, sadece arada alacağı komisyona bakan brokerler ise simsarlıktan öteye gidemezler ve ticari hayatları kısa olur. Yakıt brokerlerinin alıcıya hiçbir maliyeti yoktur, sadece satıcılar hizmetleri için cüzi bir ödeme yaparlar, ortalama bir iş için bu çoğu zaman 50-100 doları geçmez ve bu gerçekten iyi bir broker için sonuna kadar hak edilmiş bir paradır. Çok yüksek derecede güvenilirlik gerektiren böyle mesleklerde he zaman bunu suiistimal eden birileri de çıkacaktır, onun için her zaman dikkatli olmak gerekir. Gelelim “bunker trading” şirketlerine yani yakıt tüccarlarına: Bunların iştigal konusu her tüccar gibi tedarikçiden alıp kullanıcıya satmaktan ibarettir. Her emtia tüccarı gibi, mali güçlerini ve bağlantılarını bir araya getirip satış için tek bir kanal haline sokuyor. Herhangi bir alıcı için, dünyanın herhangi bir yerindeki her fiziksel tedarikçi ile kredili ilişki veya iletişim içinde olmak imkânsıza yakındır, onun için işte yakıt tüccarları bunu mümkün kılar ve bir nevi “bunker supermarketi” yaratırlar. Alıcı, tüccarı herhangi bir limanda ikmal için arar ve tüccar aradaki işleri halleder, esas fiziksel tedarikçiden ürünü satın alır, alıcıya kredi açar ve aradaki farktan karını elde eder. Doğal olarak, nakit alınan mallar için (cash in advance) yakıt tüccarının verdiği hizmet aşağı yukarı sadece bilgi satmakla sınırlıdır: Alıcının dünyanın uzak bir yerinde ikmalci bulup iletişime geçip ödeme yapması ve benzeri konularla uğraşmasına gerek kalmaz. Kredili satışlar konu olduğu zaman, burası tüccar için gerçek kazancın başladığı yerdir: Fiziksel tedarikçiler genellikle kredi konusunda daha muhafazakârlardır ve
Makale
birkaç günden 21 veya 30 güne kadar kredi açarlar müşterilerine. Tüccarlar ise işte bu vadelerle satın alıp kendi müşterilerine daha uzun 45,60 gün veya daha uzun vadelerle satarlar. Tabii ki burada esas olan aslında yakıtla beraber para satmaktadırlar ve vade uzadıkça yakıtın fiyatı da orantılı olarak artar. O yüzden denilebilir ki aslında yakıt tüccarları (bunker trading) bankaların vazifesini üstlenir, bazı tüccarlar ise daha fazla riskli alıcılara çok daha yüksek fiyatla yakıt satıp “bunker tefecisi” haline dönüşmeyi seçebilirler. Bir alıcı için eğer araya tüccar koymak gerekliyse, bunun güvenilir ve sağlam bir tüccar olmasına azami önem göstermek çok önemlidir. Bugün sadece iki masa, iki sandalye ile yazıhane açanlara rastlıyooperasyon ekibi olmalıdır, bunların hepsine haiz olruz biraz da arkadaşlarından destek alarak tüccarlığa malıdır. Bazı hallerde sadece barc sahipleri bile tücsoyunanları görüyoruz, ama esas önemli olan arkacarlığa soyunup biz fizikseliz demektedirler, bu gersındaki finansal güçtür. Mali acıdan zayıf bir tüccar fiçek değildir. Bazı hallerde ise tüccar ve gerçek fiziksel ziksel tedarikçiye borcunu ödemeden batarsa, fiziksel tedarikçi arasında “ikili anlaşmalar” olabilir, bu kargo tedarikçi geminin üzerindeki yakıtı (dolayısıyla gemiortaklığı, finansman gibi olabilir, ve anlaşma gereğince yi) tutuklayabilir, çok çetrefilli bir durum o limanda tüccar parasının veya alım güortaya çıkar ki bazı Türk armatörleri cünün kuvvetiyle fiziksel tedarikçinin Bugün piyasada “kopyalade bunu tatmıştır. Bir önemli husus da avantajlarına sahip olabilir ancak bu yapıştır” tarzı çalışsan, şu ki, iyi bir tüccar sadece hizmet ve gerçekten ikmalci olduğu anlamına kalite konusunda birinci sınıf fiziksel gelmez. sadece arada alacağı tedarikçilerle çalışır ve kalite, miktar, Direkt olarak fiziksel ikmalciden sakomisyona bakan brokerler ambargolu kargo gibi konulara diktın almak her zaman bir “üst sınıf kuise simsarlıktan öteye kat eder. İkinci sınıf bir tüccar için ise, lübe üye olmak” gibidir, ve fiziksellerin gidemezler ve ticari yapacağı kar her şeyden önemlidir ve içinde de daha üst elit olanları vardır. hayatları kısa olur. Yakıt şüpheli, karnesi bozuk fiziksel ikmalciBuralardan direkt alışveriş yapabillerden yakıt tedarik etmekte beis görbrokerlerinin alıcıya hiçbir mek her zaman daha iyidir, çünkü her mez, bunun faturasını ödeyen de yine şeyden önce aracıları ortadan kaldırıp maliyeti yoktur, sadece makinesi arıza yapan, kalitesiz düşük fiyat avantajı sağlar, kalite veya miktar satıcılar hizmetleri için cüzi yanma değerli mal alan veya eksik alan problemlerini en aza indirir. Çünkü bir ödeme yaparlar. armatör olur. Onun için bazen gördütüccar vasıtasıyla alışveriş yapıldığınğümüz uzun vadeli, görece ucuz yakıtlar da hangi ikmalcinin seçileceği tüccara kalgerçekten ucuz değildir. mıştır, ve bu da genellikle tüccara en ucuz fiyatı veren Üçüncü olarak da, fiziksel tedarikçiler, ikmaliler de olur. Fiziksel ikmalcilerle direkt çalışmak iletişim zingerçekten yakıt akışının gerçekleştiği yerlerdir, buncirini de kısaltır, bir sorun olduğunda kulaktan kulağa lar yakıtın esas kaynağı, ve fiziksel olarak ikmali geroynamak yerine direkt olarak esas fiili yerine getirençekleştiren firmalardır. Herhangi bir alıcı için, kredi le irtibat halinde olmak daha iyidir. Bazı ihmalcilerin imkân ve gücü varsa direkt olarak fiziksel tedarikçiacentelik hizmeti veren yan kuruluşları da vardır, meden yakıt almak her zaman için daha avantajlıdır. Ama sela Peninsula Petroleum için Gibunco var. Diyebiliriz bunlara değinmeden önce “sahte fiziksel tedarikçiki fiziksel ikmalciden direkt alabilmek bir ayrıcalıktır, ler/ikmalciler” konusuna değinmek istiyorum, bunlar ve bu ayrıcalık da kolay elde edilebilen bir şey değildir. ikmalciymis gibi reklam yapan, bilgi veren tüccarlarHer şeyden önce, alıcının bir “bunker gurmesi” olması dır amaçları bu prestijli unvandan fayda sağlamak ve gerekir, dünyanın hangi uzak kösesinde hangi tedariksahte olarak alıcılara itimat telkin etmektir, alıcıları çinin en iyi olduğunu bilmesi gerekir, bu ara sokaklaryanıltıp sanki bir ortadaki adam değilmişler de ikmaldaki en güzel lezzet duraklarını keşfetmek gibidir, en cinin kendisiymişler gibi sunum yaparlar, buna dikkat iyi servis ve kalite önemlidir. Her elini kolunu sallayan edilmelidir. Her “ben buyum” diyen bu değildir, alıcıda giremez bu mekanlardan içeriye, doğru adap ve giylar da gereken araştırmayı yapmalıdır. siler gerekir: Şeffaflık, dürüstlük, iyi referanslar, iyi bir Peki, kimdir fiziksel tedarikçi/ikmalci? Fiziksel tekredi raporu ve bilançolarla bezenmiş bir elbise ise ye darikçi/ikmalcinin kendi kontrolünde ikmal vasıtaları kurkum ye dedirtir. Bu kürke sahip olmayanlar için ise, olmalıdır (kamyon, barc veya boru hattı olabilir), depo tüccarlar her zaman jilet gibi ütülenmiş elbiseleri ile tesisleri olmalıdır, o depolarda urun olmalıdır, kendi arada durmaya taliptirler. Mayıs - Haziran 2013
69
Dosya
Marsh Sigorta, deniz ile ilgili tüm sigortaları yapıyor
Kaptan Emir Yıldız
Kaptan Murat İleri
Türkiye’de faaliyet gösteren ve Amerika merkezli bir sigorta şirketi olan Marsh, Türkiye’deki şubesiyle denizcilik sektöründe akla gelebilecek tüm sigorta poliçelerini müşterilerine sunuyor. na faaliyet alanı denizcilik sigortaları olan Marsh Sigorta Türkiye, Amerika merkezli bir sigortacılık firmasının Türkiye temsilciliğini yürütüyor. Firma dünya çapında 100’ün üzerinde şubesi ve 50 bine yakın çalışanıyla hizmet veriyor. Firma içerisinde uzmanlaşmış segmentlerden biri de denizcilik olarak konumlanmış durumda. Marsh Sigorta Türkiye’nin denizcilik segmentinde 10 kişilik bir kadroyla sektörde hizmet verdiğini belirten firmanın sigorta brokerlerinden
A
70
Mayıs - Haziran 2013
Kaptan Emir Yıldız, deniz ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm sigortaları yaptıklarını söyledi. Yıldız, “Gerek Türkiye piyasasında, gerekse yurtdışı piyasasında sigorta düzenlemeleri konusunda brokerlik hizmeti veriyoruz. Bizim diğer yerel brokerlik firmalarından farkımız, dünya genelinde yapacağımız sigortalarda kendi ofislerimizi kullanmamızdır. Araya başka kimsenin girmemesi, sigortacı ile sadece bizim muhatap olmamız, sigortaya en çok talebin geldiği Londra’da bile kendi ekibimizi kullanmamız, bizi bir adım öne çıka-
Dosya
rıyor. Bu bizim hızlı bir şekilde hareket etmemizi, geriye dönük doküman servisini iyi vermemizi ve karşımızda meslektaşımızla konuştuğumuz için daha rahat hareket edebilmemizi sağlıyor. Yerel piyasada ise normal bir sigorta şirketinin yaptığı bütün sigortaları yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı. “SIGORTADA FIYAT BIRINCI PLANDADIR” Anlık piyasa hakimiyetlerinin yüksek olduğunu kaydeden Yıldız, “Bu avantajımızla müşterilerimize çok hızlı bir şekilde fiyat verip onlara en uygun sigortayı önerebiliyoruz. Sigortada fiyat birinci plandadır. İkinci plana düştüğünde müşteri hasar yapmış oluyor. Biz bunu ön bilgilendirme olarak müşterilerimize sunuyoruz. Sigorta brokeri sizin kötü gün dostunuzdur deriz. Bir hasar olduğunda müşteriyi mağdur etmeden sorununu çözmek en önemli unsurlardan biridir. Ama bizim onlardan beklentimiz, hiç sigortaları yokmuş gibi hareket etmeleridir. Sigorta şirketlerinin de beklentisi bu yöndedir. Yani ‘benim sigortam var. Her türlü zararımı karşılar’ düşüncesi yanlış. Sigorta şirketi sadece poliçede yazan şartları yerine getirir. Firma tüm evraklarını tamamlayıp ideal bir sigortalı olursa, sigorta şirketi de üstüne düşen görevi yapar” şeklinde konuştu. “BROKERLIĞI ACENTELERLE KARIŞTIRMAYIN” Sigorta brokerlerini acentelerle karıştırmamak gerektiğini söyleyen Yıldız, “Acenteler kendi temsil ettiği sigorta şirketinin şartlarıyla hareket etmek zorundadır. Brokerlerin bu yönde çok büyük avantajı var. Müşterinin lehinde hareket ederek, müşterinin yanında bir cephede hareket eder. Ama bu demek değildir ki sigorta şirketinin karşısında yer alır. Broker, müşteriyle sigorta şirketi arasında orta yolu bulur ve müşterisi için en uygun sigortayı bularak ona fayda sağlar” dedi. Yıldız, “Denizcilik sigortalarında benim çok sevdiği bir uygulama var. Koruma ve tanzim sigortası dediğimiz PNI sigortacılığının dünyada
eşi benzeri yoktur. Bu bir çeşit reasürans sistemidir. Dünya üzerindeki 13 tane grup kulübünün oluşturduğu bir yapıdadır. Armatörlerin yararına olduğunu düşündüğüm bu sistemde, herhangi büyük bir hasar sonrasında, hasarı olan firmanın zararını bütün üyeler kendi aralarında bölüşürler. İşler her zaman iyi gitmiyor elbette. Hasarlar arttı ve primler arttı. PNI kulüpleri kar amacı gütmezler. Sadece sektörün devam etmesini, çarkın dönmesi için çalışmalar yürütürler” ifadesinde bulundu. YÜZDE 25 PAZAR PAYI Marsh Sigorta’nın yaklaşık yüzde 25 gibi bir Pazar payının olduğunu belirten Kaptan Murat İleri ise, bu alanda faaliyet gösteren çok fazla firma olmadığını ve bu pastadan payı sadece Türkiye’deki firmaların almadığını, firmaların yaptırdığı sigortaların pek çoğunun yurt dışında yapıldığını ifade etti. Murat İleri, “Bu alanda Türkiye’de bu kadar gemi, şu kadar primle sigorta yaptırmış diyemiyoruz. Elimizde öyle bir veri yok. Kara taşıtlarında yapılan sigortaların verilerinin tutulduğu ve paylaşıldığı bir sistem var ama bizim sektörde bu şekilde bir uygulama yok. Benim kişisel tahminin, Türk denizcilik filosunun yaklaşık yüzde 10’u yurt içinde sigortalanıyor. Geri kalanı yurtdışında bu işlemi gerçekleştiriyor” ifadesinde bulundu. Türkiye’de pek çok gemiyi sigortalayabilecek hem teknik, hem de fiziki olarak belli altyapıya sahip, finansal yeterliliği olan sigorta şirketi yok diyen İleri, “Yurt dışındaki bankalardan finanse edilen ve bu bankaların kabul ettiği sigorta şirketleri Türkiye’de yok. Belli kriterler koyuyor bu bankalar ve sigorta poliçesini bu öngörülen firmalardan birinden yaptırmazsanız size kredi vermiyorlar. Armatörler sigorta sektöründe konuya daha hakim durumdalar. Ne yaptıklarını, nereye sigortalattıklarını, neyin karşılığında ne alacaklarını biliyorlar. Türk gemileri dünyanın her yerinde sigortalandıkları için bu konuda bizim dünya çapındaki oluşumumuzla müşterilerimize çok hızlı ve kaliteli hizmet sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Mayıs - Haziran 2013
71
Marsh Sigorta Türkiye’nin Hizmetleri: l Denizcilik Sigortaları l Endüstriyel Sigortalar l Orta Ölçekli Şirket Sigortaları l Kurumsal Sağlık Sigortaları
Makale
Ümit’in ümidi fırtınada “ Korsanların saldırısına uğrayan erkek ve kadınlar, bunun insanı derinden sarsan, dehşet verici bir deneyim olduğunu düşünüyordu. Bir yandan korsan gemisinin yaklaşırken uyarı ateşi açması ve gümbürtüyle çarpan ağır yelkenleriyle yön değiştirmesi sonucu oluşan şiddet ve gürültü. Diğer yandan, direnen herkesi zor kullanarak kesip biçen bıçaklı, kılıçlı, baltalı, amansız ve vahşi genç erkekler. Ayrıca, korsanların geminin altını üstüne getirdiği, kaptanla mürettebatı sorguya çektiği ve bilgi almak için sıklıkla işkenceye başvurduğu, çığrından çıkmış, korkutucu bir işlem de vardı. Saldırılar, çoğunlukla, kurbanlardan bazılarının cansız bedenlerinin güverteye yığılması ya da kanlar içinde geminin yan tarafından köpekbalıklarına atılmasıyla sona ererdi.” Korsanlar Arasında Yaşam (David Condingly) Sitem ATEŞ Uzakyol 5. Kaptanı
MAVİ YAŞAM
G 72
erçek, ucundan tuttuğunuz, ya da bir yerine dokunduğunuz zaman sizi kuşatan, kendinizin bildiğiniz ya da sizi belirleyen bir kuvvet olarak etki etmeye başladığında, o ana dek hep uzak bir zamanın sınırlarından ve bir gerçeğin dışından çıkıp gelmiş fantastik haliyle, günün gerçeğini ya da hayal dünyasının da sınırlarını zorlayan bir başka imgenin, bir başka zamanın vicdanıdır bazen. Gerçek, henüz çocukken okumaya başladığımız ilk hikayelerden çıkan ya da izlediğimiz çizgi filmlerin tahta bacaklı, omzunda papağanıyla, bir gözü bantlı, sakallı ve sürekli zevk-ü sefa halinde denizlerde, definelerin, yeni maceraların ve beraberinde edinilecek eğlencelerin peşinde koşan korsan imgelerinin, zamanla ve büyüdükçe edebiyatta ve sinemada da yerini alan korsan hikayelerinin, ucu kendimize ve kendi gerçeklerimize değdiği zaman değişen haliyle fantastik tüm öğelerini yitiren, anlamaya ve bilmeye çalışmakla başlayıp, edinilmiş tecrübelerden ve Mayıs - Haziran 2013
incelenmiş olaylardan öğrendiğimiz detaylarıyla ve elbette içerdiği tehlikelerle kendimizin olunca, karşısında zayıf kaldığımız bir güce dönüyor. Öyle ki Ürdün’den katıldığım gemimizin yeni seferinin başlamasıyla birlikte düşünmek zorunda kaldığımız korsan saldırıları ve alınması zorunlu tedbirler, yakıt ikmali için 12 saat kadar kaldığımız S.Arabistan’ın Cidde demir yerinden hemen sonra başladı sayılır. Zira, son zamanlarda özellikle Aden Körfezi ve Somalili Korsanlar ile gündeme gelen korsan faaliyetleri uzun yıllardır Malacca Boğazı’nda hep vardı. Ancak sadece gemi kasasındaki para, personelin değerli eşyaları ve geminin değerli malzemeleri için yapılan bu hırsızlık korsanlığı can yakmadığı için bu düzeyde önemsenmiyordu. Gemiye çıkan korsanlar alacaklarını aldıktan hemen sonra kimseye zarar vermeden gemiyi terk ediyorlardı. Oysa son yıllarda Aden Körfezi’nde başlayan ve neredeyse Hint Okyanusu’nun tümüne yayılan saldırılar sorunun öneminin ne kadar büyük oldu-
Makale
ğunu gösterse de, alınan tedbirlerin yetersizliği ve sorunun önlenemiyor oluşu özellikle denizciler açısından çok can sıkıcı. Fakat yine de günün gerçeğinde hayatlarını denizden kazanan insanlar için hem bölgenin hem de sorunun içine girmek kaçınılmaz oluyor. Geçen yıllarda alınan ihbarların ve kaçırılan gemilerin mevkilerini işlediğimiz bir haritadan gördüğümüz Hint Okyanusu’nun neredeyse tümünde, Kızıl Deniz’den başlayarak güneyde Madagaskar ve güneyi, doğuda Sri Lanka ve kuzeyde de Basra Körfezi’ ne yayılan korsan faaliyetleri tüm okyanus geçişini etkiliyor. Bu nedenle Hindistan, Pakistan ve İran kıyı sularını dolaşarak verilen görece güvenli geçiş hattı, tüm Arap Körfezi’ ni kıyıdan dolanmayı zorunlu kılıyor ve bu da zaman kaybı, artan maliyetler ve hem de bizler açısından uzayan bir stres demek. Nihayetinde Aden Körfezi ve körfez içinde yaklaşık 500 deniz mili bir alanda mevcudiyet gösteren askeri konvoylar ve güvenli geçiş koridoruna girinceye kadar ve çıktıktan hemen sonra da devam eden risk, mayıs ayı sonlarında başlayan ve eylül ayına kadar süren Muson Rüzgarları ve hemen her gün fırtına olması en azından bu aylarda okyanusu ve körfezi görece güvenli(!) kılıyor. Belli bir rüzgar şiddetinde hızlı ve güvenli hareket edemeyen korsanlar bu aylarda gemilere atakta bulunamadıklarından hareket alanlarını Kızıl Deniz girişine, Bab-el Mandeb bölgesine kaydırmış durumdalar. Son günlerde aldığımız raporlar tam bu bölgede birçok atak gerçekleştirildiğini ancak gemilerin hemen hepsinde security team (parayla tutulmuş silahlı gard) olması ve gemi süratinin manevra yapmaya elverişli olması sebepleriyle saldırıların başarısız olduğunu gösteriyor. Ancak Musonların olmadığı diğer tüm zamanlar, bölgenin tamamı için risk taşıyor. GÜVENLİK ÖNLEMLERİ Biz de şirketimizde sözleşmeli olarak çalışan ve büyük çoğunluğu emekli SAT(su altı taarruz komandoları) komandosu olan guardlarımızla yapıyoruz bölge geçişlerimizi. Ben de İstanbul’dan gemiye katılırken havaalanında buluştuğum diğer personelin yanı sıra 3 security guard katılmıştım gemiye. Tüm bölge geçişi boyunca bize eşlik edecek ve bölge geçişi boyunca 24 saat nöbet tutan bu personelle kendimizi görece güvende hissederek geçeceğiz. Bununla birlikte Muson mevsimini ve fırtınaları fırsat bilen kaptanımız Ümit, tüm körfezi dolaşmak yerine varış limanımız olan Hindistan’ ın güney kıyılarına kadar direk rota çizerek, alınacak diğer önlemleri örgütlüyor. Geminin etrafına tel örgüler çekiliyor, personele talimler yaptırılıyor, gece geçişlerinde karartma yapılması sağlanıyor, yaşam mahalline giren tüm girişler kapatılıyor, saklanma alanları ve acil durum
cihazlarının yerleri düzenleniyor. G tipi, gemi tipi cezaevine döndük diyerek durumdan espriler üretmeye çalışsam da, aslında aldığımız tüm tedbirler korsanların yaşam mahalline girmelerini engellemek, ya da geciktirmek. Kimseye zarar vermeden ve zarar görmemek emelli küçük tedbirler.
HERKES KADAR ENDİŞELİYİM Gemideki tek kadın ve eşi olmam bir de olası kaçırılma durumu, Ümit Kaptan’ da (Kapt. Ümit Turan Şahin) özellikle stres yaratırken, ben de herkes kadar endişeliyim. Ancak sürekli hava yiyor olmamız ve geminin sürekli sallanmasının yarattığı gerilim ve uykusuzluk şu anda genel durumumu daha çok belirliyor. Ana makinenin saatte devri 90 torna civarında seyrederken benim yatakta kendi etrafımda dönüp durma devrim saatte 36 civarında:) Bilinen semptomlarıyla(mide bulantısı, kusma) deniz tutmasa da, sallantı uyumamı neredeyse olanaksız kılıyor ve bu da gerginlik ve hassasiyet yaratıyor. Dolayısıyla gece boyu ya yatakta kendi etrafımda dönüp duruyorum ya da uyuyabileceğim bir yer bulabilirim umuduyla kamara içindeki tüm olası yerleri deniyorum. Ümit’ in ise ümidi fırtınada, ve tabii gemideki guardlarımızın ölürüz ama korsanları gemiye çıkarmayız temelli duruşlarında. Neredeyse saat başı vardiya zabitlerini, rüzgarın, makinenin, geminin genel durumunu kontrol etmek için uyandığının yanı sıra, düştüğümüz yalpalardan, fırtınanın sebep olduğu hiçbir gürültüden ve sıkıntıdan rahatsız olmadan, yalnız benim uykusuzluk sebebiyle kıvranmalarımdan rahatsız olsa da, aralarda yine de uyuyor.
Mayıs - Haziran 2013
73
Eğitim
Türkiye’nin ilk ve tek Deniz Ticareti ve Gemi İşletmeciliği İhtisas okulu:
Deniz Ticaret Enstitüsü Denizcilik sektöründeki yetişmiş uzman kadrolara yönelik eğitimler veren Deniz Ticaret Enstitüsü, Türkiye’de bu kapsamda eğitim veren tek eğitim kuruluşu konumunda.
74
Mayıs - Haziran 2013
Eğitim
ünyanın en prestijli ve kazançlı mesleklerinin önemli bir kısmını bünyesinde barındıran deniz ticareti, globalleşen dünya ticaretiyle birlikte her geçen dönemde önemini artırıyor. Uluslararası taşımacılığın yaklaşık yüzde 90’nın yapıldığı bu taşıma modunda, yatırımlar artıyor, teknoloji gelişiyor ve globalleşmeyle birlikte bu alanda yapılan uygulamalar daha karmaşık hale geliyor. Denizcilik endüstrisine olan bu talep, denizcilik piyasasındaki yönetici sınıfa ve uzman kadroya talebi de artırmış durumda. Denizcilik sektörünün yönetici kademelerine uzman yetiştirmek amacıyla yola çıkmış bir eğitim kuruluşu olan Deniz Ticaret Enstitüsü (DTE), verdiği eğitimlerle sektörde önemli bir görevi üstlenmiş durumda. Deniz Ticaret Enstitüsü Kurumsal Satış ve Pazarlama Direktörü Berk Mertekçi, Türkiye’de bu alanda eğitim veren, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı tek kuruluş olduklarını belirterek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.2011 yılında faaliyete geçtiklerini söyleyen Mertekçi,“O yıldan bu yana, deniz ticareti alanında ihtisas yapmak isteyen bireylere ve kurumlara özel eğitimler düzenliyoruz. Deniz ticareti dünyanın en prestijli ve en kazançlı mesleklerini içerisinde barındırıyor.Türkiye’de bu alanda yeterli kurum olmadığından, biz de bu alana yöneldik” dedi.
D
12 tane farklı uzmanlık alanına yönelik eğitim programları olduğunu kaydeden Mertekçi, “Bireysel eğitimlerimizde hem sektörde çalışan, hemde bu sektöre girmek isteyen katılımcılar yer alıyor. Programa katılımlar için, her programın kendine özgü bazı yeterlilik şartları var. Kurumlar için olan eğitimlerimizdeonların talepleri doğrultusunda hareket ederek, bu alanda yetkin uzman akademik kadromuzla beklentileri karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. “ULUSLARARASI ALANDA DA GEÇERLI” Eğitimlerin yanında kurumlara özel çeşitli konularda seminerler düzenlediklerini ifade eden Mertekçi, “Deniz Ticareti, Gemi Finansmanı ve Deniz Hukuku gibi kapsamlı konularda firmaların kadrosunda yer alan uzmanlara güncel eğitimler sunuyoruz.Firmalara, ister kendi bünyeleri içerisinde, isterse kurumumuz dersliklerinde eğitimlerimizi sunuyoruz. Katılımcılar programı tamamladıktan sonra bir sınava tabi tutulurlar. Bu sınavda başarılı oldukları takdirdi onaylı sertifikalarını almaya hak kazanırlar. Aldıkları bu sertifikanın uluslararası alanda da geçerliliği vardır” dedi. “DENIZ SIGORTALARI EĞITIMINDE YOĞUNLAŞMA VAR” Son dönemde deniz sigortaları üzerine eğitimlerin yoğunlaştığını kaydeden Mertekçi,“Bu eğitimler firmada çalışan kişile-
SERTİFİKA PROGRAMLARI
l Deniz Hukuku l Gemi Kiralama ve Gemi Brokerliği l Deniz Sigorta Uzmanlığı l Liman Yönetimi l Lojistik Yönetimi l Dış Ticaret Uzmanlığı l Gemi Finans Uzmanlığı l Marina İşletmeciliği ve Yönetimi l Deniz Sörvey Uzmanlığı l Gemi ve Filo Teknik Yönetimi l Tanker Kiralama ve Tanker Brokerliği l Yeni Gemi İnşa ve Gemi Alım Satım Uzmanlığı
Mayıs - Haziran 2013
75
Eğitim
Berk Mertekçi rin bilinçlenmesi, yetkinlik kazanması ve konuya daha hakim olması açısından çok faydalı oluyor” açıklamasını yaptı. YURTDIŞINDA ÇALIŞMA IMKANI Mertekçi, “Gemi Finans Programı’nda özellikle deniz ticaret piyasası, yatırım ve risk yönetimi, gemi finansman teknikleri, yeni gemi inşa, ikinci el gemi kontratları ve deniz hukuku gibi birçok alanda yetkinlik sağlayacak eğitimler veriyoruz. Gemi finans sertifikasını almaya hak kazananlar, Türkiye’de ve yurtdışında; bankalarda, finans kuruluşlarında, denizcilik şirketlerinde ve yatırım firmalarında gemi finans uzmanı olarak istihdam edilebilecek bir yeterliliğe sahip oluyorlar” şeklinde konuştu. 80 SAATLIK PROGRAMLAR Sertifikaları genelde 80 saatlik bir program sonucunda katılımcılara verdiklerini anlatanMertekçi, “Bu süreyi 8 haftaya yayıyoruz. Hem hafta içi hem de hafta sonu bu eğitimleri veriyoruz.Kurumlar isterse kendi firmaları bünyesinde yer alan salonlarda, isterlerse çalışanlarını gönderip bizim bilgisayarlı dersliklerimizde bünyesinde kendi alanında uzman olan yaklaşık 50 akademisyenden oluşan bir eğitimci kadromuzdan bu eğitimleri alabiliyorlar. Avrupa’da denizcilik sektörüne eğitim veren başka kuruluşlar da var. Ancak bizim kadar kapsamlı bir eğitim veren başka kuruluş yok. Bizim en büyük farkımız Milli Eğitim Bakanlığı sertifikalı olan sektördeki tek kuruluşuz olmamız. Bu onay, bizden eğitim alan katılımcılara bir güven sağlıyor. Gelişen ve yenilenen şartlara ayak uyduran bir kurum olarak katılımcılarımıza önemli avantajlar sunuyoruz. Sertifikaların geçerlilik veya yenilenme süresi yoktur. Eğitimlerini tamamlayıp 76
Mayıs - Haziran 2013
sınavdan da başarılı ile geçen katılımcılarımız sertifikayı alırlar ve ömür boyu kullanırlar. Eğitim dili Türkçe ancak genel terminoloji İngilizce olarak veriliyor” ifadesinde bulundu. Bugüne kadar yaklaşık 500’ aşkın katılımcının sertifika almaya hak kazandığını söyleyen Mertekçi, katılımcı sayısının her geçen gün attığını vurgulayarak,“Eğitime gelenler sadece İstanbul’dan değiller. Birçok ilden buraya eğitime gelen katılımcılarımız var. Bahçeşehir Üniversitesi METGEM ile birlikte yürüttüğümüz programlarımız var. Bize gelen talepler doğrultusunda bu hizmeti sadece İstanbul ile sınırlı tutmayıp, Muğla, Ankara, İzmir gibi farklı illerden gelen katılımcılarımıza yönelik projelerimiz de var. Bu doğrultuda İzmir’den gelen yoğun talep üzerine bu ilimize bir şube açma düşüncemiz mevcut. Önümüzdeki dönemde bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz” diye konuştu. “DENIZ HUKUKU ÖNEMLI” Özellikle uluslararası deniz ticaretinde deniz hukukunun önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Mertekçi, “Programımız özellikle avukatlar tarafından çok tercih edilen bir program. Kurumsal şirketlerin özellikle uluslararası alanları için eğitimler veriyoruz. Bu programda Türk firmaların uluslararası alanda söz sahibi olmalarına yardımcı olmak açısından programlar sunuyoruz.Bu programın içeriğiyle, İngiltere ve Amerika’da gerçekleştirilen uygulamaların aynısını ayrıntılı bir şekilde bizde katılımcılarımıza sunuyoruz. Türkiye’de bu yetkinliğe sahip çok az kişi var.Firmalar çalışanlarını bu programa yönlendirerek kendileri açısından önemli olan bu alanda firmanın yetkinliğini artırma yoluna gidiyorlar” ifadesinde bulundu.
Eğitim Türkiye Liman İşletmecileri Derneği tarafından yürütülen, Model Mesleki Yeterlik ve Personel Belgelendirme Merkezi kurulum çalışmaları tamamlandı. Projenin tamamlanması dolayısıyla bir toplantı düzenleyen TÜRKLİM, katılımcılara projenin detayları hakkında bilgiler verdi.
TÜRKLİM Kariyer Port Projesi’ni tamamladı 008 yılında başlanan projenin temeli, TÜRKLİM ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) arasında limancılık mesleğine yönelik Ulusal Meslek Standartlarının (UMS) hazırlanması için yapılan anlaşmaya dayanıyor. TÜRKLİM’in MYK tarafından Meslek Standartları hazırlamak için akredite edilmesinden sonra, limancılıkla ilgili meslek yelpazesi hazırlandı ve meslekler tespit edilerek ilk aşamada 9 Meslek Standart’ı hazırlandı. Bu çalışmalara paralel olarak, MYK ile Eylül -2010’da hazırlanan standartlara dayalı olarak ulusal yeterliliklerinin TÜRKLİM tarafından hazırlanması konusunda sözleşme imzalandı. Ulusal Yeterliliklerin hazırlanması çalışmalarına başlamadan önce Türkiye’de Mesleki Yeterliliklerin oluşturulmasını desteklemek amacıyla Avrupa Birliği tarafından finanse edilen VOC-TEST Projesi Hibe Programı için TÜRKLİM tarafından Kariyer – Port: ”Model Mesleki Yeterlik Ve Personel Belgelendirme Merkezi Kurulması” adı verilen bu proje hazırlanarak hibe programına başvuruldu ve 23 Mart 2011 tarihinde Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) ile sözleşme yaparak projeye başlandı. Bu proje ile bu sektörde hali hazırda çalışıp bir yeterlik belgesine sahip olmayanlar ile, limancılık sektörüne girmek isteyenlerin mesleki niteliklerini belgelendirebilecekleri bir Sınav ve Belgelendirme Merkezi kurulması hedeflendi.
2
PROJENIN GENEL HEDEFI Proje hedefleri ve kapsamı hakkında bir konuşma yapan TÜRKLİM Başkanı Kaan Gürgenç, “Proje kapsamında, liman işletmeciliği faaliyet alanında hâlihazırda çalışan ve ileride bu iş kolunda çalışacak olan işgücünün mesleki niteliklerini MYK tarafından tanımlanmış meslek standartları ve ulusal yeterliklere uygun olarak, TÜRKAK ve MYK tarafından akredite olmuş sınav ve belgelendirme merkezleri yoluyla belgelendirerek ülkemizde faaliyet gösteren liman işletmelerinin ulusal ve küresel pazarda rekabet güçlerini artırmayı hedefliyoruz” dedi. Gürgenç, aynı zamanda bu iş kolunda çalışan ve çalışacak olan işgücünün mesleki niteliklerini uluslararası standartlarda geçerli ve güvenilir bir sistem içinde ölçüp belgelendirerek, bu iş kolunun nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasına ve ulusal ve küresel pazarlarda rekabet ve işgücü mobilizasyonuna katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti. Projenin özel bir hedefi de olduğunu ifade eden Gürgenç, “TÜRKLİM tarafından meslek standartları hazırlanan ve MYK tarafından onaylanarak resmi gazetede yayımlanan meslek alanlarında hizmet verecek TÜRKAK ve MYK tarafından akredite olmuş sınav ve belgelendirme hizmeti veren bir Mesleki Yeterlik ve Belgelendirme Merkezi (KARİYER-PORT) kurmak ve işletmektir” şeklinde konuştu. Mayıs - Haziran 2013
77
Yolcu taşımacılığı
Boğazda gürültücü a d ı p a k a z e c e r e l tekne evre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İstanbul’da Haziran ayında başlattığı gürültü kirliliği denetimlerine dez ve gece niz araçları da takıldı. Gündü aşarak ını rlar için belirlenen desibel sını gezi ve ıkçı bal gürültüye neden olan bin 2 a çlar ara i gib tekneleri, yat, motor kap Bu ak. nac ula uyg lira cezai işlem il Sah eyle em enl düz i yen samda yapılan r Bölge Güvenlik Marmara ve Boğazla , İstanKomutanlığı koordinasyonunda lüğü, dür bul Çevre ve Şehircilik İl Mü lüğü dür Mü İBB ve İstanbul Emniyet leekip ü lüğ dür Deniz Liman Şube Mü etim den elik yön rince deniz araçlarına . cek bile ler gerçekleştirile
Ç
GECELERİ LİMİT 55 DESİBEL ve 7 Geçtiğimiz günlerde 5 dBA rkezme dBC’lik limitini geçen eğlence lira bin 20 leri, şantiye ve fabrikalara
78
Mayıs - Haziran 2013
açıklayan para cezası uygulanacağını deniz ığı, anl Bak Çevre ve Şehircilik iliği kirl ültü gür ğı attı araçlarının yar Sai. rled beli da ını rlar için desibel sını 0 19.0 , ibel des 65 sı ara 0 19.0 ile bah 07.00 n 0′te 23.0 e ile 23.00 arası 60 desibel, gec r 55 desisını ise e lerd etim den i sonrak göre stanuna bel olarak belirlendi. Kan gürültü rek ede t dartlara aykırı hareke 29 lira bin 2 rine yaratan tekne sahiple ak. yac cezai işlem uygula
ILACAK TEKNELERE SUSTURUCU TAK deniz an Yük gemilerinin dışında kal kirliültü araçlarının neden olduğu gür anBak şan çalı liğinin önüne geçmeye ar kar bu ak nac ula lık, bu yıl ilk kez uyg ası ılm tak cu turu sus ile deniz araçlarına uğu kooyönünde teknelerin bağlı old ilendirilbilg n leri nek der peratiflerin ve kolaylık mesini ve denetlenmesinde de sağlamış olacak.
Yolcu taşımacılığı
Vapurlar bir yılda 50 milyon yolcu taşıdı aklaşık bir asırdır İstanbul Boğazı’nın iki yakasını birbirine bağlayan tarihî vapurlar, her gün on binlerce insanı kıtadan kıtaya taşıyor. Bu iki kıtayı 36 farklı noktadan seferlerle birbirine bağlayan vapurların en sık kullanıldığı hat ise Eminönü-Kadıköy hattı. Günde yaklaşık 40 bin kişinin kullandığı güzergahta her gün karşılıklı yaklaşık 100 sefer düzenleniyor. 2012 yılında toplam 216 bin sefer gerçekleştiren Şehir Hatları vapurları 50 milyonun üzerinde yolcu taşıyarak rekor kırdı. Osmanlı’dan bugüne İstanbul’un simgesi haline gelen vapurlar, deniz dalgaları ve martı çığlıklarının oluşturduğu İstanbul senfonisi ile seferlerini sürdürüyor. Şehir Hatları 29 vapur, 3 panoramik gemi, çeşitli hatlarda özel sektörden kiralanan 16 motor-
Y
la her gün Boğaziçi, Adalar ve Haliç’te 16 hatta 36 ayrı noktaya sefer düzenliyor. Her ne kadar metrobüsün devreye girmesiyle yolcu sayısında azalma olsa da vapurlar hâlâ Boğaz’ı denizden geçmek isteyenler için ilk tercih. Zira bu hatlarda sabahları kahvaltı yapmak ve çay içmek mümkün. Ayrıca trafikte korna sesi ve egzoz gazı kokusu yerine dalgalar eşliğinde ve deniz kokusuyla yapılan yolculuk bir başka. 49 iskelede faaliyetini sürdüren Şehir Hatları toplamda 49 deniz taşıtı ile yolcularını farklı güzergâhlara taşıyor. Vapurlarda ortalama 7 gemi çalışanı görev alıyor. Ancak bu sayı yolcu kapasitesine ve vapurun büyüklüğüne göre değişebiliyor. Şehir Hatları vapurları toplamda da bin çalışanı ile İstanbullulara hizmet veriyor.
Mayıs - Haziran 2013
79
Yat-yelken
YAT TURIZMI GELIRINDE 10 MILYAR DOLAR HEDEFI Akdeniz’de dolaşan yatları çekebilmek amacıyla yeni marina yatırımları hızla devam ederken mevcut marinalardaki ortalama doluluk oranı yüzde 90’a ulaştı. st gelir grubuna hitap eden yat turizminde en fazla tercih edilen rotalara sahip olan Türkiye, marina sayısının yetersiz olması nedeniyle pazardan ancak yüzde 3,5 pay alabiliyor. Dünya turizm liginde ilk sıralarda yer alan Türkiye, en yüksek katma değere sahip turizm dallarından yat turizminde potansiyelini kullanmak amacıyla marina yatırımlarına hız verdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı rakamlarına göre 43 marina ve çekek yerinde 17 bin 500 yat bağlama kapasitesine ulaşan Türkiye, doluluk oranında da yüzde 90’a ulaştı.
Ü
80
Mayıs - Haziran 2013
Yat - yelken
Deniz Turizmi Birliği’nden alınan bilgiye göre Bodrum, Fethiye ve Göcek bölgesiyle İstanbul’daki limanlar tamamen doldu. Çeşme, Didim ve Ayvalık’taki limanlardaki dolulukların yüzde 80 seviyesinde olduğu, Ambarlı’da yeni açılan limanlarda yüzde 50-60 arasında doluluğun olduğu ifade ediliyor. Yatçılar açısından gözde rotalar arasında yer alan kıyılara sahip olan Türkiye, doğal güzelliklerinin yanında diğer ülkelere göre daha yeni marinalara sahip olması, cazip fiyatlar sunması ve marinalara yakın noktalarda uluslararası uçuş bağlantısı bulunan havalimanlarının yer alması nedeniyle tercih ediliyor. Türk yatçıların da sayısının hızla artması nedeniyle marinaların talebe yanıt vermekte zorlandığı bildiriliyor. Türkiye’deki marinalara yılda yaklaşık 7 bin yabancı, 2 bin 500 yerli yat demir atarken bu yolla Türkiye’ye gelen turist ve yabancı mürettebat sayısı 30 bine yaklaşıyor. Türk marinalarını en fazla İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa’dan gelen yatçılar tercih ediyor. Yat trafiğinin yoğunlaştığı Kuşadası’ndan Antalya’ya kadar olan kıyı şeridinde Bodrum - Göcek arasındaki koylara olan talep dikkat çekiyor. 10 MILYAR DOLAR HEDEFI Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Akdeniz çanağında yat turizmi pastasından aslan payını 1940 yılından bu yana bu işi yapan Fransa, İspanya ve İtalya’nın aldığını, bu üç ülkenin payının yüzde 85’lere ulaştığını belirtti. Göreve geldiklerinde Türkiye’nin bu sektörden aldığı payın yüzde 2 seviyesinde olduğunu gördüklerini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: “Bu durum ‘8 bin 333 kilometre sahil şeridi bulunan ülkemizin denizci millet, denizci ülke kimliğine yakışmaz’ diyerek göreve geldiğimiz ilk günden bu yana yat limanları yapımına ve yenilenmesine ağırlık verdik. 10 yıldan kısa bir sürede 1 milyar doların üzerinde yatırım yaparak ülkemizin yat bağlama kapasitesini 10 bin 500’den, 17 bin 500’e çıkardık. Hem kamu kaynakları ile hem de kamu-özel ortalığı ile bu sayıyı her geçen gün artırmaya da
devam ediyoruz. 2023 yılına kadar da yat bağlama kapasitemizi 30 binin üzerine taşıyarak yat turizmi gelirlerimizi de 10 milyar doların üzerine çıkartacağız.” “ACIL YATIRIM GEREKIYOR” Deniz Turizmi Birliği Başkanı Ömer Karacalar ise Türkiye’deki belgeli olarak faaliyet gösteren marina sayısının 36 ve bu marinalarda deniz ve karada yat bağlama kapasitesinin 23 bin olduğunu belirterek, Akdeniz’deki toplam kapasitesinin 600 bin olduğu dikkate alındığında Türkiye’nin payının yaklaşık yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu ifade etti. Yunanistan’da yaşanan kriz sonrası Türkiye kıyılarına olan ilginin arttığını, ancak Hırvatistan’ın da yatırımlarını hızlandırarak pazar payını büyüttüğünü, Türkiye’nin en önemli rakibi olarak gözüktüğünü ifade eden Karacalar, “Çok acil yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Kapasitemizi 40-45 bine çıkarmamız gerekiyor. Marina yatırımlarında bürokratik zorluklar nedeniyle hızlı hareket edilemiyor. Yatırıma karar verildikten sonra 11 bakanlıktan izinlerin toplanması en az 3 yıl sürüyor. Bu nedenle yatırımcılar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın açacağı ihalelere odaklanmış duruma” dedi.
Mayıs - Haziran 2013
81
Yolcu taşımacılığı
İDO TV yayına başladı İDOTV yayınında, seyahatin uzunluğuna ve seyahat yapılan yere göre, belgesel, haber, spor, çizgi film, film, müzik, komedi gibi kategorilerdeki renkli prodüksiyonlar, hava ve yol durumu bilgileri, tatille ilgili öneriler vb. yer alacak. DO’nun, yolcularının daha keyifli ve konforlu seyahati için 6 aydır hazırlıklarını sürdürdüğü kapalı devre bir televizyon yayını olan İDOTV, gerekli optik kablolama, donanım ve prodüksiyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından 24 Haziran 2013 Pazartesi günü yayınına başladı.
İ
HER SEFERE AYRI YAYIN İDOTV’de seyahat süresinin uzunluğuna ve seyahat yapılan yere göre hazırlanan prodüksiyonların yayını gerçekleştirilirken, örneğin Bandırma seferi için 2 saatlik, Sirkeci hattı için ise 15 dakikalık bir yayının gösterimi yapılacak. Yolculukları daha neşeli ve huzurlu kılmayı amaçlayan, büyük küçük herkesin ilgisine göre hazırlanan İDOTV yayınında, aynı hattaki gidiş dönüş seferlerinde de farklı yayınlar olacak.
82
Mayıs - Haziran 2013
Profesyonel bir prodüksiyon ekibi tarafından hazırlanan yayınlarda İDO yolcularının hem eğleneceği hem öğreneceği hem de uzun seyahatlerini daha da renkli hale getiren özel prodüksiyonlar olacak. Gemi kaptanlarının anonsları ve İDO’nun duyurularıyla başlayan yayın akışlarında, çizgi filmlerden kamera şakalarına, belgesellerden öğretici programlara kadar farklı yayınlar yer alacak. Gemilerde çocuk bahçesinin olduğu alanda ise sadece çizgi film ve çocuk programlarının yayını gerçekleştirilecek. Yolculuklardaki destinasyona göre değişen hava durumu ve yol durumu bilgilerinin, tatile çıkarken dikkat edilmesi gereken hususlar gibi yararlı bilgilerin de yer alacağı kapalı devre yayınlar için İDO, birçok uluslararası yayıncı kuruluşla işbirliğine gitti.
30 Dizel, Benzinli, LPG’li Motorlarda
ÜSTÜN PERFORMANS
%
’a
VARAN YAKIT TASARRUFU
! R U D U T S O D E R V E ORiON Ç iLiKLER VERiLECEKTiR
MÜNHAL YERLERE BAY
KOCAELİ MERKEZ: Çenedağ Mh. Denizciler Cd. Demirler İş Hanı Kat: 4 No: 20 41900 Derince/KOCAELİ Mayıs - Haziran 2013 83 Tel: 0(262)323 91 00 - Gsm: 0(549) 349 11 28 - 0(549) 349 11 16 - 0(549) 249 11 12 - 0(549) 349 11 17
84
May覺s - Haziran 2013