Hidrolik&Pnomatik Magazine May-June 2016 83 Issue

Page 1

Hidrolik&Pnömatik Mayıs - Haziran 2016

Fiyat›:1 10 TL

Say›:83

ISSN 1303-6386

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

www.hidrolikpnomatik.com

Hidrolik&Pnömatik Sektörünü takip etmek için sayfaları çevirin

Hidrolik&Pnömatik Sektörünün İlk Dergisi

Say›

83



www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

1


2

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

3


4

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

5


6

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

7


İÇİNDEKİLER

HABER

MAKALE

Endüstriyel akışkanlar için orijinal alüminyum tesisat sistemi

Kazıcı-Yükleyiciler İçin Açık Merkezli Mobil Yön Kontrol Valfleri-

®

Transair , 20. yılını kutluyor 16

nin Tasarım Esasları ve Bu Valflere Uygulanan Testler 72

Moog Servo Valf Yarışması Sonuçlandı 18

Endüstriyel Mil-Göbek Montaj Tertibatı Geliştirilmesi-Elektro-

1978’den Bugüne Garantili Valf Revizyonunda Tek Adres EROK 20

Pnömatik Devre Tasarımı ve imülasyonu 86

Yeni Trend “Makina Değerleme” 22 Bosch, Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç ve en büyük

FİRMA-ÜRÜN

destekçi olmaya hazır 26 Siemens endüstriyel buhar türbinleri teknoloji ödülü kazandı 30 “Dünyanın bütün belediye başkanları birleşse, küresel ısınma sorunu kökünden çözülebilir!” 32

Pnömatik Aktüatörlü Dome Valf 94 Yeni ACU 8 kabin çözümü Bonfiglioli sürücü portföyünü Genişletiyor 95

Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı 38

SKF Yağlama Yönetim Programı ve İşletmelerde entegrasyonu 96

TOBB Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Yeni Yönetimini seçti 40

Schmersal yeni Güvenlik Rölesi Modüllerinin tanıtımını yaptı 99

Bosch, Türkiye’de yeni yatırımlarla Büyüyor 42

Bonfiglioli Yeni TQF hassas planet flanşlı redüktör serisi ve TQF

“ABD pazarında kâr marjları yüksek” 46

– BMD kompakt çözümü 100

Türkiye’nin ilk ‘hibrit ışık kulesi’ Bauma Fuarı’nda görücüye çıktı 50

Parker Hannifin'in AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66 korumalı se-

Her ölçekten firma için Endüstri 4.0’a giden yol: “Dijital Fabri-

risişimdi 90 kW'a kadar çözüm sağlıyor 101

kalar” 54

Kontrol Vanaları Konusunda Yenilik PVD PINCH VANALAR ''AKO'' 102

ANKOMAK 2016, sektörü bir araya getirmek için gün sayıyor! 58

Tehlikeli alanlarda temassız sıcaklık denetleme 103

GE Yenilenebilir Enerji, Türkiye'de Yeni 3 MW Rüzgar Türbini

Dil engelleri olmadan merkezcil olmayan servo teknolojisi 104

Platformunu Tanıtıyor 60 Makina İmalatçıları Birliği'nin (MİB) Yeni Başkanı Ahmet Özkayan 62 Dünya çelik endüstrisi Çin’in yarattığı aşırı kapasite tehdidi ile karşı karşıya 64 TürkTraktör, 2016 yılına yeni rekor sonuçlarla başladı 66 AMB Fuarı bu yıl rekora koşuyor 68

Sunon’un EC motorları geleneksel AC motorlarından %70 daha az enerji kullanıyor 106 Endress+Hauser, EEC kullanarak konfigüratörü Eplan Data Portal´a bağlıyor 116 ANT Mühendislik, Yeni Ürünleri ile Otomasyon Sektörünün Hizmetinde 120

Parker Hannifin otobüs ve iş makineleri gibi mobil uygulamalar için yeni Pro Display 10 ve UX Toolkit’i pazara sunuyor 70

Emo Ayvaz’dan “yüksek riskli endüstriyel tesislerde yangın güvenliği” adına örnek çalışma: Jotun Boya 122

8

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com



www.hidrolikpnomatik.com

BİZDEN

Hidrolik&Pnömatik Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

Sektörün ilk yayınlanan dergisi olmanın verdiği sorumluluk ve bilinçle 14. Yıldır sektördeki gelişmeleri ve haberleri sizlerle paylaşıp sektörün iletişim rehberi ve bilgi kaynağı olma misyonunu sürdüren dergimizin yeni sayısı ile yine birlikteyiz. Makina sektörünün tümünü kapsayan tek sivil toplum kuruluşu olma niteliği taşıyan, Makina İmalatçıları Birliği (MİB) yeni yönetimini belirledi. 14. Olağan Genel Kurul’da ERMAKSAN Genel Müdürü Ahmet Özkayan MİB Başkanlığına seçildi “Teknoloji Üreten ve Endüstri 4.0’a Hazırlanan Yeni Makina Sanayi” temasıyla iş başına gelen yeni yönetim, sektörün Endüstri 4.0 devrimine uyum sağlamasını hedefleyeceklerini açıkladı. Hidrolik&Pnömatik sektörünü, özellikle Mobil Hidrolik alanını daha çok ilgilendiren Ankomak Uluslararası İş Makinaları Fuarı 1 – 5 Haziran 2016 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenleniyor. Mobil Hidrolik alanında faaliyet gösteren firmalar için büyük önem taşıyan bu fuarı okurlarımızın ziyaret etmelerini öneririz. Makina Mühendislerine Yeni İş İmkânı! Sağlaycak Makina Değerleme haberini genç Makina Mühendisi ve mühendis adaylarının okumasını tavsiye ederiz.

‹mtiyaz Sahibi

Ahmet Pelit

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü

Selver Pelit

Genel Koordinatör

Emel fienyüz

Yönetici Asistanı

Ali Birim

Editör

Erdem Çağlayan

Yazı İşleri

Başak Pelit

Reklam Grubu

Fahriye Ziyade Hafise Ergün

Abone Sorumlusu

Mehmet Can Pelit

Haz›rl›k&Tasar›m ‹çerik Haz›rl›k

AjansMik Ltd. fiti. AjansMik Yay›nc›l›k www.ajansmik.com

Bask›

Şan Ofset HamidiyeMah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane -‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n Da€›t›m

Kargo

Hukuk Danışmanı

Başak Pelit

Yay›n Dan›flma Kurulu Fikret Dalk›ran

Hipafl

Cengiz Celep

Entek Pnömatik

fiemsettin Ifl›l

Rota Teknik

Dr. Ahmet Dinçer

Anet Hidrolik

İlham Çelebi

HKTM

Cengiz Meriç

MP Hidrolik

Güner Çelikayar Yönetim Merkezi

MOOG

AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› 34384 fiiflli / ‹stanbul

Çok yakın bir gelecekte bir işletmenin organizasyonu, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, ar-ge, satış-pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak İnternet nesneleri ve tüm bu akıllı sistemlerin hep birlikte ahenkle çalışmasını sağlayacak becerilere sahip tasarımcı, yazılımcı ve uygulayıcı uzmanlardan oluşan bir ekipten ibaret olacak. Ve sadece bu organizasyonu hayata geçirebilen şirketler, rekabette sıçrama, verimlilikte ise zirve yapabilecekler.

Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx)

Son yıllarda basit ve küçük ölçekte yerel uygulamalarını görmeye başladığımız bu iş kurguları baş döndürücü bir hızla büyük ölçekli uygulamalara doğru evrilirken 4. Endüstri Devrimi olarak adlandırılan bu dijital dönüşümün işletmeleri nasıl etkileyeceği de, 2016 yılı itibarıyla şirketlerin gündeminde daha fazla yer işgal edecek. Hidrolik&Pnömatik Dergisi olarak bizlerde Endüstri 4.0 ile ilgili haber ve tanıtımlara yer vererek sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz. Genel anlmada Endüstri 4.0 ile daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen okularımıza www.endustri40.com web sitesini ziyaret etmelerini öneririz. Önümüzdeki sayılarda Hidrolik&Pnömatik sektöründe Endüstri 4.0 dosya çalışmamızla, Endüstri 4.0’ın sektöre getireceği yenilikleri sizlerle paylaşacağız.

CASIRAGHI INTERNATIONAL ADVERTISING

Gelecek sayıda buluşma ümidi ile sağlıcakla kalın...

Fax: +90 212 222 93 74 web: www.hidrolikpnomatik.com e-mail: info@hidrolikpnomatik.com Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 • Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de İtalya Temsilcisi Via Cardano 81 - 22100 Como (Italia) Tel. +39 031 261407 Fax +39 031 261380 www.casiraghi.info Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 sydneylai@ringier.com.hk Hidrolik&Pnömatik Dergisi Mayıs- Haziran 2016 Sayı:83 Fiyat›: 10 TL KDV Dahil - ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1303-6386 © Hidrolik&Pnömatik Dergisi

Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 13 Mayıs 2016 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller

Saygılarımla.

yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam

Ahmet Pelit

© Hidrolik&Pnömatik Dergisindekiyaz› ve foto€raflar izin--

ahmet@ajansmik.com

10

Mayıs - Haziran 2016

verene aittir. siz kullan›lamaz.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

11


12

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

13


14

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

15


HABER

Endüstriyel akışkanlar için orijinal alüminyum tesisat sistemi Transair®, 20. yılını kutluyor 1996'da piyasaya sürülmesinin ardından toplamda 122.000 km Transair modüler alüminyum tesisat sistemi tedarik edildi Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin’in Fluid System Connectors Europe divizyonunun (önceki adıyla Legris’in) bir iş birimi olan Transair® bu yıl 20. yılını kutluyor. Bu sürede, 75 milyonun üzerinde bağlantı parçası, 122.000 km'den fazla boru satıldı ve bu rakam dünyanın çevresinin üç katına denk geliyor. 1996'da piyasaya sunulduğunda Transair, piyasadaki ilk modüler alüminyum boru tesisatıydı. Transair her zaman yeni ürünler ve yeni çaplarla değişen müşteri taleplerini karşılamak üzere kendini geliştirdi. Havacılık ve uzay, yiyecek ve içecek, enerji, ulaşım, inşaat ve laboratuvar ve ilaç dahil olmak birçok farklı sektörde basınçlı hava, inert gaz, vakum uygulamaları ve sıvı taşınmasını sağlıyor. Güvenlik, verimlilik ve uyumluluğun en iyi bileşimini sağlamak üzere Transair yeni teknolojiler geliştirdi. Alüminyum ve paslanmaz çelik olmak üzere iki malzeme seçeneği ve 12 farklı çap ile Transair çok sayıda son uygulamaya uygun seçenekler sunuyor. Ayrıca Transair artık basınçlı hava uygulamalarına, nitrojen, argon ya da CO2 gibi inert gaz uygu-

16

Mayıs - Haziran 2016

lamalarına, vakum uygulamalarına, su ve petrol gibi genel endüstriyel akışkanlarla kullanıma da uygun bir tesisattır. Geçmeli Bağlantılar, güvenli bağlantıyı desteklerken, kolay kullanım sağlayan ve kurulum sırasında hata riskini en aza indiren Yaylı Kelepçe ve ayrılma olasılığını azaltmak üzere tasarlanan Kelepçe ve Kartriç dahil olmak üzere çok sayıda Transair yeniliği piyasada bilinir hale geldi. Bu önemli yıl dönümü ile ilgili yorum yapan Transair İş Birimi Yöneti-

müşterilere o dönemde piyasada bulunan seçeneklerden çok daha farklı ve faydalı alternatifler sundu. Elde edilen ve süregelen ürün başarısı dünyanın dört bir yanında kurulan muazzam miktarda sistem ile vurgulanıyor. Kalıcı değeri ve uygunluğu son derece farklı sektörlerdeki sürekli değişen zorlu ve yeni uygulamaların gereksinimlerini karşılamak üzere sürekli gelişim ve yenilik ile destekleniyor.” Daha fazla bilgi için: www.parkertransair.com

cisi Guillaume TETARD şunları söyledi: “Transair piyasaya ilk adım attığında son derece yenilikçiydi ve

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

17


HABER

Moog Servo Valf Yarışması Sonuçlandı Moog Servo Valf Yarışması: Yarışmayı kazanan en eski Moog servo valfi 53 yıllık ve hala Saskatchewan Üniversitesinin (Kanada) Teknik Akışkanlar Laboratuarında kullanılmaktadır. Moog Inc. Sanayi Şirketler Grubu (NYSE: MOG.A ve MOG.B) Saskatchewan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Teknik Akışkanlar Laboratuvar Sorumlusu Doug Bitner’i kullanılmakta olan en eski Moog servo valfin bulunması için yapılan yarışmanın kazananını olarak açıkladı. Bitner, 1963 yılında üretilen Moog 21 Serisine ait bir servo valfin içinde bulunduğu,çalışmakta olan laboratuvar teçhizatlarının gösterildiği bir video gönderdi. Moog, Avrupa’daki varlığının 50. yılı kutlamaları için geçtiğimiz eylül ayında bir yarışma düzenlemiştir. Bitner, yarışmaya katılmasıyla ilgili olarak “Laboratuvarda birçok Moog servo valfinin olduğunu biliyordum, bir şans olabilir diye düşündüm ama kazandığımı öğrenince gerçekten çok şaşırdım” diyor. Bitner’e göre Saskatchewan Üniversitesi içinde öğrencilere açık teknik akışkanlar laboratuvarı barındıran, Kuzey Amerika’daki çok az sayıdaki üniversitelerden biridir. Kazanan servo valf, uzay ve endüstri sektörlerinde deneyler yapmak için öğretim üyeleri ve Bitner’in öğrencileri tarafından kullanılan kapalı halkalı test tek kanallı sisteminin bir parçasıdır. Bitner, “Laboratuvarda, tarım makinelerinin şasisi üzerinde bir milyon çevrimde dayanıklılık testi yaptık ve Moog servo valfi hala çok iyi perfor-

18

Mayıs - Haziran 2016

mansa sahip olduğunu gördük” diye ekliyor. Moog Inc. Sanayi Şirketler Grubu Grup Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Ari Almqvist, “Hala çalışmakta olan en eski Moog servo valfini bulduğunuz için sizleri tebrik ediyoruz Bay Bitner. Servo valflerimizin güvenirliğinden daima bahsedilir ve Bitner bunu bir kez daha ispatlamıştır” yorumunu yapıyor. “Böylece, servo valflerimizin, demir çelik üretimi, gaz türbinleri ve endüstriyel makineler gibi kritik ortamlarda dahi çalışma açısından uzun bir geçmişe sahip olduklarını bir kez daha anladık.” Almqvist,Test sektöründe faaliyet

gösteren bir şirket olan IABG’den Almanya’daki laboratuvarında 1966 yılında üretilmiş Moog 22 Serisine ait bir servo valfi kullanan Walter Andreas’ın ikinci olduğunu açıklamıştır. Üçüncülüğü ise Büyük Britanya’da bulunan TATA Steel’s CPP Trostre Works’ten John Shannon ve Kanada’daki U.S. Steel’den Tom Gecse paylaşıyor. TATA Steel’a ait olan servo valf 1969 yılında üretilen Moog 60 Serisinden gelmektedir ve bir laminasyon hattında takılıdır. U.S. Steel’deki komponent de 1969 yılı üretimi ve Moog 60 Serisine aittir, düzleştirme ve gerilim giderici bir sistem üzerinde takılıdır. Birinci için ödül Amazon’dan 500 dolarlık hediye çekidir ve diğerleri daha küçük ödüllerdir. Bazı kazananlar ödüllerini hayır için bağışlamıştır. 1951 yılında William C. Moog Jr. Pazarlamak için ilk servo valfini geliştirmiştir. Bu, dijital veya analog bir sinyali hidrolik kapasite veya basınca dönüştüren bir bileşendi.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

19


HABER

1978’den Bugüne Garantili Valf Revizyonunda Tek Adres EROK Türkiye’nin ilk yerli valf üreticilerinden olan EROK Hidrolik Pnömatik San. Tic. Ltd. Şti., geçmişten gelen bilgi, birikim ve makine parkı ile iş, inşaat ve tarım makinelerinin en önemli parçası olan hidrolik valflerin revizyonunu uzman kadrosu ile garantili biçimde yaparak ekonomiye geri dönüşlerini sağlamaya devam etmektedir.

bilmeyi ve işin teslimi öncesinde test olanaklarını zorunlu kılacak kadar hassas prosesler gerektirmektedir. Bizim için tek önemli olan şey valfin gövdesinde çatlak veya yarık olmamasıdır, bu husus olduğu müddetçe marka veya model farketmeksizin her çeşit hidrolik kumanda valflerinin revizyonunu titizlikle ve garantili biçimde yapabilmekteyiz.“

Konu ile ilgili Gn. Müd. Yrd. Kerim Gökay KARSLI; “Yeni model makinelerde yedek parça sıkıntısı yaşanmasa bile teslimatlar çok uzun sürüp maliyet açısından yüksek meblağlar ortaya çıkmaktadır. Bunun birde eski model makinelerde yedek parçanın hiç bulunamaması hadisesi var ki iki türlüde makinelerin kullanıldığı yerde iş kaybı yaşanmasına veya iş kaybı olmaması için başka makine kiralamak zorunda kalınmasına sebebiyet vermektedir. Bu gibi hususlar proje sahipleri veya iş bitiricilerin maliyetlerinin artmasına haliyle kârlarının düşmesine sebebiyet vermektedir. Bizler bu konuda devreye girip hem kısa zamanda problemi çözüp yarım kalan işin devam etmesini hem de çöpe atılacak valfin eski performansına geri döndürülerek ekonomiye geri kazandırılmasını sağlıyoruz.” diyor ve ekliyor; “Bu revizyon konusunu çok kolay bir iş zannederek yapmaya çalışan firmalar mevcut. Ne yazık ki bu iş tornacılık bilgisinden daha fazlasını, delik ve mil çaplarının detaylıca ölçümlenebilmesini, honlamayı, taşlamayı, kromajı, yeri geldiğinde bozuk parça yerine aynı parçayı imal ede-

20

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

21


HABER

Yeni Trend “Makina Değerleme” Çizgi Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Genel Müdürü Mahmut Ay, "Değerleme sektöründe yeni trend makine değerleme olmaya başlıyor" dedi. Herkesin gayrimenkul değerleme hakkında bir fikri olduğunu savunan Mahmut Ay. Büyük iş hacmi olan bu sektörde artık makine değerlemenin de bir hayli önemli olduğunu vurgulamakta. Makine değerlemenin hangi alanlarda ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Mahmut Ay; Türkiye'de ki ekonomik büyümeye paralel olarak büyüyen sanayileşme sürecinde şirketlerin yılsonu muhasebe düzenlemeleri, uluslararası standartlarda mali tabloların düzenlenmesi doğrultusunda ya da bankalar nezdinde teminat amaçlı ve bunların yanı sıra özel firmaların, kredi talepleri, alım ve satım işlemleri, sigorta ve hasar tespiti çalışmaları, vergi planlaması, hisse devri, ortaklık oluşturulması, yönetim kararları, kamulaştırma ve şirket tasfiyesi gibi durumlara istinaden değerleme talepleri olduğunu ve Türkiye’nin her yerine bu noktada hizmet

verdiklerini belirtmektedir. Şirket olarak sektörün öneminin farkında olduklarını ve bu alanda departmanlaşarak kadrolu makine mühendisleriyle inovatif çözümler ile hizmet verdiklerini belirtti. Makine Mühendislerine Yeni İş İmkânı! Çizgi Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Makine Değerleme Uzmanı Hakan Gündoğdu meslektaşlarına Makine Değerleme Uzmanlığını tavsiye ediyor. Makine mühendisi denildiği zaman genel olarak akla sanayide üretim ya-

pan ya da üretilen makinelerin pazarlaması yapan kişiler akla geldiğini söyleyen. Hakan Gündoğdu globalleşen dünyada değişime ayak uydurmak gerektiğini savunuyor. “Maalesef Türkiye’de çok fazla makine mühendisi mezunu veren üniversite bulunmakta ve genel olarak doygunluk noktasına ulaşmış bir alan olmakta olduğunu düşüyoruz Makine değerleme uzmanlığı vasfı ile yeni bir alanda henüz önem kazanan bu meslekte mühendis arkadaşlarımızın kendilerine yer edinmesi gerektiğini düşünüyoruz”. Dedi. Hakan Gündoğdu nezdinde hazırlanan “Makine Değerleme Hakkında” başlıklı yazısı; Makinelerin faal ya da gayri faal durumda oldukları gözetilmeksizin, gayrimenkullerin ayrılmaz parçası olan makine ve teçhizatların kıymet takdirin belirlenmesi hakkında gerekli, tespit ve analizler ile rayiç değerinin belirlenmesi sürecidir. Makine Değerleme; makine, hat ve ekipmanlar, taşıt araçları, elektronik cihazlar, yardımcı teçhizatlar, ofis

22

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

23


HABER birbirinden farklılaşabilmektedir. Muhasebe biliminde bu kaygıları giderebilmek amacıyla yeniden değerleme ile günümüz değerine ulaşılarak muhasebeleştirilir. Örnek olarak;

mobilya-demirbaş ve mefruşatlar, diğer taşınmaz türlerinden ayrı olarak değerlendirilmektedir. Bu maddi duran varlıklar taşınmazlara göre çok daha hızlı yıpranabilmektedir ve bu durumlar göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Makine Değerleme raporları; makine ekipmanlarının alım-satım işlemleri, defter değeri ve UFRS’ye uygun değer tespiti, sigortalama değer tespiti, yönetim değişiklikleri ve mevcut makine parkının gerçek değerinin tespiti için ve makine ekipman parklarının teminata konu olması, yurtiçi/yurtdışı iş ortaklıkları, tedarikçi iş birlikleri gibi durumlarda kullanılmaktadır. Genel olarak; sanayi kullanımlı tüm makine ve ekipmanların değerlemesinde, besi ve süt çiftlikleri, çimento tesisleri, tekstil işletmeleri, rafineriler, gemiler, tersaneler, araç filoları, yenilenebilir enerji kaynakları, RES – rüzgâr enerjisi santralleri, HES – hidro elektrik santralleri gibi bahsi geçen alanlarda değerleme yapılmaktadır.

Artan küreselleşme ve rekabet ise farklı ülkelerde farklı kurallara göre hazırlanan finansal raporların karşılaştırılmasında sıkıntılara neden olmaktadır. Bu nedenle mali tabloların uyumlaştırılması doğrultusunda uluslararası muhasebe standartlarının kullanımı söz konusu olmaktadır. Muhasebe standartlarının geliştirilmesinin esas dayanağı uluslararası düzenlemelerdir. Değerlemenin amacı, işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonucunu gerçeğe uygun bir şekilde tespit etmektir. Varlık ve kaynakların işletmeye girdiği tarihteki değeri çoğunlukla cari değerini yansıtmaktadır. Ancak, izleyen dönemlerde ekonomik hayattaki değişmeler, teknolojik gelişmeler, varlığın kullanımı gibi nedenlerden dolayı tarihi maliyet ile cari değer

İşletme 01.01.2006 tarihinde faydalı ömrü 10 yıl olan makinesini 100.000TL’ ye satın almıştır. 31.12.2007 tarihinde makinenin birikmiş amortismanı 20.000 TL’ dir. 31.01.2008 tarihinde makinedeki değer düşüklüğü % 25 olarak tespit edilmiştir. Makinenin 30.06.2008 tarihindeki gerçeğe uygun değeri 105.000.- TL olduğu belirlenmiştir Halka arz olmuş şirketler, bağımsız denetim şirketleri tarafından hazırlanan 6 aylık, yıllık faaliyet raporlarında kullanılmak üzere aktiflerinde bulunan maddi duran varlıkların yeniden değerlemesini düzenli olarak yaptırmakla beraber Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının 16. Maddesi gereği, aktiflerde yer alan tüm duran varlıklar her yıl yeniden değerleme neticesindeki yeni değerleriyle deftere kaydedilmelidir. UFRS veya TMS gibi muhasebe standartları da duran varlıkların değerlemesi ve raporlanması gerekmektedir. www.cizgigd.com

Makine Değerlemede Emsal Karşılaştırma Yöntemi, Maliyet Yaklaşım Yöntemi, Piyasa Değeri (Pazar Satış Değeri), Zorunlu Satış Değeri gibi yöntemlerden faydalanılarak doğru sonuca ulaşılmaktadır. UFRS veya TMS Muhasebe Standartlarına Göre Değerleme

24

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

25


HABER

Bosch, Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç ve en büyük destekçi olmaya hazır Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar’ı, Almanya Stuttgart'taki fabrikası ve Ar-Ge Merkezinde ağırladı. Bosch Grubu’nun Endüstri 4.0 ile ilgili devam eden projelerini yakından inceleyerek, karşılıklı görüş alışverişinde bulunan Bakan Işık, “Sanayi 4.0 ile ilgili olarak, Türkiye'de üretimi olan global şirketlerimizle daha yakın nasıl çalışırız ve global şirketlerimizin Türkiye'yi de bu oyunun içerisine sokması noktasında ne yapabiliriz diye çalışıyoruz” dedi. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, halen Endüstri 4.0’la ilgili 100’ün üzerinde projeye devam eden Bosch Grubu’nun bu alandaki uzmanlığını Türkiye’ye aktarmaya ve Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç rolü üstlenmeye hazır olduğunu söyledi. Dünya genelindeki 250'den fazla tesiste 100'ün üzerinde Endüstri 4.0 projesini tamamlayan Bosch Grubu, 2020 yılına kadar yüzlerce milyon Euro'luk tasarruf sağlamayı hedefliyor. Bosch, Bursa’daki fabrikalarında Endüstri 4.0 çalışmalarını başlattı. Çalışmaların tamamı Türk mühendisler tarafından yürütülüyor. Endüstri 4.0 için tasarladığı projelerle Almanya’da ve dünyada öncü bir role soyunan Bosch Grubu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan

26

Mayıs - Haziran 2016

Yardımcısı Ender Yorgancılar’ı Almanya Stuttgart'taki fabrika ve Ar-Ge Merkezinde ağırladı. Heyete, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da eşlik etti. Bakan Işık ve Yorgancılar, beraberindeki heyetle birlikte, Bosch Grubu’nun Stuttgart’taki fabrika ve Ar-Ge Merkezinde Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmaları bizzat inceleyerek bilgi aldı. Heyet, Türkiye’nin kaçırmaması gereken bu yeni sanayi devrimi için Bosch Grubu ile birlikte bir yol haritası belirlemek için harekete geçileceği mesajını verdi. Bakan Işık: “Sanayi 4.0 konusunda Türkiye’nin rolünün en iyi noktada olması için Bosch gibi önde gelen şirketlerle çalışıyoruz.” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada şunları kaydetti. “4. Sanayi Devrimi aslında yeni başlamadı. 3. Sanayi

Devrimi'nden çok da bağımsız değil. 4. Sanayi Devrimi'nin en karakteristik özelliği, ne üretildiğinden ziyade nasıl üretildiği… Bu açıdan Sanayi 4.0 kavramı, son yıllarda bir proje olarak kullanılmaya başlandı. Türkiye olarak biz de 'Bu noktada neredeyiz, bundan sonrası için ne yapmalıyız, özellikle Türkiye'de üretimi olan global şirketlerimizle daha yakın nasıl çalışırız ve global şirketlerimizin Türkiye'yi de bu oyunun içerisine sokması noktasında ne yapabiliriz?' diye çalışıyoruz. Bugün Almanya'da bununla ilgili temaslarda bulunuyoruz ki, şu anda Bosch'dayız. Bosch bu konuda lider şirketlerden biri. Bosch aynı zamanda yüksek teknolojili üretimde de Türkiye'deki en iyi şirketler arasında. Dolayısıyla biz bu Sanayi 4.0 ile ilgili global oyunda; Türkiye'nin rolünün en iyi noktada olması için hem Türkiye'de faaliyet gösteren global şirketlerin bu noktada hangi rolü

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

27


HABER 4.0'ı başarılı bir şekilde uygulamaya aldı. Bir yandan ağa bağlı teknolojinin önde gelen savunucularından biri olan Bosch, diğer yandan müşterilerine bu alanda sensörler, sürücüler, çözüm paketlerine sahip yazılımlar ve hatta robot asistanlar gibi çok sayıda çözüm sunuyor.

alacağını, hem de bu konuda hükümetimizin ve özel sektörümüzün ne yapması gerektiğine yönelik çok önemli bir çalışmayı bugün burada yürütüyoruz.” Işık, bu dijital çağda ve Sanayi 4.0'da, Ar-Ge ile inovasyonun artık hayat tarzının temelini oluşturduğunu vurgulayarak, “Bu noktada özellikle yazılım ve donanım artık hayatın bir parçası haline geliyor. Sanayi 4.0 kavramında da diğer tüm teknolojik alanlarda da insan daha da merkeze oturuyor, ama düşük becerili insan gücünün önemi azalıyor; çok yüksek becerili, yüksek nitelik gerektiren insan gücüne olan talep artıyor. Burada da dijital eğitim bizim açımızdan son derece önemli. Bu konuda Türkiye'nin altyapısını geliştirmek, yüksek nitelikli insanların da Sanayi 4.0'a adapte olması için altyapıyı Ar-Ge ve inovasyonla hazırlamak durumundayız” diye konuştu. Young: “Türkiye, Endüstri 4.0’a geçişte hızlı davranmalı…” Almanya’nın Endüstri 4.0'a olan bağlılığını, dev şirketlerinden hızla büyüyen start-up girişimlerine kadar her alanda kanıtladığının altını çizen Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Grubun tecrübe ve uzmanlığını Türkiye’ye aktarmaya hazır olduğunu söyledi. Young, “Dünyanın önde gelen hizmet ve ürün tedarikçi-

28

Mayıs - Haziran 2016

lerinden biri olarak, köklü geçmişimizden ve bugün sahip olduğumuz Ar-Ge donanımından güç alarak, Almanya’da ve tüm dünyada Endüstri 4.0 konusunda öncü bir role soyunduk. Endüstri 4.0' teknolojisi üretim sürecindeki birçok önemli detayı etkiliyor ve değiştirebiliyor. 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğimiz Türkiye, Euro bölgesi ve Ortadoğu için önemli bir konumda bulunuyor. Türkiye’nin dünya sanayisinde standartlarını yükseltmesi ve uluslararası üretim ağının bir parçası olmaya devam etmesi için ‘Endüstri 4.0’ teknolojisine geçişi hızla tamamlaması gerekiyor. Bosch olarak bu geçiş sürecinde Türkiye için itici güç olmaya, bu alandaki deneyim ve uzmanlığımızı paylaşmaya hazırız” dedi. Bosch Grubu, Türkiye’deki Endüstri 4.0 ve buna yönelik organizasyonel çalışmalara 2014 yılında Bursa’daki fabrikalarında başladı. Bosch Grubu, büyük önem verdiği Türkiye'de öncelikle üretim teknolojilerinde ‘Endüstri 4.0’ dönüşümünü sağlamaya odaklanacak. Bosch’tan Endüstri 4.0 için iki yönlü strateji Bosch Grubu, dünya genelindeki 250'den fazla tesisinde 100'ün üzerinde projeyi tamamlayarak Endüstri

Web tabanlı hizmetleri için kendi bulutu Bosch IoT Cloud’u devreye alan Bosch, şu anda beş milyondan fazla cihaz ve makineyi ağa bağlamış bulunuyor. Endüstri 4.0 uygulamalarıyla envanterde yüzde 30'a varan bir azalma, üretkenlikte de yüzde 10'a varan bir artış elde etmeyi başaran Bosch, 2020 yılı itibarıyla global üretiminde yıllık tasarrufu yüzlerce milyon dolara çıkartmayı hedefliyor. Ağa bağlı dünyada hayatı kolaylaştıran teknolojiler Stuttgart’taki pilot proje ile artık park yeri aramaya son verecek olan Bosch, bu yıl oto parklara sensörlerini yerleştirmeye başlayacak. Sensörlerden alından bilgiler Bosch IoT bulut’a gönderiliyor ve boş park yerlerineyönelik her dakika güncellenen bir haritaya işleniyor. Bu bilgiler, bir uygulama aracılığıyla ve Stuttgart'ın ulaşım kurumu olan VVS'nin web sitesi aracılığıyla sürücülere sunuluyor. Sorumlu sürücünün parası cebinde kalacak. Bosch teknolojisi CUU (merkezi kontrol ünitesi) sayesinde sürücünün aracını kullanma şekli, hızı, kurallara uyma gibi bilgileri Alman sigorta şirketine gidecek ve sürücüler prim indiriminden yararlanabilecek. Bosch, her geçen gün araçların kişisel asistana dönüşümü konusunda önemli adımlar atıyor. Örneğin; bugün yoldayken evin ısısını kontrol edebiliyorken, birkaç yıl içinde araç ve akıllı ev iletişime geçerek fırında yemek ısıtabilecek veya randevu iptal olduğu anda araç güzergâhını değiştirerek bir sonraki randevuya gidebilecek.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

29


HABER

Siemens endüstriyel buhar türbinleri teknoloji ödülü kazandı Dünyanın önde gelen danışmanlık ve araştırma gruplarından Frost & Sullivan, Siemens’i endüstriyel buhar türbinleri pazarında teknoloji lideri ilan ederek, Avrupa Yeni Ürün İnovasyonu 2015 ödülüne layık gördü. Siemens’in Gelişmiş Platform Tasarımı kapsamındaki endüstriyel buhar türbinlerine damgasını vuran ve mükemmel düzeye ulaşan kalite, güvenilirlik ve fiyat dengesi, Avrupa Yeni Ürün İnovasyon 2015 Ödülleri’nde büyük övgü aldı. Ayrıca Siemens’in liderliğinde, endüstriyel ürünlere yönelik Ar-Ge ve inovasyon odaklı yaklaşımının da önemli rol oynadığı vurgulandı. Avrupa Yeni Ürün İnovasyonu Ödülü her yıl pazara en yeni teknolojileri kazandıran inovatif ürünler geliştirmiş şirketlere veriliyor. Ödül için öncelikle katma değerli ürünler sağlayan ve böylece müşterilerinin yatırım geri dönüşünü artıran inovasyonlar değerlendiriliyor. Frost & Sullivan bu ödülü teknoloji inovasyonu, müşteri hizmetleri ve stratejik ürün geliştirme alanlarında sıra dışı performans gösteren şirketlere veriyor. Kazananlar, pazardaki oyuncularla ilgili karşılaştırmalar yapan, ayrıntılı görüşmeler gerçekleştiren, pazar rakamlarını ve ikincil kaynakları araştıran analistlerin çalışmaları sonucu belirleniyor. Siemens AG Buhar Türbinleri Birim CEO’su Dr.Wilfried Ulm “Buhar türbinlerimizle bu ödülü almaktan büyük mutluluk duyuyorum çünkü bu ödül, ‘Gelişmiş Platform’ konsepti-

30

Mayıs - Haziran 2016

mizde bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz optimizasyon çalışmalarının tescil edilmesi anlamını taşıyor. Analistlerin ifadesiyle, Siemens özellikle endüstriyel buhar türbinleri için Gelişmiş Platform Tasarımı (Enhanced Platform Design) ile endüstriyel standartları belirleyen ürünlere imza atarak küresel bir lider oldu. Bu yolda aynı kararlılıkla yürümeye ve inovasyonlarımızı daha da geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Gelişmiş Platform Tasarımı’na ödül Bu ödül, Gelişmiş Platform Tasarımı (EP) ve yağsız çalışan endüstriyel buhar türbinlerine ilişkin inovasyonları teşvik etmek üzere veriliyor. Siemens’in Gelişmiş Platform konsepti, farklı kurumsal satın almalarla edinilen ürün hatlarını tek çatı altında birleştiriyor ve farklı hatların en çok sınanmış ve onaylanmış teknik özelliklerini bir araya getiriyor. Gelişmiş Platform konsepti modüler bir platform. Buna ek olarak, bu konseptte

kanat ve gövde tasarımında da çok sayıda iyileştirme yapıldı. Siemens’in malzeme ve termodinamik konusundaki köklü deneyimi, ana buhar parametrelerinde 565°C/165 bara ulaşan iyileştirmelerin yanı sıra verimlilikte yüzde 2’ye varan oranlarda artış da sağladı. Buhar türbininin hizmet ömrü sırasındaki CO2 emisyonları da yüzde 15’e varan oranda azaltılabilir hale geldi. Yağsız çalışan buhar türbini sayesinde Siemens, neredeyse hiç lubrikasyon uygulanmadan işleyebilen ve güç aralığı 10 MW’a ulaşan bir buhar türbinini hizmete sunmuş oldu. Türbindeki rulman sistemi tamamen yağsız, havayla soğutulan elektromanyetik rulmanlardan oluşuyor; valf aktüatörleri ise sadece minimum miktarda yağ ile çalıştırılıyor ve yazılımla kontrol edilen elektrikli motorlar aracılığıyla denetleniyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

31


HABER

Schneider Electric CEO’su Jean-Pascal Tricoire:

“Dünyanın bütün belediye başkanları birleşse, küresel ısınma sorunu kökünden çözülebilir!”

Schneider Electric’in Global CEO’su Jean-Pascal Tricoire Enerji verimliliği alanında dünyanın lider şirketlerinden Schneider Electric’in Global CEO’su Jean-Pascal Tricoire, küresel ısınmanın ana gerekçesi olan karbon salımının %80’inin kentler kaynaklı olduğunu kaydetti ve çözüm için radikal bir çağrı yaptı: “Dünyanın bütün belediye başkanları; Birleşin! Çünkü kentleri karbondan kurtarırsak, dünyamızın geleceğini kurtarırız.” Schneider Electric, 40 ülkeden basın, kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirerek, bine yakın fikir

32

Mayıs - Haziran 2016

önderinin katılımıyla Paris’te düzenlediği İnovasyon Zirvesi’nde enerji verimliliğine hizmet eden mevcut ve gelecek teknolojileri tanıttı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan global CEO Jean-Pascal Tricoire, 2050’de şehirlerde 2.5 milyar insanın yaşıyor olacağını vurgulayarak, karbonu kentlerde yakalama konusunda çözüm üretmek için insanlığın elini çabuk tutması gerektiğini kaydetti. Tricoire, Fransa dahil birçok ülkede binaların %50’si kadarının kamu mülkiyetinde olduğunu

belirterek, “Bu binalar topluluğunun enerji tüketimi ve yönetimi konusunda çok verimli olduğunu söyleyemem. Kamu yönetimleri önce kendi binalarını dönüştürerek, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusunda örnek olmalılar,” diye konuştu. Küresel ısınmanın önüne geçmek için karbonun fiyatlanması talebinin ciddi boyutlara tırmandığının altını çizen Tricoire, hükümetlerin bunu çok akılcı çözümlerle sağlaması gerektiğini, zira bu sorunun çözümüne

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

33


HABER ilişkin iradenin ekonomik değil, politik bir mesele olduğunu söyledi. Enerji verimliliğini sağlayarak COP21 taahhütlerini yerine getirmenin aslında mevcut teknolojilerle bugünden mümkün olduğunu hatırlatan Tricoire, ancak bu potansiyelin %60’ının henüz atıl olduğunu savundu. Tüm dünyada tüketilen enerjinin %50'sini mesken ya da ofis olarak kullanılan düşük teknolojili binaların, %30’unu ise sanayi tesislerinin tükettiğini kaydeden Tricoire, her iki alanda da tüketimin önümüzdeki 30-35 yıl içinde %50 artacağının tahmin edildiğini ifade etti. Tricoire, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı zaman biriminde küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutabilmek istiyorsak, enerjiyi bugünkünden 3 kat daha verimli kullanmalıyız. Bunu sadece söylemiş olmak için söylemiyoruz. Schneider Electric olarak kanıtını da sunuyoruz. Biz kendi şirketimizde hali hazırda piyasada bulunan mevcut çözümlerimiz ile hatırı sayılır bir enerji verimliliği yatırımı yaptık. Bunun sonucunda enerji harcamalarımızı 4'te 1'ine indirdik, yatırımımızı ise 3 yılda amorti ettik. Enerji verimliliği alanında inovasyona odaklanarak 10 yıl içinde 3 katı büyüklüğe ve 26,6 milyar Euro’luk bir ciroya eriştik. Bizim başarı hikayemiz enerji verimliliği çözümlerine ve tasarrufa olan ihtiyacın ve talebin bir kanıtı. Bugünse şirketimizde çalışan 21 bin mühendisin en öncelikli sorumluluğu inovasyon geliştirmek. Bunların 10 bini sadece yazılım geliştiriyor. Bu sayede enerji verimliliğinde çıtayı çok yükseğe koyarak pazarda kendi standartlarımızı oluşturduk ve Green Premium adını verdiğimiz yeşil ürün markamızı yarattık. Bugün ürettiğimiz enerji yönetimi çözümlerinin 3’te 2’si bu Green Premium amblemini taşıyor.” Schneider Electric’te Açık Inovasyon

34

Mayıs - Haziran 2016

Schneider Electric CEO’su Jean Pascal Triacore ayrıca Schneider Electric’in inovasyona bakışını da Inovasyon Zirvesi katılımcıları ile paylaştı. İnovasyonun hızla değişen dünyada sürdürülebilir büyümenin olmazsa olmaz şartlarından biri olduğunu söyleyen Triacore, Schneider Electric’in, ekosisteminde bulunan tüm paydaşları ile aktif işbirliği stratejisi doğrultusunda katma değerli alanlarda inovasyon için kapasitesini zorladığını söyledi.

gerçekleştiriyoruz. Schneider Electric’te inovasyonu 3 temel üzerine kuruyoruz: “esnek bir iş modeli”, “kullanılabilirlik ve tasarım” ve “teknoloji”. Sonrasında şirketimiz müşterilere birbiriyle bağlantılı teklifler, yazılım, enerji etkin çözümler ve hizmetler gibi katma değer sağlayacak alanlara odaklanıyor. Schneider Electric, inovasyon kapasitesini yeni mükemmeliyet merkezleri oluşturarak ve yeni merkezler açarak sürekli güçlendiriyor.” şeklinde konuştu.

Şirketlerin, büyümenin zorluklarını fırsata çevirmek üzere iddialı bir inovosyon politikası geliştirmek haricinde başka bir seçeneklerinin olmadığını vurgulayan Schneider Electric CEO’su Triacore, “Şirketlerin, müşterilerine daima daha fazla katma değer ve hizmet sağlamak için hem daha fazla hem de farklılaşmayı sağlayıcı inovasyon önermeye ihtiyaçları var. Aksi takdirde, müşterilerin daha inovatif, daha ucuz ve daha etkili rakiplere yönelme riski olduğunu görüyorlar.” dedi.

Schneider Electric’in inovasyonu kendi iç yapısının haricinde uzun yıllardan beri ekosistemindeki tüm paydaşlarının uyguladığını belirten Triacore, bu çalışmaları Cisco, Microsoft ve IBM gibi şirketlerle stratejik ortaklıklar ile desteklediklerini belirtti.

Schneider Electric’te inovasyonun sadece şirketin karlılığı için kullanılmadığını söyleyen Triacore, “Schneider Electric 170 yıl önce kuruluşundan bugüne, 20 bin aktif patent topladı. Her yıl, dünya çapında yaklaşık 500 yeni patent başvurusu

Gelecek için “Nesnelerin Interneti” Yakın bir zaman önce Schneider Electric’in dünya genelinde iş dünyasında 2 bin 500 karar verici ile gerçekleştirdiği “2020’de Nesnelerin Interneti Araştırması”na değinen Schneider Electric CEO’su Jean Pascal Triacore katılımcıların yüzde 70’inden fazlasının “Nesnelerin Interneti” kavramının, “şirketleri için yakın gelecekte yeni iş fırsatları yaratacağına, işlerinin etkisinin gelişe-

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

35


HABER ceğine, uzun dönemli iş faydalarının gerçekleşeceğine ve şirketler ve müşterileri arasında kritik bir ara yüz haline geleceğine” inandıklarını söyledi. Hazırlanan raporda, Nesnelerin Interneti kavramının gelecekte 5 tür etki yaratacağını anlatan Triacore şöyle konuştu: “Nesnelerin Interneti, dijital dönüşüm girişiminin gelecek dalgasını harekete geçirecek ve Operasyonel Teknoloji ile Bilgi Teknolojisi dünyalarını birleştirerek mobil ve dijital yeteneklere sahip işgücünü yükseltecek. Öte yandan nesnelerin interneti, bugüne kadar faydalanılamayan verileri dönüştürerek öngörüye dönüştürecek, böylece şirketlerin müşteri deneyimini bir üst seviyeye taşımasını mümkün kılacak. Açık, çoklu çalıştırılabilir ve hibrid bilgi-işlem yaklaşımını teşvik edecek ve böylece siber güvenlik endişelerini tanımlayan küresel mimari standartlarında endüstri ve hükümeti yüreklendirecektir. Inovasyon kaynağı, iş modeli farklılaşması ve gelişen ekonomilerde olduğu gibi iş dünyası ve hükümetlerin ekonomik büyümesi fonksiyonlarını da gerçekleştirecektir. Son olarak da nesnelerin interneti çözümleri büyük sosyal ve çevresel konular için kaldıraç görevi görecektir. Böylece, ülkeler ve ekonomilerinin gezegenimizin yüz yüze olduğu, küresel ısınma, kuraklık ve kirlilik gibi çok büyük sorunlara cevap bulmasına yardımcı olacaktır.” İlk karbon emisyonsuz maratonu yaratacak 2014 yılından bu yana Paris Maratonu’nun isim sponsorluğunu yapan Schneider Electric, bu yıl 40.sı koşulan maraton ile birlikte sponsorluğunu 3 yıl daha uzattı. Bu yıl 149 ülkeden 57 bin sporcunun katıldığı maratonda açığa çıkan karbon emis-

36

Mayıs - Haziran 2016

yonunun %50’sini Schneider Electric, Kırsal Enerji Tasarrufu Projesi kapsamında Kenya’ya sosyal yatırım bütçesi olarak aktardı. Schneider Electric CEO’su Jean-Pascal Tricoire 2 yıl içinde Paris Maratonu’nu dünyanın ilk karbon emisyonsuz maratonu yapacaklarını kaydetti. Maratonda her 5 kilometrede bir sporcu standı yer alırken, bu stantlarda enerji vermek amacıyla sporculara sunulan 23 ton muz, 16 ton portakal, 7 ton elma, 2.2 ton kuru meyve ve kuruyemiş, 412 bin adet şeker küpü, 482 şişe su ve 43 bin litre enerji içeceği tüketildi. Bitiş çizgisinde atletlerin fiziksel yorgunluklarına müdahale etmek içinse 380 masaj terapisti hazır bekledi. Öte yandan Paris Maratonu kapsamında Birleşmiş Milletlerin HeforShe cinsiyet eşitliği kampanyasına da destek veren Schneider Electric’in 3 bine yakın çalışanı ve iş ortağı bu kampanyaya farkındalık yaratmak amacıyla koştu. Schneider Electric’in 23 bin erkek çalışanı da kampanyaya destek vermek amacıyla cinsiyet eşitliği bildirisine imza attı. Enerji verimliliği ihtiyaç listesi:

gelecek 40 yıl içindeki toplam artışı %50 - sanayinin kullandığı enerjinin gelecek 35 yıl içindeki artış oranı %70 – yenilenebilir kaynaklardan gelecek enerji üretiminin gelecek 15-20 yıl içinde yeni eklenecek toplam enerji kaynağına oranı 600 bin – Sadece Fransa’da 1 yılda elektrik kaynaklı yaşanan kaza adedi 1.5 miyar Euro – ABD’de her yıl elektrik kaynaklı meydana gelen 50 bin adet orman yangınının yarattığı maddi zarar %82 - Yarının binalarının enerji verimliliği bakımından yakalaması gereken oran 20 bin - Schneider Electric’in 170 yıl önce kurulduğu ilk günden bu yana enerji verimliliği çözümleri üretmek için aldığı patent sayısı 500 – Firmanın her yıl yaptığı patent başvurusu sayısı 1.2 milyar Euro - Schneider Electric’in yıllık AR&GE bütçesi 720 – İşi sadece “çığır açıcı inovasyon” geliştirmek olan “Edison Uzmanı” mühendis sayısı

1.2 milyar – Halen elektriksiz yaşayan dünya nüfusu 1 milyar – Halen sürdürülebilir bir enerji kaynağına erişimi olmayan dünya nüfusu 2.5 milyar – 2050’de şehirlerde yaşayacak dünya nüfusu 7 adet Paris – Önümüzdeki 30 yıl boyunca her yıl şehirlere eklenecek nüfus büyüklüğü 40 yıl – Dünya nüfusunun artması ile birlikte, tarihin başlangıcından bu yana şehirlerde yaşayan toplam insan sayısı kadar insan daha 40 yıl içinde şehirlere yerleşecek. 1.5 kat – Dünya enerji tüketiminin

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

37


HABER

Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı 2016’nın ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatındaki düşüş sürerken, Türkiye’nin Makinecileri ihracatlarını yeniden yükseltmeyi başardı. Nisan ayı ihracat verilerine göre, Makine Sektörü yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artış sağladı. Makine sektörü ilk dört ayda ABD ve Almanya’ya olan ihracatlarını ise yüzde 6’nın üzerinde artırdı. Türkiye'nin toplam ihracatı yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 düşüşle 46 milyar 187 milyon dolara gerilerken, makine sektörü pozitif yönlü seyrini sürdürerek yılın ilk dört ayındaki toplam ihracatını %2 artışla 4,4 milyar dolara ulaştırdı. Makine sektörünün Nisan ayı ihracatı, 1 milyar 241 milyon dolar olarak gerçekleşti. Makine sektörü asıl önemli ihracat artışını bir ve iki numaralı hedef pazarları olan, Almanya ve ABD’de gerçekleştirdi. Ocak-Nisan 2016 döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Türkiye'nin makine ihracatı, ABD'ye % 6,8, Almanya’ya % 6,1 oranında arttı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Birliğin ve Makine Tanıtım Grubu’nun başlıca hedef pazarlarda yaptığı yoğun çalışmanın meyvelerini vermeye başladığına dikkat çekerek, “Ülkemiz, tüm sektörler itibarıyla Almanya ve ABD’de ihracat kayıpları yaşarken makine sektörü olarak bu ülkelerde gücümüzü artırmış olmaktan dolayı çok memnunuz,” dedi. Dalgakıran sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk makine

38

Mayıs - Haziran 2016

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran ihracatının bu yıl Türkiye ortalamasının üzerinde artmaya devam ettiğini görüyoruz. Almanya ve ABD’de aldığımız sonuçlar, sektörümüzün Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payının %9,5'a yükselmesini sağlayan en önemli unsurlar oldu. Türkiye'nin Makinecileri'ni dünyanın en

büyük ekonomileri arasında yer alan ve teknolojik gelişime yön veren pazarlarda güçlü bir marka haline getiriyoruz."

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

39


HABER

TOBB Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Yeni Yönetimini seçti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Toplantısı 8 Nisan 2016'da Ankara'da TOBB Merkezi'nde gerçekleştirildi. Yeni üyeleriyle güçlenen Meclis, seçim gündemli toplantısında Meclis Başkanlığı'na Samsun Makina Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu’nu, Meclis Başkan Yardımcılığı’na Erkunt Traktör Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Zeynep Erkunt Armağan’ı seçti. İstişari nitelikte olmak üzere, sektördeki gelişmeleri teşvik etmek, sorunları incelemek ve önlemleri tespit etmek amacıyla makina imalatçılarını, sektörel birlik ve dernekleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını biraraya getiren ve TOBB çatısı altında faaliyetini sürdüren Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi, yeni faaliyet dönemine başladı. Başkan ve başkan yardımcısının seçildiği ilk toplantıda, Türk makine sektörünün ülke kalkınmasında taşıdığı sorumluluğun altı çizildi; paydaşların giderek artan etkinliklerinin uyum ve dayanışma içinde koordine edilebilmesinin sektörün üstlendiği misyona yaraşır efektif neticeler ortaya çıkaracağı üzerinde duruldu. Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi’nde Başkanlık görevine getirilen Kutlu Karavelioğlu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Nitelikli bir üretim ve istihdam altyapısı veya ciddi bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış olmak bir sektörün başarılı olmasına yetmiyor; ortak bir vizyon ve birlikte davranabilme kültürüne sahip olmak gerekiyor. Türkiye’nin

40

Mayıs - Haziran 2016

Samsun Makina Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu hale getirmek, sektörel mevzuat ve makinecileri son birkaç yılda bu uygulamadan sorumlu mercilere en yönde önemli adımlar attılar; artık güvenilir verileri sunmaktır. güçlü bir lobiye sahipler. Teknolojinin yaşamla buluşmasını sağlayan Sektör Meclisleri, Türkiye Odalar makine imalatçılığı gelişmiş dediğive Borsalar Birliği ile Odalar ve Bormiz ülkelerin tamamında stratejik salar Kanununun 57. maddesine dakabul edilmiş, öncelikleri daima ülyanılarak hazırlanan Türkiye Sektör ke önceliği olmuştur. Teknolojisini Meclisleri’nin Kuruluş, Görev ve Çagüncel ve gelişmiş tutarak diğer bülışma Yönetmeliği’ne göre faaliyettün imalat sektörlerimizin rekabetlerini yürütmektedir. Geleceğe yöçiliğini artırmakla vazifeli makinecinelik projeksiyonlar yaparak stratelerimiz, yurtiçinde ve dışında birçok jiler oluşturmak üzere toplanan sekçatı altında çok farklı yönlerde çalıtör meclislerinin amaçlarından biri, şıp, çok nitelikli bilgiler üretiyor vesektörlerin uluslararası rekabet ya ediniyorlar. Meclisimizin yeni döşartlarına uyum sağlayabilmeleri nemde öncelik vereceği konulardan için gerekli teknik ve bilgi alt yapıbiri sektörün bilgisini konsolide sıyla ilgili çalışmaları hazırlamaktır. edip, daha kolay istifade edilebilir

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

41


HABER

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi’nin resmi açılışı yapıldı

Bosch, Türkiye’de yeni yatırımlarla büyüyor 2015 yılında 300 milyon avro daha yatırım yaptı Bosch Türkiye, 2015 yılında cirosunu yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya çıkardı. Bosch Türkiye’nin ihracatı ise 2,1 milyar avro oldu. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Türkiye’de 100 yılı aşkın geçmişimizde olduğu gibi bu ülkenin gelecek potansiyeline güven duyuyoruz. Türkiye’deki yatırımlarımızı artırarak, varlığımızı daha da pekiştirmek istiyoruz” dedi. Bosch Türkiye, 2015 yılı itibarıyla Orta Doğu’daki 16 ülkenin de yönetim sorumlu-luğunu üstlenirken, istikrarlı büyümesini ve yatırım çizgisini devam ettiriyor. Bosch Türkiye’nin sorumluluk alanının genişlemesine paralel olarak, Türkiye’de bugüne kadar farklı lokasyonlarda çalışan Bosch birimleri de Küçükyalı’da yeni kurulan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi’nde aynı çatı altında buluştu. Genel

Soldan sağa; Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Uwe Raschke, ilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık ve Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young ye’de varlıklarını sürdürmüş olmaları,

sade-ce yatırım, üretim, istihdam ve

bizim için çok anlamlı ve çok de-ğer-

ihracat olarak değerlendirmiyoruz.

li…” diye konuştu. Bakan Işık, Bosch

Türkiye’nin glo-balleşme sürecinde

Türkiye’nin yatırımlarının kalıcı olma-

Bosch’un, Türkiye’ye verdiği değer

sını sağlayan çalışanlara da teşekkür

çok fazla. Bosch’un global kültürünü

etti.

Türkiye’ye taşımış olması çok değerli.

Merkezin resmi açılışını, Bilim, Tekno-

Bosch’un verileri, Türkiye için hedef-

loji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Alman-

Bakan Işık: “Bosch bir Türk şirketidir!”

ya Büyükelçisi Martin Erdmann ve

Bosch’un Türkiye’ye son dönemde

kamlar. Türkiye’nin gitmesi gereken

Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi

yoğun yatırım yapan şirketlerin başın-

yere aslında Bosch şimdiden varmış

Uwe Raschke birlikte yaptı.

da geldi-ğini söyleyen Bakan Işık söz-

durumda. Şöyle diyebiliriz; gelecek

Bakan Işık’tan Bosch Ailesi ve çalı-

lerine şöyle devam etti: “Bosch, doğ-

Bosch ile çok-tan gelmiş veya Bosch

şanlarına teşekkür

duğu topraklar Almanya’nın dışında,

geleceğe çoktan gitmiş…”

lediğimiz gelecek için çok kritik ra-

ABD ve Çin’den sonraki en büyük dörBilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık açılışta, “Türkiye’ye verdikleri önem do-layısıyla Bosch Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. 1910 yılında başlayan serüvenin 1972’de yatırıma dönüşmesi ve o günden bu yana da sürekli büyüyen bir şirket olarak Türki-

42

Mayıs - Haziran 2016

düncü yatırımını Tür-kiye’ye yapıyor. 1972’den bu yana Türkiye’ye 2,5 mil-

Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi teşviki geliyor

yar avro yatırım yapması da Bosch’un

Bakan Işık, Bosch’un bölgesel operas-

Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor.

yonlarını İstanbul’dan yönetmesinin

Bu açıdan Bosch sadece bir Alman şir-

çok an-lamlı ve değerli olduğunu vur-

keti değil, aynı zamanda bir Türk şir-

guladı. İstanbul ve Türkiye’nin önemli

ketidir. Bosch’un Türkiye’ye katkısını

bir bölgesel merkez olduğunu belirten

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

43


HABER Steven Young, "Türkiye'deki faaliyetlerimizde Endüstri 4.0 ile özel olarak ilgileniliyor ve bu konuda Türk sanayisinde öncü olmayı hedefliyo-ruz" dedi. Bosch, Türkiye’de Endüstri 4.0’la ilgili organizasyon çalışmalarını 2014 yılında başlattı. Endüstri 4.0 ekibi, 2014 yılından beri 5 farklı pilot proje yürütüyor. Bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak amacıyla bu projelerden üç tanesi, önümüzdeki Haziran ayında hayata geçirilecek. Ayrıca Bosch, arıza durumunda müdahale süresini kısaltarak bu yılın sonu itibarıyla Bur-sa'da Bakan Işık, hükümetin, bölgesel mer-

üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz”

bakım maliyetlerini %30 oranında

kezlerin İstanbul’da ve Türkiye’de ku-

diye konuştu.

azaltmayı, üretim kapasitesini ise %5

rulması için özel bir çalışma yaptığını

Uwe Raschke, Bosch Türkiye’nin, Or-

ila %10 arasında artırmayı hedefliyor.

tadoğu bölgesinin yönetimini üstlen-

Bosch Bursa Fabrikası, global Endüstri

mesinin de Bosch Grubu’nun stratejik

4.0 üretim zincirinin bir parçası ve en

büyüme ve yatırım planlarında Türki-

son üretim teknolojilerini kullanıyor.

ye’ye verilen önemin bir göstergesi ol-

Örneğin; bu yıl lojistik robotları, malze-

duğunu vurguladı.

meleri ihti-yaç duyulan yere tam zama-

merkezler İstanbul’da, Türkiye’de ku-

Young: “Bursa, Bosch’un küresel En-

nında götürmeye başlayacak.

rulsun ve buradan bölgedeki tüm

düstri 4.0 zincirinin bir parçası…”

açıkladı. Bakan Işık, “Bölge-sel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviki getirece-ğiz. Maliye Bakanlığımız ve Hazine Müsteşarlığımız şimdi bunun üzerinde ortak çalışma yapıyor. İstiyoruz ki, bölgesel

Bosch Türkiye’ye ilham veren genel

operasyonlar çok rahat yönetilebilsin”

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı

merkez binası

dedi.

Steven Young da açılışta yaptığı ko-

İstanbul Küçükyalı’da yer alan Bosch

Raschke’den Türkiye’ye güvenoyu

nuşmada, “2015 yılında toplam satış

Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi,

gelirimiz yüzde 9 artışla 3,4 milyar av-

şirketin mobilite çözümleri, elektrikli el

roya yükseldi. 2,1 milyar avroluk ihra-

aletleri, otomotiv yedek parça, güven-

catımızla yine Türkiye’nin önde gelen

lik sistemleri, termoteknik ve merkezi

ihracatçı şirketleri arasın-da yer alıyo-

yönetim departmanlarındaki 405 çalı-

ruz. Bu veriler de gösteriyor ki,

şanına ev sahipliği yapıyor. Genel Mer-

Bosch’un Avrupa’daki büyümesinde

kez, Bosch dünyasında, ilham veren ça-

önemli pay sahibiyiz. Bölgemizdeki

lışma ortamı (IWC) konseptinde tasar-

büyüme için itici güç oluyoruz” dedi.

lanan ilk bölgesel genel merkez olması

faaliyet gösteriyoruz. 16 bin 600 çalı-

Bosch Türkiye’nin başarısının ardında

nedeniyle de özel bir önem taşıyor. En

şanla Avrupa’da, Almanya’dan sonra

inovasyon gücünün yattığını söyleyen

ince ayrıntıya kadar yenilikçi yeşil bina

ikinci sırada Türkiye geliyor. Bu-rada

Ste-ven Young, Türkiye’deki 4 Ar-Ge

stratejilerinin uygulandığı bina, aynı za-

büyümeye devam ediyoruz. Son 5 yıl-

Merkezinde 537 kişinin çalıştığını, 97

manda LEED Platinum Sertifikası’na sa-

da Türkiye’ye bir milyar avronun üze-

ülkeye Ar-Ge ihracatı gerçekleştirildi-

hip bulunuyor.

rinde, geçen yıl ise 300 milyon avro

ğini kaydetti.

tutarında yatırım yaptık. Bu rakam,

Başta Avrupa ve ABD olmak üzere

globalde Almanya, Çin ve Ameri-

tüm dünyanın Endüstri 4.0 atılımını

ka’dan sonraki en büyük yatırım raka-

konuşmaya başladığını dile getiren

Bosch Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ve Afrika bölgesinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Uwe Raschke “Türkiye, Bosch Grubu’nun gelecek planları açısından büyük önem verdiği bir ülke. Türkiye’de istikrarlı bir çizgimiz var. 5 şehirde, 8 üretim üssü ve 4 Ar-Ge Merkezimizle

mımız. Bu yıl da 220 milyon avronun

44

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

45


HABER

Makina İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran:

“ABD pazarında kâr marjları yüksek” Makine İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, makine ihracatçılarının ABD pazarını dikkatle incelemeleri gerektiğine belirterek, “burası çok büyük bir Pazar, teşvikleri bol ve kar marjları yüksek” değerlendirmesinde bulundu. Makine Tanıtım Grubu tarafından İstanbul’da organize edilen “ABD Pazarı Bilgilendirme Toplantısı”nda Makine sektöründe yer alan meslek kuruluşları temsilcilerine ve birlik üyelerine hitap eden Dalgakıran, dünyadaki gelişmelerin ABD pazarının önemini artırdığını vurguladı. Çin, Hindistan, Brezilya gibi dünyadaki pek çok büyük pazara, koruma tedbirleri yüzünden ihracatımızın zor olduğunu belirten Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran: “Dünya üretiminin yarısını oluşturan bu pazarları bu şekilde bir kenara koyunca, diğer yarıya bakmamız gerekiyor. İhracatımızı en hızlı geliştirebileceğimiz komşularımızla olan dış ticaret ilişkimiz de bölgesel gelişmeler nedeniyle öngörülebilir olmaktan çıktığı için, geriye ABD ve Avrupa pazarları kalıyor.” dedi. “Perakende mantığıyla makine satılmaz” İhracata nasıl bakılması gerektiği konusunda da görüşlerini dile getiren Dalgakıran, ihracatın bir sonuç olduğunu ve Türkiye’nin Makinecileri’nin bu sonucu elde etmek için ürününün kalitesine ve standardi-

46

Mayıs - Haziran 2016

zasyonuna güvenmesi gerektiğini

yerek sözlerine son verdi.

belirtti. Dalgakıran: “Eğer doğru ürünü yaptıysak, her pazar bizim

İlki, 2015 yılında, “ABD Pazarına Gi-

için iyi pazar. Rakiplerimizi çok iyi bilmeliyiz. Biz daha ucuza satıyoruz demekle ürünümüzü satamayız. Ürünümüzü satarken ne kadar enerji harcadığını, problem yaşandığında servis sorununu nasıl çözeceğimizi bilmeliyiz. Bu konuları çözmeden perakende mantığıyla makine

riş” başlığı altında düzenlenen toplantı, bu sene de katılımcı firmalar tarafından ilgi gördü. Türkiye ve ABD’den katılan konu ile ilgili uzmanlar ve deneyimli firmalar, toplantıda, ABD pazarı ve pazara giriş yöntemleri, ABD’de hukuki konu ve prosedürler ve ABD standartları ile ilgili sunumlar yaptı.

satmaya çalışmamalıyız,” dedi. 5 adımda ABD pazarına giriş: Türkiye’nin başarılı olması için makine sektörünün başarılı olması gerektiğinin altını çizen Adnan Dalgakıran “Makine sektörünün başarılı olması için de önce kafa yapımızı değiştirmemiz, rant ekonomisini bir kenara koyarak, insanımızda sanayide çalışma arzusu uyandırmamız gerekiyor. Eğitim sistemini yeniden düzenlememiz ve doğru insan kaynağını oluşturmamız gerekiyor.” di-

1. DANIŞMANLIK ALIN: Girişimi planlama aşamasında bir hukuk bürosundan; marka patent koruma, şirket kurulumu ve birleşmeler, sözleşmeler ve müzakereler konusunda danışmanlık alın 2. EYALETLER ARASI FARKLARA DİKKAT: ABD’de her bir eyalette farklı pazar dinamikleri, alım yapıları ve iş yapma yöntemleri vardır,

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

47


HABER • ABD’nin ithal ettiği başlıca ürün fasılları: - Elektrikli makine ve cihazlar, aksam/parça - Nükleer reaktörler, kazanlar, makineler, mekanik cihazlar, aksam/parça - Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisiklet, motosiklet, aksam/parça • ABD Makine ve Ekipman sektörü, sektörün dünyadaki üçüncü büyük tedarikçisidir. • ABD piyasasında satılan makinelerin %40`ı ithal makinelerdir. Bu bunları dikkate alın 3. KÜLTÜREL FARKLILIKLARA DİKKAT: ABD’li iş adamları için zaman para demektir, randevu saatlerinize sadık olun. 4. HAZIRLIK: Yürüteceğiniz her türlü görüşmeye en üst seviyede hazırlık yaparak gidin. Ürününüzü çok iyi tanıyın, farklarını kısa sürede açıklamaya hazır olun.

nebilmek üzere yeterli stok bulundurmaya özen gösterin

makinelerin % 12`si Almanya’dan it-

• İş yaparken oluşabilecek ek maliyetlere (ürün sigortaları, kur farkları, gümrük vergileri, eyalete göre değişen perakende satış vergileri vb.) dikkat edin

• ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre; tarımsal üretimin bu yıl % 13 oranında büyümesi beklentisi tarım makinelerine olan talebi artıracaktır.

• ABD makine standartlarını dikkate almadan üretim (metrik ölçü farkları vb.) yapmayın

5. SATIŞ SONRASI SERVİS: ABD pa-

Sertifikalandırma

zarında süreklilik önemlidir. Satış sonrası servis hizmeti konusunda

unutmayın

işlemlerini

ABD Pazarı, Kısa Kısa

yeterli altyapıyı oluşturun. Sorun yaşamamak için: • Gönderilecek makineleri, ülkenin ve bölgelerin şartlarına göre test

• ABD genel ithalatında Türkiye 38. sırada • İki ülke arasındaki ticaret hacmi toplam 19 milyar USD

edin • 2015’te Türkiye ABD’den toplam • Ürünlerle ilgili satış sonrası hizmet altyapısını güçlü kurun. Depolama, yedek parça, servis meselelerini önceden planlayın, gerekiyorsa yerel servis sağlayıcı ile anlaşın • Aktif pazarlama faaliyetlerine (reklam, web sitesi tasarımı vb.) önem verin

hal edilmiştir.

• T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından, New York, Teksas, Kaliforniya, Illinois, Georgia ve Florida hedef eyaletler olarak belirlenmiştir. • ABD iş yapma kolaylığı açısından 189 ülke arasında 7. sırada* * Dünya Bankası 2015 verilerine göre • ABD’nin tüm dünyaya ihracatı 1,5 Trilyon USD (2015) • ABD’nin tüm dünyadan ithalatı 2,24 Trilyon USD (2015)

11,1 milyar USD’lik ithalat gerçekleştirildi • 2015’te Türkiye’den ABD’ye toplam 6,2 milyar USD’lik ihracat gerçekleştirildi • Türkiye’nin ABD’ye ihracatında ilk altı eyalet: Texas, New Jersey, New York, Michigan, California, Florida*

• Taleplere gerçek zamanlı geri dö*US Census Bureau verilerine göre

48

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

49


HABER

Türkiye’nin ilk ‘hibrit ışık kulesi’ Bauma Fuarı’nda görücüye çıktı Teksan, inşaat sektörüne yönelik çözümleri ile Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük yapı inşaat fuarı olan Bauma 2016’ya katıldı. İnşaat sektörünün yakından takip ettiği fuarda Teksan Ar-Ge’deki gücünün son örneği olan ‘hibrit ışık kulesi’ni tanıttı. Türkiye’de ilk kez Teksan tarafından üretilen ‘hibrit ışık kulesi’ elektrik enerjisinin olmadığı inşaat sahalarında sağladığı avantajla Bauma 2016’da yoğun ilgi gördü. 60 ülkeden 3 bin 400 firma en son ürünlerini ve sektördeki son yenilikleri Bauma 2016 Fuarı’nda tanıttı. Kesintisiz güç sistemleri konusunda dünya markası olma vizyonu ile çalışmalarını sürdüren Teksan da fuarda en son teknoloji ile geliştirdiği ürünlerini görücüye çıkardı. ArGe’de iddialı olan şirket lansmanını ilk kez Bauma Fuarı’nda yaptığı Türkiye’nin ilk ‘hibrit ışık kulesi’ ile ses getirdi.

en büyük fuarı olan Bauma’ya da 2007 yılından bu yana katılıyoruz. Yüzde 100 yerli sermaye ile ürettiğimiz ürünlerimizi 120’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Ancak ihracatımızı çok daha fazla artırmayı planlıyoruz. Bauma gibi fuarların bu amacımıza önemli oranda hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Örneğin; fuara ilk katıldığımız yıl ürünlerimizi Bolivya ve Yeni Zelenda’ya ihraç etmeyi başarmıştık” dedi. Bugün Türkiye ve yurtdışında çok sayıda yapı, havalimanı vb. inşaat projelerinde ürünlerinin kullanıldığını belirten Burak Başeğmezler açıklamalarına “Ar-Ge çalışmalarımızın son ürünü olan hibrit teknolojisi ile ürettiğimiz ‘hibrit ışık kulesi’ni ilk kez Bauma Fuarı’nda tanıttık. Türkiye’de bir ilk olan ‘hibrit ışık kulesi’, elektrik enerjisinin olmadığı inşaat sahalarında kullanım için büyük bir avantaj yaratıyor. Hibrit ışık kulesi güneş gibi yenilenebilir enerji kay-

nakları ve akıllı batarya yönetim sistemi sayesinde yakıt tüketimini yüzde 73 oranında düşürüyor. Normal ışık kulelerinde 7 saat olan motor çalışma süresini 1 saate düşüren hibrit ışık kulesi sadece düşük yakıt tüketimine bağlı karbon ayak izinin azaltılması değil aynı zamanda sağladığı düşük ses emisyonu ile de çevre dostu bir ürün olarak dikkat çekiyor. Hibrit teknoloji sayesinde motorun daha az çalışmasına olanak sağlayan sistem bakım onarım ve işletim masraflarında ciddi bir tasarruf sağlarken motorun kullanım ömrünün de artmasına olanak sağlıyor” diyerek devam etti. Türkiye ulusal Ar-Ge sıralamasında 136. sırada yer aldıklarını belirten Başeğmezler, cirolarından ciddi bir oranı Ar-Ge’ye ayırdıklarını ve bu yönleriyle farklılaştıklarını söyleyerek açıklamalarını bitirdi.

Sektördeki gelişmeleri yakından izlediklerini söyleyen Teksan Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler; “Global bir marka olma hedefimizde uluslararası fuarların önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda sektörümüzle ilgili büyük etkinliklerin hemen hemen hepsinde yerimizi alıyoruz. Yapı ve inşaat sektörünün

50

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

51


52

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

53


HABER

Her ölçekten firma için Endüstri 4.0’a giden yol: “Dijital Fabrikalar”

Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Helmrich Siemens Endüstri 4.0 için “Dijital Fabrikaların” gelişimi ve yaygınlaşması kapsamında Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı’na katılarak, şirketin kapsamlı portföyünden örnekler sergiliyor. Siemens fuarda tüm endüstriler ve her ölçekten şirket için çözüm önerilerini sektör yetkilileri ile buluşturuyor. Endüstriyel dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam eden Siemens, 25 Nisan’da Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı ’nda yerini aldı. Özel bir sunum ile fuara katılan Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Helmrich, şirketin bu konudaki yaklaşımını şöyle özetledi: “Her ölçekten ve her endüstride faaliyet gösteren müşterilerimizi Endüstri 4.0 yolculuklarında desteklemek için, Dijital Fabrikalar portföyümüzü daha da geliştirdik. Artık ihtiyaçlarını karşılamak üzere çok daha fazla sayıda ve

54

Mayıs - Haziran 2016

daha iyi çözümler sunuyoruz.” Siemens’in geliştirdiği yeni araçlar, çözümler ve ürünler dört ana alana odaklanıyor: endüstriyel yazılım ve otomasyon portföyü, endüstriyel iletişim, güvenlik ve hizmetler.

ilgili açıklama yapan Klaus Helmrich “İster büyük ölçekli kurumsal firmalar, ister yenilikçi orta ölçekli işletmeler olsun, Siemens tüm işletmelere Endüstri 4.0 yolculuklarında ihtiyaçları olan desteği veriyor” dedi.

Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı ’ndaki en büyük standın sahibi olan Siemens, standa da sanal ve gerçek dünyaların buluşması ile son derece esnek, hazır ve bağlantılı bir “ekosistem” oluşturmaya yönelik çalışmalarını sergiliyor.. Geliştiriciler, üretim birimi ve tedarikçilerden gelen verilerin entegrasyonu sayesinde özellikle proses ve kesikli üretim yapan endüstriler açısından yararlı çalışmalara imza atılıyor.. Bu entegrasyon sayesinde üretim şirketleri müşterilerin özel taleplerini karşılayabiliyor, pazar gerekliliklerine daha hızlı karşılık veriyor, aynı zamanda da yepyeni iş modellerini çok daha kolay geliştirebiliyor. Konu ile

Siemens, gerçek ve sanal dünyaların bir araya getirilmesinin işletmelere nasıl faydalar sağlayabileceğini, Hannover Fuarı’nda somut örneklerle ziyaretçilere sunarken, standındaki ana sergi olan “Highlight Cubes”da Endüstri için Enerji, Katmanlı Üretim, Otomotiv ve Fiber Endüstrisi konularına özel uygulamalarla, katılımcılara seçtikleri konularda grafik illüstrasyonlarla doğrudan bir deneyim yaşatıyor “Ingenuity for life – Driving the Digital Enterprise” sloganıyla fuara katılan Siemens, şirketin kapsamlı portföyünden de örnekler sergiliyor. Bu örnekler endüstriyel yazılımların yanı sıra

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

55


HABER otomasyonu için önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Proses endüstrisinde sektöre özgü çözümler

enerji dağıtımı, otomasyon ve sürücü teknolojileri gibi alanları da içeriyor. Standda Totally Integrated Automation (TIA) Portal V14’ün yeni performans özellikleri, mühendislik yazılımı Comos’un yeni versiyonları, proses kontrol sistemi Simatic PCS 7 ve simülasyon yazılımı Simit gibi gelişmeler paylaşılıyor. Enerji yönetimi alanında da Siemens, UL onaylı ve ABD standartlarına uygun Sentron 3VA kalıp gövdeli devre kesicilerin iki yeni serisi ile modüler çok-kanallı akım ölçüm sistemi 7KT PAC1200’ü tanıtıyor. Siemens, ABD merkezli CD-adapco şirketini satın almaya yönelik planlarıyla, portföyünü daha da genişletmeyi hedefliyor. Global bir simülasyon yazılımı tedarikçisi olan CD-adapco Akışkanlar Dinamiği (CFD), Katı Cisimler Mekaniği (CSM), ısı transferi, partikül dinamiği, reaktant akışı, elektrokimya, akustik ve reoloji (akış bilim) gibi farklı mühendislik disiplinlerinde çözümler sunuyor. Siemens, geçtiğimiz 15 yılda, “Dijital Fabrikalar Yazılım Paketi”ne pek çok yeni yazılım araçları ekledi. Şirket; endüstriyel iletişim ağları, bütüncül güvenlik çözümleri ve büyük miktarda veriyi hızla ve akıllıca değerlendiren MindSphere – Siemens Cloud for Industry çözümleriyle, müşterilerinin Dijital Fabrikalara dönüşmesini sağlıyor. MindSphere sayesinde endüstriyel işletmeler SAP HANA tabanlı açık bir altyapı kullanıyor ve yenilikçi dijital servisler sunabiliyor.

56

Mayıs - Haziran 2016

Sanal ve gerçek üretim dünyaları arasında tam entegrasyon Siemens, “Kapalı Devre Üretim” ile müşterilerine tutarlı bir veri modeli sunuyor. Bu veri modeli, teknolojik değer zincirinin her bir iş adımını birbirine bağlıyor ve geliştirme ile mühendislik süreçleri arasında çift yönlü veri akışı sağlıyor. Diğer bir deyişle, üretim ve servis birimlerinden gelen veriler yeni ürün tasarımı ve üretim proses mühendisliği süreçlerine aktarılıyor. Böylece, daha kaliteli ve verimli ürün ve prosesler elde ediliyor. Klaus Helmrich bu modeli şöyle özetliyor: “Elde edilen veri tutarlılığı sayesinde, Endüstri 4.0’ın taleplerini karşılamak mümkün olacak.” Öte yandan, “Otomasyon için Entegre Mekatronik Mühendislik” de bir makine ya da tesis geliştirirken farklı bileşenlerin eksiksiz birimler olarak kullanılmasını sağlıyor. Örneğin, bu sayede motorlar, sürücüler, valfler ya da modüller, ilgili mühendislik disiplinleri hakkında gerekli bütün bilgileri içeriyor. Otomasyon sistemi aynı zamanda TIA Portal ile entegre olduğu için, PLC programları hazırlanıp doğrudan tesis simülasyonunda kullanılabiliyor ve dolayısıyla sanal devreye alma süreçleri uygulanabiliyor. Bu seviyede entegrasyon, verilerin tekrar tekrar girilmesinden kaynaklanan iş yükünü, ara yüz ihtiyacını ve ara yüz bakım gerekliliğini ortadan kaldırıyor. Bu yaklaşım, mühendislik süreçlerinin

Artık üretilen her bir çözümün, endüstrinin farklı sektörlerinin kendilerine özgü ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde özelleştirilmesi gerekiyor. Özellikle de proses endüstrisinde tam anlamıyla kişiselleştirilmiş çözümler kritik önem taşıyor. “Endüstrinin başarıyla dijitalleştirilmesi için farklı sektörlerin ve kullanıcıların ihtiyaçlarını iyi anlamak ve öğrenmek gerekiyor,” diyen Klaus Helmrich, Siemens’in bu noktadaki başarısını şöyle açıklıyor: “Siemens’in çözüm sunma konusundaki başarısının temelinde endüstri ve proseslerdeki derinlemesine uzmanlığımız, otomasyon ve sürücü teknolojilerindeki kapsamlı bilgimiz, endüstriyel yazılım ve veri analizi alanındaki birikimimiz yatıyor.” Proses endüstrisindeki bütün sektörler ortak bir zorlukla karşı karşıya: tesisin yaşam döngüsündeki her bir aşamanın, dijitalizasyon ve kapsamlı network’lerin yardımıyla uçtan uca entegrasyonu. Bu süreçte entegre mühendislik araçları, otomasyon çözümü simülasyonları ve ortak veri modelleri, mühendislik ve yaşam döngüsü yönetiminin optimizasyonu açısından belirleyici oluyor. Tesis operasyonlarında verimliliği ve esnekliği artırmanın yolu şunlardan geçiyor: bulutta çalışabilen servis ve analitik çözümler, yeni nesil endüstriyel kontroller, bağlamsal yardımın dijitalizasyonu, güvenilir bağlantı. Klaus Helmrich, “Proses endüstrisi alanında faaliyet gösteren işletmelerde dijital dönüşüm farklı yollarla uygulanabilir,” diyor. “Bu işletmeler mevcut tesislerini dijital dünyaya kademe kademe taşıyabiliyor, entegre operasyona geçebiliyor ya da dokümantasyon dönüşümünü dijital verilerle gerçekleştirebiliyor.”

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

57


HABER

ANKOMAK 2016, sektörü bir araya getirmek için gün sayıyor! Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı ANKOMAK, 1 – 5 Haziran 2016 tarihlerinde 350 katılımcı firmayı 80 ülkeden 25.000 profesyonel ziyaretçi ile yeni fuar adresi İstanbul Fuar Merkezi - CNR Expo’da bir araya getirecek. ANKOMAK 2016'da inşaat sektörünün yanı sıra madencilik, doğaltaş ve tünelcilik sektörleriyle ilgili ürün, hizmet ve teknolojiler de sergilenecek. T.C. Ekonomi Bakanlığı ve OAİB'nin desteğiyle ANKOMAK, 35 ülkeden yurtdışı alım heyetlerini ağırlayacak. Fuar ile eş zamanlı yapılacak panellerde ise akademisyenler, sektörün sivil toplum kuruluşları ve uluslararası firmaların üst düzey yetkilileri yer alacak. Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey’in bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından, 2 yılda bir düzenlenen Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı – ANKOMAK, 1 – 5 Haziran 2016 tarihlerinde CNR Expo’da 70 bin m2’lik kapalı ve açık alanda gerçekleşecek. Sektör temsilcilerine yeni satınalma, iş geliştirme, yeni iş ve işbirliği fırsatları yaratılması amacıyla düzenlenen "Yurtdışı Alım Heyetleri Programı" T.C. Ekonomi Bakanlığı ve OAİB'nin desteğiyle bu yıl 35 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilecek. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cum-

58

Mayıs - Haziran 2016

huriyeti, Fas, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, İtalya, Kanada, Katar, Kuveyt, Macaristan, Makedonya, Mısır, Polonya, Sırbistan ve Suudi Arabistan, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan'dan katılacak alım heyetleri ile program, sektörün büyümesine katkı ve ihracatın artmasına ivme sağlayacak. ITE Turkey İş ve İnşaat Makinaları Grup Direktörü Nezih Çağın; “İnşaat sektörü ülke ekonomimiz için önemli bir yere sahip. İnşaat sektörü gerek yarattığı katma değer, gerekse yarattığı istihdam açısından Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olmuştur ve olmayı sürdürecektir. Türkiye’nin önemli projeleri arasında yer alan; 3. köprü ve otoyolları, 3. havalimanı, Kanal İstanbul projesi ve kentsel dönüşüm projeleriyle; inşaat sektörü ve dolayısıyla iş ve inşaat makinaları sektörü büyüyecek. Bunlara ek

olarak madencilik, doğaltaş ve tünelcilik sektörünün de hem ülkemizde hem de dünyada gelişim göstermesi iş ve inşaat makinaları sektörünün büyümesine katkı sağlıyor. Bu yıl 21. kez düzenleyeceğimiz ANKOMAK 2016 fuarımız da, sektörün 2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasına katkı sağlayacak etkili bir iş platformu olacak… Hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için verimli iş birliklerinin gerçekleşeceği fuarımızda bu yıl; Ekonomi Bakanlığı ve OAİB’nin destekleriyle yurtdışı alım heyetleri de katılım gösterecek. İnşaat, madencilik, doğaltaş ve tünelcilik sektörleriyle ilgili ürün, hizmet ve yeniliklerin sergileneceği fuara; 35 ülkeden katılım gösterecek alım heyeti ile yurtdışı tanıtım faaliyetlerimizi de en etkili şekilde gerçekleştiriyor olacağız” dedi. ITE Group’un “İş makinaları ve yapı elemanları” alanında 8 ülkede düzenlediği, bölgelerinin en büyükleri olan 10 fuar sayesinde sektöre özel bir uzmanlığı yer alıyor. ITE Turkey ise ANKOMAK fuarı ile Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde 32 yıllık tecrübeye ve uzmanlığa sahip bulunuyor. ITE Group’un sağladığı güçlü küresel ağ ile ITE Turkey’in deneyimi ve portföyünü birleştiren ANKOMAK, sektör için daha güçlü bir sinerji yaratmaya devam edecek.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

59


HABER

GE Yenilenebilir Enerji, Türkiye'de Yeni 3 MW Rüzgar Türbini Platformunu Tanıtıyor GE Yenilenebilir Enerji (NYSE: GE), bugün yeni 3 MW rüzgar türbini grubunu İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ICCI'de tanıttı. GE'nin kısa bir süre önce tanıtılan 3.2-130 modelinin ardından, bu platformda GE'nin bugüne kadarki en güçlü rüzgar türbini olan yeni model 3.4-130 teknolojisi müşterilere tanıtıldı. Bu yıl 22. kez düzenlenen ICCI kapsamında GE 3.4 – 130 hakkında bilgi veren GE Yenilenebilir Enerji, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Bölge Lideri Ruhan Temeltaş, Türkiye’nin enerji hedeflerine ulaşmasında gelişmiş teknolojilerin sunacağı verimliliğin önemine dikkat çekti. Yenilenebilir enerji hedeflerine gelişmiş teknolojilerle yaklaşacağız Temeltaş: “Rüzgar enerjisi ülkemizin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasında önemli bir role sahip. Bu yüzden yeni ve en yüksek verimliliği sağlayan teknolojilerin kullanılması bu süreçte büyük önem taşıyor. GE olarak bu alandaki misyonumuz doğrultusunda kendi sınıfında yüksek enerji verimliliğine sahip olan GE 3.4 – 130 rüzgar türbinini geliştirdik. Türkiye’nin rüzgar koşullarına uygun olan ve yıllık yüksek enerji üretimini hedefleyen türbinin ülkemizin bu alandaki hedeflerine ulaşmasını hızlandırmasını diliyoruz” dedi. Yeni platform, GE'nin 2.5 ve 2.75 MW türbinlerinin kanıtlanmış performansına ilave olarak daha büyük kanat çapları sunuyor. Yeni model-

60

Mayıs - Haziran 2016

ler; gelişmiş yük yönetim sistemleri, daha gelişmiş kontrol özellikleri ve daha verimli üretim teknolojilerini içeriyor. GE'nin bugüne kadarki en güçlü türbini olan 3.4-130 versiyonu, mevcut teknolojiden yüzde 30 daha fazla enerji1üretebiliyor. Ayrıca yeni 3 MW platformu, GE’nin Dijital Rüzgar Santrali’nin modüler donanım ve yazılım analiz yetkinliklerini içeriyor. Donanım platformu, tüm konfigürasyonlarda aynı rotor göbeğini kullanmakla birlikte 130 ya da 137 metrelik esnek kanat çapları, 3.2-3.4 MW'lik çeşitli

jeneratör değerleri ve 85 ile 164 metre aralığında beş farklı kule yüksekliği kombinasyonu sunuyor. Dijital Rüzgar Santrali, ayrıca her bir sahanın kendine özgü rüzgar koşullarında maksimum enerji üretimi sağlamak üzere her bir türbin konfigürasyonunu ve saha yerleşimini optimize etmeyi amaçlayan bir sanal modelleme sistemi kullanıyor. Türbin, Endüstriyel İnternet için güvenli bir yazılım platformu olan Predix ile çalışıyor. 1GE'nin 3.2-103 modeline göre

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

61


HABER

Makina İmalatçıları Birliği'nin (MİB) Yeni Başkanı Ahmet Özkayan Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda 100 milyar dolar ihracat gerçekleştirmesi hedeflenen makine imalatçıları, 3 yıl süreyle görev yapacak yeni yönetim kurulunu belirledi. “Teknoloji Üreten ve Endüstri 4.0’a Hazırlanan Yeni Makine Sanayi” temasıyla iş başına gelen yeni yönetim, sektörün Endüstri 4.0 devrimine uyum sağlaması hedefiyle çalışacak. Makine sektörünün tümünü kapsayan tek sivil toplum kuruluşu olma niteliği taşıyan, makine ve aksamıyla ilgili imalat yapan 170 firmayı bünyesinde bulunduran Makina İmalatçıları Birliği (MİB) 14. Olağan Genel Kurulu’nu 2 Nisan 2016 günü Cevahir Asia Otel'de gerçekleştirdi. “Teknoloji Üreten ve Endüstri 4.0’a Hazırlanan Yeni Makine Sanayi” temasıyla yapılan genel kurulda, ERMAKSAN Genel Müdürü Ahmet Özkayan Başkanlığa seçildi. Genel Kurul’da konuşan MİB Başkanı Ahmet Özkayan, makine imalat sektörünün zorluk derecesi yüksek çok disiplinli bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Dünya mal ihracatında 2'nci sıra-

62

Mayıs - Haziran 2016

da bulunan makine ve teçhizatının ülke ekonomilerinin gelişmesindeki rolünün son derece önemli olduğunu belirten Özkayan, "Makine üretimi ile birlikte, teknolojiye geçiş süreci hızlanmakta ve savunma sanayiiden tıbba kadar çok geniş alanda yaygın bir imalat gücü ortaya çıkarmaktadır. Makine imalatçıları içinde barındırdığı mühendislik ve AR-GE gücü sayesinde yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini taşımaktadır" diye konuştu.

Özkayan, üreterek büyümek zorunda olan Türk ekonomisine en büyük desteği verecek olan makine imalat sektörünün hızla gelişmesi gerektiğini ifade etti. Sektörün büyümesi için mevcut desteklerin arttırılması ve özel önem statüsünde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Özkayan, "Burada yapılacak olan destekler ülke üzerinde finansal yük değil, tam tersi bugün ve gelecekte yurt dışına oluk gibi akan paranın engellenmesi olacaktır" dedi.

www.hidrolikpnomatik.com


HABER Cari açığı körükleyen en önemli kalemin makine ithalatından kaynaklandığına işaret eden Özkayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fabrikalarımızın sipari le dolu olması gerekirken, ithalatın bu denli rahat oluşu sektörün gelişmesine engel teşkil etmektedir. 2023 hedeflerinde Türkiye’nin lider ihracatçı sektörünün makinecilerin olmasının öngörüldüğünü biliyoruz. MİB üyelerimiz, 2014-2015 yıllarında Türkiye makine ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştirmiştir. Bizler 2023 hedeflerine ulaşmak için çalışıyor, mücadele ediyoruz. Bu inanç ve kabiliyet, Türk makine imalat sektöründe mevcuttur. Fakat yurtdışına çıktığımızda rakiplerle olan şartlarımız eşit değildir. Arkasına dev bankaları, uzun vadeleri, düşük faiz oranlarını alarak masaya oturan yabancı rakiplerimiz, pazarları domine etmekte, üstelik bu rahatlıkla makinelerini çok daha yüksek fiyatlara satmaktadırlar." “İKİNCİ EL MAKİNEYE TEŞVİK VERİLMEMELİ” MİB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Ahmet zkayan'a devreden MİB Eski

www.hidrolikpnomatik.com

MİB'İN YENİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU Ahmet ÖZKAYAN - ERMAKSAN (Yönetim Kurulu B aşkanı) S. Emre GENCER – E-MAK Makine (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) Ender YILMAZ – Yılmaz Redüktör (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) Mustafa EROL – Törk Makine (Sayman) Mustafa KILIÇ – Erkekoğlu Pres (Sekreter Üye) M. Selçuk ATASEVEN – Değirmen Makine (Yönetim Kurulu Üyesi) Hakan ALTINAY – Altınay Robotik (Yönetim Kurulu Üyesi) Aslı Saraçoğlu ÖZER – Sarmak Makina (Yönetim Kurulu Üyesi) Burç ANGAN – HÜR-MAK (Yönetim Kurulu Üyesi) Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz da toplantıda yaptığı konuşmada, 2015 yılında ihracatta ciddi daralmalar olduğunu belirterek, sektörün özellikle ikinci el makine ithalatından dolayı sorun yaşadığını vurguladı. Kayhan, ikinci el makineye teşvik verilmemesi için talepleri ilgililere ilettiklerini ve bu talebin takipçisi olmaya devam edeceklerini ifade etti. Geçmiş dönem faaliyetleriyle ilgili bilgiler veren Kayhan, Makine İmalat

Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) kurulmasının sektörün daha iyi temsili açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Genel Kurul’da ayrıca İnfoma Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü Mustafa Ceran, Endüstri 4.0 hakkında dünyada yaşanan gelişmelere dair bir sunum gerçekleştirdi.

Mayıs - Haziran 2016

63


HABER

Dünya çelik endüstrisi Çin’in yarattığı aşırı kapasite tehdidi ile karşı karşıya Yerli piyasayı korumak üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkeye karşı anti-damping ve korunma önlemi soruşturmaları açan ABD’li yerli üreticiler bu kez şikayetlerini yetkililere anlattı. Çin’in yarattığı aşırı kapasitenin Amerikan çelik endüstrisine zarar verdiğini anlatan yerli üreticiler, Türkiye aleyhine de suçlamalarda bulundu. ABD’li yerli üreticilerin Türkiye’ye yönelik devlet desteği aldığı ve kapasite fazlası bulunduğu suçlamalarını kesinlikle kabul etmediklerini belirten ÇİB Başkanı Namık Ekinci, “Biz kendi sermayemizle büyüyen bir sektörüz. Devlet desteği almıyoruz, almak da istemiyoruz. Hatta dünyadaki kötü gidişat nedeniyle üretimde kısmaya gittik” dedi. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi 12-13 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlediği “Küresel çelik pazarı ve ABD piyasasına etkisi” konulu dinleme toplantısında ABD’li çelik sektörü temsilcilerini dinledi. Çin başta olmak üzere Türkiye’nin de içinde olduğu birçok ülke hakkında suçlamalarda bulunan ABD’li üreticiler, ülkede ithal çelikten ötürü büyük sorunlar yaşandığını belirttiler. Ayrıca Çin’in yarattığı aşırı kapasite fazlasının Amerikan çelik endüstrisini tehdit ettiği açıklanarak Çin’in serbest piyasa ekonomisinde hareket etmediği ve kapasite düşürmeye gitmesi için

64

Mayıs - Haziran 2016

ÇİB Başkanı Namık Ekinci uluslararası alandaki baskının artırılması gerektiğine dikkat çekildi. ABD’li yerli üreticilerin Türkiye aleyhine yaptığı suçlamaları değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “ABD’li yerli üreticilerin Çin mallarının ara mal olarak kullanılarak Türkiye üzerinden ABD’ye girdiğini belirten suçlamalarını kesinlikle kabul etmiyoruz. Türkiye, ABD’den aldığı hurdanın bir kısmını verimli ve teknolojik yapısı ile nihai ürüne dönüştürerek ABD’ye ihraç etmektedir. Kalan kısmını ise iç piyasada ve di-

azalan iç talep nedeniyle aşırı üretim fazlasını dünya pazarlarına arz etmesi ve bunu yaparken Dünya Ticaret Örgütü kurallarını hiçe sayması Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatını da olumsuz etkilemektedir. Türkiye’de de Çin tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar yürütüyoruz. Ancak Çin bahane edilerek Türkiye’nin de önünün kesilmeye çalışılması ve haksız ihracat yapan Çin ile aynı potaya konarak itham edilmesi bizi oldukça rahatsız etmektedir” dedi.

ğer dış pazarlarda kullanmaktadır. Teşvikli ve dampingli Çin mallarının

Türkiye, Güney Kore ve Hindistan’daki kapasite fazlasının ABD’yi tehdit ettiğine dair açıklamaları da

yalnızca ABD değil, biz de en büyük şikâyetçilerindeniz. Çin’in ekonomik

eleştiren Namık Ekinci, “Güney Kore ve Hindistan için kapasite artışı faz-

büyümesinin yavaşlamasıyla birlikte

lası doğru olabilir fakat Türk çelik

www.hidrolikpnomatik.com


HABER sektörü olarak kapasitemizi artırmak gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta dünya çelik sektörü koşullarına göre üretimde kısıtlamalara gittik. Eğer teşvik alan ve damping yapan üreticiler olsaydık, üretimimizde kısıtlama yapmamıza gerek kalmazdı. Türkiye, ürettim miktarından daha fazla tüketim miktarı olan bir ülkedir” diye konuştu. Söz konusu toplantıda gündeme getirilen çelik sektöründeki iş kayıplarını da değerlendiren Namık Ekinci şu hususları vurguladı: “Dünya çelik sektörü son yıllarda krizden geçmektedir. İş kayıpları, petrol fiyatlarının düşmesi ve verimsiz iç dinamikler gibi birçok değişkenler ele alınmalıdır.”

si dampingli malların girişini değil, bunu bahane göstererek tüm ithalatı engellemektir. Hatta Türkiye’nin ABD’den hurda ithal edip bunu işleyerek daha ucuza ihraç etmelerinin başka bir açıklaması olamayacağını dile getiriyorlar. Biz sektör firmalarımızın sonuna kadar arkasındayız. DTÖ kuralları çerçevesinde adil ticaret yapıyoruz. Türk çelik sektörü AKÇT kuralları gereği devletten hiçbir surette destek almıyor, almak da istemiyor. Nitekim yakın zamanda sonuçlanan sıcak haddelenmiş çelik CVD soruşturmasında incelenen her iki üreticimiz de tüm teşvik suçlamalarından aklandı ve ABD Ticaret Bakanlığı da çelik üretimine teşvik

verilmediğini teyit etmiş oldu. ABD’li yerli üreticiler, her ortamda Türkiye’de teşvik verildiği şikayetlerini yinelerken, geçtiğimiz günlerde verilen levha ile ilgili şikayetlerinde resmi olarak sübvansiyon şikayeti eklemediler. Bu da artık kendilerinin bile Türkiye’de çelik sektörüne teşvik verildiğine inanmadıklarını gösteriyor. Türk çelik sektörü olarak kendi sermayemizle büyüyoruz. Ürünlerimizi ABD’li tüketicilerin talebi dolayısıyla teknolojik ve verimli altyapımız, cüzi kârlar ve rekabetçi fiyatlarla ihraç ediyoruz. Bu durum yerli üreticileri rahatsız ediyor. Bu nedenle haksız yere suçlanıyoruz.”

Ekinci, “Adil bir şekilde ithal edilen Türk çeliği gibi ürünlerin ABD iç piyasasına girmesinin engellenmesi, içerde fiyatları yükselterek çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetlerini artıracaktır. Bu durumun olumsuz etkisi devlete ve vatandaşa yansıyacaktır. CATO gibi öncü düşünce kuruluşlarının toplantıda belirttiği gibi ithal ürünlerin engellenmesi ABD’li üreticileri kısa dönemde rahatlatırken uzun dönemde ABD ekonomisine büyük zararlar verecektir” diyerek açıklamalarına devam etti. Türk çelik firmalarının devlet desteği aldığını öne süren diğer suçlamayı da kesinlikle reddeden ÇİB Başkanı Namık Ekinci sözlerini şu şekilde bitirdi: “ABD’li üreticiler ve ABD Ticaret Bakanlığı’nın temsilcileri, Türk çelik üreticilerinin ABD’ye ihracatlarının engellenmesi gerektiğine yönelik görüşlerini haklı göstermek için firmalarımızın devlet desteği aldıkları iddiasını ortaya atıyorlar. ABD’li yerli üreticilerin asıl gaye-

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

65


HABER

TürkTraktör, 2016 yılına yeni rekor sonuçlarla başladı TürkTraktör, 2016’nın ilk çeyreğinde traktör üretimini 12.821 adede çıkarırken; yurt içi ve yurt dışındaki satışını da toplam 12.550 adede taşımayı başardı. TürkTraktör bu rakamlarla üretim ve yurt içi satış adetlerinde çeyrek bazında bu zamana kadarki en yüksek seviyelerine ulaştı. Türk otomotiv sektörünün halen faaliyetteki en köklü üretici kuruluşu TürkTraktör, 2016 yılı ilk 3 aylık finansal sonuçlarını açıkladı. Geçtiğimiz yılı tarihinin en iyi sonuçlarıyla tamamlayan traktör devi, 2016 yılına da yeni rekor sonuçlarla başladı. TürkTraktör 2016 yılının ilk çeyreğini 886 milyon TL’lik toplam ciroyla tamamladı. Şirket bu sonuçla, cirosunu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %28 artırmayı başarırken; çeyrek bazındaki en yüksek ciroya da ulaşmış oldu. TürkTraktör toplam ciroda elde ettiği sonuçlarla birlikte, çeyrek bazda brüt kâr, faaliyet karı, net kar ve FAVÖK’te de en yüksek rakamlara ulaşmayı başardı.Şirketin brüt kârı geçen yılın aynı dönemine göre %54 oranında arttı ve 181 milyon TL’ye çıktı. Faaliyet karı 112 milyon TL olarak gerçekleşti ve faaliyet kârındaki büyümeye paralel olarak, TürkTraktör’ün FAVÖK tutarı bir önceki yıla göre %64 arttı ve 126 milyon TL’ye çıktı. Şirketin 2016’nın ilk çeyreği sonundaki net kârı ise 80 milyon TL olarak kaydedildi. Türk çiftçisine dünya standartlarında ürün ve teknolojilerini sunmak üzere üretim, satış ve

66

Mayıs - Haziran 2016

TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta satış sonrası çalışmalar yapan TürkTraktör, rekor üstüne rekor kırdığı 2015’teki üstün başarısını bu yılın ilk çeyreğine de taşıdı. TürkTraktör’ün üretim ile satış grafiğindeki yükselişi yılın ilk 3 ayındaki performansına da yansıdı. TürkTraktör üretimini %7 oranında artırarak 12.821 adede çıkardı. Şirket gerçekleştirdiği bu üretimle çeyrek bazındaki ‘en yüksek üretim adedi’ne ulaştı. Yurt içi pazarda 8.970 ; yurt dışı pazarda ise 3.580 adetlik satış

yapan şirket; toplam satışta 12.550 adet ile yine çok yüksek bir sonuç elde etti. TürkTraktör, 1 Nisan 2016’da gerçekleştirdiği 300 milyon TL temettü ödemesi ve yüzde 562,12 brüt temettü oranıyla; borsada en yüksek temettü oranına sahip ‘ilk 5 şirket’ arasında yer aldı. TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta: “Rekorlarımızı 2016’ya taşımış olmaktan dolayı çok mutluyuz”

www.hidrolikpnomatik.com


HABER TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta; 2016 yılı ilk çeyrek sonuçlarıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “2015, başarımızı en yüksek noktalara taşıdığımız ve rekor üstüne rekor kırdığımız, çok verimli bir yıl olmuştu. Yılsonu değerlendirmemizi yaparken de kendimizle yarışarak daha yüksek hedefleri gerçekleştirmeye hazır olduğumuzu söylemiştik. 2016’nın ilk üç ayında almış olduğumuz sonuçlarla, bu yolda ilerlediğimizi gösteriyoruz. Toplam üretim, yurt içi satış, toplam satış, toplam ciro, kârlılık rakamlarımızla, 2016 yılına çok iyi bir başlangıç yaptığımız için çok gururluyuz.” Marco Votta ilk çeyrekte imzalarını attıkları yenilikler ve kazandıkları ödüllerle ilgili bilgiler vererek sözlerini şöyle sürdürdü: “2016’ya sadece finansal ve operasyonel sonuçlarda elde ettiğimiz yüksek rakamlar ile başlamadık. Yılın ilk çeyreğinde, çiftçilerimizin ihti-

www.hidrolikpnomatik.com

yaçlarını karşılamak üzere, Türk mühendisleri tarafından tasarlanan ve geliştirilen; üretimini de fabrikalarımızda yaptığımız yepyeni New Holland TT4 Serisi’ni Türk çiftçisiyle buluşturduk. Aralıksız çalışmalarımızın karşılığı olarak; Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından düzenlenen "42. Yan Sanayi ve İhracat Başarı Ödülleri"nde "İhracat Başarı (Altın Ödül)" ve "Teknoloji Başarı" ödüllerini de kazandık.” Marco Votta açıklamaları kapsamında kısa bir pazar değerlendirmesi de yaptı: “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara baktığımızda; 2016 yılının ilk 2 ayında yurt içi traktör pazarının bir önceki yıla göre %19 büyüyerek 8 bin 472 adede yükseldiğini görüyoruz. Türkiye tüm dünyada satılan traktör adedi bakımından 4. büyük pazar konumunda. Biz de çalışmalarımızla, bu pazarın gelişimine katkı sağlıyor olmaktan dolayı gurur duyuyoruz.”

Marco Votta açıklamalarının sonunda, TürkTraktör’ün faaliyetlerini hızlandırdığı ‘İş Makineleri’ pazarını da değerlendirdi ve sözlerini şöyle tamamladı: “Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla %5 oranında bir artışla 9 bin 899 adede çıkan iş makineleri pazarındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İş makineleri pazarı, yılın ilk 3 ayında %4 oranındaki artışla 2.421 adede ulaştı. 2013 yılında, CNH Industrial ortaklığıyla kurumsal gelişimimize yeni bir boyut katarak faaliyetlerimize başladığımız bu alandaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Ankara ve İzmir’de faaliyet gösteren iş makineleri tesislerimize ek olarak; bu alandaki en yeni ve en büyük tesisimiz olan İstanbul İş Makineleri Tesisi’ni de bu yılın ilk çeyreğinde Gebze’de hizmete açtık. Önümüzdeki dönemde de inşaat sektörünün gelişimine katkı sağlamak üzere marka ve ürünlerimizle varlık gösterdiğimiz bu alandaki etkinliğimizi artırmayı sürdüreceğiz.”

Mayıs - Haziran 2016

67


HABER

AMB Fuarı bu yıl rekora koşuyor Bir önceki yılı mükemmel sonuçlar ile kapatan takım tezgahları ve hassas takım imalatçıları AMB 2016 fuarının da çok olumlu geçeceğini tahmin ediyor. 13 - 17 Eylül tarihleri arasında Stuttgart fuar alanında düzenlenecek olan Uluslararası Metal İşleme Fuarının bütün standları daha şimdiden dolmuştur. Fuara 90.000 ziyaretçinin geleceği beklenmektedir. Takım tezgahlarında bu kadar büyüme hiç olmamıştı! Alman takım tezgahları sanayinin üretim hacmi geçtiğimiz yıl rekor kırdı. Elde edilen yüzde dörtlük büyüme ile 2013 yılındaki rekor kırılmıştır. Alman Takım Tezgahları İmalatçıları Birliğinin (VDW) Şubat ayında Frankfurt'ta açıkladığı geçici rakamlara göre sektör, makine imalatı ve hizmetlerden toplam 15,1 milyar Euro ciro elde etmiştir. Takım tezgahları sanayi Almanya'da yaklaşık 68.000 kişiyi istihdam etmektedir.

İhracatta dünya ikincisi, üretimde ise üçüncü Yurtiçi pazarda ve ihracatta elde edilen yüzde dörtlük büyüme bu sonuçların alınmasına katkıda bulunmuştur. Yurtiçi siparişler 5,7 milyar Euro ve ihracat 9,4 milyar Euro olarak gerçekleşmiştir. İhracatta elde edilen rakam, 2012 yılındaki tarihi rakam olan 9,56 milyar Euro'nun biraz altında kalmıştır. Sektör ihracatında Almanya, sadece 180 milyon Euro fark ile Japonya'nın ardından dünya ikincisi olmuştur.

VDW Birliği Genel Müdürü Sayın Dr. Wilfried Schäfer, zayıflamakta olduğu düşünülen Avrupa pazarında elde edilen satışların kendisini pozitif yönde şaşırttığını dile getirerek: „Sektörümüz geçtiğimiz yıl yüzde sekizlik bir büyüme elde ederek çok iyi bir sonuç yakalamıştır“ dedi. 2015 yılında parça ve aksesuar hariç olmak üzere dünya takım tezgahları üretiminde 67,3 milyar Euro değerinde bir ciro elde edilmiştir. Almanya, dünya takım tezgahları üreticileri arasında üretmiş olduğu 11,2 milyar Euro değerindeki makine ürünleri ile Çin ve Japonya'nın ardından dünya üçüncüsü olmuştur. Bu alanda da yüzde dörtlük bir büyüme elde edilerek dünya pazarında yüzde 17'lik bir paya sahip olunması sağlanmıştır. Bunun dışında Almanya takım tezgahları tüketiminde de üçüncü sırayı almıştır. Bu alanda da yüzde beşlik bir büyüme elde edilerek rakam 5,7 milyar Euro'ya yükselmiştir. Daha fazla makineye sadece Çin ve ABD'de ihtiyaç duyulmaktadır. VDW Birliği Başkanı Sayın Dr. Heinz-Jürgen Prokop: „2016 yılında

68

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


HABER leti yüzde 18 ile çok arkalarda yer almaktadır. Takım tezgahlarının yarısından fazlası bu eyalette imal edilmektedir. 2014 yılı itibariyle (2015 rakamları daha açıklanmadı) Almanya çapında verilen toplam siparişlerde bu eyaletin payı yaklaşık beş milyar Euro olup yüzde 57,5'e denk gelmektedir. Bu rakamlar eyaletin lider pozisyonunu tasdik etmektedir. Yıllardan beri sipariş stoğu yedi ila dokuz ay arasında olup şirketlerin kapasite kullanım oranı yüzde 90 üzerindedir.

yüzde bir oranında ölçülü bir büyüme bekliyoruz“ diyor. Özellikle 2015 yılının son çeyreğinde siparişlerin güçlü bir şekilde artması büyüme tahminlerinin tutturulacağına işaret etmektedir. Yurtiçi ve yurtdışı satışlarda yüzde üç artış gerçekleşmiştir (yıl toplamında yüzde üç artış). Aralık ayında yaşanan kısa bir düşüşten sonra Ocak ayında, verilen siparişlerde tekrar yüzde altı artış gerçekleşmiştir. Hassas takım imalatçılarında da büyüme Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği (VDMA) bünyesindeki Alman Hassas Takım Elemanları Birliği de içinde bulunduğumuz yılın başında olumlu rakamlar açıkladı. Birlik Başkanı Sayın Lothar Horn Frankfurt'ta yaptığı açıklamada: „Hassas takım sanayi 2015 yılında üretimini yüzde üç artırarak toplam 9,6 milyar Euro ciroya çıkardı" dedi. Üretim rekorlarının kırılmasında talaş kaldırmalı takım imalatçıları yüzde birlik bir büyüme ile katkıda bulunurken sıkma takımları ve kalıp imalatçıları ise yüzde beşlik bir büyüme ile katkı sağladılar. İçinde bulunduğumuz yıl için farklı tahminler yapılmaktadır.

www.hidrolikpnomatik.com

Takım imalatçıları çok iyi bir büyüme yakalanacağı tahminini yaparken Sayın Horn: „talaş kaldırmalı takım imalatçıları ve sıkma takımları üreticileri 2016 yılı büyüme tahminlerini düşük tutuyor“ diyor. Birlik Genel Müdürü Sayın Markus Heseding, Eylül ayında düzenlenecek AMB fuarının sektöre güçlü bir ivme kazandıracağını tahmin ediyor ve ekliyor: “AMB 2016 fuarı, sektörümüzün Almanya'daki en büyük ihtisas fuarıdır. Hassas takım standlarının bulunduğu salonların dolup taşmasını bekliyoruz." Sektör için fuar sadece teknoloji gelişmelerinin sergilendiği bir vitrin olmayıp aynı zamanda uzmanlar arasında bilgi alışverişinin yapıldığı bir platformdur. Sayın Heseding: “AMB 2016 fuarı olmazsa olmazlar listesindeki bir fuardır“. Baden-Württemberg Eyaleti takım tezgahlarının anavatanı Takım tezgahlarının anavatanı kesinlikle Baden-Württemberg eyaletidir. VDW Birliğinden açıklanan verilere göre takım tezgahı imalatçılarının yüzde 40'ı ve sektör çalışanlarının yüzde 50'si bu eyalette bulunmaktadır. Kuzey Ren Vestfalya Eya-

Almanya İstatistik Kurumu verilerine göre 20 üzerinde işçi çalıştıran 270 şirket, direkt veya dolaylı olarak takım tezgahları imalatı alanında faaliyet göstermektedir. Bu şirketler 2014 yılında, 45.000 kişi istihdam ederek toplam 10 milyar Euro ciro elde etti ve 193 milyon Euro yatırım gerçekleştirdi. Dijitalleşme tüm alanlara yayılıyor AMB fuarının düzenleneceği bu yılda Alman takım tezgahı imalatçıları, daha fazla yeni teknolojiler kullanıyor. VDW Birliği Başkanı Sayın Heinz-Jürgen Prokop: “Uluslararası rekabette pazardaki yerimizi kaybetmemek için rakiplerimizin sunmadığı çözümleri sunmak gerekmektedir“ diyor. Sayın Heinz-Jürgen Prokop bununla „Industrie 4.0“ yazılımını kastediyor. Takım tezgahı imalatçıları bakış açılarını genişletmek ve toplam üretim çözümleri geliştirmekle sorumludur. Bu çözümler ancak, çok farklı müşteri taleplerini anlayarak ve proseslere hakim olarak geliştirilebilir. Sayın Prokop: “Hiç kimse bu sektörü bizden daha iyi bilemez ve tam da bu nedenle çok büyük fırsatlara sahibiz“ diyor.

Mayıs - Haziran 2016

69


HABER

Parker Hannifin otobüs ve iş makineleri gibi mobil uygulamalar için yeni Pro Display 10 ve UX Toolkit’i pazara sunuyor Yeni yazılım ile karmaşık sistemler yerine sürükle ve bırak işlevi ile basit tasarıma olanak sağlanıyor. Hareket ve kontrol teknolojileri alanında dünya lideri olan Parker Hannifin Corporation, OEM müşterilerinin araç üstü uygulama ihtiyaçlarına uygun ve HMI uygulamaları geliştirmelerine olanak tanıyan yeni bir dokunmatik ekranı ve yeni Parker UX Toolkit’i piyasaya sürdü. Ürünün tasarım aşamasından itibaren otomotiv CAN haberleşme alt yapısını destekleyecek şekilde ve güvenlik protokolleri ile güvenli bir yazılım sunulması amaçlandı. Parker UX Toolkit, yeni Parker Pro Display’de kullanılacak özellikleri kullanıcı dostu HMI arayüzünde geliştirmek için tasarlanmış mükemmel bir programlama aracı olarak ürün ile beraber sunulmaktadır. Tek bir ekranda tüm aracın kontrolünü sağlayabilen bir altyapıya sahip ürün, aracın kullanımı için gerekli hız/devir/yakıt seviyesi ve uyarı sembolleri gibi ana işlevleri yanında, CAN anahtarı (switch) olarak kullanılabilecek alt yapıya da sahiptir. Dolayısı ile koltuk ısıtma, dörtlü sinyal, ya da klima kontrolleri için de bu ekran kullanılabilirken, sürücüye destek olabilecek navigasyon, kamera ve telefon gibi ek özellikleri kullanıcı dostu bir ekran da kolayca kullanabilirsiniz. Dolayısı ile sadece bir ekran çözü-

70

Mayıs - Haziran 2016

mü yerine ek uygulamaları ile aracın merkezi kontrol ve gösterge paneli olarak kullanılabilecek bir ürün olarak ortaya çıkmaktadır. Ekranın kullanım işlevselliği bu noktada OEM Ar-Ge mühendislerinin yaratıcılığına açık bir altyapı sunuyor, uygulama tabanlı olduğu için her geliştirilen uygulama ile tasarım sürekli gelişebilir. Örneğin bir elektrikli otobüsün pil yönetim sistemi ya da aracın diagnostiği ile ilgili sürücüye destek olabilecek bir uygulama oluşturulabileceği gibi, bir iş makinesi için ağırlık hesaplama ve mesafe ölçme gibi hususlar için de çözüm olabilecektir. OEM’ler bu özelliklerden her hangi birini veya tümünü pazarlarına uygun şekilde uygulayabilir.

Sürükle ve bırak işlevine sahip gelişmiş betik dili (QML) ve eksiksiz WYSIWYG düzenleyiciden oluşan program, uygulamaların hızla ve kolayca tasarlanabilmesi için çok sayıda kullanıma hazır bileşen ve profesyonel varsayılan temada bir stil kılavuzu içerir. OEM’ler dahil edilen uygulamaları değiştirerek ekranlarını faaliyet gösterdikleri pazara ve son kullanıcılarına uygun şekilde özelleştirebilirler. Dahası, henüz bir benzeri olmayan panoları özelleştirebilme özelliği sayesinde son kullanıcılar ellerindeki görevle ilişkili bilgilere odaklanmak üzere birçok görünümü önceden tanımlayabilir. OEM’in izin verdiği sınırlar dahilinde ekran son kullanıcı tarafından özelleştirilebilir, örneğin farklı hız ibre

www.hidrolikpnomatik.com


HABER

temaları gibi, modern, klasik vb. Program uygulama alt yapısına sahiptir, yani geliştirilen uygulamalar üretilmiş araçlara sonradan yüklenebilir, ek özellikler opsiyonlar müşterilere elektronik alt yapı ile sunulabilir, bu da araç üreticilerinin bir çok opsiyonu aynı kokpit/dashport çözümü üzerinden standartlaşmalarına olanak sağlar. Parker, zamandan tasarruf sağlayan bir dizi yapı taşı (örneğin, J1939 protokol paketi) da sunar. Bu yapı taşları, arabirimler uygulamanın ve iletişimleri yerine getirmenin yanı sıra verilerin etkin ve yerleşik tanılama ve uyarı özellikleri sağlamak üzere akıllı biçimde ayıklanmasını sağlar. Önemli kullanıcı avantajlarından biri de tanılama, tahmin, tümleşik belgeleme, coğrafi mevki saptama ve diğer gösterge uygulamalarını

www.hidrolikpnomatik.com

dahil ederek sistem kesinti sürelerini azaltabilmektir. Takvimler, sürücü seyir defteri, hesaplayıcılar, eğlendirici bilgilendirme ve eğlence uygulamaları gibi diğer kişisel araçlar da dahil edilebilir. Oluşturulabilecek ve uygulanabilecek uygulama sayısında bir sınırlama yoktur. Parker Pro Display 10’un Temel veya Gelişmiş sürümleri kullanımınıza sunuldu. Her iki sürümde de dokunmatik özellikli 10,1 inç IPS LCD (264 mm x 181 mm x 52 mm) ekran bulunmaktadır. IP65 koruma sınıfına sahip ekran gelişmiş bir ARM Cortex A9 işlemciye ve 2 GB belleğe sahiptir. Gerektiğinde, mikro SD kart yuvası ve/veya USB bağlantı noktası aracılığıyla bellek artırılabilir. Dokunmatik ekranla sunulan dört adet CAN kanalı, 2 adet USB, RS232 Ethernet, Bluetooth ve Wi-Fi girişleri ile çok sayıda farklı sistemle kolayca

ve hızla arabirim oluşturabilirsiniz. Üstelik, eğlendirici bilgilendirme özelliği ses için Giriş/Çıkış, mikrofon girişi ve FM-RDS radyo tarayıcısını ve video girişleri için 2 adet analog kompozit giriş ile desteklenir. Parker Elektronik Kontrol Departmanı, Avrupa Bölgesi Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Bernard Spinnox, piyasaya sürülen bu yeni ürünler hakkında şunları dile getirdi: "Bu yepyeni özellikleri müşterilerimize sunmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Kullanımı kolay ve üst düzey esnekliğin bir araya gelmesi sayesinde müşterilerimiz kendi araç ve makineleri için sektörde öncü olabilecek uygulamalar ve işlevler geliştirebilir ve bunun neticesinde son kullanıcılar önemli avantajlar elde edebilir.”

Mayıs - Haziran 2016

71


MAKALE

Kazıcı-Yükleyiciler İçin Açık Merkezli Mobil Yön Kontrol Valflerinin Tasarım Esasları ve Bu Valflere Uygulanan Testler Hazırlayanlar: Murat BAHTİYAR, Taner DOĞRAMACI

ÖZET

ABSTRACT

Kazıcı-yükleyici, ön tarafında yükleyici, arka tarafında ise kazı işini yapmaya yarayan ters kepçe bulunan çok işlevli tekerlekli bir makinadır. Kazıcı-yükleyicinin verimini etkileyen ve pazarda tercih edilmesini sağlayan faktörlerin en önemlilerinden biri kazma ve yükleme fonksiyonlarını yerine getiren mobil kontrol valfleridir. Kazıcı-yükleyicinin mobil yön kontrol valfleri ne kadar performanslı çalışırsa makinede o derece performanslı çalışır. Bununla beraber bu valflerin düşük basınç kaybına sahip olmaları da yakıt tasarrufu açısından makina üreticilerinin tercih sebebidir. Bom ve stik hareketlerinin eş zamanlı ve kontrollü olması kullanılan mobil valfin iyi bir şekilde tasarlanmasına bağlıdır. Bu şartlar göz önüne alınarak bu bildiride, kazıcı yükleyicilerde kullanılan açık merkezli mobil yön kontrol kontrol valflerinin tasarım esasları ve bu valflere uygulanan testler anlatılacaktır.

Backhoe-loader is a multi functional wheel machine that has a loader in the front and a backhoe in the back. The one of the most important factor to being preferred in the market and affecting its efficiency is the mobile directional control valves for controlling backhoe and loader. The better performance in these valves, the better performance on the backhoe-loader. Having said that, these valves having lower pressure drop is also one of the reason for preference in terms of fuel consumption for the machine manufacturers. Having better simultaneously and controlled movement of boom and stick is depending on good design of mobile valves. In this article, design fundamentals of open center mobile directional control valves and the

applied verification tests to these valves are stated in detailed. Key Words: Backhoe-loader, mobile directional control valve, valve design, simulation, hydraulic system 1. GİRİŞ Kazıcı-yükleyici (Bekoloder) çok amaçlı bir inşaat makinasıdır. Ön tarafında yükleyici, arka tarafında ise kazı işini yapmaya yarayan ters kepçe bulunan çok işlevli tekerlekli bir makinadır (Şekil-1). Makinayı yürütme ve yükleme ataşmanını kullanma kumandaları ön taraftadır. Operatör koltuğunun döndürülmesiyle arka taraftaki beko ataşmanına ait levyeler ile beko kepçesi kumanda edilir [1]. Kazıcı-yükleyiciler küçük inşaat projelerinde, şehirlerde alt ve üst yapı çalışmalarında büyük kolaylık ve verimlilik sağlarlar. Bazı modeller yengeç yürüyüşüne sahip ol-

Anahtar Kelimeler: Kazıcı yükleyici, bekoloder, mobil yön kontrol valfi, valf tasarımı, simülasyon, hidrolik sistem Şekil-1: Kazıcı-yükleyici

72

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE duklarından bunların daha dar alanlardaki manevra kabiliyeti yüksektir. Yükleyici kısmı, bir çok farklı iş yapabilir. Operatör makineyi sürerken yükleyiciyi fonksiyonel olarak kullanır. Bir çok uygulamada yükleyici kepçesi büyük güçlü faraş gibi kullanılmaktadır. Yükleyici ile kazma işlemi genelde yapılmaz. Çoğunlukla gevşek yığın malzemelerini bir yerden alıp başka yere taşımak için kullanılır. Ayrıca toprak vs gevşek malzemeyi düzlemede kullanılır. Kazıcı(Beko) kısmı, makinanın en önemli aracıdır. Hendek ve kanal kazma işlemlerinde, ağır yükleri kaldırmada kullanılır. Teleskobik boma sahip olanlar ile daha derin kazma işlemleri yapılabilir. Tomruk ataşmanı, burgu kompleksi, kırıcı ataşmanı, forklift çatalı gibi ataşmanlar ile bir çok farklı işler de yapılabilmektedir. Bu makinalar 100 HP (74.5 kW) gücünde içten yanmalı dizel motor ile tahrik edilmektedir. Gelişen kentleşme ile birlikte kazıcı-yükleyicilere olan talep her geçen gün artmaktadır. Türkiye’deki iş makinesi pazarı için dünyadaki belli başlı üreticiler ile birlikte birçok yerli üretici de kazıcı-yükleyici üretmektedirler. Kazıcı-yükleyicinin verimini etkileyen ve pazarda tercih edilmesini sağlayan faktörlerin en önemlilerinden biri kazma ve yükleme fonksiyonlarını yerine getiren mobil valflerdir. Kazıcı-yükleyicinin mobil yön kontrol valfleri ne kadar performanslı çalışırsa makinede o derece performanslı çalışır. Bununla beraber bu valflerin düşük basınç kaybına sahip olmaları da yakıt tasarrufu açısından makina üreticilerinin tercih sebebidir. Bom ve stik hareketlerinin eş zamanlı ve kontrollü olması kullanılan mobil valfin iyi bir şekilde tasarlanmasına bağlıdır. Bu şartlar göz önüne alınarak bu bildiride, kazıcı yükleyicilerde kullanılan mekanik uyarılı açık merkezli mobil yön kontrol kontrol valflerinin tasarım esasları ve bu valflere uygulanan testler anlatılacaktır. 2. HİDROLİK SİSTEM Bir kazıcı-yükleyici çalışırken seyredildiğinde makinanın ne kadar güçlü bir alet olduğu görülür. Tecrübeli bir operatör 1.5 metre derinliğinde 3 metre uzunluğundaki bir hendeği 15 dakikadan daha az bir sürede kazabilir. Bu işlem hidrolik sayesinde yani pistonları hareket ettirmek için hidrolik yağın pompalanması ile yapılır. Makinanın bütün hidrolik sistemi, gerekli hidrolik basıncı pompadan elde eder. Genelde değişken deplasmanlı pompa ve tandem dişli pompa olmak üzere iki tip pompa kullanılmaktadır. Değişken deplasmanlı pompalı hidrolik sistemler daha verimlidir (Şekil-2). Çünkü hidrolik sistemin ne kadar www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

73


MAKALE

Şekil-2: Değişken deplasmanlı pompa ve tandem dişli pompa

Şekil-3: Standart bir kazıcı-yükleyicinin hidrolik sistemi

yağ ihtiyacı varsa pompa o kadar yağ basar. Silindirler çalıştırılmadığı zaman pompa yağ basmayı durdurur. Bu da yakıt tüketimini azaltır. Dişli pompalı kazıcı yükleyicilerde ise debi belirli bir motor hızında sabittir. Bu pompalar tandem (ikili) pompadır. Toplam iletim hacmi 70 cc/dev'dir. 2200 devirde 154 l/dk'lık debi sağlar. Debi ve basıncın çarpımı gücü verdiğinden ve motor gücü geçilemeyeceğinden sistem her zaman maksimum basınç için gerekli olan debi kadar yağ basar. Belirli miktar yağ iş için kullanılır, fazlası tanka geri döner. Yükleyici valfinde bulunan boşaltma valfi (unloader) ile yüksek basınçlarda pompanın biri tanka boşaltılması ile sabit güç eğrisine göre daha yüksek basınçlarda motor stop etmeden çalışılması sağlanır. Değişken deplasmanlı pompalar ve bu pompalar ile çalışacak mobil yön kontrol valfleri pahalı ve bakım maliyetleri daha yüksek olduğundan, kirliliğe karşı daha hassas olup daha çabuk arıza verebildiklerinden dişli pompalı sistemler ve açık merkezli mobil valfer daha çok kullanılmaktadır. 3. DİŞLİ POMPA VE AÇIK MERKEZLİ VALFLERE SAHİP HİDROLİK SİSTEM

Şekil-4: Kazıcı-yükleyici valfleri

Dişli pompalı standart bir kazıcıyükleyicide hidrolik sistemi motora bağlı tandem(ikili) pompa besler

Şekil-5: Kazıcı ve destek ayakları

74

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE (Şekil-3). P2 pompasından gelen hidrolik yağ öncelik valfinden geçerek direksiyon hattına ve sonra yükleyici valfine gider. P1 pompasından gelen hidrolik yağ ise doğrudan yükleyici valfine girer. Yükleyici valfine giren bu iki hat valf içindeki birleşerek yükleyici valfinin HPCO hattından kazıcı valfinin giriş hattına bağlanır. Kazıcı valfinden sonrada filtre ve tanka dönüş sağlanır. Opsiyonel olarak sunulan kırıcı veya teleskopik bomu kontrol etmede kullanılan 1 sürgülü yardımcı valf, hidrolik sistemde üreticinin uygun gördüğü yere bağlanır. 4. KAZICI VALFİ Kazıcı valfi, makinanın arkasındaki kazıcıyı(beko) ve destek ayaklarını kontrol etmek için kullanılır. Kazıcı, insan kolunun büyük ve çok güçlü bir versiyonudur. Üç kısımdan oluşur. Bom, stik ve kepçe (kova). Kazıcı kısmı, her türlü çukur, hendek ve kanal kazma işlemlerinde, ağır yükleri kaldırmada kullanılır (Şekil-5a). Destek ayakları da makina çalışma konumuna getirildikten sonra yükü lastikler üzerinden almak için kullanılan ark aksın hemen arkasında sağ ve solda bulunan sabitleştiricilerdir (Şekil-5b ve Şekil-5c). Kazma işlemi sırasında tekerlekleri yere doğru bastırmaya çalışan kuvetlerden dolayı makinanın zıplamasına bu ayaklar engel olur. Bunun için ön kepçenin de tamemen aşağı indirilip ön tekerlerin havaya kaldırılması gerekir. Kazıcı valfleri, içine monte edilmiş çek valf, antişok ve anti-kavitasyon valfleri, düşük sızıntılı çek valfler, selenoidli kızak valfi gibi diğer yardımcı valfleri içeren genelde altı yollu ve 6 sürgülü valflerdir (Şekil-6). Valflerin yapıları, tek bir gövdeden monoblok şeklinde olabileceği gibi dilimli olarak civatalanarak sandviç şeklinde de olabilir. Dişli pompalı kazıcı yükleyicilerde bu valfler paralel devreli ve açık merkezlidir. Yani sürgüler nötr konumda iken pompa debisi tanka tahliye edilir. Herhangi bir sürgünün tam strok ilerletilmesi ile pompa debisinin tamamı silindire gönderileceği gibi kısmen ilerletilmesi ile debi ayarı yapılarak(metering) hidrolik silindirin düşük hızlarda hareket ettirilmesi sağlanır ve geri kalan kısım tanka gönderilir. Sürgülerin aynı anda hareket ettirilmesi ile de debiler yüke göre ve sürgü ilerleme miktarına göre silindirlere paylaştırılır. 6 sürgünün 1., 2., 5. ve 6 sürgüleri bom silindiri, stik silindiri, kepçe silindiri ve dönüş silindirlerini hareket ettirmek için kullanılırken, 3. ve 4. sürgü sol ve sağ sabitleme ayalarını açma ve kapamada kullanılır (Şekil-6 ve Şekil-7). Sol ve sağ levye ile kazıcının hangi uzvunun hareket edeceği ile ilgili ISO ve SAE standartları mevcuttur (Şekil-8). ISO'da sol levye ile bom hareket

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

75


MAKALE ettirilirken, SAE'de sol levye ile stik hareket ettirilir. Hidrolik servo uyarılı valfler kullanıldığında bir düğme vasıtasıyla kabin içersinden her iki kol düzeni arasında geçiş yapılabilmektedir. Şekil-8'den farklı olarak bazı üreticilerin makinaları levyelerin çapraz hareketi ile kumanda edilir.

Şekil-6: Kazıcı Valfi (SAE kol düzenine göre)

Operatör sol ve sağ levyeyi kendine doğru çektiğinde valfin 2. ve 5. sürgüsü dışarı çıkar ve P’den gelen hidrolik, yük tutucu çek valfin açılması ile A servis portuna gider. Böylece bom silindiri kısalır, stik silindiri uzar.(Şekil-9). Bu durumda kazıcı toplanmış olur. Operatör sol ve sağ levyeyi ileri doğru ittiğinde aynı sürgüler içeri girer ve P’den gelen hidrolik, yük tutucu çek valfin açılması ile B servis portuna gider. Böylece bom silindiri uzar, stik silindiri kısalır. Bu durumda kazıcı açılmış olur. 4.1 Kazıcı Valfi Debi Ayar Eğrilerinin Elde Edilmesi

Şekil-7: Kazıcı valfinin kabinden kontrol edilmesi

Şekil-8: Kazıcı valfi kumanda kolları için kol düzenleri

76

Mayıs - Haziran 2016

Valf kumanda kollarının yani sürgülerin hareket ettirilmesi sırasında, sürgü ilerleme miktarı ile servis portlarına sağlanan debi miktarı arasındaki ilişki (metering) mobil yön kontrol valfi uygulamalarında önemlidir. Sürgü ilerlemesiyle yağın geçeceği akış alanı; çentik çapı, çentik derinliği, çentik boyu, sürgü boyun çapı gibi parametrelerle değişkenlik gösterir ve bu alanın hesaplanması gerekir. Bu alanın hesaplanmasında ve valfin sürgülerinin aynı anda hareketiyle debi paylaşımlarının hesaplanmasında 1 boyutlu hidrolik sistem yazılımı kullanmak büyük kolaylık sağlanabilmektedir. Şekil-10'da bir kazıcı valfinin bir sürgü segmentinin kesiti gösterilmiştir. Valfin her sürgü segmenti için bir hidrolik model oluşturulur. Daha

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil-9: Bekonun kapalı ve açık hali sonra bu modeller birleştirilerek valfin tamamının modeli oluşturulur. Şekil-11’de bir sürgü segmentinin yazılımının kütüphanesinde bulunan fonksiyonel model simgeleri ile modellenmesi gösterilmiştir. Oluşturulan modeldeki simgelere, çentik çapı, çentik sayısı, çentik derinliği, bindirme mesafesi, sürgü çapı ve sürgü boyun çapı, eşleşme boşluğu, pompa iletim hacmi, motor devri, silindirlerin piston çapı ve rod çapı, sürgü merkezkeme yay kuvvetleri gibi bir çok parametre girilir. Sürgünün 3 sn içinde nötr konumdan tam ilerletilmiş konuma getirilmesi ile silindirdeki bir yükün kaldırılması simule edilir. Simülasyon sonucunda valf sürgüsünün pompadan servis portuna olan P'den A portuna olan akış alanı, P'den HPCO'ya(merkez geçiş) olan akış alanı ve silindirden dönen yağ için B'den T'ye olan akış alanı bulunur (Şekil-12). Ayrıca sürgünün ilerleme miktarına (strok) karşı silindire gönderilen debi miktarı grafiği de elde edilir (Şekil-13). Elde edilen grafikler incelenip yukarıda bahsedilen çentik çapı, çentik sayısı, çentik derinliği, bindirme mesafesi gibi parametrelerin değiştirilmesi ile sürgü stroğunun %20 ile %40 arasında mesafede porta yağ göndermesi ve eğrinin daha düzgün bir şekilde olması sağlanır. 4.2 Kazıcı Valfi Nötr Basınç Kayıplarının Hesaplanması Yön kontrol valflerinin tasarımında en önemli konuların başında valfin giriş ve çıkış (HPCO) portları arasındaki basınç kaybı (ΔP) gelmektedir. Araç çalışırken durağan yada yürür vaziyette iken valf kullanılmadığında sürgüler nötr konumda iken basınç kaybı ne kadar az ise enerji sarfiyatı dolayısıyla yakıt sarfiyatı da o kadar azdır. Bu yüzden tasarım sırasında valfteki basınç kayıplarının çok iyi analiz edilmesi ve üretim yapılmadan önce bu kayıpların azaltılma çalışmaları yapılması gerekir. Bu çalışmalar karmaşık şekilli geometriler nedeniyle Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) yazılımları ile yapılır. Yön kontrol valflerinin tasarımı, CFD'nin temel uzmanlık konularından biridir. CFD yazılımı kullanarak galeri genişliği, galeri yüksekliği, merkez geçiş açıklığı (pozitif bindirme miktarı) gibi parametrelerin etkilerini bir çok simülasyon yaparak görmek ve en uygun basınç www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

77


MAKALE

Şekil-10: Kazıcı valfi kesiti

1D hidrolik sistem simülasyon yazılımından elde edilen akış alanına göre belirlenen merkez geçiş açıklığı dikkate alınarak ilk önce 3D modelleme yazılımında valfin ıslak yüzeyli akış hacmi çıkarılır. Bu 3D modelde giriş ve çıkışlar için sınır şartlar oluşturulup (boundary conditions) hassas meş (mesh) atılır (Şekil-14). Yazılım koşturularak sonucun yakınsaması sağlanır. CFD yazılımı ile yine valfin P'den A/B'ye ve A/B'den T'ye olan basınç kayıpları hesaplanır. Sonuçlara göre gerekli iyileştirmeler yapılır. 4.3 Valfin Dayanımı

Şekil-11: P’den A’ya, B'den T'ye akış için sistemin modellenmesi

Valfin çalışma ömrü boyunca valf gövdesinin çatlamadan ve kırılmadan çalışması istenir. Yine aynı şekilde valf ile ilgili kuvvete ve basınca maruz kalan diğer tüm parçalarının dayanımının tasarım sırasında kontrol edilmesi gerekir. Bu sebeple yapısal analiz yazılımları ile simulasyonlar yapılıp tasarım aşamasında gerekli ölçüsel ve malzeme değişiklikleri yapılarak valfin güvenli bir şekilde çalışacağı garanti altına alınır (Şekil-15). 4.4 Antişok / Antikavitasyon Valfleri

Şekil-12: Sürgü stroğuna karşı akış alanları grafiği

Şekil-13: Sürgü stroğu-debi” grafiği kaybına sahip valf tasarlamak mümkündür. Fakat ΔP'nin düşük olması için merkez geçiş çok fazla büyütülememektedir. Çünkü servis portlarına yağ gönderiminin sürgü stroğunun %20 ile %40'ı arasında başla-

78

Mayıs - Haziran 2016

ması gerekir. Ayrıca merkez geçiş açıklığı belirli sürgü ilerlemesinde kapanması gerekir. Bu iki neden merkez geçişin büyütülme miktarını kısıtlar.

Silindir hattında oluşabilecek ani şok basınçlarını tahliye etmek için anti-şok emniyet valfleri, silindirlerde oluşabilecek kavitasyonu önlemek için de anti-kavitasyon çek valfleri kazıcı valfi üzerine bulunmalıdır. Genellikle bu iki valf tümleşiktir ve katriç tipindedir. Bu valflerin tasarımında dikkat edilmesi gereken en önemli konuların başında debi basınç eğrisinin yataya yakın olması, titreşimsiz çalışması, ani tepki verebilmesi ve kaçak miktarının az olması gelir. Debi basınç eğrilerinin uygunluğu ve valfin titreşimsiz çalışması, valf ile ilgili temel parametrelerin ve eşleşme boşluğunun 1D hidrolik sistem simülas-

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil-14: Kazıcı valfinde bütün sürgüler nötrde iken P->HPCO'ya(merkez geçiş) basınç kaybı analizi

Şekil-15: Yapısal sümulayon yon yazılımı ile modellenip simülasyonlar yapılması ile kontrol edilir. Antişok popeti ve oturma yüzeyi ile anti-kavitasyon popeti ve oturma yüzeyi arasındaki geometrik toleranslandırmanın doğru bir şekilde uygulanması da sürgülerin nötr konumdaki kaçak miktarına etki eden önemli konulardandır. Anti-şok/Anti-kavitasyon valflerinin çalışması şu şekildedir. Servis portlarında ani basınç oluştuğunda, bu basınç belirli değere göre ayarlanmış anti-şok yay(sert yay) kuvvetinden fazla olduğunda popete etki edip sola doğru hareket ettirerek valfi açar ve yağ tanka tahliye edilir. Basınç, ayar basıncının altına düştüğünde popet tekrar yerine oturur ve yağ akışı kesilir (Şekil-16a). 4.5 Düşük Sızıntı Çek valfi Sürgüler gövde üzerine sıkışmadan hareket edebilecek bir eşleşme boşluğuyla ve belirli bir bindirme miktarı ile takılırlar. Bu eşleşme boşluğu ve bindirme boyundan dolayı basınç altındaki servis portlarından tanka doğru sürgüler nötr konumda iken yağ kaçakları(sızıntılar) oluşur. Antişok-antikavitasyon valflerinin iki popeti ile bu popetleri oturduğu karşı yüzeylerdeki bozukluklar bu kaçakların daha da artmasına sebep olur. Sürgülerin nötr konumdaki iç kaçaklarının yüksek olması da bekoloderlerde bom ve stik salması diye tabir edilen probleme neden olur. Bu problemi en aza indirmek için bom ve stik silindirlerinin rod tarafına bağlanan valf servis

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

79


MAKALE portlarına düşük sızıntılı çek valfler takılır (Şekil-17). Böylece sürgüler nötr konumda iken servis portundaki basıncı eşleşme boşluğu değil de çek valfin popeti tutar. Bomun kaldırılması için ve/veya stiğin açılması için ilgili silindirilerin rod tarafına yağ gönderilirken popet açılır ve düşük basınç kaybı ile yağ silindirlere gönderilir. Bomun indirilmesi için ve/veya stiğin kapanması için ilgili silindirilerin piston tarafına yağ gönderilmek istendiğinde ise rod tarafındaki basınç popetteki halka alana etki ederek çek valf popetini yukarı kaldırarak rod tarafındaki yağın tanka akmasını sağlar. Sürgüler nötr konumda iken çek valf popeti kapalıdır ve eşleşme boşluğundan çok daha az bir sızıntı oluşur. Bu düşük sızıntılı çek valf tasarımı, ana valf gövdesine açılmış pilot deliklerini de içerir. Tasarımın patent başvurusu yapılmıştır. 4.6 Kızak Sıkma Valfi

Şekil-16: Tümleşik Antişok/Anti kavitasyon valfi

Kazıcı-yükleyicinin kazıcı kısmı kullanılırken kazıcıyı dönüş tablasını sabitleyebilmek için kızak frenlerinin sürekli olarak sıkılı konumda olması gerekir. Şekil-18'de görüldüğü gibi kızak sıkma valfinin selenoidi enerjilendirilmediği sürece kazıcı valfinin girişindeki basınç kızak frenlerine etki eder. Eğer kızak frenlerinin boşaltılması istenirse sıkma valfi selenoidi enerjilendirilerek iki yollu iki konumlu valfin açılması sağlanarak fren pistonlarındaki yağın tanka boşalması sağlanır. Böylece operatör kazıcı uzuvlarından faydalanarak kazıcıyı kızaklar üzerinde kaydırarak istenen konuma getirebilir. 4.7 Kazıcı Valfinin Dış Sızdırmazlığı

Şekil-17: Düşük sızıntılı çek valf

80

Mayıs - Haziran 2016

Sürgülerin merkezleme tarafında ve kol tarafında dış sızdırmazlık için X-ring kullanılmıştır. Seçilen sıkıştırma miktarı tank basıncı karşısında dış kaçağa izin vermeyen ve sürgüye www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil-18: Kızak sıkma valfi

Şekil-19: Kol tarafı dış sızdırmazlığı

fazla sürtünme kuvveti uygulamayan bir değerdedir. Kol tarafında her türlü çevresel kirliliğe karşı körük kullanılmış ve yırtılma ihtimaline karşı da düşük sürtünmeli sıyırıcı kullanılmıştır (Şekil-19). 5. YARDIMCI VALF Yardımcı valf, kazıcı-yükleyicinin arka tarafında bulunur ve teleskobik bom ve kırıcı ataşmanlarını kontrol etmek için kullanılır (Şekil-20). Çift etkili sürgüye sahiptir ve kontrolu bir pedal ile yapılır. Teleskobik bom ile daha fazla ulaşma ve boşaltma mesafesi kazanılırken makineye takılan kırıcı aparatı ile kazılamayan sert zeminlerin, kayaların kırılması ve yumuşatılması sağlanır.

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

81


MAKALE mede de kullanılmaktadır. Örnek olarak kazıcı kısmı ile açılan çukurundan çıkan yığınlar yükleyici ile başka yere taşınmak için kamyonlara yüklenebileceği gibi yine yükleyici kısmı ile tekrar çukura doldurulup düzleme işlemi yapılabilir. Temel olarak; - Bom indirme/kaldırma - Kepçe yükleme/devirme - Kepçe/açma kapama Şekil-20: Yardımcı Valf

işlemlerini gerçekleştiren silindirlere sahiptir. Yükleyici valfi 3 sürgülü olup bu silindirleri kumanda eder. Açık merkezli paralel devreli yükleyici valflerinde 2 pompa girişi mevcuttur (Şekil-3). Valf üzerinde küçük debili pompayı boşaltan boşaltma valfi (unloader), çek valfler, emniyet valfleri, antişok antikavitasyon valfleri gibi yardımcı valfler bulunmaktadır. (Şekil-22) Valfteki sürgülerin tipleri şöyledir.

Şekil-21: Yükleyici 5. YÜKLEYİCİ VALFİ Bekoloder'in yükleyici kısmı, bir çok farklı iş yapabilir. Bir çok uygulamada yükleyici kepçesi büyük güçlü faraş gibi kullanılmaktadır. Yükleyici ile kaz-

ma işlemi genelde yapılmaz. Çoğunlukla kum, çakıl, toprak gibi gevşek yığın malzemelerini bir yerden alıp başka yere taşımak için kullanılır. Ayrıca toprak vs. gevşek malzemeyi düzle-

Şekil-22: Yükleyici Valfi

82

Mayıs - Haziran 2016

1.Sürgü: Kepçe ağzı açma/kapama fonksiyonu için kullanılır. Çift etkili sürgüdür. Merkezlemesi mekanik, hidrolik veya selonoid kontrollü olabilir. Selonoid kontrolünde ise kontrol on/off veya oransal olarak yapılabilmektedir. 2.Sürgü: Bom indirme/kaldırma fonksiyonu için kullanılır. Genellikle bu sürgüde yüzdürme fonksiyonunun olması istenir. 4. konum olan yüzdürme pozisyonunda mekanik kilitleme yapılarak kolun yüzdürme pozisyonunda kilitlei kalması sağlanır. Bu konumda silindirlerin her iki tarafı da tanka açıktır. Sürgü merkezlemesi mekanik veya hidrolik olabilir. 3.Sürgü: Kepçe yükleme/devirme fonksiyonu için kullanılır. Çift etkili sürgüdür. Sürgü merkezlemesi kepçe seviye otomatiği için sürgü içeri konumunda elektrikle kilitlemelidir. www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil-23: Boşaltma valfi devre şeması Kazıcı valfi tasarımında olduğu gibi bu valf içinde 1D hidrolik sistem simülasyon yazılımı kullanarak çeşitli yük basınçlarında valfin debi-strok eğrileri çıkarılır. Yine CFD yazılımı ile P->HPCO, P->A/B, A/B->T'ye olan basınç kayıpları hesaplanır ve sonuçlara göre tasarımda iyileştirmeler yapılır. Yapısal analiz yazılımı ile basınç ve kuvvet altında çalışan kritik parçaların analizleri yapılarak valfin kullanım ömrü boyunca yapısal problem çıkarmayacağı garanti altına alınır. 5.1 Boşaltma Valfi (Unloader) Dişli pompalı sistemlerde kazı esnasında kazıcı koparma yaparken motorun aşırı yüklenmesini ve bayılmasını önlemek için sistem basıncı 210 bar olduğunda boşaltma valfi devreye girer. Bu durumda P2 pompa debisi yüksüz olarak tanka gönderilir ve motor gücünün tümünün P1 için harcanmasını sağlanır. Boşaltma valfi selenoidli olduğunda istenildiğinde de elle düğmesine basılıp P2 pompa debisinin tanka gönderilmesini sağlanabilir. Böylece daha düşük hızlar elde edilip kazıcı bomu ile hassas işler yapılabilir. Yakıt tasarrufu içinde yolda giderken de boşaltma valfi otomatik olarak devreye girmektedir (Şekil-23). 5.2 Kepçe Seviye Otomatiği/Elektrikli kilitleme Mekanizması (Return to dig) Yükleyici valfinin 3. sürgüsü yani kepçe yükleme/devirme sürgüsü elektrikli kilitleme mekanizmasına sahiptir (Şekil-24). Bu mekanizma ile kepçenin boşaltma yaptıktan sonra kolay bir kol hareketiyle geri yükleme konumuna gelmesi sağlanır (Return to dig). Bu sayede yükleyici her zaman zemin seviyesinde olduğu için bir sonraki yüklemeye hazır olur. Yükleme çevrim süreleri kısalır. Kepçe yükleme/devirme sürgüsü valften dışarı doğru hareket ettirildiğinde kepçe devirme işlemi gerçekleşir. Yükleme işlemi yapmak için kol sola doğru çekildiğinde www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

83


MAKALE portlarından valf basınçlandırılır ve hassas debi metre ile kaçak miktarı ölçülür. 6.6 Sürgü Kuvvetlerinin Ölçülmesi Testi

Şekil-24: Boşaltma valfi kesit görünüşü yani sürgü içeri pozisyona itildiğinde bobin enerjilendirilmiş vaziyette ise mıknatıslanma ile armatur bobine yapışır ve sürgü o pozisyonda kalır. Bobinin enerjilendirilmesi yükleyici valfini kontrol eden joystik üzerindeki düğme ile olur. Kepçe uzuvları üzerindeki kepçe seviye sensöründen gelen sinyal ile bobinin enerjisi kesilir ve sürgü nötr konuma gelerek kepçe silindirinin hareketi durdurulur. Böylece kepçe zemine paralel olur ve yüklemeye hazır hale gelir. 6. VALFLERE UYGULANAN TESTLER 6.1 Sürgüler Nötr Konumda iken Valfin Basınç Kayıbının Ölçülmesi Testi (P->HPCO) Bu test, kazıcı valfinin tüm sürgüleri nötr konumda iken 50 l/dk'dan 180 lt/dk'ye kadar çeşitli debilerde valfin giriş ve çıkış(HPCO) portları arasındaki basınç kayıplarının ölçülmesi içerir. Aynı test yükleyici valfi içinde yapılır. P1 ve P2 pompa debileri belirtilen portlara uygulanarak ölçüm yapılır. Bu ölçümler sonucunda tasarlanan valfin basınç kayıplarının toplamı mevcut valflere göre maksimum debide 8 bar daha düşük olduğu görülmüştür. 6.2 Giriş portu İle Servis Portları Arasındaki Basınç Kaybının Ölçülmesi Testi (P->A/B) Bu test, valfin giriş ve servis portları (A/B) arasındaki basınç kayıplarının ölçülmesini içerir. Her sürgünün A ve B portları için yapılır. Yani Kazı-

84

Mayıs - Haziran 2016

cı valfi 6 sürgülü olduğu için 12 ölçüm yapılır. 6.3 Servis Portları ile Tank portu Arasındaki Basınç Kaybının Ölçülmesi Testi (A/B->T) Bu test, valfin servis portları (A/B) ve tank portu arasındaki basınç kayıplarının ölçülmesini içerir. Her sürgünün A ve B portları için yapılır. Yani Kazıcı valfi 6 sürgülü olduğu için 12 ölçüm yapılır. 6.4 Sürgünün Nötr Konumdaki Sızıntı Miktarının Ölçülmesi Testi Silindirlerdeki yükler sürgü nötr konumda iken servis portlarına basınç uyguladığından iç kaçaklardan dolayı silindirler belirli miktar hareket edeler. Bu durumu kontrol etmek için valfin her sürgü segmentindeki servis portlarından valf basınçlandırılır ve hassas debi metre ile kaçak miktarı ölçülür. Bu test ile müşterinin istediği maksimum sızıntı miktarının geçilmediği ve sürgünün sıkışmadan hareket edebileceği bir eşleşme boşluğuna sahip olduğu sağlanır.

Sürgülerin merkezleme yaylarının ve sürtünme kuvvetlerinin ölçülmesi için sürgü servo motor ile içeri ittirilip geri çekilerek valfin "akış yok, basınç yok" durumundaki kuvvetleri kuvvet transduyseri yardımıyla ölçülür ve grafik haline getirilir. 6.7 Debi Strok Eğrilerinin(Metering curves) Elde edilmesi Testi Bu testte, valflere maksimum pompa debisi uygulanır. Sürgü servo motor ile yavaş yavaş ittirilip P'den A/B'ye olan debilerin sürgü stroğuna karşı grafiklerinin elde edilmesi sağlanır. Benzer test A/B'den T'ye olacak şekilde de uygulanır. Bu grafikler elde edilirken servis portlarına basınç ta uygulanmaktadır. 6.8. Diğer Doğrulama Testleri Ayrıca valflerin doğrulanması için belirli saykıl değerlerinde ; - Yorulma testleri - Dayanıklılık testleri - Dış sızdırmazlık testleri - Soğuk ortam testleri - Emniyet valfi ömür testleri - Antişok-anti kavitasyon ömür testleri - Boşaltma valfi ömür testleri

6.5 Yük Tutucu Çek valfin Sızıntı Testi Valfteki sürgüler aynı anda hareket ettirildiğinde silindirdeki yükler aynı olmadığından daha ağır yüklü silindirin hafif yüklü silindirden dolayı geri kaçmasını engellemek için bütün sürgü segmentlerine yük tutma çek valfleri yerleştirilmiştir. Sürgüler ilerletilmiş konumda iken servis

gibi birçok testler yapılarak valflerin kullanım ömürü boyunca arıza vermeden çalışacağı garanti altına alınmaya çalışılır. Ayrıca test tezgahlarında yapılan testlerin haricinde saha testlerin uygulanması ile ürünün geçerli kılınması sağlanır SONUÇ Kazıcı-yükleyiciler için mobil valf

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE tasarlamadan önce makinenin hidrolik sistemini iyi anlamak ve makinenin kullanım şeklini iyi bilmek gerekir. CAE yazılımları kullanarak ürün üretilmeden belli başlı simülasyonlarla iyileştirme ve geliştirmeler yapmak tasarım süresini uzatsa da isterlerin sağlandığı doğru ürünü elde etme sürecini kısaltan en önemli süreçlerdendir. Valfler üretildikten sonra doğrulama testlerinin uygulanması ve test sonuçlarına göre iyileştirmelerin yapılması ürünün kullanım ömrü boyunca arıza yapma ihtimalini azaltan önemli bir süreçtir. KAYNAKLAR [1]MMOB Yayımları, İş Makinaları El Kitabı-3/ Kazma ve yükleme Makinaları, 2003 [2]http://science.howstuffworks.com/transport/e ngines-equipment/backhoe-loader.htm [3]http://en.wikipedia.org/wiki/SAE_controls [4] Hema Endüstri Valf Tasarım Klavuzu [5] Hidromek Operatör Eğitim Sunumu ÖZGEÇMİŞ MURAT BAHTİYAR 1980 yılında Mersin'de doğdu. Lise öğrenimini Trabzon Fatih Süper Lisesinde yaptı.(1995-1999). 2003 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 2004 yılında askerlik görevini yaptı. 2005 yılında Çorlu'da Dilmenler Makine Sanayi AŞ'de proje mühendisi olarak görev yaptı. 2008 yılında Çerkezköy’de bulunan Hema Endüstri A.Ş.’de uzman tasarım mühendisi olarak işe başladı. Halen Hema Endüstri'de uzman valf tasarım mühendisi olarak çalışmaktadır. Taner DOĞRAMACI 1978 yılında Çerkezköy/Tekirdağ’da doğdu. Lise öğrenimini Çerkezköy Anadolu Teknik Lisesi Makine bölümünde yaptı(1991–1996). 2001 yılında bölüm birincisi olarak Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans eğitimine başladı. 2002 yılında Çerkezköy’de Hema Endüstri A.Ş.’de Ürün Geliştirme Mühendisi olarak işe başladı. 2 sene çalıştıktan sonra Nisan-Eylül 2004’te kısa dönem askerlik görevi yapıp tekrar aynı firmada ArGe Mühendisi olarak işe başladı. 2005 Şubat ayında “CNC İşleme Merkezi Seçimi için Bir Uzman Sistemin Geliştirilmesi” tezi ile Makina Yüksek Mühendisi unvanını aldı. Halen aynı firmada "Valf-Pompa Proje Yöneticisi" olarak çalışmaktadır.

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

85


MAKALE

Endüstriyel Mil-Göbek Montaj Tertibatı Geliştirilmesi-Elektro-Pnömatik Devre Tasarımı ve Simülasyonu Hazırlayanlar: Cengiz Görkem DENGİZ, Mahmut Can ŞENEL, Erdem KOÇ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, 55210, Samsun e-posta: gorkem.dengiz@omu.edu.tr; mahmutcan.senel@omu.edu.tr; erdemkoc@omu.edu.tr

ÖZET Modern endüstriyel sistemlerde, pnömatik kullanımı her geçen gün daha da artmaktadır. Pnömatik, endüstride temel olarak; montaj hatları, tekstil sanayi, CNC makinaları, otomasyon ve robotik uygulamalar, dolum ve ambalaj makineleri, temizlik işlemleri, boyama işlemleri ve gıda sanayii gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu çalışmada, pnömatik ve elektro-pnömatik devre elemanlarından faydalanılarak endüstride kullanılabilecek bir mil-göbek montaj tertibatı geliştirilmiştir. Geliştirilen tertibatın elektro-pnömatik devresi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Laboratuvarlarında oluşturulmuştur. Kurulan devrelerin FluidSIM pnömatik paket programıyla da simülasyonu gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmayla, pim, perno veya kama gibi çeşitli bağlantı elemanları kullanılarak mil ve göbeğin pnömatik prensiple birleştirilmesi amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Pnömatik, elektro-pnömatik, pnömatik devre, mil-göbek bağlantısı. ABSTRACT In modern industrial systems, the usage of pneumatic has been in-

86

Mayıs - Haziran 2016

creased gradually. Pneumatic in industry is used in the main areas such as assembly lines, textile industry, CNC machines, automation and robotic applications, filling and packaging machines, cleaning operations, painting operations and food industry. In this study, shaft-hub assembly system was designed by using pneumatic and electro-pneumatic circuit components. Electropneumatic circuit of this system was completed in Mechanical Engineering Laboratory of Ondokuz Mayıs University. Designed circuit was also simulated by FluidSIM pneumatic package program. With this study, it was aimed to assemble shaft and hub by using connection elements such as pins and keys. Key words: Pneumatic, electropneumatic, pneumatic circuit, shaft-hub connection. 1.GİRİŞ Pnömatik, Yunanca kökenli, nefes anlamına gelen “pneuma” kelimesinden türetilmiş olup basınçlı havanın davranışını ve özelliklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, termodinamik, gaz dinamiği, mekanik, kontrol tekniği gibi birçok alanı içermektedir [1]. Pnömatik, çok eskilerden beri bilinmesine rağmen, tam anlamıyla araştırılmasına

ancak geçen yüzyılda başlanmıştır. Daha önceleri sadece maden endüstrisinde, demiryollarında (havalı fren) kullanılmaktaydı. Pnömatiğin endüstriye asıl girişi ve yayılması, seri üretimlerde modernleşme ve otomasyona ihtiyaç duyulması ile başladı. Başlangıçta bilgi ve teknik eleman yetersizliği nedeni ile pnömatiğin kullanım alanı oldukça az olmasına karşın, bugün çok değişik endüstriyel uygulamalarda tercih edilmektedir [3]. Günümüzde modern fabrika ve tesisler inşa edilirken, elektrik, su, kanalizasyon gibi tesisatların yanı sıra, basınçlı hava tesisatlarının da yapımı kaçınılmaz olmaktadır. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin tamamında, küçük işletmelerin ise bir kısmında pnömatik sistemler kullanılmaktadır [2-3]. Pnömatik sistemlerin uygulama alanları; otomasyon ve robotik uygulamaları, temizlik işlemleri, boyama işlemleri, CNC makinaları, montaj hatları, dolum ve ambalaj makinaları, vakum uygulamaları, tekstil sanayi, gıda sektörü, enerji dönüşüm santralleri, gemi ve denizcilik endüstrisi, iş makinaları ve motorlu araçlar şeklinde sıralanabilir [1]. Endüstri ve sanayide pnömatik sistemlerin kullanılmasının bir takım avantajları mevcuttur. Pnömatik

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE devre elemanları basit yapılı olup bakım ve montajları kolaydır. Devre elemanlarının fiyatları düşüktür. Ürünlerin birçoğu standart ölçülerde üretildikleri için temini kolaydır. Arızalanan bir elemanın yerine başka bir marka ürün rahatlıkla temin edilebilir. Bu tip devre elemanları, sıcaklığa karşı duyarlı olmayıp çalışma hızları oldukça yüksektir. Pnömatik sistemlerin depo edilebilirliği yüksek olup bu tip sistemler çalışma sırasında herhangi bir çevre kirliliği oluşturmazlar. Pnömatik sistemlerin bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Pnömatik sistemlerde, enerji maliyetinin yüksek olması ve sızıntı oranlarının fazla olması olumsuz yönleri arasında görülmektedir. Bazı pnömatik sistem uygulamalarında verim %20’ye kadar düşmektedir. Hava içindeki nem miktarı, basınçlı havanın kullanımını sınırlamaktadır. Gıda, tıp, elektronik, kimya sanayinde basınçlı havanın iyi derecede şartlandırılması gerekmektedir [1-2]. Günümüzde pnömatik sistemler üzerine literatürde birçok çalışma mevcuttur. Güzelbey ve Saybeç (2005), yürüttükleri çalışmada pnömatik kontrol devrelerinin bilgisayar destekli tasarımını gerçekleştirmek amacıyla sözel olarak anlatılan tasarım sürecini önce bir algoritmaya dönüştürmüş, daha sonra da Borland Delphi 7.0 dilinde yazılmış bir program haline getirmişlerdir [4]. Tekiner ve Korkut (2001), yaptıkları çalışmada bilgisayar yardımıyla pnömatik devre tasarımı için kullanılacak etkileşimli bir bilgisayar programı geliştirmişlerdir. Kullanıcının belirleyeceği amaca uygun ana esaslar belirlenerek pnömatik devre elemanlarının seçimini ve tasarımını sağlamışlardır [5]. Güngör ve ark. (2011), çalışmalarında yaylı kanepelerde keçeleme işlemini daha hızlı ve kaliteli yapabilmek amacıyla otomatik kontrollü bir keçeleme makinasının pnömatik devresini oluşturup tasarımını gerçekleştirmişlerdir [6]. Topçu ve Yüksel (2007), yürüttükleri çalışmada pnömatik denetim sistemlerinde kullanılan farklı yapılardaki standart elektro-pnömatik ve alternatif valflerin gelişimini ve karakteristiklerini incelemişlerdir. Ayrıca hızlı anahtarlama valflerinin ve diğer alternatif valflerin gelecekteki uygulamalarda önemli bir yer tutacağını öngörmüşlerdir [7]. Güleç (1999), çalışmasında basınçlı havanın optimum kullanımı, minimum büyüklükteki devre elemanlarının seçimi, enerji tasarrufu, yer tasarrufu konusunda öneriler sunarak pnömatik sistemlerin daha verimli hale getirilmesi için yapılması gerekenleri belirtmiştir [8]. Bu çalışmada, pnömatik ve elektro-pnömatik devre elemanlarından faydalanılarak mil-göbek montaj ter-

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

87


MAKALE edebilen pnömatik bir silindir (6) kullanılarak milin göbeğe ara/serbest geçmeyle birleştirilmesi sağlanmakta; x ekseninde hareket edebilen bir diğer pnömatik silindirle (7) de pimin, mil-göbek tertibatına montajı sağlanmaktadır. Mil-göbek montaj tertibatındaki işlem sırası ise aşağıda kısaca izah edilmiştir (Şekil 1). a) Öncelikle göbek (2) ve mil (1), taşıyıcı tabla (4) üzerindeki mil-göbek yuvasına yerleştirilir. Şekil 1. Mil-göbek montaj tertibatı genel görünümü (a) ve mil-göbek kesiti (b). b) Montajı yapılacak pim (3), göbek üzerindeki pim yuvasına yerleştirilir. c) Hava basıncı, kompresör üzerinden veya bir basınç ayarlayıcısı vasıtasıyla ayarlanır. Hava basıncının 67 bar arasında ayarlanması montaj için yeterli bir basınçtır. Basınç ayarlandıktan sonra kompresör çalıştırılarak sisteme basınçlı hava gönderilir. d) Tabla üzerine monte edilmiş 3 adet pnömatik silindir (5) aracılığı ile göbek sabitlenir. tibatı geliştirmiştir. Geliştirilen tertibatın elektro-pnömatik devresi oluşturulup devrenin FluidSIM pnömatik paket programıyla da simülasyonu gerçekleştirilmiştir. Böylece, mil ve göbeğin çeşitli bağlantı elemanları (pim, perno veya kama) kullanılarak pnömatik prensiple montajı sağlanabilecektir.

dir. Bunun için 3 adet pnömatik silindirden (5) yararlanılmaktadır. Ayrıca tertibatta y ekseninde hareket

e) Pnömatik silindir (6) –y yönünde hareket ettirilerek mil göbek yuvası-

2. MATERYAL VE METOD Bu çalışmada, mil-göbek montaj tertibatı tasarlanarak tertibatın elektro-pnömatik devresi oluşturulmuştur. Bu tertibatla öncelikle mil ve göbeğin ara/serbest geçmeyle montajlanması sonra da enine pim bağlantısıyla bağlantının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır (Şekil 1). Mil ve göbeğin ara/serbest geçmeyle montajlanabilmesi için öncelikle göbeğin sabitlenmesi gerekmekte-

88

Mayıs - Haziran 2016

Şekil 2. Laboratuvarda oluşturulan mil-göbek montaj tertibatı elektro-pnömatik devresi. www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE na yerleştirilir. f) Diğer pnömatik silindir (7) –x yönünde hareket ettirilerek pim, mil ve göbek içerisine açılmış pim yuvasına yerleştirilir. g) Mil-göbek bağlantısı yapıldıktan sonra (6) ve (7) nolu pnömatik silindirler aynı anda +x ve +y yönünde hareket ettirilerek pistonlar kapalı konuma getirilir. Mil-göbek montaj tertibatı elektro-pnömatik devresini oluşturmak amacıyla bir takım pnömatik ve elektropnömatik devre elemanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu elemanlar, toplu halde Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1’de bahsedilen pnömatik ve elektro-pnömatik devre elemanları kullanılarak laboratuvarda oluşturulan mil-göbek montaj tertibatı elektro-pnömatik devresi Şekil 2’de verilmiştir. Tasarlanan elektro-pnömatik devrenin çalışma prensibi ise bir sonraki bölümde detaylı olarak izah edilmiştir. 3. ELEKTRO-PNÖMATİK DEVRE TASARIMI VE SİMÜLASYONU Mil-göbek montaj tertibatı elektro-pnömatik devresi laboratuvarda oluşturulup devrenin FluidSIM pnömatik paket programıyla da simülasyonu gerçekleştirilmiştir. Bu programda parça kütüphanesiden alınan pnömatik ve elektro-pnömatik devre elemanları program arayüzünde birleştirilerek devrenin çalışma durumu simüle edilmektedir. Ayrıca çalışma esnasındaki her bir devre elemanındaki basıç, akışkan hızı, pistonlara ait itme ve çekme kuvvetleri, devreye ait sinyal akış diyagramları anlık olarak takip edilebilmektedir. Pnömatik devrede, öncelikle hava 6 bar basınçta, kompresör (1) tarafından hava tankına (2) gönderilmektedir. Hava tankında biriktirilen hava, sırasıyla fiziksel kurutucu (3), basınçlı hava filtresi (4), şartlandırıcı (filtre, regülatör, yağlayıcı) (5) üzerinden pnömatik devreye sevk edilmektedir. Pnömatik devrede, havanın gideceği yön, bir adet şalterli yay geri dönüşlü 5/2 yön kontrol valfi (6), bir adet çift selenoid kumandalı 5/2 yön kontrol valfi (8) ve bir adet tek selenoid kumandalı yay geri dönüşlü 3/2 yön kontrol valfiyle (11) kontrol edilmektedir. Devrede dört adet çift etkili pnömatik silindir (7, 10), bir adet tek etkili yay geri dönüşlü pnömatik silindir (13) bulunmakta olup pistonların çıkış hızı iki adet çek valfli kısma valfiyle (9, 12) ayarlanmaktadır. Mil-göbek montaj tertibatı pnömatik devresi, 4 aşamada tamamlanmaktadır. Birinci aşamada üç adet

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

89


MAKALE

Şekil 3. Pnömatik silindirlerin (7) ileri çıkış hareketi. pnömatik silindir (7), göbek sıkıştırılana kadar hareket ettirilerek göbeğin sabitlenmesi sağlanmaktadır. İkinci aşamada diğer çift etkili pnömatik silindir (10) son stroğuna hareket ettirilip milin göbek yuvasına oturması sağlanmaktadır. Üçüncü aşamada, tek etkili yay geri dönüşlü pnömatik silindir (13) son stroğuna kadar hareket ettirilerek enine pim bağlantısıyla mil, göbek ve pimin montajı sağlanmaktadır. Dördüncü aşamada ise tek etkili yay geri dönüşlü (13) ve çift etkili pnömatik silindirlerin (7, 10) geri dönüş hareketleri gerçekleştirilmektedir. Pnömatik devrenin ilk aşamasında çift etkili pnömatik silindirler (7), ileri yönde hareket ettirilerek pistonların göbeği sıkıştırarak göbeğin sabitlenmesi sağlanmaktadır. Bu pnömatik silindirler, Şekil 1’de (5) numaralı silindirlere tekabül etmektedir. Bu işlem, şalterli yay geri dönüşlü 5/2 yön kontrol valfinin (6) açık konuma getirilmesiyle gerçekleşmektedir. Bu sayede, üç pistona aynı anda hava gönderilerek pistonların (7) açılması sağlanmaktadır. Çift etkili pnömatik silindirlerin (7) açılması sırasında akışkanın izlediği yol Şekil 3’de verilmiştir.

90

Mayıs - Haziran 2016

İkinci aşamada ise (10) numaralı çift etkili pnömatik silindir ile pistonun ileri çıkış hareketi sağlanmaktadır (Şekil 4). Bu çift etkili pnömatik silindir, Şekil 1’de (6) numaralı silindir olup mil-göbek montajını ger-

çekleştirmektedir. Şekil 4’de verilen elektrik devresinde a ve b olarak gösterilen, butonlu iki adet kontak anahtarı kullanılmıştır. Burada kullanılan a kontak anahtarı mil-göbek montaj prosesini, b kontak anahtarı ise montaj işlemini gerçekleştiren iki adet pnömatik silindirin geri çekilme hareketini başlatmaktadır. Elektrik devresi üzerindeki a kontak anahtarının açılmasıyla R1 rölesi üzerinden akım geçirilir. R1 rölesi, R1 kontağını kapatarak S1 valf selenoidinden akım geçirerek valfi Şekil 4’de gösterilen konuma geçirmektedir. Böylece, 5/2 yön kontrol valfinden (8) geçen hava, (10) numaralı pistonun ileri yönde hareket ettirerek milin göbek yuvasına yerleşmesi sağlanmaktadır. Bu pnömatik silindirde (10) pistonun ileri çıkış hızı, çek valfli bir debi kontrol valfi (9) yardımıyla ayarlanabilmektedir.

Şekil 4. Pnömatik silindirin (10) ileri çıkış hareketi. www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil 5. Pnömatik silindirin (13) ileri çıkış hareketi. Mil-göbek montaj tertibatı pnömatik devresinde, üçüncü aşamada (13) nolu pnömatik silindirin (tek etkili yay geri tepmeli) ileri çıkış hareketini gerçekleştirmesi sağlanmaktadır (Şekil 5). Bu pnömatik silindir, Şekil 1’deki (7) numaralı eleman olup pim montajını gerçekleştirmektedir. Pnömatik devrede, (10) nolu pnömatik silindirin A1 kontağına temas etmesiyle elektrik devresi tamamlanacak ve R2 rölesi üzerinden akım geçecektir. R2 rölesi ise R2 kontağını kapatıp S2 valf selenoidinden akım geçirerek (11) numaralı tek selenoid kumandalı yön kontrol valfinin Şekil 5’deki konuma geçmesini sağlamaktadır. Bu sayede de pistonun (13) açılarak (ileri hareket ederek) pimin, mil-göbek yuvasına yerleşmesi sağlanmaktadır. Pistonun ileri çıkış hareketi, çek valfli bir debi kontrol valfiyle (12) kontrol edilmektedir. FluidSIM pnömatik paket programıyla oluşturulan elektro-pnömatik devrede, pistonlar (7, 10, 13) kapanırken akışkanın izlediği yol Şekil 6’da verilmiştir. Montaj işlemi tamamlandıktan sonra elektrik devresinde b kontak anahtarı kapatılarak S3 valf selenoidinden akım geçmesi sağlanır. Bu sayede, (8) nolu valf Şekil 6’daki konuma geçerek pistonun (10) geri hareketini sağlamaktadır. Pistonun (10) geri hareketiyle birlikte A1 kontağıyla olan temas kaybolmakta ve elektrik devresindeki R2 rölesine giden akım kesilmektedir. Böylelikle, R2 kontağı açılmakta ve S2 valf selenoidini serbest bırakmaktadır. Serbest kalan valf (11), yay etkisiyle ilk konumuna geri dönerek pistonun yine yay etkisiyle geri dönüşünü sağlamaktadır. Diğer taraftan, şalterli 5/2 yön www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

91


MAKALE Bu çalışmayla, sanayide rahatlıkla kullanılabilecek bir tertibat geliştirilip montaj hızının artması, zamandan tasarruf, işçilik masraflarında düşüş gibi kazanımlar elde edilebilecektir. Ayrıca, bu proseste pnömatikten çok elektro-pnömatik devre elemanları tercih edilerek malzeme ve devre elemanı sarfiyatında ciddi bir tasarruf sağlanmıştır. 5. KAYNAKLAR [1] ANONİM, “Pnömatik Devreler”, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP), Makine Teknolojisi, 107 s. Ankara, 2012. [2] AKYAZI, Ö., ÇOKRAK, D., “Pnömatik ve Hidrolik Sistem Uygulamaları”, Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 2011, 142-147.

Şekil 6. Pnömatik silindirlerin (7, 10, 13) geri dönüş hareketi. kontrol valfi (6) kapatılıp 3 adet çift etkili pnömatik silindir (7) geri çekilerek göbeğin serbest bırakılması sağlanmaktadır. Bu dördüncü aşamayla birlikte; pnömatik silindirler (7, 10, 13) ilk konumuna geri dönerek mil, göbek ve pimin montaj prosesi tamamlanmaktadır. 4. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Günümüzde modern fabrika ve tesisler inşa edilirken, elektrik, su ve kanalizasyon gibi tesisatların yanı sıra basınçlı hava tesisatlarının da yapımı kaçınılmaz olmaktadır. Basınçlı hava tesisatlarının endüstride tercih edilmesinde; havanın uzak mesafelere taşınabilmesi, yüksek çalışma hızlarının elde edilebilmesi, montaj ve bakımlarının kolay olması etkilidir.

92

Mayıs - Haziran 2016

Yapılan çalışma neticesinde, milgöbek montaj tertibatı tasarlanarak tertibatın elektro-pnömatik devresi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölüm Laboratuvarlarında oluşturulmuştur. Tasarlanan elektro-pnömatik devrenin simülasyonu, FluidSIM pnömatik paket programıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, ara/serbest geçmeyle mil ve göbeğin montajı gerçekleştirilip enine pim bağlantısıyla da bağlantı güçlendirilmiştir. Prosesin gerçekleşmesi için devreye 6-7 bar arasında bir hava basıncı sevk edilmiştir. Kullanılan pistonların çapları 25 mm ve 50 mm olup bu piston çapları için pime ve mile uygulanan itme kuvvetleri sırasıyla 266 N ve 1178 N’dur. Bağlantıda kısma valfleri kullanılarak pistonların çıkış hızları istenildiği gibi ayarlanabilmektedir.

[3] GÜLER, S., BAYSEÇ, S., DOĞANTAN, Z. S., “Pnömatik Devre Tasarımı ve Analiz Programı Geliştirilmesi”, IV. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi, 2005, 177-189. [4] GÜZELBEY, M. S., BAYSEÇ, S., “Pnömatik Kontrol Devrelerinin Bilgisayar Destekli Tasarımı”, IV. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi, 2005, 193-205. [5] TEKNİKER, Z., KORKUT İ., “Bilgisayar Destekli Pnömatik Devre Tasarımı”, Turk Journal Engin Environ Sci., 25, 2001, 31-38. [6] GÜNGÖR, G., ÇAKMAK, O., ÇAKAR, O., EROL, Y., “Mekatronik Bir Kanepe Keçeleme ve Zımbalama Makinası”, VI. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi, 2011, 587-593. [7] TOPÇU, E., YÜKSEL, İ., “Elektropnömatik ve Alternatif Valflerin Gelişimi ve Karakteristiklerinin İncelenmesi”, Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 12, 2, 2007, 21-33. [8] GÜLEÇ, M., “Pnömatik Sistem-

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE lerde Tasarruf Önlemleri ve Yöntemleri”, I. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi, 1999, 289-293. ÖZGEÇMİŞ Cengiz Görkem DENGİZ, 1989 yılı İzmir doğumludur. 2011 yılında Pamukkale Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. 2012 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Makina Mühendisliği Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalına Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Araştırma Görevlisi olarak göreve başlamıştır. 2014 yılında aynı anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış ve Doktora eğitimine başlamıştır. Halen Araştırma Görevlisi olarak görev yapmakta olup talaşsız imalat yöntemleri, hidrolik-pnömatik sistemler, CAD-CAM ve bilgisayar destekli sonlu elemanlar konularında çalışmalarını sürdürmektedir. Mahmut Can ŞENEL, 1986 yılı Samsun doğumludur. 2009 yılında Gazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. 2012 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Anabilim Dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Aynı yıl aynı anabilim dalında Doktora programına kabul edilmiştir. 2010 yılından itibaren Araştırma Görevlisi olarak görev yapmakta olup makina elemanları, kompozit malzemeler ve rüzgar türbinleri konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Erdem KOÇ, 1954 yılı Yozgat doğumludur. 1977 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. 1983 yılında Birmingham Üniversitesi Makina Mühendisliği Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimini tamamlamıştır. 1984 yılında Yardımcı Doçent, 1986 yılında Doçent ve 1992 yılında Profesör ünvanını almıştır. Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde Dekanlık görevi yapmıştır. Şuan OMÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nde Konstrüksiyon-İmalat Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. 20 Yüksek Lisans ve 7 Doktora tezi yürütüp yayınladığı 55 yurtdışı, 180 yurtiçi makaleyle bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir.

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

93


FİRMA-ÜRÜN

Pnömatik Aktüatörlü Dome Valf Çevre Sıcaklığı: -10°C…+60°C

Katı Ve Viskoz Akışkanları Daha Kolay Kontrol Etmek İçin Geliştirilen, Bakım Onarımı Diğer Valflere Göre Daha Kolay Ve Basit Olan Kontrol Vanalarıdır. “On-Off “Yada “Oransal“ Olarak Kontrol Edilir.

Max. Çalışma Basınç: 8 Bar Kontrol Hava Basıncı: Min. 5 Bar / Max. 10 Bar (Kontrol Basıncı Çalışma Basıncından En Az 1 Bar Daha Fazla Olmalıdır)

HANGİ AKIŞKAN PROSESİNDE KULLANILIR ?

Flanş Bağlantısı: JIS, ANSI, PN

- Yapışkan Ve Korozif Akışkanlar

DETAYLAR / PARÇA LİSTESİ

- Deterjan

Gövde: Manganez Alaşım, Alüminyum Alaşım, Pik Döküm, Sfero Döküm, Karbon Çelik Veya Paslanmaz Çelik

- Mineral Ve Maden - Kimyasal

Küre: Manganez Alaşım, Sfero Demir, Karbon Çelik Veya Paslanmaz Çelik

- Toz Ve Granül

HANGİ SEKTÖRLER İÇİN Uygulama Alanları Nelerdir. - Enerji Santralleri - Madencilik

2) Korozyona Karşı Mükemmel 3) Ekonomik Bakım Ve Yedek Parça

- Çimento

4) Mükemmel Sızdırmazlık Minimum Aşınma

- Kağıt Endüstri

Teknik Özellikler

Neden Dome Valf Kullanmalıyım

Max Akışkan Sıcaklığı: +200°C

Yataklama Elemanı: Pik Döküm, Sfero Döküm, Karbon Çelik Veya Paslanmaz Çelik Mil: Karbon Çelik, Paslanmaz Çelik Oring: EPDM Veya Viton Conta: Kauçuk Veya Viton www.smstork.com

1) Kolay Yedek Parça Ve Hızlı Değişim

A: Vana Gövdesi B: Küre Yatağı C: Küre D: Flanş Kapağı E: Conta F: Yataklama Contası G: Yataklama Kapağı

94

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Yeni ACU 8 kabin çözümü Bonfiglioli sürücü portföyünü genişletiyor Tahrik motorları, sürücü sistemleri ve planet vites kutularının dünya çapındaki tasarımcısı ve üreticisi olan Bonfiglioli Riduttori S.p.A., sürücü portföyünü genişleten yeni frekans frekans invertörü serisi ACU8 Kabin Çözümünü duyuruyor. PLC fonksiyonları ve geribildirim sensörleri gibi geniş kapsamlı seçeneklere sahip müşteri gereksinimlerini karşılamak için özel olarak tasarlanmış olan ACU8 Kabin Çözümü, standart kontrol modu veya veri yolu iletişim protokolleri kullanılarak herhangi otomasyon sürecine entegre edilebilir. Sıvı soğutmalı sürümü büyük bir soğutma fanı gerektirmez, bu özellik ACU 8'i madencilik, metal ve kağıt gibi sektörlerde zor şartlara sahip ağır sanayi için uyumlu hale getirir. Bu 6 fazlı/12 darbeli kompakt sürücü, harmonik bozulmayı azaltarak maliyet verimliliği ve enerji tasarrufu gibi bir takım avantajlar getirmektedir. Yüksek derecede korumaya (IP54) sahip bu kompakt cihazlar, tesis içerisinde hemen hemen her yere monte edilebilir. ACU 8 paralel bağlantısı (400kW üzerindeki Modüler sistem), herhangi bir çıkış filtresi kullanmamak amacıyla AC çıkış akımı eşitlenerek optimize edilmiştir. ACU 8 serisi ayrıca, sensörsüz veya kapalı devre kontrolünde Endüksiyon veya PM (sabit mıknatıslı) motorları kontrol ederek "Gerekli olan Şartları" da sunmaktadır. Yüksek Güç Yoğunluğunda (370) en iyi ürünlerden birini sunmayı amaçlayan Bonfiglioli en verimli enerji tasarrufu çözümüdür. Faydaları: • Grafik Yazılımı aracıyla PLC fonksiyonları • Fanlar ve pompa uygulamaları için hacimsel akış kontrolü • Ağır sanayi ve çelik endüstrisi için 525V ve 690V besleme gerilimleri • Güç istekleri için ölçeklenebilir Modüler sistem • Yüksek hassasiyetli kapalı devre yapılandırması • Yer tasarrufu ve yüksek güç yoğunluğu için sıvı soğutmalı sistem • Maliyet etkinliği ve enerji tasarrufu için 6 fazlı / 12 darbeli • Mevcut Çoklu haberleşme protokolleri Temel Özellikler: • Güç değerleri: 200 KW ila 1200 KW • Voltaj değerleri: 400V, 525V, 690V • Emniyet: STO ( Safe Torque Off, SIL2) • Uygunluk: CE www.bonfiglioli.com.tr

www.hidrolikpnomatik.com

Mayıs - Haziran 2016

95


FİRMA-ÜRÜN

SKF Yağlama Yönetim Programı ve İşletmelerde entegrasyonu Yazar: Burak Kasımoğlu - Teknik Müdür & SKF Yağlama Yönetim Programı Danışmanı - SKF Türk San. Ve Tic. Ltd. Şti.

Üretim ve işletme devamlılığının yüksek performans seviyelerinde sağlanabiliyor olması bakım ve üretim birimlerinin temel görevlerini teşkil etmektedir. Rekabet şartlarının her türlü endüstri kolunda en çetin şartlarda yaşandığını düşünecek olursak bir ürünün satış fiyatını belirleyen en önemli parametrenin imalat maliyeti olduğunu kolayca fark edebiliriz. Ham madde, işçilik ve enerji maliyetlerinin aynı segmentte faaliyet gösteren işletmeler için nispeten benzer olduğunu göz önünde bulundurursak rekabetçi ve karlı işletme için öncelikle üzerinde durulacak konunun işletme ve üretim maliyetleri olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Genel olarak işletmelerde bakım faaliyetleri masraf kapısı gibi algılanabilmekte ve mümkün olduğunca bakım giderleri minimize edilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu esnada işletmeyi zora sokacak önlemlerin alındığı dahi olabilmektedir. Örneğin kritik yedek parçaların temin ve stoklanması, makine revizyon ve bakımlarının zamanında tamamlanması oldukça önemli fakat zaman zaman gözden kaçırılan unsurlar olmaktadır. Son dönemlerde endüstri dünyasında modern bakım stratejileri üzerinde önemli çalışmalar yapılmaktadır. Önleyici bakım, proaktif bakım, planlı bakım, kestirimci bakım ve operatör odaklı bakım gibi kavram-

96

Mayıs - Haziran 2016

lar ile günümüzde sıkça karşılaşmaktayız. Tüm bu bakım modellerindeki kesişme noktası, işletme de sürekliliği en az maliyetli şekilde sağlamak olmaktadır. Bu hedef kapsamında makine ve ekipmanlardaki en önemli arıza kaynaklarından bir tanesi olan yağlama üzerinde konuşmak yerinde olur. İstatistiksel çalışmalar göstermektedir ki, işletmelerde meydana gelen mekanik arızaların önemli bir kısmı yağlama kaynaklı oluşmaktadır. Yalnızca rulman arızaları için değerlendirme yapılırsa istatistikler yağlama kaynaklı arızalar için 50% gibi bir oran vermektedir. Yağlamanın ardından diğer önemli arıza kaynaklarını balansızlık, eksen ayarsızlı-

ğı, topal ayak, korozyon, aşınmalar ve aşırı yük olarak tespit edilebilir. Yağlama kaynaklı arızalar ise yetersiz veya aşırı yağlama, yanlış veya kirli yağlayıcı kullanımı ve farklı yağlayıcıların karışması olarak tanımlanabilmektedir. Bir başka istatistiksel çalışmada işletmelerdeki yağlayıcı maliyetinin genel toplam bakım maliyetine oranının 3% olduğu ancak yağlama kaynaklı maliyetler (işçilik, mesai kapsamında yapılan işçilik ve yanlış yağlama kaynaklı temin edilen komponentler) esas alındığında bu oranın 40% seviyesinde olduğu belirlenmiştir. Bu durum göstermektedir ki, çoğu zaman ihmal edilebilen yağlama aktiviteleri bakım maliyetleri

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN kazanımlar olarak geri dönüş yapabileceği aşikardır.

içerisinde çok büyük yer tutmakta ve yapılan iyileştirmeler dikkat çekici tasarruflara dönüşebilmektedir. Yıllık toplam bakım maliyeti 1.000.000 USD olan bir işletmede araştırmalar esas alındığında 40% orana göre 400.000 USD değerinde harcama yağlama kaynaklı yapılmakta olup bu oran üzerinde yapılacak 25% lik bir tasarruf genel bakım maliyeti üzerinde 10% tasarrruf sağlamış olacaktır. Bir çok sektörün işletme giderlerinin örneğimizin çok üzerinde olduğunu göz önünde bulunduracak olursak yapılacak iyileştirmelerin ne kadar ciddi tasarruflar getireceği anlaşılacaktır. Yağlamanın karlılık üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır! IMECHE (Institute of Mechanical Engineers, Tribology Handbook)’e göre yağlama için yapılan yatırımın 1:40 oranda geri dönüşü olmaktadır. Örneğin 1.000 USD seviyesinde bir harcama 40.000 USD seviyesinde bir geri dönüş sağlayabilmektedir. Kenneth E. Bannister, “Energy reduction through improved maintenance practices” isimli çalışmasında şöyle der; “30% oranındaki enerji kaybı sürtünme kaynaklı olup etkili bir yağlama ile bu kayıp asgari 25% oranında düşebilecektir. Böylelikle 7,5% oranında enerji tasarrufu sağlanabilecektir”. Büyük çapta ve yüksek enerji maliyeti olan işletmelerde sözü edilen yüzdelerin önemli

www.hidrolikpnomatik.com

Yağlamanın temel fonksiyonu olarak birbiri üzerinde çalışan yüzeyler arasındaki sürtünmeyi azaltmak ön plana çıkıyor olsa da diğer önemli faydaları için soğutma, temizlik, sızdırmazlık ve korozyona karşı koruma diyebiliriz. Doğru yapılan yağlama uygulamasının neticesinde ise işletme ve bakım maliyetlerindeki azalmanın yanısıra enerji tasarrufu, işçilikte azalma, ekipman performans artışı, yağlayıcı tüketiminde azalma, emniyetli çalışma şartları ve çevresel katklılardan söz edilebilecektir. İşletmelerde yağlama uygulamalarının verimli ve etkin şekilde gerçekleştirilebilmesi ancak bilimsel metodların kullanıldığı ve bakım sistemine entegre edilmiş bir yağlama yönetim sistemi programı ile olabilmektedir. Yeni bir kavram olan yağlama yönetim sistemi temel olarak işletmede yağlama ile ilgili her türlü faaliyeti içerisinde barındıran bir programdır. Bu kapsamda işletme için temin edilen yağlayıcının lojistiği, saklanması, taşınması, yağlama uygulamaları, yağlama yöntemleri, prosedürleri, yağlama atık yönetimi, yağ analizi ve durum izlemesi, eğitim ve merkezi yağlama sistemi uygulamaları ele alınmaktadır. Dikkat edilecek olursa SKF Yağlama Yönetim Programı işletmedeki lokal bir problem veya tek bir ekipmanı değil, tüm işletmeyi mercek altına almaktadır. Sonuçta üretim hatlarındaki sürdürülebilirlik için ekipmanların birlikte ve yüksek performans ile çalışabiliyor olması gerekmektedir. İşte bu sebeple yağlama uygulamalarının

yıllık bir bakım programı altında değerlendirilmesi, lojistik, üretim ve bakım birimlerince işletme takvimine göre hazırlanmış olması, profesyonel bir tedarikçi/danışman kanalıyla sahada yer alan makine portföyüne uygun olarak ve bilimsel şekilde hazırlanmış olması önem arz etmektedir. Örneğin, SKF Yağlama Yönetim Programı kapsamında yalnızca lojistik ana başlığı altında işletme tarafından tedariği yapılan yağlayıcıların seçimi, stok analizi, nakil şekli, saklama koşulları, dahili taşıma şartları, taşıyıcı ekipmanların seçimi, dokümantasyon ve gerekli eğitimlerin sağlanması gibi bir çok alt başlık incelenmektedir. SKF Yağlama Yönetim Programı kapsamında yer alan diğer bir önemli başlık ise merkezi yağlama sistemleridir. Yanlış uygulamalar sebebiyle bazen işletmeciler tarafından maliyet olarak algılanan merkezi yağlama sistemleri aslında ekipman güvenilirliği ve performansını arttırabilecek önemli bir bakım uygulamasıdır. İşletmede yer alan binlerce yağlama noktası içerisinden sistem kurmaya uygun noktaların seçimi, mühendislik bilgisi ile doğru projenin oluşturulması, kaliteli ve fiyat-performans analizi yapılmış ekipmanların sağlanması, makine gereksinimlerini karşılayacak yağlayıcı ve miktarının belirlenmesi, son olarakta işletmedeki otomasyon sistemleri ile gerekli entegrasyonun yapılması neticesinde merkezi yağlama sistemleri karlı bir yatırıma dönüşebilmektedir. İlk yatırım maliyeti işletmecilerin gözünü korkutsa da birçok uygulamada merkezi yağlama sistemleri bir yıldan az bir sürede kendini amorti edebilen bir yatırıma dönüşmektedir. Her sektör ve işletmenin birbirinden farklı bakım sorunları bulun-

Mayıs - Haziran 2016

97


FİRMA-ÜRÜN çalışılmalıdır. SKF Yağlama Yönetim Programı ile mevcut yağlama uygulamaları ve programlarında gerekli iyileştirme yapmaya yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır ve en iyi yağlama operasyonuna ulaşılması için rehberlik sağlayacaktır. Proses toplamda beş adımdan oluşmaktadır ve esasen sürekli iyileştirme prensibine dayanmaktadır. Yağlama Yönetim Müşteri İhtiyaçları Analizi ile başlayan süreç Yağlama Odit, İyileştirme Önerileri, Tasarım ve Uygulama, Optimizasyon süreçleri ile devam etmektedir. Kaynakça: 1- “The Institute of Mechanical Engineers IMECHE

maktadır, genel olarak tekrarlama eğilimindeki bu problemler kimi işletmelerde korozyon iken kiminde ise sıcaklık veya aşırı toz olabilmektedir. Ağır sanayi işletmeleri ise birçok problemi bir arada yaşamaktadır. Doğru yağlama stratejisinin belirlenmesi için genelden özele bir analiz yapılmalı, sektörel başta olmak üzere coğrafi ve çevresel fak-

törlerin esas alındığı bir program oluşturulmalıdır. Doğru programın seçimi benzer sektörlerin eşleştirilmesi ve ortak problemlerin belirlenmesi ile olabilmektedir. Örneğin gıda sektörü ile çimento sektörü bakım uygulamaları ve işletme zaafiyetleri açısından örtüşmemektedir. Dolayısıyla yağlama programı sektöre ve işletmeye özel olarak

2- “Wage War on Wear” Tribology Action Handbook 3- Machinery Lubrication 4- “Energy reduction through improved maintenance practices”, Kenneth E. Bannister

İyi bir yağlama yönetim programı devamlılık ve sürekli gelişim hedefleriyle kurulmalıdır, bu ise ancak üst yönetim desteği ile gerçekleşebilir. Bilinçli yöneticilerin varlığı ile yağlama faaliyetleri işletmelerde çok daha verimli ve sistematik olarak yürütülebilecekir.

98

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Schmersal yeni Güvenlik Rölesi Modüllerinin tanıtımını yaptı The Schmersal Grubu, 8 temel versiyonu olan yeni güvenlik rölesi modülü ürün ailesini kullanıcılarına sundu.

üreticilerinin kendi uygulamaları için doğru ürün seçimini yapmasını oldukça kolaylaştırmaktadır.

Bu ürün ailesindeki tüm versiyonlar EN ISO 13849-1 göre cat. 4 / PL e seviyesinde ve EN 62061 / IEC 61508 göre SIL 3 seviyesinde olan tüm uygulamaların gereksinimlerini karşılamaktadır.

Yeni PROTECT SRB-E serisinin bir versiyonu p-type fail-safe 5.5A güçlü yarıiletken çıkışı ile diğerlerinden ayrılmaktadır. Bu SRB-E modeli daha çok yüksek anahtarlama sayısı ve bununla birlikte kısa çevrim süreleri gerektiren örneğin valflerin anahtarlanması gibi fail-safe uygulamaları karşılamak için dizayn edilmiştir.

PROTECT SRB-E ürün serisinin sağladığı en temel avantaj çok-fonksiyonlu olma özelliği sayesinde 8 farklı versiyonunun herbirinin onlarca farklı güvenlik rolesi modülünün yerine kullanılabilmesidir. Cihaz üzerindeki ayar tekerleği ile her bir modülü 11 farklı uygulamaya uygun hale getirmek mümkün. Bu sayede tüm mevcut güvenlik sensörleri ve elektromekanik güvenlik cihazlarının tek bir modül çeşidi ile izlenmesi sağlanmaktadır. Versiyon sayısının ciddi oranda düşmesi ve her bir versiyonun yerine getirebildiği fonksiyonların bir çok uygulamayı karşılayabiliyor olması makina

www.hidrolikpnomatik.com

Tüm PROTECT SRB-E versiyonları çok kısa tepki süreleri ile muadillerinden ayrılmaktadır ve detaylı diagnostik & durum bilgisini modül üzerindeki LEDler vasıtası ile kolay anlaşılır şekilde göstermektedir. Yeni PROTECT SRB-E serisinin gövdesi müşteri ihtiyaçlarına gore optimize edilmiş bir çok yeni özellik içermektedir. Gövdeler küçük, kompakt ve sağlam dizayn edilmiş ve yeni bazı pratik özellik-

ler kazanmıştır. Örnegin transparan ön kapağı ile mevcut ayarları rahatlıkla görebilmek ve izinsiz olarak ayarların değiştirilmesini engellemek için kapağı mühürlemek mümkün. Ayrıca tüm terminaller Schmersal yeni çıkarılabilir yapı- Güvenlik Rölesi Modülü dadır ve olası mo- Ürün Serisi PROTECT dül değişimleri bu SRB-E sayede tekrar bağlantı yapmadan zahmetsizce gerçekleşmektedir. Detaylı sorularınız için bize ulaşabilirsiniz: byucel@schmersal.com Barış Yücel - Doğu Avrupa İş Geliştirme Müdürü www.schmersal.com

Mayıs - Haziran 2016

99


FİRMA-ÜRÜN

Bonfiglioli Yeni TQF hassas planet flanşlı redüktör serisi ve TQF - BMD kompakt çözümü deyse imkansızdır; tasarımı ve yenilikçi üretim süreci sayesinde 3 arcmin'den daha düşük geri tepmeye sahip TQF serisini elde etmek mümkündür. İki adet geri tepme sınıfı daha fazla esneklik için mevcuttur.

Tahrik motorları, sürücü sistemleri ve planet vites kutularının dünya çapındaki tasarımcısı ve üreticisi olan Bonfiglioli Riduttori S.p.A., TQF hassas planet flanşlı redüktör serisini piyasaya sürdüğünü duyuruyor. Sahip olduğu en yüksek burulma sertliği, devirme momenti ve kompaktlığı TQF serisinin başlıca özellikleridir. Kompakt servo çözümü TQF + BMD, içerisinde toplam uzunluk ölçülerinin devrim niteliğinde, yerden tasarruf sağlayan makine tasarımlarını sunduğu dikkat çekici bir kompakt çözümdür. Geleneksel bir dişli kutusu/motor kombinasyonunun yerine entegre bir çözüm kullanan TQF+BMD serisi, önemli derecede yer kazandırmakla birlikte sabit mıknatıslı senkron motor ve hassas planet redüktör teknolojileri arasındaki sinerji sayesinde makine tasarımcılarına geniş seçenekler ve daha yüksek performans sunmaktadır. Benzersiz uygulamalara uyacak şekilde birçok geribildirim cihaz seçenekleri, farklı sargılar, isteğe bağlı fren ve volan seçenekleri başta olmak üzere TQF + BMD serisi için daha fazla esneklik sunulmuştur. Farklı düzeylerde kişiselleştirme, istek üzerine sağlanmaktadır. TQF hassas planet flanşlı redüktör, beş boyutta tasarlanmıştır (060, 070, 090, 130 & 160) ve 800 Nm'lik aralığa kadar torka sahip geniş oranları kapsamaktadır.

Bonfiglioli TQF Serisi

Bonfiglioli TQF+BMD Serisi uygulamalar, hassas döner eksen sürücüleri, hareketli köprüler & sütunlar ve malzeme taşıma eksen sürücülerini içermektedir. Hizmet sağlanan ana sanayi kolları ise endüstriyel otomasyon sistemleri, robotik, makine aletleri, paketleme makineleri ve yüksek performanslı servo sürücü sistemleri gerektiren diğer birtakım uygulamaları içermektedir. Yüksek kapasiteli çıkış mil yatakları ile donatılmış olan TQF, uzun ömürlülük ve güvenirlik sağlayarak en yüksek radyal ve eksenel kuvvet uygulamalarının ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmıştır. Günümüz piyasasında en yüksek giriş hızına sahip olan TQF, son çıkan en yüksek hızlı servo motorların kullanımında en iyi tercihtir.

Eşsiz gövde tasarımı ve optimize edilmiş tek gövdeli planet taşıyıcısı ile birlikte TQF serisi, yüksek dinamik gerektiren uygulamalar ve çok sayıda dur-kalk & geri dönme için ideal olan belirgin derecede daha fazla burulma sertliği sunar. Optimize edilmiş tam donanımlı iğne rulmanlı yatak, daha fazla çıkış momenti, artan sertlik, daha az aşınma ve geri tepmeye olanak sağlar. TQF serisi kesintisiz görev ve döngüsel kullanım için tasarlanmıştır. Evrensel Montaj Pozisyonu ve IP65 koruması, çok zorlu ortamlara uyum sağlar ve belirli uygulamalar için daha fazla esneklik ve yarar sağlar. TQF şanzımanının düzgün çalışması ve düşük titreşimi, gelişmiş üretim süreçleri içerisinde başarılı bir uygulama olduğunun kanıtıdır. Aşırı boyutlandırmayı önleyen servo boyutlandırma aracımızı kullanarak uygulamanızın optimizasyonu ile birlikte güvenilir, doğru ve açıkça tanımlanmış katalog derecelendirme, bu sayede servo sisteminin devam eden işletme maliyetini optimize etmenin yanında ilk sistem maliyetlerini de en aza indirir. www.bonfiglioli.com.tr

Geri tepme tamamen ortadan kaldırılması dişli şanzımanlarda nere-

TQF redüktörlerine yönelik tipik

100

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Parker Hannifin'in AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66 korumalı serisi şimdi 90 kW'a kadar çözüm sağlıyor Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri olan Parker Hannifin, popüler, değişken frekanslı AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66/NEMA 4x korumalı serisini 90 kW'a kadar genişletti. Piyasadaki en küçük kompakt sürücülerden biri olan AC10 IP66, 0,4 ila 90 kW güç aralığında hız veya tork kontrolü gerektiren günlük uygulamalarda basit ama becerikli motor kontrolü sağlar. IP66 aralığı için 90 kW'a kadar genişletme, zorlu çevre koşullarına dayanabilecek yüksek güçlü kompakt sürücüye yönelik pazar talebine doğrudan yanıttır. IP (giriş koruması) dereceleri uluslararası IEC standardı, EN 60529'da tanımlanmaktadır. Derecenin ilk hanesi, bu durumda '6', toz koruma seviyesiyle ilgilidir (6, sürücünün toz geçirmez özellikte olduğu anlamına gelmektir). Derecenin ikinci hanesi, yine '6', su korumasıyla ilgilidir (6, güçlü jetlerle püskürtülen suyun muhafazaya zarar verecek miktarda girmeyeceği anlamına gelir). Parker AC10 IP66, AC10 serisi sürücülerin tüm avantajlarını sunmanın yanı sıra zorlu koşullarda çalışmaya izin veren, IEC onaylı çevre korumasına da sahiptir. Tasarım mühendisleri ve makine üreticileri için AC10 IP66, çok çeşitli endüstrilerde genel amaçlı endüstriyel motor kontrol uygulamalarına

www.hidrolikpnomatik.com

pratik bir yaklaşım sunar. IP66 muhafazası sayesinde, zorlu koşulların endişe konusu olabileceği gıda ve içecek tesislerindeki yıkama alanlarında ve atık tesislerinde ya da çatı üstü gibi hem iç hem de dış mekan uygulamalarında kullanılabilir.

ve bir dakika boyunca tam %150 aşırı yük özelliklerine sahiptir. Bu kompakt sürücü ayrıca, entegre tuş takımı kullanılarak kurulum, ayar ve devreye alma için gereken süre ve çabayı azaltmak için tasarlanmıştır. Son olarak, IP66 korumalı, kompakt, uygun maliyetli sürücü arayan ve performanstan ödün vermeyen

Genelde, sadece daha yüksek spesifikasyonlu sürücülerle ilişkilendirilen özellikleri sunan AC10 IP66; sensörsüz vektör modu, 590 Hz'e kadar çıkış frekansı, tüm beş kasa tipinde trifaze 230 V ve 400 V güç besleme

OEM makine üreticileri için optimize bir çözüm sunar. AC10 hakkında daha fazla bilgi için: http://solutions.parker.com/ac10drive

Mayıs - Haziran 2016

101


FİRMA-ÜRÜN

Kontrol Vanaları Konusunda Yenilik PVD PINCH VANALAR ''AKO'' 1985 yılında kurulan PVD Proses Vana Donanım, kontrol vanaları konusunda yeni bir ürün olan ''Pinch Vanaları'' AKO marka olarak Almanya'dan satış programına dahil etmiştir. Pinch vanalar özellikle çamur, lifli süspansiyonlar, abrasiv (aşındırıcı) ve yağlayıcı tozlar, pigment ve granül ürünler işleyen endüstri kollarında kullanım alanı bulmaktadır. Başlıca kullanıldığı endüstri alanları : *-Kağıt, Ambalaj ve Paketleme *-Atık Su İşleme *-Pnömatik Taşıyıcı Sistemler *-Çimento,Kireç,Alçı / Silo tanklarında *-Demir-Çelik / Metal Sanayi *-Kimya Sanayi *-Plastik / Seramik / Cam Endüstrisinde *-Gıda / İlaç / İçecek Sektöründe *-Şarap Endüstrisinde *-Vakum konveyör Sistemlerinde *-Dozajlama / Ağırlık Sistemlerinde *-Toz boyama / Kaplama Sistemlerinde Diğer vanalara karşı kullanım avanatajları olarak içinde hareketli klepe olmayışı, hafif ve düz geçiş olması, serbest ürün akışı sağlaması, min. sürtünme direnci, kolay montajı, tıkanma yapmaması, düşük hava tüketimi, bakım gerektirmemesi ve özellikle katı partiküller içeren akışkanlara uygun bir vana olması sayılabilir.

102

Mayıs - Haziran 2016

Vana gövdesine basınçlı hava (min. 2 bar) iletilerek, yüksek geri tepme esnekliğine sahip özel üretim hortum diyaframı dudak biçiminde bastırılır. Böylece vana kapanır ve ürün akışının sızdırmazlığına % 100 etki eder. Max. çalışma basıncı 2-6 bardır. Pnömatik kumandalı (DN10DN400) ve mekanik kumandalı (DN15-DN800) olarak üretilen AKOpinch vanalar, flanş bağlantılı (DIN/ANSI) veya içten dişli bağlantılı (G'' /NPT) olabilmektedir. Gövde malzemesi alimünyum döküm, paslanmaz çelik, çelik, gri döküm, POM, PVC ve pirinç olmaktadır. Diyafram-

lar aşınmaya dayanıklı doğal kauçuk, gıda tipi doğal kauçuk, yüksek sıcaklık için doğal kauçuk, EPDM, Nitril, Viton, Silikon, Neopren, Hipolan veya butil olabilmektedir. PVD' nin üretiminde Solenoid Valfler, Pnömatik Aktüatörler (Çift Etkili ve Tek Etkili), Patlaç Valfler, Pnömatik Paslanmaz Pistonlu Vanalar, Sınır Şalter Kutuları (Switch Box) ve Otomatik Vanalar yer almaktadır.Ayrıca firmamızın proses ölçü ve kontrol cihazları, pozisyonerler ve elektrkli aktüatörler (On-Off veya Oransal) konusunda temsilcilikleri bulunmaktadır.

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Kanıtlanmış MI3 sensörleri artık Ex i sertifikasına sahip

Tehlikeli alanlarda temassız sıcaklık denetleme

Fluke Process Instruments firmasının çok yönlü MI3 kızıl ötesi sensör serisinin tüm modelleri artık tehlikeli ortamlarda kullanılmak üzere yapısı gereği güvenli olan sürümleri ile mevcuttur. Akıllı minyatür sensörler Bölge 1 ve 2 (gaz) ve Bölge 21 ve 22 (toz) alanlarında kullanılmak üzere tamamen ATEX ve IECEx onayına sahiptir. İmalatçı bir sensör, iletişim kutusu ve harici güç kaynağı içeren tamamen güvenli bir paket sunmaktadır. Tüm üç parça da IP65-sınıfına aittir ve alanda tüm sistemin yeniden ayarlanmasına gerek olmadan alanda kolaylıkla yerleştirilebilir. Bir veya iki güvenli MI3 algılayıcı başlığı tek bir güç kaynağı ile çalıştırılabilir. Sensör kabloları toplamda 30 m uzunluğunda olabilir ve güvenli denetleme senaryolarının oluşturulması için yüksek esneklik sağlar.

www.hidrolikpnomatik.com

Entegre elektronikler ile paslanmaz çelik kılıf içeren, sağlam MI3 yüksek sıcaklık ölçer günümüzde piyasadaki sabit kurulumlara en küçük bağımsız dijital kızıl ötesi sıcaklık sensörüdür. MI3 serisi +1800 °C dereceye kadar sıcaklık denetlemek için uygun olan mükemmel 100:1 çözünürlüğü ve 10 ms tepki süresi olan 1M ve 2M kısa dalga boyu modelleri de dahil olmak üzere çeşitli spektral aralıklara ve uygulamalara yönelik yüksek ısı ölçerlerden oluşmaktadır. Her biri güvenli olan MI3 algılayıcı başlığı Ex i sertifikası ile etiketlenmiştir. MI3100 ise kolay konumlandırma ve nişan alma için lazer görüş işlevini de kapsamaktadır. MI3 sensörleri mükemmel EMC özelliklerine sahiptir ve +180°C dereceye kadar olan ortam sıcaklıklarında kullanılabilir. İletişim kutuları RS485, Modbus, Profibus, Ethernet, ve Profinet IO ara

yüzleri ile mevcuttur ve dört galvanik olarak izole edilmiş analog çıktısı içerir. Otomatik başlık tespiti ve sensör ve kutu arasındaki dijital iletişimi tak ve oynat işlevini olanaklı kılmaktadır. ATEX ve IECEx sertifikaları MI3 serisi için bir sürü ek alan açar, örneğin galvanizleme, tavlama, metal kaplama ve kaplama gibi hidrojen atmosferleri çelik endüstrisi süreçleri; güneş enerjisi endüstrisinde hidrojen azaltımı; sülfür geri kazanımı ve kazan, reaktör, boru ve denetlemesi ve alev kontrolü gibi petrokimyasal uygulamalar; vinil, gübre, nişasta, alkol ve un gibi çeşitli kimyasal ve tarımsal ürünlerin imalatı ve depolanması; yangın tespiti; madencilik ekipmanı ve konveyör denetimi ve tehlikeli atık bertarafı işlemleri. www.fluke.com

Mayıs - Haziran 2016

103


FİRMA-ÜRÜN

Dil engelleri olmadan merkezcil olmayan servo teknolojisi KOLLMORGEN Profinet, Ethernet/IP, EtherCAT & Co. için çoklu dil arayüzleri geliştirir. Makine ve tesis mühendisliği kesinlikle uluslararası özelliklere sahip olmasına rağmen, yine de teknik ekipmanlar için hesaba katılması gereken bazı kıtasal özelliklere sahip unsurlar vardır. Bunlar özellikle kontrol sistemlerinin seçimini ve bunun yanı sıra veri yolunda konuşulan dili barındırmaktadır. Amerika'da Ethernet / IP ile Rockwel'in yaygınlığının yanı sıra Avrupa'da Siemens'in Profinet'i buna iyi birer örnektir. Bu bölgesel uygulamalar, her iki bölgeye mal tedarik eden üreticilerin kendi makinelerini ilgili kontrol sistemleri ile gerektiği gibi, donatmaları gerektiği anlamına gelir. İletişim sorunları otomatik olarak ilgili otomasyon seçimi ile ortaya çıktığından dolayı, KOLLMORGEN şimdi çok dilli bir arayüzü kullanarak merkezi olmayan AKD-N serisi şeklinde ilgili kontrol sistemini merkezi olmayan bir servo teknolojisine bağlamayı daha da kolaylaştırdı. Modülerleşmenin Faydaları Mekandan tasarruf, artan enerji verimliliği ve daha düşük kurulum ve montaj maliyetleri, makine mühendisliğinde merkezi olmayan servo teknolojisi kullanmanın faydalarından sadece üç tanesidir. Her şeyden önce, kontrol mühendisliğini gerçek sürücü görevinin hemen yakınında konumlandırmak elektrik panosunda boşluk oluşturur. Bunlar, sonuç olarak makinenin raflarına daha kolay ve daha kompakt entegre olmalarını sağlayacak bir şekilde daha da küçük olabilirler. Daha ve-

104

Mayıs - Haziran 2016

Çoklu dil arayüzü sayesinde, paslanmaz çelik motorlu merkezi olmayan servo eksenleri farklı kontrol sistemlerine çok kolay dahil edilebilir. rimli bir çalışma yüzeyini bir yana bırakırsak, AKD-N cihazları geliştirme departmanlarına daha az uzaysal kısıtlamaya maruz kalan sağlam tasarımları ve IP 65 koruma sınıfı ile birlikte yeni makineler inşa etmek için daha da fazla özgürlük sağlar. Servo tahrik teknolojisini makineye taşımanın diğer bir etkisi: Termal kayıplar artık kontrol kabindeki bir noktada yoğunlaşmamasıdır, bunun karşılığında klimalandırmanın ortadan kaldırılmasıyla para tasarrufu sağlar ve böylece uzun vadede işletim maliyetlerini azaltır. Oran azaltımı sonucunda, KOLLMORGENdengeleyici bir çözüm olarak AKD-N merkezi olmayan servo kontrolörlerini geliştirmek için bilinçli bir karar almıştır. Bu şekilde cihazlar tam güç sağlarlar. Melez "kaçak" çözümü ile motorlardan atılan termal deşarj yüzde 30'dan fazla güç kaybına neden olabilir. "Yan kapı" yaklaşımı da

karşılaştırıldığında merkezinde her şeyi olan ile bir motor seçiminde daha fazla özgürlük yaratır. Motorların Seçimi: Maksimum Özgürlük Standardize senkron motorlar , Müşteriye özgü özel motorlar, Koruma sınıfı IP69K'da Hijyenik birinci sınıf çelik motorlar doğrusal ve dönen doğrudan sürücüler ve asenkron makinalar: Hangi motoru kontrol ederseniz edin merkezi olmayan AKD servo kontrolörleri onunla başa çıkabilir! Bu yüzden mevcut birden çok sürüm içerisinde batağa saplanmaya gerek kalmadan ilgili sürücü görevi için en iyi sistemi kullanmak pratikte kolaylaştırır. Merkezi olmayan denetleyiciler de aynı işlevsel AKD platformunu kullandıklarından dolayı, merkezi ve merkezi olmayan denetleyicilerinin karışık formları aynı

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

AKD-C besleme modülü ve merkezi olmayan AKD-N servo kontrolü ile KOLLMORGEN'ın merkezi olmayan servo sisteminin yapısı. uygulamanın içerisinde ayrıca rahatlıkla uygulanabilir. Sonuçta, KOLLMORGEN en sonunda depolama, belgelendirme ve satın alma maliyetlerini azaltan yüksek standardizasyon derecesi ile mükemmel uyan çözümler için tasarımları destekler. Merkezi olmayan servo teknolojisinin kısaca özetlenen özellikleri iletişimde elde edilen ileri gelişmeler sayesinde daha yüksek seviyeli kontrol sisteminden bağımsız olarak kullanılabilir. Profinet, Ethercat'i, Ethernet / IP: Çoklu dil arayüzü sayesinde makine ve tesis imalatçılarının artık kendi kontrol sistemlerinin dili hakkında endişelenmelerine gerek yok. KOLLMORGEN'ın AKD-N sisteminin iletişimi sonuçta şimdi sadece bir yazılım ayarları sorunu gibi dursa da eğer PLC pazar farklılıkları temelinde değişirse aktüatörler "bir düğmeye dokunarak" adapte edilebilirler. Üreticile-

Oran azaltımı ile güç kaybı yok: Kollmorgen'in merkezi olmayan servo teknolojisi dengeleyici bir kontrolör olarak motor üzerinde doğrudan konumlandırılmıştır.

www.hidrolikpnomatik.com

rin bu şekilde ülkeye özgü özelliklerden veya müşterilerinin özel tesis yönetmeliklerinden arınmış şekilde makine tasarımı yapmaları mümkündür. Ayrıca, merkezi olmayan servo teknolojisinin özellikle tam performans kapasitesini gösterebildiği bir yönü için tüm kompleyi modüler hale getirmek daha kolaydır. Birkaç hareket yaparak programlayın Bu bağımsızlık İsviçre'de TBM Automation AG'nin CEO'su Silvester Tribus için, varolan tesis ağına makineleri daha kolay ve daha hızlı entegre etmenin temelini oluşturur. "Biz çok özel gereksinimlerle ve günlük bazda işlevlerle veya veri kaydı ile ilgili ihtiyaçları ile uğraşıyoruz. Biz protokoller açısından açıksak, her kontrol sistemi ile bu istekleri karşılamamız mümkündür." Belirtilenin ne olduğu ve hangi biçimde olduğu büyük ölçüde İsviçreli CEO'nun tecrübesinde farklılaşır. "Bazı müşteriler kontrol sistemini, neredeyse bütün teknolojiyi belirtir ve bazıları içinse bu hiç önemli değildir. Bunun kesin şekilde nasıl yapılacağını bize bırakarak onlar gerekli performansı ve kaliteyi elde edecekleri şekilde makinelerinin donatılmasını istiyorlar. İletişim açısından Konstanz Gölünün güneyindeki, Endüstriyel Otomasyon için tam hizmet ortağı olan Widnau, bir kontrol sistemini programladığı zaman her zaman makine ve tesis mühendisliğini çok formda bir şekilde belirtmektedir ama field bus ile ilgi-

TBM Automation AG'nin CEO'su Silvester Tribus li olduğunda konu "daha da zor hale gelir". Sonuç olarak çoklu dil arayüzü için KOLLMORGEN bitmiş yazılım modülleri yazmıştır ve bunları temel fonksiyonların en az yüzde 80'ini üreten bir kitaplıkta birleştirmiştir. Tribus, "Kalanlar sadece bir kaç programlama adımda ayarlanabilir," dedi. Çoklu dil arayüzü, merkezi AKD-C besleme ünitesi için gövdesinin içine entegre edilmiştir. Bir hat üzerinde değişik bir yıldız kablolama düzenlenmesinin yerine Merkezi olmayan servo kontrolörleri kontrol birimine tek bir kablo ile ünitesine bağlanır. AKD-C besleme modülü ızgara bağlı DC beslemesi üzerinden 16 adet merkezi olmayan AKD-N servo eksenine kadar bağlamak için kullanılır. Sistem kabloları sadece 11 milimetre kalınlığındadır ve bu nedenle daha az yer gerektirirler. İç tarafta sekiz pinli yapısı, merkezi olmayan AKD-N sürücülerinin DC beslemesi, berabere 24V kaynağı, veri yolu iletişimini sağlar, sinyal ve fren yönetimini iletir. www.kollmorgen.com/tr

Mayıs - Haziran 2016

105


FİRMA-ÜRÜN

Sunon’un EC motorları geleneksel AC motorlarından %70 daha az enerji kullanıyor Termal/soğutucu teknoloji çözümleri alanında öncü bir uzman olan Sunon HVAC 1/3 HP EC motorunu sunuyor. Yüksek performanslı, kalıcı magnet fırçasız motor ağır yük altında geleneksel AC motorlarından çok daha fazla enerji tasarrufu (%92) sunmak üzere tasarlanmıştır. AC gölge kutuplu endüksiyon motoru ile kıyaslandığında, Sunon HVAC 1/3 HP EC enerji tüketiminin %70'lik etkileyici bir oranla ve AC yoğunlaştırıcı motoru ile kıyaslandığında %40 oranında düşürebilir. Sunon HVAC EC motorlarının ticari soğutma sistemlerinin ve gömme soğutucu ve dondurucuların evaporatöründe ve ayrılabilir sistem, ısı pompası ve paket sistem açık alan yoğunlaştırıcılarında kullanılması amaçlanmaktadır. Bu düşük gürültülü motorlar aynı zamanda kapalı alan üfleyicilerinin sürekli hava akışı için de kullanılabilir. Müşteriler eve yönelik veya ticari olan tüm HVAC uygulamalarının yüksek etkin ve enerji tasarruflu faydalarından memnun kalacaktır. Sunon'un EC motorları sadece enerji kaybını sınırlandırmaya yardım eden gömülü devre içermekle kalmıyor aynı zamanda çoklu kontrol kapasitesi, kompakt boyut ve içerdiği yumuşak başlatma işlevselliği sayesinde uzatılmış ömrü, fırçasız teknoloji, düşük çalışma sıcaklıkları ve yüksek IP koruma oranı gibi ek özelliklere sahiptir.

106

Mayıs - Haziran 2016

EC (elektronik değişimli) motorlar manyetik alan her zaman rotor ile senkronize olacak şekilde ve tüm hızlarda etkin çalışmayı sağlayacak şekilde inşa edilmiştir. Buna ek olarak elektronik olarak değiştirilen motorlar mikro işlemci ve elektronik kontrollere sahiptir ve böylece motor hızını ve gücünü belirli soğutma ve ısıtma gereksinimlerine dayanarak akıllı bir şekilde değiştirmesi için programlanabilir. Bu da EC motorlarının farklı hızlarda çalışmasını sağlar ve herhangi bir türdeki başka motorlara göre soğutma/ısı çıktısı için daha fazla esneklik sağlar. NEMA 48 motor çerçevesi içerisinde yer alan Sunon’un HVAC 1/3 HP EC motorları -40°C - 60°C dereceleri arasındaki sıcaklıklarda çalışabilir ve

evaporatör ve yoğunlaştırıcı fan uygulamaları için 80,000 saatlik etkileyici bir çalışma ömrü sunar. SUNON’u 15 – 18 Mart tarihleri arasında MCE 2016’da (Fieramilano, Milano, İtalya) 13 Pavyon, A01 Standında ziyaret edin 30 yılı aşan deneyimi ve soğutma/termal çözümler alanındaki kanıtlanmış başarısı ile Sunon MCE 2016'ya katılacaktır ve soğutucu/dondurucu, yoğunlaştırıcı veya üfleyici gereksinimleri olan tüm ziyaretçilere EC motor ürünlerini ve Eco havalandırma fan aralığını tanıtacaktır.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

107


108

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

109


110

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

111


112

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

113


114

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

115


FİRMA-ÜRÜN

Endress+Hauser, EEC kullanarak konfigüratörü Eplan Data Portal´a bağlıyor Akıllı birliktelik: Ölçüm cihazlarının seçimiyle işler çok kolay Cihaz üreticisi Endress+Hauser, en uygun çevrimiçi konfigürasyonu altyapısında EEC´yi (Eplan Engineering Configuration) kullanıyor. Mevcut sanal ağ konfigüratörü makrolar geliştirmek için EEC´ye bağlanmış durumda. Sanal ön yüz ise Eplan DataPortal arayüzüne entegre edildi. Portal ile iç içe geçmiş olan EEC, yaklaşık 1,2 milyon olası varyasyon arasından ölçüm cihazlarını çevrimiçi kolayca seçmek için en doğru araç. Akış hızını ölçüyor, ısı derecesini takip ediyor ve basınç ile dolum seviyesini kontrol ediyorlar: Endress+Hauser tarafından üretilen cihazlar dünya çapında işlemsel sistemlerin »gözü ve kulağı». Gıda ve içecek üretimi, kimya, enerji üretimi, yağ, gaz ve su ile atık su teknolojisi gibi sektörler de bu kapsama giriyorlar.

Micropilot ailesi veya Micropilot bandı yonları yatıyor. Bağlantı boyutunun yanı sıra kullanıcılar ayrıca ölçümün kesinliğini, bağlantı arayüzünü ve IP koruma türünü de seçebiliyorlar.

1,2 milyon varyasyon içerisinden yüksek kaliteli ölçüm teknolojisi

Hedef: Çevrimiçi konfigürasyonla »müşteriye aynı standardı sunmak»

Merkezi Basel yakınlarındaki Reinach´ta bulunan ve dünya genelinde neredeyse 13.000 çalışana sahip İsviçre kökenli aile şirketinin 26 üretim yerinde yaklaşık 1,2 milyon çeşit içeren bir ürün gamı bulunuyor ve satış ile hizmet alanındaki çalışanlar ise yılda iki milyondan fazla test merkezinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Mühendislik ve planlama çok rağbet görüyor çünkü kullanıcılar giderek daha kişisel sistem çözümleri istiyorlar. Fakat kullanıcılar çoğunlukla seçme ve sipariş etme işlemleri, ayrıca belgeleri, çizimleri ve lisansları indirme işlemleri için çevrimiçi konfigürasyonu kullanıyorlar.

Bu yüksek varyasyon sayısının altında tekil ürün gamlarına ait çeşitli özellik ve işlevlerin olası kombinas-

Endress+Hauser Danışmanlık AG´de Program Yöneticisi olarak görev yapan Philipp Rumler, »Bizim şirketimizdeki münferit işletme bi-

116

Mayıs - Haziran 2016

rimleri ve üretim alanlarının çok geniş bir komut kodu bulunuyor ve bu kod farklı sektörlerdeki müşteri ihtiyaçlarının çeşitliliği nedeniyle bazen farklı yapılandırılmış olabiliyor. Fakat biz ortaya çıkan veriyi bir standarda oturtmayı amaçladık, bu sayede çevrimiçi konfigüratördeki cihazların seçilmesi hep aynı standartta ve hepsinden önemlisi de otomatikleştirilmiş şekilde - ölçüm prensibinden, gam veya lokasyondan bağımsız olarak - yaratılmış olacaktı,» diyor. Tasarım aletlerinin yaratıcı birlikteliği Endress+Hauser Danışmanlık AG bu taleple Eplan'a geldi ve ikisi birlikte kurum içi konfigüratörü EEC'ye (»Eplan Engineering Configuration ») bağlayıp Eplan Data Portal'a entegre www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN kine / tesis tasarımının içine entegre ediliyor. Motorlar ve konvertörler gibi sürüş parçalarının yanı sıra Endress+Hauser'in ürettiği ölçüm cihazları da bu kapsamda. Hedefe götüren iki yol Endress+Hauser tarafından üretilen ölçüm cihaz Endress+Hauser'de, ve sistemleri otomatikleştirilmiş işlemsel sistemle- hem EEC hem de Eplan rin »gözü ve kulağı.» Data Portal sistemleri mevcut çevrimiçi konedecek bir konsept geliştirdiler. figüratörle birlikte kullanılıyor. Bunu yapmanın iki yolu var. Şu anda mevMakineler, sistemler ve bileşenlecut olan ve çok daha derinlemesine rin işlevsel özellikleri EEC içinde taentegre olan yöntem doğrudan Epnımlanıyor ve makrolar (kısmi devlan platformundan geçiyor. Çevrimireler) ise kontrol sistemi aracılığıyla çi konfigüratör ile EEC'yi Eplan Data tutarlı bir şematik içinde geliştiriliPortal'a bağlanmasıyla, konfigüratöyor, yani akıllıca birleştiriliyorlar. rün sunduğu imkânlar 85.000'den Elektroteknik tasarım için gereken fazla kayıtlı kullanıcının doğrudan zaman bu sayede minimuma iniyor. tasarım ortamı içinden erişimine Öte yandan, Eplan Data Portal geaçılmış oldu. Eplan Data Portal içinnellikle tasarım mühendisi tarafınden bir ölçüm ilkesi (ölçüm cihazı) dan elindeki ana veriyi etkin biçimseçilmesiyle - Data Portal ortamının de derlemek için web-tabanlı bir ciiçine gömülü - konfigüratör başlatılhaz veri platformu olarak kullanılımış oluyor. Konfigürasyonun girilyor. Alanında lider üreticilerden alımesi sırasında, EEC dosyalanmış venan bileşenlerin çizimleri ve teknik riyi otomatik olarak birleştiriyor ve veriler burada dosyalanıyor ve tasadoğru makroyu »o anda» yaratıyor rım mühendisi tarafından kendi mave söz konusu makro doğrudan şe-

matiğin içine aktarılabilir hale geliyor. Arka planda ise tüm ticari veriler ve teknik dokümanlar da Eplan malzeme yönetimine dahil ediliyorlar. Bu sayede, takip eden sipariş verme süreci çok daha basitleşiyor ve arızalı cihazın değiştirilmesine yardımcı olup tamir durumlarında makinenin hızlı bir şekilde tekrar başlamasını sağlıyor. Eplan verisi önümüzdeki sene Endress+Hauser konfigüratörü aracılığıyla kullanılabilecek. Kullanıcılar Endress+Hauser sitesine girdiklerinde, çevrimiçi konfigüratörü yine daha önce kullandıkları gibi kullanacaklar. Küçük ama önemli bir farklılık ise şu: Kullanıcı, gereken ölçüm cihazının tam kapsamlı bir Eplan makrosunu konfigürasyon işleminin sonunda indirilmeye hazır bir şekilde tekrar karşısında bulacak. Sade konfigürasyon, sorunsuz veri işleme Müşteriler »kendi» cihazlarının konfigürasyon işlemlerini birkaç adımda gerçekleştirebilir, gerektiği takdirde doğrudan siparişini verebilir ve ihtiyacı olan verinin, çizimlerin ve belgelerin tamamını tek bir tuşla alabilirler. Philipp Rumler, »Tasarım mühendisi tam kapsamlı bir veri paketine erişip bu paketi doğrudan kendi tasarımına - örneğin, Eplan Electric P8 ile düzenleyebileceği bir montaj çizimine - entegre edebilir. Ayrıca, »teknik özellikler listesi» ve el kitapları ile PDF dosyaları da dahil olmak üzere veri çekip başka CAE sistemlerinde bu veriler üzerinde çalışmaya devam edebilir,» diyor. Eplan Danışmanlık tam destek veriyor

(EDP içine tümleşik konfigüratör) Konfigüratörün tasarımında Endress+Hauser´in »bak ve hisset» prensibi benimsendi. www.hidrolikpnomatik.com

»Anahtar teslim», kişiye özel EEC ve Eplan Data Portal kombinasyonuna dayalı olan bu yeni konfigürasyon türü sayesinde, tasarım mühendisinin işi kolaylaşıyor ve hem ürün

Mayıs - Haziran 2016

117


FİRMA-ÜRÜN gruplarını kapsayacak hem de asla düzenin dışına çıkmayacak şekilde bir cihaz seçimi yapabiliyor. Philipp Rumler, »Optimum yapılandırma için çok çalıştık ve Eplan Danışmanlık'tan tam destek aldık. Her ölçüm işlemi için kendine has özellikleri ve makroları olan ayrı bir model geliştirdik,» diyor.

(Konfigurator_Aufruf_im EDP) Doğrudan EPLAN içinden erişilebilen konfigüratör sayesinde ilgili ölçüm araçları da ayarlanabiliyor.

Endress+Hauser'den edinilen ilk deneyimlere göre, kullanıcı grubu fazlasıyla heterojen bir yapıya sahip: »Hem küresel şirketler hem de orta ölçekli kullanıcılar yoğun bir şekilde konfigüratörü kullanıyorlar. Kendi ölçüm cihazları ve ölçme noktaları için kendi standartlarını belirlemiş olan »büyük aktörler» ise çoğunlukla çizim ve belge indirme imkânından faydalanıyorlar. Daha küçük ölçekli şirketler ve planlamacılar ise istenen cihazların konfigürasyonunu yapıyorlar, öte yandan uluslararası dağıtım şirketlerimiz de müşteriye özel projeler planlayacakları zaman konfigüratörden yararlanıyorlar.» Cihaz üreticilerine yönelik avantajlar da var

(EEC tarafından oluşturulmuş makro) EEC, en basit bileşen ve aygıt konfigürasyonlarının bir makrolar »kümesi» içinden yapılmasına olanak tanıyor.

Endress+Hauser'in EEC ile ilişkilendirdiği ve eski versiyonların saklandığı »ürün kutusu» sayesinde eski cihazlarla ilgili belgelere bile erişmek mümkün. Bu belgelere konfigüratörden de erişim var. Bu da geleceğe yönelik bir fonksiyon: Kullanıcıların, hizmet süresi boyunca üreticiden destek ve cihazla ilgili belgeler isteme trendi Endress+Hauser'de karşılık buluyor. Sunulan çözüm ise bu hizmet için en uygun platform.

(PCM_Production_Pressuresensors_Maulburg)

118

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

119


FİRMA-ÜRÜN

ANT Mühendislik, Yeni Ürünleri ile Otomasyon Sektörünün Hizmetinde 1993 yılından günümüze kadar endüstriyel otomasyon konusunda faaliyet gösteren ve Türkiye’ nin lider firmalarından biri olan ANT Mühendislik ilk olarak 1994 yılında HANYOUNG Electronics (Kore)’ in sıcaklık kontrol sayıcı, zaman rölesi, takometre, enkoder ve ışıklı ikaz lambasını Türkiye’ ye getirmeye başlamıştır. 1999 yılı son çeyreğinde LS Industrial Systems (Kore) firmasının PLC, 2000 yılında da DATALOGIC (İtalya) firmasının fotosel, güvenlik bariyeri ve sıcaklık kontrolü ürünlerini getirmeye başlayan ANT Mühendislik, 2001 yılında mutlak ve artımlı enkoder üretiminde lider olan NEMICON (Japonya), optik güvenlik bariyerleri imalatçısı FIESSLER Electronic (Almanya), pozisyon indikatör kontrolleri ve manyetik lineer cetvel üretimiyle bir Avrupa devi olan ELGO Electric (Almanya), ile distribütörlük anlaşmaları yaparak ürün gamını yeni markalar ile genişletmiştir. 2002 yılında LS Industrial Systems firmasının İnvertör grubu ile BDC Electronics (İtalya) endüktif sensörlerini, 2005 yılında da IDEC Electronic (Japonya) endüstriyel röle grupları ile LS MECAPION (Kore) servo sürücü ve motorlarını da ürün grubuna ekleyerek müşterilerine daha kaliteli ve uzun soluklu hizmetler vermeyi amaçlamıştır. 2011 yılından itibaren de EKE Electronics (Finlandiya) firması ile demiryolu kontrol ve kumanda sistemleri üzerine ortak çalışmalar yapmaktadır. Güçlü mühendis kadrosu, satış öncesi ve sonrası teknik destek, stoktan malzeme teslimi, detaylı Türkçe Katalog, tüm ürünlerde Dünya standartlarına uygunluk ilkeleriyle Endüstriyel Otomasyon alanında fabrika ve makine imalatçılarının tüm otomasyon ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bu felsefe ile yola çıkan ANT Mühendislik, 2015 yılında kendini yenileyerek “Daha da Güçlü” sloganıyla hem yeni yüzünü hem de yeni ürünlerini sektörün

120

Mayıs - Haziran 2016

hizmetine sunuyor. LS Industrial System Grubunun Yeni Ürünleri; HVAC – H100 Serisi

Teknolojik binalarda ısıtma (Heating), havalandırma (Ventilating) ve iklimlendirme (Air Conditioning), konfor için vazgeçilemez bir unsurdur. HVAC sistemleri ortak yaşam alanları için çok önemlidir, çünkü küf, mantar ve insan sağlığı için zararlı olabilecek bakterilerin kapalı yaşam alanlarından uzak tutulmasını, otopark gibi zehirli gaz bulunan ortamlardan, insan yaşamını riske edebilecek kirli havanın tahliye edilmesini sağlar. Yangın durumunda, ortaya çıkan dumanın dışarı atılması gibi hayati görevleri yerine getirir. LSIS’ in geliştirip ürettiği, 90 kW’a kadar temel HVAC uygulamalarında kullanılabilen, ekonomik ve enerji tasarrufu sağlayan H100 serisi sürücüleri Harmonik ve EMC filtresi dâhil olarak sunulur ve küçük boyutları sayesinde her uygulama için uygun kullanım imkânları sunar.

kontrolü ile etkileyici tork karakteristiğine sahiptir. Hem kontrol hem de G/Ç blokları farklı iki CPU tarafından kontrol edildiğinden, motor kontrolü için tarama çevrim süresi daha hızlı gerçekleşir. “Hız Arama” ve “Kinetik Enerji Depolama” gibi algoritmalar sayesinde, güç kaybından kaynaklı sorunlar oluşmaz. İlave olarak harici bir karta ihtiyaç olmadan kontrol terminalinde pals girişi ve pals çıkışı bulunmaktadır. Harici takılan güvenlik rölesi, hızlı bir tepkime süresiyle S100 motor çıkışını bloke eder. Tek faz 220V beslemede 0,4-2,2 kW güç aralığındadır. Dâhili EMC filtre olması, DC reaktör ve LCD tuş takımı seçenekleri S100’ü bir adım öne çıkartır. Geliştirilmiş soğutma tasarımı sayesinde PCB’ ye dışarıdan hava akışını engeller. 22kW’a kadar su-geçirmezlik ve toz-geçirmezlik koruması sağlayan IP66 sınıfındaki NEMA4X modelleri, S100’ün gıda ve içecek üretimi gibi zor şartlarda sorunsuz çalışmasını sağlar. Sahip olduğu “Akıllı kopyalama ünitesi” sayesinde enerji verilmeden parametrelerin yüklemesi ve çekilmesi sağlanır.

AC Sürücü - S100 Serisi LSIS’in Yeni kompakt boyutlara sahip S100 AC sürücü serisi, 0.5Hz’de %200 gibi güçlü başlangıç torku ve hassas tork sınırı uygulamaları sağlayan akım vektör

Ayrıca CANopen, Profibus-DP, ModbusTSP ve Ethernet/IP gibi harici haberleşme seçenekleriyle birçok sisteme de kolayca adapte edilebilir.

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN Kontrol Panelleri -HMI – eXP Serisi

Bu seri geniş optik fonksiyonlarına, ışık çıkış opsiyonlarına ve gelişmiş algılama modellerine sahiptir. S45 Serisi kritik endüstriyel koşullarda, sağlam ve güçlü cam fiberle kuvvetlendirilmiş plastik kılıflı ile büyük değer sunar. Güvenilir ve su geçirmez conta sayesinde IP67 & IP69K koruma sağlar. Ürünün temel özellikleri:

noloji, şeffaf rulo desteğindeki şeffaf etiketleri algılanmasını sağlar. Güvenlik Bariyeri - SlimLine - SL4

- Sağlam ve güçlü cam fiber ile güçlendirilmiş plastik kılıf. LSIS, 2016 yılı itibariyle ekonomik HMI ailesine iki yeni ürün eklemiştir. Bu ürünler önceki modellere göre daha yüksek performanslı, renk sayısı daha fazla ve Ethernet portu ilavelidir. Bunların yanında işletim sistemi de güncellenmiştir. Ürünlerin öne çıkan özellikleri; - 7” ve 10.2” boyutunda geniş ekran / TFT renkli LCD - 3 kanal seri haberleşme arayüzü (RS232C, RS422 ve RS422/485)

- Minyatür 32x20x14 mm yapı - Arka fon bastırmalı modeller, cisimleri yüzey şeklinden ve renginden bağımsız olarak doğru algılar. - 200 mm’ ye kadar doğru ve hassas algılama sağlayan mesafe fotoseli - 25 KHz anahtarlama frekansına sahip Beyaz ve RGB ışık çıkışlı kontrast fotoselidir. Çatal Sensör Serisi - SRX3

- Ethernet haberleşme arayüzü - Geniş program hafızası (64 MB) - RTC fonksiyonu (pil ile) - Ön yüzde bulunan USB portuyla daha kolay program yükleme

Datalogic, küçük boyutları ve geniş mekanik esnekliği sayesinde her makinaya mükemmel uyum sağlaması için tasarlanan İnce Güvenlik Bariyerleri Ailesi SLIM’i sunar. Yerden tasarruf gerektiren, tehlikeli alana çok yakın mesafede bulunması gereken veya operatör tarafından sıklıkla müdahalede bulunulan uygulamalarda makinanın yapısına hassas bir şekilde yerleştirilebilecek bir güvenlik bariyerine ihtiyaç duyulur. SLIM serisi bunun gibi birçok otomatik veya yarı-otomatik makineler için en basit ve esnek çözümü sağlar. SLIM serisinin genel özellikleri;

- Daha iyi kontrast oranı - Ultra ince profil: yaklaşık 15mm x32 mm

- 65536 farklı renk - Aynı anda 12 adet farklı dil desteği

- Minimum yükseklik 150 mm (ölü alan içermez)

Datalogic Grubunun Yeni Ürünleri; Minyatür Sensör Serisi - S45

Yeni S45 serisi, 32 x 20 x14 mm ölçüleri ve oldukça kompakt yapısı ile hassas ve güvenli algılama gerektiren uygulamalar için ideal çözümdür.

www.hidrolikpnomatik.com

SRX3 Ultrasonik Çatal Sensör serisi sahip olduğu ultrasonik teknolojisiyle herhangi bir rulo üzerine yapıştırılmış etiketi her durumda algılamasını mümkün kılar. Tek, çift ya da üçlü şeffaf filmin tespit edilmesi gereken ilaç ambalajı gibi zorlu uygulamalarda SRX3 ile kolaylıkla algılama sağlanır. Bu tip uygulamalar için piyasada hiçbir sensörde olmayan doğruluğu ve hızı SRX3’te bulabilirsiniz. Bu ultrasonik sensörler Kağıt, Plastik, Metal ve Metal-Plastik yüzey bariyer bantları gibi geniş malzeme aralığında, yüksek çözünürlükte etiket algılama performansı gösterir. 2mm’lik genişliğindeki etikette 2mm’lik bir boşluğu 60 m/dk’lık bir hızla algılar. Ultrasonik tek-

- 30 mm artışlarla modellenebilir yükseklik (150 mm kullanımın yerine) - Üç farklı çözünürlük seçeneği: 14, 24 ve 34 mm - 3 birim kullanarak 3600 mm uzunluğa kadar kaskat sistem. - Standart fonksiyonlar (otomatik/manuel yeniden başlatma ve harici aygıt izleme) - Kolay bağlantı - Özel aparatlara ihtiyaç duymadan kolay kaskat bağlantı www.antmuh.com

Mayıs - Haziran 2016

121


FİRMA-ÜRÜN

Emo Ayvaz’dan “yüksek riskli endüstriyel tesislerde yangın güvenliği” adına örnek çalışma: Jotun Boya Alanında dünya devi olan Jotun Boya, 2015 yılında Tekirdağ Çerkezköy’deki tesislerinde ilave depolar ve idari binalardan oluşan yeni birimler inşa etti. Yeni binaların bir kısmında genel yangın ihbar ve alarm sistemi ile otomatik sprinkler sistemi kurulurken, iki yeni depoda da köpüklü otomatik yangın söndürme sistemi devreye alındı. Bu depoların içinde bin metrekare büyüklüğünde olan solvent deposuna “Yüksek Genleşmeli Köpüklü Söndürme Sistemi” kuruldu. Bu depoda kurulan bu otomatik söndürme sistemi ile ilgili genel bilgiler şöyle. Solvent Deposu 50 metre uzunluğunda, 18 metre genişliğinde ve 12 metre yüksekliğinde olan bina, toz boya üretiminde kullanılan başlıca malzemelerden olan solventin depolama alanı olarak kullanılıyor. Yüksek oranda yanıcı ve parlayıcı bir kimyasal olan solventin güvenli bir şekilde saklanabilmesi ve olası bir yangın durumunda söndürme sisteminin hızlı bir şekilde aktivasyonu için, yüksek hassasiyetli ve korumalı bir yangın algılama sistemi tasarımı ve uygulaması gerekmekte. Uygulama Bölgedeki yangın algılama sisteminin, söndürme sistemini tetikleyebilecek ve ilgili söndürme onaylarına sahip olacak bir sistem olma gerek-

122

Mayıs - Haziran 2016

liliğinden dolayı, sistem merkezi olarak söndürme kontrol paneli tercih edildi. Ortam, yüksek hassasiyet ve sıfır hata gerektirdiği için algılama elemanlarının birden fazla türde olması gerektiği sonucuna varıldı. Ortamda hem alev hem de duman algılaması yapılması öngörüldü. Alev algılaması yapılmadan önce deponun nasıl bir yapı olduğunun ayrıntılı olarak incelenmesi gerekiyordu. Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi deponun içi, boyca uzanan 5 adet raf grubundan oluşuyordu. 12 adet alev dedektörü, raf aralarını kör nokta olmadan izleyebilmek amaçlanarak konumlandırıldı. Alev dedektörleri; raf aralarını kör nokta olmadan izleyebilecek şekilde yüksek görüş açılı ve 3 kızılötesi sensörlü olarak seçildi. Bu dedektörler, üç ayrı sensöre sahip olmaları nedeniy-

le hatalı alarm eleme özellikleri çok yüksek detektörlerdir. Yangına neden olan yakıt türüne bağlı olmakla birlikte algılama mesafesi yaklaşık 60 mt civarında ve alevi algılama süreleri 3-5 saniye mertebesindedir. Dedektörler özellikle kış aylarında bölgede oluşabilecek soğuk hava ortamından dolayı, muhafazalarının içinde, optik camın buğulanmasını engelleme amaçlı bir ısıtıcı ünitesine de sahiptir. Bu projede kullanılan alev dedektörünün marka/model ve görünümüyle ilgili bilgiler şöyledir: Duman Algılama Dedektörleri Duman algılaması, alev algılamanın yanında destek ve onaylama görevi üstlenmesi amacıyla planlandı. Alanın büyüklüğünden ve yüksek güvenlik gerekliliğinden dolayı, noktasal duman dedektörleri yerine çok daha hassas ve güvenilir olan hava

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN ayrı butondan oluşan manuel aktivasyon buton noktaları, manuel söndürme komutunu birçok noktadan vermeyi mümkün kılıyor.

örneklemeli duman algılama sistemi uygulaması gerçekleştirildi. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi, deponun sağ üst ve sol alt köşelerinde 2 adet hava örneklemeli sistem paneli yerleştirildi ve panellerden çıkan 3’er adet boru hatları, depo boyunca enine konumlandırıldı. Bu dedektörlerin ortamdan hava emişi yaptıkları en uzak delikten dumanın dedektör hücresine ulaşıp bir alarm üretme süresi standartlara uygun olarak 120 saniyenin altında kalacak şekilde tasarım ve hesap yapıldı. Hava örneklemeli duman dedektörü 4 kanallı, maksimum 200 metre boru hattı ile yüksek hassasiyette algılama yapabilecek şekilde seçildi. Kirlilik önleyici filtresi ve yanlış alarm ayıklama becerisi, ürünün seçilmesinde büyük rol oynadı. Yangın Söndürme Kontrol Paneli Yukarıdaki bölümde de belirtildiği gibi sistem merkezinin, söndürme tetiklemesi yapabilen özellikte ve söndürme onay sertifikasına sahip olması gerekmekteydi. Söndürme kontrol paneli seçimi yapılırken, bu özelliklere dikkat edildiği kadar, panelin kullanıcı dostu bir yapıda ve kolay konfigüre edilebilmesi özelliği de düşünüldü. Tek söndürme bölgeli, çapraz zonlu çalışma mantığına uygun, manuel boşaltma, bekletme, alarm devreleri, algılama devreleri, alarm ve hata çıkış röleleri gibi standart birçok özelliği üzerinde barındırması gerekiyor. Yangın Söndürme Sistemi Senaryosu Sistemin yangın senaryosu tasarlanırken, öncelikli olarak düşünülen özellik, söndürme tetiklemesi yapılmadan önce yangının, hem duman

www.hidrolikpnomatik.com

hem alev dedektörleri ile algılanması gerekliliğiydi. Böylece yanlış alarmdan dolayı oluşan bir söndürme aktivasyonu engellenecekti. Bu amaçla çapraz zonlu çalışma mantığına göre alev dedektörleri bir algılama devresine (zone1), hava örneklemeli tip duman dedektörleri ise diğer algılama devresine (zone2) bağlandı. Bu şekilde hatalı boşaltmalar ihtimal dışı bırakılmış olur. Yangının oluşma/gelişme özelliğine göre önce algılayan dedektör söndürme kontrol paneline alarm düşürür. Kontrol paneli, birinci aşama flaşörlü siren devresini enerjilendirerek ön uyarıyı vermiş ve alanda bulunabilecek insanların tahliyesini sağlamış olur. Ayrıca ön uyarı geldikten sonra yangının gerçekliği için alanı teftiş etmek ve gerçek bir yangın durumu varsa söndürme sistemini –ikinci algılama devresinden alarm gelmesi beklenmeden- manuel butonlar aracılığıyla hemen aktive etmek de mümkün olur. Kaçış kapılarının yanında bulunan ve iki

Kontrol panelinin her iki devresine (Otomatik detektörlerden veya manuel butonlardan) alarm düşmesi sonrasında, önceden belirlenmiş olan bir geri sayım süresi -tahliye amaçlı- boyunca ikinci aşama uyarı cihazları (bu projede alarm zilleri) devreye giriyor. Bu süre sonunda yüksek genleşmeli köpük sisteminin tahrik edilmesiyle köpük depoya borular aracılığıyla yürüyor. Yangın söndürmenin başarısı hızlı algılama ve aktivasyon ile doğru orantılı olduğundan yukarıda açıklanan süreç hızlı bir şekilde gelişiyor ve sonlanıyor. Manuel boşaltma butonlarının yanında birer tane manuel bekletme/durdurma butonu da bulunuyor. Olası tahliye sorunları veya hatalı alarmlar veya teftiş ederek emin olduktan sonra boşaltmaya izin verme durumları için manuel durdurma butonları kullanılıyor. Lokal söndürme kontrol paneli ile kumanda edilen sistemin genel alarm, genel hata ve boşalma bilgileri aynı zamanda merkezi yangın alarm sistemine adresli monitör modülleri aracılığıyla bilgi vererek sürekli insan bulunan güvenlik merkezine tüm sinyallerin anında ulaşması da sağlanmıştır. www.emoayvaz.com.tr

Mayıs - Haziran 2016

123


124

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

125


REKLAM İNDEKSİ ADEM KARDEŞLER

KAPAK - 17 FOR SPA

65

MOOG

AKON

43

GEM-FA

85-99

MP HİDROLİK

2

AKSOY HİDROLİK

7

GENÇSAN REKOR

27

OP SRL

63

ALES ENDÜSTRİYEL

12

HANSA-FLEX

25

PARKER

9

ALFAGOMMA

19

HANTAŞ

31

PEMAKS PNÖMATİK

1

ANKATECH

4

HBC

47

PH HYDROULİC

23

ANKİROS

113

HEMAŞ

91-93

PLASTAVRASYA

112

ARICA HİDROLİK

13

HİDROAN

11

POLİMER EATON

73-75-77-79-81-83

ASC ENDÜSTRİ

51

HİDROKONTROL

3-45-55

RTC-TEC

29

BABACAN KAUÇUK

37

HİDROLİK FUARI

114

SEMAK MATİK

41

BEKİROĞLU HİDROLİK

33

HİDRO-STAR

57

SKF

128

A. Kapak İçi

BEKİROĞLU/EGE HİD.TİC.) 59

HİDROTEKNİK FAB.MLZM. 127

SMC PNÖMATİK

21

CIESSE

68

HONOR

89

TEKNİKEL HİDROLİK

109

CONVEX FUARI

108

İAA FUARI

103

TEKNONORM

15

DÖRTEL HİDROLİK

35

KAUÇUK FUARI

107

TÜNEL FUARI

110

DPH

52-53

KEÇE TİCARET

61

UYMAZ HİDROLİK

95

DUNLOP HIFLEX

39

MAKTEK

111

VALBRUNA TURKEY

5

EREL OTOMOTİV

6

MCS HİDROLİK

14

YOULI

EROK HİDROLİK

49

MERT TEKNİK

Arka Kapak

Ö. Kapak İçi

YUTIEN HYDRAULIC

87

Hidrolik&Pnömatik

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

ABONE FORMU Ad› Soyad› :......................................................... Ünvan› :.......................................................... Firma ad› :.......................................................... Uzmanl›k alan› :.......................................................... Adresi :.......................................................... ......................................................................................... Vergi Dairesi /No :........................................................... Tel/Fax :............................................................ O VISA O MasterCard Kart No:............................................................................. Son Kullanma Tarihi:.........................................................

GARANTİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR63 0006 2000 4590 0006 2010 24 AKBANK PERPA ŞUBESİ IBAN TR94 0004 6006 3388 8000 0312 06 TEB PERPA ŞUBESİ IBAN TR68 0003 2000 1270 0000 0112 54 YAPI VE KREDİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR32 0006 7010 0000 0072 3902 34 HALKBANKASI BEŞİKTAŞ IBAN TR21 0001 2009 7640 0010 0001 98

Y›ll›k abonelik ücreti 60 TL.

İŞBANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR76 0006 4000 0011 1880 1874 71

Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› PK.34384 fiiflli / ISTANBUL - TURKEY Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 e-mail:info@hidrolikpnomatik.com www.hidrolikpnomatik.com

126

Mayıs - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

May覺s - Haziran 2016

127


128

May覺s - Haziran 2016

www.hidrolikpnomatik.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.