Hidrolik&Pnömatik Eylül - Ekim 2017
Fiyat›:10 TL
Say›: 91
ISSN 1303-6386
Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi
Görsel:Parker Hannifin
www.hidrolikpnomatik.com AKDER ile Hidrolik Pnömatik Kongresi Yine Elele “Hidrolik Pnömatik Kongreleri Sektörümüzün ‘PUSULASI’ Olmuştur” “HPKON’un Başarısında Tüm Sektörün Etkinliği Sahiplenmesinin Etkisi Var” Makineciler Verimlilik Odaklı Destek Talep Ediyor Parker, CDAS ve OFAS kurutucularıyla karşınızda Endüstri Parkları Geliyor! Lineer Aktüatörlerle İlgili Gerçekler
Hidrolik&Pnömatik Sektörünün İlk Dergisi
Say›
91
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
1
2
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
3
4
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
5
6
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
7
İÇİNDEKİLER
HABER AKDER ile Hidrolik Pnömatik Kongresi Yine Elele 14 Hidrolik Pnömatik Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Semih KUMBASAR: Hidrolik Pnömatik Kongreleri Sektörümüzün “PUSULASI” Olmuştur 6 Makineciler Verimlilik Odaklı Destek Talep Ediyor 20 AKDER (Akışkan Gücü Derneği) Üyeleri AKDER Gecesinde Buluştular 22 Milli ve yerli şirketler artacak Şirketlere Millilik ve Yerlilik Endeksi Geliyor 24 MÜSİAD ve KOSGEB Sanayi Devrimi için İşbirliğinde 26 E-Berk Milli Tünel Açma Makinası 28 Mitsubishi Electric’in interaktif robot projesi “Threebots” Cannes’da Gümüş Aslan ödülü aldı Üç Robota Bir Aslan 34 Türkiye’de Connected Enterprise Süreci, Teşvikler ve
RÖPORTAJ
İhtiyaçlar 36
HPKON Düzenleme Kurulu Başkanı Yunus Yener;
MAKTEK İzmir, Bölge Ekonomisine 250 milyon Dolarlık
“HPKON’un Başarısında Tüm Sektörün Etkinliği
İş Hacmi Sağlayacak 38
Sahiplenmesinin Etkisi Var” 60
VIII. Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi Denizli’de Düzenlendi 40 Hidroelektrik santralleri lideri Global Hydro Türkiye yatırımlarına hız verdi 42 Sanayi 4.0 Yolculuğunda Akıllı Fabrikalar Dönemi 44 Endüstri Parkları Geliyor! 46 Mobil DTE 10 Excel™ ile Maden Şirketi 1,1 Milyon Dolar
FİRMA-ÜRÜN Parker Hannifin, Isıtılmış SCR Hortum Serisini Genişletiyor 64 Sıcak Ortam Uzmanı Balluff'tan IO-Link Özelliğine Sahip Kızılötesi Sıcaklık algılayıcısı 65 LEROY-SOMER, Commander ID 300, IMfinity® motorları
Tasarruf Etti 47
için yeni entegre varyatör Commander ID 300, IMfinity® mo
Avrasya Ambalaj Fuarı, 2017 için hazır 48
torları için yeni entegre varyatör 66
AİMSAD Genel Kurulu'nda Mustafa Erol yeniden Başkan
Enerji Depolama: İşletmeleri Güç Verimliliğiyle
seçildi 50
Şekillendirmek 68
Havacılık Endüstrisinin Geleceğini Yolcu Deneyimleri
Seksiyonel Yön Kontrol Valfleri SN-6 69
Şekillendirecek 52 Türkiye’nin İlk Hibrit Jeneratörü Teksan’a Enerji Verimliliği Ödülü Getirdi 55
Parker, CDAS ve OFAS kurutucularıyla Karşınızda 70 Bosch Rexroth’tan Mobil Araçlar İçin Elektronik Kontrollü Hidrolik Çözümler 72
Jeotermal Santraller, İnsana ve Doğaya Zarar Vermeden Üretime Devam Ediyor 56 Boğaziçi Üniversitesi Sanayi İle İşbirliği Yaparak, Düşük Isıda Yenilenebilir Eenerji Üretti 58
8
Eylül - Ekim 2017
MAKALE Lineer Aktüatörlerle İlgili Gerçekler 80 www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
9
www.hidrolikpnomatik.com
BİZDEN
Hidrolik&Pnömatik Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi
Akışkan gücü ve hareket kontrol sistemleri sektörünün ilk yayınlanan dergisi Hidrolik&Pnömatik ile yine sizlerle beraberiz. 2002 yılının Eylül ayında yayın hayatına başlayan Hidrolik&Pnömatik Dergisi sektördeki gelişmeleri, sektör firmalarını ve sektör tedarikçilerini buluşturarak, sektörün iletişimine katkı sunmaya devam ediyor. Hidrolik&Pnömatik Sektörünü iki yılda bir buluşturan, sektörün sorunlarının, sektördeki gelişmelerin paylaşıldığı Hidrolik&Pnömatik Kongresi ve sergisinin sekizincisi bu yıl İzmir Fuar alanında 22-25 Kasım 2017 tarihleri arasında Makine Mühendisleri Odası, Akder Akışkan Gücü Derneği ve Hannover Messe Fuarcılık tarafından organize ediliyor. HPKON Düzenleme Kurulu Başkanı Yunus Yener HPKON ile ilgili yapmış olduğu açıklamada: “Hidrolik pnömatik alanında çok fazla üyemiz çalışmasına rağmen onları bir araya getirecek bir platform eksikliğini öngörerek sektörün taraflarını 1999 yılında buluşturarak ilk kongremizigerçekleştirdik. Bugün baktığımızda ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. Yedi tane kongre gerçekleştirmişiz ve aynı ihtiyaçla, heyecanla sekizincisinin çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu tür organizasyonların sürekliliği için sektörü oluşturan bileşenlerin etkinliği sahiplenmesi çok önemli. Bu sahiplenme Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongreleri’nde çok üst seviyede devam ediyor, bu da başarıyı getiriyor. İlk kez İzmir’de Efes Convention Center’da düzenlemeye başladığımız Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi’nin oluşan talep üzerine yedincisini İstanbul’da gerçekleştirmiştik. Ayrıca konferanslar şeklinde Odamıza bağlı diğer Şubelerin çalışma alanlarında etkinlikler düzenledik. Bu etkinlikler Hidrolik Pnömatik Kongrelerinin ülke genelinde ilgi görmesini ve tanınırlığını arttırdı.Bu yıl tekrar İzmir’de kendi mekanımız olan MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşecek.”dedi Hidrolik Pnömatik Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Semih KUMBASAR ise yapmış olduğu açıklamada: “Endüstrinin güç ve hareket kontrolü gibi birden çok mühendislik disiplininin uyum içinde çalışması gereken, akışkan gücü tekniği gibi komplike sektörlerde, deneyim, bilgi ve program oluşturmanın paylaşılıp sınandığı ortak platformları yaratmak, hem zahmetli, hem de dikkat ve titizlik isteyen, ama bir o kadar da yararlı ve gerekli bir uğraştır. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongre ve Sergisi (HPKON), deyim yerinde ise bu “kutsal” görevi, 22-25 Kasım 2017 tarihleri arasında 8. kez yerine getirmenin huzur ve onurunu taşıyor olacaktır.”dedi
‹mtiyaz Sahibi
Ahmet Pelit
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Selver Pelit
Genel Koordinatör
Emel fienyüz
Genel Yayın Koordinatörü
Ali Birim
Editör
Başak Pelit
Dijital Medya Editörü
Burak Saltan
Reklam Grubu
Fahriye Ziyade Hafise Ergün
Abone Sorumlusu
Mehmet Can Pelit
Ofisboy
İsmail Yalçın
Haz›rl›k&Tasar›m ‹çerik Haz›rl›k
AjansMik Ltd. fiti. AjansMik Yay›nc›l›k www.ajansmik.com
Bask›
Şan Ofset HamidiyeMah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane -‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n Da€›t›m
Kargo
Hukuk Danışmanı
Başak Pelit
Yay›n Dan›flma Kurulu Fikret Dalk›ran
Hipafl
Cengiz Celep
Entek Pnömatik
fiemsettin Ifl›l
Rota Teknik
Dr. Ahmet Dinçer
Anet Hidrolik
İlham Çelebi
HKTM
Cengiz Meriç
MP Hidrolik
Güner Çelikayar Yönetim Merkezi
MOOG
AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› 34384 fiiflli / ‹stanbul Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 web: www.hidrolikpnomatik.com e-mail: info@hidrolikpnomatik.com Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 • Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de İtalya Temsilcisi CASIRAGHI INTERNATIONAL ADVERTISING Via Cardano 81 - 22100 Como (Italia) Tel. +39 031 261407 Fax +39 031 261380
AKDER Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Suat DEMİRER: “HPKON bizim sektörümüzün yurt içinde düzenlediği en önemli mesleki forumdur. Birincisinin yapıldığı 1999 yılından bu yana 2 senede bir, son yıllarda 3 senede bir yapılan bu etkinlik sayesinde AKDER üyesi olan veya olmayan, tüm sektör ve ilgili kişi ve kuruluşlar bir araya gelmekte, teknik ve ticari konuları tartışabilmektedir. HPKON’un yürütücüsü MMO olmakla beraber, her türlü teknik destek AKDER yönetimi ve üyeleri tarafından verilmektedir. Ben de şahsen AKDER Yönetim Kurulu Başkanı olarak HPKON Yürütme Kurulu içinde bulunmaktan ve bu etkinliğe katkı vermekten mutluyum. “
www.casiraghi.info
Hidrolik&Pnömatik Dergisi olarak yer alacağımız Hidrolik Pnömatik Kongresi’nde bizde okurlarımız ve sektöre temsilcileri ile bir araya gelerek kongredeki sunumları ve etkinlikleri sizlerle paylaşacağız.
Fiyat›: 10 TL KDV Dahil - ‹ki ayda bir yay›nlan›r
Gelecek sayıda buluşma ümidiyle sağlıcakla kalın. Saygılarmla. Ahmet Pelit ahmet@ajansmik.com
10
Eylül - Ekim 2017
Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 sydneylai@ringier.com.hk Hidrolik&Pnömatik Dergisi Eylül-Ekim 2017 Sayı:91 ISSN 1303-6386 © Hidrolik&Pnömatik Dergisi
Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 03 Ekim 2017 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. © Hidrolik&Pnömatik Dergisindekiyaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz.
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
11
12
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
13
HABER
AKDER ile Hidrolik Pnömatik Kongresi Yine Elele AKDER Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Suat DEMİRER’in HPKON ile ilgili yapmış olduğu açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz.
yaparak Avrupa teknik standartlarının TS standardı olarak yayınlanması ve uygulanması konusunda aktif görev almıştır ve bu görevini hala sürdürmektedir. Ayrıca üyelerinden oluşturduğu bir Ayna Komite kurarak kendi sektöründe uluslararası standart taslak çalışmaları için TSE’nin görüş oluşturmasına destek olmaktadır.
“Kısa adı AKDER olan AKIŞKAN GÜCÜ DERNEĞİ, 1994 yılında sektörün önde gelen firmaları tarafından kurulmuştur. AKIŞKAN; sektörümüzde genel olarak enerji dönüşümlerinde kullanılan yağ, su, hava, vb. sıvı ve gazlara Türkçe olarak verilen bir isimdir. İngilizce karşılığı Fluid’dir. AKDER Türkiye’de Hidrolik ve Pnömatik sektöründe hizmet veren; imalatçı, ithalatçı ve distribütörlerden kalburüstü firmaların bir araya gelerek kurdukları bir dernektir. Halen ülke çapında 76 üyeye sahip bulunmaktadır. AKDER, tüzüğü gereği iştigal konusu ile ilgili olarak, üyeler arasında ve piyasada etik kuralların uygulanmasını, ülkemizde bu konuda kalite standartlarının oluşturulmasını, istatistiki bilgilerin toplanmasını, üyeleri ve kullanıcıların eğitimi için destek verilmesini ve gerekiyorsa bu eğitimi bizzat üstlenmeyi, üyelerinin ticari başarısı için fuar, tanıtım ve çeşitli organizasyonlarda yer almayı hedefleyen bu sektörün tek kuruluşudur. AKDER, hedeflerini gerçekleştirmek için 2002 yılında Avrupa’da bu konuda hizmet vermekte olan benzer derneklerin oluşturduğu, Akışkan Gücü’nün Avrupa Birliği versiyonu diyebileceğimiz, CETOP’a (Comité Européen des Transmissions Oléohydrauliques et Pneumatiques) da üye olmuştur. Yine 2007 yılında OAİB(Orta Ana-
14
Eylül - Ekim 2017
Suat DEMİRER AKDER AKIŞKAN GÜCÜ DERNEĞİ Yönetim Kurulu Başkanı dolu İhracatçılar Birliği) tarafından oluşturulan MSSP’ye (Makine Sanayi Sektör Platformu) üye olarak ülkemizde makina ihracatına destek vermeyi bir görev olarak üstlenmiştir. AKDER; OAİB ve üyelerinin desteği ve teşvikiyle UAGEM Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi adıyla bir eğitim merkezi kurmuş ve CETOP’un tavsiyeleri doğrultusunda 2009 yılından bu yana Hidrolik ve Pnömatik eğitimleri vermektedir. Halen Perpa Ticaret Merkezi içinde B Blok kat 12 No: 2087’de bulunan kendi merkezinde veya istek halinde firma iş yerlerinde eğitimlerini devam ettirmektedir. Eğitime katılanlara AKDER Sertifikası verilmekte, istek halinde CETOP’dan alınan yetki ile yapılacak bir sınav sonucu bütün Avrupa’da geçerli mesleki pasaport niteliğinde CETOP onaylı sertifika da verilebilmektedir. Sektör içinde kalite konusunda başvuru kaynağı olmak üzere TSE (Türk Standartları Enstitüsü) ile işbirliği
Kendi konusunda uyuşmazlıkların çözümünde danışmanlık desteği verebilecek bilgi ve yetkinliğe sahip üyeleri mevcuttur. CETOP üyeliği ile Avrupa ölçeğinde akredite olmuş olan AKDER Akışkan Gücü Derneği, gerektiğinde bu kuruluştan da her türlü desteği alabilecek bağlantılara sahiptir. HPKON bizim sektörümüzün yurt içinde düzenlediği en önemli mesleki forumdur. Birincisinin yapıldığı 1999 yılından bu yana 2 senede bir, son yıllarda 3 senede bir yapılan bu etkinlik sayesinde AKDER üyesi olan veya olmayan, tüm sektör ve ilgili kişi ve kuruluşlar bir araya gelmekte, teknik ve ticari konuları tartışabilmektedir. HPKON’un yürütücüsü MMO olmakla beraber, her türlü teknik destek AKDER yönetimi ve üyeleri tarafından verilmektedir. Ben de şahsen AKDER Yönetim Kurulu Başkanı olarak HPKON Yürütme Kurulu içinde bulunmaktan ve bu etkinliğe katkı vermekten mutluyum. VIII. HPKON Hidrolik ve Pnömatik Kongre ve Sergisinin sektörümüze ve tüm sanayimize başarılar getirmesini dilerim.”
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
15
HABER Hidrolik Pnömatik Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Semih KUMBASAR:
Hidrolik Pnömatik Kongreleri Sektörümüzün “PUSULASI” Olmuştur Hidrolik Pnömatik Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Semih KUMBASAR’ın, yapmış olduğu açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz. “Endüstrinin güç ve hareket kontrolü gibi birden çok mühendislik disiplininin uyum içinde çalışması gereken, akışkan gücü tekniği gibi komplike sektörlerde, deneyim, bilgi ve program oluşturmanın paylaşılıp sınandığı ortak platformları yaratmak, hem zahmetli, hem de dikkat ve titizlik isteyen, ama bir o kadar da yararlı ve gerekli bir uğraştır. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongre ve Sergisi (HPKON), deyim yerinde ise bu “kutsal” görevi, 22-25 Kasım 2017 tarihleri arasında 8. kez yerine getirmenin huzur ve onurunu taşıyor olacaktır. Bu kapsamda, 1997 yılında başlayan çalışmalar sonucunda, TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına 1999 yılından günümüze kadar İstanbul ve İzmir Şubeleri`nin sekretaryalığını üstlendiği” Sekizinci Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi” bu kez yeniden İzmir’de “uluslararası katılımlı” olarak, 22-25 Kasım 2017 tarihleri arasında Tepekule Kongre ve Sergi merkezinde gerçekleştirilecektir. Olgunluk dönemine ulaşmış ve kendisinden beklenenleri bugüne kadar fazlası ile yerine getirerek, sektörümüzün “pusulası” olmuş HPKON, yetkin ve deneyimli kadroların emeği ile sektörümüzün kilometre taşlarını döşeyen başlıca organizasyonu olmuştur.
16
Eylül - Ekim 2017
sağlayacak eğitimin, nitelik ve kapsam olarak standardizasyonu ve sürekli gelişimi için çok önemli olan üniversite, meslek odaları ve sektör kuruluşları ile Merkezi otoritenin yapması gereken işbirliğinin tarif edilerek kurumsallaştırılması hayati önemdedir. Sektörümüzün temel sorunlarından biri olan “Sınai mülkiyet haklarının korunması ve kayıt altına alınması” yaşamsal önem taşımaktadır. Aralık 2016 çıkan yaSemih KUMBASAR sanın bir takım eksiklerine Hidrolik Pnömatik Kongresi Yürütme Kurulu karşın, sektörümüze olumlu Başkanı katkıda bulanacağı düşüncesindeyim. Bu nedenle de Her zamanki gibi, açılış konferansı gerek uygulamada, gerekse takip ve ile başlayacak kongrede bildiriler, denetimde, sektörümüze, işbirliği atölye çalışmaları, kurslar, yuvarlak içinde olmamız gereken tüm kurum, masa toplantıları, özel oturumlar, kuruluş ve birliklere çok önemli göforum, panel ve konferanslar düzenrevler düşmektedir. lenecektir. Dinamik ve interaktif bir Tasarım ve mühendislik hizmeti platform oluşturabilme amacıyla üreten sektör firmalarının akrediakışkan gücü ve otomasyon tekniği tasyonu, sektörde çalışan teknik alanında yoğunlaşmış bu etkinliklerelemanların yetkinlik ve bilgi düzede, hidrolik pnömatik sektörünün yinin, odaların da katılımıyla akredibilgi birikimi ile ulaştığı bilimsel tekte kurumlar tarafından belgelendinik düzey, yine sektörün hizmet ve rilmesi, akışkan gücü alanında çalıyararına çoğaltılarak sektörel gelişişan her kademedeki teknik elemanme katkı sağlanacak ve tüm bu faaların eğitimi ve sınanması, sektörle liyetlerin değerlendirileceği forum ilgili mevcut yönetmelikler gereği düzenlenecektir. Bilim Teknoloji ve Sanayi BakanlıSektörümüzün geleceği bakımınğı‘nın bilimsel ve teknik gözetim dedan çok önem verdiğimiz Mesleki netim faaliyetini yaygınlaştırması, Yeterlilik Sertifikasyonu ve bunu sektör firmalarında çalışan mühen-
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
17
HABER disler tarafından hazırlanan projelerin diğer meslek grubu üyelerin sahip olduğu gibi sınai mülkiyet hakları çerçevesinde güvence altına alınması için, bizlerin yani sektör çalışanlarının, üniversite ve odalarımızla birlikte, ortak bir program ve hedefte buluşarak ciddi ve kalıcı bir çaba içinde olmamız gerekmektedir. 8. kongremizin, bu iki temel hedefte sonuç alarak bir dönüm noktası olmasını beklemekteyiz. 8. kongremizde şekillenmesi beklenen, mesleki birliğimiz TMMOB Makina Mühendisleri Odası ile sektör temsilcisi olarak AKDER’in üniversiteler ile geliştireceği işbirliği ve ortak bir girişim komitesi, bu hedefe yönelik kilometre taşı olabilecektir. Bu amaçla çabalarımızı birleştirmek, yaygınlaştırmak ve kalıcı kurum ve kuruluşlar yaratmak, temel amacı hidrolik ve pnömatik disiplininin gelişimine katkıda bulunmak olan bu kongremizi ele alacağı konularla; hidrolik ve pnömatik sistemlerinin kullanım ve uygulama
“Sektörümüzün temel sorunlarından biri olan “Sınai mülkiyet haklarının korunması ve kayıt altına alınması” yaşamsal önem taşımaktadır. Ağustos 2016 çıkan yasanın bir takım eksiklerine karşın, sektörümüze olumlu katkda bulunacağı düşüncesindeyim. ” alanlarındaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sunulmasını ve tartışılmasını sağlamaya çalışacaktır. Hidrolik ve pnömatik sektörünü oluşturan firmalar, sektörel dernekler, akademisyenler, meslek odaları ve bu alanda görev yapan mühendis ve teknik elemanların ortak platformu olarak sektörün gelişimini ve geleceğini planlayarak, akışkan gücü alanındaki eğitim, araştırma ve yasal mevzuat konularında yapılması gerekenleri belirlemek ve var olan gelişmelerin hidrolik ve pnömatik alanında çalışan mühendis ve teknik elemanlar ile paylaşılmasını sağlayacaktır. Sektörümüzde, “Endüstri 4.0” aşamasında büyük ve kapsamlı görevlerin beklendiğini göz önüne alarak, otomasyon tekniği ve endüstriyel kontrol sistemlerinde yarınki teknolojinin gerektirdiği gelişim ve dönüşüme hazır olma, sektörel yatırım ve eğitim planlarımızı geleceğin gereklerine göre gözden geçirme, elemanlarımızın bilimsel ve
18
Eylül - Ekim 2017
teknik düzeylerini yükseltme olmazsa olmazlarımız olmalıdır. Bu amaçla başta makine imalatçıları olmak üzere, Endüstri 4,0 değişiminin etkileyeceği tüm alanlarda, üniversitelerle işbirliği ve yakın temas içinde olmamız gerekmektedir. Dünyadaki bilimsel ve teknik gelişmeyi takip ederek bunu başta ülkemiz olmak üzere, sektörümüzün hizmetine sunacak kurum ve kuruluşlarla güçbirliği ve ortak irade oluşturmalıyız. Aksi teknoloji dünyasında “nal toplamak” olacaktır. Bu amaçla, Kongremizde sunulacak bildiri ve sergilenecek proje ve malzemelerin sektörümüzde çalışan teknik elemanlara, makina imalatçıları ve kullanıcılara yol gösterecek ve anlaşılır nitelik olması beklenmektedir. Bilimsel programı, sergisi, sosyal etkinlikleri ile akışkan gücü sektörünün deneyim, bilgi ve teknolojik paylaşım platformu olacak Kongremizin Yürütme Kurulu bu görevleri başaracak nitelik ve kapsitede deneyimli sektör temsilcileri, üniversite öğretim üyeleri ve TMMOB bünyesindeki değerli mühendislerden oluşmuştur. Ancak Yürütme Kurulumuzun çaba ve emekleri, ancak sizler, yani akışgan gücü tekniğinde çalışannbaşta mühendisler olmak üzere tüm eknik elemanların, akademisyenlerin, sektörümüzün değerli firma ve “duayenlerinin” ellerini taşın altına koyması ile HPKON, kalıcı sonuçlar elde edebilecektir.”
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
19
HABER
Makineciler Verimlilik Odaklı Destek Talep Ediyor Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ile Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) ortaklığında sektöre ilişkin iki yeni rapor yayımlandı. Verimlilik Temelli Kamu Destek Modeli Tasarımı ve Makine İmalat Sanayi Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme raporları, Türkiye sanayiinin teknoloji üretim potansiyeline ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Makineciler tarafından önerilen Türkiye’ye özgü destek modeline göre; ihracatçı firmalara verilecek desteklerin, verimlilik kriterlerine göre düzenlenmesi gerekiyor. Kaynak dağılımında yapılacak iyileştirmenin yüzde 47 verimlilik artışı sağlayacağı Türk makine sektörüne yönelik yeni bir destek mekanizması oluşturulmasının, yaratacağı çarpan etkisiyle imalat sanayinde önemli bir üretim artışı sağlayacağı belirtiliyor. İhracatı zirveye taşıyacak bir model Verimlilik ile ihracat performansı arasındaki ilişkiyi ele alan Verimlilik Temelli Kamu Destek Modeli Tasarımı raporu, makine sektörüne yönelik nasıl bir teşvik sistemi kurgulanması gerektiğini ortaya koyuyor. Firmaların yenilikçilik faaliyetlerinin kamusal fonlar tarafından desteklenmesinin ihracata etkisinin ele alındığı raporda, Türkiye’ye özgü bir destek modeli öneriliyor. Yenilikçilik faaliyetlerinin Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artıracak ana unsur olduğunu ifade eden Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran şunları söyledi: “Uluslararası pazardaki re-
20
Eylül - Ekim 2017
kabet gücümüzü artırmak istiyorsak, kamu desteğinin merkezinde verimlilik olmalı. İhracatçı firmaların yenilikçi projeleri verimlilik kriterlerine bağlı olarak desteklenmeli. Bu destekler de birbirine eklemlenmiş projeler zinciri şeklinde, büyük montanlı ödemelerle uzun periyotta verilmeli.” Her 5 patent başvurusundan biri makinecilerin Makine İmalat Sanayi Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu’na göre, geçtiğimiz yıl 60,4 milyar TL ciro gerçekleştiren makineciler, imalat sanayi toplam cirosu içindeki payını yüzde 5'e yükseltti. 20092016 yılları arasında 83 bin ek istihdam sağlayan makine sektörü, geç-
tiğimiz yılsonunda 215 bin kişiye istihdam sağlayarak imalat sanayi toplam istihdamı içindeki payını yüzde 5,9’a taşıdı. Makine sanayii açısından teknoloji araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin de büyük önem taşıdığına vurgu yapan rapora göre, makine sektörünün 2015 yılında AR-GE harcamaları 387,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Makinecilerin AR-GE harcamalarını yüzde 85-87 düzeyinde özkaynaklarıyla karşıladığı vurgulandı. Patent ve faydalı model tescil başvurularını sürekli artıran makine sektörü, 2015 yılında 1,736 patent başvurusu yaptı. Türkiye imalat sanayiinde yerli patent ve faydalı model başvurularının yaklaşık yüzde 21'i makine sektörü tarafından gerçekleştirildi. www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
21
HABER
AKDER (Akışkan Gücü Derneği) Üyeleri AKDER Gecesinde Buluştular Her yıl üyelerine dönük bir gece düzenleyen AKDER bu yıl da DEL MARE Restoranda gerçekleştirildi. 25 EYLÜL 2017 Pazartesi günü Saat 19:00’dan itibaren düzenlenen geceye üyelerin çoğunluğu katıldı. Yaklaşık 50 kişilik bir gurup birlikten yemek yiyip sektörün ve ülkenin sorunlarını konuştular. Başkan Suat DEMİRER yaptığı açılış konuşmasında ülkemizin ve sektörümüzün genel ekonomik durumları hakkında fikir ve düşüncelerini anlattı. 2017 yılında elde edilen %10’lar mertebesindeki ihracat artışı ve %5’leri aşan ekonomik büyümenin çok olumlu olduğunu, ancak kendi sektörümüzde bunu tam göremediklerini, yakın zamanda bunu görmeyi dilediklerini ifade etti. Derneğin eğitim faaliyetinin her geçen gün geliştiğini, yurt içinde kurumlara yönelik eğitimlerin ağırlık kazandığını, yine de üyelerinden destek istediklerini anlatarak mutlu bir olayı üyelerle paylaşmak istediğini, bu dönemde ilk defa yurt dışında eğitime gittiklerini, eğitim ihracatı faturası kestiklerini, şu anda eğitim uzmanımız Levent YONTAR’ın Pakistan’da olduğunu üyelere açıkladı. Daha sonra söz alan AKDER Yönetyim Kurulu Başkan Yardımcısı ve HPKON Yürütme Kurulu Başkanı Semih KUMBASAR 22-25 Kasım 2017 tarihinde 8’si tekrar İzmir’de düzenlenecek olan HPKON Hidrolik Pnömatik Kongre ve Sergisi hakkında üyelere bilgi sundu ve bu kongreye mutlaka katılmalarını tavsiye etti. Bu gece ayrıca Hannover Fairs Turkey adına katılan Genel Müdür Alexander Kühnel ve yardımcıları; bu defa organizasyonunda görev aldıkları HPKON ve WIN fuarları ile ilgili olarak bilgi sundular.
AKDER Başkanı Suat DEMİRER
22
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
23
HABER Milli ve yerli şirketler artacak
Şirketlere Millilik ve Yerlilik Endeksi Geliyor Milli yerli kalkınmaya destek olma ve milli yerli üretimi teşvik etmek üzere kurulan YİDER – Yerli İşletmeler Derneği, milli ve yerli tanımını sayısal olarak ortaya koyan bir endeks çıkarmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin global dünya ekonomisinde daha da etkin bir güç olmasına ve sürdürülebilir büyüme sergileyebilmesine katkı sağlama amacıyla Türkiye’de milli ve yerli kalkınmaya destek olmak isteyen tüm paydaşları bir araya getiren bir platform olarak kurulan Yerli İşletmeler Derneği – YİDER, ilk iş olarak şirketlerin milli ve yerlilik endeksini çıkarmaya hazırlanıyor. ‘Mildeks’ adı verilen ve Boğaziçi Üniversitesi’nin işbirliği ile hayata geçirilecek olan Milli ve Yerlilik Endeksi, milli ve yerliliği ayakları yere basan, sayısal olarak ölçülebilen ve objektif bir tanıma dönüştürecek. Bu sayede Türkiye’nin milli ve yerli kalkınma hedefine bir adım daha yaklaşılacak. Milli ve yerli değerlere sahip çıkılması çağrısında bulunan YİDER Başkanı Erdem Eriş, “Uluslararası serbest piyasada rekabet eden şirketler gibi ülkeler de bir yarışın içinde. Bu yarışta bayrağı kaldırmanın tek yolu milli ve yerli üretim, milli ve yerli kalkınma. Yerli İşletmeler Derneği’nin kurulma amacı olan bu hedef, milli ve yerli üretim ile başarıya ulaşacak olan Türkiye’nin global dünya ekonomisinde daha da etkin bir güç olmasına ve sürdürülebilir büyüme sergileyebilmesine katkıda bulunacak” dedi.
24
Eylül - Ekim 2017
verme ve satın alma kriteri olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm kişi ve kurumları YİDER – Yerli İşletmeler Derneği çatısı altında toplanarak Türkiye markasının yükselişine ve dünya ölçeğinde milli yerli ürün ve hizmetlerin üretilmesi için baz teşkil eden ekosisteme katkı sağlamaya davet ediyoruz” dedi. “Yabancı şirket yatırımlarının önü açılmalı”
YİDER Başkanı Erdem Eriş “Ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz” Milli ve yerliliğin önem verilen bir kavram olmasına rağmen net olarak tarif edilemediğine değinen Eriş, “Farklı kişi, firma ve kurumların zihninde farklı tanımlar oluşabiliyor. Bu da milli ve yerlilik gibi hayati bir kavramın havada kalması sonucunu doğuruyor. Biz milli ve yerliliğin ayakları yere basan, sayısal olarak ölçülebilen ve objektif bir tanıma dönüştürülmesi için yola çıktık, ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. ‘Mildeks’ yani Milli ve Yerlilik Endeksi tüm ilgili kriterler dikkate alınarak akademik olarak hazırlanmış bir algoritma tarafından otomatik olarak hesaplanacak. Hem genel toplamdaki hem alt kategorilerdeki Mildeks puanlarının önemli bir karar
Türkiye’de üretilen ürünlerin markalaşması, Türkiye çatı markasının sağlamlaştırılmasının yanı sıra Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirket yatırımlarının, özellikle katma değerli yatırımların artırılmasının önemine de değinen Eriş, “Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı şirketlerin yatırımlarının, özellikle katma değerli yatırımlarının önünü açmamız gerekiyor. Amacımız uluslararası firmaları dışlamak değil, tam tersine uluslararası firmaların Türkiye’ye yaptıkları yatırımları teşvik etmek. Uluslararası firmalar da aynı kriterler dahilinde değerlendirilecek ve platformda hak ettikleri yeri alacaklar” diye konuştu.
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
25
HABER
MÜSİAD ve KOSGEB Sanayi Devrimi için İşbirliğinde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile işbirliğine gitti. “KOSGEB’den İmalat Sanayi KOBİ’lerine 1 Milyon Liralık Destek” adıyla hayata geçirilen proje kapsamında işletmelere, 300 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 700 bin liraya kadar geri ödemeli olmak kaydıyla, 1 milyon TL’ye kadar destek verilebilecek. KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci, projeye başvurularında; 4. Sanayi Devrimine hazırlık, orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracattaki ağırlığının artırılması konularının öncelikli olduğunu ifade etti. MÜSİAD Genel Merkez’de gerçekleşen “KOSGEB’den 1 Milyon Liralık Destek” programında; KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci, KOSGEB Başkan Müşaviri Nedim Kara, KOBİ Uzmanı Fatih Öztürk ve MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu birer sunum gerçekleştirdi. Cebeci, üretim ve ihracatta teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünlerin ve KOBİ’lerin payının artırılması amacıyla hazırlanan KOBİ Gelişim Destek Programının (KOBİGEL) tanıtımını yaptı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Yönetim Kurulu ve KOBİ ve İş Geliştirme Komisyon Başkanı Hikmet Köse, KOSGEB’in iyi niyetle samimi bir şekilde ve sanayicinin yanında durmaya çalışan bir kuruluş olduğunu belirterek, “KOSGEB piyasadan aldığı geri dönüşüm destekle çok iyi bir noktaya geldi. KOBIGEL çok yeni ve önemli bir proje, KOSGEB’e bu fırsatları sunduğu için teşekkür ediyorum” dedi.
26
Eylül - Ekim 2017
MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu ise, KOSGEB-MÜSİAD işbirliğinin çok eskiye dayandığını ifade ederek, “KOSGEB çok yoğun çalıştığımız bir kurumumuz. Özellikle 2002’den sonra ciddi bir performans gösterdi. Biz de bu destekleri üyelerimizle buluşturmak ve bu desteklerden faydalanmalarını sağlamak amacıyla kurulumuzu kurmuştuk. Her zaman işbirliğine hazırız” dedi. KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci projeyle ilgili yaptığı sunumda, KOBİGEL’in amacının KOBİ’lerin rekabet güçlerinin ve sağladıkları katma değerin yükseltilmesi olduğunu belirtti. Cebeci, imalat sektörünün KOBİ'lerine verilecek desteğin üst limitleri 300 bin lira geri ödemesiz, 700 bin lira geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon lira olduğunu söyledi ve “Üst limitler aşılmamak kaydıyla, uygun bulunan gider kalemleri ve tutarlarının KDV hariç kısmı üzerinden yüzde 60 oranında destek verilecek. “%30 nakit avans fırsatı sunuyoruz” Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için imalat sanayi sektörünü güçlendirmek ve rekabet gücünü artırmak
gerekiyor, KOBİGEL, ‘Üretim ve İhracatta Teknoloji Seviyesi Yüksek, Katma Değerli Ürünlerin Payının Arttırılması’ temasıyla yola çıkan imalat sektörü KOBİ'lerine yönelik bir proje çağrısı. 4. Sanayi Devrimi'ne hazırlık: üretimde ‘nesnelerin interneti’ uygulamaları, orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracattaki ağırlığının artırılması, katma değeri yüksek üretim yapısına geçiş, ihracat kapasitesinin artırılması ve yeni pazarlara açılım, mikro ölçekli işletmelerde tasarım, mühendislik imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi ve ölçek büyütme, bilişim teknolojisi altyapısının güçlendirilmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve yeşil üretime geçiş başlığı altında sunulan projeler kabul edilecek. Önemli bir nokta ise, diğer projelerimizden farklı olarak teminat mektubu karşılığında %30 nakit avans fırsatı sunuyoruz” şeklinde konuştu. Destek süresinin en az 6 ay ve en fazla 12 ay olan projeye başvurular, 11 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek.
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
27
HABER
E-Berk Milli Tünel Açma Makinası
Tünelcilik alanının öncü ve yenilikçi kuruluşlarından E-Berk A.Ş. kendi üretimi olan ilk yerli tünel açma makinesini 10 Mayıs 2017 tarihinde üretim hattından indirdi. Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan, Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Sayın Harun Tüfekci’nin de katıldığı açılışta, E-Berk Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Savaş Özüdoğru, Türkiye’nin dünyada tünel açma makinası üretebilen 8 ülkeden biri haline geldiğini açıkladı. Çalışmalarına 2002 yılında, 100 metrekarelik bir alanda, dört kişilik ekiple başladıklarını hatırlatan Özüdoğru, büyüme sağlayarak 46 bin
28
Eylül - Ekim 2017
metrekarelik bir alanda, yaklaşık 500 kişilik çalışana ulaştıklarını vurguladı. Türkiye’de hafif raylı sistemler, metrolar, hızlı tren ve karayolu tünellerine büyük yatırımlar yapıldığını belirten Özüdoğru, bu nedenle kendi sektörleri için bir fırsat görüldüğünü kaydetti. Devam eden yatırımlar nedeniyle, sadece İstanbul’da 2017 yılı sonu itibariyle 70’in üzerinde tünel açma makinesinin çalışır durumda olacağını belirten Özüdoğru, enerji şirketleri, İSKİ atık su projeleri, karayolu, Boğaz geçiş projelerinin dikkat çektiği bilgisini verdi.’’ Bu anlamda ülkemiz bize çok büyük fırsatlar vaat ediyor.
E-Berk Makine ve Metalurji A.Ş. tarafından üretilen ve ülkemizi, dünyanın 8. Tünel Açma Makinası üretici ülkesi unvanına eriştiren, 3,25 metre çapında, 92 metre boyunda, 175 ton ağırlığında ve 800 KVA gücündeki Milli Tünel Açma Makinası, Tekirdağ’da Ergene Derin Deşarj Tünel ve Arıtma Projesi’nde kullanılacaktır. Bu proje sayesinde Ergene Nehri’nin temizlenmesine sağlanacak katkının yanı sıra Çorlu ve Ergene bölgesindeki 9 Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma sorunu da tamamen çözülmüş olacaktır. Bu muazzam makinanın ana tahrik gücü hidrolik olup, projede çözüm ortağı Hidropar Ankara-Bosch Rexroth seçilmiştir. E-Berk, Hidropar www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
29
HABER
Ankara ve Bosch Rexroth mühendislerinin 6 ay süren ortak çalışmaları sonunda proje hayata geçirildi. En büyüğü 500 cc olan 5 adet pistonlu pompa, kesici kafayı ve konveyörü çeviren 5 adet hidrolik motor, M4 kontrol valfleri, filtreler, akümülatörler ve daha birçok hidrolik ekipman ile bu TBM tüm delme, hafriyatı dışarı çıkarma, taş dizme ve ilerleme hareketlerini hidrolik gücü sayesinde yapmaktadır. Hidropar Ankara ve Bosch Rexroth’un çözüm ortağı seçilmesinin nedenlerini ‘E-Berk İlk Türk Tünel Açma Makinesi Projesi’ yetkilileri şu şekilde açıklıyor: “Bosch Rexroth hidrolik dünyası içerisinde saygınlığı bilinen bir firma. Farklı mühendislik alanlarında ‘’biz her şeyi hareket ettiririz’’ sloganı ile hareket eden Tünel Açma Ma-
30
Eylül - Ekim 2017
kinası sektöründen, tarım, araç üstü ekipman gibi daha nice farklı alanlarda işlev sağlayacak niteliğe sahip ekipmanları ve tecrübesi nedeni ile kendi makinamızda Bosch Rexroth gibi bir dev ile çalışmaktan mutluluk duymaktayız. Tünel Açma Makinaları hidroliğin en dezavantajlı çalışma şartları olan kirlilik ve sıcaklığın bulunduğu bir ortamda çalışmasını gerçekleştiriyor. Sistemin arızalanması ve ya çalışmasını tam gerçekleştirmemesi makinanın çalışma maliyetleri açısından işletmeci firmalara büyük zararlar verebiliyor. Bu zararların önüne geçmek için dünyada ve ülkemizde en yaygın olan, 7/24 servis hizmeti ve yedek parça bulunabilirliği yüksek olan bir firma ile çalışmak, sistemlerimizde bizlere ayrıca güven sağlamaktadır. Neden Hidropar Ankara
içinde farklı firmalar ile görüşme sağlanmış ancak gerek bilgi gerek tecrübe bakımından herhangi bir çıkarları olmaksızın ülkemize kazandırılacak bu makine için bizlerle çalışmak istediklerini ve bu konuda zaman kısıtlılığına rağmen her türlü seferberliği yapabileceklerini belirten Hidropar yetkilileri, seçim yapmamızdaki en büyük etkendir. Makinanın tasarım sürecinden son test gününe kadar bizlerle dirsek temasında çalışmaları, ürünlerin eksiksiz temini gibi en önemli faktörleri sorunsuz yerine getirmeleri seçimlerimiz konusunda haksız olmadığımızı kanıtlamıştır. Bu sebeplerden dolayı Hidropar Ankara Hidrolik Pnömatik San. Tic. A.Ş. yetkililerine teşekkür eder, diğer projelerde beraber çalışmayı temenni ederiz.”
Makinamızın tasarlanma süreci www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
31
32
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
33
HABER Mitsubishi Electric’in interaktif robot projesi “Threebots” Cannes’da Gümüş Aslan ödülü aldı
Üç Robota Bir Aslan Otomasyon ve ileri robot teknolojileri alanında dünyanın öncü markalarından Mitsubishi Electric’in “Threebots” (Üç Robot) isimli interaktif robotik projesi, 64’üncü Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde Gümüş Aslan ödülüne layık görüldü. Üç Mitsubishi Electric robotuna entegre edilen monitörlerde sergilenen eşzamanlı animasyonlardan, teknik olarak zorlu bir koreografiden ve koordinasyon açısından etkileyici bir gösteriden oluşan proje, 2016 yılında “Red Dot: Grand Prix“ ödülünü de kazanmıştı. Mitsubishi Electric’in “Threebots” (Üç Robot) isimli interaktif robotik projesi, dünya genelindeki başarılı
34
Eylül - Ekim 2017
İnteraktif konseptiyle uluslararası jürinin beğenisini kazanan “Threebots” projesi, üç Mitsubishi Electric robotuna entegre edilen monitörlerde sergilenen eşzamanlı animasyonlardan oluşuyor. Aralıksız olarak devam eden mükemmel koordinasyonlu gösteride, teknik olarak zorlu bir koreografi sunuluyor. Robotlara özel koreografi
Yuji Suwa Mitsubishi Electric Almanya Başkanı kreatif çalışmaların, iletişim sektörünün önde gelen isimlerinden oluşan jüri tarafından değerlendirildiği 64’üncü Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde Gümüş Aslan ödülünü aldı. Reklam ve iletişim sektörünün en prestijli ve saygın ödüllerinden Aslan, yaratıcılığı ile ön plana çıkan kreatif çalışmalara veriliyor. Almanya’nın Ratingen şehrindeki Mitsubishi Electric binasında hayata geçirildiği günden bu yana çok sayıda ödül alan “Threebots” projesi, Kasım 2016’da “Red Dot: Grand Prix“ ödülüne de layık görülmüştü.
Mitsubishi Electric’in Köln’de faaliyet gösteren Marka İletişimi Ajansı Elastique tarafından geliştirilen proje hakkında konuşan Mitsubishi Electric Almanya Başkanı Yuji Suwa, “Eklemleri olan bu üç robot, robot teknolojisinde ulaştığımız son noktanın yanı sıra diğer ürün serilerimizi de büyük bir canlılıkla gözler önüne seriyor. Konvansiyonel robotik hareket modellerinin ötesine geçmek için robotlara özel bir koreografi hazırladık ve gösteriyi asıl etkileyici kılan noktanın da bu koreografi olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Projede hem robotların hem de “Threebots”u çalıştıran monitörler, servo-motorlar, kontrolörler ve kontrol teknolojisi gibi robot uygulamasında kullanılan parçaların yüzde 90’ının Mitsubishi Electric’in geliştirdiği ürün ve çözümlerden oluşması projeyi ayrıca dikkat çekici kılıyor. Mitsubishi Electric’in interaktif robot projesi “Threebots”un video’su: www.youtube.com/watch?v=hQhvl kM0dYE
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
35
HABER
Türkiye’de Connected Enterprise Süreci, Teşvikler ve İhtiyaçlar Türkiye’de adapte edilmeye başlanan Connected Enterprise konsepti, Türkiye’nin bulunduğu gelişmekte olan ülkeler grubundan bir üst seviyeye çıkabilmesinde rol oynayacak en önemli etkenlerden biri. Türkiye, gerçekleştirilen Connected Enterprise çalışmalarıyla rekabet avantajında sürdürülebilirliği sağlayabilir ve katma değeri yüksek üretim ile dünya değer zincirinden daha fazla pay alabilir. Şu an Türkiye’nin katma değerli ürünlerdeki payı yüzde 3’lerde seyrediyor. Türkiye, bu payını ancak yeni yol haritaları, temel ve nitelikli ARGE çalışmaları ile Avrupa standartlarına ulaştırabilir. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yayınladığı Endüstri 4.0 raporuna göre Connected Enterprise çalışmalarıyla birlikte Türkiye’nin sanayi üretiminde yaklaşık yüzde 3’e varan bir büyüme bekleniyor. Verimlilik artışının ise yüzde 4 ila 7 arasında olacağı öngörülüyor. Yaklaşık oranlara baktığımızda, GSMH’nın yüzde bir ve üzeri büyüme kaydedebileceğini söyleyebiliriz diyen Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Cenk Ceylan; “Yapılan son araştırmalara göre; Türkiye için beklenen bu büyümeleri otomasyon sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler doğrudan etkileyecektir. Bu gerçeğin farkına varıp, politikalarımızı da dijital dönüşüme adapte edersek hedeflere sağlam adımlarla ulaşmış oluruz” dedi. “Mevcut tesisler için gerçekçi teşvikler gerek” Türkiye’nin hedeflediği büyümeye ve rakamlara ulaşabilmesi için mevcut tesislerin ve sanayinin belli bir teknolojik seviyeye çıkarılması gerektiğini aktaran Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Cenk Ceylan; “Son dö-
36
Eylül - Ekim 2017
nemde ülkemizde çok güzel sanayi teşvikleri açıklandı. Bunlar hep yeni fabrika yatırımları ile ilgili oldu. Bu adımlar sadece otomasyon sektörü için değil, sanayimizi Connected Enterprise reformuna çok daha hızlı adapte etmek ve Türk sanayisinin üretim geleceğine ışık tutmak için de atılıyor. Bunların yanında mevcut tesisler için Connected Enterprise’a yönelik yapılacak gerçekçi yatırımların teşvik edileceği bir program da ortaya çıkarılsa dijital dönüşüme geçiş süreci hızlandırılmış olacaktır. Böylece fabrika yöneticilerinin Connected Enterprise’a geçiş sürecine karar verme zorluğu ortadan kalkacaktır” dedi. “Dijital dönüşüm sürecinde önce ihtiyaçlar belirlenmeli” Rockwell Automation’ın Amerika’da yer alan Fabrikası, 30 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen, çalışma süreçleri günümüze adapte olarak Connected Enterprise seviyesinde çalışıyor. Bu şekilde her üretim tesisi ve işletme Connected Enterprise sürecine adapte olurken kendi ihtiyaçlarını belirlemeli diyen Cenk Ceylan; “Connected Enterprise’ın uygulanabileceği birçok modül, yapı ve yazılım mevcut. Gerçekten tesisin verimini üretimini kap-
asitesini artıracak, arıza ve duruş oranını azaltacak anahtar konular ne ise bunu en iyi müşterinin kendisi bilir. Bunu örneklendirecek olursak; bir ERP sistem tedarikçisi fabrika yöneticisi ziyaretine gidiyor ve ihtiyaçlarını soruyor. Fabrika yöneticisi "Hepsini kurun" derse çıkan faturayı tahmin bile edemeyiz. "Şu modül olmasın burada ekstra bir optimizasyona gitmem mümkün görünmüyor, üretim modülü olsun, tedarikçilerime iş emirlerini mevcut ERP sistemi üzerinden gönderemiyorum" şeklinde tercihlerini ve ihtiyaçlarını ERP sistem tedarikçisine belirtirse en uygun çözümler tesise adapte edilecektir. Bu bakımdan fabrika yöneticilerinin öncelikli olarak ihtiyaçlarını belirlemesi önemli” dedi. Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine daha hızlı adapte olabilmesi için ülke olarak doğru stratejiler belirlememiz gerekiyor diyerek konuyu özetleyen Ceylan; “Devletimizin uygulayacağı gerçekçi ve yerinde teşvikler, üreticilerin ihtiyaçlarını belirlemesinde önemli rol oynayacak. Süreci doğru planlamak ve doğru yatırımlar yapmak uzun vadede Türkiye’nin sanayi üretimine büyük oranda katkı sağlayacaktır” dedi.
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
37
HABER
MAKTEK İzmir, Bölge Ekonomisine 250 milyon Dolarlık İş Hacmi Sağlayacak
Soldan sağa; MİB Başkanı Ahmet Özkayan, Tüyap Genel Müdürü İlhan Ersözlü, TİAD Başkanı Hakan Aydoğdu Makina sektörünün Ege Bölgesi’ndeki en büyük buluşması MAKTEK İzmir Fuarı, 4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşecek. TÜYAP tarafından, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliğiyle düzenlenen fuar, makina sektörünün öncü firmalarını bir araya getirecek. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleri, 390 firma-firma temsilciliği ve 875 markanın katılımıyla Fuarİzmir’de gerçekleşecek MAKTEK İzmir Fuarı’nın 250 milyon dolarlık iş hacmi yaratması bekleniyor. Fuar şehri olarak bilinen İzmir, 2017 yılında yeni bir fuara ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında stratejik bir öneme sahip olan “Makina” ve “Ta-
38
Eylül - Ekim 2017
kım tezgahları” sektörü bu yıl İzmir’de bir araya geliyor. 2012 yılından bu yana yapılan ve uluslararası arenada kendini kanıtlayan MAKTEK Fuarı’nın bu yıl ilk kez İzmir’de yapılmasıyla ilgili görüş bildiren Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Hakan Aydoğdu; “Üretimin olmazsa olmazı olan takım tezgahlarının gelişimi, diğer imalat sektörlerini de doğrudan etkiliyor. Sanayide imal edilen her ürün, ya bir takım tezgahı ya da yine bir takım tezgahı ile imal edilmiş bir makina ya da kalıp vasıtasıyla üretiliyor. Bu açıdan takım tezgahı satışlarındaki ivmeler, ülke ekonomisi hakkında çeşitli fikirler veriyor. Uzun zamandır İzmir’de nitelikli ve kapsamlı bir fuar organize etmek istiyorduk. TÜYAP ile konuştuk ve anlaştık. Bu fuar sadece
İzmir için değil, çevre iller ve ülkeler için de büyük potansiyel taşıyor. İstanbul’daki fuara katılamayanlar bu fuara gelebilecek” dedi. “Milli Üretim Milli Güç” sloganıyla, makine imalat sektörünün her alanda dünyaya tanıtılması için çalışmalar yürüten MİB Makina İmalatçıları Birliği’nin Başkanı Ahmet Özkayan, İzmir’in ihracatının yüzde 8,4’ünün makina ve teçhizat ürünlerinden oluştuğunu ve Türkiye’nin makina ihracatında dünyada 4. sırada yer aldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti; “İzmir, firma sayısı ve ücretler açısından da imalat sanayii en büyük illerden biri. Bizler de MİB olarak Maktek İzmir’e Türkiye makina ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiren üye firmalarımız ile katılıyoruz. 2017’de takım tezgahları sektörüne baktığımızda imalat ve ihracatwww.hidrolikpnomatik.com
HABER ta 2016 yılı ile aynı performansı ve ithalatta da 2016 yılına göre yüzde 12 düşüş olacağını tahmin ediyoruz. Makina imalat sektöründe ise, imalatın yüzde 3 ve ihracatın yüzde 5 seviyelerinde artması, ithalatın ise yüzde 10 seviyesinde azalacağını ön görüyoruz”. MAKTEK Avrasya Fuarı’nın Ege ayağını oluşturan MAKTEK İzmir Fuarı’nın açılış töreni, 4 Ekim 2017 Çarşamba günü gerçekleşecek. Yabancı misyon temsilcilikleri ve alım heyetlerinin de ağırlanacağı fuarda, geleceğin akıllı üretim teknolojileri sergilenecek ve yeni pazarlara açılım konusunda firmalara imkan sağlanacak. Fuar Şehri İzmir, MAKTEK’i Ağırlıyor Ege Bölgesi’nin, makina sektörünün gelişimi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Tüyap Fuar ve Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, iki yılda bir düzenlenerek geleneksel hale gelmesi planlanan MAKTEK İzmir Fuarı ile ilgili konuştu: “Ege Bölgesi, başta otomotiv tedarik, savunma ve havacılık, kalıp, ambalaj, gıda, ağaç işleme ve mobilya üretiminde, ülkemizdeki sanayi kuruluşlarının yüzde 16’sını bünyesinde barındırıyor. Bu oldukça önemli bir oran ve Ege Bölgesi’nin taşıdığı büyük potansiyele işaret ediyor. İzmir ve Ege Bölgesi’nin gelişimine sunabileceğimiz katkılardan yola çıkarak alanlarında marka olmuş fuarlarımızı bu bölgelere de taşımaya karar verdik. Dönüşümlü olarak gerçekleştireceğimiz MAKTEK Fuarı, tekli yıllarda İzmir’de, çiftli yıllarda ise İstanbul’da sektörü bir araya getirecek. Fuarın en önemli amacı; Ege Bölgesi’nin imalat endüstrisine yönelik yatırımlara yön vermek ve teknolojiyi Egeli sanayicinin ayağına götürmek. Bu kadar önemli bir amaca hizmet ederken katılımcı ve ziyaretçilerin kaliteli bir platformda buluşması için titizlikle çalışıyoruz. Türkiye’nin en önemli üreticileri ve dünyanın en önemli markalarının bu fuarda yerini alması da yaptığımız kapsamlı çalışmaların ürünüdür. 43 bin m2 kapalı alanda gerçekleşecek fuar, diğer büyük sanayi şehirlerinden de ziyaretçileri ağırlayacak. MAKTEK İzmir Fuarı toplamda 390 firma-firma temsilciliği ve 875 markayı aynı platformda buluşturacak. 40 ülkeden 35.000 ziyaretçi gibi bir hedefimiz var. Geleceğin akıllı üretim teknolojilerinin görülebileceği fuarın bu yıl 250 milyon dolarlık iş hacmi yaratmasını hedefliyoruz.” MAKTEK İzmir Fuar’ında, üniversal talaşlı imalat makinaları, sac işleme makinaları, kesici takımlar, takım tutucular, CAD/CAM, PLM yazılımları, ölçü aletleri, kalite kontrol cihaz ve ekipmanları, kaynak, kesme ekipmanları, kaynak makinaları, yedek parça, ısıl işlem donanımları, taşıma sistemleri, yağlama ve soğutma sistemleri sergilenecek.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
39
HABER
VIII. Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi Denizli’de Düzenlendi TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen, VIII. Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi, bugün Denizli’de Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış töreniyle başladı. Kongrenin açılış konuşmaları MMO Denizli Şube Başkanı Tefik Demirçalı, Pamukkale Üniversitesi Makina Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Cemal Meran, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve Pamukkale Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Yahya Tülek tarafından yapıldı. Kongrenin yanı sıra bakım teknolojileri ile ilgili bir serginin de düzenlendiği etkinlik üç gün sürdü. Bu yıl ana teması " “Bakım İçin Tasarım–Mühendislikte Bakım Eğitimi” olarak belirlenen Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi’nde üç gün boyunca düzenlenen bilimsel ve teknolojik araştırma oturumları, seminerler, kurslar, paneller ve forumlar aracılığıyla; konusunda uzman olan kişiler, firmalar ve akademisyenlerin bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşarak, bildiriler sundular. Kongrenin açılışında konuşma yapan MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, özetle şöyle konuştu: “Odamız diğer bütün uzmanlık alanlarımızla ilgili dallarda olduğu gibi bakım teknolojilerine yönelik olarak da geliştirici çalışmalarda bulunmayı temel görevlerimizden biri olarak görmekte, Bakım Teknolojileri Kongreleri de bu çerçevede, 14
40
Eylül - Ekim 2017
mesini ve yaşam boyu eğitimi zorunlu görmektedir. Bu nedenle bakım teknolojileri alanındaki yayın eksikliğini giderecek birçok kitap yayımlıyor ve Meslek İçi Eğitim Merkezleri (MİEM) kanalıyla düzenlediğimiz seminer ve kurslarla üyelerimiz bilgilendirilmeye çalışılmaktadır. Belgelendirme faaliyetleri için Oda merkezinde oluşturduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz ilgili AB standardı kapsamında TÜRKAK’a akredite ettirilmiştir. Böylece düzenlenen belgelerin uluslararası tanınırlığı konusunda önemli bir adım atılmıştır. yıldır gelenekselleşmiş olarak düzenlenmektedir. Alanında en kapsamlı, en nitelikli etkinlik olan bu kongre ile Odamız, sanayi ve hizmetler alanının görünmeyen bir yüzüne ışık tuttuğu için siz değerli akademisyen, meslektaş ve uzmanlarla birlikte haklı bir gururu paylaşmaktadır. Bilindiği üzere mühendislerin bir bölümü, tesis ve işletmelerde “bakım mühendisi” olarak çalışmaktadır. Bir işletme veya sistemin güvenirliği, bakım mühendisliği, “güvenirlik mühendisliği” gibi yeni terimlerle de tanımlanabilmektedir. “Bakım Mühendisliği” konusunda taraflarca ortak bir dil geliştirilmesi ve eğitimin sürekliliği, tartışılmaması gereken konulardır. Bakım mühendisi ve her kademedeki bakım personeli, teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak sürekli olarak eğitilmeli, mesleki gelişime önem verilmelidir. Odamız, lisans eğitiminin meslek içi ve hizmet içi eğitimlerle desteklen-
Bakım bilincinin işletmeler ve sanayide yerleşmesi gerekiyor Odamız; bakım bilincinin işletmeler ve sanayide yerleşmesi, bakım ile diğer birçok konu arasında bağ kurmak gerektiğine inanmaktadır. Bizce bakım faktörü, yalnızca üretim açısından ele alınmamalı, bağlantılı olduğu, bir sistemin verimliliği ve sürekliliğinin sağlanması için bakım yönetim sistemlerinin yürürlüğe girmesi, işçi sağlığı, iş güvenliği, enerji verimliliği, çevre vb. faktörler açısından da önemsenmelidir. Örneğin bakımlı bir tesiste iş kazaları minimum seviyede olacaktır. İş kazaları ve iş cinayetlerinin arttığı, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da ilk, dünyada üçüncü sırada bulunan ülkemizde bakım esprisinin ilgili bütün taraflar açısından önemsenmesi gerekmektedir. Sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük mal ve can kayıplarıyla birlikte çevre felaketleri de oluşabilmektedir. İşletmelerin www.hidrolikpnomatik.com
HABER sürekliliğinin sağlanması açısından bakım büyük önem kazanmış olup, bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş Bakım Mühendisi ve personeline her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Fason üretim ve taşeronlaşma egemen Dünyayı saran krizin ülkemize yansımaları ile Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, daha özelde imalat sanayi ve makina imalat sanayinin sorunları iç içe geçmiştir. Sanayi genelinde öz kaynaklardan çok ithal kaynaklar girdi olarak kullanılmaktadır. Küresel güçlerin dayattığı işbölümü ile fason üretim ve taşeronlaşma egemen olmuştur. Bugün kaynak tahsisinin iç ve dış piyasalar yoluyla sağlandığı bir model ve hatta bunun olanaklarının giderek sınırlandığı bir durum söz konusudur. Sanayimizdeki hâkim yapının % 98 ile küçük ve orta boy işletme-KOBİ niteliğinde olduğu gözetildiğinde firmaların ayakta kalabilme mücadelesi sanayideki tahribatla birlikte güçleşmekte, yeni bir strateji ile olumlu bir yapılanma dahi giderek olanaksız hale gelmektedir. Günümüz işletmelerinin küresel rekabete ayak uydurabilmeleri, maliyetlerini minimize etmeleri ile olanaklıdır. Bakımın bu denklem içindeki yeri, pro-aktif düşünceyle oluşturulan kestirimci bakım kavramıyla tanımlanmaktadır. Bakımcımız; makinenin bakımını planlamanın yanı sıra makinayı oluşturan parçaların ömürlerini de takdir etmek zorundadır. Kestirimci bakımda bakımcının en yakın desteği makine kullanıcısının da bakım operasyonlarında görev alması otonom bakım uygulamalarıyla olanaklıdır. Sanayide mühendis ve nitelikli personel istihdamı yetersiz Gerek Odamız gerekse başka kuruluşlarca yapılan araştırmalarda mühendislik sanayilerinde gerileme olduğu, giderek artan ölçüde net ithalatçı olmaya yönelen sanayimizde nitelikli personel yetersizliği açığa çıkmaktadır. Ar-Ge, inovasyon ve mühendisliğin yoğun olması gereken sanayide işletmeler yapısal ve güncel sorunların altından kalkamamakta, teknoloji–katma değer ilişkisi kurulamamakta, geleceklerine yatırım yapmaktan yoksun kalmakta ve bu gerçekler bakım alanına dek uzayan yeni sorunlar türetmektedir. Tam da bu nedenlerle bakım mühendisliği ve bakım teknolojilerinin sanayiye yeterince uyarlanması giderek daha da güçleşmekte, aynı zamanda yaşamsal bir öneme sahip olmaktadır.”
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
41
HABER
Hidroelektrik santralleri lideri Global Hydro Türkiye yatırımlarına hız verdi
Hidroelektrik santralleri alanının Avusturyalı lideri Global Hydro, Ankara’daki ofisiyle Türkiye’deki faaliyetleri artırıyor. Global Hydro özellikle son yıllarda hidroelektrik santralleri ile artan sürdürülebilir enerji üretimi talebini inovatif ürün ve eşsiz teknolojisi ile karşılıyor.
müşterileriyle planlama, geliştirme ve proje planlaması konusunda işbirliği gerçekleştiren Global Hydro, ayrıca onarım ve bakım çalışmaları-
na da başlıyor. Uçtan uca bir çözüme imkan tanıyan ve küçük hidroelektrik santral uzmanlığı sağlayan, homojen bir şekilde tasarlanan bu
Global Hydro Genel Müdürü Heinz Peter Knaß Türkiye ile ilgili yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin Global Hydro için gelişmekte olan bir pazar olduğunu ifade ederken, Türkiye’nin küçük hidroelektrik santralleri alanındaki gelişmiş teknolojileri için ideal koşullara sahip bir ülke olduğunu dile getirdi. Bu doğrultuda
42
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
HABER
konsept, Global Hydro’ya sektörde ciddi bir rekabet avantajı getiriyor. Tam otomatik tribünler, Heros3 santral kontrol sistemi gibi devam eden inovasyonlar ile geçtiğimiz sonbaharda tanıtılan “tak-çalıştır çözümü” smarT gibi inovatif çözümlerle Global Hydro, uluslararası pazardaki teknoloji liderliğini uzun vadede güçlendirmeyi hedefliyor. “Hidroelektrik alanındaki deneyimimiz, tribünler ve elektrik santralleri konusundaki uzun vadeli uzmanlığımız ve müşterilerimiz için hiç durmadan geliştirmeye devam ettiğimi çözümlerimiz, gelecekteki atılımlarımızın temeli ve itici gücü görevini görüyor.” Türkiye’de yıllık 10 milyon avroluk iş hacmi Global Hydro gelecek dönemde temiz enerji çözümlerine olan talebin artacağını öngörürken, artan talebi orta ve uzun vadede karşılayabilmek amacıyla gereken düzenlemeler için yatırımlarına yoğun bir şekilde hız kazandırıyor. Endonezya ve Kanada gibi ülkelerde ek ofisler kuran Global Hydro, Avusturya’daki genel merkezindeki makine sistemi ve diğer üretim alanları için yaklaşık 8 milyon avro yatırım gerçekleştirdi. 2020 yılına kadar satışlarının iki katına çıkmasını öngören Global Hydro, 80 milyon avro değerinde satış gerçekleşmesini planlıyor. Global Hydro Genel Müdürü Knaß, şirketin öngörü ve hedefleriyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu hedefler elbette oldukça büyük ve ciddi hedefler. Fakat bizim ürün ve çözümlerimize olan inancımız en üst seviyede ve küresel düzeydeki talep öngörümüz de oldukça yüksek düzeyde.” Türkiye’de yaklaşık 10 kişilik bir ekiple hizmet veren Global Hydro, zamanında ve yerinde servis uygulamasını da başlatmayı ve bunun için çalışanların alması gereken eğitimleri ise Avusturya’da yer alan Global Hydro Akademi’de vermeyi planlıyor. Global Hydro Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Semiz, Türkiye pazarı için yıllık 10 milyon avronun üzerinde bir iş hacmi beklediğini belirtiyor.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
43
HABER
Sanayi 4.0 Yolculuğunda Akıllı Fabrikalar Dönemi Mitsubishi Electric Avrupa Fabrika Otomasyonu EMEA Başkanı Hartmut Pütz, endüstride yaşanan dijital dönüşüme dikkat çekti. Tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürünlere, standart ürünlere benzer fiyat aralıklarıyla ulaşma isteklerinin üretimde esneklik ihtiyacını artırdığını belirten Pütz, bu noktada devreye akıllı fabrikaların girdiğini söyledi. Sanayi 4.0 ve akıllı fabrikaların temelini oluşturan Nesnelerin İnterneti (IoT) ile bağlantı sağlanan cihaz sayısının önümüzdeki birkaç yıl içerisinde katlanarak artacağının öngörüldüğünü ifade eden Pütz, Mitsubishi Electric’in işletmelerin dijital dönüşümü için sunduğu ödüllü e-F@ctory konsepti hakkında da bilgi verdi.
ler sunabilmek için işbirliği yapıyor.” dedi. Minimum operasyon maliyeti, maksimum üretim performansı
Hartmut Pütz Mitsubishi Electric Avrupa Fabrika Otomasyonu EMEA Başkanı
Üretim süreçlerinde hızlı bir değişime neden olan Sanayi 4.0, tamamen dijitalleştirilmiş üretime geçişi beraberinde getiriyor. Son kullanıcıların, artık daha fazla ürün çeşidine ve kişiselleştirilmiş ürünlere, standart ürünlere benzer fiyat aralıklarıyla ulaşmak istediklerini vurgulayan Mitsubishi Electric Avrupa Fabrika Otomasyonu EMEA Başkanı Hartmut Pütz, değişen taleplerin üretim süreçlerinin gelişimini büyük oranda etkilediğini belirtti.
rik zincirinin tamamında yer alan üreticilerin, üretim hatlarında en üst düzeyde esneklik göstermesini şart koşuyorlar. Dolayısıyla üreticilerin çok hızlı aksiyon alarak herhangi bir ürün için üretim sayısını süreç devam ederken değiştirebilmeleri kritik önem taşıyor. Bu noktada, devreye akıllı fabrika konsepti giriyor. Biz de Mitsubishi Electric olarak, işletmelerin dijital dönüşümü ve akıllı fabrikaların geliştirilmesine ilişkin faaliyetlerimizin tamamını eF@ctory konseptimiz altında topluyoruz.”
Online alışverişin yaygınlaşmasının da üretimde esneklik ihtiyacını artırdığına dikkat çeken Hartmut Pütz, sözlerine şöyle devam etti; “Örneğin, bir online alışveriş sitesinde uygulanan indirim, üretim hattındaki makine ya da robotların çalışma modelinin değiştirilmesine neden olabiliyor. Tedarikçiler, tüketici taleplerini karşılayabilmek adına teda-
Mitsubishi Electric’in bu konsept çerçevesinde, dünya genelinde işbirliği içerisindeki şirketlerden oluşan aktif bir ağ olan e-F@ctory Alliance’ı tasarladığını belirten Pütz, “Sistem entegrasyonu uzmanlarını, yazılım sağlayıcıları ve endüstriyel parça üreticilerini aynı çatı altında bir araya getiren bu ağ sayesinde şirketler, esnek ve optimum çözüm-
44
Eylül - Ekim 2017
Sanayi 4.0’ın gereksinimlerine etkin çözümler sunulması için e-Factory Alliance bünyesinde yapılan çalışmaların en önemlilerinden birinin Almanya’nın Bielefeld kentinde faaliyet gösteren Mitsubishi HiTec Paper Europe GmbH şirketinde gerçekleştirildiğini bildiren Pütz, şu açıklamalarda bulundu; “Söz konusu şirkette, FAG Schaeffler işbirliği ile geliştirilen Akıllı Durum İzleme çözümünün uygulanması sayesinde kestirimci bakım konusunda daha bütüncül bir yaklaşım geliştirildi. Bu çözüm, üretimde kullanılan makineler ve yardımcı parçalardan alınan parametrelerin tamamının izlenmesini mümkün kılıyor. Bu veriler daha sonra, her bir makinenin parçalarının ve genel olarak tesisin durumunun analiz edilmesi için kullanılıyor. Sistemden elde edilen bilgiler arasında bakım tavsiyeleri de yer alıyor. Bu sayede, plansız duruş süreleri ve sonrasında meydana gelecek zararlar konusundaki riskler kayda değer ölçüde azaltılıyor. Genel anlamda, kestirimci bakım faaliyetlerinde önemli ölçüde iyileşme sağlanırken, toplam operasyon maliyetleri azaltılıyor ve maksimum üretim performansı elde ediliyor.” e-F@ctory konseptine ödül Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptinin, öncü kuruluşlar tarafından takdirle karşılandığını ifade eden Pütz, “Dijital fabrika konseptimiz eF@ctory, Frost&Sullivan’ın “Fabrika
www.hidrolikpnomatik.com
HABER Otomasyonunda Endüstriyel Nesnelerin İnterneti” kategorisinde “En İyi Uygulama” ödülüne ve Tayvan hükümeti tarafından verilen “Stratejik Işık Kaynağı Ortakları” ödülüne layık görüldü” diye konuştu. IoT ile bağlantı sağlanan cihaz sayısı katlanarak artacak Nesnelerin İnterneti’nin (IoT) Sanayi 4.0’ın ve akıllı fabrikaların temelini oluşturduğunu söyleyen Pütz, IoT ile bağlantı sağlanan cihaz sayısının önümüzdeki birkaç yıl içerisinde katlanarak artacağının öngörüldüğünü ifade etti. “Bu tahmin bağlantı düzeyi geliştirilmiş bir fabrikada oluşturulan ve işlenen veri miktarıyla birleştirildiğinde, şirketlerin IT altyapısının neden değişmesi gerektiğini anlamak son derece kolay” diyen Pütz, bu noktada, bulut tabanlı veri depolama ve işleme hizmetlerinin önem kazandığının altını çizdi. Veriler, insanlar, prosesler ve sistemleri entegre eden teknoloji İşletmelerin artık yalnızca büyük miktarda verileri depolamak için değil, aynı zamanda analitik görevleri yerine getirmek için de bulut hizmetlerinden yararlandığını anlatan Pütz, şöyle konuştu; “Verilerin işlenmesi, trend bilgilerinin elde edilmesi ve kullanıcılara kişiye özel gösterge tablolarının sunulması anlamına geliyor. Elde edilen veriler, genel tesis performansını ve varlık yönetimini geliştirmek için kullanılabiliyor.” Mitsubishi Electric’in bu iki tamamlayıcı IoT yaklaşımının her ikisini de destekleyen çözümler geliştirdiğini bildiren Pütz, “Şirketimiz farklı bulut hizmetlerine basit ve güvenli erişim imkanı sunuyor. Çok sayıda bilginin oluşturulmasını sağlayan uzaktan erişim cihazları sayesinde elde edilen veriler, işletmeler bünyesinde dijital sinir sistemi oluşturulması açısından kilit önemde olan standart açık protokollerle birbirine bağlanıyor. Ağ bağlantısı sağlanan dijital veriler daha sonra iki yönlü sistemlerle birleştirilerek daha iyi kararlar alınması için verilerin, insanların, proseslerin ve sistemlerin entegre edilmesi amacıyla kullanılıyor” diye konuştu. Intel’e milyonlarca dolar tasarruf sağlayan proje Nesnelerin İnterneti kapsamında, Intel ile birlikte bir proje gerçekleştirdiklerini anlatan Pütz, Intel’in verileri toplamak ve büyük veri analitiği sunucusuna güvenli bir şekilde eklemek için Mitsubishi Electric tarafından geliştirilen bir IoT sistemini kullandığını ifade etti. Pütz, bu pilot çalışma sayesinde Intel’in her yıl milyonlarca dolar tasarruf sağlamayı hedeflediğini sözlerine ekledi.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
45
HABER
Endüstri Parkları Geliyor! Keşanlı Yönetici ve İş Adamları Derneği (KEYİAD) tarafından her yıl düzenlenen Keşan Ekonomi Forumu’nun bu yılki başlığı “Ekonominin Nefesi: Yenilik!” oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da konuşmacı olduğu etkinlikte, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy, Singapur ve Çin’i dünyanın en önemli ekonomileri haline getiren Endüstri Parklarının bir benzerini Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayata geçirmek istediklerini açıkladı. Moderatörlüğünü Sami Altınkaya’nın yaptığı etkinliğin konuşmacıları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy, Ekonomist Prof. Dr. Deniz Gökçe ve Mercan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Mercan oldu. Bölge ekonomisinin ele alındığı bölümde konuşan Mehmet Müezzinoğlu, Trakya ekonomisinin daha hızlı ve büyüyerek gelişmesi adına ortak akıl ve ortak imkanların bir araya getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bölgede birlikte hareket etmeye dair niyet olduğunu ama nihayete erdirilemediğini söyledi. “Aslında Trakya Birlik gibi bir örneğimiz var. Türkiye’de birlikte hareket edebilmenin ve kooperatifçiliğin en önemli temel taşlarından biridir.” diyen Müezzinoğlu, bu örnekten yola çıkarak, farklı alan ve sektörlerde bu bütünlüğün sağlanmasının önemine değindi.
46
Eylül - Ekim 2017
anlamda küçük bir Türkiye’ye benzediğini söyledi ve ekledi: “Türkiye ekonomisindeki beklentiler, göstergeler, büyüme rakamları iyiye gidiyorken bu pozitif durum Trakya’da arzu edildiği seviyede olamıyorsa bölge insanları bunun üzerine düşünmeli ve araştırmalıdır.”
Bölgenin önemli iş insanlarından olan Tolga Mercan, Müezzinoğlu’nun sözlerine istinaden, “Sayın Bakanım biliyorsunuz Trakya’da oyun havalarının çoğu tek başına oynanıyor. Ancak artık halayı çekmemiz, omuz omuza vermemiz gerekiyor.” diyerek yan yana gelmenin, sermaye birleştirmenin ve yatırım yaparak istihdamı arttırmanın zorunluluk haline geldiğine vurgu yaptı. Mercan, istihdam alanlarının az olması nedeniyle, eğitim için şehirden giden gençlerin geri gelmemesini de önemli bir sorun olarak değerlendirdi. Prof. Dr. Deniz Gökçe: “Trakya Ekonomisi Türkiye Ekonomisi ile Birlikte Büyümeli!”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bölgesel Kalkınmadan Sorumlu Lideri olan Batu Aksoy, bölge ekonomilerinin gelişebilmesi adına farklı ataklar yapılması gerektiğine değinerek, geçtiğimiz günlerde detaylı incelemeler yapmak üzere gittiği Singapur’dan örnekler verdi. “Petrol ve gaz rezervi bulunmayan Singapur’un Endüstri Parkı haline getirilen Jurong Adası Petrokimya Hub’ı sayesinde dünyanın en büyük petrol ticareti merkezinden biri haline geldi.” diyen Aksoy, proje ve stratejilerin yer altı kaynaklarından daha önemli hale geldiğini vurguladı. Çin ve Singapur’dakine benzer bir endüstri parkı projesini Türkiye’de uygulayabilmek adına görüşmeler yaptıklarını belirten Batu Aksoy, bölge olarak da Güney Doğu Anadolu Bölgesi üzerinde yoğunlaştıklarını belirtti. Enerji, hammaddeye ulaşım, pazar potansiyeli gibi noktaların yanı sıra toplumsal kalkınma açısından da bölgenin doğru konum olacağına değindi.
Bölgenin bulunduğu konumu ve varlıkları göz önüne alındığında ekonomik olarak büyüme gösterebilme kabiliyeti olduğuna değinen Prof. Dr. Deniz Gökçe ise Trakya’nın gerçek www.hidrolikpnomatik.com
HABER
Mobil DTE 10 Excel™ ile Maden Şirketi 1,1 Milyon Dolar Tasarruf Etti Premium hidrolik yağ, altın madeninde yakıt tasarrufu sağlayarak ve verimliliği artırarak Terex ekskavatörlerinin performansını artırdı. ExxonMobil, ABD'deki bir altın madeninde premium hidrolik yağ Mobil DTE 10 Excel 46'yı kullanarak madenin 1,1 milyon dolardan fazla tasarruf etmesini sağladı. Mobil DTE 10 Excel serisi hidrolik yağ verimliliği yükseltmeye, yakıttan tasarruf etmeye ve çalışma güvenliğini artırmaya yardımcı olarak 250 ton kapasiteli Terex ekskavatörlerinin performanslarının en üst düzeye çıkmalarını sağladı. Daha önce iki Terex O&K RH 340 hidrolik ekskavatörde sıradan bir hidrolik yağ kullanan maden işletmecisi, kavitasyon hasarı nedeniyle meydana gelen arızalarla sıkça karşılaşmaktaydı. Mevsimsel sıcaklık değişikliklerinin yarattığı etkiler, şirketin 40 aylık bir süre içerisinde her biri 54.000 dolar maliyete sahip 52 adet ana hidrolik pompayı değiştirmesine yol açmıştı. ExxonMobil saha mühendislerinin, ekipman arızalarını azaltmayı ve maliyetleri düşürmeyi sağlayacak bir yağ çözümü belirlemek üzere California'daki madenle yaptığı işbirliği sonucunda maden, premium hidrolik yağ Mobil DTE 10 Excel 46'yı kullanmaya başladı. Özgün katık sistemiyle formüle edilmiş bu yağ, yüksek viskozite endeksi ve güçlü kesme kararlılığı sayesinde, geniş bir sıcaklık aralığında performans sağlamaya ve en zorlu koşullarda bile makinelerin çalışmasını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olabilmektedir. Maden işletmecisi ayrıca Mobil DTE 10 Excel 46'nın yağ kaynaklı hidrolik pompa arızasının engellenmesine yardımcı olduğunu bildirdi. Bu durum 160 saatlik insan-makine etkileşiminin ortadan kaldırılması sonucunda iş güvenliğini artırırken verimliliğin önemli oranda yükseltilmesini sağladı. Ayrıca yakıt tüketimi 81.197 litre azaltılarak karbondioksit emisyonları 216 ton düşürüldü. Bu iyileştirmeler, şirketin tahmini olarak yılda 1,1 milyon doların üzerinde tasarruf etmesini sağladı. ExxonMobil Endüstriyel Pazarlama Danışmanı Kerem Kaynar konuyla ilgili "Bu, yüksek performanslı yağa yapılan küçük bir yatırım sayesinde, önemli bir verimlilik artışı ve finansal kazanç sağlanmasının çok güzel bir örneğidir. Bunun yanında, tüm maden sahası işletmecileri açısından en büyük öncelik olan güvenlik kazanımları da göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. Saha mühendislerimizin, müşterilerimizin makinalarının performansını artırarak karlılıklarını artırmalarından son derece memnunuz.” dedi.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
47
HABER
Avrasya Ambalaj Fuarı, 2017 için hazır Her yıl ambalaj sektörünün önemli firmalarını sektör profesyonelleriyle bir araya getiren Avrasya Ambalaj Fuarı, bu yıl 23. kez kapılarını açıyor. 25-28 Ekim 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul’da gerçekleşecek olan fuar; ambalaj ürünlerinden ambalaj makinelerine, gıda işleme ekipmanlarından ambalaj baskı teknolojilerine kadar tüm ihtiyaçlara yönelik çözümleri bir araya getiriyor. Türkiye ekonomisinin en önemli taşlarından biri olan ambalaj ve gıda teknolojileri sanayisinin küresel pazarlardaki gücünü artırmak için 23 yıldır düzenlenen Avrasya Ambalaj Fuarı, ambalaj ürünlerinden ambalaj makinelerine, gıda işleme ekipmanlarından ambalaj baskı teknolojilerine kadar tüm ihtiyaçlara tek bir noktadan cevap veriyor. REED TÜYAP ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) işbirliği ile 25-28 Ekim 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzen-
lenecek fuar, 40 ülkeden 1.150 katılımcı ve 95 ülkeden 58 bin ziyaretçiyi aynı çatı altında buluşturmak için gün sayıyor. 700’ü yurt içinden olmak üzere 1.150 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşecek olan Avrasya Ambalaj Fuarı, yurt dışından da 450 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla bu yıl 13 salonda sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirecek. Yurt dışından yoğun bir alım heyeti de konuk etmeye hazırlanan fuar; Almanya,
Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Fransa, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Libya, Lübnan, Makedonya, Nijerya, Tunus, Ürdün ve Yunanistan başta olmak üzere 95 ülkeden ziyaretçi ağırlamayı hedefliyor. Bu yıl konuk ülke olarak Fas ve Nijerya’yı ağırlayacak olan fuar; Türkiye ambalaj ürün ve makine – ambalaj baskı – gıda işlem ve içecek dolum başta olmak üzere gıda ve gıda dışı tüm sektörlere hizmet veren tüm firmaların yeni pazarlara ulaşmasında önemli bir köprü oluyor. Avrasya Ambalaj ve Food-Tech Eurasia Fuarları Özel Bölümlerle daha da güçlü Avrasya Ambalaj Fuarı, Ambalaj Baskı Teknolojileri Oluklu Mukavva – Kağıt – Karton Ambalaj Üretim Teknolojileri Özel Bölümü Printpack ile fuar kapsamında katılımcılarını hedef kitleleri ile bir araya getiriyor. Ayrıca Avrasya Ambalaj Fuarı, diğer bir özel bölüm olan Drinktech Eurasia İçecek ve Sıvı Gı-
48
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
HABER da Teknolojileri Özel Bölümü ile içecek ve sıvı gıda, dolum, içecek, paketleme, sterilizasyon ve içecek makine ve ekipman üreticisi katılımcılarını, sektörün hedef ziyaretçileri ile buluşturuyor. Ambalaj tasarımcılarının yaratıcılıklarını sergilemeleri için bu yıl özel bir alana da ev sahipliği yapacak olan Avrasya Ambalaj Fuarı, aynı zamanda tasarımcıları 40 ülkeden 1.150 katılımcı ve 95 ülkeden 58.000 profesyonel ile buluşturacak. Avrasya Ambalaj Fuarı ile eş zamanlı gerçekleşen Food-Tech Eurasia, Uluslararası Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı kapsamında ise; Sweettech, Çikolata, Şekerleme, Bisküvi, Kuruyemiş ve Pastacılık Teknolojileri Makine ve Ekipmanları Özel Bölümü, Dairytech Süt ve Süt Ürünleri Teknolojileri Özel Bölümü, Cold Chain Soğuk Zincir, Depolama Sistemleri, Soğutma, Havalandırma ve Lojistik Özel Bölümü, katılımcıların ve ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Öte yandan 2017 yılında ilk defa ziyaretçileriyle buluşacak olan Food Safety Gıda Güvenliği, Hijyen ve Kalite Kontrol Teknolojileri Özel Bölümü ise heyecanla bekleniyor. 2016 yılında 37 ülkeden 1.114 katılımcı firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşen Avrasya Ambalaj Fuarı; Türkiye ambalaj sektörünün kalitesi, hızı, fiyatı ve lojistik konumu nedeniyle Avrupa pazarından önemli bir pay aldığının farkındalığıyla REED TÜYAP Fuarcılık ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) işbirliğinde düzenlenirken; sektörün diğer dernekleri olan Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (SEPA) desteğini alıyor. 25-28 Ekim 2017 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul’da gerçekleşecek Avrasya Ambalaj Fuarı hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak ve online davetiye almak için www.packagingfair.com websitesini ziyaret edebilirsiniz.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
49
HABER
AİMSAD Genel Kurulu'nda Mustafa Erol yeniden Başkan seçildi Ağaç işleme sektörünün sesi olmak amacıyla 2014 yılında kurulan ve kurulduğu tarihten bugüne kadar birçok başarılı projeye imza atan Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD), gerçekleştirdiği 2. Olağan Genel Kurul ile ikinci dönemde yeniden Mustafa Erol’u başkanlığa seçti. Henüz çok genç bir dernek olmasına rağmen 3 yıl gibi kısa sürede pek çok başarılı projeye imza attıklarını söyleyen Erol, “Artık emekleme dönemi bitti, emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Gelecek dönemde sektöre, dünyaya, eğitime, teknolojiye daha konsantre olacak projeler gerçekleştireceğiz. Sektör envanteri yapmayı planlıyoruz, üye firmalarımızı ihracatta orta gelir tuzağından kurtaracak çalışmalar yapacağız. Devlet desteğini de alarak sektördeki firmaları bir araya getirecek dernek üstünde bir marka oluşturma projemiz var ve en önemlisi kadınları komitelerimize davet ederek, içinde kadınların olacağı güzel projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Ağaç işleme makineleri ve yan sanayisinde faaliyet gösteren üye firmalar arasında işbirliği, dayanışma ve bilgi alışverişi sağlamak amacıyla 29 üyeyle faaliyete başlayan ve kurulduğu 6 Haziran 2014 tarihinden bugüne kadar ulaştığı 59 üyeyle birçok başarılı projeye imza atan Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD), gerçekleştirdiği 2. Olağan Genel Kurul ile ikinci döneme yine Mustafa Erol başkanlığında ‘merhaba’ dedi.
50
Eylül - Ekim 2017
AİMSAD Başkanı Mustafa Erol Türkiye’nin birçok ilinden gelen üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleşen 2. Olağan Genel Kurul’da konuşan AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, 3 yıldır gösterdikleri faaliyetlerle derneğin kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamladıklarını ifade etti. Bu süre içinde 11 yönetim kurulu üyesinin 55 tane toplantı yaparak diğer derneklerde görülmeyen bir beraberliğe imza attıklarını belirten Erol, “Sektörün tek derneği olan AİMSAD kurulduğundan beri sektördeki firmaların birbirini tanımasını sağladı. Derneğin önemli projeleri komiteler sayesinde hayata geçti. Bir diğer ana konumuz herkesin sorunu olan eğitim. Bu konuda sorunları ele almak ve çözüm üretmek için eğitim komitesi kurduk ve bu konuda birçok proje geliştirdik. İzmir’de 76 üniversite öğretim görevlisinin katıldığı çok başarılı bir eğitim paneli düzenledik. Eğitim konusun-
da gelecek dönemde ciddi adımlarımız olacak” dedi. “İkinci el makine piyasasını durdurduk” Sektöre yönelik lobi oluşturmakla ilgili çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Erol, yaptıkları lobi sayesinde 2. el makine piyasasını dernek olarak durdurduklarını kaydetti. Ankara’da sektörün finansal gücünü temsil etme amacıyla çalıştıklarını ve makinenin teminata sayılması ile ilgili uygulamanın devreye girmek üzere olduğunu açıklayan Erol, “Endüstri 4.0 ile ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Orta gelir tuzağından çıkabilmemiz için katma değerli ürünler üretmeliyiz. Mobilya sektörünü bu konuda eğitmemiz gerekiyor. Bu arada 2. el makinelerin satışının yapılacağı AİMSAD Store projemizi tamamlamak istiyoruz. Sektör firmaları hem yeni hem de ikinci el makinelerini bu platform üzerinden satawww.hidrolikpnomatik.com
HABER bilya, ağaç, aksesuar, levha, orman ürünleri gibi diğer derneklerle Federasyon kurma planımız var. Oradan da güzel işbirlikleri çıkacak.” Fuar için geri sayım başladı
bilecek. Sistemi kurduk, fuarda tanıtımını yapacağız” diye konuştu. “İhracat öncelikli hedef” Farklı bir dönemde gündeme konsantre olarak yeni projelere odaklanacaklarını aktaran Erol, ihracata ciddi çaba sarf etmek gerektiği bilinciyle dernek olarak bu konuya özellikle yöneleceklerini kaydetti. Yurtdışındaki fuar katılımlarını çok artıracaklarına değinen Erol, “Bununla beraber ithalatçılar komitesinin sertifikasyon belgesi çalışmasına katılım yapmasını rica ediyoruz. İmalatçılar görevini yaptı, aynı hassasiyeti ithalatçılardan da bekliyoruz” dedi.
getirecek dernek üstünde bir marka oluşturma projemiz var ve en önemlisi kadınları komitelerimize davet ederek, içinde kadınların olacağı güzel projeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Dünyada sistem kiralamaya dönüyor. Derneklerle beraber projemiz var. Makine sektörü 30 milyar dolarlık büyük bir sektör. Sektörde 150’den fazla potansiyel üye firma var. Ayrıca sektördeki mo-
Genel Kurul’da 14-18 Ekim 2017 tarihinde yapılacak Ağaç İşleme Makineleri Fuarı ile ilgili bilgi de veren Erol, fuarın her geçen gün güçlendiğini ve son 3 yılda fuarlara katılan yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 50 artarak 7 bin 800’lere ulaştığını açıkladı. Bu sayıyı 10 binlerin üzerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Erol, “Yurtiçi ziyaretçi sayısında da yüzde 20 artış oldu ve 72 binlere ulaştı. Bu yıl fuarda ziyaretçi ve katılımcı rekoru kırılacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“Sektör envanteri yapmayı planlıyoruz” 3 yıl gibi kısa sürede çok başarılı işlere imza attıklarını ve önümüzdeki dönemde de birçok yeni projeyi hayata geçirmek için çalışacaklarını ifade eden Erol şöyle konuştu: “Artık emekleme dönemi bitti, emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Gelecek dönemde sektöre, dünyaya, eğitime, teknolojiye daha konsantre olacak projeler gerçekleştireceğiz. Sektör envanteri yapmayı planlıyoruz, üye firmalarımızı ihracatta orta gelir tuzağından kurtaracak çalışmalar yapacağız. Devlet desteğini de alarak sektördeki firmaları bir araya
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
51
HABER
Havacılık Endüstrisinin Geleceğini Yolcu Deneyimleri Şekillendirecek Elektrikli motorlar, bağımsız uçan uçaklar, bireysel müşteri gereksinimlerine göre özel olarak tasarlanmış hava yolculuğu. Bütün bunlar, otomotiv sektöründeki kadar hızlı olmasa da havacılık endüstrisini hareketlendiren ve heyecanlandıran trendler. Bir uçağı üretme ve teslim etme maliyetinin önümüzdeki on yıl içinde ise %25 düşmesi beklenirken, esas belirleyici konu ise yolcuların deneyimi olacak. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Dassault Systèmes bünyesinde Havacılık ve Savunma Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Michel Tellier havacılık endüstrisinin bugününü ve yarınını teknoloji perspektifinden yorumladı. Tellier’e göre; Önümüzdeki 20 yıl boyunca, endüstrideki büyüme ke-
52
Eylül - Ekim 2017
Michel Tellier Dassault Systèmes bünyesinde Havacılık ve Savunma Başkan Yardımcısı sinlikle Asya ve Afrika'da yer alan pazarlar tarafından yönlendirilecek. Bu bölgelerde büyük bir talep varken, günümüzde büyük uçak
üreticilerinin üretimi daha sorunsuz hale getirmeleri, tedarik zincirini optimize etmeleri, otomasyonu ve diğer yeni gelişmeleri üretim sürecine entegre etmeleri gerekiyor. Burada önemli olan nokta ise yatırım yaparak daha fazla kapasite oluştururken esnek kalmayı başarabilmek olacak. Uçak üreticileri sadece bu şekilde ürünlerini daha hızlı sunabilecek. Bir uçağı üretme ve teslim etme maliyeti, son on yılda %25 oranında azalırken, önümüzdeki on yıl içinde ise %20-25'lik bir düşüş daha bekleniyor. Yolcu deneyimini iyi analiz eden kazanacak Havayolları şiddetli bir rekabetle yüz yüze. Bu mücadeleyi kazanmak isteyenlerin uçakları yolcular için nelerin konforlu hale getirdiğini an-
www.hidrolikpnomatik.com
HABER laması, yani yolcuların deneyimlerini iyi analiz etmesi gerekiyor. Havadaki koşullar yerde bulunan koşullara giderek daha fazla yaklaşıyor. Konfor; koltuklarda, kabinin şeklinde ve eğlence amaçlı sunulan elektronik cihazlarda gözle görünür bir biçimde yer alıyor. 'Sizin için yolculara üstün bir yolculuk deneyimi sunmanızı sağlayacak bir uçak üreteceğiz' diyebilen üreticiler artık daha avantajlı olacak. Üretim esnekleşecek Üretim tarafında ise; endüstride, şu anda daha hafif ve daha esnek olacak yeni malzemelere bir sürü para yatırılıyor. Bunların üretimleri daha esnek olacak çünkü parçaları çok daha hassas şekilde üretebiliyoruz ve 3D baskı kullanabiliyoruz. Dijital bir ikiz, yani bir uçağın dijital yansıma görüntüsünü yaratmak pek çok şeyi değiştirecek. Üreticiler, yalnızca üretim sırasında değil, aynı zamanda uçak devreye alındığında da bunu kullanabilecekler. Bu da gerçek çalıştırma sırasında tüm verileri toplayabilmelerine olanak sağlayacak ve onlara geliştirmeler yapmak için hemen kullanılabilecek önemli bilgiler verecek. Başka bir alan ise elektrikli uçakların bataryalarının geliştirilmesi olacak. Uçağın hizmete girdiği aşama, artık bütün endüstrinin kattığı değer açısından çok daha önemli bir rol oynuyor. Yeni bir odak noktası ortaya çıkıyor; satış sonrası ürünlere ve hizmetlere odaklanmak, yani yedek parçalar, bakım ve ek hizmetlerle ilgili işler. Türbin üreticileri gibi OEM'ler de bu işle ilgili olarak kendileri için giderek daha fazla şey keşfediyor. Her şey, uçağın ürettiği verilerin değeri ve bu verilerin yenilikçi hizmetlere nasıl yönlendirilebileceği konuları etrafında dönüyor ve dönmeye devam edecek. Tamamen yeni iş modelleri ortaya çıkıyor. Örneğin General Electric, Rolls-Royce ve Pratt gibi türbin üreticileri, kısa süre önce havayollarına türbin performansı satmaya başladılar, gerekli olduğu zaman bakım, yedek parçalar ve değiştirme konularında tam sorumluluk üstleniyorlar. Bu üreticiler, uçağın genel performansı bağlamında türbin performansına ilişkin olarak pek çok veri elde ediyorlar. Bu da inanılmaz derecede önemli ve verilerin büyüklüğüne göre doğrudan türbinlerin geliştirilmesine katkı sağlayabilecek bir geri bildirim. 60 ile 200 km arasında isteğe bağlı havacılık pazarı gelişebilir Elektrikli motorlar, bağımsız uçan uçaklar, bireysel müşteri gereksinimlerine göre özel olarak tasarlanmış hava yolculuğu... bütün bunlar, otomotiv sektöründeki kadar hızlı olmasa da havacılık endüstrisini hareketlenwww.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
53
HABER
diren trendler. Önümüzdeki 20 yıla baktığımız zaman, bizi en çok ilgilendiren şeyler 60 ile 200 km arasındaki mesafeler olacak. Otomobiller bu durumda her zaman en iyi seçenek değil. 2040 yılına kadar 3DEXPERIENCE platformumuzun yardımıyla, ABD'de kurulan Joby Aviation şirketi tarafından sağlanan hizmetlerde olduğu gibi, elektrikle çalışan uçaklarla hizmet sunulan isteğe bağlı havacılık için bir pazara sahip olabiliriz. Yeni kurulan diğer şirketler ise insanları bir yerden alıp başka bir yere bırakabilen uçaklar ve özerk insansız uçaklar tasarlıyor. 200 ile 1.000 km arasındaki kategoride de bazı şeyler değişiyor. ABD ve Avrupa'da yeni kurulan çeşitli şirketler, yeni nesil elektrikli ve hibrit bölgesel uçakların tasarımı üzerinde çalışıyor. Bu uçaklar çok daha sessiz ve günümüzün uçaklarından daha az
54
Eylül - Ekim 2017
emisyon yaratıyor. Ayrıca kalkış ve iniş için daha az alana ihtiyaç duyuyorlar, bu sayede şehirlere ve dolayısıyla bunları kullanan insanlara daha yakın olabiliyorlar. Havacılık alanındaki bu değişiklikler stratejik açıdan Dassault Systèmes için ne anlama geldiğini yorumlayan Tellier, şunları söyledi: “Bizim kökenimizde havacılık var, geçmişte ilk müşterilerimiz bu endüstriden geldi. Uçak mühendisliği konusundaki derin uzmanlığımızı kullanarak, bugün tasarım ve mühendislik, simülasyon ve üretim planlama alanlarında diğer endüstrilerde de kullanılan pek çok yenilik geliştirdik. Benzer şekilde 3DEXPERIENCE platformu, uçak endüstrisindeki dijital entegrasyonun sonucu olarak büyüdü. Otomotiv endüstrisi artık Dassault Systèmes için de önemli bir faktör, çünkü daha yüksek hacimler ve daha fazla ve-
rimlilik buradaki en önemli noktaları oluşturuyor. Ve buradan havacılık endüstrisinin geleceği için dersler çıkarabiliriz. Daha büyük bir mobilite tablosu söz konusu olduğunda, gelecekte iki alan arasında daha fazla yakınlaşma göreceğiz. Bu da uzun yıllar boyunca edindiğimiz yetkinliği kullanabileceğimiz nokta olacak. Ben buna sistem üzerinde sistem mühendisliği diyorum: sadece bir otomobil ya da uçak tasarlama becerisi değil, aynı zamanda tek ve aynı mobilite altyapısına sorunsuz sığabilecek bir otomobil ya da uçak tasarlama becerisi.”
www.hidrolikpnomatik.com
HABER
Türkiye’nin İlk Hibrit Jeneratörü Teksan’a Enerji Verimliliği Ödülü Getirdi
Enerji sektörünün yenilikçi markası Teksan, Türkiye’nin ilk hibrit jeneratörü ile ‘İSO Enerji Verimliliği Ödülleri’nde Büyük Ölçekli İşletme - “Enerji Verimli Ürün” kategorisinde ikincilik ödülünün sahibi oldu. Düzenlenen törende Teksan Jeneratör’ün ödülünü Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın elinden aldı. Türkiye’nin Ar-Ge devleri arasında yer alan Teksan Jeneratör, son yıllarda sürdürülebilir bir gelecek için enerji verimliliği sağlayan teknolojilere yaptığı yatırımlara öne çıkıyor. Sektöre kazandırdığı ilklerle farklılaşan marka, TÜBİTAK işbirliği ile geliştirdiği Türkiye’nin ilk hibrit jeneratörü ile İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen “Enerji Verimliliği Ödülleri”nde Büyük Ölçekli İşletme - “Enerji Verimli Ürün” kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı. Enerji verimliliğinde önemli bir çözüm olan hibrit teknolojisi ile kazanılan ödülü Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın elinden aldı. Teksan Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, ödül sevincini hibrit ve yeni çevreci teknolojiler üzerine çalışmalar yürüten Teksan Ar-Ge Merkezi çalışanları ile paylaştı. Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına entegre olarak çalışan hibrit jeneratör yakıttan yüzde 65 tasarruf sağlarken karbon salınımını da yüzde 80 azaltıyor.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
55
HABER
Jeotermal Santraller, İnsana ve Doğaya Zarar Vermeden Üretime Devam Ediyor Jeotermal çalışmalar ülkemizde son 5 yıldır, özellikle Aydın ilinde yoğunluğu artarak devam etmektedir. Yenilenebilir ve çevre dostu olması sebebiyle ilgi gören jeotermal enerji uygulamalarının artmasıyla, jeotermalin insan sağlığını etkilediği yönündeki haberlerin çıkması sonucu, Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) konuyla ilgili çalışmalar yaparak, bu enerjinin zararsızlığını 3 yıllık hizmet süreci sonunda kanıtladı. Kurulduğu 2014 yılından bu yana Türkiye’ye jeotermal enerjinin gücünü tanıtıp faydalarını anlatan JESDER, sektör ile ilgili kurum ve kuruluşlarla önerilerini paylaşarak, enerji üretimine uygun sahaların korunması ve geliştirilmesi için yatırımcılarla kamu kurumları arasındaki koordinasyonu sağladı. Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi çevresinde yoğun şekilde faaliyet göstermeye başlayan JES’lerin (Jeotermal Elektrik Santrali) doğaya ve insan sağlığına zarar vermemesi için gerekli tedbirleri almasını sağlayan JESDER, özellikle Aydın’da süregelen “insan sağlığını tehdit ediyor” iddialarını da bu dönem içinde yapmış olduğu çalışmalar ve verilerle geçersiz kıldı. JES’lerden Çıkan Gaz Değil Su Buharı Konuyla ilgili olarak konuşan JESDER Başkanı Sayın Ufuk Şentürk; “dernek olarak 3 yılı geride bıraktıklarını, bu süreç içerisinde yatırımcı-
56
Eylül - Ekim 2017
JESDER Başkanı Ufuk Şentürk ların sorunlarını çözerken aynı zamanda da doğaya da zarar vermemek için üye yatırımcıların santrallerinde gerekli teknik tedbirleri almasını sağladık” diye konuştu. Şentürk ayrıca; “Jeotermal çalışmaların yoğunlaştığı son yıllarda, santrallerin hava kirliliğine yol açtığı ve santrallerden çevreye çeşitli kimyasalların salındığı iddia edilen Aydın ili kapsamında toplam 48 adet elektrik
santrali bulunuyor. Bu jeotermal sahalarından yükselen ve fabrika bacalarını andıran beyaz gaz sütunu duman değil esas itibariyle su buharıdır. Bitki, tarla ve barajlardaki buharlaşmanın sıvı-gaz yakıtların araçlarda ve endüstriyel tesislerde yanması sonucu oluşan su buharının devasa boyutu dikkate alındığında, havaya yükseldiği gözle görüldüğü için dikkat çeken bu buhar sütunuwww.hidrolikpnomatik.com
HABER
nun ve diğer jeotermal faaliyetlerin çevrenin nem oranına kayda değer bir etkisi gözlenmemektedir” dedi. Aydın’da İncirlere Hidrojen Peroksit Tehdidi Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği Başkanı Ufuk Şentürk; Jeotermal Elektrik Santrallerinin insan sağlığına etkileri konusunda bu yıl bir değerlendirme yaptıklarını, iddia edildiği gibi jeotermalin değil, daha yıllar önce jeotermal yatırımları başlamadan, tarımda kullanılan hidrojen peroksidin insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğinin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü tarafından yapılan testler sonucu kanıtlandığını belirtti. JESDER Başkanı; Hidrojen peroksidin, incirden verim almak için kullanılan bir kimyasal olduğunu, meyve kabuğunun renginin beyazlatılmasında ve açık renkli görünmesinde sıkça kullanıldığını dile getirerek, bu maddenin hem ekonomik, hem de sağlık açısından ciddi zararları olduğunu söyledi. TÜİK Verileri de İddiaların Asılsızlığını Kanıtlıyor Özellikle Aydın’da ortaya atılan, “Jeotermal Santraller Kanseri Artıyor” iddiasının da asılsız olduğunu belirten Ufuk Şentürk; TÜİK verileri incelendiğinde; Jeotermal çalışmalarının başladığı son 5 yıldan bugüne; Aydın genelinde kötü huylu tümör hastalıklarına bağlı olarak gerçekleşen ölümlerin oranının 2010 yılında yüzde 21’lerdeyken, 2017’ye kadar sürekli olarak azalış göstererek yüzde 17’lere indiğini sözlerine ekledi.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
57
HABER
Boğaziçi Üniversitesi Sanayi İle İşbirliği Yaparak, Düşük Isıda Yenilenebilir Enerji Üretti
Boğaziçi Üniversitesi’nin Kilyos’da bulunan Sarıtepe Kampüsü’nde yer alan Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı’nda (BURET) düşük sıcaklıklardaki ısı kaynaklarını kullanan Organik Rankine Çevrimi teknolojisi ile düşük maliyetli enerji üretimini gerçekleştirdi. Güneş, jeotermal, atık ısı gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile güç üreten ısıl çevirim teknolojisi hem otomotiv hem de enerji sektörünün organik rankine çevriminin sanayide kullanılması için uygulamaya yönelik araştırmalar ve
58
Eylül - Ekim 2017
tasarruflu enerji için çok önemli bir proje olacak. Boğaziçi Üniversitesi sürdürülebilir ve yeşil kampüs olma yolundaki vizyonu ve uygulamalarıyla Kilyos’ta bulunan Sarıtepe Kampüsü’nü bir araştırma merkezine dönüştüren Boğaziçi Üniversitesi’nin Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı’nda (BURET) enerji teknolojileri üzerine öncü araştırmalar yürütülüyor. Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günay An-
laş, ve Kilyos Sarıtepe Kampüsü Koordinatörü Doç. Dr. Hasan Bedir, BURET’de süren “Güneş, jeotermal, atık ısı gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak güç üreten ısıl çevirim teknolojileri’’ Projesi’ni tamamladı. Çalışma çerçevesinde, teknolojisi sanayi işbirliği ile, düşük sıcaklıklardaki ısı kaynaklarının kullanıldığı Organik Rankine Çevrimi enerji teknolojileri geliştirildi. Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günay Anlaş, Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarı-
www.hidrolikpnomatik.com
HABER
tepe Kampüsü’nün Yeşil Kampüs olarak tasarlandığını ve burada yenilenebilir enerji teknolojileri alanında araştırma ve uygulamalar geliştirildiğini belirtti. Boğaziçi Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Grubu bünyesinde 2015 yılında hayata geçirilen Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı’nda Makine Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği’nden bir proje ekibinin çalışmalar yürüttüğünü aktaran Anlaş ve Bedir şu bilgileri verdiler:BURE T Laboratuvarı güneş, jeotermal, atık ısı gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını güce dönüştüren teknolojileri araştırmak amacıyla kuruldu. Bu enerji kaynaklarının nasıl ve ne yönde kullanılacağı konusunda endüstriye hizmet eden araştırmalar yapmak hedefiyle yola çıkıldı. BURET Laboratuvarı’nda Anlaş ve Bedir yürütücülüğünde İSTKA destekli ‘’Güneş, jeotermal, atık ısı gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak güç üreten ısıl çevirim teknolojileri’’ projesi tamamlandı. Bu doğrultuda, düşük sıcaklıklardaki ısı kaynaklarını kullanabilen Organik Rankine Çevrimi teknolojisi üzerine çalışmalar yapılıyor. Su ve yüksek basınçlı buhar yerine, organik akışkan kullanıldığı için Organik Rankine Çevrimi olarak adlandırılan bu sistemde sudan daha düşük sıcaklıkta kaynayan, organik akışkanlar kullanılıyor. Elektrik üretimi için geleneksel olarak çok düşük kabul edilen ısı kaynaklarının başında jeotermal kaynaklar, atık ısı ve güneş geliyor. Avustralya’daki Queensland Üniversitesi, ABD’de ise Arizona State ve Washing Universitesi (St. Louis) ile yenilenebilir enerjiler kapsamında akademik işbirliği içinde olan Boğaziçi Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Grubu, hali hazırda Türkiye’de hem otomotiv hem de enerji sektörünün organik rankine çevriminin sanayide kullanılması için uygulamaya yönelik araştırmalar gerçekleştiriyor. Avrupa’da bir benzerine nadir rastlanabilecek laboratuvar ortamında üretilen veri sanayi ile paylaşılıyor. Laboratuvarda Organik Rankine Çevrimi’nin yanı sıra Rüzgâr Tüneli, Genleştirici Test Sistemi ve Yoğunlaştırıcı Güneş Sistemi gibi ekipmanlarla çalışmalar yürütülüyor.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
59
RÖPORTAJ HPKON Düzenleme Kurulu Başkanı Yunus Yener;
“HPKON’un Başarısında Tüm Sektörün Etkinliği Sahiplenmesinin Etkisi Var” “TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından İstanbul ve İzmir Şubeleri yürütücülüğünde düzenlenen Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi bu yıl 22-25 Kasım tarihlerinde MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Hidrolik Pnömatik sektöründe “Milad” olarak kabul edilen kongre ile ilgili Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreteri ve Hpkon Düzenleme Kurulu Başkanı Yunus Yener ile görüştük.” Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Odamız, üyelerinin çoğunlukta olduğu meslek alanlarındaki sorunların çözümüne yönelik ortam yaratmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Hidrolik pnömatik alanında çok fazla üyemiz çalışmasına rağmen onları bir araya getirecek bir platform eksikliğini öngörerek sektörün taraflarını 1999 yılında buluşturarak ilk kongremizigerçekleştirdik. Bugün baktığımızda ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. Yedi tane kongre gerçekleştirmişiz ve aynı ihtiyaçla, heyecanla sekizincisinin çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu tür organizasyonların sürekliliği için sektörü oluşturan bileşenlerin etkinliği sahiplenmesi çok önemli. Bu sahiplenme Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongreleri’nde çok üst seviyede devam ediyor, bu da başarıyı getiriyor.
60
Eylül - Ekim 2017
Hpkon Düzenleme Kurulu Başkanı Yunus Yener İlk kez İzmir’de Efes Convention Center’da düzenlemeye başladığımız Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi’nin oluşan talep üzerine yedincisini İstanbul’da gerçekleştirmiştik. Ayrıca konferanslar şeklinde Odamıza bağlı diğer Şubelerin çalışma alanlarında etkinlikler düzenledik. Bu etkinlikler Hidrolik Pnömatik Kongrelerinin ülke genelinde ilgi görmesini ve tanınırlığını arttırdı.Bu yıl tekrar İzmir’de kendi mekanımız olan MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşecek. Ülkemiz sanayisinin içinde akışkan gücü sektörünün konumuna ilişkin genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Sadece ülkemizde değil tüm dünyada akışkan gücü sektörü, kontrol ve otomasyon teknolojileri aracılığıyla pek çok üretim alanında yer alan, makina mühendisliğinin en nitelikli
hizmeti üretebildiği önde gelen uygulama alanlarındandır. Hidrolik pnömatik sektörünün geleceğini, makina imalat sektörünün gelişimi belirleyecektir. Makina imalatçılarının tasarım ve uygulamalarda hak eden yerli ürünlere öncelik vermesi ve güven duyması ile yerli imalat sektörünün beklenen düzeye ulaşacağı, katma değeri yüksek ürünlerin yerli olarak üretilmesinin de ulusal ekonominin yararına olacağı bilinmelidir. Bu bağlamda dünya pazarında rekabet edebilen yerli üreticilerin sayısı artırılmalıdır. Kalitesi belgelenmemiş, sertifikası olmayan ve haksız rekabete neden olan ürünlerin ülkeye girişinin kontrol edilmesi ve zorlaştırılması için ciddi önlemler alınmalıdır. Sektör bu ürünlerin ülkeye girmemesi konusunda tavır almalı, yerli ürün tüketilmesi konusunda siyasi irade zorlanmalıdır. Özellikle ihracat yapan yerli
www.hidrolikpnomatik.com
RÖPORTAJ üreticilerin desteklenmesi ve uluslararası pazarlarda rekabet edilmesi için yatırımlar ve AR- GE çalışmaları desteklenmeli, üretim ve istihdam üzerindeki yükler azaltılmalı ve kamu ihalelerinde yerli malı kullanımı teşvik edilmelidir. Sektöre yönelik devre elemanları üretiminde yüksek nitelikli malzemelerin, ileri üretim teknolojilerinin ve bilgisayar tabanlı denetim sistemlerinin giderek artan oranda kullanılmasından dolayı, üretici firmaların ARGE olanaklarının artırılması ve teşvik edilmesi ülke yararınadır. Bu doğrultuda vergi mükellefiyetliklerinde belli indirimler yapılmalı, teknoparklardan yararlanmaları desteklenmeli ve konusunda sektör firmalarının dernekleri AKDER’in de içinde olduğu bir yapıda ortak AR-GE merkezleri kurulmalıdır. Rekabet edebilmenin ön koşularından birisi; kullanılan teknolojilerin inşaat sahaları, tüneller, maden ocakları, demir-çelik tesisleri ve tersaneler gibi yüksek riskli ortamlarda işçiler için güvenli çalışma koşullarının sunulmasıdır. Ülkemizin iş kazalarında kaybedilen insan sayısı bakımından dünyada üçüncü Avrupa‘da birinci sırada olduğu belirtilmiştir. Sektörün sunduğu güvenli ürünler ile bu kazaların önüne geçilmesinin mümkün olduğu, insan, makina ve tesisin güvenliğini sağlamanın, sektörde tasarım ve üretim sürecinde sistem ve donanım seçiminde güvenliğin önemli bir kriter olduğu unutulmamalıdır. Sanayide enerji verimliliği, uluslararası rekabet gücü açısından önemli bir unsurdur. Enerjide sürdürülebilirliğin sağlanması, dışa bağımlılığın azaltılması, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafif-
www.hidrolikpnomatik.com
“Bütün dünya teknolojik yarış içerisindedir. Bu yarışın içinde bilgi sahibi olmak gerekir. Bilgi sahibi olmanın eğitimle mümkün olduğu bilinmeli ve teknik okullarımızda yapılan eğitimler üretim odaklı olmalıdır.” letilmesi gerekmektedir. İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik çalışmalar yapılmalı, enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli kullanımının tespiti yapılarak sektörde, hidrolik pnömatik sistem tasarımlarında ve üretiminde enerji verimliliğine önem verilmelidir. Sistemlerin enerji verimliliği ölçülebilir olmalı, belgelendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Yazılım mühendisliğindeki yeni yaklaşımların, yenilikçi makina konseptlerine olanak sağladığı, akıllı cihazlar, öğrenen robotlar, uygulamalar ile entegre PLC sistemlerinin çalışma esnekliğini artırdığı, bu yeni yaklaşımların mühendislik çalışmalarını kolaylaştıracağı ve rekabette esnekliği arttıracağı yeni bir teknolojik dönemden söz ediliyor, nesnelerin interneti, 4. Sanayi Devrimi vb. Bu gelişmelerin üretim süreçlerini ve üretim ilişkilerini ve güçlerini nasıl etkileyeceği, değiştireceği, dönüştüreceği önemli tartışma konularından biridir. Bu süreçte varolabilmek için sektörün tüm bileşenlerinin bilgi ve becerilerini artırıcı faaliyet içerisinde olmalı, bunun için ortak çalışmalar yürütülmelidir. Ülkemizin bir sanayileşme politikası olmadığı görülmekte ve sanayimizin henüz hangi sektörlerde gelişeceği dâhi bilinmemektedir. Makina, maden, inşaat, gemi, demir-çelik gibi hidrolik pnömatik sektörünün ana müşterisi olan sektörlerin gelişimi hidrolik pnömatik sektörünü de
geliştirecektir. Bu sektörlerin gelişmesi için uygulanacak destek ve politikalar doğrultusunda bunların alt sektörü olan hidrolik pnömatik sektörünün de aynı politika ve desteklerden yararlanmalıdır. Akışkan gücü sektörünün insan gücü anlamında potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Yetişmiş insan gücü ve kalifiye eleman konusu şu anda sektörün en büyük problemi olarak görülmektedir. Anadolu Teknik Liseleri‘ndeki hidrolik pnömatik bölümleri kapatılarak mekatronik bölümü haline getirilmekte, makina mühendisliği bölümlerinde lisans programlarında akışkan gücü hala bir ya da iki ders olarak okutulmaktadır. Tüm Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongreleri‘nde, sempozyumlarda ve toplantılarda talep edilmesine rağmen Makina Mühendisliği Bölümünde akışkan gücü yüksek lisans programı açılmamıştır. 18 yıldır kongre düzenleyen bir sektörün bulunduğu ülkede hala yüksek lisans programlarının olmaması sektörün önünde büyük engel olarak durmaktadır. Üniversitelerimiz bu konuyu en kısa sürede programlarına almalıdırlar. Bütün dünya teknolojik yarış içerisindedir. Bu yarışın içinde bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bilgi sahibi olmanın eğitimle mümkün olduğu bilinmeli ve teknik okullarımızda yapılan eğitimler üretim odaklı olmalıdır. Sektörümüzün gelişmesi için MEB, YÖK ve Sektör temsilcileri ile birlikte eğitim programlarında ihtiyaca uygun güncellemeler yapılmalı, Endüstri Meslek Liseleri‘nde uygulamalı meslek derslerinin niteliği geliştirilmeli, atölyelerde mevcut makina ve tezgâhlar, en son modeller ile yenilenmeli ve üniversiteler-
Eylül - Ekim 2017
61
RÖPORTAJ de güncel teknolojiler ve endüstriyel uygulama altyapıları oluşturulmalıdır. Hidrolik pnömatik sektöründe ihtiyaç olup olmadığına ve kişilerin yeterliliğine bakılmaksızın birçok işletmenin açıldığı, birçok meslek için ustalık, kalfalık belgesi vb. aranırken bir fabrikanın hidrolik hattını kuran firmanın yeterliliğine bakılmamaktadır. Makinaların çalıştırılması ve bakımı ehliyetsiz kişilere emanet edilmektedir. Bu saptamalardan hareketle; piyasa gözetimi ve denetimi etkinleştirilmeli, Meslek Odaları ve sektör dernekleri bu yapının içeri-
“2 yıllık bir emek sonucunda ortaya çıkan sektörün bu en büyük buluşmasında sektörde var olan bütün kurum, kuruluş ve kişileri bir araya getirmeyi amaçlıyoruz.” sinde yer almalı, mesleki yeterlilik ve eğitim konusuna önem verilmeli ve yeterlilik sahibi olmayan kişilerin iş yapmaları engellenmelidir. Mühendislik hizmeti üreten sektör firmalarının akreditasyonu, sektörde çalışan mühendislerin uzmanlıklarının meslek odaları tarafından
belgelendirilmesi, sektörde çalışan ara teknik elemanların eğitimi ve belgelendirilmesi, sektörle ilgili mevcut düzenlemeler çerçevesinde Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı‘nın piyasa gözetim denetim faaliyetini yaygınlaştırması, sektör firmalarında çalışan mühendisler tarafından hazırlanan projelerin inşaat sektöründeki mimar ve mühendislik hizmetleri gibi fikri mülkiyet hakları çerçevesinde güvence altına alınması gerekmektedir. Düzenlediğimiz kongrelerde ortaya çıkan bu ihtiyaç üzerine AKDER ve diğer ilgili kurumlarla birlikte yürüttüğümüz çalışmalar sonuçlanmak üzeredir. Mühendislerin eğitim ve belgelendirilmesi ile tasarımların kayıt altına alınmasını yakın zamanda hayata geçireceğiz. 8. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi hakkında son olarak ilave etmek istediğiniz konular var mı? Bu yıl kongremiz paralelinde düzenlenen sergi hidrolik pnömatik alanında önemli faaliyetlere imza atan Hannover Fairs Turkey Fuarcılık tarafından organize edilecek. Bu birliktelik etkinliğimize ayrıca bir güç katacaktır diye düşünüyorum. 2 yıllık bir emek sonucunda ortaya çıkan sektörün bu en büyük buluşmasında sektörde var olan bütün kurum, kuruluş ve kişileri bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda bütün bileşenleri 22-25 Kasım tarihlerinde 8. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi için İZMİR’de buluşmaya davet ediyorum.
62
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
63
FİRMA-ÜRÜN
Parker Hannifin, Isıtılmış SCR Hortum Serisini Genişletiyor Parker Hannifin, dizel motorlardaki uygulama sistemleri ardından seçici katalitik indirgeme (SCR) için elektrikle ısıtılmış boru çözümlerini genişletti. Parflex SCR hortumu, ticari araç ve ekipmanların SCR sistemi içerisindeki üre/dizel egzoz sıvısını (DEF) ısıtmak ve iletmek üzere tasarlanmıştır. Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin, Parker Hannifin, dizel motorlardaki uygulama sistemleri ardından seçici katalitik indirgeme (SCR) için elektrikle ısıtılmış boru takımlarını genişletti. İlk kez 2009 yılında satışa sunulan Parflex SCR hrtumları, ticari araç ve ekipmanların SCR sistemi içerisindeki dizel egzoz sıvısını (DEF) ısıtmak ve iletmek üzere tasarlanmıştır. Parker, PA 6mm olarak üre hatları için bu hortumların üretimini gerçekleştiriyordu. Parker bu sefer IPX6, IPX8 ve IPX9K sertifikalarıyla uyumlu, iç çap 4 ve 5,5 mm boyutlarında etilen propilen dien monomer (EPDM) ısıtılmış borularıyla karşınızda. Parker ayrıca DEF doldurma hatları ve kapalı karter havalandırma (CCV) sistemlerinde özel boyutlarda kullanılanlar gibi motor üzeri ısıtılmış hatlar için birçok özel çözüme sahip. Parker'ın SCR hortumları, hortumun ve teçhizatın aynı sürekli-değişken-resiztans kablo ısıtıcı içerikleriyle ısıtıldığı bir elektrikli ısıtma sistemi kullanır. Şirket, bu yöntemle elektrikli parçaların ve elektrik bağlantılarının azaltılması ve böylece güvenilirliğin artırılmasının
64
Eylül - Ekim 2017
hedeflendiğini belirmiştir. Elektrikli ısıtıcının esnek ve uyumlu olması üretim esnasında değişiklikler yapılabilmesini sağlar. Parker, böylece daha geniş performans serileri ve/veya daha geniş uzunluk gibi ihtiyaçları karşılayabilecek SCR boru takımlarının üretiminin mümkün olduğunu belirtiyor.
Parker SCR hortum tasarımının tescilli bir özelliği de yüksek-ısı ortamındaki teçhizatların, ısıtıcı unsurların ve elektrikli bağlantıların gizli termoplastikle kaplanmasıdır. Bu kaplama teçhizatı hasarlardan korur ve su geçirmezdir. Şirket, boruların bu sayede çok çeşitli ortamlar için uygun olduğunu belirtmektedir.
Parker, hortumların müşteri performans gereksinimleri ve dozajlama sistemi şartları dikkate alınarak en uygun hale getirildiğini ifade etmiştir. Isıl performans, takım uzunluğu boyunca dahi ısıtmanın olduğundan emin olunması için dengelenir ve güç yoğunlukları farklı dozajlama sistemleri için özelleştirilebilir. Çözülme performansı ve nihai boru takımları uzunluklarının yalnızca dozajlama sisteminin mevcut maksimum gücü tarafından sınırlandırıldığını belirten Parker, 12 ve 24 VDC sistemlerinin standart olduğunu da eklemiştir.
Parker SCR boruları, son kullanıcı tarafından özelleştirilebilecek olan birçok teçhizat, elektrikli bağlantı parçası ve genel uzunluk seçeneklerine sahiptir. Şirket, standart 6 mm'lik naylon hatların kısa zaman çizelgelerini karşılayabilmesi için birçok farklı uzunlukta üretilebileceğini belirtmiştir. Borular, Parflex Divizyonu tarafından Ravenna, Ohio'da üretilmektedir.
www.hidrolikpnomatik.com
FİRMA-ÜRÜN
Sıcak Ortam Uzmanı Balluff'tan IO-Link Özelliğine Sahip Kızılötesi Sıcaklık algılayıcısı Algılayıcı uzmanı Balluff, IO-Link ara yüzüne ve iki anahtar çıkışına sahip yeni bir BTS kızılötesi sıcaklık algılayıcısı geliştirdi. Bu cihaz erişilemeyen veya riskli yerlerde dahi 250 ila 1250 °C arası sıcaklıkların takibini yapabiliyor, hareketli sıcak nesneleri tespit edebiliyor ve sıcaklık değerlerini kaydedebiliyor, üstelik tüm bunları temassız olarak yapıyor. IP67 korumasına sahip dayanıklı M30 paslanmaz çelik çerçeveli olan bu yüksek ısı termometresi düz metin biçiminde bilgileri gösteren ve akıllı telefonlardaki gibi otomatik ekran oryantasyonuna sahip olan çok fonksiyonlu bir ekran sunan bu
www.hidrolikpnomatik.com
biçimdeki ilk cihaz. İki anahtar çıkışının yanında, bu yüksek ısı ölçer uzaktan parametre belirleme için IO-Link ara yüzü ve kumanda ya da kontrol paneliyle doğrudan veri alışverişi sunuyor. Analog bir 4...20 mA çıkışı da opsiyonel olarak sunuluyor. Çeşitli ayarlama imkanları ve fonksiyonlar kullanıcı için çok çeşitli uygulamalara olanak sağlıyor. Çelikhaneler, dökümhaneler, demircilik, seramik sektörü ve cam fabrikaları bu uygulamaların en iyi örnekleri arasında yer alıyor.
Eylül - Ekim 2017
65
FİRMA-ÜRÜN
LEROY-SOMER, Commander ID 300, IMfinity® motorları için yeni entegre varyatör
®
Commander ID 300, IMfinity motorları için yeni entegre varyatör Leroy-Somer’in elektronik değişken hızlardaki uzmanlığının, kanıtlanmış elektrik motorlarının üretiminde süregelen tecrübesiyle birleşmesinin bir sonucu olan Commander ID300, IMfinity® asenkron motor kontrolü için optimize edilmiş yeni bir entegre varyatör çözümüdür. Bu dağıtık sistem; performans ve güvenirliği bir araya getirerek; süreç, üretim ve iç-lojistik aplikasyonları için uyarlanmış çözümler sunuyor. Endüstri 4.0’a geçiş sürecinde, üretim giderek daha karmaşık ve zorlu bir ortamda gelişmektedir. Bunun sonucunda şirketler; kalite, risk yönetimi, donanım performansları ve standartlara uyum gibi konulara daha fazla odaklanma ihtiyacı duymaktadırlar. Leroy-Somer, bu stratejik zorluklara cevap vermek için, 0,25 - 7,5 kW arası IMfinity® asenkron motor kontrolü için optimize edilmiş yeni bir entegre varyatör olan Commander ID300’ü tasarladı. Dağıtık bir sistem olması sayesinde, motor-varyatör bileşimi yüksek ve dinamik bir performans ve üstün düzeylerde verim sunmaktadır. Dağıtık konfigürasyon, makine ve fabrika tasarımında daha yüksek esneklik sağlamaktadır. Diğer avantajları arasında; kabin gerektirmedi-
66
Eylül - Ekim 2017
ğinden mekandan tasarruf, varyatör ile motor arasında kablolara ihtiyaç duyulmaması sayesinde düşük toplam maliyet, daha düşük güç kayıpları ve daha düşük elektromanyetik parazit gelmektedir… Commander ID300, IMfinity® motorunun kanıtlanmış mekanik yapısı sayesinde sapasağlamdır. Bu sağlamlık, güç ve kontrol için yeni nesil elektronik bileşenlerin kullanımıyla artırılmıştır. Commander ID300, yüksek düzey-
de bir performans sunmak adına makine ve süreç performansını optimize eden gelişmiş özelliklere sahiptir: tümleşik PLC, fieldbus iletişim, ekstra giriş/çıkış ya da basınç regülasyonu için bir pompa programı gibi ön ayarlı konfigürasyonlar (sabit basınç / değişken akış). Motor performansı; optimize edilmiş start torku, hızlı geçici rejimde yüksek dinamikler ve tüm hız aralıkları boyunca manyetik akı vektör kontrolü kullanılarak sabit torkta ça-
www.hidrolikpnomatik.com
FİRMA-ÜRÜN Seviyesi 3) ve PLe (Performans Seviyesi e) ile uyumlu olması için tümleşik emniyeti fonksiyonlarını entegre hale getirir. Ayrıca motor da termal koruma sayesinde aşırı yüklenmelere karşı korunur. Üstelik opsiyonel fren kartı, fren direnci ve güç kaynağı üzerinde tam kontrolü sağlar. Geniş özellik ve seçenekleri dolayısıyla, Commander ID300 hızlı ve sorunsuz çalıştırmayı sağlayan “kullanımı kolay” bir çözümdür. Örneğin, montaj sırasında, fabrikada yapılabilen çok sayıda mekanik adaptasyon ve bağlantı sayesinde zamandan tasarruf
sağlanabilir. Ayrıca sistem; kurulumu, konfigürasyonu ve arıza teşhisini kolaylaştırmak için uygulamaya bağlı olarak sezgisel kurulum ve önceden belirlenen ayarlar sağlamaktadır. Standart endüstriyel ortamlar için tasarlanmış bu ‘hepsi bir arada’ çözüm; imalat, süreç ve iç-lojistik sektörlerindeki uygulamalar için idealdir. Commander ID300, Leroy-Somer’in premium hizmeti olan Express Availability kapsamındadır ve yedek parça ve depo gereksinimlerini en aza indirerek hızlı teslimat sağlar.
lışma dahil olmak üzere otomatik kalibrasyon ve fabrikada yapılan varyatör kurulumu ile garanti altına alınmıştır. Commander ID300, IES2 (EN 61800-9-2) sistem sınıflandırmasından daha yüksek verimlilik standartları sağlayarak enerji tasarrufunu geliştirir. Varyatör ayrıca önemli atalet periyotlarına sahip uygulamalar için düşük güçlü bir stand-by moduna sahiptir. Commander ID300, modüler bir konsept üzerinde tasarlanmıştır: seçenek ve adaptasyonlar arasından geniş tercih imkanı, makine mimarisiyle uyumlu konfigürasyona imkan sağlar. Sistem ayrıca, maksimum uyarlanabilirliği sağlayacak şekilde dinamik frenleme ve/veya dişli için çok konumlu 3000 aralığından bir FFB ile birleştirilebilir. Bu arada emniyet de gözden kaçırılmamıştır: kullanıcıları korumak ve makinenin duruş süresini en aza indirmek için Commander ID302 sürümü, en yüksek emniyet standartları olan SIL3 (Güvenlik Bütünlüğü www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
67
FİRMA-ÜRÜN
Enerji Depolama: İşletmeleri Güç Verimliliğiyle Şekillendirmek Enerji piyasası elektriğin hangi kaynaktan sağlandığının ve nasıl kullanıldığının kolaylaştırılması ve izlenmesiyle son yıllarda on misli büyümüştür. İklim değişiklikleri, yenilenebilir kaynaklara yönelik enerji seçimlerimiz konusunda bizi daha duyarlı hale getirirken, teknoloji; akıllı izleme sistemleri ve mobil batarya paketleriyle kamu hizmetleri pazarına da girmiştir. Bu durum, bizim tüketiciler olarak değişen enerji zeminini kucakladığımızı gösterirken, işletmelerin neden bunu benimsemediği sorusunu da akıllara getirmektedir. Taleplerden dolayı gereğinden fazla çalıştırılan güç şebekeleriyle, işletmeler özellikle talebin arzdan fazla olabileceği durumlarda kendi güç kaynaklarını kontrol edecek gerekli adımları atarak bu baskının hafifletilmesinde rol oynamalıdır. Akü depolamanın azalan maliyeti, hem ticari kullanıcıların hem de tüketicilerin enerji kullanımları ve faturalarını kontrol etmelerine daha fazla vererek, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve şebeke denkliğini arttırmak için uygun zamanlı bir fırsat yaratmaktadır. Bu durum da, şu halde Birleşik Krallık’taki eskimekte olan güç şebekesini güçlendirme ve güvenli hale getirme potansiyeline sahiptir. Ticaret sahnesinde yatırım yapmak çevreyi kurtarmaya yardım etme çağrısının ötesindedir - akü depolama sistemlerini işletme içinde depolama ve enerji kapasitesini izlemede geçerli ve uygun bir yaklaşım haline getiren gerçek iş faydaları mevcuttur, bu da bir bütün dahilinde hem işletme hem de toplum için dönüşümsel değişikliğin kapılarını açacaktır. İşletmeleri Güçlendirmek Yerinde enerji depolama sistemleri iş yerinin sorunsuz bir şekilde çalıştırılmasını sağlamaktadır.
68
Eylül - Ekim 2017
Önümüzdeki Engel Nedir?
Faturaları ve tedarik risklerini yedek güç olarak kontrol ederek ticari ve endüstriyel işletmelerin daha sürdürülebilir hale getirme yeteneği enerji verimliliğinin en üst noktasıdır. Buna rağmen akü depolamanın en bariz avantajı esnekliğidir, bu da akü depolamayı pompalanan hidroelektrik veya doğal gaz rezervleri gibi daha yavaş fakat daha yüksek kapasiteli enerji depoları için ideal bir tamamlayıcı haline getirmektedir. Bununla birlikte, akü depolamanın çoklu faydaları bulunmaktadır, bunlar; güç şebekesinin stabilitesinin arttırılması ve yenilenebilir enerjiyi emecek arttırılmış kapasite, güç jeneratörleri için geliri azami masrafları asgari seviyeye çekme fırsatı, doğal afetler veya ana şebekenin kaybolması halinde bile daha dirençli yerel şebekeler ve tabii ki şirketler için ayak izlerini karbonize etme fırsatıdır. Enerji depolamaya yatırım yapmak şirketlerin işletimsel masraflardan tasarruf etmelerini, ek gelirler yaratabilmelerini ve ciddi anlamda direnci temin etmelerini sağlamaktadır. Şebekelerin yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemeye başlamasıyla, pek çok işletme şebeke elektriğinin kesilmesinden kaynaklanan finansal kayıpları veya üretkenlikteki aksaklıkları karşılayamamaktadır. Depolamayla birlikte, toplayıcılarla birlikte çalışan işletmeler sadece kendilerini korumakla ve elektrik faturalarını azaltmakla kalmamakta, aynı zamanda yatırımı da karlı hale getirmektedir çünkü bu işletmeler şebeke yan hizmetlerini de satabilmekte ve yeni bir gelir alanı yaratabilmektedir.
Britanya’da bulunan pek çok işletmenin farkına varmadığı şey– ister güneş paneli, ister klima ister dondurucu olsun – tesiste bulunan enerjiyi depolamanın sahip olunan ve enerjiyi hem üreten hem de kullanan varlıkların değerini hızla arttırmada kullanılabilecek bir yöntem olduğudur. Bu yüzden, daha fazla yöneticinin enerji yatırımına daha fazla yatırım yapma şansını neden değerlendirmediği sorusu akılla gelmektedir. Özetle, bu teknoloji ticari perspektiften bakıldığında pek anlaşılmamaktadır. Bu teknolojinin çok sayıda faydası olmasına rağmen, verimli enerji depolamasının meyvelerini uygun bir şekilde toplamak için işletmeler yatırım yapmalı ve akülerin organizasyonların alt yapısına entegrasyonuna dahil olan karmaşık yapıları anlamak için çalışmalıdır. Bununla birlikte, kapsayıcı bir stratejiye entegre olduğunda, depolama organizasyon içinde öz yeterliliği bir üst seviyeye taşıyacaktır. Toplumumuz gitgide elektrik enerjisine bağımlı hale gelirken, akıllı teknolojilerinin en yoğun zamanlarda arzı dengeleyebilmesini sağlamak için daha fazla çaba harcanmalıdır. İşletmeler işte tam bu noktada devreye girmektedir. Enerji depolama, şirketleri masraflarını optimize etme konusunda desteklemekte ve gelecek için onlara esneklik sağlamaktadır. Daha akıllı ve çevre dostu bir enerji şebekesine geçişi desteklerken işletmeleri elde edilecek ekstra gelirler konusunda eğitmek ve bilgilendirmek için işletmelerle birlikte çalışan gelişmiş toplayıcıları halihazırda görmekteyiz. Değişimin istikameti evrilmeye devam ederken, fosil yakıtların rekabet
www.hidrolikpnomatik.com
FİRMA-ÜRÜN
Seksiyonel Yön Kontrol Valfleri SN-6 YOULI, hidrolik kontrol valfi üretimine 1975 yılından bu yana, tam 30 yıldır kendini adamış ve yön kontrol valfi, pilot kontrol valfi, hidrolik pilot kontrol valfi ve akış kontrol valfi sağlayan, profesyonal bir hidrolik basınçlı tahliye valfi üreticisidir. YOULI sürekli olarak üretim standartlarını geliştirmekte, bu da şirkete kalite kontrolü üzerinde hakimiyet kurma şansı vermektedir. Üretimin her aşamasında, teknisyenler detaylara titizlikle dikkat eder ve YOULI ürünlerinin en iyi hassasiyet toleransını sağladıklarından emin olurlar. Dilimli yön kontrol valfleri, hidrolik devre sisteminini çözmek için çok fonksiyonlu kontrol valfi yöntemi sunmaktadır. Kompakt yapı tasarımı, düşük basınç düşüşü ve yüksek
www.hidrolikpnomatik.com
kullanım yöntemleri sunmaktadır. Tüm müşterilerimizin ihtiyaçları için, yüksek kalite ve hassasiyette yön kontrol valfleri sunmaktayız. • Kompakt yapı. Düşük basınç düşüşü. • Uzun servis ömrü. Yüksek verimlilik • Manuel, havalı, hidrolik ve elektro-hidrolik gibi farklı kullanım yöntemleri • Çeşitli port ve devre valfleri seçimi • Yüksek hassasiyetli makara, uzun dönemli hassasiyet için sertleştirilmiştir. verimlilikle birlikte dilimli yön kontrol vanalarının en önemli özelliklerinden bir tanesidir. Dilimli val, manuel kontrol, hidrolik kontrol, elektro-hidrolik ve havalı kontrol gibi
• Plaka altı yerleştirme www.tw-youli.com
Eylül - Ekim 2017
69
FİRMA-ÜRÜN
Parker, CDAS ve OFAS kurutucularıyla karşınızda Doğru hava kalitesi ve maksimum performansı elde etmek için filtre entegre edilmiş kurutucularıyla yepyeni bir seri Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin, filtre entegre edilmiş kurutucularıyla tamamen yeni bir seri sunuyor: Parker Zander CDAS (Temiz Kuru Hava Sistemi) ve OFAS (Yağsız Hava Sistemi yenilikçi teknolojisiyle öne çıkıyor; uygun hava kalitesi ile etkili bir kullanım elde etmenizi sağlıyor. Her iki sistem için de hava kalitesinin ISO 7183 ve ISO 85731 standartlarına uygunluğu 3. parti kurumlar tarafından onaylanmıştır. Ayrıca OFAS, yağlı ve yağsız kompresörlerden gelen yağı da Sınıf 0 kalitesine çevirir. Bu hava kalitesi, kritik uygulamaların kullanımı için en kaliteli havayı yağsız kompresör maliyetinin çok daha altında fiyatlarla sunar. CDAS ve OFAS sistemlerinin ikisine de Parker domnick hunter OIL-X’in son teknolojisine sahip gelişmiş filtreleri entegre edilmiştir. Bu yeni nesil kurutucular, normale göre daha uzun zaman dilimlerinde bile yüksek performans elde edecek şekilde tasarlanmıştır. Verim ve üretkenlik konusunda sektöre yeni standartlar getiren bu kurutucuların özel yüksek dayanımlı kurutucu tüplerine slika jeller snowstorm adı verilen kar fırtınası şeklinde özel doldurma yöntemiyle doldurulur ve slika jellerin aralarında oluşacak boşluklar minimuma indirilir. Böylece slika jel yoğunluğunu artırılır, boşluk oluşma etkisini engeller, uygun yoğuşma noktasını garanti eder ve kompresörün enerji tüketimini azaltarak basınç farkını azaltır. Azalan servis süresi, yedek parçalarda daha fazla sadelik, maksimum çalışma süresi, daha uzun bakım dö-
70
Eylül - Ekim 2017
nemleri ve daha uzun kullanım süresi sayesinde minimum toplam maliyeti ve en iyi fayda - maliyet oranını sağlar. Tasarruf ve verimlilik yüksek performansla buluşuyor: Parker Zander, CDAS ve OFAS kurutucularıyla tasarruflu, verimli, kaliteli, fonksiyonel ve uzun ömürlü olma özelliklerinin olabilecek en iyi kombinasyonunu sağlamak amacıyla basınçlı hava kurutma ve filtreleme sistemlerini yeniden tanımlamıştır. En yeni enerji tasarrufu teknolojileri her ünitede standart olarak yer almaktadır. Gelişmiş basınçlı hava akışı şekli ve eşsiz filtresiyle, sabit bir düşük basınç farkı oluşturur. Özellikle düşük enerji tüketimi ve daha düşük işletme masrafları için bu çok önemlidir. İki sistemde de kullanılan filtreler, Parker domnick hunter tarafından geliştirilen en yeni OIL-X teknolojisine sahiptir. Bu teknoloji, Parker Zander CDAS ve OFAS kurutucu serileriyle birlikte geliştirilmiştir ve dört farklı şekilde mevcuttur (su seperatörü, coalescing-hat filtresi, partikül tutucu ve aktif karbon filtre). Tüm ünitelerde enerji tasarrufu teknolojisi standart olarak bulunduğu için CDAS ve OFAS hem enerjiden hem paradan tasarruf etmenizi sağlar. Kurutucu kullanımını, dış ortam şartlarına ve basınçlı hava ihtiyacına göre otomatik olarak ayarlar. Böylece en uygun enerji tüketimini ve kurutucudan maksimum verim elde edilmesini sağlar. Sonuçta daha az bakım ihtiyacı ve %85'e kadar varan enerji tasarrufu ile son derece düşük enerji maliyeti ortaya çıkar. Üstelik,
www.hidrolikpnomatik.com
FİRMA-ÜRÜN tam geçişli (küresel) vanalar minimum basınç kaybıyla hava akışını sağlar ve sistemin yaratacağı basınç farkını minimuma indirir. Böylece kompresörün enerji tüketiminin önemli ölçüde azaltılmasına yardımcı olur. Ayrıca, kurutucu içerisine slika jeller snowstorm adını verdiğimiz kar fırtınası doldurma yöntemiyle doldurulmuştur. Böylece, genel işletim maliyetini azaltarak eşi bulunmaz bir 5 yıllık kullanım ömrü sunar. CDAS ve OFAS sistemlerinin kurulumu, kullanımı ve bakımı oldukça kolaydır. İki sistem de, kullanım durumları ve sistem durumu hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlayan geniş HMI görüntüleme ekranlarına sahiptir. Kurutucu ayarları, özel ekipmanlara ihtiyaç duyulmadan en düşük kullanım basıncına kolayca ayarlanabilir. Üstelik, vidalı üst kapağı kurutucu tüplerine kolayca ulaşılmasını sağlayarak özel aletlere ihtiyaç duyulmaksızın son derece hızlı bir şekilde slika jel değişimi yapılmasını sağlar. CDAS ve OFAS sistemleri üretim güvenliği ve gönül rahatlığı sağlar. Makinaların sağladığı havanın ISO 8573-1 standartlarına uygunluğu 3. parti yetkili kurumlarca onaylanmıştır. Üstelik OFAS, yağlı ve yağsız kompresörlerin hatta verdiği yağı da filtreleyerek gene 3. Parti yetkili kuruluşlar tarafından onaylanmış sınıf 0 hava kalitesine şartlandırır. Aşınmadan korunan kolonlar, uzun bir kullanım süresi ve 10 yıllık garanti sağlar. Parker Adsorpsiyon Sistemleri - Üretim Müdürü Stephen Stewart, konuyla ilgili ayrıca şu sözlere de yer vermiştir: "CDAS ve OFAS kurutucu sistemleriyle basınçlı hava şartlandırılmasını yeniden tanımladık." "Sistemler, son derece etkili ve üstün hava kalitesi sağlarken aynı zamanda çevre dostu ve enerji tasarruflu teknolojileri standart olarak sunar. Hem CDAS’in hem de OFAS’ın, uzun kullanım süresi ve düşük maliyeti bir araya getirerek sektör için yeni bir mihenk taşı olduklarını gösteriyor." Her iki sistem de Şubat ayının başında siparişe hazır olacaktır. Detaylı bilgi için web sitemizden; www.parker.com bilgi alın.
www.hidrolikpnomatik.com
Eylül - Ekim 2017
71
FİRMA-ÜRÜN
Bosch Rexroth’tan Mobil Araçlar İçin Elektronik Kontrollü Hidrolik Çözümler Günümüzde mobil araçlardan beklentiler bir hayli arttı. Şimdi çevreye daha duyarlı, düşük maliyetli, verimliliği ve konforu artıran yenilikçi çözümler aranıyor. Bosch Rexroth, benzersiz ürün çeşitliliği ve yıllara dayanan tecrübesiyle mobil araç üreticilerine doğru hidrolik ve elektronik çözümler sunuyor. Elektronik kontrollü beton pompası, kamyon üstü beton pompası uygulamalarında hidrolik pompanın elektronik olarak istenen beton debisine orantılı olarak kontrol edilmesini ve aracın motor devrinin gerekli olan güce göre otomatik olarak ayarlanmasını sağlıyor. Ayrıca otomatik bom açma, bom hareket kontrolü ve araç devrilmesini önleyen moment kontrolü gibi fonksiyonları da içeriyor. Sistemde, Bosch Rexroth’un Elektronik kontrollü pompa, Elektronik kontrol ünitesi, Display, Bom üzerine takılan açı sensörü/linear encoder ve Basınç sensörleri gibi komponentleri yer alıyor. Sistem, hidrolik kontrollü beton pompalarına göre yakıt tüketiminde büyük oranda tasarruf sağlarken, düşük beton basma debilerinde aracın devrinin düşmesi sayesinde gürültü seviyesinde ve parça aşınmalarında azalma gerçekleşiyor. Bu teknoloji, Betonstar ‘Smartscar’ prototip beton pompası çalışmasında kullanıldı. Çiftçinin işini kolaylaştıran teknoloji Elektrohidrolik çeki kontrolü ise traktörlerde kullanılan hidrolik çeki sistemlerinin çeki kuvvetine ve/veya çekinin toprağa girme derinliğine bağlı olarak kontrol edilme-
72
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
FİRMA-ÜRÜN çalışması Prototip traktörde, elektrohidrolik çeki sistemi devreye alındı. Otobüslerde tasarruflu soğutma
sini sağlıyor. Hidrolik kontrollü sisteme göre en önemli avantajlarından biri, toprağın operatörün paneldeki seçimine bağlı olarak ister tamamen çeki derinliğine ister tamamen çeki kuvvetine isterse bu iki değerin istenen yüzdelerde karışımını alarak çeki kontrolü sağlaması. Operatörün istediği çeki kuvveti ve çeki yüksekliğini panel üzerinden ayarlamasıyla toprak otomatik olarak sürülüyor.
www.hidrolikpnomatik.com
Diğer bir değişle, toprağın homojen bir şekilde sürülmesi sağlanıyor. Operatöre konforlu ve hızlı sürüş imkanı veren yeni teknoloji aynı zamanda çeki kuvvetinin sürekli olarak yazılımla kontrol edilmesi sayesinde yakıt tüketiminin düşmesi ve aracın toprak üzerinde patinajını önleyerek lastik ve diğer komponentlerin kolay aşınmasını engelliyor. Pi Makina’nın ‘PiTrak’ prototip
Elektronik kontrollü hidrostatik fan tahrik sistemi, aracın motorunun optimum çalışma sıcaklığında çalışabilmesi için soğutma fanını motor bölmesinde bulunan sıcaklık sensör verileri değerlendirilerek tahrik ediyor. Sabit deplasmanlı pompa kullanılan sisteme göre; fan hızının motor devrinden bağımsız olması, yakıt tüketiminin yüzde 15’e varan oranla düşmesi, CAN-Bus üzerinden veri transferi ve hataların değerlendirilmesi, birden fazla sıcaklık sensör verisinin yazılım ile analiz edilebilmesi, daha küçük bir yağ soğutucusunun kullanılabilmesi ve eksenel pistonlu pompa sayesinde servis süresinin 2 kat daha uzun olması gibi avantajlar sunuyor. Bazı Cummins ve MAN motorlu Otokar otobüslerinde halen bu soğutma sistemi kullanılıyor.
Eylül - Ekim 2017
73
74
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
75
76
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
77
78
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
79
MAKALE
Lineer Aktüatörlerle İlgili Gerçekler Bu Makale Parker Hannifin tarafından hazırlanmıştır.
Doğrusal hareket, tüm endüstriyel sektörde fabrika otomasyonu, ulaşım, ambalajlama, yaşam bilimleri gibi birçok alanda kullanılır. Pnömatik, hidrolik ve elektromekanik teknolojiler lineer tahrik sağlamanın önde gelen seçenekleridir. Bu teknolojilerin seçimi ve kullanımı büyük oranda kullanıcının teknik bilgisinden, bütçesinden, mevcut enerji kaynaklarından ve performans dengesi ile farklı yaklaşımların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesinden etkilenir. Örneğin pnömatik aktüatörler yüksek güçte çıkış sağlamaz ancak uygun maliyetli, kolay başlangıç çözümü gerektiğinde kullanışlıdır. Hidro-
80
Eylül - Ekim 2017
lik lineer aktüatörler çok fazla gürültüye ve akışkanların sızmasına neden olabilir ancak hassas kontrol gerektiren yüksek güçlü uygulamalar için idealdir. Elektromekanik aktüatörler yüksek enerji gereksinimine sahiptir; kurulumları ve bakımları zordur. Ancak kompleks, çok eksenli hareket kontrol uygulamalarında tercih edilirler. Pnömatik Yakın zamanda yaklaşım ve lineer konum sensörlerinden konumsal geri besleme özelliği dahil olmak üzere pnömatik tasarımda bazı iyileştirmeler oldu. Daha iyi kirletici madde sızdırmazlığı, dış birikintileri uzaklaştıran tek-
noloji ve geliştirilmiş yüzey kaplama pnömatik lineer aktüatörlerin gıda işleme ve ambalajlama gibi temizleme gerektiren zorlu ortam ve uygulamalarda daha sık kullanılmasını sağladı. Basınç kayıpları ve havanın sıkıştırılabilme özelliği bazen diğer lineer teknolojilere göre pnömatiğin verimliliğini azaltır. Pnömatik sistemler genellikle diğer sistemlere kıyasla çok daha az güç sağlayarak düşük basınçlarda kullanılır. Hızı ise saniyede birkaç santimetreden 150 cm/sn'ye kadar değişiklik gösterir. Güç çıkışı maksimum basınç oranına ve ilgili silindir çapına bağlıdır: genellikle pnömatik aktüa-
www.hidrolikpnomatik.com
MAKALE
törler, yaklaşık 80 N ila 80425 N için 12 mm'den 320 mm'ye kadar değişiklik gösteren ile maksimum 10 bar basınç oranına sahiptir. Hidrolik aktüatörlerin çoğu, yaklaşık 12 mm ile 355 mm arasında değişen çaplar ile 210 bar pnömatik basınç oranına sahiptir. Bu oranlar 220 N ila 171.000 N değerinde güç anlamına gelir. Hidrolik Hidrolik sistemler yüksek güç çıkışı ve sıkı kontrol gerektiren zorlu uy-
www.hidrolikpnomatik.com
gulamalar için uygundur. Ancak gürültüye neden olabilir ve doğru bakım yapılmadığında sızdırma yapabilir. Pnömatik sistem hava sızdırırsa verimlilik düşer ancak hidrolik sistem sızdırma yaparsa sıvı kaybı olur. Bu durumda temizlik sorunlarına, yakın çevredeki makine ve ürünlerin olası hasarına neden olabilir. Hidrolik sistemler akışkan deposu, motor ve pompalar, tahliye valfleri ve gürültü ile sıcaklık düzeylerini azaltmak için ekipmanları içeren ek parçalar gerektirir. Depodan akışkan
çekmek için tahrikli pompaya, maksimum sistem basıncını kontrol etmek için basınç emniyet valfine ve silindirin içine ve dışına hidrolik sıvı akışını kontrol etmek için yön valfine bağlanmaları gerekir. Basit iki konumlu hareket kontrolünden daha fazlasını sağlayan karmaşık hidrolik silindirler hareket sırasında mıknatıslardan yansıtılan elektrik sinyallerini üreten elektronik sensörlerle donatılmıştır. Sinyal silindir strokunun yanı sıra piston konumunun yerini belirler ve bu sin-
Eylül - Ekim 2017
81
MAKALE rimlilik için rulmanları vida eksenin 1 tam dönüş mesafesine biner. Bilyalı somun; bilyalı vida ve somun dişleri arasında dönen çelik bilyaların bir veya daha fazla devirini kullanır. Düz bilyalı vidalar daha yüksek kritik hızlar sunarken haddelenmiş bilyalı vidalar daha düşük maliyetlidir. Bazı modellerde, yeniden tasarlanan devirli bilyalı vida boruları bilyalı somun ucundaki yağ sızdırmazlığı dahil olmak üzere özellikle vidalar için tasarlanmıştır ve gürültüyü 7 dB'e kadar düşürür. Rulo vidalar yal, piston hızını veya hızlandırmayı belirlemek için kullanılabilir. Elektromekanik Döner (dairesel hareketli) motor tarafından güç sağlanan elektromekanik lineer hareket sistemleri şu dört adet döner güçten lineere dönüştürme sistemlerinden birini kullanır: bilyalı vida, rulo vida, trapez (kurşun) vida veya kayışlı tahrik. Ancak elektromekanik aktüatörlerin bir diğer çeşidi de lineer motordur. Lineer motor döner motora benzer ama motor bobinleri pistonu (forcer) oluşturur. Tasarıma bağlı olarak mıknatıslardan oluşan bir veya iki sıra mıknatıs manyetik rayı oluşturur. Döner motorda, rotor dönerken statör sabittir. Ancak lineer motorda ya piston ya da manyetik ray hareketli parça olabilir. Bu parça daha sonra uygun bir lineer rulman ile entegre edilir. Pistona elektrik akımı gönderildiğinde oluşan manyetik alan mıknatıs rayıyla etkileşime girer ve lineer motor taşıyıcısını arkaya ve öne hareket ettirir. Lineer motorlar 10 m/sn ve daha yüksek hızlarda 20 g'den daha büyük ivmesi ile yüksek dinamik performansına sahiptir. Lineer motorla-
82
Eylül - Ekim 2017
rın doğrudan tahrik özelliği sayesinde geri tepme, burulma açısının bozulması ve diğer konumlandırma hatalarına neden olacak mekanik parçalar içermez. Mikron altı çözünürlük ve tekrarlanabilirlik mümkündür ve motor doğrudan yüke bağlı olduğu için arızalanabilecek daha az parça vardır. Bu sayede uzun vadede değer kazanır ve dayanıklılığı arttırır. Genellikle ne tür bir lineer motor (demir çekirdekli, manşonsuz, demirsiz veya piezeo (kristal) motorlar) kullanılacağını uygulama gereklilikleri belirler. Bilyalı vidalar Konumlandırma masaları dahil olmak üzere lineer motor uygulamalarının çoğu motor torkunu lineer itme gücüne çevirmek için bilyalı vida kullanır. Yüksek itme gücü (9000 N'ye kadar) özelliğine sahiptir ve daha kısa strok uzunluklarında daha yüksek hızlar üretir (1,8 m/sn'ye kadar). Bilyalı vidalar 10 mm ila 50 mm'ye kadar hassas olabilir ve bazı üreticiler bu vidaları 100 ila 2500 km toplam kullanım ömrü hareketine sahip olarak sınıflandırır. Bazen %95 veya daha yüksek ve-
Bu bilyalı vidalardaki en yeni gelişimdir. En yeni rulo vidalar, somunda vidanın etrafında planet dişli görevini gören birden çok bilyalı rulman içerir. Rulo vidalar, %50'yi aşan görev döngüleri ve 1ila 2 G arasındaki ivmesiyle yüksek verimlilik sağlar. Genellikle strok uzunlukları 5 mm ila 2 m arasında değişir. Hızı ise 1,8 m/sn'ye ulaşabilir. Kısacası rulo vidalar bilyalı vidalarla aynı hızda çalışır ancak çok daha yüksek itme gücü kapasitelerine ve güç yoğunluğuna sahiptir. Rulo vidalar birçok küçük pres tezgahında ve enjeksiyon kalıplama makinelerinde kullanılır. Rulo vida teknolojisinin kötü yönü az bulunabilir olmasıdır. Bunun sebebi bu teknolojinin nispeten yeni olması, az üretici bulunması ve bu nedenle teslim sürelerinin ve fiyatlarının bilyalı vidalara kıyasla oldukça yüksek olmasıdır. Trapez vidalar Kurşun vida olarak da bilinen trapez vidalar, dairesel gücü doğrusal güce dönüştürme konusunda en basit ve en düşük maliyetli mekanizmalardandır. Bu vidalar, normal bir somun veya cıvata gibi vida dişlerinin üzerinden kayan plastik ya da bronz katı somunlardır. Ancak bilyawww.hidrolikpnomatik.com
MAKALE
lı rulman yatağı içermedikleri için yükü itmek için yalnızca motor enerjisinin %30 ila %50'sini aktarırlar. Geri kalan enerji sürtünme ve üretilen sıcaklık ile kaybolur. Sıcaklık, trapez vidaların görev döngülerini %50'den daha aza sınırlar. Tüm bunlara rağmen trapez vidalar düşük hıza ve %50'nin altında görev döngülerine ihtiyaç duyan ve dikey yük taşıma gibi motor gücü kapalıyken konumunu koruması gereken uygulamalar için kullanışlıdır. Kayışlı tahrikler Kayışlı tahrikler dairesel gücü doğrusal harekete çevirmenin bir başka yöntemidir. Bilyalı vidaların sunduğu birçok avantajı kayışlı tahrikler de sağlar. Ancak daha az hareketli parçaya sahiptir ve en az parça aşınması ile daha yüksek hız için kritik hız sınırlamaları yoktur. Bununla birlikte kayışlı tahrik tasarımları daha düşük tekrarlanabilirlik ve doğruluk
www.hidrolikpnomatik.com
oranına sahiptir. Aynı zamanda yük ve aktüatör durağanlığının üstesinden gelmek için şanzımanlı motor gerektirir. Kayış kopma mukavemeti sınırlamalarından dolayı itme gücü kapasitesi nispeten düşüktür. Yine de kayışlı lineer aktüatör genellikle daha az bakım gerektirir. Bazı ürün tasarımları taşıyıcıda gerilim sağlar. Kayışı gererken yükleri kaldırma ihtiyacını giderdiği için diğer tasarımlar aktüatörün boştaki uç parçasının gerilimini sağlar.
yeti yüksek olur. Hassaslığın öncelikli olmadığı durumlarda kayışlı tahrik işi daha ekonomik olarak gerçekleştirebilir. Uygulama parametrelerinin bir türüne öncelik vermek başka bir alandaki performanstan ödün verilebileceği anlamına gelebilir. Ancak yine de aktüatör ekipmanıyla ilgili son kararı vermeden önce tüm karar alma kategorileri dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
İyi düşünülmüş bir karar verme Tasarımcılar, lineer aktüatör seçerken Hassaslık, Beklenilen Kullanım Süresi, İş/Zaman Oranı ve Özel ihtiyaçlar (PETS) olmak üzere dört temel gereklilik kategorisini göz önünde bulundurabilir. Örneğin bir uygulama için hassaslığın en önemli etken olduğu düşünülüyorsa lineer tahrik veya hassas bilyalı vida bu iş için daha uygun olabilir. Ancak maliEylül - Ekim 2017
83
84
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
85
REKLAM İNDEKSİ ADEM KARDEŞLER
15
FOR SPA
67
MOOG
A.K.İçi
AKSOY HİDROLİK
5
GEM-FA
57-73
MOTTO MAKİNA
9
ALES ENDÜSTRİYEL
11
GÖKTÜRKLER ÇELİK
Ö.Kapak
MP HİDROLİK
2
ALFAGOMMA
17
HEMAŞ
59-71
OP SRL
65
ALUEXPO
76
HİDRO POWER
4
PEMAKS PNÖMATİK
1
AMB İRAN
79
HİDROKONTROL
3
PH HYDROULİC
23
ASC ENDÜSTRİ
13
HİDROKONTROL
25
PLATAVRASYA
74
BABACAN KAUÇUK
31
HİDROKONTROL
37
POLİMER EATON
39-41-43
BOBCWEB
87
HİDRO-STAR
35
POLİMER EATON
45-47-49
BURSA METAL İŞLEME
75
HP KONGRE
12
POWERTECH
85
CHANTO
Ö.K. İçi
İLMAK HİDROLİK
19
SKF
88
DUNLOP HIFLEX
27
KALİTE FUARI
78
SMART PROTECTIONS
55
DPH
32-33
KEÇE TİCARET
63
SMC PNÖMATİK
7
EREL OTOMOTİV
6
MBI
53
SON PIN
51
EROK HİDROLİK
29
MERT TEKNİK
A.Kapak
WIN FUARI
77
EURAL GNUTTI
69
MİKDİSPLAY
84
YOULI
21
Hidrolik&Pnömatik
Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi
ABONE FORMU Ad› Soyad› :......................................................... Ünvan› :.......................................................... Firma ad› :.......................................................... Uzmanl›k alan› :.......................................................... Adresi :.......................................................... ......................................................................................... Vergi Dairesi /No :........................................................... Tel/Fax :............................................................ O VISA O MasterCard Kart No:............................................................................. Son Kullanma Tarihi:.........................................................
Y›ll›k abonelik ücreti 60 TL.
GARANTİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR63 0006 2000 4590 0006 2010 24 AKBANK PERPA ŞUBESİ IBAN TR94 0004 6006 3388 8000 0312 06 TEB PERPA ŞUBESİ IBAN TR68 0003 2000 1270 0000 0112 54 YAPI VE KREDİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR32 0006 7010 0000 0072 3902 34 HALKBANKASI BEŞİKTAŞ IBAN TR21 0001 2009 7640 0010 0001 98 İŞBANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR76 0006 4000 0011 1880 1874 71
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› PK.34384 fiiflli / ISTANBUL - TURKEY Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 e-mail:info@hidrolikpnomatik.com www.hidrolikpnomatik.com
86
Eylül - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com
www.hidrolikpnomatik.com
EylĂźl - Ekim 2017
87
88
EylĂźl - Ekim 2017
www.hidrolikpnomatik.com