www.metalurjimalzeme.com
Metalurji&Malzeme Kasım - Aralık 2016
Fiyat›:10 TL
Say›: 2016/1
ISSN 1305-8665
Metalurji &Malzeme Teknolojileri Dergisi
Östenitik Paslanmaz Çelik Yüzeyine Uygulanan Kaplamaların Yüzey Pürüzlülüğünün İncelenmesi
Katmanlı Üretimin Gelişmesi ve Diğer Yöntemlerle Birlikte Kullanımı
Bitlis Pomzasından Toz Metalurjisi (T/M) Yöntemiyle Üretilen Numunelerin İncelenmesi
Sıcak Presleme Yöntemiyle Al7075/SiC Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzeme Üretimine
Presleme Sıcaklığının Etkileirnin Belirlenmesi
Tezmaksan’dan Uzaktan Makine Takibi ve Performans Ölçümlemesi Projesi; KAPASİTEMATİK
Konecranes “RailQ Ray Yolu Analizi” ile Güvenilir Sonuçlar
Bosch Rexroth Teknolojisiyle Sürekli Döküm Makineleri İçin Daha Fazla Esneklik
Metalurji&Malzeme Sektörünün Dergisi
Askaynak’tan Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık2016
1
KÜNYE
İÇİNDEKİLER Haber Beş yıldan bu yana süren Türkiye İnovasyon Haftası ilk meyvesini verdi TİM Başkanı:
Türkiye İnovasyon Sıralamasında 16 Basamak Yükseldi” 4 Rockwell Automation Bağlantılı Bir Madene Ulaşmanın Yollarını Anlatıyor 6 Ford Otosan AR-GE’den ODTÜ Kıbrıs’a Davet 9 “Sanayinin Geleceği, Akıllı Ürünler Üreten Akıllı Fabrikalarda” 10 KOBİ’lere ve Genç Girişimcilere AB Fonlarından Yararlanmak İçin 10 İpucu 11 Mitsubishi Electric, Sanayi 4.0’a Dijital Fabrika Konsepti e-F@ctory İle Yanıt Veriyor 12 Süper Sessiz Teknolojili Teksan Jeneratör Kabini İlgi Gördü 14 Yassı Çelik Sektörü, Sorunlarını Bakanlık Yetkilileri İle Paylaştı 15 İş Sağlığı ve Güvenliği’nin Ödüllü Sektörü Otomotiv Sanayii’nden Diğer Sanayi Kollarına Bilgi Desteği 16 Avrasya’nın En Önemli İmalat Sanayii Fuarı olan WIN EURASIA MetalWorking, Tüm Sac işleme Zincirini Tek Bir Çatı Altında Sunuyor 18 TAYSAD Başkanı Alper Kanca, EUROFORGE (Avrupa Dövmeciler Birliği'nin) başkanlık görevini devraldı 20 Kordsa Global Endüstri 4.0 ile Üretim Süreçlerini Güçlendiriyor 21 "Endüstri 4.0'ı Tribünlerden Seyretmemeliyiz" 22 Endüstri 4.0, Şimdiden Siber Korsanların İştahını Kabartıyor 24 Endüstri 4.0 ile Nitelikli İş Gücüne İhtiyaç Artacak 25 Endüstri 4.0 Araştırma Projesi Akıllı Sensörlerle Makine Takibi 26 Çelik ihracatçıları Chicago ve Houston’da 160 İş Görüşmesi Yaptı 28 80 Yıldır Blaser Swisslube 30 KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ VE OTOKAR YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ Y. KOÇ: “Altay Tankının Seri Üretimine Hazırız” 32 8 Milyar Dolarlık İhracat Hedefi, Katma Değeri Yüksek Mutfak Ürünleri İle Yakalanacak 34 3. Türkiye Robotbilim Konferansı Akademi ve Endüstri Dünyasını Bir Araya Getirdi 36 Tezmaksan’dan Uzaktan Makine Takibi ve Performans Ölçümlemesi Projesi; KAPASİTEMATİK 37
Firma ürün NSK’nin H3G Rulman Yağı %100 Gıdadan Elde Edilir 38 Bosch Rexroth Teknolojisiyle Sürekli Döküm Makineleri İçin Daha Fazla Esneklik 39 En Yeni Yüzey Frezeleri Paslanmaz Çelik Turbo Gövdelerin İşlenmesini Arttırıyor 40 STAUFF Form Güvenilir Bağlantılar Sağlayan Boru Şekillendirme Sistemi 41 Veri Yönetiminin İşletmeler İçin Faydaları 42 Dassault Systèmes’ten Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat Sektörleri İçin Yeni Endüstri Çözüm Deneyimi:
“Design for Fabrication” 43 Schneider Electric’ten Yeni Nesil Orta Gerilim Dağıtım Paneli “Premset” 44 Konecranes “RailQ Ray Yolu Analizi” ile Güvenilir Sonuçlar 45 Rockwell Automation’dan Studio 5000 Application Code Manager Yazılımı 46 Askaynak’tan Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü 48 Rexroth Teknolojisi, Sanayiye Hız Kazandırıyor 49 Parker Hannifin Zorlu ve Patlayıcı Ortamlarda Güvenli Kullanım İçin Kimyasal ve Akışkanlara Dayanıklı Solenoid Valfleri Sunuyor 50 Hidrolik Akış Hızı Daha Etkin Bir Şekilde Nasıl Kontrol Edilir 51
Makale Östenitik Paslanmaz Çelik Yüzeyine Uygulanan Kaplamaların Yüzey Pürüzlülüğünün İncelenmesi 52 Sıcak Presleme Yöntemiyle Al7075/SiC Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzeme Üretimine Presleme
Sıcaklığının Etkileirnin Belirlenmesi 56 Katmanlı Üretimin Gelişmesi ve Diğer Yöntemlerle Birlikte Kullanımı 68 Bitlis Pomzasından Toz Metalurjisi (T/M) Yöntemiyle Üretilen Numunelerin İncelenmesi 70 AKADEMİK YAYIN KURULU Prof. Dr. Cemal Meran Pamukkale Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Prof.Dr. Cuma Bindal Sakarya Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Hüseyin Çimenoğlu İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Prof.Dr. İbrahim Yusufoğlu İstanbul Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof.Dr. Kemal Altınışık Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Eroğlu Marmara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Remzi Gürler Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Serdar Salman Marmara Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü
2
Kasım - Aralık 2016
Prof. Dr. Taki Güler Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Tarık Baykara Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü
SEKTÖREL YAYIN KURULU Ahmet Akgündüz Genel Müdür Federal Döküm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Fatih Birbilen Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Kale Porselen Elektroteknik San. A.Ş. Hayri Efe Genel Müdür Aldöküm Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş. Levent Taş Genel Müdürü Fetaş Metalurji Yüzey İşlem Ürün San. Tic. Ltd. şti Mustafa Akyürek Fabrika Müdürü Anadolu Döküm A.Ş. Nejat Gümüş Genel Müdür Kiltaş Refrakter Malzeme San ve Tic Ltd. şti. Süleyman Zakuto Yönetim Kurulu Başkanı Rozak Demir Profil Tic. ve San. A.ş.
‹mtiyaz Sahibi Ahmet Pelit Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Selver Pelit Genel Koordinatör Emel fienyüz Genel Yayın Yönetmeni Ali Birim Editör Başak Pelit Yay›n Dan›flman› Aydan Çeker Yaz› ‹flleri Erdem Çağlayan Reklam Grubu Fahriye Ziyade Hafise Ergün Muhammed Hasan Alemdar Haz›rl›k&Tasar›m AjansMik Ltd. fiti. Grafik Tasar›m Mehmet Can Pelit Bask› fian Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Ka€›thane - ‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n
Yönetim Merkezi AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B. Blok Kat.11 No: 1928 Okmeydan› - fiiflli 34384 ‹stanbul - Turkey Tel:+90 212 222 93 71 (pbx) +90 212 320 80 32 - 33 Fax:+90 (212) 222 93 74 Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 • Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de ‹talya Temsilcisi CASIRAGHI INTERNATIONAL ADVERTISING Via Cardano 81 - 22100 Como (Italia) Tel. +39 031 261407 Fax +39 031 261380 www.casiraghi.info Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 sydneylai@ringier.com.hk web: www.metalurjimalzeme.com e-mail: info@metalurjimalzeme Metalurji&Malzeme Dergisi
Kasım - Aralık 2016 Say›: 2016/1
Fiyat›: 10 TL KDV Dahil ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1305-8665 © Metalurji&Malzeme Dergisi Baskı Yeri ve Tarihi: İstanbul - 16 Kasım 2016 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. Metalurji&Malzeme Dergisi Hakemli Dergidir. © Metalurji&Malzeme Dergisindeki yaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz.
www.metalurjimalzeme.com
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık2016
3
HABER
Beş yıldan bu yana süren Türkiye İnovasyon Haftası ilk meyvesini verdi
TİM Başkanı: “Türkiye İnovasyon Sıralamasında 16 Basamak Yükseldi” TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye İnovasyon Haftası Adana Buluşması’nda “Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında geçen yıl 58. sıradayken, bu yıl 16 basamak birden yükselerek 42. sıraya çıktık. TİM olarak inovasyonda başarıyı sağlamak için attığımız adımlar, birer birer hedefine ulaşıyor. Bunu ise dinamik gençlerimize borçluyuz” dedi. AKİB Başkanı Zeki Kıvanç: “İnovasyon Haftası ile herkesi değişime ve dönüşüme zorluyoruz. Sadece bireyleri değil şirketlerimizi de inovasyona uyumlu hale getirmeliyiz.” Zihin Haritaları sisteminin yaratıcısı eğitim danışmanı Tony Buzan “Alışılmışın dışında bir ulusun karşısındayım. Türklerin hayal kurduğunu gördüm ki bu çok ciddi bir iştir. Başarı için hayal kurmak gerek. İnovasyonun temelini bu oluşturur. Zihin haritasını liderlik ve inovasyon için kullanabilirsiniz” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) ev sahipliğinde ve Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Adana Buluşması’nın ikinci gününe, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de katıldı. İş dünyasının ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği Türkiye İnovasyon Haftası’nda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gerçek hayata uygulanmayan, ekonomiye dönüşmeyen ve ülke kalkınmasında yer almayan 4
Kasım - Aralık 2016
faydasız bilime Türkiye’nin ihtiyacı olmadığını söyledi. Bakan Zeybekci, “Türkiye’de ekonomi, siyaset, sanat, sosyoloji gibi her alanda inovasyon gerekiyor. Bunlar yapılmazsa tarihten silinir gideriz ya da yapmadığımız alanlarda körleşiriz” dedi. Türkiye’nin yıllar içinde 2 milyar dolarlık ihracatını 150 milyar dolara getirerek bir mucize yarattığının altını çizen Zeybekci, “Hammaddesi, dizaynı, patenti, finansmanına başkalarına bağlı olan bir dünyada Türkiye bu mucizeyi gerçekleştirdi. Ama mucize buraya kadardı. Bundan sonrası için ikinci faza geçmek lazım. İhracat kilogramını en azından Japonya ve Almanya gibi 4,5 dolar seviyesine çıkarmamız gerekiyor. Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat seviyesine yelken açması için bilim, sanayi, teknoloji, ekonomi gibi pek çok alanda katma değer yaratan taraf olmalıyız” dedi.
masına destek verecek Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de üretimde yüksek teknolojinin payının yüzde 15 seviyesine çıkarmak gerektiğini belirterek, “Türkiye’de Ar-Ge içinde özel sektörün payının artması sevindirici. Yapacağımız çalışmalarla TÜBİTAK da sizlerin Ar-Ge yapmasına destek verecek bir kurum haline getirilecek. Türkiye olarak dünyanın önceki üç sanayi devrimini geriden takip ettik. Ama yeni sanayi devrimine öncülük eden bir ülke olacağız” dedi. Adana’da sanayiye kayıtlı 3 binden fazla firma olduğunu, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunda da Adana’dan 15 firma yer aldığını vurgulayan Özlü, “Ama bu firmalardan sadece iki tanesinde Ar-Ge birimi var. Daha fazla Ar-Ge merkeziniz olmalı” dedi. Türkiye orta seviyede inovatif ülke grubuna yükseldi
TÜBİTAK, özel sektörün Ar-Ge yap-
www.metalurjimalzeme.com
HABER TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin Küresel İnovasyon sıralamasında 16 basamak birden yükseldiğini söyledi. AB İnovasyon Birliği 2016 Endeksi’ne göre Türkiye’nin “inovasyonda iddiası olmayan ülkeler” seviyesinden “orta seviyede inovatif olan ülkeler” grubuna yükseldiğini vurgulayan Büyükekşi, “İnovasyon performans artışı 20082014 arasında durağan seyreden Türkiye 2015’te yükselişe geçti. Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında ise 2015 yılında 58. sıradayken, bu yıl 16 basamak birden yükseldik ve 42'nci sıraya ilerledik. İnovasyonda başarıyı sağlamak için attığımız adımlar, birer birer hedefine ulaşıyor. Bunu ise dinamik gençlerimize borçluyuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Sizin gibi gençlere sahip bulundukça, bu vatan ve milletin, şimdiye kadar elde etmeyi başardığı zaferlerin üstüneçok daha büyük zaferler koyabileceğine şüphe etmiyorum’ demiş. İnovasyona coşkuyla, tutkuyla yaklaşan gençlerimiz, değişimden korkmayan, onun bir parçası olarak dünyayı değiştiren gençlerimiz. Sağ olun, var olun” dedi. Beş yıldan beri inovasyon haftasına 400 bin kişi katıldı İnovasyonun önemine farklı ülkelerden verdiği örneklerle dikkat çeken Büyükekşi,“Güney Kore bilgisayar işlemcilerinin kilogram başı ihracat fiyatı 3 bin 800 dolar, ülkenin toplam işlemci ihracatı ise 20 milyar dolar civarında. ABD’de ise telefonun kilogram başı ihracat fiyatı yaklaşık 750 dolar, ABD’nin ttoplam cep telefonu ihracatı da 11 milyar dolar. Almanya’nın eczacılık ürünleri ihracatında kilogram başı değeri 110 dolar ve toplam eczacılık ihracatı 76 milyar dolar. Türkiye olarak 1,44 düzeyinde olan kilogram başı ihracatımızı artırmak için tıpkı bu örneklerdeki gibi yüksek katma değerli ihra-
www.metalurjimalzeme.com
cat yapmalıyız. Bunun da yolu öncelikle inovasyondan geçiyor. Dün Adana’daki heyecanımızı 6 bin kişi paylaştı. Beş yıldan beri İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Gaziantep’te yaptığımız etkinlikleri 400 bine yakın kişi takip etti. Çabalarımız boşa gitmedi” dedi. AKİB İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana bölgesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında fabrikaları ile sanayileşmeye öncülük etti ama günümüzde arzu edilen noktada değil. Bölgemizin kendisini yeniden yapılandırmaya ihtiyacı var. En önemli unsur da inovasyon, yenilikçiliktir. İnovasyon Haftası ile herkesi değişime ve dönüşüme zorlamaktır. Sadece bireyleri değil şirketlerimizi de inovasyona uyumlu hale getirmeliyiz” dedi. “Türklerin hayal kurması, inovasyon için çok iyi” Türkiye İnovasyon Haftası Adana Buluşması’nın ikinci gününe, yenilikçilik ve yaratıcılık açısından bir düşünce aracı olan Zihin Haritaları sisteminin yaratıcısı eğitim danışmanı Tony Buzan katıldı. Akıl Haritasıyla Yaratıcılığı Serbest Bırakmak başlıklı konferans veren Tony Buzan, inovasyon ve yaratıcılık için hayal kurmanın önemine değindi. Buzan,
“Alışılmışın dışında bir ulusun karşısındayım. Pek çoğunuzun hayal kurduğunu gördüm. Hayal kurmak çok ciddi bir iştir. Dünyadaki okullarda hayal kurmak iyi midir, kötü müdür diye sorulur. Pek çok ülkede hayal kurmak kötü olarak düşünülürken, sizler iyi olarak değerlendiriyorsunuz. Yenilikçilik tartışmasında hayal çok iyidir. Aynı zamanda gereklidir. Hayal kurmadığınız sürece ölürsünüz. Öğrenmenin en önemli unsurlarından biridir. Hayal kurmak bilgiden daha önemlidir. Başarı için hayal kurmanız lazım. Aslında bu inovasyonun temelini oluşturuyor. Zihin haritası bu anlamda Türkiye’yi de destekliyor. Zihin haritasını liderlik ve inovasyon için kullanabilirsiniz. Dünyada insanlar beynini yüzde 1’in altında kullanıyor. Kötü değil iyi bir haber bu. Çünkü yüzde 1 ile idare ediyorsunuz ve yaşıyorsunuz. Ama yüzde 99 potansiyeliniz var. Beynimizi daha çok kullanırsak her şey mükemmel olacak” dedi. Zihin haritası için resimler ve renkler kullanın İnsanların yaratıcılıktan parti ya da sunum hazırlamaya, sorun analiz etmekten tatil organizasyonuna kadar milyonlarca iş için zihin haritasının kullanılabileceğini vurgulayan Buzan, “Zihin haritası yapmak için de önce kağıda küçük bir resim çizin. Sonra her yerde küçük küçük başka resimler yapın. Milyonlarca beyin hücresini kullanmak için semboller kullanın. Zira resimler binlerce söze karşılık gelir. Ve bu resim ve sembolleri de renklendirin. Çünkü renkler güç demektir. Hafızayı kullanmaya ve yaratıcılığınızı geliştirmeye yardımcı olur. Bir ağacın dalları gibi kavisli çizgiler çizin, düz çizgi çizmeyin. Ve bu dallarda anahtar sözcükler kullanın. Anahtar sözcükler zihin haritasında kilit rol oynar” dedi.
Kasım - Aralık 2016
5
HABER
Rockwell Automation Bağlantılı Bir Madene Ulaşmanın Yollarını Anlatıyor Değişken hammadde pazarları birçok maden operatörünü, ürün kurtarımını maksimize etmeyi ve gelişmiş işlem verimliliğini mümkün kılan çözümleri takip etmeye zorluyor. Maden şirketleri aynı zamanda gitgide artan bir kalifiye çalışan kıtlığıyla karşı karşıya kalmakta. Bu da daha iyi bağlantılı ve gelişmiş bilgi paylaşımı için yeni sistemleri ve teknolojileri bünyesine katma ihtiyacını doğuruyor. Bu problemler madencilik şirketlerinin güvenlik riskini azaltmasını, performanslarını artırmasını ve işlemleri daha iyi anlamasını gerektiriyor. Rockwell Automation, bağlantılı bir maden yaratımı yoluyla, operatörlerin bu hedefleri başarma yolunda izleyebilecekleri bazı temel adımları özetliyor. Operasyon ve bilgi teknolojilerinin birlikteliği, maden operatörlerinin veri yönetimini düzenleme, daha iyi iç görüler yakalama ve kurtarımları önceden görme şansı sunuyor. Bu birliktelik dağıtılmış noktalardan ve ekipmanlardan çeşitli verileri topluyor. Operatörler ve yöneticiler toplanan veriler sayesinde, günlük hedefleri yakalayabilirken varlık performansını ve işlem hacmini artırmaya kadar olan bütün operasyonlarda iyileştirme yapabiliyor. Madenin üretim altyapısından toplanmış olan aynı verinin çoğunda çıktıyı hiçbir şekilde etkilemeden varlık kullanımını ve enerji verimliliğini optimize etmeye yardımcı olabilecek daha net enerji raporlaması yapılabiliyor ve tahmini üre-
6
Kasım - Aralık 2016
tilebiliyor. Rockwell Automation Endüstriyel Madencilik, Metal ve Çimento Bölge Müdürü Paul McRoberts, “Bağlantılı bir madenin içindeki kontrolörler, akıllı cihazlar ve yazılım, size şimdiye kadar ulaşılamaz olan, makine ve proses veri noktalarının binlercesine erişim imkanı verebilir. Sensörler varlık performanslarını iyileştirmek için bilgilendirme ve proses oranlarını, akışı, yapışkanlığı ve diğer değişkenleri takip edebilir” dedi. Rockwell Automation bir taraftan da madencilik şirketleri ile çalışanlara operasyona dair gerçek zamanlı görüntü verebilmek adına çok amaçlı bir kontrol katı kurma üzerinde çalışıyor. Otonom madencilik, uzaktan izleme ve kontrol
çözümleri bütün tedarik zincirindeki tüm çalışan güvenliğini etkileyecek bir güce sahip. Modern, dağıtılmış kontrol sistemleri hızlı karar verebilme ve esneklik için tam anlamıyla entegre olmuş operasyonları mümkün kılıyor. Gelecekte oluşacak tedarik zinciri taleplerini bir şekilde karşılama ihtiyacı içinde yeni esneklikler kazanmaya çalışan şirketlerin, kontrol sistemlerine yer açmak için gereken tüm aksiyonları almaları gerekiyor. Tarihsel olarak birbirinden ayrılamaz olan sistemleri geliştirmek maden operatörleri için yepyeni bir operasyonel zeka ve artmış üretkenlik seviyesi ortaya çıkaracak.
www.metalurjimalzeme.com
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık2016
7
8
Kasım - Aralık 2016
www.metalurjimalzeme.com
HABER
Ford Otosan AR-GE’den ODTÜ Kıbrıs’a Davet Mühendis, yüksek mühendis ve doktora düzeyinde 1300 civarında çalışana sahip, Avrupa’nın ve dünyanın en önde gelen AR-GE merkezlerinden birisi olan Ford Otosan AR-GE Merkezi; ODTÜ’nün 3 kampusundan birisi olan ODTÜ Kuzey Kıbrıs’ın Makina Mühendisliği Programı öğrenci ve öğretim üyelerini, İstanbul Sancaktepe’deki yerleşkesine davet etti. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu (KKK) Makina Mühendisliği’nden üç öğretim üyesi ve ODTÜ Kıbrıs Makina Mühendisliği Öğrenci Topluluğu ASME Öğrenci Kolu üyesi beş makina mühendisliği öğrencisi Merkez’i ziyaret ederek incelemelerde bulundular. Konuyla ilgili bir açıklama yapan ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Makina Mühendisliği Programı koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Behzat Kentel, “Bu davet ve ziyaret bizim için çok önemliydi ama bu Ford AR-GE ile ilk temasımız değil. Daha önce dört lisans mezunu makina mühendisi öğrencimizi bu merkeze yerleştirmiştik ve çalışmaya devam ediyorlar. Bu tarz merkezlerde lisans mezunlarının ilk aşamada iş bulması çok zordur. Bizim hedefimiz, Ford AR-GE Merkezi ile araştırma-proje, staj imkanları, know-how, teknik ve ekipman desteği gibi konularda iş birliği olanaklarını hayata geçirmektir. Üniversite-sanayi iş birliktelikleri bu şekilde gerçekleşiyor.” dedi. Yapılan teknik ziyaret sırasında ODTÜ KKK Makina Mühendisliği Programı Staj Koordinatörü Doç. Dr. Murat Sönmez Ford Otosan İnsan Kay-
www.metalurjimalzeme.com
nakları yetkilileriyle, ODTÜ KKK ve Ford Otosan arasında bir staj protokolü imzalanması konusunda görüşme gerçekleştirdi. Söz konusu heyette bulunan, Makina Mühendisliği Programı öğretim üyesi Doç. Dr. Volkan Esat ise, inceleme ve görüşmelerle ilgili şunları söyledi: “Ufak ufak taşlar büyük dalgalar yaratır; bu türden ziyaretler ve görüşmeler de, olası büyük projeler. Bu davet çok önemliydi. Öncelikle bizi tanımaları çok önemliydi. Bizim çok aktif bir Makina Mühendisliği Öğrenci Topluğumuz var. Aynı zamanda, Amerikan Makina Mühendisleri Cemiyeti (ASME) öğrenci kolu olmayı da başardılar. Merkezde bulunan birçok birim bizlere sunum yaptı. Laboratuvarlarda incelemelerde bulunduk. Staj desteği konusunda ilerleme sağlandı. Çok ciddi sonuçlar çıkacağına inanıyoruz bu ilişkiden.” dedi.
luluğu Başkanı Ahmed Zarrar ise, topluluk olarak Ford Otosan ile ilişkilerinin geçmişi olduğunu belirterek; “Mesela topluluk olarak daha önce, Ford Otosan Türkiye İnovasyon Süreç ve Sistem Geliştirme Yöneticisi Dr. Serhat Erpolat'ı, bir dizi seminer vermek üzere kampusumuzda ağırlamıştık. Makina mühendisliği öğrencileri olarak bu tür girişimleri çok önemsiyoruz. Topluluğumuz, mühendislik öğrencilerinin kendi alanlarıyla ilgili bilgileri öğrenmelerine ve bunları hayata geçirmelerine yönelik teşvik edici projeler üzerine yoğunlaşıyor. Ford Otosan AR-GE ile ilişkimiz ve ilerde gerçekleşmesini umut ettiğimiz somut adımlar, tam da bu amacımıza hizmet edecek kapsamda.” dedi.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Makina Mühendisliği Öğrenci TopKasım - Aralık 2016
9
HABER
“Sanayinin Geleceği, Akıllı Ürünler Üreten Akıllı Fabrikalarda” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’nin Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ile birlikte 27 – 28 Ekim tarihlerinde Adana Hiltonsa Otel’de gerçekleştirdiği Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’da TEMSA rüzgârı esti. Ürettiği akıllı ve ileri teknoloji ürünü araçlarla dünyanın 66 ülkesine otobüs ihraç eden TEMSA’nın Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü İbrahim Eserce, Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’da “Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0” panelinde “Sanayinin geleceği, akıllı fabrikalarda akıllı ürünler üretmekten geçiyor” dedi. TEMSA, 27 – 28 Ekim tarihlerinde Adana Hiltonsa Otel’de gerçekleştirilen Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’da teknolojiye verdiği önemle fark yarattı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’nin Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ile birlikte “Sınırsız İnovasyon, Sınırsız Potansiyel” temasıyla düzenlediği etkinliğin 2’nci gününde gerçekleşen “Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0” panelinde TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü İbrahim Eserce, TEMSA’nın dijital dönüşüm vizyonu anlattı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2’nci günün açılışında yaptıkları konuşmalarda Türkiye için inovasyonun gerekliliğine ve önemine dikkat çekti. Türkiye’de inovasyon konusunda gözle görülür bir yükseliş olduğu söyleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, inovasyonun Türkiye’nin gelişimi için şart olduğunu vurguladı. Üreticilerin taleplerini bakanlık olarak önemsediklerini anlatan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin 4’üncü Sanayi Devrimi’ne hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Bakan Özlü, bakanlık olarak bu alanda çalışmalar yaptıkları bilgisini verdi.
10 Kasım - Aralık 2016
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci konuşmasında, tasarım yapılırken milli ve manevi değerlerle uyuşan tasarımlar yapılmasına vurgu yaptı. Bakan Zeybekci, üniversite-gerek hayat birlikteliğinin önemine de dikkat çekti. Kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla ihracatçılar ve karar vericiler arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla organize edilen Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’nın 2’nci gününde düzenlenen “Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0” panelinde TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü İbrahim Eserce “Sanayinin geleceği konuşulurken artık üretkenlikten değil; akıllı robotlar, simülasyon, yatay dikey yazılım entegrasyonu, büyük veri ve analizi, nesnelerin interneti, bulut, siber güvenlik, eklemeli üretim (3-D baskı), arttırılmış gerçeklik teknolojileri kullanılarak ‘Akıllı Fabrikalar’ kurmaktan ve bu fabrikalarda ‘Akıllı Ürünler’ üretilmekten bahsediliyor. TEMSA liderliğini sürdürdüğü otobüs pazarında otobüs üretmekle birlikte akıllı ürünlerini akıllı fabrikalarda, geleceğin ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler üreten teknoloji şirketi olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak yapıyor. Bu doğrultuda TEMSA’nın vizyonu; akıllı ulaşım çözümleri üreten, yenilikçi ve girişimci, fark ve değer yaratan teknoloji şirketi olma” dedi. Etkinlikte, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TEMSA’nın geliştirdiği ve ABD pazarına sunulan TS45 aracını,
Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile birlikte inceledi. Bakan Faruk Özlü, “Türk sanayicisinin yurt içinde ve yurt dışındaki başarıları hepimize gurur veriyor. TEMSA’yı, başarılı çalışmalarından ve Amerika’daki her geçen gün artan pazar payından dolayı kutluyorum” diye konuştu. TEMSA, Türkiye İnovasyon Haftası Adana’ 2016 kapsamında 4 farklı etkinliğin organizasyonunu gerçekleştirdi. “ABD pazarı için geliştirilen yenilikçi TS45 otobüsü, Türkiye İnovasyon Haftası’nda AirBrush sanatı ile buluşuyor”, “Gençler Yazılım ile Buluşuyor”, “TEMSA Maker Lab deneyimini paylaşıyor” ve “Deneyim Laboratuvarı, TEMSA-STM Trafik Kazalarının Büyük Veri ile Önceden Tespit Edilmesini paylaşıyor” başlıklı etkinlikler İnovasoyon Haftası katılımcılarından yoğun ilgi gördü. TEMSA İnovasyon ve Ürün Müdürü Mert Özkaynak “Yapılan etkinliklerde, teknoloji şirketi olma vizyonu ile TEMSA tarafından hayata geçirilen Smart Mobility programlarından kesitler katılımcılar ile paylaşıldı. Ayrıca ‘Açık İnovasyon’ platformuna çok önem veriyoruz ve bu amaçla tüm katılımcılara TEMSA'ya özel geliştirilen ve benzersiz olan ‘Dijital Yenilikçilik ve Girişimcilik’ uygulamamızı, ödüllü yarışmalarımızı, Open Bus platformumuzu tanıttık” dedi.
www.metalurjimalzeme.com
HABER
KOBİ’lere ve Genç Girişimcilere AB Fonlarından Yararlanmak İçin 10 İpucu İnovasyon ve endüstriyel tasarım çözümleri şirketi Alfanorm’un Başkanı, İnovasyon Düşünürü ve Tasarım Mimarı Ateş Öztan; KOBİ’lerin ve genç girişimcilerin, Avrupa Birliği’nin katma değer üretecek inovatif projelerin hayata geçmesi için ayırdığı 80 milyar Euro’luk fondan etkin şekilde yararlanmalarını sağlayacak ipuçlarını açıkladı. Endüstriyel tasarım ve mühendislik şirketi Alfanorm’un Başkanı Ateş Öztan; Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeler arasında farklı alanlarda işbirliklerini geliştirmek amacıyla yürütülen Horizon 2020 Programı’nın, geleceğin teknolojilerine uluslararası ortaklıklar yoluyla yön verme amacı taşıdığını, KOBİ ve genç girişimcilere destekte bulunduğunu belirtti. Yeni dönem AB fonlarından biri olan Horizon 2020 Programının önemli fırsatları içerdiğini belirten Öztan; “Avrupa Birliği, katma değer üretecek inovatif projelerin hayata geçmesi için 80 milyar Euro’luk bir fon ayırdı. Bu fonun 616 milyon Euro’sunu ise sadece KOBİ’lere tahsis edilmiştir ve katılım için konu ve başvuru tarihi gibi noktalarda sınırlamalar bulunmamaktadır. SME (KOBİ), Faz 1 başlığındaki fonlar, KOBİ ve özellikle genç girişimcilere çok önemli yatırım fırsatları barındırıyor. Ülke olarak inovatif projeleri hayata geçirmek için KOBİ’lerimiz ve genç girişimcilerimiz bu fonlardan daha yoğun olarak yararlanmalıdır.” dedi.
www.metalurjimalzeme.com
Öztan, Horizon 2020 desteğiyle hayata geçen projelerinden ve tecrübelerinden yola çıkarak, destekten yararlanmak isteyen KOBİ’lere ve genç girişimcilere şu önerilerde bulundu:
olmasına dikkat edin. 5. Projenin yaratacağı istihdamı, katma değeri, ciroyu ve rekabetçi yanlarını açık olarak ortaya koyan "iş modeli" oluşturun.
1. Destek alacak projeyi oluşturmak için ekip çalışması yapın.
6. Projenin TRL (olgunluk) seviyesinin en az 6 civarında olmasına dikkat edin ve prototipini yapın.
2. Ekibin temel aktörlerinin, SME (KOBİ) programının şartnamelerini en az projeyi yazacak sorumlular kadar anlamalarını sağlayın.
7. Projenin patent araştırmasını dünya ölçeğinde yapın ve patent başvurusunu gerçekleştirin.
3. Proje fikrini teknik ve teknolojik detaylarıyla, net olarak ortaya koyun. 4. Proje fikrinin yenilik içermesine, artı değer yaratmasına yani inovatif
8. Projenin mükemmelliğini, pazara etkisini ve uygulanabilirliğini anlaşılabilir bir dille anlatın. 9. Tüm bu hazırlıklardan sonra, TÜBİTAK desteklerinden yararlanarak, proje yazımı için profesyonel danışmanlık alın. 10. Acele edin! Çünkü başka ülkelerdeki rakipleriniz sizden önce fonları tüketebilirler.
Kasım - Aralık 2016 11
HABER
Mitsubishi Electric, Sanayi 4.0’a Dijital Fabrika Konsepti e-F@ctory İle Yanıt Veriyor Sanayi 4.0 evresinde, hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurmak sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bu yeni üretim anlayışı içinde robotların rolü de giderek artıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, Türkiye’nin de üretimde gücünü pekiştirmesi için ileri robot teknolojisi ile donatılmış dijital fabrikalara geçişi önem kazanıyor. Türkiye’de geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Sanayi 4.0 sürecine e-F@ctory olarak adlandırılan dijital fabrika konsepti ile yanıt veren Mitsubishi Electric, fabrikaları yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmaya ve kurulumdan önce de sanal fabrika oluşturarak üretimi test etmeye imkan tanıyor. Sanayi 4.0 ya da Dördüncü Sanayi Devrimi olarak adlandırılan yeni endüstri evresinin ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin de yer aldığı otomasyon sistemleri ile karşılanmak istenmesi yatıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, robotlar da sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde her geçen gün daha çok rol alıyor. Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında bir dünya devi olan Mitsubishi Electric, bu yeni endüstri evresine e-F@ctory olarak adlandırılan dijital fabrika konsepti ile yanıt verirken, sürecin önemli bir parçası olan ileri robot
12
Kasım - Aralık 2016
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel teknolojileri ile de dikkat çekiyor. Dijital fabrikalar ve robotlar konusunda Türk sanayicilerini bilinçlendirmek için bugüne kadar pek çok etkinliğe destek veren Mitsubishi Electric, son dönemde yine üç önemli etkinlikte sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği Sanayi 4.0 Semineri, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Endüstri 4.0 Semineri ve ST Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi etkinliklerinde; Sanayi 4.0 vizyonu, geleceğin fabrika otomasyonu ve robot teknolojileri konularına ışık tuttu. Kişiselleştirilmiş ürün üretebilen ülkeler kazançlı çıkacak
Önümüzdeki yaklaşık 40 yıllık süreçte dünya ekonomisindeki ilk 15 ülke arasında büyük bir rekabet oluşmasının beklendiğini ifade eden Tolga Bizel, “Bu süreçte aralarında Japonya’nın da bulunmasını öngördüğümüz ilk 5 ülkeyi belirleyecek unsurun, kişiselleştirilmiş ürünler üretilme konusundaki gelişmişlik düzeyi olacağı tahmin ediliyor. Bu ürünler için de siber fizik sistemlerle desteklenmiş ve tamamıyla otomatik bir yapı kazanmış üretim sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor” dedi. Dünyada yepyeni bir endüstri evrimi sürecinin başladığına işaret eden Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını oluşturmak sanayinin en
www.metalurjimalzeme.com
HABER önemli gündem maddesi haline geldi. Sizin üretim hattınızın yatırımını, en ergonomik şekilde otonom, kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyetiniz, aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Bu yeni evreye uyum sağlayabilecek, kendi kendini değiştirebilen üretim hatları ortaya koyabilen ülkelerin, hızla değişen kişiselleştirilmiş ihtiyaçları karşılayabilecek bir üretim sektörüne sahip olacakları öngörülüyor.” Sanal fabrika ile üretimden önce verimlilik ölçümü Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunun altını çizen Bizel, şu bilgileri aktardı: “Bugünün artan rekabet ortamında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize etmeniz gerekiyor. Mitsubishi Electric’in eF@ctory konsepti ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurulumdan önce de sanal bir fabrika oluşturmak mümkün. Bu sayede önce sanal fabrikanızı çalıştırarak ihtiyaçlarınızı ve verimliliğinizi görebilir, yatırımlarınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan Mitsubishi Electric eF@ctory konsepti, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.” Dijital fabrika anlamına gelen eF@ctory konseptinin hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde vites artırmayı sağladığına dikkat çeken Bizel, online olarak izlenebilen sistemin, üretimin istenilen her an ve her yerde kontrol edi-
www.metalurjimalzeme.com
lebilmesini sağladığını ifade etti. Bizel, “Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek çok bilgiye ulaşmayı mümkün kılan bu sistem sayesinde, örneğin hatalı bir ürün söz konusuysa geriye dönüp üretim hattında bir sorun olup olmadığına bakılabiliyor. Ardından bu sorunun kendi kendine giderilmesi için bir karar aşaması oluşturulabiliyor” diye konuştu. İnsan eline yakın hassasiyette hızlı robotlar… Üretim sürecinde büyük önem taşıyan robotların, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol aldığını ifade eden Bizel, Mitsubishi Electric olarak robotlarla daha esnek bir üretim sağlamayı, maliyetleri düşürmeyi ve çalışan konforunu artırmayı hedeflediklerini söyledi. Robotların günümüzde çok olağan bir iş gücü haline geldiğini ifade eden Bizel, bu noktada ileri robot teknolojisi ile öne çıkan Mitsubishi Electric’in gıda, ilaç, ambalaj, otomotiv, beyaz eşya gibi pek çok sektörde insan kolu veya eline yakın hassasiyette çalışan hızlı robotlar ürettiğini anlattı. Robotlarının tüm parçalarını da kendisi üreten Mitsubishi Electric’in üretimden gelen bilgi birikimi ve tecrübesini robotlarıyla müşterilerine aktardığını vurgulayan Bizel, Mitsubishi Electric robotlarının kullanıldığı öncelikli sektörlerle ilgili şu bilgileri verdi; “Mitsubishi Electric robotları arabalarda kapı kolu montajı, ses sistemi tuşlarının test edilmesi gibi montaj ve kalite kontrol alanlarında sıklıkla tercih ediliyor. Ayrıca ıslak mendillerin paketlenmesi, ilaçların kutulanması, ayakkabıların boyanması ve yapıştırılması, küp şekerlerin kutulanması gibi hızlı üretim, dozajlama ve paketlemenin olduğu gıda, ambalaj, paketleme gibi sektörlerde Mitsubishi Electric’in pek çok robotlu çözümü bulunuyor.”
Fabrikalarda yarı insansı robotlar çalışabilir Robotlar konusunda dünyada hakim olan gelecek vizyonuna da değinen Bizel, “Gelecekteki yeni nesil robot sistemlerinin çok robotlu, paralel yapılı, çok parmaklı eller ve yürüyen makineler içeren mekanizmalar olacağı öngörülüyor. Hatta yarı insansı robotların veya insan uzuvlarının robotlaşmış formlarının bile üretilmesi mümkün görülüyor. Bugün nasıl ki en popüler teknoloji trendi mobilite ise yıllar sonra aynı durumun robotlar için geçerli olacağı tahmin ediliyor. Yapay zekâ, akıllı şehirler ya da mobil cihazların geleceği ne olursa olsun, robotların tüm bunlar için tamamlayıcı bir unsur olarak varlık göstereceği beklentisi hız kazanıyor” dedi. Rekabet için maliyetlerin düşmesi şart Türkiye’nin üretim kabiliyeti olan bir ülke olduğunun altını çizen Bizel, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Üretim kabiliyetinin sürdürülebilir olması için rekabet edebilmek, rekabet için de üretim kalitesinin artması ve maliyetlerin düşmesi gerekiyor. Robotlu sistemler tüm bunları bir arada sunabilecek en ideal çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri’nin dijital fabrika teknolojisi e-F@ctory ile robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle haberleşebiliyor. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. Böylece üretim hatlarını kişisel bazı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor.”
Kasım - Aralık 2016 13
HABER
Süper Sessiz Teknolojili Teksan Jeneratör Kabini İlgi Gördü Teknoloji ve mühendislik firmaları, Ansys Türkiye Distribütörü Figes tarafından düzenlenen 20. Ansys Konferansı’nda bir araya geldi. Dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinin en çok kullandığı Multifizik Analiz programlarından biri olan Ansys kullanıcıları konferans kapsamında programın iş süreçlerine etkilerini masaya yatırdı. ATO Congerisium Ankara’da gerçekleşen konferansta Teksan Jeneratör Ar-Ge Müdürü Hakan Doğan, “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı teknik bir sunum gerçekleştirdi. İş süreçlerini teknoloji ile yöneten mühendislik şirketlerinin en çok kullandığı Multifizik Analiz programı olarak bilinen Ansys’in sağladığı avantajlar 20. Ansys Konferansı’nda
14 Kasım - Aralık 2016
ele alındı. Seçili şirketlerin katılımcı olarak yer aldığı etkinlikte dünyanın farklı bölgelerinden gelen Ansys kullanıcıları deneyimlerini ve başarılı projelerini paylaştı. Teknolojiye yaptığı yatırımlarla öne çıkan Teksan Jeneratör’ün ArGe Müdürü Hakan Doğan, konferansta “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı teknik bir sunum yaptı.
re yaptığı yatırımlarla sektöründe öncü rol oynayan marka; Ansys programı sayesinde hesaplamalı akışkanlar dinamiği, yapısal, akustik ve benzeri ileri mühendislik analizleri yapabiliyor. Ayrıca analizlerle yapılan çözümlemeler sonucunda geliştirilen tasarım sanal olarak çalıştırılıyor ve performans projeksiyon verileri ışığında sunulacak çözüm optimize edilerek müşterilerin üründen sağlayacağı fayda maksimize ediliyor.
Teksan Jeneratör, güçlü mühendislik altyapısı ve bilgi birikimini dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinin tercihi olan Ansys gibi yazılım programları ile destekliyor. ArGe, inovasyon ve modern teknolojile-
Teksan Jeneratör Ar-Ge Müdürü Hakan Doğan, “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı sunumunda son dönemde geliştirilen süper sessiz kabin teknolojisi ve Ansys kullanılmaya başlandıktan sonra bunun çıkacağı seviyeye ilişkin bilgi ve projeksiyonları aktardı.
www.metalurjimalzeme.com
HABER
Yassı Çelik Sektörü, Sorunlarını Bakanlık Yetkilileri İle Paylaştı Türk çelik sektörü üretim ve ihracatta rekorlar kırdığı 2012 yılından bu yana yurtiçi ve yurtdışından kaynaklanan birçok sorun nedeniyle zorlu günler geçiriyor. Sektörün içinde bulunduğu bu duruma çıkış yolları arayan Çelik İhracatçıları Birliği, yassı çelik sektörü temsilcilerini “Sektör Sorunları Çalıştayı”nda Ekonomi, Gümrük Bakanlığı ve TSE yetkilileri ile bir araya getirdi. Yassı çelik özelinde sorunlarını ve çözüm önerilerini belirleyen sektör temsilcileri yetkililerden destek sözü aldı. Çelik İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen “Sektör Sorunları Çalıştayı”nda sektörün karşı karşıya olduğu sorunlar; yassı çelik sektöründe haksız rekabetin önlenmesi, Dâhilde İşleme Rejimi, kalitesiz, sertifikasız ve ikinci sınıf ürün girişi ile yapısal dönüşüm olmak üzere dört başlıkta ele alındı. Sektör firmaları, dernekleri ve sanayi odaları her bir başlık için görüş ve çözüm önerilerini sundu. Çalıştayın çıktıları Ekonomi, Gümrük Bakanlığı ve TSE yetkilileri temsilcileri ile paylaşıldı ve destek istendi. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Kerem Alkin’in üstlendiği çalıştayın açılışı İstanbul Maden ve Metaller İhracatçıları Birliği (İMMİB) Genel Sekreteri Armağan Vurdu tarafından yapıldı. Çelik sektörünün üretim ve ihracatının en önemli kalemlerinden birini oluşturan yassı çelikte mevcut durumu ortaya koymak ve sorunları belirlemek üzere düzenlenen çalıştayda; Çelik İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Serdar Koçtürk ve Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürü Kadir Bal konuşmalarını gerçekleştirdiler. Ekonomi Bakanlığı İthalat, İhracat, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü, Gümrük Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü ve TSE temsilcileri ile yassı çelik üreten, tüketen firmalar, sektörel dernekler ve sanayi odaları katıldı.
www.metalurjimalzeme.com
Çalıştayda yaptığı konuşmada Türk çelik sektörünün mevcut durumuna, sektörde yaşanan gelişmelere ve sorunlara değinen Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Koçtürk yassı çelik özelinde değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de yassı çelik sektörünün genel çelik sektörüne kıyasla büyüme kaydettiğini belirten Serdar Koçtürk, “2016 yılının 9 aylık döneminde gerçekleştirdiğimiz 12,3 milyon tonluk ihracatımızın yüzde 17’sini yassı çelik ürünleri oluşturdu. Buna göre 2016 yılının dokuz ayında toplam yassı çelik ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artış ile 2,1 milyon ton oldu. Amerika ve Avrupa Birliği’nde rakip ülkelere yönelik uygulanmaya başlanan koruma tedbirleri ve soruşturmaların önümüzdeki dönemde ihracatımızı daha da artırması beklenebilir” dedi. İhracattaki büyümeye rağmen Türkiye’nin sac üretiminde dünyadaki payının 10 milyon ton ile yüzde 1,5 seviyelerinde kaldığını açıklayan Serdar Koçtürk, “Yassı çelik ürünleri otomotivden makinaya, beyaz eşyadan savunma sanayine, gemi inşadan enerji ve elektronik sektörüne kadar hemen hemen her alanda kullanılıyor. Türk sac sanayisinin de bu sektörlerle aynı paralelde büyü-
mesi ve rekabetin daha az olduğu katma değerli ürünlere geçmesi gerekiyor. Bu bağlamda ihracat pazarlarımızda daha aktif olmak da mümkün olacaktır” diye konuştu. T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürü Kadir Bal ise yaptığı konuşmada çalıştayda çıkan sonuçları hem Ekonomi Bakanlığı hem de ilgili bakanlıklarla paylaşacaklarını ve çözümü için gereken tüm koordinasyon çalışmalarını üstleneceklerini belirtti. Kadir Bal, “Çelik sanayisi olmayan ülkelerin gelişmesi mümkün değildir. Otomotiv, beyaz eşya, gemi gibi tüm sektörlerin ihracatında da önemli bir payı bulunan çelik sektörünün güçlü bir şekilde desteklenmesi ve yaşatılması gerekiyor. Bizler de Türk çelik sektörü temsilcileri ile irtibat halindeyiz. Sorunlarını dinliyor, daha iyi performans sergilenebilmesi için aksayan yönleri düzenlemeye çalışıyoruz. Çalıştaydan çıkan sonuçları da tekrar gözden geçireceğiz ve Ekonomi Bakanımızla paylaşarak mevcut politikalarda yapmamız gerekenleri tespit edeceğiz. Türk çelik sektörümüzün güçlendirilmesi için elimizden geleni yapacağız” diyerek sözlerine son verdi.
Kasım - Aralık 2016 15
HABER
İş Sağlığı ve Güvenliği’nin Ödüllü Sektörü Otomotiv Sanayii’nden Diğer Sanayi Kollarına Bilgi Desteği
OSD bünyesinde sürdürülen İSG Çalışma Grubu faaliyetleri sosyal sorumluluk projesine dönüştürülerek üyelerin İSG konusunda yapmış olduğu çalışmalar ve iyi uygulamalar diğer paydaşlara aktarılıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) üyelerinin İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda yapmış olduğu çalışmalar ve iyi uygulamalar ile hem Türkiye hem de uluslararası düzeyde ödüller alıyor ve örnek gösteriliyor. Konunun öneminin bilinci ile OSD bünyesinde sürdürülen İSG Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında OSD üyeleri, bu başarıyı bir sosyal so-
16 Kasım - Aralık 2016
rumluluk projesine dönüştürme kararı aldı. Bu sayede üyelerin yapmış olduğu çalışmalar ile iyi uygulamalar diğer paydaşlara aktarılıyor. Bu amaçla “Otomotiv Sanayiinde İş Sağlığı ve Güvenliği İyi Uygulamaları Semineri”nin ikincisi OSD ve TOSB (Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) işbirliği ile TOSB Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Otomotiv yan sanayi yöneticileri, İSG uzmanları ve iş güvenliğine ilgi duyan çalışanlardan büyük ilgi gören ve 200’e yakın katılımcının yer
aldığı seminerde açılış konuşması yapan OSD Genel Sekreteri Osman Sever, TOSB ve TAYSAD’a destekleri için teşekkürlerini sundu. Konuşmasında sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmanın her şeyden önce temel insan hakkı olduğunu belirterek, iş sağlığı ve güvenliğinin temininin sağlanmasının öncelikle insani sorumluluğumuz olduğunu ifade etti. Ayrıca toplumsal refah ve kalkınma açısından da ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin temin edilmesinin önemini vurguladı. Bu çerçevede, OSD üyelerinin bilgi birikim ve tecrübelerinin, sosyal sorumluluk çerçevesinde aktarmak konusundaki bu girişiwww.metalurjimalzeme.com
HABER
min örnek olması dileklerini iletti. TOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi de yapmış olduğu konuşmasında, ekonomik ve kalite göstergelerinde çok ileri seviyede olan otomotiv ana ve yan sanayiinin bu organizasyondaki işbirliğinden memnuniyetini belirterek, TOSB’da seminerin geleneksel olarak yapılmasını arzu ettiklerini ifade etti. Ayrıca Türkiye’de ilk “Ortak Sağlık Birimi”nin TOSB bünyesinde kurulmuş olmasının İSG konusuna verilen önemin göstergesi olduğunu vurguladı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve TOSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alper Kanca ise İSG kültürünün yerleşmesinin önemine işaret ederek, özellikle İSG kültürünün yerleşmesine ve eğitimin arttırılmasına yönünde çalışmaların öneminin altını çizdi. Organizasyonda konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı İsmail Gerim ise Bakanlığın çalışma ve faaliyetlerini ak-
www.metalurjimalzeme.com
tardı. Ana sanayinin yapılan iyi uygulamalarını daha ön plana çıkarması, yan sanayiinin de bu uygulamalardan yararlanmasında öncülük etmeleri konusundaki temennilerini aktardı. Böyle bir etkinlikten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu etkinliklerin periyodik olarak yapılmasının, ülkemiz İSG performansına olumlu katkı sağlayacağını belirtti. Seminer kapsamında ODTÜ Öğretim Görevlisi Dr. Murat Can Ocaktan “Davranış Odaklı Güvenlik Yönetimine Farklı Bir Bakış” konulu sunumunu yaparak, işyerlerinde güvenlik kültürü ve davranış odaklı güvenlik yönetimi kurulması konusundaki akademik yaklaşımları aktardı. İSG çalışmalarında kurum/işletme kültürünün önemi, tüm paydaşların sorumluluk almalarının gerekli olduğu, doğru araçların doğru zamanlarda kullanılması ve tüm çalışmaların öznesinin “insan olduğunun önemini vurguladı.
Yöneticisi Ersun Şahin, Oyak Renault İş Güvenliği Bölüm Şefi Cem Süren ve Anadolu Isuzu İSG Yöneticisi Mehbare Doğrusöz sırasıyla firmalarındaki İş Güvenliği uygulamaları konusundaki sunumlarını yaparken kendi firmalarındaki İSG uygulamalarını ve iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaşarak, seminer sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtladılar. “Otomotiv Sanayiinde İş Sağlığı ve Güvenliği İyi Uygulamaları” seminerleri farklı şehirlerde yeni işbirlikleri ile devam etmesi planlanıyor.
Tofaş İSG Yöneticisi Halil Zeybek, Honda İş Güvenliği ve Çevre Bölüm Müdür Yardımcısı Ayhan Temizöz, Karsan İSG ve Endüstriyel İlişkiler Kasım - Aralık 2016 17
HABER
Avrasya’nın En Önemli İmalat Sanayii Fuarı olan WIN EURASIA MetalWorking, Tüm Sac işleme Zincirini Tek Bir Çatı Altında Sunuyor Hannover Fairs Turkey Fuarcılık tarafından 09-12 Şubat 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek olan WIN EURASIA Metalworking; Metalworking Eurasia, Surface Treatment Eurasia ve Welding Eurasia fuarlarını bir araya getirerek sac işleme, yüzey işlem ve kaynak teknolojilerindeki yenilikleri ziyaretçilerine sunmaya hazırlanıyor. Etkinlikte, sac levha, yarı mamul ve tam mamul; işleme, ayırma, şekillendirme, esnek sac levha işleme, birleştirme, kaynak, yüzey işleme, tel, boru ve parça işleme, karma yapıların işlenmesi, aletler, makine elemanları, kalite kontrol, CAD/CAM/CIM sistemleri, onarım ve atölye ekipmanlarının hepsi bir arada sunulacak. Birbiriyle doğrudan ilişkili 3 fuarın sinerjisi ile sac işleme teknoloji zincirinin tamamına tek bir çatı altında ulaşma şansı elde edilecek.
dijital sistemlerle entegre ediyor. Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönemde akıllı üretim sistemleri imalat sanayinin ayrılmaz bir parçası konumunda. Verimli ve esnek çözümler gerektiren metal ve sac levha işleme süreçlerinde bu değişimin etkilerini yoğun olarak görebilmek mümkün. WIN EURASIA Metalworking, sergilenen son teknolojik çözümlerle değişen bu koşullarda geriye düşmek istemeyen imalatçılar için önemli bir fırsat sunacak.
Sac işleme süreçleri için akıllı çözümler bu platformda
Son teknolojilerin ön plana çıkacağı etkinlikte katılımcılar; demir-çelik, alüminyum, metal gibi çeşitli sektörlerin üretim süreçlerini daha etkin hale getirmeye yönelik ürün ve hizmetleri sergileyecekler. Otomotiv sektörüne yönelik olarak ise ilk kez geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Value Chain:
Sektörün lider firmalarının katılımıyla, geleneksel yöntemlerin yanı sıra, modern sac levha işleme endüstrisindeki akıllı üretim ve dijitalleşme eğilimlerini de yansıtacak olan WIN EURASIA Metalworking, üretim süreçlerinde yaşanan son değişimlere ışık tutmuş olacak. Günümüzde, otomasyon, makineler arası iletişim gibi teknolojik gelişmelerin etkisiyle üretim süreçlerinde başlayan büyük dönüşüm tedarikçiden son tüketiciye kadar tüm üretim ve değer zincirini
18
Kasım - Aralık 2016
Metalworking Eurasia, Surface Treatment Eurasia ve Welding Eurasia fuarları ziyaretçileri, sac işleme teknolojileri zincirindeki tüm yenilikler hakkında doğrudan fikir elde edebilecek, kendilerine uygun çözümlere kolayca ulaşabilecekler. tomotiv Üretim Süreci Aşama Aşama Ele Alınacak
Automotive özel bölümü bu yıl da oluşturulacak. Metal ve yüzey işlem sektörünün otomotiv üretimindeki yerini, kurulacak olan üretim bandında canlı olarak ziyaretçilere aktarmayı hedefleyen bu bölümde üretim süreçleri Kesme - Ayırma, İşleme, Şekil Verme, Kaynak ve Bağlantı Ekipmanları, Markalama, Boya ve Yüzey İşlem, Süreçte Kalite Kontrol ve Lojistik başlıkları altında aşama aşama ele alınacak. 2017 için yerinizi gecikmeden ayırtın! Her yıl yurtiçinden ve yurtdışından binlerce ziyaretçiyi bir araya getiren WIN EURASIA Metalworking, katılımcıları ve ziyaretçileri için yeni iş bağlantılarının önünü açarak imalat sanayiinin gelişimine büyük katkı sunuyor. Bu yıl da sektörün lider firmalarını ağırlamaya hazırlanan etkinlikte, iki yılda bir düzenlenen Welding Eurasia fuarının da etkisiyle metrekare bazında geçtiğimiz yıla göre yüzde 30'a yakın büyüme yaşanması öngörülüyor. 2016 yılı katılımcılarının yerlerini büyük oranda koruduğu WIN EURASIA Metalworking 2017 fuarı için yeni katılımcıların taleplerine yönelik yer önerileri de Ağustos ayı itibariyle başlamış bulunuyor. Bu nedenle, önümüzdeki yıl fuarda yer almak isteyen firmaların, sınırlı sayıdaki yer durumunu göz önünde bulundurarak başvurularını gecikmeden yapmaları gerekiyor.
www.metalurjimalzeme.com
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık2016 19
HABER
TAYSAD Başkanı Alper Kanca, EUROFORGE (Avrupa Dövmeciler Birliği'nin) başkanlık görevini devraldı Avrupa Dövmeciler Birliğinin bu sene Torino da yapılan Genel Kurulunda, Türk dövme sektörünün lider firmalarından, KANCA Dövme Çelik'in Genel Müdürü Alper Kanca, Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)' nin Başkanlık görevini üstlendi. Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE), dünyanın önde gelen otomotiv markaları başta olmak üzere makine, savunma, enerji sektörlerinin üretimlerinde vazgeçilmez ve büyük önem taşıyan dövme parçaları üreticilerini aynı çatı altında toplayan Avrupa”nın tanınmış ve etkin bir meslek örgütüdür. Türkiye, 2000 yılından sonra gözlemci olarak faaliyetlerine katıldığı Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)' ne 2006 senesinde Dövme Sanayicileri Derneği (DÖVSADER) ile resmen üye oldu. 2010 yılına gelindiğinde ise, Türk dövme sanayisi, iş hacmi, bilgi birikimi, teknolojisi ve Avrupa'ya olan ihracatı sayesinde EUROFORGE derneği içinde saygın bir yer edindi. Bunun bir göstergesi olarak da, 2010 yılında Brüksel'de yapılan Genel Kurulunda Alper Kanca, Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)'nin Başkan Yardımcılığı görevine getirilmişti. Alper KANCA 7 ekim de yapılan Genel Kurul da ise katılan tüm üyelerin oybirliği ile Başkanlık görevine seçildi. Böylece Dövme Sektöründe Avrupa'daki tek federasyon olan Euro20
Kasım - Aralık 2016
forge da ilk defa bir Türk sanayicisi bu derece üst bir görev üstlenmiş oluyor. Avrupa'nın saygın meslek kuruluşlarından birinde bir Türk ün böylesi önemli bir göreve gelmesinin önemli olduğunu belirten Alper KANCA şunları belirtti “Eskiden Avrupa'daki meslek örgütlerine üye olmak istediğimizde bile sorunlar çıkartıyorlardı, bahane arıyorlardı. Hiç bir şey bulamasalar “Derneğinizin merkezi İstanbul'un hangi tarafında ? Asya tarafında ise sizi üyeliğe alamayız “ diyorlardı. Özellikle de Türkiye algısının bozulduğu, gerek siyaset gerekse iş dünyasında Türkiye ye yönelik endişelerin ortaya çıktığı bir dönemde, Avrupa'nın değişik ülkelerinden meslektaşlarımızın ısrarla beni başkanlık
için önermelerini, ittifakla aday göstermelerini önemsiyorum. Türk Sanayicileri olarak işkolumuzdaki en iyi firmaların bulunduğu Avrupalı bir meslek örgütünde kendimizi kanıtlamış, kabul ettirmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Bu sadece benim şahsi olarak başarım değil, aynı zamanda Avrupalı iş ortaklarımızın Türk Sanayiine duydukları güvenin ve saygının da bir işaretidir. Türkiye'nin doğru şekilde tanıtılması , uğradığı haksızlıkların anlatılması için daha fazla İş insanının Avrupa'daki derneklerde, federasyonlarda görev almasını önemli görüyorum. Türkiye algısını düzeltmek, hak ettiği yere getirmek sadece Siyasetçilerin görevi değildir. Daha fazla sanayicinin , iş dünyası temsilcisinin de benzer görevler almasını diliyorum ”dedi.
www.metalurjimalzeme.com
HABER
Kordsa Global Endüstri 4.0 ile Üretim Süreçlerini Güçlendiriyor Lastik, kompozit ve inşaat güçlendirme pazarının global oyuncusu Kordsa Global, endüstri 4.0 ile üretim süreçlerini güçlendiriyor. Kordsa Global Türkiye İplik Bakım Müdürü Nuriddin Ünal, Rockwell Automation ile yaptıkları projelerin gelişen teknolojiye hızlı uyum sağlamalarında önemli rol oynadığını belirtiyor. Dijitalleşme süreci ile birlikte global pazarda rekabet eden firmalar dönüşüm sürecini emin adımlarla tamamlamaya çalışıyor. Kordsa Global’in, uygulama, proje ve teknik destek hizmetleri ile gelişen teknolojiye ve Endüstri 4.0’a bakış açısını ve yaptıkları çalışmalarla ilgili Kordsa Global Türkiye İplik Bakım Müdürü Nuriddin Ünal; “Endüstri 4.0 günümüzde çok fazla telaffuz edilmeye başlanan bir terim. Ancak içeriği herkes için başka çağrışımlar yapıyor. Endüstri 4.0 akıllı robotik uygulamalar, big data yönetimi, Cloud uygulamaları, IoT sistemleri, Mobil ve Sanal Gerçeklik Uygulamaları, simülasyon sistemleri ve siber güvenlik gibi birçok alanın birleşiminden oluşmaktadır. Aslında günümüzde bu uygulamaların hemen hepsi belirli kapsamlarda üretim alanlarında uygulanmakta. Tabi ki bu uygulamaların maliyet, verimlilik ve kalite sistemlerine doğrudan pozitif etkisi bulunduğu için firmalar bu konularda elini çabuk tutmak için gayret sarf ediyorlar. Kordsa Global olarak biz de bu konuda güncel gelişmeleri sürekli takip ederek bu işin profesyonelleriyle çalışıyoruz ve bu konuda birçok firmaya örnek oluşturduğumuzu düşünüyoruz” dedi. Rockwell Automation ile uzun süredir iş birliği yapan Kordsa Global birçok alanda sektörün lideri konumunda. Bu başarının sürdürülebilirliğinin önemini vurgulayan İplik Bakım Müdürü Nuriddin Ünal; “Günümüz pazar şartlarında başarının sürdülebilir olmasında en önemli altın anahtarlardan bir tanesi teknolojinin takibi ve innovasyon. Büyük işler başarırken beraber yürüdüğünüz partnerlerinizin tecrübesi, kalitesi ve referanslarına dikkat etmek zorunda-
www.metalurjimalzeme.com
Rockwell Automation Türkiye Arif Çınarlı, Kordsa Global Türkiye İplik Bakım Müdürü Nuriddin Ünal sınız. Partner firmaların kalitesi ve bilgisi sizin teknolojik konuları güncel takibiniz açısından kritik öneme sahip. Tabi ki tek baz aldığımız konu teknolojik yenilik değil. Ayrıca kurduğunuz sistemlerin kararlı, güvenli ve hatasız çalışması da üretim sektörü için çok önemli bir konu. Bu noktada Rockwell Automation gibi konusunda öncü ve güvenilir bir firmayla çalışmaktan memnunuz.” dedi. Kalite ölçümleme Nuriddin Ünal; “İnsan hayatına doğrudan etkisi olan bir iş yapıyoruz. Onun için gelişen teknolojiyi Rockwell Automation gibi alanında öncü firmalarla sürekli takip ediyor ve birlikte çözümler üretiyoruz. Bu çözümler kapsamında lokal araştırma geliştirme firmalarını da önemsiyoruz. Kalite sistemlerinde değişen ve gelişen müşteri taleplerini karşılayabilmek adına ölçüm hassasiyet, doğruluk ve tekrarlanabilirliği yüksek ölçüm geliştirme denemeleri yapıyoruz. Bu denemeler Türkiye’de yerel üretim yapan firmaların gelişmesine ve deneyim kazanmalarına katkı sağlıyor. Burada kalite standartlarımızı daha da yukarıya çekmek için ilave çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken karşılaştığımız zor-
lukları aşmak konusunda Rockwell Automation gibi firmlarla yakın dirsek teması içinde çalışıyoruz” dedi. Rockwell Automation Türkiye’den Arif Çınarlı Kordsa Global ile olan partnerlikleriyle ilgili olarak; “Kordsa Global, Türkiye pazarında ve dünyada çok büyük bir kuruluş. Biz Rockwell Automation olarak Kordsa Global ile yan yana olmaktan mutluluk duyuyoruz. Kordsa Global’in, uygulama, proje ve teknik destek hizmetlerimiz ile gelişen teknolojiye ve Endüstri 4.0’a uyum sağlayabilecek alt yapılar kurmasına yardımcı oluyoruz. Birlikte yaptığımız çok büyük projeler var. Geçen sene KordSA ile geliştirdiğimiz projede bizim en büyük avantajımız The Connected Enterprise yani Endüstri 4.0’a uygun olarak tesisi hayata geçirmemizdi. Yapmaya çalıştığımız şey birbirine entegre olan birbiriyle haberleşebilen yapılar oluşturmaktı. Kordsa Global’in istediği ve Rockwell Automation’ın sunduğu çözüm aynı eksende olunca başarılı bir partnerlik hayata geçirmiş olduk” dedi.
Kasım - Aralık 2016 21
HABER
"Endüstri 4.0'ı Tribünlerden Seyretmemeliyiz" Dünya makina devlerini İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 3'ncü kez bir araya getiren MAKTEK Avrasya, gösterişli açılışının ardından "Endüstri 4.0 ve Geleceğin Akıllı Üretim Mühendisliği" temalı seminerleriyle devam ediyor. Otomotiv, havacılık, savunma, beyaz eşya, gemi ve inşaat sektörleri başta olmak üzere imalat alanında sanayinin geleceğini şekillendirecek Endüstri 4.0, tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Gelecek sanayi devriminin öncü makinalarının ilk kez sahne aldığı MAKTEK Avrasya, ikinci gününde sektörün duayen isimlerini ağırladı. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından TİAD ve MİB işbirliği ile düzenlenen MAKTEK Avrasya fuarında dünyada son 5 yılın en çok tartışılan konuları arasında yer alan Endüstri 4.0 masaya yatırıldı. Yeni sanayi devriminin sektörlere sağlayacağı faydalar, “Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesinin Türkiye için Önemi”, “Endüstri 4.0 ve Siber Güvenlik”, “Endüstri 4.0 ve Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi“ ve “Endüstri 4.0 Sistemlerinde Yeni İmalat Konseptleri" katılımcılarla paylaşıldı. "30 KONUŞMACI 1200 DAKİKA ENDÜSTRİ 4.0 ANLATACAK"
22
Kasım - Aralık 2016
Dr. Ayhan Etyemez Seminerlerin açılış konuşmasını yapan Dr. Ayhan Etyemez, dünyanın dilinden düşürmediği, henüz emekleme aşamasında olan Endüstri 4.0’ın tüm dinamikleriyle irdelenmesi gerektiğini söyledi. 2023 yılı için belirlenen 500 milyar dolar ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefine ancak inovasyon, yüksek teknolojili üretim, eğitim ve teşvik ile ulaşılabileceğini belirten Etyemez; "Türkiye 1, 2 ve 3'ncü sanayi devriminden sonra 4'üncü sanayi devrimini tribün-
lerden seyretmemeli. Bunun için herkes elini taşın altına sokmalı. Dünyanın en genç nüfuslarından birine sahibiz. Tüm dinamikleriyle Endüstri 4.0'ı algılayıp, gelecek planlarımızı yapıp hızlıca aksiyon almalıyız. MAKTEK süresince akademik, bilimsel anlamda alanında 30 uzman isim, Türkiye için hayli önemli olan Endüstri 4.0 konusunda 1.200 dakika görüşlerini paylaşacak" dedi. "ABD VE ALMANYA’DA ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR" Endüstri 4.0'ın rakip olsalar dahi www.metalurjimalzeme.com
HABER güvenlik, hukuki ve siyasi boyutlar ve eğitim konularında bu 5 grup geleceği bugünden şekillendiriyor. Bu bir macera değil." "MAKİNALARIN CANI KIYMETLENECEK" Endüstri 4.0 ile birlikte üretimin daha çevreci, şirketlerin daha kârlı, insanların daha huzurlu olacağını da kaydeden Ceran, otomotiv devlerinin 4 kişilik çalışan ve 5 bin 300 robot ile bir günde 1.500 araba ürettiğini kaydetti. Üretimde fabrikaların akıllanması için başta yazılımcı olmak üzere siber güvenlik analisti, sanal gerçeklik tasarımcısı, makina öğrenim bilimcisi gibi 16 mesleğin ön plana çıkacağını belirten Mustafa Ceran şunları kaydetti;
Mustafa Ceran şirketlerin önümüzdeki 10 yıl içinde birlikte çalışma olanağı sunacağını belirten seminerin ilk konuşmacısı İnfoma Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Ceran, bütünleşik ürün geliştirme teknoloji platformlarının önemini artıracağını belirtti. Otomotiv, elektronik, uzay, havacılık ve savunma alanında Endüstri 4.0'ın ülkeleri bir üst lige çıkaracağını belirten Ceran, "İki yıl öncesine kadar Endüstri 4.0 alanında ülkemizde hiçbir çalışma yoktu. Hala da önemli adımlar atmış değiliz. Ancak dünya giderek küçük bir köy halini alıyor. Ülkeler Mars'ta koloni kurmak için çalışmalara başladı. Türkiye olarak rekabet edebilmemiz için henüz başında olduğumuz Endüstri 4.0 için kolları sıvamalıyız. Üretimdeki üstünlüğünü Çin'e teslim eden ABD ve Almanya'da bugünden alarm zilleri çalıyor. Kurgulanma aşamasında www.metalurjimalzeme.com
olan Endüstri 4.0 için çok zamanımız kalmadı" dedi. "YAPILAN ÇALIŞMALAR MACERA DEĞİL" Ensütri 4.0 çalışmalarının akademik, bilimsel, sanayi ve devlet düzeyinde değil, ev hanımlarına kadar indirilmesi gerektiğini vurgulayan Mustafa Ceran şöyle konuştu; "Öncelikle düşünce tarzımızı değiştirmeliyiz. Bilginin önemi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Şu an zengin olan ülkeler değişime hazırlanamazlarsa paraları bilgiyi satın almaya yetmeyecek. Biz de ilim, bilim, teknoloji, inovasyon tarafında daha fazla çalışarak bu yarışta ön plana çıkabileceğiz. Çin'in gelişimi karşısında Almanya, 2013 yılından bugüne 5 çalışma grubu ile hazırlanıyor. Mimari, inovasyon, araştırma,
"10 yıl sonra fabrikalardaki üretim adeta bir orkestra edasıyla gerçekleşecek. Ürünler üretim bandında sıra olsa dahi gitmeleri gereken makinaya kendileri ulaşacak. Diğer taraftan makinaların canı kıymetlenecek. Yani bir otomobil örneğinden yola çıkacaksak, araç ne zaman arızalanacağını, en yakın servis noktasını gereken parçaları sahibine söyleyip, yolda kalmamak adına direkt servis noktasına gidebilecek. Araç kazaları yolla, önündeki ve yanındaki araçlarla konuşan cihazlar sayesinde daha da azalacak. Film izlerken, bir deniz sahnesinde televizyonunuz deniz kokusu verebilecek. Bu gelişmeler karşısında 'Adamlar ne yapmış' dememek için ülke olarak çok koşmalıyız." dedi.
Kasım - Aralık 2016 23
HABER
Endüstri 4.0, Şimdiden Siber Korsanların İştahını Kabartıyor Üretimde yavaş yavaş insanların yerini alan akıllı robotlarla birlikte akıllı fabrikalar için tehlike çanları çalıyor. Avrasya'nın en büyük buluşması MAKTEK 2016'nın "Endüstri 4.0 ve Siber Güvenlik" seminerinde sahne alan güvenlik uzmanı Safai Tandoğan; "Endüstri 4.0 ile sanayinin kavuşacağı akıllı fabrikalar ve ürünler şimdiden siber korsanların iştahını kabartıyor. Yeni sanayi devriminin en başındayız. Önümüzdeki 10 yıl içinde yapılacak yatırımlarda, güvenlik en başta düşünülmeli. Önlemler akıllı konseptinde geliştirilmeli" dedi Dünya makina devlerini İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 3'ncü kez bir araya getiren MAKTEK Avrasya'da Endüstri 4.0 ile birlikte gelecek riskler masaya yatırıldı. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından TİAD ve MİB işbirliği ile düzenlenen MAKTEK Avrasya'nın "Endüstri 4.0 ve Siber Güvenlik" semineri büyük ilgi gördü. Güvenlik uzmanı Safai Tandoğan önümüzdeki 10 yıl otomotivden enerjiye, beyaz eşyadan tekstile kadar yeni sanayi devrimi için yatırım planları yapan yüzbinlerce şirketi bekleyen tehlikeleri paylaştı. "NESNELERİN İNTERNETİ KORUNMASI ZOR BİR FENOMEN" Dört milyar insanın birbiri ile bağlantılı hale geleceği, 25 milyar cihazın birbiri ile konuşacağı nesnelerin interneti ve endüstri 4.0 dönemi için büyük risklerin olduğunu belirten Safai Tandoğan, "Önümüzdeki sanayi devrimi ticaret yapma şekillerini yıkıcı şekilde değiştirecek. Henüz başında olduğumuz bu dönem için 7 gün 24 saat çalışacak fabrikaları akıllı güvenlik önlemleri ile koruma altına almalıyız. Şu an siber korsanlar tek bir şeyi ele geçirince tüm fabrikanın bilgilerine ulaşıyor. Önümüzdeki dönemi iyi okumalıyız. Örnek olarak ABD'de
24
Kasım - Aralık 2016
Güvenlik uzmanı Safai Tandoğan 55 bin enerji transfer istasyonu var. Korsanlar bunun 9 tanesini devre dışı bırakırsa Kuzey Amerika karanlığa gömülebilir. Çevre kontrolünü yavaş yavaş kaybedeceğimiz, dört duvarın ortadan kalkacağı önümüzdeki 10-15 yılda güvenliği en iyi şekilde planlanmış altyapılar kurgulanıp, bu alanda yatırımlar sürdürülürse korsanların önüne geçilebilir" dedi. Her geçen gün yeni yöntemler üzerinde çalışan hackerların bugün saldırdıkları kişi ya da kurumlarda yüzde 60'ının kim tarafından yapıldığının tespit edilemediğini kaydeden Tandoğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Önümüzdeki dönemde siber güvenlik analistlerine daha çok ihtiyaç doğacak. Çünkü nesnelerin interneti korunması zor bir fenomen. Sadece kurum değil, tedarik zincirindeki güvenlik açıkları için siber casuslar yeni yöntemler üzerine çalışacak. Bugün şirketler daha güvenli hale gelebilmek için önemli yatırımlar yapıyor. Bankacılık, sağlık, enerji sektörlerindeki alınan güvenlik önlemleri bir standart olarak bugün karşımızda. Ancak gelecek için
hazırlanan yeterli kılavuz ve kaynak yok.” “BİZİM BAŞIMIZA GELMEZ DENİLMEMELİ” Konuşmasında dış tehditler kadar iç tehditlerin de önemine dikkat çeken Safai Tandoğan, siber güvenlik farkındalığını tüm çalışanlara yayılması, hatta gözetim sisteminin sağlanması gerektiğini belirtti. İşten ayrılan bir personelin şirketten alacağı bilgi ya da yazılım ile saldırı gerçekleştirebileceğini belirten Tandoğan, "Belirttiğim senaryolar karşısında genel kanı 'Benim başıma gelmez' sendromu. Sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da bu söylem mevcut. Hali hazırda uzaktan erişim güvenliğine endüstri tam olarak çözüm bulmuş değil. Bu noktada görev biraz da endüstriye düşüyor. Sistemlerini dirençli hale getirmenin en önemli yöntemlerinden biri; sistemi denetlemek için firma ya da sistem dışından bilgisayar korsanlarını kullanarak test yaptırmak. Türkiye'de bu yöntem hızla yaygınlaşıyor" açıklamasını yaptı.
www.metalurjimalzeme.com
HABER
Endüstri 4.0 ile Nitelikli İş Gücüne İhtiyaç Artacak Avrasya'nın en büyük buluşması MAKTEK 2016'da gerçekleştirilen seminerlerde nitelikli iş gücü ve verimlilik masaya yatırıldı. Konuşmacılar gün boyunca süren seminerlerde makinaların yaygınlaşmasına rağmen, nitelikli istihdam ihtiyacının artacağı mesajını verdi Dünya makina devlerini İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 3'ncü kez bir araya getiren MAKTEK Avrasya'da Endüstri 4.0 seminerler zinciri devam ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından TİAD ve MİB işbirliği ile düzenlenen MAKTEK Avrasya'nın “Takım Tezgahları ve Üretimde Endüstri 4.0” semineri büyük ilgi gördü. Seminerde konuşan SES 3000 CNC Takım Tezgahları ve CAD/CAM Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Mühendis Erdal Gamsız Türkiye sanayisi için endüstri 4.0’ın çok büyük bir avantaj olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin 2. ve 3. Sanayi Devrimi’nin arasında olduğunu vurgulayan Gamsız, “Takım tezgahı sektörü olarak biz 4.0 a hazırız. 1990’lı yıllarla Türkiye’de üretimin artması ile Türkiye’de hızlı bir sanayileşme başladı. Günümüzde ise fabrikanızı akıllı telefonunuzla yönetiyorsunuz. Türkiye’de sektör olarak endüstri 4.0’a hazırız” dedi. Esnek üretimle verimliliğin artacağını söyleyen Gamsız, endüstri 4.0 için nitelikli insan gücünün önemine de dikkat çekti. Gamsız, “Türkiye dahil sanayileşmiş ülkeler içindeki fiyatlara yakın ve müşteri taleplerine bağlı hızlı üretim yapmak gerekiyor. Esnek üretim Türkiye sanayisi için büyük şans” ifadelerini kullandı. “MAKİNALAR ARTIK BİZİMLE KONUŞUYOR” DMG Mori İstanbul Makine Tic. adına konuşan Servis Müdürü Barış Eser de makinaların bizlerle konuşmaya başladığını ifade etti. Eser “Bugüne kadar biz makinaya verdiklerimizle yetiniyorduk.
www.metalurjimalzeme.com
Schunk Intek Bağlama Sistemleri ve Oto Sanayi Ege Bölgesi Satış Sorumlusu Semih Nüman
DMG Mori İstanbul Makine Servis Müdürü Barış Eser Bugün makinanın bizimle konuşmasını sağlıyoruz. Bu endüstri 4.0’ın kesintisiz üretim yaptığı anlamına geliyor.” dedi. Endüstri 4.0 ile makinanın en az servis sorunu çıkardığını ifade eden Eser, böylece daha planlı üretim gerçekleştirildiğini belirtirken “Yani bir parçanız kırılmadan, o parçayı siz çok daha önceden tedarik edip, değiştirilmesini sağlıyorsunuz. Siz makinaya sormadan, makina size her şeyi anlatıyor. Zaten endüstri 4.0’ında hedefi bu” diye konuştu.
Schunk Intek Bağlama Sistemleri ve Oto Sanayi Ege Bölgesi Satış Sorumlusu Semih Nüman ise endüstri 4.0’ın bilişim ile teknolojiyi bir araya getirmeyi hedeflediği vurguladı. Makinalar arası iletişimin altını çizen Nüman artık endüstri ortamında kullanılan bütün nesnelerin birer sanal kimliği olduğunu anlattı. Nüman ayrıca endüstri 4.0 ile akıllı fabrikaların en önemli hedef olduğunu ifade etti.
Kasım - Aralık 2016 25
HABER
Endüstri 4.0 Araştırma Projesi Akıllı Sensörlerle Makine Takibi
Bosch'un liderliğinde AMELI 4.0 projesinin ortakları, geleceğin endüstri sensörlerini geliştiriyor. Modifiye edilen MEMS sensörleri, makinelerin sesini ölçerek çalışma durumunu takip ediyor. Sistem, harici enerji kaynaklarına ihtiyaç duymadan makinelerin durmasını önlüyor ve bakım sürecini iyileştiriyor. Bosch'un liderliğinde 7 şirket, ağa bağlı üretime veya bir başka deyişle Endüstri 4.0'a yönelik geleceğin sensör sistemini geliştirmek üzere AMELI 4.0 isimli bir projede işbirliği 26
Kasım - Aralık 2016
yapıyor. Bu sensör sistemi, makineleri takip ediyor ve çalışmalarında meydana gelen sapmaları anında tespit ediyor. Sistemin sağladığı yardımla fabrikalar, makinelerin planlanmayan arızalarını önleme konusunda önemli bir adım atabilecek. Bakım aralıklarına bağlı kalmak yerine şirketler, ekipmanlarına bakıma ihtiyaç olduğunda müdahale edebilecek. Bu yaklaşımın, makinelerin bakım, inceleme ve tamir maliyetlerini yüzde 30 oranında azaltması bekleniyor. AMELI 4.0, Endüstri 4.0 ile ilgili olarak Alman şirketlerinin pazardaki konumunu arttırmayı he-
defliyor. Bu nedenle proje, Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF) tarafından "IKT 2020 İnovasyon İçin Araştırma" programının bir parçası olarak 3,84 milyon Euro finansman ile desteklendi. Sensörlere yönelik zorlu talepler Sensörler, makinelerin durumları ve performansları hakkında bilgi toplarken ve üretiecelecek parçaların yapay "gözleri ve kulakları" olarak Endüstri 4.0’ın önemli aktörlerinden biri konumundadırlar. Üretimde akıllı yönetim ve bağlanabilirliği kolaylaştırmak üzere sensörler,
www.metalurjimalzeme.com
HABER
gerçek zamanlı olarak çok yüksek miktarda veriyi toplamak ve bunları işlemek zorundadır. Buna ek olarak, mümkün olduğunca fazla enerji verimliliğine sahip olmalıdırlar ve karmaşık üretim sistemlerine kolaylıkla entegre edilebilmelidirler. Piyasada kullanılan endüstri sensörleri, Endüstri 4.0’a sağladıkları faydalar açısından sınırlıdır. Pek çok uygulama açısından yeterince akıllı veya esnek değillerdir, çok fazla enerji tüketirler ve çok pahalıdırlar. Endüstriye yönelik MEMS sensörleri AMELI 4.0 araştırma projesinin hedeflerini yerine getirmek üzere araştırmacılar, ağa bağlı dünyanın en önemli teknolojilerinden birine başvuruyor: MEMS sensörleri (MEMS, mikro elektro mekanik sensörlerin kısaltmasıdır). Şu anda bile MEMS sensörleri olmadan otomobilleri ve tüketici elektronik ürünlerini hayal etmek imkansızdır. Örneğin, kaymayı önleyen ESP® sisteminin temel bileşenidir ve akıllı telefonlarda ise cihaz döndürüldüğünde ekranın dönmesini sağlar. Geleneksel endüstriyel sensörlerle karşılaştırıldığında MEMS sensörler küçük-
www.metalurjimalzeme.com
tür, akıllıdır, enerji verimliliğine sahiptir ve ekonomiktir. Ancak pek çok açıdan, endüstriyel bir ortamın taleplerini karşılamaya yetecek kadar sağlam veya güçlü değillerdir. Bu, üretim sistemlerinde makinelerin durumunu takip etme konusunda uygulamaya yönelik potansiyelin bir kısmının kullanılmadığı anlamına gelmektedir. AMELI 4.0 araştırma ekibi, MEMS sensörlerini endüstriyel uygulamalara uygun hale getirmek üzere daha fazla geliştirmeyi planlıyor. Enerji temini burada önemli bir rol oynuyor: yeni sistem, elektrik kablolarından veya pillerden gelecek olan güce ihtiyaç duymayacak. Yeni sistem, gerekli olan gücü makinelerin titreşiminden üreterek (enerji toplama) kendi kendisine tamamen yetecek şekilde tasarlandı. Farkı yaratan şey sestir Makinelerin takip edilmesinde yeni sensör sistemi, iki çeşit sesi ölçecek: makinenin içerisindeki titreşimle bağlantılı yapıdan kaynaklı sesler ve makine tarafından yayılan akustik ses. Bir makine planlandığı şekilde çalışmadığında, normal çalışma
anında olandan farklı bir titreşim ve sese neden olur. Sistem, ölçülen sinyalleri kayıtlı profillerle karşılaştırır. Öğrenmeye devam eder ve sadece sinyallerdeki değişimlerin bir arıza veya aşınma ve yıpranma gösterdiği zaman tedbir alır. Sonuç olarak sensör sistemi gelecekte, bir makinenin bakım ya da tamire ihtiyaç duyduğu zamanı tespit edebilecek. Daha karmaşık sistemlerde bu akıllı değerlendirme, sensörlerin verileri ileteceği bir ağ geçidi (veya kimi zaman anıldığı şekilde router) ya da üretim tesisinin bilgisayar ağı aracılığıyla yönetilebilecek. Ağ araştırması AMELI 4.0 projesi, sensör teknolojisi, sistemler ve makine mühendisliği, makinelerin durum takibi, enerji dönüşümü ve miktoteknoloji gibi alanlarda global liderler olan enstitüleri ve endüstri ortaklarını inovasyonları ileriye taşıma konusunda bir araya getiriyor. MEMS sensörleri alanında pazar lideri olan Robert Bosch GmbH, projeye liderlik ediyor. Projenin diğer ortakları ise Siemens AG, Hahn Schickard Gesellschaft, Fraunhofer Institute for Production Systems and Design Technology IPK, Binder-Elektronik GmbH, Schaudt Mikrosa GmbH ve Stackforce GmbH. AMELI 4.0 adı, Endüstri 4.0'da durum takibine yönelik mikro elektro mekanik sistemin kısaltmasıdır. 2015 yılının Aralık ayında başlatılan projenin 2018 yılının sonunda sonuçlanması planlanıyor.
Kasım - Aralık 2016 27
HABER
Çelik ihracatçıları Chicago ve Houston’da 160 İş Görüşmesi Yaptı
Çelik İhracatçıları Birliği’nin Ur-Ge projesi kapsamında ABD’ye düzenlediği ticaret heyetine 13 firmadan 16 sektör temsilcisi katıldı. Heyet programı kapsamında uluslararası çelik ticaretinin önemli merkezlerinden Chicago ve Houston’ı ziyaret ederek görüşmeler gerçekleştiren çelik sektörü temsilcileri, her iki ülkedeki sektörel gelişmeleri yakından izleme olanağı buldu. Resmi ziyaretlerin yanı sıra ABD’li meslektaşları ile bir araya gelen heyet, yaklaşık 30 firma ile 160 iş görüşmesi yaptı. Toplantıların ana gündemini, ülkeler arasındaki ticaretin yanı sıra her iki ülkede gerçekleştirilecek ortak yatırımlar ve işbirliği fırsatları oluşturdu. Yeni ve modern çelik üretim teknolojisi, Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde adil ticarete bağlılığı ve rekabetçi fiyat yapısıyla uluslararası çelik sektöründe saygın bir konuma sahip olan Türk çelik sektörü, ABD ile var olan ticaret ilişkilerini geliştirmek üzere harekete geçti. Çelik İhracatçıları Birliği, Ekonomi
28
Kasım - Aralık 2016
Bakanlığı’nın URGE Projesi kapsamında uluslararası çelik ticaretinin önemli merkezlerinden Chicago ve Houston’a Türk çelik sektöründen 13 firma ve 16 temsilcinin katıldığı sektörel ticaret heyeti düzenledi. Heyet boyunca Amerikalı çelik firmaları ile bir araya gelen sektör temsilcileri yaklaşık 30 firma ile 160 iş görüşmesi yaptı. Türkiye ve ABD arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunuyor. 2015 yılında ABD’nin Türkiye’den yaptığı çelik ithalatı miktarda 2,61 milyon ton, değerde ise 1,63 milyar dolar oldu. Bu miktar ile Türk çelik ürünleri ABD ithalatından yüzde 5,4’lük pay aldı. Çelik İhracatçıları Birliği’nin 2016 yılı dokuz aylık verilerine göre ise; ABD’ye ihracat miktar bazında yüzde 5 azalış ile 1,7 milyon ton, değer bazında ise yüzde 17 azalış ile 793 milyon dolar olarak gerçekleşti. ABD ile var olan güçlü ticaret ilişkilerini geliştirmek isteyen çelik sektörü ticaret heyeti, ABD programı
kapsamında ilk olarak Chicago’da ABD’li firmalar ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Heyet Başkanı Namık Ekinci ise Chicago Başkonsolosu Umut Acar ile resmi temaslarda bulundu. İleri teknolojili üretim tesisleri sayesinde rekabetçi fiyatlarda ticaretini yapabildiği ürünleri ve her zaman adil ticaretten yana tutumu ile dünya pazarlarında kendini ispatlayan Türk çelik sektörünün temsilcileri Chicago’da CRU tarafından düzenlenen 10. North American Steel Konferansı’na da katıldı. Konferans programı kapsamında Çelik İhracatçıları Birliği adına Arent Fox firmasından Matthew Nolan bir konuşma yaptı ve Türk çelik sektörünün dünyadaki yerini katılımcılarla paylaştı. Çelik sektör heyeti, Chicago’nun ardından yakından izledikleri uluslararası çelik ticaretinin en önemli liman şehirlerinden biri olan Houston’a geçerek ABD’li firmalarla ikili iş görüşmelerine devam etti. Heyet Başkanı Namık Ekinci, Houston Başkonsolosu Ferhat Alkan, Houston Ticaret Ataşesi Deniz Şenyurt, Asso-
www.metalurjimalzeme.com
HABER
ciated Builder and Conractors, ABD Ticaret Bakanlığı Houston Ofisi, Greater Houston Partnership ve Houston Belediyesi ile yaptığı resmi görüşmelerde lobi çalışmaları yaparak Türk çelik sektörünün daima adil ticaretten yana olduğunu vurguladı ve ortak yatırım olanakları için görüş alışverişinde bulundu. Heyetin son gününde Houston Limanı’nda; Houston Başkonsolosu Ferhat Alkan, Houston Ticaret Departmanı Genel Müdürü John Moseley, American Institute for International Steel’i temsilen Başkan John Foster, Körfez Bölgesi Başkan Yardımcısı Richard Brazzale ve Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci ile Türk ve ABD’li firmaların katıldığı bir de panel düzenlendi. Panelin ardından heyet ABD’li firmalarla iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Söz konusu etkinliğe 49 adet ABD’li firma katıldı.
cilerini bir araya getirerek birbirlerini tanımaları, ihtiyaçlarını anlamaları ve bu ihtiyaçlara uygun çözümlerini sunmaları bakımından güçlü bir zemin hazırladığına inanıyoruz. Ayrıca dostluk ilişkileriyle birbirine sıkı sıkıya bağlı iki ülke arasında ticari ve ekonomik işbirliğinin güçlenmesi adına çok önemli bir adım attık. Türkiye ve ABD arasındaki bağları pekiştirdik, her iki ülkenin temsilcilerinin iki pazarı da yakından tanımalarını sağladık. Yapılan her görüşmenin önümüzdeki dönemde olumlu sonuçlarla geri döneceğini ve gelişen ticaret hacminin iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendireceğini düşünüyoruz. Aynı zamanda bu ticaret heyeti ile kendimizi de anlatma fırsatı bulduk. Özellikle ABD’li yerli üreticilerin açtıkları davalarda firmalarımızı haksız yere suçladıklarını bir kez daha dile getirmiştik olduk” dedi.
Heyetin başkanlığını yürüten Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Heyetimizin, her iki ülkenin çelik sektörü temsil-
Namık Ekinci, “Çelik sektörümüz Türkiye’den ABD’ye ihracat yapabilme gücüne sahip birkaç sektörden biri ve iki ülke arasında gerçekleşti-
www.metalurjimalzeme.com
rilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunuyor. ABD kaynaklarına göre 2015 yılında ABD’nin ülkemizden yaptığı çelik ithalatı miktarda 2,61 milyon ton, değerde ise 1,63 milyar dolar. Bu miktar ile Türk çelik ürünlerimizin ABD ithalatı içerisinden aldığı pay yüzde 5,4 oldu. En önemli girdilerimizden birini oluşturan hurdayı ABD’den ithal ediyoruz. Türkiye’nin 2015 yılında toplam hurda ithalatı 16,3 milyon ton iken, ithalatın yüzde 23,6’sı ABD’den gerçekleşti. ABD’nin 2015 yılındaki 12,8 milyon ton seviyesindeki hurda ihracatının yüzde 31’lik kısmını oluşturan 3,96 milyon ton hurda Türkiye’ye ihraç edildi. Rakamlardan da anlaşıldığı üzere her iki ülke birbiri için hem ticari hem de dostluk bağları çerçevesinde oldukça değerli konumda. İlerleyen dönemde heyet görüşmelerimiz neticesinde işbirliklerimizi daha da artıracağımıza ve yeni yatırımları hayata geçireceğimize inanıyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Kasım - Aralık 2016 29
HABER
80 Yıldır Blaser Swisslube "Hizmet kazançtan önce gelir" – endüstriyel yağ üreticisi Blaser Swisslube bu felsefe altında bu yıl 80. yıl dönümünü kutluyor. Her şey 1936 yılında bir ayakkabı boyası olan "Blaha-Glanz" ile başladı. O günden bugüne köprünün altından çok sular geçti ve Bern'in Hasle-Rüegsau şehrindeki aile şirketi bölgesel küçük işletmeden global bir oyuncuya dönüştü. Kurum içi teknoloji merkezimizde tamamen araştırma ve geliştirmeye odaklanıyoruz. Bu şekilde örneğin sivil havacılıkta aktüel bir projede bir atılım gerçekleştirilmiştir. O zamanki Blaser+Co. AG firmasının ilk başarılı ürünü, çevredeki çiftliklerde satışı yapılan su geçirmez bir ayakkabı kremi olan Blaha-Glanz adlı üründür. Willy Blaser kriz yılı olan 1936 yılında bugünkü şirketler grubunun temelini atmıştır. Boyacılık mesleğinde iş bulamayan 20 yaşındaki genç, özellikle tarım için olmak üzere, yağlama maddeleri ve kimyasal-teknik ürünlerin üretimi için baba evinde bir şahıs firması kurdu. Savaş yıllarında ham madde sıkıntısı nedeniyle dayanma gücü gerekiyordu.
30
Kasım - Aralık 2016
Gerçek ilerleme savaştan sonra başladı. Müşteri çevresi genişledi: Çiftçilere, mekanik atölyelere, inşaat sektörlerine, ahşap ve metal işleyen branşlara ve ilk endüstri işletmeleri eklendi. "Kuruluş zamanın-
daki aynı öncü ruhla durmaksızın firmanın genişletilmesi için çalışıldı. Üretim tesisleri genişletildi, modernize edildi, araştırma ve geliştirme yapısı kuruldu", diye anlatıyor torun ve bugünün genel müdürü Marc Blaser.
www.metalurjimalzeme.com
HABER Global oyunculuğa adım adım Peter Blaser (2010'dan beri yönetim kurulu başkanı) 1974 yılında ikinci kuşakta firmanın bayrağını devraldı. Makine mühendisi olarak metal işleme adımını başlattı ve satış ağını Avrupa ve denizaşırı ülkelere doğru yapılandırmaya başladı. Uluslararası yönelim nedeniyle firmanın adı Blaser Swisslube olarak değiştirildi. 1981 yılında ABD'de Goshen, New York merkezli Blaser Swisslube Inc. firması kuruldu. 1995 ve 1996 yıllarında Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Japonya'da bağlı şirketler bunu takip etti. Blaser bugün yaklaşık 60 ülkedeki bağlı şirketleri ve temsilcilikleri ile müşterilerine çok yakındır ve 300'den fazlası İsviçre'de olmak üzere dünya genelinde yaklaşık 600 personele sahiptir. Metal işleme sıvısından sıvı takıma kadar Firma, metal işleme konusundaki uzmanlık bilgisini sürekli geliştirdi. Bunun için günümüzde sektörün en büyüğü olan bir araştırma ve geliştirme laboratuvarı kuruldu, genişletildi ve mükemmelleştirildi. Yaklaşık 3.500 metrekarelik bir alanda yaklaşık 70 kimyager, mikrobiyolog ve laboratuvar teknisyenleri en iyi kalitede soğutma ve yağlama maddeleri üzerine çalışmakta ve dünya genelinden müşterilerin metal işleme sıvılarının numunelerini analiz etmektedirler. Talaş kaldırma alanında müşterilere etkili bir katma değer sağlayabilmek için 2009 yılında kurum içi teknoloji merkezi kuruldu. Marc Blaser: "O zamandan beri
74 www.metalurjimalzeme.com
modern teknoloji merkezinde, cep işlemede takım kullanım ömrünü optimize etme amacıyla bir test dizisi başlatıldı.
Blaser+Co. AG Genel Müdürü Marc Blaser müşterilerin talaş kaldırma operasyonları yeni nesil işleme merkezlerinde uygulamaya yakın şekilde yapılandırılmakta ve yeni geliştirilen metal işleme sıvıları sıkı testlere tabi tutulmaktadır. Bu bizim için daha da geliştirmek istediğimiz bir teknoloji atılımıdır" dedi. "Verimlilik, etkinlik ve işleme kalitesi faktörleri, metal işleme sıvısı seçimi ve kalitesi ile talaş kaldırma uzmanının uzmanlık bilgisine önemli oranda bağlıdır. Tek elden sunulan birleştirilmiş teknik yetkinlik sayesinde metal işleme sıvısı çözümümüz, partnerin ihtiyaçlarına tam olarak uyarlanmış çözümdür - sıvı takım olarak", diye açıklıyor Marc Blaser, üçüncü kuşak CEO.
Blaser uzmanları partnerin durumunu DMU 65 Monoblock makinesinde canlandırdı ve trokoidal frezeleme stratejisiyle kapsamlı deneyler başlatıldı. Burada eski nesilden konvansiyonel bir metal işleme sıvısı ile partnerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir metal işleme sıvısı çözümü ile karşılaştırıldı. Test dizisi 0,30 mm aşınma işaret aralığına kadar uygulandı. Sonuçlar mükemmeldi: Blaser Swisslube firmasının bu optimal uyarlanmış sıvı takım ile aynı takımla, takım aşınması işlemenin durdurulması gereken düzeye gelene kadar 5 adet yerine 11 adet cep freze edilebilmiştir. Elde edilen sonuç çok sayıda test dizisiyle tasdik edilmiş olup takım kullanım ömrünün ikiye katlanması anlamına gelmektedir! Talaş kaldırma verileri: Operasyon: Cep frezeleme Malzeme: Uçak yapımı için yüksek dayanımlı titan alaşımı Makine tipi: DMU 65 Monoblock (DMG MORI) Takım: Sandvik 2P342-1200-CMA 1740 – 12 mm çaplı şaft frezesi Kesim parametreleri: Vc 80 m/dak, fz 0.075 mm, ae 0.9 mm, ap 19 mm
Takım kullanım ömrünün ikiye katlanması Kısa bir süre önce gerçekleştirilmiş olan bir projede teknoloji merkezindeki Blaser uzmanları takım kullanım ömrünü etkileyici bir şekilde optimize ettiler. Tanınmış bir partner uluslararası tedarikçi görevini üstlenmekte ve yüksek dayanımlı titan alaşımlarından şasi parçaları üretmektedir. Hasle-Rüegsau'daki
Metal işleme sıvısı basıncı: 75 bar "Elde edilen sonuçlardan partnerimiz ve Blaser Swisslube olarak biz de çok memnunuz. Döngü süresi ile ilgili iyileştirmeler şimdiye kadar henüz aydınlatılmadı. Bu alanda da partnerimizle birlikte optimizasyona gitmeye memnuniyetle hazırız", diye tamamlıyor Marc Blaser.
Kasım - Aralık 2016 31
HABER
KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ VE OTOKAR YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ Y. KOÇ:
“Altay Tankının Seri Üretimine Hazırız”
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Türkiye’nin en büyük askeri kara araçları şirketi Otokar ile milli projelerde her zaman görev almaya hazır olduklarını belirtti. Ali Y. Koç, “Milli ana muharebe tankı Altay’ın tasarım ve prototip üretimlerini başarıyla tamamladık. Seri üretim için fiyat teklifimizi verdik ve göreve hazırız. Savunma sanayiindeki 29 yıllık birikimi ile Otokar, Ülkemiz için stratejik öneme sahip Altay tankının seri üretimini de başarıyla gerçekleştirecek yetkinliklere sahiptir” dedi. Bu yıl MÜSİAD tarafından 3'üncü kez gerçekleştirilen savunma sanayii ve iş geliştirme platformu High Tech Port by MÜSİAD’ın açılışına katılan 32
Kasım - Aralık 2016
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Otokar standını ziyaret ederek Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ve Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç’ten milli ana muhabere tankı Altay hakkında bilgi aldı. Ali Y. Koç, Otokar standında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yurt dışı ve yurt içi pek çok çalkantıya rağmen ekonomik performansıyla dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almayı sürdürdüğünü vurgularken, şöyle devam etti: “Türkiye’nin global konumunu güçlendirebilmesi ve tehditleri bertaraf edebilmesi için inovasyon ve teknolojik gücünü geliştirmeyi sürdürmesi gerekiyor. Koç
Topluluğu olarak Ülkemizin potansiyeline ve geleceğine olan güvenimiz ve inancımızla Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetlerimizi artıran yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Ülkemizde sanayiinin gelişimine milli savunma projeleri önemli katkı sağlamaktadır. Otokar’ın ana yükleniciliğinde tasarlanan ve geliştirilen Türkiye’nin en büyük kara sistemi projesi olan Altay projesi de savunma sanayiimize büyük bir ivme getirmiştir. Altay projesi ile savunma sanayiimiz 7 yıl gibi kısa bir süre içinde kendi kaynak ve kabiliyetlerini geliştirmiş; Otokar ve alt yüklenicilerde dikkate değer bir bilgi birikimi ve deneyim kazanılmış ve sektörümüz kendi teknolojisini yaratmıştır. Bugün gerçekleşen fuar da, Türk savunma sanayii-
www.metalurjimalzeme.com
HABER
nin uluslararası alanda geldiği noktayı ortaya koyuyor.” “ALTAY TANKI SAVUNMA SANAYİİ İHRACATINDA TÜRKİYE’YE SINIF ATLATACAK” Otokar’ın ana yüklenicisi olduğu milli ana muharebe tankı Altay’ın seri üretiminde görev almaya hazır olduklarını belirten Ali Y. Koç, “Bu görev için yetişmiş insan kaynağımız ve deneyimimizle Ülkemiz için en iyiyi sunmaya hazırız. 29 yıldır Otokar ile savunma sanayinin gelişimine ivme kazandıran önemli projelere imza attık. 30 bine yakın askeri aracımız bugün başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere 30’a yakın dost ve müttefik ülkenin ordusunda ve Birleşmiş Milletler görev birimlerinde dünyanın çeşitli bölgelerinde hizmet veriyor. Türkiye’nin milli gururu olacak Altay’ın seri üretimini başarıyla gerçekleştirecek yetkinliğe sahibiz. Görevlendirildiğimiz takdirde üzerimize düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmeye hazırız. Ülkemiz savunma sanayiinin ihtiyaçla-
www.metalurjimalzeme.com
rını karşılamanın da ötesinde Altay’ın ihracatını gerçekleştirebilecek seviyelere getirmeyi hedefliyoruz. Dost ve müttefik ülkelerin Altay’a gösterdikleri ilginin uzun vadede Ülkemizin savunma sanayii ihracatına da olumlu katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu. Altay Tankı Projesi hakkında: Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı,Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu modern ana muharebe tankının özgün tasarım ve milli imkanlarla tedarik edilmesi için açtığı ihale sonucunda ana yüklenici olarak Otokar’ı seçmişti. Dönem I ve Dönem II olmak üzere iki ayrı bölümden oluşan proje, Ocak 2009’da fiili olarak başladı. Dönem I olarak adlandırılan bölüm, “Konsept Tasarım”, “Detaylı Tasarım” ve “Prototip Geliştirme ve Kalifikasyon” olmak üzere üç aşamadan oluşuyor. 7 yılı aşkın süredir devam eden projede Otokar, Türk savunma sanayiinin önde gelen 100’ü aşkın şirketi ile birlikte çalışıyor.
Geçtiğimiz yıl, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, sözleşme koşullarına uygun olarak, seri üretim hazırlık çalışmalarının eş zamanlı başlayabilmesi ve Altay ana muharebe tankının vakit kaybetmeden seri üretimine geçilebilmesi için Dönem II olarak adlandırılan “Seri Üretim” için Teklife Çağrı Dökümanı’nı yayınladı. Sözleşme gereği bu dokümanı almaya tek yetkili şirket olan Otokar, seri üretim için ilk teklifini 18 Ocak, son teklifini ise 29 Ağustos 2016 da sundu. Tek teklif veren şirket olan Otokar’ın sunduğu bu teklif, 250 adet ALTAY’ın seri üretimi ve bunların Entegre Lojistik Destek faaliyetlerini kapsıyor. Teklifle birlikte, en son teknoloji ürünü alt sistemlere sahip ALTAY tankının vakit kaybetmeden seri üretim çalışmalarının başlaması ve modern ana muharebe tanklarının bir an önce Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.
Kasım - Aralık 2016 33
HABER
8 Milyar Dolarlık İhracat Hedefi, Katma Değeri Yüksek Mutfak Ürünleri İle Yakalanacak Otel, restoran, kafe, pastane, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Avrasya’nın en büyük fuarı olan ‘Hostech by Tusid’de dünyanın dört bir yanından gelen alıcılar siparişler veriyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Fuarda dünya standartlarının üzerinde ürünler sergileniyor. 2023 yılında mutfak sektöründe hedeflenen 8 milyar dolarlık ihracata, bu katma değeri yüksek ürünlerle ulaşılacağımıza inanıyorum.” Otel, restoran ve kafelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak binlerce ürün çeşidinin sergilendiği fuarda, mikserden bulaşık makinesine, fırından buzdolabına kadar akla gelebilecek tüm endüstriyel mutfak ekipmanları, su geçirmez özellikleri ile dikkat çekiyor. Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Avrasya’nın en büyük fuarı olan “Hostech by Tusid 22. Uluslararası Otel, Restoran, Kafe, Pastane Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı”, dünyanın dört bir yanından gelen alıcılarının yoğun ilgisi ile devam ediyor. CNR EXPO Yeşilköy’de 5 Kasım tarihine kadar açık kalacak fuarı ziyaret eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hostech by Tusid’de dünya standartlarının üzerinde ürünler sergilendiğini belirtti. Türkiye’nin 2023 yılında 8 milyar dolar ihracat hedeflediğini anlatan Büyükekşi, “Mutfak sektörü ihracat rakamları pozitif olan bir sektördür. Fuardaki ürünleri görünce sektör adına umudum iyice arttı. Burada Türkiye’ye yakın coğrafyalara da ihracat yaptığımızı öğrendim. Fuardaki yabancı ziyaretçi yoğunluğu 34
Kasım - Aralık 2016
amacıyla üretilen su geçirmez mutfak sanayisi ürünleri, yüzde yüz yerli ürün ve Türkiye’de bir ilk olması yanıyla da dikkat çekiyor. Fuarda dijital su geçirmez panelli mutfak ürünlerine en çok ilgi Avrupa ve Arap ülkelerinden geldi. Cezayir’den sipariş beni mutlu etti. Fuarda gördüğüm katma değeri yüksek ürünlerle sektörün, 2023 ihracat hedefini yakalayacağını düşünüyorum” dedi. 200 milyar dolarlık pazar CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) desteğinde organize edilen fuara yabancı ilgisini memnun edici olduğunu belirten Tahsin Öztiryaki de sektörle ilgili şu bilgileri verdi: “Dünya standartlarının üzerinde üretim yapan Türk mutfak sektörü 118 ülkeye ihracat yapıyor. Yaklaşık yüzde 90 yerlilik oranının yakalandığını mutfak sektörünün dünya pazar büyüklüğü 200 milyar dolardır ve Türkiye’nin pazar payı da yüzde 2.5 seviyesindedir.” Su geçirmez mutfak ekipmanları Otel, restoran ve kafelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak binlerce ürün çeşidinin sergilendiği fuarda, mikserden bulaşık makinesine, fırından buzdolabına kadar akla gelebilecek tüm endüstriyel mutfak sektöründeki ekipmanların su geçirmez özellikli olanları yoğun ilgi gördü. Tüketicinin bilinçsiz kullanımının önüne geçmek
Hostech by Tusid’de, Türkiye’nin ilk dokunmatik, yüzde yüz yerli fırını, Kütahya Porselen’in yeni renkli tabakları ve Red Dot’un dünyanın en iyilerinin en iyisi ödülüne layık gördüğü Gast Defne Koz tabakları beğeni toplayan ürünler arasında yer aldı. Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Hindistan, İsrail, Polonya, İran, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Rusya ve Yunanistan'ın da aralarında bulunduğu 60 ülkeden gelen ziyaretçilerin ağırlandığı fuarda, Cezayirli alıcılar, Kütahya Porselen’in Gast Defne Koz tabakları için yüklü bir sipariş verdi. Binlerce ürün çeşidi sergileniyor “Hostech by Tusid’de otel ve mutfak ekipmanlarının yanında restoran, pastane ve kafe ve catering şirketlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler yer alıyor. Fuarda; perdeden halıya, televizyondan klimaya, çaydanlıktan fincana, dekor ürünlerinden duvar kâğıdına, peyzaj ve bahçe mobilyalarından, SPA malzemeleri ve havuz ekipmanlarına kadar sektöre ilişkin binlerce ürün çeşidi sergileniyor.
www.metalurjimalzeme.com
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık2016 35
HABER
3. Türkiye Robotbilim Konferansı Akademi ve Endüstri Dünyasını Bir Araya Getirdi 3. Türkiye Robotbilim Konferansı, bu yıl 2-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Gedik Üniversitesi ev sahipliğinde Pendik Green Park Otel ve Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Ana sponsorluğunu OTC Daihen endüstriyel robot firmasının yaptığı konferansa Festo, Gimatic ve Robot Sepeti firmaları da sponsor olarak destek verdiler. Robotik alanda çalışan akademisyenler ile endüstride robotlu üretim yapan firmaların önde gelen temsilcilerini bir araya getiren konferansta robotikte bilim - sanayi işbirliği ve robotik sistemlerde son güncel gelişmeler konferans katılımcıları ile paylaşıldı. Konferans Başkanı ve İstanbul Gedik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr.Savaş Dilibal ve İstanbul Gedik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Danışmanı ve Gedik Holding CEO’su Dr.Mustafa Koçak’ın açılış konuşmaları ile başlayan konferans iki ayrı salonda birbirine paralel ilerleyen bilimsel oturum ve çalıştaylar ile devam etti. Yrd.Doç.Dr.Savaş Dilibal yaptığı konuşmasında robotik alanda endüstriyel uygulamalardan günlük yaşam alanlarımıza kadar hızla yaygınlaşan robotik sistemlerle ilgili uygulama ve araştırmalardan bahsetti. Dr.Mustafa Koçak ise robotik alanda yapılan çalışmaların sanayi kanadından desteklenmesinin ve işbirliğinin önemine değindi. Konferansa davetli konuşmacı olarak katılan Avustralya Wollongong Üniversitesinden Prof. Dr.Gürsel Alıcı "Robot Bilimdeki Akademik Araştırma ve İlgili Sanayi Aynı Amaçlara Kilitlenebilir mi?" ve Japonya OTC Daihen Corporation'dan Shinichiro Nakagawa ise "Robotik Kaynak Teknolo-
36
Kasım - Aralık 2016
jisinde Son Gelişmeler" konularında sunumlar gerçekleştirdiler. Konferansta 10 ayrı bilimsel oturumda 41 sözlü bildiri sunumu yapıldı. İnsanrobot etkileşimi, robot kontrolü, arama ve kurtarma robotları, sağlık sektöründe robotlar, endüstriyel robotlar, insansız araçlar, bilişsel robotbilim, haptik sistemler, biyolojik ilhamlı robotlar konulu bilimsel oturumlar gerçekleştirildi. Konferansta ayrıca, 10 poster sunun, 7 Çalıştay ve eğitim sunumları gerçekleştirildi. Türkiye’de yerli endüstriyel işbirlikçi robot üretimi konusunda somut adımların tartışıldığı konferansta; gelecekte yapılacak çalışmalar aktarıldı. Tıp ve Rehabilitasyon Robotları ile Servis ve Sosyal Amaçlı Robotlar konusunda uygulamalar aktarıldı. Dünyada katmanlı imalat teknolojisinin gelişmesiyle daha da yaygınlaşan esnek robotik sistemlerle ilgili, Wollongong Üniversitesi ve İstanbul Gedik Üniversitesi Robot Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Laboratuvarında yapılan arge çalışmaları ve uygulamaları katılımcılarla paylaşıldı. Konferansta ayrıca, optimal kestirim ve kalman filtresinin matematiksel temelleri ve derin öğrenme ve robotbilim uygula-
maları eğitimleri verilmiştir. Konferans katılımcılarının biraraya geldiği Gala Yemeğinde konferansta emeği geçenler ve konferans sponsorlarına İstanbul Gedik üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Berrak Kurtuluş tarafından plaketleri verildi. Konferans, poster sunumları sonrası danışma kurulu tarafından seçilen en iyi üç özgün bildiriye verilen ödül töreni ile sona erdi. 3ncü Türkiye Robot Konferansı’nda, Birincilik ödülü alan Okan Aşık, Levent Akın "RoboCup Arama Kurtarma Benzetim Ortamında Monte Carlo Ağaç Araması Yöntemiyle Planlama" bildirisi ile, İkincilik ödülü alan Sinan Şahin Candan, Uluç Saranlı, Yiğit Yazıcıoğlu "Esnek Bacaklı robotlarda Dört-Çubuk Mekanizması ve Sarmalı Kam ile Bacak Sertliğinin Sentezlenmesi" bildirisi ile, Üçüncülük ödülü alan Mohammad Aziziaghdam, Koray Kuyucu, Remzi Artar, Evren Samur "Investigating the Effect of Force Feedback on a Virtual Task” bildirisi ile birer laptop bilgisayar ödül olarak kazandılar.
www.metalurjimalzeme.com
HABER
Tezmaksan’dan Uzaktan Makine Takibi ve Performans Ölçümlemesi Projesi; KAPASİTEMATİK Tezmaksan “Kapasitematik” projesiyle, firmaların makine parkurları uzaktan izlenerek; makinaların anlık çalışma verileri ve tarihsel istatistiksel verimlilik analizleri kullanıcı ve işletme sahiplerine sunulmaktadır. Uzaktan izlenen veriler ; örneğin makinanın işlediği parça adeti, hurda adedi, çalışma ve durma süreleri, durma sebepleri gibi kategoriler görülebilmekte ve ayrıca geçmişe yönelik trend analizleri yapılabilmektedir. Endüstri 4.0 ve IOT (nesnelerin interneti) konsepti dahilinde düşünülebilecek bu proje ile uzaktan erişim yaparak makinaların anahtar öneme sahip verileri bir merkezde toplanmakta ve bu veriler anlamlandırılarak sunulmaktadır. Üretim teknolojilerinin tarihine baktığımızda, önceden bir ürünü imal edebilmek en önemli kriter iken günümüzde ise hemen her şeyin imalatını yapmanın daha kolay olduğunu ancak yeni yarışın imalatı verimli yapabilmek olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla, CNC makinelerin imalat prosesinde üstlendiği görevi göz önüne getirdiğimizde, bu noktada da yarışın, o CNC makinanın ne kadar verimli, bir diğer deyişle tam kapasitesine ne kadar yakın çalıştırılabildiği verisinin analizi, işletme verimliliği açısından anahtar öneme sahip olmaktadır. Tezmaksan Makinanın burada üstlendiği vazife ise; işletmelerin her birinin bireysel olarak bu analiz ve raporlama sistemini kurması çok daha maliyetli olacak www.metalurjimalzeme.com
iken, bunu bir merkezden ve standardize edilmiş yapılar ile müşterilerinin ayağına götürmektedir. CNC makinalar için böyle bir projenin yapılması ise CNC makinaların karakteristiği itibariyle daha da önem kazanmaktadır. Şöyle ki; CNC makinalar, birbirinden çok farklı imalat kriterlerine sahip parça üretebilmektedir. Örneğin bazen hassasiyet kriteri sürenin önüne geçerken, bazen de hız daha önemli olabilir… Dolayısıyla bir işi yapmanın gerçekten de birden farklı yöntemi, hızı, ayarı olabilir ve çoğu zaman bu CNC operatörünün tercihleri ile şekillenir. Bundan ötürü CNC makinaların verimliliğinin izlenmesi ve raporlanması işletmeler açısından tam kapasite kullanımına yaklaşabilmek adına, tek bir işi yapmak üzere üretilmiş makinalarla kıyaslandığında daha da önemli olacaktır.
me/boşaltma, mola vb. alt kategorilerde raporlanması ise bu analizin daha hedefe yönelik veriler sunmasını mümkün kılar. Özetle bu uzaktan izleme ve verimlilik raporlama sistemi olan Kapasitematik sayesinde CNC kullanıcıları ve işletmeler, mevcut makinalarını ölçebilir ve tarihsel trend analizlerini görebilir hale gelecek, ve bu bilgilerin ışığında da verimliliklerini arttırmak için ne gibi geliştirmeler yapabileceklerini göreceklerdir. Elbette bu geliştirmeleri yaptıktan sonra da çalışacak olan Kapasitematik, ne derece doğru iyileştirmelerin yapıldığı ve bu çabaların sonuçlarının neler olduğunu da raporlamaya devam edecektir.
Makinelerin günlük çalışma sürelerinin yanı sıra özellikle duruş sürelerinin; arıza, hazırlık, yükle-
Kasım - Aralık 2016 37
FİRMA/ÜRÜN
NSK’nin H3G Rulman Yağı %100 Gıdadan Elde Edilir NSK, %100 gıda maddelerinden elde edilmiş dünyanın ilk yağlama yağını geliştirmiştir. Bu gelişme makinenin, üretim ekipmanının veya cihazların gıda maddeleri, farmasötikler veya kozmetiklerle temas ettiği tesisler için bir yenilik olmuştur. Ayrıca, yeni H3G yağı, yağlama yağının su mukavemetine ve düşük torkuna uygun her türlü uygulama için idealdir. Başlangıçta, bu yağ NSK’nın SilverLube® serisinde, sık ve kapsamlı yıkama gereken endüstrilerde kullanılmak üzere tasarlanan korozyona dirençli, optimum hijyen standartları gereken ve geniş bir sıcaklık aralığında iyi kimyasal direncin önemli olduğu çeşitli rulman ünitelerinde kullanılmıştır. Tipik uygulamalar arasında karıştırıcılar, doldurucular, santrifüjlü ayırıcılar, şişeleme makineleri ve konveyörler gibi gıda makineleri ile pompalar dahil, farmasötik, kozmetik ve tıbbi süreç cihazları bulunur. En önemlisi, çevre dostu yağ kazayla gıdayla temas edebilecek ürünlerle ilgili en yüksek uluslararası standartlara uygundur. NSK’nın yeni, ekoloji dostu yağı petrol içermez, bu tür uygulamalarda şu anda yaygın olarak kullanılan yağların standartlarının üzerindedir. Bunların temelinde kolza yağı ve genellikle pek çok gıda dışı malzeme içeren diğer nebati yağlar bulunur. Bu tür yağlarda aynı zamanda performans sınırlandırmaları olabilir, oksidatif stabilitesi daha düşüktür bu da kayganlık ve sağlamlık sorun-
38 Kasım - Aralık 2016
NSK, rulmanlar için %100 gıda maddelerinden elde edilmiş dünyanın ilk yağlama yağını sunar ları ile sonuçlanır. Aksine, NSK’nın yağları, baz yağı, kıvamlaştırıcı madde ve katkı maddeleri dahil, tamamen gıda bazlı malzemelerden yapılır. Örneğin, gıdadan elde edilen nebati yağ, mükemmel ısı toleransı nedeniyle baz yağ olarak kullanılır, bununla birlikte kıvamlaştırıcı madde gıda katkıları içerir, baz yağının iyi tutulması için iyi bir 3D ağı vardır.
te biri daha azdır. Diğer avantajları, daha az sızıntı olması ve suya maruz kalması durumunda bile hizmet ömrünün daha uzun olmasıdır. Çevresel bakış açısına göre, yağ doğal olarak biyoçözünürdür ve toksik olmayan atıklar üretir, bu nedenle kirletici değildir ve bütünüyle sürdürülebilirdir.
Yağlama yağı aynı zamanda, baz yağın sağlamlığını daha arttıran gıda katkıları ile formüle edilmiştir, daha iyi oksidatif denge sunan bir gres ortaya çıkmıştır ve sürtünme kaybı (tork) mevcut eşdeğer ürünlerin üç-
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
Bosch Rexroth Teknolojisiyle Sürekli Döküm Makineleri İçin Daha Fazla Esneklik Bosch Rexroth’un yüksek performanslı silindirleri, döküm sürecince kullanıcıların tüm salınım kuvvetlerini kontrol edebilmesini sağlıyor. Kalıp salınımı, optimum çelik yüzey kalitesinin ve tüm döküm hattının üretkenlik ve maliyet açısından verimliliğinin temelini oluşturur. Sürekli döküm hatları hassas salınımın yanı sıra strok ve frekans anlamında yüksek seviyede esnekliğe ihtiyaç duyar. Tüm salınım parametreleri göz önünde bulundurulduğunda sadece son teknoloji ürünü elektro hidrolikler ağır kütlelerin ihtiyaç duyulan hassas hareketini sağlayabilir. Bosch Rexroth'un tahrik ve kontrol paketleri, salınım silindirlerinden yazılım paketleri ile performansı yüksek çok eksenli kontrol sistemlerine kadar, herhangi bir başka kontrol sistemine entegre edebilecek uyumlu bileşenlerden oluşuyor.
Bosch Rexroth'un sunduğu elektro hidrolik yüksek performanslı doğrusal hareket tahrik teknolojileri, döküm işlemi esnasında tüm salınım parametrelerinin kontrol edilebilmesini sağlıyor. Kontrol esnekliği sayesinde, salınımı optimize edebilmek için farklı eğri şekilleri uygulamaya konabiliyor. Döküm sürecinde hem strok büyüklüğü hem de salınım frekansı, döküm hızıyla bağlantılı olarak değişkenlik gösterebiliyor.
Radyal kuvvetlerin dahil olmadığı durumlarda, kullanıcılar Rexroth'un uygun maliyetli, yüksek performansa sahip silindirlerini tercih ediyor. Yüksek performans sahibi bu serideki silindirlerin modüler bir tasarımı bulunuyor ve bu modüler sistem, 16 ile 250 kN arası beş kuvvet seviyesinde ‘mesnetli’ ya da ‘flanş başlığı’ olarak önceden tanımlanmış şekillerde montaj ediliyor. Silindirin eşit alan dağılımı 50Hz frekans seviyesine çıkan dinamik uygulamalarda bile kontrolü iyileştiriyor. Yüksek performanslı bu silindirin en basit versiyonu bağlantı bloku, ilgili valflar, basınç akümülatörü, damper akümülatörü ve ölçüm noktaları yardımıyla bağlanıyor. Konum algılaması için entegre bir manyetostriktif konum ölçümü sistemi de opsiyonel olarak sunuluyor.
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık 2016 39
FİRMA/ÜRÜN
En Yeni Yüzey Frezeleri Paslanmaz Çelik Turbo Gövdelerin İşlenmesini Arttırıyor Zorlu kaba işleme operasyonlarında daha hızlı devirler ve daha uzun takım ömrü Sandvik Coromant, paslanmaz çelik turbo gövdelerin kaba işlemesi için özel olarak tasarlanmış bir ürün olan M612 yüzey frezesini sundu. Takımın pozitif geometrisi, tezgah imalathanelerinin titreşimi ortadan kaldırmalarına yardımcı olan daha pürüzsüz kesme işlemi sunar. Böylece daha yüksek talaş kaldırma oranlarına ulaşılabilir ve bu da devirlerin daha kısa olmasını sağlar. Geometri ve kenar çizgi kalitesi güvenilirliği ve uç başına daha fazla parça düşmesini sağlar. Sandvik Coromant'ta Otomotiv Uygulama Mühendisi olan Jacques Gasthuys şöyle söylüyor: “Paslanmaz, 1300°C'ye kadar egzoz gazı sıcaklığına ve korozyona olan direnci arttırmaya yardımcı olan malzeme özellikleri sayesinde turbo gövdeler için geleneksel döküm demire oranla gitgide daha popüler bir malzeme seçimi haline geliyor”. “Her yıl yaklaşık 50 milyon döküm demir ve paslanmaz turboşarj üretiliyor, ancak paslanmazı işleme maliyeti çoğu zaman 20 kat daha yüksektir ve bu işlemler genellikle son derece kısa ve düzensiz takım ömrü ve eşit olmayan aşınma ile nitelendirilir. Bunu da akılda tutarak hedefimiz parça maliyetlerini düşürecek güçlü bir kesici geliştirmekti.” Turbo egzoz gövdelerinin kaba talaş işlemesindeki temel zorluk bu in-
40
Kasım - Aralık 2016
Sandvik Coromant’ın M612 yüzey frezesi daha pürüzsüz kesme işlemi sunar ve tezgah imalathanelerinin titreşimi azaltmalarını sağlar. ce duvarlı parçaların karmaşık şekli ve karışık bağlamalarıdır, bu zorluklar birleştiğinde ise titreşime yatkın bir işleme yol açar. Yeni M612 yüzey frezeleme kesicisi bu sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Güç tüketimini azaltan ve kaba işleme operasyonlarında titreşimleri yok eden pozitif geometrisi pürüzsüz kesme işlemi sağlar. Bu da daha fazla talaş kaldırmaya ve daha hızlı devir sürelerine imkan verir, her iki tarafta 6 tane olmak üzere 12 kesme kenarı parça başına maliyeti düşürmeye katkıda bulunur. Ayrıca yuvarlak kesici uç seçimi tezgah imalathanelerine esneklik katar ve uç değiştirebilme arabirimi hem kesinlik hem de tekrarlanabilirlik sağlar.
Bir kullanıcı örneğinde paslanmaz bir turbo egzoz gövdesini kaba talaş işlemek için GC4240 kalite uçlar kullanmak, rakip bir kesici yerine M612 yüzey frezesi kullanmak fener mili hızının 212'den 273 dev/dak'a yükselmesini, kesme hızının 70'ten 90 m/dak'a yükselmesini (230'ten 295 ft/dak'a) ve ilerlemenin 0,13'ten 0,18 mm'ye (0,005'ten 0,007 inçe) yükselmesini sağladı. Aynı 2,5 mm (0,098 inç) kesme derinliğinde, denemenin sonucu M612 yüzey frezesinin parça başına işleme süresini %27'ye kadar azalttığını ve bu arada takım ömrünü de %172 kadar arttırdığını gösterdi.
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
STAUFF Form Güvenilir Bağlantılar Sağlayan Boru Şekillendirme Sistemi STAUFF Form seri üretimde: STAUFF, 2015 Hannover fuarında tanıttığı boru şekillendirme sistemiyle STAUFF Connect boru bağlantı programına bir yenilik daha getirdi. Bu yeni sistem sayesinde STAUFF, boru bağlantı teknolojilerinde kapsamlı bir Ar-Ge ve imalat kapasitesine sahip, komple çözümler sunan bir iş ortağı olma yolunda önemli bir adım daha atmış oldu. Yeni şekillendirme sistemi, son derece kolay montaj süreci ve sunduğu özellikle yüksek güvenlik seviyesi ile öne çıkıyor. Borunun şekillendirilmiş ucuna, kaybolma riski bulunmayan tümleşik elastomer yalıtımlı STAUFF form bileziği geçirilir. Birbirlerine kenetlendirilmiş 24° iç konili sıradan bir vidalama parçası ve ISO 8434-1 standardına uygun bir başlık somununu ile oluşturulan bu kombinasyon, tek sızıntı noktasında güvenilir, kalıcı ve bakım gerektirmeyen yalıtım sağlar. Hidrolik tesisatının sistem basıncı tarafından desteklenen yalıtım etkisi sayesinde, yeni şekillendirme sistemi yüksek basınçlı uygulamalar için idealdir. STAUFF mühendisleri, şekillendirme sisteminin vidalama parçasında manuel olarak uygulanan son montaj aşamalarının altını özellikle çiziyor. Montaj sırasında başlık somunu, direnç hissedilir oranda artana kadar sıkılır; ardından bu noktanın ötesinde 15° ila 20° daha sıkılarak montaj tamamlanır. Torkun önemli oranda artması, montajın tamamlandığına işaret eder. Bunun anlamı, montajda aşırıya kaçma veya zayıf bir montajı riskinin bulunmamasıdır.
www.metalurjimalzeme.com
STAUFF Form tamamen standart yapı parçaları ile geliştirilmiştir. Borunun şekillendirilmiş ucuna tümleşik elastomer yalıtımlı form bileziği geçirilir. Şekillendirme süreci ise, kullanımı son derece basit olan kullanıcı dostu, kompakt, gürültüsüz ve dokunmatik ekranlı şekillendirme makinesi ile kolayca tamamlanabiliyor. Örneğin muflar, bayonet bağlantılı sis-
tem sayesinde kolayca değiştirilebiliyor. STAUFF Form, 6 x 1,5 mm ile 42 x 4 mm arası (hafif segment) ve 6 x 1,5 mm ile 38 x 6 mm arası (ağır segment) çelik ve paslanmaz çelik borular için beğeniye sunuluyor.
Özellikle kompakt ve gürültüsüz oluşuyla öne çıkan şekillendirme makinesinin kullanımı son derece kolaydır. Muflar, bayonet bağlantılı sistem üzerinden değiştirilir Kasım - Aralık 2016 41
FİRMA/ÜRÜN
Veri Yönetiminin İşletmeler İçin Faydaları Hazırlayan: Selim Ertuğ Tuğran – İş Geliştirme Yöneticisi, Penta Teknoloji
ediyor. Bugün şirketler ürettikleri tasarım verisine ve proje yönetimine ne kadar hakimse, işlerine de o kadar hakim… Bu sebeple diğer tasarım yazılımları ile entegre çalışan, kurulumu ve işletimi baş ağrıtmayan sistemler dikkat çekiyor.
Tasarım ekiplerinin derdi benzer ise, çözümü neden alakasız yerlerde arayalım?
1982’de bilgisayar ortamında 2B çizim kabiliyetlerindeki gelişme AutoCAD sayesinde sayısal dokümantasyonda çığır açmıştı. Yeterli oldu mu? Tabii ki hayır. Bugün, gelinen noktada, 3B parametrik tasarım süreçlerini nasıl zorlayabileceğimizi düşünüyoruz. İş süreçleri daha karmaşıklaşıyor, ihtiyaçlar artıyor ve değişiyor. Buna paralel olarak ise teknolojik çözümler her geçen gün bu karmaşık iş süreçlerini daha sade hale getirmeyi ve verimi en üst seviyeye çekmeyi vadediyor. Gelişen teknoloji, küresel rekabet, büyüyen piyasa ve artan iş hacmi beraberinde daha büyük ekiplerin bir arada çalışması gerekliliğini ortaya çıkardı. Süreçler daha karmaşıklaşırken, terminler eskiye nazaran daha dar bir aralığa sıkıştı. Bu da bir başka gerekliliği ortaya çıkardı; proje işbirliği ve veri yönetimi… Veri yönetimi tüm dünyanın da en büyük derdi! İnsanoğlu var olduğu bilinen 5000 yıldan bu yana ürettiği kadar veriyi sadece 2007 yılı içinde üretti! Yıl 2013’e geldi-
42 Kasım - Aralık 2016
ğindeyse değişim daha akıl almaz bir hal aldı. 2007 yılında üretilen veri sığası, 4 exabyte (4*1018) boyutundaydı. 2013 yılına gelindiğinde insanoğlu bir yıl içinde değil, her gün 6 exabyte veri üretmeye başladı. 2007 yılı kırılma noktası gibi görünürken 6 sene sonrasında 2013 yılında ölçümler, bugün için, akıl almaz gibi görünen bir duruma işaret ediyordu. Bu baş döndüren veri üretme çılgınlığı tüm dünyada, ürettiğimiz veriyi nasıl yönetmemiz gerektiği konusundaki soruları da beraberinde getirdi. Artık şirketlerin kendi server yatırımları hem güvensiz, hem yetersiz durumda. Hal böyleyken, tasarım ekiplerinin ürettiği değerli kurumsal tasarım verisi nasıl yönetilecek ve güven altına alınacak? Tasarım verine ne kadar hakimsen, işine o kadar hakimsin…
Şirketler her geçen gün dağlar kadar büyüyen değerli tasarım verisi üretiyorlar. Bu veriler o şirketlerin ürettiği ürün kadar hatta belki daha fazla önem arz
Tam da bu noktada Autodesk® Vault 3B grafik arayüzü ile tasarım sürecine hakim olmayı garanti altına alıyor. Autodesk® Vault, projenin anlık olarak ne durumda olduğuna dair kullanıcı arayüzü güçlü ve kolay kullanım ile basit implementasyon aşamalarını destekler. Tüm bunlara ek olarak tasarım verisinin şişmeden kopyalanıp farklı bir projede kullanılmasına olanak tanıyan alt yapısı ile karmaşıklaşan süreçlerinin kolay yönetilebilirliği ve izlenebilirliği ile ilgili kolaylık ve rahatlık sağlıyor. Vault ile çalışan şirketler Autodesk yazılımlarına ek olarak proje boyunca tasarım verisine ek olarak, Microsoft Office yazılımları ile oluşturulan verilerin de ilgili CAD-CAM-CAE ve render verisi ile ilişkili versiyonunu saklayarak eksiksiz bir proje veri yönetimi alt yapısı sunuyor. ERP ve MRP gibi iş yazılımları ile birlikte çalışabilir olması için kurgulanabilir olması sayesinde şirketlerin tüm kademeleri için tam zamanlı iş akışı imkanı yaratıyor. Ekip liderleri süreci kontrol altına alırken, tasarımcıların projeye en verimli şekilde dağıtılması garanti altına alınıyor. Şirket yöneticileri anlık olarak istedikleri zaman projenin biten ve bitmeyen alanlarını 3B CAD arayüzünden bir CAD yazılımı kullanmadan görüntüleme ve geri bildirim yapma imkanı buluyor…
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
Dassault Systèmes’ten Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat Sektörleri İçin Yeni Endüstri Çözüm Deneyimi: “Design for Fabrication” 3D tasarım yazılımı, 3D Dijital Modelleme ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümlerinde dünya lideri 3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes, mimarlık, mühendislik ve inşaat (AEC) sektörlerine özel “Design for Fabrication” endüstri çözümü deneyimini pazara sundu. Mimarlar, mühendisler, yükleniciler, imalatçılar ve inşaat ürünleri üreticileri artık, atıkları ve yeniden işlemeleri azaltan üretim bölümü sayesinde konseptten imalata kadar, kamusal ve yapı projeleri için bulutta dijital bir işbirliği ortamına erişebilecekler. Her bir mimarlık, mühendislik ve inşaat projesi; tasarımcılar, imalatçılar ve kendi yapı bilgileri modelleme (BIM) çözümlerini kullanan yüklenicilerden oluşan ekipleri bir araya getiriyor. Başlangıçtaki tasarım modelinde oluşturulan detaylı bilgiler, bir imalatçının ihtiyaçlarını yansıtmayabiliyor. Bölük pörçük bu çözümler ve veri sürekliliğinin olmaması, projede gecikmelere ve gereksiz mühendislik çalışmaları, verimsiz malzeme kullanımı, boşa harcanan emek ve tekrar edilen çalışmalar nedeniyle yüzde 25'in üzerinde seviyelerde inşaat atıklarına yol açabiliyor. Dassault Systèmes'in 3DEXPERIENCE platformuna dayanan "Desgn for Fabrication" endüstri çözümü deneyimi; köprüler, tüneller, endüstriyel binalar, yüksek katlı binalar, beton ve çelik çerçeveler, prekast beton ve bina cephelerinin yanı sıra tek kişilik kullanımdan kampüse ve şehir altyapılarına www.metalurjimalzeme.com
dayalı kesintisiz süreçleri benimseyerek verimliliği artırabilir, zaman ve para açısından önemli tasarruflar elde edebilir ve proje teslimatının kalitesini artırabilir."
kadar her ölçekteki yapı sistemi elemanları da dahil olmak üzere herhangi bir bina, yapı veya yapı elemanının imalatı ile tasarımı için işbirliğine dayalı uçtan uca bir BIM sağlıyor. Bu çözüm sayesinde tasarım ve üretim ekipleri, proje verilerine 3D modeli kapsamında eşzamanlı ve gerçek zamanlı erişim sağlayabiliyor. Bu ekipler, aynı tasarım modelleri ile çalışabiliyor ve daha bilinçli tasarımlar oluşturmak, daha sonra yapılması gereken tekrar çalışmalarını azaltmak ve proje maliyetleri ve zaman çizelgelerini daha doğru tahmin edebilmek için tedarik zincirindeki uzmanların fikirlerinden faydalanabiliyor. "BIM kullanımı tasarım koordinasyonu ve inşaat koordinasyonunu bağımsız olarak geliştirmiş olsa da, tasarım verileri ile üretim bölümü için fabrikasyon modelleri arasında süreklilik eksikliği devam etmektedir." diyen Dassault Systèmes Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat Sektörleri Başkan Yardımcısı Marty Doscher ise sözlerine şöyle devam etti: "3DEXPERIENCE platformu, tasarımcılar ile imalatçılar arasındaki uçurumu azaltır. Çok sayıdaki proje paydaşları, insanları ve verileri baştan sona bağlayan işbirliğine
Özellikle, "Design for Fabrication" aşağıdakiler de dahil olmak üzere AEC sektörlerinin çok sayıdaki iş zorluklarına çözüm getiriyor: • Her şeyi tasarlayabilirsiniz: Herhangi bir bina, yapı, yapı elemanı veya nesne için konsept düzeyinden bağlantı elemanlarına kadar, bulut ölçeklenebilirliği ile birlikte kapsamlı tasarım ve simülasyon yetenekleri. • Müşterilerinizi memnun etmek için yüksek performanslı binalar inşa edebilirsiniz: Zamandan tasarruf edin, çıkmazları azaltın, gereksinimleri doğrulayın ve kullanım ömrü işletme maliyetlerini düşürün. • İmalat ve montaj için tasarım: Modelleri genişleterek proje kontrolünü elinize alın ve israfları azaltın. Verimliliği artırmak ve tekrarlı tasarım ile proje değerini optimize etmek amacıyla bütünleştirici, parametrik, ilişkisel ve sayısal modelleme yöntemlerini kullanın. • İşbirliğini artırın: Gerçeğin tek bir 3D versiyonu ile veri merkezli bir işbirliği ortamı kullanarak proje geliştirmede çoklu BIM yaklaşımı. "Aynı sayfa" yazma araçları, tüm tedarik zincirini koordine edebilmek amacıyla oldukça büyük miktarlardaki verileri ölçeklendirebilir.
Kasım - Aralık 2016 43
FİRMA/ÜRÜN
Schneider Electric’ten Yeni Nesil Orta Gerilim Dağıtım Paneli “Premset” nan ilk orta gerilim dağıtım paneli olacak.
• Schneider Electric, Türkiye’de ürettiği ve yurtdışına ihraç ettiği yeni nesil orta gerilim dağıtım paneli “Premset”i tanıttı.
Premset, bünyesinde, orta gerilim dağıtım panelinin içerisinde kullanılan herbir komponenti, ekranlı, katı izolasyonlu (2SIS) yapısıyla koruyan ve alanında çığır açan bir yenilik olarak göze çarpıyor. Böylece Premset, hem operatörün tam anlamıyla güvenliğini sağlıyor, hem de panel için güvenli ve sorunsuz bir hizmet ömrü sağlanmasına yardımcı oluyor.
• Schneider Electric’in Türkiye’deki Ar-Ge üssü Manisa Fabrikası’nda üretilen Premset, ekranlı katı izolasyonlu (2SIS) yapısıyla piyasaya son derece kompakt ve modüler opsiyonlar sunan ilk OG dağıtım paneli olarak dikkat çekiyor. Enerji yönetimi ve otomasyonda global uzman olan Schneider Electric, yeni nesil orta gelirim dağıtım paneli “Premset”i tanıttı. Şebeke operatörlerinin, akıllı şebekelerde oluşabilecek zorlukların üstesinden gelmesini sağlayan Premset, ayrıca güvenlik ve verimliliğin artırılması, kolay kurulumu, versiyon yükseltmenin kolaylaştırılması amacıyla tasarlandı. Türkiye’den dünyaya açılıyor Üretimi, Schneider Electric’in ArGe üssü Manisa Fabrikasında gerçekleştirilecek ve buradan Avrupa
başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilecek olan Premset, ekranlı katı izolasyonlu (2SIS) yapısıyla piyasaya son derece kompakt ve modüler opsiyonlar su-
Premset’in kullanım kolaylığı sağladığının altını çizen Schneider Electric Manisa Fabrikası Direktörü Kemal Sanbay ürün ile ilgili yaptığı açıklamasında “Premset ürünü dünyadaki tüm Schneider Fabrikaları içinde sadece Manisa üretilebilen inovatif bir ürünümüzdür. Fabrikalarda kullanılacak Premset katı izole topraklı olması gibi nitelikleri sayesinde kurulumdan bakım onarıma kadar avantajlara sahip. Tamamen topraklı gövde olması sebebiyle fabrikalarda meydana gelebilecek elektrik çarpmalarını önleyebiliriz.” dedi. Premset, ekranlı toprak korumalı katı izolasyonlu ilk global ürün olmasıyla da Schneider Electric’in yenilikçiliğini ortaya koyuyor. Bu sistem yapısı ile faz-faz dahili ark riskini neredeyse imkansız hale getirirken, bakımı kolaylaştırıyor ve her ortamda emniyeti ve güvenilirliği ön planda tutuyor. Premset ayrıca, SF6 yalıtımlı gaz izoleli panellerde kullanılan bir özellik olan kompakt yapısıyla da dikkat çekiyor.
44 Kasım - Aralık 2016
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
Konecranes “RailQ Ray Yolu Analizi” ile Güvenilir Sonuçlar
Konecranes RailQ Ray Yolu analizi, hassas ölçüm tekniği ile vincinizin yürüyüş yolları hakkında detaylı bir analiz sunar. Uzaktan kumanda edilebilen hassas ölçüm cihazı, yürüyüş yollarınızın hizasını ve durumunu derinlemesine analiz eder, sizlere yürüyüş yollarınız hakkında detaylı görsel bir rapor sunar. RailQ, hemen hemen her tavan vincinin ve liman vincinin ray yolu ölçümünde kullanılabilir.
için ray üzerinde doğru bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Sık teker değişimi ve ray aşınmaları, yüksek onarım maliyetlerine ve duruşa neden olma dışında ayrıca verimsiz ve standartlara uyumlu olmayan operasyonlar yaratmaktadır. Eski usül ray ölçüm teknikleri uzun za-
man alabilir ve ölçüm sonuçları hassas bir şekilde belirlenemez. Konecranes RailQ Ray Yolu Analizi ile ölçümler hızlı, güvenli ve hassas bir şekilde uzmanımızın yorumları ve önerileri ile birlikte sunulur.
Vincinizin doğru yürümemesinin; eskimiş raylar, tekerlekler ve başlıklar, rulman ve kılavuz teker arızaları, vincin yapısal bozuklukları veya mekanik arızalar gibi birçok nedeni olabilir. Vinçlerin, sık tekerlek değişimlerini ve ray aşınmalarını önlemek
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık 2016 45
FİRMA/ÜRÜN
Rockwell Automation’dan Studio 5000 Application Code Manager Yazılımı
Rockwell Automation bünyesindeki CompactLogix ve ControlLogix PAC aileleri Studio 5000 Logix Designer ile programlanmaktadır. Bu yazılım LAD (ladder), FBD (Function Block Diagram), ST (Structured Text) ve SFC (Sequential Function Chart) programlama dillerini desteklemektedir. Rockwell Automati-
46 Kasım - Aralık 2016
on, Studio 5000 Logix Designer paketinin yanısıra Studio 5000 Application Code Manager yazılımını da kullanıcıların hizmetine sundu. Studio 5000 Application Code Manager ile fazla sayıda I/O içeren ve fazla sayıda yazılım mühendislik saati gerektiren projelerde programlama yerine konfigürasyon ya-
parak çok daha hızlı ve doğru bir proje süreci yaşanır. Studio 5000 Application Code Manager yazılımı ile proje konfigürasyonu sonucunda sadece Logix Designer PAC kontrol kodunu oluşturmakla kalmayıp, FactoryTalk View SE ve ME ekranlarını, FactoryTalk Alarm & Event konfigürasyonunu ve
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
loglanmak istenilen tagleri içeren FactoryTalk Historian Database’ ini de oluşturabilme imkanı vardır. Dolayısıyla projede tek bir yazılım aracı ile hem PAC kontrol kodu hem de SCADA/HMI yazılımı oluşturulur. Studio 5000 Application Code Manager, tasarım sürecini kendi içinde Library Management (Kütüphane Yönetimi) ve Project Execution (Proje Yaratma Süreci) olarak iki katmana böler. Kütüphane Yönetimi katmanında; Studio 5000 Logix Designer, Studio 5000 Logix Designer plug-in modülü olan Library Designer (Kütüphane Tarasımcısı), Studio 5000 Application Code Manager ile bilgisayara yüklenen Library Object Manager (Kütüphane Obje Yöneticisi) ve FactoryTalk View Studio uygulamaları kullanılır. Proje Yaratma Süreci katmanında ise Application Code Manager, Studio 5000 Logix Designer ve FactoryTalk View Studio uygulamaları kullanılır. Kütüphane Yönetimi katmanında, kütüphaneye atılması öngörülen Logix Designer, FactoryTalk
www.metalurjimalzeme.com
Alarms&Events, FactoryTalk View SE/ME ve FactoryTalk Historian SE objeleri Kütüphane Tasarımcısı uygulaması ile kütüphanede toplanır ve toplanan objeler aynı uygulama ile parametrik yapıya kavuşturularak farklı isimlerle farklı projelerde kullanılabilir hale getirilir. Kütüphane Obje Yöneticisi uygulaması ile Application Code Manager’ın kullanacağı veri tabanına objeler eklenmiş olunur. Proje Yaratma Süreci katmanında daha önce kütüphanede yaratılan objelerden (Logix Designer tüm projesi, PAC CPU, I/O Modül, PlantPAx faceplate ve blokları, Historian veri tabanı konfigürasyonu, HMI ekranları, HMI Alarm ve Olay konfigürasyonu vs.) ilgili projede kullanılacak olanları Application Code Manager uygulamasına kayıt edilerek proje geliştirmesi başlar. Ya konfigüre edilebilen ara yüzlerle ya da excel ortamında çoklu yaratım süreci ile ilgili obje parametreleri proje ihtiyacına göre değiştirilir veya yeniden yaratılır. İlgili projeye göre konfigüre edi-
len objeler tekrar yeniden oluşturularak Logix Designer kontrol kodu, FactoryTalk View SE/ME ekranları, FactoryTalk View Alarms&Events konfigürasyonu ve FactoryTalk Historian SE konfigürasyonu olarak kullanılır. Studio 5000 Application Code Manager yazılımının lisanslaması 1 yıllık abonelik şeklinde olur. Lisans Kütüphane Yönetimi için ayrı, Proje Yönetim Süreci için ayrı paketler bulunmaktadır. Paketler tek kullanıcı için olmakla beraber 8x5 ya da 7x24 teknik destek opsiyonlarına göre çeşitlenmektedir. Birden fazla kullanıcı aynı anda tüm özellikleri kullanabilmektedir. Studio 5000 Application Code Manager yazılımı ile projeler, projeyi yaratan yazılımcıdan bağımsız standart yapıya kavuşmuş olur. Aynı zamanda projelerde obje tasarım ve lojik kod test zamanından da tasarruf etmenizi sağlar.
Kasım - Aralık 2016 47
FİRMA/ÜRÜN
®
Askaynak’tan Vrtex Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, portföyünü Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü ile genişletti. Her ortamda maliyetsiz ve teknolojik kaynak eğitimi imkanı sunan ürün, kolay taşınabilir yapısı ve kullanım seçenekleriyle kaynak eğitiminde ekonomik çözüm sunuyor. Geleneksel kaynak eğitimini desteklemek ve geliştirmek amacıyla tasarlanan Vrtex Mobile, eğitim, yetenek değerlendirme, işe alım ve detaylı inceleme için en ideal seçenek olarak öne çıkıyor. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın çok sayıdaki yenilikçi ürünü hakkında bilgi almak için www.askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, portföyünü Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü ile genişletti. Öğrencilerin ve operatörlerin temel kaynak becerilerini gelişmiş bir seviyeye çıkarmak üzere, kendi yeteneklerini değerlendirebildiği interaktif bir öğrenme ortamı sunan simülatör, ideal bir kaynak deneyimi kazandırıyor. Kompakt ve kullanıcı dostu tasarımı sayesinde kolayca taşınabilen Vrtex Mobile, sanal gerçeklik kaynak maskesi ile kullanıcılara gerçekçi kaynak banyosu görüntüsü ve ark sesleri eşliğinde, kaynak becerilerini güvenli bir ortamda test etme imkanı sunuyor. Vrtex Mobile ayrıca, öğrencilere ve operatörlere edindikleri kas refleksi ve tecrübeyi gerçek kaynak uygulaması alanında kullanabilmelerini sağlıyor.
48
Kasım - Aralık 2016
Kaynak Sırasında Görsel İpuçları Öğrencilerin doğru kaynak tekniklerini daha iyi anlamalarını sağlamak amacıyla kaynak sırasında ilerleme hızı, konum, çalışma açıları ve serbest tel mesafesi gibi görsel ipuçlarının bulunduğu gerçek zamanlı geri bildirimler sunan Vrtex Mobile, hatayı anında işaret ederek kullanıcılara anbean eğitim veriyor. Kaynak
sırasında yapılan hataların sonuçları, değerlendirme ekranında kullanıcıya sunuluyor.
2,4 x 2,4 x 2,4 metre kurulum alanına ihtiyaç duyan Vrtex Mobile’ın üzerinde 17 inç LCD dokunmatik ekranlı monitör, sanal kaynak maskesi, gazaltı kaynak torcu, elektrot pensesi, 3 adet kaynak malzemesi (kupon) ve ayrıca 2 adet eğitmen kitabı, 3 adet proje çalışma kitabı da yer alıyor. Ürün, Türkçe ve İngilizce başta olmak üzere 12 dil desteği ile birlikte geliyor.
www.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
Rexroth Teknolojisi, Sanayiye Hız Kazandırıyor VarioFlow plus, uygulama yelpazesini genişletiyor Zamandan kazandıran ve masrafları düşüren Bosch Rexroth zincirli konveyör sistemi, pazara sunum süresini kısaltarak rekabet gücünü artırıyor. Bosch Rexroth VarioFlow zincirli konveyör sisteminin bir üst sürümü olan plus; genel makine uygulamalarından gıda, paketleme ve elektronik gibi sektörlerde zorlu koşullardaki taşıma işlemlerine kadar birçok uygulamaya olanak sağlıyor. Birçok sektörde rekabet avantajına sahip olmak için ürünün kısa süre içinde pazara sunulması gerekir. İşte bu ihtiyaçtan yola çıkan Bosch Rexroth, VarioFlow plus zincirli konveyör sisteminin modüler üst sürümüyle artık kullanıcıların özel tasarımlarının hızlı ve kolay bir şekilde uygulamaya konmasını sağlayacak standart çözümler sunuyor. İki farklı boyutta sunulan güçlü ESD sistemi Basit makine uygulamalarından elektronik sektöründeki ESD uygulamalarına, zorlu şartlarda güvenli taşıma işleminden gıda ve paketleme sektörü için paslanmaz çelik tasarıma kadar çok çeşitli uygulamaları içeren VariFlow plus zincirli konveyörü, çeşitli ve zorlu taşıma işlemlerini başarıyla ve kolayca yerine getirme yetkinliğine sahip olduğundan, ürün tanıtımının hızlandırılması için ideal zemini hazırlıyor. Sistem, esnek ve özel çözümler sunuyor, alandan tasarruf sağlıyor ve sessiz çalışıyor. Ayrıca MTpro planlama yazılımı hızlı proje planlamayı sağlıyor ve
www.metalurjimalzeme.com
bununla birlikte değişen pazar gereksinimlerine göre kısa sürede düzenleme yapabilme kabiliyetini destekliyor. Geniş uygulama alanı için yeni sürücü ve zincir çeşitleri Bu modüler sistemdeki son güncellemeler sayesinde, kullanıcılar, artık hassas elektroniklerin üretimi alanında da VarioFlow plus sisteminden yararlanabiliyor. ESD sistemi, elektrostatik yüklenmenin güvenli bir şekilde önlenmesini sağlıyor, 600 Newton'a kadar yüksek zincir çekme dayanımı sunuyor ve gereken durumlarda paletli çözümler sunuyor. Yıpratıcı koşullarda kullanım için, sistemde paslanmaz çelik ve paslanmaz çelikten sürgülü raylara sahip yeni kompakt ve pürüzsüz konveyör parçaları bulunuyor. Bu parçalar, aşınmaya sebep olan parçacıkların anında sistemden uzaklaştırılmasını sağlar. Ayrıca, kullanıcılar sivri uçlu ürünleri direkt olarak çelik kaplı konveyör zinciri üzerinde taşıyabilir. Yeni tahrik sistemi tasarımında bir
merkezi sürücü ve doğrudan bağlanmış sürücünün tahrikini şanzıman tahrikine yükseltilebilecek bir şanzıman kiti bulunuyor. Rexroth tampon işlemleri için oldukça düşük maliyetli bir çözüm sunuyor. 90 derecelik geri dönüş ünitesi sayesinde kullanıcılar işlemi geri dönüş zincirine ihtiyaç duymadan gerçekleştirebiliyor. Yeni zincir tipleri birçok üründe güvenli taşıma işlemini garanti ediyor. Flok zincir, hassas bileşen yüzeylerini koruyor, gri zincir göz yanılmasını azaltıyor, sargı takozu ise alçalan ve yükselen bölgelerde konveyör yüzeyini koruyor. Rexroth teknolojisiyle daha kolay projelendirme ve montaj Rexroth, kapsamlı uygulama bilgisine dayanarak, belirli konveyör fonksiyonlarına yönelik, konveyör kesişme noktaları için mekanik olarak kontrol edilen trafik bariyerleri gibi hızlı çözümler geliştirdi. Bu kullanıma hazır bileşenler, planlama için büyük çaba sarf etmeden müşterilere özel sistemlerin kurulumunu kolaylaştırıyor.
Kasım - Aralık 2016 49
FİRMA/ÜRÜN
Parker Hannifin Zorlu ve Patlayıcı Ortamlarda Güvenli Kullanım İçin Kimyasal ve Akışkanlara Dayanıklı Solenoid Valfleri Sunuyor Dayanıklı 221G serisi ATEX onaylı paslanmaz çelik solenoid valfler petrol ve gaz, gıda işleme ve agresif akışkanlar, kimyasallar ve gazların bulunduğu diğer uygulamalara uygun maliyetle karşılık veriyor Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin’in Avrupa Akışkan Kontrol Divizyonu yeni paslanmaz çelik solenoid valfleri piyasaya sürdüğünü duyurdu. 221G serisi korozyona ve agresif kimyasallara benzersiz dayanım sunuyor ve ATEX sertifikası ile patlayıcı ortamlarda kullanım için de uygun. Akışkanlara ve kimyasallara dayanıklılık sağlayan yüksek kaliteli, uzun ömürlü 316L paslanmaz çelik konstrüksiyonun yanı sıra fluoroelastomer (FKM) conta ile 221G serisi en zorlu çalışma ortamlarında uzun hizmet ömrü ve daha az bakım gerekliliğini bir araya getiriyor. Tipik uygulama alanları petrol ve gaz, petrokimya, gıda işleme ve eczacılık kurulumlarını içeriyor. Yeni valfler 170 litre/dakika'ya varan yüksek akış debisi sayesinde müşteri kurulumlarının toplam boyutunu azaltma olanağı sunuyor ve maliyeti %10'a varan oranda düşürüyor. 221G serisi valfler 40 yıldan uzun süredir gelişmekte olan ve pirinçten bir kardeş seride popüler olarak kullanılan, kanıtlanmış bir teknolojiye dayanıyor.
50 Kasım - Aralık 2016
Valflerin modüler tasarımı ATEX, IP67, UL/VDE onaylı birçok bobini de içeren geniş bir bobin çeşitliliğine montaj imkanı veriyor. Bu özellikleri sayesinde araba yıkama kurulumları, endüstriyel yıkama makineleri veya gıda işleme gibi temizlik maddelerinin bulunduğu uygulamalarda kullanım için idealler. Paslanmaz çelik 221G serisi çift yönlü, normalde kapalı formatta, 3/8 inç ile 1 inç aralığında bağlantı yeri boyutu ile mevcut.
si Valéry Blanchet: "Bu yeni paslanmaz çelik varyant 221G Serisini agresif temizlik maddelerinin bulunduğu uygulamalar ve özellikle zorlu ‘yıkama’ ortamları için son derece sağlam kılıyor," diye açıklıyor. "Seri, ATEX ortamlarında da uzun ömür ve güvenilir çözüm sağlıyor." Parker Hannifin'in Avrupa Akışkan Kontrol Divizyonu, hareket, akış ve basıncı kontrol eden solenoid valfler alanında dünya lideridir.
Parker’ın Avrupa Akışkan Kontrol Divizyonu Pazarlama Ürün Yöneticiwww.metalurjimalzeme.com
FİRMA/ÜRÜN
Hidrolik Akış Hızı Daha Etkin Bir Şekilde Nasıl Kontrol Edilir Enerji tüketimini azaltma ve akıllı güç yönetimi için verileri kaydetme yaklaşımı Eaton, akış hızının kontrol edilmesi gereken yerlerdeki uygulamalarda enerji tüketiminin azaltılması için geçmiş deneyimleri ve yaklaşımları aktaran yeni bir teknik makale yayınladı. Güç yönetimi şirketinin ‘Daha fazla enerji verimliliği sağlamak için hidrolik güç birimlerinin planlanması ve çalıştırılması’ adlı yeni teknik makalesi, hidrolik güç birimlerini bir örnek olarak kullanarak, hidrolik pompaları sürme konsepti seçeneğinin, enerji ve yaşam döngüsü maliyetleri üzerinde nasıl ve neden önemli bir etkiye sahip olabileceğini açıklıyor. Makine ve sistem üreticileri, eğer değişken hız sürücülerini kullanırlarsa, cent başına yüzde 50’den fazla enerji tasarrufu sağlayabilirler. Aynı zamanda düşük ısı üretiminden de kazanç elde ederler ve böylece soğutma gereksinimini azaltırlar. Diğer önemli kazançları ise, daha küçük bir tasarım elde etmek ve pompanın gürültü seviyesinin azaltılmasıdır. Makale ayrıca, Nesnelerin Interneti (IoT) makinelerinin hazırlanmasında, örneğin IoT’ye hazır makinelerin üretiminde güç yönetiminin rolünü ve akıllı kablolama ve iletişim sisteminin yaptığı katkıyı tartışıyor ve açıklıyor. Eaton’da Mekatronik Teknolojiler Müdürü olan yazar Marco Bison, şu anda hidrolik pompalar için hazır olan sürücü konseptlerinin maliyetini ve enerji verimliliğini inceliyor. Bugün sürekli olarak düşük maliyet-
www.metalurjimalzeme.com
li sabit hızlı sürücüler kullanılıyor,
bunun bir sonucu olarakta yüksek enerji maliyetlerinin ortaya çıktığını açıklıyor. Alternatif bir çözüm ise, servo motorlu doğrudan sürücüler olacaktır; bunların kullanılması hidrolik birimin enerji tüketimini önemli ölçüde azaltır; bununla birlikte nispeten büyük bir yatırım gerektirir. Bison, değişken bir hız starter’ı veya bir frekans invertörü tarafından sürülen, asenkron motorlu bir değişken hız sürücüsünün uygun maliyetli olduğunu ve enerjiyi verimli kullanan bir çözüm olduğunu söylüyor. Pompanın akış hızı ve hidrolik sistemin basıncı, hız tarafından kontrol edilir. Sürücü sadece, belirli bir zamanda hidrolik cihazların gerektirdiği gücü sağlar (Power on Demand). Yani, enerjiden önemli oranda tasarruf etmek mümkündür, Bison bir enjeksiyon kalıp makinesinin üzerindeki pratik bir iyileştirme önlemi örneğini vererek bunu kanıtlamaktadır.
Teknik makale ayrıca, bir hidrolik birimin harcadığı enerjiyi azaltmanın, oldukça verimli bir sistem yaratmaya doğru atılan ilk adım olduğunu da gösteriyor. Bir sonraki adım bir güç yönetimi sistemi için doğru koşulları yaratmaktır. Bu, enerji ve makine verilerinin geniş kapsamlı olarak kaydedilmesini ve analizini gerektirir. Şu anki karmaşık noktadan noktaya kablolamayı, akıllı bir kablolama ve iletişim sistemi ile değiştirmek, uygun maliyetli bir yaklaşım sağlar. Bu sadece kablolama iş yükünü azaltmaz, kolaylıkla kurulabilen akıllı iletişim modülleri yoluyla basit otomasyon cihazlarının da – motor starter’ları, algılayıcılar veya aktüatörler gibi – entegrasyonunu daha da kolaylaştırır. Yani birbirleri ile haberleşebilir ve minimum bir çaba ile analiz için gereken veriyi sağlayabilirler, hidrolik güç birimini Internete ve Buluta bağlama yeteneğine sahiptirler, böylece enerji ve çalışma verilerine dünyanın herhangi bir yerinden erişilebilmektedir. Teknik makale şu adresten indirebilirsiniz: www.eaton.eu/moem-ee. Daha fazla bilgi için www.eaton.eu adresini ziyaret edin. Son haberler için bizi Twitter’da (@Eaton_EMEA) veya LinkedIn’de (Eaton EMEA) takip edebilirsiniz.
Kasım - Aralık 2016 51
MAKALE
Östenitik Paslanmaz Çelik Yüzeyine Uygulanan Kaplamaların Yüzey Pürüzlülüğünün İncelenmesi Hazırlayan: Serkan ÖZEL Bitlis Eren Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Makine Müh. Bölümü, 13000 Bitlis sozel@beu.edu.tr
Özet Bu çalışmada, östenitik paslanmaz çelik (AISI 304) yüzeyine Co esaslı Co-Mo-Cr tozu plazma püskürtme sistemi ile kaplanmıştır. Plazma püskürtme sisteminde kaplama esnasında 500 A, 550 A ve 600 A şeklinde üç farklı akım şiddeti kullanılmıştır. Optik mikroskop ile mikroyapı incelemesi gerçekleştirilerek yüzey pürüzlülük cihazı ile pürüzlülük değerleri tespit edilmiştir. Deney sonuçlarında, plazma püskürtme sisteminde akım şiddetinin artmasıyla yüzey pürüzlülüğünün azaldığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Plazma püskürtme, Kaplama, Co-Mo-Cr, Paslanmaz çelik, Yüzey pürüzlülüğü Investigation of the Surface Roughness of the Coatings Applied to Austenitic Stainless Steel Surface Abstract In this study, Co based Co-Mo-Cr powder is coated to austenitic stainless steel (AISI 304) surface with a plasma spray system. During coating of plasma spray system three different current intensity as 500A, 550A and 600A are selected. Microstructure is investigated by opti-
52 Kasım - Aralık 2016
cal microscopy and surface roughness values are determined with surface roughness device. The test results shown that with plasma spray system, surface roughness decreased with increasing current intensity. Keywords: Plasma spray, Coating, Co-Mo-Cr, Stainless steel, Surface roughness 1. Giriş Metal ve alaşımlarının yüzeyleri, yüksek sıcaklık, aşınma ve korozyon dayanımını arttırmak amacı ile çeşitli kaplama işlemlerine tabi tutulmaktadır. Kaplama yöntemlerinden bir tanesi olan Isıl püskürtme tekniklerinde, tel veya toz halindeki kaplama malzemesinin püskürtme tabancasında taşıyıcı, yanıcı ve yakıcı gazlarla birlikte püskürtülerek kaplanacak malzeme yüzeyine gönderilmesi ve istenilen özelliğe sahip tabakaların yüzeyde oluşturulması sağlanabilmektedir [1]. Metaller, oksitler, seramikler gibi çeşitli kaplamaların malzeme yüzeyinde oluşturulabildiği ısıl püskürtme kaplamaları, malzemelerde karşılaşılacak problem ve hasarlarda kullanılabilmesinden dolayı başta üreticiler olmak üzere herkesin dikkatini çekmektedir. Yüzeyleri çeşitli yüzey kusurlarına uğramış malzemelerin ye-
nisinin alınması ile oluşacak maliyetten çok daha düşük bir maliyetle farklı ısıl püskürtme yöntemleri ile uygulanan yeni yüzey kaplamaları, bu tür malzemelerin kullanım sürelerini uzatmaktadır [2]. Plazma püskürtme yöntemi, ısıl püskürtme ile gerçekleştirilen kaplama yöntemlerinden bir tanesidir. Plazma püskürtme yöntemi ile termal bariyer özelliği ile aşınma ve korozyon direnci geliştirilmiş, biyomedikal uygulamalarda kullanılabilen kaplamalar yapılabilmektedir [3, 4]. Östenitik paslanmaz çelikler, oksitleyici ortamlarda üstün korozyon direnci, mekanik dayanım ve sünekliğinden mütevellit çeşitli uygulamalarda kullanılan en önemli demir alaşımları sınıfındandır [5]. Paslanmaz çelikleri diğer çeliklerden ayıran en önemli özellik krom içeriklerinin çok yüksek (%12) olmasıdır. Artan krom miktarına bağlı olarak da yüksek sıcaklıklarda oksidasyon dirençleri artmaktadır [6]. Kobalt (Co) esaslı alaşımlar yüksek dayanımı, iyi biyo uyumluluğu ve aşınma direncinden dolayı ortopedik implantlarda geniş bir kullanım alanına sahiptir [7]. Kobalt esaslı alaşımların kaplanmasında özel kaplama tekniklerinin seçilmesinin yanında ekonomik faktörlerde göz
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE önünde tutulmalıdır. Gözenekli CoCr-Mo alaşımı ile kaplanmış paslanmaz çelikler, Ti veya Co-Cr-Mo alaşımlarına nazaran daha ucuz olmasından dolayı alternatif malzeme olarak kullanılmaktadır. Bu kaplamalar ile çeliklerin yorulma direnci, aşınma direnci ve korozyon direnci gibi özellikleri geliştirilebilmiştir [5]. Bu çalışmada, östenitik paslanmaz çelik (AISI 304) yüzeyine Co esaslı Co-Mo-Cr tozu plazma püskürtme sistemi ile kaplanmıştır. Kaplama işlemi sonrası numunelerin yüzey pürüzlülük değerlerine kaplama akım şiddetinin etkisi araştırılmıştır. 2. Deneysel Çalışmalar Yüzeyi kaplanan östenitik paslanmaz çelik malzemenin % ağırlıkça kimyasal bileşimi Tablo 1’de verilmiştir. 80 x 20 x 10 mm ölçülerinde hazırlanan östenitik paslanmaz çelik numuneler, yüzey pürüzlülüğünün sağlanması amacı ile yüzey pürüzlendirme işlemine tabi tutulmuştur. Yüzey pürüzlendirme işlemine tabi tutulan numunelerin yüzeylerine, Co-Mo-Cr tozu plazma püskürtme sisteminde farklı akım şiddetleri kullanılarak kaplanmıştır. Kaplamada kullanılan Co esaslı toz, Sulzer Metco firması tarafından üretilen standart bir tozdur. Kaplanan Co-Mo-Cr tozunun element karışım yüzdeleri, standart numarası ve toz ebatı Tablo 2’de verilmiştir.
Plazma püskürtme kaplama işlemleri atmosferik plazma püskürtme kaplama ünitesindeki 3 MB tabancasının elle kullanılarak uygulanması ile gerçekleştirilmiştir. Plazma püskürtme işleminin şematik gösterilişi Şekil 1’de verilmiştir. Metco 66F-NS tozuna ait plazma püskürtme parametreleri Tablo 3‘de verilmiştir. Püskürtme parametreleri toz üretici fir-
ması olan Sulzer Metco’nun belirlemiş olduğu standart plazma püskürtme parametreleridir. Yüzeyi kaplanan numunelerden, kaplama yönüne dik kesitte mikroyapı numunesi çıkarılmıştır. Kesilen numune yüzeylerin yüzeyleri 600, 800 ve 1200 mesh’lik zımparalar kullanılarak düzeltilmiş ve daha sonra elmas pasta kullanılarak çuhayla
Şekil 1. Plazma püskürtme kaplama sistemi ve şematik görünüşü. www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık 2016 53
MAKALE sı elde edilmektedir [8, 9]. 3.2. Yüzey Pürüzlülüğü
Şekil2 Yüzey pürüzlülüğü ölçüm cihazı. parlatılmıştır. Dağlama işlemi uygulamadan mikroyapı incelemesi için hazırlanmış numunelerin optik mikroskopta fotoğrafları çekilmiştir. Yüzey pürüzlülük ölçümleri Şekil 2’de resmi verilen TIME TR210 marka cihazda aynı yüzeyin farklı bölgelerinden ölçümler tekrarlanıp aritmetik ortalaması hesaplanarak tespit edilmiştir.
nesinde elde edilen kaplama tabakalarında en düşük gözenek miktarı elde edilmiştir. Plazma püskürtme yönteminde, plazma gücünün arttırılması, toz partiküllerinin sıcaklığının artmasına neden olmaktadır. Daha sıcak partiküller çarptıkları yüzeyi daha iyi ıslatarak, yoğun ve daha az gözenekli bir kaplama tabaka-
Paslanmaz çelik numunelerin yüzey pürüzlendirme işlemi sonrası ve kaplama sonrası yüzey pürüzlülük değerleri ölçülmüştür. Numunelerde, yüzeyi sadece pürüzlendirilmiş numunede 4,475 μm, 500 A akım şiddetinde kaplama işlemi gerçekleştirilmiş S1 numunesinde 6,714 μm, 550 A akım şiddetinde kaplama işlemi gerçekleştirilmiş S2 numunesinde 5,682 μm ve 600 A akım şiddetinde kaplama işlemi gerçekleştirilmiş S3 numunesinde ise 5,365 μm yüzey pürüzlülük değerleri tespit edilmiştir (Şekil 4). Optik mikroyapı resimleri incelendiğinde
3. Deneysel Sonuçlar 3.1. Mikroyapı İncelemesi Plazma püskürtme kaplama yöntemi ile östenitik paslanmaz çelik yüzeyine gerçekleştirilen Co esaslı kaplamalar Şekil 3’te gösterilmiştir. Paslanmaz çelik alt malzeme yüzeyine gerçekleştirilen kaplamalarda 270400 mikron arası kaplama tabakaları elde edilmiştir. Kaplama tabakalarının kalınlarındaki bu farlılık plazma püskürtme yönteminin manuel olarak yapılmasından kaynaklanmaktadır. Numuneler incelendiğinde kaplama tabakalarında gözenekli yapıların oluştuğu görülmektedir. Şekil 3-a’da plazma püskürtme yönteminde 500 A akım değeri ile kaplanan S1 numunesine ait optik mikro yapı resimleri verilmiştir. Bu numunenin diğer numunelere göre daha fazla gözenek miktarına sahip olduğu görülmektedir. Kaplama esnasında uygulanan akım değerinin artması ile gözenek miktarının azaldığı görülmüştür (Şekil 3-b,c). Plazma püskürtme yönteminde 600 A akım değeri ile kaplanan S3 numu-
54 Kasım - Aralık 2016
Şekil 3. Plazma püskürtme yöntemi ile kaplanmış numunelerin optik mikro yapı resimleri. www.metalurjimalzeme.com
MAKALE 1050 (C45 E) Çeliğinin Abrazif + Erozif Aşınma Davranışının İyileştirilmesi, Kaynak Teknolojisi II. Ulusal Kongresi, 177-185, 1999. 3. S.B. Mishra, K. Chandra, S. Prakash, B. Venkataraman, Characterisation and erosion behaviour of a plasma sprayed Ni3Al coating on a Fe-based superalloy, Materials Letters, 59, 3694 – 3698, 2005.
Şekil 4. Kumlanmamış ve kumlanmış alt malzeme ile kaplanan numunelerin yüzey pürüzlülük değerleri. (Şekil 3), akım şiddetinin artması ile gözenek miktarının azaldığı görülmektedir. Kaplama yöntemindeki plazma gücünün, akım şiddetinin artmasıyla birlikte artış göstermesi daha yoğun ve daha az gözenekli kaplama tabakalarının elde edilmesine neden olmuştur. Gözenek miktarının da en az olduğu 600 A akım şiddetinde kaplanan S3 numunesinde en düşük yüzey pürüzlülüğü tespit edilmiştir. Kaplama esnasında akım şiddetinin artması ile yüzey pürüzlülük değeri azalmıştır. 4. Sonuçlar 1. Östenitik paslanmaz çelik yüzeyine Co esaslı Co-Mo-Cr tozu plazma püskürtme tekniği kullanılarak kaplanabilmektedir. 2. Kaplanan numunelerde ara yüzeyde herhangi bir çatlak oluşumu meydana gelmemiştir. 3. Kaplama parametrelerinden olan akım değerindeki artış ile gözek miktarı azalmıştır. En düşük gözek miktarı 600 A akım şiddetinde gerçekleştirilen S3 nolu numunede tespit edilmiştir.
www.metalurjimalzeme.com
4. En yüksek yüzey pürüzlülüğü 6,408 μm değeri ile S1 numunesinde, en düşük yüzey pürüzlülüğü ise 3,655 μm değeri ile S3 numunesinde tespit edilmiştir. Kaplama parametrelerinden olan akım şiddetinin artmasıyla yüzey pürüzlülük değeri azalmıştır. Teşekkür Bu çalışmada, numunelerin kaplanmasında desteklerini esirgemeyen Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. birimi ile çalışanlarına ve numunelerin karakterizasyonun da faydalanmış olduğum Bitlis Eren Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Kaynaklar 1. Ş. Yılmaz, E. Ercenk ve C. Bindal, AISI 316L Çeliği Üzerine Plazma Sprey Yöntemi İle Kaplanmış Al2O3 Ve Al2O3 - % 13 TiO2 Kaplamaların Özelliklerine Bağ Tabakanın Ve Al Katkısının Etkisi, 13. Uluslararası Metalurji Ve Malzeme Kongresi, 690-696, 2006. 2. N. Y. Sarı, E. Kaluç, K. Tülbentçi, Alevle Isıl Püskürtme Uygulanarak Ç
4. G. Bolelli, V. Cannillo, L. Lusvarghi, T. Manfredini, Glass-alumina composite coatings by plasma spraying. Part I: Microstructural and mechanical characterization, Surface & Coatings Technology, 201, 458–473, 2006. 5. A. Ozols, M. Barreiro, E. Forlerer and H.R. Sirkin, Coating of Co–Cr–Mo alloy for surgical implants by centrifugal spray: Preliminary evaluation, Surface and Coatings Technology, 200, 20-21, 5884-5888, 2006. 6. N. Kahraman, B. Gülenç ve H. Akça, Ark Kaynak Yöntemi İle Birleştirilen Ostenitik Paslanmaz Çelik İle Düşük Karbonlu Çeliğin Mekanik Özelliklerinin İncelenmesi, Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Dergisi, Cilt 17, No 2, 75-85, 2002. 7. L. Reclarua, P-Y Eschlera, R. Lerfb, A. Blattera, Electrochemical corrosion and metal ion release from CoCr-Mo prosthesis with titanium plasma spraycoating, Biomaterials, 26, 4747–4756, 2005. 8. T. Bengi, Termal Bariyer Kaplamaların Isıl Özelliklerinin İncelenmesi Ve Düşük Termal İletkenlik İçin Parametre Optimizasyonu, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2009, 59 Sayfa, İstanbul. 9. A. Scrivani, G. Rizzi, C. C. Berndt, Enhanced thick thermal barrier coatings that exhibit varying porosity. Materials Science and Engineering A . 476, 1–2, 2008, 1–7.
Kasım - Aralık 2016 55
MAKALE
Sıcak Presleme Yöntemiyle Al7075/SiC Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzeme Üretimine Presleme Sıcaklığının Etkileirnin Belirlenmesi DETERMINATION OF PRESSING TEMPERATURE EFFECT ON Al7075/SiC FUNCTIONALLY GRADED MATERIALS PRODUCTION BY THE HOT PRESSING METHOD
Yazarlar: Görkem KIRMIZI1, Halil ARIK1*, Henifi ÇİNİCİ1** Gazi University/gorkemkirmizi@gazi.edu.tr, 1*Gazi University/harik@gazi.edu.tr, 1**Gazi University/cinici@gazi.edu.tr
1
ÖZET Her malzemenin kendine özgü karakteristik özellikleri vardır ve bu farklı karakterdeki malzemeleri bir araya getirip yeni bir malzeme üretmek istediğimizde karşımıza çeşitli üretim yöntemleri çıkmaktadır. Toz Metalurjisi yöntemi de bunlardan bir tanesidir. Bu yöntem bizlere, farklı özelliklere sahip malzemelerin bir arada kullanılmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, yapılacak çalışmada toz metalurjisi yöntemi ile Al7xxx serisi ve SiC’den meydana gelen fonksiyonel derecelendirilmiş malzeme (FDM) üretilmiştir. Al7xxx ve SiC tozları tek yönlü basınç altında 300MPa ve 300-400-500oC sıcaklıkta preslenmiştir. Üretilen FDM 4 kademeden oluşmuş ve kademeler %15-60 aralığında SiC ihtiva etmektedir. Elde edilen FDM'nin bir yüzeyi %40 Al7xxx + % 60 SiC içeren kompozit yapıdan oluşmaktadır.
56 Kasım - Aralık 2016
Üretimi gerçekleştirilen FDM’nin Al7xxx ile SiC ara yüzey durumu taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiş ve SiC dağılımına bağlı olarak kademeler arası sertlik değerleri karşılaştırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzeme, Sıcak Presleme, Al7xxx, Toz Metalurjisi, SiC ABSTRACT Each material has its own features and when producing a new material by gathering materials with different features, a variety of production methods are available. Powder Metallurgy method is one of these methods. This method enables the use of a combination of materials having different features. Therefore, the present study aimed to produce Functionally Graded Materials (FGM) consisting of Al7xxx serie and
SiC using powder metallurgy method. Al7xxx and SiC powders were pressed under uni-directional pressure at 300MPa and 300-400500oC temperature. FGM to be formed included 4 steps. SiC was added during the stages in the range of 15-60%. One surface of FDM consisted of 40% Al7xxx + 60% SiC-containing composite structure. The interface status of the produced FGM was examined with scanning electron microscope (SEM) and inter-stage hardness values were compared, depending on SiC dispersion Key Words: Functionally Graded Materials (FGM), Hot Pressing, Al7xxx, Powder Metallurgy, SiC 1. GİRİŞ Teknolojinin gelişmesiyle beraber yüksek teknolojili sistemlerin üretilmesi de yaygın hale gelmeye başlamıştır [1]. Bu sistemlerde kullanıla-
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE
cak malzemelerin özel karakterlere sahip olması beklenmektedir. Özellikle uzay araçlarında kullanılan sistemlerin ihtiyaç duyduğu yüksek mukavemet ve ısıl direnç özelliklerini sağlayan özel malzemeler için ciddi araştırmalar yapılmıştır ve hala da devam etmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda farklı özelliklere sahip malzeme gruplarının bir araya getirilmesi ile oluşturulacak malzemelerin üstün özelliklere sahip olabileceği düşünülmüştür [2]. Metal ve seramik gibi farklı kafes yapılarına sahip malzemelerin tek bir malzemede toplanabileceği araştırmalar sonucunda mümkün kılınmıştır. Metalin tokluk, elektriksel geçirgenlik, işlenebilirlik gibi özelliklerinin üzerine seramik malzemenin düşük yoğunluk, yüksek mukavemet ve ısıl direnç gibi özellikleri eklenince yüksek karakterli bir malzeme grubu oluşturulabilmektedir. Bu şekilde
www.metalurjimalzeme.com
oluşan malzemelere Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzemeler (FDM) denilmektedir ve en uygun üretim yöntemi de toz metalürjisi yöntemidir [3]. Fonksiyonel Derecelendirilmiş Malzemeler (FDM) yapısı ve kompozisyonu malzeme içerisinde kademeli olarak değişir ve bu sayede de malzeme özellikleri farklılık gösterebilmektedir [4]. FDM’leri kompozit malzemelerden ayıran en önemli nokta matris/ara yüzey uyumunun çok daha iyi elde edilebilmesidir. Bu sayede FDM’ler kompozit malzemelerden farklı olarak ayrı bir malzeme grubunu oluşturmaktadır [5]. Bu çalışmada toz metalurjisi yöntemiyle 300MPa basınç ve 300-400500oC sıcaklıkta, ağırlıkça % 15-3045-60 oranında SiC içeren Al7xxx esaslı fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler üretilmiştir. Elde edilen FDM’lerin ara yüzey durumları SEM
ve optik mikroskop yardımıyla incelenmiştir. Ara yüzey ve kademelerde SiC’ün dağılımı tespit edilmiş ve sertlik değerleri üzerine etkileri belirlenmiştir. 2. MALZEME VE METOT Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerin üretimi için Al7075 serisi alaşım tozlar ve SiC tozları kullanılmıştır. Tablo 1’de Al7075 tozlarının kimyasal kompozisyonu verilmiştir. Malzeme üretimi için kullanılan tozların her birine ait temel fiziksel özellikler de Tablo 2’de gösterilmiştir. Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler yapısı gereği her kademesinde farklı oranlarda matris ve takviye elemanı ihtiva etmektedir. Bu nedenle kademelerde bulunan Al7075 ve SiC miktarları Sartorius marka hassas terazide ayrı ayrı tartılmıştır. Al7075 ve SiC tozları, homojen bir karışım elde edebilmek
Kasım - Aralık 2016 57
MAKALE için T2F tipi üç boyutlu Turbola cihazında 60 dakika süreyle karıştırılmıştır. Preslenmek üzere hazırlanan karışım tozlar 260 ton presleme kabiliyetine sahip özel yapım hidrolik preste 30x50 mm boyutlarındaki sıcak presleme kalıbında 300 MPa basınç ve 300-400-500oC presleme sı-
58 Kasım - Aralık 2016
caklığında tek yönlü olarak sıkıştırılmıştır. Presleme sonrasında her bir kademesi 2 mm olan ve 4 kademeden oluşan 30x50x8 mm boyutlarında blok numuneler elde edilmiştir. Farklı parametrelerde üretilen fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerin (Şekil 1-3) her bir kademesinde farklı oranlarda bulunan
SiC’ün kademeler arası geçiş bölgeleri ve kademelerdeki matris takviye ara yüzeylerindeki homojen dağılımı ve gözeneklilik oranları Leica marka optik mikroskop ve Taramalı Elektron Mikroskobu (Scanning Electron Microscope - SEM) kullanılarak belirlenmiştir. Numunelerin sertlik ölçümleri ise EMCO TEST DU-
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE RAVISION 2000 marka sertlik ölçüm cihazı ile 2.5 mm bilye uç ve 31.25 kgf yük uygulanarak Makro Brinell (HBW) şeklinde alınmıştır. 3. SONUÇLAR ve TARTIŞMA Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler yapısı gereği farklı takviye oranlarına sahip malzemelerin bir
www.metalurjimalzeme.com
araya getirilmesinden oluştuğu ve her kademesi de değişen oranlarda takviye elemanı ihtiva ettiği için her bir kademenin partikül dağılımı farklılık göstermektedir. 3.1. Mikro Yapı Üretimi gerçekleştirilen fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerin
farklı büyütmelerdeki resimleri Leica marka optik mikroskop yardımıyla alınmıştır. Yapılan incelemelerde her bir kademede farklı oranlarda bulunan SiC parçacıklarının homojen olarak dağıldığı görülmektedir. Kademeler arası geçiş bölgelerindeki SiC oranına bağlı olarak değişen takviye oranları net bir şekilde göz-
Kasım - Aralık 2016 59
MAKALE
60 Kasım - Aralık 2016
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE lemlenebilmektedir. Ancak bununla birlikte düşük üretim parametrelerinde (300MPa-300oC) kademeler arası geçiş bölgeleri ve kademeler incelendiğinde artan takviye oranına bağlı olarak gözeneklerin arttığı tespit edilmiştir. Sabit basınç (300MPa) ve üç farklı sıcaklık (300400-500oC) altında üretilen fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerin mikroyapısı incelendiğinde artan üretim sıcaklığına bağlı olarak gözeneklerin azaldığı belirlenmiştir. Mikro yapılarla ilgili sonuçları yorumlarken farklı çıkarımlarda bulunabiliriz. Değişen üretim parametrelerine bağlı kalarak her kademenin yoğunluk ve gözeneklilik durumunu kendi içinde değerlendirebiliriz. Ör-
www.metalurjimalzeme.com
neğin %60 SiC ihtiva eden 4. Kademenin mikro yapısını incelediğimizde artan presleme sıcaklığıyla beraber daha kompakt bir yapı elde edildiği ve buna bağlı olarak da gözeneklerin azaldığı görülmektedir. Aynı durum 1, 2 ve 3. Kademeler için de söz konusudur. Çünkü presleme sıcaklığının artmasına bağlı olarak sinterleme mekanizması gereği partiküller birbirine daha da yaklaşacak ve yapı içerisindeki gözenekler azalacaktır. Bu durum ise blok numunenin yoğunluğunun artmasına ve daha kompakt bir yapı oluşumuna neden olmuştur. Diğer taraftan üretim parametresi sabit kalmak şartıyla artan takviye elemanına bağlı olarak gözeneklilik durumunda artış tespit
edilmiştir. Örneğin 300 MPa 300oC’de üretilen malzemelerin sırasıyla artan takviye oranlarına göre mikro yapısına baktığımızda siyah renkle görülen gözeneklerin daha da belirgin hale geldiği görülmektedir. Bunun en büyük nedeni de yüksek takviye oranlarında yeteri kadar kompakt bir yapı elde edilemeyip diğer kademelere nazaran da az yoğunluk elde edilmesidir. 3.2. SEM 300 MPa – 300oC 300 MPa – 400oC Sabit basınç ve farklı presleme sıcaklıkları ile üretilen fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerin taramalı elektron mikroskobu yardımıy-
Kasım - Aralık 2016 61
MAKALE
la (SEM) görüntüleri alınmıştır. Elde edilen yapılar incelendiğinde her bir malzemede ve bunların kademe/ara yüzey uyumlarında farklılıklar gözlemlenmiştir. Kademeler arası geçiş bölgeleri incelenirken en çok dikkat edilmesi gerekilen nokta difzüyon işleminin ne şekilde gerçekleştiğidir. Difüzyon temel anlamda, sıcaklığın artması ile atomların ısıl titreşimlerinin arttığı ve yer değiştirdikleri bir çalışma prensibine sahiptir. Bunun yanı sıra bir de difüzyonu oluşturan mekanizmalar vardır ve bu mekanizmaların temelinde noktasal kusurların varlığı söz konusudur. Buradan hareketle farklı sıcaklıklarda üretilen FDM’leri ince-
62 Kasım - Aralık 2016
lediğimizde artan sıcaklıkla beraber kademe/ara yüzeylerinde difüzyonun arttığı alınan SEM görüntüleri yardımı ile tespit edilmiştir. Yüksek sıcaklıklarda üretilen FDM’lerdeki geçiş bölgeleri diğer sıcaklık değerlerine göre daha net bir şekilde görülmektedir (Şekil 8-9). Bunun nedeni de bahsettiğimiz gibi difüzyon işleminin iyi gerçekleşmesinden dolayı partiküller gayet iyi bir şekilde birbiri içerisine nüfuz etmiş ve partikül miktarına bağlı olarak da kontrast farkı net bir şekilde tespit edilmiştir. 300 MPa – 500oC Şekil 10’da fonksiyonel derecelen-
dirilmiş malzemelere ait SEM görüntüsü verilmiştir. Şekil 10 incelendiğinde takviye elemanı ve matris yapı görülmektedir. Bu parçacıklara ait 2 farklı noktadan EDS analizi yapılmıştır. EDS analizlerinin alındığı noktalar Şekil 10’da verilmiştir. Şekil 11 ve 12’de bu noktalara ait analiz değerleri verilmiştir. Şekil 11 ve 12’de verilen değerlerden yola çıkarak 1 ve 2 numaraları ile ifade edilen partiküllerin sırasıyla AA7075 ve SiC olduğu tespit edilmiştir. 3.3. Sertlik Ölçümü 2.5 mm bilye ucu ve 31.25 kgf yük uygulanarak Brinell (HBW) olarak yapılan makro test sonuçlarını farklı
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE
şekillerde yorumlayabiliriz. Her bir kademe ve arayüzeydeki sertlik değerlerinin artan sıcaklığa bağlı olarak değişimine baktığımızda sertlik değerlerindeki artışı gözlemleyebiliriz. Örneğin 300-400-500oC’de üretilen FDM’lerin 1.kademesine baktığımızda sabit basınç ve artan presleme sıcaklığı ile birlikte sertlik değerlerinin arttığı ve en yüksek sertlik değerinin (100.83 HBW) 400 MPa – 500oC’de üretilen FDM’de olduğu tespit edilmiştir. Bu durum FDM’lerin diğer kademe ve ara yüzeyleri için de geçerlidir. Farklı parametrelerde üretilen her numunenin sertlik değerlerini kendi içinde değerlendirdiğimizde arwww.metalurjimalzeme.com
tan takviye oranı veya kademeye göre sertlik değerlerinde bir artış olduğu görülmektedir. Ancak 300 MPa - 300oC’de üretilen FDM’nin artan takviye oranına gore diğer numunelerden farklı olarak sertlik değerlerinde bir azalma olduğu tespit edilmiştir (Şekil 13). Bunun en büyük nedeni de üretim parametrelerinin kompakt, yoğun ve minimum seviyede gözenek içeren bir yapı elde etme noktasında yeterli olmamasıdır. Şekil 13’deki durumun bir benzerinin 300 MPa - 400oC’de üretilen numunelerde de olduğu belirlenmiştir. FDM’lerde artan kademeyle beraber takviye oranı da artmaktadır. SiC
gibi seramik esaslı takviye elemanlarının yapıda yüksek miktarlarda ihtiva etmesi üretim parametrelerinin yetersiz kalması durumunda iyi bir bağlanma ve ıslanabilirlik sağlayamamaktadır. Bu noktada 300 MPa - 400oC’de üretilen numunede bu durum söz konusudur. 3.Kademeye (%45 SiC) kadar artan takviye oranına bağlı olarak sertlik değerinde bir artış olduğu belirlenmiştir. Ancak 3.Kademeden sonra geçiş bölgesi ve 4.Kademede (%60 SiC) üretim parametresinin yetersiz kalmasından dolayı sertlik değerlerinde bir azalma olduğu açıkça görülebilmektedir (Şekil 14). Şekil 14’deki durumun aksine 300 Kasım - Aralık 2016 63
MAKALE
64 Kasım - Aralık 2016
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE
MPa - 500oC’de üretilen numunelerde artan takviye oranına bağlı olarak sertlik artışının açıkça gözlemlendiği ve 500oC’de üretilen numunelerde daha yoğun ve kompakt bir yapı elde edilmesinden dolayı sertlik değerlerinin en yüksek olduğu görülmektedir (Şekil 15).
www.metalurjimalzeme.com
Bunların yanı sıra kademe ve ara yüzeylerin sertlik değerlerini ayrı ayrı incelediğimizde aşağıdaki durumlarla karşılaşmaktayız. Kademelerin sertlik değerlerini incelediğimizde en iyi sonuçların 500oC’de üretilen FDM’de alındığı
gözlemlenmiştir. Artan takviye oranıyla beraber iyi bir difüzyonun gerçekleşmesinin de etkisiyle yüksek takviye oranında dahi kompakt bir yapı ve buna bağlı olarak da en yüksek sertlik değerleri elde edilmiştir. Presleme sıcaklığının yeterli olmadığı görülen 300oC’de üretilen FDM’de
Kasım - Aralık 2016 65
MAKALE
artan takviye oranıyla beraber kademelerdeki sertlik değerlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Kademelerdeki sertlik değerlerini incelediğimizde değişen presleme sıcaklığına bağlı olarak bazı FDM’le-
66 Kasım - Aralık 2016
rin kademelerindeki sertlik değerlerinin azaldığı veya arttığı görülmektedir. Ancak ara yüzeylerdeki sertlik değerlerini incelediğimizde bütün numunelerin ara yüzey sertlik değerlerinde bir artışın olduğu gözlemlenmiştir. Bu durumda şunu gös-
teriyor ki kademeler arası geçiş bölgelerinde difüzyon mekanizması oldukça iyi çalışmış ve iyi bir bağlanmaya sebep olmuştur. Bu da her sıcaklıkta ara yüzeylerdeki sertlik değerlerinde artışın gözlemlenmesini sağlamıştır. Kademelerde olduğu giwww.metalurjimalzeme.com
MAKALE
bi ara yüzeyde de en yüksek sertlik değeri 500oC’de üretilen FDM’de görülmüştür. 3.4. Sonuçlar Bu çalışmada yapısı gereği farklı takviye oranlarındaki malzemeleri bir arada bulunduran fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler toz metalurjisi yöntemlerinden sıcak presleme ile üretilmiştir. Sabit basınç ve farklı sıcaklıklarda üretilen malzemelerin yapıları incelendiğinde geçiş bölgesi dediğimiz ara yüzeylerde SiC partiküllerinin homojen bir şekilde dağıldığı belirlenmiştir. Artan presleme sıcaklığına bağlı olarak malzemelerin gözeneklerinin azaldığı ve sertlik değerlerinde gözle görülür bir artış olduğu tespit edilmiştir. Gözeneklilik, homojen dağılım ve sertlik değerleri incelendiğinde en iyi sonuçların 400MPa – 500oC’ de üretilen FDM’de olduğu belirlenmiştir. 4. TEŞEKKÜR
nelik Yurt İçi Yüksek Lisans Burs Programı ve 1649B021507270 başvuru numarası ile destekleyen TÜBİTAK’a teşekkürlerimizi sunarız. 5. KAYNAKLAR [1] Sarıkan B., “İşlevsel Derecelendirilmiş Bor Karbür Takviyeli AA7075 Esaslı Kompozitlerin 7,62 mm’lik Zırh Delici Mermiler Karşısındaki Balistik Özelliklerinin İncelenmesi” Yüksek Lisans Tezi, TOBB Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, ANKARA (2013) [2] Kawasaki A., Niino M., Kumakawa A., “Multiscale, Multifunctional and Functionally Graded Materials: Papers from the 10th International Symposium on MM& FGMs, 22nd25th September, Sendai, Japan (2008)
[4] Alagöz H., Gülgeç M., Konez A., “Fonksiyonel derecelendirilmiş Malzemeler ve Kullanım Alanları” Gazi Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü [5] Put,S., Vleugels, J., Anne, G. And Biest,V.D., Functionally Graded Ceramic and Ceramic-Metal Composites Shaped By Elektrophoretic Deposition , Colloids and Surfaces A(2003) Correspondence Address: Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Teknikokullar/ANKARA Görkem KIRMIZI Tel:(0312) 202 87 50 e-mail:gorkemkirmizi@gazi.edu.tr
[3] Birman V., Keil T., Hosder S., “Functionally Graded Materials in Engineering. In: Structural Inter-faces and Attachments in Biology”, Springer, New York (2012)
Bu çalışmayı 2210-D Sanayiye Yö-
www.metalurjimalzeme.com
Kasım - Aralık 2016 67
MAKALE
Katmanlı Üretimin Gelişmesi ve Diğer Yöntemlerle Birlikte Kullanımı Hazırlayan: Sandvik Coromant
Önümüzdeki yıllar içinde metallerin üretiminde katmanlı yöntemler (AM) kullanılmasının (metallerde 3D baskı olarak da bilinir), geleneksel olarak "çıkarmalı" yöntemlerle çalışan üreticilerin üretim konusundaki yaklaşımlarını değiştireceğine hiç şüphe yoktur. Gerçekten de, otomotiv prototipi üretimi ve havacılıktan tıbbi cihazlara ve güç üretimine varan alanlardaki orijinal malzeme üreticileri uzun zamandan beri AM tekniklerini üretim hatlarında kullanmaya başladılar. Dahası, bu yeni teknolojinin avantajlarının üretim sürecinin kendisi kadar, üretimde kullanılacak takım tezgahlarının oluşturulmasında da kullanılabileceği kolayca anlaşılabilir. Gelişme ve Diğer Yöntemlerle Birlikte Kullanım Kuşkusuz, katmanlı üretim tümüyle yeni bir yöntem değildir – orijinal olarak 1980'lerin ortasında geliştirilmeye başlanan bu yöntem yedi farklı standart AM teknolojisi altında kategorize edilmiştir ve bunların bazıları metallerde kullanıma uygundur. Uzman şirketler yirmi yılı aşan bir süreden beri lazerli sinterleme işlemiyle metal üzerinde AM kullanmaya başlamış durumdadır. Ancak o günlerden bu yana teknolojideki önemli ilerlemeler sonucunda hem toz yataklı füzyon sistemleri (parçayı oluşturan malzemenin kat-
68 Kasım - Aralık 2016
manları eritilir) hem de yönlendirilmiş enerji biriktirme (toz üfleme, toz besleme veya metal tozu biriktirme olarak da bilinir) alternatifleri, parçaları ince malzeme katmanlarının birikimi ile oluşturabiliyor. Bu gelişimi desteklemek üzere katmanlı üretimde kullanılan malzeme türleri de artıyor. Artık atomize metal tozu seçenekleri düşük alaşımlı çeliklerin, takım çeliklerinin, paslanmaz çeliklerin, dubleks çeliklerin, kobalt alaşımlarının, nikel alaşımlarının, alüminyum alaşımlarının ve titanyum alaşımlarının kaplanmasında kullanılıyor. Gerçekten de, üretim süreçlerinin dereceli bir biçimde gelişmesi öngörülebilir. Bunu sağlayacak olan ise, bir uçtan diğerine değer kattığı gösterilmiş olan AM teknikleri desteğiyle geleneksel işleme yöntemlerinin verimliliğinin artırılması ve maliyetinin düşürülmesidir. Aslında da-
ha şimdiden katmanlı süreçlerle işleme süreçlerinin kombine edilmesini veya AM sürecinden talaşlı imalata hızlı geçiş olanağı sağlayan karşılıklı değiştirilebilir tezgah başlıklarına sahip hibrit CNC tezgahlarının ortaya çıktığını görebiliyoruz. Dahası, katmanlı veya çıkarmalı tekniklerin seçimi tahmin edeceğiniz ölçüde "ya biri, ya da diğeri" şeklinde değildir. Pek çok durumda, örneğin bir parçanın katmanlı üretimle hazırlanmasına karar verilse bile, parçanın ince talaş işlemesinde geleneksel talaşlı imalat tekniklerinin kullanılması daha uygun maliyetli veya gerekli olabilir. Örneğin gereken toleransı elde etmek ve yüzey ince işleme taleplerini karşılamak için çok yüksek toleranslara göre baskı yapmak yerine geleneksel talaşlı imalat tekniklerini kullanmak tercih edilebilir. AM tarzı üretim, iş akışının bir parçasıdır ve eğer yük-
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE tajlara örnek olarak ağırlığının daha hafif olması sayılabilir. Böylece uzun kullanma mesafesine sahip parçaların işlenmesi sırasında verimliliğe ve kaliteye zarar verebilecek titreşim yatkınlığı azaltılabilir. AR-GE
sek toleranslar gerekliyse üretim sonrası uygulama ve işleme gereklidir. Bu tür durumlarda, parçaların gerekenden büyük olarak bastırılması avantaj sağlayabilir; böylece hedef uygulama için gereken son tasarımın sağlanmasında çıkarma (işleme) operasyonu için daha iyi kesme şartları sunulabilir. Hibrit çözümler içi boş parçaların üretiminde de uygulanabilir. Böyle bir durumda, parçanın üretimi için bir AM prosesiyle başlayıp biten, ancak ortada klasik tezgah kullanımına ihtiyaç gösteren bir senaryo
www.metalurjimalzeme.com
düşünülebilir. Böylece üretim tek bir parça halinde yapılabilir ve montaja gerek kalmaz. Bir üretici klasik tezgah tekniklerini kullanmayı sürdürse de, eğer kesici takımları uygun biçimde üretilmişse katmanlı üretimden yararlanma şansına sahip olabilir. Her ne kadar uygulamaların büyük çoğunluğunda AM teknikleriyle takımlar oluşturmak ticari bakımdan uygun olmasa da, bu tarz bir üretimin verimlilik iyileşmeleri sağlayacağı bazı alanlar vardır. Baskıyla oluşturulmuş (kafes yapılı) bir takımın sağlayacağı avan-
Tezgah üreticileri, takım tedarikçileri, üreticiler ve diğer ilgili taraflar yeni katmanlı imalat prosesleri geliştirmek için Ar-Ge yatırımlarını artırıyor. Sandvik Coromant da bunun dışında kalmıyor; şirket bu yılın başlarında İsveç'te yeni bir AM araştırma tesisinin açılışını yaptı. Sandvik Materials Technology Sandvik Osprey (toz metalurji dünyasında global bir marka olarak 10 yıllık AM deneyimiyle uygulamada kullanılacak tozlar sunar) gelişmiş toz çözümlerine erişim olanağı bulunan bu tesis Sandvik Coromant'ın 2013 yılından bu yana yürüttüğü çalışmaların bir ürünüdür. Başlıca hedefleri arasında yeni AM çözümlerinin müşteri taleplerini nasıl karşılayabileceğini araştırma, hibrit işleme ve AM tekniklerinin uçtan uca imalat prosesine nasıl değer katabileceğini belirleme ve 3D uygulamalarıyla takım tezgahları oluşturma yeteneğinden yarar sağlayabilecek alanları araştırma sayılabilir.
Kasım - Aralık 2016 69
MAKALE
Bitlis Pomzasından Toz Metalurjisi (T/M) Yöntemiyle Üretilen Numunelerin İncelenmesi Hazırlayan: Serkan ÖZEL1*, Erdinç VURAL1, Nusret BOZKURT2, Hanifi ÇİNİCİ3 1* Bitlis Eren Üniversitesi, Müh.Mim. Fak., Makine Müh. Böl., 13000, Bitlis 2 Bitlis Eren Üniversitesi, Müh.Mim. Fak., İnşaat Müh. Böl., 13000, Bitlis 3 Gazi Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malz. Müh. Böl., 06500, Ankara
Özet Bu çalışmada, Bitlis İlinde çıkarılan pomzadan Toz Metalurjisi yöntemiyle (T/M) üretilen numunelere üretim parametrelerinin etkisi incelenmiştir. Kırıcı yardımıyla toz haline getirilen pomza, üç farklı presleme basıncı (150, 200 ve 250 MPa) kullanılarak preslenmiş ve daha sonra sinterlenmiştir. Sinterleme sonrası numunelerin optik mikroyapı resimleri çekilerek XRD ile faz analizi yapılmıştır. Numunelerin sertlik ve yoğunluk ölçümleri de gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, pomza tozları ile T/M yönteminde presleme ile yeni ürün imal edilebileceği, en yüksek sertlik ve yoğunluk değerinin 250 MPa basınçta preslenen numunede olduğu tespit edilmiştir. XRD analizinde, 250 MPa basınçta preslenen numunede pomzanın kimyasal bileşiminde bulunan SiO2, Al2O3, Fe2O3, MgO, CaO ve Na2O, bileşikleri görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Bitlis, Pomza, Toz Metalurjisi, Üretim
70 Kasım - Aralık 2016
Examination of Samples Produced
the chemical composition of the
by Powder Metallurgy (P/M) Met-
pumice, were observed at the pres-
hod from Bitlis Pumice
sure of 250 MPa.
Abstract
Keywords: Bitlis, Pumice, Powder
In this study, the effect of the production parameters on the samples produced by the powder metallurgy method (PM) from the pumice extracted in Bitlis province was examined. The pumice pulverized by the crusher was pressed using three different pressing pressures (150, 200 and 250 MPa) and then sintered. After the sintering, the optical microstructure images of the samples were taken and phase analysis was performed by XRD. The hardness and density measurements of the samples were also performed. As a result, it has been determined that the highest hardness and density value can be obtained by press molding with pumice powders and PM method is at 250 MPa pressure sample. In the XRD analysis, compounds of SiO2, Al2O3, Fe2O3, MgO, CaO and Na2O, which are present in
Metallurgy, Manufacturing 1. Giriş Maden dünyada eski çağlardan beri insanlığın kullandığı ve yaşam standardını arttıran bir unsur olmuştur. Ülkemiz, birçok endüstriyel hammadde ve yeraltı kaynakları yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Bu kaynaklardan biride "Pomza" dır. Bununla birlikte resmi olarak elde edilebilen verilere göre, 18 milyar m3 civarında olan dünya pomza rezervlerinin yaklaşık %40’ına (7.4 milyar m3’den fazla) sahip olan ülkemiz açısından, pomza madeni potansiyelimizde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bugün ülkemizde işletilen pomza sahaları açısından İç Anadolu bölgesi başı çekmekle birlikte, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde de önemli miktarda üretim faaliyetleri yapılmaktadır. Türkiye rezervlerinin %45'i ise Bitlis havza-
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE sında bulunmaktadır [1, 2]. Pomza, açık renkli, boşluklu, süngerimsi, volkanik olaylar neticesinde oluşmuş, fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı dayanıklı, gözenekli, silisli volkanik bir kayaçtır. Bir başka deyişle, pomza çok poröz olan volkanik cam taşıdır. Ortalama ergime noktası 1343°C'dir. 760°C'nin altında herhangi bir hacim değişikliğine uğramaz. Bu sıcaklıkta dış yüzeydeki lifler buruşur, çekilir. 480°C ile 650°C
Şekil 2. Elek seti.
aralığındaki alevlerde yapısal bozulma ve parçalanmaya uğramaz [3].
rıştırılması amacıyla tozlar elekler-
Pomza taşı, inşaat sektörü, tarım
den geçirilmiştir (Şekil 2).
sektörü, kimya sektörü, tekstil sek-
Pomza tozları bir kalıp aracılığıyla
törü, aşındırıcı sanayi gibi endüstri alanlarında da çok farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Ancak, pomza taşının kullanım kriterleri ve karakteristikleri, endüstri alanlarında uygulanabilirliği gibi konular üzerinde, ülkemizde deneysel ve gözlemsel incelemeler, pomza ile ilgilenen kuruluşlar tarafından, henüz yeterli düzeye ulaşmamıştır. Bu bakımdan, pomzanın önemli rezerv potansiyeline sahip bir endüstriyel hammaddemiz olmasından dolayı, üzerinde yeterli incelemenin yapılması ve
Şekil 1. Kırma-öğütme makinesi.
Şekil 3’te gösterilen preste 150 MPa, 200 MPa ve 250 MPa basınç altında sıkıştırılarak preslenmiştir.
sağlanması ile nihai ürün haline geti-
T/M yöntemiyle üretilen numunele-
rilebilmektedir. Bazı parçaların üreti-
rin sinterleme işlemi Şekil 4’de veri-
minde döküm, plastik şekillendirme
len Argon gazı koruma atmosferin-
veya talaşlı imalat gibi farklı üretim
de olan ısıl işlem fırınında 1150 ˚C
yöntemlerine göre belirgin üstün
sıcaklıkta gerçekleştirilmiştir. Sinter-
yönleri bulunmaktadır. T/M yöntemi
leme öncesi ve sonrası elde edilen
metal matrisli seramik takviyeli
numunelerin makro fotoğrafları Şe-
(Al2O3, SiC vb.) kompozitlerin üretilmesinde sıkça kullanılmaktadır. [6, 7,
kil 5’de verilmiştir.
8, 9]
Sinterleme sonrası elde edilen numunelerin optik mikroyapı incele-
kullanım alanlarının yaygınlaştırıl-
Bu çalışmada, pomza tozları T/M
ması ile ülke ekonomisine yüksek
meleri için Bitlis Eren Üniversitesi
yöntemiyle 150 MPa, 200MPa ve
oranda bir katma değer sağlanacağı
Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uy-
250 MPa basınç altında preslenerek
şüphesizdir [4, 5].
gulama Merkezinde bulunan Meta-
deney numuneleri elde edilmiştir.
lografi ve Mikrosertlik Laboratuva-
Elde edilen numunelerin mikroyapı,
rındaki mevcut cihazlarla numune-
sertlik, yoğunluk ve bileşik analizleri
ler zımparalama ve parlatma işlem-
incelenmiştir. Presleme basıncının
lerinden geçirilerek incelemeye ha-
üretilen numuneler üzerine etkisi
zırlanmıştır. Hazırlanan numunele-
araştırılmıştır.
rin aynı laboratuvarda optik mikro-
2. Deneysel Çalışma
yapı resimleri çekilmiştir. Numune-
Toz Metalurjisi (T/M) ileri teknoloji ürünlerinin imalinde kullanılan modern imalat yöntemlerinden bir tanesidir. Bu yöntem, boyutu küçük olan parçaların çok sayıda ve ekonomik olarak üretilmesini sağlamaktadır. T/M yönteminde farklı özelliklere sahip metal tozları, presleme veya farklı şekillendirme yöntemleriyle ön şekil verildikten sonra sinterleme işlemi uygulanarak ısıl bağlanmanın
www.metalurjimalzeme.com
Bitlis ilinde mevcut olan pomza, toz haline getirilmek amacıyla Mertest marka kırma makinesinde (Şekil 1) kırılmıştır. Kırma sonrası tozların ay-
lerin XRD analizi, sertlik ve yoğunluk ölçümleri Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir.
Kasım - Aralık 2016 71
MAKALE
Şekil 3. Toz sıkıştırmada kullanılan pres.
Şekil 4. Ar gazı koruyucu atmosferli ısıl işlem fırını.
Şekil 5. Sinterleme öncesi ve sonrası numunelerin makro fotoğrafları. 3. Deneysel Sonuçlar 3.1. Numunelerin Mikroyapı ve XRD İncelemesi T/M yöntemi ile pomza tozlarının
72 Kasım - Aralık 2016
150, 200 ve 250 MPa basınç altında
munede de gözenekli bir yapının
preslenerek üretiminden elde nu-
oluştuğu görülmektedir. En fazla gö-
munelerin optik mikroyapı resimleri
zenek, 150 MPa basınçta preslenen
Şekil 6’da verilmiştir. Numunelerin
numunede tespit edilmiştir. Basınç
mikroyapısı incelendiğinde, üç nu-
miktarının artması ile gözenek mik-
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE
Şekil 6. T/M yöntemiyle üretilen pomza numunelerin optik mikroyapı resimleri, a) 150 MPa basınçta, b) 200 MPa basınçta ve c) 250 MPa basınçta. tarı azalmıştır. En düşük gözenek
elde edilen numuneye ait XRD ana-
Pomza volkanik madeninin doğal
miktarı ise 250 MPa basınçta presle-
liz sonucu Şekil 7’de verilmiştir. Gra-
yapısında bulunan bileşiklerle XRD
nen numunede tespit edilmiştir.
fik incelendiğinde, SiO2, Al2O3,
analizinde elde etmiş olduğumuz bi-
Fe2O3, MgO, CaO ve Na2O bileşik-
leşikler uyum sağlamaktadır [5].
Pomza tozundan 250 MPa basınçta
www.metalurjimalzeme.com
lerinin oluştuğu görülmektedir. Kasım - Aralık 2016 73
MAKALE preslenen numunede 2,17 g/cm3 olarak tespit edilmiştir. Pomzanın farklı basınçlarda preslenerek elde edilen numunelerin sertlik değerleri Şekil 9’da verilmiştir. 150 MPa basınçta preslenen numunede 510 HV değeri ile en düşük sertlik değeri tespit edilmiştir. Optik mikroyapı resimleri incelendiğinde (Şekil 6), en yüksek gözenek miktarının 150 MPa basınçta preslenen numunede oluştuğu görülmektedir. Gözenek miktarının en düşük olduğu 250 MPa basınçta preslenen numunede 660 HV değeri ile en yüksek sertlik değeri tespit edilmiştir. Şekil 7. Pomza tozundan 250 MPa basınçta elde edilen numuneye ait XRD analizi.
4. Sonuçlar 1- Bitlis ili pomzası T/M yönteminde presleme ile yeni ürün üretiminde kullanılabilmektedir. 2- Mikroyapı incelemelerinde en düşük gözenek miktarı 250 MPa presleme basıncı kullanılarak elde edilen numunede elde edilmiştir. 3- 250 MPa basınçta preslenerek elde edilen numunede SiO2, Al2O3, Fe2O3, MgO, CaO ve Na2O bileşikleri tespit edilmiştir. 4- Sertlik incelemelerinde, 660 HV ile en yüksek sertlik değeri 250 MPa presleme basıncı kullanılarak elde edilen numunede ölçülmüştür. 5- Yoğunluk incelemelerinde, 2,17
Şekil 8. Pomzanın 150 MPa, 200 MPa ve 250 MPa basınçta preslenerek elde edilen numunelerin yoğunluk değerleri. 3.2. Numunelerin Yoğunluk ve
fikte görüldüğü gibi presleme ba-
Sertlik İncelemesi
sınç değerinin artmasıyla yoğunluk
Pomzanın 150 MPa, 200 MPa ve 250 MPa basınçlarda preslenerek elde edilen numunelerin yoğunluk değerleri Şekil 8’de verilmiştir. Gra-
74 Kasım - Aralık 2016
değeri artmıştır. En düşük yoğunluk 150 MPa basınçta preslenen numunede 2,06 g/cm3, en yüksek yoğunluk değeri ise 250 MPa basınçta
g/cm3 ile en yüksek yoğunluk değeri 250 MPa presleme basıncı kullanılarak elde edilen numunede ölçülmüştür. Teşekkür Bu çalışmanın gerçekleşmesinde BEBAP-2015.07 no’lu proje ile maddi destek sağlayan Bitlis Eren Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeler
www.metalurjimalzeme.com
MAKALE 1107s.html (erişim tarihi:14 Mayıs 2015 s:15:23) 5- Varol O.O., (2016), Bitlis Ve Van İllerinde Pomza Madenciliğine Genel Bir Bakış, Bilimsel Madencilik Dergisi, 55, 3, s. 27-34. 6- Akpınar İ.Ş., (2011), Atomizasyon Yöntemiyle Toz Metal Üretimi Ve Tozların Karakterizasyonu, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
İzmir,
s.86. 7- Samal P. and Newkirk J., (2015), Şekil 9. Pomzanın 150 MPa, 200 MPa ve 250 MPa basınçta preslenerek elde edilen numunelerin sertlik değerleri.
Powder Metallurgy Methods and Applications, ASM Handbook, Powder Metallurgy, Vol. 7, 9-19. 8- Karabulut H., Çıtak R., Çinici H.,
Birimi’ne ve numunelerin analizlere
2- Uzun B, (2014), Kuzeydoğu Ana-
hazırlanmasında kullanmış olduğu-
dolu Kalkınma Ajansı, TRA1 Düzey 2
muz Bitlis Eren Üniversitesi Bilim ve
Bölgesi Doğaltaş Ve Maden Potansi-
Teknoloji Araştırma ve Uygulama
yeli Bilgi Notu, s. 59.
Eğme Dayanımına Etkisi, J. of The
3- Özkan Ş. G, Tuncer G., (2001),
University, 28, 3, 635-643.
Merkezine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Kaynaklar 1- T.C. Başbakanlık, Devlet planlama Teşkilatı, (2007), Dokuzuncu
Pomza Madenciliğine Genel Bir Bakış, 4.Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu 18-19 Ekim 2001, izmir, Türkiye. Sayfa 200-207
Kalkınma Planı, Madencilik Özel İh-
4
tisas komisyonu raporu, DPT:2739-
http://pomzamer.sdu.edu.tr/tr/yap
ÖİK:690.
i-dunyasi/pomza-dunyasi-
www.metalurjimalzeme.com
-
(2013), Mekanik Alaşımlama Süresinin Al + % 10 Al2O3 Kompozitlerde Faculty Of Eng. and Arch. of Gazi 9- Çinici H., Karacif K, Kafkas F., Çitak R., (2011), Effect of electrolytic nickel coating on fatigue life of iron based powder metal parts, Kovove Materials, 49, 355–359.
Kasım - Aralık 2016 75
Metalurji&Malzeme Metalurji, Malzeme, Demir, Çelik, Döküm,Refrakter, Seramik ve Yüzey İşlem Teknolojileri Dergisi
ABONE FORMU Ad› Soyad› :......................................................... Ünvan› :.......................................................... Firma ad› :.......................................................... Uzmanl›k alan› :.......................................................... Adresi :.......................................................... ......................................................................................... Vergi Dairesi /No :........................................................... Tel/Fax :............................................................ O VISA O MasterCard Kart No:............................................................................. Son Kullanma Tarihi:.........................................................
Y›ll›k abonelik ücreti 60 TL.
GARANTİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR63 0006 2000 4590 0006 2010 24 AKBANK PERPA ŞUBESİ IBAN TR94 0004 6006 3388 8000 0312 06 TEB PERPA ŞUBESİ IBAN TR68 0003 2000 1270 0000 0112 54 YAPI VE KREDİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR32 0006 7010 0000 0072 3902 34 HALKBANKASI BEŞİKTAŞ IBAN TR21 0001 2009 7640 0010 0001 98 İŞBANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR76 0006 4000 0011 1880 1874 71
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› PK.34384 fiiflli / ISTANBUL - TURKEY Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 e-mail:info@hidrolikpnomatik.com www.hidrolikpnomatik.com
76
Kasım - Aralık 2016
www.metalurjimalzeme.com