Baby Kid & Store Ocak/Şubat17

Page 1












İmtiyaz Sahibi - Publisher İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık General Manager Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr Editor Aslıhan Yıldız aslihan.yildiz@img.com.tr Advertising Manager Mehtap Akyel mehtap.akyel@img.com.tr Design & Graphics Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Foreign Relations İsmail Çakır ismail.cakir@img.com.tr Responsible Editor Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Corporate Communication Executive Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Chief Accountant Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr Bilgi Eşlem Emre Yener emre.yener@img.com.tr Sosyal Medya Emir Yener emir.yener@img.com.tr Subscription İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Head Office İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat: 4 Güneşli - Bağcılar - İstanbul / Turkey Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Fuarlar sektörün nabzını tutuyor! Ocak ayı, sektörün tüm sene merakla beklediği, yılın en iyi fuarlarına sahne oluyor. Fuarlara özel olarak hazırladığımız bu sayımızda, yine sektörün temel yapı taşları arasında yer alan firmaların kapsamlı röportajları ile karşınızdayız. Yıla, Bursa’da 10-14 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek Junioshow Fuarı ve İstanbul’da 11-14 Ocak’ta kapılarını açmaya hazırlanan CBME Anne, Bebek ve Çocuk Gereçleri fuarı ile merhaba diyoruz. Her iki fuarda da stanttan dergi dağıtımı yaparak, sektöre en etkin ve çağdaş hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Hemen akabinde de, 9-11 Şubat’ta dergiyi Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı’na taşıyacağız. Yıl içerisinde annelerle markaları buluşturan keyifli projelere imza atmaya devam ediyoruz. Gelenekselleşen ‘Tüketici Ödülleri Yarışması’nı CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri fuarı ile yeniden hayata geçirdik. Annelerin oyları ile en inovatif ürünler belirlendi. Yedi farklı kategoride birinci olan ürünler, oy kullanan yedi şanslı anneye hediye edilecek. Bu heyecanımıza ortak olan tüm finalist firmalara ve oylarıyla bizi destekleyen annelere teşekkür ediyoruz. Bursa, tekstili ve sanayisi ile her zaman dikkat çeken bir şehirdi. Son yıllarda ciddi bir ivme yakalayan şehir, Vişne Caddesi ile gelişmeye ve dünyaya sesini duyurmaya başladı. Baby & Kid Store dergisi olarak bu yükselişe kayıtsız kalmadık. Vişne Caddesi’nin önemini ve oradaki yapılanmayı yerinde gördük, sayfalarımıza taşıdık. Bir ticaret merkezine dönüşen cadde, gücünü tüm sektörün bir bütün olması ve aynı dili konuşmasından alıyor. Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nın girişimiyle hayata geçirilen URGE projesi, sektörde geniş yankı buldu. Bursalı firmaların yoğun talebi nedeniyle ikinci URGE projesi için adımlar atıldı. Bu projelerle uluslararası rekabeti geliştirmek ve yeni pazarlarda sektörü temsil etmek amaçlanıyor. Projeye dair daha detaylı bilgiye ve bebek çocuk sektöründe önemini arttıran Vişne Caddesi’ne dair dosya konumuza bu sayımızda ulaşabilirsiniz. Baby & Kid Store dergisi olarak, bu yıl yoğun bir programla sektörün nabzını tutacağız. Sektörün eğilim gösterdiği ve fayda sağlayabilecek tüm yurt içi ve yurt dışı fuarlarını listemize aldık. Sizleri oralarda en iyi şekilde temsil etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Bir sonraki Rusya CJF yurt dışı sayımızda görüşmek dileğiyle… İyi yıllar…







FUAR

Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı ile hedef tüm dünya! 16

OCAK / ŞUBAT / 2017

Aiming the entire world with Linexpo Lingerie Hosiery Fair

Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı’nda, stantlar açık artırmada beş katı bedelle satıldı TİGSAD İç Giyim Sanayicileri Derneği üyeleri 9-11 Şubat 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek olan LİNEXPO İç Giyim ve Çorap fuarı için geçtiğimiz günlerde bir araya geldiler. Fuarda bulunan stantların kura çekme yoluyla dağıtımı ve fuaye alanındaki stantların, normal fiyatın yaklaşık beş katı bir bedelle açık arttırma yoluyla satışı yapıldı. İç giyim sektörü bu yıl da, global krize rağmen ivme kazanarak yoluna devam ediyor. İhracata ağırlık verdiklerini belirten TİGSAD üyeleri dünyaya açılmak için LİNEXPO Fuarı’na güvendiklerini belirtiyor. TİGSAD Başkanı İrfan Özhamaratlı konu ile alakalı şunları kaydetti: ‘’İç Giyim sektörünün yegane temsilcisi olan TİGSAD, üyelerinin güveni ve güçlü desteği ile bir çok başarılı projeye imza atıyor. 9-11 Şubat 2017 tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’nın karşısındaki İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirecek olduğumuz derneğimizin tescilli markası olan LİNEXPO İstanbul İç Giyim ve Çorap Fuarı da bunlardan biri… Dünyanın her köşesinden ziyaretçi getirebilmek için son derece titiz çalışma içerisindeyiz. Ülke ülke gezen arkadaşlarımız, sektörümüz için potansiyel müşteri olabilecek firmaları fuarımıza davet ediyorlar.” Fuar için yıllardır başarıyla yürütülen çalışmalar meyvesini veriyor. 2016 Linexpo İç Giyim Moda Etkinliği yakaladığı başarı ile yıla damga vurmuştu. 2017 Fuarı için de rekor denecek düzeyde oluşan talepler nedeniyle aylar öncesinde stant satışları tamamlandı. ‘’Hedef tüm dünya’’ sloganıyla en uzak pazarlar da dâhil olmak üzere ulaşılamayan ülke kalmayıncaya dek sektörü hak ettiği noktaya taşımak konusunda kararlı olan TİGSAD, bu doğrultuda tüm ekip ile çalışmalarını sürdürüyor.

“Fair stands were sold for nearly five times more than the actual price in the open bidding.” Members of TİGSAD Lingerie Industrialists’ Association recently had a meeting regarding the LINEXPO Lingerie and Hosiery Fair that will take place on February 9-11, 2017. The distribution of the stands at the fair was made through drawing lots and through open bidding during which the stands were sold for nearly five times more than their actual price. Despite the global crisis, the lingerie sector continues to work by gaining acceleration this year as well. Stating that they mainly focus on exportation, TİSGAD members claim that they have faith in the LINEXPO Fair in order to expand globally. President of TİSGAD, İrfan Özhamaratlı, made the following statement regarding the issue: “As the only single representative of the lingerie sector, TİSGAD is engaged in many successful projects thanks to the powerful support and trust of its members. LINEXPO Istanbul Lingerie and Hosiery Fair which is the registered trademark of our association is one of these successful projects. The Fair will take place on February 9-11, 2017 at the Istanbul Expo Center which is located in front of Atatürk Airport. We work hard to invite and host visitors from all over the world… Our members who travel many countries invite such companies that may be a potential customer for our sector. We bear fruits from our successful hard-work over the years… LINEXPO Lingerie Fashion 2016 was a huge success… A record was broken with the demands for our Fair in 2017 and the sales of all the stands were completed months ahead. We are determined to move our sector forward deservedly and to reach every single country including the outmost markets with the motto of “our goal is to reach everywhere in the world”. We work very hard as a team in order to meet our objectives and achieve our goals in this pursuit…









RÖPORTAJ 24

OCAK / ŞUBAT / 2017

Geniş ihracat ağı ve kalite yönetimiyle Birlik Dış Ticaret sektöre değer katıyor Birlik Dış Ticaret firmasından Dış Ticaret Müdürü Selin Vatansever ile 2016 yılı ekonomisinin ihracata etkisinden firmanın inovatif çalışmalarına kadar birçok konuda görüşlerini aldığımız kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.

1984 yılında kurulan Birlik Dış Ticaret, bebek gereçleri alanında popüler bir markanın Türkiye dağıtıcılığını yaparak sektörde önemli bir pay sahibi olmuştur. Daha sonra kendi markası olan Bebedor ile sektördeki yerini sağlamlaştıran firma, bünyesinde birçok yeniliği barındırıyor. Yenilliklere Dr. Brown’s firmasının dağıtıcılığıyla devam eden Birlik Dış Ticaret, birçok farklı markanın Türkiye dağıtıcılığını yapmanın yanında üretim ayağına Neavita markasını da eklemiştir. Neavita markası ile teknolojik gelişmeler ve tasarımdaki yenilikler temel alınarak uluslararası standartlarda üretimle yüksek kalite hedeflenmiş ve sektöre yüksek katma değer sağlanmıştır.

Sektörel başarı kaliteyle parelel olarak büyüyor Selin Vatansever, “Bizler Birlik Dış Ticaret A.Ş. olarak bebeklerin sağlıklı gelişimi için, güvenilir

ve kaliteli malzemeleri tedarik etmenin sorumluluğunu, hem ebeveyn kimliğimizle hem de sektör profesyonelleri olarak gururla taşıyoruz. Başarımız, bebeklerin ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızdan üstün tutarak, hep daha iyisi düsturuyla kazandığımız 32 yıllık sektör tecrübemizin sonucudur” ifadesiyle sektörel başarının kaliteyle parelel olarak büyüdüğünü vurguladı.

Akadenetre’ye göre Birlik’in Türkiye pazarındaki bilinirliği % 92 Lider markaları olan Bebedor ile güçlü ve başarılı dağıtım ağıyla yaklaşık 30 ülkede, ebeveynlere ve bebeklere ulaştığını ve önde gelen araştırma şirketlerinden Akadametre’nin araştırmasına göre Bebedor’un Türkiye’deki marka bilinirliğinin % 92 olduğunu vurgulayan Vatansever, ulaştıkları başarının temelinde, aynı inançla ve özveriyle çok çalışan, büyük bir ekibin



RÖPORTAJ

gücü olduğunu ve her bir Birlik çalışanının bebeklerin sağlıklı gelişimi ve ailelerinin mutluluğu için üzerine düşen sorumluluğu başarıyla taşıdığını kaydetti.

Ergonomik ürün özellikleriyle anneler ve çocuklar daha mutlu Ürün grubunu “Biberon, biberon emziği, yalancı emzikler, bardaklar, dişlik ve çıngıraklar, anne ve bebek aksesuar ve bakım ürünleri bünyemizde bulunmaktadır. Bebedor markamız ise bunların yanı sıra tekstil ürünleri, ıslak mendil, kulak çubukları Klinoz burun aspiratörü gibi ürünlerle daha geniş bir ürün ağına sahiptir” şeklinde tanımlayan Vatansever, her ürünün onu farklı kılan, annenin yaşamını kolaylaştıran ve de bebeğin sağlıklı büyümesine yardımcı olan bir takım özellikleri olduğunu ifade ederek, “Özellikle Dr Brown’s biberonlar kolit sancısının giderilmesinde fayda sağlıyor. Bunun yanında bebeğin gaz sancısını azaltmaya yardımcı olur. Neavita ürünlerimizin her biri ergonomik detaylarla kullanım kolaylığı sağlıyor. Ayrıca bütün ürünlerimiz Avrupa standartlarına uygundur ve de BPA içermez” şeklinde örneklendirdi.

“Hedef pazar Güney Afrika ve Afrika ülkeleri” Vatansever, ürünlerin bir kısmının yutiçinde bir kısmınınsa yıllardır iş ortağı oldukları fabrikalarda yurdışında üretildiğini belirterek, Küba’dan Tunus’a, Irak’tan Beyaz Rusya’ya yaklaşık 30 ülkeye ihracatları olduğunu söyleyerek, olmayı istedikleri hedef pazarı

OCAK / ŞUBAT / 2017

26

Birlik Dış Ticaret firmasından Dış Ticaret Müdürü Selin Vatansever

Güney Afrika ve Afrika ülkeleri olarak açıkladı. Vatansever, Birlik Dış Ticaret’in ilerleme stratejisini “İhracat temel alınırsa Bebedor ve Neavita markalarımızın önce bütün Balkan ve Orta doğu ülkelerinde ve de eş zamanlı olarak Afrika pazarında daha çok var olması ve de mevcut müşterilerimizle iş hacmimizin artmasıdır” şeklinde kaydetti.

Bebedor mobil uygulamasıyla kalite bir tık ötenizde “2016 ülkemiz açısından çok zorlayıcı ve sarsıcı bir yıl oldu. Hem yaşamış olduğumuz

darbe girişimi hem de sürekli hale gelen terör saldırıları bir de Avrupa Birliği ile içinde olduğumuz kriz ve de komşu ülkelerde yaşanan savaşlar da eklenince ticaretin ve ekonominin bundan etkilenmemesi imkânsız hale geliyor. Ülkemizin güvenilir ve stabil bir ülke olarak algılanmadığından dolayı, yabancı yatırımcıların bir Türk markası ile çalışması ve de bunun için duyduğu istek geçmişe oranla daha azaldı. Bunun yanı sıra küresel kriz ve de doların çoğu ülkede yerel para karşısında değer kazanması firmaların ithalat gücünü azaltmış ve ithalat yapmayı bir parça daha zor hale getirmiştir. Bu durum ayrıca ülkeler içindeki yerli üreticilerinde avantajlı duruma geçmesine neden olmuştur. Bütün bunlara rağmen, 2016 yılı hedeflerini tutturarak yılı tamamladık” şeklinde açıklamasını sürdüren Vatansever, ithalat açısından bakıldığında doların TL karşısında değer kazanmasının böylesi sıkıntılı bir yılda ithalatçı fimaları zorladığını fakat 2017 yılının geride bıraktığımız yıla kıyasla daha güzel geçmesini beklediklerini dile getirdi. Şu anda gündemde olan önemli projelerden birinin Bebedor markası için gerçekleştirdikleri mobil uygulama olduğunu söyleyen Selin Vatansever sözlerini şöyle bitirdi; “Bir elektronik katalog olmanın yanı sıra uygulama, Bebedor satış noktalarına erişim sağlayacak, hamilelik ve annelik ile ilgili sunduğu önemli bilgiler ile bizim için son kullanıcımızla önemli bir iletişim aracı olacak. İngilizce dil seçeneği de bulunacak olan bu uygulama, ihracat müşterilerimiz ile bağımızı da arttıracaktır.”





RÖPORTAJ 30

OCAK / ŞUBAT / 2017

Moda ve kalite NK Tekstil’de buluşuyor

NK Tekstil Firma Yetkilisi Ümmet Koca ile sektörel değerlendirmede bulunduğumuz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Koca’nın sektör trendlerinden ekonomik analizlere kadar kıymetli paylaşımlarda bulunduğu röportajı keyifle okumanızı diliyoruz…

“Tekstil hayatımız 1999 yılında İstanbulKüçükçekmece’de bir perakende mağazası ile başlıyor. O günlerde çoğunlukla ihracat fazlası ürünleri satıyorduk. Zamanla Türkiye’deki üretim azaldıkça piyasada kaliteli ürün bulamaz olduk. Piyasadaki açığı gözlemleyerek üretime girme kararı aldık. 2004 yılının sonlarında UNSEA markamızla çocuk giyim üretimi, toptan ve perakende satışına başladık. Perakende geçmişimiz olduğu için müşterilerimizin taleplerini iyi biliyor, ihtiyaçlarına göre üretim yapıyorduk. Zamanla üretim kapasitemiz de satış ağımız da genişledi” ifadesinde bulunan Koca, perakende mağazalarına ek olarak geçtiğimiz yıl Laleli’de ikinci toptan mağazalarını açtıklarını belirtti.

“Moda değişir fakat kalite sabittir” 0-14 yaş arası kız ve erkek çocuk grubuna her sezon 300’den fazla model ile geniş bir koleksiyon hazırladıklarını kaydeden Koca, tasarım aşamasında hem dünya trendlerini hem de satış ağındaki müşteri taleplerini bir araya getirerek sezon modasına uygun tasarımlar sunduklarını söyleyerek, “NK Tekstil olarak en başarılı olduğumuz nokta da burasıdır. Fast fashion akımı ile birlikte sezon içerisinde dahi yeni tasarımlar çalıştığımız oluyor. Hem modaya hem de o günün ihtiyacına çok iyi cevap verebiliyoruz” açıklamasında bulundu. En büyük motivasyonlarını “İyi olmadığımız hiçbir işi yapmıyoruz” şeklinde ifade eden


Koca, her ürünü hassasiyetle ve özveriyle ürettiklerini, kullanılan kumaşların ve aksesuarların günün modasına göre değiştiğini fakat kalitenin sabit bir değer olduğunu müşterilerin de bu güvenle ürünleri uzun süre kullandıklarını dile getirdi.

NK Tekstil 2017’de AVM’lerde yer alacak

“Zor bir yıl olmasına rağmen satış rakamlarımızı artırdık” “Dünya’da yaşanan küresel kriz bölgemizdeki yerel birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine sebep oluyor. Türk Lira’sı da çok hassas elbette, siyasal sorunlar ekonomimizi daha kırılgan hale getiriyor ister istemez. 2016 çok zor bir yıldı gerçekten, hem ekonomik hem de siyasal olarak büyük badireler atlattık. Tüm bunlara rağmen satış rakamlarımızın arttığını söyleyebiliriz” şeklinde 2016

değerlendirmesinde bulunan Koca, “ Türkiye gerçekten güçlü bir ülke. Bölgemizdeki güçlü pozisyonumuz bizi dirençli kılıyor. 2017 yılında dövizin tırmanışını belirli bir düzeyde sınırlandırabilirsek çok daha iyi yerlere gelebiliriz. Üretici olarak bizler elimizden geleni yapıyoruz. Koşullar bizden yana olursa ihracat hedeflerimizi gerçekleştirebiliriz” dedi.

“Rusya Türk ekonomisi için önemli” Rusya’nın Türk ekonomisi için önemli olduğunu vurgulayan Koca, bölgemizdeki siyasi ve ekonomik koşulların iki ülkenin birbirine bağlılığını vazgeçilmez kıldığını kaydetti. 2016’da Rusya’yla yaşanan gerginliğin tekstil, inşaat ve turizm sektörünü ciddi bir

şekilde etkilediğini belirten Koca, hizmet ve kaliteden memnun olan Rus müşterilerinde süreçten rahatsızlık duyduklarını ve Türkiye gibi bir pazardan çıkmanın Rusların ticaretini de etkilediğini söyledi. Koca sözlerini şöyle noktaladı; “Siyasi ilişkilerimizin tekrardan rayına girmesi hepimize moral veriyor ancak Rusya’nın da ekonomisinin hassas bir dönemden geçtiğini biliyoruz. İki ülkenin ekonomisi için pek çok farklı etkeni bir arada değerlendirmemiz gerekir. Sadece siyasi birlik değil petrol fiyatları, FED’in faiz hamleleri gibi farklı hususlar da ticari faaliyetlerimizi derinden etkiliyor. Sağlanan siyasi birliğin etkilisiyle ticaretimiz tekrar düzene girecektir. 2017’de ekonomik istikrar sağlanabilirse 2018’de eski günlerimize dönebiliriz.”

31

OCAK / ŞUBAT / 2017

Türkiye çapında 100’den fazla satış noktasında NK tekstil ürünlerine ulaşmanın mümkün olduğunu belirten Koca, “Başka illere taşınan müşterilerimiz gittikleri ildeki satış noktamızı soruyorlar. Ebeveynlerin ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz ki ürünlerimizin her yerde ulaşılabilir olmasını istiyorlar. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı” paylaşımında bulundu. Perakende sektörünün AVM’lere yönelmesi şeklinde gerçekleşen süreç değişimini yakından takip ettiklerini ancak caddeden hiçbir zaman kopmayacaklarını vurgulayan Koca, AVM’lerde güçlü bir satış ağı oluşturma hedefinde olduklarını ve 2017 yılında birkaç AVM’de yer alacaklarını müjdeledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve tekstil sektörünün global başarısı sayesinde geniş bir pazar ağına sahip olduklarını söyleyen Koca, dönemin ekonomik ve siyasal koşullarının müşteri kitlesini değiştirmesiyle yoğunlukla Arap müşterisi olduğunu ayrıca Avrupa, Asya ve Afrika’nın büyük bir bölümüne de ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı.


RÖPORTAJ

Yasemin Melek Fındıkçı;

“Hayallerde sınır tanımıyoruz” 32

Larice hayal ettiklerini hayata geçirerek ve yeni yılda yeni hedefler belirleyerek ilerliyor

Hayallerden beslenen bir marka olan Larice, mevcut bir aile şirketinin farklı bir kanalından devam ediyor. Yönetimin üçüncü kuşak tarafından devralınması markayı daha dinamik kılıyor. Sektörde ilk 1986 yılında kurularak yaklaşık 30 yıldır hizmet veren şirketin, Larice markası ile dört yıllık bir geçmişi var. Marka bu kadar kısa sürede sektöre gümbür gümbür bir giriş yaptı. Larice, her sezona yeni bir koleksiyon ile merhaba derken sunduğu farklılıklarla sektörel bir değer ortaya koyuyor. Larice markasının doğuşu, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir marka hayata geçirme fikriyle başlıyor. Yapılan analizler sonucunda çocuk ev içi giyim ve pijama alanında var olan boşluğu doldurabilmek için, kaliteli ve sektörde önemli bir yer edinen marka oluşturmanın hep hayalleri arasında yer aldığını ifade eden Yasemin Melek Fındıkçı, sıfırdan bir işi yapmanın tutkusuyla hareket ettiklerini belirtti.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Motivasyonla üretime devam… “Hayallerde sınır tanımıyoruz” diyen Yasemin Melek Fındıkçı, her yıl üzerine ortaya koydukları farklılıklar ve değerlerle yeni hayallere doğru yelken açtıklarını belirtti. Burada markayı en çok güdüleyen tarafın aynı motivasyon ile üretmeye ve çalışmaya devam etmeleri olduğunu da sözlerine ekleyen Melek Fındıkçı, yeni bir şey hayata geçirildiği takdirde kurulan hayallerin kendini yeni yeni hayallere açtığını söyledi. Larice markasının yakaladığı başarının altında yatan en önemli nedenlerden birinin tamamen kuşaksal olarak ortaya koydukları farklılık olduğunu anlatan Melek Fındıkçı, “Burada en büyük avantajımız aslında markayı oluştururken sektörün alışkanlıkları dışında bir hamle yaparak girmiş olmamızdır. Bulunduğumuz segment ve mevcut piyasa dengesi olarak, var olan alışkanlıkların çok dışında bir şey yaptık.

Aslında bu bir riskti! Bu riski almış olmanın artılarını, her yeni koleksiyonu sunduğumuzda kendimize kattığımız farklılıklarla nasıl bir değer ortaya koyduğumuzu görüyoruz. Bu anlamda döngünün sonu yok… Her yeni koleksiyonda bu süreç devam edecek. ‘Daha fazla ne yapabiliriz? Müşterilerin beklentileri neler?’ gibi kendimize sorduğumuz sorularla markayı geliştirmeye devam edeceğiz. Her türlü renkten modele en ince detaya kadar aldığımız geri bildirimleri revize ediyoruz. Özetle bizim aykırı duruşumuz ve farklılığımız aslında varlığımızdı” şeklinde konuştu.

Müşterilerin Larice ürünlerini benzer alandaki diğer ürünlerden ayrıştırmasının ne kadar özgün ürünler ortaya koyduklarının en güzel göstergesi olduğunu belirten Melek Fındıkçı, bunun kendilerini en çok motive eden noktalardan biri olduğunun altını çizdi. ‘Rota belliydi…’ Bu işe başlarken risklerin ve olasılıkların bilinciyle adım atan Larice, öncesinde yaptığı fizibilite çalışmalarıyla rotasını belirleyerek hareket etti. “Deniz büyük… Bu denizde hangi yönden gidileceğini, neler yapılacağını, süreç içerisine nelerin aktarılacağını, stratejinin nasıl olacağını ve müşterilere nasıl ulaşılacağını şekillendiren biz oluyoruz. Başarı hedeflerle birlikte gelir. Önemli olan belli bir hedefin olması. ‘Marka olmak’ sanıldığı kadar kolay değil, meşakatli ve uzun soluklu bir serüven… Larice olarak marka olma yolunda daha çok çalışacağız. Bunun için hedeflediğimiz zamanı planlayarak, yerine doğru oturduğu an hayata geçirebilmeyi arzu ediyoruz” diyen Melek Fındıkçı rotalarının belli olduğunu belirtti.


Öte yandan müşteriler Larice markasına dair sosyal medya üzerinden ve birçok farklı mecradan feedbackte bulunabiliyor. Müşterilerle ilgili tarafta Levent Bey’in çok daha aktif olduğunu ve müşteri memnuniyeti adına başarılı bir strateji yürüttüğünü ifade eden Melek Fındıkçı, bu anlamda çözüm odaklı bir yaklaşıma sahip olduğuna değindi.

Ortadoğu’daki ihracat ağı zenginleşti

Uzun vade hedefte perakende var! Yerel bir marka olan Larice, seçici davranarak ve planlanan segment aralıklarına yönelerek müşteriye ulaşmayı hedefliyor. Kumaşından iplik detayına kadar özel olan ürünlerin, perakende tarafında hak ettiği değerde satışı yapılabilecek bir kanal üzerinden devam etmek üzere bir projeleri olduğunu paylaşan Yasemin Melek Fındıkçı, şuan için Türkiye genelinde ise ürünleri toptan tarafıyla müşteriye ulaştırdıklarını sözlerine ekledi. “Bu ilk etapta internet tarafı ile yani markaya ait bir e- ticaret sitesi ile başlayacak bir projenin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. E- ticaret sitesi mevcut site ile entegre oluyor.

Bu proje ile nerelerde verim sağlayabiliriz bunun fizibilte çalışmasını yapıp, müşterinin Laice markasına kolay ulaşabilmesini hedefliyoruz. Perakendenin yanında internet tabanlı bir toptan satış tarafını da hayata geçirip, Türkiye’deki toptan satış yapan firmalara ulaşmayı düşünüyoruz. Hatta perakende tarafında çok büyük alıcıları olan e- ticaret mağazalarının alt mağazalarına, Larice markası entegre edilebilir. İnternette direk satışların olduğu portallarda da yer alabiliriz” diyen Melek Fındıkçı, uzun vadede interneti fiziki mağaza ile de taçlandırılabileceğini ve bunun franchise kanalıyla da olabilceğini söyledi. Marka ihracatta %90, iç piyasada ise %10’luk bir oranla faaliyette bulunuyor.

33

OCAK / ŞUBAT / 2017

Larice markası lokasyon olarak dünyanın birçok yerinde olmayı hedefliyor. Yurt dışı ayağında bu yıl yeni temasları olan marka, fuarlar aracılığıyla da müşteri portföyünü geliştiriyor. Fuarların bu anlamda gerçek hedefine ulaşan çözümler sunduğuna dikkat çeken Melek Fındıkçı, yeni müşteriye odaklandıkları noktada fuarları efektif olarak kullandıklarını ve ihracatta Cezayir, Tunus, Fas, İRAN Mısır, Suudi Arabistan ve Irak olmak üzere Ortadoğu tarafını çeşitlendirdiklerini aktardı. Öte yandan dört yıllık bir marka oldukları için hiçbir zaman ihracat tarafında yoğun bir Rus etkisi yaşamadıklarını ifade eden Melek Fındıkçı, gerek yurt dışı gerek yurt içinde mevcut müşterilerini muhafaza ettiklerini ve müşteri kaybetmemenin marka için önemli bir değer olduğunu ifade etti. Müşteri devamlılığı sağlamak, yeni müşteriler edinebilmek, ülkenin ve sektörün içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde stabil kalabilmek bu yıl için markanın beklentileri arasında yer alıyor.


RÖPORTAJ

Pink Blue yıla yenilenen yüzü ile giriyor

34

OCAK / ŞUBAT / 2017

İnternet platformunu geliştiren Pink Blue Baby, Tiny Love, Skip Hop ve Momeasy markalarıyla annelerin tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor

Temsilciliğini ve üretimini yaptıkları markalara ait ürün yelpazeleri ve zengin, çok çeşitli ürün kategorileri ile kaliteye ve sağlık güvencesine önem veren hedef kitleye hitap ettiklerini anlatan Yeşil, ”Tiny Love” markasında temel bebek ihtiyacını karşılayan ürünlerimiz var. Bunlardan biraz bahsedecek olursak; tasarımlarında bol ödüllü 0-1 yaş jimnastik halıları, dönenceler, aktivite oyuncakları, dişlikler, çıngıraklar ve anakucakları gibi bebek gelişim oyuncakları bulunuyor” diye belirtti. Ayrıca devamında, ‘Skip Hop’ markası ile dünyanın en geniş hacimli, en kullanışlı ve en trend ‘Bebek Bakım Çantaları’nı Türkiye’deki anneler ile buluşturduklarını da sözlerine ekledi. Ayşe Akbelen Yeşil, ‘Skip Hop’ markasının çocuk grubu olan ‘Skip Hop Zoo’ ile 6ay – 3+ yaş arası çocuklara, çocuk çantası, bavul, seyahat battaniye ve boyunluk, yağmurluk ve şemsiye takımları, çocuk beslenme/banyo araç gereç setleri, ev düzenleme sepetleri sunduklarını ifade etti.

%100 doğal ve kaliteli pamuktan ürettikleri Momeasy ürün gamındaki ürünleri, her sene ünlü stil danışmanları ve tasarımcılarla tasarlanan farklı desen ve ambalaj çalışmalarıyla yurtdışına ihraç ettiklerini belirten Yeşil, “Tekstilden

beslenme ekipmanlarına kadar çok yönlü Müslin ürünlerimiz var. Bu ürünlerin kullanım şekillerini; battaniye, kundak, emzirme örtüsü, havlu, rüzgârlık, çarşaf, oyun örtüsü, alt değiştirme örtüsü olarak sıralayabiliriz. Bu segmentte de geniş bir ürün portföyüne sahip olduğumuzu belirtebilirim” dedi. Çağımızın en büyük gerçeği ve değişmez hayat şekli haline dönüşen internet ve sosyal medya annelerle markaları buluşturan bir köprü görevi görüyor. İnternet ve sosyal medyadaki gelişmeleri yakından takip eden Pinkblue, yenilenen internet sitesi ile annelere daha hızlı, güvenli, interaktif ve eğitici bir platform sunuyor. Sitenin hazırlık evresinde yoğun bir süreç


geçirdiklerini, bu şeklini verirken dünyadaki diğer mecraların yakından takip edildiğini ifade eden Ayşe Akbelen Yeşil, “Bu evrede en önemli önceliğimiz annelerin doğru bilgiye ulaşabilmesiydi. Ürünlerin kurulumu hakkında annelerden çok fazla soru alıyorduk. Sitede bununla ilgili iyileştirmeler yapıldı. Annelerin siteye girdiklerinde ihtiyacı olan her bilgiye ulaşabilmesi amacıyla bilgi paylaşımı yapıyor ve bu ilgili videolarla destekleniyor. Özellikle Tiny Love markasında 0-1 yaş arası çocuklara hitap eden zihinsel, işitsel ve görsel gelişimini destekleyen ciddi bir eğitici ürün gamı var. Bu ürünlerin kurulumları ve kullanımları hakkında faydalı videolara yer vermemiz annelerin ilgisini çekiyor” dedi.

35

Pinkblue markası İBS Fuarında zengin ürün çeşitliliği ile annelerin gönlünü fethetti. Bu yıl satış yapmanın heyecanını yaşan firma, Skiphop, Tinylove ve Momeasy markalarının ürünleri ile annelerin ilgi odağı oldu. Fuara markayı tanıyan bilinçli annelerin geldiğini ifade eden Ayşe Akbelen Yeşil, bebek çocuk sağlığını ve doğallığını ön plana çıkararak hazırladıkları standın markayı en iyi şekilde tanıttığını belirtti.

Pink Blue, sosyal medya ile annelerden tam not alıyor İnternet tarafında aktif bir çalışma yürüten Pink Blue Baby markasını anneler, Google

Momeasy Yurtdışında da Annelerle Buluşuyor Momeasy markası başarıda sınır tanımıyor… Her sene Almanya Kind and Jugend fuarında kurdukları stand ile Avrupa kitlesinin dinamiğini yakalarken, geçen sene çocuk & bebek modası üzerine odaklı Amsterdam Kleine Fabriek fuarında da yine Momeasy markası ile yer aldılar. Kıbrıs, İspanya ve Rusya’da distribütörlükleri bulunan Momeasy markasının, renkli tasarımları ve kullanım kolaylığı ile dikkat çeken ürünleri bu sene yapacağımız anlaşmalarla İngiltere ve Kore anneleriyle de buluşma aşamasında. Bunun yanında firma sadece Momeasy markasının ihracat tarafını da üstleniyor. Ayşe Akbelen Yeşil, yurt dışı ayağında Momeasy markası ile uluslararası arenada başarı yakaladıklarını belirtti.

OCAK / ŞUBAT / 2017

İBS fuarında yoğun ilgi…

Plus, İnstagram, Twitter, Facebook, Linkedin ve Youtube sosyal medya hesaplarında da takip edebiliyor. Bu mecralarda özel çalışmalar yaptıklarını aktaran Ayşe Akbelen Yeşil, “Annelere yönelik faydalı bilgi paylaşımları yapıyoruz. Bazı dönemlerde gerek kendi sosyal medya hesaplarımızdan gerek ürünlerimizin tüketici ile buluştuğu e- bebek gibi mecraların internet yayınlarından yarışmalar düzenliyoruz. Annelerle ilişkilerimizi hep sıcak tutarak onların beklentileri doğrultusunda hareket ediyoruz. Annelere dizilerde sunduğumuz ürünlerin görsellerini de yine sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz” diyerek markanın reklam ve interaktif paylaşım noktasında tüm yenilikleri bünyelerine aktardığını ifade etti.




RÖPORTAJ 38

2017’de Baykar Tekstil

OCAK / ŞUBAT / 2017

yurtdışındaki gücünü arttırmayı hedefliyor Kalite, müşteri memnuniyeti ve uygun fiyat gibi prensip ilkeleriyle Baykar Tekstil, 2017 yılında hedeflerini yükseltiyor

1984 yılından bu yana 30 yılı aşkın süredir hizmet veren Baykar Tekstil, kurulduğu ilk yıllarda bay, bayan ve çocuk eşofman üretimi ile sektöre atıldı. 1999 yılı itibariyle bay, bayan ve çocuk iç giyim üretimi olarak yoluna devam etme kararı aldıklarını ifade eden Firma Ortağı Safa Bayram, markanın gelişen talepler doğrultusunda şekillenerek, pijama ve çorap üretimini de bünyesine dâhil edip ürün profilini geliştirdiklerini söyledi. İnsanın hayatı boyunca edindiği farklı tecrübelerin kendine göre hedefler belirleme noktasında yol gösterdiğini ifade eden Bayram, “Bizler istiyoruz ki, çocuklar için

özenle hazırladığımız ürünler tüketicide güzel etkiler bıraksın. Böylece anneler tarafında belirli bir güven oluşsun. Vizyonumuz üretici olarak belirli bir kesime ulaşmak değil, genele hitap edebilmektir. Bu doğrultuda üreticiden tüketiciye bütün süreçlerin daha verimli ve olumlu işleyebilmesi için, gerekli olan ar-ge çalışmalarını büyük bir titizlikle yakından takip ediyor ve uyguluyoruz” dedi.

Daha iyi kalite için değişimler markaya adapte ediliyor Baykar Tekstil’in %70 ’i çocuk çamaşır, pijama ve çorap ürünlerinden oluşuyor. Kullanılan


kumaş, aksesuar, baskı gibi malzemeler ise arka planda büyük bir özen ile hazırlanıyor. Bayram, gerekli olan testler ve incelemelerden geçildikten sonra ürünlerin üretime alındığını belirtiyor. Ürünlerin, rahatlığı, dayanıklılığı ve sağlığa uygun olması markanın önem sıralamasında birinci sırada yer alıyor. Üretim ve tüketim kalitesi için gerekli olan uzman kadro ve ekipmandan asla taviz vermediklerini aktaran Bayram, daha kaliteli ve ekonomik üretim için her daim değişimlere ayak uydurup, bu anlamda geliştiklerini belirtti.

İhracatta Rusya en önemli partner!

Baykar piyasaya yön veriyor Yeni teknolojilerle değişen ve gelişen çağda hem üretim hem de tüketim menfaati için yenilikleri yakından takip ettiklerini anlatan Safa Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü; “Üretim parkurumuzu yenilenen teknolojiye adapte ediyoruz. Firmamız,

Baykar Tekstil Firma Ortağı Safa Bayram

ulusal ve uluslararası pazarda etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla kendi uzmanlık alanında kendi yöntemlerini sürekli geliştirerek, her türlü yeniliğe ayak uydurarak müşteri beklentilerini en üst seviyede karşılamayı hedefler. Yeni trendleri önceden müşterilerimizin beğenisine sunarak, her zaman piyasaya yön veren bir firma olma hedefiyle hareket ediyoruz. Müşterilerimizin de kendi satış ağını koruyabilmeleri için gerekli tedbirleri erkenden alıyoruz. Amaç, daima müşteriye en iyi hizmeti sunabilmek ve kaliteyi korumaktır. Bu nedenle yaptığımız işe önem veriyor, üretimden, müşteriye ulaşacağı ana kadar her detay incelikle düşünülüyor.” Öte yandan ekonomik gelişmelerin de büyümede önemli olduğuna dikkat çeken Bayram, 2016 yılının mevcut durumu muhafaza etme yılı olduğunu ifade etti. Safa Bayram, “Dövizdeki değişken değerler nedeniyle ekonomideki istikrarsızlık ve siyasal etkenlere rağmen, 2016 yılında mevcut pazar payımızı koruyabildik. Pazar payımızı koruyabilmemiz de ülke yönetimimizin

güçlü ve dik olmasının payı çok büyüktü. Her türlü ekonomik ve siyasi tehditlere rağmen devletimizin arkasında dimdik durmaya devam edeceğiz. Diliyoruz ki, 2017 yılı bütün dünya ülkelerine barış, istikrar, güven ve sevgi getirsin. Böyle olması için Baykar Tekstil olarak her türlü çaba ve fedakarlığa hazırız” diyerek yeni yıl beklentilerini de aktardı.

39

İTKİB’den anlamlı başarı ödülü… Son yıllarda Rusya ile Türkiye arasında olan ekonomik ve siyasal olumsuzlukların her iki ülkenin de sağduyulu yaklaşımı neticesinde kısa sürede atlatıldığına dikkat çeken Safa Bayram, “İki ülkenin dostluğu ve bu süreçteki tutumu bizim müşterilerimizle olan bağımızı daha da güçlendirmiştir. İTKİB tarafından firmamıza verilen İTKİB 2009 Başarı Belgesi, İTKİB 2010 Bronz Başarı Sertifikası, 2011 Bronz Başarı Sertifikası, 2012 Bronz Başarı Sertifikası, 2013 Bronz Başarı Sertifikası, 2014 Gümüş Başarı Sertifikası, 2015 Bronz Başarı Sertifikası, 30 yılı aşkın süredir müşterilerimizin bize olan sadakatini göstermektedir” diyerek sözlerini noktaladı.

OCAK / ŞUBAT / 2017

“Firmamız, ihracatta ülkeler içerisinde ağırlıklı olarak Rusya’ya ihracat yapmaktadır. Bu anlamda Rusya bizim için önemli bir partner… Bununla beraber Afrika Ülkeleri ve Bazı Avrupa Ülkeleri ile de temaslarımız oluyor. Rusya’nın birçok bölgesinde bayilerimiz kanalıyla ürünlerimizi buluşturuyoruz. Bayilik ve distribütörlük taleplerini firma koşulları doğrultusunda değerlendirmekteyiz” diyen Safa Bayram, ihracat tarafında dünyanın farklı noktaları ile temasları olduğunu aktardı. Yurt içinde hem toptan hem de perakende olarak satış yapan Baykar Tekstil, Türkiye’de geniş bir dağıtım ağıyla tüm bölgelere ürünlerini ulaştırıyor. Yeni yıla dair yeni hedeflerinin olduğunu aktaran Bayram, “2016 yılı ülkemizin gelişen ekonomisiyle birlikte geçmiş yıllara göre daha verimliydi. 2017 yılı içinde aynı istikrarın sağlanacağı düşüncesindeyiz. Firmamız olarak 2017 yılında mevcut ihracatımızı koruyup geliştirmek ve farklı ülke pazarlarına girmeyi hedefliyoruz” diyerek yeni yıldan umutlu olduklarını belirtti.














RÖPORTAJ

: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Çolak

Bursa’nın yükselen değeri Vişne Bebe toptan ticaret alanında marka oluşturuyor

52

Toptanda zengin ürün çeşidi ve 400 marka ile başarılı bir grafik çizen Vişne Bebe, tekstilin kalbi Bursa’da faaliyetlerini sürdürüyor

Fatihim Tekstil A.Ş. ihracatın ilk dönemlerinde sadece Avrupa ülkeleri ile çalışırken şuanda zengin bir ihracat portföyüne sahip olduğunu dile getiren Fatihim Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Çolak, Rusya ve Avrupa ülkeleri dâhil olmak üzere ve Amerika ve Avustralya hariç dünyanın 40’dan fazla ülkesine ihracat yaptıklarını belirtti. Rusya ile Türkiye arasında ki olumsuz süreçten etkilendiklerini söyleyen Çolak, bu sıkıntıların aşılarak daha iyiye gideceğine işaret etti.

“Fuarlara katılımda devamlılık sağlanırsa, başarı gelecektir” Fuarların reklam anlamında önemli mecralar olduğunu, fuarlardan fayda sağlayabilmek için devamlılığı olan katılımlar gerçekleştirilmesi gerektiğine değinen İsmail Çolak, “2017 yılı içerisinde iki önemli fuara daha katılım sağlayacaklarını bildirdi. Bu fuarlarda yer alıp, Vişne Bebe markamızı tanıtıyoruz. Marka oluşturmak süreklilik ister. Bu nedenle Vişne Bebe markasına fayda sağlayacak, markalaşma

yolunda katkı sağlayacak her mecrada yer almaya çalışıyoruz” diyerek markalaşma yolunda önemli adımlar atıldığını ifade etti.

Vişne Bebe, toptanda 400 marka ile zengin bir müşteri portföyüne sahip! Kendisine ait 10’a yakın tescilli marka ile üretim yapan Fatihim Tekstil A.Ş. toptan ticarette ise 400 üstünde markayı bünyesinde bulundurmasıyla dikkat çekiyor. Müşterileri ürün çeşitliliği anlamında tatmin ettiklerini belirten İsmail Çolak, müşterinin satın alacağı ürün gruplarını tek bir yerde bulup alabilmesinin kolaylık oluşturduğunu ifade etti. E–ticaret tarafına dair de bilgi paylaşımında bulunan İsmail Çolak, “E- ticaret faaliyetimiz kendi sitemiz üzerinden gerçekleşiyor. Bunun yanında, devlet teşvikli sayfalarla da çalışmalarımız bulunuyor” diyerek e- ticareti toptan satış için aktif olarak kullandıklarını belirtti.

Vişne Bebe kalitede çizgiyi bozmadan ilerliyor Kaliteye değer veren ve o çizgide üretim yapan Fatihim Tekstil A.Ş. bünyesindeki ‘Vişne Bebe’ markası dâhil tüm markalarda da bu ölçüye önem veriyor. Üretimde öncelikle kaliteye dikkat ettiklerini ifade eden İsmail Çolak, “Piyasada kumaşların fiyatları ve kaliteleri değişiyor. Fiyatı düşük, kalitesiz kumaşları üretime sokmuyoruz’’ dedi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Vişne Bebe yeni tesisinde faaliyet göstermeye hazırlanıyor Yeni bir oluşumu olan Ar-Ge alanında yavaş yavaş ilerlediklerini kaydeden İsmail Çolak, tüm bölümlerin tek bir yerde bulunduğunu ve hepsi için çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Vişne Bebe 3500 m2’lik alana kurulu yeni yerinde faaliyete geçmenin heyecanını yaşıyor.



RÖPORTAJ

Yenilikçi vizyonuyla Beneto, kalite ve güveni yerli üretimle buluşturuyor 54

OCAK / ŞUBAT / 2017

Yola 1979 yılında çıkan Rota Çocuk Gereçleri, oldukça hassas bir alanda faaliyet göstermenin bilinciyle annelere en iyisini sunabilmeyi ilke ediniyor. Bu işte güven oluşturmanın önemine dikkat çeken firma, bu doğrultuda kaliteyi uygun fiyat ile buluşturuyor. Çocukların güvenliği ve sağlığını birinci sırada tuttuklarını her fırsatta dile getiren Rota Çocuk Gereçleri Firma Yetkilisi Murat Yıldırım ile firmanın faaliyetlerine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Bebek çocuk gereçleri alanında yerli üretim yapan ve Türkiye’nin dört bir yanında kaliteli ürünleri annelerle buluşturan firma, doğaları gereği korunmasız olan miniklerin hayatlarına dokunuyor. Tam da bu noktada onların güvenle hayata başlamalarını ve annelerin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Firma Beneto markası ile tüketiciye zengin ürün portföyü ile buluşturuyor. Yaptıkları işe sadece ticari penceren bakmadıklarını belirten Murat Yıldırım, “Biz ürettiğimiz ürünlerin güvenli olması gerektiğinin bilincinde hareket ediyoruz. Tüketici tarafından bu güven duygusunu da sağladığımıza inanıyorum. Neden mi; kimse sağlamlığına inanmadığı, içinde kanserojen madde barındırdığını düşündüğü bir ürünü bebeği için kullanmaz. Biz de kullanmayız. Bu doğrultuda hareket ettiğimiz için de satışlarımız kapasitemizi zorluyor. Biz ebeveynleri anlıyoruz, çünkü bizim ürünlerimizi kullanan her çocuk bize de emanet. O yüzden hep ileriye gitmek, daha iyiyi yapmaya çalışma peşindeyiz. Bunu yaparken de asla temel unsurlarımızdan taviz vermiyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’de yerli ürünlere olan güvenin temelini kendilerinin attığını ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu anlamda sürekliliği biz sağlıyoruz. İthal mallara olan kayıtsız güveni, markamız Beneto olarak kırmayı başardık. Hafta içi her gün nonstop yoğun üretim yapan fabrikamız, günde minimum 600, ayda ortalama 12.000 ve yılda 140.000 ürün üretim hacmine sahiptir. Bu yoğunluğun ve talebin vermiş olduğu sevinç, ülke ekonomisine katmış olduğu destekle birleşince yaptığımız işin önemini daha da iyi kavrıyoruz. Özellikle de, işin içinde gelecek nesillerin sağlığı, rahatlığı ve tartışmasız güvenliği de dahil olduğunda, hem sorumluluğumuz hem de işimize bağlılığımız vazgeçilmez bir anlam taşımaya başlıyor.”

güvenlik, sağlamlık ve kaliteden ödün vermeyen firma, piyasaya %100 yerli ürün sunuyor. Yeni koleksiyonun kendilerini heyecanlandırdığı paylaşan Yıldırım, “Bu sene ki ürünümüz prototip haliyle şimdiden üretim şemasında yerini aldı. Burada uzun yıllar birlikte çalıştığımız ve bunda çok fazla emeği olan bayilerimize de teşekkür ederiz. Onların bizim ürünlerimizin kalitesi ve sürekliliğine inancı sayesinde piyasada yer bulabiliyoruz. Diğer bir teşekkür de bizi tercih edip güvenen ebeveynlerimize...” dedi.

Beneto yenilikçi ürünleri ile dikkat çekiyor

Yıldırım; “Her şartta üretime devam…”

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte Beneto markası da yenilikçi ürünlere yöneliyor. Bunu yaparken

Yıldırım; “Bizim kılavuzumuz; tüketicilerin geri dönüşleri” Yerli bir firma olmanın sorumluluğunu taşıdıklarını dile getiren Yıldırım, “Damping yasasıyla, yerli üreticinin haklarını savunma misyonunu da üstlenmiş bulunuyoruz. İthal ürünlere konulan vergiler ve kotalar daha karlı bir alışveriş için tüketicileri yerli ürünlere yönlendiriyor. Ebeveynler de, yerli ya da ithal ürünlerin arasındaki uçurumların maalesef marka faktöründen olduğunu fark ediyorlar ve onlar marka değil, aslında kalite ve güveni uygun fiyata satın almak istiyorlar” dedi. Sadece kalite ve güvenin değil, farklı ve fonksiyonel ürün ortaya koyabilmenin de önemli olduğunu aktaran Yıldırım, “Sürekli araştırarak, yenilik peşindeyiz. Ar-Ge departmanımız tarafından belli zamanlarda yapılan anket ve değerlendirmelerle en çok şikayet alan ya da revize talep edilen ürünler tespit edilerek, bu doğrultu da projeler üretilmektedir” diye ekledi. Şirket kurucularının ve yönetim kadrosun işinin ehli, piyasanın temel taşlarına hakim bir kadrodan oluştuğunu, aynı zamanda gençlerin önünü açmak için onların fikir ve önerilerinin değerlendirildiğini aktaran Yıldırım, hiç bir fikrin değersiz görülmeyip belli dönemlerde bu fikirlerin değerlendirilerek, vizyonlarına farklı bakış kattığını söyledi.

Ekonomik açıdan ülkenin ve sektörün zorlu bir süreçten geçmesine karşın bu durumun


Rota bayilik sistemi ile büyüyor Kısa bir süre önce bayileşme kararı ile sektördeki etkisini arttıran Beneto, bu alanda önemli bir başarıya da imza attı. Kısa vadede uzun yol ettiklerini ifade eden Yıldırım, 300 bayiye ulaşarak bu anlamda hedeflerini yakaladıklarını belirtti. Öte yandan bu başarıyı Antalya’da düzenledikleri bayi toplantısı ile taçlandıran marka, bayilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Böylece marka yeni ürünleri görücüye çıkardı. Bayi toplantısına dair birkaç detayı bizimle paylaşan Murat Yıldırım, “Yıllardır sektörün içerisinde etkin bir rol üstlenen köklü bir kuruluş olarak bu başarı yılların emeklerinin bir sonucudur. Bugün 300 bayimiz ile sektörde Beneto markasını tüketici ile buluşturuyoruz. Bu anlamda hedeflerde hep daha fazlası var. Bunun içinde marka olarak çok çalışmamız ve hep en daha iyisini sunmamız gerektiğini biliyoruz” diye belirtti.

İşlevselliği ile yeni göz alıcı BT 500 Trio Beneto en yeni fonksiyonel ve işlevsel ürünü BT 500 Trio modeli için gün sayıyor. Bu yeni ürünün, Avrupa piyasasındaki emsallerine göre 1/3 oranında daha uygun fiyatlı olarak piyasa sunulacağına dikkat çeken Yıldırım, bu nedenle tüketici için oldukça cazip bir ürün olduğuna değindi. Sağlık konusunda birçok devletin test raporlarından geçerek gerekli belgeleri alan ürünün en dikkat çekici özelliği anti-

kanserojen olmasıdır. BT 500 Trio modelin 2016 yılında imalatının başladığının ve 2017 Şubat itibari ile piyasada yerini alacağını aktaran Yıldırım, “Ürün daha önceden hiçbir yerli firma tarafından hayata geçirilmedi. Bunda en önemli nedenlerden biri bu ürün, maliyet olarak diğer ürünlerin çok fazla üzerinde kalıyor. Ergonomik bir kullanım sunan ürün, üç fonksiyonlu olması ile de dikkat çekiyor. Ürün, ana kucağı gövdeden ayrıldığında, puset ve oto koltuğu olarak da kullanım olanağı sağlıyor. BT 500 Trio; sağlamlık, fonksiyonellik ve kalite bakımından tüketici tercihlerini karşılıyor” şeklinde konuştu.

Yıldırım; “Sezona iddialı başlıyoruz” Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarında yeni ürünleri tanıtmanın heyecanını yaşayan Beneto, yeni ürün gamı ile yıla iddialı bir giriş yapıyor. Rotanın yakaladığı başarıda birlik ve beraberlik duygusunun da etkisi olduğuna dikkat çeken Murat Yıldırım, “Yola çıktığımız ilk yıllardan beri bizimle birlikte emek veren çalışanlarımız var. Onlar burayı ikinci evleri, bizse onları ailemizin üyesi gibi görüyoruz. Mesai saatleri dışında yaptığımız etkinlik, motivasyon ve kutlama yemekleriyle 200 kişilik fabrika çalışanlarımızla devamlı duygusal iletişim halindeyiz. Onlar olmadan Beneto ailesi olarak bu başarıyı yakalayamazdık” diyerek sözlerine son verdi.

55

OCAK / ŞUBAT / 2017

kendilerini çok fazla etkilemediğini kaydeden Yıldırım, “Global arenada yaşanan döviz artışları ve ekonomik iktidarsızlık gibi olumsuz süreçler bizi pek etkilemiyor. En sıkıntılı dönemlerde bile, durmadan üretime devam ettik. Yarının muamma olduğu günlerde, önce milletimize sonra devletimize güvenimiz tamdı. Öyle bir tutumdu ki bizimkisi; Rota Çocuk Gereçleri olarak büyük zincir mağazalara, farklı markalarda daha fazla ürün üretmeye devam ettik. Maalesef piyasa da pek çok rakiplerimiz kepenk kapatırken, böyle bir dönemde biz bayi toplantısı yaptık. Üstelik bunu ilk imalatçı firma olarak gerçekleştirdik. Piyasadan aldığımız duyumlarda, kimsenin böylesi verimli bir ortamla karşılaşacağını beklemediğini ama sonrasında bu kazanç yarışında geride kalmak istemediğini duyduk. Bayi toplantımız bu senenin en çok ses getiren etkinlikleri arasında yerini aldı. Katılımcılarımız, 6-9 Ekim de Antalya’da yapılan Bayi toplantısında hem iş, hem de kısa bir tatil yapma imkanı buldular. Ayrıca yeni ürünlerimizin de lansmanını yapmış olduk” dedi Bayi toplantısı sırasında Mart ayına kadar olan üretim takvimlerini oluşturduklarını açıklayan Murat Yıldırım, bayilerin Beneto ürünlerinin onları yarı yolda bırakmayacağını gördüğünü ve artık piyasayı şekillendirenler arasında yer aldıklarını ekledi.




HABER

Girişimcilikte “Önce Kadın” Projesi’nde hedef, 20 ilde 20 bin kadın!.. 58

OCAK / ŞUBAT / 2017

Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Türkiye Vodafone Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen Girişimcilikte Önce Kadın Projesi’nde yeni dönem başladı. İlk yılında 10 ilde 10 bin kadına ulaşan projenin yeni döneminde 10 yeni ilde 10 bin kadına daha eğitim verilerek toplam 20 ilde 20 bin kadına ulaşılması hedefleniyor…

Ürettiği ürünleri gelire dönüştürmek isteyen kadınların girişimcilik kapasitelerini iletişim teknolojilerinin desteğiyle artırmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Vodafone Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen Girişimcilikte Önce Kadın Projesi’nde yeni döneme girildi. İlk yılında 10 ilde 10 bin kadına ulaşan projenin yeni döneminde 10 yeni ilde 10 bin kadına daha eğitim verilerek toplam 20 ilde 20 bin kadına ulaşılması hedefleniyor. Bugüne kadar 15 milyon TL’yi aşkın ekonomik değer yaratan projenin yeni dönem duyurusu, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın katılımlarıyla düzenlenen toplantıda yapıldı. Projede yeni iller Adana, Kayseri, Denizli, Trabzon, Gaziantep, Erzincan, Mersin, Muğla, Kocaeli ve Sivas olarak belirlenirken, eğitim içerikleri Millî Eğitim Bakanlığı’nın e-öğrenme platformuna yüklenerek çok daha fazla kadının faydalanması sağlanacak. Projeyle bugüne kadar üretilen ekonomik değer 15 milyon TL’yi geçti.

Ercan Demirci: “Kadınların hayatın içinde olmasını önemsiyoruz”

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, şunları söyledi: “Millî Eğitim Bakanlığı olarak, yüzlerce STK ve özel sektör temsilcisi ile işbirlikleri yapıyoruz. Kadını merkeze koyan Girişimcilikte Önce Kadın Projesi de bizim en kıymetli projelerimizden biri. Millî Eğitim Bakanlığı olarak, bu projeyi önemsiyoruz.”

Hasan Süel: “Son 5 yılda 11 bini aşkın kadın girişimciye ulaştık”

Kadınların toplumların kalkınmasında önemli rol oynadığına dikkat çeken Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel şöyle konuştu: “Araştırmalara göre, önümüzdeki 10 yılda tüm dünyada 1 milyar kadın, işgücüne katılma potansiyeli taşıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun tahminlerine göre, kadınların işgücüne katılım oranındaki yüzde 1’lik artış küresel GSYH’yı 80 milyar dolar artıracak. Girişimcilikte Önce Kadın Projesi’ni de hayata geçirirken tek bir amacımız vardı: kadınların girişimcilik yoluyla ekonomiye tam katılımlarını sağlamak. Bugün geldiğimiz noktada, kadınların üretim gücüne ve girişimcilik potansiyeline inanmakla ne

kadar doğru bir adım attığımızı, yapıcı ve akılcı enstrümanlarla desteklendiği takdirde kadınların iş hayatında ne kadar başarılı olabildiklerini bir kez daha görüyoruz. Şimdi projemizde yeni bir sayfa açıyoruz.”

Faruk Eczacıbaşı: “Kadınlarımızın üretkenlik potansiyelini iyi değerlendirmemiz gerekiyor”

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise konu hakkında değerlendirmesinde şunları kaydetti: “Bilişimi, tüm topluma yaygınlaştırmaya çalışan Vakfımız, bilişimin ekonomideki payının artması için, bilimsel araştırma ve geliştirme etkinliklerini teşvik edecek ekonomik ve sosyal çalışmalar yapmak, projeler üretmek ve uygulanmalarını sağlamak için uğraş veriyor.

Girişimci kadınlara destek…

Kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılmalarına katkıda bulunmayı hedefleyen Girişimcilikte “Önce Kadın Projesi” Nisan 2015’te hayata geçirildi. Projenin birinci döneminde, 100 danışman öğretmenle 10 ilde 10 bin kadın kursiyere ulaşıldı. Kadınlara 243 bin saat eğitim verildi. Projenin önemli bileşenlerinden biri olan dijital mağazaya (oncekadin.gov.tr) 3 bin kursiyer üye olurken, 14 kategoride 16 bin 534 ürün ilanı girildi. Sitede toplam bin 512 ürünün satışı gerçekleştirildi. Kursiyerlerin siteye üye olmalarını ve ilan girmelerini teşvik ederek başarı hikâyeleri çıkarmak amacıyla düzenlenen Girişimcilikte Önce Kadın Yarışması’nda ise toplam 26 bin 500 TL ödül dağıtılarak kadınların gelecek planlarına destek verildi.

Sosyal Etki Raporu hazırlandı…

Projenin birinci dönemi için bir Sosyal Etki Raporu da hazırlandı. Buna göre, eğitimlerde yapılan ölçme değerlendirme çalışmalarında projenin ilk yılında kadınların girişimcilik alanındaki bilgi düzeyleri yüzde 46’dan yüzde 70’e ulaştı. Ayrıca yüz yüze yapılan görüşmelerde, projenin gerçek etkileri çok daha net ortaya çıktı. Proje, kadınların kendilerine inanmalarını ve potansiyellerinin farkına varmalarını sağladı.



RÖPORTAJ

Bu yıl modanın rotası,

Zeyland!

60

OCAK / ŞUBAT / 2017

Zeyland 47. yılına yeni ürün grupları ve perakendede yakaladığı başarıyla merhaba diyor.

Zeyland bir Türk markası olarak çocuk giyiminde büyük yol kat etti ve etmeye de devam ediyor. Bu istikrarlı ilerleyişin altında kaliteden ödün vermeden, tüm süreçlerin içinde yer alarak, en uygun fiyatı yakalamaya çalışmanın yattığını belirten Firma Yetkilisi Zeynep Benli, bu işe kurdukları hayallerle başladıklarını anlatırken yeni koleksiyona da değindi. Bir işe hayallerle ve hevesle başlamanın bir adım önde olmak olduğunu dile getiren Benli, “Tabii ki tüm bunlar hayal etmeden olacak işler değil, hayal etmek, değer vermek ve işini sevmek yol haritamızdaki ana fikirlerimiz…” diye ifade etti.

Zeyland ile bu yıl da yelkenler fora! Zeyland, Mininio, Mininio Baby ve Zeyland olarak üç farklı marka ile yeni yıla yeni koleksiyonuyla hazır! Farklı temalar ile harmanlanan bu yılki yaz kreasyonu, bütün çocukların kalbini fethetmeye hazırlanıyor. Markanın ana teması yazı en iyi anlatan denizci motiflerinden besleniyor. Çocukları yazın ferahlığı, rahatlığı ve canlılığı ile buluşturan yeni koleksiyonda, her sene olduğu gibi klasik denizci, Faculty, little garden, hello summer temaları göz dolduruyor. Bu yıl güneşin sıcaklığı, denizin sakinliği, yazın pırıltılı dünyası ve şıklığı Zeyland markasında canlanacak. Renklerde zıtlıkları başarıyla yorumlayan marka, böylece dinamik bir görünüm yakalamış. Kıyafetlerde kırmızı ve lacivert birlikteliği, pembe, sarı, lila, elma yeşili ve deniz mavisinin sıcacık tonları ile canlı etkileri dikkat çekiyor. Tasarımın mutfağında büyük emek harcanan keyifli bir serüvenin saklı olduğunu anlatan Benli, “Tasarımın öncesinde ve sonrasında uzun bir yolculuk yaşanıyor. Öncelikle çıkış noktamız; renkler... Sezonun en iddialı renkleri belirleniyor. Sonrasında fuarlar ve yapılan Ar-Ge çalışmalarıyla ortaya çıkan yeni trendler bu süreçte nasıl ilerleyeceğimiz noktasında bize rehber oluyor. Ardından bebeklerin, çocukların sağlıkları ve rahatlıkları açısından en doğru olacak kumaş ve aksesuar seçimleri yapılıyor. Bu süreç tıpkı, tohumundan filizlenip büyümesine kadar bir çiçeği yetiştirmeye

benzetilebilir. Emek ve sevginizi kattığınızda filizlenip açan çiçek sizi nasıl mutlu ediyorsa, hayal dünyanızı yansıttığınız kıyafetlerin son halleri de bir o kadar mutlu ediyor. Biz de bu hususta emeklerimizin meyvesini alıyoruz” diyerek müşterilerin beğenisinin bu işin en güzel sonucu olduğunu sözlerine ekledi. Tasarımın yanında teknolojik yenilikleri bünyelerinde bulunan baskı ve boyama fabrikaları sayesinde hızlıca entegre ettiklerini ifade eden Benli, dolayısıyla teknolojik çözümleri çok yakından takip ederek, yeni koleksiyonda bunun yansımalarına yer verdiklerini belirtti. Zeyland bu yıl yepyeni bir ürün grubuyla raflarda olmanın da heyecanını yaşıyor. Sektöre farklı çizgisi ile yenilik getirmeye hazırlanan marka, 0-14 yaş arası çocukları giydirmeye devam ediyor.

2016 mevcudiyeti koruma yılıydı… Tüm sektörlerde olduğu gibi 2016 yılının kendileri için de zor bir yıl olduğunu ifade eden Benli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bütün umutların 2017’de filizleneceğine inanıyorum. Sektörün nefes alabilmesi ve bizim gibi işini severek yapan firmaların bu sektöre fayda sağlayabilmesi adına 2017’nin daha iyi geçmesini ummaktan başka şansımız yok. Herkesin bildiği gibi 2016 da tekstil ve perakende sektörü açısından durağan bir dönem geçirdik ve geriye gitmediğimiz için kendimizi şanslı buluyoruz. Tabii bu aslında şans değil, tamamen bir planlama ve öngörü olarak uygulanan bir politika diyebiliriz.” Rusya ile yıllardır güzel bir sinerji yakaladığımızı söyleyen Benli, “Bu sayede ticari dostluğumuzu da pekiştirdik. Maalesef bir dönem yaşanan uçak kriz nedeniyle bu ilişkilerde durma noktasına gelinmişti. Bundan sonraki süreçte işlerin yeniden hızlanacağına ve çok daha iyi olacağına inanıyorum. Müşterilerimiz ile ilişkilerimiz devam ediyor. Ocak ayında da katılacağımız Moskova fuarında bu ilişkiler kuvvetlenecek ve yeni müşteriler edinebileceğiz” dedi.





RÖPORTAJ 64

OCAK / ŞUBAT / 2017

Boinc Kids’den dünya koleksiyonlarını yansıtan trendler Markalaşma yolunda güvenli ve emin adımlarla yürüyen Boinc Kids, 02-14 yaş arası kız ve erkek çocuk dış giyiminde zengin ürün çeşitlerine sahip ve dünya trendlerini yansıtan koleksiyonlarını, uygun fiyat ve kaliteyle buluşturuyor.

Boinc markası, şıklığı rahatlıkla buluşturmayı hedefleyen ve gelişen sektörle birlikte tasarımlarına daha çok ağırlık veren, çocukların şık aynı zamanda hassas ve zararlı madde içermeyen ürünlerden faydalanmasını sağlamak istiyor. Bütün üretim ve satış aşamalarında sorumluluk bilincini göz ardı etmeden hareket eden Boinc Kids, tüm dünyadaki moda fuarlarını takip ederek, hem modanın hem teknolojinin yeniliklerinden yararlanıyor. Müşterilerine geniş ürün çeşitliliğini sunan firma, uluslararası bir koleksiyon hazırlamayı ve tüm dünyaya sunmayı hedefliyor. Her sene İtalya Floransa’da gerçekleşen Pitti Immagine Bimbo çocuk moda fuarına katılan markanın, gerek model gerekse kumaş açısından dünyaca ünlü markaları takip ettiğini ifade eden Kemal Işık, bu yıl da 11-14 Ocak tarihleri arasında Anne Bebek Çocuk Fuarı’nda yazlık koleksiyonlarını sergileyeceklerini belirtti. Aynı zamanda Işık, geçtiğimiz sezon gerçekleşen Temmuz fuarından olumlu tepkiler aldıklarını ve bu sezona da damga vurmayı hedeflediklerini belirtiyor. Her yıl hedef kitlesini değiştiren Boinc Kids, içinde yaşadığı topluma ve müşterilerine karşı en yüksek kurumsal davranış standartları içinde bulunmayı ana ilke olarak benimsiyor.

Farklı hedef kitlelerine uygun fiyat seviyeleri Tüm hedef kitleye hitap edebilmek amacıyla fiyat seviyelerini hep uygun tutmaya

çalıştıklarını anlatan Işık, “Yılda 7 milyon adet üretim yapıyoruz. Tüm Ortadoğu ülkeleri, Avrupa ve Asya ülkelerine ihracat yaparak, aynı zamanda Türk tüketicisinin yanında oluyoruz. Bununla birlikte her yıl Avrupalı moda severlerin zevklerine uygun koleksiyonlar da hazırlıyoruz. Ve ilerleyen senelerde bu strateji ile tüm dünya ülkelerin de daha çok adetle ve başarıyla ihracat yapmayı hedefliyoruz” dedi. ‘Müşterilerimiz için değer oluşturmak, beklentilerine kalite ve istikrar ile karşılık vermek, öncelikli hedefimizdir’ diyen Işık, “Bizde bu yolda emin adımlarla senelerdir ilerliyoruz. Mükemmellik yolunda, dünyadaki kalite yönetim felsefesini bir yaşam biçimi haline getirerek sektörümüzde önder bir kuruluş olmaya, müşterilerimizin beklentilerine tamamıyla cevap verebilmeye, ürün ve hizmetlerimizin çeşitliliğini artırmaya ve müşterilerimize istedikleri zaman hizmet sağlayabilmeye önem veriyoruz. Firmamızın rekabet ve gelişim gücünü arttırabilmek için sürekli gelişme kavramını benimsiyoruz. Bu nedenle sektör her yıl hedef kitlesini değiştiriyor. İçinde yaşadığı topluma ve müşterilerine karşı en yüksek kurumsal davranış standartları içinde bulunmayı ana ilke olarak benimsemiş firmamız; güvenli, kaliteli ve hızlı hizmet anlayışını uzman bir kadro ile sürdürerek hedef piyasalarda en geniş ürün yelpazesini, yeni teknolojileri kullanımıyla müşterilere sunacak, bu süreçte; çalışanlarının, birlikte iş yaptığı firmaların


Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da lisanslı HELLO KITTY 02-08 yaş arası giyim ürünlerini üreten firmanın, bünyesinde olan giyim ürünleri dışında b-board.com.tr adresinden sıra dışı sporlar için; Elektrikli Kaykay( Hoverboard Cincır scooter ) satışları da bulunuyor. B-Board bir Boinc Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. kuruluşu olan ve 30 yılı aşkındır Türkiye piyasası ve ihracat ithalat alanında öncü

bir firma olarak, müşteri memnuniyetini ve kalite ilkesini kendine prensip edinerek, geçmişten gelen tecrübesini mutlu müşteri ve iyi bir referansla alışverişi tamamlanması adına her geçen gün üstüne katarak ilerlemeye gayret ediyor.

Boinc Kids, 2017 yılında daha çeşitli model ve daha geniş üretim kapasitesi hedefliyor Özellikle ürün yelpazesinde ciddi anlamda artış yapan firma, önümüzdeki sezon için daha fazla çeşitlilik yapmayı hedefleyerek, her sene daha çok üreten ve pazarlayan bir firma olarak ilerliyor. İhracat ve ithalat hedeflerininde bu doğrultuda artış gösterdiğini kaydeden Işık, “Dış piyasada hızlı ve emin adımlarla açılıyor ve ilerleme

kaydediyoruz. Amacımız tek bir yerde kalmayıp büyümek, daha fazla kitleye ulaşmak ve sürekli yenilikçi anlayışla uzun süre bu sektörde kendimizi muhafaza etmek. Müşteri ihtiyacı ne derecede doğru karşılanırsa, firma için beklentiler de o doğrultuda karşılanır ve bu sebepten önceliğimiz, müşteri memnuniyetidir” ifadelerine yer verdi. Bunun gerekliliğini yerine getirdiğini düşünen ve bu bağlamda da çalışmalarına devam eden Boinc Kids, 2017 yılında daha çeşitli model ve daha geniş üretim kapasitesini hedefliyor. Dünyanın iç içe olduğu bu rekabet ortamında ilerlemenin oldukça güç bir durum olduğunu belirten Kemal Işık, sıkıntılara karşı teslim olmak yerine daha yeni projeler üreterek, daha profesyonel bakış açısı ile bunların üstesinden gelineceğine inandıklarını belirtiyor.

65

OCAK / ŞUBAT / 2017

ve tüketicilerinin menfaatlerini daima ön planda tutacak ve sorumlu bir firma kimliği ile örnek tutumunu sürdürecektir” diyor.


YARIŞMA

CBME ile Baby & Kid Store işbirliğinde ‘Tüketici Ödülleri’ sahiplerini buldu Anneler oylarıyla 7 farklı kategoride yarışan en iyi ürünleri belirledi CBME ile Baby & Kid Store dergisinin hayata geçirdiği ‘Türkiye Tüketici Ödülleri’ yarışması sonlandı. Sosyal medya ve internet üzerinden düzenlenen yarışmaya katılan anneler, bebek arabası, mobilyası, oto koltuğu, taşıma ürünleri, en faydalı ürün gibi çeşitli kategorilerde oy kullandı. Yarışma sonucunda annelerin oylarıyla sektörün en kreatif ve güvenilir ürünlerinin belirlendi. Sektöre yeni bir soluk getiren ‘Türkiye Tüketici Ödülleri’ yarışmasıyla tüketicilerin nabzı tutuldu. Yarışmada annelerin oylarıyla birinciliğe layık görülen firmalara, CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri fuarında plaket takdim edilecek. Bu heyecana ortak olup yarışmada finalist olarak yarışan markalara ve oylarıyla en iyi ürünleri zirveye taşıyan annelere teşekkür ediyoruz.

• ‘Mobilya ve Ev Tekstili Kategorisi’nde ‘Baby2go’ park yatak ürünü birinci seçildi.

• ‘Bebek Arabası Kategorisi’nde annelerin oylarıyla ‘4Moms Origami’ birinci oldu.

66

• ‘Oto Koltuğu Kategorisi’nde ise ‘Britax Römer Trifix’ zirveye oturdu.

• ‘Bebek Beslenme Ekipmanları Kategorisi’nde ‘BabyBjörn Plastik Mama Önlüğü’ birinci oldu.

• Eğitici Ürün ve Oyuncak Kategorisinde ‘Sophie Diş Kaşıyıcı’ ürünü kategori birincisi seçildi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

• ‘Bebek Bakım ve Kozmetik Kategorisi’nde ‘BabyJem Bebek Bakım Seti’ ürünü birincisi seçildi.

• Son olarak ‘En Faydalı Ürün Kategorisi’nde ise ‘4Moms Mamaroo’ ürünü birinci oldu



HABER

CEO’lar Amerika’da Türkiye’yi tanıttı 68

OCAK / ŞUBAT / 2017

CEOs of American companies in Turkey; “Business as lucrative as before”

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Türk işadamlarıyla Amerikan iş ve medya dünyasıyla bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Türkiye’deki iş ortamıyla medya ve dolaylı olarak yatırımcı algısını pekiştirme amacıyla 2013 yılından bu yana organize edilen programda, çoğu Amerika merkezli global şirketlerin Türkiye CEO’ları dünyanın en büyük şirketlerinin yöneticileriyle Türkiye’deki yatırım imkanları konuşuldu. Adı Business Ambassadors (İş Dünyası Gönüllü Elçileri) olan programla birlikte Amerika’nın önde gelen gazete ve televizyon temsilcilerinin yanı sıra yatırım bankaları, kredi derecelendirme kuruluşları, uluslararası hukuk firmalarındaki etkili kişiler ve çeşitli politika enstitülerindeki fikir liderleri ile bağlantılar pekiştirildi, onlara Türkiye’deki yatırım imkânlarıyla ilgili sunumlar

yapıldı, Türkiye’ye yatırım yapan ve büyük ölçüde kâr eden şirket yöneticileri aracılığıyla da Türkiye’deki pazar payı hakkında bilgi verildi. Programda Herrick Feinstein LLP tarafından Amerikalı yatırımcıların üst düzey temsilcilerine yönelik Türkiye Ekonomisi konulu bir bilgilendirme toplantısının yanı sıra Capitol Hill toplantısı ve CNBC ile canlı yayın ve Bloomberg editörleriyle yuvarlak masa toplantıları dâhil olmak üzere birçok medya kuruluşu ile toplantılar gerçekleştiriliyor. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut’un yaptığı bilgilendirmeye göre, Amerika’da Türkiye’deki iş imkânlarının tanıtıldığı organizasyona MetLife, YASED, Ünlü & Co, Microsoft, GE, ABD-Türkiye İş Forumu, Baker McKenzie ve Cisco gibi birçok şirketin Türkiye’deki yöneticileri katıldı.

Senior managers of American companies in Turkey visited the United States and met American reporters, businessmen and politicians conveyed a single message: Despite the failed coup and its shocks, the Turkish economy is on the right foot. Fourteen CEOs and managers of American companies, including Baker McKenzie, Microsoft, Cisco and PepsiCo, traveled to New York and Washington, D.C. to encourage American investment in Turkey. Business Ambassadors, as they call themselves, have given interviews to the Financial Times, Bloomberg and the Huffington Post to underline the silver linings of the Turkish economy, such as macro stability, fiscal discipline and the robust financial sector. Business leaders also had a private meeting with Rep. Pete Sessions, co-chair of the caucus on U.S.-Turkey relations. “Turkey is very crucial for us. We manage our operations in 80 countries from Turkey. This is why we care much about the foreign perception of Turkey. It is important to be able to attract foreign investment to the country, as it increases our efficiency and our services,” Microsoft Turkey General Manager Murat Kansu, one of the attendees in the program, told Turkish media. Some CEOs were unhappy with the fact that U.S. media did not reach them before writing about the business or investment environment in Turkey, one source who was present at the meetings said. According to

this source: “It is hard for Americans to imagine that stock exchanges and financial services were fully operational following the coup attempt. The state of emergency didn’t affect companies other than some transactional issues with government-seized entities.” The trip was organized by the Investment Support and Promotion Agency of Turkey (ISPA), a Turkish government agency. Arda Ermut, the President of ISPA, said his agency only helped to design the itinerary of the trip, but all the costs were paid by the attendees. “The leaders of these American companies would like to see more investment and support for their businesses. They volunteered. I think it was a very fruitful trip to re-establish some facts about Turkey as a country where investment is still pretty much lucrative,” he said. Mahmut Unlu, the CEO of merchant banking business Unlu & Co, who also attended the trip, concurs with what Ermut said. He told Anadolu Agency that up to $300 million worth of investment poured into the equity market following the coup attempt last July. He said: “What Turkey can provide in the mid and long term is more important than temporary concerns on security or geopolitical risks. The opportunities in Turkey are more attractive than other developing countries and this is why it still receives investments



HABER

İtameks Çocuk Gereçleri Bölüm Yöneticisi Sinem Yücel - İtameks Pazarlama İletişimi ve Halkla ilişkiler Sorumlusu Özge Ergin Ağalın

İtameks, “Trafikte Çocuk Güvenliği” ile İBS Fuarına damga vurdu

OCAK / ŞUBAT / 2017

70

Bu yıl 35. yılını kutlayan İtameks, distribütörlüğünü yaptığı Britax Römer ve 4moms markaları ve kendi markası olan Koala ile 16-18 Aralık’ta Türkiye’nin en trend fuarı İBS Anne Bebek Çocuk Fuarına katılım gösterdi. Markalarının yeni ürünleri, özel indirimler, yarışmalar ve etkinlikler ile İBS fuarında yerini alan İtameks, gelen tüm ebeveynleri en iyi şekilde standında ağırladı. Hem fuar standında, hem de sosyal medyada yapmış olduğu yarışmalar ile birbirinden güzel hediyeleri değerli tüketicilerine sunan İtameks, yoğun ilgiden çok memnun olduğunu belirtti. Fuar da ürünlerini sergilediği stant alanı dışında Doğuş Otomotiv -Trafik Hayattır ve İtameks Britax Römer Trafikte Çocuk Güvenliği projesi

kapsamın da farklı bir stantta yine ziyaretçileri ile bir araya geldi. “Trafikte çocuk güvenliği” projesi kapsamında yapmış oldukları araştırma raporundaki Türkiye’deki oto koltuğu kullanım oranının %23 olduğunu vurgulayan Britax Römer ve Trafik Hayattır platformu, uzun soluklu bir yol haritası ile Türkiye’deki ebeveynleri bu konuda bilinçlendirerek, bu oranları daha yukarıya taşımayı hedeflediklerini belirttiler. İBS Fuar’ın ikinci gününde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur ile “Trafikte Çocuk Güvenliği” ile ilgili keyifli söyleşi gerçekleştiren Britax Römer ve Trafik Hayattır, doğru oto koltuk seçimi ve kullanımı ile ilgili önemli bilgileri paylaşarak, ebeveynlerin soruları yanıtladı.







OCAK / ŞUBAT / 2017

76

RÖPORTAJ


OCAK / ŞUBAT / 2017

77




RÖPORTAJ 80

‘Babies are our future;

Bebe Ceyiz Sarayi is just for them!’

OCAK / ŞUBAT / 2017

Started to operate in this sector 30 years ago basically, Bebe Ceyiz Sarayi is proud of reaching every part of Turkey and even every part of the world today.

The company started its operations in 1994 with three partners. Dursun Yilmaz, Hizir Albayrak and Ismail Yazgan, who have worked for many years in baby kid sector beforehand, and know the tricks of the trade. Declaring that there was no baby kid sector in Turkey in 1990, Dursun Yilmaz said, “Baby products were sold in a small area only in dowry shops with little variety. Moms were able to access baby carpets from the hardware store and warehouses. Millions of babies come to the world every year in Turkey. When there is such a potential, we took a step to answer this need. We went this way to collect baby products under one roof. Prior to this, a preliminary feasibility study was carried out by taking the opinions of the companies manufacturing and importing infant children sector. The positive feedbacks we received and the need in the sector lead to the establishment of today’s “Bebe Ceyiz Sarayi”.

30 years of success in Sultanhamam, the center of commerce ... The adventure of the Bebe Ceyiz Sarayi began many years ago in a 22 square meter shop at the bottom of the pooled inn. There is also a large building of the company in Yesildirek which has almost all of the pool-side inn. Located in Sultanhamami district, which is the center of commerce for many years and the heart of the industry, Bebe Ceyiz Sarayi constantly develops itself in order to meet the demand for baby products. Expressing that they have survived the economic crisis with effective strategies, Yilmaz stated that when the crisis is over, they set up consumer sets with an appropriate price policy in baby cosmetics. assessing the situation in the industry, Yilmaz said, “We were not able to imagine that we would be in this position today when we started this business and that we


Retail and wholesale products reach one point Bebe Ceyiz Sarayi serves both retail and wholesale. The consumer is able to reach all the products they need on the retail side from a single point. All world brands and quality brands are preferred by families. Recording that they started with the first 17 kinds of infant materials in the sector, Yilmaz pointed out rich range of products they offer, “We started to work with the 17 kinds of products firstly with pajamas, baby creepers, underwear, coveralls, baby out of hospital, baby carts and more. At the moment there are 300 types of products separated from each other. There are approximately 36.000 thousand kinds of products in our range. There

is no other company in Turkey that has equipment in every field from the textiles, care products to accessories. We provide our customer to establishing a store in Anatolia with our product range”.

Sebi brand grows Stating that they did not consider the Franchise system for their customer to provide them be more independent without connecting to a point, Yilmaz said “Bebe Ceyiz Sarayi” name could be used as a result of the agreements made with some companies. Declaring that they are selling products to the countries where the production is intense such as Chile and China in abroad, Yilmaz said, “We are collecting all brands under our own roof. Apart from this, we are seeing too much demand from the domestic market for the Sebi brand, which we have made our own production. The Sebi brand has reached an important point both in the industry and for moms. “

Dealer meetings like a fair Bebe Ceyiz Sarayi announces the sector with the dealers meetings which are in the taste of fair every year. It is aimed to transform the dealership meeting, which is the second one this year, into a traditional one. Yilmaz said that customer satisfaction is the deciding factor in not having passed the test. “The dealership meeting was

good both by us and by our customers. It is very important for our customers to be satisfied. We have already achieved success in this sense, and we have already begun to talk about where and how next year, “he said, signaling that it would be a traditional dealer meeting. Yilmaz stated that they have been experiencing a very serious intensity during the fair due to Bebe Ceyiz Sarayi being the main selling point of the brands participating in the fairs, adding that many brands are distributors and dealers.

”We reach over 1300 points in Turkey” Bebe Ceyiz Sarayi aims to provide the best service in the sector by standing in economic conditions we are in. Bebe Ceyiz Sarayi continues to grow with more than 1,300 provinces and counties in Turkey. There are too many export contacts in the Arab and African region of Bebe Ceyiz Sarayi. Using the name of the Sebi brand, Yilmaz stated that a company in Libya was producing, saying that there was no legal intervention because there were no commercial records in those regions and that they were imitated when a successful business was made Bebe Ceyiz Sarayi, which creates a trust in the customer, provides this with its exclusive and high quality products. When the customer arrives at the store, the best and quality products of the brands are preferred.

81

OCAK / ŞUBAT / 2017

would have achieved these successes. If we won, we won in old times. Nowadays, considering the economic structure of Turkey and the world, you can not afford the cost of doing it. Profit ratios fell compared to the past. Our advantage is to preserve what we have gained in the past” Dursun Yılmaz shared that they did not prefer to open stores within shopping malls and stated that the cost of a store in AVM does not correspond to the income and that taking place here gives a benefit to the brand only in the sense of advertising.






SEKTÖR 86

Rusya

OCAK / ŞUBAT / 2017

Tekstil ithalatındaki önemini koruyor Türkiye’nin Rus tekstiline girişi uzun yıllara öncesine dayanıyor. Tekstil ve hazır giyim alanında Rusya ile yakalanan birliktelik her ne kadar uçak krizi ile sekteye uğradıysa da atılan iyileşme adımlarıyla 2017 yılında ikili ilişkilerde iyileşme bekleniyor. Rusya’nın kendi içerisinde oluşan ekonomik kriz bu süreci yavaşlatsa da Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Viktor Yevtuhov, yaptığı açıklamada, ekonomik krizin tekstil sektörünü etkilemediği, devalasyonun ardından yerel üretimde yüzde 4 büyüme yaşandığını belirtiyor. Öte yandan uluslararası arenada döviz kurlarında yaşanan istikrarsızlık nedeniyle şirketler büyük stoklar tutmamayı tercih ediyor. Ekonomik nedenlerden dolayı ürün çeşitliliği anlamında da yaşanan azalma, girişimcilerin farklı ürünleri piyasaya sunmasına olanak sağlıyor. Tüm bunlar Rusya’nın tedarik noktasında Çin’den ürün almasını engellemiyor. Rusya’daki tüketime bakıldığında AVM’lerin daha fazla boy göstermesiyle birlikte ülkede alışveriş kültürü gelişiyor. Rusya’da bir başka gelişen alan, e- ticaret… Türkiye ve Rusya’nın arasındaki ticari işlemlerde TL ve Ruble para birimlerinin baz alınması gerçekleşirse, bunda Rus tüketicisi de karlı çıkacaktır. Rusya pazarında başarı sağlayan Türk firmalarının ortak özellikleri pazara uzun vadeli bir bakış açısı ile yaklaşmak, ülkede ofis,

depo, mağaza kurmak sureti ile bir dağıtım ağı oluşturmak, ülke koşullarına hakim, vasıflı yerel personel istihdam etmektir. Rusya’da yapılabilecek bir diğer yatırım ise franchise’dir. Artan tüketim ve değişen tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak “franchising” ülkede giderek yaygınlaşmaktadır. Rusya ile ticari temaslarda dikkat edilmesi gerekenler: *Ticari kontratlarda anlaşmazlıklarda çözüm yolu belirtilmelidir. Ancak, ticari ilişkilerin anlaşmazlıkla sonuçlanması ve yabancı firmanın mahkeme kararı ile haklı bulunması durumunda bile uygulamada takip hukukunun etkin olmaması nedeniyle alacakların tahsili mümkün olmayabilmektedir. Bu nedenle, mal bedelini garanti altına alacak ödeme sistemlerine dış ticarette ağırlık verilmesi gerekiyor. *Rusya Federasyonu’ndaki tüccarlar, yabancı firmaların Rusya Federasyonu’nda temsilcilik veya deposunun olup olmadığı hususuna ağırlık vermekte, küçük ve orta çaplı Rus tüccarlar sermayeleri oranında bu depolardan mal temini yoluna gitmektedirler. Doğrudan ithalat ise bu tür tüccarlarca tercih edilmemektedir. *Rusya Federasyon’unda, resmi tatil günleri cumartesi ve pazara denk gelirse, bir sonraki iş günü tatil olmaktadır. Çalışma saatleri PazartesiCuma 09.00-18.00.


RÖPORTAJ 87

Zengin ürün portföyü ile Elsima bu sezon renkli bir yolculuğa çıkarıyor ailelerin seveceği ve tercih edeceği ürünler hayata geçiriyoruz” şeklinde konuştu. Çocukların en güzel düşlerini tasarımlarla buluşturan Elsima, onlara renkli bir dünya sunmaya devam ediyor. Yeni yılda zengin ürün gamı ile dikkat çeken marka, 2017’ye iddialı bir giriş yapacak! Özgürce kombinlenen renkler, farklı stillerle harmanlanıyor.

Tasarımda Ar-Ge önemli

Kız çocukları için özel olarak hazırlanan koleksiyonda doğanın simgeleri, ev giyim kıyafetlerinde ve pijamalarda hayat buluyor. Çiçek deseni bu yıl da pijamaları süslerken, yaz meyvelerinden ilham alan desenler eğlenceli bir stil sunuyor. Bu sezon gece temalı tasarımlarda koleksiyonda dikkat çekiyor. Tarz sahibi kızlara özgü coral ve pembe renklerinin hâkim olduğu pijamalar ‘Fashion Girl’ sloganıyla oldukça cool! Erkek çocuklarına yönelik 2017 yeni sezon ev içi giyim ve pijama grubu, hardal sarısı, lajivert ve sax tonlarıyla dikkat çekiyor. Çocukların evde de şık ve cool görünmesini sağlayan marka, tasarım noktasında da zengin bir çizgiye sahip. Yazın trendi palmiye, araba, uçak desenlerinin yanında, İstanbul temalı pijamalar koleksiyonun en seçkin ürünleri arasında yer alıyor. Tasarımın yanında pijamaların dokusu da çocuklar düşünülerek tercih ediliyor.

Üretim noktasında %100 pamuk kullandıklarını ve üretim sırasında her aşamanın titizlikle sürdürüldüğünü anlatan Geyik, “Müşteri memnuniyeti piyasaya sağlıklı ve kaliteli ürün sunmakla kazanılır. Üretim yaptığımız alanın çocuklar olması bizi bu konu daha hassas davranmaya itiyor. Kimyasal madde içermeyen ürünleri, Elsima garantisi altında piyasa ile buluşturuyoruz” dedi. Elsima CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarında 2017 İlkbahar / Yaz koleksiyonunu görücüye çıkarıyor. Koleksiyonun hazırlık evresinde büyük bir emeğin saklı olduğunu ifade eden Eşref Geyik, “Koleksiyonu hazırlarken her detaya dikkat ediyoruz. Ortaya özgün ve farklı ürünler çıkarabilmek için uzun bir süreç Ar-Ge faaliyetleriyle geçiyor. Koleksiyonda doğadan, çocuklardan ilham alıyoruz. Çocukların ve

Elsimanın yeni koleksiyonu ile renkli düşler canlanıyor

Elsima ürün gamını yenileyerek ve kaliteyi koruyarak ihtiyaçalara cevap veriyor. Yeni koleksiyon ile tüketiciden tam not alan marka, birbirinden renkli ve eğlenceli seçkin tasarımlarla yıla hazır! OCAK / ŞUBAT / 2017

Uzun yıllardır 0-18 yaş grubuna hitap eden ürünleri annelerle buluşturan Elsima, günümüz trend ve yenliklerini ürünlere yansıtıyor. Tüm ürünlerde Avrupa standartlarına uygun tasarım yapan marka, özgün ürünler ortaya çıkarıyor. Giyim ve tekstilde yeni oluşan trendleri, sürdürülebilirlik çercevesinde ürünlere entegre ettiklerini ifade eden Eşref Geyik, sektördeki tüm yeniliklerin nabzını tuttuklarını kaydetti.






RÖPORTAJ

‘Pratiklik’ temalı ürünlerle Happy Baby, 2017’ye yenilenerek giriyor

92

OCAK / ŞUBAT / 2017

Happy Baby yenilenen ürün gruplarıyla tüketiciye sağlam, pratik ve kaliteli ürün sunuyor

Happy Baby Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Çimencioğlu / Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arda Çimencioğlu

Kendini tekrar etmeyen Happy Baby, her yıl yenilenerek farklı ürünlerle tüketicinin karşısına çıkıyor. Bebek sektörünün yenilen bir sektör olmasının bunu zorunlu kıldığını ifade eden Arda Çimencioğlu, “Her yıl yeni modeller ve ürünlerle değişime gidiyoruz. Bu yıl ki ürünlerimizde felsefe olarak ‘pratiklik’ teması üzerinden ilerliyoruz. Bu doğrultuda yeni ürünlerdeki gelişimleri 2017 yılı içinde şekillendireceğiz” dedi. Artık insanların süregelen ürünlerden sıkılmasının onları her yıl yenilenmeye ittiğini aktaran Çimencioğlu, “Ürünlerde bebeklerin sağlığı ve konforu düşünülerek, kumaş ve desenlerde yeniliğe gittik. 2017 yılı bebekler ve anneler için “konfor” senesi olacak. Yeni ürünleri bu kriteri baz alarak tasarladık” şeklinde konuştu.

şükür ki milletimiz birlik beraberlik adına güzel mesajlar veriyor. Biz inanıyoruz ki, ülkemiz bu birlik ve beraberlik ruhu ile bu günleri de atlatacaktır” diyen Arda Çimencioğu Türkiye üzerinde oynanan oyunların millet olarak fark edildiğini ve birlik beraberliğin korunmasının önemli bir adım olduğunu belirtti. Yaşanan ekonomik ve siyasal olumsuzluklardan bütün sektörlerin doğal olarak etkilendiğine de değinen Çimencioğlu, “Sektörde gelen zamlar bizim dışarıdan gelen hammadde ye bağlılığımızdan kaynaklanmaktadır. Bu hususta imalat yapan firmalara devletimiz verdiği desteği artırmaktadır. 2017’de Türkiye’nin bütün ağırlıklarından kurtulup, yeni atılımlar yapacağı kanaatindeyim” dedi.

Ürünlerde sağlamlık ve kalite dikkat çekiyor

2016 yılında ihracata doğru bir yönelim yaşandığını ve yeni ülkeler ile temasların sağlandığını aktaran Çimencioğlu, ülkemizin ihracata ihtiyacı olduğundan, bu anlamda ülke ekonomisine katkı sağlamanın amaçlandığını belirtti. “2017 yılında şirketin başlıca hedefi üretimi en az %30 oranında artırarak iç piyasa ve ihracatta oluşacak yeni taleplere cevap verebilmektir” diyen Arda Çimencioğlu, 2018 yılında daha fazla yurt dışı fuarlarına katılım göstermeyi de hedeflediklerini de ekledi.

Happy Baby, tüketicilerle sosyal medya üzerinden iletişim sağlıyor. Sosyal medya ve mail aracılığıyla tüketicilerle 7/24 iletişim halinde olduklarını, marka için müşteri memnuniyetinin ilk sırada yer aldığını paylaşan Çimencioğlu, “Markaya dair geri bildirimleri bayiler ve anneler aracılığıyla ölçümleyebiliyoruz. Aldığımız dönüşlerin %95 oranında olumlu olduğunu görmek bizim için sevindirici bir gelişme… 2016 yılı, ürünlerde sağlamlık ve kalite anlamında kendimizi geliştirmeye odaklandığımız ve bunları ürünlere entegre ettiğimiz bir seneydi. 2017 yılı için hedefimiz ise “SIFIR HATA” diye belirtti. Happy Baby ürünleri Türkiye’nin dört bir yanındaki tüketicilerle buluşuyor. Neredeyse tüm illerde bayileri olan markanın müşteri memnuniyet oranının yüksek olması dikkat çekiyor.

“2017’de yeni atılımlar olacaktır” “Ülkemiz üzerinde gerek siyasal gerekse ekonomik anlamda oyunlar oynanıyor. Çok

Üretimde % 30 oranında artışla yeni pazarlar hedefleniyor





RÖPORTAJ

Bektay Ayakkabı Yönetim Kurulu Üyesi İlker Bektay - Sinem Bektay

Hayallerini hedeflere dönüştüren Bektay Ayakkabı, yeni başarılara imza atıyor

96

OCAK / ŞUBAT / 2017

Tecrübe ve incelik markada birleşiyor

Bektay Ayakkabı hayallerini hedeflere dönüştürerek yeni başarılara imza atıyor. “Zamanla yavaş ama emin adımlarla bu hedeflere doğru ilerlemekteyiz. Firma olarak felsefemiz daha iyisini nasıl yapabilirim? Her yeni projeye bu duygu ile başlanıldığı zaman sonuç mükemmel oluyor. Bir Türk firması olarak şu anda ki hedefimiz global bir marka olabilmektir” diyen İlker Bektay, bu uzun ve zor bir yolculukta basamakları teker teker tırmanarak hedefe ulaşacaklarını belirtti. İdari kadrodan, üretim ekibine kadar iyi bir kadroya sahip olmanın avantajını yaşayan Bektay Ayakkabı, ‘Ne yaparsan yap aşk ile yap’ mottosuyla sevdiğin işi yapmanın başarıyı da beraberinde getirdiğini kanıtlıyor.

“Teknik taraf ustalık ve tecrübe, tasarım genç ve dinamik bir ruh ister” Yaptıkları işin sevmeden yapılamayacağına dikkat çeken Bektay, “Biliyorsunuz her şeyin küçüğü güzel ve şirin olur. Fakat üretimi de bir o kadar zordur ve sabır ister. Küçük küçük parçaların bir araya gelmesi bir saatçinin titizliği ve inceliğini gerektirir. Üretimin teknik tarafı tecrübe ve ustalık ister, tasarım tarafı genç ve dinamik bir ruh ister” diyerek bu olguların harmanlanması sonucu başarının geldiğini ifade etti. Türkiye genç nüfusu ile dikkat çekiyor. Bu nedenle doğum oranları AB ülkelerine oranla çok daha yüksek. “Bu çıkarım bence önemli itici bir güç. Diğer bir taraftan da biz millet olarak çocuklarımıza oldukça düşkünüz. Aile bütçelemesinde önemli

payı bebek ve çocuk giderleri oluşturmaktadır. Bu şartlar devam ettiği müddetçe sektörün gelişimi devam eder diye düşünüyorum” ifadelerine yer veren Bektay, ülkemizde bebek çocuk sektörünün durumunu değerlendirdi.

Önemli projelere imza atılıyor Bebek ve çocuk ayakkabıları ile alakalı dünyada Brezilya, İspanya ve Çin gibi ülkelerin başı çektiğini dile getiren Bektay, “Bu konuda teknolojiyi takip ediyoruz. Uluslararası fuarları ziyaret ediyoruz. Üniversitelerin ayakkabıcılık bölümlerindeki öğretim görevlileriyle birlikte projelerimizi yürütüyoruz. Kendi içimizdeki Ar- ge çalışmaları da kesintisiz olarak devam ediyor” dedi.Üretici bir firma olunca geleceğe dair plan ve projeler hiçbir zaman bitmeyeceğini belirten İlker Bektay, sürekli değişen şartlar, satışlar, talepler gidilmesi gereken yolu belirlediği için bunu zorunlu kıldığını söyledi. Günümüz internet ortamının oldukça popüler olduğuna da değinen Bektay, bu konu ile ilgili çalışmalar yapmaya başlayacaklarını, global bir marka olma yolunda bilinirliği arttırmak için sosyal medya ve tanıtımların oldukça etkili olduğunu ve bu konuda plan ve program yapıldığını paylaştı. 2016 yılının ülke için sıkıntılı ve zor şartlar altında geçen bir yıl olduğunu ifade eden İlker Bektay, sözlerini şöyle noktaladı; “Dolayısıyla bizim sektörün de etkilenmemesi mümkün değildi. Biz de bu fırtınalı denizde gemimizi zarar görmeden yüzdürebildik.2017 ile ilgili bütün firmalarda olduğu gibi bizde planlarımızı daha tedbirli yapıyoruz. Dileğimiz beklenin ötesinde sıkıntısız bereketli bir yıl geçirilmesidir.”


HABER 97

Yazın canlılığı ve sıcaklığı

Etkili AR-GE çalışmalarına önem veren First Step, dünya modasını ve teknik taraftaki yenilikleri yakından takip ediyor. En iyi hammadde kullanımına önem veren marka, daha kaliteli ve verimli üretim sunan makineleri tercih ediyor. İşin mutfak tarafında yer alan ekibin yenilikleri ve son gelişmeleri, kalite, sağlık ve sağlamlık üçlüsüyle ortaya çıkan ürünlerde buluşturduğunu belirten Sinem Bektay, ortaya çıkan sonucun tatmin edici olduğunu söyledi.

Tasarımlar özel kumaşlarla buluşuyor First Step 2017 İlkbahar-Yaz koleksiyonu

zengin ürün yelpazesi ile dikkat çekiyor. Yazın sıcaklığı, canlılığı ve coşkusunu yansıtan tasarımlar, seçkin renklerle buluşuyor. Koleksiyondaki ürünler First Step markasının tasarladığı özel kumaşlar ile ön plana çıkıyor. Tasarımları hazırlarken çocukların ve bebeklerin neşeli, eğlenceli dünyasından beslendiklerini ifade eden Bektay, “En büyük ilham kaynağımız miniklerin renkli dünyası” dedi.

Bu yaz rengarenk ayaklarla First Step, yaza damga vuracak! First Step anneleri tanıştırdığı yeni 2017

İlkbahar – Yaz koleksiyonu ile onalar farklı bir dünya sunuyor. Dinamik ama bir o kadarda masumiyeti vurgulan bir koleksiyon olması nedeniyle annelerden tam not alan First Step minik ayakları; meyve, floral desenli, renkli dantellerle bezeli ürünlerle buluşturuyor. “First Step olarak ürünleri oluştururken, kendi özgün modellerimizi günün modasına uygun renkler ve desenlerle birleştiriyoruz. Böylelikle anneler aldıkları bebek tekstili ürünleriyle First Step ayakkabılarını rahatlıkla kombinliyorlar” diyen Sinem Bektay, bu koleksiyonda da konsept ürünlerin olduğunu belirtti.

OCAK / ŞUBAT / 2017

First Step ile minik ayaklarda!




RÖPORTAJ

Annelerin hayatını kolaylaştıracak yeniliklerin adresi, BabyJem 100

2008 yılında Bebe ve Çocuk sektörüne giriş yapan BabyJem, kazanmış olduğu başarılara her gün bir yenisini daha ekleyerek yola devam ediyor

“Bebe Sektörü ile ilk olarak 1995 yılında Continent/Carrefour Hipermarketde Bebe ve Çocuk Ürünleri Reyon Şefi olduğum dönemde tanıştım. 5 yıl boyunca Fransız yöneticiler ile doğru ürün yönetimi, sunumu, satın alma detayları konusunda tecrübe edindikten sonra, yaklaşık 5 yıl da Real Hipermarketlerinde Bebe ve Çocuk Ürünleri Satın Alma ve Kategori Müdürü olarak görev aldım. Bu süre zarfında Alman yöneticilerden işin teknik olarak detaylarını ve disiplinini öğrenme şansı yakaladım. Benim için farklı bir deneyimdi. Tüm bu tecrübelerin sonucunda Türkiye’de bu sektörde kalite, çeşitlilik, sunum ve tasarım konularında daha çok yol almamız gerektiğini fark ettim ve satın alma tarafından üretim ve satış tarafına geçerek bilgi birikimimi burada kullanmaya başladım.”

Babyjem markalı ürünler şu anda Türkiye genelinde her geçen gün ivme kazanarak yaklaşık 800 satış noktasında anne ve bebeklerle buluşuyor. Hollanda, Mısır, Yunanistan, Azerbaycan, İran, İtalya, Bosna Hersek, Arabistan gibi birçok ülkede genel distribütörlüğü olan markanın bünyesindeki yeni gelişmeleri BabyJem Genel Müdür Yardımcısı Ferah Küskü anlattı. BabyJem yenilikçi ürünleriyle toplamda 30 ülkedeki anne bebeklerin hayatlarını kolaylaştırıyor.

BabyJem başarıyı özverili, titiz ve sabırlı bir takım çalışması ile yakalıyor 2005 yılında yollarının kesiştiği Cem Vatansever’in 2008 yılında kendi markası ile yola devam etmeye karar verdiğini anlatan Küskü, “Böylece BabyJem markası ile 0-2 yaş bebek aksesuar ürünleri üretimi ve satışı yapmaya başladı. 2011 yılında benim de ekibe katılmamla birlikte ürün çeşidini arttırmaya ve ihracat yapmaya başladık. Hem iç piyasada hem de yurtdışında birçok ülkede bilinen ve aranan bir marka olmayı başardık. Geldiğimiz bu günde sektörde uzun yıllardır bulunan ancak kendilerini yenilemeyi başaramayan birçok markanın önüne geçmiş durumdayız. Başarımızı kabullenemeyen ve sürekli önümüze setler çekmeye çalışanlara rağmen doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadık ,tüm bunlar elbette sadece şans faktörüyle açıklanamaz. Bu başarıyı özverili, titiz ve sabırlı bir takım çalışmasının sonucu olarak görüyorum” dedi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Zirveye çıkmak kolay, fakat zirvede kalabilmek zordur… “Günümüz piyasa koşullarında müşterilerin ihtiyaçlarını öngörerek, yeni ihtiyaçlara yeni ürünler sağlamaya çalışan, yürürlükte bulunan bütün yasal mevzuat ve etik kurallar çerçevesinde ticari faaliyetlerini sürdüren bir işletmeyiz” diye belirten Küskü, zirveye çıkmanın kolay, zirvede kalmanın zor olduğu bilincini kaybetmeden, kalitelerinden ve etik kurallarından ödün vermeden yollarına devam ettiklerini söyledi. Hayallerinin tüm dünyada bilinen ve aranan bir marka olmak olduğunu ifade eden Küskü, yollarının uzun olduğunun bilinciyle, heyecan, istikrar ve sabırla bu yolda ilerlediklerini sözlerine ekledi.


Kendileri için dünyada ki en masum ve saf şeyin, yeni doğan bir bebek olduğuna dikkat çeken Küskü, “Bu masumluğu devam ettirebilmek için, dünyadaki tüm değişimleri genç ve dinamik takım arkadaşlarımızla, yeniliklerin sürekli peşinde olan Ar-Ge ekibimizle çalışarak takip ediyoruz. 2008 yılında girmiş olduğumuz bu sektörde, kazanmış olduğumuz başarılarımıza her gün bir yenisini daha eklemek için uğraşıyoruz. Bebek ürünlerine karşı olan hassasiyetimizi, işimizin en önemli sorumluluğu sayarak, tüm malzemelerimizi özenle seçiyor; kumaştan ipliğe kadar tüm malzemeleri, kanserojen riskine karşı testlerden geçirdikten sonra işleme alıp alıcılar ile buluşturuyoruz” diye belirtti. Türkiye’nin en seçkin bebek mağazaları, zincir marketler ve yurt dışında sundukları ürünlerle her geçen gün yeni bir anneye yardımcı olmayı amaçladıklarını ifade eden Küskü, annelerden aldıkları olumlu geri dönüşlerle, güçlü bir şekilde yollarına hız kesmeden devam ettiklerini paylaştı.

Geleneksellikten yeniliğe hızlı geçiş… BabyJem markalı ürünler şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 800 satış noktasında anne ve bebeklerle buluşuyor. Bu noktada geniş bir yurt dışı ağına sahip olduklarını aktaran Ferah Küskü, “Hollanda, Mısır, Yunanistan, Azerbaycan, İran, İtalya, Bosna

Hersek, Arabistan gibi birçok ülkede genel distribütörlük anlaşmamız mevcut. Tüm bunların yanında toplamda 30 ülkede BabyJem markası ile ürünlerimiz satılıyor. Y kuşağının artık ebeveyn olduğu günümüzde neslin değişimi ile geleneksel alışveriş alışkanlıklarının da değiştiğini dikkate almak gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Dijital platformda ise marka, geleneksellikten yeniliğe ayak uydurarak, sosyal medyanın gücü ile marka ve kalite anlayışını yükseltiyor. Ebeveynlerle daha iyi iletişim kurmak için sosyal medya hesapları üzerinden takipçileri olan ebeveynler ile güzel birliktelikler yakalanıyor. “Bilgisayar, tablet ve telefonlardan alınabilen ürünlere bu kadar kolay erişim imkanı varken online satışı göz ardı edemeyiz Ebeveynler için ürünün kalitesi, kullanışlı olması kadar; ürüne kolay ulaşmakta bir o kadar önemli. Ürünlerine kolay ulaşılabilen markalar, ebeveynler için sempatik markalar olarak akılda kalıcılık kazanıyor” diyen Küskü, bu konuda çalışmalarına hızla devam ettiklerini belirtti.

Marka yeni ürünlerle yıla hazır! Sektöre girdikleri ilk yıldan beri her yıl Ocak ayında yeni bir katalog çıkartıp, Anne&Bebek ürünleri fuarında yeni ürünlerini ve tüm yıl boyunca satışta olacak koleksiyonlarını sergilediklerini anlatan Küskü, “15 sayfa olarak ilk çıkarttığımız kataloğumuz ile başladığımız

yolculuğumuz, 2017 yılı kataloğunda 120 sayfaya ulaştı. Bebeklerin ihtiyaçları sonsuz… Ürün listemize ve kataloğumuza almak istediğimiz daha birçok yeni ürün var, hepsi sıralı olarak piyasaya çıkacakları zamanı bekliyorlar” dedi. Öte yandan son 5 yıla bakıldığında yılda ortalama %25 artırdıkları iş hacimleri ile sürdürülebilir bir büyüme yakaladıklarına dikkat çeken Küskü, 2016 yılını da %25 büyüme ile kapattıklarını ve istikrarlı büyümelerinin 2017 yılında da aynı şekilde devam edeceğini öngördüklerini aktardı. Küskü, şu anda üretim yaptıkları 3.000 metrekare kapalı fabrikada 75 kişinin istihdam ettiğini ve büyümelerinin istihdama ve ekonomiye olan katkısı ile gurur duyduklarını sözlerine ekledi.

Dolar üreticileri sarstı “2016 yılı hem siyasal hem de ekonomik olarak tüm Türkiye için zor bir yıldı. 2016’da dolar ve Euro’daki yükseliş %30’ları buldu. Bu durum üretim yapanların tümünü etkiledi. Türkiye’de canlı doğan bebek sayısı bir önceki yıla göre %3,6 artarak 1 milyon 337 bin 504 olarak açıklandı. Bu nedenle benim görüşüm, önümüzdeki dönemde pazarın kademeli olarak büyümeye devam edeceği yönünde. Ekonominin gidişatına göre bazen dalgalanmalar olsa da bu değişmeyecek” diyen Küskü, bu manada her şeyin yolunda gitmesi ve doğru politikaların uygulanması halinde 2017 yılının olumlu geçmesini beklediklerini söyledi.

101

OCAK / ŞUBAT / 2017

BabyJem annelerin yanında…


RÖPORTAJ

Bebek odalarında en güzel düşler Funna Baby ile başlıyor 102

OCAK / ŞUBAT / 2017

Önümüzdeki yıl kırkıncı yılını kutlayacak olmanın mutluluğunu yaşayan Funna Baby markasının bu uzun serüvenine ortak olduk. Markanın ikinci nesil Satış Müdürü Banu Kölemenoğlu, bebek çocuk sektöründe yakaladıkları başarının sırrını anlattı.

Köklü marka Funna Baby Emine ve Yekta Kölemenoğlu’nun girişimleriyle 1977 yılında hayata geçiriliyor. Markanın yönetimini devralan ikinci nesil Ferda Kölemenoğlu ile Banu Kölemenoğlu kazanılan başarılara yenilerini eklemek için görev başında! Kölemenoğlu ailesinin emekler ve başarılarla dolu 40 yıllık şirketinin altında 2007 yılında doğan Funna Baby markasının ilk andan itibaren heyecanını koruyarak yola devam ettiğini paylaşan Banu Kölemenoğlu, bebeklerin hayatlarına dokunmanın muazzam bir deneyim olduğunu belirtti. Bebek çocuk sektörüne giriş yapmadan önce 2000 yılına kadar ihracatçı firmalara fason nakış üretimi gerçekleştiren firma, sonrasında buradan edindiği tecrübeleri bebek üretimine aktarabilme hedefi ile yola çıkıyor. 2000 yılından sonra değişen şartlar, ekonomik gelişmeler, nakış işinin biraz daha ucuzlaması, bebek ürünlerinin bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk sayılması ve bebek alanında uzmanlaşmış, iyi firmaların eksikliği gibi sebepler sonucunda bugünkü Funna Baby markası şekillenerek temelleri atılıyor.

Funna Baby 2007 yılından beri annelerin yanında! Piyasada iyi bir yer alacaklarına olan inanç ile bu işe girişildiğini ifade eden Kölemenoğlu, “15 yılı devirdiğimiz bu sektörde belli bir yere geldiğimize inanıyorum. 2007 yılına kadar bir marka adı altında değil çeşitli firmalara fason üretimi yaparak, daha butik ve özel ürünler üzerinde faaliyet gösteriyorduk. Aynı yıl Funna Baby markasıyla kendimize üretim yapıp, çocukların hayatlarının bir parçası olacak ve onların dünyasını en güzel anlatacak koleksiyonlar hazırlayıp, annelerin beğenisine sunmaya başladık. O günden beri durmadan, sorumluluklarımızın bilincini üzerimizde hissederek ve bu doğrultuda adım atarak devam ediyoruz” dedi.

Dağıtımda dengeli bir politika hakim… Ürünlerin ulaştığı noktalarda stratejik bir hamle yapmayı tercih eden marka, %50 iç piyasa %50 yurtdışı ayağı ile dengeli bir politika izliyor. İç piyasada ise tercihleri, bebek mağazacılığında saygın olan isimlerden yana oluyor. Belirli şehirlerde bebek ürünleri konusunda belli bir reputasyonu olan firmalara ürünlerini verdiklerini anlatan Kölemenoğlu, “Yurtdışında da hem Avrupa hem Ortadoğu ülkeleriyle çalışmalarımız devam ediyor. Başlıca ihracat yaptığımız ülkeler İtalya, İran, Rusya, Ukrayna, Yunanistan biraz Almanya diyebilirim. Son gelişen ekonomik gelişmeler doğrultusunda Dolar ve Euro’nun artması sonucunda ihracatta biraz daha rahat fiyat tutturabilir hale geldik. O yüzden ağırlığımızı biraz daha ihracata kaydırmış durumundayız. Genel olarak ülke ekonomimiz için endişeliyiz ama Çin’e gitmek istemeyen müşteriler için fiyat tutturmamız daha kolay hale geldi. Çünkü daha evvelden Avrupa’yı örnek verecek olursak, fiyat teklif ettiğimizde kendi ülkesindeki tedarikçisiyle aynı fiyatı verdiğimizi söylüyordu. Ama şimdi burada ithal etmek onlar için daha cazip hale geldi. Seçilebilir olmak fiyat konusunda en önemli kriterlerden


olduğu için bu avantajı yaşamaya başladık. Ortadoğu’da daha fazla olmak istiyoruz. Yaptığımız denemelerde modellerimizin ve tasarımlarımızın Ortadoğu’da çok beğenildiğini görüyoruz ve orada biraz daha derinleşmek istiyoruz” ifadesinde bulundu.

Bebek odaları özgün kombinler ile canlanıyor

şaşırtmak istiyoruz. Bu şimdilik sürpriz olsun. Müşterilerimiz fuardaki standımızda sürprizimizi görebilirler. Ar-Ge’yi dediğim gibi çift taraflı devam ettiriyoruz. Ürün bazında bebek ev tekstili çok niş bir grup olduğu için farklılıklar kolay yakalanmıyor. Farklı bulduğumuz ürünleri değerlendirip üretime alıyoruz. Tasarım konusu burada çok önemli. Bu yüzden sadece Türkiye’den değil, yurtdışındaki farklı tasarımcılarla çalışmaya ve ürünlerimize yenilikler katmaya devam ediyoruz” dedi.

Anne babalardan aldığımız geri dönüşler bizi hem heyecanlandırıyor hem de birçok şey öğretiyor… Herkesin farklı bir birey, herkesin farklı bir dünya görüşü ve farklı algıları olduğunun bilincinde satış çalışmaları gerçekleştiren, o yüzden de müşterileri ile aktif bir şekilde iletişim halinde olduklarını belirten Kölemenoğlu; “Web sitemiz www.funnababy. com adresinden online satışımız mevcut. hepsiburada.com, n11.com gibi mağazalarda da kendi mağazamızı açtık. Sosyal medya tarafında da Google Plus, Twitter, Facebook ve Instagramda aktif faaliyet gösteriyoruz. Anne baba adaylarıyla sosyal medya üzerinde bir araya gelmeye gayret ediyoruz. Koleksiyonumuzu merak eden anneler olursa çayımızı, kahvemizi içmeye davet ediyoruz.

Bu kanallarda anne babalardan aldığımız geri dönüşler bizi hem heyecanlandırıyor hem de birçok şey öğretiyor. Fabrikamızı arayan herkes bizlerle görüşebiliyor” diyerek sosyal paydaşlarından aldıkları geri dönüşlerle markayı geliştirdiklerini sözlerine ekledi.

Türkiye’de ki bütün üreticiler ellerinden gelenin en iyisini yapmalı! Perakende mağazalarının henüz olmadığını ve ağırlıklı olarak ihracata yönlenmek istediklerini paylaşan Banu Kölemenoğlu, sözlerini şöyle noktaladı; “Kendi markamız adı altında yurtdışında satış yapmak istiyoruz. Bir Türk markası olarak ürün kalitesi ne kadar mükemmel olsa bile bazı önyargıları aşmanız gerekiyor. Şimdi yavaş yavaş yurtdışında bunu aşmaya çalışıyoruz. Rusya’da, Ukrayna’da ve İran’da kendi markamızla satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Uzun vadede ihracat ve perakende planlarımız var. 2015-2016’yı stabil bir şekilde var olanı koruyarak geçirdik. Hatta bu anlamda 2016 yılı 2015’e göre daha iyiydi. Bu şekilde temkinli ve istikrarlı olarak devam etmek istiyoruz. Her şey kötüye gidecek derseniz, işinize karşı motivasyonunuzu kaybedersiniz, hele bir üretici firmaysanız, böyle bir lüksünüz yok. Umarım hepimiz için başarılı bir fuar olur. Öte yandan Eylül ayında Almanya’daki standımıza tüm ziyaretçilerimizi bekleriz.”

103

OCAK / ŞUBAT / 2017

Tasarımdaki farklı vizyonu ile Funna Baby, bir bebeğin yatak odasında mobilya dışında hayal edebilceğiniz herşeyi sunuyor. Bebeklerin yatak odasındaki tüm tekstil ürünlerini özel kombinler ve farklı bir dünya ile buluşturan marka bu konuda iddialı… Bu ürün grupları içerisinde nevresim takımı, perdesi, kirli torbası, tavan lamba, abajur, halı gibi bebeğin odasını anne baba dekore etmek istediği zaman uyku setiyle kombin olarak alabileceği birçok ürün sunuluyor. Bu yıl koleksiyonun temaları ile iddiasını ortaya koyan Funna Baby, tam 14 yeni kreasyon ile yıla merhaba demeye hazırlanıyor. En dikkat çeken temadan biri olan Prenses koleksiyonunda, uyku setinden cibinliğe, hasır el sepetinde abajur ve havlusuna kadar kombin bir set sunuluyor. Tüm bu özel ürünler Ocak ayında da CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarında ilk kez sergilenecek. Tasarım noktasında özgün bir çizgiye hakim olduklarını ve ağırlıklı olarak soft renklerde çalışmayı sevdiklerini anlatan Kölemenoğlu, “Yine pembe, mavi, ekru bebek renkleri ile çok soft bir görünüm yakalanıyor. Tasarımcılar belirlenen hikaye üzerinden uygun illüstrasyonları çiziyorlar. Üretimden önce tasarım aşaması çok önem verdiğimiz bir konu…” diye belirtti. Fuarda büyük sürpriz! Bütün koleksiyonlarına anne babaların gösterdiği özeni gösterip ürettim yaptıklarını belirten Kölemenoğlu, “Bütün kumaşlarımızı kendimiz dokutuyoruz. Çok çok az hazır kumaş alıyoruz. Hem aldığımız hem dokuttuğumuz bütün kumaşlarda Ekotex belgesi olmasına dikkat ediyoruz. Bebek sağlığı için grup 1 sertifikasına sahip Ekotex belgesi almış firmalarla çalışıyoruz. Bu sadece kumaş grubumuz için değil, aldığımız extrafordan elyafa, kullandığımız bütün malzemelerde belirli bir standart olarak Ekotex esaslarına uygun hareket ediyoruz. Bebek sağlığının ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Ayrıca kullandığımız bütün ürünler %100 pamuklu kumaş. Hiçbir zaman polyester ve başka malzemelerle karışık kumaşlarla üretim yapmıyoruz. Bizimde çocuklarımız var, kendi çocuklarımıza hangi kalite de ürün kullanmak istersek bütün koleksiyonlarımızı da anne babaların gösterdiği özeni gösterip ürettiğimizi söyleyebilirim. Ar-Ge tarafında ise sürekli olarak dünya piyasasını takip ediyoruz. Fuarlara gidiyoruz. Dünyadaki trendleri ve gelişmeleri inceliyoruz. Hem model hem tasarım anlamında trendlerin takipçisiyiz. Hatta fuarda yeni ürün grubumuzla müşterilerimizi


SEKTÖR

OECD bugün yayınladığı Global Ekonomik Görünüm raporunda, Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz’daki darbe girişimi ve Suriye’deki askeri operasyonun etkisiyle jeopolitik ters rüzgarlar ve istikrarsız siyasi şartlarla karşı karşıya olmaya devam ettiğini belirtti. OECD, işletme yatırımları için yeni ve cömert teşviklerin ortaya konduğunu, ancak yatırımların şu ana kadar bastırılmış kalmaya devam ettiğini de vurguladı. Özel sektör yatırımlarının toparlanmasını bekleyen OECD, “Yatırımlarda toparlanma için yüksek öncelikli yapısal ve kurumsal reformlarla güvenin yeniden tesis edilmesi önemli” dedi. Ekim ayı ortasında yayınlanan 2017-2019 dönemi için Orta Vadeli Ekonomik Programı’nın memnuniyet yaratan altyapı yatırımlarını

duyurduğunu belirten OECD, büyük altyapı projelerinin planlama, satın alma ve mali yönetimleri konusunda şeffaf ve entegre bir çerçevenin maliyetleri azaltacağını ve daha büyüme dostu harcama için alan yaratacağını vurguladı. OECD raporunda Türkiye için 2016, 2017 ve 2018 büyüme tahminlerini yüzde 2,9, 3,3 ve 3,8 olarak ortaya koyarken, enflasyon beklentilerini ise 7,9, 7,7 ve 7,3 olarak duyurdu. İşsizlik oranlarının 2016, 2017 ve 2018’de yüzde 10,6-10,7-10,7 olacağını öngören OECD, cari işlemler açığı tahminlerini de yüzde 4,6-4,7-4,5 olarak ortaya koydu.

The Organization for Economic Co-operation and Development (OECD) expects a slowdown in Turkey’s growth this year and a quick recovery next year. It is reported that GDP growth is estimated to have slowed to fewer than 3 percent in 2016; however, a gradual recovery of around 3.75 percent is expected by 2018. The Global Economic Outlook released by the OECD suggests that the Turkish economy continues to fight back geopolitical issues and unsettled political conditions following the failed coup attempt on July 15 and the military operations that are engaged in Syria. The OECD’s report states, “Uncertainties are high but fiscal, prudential and monetary policies are supportive and should spur household consumption from late 2016 onward,” and stresses the fact that new and generous incentives are introduced for business investments, however, they have all been subdued so far. The OECD, which expects recovery of private sector in Turkey, writes the report as, “For private investment to pick up, it is important to durably restore confidence

by implementing high-priority structural and institutional reforms.” The report states that the Medium-Term Economic Program of 2017-2019, which was published in mid - October, has announced infrastructure investments that gives satisfaction. The OECD further stresses that a transparent and integrated framework for the planning, procurement and fiscal management of large infrastructure projects, including those undertaken through public-private partnerships, would reduce their costs and produce room for other growth-friendly spending. The report puts forward growth estimations for Turkey’s economy in 2016, 2017 and 2018 as 2.9, 3.3 and 3.8 respectively and the inflation as 7.9, 7.7 and 7.3 respectively. On the other hand, the unemployment rate is predicted for 2016, 2017 and 2018 as 10.6, 10.7 and 10.7 and the current account balance as 4.6, 4.7 and 4.5 respectively. Ankara forecasts a growth rate of 3.2 percent for this year, according to the Medium-Term Economic Program.

OECD, Türkiye ekonomisinin 2018’de toparlanmasını bekliyor 104

OCAK / ŞUBAT / 2017

OECD expects recovery in Turkish economy in 2018



Anne dokunuşu gibi doğal…

RÖPORTAJ

Luggi Baby “Anne Dokunuşu Gibi Doğal” mottosu doğrultusunda bebeklerin organik ürünlerle büyümesi gerektiği inancını sloganına taşıyarak, “En Değerliniz Bizim İçin de Değerlidir” diyor. Gelecek neslin yetişkinleri olan bebekleri %100 pamuk olan sağlıklı ürünlerle buluşturmak için yola çıkan marka, onların sağlıklı, mutlu ve huzurlu büyümesine yardımcı olmayı ilke ediniyor. Hammadesinden üretimine kadar her aşamasında kalite ve sağlık faktörlerini birinci sırada tutan Luggi Baby, müşteri memnuniyetini sağlayabilmek adına ürünlerin her aşamasında titiz davranarak annelerin gönüllerini fethediyor. Öte yandan dünyada gelişen teknolojileri yakın takibe alarak, bu yenilikleri hızlı ve en doğru şekilde ürünlere entegre etmeyi amaçlayan Luggi Baby, bu noktada Ar-Ge çalışmalarında önemli misyon üstlenen şirket personelleri ve üretimden sorumlu ekip çalışanlarıyla birlikte, sektöre her dönemde farklı ve yeni ürünler katmaya devam ederken rekabet gücünü de arttırıyor. Uzun süredir çalışılan bayileri kanalıyla ve iki satış mağazası aracılığıyla gerek yüz yüze gerek satış raporlarından alınan istatistikler doğrultusunda marka, müşterinlerden aldığı pozitif geri dönüşlerle motive oluyor.

106

Luggi Baby Türkiye’nin her noktasında olmayı hedefliyor

Organiğin saf dokunuşu

Luggi Baby

ile hayatımıza giriyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

2009 yılından beri zengin ürün çeşidi ile Luggi Baby, kaliteyi ailelerle buluşturuyor Firmanın temelleri 2009 yılında Merter’de atılıyor. Kurulduğu günden bu yana Luggi Baby markasının amacı ‘Anne Dokunuşu’ gibi doğal ve kaliteli ürünleri aileler ile buluşturmak. Yeni doğan ve 0-6 yaş grubu zengin ürün gamı ile dikkat çeken marka, üretim, toptan ve perakende satış alanlarında faaliyet gösteriyor. 2012 yılında

Kadir Has AVM’de açılan ikinci şube ile ürünler tüketici ile buluşuyor. Sektörde yaşanan gelişimeler firmayı markalaşma yönünde adım atmaya teşvik ederek, 2015 yılında Luggi Baby markası adı altında yılların tecrübe ve birikimi tüketicilerin hizmetine sunuldu.

“Markalaşmak ve faaliyetleri sürdürebilmek adına ilk hedefte Türkiye pazarında İstanbul, Ankara, İzmir ve bu şehirlerin bulunduğu bölgeler başta olmak üzere nüfus yoğunluğunun daha fazla olduğu İç Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz lokasyonlarına ürünlerin ulaştığını biliyor ve buralarda daha fazla noktaya ulaşmayı amaçlıyoruz” diyen Luggi Baby Firma Yetkilisi Lütfü Girgin, bunların kısa vadeli hedefler olduğuna dikkat çekti. Bu verilere dayanarak satışların büyük kısmının Marmara, Ege, Akdeniz bölgelerine ulaştığını da sözlerine ekleyen Girgin, yurt dışı pazarında ise Orta Asya ve Afrika gibi doğurganlık oranının yüksek olduğu bölgelere markanın ulaşmasının uzun vade hedeflerinden olduğunu belirtti. Yurt içi pazarının marka için önemli olduğunu ifade eden Girgin, “Firma olarak diyoruz ki, Türkiye’de kendini ispat edemeyen marka diğer ülke satışlarında zorluklar çekecektir. Yeni oluşturduğumuz markamız olan Luggi Baby’nin öncelikle ülkemiz insanları için yararlı olmasını istedik ve bu anlamda hedeflerimize ulaşmak üzereyiz. Biliyoruz ki, bayilerimiz


Tüketici geri bildirimleri, Luggi Baby’nin markalaştığının göstergesi… Luggi baby markası kısa ve uzun vadeli planları doğrultusunda hareket ederek markalaşma sürecinde hedeflediği noktaya ulaşmanın gurunu yaşıyor. Bunun en iyi göstergesinin; kalite, hizmet ve fiyat üçlüsünden aldıkları geri dönüşler olduğunu anlatan Girgin, “Tüketici, marka ilkelerimizi benimsemiş ve hedeflerimize ulaşmakta bize yardımcı olmuştur. Tabi ki burada çalışanlarımızın hedeflerimize olan katkılarını unutmamak gerekiyor. Bir ekip olmanın, aile olmanın ne kadar önemli olduğu ve bu aile ile birlikte hedeflerin bir hayalden ibaret olmadığını gösterdik” diyerek yakaladıkları başarıda tüketici ve çalışanların büyük payı olduğunun altını çizdi. Luggi Baby markasının başlangıç serüveninde kazanç yerine sağlıklı, kaliteli ürün ve müşteri memnuniyeti anlayışının prensip edindiğini belirten Girgin, Luggi Baby ailesi olarak uzman tavsiyelerini dikkate alıp üretim gamına organik ürünleri dahil ettiklerini söyledi. Lütfü Girgin sözlerini şöyle devam

ettirdi; “Öncelikle organik ürün nedir bunu bilmemiz gerekir; organik ürünler, yetiştirilme sürecinde herhangi bir kimyasal kökenli madde ile takviye edilmediklerinden dolayı insan sağlığını bu yönü ile tehdit etmeyen ürünlerdir. Organik kelimesinin kullanıldığı ürünler tamamı ile doğal metodlar ve meteryaler ile yapılan işlemler sonucu üretildildiğini GOTS sertifikası ile teyid etmektedir.Markamız daima tasarımlarında, ‘Anne Dokunuşu’nu hissettirmek için üst kalitede kumaş seçimi ile bebeklerin sağlığını, güvenliğini, rahatlığını ve şıklığını ön planda tutuyor.( GOTS) sertifikalı %100 organik pamuktan elde edilen zıbın, badi, pijama takımları, tulumlar, havlu, battaniye ve çeşitli ürün yelpazesiyle bebeğinizin gelecekteki sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Sağlıklı yarınlar yetiştirmek sadece gıda ürünlerine yönelerek yapılacak bir aktivite değildir. Bunun tabi ki, zararlı kimyasal içermeyen tekstil ürünleri ile pekiştirilmesi gerekiyor. Luggi baby markası olarak, her sezonda farklı organik ürün çeşitleriyle müşterilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz.”

Müşteri memnuniyeti başarının simgesi Her zaman bir firmanın büyüme göstergesinin cirolar ile ölçülse de, Luggi Baby markasının büyüme hızını bu kriterle ölçmediklerini aktaran Girgin, “Öncelikli büyüme planımız markayı tanıtmak, öne çıkarmak ve Luggi Baby markasının ulaştığı tüketicinin memnuniyetidir.

‘Tüketici kaptanımızdır’ ilkesi ile çıktığımız yolda 2016 hedeflerine ulaştık. 2017 yılı içinse katılacağımız fuarlar ve diğer faaliyetler ile birlikte yurtdışına açılmayı öncelikli hedefler arasına aldık” diye ifade etti. Lütfü Girgin öte yandan 2016 yılının sektör ve marka için nasıl geçtiğini anlattı; “Hepimizin bildiği gibi 2016 yılı siyasi ve ekonomik yönden ülkemiz adına pek olumlu geçmemiştir. Ama görülebilir ki, bu tüm dünya için global bir kriz haline geldi. Oluşturulacak ve planlanacak siyasi politikalar ile bu sürecin kısa sürede atlatılacağı inancı içerisindeyiz. 2016 yılı sektörümüz için sıkıntılı ve zor bir yıl olsa da, Türkiye doğum oranı AB ülkeri ile karşılaştırıldığında 2 katı seviyelerindedir. Yani ülkemizde her yıl yaklaşık 1.250.000 bebek doğmaktadır. Bu rakamlar ile anlaşılıyor ki, sektöre her zaman ihtiyaç var. Bu dalgalanmalar ve krizler bazen sektör firmalarının kendini sorgulamasına neden olacağından firmalar için belki de bir sıçrayış olacaktır. Bu nedenle, 2017 yılına çok umutlu bakmakta fayda olduğunu düşünüyor ve sloganımızı tekrarlamak istiyorum. “Birlikte üretip birlikte kazanmak dileğiyle…” Öte yandan Rusya ile ilgili gerçekleşen krizin ülkemizdeki turizm ile ticareti olumsuz etkilediği belirten Lütfü Girgin, bebek çocuk sektörünü de etkisi altına alan bu sıkıntılı sürecin kısa sürede çözülerek ilişkilerin iyileşmesini umduklarını sözlerine ekledi.

107

OCAK / ŞUBAT / 2017

aracılığı ile ürünlerimiz yurtdışında bir çok ülke tüketicisine ulaşıyor. Son dönemlerde katılmış olduğumuz fuarlar ve diğer faaliyetlerimiz de yurt dışı pazarın markamıza olan ihtiyacını gösteriyor ve bu konu ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bir taraftan da distribütörlük çalışmalarını bünyemizde planlıyoruz” dedi.


FUAR

CBME, Türkiye’nin gücünü dış basına duyurdu 108

OCAK / ŞUBAT / 2017

11-14 Ocak 2017 tarihlerinde sektörün nabzını tutmaya hazırlanan CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri fuarı öncesinde dış basın temsilciliğini ağırlandı.

UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara

32’incisi İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da, 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında yapılacak olan Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye, dış basın ile bir araya geldi. Kuzey Afrika, Rusya ve Ortadoğu basınından önemli gazetecilerin yanı sıra Arap Ticaret Odası Haber Ajansı’na bağlı basın mensuplarını, Türk anne-bebek tekstil sektörünün kalite, tasarım ve üretim gücünü yerinde görmek amacıyla fuar ve sektör temsilcilerinin organizasyonunda İstanbul’da buluştu. Buluşmada, Arap Baharı sonrası bölgedeki dengelerin yeniden şekillenmesiyle birlikte daha da güçlenen Türkiye’nin bölgesinin en güvenli ülkesi konumuna geldiği mesajı verildi. 32. Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye, hedef pazarları arasında başı çeken; Kuzey Afrika, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Rusya’ya yönelik daha etkin bir iletişim yürütmek için bu ülkelerdeki basın mensuplarını fuar öncesinde İstanbul’da

ağırladı. Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen basın toplantısında ilk olarak sektöre ait Türkiye’nin pazardaki önemi ve gücünü gösteren rakamsal veriler dış basın temsilcileriyle paylaşıldı. Hazır Giyim ve Moda Federasyon Başkanı Hüseyin Öztürk, UBM ICC Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Irmak, UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara’nın konuşmacı olarak katıldığı basın toplantısı sonrasında ise basın mensuplarına; Türkiye’nin üretimkalite ve tasarım gücünü göstermek amacıyla Türkiye’de anne-bebek tekstil ürünleri üzerine üretim yapan ve ihracat anlamında önemli bir katma değere sahip olan firmaların İstanbul’daki üretim merkezlerine ziyaretler düzenlendi.

Parlayan yıldız: CBME Türkiye Uluslararası basın ve CBME Türkiye buluşmasında; Türkiye’nin yaşadığı darbe girişimi ve hatta komşu ülkelerde yaşanan


savaş, kaos ve terör eylemlerine rağmen ‘Türkiye’de üretime güçlü bir şekilde devam edildiği ve Türkiye’nin halen ürün temini açısından dinamik bir pazar olduğu’ mesajı verildi. CBME Türkiye fuarını düzenleyen UBM ICC adına konuşan Genel Müdür Erdal Baykara, Türkiye’nin Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’de her yıl ortalama 1 milyon 250 bin bebeğin dünyaya geldiğini 0-3 yaş arası bebek ve küçük çocuk sayısının 4,7 milyon, 0-5 yaş arası çocuk sayısının da 7 milyon olmasının CBME Türkiye ve ülkemizi sektörünün parlayan yıldızı konumuna getirdiğini belirtti.

Türkiye: Avrasya, Ortadoğu ve Afrika’nın ortak önemli noktası… ettirmiş durumda. Bu fuarımızı daha da önemli hale getiriyor. Yaşanan onca şeye rağmen anne-bebek-çocuk sektörü olarak inadına üretim dedik, üretimi durdurmadık ve Dünya’daki gelişmeleri takip etmeye devam ettik. CBME Türkiye Avrasya’nın, Ortadoğu’nun, Kuzey Afrika’nın merkezi konumundaysa, fuarımızın takipçileri, özel müdavimleri varsa bunda üretimin, güvenin, kalitenin, işçiliğim, hammaddenin ve tasarım gücünün etkisi var”. CBME Türkiye’nin geçen yıllar içinde büyük bir gelişme kaydettiğinin altını çizen UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, Türkiye’deki fuarın anne bebek sektörünün en uzun soluklu, deneyimli ve lider fuarı olduğunu belirtti. Baykara, 100 farklı ülkeden 16 bin ulusal ve uluslararası ziyaretçi, 1,5 milyar potansiyel müşteri kitlesi, 60 milyon dolar iş hacmi, 37 bin m2 alan, 350’den fazla firma ve 750’den fazla marka ile bu fuarın sektörün en önemli fuarları arasında yer aldığını söyledi.

Rusya ile ticarette Ruble-Türk Lirası dönemi Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizi

sonrası son dönemlerde iki ülke liderlerinin attığı olumlu adımlar sonrası siyasi ve ekonomik ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinin sektöre nasıl yansıdığı da toplantıda masaya yatırıldı. Rus basın temsilcisinin iki ülke arasındaki dış ticarette Türk Lirası ve Rus Rublesi kullanımı hakkındaki sorusunu Hazır Giyim ve Moda Federasyon Başkanı Hüseyin Öztürk yanıtladı. Başkan Öztürk, “Dış ticarette Türk Lirası ve Rus Rublesi’nin kullanılmasına olumsuz bakmıyoruz. Zaten Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz günlerde Dolar-Euro’ya bağımlılıktan kurtulma adına farklı bir alternatif, başka kanallar bulunması yönünde bir yaklaşımı da oldu. Ancak burada önemli olan kur dengesinin iyi ayarlanması konusu. Yoksa sıcak bir para akışı olması bakımından ekonomik olarak ihracatçılar için elbette avantajlı olacaktır. Lakin bu kısa vadede kolay bir olay değil. Orta ve uzun vadede olabilitesi mümkün ama önce devletlerinin bunu müzakere etmesi ve belirlemesi lazım yoksa bireysel olarak TL-Ruble kullanımında bir sıkıntı olmaz, ama ben 2018 yılında gerekli adımlar atılırsa ticarette RubleTL kullanımının gerçekleşeceğini öngörüyorum.” dedi. Rusya ile Türkiye ticaret hacminin bir anda eski seviyelere gelmesinin kolay olmadığının da altının çizildiği buluşmada 2018 yılında eski günlere dönülmesinin mümkün olduğunu belirtildi. UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, Rus pazarına yönelik yapılan Pazarlama çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Rusya ihtiyacının şu an yüzde 30’unu bizden karşılıyor, yine de Rusya ile ticaretin gerilemesini tamamen uçak krizine bağlamak doğru değil. Geçtiğimiz iki yılda Rusya’daki olumsuz ekonomik gelişmelerden dolayı Rus firmalar, daha ucuz ürünler için Uzakdoğu’ya yöneldiler;Ancak biz UBM ICC olarak yine

109

OCAK / ŞUBAT / 2017

Türkiye’nin tekstilde Dünya’nın 7. Avrupa’nın 3. büyük tedarikçisi konumunda olduğunun altını çizen UBM IC Genel Müdürü Erdal Baykara, CBME Türkiye’nin öncesinde hedef pazar ülkelerin basın temsilcileriyle buluşmak istemelerinin nedenlerini ve sektörün durumunu şu sözlerle özetledi: “Bu yıl 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da 32’incisini gerçekleştireceğimiz CBME Türkiye her yıl kendini geliştirerek istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Anne-bebek-çocuk tekstilindeki yüksek rekabet avantajımız, dünyanın en kaliteli pamuklarını üretiyor oluşumuz, ileri teknolojiyi kullanmamız, tasarım çeşitliliğimiz ve nitelikli iş gücü fazlamız bizi rakiplerimizden ayrıştıran en önemli yanlarımız. Ülkemiz, yaşadığı darbe girişimine etrafındaki ülkelerdeki karmaşa, terör ve savaş durumlarına rağmen son derece güçlü, dinamik, canlı ve daha da önemlisi bölgesinin güvenilir tek ülkesi olmaya devam ediyor. Bu çok önemli bir değer, çünkü ticaret yaparken pek çok etken gibi güvenli ülke, güvenli liman olmak kritik öneme sahip. Ülkemiz bu açıdan da son dönemlerde dünyaya kendini kabul


SEKTÖR

Hollanda, Fransa, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna Hersek, Ukrayna, Polonya, Kosova, Romanya, Makedonya, Moldova, Sırbistan, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Gürcistan ve Kırgızistan’dan Alım Heyetleri’nin katılımı hedefleniyor.

CBME Tüketici Ödülleri ile firmalar yarışacak, anneler kazanacak…

de Rusya pazarına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sözkonusu ülkelerdeki fuarlara katılıyoruz, özellikle tele marketing çalışmasıyla etkili olmaya çalışıyoruz. Rusya pazarı aslında gelenekselleşmiş bir pazar, bizim kalitemizi de biliyorlar yine de biz dersimizi çalışıp CBME Türkiye’ye çok iyi hazırlandık.”

CBME Türkiye yeniliklerle kapılarını açacak… CBME Türkiye’nin, anne bebek sektörünün en uzun soluklu, deneyimli ve lider fuarı olduğunu basın mensuplarına hatırlatan UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, “Ülkemizde aileler 2 yaşına kadar bebekleri için ayda 60$, yılda ortalama 700-800$ harcıyorlar. Bu harcama, ekonomik refahın artması ve ebeveynlerin bilinç düzeyinin artması ile giderek yükseliyor. Ama buna rağmen Türkiye’de bebek başına yapılan tüketim, halen dünya ortalamasının altında kalıyor. Bebek ve çocuk sektörü, Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırıyor. Pazarın hepsini kapsayan resmi veriler ve raporlar bulunmasa da bebek ve çocuklara ayrılan pazarın büyüklüğünün bugün 6 milyar TL’yi geçtiği tahmin ediliyor” dedi.

110

OCAK / ŞUBAT / 2017

Türkiye bölgesinin tek güvenilir limanı… Anne-bebek-cocuk endüstrisinin Türkiye’deki konumunu da değerlendiren Erdal Baykara, 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da yapılacak olan 32. Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı için tüm hazırlıkları yaptıklarını ve fuarda sadece 2017 koleksiyonlarının değil dünyada olduğu gibi 2018 yılına ait sezon ürünlerinin de sergileneceğinin müjdesini verdi. Baykara; “UBM, 20’den fazla ülkede 5000’in üzerinde çalışanı ile yılda ortalama 400 etkinlik düzenleyen dünyanın en büyük fuar şirketlerinden biri. Ülke olarak zor bir dönemden geçsek de Türkiye’nin jeopolitik konumu itibariyle bugün bölgesinin tek ve

yegane güvenilir limanı. İş gücü, üretim, lojistik, ticaret anlayışı, iş disiplini anlamında bugün Türkiye tercih edilir konumda. Bu da CBME Türkiye’yi daha da önemli bir yere taşıyor. Genellikle fuarlarımızda bir sonraki değil 6 ay sonrasının sezon ürünleri yer bulurdu. Bu yılki yeniliklerimizden biri de bu olacak .2017 yılı yaz sezonu ürünlerinin sergileneceği gibi 2017-2018 yılına ait tasarım ve sezon ürünleri de fuarda yerini alacak. Bu özellikle moda kültürünün yerleşmesi ve tasarım gücü adına önemli bir gelişme ayrıca büyük miktarda ürün alacak firmalar için de ciddi bir avantaj olacak” dedi.

4 kıtadan Alım Heyetleri CBME Türkiye’de olacak… Sektörün önde gelen uluslararası imalatçılarını, tasarımcılarını ve ticari ziyaretçilerini ön plana çıkaran CBME Türkiye, katılımcılarına ve ziyaretçilerimize pazar potansiyellerini arttırma konusunda geniş imkanlar tanıyor. Fuar kapsamında İran, Mısır, Libya, Cezayir, Fas , Nijerya, Tunus, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Irak, Kuveyt, Katar, Libya, Lübnan, Filistin, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya

Sektörün prestijli ödüllerinden kabul edilen CBME Tüketici Ödülleri, UBM ICC ve Baby & Kid Store dergisi işbirliği ile düzenleniyor. Bebek arabası, mobilyası, oto koltuğu, taşıma ürünleri, en faydalı yaratıcı ürün gibi çeşitli kategorilerin bulunduğu yarışmaya ebeveynler sosyal medya üzerinden katılarak oy kullanacak. Dereceye giren ürünler ve yarışmada oylamaya katılarak hediye kazanan ebeveynlere ödülleri, özel bir törenle takdim edilecek. Ödül alan ürünler ve fuardaki en yenilikçi ürünler, CBME Türkiye’de oluşturulacak ‘Trend-İnovasyon Alanı’nda sergilenecek. Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen CBME Türkiye Defilesi’nde katılımcı firmaların 2017 yılı İlkbahar-Yaz ve Sonbahar-Kış koleksiyonları sergilenecek. Ayrıca Nişantaşı Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanacak ‘Osmanlı Dönem Çocuk Kıyafetleri’ koleksiyonu, defileye renk katacak. Bebek ve çocuk sektörüne ait tüm ürünlerin sergilendiği, alıcı, üretici ve distribütörleri buluşturan 32.Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye, 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da yapılacak. 37 bin m2 fuar alanına sahip CBME Türkiye’ye, 750 marka ve 370 firma ile 100 farklı ülkeden 16 bin ulusal ve uluslararası ziyaretçi katılımı bekleniyor. Fuar, katılımcı ve ziyaretçilerine Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 1,5 milyar potansiyel müşteriye ulaşma fırsatı sunuyor.



MAKALE

Geleceğin CEO adaylarının 5 ortak özelliği var! Türkiye’nin önde gelen ölçme ve değerlendirme firmalarından Assessment Systems, başarısını sürdürmek isteyen şirketlerin gelecek liderlerini belirlerken mutlaka dikkate alması gereken 5 önemli özelliğe dikkat çekti.

112

Geleceğin CEO adayının potansiyelinin yüksek olduğunu belirleyen 5 temel özellik vardır. Başka deyişle bu özelliklere sahip genç çalışanları, gelecekte üst düzey pozisyonlarda görme olasılığımız sahip olmayanlara kıyasla çok daha yüksektir. İşte geleceğin liderinin sahip olması gereken 5 temel yetkinlik...

yeniliklere açık olması ve yenilikleri hayata geçirme konusunda istekli ve cesur olması şirketin rekabet avantajını koruyabilmesi için de kritiktir. 90’lı yıllarda önde gelen şirketlerin önemli bir kısmı bugün hayatımızda yoksa ya da artık gerilerde kaldıysa bunun nedeni yeniliklere açık olmayan liderlere sahip olmalarıdır.

1- Başarı Odaklılık

3- Analiz Yeteneği

Başarı odağı yüksek kişiler, kendilerine yüksek standartlar belirler ve bu standartları aşmak için sürekli çaba gösterirler. Bu yönü güçlü kişiler, yaptıkları işte başkasının yönlendirmesi olmadan kendileri için hep daha iyisine ulaşmayı hedeflerler. Neyi başarmak istedikleri konusunda nettirler ve attıkları her adım bu hedefe yöneliktir. Hedeflerine ulaşma konusunda ise azimli hareket ederler. Zorluklarla karşılaşmak onlara heyecan verir, zorlu durumları kendilerini test ettikleri fırsatlar olarak görürler.

Analiz yeteneği güçlü kişiler, olay ve olguları hızlı kavrarlar. Sistematik düşünebilme becerisine sahiptirler ve herhangi bir konuda karar verirken ya da bir sorunu irdelerken çok yönlü (tüm olasılıkları hesaba katarak) düşünürler. Bu kişiler objektif verilerle hareket etmeyi, başka deyişle sezgilerinden çok verilere dayalı karar vermeyi tercih ederler. Karşılaştıkları sorunların nedenlerini derinlemesine analiz etmeyi severler ve konuyla ilgili doğru iç görülere sahiptirler. Bu kişiler, uzun vadeli düşünen kişilerdir. Verilerden hareketle gelecekle ilgili net tahminlerde bulunurlar. İş hayatında, uzmanlık gücünü etkili bir biçimde kullanırlar ve verdikleri kararlarının isabetli olmasıyla diğerlerinden ayrışırlar. Hızlı kavrayan bir lider ise sorunları ya da fırsatları çok daha çabuk analiz eder ve bu sayede proaktif hareket edebilir. Liderin duygusal ve sosyal zekâsı ne kadar yüksek olursa olsun, başarılı olabilmesi için beklenenin üzerinde bir analiz yeteneğine sahip olması gerekir.

OCAK / ŞUBAT / 2017

2- Öğrenme Çevikliği Öğrenme çevikliğine sahip kişiler, yeni şeyler öğrenmeye meraklıdır, çabuk öğrenir ve öğrendiklerini hayata geçirmek için aktif çaba sarf ederler. Öğrenmeyi sadece mecburiyet olarak algılamadıkları için şirketlerinin kendilerini yönlendirmesini beklemeden harekete geçerler. Bu kişilerin bir başka temel özelliği, öğrendiklerini test etme arzularıdır. Yaptıkları hataları öğrenme fırsatı olarak görür ve bunlardan ders çıkarırlar. Sonuç olarak bu özellik kişiyi yaptığı işte, özellikle işiyle ilgili konulara hakimiyeti, yeni iş yapma tarzlarına hızlı adapte olması ve ürettiği kreatif çözümlerle diğerlerinden ayrıştırır. Bir liderin

4- İlişki Yönetimi İlişki yönetimi güçlü kişiler, başkalarıyla etkili ilişkiler kurabilen ve iş birliği fırsatlarını etkin bir biçimde değerlendiren kişilerdir. Bu yönü güçlü kişiler, arzu ettikleri sonuçlara

ulaşmalarına yardımcı olacak kişileri doğru bir biçimde belirlemekte ve onlarla ilişki kurmakta başarılıdırlar. Kurdukları ilişkilerin devamlılığını sağlar, güçlendirir ve arzu ettikleri sonuçlara ulaşmak adına kurdukları ilişkilerin gücünden yararlanırlar. Bu kişiler, başkalarıyla iş birliği fırsatlarını değerlendiren ve bu süreci etkili bir biçimde yürüten kişilerdir. Anlaşmazlık ortaya çıktığında bunları yapıcı bir biçimde çözüme kavuşturma çabası sergilerler. Bu özelliğe sahip kişiler iş hayatında, içinde bulundukları ekip ya da iş birliği içerisinde olduğu kurum içindeki ya da dışındaki kişilerle güçlü ilişkiler geliştirirler. Bunu yapabilmesi ise ilişki yönetimi konusunda etkili olmasına bağlıdır.

5- Etkileme ve İkna Etkileme ve ikna yeteneği yüksek kişiler, karşı tarafı ikna etmek için onun özelliklerine göre farklı etkileme stratejileri kullanırlar. Başka deyişle, baskın karaktere sahip kişilerin yaptığı gibi karşı tarafı zorlayarak ikna etmek yerine, onun etkileneceği unsurların neler olduğunu belirleyerek ve bunları etkili bir biçimde kullanarak karşı tarafı ikna ederler. Etkileme ve ikna yeteneği yüksek kişiler aynı zamanda etkili iletişim becerilerine sahip kişilerdir. Örneğin sözsüz iletişim unsurlarını etkili bir biçimde kullanırlar. Karşı tarafın beden dili, jest ve mimikleriyle verdiği mesajları doğru bir biçimde algılayıp ikna sürecinde bu bilgiden yararlanırlar. Lider başkalarını ortak bir hedef etrafında bir araya getiren ve onlarda bu hedefe ulaşma konusunda istek uyandıran kişidir. Bu yüzden etkileme ve ikna yeteneğinin güçlü olması lider için kritik önem taşır.



FUAR

Türk mobilyasının dünya fuarı IMOB açılıyor Türkiye mobilya ihracatının yüzde 75’ini gerçekleştiren firmaların katıldığı, Türkiye’nin en büyük mobilya fuarı 13.İMOB (İstanbul Mobilya Fuarı), 24-29 Ocak 2017 tarihleri arasında Yeşilköy CNR Expo’da sektörün gerçek gücünü temsil edecek. 1 milyar Dolarlık ihracatın yapılacağı fuarda, zanaatkar kökenli Türk mobilyasını temsil eden ve Türk mobilyasını dünyanın dört bir yanında tanıtan MOBSAD (Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği) da 5. Hall’de yerini alacak.

OCAK / ŞUBAT / 2017

114

Dünyanın en büyük 2. mobilya fuarı olan İMOB, 13. kez 24-29 Ocak 2017 tarihleri arasında 2005’ten bu yana değişmeyen mekanı İstanbul Yeşilköy CNR EXPO’da gerçekleşecek. Türk mobilya sektörünün büyüklüğüne ve hedeflerine paralel olarak global alıcıları katılımcı firmalarla bir araya getiren İMOB 2017’de yaklaşık 600 firma yer alacak. Katma değeri yüksek mobilya üreten, zanaatkar kökenli Türk mobilyasının sektördeki en önemli temsilcisi MOBSAD da 11. kez fuarda, 5. Hall’de yerini alacak. İMOB’un 13 yıldır gerçek yerinde ve gerçek zamanında düzenlendiğinin altını çizen MOBSAD Başkan Vekili Cüneyt Yanıkçıoğlu, “MOBSAD olarak 2014 yılında, sektörümüzün 2023 yılı ihracat hedefimizi 10 milyar Dolar’a çıkarmak için MOSFED çatısı altında toplandık. 11 senedir mobilya sektörünü, Türkiye’nin önemli sektörleri arasına sokmak için gerek ihracat hedeflerimiz gerek düzenlediğimiz fuarlar ve gerekse de tanıtımlarla ciddi çalışmalarda bulunduk. Bugün Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise en büyük 2. mobilya fuarı İMOB sayesinde önemli iş bağlantıları sağlıyoruz. Mobilya sektörünün çoğunluğunun kobi ölçekli ve ihracat kanadını yüklenen zanaat kökenli mobilya üreticilerinden oluştuğunu düşündüğünüzde, fuarın ihracatımız için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılıyor. MOBSAD üyeleri bugün dünyanın dört bir yanındaki otel, tatil köyü, şato, villa, rezidans, meclis ve bakanlık binaları gibi farklı

projelerin arkasındaki görünmeyen güçtür. Sektörün haute couture tasarımcıları olarak 100 milyon Dolarlık bir ihracat oluştururken, Nijerya, Hindistan, Çin gibi spesifik pazarlarda Türk mobilyasını tanıtıyoruz.” diyor.

2016 yılında dünya rekoru kırıldı Türkiye’nin en büyük mobilya fuarı İMOB, 12’inci yılında katılımcı firma ve ziyaretçi sayısıyla kendi rekorunu kırmıştı. 11 salonda gerçekleşen ve 6 gün boyunca açık kalan İMOB’a, 114 ülkeden 32.784’ü yabancı olmak üzere toplam 148.221 ziyaretçi gelmişti. Yanıkçıoğlu, 5 kıtada 200’den fazla ülkeye ihracat yapan Türk mobilya sektörünün, 2016 yılını 2 milyar 700 milyon Dolar’lık bir ihracatla kapatmaya hazırlandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ekonomisinin yükselen değeri mobilya sektörünün, ihracattaki başarısını daha da arttırmak için İMOB’u önemsiyoruz. Fuara katılan yabancı ziyaretçiler sayesinde önemli ihracat bağlantıları sağlıyoruz. Örneğin; üyelerimizden Cadı Design, Danimarkalı bir alıcıya geri dönüşüm özelliği olan sandalyeden 1.000 adet sipariş vermişti. Bu fuarda da Türk mobilyasının tasarım gücünü sergileyeceğimiz. Aynı zamanda fuarın genelinde katılımcı yaklaşık 600 firmanın ortalama 1 milyar Dolarlık ihracat yapmasını ve sektörün yıllık toplamının yüzde 20-25 kadarını burada elde etmesini bekliyoruz. Bu sayede 2017 yılı ihracatımızı da ileriye taşımayı umuyoruz.”


SEKTÖR

Çocukların dünyası Larice ile renkleniyor Larice ile bu yaz çocukların içindeki enerji keyifli tasarımlarla buluşuyor Larice, 2017 İlkbahar / Yaz koleksiyonunu ilk kez CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarında sergileyecek olmanın heyecanını yaşıyor. Bu yıl ki kreasyonu, Larice için vazgeçilmez olan eğlenceli ve canlı renklerin hakim olduğu bir tema süslüyor. Tasarım aşamasında çocukları heyecanlandıracak ve eğlendirecek bir görünüm yakalamak amacıyla yola çıkılıyor. Bunu yaparken de ruhu ve dinamiği olan kıyafetlerle çocukların gözlerinde parıltılı bir dünya uyandırmak hedefleniyor ve koleksiyonda keyifli tasarımlar canlı renklerle harmanlanıyor. Kıyafetlerdeki orjinel baskılar çocukların eğlenceli dünyasının en güzel yansıması… Bu yıl, kızlarda ve erkek çocuklarında birbirini tamamlayan setler dikkat çekiyor. Kız çocuklarına yönelik kıyafetlerde zarif dokunuşlarla uyumlu renklerin dansı hakim... Kıyafetlerde çiçek deseni bu yıl da olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Erkek çocuklarında ise dinamik çizgiler ve canlı renklerin hakim olduğu kıyafetlerle Larice oldukça iddialı… Renklerin uyumları ile dikkat çeken tasarımlar, bazen tezatlıklardan bazense ton sür ton geçişlerden besleniyor. Renklerde kullanılan ara tonlarla farklı bir görünüm yaklanıyor. Larice yeni koleksiyonda yepyeni bir görünüm ile karşımızda... Bu kreasyonda baskı temalarının yanında marka, model bazında da temaya gidiyor. Tek başına ürünlerin yanında bu yıl koleksiyonda, grup olarak kullanılan kombin ürünlerde göreceğiz. Bu kombinler oluşturulurken tematik bir yol izlendi. Bunun sonucunda da baskısından, çizgilerine ve renklerine kadar hikayesi ve bütünlüğü olan ürünler ortaya çıkarıldı. Yazı, Larice ile renklendirmeye hazır olun!

OCAK / ŞUBAT / 2017

115




RÖPORTAJ

Çocuklar için fonksiyonel ayakkabıların adresi, Kavas Ayakkabı 118

Teknolojiyi üretime entegre ettiği tesisi ile Kavas Ayakkabı, çocuklara fonksiyonel ve rahat ayakkabılar tasarlıyor

Kavas Ayakkabı Firma Yetkilisi Ali Başkavas

İlk olarak 1970 yılında Halil Başkavas tarafından temelleri atılan firma öncesinde ‘Halil Bebe’ adıyla kuruluyor. Sonrasında ise 2000’li yıllara gelindiğinde Halil Başkavas’ın oğulları Ali ve Ahmet BAŞKAVAS’ın firmaya dahil olması ve yönetimi devralmasıyla, yeni bir yapılanmayla Kavas Ayakkabı tarafı firmaya katılarak kurumsallaşma yolunda ilk adımlar atılıyor. Çocuk ayakkabısına yönelik ürün gamının 18-37 numara aralığından oluştuğunu ve üretim tarafının kendi bünyelerinde oluğunu belirten Firma Yetkilisi Ali Başkavas, tamamen yerli hammadde kullanarak üretilen ayakkabılarda “ftalat, azo boyar vb.” gibi kanserojen maddelerin ürünlerde kesinlikle bulunmadığını aktardı. İzmir Işıkkent’te yerleşik olan firma, 1100 metrekare kapalı alanda, teknolojik makineleri ve uzman personeli ile hizmet veriyor. Yerli ve yabancı birçok sektör oyuncusuna üretim yapan firma, aylık 14000-16000 çift değerindeki zengin üretim kapasitesi ile dikkat çekiyor.

bakteriyel özelliklere sahip olmasıdır” şeklinde anlattı.

Ürünler kaymaz taban özelliği ile dikkat çekiyor

Kavas Ayakkabı olarak dünya ve ülkemizde yaşanan gerek siyasal gerek ekonomik sıkıntılara rağmen 2016 yılının iyi geçen verimli bir sene olduğunu belirten Başkavas, marka olarak bu süreci devamlı üretim yapıp, yenilikleri kaybetmeden ve kaliyeyi düşürmeden atlattıklarını söyledi. Marka ve sektör adına 2017 senesinden beklentilerinin daha yüksek dolduğunu da kaydeden Ali Başkavas, 2017’nin umut dolu bir yıl olmasını temenni ettiklerini de sözlerine ekledi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Üretim tarafında hassas davrandıklarını ve tamamen yerli hammadde kullandıklarını paylaşan Başkavas, ürünlerin fonskiyonel, işlevsel ve rahat olmasına önem verdiklerini söyledi. Ayrıca Ali Başkavas, “Kavas Ayakkabı markamız adı altında üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünlerinin tabanlarının kaymaz özellikte olmasına dikkat ediyoruz. Diğer önem verdiğimiz husus ise, iç astarlarının anti

Yeni koleksiyonda yeşil, pudra ve krem renkleri dikkat çekiyor

Tasarım tarafında uzman bir ekip ile dünyadaki trendler takip ediliyor. Bebek çocuk ayakkabısı gerek sağlık gerek rahatlık açısından oldukça hassas bir alan… Bu yıl kolkesiyonda trendleri takip ederek, renk, motif ve kullanım noktasında etkili Ar-Ge çalışmaları yapıldığını ve bunun sonucunda yeni kerasyondaki ürünlerde bu yıl ağırlıklı olarak yeşil, pudra krem renklerini göreceğimizi belirten Başkavas, çocukların zevklerine hitap eden zengin bir koleksiyon olduğunu ifade etti. Öte yandan müşterilere özenle hazırlanan ürünler Türkiye’nin her yerindeki tüketicilere bayilik kanalıyla ulaşıyor. Bu şekilde Kavas Ayakkabı olarak marka, müşterilerle ilk elden teması kurmuş oluyor.

2016 verimli, 2017 umutlu bir yıl…


SEKTÖR

İtalya Avrupa’da tekstil üretimi ve moda ile dikkat çekiyor Coğrafi konum ve kültür benzerliğinin etkisiyle Türkiye’ye en yakın ülkelerden biri olan İtalya’nın son 3 yılda ihracat rakamlarında artış yaşandı. Hazır giyim modasında İtalya önemli bir bölge… düşme yaşanması oldukça olasıdır. Tablonun geneline bakıldığında İtalya tekstilde ve Türk pazarında konumunu koruyor. İtalya ile ticari temaslarda dikkat edilmesi gerekenler: *İtalyan pazarına girebilmenin ön koşulu İtalyan firmalarla işbirliği yapmak ve ortak hareket etmektir. Doğru İtalyan ticaret ortağını bulmak, İtalya’da ticari bir faaliyet kurmanın en önemli bölümünü oluşturmaktadır. İdeal İtalyan ortak halihazırda iletişim ağlarına sahip olmalı ve yerel ticari ve yasal uygulamalardan iyi anlamalıdır. Teknik ürünler için, potansiyel ortağın, İtalyan tüketicilere satış sonrası hizmet sunabilecek kapasitede olması da büyük önem taşımaktadır. *Şirket kurma prosedürünün uzun olması, çalışma ve oturma müsaadelerinin alınması süreçlerinin çok uzun olması, bürokrasinin ağır işleyişi gözönünde bulundurularak, özellikle şube ve temsilcilik açılmasına karar verilmesi durumunda güvenilir bir hukuk firması ile işbirliği yapılması büyük önem taşımaktadır. *İtalya ile ticari ilişkilerin acente ve distribütörlük şeklinde sürdürülmesinde fayda bulunmaktadır. Acente ve temsilcilik ofisleri İtalyan kanunlarına göre yurt dışındaki şirketin uzantısı olarak algılanmakta ve yalnızca İtalya’da kazandıkları gelir üzerinden vergiye tabi tutulmaktadır. Gelir ve karların ana şirkete transferinde herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.

119

OCAK / ŞUBAT / 2017

İtalya’nın tekstildeki ticaret grafiğine bakıldığında ihracat ve ithalat dengesinde bir açılma var. Ülkede ihracat son 3 yılda artış gösterdi. İtalya aynı zamanda Almanya’dan sonra Avrupa’nın ikinci en büyük tekstil üreticisi olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda İtalya, Çin ve Hindistan’dan sonra tekstilde üçüncü büyük ihracatçı olarak biliniyor. Tekstil’de İtalya ile Türkiye arasında bir dostluk başlar mı? Süre gelen ekonomik olumsuz gelişmelere rağmen girişimciler verimlilik ve inovasyon çalışmalarıyla uluslararası arenada rekabet güçlerini arttırıyor. 2009 yılından bu yana son 7 senede %4’lük artıştan söz ediliyor. Yine de İtalya özellikle Amerika ve Türkiye gibi ülkelere daha çok satış yapmayı hedefliyor. Asya pazarındaki gerileme nedeniyle Türkiye’ye daha fazla yönelim olacaktır. İtalya’da kumaş üreticileri ise yurt içerisinde yaşanan sıkıntılara rağmen global arenada ağırlıklarını arttırıyorlar. Veriler ülkeye uluslararası arenadan yoğun talep olduğunu gösteriyor. İtalya’da 50.000 binin üzerinde tekstil firması ve bu şirketlerde 410.000 bin kişi istihdam ediyor. Firmaların genel anlamda faaliyetlerine baktığımızda, çoğunlukla tedarik, zincir ve dağıtım alanlarına yoğunlaştıklarını görüyoruz. Perakende sektöründe ise 2011 yılından beri %10’luk bir düşüş var. Dünya’da ve özellikle Avrupa’da ekonomisindeki yaşanan istikrarsızlıklardan dolayı, bazı alanlardaki verilerde küçük çaplı bir




RÖPORTAJ 122

30 yıl önce başlayan Bebe Çeyiz Sarayı serüveni

markasını dünyaya taşıyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

30 yıl önce bu sektöre temelden başlayan Bebe Çeyiz Sarayı bugün Türkiye’nin hatta dünyanın her noktasına ulaşmanın gururunu yaşıyor

Firma 1994 yılında üç ortak ile faaliyet hayatına başladı. Öncesinde bebek çocuk sektöründe uzun yıllar emek veren Dursun Yılmaz, Hızır Albayrak ve İsmail Yazgan işin mutfağından geliyor. 1990 yıllarında Türkiye’de bebek çocuk sektörü olmadığını anlatan Dursun Yılmaz, “Bebek ürünleri az çeşitlilikte sadece çeyiz mağazalarında küçük bir alanda satılırdı. Anneler bebek arabalarına nalbur ve zücaciye mağazalarından ulaşabiliyordu. Türkiye’de her sene milyonlarca bebek dünyaya geliyor. Ortada böyle bir potansiyel varken, bu ihtiyaca cevap verebilmek için bir adım attık. Bebek ürünlerini bir çatı altında toplamayabilmek amacıyla bu yola çıktık. Öncesinde, bebek çocuk sektöründe imalat ve ithalat yapan firmaların görüşleri alınarak ön bir fizibilite çalışması yapıldı. Aldığımız olumlu geri dönüşler ve sektörde var olan ihtiyaç bugünkü ‘Bebe Çeyiz Sarayı’nın kurulmasında etkili oldu” şeklinde konuştu.

Ticaretin merkezi Sultanhamam’da 30 yıllık bir başarı saklı… Bebe Çeyiz Sarayı’nın serüveni yıllar önce havuzlu hanın en altında 22 metrekarelik bir mağazada başladı. Şuanda havuzlu hanın

neredeyse tamamına sahip olan firmanın Yeşildirek’te de büyük bir binası bulunuyor. Yıllardır ticaretin merkezi ve sektörün kalbi olan Sultanhamamı bölgesinde olan Bebe Çeyiz Sarayı, bebek çocuk ürünlerine yönelik talebi karşılayabilmek adına kendini sürekli geliştiriyor. Ekonomik krizin yaşandığı dönemleri etkili stratejilerle atlattıklarını ifade eden Yılmaz, krizin olduğu zaman bebek kozmetiğinde uygun fiyat politikasıyla tüketiciye setler sunduklarını belirtti. “Bu işe başlarken bugün bu noktada olacağımızı ve bu başarıları yakalayacağımızı hayal edemiyorduk. Ne kazandıysak eski dönemlerde kazandık. Günümüzde Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik yapısını göz önünde bulundurduğunuzda yaptığınız masrafı kar karşılayamıyor. Kazanç oranları eskiye kıyasla düştü. Bizim avantajımız geçmişte kazandığımızı muhafaza etmek oldu” diyen Yılmaz, sektörün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. AVM içerisinde mağaza açmayı tercih etmediklerini de paylaşan Dursun Yılmaz, AVM’deki bir mağazanın masrafının gelirine denk gelmediği, burada yer almanın markaya sadece reklam anlamında bir fayda sağladığını ifade etti.


“Türkiye’de 1300’ün üzerinde yere ulaşıyoruz”

Bebe Çeyiz Sarayı hem perakende hem de toptan tarafıyla hizmet sunuyor. Tüketici perakende tarafında ihtiyacı olan tüm ürünlere tek bir noktadan ulaşabiliyor. Bütün dünya markalarını ve kaliteyi sunan marka aileler tarafından tercih ediliyor. Sektöre ilk 17 çeşit bebek malzemesi ile başladıklarını anlatırken bugün sundukları zengin ürün gamına dikkat çeken Yılmaz, “Pijama, pijama takımı, badi, iç çamaşır takımı, tulum, hastane çıkışı, bebek arabası ve daha fazlasıyla toplamda ilk 17 çeşit ürün ile bu işe başladık. Şuanda ise birbirinden bağımsız 300 kalem ürün var. Yaklaşık olarak bir oran vermek gerekirse kalem olarak 36.000 bin çeşit ürün var. Türkiye’de araç gereçten tekstile, bakım ürünlerinden aksesuara kadar her alanda ürün bulunduran başka bir firma yok. Biz Anadolu’da bünyemizdeki ürün gamıyla müşteriye mağaza kurduruyoruz” dedi.

Bebe Çeyiz Sarayı içinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda ayakta kalarak sektöre en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor. Türkiye’de 1300’ün üzerinde il ve ilçedeki bayileriyle Bebe Çeyiz Sarayı büyümeye devam ediyor. Bebe Çeyiz Sarayının Arap ve Afrika bölgesinde çok fazla ihracat temasları var. Sebi markasının adını kullanarak Libya’da bir firmanın üretim yaptığını dile getiren Yılmaz, o bölgelerde ticari kayıtlar olmadığı için hukuki anlamda bir müdahale yapılma şansı olmadığını, başarılı bir iş yapıldığında mutlaka taklit edildiğini söyledi Müşteri nezdinde bir güven oluşturan Bebe Çeyiz Sarayı, bunu bünyesinde yer verdiği seçkin ve kaliteli ürünlerle sağlıyor. Müşteri mağazaya geldiğinde markaların en iyi ve kaliteli ürünleri ile karşılaşması tercih edilme noktasında etkili oluyor.

‘Sebi’ markası büyüyor

Bebe Çeyiz Sarayı adı altında internetten satış yapmadıklarını ifade eden Dursun Yılmaz, E- ticaret tarafında önemli belli platformlarla anlaşmaları bulunduğunu ve Acun Medya’nın hayata geçirdiği Bebek Market’te de ürün verdiklerini söyledi. “İnternette satış konusunda tüketicilerden çok fazla talep alıyoruz. Fakat internette olmamamızın altında, annelerin çocuklarına daha çok görerek, dokunarak ürün almak istemesi ve internet satışı yapan çok büyük platformların zamanda yok olması gibi stratejik bir kararlar yatıyor. Rekabet ortamında internette ayakta kalabilmek kolay değil. İnternete reklam vermeden satış yapılamıyor. Bu da maliyetleri arttırarak kar marjını düşürüyor” diyen Yılmaz, e-ticarette olmamaların bilinçli bir karar olduğuna değindi.

Müşterileri bir noktaya bağlamadan daha bağımsız olmalarına olanak vermek için Franchise düşünmediklerini aktaran Yılmaz, bazı firmalarla yapılan anlaşmalar neticesinde ‘Bebe Çeyiz Sarayı’ adının kullanılabildiğini ifade etti. Yurt dışı ayağında ise Şile ve Çin gibi üretimin yoğun olduğu ülkelere ürün satışı yaptıklarını belirten Yılmaz “Tüm markaları kendi çatımız altında topluyoruz. Bunun dışında üretimini kendimiz gerçekleştirdiğimiz Sebi markasına iç piyasadan çok fazla talep ile karşılaşıyoruz. Sebi markası hem sektörde hem de annelerin gözünde önemli bir noktaya ulaştı” dedi.

Bayi toplantıları fuar tadında geçiyor Bebe Çeyiz Sarayı her sene fuar tadında geçen bayi toplantıları ile sektörü buluşturuyor. Bu yıl ikincisi gerçekleşen bayi toplantısının geleneksel bir hale dönüştürmek hedefleniyor. Bunu hayata geçirmede müşteri memnuniyetinin belirleyici olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bayi toplantısı bizim tarafımızdan da müşteriler tarafından da güzel geçti. Müşterilerin memnun ayrılması bizim çok önemli. Bu anlamda bir başarı yakaladığımız için, gelecek yıl nerede ve nasıl yapılacağına kendi içimizde şimdiden konuşmaya başladık” diyerek gelenekselleşen bir bayi toplantısı olacağının sinyallerini verdi. Fuara katılan markaların ana satış yerinin Bebe Çeyiz Sarayı olması nedeniyle fuar zamanında çok ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, birçok markanın distribütörü ve bayisi olduklarını sözlerine ekledi.

“Anneler ürünleri görerek alışveriş yapmak istiyor”

Bebe Çeyiz Sarayı uygun fiyat politikası ile dikkat çekiyor Türkiye’de yaşanan bir takım olumsuz olaylarda milletin inancını yitirmemesi

nedeniyle ekonominin ayakta durduğunu öngören Yılmaz, “Maddi anlamda sıkıntılar devam etse de manevi anlamda ayakta duruyoruz. Günümüzde borcu olmayan insan yok diyebiliriz. Gelecek 5 yılımız şimdiden maalesef ipotekli durumdadır. Bunun en büyük nedeni de yaşam şartlarımızdan fedakarlık etmiyoruz. Üretmeden tüketen bir toplumuz. Türkiye olarak fabrika yapan fabrika yapmamız lazım” diyerek üretken olmaya vurgu yaptı. Bebe Çeyiz Sarayı’nın başarılı olmasında uygun fiyat politikası izlenmesinin etkisi var. Öte yandan Yılmaz, Türkiye tekstil ülkesi olmasına rağmen tekstil ürünlerinde yıllardır aynı fiyat üzerinden satış yapıldığını, bunun kaliteyi düşüren bir faktör olduğunu belirtti. Döviz kurlarındaki dalgalanmanın sektörü olumsuz etkilediğini ifade eden Yılmaz, “Yurt dışında pek çok ülke bu durumdan etkilendi. Bizim %30 döviz kaybımız varken, Rusya’nın %60 oranında bir döviz kaybı var. En çok Rusya’ya ürün satışı yapılıyordu. Rusya’nın kendi içinde bulunduğu ekonomik kriz ikili ilişkileri de etkiledi. Öte yandan döviz kurlarındaki artış yüzde yüz olarak Arap ülkelerini de etkiledi. Çin’de artık üretim pahalı oldu. Türkiye bu anlamda cazip bir ülke olsa da içinde bulunduğumuz terör gibi olumsuz etkenler bitmeden, dış güçler ellerini ülkemiz üzerinden çekmeden ekonominin istenilen seviyeye gelmesi zor” şeklinde konuştu. Bebe Çeyiz Sarayı yılı mevcut durumunu koruyarak stabil geçirdi. Dursun Yılmaz, bunda karlılık oranlarının düşmesinin etkisi olduğunu, geleceğe yönelik ise şartların düzeleceğine dair umutları olduğunu belirtti. İhracatta nüfusu çoğalan, doğurganlık oranı yüksek olan Afrika ve Arap ülkeleri gibi noktalara satış yapılabildiğini aktaran Yılmaz, Avrupa’da genç nüfusun ve doğurganın gittikçe düştüğüne dikkat çekti. Son olarak Dursun Yılmaz, bu işin sonu olmadığını ve hedeflerinin yüksek olduğunu belirterek sözlerine son verdi.

123

OCAK / ŞUBAT / 2017

Perakende ve toptanda ürünlere tek bir noktadan ulaşılıyor






HABER 128

OCAK / ŞUBAT / 2017

İtameks 35. yılını kutluyor İtameks firması başarı ivmesini her zaman yukarıda taşıdığı markaları ile bu yıl 35. yılını kutluyor

İtameks firması 1982 yılında kurulan, otomotiv yan sanayi ve çocuk gereçleri sektöründe faaliyet gösteren, global lider oyuncular arasında yer alıyor. 35 yıldır sektörde varlığını gösteren İtameks, yüksek performanslı iş sonuçları ile sektörde önemli başarılara imza atıyor. Sahip olduğu markalar ile her zaman referans noktasında gösterilen İtameks, 35 yıla aşkın süredir sektörde varlığını devam

ettirerek pazara yön vermektedir. Globalde ve Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların da güvenini kazanmış olan Britax Römer önemli otomotiv üreticileri olan Renault, Ford ve Volkswagen vs. gibi markalar tarafından da tüketicilere öneriliyor.

Britax Römer’in çocuk güvenliğindeki eşsiz yeniliği İtameks’in Distribütörlüğünü yaptığı Britax


kullanılarak geliştirildi. Britax Römer 1536 kg arası çocuk güvenliğinde geliştirilen Secure Guard özelliği sayesinde, standart 3 noktalı yetişkin emniyet kemerine ek olarak 4. bir bağlantı noktası eklenerek koltuklar daha güvenli hale getirildi. Secure Guard daha büyük çocuğun hassas karın bölgesini korumaya yardımcı olması için özel olarak geliştirildi. Bel bölgesi emniyet kemerinin, leğen kemikleri üzerinde ideal konumda kalmasına yardımcı olur ve önden oluşabilecek çarpışmalardaki darbe şiddetini minimum seviyeye indirir. Secure Guard, güvenli bir koltuğu daha güvenli hale getiren yenilikçi özelliğini, Britax Römer ailesinin ödüllü ve en çok tercih edilen oto koltuğu gruplarından olan ADVANSAFIX II serisi ve KIDFIX II XP serilerine eklemiştir.

Koala, annelere keyifli sürüş imkanı sunuyor.

Römer markası bu yıl Türkiye’deki 20.yılını kutluyor. Türkiye’de 20 yıldır çocukların güvenliğini sağlayan Britax Römer tüm dünya gibi Türkiye’nin de en prestijli markası olarak hayatına devam etmektedir. 11-14 Ocak tarihleri arasında Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarında çocuk güvenliğinde geliştirdiği yenilikleri sektör ile buluşturmanın heyecanını yaşayan İtameks, fuarın en yenilikçi ürünü olarak sergileyecek yeni BABY-SAFE i-SIZE oto koltuğu, 2013’te yürürlüğe giren R129 Avrupa oto koltuğu düzenlemesi kapsamında yenilendi.

absorbe ederek, çocuğunuzu çarpışmanın etkisinden uzaklaştırır. Mümkün olan en üst stantartlarda üretilen Britax Römer Baby Safe i-Size, otomobilde çocuk güvenliği hakkında yapılan en son araştırmalar

İtameks’in 2007 yılında çocuk güvenlik koltuğu sektöründe kendi markası olarak oluşturduğu Koala, bu yıl sektörde 10. yılını kutluyor. 10 yıldır kalite- fiyat terazesinde güvenlik ve konforu, bir arada sunduğu Kaola çocuk güvenlik koltukları koleksiyonuna, hem bebek, hem de ebeveynleri için maksimum konfor sunan Koala bebek arabası koleksiyonu ekledi. Koala Jazz bebek arabası; çift yönlü kullanımı ve ayrıca port bebeye dönüşebilme özelliği ile annelerden tam not alırken, Koala Rock ise tek elle açılıp kapanabilme ayrıcalığı ile rahat ve pratik sürüş imkanı sunarak dikkatleri üzerine çekiyor.

129

Britax Römer BABY Safe i-Size yeni oto koltuğu düzenlemesi olan R129 çerçevesinde, doğumdan itibaren 15 aya kadar kullanılabilen, çocuğun 83 cm’ye ulaşıncaya kadar konforlu bir şekilde seyahat edebileceği şekilde tasarlandı. Patentli yatış mekanizması çocuğunuzun boyuna göre yatış kademesini ayarlayabilme imkanı sunuyor. BABY Safe i-Size geliştirilmiş yan darbe koruma teknolojisi ile yandan gelen darbelere karşı iki yönlü koruma sağlar. Öncelikle çocuğunuzu kontrollü bir şekilde çarpışma bölgesinden uzak tutar daha sonra çarpışmadan kaynaklanan enerjiyi

OCAK / ŞUBAT / 2017

Doğumdan 15 aya kadar konforlu ve güvenli – i-Size


RÖPORTAJ

İnovatif ürünlerin adresi, Aybi Baby

130

OCAK / ŞUBAT / 2017

Tekstilde sunduğu farklılıklar ile dikkat çeken Aybi Baby, tüketiciden tam not aldı.

Özgünlüğü merkez alan tasarımlarla faaliyetlerini sürdüren Aybi Baby, bugünkü başarısını etkili Ar-Ge çalışmalarıyla yakalıyor. Ürün tasarımında ufacık detayların bile ilham kaynağı olduğunu belirten Özge Uzmay, “Tasarım süreci tamamen hayal gücünüzle entegre olarak gelişiyor. Hedef kitle çocuklar olunca bu konuda geniş bir alanınız var. Hayatınızdaki her şeyden ilham alabilirsiniz, özellikle çocuklar bu konuda bizim için iyi bir referans oluşturuyor. Tasarımlara onların dünyasında güzellikleri yansıtmayı seviyoruz. Sadece ürün üretmenin ötesinde tüketicilerimiz için hayatlarındaki en önemli süreçte daha fazla ne sunabilirizin cevabını arayarak tasarımlarımıza yön veriyoruz ” diyerek tasarım sürecinin keyifli bir yolculuk olduğunu anlattı.

Aybi Baby, yenilenen yüzü ve logosuyla 2017 ‘ye merhaba diyor.. Sürekli yenilik ve değişim mottosuyla çalışan Aybi Baby, 2017 yılını yeni logosuyla karşıladı. Su yeşili yeni rengiyle sonsuzluğu , dinginliği ve sürekliliği anlatan logoları ile devinimi yüksek bir yıl karşılamaya hazırlanıyor. Günümüzde tüketicilerin kullanım kolaylığı olan pratik ürünlere yönelmesiyle marka, yeni ürünlerinde bu doğrultuda üretim yaparak dinamik bir koleksiyon sunmaya hazırlanıyor. Öte yandan 2016 yılında sosyal medyaya ve yeniliklere öncelik verdiklerini kaydeden Uzmay, “Facebook ve İnstagram hesaplarımızı bu yıl oldukça aktif bir şekilde kullanarak yıl içerisinde annelerle temas kurduk. Amacımız müşterilere dokunabilmek ve beklentilerini karşılayabilmekti. Bu konuda başarı yakaladığımıza inanıyorum. Annelerden aldığımız olumlu geri bildirimlerde bunu destekliyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Yıl içerisinde marka bünyesinde güzel projelere imza attık” dedi.

Nakış ve baskıda son teknoloji kullanılıyor Ekonomik büyümenin, Dünya ülkeleri arasında rekabetçi bir konuma gelebilmenin ön koşulunu oluşturduğunu ve bunun için geçmişe değil geleceğe bakmak gerektiğini aktaran Uzmay, güçlü ekonomilerin güçlü markalarla oluşturulabileceğine, bu yüzden herkesin daha çok çalışması gerektiğine vurgu yaptı. Yunanistan, İran, Irak, Suudi Arabistan, Ermenistan, Mısır ve Ukrayna’ya ihracat yaptıklarını ifade eden Uzmay, “Kendi markamız ve kreatif modellerimizle gerçekleştirdiğimiz yurt dışı satışlarımız ile marka değerimizi korumaya özen gösteriyoruz. 2017 yılında yurt dışı fuarlara katılım göstererek, yurtdışı satışlarımızı arttırmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Özge Uzmay, 2017 yılının Aybi Baby için yeniliklerle dolu proje, dinamizm yılı olacağını ve koleksiyon ile ürün yapılarındaki değişiklikleri sezon itibariyle duyuracaklarını sözlerine ekledi. Ürün gamını sadece bebek odası ile sınırlandırmak yerine konseptilerini lifestyle olarak geliştiren marka, 2017 yılında kids kolleksiyonunu da ekleyerek yeniliklerine devam ediyor. Gerek kolleksiyon yapıları gerekse kullandıkları hammaddeleri geliştirerek yenileneceklerini belirten Uzmay, “Nano teknolojik kumaşlar, antialerjik ve antibakteriyel özellikli kumaşlar kullanılarak üretilmiş ürünlere daha çok yer vererek, nakış ve baskıda son teknolojileri uygulamaya devam edeceğiz. 2007 yılında almış olduğumuz inovasyon ödülümüzün bayrağını taşımayı sürdüreceğiz. Ayrıca, çalışma durumu olmayan kadınlarımızı destekleme ve onları döngünün içerisine katma konusunda yola devam” diyerek sözlerini sonlandırdı.









BabyNEO was born in 2008, being the first reusable cloth diaper in Turkey. After several years of experience in production for well known brands in the world market, we decided to establish the company Natura Bebek Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti. with his own brand BabyNEO and his sister brand NeoComfort. Over the years, becomming a leading brand in the market, our product range got enlarged and now except cloth diaper and swimming diaper, we are also producing many different kinds of nursery pillows, baby towels, blankets, sleeping bags, travelling pillows, training pants, bibs, organic toys and etc. for babies and menstural pads, breast pads, incontinence pants and cloth diapers for adults. Beginning of 2016 we also started to produce ergonomic baby carrier with our own brand and shortly it became the most preferred model by mothers. Every year we are adding new products to our product range. With the help of our strong development and production team, our aim is to provide best quality with competitive price, so that parents can easly use the best and healthy products for their babies. We only use certificated materials in production. Most of our products are produced from Technical Microfiber, Organic Cotton and Bamboo qualities. We strive to treat each customer like family and proud to be reducing landfill waste every day as we work to make our planet a healthier, happier place. As being parents, we know what your and your babies’ needs. With this mentality we got Consumer Award in 2015 with our One Size Cloth Diaper. We keep on producing with love, so that parents can use in safe and healthy.

BabyNEO wurde im Jahre 2008, als die erste waschbare Windel Marke der Türkei gegründet. Nach mehreren Jahren Erfahrung für die Produktion der waschbaren Windeln im Weltmarkt, für bekannte Marken, haben wir uns entschieden, unsere eigene Firma Natura Bebek Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti. und unsere eigenen Marken BabyNEO und NeoComfort zu gründen. In einigen Jahren sind wir zum Führer des Marktes geworden, unsere Produktgruppe hat sich neben waschbaren Windeln und Schwimm-Windeln erweitert. Wir produzieren auch verschiedene Stillkissen, Baby Handtücher, Decken, Schlafsäcke, Reise-Kissen, Training-Hosen, Lätzchen, kbA Spielzeuge und mehreres für Babys. Für Erwachsene produzieren wir waschbare Binden, Stilleinlagen, Inkontinenz-Hosen und Windeln. Seit Anfang 2016 ist unsere ergonomische Baby-Trage auf dem Markt und in kurzer Zeit wurde es von Müttern sehr beliebt. Jedes Jahr erweitern wir unsere Produktgruppen. Unser Ziel ist es, mit Hilfe unserem kräftigen Entwicklungs- und Produktions-Teams, die Beste Qualität mit erreichbaren Preisen auf den Markt zu bringen, so dass die Eltern die besten und gesunden Produkte für ihre Babys benutzen können. In der Produktion werden ausschliesslich zertifizierte Materialien angewendet. Die meisten Produkte werden aus technischen Microfaser, kbA Baumwolle und Bamboo Qualitaeten hergestellt. Für uns ist jeder Kunde eine Familie von uns. Wir sind Stolz, dass wir dazu beitragen den Abfall der Windeln zu reduzieren und unseren Kindern eine gesunde und glückliche Welt überlassen. Wir als Eltern, wissen was Babys brauchen. Mit diesem Wissen haben wir den Consumer Award 2015 mit unserem One Size Windeln erhalten. Wir produzieren weiterhin mit Liebe, damit die Eltern sichere und gesunde Produkte anwenden können.

BabyNEO 2008 yılında, Türkiye’nin ilk yıkanabilir bebek bezi olarak dünyaya geldi Uzun yıllar farklı ülkelerdeki birçok yabancı marka için yaptığımız çalışmalar ve edindiğimiz tecrübeler ışığında, sonunda Natura Bebek Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti olarak kendi markalarımız olan BabyNEO ve NeoComfort ile sektörde yerimizi almaya karar verdik. Sektörümüzde kısa süre içinde lider bir marka oluşumuz yıllar içinde de devam etti ve sadece yıkanabilir bebek bezi ve yıkanabilir mayo bebek bezi dışında ürün portföyümüze emzirme minderleri, bebek havluları, alıştırma külotları, battaniyeler, uyku tulumları, seyahat yastıkları, önlükler ve organik oyuncaklar gibi birçok ürünü ekledik. Ayrıca yetişkinler için de yıkanabilir kadın pedlerimizi ve göğüs pedlerimizi satışa sunduk. 2016 yılı başında ergonomik bebek taşıyıcımızı tanıttık ve kısa zamanda anneler arasında beğenilen ve çok kullanışlı bulunan bir model oldu. Her yıl ürün portföyümüze yeni ürünler eklemeye devam ediyoruz. Güçlü AGRE ve üretim departmanlarımızın sayesinde, aileler en sağlıklı ve kullanışlı ürünü bebekleri için kullanabilsinler diye, en kaliteli ürünleri en uygun fiyata sunmaya devam ediyoruz. Üretimimizde tamamen sertifikalı malzemeler kullanmaya özen göstermekteyiz. Birçok ürünümüzde kullanılan kumaşlar microfiber, organik pamuk ve bambu ipliğinden üretilmektedir. Her müşterimizi ailemizin bir parçası gibi düşünüp, elimizden geldiğinde hep birlikte atıkları azaltmaya, dünyamızı daha sağlıklı, mutlu, yaşanabilir bir şekilde tutmaya çalışmakta ve tüm BabyNEO ailemizle gurur duymaktayız. Ebeveynler olarak bizler sizi ve bebeğinizi çok iyi anlıyoruz. Bu anlayışla çıktığımız yolda bize layık görülen ödüller için çok teşekkür ederiz. Siz sağlıkla, güvenle kullanın diye biz sevgiyle üretmeye devam edeceğiz.

www.babyneo.com.tr www.neo-comfort.com



FUAR

Sektörün beklediği fuar, Kid’s Time: Şubatta kapılarını açıyor 140

OCAK / ŞUBAT / 2017

KIDS’ TIME the event anticipated by the whole businesssector!

8. Uluslararası Anne Çocuk Ürünleri ve Oyuncakları Fuarı, KID’S TIME, 23-25 Şubat 2017’de Polonya’nın Kielce şehrinde gerçekleşecek

8th International Fair of Toys and Products for Mother and Child, KIDS’ TIME will be held in Targi Kielce from 23 to 25 February 2017

KIDS’ TIME, Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük çocuk bakım ürünleri ve hizmetleri sektöründeki etkinliği; fuar, aynı zamanda dünyanın bu alandaki en önemli iş etkinliklerinden biri olarak görülüyor. KIDS’ TIME, bebek arabası ve ana kucağı, oto koltuğu, oyuncak, aksesuar, giysi, mobilya ve tekstil üreticileri ve dağıtıcıları olan önemli piyasa oyuncularını bir araya getiren, bir çok alıcı ve satıcı firmanın bir araya gelip alım satım işlemleri gerçekleştirdikleri ticaret platformu. Her geçen sene fuarın önemli ve her zaman artan prestij ve önemini ispatlıyor; KIDS’ TIME, küresel liderler arasında yer alıyor. Anne ve Çocuk için Sekizinci Uluslararası Çocuk Oyuncakları ve Ürünleri Fuarı KIDS TIME, 23-25 Şubat 2017 tarihleri arasında Targi Kielce’de gerçekleştirilecek. Kielce çocuk ürünleri ticaret sektörünün fuarı her geçen yıl iki basamaklı bir büyüme kaydetti. Fuarın önemi her yıl artıyor.

KIDS’ TIME is Central & Eastern Europe’s greatest event in child-care products and services business sector; the Expo is also regarded one of the world’s most prominent business events of its kind. KIDS’ TIME is a truly Business to Business event- the trade show brings together key market players - producers and distributors of prams and push-chairs, car seats, toys, accessories, clothes, furniture and textiles. Every consecutive expo proves its considerable and always increasing prestige and significance; KIDS’ TIME is ranked among global leaders. The eighth International Fair of Toys and Products for Mother and Child KIDS’ TIME is held in Targi Kielce from 23 to 25 February 2017. Year after year, the Kielce child-product business sector’s expo has recorded double-digit growth. The exhibition’s importance increases every year. Europe’s child-products and services business


Avrupa’nın çocuk ürünleri ve hizmetleri sektörü hızla büyüyor. Kielce fuarı sektörün hızını koruyor. Bugün KIDS’ TIME tüm Targi Kielce’nin ticaret fuarlarının en hızlı büyüyen fuarı. KIDS’ TIME fuarının 70 yıllık fuarlar gibi bir etkisi olduğunu öne süren Targi Kielce Projeleri Grup Müdürü Katarzyna Prostak yenilikler için pazarın talebini görmek mümkün ve bu yeniliklerle dolu bir fuarı görmek için sektörde büyük bir istek var. Bu durum gelecek için iyimser bir durum sunuyor. Geçen seneki fuar, dünyanın dört bir yanındaki 16 ülkeden 415 şirketin ürünlerini sergilediği vitrin oldu. Avusturya, Belçika, Çin, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Hollanda, Letonya, Almanya, Rusya, İsviçre, Ukrayna, ABD, İngiltere ve İtalya’dan şirketleri fuarda stand açtı. KIDS’ TIME 2016 fuarında 7 sergi salonu kullanıldı, fuar alanının 14.500 metrekaresi ürün ve hizmetler için etkili bir teşhir alanı oldu. Kielce sergi ve kongre merkezi, üç gün boyunca 43 ülkeden yaklaşık 5.5 bin sektör temsilcisini çekmeyi başardı. sector has been rapidly growing. The Kielce expo keeps the industry’s pace. Today KIDS’ TIME is the fastest growing exhibition of all Targi Kielce’s trade shows. It needs to be observed that KIDS’ TIME is one of the 70 annual exhibitions - says Katarzyna Prostak, Targi Kielce’s Projects Group Director. - It is encouraging to see the market’s demand for innovations, its big appetite for novelties. - This offers optimistic outlook for the future - adds Mrs. Prostak. Last year’s expo was the showcase for 415 companies from 16 countries of all corners of the world. There were expo stands of companies from Austria, Belgium, China, Croatia, Czech Republic, Spain, the Netherlands, Latvia, Germany, Russia, Switzerland, Ukraine, USA, Great Britain and Italy. KIDS’ TIME 2016 used the 7 expo halls; 14,500 square metres of the exhibition space was the showcase for products and services. For the three expo days, the Kielce exhibition and congress centre attracted almost 5.5 thousand business-insiders from 43 countries.

141

A perfect stage for a product launch KIDS’ TIME “sektörünün trend belirleyicisi” vasfına sahip. Burası yeni markaların ve ürünlerin satışlarını gerçekleştirdikleri bir yer. Bu nedenle her yıl özel bir yarışma düzenleniyor; yenilikçi, en kaliteli ürünler şöhret kazanıyor ve tanınıyor. Jüri heyeti ödüllü ürünleri seçiyor; bunlara “ KIDS’ TIME’IN YILDIZI” ünvanı ve heykelcikleri veriliyor. Yarışmayı kazananlar ve sektör, bu ödülü değerli bir pazarlama aracı olarak kabul ediyor. Ödüller ürünlerin pazarın tanımasını arttırıyor ve farklı müşterilere, tüketicilere ve fikir oluşturan gruplara ulaşmayı çok daha kolay hale getiriyor.

Sınırsız iletişim KIDS TIME fuarı her yıl kapsamlı, pekçok toplantı düzenliyor: konferanslar, seminerler ve sunumlar. Fuar programı bu gibi olaylarla dolu. Kielce sergi ve kongre merkezi, ortaklarının desteğiyle dünyanın her yerinden en iyi uzmanları ağırlıyor. KIDS’ TIME, diğerlerinin yanı sıra İspanyol AIJU Enstitüsü’nden Maria Costa Doktora (Avrupa Çocuk Ürünleri ve Eğlence Vakfı) ve Reyne Rice’in sunum platformu oldu ki Reyne Rice, New York’tan bir konuşmacısı ve dünyanın en beğenilen uzmanlarından biri ve oyuncak sektörü trendleri araştırmacılarından biri. Yaklaşan KIDS’ TIME ayrıca atölye çalışmaları, seminerler ve konferanslar da sunuyor olacak.

Talking-shop without limits Every year KIDS’ TIME programme encompasses number of substantive meetings: conferences, seminars and presentations. The exhibition programme abounds with such events. With the support of its partners, the Kielce exhibition and congress centre hosts the best experts from around the world. KIDS’ TIME has been the presentation platform for, inter alia Maria Costa PhD of the Spanish AIJU Institute (European Institute of Children’s Products and Leisure) and Reyne Rice - a keynote speaker from New York, one of the world’s most acclaimed specialists and researchers in toy market’s trends. The upcoming edition of KIDS’ TIME will also offer workshops, seminars and conferences galore.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Ürün lansmanı için mükemmel bir alan

KIDS’ TIME is often referred to as “the business-sector’s trend-setter”. This is where new brands and products make their début. Thus every year a special competition is organized; innovative, top-quality products gain fame and recognition. The Jury Panel selects award-winning products; these are bestowed the “KIDS’ TIME STAR” title and the statuette. The competition winners as well as the industry insiders agree that this accolade is a valuable marketing tool; the award increases products’ market recognition and makes it much easier to reach different customers, consumers and opinion-forming groups.


SEKTÖR

Elegance interpreted in a contemporary key and presented in “just for children” versions

142

OCAK / ŞUBAT / 2017

International fashion show for children’s wear, Pitti Bimbo Immagine Florence will be held between 19 and 21 January 2017 in Florence

The different worlds of Pitti Bimbo 84: Pitti Bimbo Immagine Florence has an eye on trends from “grown-up” fashion. A journey through big brand fashions, new luxury clothing for infants, kids and teens: international level brands which present and contextualize their collections complete with accessories and projects for retailers. A rich selection of proposals distributed according to a new exhibition game, with an eye on the trends of “adult” fashion. Every year Pitti Immagine organizes a series of fairs in the Fortezza da Basso, the former fortress built by Antonio da Sangallo the Younger in the Order for Alessandro de ‘Medici, which today serves as an international venue. In this context there is also the “Pitti Immagine Bimbo” place. It is one of the most important international trade fairs for children and youth fashion and presents the latest collections by renowned designers and manufacturers. Connected with Baby’s World, Kid’s Design and apartment it also has an exhibition for baby clothes, fittings and accessories. The Pitti Immagine Bimbo will take place on

3 days from Thursday, 19. January to Saturday, 21. January 2017 in Florence. Product groups: baby chlothes, boys’ wear, casual wear, children’s shoes, girls’ wear, sportswear, … Industry sectors: Fashion, Shoes & Footwear, Textiles, … Fairs of these Sectors: Fashion Trade Shows, Shoe and Footwear Fairs, Textile Trade Fairs & Exhibitions.

Fancy room A journey into children’s lifestyles, from design to mini accessories Fancy Room is the new space dedicated to children’s lifestyles: from design to small accessories, from gadgets to technology, the winner is always creativity. Located on the Lower Level of the Main Pavilion, a catalyzing and entertaining island-space where it is possible to discover a series of special products. Accessories, furnishing elements, games, pocket technology, useful and useless, curious and irresistible objects which have been lined up in order to make their debut in concept stores all over the world.



FUAR

CJF 2016 Fuarı, profesyonel ziyaretci ile sektörün nabzını tuttu CJF 2016 Autumn led the sector by attracting many visitors

OCAK / ŞUBAT / 2017

144

Expocentre tarafından organize edilen, 26-29 Eylül 2016 tarihinde Moskova, Expocentre fuar alanında gerçekleşen CJF 2016 Sonbahar fuarında 21 ülkeden 342 firma stant açtı

Baby & Kid Store dergisi olarak katılıp, derginin dağıtımının yapılacağı CJF (Child and Junior Fashion) bebe çocuk moda sektöründe yer alan satın alanlar, üreticiler, tedarikçiler ve tasarımcılar için önemli bir ticaret fuarı. 17. si düzenlenen fuara katılanlar sadece yeni ürünlerini sergilemekle kalmadılar, aynı zamanda sektör uzmanları, CEO’lar ve hükümet yetkilileri ile de bağlantı kurdu. Üretim ve satış konusundaki en ilgili konuları tartıştılar, ortaklarının ve rakiplerinin tekliflerini

Organized by Expocentre, CJF 2016 Autumn was held between 26 and 29 September 2016 in Expocentre Fairgrounds, Moscow, Russia and 342 companies from 21 countries exhibited in the fair As Baby & Kid Store magazine, we will be participating in and distributing our magazines, CJF is a key trade show for purchasers, manufacturers, suppliers and designers involved in the children fashion industry. The 17th edition of CJF show participants not only showcased their new products but also networked with industry experts, CEOs, and government officials. They discussed the most relevant issues on production and sales, considered proposals of their partners and competitors and evaluated development trends in the children fashion industry. Supported by the Russian Ministry of Industry and Trade, CJF 2016 has over 6,000 sqm exhibition area with auspices of the Russian Chamber of Commerce and Industry. Professionals from 21 countries such as Austria, Belarus, Canada, China, Denmark, Estonia, Finland, Germany, Italy, Kazakhstan, Kyrgyzstan, the Netherlands, Norway, Poland, Russia, South Korea, Spain, Thailand, Turkey, Ukraine, and the USA participated in the fair. Total attendance at CJF 2016 Autumn and Mir Detstva 2016 was 17,437. Types of products on display were children’s clothing, footwear and accessories, clothes


for pregnant women. Participating companies were Acoola, Bearichi, Bimbavera Showroom, Button Blue, Cleverly, Crockid, Dan&Dani, DeSalitto, Germiona, Ginga Showroom, Gusti International, Huppa, Luhta, Noble People, Orby, Reima, Jacote, Vitacci, Sweet Berry, BL, Kidswear Gallery, Karamelli, Kidsmile, Mayoral, Malenkaya Lady, Abbika, Analpa, Bartek, CrossWay, Garvalin, Pablosky, Superfit, Ricosta, Tapiboo, Parizhskaya Kommuna plus many others.

Show Highlights

Fuarda öne çıkanlar Rus Startups ve aralarında Dushechka, Irmi, Zukka for Kids, Moonky, Anastasia, Evantuel, La Mia Perla, Handy-Wear, Vodoley, Bibigonia, Zimnyaya Princessa, Tforma, Bombers, Kolibri, ve 1st Belyevaya Kompaniya gibi küçük firmalar da yer aldı. İmalat şirketlerinin temsilcilerinin Rus ve yabancı giyim eşyası, ayakkabı, aksesuar ve çeşitli tekstil ürünlerinin markalarını bir araya geldiği Uluslararası Tedarik Platformu. Etkinlik, Expocentre’nin desteğiyle Rusya Moda Endüstrisi Birliği (RAFI) tarafından organize edildi. Ecolife (St. Petersburg) ve Bel Pol ortak girişiminin (Kursk) temsilcileri ile 40’tan fazla toplantı gerçekleşti. Çocuk defilesi katılımcıları yeni çocuk giyim koleksiyonlarını sundu. Bu çocuk modası podyumu Dela Vita, Fantazeri De Salitto, Breeze Girls& Boys, Mimioroki, Gakkard, Elegamy Reima, OLMI, Arctiline, Sweet Berry, Chadolini, Тruvor Junior, Acoola, Luce of Parizhskaya Kommuna ve Superfit firmaları tarafından organize edildi.

Önemli Olaylar • Piyasa, gelişme eğilimleri, yeni teknoloji ve pazarlama araçları ile ilgili bilgileri içeren 15. Pratik İş Forumu; • PROfashion Medya Ajansı ve Expocentre tarafından düzenlenen: - Çocuk Giyim Mağazalarının Özellikleri, - Çocuk Giyim, Ayakkabı ve Aksesuar Mağazacılığı, - Çocuk Giyim, Ayakkabı ve Aksesuar Mağazacılık Düzeni, • Sıfır Bütçeleme ile Halkla İlişkiler PR: Kendi başınıza Çocuk Perakende Mağazasını Teşvik Etmek ve Kitle İletişim Araçları, Blogcular ve Ünlülerle Çalışmak; • İhaleler, gümrük işlemleri, banka kredileri, hukuki konular, personel gelişimi vb. konulara ayrılmış İş Yeterlilik Merkezi • Imperia Kongre ve Fuar şirketi tarafından düzenlenen 11. Çocuk Ürünleri Tedarikçileri Rusya Ticari Forumu. Forum katılımcıları Detsky Mir, Ulmart, Dochki-Synochki, Magnit, Sela, Lenta, Bookvoed ve diğerleri idi. 300 delege, Rusya’nın 44 perakende zincirinden 150+ tedarikçi ve 90+ alıcı arasında 2500+ görüşme; Toplam mağaza sayısı:16.000. Bir Müşteri için En İyi Online Mağaza yarışmalarında kazanan helptomama. ru idi; Bir Alıcı için En İyi Web Sitesi - danielonline.ru oldu. Fuarda sahte ürünlerin en aza indirgenmesini amaçlayan geleneksel Sahte Olmayan Fuar Projesi devam etti.

Key Associated Events •15th Practical Business Forum on relevant information about the market, development trends, new technology and marketing tools; • PROfashion Media Agency and Expocentre held workshops on - Specifics of Children’s Clothing Stores - Merchandising of Children’s Clothing, Footwear and Accessories Store - Shop Window of Children’s Clothing, Footwear and Accessories Store • PR with Zero Budgeting: How to Promote Children’s Retail Store on Your Own and Working with Mass Media, Bloggers and Celebrities; • Business Assistance Competence Center devoted to participation in tenders, customs clearance, bank crediting, legal issues, personnel development, etc. • 11th Russian Trade Forum for Children Goods Suppliers organized by Imperia Congress and Exhibition Company. The Forum participants were Detsky Mir, Ulmart, Dochki-Synochki, Magnit, Sela, Lenta, Bookvoed and others. 300 delegates, 2500+ talks between 150+ suppliers and 90+ purchasers from 44 retail chains of Russia; total number of stores: 16,000. Winners in the competitions for the Best Online Store for a Customer was helptomama.ru; for the Best Website for a Buyer - danielonline.ru The traditional Expocentre for Counterfeit-Free Exhibition Project, aimed to minimize counterfeit products showcased at exhibitions, was continued.

145

OCAK / ŞUBAT / 2017

değerlendirdiler ve çocuk moda sektörünün gelişim eğilimlerini değerlendirdiler. Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen CJF 2016, Rusya Sanayi ve Ticaret Odası himayesinde 6000 m2’nin üzerinde fuar alanına sahip. Avusturya, Belarus, Kanada, Çin, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Almanya, İtalya, Kazakistan, Kırgızistan, Hollanda, Norveç, Polonya, Rusya, Güney Kore, İspanya, Tayland, Türkiye, Ukrayna ve ABD gibi 21 ülkeden profesyoneller fuara katıldı. CJF 2016 Sonbahar ve Mir Detstva 2016’ya toplam katılım 17.437 idi. Sergilenen ürün çeşitleri, çocuk giyim, ayakkabı ve aksesuarları, hamile kadın giysileri idi. Katılımcı şirketler Acoola, Bearichi, Bimbavera Showroom, Button Blue, Cleverly, Crockid, Dan&Dani, DeSalitto, Germiona, Ginga Showroom, Gusti International, Huppa, Luhta, Noble People, Orby, Reima, Jacote, Vitacci, Sweet Berry, BL, Kidswear Gallery, Karamelli, Kidsmile, Mayoral, Malenkaya Lady, Abbika, Analpa, Bartek, CrossWay, Garvalin, Pablosky, Superfit, Ricosta, Tapiboo, Parizhskaya Kommuna artı diğerleri.

Russian Startups, Small and Micro Business with 20 companies participating, among them Dushechka, Irmi, Zukka for Kids, Moonky, Anastasia, Evantuel, La Mia Perla, Handy-Wear, Vodoley, Bibigonia, Zimnyaya Princessa, Tforma, Bombers, Kolibri, and 1st Belyevaya Kompaniya. International Outsourcing Business Platform, where representatives of manufacturing companies met Russian and foreign owners of brands of children’s clothing, footwear, accessories, and various textile products. The event was organized by the Russian Association of Fashion Industry (RAFI) with support of Expocentre. Over 40 meetings with representatives of Ecolife (St. Petersburg) and Bel Pol joint venture (Kursk). Children’s Catwalk participants presented new collections of children’s clothing. Organized by Dela Vita, Fantazeri De Salitto, Breeze Girls & Boys, Mimioroki, Gakkard, Elegamy Reima, OLMI, Arctiline, Sweet Berry, Chadolini, Тruvor Junior, Acoola, Luce of Parizhskaya Kommuna, Superfit, etc.


HABER

İkinci UR-GE ile sektör hareketleniyor

146

OCAK / ŞUBAT / 2017

BTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kuş: “Sektörün yoğun talebi ikinci UR-GE’yi başlattı”

Bursalı firmaların küresel ticaretten daha fazla pay alabilmeleri amacıyla projelerini sürdüren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), bebe çocuk konfeksiyonu sektörüne yönelik ikinci UR-GE projesinin de ihtiyaç analizini tamamlayarak sektöre liderlik etmeye devam ediyor. Ekonomi Bakanlığı tarafından URGE destekleri kapsamına alınmış 10 UR-GE projesiyle oda ve borsalar arasında en fazla proje gerçekleştiren kurum konumunda olan BTSO, küresel rekabette üyelerine rehberlik etmeyi sürdürüyor. BTSO Altıparmak Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen İkinci Bebe Çocuk UR-GE Projesinin ihtiyaç analizi sonuç değerlendirme toplantısına BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş ve projede yer alan firmaların temsilcileri katıldı. Toplantıda ihtiyaç analizinin sonuçları ve projenin yol haritasına ilişkin firmalara bilgi verildi.

bir avantaj. İlk projede edindiğimiz tecrübeler şu anki projemizde bizlere yol gösterecek” diye konuştu. Sektör için yapılması gereken ne varsa BTSO olarak hayata geçirdiklerini vurgulayan Başkan Yardımcısı Kuş, ihracat noktasında firmaların tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermeleri gerektiğini söyledi. Kaliteli ürünler üretiyor olmanın uluslararası rekabette yeterli olmadığını dile getiren Kuş, “Ürünleriniz ne kadar kaliteli olursa olsun bunun tanıtımını yapmazsanız, satamazsınız. Firmalarımızın markalaşmaları ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık vermeleri gerekiyor. UR-GE projemizle fuarlara katılıp, Bursa’yı dünyada tanıtmayı ve uluslararası pazarlarda var olmayı amaçlıyoruz. Bununla da yetinmeyip dünyadaki gelişmeleri Bursa’ya taşıyacak ve yurt dışındaki alıcıları şehrimize getirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“Birinci UR-GE büyük bir avantaj”

İlk eğitim stratejik satış ve pazarlama

BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, ilk UR-GE’de yakalanan başarının sektörü heyecanlandırdığını ve firmalardan gelen yoğun talepler üzerine ikinci projeyi başlattıklarını söyledi. Sektörün kalkınmasına sağladıkları katkıyı, ikinci UR-GE projesiyle güçlendirerek devam ettirmeyi hedeflediklerini belirten Kuş, “UR-GE projelerimiz arasında faaliyetlerine başlayan ilk projemiz birinci bebe çocuk URGE’siydi. İkinci projede yer alan firmalarımızın hızlı bir biçimde ilerleyebilmeleri için bu büyük

38 firmanın yer aldığı, en önemli faaliyetlerden olan ihtiyaç analizinin tamamlanıp çıktılarının firmalarla paylaşıldığı proje 3 yıl sürecek. Eğitim faaliyetleriyle başlayacak projede firmalar ilk olarak Aralık ayının başında ‘Stratejik Satış Pazarlama Eğitimleri’ne katıldı. 10-14 Ocak 2017 tarihlerinde düzenlenecek olan Junioshow Fuarı kapsamında ilk alım heyeti etkinliğinin gerçekleştirileceği projede ayrıca proje üyeleri tarafından belirlenecek 10 yurt dışı fuarına katılım sağlanacak.


Tekstil sektöründe etkili ülkelerin başında yer alan Almanya, dünyanın en iyi 4. ihracat ve ithalatçı ülkesi olarak dikkat çekiyor. Tekstilin yanında dünyanın en önemli bebek çocuk gereçleri markaları da Almanya’da yer almaktadır. koleksiyon üretmeye teşvik ediyor. Diğer yandan online satış kanalı da bunun için etkili bir kanal olarak kullanılıyor. Online satış tarafının daha da gelişmesi hatta 2017 yılına kadar %50 artması bekleniyor. Tekstil’de gerek ithalat, ihracat gerekse e-ticarette Almanya iş ortaklığında iyi bir partner olabilir. Özellikle bebek çocuk sektörü ile ilgili düzenlenen Kind & Jugend fuarına ülkemizden ciddi bir katılım oluyor.

Almanya ile ticari temaslarda dikkat edilmesi gerekenler: *Alman iş adamları toplantıları ciddiyetle yürütür. *Almanya’da teklifler detaylı olarak incelendiği için karar aşamasında yavaş davranılır. *Kontratlar çok ciddi bir biçimde hazırlanmaktadır. Kabul edilen her madde garanti altına alınmaktadır. *Siparişlerin vs. zamanında teslimi çok önemlidir. Gecikmeler için hemen cezai şartlar uygulanabilir (fiyat indirimi, malı teslim almama vb.) *Almanya diplomatik pasaport (kırmızı), üst düzey memurlar için düzenlenen pasaport (yeşil) ve hizmet pasaportu (gri) hamili Türk vatandaşlarına 90 günü geçmemek kaydıyla vize uygulamamaktadır. Bunun dışında Türkiye’den Almanya’ya seyahatlerde turist pasaportları (lacivert) için vize alma zorunluluğu vardır. Vize Almanya’nın Türkiye’deki Başkonsolosluklarından temin edilir. Ayrıca iş gezilerinde davet mektubu talep edilmektedir. *Almanya’da özel sektörün erken saatte işe başladığı (genellikle sabah 07.00-08.00) ve akşam saat 17.00 civarında mesainin sona erdirildiği görülmektedir.

147

OCAK / ŞUBAT / 2017

Almanya bebek tekstili ve araç gereci alanında önemli bir aktör… Bebek çocuk sektörüne yönelik her yıl düzenlediği etkin fuarlarla sektörün nabzını tutuyor. Sektördeki etkinliği, sağladığı olanaklar ve uluslararası alanda düzenlediği fuarlar ile Almanya birçok ülkenin ticari faaliyetlerde bulunmayı hedeflediği büyük ve etkili bir pazar. Alman ekonomisinin kalbini imalat sanayi ve ilgili hizmet sektörleri oluşturmaktadır. İthalatta yoğun faaliyetleri olan ülkenin, ucuz ve hızlı üretim için tercih ettiği ithalat partnerleri Çin, İtalya ve Hollanda’dır. Çin ile ticarette sıkı ilişkileri olan Almanya, 2000 yılından itibaren Çin’de gerçekleşen ekonomik kalkınmaya ayak uydurmada sıkıntı yaşadı. +++Almanya’da online satışın artması bekleniyor Almanya’da özellikler anne ve kadınlar senede 30 kilograma yakın tekstil ürünü satın alıyor. Bu tüketici alışkanlığına uyum sağlamak isteyen firmalar, daha kısa zamanda üretim gerçekleştirecek satış noktalarına yöneliyorlar. Bu hızlı tüketim davranışı 6 senede 12

SEKTÖR

İhracat ve ithalatta Almanya önemli bir pazar…


RÖPORTAJ

Babydoll markası ile yakalanan başarıyı Cantoy, perakende için de hedefliyor 148

OCAK / ŞUBAT / 2017

İtalya’daki yeni tasarım ofisi ve perakende tarafında faaliyete geçen iki yeni mağaza ile Cantoy 2016 yılında ilkleri yaşadı. Babydoll markası ise her geçen gün büyümeye devam ediyor

Cantoy Yönetim Kurulu Üyesi Betül Rüveyda Otman / Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Emre Otman

Perakende tarafına da adım atan Cantoy, Bandırma ve Uşak’ta faaliyete sunulan iki mağazanın heyecanını yaşıyor. Cantoy markasının her aşamasında başında olan Betül Rüveyda Otman ve Yunus Emre Otman ile perakendeyi, Babydoll ile yakaladıkları başarıyı ve toptan tarafı konuştuk. Hem toptana hakim hem de üretime geçen bir firma olarak perakende tarafındaki süreci görebilmek ve müşterilerle ilk elden temas kurmak için yeni bir oluşum yaptıklarını paylaşan Betül Rüveyda Otman, “Bu bizim için zorlu bir süreçti. Fakat her şey netleşip işin içine girince bizi çok heyecanlandırdı. Perakende çok faklı bir solukmuş… Zengin ürün çeşidimiz ve bünyemizde yer alan 150-200 marka ile aileleri buluşturuyoruz” dedi. Emre Otman ise üretim kısmının Cantoy için çok önemli bir unsur olduğunu belirterek, sağlıklı ve etkili geri dönüş alabilmenin perakendeyle mümkün olduğunu söyledi. İtalya’da açmış oldukları ofisle kalıp çıkarmaya başladıklarını ki sektörde bulunan bütün firmaların İtalya kalıbını kullandıklarını kaydeden

Emre Otman, fakat orada 3 aylık bir bebeğe üretilen ürünün burada bir aylık bebeğe olmadığına şahit olduklarını ve bu vesileyle kalıplarını değiştirdiklerini ifade ederek, artık italyan kalıbıyla üretim yapmadıklarını belirtti.

“İlerleyen süreçte perakende de AVM düşünülebilir” Cantoy olarak perakende de öncelikle yürümek istedikleri yolun cadde mağazacılığı sonrasında belki AVM içerisinde yer alabileceklerini dile getiren Betül Rüveyda Otman, “Çünkü AVM şartları çok farklı. Birde AVM’ye gelen kesim farklı bir kesim, caddeye gelen ise bambaşka bir kesim. Öte yanda şöyle de bir gerçek var, eğer ki büyük mağazalar büyük şehirlerde olacaksa, Bursa, İstanbul, Ankara ve Antalya gibi şehirlerde hem cadde de olmalıyız hem AVM de yer almalıyız. Her kesime hitap etmek istiyorsak bu bizim için aslında bir zorunluluk diyebiliriz” açıklamalarında bulundu. Bu yolda öncelikle cadde mağazacılığı ile yürüyeceklerini de sözlerine ekleyen Betül Rüveyda Otman, ilerleyen dönemde şartlar doğrultusunda AVM mağazacılığında düşünülebileceğini kaydetti. Perakende de henüz online satışa girmediklerini ama girmeleri gereken bir alan olduğunun bilinciyle hareket ettiklerine de değinen Betül Rüveyda Otman, “Şuan internet tarafı bizim zihnimizde oluşum halinde… Bu işe girmeden önce ön bir fizibilite çalışması yapmak lazım. Bu işin gerekçelerini, bize getireceği faydaları, artıları, eksileri düşünerek istişare ediyoruz. Bu alanda bu şey bize nasıl getiri sağlar, bize ne kadar fayda sağlar ve biz bunu kaç kişi ile yapabiliriz? gibi detayları da düşünüyoruz. Neticede bunun bir de istihdam ayağı var, burada bir kişiye daha ekmek teknesi olmak bizi çok mutlu edecektir. Perakende için apayrı bir birim oluşturmak gerekiyor” şeklinde açıkladı.

Cantoy İtalya’daki tasarım ekibiyle bebek modasının nabzını tutuyor Cantoy tasarım tarafını İtalya’ya taşıyarak,


Cantoy, “Her çocuk kaliteli giyinmeyi hak eder” mottosuyla hareket ediyor “Her çocuk kaliteli giyinmeyi hak eder” sloganıyla yola çıktıklarını ifade eden Emre

Otman, insanların ekonomik durumlarının kaliteli ve sağlıklı kumaşla giyinmesini engellememesi gerektiği düşüncesiyle optimum fiyat sunduklarını vurguladı. Emre Otman, sektörde yeni olmasına karşın BabyDoll markasının insanları ciddi anlamda ikna ettiğini belirterek, açıklamasını sürdürdü: “Türkiye’de bebek ürünleri satan ve bütün AVM’lerde mağazası olan iki firma var. Bu anlamda marka olan E-bebek ve Joker firmalarıyla çalışıyoruz ve oradan somut olarak aldığımız geri bildirimler umut verici… Hiçbir insanın tanımadığı, ilk defa duyduğu bir markayı mevcutta tanınırlığı olan bir markaya tercih etmesi bizi çok mutlu ediyor. Kalite ve fiyatlarımızın süreklilik göstermesi için uğraşmaya devam ediyoruz.”

Üretimin meyvelerini alıyoruz 2016 yılını ekonomik ve siyasi olarak değerlendiren Emre Otman, bu sürecin üretim kısmı BabyDoll ile satış ve

pazarlama kısmı Cantoy’da fark gösterdiğini belirterek, “Üretimle ilgili verdiğimiz emeklerin çok şükür karşılığını aldık ve almaya devam ediyoruz. Satış ve pazarlama kısmında mevcudu muhafaza ettik diyebiliriz. Özellikle yabancı müşteri talebi olarak, markamıza insanların değer verdiğini gördük. Dünyanın en güzel varlığına ürün tasarlıyor ve satıyoruz. Bu anlamda marka saygınlığı bizim için çok önemli bir değer, bunu korumaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

149

Cantoy 30 yıllık bir serüvene dayanıyor Hedef pazarı 280 milyon insanın yaşadığı, birçok ortak payda bulunan ve onların zevkine uygun üretim yapmayı bildikleri Rusya ve Rusça dilinin konuşulduğu ülkeler olarak kaydeden Emre Otman, “Rusya’nın ticarette aktif olmadığı iki yıllık süreçte tüm sektörlerin etkilendi. 2016 yılının ikinci yarısı Rusya’yla ilişkilerimiz düzelirken eskiden %100 olan ve bitme noktasına gelen ticaret hacminin %10 civarındaki seyrinin bile ekonomiyi canlandırdı” diye konuştu. Türkiye’nin ticaretinde 30 yıldan fazladır var olan bir firma olduklarını ve tecrübenin bazen gelişime engel olduğuna şahit olduklarını belirten Emre Otman, gelişime ve inovasyona açık olmanın sektörde tutunabilmenin esası olduğunu dile getirdi. Emre Otman sözlerini şöyle noktaladı; “Gelecek adına bütün dünyaya barış ve huzur diliyoruz, dua ediyoruz. Ama üzerimize düşen eskisinden çok daha büyük sorumluluklar olduğunu düşünüyoruz. Onun için anımızı kıymetli kılıp, onu değerlendirmek istiyoruz. Bunları kendi adımıza söylüyoruz, yapmadığımız şeyleri insanlara tavsiye etmeyelim diyerek örnek olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Hayırlı seneler dilerim.”

OCAK / ŞUBAT / 2017

modanın kalbinde özgün tasarımlar hayata geçirmeyi planlıyor. Emre Otman, BabyDoll markasının kendine ait bir tarzı olmasının, özgün tasarımlarla evrilmesini istediklerini dile getirerek, bunun için tasarım beynini İtalya’ya taşıdıklarını burada değerli bir ekip kurduklarını açıkladı. Rüveyda Otman ise bebekteki stillerinin biraz İtalyan tarzına benzemesi nedeniyle o tarafta da bir tasarım ofisinin kurulmasının destekleyici bir unsur olduğunu söyleyerek, “İtalya’daki modayı sadece fuarlara katılarak takip edemeyiz. Her ne kadar sürekli fuarlara katılsak da, oranın havasını solumak, orada bulunmak gerekiyor. Modayı takip edebilmek için kurduğumuz tasarım ofisi markaya da hareket kattı” dedi. Gerçekleştirdikleri çalışmaların 2016 kış koleksiyonlarına yansıdığını söyleyen Emre Otman, koleksiyonun İtalyan tasarımının göze çarpan etkisiyle kullanıcılarla buluştuğunu dile getirerek; “2016 kış koleksiyonunda çok farklı kumaşlar kullandık, bu anlamda piyasa bizden çok memnundu. Güzel geri dönüşler aldık” paylaşımında bulundu. Emre Otman, 2017 kış koleksiyonunun tasarımını yapmaya başladıklarından bahsederek tasarımlar hakkında bilgi verdi: “Yeni sezonda çok ciddi renk değişiklikleri var. Bizim özgün olduğumuz nokta; eğer bir canlı varsa onu suretsiz, cansızlaştırarak bir tasarım haline dönüştürüyoruz. Bu dünyanın her bölgesinde insanların beğendiği evrensel bir tasarım oldu. Bu tasarımı 2016’da hayata geçirdik, 2017 yılı için farklı düşüncelerimiz var. Kaliteden ödün vermeden her zaman daha iyisini, en iyi tasarımla ve en makul fiyatla üretmeye çalışıyoruz.”


RÖPORTAJ

Pink Girls Firma Sahibi Teyfik Karademir

Masalsı tasarımlarla Pink Girls özel hissettiriyor

150

Köklü bir marka olarak 1970 yılında hizmet veren Pink Girls, şuanda ikinci kuşak tarafından yönetiliiyor. Spesifik bir alanda yer alan marka, 02-16 yaşa arasında sevimli kız çocuklarına yönelik büyüleyici elbise ve abiyeler tasarlıyor. Çocukların o masalsı dünyalarını en güzel yansıtan abiyelerin hazırlık aşamasında ilham kaynağı, tatlı prensesler… Farklı dokunuşlarla bezeli yeni koleksiyonda, pastel romantik renkler dikkat çekiyor. Marka miniklerin rüyasını süsleyen elbiseler hayata geçirmek için keyifli bir yolculuğa çıkıyor. Her biri farklı aksesuarlarla tasarlandıktan sonra her biri miniklerin rüyalarını süsleyen elbiselere dönüşüyor.

Pink Girls ile renkli özel tasarımlar

OCAK / ŞUBAT / 2017

Üretim aşamasında marka olma bilinciyle uygun fiyatlı kaliteli ürünlerle Pink Girls, miniklerin en özel günlerinde mutlu etmeyi amaçlıyor. Pink girls geleceğe yönelik bir felsefe edinerek kaliteli ve geniş yelpazesiyle minik prenseslerimizin mutluluklarını hayallerini

yaşatabilmek adına hassas dokunuşlarla elbiselerini hazırlıyor.

İhracatta hedef, Fas ve Umman Pink girls ürünlerine yurt içi ve yurt dışındaki mağazalardan ulaşılabileceğini ifade eden Teyfik Karademir, “Yurt dışın çeşitli ülkeler ile çalışıyoruz. Bunlar arasında Azerbaycan, İran, Irak, Filistin, Arabistan, Dubai, Cezayir, Libya, Rusya ve Ukrayna önemli partnerlerimiz arasında yer alıyor. İhracatta hedeflediğimiz ülkeler arasında ise Fas ve Umman ön plana çıkıyor” diye belirtti. Türkiye’de bebek giyim alanında yüksek kalite standartlarında kreaktif tasarımlar yapıldığını ve çalışanların bilgi birikiminin yüksek düzeyde olduğunu aktaran Karademir, “Pink girls Türkiye’deki ekonomik sıkıntılara rağmen oldukça sağlıklı büyüyor. Markaya dair aldığımız geri dönüşler bizi motive ediyor. 2017 yılında markayı, derin tecrübesi ile pazarın trendini birleştirerek üst noktalara taşımayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.



RÖPORTAJ 152

Lara Tekstil, Donella ve Doni markaları ile özgün bir stili simgeliyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarı’na gün sayarken Donella Firma yetkilisi Ali Kondu ile bir araya geldik. İstanbul Laleli ve Yeşildirek’te faaliyet gösteren firmanın sektör görüşlerini aldığımız röportajda bölge ekonomisini de mercek altına aldık.

“Üretim, iplikten boyaya hassas bir süreç” Donella’nın 1995 yılında İstanbul’da İhracat ağırlıklı çalışan bir firma olarak kurulduğundan bahseden Kondu, üretimde hazır kumaş kullanmadıklarını iplikten başlayarak her aşamasını titizlikle gerçekleştirdiklerini belirterek, “İpliği alıyoruz, ördürüyor ve boyahaneye sevk ediyoruz. Akabinde bize boyalı bir şekilde geliyor, kesme işlemini de kendimiz yapıyoruz. Hem kendi bünyemizde dikimimiz var hem de dışarıya fason dikim gerçekleştiriyoruz. Üretim yerimiz İstanbul Güngören’de bulunuyor. Satış olarak da iki tane Laleli’de bir tane de Yeşildirek’te mağazamız mevcut” şeklinde süreç hassasiyeti ve şubeleri hakkında bilgi verdi.

Yüzde 80 ihracat, yüzde 20 iç piyasa Ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştirdikleri ülkeleri Rusya, Ukrayna, Romanya, Polonya, Bosna Hersek ve Arap ülkeleri olarak kaydeden Kondu, toplamda 75 ülkeye ihracat yaptıklarını açıkladı. Yüzde 80 ihracat ağırlıklı ilerlediklerini vurgulayan Kondu, iç piyasanın yüzde 20’lik bir yeri olduğunu ve iç piyasaya girişi 2010 yılında Yeşildirek’te bir mağaza tutarak gerçekleştirdiklerini söyledi. Avrupa standartlarına uygun kalitede üretim

gerçekleştirdiklerini belirten Kondu, kutulama ve etiket gibi özel bir çalışmayla Donella markasının Avrupa pazarına girebileceğinin sinyallerini verdi. Kondu, hedefin yıl bazında sürekli değişkenlik gösterdiğini ifade ederek, iç giyim sektöründe yaşanan en büyük sorunun kalifiye eleman bulmak olduğunu kaydetti.

Donella ve Doni ile iç giyim renkleniyor Bayan ve çocuk grubu ağırlıkta olmak üzere erkek ürün gurubu da bulunduğunu söyleyen Kondu, açıklamasına şu şekilde devam etti; “Kız çocukta 0-1 yaştan 14-15 yaşa kadar külot, atlet, şort vs. iç giyim grubu üretiyoruz. Bayanda da S bedenden başlayarak 6 XL’a kadar üretim gerçekleştiriyoruz. Şuan ev giyimi için bir çalışmamız yok. Farklı bir konsepte girmeyi düşünmüyoruz, çünkü ev giyimi ve iç giyim birbirinden farklı konseptler. O yüzden biz sadece tasarım ekibimizle birlikte bildiğimiz işi yapıyoruz ve iç giyim üretimi gerçekleştiriyoruz.” Her ay muhakkak yeni ürün çıkardıklarını ve bunları planlarken günümüz moda renklerini ve trendlerini takip ederek bunu iç giyime yansıttıklarını söyleyen Kondu, yeniliklere açık bir firma olduklarını ve müşteri temsilcileri


vasıtasıyla tüketici taleplerini değerlendirerek ilerlediklerini, bunun sonucunda da güzel geri dönüşler aldıklarını açıkladı. Kondu, yılın trend renklerini kullanarak modellerini, tamamen Donella tasarımcıları tarafından tasarlanan Pretty Lily ve Brave Hardy karakterleri yer vererek bunun dışında lisanslı baskılara yer vermediklerini vurguladı.

“Müşteri özel etiketleriyle fason üretim gerçekleştiriyoruz”

Donella online mağazasıyla ürünlerini daha ulaşılabilir kılıyor 2016 yılı görüşlerini ve faaliyetlerini “2016 yılı çok şükür iyi geçti ama daha iyi bir yıl olabilirdi. Ülkemizde yaşanan sıkıntılar ve terör saldırıları bizim işlerimizin ihracat tarafını etkiliyor. App Store ve Google Play’de oluşturduğumuz online mağaza vasıtasıyla

mağazayı müşterilerin hizmetine sunuyoruz. Müşterinin mağazaya gelmesine gerek kalmadan alışveriş gerçekleştirebilmesini sağlayan bu uygulama ile hem fiyatımızı hem de stoğumuzu belirterek güvenilir bir şekilde sipariş alabiliyoruz. Mevcutta telefon ve tablet üzerinde çalışan uygulama 2017’de bilgisayarda da kullanılabilecek” şeklinde aktaran Kondu, 2016 yılında yaşanan terör saldırılarının ülkemize ziyareti etkilediğini akabinde Temmuz ayında yaşanan darbe girişiminin de Kids Fashion Fuarı’nda beklenilen katılımı düşürdüğünü belirtti. Ocak ayı CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarı’nın sezon fuarı olması sebebiyle her zaman için biraz daha hareketli olduğunu savunan Kondu, mevcut müşterilerle ilişkileri geliştirmek, yeni müşteri kitleleri yakalamak

ve durum değerlendirmesi yapmak amacıyla fuarlara katılımı faydalı bulduklarını dile getiren Kondu, geçen yıl İran’da gerçekleşen IRANTEX ve Baby Mother fuarına katılım sağladıklarını bu yıl da CBME Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarı’nın ardından Şubat ayında LİNEXPO’ya da katılım sağlayacaklarını söyledi. Sezonun Ocak ayının ikinci yarısında başlayacağını belirten Kondu, “Rusya ile ilişkilerin normale dönmesiyle 2017 yılının 2016’ya nazaran daha hareketli geçeceğini düşünüyorum” dedi. Son olarak 2017 hedefinin mevcut pazarı korumak ve büyütmek olduğunu ifade eden Kondu sözlerini şöyle bitirdi; “2017 yılının sektör açısından daha güzel geçmesini temenni ediyorum.”

153

OCAK / ŞUBAT / 2017

İsrail, Lübnan, Fransa, İngiltere, Belçika ve Yunanistan gibi ülkelere de müşteriye özel etiketle üretim gerçekleştiriyoruz. “Üretimde tamamen hijyene önem veriyoruz. Zaten çocuk ürünlerimizin neredeyse tamamını pamuklu kumaşlardan üretiyoruz. Herhangi bir kanserojen madde içermemesine dikkat ediyoruz. Bu ipliğinden baskısına, boyahanedeki işlemlerinde tedarikçi firmalarında dikkat etmesini talep ediyoruz. Bunların da hep sertifikaları mevcuttur. Boyahaneden ve baskıcıdan aldığımız raporlar var. Zaman zaman kimi ülkelerde ürünlerimiz test ediliyor, şuana kadar hiçbir olumsuz sonuçla karşılaşmadık’’ şeklinde açıklama yapan Kondu, ürünler direk tene temas ettiği için kullanılan malzemenin çok önemli olduğunun bilincinde olduklarının ve üretimi bu hassasiyetle gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.


FUAR 154

FIMI, the universe for children

OCAK / ŞUBAT / 2017

The 84th FIMI edition JANUARY 2017 is waiting for you between 20 and 22 January 2017 in Madrid

FIMI is the unique international and professional fair focused in the universe for children in Spain, organized by FERIA VALENCIA. FIMI focusses its offer in children’s fashion, footwear, accessories and the universe for children. FIMI is the forum par excellence within the kid’s sector, in which professionals all around the world meet to make business and to find latest trends in kids fashion and accessories. FIMI has celebrated more than 84 edition answering always to your needs; for this reason since 2014 FIMI is stablished in Madrid with the aim to get closer to the business. FIMI has three dates within its annual calendar where all trends of the following year are presented. FIMI FALL / WINTER on 20- 22 JANUARY 2017. DIA MÁGICO by FIMI, COMMUNION & CEREMONY WEAR in MAY 2017 FIMI SPRING / WINTER in JUNE 2017. The 84th FIMI edition JANUARY 2017 is waiting for you

FIMI 20 – 22 January 2017 will be held in PABELLÓN DE CRISTAL CASA DE CAMPO Avda de Portugal, s/n, 28011 Madrid SPAIN. Children´s fashion is becoming more and more important in the world. However, events devoted to this fashion sector are not so common in our country. That is why absolutely every professional of the industry was at the last edition of FIMI, the most important children´s and young fashion fair in Spain. The last edition of FIMI took place last weekend at La Casa de Campo “Glass Pavilion” in Madrid. Assistants could take a look at more than 300 designers´ and brands´ fashion proposals for spring/summer 2017. The strongest point of this event is, without any doubt, the fashion show, in which fashion designers and firms showcase their creations and designs on the catwalk. A total of 18 fashion creators presented their collections for next summer children´s fashion. Names as Agatha Ruiz de la Prada, Amaya, Nieves Álvarez or Tuc Tuc were especially important at the event. They all wowed the public with funny, colourful and original fashion designs for kids.


RÖPORTAJ

Bebek çocuk sektöründe zengin bir müşteri portföyü olan Klips bir aksesuardan beklenilen kalite ve yeniliği müşterilerine sunuyor

Zamanında ürün temini ile satış sonrasında da destek sağlayan Klips markası, yüksek kaliteyi uygun fiyat ile buluşturuyor. Müşteri memnuniyetini sağlayabilmek adına üretim, kalite ve satış sonrası desteğe önem veriliyor. Genel olarak sunduğu kalite, servis ve kendi uzmanlık alanında pratik çözümler üretmesi Klips markasının tercih edilmesinde önemli bir etken oluşturuyor.

Gelişen teknoloji hızlı entegre ediliyor Piyasadaki teknolojik yenilikleri takip etmenin gelişme noktasında büyük avantajlar sağladığı, aynı zamanda trendlerin nabzını tutmanın marka vizyonunu geliştirmede önemli olduğunu ifade eden Klips Genel Müdürü Fatma Bertuğ, “Dünyada gelişen ve değişen yenilikleri çok yakından takip etmekteyiz. Hammadde alanında ortaya çıkan değişiklikleri ve her gun gelişen teknolojik gelişmeleri öncesinde hayata geçirdiğimiz ürünlerde deniyoruz. Sonrasında başarılı bir sonuç ile karşılaşırsak, üretimde bu yenilikleri ürünlere yansıtıyoruz” dedi. Klips, yüzde 90 ihracat ağırlıklı bir firma olduğu için ürünlerin ulaşabileceği hedef pazarları devamlı yaptığı fizibilite ve Ar-Ge çalışmaları ile araştırıyor. Bu anlamda dünyada düzenlenen birçok uluslararası fuarlara katılım sağladıklarını belirten Bertuğ, ihracatta mevcut müşteri portföylerini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. +Yurt dışında popüler bir marka, ‘New Star’ Kurulduğu günden beri kalitesinden ödün

vermeyen Klips, marka bilinirliğindeki yaşanan artış ile dikkat çekiyor. Yurt dışında zengin bir hedef kitle ile buluşan “New Star” markasının oldukça popüler olduğunu ve bilinirlik anlamında yüksek değer oluşturduğunu dile getiren Bertuğ, “Marka bünyesinde yer alan ürünlerin taklitlerinin yapılıyor olması başarılı bir çizgide ilerlediğimizin en iyi göstergesidir” şeklinde konuştu. Köklü bir firma olan Klips, esas büyümesini 2010’lu senelerde yaşadı. Sonrasında ekonomide yaşanan olumsuzluklar ve sıkıntılı sürecin firmanın büyümesindeki hızı etkilediğini aktaran Fatma Bertuğ, engelleri yenmek için değişen piyasa koşullarına karşı yeni stratejiler oluşturduklarını bu doğrultuda yeni pazarlara girmeyi hedeflediklerini söyledi.

155

“2017 yılının sektörde olumlu bir sinerji oluşturmasını temenni ediyoruz” “Zorlayıcı ekonomik şartlar 2016 yılında büyümemizi olumsuz yönde etkiledi. 2017 yılına ait iyi dileklerimiz var. Bu senenin geçtiğimiz yıla kıyasla çok daha iyi ve verimli geçmesini öngörüyor ve temenni ediyoruz” şeklinde açıklama yapan Fatma Bertuğ, Rus ilişkilerinde yaşanan olumsuzluklardan firma olarak etkilenilmediğini, ikili ilişkilerin olumlu şekilde devam ettiğini aktardı.

OCAK / ŞUBAT / 2017

‘Klips’de değişen teknoloji, ürünlere hızla entegre ediliyor


RÖPORTAJ 156

Pierre Cardin, fonksiyonel ve çekici tasarımlar ile hayatı kolaylaştırıyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

Zincir ve lokal mağazalarda kuvvetli satış ağları ile dikkat çeken Pierre Cardin, 2017 yılına hedeflerini büyüterek giriyor

Marka konumlandırma çalışmalarına ağırlık veren Pierre Cardin, istikrarlı bir şekilde hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Tüketicilerden aldığı olumlu tepkilerle, özellikle ev içi olarak adlandırdığı ürün gruplarında çekici tasarımlarıyla ön plana çıkıyor. “Twist Travel” sistem arabasının en çok sevilen ürünlerinden olduğunu belirten Pierre Cardin Yönetim Kurulu Başkanı Enes Genç, “Arabanın iç hacminin genişliğinden dolayı en sevilen modellerinden birisi Twist Travel… Fonksiyonelliği ile ön planda olan “Hero 5in1” modelin ise, oto güvenlik koltuğunun geliştirilmesi ile birlikte, dikkat çekti. Park yataklar da ise renk

kombinlerinin ve tasarımları tüketiciler tarafından çok beğeniliyor” diyerek bu yıl iddialı ürün grupları olduğuna dikkat çekti.

Sektörde ürün geliştirme departmanı olan en önemli marka Ar- Ge bölümüne çok önem veren Pierre Cardin, sektörde ürün geliştirme departmanı olan en önemli firmalar arasında yer alıyor. Enes Genç, “Özellikle son üç yıldır farkımızı ürünlere her geçen sene daha iyi yansıttığımızı düşünüyoruz. Son 18 aydır aksesuar ürün gruplarıyla alakalı da ciddiyetle çalışıyoruz. Tüketicilerimiz, ürünlerimize kolaylıkla ulaşabiliyor. Resmi web sitemizden bulundukları bölgedeki satış


noktalarına kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Zincir mağazaların yanı sıra lokal mağazalarda da çok kuvvetli satış ağları oluşturduk” diyor. Müşterilerinden aldıkları tepkilerin bu işin en motive edici kısmı olduğunu, her geçen sene güzel tepkilerin artarak devam ettiğini belirten Pierre Cardin, E ticaret tarafında da, iş ortaklarını destekleyerek büyüttüklerini belirtiyorlar.

İhracatta hedef ülke, Afrika pazarı

hedeflerini bayileri ile toplantılar aracılığı ile paylaşıyor. Düzenlenen bayi toplantısı ile sektörü buluşturan Pierre Cardin, bayilerden aldığı olumlu geri bildirimlerle yoluna devam ediyor. Ciro yerine adet bazlı bakmayı daha doğru bulan marka, 2017 yılında ise hedeflerini, geçtiğimiz yıla göre ikiyle çarpmayı bekliyor.

Elektronik ticarette uyum B2B sistemle sağlanıyor 2017 yılında mağazalarda boy gösterecek yeni ürünleri tanımak için Pierre Cardin tüm bayilerini bir platformda buluşturdu.

Bayi toplantısı 14.11.2016 ile 17.11.2016 tarihleri arasında Antalya Lara bölgesinde bulunan Adalya Elit Otel’de gerçekleşti. Bayi toplatışının faydalı geçtiğini anlatan Enes Genç, “2017 yılında satışa sunacağımız ürünlerin heyecanını yaşıyoruz. Bu heyecana ortak olan bayilerimizle birlikte fikir alışverişinde bulunarak yeni ürünlerimizi tanıttık” şeklinde belirtti. Özellikle yeni yıl ile birlikte elektronik ticarete uyum için bayilerin kullanımına sunulan B2B sistemin kullanımı hakkında bilgilendirme yapılırken, sistemin sağladığı kolaylıklarda anlatıldı.

157

OCAK / ŞUBAT / 2017

İhracat ile ilgili çalışmalara ağırlık veren firma, bazı Afrika ülkeleri ile temas halinde olduklarını, Pierre Cardin’in yanı sıra Kanz markası ile de ihracatta ivme kazanacaklarını belirtiyor. Dünyadaki ve ülkemizdeki siyasi süreç, ekonomide yaşanan dalgalanmalar konusunda değinen Genç, “2015 yılının sonunda iki seçim ve bazı siyasal istikrarsızlıklar yaşandı ancak her şeye rağmen umutluyuz. 2016 yılının sonuna gelindiğinde, özellikle bölgesel olaylardan dolayı son 2 ayın dışında genel olarak ciroları arttırdık. Bölgesel olaylardan kaynaklı dengesizlikler, sektör genelini olumsuz bir havaya sürüklüyor gibi gözükse de şirket olarak bahar gelmeden havaların ısınacağı kanaatindeyiz” diyerek geleceğe umutlu baktıklarını vurguladı. 2016 yılında hedeflerini çok büyük bir oranda gerçekleştiren Pierre Cardin, büyüme


RÖPORTAJ

Toptan ticaret tarafıyla Elif Bebe yeni başarılara imza atıyor

158

2008 yılında başladığı üretimi 2009 yılında toptan ticaretle taçlandıran Elif Bebe, faaliyetine yeni yerinde devam ediyor

Toptan ticaret tarafını bünyelerine dahil etmenin gelen taleplerden doğduğunu ifade eden Abdullah Burak Azizler, zaman içerisinde bu yeni yapılanmayla birlikte müşteri portföylerini genişlettikleri belirtti. Elif Bebe bünyesinde sadece tekstil ve tekstil üzerine yeni doğan her şeyin, hastane çıkışından tuluma, badiye, battaniyeye, ev tekstil grubu ve kıyafet grubu var. Havuzlu Han içerisinde yer alan üç tane perakende mağazalarında ise araç gereçten, mobilya, emzik, biberon ve şampuana kadar çeşitli ürünleri tüketici ile buluşturduklarını aktaran Azizler, bir bebek için ihtiyaç duyulan her şeyin bulunduğunu söyledi. Abdullah Burak Azizler, toptan tarafında ağırlığın tekstil olduğunu ifade ederken doğru ürünü satarak bildikleri işi yapmaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

“Seçkin markalarla yola çıktık” Türkiye’de 81 ilinin neredeyse %50’sine ulaştıklarını paylaşan Azizler, “Doğru noktada olmalıyız. Hedefimiz ülkedeki tüm mağazalarda yer alabilmek değil, güvenilir yerler ile ürünlerimizi buluşturmayı hedefliyoruz” dedi. “Seçkin markalarla ile yola çıktık. Kaliteyi bozmamak için bütün ürünleri bünyemizde

bulundurmak istemiyoruz. Kaliteli ve iyi ürün satabilmeliyiz ki, sonrasında ürünü temin eden mağaza, tüketici ile sorun yaşamasın. Bu anlayışı benimsediğimiz için kalıcı müşteriler yakalıyoruz” diyerek toptan ticarette nasıl bir strateji belirlediklerini anlattı.

“2016 yılına başarılar sığdırdık” “Bir yedi katın üzerine bir yedi kat daha biçmek belki hayalimiz… Ama bugün başardığımız noktadayız. 2016 yılı bizim için verimli geçen, başarıları sığdırdığımız güzel bir yıldı” diye belirtti. Eda Baby markasının Türkiye ve bölge dağıtımını yapan Elif Bebe, bu yıl fuara bu marka adı altında katılıyor.

O’Baby markasını canlandırmak hedefleniyor Abdullah Burak Azizler, geçtiğimiz 2015 yılının daha çok üretim ağırlıklı geçtiğini, üzerine yenilikler katarak yola devam ettiklerini, hedefte ise özellikle O’Baby markasını canlandırmak olduğunu aktaran Azizler, Eda Baby markasının dışında birkaç markanın da bölge temsilciliğini üstlendiklerini söyledi. 2016 yılına dair görüşlerine de yer veren Abdullah Burak Azizler, “Yaşanan ekonomik ve siyasal bir sorunlardan dolayı sektör olarak kötü bir süreçten geçsek de, firma için baktığımda bu şartlara rağmen üzerine bir şey koyabildiğimizi görüyorum. Ekonomide yaşanacak iyileşmeyle sektör olarak çok iyi noktalara geleceğimize inanıyorum” dedi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

“Koleksiyonda özgür renkler kullandık” Tüketicinin pembe, mavi gibi renklerden sıkıldığını ve farklılık aradığını dile getiren Azizler, “Markamızın tasarımında bu yıl renklere yöneldik. Daha özgür renklerle ürünlere farklı biz vizyon kazandırdık. Canlı renkler kadar pastel tonları seven hedef kitleye yönelik ürünler de tasarlıyoruz” diyen Azizler, sözlerini noktalamadan 2017 yılına dair güzel hedefleri olduğunu da belirtti.


RÖPORTAJ

Daha iyisini sunabilmek adına organik kumaşa geçiş yapan Aslan Baby City, markayı geliştirecek ve değer katacak yenilikleri bünyesine entegre ediyor

‘Kaliteli giyim Bebeklikten başlar’ mottosu ile Aslan Baby City kaliteyi herkesin ulaşabileceği seviyeye getirmeyi hedefliyor ve bu doğrultuda faaliyetlerini sürdürüyor. Her seviyeden hedef kitle ile ürünleri buluşturduklarını ifade eden Aslan Baby City Genel Müdürü Fatma Gökçe, annelerin beklentilerini karşıladıklarını ve ailelerden aldıkları geri dönüşlerin kendilerini motive ettiğini belirtti. Aslan Baby City bebek ve çocukların hassas tenlerine uygun, hitap ettiği kesimin zevklerini yansıtan ürünler tasarlıyor ve aynı zamanda üretiyor. Bu anlamda müşterilerden tam not alan marka, ‘Kalite asla tesadüf değildir” diyor. Aile şirketi olarak kurulan Aslan Baby City Firma sahibi Yunus Aslanhan, Tiny Binimo markasından ve firmanın faaliyetlerinden bahsetti. Tiny Binimo markasının hem üretim hem satış faaliyetlerini yürüten Aslan Baby City firması Yaşar Aslanhan tarafında kuruldu. Şuanda firmanın başında olan Yunus Aslanhan, bugün gelinen noktada harcanan emeklerin ve geçen zamanın payının büyük olduğunu belirtti…

Daha iyisini sunabilmek için organik üretime geçiş… Aslan Baby City yaptığı AR-GE faaliyetleri sonucunda 2016 yılının en popüler konusunun ‘’Organik ürünler’’ olduğu sonucuna vardıklarını anlatan Gökçe, “Çağımızda organik ürün bir yükseliş yaşadığını görüyoruz. Sosyal medya, TV haberleri ve gazetelerde yapılan haberler de bu kanının doğru olduğunu kanıtlar niteliktedir. Biz de annelere daha iyisini sunabilmek adına kumaşlarımızı temin ettiğimiz bölgede organik kumaş arayışına girdik. Bu yönde yapılan çalışmalarımız netice verdi ve sektörün en iyi firmaları arasında yer alan ve organik kumaş üreten bir firma ile çalışmaya başladık” şeklinde konuştu. Müşteri portföylerinin çoğunlukla eski müşterilerden ve onların olumlu bildirimleri ile çalışmaya başladıkları yeni müşterilerden oluşmasının, müşteri memnuniyetinde iyi bir noktada olduklarının göstergesi olduğuna dikkat çeken Gökçe, her dönem yeni müşterileri ile büyümeye devam ettiklerini söyledi.

Modada öncü ülkelerden ilham alan, özgün tasarımlar… Firmanın model ve renk konusunda çağın modasını ürünlere yansıtmak adına bünyelerindeki modelist ve tasarımcılar ile araştırmalar yaptıklarını anlatan Aslan, “Sezon başlarında modanın öncü ülkelerinin bazı önemli şehirlerini ziyaret edip insanların tercih ettiği renkler, kumaşlar ürün aksesuarları ve benzeri materyalleri gözlemliyor ve daha sonra bu verileri tasarım ve stilistlerimiz kombinasyon haline getirmek için çalışmalara başlıyor” ifadelerine yer verdi.

159

Kullanılan aksesuarlarda güvenlik bizim için önemli… Çocuklara yönelik renk, tasarım ve aksesuar seçiminin daha fazla titizlik gerektirdiğini aktaran Aslan, “Giysiler üzerinde fazla aksesuar bulundurmak tehlikeli olabilir. Ürünler ufak çocuklara hitap ettiği için boncuk, küçük işlemeli ürünlerde çocuk tarafında koparılarak yutulma riski olabilir. Bu durumda kullanılan aksesuar ve materyallerde daha hassas davranarak tüm riskleri ortadan kalmaya yönelik üretimler yapıyoruz. Renk konusunda ise, küçük çocuklarda renkler biraz daha canlıyken büyüklerde biraz daha sadelik ve patlamayan renkleri tercih etmekteyiz” diye paylaştı.

2017 yılı teması ‘FOREST’ Aslan Baby City pazarlama alanında yakaladığı başarıyla da dikkat çekiyor. 2017 İlkbahar/Yaz koleksiyonda ‘’FOREST’’ temasıyla yola çıkan Aslan Baby City, çocuklara doğanın güzelliklerini, ormanları sevdirmeyi amaçlıyor. Koleksiyonun renk skalasında yeşil ve yeşilin tonları, sarılar, maviler ve pembeler göz dolduruyor. Çocuklar doğada keyifli bir maceraya atılıyor. Tasarım sürecinde doğada gördükleri her şeyden ilham aldıklarını paylaşan Fatma Gökçe, “Tüm ekiple büyük bir emek harcayarak doğru noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Bu anlamda ortaya çıkan sonuç hepimizi tatmin etti” diyerek sözlerini noktaladı…

OCAK / ŞUBAT / 2017

Aslan Baby City’nin Tiny Binimo markası ile ‘kaliteli giyim bebeklikten başlıyor’


RÖPORTAJ

Markaya yönelik hedeflerini ve yeni koleksiyonu konuştuğumuz Funny Baby Genel Müdür Yardımcısı Dilek Kutlu, markanın üretimden ihracata belirledikleri stratejilerini anlattı. Funny Baby markasının kırılma noktasının çalışanlara yapılan yatırımlar ve tasarım tarafının geliştirilmesi olduğunu açıklayan Kutlu, personel eğitimleri düzenlenerek, kişi sayısının artırıldığı bilgisini verdi. Ürün geliştirme bazında da çalışmalar yaptıklarını aktaran Kutlu, bu anlamda hammadde ve Ar-Ge açısından yatırımlar yapıldığını kaydetti.

Funny Patik zengin tasarımlarıyla her zevke hitap ediyor

Funny Baby Genel Müdür Yardımcısı Dilek Kutlu

Deri ürün grubuyla Funny Baby, Avrupa’da dikkat çekiyor

160

OCAK / ŞUBAT / 2017

İhracatta artan potansiyeli ve çeşitlendirdiği ürün grubu ile Funny Baby, 2017 yılına güzel bir başlangıç yapıyor

Kutlu, yapılan çalışmalar sonucunda hem ürün çeşitliliğinin hem de kalitenin arttığını belirterek, açıklamasını sürdürdü; “İzlenilen yol neticesinde hem ürün çeşitliliği arttı, hem de ürün kalitesi arttı. Bu da beraberinde müşterilere hızlı cevap verebilmeyi doğurdu. Bünyemizde her çeşit ürün bulundurmaya başladık. Bu sezon özel ürünlerimiz de basic parçalar da oldu. Ülkemizde farklı kültürlerin olması birbirinden farklı beğenileri beraberinde getiriyor. Bu nedenle geniş bir hedef kitleye hitap edebilmek için marka olarak ürün yelpazemizi ve tasarımlarımızı zengin tutuyoruz. Toplumun tek bir tarafına hitap etmektense farklı kültürdeki tüm insanları kucaklamaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz her zevke hitap ediyor.” Eğitim ve kalite hususuna çok önem verdiklerini belirten Kutlu, her yıl eğitim seminerlerine katıldıklarını ve yasaklı ya da kısıtlı kimyasalların belirlenmesiyle birlikte birçok konuda önemli bilgilerin ışığında üretim gerçekleştirdiklerini ifade etti.

“Çocuk güvenliği ve sağlığı önceliğimiz” Kutlu, çocuk güvenliğinin çok önemli olduğunu söyleyerek, daha tasarım aşamasında kullanılan aksesuarların kopma, yutulma veya çocuğun yüzünü çizmesi gibi birçok ihtimali değerlendirerek çalıştıklarını ve bunun müşteri

memnuniyeti açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Türkiye ve Avrupa’da birebir marka odaklı çalıştıklarını dile getiren Kutlu, geri dönüşleri artan sipariş oranlarından takip ettiklerini ve pozitif tepkiler aldıklarını kaydederken, üretimini gerçekleştirdikleri ürünlerde müşterilere toptancı kanalıyla ulaştıklarını aktardı.

Funny Baby, yurt dışında bayilik sistemine geçiyor Bu yıl yaşanan krizin Funny Baby’i dış pazara yönelttiğinden bahseden Kutlu, Arap ülkeleri başta olmak üzere yurtdışındaki ülkelerde satışlarının arttığını ve artık yurtdışında da bayilik sistemine geçmeye başladıklarını söyledi. Ürün geliştirme ve farklılaştırma yöntemiyle her sezon 200 yeni model sunduklarını açıklayan Kutlu, Avrupa’da özellikle deri grubunda geliştiklerini ve Eylül ayında katılım sağladıkları Kind + Jugend fuarında da yine deri grubunun yoğun ilgiyle karşılandığını belirtti. 2016 yılında terör olaylarının çok aktif olarak yaşanmasından ve özellikle darbe girişiminden sonra tüketimin yavaşladığını, bunun Funny Baby’deki yansımasının büyüme anlamında stabil bir duruma geçmek olduğunu ifade eden Kutlu, üretime devam ederek ve ürün çeşitliliğini artırarak umudu kaybetmediklerinin bilgisini verdi. İhracat açısından bir sıkıntı yaşamadıklarını ve hatta rakamsal olarak artış gerçekleştiğini belirten Kutlu, “İhracat sıkıntısından ziyade hammadde alımlarında sorun yaşayabiliyoruz. Biz şuanda 2017 yaz sezonunun siparişlerini tamamlamış durumdayız ve 2017 kışın siparişlerini almaktayız. Dolayısıyla maliyet hesaplaması yaparken bugünün şartlarına göre yaptığımızda sapmalar yaşanabiliyor. Çünkü biz en son ürünü Haziran ayında teslim edeceğiz. Haziran ayındaki döviz kurunun ne şartlarda olacağını tahmin edemiyoruz. Hammadde fiyatları ve döviz kurları sabit olmadığı için yaptığımız hesaplamalar çok gerçekçi olamıyor.”

Hedef, Ortadoğu, Avrupa ve Rusya’da satışları arttırmak Kutlu, başarıyı ekip çalışması olarak değerlendirerek, “Bizim için ürün kalitesi her zaman gelişmeye açık bir kavramdır. Öncelikle ürün kalitesini daha da artırmayı hedefliyoruz. Onun dışında satışla ilgili hedeflerimiz var. Ortadoğu, Avrupa, Rusya gibi ülkelerde yurtdışı satışlarımızı daha da artırmayı düşünüyoruz. Rusya ile aramızdaki sıkıntıların düzelmesini umuyoruz çünkü Rusya iyi bir ticari partnerdi. Dolayısıyla Rusya’nın çekilmesi birçok sektörü olumsuz yönde etkiledi” paylaşımında bulundu. Koleksiyonlarında rugandan suni deriye ve hatta ketenden denime kadar birçok farklı hammaddeyi kullandıklarını dile getiren Kutlu, Funny Baby koleksiyonunda herkesin kendi zevkine hitap edebilecek bir ürün bulabildiğini kaydetti. Kutlu, sözlerini şöyle bitirdi; “2017’de terörün bittiği, bütün ülkelerle dost olduğumuz ticari anlamda hiçbir sıkıntı yaşamadığımız bir yıl diliyoruz…”


RÖPORTAJ

Stylo Çanta’ annelerin hayatını kolaylaştıran çözümler sunuyor

Günlük ve özel günlerde kullanıma uygun tasarımlarıyla anneler için tercih sebebi olan ‘Stylo’ sağladığı yüksek kaliteye karşılık izlediği fiyat politikasıyla da her annenin bir Stylo Çantaya sahip olabileceğini kanıtlıyor. Markanın çizgisinden ve üretim hassasiyetinden ödün vermeden imalat yapması, bünyesinde oluşturduğu pazarlama ağı ile dağıtımını gerçekleştirmesi, sektörde öncü bir kuruluş olarak bir adım öne geçmesini sağlıyor.

Güçlü tasarımlarla birlikte kullanım kolaylığı

Stylo Çanta’nın günün modasına ve renklerine uygun olarak tasarladığı ürünler, annelerin ihtiyaçları düşünülerek özel olarak dizayn ediliyor. Firma kurucularının geçmiş yıllardaki tecrübeleri ile birleşen tasarım ve kullanım rahatlığı sayesinde annelere seyahatlerinde keyifle taşıyabilecekleri göze hitap eden şık çantalar sunuyor. Bu bağlamda Ar-Ge departmanına yaptığı yatırımlar ile tasarımlarını en gelişmiş teknolojilerle donatan Stylo Çanta, insan sağlığına uygun olarak üretimlerini gerçekleştiriyor. Öncelikli ilkelerinin süreklilik olduğunu ifade eden Stylo Çanta Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik, hedeflerine doğru emin adımlarla yürürken, hayallerinin henüz başında olduklarını ve daha yapacak çok işlerinin olduğunu belirtti. Firmanın, 2017 ürün grupları arasında, anne bebek malzeme ve bakım çantaları, lüks portbebeler ve takımlar, kanguru bebe çantaları yer alıyor. Termo alanı, kolay ulaşılan ıslak mendil bölümleri ve emzik askı bölümleri de ürünlerin özelliklerinde yer almaktadır. 2017 Sonbahar – Kış koleksiyonunda koyu renkler ağırlıklı olmakla birlikte, gül kurusu, mürdüm ve fuşya gibi renkler göze çarpıyor ve mat kumaşlar annelerin beğenisine sunuluyor.

Stylo Çanta, online satış ve zincir mağazalar kanalıyla tüketici ile buluşuyor

161

Ürünlerini, online satış mağazaları ve zincir mağazalar kanalıyla nihai tüketici ile buluşturduklarını aktaran Çelik, müşterilerinden olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade etti. Satış kanalları ve Stylo Çanta kullanıcıları açısından değerlendirildiğinde, müşteri memnuniyetine verdikleri önem açısından tam not aldıklarına vurgu yaptı. 2016’da değişen döviz kurları, ekonomik istikrarsızlık, tüm dünyayı da etkileyen siyasal çalkantılar gibi olumsuz piyasa koşullarına rağmen hedeflerini tutturduklarını sözlerine ekleyen Ahmet Çelik, 2017 için daha yüksek bir beklenti içerisinde olduklarını söyledi. Öte yandan Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yoğunlaştıklarını belirten Çelik, “Müşteri taleplerini değerlendirerek ürün geliştirme çalışmalarında bulunuyoruz. Renklere ve aksesuarlara özen gösteriyor ve kumaş seçiminde kaliteye önem veriyoruz. Dünyadaki trendleri de yakından takip ederek ürünleri geliştiriyoruz” dedi. 2017 yılında Rusya ile olumlu işbirlikleri içerisinde olmayı hedefleyen Stylo Çanta, Rusya ile ticari hayatta hareketlilik beklentisi ile beraber, Rusya dışında alternatif pazar olarak Afrika pazarı ile de ticareti geliştirmeyi hedefliyor.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Kalite ve şıklığı konforda buluşturan Stylo Çanta, sunduğu yeni trend modelleri ile annelerin hayatını kolaylaştırıyor.


SEKTÖR

Üretimde Çin gerçeği… Dünyada üretim noktasında en önemli aktör Çin… Birçok ülke Çin ile rekabette zayıf kalıyor

Dünya’da tekstil sektörü 467 milyar ABD doları değerinde olması ile dikkat çekiyor. Sektörün en büyük gücünü, uzun vadeli talep artışları oluşturuyor. Pamuk ve yünden daha az volatilitesi (dalgalanması) olan el yapımı elyaflara daha fazla ağırlık veriliyor olması da sektörün güçlü unsurlarındandır.

Çin perakende satışlarında artış bekleniyor İnişli çıkışlı hammadde fiyatları ve artan ücretler sebebiyle düşen karlılık oranlarında genel anlamda bir düşüş yaşanmıştı ve bu durumun etkisi tüm ülke pazarlarına yansımıştı. Son dönemdeki verilere bakılacak olursa, ekonomik anlamda bir istikrar yaşayan Çin’de perakende satışlarında artış yaşanması bekleniyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü için global arenada bir değerlendirme yapmak gerekirse, hala bir Çin etkisinden bahsetmek mümkün. Araştırmalar da gösteriyor ki Çin, dünyanın en büyük üretici ve ihracatçısı konumunda. Ülkede üretimin düşük fiyatlar olması üretim kapasitelerini arttırırken, dünyadaki diğer ülkelere kıyasla kalite noktasında biraz zayıf kalmaktadır. Her sektörde olduğu gibi tekstilde de etkili olan Çin, geçmişe kıyasla eskisi kadar popüler olmasa da hala güçlü bir aktör olarak sektörde yer alıyor. ‘İlerleyen dönemlerde Çin yerini başka bir pazara kaptırır mı?’ bunun yanıtı kestirmek güç. Öte yanda tekstilin yanında Çin, sanayide de aktif bir aktör olarak dikkat çekmeye devam ediyor. ++Çin ile ticari temaslarda dikkat edilmesi gerekenler: * İş toplantıları sırasında, Çinlilerin ev sahibi olduğu akşam yemeklerinin

OCAK / ŞUBAT / 2017

162

erken saatte başladığını bilmek gerekir. İş yemekleri çoğu kez akşam saat 18.00’de başlatılır. * Çin’de kullanılan para birimi olarak 1 yuan, 100 fen etmektedir. Piyasada en yüksek 50 ve 100 yuan banknotlar bulunmaktadır. Özel ekonomik alanlar dışında yabancı paranın ülke içinde dolaşımı yasaktır. Gümrüklerde ülkeye girerken yanınızda olan para ile ülkeyi terkederken sahip olduğunuz para miktarı birbirine yakın olmalıdır. * Kullanılmayan Çin parasının ülkeyi terk ederken yeniden dövize çevrilmesi ancak 6 ay içinde ve pasaport, uçak bileti ve döviz bozdurma belgesini göstererek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla başlangıçta Çin parası alırken elde edilen döviz bozdurma belgesinin iyi muhafaza edilmesi gerekmektedir. Son olarak, yeniden dövize çevirdiğiniz miktar, önceden Çin parasına çevirdiğiniz miktarın yarısını geçemez. Böylece tüm parayı yeniden dövize dönüştürmek mümkün olmaz. Seyahat çekleri ve kredi kartları kullanımı ancak belli merkezlerde mümkündür. * Yeşil ve gri hizmet pasaportu taşıyanlar dışındaki tüm Türk vatandaşları ülkeye girmek için vize sahibi olmak zorundadır. Ankara için vize başvuruları Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri saat 09.30-12.00 arası kabul edilmektedir. Başvuru sırasında 1 adet fotoğraf gerekmekte ayrıca bir form doldurulmaktadır. Vize verilmesi yaklaşık 10 gün sürmektedir o nedenle Büyükelçiliğe mümkün olduğunca erken başvuru yapılması tavsiye edilmektedir. Turistik çıkışlarda uçak gidiş dönüş konfirmasyonu ve banka hesap cüzdanı fotokopisi istenmektedir. * Mesai saatleri, pazartesiden cumaya, sabah 08.00-12.00 ve ara sonrası 13.00-17.00’a kadar uzanır.



RÖPORTAJ

Türkiye pazarında hedef büyüten H&M, 2017’de mağaza sayısını daha da arttıracak! H&M Türkiye İletişim Müdürü Pelin Atay Kuran

Pelin Atay Kuran; “2016 yılında %10-15 arasında bir genişleme kaydederek, 16 yeni mağaza açtık. Yıl bizim için heyecanlı ve ilklerle dolu geçti. 2017 yılında da hızlı büyümemizi sürdürerek farklı projelere imza atmaya devam edeceğiz.”

164

1947 yılında ‘Hennes’ ismiyle İsveç’te kadınlara yönelik giyim ürünleri üreten bir mağaza olarak doğan H&M, 1968 yılı itibari ile Stockholm merkezli bir erkek av giyim mağazası olan ‘Mauritz’ ile birleşerek bugünkü marka ismine kavuştu. Bu süreci takiben 1969 yılında 42 mağaza sayısına ulaşan marka, şu an dünya genelinde 64 pazarda 4200’den fazla mağazası ile giyim sektöründeki gücünü pekiştiriyor. H&M markasının 2015 yılına ait satış sonucunu 210 milyar İsveç kronu olarak açıklayan H&M Türkiye İletişim Müdürü Pelin Atay Kuran, bir araya geldiğimiz röportajımızda markanın büyüme stratejileri ile ilgili şu bilgileri verdi: “H&M olarak büyüme stratejilerimiz operasyonlarımızın doğrudan İsveç genel merkezine bağlı olmasıdır. Yasal yürürlüklere bağlı birkaç istisna pazar hariç tüm pazarlara franchise olmadan direkt giriş yapmaktayız.

Türkiye pazarı markamızın en kuvvetli büyüdüğü ve ilgi gördüğü pazarların arasında yer alıyor. 2010 yılında giriş yaptığımız Türkiye’de şimdiden pek çok farklı şehirde mağazaya ulaştık.”

“Çocuk, en iddialı olduğumuz alan” H&M koleksiyonları arasında en iddialı oldukları alanın çocuk koleksiyonu olduğunun altını çizen Kuran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretim bandımızda çocuk ve bebek giysileri yaklaşık 300 tane teste tabi tutularak sürdürülüyor. Bu kapsamda yeşil etiketli, organik ürünler yer alırken, yeni doğandan başlamak üzere bebek ve çocuk ürünleri gelişimine paralel olarak ay ay kategorilendiriliyor. Tasarımlar diğer ürünlerimizde olduğu gibi İsveç merkez ofis bünyesindeki bir tasarım ekibi tarafından oluşturuluyor. Çocukların sağlık ve güven koşullarının maksimum oranda gözetildiği bu aşamada aynı zamanda bir çocuğu mutlu edecek neşeli, renkli, özgün ve şık parçalar ortaya konuyor. Sezondan sezona ilhamlar değişse de, bugüne kadar doğadan, hayvanlardan, çocukların hayal güçlerinden, eğlenceli spor ve sanat aktivitelerinden ilham alınarak hazırlanmış koleksiyonlarımız oldu. Örneğin yakın zamanda WWF ile işbirliği yaparak hazırlanan bir çocuk koleksiyonunda türü tehlike altında hayvanların resimleri yer aldı. Ya da bebeklerin gelişimine dikkat çekmek amacıyla UNICEF ile birlikte hayata kazandırdığımız “Magica Ceket” ile çocukların beyin gelişimine destek verecek farklı bir projeye de imza attık.”

OCAK / ŞUBAT / 2017

“ARGE’ye ciddi yatırım yapıyoruz” H&M markasının ARGE yatırımları hakkında bilgiler veren Pelin Atay Kuran, üretim aşamasında sürdürülebilir metotlar izlemek adına markanın çok ciddi ARGE yatırımlarının olduğunu söyledi. Yatırımların tüm ürün grupları için geçerli olduğunu anlatan Kuran, “Su tüketimi, enerji tüketimi, organik ve sürdürülebilir malzeme kullanımı olmazsa olmazların başında yer alır. Türkiye’de çok güçlü


ve çeşitli hedef kitlelere uygun farklı iletişimler gerçekleştiriyoruz. Ancak H&M’in genel olarak çok kapsayıcı bir yaklaşımı olduğunu söyleyebiliriz. Her yaş ve her farklı tarzda kadın, erkek, genç ve çocuk H&M mağazalarından tüm giyim ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Moda severler artık çok daha bilinçli. Aldıkları ürünlerin üretim koşullarından ve malzemelerinden emin olmak ve güven duymak istiyorlar. Biz de bu sebeple iş konseptimize sürdürülebilirliği de ekledik. En iyi fiyatla sürdürülebilir moda ve kaliteyi sunuyoruz” dedi.

“Kumaş kalitesini ve testlerin kapsamını her geçen gün artırıyoruz”

Kuran konuşmasının devamında markanın stratejik planlamalarına da değinerek, şöyle devam etti: “Tüm kampanya ve koleksiyonlarımızın stratejik online planlaması titizlikle yapılırken, kampanyalarımızın offline mecralardaki reklamlarının yanı sıra marka kimliğiyle bütünleşik şekilde, online mecralarda da maksimum görünürlüğünü sağlamak için çalışmaktayız. Koleksiyonlarımız ilk detayları, işbirliği yapılan isimlerin açıklanması, ‘özel haber’ diye nitelendirebileceğimiz anonsların tümü ilk olarak sosyal medya kanallarımızdan yapılmakta ve ilk duyanın H&M takipçileri olması sağlanmaktadır. Bu anlamda H&M’i sosyal medya kanallarından takip eden müşterilerimizle devam eden özel bir ilişki söz konusudur. Aynı şekilde, yeni başlamış olduğumuz H&M Moda Haberleri ile en güncel koleksiyon haberleri, duyurular, fırsatlar ve dünya moda sahnesinde ilham verici trendler haftalık olarak bültene üye olan müşterilerimizle e-mail yoluyla paylaşılmaktadır. H&M müşterilerinin akıllı telefonlarıyla kolaylıkla kullandıkları moda rehberi olan H&M mobil uygulaması da, mağazalara gelmeden önce istek listesini oluşturabilecekleri ve en yeni ürünleri görebilecekleri bir platform olmaktadır.”

Markanın üretimde kaliteyi ön planda tuttuğunu anlatarak sözlerini devam ettiren Kuran, “Bebek ve çocuk ürünlerinin üretiminde kullanılan kumaşların kalitesini ve uygulanan testlerin kapsamını her geçen gün artırmaya çalışıyoruz. Özellikle organik malzemeler kullanarak iyi sonuçlar alabilmek adına yeni teknolojilere başvuruyoruz. Bunun dışında çocukların ev dışında da sıklıkla zaman geçirip çeşitli fiziksel faaliyetlerde (spor, park, oyun, dans vb. aktiviteler gibi.) bulunduklarını varsayarak hem koruyucu hem de dayanıklı kıyafetler üretiyoruz. Oyun oynayan çocuklar için zor yırtılan ceket, bisiklet süren çocuklar için karanlıkta parlayan fosfor şeritli mont kadar spesifik ürünlerimiz olabiliyor” diye konuştu. “İş konseptimize sürdürülebilirliği ekledik” H&M’in hedef kitlesiyle ilgili bilgiler de paylaşan Kuran, markaya hitap eden kitlenin İsveç merkez ofisindeki ilgili departman tarafından çok yönlü araştırmaların kalitatif metotlarla belirlendiğini belirterek, “Bizler de gelen bu veriler doğrultusunda, iletişim ve reklam stratejimizi şekillendiriyor

“Online mecralarda maksimum görünürlük için çalışıyoruz”

“Online satışı önemsiyoruz” Bir diğer nokta olarak H&M’in tüm dünyada kendi alanında ilham veren kanaat önderi olarak tanımlanabilecek ‘influencer’ kişilerle olan özel işbirliklerini de esas aldığını ifade eden Kuran, “Bu anlamda kişinin tarzı ve duruşuna uygun olan koleksiyonlarla eşleştirerek geniş kitlelere ulaşmak ve ilham vermek konusunda ilerlemekteyiz. Günümüzde tüketicilerin alışveriş tercihlerinin her geçen gün online satışa daha fazla kaymasıyla e-ticaretin yükselen değerinin farkındayız. H&M olarak Amerika ve Avrupa’daki çoğu ülkede online mağazamızı açmış bulunmaktayız. Türkiye’de online satışımızın başlaması konusunda müşterilerimizden ve takipçilerimizden oldukça fazla talep alıyoruz. Bu konu, henüz mağazamızın olmadığı şehirlerdeki müşterilerimize ulaşımımızı sağlanacağından bizim için ayrı önem arz etmekte. Global merkezimiz online satış deneyimini en iyi şekilde sunabilmek için çalışmalarını sürdürmektedir” dedi. “2016 ilklerle doluydu, 2017’de büyümemiz farklı projelerle devam edecek” H&M markası olarak bir yıl değerlendirmesi de yapan Pelin Atay Kuran, 2016 yılında yüzde 10-15 arasında bir genişleme gösterdiklerini belirterek, bu yıl 16 yeni mağaza açtıklarını söyledi. Bu yıl ilk kez İstanbul Tasarım Bienali’ne atölye sponsoru olduklarını anlatan Kuran, bu çerçevede İsveç Başkonsolosluğu ile işbirliği yaptıklarını, İzmir’de ilk kez tasarımcı işbirliği koleksiyonlarını sattıklarını söyledi. Bursa, Adana, Çorum, Manavgat, İskenderun gibi şehirlerde ilk kez mağaza açtıklarını da kaydeden Kuran, sözlerini şöyle tamamladı: “2016 bizim için heyecanlı ve ilklerle dolu bir yıl oldu. 2017 yılında da hızlı büyümemizi sürdürerek farklı projelere imza atmaya devam edeceğiz.”

165

OCAK / ŞUBAT / 2017

bir üretim ofisimiz var. Dünyada pek çok ülkeye üretimlerimiz “Made in Turkey” ibaresi ile üretiliyor ve her yıl artan bir yüzde ile üretim kapasitesi artırılıyor.” dedi. Kuran, H&M’in Türkiye’de Adana, Afyon, Ankara, Antakya, Antalya, Antep, Balıkesir, Bodrum, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, İstanbul, İzmir, İzmit, Konya, Maraş, Sakarya, Samsun, Tokat ve Urfa’da mağazalarının bulunduğunu belirterek, ülke çapında toplamda 58 mağazasının olduğunu, bunların arasında 22 mağaza sayısı ile İstanbul’un ilk sırada geldiğini, bunu da 10 mağaza sayısı ile Ankara’nın takip ettiğini dile getirdi.


RÖPORTAJ

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 640 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca sorumlukları altında bulunan tüketici ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimini hassasiyetle yaptıklarını kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy; “Çocuklarımızın kullanmış olduğu bebek ve çocuk gereçleri, emzikbiberon, oyuncak, kırtasiye gibi ürünler Bakanlığımızın özel hassasiyet gösterdiği ürünlerdir. Bakanlık olarak, denetim mekanizmasını işletilmesini sağlamak, ve piyasada dolaşan bütün ürünlerin güvenliğini temin etmek istiyor ve buna yönelik adımlarımızı da atıyoruz” dedi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

166

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, ‘Güvensiz Ürüne Sıfır Tolerans’ Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bebek ve çocuk gereçlerinin satışında denetimlere hız kesmeden devam ediyor. Özellikle sağlık ve güvenlik konusunda özel hassasiyet gösterdiklerinin altını çizen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy, konuyla ilgili dergimize dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Kimyasala geçit yok..! Çocuklarımızın kullanmış olduğu bebek ve çocuk gereçleri, emzik-biberon, oyuncak, kırtasiye gibi ürünlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın özel hassasiyet gösterdiği ürünler olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bakanlık olarak, denetim mekanizmasını işletilmesini sağlamak, piyasada dolaşan bütün ürünlerin güvenliğini temin etmek istiyor ve buna yönelik adımlarımızı da atıyoruz. Bakanlığımız 2011 yılında yayımladığı Tebliğ ile ülkemizde ilk defa tekstil, kırtasiye, çocuk bakım ürünleri ve mobilya gibi ürünlerde tehlikeli kimyasalların kullanımına kısıtlama getirmiştir. 2015 yılı itibari ile Tebliğ yenilenmiş ve ilk etapta tüketici ürünlerinde sıklıkla kullanılan 7 adet tehlikeli kimyasal madde daha kısıtlanarak, kısıtlanan toplam tehlikeli kimyasal madde sayısı 10’a çıkmıştır” dedi. Her eğitim ve öğretim yılı öncesi özellikle kırtasiye ürünleri, okul kıyafetleri ve ayakkabıları ile çocukların kullanabileceği her türlü takı, aksesuar gibi ürünlere ilişkin denetimleri artırdıklarını dile getiren Ramazan Ersoy, bu denetimlerde ürünlerin, azo boyar madde dışında nikel, kadmiyum, nonil

fenoller gibi tehlikeli kimyasallar yönünden de denetlemeye tutulduğunu, ayrıca tekstil etiketlerinde yer alan ifadelere göre satın alacakları ürünleri tercih eden ebeveynleri yanıltabilecek etiket bilgilerine yönelik analizlerin de yapıldığını ifade etti.

OYUNCAKLARIN GÜVENİLİRLİĞİ İÇİN YENİ YÖNETMELİKLER Piyasa Gözetimi ve Denetimi konularında bakanlığın birinci önceliği olan çocukların sağlığını ve güvenliğini en üst düzeyde korumak amacıyla Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği’ni de güncel dünya standartlarına uygun bir şekilde 04.10.2016 tarihinde yeniden yayımladıklarına değinen Ersoy, “Söz konusu düzenlemeyle birlikte, kısıtlı olan ağır metal sayısını 8’den 19 a çıkarılmış olup, 55 alerjen kokunun oyuncaklarda kullanımına yasaklama getirilmiştir. Bununla birlikte, nitrozaminler ve nitrozlanabilen maddelerin 36 aydan küçük çocuklara yönelik veya ağızla temas eden oyuncaklarda kullanımını yasakladık. Bu ürün grubunda ürün güvenliği noktasında bir önemli konu ise ürünlerde bulunması gereken etiket bilgileri. Söz konusu düzenlemeyle birlikte ürünlerin üzerinde bulunması gereken uyarılar yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca; Bakanlığımız sorumluluğunda bulunan ve düzenlenmemiş alanda yer alan bazı ürün gruplarının ilgili temel gereklere uygunluğunun denetlenmesi amacıyla , ‘Bazı Tüketici Ürünlerinde Uygunluk Denetimi Tebliği’ni 03.05.2016 tarihinde yayımladık. Söz konusu Tebliğ ile birlikte; çocuk bisikletleri, emzik ve biberonları,


denetimleri ile ithalat denetimleri birbirini tamamlıyor. Bakanlığın “kolay ticaret” misyonu ve “güvensiz ürüne sıfır tolerans” prensibi çerçevesinde gerçekleştirilen bu denetimler sayesinde, ithalatçıların gümrük işlemlerinde karşı karşıya kaldıkları bürokratik işlemler ortadan kaldırılıyor.

İthal bebek arabalarında etkin piyasa gözetimine devam!

GTB-İRİS’in Bakanlığın Tek Pencere Sistemi’ne entegre olmasından dolayı, ithalatçıların gümrük işlemlerinde bu denetime ilişkin olarak herhangi bir belge ibraz etme zorunluluğu bulunmuyor. Gerçekleştirilen risk analizleri sonucunda riskli görülen ürünlerin ithalatçılarından, ürünlerin güvenli olduğunu gösteren akredite bir laboratuvardan alınmış test raporlarını ibraz etmelerinin istendiğini ifade eden Ersoy, bu raporları sunamayan ürünlerin ülkeye

Diş fırçaları ve klozet daraltıcıları 2017 yılında GTB-İRİS kapsamına alınıyor. İlerleyen dönemde tarifelerin net bir şekilde oluşturulmasının ardından sisteme yeni ürün gruplarının da eklenerek denetimlerin daha da arttırılması planlanıyor. Bebek arabaları konusunda iç piyasada gerek yerli, gerekse ithal ürünlerde etkin bir şekilde piyasa gözetimi ve denetimi yapılmaya devam ediliyor. “PGD faaliyetlerinde gerçekleştirmiş olduğumuz test işlemlerini akredite laboratuvarlardan hizmet alarak gerçekleştirmekteyiz. Kurduğumuz bu sistem, test sonuçlarını hızlı bir şekilde almamızı ve güvensiz bulunan ürünlere yönelik önlemleri hızlı ve etkin bir şekilde alabilmemizi sağlamaktadır” diyen Ramazan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü; “GTB-İRİS aracılığıyla ithalat aşamasında gerçekleştirilen denetimlerde ise, ürünleri riskli bulunan ithalatçılardan istedikleri bir akredite laboratuvardan almış oldukları test raporlarını istemekteyiz. Bu sayede, ithalatçılar daha ürünleri ülkemize ulaşmadan test raporlarını tedarik edebilmekte ve gümrük işlemlerinde zaman kaybına uğramamaktadır.”

İRİS ile ‘kolay ticaret’ ve ‘güvensiz ürüne sıfır tolerans’ İthalatta Risk Esaslı Denetim Sistemi (GTBİRİS) 02.05.2016 tarihi itibariyle devreye girdi. Teknoloji tabanlı İRİS Sitemi ile Bakanlığın amaçlarını belirten Ersoy, “Bu sistem ile birlikte; ithal yolla piyasaya arz edilecek ürünlerin, insan sağlığı açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını taşıyıp taşımadığının kontrol edilmesi ve riskli görülen ürünlerin ülkemize girmeden yani tüketicimizle buluşmadan engellenmesi amaçlanmaktadır” diye ifade etti. Sistemin bir diğer önemli fonksiyonu ise, GTB-İRİS’te ithalatçılar tarafından beyan edilen bilgilerin iç piyasa denetimlerinde veri olarak kullanılması, bu sayede iç piyasa

girişine izin verilmediğini ve bununla birlikte ithalat aşamasında Bakanlık tarafından numune alınıp, test sonuçlarının uygun çıkması halinde ürünlerin ithalatına izin verildiğini aktardı.

167

OCAK / ŞUBAT / 2017

çocuk karyolaları gibi tebliğ kapsamındaki ürünlerin insan sağlığı, can ve mal güvenliği, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken temel gereklere uygunluğunu, yürürlükteki uyumlaştırılmış veya referans standartları göz önünde bulundurarak denetlenmeye başlanmıştır. Son olarak, özellikle çocukların ilgisini çeken çizgi film karakterleri, oyuncaklar, tabancalar, saatler, telefonlar, müzik aletleri, araçlar, insan vücudu ya da organları, hayvanlar gibi nesnelere benzeyebilen ve kazalara yol açabilen “olduklarından farklı görünen çakmakların” piyasaya arzını 03.08.2016 tarihi itibariyle yasaklamış bulunuyoruz” diye konuştu.


SEKTÖR

Yeni trend alarmı; Bebek ve Çocuk Abiye Giyim!

Çocuklarına özel günlerinde ‘couture’ şıklığı yaşatmak isteyen ebeveynler; bebekçocuk ürünlerinde Avrupa’nın ikinci, dünyanın yedinci büyük giyim tedarikçisi olan Türkiye’de abiye giyimle yeni bir pazarın yükselişe geçmesini sağladı

168

Türkiye, günlük ve klasik çocuk abiyesinde İtalya’dan sonra dünyanın en büyük üreticisi konumunda ve pazar payı yaklaşık % 16.8 olarak dikkat çekiyor. Firmaların abiye ürünleri ihraç ettiği ülkeler arasında Tunus, Fas, Cezayir, Mısır, Libya, İran ve Körfez Ülkeleri gibi Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan ülkeler ön plana çıkıyor. Kaliteli üretim, şık tasarımın standart fiyatlandırma politikasıyla sunulması, tedarik sürecinin hızlı gerçekleşmesi, üretimin istenilen miktarda ve zamanda teslim edilmesi, yerel pazarlarda hızlı bir dağıtım ağının içerisinde yer alınması, satıcıyla irtibatın her dönemde kolay gerçekleşmesi, Türkiye’yi rakiplerine göre avantajlı konuma taşıyor ve Türk ürünlerine olan ilginin üst düzeyde olmasını sağlıyor. 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da 32. kez yapılacak “Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye”, ülkemizde ve dünyada yükselen trend olan abiye giyim konusunda uzmanlaşmış Pamina, Ilgaz Kids, Mialora, Beggi Kids, Nina Matilda, B-95 Group, Micro Bebe, Lindissima, Babooni-Altın Çocuk, Milo Tekstil , Porça gibi 40’ı aşkın Türk firmayı ağırlamaya hazırlanıyor.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Hedefimiz sadece kendi ülkemiz çocuklarının değil, Dünya çocuklarının da gardıroplarındaki en özel giysinin üreticisi olmak… 32. Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye katılımcısı Pamina Kids’in genel müdürü Ebru Özcan Şenol, “Türkiye’de başlayan hazır giyim yolculuğumuz kısa sürede ülkemiz sınırlarını aştı. Pamina dünyanın birçok ülkesinde önemli bir marka haline geldi. Ağırlıklı olarak satış yaptığımız ülkeleri, Kuveyt, Dubai, Filistin, İsrail, Irak, İran, Lübnan, Umman, Libya, Cezayir, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan olarak adlandırabiliriz. Çocuklarının özel günlerde şık ve zarif olmasını isteyen ebeveyn sayısı arttıkça firmalara yöneltilen istekler de arttı. Son yıllarda abiye üreticilerinin de sayısı buna bağlı olarak artış gösterdi. Bir önemli faktör de Suriyeli üreticilerin

Türkiye’de üretim yapmaya başlaması ve bu üreticilerin Arap ülkelerinden gelen müşterileri ve onların abiye kıyafet talepleri” dedi. İç ve dış pazarlarda tercih edilen ürünlerin farklılıklar gösterdiğini, hatta ülkeden ülkeye bile fark ettiğini belirten Özcan, “Örneğin kimi ülkeler daha aksesuar detaylı giysiler talep ederken, kimi ülkeler ise daha sade, yalın giysiler tercih ediyorlar. Renklere dair istekler de ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor; ama çocuk abiyesinde krem renginin tahtını hiçbir renk sallayamaz. Kremden sonra ikinci sırayı ise pudra alır. Zaman zaman lacivert, mint, yavruağzı, sarı tonlarına da yer veririz. Bu senenin yükselen trendi olarak gök mavisi /gold uyumunu söyleyebiliriz. Çocuk abiyesinde doğal ve yumuşak tonlu aksesuarlar her zaman kabul görür. Danteller, gipürler, seyrek dokulu, ağ görünümlü kumaşlar ve elbette uçuş uçuş tüller abiye elbiselerimizin vazgeçilmezi” dedi.

Sosyal medya paylaşımları abiyeye olan ilgiyi arttırıyor 6 aylık bebekten 15 yaş aralığına kadar kız ve erkek çocuklar için abiye giyim ve çocuk takım elbise üreten ve sektörde 40 yılı aşkın tecrübesi bulunan CBME Türkiye katılımcısı Ilgaz Kids’in Genel müdürü Nurgül Çakıroğlu, “Chaton D’or markamız ile kız çocuklar için abiye elbise, çocuk gelinliği, erkek çocuklar için de takım elbise koleksiyonları hazırlıyoruz. Ürünlerimiz hem iç hem de dış piyasada büyük ilgi görüyor. Yurt dışında İtalya, Fransa, Portekiz, İngiltere, Yunanistan, Dubai, diğer Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler en önemli alıcılarımız. Kültür farklılıkları ve iklimsel özellikler ürün tercihlerinde etkili oluyor. Örneğin, İngilizler koyu lacivert ve saks mavi renklerini, Ortadoğu ülkeleri ise daha canlı renkleri tercih ediyor. Sıcak iklimli bölgelerde daha ince ve keten kumaşlar öne çıkarken, İtalyanlar ise kendi tarzlarına uygun slimfit kıyafetleri tercih ediyor” dedi. Abiye ürünlerin son 10 yılda iç piyasada da yükselişe geçtiğini ifade eden Çakıroğlu, mezuniyet törenleri, annelerin doğum günü, kına, mevlüt gibi özel günlerde çocuklarını


farklı konseptlerde giydirmek istemesi ve bu etkinlikleri sosyal medya üzerinden paylaşmalarının abiye giyimin yükselişe geçen bir pazar olmasında etkili olduğuna dikkat çekti.

Türk abiye ürünleri, tasarım niteliği ve üretim kaliteleri ile yurtdışı alıcılarını cezbediyor…

Anne, bebek ve çocuğa dair her şey, 11-14 Ocak 2017 tarihleri arasında CBME Türkiye de… “Abiye giyim konusunda 40’ı aşkın firmanın

İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da yapılacak CBME Türkiye’ye katılıyor olması bebek-çocuk tekstilinde Türkiye’nin dünya pazarlarındaki geleceğine dair bizlere daha çok umut veriyor” diyen UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, “CBME Türkiye’de özellikle “bebek ve çocuk abiyesi” firmalarının yeni sezonun en güncel renkleri ve kreasyonları, klasik ve günlük kullanıma uygun kaliteli tasarımlarını sergileyeceği renkli şovlara tanık olacağız. Ancak elbette ki katılımcı profilimiz abiye giyimle sınırlı değil. Bebek ve çocuk hazır giyimi, aksesuar, mobilya, ev tekstili ve bebek arabası, puset, biberon gibi araç gereç gruplarına dair

her şey fuarımızda yer alıyor. 2017 yılında CBME Türkiye’ye 350’den fazla firma ve 750’den fazla marka ile 100 farklı ülkeden 16 bin ulusal ve uluslararası ziyaretçinin katılımını hedefledik. Amacımız her zaman olduğu gibi sektöre ihtiyacı olan yeni pazarların ve işbirliklerinin kapılarını sonuna kadar açmak. Fuarımız, katılımcı ve ziyaretçilerine Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki birçok potansiyel müşteriye ulaşma fırsatı sunuyor.” dedi.

169

Türkiye’de aileler 2 yaşına kadar bebekleri için ayda 60$, yılda ortalama 700-800$ harcıyor… Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke ve her yıl ortalama 1 milyon 250 bin bebek, dünyaya geliyor. 0-3 yaş arası bebek ve küçük çocuk sayısının 4,7 milyon, 0-5 yaş arası çocuk sayısının da 7 milyon olması Türkiye’yi yeni pazarlar arayan ulusal ve uluslararası firmaların ilgi odağı konumuna taşıyor. Nüfus artış oranı ile dünyada ikinci sırada yer alan ülkemizde, bebek ve çocuk ürünleri pazarının 2012-2017 yılları arasında yaklaşık %12 yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) ile büyüyeceği tahmin ediliyor. Türkiye’de aileler 2 yaşına kadar bebekleri için ayda 60$, yılda ortalama 700-800$ harcıyorlar. Bu harcama, ekonomik refahın artması ve ebeveynlerin bilinç düzeyinin artması ile giderek yükseliyor. Ama buna rağmen Türkiye’de bebek başına yapılan tüketim, halen dünya ortalamasının altında kalıyor. Bebek ve çocuk sektörü, Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırıyor. Pazarın hepsini kapsayan resmi veriler ve raporlar bulunmasa da bebek ve çocuklara ayrılan pazarın büyüklüğünün bugün 6 milyar TL’yi geçtiği tahmin ediliyor.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Ürünlerinin yüzde yüzünü yurtdışına ihraç ettiklerini ifade eden CBME Türkiye katılımcısı Mialora Couture’ın genel müdürü Emel Ebru Avcı Özdemir, “Yurtdışı alıcıları verdikleri paranın karşılığını almak istiyorlar. Bizi tercih etmelerinin birinci nedeni koleksiyonlarımızın tasarım yönünden üstünlüğü ve üretimdeki kalitemiz. İhracatımızın büyük çoğunluğunu Rusya Federasyonu, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlere yapıyoruz. Avrupa’da temaslarımızda ise İtalya, İngiltere, Almanya müşterileri yer alıyor. Bu alandaki en önemli rakiplerimiz Brezilya, İspanya ve İtalya” dedi. Çocuk Abiyesindeki trendlere de değinen Özdemir, “Tüm kültürlerde özel günler çok önemli. Örneğin bayramların adı ve tarihleri değişiyor ama annelerin çocuklarını şık ve özel konseptte giydirme arzuları birbirine çok benziyor. Ülkemizde de de son dönemde özel günlere dair kültür çeşitlenerek gelişiyor. Örneğin yurtdışında yaygın olarak yapılan baby shower etkinlikleri artık ülkemizde de var. Doğum günleri, bayramlar, düğünler, okul partileri hepsi için özel konseptler ve ürünler var. Annelerin sosyal medya paylaşımlarının bu kültürün gelişmesinde etkili olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim” dedi.


HABER

“Trump’ın ticaret politikaları küresel resesyona yol açabilir”

170

Trump’s trade policies may cause global recession, economists say

ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump’ın korumacı ticaret politikalarının, sadece Amerikan ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de resesyona sürükleyebileceği öngörülüyor. Trump’ın başkanlık seçimlerinden zaferle ayrılmasının ardından en çok merak edilen konu, yeni yönetimin radikal seçim taahhütlerini hayata geçirip geçiremeyeceği oldu. Seçim kampanyasında Meksika sınırına duvar örülmesi, ülkedeki Müslümanlar için veri bankası oluşturulması ve ticaret anlaşmalarının feshedilmesi gibi alışılmadık vaatlerde bulunan Trump, yaptığı son açıklamalarla bu planlarında hala kararlı olduğunu gösterdi. Birçok ekonomist, finans kuruluşu ve uluslararası şirket, yeni başkanın önerdiği ticaret politikalarının ülkede resesyona yol açacağı uyarısında bulunuyor. Ayrıca, diğer ülkelerin bu politikalara misilleme yapmasının küresel bir ticaret savaşını tetikleyebileceği ifade ediliyor.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Trump’ın önünde yasal olarak engel yok Donald Trump, seçim kampanyası döneminde, yürürlükte olan ve müzakere edilen tüm anlaşmaları ya yeniden müzakere edeceğini ya da tamamen feshedeceğini defalarca taahhüt etmişti. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA), Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) için bir nevi “ölüm fermanı” anlamına gelen bu vaat, Trump’ın ticaret alanındaki tek planı değil. Yeni başkan ayrıca, Çin ve Meksika’dan ithal edilen mallara sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 35 tarife uygulamayı planlıyor. ABD anayasası, başkana ticaret anlaşmaları ve bariyerlerini, kongrenin tasdiki gerekmeden

After Donald Trump’s triumphant victory in the U.S. presidential election, the most talked about issue has been whether the new administration will revive the radical candidate’s promises. Having made unusual promises such as the construction of a wall around the Mexican border, the establishment of a database for Muslims in the country, and the abolition of trade agreements during his presidential campaign, Trump has showed in recent statements that he is still determined to fulfill these plans. Many economists, financial institutions and international companies are warning that the trade policies proposed by the new president will lead to a recession in the country, also stressing that other countries’ retaliation against these policies can trigger a global trade war. During the election campaign, Donald Trump has repeatedly pledged that he will either renegotiate or completely annul all agreements in force and in negotiations. This promise, which means a kind of “death sentence” for the North American Free Trade Agreement (NAFTA), the Trans-Pacific Partnership (TPP) and the Transatlantic Trade and Investment Partnership (TTIP), is not Trump’s only plan in the field of trade. The new president also plans to apply tariffs of 45 percent and 35 percent, respectively, to the commodities imported from China and Mexico. Since the U.S. constitution authorizes the president to approve or annul trade agreements and barriers without needing the consent of Congress, there is no legal obstacle


Resesyona neden olabilir Moody’s Analytics ve Goldman Sachs gibi önde gelen finans kuruluşları, Trump’ın ticaret politikalarının ekonomik büyümeyi zayıflatacağı öngörüsünde bulunurken, HSBC ekonomistleri de ülkede stagflasyon (resesyona yüksek enflasyonun eşlik etmesi) yaşanabileceğini düşünüyor. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nün (PIIE) araştırmasına göre, Trump’ın ticaret politikaları en az 4 milyon Amerikalının işini kaybetmesine yol açabilir.

”Çin, misilleme yapacağı uyarısında bulunuyor” PIIE’nin raporunu hazırlayanlardan PIIE Kıdemli Uzmanı Marcus Noland, AA muhabirinin yaptığı açıklamada, Trump’ın korumacı politikalarının bir ticaret savaşına yol açabileceğini söyledi. Barack Obama’nın 2009 yılında Çin’den ithal edilen araba lastiklerine ek gümrük vergisi uygulanmasına yönelik kararına atıfta bulunan Noland, “Çin, buna ABD’nin tavuk ve otomotiv parçaları ihracatına damping soruşturması açarak yanıt verdi. Eğer Trump, Çin’e yönelik taahhütlerini hayata geçirirse, aynı şeyi iPhone’lar, Boeing uçakları, soya fasulyesi ve mısır gibi ürünler için yapabilirler, hatta ABD’ye giden Çinli öğrencilere ‘gitme’ diyebilirler.” şeklinde konuştu. Noland, Çin hükümetine yakın haber ajanslarının Trump’ı eleştiren makaleler yayınladıklarına dikkati çekerek, “Çin, Trump’a korumacı bariyerler getirmesi durumunda misilleme yapacağı uyarısında bulunuyor.” dedi. Meksika hükümetinin de ABD’nin potansiyel ticaret bariyerlerine nasıl karşılık verilebileceğine dair çalışmalar yaptığını ifade eden Noland, bunların Çin’in misillemeleri kadar etkili olmayacağını ancak Trump’ın yasa dışı göçmenlik konusundaki politikalarını baltalayacağını savundu. Noland, “Meksika’ya ek ticaret bariyerleri uygulanması kendi kendini başarısız kılacak bir politika... Eğer ABD, Meksika’ya büyük gümrük vergisi getirip Meksika ekonomisini durgunluğa sürüklerse daha fazla Meksikalının ABD’ye göçmesi kaçınılmaz olur.” ifadelerini kullandı.

“Küresel resesyon yaşanabilir” Marcus Noland, Trump yönetiminin tüm risklere karşın korumacı ticaret politikalarına başvurabileceğini belirterek, şunları kaydetti: “Trump, vergileri düşürmek ve harcamaları artırmak istiyor. Eğer bunları yaparsa bütçe açığı artar. Ekonomide mali genişlemenin sonucunda kısa vadede yaşanan büyüme, faiz oranları ve doları yukarı çeker. Dolardaki yükseliş ticaret açığının da artmasına neden olur. İşte o zaman, Trump yönetimi büyüyen ticaret açığıyla mücadele etmek için korumacı politikalara başvurabilir. Reagan döneminde bu sorunun aynısını yaşadık.” Korumacı politikalar sonucu dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında ticaret savaşı başlamasının küresel ekonomiye de büyük zarar vereceğini savunan Noland, “Benim dünya ekonomisi için endişem, Trump’ın korumacı ticaret politikalarını, mali genişleme etkisini gösterdiği zaman artacak ticaret açığıyla mücadele için 2018 ya da 2019 yıllarında uygulamaya koyması. Bu, ABD ve Meksika ekonomilerinde resesyona neden olur, Çin ekonomisini yavaşlatır. Diğer ülkeler de korumacı politikalara başvurursa nihayetinde küresel resesyon yaşanabilir.” şeklinde konuştu.

”Euro Bölgesi ve Avrupa Birliği’nin ayrılması gündeme gelirse...” Moody’s Analytics Başekonomisti Mark Zandi de “Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği ticaret politikalarını hayata geçirmesi global bir ticaret savaşı başlatır, küresel ticareti düşürür ve büyümeye zarar verir.” ifadesini kullandı. Zandi, Trump’ın zaferinin yükselen milliyetçiliğin ve popülizmin bir başka örneği olduğunu belirterek, “Eğer bu siyasi görüşteki liderler, gelecek yıl Avrupa’da hükümete gelirse, o zaman Euro Bölgesi ve Avrupa Birliği’nin ayrılması gündeme gelirse, dünya ekonomisi muhtemelen finansal krize ve resesyona sürüklenir.” diye konuştu.

in front of Trump to actualize his radical plans on his first day in office. As a matter of fact, Trump announced earlier this week that he will withdraw from the TPP as soon as he takes office. While leading financial institutions such as Moody’s Analytics and Goldman Sachs anticipate that Trump’s trade policies will weaken economic growth, HSBC economists also believe that the country may experience stagflation (a recession accompanied by high inflation). According to a study conducted by Peterson’s Institute of International Economics (PIIE), Trump’s trade policies could cause at least 4 million Americans to lose their jobs.

China warns about retaliation Speaking to Anadolu Agency, PIIE Senior Specialist Marcus Noland, who participated in the preparation of the PIIE’s report, said Trump’s conservative policies could lead to a trade war. Addressing Barack Obama’s decision to implement additional customs duty on car tires imported from China in 2009, Noland said China responded to this by opening a dumping investigation into the U.S. exports of chicken and automotive parts, stressing that China can do the same thing for products such as iPhones, Boeing planes, soya beans and corn, and even say “do not go” to Chinese students who want to go to the United States if Trump fulfills his pledges about China. Pointing out news agencies close to the Chinese government had published articles criticizing Trump, Nolan said China is warning that they will retaliate if Trump brings protective barriers. Noland suggested that the Mexican government is also working on how to respond to potential trade barriers of the U.S., arguing they will not be as effective as China’s missiles but can undermine Trump’s policies on illegal immigration. According to Noland, the application of additional trade barriers to Mexico is a policy that will fail and if the U.S. applies massive customs duties to Mexico by dragging the Mexican economy into a recession, then it is inevitable that more Mexicans will migrate to the U.S.

171

’Global recession may occur’ Highlighting that the Trump administration can apply conservative trade policies against all risks, Marcus Noland noted that Trump wants to lower taxes and increase spending, adding that this situation increases budget deficit, and the growth experienced in the economy in the short run as a result of fiscal expansion pulls up interest rates and the dollar, leading to an increase in trade deficit. “Then, the Trump administration can turn to conservative policies to fight with the growing trade deficit. The same problem occurred during Regan’s period,” Noland said. Arguing that the beginning of a trade war between the two largest economies of the world will cause massive damage to the global economy, Noland said he was mainly concerned about the possibility that Trump will put the conservative trade policies into practice in 2018 or 2019 in order to fight the growing trade deficit which will increase when fiscal expansion shows its effect. “This will lead to a recession in the U.S. and Mexican economies and a slowdown in the Chinese economy,” Noland said, pointing out that if other countries also turn to conservative policies, then a global recession may occur in the end. Mark Zandi, Chief Economist at Moody’s Anayltics, said realization of the trade policies that Trump pledged during the election campaign will start a global trade war, reduce global trade and damage growth. Stressing that Trump’s triumph is another example of rising nationalism and populism, Zandi said if the leaders with this political view come to power in Europe next year and the separation of eurozone and the European Union comes to the fore, then the world economy is likely to be dragged into financial crisis and recession.

OCAK / ŞUBAT / 2017

onaylama veya iptal etme yetkisi tanıdığı için Trump’ın söz konusu radikal planlarını göreve geldiği gün hayata geçirmesinin önünde yasal bir engel yok. Nitekim, Trump hafta başında yayınladığı videoda, göreve ilk geldiği gün TPP’den çekileceğini duyurdu.


SEKTÖR 172 Approximately 30% of the Turkish population consists of children between the ages of 0-17 as from the end of 2012. This rate is 19% in Europe. The distribution of the young population including 23 million children is as follows Age Group Population % 0-4 Age 6,279 million 27.3 % 5-9 Age 6,233 million 27,1 % 10-14 Age 6,578 million 28,6 % 15-17 Age 3,887 million 16,9 % Total 22,977 million 100 %

OCAK / ŞUBAT / 2017

Does the baby products sector grow in Turkey?

When the Birth Rate is compared with the European countries, it can be seen that Turkey is approximately at the double level Birth rate / country (According to the statistics of 1000 individual) Birth Rate / Turkey 18.9 Birth Rate / Average of 15 European Countries 10.0 Birth Rate / Average of 25 European Countries 10.5 Birth Rate / France 12.6 Birth Rate / England 11.9 Birth Rate / Italy 9.9 Birth Rate / Germany 8.4 In Turkey, approximately 1 million 250 thousand babies are born; this number corresponds to 160 babies in average per hour. The number of families having at least one child is 54, 2% of the total number of families. According to the studies carried out, parents spend 60$ - 70$ per month and 720$ - 840$ per year for each of their babies up to the age of 2. The increase in the level of consciousness as well as the desire to foster the children in a healthy way push the families to search for new products and services. On the other hand, high potential of expenditure amounts per baby which is below the world average in all sorts of fields attracts

domestic and foreign companies to the market. Expanding 3-5 times more when compared with other industries, the baby-kid market increases its share in Turkish economy day by day.

Food Market for Babies and Kids The number of 0-3 years old babies and kids in Turkey is approximately 4,7 million. Such high rate of 0-3 year’s old babies and kids turns Turkey into a quite attractive country for certain when compared to many European countries. There are two significant basis for the expectations of growth; less number of the families consuming infant food and limited consumption per baby. The consumption rate of baby food in Turkey is 9,5 kg whereas the world average is 160 kg. In the West Europe, on the other hand, only 20% of the babies between the ages of 0-3 use feeding bottle food. This means that only 1 million babies out of 4 million use feeding bottle food. The growth of the baby nutrition sector will maintain and gain speed as the awareness of families are raised thanks to the emphasis of the necessity indicating in various media that the food to be given to babies should be different from the ones consumed by adults in terms of ingredients and quality. The penetration rate of baby food categories into the houses is only 25%. In general, the families preferring to use baby foods consist a significant part of this sector depending on the frequency of usage. The best example is the category of feeding bottle food and jar formulas. 65% of the baby milk consumption is performed by 13% of the population whereas the majority


Baby and Kids Wear Industry Turkey is the 7th of the world and 2nd of Europe in terms of garments. Ranking as the 5th of the world in the production of cotton which is the most preferred raw material in Baby and Kid garments, Turkey also plays an important role in organic cotton production thanks to the usage of the latest technology at high quality standards, adapting creative designs as well as the knowledge backgrounds and capabilities of employees. In addition, Turkey is able to meet the requests of customers rapidly thanks to the flexible production opportunities. The majority of the manufacturers are located in Bursa, Istanbul, Denizli and Izmir; 80% of the production of baby and kid’s wear takes place in Bursa. The country receiving the

greatest export in 2012 is Germany with the share of 20%. England, Spain, France, Italy, Holland, Belgium, Russia, Sweden and Denmark respectively follow Germany on this regard.

Turkey is one of the leading countries in terms of population growth rate Population Growth % on Annual Basis Expectations for the year of 2004-2020 India 1,3 Turkey 1,2 Ireland 1,2 Mexico 1,1 Brazil 1,1 World Average 1,1 Australia/The USA 0,9 Canada 0,8 China 0,6 Norway 0,5 Holland/France/Sweden/England 0,3 The industry of baby and kid’s wear is one of the areas which have the greatest share in the segment of baby and kid and expanding in the most rapid way. However, extensity of open market use inconveniences brandization.

Baby Care The magnitude of the diaper market in Turkey is calculated to be approximately 350-400 Million Euro. 84% of the families in Turkey prefer ready diapers. However, 4-5 diapers are consumed per day in Europe whereas the diapers of babies are replaced 3 times in Turkey. The average period of diaper use in Turkey is 27 months. This period is longer in Europe and the longest period of diaper use is in Japan. The number of diaper use for infants and kids is respectively 8 and 4 per day. This number is below the average of Europe. Auxiliary cleaning products of diapers in baby care constitute an important market as well. Wet wipe, which is one of the most necessary instruments of diapering, is dealt with in a separate category as the most sold product in the skin care of babies. Shampoos and hair creams follow the wet wipes as the most substantial category in skin care. Pharmacy channel is quire competitive in the market of care products in Turkey.

Baby Equipments The minor share of the baby market in terms of turnover is constituted by baby equipment from pushchair to feeding bottle and child car seats. Turkey is regarded as a substantial

market for baby equipment thanks to its developing economy and growing population. Furthermore, the pushchairs and child car seats which previously fall into luxurious goods in the perceptions of consumers are started to be considered as an important need due to the decreasing prices and increasing consumer awareness especially in 2000’s. The use of child car seats which becomes obligatory through new legislations within the frame of EU harmonization process is one of the most important products that have the potential of expanding within this group.

Toys Quite little budget is reserved for toys in Turkey. It is estimated that the expenditure spent for toys per child is 20-25 $ annually in our country. This figure is determined to be 300 $, 350 $ and 35$ respectively in the USA, Europe and world average. Expected growth for the toy market varies between 2 and 4; however, an increase at the rate of 20% is projected together with the increase of educated and young parents in Turkey. Market volume is considered to exceed 2 billion dollars as of 2015 due to the increase of the child population consisting of 18 million children concerning the toy sector in Turkey. 85% of the toy sector depends on export in Turkey. In parallel with the increase of export, toy market also makes progress significantly.

173

Furniture and Home Textile The economic growth of Furniture sector has reached $ 7 billion. The share of Children and Young products are %5. However, this rate rises gradually with the increase of the number of population and at the same time national income. 20% of this rate consists of baby furniture; this rate is equal to average 70 million of market share. A present perception related to being temporary of baby furniture in Turkey. Therefore, the families prefer to pass especially for babies between 0-2 years with baby furniture and they prefer children room for subsequent ages. For the families having baby for the first time and having a better economic situation is the situation slightly different. These families have “special baby rooms” prepared and shop from boutique companies, which make private production. It is explained that in baby furniture market, the private boutiques have 10% shares. Home textile products including sleep sets, bed lining and quilt cover sets create a major market in baby and children market. Turkey, which can make production of various products such as niche, organic or bamboo on issue of home textile, meets an important demand in the world on this subject. Our Country’s goal, which is third in export in the world, is to place first place for the coming years.

OCAK / ŞUBAT / 2017

of the consumption of jar formula ensured by only 9% of the population. Among all baby nutrition categories, feeding bottle food which is either liquid or powder has the greatest growth rate with the percentage of 28%. Major reasons of such a rapid growth can be summarized in the way that the use of cow’s milk in baby nutrition has gradually decreased as a result of all awareness raising studies and mothers maintain using follow-on milk for a longer period of time. The second highest growth has been observed in jar formulas having the growth rate of approximately 18%. This category is expected to show a significant increase in the future, as well. There are such jar formula options as fruit puree, vegetable puree, soup, chicken food, yoghurt and milk puddings. Indeed, the basic consumer benefit in this option featured with ease of use for certain is that the raw materials, namely vegetables and fruit, used in the production of such products are at the standards of baby nutrition. Besides the most commonly preferred baby food such as feeding bottle foods, cereal spoon foods and jar formulas, there are also traditional baby nutrition products in Turkey market; for example, baby biscuits. Whereas the biscuits constitute only a minor part in other countries, it is regarded as a traditional baby food in Turkey. Baby biscuits constitute approximately 50% of the total baby food market in Turkey.


FOCUS Bebek çocuk sektörünün kalbi, Bursa’nın yükselen değeri Vişne Caddesi’nde atıyor Bebek çocuk sektörü potansiyelini koruyan bir pazar olarak dikkat çekiyor. Türkiye’de artan doğum oranları ve genç nüfusun fazla olması gelecekte de sektörü cazip kılıyor. Ekonomik ve siyasal arenada yaşan sıkıntılı sürecin yansımaları yıl içerisinde hissedilse de, bebek çocuk sektörünün spesifik bir alan olması gelecek için umutlandırıyor. Türkiye tekstil noktasında dünya standartlarında üretim yapması ve kaliteyi buluşturmasıyla tüm okları üzerinde topluyor. Ülkemizde tasarım alanında da özgün ve kreatif ürünler hayata geçirilmeye başlandı. Bursa ise bu işin kalbi! Bebek çocuk sektörünün nabzını tutan şehirde, düzenlenen URGE projeleri ile uluslararası rekabeti geliştirmek ve ticareti canlandırmak hedefleniyor. Bu amaçla ikinci URGE için start verildi. Bursalıları heyecanlandıran bu proje, Vişne Caddesi’nin de tüm dünyada bir marka olmasını ve ihracatın gelişmesini sağlıyor.



FOCUS

Cremix Modalist/Genel Yönetici Nejla Arslan

Vişne Caddesi yurt dışındaki müşterilere kapısını açıyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

176

URGE projesi ile Vişne Caddesinde ticaret hareketleniyor

Cremix markası özellikle elbise tarzında 02-05, 05-08 ve 08-12 yaş arası ürün grupları ile dikkat çekiyor. Sezon içerisinde iki kere koleksiyon çıkaran markanın üretimi kendi bünyesinde yapılıyor. Yaz sezonunda marka bayram neden iyle iki koleksiyon piyasaya sunuyor. Cremix, bu yıl Bursa’daki Junioshow fuarına katılıyor. Bursa ile tekstil olarak kolay kolay yarışılamayacağını ifade eden Nejla Arslan, “Bursa’da çocuk giyimi çok iyi noktalara taşındı. Bursa ile tekstil olarak kimsenin yarışamayacağı

kanaatindeyim. Kumaş ve işçilik bazında kaliteyi ucuza üretiyoruz. Bu anlamda Bursa’da faaliyet göstermenin ayrıcalığını yaşıyoruz” dedi. Bursa’ya yabancı müşteri bazında ağırlıklı olarak Rusya’dan firmaların geldiğini ifade eden Arslan, iç piyasada ise İstanbul ve İzmir bölgesinden yoğun ziyaretçi geldiğini yurt dışı ayağında Rusya’nın önemli bir partner olduğunu belirtti. Ekonomik anlamda yaşanan sıkıntılara da değinen Nejla Arslan sektörde nakit sıkıntısı yaşandığını aktardı.

T.F. Tafyy Yönetim Kurulu Başkanı Talat Duman

Kuveyt, Irak ve Dubai gibi noktaların yer aldığını söyledi. Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nın BEKSİAD ile beraber yaptığı ve Ekonomi bakanının deste ğiyle Urge programının ikincisinde yer aldıklarını ifade eden Duman, “Devletin sağladığı destekler bu anlamda büyük önem taşıyor. Üreten, satış yapan ve ülkeye fayda sağlamak isteyen tüm firmaların projeleri devlet tarafından destekleniyor. URGE projesi de bu anlamda ihracatı ve ticareti geliştirmek adına hayata geçirildiği için dikkat çekiyor” dedi. Bursa’da özellikle bu bebek sektöründe ciddi bir potansiyelin olduğuna dikkat çeken Duman, “Yani Türkiye’nin % 70’ni üretiyor. Dünyanın hiçbir yerinde toplu bir alanda ve aynı sektörün kümelenmiş olarak bir arada üretim yaptığı, satış gerçekleştirdiği başka hiç bir yer yok. Vişne caddesinin hikayesi en fazla 10 yıla dayanırken, bebe sektörünün Bursa’da ki hikayesi 30 yıllık bir geçmişe sahiptir. İkinci jenerasyon artık bu işletmeleri ele aldı. Bu nedenle eskisi gibi değil, artık biraz daha profesyonelleşti. Ufukları ve vizyonları genişledi. Dünyadaki bu işi yapan insanlarla artık rekabet etme ve marka değerini yükseltme noktasında iyi atılımlar yapılmaya başladı. Markanın değer ölçüsünün ne olduğunu bilmek gerekiyor. Bunu değerli hale getirmek lazım” şeklinde konuştu.

Dokuz yaşa kadar hastane çıkışları ve abiye kıyafetler tasarlayan Tafyy Baby, zengin ürün gamı ile dikkat çekiyor. Ayakkabı çeşitleri, alt açma grupları, tulum olmak üzere yaklaşık 200 model ile ürün grubunu çeşitlendiren marka, yeni temalı ürün gruplarına yöneliyor. Bu noktada da kaliteden ödün vermeyen bir anlayış benimse yerek, mevcut kaliteyi korumayı hedefliyor. İhracatta ağırlıklı olarak Arap ülkeleri ile temasları olduğunu, ilaveten Amerika, İngiltere gibi Avrupa bölgesine de ürün gönderdiklerini belirten Talat Duman, Arap ülkeleri içerisinde Arabistan, Fas, Cezayir, Libya,


FOCUS Cantoy Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Emre Otman

Vişne Caddesi URGE ile gelişmeye devam ediyor

“Bursa, bebek ve çocuk giyimi üretiminde şehir olarak, dünya standartlarında ürün üreten ve dünyanın en yüksek adette üretim gerçekleştiren şehirlerinden bir tanesi ve bu son 25 yıldır çok daha dikkat çekici hale geldi” şeklinde konuşan Emre Otman, Vişne Caddesinin bu anlamda bir ün kazandığını ifade etti. Ur-Ge olarak yakın zamanda seminerler düzenlediklerini ve Afyon’da 3 günlük bir program gerçekleştirdiklerini kaydeden Emre Otman etkinlik detaylarını, “3 gün boyunca 30 tane üreticiyi ve esnafı bir araya getirdiğinizde oldukça verimli görüşmeler sağlanıyor. Biz bir caddede değil, aynı çizgide, aynı sözcüklerle,

aynı ticari ahlak ve kaidelerle ticaret yapmak gerektiğini, bunu yaparsak da buranın hem bize hem de memleketimize katkı sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde aktardı. İkinci Ur-Ge komisyonu olarak daha birkaç ay önce kurulmuş bir ekip olduklarını, herhangi bir ticari faaliyette bulunmadıklarını, satış pazarlamadan dünya piyasaları üzerindeki pazarlama tekniklerine kadar eğitimden geçtiklerini kaydeden Emre Otman, 2017 yılında yurtdışı fuarlara katılarak hatta özellikle birinci Ur-Ge’nin fuarlarına katılıp takip etmek gibi faaliyetler planladıklarından bahsetti.

: Yönetim Kurulu Üyesi – Gülşah Özbay

Tasarımdaki başarısı ile Vişne Caddesi dikkat çekiyor

Altı senedir hızlı bir büyüme kaydeden Cocoland, 2-5 yaş arası kız elbiseleriyle başladığı yolculuğa sonrasında erkek giyimi de dahil etti. Gigidoy adı altında üçüncü marka ile ürün gamını çeşitlendiriyor. Daha çok hazır giyim alanında faaliyette bulunacak markanın çıkış noktasını yeni, farklı ve özgün ürünler ortaya koyabilmek oluşturuyor. Cocoland piyasaya sunduğu sıra dışı ürüler ile dikkat çekiyor. Tasarım tarafında farklı çizgi sunduklarını, sektöre getirdikleri yenilik ile Avrupa’da bile talep oluşturabildiklerini ifade eden

Gülşah Özbay, farklı pazarlara ulaşmada bu özgünlüğü koruyarak daha fazla yenilik ortaya koyacaklarını belirtti. Cocoland markası olarak Arap ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Avrupa ve Amerika’ya ürün gönderdiklerini aktaran Özbay, Rusya ile yaşanan sıkıntılar nedeniyle diyolagların minimum seviyede olduğunu paylaştı. Özbay, tasarımda sadece Cocoland firması olarak değil, Bursa ve İstanbul şehirlerinin bu anlamda Avrupa ülkelerine göre şuanda çok daha başarılı olduğunu sözlerine ekledi. “Vişne caddesinin özellikle son iki senede çok büyük yol kat ettiğini gözlemliyoruz. Buradaki üreticilerin çoğu kaliteyi ucuza sunma mantığını kullanarak ve özellikle tasarıma ağırlık vererek kendilerini biraz ön plana çıkardı. Bu gibi olumlu gelişmeler sayesinde vişne caddesinin ilerleyen zamanlarda çok daha iyi yere geleceğini düşünüyorum. Bu hedef doğrultusunda büyük bir emek ve çaba sarf etmek gerekiyor. Fakat yurt dışında markalaşabilmek ve bir dünya markası ortaya koyabilmek özel olarak eğilinmesi gereken bir konudur. Avrupa’da mağaza açmak hedeflerimiz arasında yer alsa da bu uzun vadede gerçekleşebilecek bir hedef diyebiliriz” şeklinde konuşan Özbay, emek verilip, onun için enerji harcanırsa Vişne Caddesinden bir dünya markası çıkabileceğini söyledi.

OCAK / ŞUBAT / 2017

177


FOCUS

‘Vişne Caddesi’ her geçen gün gelişiyor Allegrose altı yıllık geçmişiyle, 1-3 yaş arası sadece kız elbise ve abiye ürün grubunda faaliyet gösteriyor. Üretimi kendine ait olan marka ürünlerini iç piyasa ile buluşturuyor.

Allegrose Mağaza Satış Sorumlusu Mehmet Solokoğulları

178

OCAK / ŞUBAT / 2017

Overdo Kids Firma Sahibi Ali Albayrak

Modaya Vişne Caddesi yön veriyor

Overdo Kids markası adı altında imalat yapan firma, 2000 yılında 0-12 yaş arası kot pantolon, kot salopet, jile, mont, etek ve dış giyim üzerine imalatla başlıyor. “Bazı ürünlerin Rusya, Kırgızistan, Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Özbekistan, Cezayir, Fas, Dubai, İran ve Irak gibi ülkelere direk satışını yapsak da genelde Laleli aracılığıyla satış gerçekleştiriyoruz” diyen Ali Albayrak ihracat faaliyetlerinden bahsetti. Bursa Junioshow fuarında 60 metrekarelik bir alan dördüncü hallde stantları olduğunu belirten Albayrak, 2017 yılı kreasyonunun burada

Müşteri portföyünün Arap ve Rus pazarlarına yönelik olduğunu ifade eden Mehmet Solokoğulları, yeni ürünlerini Bursa’da fuarında müşterilerine sunacaklarını belirtti. Vişne Caddesi’de faaliyet gösteren bir firma olarak buranın önemini sorduğumuz Solokoğulları, “Bursadaki bebek çocuk tekstili yapan firmalar olarak amacımız, Ocak ayında düzenlenecek fuarı daha etkili hale getirmektir. ‘Vişne Caddesi’ her geçen gün daha fazla gelişme gösteriyor. Eskiyen binalar yerini daha güzel ve yeni binalara bıraktı. Yabancı müşteriler her geçen gün bu bölgeye ilgisini arttırıyor. Özellikle Arap pazarından yoğun ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte yaşanan olumsuz olaylardan dolayı, Kuzey Irak, Libya, Lübnan ve Rusya yeni yeni hareketlenecektir. Gergin süreçte sektör olarak her ne kadar olumsuz etkilensek de şuanda Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkileri olumlu yönde ilerliyor” şeklinde yanıtladı. Kış sezonunun sonu gelmesiyle yazlık ürünlerin piyasa sunulduğunu ve Allegrose olarak yazlık ürünlere dair hazılıkların tamamlandığını aktaran Solokoğulları, piyasada bir belirsizlik olsa da yeni sezondan umutlu olduklarını sözlerine ekledi.

ziyaretçilerle buluşturacağını söyledi. Öte yandan ikinci URGE projesinde 38 kişiden biri olarak yer aldıklarını, geçtiğimiz günlerde proje kapsamında Afyon’da bir eğitim programının düzenlendiğini belirtti. URGE ile Junioshow fuarının ardından bu yıl içerisinde üç tane ülkede düzenlen fuara katılacaklarını da ekledi. URGE’nin güzel bir düşünce, güzel bir fikir olduğunu dile getiren Albayrak, “Bursa’da tanımadığımız birçok firma ile bu URGE projesi ile tanışma fırsatı yakalıyoruz. Firmalarla kendi aramızda istişare yapma fırsatı da yakalıyoruz. Müşterileri nasıl Bursa’ya çekebiliriz, onlara nasıl hizmet verebiliriz? Bunları kendi aramızda değerlendiriyoruz. Overdo markası olarak tek başımıza bir şey yapamasak da bu proje ile bir araya gelen firmaların dünyada ses getireceğine inanıyorum dedi. Bebek çocuk sektörü deyince dünyada akla Vişne Caddesi geliyor diyen Albayrak, “Eskiden İstanbul gelirdi ama artık bu algıyı kırdık. Bu anlamda Bursa sektör adına bir imaj oldu. Tasarım noktasında da yurt dışındaki çizgi yakalandı. Moda için İtalya değil, artık Vişne Caddesi’nin takip edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Ali Albayrak, Vişne caddesinin yıllık olarak %15-20 büyüme kaydettiğini, yurt dışından çok fazla müşteri ağırladıklarını ve ikinci URGE kapsamında Amerika ve İngiltere’ye gideceğini de sözlerine ekledi.


Vişne Caddesi İstanbul’un Lalelisi

Obella, 2001 yılında Vişne Caddesine ilk gelenler firmalardan biri olarak dikkat çekiyor. Bu caddeye ilk önce kumaş ve örme kumaş satışı olarak geldiklerini anlatan Zehra Karagöz, “Bir yıl sonra çocuk giyim imalatına başladık. Eskiden cadde çok kötü bir durumdaydı. Daha sonra bir sürü çocuk giyim firmaları bu caddeye gelince gelişerek güzel bir görünüme kavuştu. 2002 yılından beri markamıza kendi üretim binamızda 02

- 12 yaş çocuk giyim imalatı yapıyoruz. Bu sene yeni revizyona girdik ve yeni yüzümüzle yine çocuklarımızı giydirmeye devam edeceğiz” dedi. İhracat tarafından ürünler ağırlıklı olarak İstanbul’dan gittiğini belirten Karagöz, ürünlerini Cezayir, Libya, İran ve Irak ülkelerine Laleli aracılığıyla ulaştırdıklarını kaydetti. “Vişne Caddesi firmaların hepsinin bir bölgede toplanmasıyla önem kazandı. Eskiden herkes dağınık bir şekilde çocuk giyim imalatı yapıyordu. Şimdi ise firmaların hepsi bir arada oldu ve bu birlikten güç doğdu. Bursa’da ürünlerin kalitesi de oldukça yükseldi. Bursa kumaş kalitesinden dikim kalitesine kadar bir dünya markası oldu. Eskiden herkes daha az işçilikli, çok sürüm yapan mallar üzerinde çalışmalar yapıyordu. Şimdi ise A’dan Z’ye her şeyi yapar duruma geldik. Bu anlamda Vişne caddesi İstanbul’un Lalelisi gibi bir yere dönüştü” diyen Zehra Karagöz, Vişne caddesinin yaşadığı değişime dikkat çekti. “Müşteriler Bursa’ya geldiklerinde buradan memnun ayrılıyorlar” Karagöz Bursa Junioshow fuarından beklentilerinin de yüksek olduğunu belirtti.

FOCUS

Özgül Bebek, hem 0-12 yaş arası çocuk kıyafeti imalatı ile toptan satış yapıyor. Daha çok iç piyasa müşterileri ile çalıştıklarını bunun yanında Irak ve Rusya tarafı ile yoğun temasları olduğunu ifade eden Öznur Güleryüz, “Ülkede yaşanan sıkıntılar ve sezonun artık bitiyor olması nedeniyle daha sakin bir dönemdeyiz. Ocak ayında düzenlenecek olan Junioshow fuarını bekliyoruz. Yeni sezonun açılmasıyla ve fuarla sektör hareketlenecektir” şeklinde konuştu. Rusya ile problemlerin aşılmış olmasının sektör adına olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Güleryüz, “Öte yandan Türkiye’deki ekonomik belirsizlik ve doların

179

OCAK / ŞUBAT / 2017

Vişne Caddesi URGE projesi ile uluslararası bir misyon kazanıyor

yükselmesi ile alakalı sıkıntılar devam ediyor. O yüzden tam anlamıyla yine problemler aşıldı, Rusya ile çalışıyoruz diyemiyoruz. Çünkü alıcı fiyatlardan dolayı tedirgin, bu durumda ticari ilişkilere olumsuz yansıyor” sözlerini de ekledi. BEKSİAD ve BTSO’nun katkıları ve işbirliği ile başlanan URGE projesinde güzel işler yapıldığını söyleyen Güleryüz, bu proje kapsamında yurt dışı fuarlarına katılım sağladıkları ve bunun yanına hedef ülke pazarlarına iş temasları için geziler düzenlendiğine dikkat çekti. Ayrıca yapılan toplantılar ve seminerle sektörün bilgilendirildiğini de sözlerine ekledi. Özgül Bebe URGE projesine dahil olan firmalar arasında yer alıyor. Öznur Güleryüz bu anlamda ellerinden gelini yaparak, sektöre destek olduklarını belirtti. Fuarla alakalı şöyle söyleyebilirim bizim ilk katılımımız oldu geçen sene. İlk defa fuara katıldık güzel bir tecrübe oldu. Daha sonra yine Bursaya gelen alım heyetleri oldu. Bu alım heyetlerinde bizimde hizmet sunma mal sunma deneyimlerimiz oldu biz buralardan memnunuz tabikide. Şuanda yapılanma içerisinde olan URGE projesi ile gidilecek ilk yurt dışı fuarının Şubat ayında düzenlenecek olan Fas fuarı olduğunu paylaşan Güleryüz, “2. URGE’de olan firma olarak bizim için her şey yeni başlıyor. Zaman içerisinde eğitimlerimiz başlayacak. Firmaların hangi konuda zorluk çekip yetersiz kaldığı araştırılarak saptanıyor. Araştırma geliştirme alanında mı, ürün geliştirmede mi yoksa satışta mı yöntem belirlemede mi sıkıntılar var tek tek analiz ediliyor. Tüm bu etkenler baz alınarak firmaya yönelik çözümler bulunmaya çalışılıyor” diyerek projeye dair detayları aktardı.


FOCUS

Vişne Caddesi ticaret merkezine dönüştü

Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Çolak

URGE projesi kapsamında geçen yıl Afrika pazarına yönelik bir girişimleri olduğunu ifade eden Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Çolak, “BTSO’nun girişimiyle Güney Afrika ziyaretimiz oldu. Yine bu kapsamda geçen yıl bir Amerika ziyareti de gerçekleşti. Vişne Bebe olarak Amerika LasVegas’ta

gerçekleşen ABC fuarına da katılım gösterdik. Amerika yerleşim olarak uzak olmasına rağmen yeni ve büyük bir pazar olarak dikkat çekiyor. Burada bebek çocuk kıyafetlerine yönelik potansiyel var. Fuar çerçevesinde yapılan görüşmeleri ve talepleri değerlendiriyoruz” dedi. İsmail Çolak, Vişne Caddesinin artık bir ticaret merkezine dönüştüğünü, ileriye yönelik bu bölge için önemli çalışmalar yapılabileceğini kaydetti. Vişne caddesine yönelik Yıldırım Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarına dikkat çektiğini belirten İsmail Çolak, bu yatırımları Vişne Bebe olarak desteklediklerini de sözlerine ekledi. BTSO ve Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlen URGE projelerinin yakın gelecekte verimli sonuçlarına şahit olunacağını belirten İsmail Çolak, “Bursa Türkiye’de özellikle çocuk bebe kıyafetleri alanında öne çıkan bir şehirdir. Rusya ile ilişkilerin düzelmesinin ardından Rus müşteriler buraya gelmeye başladı” diyerek uluslararası alanda da Vişne Caddesi’nin etkin bir misyon üstlendiğini söyleyerek sözlerine son verdi.

180

OCAK / ŞUBAT / 2017

Minice Firma Satış Sorumlusu Sedat Akkaya

Bebek tekstilinin kalbi Bursa ‘Vişne Caddesi’nde atıyor

Bursa vişne caddesi, tekstil sektöründe popülerliğini artırıyor. Bu bölgeye yurt dışından yoğun talep olduğuna dikkat çeken Sedat Akkaya, Minice markası olarak ağırlıklı müşteri portföyünün yabancı firmalardan oluştuğunu belirtti. Merkezi Bursa olan bir üretim tesisleri olduğunu aktaran Akkaya, bu yıl İstanbul’daki Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarına katılacaklarını söyledi. Bebek çocuk sektörü için Rusya’nın önemli bir pazar olduğuna değinen Akkaya, “Uzun zamandan beri bu pazardan yararlanamıyoruz. Gözlemlediğimiz kadarıyla işler değişiyor. Rusya ile ilişkilerde iyileşmeler oluyor. İnşallah Ruslar’ın pazara gelmesiyle satışlar ciddi bir ivme yakalayacaktır. Rus pazarını kaybetmek istemeyiz” dedi.

“Öte yandan, doların yükselmesinden ve ülkede yaşanan siyasi sıkıntılardan dolayı sektörümüz yaklaşık bir buçuk iki aydan beri büyük bir düşüş yaşadı. Müşteri yok, insanların elinde satılmayı bekleyen ürünler var. Müşterinin yetersizliğinden dolayı ucuz satmaya çalışılıyor. Bu anlamda piyasada ciddi bir sıkıntı var” diyen Sedat Akkaya sektörün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Vişne caddesinin önemli bir lokasyon olmasının altında üreticisinde, kumaşçısına hatta tüm aksesuar ve malzemesine kadar en iyi firmaların bir çatı altında toplanması olduğunu belirten Akkaya, her şeyin firmaların elinin altında olmasının büyük kolaylık sağladığını bu dinamiklerin İstanbul’da daha dağınık yer aldığını kaydetti.


Fiyat politikası ile cazibesini koruyan Vişne Caddesi yükseliyor

Bebemania Firma Yetkilisi Yasin Birol

Üretim faaliyetinde bulunan Bebemania, Ar-Ge, kesimhane, kendi bünyelerindeki nakış grubuyla ürünlerini oluşturuyor. Bebemania, 0-2 yaş ağırlıklı olarak 1-18 ay bebek grubundaki ürünleri ile geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Ürünlerin %85’i yurtdışına ihraç ettiklerini ifade eden Yasin Birol, iç piyasa da ise ürünlerin %15-%20’sini müşteriler ile buluşturduklarını belirtti. “Türkiye’nin en kaliteli ve en hızlı üretim noktası Vişne Caddesi… Ülkemizin çeşitli yerlerinde üretim var ama Bursa kalitesinde veya Bursa’nın verdiği

FOCUS

hızda ve çeşitli model kaliteye sahip ürünler yok” diyen Birol, “Vişne Caddesi son 4-5 senede önem kazandı” ifadesinde bulundu. Yurt dışı pazarlarının artık Bursa’da Vişne Caddesi gibi bir gerçeğin olduğunu fark ettiğini ve bu nedenle yurt dışı satışlarının eskiden İstanbul ve İzmir üzerinden yapılırken şimdiler de Vişne Caddesi’nden direk yapılmasına dikkat çeken Birol, bunda fiyat politikası açısından buranın daha cazip olmasının etkilediğini söyledi. Bebek çocuk sektörünün %85’inin Vişne Caddesine taşındığını da ifade eden Birol, “Müşteriler Bursa’ya geldiklerinde geniş ürün yelpazesi ile karşılaşıyorlar. İmalat ve satış bakımından, kumaş üretiminden ipliğe kadar her şeyin üretimi Bursa’da yapılıyor. Vişne Caddesinde ortalama resmi kayıtlı 2000 tane firma var” şeklinde konuştu. BTSO’nun katkılarıyla Ur-Ge projesi ile fuarlara iştirak edildiğini ve Bebemania olarak ikinci Ur-Ge projesine dahil olduklarından bahseden Yasin Birol, “Bu proje kapsamında gittiğimiz yurt dışı gezilerinde oradaki müşteri profillerini görebildik. Buradaki müşterilerle tanışma fırsatı yakaladık. Daha da önemlisi Bursa’yı müşterilere anlatabildik. Ürünlerin gerçekte Bursa’da üretildiğini, Bursa kanalıyla geldiğini gösterdik. Ürünleri ilk elden daha avantajlı alabileceklerini anlattık. URGE ihracatı destekleyen bir proje oldu. Proje sonrasında müşteri portföyümüzde artış yaşandı” diyerek böyle bir projede bizi buluşturduğu için BTSO’ya teşekkürlerini sundu.

181

Sektörü tek bir noktada toplaması Vişne Caddesi’nin en büyük farkı!

Kuruluş yılı 2009 olan Çiçek Bebe o tarihten beri sektörde faaliyetlerini sürdürüyor. Dünyanın dört bir tarafında önemli iş ortakları olduğunu belirten Murat Yıldız, “Bu temaslarımız İstanbul bağlantılı da olabiliyor, direk müşteri kanalıyla da gerçekleşebiliyor. İhracat yaptığımız ürünler ağırlıkta 0-12 yaş grubuna hitap eden hazır giyim ürünlerinden oluşmaktadır” diyerek 600 metre karelik bir binada toptan alanında çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Bünyelerinde çalıştıkları yaklaşık 150 kadar firma olduğunu, belli sezonlarda bu sayıda artışlarında olduğunu ifade etti. Bebek çocuk sektörünün Bursa’da bir bütün

olarak hareket ettiğini, tüm firmaların bir bölgede toplandığını anlatan Yıldız, “İstanbul’da ise daha farklı bir yapılanma var. Sektörün yoğun olduğu Laleli, Yeşil Direk ve Zeytinburnu gibi ilçeler İstanbul’da lokasyon olarak birbirinden farklı noktalarda yer alıyor. Bu da sektörün bölünmesine neden oluyor. Bursa’da ise daha farklı bir yerleşim var. Öte yandan İstanbul büyük bir metropol olduğundan dolayı ulaşım sorunu da firmaları zorluyor. Vişne Caddesi’nde ise yaklaşık 1,5 km mesafede imalatçı, toptancı, tedarikçi ve kumaşçı da aynı alanda faaliyet gösteriyor. Bursa’yı ön plana çıkaran en önemli özelliklerden biri budur” şeklinde konuştu.

OCAK / ŞUBAT / 2017

Çiçek Bebe Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yıldız


FUAR

Sektörün gücü ve kalitesi, Junioshow’da!

182

Kuruluşumuz Tüyap Bursa Fuarcılık Anonim Şirketi ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda, Bebe Çocuk Konfeksiyon Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BEKSİAD) işbirliğinde, Ekonomi Bakanlığı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin değerli destekleri alınarak hazırlanan JUNIOSHOW Bursa Bebe, Çocuk Hazır Giyim & Çocuk İhtiyaçları Fuarı, 10 – 14 Ocak 2017 tarihleri arasında Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecektir.

Ersözlü ‘’Bebe Çocuk Konfeksiyonu Sektörüne değer katacak fuarın hazırlıkları tamamlandı’’ Fuar ile ilgili önemli açıklamalara yer veren Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü ‘’Geçtiğimiz yıl 150’nin üzerinde üreticinin 20 bin m2’lik alanda binlerce modelini sergilediği Juniohow Fuarı, bu yıl 200’e yakın yerli üreticinin katılımı ile 5 ayrı salonda 30 bin m2’lik platformda hazırlanmaktadır. 0 - 12 yaş arası bebe ve çocuk hazır giyim sektörünü “ilkbahar-yaz konsepti” ile Bursa’da buluşturmaya hazırlanan JUNIOSHOW, Bursalı üreticilerinin belirlediği tekstil modasını ve son trendleri sektör profesyonelleri ile buluşturmaya hazırlanıyor’’ dedi.

Junioshow, Sektörün Gücünü Uluslararası Platforma Taşıyor

OCAK / ŞUBAT / 2017

İlhan Ersözlü, “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, T.C. Ekonomi Bakanlığı URGE projesi kapsamında Bursalı firmalar, yurt dışındaki etkili sektörel fuarlara katılım sağlayarak kendilerini dünyaya tanıtma fırsatı bulurken, Junio Show Fuarı da uluslararası platformda tanıtılıyor. Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar geniş bir coğrafyada yapılan tanıtımlar vesilesiyle organize edilen alım heyetleri fuara davet edildi. Fuarda oluşturulacak iş bağlantılarının, sektörün üretimine, rekabetine ve ihracatına büyük katkı sağlaması bekleniyor’’ diye konuştu.

Etkinliklerle Renklenecek JUNIOSHOW Klasik Bir Fuardan Fazlasını Sunuyor

İlhan ERSÖZLÜ Genel Müdür TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş.

Bebek ve çocuk sektörünü buluşturacak, Genç Tasarımcılar Yarışması, Trend Alanı ve Junio Defile etkinlikleri ile hareketlenecek Junioshow, tüm bu etkinlikler ile klasik bir fuar konseptinden daha fazlasını sunuyor.

“Barışı Hayal Et, Sevgiyi Düşle” Genç yeteneklerin sektör ile buluşmasını hedefleyen, öncü yarışmalardan biri olan ‘Genç Tasarımcılar Yarışması’, BEBKA (Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı), BTSO (Bursa Ticaret ve Sanayi Odası) kurumlarınca düzenleniyor ve BEKSİAD (Bebe Çocuk Konfeksiyon Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği) ile Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. tarafından destekleniyor. Yarışma, bebek ve çocuk giyim sektörüne yenilikçi tasarımlar ve yepyeni yetenekler kazandırmak amacıyla genç tasarımcılar “Barışı Hayal Et, Sevgiyi Düşle” temalı yeni koleksiyonlar tasarladı. Kazanan yarışmacılara ödülleri Junioshow Fuar kapsamında takdim edilecek.

Trend Alanı: Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi, fuar alanı içinde yer alan Kuzey Fuaye’de yenilikçi trenlere uygun olarak Trend uzmanları tarafından özel olarak hazırlanan trend alanında, önümüzdeki yılların bebe-çocuk giyim, aksesuarlarının moda ve trend akımlarını fuar ziyaretçilerimiz yakından takip etme fırsatı bulacak. Sonbahar - Kış, İlkbahar Yaz temali 3 ayrı konseptte hazırlanacak olan trend alanında aşağıdaki konseptlere uygun ürünlerin sergilenmesi planlanıyor;

Sonbahar Kış • Modern Günlük • Zootopya • Kış Çay Partisi

İlkbahar Yaz •Tropikal Rahatlık •Yeni Denizci •Çöl Bahçeleri

Junio Defile: Fuar katılımcısı firmaların yeni koleksiyonları, bebe-çocuk hazır giyim sektöründeki trendler küçük mankenler tarafından ziyaretçilere sunulacak. Bebe, çocuk hazır giyim sektörünün son model trendlerinin sergileneceği defilenin, yurt içi ziyaretçiler kadar yurt dışından gelen misafirler tarafından da beğeni ile takip edilmesi bekleniyor.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.