Beauty Turkey Special Summer

Page 1












Group Chairman H. FERRUH IŞIK Publisher MEHMET SÖZTUTAN on behalf of Iletisim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.S. Assistant General Manager Ahmet KIZIL Responsible Editor Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr Editorial Consultants Münevver ÇAKIRTAŞ munevver.cakirtas@img.com.tr Eren AYDIN eren.aydin@img.com.tr Correspondent Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr Art Director İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr Graphic & Design Erdem MERMER erdem.mermer@img.com.tr Finance Manager Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr Subscription Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr Advertising Coordinator Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr Advertising Sales Yılmaz ÖZKAN Cuma KARAMAN Ahmet ERASLAN Head Office İhlas Plaza 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna/Istanbul Tel: +90 212 454 25 00 Fax: +90 212 454 25 98 Color Seperation Turkiye Gazetesi Color Seperation Service Printing IHLAS Gazetecilik A.S. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İstanbul Tel: +90 212 454 30 00

Bakarsan bağ

olur...

olur. Bakım her Bakmazsan dağ terim. Hiçbir li bir you. Keep şey için geçer natill keep w üzel olmaz. Sa p g o z y sı h g ım s ak r lo b u y o şe o in y ve And lid term good elin yüzü, bağ ” is a va çının sesi, güz azi, ma“Caring ing. Nothing is of a , arsa, tarla, ar ev , çe h e t ah ic b y r o güzel, ev for eve şey bak ım ile care. Th l, an orcer H d .. o e. n o ki g t gir ur. Bahçıwithou olursa çirk in ol a pretty nd, field, z sı f ım o ak e b c a f la iği mey velere singer, arden, home, eautiful vanın yetiştird i mey velere hard, g verything is b ağdak i yaban e so d , b ın E t . ak b o .. e n k, alımlı, machin care and may ri güzel, parla fruBi . e ın h ak t b d t a o eri şekilsiz, with go ithout it. Look the wild leyici olur, diğ es b ı, tl ta w d l n u bizim sekbeautif y a gardener a pe of moı, tatsız… İşte ac , lu rt ku b lo k önemli. its grew wing over or s bu yüzden ço r are üz e m n rü e tö d r o r f ga rinin hepsini fruits g fruits o nutritious... bak ım ürünle l e se h şi Ki T . s untain y, elerde satsalar , sweet, sadece eczan n, worm arming e h p c , a sımdır ve t h h s r is brig em ünkü tıp ik i kı y ou r Ç . h a er s w eğ r d ’s e t h a Th avi olmaktan The ot olmamak , ted eless… hey sell all of t ta s as a h t , h wers nt. If t arönce gelir. importa cts only at ph is r o yor, deniz t c u e e d h s t o r e p s di, güneş yakı el u e g r a z a c Ya c e l B a ir araya geve. person zlu, hele ik isi b y deser wo parts and tu e yu h t su , s of t bir yakın tamacie vücudun tam ustry is ore important ce d lin in l a is m medic gerek iyor. aling. healthy kibe alınması than he urlar, cilt bak ım keeping is b ten koruyucu n eş u ün s G e h sel mak yaj e, t e mixik leri, mevsim as com h et t h zm r d ko e n a m kat gerektirialty Sum meleri hep dik ater is s o necessitates ze w al a m e s emi , ning ün en canlı dön y and these tw ture of ter care of bod os- yor. Sektör la s ay rında mmuz/Ağusto are c Te a bet c an g in ol k in s k , s a runda kalm or protect e up products ek bir sayı çıkarmak zo n u S . k in sk e a yoğun bir ma asonal We had to issu Gelecek ay dah . e ık s d , s ic t re. of me ızda olmayı extra ca ition because gram ile karşın ro p d e e n oskova Ind r all oruz. Kiev ve M itional e e of the secto lıy n d la d p a is th im olacağız... active t e have already terCharm fuarlarında y r e v is sun, güth t. W a more En güzel günler sizin ol /Augus h it ly u w J r r e fo e ov rCmasın... d to com We will be Inte g zelliğiniz bozul planne . in h m rogra w. Wis active p iev and Mosco at most K ys f a harms o ost beautiful d all of you! r m you the utiful format fo bea

op... your sh

n

M

et m h e

S

ta öztu


26

etik oz m k e d yor k ler Er ke isi geliĹ&#x;i h a r r ce


ç a s ı l a y Bo

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

?


Ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen saç boyalarının alerjik etkilerini öğrenmek için öncelikle bir yama testi yaptırın. Testin sonucunda tespit edilen alerjik madde varsa, bu maddeyi içermeyen boyaları tercih edin. Sık değil uzun aralıklarla saçınızı boyatmaya ve boyanın saçta bekletilme süresinin kısa olmasına özen gösterin. Kalıcı ve içeriğinde PPD maddesi olan boyalara karşı temkinli olun. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; güzelleşmek hayaliyle kullanılan saç boyalarının alerjik reaksiyonlara neden olabileceği ve sağlığa ciddi zararlar verebileceği uyarısında bulundu. Saçlar; güzelliğimizin tamamlayıcısıdır, insanın dış görünümünü etkiler. Bu nedenle de görünümlerinde farklılık yaratmak isteyenler, bunu ilk saçlarının rengini değiştirmekten başlarlar. Saç renginin değişmesi; kişinin kendini iyi hissetmesini sağlarken, bazen boyadan kaynaklanan istenmeyen yan etkiler de görülebilir. Son yıllarda saç boyalarından kaynaklanan alerjik hastalıklarda artış saptanmaktadır. Saç boyama işlemine erken yaşlarda başlanılması bunun en önemli sebeplerindedir. Saç boyaları, saçın dış yüzeyine yapışarak, saçın rengini değiştiren maddelerdir. Boyanın, saç üzerinde kalma süresine ve boyanma mekanizmalarına göre farklı tipleri bulunmaktadır. Kalıcı, geçici, doğal, yarı kalıcı ve progresif olmak üzere farklı boya çeşitleri vardır. En alerjik olan kalıcı boya Kalıcı boyalar, günümüzde en sık tercih edilen boya çeşididir. Kalıcı denilmesinin sebebi; boyanın kılın üst tabakasına yerleşmesi ve yıkanma sonrası kolaylıkla uzaklaştırılamamasıdır. Tekrar boyama işlemi 4-6 hafta arasında olmaktadır. Bu tip boyalar toz, krem veya sıvı şekillerde olabilmektedir. Geçici saç boyaları; özel bir durum için saçını boyatmak ve kısa süreli etki elde etmek isteyenler için bir seçenektir. Kişi saçını yıkadığında, boya, saçtan uzaklaştırılmış olacaktır. Alerjik reaksiyonlara neden olma riskleri çok düşüktür. Doğal saç boyaları içinde en tanınmış olanı kınadır. Çok şiddetli renk verebilen bu tip boyaların, saçta kararlı renk vermemeleri ve çabuk kaybolmaları popülerliklerini kısıtlamaktadır. Diğer boya türlerine göre kınanın saçta bekletilme süresi daha uzundur. Erkeklere Progresif Boya Yarı kalıcı saç boyaları, daha çok beyaz saçın boyanması amacıyla tercih edilirler Boyanmaları güçlüdür ve geçici boyalara göre daha uzun süre saçta kalırlar. Yıkanma sıklığına bağlı olarak 3-6 hafta saçlı deride etkileri devam eder. Progresif saç boyalarında bulunan metalik maddeler, saçın renginin değişmesinden sorumludur. Düzenli kullanım sonrasında saçın renginde değişiklik görülmektedir. Özellikle erkekler tarafından saç rengini koyulaştırmak amacıyla tercih edilirler. En sık tercih edilen madde kurşundur. Ortaya çıkan rengin kalıcı olmaması, düzenli kullanım gerektirmesi ve renk yelpazesinin kısıtlı olması dezavantajlarıdır. Sık boyama saçı bozar Saç boyaları bazen istenmeyen etkilere neden olabilmektedir. Bu yan etkiler, özellikle kalıcı boyalarda daha fazladır. Saç boyalarının deriden emilip, kana geçme ihtimali yok denecek kadar azdır. Çok sık aralıklarla ve uzun süre saçların boyatılması; saç köklerine zarar verip, saçların kırılgan,

mat ve soluk görünmesine neden olur. Saç köklerine zarar vermemek için; kişiler uzun aralıklarla saçlarını boyatmaya ve boyanın saçta bekletilme süresinin kısa olmasına dikkat etmelidirler. Duyarlı kişilerde saç boyalarının içeriğindeki herhangi bir madde alerjik reaksiyonun gelişmesine neden olabilmektedir. Ancak bu reaksiyonun en sık sorumlu olanı PPD (parafenilendimane) maddesidir. Duyarlı kişilerde, vücudun bu maddeyle ikinci kez teması, alerjik reaksiyonların başlamasına sebep olmaktadır. İlk temas sonrası alerjik tepki görülmemektedir. İkinci kez o maddeyle karşılaşıldığı zaman o maddeyi hatırlamakta ve direkt reaksiyon görülmektedir. Alerjik reaksiyon; yüzde, göz kapaklarında, kulak arkasında hafif kızarıklık, kabuklanma ve sulantı şeklinde olabilmekle birlikte, tüm vücutta gözlenebilen şiddetli kaşıntı, sulantı ve ödem şeklinde de kendini gösterebilmektedir. Alerjiye neden olan PPD maddesi, geçici dövmede de bulunmaktadır. PPD, güçlü bir deri duyarlaştırıcısıdır. Hassas kişiler, tatil yerlerinde geçici dövme yaptırarak PPD ile karşılamış olurlar. Geçici dövme yapılan bölgelerde sulantılı, kızarık, kaşıntılı yaralar görülmektedir. Kaşıntı sonrasında o bölgeler enfekte olabilir. Lenf bezlerinde şişlikler görülebilir. Hikayesinde geçici dövme sonrasında alerjik reaksiyon tarif eden kişilerde, saç boyalarına karşı alerjik tepki görülme olasılığı yüksektir. PPD maddesi geçici dövmelerde de yer aldığından geçici dövmelerin oluşturacağı sonuçlar hakkında toplum bilgilendirilmelidir. Yama testi Alerjik maddenin tespitinde yama testine başvurulur. Test, kişinin sırtına alerjik maddelerin yapıştırılıp 48-72 saat sonra değerlendirilmesi prensibine dayanır. Bu süre içinde test materyalleri sırttan çıkartılmamalı ve ıslatılmamalıdır. Yapıştırılan maddelerin iki ve üçüncü günde vermiş olduğu tepkiye göre alerjik madde tespit edilmiş olur. Test sonucuna göre, boyanın içeriğinde yer alan alerjik madde hastaya belirtilerek, o maddeyi içeren saç boyalarını hastanın kullanmaması konusunda bilgi verilir. Yama testi sonrasında alerjik madde tespit edilmişse; saç boyası alırken ürünün etiket bilgisine dikkat edilerek, içeriğinde o madde bulunmayan boya tercih edilmelidir. İlk kez mi saçlarınızı boyadınız? İlk defa saçını boyatacak kişiler, boyayı ilk kullanımdan önce test etmelidir. Boya, dirseğin iç yüzü ve kulak arkasında test edilmelidir. İki gün boyunca kişi duş almamalıdır. Temas bölgelerinde kızarıklık, kaşıntı ve sulantı gibi bulgular oluşursa boya işlemi yapılmamalıdır. Saç boyama işlemi ilk defa yapılacaksa, evde olmamasına dikkat edilmelidir. Bol suyla yıkayın Boya sonrasında alerjik bulgular hissedildiğinde, ilk iş olarak boyanın hemen saçtan uzaklaştırılması gerekir. Bunun için saçlar bol suyla yıkanmalıdır. Saç alerjisi durumunda; sulantıyı azaltacak kompresler, kaşıntı kesici özelliği olan antihistaminik tabletler ve kortizon içeren kremler kullanılmaktadır. Yaralar enfekte olmuşsa antibiyotikler kullanılır. Ciddi, yaygın vakalarda sistemik kortizon tedavisine başvurulur. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


a d a k i k a 5d botoks etkisi Dudaklarınızı dolgunlaştırmanın artık tek yolu dolgu maddeleri ya da abartılı estetik operasyonlar değil.

Doctor Aviva Hydroaminotox System kanıtlanmış içeriği sayesinde, dudak yapısında bulunan kolajen dokuları artırarak hacim veriyor. Hyaluronic acid, dudaklarınızın ihtiyaç duyduğu nemi kazandırdığı bildirildi. Yetkililer, “Tamamen doğal olarak formüle edilmiş içeriğindeki Shea butter, Squalane, Sweet Almond oil ve E vitamini hasar görmüş, çatlamış dudak dokusunu yumuşatır” diyor. Hydroaminotox System 3D Lips Nedir? Hydroaminotox sistem, içeriğindeki özel aminoasit bileşimiyle, dudaklarınıza anında 3D bir görünüm kazandırırken, etrafında oluşan mimik kırışıklıklarının yok olmasını sağlar. Klinik çalışmalarda düzenli olarak 30 gün süresince, günde üç kez yapılan uygulamayla dudakların dolgunluğunda %40 artış ve dudak konturunda 3D görünüm tespit edilmiştir. %80 kullanıcı dudaklarda yumuşaklık, nemlendirici etki %70 dudaklarında koruyucu etki ve yumuşaklık hissetmiştir.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



Şimdkiti!

dalış va

Türkiye sularında bulunan önemli batıklar ve su altı mağaraları dalıcılar tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte dalış sezonu da açıldı. Peki nerelerde dalabilirsiniz. Dalış spor ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi araştırdık. Antalya Kemer: Ülkemizin en çok dalış okullarının bulunduğu bu dünyaca ünlü turistik beldemiz, bünyesinde çeşitli dalış alternatifleri bulundurmaktadır. Hemen Antalya liman girişinde bulunan Fransız askeri nakliye gemisi 20-32 metre derinliklerde yatmaktadır, genelde bulanık olan su batık meraklıları için çok ilginçtir. Kemer Marinası açıklarında 33 metre kumluk dipte yatan Paris Batığı, her dalıcının ziyaret etmesi gereken bir batıktır. Tekirova açıklarındaki Üç Adalar çeşitli dalış türlerini gerçekleştirilebildiği bir bölgedir. Bölgenin zengin bir dalış noktası olan kanyonda iri vatozlar ve her çeşit balık görülebilir. Üç adalar, Mağara dalışı için de idealdir. Ağustos ve eylül aylarında, orkinos sürüleriyle karşılaşıldığı gibi fok balığına da rastlanabilir. Yine bu sular makro ve gece fotoğrafçılığı için harikadır. Kıyı sularda yunuslarla her an karşılaşılabilir. Kalkan sizi bekliyor Advance Dalıcılara yönelik olan Kalkan suları, ciddi dalışlar yapıp form tutmak isteyenler için idealdir. Akıntı, sert rüzgar, duvar dalışı, macro hayat, pelajik, batıklar bölgenin dalış zenginlikleridir. 30'lu metrelerde yüzlerce ıskarmoz, orfozların akıntıda durabilme becerileri seyredilmeye değerdir. Kaplumbağa, orkinos, vatos, köpekbalığı görülebilecek deniz canlıları arasındadır. Patara kanyonu, mercan ve sünger çeşitleriyle süslüdür. 11 metreden 132 metreye inen fener duvarı, oldukça canlı ve renklidir. Öksüz Ada ise köpekbalığı ailesinden keler balıklarını barındırır. B-24 Amerikan Savaş Uçağı Batığı : Antalya'nın Manavgat ilçesi yakınlarında, 200 m açıkta yatan batık, 1944 yılında Romanya üzerindeki bombalama görevini yerine getirdikten sonra Kıbrıs'taki üssüne dönmek üzere hareket eden "Hadley's Harem" isimli B-24 tipi Amerikan savaş uçağına aittir. 1995 yılında yapılan çıkartma çalışmalarında uçağın kokpiti su yüzüne çıkarılmış, bir süre Cengel jandarma karakolunda kaldıktan sonra İstanbul'daki özel müzelerden birine götürülmüştür. Uçağın kalan kısmının çıkarma çalışmaları sürmektedir. Uçağa dalış özel izin gerektirmektedir. Uluburun Antik Batığı:Kaş ilçesinin 8.5 kilometre güney doğusunda uzanmakta olan Uluburun'un doğu kıyısından 60 metre açıkta yatan batık M.Ö 14. yüzyıla ait bir yük gemisi kalıntılarıdır. 1984 yılında başlanılan dalışlar sonucu geminin 61 metre derinliğe kadar yuvalanmış, eşsiz yükü gün yüzüne çıkartılmıştır. Çıkarılan eserler günümüzde Bodrum sualtı arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. Gelidonya Antik Batığı:Antalya körfezinin batı ucunda bulunan Gelidonya batığı, bugünkü adıyla Taşlık burnunun yakınında seyrederken kayalara çarparak batan bir yük gemisine aittir. 26-28 metre derinlikte eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


bulunan batığa 1960 yılında yapılan araştırma dalışlarıda, geminin M.Ö. 13. yüzyıl sonlarına ait olduğu saptanmıştır. Bu batığın diğer bir özelliği, kara kazısı standartlarına uygun olarak yapılan ve kazısı tamamlanan ilk sualtı kazısı unvanına sahip olmasıdır. 1994 araştırması sırasında Gelidonya batığında bulunan taş çapalardan, Ortadoğu kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Batıktan çıkarılanlar Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Fransız (Sosyete) Batığı Antalya Yat Limanının 1 km açığında, şamandıranın altında yatan batık, 1942 yılında savaş sırasında batırılan "San Didier" adlı Fransız savaş gemisine aittir. 1946 ve 1974 yıllarında yapılan çalışmalarda geminin içindeki yükün büyük bir bölümü çıkarılmıştır. Hastane destek gemisi görünümünde olan bu geminin içinde cephane ve çöl şartlarını uygun arabalar bulunmaktaydı. Kamufle edilebilmesi için personelin üniforma giymemesi ve balıkçıların yardımları sırasında gemideki insanların şahsi malzemelerini de yanlarında taşımaya gayret etmeleri halk arasında geminin adının "Sosyete batığı" olarak kalmasına neden olmuştur. Bu gün üzerinde pek bir şeyin kalmadığı batık yine de dalgıçlarının ilgisini çekmeye devam etmektedir. Dalış yapabilmek için Antalya valiliği ve Deniz Polisi Şube Müdürlüğünden izin almak gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise yat limanı ağzına yakınlığı dolayısıyla tekne trafiğinin fazla olmasıdır. Falezler: Antalya'nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan bölgede karadan dalış için elverişli noktalara sahiptir. Falez oluşumları 14 metreden 25 metre derinliğe kadar inerler. İlk 20 m ilgi çekicidir. Giriş kolaylığı açısından tercih edilen yerlerden biri Konyaaltı plajına inen varyantın altıdır. Bu bölgede kayalık kesim 25 metreye kadar iner ve suyun altında falezleri ve üzerindeki canlı yaşamını görmeye imkan kılar. Sıçan Adası Antalya limanına bir kaç kilometre uzaklıkta olan bu küçük ada dalıcıların ilgisini çeken diğer bir bölgedir. Sahile bakan batı yakası sığ bir derinliğe sahip olup (maksimum 8 metre) dip yapısı genelde kumdur. En ilgi çekici bölümü kuzey doğu yakasıdır ve kayalık dip yapısı 22 metreye kadar inmektedir. Aynı zamanda doğusunda ufak bir mağaranın olması dalıcılar için hoş bir sürprizdir. Batıdan esen poyraz dalga yaratmamasına rağmen rüzgar şiddetine bağlı olarak kuvvetli yüzey akıntılarına neden olur. Günlük tekne gezisine çıkanların da ilgi odağı olduğundan yoğun bir tekne trafiğine sahiptir. Kaş Uçak Batığı İkinci Dünya Savaşı sırasında henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı Meis adası yakınlarında batan üç pervaneli İtalyan savaş uçağı 57 metrede görülmeye başlamakta ve kuyrukla diğer metal parçaları meyil nedeniyle 70 metre derinliğe kadar uzanmaktadır. Enkazın etrafında patlamış ve hala aktif olduğu tahmin edilen cephaneler bulunmaktadır. Tekirova'nın açıklarında bulunan küçük adalardan oluşmuş bir dalış bölgesidir. Etrafında birçok dalış bölgesinin bulunması, çok çeşitli derinliklere sahip olması dip yapısının Antalya'ya oranla zengin olması, görüş netliği ve bir çok dalış merkezine yakınlığı nedeniyle en popüler dalış bölgelerinin içinde yer alır. Kemer yat limanından aşağı yukarı 45 dakika mesafededir.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Gök Mağarası Finike'de bulunan Gök Mağarası, Asya'nın dalışı yapılmış en derin mağaralarından biridir. Mağaradan çıkan tatlı su 15 metre derinlikten sonra suyla karışır. Geniş bir koridorla dibe doğru inen mağarada sarkıtların bulunması daha önceden kuru olduğunun işaretlerindendir. Paris Batığı Kemer Yat Limanı'ndan 1,5 km kadar açıkta kum bir zemin üzerinde, 25 metre derinlikte yatan batık İkinci Dünya Savaşı sırasında batan bir Fransız yük gemisine aittir. 1896 yılında yapıldığı tahmin edilen gemi 3 güverte ve iki ambara sahiptir. Ambarlardaki birbirine kaynamış cephaneler, orta bölümdeki çini kaplı kısım ilginç noktaları oluşturmaktadır. Son yıllarda dalıcıların bir hayli ilgisini çeken bu batığın bir çok ziyaretçisi bulunmaktadır. Suluin Mağarası Antalya platosu traverten bir platodur ve bu platoyu; su, kireç taşlarını eriterek meydana getirmiştir. Bu oluşumun altından bir çok tatlı su kaynakları denize karışmaktadır.Kırkgöz mevkiindeki Suluin mağarası, içindeki sarkıt ve dikitlerden dolayı daha önceden kuru olduğu tahmin edilen sualtı mağaralarından birisidir. 1995 yılında yapılan bir araştırmada mağara derinliğinin 83 metreye

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

ulaştığı ve kanallardan daha ilerlendiğinde 45 metre civarı bir derinlikte büyük bir salonun içine girildiği saptanmıştır. Bu salonun duvarları sarkıtlar, traverten havuzlar ve diğer oluşumlarla kaplıdır. Salona giren ve çıkan çok sayıdaki yan kollar olduğu yapılan araştırma dalışlarında görülmüştür. Ayvalık: Bir rivayete göre kayıp Atlantis'in yer aldığı yer olan Ayvalık, eşsiz dalış olanaklarına sahiptir. Güneş Adası, Yuvarlak Ada, Kerbela Taşları belli başlı dalış noktalarıdır. En popüler dalış noktası ise, Kız Adasının açık denize bakan yanıdır. 19 metre derinlikte başlayan sualtı faunası gerçekten görülmeye değerdir. Muğla Datça: Ünlü coğrafyacı Strabon'un "Tanrı çok sevdiği kulunu ömürlü olsun diye Datça yarım adasına gönderir" dediği Datça'da harika dalış alanları bulunmaktadır. Kara incir açıklarında bulunan irili ufaklı adacıklar etrafında, 1040 metre arasında köpekbalığı, yunus, Akdeniz Foku, kovuk içlerinde 3-4 müren bir arada görülebilir. Datça yat limanına sonradan bağlanmış olan küçük bir adacık olan Esen ada uygun dalış noktalarına sahiptir. Marmaris: 52 Dalış noktası ve çeşitli antik kalıntıların yer aldığı Marmaris'in derinlikleri her dalıcıyı mutlu edecek çeşitlilikler içerir. Dış boğaz'da, 33 metrede Rodos, Kütük Burnu, Cennet Adası, Kadırga Feneri, Kargı Adası başlıca dalış noktalarıdır. Cennet adası yamaçlarından yapacağınız duvar dalışında derinliğe dikkat edilmelidir. Duvarın üstü, birbirinden güzel bitki ve macro yaşamın barınağıdır. Bodrum: Dünyanın sayılı sualtı müzelerinden birini barındıran Bodrum bütün güzellikleri yanında sualtı turizminde Türkiye'nin dışarıya açılan penceresidir. Bodrumun doğusundaki Orak adası derinliği, mağaraları, rengarenk süngerleri ve 100 metreyi geçen doğu duvarıyla bir dalış


cennetidir. Sığ yerlerdeki taş formasyonu da ayrı bir güzelliktir. Oraklar tüm bir dalış gününü alacak zenginliğe sahiptir. Antik kalıntıya da rastlanabilen Kargı ve Köçek adalarının 20-30 m derinlikleri, makro fotoğrafçılık için uygun irili ufaklı pek çok canlı barındırmaktadır. Köçek adası yolunda bulunan 19 metredeki resif' dalınması gereken bir noktadır. Bu resifte avlanma yapılmadığı zamanlar her türlü canlıyı görebilirsiniz. Çatal adası ve karşı sığlıklar, Gemitaşı bahçesinin kıyıları dalış için ilginç noktalardır. Çanakkale Saros: İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalıcıların ilgisini çekecek batıklarla doludur. Çanakkale boğazının çıkışındaki Kaptan Franko, Saros körfezinde Kemiklinin açığında 30 metrede yatan Lundy dalınabilecek batıklardandır. Boğazda 15 ile 30 metre derinliklerde yeni eski her türlü kalıntıyla karşılaşılabilir. Siyah mercan da dahil olmak üzere su altı faunası oldukça zengindir. Ancak akıntıya dikkat edilmelidir. Gökçeada ve Bozcaada: Her iki adaya da düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. Gökçeada'da dalış okulu olmadığın-

dan, çevre illerdeki dalış okullarına başvurulmalıdır. Gökçeda'nın Kuzu Limanı'nda Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma batık kalıntıları vardır. Mermer Feneri ile Anadolu yakası arasında kalan bölgede araştırma yapılırsa devasa çapalar ve gemi kalıntılarına rastlanabilir. Eşşek adası civarında Orfoz ve Karayer adaları da her türlü canlıyı görülebileceği dalış noktalarıdır. Mermer Burnu, Tuz Burnu'nun güney sahilleri serbest dalıcılık için uygundur. Çanak limanı, Bakla Taşı ve Pınar Dere Gökçeada'nın diğer dalınabilir noktalardır. Pek çok turistik aktivitenin yeraldığı Bozcaada'da dalış okulu da bulunmaktadır. Bozcaada kıyıları keşfedilmeye hazır pek çok dalış noktalarına sahiptir. Mersin: Temiz suları ile Mersin, dalıcılara çok farklı olanaklar sunmaktadır. Dana adasının batı burnunda ters dönmüş yük gemisi dalgıçlar tarafından sık ziyaret edilen batıklar arasındadır. Kurt burnu, Fok burnu, kuzey batısında batık bir adanın bulunduğu Dana adası, büyük amphoraların yer aldığı Sıncak Koyu Mersin'in ilginç dalış noktalarıdır.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Eczacı

' ' a l k ı t k e ''t reçeteye ulaşılacak ''E-reçete'' uygulamasıyla reçeteler elektronik ortamda yazılıp MEDULA sistemi üzerinden eczacılar tarafından görülüyor.

Eskişehir Sağlık İl Müdürü Uzm. Dr. Hüseyin Seyhan Fidan, pilot il seçilen Eskişehir'de, 24 Nisan'da ''e-reçete'' uygulamasının başlatıldığını belirterek, özel hastanelerde ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde uygulamanın hayata geçirildiğini kaydetti. Bu hastanelere başvuran hastaların reçetelerini elektronik ortamda aldığını ifade eden Fidan, şöyle konuştu: ''Doktor hastayı muayene ettikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) veri tabanına hastanın kullanacağı ilaçları yazıyor. Hastamız Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıyla eczaneye gittiğinde eczane ekranında o kişiye ait ilaçlar görülüyor. Eczacı da kolaylıkla o ilaçları veriyor. Böyle bir uygulamanın birçok avantajı olacak. En önemlisi hasta verileri elektronik ortama alınmış oluyor. Hekim, SGK ekranına girdiğinde hastanın daha önce hangi ilacı kullandığını, raporlarını, ilaç etkileşimleri varsa onları görebiliyor. Daha rahat reçete yazıyor.'' Fidan, e-reçete uygulamasıyla yanlış anlaşılmalar, yazım hataları, doktorun yazdığı ilaçlara eczacının verdiği ilacın tam olmaması gibi oluşabilecek hataların minimize edileceğini anlatarak, şunları söyledi: ''Doktorlar 'karışık ve okunamaz şekilde yazar' diye bilinir. Çok güzel yazan doktorlarımız da var. İlaçların isimlerinin yabancı olmasından kaynaklanan bir anlaşılmazlık ortaya çıkıyordu. Artık doktorlar eliyle reçete yazmadığından bu algılama ortadan kalkacak. Hekim ilacını elektronik ortamda gönderiyor. Hasta elinde reçeteyle eczaneye gitmiyor. Eczacının aklındaki doktor bu ilacı mı, yoksa bir başka ilacı mi kastetti, dozunu neydi, kaç kere kullanacak? gibi sorular ortadan kalkıyor. Eczacı da kolay bir şekilde verdiği ilaçlara SGK'ya bildiriyor. SGK, hastaya hangi ilacın hangi doktor ve eczacı tarafından verildiğini bilecek. Hangi doktorun hangi ilacı daha çok yazdığı, hangi ilaçların daha çok tüketildiği, hangi eczanelerin hangi ilaçları ne kadar miktarda verdiği gibi bilgiler kayıt altına alınacak.'' eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



t s i t u e c a Pharcanmreach presciption with one click Prescriptions can be written through e-prescribing application by pharmacists can see it in the MEDULA system electronically. Declaring that e-prescription system has started in Eskisehir where pilot area in 24th of April, Huseyin Seyhan Fidan, Provincial Director of Health in Eskisehir, specialist said that the application has carried out in at private hospitals and Osmangazi University Medical Faculty Hospital. E-prescripting, that has many forms, is getting more and more widespread all over the world. In general, the system is based on preparing prescriptions in an electronic medium and its being visible in the national databaso for all the actors of the health system. By this way, the responsibility of the physician on the prescription is arranged as it has to be, the control of the prescriptions by the social security institutions is getting easier, and the burden on pharmarmacists due to misproscribing dooroases. - Less time for procedural tasks, which gives the possibility to spare more time for patients, - Easy and on-time reimbursoment, - More efficient palient track system, - Less burden arising due to mis-prescription on pharmacists. What are the advantagos of e-prescription system; First of all, a more officient treatment and prevention at diseases becomes possible. A health education for persons become possible. It enables poople to participato in the decision in their health and get information when it iS necessary. The government enhance the possibility of individuals to access approppriate treatment and facilitate patient mobility. Therefore, all the individuals applying to the health institutions are among the target groups of state’s e-health project and e-health applications in general.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



lu kınalı Mehmetsiz olmaz doAyşesiz Anakınalı Yüzyıllardır kadın güzelliğinin baş tacı olan kına, tıp tarihinde de yerini almıştır. Saç bakımından, deri hastalıklarına ve ağrılara kadar pek çok alanda etkili bir ilaç olarak kullanıldı. Kına aynı zamanda Anadolu’da kına gecelerinin vazgeçilmezidir. Kınanın geleneksel kültürümüzde kadim bir yeri vardır. Hanımların ziynet makamında olan kına düğün öncesi, kızlar arasında yapılan eğlencelere de konuk olmuş ve yüzyıllardır unutulmayan bir geleneğe adını vermiştir. Bir çok derde derman olmasından mıdır yoksa sadece ziynet özelliğinden midir bilinmez, kına gecelerinde geline kına yakılması adeti kültürümüzün vazgeçilmezlerindendir. Kınanın kimliği Kına ağacı Afrika, Mısır, İran, Hindistan, Arabistan ve Sri Lanka’da yetişir. Kına bu ağacın yapraklarının kurutulup öğütülerek toz haline getirilmesiyle elde edilir. Kına ağacı ince, ayrık ve çok dallı, beyazımsı kabuklu, karşılıklı yapraklı ve yaklaşık 3- 4 metre yüksekliktedir. Güzel demetler oluşturan çiçekleri, beyaz ve hoş kokuludur. Zaman geçtikçe diken halini alan yaprakları, sivri uçlu, esmer yeşil renkli olup zeytin yaprağına benzer. Kendine has hoş bir kokusu, turuncuya çalan kırmızımsı hoş bir rengi olan kına, daha çok boyar madde (renklendiren madde) özelliği ile dikkat çeker. Lavson gibi çeşitli boyar nitelikli maddeler ve tanen içeren yaprakları toz haline getirilir. Ardından suyla karıştırılarak parmaklar, tırnaklar, saçlar, avuç içi ve sakalın boyanmasında kullanılır. Şifa kaynağı Şifa yönü ağır basan bilindik normal kınanın haricinde bir de günümüzde özellikle gençler arasında geçici dövmede kullanılan Hint kınası vardır. Elde edilmek istenilen renge göre içine çeşitli kimyasallar karıştırılarak oluşan Hint kınasının üç rengi bulunur; kızıl, kahverengi ve siyah. Özellikle ellerde çeşitli motifler oluşturularak süsleme amaçlı kullanılan Hint kınasının şifa yönü değil göze hitap eden yönü ağır basar. Anadolu’nun vazgeçilmezi İnsanoğlunun en eski süsleme araçlarından biri olan kına, kullanıldığı hemen her kültürde o toplumun kendine özgü unsurlarıyla hemhal olmuş, gelenekselleşmiştir. Kolay bulunduğu ve ucuz olduğu için yoksul ülkelerde de rahatça kullanılan kına, orta Asyalı kadınlar için kendisini başkasından ayırma ve süsleme işlevini taşır. El süslemesini adeta bir sanat haline çeviren Hindu hanımlar içinse duyguları eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

ifade eden bir araçtır. Kına bizim topraklarımızda da insanımızın nâzenin yapısına uyum sağlayarak zengin kültürümüzün renkli bir motifini oluşturur. Türk İslam kültüründe sağlık ve güzellik açısından önemli olduğu gibi ayrıca geleneksel törenlerin vazgeçilmez bir unsurudur. Gelin olacak kıza, askere gidecek delikanlıya kına yakılır, sevinince kına yakılır, hastalıklardan kurtulmak için kına yakılır. Bayramlar ellere arefe gününden yakılan kınalarla karşılanır. Saçları besler, dökülmeyi önler Yüzyıllardır kadın güzelliğinin baş tacı olan kına, zaman içersinde tıp tarihinde de yerini almıştır. Yazarlarımızdan Ömer Seyfettin’in “parmaklarımızı narin bir mercan gibi parlatarak güzelleştirir” diye sözünü ettiği kına, deriyi kuvvetlendirir. Saçlara canlılık, parlaklık ve hacim kazandıran kına, aynı zamanda saçları besler ve kuvvetlendirir. Dökülmeyi ve kepeği önler, saçı yumuşatır. Saç boyalarındaki kimyasal maddeler ve kanserojen madde içermesiyle son zamanlarda haberlere de konu olan saç boyaları ile kıyas edilemeyecek kadar üstün niteliklere sahip kına, eşsiz bir doğal üründür. Yaraları iyileştirir Merhem haline getirilerek ağrıyan yerlere sürüldüğünde ağrıyı teskin eder. Nitekim Allah Rasulü’nün (s.a.v) ağrıdığı zaman başına kına koyduğu bildirilmiştir. (İbni Sünni) Tıbb-ı Nebevi adlı kaynakta, kınanın tereyağı ile macun yapılıp müzmin uyuz yaraları üzerine sürüldüğünde iyileşme sağ-


ladığı belirtilir. Yine aynı tertipli macun iltihaplı şişlikler için de faydalıdır. Kınanın balmumu ve gül yağı ile karıştırılmasıyla hazırlanan macunun; adale ağrılarına ve dermansızlığa karşı fayda sağladığı da Tıbb-ı Nebevi’de yer verilen bilgiler arasındadır. Kına, yara üzerine konulduğunda, yaranın üzerindeki rutubeti alarak iyileşme sağlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ayaklarındaki bir yara veya bir ağrıdan şikâyet edenlere ayaklarına kına yakmalarını tavsiye etmiştir. (Tirmizi) Kınanın üzerine sürüldüğü organı yumuşatıcı özellik vardır. Bu özelliği sayesinde dikenin battığı yerden çıkmasına yardım eder. Mantar ve egzamaya, deri çatlaklarına, cilt kaşıntılarına iyi gelir. Vücutta meydana gelen kabarcıkların ve sivilcelerin düzelmesinde etkilidir. Terlemeyi azaltır Kına soğutucu ve vücudu rahatsız etmeden nem giderici bir özelliğe sahiptir. El ve ayaklara sürüldüğünde terlemeyi azaltır, ayaklardaki kokuyu giderir, tırnakların kırılmasını önler. Kınanın rengi sevgi ve muhabbet duygularını arttırır. (Tıbb-ı Nebevi) Sinirlerin yatışması ve sakinleşmesine yardımcı olur. Çiçek çıkartmaya başladığı zaman çocuğun ayakları altına kına yakıldığında gözlerinde çiçek çıkmayacağı belirtilir. Kına gecesi nasıl olur? Kına gecelerinde uygulanan adet ve uygulamalar esasta bir olmakla beraber ayrıntılarda birtakım özellikler gösterir.Kınaya davet bazı yörelerde kuru kına sakız şeker dağıtılmak

veya ağızdan söylemek suretiyle yapılmaktadır. Oyunlar eğlenceler bir süre devam ettikten sonra sına kınanın yakılmasına gelir. Bazı yörelerde gelin kıyafetini değiştirir. Başına al duvak örtülerek kına için hazırlanır. Gümüş veya bakır tas içerisinde başı bütün yani analı babalı başından ayrılık geçmemiş bir kadın tarafından kına karılır. Kınanın içine bozuk para da konur. Bu hem bereket dileği hem de kına yakan kişiye baht açıklığı sağlamak amacına yöneliktir. Edirne ve Kırıkkale’de gerçekleştirilen kına sekiği denilen adet oldukça ilginçtir. Kına gezdirme anlamına gelen bu uygulamada hazırlanan kınaya iki tane mum dikilir. Bunlardan biri kız diğeri erkek çocuğu simgeler. Amaç gelinin kızı ve oğlu olmasını sağlamaya yöneliktir. Kına tepsisi delikanlıların eline verilir. Gelinin bir koluna kız diğer koluna yeni gelin girerek kına tepsisi önde gelin arkada olmak üzere üç kere meydanda dolaşılır.Gelin kız hazırlandıktan sonra başına al pullu bir duvak örtülerek genç kızların söylemiş olduğu ilahiler eşliğinde ve içinde mumların yakıldığı kına tepsisi ile ortaya getirilir.Kıbleye çevrilmiş yastığın çevresinde üç kere dönülerek kimi yörelerimizde üç kere yastığa oturup kaldırılarak oturtulur.Gelinin kınasını yine başı bütün bir kadın ile bir genç kız yakar. Bu arada kız elini açmaz. Kaynana gelinin elinin ortasına altın veya para koyar. Gelinin ellerine ayaklarına kına yakılır. Eskişehir’de gelin iki kat yapılmış yastığın üzerine kolları başının üzerinde çapraz yapacak şekilde oturur. Yengelerden birisi sağ eline ve sol ayağına diğeri sol eline ve sağ ayağına olmak üzere kına yakar. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Anadolu

not complete without Ayse with henna and Mehmet with henna

Henna is essential cosmetic item and popular in women. It is important substance in aromatic essence. Henna is applied on nails and palms. The Henna leaves are cool, tonic value, used in impurity of blood and for reducing swelling. The henna plant is native to tropical and subtropical regions of Africa, southern Asia, and northern Australasia in semi-arid zones. Henna's indigenous zone is the tropical savannah and tropical arid zone, in latitudes between 15° and 25° N and S from Africa to the western Pacific rim, and produces highest dye content in temperatures between 35 °C and 45 °C. During the onset of precipitation intervals, the plant grows rapidly; putting out new shoots, then growth slows. The leaves gradually yellow and fall during prolonged dry or cool intervals. It does not thrive where minimum temperatures are below 11 °C. Temperatures below 5 °C will kill the henna plant. Henna is commercially cultivated in UAE, Morocco,Algeria, Yemen, Tunisia, Libya, Saudi Arabia, Egypt, India, Iraq, Iran, Pakistan, Bangladesh, Afghanistan, Turkey, Somalia and Sudan. Presently the Pali district of Rajasthanis the most heavily cultivated henna production area in India, with over 100 henna processors operating in Sojat City. Neutral henna, a green powder that smells like freshly cut grass, is neither henna nor neutral. It is Cassia obovata. Cassia obovata contains anthraquinones, particuarly Chrysophanic acid, a remarkable anti-fungal, anti-microbial and anti-bacterial. Cassia obovata has a golden dye molecule that will stain dull blonde and gray hair yellow. It will help damaged hair, make hair full, glossy, healthy. Henna has been used as a healing herb in folk medicine for as long as it was used as a dye. One of the major health benefits of henna is as a sun screen. During the summer, hundreds of people are tattooed with henna paste at fairs, festivals, traditional celebrations and more. Whilst out in the sun, they also tan only to find, five weeks later than the area hennaed did not tan not does it show any sun-contact at all. Henna paste is a natural mixture of, usually, water, henna, lemon juice and sugar, which is a natural and healthier alternative to chemical laden sun screens plus it has the unique ability to temporarily tattoo skin. Another major benefit of henna is its ability to condition and rejuvenate hair and nails naturally. When dyeing hair and nails with henna paste, the tanins and other Lawsona molecules bind with the keratin in the hair and nail. Henna is known to strengthen hair and nails, prevent fungus in eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

the nail beds, and heal split ends and cracked cuticles. Henna is a flowering plant with the botanical name lawsonia inermis. Hennais mostly used as a coloring agent. It is mixed with other natural dyes. Its flower oil is used in perfume. Benefits of Henna: Boosts hair growth: Henna helps in the cure of hair loss. Boiled henna leaves in mustard oil, massage this oil regularly for healthy growth of hair. - Make hair shine: Prepare mixture of dry Henna, water and lemon juice. Apply this paste on hair and wash after 1 hour, hair will become shine. - It is useful in dysentery. Prepare powder of Henna plant seeds and mix in ghee. Take small quantity with water for treatment of dysentery. - Henna flower helpful in headaches. Prepare paste of henna flower & vinegar, apply this paste on head. - Useful for burns caused by fire. The leaves ground with water are applied over the affected area. - Henna leaves Beneficial for mouth ulcers and blisters in


the mouth. - Henna flowers are useful in pain. Mix Henna flowers with warm wax and rose oil, apply this paste on affected area. - A paste of henna leaves gives soles relieve. Here is a list of benefits of using henna. Henna cools the scalp and removes excessive heat from the body, helps reduce headaches, aches and pain, helps in restful sleep, improves blood circulation, detoxifying, antiseptic, astringent, antibacterial, antifungal, fights infection, helps to cure acne, boils, burns, warts, athletes foot, helps cure dandruff, prevents premature graying, promotes hair growth and keeps them healthy, prevents hair loss and thinning and it is therapeutic and calming. Use Henna: - Always use fresh and deep green Henna powder. - Commercial Henna products contain additional ingredients. So always check the label. Henna Nights is dedicated to transforming your special events into memorable ones for years to come.

The Turkish Henna Night Ritual Henna-night is a ceremony, steeped in history and folklore, in whic the family of the bride-to-be gives her away to the family of the groom. Henna night, as the most colorful part of a series of wedding rituals, was for centuries one of the central "rites of passage" for the peoples of Anatolia of the Ottoman Empire. But the ritual was abandoned by the urban middle class following the establishment of Turkish Republic in 1923. In this period of building a secular nation-state, urbanites became ideologically decoupled from their religious traditions. Because the henna-night was construed as such a prominent ritual of Ottoman society, it became labeled as a "traditional" ritual associated with the rural,"backward" peasantry. It is quite surprising, then, to witness in the last few years the rebirth of the henna-night amongst the urban middle class. Although most of the traditional material symbols are present and most of the rules guiding participation are followed, the new urban Henna night ritual has many subtle differences that together constitute it as an entirely different ritual than the earlier version. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Erkeklerde Kozmetik Cerrahisi

gelişiyor

Amerikan Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü Doç. Dr. Eser Yüksel, “İki tip hasta grubu vardır; görselliği mesleğini direkt etkileyen, işinde yaşlılığının algılanmasının getirdiği olumsuz etkilerden kurtulmak isteyenler ve bu yüksek rekabet ortamında yorgunluğun verdiği görünümü taşımak istemeyenler. Çünkü fiziksel görünüm hangi dalda olursa olsun çevreden insanın algılanmasını ve onun iş kapasitesini değiştirmektedir. Bu durum, daha çok yöneticilerde ve insan ilişkilerinin çok fazla olduğu iş alanlarında söz konusudur ve istenen doğal bir tazelenmedir.Aslında erkeklere yapılan kozmetik cerrahi amaçlı operasyonlar, kadın ameliyatlarıyla karşılaştırıldığında çok daha azdır. Fakat profesyonel kaygılarla yapılan ameliyatlar değerlendirildiğinde, erkek ameliyatlarının da bölgeler açısından önemli bir yüzde oluşturduğu görülür” dedi. Yüksel şunları kaydetti: Eksiklerin düzeltilmesi gerekir belli bir yaşa ulaştıktan sonra daha dinç görünebilmek, daha fazla enerji yansıtıyor olabilmek için özellikle yüz bölgesinde ameliyat talep ediliyor. Bu tazelenme ya da geneauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

çleşmeye odaklanmış ameliyatlar daha çok göz çevresine, eğer etkilenmişse yüzün alt bölgelerine yapılmaktadır.Bunun nedeni de yer çekimi etkisiyle zaman içinde yüzdeki yumuşak dokuların - ki buna sadece deri değil, derinin altındaki yumuşak doku, yağ dokusu ve kas da girmektedir - dikey olarak yer değiştirmesidir. Böylece özellikle alt göz kapağında yorgunluk ifadesi veren sarkmalar, üst göz kapağında ise görüşü ve alt göz asılmışlığını etkileyen değişiklikler olur. Buna bazen yanak ve boyun da eşlik eder ve bu bölgede yaşlanmışlık ya da kontür değişikliği etkisi görülür. Buna ek olarak eğer kişi sık ya da aşırı miktarda kilo alıp verdiyse bu etkiler daha da belirginleşir. Çünkü yüzeyi temsil eden deri ve hacmi temsil eden yumuşak dokunun birbirine olan başlangıçtaki oranları değişmiştir. Bunun ötesinde, eğer belli bir hacim fazlalığı söz konusuysa ameliyatla bütün bölgenin zaman içinde cilt altı yağ dokusunun azalması nedeniyle görülen eksikliklerin düzeltilmesi de gerekebilir” Torbalar ortaya çıkıyor Profesyonel amaçlı yapılan ameliyatlar içinde yüzle ilgili gi-


Amerikan Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü Doç. Dr. Eser Yüksel, erkeklerdeki kozmetik cerrahisi hakkında şu bilgileri verdi. rişimler ilk sırada yer alır. Yer çekimi ve zamanın oluşturduğu dikey doku değiştirmeleri yaşlı ve yorgun görünümünü ortaya çıkarır. Bu değişiklik, enerji kapasitesi ve talebe değişik platformlarda cevap verme yeterliliğini azaltmış izlenimini verebileceğinden, kişi profesyonel hayatında bu negatif etkilenmeden kurtulabilmek için özellikle yüzle ilgili bu taleplerde bulunabilir. Gözle ilgili yapılan girişimlerin genel prensiplerini ele alacak olursak, bu etkilerin en çok görüldüğü yerler göz çevresidir. Genellikle alt göz kenarını oluşturan kemik üzerindeki yumuşak dokunun aşağı seyri dolayısıyla, gözaltında bir boşluk halkası ve derin bir oluk oluşur. Bunu, göz ve gözün arkasında yer alan ya da gözün alt dokularını tutan membiranın arkasında kalan yağ dokularının da öne doğru gevşemesi ve fıtıklaşması izler. Bu durumda torbalanma dediğimiz sorunla karşı karşıya kalırız. Son 10 yıla kadar, bunların çözümü daha çok yağ torbalarının alınması, eğer deri fazlalığı varsa - ki çok nadirdir - bu deri fazlasının düzeltilmesi şeklinde ele alınmaktaydı. Günümüzde bu yaklaşım değişmiştir. Çünkü sorun yağ dokusunun artması değil, öndeki destek tabakasının zayıflaması sonucu yağların öne gelmesi ve be-

raberinde daha öndeki yumuşak dokunun dikey olarak aşağı kaymış olması nedeniyle daha belirgin torbalar halinde ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla gerçek çözüm, alta kayan dokunun yukarıya asılması ve bunun destek olarak düzeltilmesiyle olur. Kaybedilmiş yumuşak dokunun restorasyonu da çözümün vazgeçilmez bir parçasıdır. En iyi sonuç da kişinin kendi dokusu ve kendi hücrelerinin kullanılmasıyla elde edilir.Bu bölgenin derisinin çok hassas ve ince olması, ideal olmayan yabancı madde enjeksiyonunu daha da tehlikeli hale getirir.Alt göz kapağındaki destek verici dokunun azalmasıyla birlikte, göz kapağının gerginliği zayıflar, göz beyazı daha fazla görülmeye başlanır ve bu da yorgun bir ifade ortaya çıkarır. Buna göz kapağının kas gevşemesine bağlı gerginliğinin kaybıyla alt göz kapağının hilalleşmesi diyebiliriz. Bleforoplasti dediğimiz alt göz kapağı ameliyatları, böyle bir durumu daha da kötüleştirebilmektedir. Bunun çözümü, yumuşak doku restorasyonu ve gerekirse kantoplasti dediğimiz gerginleştirmeyle birlikte olur. Üst göz kapağında ise sıkça gözlenen yaşlanma belirtisi, deri fazlalığının yanı sıra hooding dediğimiz kaş ve çevre ünitesinin aşağı kayması olarak gözlenir. Bu durum da görüşü engellediği için, vücudun dengeleme mekanizmaları kaşları daha fazla kasarak görüşü açık tutmaya çalışır. Alındaki kaş üstü çizgilenmenin artmasının nedeni de budur. Dolayısıyla üst göz kapağı ve kaş ünitesinin birlikte değerlendirilmesi gerekir ve çözüm de hem göz kapağı deri fazlasının düzeltilmesi hem de kaş ünitesi-istirahat konumunun hooding’in düzeldiği seviyede sabitlenmesi ya da aşağı inmeyecek şekilde kaldırılmasıyla olabilir. Birçok olgu sadece deri fazlalığı olarak kendini göstermektedir. Torbalanmaya ya da erimeye bağlı göçüklük, bize yanlış olarak normalden daha çok deri fazlalığı varmış izlenimi verebilir. O yüzden buradaki derinin çıkarılması çoğu olguda gerekmemektedir. Genelde deri pasif bir elemandır ve yer çekimi kuvvetine boyun eğer. Beraberinde aynı nedenle elmacık kemiği bölgesindeki dokunun aşağı kayması, erkekte belirgin olan yanak çizgisinin daha da belirginleşmesi, çok ciddi bir kıvrıma dönüşmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Burada temel çözüm, bütün bu dokunun çekilmesi ve yumuşak dokunun yukarı asılmasıyla olur. Derin dokulara ulaşabilmek için kesi hattı yerleşiminin hemen saç hattında olması gerekir. Saç içinden yapılan kesilerde, eğer saç hattı normalden daha önde değilse, saç hattını geriye taşımak ve favori hattını kaybetmek gibi ek dezavantajı da vardır. Eğer çok gerilemiş bir saç hattı varsa, kesi hattı bu şekilde düzeltilmelidir. Aşağı yanak bölgesinde sert ve kalın dokunun oluşturduğu bir yanak çizgisi ve doku binmesi söz konusu olduğunda, kadından farklı olarak ileri yaş grubunda bu bölgenin direkt çıkarılması da seçenekler içinde yer alır.Yumuşak doku restorasyonu lokal anestezi kullanılarak da yapılabilir. Bu ameliyat yaklaşık 45 dakika sürer. Üst göz kapağının kas ünitesiyle birlikte restorasyonu söz konusu olursa yaklaşık 1–1,5 saatlik bir ameliyattır. Toplam olarak 2,5 saatlik bir ameliyatla göz çevresinde temel restorasyonlar yapılabilir. Yumuşak doku restorasyonunda iz kalmaz. Üst göz kapağında deri çıkarılması söz konusuysa izi çok iyi tolare edilir. İzin tamamen yok olması ise 2–3 ayı bulabilmektedir. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12




Hamam Osmanlı ya da Türk denince ilk akla gelenlerdendir Türk hamamı. Geçmişi Romalılara kadar uzanan hamamlar, Türklerin İslamiyeti kabul etmeleri ve İslam dininin temizliğe verdiği önemle birlikte, kültürümüzde önemli bir yer edinir kendine. Türk halkı için hamama gitmek adeta bir ritüeldir. Belki de bu yüzdendir ki, hamama gitmek için bahanesi çoktur eskilerin… Gelin hamamı, damat hamamı, adak hamamı, şirket hamamı, hamamda kız beğenme gibi bahanelerle hamama gidilir, türlü eğlenceler düzenlenir. Hamamların tarihi oldukça eskilere dayanır. Arkeolojik çalışmalarda farklı tarihlere uzanan hamam kalıntıları bulunmuş olsa da, günümüz hamamlarına çok benzer işlevler gören, içi ısıtılan, sıcak su akan binaların yaygın olarak ilk kez M.Ö. 5. yüzyılda Atina'da kullanıldığı kabul edilir. İlk başta farklı bir banyo türü olarak çıkan Türk banyosu daha sonra kurumsallık kazanır ve kendi geleneğini oluşturur. Türk banyosunun yapıldığı, yıkanılan yer anlamına gelen hamam kelimesi eklenince Türk banyosu adı Türk hamamı olarak isim değiştirir. Kamusal alandaki ilk genel hamam 1584'de III. Murat'ın annesi Nurbanu Sultan'ın Mimar Sinan'a yaptırdığı Çemberlitaş Hamamı'dır. Bunun ardından eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

kısa zamanda hamamların sayısı artar. 16. yüzyılın sonunda sadece İstanbul'daki hamam sayısı 300'ü genel, 4 bin 536 özel olmak üzere beş bine yaklaşır. Türk hamamları ve özellikleri Türk hamamları başlıca üç kısma ayrılır: Soyunma yerleri: Geniş bir sofa ve çevresinde bölmeli şekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler. Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilen hamam kısmına denir. Burası da bazı bölümlere ayrılır: Kurna başı denilen herkesin teker teker yıkandığı yer, halvet adı verilen kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri. Bir de üzerine uzanıp ter dökülen göbek taşı bulunur. Burası, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerde olabilen yerdir. Isıtma yeri - külhan: Hamamın altında olup burada ateş yanar. Ateşten yükselen alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, tüteklik adı verilen bacadan çıkar. Külhandaki ocağın üzerinde sıcak su kazanı, onun da üzerinde soğuk su deposu bulunur. Ocağın dip kısmındaki birkaç kanal, hamamın yıkanma yerinin


ortasındaki göbek taşının altına kadar uzanır. Ocakta yanan odunların tesirli alev ve dumanları, bu kanallardan göbek taşının altına gider. Bu taşın altındaki karanlık yer çok ısındığından buraya cehennem denir. Türk hamamlarının bir değişik tarafı da, buhar banyosu esasına dayanan Fin hamamı oluşlarıdır. Bugün tüm dünyada özellikle sporcular, çabuk terleyerek, çok kilo vermek için bu hamamlardan faydalanılmaktadır. Hamamların sağlık bakımından faydaları Hamamlar, uzun müddet kalmamak şartıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak vücut temizliği için iyi bir yıkanma ve temizlenme yerleridir. Hamamda terleyen vücudun, bir bez veya süngerle ovularak yıkanması, vücutta kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir. Hamamlarda yıkananların adabı muaşeret kaidelerine uyması gerekir. Hamamda fazla kalmak, sıcaktan soğuğa, soğuktan sıcağa zaman zaman çıkmak da vücuda zararlı olabilir. Sağlık sorunları olan kişilerin çok sıcak suda yıkanmaları tehlikelidir. Eskiden yıkanmak için hamama gidenler, bunu tam bir festival havası içinde gerçekleştirirmiş. Hamama, havlu, fırça, kına,

sürme, bir kalıp Girit sabunu ve sedef kakmalı nalınlarıyla beraber ve hizmetkarlar eşliğinde gidilirmiş. Bu törensel hazırlık, hamamda bir kaç saatin değil, neredeyse bir günün geçirilmesinden kaynaklanır. Ayrıca hamam sefasına eşlik edecek yiyecek, içecekler de ihmal edilmez… Mikroplar yaklaşmıyor Hamam koleksiyonunda dikkat çeken, havluların dokusu, yumuşaklığı ve renkleri ile dinlendirici bir etki yaratması. Hamam öncelikle ağır gramajlı, elinize aldığınızda ağırlığın getirdiği kaliteyi hissetmelisiniz. Suyu emme özelliği de yüksek olan Hamam havluları üstelik çok yumuşak olmalı. Renkleri de moda ve dekorasyon trendlerini göz önünde bulundurarak belirlendiğinden Hamam koleksiyonunda, banyolarınıza yenilik katacak, modernleştirecek renkler bulunabiliyor. Doğadan gelen beyaz, kayısı, sarı, pembe, somon ve yeşil; lacivert, kahverengi, füme, gri ve siyah tonları ile bütünleşiyor. Hamam havlularının bir başka özelliği de antibakteriyel bir etkisi olmalı. Normalde kullandığımız tüm havlular bekleme anlarında bakteri üretirken, bu konuya özgü geliştirilen havlularda bu sorunlar bulunmuyor. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Hamam General term used to describe both private and public bath houses. Public hammams are found throughout the Islamic world and together with the mosque are regarded as one of the essential features of an Islamic city. Private bath houses are less well known although it is known that they existed from the early Islamic period where they have been found in palaces such as Qasr al-Hayr and Ukhaidhir. For centuries Turkish hammam continues to exist as one of the major components of the Ottoman and Turkish hammam culture with its pestemal, rubber, large and bright dome and unique architectural beauty. Hammam that was built with the purpose of the water use for health is not only a cleaning place for Turks. Turkish hammam is also health and entertainment center where people having social activities. eauty urkey

bt

Temmuz AÄ&#x;ustos ‘12

Hammams developed directly out of Byzantine bath houses such as those discovered at Avdat, and Yotvata in the Negev. One of the earliest and certainly the most famous early Islamic bath house is Qusayr Amra located in the north-eastern Jordanian desert. The building was heated by a hypocaust system supported on short brick pillars and supplied with water raised from a deep well by an animal-powered mechanism. Like other early Islamic baths Qusayr Amra does not have the frigidarium common in Roman baths. Historical Turkish hammams that surrounded by embroidered walls on all sides are architectural wonders. Turkish Hammams are of great importance in terms of art and architecture. They have the same architectural features of the mosque. The architectural style of hammam has not changed for thousands of years.


There are three parts to the Turkish hammam; Changing rooms; It consists of a large hall and the stone benches in the vicinity of the hall. People lie down on the benches to have a rest after bathing in the hammam. The hot room (sicaklik); This section of the hammam consists of two parts including the cool room and the bath. Be entered to the hot room by passing the cool room. There are three separate sections in the hot room including the marble basin (common bathing place), halvet (partially enclosed bathing cubicle) and middle stone (heated marble platform to lie on for sweating) Boiler room (kulhan); Kulhan -where the fire burn- is at the bottom of the bath. The flame and the smoke rising from the fire pass through the special channels which are inside the walls and then exits from the chimney.

What are the eects of The Turkish Hammam to the health? Turkish bath is the place that should be used for health; Turkish hammam is the home of the tradition of physical and spiritual purification. The body and skin are cleaned and they are purified from toxins, the blood circulation increases, immune system is stimulated so that the physical and mental system is supported with hammam. There are two types of Turkish baths in terms of the water used in. These are Turkish baths that working with artificial heating water and the spas that working with natural hot water. The healing hot spring water contains sulfur and salt. That's why thermal spas are used in the treatment of rheumatic diseases, skin diseases and nervous breakdown. eauty urkey

bt

Temmuz AÄ&#x;ustos ‘12


ü r ü y u l o Temp tansiyonu düşür

Haftada 2 saatlik tempolu yürüyüşün genetik olarak yüksek tansiyon hastalığına yatkın kişileri bu rahatsızlıktan koruyabileceği belirlendi Güney Caroliana Üniversitesi'nden Robin Shook ve ekibinin yaptığı araştırma, ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kişilerin düzenli olarak tempolu yürümesinin, söz konusu rahatsızlığa yakalanma riskini yüzde 26 azaltabileceğini gösterdi. ''Hypertension'' dergisinde yayımlanan araştırmada bilim adamları, üçte biri yüksek tansiyon hastası ebeveyne sahip, araştırma başladığında yüksek tansiyon belirtisi göstermeyen, yaklaşık 6 bin kişinin sağlık durumunu 5 yıl boyunca inceledi. 2 SAAT YÜRÜYÜN Araştırmaya katılanlardan dörtte birinde yüksek tansiyon belirlendi. Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan ancak düzenli spor yapanların bu rahatsızlığa yakalanma riskinin azaldığı görüldü. Uzmanları, spor salonlarına gidemeyenlerin haftada 2 saat tempolu yürümesinin yüksek tansiyon riskini azaltmada yeterli olabileceğini belirtti. Konuya ilişkin makale, Fransız ''Le Figaro'' gazetesinin internet sitesinde de yer alıyor. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



Güneş kremleri hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Sadece yazın değil, kış boyunca da özellikle vücudumuzun açıkta kalan bölgelerine mutlaka yüksek koruma faktörlü bir krem sürmemiz gerekiyor. Korumasız havuç ve kakao yağlarının, bebek yağlarının hatta kolanın bilinçsiz bir şekilde vücuda sürüldüğü, ‘daha bronz’ ve ‘olabildiğine koyu’ bir renge kavuşma sevdasıyla tüm cilt sağlığı kurallarını ihlal ettiğimiz günler artık geride kaldı. Neden korunmalıyız? •Güneşin UV ışınlarına fazla maruz kalındığında cilt kanseri riski ortaya çıkıyor. •Sık ve uzun süreli güneşlenme uzun vadede erken yaşlanmaya (kırışıklıklar ve yaşlılık lekeleri) yol açıyor. •UV ışınlarının ’Lupus’ deri hastalığına kötü gelebildiği söyleniyor. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Güneş kremini ne kadar sürmeli? Güneş kremi kullanırken yaptığımız bir diğer yanlış ise hemen bitmesin diye az az sürmek. Oysa yeterli miktarda sürülmezse güneş kremleri üzerlerinde yazan SPF değerlerini gösteremiyorlar. Örneğin yüz bölgesine en az yarım tatlı kaşığı güneş kremi sürülmelidir. Daha az uygulama SPF 50 değerindeki bir kremin SPF 2,7’lik bir etki göstermesine yol açacaktır. Bu nedenle tüm güneş kremlerinde bolca uygulayınız diye yazar. Uygulamayı yeterli aralıklar ile tekrarlamamak da aynı sonuca yol açar. Güneş kremlerinin etkisini tam göstermesini istiyorsanız yüz ve boyuna yarım tatlı kaşığından fazla, göğüs bölgesi, kollarınıza, sırt bölgesi, bacaklarınıza ise bir tam tatlı kaşığından fazla uygulamalısınız. Kullanacağınız kremlerin onayları da çok önemli. Sağlık Bakanlığı ya da FDA onaylı laboratuarlarda üretilmiş olmasına dikkat etmelisiniz. Cildiniz güneşte lekelenebilir, sivilceler artabilir. Bu sebeple bitkisel leke ve sivilce önleyici etkisi ol-


Güneş kremi kullanmayı biliyor musunuz? Yaz geldi, güneş kendini iyice gösterdi ve güneş kremlerine olan talep gün geçtikçe artıyor. Ancak yapılan araştırmalara göre çoğumuz güneş kremi kullanmayı bilmiyoruz. Medikal Estetik Doktoru Dr. Nihat Dik, “Güneşten korunmak için, herhangi bir güneş kremini alıp cildinize ovalaya ovalaya sürmek kremin etkilerini neredeyse sıfıra düşürüyor. SPF değerlenin etkisini göstermesi için nerenize ne kadar süreceğinizi mutlaka bilmelisiniz, yoksa 50 SPF’lik bir krem 2 SPF etkisi gösterir” diyerek uyarılarda bulundu. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik açıklamalarına şöyle devam etti; İngiltere merkezli The Restoration of Appearance and Function Trust adlı derneğin yaptırdığı araştırmanın sonucuna göre, güneş kremini ovalayarak vücudunuza sürerseniz sıfıra yakın bir koruma sağlar, etkinliği çok düşer. Estetik görünmek için güneş kremlerini hemen vücudumuza yediriyoruz ama bu şekilde koruma tabakasını incelttiğimizin farkına bile varmıyoruz. Cildimiz bu ince tabaka yüzünden neredeyse güneş ışını ile direk karşı karşıya kalıyor. Ayrıca bu şekilde krem vücuttaki kırışıklıklar ya da ter bezlerinin içine iyice girerek birikiyor ve koruma özelliği neredeyse sıfıra düşüyor. Oysa güneş kremini cildimize yedirmeden, ovalamadan sürersek koruma etkisi maksimumda kalıyor. Bir de genellikle geçen seneden kalma güneş kremlerimizi sakladığımız yerden çıkarır, o seneyi de eski kremimizle geçirmek isteriz. Ama güneş kremleri 6 ay tazeliğini ve etkileyiciliğini korur. Bu yüzden son kullanma tarihi geçen kremlerinizi kullanmamalı, mutlaka atmalısınız.

ması da bir artıdır. Arbutinin leke, semizotunun sivilce önlemeye yardımcı etkisi vardır. Artık günümüzde anti-aging etkili güneş kremleri de bulunuyor, güneşin cildi çabuk yıprattığı bilinir. Bu sebeple anti- aging etkili, nemi hapseden aleo vera içeren güneş kremlerini de tercih edebilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın yine de güneşin dik açıyla dünyaya geldiği 11.00 ile 15.00 saatleri arasında güneşe maruz kalınmasının tehlikeli olduğunu unutmamalısınız. Şapka, gözlük gibi sizi güneşten koruyacak aksesuarları da kullanmalısınız. Organik güneş kremleri var Geleneksel şekilde üretilen güneş ürünlerinin çoğu, içlerinde yer alan sentetik kimyasallar ve petrokimya türevi maddeler nedeniyle, hem insan sağlığı için hem de denizlerde yaşayan canlılar için tehdit oluşturuyor. Buna rağmen piyasada organik şekilde üretilen kremleri de bulunuyor.

Güneş kremi ne kadar sürülmeli Güneş kremi kullanırken yaptığımız bir diğer yanlış ise hemen bitmesin diye az az sürmek. Oysa yeterli miktarda sürülmezse güneş kremleri üzerlerinde yazan SPF değerlerini gösteremiyorlar. Örneğin yüz bölgesine en az yarım tatlı kaşığı güneş kremi sürülmelidir. Daha az uygulama SPF 50 değerindeki bir kremin SPF 2,7’lik bir etki göstermesine yol açacaktır. Bu nedenle tüm güneş kremlerinde bolca uygulayınız diye yazar. Uygulamayı yeterli aralıklar ile tekrarlamamak da aynı sonuca yol açar. Güneş kremlerinin etkisini tam göstermesini istiyorsanız yüz ve boyuna yarım tatlı kaşığından fazla, göğüs bölgesi, kollarınıza, sırt bölgesi, bacaklarınıza ise bir tam tatlı kaşığından fazla uygulamalısınız. Kullanacağınız kremlerin onayları da çok önemli. Sağlık Bakanlığı ya da FDA onaylı laboratuarlarda üretilmiş olmasına dikkat etmelisiniz. Cildiniz güneşte lekelenebilir, sivilceler artabilir. Bu sebeple bitkisel leke ve sivilce önleyici etkisi olması da bir artıdır. Arbutinin leke, semizotunun sivilce önlemeye yardımcı etkisi vardır. Artık günümüzde anti-aging etkili güneş kremleri de bulunuyor, güneşin cildi çabuk yıprattığı bilinir. Bu sebeple anti- aging etkili, nemi hapseden aleo vera içeren güneş kremlerini de tercih edebilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın yine de güneşin dik açıyla dünyaya geldiği 11.00 ile 15.00 saatleri arasında güneşe maruz kalınmasının tehlikeli olduğunu unutmamalısınız. Şapka, gözlük gibi sizi güneşten koruyacak aksesuarları da kullanmalısınız. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


n e e r c s n u S

An active ingredient of creams and lotions of this kind and other preparations for the skin. Sunscreen combines organic and inorganic chemicals to filter the light from the sun so that less of it reaches the deeper layers of your skin. Try to avoid sun in the middle of the day, from about 10 am to 3 pm. The ultraviolet rays, which cause sunburn, are strongest during this time. Dermatologists recommend everyone use sunscreen that offers the following: Broad-spectrum protection (protects against UVA and UVB rays), Sun Protection Factor (SPF) 30 or greater and water resistance. However, sunscreen alone cannot fully protect you. Dermatologists also recommend that you seek shade when your shadow is shorter than you are and protect your skin by wearing long sleeves, pants, a wide-brimmed hat, and sunglasses whenever possible. Everyone needs sunscreen. People of all skin colors get skin cancer. More than 3.5 million skin cancers in more than 2 million people are diagnosed annually. Many of these skin cancers could have been prevented with protection from the sun’s rays. You should use sunscreen every day. The sun emits harmful ultraviolet (UV) rays year round. Even on cloudy days, harmful UV rays can penetrate your skin. On a cloudy day, eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

up to 80 percent of the sun’s UV rays can pass through the clouds. Snow and sand increase the need for sunscreen. Snow reflects 80 percent of the sun’s rays, and sand reflects 25 percent of the sun’s rays. How much sunscreen should to use, and how often should to apply it? Use enough sunscreen to generously coat all skin that will be not be covered by clothing. Ask yourself, “Will my face, ears, arms, or hands be covered by clothing?” If not, apply sunscreen. To be sure you use enough, follow this guideline: *One ounce, enough to fill a shot glass, is considered the amount needed to cover the exposed areas of the body. Adjust the amount of sunscreen applied depending on your body size. *Most people only apply 25-50 percent of the recommended amount of sunscreen. Apply the sunscreen to dry skin 15 minutes BEFORE going outdoors. Skin cancer also can form on the lips. To protect your lips, apply a lip balm or lipstick that contains sunscreen with an SPF of 30 or higher. Re-apply sunscreen approximately every two hours or after swimming or sweating heavily according to the directions on the bottle. Broad-spectrum sunscreens protect against both UVA and


UVB rays. What is the difference between the rays? Sunlight consists of two types of harmful rays that reach the earth – ultraviolet A (UVA) rays and ultraviolet B (UVB) rays. Overexposure to either can lead to skin cancer. In addition to causing skin cancer, here’s what each of these rays do: UVA rays can prematurely age your skin, causing wrinkles and age spots, and can pass through window glass and UVB rays are the primary cause of sunburn and are blocked by window glass. There is no safe way to tan. Every time you tan, you damage your skin. As this damage builds, you speed up the aging of your skin and increase your risk for all types of skin cancer. Is sunscreen all I need to protect myself from the sun? Sunscreen plays an important role in protecting your skin from the sun, but it does not offer complete protection. To protect your skin and find skin cancer early, Dermatologists recommend the following: Generously apply a broad-spectrum, water-resistant sunscreen with a Sun Protection Factor (SPF) of at least 30 to all exposed skin. “Broad-spectrum” provides protection from both ultraviolet A (UVA) and ultraviolet B (UVB) rays. Reapply approximately every two hours, even on cloudy days, and after swimming or sweating.

Wear protective clothing, such as a long-sleeved shirt, pants, a wide-brimmed hat and sunglasses, where possible. Seek shade when appropriate, remembering that the sun’s rays are strongest between 10 a.m. and 4 p.m. If your shadow is shorter than you are, seek shade.5 Use extra caution near water, snow and sand as they reflect the damaging rays of the sun, which can increase your chance of sunburn. Get vitamin D safely through a healthy diet that may include vitamin supplements. Don’t seek the sun. Avoid tanning beds. Ultraviolet light from the sun and tanning beds can cause skin cancer and wrinkling. If you want to look tan, consider using a self-tanning product, but continue to use sunscreen with it. Check your birthday suit on your birthday. If you notice anything changing, growing, or bleeding on your skin, see a dermatologist. Skin cancer is very treatable when caught early. Dermatologists recommend treating a sunburn with: Cool baths to reduce the heat, moisturizer to help ease the discomfort caused by dryness. As soon as you get out of the bathtub, gently pat yourself dry, but leave a little water on your skin. Then apply a moisturizer to trap the water in your skin. Hydrocortisone cream that you can buy without a prescription to help ease discomfort. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12




e m a fl i r O ile doğa sizi çağırıyor Oriflame’nin parfüm, bakım ürünleri ve aksesuardan oluşan özel koleksiyonu Amazonia, tropical cennet Amazonların, tazeleyici ve enerji veren atmosferinden ilham alınarak geliştirildi.

Oriflame, dünyanın en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olarak 60’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Oriflame, tüm dünyada 3.8 milyondan fazla Bağımsız Satış Danışmanı ile yüksek kaliteli doğal İsveç cilt bakımı, koku ve renkli kozmetik ürünleri sunmaktadır. Oriflame dünyanın en hızlı büyüyen kozmetik şirketlerinden biri olmasına rağmen hiçbir zaman orjinal iş konseptinden uzaklaşmadı. Amazonia Yüz Kremi Hafif yapısıyla cildiniz tarafından kolaylıkla emilen yüz kremi, cildinizi derinlemesine nemlendirir. Formülündeki UV filtreleri ise, cildinizi güneşin zararlı etkilerine karşı korur. Amazonia Rahatlatıcı Yüz Spreyi Çarkıfelek çiçeği özlerinin rahatlatıcı ve nemlendirici özelliği ile zenginleştirilmiş yüz spreyi, yazın dilediğiniz an kendinizi yenilenmiş ve canlanmış hissetmenizi sağlayacak. Amazonia Rahatlatıcı Yüz Yıkama Jeli Anti-oksidan özellikli çarkıfelek çiçeği ile geliştirilen yüz yıkama jeli, gün boyu cildinizde oluşan birikintileri etkili şekilde temizler, cildi rahatlatır ve tazeler. Tüm cilt tipleri için uygundur. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Amazonia Sabun Yatıştırıcı çarkıfelek çiçeği özleri ile zenginleştirilmiş sabun, cildinizi etkili bir şekilde temizlerken hoş kokusu ise rahatlamanızı sağlayacak Amazonia Vücut Kremi Cildinizi derinlemesine nemlendirirken besleyen, hafif formülü ile kolayca emilen vücut kreminin, yatıştırıcı özelliği bulunuyor. Amazonia Duş Jeli Amazonları banyonuza getiren duş jeli, yatıştırıcı çarkıfelek çiçeği özleri ile zenginleştrilmiş. pH dengeli, sabun içermeyen duş jeli, cildinizi hassas bir şekilde temizlerken hoş kokusu ile canlandırır.

Amazonia Kelebek Çanta Rengarenk kelebeklerin yemyeşil yapraklarla kombinasyonu ile tasarlanan şık ve pratik çanta. Amazonia Kelebek Pareo Kelebek ve yaprak desenleri ile tasarlanan pareoyu, birbirinden farklı şekillerde kullanarak tarzınızı gönlünüzce yansıtabilirsiniz. Amazonia Yaprak Bileklik. Amazonların ruhunu yansıtan, antika altın kaplamalı yaprak şeklinde bileklik, kıyafetleriniz tamamlayan en şık aksesuarınız olacak. Amazonia Kelebek Güneş Gözlüğü Zarif kelebek deseni ile tasarlanan güneş gözlüğü, güneşin zararlı ışınlarından gözlerinizi koruyacak.



Selülitlerden kurtulmanın

! ı s a t k o püf n

Detoksun kelime anlamı, vücutta biriken toksik maddelerin atılması ve uzaklaştırılmasıdır. Ancak son zamanlarda sıkça duyduğumuz detoks serüvenleri ise bağırsakları boşaltmaktan ileriye gidememekte ve hatta sağlığımızı tehdit eder boyutlara uaştığı bildiriliyor. Uzmanlar şu önerilerde bulunuyor. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


İdeal yaz detoksu ne olmalı nasıl olmalı ki sağlığımızı korusun ve geliştirsin? En gerçekçi ve yararlı detoks; sağlıklı beslenme, hareketli yaşam ve bol su tüketimi üçlüsü ile her gün adım adım yenilenmektir. Yaz mevsimini normal doğasında yaşarken, spor ve beslenme alışkanlıklarında yapacağımız küçük takviyelerle, her gün adım adım ilerleyerek yaz detoksu adı altında vücudumuzu yaz mevsimine uyarlamış ve sarsmamış aksine canlandırmış oluruz. Yaz Detoksunun Adımları - Bol bol dinlenin, düzenli uyuyun uykunuzu tam alın. - Gün içinde mümkün olduğunca temiz ve açık havada bulunun, olabilecek maksimum ölçüde hareket edin. - Bol bol su için. Günde en az 2-3 litre su tüketin. Bol su içmek detoksun vazgeçilmezidir. Su içmeye özen gösterin. Hassas su dengesini bozmamak için susamadan su içme alışkanlığı kazanının. - Her içecek su değildir! Ayran ve taze sıkılmış meyve suları, su yerine kabul edilebilecek vücudunuzun su oranına destek sağlayacak içeceklerdir. Ayrıca sebze ve meyvelerin yapısındaki su da su ihtiyacını karşılamak da katkı sağlar. Ancak, çay,

1 2 3 4

kahve, asitli içecekler ve alkollü içecekler sıvı ihtiyacını karşılamaz. Aksine vücuttan su atımını arttırır. Bu nedenle bu tür içeceklerin tüketiminde aşırıya kaçılmayın. Susuzluk hissedildiğinde ilk seçenek her zaman için su olmalıdır. - Gün içinde 10-15 dakika direk güneş ışığı görüp D vitamini eksikliğine meydan vermeyin. - Sağlıklı yeterli ve dengeli beslenin. En önemli öğün kahvaltıdır. Kahvaltı öğünü vücudumuzun çalışmaya başlaması ve gece boyunca azalan kan şekerinin dengelenmesi açısından oldukça önemlidir. Günde 6-8 öğün beslenin ve gün içinde dört saatten uzun aç kalmayın ki metabolizmanız yavaşlamasın. - Sağlıklı yiyecekler tüketin. Beslenmenizde; dört ana besin grubu olan et ve çeşitleri, süt ve ürünleri, sebze-meyveler ve tahıl ürünleri her öğünde ihtiyacınızı karşılayacak miktarlarda olsun. Et grubundan kırmızı et, tavuk, hindi ve balık; süt grubundan süt, yoğurt, ayran ve cacık, tahıl ürünlerinden tam buğday ekmeği, tam çavdar ekmeği, bulgur, yulaf, kabuklu pirinç, patates; mevsim sebzelerinden lahana, brokoli, karnabahar, kereviz ve meyvelerden muz, elma, mandalina ve kivi sofranızda mutlaka bulunsun.

5 6

7

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


8- Yeterli ve kaliteli protein alın. Vücuda gerekli olan azotun ve aminoasitlerin karşılanması için beslenme programınızda proteinin yeterli miktarda yer alması gerekir. Yetersiz veya fazla miktarda protein almak sağlığınızı olumsuz etkiler. Proteinin yetersiz alınması protein depolarınızın yıkılmasına sebep olur. Gereğinden fazla protein alımı ise böbreklerinizi zorlar ve bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Protein ihtiyacınızı sadece bitkisel protein kaynaklarından karşılamayın, kaliteli protein kaynakları olan hayvansal ürünlere de beslenmenizde yeteri kadar yer verin. Günlük protein ihtiyacının karşılanması için günde 2–4 porsiyon et ve et ürünleri, 3–4 porsiyon süt ve süt ürünlerinin beslenmenizde yer alması yeterlidir. - Beslenmemiz yeterli ölçüde ve kalitede karbonhidrat içersin. Karbonhidratlar, protein koruyucu özellikleri ve vücutta elzem bazı öğelerin sentezinde kullanıldıklarından dolayı dengeli tüketilmesi gereken besin öğelerindendir. Besin kalitesi düşük olan basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. - Akıllı yağlar kullanın. Gün boyunca yemekler, salatalar ve besinlerin içerisinde yer alan doğal yağlar ile karşılanan yağ ihtiyacı değişik yağ çeşitlerinden dengeli olarak karşılanmalıdır. Doymuş yağ gereksinimini, etler ve sütlerin içerisinde yer alan doymuş yağ asitleri ile karşılayabilir. Doymamış yağ asitleri tekli doymamış yağ asitleri olan omega-9 ve çoklu doymamış yağ asitleri olan omega-3 ve omega-6 yağ asitleri dengeli bir biçimde almak için haftada 2–3 kez balık tüketmek, yemeklerde ayçiçeği veya mısırözü yağı kullanmak ve salatalara zeytinyağı eklemek yeterli olacaktır. Yanmış yağlardan uzak durulmalı ve yiyecekler ızgara, haşlama ve fırında gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile pişirilmelidir. - Pozitif olmalı, stresten uzak durmalı - Alkolü mümkün olan en az düzeyde kullanmalısınız. Alkol, vitamin ve minerallerin vücutta etkin olarak kullanılamamasına neden olmakla birlikte, ödem yapar ve vücudunuzu yorar. - Sigara kullanmamalı ve sigara içilen yerlerde bulunmayınız.

9

10

11 12 13

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



lar akister... Aybakım İsveç Ayak Sağlığı’ndan Kiropodist Özgül İşgör, yaz ayları boyunca ayaklarımızı hangi risklerden, nasıl koruyacağımızı anlattı. Yaz mevsimine adım atmamızla birlikte sıcak günler kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Dolayısıyla birçok insan serinlemek ve kış aylarının yorgunluğunu atmak için tatil bölgelerine gitmenin planlarını yapıyor. Bununla birlikte yazın keyfini deniz, havuz ve eğlence mekanlarında doyasıya çıkarmak için ayaklarımızı bekleyen risklerden de haberdar olmamız gerekiyor. İsveç Ayak Sağlığı’ndan Kiropodist Özgül İşgör, yaz ayları boyunca ayaklarımızı hangi risklerden, nasıl koruyacağımızı anlatıyor. Mantardan korunun Yaz geldiğinde serinlemek isteyenlerin ilk tercihi deniz ve havuzlar oluyor. Ancak buralarda bizi bekleyen çeşitli sağlık riskleri olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Bu risklerden biri ayak ve ayak tırnaklarımızı etkileyen mantar hastalığı… Öncelikle mantar hastalığının bulaşıcı olduğunu ve ortak kullanılan havuz, duş, soyunma odası gibi yerlerde size bulaşabileceğini aklınızda tutmalısınız. Yüzme havuzları ve deniz, ortak kullanım alanları olduğu için kirlenme riski oldukça yüksek yerlerden. Bu sebeple bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları bu dönemde sıklıkla gündemde olan rahatsızlıkların başında yer alıyor. Mantar hastalığı nasıl belirtiler verir? Mantar rahatsızlığı ayak tırnaklarınızda ya da ayak derinizde kendini gösterir. Tırnak enfeksiyonlarında; tırnak altında oyulma, ufalanma, kalınlaşma ve renk değişikliği gibi belirtiler vardır. Ayak derisinde mantar hastalığına bağlı olarak gözlemlenebilecek değişiklikler ise şunlardır: Ayak parmakları arasındaki derinin yarılması, tabaka tabaka ayrılması, soyulması, kırmızılık ve kaşıntı… Ayrıca enfeksiyonlu bölgede yanma, acı hissi, kabarcık, kabuklanma ve sızıntı da görülebilir. Tedbirli olmak, ayak mantarına yakalanmamak için atabileceğiniz ilk adımdır. Bunun için özellikle havuz kenarı veya sahilde çıplak ayakla yürümemeye özen göstermelisiniz. Duş ya da soyunma kabini gibi yerlerde kullanıma açık olarak bırakılan terlikleri kesinlikle kullanmayın. Bu tip yerlerde sadece kendi terliklerinizi giyin. Yaz aylarında havuz yerine mümkün olduğunca denizi tercih edin. Eğer mutlaka havuza girilecekseniz temizliğine güvendiğiniz yerleri seçmeli ve çıktıktan sonra su ve sabunla yıkanmalısınız. Şezlongda ise mutlaka havlu kullanılmalı. Daha sonra bu havluyu kullandığımızda yine aynı tarafını kullanmaya, yani şezlongla temas eden bölüme oturmamaya dikkat edin. Havuz kenarındaki taşlara oturmamak da yine doğru bir yaklaşım olur. İkinci bir mayo, bikini taşımak ve havuzdan çıktıktan sonra diğerini giymek gerekir. Pamuklu çorap ve pamuklu iç çamaşırları tercih etmek de alınacak önlemlerden biri. Tırnak bakımı yapacaksanız şahsi manikür ve pedikür setinizi kullanın. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


İyi kurulanmak şart... Mantar; ıslaklığı, nemi ve havasızlığı sever. Tırnak mantarı, ıslaklık ve nemle doğru orantılı olarak yaz aylarında artıyor. Çünkü insanlar havuzdan çıktıktan sonra kurulanmayı ihmal ediyorlar. Özellikle ayak parmaklarının arası nemli kalıyor. Aynı şeyi banyo yaparken ayak temizliğimize özen göstermeyerek ve banyo yaptıktan sonra ayakları kurularken de yapıyoruz. Ayaklar hep ihmal edilir. Bu yüzden mantarın üremesi daha kolay oluyor. Tırnak mantarını önlemek için temizliğe ve havasız kalan bölgelerin kuru olmasına özen göstermek gerekiyor. Mantar sorununa karşı Gehwol... Mantar, ortaya çıktıktan sonra bir hekim tarafından tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Ama sık sık havuza gittiğimiz bu yaz aylarında havuz seansları sonrasında Gehwol Fusskraft Foot Bath ya da Herbal Bath içinde ayaklarımızı 15 dakika bekleterek ya da Gehwol Fusskraft Herbal Lotion ile ayaklarımızı spreylemek olası mantar problemlerine karşı ayaklarınızı korumaya yardımcı olacaktır. Ayrıca içerdiği aktif maddelerle Gehwol Ayak Pudrası da mantara karşı etkilidir. Yazın kadınları bekleyen bir başka tehlike Halluks Valgus... Yazın insanlar daha sosyal oluyor. Doğal olarak geceleri eğlence aktivitelerine daha fazla katılıyor. Bu aktiviteler sırasında yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabıların tercih edilmesi, kadınları başka bir ayak sorunu ile karşı karşıya bırakıyor: Halluks Valgus… Ayak başparmağındaki kemik çıkıntısı ile kendini belli eden “Halluks Valgus” hastalığı, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Halluks Valgus nedir? Halluks Valgus, ayakta şekil bozukluğuna yol açan bir hastalık. Ayak başparmağındaki kemik çıkıntısı, sıklıkla ağrı ve şekil bozukluğuyla kendini gösteriyor. Yürürken güçlük çekilmesi, istenilen her ayakkabının giyilememesi ya da giyildiğinde ayaklarda rahatsızlık yaşanması, ayak başparmağındaki kemik çıkıntılarında sıkça karşılaşılan sorunlar. Kadınlarda erkeklere oranla 9 kat daha fazla görülüyor. Ayak başparmağındaki kemikte oluşan deformite tedavi edilmezse, eklem bozuklukları ve artan düzeyde kireçlenme gelişiyor. Ayrıca diğer parmakların şekli de zamanla bozulmaya başlıyor. En çok kimlerde görülür? Yanlış ayakkabı seçimi bu hastalığın görülmesinde en önde gelen nedenlerden… Ayak başparmağındaki deformitelerde genetik oluşum da sıklıkla rol oynuyor. Fakat bu neden sadece ufak bir yüzdeyi kapsıyor. Yapılan araştırmalar, kadınların %88'inin çok küçük ayakkabı giydiklerini ve %55'inde de bu sorunların görüldüğünü gösteriyor. Özellikle kadınların yazın ayakkabı seçiminde daha dikkatli olmaları gerekiyor. Halluks valgus önlenebilir mi? Ayak parmağınızda bir çıkıntı ya da ağrı hissettiğinizde bir an önce rahat ve spor ayakkabı kullanmaya başlamalısınız. Halluks Valgus tedavi edilmediklerinde sıklıkla ağrılı hale gelir. Fakat her zaman ilerlemez. Pek çok durumda ameliyatsız tedavi edilebilir. Genelde ağrısız vakaların cerrahi düzeltmeye ihtiyacı yoktur. Vakaların geniş bir çoğunluğunda ağrı, uygun ayakkabı giyimi ile ortadan kaldırılabilir. Türkiye'de tüm ayak rahatsızlıklarında sağlıklı ve modern çözümler sunan İsveç Ayak Sağlığı’nda önerdiğimiz çözümlerden biri de ayak atelleri… Alman Bauerfeind markasının ayak ateli, düzenli kullanıldığında ayaktaki ve başparmaktaki deformasyonu ortadan kaldırmakta etkili. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Reynu Cosmetic & Schrammek Family

award

Reynu Cosmetic & Schrammek Family has awarded this year its dealers to reach the highest performance in the MAY 2011 - 2012 period as every year.

Reyhan Kaynar, one of the company founders (partners), was graduated from Inkofa “International Fach Schule” in Düsseldorf, Germany in 1984. Then, she met Ms. Schrammek, Schrammek products and Green Peel® during advanced training courses of Schrammek technical school. She was dreaming to promote Schrammek products when she opened Femina Aesthetic Center in Macka, Istanbul in 1985. Getting a business friendship with estheticians Nuray Kantoglu who was graduated from Rustu Uzel Girls Vocational High School, she continued the relationship with partnership of "Reynu Cosmetics" in 2002. She won the award Two women have brought Dr. Med. Christine Schrammek derma-cosmetic products and Green Peel ®, which is the world's number 1 of natural treatment methods, to turkey recognizing the need to be in Turkey. Reynu Cosmetics is only Turkey representative of Dr. Med. Christine Schrammek firm. It franchises throughout Turkey. Continuing education and publicity activities of Dr. Med. Christine Schrammek Derma-Cosmetic care products and Green Peel ® practices, which are used in more than 50 countries

in the World, the firm preserve its sense of place in the cosmetic sector with its expanding network. Reynu Cosmetic & Schrammek Family has awarded this year its dealers to reach the highest performance in the MAY 2011 - 2012 period as every year. 3 best dealers throughout the year have been Erlamer® Lazer Estetik Ve Güzellik Merkezi / Istanbul, Form Club Spa/ Izmir and Saka Beauty Center / Istanbul.

Reynu Kozmetik & Schrammek Ailesi

r o y i r i d n ödülle

Reynu Kozmetik & Schrammek Ailesi her yıl olduğu gibi bu yıl da MAYIS 2011- 2012 döneminde “en yüksek performansı” göstererek dereceye giren bayilerini ödüllendirdi. Firma Kurucularından (ortaklarından) Reyhan Kaynar,1984 yılında Almanya – Düsseldorf şehrindeki İnkofa “International Fach Schule” den mezun oldu. Daha sonra Dr.Med.Christine Schrammek Meslek Okulundaki ileri eğitim seminerleri sırasında Bayan Schrammek’i, Schrammek ürünlerini ve Green Peel®’i yakından tanıdı. 1985 yılında İstanbul Maçka’da Femina Estetik Merkezini açtığında Schrammek ürünleri ile çalışabilme hayalini yaşıyordu. Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi mezunu Estetisyen Nuray Kantoğlu ile 1989 yılında başlayan iş arkadaşlığı 2002 yılında “Reynu Kozmetik” ortaklığı ile pekişerek devam etti. Ödül kazandı Bu ikili Green Peel®’in Türkiye de olması gerekliliğine inanarak, Dr. Med. Christine Schrammek Derma-Kozmetik ürünlerini vedünyanın 1 numaralı bitkisel peeling metodu eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Green Peel®’i Türkiye’ye kazandırdı. Reynu Kozmetik Dr. Med. Christine Schrammek firmasının Türkiye tek yetkili temsilcisidir. Türkiye çapında bayilikler vermektedir. Dünyada 50 den fazla ülkede binlerce enstitüde kullanılmakta olan Dr. Med. Chrıstıne Schrammek Derma-Kozmetik profesyonel bakım ürünleri ve Green Peel® uygulamalarının Türkiye’deki eğitim ve tanıtım faaliyetini bu yetkiyle devam ettiren firma her geçen gün genişleyen bayii ağıyla Türkiye kozmetik sektöründeki yerini güçlenerek koruyor. Reynu Kozmetik & Schrammek Ailesi her yıl olduğu gibi bu yıl da Mayıs 2011- 2012 döneminde “en yüksek performansı” göstererek dereceye giren bayilerini ödüllendirildi. Yıl boyu çok başarılı bir satış grafiği gösteren 3 bayii, * Erlamer® Lazer Estetik Ve Güzellik Merkezi / İstanbul, * Form Club Spa / İzmir, * Saka Beauty Center / İstanbul oldu.



A P S A D SAN ’dan yepyeni bir masaj Yoğun bir iş günü içerisindeki küçük molalarınızda ya da öğle tatillerinizde de tercih edebileceğiniz, günün yorgunluk ve stresinden uzaklaşmanıza yardımcı oluyor. “İyi hissettirme” misyonuyla faaliyet gösteren Hillside bünyesindeki SANDA SPA, Türkiye’nin ilk Spa zinciri olarak masajdan yüz ve vücut bakımına kadar konuklarına geniş bir menü seçeneği sunuyor. Balili ve Türk terapistlerin görev yaptığı SANDA SPA tarafından sunulan SANDA CARD uygulaması ise Spa misafirlerinin kendilerini özel hissetmelerini sağlıyor. Tüm SANDA SPA’larda ve Hillside City Club üyeliklerinde avantajlar sağlayan Sanda Card, SANDA SPA’nın sürekli misafirlerine özel sürpriz ve hediyeler sunuyor. Sıcak yaz günlerinde, özel bir masajla güne yenilenerek başlangıç yapmak, teninizde ferahlığı hissetmek istediğinizde ya da yoğun bir iş gününde kısa bir molaya ihtiyaç duyduğunuzda SANDA SPA’nın yepyeni masajı “Body Make Up” tam size göre. Etkisini gün boyu hissedebileceğiniz Body Make Up, nanenin ferahlatıcı kokusuyla benzersiz bir masaj deneyimi yaşatıyor. Body Make Up masajını gün içindeki öğle tatillerinizde ya da kendinize ayırdığınız kısa vakitlerde de deneyebilir, yoğun iş gününüze keyifli bir mola verebilirsiniz. Güne zinde bir başlangıç yapmak, yaz saeauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

bahlarında özel bir masaj ile ferahlamak istiyorsanız SANDA SPA’nın 30 dakika süren yepyeni Body Make Up masajı tam size göre. Günün herhangi bir zamanında yapılabilecek bu masajda nanenin ferahlatıcı kokusu vücudunuzu sarıyor. Yoğun bir iş günü içerisindeki küçük molalarınızda ya da öğle tatillerinizde de tercih edebileceğiniz bu masaj, günün yorgunluk ve stresinden uzaklaşmanıza yardımcı oluyor. Bu masajda yorgunluk ve stresi gidermeye yardımcı olan noktalara baskı yapılıyor. 10 dakika naneli losyon ile boyun ve baş masajı uygulanıyor. Daha sonra ise boyun bölgesine naneli sprey ile ıslatılmış havlu konuluyor. 20 dakika boyunca ise naneli losyon ile dize kadar ayak masajı uygulanıyor. Ayaklara ve başa özel bir baskı tekniği uygulanarak kan dolaşımını hızlandırmaya yardımcı olan bu masaj terapisi yorgunluk ve stresten uzaklaşmanıza destek oluyor. Sabah saatlerinin yanı sıra, havuz başında geçen zamanlarınıza kısa bir mola vererek ferahlamak ya da spor sonrası rahatlamak istiyorsanız da Body Make Up’ı tercih edebilirsiniz.


A new treatment of

A P S A D N SA Treatments of Sanda Spa you are invited at breaks or lunch hour in busy business day helps you to take a break from the stress and tension of the day. With "Good feeling" mission, as Turkey's first Spa, Sanda Spa of Hillside offers a wide range of menu options from massage to face and body care products. Come and renew yourself with the relaxing treatments that give you a peace in the magical World of sanda Spa. Just relax, take a deep breath and let yourself be embraced by a serenity you have never experienced before. Reward your body and spirit with the perfectionist tendency of every detail making his magical atmosphere. Take a break from the stress and tension of the day and renew yourself with a “1 hour vacation” where sanda therapists from Bali and Turkey offer you a ginger tea on silver trays. You can experience Body Make up massage of Sanda spa in lunch break during the day or anytime special for you and you can take a break the stress and tension of the day. If you would like to start day energetic and relax in summer morning, Body Make up massage of Sanda spa for 30 minutes is just for you. With the massage anytime during

the day, a refreshing scent of peppermint will pervade your body. Masage of Sanda Spa you are invited in breaks or lunch hour a busy business day helps you to take a break from the stress and tension of the day. SANDA Spa at Hillside Su will pamper your senses and deliver you to a place of peace, serenity and contentment. Relax, replenish and refresh your spirit, where aroma, colour and sound blend together. SANDA Spa treatments are gentle seduction of the body and spirit by fragrant touches; healing, nurturing and relaxing weary souls that are worn out from the demands of everyday life. Sanda Spa in Hillside City Club is an oasis that aims to foster a sense of wellbeing and relaxation that busy city dwellers often crave. This modern and elegant spa offers an exotic getaway from the stresses of daily life with fresh flowers, calming essential oils, relaxation music, and candles. You can take your pick from a wide variety of facials, body treatments (scrubs and body wraps), and massages. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


n o y f A l a r ü G

“2012’nin En İyi Sağlık Turizmi İşletmesi” seçildi...

NG Hotels & Resorts’un yeni oteli Güral Afyon Wellness & Convention, “Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımları Araştırması 2012” çerçevesinde verilen “En İyi Sağlık Turizmi İşletmesi” ödülüyle hizmet kalitesindeki mükemmelliğini taçlandırdı. Güral Afyon Wellness & Convention, sonuçları Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen görkemli bir tören ile açıklanan, “Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımları 2012 Araştırması”ndan ödülle döndü. Ekonomist ve Capital Dergileri ve Eurobank Tekfen işbirliği ile bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen araştırmada Güral Afyon “2012’nin En İyi Sağlık Turizmi İşletmesi” seçildi. Açılışından sadece birkaç ay sonra ilk ödülünü evine götüren Güral Afyon adına ödülü, Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü Rauf Ateş’in elinden aldı. Araştırma, Türk turizm sektöründe kalitenin yükseltilmesi ve böyle yatırımların desteklenmesi için büyük bir öneme sahip. “Türkiye’nin zengin yabancı turistler için de çekim merkezi olma zamanı geldi” Ödül töreninde konuşan Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, “Güral Afyon Wellnes & Convention yatırımını Türkiye için bakir bir alanda gerçekleştirdik. Bu nedenle bugün aldığımız ödül bizim için çok anlamlı. Güral Afyon’u, Türkiye’nin yeni turizm vizyonunu en iyi şekilde yansıtan örnek olarak görmek gerek. Bunun en önemli nedeni Güral Afyon’un, termal turizme getirdiği yenilikçi altyapıyla Türkiye’nin henüz hiç pay alamadığı 200 milyar Euro büyüklüğündeki dünya termal pazarına giriş anahtarı olması. Türkiye, Güral Afyon ile ilk kez dünya termal turizm pazarından pay alacak olmasının yanında, uzun zamandır beklediği harcama potansiyeli yüksek yabancı turistler için de artık bir çekim merkezi olacak. Zira wellness tatilini tercih eden yabancı turistlerin tatil için ayırdığı bütçe, deniz tatilini tercih edenlerin iki katından fazla. Bu eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

da yurt dışına açılan wellness ve termal turizm ile Türkiye’nin turizm gelirlerini çok büyük bir oranda artırabileceği anlamına gekiyor. Bu nedenle Güral Afyon’un yatırım ve vizyon anlamında turizm sektöründe örnek olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum,” dedi. Hedef dünyanın önde gelen wellness destinasyonları arasına girmek NG Grubu’nun üçüncü oteli olan Güral Afyon Wellness & Convention’ın uzun vadeli hedefi Türk turizminin parlayan yıldızı olurken, dünyanın önde gelen wellness destinasyonları arasına girmek. Henüz yolun başındayken aldığı bu ödülle, hedeflerine hızla ulaşacağının sinyallerini veren Güral Afyon, termal tatili yeni bir anlayışla sunarak ülkemizde ve dünyada daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayacak özelliklere sahip. Örneğin, Güral Afyon’da çocuklu ailelerin rahatı için özel aile odaları, açık ve kapalı havuzlar, su kaydırakları, çocuk restoranı ve çok büyük bir eğlence merkezi bulunuyor. Spa ve termal merkezinde ise neredeyse yok yok: Termal jakuziler, Türk hamamı, aile hamamları, saunalar, buhar odaları, buz çeşmesi, dinlenme alanları, macera duşları, su kaydırakları, dışa açılabilen sıcak su havuzu gibi alanlar sadece bir kısmı. Güral Afyon, 428 odasıyla aynı anda 1.028 kişiye hizmet sunabilecek bir kapasiteye sahip. Sadece spa merkezi 9.500 metrekarelik bir alana yayılmış bulunan tesis, bir tanesi 1.500 kişi kapasiteli olmak üzere toplam 13 toplantı salonu, yaz kış aynı sıcaklıktaki şifalı termal suyu ve 2.200 metrekareye yayılan eğlence ve sosyal alanlarıyla dikkat çekiyor.



a y k o d a p a K Açık hava müzesi:

Artan ziyaretçi sayısı ile dünyaya açılan bir açık hava müzesi konumundaki Kapadokya bölgesi her geçen yıl artan turizm hareketliliği ile Türkiye’nin turizm alanında umut bağladığı en önemli merkezlerin başında geliyor

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Nevşehir-Volkanik dağların günümüzden 26 milyon yıl önce püskürüklerinden oluşan dünyanın en ilginç yer oluşumlarından birine sahip Kapadokya bölgesi, peribacaları ve yer altı kentleri ile oluşturduğu olağanüstü görüntüleri ile her yıl yüz binlerce insanı kendine çekmeyi başarıyor. Yağmur ve kar sularının yanı sıra rüzgar ve erozyonun maharetli bir ustanın elinden çıkmışçasına farklı farklı desen tasarımı kullanarak doğaya işlediği bu büyülü yeryüzü parçası, her mevsimin kendine has tüm özellikleri ile bütünleştirip, ziyaret edenlere adeta bir rüya alemine sürüklercesine büyük bir zevkle sunuyor. Bölgede yapılan bilimsel araştırmalarla günümüzden 10 bin yıl öncesinde Neolotik dönem ile başlayan insan yaşamı ile bu güne kadar 8 i köklü olmak üzere 20 ye yakın toplumu içerisinde barındıran Türkiye’nin en önemli kültür turizm merkezi konumundaki Kapadokya, insanı hayretler içerisinde bırakan görüntüsü ile adeta dünyanın en önlü ustasından elinden çıkan bir tablo örneğini oluşturmakta insanların belleğinde. Artan ziyaretçi sayısı ile dünyaya açılan bir açık hava müzesi konumundaki Kapadokya bölgesi, her geçen yıl artan turizm hareketliliği ile Türkiye’nin turizm alanında umut bağladığı en önemli merkezlerin de başında gelmektedir. 22 bini aşan yatağı, Jeotermal enerji kaynakları ile Türkiye’nin en önemli jetormal merkezi konumuna ulaşan Kozaklı ilçesindeki şifalı suları ile Kapadokya ,sağlık turizmi açısından da gerek bugünün ve gelecekte umut bağlanan ender merkezler arasında yerini almayı sürdürüyor. DOĞA VE TARİHİN BİRLEŞTİĞİ YER Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.

Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış bir bölgedir. Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya'nın yazılı tarihi Hititlerle başlar. Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu'nun da önemli kavşaklarından biridir. BÖLGE TURİZM AÇISINDAN BÜYÜK BİR ÖNEME SAHİP Jeolojik devirde Toroslar yükseldi. Kuzeydeki Anadolu Platosu'nun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes, Hasandağı ve ikisinin arasında kalan Göllüdağ, bölgeye lavlar püskürttü. Platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgârlar da oluşuma katıldı. Böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı. Peri bacası. Ayrıca bölge günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin,Güllüdere Vadisi, Paşabağ-Zelve belli başlı görülmesi gereken yerlerdir. Kayalara oyulmuş geleneksel Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirmekte.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Atasay

‘dan en güzel hediyeler Koşulsuz ve sınırsız sevginin tek kaynağı annelerin günü yaklaşıyor! Anneler Günü’nde Atasay annelerin yüzünü yine güldürüyor. Her koşulda yanımızda olan bizi hep destekleyen annelerimizi mutlu edebileceğimiz, onlara kendi kalpleri kadar sıcak ve değerli bir hediye verebileceğimiz bu özel gün için Atasay birbirinden eşsiz, etkileyici ve her bütçeye uygun ürünler hazırladı. Atasay, iyi günde kötü günde her zaman yanımızda olan bizi karşılıksız sonsuz bir sevgi ile seven annelere, yanlarından ayırmak istemeyecekleri her yaşam biçimine uygun altın ve pırlantalı hediye seçenekleri sunuyor.

” p o o “H

Alyanz’ın aşk çemberi

Atasay’ın evliliği simgeleyen markası Alyanz, yuva kurmaya hazırlanan çiftlere özel pırlantalarla bezenmiş sıra dışı bir koleksiyon oluşturdu. 14 ayar altının pırlantayla harmanlandığı koleksiyon, hafif gramlı ve iç içe geçmiş alyanslardan oluşan çok şık tasarımlardan oluşuyor. Daha önce görülmemiş modeller arayan çiftlere hitap eden Alyanz “HOOP”un, beyaz altın ve pırlantayla yorumladığı eşsiz modelleri, sportifliği şıklıkla birleştiriyor.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



2 1 0 2 a i s a r BeautyE% u30 Büyüme ile rekorlara imza attı Katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla dünyanın en seçkin fuarları arasında yer alan, Avrasya Bölgesi’nin lider Uluslararası Kozmetik, Güzellik ve Kuaför Fuarı BeautyEurasia 2012 bu yıl 14-16 Haziran tarihleri arasında 8. kez düzenlendi. 51 ülkeden 418 katılımcı ve 103 ülkeden 3.565’i yabancı olmak üzere 24,873 profesyonel ziyaretçi İstanbul Tüyap Fuar Merkezi’nde, BeautyEurasia 2012 çatısı altında buluştu. Kozmetik/renkli kozmetik, parfüm, güzellik/kuaför salonu ürün ve ekipmanları, wellness ve SPA, kozmetik ambalaj/hammadde, temizlik ve hijyen ürünleri, estetik ve medikal cihazlar, private label ve doğal ürünler gibi birbirinin uzantısı ürün gruplarının İstanbul buluşmasında yerli ve yabancı katılımcılar ile Türkiye’nin ve dünyanın dört köşesinden gelen kozmetik dünyasının önde gelen isimlerini ağırlayan BeautyEurasia 2012 ulusal ve uluslararası katılımcı ve ziyaretçilerden tam not aldı. Fuar alanında %30 büyüme ile katılımcı sayısında %20 artış ve ziyaretçi sayısında %15 artış BeautyEurasia 2012’nin başarısını pekiştirmesinin kanıtı oldu. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

BeautyEurasia’ya dünyadan ziyaretçi akını BeautyEurasia, başta Türkiye, Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’yı da içine alan geniş coğrafya olmak üzere 103 ülkeden 24.873 ziyaretçiyi ağırladı. İran, Bulgaristan, Rusya, Kuzey Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, İtalya, Suriye, Bosna, Kosova, Yunanistan, BAE, Ukrayna, Tunus, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Cezayir, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Arnavutluk gibi ülkelerden gelen alıcılar; Mozambik, Gana, Haiti, Tahiti, Moritanya, Somali ve Vietnam gibi uzak coğrafyalardan gelen münferit ziyaretçiler BeautyEurasia’ nın Avrasya Bölgesi’nin en etkin uluslararası fuarı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. BeautyEurasia 2012, yurtdışı ziyaretçilerinin dışında İzmir ve Ankara Ticaret Odaları’ndan alıcı heyetleri ve 30 farklı ilden gelen kuaför grupları fuarın renkli ziya-


retçi profilini oluşturdular. Yabancı ziyaretçide en ciddi artış savaşın ortasından tekrar hayatın normale dönmeye başladığı ve geniş ticari imkanlar sunan Libya’dan oldu. 41 ülkeden 90 firma "Alım Heyeti” ile fuarda buluştu Ekonomi Bakanlığı’nın ve İMMİB’in organizasyonuyla BeautyEurasia 2012’yi 41 ülkeden "alım heyeti" kapsamında 90’ı aşkın firma ziyaret etti. Her yıl farklı ülkelerden BeautyEurasia için gelen ve bu sene Yunanistan, Ukrayna, Ürdün, Türkmenistan, Tunus, Tacikistan, Sırbistan, Özbekistan, Mısır, Lübnan, İsrail, Fas, Cezayir, Azerbaycan ve Arnavutluk gibi ülkelerden alım heyetleri ikili görüşmeler yaparak birçok ortaklık için imza attılar. İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan ve Polonya Milli Katılımları göz doldurdu İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan ve Polonya milli katılımları ile BeautyEurasia 2012’de yerlerini aldı. Yüzlerce Türk katılımcı firmanın ardından sayı olarak en yüksek katılım İtalya’nındı. BeautyEurasia 2012’ye ICE – İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı ve Milano Ticaret Odası’nın Dış İlişkiler Ajansı Promos’un katkıları ile İtalya’dan 36 üretici firma katıldı. Çeşitli bağlantı ve iş görüşmelerin ardından fuardan oldukça mutlu ayrılan İtalyan firmalar seneye de fuara katılacaklarını belirtti. İtalyan rekor katılımının ardından Fransa da toplam 20 firma ile fuarda adından söz ettirdi. Fransa Uluslararası İş Geliştirme Ajansı Ubifrance’nın milli katılım desteği ile köklü Fransız firmalar fuardan gördükleri ilgi ve imzaladıkları sözleşmelerden memnun kaldı. İspanya Milli Parfümeri ve Kozmetik Ajansı – Stanpa’nın organizasyonu ile 13 İspanyol firma da BeautyEurasia fuarını seçti. Yabancı katılımın arasında en dikkat çekenlerden birisi de uzun zamandır ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan oldu. Yaşanan ekonomik krize rağmen ihracatını arttırma ve dış pazarlara açılmayı hedefleyen Yunanistan, Helenik Dış Ticaret Kurumu Hepo’nun milli katılım organizasyonu ile 9 firma ile BeautyEurasia’da stand açtı. Polonya Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile 5 Polonyalı firma da fuarda yerlerini aldı.

Kore, Çin, Tayvan, Bulgaristan ve İsviçre grup katılımına ilgi yüksek oldu BNAEOPC – Bulgaristan Uluslararası Parfümeri ve Kozmetik Derneği’nin destekleri ile toplam 13 Bulgar firma fuarda ürünlerini sergileme fırsatı buldu. Bulgar firmaları fuarda yaptıkları anlaşmalardan memnun kalarak bir sonraki BeautyEurasia fuarı için rezervasyonlarını şimdiden yaptı.İsviçreli 6 kozmetik firması ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların yanı sıra BeautyEurasia 2012; Güney Kore’den 9, Çin’den 24 ve Tayvan’dan 10 firmayı ağırlamanın mutluluğunu yaşadı. Saç Şovları Göz Kamaştırdı! BeautyEurasia saç ve kuaför şovları ile de ilgi odağı oldu. İstanbul Erkek Berberler Odası’nın koordinasyonu ile yapılan saç şovları profesyonelliği ile büyüledi. Güzel modeller, ilginç tasarımlar sahneye kurulan dev ekranlar, profesyonel ışıklar ve seçkin müzikler programa ayrı bir renk kattı. Adem Terzi, Pivot Point Türkiye ekibi, Özbekistan Kuaför ekibi, Moldova Kuaförler Odası’ndan Angela Sargu, İzmir ve Bursa Kuaför Odaları, Creative Hairdressing Etiler grubu, Osman Kadıoğlu ekibi, Tekirdağ Berberler/ Kuaförler Odası ve Mardin Berberler Odası ekiplerinin muhteşem şovları yerli yabancı stilistlerinin başarısını dünyaya gösterdi. Şov programının en dikkat çekici şovlarından biri dünyaca ünlü İtalyan stilist Severio Palma’nın ilginç saç kesim ve şekillendirme teknikleri gösteren şovu oldu. Bursa Kuaför şov ekibi sahneye mehter takımı eşliğinde çıkarken, Modovya’lı stilist Sargu’nın şıklığı ve zerafeti bir arada gösteren saç tasarımları büyük beğeni kazandı. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12




2 1 0 2 a i s a r BeautyEseturecord growth rate of 30 % The leading exhibition in Eurasian Region - 8th International Cosmetics, Beauty and Hair Exhibition BeautyEurasia 2012, organized by Ipekyolu/ Platform International Exhibitions was held between June 14-16, 2012. 418 exhibitors from 51 countries and 24,873 professional visitors which includes 3.565 foreign visitors from 103 countries met under one roof at Eurasian Region’s Heart; Tuyap Exhibition Center in Istanbul. The product segments such as; cosmetics / color cosmetics, perfumery, beauty / hair salon products and equipments, wellness & spa, cosmetic packaging / raw materials, cleaning and hygienic products, aesthetic and medical devices, private label, dermocosmetics and natural products were exhibited at BeautyEurasia 2012. The visitors coming from all over the World who were impressed from the variety of exhibited products gave their full marks to BeautyEurasia 2012 trade show. BeautyEurasia experienced growth of 30% in size in the exhibition area compared to the previous edition. The show also recorded an increase of over 20 % in the number of exhibitors and 15% in the number of visitors, which is clear indication of BeautyEurasia 2012’s success.

Middle East and Europe. Buyers and visitors from Iran, Bulgaria, Russia, Iraq, Lebanon, Jordan, Saudi Arabia, Italy, Syria, Bosnia, Kosovo, Greece, UAE, Ukraine, Tunisia, Macedonia, Romania, Serbia, Algeria, Kazakhstan, Uzbekistan, Turkmenistan and Albania one more time have proved that BeautyEurasia has become not only the leading cosmetics and beauty event in Eurasian Region but also one of the most distinguished cosmetics exhibitions in the world. Except the overseas visitors coming from all parts of the World delegations from İzmir and Ankara Chamber of Commerce and hairdressers groups from 30 different cities of Turkey have visited BeautyEurasia 2012. BeautyEurasia 2012 also succeed to become a meeting point of visitors coming from far away destinations such as Mozambique, Ghana, Haiti, Tahiti, Mauritania, Somalia and Vietnam. The largest increases were in visitors from Libya, country which offers an unique business opportunities after the civil war.

Visitors from all over the World met at BeautyEurasia 2012 BeautyEurasia 2012 has increased unique visitor number. In addition to the selective exhibitor profile BeautyEurasia’s 8th edition hosted 24.873 visitors from 103 countries including huge region of Eurasia consisting of Turkey, Europe, Balkans, Caucasia and Central Asia, CIS Countries,

“Hosted Buyer Programme” with 90 Companies from 41 countries Significant number of importers and buyers from 41 countries benefited from “Hosted Buyers Programme” organized by Turkish Ministry of Economy and IMMIB- General Secretariat of Istanbul Mineral and Metals Exporters’ As-

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


sociation. More than 90 buyers from Greece, Ukraine, Jordan, Turkmenistan, Tunisia, Tajikistan, Serbia, Uzbekistan, Egypt, Lebanon, Israel, Morocco, Algeria, Azerbaijan and Albania took the opportunity to take fruitful business intercourses and dicussions with exhibitors at BeautyEurasia 2012. The buyers delegation from Central Asian countries have expressed their possitive impressions from the Turkish cosmetic industry and exhibiting companies at BeautyEurasia 2012. Italy, France, Spain, Greece and Poland National Participations at BeautyEurasia 2012 Italy, France, Spain, Greece and Poland have shown huge interest to BeautyEurasia 2012! As in the previous years this year Italy increased its interest to BeautyEurasia 2012. ICE The Italian Institute for Foreign Trade and Promos - the Milan Chamber of Commerce Special Agency led 36 qualified Italian companies to BeautyEurasia 2012. BeautyEurasia’s trade visitors directly benefited of the massive presence of the most reputable Italian companies in cosmetics and beauty sector. Leading Italian companies have experienced a wonderful opportunity to enlarge their business relationships, increase the business profit, generate good business. France also reasserts its loyalty to BeautyEurasia! 20 French companies obtained the opportunity to meet the customers at the exhibition. With the support of the French International Business Development Agency - Ubifrance distinguished French companies attended BeautyEurasia 2012. Stanpa – Spanish National Perfumery and Cosmetics Association achieved to realize the Spanish national participation. 11 Spanish companies were among exhibiting companies who found a unique opportunity to meet and interact with companies and visitors from all parts of the world. One of the most remarkeble participations was the Greece national participation at BeautyEurasia 2012. Fighting with economic crisis for a long time Greece national participation at BeautyEurasia 2012 created an interest among the visitors. Hellenic Foreign Trade Board - Hepo, aiming to reinforce the presence of Greek products in foreign markets, organized for the first time Greek national participation at

BeautyEurasia 2012. Many Greek companies showcased the Greek tradition and beauty at BeautyEurasia 2012. Poland Ministry of Economy’s support which was given to 5 Polish companies managed to releaze the Poland national participation at BeautyEurasia 2012. Korea, China, Taiwan, Bulgaria and Switzerland Group Participation drew attention at BeautyEurasia Bulgarian National Association of Parfumery and Cosmetics – BNAEOPC gave their support to 13 Bulgarian cosmetics companies to participate at BeautyEurasia 2012. Bulgarian authorities defined the exhibition as extremely successful and confirmed their participation next year. Switzerland group participation at BeautyEurasia 2012 also created interest among the visitors. 6 Swiss companies have presented an attractive range of products and innovations. In addition to all exhibitors BeautyEurasia had the pleasure to host 9 companies from South Korea, 24 from China and 10 from Taiwan. Hairdressers Shows Cathed the Visitor’s Eye at First Sight! Professional Hairstylists from Turkey and all around the world performed during three days at BeautyEurasia 2012. This 3 day’s long program was realized with the support and the coordination of Istanbul Men’s Hairdressers Association. Beautiful models, interesting designs and nice music made the programe unforgetable. Professional stylists and teams such as; Adem Terzi, Pivot Point Uzbekistan Hairdressers Association, Creative Hairdressing Etiler, Osman Kadioglu, Bursa and İzmir Hairdressers Associations, Moldova Hairdressers Association, Tekirdag and Mardin Hairdressers Associations showed their talent to the world. One of the most remarkable show in the program was the Italian stylist performance of Severio Palma. Palma’s incredible style and techiques impressed the audience at first sight. Bursa Hairdressers Association appeared on the scene with janissary band of musician which was highly appreciated by the audience. Moldova Hairdressers Association’s stylist Angela Sargu has hipnotized the public with creative designes. Shall we meet at 9th edition of BeautyEurasia in 2013!

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Sadece göz kapağına yapılan müdahalelerin yüzü yeterince gençleştiremediği gerçeği göz estetiği ameliyatlarının içeriğini değiştiriyor. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel tarafından uygulanan “Çok Katmanlı Göz Estetiği Operasyonları” gözü, yüzün genelini dikkate alarak gençleştiriyor...

e n i s e r v Göz Çe “Çok Katmanlı” Çözüm... Bundan birkaç yıl öncesine kadar “Göz Kapağı Estetiği” olarak adlandırılan göz estetiği ameliyatları yeni bir boyuta taşınıyor. Araştırmalarda ortaya çıkan, sadece göz kapağına yapılan müdahalelerin yüzü yeterince gençleştiremediği ve sorunların çözümünde yetersiz kaldığı gerçeği, operasyonların içeriğini değiştiriyor. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, tarafından geliştirilen yeni bir kavram olan “Çok Katmanlı Göz Estetiği”, gözü yüzün tamamıyla birlikte düşünerek daha genç görünümlü ve mükemmel bir sonuç elde edilmesine imkân tanıyor. Yeni nesil göz estetiği ameliyatlarında artık üst kapaklarla birlikte mutlaka alın ve kaşları, alt kapaklarla birlikte yanak bölgesini dikkate aldıklarının anlatan Dr. Yücel, bu işlemlerin yapılmasında cerrahinin yanı sıra mutlaka botoksu ve doku enjeksiyonlarını kullandıklarını da sözlerine ekliyor. Yorgun görünmenin nedeni Kapak ameliyatları sırasında eskisi gibi yağ dokusunun fazla çıkarılmasına sıcak bakılmadığını belirten Yücel, “Göz çevresindeki yağ kaybı gözleri çökük ve kişiyi olduğundan daha yaşlı ve yorgun gösteriyor. Artık üst kapaklarda daha dolgun bir görünüm elde etmek için cilt dışında bir doku çıkarmamaya özen gösteriyoruz. Hatta yağ vererek kapağı eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

dolgunlaştırıyoruz. Kaşları yükseltmek için ise en basit operasyondan karmaşığa doğru sayarsak Botox, askılar, açık cerrahi teknikler ve endoskopik cerrahi teknikler kullanıyoruz” diyor. Doğal ve kalıcı sonuçlar… Gözü tek başına değil yüzün tamamıyla düşünmek gerektiğine değinen Dr. Yücel; “Alt göz kapaklarını mutlaka yanaklar ve orta yüzle birlikte değerlendirmek lazım. Bu bölgeye orta yaşı geçmiş her hastada yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Göz kapaklarındaki fazla yağlar alınıp eksik bölgeler veriliyor, bazı bölgelerde kemik zarının altından, bazı alanlarda ise üstünden çalışılıyor. Bütün göz çevresi yağ dokusu ile destekleniyor. Orta yüz bölgesi askılanıp göz çevresi kasları ile birlikte yukarıya asılıyor. Çok katmanlı yaklaşım denilmesinin sebebi göz çevresindeki her dokuya müdahale edilmesi. Böylelikle çok daha doğal ve kalıcı sonuçlar elde ediliyoruz” diyor. Yaşlanan yüzde göz çevresi dışında diğer bölgelerin de değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yücel, “Yüzü bir bütün olarak değerlendirip bozulma gösteren bölgelere erken müdahale etmek lazım. Amaç hastaların yaşlanma sürecini olabildiğince güzel görünerek geçirmelerini sağlamak” diyor.



Eczacılıkta yeni dönem

r o y ı l ş a b

Eczane ve Eczacılık Kanunu'nda değişiklik yapan kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. TBMM Genel Kurulu'nda, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, eczane açılabilmesi için gerekli olan ruhsatname konusunda meydana gelecek sorunların çözüm yeri, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu olacak. Eczane açmak üzere ruhsatnamesini almış bir eczacı, belediyeden ayrıca bir işyeri ruhsatı almayacak ve ödeme yapmayacak. Serbest eczane sayıları, ilçe sınırları içindeki nüfusa göre, en az 3 bin 500 kişiye bir eczane düşecek şekilde düzenlenecek. Hiç eczanesi olmayan yerleşim birimlerinde nüfus kriterine bakılmaksızın bir eczane açılmasına izin verilecek. Ancak, bu şekilde açılan eczanelerin başka yerlere naklinde nüfus kriteri göz önünde tutulacak. Aynı ilçede faaliyet gösteren eczanelerin nakilleri ile doğal afet ve mücbir sebep nedeniyle nüfus azalması halinde o yerleşim yerinde bulunan eczanelerin naklinde, nüfusa göre eczane açılması kriteri uygulanmayacak. Puanlama sistemi gelecek Eczane açılması için kriterler belirlenirken ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre sınıflandırma yapılacak. Bu sınıflandırmaya göre, ilçelere ''ilçe katsayısı'' verilecek. Eczacılara, o ilçedeki mesleki faaliyetlerini sürdürdükleri yıl sayısı ile ilçe katsayısının çarpımı kadar hizmet puanı verilecek. Eczane açmak isteyen bir eczacı, en az bir yıl süreyle, bir eczanede ''yardımcı eczacı'' olarak çalışmak zorunda olacak. Bitkisel ürünler eczanede Nevşehir Eczacılar Odası Başkanı Tansu Dörtkol, 6197 Sayılı Eczacılar ve Eczaneler hakkında kanun ile 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısının 17 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’de kabul edilmesi ve 31 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte artık eczanelerde bitkisel ilaçların satılabileceğini söyledi. Nevşehir Eczacılar Odası Başkanı Tansu Dörtkol yaptığı açıklamada, eczacılar ile ilgili 60 yıla yakın süredir yürürlükte bulunan, bu süreçte hiç değiştirilmeyen ve gelişen ihtiyaçlara adeta cevap veremez halen gelen yasada, Avrupa modeli esas alınarak nüfusa göre eczane sınırlaması eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

yapan bir düzenleme gerçekleştirildiğini söyledi. Yeni düzenleme ile eczanelerin, büyük şehirlerde ve deniz kenarlarında kümelenmeyeceğini ve Türkiye’nin en ücra köşelerinde bile eczane açılmasının sağlanacağını kaydeden Dörtkol, bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kimi çevreler tarafından hayata geçirilmeye çalışılan zincir eczane modeli girişimleri ve buna yönelik tehditlerin de ortadan kaldırıldığını vurguladı. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılan geleneksel tıbbi bitkisel ürünlerin de artık eczanelerde satılacağını ifade eden Tansu Dörtkol, “Bizlerin beklentisi bu alandaki yasal düzenleme ihtiyacının da yetkili mercilerce en yakın zamanda giderilmesidir. Bu yasa da emeği geçen tüm yetkililere Nevşehir Eczacılar odası olarak teşekkür ediyorum.’’ dedi. Eczaneler şehir merkezlerinde birikmeyecek Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, yasayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; pek çok yeniliği ve iyileştirmeyi içinde barındıran yasamızı olumlu buluyoruz. Yasada yapılan düzenlemelerden öne çıkan birkaç maddeye sizin de dikkatinizi çekmek istiyoruz” dedi. Yeni yasayla birlikte, Avrupa modeli esas alınarak nüfusa göre eczane sınırlaması yapan bir düzenleme gerçekleşiyor.Yeni düzenleme ile eczaneler, büyük şehirlerde ve deniz kenarlarında kümelenmeyecek, ülkenin en uzak köşelerinde bile eczane açılması sağlanacakBöylelikle, kırsal kesimde yaşayanların eczacı danışmanlığına ve ilaca daha kolay ulaşması sağlanacağı belirtiliyor. İlçe bazında 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde belirlenen yeni model, eczane açılmasına da sınırlamalar getiriyor. Eczacı olmayan kişilerce, danışıklı bir biçimde diploma kiralamak yoluyla eczane açmak isteyenlere karşı önemli yaptırımlar sağlayan tedbirler alınıyor. Buna göre, Muvazaa yaptığı anlaşılan eczacıların bir daha şehir merkezlerinde eczane açmaları mümkün olmayacaktır. Türk Eczacıları Birliği, bu yasayla birlikte, Türkiye'de son 20 yıldır ilacın tamamen eczacı sorumluluğuna verilmesine ilişkin tehdit algıları oluştuğu için, kimi çevreler tarafından hayata geçirilmeye çalışılan “zincir eczane modeli” girişimleri ve buna yönelik tehditler de ortadan kaldırıldığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış tüm ilaçlar sadece ve sadece eczanelerde satılacak.


The new era begins in

y c a m r a ph Law proposal amending pharmacy and the pharmacy law has been acted by general assembly of TGNA. According to the World Health Organization, Turkey's drug licensing standards closely resemble the countries of the European Union. However, unregistered generic products remain a problem in the rural and eastern region of the country, and PharmacyChecker has not permitted pharmacies from such areas to participate in its program. As guided by The Law of Pharmaceutics and Medical Products, drugs sold in Turkey must be approved by a division of the Ministry of Health, called Drugs and Pharmacy General Management, which is Turkey's counterpart to the FDA. The process for drug approval is administered by the Advisory Commission For the Registration of Medicinal Products For Human Use, a Commission of the Ministry's Scientific Advisory Board. The Commission is comprised of pharmaceutical research experts, clinicians, a pharmaceutical technologist, a pharmacologist, and a Ministry of Health representative. Unlike in the United States, where most prescription drugs are generic, a large majority of drug products sold in Turkey are brand name, and most of those produced by well-known international manufacturers. In fact, with first class manufacturing facilities, Turkey has become a major player in the manufacture of drug products, and Turkey has the world's 15th largest pharmaceutical market. Under the Pharmacists and Pharmacies Law, Turkey mandates, at the national level, that all pharmacies meet high standards of pharmacy practice, such as having a licensed pharmacist on the premises during hours of operation, safe storage of drugs, and a clean, sanitary area for dispensing. The World Health Organization Regional Office for Europe committed to report back to the Regional Committee in 2011 on the achievement in implementing the Tallinn Charter on Health and Wealth (2008). Those achievements were discussed at the recent meeting in Andorra of the European Health Policy Forum for High-Level Government Officials. It was with regret that we were unable to benefit from the presence of a representative from Turkey at this meeting. However, I was recently introduced to the executive report of your Health System Performance Assessment, where it is evident that Turkey has translated into action the values and principles of the Tallinn Charter. We would be grateful if you could confirm those achievements in order for the WHO Regional Office for Europe to include Turkey experience in the reporting back on

the Tallinn Charter. Let me use this opportunity to express my respect and gratitude on having undertaken major reforms of the national health system, yielding significant improvements in utilization, effectiveness and health outcomes. This success story was achieved thanks to a combination of measures to invest in the health system, provide incentives to health professionals, and encourage the demand for essential health services, while recognizing the importance of prevention and health promotion and fostering intersectorial action. Taken in isolation each policy measure is important, but the key characteristics within the Turkish setting are that all of these were addressed in a coherent and coordinated way, and that the health reform program was implemented in a remarkably short period. This major reform process was only achievable thanks to political commitment at the highest level. It not only brings the Tallinn Charter for Health and Wealth (2008) into action, but also goes one step further and reflects the key values and principles of Health2020, the new European Health Policy currently being developed by WHO Regional Office for Europe. Indeed, thanks to the commitment and strong vision of the Minister of Health, wellbeing and health for all has been brought to the forefront of the government’s policy agenda. Turkey understood that substantial health gains and reduction of the health and gender gap – which is still significant in Turkey – cannot be achieved through the health care sector alone but needs a concerted and comprehensive approach. The importance of tackling the growing epidemics of noncommunicable diseases observed throughout the Region is also recognized. In addition, further steps towards strengthening the health system can be achieved through, among others, increasing the use of primary health care as first contact point and balancing the proportion of outpatient visits at the primary care level with regards to other levels. The transformation of the health system in Turkey is exemplary. To document the outcomes of these reforms and experience gained, WHO will look forward to working with the Ministry of Health and the wider government of Turkey to improve information systems and build a strong evidence base for ongoing monitoring, in-depth evaluations and continual development. In this way, the unique and valuable experience of Turkey may be shared with other WHO Member States. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12




İlaç sektörüne

r i c n i z k u soğ anlatıldı

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO-World Health Organization) liderliğinde ülkemizde düzenlenen İlaç Sektöründe Soğuk Zincir Yönetimi Eğitiminin ilk durağı “DHL Sağlık Operasyonları Tesisi” oldu. İlaç sektöründe aşılar ve insülin gibi farmasötik ürünler, saklanması gereken ısıdan daha düşük veya daha yüksek ısılara maruz bırakıldıklarında etkinliklerini kaybediyor. Soğuk zincir bir noktada kırıldığında, gereken şekilde saklanmamış bir aşı çocukları hastalıklara karşı koruyamıyor, ilaçlar tedavi edemiyor. Bu nedenle soğuk zincir insan sağlığı için hayati önem taşıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün liderliğinde 2008’den bu yana düzenlenen soğuk zincir eğitimi, Tıp Kurumu işbirliğiyle bu yıl İstanbul’da başladı. DHL Supply Chain’in Türkiye’de on yılı aşkın deneyimini paylaştığı eğitim, DHL Sağlık Operasyonu Tesisi’nde DHL Supply Chain Türkiye Kalite Güvence Müdürü Berna Tuncel ve Sağlık Operasyonu Müdürü Serkan Uğur tarafından verildi. DHL soğuk zincir taşımacılık hizmeti, yol boyunca sürekli izleme ve sıcaklık kontrolü sağlayan özel bir hizmet. Avrupa’nın tamamını kapsayan DHL soğuk zincir taşımacılık hizmetiyle sağlık sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. DHL soğuk zincir, 28°C sıcaklık aralığında ve kontrollü ortamda (15-25°C arası sıcaklıklarda) taşınması gereken medikal ürünlere yönelik veriliyor. DHL’in ilaç sektörüne soğuk zinciri ve soğuk zincir standartlarını anlattığı eğitime ilaç şirketlerinden kamu kurumlarına birçok farklı kesimden katılım gerçekleşti. Eğitim modülüne Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Ümit Kartoğlu'nun yanı sıra James Vesper, Kevin O’Donnell ve Tıp Kurumu’ndan Dr. Hakan Gönendik eğitici olarak katıldı. DHL eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Sağlık Operasyonları Tesisi’nde, İlaç Sektöründe Soğuk Zincir Yönetimi Eğitimi katılımcılarına depo ve dağıtım süreçlerini gözlemleme fırsatı sunuldu. Devlet tarafından sıkı kurallara ve yasalara bağlanmış olan sağlık sektörü, birçok risk ve zorlukla karşı karşıya. Ancak güçlü sektör tecrübesi bulunan bir lojistik hizmeti sağlayıcısı bu sorumluluğu üstlenebiliyor. DHL Supply Chain Türkiye Kalite Güvence Müdürü Berna Tuncel eğitim ile ilgili düşüncelerini “DHL olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından organize edilen bu eğitim modülünü yıllardır destekleyen uzman kuruluş konumunda davet ediliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün organize ettiği İlaç Sektöründe Soğuk Zincir Yönetimi Eğitimi kapsamında deneyimlerimizi paylaşıyor olmamız, Türkiye’de lojistik sektöründeki lider ve fikir önderi konumumuzu açıkça göstermektedir” diye ifade ediyor.


En iyi dağıtım uygulamaları DHL Supply Chain Türkiye’nin bu yıl 3. kez katıldığı eğitimle sağlık sektöründe soğuk zincir operasyonlarına dair eksiksiz bir bilgi birikimi sunmak hedefleniyor. Bu doğrultuda, 6 günlük gezici “soğuk zincir yönetimi” eğitimi, katılımcılara soğuk zincir sistemleri konusunda değerlendirme ve yönetim becerileri kazandırmayı amaçladı. Eğitimin sonunda, katılımcıların GDP (En İyi Dağıtım Uygulamaları) ve GSP (İyi Depolama Uygulamaları) standartlarına uyumsuzlukları belirleyebilmesi, kalite hedefi oluşturabilmesi, riskleri analiz etmesi, en doğru malzeme ve yöntemleri seçebilmesini sağlamak hedeflendi.

Denetleniyor DHL Supply Chain, müşterilerinin hayatını soğuk zincir, sıcaklık ve nem kontrollü depolama ve dağıtım hizmetleriyle kolaylaştırırken, onların da kendi önceliklerine konsantre olmasını sağlamayı hedefliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da ülkemizde soğuk zincir alanında otorite olarak kabul edilen DHL Supply Chain, on yılı aşkın süredir sağlık sektörüne GMP (İyi Üretim Uygulamaları) standartları ve Sağlık Bakanlığı direktiflerine uygun hizmet veriyor. Şirketin eczacı, kimyager ve kimya mühendislerinden oluşan Kalite Güvence ekibi, süreç takibi ve kalite politikaları geliştirmenin yanı sıra süreçlerin, ekipmanların ve kullanılan sistemlerin validasyonunu da gerçekleştiriyor. Kalite Güvence ekibinin sorumluluğundaki operasyonlar her yıl düzenli olarak Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından denetleniyor. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


n a t ’ t f o S Fresh’n Hoş Kokulu Bir Sürpriz Fresh’n Soft Lavanta, Gül ve Beyaz Sabun Kokulu Islak Misafir Havluları, damaklara şölen yaşatan ikramların ardından konuklara hoş kokusuyla ferahlatıcı bir temizlik sunuyor. Geleneksel Türk misafirperverliğinde konuklar en güzel ikramlarla ağırlanır. Fresh’n Soft geçmişte uygulanan ikramın ardından temizlenmek için misafire verilen ıslak el havlusu geleneğini, 3 farklı kokusuyla hijyenik bir şekilde günümüze taşıyor. Türkiye’nin ıslak temizlik mendili alanında ilk ve öncü markası Fresh’n Soft, 3 farklı kokuda “Islak Misafir Havlusu” geliştirdi. Geleneksel Türk misafirperverliğinde en güzel yemeklerle donatılan sofralarda ağırlanan konuklara ağız ve el temizliği için masadan kalkmadan sabunlu el havlusu verilirdi. Bu güzel alışkanlıktan yola çıkılarak geliştirilen Islak Misafir Havlusu daha hijyenik daha modern temizlik sağlıyor. Türk örf ve adetlerine göre misafire verilen önem ve misa-

firi hoş tutma dürtüsüyle hazırlanan ıslak havlular; hem temizlenme ihtiyacını çözecek, hem de konuklarınızı geçmişi götürecek. İkramlarınız ve mis kokulu Fresh’n Soft sayesinde misafirleriniz özenle ağırlanmanın mutluluğunu yaşayacak… Ferahlık veren Fresh’n Soft Lavanta Kokulu Islak Misafir havlusu, çiçeklerin en değerlilerinden Fresh’n Soft Gül Kokulu ve temizlik hissi uyandıran Fresh’n Soft Beyaz Sabun Kokulu kesinlikle alkol ve paraben içermez, cilt pH değeri ile uyumludur. Farklı beğeniler ve ihtiyaçlar düşünülerek hazırlanan Fresh’n Soft Islak Misafir Havluları aynı zamanda dermatolojik ve mikrobiyolojik olarak test edilip onaylanmış formülüyle sağlık problemlerine yol açmaz.

A Nice Fragrant Surprise For Your Guests

t f o S n ’ h s e r F m o r F

Fresh’n Soft Lavender, Rose and Turkish Hammam Scented Wet Wipes, are serving up relieved cleaning after delicious treats. The guests are hosted with most beautiful presents in traditional Turkish hospitality. Fresh’n Soft currently bears this tradition of giving wet wipes after a treat with 3 different fragrant hygienic wet wipes. The first and leader brand for wet wipes in Turkey, Fresh’n Soft, developed 3 different fragrant “Wet Wipes for Guests”. In traditional Turkish hospitality, at the table, with most delicious meals, it is used to give to guests soapy wet wipes in order to make facial and hand cleaning. Based on this traditional habit, “Wet Wipes for Guests” is developed to ensure more hygienic and modern cleaning. Wet Wipes prepared with traditional hospitality will ensure either the need for cleaning or the feeling of nostalgia of your guests. Thanks to your treats and Fresh’n Soft, your guests will enjoy the happiness of being treated with care. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Fresh’n Soft Lavender Scented Wet Wipes for guests which is giving relief, Fresh’n Soft Rose Scented Wet Wipes for guests which has the smell of the most beautiful flower and Fresh’n Soft Turkish Hammam Wet Wipes for guests which is making feel the cleaning, all of them, absolutely, they do not contain neither alcohol nor paraben and they are in harmony with skin’s pH value. Fresh’n Soft “Wet Wipes for Guests”, being prepared for various preferences and needs, are dermatological and microbiologically tested and do not have any harmful effect to the health thanks to their tested and confirmed formula.



r o y i d e tercih

1. Analitik cihazlar: Bu kategorideki cihazlar, Dermatoloji ve Kozmetoloji alanlarında araştırma ve geliştirme gibi bilimsel çalışmalarda yer almaktadır. Çok sayıda fakülte ve merkezde cihazlarımızla bilimsel çalışmalar yapılıyor. Bu konudaki referansları arasında, “Erciyes Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - İstanbul Ünv. Ecz. Fak. Kozmetoloji AB.D. Anadolu Ünv. Ecz. Fak. Kozmetoloji AB.D.- Hacettepe Ünv. Ecz. Fak. Kozmetoloji AB.D. - Ege Ünv. Ecz. Fak. Kozmetoloji AB.D. - Cerrahpaşa Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. – Karadeniz Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - Ankara Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - İstanbul Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. – 9 Eylül Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - İstanbul Ünv. Ecz. Fak. Farmasötik Kimya AB.D. - Ankara Ünv. Ecz. Fak. Farm. Teknoloji AB.D. - İnönü Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - Adnan Menderes Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - Ege Ünv. Tıp Fak. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Dermatoloji AB.D. - Yeditepe Unv. Ecz. Fk.- ODTÜ – Hacettepe Ünv. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu – Uludağ Ünv. Tıp Fak. Dermatoloji AB.D. - Gazi Ünv. Mesleki Eğitim Fak. - Sağlık Gıda A.Ş. - Biota Lab. A.Ş. - Evyap A.Ş. – Vichy - Roche - Eczacıbaşı Nivea” 2. Marketing cihazları: Bu sistemdeki cihazlar, kozmetik firmalarının aktivitelerinde ürün destekleyici olarak, eczanelerde, güzellik merkezlerinde, seçkin mağazalarda ve de Dermatolog, Plastik Cerrah ve Estetik Hekimleri tarafından cilt tipi, saç tipi, foto tip belirlemek ve cildi incelemek amaçları için kullanılmaktadır. Cilt parametreleri olarak, nem, sebum, pH, Melanin&Erithem, elastikiyet, kırışıklık, transepidermal su kayıbı tayini vs. gibi ölçümler gerçekleştirmektedir.


Increase

Sun Protection Diagnostic SP 37 ideal device to analyse natural protection time (time somebody can expose to the sun unprotected)and sun screen needed according to sun intensity (location, season, reflection) and exposure time by pigmentation measurements of skin results are shown on a display and diode chains The SP 37 is light, portable, battery operated, flexible and easy to handle. It can be used easily on the ounter, in a beauty or hairdressers salon, at the dermatologist or in the pharmacy to attract customers and to increase the sales of cosmetic products. Please ask for our special transportation accessories.

Visioscope® PC 35 USB camera with polarisation filters for images with & without reflection of the skin surface showing skin structure as well as pigmentation & blood flow freezing the image visualization and evaluation in the CSI-software desquamation (dry skin) with Corneofix® sebum production with Sebufix® pigmentation spots skin aging/sun damage lines and wrinkles pores skin impurities (reddening, acne, comedones, etc.) hair structure, dandruff and condition of scalp and many more applications eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


Erkfarma ürünlerin tüketicilere sunarken

r o y i r e t s ö önem g

Dudaklarınızı dolgunlaştırmanın artık tek yolu dolgu maddeleri ya da abartılı estetik operasyonlar değil.

Erkfarma® firması Haziran 1994’te Uzman Eczacı Erkan ERK tarafından ANKARA’DA kurulmuştur. Firma sağlık ürünleri ithalatı ve mümessilliği konusunda faaliyet gösteriyor. Her geçen gün ürün portföyünü genişleten firma yeni, kaliteli ve uluslar arası ödül almış ürünlerin Tüketicilere sunulmasında azami hassasiyet gösteriyor. Türkiye Tek Yetkili Distribütörlüğünü ve ithalatını yaptığımız ürünler: Brand dBest Amar’s Allgaier SFM Scentuelle Stop Promise Motion Robanda Pain Gone Pain Doctor ScarGel

Company Ameritek,Inc.USA Hennex, INDIA Allgaier instrumente medical GERMANY Medaro Medical Limited, UK Medaro Medical Limited, UK Omega Tech Labs, Inc. USA Omega Tech Labs, Inc. USA Omega Tech Labs, Inc. USA Robanda international, Inc. USA Medi Direct International Limited, UK Medi Direct International Limited, UK Spenco Medical Corporation, USA

Type of product Hızlı Teşhis Testleri Kına saç Boyaları Tansiyon Cihazları Erkek Libido Bandı Kadın Libido Bandı Sigara Bırakmaya Yardımcı İştah kesmeye Yardımcı Taşıt tutmaya karşı Yardımcı Gençleştirici Cilt Kremi Hızlı, etkili, ilaçsız ağrı giderme -Mekanik Kalem Güvenli ve doğal yolla ağrı Rahatlatma- Elektronik el cihazı Yara izi gidermeye Yardımcı

Türkiye Geneli Toptan Ulusal Dağıtım Kanalları: - Hedef Ecza Depoları A.Ş. - Vizyon Kozmetik A.Ş. - Esko Itriyat A.Ş. - Selcuk Ecza Depoları A.Ş. - İstanbul Ecza Koop. İzmir Ecza Koop. EDAK - Bursa Ecza Koop. Ulusal zincir marketler: Metro Gross marketler ve Real Marketler Ayrıca Türkiye Geneli 150’nın üzerinde yerel Kozmetik, Medikal, Aktar, Doğal Ürünler Toptancıları ve Ecza ve Itriyat Depoları eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



üzSabriü Tuncer kokacak GökyEyüp

Türk Hava Yolları, misafirlerine Eyüp Sabri Tuncer markası olan EST 1923 Natural Creativity ürünlerini ikram edecek! Türkiye’nin ilk ve en köklü havacılık kurumu Türk Hava Yolları, business class kabinlerinde misafirlerine, Eyüp Sabri Tuncer’in bir dünya markası olma yolunda ilerleyen doğal ürünler konsepti içerisinde yer alan EST 1923 Natural Creativity markalı kişisel bakım setlerini ikram etmeyi tercih etti. THY kısa süre önce kültürümüzün önemli bir parçası olan ikram geleneğini, uçaklarında Eyüp Sabri Tuncer’in tasarladığı EST1923 Natural Creativity markalı kolonyalarını ikram ederek devam ettirme kararı almıştı. Türk Hava Yolları tarafından business class kabinlerinde kullanılmak üzere alımı yapılacak olan eau de toilette, sıvı el sabunu, el ve vücut losyonu ürünleri için 23.02.2012 tarihinde açılan ihaleyi; dünyanın önde gelen kozmetik markaları arasından, EST 1923 markalı ürünleriyle Eyüp Sabri Tuncer kazandı. Doğal ürünler konseptiyle tasarlanan EST 1923 ürünlerinin tercih edilmesinde, Eyüp Sabri Tuncer’in 1923’den beri edindiği tecrübe, ürünlerin ileri üretim teknolojisiyle üretilmiş doğal içeriği, üretim ve paketleme kalitesi ile insan sağlığını ve doğallığını ön planda tutan özellikleri rol oynadı. Türk Hava Yolları uçaklarının business class kabinlerinde yer alacak olan Eyüp Sabri Tuncer ürünleri şunlardır; - EST1923 Verbena with Citrus Eau de Toilette - EST1923 Verbena with Citrus Liquid Soap with Organic Olive Oil (Organik Zeytinyağlı Sıvı Sabun) - EST 1923 Verbena with Citrus Hand & Body Lotion with Organic Argan Oil (Organik Argan Yağlı El ve Vücut Losyonu) THY kısa süre önce ülkemizin kolonya ikramı geleneğini, yerli ve yabancı konuklarına, Eyüp Sabri Tuncer’in EST 1923 markalı klasik limon kolonyasını ikram ederek sürdürme kararı almıştı. Böylelikle özel tasarımlı 100 ml EST1923 Klasik Limon Kolonyası THY uçaklarında dar kabinli tüm uçuşlarda konuklarla buluştu. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



iye ürkaçılan TGüzelliğe kapı: Doğal kaynaklardan medikal hizmetlere kadar sağlık ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayarak; sıhhatini korumak, şifa bulmak ve tedavi olmak isteyenlerin imdadına sağlık turizmi yetişti. Şimdi yurt dışından çok sayıda kişi güzelleşme için sağlık turizmi çalışmaları kapsamında ülkemize geliyor İnsanlar günümüzde sağlık sorunlarını çözerken, yalnızca kendi ülkelerindeki hekimleri ya da fiyatları değil; en iyi çözüm ve en iyi fiyat seçeneklerini değerlendirerek hareket ediyor. Bundan yola çıkarak; tedavi ve tatil amaçlı, şehirlerarası ya da ülkelerarası yapılan seyahatlere “Sağlık Turizmi” deniliyor. Türkiye’deki sağlık hizmetinden yararlanan kişiler; hem dünya pazarında hem de kendi ülkesindeki ücretlerle mukayese ettiğinde; aynı kalitede aldığı hizmeti çok daha ekonomik ücretlere aldığını görüyor. Turistik hareketlere yönelik uygulanan kimi tedavi programları SPA uygulamalarını ve ünlü Türk banyolarını da kapsamına alıyor. Kaplıca turizmi öne çıkıyor Jeotermal açıdan oldukça zengin olan ülkemiz sağlık turizmi bakımından uluslararası uzmanlık çevrelerinde cennet olarak kabul ediliyor. Kaplıca kürleri sadece hastalar için birer tedavi konaklaması değil, aynı zamanda sağlıklı bireyler için de sağlığı güçlendirici, destekleyici birer aktif dinlenme “tatillerine” eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

dönüşüyor. Türkiye, termal turizmin en cazip olduğu ülkelerden. Özellikle, Avrupa'da Türkiye'yi kaplıca tedavisi ve kaplıca turizmi için çekici ve seçilir kılacak pek çok yönü bulunuyor. Personel eksikliği gideriliyor Orta ve Kuzey Avrupa insanı günümüzde artık kaplıca tedavisini tercih ederken, kendi ülkelerinden farklı iklimsel ve tarihsel, kültürel özelliklere sahip ülkeleri seçiyor. Yakın gelecekte Türkiye, Avrupalıların kaplıca tedavisi ve sağlık turizmi için ziyaret ettikleri başlıca Avrupa ülkesi olmaya aday. Gerek hizmet gerek tıbbi yönetim ve hizmetler ve gerekse de eğitimli ve deneyimli personel açısından eksikleri tamamlamak gerekiyor. Sağlık turizmi birimi kuruldu. Kaplıca merkezleri Tuzla Kaplıca ve İçmeleri, Yalova Kaplıcaları, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa, Muğla, Denizli/ Pamukkale, Afyon, Kütahya, Sivas, Eskişehir, Bolu, Kırşehir, Konya kaplıcaları.


y urktoebeauty: TGateway In Turkey, patients who come from abroad for treatment get first class medical service, travel and save money at the same time. In the recent years, Turkey has also become a popular destination for culture, spa, and health care tourism.

With its top quality medical, spa, wellness, and thermal facilities and five-star hotel accommodations in Istanbul, Ankara, Izmir, Antalya and other major cities, Turkey has already been attracting patients from Europe and other countries such as England, Holland, Ukraine, Romania, Kosovo, Bulgaria, Azerbaijan, Russia and Bahrain. Over the last decade or so, the Turkish health industry has been undergoing substantial economic and infrastructure developments and improvements, and Turkey is now ready to play the leading role in the global healthcare industry with its high quality infrastructure. Turkey is one of the 7 countries in the world in terms of thermal source richness with almost 1300 thermal springs throughout Anatolia. Of course the existences of seismic faults make the country very rich in this aspect. The temperature of these hot springs varies between 20-110 degrees Celsius (68230 Fahrenheit), and their flow is between 2-500 liters per second. Turkey is using only a small percentage of the country’s

potential in terms of mineral springs, but today the Ministry of Tourism and private investors are contributing more to Turkey’s map of spa tourism. Rapidly developed in the last five years, SPA tourism now employs 20,000 people in Turkey. Practiced in seven different categories, SPA tourism will be renovated from top to toe with the new regulations. Thermal Springs in Turkey are located in Adana, Afyon, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bingol, Bolu, Bursa, Canakkale, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskisehir, Izmir, Kirsehir, Konya, Kutahya, Manisa, Mugla, Nevsehir, Rize, Samsun, Siirt, Sivas, Yalova and Yozgat. Turkey is an excellent location for thermal tourism. Because of the accelerating interest in health tourism, thermal baths (mud baths) are widely searched for. Turkey hot springs are also famous for their quality together with the affordable accomodation facilities. eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12


First Effectiveness Tested Rash Preventive Wipes in Turkey From

t f o S n ’ h Fres Turkey’s innovative and researcher brand Fresh’n Soft is now on the market with diaper rash preventive baby wet towel. The most innovative product of these years Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes especially protects your baby’s soft skin from diaper rash in summer heat. Indicated success from %95 of the participants on German Dermatest efficiency test. Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes has double effect in one pack and a helper that every mother should carry with themselves. Efficiency approoved Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes is preventing diaper rash and helps mothers to raise their babies in healthy and peacefull conditions. Effectiveness Tested First Diaper Rash Baby Towel in Turkey Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes helps the skin to recover itself very quickly. This products has diaper rash prevent effect because of the specially developed eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Approoved and guaranteed formula tested on babies who have diaper rash by German Dermatest Medical Research Company

formulation. Its pH value fits with newborn skin well. Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes can be safely used for newborns and doesn’t include Paraben, Alcohol, Perfume and Coloring Agents. It is tested and approoved dermatologically and microbiologically. A first in Turkey with Guaranteed After long researching periods, efficiency tests are completed and guaranteed by German Dermatest. Indicated success from %95 of the participants on German Dermatest efficiency test and formulation of the product was approoved. Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes helps rashed skin to become normal quickly. Only thing you need to do is to use Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes to prevent diaper rash while changing the diaper of your baby. Fresh’n Soft Rash Preventive Wipes can be safely used for newborns and doesn’t include Paraben, Alcohol, Perfume and Coloring Agents and has two effects in one pack.



Çalışanlar Kariyerleri için

r o y ı t a l z a Diş Bey

Son yıllarda çalışan bireylerden ve özellikle de erkeklerden diş beyazlatma talebinin oldukça fazla olduğu belirtiliyor.

Güzel bir gülümseyiş ve sağlıklı dişler kişinin kendine olan güvenini artırdığı gibi, beyaz bir gülümsemenin kişinin kariyerinde yükselmesinde de etkili olduğu belirtiliyor. Dişlerin sağlıklı olduğunun ilk göstergelerinden biri de, rengi. Beyaz, pırıl pırıl dişler gülümseyişi hem sağlıklı hem de çekici hale getiriyor. Bu sayede kişinin karşısındaki kişileri de etkileme gücü artıyor. Uzmanlar, çalışanların neden diş parlattığını şöyle anlatıyor. Estetik beklentilerin arttığı günümüzde, kişiler dişlerinin görünümünü daha çok önemsemeye başladı. Dişlerdeki şekil ve renk bozuklukları kişinin psikolojisini olumsuz olarak etkileyebiliyor. Estetik diş hekimliğindeki gelişmelerle bu tarz bozuklukları farklı tekniklerle düzeltebiliyoruz. Renklenmiş dişlerin beyazlatılması diğer alternatif tekniklere göre oldukça kolay, zahmetsiz ve ekonomik bir yöntem. Bu yüzden oldukça popüler hale geldi. Güzel bir gülümseyiş ve sağlıklı dişler kişinin kendine olan güvenini artırdığı gibi, karşısındaki kişiler üzerinde de olumlu bir izlenim bırakmasında etkili oluyor. Bu yüzden çalışan bireylerden diş beyazlatma talebi oldukça fazla geliyor. Bununla birlikte daha beyaz dişlere sahip olmak, bakımlı görünmek isteyen pek çok kişi dişlerini beyazlatmak istiyor. Özellikle erkek hasta grubu sayımızda da oldukça fazla bir artış görüyoruz. Her dişe yapılmıyor Beyazlatma, dişlerin mine ve dentin yapısında, doğuştan veya sonradan oluşmuş koyu renkli yapının kalıcı olarak renginin açılması anlamına geliyor. Dişlerimize ne kadar iyi bakarsak bakalım fizyolojik olarak bir yaşlanma da söz konusu oluyor. Beslenme alışkanlıklarımıza bağlı olarak çok fazla çay, kahve, kola tüketimi, sigara gibi alışkanlıklar ile oluşan renkleşmeler ile dişlere yapılan kanal tedavisine eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

bağlı olarak meydana gelen renk değişiklikleri için beyazlatma uygulanıyor. Küçük yaşlarda kullanılan “tetrasiklin grubu antibiyotikler” nedeniyle oluşan renkleşmelerin beyazlatılması zordur, sonuçlar değişkenlik gösterebilir. Beslenme ve hijyen alışkanlıkları, çay, kahve tüketimi ve sigara, tütün kullanımı dişlerin renkleşmesinde çok büyük rol oynuyor. Dişlerin üzerinde sonradan oluşmuş lekelenmeler temizlendikten sonra beyazlatma bu tip vakalar için oldukça uygun olabiliyor. Dişlerin üzerindeki beyaz lekeler genellikle yapısal kaynaklıdır, bu tarz dişlerde beyazlatmanın etkisi kişiden kişiye değişebiliyor. Beyaz lekeler beyazlatma ile daha fazla açılacağı için çevre diş dokusuyla aynı derecede bir beyazlık sağlamak her zaman mümkün olmayabiliyor. Ancak çevredeki bölgeler daha beyaz olacağından beyaz noktalar eski haline göre daha zor fark edilebiliyor. Hekim kontrolünde yapılmalı Beyazlatma öncesi bir takım ağız hazırlığının yapılması gerekiyor. Diş taşı temizliği ile dişlerin üzerinde sonradan oluşan lekeler ve diş taşları uzaklaştırılarak, beyazlatma jelinin dişlerin tüm yüzeylerine nüfuz etmesi sağlanıyor. Dişlerde çürük kaviteleri varsa buralar dolgular ile restore edilerek, diş bütünlüğünün sağlanması gerekiyor. Beyazlatma hekim kontrolünde yapıldığında, doğru teknik ve uygun konsantrasyonda beyazlatma jelinin kullanımı ile herhangi bir zararı olmayan kozmetik bir uygulamadır. Beyazlatma işlemi sonrası sağlanan beyazlık, hastanın hijyen ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak çok uzun yıllar etkisini sürdürüyor. Zamanla bir miktar geriye dönüş olsa da asla eski rengini almıyor. Kontroller esnasında hekim tarafından gerek duyulursa pekiştirme amaçlı uygulamalar yapılabiliyor.



a t k o n n so Görüntüleme çözümlerinin bilindik markası Canon; dayanıklı ve güçlü PowerShot D20 ile yeni bir maceraya davet ediyor. Maceranızın bir parçası olmak üzere üretilen PowerShot D20, hayatı uçlarda yaşarken olağanüstü görüntüler yakaladığı gibi Full HD (1080p) video çekebiliyor. Canon’un geliştirilmiş görüntüleme teknolojisinin sağlam ve sportif bir gövdeye yerleştirildiği PowerShot D20 sudan korumalı, darbeye ve donmaya karşı dayanıklı ve toz geçirmezdir. Maceralara atılıp dağları tepeleri aşıp, mağaralardan geçip yeni dünyalar keşeauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

fetmek ve keşif fotoğraflarıyla geri dönmek isteyenlerin imdadına yetişiyor. Geliştirilmiş HS Sistemi dâhil çok yönlü teknolojilerle donatılan PowerShot D20, zorlayıcı düşük aydınlatma altında bile müthiş resim kalitesi üretmek üzere tasarlandı. Bir sırt çantasına atılabilen veya karabinere kolaylıkla takılan PowerShot D20 kompakttır, hafiftir ve maceraların getirdiği çetin koşullarda dayanacak şekilde üretilmiştir; kullanıcısına makinesinin başa çıkabileceğinden en ufak bir şüphe duymadan sınırları zorlama özgürlüğü tanır.



ere Ödülldoymuyorlar 7 ayrı kategoride farklı projelerin değerlendirildiği "ICSC Solal Marketing Awards"da Multi Development Türkiye; Forum İstanbul, Marmara Forum ve Forum Kayseri ile ayrı kategorideki projeleri ile finale kaldı. Alışveriş Merkezleri sektörünün uluslararası alanda en büyük organizasyonu olan Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi’nin (ICSC) her yıl düzenlediği ve en iyi pazarlama projelerine verilen Solal Pazarlama Ödülleri'nde (ICSC Solal Marketing eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Awards) Multi Development Türkiye tarafından geliştirilen ve yönetilen Forum İstanbul, Marmara Forum ve Forum Kayseri finale kaldı. Forum İstanbul; Sonuç Odaklı Pazarlama kategorisinde Görme Engelliler için geliştirdiği "Müşteri Hizmeti" projesi ile, Alternatif Gelir kategorisinde "Turist Programı" ile finale kalırken, Marmara Forum; Halkla İlişkiler kategorisinde Hadise ile gerçekleştirdiği "Yeni Yıl Işıklandırması" projesi, Satış Promosyonu ve Etkinlik kategorisinde "Marmara Forum Uçuruyor" ve son olarak Dijtial Medya’da "Moda Haftası" projesiyle finale kaldı. Forum Kayseri ise Dijital Medya kategorisinde "Forum Kayseri Reklam Yıldızlarını Arıyor" projesi, Büyük açılış, gelişme ve yenilenme kategorisinde "Forum Kayseri Açılışı" projesiyle ve son olarak Tüketici ve Ticari reklam kategorisinde "Forum Kayseri Reklam Yıldızlarını Arıyor" projesiyle finalde yarışacak.



iz gibi olsun Cildinçiçekler Florame 20 yıllık geçmişe ile sertifikalı organik kozmetik ürünlere sahip bir Fransız markası olarak biliniyor. İlk ortaya çıkışı aromaterapi ile olan marka günümüzde aromaterapi alanında Avrupa’da en iyi bilinen firmalardan birisi. Daha sonrasında Aromaterapi alanındaki tecrübelerini organik kozmetiğe de taşıyan Florame, şu anda her iki alanda da öncü bir marka. Florame Organik Çiçek Suları, hem hoş ve hafif bir kokuya sahip olmanızı hem de ferahlatıcı özellikleriyle sıcak havalarda tazelenmenizi sağladığı bildirildi. Organik tarımdan elde edilen aromatik bitkilerin buharla damıtılmasından elde edilen yüzde 100 organik ve sertifikalı Florame Çiçek Suları (Hidrolat) suda çözünen aromatik moleküller ve iz elementlerle dolu olduğunu söyleyen yetkililer şunları söyledi: “Özellikleri, esansiyel yağların özelliklerine benzer. Hassas ciltli kişiler ve çocuklar tarafından kullanılabilecek şekilde uyarlanan Florame Organik Çiçek Sularını, cildinizi temizlemek için tonik olarak da kullanabilirsiniz” Ürünlerin özellikleri şöyle: Organik Çiçek Suyu - Gül 200 ml Güzel kokusu, tazeleyici ve sıkılaştırıcı özelliklerinden dolayı en çok tercih edilen çiçek suyudur. Kuru ve hassas ciltleri yumuşatır, nemlendirir. Yağlı ciltler için arındırıcıdır. Etkili bir cilt bakımının tamamlayıcısıdır. Tüm cilt tipleri için uygun bir bakım ürünüdür. Organik Çiçek Suyu - Lavanta 200 ml Arındırıcı özelliğe sahip lavanta suyu yağlı ciltlerde dengeyi sağlar. Saç derisini temizler ve saç köklerini güçlendirir. Etkili bir cilt bakımının tamamlayıcısıdır Organik Çiçek Suyu - Portakal Çiçeği 200 ml Organik Portakal Çiçeği Suyu tüm cilt tipleri için uygundur, cildinizi nemlendirir, tazeler ve yatıştırır. Cildinizi yeniler, yağ dengesini sağlar, rahatlatır. Organik Çiçek Suyu - Ölmezçiçek 200 ml Toplandıktan sonra bile ölmeyen çiçeklerinden esinlenerek Ölmezçiçek adını alan bu bitkiden elde edilen çiçek suyu, yatıştırıcı ve yenileyici özelliği ile bilinir. Hassas ciltleri yumuşatır. Sıkılaştırıcı ve yenileyici özelliği sayesinde hassas ciltler için ideal bir bakım ürünüdür.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Florame Organik Sertifikalı Çiçek Suları ile yazın sıcaklarında ferahlarken cildinizde baharın tazeliğini hissedin.



! a d n u c u n ı z ı n ı r a l k a parm

Pastel'le baharın en trend renkleri

Güzelliğin mevsimi ilkbaharın capcanlı renkleri, şimdi modanın en yeni trendleri. Pastel baharın en çarpıcı ve trendy renklerini tüm canlılığıyla güzelliğinize sunuyor. Pastel'in yepyeni renk seçenekleriyle bu bahar hissettiğiniz renkte güzelleşmek mümkün…

Turkuaz: Canlılığın ve serinliğin rengi turkuaz ile kendinizi her daim taze hissedeceksiniz. Pembe: Hayallerin ve aşkın rengi pembe aynı zamanda neşe ve mutluluk da veren bir renktir. Sarı: Işığın ve sevincin rengi sarı rengi size hem ilham verecek hem de mutluluk. Kahve: Toprağın ve doğallığın rengi kahverengi kendinizi doğaya yakın hissettiğiniz günler için... Mor: Asaletin ve lüksün rengi mor hayal gücü ve yaratıcılığı da olumlu yönde etkiliyor.

eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



anıAnti Aging ZamDermokil serisi ile durdurun Erken yaşta kırışık oluşumunu engelleyen Dermokil anti-aging kremleri, cilt hücrelerinin yenilenmesini hızlandırırken cildinizde oluşan kırışıklıkların görünümünü de azaltmaya yardımcı oluyor.

Türkiye’nin dermokozmetik alanında lider markası Dermokil, anti - aging serisi ile kullanıcılarına 3 farklı bakım kremi sunuyor. Hücresel yaşlanma karşıtı sıkılaştırıcı krem, botoks etkili hücre yenileyici ve doğal botoks etkili kırışık karşıtı krem çeşitleriyle cilde derinlemesine nüfuz ediyor ve cildi besliyor. Yaşlanmanın en büyük nedeni olan güneşin UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu etkisi olan Dermokil anti aging krem serisi, erken yaşta kırışık oluşumunu engellemeye yardımcı olurken, ileri yaşlarda ciltte oluşan kırışıklıkların oluşmasını da geciktiriyor. Güneşin Zararlı Etkilerine Karşı İçeriğindeki doğal protein, glokoprotein ve polisakkaritlerle zamanla ciltte oluşan DNA hasar oluşumunu önleyen Dermokil, hücresel yaşlanmaya karşı da sıkılaştırıcı gündüz bakım kremini sunuyor. Güneşin zararlı UV etkilerine karşı ciltte oluşturduğu UVA ve UVB koruma sistemiyle erken yaşlanmayı geciktiriyor ve yıpranma belirtilerini azaltıyor. Dermokil botoks etkili hücre yenileyici gece bakım kremi, içeriğindeki aminoasit kokteyli ile yaşlanma etkilerine karşı etkin koruma sağlarken cildin doğal savunmasını güçlendirerek güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı cildi koruyor. Dermokil göz çevresi doğal botoks etkili kırışık karşıtı kremi ise göz çevresine bakım uyguluyor. Eczanelerde Göz çevresindeki kılcal kan dolaşımını hızlandırarak göz altı morluklarının oluşumunu önlüyor. Dermokil bakım ürünlerinden ‘ANTI AGING’ serisi düzenli kullanıldığında cilt hücrelerinizi yenilenerek sağlıklı bir cilde kavuşmanızı sağlıyor. Tüm seçkin eczanelerden elde edebileceğiniz Dermokil anti - aging bakım setinin tavsiye edilen satış fiyatı; eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12



o larBaştan Eile lGüneşi Çıkarın!

Yaz aylarında güneşten korunurken istediğiniz cilt görünümüne sahip olmak artık Ellaro ile mümkün. Plaj çantalarında taşınan, güneşten koruyucu krem anlayışını değiştirmeyi hedefleyen Ellaro, her an güneşten korunmak ve bakımlı görünmek isteyen, cildini korumaya önem veren kadınlar için Fransa’dan geldi. Üç farklı renk seçeneği ve üç farklı cilt tipine uygun ürünleri ile eczanelerde yerini alan Ellaro sayesinde güneşin zararlı ışınlarından artık daha etkili korunacaksınız. Ellaro, içeriğindeki E vitamini, nemlendirici aktif bileşenleri ve yüksek koeauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Ellaro Güneş Kremi, cildi güneşten korurken, fondoten etkisi ile de her daim bakımlı ve güzel olmanızı sağladığı bildirildi.

ruma faktörü sayesinde, sizi güneşten korurken, cildinizin ihtiyacı olan nemi de sağlıyor. İçerdiği Dermaxyl sayesinde kırışıklıklarla savaşırken, cildin kızarmasına neden olan kızılötesi ışınlara karşı yüksek koruma özelliği ile cilt kusurlarını gizleyerek doğal bir görüntü sağlıyor. Yağlı ciltler, akne sorunu olan ciltler ve normal cilt tipleri için farklı alternatifleri bulunan Ellaro, açık bej, doğal bej ve soft karamel tonlarıyla cilde renk veren seçenekler sunan serisiyle yazın vazgeçilmez ürünü olmaya aday.



n a k o k m Parfü oda spreyi üretti Golf Kimya’nın Genel Müdürü Hasan Ünver, parfüm kokan oda spreyi ürettiklerinin müjdesini verdi. Genel Müdür Ünver ile firma ve ürün hakkında konuştuk.

1982 yılında ticaretin merkezi Tahtakale’de faaliyetine başlayan Ünver Grup, adından yaptığı başarılı çalışmalarla söz ettiriyor. Bavul ticaretinin yoğun olduğu seksenli yılların sonlarına kadar bu alanda çalışmalarına devam eden firma, 90‘lı yıllarda edindiği tecrübeyi Balkan ve Doğu Bloğu ülkelerine ihracat yönünde değerlendirdi. 1995 yılında ithal ettiği ürünlerin pazarlamasına başlayan Ünver Grup, tam anlamıyla uluslararası bir kimliğe büründü. Dünya şirketi oldu İhracat kapasitesinin artmasıyla yeni bir oluşuma giren Ünver Grup 1996 yılında Makendonya’da bir şirket kurarak uluslararası etkinliğini arttırdı. Bunun yanında daha verimli ve etkin şekilde çözümler üretebilmek için uluslararası taşımacılık konusunda adımlar atmış ve Afra Dış Tic. ve Uluslar arası Nakliyat Ltd. Şti. kurarak yatırımlarına devam etmiştir. 2006 yılında Bosna’da bir şirket daha kurarak Balkan ülkelerindeki faaliyetlerinde daha etkin duruma gelmiştir. 2008 yılına gelindiğinde Golf Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanıyla aerosol dolum fabrikasını kurdu. Kendi markalarını ve private label bir çok markanın üretimini yapan Golf Kimya en son teknoloji makine parkuruna sahip. Gerek iç piyasada gerekse uluslararası piyasalarda ciddi pazar payına sahip firmamız bugün itibariyle Avrupa, Ortadoğu, Asya ve eauty urkey

bt

Temmuz Ağustos ‘12

Afrika başta olmak üzere 40‘dan fazla ülkeye ihracat yapmanın gururunu yaşadı. Eviniz parfüm koksun istemez misiniz? Golf Kimya’nın Genel Müdürü Hasan Ünver, parfüm kokan oda spreyi ürettiklerinin müjdesini verdi. Ünver, ürün hakkında şunları söyledi: “Dünya’daki gelişmeleri yakından takip eden bir şirketiz. İnsanların ihtiyaçları doğrultusunda ürünler üretiyoruz. Yaptığımız son araştırmalar sonucunda da parfüm kokan oda spreyi üretmeye karar verdik. İnsan evine girdiği zaman parfüm kokusuyla karşılaşmak hoşuna gidebilir. Biz parfümün oda spreyi versiyonunu yaptık” dedi. İlham kaynağınız olacak Ünver, şunları kaydetti: “Doğadan gelen güzelliğin doğanın huzur verici kokularıyla birleşerek harmanlanmasıyla Ünfresh ortam kokuları hayatta bir an olsun gülümsemenizi sağlayacak. Yüksek kaliteli ve insanı dinlendiren yönüyle odalarınızın vazgeçilmez parçası olacak. Egzotik ormanların hırçın ağaçları arsında yolculuk yapacak, çiçek bahçelerinin içinde o ruhunuzu titreten kokuları tadacak, okyanusun ortasında bir küçük adada serin bir uykuya dalacak, sabahın ilk ışıklarıyla gelen büyüleyici ortamı yaşayacaksınız. Sizin zevkiniz bizim ilham kaynağımız”










Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.