Horeca mag3

Page 1

HORECA mag MART - NİSAN 2014 - SAYI 3

YİYECEK İÇECEK VE KONAKLAMA PROFESYONELLERİNİN DERGİSİ

HORECA

PROFESYONELLERİ BULUŞUYOR! √ HOSTECH by TUSİD √ EDT EXPO √ IBATECH √ GIDA KONFERANSI

HORECA YATIRIMLARI GAZA BASIYOR!








HORECA mag

The Market

İçindekiler

China Stix & Sushi

Almina

Hotel Finder

horeca mag

24 BASF Uygulama Mutfağı Açtı 26 MELİH ŞAHİNÖZ

26

Büyüme Trendini Sürdürüyoruz Ama Bir New York Değiliz

30 FARUK ASLANOBA

Damping Endüstriyel Yemek Sektörünü Baltalıyor

34 Enerji Verimliliğinde ÖZTİRYAKİLER Damgası!

44 REİS Aşçılar ve Tedarikçilerle Buluştu!

6

30

h m


horeca mag 54 GALERİ KRİSTAL:

Hizmete Kalite Sunuma İncelik Katıyor

58 OKAN ÜNİVERSİTESİ’nden Gastronomi Yüksek Lisans Programı

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK berk@horecadergi.com Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ yasa@yasaceliktas.com

Bilgi Teknolojileri Ufuk EKER

Tedarik Yapılır

Yapım

mo o

68 İNOKSAN GULFOOD’da

Yayın Türü Ulusal, Süreli

Profesyonellerle Buluştu

Fırsatlar!

HORECA mag

Reklam Müdürü Banu TAŞAN banu@horecadergi.com

66 “İTİNA” ile Üretim ve

73 TURKCELL’den İş Kurduran

54

66

Abonelik T: 0212 222 77 77 / abone@horecadergi.com Baskı Veritas Merkez Mah. Kemerburgaz Caddesi, Tatlıpınar Sk. No: 13 Mart Plaza, Nurtepe, Kâğıthane-İstanbul T: 0212 294 50 20 F: 0212 294 99 33 Dağıtım Sürat Kargo

83 Yılın

Girişimcisi

Baydöner Oldu

Yönetim Yeri Hilmibey Sk. No: 29/11 Ziverbey, Kadıköy T: 0212 222 77 77 F: 0212 381 63 63 E-Posta: info@horecadergi.com HORECA Mag, Motto İletişim tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakları Motto İletişim’e aittir. Yayınlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.




Editör

HO RE CA

mAg

10

HORECA Profesyonelleri Buluşuyor Oteller, restoranlar, kafeler, endüstriyel yemek firmaları, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları ile ürün yelpazesi gıda ve içecekten temizlik ürünlerine, endüstriyel mutfak ve ikram ekipmanlarına uzanan tedarikçileri buluşturan etkinliklerle dolu bir dönemden geçiyoruz.‘Yiyecek İçecek ve Konaklama Profesyonellerinin Dergisi’olarak gerek sektör profesyonellerine gerekse de bu noktalarda bulunan tüketicilerin keyifle okuması için hazırladığımız HORECA Mag olarak tüm bu etkinliklere destek veriyoruz. Çünkü bu yola çıkarken, sektörde üreticiler ve işletmeler arasında iletişim kurmak, var olan iletişimi güçlendirmek, ev dışı tüketim sektörünün kurumsallaşmasına destek olacak bilgi birikimini artırmak amacıyla hareket edeceğimizi duyurmuştuk. Kısa bir süre önce Yıldız Holding’in patronları Murat Ülker ve Ali Ülker ile BİM’in patronu Latif Topbaş özellikle işlenmiş et ürünlerinde önemli bir pazar payına sahip olan Aytaç Et markasını çatısı altına alan Avrasya Et ve Et Ürünleri adlı bir şirket kurmuştu. Pınar, Namet, Şahin, Coşkun, Banvit gibi iddialı markaların yer aldığı pazarda, faaliyet gösterdiği sektörlerde liderliği bırakmayan Yıldız Holding’i bu sektörde de büyük bir rekabet bekliyor. Bunun yanında kişisel ilgi alanına giren restorancılık sektöründe ilerlemeyi sürdüren Murat Ülker, Bizim Mutfak Lokantası’nı da büyütme kararı alarak, ‘Tüketiciyi uygun fiyatlı, kaliteli ürünlerle buluşturmak’ mottosuyla hareket ediyor. Tıpkı, HORECA Mag’in ‘motto’su gibi! Bakınız; mottoiletisim.com Yeme-içme sektöründe her geçen gün markalara yenileri, farklı sektördeki büyük markaların bünyelerineyse restoranlar ekleniyor. İTO ve TOBB Gıda Meclisi Kafe, Restoran ve Lokantacıları temsilen Meclis üyeliği görevlerini de üstlenen Ramazan Bingöl, bu durumun Türk mutfağının gelişmesi ve büyümesi açısından iyi sonuçlar vereceğini söylüyor. İşletmelerin kurumsallaşması, profesyonelleşmesi, ekonominin kayıt altına alınması, sektörde yetişmiş eleman bulmaktaki sorunlarının çözülmesi ve birçok firmanın Türkiye ve dünyada marka olması açısından önemli olduğunu düşünüyor. Ramazan Bingöl’ün de dünyaya açılmak için görüşmelere devam ettiğini hatırlatmak yarar var. Bu sayımızda da, HORECA sektöründeki önemli markaların ürünleri, mekânları, etkinliklerinin yanı sıra Melih Şahinöz, Faruk Aslanoba, Vehbi Varlık, Tahsin Öztiryaki, Mustafa Bılıkçı, Hüseyin Bozdağ, Metin Yurdagül, Mehmet Tütüncü, Mehmet Reis, Selamet Aygün gibi önemli isimlere yer verdik. Keyifle okumanız dileğiyle…

Berk Altınışık



Kısa

ANFAŞ HOTEL EQUIPMENT FUARI 25. Yılını Kutladı

A

nfaş yöneticileri 25. yıl mutluluğunu kutlamak için Antalya Expo Center’da kokteyl ve plaket töreni düzenlediler. Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık’ın yapmış olduğu teşekkür konuşmasıyla başlayan gecede Antalya Valiliği, Ekonomi Bakanlığı, Antalya İhracatçı Birliği, Turizm Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Öğretmen Evleri, Orduevleri, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Kıbrıs Otelciler Birliği, ANTED, OTED, POYD, TUSİD, TGYD, OTMD, TUROFED, AKTOB ve Türkiye Aşçılar Federasyonuna uzun yıllardır Anfaş Hotel Equipment fuarına verdikleri destek nedeniyle plaket verildi. Anfaş Hotel Equipment fuarına 25 yıldır katılım gösteren Evinoks firması ise plaketini Antalya Vali Yardımcısı Sayın Recep Yükselden aldı. Fuara 20 yıldır katılım gösteren Ekiphan, Galeri Kristal, Yiber, DK ve Hisar, 15 yıldır katılım gösteren Peyart, Samur, Tolon, Tolkar, Günsu, Osmanlı Lazer, Rivyera, Tuluklar,Verve, Toraman ve KA Dizayn ile 10 yıldır katılan Yaşar Cam , İnterspor, Özen Tasarım , Burkas, Netsa, Kleo, Enderspor, Yatsan, Kral Sauna ve Sistem firmaları plaket alan sektör firmaları oldu.

Faruk Güllüoğlu Fıstık Fiyatları Artınca

Tahinli Cevizli Baklava yaptı!

T

am 143 yıldır babadan oğula aktarılan bilgi ve deneyimle yoluna devam eden Faruk Güllüoğlu, baklava çeşitlerine yenisi ekledi. Bir yıl süren çok özenli degustasyon testleri neticesinde tahin ile cevizi bir araya getirerek baklavanın eşsiz lezzeti ile harmanlayan Faruk Güllüoğlu, sağlıklı yepyeni bir ürüne imza atmış oldu. Geleneksel ve modern mutfak kültürünü modern bir mağazacılık konseptiyle birleştiren Faruk Güllüoğlu, yepyeni tahinli cevizli baklavasının kilogram fiyatını tanıtıma özel 40 TL, porsiyonunun fiyatını ise 7 TL olarak belirledi. Yerli susamdan üretilen tahin ve ceviz katılarak imal edilen tahinli cevizli baklavada hamur oranı da azaltıldı. Diğer baklavalardan ayırt edilebilmesi için tahinli cevizli baklavayı dikdörtgen formda şekillendiren Faruk Güllüoğlu, fiyatı aşırı artan fıstık fiyatlarına karşın tepkisini ortaya koyarken, geleneksel baklava lezzetine yepyeni bir soluk getirerek tüketicilerin gönüllerini kazanmayı hedefliyor.

ASYA COĞRAFYASI

öğrenci menüsüne taşındı

B

ereket Yemek tarafından eğitim kurumlarında bir gelenek haline gelen dünya mutfağı etkinlikleri, Asya Mutfağı ile devam etti. Öğrencilerin dünya mutfağından farklı yemeklerle tanışmasını amaçlayan etkinlik İstanbul’da Bereket Yemek tarafından hizmet verilen okullarda gerçekleştirildi. Çin, Japon, Tayland ve Özbekistan mutfağından farklı yemeklerin öğle öğününde sunulduğu Asya Mutfağı etkinliği tamamen Bereket Yemek ustalarının hazırladığı yemeklerden oluştu. Çorbadan pilava, tatlıdan salataya kadar birçok yemeğin yer aldığı menü, öğrencilerin ve okul çalışanlarının beğenisiyle karşılandı. Japon mutfağından teriyaki soslu füme et, Çin böreği, Özbek pilavı ve Tayland mutfağından soğuk erişte salatası gibi otantik yemekler öğrencilerden büyük ilgi gördü. Dünyanın farklı coğrafyalarını yemek menüsünde bir araya getirmekten mutluluk duyduklarını ifade eden Bereket Yemek Genel Müdür Yardımcısı Yasin Var, “Dünya mutfağından farklı örnekleri sunduğumuz bu etkinlik

12

öğrencilerden olduğu kadar velilerden de büyük ilgi görüyor. Hazırladığımız bu konseptle öğrencilerin değişik kültürleri tanımasını da sağlıyoruz. Coğrafya kitaplarında gördükleri ülkelerin yemekleriyle buluşan öğrenciler daha okul sıralarında yemek kültürlerini genişletmiş oluyorlar” dedi.



Kısa

BTA aşçıları ödüle doymuyor

G

üçlü ekibiyle fark yaratan çalışmalara imza atan BTA, başarılı aşçılarıyla ödüllerine her geçen gün yenilerini eklemeyi sürdürüyor. 12. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri bünyesinde gerçekleştirilen yarışmalardan BTA aşçıları madalyalarla döndü. “Pratik Takım-Gençler” kategorisinde BTA’nın Atatürk Havalimanı aşçıları Nur Akbayır, Aynur Çınar ve Okan Koç bronz madalya kazandılar. Festivalin en dikkat çeken yarışmalarından olan “Süslü Kutlama Pastası” kategorisinde ise Cakes&Bakes’in Butik Pasta Bölümü aşçılarından Merve Bengisu Yüceer, “Modern Pasta” dalında ise Sıla Çaputlu Geçmez, çok sayıda meslektaşını geride bırakarak gümüş madalyanın sahibi oldular. Festival bünyesinde gerçekleştirilen yarışmaların “Pratik Takım-Gençler” kategorisinde yarışan BTA Atatürk Havalimanı aşçıları Nur Akbayır, Aynur Çınar ve Okan Koç bronz madalya kazandılar. Uluslararası takımlardan oluşan 22 ekibin yarıştığı bu kategoride, her ekip aynı ürünlerin yer aldığı sürpriz sepetler içerisinden çıkan ürünlerle başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan bir menü hazırladı. BTA ekibi, “milföy basketi içerisinde sebze confit, chili sos ile”, “taze baharatlar ile marine edilmiş ızgara biftek, zencefilli-havuçlu patates püresi ve böğürtlenli kırmızı şarap çektirmesi ile”, “tarçınlı ayva tatlısı, pul biberli bitter çikolata sos ile” yemekleriyle ödüle layık görüldüler. www.bta.com.tr

D

Divan İstanbul’da Akdeniz Lezzetleri:

ivan İstanbul içerisinde yer alan Divan Lokanta’nın menüsü yenilenerek Akdeniz Mutfağı’na dönüştürüldü. Divan İstanbul Executive Şefi Özay Akar yönetimindeki Divan Lokanta’nın menüsünde, zencefilli havuç çorbasından siyah trüf mantarlı kaz ciğeri terine, Arancino Siciliano’dan baharat kaplı kılıç balığına kadar gurme lezzetler sunuluyor. Menüde; kaparili ton balığı sosuyla Vitello Tonato, zencefilli havuç çorbası, füme somonla kuşkonmazın nefis birlikteliği Panache, patlıcanlı caponata ve portakallı rezene salatasıyla sunulan Baharat Kaplı

DİVAN LOKANTA

Kılıç Balığı ve dondurmalı panettone gibi sıradışı ve benzersiz lezzetler yer alıyor. Kahverengi ve bej tonlarının hâkim olduğu Divan Lokanta; iç içe geçmiş üç bölümüyle loca konforu sağlayarak iş toplantıları ve özel organizasyonlar için son derece elverişli bir ortam sunuyor. Lokanta’nın ana bölümünde yer alan 2 bin 200 şişelik özel kavda; en kaliteli Türk şaraplarının yanı sıra Arjantin, Fransa, İspanya, Portekiz, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Afrika, Amerika, Almanya ve İtalyan şarapları da dâhil 250 farklı çeşit bulunuyor. Divan Lokanta;

Cumartesi akşam yemeği servisine kadar ve Pazar tüm gün kapalı, diğer günlerde ise 12.00 – 15.00 ve 18.30 – 22.30 saatleri arasında hizmet veriyor. www.divan.com.tr

Eczacıbaşı Profesyonel Bursa’da

HOUSEKEEPER GECESİ DÜZENLEDİ

P

rofesyonel temizlik, hijyen, gıda ürünleri ve hizmetlerini, komple çözümler sunarak, işletmelerle buluşturan Eczacıbaşı Profesyonel, son olarak Bursa’nın önde gelen otellerinde görevli housekeeperları bir yemekte ağırladı. Geniş ürün yelpazesi ile turizm, yiyecek-içecek, AVM, eğitim ve sağlık sektörlerine hizmet eden, yüksek kalite ve hizmet standartları ile 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, sektör çalışanlarına yönelik dönemsel etkinlikler düzenliyor. Ürün tedarik

14

ettiği işletmelerin her zaman yanında olan ve Eczacıbaşı Profesyonel Akademi ile işletmelere eğitim, denetim ve danışmanlık alanında çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, geçtiğimiz günlerde Bursa’nın önde gelen otellerinde görevli ‘housekeeper’ları bir yemekte ağırladı. Selpak Professional, Marathon, Maratem, Oralet, Dispo, Ermop, Splenda, Cezbeli, Dizi, Unifood, Demko markarlı ürünler ile ev dışı kullanım pazarında Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alan Eczacıbaşı Profesyonel, gecede özel bir sunum da yaptı.



Kısa

V-ZUG PREMIUM SWISS

ÖZSÜT DUBAİ’de Bayilikler Açıyor

KALİTESİNİ

tüketicilerle buluşturuyor

V

-ZUG, ilkbaharda Cadde Flagship Store ve Etiler Flagship Store’larda ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Oscar Straub ve Werner Weber’in 1913 yılında Verzinkerei Zug galvanizleme tesisi olarak kurduğu şirket, yüz yıllık geleneksel kalitesini Türkiye‘ye taşımaya hazırlanıyor. Adını, doğduğu ve gelişimini sürdürdüğü Zug şehri ile birleştiren Premium marka, bugün de Avrupa’nın merkezinde, İsviçre’nin tam kalbinde üretimlerine devam ediyor. V-ZUG’un mutfak ve çamaşır grubu cihazlarındaki inovasyonları dünya pazarında standartları belirliyor. V-ZUG İş Geliştirme Müdürü Dieter Elmiger, “Ev cihazları teknolojisindeki ilerleme ve yeniliklerimiz dün olduğu gibi bugün de yeni standartları belirlemeyi sürdürüyor. Temel felsefemizi oluşturan enerji verimliliği konusunda yaptığımız altyapı yatırımları bu alanda V-ZUG’u lider konuma taşıyor. Bütün cihazları kullanım kolaylığına sahip olan V-ZUG, yeniliklerle desteklenen akıllı teknolojileri ve gelişmiş fonksiyonları sayesinde basit ve kontrollü kullanımlar sunuyor” diyor.

Ö

zsüt, Dubai’de düzenlenen Gulfood 2014 Gıda Fuarı’nda, birbirinden nefis ürünleri ile ilgi odağı oldu. Geniş ürün yelpazesini katılımcıların beğenisine sunan Özsüt, 19’uncusu düzenlenen fuara bu yıl ilk kez katıldı. Türkiye’nin pastacısı Özsüt, 23 – 27 Şubat tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Gulfood Gıda Fuarı’nda eşsiz lezzetleri ile katılımcıların beğenisi topladı. Pastadan sütlü tatlıya, çikolatadan unlu mamullere kadar çok geniş bir ürün yelpazesi ile fuara katılan Özsüt, yabancı konuklarını Türk lezzetleri ile ağırladı. Bu yıl 19’uncusu düzenlenen fuara ilk kez katılan Özsüt, 76 yıllık tecrübesini tüm dünyadan gelen ziyaretçiler ile paylaşma fırsatı bulurken, nefis ürünlerin yer aldığı Özsüt standı yoğun ilgi gördü. Türkiye’de 44 ilde 176 bayisiyle hizmet veren Türkiye’nin Pastacısı, gelecek dönemde yurt dışına açılacaklarının sinyallerini verdi. 120 ülkeden 4 bin 500 firmanın katıldığı fuara ilk kez katılmalarına rağmen büyük bir ilgi ile karşılandıklarını belirten Özsüt Genel Müdürü Yıldırım Çullu, “Bu kadar büyük bir fuarda böylesine beğeni kazanmak bizi çok sevindirdi. Gelecek dönemde bu bölgede bayiler açmayı planlıyoruz. Umudumuz açacağımız bayilerimizin de aynı taleple karşılanması ve eşsiz Özsüt lezzetini tüm dünya ile paylaşmaları” şeklinde konuştu.

MEYVE PARÇACIKLARIYLA

PASTA ŞIKLIĞI

P

uratos, Topfil Meyve Dolgu portföyüne yeni ürünler ekledi. Topfil Elma ve Vişne dolgularıyla ustalara yüzde 90 gerçek meyve şöleni sunan Puratos, yapı ve görünüm açısından oldukça çekici ve lezzetli pastaların yapımını kolaylaştırıyor. Tadına doyulmaz lezzetlerle uzun yıllardır ustaların yardımcısı Puratos, ekmek, pasta ve çikolata hammadde üretimi alanında inovatif ürünleriyle sektöre lezzet katmaya devam ediyor. Puratos, yerli ve ithal meyveler kullanılarak hazırlanan ve hâlihazırda var olan Topfil Frambuaz miksine iki yeni karışım daha ekledi. Profesyoneller için kullanımı kolay kekler, kurabiyeler ve tartlar yapmaya olanak sağlayan, Topfil Elma yüzde 90, Topfil Vişne ise yüzde 65 gerçek meyve parçalarını içeriyor.

16





Kısa

Gloria gıda laboratuvarını KENDİ BÜNYESİNE TAŞIDI

Y

aklaşık 16 yıldır yüksek misafir memnuniyetiyle hizmet vermeye devam eden Gloria Hotels&Resorts, daha önce dışardan aldığı gıda kontrolleri hizmetini, Gloria Serenity Resort, Gloria Golf Resort ve Gloria Verde Resort otelleri bünyesinde son teknolojiye göre kurduğu modern laboratuvarlar ile kendi bünyesine taşıdı. Gıda güvenliği ve denetiminin turizm sektöründe önemli bir faktör olduğunu söyleyen Özaltın Otel İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Öznur Özdemir Özaltın, “Gloria olarak, misafirlerimize en iyi hizmeti sağlamak durumundayız. Bu hizmet içerisinde en önemli konulardan biri de gıda güvenliği ve denetimi konusudur. Gıda analizlerinden alet ve ekipmanlara, çalışan personelden havuz ve göletlere kadar yapılan her türlü kontrol, misafirlerimiz ve bizim açımızdan önem arz etmektedir” diye konuştu.

İSO Yenibosna ve Ümraniye’ye

TEMSİLCİLİK AÇTI

İ

stanbul Sanayi Odası (İSO), üyelerine yerinde ve daha iyi hizmet verebilmek amacıyla Ümraniye ve Yenibosna’da birer temsilcilik açtı. Yeni temsilcilikler, İSO’ya üyelik müracaatından kapasite ve ekspertiz raporları talebine kadar bir çok konuda hizmet verecek. İSO üyelerinin, merkeze gelmeden yeni temsilciliklere başvurarak alabileceği pek çok hizmet arasında; 5174 sayılı Kanunun 26’ıncı maddesinde sayılan belgeleri düzenlemek ve onaylamak, ihracatta dolaşım belgeleri satış ve onayı, kapasite raporu onaylı suret verilmesi, faaliyet belgesi düzenlenmesi, ihale durum belgesi, Bağ-kur formları ve denklik belgelerinin onaylanması, yerli malı, imalatçı, imalat yeterlilik belgeleri düzenlenmesi, Türk malı belgesi satışı ve düzenlenmesi ile hizmet ücretleri ve üye aidat tahsilatı yer alıyor. İSO’nun Ümraniye temsilciliği; Yukarı Dudullu bölgesinde yer alan İMES Sanayi Sitesi’nde, Yenibosna temsilciliği de Çobançeşme mevkiinde bulunuyor. Üyeler, her iki temsilciliğe İSO’nun merkez santral telefon numarasından ulaşabilecek.

20

‘Mutfakta Biz Varız’

S

ürdürülebilir, yenilikçi ve verimli çözümleriyle gastronomi sektörünün öncülüğünü üstlenen g2m, çözüm ortağı olarak hizmet verdiği işletmelere değer katmaya devam ediyor. Profesyonel mutfaklarda ihtiyaç duyulan farklı ürünlerden oluşan ve kısa zamanda eksiksiz bir ürün gamına dönüşecek olan yeni ürünler, g2m tarafından uzun Ar-Ge çalışmaları ve üretici işbirlikleri sonucunda geliştirildi. Hilton Grubu’nun şefler, satınalma ve F&B müdürlerine yönelik gerçekleştirdiği etkinlikte yeni ürün gamını sergileyen g2m, profesyonellerden tam not aldı. Hilton Grubu, F&B European etkinliği ile Romanya, İsrail, Rusya, Bulgaristan, Azerbaycan ve Hırvatistan’da görev alan otellerin F&B, satınalma müdürlerini ve mutfak şeflerini İstanbul’da ağırladı. 20 Şubat’ta Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de yapılan etkinliğe Türkiye’den birçok gıda firması da stantlarıyla katıldı.



Kısa

Profesyoneller Gıda Konferansı’nda Buluşacak! 22 Nisan 2014 tarihinde, 2.si düzenlenecek olan Gıda Konferansı, sektörün liderlerini ağırlamaya devam ediyor. Eventuum Organizasyon tarafından, Marriott Hotel Asia’da gerçekleşecek olan 2. Gıda Konferansı, sektördeki son gelişmeleri, iddialı ve inovatif fikirleri katılımcılarıyla paylaşma şansı veriyor. Gıda sektörü ve temas halindeki diğer sektörlerle birlikte, mevcut durum, sistem ve teknolojiler, son gelişmeler, pazar dinamikleri ve beklentilerin konuşulacağı konferans, ekonomik ve ticari açıdan katma değer sağlayacak konularla birlikte sektörün önde gelen firmalarını nitelikli hedef kitlesi ile bir araya getiriyor. Gıda sektörü lider firmalarının katılımıyla sektör buluşma noktası olacak konferansın katılımcıları arasında HORECA Mag de bulunuyor. www.gidakonferansi.com

Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı’nda

SERPME KAHVALTI KEYFİ

GÖRÜŞMEK ÜZERE!

HOLIDAY INN İSTANBUL CITY’DE!

oyyiğit Group, 27 – 30 Mart aralığında CNR’da düzenlenecek olan ETÜDER Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı’nda tüketicileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Ağırlıklı olarak toz gıda grubunda Kent Boringer, yağ grubunda ise Aysan’ın profesyonel ürün serisinin sunulacağı fuarda, yurt içi ve yurt dışı misafirler için küçük sürpriz ve şovlar planlanıyor. Hamur kabartma tozundan bulyona, geniş ürün gamı ve ihtiyaca göre belirlenmiş gramajlarıyla profesyonel ürünler, geçtiğimiz aylarda yenilenen tüketici dostu ambalajları ile sunulacak. Mevcut ürünlere ek olarak, yeni ürünler de ilk kez bu fuarda tüketicinin beğenisine sunulacak.

oliday Inn İstanbul City, ziyaretçilerine şehrin ortasında serpme kahvaltı keyfini yaşatıyor. Holiday Inn İstanbul City, Naar Restoran’ın keyifli ve huzurlu atmosferinde 25’ten fazla kahvaltı çeşidiyle, misafirleri için kelimenin tam anlamıyla bir ziyafet sunuyor. Unutulmayacak lezzetler eşliğinde kahvaltı yapmanın zevkine varmak için, Mart ayından itibaren hafta sonları saat 10.00 ile 14.00 arasında Naar Restoran’a uğramak yeterli olacak. Tel: 0212 530 99 00 / www.hiistanbulcity.com.tr

S

H

Gastronomi Eğitiminde En İyi: ADÜ Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ), Türkiye Aşçılar Federasyonu tarafından “2013 Yılının En İyi Gastronomi Eğitimi Veren Üniversitesi” olarak ödüllendirildi. Türkiye Aşçılar Federasyonu tarafından organize edilen “Osmanlı Mutfak Kültürü ve Tadım Günleri” etkinliği gala gecesi geniş bir katılımla gerçekleşti. Kuruluşundan bu yana birçok organizasyona, yarışmalara ve eğitimlere imza atan Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Prestij Ödülleri’nin sahiplerini

22

bulduğu törende, TAFED ödülleri ile yiyecek içecek, turizm ve basın sektörünü kapsayacak şekilde 2013 yılının en iyilerinin seçildi. Törende, TAFED resmi internet sitesinde yapılan oylama sonucu “2013 Yılının En İyi Gastronomi Eğitimi Veren Üniversitesi” olarak Adnan Menderes Üniversitesi seçildi. En İyi Gastronomi Eğitimi Veren Üniversitesi ödülü, TAFED Başkanı Zeki Açıkgöz tarafından ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu’na takdim edildi.



Haber

BASF

gıda çözümlerini

bu ‘mutfak’ta tanıtacak

D

www.basf.com.tr

BASF, gıda sektörüne yönelik çözümlerini uygulamalı olarak sergilemek amacıyla İstanbul’daki merkez ofisinde bir Uygulama Mutfağı (Kitchen Lab) açtı.

24

ünyanın lider kimya şirketi BASF’nin global iş birimi olan İnsan Beslenmesi Bölümü, İstanbul’da yeni bir Uygulama Mutfağı (Kitchen Lab) açtı. BASF Human Nutrition (Gıda, içecek ve besin takviyesi) Bölümü, bu girişimle bölgeye özel ihtiyaçları daha iyi analiz ederek, Orta Doğu, Rusya/BDT ve Afrika’daki müşterilerine daha da yakınlaşmayı hedefliyor. BASF, dünya standartlarındaki bu laboratuvarla Orta Doğu, Rusya/ Bağımsız Devletler Topluluğu ve Afrika’daki müşterilerine gıda çözümlerinin formülasyonu ve uygulamasına yönelik özel olarak tasarlanmış destek sağlayacak. BASF’nin İstanbul’daki merkez ofisinde açılan Uygulama Mutfağı, BASF Human Nutrition Bölümü’nün global uygulama laboratuvarları ağının önemli bir parçası olacak. Bu ağı kullanan şirket müşterileri, dünyanın dört bir yanındaki uzmanların deneyiminden ve bilgisinden faydalanacak.

İstanbul’daki Uygulama Mutfağı’nda, HACCP (Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) standartları uygulanıyor.

Reçeteler geliştirilecek BASF, Uygulama Mutfağı’nda geniş kapsamlı hizmetler sunuyor. Örneğin; müşterilerle birlikte bölgeden bölgeye farklılık gösteren sıcaklık ve nem gibi iklimsel koşullara ilişkin etkin ve akıllı çözümler bu laboratuvarda geliştiriliyor. Gıda ürünlerinin lezzeti, dokusu ve rengi müşterilere, dağıtıcılara ve diğer ortaklara yönelik düzenlenen teorik ve pratik eğitimler sırasında önemli bir role sahip bulunuyor. BASF Human Nutrition Avrupa Bölgesel İş Yönetimi Uygulama Başkanı Dr. Thorsten Schmeller, konuyla ilgili olarak “Müşterilerimiz ve ortaklarımız reçetelerini formüle ederken zorluklarla karşılaştığında, kendilerini doğru çözümü birlikte bulabileceğimiz Uygulama Mutfağı’na davet ediyoruz. Ayrıca, müşterilerimize ürünlerinin gelecekte potansiyel olarak neye benzeyebileceğini göstermek üzere yeni gıda konseptleri üzerinde proaktif çalışmalar yürütüyoruz” dedi. BASF Human Nutrition Bölümü global iş birimi Başkanı Michael Ceranski ise, “Gıdanın kültürle yakından bağlantılı olduğunu ve kültürün de yerel bir değer olduğunu biliyoruz. Yeni Uygulama Mutfağı ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik hizmet verme imkânının yanı sıra yerel ve bölgesel tüketici eğilimlerini de daha iyi anlama şansı sunuyoruz” diye konuştu.



Röportaj

Büyüme trendini sürdürüyoruz

AMA BİR NEW YORK DEĞİLİZ!

Geride bıraktığımız yılın reel sektör açısından özellikle kârlılıkta sıkıntılı olmasına rağmen, sektörün yine Türkiye’nin ortalama ekonomik büyümesinin üzerinde bir büyüme gösterdiğini söyleyen Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, “Sadece New York’ta sektörün büyüklüğü 18 milyar Avro, yani toplam Türkiye pazarının yaklaşık 1,5 katı” dedi.

E

v Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği, 10 yıla varan geçmişiyle sektörde önemli bir yere sahip. Derneğin faaliyetlerini satır başlarıyla sizden dinleyebilir miyiz? Özellikle kayıt dışı üreticiler, kayıt dışı dağıtıcılar ve usulsüz iş yapanlarla mücadelenizde ne tür kazanımlar elde ettiniz?

Melih Şahinöz 26

ETÜDER olarak amacımız, Ev Dışı Tüketim sektörüne (Oteller, Restoranlar, Pastaneler, Eğitim Kurumları, Sağlık Kurumları, Yemek Firmaları ve benzeri kuruluşlara) mal üretimini, tedarikini ve dağıtımını gerçekleştiren tedarikçileri tek bir çatı altında toplayıp sektörü olması gereken çalışma ve hizmet standartlarına getirmek, bu şekilde tüm ev dışı tüketim sektöründe ürünün üreticiden tüketiciye kadar olan serüveninin güvenli ve sağlıklı bir platformda yapılmasını sağlamaktır. Sektörde faaliyet gösteren tüm üreticiler, tedarikçiler ve ev dışı tüketim noktalarının işini doğru şekilde yapması, güvenilir kaynaklardan tedarik yapıp son kullanıcıya ulaştırması halinde ülkemiz insanının sağlığının büyük ölçüde korunmuş olacak. Bu nedenle ekonomik kaygılar, günlük


Röportaj

sıkıntılardan etkilenmeyip olması gereken standartlarda işimizi yapmamız gerekir. Bu felsefeye uymayan üretici, tedarikçi veya son kullanıcıların sektörde faaliyet göstermesine destek olmamalıyız.

Ev dışı tüketim sektörüne sunduğunuz ürün çeşitliliği ve tedarikçileriniz için neler söyleyebilirsiniz? Tedarikçilerinizi belirlerken uyguladığınız bir sistem bulunuyor mu? Nelere dikkat ediyorsunuz? Ev Dışı Tüketim sektörü, günlük olarak ev dışı tüketim noktalarında tüketilen her türlü gıda, ihtiyaç maddelerini ve ekipmanlarını kapsar. Ağırlıklı tüketimin gıda maddelerinden oluşması nedeniyle ETÜDER üyesi tedarikçilerinin de kayıt altında, gerekli kalite ve

hijyen standartlarına uygun ürün ve servis sağlayan üreticilerle çalışması gerekmektedir. ETÜDER üyeleri mal alımdan son kullanıcıya teslimata kadar olan tüm sürecini derneğin anlaşmalı olduğu bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından belirlenmiş periyodlarda denetlenmektedir.

Sektörün ülkemizde ulaştığı büyüklükle ilgili neler söylersiniz? Ev dışı tüketim sektörünün büyüdüğünü, çünkü ev dışında yemek yeme oranımızın hızla arttığını biliyoruz. Böyle hızlı büyüyen bir sektöre yabancı yatırımcıların ilgisi nasıl? 2013 yılı reel sektör açısından özellikle kârlılıkta sıkıntılı bir yıl olmasına rağmen, EDT sektörü yine Türkiye’nin ortalama

ekonomik büyümesinin üzerinde bir büyüme gösterdi. TUİK verilerinden hareketle yaptığımız analizlere göre 2013 yılında toplam pazar 14 – 15 milyar Avro olarak tahmin edilmektedir. EDT pazarının 2006 – 2013 yılları arasında ortalama %10-15’ler seviyesinde büyüdüğü hesaplanmaktadır. Türkiye gerek nüfusun yapısı (genç nüfus çokluğu) ve nüfus artışının devam etmesi gerek çalışan kadın nüfusunun artması, gerek konut yatırımlarının artması, gerek eğitim seviyesindeki gelişmeler gerek turizm açısından cazip olması nedeniyle bütün sektörlerde olduğu gibi EDT sektöründe de yabancıların yatırım radarı içinde bulunmakta. 2014 ve 2015 yılında yabancı yatırımcıların daha çok geleceğini düşünüyoruz.

27


Röportaj

genelinde nüfusa oranına bakıldığında hâlâ oldukça geri durumda. Sadece New York’ta sektörün büyüklüğü 18 milyar Avro toplam Türkiye pazarının yaklaşık 1,5 katı. Bu tamamen dışarıda yemek alışkanlığı ile ilgili. Ülkemizde tek kişilik ve tek çocuklu hanelerin sayısının artması, ailelerin çocuklarıyla daha çok vakit geçirme istekleri, üniversitelerin artması, EDT noktalarının ulaşılabilir olması ve metropollerde hayatın artık çok erken saatlerde başlıyor ve çok hızlı akıyor olması, kadınların iş hayatında aktif olarak rol almaya başlaması dışarıda yemek yeme alışkanlığını değiştiren ve geliştiren önemli faktörler olarak öne çıkmaktadır.

Geçtiğimiz yıl ilk düzenlenen EDT Expo, hem katılımcılar hem ziyaretçiler için tatmin edici bir fuar olduğunu düşünüyorum. Bu yıl ikincisini gerçekleştiriyorsunuz. Sektöre etkisi, katkısını değerlendirebilir misiniz? ETÜDER olarak hedefimiz, EDT EXPO Fuarı ile sektöre öncülük etmek. Sektörün öncü markaların tümünü, tek bir platformda toplamayı başaran EDT Expo Fuarı’nın, bu yıl geçen yılkinin iki katı büyüklükte, 20 bin metrekarelik alanda 27 – 30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Fuar Merkezi’nde ikincisi düzenlenecek. CNR Holding kuruluşu olan Sine Fuarcılık ile birlikte düzenlediğimiz fuarda, bu yıl İstanbul İhracatçılar Birliği’nden de destek aldı. İİB fuara yurtdışından Almanya, Angola, Brezilya, Cezayir, Çin, Etiyopya, Filistin, Gana, Irak, İran, İsrail, Japonya, Kuveyt, Lübnan, Malezya gibi ülkelerden alım heyetleri getirecek. EDT EXPO kapsamında öncelikli hedeflerimizden biri de sektörün tüm paydaşlarının yılda bir kez bir araya gelerek ortak gelişme alanlarını konuşacağı,

28

karşılıklı tecrübelerini paylaşacağı ve hoş vakit geçireceği bir platform olmasını sağlamaktır. Bu bağlamda bu sene fuar alanı içerisinde birçok etkinlikler olacaktır. Profesyonel mutfak şeflerinin kurumsal takımlar halinde yarışacağı Osmanlı Mutfağı, Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller ve Black Box Yarışmaları, sektörel paneller düzenlenecektir. ETÜDER olarak hedefimiz, EDT EXPO Fuarındaki en önemli hedefimiz 10 yıl içinde bulunduğumuz coğrafyadaki en büyük Ev Dışı Tüketim Fuarı olmak ve bölgedeki bütün EDT oyuncularının buluştuğu bir platform yaratmak.

Ev dışındaki yemek içme alışkanlıklarına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Dışarıda yemek yeme alışkanlığı her yıl artıyor. 2010’da bu oran Türkiye genelinde ayda 1 kere iken, 2011’de bu oran ayda 2 kereye yükselmiştir. İstanbul’da bu oran Türkiye geneline göre çok daha yüksek olup haftada 1’dir. Son zamanlarda İstanbul’da bu alışkanlık haftada bir günden, üç güne çıkmış durumda. Ama bu oran dünya

Geçen yıl ilk kez EDT noktalarının bir envanterini çıkardınız. Biraz da bundan söz eder misiniz? Evet, ETÜDER olarak geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilk kez Ev Dışı Tüketim (EDT) sektörünün doğru verilerle açıklanması yolunda önemli bir adım atarak IPSOS ile EDT Census & Panel pazar araştırması başlattık. İki aşamalı olan bu araştırmanın birinci aşaması kapsamında 7 ilde yapılan EDT noktaları envanteri (nüfus sayımı) sonucunda 90 bin civarında EDT noktası tespit ettik, böylece pazardaki nokta sayısıyla ilgili spekülatif rakamlara son vermiş olduk. Bu araştırmanın devamı olarak da EDT sektörünün büyüklüğünü ölçen ve ilk raporu Nisan 2014’te çıkacak olan EDT Panel Araştırmasını Ocak 2014 itibarıyla başlatmış bulunmaktayız. Bu parçayı tamamladığımızda da pazar büyüklüğü konusundaki rakamları netleştirmiş olup Türkiye’de ev dışı tüketim pazarının büyüklüğünü ilk defa bilimsel metotlarla ölçmüş olacağız. Bunu başarmış olmak da bizi gururlandırıyor ve heyecanlandırıyor.



Haber

Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Aslanoba, sadece fiyatla pazar oluşturmaya çalışan firmaların hazır yemek sektörünü zora soktuğunu, bu durumun toplum sağlığını da riske ettiğini söyledi. Faruk Aslanoba

Damping Fiyatlar

Endüstriyel Yemek Sektörünü Baltalıyor

S

ektörde birçok firmanın ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Aslanoba, bazı firmaların iflasla karşı karşıya kaldığını hatırlattı. İklim değişikliklerinin sebze meyve fiyatlarına ve ürün kalitesine olumsuz etki yaptığını, merdivenaltı üretim ve haksız rekabetin, krizin her geçen gün daha da derinleşmesine neden olduğunu anlatan BUYSAD Başkanı ve Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Genel Başkan Yardımcısı Aslanoba, yeni firmaların piyasaya girmek için ‘damping fiyatlar’ ile ortaya çıktığını ifade etti. Aslanoba, söz konusu firmaların ‘ben işi bir alayım daha sonra fiyat artırırım’

30

gibi hayalci bir yaklaşım ile iş yapmaya çalıştıklarını belirtti. Önümüzdeki yıllarda gıda fiyatlarında artışların süreceğine dikkat çeken Aslanoba, sektörün maliyetleri fiyatlara yansıtmak zorunda olduğunun altını çizerek, “Aksi halde toplum sağlığı ile doğrudan ilgili olan endüstriyel yemek hizmeti kalite ve fiyat

dengesini korumakta zorlanacak ve toplum sağlığını olumsuz etkileyecektir” dedi. Merdivenaltı üretim ve haksız rekabetin endüstriyel hazır yemek sektöründeki krizi derinleştirdiğini belirten Faruk Aslanoba sözlerini şöyle sürdürdü: “Endüstriyel yemek hizmeti kreşlerden hastanelere kadar hayatın her alanında bulunuyor. Sektöre yatırım yapmış kaliteli yemek ve hizmet veren firmalar desteklenmeli. Kalite-fiyat dengesi ve bilgi birikiminden çok uzak, salt fiyat ile piyasa oluşturmaya çalışan firmalar sektörün bugünkü duruma düşmesinde başlıca etken olarak nitelendirilebilir. Sektöre yatırım yapmış, hijyene önem veren, personelini eğiten firmalar bu durumdan olumsuz etkileniyor.”



Otel

Dünyaca ünlü oteller zinciri Marriott International’ın değişen yüzünün ilk temsilcilerinden İstanbul Marriott Hotel Şişli, bu ay hizmete giriyor.

İstanbul Marriott Hotel Şişli

bu ay kapılarını açıyor

İ

stanbul Marriott Hotel Şişli, benzersiz konumu, 259 konforlu odası, şehrin karmaşasından kaçıp sağlık ve dinginlik bulacağınız Health Club&SPA’sı, Fransız şef Hubert Bourdon’un hazırladığı özel lezzetlerin sunulduğu restoranıyla İstanbul’da lüks ve konforun yeni adresi olmaya hazırlanıyor. Dünyanın 72 ülkesinde, 3 bin 900 otel, 35 milyon sadakat üyesi ve 18 markaya sahip bir zincir olarak faaliyet gösteren Marriott International’ın en yeni oteli İstanbul Marriott Hotel Şişli, Mart ayında konuklarını ağırlamaya başlıyor.

Marriott International’ın değişen yüzünün ilk temsilcilerinden İstanbul Marriott Hotel Şişli, lüks ve rahatlığı bir arada sunan 259 konforlu odası ve göz kamaştıran Boğaz ve Haliç manzarasıyla konuklarına eşsiz bir İstanbul deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.

32

Şişli’deki merkezi konumu ve İstanbul’un her noktasından kolay ulaşım imkânına sahip olmasıyla fark yaratan İstanbul Marriott Hotel Şişli, iş ve tatil için muhteşem bir seçenek sunuyor.

LEZZETİN DE MERKEZİ İstanbul Marriott Hotel Şişli, 2 bin 300 metrekare büyüklüğünde, modern bir şehir SPA’sı olarak dizayn edilen Health Club&SPA ile huzur ve dinginlik dolu saatler geçirme imkânı sağlıyor. Tamamı yeni nesil fitness cihazlarından oluşan fitness ve aerobik salonu ve pilates reformer seanslarıyla misafirleri için mükemmel bir ortam yaratan Health Club&SPA, size, sauna, aromalı buhar odası, şok duş ve kar çeşmesi ile tazelenmiş ve yenilenmiş bir cilde kavuşarak adeta yeniden doğma fırsatı sunuyor.

İstanbul Marriott Hotel Şişli’de bulunan The Dish Room Restaurant & Terrace Bar, Fransa’dan Mısır’a, İtalya’dan Japonya’ya, Dubai’den Çin’e kadar dünyanın farklı noktalarında çalışmış ve farklı ülkelerin mutfaklarında oldukça deneyimli olan Fransız şef Hubert Bourdon’un hazırladığı Akdeniz mutfağına özgü menüsüyle fark yaratıyor.



Haber

Endüstriyel mutfak teknolojileri konusundaki öncülüğünü soğutucu ünitelerde de gösteren Öztiryakiler, bu alandaki Ar-Ge çalışmalarında hız kesmiyor.

Yavuz Top

Endüstriyel Buzdolabı Enerji Verimliliğinde

Öztiryakiler Damgası

Ö

ztiryakiler Buzdolabı Üretim Yönetim Müdürü Yavuz Top, yeni buzdolabı serisinde öncelikli olarak müşteri ihtiyaçlarını ve gıda güvenliği göz önünde bulundurduklarını söyledi. Müşteri taleplerinin her zaman öncelikli görevleri olduğunun altını çizen Top, bu talep doğrultusunda enerji tasarrufu ve ergonomi üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti. Enerji tasarrufu bakımından Türkiye’nin ilk, dünyanın ise birkaç firmasından biri olma yolunda olduklarını anlatan Top, sadece 2 ampul kadar elektrik tüketen sanayi tipi buzdolaplarını imal ettiklerini ve pazara sunduklarını bildirdi.

34

Yeni buzdolabı serisinde geliştirilmiş teknik özellikleri; “yüksek performans değerlerine sahip kompresörler, homojen sıcaklık dağılımı, hijyenik raflar, servis dostu kompakt soğutma sistemi, geniş iç hacim ve HACCP’e uygun gıda güvenliği” şeklinde sıralayan buzdolabı üretim yönetim müdürü Yavuz Top, yatay ve dikey buzdolapları içindeki soğutucu sisteminin dolabın dışına alınarak kompakt bir soğutma sistemi tasarlandığını ve bu sayede hem iç hacmin artırıldığı hem de defrost sırasında meydana gelen sıcaklık artışı nedeniyle ürünlerin etkilenmesinin önüne geçildiğini anlattı. Enerji tasarrufunda ise “Green Energy” adı verilen bir konsept geliştirdiklerini belirten Yavuz Top, opsiyonel olarak sunulan bu seçenek sayesinde isteğe bağlı doğal soğutucu gaz (HC gas) ile çalışan verimli kompresörler ve elektrik tasarruflu

“EC fan” teknolojisi kullanıldığını ayrıca buzdolabı dijitalinin “Smart Defrost” adı verilen akıllı defrost sistemiyle, sadece ihtiyaç halinde defrost yaptığını, böylece enerji sarfiyatını minimize ettiklerini, yine “Clean Free Condenser” olarak Türkiye’de ilk defa kullanılmakta olan özel tasarım tel kondenser ile buzdolaplarında 6 ayda bir servis tarafından yapılması gereken kondenser temizliğini ortadan kaldırdıklarını ve doğaya daha az CO2 salınımına yardımcı olduklarını anlattı. Yatay buzdolaplarında ise “Easy-Pack” adı verilen ve Türkiye’de ilk defa kullanılmaya başlanan, buzdolabına yandan akuple edilmiş bir yüksek verimli paket soğutma sistemi kullanılmaya başlanmış. Bu sistemin kolay sökülüp takılma özelliği sayesinde satış sonrası servislerin yüzünü güldürdüklerine değinen Yavuz Top, bu özellikler sayesinde 2 ampul kadar elektriksel güçle çalışan ilk gastronorm tipi buzdolabını imal ettiklerini, satın alınan her Öztiryakiler buzdolabının esasında geleceğe yapılan bir yatırım olduğunu ve ortalama 10 yıl zarfında buzdolaplarının yeni bir buzdolabı satın alınabilecek kadar enerjiden tasarruf ettiğini kaydetti.



Haber

Öğle yemeklerinin İtalyan sıcaklığındaki buluşma noktası

AQUA RESTAURANT

Sadeliğin ve şıklığın İtalyan dokunuşu Aqua Restaurant’ın Executive Şefi Sebastiano Spriveri’nin hazırladığı öğle yemeği menüsünde, yerel malzemeler geleneksel İtalyan tarifleriyle buluşuyor.

T

Şef Sebastiano’nun da olmazsa olmazı arasında yer alıyor. Şef’in kış menüsünde bulunan Risotto Carnaroli, porçini mantarı ve çektirilmiş balzamik ile hazırlanıyor.

Şef Sebastiano Spriveri’nin yenilikçi pişirme teknikleriyle farklılaşan Aqua’nın kış öğle menüleri leziz başlangıçlardan, marine edilmiş ançuez, otlu ekmek gratin midye, tavuk ciğeri pate ve porçini mantarına İtalyan esintisinde geçiş yaşatıyor. İtalyan mutfağı sevenlerin vazgeçemediği lezzet risotto,

Aqua öğle yemeği menüsünde et ve balık tercih edenleri ise lezzetli soslar ele geçiriyor. Menüde bulunan balık tabakları, Şef Spriveri’nin balık pazarına yaptığı ziyaretler ile şekilleniyor. Dil balığını badem kapari limon sos ve karnabahar kuskus ile lezzetlendiren şef, levreği tavada pişirerek kekik, midye ve kum midyesi güveci ile servis ediyor. Ana yemeklerden et tabaklarında fırında piliç karışık biber ratatouille ile hazırlanırken, dana incik yahnisi, porçini mantarı ve siyah türüflü ve safranlı risotto ile servis ediliyor.

ürkiye genelindeki en iyi üreticilerden temin edilen mevsim sebze ve meyvelerle hazırlanan Şef Sebastiano Spriveri’nin kış menüsü, Boğaz’ın zarafetine yakışır bir sunumla konukların beğenisine sunuluyor. İtalyan sıcaklığındaki lezzetleri, hızlı ve şık servisiyle misafirlerine sunan Aqua Restaurant’ın öğle yemeklerindeki yeni sunumu ve tarzı keşfedilmeyi bekliyor.

36

Tatlı menüsü ise Fransız Pasta Şefi Ghislain GAILLE’nin ellerinden çıkıyor. Aqua’daki öğle yemeği ziyafetini leziz bir tatlı ile tamamlamak isteyenler için ev yapımı dondurma ve sorbe mutlaka denenmesi gereken seçenekler arasında yerini alıyor.



Otel

fi y e K A P S 4 mevsim

Crystal Hotels otellerinde

Crystal Hotels’in doğa ile iç içe otellerinde, huzurlu ve sağlıklı SPA seçenekleri ile bahara taze bir başlangıç yapın. ihtiyacı olan her bakımın aynı anda keyfini çıkarabilirsiniz.

B

elek, Kemer ve Side’de yer alan otelleri ile 12 ay boyunca yemyeşil doğanın içinde dünyanın dört bir yanından gelen terapistlerle donanımlı bir Spa hizmeti sunan Crystal Hotels, baharın geldiğini önce vücudunun hissetmesini isteyenlerin tercihi oluyor. Spa alanında birçok ödüllü oteli ile misafirlerini ağırlayan Crystal Hotels’te, dört mevsim boyunca vücudunuzu toksinlerden arındırıp güne zinde başlayabilirsiniz. Spa’nın yanı sıra vücut bakımı, aromatik ve Osmanlı masajları, banyo ve hidra terapisi hizmeti de sunan Crystal Hotels otellerinin muhteşem manzaraları eşliğinde, bedeninizin

38

Doğanın nimetlerini bakım kürleri ile birleştiren Crystal Hotels, pürüzsüz, ışıltılı ve canlı bir cilde sahip olmak isteyen herkesi otellerine davet ediyor. Spa alanında beklentilerin üzerinde hizmet sunan Türkiye’nin en yaygın Türk zinciri Crystal Hotels’te dört mevsim boyunca Spa keyfi yaşayabileceğiniz oteller; De Luxe Resort & SPA, Tat Beach Golf Resort & SPA, Paraiso Verde Resort & SPA, Sunset Resort & SPA, Sunrise Queen Luxury Resort & SPA, Kaymaklı Hotel & SPA… Crystal Hotels’in Nisan ayından Ekim ayı sonuna kadar SPA hizmeti veren diğer otelleri ise; Nirvana Lagoon Villas Suites & SPA, Aura Beach Resort & SPA, Flora Beach Resort, Family Resort & SPA, Waterworld Resort & SPA, Palace Luxury Resort & SPA, Admiral Resort Suites & SPA, Green Bay Resort & SPA…

www.crystalhotels.com.tr



Haber

Vestel Mix&Go ile

SAĞLIKLI VE Dr. Yasemin Bradley

V

estel, “Hafif ve Leziz Beslenme Sırları” atölyelerinin ilkini Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley ve milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol’un katılımıyla Sapphire’deki EKS Mutfak’ta düzenledi. Vestel’in küçük ev aletleri serisinden Mix&Go’nun tezgâhta başrolü üstlendiği etkinliğin ev sahipliğini Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkman yaptı. “Önce koy karıştır, sonra al dolaştır” sloganıyla Vestel mağazalarındaki yerini alan Mix&Go blenderların başta sporcular olmak üzere herkes tarafından büyük beğeniyle karşılandığını belirten Tunç Berkman şunları ifade etti: “Şehir hayatının stresine karşı insanların sağlıklı beslenmeye ve spora verdikleri önem de giderek artıyor. Mix&Go, yoğun yaşam temposunu sağlığını ve formunu koruyarak, hastalanmadan devam ettirmeye özen gösterenlerin kısa sürede vazgeçilmezi oldu. Vestel küçük ev aletleri serisinin göz bebeği Mix&Go sayesinde hem tek tuşla sağlıklı ve leziz içecekler hazırlayabiliyor hem de taşıma kabıyla gittiğiniz her yere götürebiliyorsunuz. Erkeklerin spora giderken taze içeceklerinden uzak kalmaması için de mavi renkli Mix&Go’muzu yakında satışa sunacağız.” Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley ise atölyede kısa sürede sağlıklı kilo vermenin yeni formülünü anlattı. Bradley, “yemek yerine içecek” adı verilen yeni trendin incelikleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Vestel’in Mix&Go adını verdiği yeni blenderları bu trende ayak uydurmak ve sağlıklı bir şekilde kilo verip formu korumak için birebir. Bir haftalık diyet programı kapsamında her gün farklı bir öğünde yemek yerine doyurucu ve besleyici bir içecek koyabiliyoruz. Ancak içeceğinizin taze olması önemli... O yüzden sabah evden çıkmadan içeceğinizi Mix&Go ile hazırlayın ve yanınızda taşıyın.”

40

“HAFİF” YAŞAMIN SIRLARINI AÇIKLADI! Vestel sponsorluğundaki EKS Mutfak’ta düzenlenen “Hafif ve Leziz Beslenme Sırları” atölyelerinin ilki filenin sultanı Naz Aydemir Akyol ve Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley’nin katılımıyla yapıldı. Vestel’in yeni blenderı Mix&Go ile birbirinden hafif ve leziz içeceklerin hazırlandığı atölyede yeni beslenme trendi “yemek yerine içecek” hakkında da tüyolar verildi. Tek tuşla sağlıklı ve leziz içecekleri anında hazır eden İki antrenman arasında katıldığı atölyede kendi beslenme sırlarını paylaşan milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol düzenli spor yapanlara şu tüyoları verdi: “Bir sporcu için düzenli vitamin takviyesi ile vücudun direncini yüksek tutmak çok önemli. Elbette vitamin için doğal olanı tercih ediyorum. O yüzden de taze mevsim meyvelerinden Mix&Go ile hem kendime hem de eşim Cenk Akyol’a içecekler hazırlıyorum. İçecekler aynı zamanda vücudumuzun sıvı dengesini korumamızda bize yardımcı oluyor. Biz ailecek Mix&Go’yu çok severek kullanıyoruz.

Cenk de eğer o sabah erkenden antrenmana gidecekse, içeceğini pratik bir şekilde hazırlıyor, yanına alıp çıkıyor.” Vestel Mix&Go blenderlar buz kırma özelliği ile de dikkat çekiyor. Vestel Mix&Go blenderların bulaşık makinesinde yıkanabilir karıştırma şişeleri ve paslanmaz çelik bıçakları kullanım kolaylığı sağlıyor. Meyveli süt, ayran, smoothie ve buzlu kahve gibi içecekleri sadece tek tuşla pratik bir şekilde hazırlayabilen Mix&Go blenderlar, turuncu, yeşil ve kırmızı renk seçenekleriyle mutfakları renklendiriyor.



Mekan

Boğaz’da yeni bir adres:

Kuruçeşme THE T

he Market’te tümüyle helal et sertifikasına sahip ve natürel ürünler kullanılarak hazırlanan klasik et ve bonfile çeşitleri damaklarda lezzet şöleni yaratıyor. Ana yemekten önce farklı bir başlangıç yapmak istiyorsanız The Market’in lezzetli başlangıçlarından dilediğinizi seçebilirsiniz. “Hellim Izgara”, “Bonfilede Yaprak Sarma” “Ev Yapımı Rezeneli Sosis”, “Mutabbel”, hibeş, tabulle, Cunda ezmesi, ev yapımı köfte, sucuk, “Steak Tartar” The Market’teki başlangıç seçeneklerinden sadece birkaçı… Ana yemekte ise alışılmış tatların dışına çıkmak isteyenler için özel garnitürlerin yanı sıra dry-aged tekniğiyle hazırlanan “Foie Gras&Steak” ya da “Rib-Eye Steak” gibi lezzetler bulunuyor. Füme et seven misafirler içinse “Salkım köfte” gerek lezzeti

42

MARKET

gerekse sunumuyla en çok tavsiye edilen ana yemek seçenekleri arasında. Mekânda ayrıca Dana bonfile fileminyonun ızgarada çok daha ince ve lezzeti artırılmış versiyonunu deneyimlemek mümkün. Farklı aromalarla bezenmiş tatlı menüsüyle misafirlere rüya gibi bir final sunan The Market’te “balkabaklı cheesecake”, “makaron dondurma”, “kestaneli sufle”nin yanı sıra geleneksel Türk lezzetlerinin gözdesi “katmer” de özel sunumlarla unutulmaz lezzetler arasında yer alıyor. Soğuk ve sıcak alternatiflerle karşınıza çıkan The Market’in kahve menüsü de oldukça geniş bir yelpazeye sahip. “Mocha”, “White Mocha ve “Organic Latte” en çok tercih edilen özel kahvelerden…

Modern tasarımıyla ön plana çıkan ve İstanbul’un incisi Boğaz’da bir ilke imza atarak yatlara şarküteri hizmeti de sunan The Market’in menüsünde geleneksel ve klasik tatların yanı sıra farklı sunum teknikleriyle maceracı ruhlara hitap eden yeni ürünler yer alıyor.


n


Haber

Reis geleneksel aşçılar ve TEDARİKÇİLER

BULUŞMASINDAYDI! Reis Gıda, bu yıl üçüncü kez düzenlenen ‘3. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler’ buluşmasına katıldı. Yoğun katılımın ve ilginin olduğu organizasyon, Radisson Blu Hotel Şişli’de, 2014 yılı Şubat ayı içerisinde düzenlendi.

A

şçılar Derneği Başkanı ve Radisson Blu Hotel Şişli Executive Şefi Fikret Özdemir, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Başkanı Yalçın Manav, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in aralarında bulunduğu sektör başkanları ile tedarikçi firmaların yetkilileri yer aldı. Derneğin kurucusu rahmetli Aydın Yılmaz ve rahmetli Tuğrul Şavkay’ın fotoğrafları sahnede hatıralarına yakışır bir şekilde sergilendi. Sunuculuğunu ünlü

44

şef Rafet İnce’nin üstlendiği programda hediye çekilişinin yanı sıra, ünlü popçu Ege katılımcılara eğlence dolu bir konser verdi. Çeşitli şehirlerden katılan executive şefler, dernek başkanları, gurmeler, medya, mutfak yazarları, Reis Gıda’nın standına yoğun ilgi gösterirken, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis yaptığı değerlendirmede, obezite sorunu devam ettiği sürece, Reis Gıda olarak ‘Abur Cubura

Karnımız Tok’ kampanyasını büyüterek sürdüreceklerini açıkladı. Çocukları, gençleri ve yetişkinleri son 5 yıldır tüm platformlarda bilinçlendirmeye devam ettiklerini kaydeden Mehmet Reis, “Birçok hastalığa neden olan, çağımızın hastalığı obezitedir. Ülkemizdeki obezite tablosuna baktığımızda, çocuklarda obezite %15 gibi çok ciddi bir rakama ulaşmıştır. Bu oran erkeklerde %25, kadınlarda %44 oranındadır. Sağlıklı beslenme alışkanlığı çocukluk çağında kazanılması gerektiği için, Reis Gıda olarak okullarda paneller düzenliyoruz. Bu konuda, anne ve babaların çocuklarına örnek olması için de, aile sofralarına daha fazla önem vermeleri gerekmektedir” dedi. Organizasyona katılan aşçılara ve tedarikçilere Reis Gıda’nın kuru gıda ürün yelpazesi hakkında bilgi veren Mehmet Reis, 46 çeşit kuru gıdadaki ürün gamını, en lezzetli, en kaliteli ve en uygun fiyata, tüketiciye ulaştırmaya devam ettiklerini ifade etti ve kuru gıda alanında ülkemizde yakaladıkları liderliği dünyaya taşıyacaklarını söyledi.



Haber

Sürdürülebilir gelecek için

B PLANI HAZIR Aralarında Unilever’in de bulunduğu 14 lider şirket, kurum ve kuruluş, insanlar ve gezegenin geleceği için sürdürülebilir iş modelleri oluşturmak amacıyla B Team’de (B Takımı) buluştu. B Team, Davos Zirvesi’nde, sürdürülebilir bir gelecek için iş birliği ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Paul Polman

S

osyal, çevresel ve ekonomik fayda için bir itici güç olmak amacıyla Unilever’in de aralarında bulunduğu 14 şirket, kurum ve kuruluş tarafından kurulan B Team, şirketlere sürdürülebilir iş modelleri için bir ‘B Planı’ sunuyor. Değişen dünyayla birlikte şirketlerin başarılarının kârlılıktan çok daha fazlasına bağlı olduğu felsefesiyle hayata geçen B Team, sürdürülebilir gelecekten insan haklarına kadar farklı alanlarda lider şirketlerle çalışmalar gerçekleştiriyor. İnsan ve doğanın faydası için çalışan gönüllü bir kuruluş olan B Team, Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’ta gerçekleşen geleneksel zirvesinde, barış, ortak fırsatlar ve giderek artan karşılıklı dayanışma için umutların risk altında olabileceğine dikkat çekti. İnsanların bu problemleri fark etmesinin önemine de değinilen zirvede, şirketlerin

46

girişim, yenilik ve teknolojik güçleriyle verdikleri desteğinin önemi vurgulandı.

Binyıl Kalkınma Hedefleri için şirketlere büyük görev düşüyor Birleşmiş Milletler, yoksulluğu azaltmak ve gelişmekte olan ülkelerde yaşam kalitesini iyileştirmek için Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni gündeme getirdiğinde şirketler, bu plan içinde yer almıyordu. Bugünse, şirketlerin sürdürülebilir geleceğe katkıları, geniş bir çerçevede bakıldığında büyük yer tutuyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki yabancı yatırım oranının %25’ten %60’a çıkması, bu bölgelerdeki milyonlarca insana iş imkânı yarattı ve aileleriyle birlikte çok daha fazla insanın ekonomik olarak kalkınmasına destek oldu; iki milyondan fazla insan temiz suya ulaştı ve tüberküloz ve sıtma nedenleriyle ölüm önemli ölçüde azaldı.

Ancak, daha sürdürülebilir bir dünya için Birleşmiş Milletler’in Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında yaptıkları çalışmalar dışında, şirketlere de büyük rol düşüyor. Dünyanın en büyük hızlı tüketim ürünleri şirketlerinden Unilever de sürdürülebilir gelecek için firmaların, klasik yöntemlerin dışında daha az kaynakla büyümenin yollarını aramak zorunda olduğunu savunuyor. Unilever’e göre, bunun çözüm yolu yeni bir iş modeli olarak, işin büyümesini çevresel etkilerden ayırmaktan geçiyor ve hükümetlerle birlikte çalışmak ve işbirliği büyük önem teşkil ediyor. Unilever CEO’su Paul Polman, “Bugün küresel ısınma, ekonomik krizler gibi artık çok daha zor sosyal ve çevresel problemlerle karşılaşıyoruz. Tüm bunlar gösteriyor ki, bir B Planı’na ihtiyacımız var. Unilever olarak, global değişime öncü olmak amacıyla 2010 yılında duyurduğumuz Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Ancak ne biz ne de başka bir şirketin bu dönüşümü tek başına gerçekleştirmesi mümkün değil! Değişime teşvik etmek için sürdürülebilir odaklı kuruluşlarla birlikte çalışıyoruz, ancak sürdürülebilir iş modellerini daha da yaygınlaştırmak için daha fazla organizasyonla işbirliği yapmaya ihtiyacımız var” diyor.



Mekan

China Stix & Sushi Şimdi Ataşehir’de Ç

in yemeği ve Sushi denildiğinde akla gelen ilk markalardan olan China Stix & Sushi, bu yeni şubesinde de, Çin ve Japon mutfağının en özel tatlarını sunmaya devam edecek… Çin ve Uzakdoğu mutfağının özel tatlarının sunulduğu mönü Şef Chan ve yardımcısı Bayan Siciao’nun elinden çıkıyor. Sushi’de ise şef Guenevere’in hazırladığı mönüde, ‘vejeteryan sushi’ ile ‘pişmiş ve kızartılmış sushi’ öne çıkıyor. China Stix & Sushi, Uzakdoğu Mutfağının ana unsuru olan, vitaminini kaybetmeyen ‘az pişmiş sebzeler’in eşlik ettiği, damak zevkine uygun olarak seçeceğiniz acı, ekşi, tatlı sos ya da zencefil sosuyla hazırlanmış mönüsüyle dikkat çekiyor. Mönüde, deniz ürünleri, tavuk ve kırmızı et ürünlerinin yanı sıra, Uzakdoğu mutfağının özgün tatlarından oluşan çorba, pilav, noodle, salata ve tatlıları ile sağlıklı bir seçenek sunuyor.

48

Çocuklar için hazırlanmış mönülerin de bulunduğu China Stix & Sushi’nin, saat 16.00’ya kadar geçerli olan Çin yemekleri ve Sushi için hazırlanmış ‘set menüleri’ de ekonomik bir seçenek oluşturuyor. Öğle ve akşam yemekleri için damak tadınıza uygun sağlıklı yemekler sunan China Stix & Sushi’nin, paket servisi de en az restorandaki kadar başarılı. Evinizden çıkmak istemediğiniz zamanlarda, Uzakdoğu’nun tatları sıcacık olarak evinize gelsin isterseniz, telefonla sipariş verebileceğiniz gibi, iphone ve ipad cihazlarına ücretsiz olarak indirilebilen China Stix & Sushi uygulaması ile online sipariş verip, siparişinizin adım adım size gelişini de takip edebilirsiniz. www.chinastix.com.tr

‘Sağlıklı Yemek, Sağlıklı Yaşam’ felsefesinden yola çıkarak, ilk şubesini 2010 yılında Etiler’de, 2012 yılında Cihangir’de açan China Stix & Sushi, şimdi de Ataşehir’de müdavimleriyle buluşuyor.


e e


Mekan

Wyndham İstanbul PETEK HOTEL LEZZET VE ŞIKLIĞI

Almina Restaurant’la buluşturuyor

H

em iş dünyasına hem de yaşam merkezlerine yakın bir konumda bulunan Wyndham İstanbul Petek’in şık restoranı Almina Restaurant ise Türk ve Dünya mutfağının en lezzetli örneklerini açık büfe ya da alakart menü seçenekleriyle misafirlerine sunuyor. Wyndham Istanbul Petek Hotel’in Executive Chef’i Sedat Özkan Almina Restaurant’da farkını hissettiriyor. En taze ve kaliteli malzemeleri klasik ve modern tekniklerle buluşturarak, Türk ve Dünya Mutfakları arasında köprü kuruyor. Ödüllü

50

şeflerin elinden çıkan menü harika sunumlarla konuklara lezzet şöleni yaratıyor. Almina Restaurant’daki leziz yemekten sonra keyifli vakit geçireceğiniz alanlardan biri de Mawi Terrace Bar… Bu özelliklerinden dolayı Wyndham İstanbul Petek; iş yemekleri dışında, arkadaşlarınızla keyifli bir akşam yemeği ve özel buluşmalarınız için kullanacağınız bir cazibe merkezi konumunda… Almina Restaurant 06.30-23.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Otel dışından gelen misafirler için de otopark ve vale hizmeti sunuluyor. www.wyndhamistanbul.com

Temmuz ayında Basın Ekspres yolunda açılan Wyndham İstanbul Petek Hotel, modern konseptiyle kaliteyi ve konforu bir araya getiriyor.


e


Haber

F

uar çerçevesinde gerçekleşecek olan sektör profesyonellerinin rol alacağı etkinlikler; ziyaretçiler ve katılımcılara keyifli ve bir o kadar da heyecanlı anlar yaşatacak. CNR Holding kuruluşu Sine Fuarcılık ve ETÜDER iş birliğinde, İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen ve sektörün dinamiklerini belirleyen markaların tümünü tek bir platformda toplamayı başaran EDT Expo Fuarı’na, 27-30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Yeşilköy ev sahipliği yapacak.

2014 İÇİN

GERİ SAYIM BAŞLADI

Ev Dışı Tüketim sektörüne bambaşka bir bakış açısı getirmek ve sektör bilincini artırmak amacıyla yapılan CNR EDT Expo Fuarı için geri sayım başladı. 52

Sine Fuarcılık ve Ev Dışı Tüketim sektörünün güçlü oyuncularını tek bir çatı altında toplayan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER)’in iş birliğinde İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen EDT Expo Fuarı, bu yıl etkinlikleriyle adından sıkça söz ettirecek. Sektör profesyonellerinin kıyasıya yarışacağı yarışmalar, sektöre ışık tutan paneller, katılımcıların stantlarında gerçekleşecek sürpriz aktiviteler ile hareketlenecek olan EDT Expo 2014, Ev Dışı Tüketim sektörünün cazibe merkezi olmaya hazırlanıyor. 45.000 m2 alanda gerçekleşecek olan EDT Expo 2014 Fuarı bu yıl, 300 katılımcı ve 50.000 profesyonel ziyaretçi hedefliyor. Sektöre hitap eden farklı etkinlik ve yarışmalar ile renklenecek olan fuarda Osmanlı Mutfağı Yarışması’nın beşincisi ve bunun yanı sıra pastacılığa gönül verenlere özel Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması düzenlenecek. Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak sponsorluğunda gerçekleşecek yarışmalarda, Türkiye’nin en seçkin 10 otel, restoran ve pastanenin mutfak ekipleri, 10 kurumsal takım halinde yarışacak.



Haber

Hizmete KALİTE Sunuma İNCELİK

katan tasarımlar

Turizm sektöründe faaliyet gösteren otel, restoran ve kafelerin endüstriyel mutfak ekipmanlarını ve aksesuarlarını aynı çatı altında sunan Galeri Kristal, sağladığı ürün tedariğinde alternatiflerini son derece geniş bir yelpazede tutuyor.

H

izmet kalitesini yükseltmek ve sürekli değişimle fark yaratmak isteyen sektör yatırımcıları için konsept butik üretimler de gerçekleştirebiliyor. Özellikle otellerin konuk profiline göre şekillenen yatırımcı tercihlerinde, profesyonel ürün seçim desteği verirken, on binlerce farklı ürün arasından en uygun olanları kendilerine sunarak, zamandan tasarruf sağlıyor. Bununla birlikte profesyonel şeflerin pişirme ve sunum enstrümanlarında kullanım ergonomisini, estetiğini ve dayanıklılığını bir arada sunan ekipmanlarda trendlere uygunluk konusunda da titizlik gösteriliyor. Galeri Kristal, 2014 için yiyecek-içecek, mutfak ve açık büfe servis ekipmanlarında çelik ve porselen ürün gruplarına ağırlık veriyor. Ayrıca açık büfeler için farklı sunum alternatiflerini form farklılığı yaratacak markalarla yönlendiriyor.

Trend ürünleriyle Hostech 2014’te Galeri Kristal, 2014 Hostech by TÜSİD fuarında porselende Alman Rosenthal, İngiliz Steelite, Fransız Arcoroc ürünleriyle yer alırken, çelik grubunda da İtalyan Sambonet ve Alman WMF markalarıyla göz dolduruyor. Dünya yeniliklerinin sıkı takipçisi olarak turizm sektörünün her

54

sezon öncesinde kendisini yenileyen Galeri Kristal, TÜSİD mutfak grubu standında da İtalyan Paderno’ya, sağlamlık ve garantiden ödün vermeyen Steelite’a, kalitesi ve eşsiz çizgileriyle fark yaratan Rosenthal ürünlerine yer veriyor. Endüstriyel otel ekipmanları ve aksesuarları sektöründeki liderlik gücünü korumak ve yükseltmek için çalışan Galeri Kristal, 2008 yılından beri yatırımcılarına kendi markası olan Ultraform ile sesleniyor. Tüm set üstü ürün grubundaki eksikleri tamamen kapatabilen Ultraform’la fuarda yerini alırken, özellikle açık büfe sunumlarına görsellik katan markanın farklı formlardaki porselen grubunda butik üretim yapılabildiğinin de altını çizerek belirtiyor.



Mekan

F

Go Mongo’da yepyeni wok lezzetleri

arklı lezzetleri, zevkli damaklarla buluşturan Go Mongo, menüsüne yeni tatlar eklemeye devam ediyor. Tavuk Kaju, Tavuk Köri ve Karides Acılı Sarımsaklı, otantik ve aromatik lezzetleriyle wok severlerin favorileri arasına girecek. ‘Moğol Barbeküsü’ konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi Go Mongo, lezzet kaşiflerine yepyeni tatlar sunmaya devam ediyor. Farklı lezzetleri, zevkli damakların beğenisine sunan Go Mongo’nun menüsüne, wok severlerin favorileri arasına girecek yepyeni tatlar eklendi.

Wok ocağında harlı ateşte kısa sürede pişirilen yemekler besin değerlerini ve diriliklerini koruyor. Yemeklerde kullanılan özgün malzemeler de, böylelikle otantik ve aromatik lezzetlerini kaybetmiyor; yiyenlere yepyeni bir deneyimin kapısını açıyor. Go Mongo’nun yeni tatları arasında bulunan Tavuk Kaju, Tavuk Köri ve Karides Acılı Sarımsaklı wok’larda zencefil, limon otu ve taze sarımsak tatları öne çıkıyor. Baharatlı ve kaju fıstıklı tavuk parçalarının yeşil soğan ve istiridyeli soya sosu ile pişirildiği Tavuk Kaju, basmati pilavı ile servis ediliyor. Hint usulü tavuk köri ise nane yoğurt raita,

56

taze mangolarla hazırlanan chutney ve mercimek unundan yapılan papadum ekmeği ile sunuluyor. Karides acılı sarımsaklı wok ise brokoli ve basmati pilavı ile eşliğinde servis ediliyor; deniz ürünlerini ve acıyı sevenlerin aklını başından alıyor. Avrupa ve Amerika’da büyük ilgi gören ve ilk kez 2005 yılında Go Mongo tarafından Türkiye’ye getirilen bu restoran konseptinde alışılagelmiş restoranlardan farklı olarak kendi seçtiğiniz karışımı oluşturuyor, pişirilirken izleyebiliyor, kokusunu alabiliyor ve ardından tadabiliyorsunuz. Moğol barbeküsüne ek olarak Go Mongo menüsü Pan Asya mutfağı olarak adlandırılan Asya bölgesinin önde gelen örnekleri olan Çin, Hint, Singapur, Tayland, Vietnam mutfaklarının özenle seçilmiş ürünleri ile geliştirilmiş bulunuyor.

Go Mongo restoranları şu adreslerde bulunuyor: Go Mongo Suadiye

Suadiye Plaj Yolu Sok. Suadiye Park, Suadiye Tel: (216) 410 32 23 Go Mongo İstinye Park

İstinye Park Alışveriş Merkezi, İstinye Tel: (212) 345 58 88 Go Mongo Meydan

Meydan Alışveriş Merkezi, Ümraniye Tel: (216) 499 25 25

www.gomongo.com.tr



Eğitim

Okan Üniversitesi’nden yine bir ilk!

GASTRONOMİ

Yüksek Lisans Programı Türk Yükseköğrenim hayatında yeniliklerin öncüsü olan Okan Üniversitesi, geleceğin şef aşçılarını yetiştirecek olan gastronomi akademisyeni ihtiyacını karşılamak için İstanbul’un ilk ve tek Gastronomi Yüksek Lisans Programı’nı açtı.

G

astronomi alanında birçok başarıya sahip Okan Üniversitesi’ndeki Gastronomi Yüksek Lisans Programı tezli ve tezsiz olarak yürütülecek. Programa sadece gastronomi lisans programı mezunları değil tüm lisans programlarından mezun olanlar katılabilecek. Öğrenciler, Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’nde 1000 metrekarelik alan üzerine kurulu Türkiye’nin en büyük gastronomi uygulama mutfağı ve restoranı O’Mutfak’ta uygulama derslerine de katılacak. Aynı anda 100 öğrencinin eğitim görebildiği 1000 metrekarelik alan üzerine kurulu Türkiye’nin en büyük gastronomi uygulama mutfağı ve restoranı O’Mutfak ile gastronomi alanında çığır açan Okan Üniversitesi, geleceğin şef aşçılarının yanı sıra bu aşçı adaylarına eğitim verecek

58

akademik personeli yetiştirmek amacıyla da farklı çalışmalar yürütüyor. İstanbul’daki ilk ve tek Gastronomi Yüksek Lisans Programı’nı açmaktan gurur duyduklarını belirten Okan Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı İlkay Gök, daha önceden gastronomi alanında İstanbul’da yüksek lisans programı olmadığı için bu alanda akademik kariyer sahibi olmak ve bilimsel araştırma yapmak isteyen gastronomi araştırmacıları ve geleceğin gastronomi akademisyenlerinin alan dışındaki başka bölümlerde yüksek lisans yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. İlkay Gök, “Okan Üniversitesi Gastronomi Yüksek Lisans Programı, konusunda uzman akademik kadrosuyla bu eksikliği gidermeyi hedefliyor. Aynı zamanda gastronomi alanında çalışan veya gastronomiye merak duyan diğer bölümlerin mezunları da kendilerini bu alanda geliştirme şansına sahip olacaklar” diye konuştu. Tuzla Kampüsü’nde Gastronomi Yüksek Lisans Programı’nı hayata geçiren Okan Üniversitesi, Kadıköy Kampüsü’nde faaliyetlerini sürdüren Mutfak Sanatları Merkezi’nde de 18 yaşını dolduran ve gastronomiye gönül vermiş herkesin katılabileceği eğitim programlarıyla dikkat çekiyor. Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gastronomi Bölümü’nün uzman akademisyenleri tarafından verilen “Profesyonel Aşçılık Sertifika Programı”, kariyerine yeme-içme sektöründe profesyonel aşçı olarak devam etmek isteyenlere hitap ediyor. 18 yaşını aşmış tüm adayların başvurabildiği 8 aylık eğitimler gerçekleştiriliyor.

İngiltere ve İtalya’dan çift sertifika “Profesyonel Aşçılık Sertifika Programı”na katılan öğrenciler, ilk 4 ay boyunca yoğunlaştırılmış uygulamalı eğitimlere tabi tutuluyor. Programın ikinci 4 aylık periyodunda ise beş yıldızlı otellerde ve lüks restoranlarda zorunlu staj yapıyorlar. Eğitimin sonunda başarıyla mezun olan öğrenciler, İngiltere’de gastronomi alanında en ünlü ve başarılı üniversiteler arasında yer alan University of West London ile İtalya’nın en iyi aşçılık okulu olarak kabul edilen APICIUS International School of Hospitality’nin sertifikalarına sahip oluyorlar. West London, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in katıldığı etkinliklerdeki yeme-içme operasyonunu yürütmesiyle adından söz ettiriyor. Böylece Türkiye’de ilk kez iki farklı yabancı üniversitenin de sertifikasına sahip olan mezunlar, AB ülkelerinde de geçerli olan çift sertifikayla gastronomi alanında kariyerlerini en iyi şekilde geliştirme fırsatını yakalıyorlar. Programla ilgili tüm detaylar msm.okan.edu.tr adresinde yer alıyor.

Mesleki Yeterlilik Sertifikası da veriyor Okan Üniversitesi ile Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu arasında eğitim başta olmak üzere birçok farklı alanda işbirliği amacıyla imzalanan protokol kapsamında aşçılık mesleğini yapanlara yönelik “Profesyonel Aşçılık Mesleki Eğitim Sertifika Programları” düzenleniyor. Protokol kapsamında ayrıca, konferans, festival ve yarışma başta olmak üzere birçok etkinlikte de işbirliği yapılması hedefleniyor. Profesyonel Aşçılık Mesleki Eğitim Sertifika Programı, 8 hafta ve 8’er saatten oluşuyor. Program, istenildiği takdirde 8 güne de uyarlanabiliyor.



Haber

Tahsin Öztiryaki

Gastronomi Festivaline

Öztiryakiler Desteği B

u yıl 33 ülkeden katılımcıların olduğu yarışmaların birincisi Katar’dan gelen Baran Yücel liderliğindeki Sukar Ottoman Lounge ekibi oldu. Toplamda binin üzerinde şefin yarıştığı festivalin önemli takımlarından olan Sukar Pasha Ottoman Lounge, Katar’dan gelen Baran Yücel”in liderliğinde 1 kupa, 5 altın madalya, 3 gümüş madalya ve 1 bronz madalya alarak yarışmayı birincilikle bitirdi. TAŞFED Başkanı Yalçın Manav’ın da katıldığı ödül töreninde yabancı ve Türk yarışmacılar madalyalarını ünlü şeflerden aldılar. TAŞFED tarafından organize edilen 12. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri’nin mutfak ana sponsoru Öztiryakiler’in Murahhas Üyesi Tahsin Öztiryaki, aşçılık yarışmalarını, Türkiye’nin yeme içme

60

kültürüne ve bu konuda yapılan çalışmalara destek olarak gördüklerini belirterek, “Türk mutfağını sadece kendi halkımıza değil, dünyadan gelen misafirlere de iyi anlatabilmeliyiz. Böylelikle dünyanın her yerinde Türk mutfağının örneklerini veren restoranların açılmasına vesile olunabilir” dedi.

Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED ) ve Dünya Aşçılar Birliği (WACS)’nin organize ettiği 12. Uluslararası İstanbul Gastronomi Festivali 12-15 Şubat tarihlerinde TÜYAP’ta gerçekleştirildi. Türkiye ve dünyadan birçok şefin ulusal ve uluslararası kategorilerde yarıştığı festival, ülkemizin en büyük gastronomi organizasyonu olma özelliğini taşıyor.


Haber

METRO müşterisinin ayağına gidiyor

yeni konseptiyle

büyümeye devam ediyor Kubilay Özerkan

Metro Toptancı Market, dünyada 50, Türkiye’de 24. yılını kutluyor

B

u yıl dünyada 50. yılını kutlayan Metro Toptancı Market, 24 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye’de yeni mağaza açılışları ve projelerle büyümeye devam ediyor. Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, bu yıl 3 yeni mağaza açılışı yapacaklarını açıklarken, “Metro’nun Türkiye’ye inancı tam. Metro’nun odak olarak belirlediği ilk 8 ülke içinde yer alıyoruz. 24 yıldır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de yatırımlarımız aralıksız devam edecek” dedi. Özerkan, profesyonel müşterilerin değişen beklentilerine cevap vermek üzere geliştirdikleri saha satış, sevkiyat ve Hub mağaza konseptiyle büyüyeceklerini söyledi. Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, 21 Ocak Salı günü Çırağan Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında, Metro’nun Türkiye’ye duyduğu güvenin altını çizerken, gelecek dönemdeki yol haritası ve projeleri hakkında da bilgiler verdi. Türkiye’nin Metro’nun güvendiği, potansiyeline önem verdiği ve büyümek istediği bir pazar olduğunu belirten Özerkan, “Metro’nun faaliyet gösterdiği 29 ülke arasında, odak olarak belirlediği ilk 8 ülke içinde yer alıyoruz. Türkiye’ye yatırımlarımız 24 yıl boyunca hiç ara vermeden devam etti.

Bundan sonra da sürecek. Bizim Türkiye’ye inancımız tam…” dedi. Metro Türkiye’nin 18 ilde, 29 Metro Toptancı Market satış noktasıyla 5.000 kişiye istihdam sağladığını, toplam 1 milyondan fazla müşteriye hizmet sunduğunu, 3.000 tedarikçiyle işbirliği gerçekleştirdiğini belirten Özerkan, dünyanın lider toptancı marketi kimliğiyle ‘profesyonellerin güvenilir iş ortağı’ olmayı hedeflediklerini vurguladı.

Türkiye’de başarılı olmanın anahtarını biliyoruz 24 yıl boyunca Türkiye’ye inandıklarını ifade eden Özerkan, “Türkiye de bize inandı. Bu süreçte hep uzun soluklu ilişkiler kurduk, yerelliği odak noktamıza aldık. Daima global düşünüp yerel hareket ettik. 16 yıllık şeker tedarikçimiz, 24 yıllık çalışanlarımız, ilk açılış günümüzden bu yana ürünlerini bizden alan müşterilerimiz, buna en güzel örnek. Bana sıkça Metro’nun başarı hikâyesinin sırrı soruluyor. Bu sorunun çok önemli bir cevabı var: “Bu ülkede “Müşteri Kraldır” diyenler değil, “Müşteri Velinimetimizdir” diyenler kazanır. Dünyanın en eski ticaret merkezlerinden olan Türkiye’nin ticaret DNA’sında bu düstur var” dedi. Profesyonel müşterilerin beklentilerinin yıllar içinde

değişim gösterdiğini belirten Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bugün müşterilerimiz için vakit her şeyden kıymetli, mağazaya gelmek zaman gerektiren bir iş ama aynı zamanda satın aldıkları ürünlere de dokunmak istiyorlar. Biz de müşterimizin ürünü görmesini, dokunmasını sağlıyoruz. Saha satış ekibimizle ayağına giderek, işinde o ürünü nasıl farklı şekillerde kullanabileceğini anlatıyoruz; mutfağından çıkartmadan da sevkiyat hizmetimizle ürünü tam istediği gün ve saatte ayağına teslim ediyoruz. Bu tüketici trendi, mağaza konseptlerimize de yansıdı. Edremit ve Marmaris’te 1.000 metrekare büyüklüğünde sevkiyat mağazaları açtık. Öncelikle turistik bölgelerde açtığımız ve HUB dediğimiz bu küçük mağazalara önümüzdeki dönemde yenilerini ekleyeceğiz.” Metro Toptancı Market’in 2014 yılında büyümeye, sektörde fark yaratan öncü projeleri hayata geçirmeye devam edeceğini ifade eden Genel Müdür Özerkan, “2014, bizim için yeni açılışlar yapacağımız, ailemizi daha da genişleteceğimiz bir yıl olacak. 2014’te 3 yeni mağaza açacağız ve yeni illere gideceğiz. Bu illerin ilki, Denizli olacak. Bu mağazamızı diğerleri izleyecek” şeklinde konuştu. www.metro-tr.com

61

SO Başkanı Erdal Bahçıvan, son 30 yılda


Haber

EFE KUMANYA Gıda ve ihtiyaç maddeleri alanındaki çözüm ortağınız

Gıda ve ihtiyaç maddeleri tedarik konusunda 1998 yılından bu yana faaliyet gösteren Efe Kumanya, istikrarlı hizmet anlayışı ve güvenilirliğiyle dikkat çekiyor.

H

izmet, ürün, depolama, operasyon ve çalışan kalitesi konularında bilinçli bir tavır sergileyip sektörde öncü firmalar arasına giren şirket, kurumsal olarak uluslararası gemi acentelerine, otel, restoran, özel ve devlet hastanelerine, eğitim kurumlarına, fabrika, catering firmalarına ve yurt dışında faaliyet gösteren Türk inşaat şirketlerinin şantiyelerine hizmet veriyor. Sergilediği profesyonel ve titiz çalışma anlayışıyla iş kalitesini en üst

62

seviyede tutan Efe Kumanya, başarılı organizasyonlarıyla da örnek gösterilen firmalar arasında yer alıyor. Müşteri odaklı çalışan firma; TS EN ISO 9001:2008 ve TSE EN ISO 22000:2055 ile TURSSA, İSSA belgelerine sahip. Kırlangıç yağ grubu, Aymar çiçekyağı, Biryağ, Mutlu, Filiz makarna grubu, Knorr, Cheff bulyon ve çorba grubu, Doğuş çay grubu, Tamek konserve grubu, Lokman kahvaltılık ürünleri, Çaykur EDT, Ergül kahvaltılık, Selva makarna grubu ile bayii ve alt bayii konumunda hizmet veriyor.


Haber

YENİ NESİL

FORDTRANSİT YOLLARA ÇIKIYOR!

Ford Transit’in, küresel pazar için Ford Otosan Kocaeli tesislerinde üretilen 7’nci nesli tanıtıldı.

V

an, minibüs, tek ve çift kabinli kamyonet olmak üzere 4 farklı karoser seçeneği ile sunulan Yeni Transit’in Kamyonet versiyonu 55.500 TL, Van versiyonu 59.800 TL ve Minibüs versiyonu 75.000 TL’den başlayan fiyatlarla mart ayından itibaren Ford bayilerinde müşterileriyle buluşuyor. Önden çekişli, arkadan itişli veya dört tekerden çekişli olarak üretilen Yeni Transit; 125, 135 ve 155 PS’lik 3 motor seçeneği ile Avrupa’da sadece Ford Otosan tarafından üretilecek, 106 ülkeye ihraç edilecek. Yeni nesil Transit, farklı gövde tasarımları ve versiyon çeşitliliğinin yanı sıra konforu, sağlamlığı ve dayanıklılığı, yük taşıma kapasitesi, düşük işletim maliyetleri ve ileri teknolojileri ile sınıf liderliğini sürdürmeyi hedefliyor. “Ford Otosan olarak 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz 114 bin araç satışımız ile toplam pazarda aralıksız 12’nci kez Türkiye otomotiv sektörünün lideri olduk” diyen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, şöyle konuştu: “Azimle çalışmamız sonucunda, otomotivdeki 12 yıllık değişmeyen liderliğimizi satışlarımızla olduğu kadar üretim ve ihracat ile yarattığımız ekonomi, mühendislik hizmetlerimizdeki başarı ve sektörde örnek gösterilen istihdam rakamlarımızla ortaya koyduk. Bu süreçte inanıyoruz ki Ford Otosan olarak, sektörümüzde ‘liderlik’ tanımını da değiştirdik ve sürdürülebilir büyümenin sembolü olduk. 2013 toplam satış rakamımız 341 bin adet olarak gerçekleşti. Kocaeli ve İnönü fabrikalarımızda 281 bin adet araç ürettik ve dünya pazarlarına

göndererek Türkiye ticari araç ihracatının yüzde 61’ini gerçekleştirdik. 227 bin ihracat adedi ile 3,8 milyar Dolar’lık ihracat geliri elde ettik. İhracatımızda yükselen bir kalem olan mühendislik hizmetlerimizden elde ettiğimiz gelir ise 2012 yılına göre yüzde 38 oranında artış ile 73 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2013’te toplam yatırım rakamımız 682 milyon Dolar olarak gerçekleşirken, paydaşlarımıza dağıttığımız 300 milyon TL temettü ile de başarımızı perçinledik. 2014 yılında Türkiye otomotiv toplam pazarında 633 bin adet satış gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Ford Otosan olarak bu dönüşüm yılında hedefimiz 83 bin adetlik bir satış, 195 bin adetlik İhracat hedefine ulaşmaktır. Üretim hedefimiz ise 237 bin adettir. 2011’de başladığımız yatırımlara bu yılda devam ederek 435 milyon Dolar yatırım gerçekleştireceğimizi öngörüyoruz.”

Transit en çok tercih edilen araç olmayı sürdürecek Güç ve dayanıklılık özellikleriyle öne çıkan Yeni Transit, orta ticari araç segmentinde bir

kez daha en çok tercih edilen olmayı hedefliyor. Van seçeneklerinde en yüksek taşıma kapasitesini sunmayı kendine ilke edinen Yeni Transit, Minibüs versiyonlarında yolcularının konforunu en üst seviyede sağlayacak. Yeni Transit’in Mart ayında, bu modellerle beraber tanıtılacak Tek Kabinli Kamyonet seçeneğinden sonra, yılın son çeyreğinde Çift Kabinli Kamynet’i de satışa sunulacak.

Sınıfının en iyi yük taşıma alanına sahip Yeni Transit, 3,5 tonluk yük taşıma kapasitesiyle sınıfının en iyisi olma iddiasını korurken, uzun şasili Transit Kamyonetler 4,7 tona kadar yük taşıyabiliyor. L1’den L5’e kadar uzanan 5 farklı şasi uzunluğunda üretilen Yeni Transit’in Van versiyonunda 3 farklı uzunluk ve 2 farklı tavan yüksekliği mevcut. Yeni Transit Van 3 farklı aktarma seçeneğine sahip. ECOnetic teknolojileri barındıran 2.2 litrelik Global Duratorq TDCi motorun güç seçenekleri ise 125 ve 155 PS olarak dikkat çekiyor. Bu güç ünitelerinden farklı olarak Minibüs versiyonlarında 135 PS’lik motora da yer veriliyor. 6 ileri manuel şanzıman ise standart olarak sunuluyor.

63


Haber

HOSTECH

Ağırlama Sektörünü

Ağırlayacak!

Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TUSİD) desteğiyle düzenlenen 21. Endüstriyel Mutfak ve Otel Ekipmanları Fuarı HOSTECH by TUSİD 2014, 12-16 Mart tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da gerçekleştirilecek.

O

tel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Avrupa’nın ikinci büyük fuarı olan etkinlik, Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) desteğiyle düzenleniyor. Aralarında İnoksan, Winterhalter, Atalay, Elektrolux, Empero, Industrio, Kayalar, Makpa, Rational, Erenil, Fagor, Jumbo, Tripa, Tolon, Tolkar, Miele, Kromluks, Alveo, Mundo, Kapp gibi 500’ün üzerinde markanın katıldığı fuara 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Ağırlama sektöründeki son yenilikler ve teknolojilerin, sektör profesyonellerinin beğenisine sunulacağı fuara; mutfak ve catering donanım endüstrisi, şarap ve kahve üreticileri, oda ve banyo ekipmanları, otel destek hizmetleri, unlu mamuller ve pastane, temizlik endüstrisi, temizlik maddeleri ve ekipmanları, çamaşırhane ekipmanları, tekstil ürünleri endüstrisi, mobilya ve dekorasyon endüstrisi, elektrik ve elektronik endüstrisi,

64

otel otomasyonu ve yönetim sistemleri, havuz ve sauna endüstrisi, spor ve rekreasyon endüstrisi ile yapı endüstrisi firmaları katılıyor. Fuarın potansiyel ziyaretçileri; otel ve ağırlama tesis profesyonelleri, proje ve taahhüt firma yöneticileri, mimarlar, iç tasarımcılar, planlamacılar, mühendisler, teknik personel, restoran işletmecileri, endüstriyel yemek üreticileri, kafeterya ve kantin işletmecileri, kafe&bar işletmecileri, dondurmacı ve pastane işletmecileri, fırın işletmecileri, şef aşçılar, kuru temizleme ve çamaşırhane

işletmecileri, kurumsal alıcılar, fabrikalar, bankalar, üniversiteler, okullar, danışmanlık ve hizmet firmaları, house keeper’lar, hastane yöneticileri, askeri kuruluşlar, belediyeler, kamu kurumları satın alma yetkilileri. 60 bin metrekare alanda düzenlenecek fuarı, Hindistan, İsrail, İran, Ürdün, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan, Ukrayna, Rusya, İtalya, Almanya ve Yunanistan’dan çok sayıda alıcı ziyaret edecek. 500’ü aşkın firmanın stand açacağı fuarın katılımcı ülkeleri arasında Hollanda, Tunus, Almanya, İtalya ve Fransa yer alıyor.


Haber

SULTAN ET

EV DIŞI TÜKETİM FUARI’NDA

YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEYECEK

41 yıldır güvenli ve kaliteli ürünleriyle hizmet veren Sultan Et, pazara yeni sunduğu ev dışı tüketim ürünlerini 27 - 30 Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan EDT EXPO Ev Dışı Tüketim Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı’nda sergileyecek. Her türlü parça et, değerli et, dana ve piliç şarküteri grubu ürünleri ile restoran, kafe, otel, pideci ve pizzacılara hizmet veren Sultan Et, fuarda yeni ürünlerini de müşterileriyle buluşturacak.

S

ultan Et, her geçen gün ürün gamını geliştirmek ve müşterileri için yeni çözümler sunmak için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veriyor. Bu yıl ürün gamına eklediği dilimli sosis, dilimli julyen sosis, küp sucuk, peperoni sucuk ile pizza firmalarının taleplerini karşılamaya başlayan Sultan Et, tüm bu yeni ürün gamını EDT Fuarı’nda müşterilerinin beğenisine sunacak.

Alternatif çözümler sunuyor Ürün gamı ve kalitesi ile her türlü ambalajda ve gramajda ürün sunan Sultan Et, blok ürün ve dilimli ürün alternatifleriyle de tüm müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun üretim yapıyor. Pastırma lezzetini dilimleyerek müşterileriyle buluşturan Sultan Et, müşterilerinin

ihtiyaçlarını karşılamak üzere dana ve tavuk grubu ürünlerini de julyen haline getirerek pazara sunuyor. Sultan Et, taze ve donuk ette ise istenilen her türlü parça et, nuar, sokum, tranç, kontrnua, yumurta, kontrafile, anrtikot ve bonfile gibi değerli etlerin üretiminin yanısıra özel müşterileri için Hanger steak, T-bone steak, New York strip steak, rib eye steak gibi ürünler sunuyor. Bununla birlikte kuzu grubunda da donuk ve taze olarak satış yapıyor. Sultan Et, ürünlerinin raf ömrü boyunca ilk günkü tazeliğini ve lezzetini koruması için ambalaj malzemesinin kalitesinden de taviz vermiyor. Sultan Et Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, “Sultan Et olarak temel felsefemiz her zaman ‘Kendi yemediğin ürünü başkasına da yedirmemelisin’ olmuştur. Bunun için yıllardır müşterilerimizin memnuniyetine odaklı bir şekilde üretim sürecinin her aşamasını iyileştirmek için Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyor ve en son teknolojiyle tüm hijyen koşullarına en üst seviyede uyum göstererek hareket ediyoruz. Ev dışı tüketim ürünlerimiz de ürün grubumuzda önemli bir paya sahip. Bu nedenle EDT Fuarı’na 120 metrekarelik standımızla katılarak en yeni ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturuyoruz. Fuarın yeni iş bağlantıları açısından da oldukça faydalı geçmesini bekliyoruz” diye konuştu.

65


Röportaj

Sektördeki paydaşlarına riskleri dağıtmak, alınacak riskleri de bilinçli almak, aşırı borçlanmadan uzaklaşmak gibi tavsiyelerde bulunan İtina Gıda Genel Müdürü Yusuf Karaduman, “Gıda ciddi iştir, itina ister” diyor.

O

Üretim de Tedarik de

İTİNA ile yapılır!

66

K

aynak Şirketler Topluluğu bünyesinde 1996 yılından bu yana faaliyet gösteren İtina Gıda’yı okuyucularımız için daha yakından tanıyabilir miyiz?

1996 yılında Kaynak Holding bünyesinde, “ Gıda Ciddi İştir, İtina İster” sloganıyla kurulduk. Gıda konusu ciddi bir iş ve satın alınan ürüne ve satıcıya olan güven burada en önemli ölçüt. İtina Gıda, ev dışı tüketim sektöründe, eğitim kurumları, fabrika, hastane, restoran, otel gibi merkezlere kaliteli, hesaplı ve güvenilir ürünleri üreterek veya tedarik ederek, istenilen noktalara ulaştırmak amacıyla kurulmuştur. Ev dışı tüketim sektöründe ihtiyaç duyulan, temizlik, gıda ve tüketim ürünlerinin üretimini ve tedariğini yapmaktayız. İtina Gıda, gıda kumanya paketi gibi dönemsel alanlarda da sektöre öncülük

etmektedir. Satışını yaptığımız ürünlerin, üretim ve tedarik aşamasında hijyenik ve mahzursuz olması konusunda özen göstermekte; temin ettiği etlerin helal kesim olup olmadığını denetlemek için kesimde “Besmele Müşahitliği” adında personel bulundurmaktayız. Özellikle Et konusunda uygun fiyat politikası uygulamanın yanı sıra hayvanların beslenme detaylarını, kesim-soğutma-ambalajlama hizmetlerini, mağaza vitrinlerine ve mutfaklara ulaşıncaya kadar titizlikle takip etmekteyiz.

Ev dışı tüketim sektörüne sunduğunuz ürün çeşitliliği ve tedarikçileriniz için neler söyleyebilirsiniz? Tedarikçilerinizi belirlerken uyguladığınız bir sistem bulunuyor mu? Nelere dikkat ediyorsunuz? Yaklaşık olarak 4 bin 500 adet ürünün tedariğini yapıyoruz. Kalite belgeleri olan, gıda güvenliğine dikkat eden, et ürünlerinde helal kesim yapan üretici olmaları en önemli kriterlerimiz. Zamanında hizmet alımına önem gösteriyoruz ve tedarik ettiğimiz ürünün devamlı satışının olması.


Röportaj

Sistemden daha ziyade bizim iş yapma açısından değerlendirecek olursak belli başlı kriterlerimiz: Güvenilir, kaliteli ve hijyenik ürün, Dürüstlük, Tüm tedarik süreçlerinde fiili takip ve kontrol, Sorumluluk bilinciyle hareket, Doğaya ve çevreye duyarlı olmak. İşte bütün bunlar aslında bizim sistemimizin temel taşları.

Bildiğiniz gibi gıda güvenilirliği, son dönemin üzerinde en çok durulan konulardan biri. İtina Gıda olarak sahip olduğunuz belgeler, müşteri memnuniyeti ve kaliteye yönelik çalışmalarınızdan söz eder misiniz? İtina Gıda olarak zaten bizim misyonumuz “Güvenilir gıda bilincini artırarak tüketicilere kaliteli, ekonomik, hijyenik ve sağlıklı ürünler sunmak” ve bu noktada oldukça hassasız. Bizim burada temel hassasiyetlerimiz gıda güvenirliğinin yanı sıra bu noktada tüketicide de güvenilir gıda bilincini artırmak.

Geride bıraktığımız yıl İtina Gıda için nasıl geçti, kısa bir değerlendirme alabilir miyiz? 2014 yılı için hedef ve öngörüleriniz nelerdir? 2013 yılı genel olarak bizim için olumlu geçti. 2014 yılı için özellikle şarküteri kısmında,

raflarda yer alan ürünlerle ilgili kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Amacımız risk taşıyan tüm ürünlerin güvenilir kuruluşlardan sertifikalandırılmasını sağlamak. Şu an için tedarikçi kontrolleri ile bunu sağlamaya çalışıyoruz ancak sürdürülebilir olması için üçüncü bir kuruluşun denetiminin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bizi zor bir süreç bekliyor ancak tüketicilere karşı sosyal sorumluluğumuzu yerine getirebilmek adına bunun gerekli olduğuna inanıyoruz.

O

,Catering sektöründe de Bereket Yemek markasıyla varsınız. Bereket Yemek olarak hizmet verdiğiniz sektörler arasında öne çıkan bir sektör var mı? Kuru fasulye, pirinç, patates ve ette yaşanan fiyat artışlarını da göz önünde bulundurduğunuzda sektörün yılın ilk 6 aylık dönemindeki durumunu değerlendirebilir misiniz?

Bereket Yemek olarak birçok sektörde hizmet vermekteyiz, ancak ön plana çıkan burada eğitim sektörü. Şüphesiz bu gibi fiyat değişiklikleri ister istemez maliyetlerimize yansıyor. Biz üretim yapan bir firma olduğumuz için fiyatlara yansıması da şirketlerin karlılığını azaltıyor.

Son dönemde yemek sanayi olarak ana hammaddelerimiz olan patates, fasulye ve pirinç gibi ürünlere sürekli zam gelirken biz bunları fiyatlarımızda absorbe etmek durumunda kalıyoruz,. Biz fiyatlarımızı firmalara yıllık olarak veriyoruz. Sürekli artan hammadde maliyetleri karşısında yemek fiyatlarımızı artıramıyoruz. Sektörde merdivenaltı sağlıksız gıda üreticileri de bizi zorluyor. En düşük 3 çeşit öğle yemeği şu anda 5 TL civarında, ancak bunun altında olan fiyatlar var. Düşük fiyatlarla üretim yapan firmalar, kalite standartlarından geçmiş, doğru üretim yapan firmaları zorluyor.

67


Haber

GulFood’da

Profesyonellerle Buluştu!

G

ıda, içecek, otel ve catering ekipmanları, paketleme, işletme makineleri, teknoloji ve ekipmanlarının yer aldığı Ortadoğu’nun en kapsamlı gıda ekipmanları fuarı olarak nitelendirilen GulFood, bu yıl 23 - 27 Şubat tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşti. 26 yıldır dünya çapında ilklerin sergilendiği fuarda dikkatleri üzerine çeken İnoksan, fuar boyunca Körfez ülkeleri, Güney Asya, Afrika ve Avrupa’dan ziyaretçileri standında ağırladı. Üretiminin %35’ini 60’ı aşkın ülkeye ihraç eden güçlü marka, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında konumlanan bayileriyle mutfağın kalbinde olmayı sürdürüyor. Yurtiçi ve yurtdışında dünyaca ünlü markaların mutfaklarını tasarlayan endüstriyel mutfak sektörünün lideri İnoksan, bir mutfağın ihtiyacı olan tüm ürünleri insan sağlığı ve enerji tasarrufu öncelikleriyle üretiyor. Uluslararası standartlarda ürettiği ekipmanları ile hem çevreye dost, hem hijyenik, hem de enerji tasarruflu duruşunu ön plana çıkaran İnoksan, bu sayede hizmet sunduğu markalara sadece işlerine odaklanmalarını, gerisinin İnoksan tarafından düşünüldüğünü hatırlatıyor ve kusursuz müşteri memnuniyeti sağlıyor. Dünyaca ünlü GulFood Fuarı’nda Ar-Ge harikası yeni ürünlerini sergileyecek olan İnoksan, inovatif tasarımlarıyla profesyonellerin yoğun ilgisini çekmeye hazırlanıyor. Dünyanın en kapsamlı gıda ekipman fuarları arasında

68

Endüstriyel mutfak sektörünün parlayan yıldızı İnoksan, globalde sesini duyurmaya devam ediyor. Dubai’de düzenlenen ve Ortadoğu’nun en büyük gıda ve catering fuarı olarak nitelendirilen GulFood’a bu yıl da görkemli standı ile katılan mutfağın lideri, Ar-Ge harikası yepyeni ekipmanlarıyla fuarda boy gösterdi. nitelendirilen GulFood’a ilişkin görüş bildiren İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Dünya çapında merakla beklenen ve sektör oyuncularının güçlü bir şekilde hazırlandığı GulFood’a bu yıl da katılıyor olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde

globalde yaptığımız işbirlikleri ile İnoksan markamızın adını sıkça duyurduk. Bu nitelikli işbirliklerini GulFood Fuarı ile pekiştireceğimize inanıyorum. Umarım fuar sektörümüz için olumlu gelişmelere sahne olur” şeklinde konuştu.


Sağlık

Kalbinizin Doç. Dr. Enis Oğuz

Kalp ritim bozukluğunun sebebi nedir? Kalp kasının kasılması için elektrik uyarı gereklidir. Kalbin sağ kulakcığında düzenli aralıklarla elektrik uyarı çıkaran hücreler vardır. Bahsedilen elektrik uyarının kalbin her tarafına yayılması gerekir. Elektriğin kalp içinde yayılırken izlediği peş peşe dizilmiş hücrelerden oluşan elektrik kablosu gibi hatlar vardır. Kalp kası da bu elektrik iletiye cevap verir. Bahsi geçen bu yapılardaki anormallikler kalp ritminin bozulması ile sonuçlanır. Ritim bozukluğu bazen kalbin hızlanması (taşikardi); bazen teklemesi (erken atım); bazen de yavaşlaması (bradikardi) şeklinde ortaya çıkar.

Belirtileri nedir? En sık belirti çarpıntı hissidir. Hastalar bu hissi anlatmak için ‘Kalbim kuş kanadı gibi çırpıyor’, ‘Göğsümden fırlayacak gibi oluyor’, ‘Kalp atışlarım dışarıdan görülüyor’, ‘Kalbim ağzımdan çıkacak gibi oluyor’ şeklinde ifadeler kullanır. Çarpıntı genelde aniden başlar ve bazen saniyeler, bazen dakikalar, bazen de saatlerce sürüp birden sonlanır. Diğer bir bulgu baş dönmesi ve bayılma olabilir. Ritim bozukluğuna bağlı bayılmalar genelde hayati önemi olan ritim bozukluğu türlerini işaret eder.

Hangi yaş aralığında görülür? Ritim bozukluğu her yaş grubunda görülebilir. İleri yaşlarda ritim bozuklukları daha sıktır ve diğer kalp hastalıklarıyla ilişkilidir. Tüm yaş grupları hesaba katıldığında toplumun yüzde 2’sinde; 80 yaş üzeri nüfusun ise yüzde 10’unda atriyal fibrilasyon (kalbin kulakçıklarından kaynaklanan ritim bozukluğu) olduğu biliniyor. Bu oranlar kalp ritim bozukluklarının toplum sağlığı için nedenli önemli olduğunu ortaya koyuyor.

ritmini koruyun Kalp ritim bozuklukları, yaşlılarda daha 3 yıl kalp ritmi kaydediliyor Nadir görülen ritim bozukluklarını kayıt etmek için ise sık rastlansa da her yaşta görülebilen cilt altına operasyonla yerleştirilen kayıt ediciler vardır. Böylece 3 yıl boyunca sürekli kalp ritmi kayıt edilebilir. bir kalp rahatsızlığıdır. Bazen hiçbir Bu yöntemlerle ritim bozukluğu ortaya konamadığında hayati risk taşımayan bu hastalık elektrofizyolojik çalışma denen girişimsel yöntem Bazı durumlarda ise ekokardiyografi, kardiyak bazen ani ölümlere yol açabiliyor. Liv kullanılabilir. MR, koroner angiografi gibi tanısal yöntemler gereklidir. HOSPİTAL Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayrıca vazovagal senkop adı verilen bir bayılma sebebini ortaya koymak için özel bir test uygulanır. Bu hastalıkta Enis Oğuz vücudumuzda hayati önem refleks olarak kalp ritmi yavaşlaması; hatta geçici durma Epilepsi ile karışabilen ve nöroloji kliniklerinde taşıyan kalbin ritminin korunması için görülebilir. tanı konması için çabalanan birçok hastada bu basit yapılması gerekenleri anlattı. yöntemle ayırt edici tanı yapılabilmektedir. Ritim bozuklukları için ne gibi testler uygulanıyor? Kalp ritim bozukluğunun tanısında en önemli yöntem EKG dediğimiz kalbin elektiriğinin kayıt edilmesidir. Bununla beraber EKG’nin tanı koydurucu olması için ritim bozukluğu olduğu anın kayıt edilmesi gerekir. Örneğin çarpıntı atağı başlayan hasta, çarpıntı devam ederken en yakın sağlık kuruluşuna gidip EKG çektirirse ritim bozukluğunun türü de bu şekilde belirlenmiş olur. Bununla beraber bazı ritim bozuklukları kısa sürelidir; bu şekilde kayıt ettirebilme imkânı yoktur. Bu gibi durumlarda hastaların yanında taşıyabildiği, cep telefonu büyüklüğünde kayıt ediciler vardır. Amaç ritim bozukluğu olduğu anda hastanın kendi ritmini kendisinin kayıt edebilmesi imkânını sağlamaktır.

Ritim bozukluğu olan hastalara diyet uygulaması gerekir mi? Ritim bozukluğu yaşayan hastalar için diyet önemlidir. Bazı maddeler kalbin elektrik sistemi için uyarıcı özellik taşır. Bunlar ritim bozukluklarının tetiklenmesine neden olabilir. Çay, kahve, sigara etkileri bu etkenler arasında sayılabilir. Ayrıca birçok ilaç da ritim bozukluğuna yol açabilir. Bazen kalp ilaçları, tansiyon ilaçları kalbin yavaşlamasına, yani bradikardiye yol açabilir. Örneğin göz tansiyonu için kullanılan ilaçlarda kalp hızını yavaşlatıcı etkisi olan maddeler bulunabilir. Bazen bir ritim bozukluğunu tedavi etmek için verilen bir ilaç başka ritim bozukluğuna yol açabilir. Genel kalp sağlığını koruyucu önlemler ritim bozukluklarından korunmak için de geçerlidir. Stres yönetimi, ideal kilo, düzenli egzersiz, hayvansal ve trans yağlardan sakınan bir diyet, tuz alımının azaltılması, sigara içilmemesi, alkol alımının azaltılması veya hiç alınmaması bu önlemlerin en önemlileridir.

69


Haber

Obezite ile mücadelede

YENİ DÖNEM Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’nun (YESİDEF) sosyal sorumluluk projesi ‘Türkiye Obezite ile Mücadele Platformu’, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, ilgili sektör dernekleri ve firmaların desteğiyle ülkemizin en önemi sağlık sorunlarından olan obeziteyle mücadele edecek. Platformun kuruluşuna ilişkin lansman toplantısı 14 Mart 2014 Cuma gün İzmir’de gerçekleştirilecek.

Hüseyin Bozdağ

T

ürkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’nun (YESİDEF) sosyal sorumluluk projesi ‘Türkiye Obezite ile Mücadele Platformu’, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, ilgili sektör dernekleri ve firmaların desteğiyle ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından olan obeziteyle mücadele edecek. 1 Mart 2014 günü, Sardunya Fındıklı Restoran’da düzenlenen toplantıda görüş alışverişinde bulunmak ve platformun yol haritasını çizmek amacıyla bir araya gelen Platform üyeleri, görüşleriyle önemli katkılar sağladı ve yol haritası çizdi. Platform Sözcüsü ve YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Biz yemek sanayicileri olarak yemek reçetelerimizde tuz, un, yağ ve şeker kullanımımızı yüzde 10 azaltarak, hem sağlıklı beslenmeye bir katkı yapmış hem de kalp-damar hastalıkları,

70

tansiyon, diyabet gibi hastalıkların görülme oranlarında bir düşüş sağlayarak ülkemizin yıllık sağlık harcamalarını azaltacak bir katkı sunmayı hedefliyoruz. Şişmanlığın ve şeker hastalığının özelliklerde çocuklarda ve gençlerde önemli ölçüde artış göstermesinin geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturduğu düşüncesinden hareketle yola çıkan platformun yol haritasını belirlemek üzere siz değerli dostlarımız ile birlikte olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyoruz. Çocuklarımızı gıda mühendislerinin, diyetisyenlerin ve uzmanların kontrolünde hazırlanmış sağlıklı gıda ve yemeklerle buluşturacak ‘Yeni Neslin Beslenmesi’ adlı önemli bir proje hazırlıyoruz. Türkiye’de her yıl kalp, obezite, diyabet gibi hastalıklara 60 milyar TL harcanıyor. Bu bütçenin yüzde 20’si ile çocukların sağlıksız beslenme kaynaklı sağlık sorunlarının önüne geçebileceğiz” diye konuştu.

İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık İl Müdürlüğü, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği, Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu, Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası, Gıda Mühendisleri Odası, SETBİR, ETBİR, PAKDER, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Arel Üniversitesi, Türkiye Diyetisyenler Derneği, TÜRES, Tüketici Örgütleri Federasyonu, Türkiye Perakendeciler Birliği, İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği, Türkiye Aşçılar Federasyonu ve Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşu ile bilim insanlarından oluşuyor.


Bilişim

Akıllı cep telefonunu

güvenle kullanmanın

8

YOLU 1. Ekranınızı kilitleyin! En temel güvenlik önlemi, ekran kilitleme özelliğidir ve bütün modeller için ortaktır. Cihazınız kullanmaya başlamadan önce bunu yapın. Ayarlar > Güvenlik > Ekran Kilitleme menüsünden yapabilirsiniz. Önemli uygulamalarınızı ise 2 kere kilitleyin! Sizin için önemli olan uygulamalara PIN yaratarak, onları kilitleyebilirsiniz. Bu konuda yardımcı olan App Lock uygulaması, ücretsiz olarak Google Play Store’dan indirilebilir.

2. İş için kendi telefonunuzu kullanacaksanız, önce mutlaka bilgi işlem yetkiliniz ile görüşün! İş için kendi telefonunu kullanma yaklaşımı giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bu durum ciddi riskler barındırmaktadır. “Gönderilmiş” kutunuzda bulunan bir mail bile suçluların şirket ağınıza giriş yapmalarına sebep olabilir. O nedenle bu konuyla ilgili mutlaka bilgi işlem bölümünüzle veya bu konuda hizmet aldığınız kişi ile görüşün.

3. Cihazınız mı kayboldu? Panik yapmayın. Bu konuda hem Google hem de ESET Mobile Security yazılımı, Anti-Theft uygulaması ile oldukça iyi güvenlik çözümleri sunuyor. Cihazınız kanepenin

arkasına düşmüş olsa bile bu çözüm ile kaybolan cihazların yerleri bulunabilir. Anti-Theft uygulaması ile cihazınız sessiz konumdayken bile çalmasını sağlayabilir, uzaktan cihazınızı kilitleyebilir ve harita üzerindeki yerini tespit edebilirsiniz.

4. Hassas bilgilerinizi akıllı telefonda saklamayın, taşınabilir SD kartlarda hiç saklamayın! Örneğin, telefonunuzda kredi kartınızın biglileri ya da pasaportunuzun fotoğrafı varsa, bunları harici bellekte saklamayın. Bu, saldırganların bilgilerinize ulaşmalarını kolaylaştırır. Öte yandan Google’ın Android Device Manager sayfası ve ESET Mobile Security’nin Anti-Theft uygulaması, telefonunuzun çalınması durumunda uzaktan verilerinizi silebilmeniz için çözümler sunar.

5. Her uygulama indirdiğinizde izin penceresini okuyun! Android uygulama izinleri penceresi sıkıcı gibi gözükse de sisteminizi güvende tutmak için en önemli yoldur. Kötü uygulamalar, bilgilerinize ulaşmak için ve Android fonksiyonlarını kontrol etmek için izin ister. Örneğin, bütün ağ iletişimini okumak ya da SMS mesajlarınıza erişmek gibi. Eğer uygulamanın uzun bir izin

ESET, akıllı cep telefonu kullanıcılarına, özellikle de tehditlerin daha yoğun olarak görüldüğü Android sistemli cihaz kullanıcılarına yönelik 8 güvenlik ipucu öneriyor. listesi varsa, işte o zaman alarm çanlarının çalmaya başladığı andır.

6. Hiç bir zaman bankacılık uygulamalarını link kullanarak indirmeyin! Dünya çapında sahte bankacılık uygulamaları ile Android cihazları hedef alan truva atlarında ciddi artışlar söz konusu. Kötü amaçlı yazılımlar, sahte banka sitelerinden mesajlar göndererek kullanıcıların çeşitli uygulamaları cihazlarına indirmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Ancak bankanız hiç bir zaman bu şekilde bir uygulama sağlamaz. Güvende olmak için bankacılık uygulamanızı Google Play’den indirin.

7. Telefonunuzdan ödeme yaparken dikkatli olun! Güncel Android cihazlar, telefonla ödeme imkanı sunan NFC çipi (Yakın Alan İletişimi) bulundururlar. Hatta bazı ülkelerdeki mağazalarda bununla ilgili ödeme sistemleri bile devre girmiştir. “Bankalara yönelik her yeni teknoloji bilgisayar saldırıları için potansiyel hedeftir“ tespitini yapan ESET araştırmacıları, bu teknolojiyi kullanırken, bankadan doğru bilgi alınmasını ya da direkt olarak NFC sistemi ile ödeme yapılmasını tavsiye ediyor.

8. Güvenlik yazılımı kullanın! ESET verilerine göre, son bir yılda akıllı cep telefonlarına yönelik kötü amaçlı Android yazılımları %63 oranında artış gösterdi. Ayrıca fiziksel hırsızlıklar da hız kesmedi. Tıpkı bilgisayarınızı koruduğunuz gibi, akıllı cep telefonunuz için de mobil güvenlik (Mobile Security) yazılımları kullanın!

71


Haber

Yerel zincirlerin

BÜYÜK RANDEVUSU 16 Nisan’da

P

erakendeci, üretici, tedarikçi ve perakende sektörüne hizmet sunanları ortak bir platformda buluşturan Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 (YZB 2014), kapılarını 16 Nisan’da açıyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu tarafından 6’ncısı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan YZB 2014’e bu yıl “Marka” konusu damgasını vuracak. Türkiye Perakendeciler Federasyonu(TPF) tarafından düzenlenen organize gıda perakendesinin en büyük fuar ve kongre organizasyonu olan Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 (YZB 2014), bu yıl altıncı kez kapılarını açıyor.

Selamet Aygün

Organize perakendenin en önemli halkası yerel zincir marketler, 16-17 Nisan tarihlerinde İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde buluşuyor.

72

Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuar ve kongre olmak üzere iki bölümden oluşan YZB 2014’te, “Dönüşümü Başlat, Geleceği Kazan” sloganı doğrultusunda “Marka” konusu masaya yatırılacak. YZB’nin konferans bölümünde; geleceği şekillendiren marka kimliği, marka stratejileri ve marka hikâyeleri ele alınırken; fuarda ise, firmalar interaktif stantlarında yeni ürün ve hizmetlerini sunacak. Organizasyon kapsamında yerel zincirlerin başarılı çalışmalarını ödüllendirmeyi hedefleyen “Perakendenin En Başarılı Fikirleri” yarışması da gerçekleştirilecek. Sadece PERDER üyelerinin katılacağı yarışmanın ödül töreni ise, 27 Nisan akşamı düzenlenecek. Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün, kuruldukları yıldan bu yana perakende sektörünü geliştirmek, güçlendirmek ve rekabet seviyesini yukarıya çekmek için el birliğiyle çalıştıklarını söyledi. Oluşumun lokomotifi olarak nitelendirdikleri bölge PERDER’ler ve üyelerinin Türkiye genelinde hayata geçirdikleri faaliyetlerle sektöre hem nicelik hem de niteliksel anlamda değer kattıklarını dile getiren Aygün, “Bu kapsamda her yıl düzenlemiş olduğumuz Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’nda sektörün gelişimi, yöneticilerin ve çalışanların da sinerjilerinin sektöre yansıtılması hedeflenmektedir” dedi.


Haber

TURKCELL’den

İŞ KURDURAN fırsatlar Turkcell, iş dünyasına yeni adım atan şirketler için “İşini Turkcell’le Kur” hizmeti sunuyor. Bu başlık altında sunulan paketler, henüz iş kurma süreçlerinin başında olan ya da küçük ölçekli çalışan şirketlere, altyapı ve pazarlama alanlarında önemli kolaylıklar getiriyor.

İlk Adım Paketi

Selen Kocabaş

A

yda 69 TL’lik “İlk Adım Paketi”; internet, telefon ve faks hizmeti de dâhil olmak üzere tüm temel iletişim ve teknoloji ihtiyaçlarını tek elden kolayca karşılıyor. “Yeni Müşteri Paketi” ise firmaların mobil pazarlama sistemlerini kullanarak müşterilerine ulaşmasını sağlıyor. Turkcell Yeni Müşteri Paketi’ne ilk üç ay 49 TL’den sahip olmak mümkün. Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, neden “çiçeği burnunda” girişimcilere yönelik özel bir hizmet geliştirdiklerini şöyle açıklıyor: “Türkiye’de 2013’te yaklaşık 110 bin şirket kuruldu. Bu sayıyı göz önüne alarak, şirketlerin daha kuruluş aşamasından itibaren yanlarında olmak, temel iletişim ihtiyaçlarını hiçbir formaliteyle zaman kaybetmeden, uygun maliyetle karşılamak için “İşini Turkcell’le

Kur”u oluşturduk. Henüz yolun başında olan şirketlere yönelik bu hizmetimiz ile tek tek ürün değil, ihtiyaç tabanlı bir çözüm yaklaşımı sunuyoruz. İlk Adım paketimizle şirketlerin maliyetlerini düşürürken, Yeni Müşteri paketimizle de gelirlerini artırarak başarıya daha hızlı ulaşmalarını istiyoruz. Ayrıca, ‘çiçeği burnunda’ girişimciler, şirket kurma sürecinde kendilerine gerekli olacak tüm bilgileri www. turkcell.com.tr/akademi üzerinden Turkcell Akademi platformunda, Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un anlatımıyla edinebilir. Hazırladığımız 25 videoluk eğitim setine tüm Turkcell aboneleri bilgisayar ve cep telefonlarından ücretsiz şekilde ulaşabiliyor. Turkcell olarak rekabet yeteneğini ve verimliliklerini artırmak isteyen tüm kurumsal müşterilerimizin yanında olmaya, onlara teknolojinin gücüyle güç katmaya devam edeceğiz. Kısacası, artık işinizi kurarken yanınızda Turkcell gücü var.”

İlk Adım Paketi’yle işlerini yeni kuran şirketlerin temel ihtiyacı olan internet, telefon, faks gibi hizmetler toplu olarak sunuluyor. Paket; Turkcell Superonline altyapısı ile sabit internet (25 Mbps Limitsiz 100GB Hız Alanlı Fiber İnternet Paketi/Yalın ADSL), Sabit Numara Tahsis/ Taşıma ve Ofisten Her Yöne Dakika Paketleri, Ofisten Her Yöne VoIP 200 dakika, İşin Cebinde Çalsın ve Akıllı Faks hizmetlerini içeriyor. Paket’e üye olan Turkcell kurumsal müşterileri, fiber internet ve yalın ADSL hizmeti için aktivasyon, modem ve kurulum ücreti ödemiyor. Akıllı Faks için 20TL olan aktivasyon ücreti alınmıyor ve kampanya kapsamında ekstra bir ücret ödemeden 10 sayfa faks alınıp gönderilebiliyor. Turkcell Yeni Müşteri Paketi’ni ilk üç ay boyunca 49 TL’den ve cayma bedelsiz satın almak mümkün. Paketi almak için ISKURUYORUM yazıp 2222 mesaj göndermek yeterli.

73


Haber

Gıda sektörünün liderleri

MEHMET TÜTÜNCÜ’NÜN EV SAHİPLİĞİNDE

İstanbul’da bir araya geldi Mehmet Tütüncü

K

onfederasyon bünyesinde yer alan ve sektörün önemli sözcülerinden olan Liaison Committee’nin temsilcilerinin de yer aldığı yönetim kurulu üyeleri, Yıldız Holding Gıda Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü’nün ev sahipliğinde İstanbul’da buluştu. Yılın ilk toplantısında 2013 yılı değerlendirilirken, gelecek 5 yıl için öngörülerin üzerinde duruldu. Adil rekabet, AR-GE ve inovasyon, istihdam ve sosyal sorumluluk alanlarında üyelerin attıkları adımlar toplantının ana konu başlıkları arasındaydı.

Avrupa’daki gıda ve içecek üreticilerinin en önemli temsilci organı olan FoodDrinkEurope’un Yönetim Kurulu Toplantısı 3-4 Şubat 2014 tarihlerinde Yıldız Holding Gıda Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü’nün ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti.

FoodDrinkEurope Hakkında Attilio Zanetti, Henri Van De Bilt Vleeswaren CEO’su Frans Egberts, Ferrero Güney Avrupa CEO’su Marco Capurso, TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, TGDF İletişim Direktörü İlknur Menlik ve Yıldız Holding Kamu İlişkileri Direktörü Begüm Mutuş katıldı. 4 Şubat’taki yönetim kurulu toplantısı ise ilk kez Brüksel dışında bir şehirde gerçekleştirilmiş olmasıyla da farklılık gösterdi.

Yemeğin konuk konuşmacıları ise AB Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Alaaddin Büyükkaya ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Tütüncü, geçen sene Temmuz ayında Prof. Dr. İrfan Erol idi. Konuşmasında Türkiye Liaison Committee Başkanlığı’na seçilmişti. ile AB ilişkilerinin tarihçesinden bahseden 3 Şubat akşamı gerçekleşen yemeğe; Bakan Yardımcısı Dr. Alaaddin Büyükkaya “AB FoodDrinkEurope’tan, Konfederasyon Başkanı ülkeleriyle benzer mevzuatlar içinde olalım Jesus Serafin Perez, Konfederasyon Genel istiyoruz. Birçok çalışma yapıldı. Gıda ile ilgili Direktörü Mella Frewen, Tüketici İlişkileri, Diyet mevzuatlarımızın tamamı AB ile uyumlu hale ve Sağlık Konularından Sorumlu Direktör Dirk geldi. Türkiye Avrupa’nın 5. dünyanın 16. Jacobs ile İletişim Müdürü Fintan Hastings, büyük ekonomisi. Çevresindeki 36 ülkeden Nestle Avrupa Başkan Yardımcısı Laurent daha fazla üretiyor. Çok değerli firmalara Freixe, General Mills İngiltere ve İrlanda Genel sahip. Yıldız Holding de bunlardan biri” dedi. Müdürü James G. Moseley, Kellogg Avrupa Başkanı Chris Hood, Coca Cola Avrupa Grup Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle Başkanı Dominique Reiniche, Rynkeby Başkanı dünyanın en büyük tarım ekonomilerinden ve CEO’su Jorgen Dirksen, Zanetti CEO’su biri olduğunu belirten Gıda ve Kontrol Genel

74

FoodDrinkEurope, Avrupa Sanayici ve İşveren Konfederasyonları Birliği (UNICE), bünyesinde 1982 yılında kuruldu. Avrupa ve uluslararası enstitülerle istişare halinde çalışan konfederasyon, AB’deki gıda ve içecek endüstrisinin en büyük temsilcisi. FoodDrinkEurope, global çapta gıda ve içecek gündemini şekillendiriyor ve sektör mevzuatının büyük ölçüde belirleyicisi konumunda. Merkezi Brüksel’de bulunan konfederasyonun üyeleri arasında Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) da gözlemci statüsünde bulunuyor. FoodDrinkEurope, Gıda kalitesi ve güvenliği, Sağlıklı beslenme, Yeni geliştirilen gıdalar, Etiketleme, Tarım politikaları, Uluslararası ticaret, Sürdürülebilir gelişme ve Çevrenin korunması konularında çalışıyor. Bünyesinde yer alan komite ve gruplar aracılığıyla 700’den fazla uzman ile birlikte çeşitli çalışmalar yürütüyor.


Haber

Liaison Committee Hakkında Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol ise konuşmasında gıda, tarım ve hayvancılık konusunda yapılan projelere, tüketici bilinçlendirme faaliyetlerine, gıda güvenliği konusundaki çalışmalara yer verdi. Erol, Türkiye’nin Avrupa ülkelerine fındık, sebze ve taze meyve sattığını, Türkiye’nin Avrupa’da üretim sıralamasında birinci olduğunu sözlerine ekledi.

gıda atığına karşı ortak bir mücadelenin taahhüdünü verdi. 25 Haziran 2013 tarihinde Brüksel’de Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, sivil toplum kuruluşları ve sanayi temsilcilerinin bulunduğu bir organizasyonda açıklanan deklarasyon, hem Avrupa’da hem de küresel düzeyde atıkların azaltılması ve atık önleyici tedbirlerin alınmasına yönelik bir yaklaşım içeriyor.

HER KIRINTI ÖNEMLİDİR! FoodDrinkEurope ve Liaison Committee çalışma gruplarının 2013 yılında hayata geçirdiği en önemli projelerden iki tanesi sürdürülebilirlik ve etiketleme mevzuatı ile ilgiliydi. Açlık dünyanın önde gelen sorunlarından biri iken her yıl gıdaların üçte biri israf ediliyor. Gıda atığının neden olduğu sosyolojik, ekonomik ve çevresel zararlardan hareketle, Avrupa’daki gıda ve içecek sektörünün önde gelen temsilcileri gıda atıklarını en aza indirmek için güçlerini birleştirdi. Avrupa Gıda Bankacılığı Federasyonu, (European Federation of Food Banks-FEBA) ve FoodDrinkEurope gibi, 17’den fazla organ ve sektör temsilcisi “Her Kırıntı Önemlidir (Every Crumb Counts)” başlıklı ortak bir deklarasyon yayınlayarak

FoodDrinkEurope, Avrupa Birliği’nde bu yıl içerisinde yürürlüğe girecek olan yeni etiketleme mevzuatının, gıda ve içecek sektörünün tüm paydaşları tarafından doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanması amacıyla önemli bir işe daha imzasını attı. Konfederasyon, Avrupa toptan ve perakende ticaretinin en önemli temsilcilerinden EuroCommerce ile birlikte konuya yönelik dijital bir kılavuz hazırladı. FoodDrinkEurope, tüketicileri en iyi şekilde bilgilendirmek ve bilinçli ürün tercihi yapmaya yönlendirmek amacıyla, farklı porsiyon ve içerikte ürün alternatiflerinin geliştirilmesi, ürünlerin üzerinde GDA’larının (Günlük Karşılama Miktarı) belirtilmesi gibi konularda sektör oyuncularını harekete geçirmeyi amaçlayan çeşitli çalışmalar da yürütüyor.

FoodDrinkEurope’un en önemli çalışma organlarından olan Liaison Committee, bilimsel, teknolojik, ekonomik ve yasal konularda AB’deki gıda ve içecek sanayicilerini temsil etmek üzere 28 Mart 2007’de kuruldu. Komite; üyelerinin genel problemleri hakkında AB Komisyonu, FoodDrinkEurope’a üye ülkeler ve ulusal gıda ve içecek sanayi federasyonlarıyla işbirliği içinde çalışıyor. Liaison Committee ayrıca, AB nezdinde sektörel öncelikler doğrultusunda yürütülecek faaliyetlerin de gündemini belirliyor. Liaison Committee’ye üye olabilmek için şirketlerde yıllık 1 milyar Euro’dan fazla ciro, Avrupa’da bir merkez sahibi olma ve en az 5 Avrupa ülkesi ile ticaret koşulları aranıyor. Yıldız Holding, Kellogg, Tate&Lyle, Ferrero, Coca-Cola, General Mills, PepsiCo, Kraft Foods, Heinz, Agrokor, Südzucker, Cargill, Mars, P&G, Heineken, Danone, Unilever ve Nestlé Liaison Committee’nin üyeleri. www.fooddrinkeurope.eu 75


Sağlık

Doç. Dr. Aliye Özenoğlu

İ

nsan vücudunun çeşitli bölgelerinde gruplanmış halde bulunan, organizmaya zarar vermeyen hatta bazı yararlar sağlayan, organizma ile birlikte yaşayan mikroorganizma topluluklarına, vücudun normal florası denir. Mikrobiyal flora 2 grupta ele alınır: 1. Kalıcı Flora: Belirli bölgelerde bulunup, ortadan kaldırılsa bile yeniden oluşabilen mikroorganizma topluluğudur. Bağırsaktaki bazı flora üyeleri, K vitamininin sentezinde ve besinlerin absorbsiyonunda rol alırlar. Aynı zamanda, mukoza ve deride patojen bakterilerin kolonizasyonunu engellerler ve bazı bakterilerin üremesini önlerler. 2. Geçici Flora: Kalıcı floranın yanında bulunurlar. Çoğu hastalık oluşturmamakla beraber, bazen patojen olabilirler. Vücutta bulunma süreleri birkaç saat ile birkaç hafta arasında değişir. Kalıcı flora üyeleri ortadan kalktığında, geçici flora kolonize olarak çoğalır ve hastalık yapıcı özellik kazanabilirler. Doğumdan sonra, aşağıdaki faktörler florayı oluşturan bakterilerin türünü ve miktarını etkiler; Annenin aldığı besinler Annenin probiyotik alıp almaması Doğum şekli (vajinal veya cerrahi) Gebelik yaşı Bebeğin beslenme şekli (anne sütü veya mama)

Bağırsak bakterilerinin; sindirilemeyen gıdaların parçalanıp emilmelerine yardımcı olmak, hücre büyümesini teşvik etmek, zararlı bakterilerin çoğalmasını önlemek, bağışıklık sisteminin yalnızca patojenlere cevap vermesini sağlamak ve bazı hastalıklara karşı koruyucu olmak gibi yararları

76

İntestinal Mikrofloranın Sağlık Üzerine etkileri Sinbiyotikler, probiyotik ve prebiyotiklerin birlikte bulunma İnsanlar, gereksinim duydukları halidir. Posbiyotikler ise, probiyotik kültürlerinin biyolojik olarak etkin yan ürünleri olup, besinlere katıldıklarında enerjiyi ve besin maddelerini sağlık üzerinde olumlu etkiler gösteren maddelerdir. yiyeceklerden karşılar. Tüketilen Sağlıklı bireylerin bağırsak florasında, probiyotik yiyecek ve içeceklerle birlikte, bakterilerin sayısı zaman içerisinde sabitleşir; ancak günlük organizma için yararlı olan maddelerin yaşamın getirdiği antibiyotik kullanımı, stres, sinirsel dengesiz beslenme, fazla alkol alımı, hastalık yanı sıra zararlı kimyasallar, bakteriler, yorgunluk, ve bağırsak ameliyatları gibi etmenler bu bakterilerin neden olur. Bunun sonucunda bağırsaklarda virüsler, mantarlar ve mayalar da alınır. azalmasına enterik bakteriler çoğalır ve enterik rahatsızlıklar ortaya Sindirim sisteminin temel görevi de, çıkar. yiyeceklerdeki besin maddelerinin Bağırsak Florasının Bozulması Bağırsak florası bozulduğunda, yani probiyotikler sindirim ve emilimini sağlayarak azaldığında patojen mikroorganizmalar hızla üreyerek dolaşıma vermektir. hastalık yapmaya başlar. İntestinal sistemde meydana bulunur. Günümüz yaşamının getirdiği stresler, beslenme alışkanlıkları, çevre kirliliği, çeşitli ilaçlar ya da kimyasallar zaman içerisinde normal floranın bozulmasına yol açabilir. Sindirim sisteminde bulunan mikroflora, sağlık üzerinde çok önemli bir role sahiptir. Mikrofloranın patojenlere karşı fonksiyonunu yerine getirebilmesinde; prebiyotik, probiyotik ve simbiyotik adı verilen besin maddelerinden faydalanılır. Prebiyotikler, ince bağırsakta sindirilmeden doğrudan kalın bağırsağa geçer ve bağırsaktaki bakterilerin çoğalmasını ve etkinliğini olumlu yönde etkiler. Soğan, sarımsak, buğday, pırasa, muz ve anne sütü, prebiyotik özellik taşıyan besinler arasındadır.

gelen bu dengesizliklere “disbiosis” denir. Disbioz, bağırsak duvarını tahrip ederek probiyotiklerin bağırsak mukozasında oluşturduğu koruyucu tabakayı ortadan kaldırır. Bu da bağırsağın geçirgenliğinin artmasına neden olur. Normal koşullarda bu koruyucu tabaka, bağırsaktaki her maddenin (özellikle sindirilmemiş gıdalar ve toksik maddelerin) kana geçmesine izin vermez (bağırsak sızdırmazlığı). Birçok vitamin, mineral ve aminoasitin bağırsaktan kana geçmesi de, bağırsak hücrelerindeki taşıyıcı proteinler sayesinde gerçekleşir. Bunların olmaması durumunda, birçok besleyici maddenin kana geçmesi de engellenmiş olur ve yeteri kadar sindirilmemiş yiyecek maddeleri ile nötralize edilmemiş toksinler kan dolaşımına geçer. Bu durumda bağışıklık sistemi yeteri kadar sindirilmemiş protein parçacıklarına karşı aşırı şekilde uyarılarak, kendinden olanı yabancıdan ayıramayacak hale gelir. Onu tahrip ederken,


Sağlık Probiyotik Ürünler:

Probiyotik bakteriler üç temel kaynaktan sağlanır; 1. Fermente süt ürünleri 2. Bu bakterilerin eklendiği gıda ve içecekler (meyve suları, çikolata, et ürünleri vb.) 3. Probiyotik bakterilerden hazırlanan tablet veya kapsüller En önemli probiyotik süt ürünü yoğurttur. Bununla birlikte, Lactobacillus acidophilus içeren diğer süt ürünleri olan Acidophilus’lu süt, Acidophilus’lu tereyağı, Acidophilus’lu süt tozu da bu grupta yer alan diğer ürünlerdir. Düzenli olarak yoğurt ile beslenmenin, organizmaya patojen bakteri bulaşma riskini azalttığı kesin olarak ispatlanmıştır.

kendinden olanı da tahrip eder. Bunun sonucunda otoimmün hastalıklar ortaya çıkar.

Probiyotiklerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri:

Probiyotikler, belirli miktarlarda tüketildiğinde konakçı sağlığı üzerinde olumlu etkiler gösteren mikrobiyal gıda katkıları olarak tanımlanmaktadır. Birçok rahatsızlık üzerinde olumlu etkileri vardır: Akut diyare (ishal): Fermente süt ürünlerinin, çocuklarda diyarenin süresini yarı yarıya azalttığı ve sütten kesme sırasında bebeğin probiyotik bebek mamaları ile beslenmesinin akut diyare ve kabızlık oranını düşürdüğü belirlenmiştir. Antibiyotik kullanımı sonucu oluşan diyare: Antibiyotik tedavisi, sindirim ve emilimi etkileyerek, karın ağrısı ve ishale neden olabilir. Antibiyotik ile ilişkili ishalin tedavisinde bazı probiyotik mikroorganizmaların etkili olduğu ve probiyotik ilavesinin hastalardaki diyare ve kusma şikâyetlerini belirgin şekilde azalttığı görülmüştür. Helicobacter pylori enfeksiyonları: H. Pylori, kronik gastrit, mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri ile mide kanserine yol açan önemli etmenlerden biridir. Yapılan çalışmalarda bazı laktik asit bakterilerinin, H. Pylori etkisini ortadan kaldırdığı görülmüştür. Laktoz İntoleransı: Laktozu sindiremeyen bireylerde süt içtikten sonra gaz, karında gurultu ve ishal görülür. Yoğurtta bulunan bazı mikroorganizmalar laktaz enzimi içerdiklerinden, laktoz henüz kalın bağırsaklara ulaşmadan parçalanmasını sağlayarak semptomların ortaya çıkışını önler. Alerji: Alerjik bünyeli çocuklara standart alerji tedavisinin yanı sıra probiyotik içeren mama verildiğinde, alerjik semptomların daha çabuk kontrol altına alınabildiği görülmüştür. Probiyotik

mikroorganizma tüketiminin çocuklarda diyare, solunum ve diş çürümesi enfeksiyonlarını, bebeklerde atopik dermatit (egzema) ve yeni doğanlarda nekrotizan enterekolit oluşması riskini azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca, çeşitli probiyotik ve prebiyotiklerin kalsiyum emilimini artırdığı ve çocukların kemik yoğunluk seviyelerinde iyileştirici etkisi olduğu klinik deneylerle kanıtlanmıştır. Yüksek Kolesterol: Kandaki kolesterol seviyesinin yüksek olması, koroner kalp hastalığı oluşmasında en önemli risk faktörlerinden biridir. Son yıllarda, kandaki kolesterolün düşürülmesinde diyet ve ilaç tedavilerinin yanı sıra probiyotik bakterilerin kullanımı gibi yeni yaklaşımlar söz konusudur. Yapılan çalışmalarda, probiyotik ürünlerin kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü görülmüştür. Kanser: İntestinal sistemde bulunan bakteriler, vücuda alınan kanserojen maddelerin aktif hale gelmesini ve yayılmasını önler. In vitro araştırma bulgularına göre, probiyotik bakteriler kanser riskini azaltmaktadır.

Yaşlanma sürecinde intestinal mikroflora Yaşlanma ile bağlantılı olarak bağırsak mikrobiyel florasının kompozisyonu değişir ve genellikle 55-60 yaşlarından sonra belirgin şekilde azalır. Mikrofloradaki değişimler, bireyleri gastrointestinal problemlere veya bağırsaktaki bakterilerin neden olduğu hastalıklara (kanser, arthirik veya alerjik hastalıklar) karşı daha duyarlı hale getirir. Bu yüksek risk grubundaki bireylere, patojenlere karşı korunmada fonksiyonel gıda uygulamalarının yapılabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca geleneksel fermente süt ürünlerimizden biri olan kefir de, sütteki laktoz laktik aside dönüştüğünden, laktoz intoleransı olan kişiler tarafından rahatlıkla tüketilebilir. Kefir, kefir taneleri kullanılarak, etil alkol ve laktik asit fermantasyonuyla elde edilir. Sütten üretildiği için yağ, laktoz, mineral maddeler ve vitaminler gibi besin maddelerinin tümünü içerir. Ayrıca, oluşumu sırasında bazı vitaminlerin sentezlenmesi ve protein ile laktozun kısmen parçalanması, kefirin besleme değerini yükseltir. Yapısında bulunan mikroorganizmalar da kefirin kolay sindirilmesini sağlayarak, besin ögelerinin emilimini artırır. Sonuç olarak, probiyotik süt ürünlerinin toplum sağlığı açısından çok önemli yararları vardır. İntestinal floranın probiyotik bakteri tüketimiyle desteklemesinin sağlık üzerindeki olumlu etkileri uzun yıllardır bilinmektedir. Özellikle çocukluk çağında tüketilmesi, yeni nesillerin daha sağlıklı yetişmesine katkıda bulunacaktır. Aliye Özenoğlu Kimdir? 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü, Ana – Çocuk Sağlığı Programı’ndan Yüksek Lisans ve 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Beslenme Bölümü’nden Doktora derecelerini aldı. 2011 yılında Doçent oldu.1986 yılından itibaren, İstanbul üniversitesi Çapa Çocuk Sağlığı Enstitüsü, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin-Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda diyetisyen olarak görev yaptı. 2008 yılından bu yana Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun Sağlık Yüksek Okulu’nda çalışmaktadır. Ayrıca, sağlık ve beslenme ile ilgili yapılan 3 adet projede eğitimci olarak görev almış ve uluslararası hakemli dergilerde birçok makalesi yayınlanmıştır.

77


Sağlık

Sağlıklı Atıştırmalık

YeMek

SeÇenekleri Diyetkolik Diyetisyenim

G

keFir lOrU

x8 1 porsiyon 139 kcal Hazırlık Süresi (Pişirme Hariç) 10 dk. Pişirme Süresi 90 dk. Yöre Türkiye - Genel MalzeMeler kefir (Yağsız) 5 Su bardağı (200 ml lik) kefir (tam Yağlı) 5 Su bardağı (200 ml lik)

keFir lOrU naSıl YaPılır?

Kefir loru yapmak için, toplamda 2 litre olan kefiri derin bir fırın kabına boşalt. Önceden 100-150 derecede ısıtılmış fırında 1-1,5 saat beklettikten sonra dışarı al. Ilınınca bir tel süzgece iki kat kâğıt havlu serip, en az 3 saat süzdür ve bir kaba al. 2 litre kefirden yaklaşık 400 gram lor elde edilir. Kahvaltı, ana öğün, ara öğün için iyi bir protein kaynağıdır. Afiyet olsun!

78

ün içerisinde hızlı ve kolayca atıştırabileceğimiz, sağlıklı ya da sağlıksız pek çok alternatif bulunur. Ancak alışkanlık olarak, atıştırmalık denince ilk akla gelenler cips ve kraker gibi sağlığa yarardan çok zararı olan besinler olur. Önemli olan, tüm bu alternatifler arasından sağlıklı olanların seçilmesidir. Bir paket cips alıp yemek, taze sebze veya meyve dilimleyip yemekten daha kolay olabilir; ancak patates cipsi içerdiği trans yağlar nedeniyle sağlığa ciddi şekilde zarar verir. Birçok kişi, sağlıklı atıştırmalık alternatiflerinin farkında bile değildir. İşte market alışverişlerinde bu alternatiflere yer vermeye yönelik birkaç küçük tüyo;

Meyve ve Sebzeler Önceden yemeye hazır hale getireceğimiz taze sebze ve meyveler, iyi birer atıştırmalık olabilir. Mandalina, muz, portakal, salatalık, havuç, erik, salatalık gibi yanımızda taşıyıp tüketebileceğimiz pek çok gıda vardır. Paketlenmiş meyve bardakları hazırlamak da sağlıklı bir atıştırma için idealdir. Ayrıca paketli olarak raflarda bulunan kuru meyve karışımları da iyi bir alternatif olabilir.

Küçük Porsiyon Atıştırmalıklar Birçok sağlıklı atıştırmalık, yanımızda taşıyabileceğimiz şekilde küçük porsiyonlar halinde satılır. Örneğin meyveli yoğurtlar, az yağlı -yağsız seçenekleri ve güzel tatları ile pratik birer alternatiftir. Eğer yoğurdu yemek için yeterli zaman yoksa ayran, kefir, süt gibi içilebilir formları da tercih edilebilir. Tercih yoğurttan yana kullanılacaksa, özellikle probiyotik yoğurt sindirim sisteminin sağlığı açısından ideal bir tercihtir.

Peynir Birçok peynir çeşidinin küçük ve paketlenmiş seçenekleri bulunur. Bunların kolay taşınabilen küçük parçalar halinde olması, iyi bir atıştırmalık seçeneği olmasını sağlar. Az yağlı peynir dilimleri, vücudunun kalsiyum ihtiyacını karşılamak için de iyi bir tercih olacaktır. Ara öğününde bir üçgen peynir ve bir adet galeta da gayet sağlıklı bir atıştırmalık seçeneğidir.

Doğal Meyve Suları Birçok meyve suyu seçeneği olmakla birlikte, sağlık açısından yararları söz konusu olduğunda hepsi farklılık gösterir. Taze sebze ya da meyve suları, ekstra besin kaynakları olarak sağlığa yararlıdır. Genellikle kutu veya şişede olan meyveli içecekler ve meyve suları ise, yüksek oranda şeker içerir. Bu yüzden bunların yerine taze sıkılmış meyve suları tüketmek, bol miktarda vitamin desteği almayı sağlayacak ve daha doğru bir tercih olacaktır. Ayrıca taze sıkılmış meyve suları, içerdiği vitamin ve mineraller ile güne zinde bir başlangıç için iyi birer destekçidir. Kalori bakımından da doğal meyve suları, kutu meyve sularına göre daha düşük kalori içerir. Sıkı bir diyet uygulanıyorsa, daha az kalori almak amacıyla meyve suyu içmek yerine meyvenin kendisini yenebilir ya da yüksek antioksidan kaynağı olan yeşil çay tüketilebilir.

Sert Kabuklu Kuruyemişler Badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişleri, daha önceden hazırladığınız ara öğün kabınıza koyarak tüketeceğiniz miktarı sınırlandırabilirsiniz. Fındık, fıstık, ceviz ve badem gibi sert kabuklu meyveler omega yağ asitleri açısından iyi birer kaynak olmakla beraber, kilo kontörlünde destekleyicidir. Ara öğünlerde 1 avuç fındık, fıstık veya badem ya da 2-3 adet bütün ceviz tüketilebilir.



Otel

KAHVE MASAJIYLA

KADİFEMSİ ciltler

olan bu uygulamadan sonra köpükle yapılan masaj, rahatlamanıza, hafiflemiş ve yenilenmiş hissetmenize katkıda bulunuyor. CVK Safira SPA’nın Kahve Kese bakımı 160 Euro olarak fiyatlandırılıyor.

Farklı bakım ve masajlarıyla dikkat çeken CVK Safira SPA, doğanın kıymetli armağanlarından kahvenin başrolde olduğu bakımıyla öne çıkıyor.

C

VK Safira SPA’nın Kahve Kese bakımı, vücudun sıkılaşmasına, selülitin yok edilmesine yardımcı olurken, Türk hamamı ritüeli olan kese uygulamasında kullanılan kahve, cildinizin kadifemsi bir dokuya kavuşmasına destek oluyor. Kesenin ardından köpükle yapılan masajla benzersiz bir rahatlık hissi sağlanıyor. 2011 yılında CVK Turizm Grubu’na geçen Park Bosphorus İstanbul Hotel’in, seçkin masaj ve bakım alternatifleri sunan

80

Park Bosphorus İstanbul Hotel, 4 bin 500 metrekarelik terası, 6 farklı konseptte hazırlanan yiyecek-içecek bölümleri, 618 odası, 8 bin 500 metrekare spa, wellness ve fitness merkezi ile otelcilik hizmet kalitesinin en üst sınırını simgeleyen “deluxe hotel” klasmanında hizmet veriyor. ayrıcalıklı spa’sı CVK Safira SPA, misafirleri için özel seçenekler oluşturmayı sürdürüyor. CVK Safira SPA’nın Kahve Kese bakımı, cildini ve vücudunu kahvenin göz alıcı etkisiyle şımartmak isteyenleri bekliyor. Bu özel bakımda kahve, içeriğindeki uyaran maddeler sayesinde vücudun sıkılaşmasına, kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı oluyor. Bu sayede vücudun yenilenmesine, selülitin yok edilmesine destek olunuyor. 40 dakika süren bakımda kahve, kese uygulamasında kullanılıyor. Cildin kadifemsi bir dokuya ulaşmasına yardımcı


Haber

YÖRESEL LEZZETLER

TEKTIKLA KAPINIZDA!

Dört bir yanı damak çatlatan lezzetlerle bezenmiş Türkiye’de, her bölgede, şehirde ve köyde farklı tatlar keşfedilmeyi bekliyor.

T

ürkiye’yi karış karış gezerek lezzetleri denemek için zamanı olmayanlar, Lokum.com’un her bölgeden sunduğu nadide ürünler ile bu keşifleri evden çıkmadan da yapabiliyorlar. Türkiye’nin birçok yöresine ait lezzetleri, yöresinden temin ederek kullanıcılarına sunan lezzet sitesi lokum.com sayesinde siz de siparişinizi vererek evden çıkmadan lezzet turuna katılabilirsiniz. Her bölgeden birbirinden lezzetli tatlar sunan site sayesinde, farklı yörelerden birçok ürün sipariş edebilir, hepsini sepetinize ekleyerek, tek bir kargo ile tüm ürünlerin kapınıza kadar gelmesini sağlayabilirsiniz. Lokum.com’da, bölgelerin en çok tercih edilen ürünleri ise şu şekilde sıralanıyor: KARADENİZ: Bez sucuk (Tokat): Pazar sabah kahvaltılarında tavada çevrilen sucuğun kokusu sizin için de haftanın en güzel anlarından biriyse, Tokat’ın bez sucuğu sizi kendinizden geçirecek. Yüzde 100 dana etinden hazırlanan bu eşsiz lezzet, bez torbalara konularak, tamamen doğal şartlarda 12 gün boyunca kurutuluyor. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Tonya tereyağı (Trabzon), kuymak paketi (Trabzon), organik yayla balı (Artvin) EGE: Deri tulum peyniri (İzmir): Sevenlerin her İzmir’e gittiklerinde kilo kilo aldıkları deri

tulum peynirinin yoğun aromalı ve tuzlu tadı kahvaltılarınızı lezzetlendirecek. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Damla sakızı macunu (İzmir), sultan kaymaklı lokum (Afyonkarahisar) AKDENİZ: Organik lavanta balı (Mersin): Toroslar’ın doğal lavanta bitkisinin çiçeklerinden, organik arıcılık metoduyla üretilen organik lavanta balı, çiçeksi aroması ve hafif kokusuyla kaymak sürülü ekmeğin üzerine çok yakışıyor. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Bergamotlu subay düğmesi kurabiyesi (Antalya), yöresel kekik (Hatay), fıstık ezmesi (Hatay) İÇ ANADOLU: Etli Kayseri mantısı (Kayseri): “Kayseri’den çıkan gelinlerin en büyük sınavı” sayılan etli Kayseri mantısının minik taneleri, hijyenik şartlarda en marifetli eller tarafından dolduruluyor. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Antrikot pastırma (Kayseri), Beypazarı kurusu (Ankara)

GÜNEYDOĞU ANADOLU: Fıstıklı tepsi baklava (Gaziantep): İncecik ve kat kat açılan yufkaların içine Gaziantep’in fıstığı serpiştirilir, tam kıvamında şerbeti baklava üzerinde gezdirilerek iyice yedirilir. Gaziantep’e gidenlerin efsane gibi anlattığı o tadı, tam kıvamındaki şerbetini özümsemiş fıstıklı tepsi baklavada bulacaksınız. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Menengiç kahvesi (Kilis), fıstıklı tepsi dolama (Gaziantep) DOĞU ANADOLU: Erzincan tulum peyniri (Erzincan): Erzincan’ın kahvaltı sofralarından eksik olmayan tam yağlı Erzincan peyniri, eşsiz kokusu ile size Doğu Anadolu’nun yöresel tandır ekmeğini aratacak. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Kars gravyeri (Kars), yağlı eski kaşar peyniri (Kars) MARMARA: Kallavi kurabiye (Edirne): İçine sadece safran, Antep fıstığı ve bal konularak yapılan Edirne’nin kallavi kurabiyesi tam bir ziyafet. Eskiden Ramazan ayında sahurda yenen bu kurabiye, hem lezzetli hem besleyici; başka bir deyişle kurabiyelerin efendisi. Bölgenin en çok tercih edilen diğer ürünleri: Antep fıstıklı höşmerim (Balıkesir), Ovilo zeytinyağı (Balıkesir), damla sakızlı bademli kurabiye (Bozcaada, Çanakkale)

81


Haber

TARTIŞMALI MARGARİNİN

TARTIŞMASIZ VERİLERİ Metin Yurdagül

M

utfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), gıdadaki bilgi kirliliğini önlemek için başlattığı ‘Gıdada Bilgi Kirliliğine Son’ toplantısının ilkini 4 Mart Salı günü Gaziantep’te düzenledi. ‘Sağlıklı Beslenmenin’ bir trend haline gelmesiyle gıda konusunda artan spekülasyonlara bilimsel ve akademik verilerle ışık tutmayı amaçlayan MÜMSAD, kamuoyunda yaratılan ‘yeme stresi’ne dikkat çekti. Margarin konusunda artan tartışmaların tüketiciyi yanılttığını belirten Yurdagül, şunları söyledi: “En çok tartışması yapılan gıdalardan biri margarindir. Bu konuda tüketiciye yanlış bilgiler verilerek tartışma konusu yapılıyor. Margarinin trans yağ ve doymuş yağ içerdiği, katı olduğu için vücudumuzda donduğu, böylece damarları tıkadığına dair bilgilerle gerek medyada gerekse internette bolca karşılaşabilirsiniz. Oysa 145 yıllık bir geçmişi olan margarin hem bitkisel kökenli hem de sadece doymuş yağdan oluşmayan üründür. Doymuş yağ kâse margarinlerde yüzde 14-17 arasındadır. Öte yandan bilinenlerin aksine tüm sıvı yağlar yüzde 7-17 arasında

82

MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, “Son dönemde yemek trendleri, bunlar hakkında yazılan yazılar, medyada uzman olan/olmayan kişilerin paylaştığı görüşlerle ‘nasıl beslenmeliyiz’ sorusunun cevabını arar olduk. Ancak doğru cevabı ararken birbiriyle çelişen bilgiler bulmak işten bile değil. Kiminin iyi dediğine bir diğeri kötü diyor. Yanlış ve çelişkili bilgiler neticesinde tüketicide ‘yemek yeme stresi’ oluşuyor” dedi. doymuş yağ içerir. Örneğin doymuş yağ içeriği olarak karşılaştırdığımızda zeytinyağında da kâse margarinler gibi yüzde 15-17 arasında doymuş yağ bulunur. Trans yağ da yanlış anlatılan bir diğer konu. Margarinde gelinen noktada değişen teknolojilerle yüzde 1’in altında trans yağ bulunur ki, bu oran AB’de standart olmayıp ülkelere göre yüzde 2-4 arasında değişir. Hatta ABD’de de bile bu konu yeni gündeme gelmiştir. Ayrıca trans yağ, geviş getiren hayvanların süt yağlarında da bulunur. Yani hayvansal içerikli yağlarda doğadan gelen bir trans yağ içeriği vardır. Türkiye’de üretilen margarinler yüzde 100 bitkisel bazlı olduğundan ne trans yağ, ne de kolesterol içerir. Ayrıca kâse margarinlerin yağ içeriği yüzde 60, paketlerin ise yüzde 70’dir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre yüzde 30-40 daha az enerji verir.” Bilgi kirliliğine en fazla maruz kalan paketli gıdalardan birinin de hazır çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, “Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatlar yüzyıllardır uygulanan,

tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulur. Çorba için malzemeler seçildikten ve yıkandıktan sonra, ısı yardımıyla suyu alınır ve kurutma işlemi, yüksek kalite standartlarına uygun olarak yapılır. Suyu alınan malzemeler daha sonra küçük parçalar halinde doğranır ya da öğütülerek toz haline getirilir, en iyi tariflere uygun olarak karıştırılarak farklı çorbalar hazırlanır ve el değmeden paketlenir. Hazır çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için, koruyucu madde kullanılmadan, hava, nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını korur” dedi.

“Tüketicilerimize tavsiyemiz, sadece bildiğiniz ve güvendiğiniz firmaların ürünlerini, ambalaj bilgilerini okuyarak satın alın ve kullanın. Bu konuda her söylenene inanmayın.”


Haber

YILIN GİRİŞİMCİSİ BAYDÖNER OLDU

D

ünyanın en prestijli iş dünyası ödül programı olan ve dünya genelinde 60 ülkede 145’ten fazla şehirde düzenlenen EY Entrepreneur Of The Year – ‘Yılın Girişimcisi’ ödülü Türkiye’de sahibini buldu. Bu yıl dünya üzerinde 27’inci, Türkiye’de ise 9’uncusu düzenlenen ve Hürriyet Gazetesi, CNN Türk ve Endeavor’ın katkılarıyla düzenlenen yarışmada, 5 finalist arasından Baydöner “Yılın Girişimcisi” seçildi. Baydöner ile birlikte Bürotime, Doğuş Çay, Logo Yazılım ve Özsüt markalarının yarıştığı finalde jüri üyeleri, dünya çapında Türkiye’yi temsil etmesi için Baydöner’i seçti. Türkiye’nin en ünlü iş adamlarından oluşan jüriyi, amacı ve hedefleriyle etkilemeyi başaran Baydöner,

Ernst&Young’ın bu yıl dünya genelinde 27’ncisini düzenlendiği EY Entrepreneur Of The Year - Yılın Girişimcisi Ödülü’nü Türkiye’den Baydöner kazandı. Türk ağız tadının vazgeçilmez lezzeti İskender döneri dünyaya tanıtma amacıyla yola çıkan Baydöner, 4-8 Haziran’da Monte Carlo’da dünya çapındaki girişimcilerle yarışacak.

haziran ayı başında Fransa’nın Monte Carlo kentinde dünya genelindeki girişimci adaylarına karşı yarışacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile birlikte İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ödül töreninde, Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feridun Tuncer ödüllerini, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, EY Türkiye Ülke Başkanı Mustafa Çamlıca ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner’in elinden aldı.

Amaçlarının Türk ağız tadının vazgeçilmez lezzeti iskender döneri dünya çapında tanıtmak ve hamburger, pizza gibi fastfood ürünlerin yanı sıra rahat tüketilebilir bir ürün olarak sunmak olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz; “2007 yılında İzmir’den çıktığımız yolda bu amaç doğrultusunda, Türkiye çapında 77, yurtdışında 3 restorana ulaştık. Dünya Endeavor Girişimcisi ödülü ile birlikte Turquality Marka Desteğini ve son olarak da bu değerli girişimcilik ödülünü aldık. Bu destek ve inançla kısa zaman içinde uluslararası fastfood markalarıyla yarışacak büyüklüğe ulaşacağımızdan kuşkumuz yok. İnanıyoruz ki; yakın zamanda Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar herkes, döneri Türk kültürüne ait, lezzetli, sağlıklı ve itibarlı bir yiyecek olarak tanıyacak ve severek tüketecektir” diye konuştu.

83

SO Başkanı Erdal Bahçıvan, son 30 yılda


Haber

16 sanatçı bir araya geldi, yunus parklarına karşı uyardı...

Sanatçılar “Benim Bir Dostum Var” dedi

Parklardaki esir yunuslara SAHİP ÇIKTI

Ö

zge Özder, Aslı Tandoğan ve Ayça Varlıer öncülüğünde kurulan ve birçok ünlü sanatçının da üyesi olduğu Bana Göz Kulak Ol Duyarlı Yaşam Derneği (BGKO), hayvan esaretine “dur” demek için ilk farkındalık filmini çekti. Amaç yunus parklarına ve gösteri hayvanlarının kullanıldığı tüm oluşumlara karşı bir kampanya başlatmak... “Benim bir dostum var” adlı iki dakikalık spot filmde birçok ünlü sanatçı gönüllü olarak yer aldı. BGKO Duyarlı Yaşam Derneği ilk olarak 2012 yılında düzenlediği ‘Yunuslara Özgürlük için 50 Sanatçıdan Islak İmza’ kampanyası ile yunus parklarının perde arkasını duyurmuş,

Kaş’ta açılan yunus parkının kapanmasında ve kamuoyu tepkisi yaratılmasında büyük rol oynamıştı. BGKO ve PToT Film tarafından çekilen spot film ile ‘Hayvan esaretine hayır’ kampanyasına başlayacak olan BGKO sanatçıları, gösteri hayvanlarının esaretini bir kez daha yunuslar üzerinden anlatmayı tercih etti. Yurt dışından uyarlama olan filmin izin ve hazırlık süreci ise bir ay sürdü.

84


Haber

Geçtiğimiz günlerde Japonya ve ABD arasında da ciddi diplomatik krize neden olan “Taiji Koyu yunus katliamı” gündemdeyken tamamlanan film, zamanlaması bakımından daha da anlamlı hale geldi. Film ilk olarak yunus parklarının en çok rağbet gördüğü sömestr tatili başlangıcında, yani 24 Ocak tarihinde “banagozkulakol” Twitter hesabından filmde yer alan sanatçılar yardımıyla sosyal medyada paylaşıldı. Filmde yer alan gönüllü sanatçılar (alfabetik sırayla): Alican Yücesoy, Aslı Tandoğan, Bennu Yıldırımlar, Binnur Kaya, Ceyda Düvenci, Demet Evgar, Kenen Ece, Levent Üzümcü, Mert Fırat, Özge Özder, Özgün, Özgür Çevik, Selim Bayraktar, Selin Demiratar, Serkan Altunorak ve Yasemin Allen. www.twitter.com/banagozkulakol www.facebook/banagozkulakol.com www.banagozkulakol.com

85


Ürün 59 yıllık lezzet

YENİ AMBALAJINDA

Ş

Adaçayı, çiçek Ihlamur ve Yeşil Çay’ın

en doğal hali DEMLİĞE GELDİ

T

eftaliden portakala, kayısıdan vişneye, karışık, Tamek “Nektar”, “%100 meyve suları” ve “Kahvaltım” serilerindeki tüm ürünlerin ambalaj tasarımı yenilendi. Yeni tasarımlar, vitamin deposu Tamek meyve sularının tazeliğini ve enerjisini yansıtıyor. Türkiye’nin 59 yıldır sevdiği lezzetin 1 litrelik yenilenen ambalajı tüketicilere yeni bir deneyim vaat ediyor. Farklı renk kullanımı ile raflarda yerini alan 1 litrelik Tamek meyve suları, tüketicilerine kullanım kolaylığı sunuyor. Canlı ve dinamik tasarımıyla dikkat çeken, tamamen tüketicilerin beklentilerini karşılayacak şekilde geliştirilen yeni ambalaj sayesinde büyük küçük tüm meyve suyu severler Tamek ürünlerini zevkle içecek. Tamek’in yeni ambalajı ile tüketiciler içeceklerini daha kolay kavrayıp, zorlanmadan açıp, zahmetsizce tüketebilecek.

üketicilerine %100 doğal dökme ürünlerle ulaşan Doğa Bitki Çayları, bu alandaki uzmanlığıyla Türkiye’nin en saf ve güvenilir dökme bitki çayını demliklere taşıyor. “Sadece” serisi ile çiçek Ihlamur, Adaçayı ve Yeşil Çay en saf halleriyle paketleniyor. Uzun süredir devam eden çalışmalar sonucunda dökme bitki çayı kategorisinde fark yaratan Doğa, açıkta satılan ve güvenilir olmayan bitkiler yerine, laboratuvar analizleri yapılmış saf bitkileri en doğal halleriyle sunuyor. “Sadece” serisinde Türkiye’de yetişen ıhlamurların en lezzetli ve şifalı kısmı olan çiçekleri yapraksız halde yer alırken, yine Türkiye’de toplanan adaçayları dallarıyla birlikte geliyor. Yeşil çay ise poşet çaylarda yer alan haline göre daha iri yapraklı formuyla tok bir tat veriyor.

Hellmann’s lezzet ailesi

EDT’ye özel

hardal ve barbekü sos ile büyüdü LİptoNLAr

E

T

ürk tüketicisini 2012 yılında dünyanın 1 numaralı mayonezi Hellmann’s ile buluşturan Unilever Food Solutions, şimdi de lezzet tutkunlarının beğenisine Hellmann’s Hardal ve Hellmann’s Barbekü sosu sunuyor. Hellmann’s lezzet ailesi, yenilenen ketçap ve paket tasarımlarıyla birlikte hardal ve barbekü sosun eklenmesiyle premium sos portföyünü genişleterek, pazardaki konumunu güçlendiriyor.

86

v dışı tüketim sektöründe her iki noktadan birinin tercihi olan Unilever Food Solutions, “Lipton 250’lik ve 500’lük” büyük boy paket seçenekleriyle alıştığınız Lipton lezzeti ve çay deneyimi avantajlı fiyatlarla sunuyor. Unilever Food Solutions’ın, ev dışı tüketim noktalarına özel “Lipton 250’lik ve 500’lük” büyük boy paketleri, restoran, cafe, şehir otelleri ve ofisleri, avantajlı fiyatlarla Lipton kalitesiyle buluşuyor. Lipton Yellow Label Bardak Poşet, Lipton Earl Grey Bardak Poşet, Lipton Earl Grey Demlik Poşet’in 250’lik ve Lipton Yellow Label Bardak Poşet, Lipton Yellow Label Demlik Poşet, Lipton Doğu Karadeniz Demlik Poşet’in 500’lük büyük boy özel paketleriyle işletmeler, müşterilerine evlerinde alıştıkları keyifli çay lezzetini sunuyor.


Ürün

Şarap zevkiniz için EN İYİSİ!

Y

eni Liebherr WKes 653 şarap servis dolabı zarif paslanmaz çelik izolasyon çelik kapısı, 61 cm yüksekliği ve 42 cm eniyle 12 Bordeaux şişesini (norm ebat 0,75 ml) en mükemmel tadım ısısında muhafaza ediyor. Her ortamda odak noktası olan şarap dolabını, ister duvara asarak, ister mobilya içine veya isterseniz sehpa üzerine yerleştirerek şarap koleksiyonunuzu göz önünde ve her an en doğru servis sıcaklığında tutabilirsiniz. Bu esnada şaraplarınızın her zaman doğru ışık altında görünmelerini sağlamak için mükemmel tasarlanmış cihaz istendiğinde açılabilen ve dimmer fonksiyonlu LED aydınlatma ile donatılmıştır.

Şarapların uzun süre muhafazası için en doğru sıcaklık + 8 santigrat derece ile + 12 santigrat derece arasındadır. Servis ısısında tutulması istenilen beyaz şaraplar, + 10 santigrat derece altında ve kırmızı şaraplar + 18 santigrat derece sıcaklığına kadar saklanmalıdır. Bu sebepten dokunmatik elektronik kontrol sistem ile ısı tam ve hassas olarak + 5 santigrat derece ve + 20 santigrat derece arasında tutulabilir. En iyi şaraplarınızın güzel bir şekilde sunulması için WKes 653 cihazınızda UV içermeyen ve sıcaklık yaymayan LED aydınlatmalar kullanılmaktadır. Her bölmedeki aydınlatma ile tüm dolabın homojen bir şekilde aydınlatılması sağlanır.

Şarap merakı ve koleksiyonu modern yaşam tarzının bir parçasıdır. Çünkü şarap güzel bir yemeğin değerli refakatçisidir. Mükemmel bir tadım için en önemli koşul doğru içme ısısıdır. Çok sıcak veya çok soğuk muhafaza edilen şaraplar tatlarını kaybederler.

Bu sayede uzun süreli saklamalarda şaraplarınız zarar görmez. Pratik aksesuar çekmecesi şarap ekipmanlarının veya şarap tadını tamamlayan çikolata ve şekerlemelerin de doğru ısıda saklanacağı bir yerdir. Kapalı şişelerde bile mantarların üzerinden şaraba zarar verecek bir hava değişimi meydana gelmektedir. Bu nedenle WKes 653 cihazlarında iç havayı temizleyen, kolay değişebilen bir aktif kömür filtresi entegre edilmiştir. İzolasyon özellikli emniyet camları ile kaplı kapılar UV ışınlarına karşı en iyi korumayı sağlar. WKes cihazınızı göz alıcı bir şekilde duvara asıp, şarap keyfinizin her zaman yakınınızda olmasını sağlayabilirsiniz. Liebherr WKes 653 şarap servis dolabı – 2186 Euro

87


Haber

Ket Fuarı

ETBİR’İN DESTEĞİYLE

Düzenlendi Mustafa Bılıkçı

T

ürkiye’nin kendisine yeterli eti üretecek imkânlara sahip olmasına rağmen altyapıda gerekli dönüşümü halen sağlayamadığını söyleyen Bılıkçı, meraların verimli kullanılmaması, etçi ırk dönüşümünün sağlanmaması ve yem maliyetlerinin aşağı çekilememesi gibi sorunlar nedeniyle iç tüketime yeterli miktarda et üretimi yapılamadığını kaydetti. “Tüketime sunulacak kesimlik hayvan arzında sıkıntı yaşanmaması için hayvan varlığının yüksek tutulması gerekiyor. Besilik hayvan varlığının artırılarak, ihtiyaca yeter hale gelecek kadar besilik damızlık ve buzağı temin edilmeli. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi öncelikli konudur” diyen Bılıkçı, “Tarımsal üretimimiz gelişirken, iç piyasa için pek çok düzenleme hayata geçerken, bölge ülkeleri için Türkiye bir cazibe merkezi olarak ürünleriyle de dikkat çekiyor. Şimdilik çok yakın

88

Türkiye’de ve bölgede ilk fuar olma özelliği taşıyan Kırmızı Et Üretimi, Teknolojileri ve Donanımları Fuarında (KET) konuşan ETBİR (Et Üreticileri Birliği Derneği) Başkanı Mustafa Bılıkçı, fuarın sektörün 2014 yılı hedefleri için ivme sağlayacağını belirtti. görünmese de diğer gıda ürünlerimizin yanı sıra et ürünlerimizle de dış piyasaya açılmak, ihracatta rekabet edebilir konuma gelmek sektörümüz adına hedeflerimiz arasında yer alıyor. Umut ediyoruz ki KET Fuarı bu anlamda yapılacaklar için bir başlangıç oluştursun ve bölgesinde dikkat çekecek bir adres olarak hayvancılık ve et sektörüne hizmet versin” şeklinde konuştu.

ETBİR Başkanı Mustafa Bılıkçı, TÜİK’in açıkladığı 2013 yılı verilerine göre 996 bin 125 ton kırmızı et üretildiğini ifade etti. Mustafa Bılıkçı, “2012 yılındaki üretim miktarı olan 915 bin 700 tonu 2013 yılı sonu itibarıyla aşmamız sektörümüzün büyüme ivmesini ortaya koyan sevindirici bir gelişme. 2014 yılında üretim miktarının daha yukarılara taşınacağına inanıyoruz” diye konuştu.



HORECA mag

MART - NİSAN 2014 - SAYI 3


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.