www.horecadergi.com
MAYIS - HAZİRAN 2016 - SAYI 16
YENİ
Dr. Aybars AKKOR: MÜKEMMELLİĞİN SİMGESİ Mİsafİrlerİn Favorİsİ Olan
10 Harİka Butİk Otel
araştırma
Haftasonu Planlarını Çarşamba’dan Yapıyoruz!
NORVEÇ USULÜ SOMON KEBAP
Otelcİlİk sektöründe çalışmak İçİn
8 sebep
YAZIN EN LEZZETLİ WORKSHOP’LARI MSA’DA
SiZiN GÜVENDİKLERİNİZ
BiZE GÜVENİYOR
1.200.000
1.200.000
2.300
2.300
360
360
147
147
12
12
Ücretsiz Kurulum
Ücretsiz Kurulum
Dünyada Aktif Profilo Ödeme Sistemleri Yazar Kasa Sayısı
Dünyada Aktif Profilo Ödeme Sistemleri Yazar Kasa Sayısı
Teknik Servis Uzman Sayısı
Teknik Servis Uzman Sayısı
81 İl ve 258 İlçede Yetkili Servis Noktası
81 İl ve 258 İlçede Yetkili Servis Noktası
Dünyada Onaylı Ürün Çeșidi
Dünyada Onaylı Ürün Çeșidi
Faaliyet Gösterdiğimiz Ülke Sayısı
Faaliyet Gösterdiğimiz Ülke Sayısı
1.200.000
2.300
360
147
12
1.200.000
2.300
360
147
12
Dünyada Aktif Profilo Ödeme Sistemleri Yazar Kasa Sayısı
Dünyada Aktif Profilo Ödeme Sistemleri Yazar Kasa Sayısı
Teknik Servis Uzman Sayısı
Teknik Servis Uzman Sayısı
81 İl ve 258 İlçede Yetkili Servis Noktası
81 İl ve 258 İlçede Yetkili Servis Noktası
Dünyada Onaylı Ürün Çeșidi
Dünyada Onaylı Ürün Çeșidi
Faaliyet Gösterdiğimiz Ülke Sayısı
Faaliyet Gösterdiğimiz Ülke Sayısı
Ücretsiz Kurulum
Ücretsiz Kurulum
BİZE GÜVENENLER
KFC, Pizza Hut, Domino’s Pizza, McDonald’s, Burger King, Little Caesars Pizza, CarrefourSa, Migros, ŞOK, Starbucks, Carribou Cafe, Pizza Bulls, The House Cafe, Godiva, Hilton Worldwide, Conrad Hotels, Dedeman, Arby’s, Hard Rock Cafe, HD İskender, Kahve Dünyası, Sütiş, Kitchenette, Pizza Lazza, Subway, Num Num, Midpoint, Günaydın, Karafırın, Aslı Börek, Sbarro, Sahan, Pelit, Saray, Popeyes, Develi, Big Chef, Venge, Kaşıbeyaz, Hacıbaşar, GoMongo, Burger House, Kırçiçeği, Kırkpınar, Wagamama, Sosa, Tadım Pizza, Çöpçü, Öğütler, Üçler, Bambi Cafe, Fan Fang, Güllüoğlu, Waterlife, Libelle, Barbekü Polonez, Shakespeare, Lera Fresca, Tepe Güvenlik A.Ş., İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, Altunbilekler, Bereket Döner, Dönerci Ali Usta, Mavi Balık, Eataly, Dry White Kuru Temizleme, Zambak Yayıncılık, Gönül Kahvesi, Cookshop, Usta Dönerci, Bağ Pastaneleri, Burda, Uludağ Lezzet Beldesi, Nüanstur, Carlotta Hotel, Döner Bahçesi, Uludağ Lezzet Beldesi, Dilruba, Arena, Adella, Fırıncı Orhan, Dünya Grup, Baklavacı Hacıbaba...
12 ülke için geliştirdiği 147 yazar kasa modeli ve uluslararası tecrübesiyle sektörünün lideri Profilo Ödeme Sistemleri, şimdi de Yeni Nesil Yazar Kasalar ile esnafımızın yüzünü güldürüyor.
iSTER MASAÜSTÜ iSTER MOBiL Yeni Nesil Yazar Kasa Profilo YK-8200
Yeni Nesil Yazar Kasa POS Profilo Verifone VX680-E1
4 satır kullanıcı, 2 satır müşteri ekranı Kullanımı kolay 35 tuş ergonomik klavye EFT POS, 1D/2D barkod okuyucu terazi/yazıcı ve çekmece portu (3 seri, 2 USB) Uluslararası Vesa montaj standardı 6 kademeli kullanım açısı GPRS/PSTN (Opsiyonel) EFT POS’larla uyumlu 100.000 PLU 400 Mhz Güçlü CPU
* Opsiyonel
2” Seiko Yazıcı
Kullanıcı Dostu
Yüksek Güvenlik
Uzaktan Güncelleme
3,5” dokunmatik ekran Tüm kredi kartlarıyla uyumlu 19 Banka uygulamasını destekler NFC Temassız Kart Okuma EMV Level 1,2 güvenlik sistemi Geleceğe Hazır MSR, Smart Card PCI 3.X 10.000 PLU GPRS Terminal Yönetimi
Sadakat Uygulamaları*
Ethernet
NFC*
SOĞUTMANIN UZMANINDAN LEZZETİN UZMANLARINA İster Uğur Dondurma makinesi, ister Uğur dondurma teşhir reyonu, ister Uğur derin dondurucu. Dilediğiniz Uğur ürününü alın,
4 adet Mercedes A180’den birini kazanma şansını yakalayın.
12 *12 aya varan taksit seçenekleri anlaşmalı banka ve yetkili bayilerde geçerlidir. Bankalar +taksit kampanyasını değiştirme hakkını saklı tutar. Bankalar tarafından +taksit kampanyasında yapılan değişikliklerden firmamız sorumlu değildir. Bu kampanya MPİ’nin 15.03.2016 tarih ve 24951361-255.01.02/590-2373 sayılı izni ile düzenlenmektedir. Kampanya, 30.03.2016 (Saat: 08:00’dan itibaren) 26.09.2016 (Saat: 23:59’a kadar) arasında geçerlidir. Kampanya tarihleri arasında Türkiye genelinde Uğur Soğutma Makinaları San. ve Tic. A.Ş. yetkili bayilerinden gün içerisinde tek seferde 450 TL ve katları tutarında (her 450 TL için bir şifreli katılım kartı) tüm UĞUR marka ürünlerinden birlikte ya da ayrı ayrı satın alanlar, fatura ibrazı karşılığında bayi kasalarından verilecek olan üzeri kapalı şifreli katılım kartındaki şifreyi www.ugur.com.tr internet adresine (ücretsiz) ad, soyad, adres, il, ilçe ve doğum tarihi bilgileri ile birlikte doğru, eksiksiz doldurarak çekilişe katılabileceklerdir. Bu bilgilerin birinin eksik olması halinde çekiliş hakkı verilmeyecek olup, katılımcılar verilen bilgilerin doğruluğundan sorumludurlar. Çekiliş 30.09.2016, saat 10.00’da, Uğur Soğutma Makinaları Sanayi ve Tic. A.Ş. Yeni Sanayi Mahallesi Devlet Karayolu Cad. NO:127/C NAZİLLİ – AYDIN adresinde Eğitim salonunda yapılacaktır. Kampanyaya katılanlar arasında yapılacak çekilişte, çekilişi kazanan 4 kişi, 4 adet Mercedes Benz A180 Prime 2016 model otomobil (Birim değeri 106.000,00 TL)’den birini kazanacaklardır. Sonuçlar 02.10.2016 tarihinde Posta gazetesinde ve www.ugur.com.tr internet adresinde ilan edilecektir. Çekilişten sonra asil ve yedek talihlilere taahhütlü posta ile tebligat yapılacaktır. Asil talihlilerin son başvuru tarihi 17.10.2016, yedek talihlilerin son başvuru tarihi 01.11.2016, ikramiyelerin son teslim tarihi 16.11.2016’dır. İkramiyelerin son teslim tarihinden 15 gün içerisinde idareye itiraz edilebilecektir. Çekilişe katılım yalnızca www.ugur.com.tr internet adresinden sağlanacak olup, yapılan katılımlar ücretsizdir. Mükerrer şifre gönderimlerinde ilk gönderilen şifre kabul edilecektir. Bir kişi birden fazla ikramiye kazanamaz. İkramiye tesliminde şifreli kart ve fatura ibrazı zorunlu olmakla, yabancı uyruklu kişilerin ek olarak ikametgâh tezkeresi ibrazı zorunludur. Uğur Soğutma Makinaları Sanayi ve Tic. A.Ş. Uğur yetkili bayileri ve çalışanları ile 18 yaşından küçükler kampanyaya katılamaz, kazanmış olsalar bile ikramiyeleri verilmez. Kazanılan ikramiye değiştirilemez, devredilemez, iade edilemez ve nakde dönüştürülemez. İkramiyeye konu olan eşya ve/ veya hizmetin bedeli içinde bulunan KDV+ÖTV gibi vergiler dışındaki vergi ve diğer yasal yükümlülükler talihliler tarafından ödenir.
4 Adet 2016 model
MERCEDES A180
7’li veya 9’lu dondurma teşhir reyonlarından herhangi birini alana 1 adet UDD 200 BK derin dondurucu; 12’li, 14’lü veya 18’li dondurma teşhir reyonlarından herhangi birini alana 1 adet UDD 400 BK derin dondurucu
içindekiler
Kapak Fotoğrafı: TOLGA ADANALI (Depo Photos)
Türkİye’dekİ Dİjİtal Değİşİme CEO Bakışı
30
18
42
48
54
Anadolu Yemek Kültürünün Modern Temsİlcİsİ: Seraf
Nusr-Et Steakhouse Bodrum Palmarina Şubesİ İle Yenİ Sezona Hazır
KEBAPÇI’dan Yerel ve Ev Yapımı Ferahlatan Tatlar
Haftasonu Planlarını Çarşamba’dan Yapıyoruz!
24
50
72
88
94
Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marİna Hotel
Eylem Fındık: “Ataköy bölgesİne yenİ bİr soluk getİrİyoruz”
Sunduğunuz mükemmel bİr lezzetİ Zorlaşan bİr ödeme İle tatsızlaştırmayın!
Türkİye’dekİ ‘Sheraton Grand’ Unvanlı İlk Otelİnİ Açtı
Türkİye’nİn Uyku AlışkanlIKLArı Bellİ Oldu!
8
MAYIS/HAZİRAN 2016
Işıltılı ve zarif tasarımıyla Paşabahçe’den yeni vintage seri:
TımelesS
pasabahce
www.pasabahce.com
editör
‘Bambaşka Bİr Dernek Deneyİmİ’ Yeme İçme Profesyonellerİ Derneğİ İçinde yer almaktan mutluluk ve gurur duyduğum Yeme İçme Profesyonelleri Derneği, mayıs ayı başında resmi kuruluş işlemlerini tamamlayarak, faaliyete başladı. ‘bambaşka bir dernek deneyimi’ sloganıyla yola çıkan dernek, üyelerine özellikle eğitim, insan kaynakları, iş ağı ve etkinlik temelinde önemli organizasyonlar vadediyor. Bu vaatler ise, kurulduğu ayın içerisinde başlattığı eğitimler ile somutlaşmaya başladı bile. Yönetim Kurulu Başkanlığını, yeme-içme sektöründe 20 yıllık deneyime sahip Necdet Koç üstlenirken, amaç; yeme-içme endüstrisindeki parçalı yapıyı bir araya getirerek, bireylere ve kuruluşlara sağlanacak toplam faydayı artırmak olarak özetleniyor. Derneğin, iş kolu ayırt etmeksizin, yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren tüm kişi ve kuruluşlara fayda sağlamak, yeme-içme/gastronomi sektörünü, uluslararası arenada temsil etmek ve olumlu imaja sahip bir marka haline getirmek, nitelikli iş gücü arzı artışını sağlamak için, gerekli altyapı çalışmalarını ve girişimleri gerçekleştirmek gibi hedefleri bulunuyor. Siz de bu deneyimi yaşamak isterseniz, derneğin web sitesi www. yemeicmeprofesyonelleri.org adresi üzerinden üyelik başvurusu gerçekleştirebilirsiniz. Büyük ilgi gördü, görüyor, görmeye devam edecek! Derneğin kuruluşuna ilişkin duyuruyu oldukça sınırlı tutmamıza rağmen ilk hafta, çoğunluğu bireysel, 600’ün üzerinde başvuru almak, ne kadar doğru bir işe kalkıştığımızı bir kez daha gösterdi. “Bir kez daha” diyorum, çünkü yaklaşık 3 ay boyunca amaçlara, hedeflere ve vizyona yoğun bir mesai harcamış, sektörün ihtiyaçlarını, farklı iş kollarındaki birçok profesyonelle görüşmüş, yapabileceklerimizi planlamış ve öyle yola çıkmıştık. Yani inanmıştık. İlerleyen günlerde bu derneğin adını sıkça duyacağınızdan şüphem yok. Gerek bireysel üyeler gerek işletmeler gerekse de tedarikçiler ve destekçilerimizle birlikte sektörü ileri taşıyacak çok güzel projelere imza atacağız. Bu doğrultuda ister bu sektörün bir profesyoneli olun ister bir işletmesi, hedeflerimizle örtüşen her projeye de açık olduğumuzu bir kez de buradan belirtmek isterim. Belki şunu belirtmemde dergimizin takipçileri açısından fayda olabilir: Derneğe kurumsal üye olan işletmeler, HORECA Dergisi’nin bir sayısında tam sayfa reklam hakkına sahip oluyor. Dernek olarak sunduğumuz diğer avantajlar için dernek yöneticilerine ulaşmanızı rica ediyorum. Teklif var, ısrar yok. Bu sayımızın kapağını, gastronomi dünyasının yakından tanıdığı iki isme ayırdık. Sofra üstü ekipmanları denilince akla ilk gelen markaların tedarikçisi Erenil’in Yönetim Kurulu Üyesi Yelda Ertuğrul ile şef, işletmeci ve televizyon programcısı Arda Türkmen. Bu ikiliyi Arda Türkmen’in kült mekânlar arasına soktuğu Mükellef’te buluşturduk. Bize zaman ayırdıkları için kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz. Sevgiler,
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK berk@horecadergi.com Genel Koordinatör Sema İTAK sema@mottoiletisim.com
Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ yasa@yasaceliktas.com Reklam Müdürü Banu TAŞAN banu@horecadergi.com Görsel Yönetmen Utku AYDIN
Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Ales TAGHIYEV Yapım: Motto www.mottoiletisim.com Yönetim Yeri Cihangir Cad. Cevher Saray Apt. No: 31 D: 2 Cihangir 34433, Beyoğlu, İstanbul T: 0212 243 36 41 E-Posta: info@horecadergi.com
Baskı: Veritas Tepe Ören Köyü, İstanbul Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi Melek Aras Bulvarı, Analitik Caddesi PK 34959 No: 46 Tuzla – İstanbul T: 444 1 303 Dağıtım: MNG Kargo / Etkin
Yayın Türü: Yerel, Süreli Abonelik abone@horecadergi.com HORECA, Motto İletişim tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır.
Derginin isim ve yayın hakları Motto İletişim’e aittir. Yayınlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Katkıda Bulunanlar: Aybars Akkor, Ceyda Taş, Deniz Sezer Türksoy, Filiz Üstün Durak, Hüsran Yaşar Köse, Melisa Demir, Onur Gündemer, Öykü Onur Tanyel, Özlem Yaman, Serkan Zihli, Tolga Adanalı, Tolga Aydın, Yunus Emre Altay
10
MAYIS/HAZİRAN 2016
www.erenil.com.tr
Erenil Sofra EkipmanlarÄą
erenilsofra
horecalife
kaçan balık büyük olur
kaçan balık büyük olur
Türkiye’nin En Büyük Mutfağı! Türkiye’nin en büyük catering mutfağını kuran Bortar Grubu, günlük 100 bin kişilik yemek üretim kapasitesine sahip yeni binasını hizmete açtı. Entegre sistem sayesinde sadece yarım saatte 15 bin kişiye yemek çıkarılabilecek. Bortar Group Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, 18 milyon liralık yatırımla hayata geçen tesisin Türkiye’nin en büyük yemek fabrikası olduğuna dikkat çekerek, “Tesisi, bu başarının ardındaki kişi olan ve 18 Nisan 2004’te trafik kazasında kaybettiğimiz Şuayip Küçükkurt’a adıyorum” dedi. Entegre sistem sayesinde sadece yarım saatte 15 bin kişiye yemek çıkarılabilecek.
Nuteras, Tabla Restoran ile 19 Mayıs’da Açılıyor Hem İstanbul hem Alaçatı’da misafirlerini ağırlayan Tabla Restoran’ın yaratıcı şefleri Üryan Doğmuş ve Cihan Kıpçak, yeniden yorumladıkları lezzetli yemeklerini, Nuteras eğlencesiyle birleştiriyor! Fransız pasajı “Passage de Petit Champs”, bugünkü adı ile “Nupera” olarak bilinen tarihi binanın terasında yer alan Nuteras, 2001 yılından bu yana restoran, bar ve kulüp olarak hizmet veriyor.
advertorial
Bar, Pub ve Kafelere Ek Bir Servis Olanağı Electrolux Profesyonel’in en son bardak yıkama çözümü E-flex özellikle küçük işletmeler için mükemmel bardak yıkama sonuçlarını garanti ediyor. Electrolux E-flex bardak yıkama makineleri kullanım kolaylığını, sınıfının en iyi performansını, kusursuz hijyeni ve en yüksek düzeyde dayanıklılığı garanti edecek şekilde tasarlandı.
Fırınlara Zengin Meyve Lezzetleri: Vivafil
Profesyonel Bulaşık Makinelerine Suma DIME Desteği Sealed Air iş birimi Diversey Care, profesyonel bulaşık makineleri için 2’si 1 arada Suma DIME tableti geliştirdi. Suma DIME, bulaşık makinelerinin en büyük sorunu olan dozaj ekipmanı ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Oteller ve Turizm Tesisleri İçin Başvurular 1 Haziran’da Başlıyor Türkiye eğlence ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması “Shining Star Awards 2016 – Eğlence Ödülleri”nin aday belirleme süreci 1 Haziran 2016 itibariyle başlıyor.
Puratos’un piyasaya sunduğu yeni meyveli dolgusu Vivafil ile doğal meyvelerden gelen muhteşem lezzetleri, fırın ve pastanelerde her türlü uygulamada elde etmek artık daha kolay. Pişmeye ve donmaya dayanıklı Vivafil sayesinde, fırına verilen meyveli dolgular, ürünler fırından çıktıktan sonra da zenginliğini kaybetmiyor. Belçikalı çikolatacılık, pastacılık ve ekmekçilik devi Puratos, yeni meyveli dolgu grubu Vivafil’i ustaların kullanımına sundu. Şefler, hayallerindeki lezzetli ürünleri artık kolayca sofralara taşıyabilecek. Vivafil ile doğal meyvelerin baştan çıkarıcılığını, tart, açık ve kapalı kurabiyeler ve kekler gibi her türlü uygulamada elde etmek mümkün.
daha fazlasından haberdar olmak için horeca.life
kısa kısa... Afyon Akrones Hotel Genel Müdürlüğüne 27 Yıllık Tecrübe Akrones Thermal&Spa•Convention•Sport Hotel’inin Genel Müdürlük görevine Hamit Topaloğlu getirildi. 1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu’ndan mezun olup Hilton İzmir’de çalışma hayatına başlayan ve 1996 yılında Yiyecek İçecek Müdür Yardımcılığı görevine getirilen Topaloğlu, 1997 yılında müdür olarak terfi ettiği görevini 2001 yılına kadar aktif olarak devam ettirdi. 2001 Temmuz’unda Adana HiltonSa Oteli’nde ve 2002 Kasım’da Sheraton Çeşme’de Yiyecek İçecek Direktörü olan Topaloğlu, 2003 Ocak ayında Sheraton Çeşme’nin Genel Müdürlüğü görevine terfi etti. İş hayatının içinde eğitim çalışmalarını da devam ettiren Topaloğlu, Hilton Worldwide ve Bilgi Üniversitesi’nden Ekonomi, Pazarlama, Finans, Genel Yönetim, Muhasebe eğitimleri almıştır. Sheraton Çeşme’deki görevi sırasında Cornel Üniversitesi’nden finans eğitimleri almış ve iş hayatında kazanmış olduğu deneyim ve başarılarından dolayı Hilton Kayseri’ye Genel Müdür olarak atandı. 2010 yılında Rixos Grand Ankara Otel’ine transfer olarak kariyerini devam ettiren Topaloğlu, Rixos Quba Azerbeycan ve son olarak Dedeman İstanbul ve Park Dedeman Levent’in Genel Müdürlüğü’ne getirilmişti.
Nestlé Türkiye İçecekler Genel Müdürlüğü görevine Pınar Öney Bilsel atandı 2011’den bu yana Nestlé Çocuk İçecekleri Genel Müdürü olarak görev yapan Pınar Öney Bilsel, Nestlé Türkiye İçecekler İş Birimi Genel Müdürlüğü’ne atandı. Öney, Nescafe’nin Türkiye’deki operasyonlarından sorumlu olacak. Pınar Öney Bilsel, Boğaziçi Üniversitesi işletme bölümünden 1996 yılında mezun oldu ve Sabancı Üniversitesi’nde yönetim alanında MBA yaptı. Uluslararası gıda firmalarında pazarlama alanında yöneticilik pozisyonlarında görev yapan Öney, Nestlé ailesine Temmuz 2007’de Mövenpick Dondurmaları İş Geliştirme Müdürü olarak katıldı. 2008 yılında Mövenpick Dondurmaları Ülke Müdürü görevine atandı ve 2009 yılında Nestlé’nin Pazarlama Hizmetleri ve İletişimi Direktörü oldu. 5 yıldır Nestlé Çocuk İçecekleri Genel Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten Pınar Öney Bilsel, Ocak 2016’dan itibaren Nestlé Türkiye İçecekler İş Birimi Genel Müdürü olarak görev yapıyor.
HIlton WorldwIde’daki Yeni Görevine Atandı Sedat Meşe, Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus’un Grup, Kongre ve Organizasyonlar Satış Direktörü oldu. Resepsiyonist olarak başladığı Hilton Worldwide bünyesinde sırasıyla Ön Büro Şef, Kurum içi Etkinlikler Müdürü, Grup Rezervasyon ve Operasyon Müdürü olarak çalıştı. Nisan 2009’da Hilton Worldwide bünyesindeki Conrad İstanbul Bosphorus’a Toplantı ve Etkinlikler Müdürü olarak transfer oldu. Ocak 2013’te Hilton Worldwide bünyesindeki Conrad İstanbul Bosphorus, Hilton İstanbul Bosphorus ve Hilton İstanbul ParkSA’da Grup ve Etkinlikler Satış Müdürü oldu. Aralık 2013 – 2016 arasında Biz Cevahir Otel İstanbul ile The Grand Tarabya Oteli’nde üst düzey yönetici olarak görev alan Sedat Meşe, son olarak Hilton Istanbul Bosphorus ve Conrad Istanbul Bosphorus Grup, Kongre ve Organizasyonlar Satış Direktörlüğü’ne atanarak Hilton Worldwide bünyesine döndü.
14
MAYIS/HAZİRAN 2016
Mustafa Cevizci İstanbul Bölge Genel Müdürü oldu Ofton Turizm Grubu’nda önemli atamalar gerçekleştiriliyor. Sektörün deneyimli ve başarılı ismi Mustafa Cevizci Ofton Turizm Grubu’na ait DoubleTree by Hilton IstanbulPiyalepaşa, The Elysium Istanbul MGallery by Sofitel ve ibis Styles Taksim’den sorumlu İstanbul Bölge Genel Müdürü olarak yeni görevine atandı. Evli ve 1 çocuk babası olan Mustafa Cevizci, Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği Bölümü’nün ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra 28 yıllık kariyerine 1988 yılında İstanbul Hilton Oteli’nde başladı. Ardından Adana Hilton, Mersin HiltonSa’da, Ankara HiltonSa görev alan Cevizci,2003-2005 yılları arasında Hilton Bükreş İş Geliştirme Direktörlüğü pozisyonuna atandı. 2005-2008 yılları arasında Hilton İstanbul, Hilton Parksa ve Conrad İstanbul İş Geliştirme Grup Direktörü olarak çalışan Cevizci, 2008-2011 yılları arasında Doğu Avrupa, Türkiye & İsrail Hilton Gelir Yönetimi Bölge Direktörü sorumluluğunu üstlendi. 2011-2013 yılları arasında DoubleTree By Hilton İstanbul-Moda Genel Müdürlüğü görevine atanan Cevizci, ardından2013-2015 yılları arasında Dorak Holding Oteller Grup Direktörlüğü görevinde iken toplam 9 otelin sorumluluğunu üstlenmişti.
kısa kısa... Pakmaya’dan Fırıncılara Özel Ekmek Karışımı: Kafkas Çöreği Dünyanın en büyük 3 maya üreticisinden biri olan Pakmaya, fırıncılık sektörüne yönelik yeni bir ekmek karışımı hazırladı. Çay saatleri için de tercih edilebilir bir atıştırmalık olabilecek Kafkas Çöreği, 5 ve 20 kilogramlık ambalajlarında sunuluyor. Doğal yaşamın hüküm sürdüğü Kafkasya’da nesilden nesle geçen tariflere göre hazırlanan ve malzemesinde buğday unu, zerdeçal, yenibahar, mahlep, zencefil, tarçın gibi farklı lezzetler bulunan Kafkas Çöreği sindirime yardımcı oluyor. Sağlık açısından çok faydalı bir ürün olması nedeniyle de ilgi gören Kafkas Çöreği karışımı 5 ve 20 kilogramlık ambalajlarında fırın ve pastanelere sunuluyor.
ClubRATIONAL’de En İyi Tarifi Bu yıl ilk kez düzenlenen “RATIONAL ile En İyi Tarif” kampanyası kapsamında her ayın birincisi ve yıl sonunda belirlenecek yılın en iyileri çeşitli hediyeler kazanacak! Profesyonellerden profesyonellere yönelik uluslararası tarif veritabanını Türk yemekleriyle daha da zenginleştirmek için RATIONAL Türkiye, RATIONAL kullanıcısı Türk şeflerini tariflerini paylaşmaya davet ediyor. RATIONAL kullanıcısı herkes, “RATIONAL ile En İyi Tarif” kampanyasına ücretsiz olarak katılabiliyor. Kazananlar, RATIONAL Avrupa Bölgesi Sorumlu Şefi Alexander Jelitto başkanlığındaki jüri tarafından belirlenecek. Kampanyada her ayın en iyi tarifinin sahibi, özel kutusunda 6’lı et bıçağı seti kazanacak. Yıl sonunda ise, yılın en iyi üçüncü tarifinin sahibi özel damascus çeliği bıçak, en iyi ikinci tarifin sahibi Dick bıçak seti ve yılın en iyi tarifi sahibi ise çift kişilik haftasonu tatili kazanacak.
g2m’de OnlIne Satış Dönemi Başlıyor! Ev dışı tüketim sektöründe yıllardır müşteri ve iş ortaklarına çözümler sunan g2m, bir ilke daha imza atarak müşterilerine internet üzerinden sipariş verme kolaylığını sunuyor. g2m müşterileri artık www.g2m.com.tr e-ticaret sitesinde sunulan zengin ürün çeşitlerini ödeme kolaylığı ve internete özel kampanya uygulamaları avantajlarıyla hızlı ve kolay yoldan sipariş edebilecekler. Ayrıca sistem altyapısı sayesinde sunulan raporlama olanakları ile profesyonel mutfaklar maliyetlerini güncel olarak takip edip kontrol altında tutabilecekler.
RESTONET BUSINESS İLE MİSAFİRLERİNİZİ PRESTİJLE AĞIRLAYIN Multinet Up, Restonet Business hizmeti ile çalışanların firmaları adına yapacakları temsil ve ağırlama ihtiyaçlarını hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde karşılıyor. Restonet Business ile misafirlerini ağırlayan firmalar, harcamalarını tek fatura ile muhasebeleştirerek, misafirlerin ağırlanması sürecinde kurumlar gereksiz operasyonel yüklerden kurtuluyor. Restonet Business, firmaların çalışanlarına özel aylık harcama limiti belirlemesine imkânı sunuyor ve çalışanların nakit taşıma problemini ortadan kaldırıyor. Kayıp ve çalıntı risklerine karşı geliştirilen sistemle güvenli kullanım sağlanıyor. Türkiye genelinde Cookshop, Sushico, Happy Moons, Kitchenette, lunchbox, Shake Shack gibi 25.000 seçkin noktada kullanım avantajı sunan Restonet Business, hem kullanıcının seçeneklerini çoğaltıyor hem de firmaya prestij sağlıyor. Ayrıca anlaşmalı noktalarda çikolata, tatlı gibi hediyeler için yapılan harcamalarda da kullanılabiliyor. www.multinet.com.tr
16
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Nihat KARTAL
2016’da 1,3 mİlyar TL Cİro Hedeflİyor
T
ürkiye’nin lider toplu yemek ve destek hizmetler sağlayıcısı Sofra / Compass Group, sektörün 2016 yılı ilk yarı sonuçlarını değerlendirdi. Geçen yıla göre %12 büyüme kaydeden Grup, gıda fiyatlarındaki artışa rağmen sektördeki gelişmelerden umutlu olduğunu ve büyümenin devam edeceğini açıkladı. Dünya genelinde 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 500 binden fazla çalışanı bulunan, 5 milyar öğün yıllık yemek üretim kapasitesine sahip ve 17.8 milyar sterlin cirosu olan dünyanın lider yemek ve destek hizmetler sağlayıcısı Compass Group’un bir parçası olan Sofra / Compass Group Türkiye 2016 yılı ilk yarı verilerini açıkladı. Aynı dönemin 2015 yılı sonuçlarına göre %12’lik organik büyüme kaydeden Grup, bu yılın ikinci yarısı için 1,3 milyar TL’lik ciro ve %14 büyüme hedefliyor. Son 6 ayda 5780 kişiye istihdam da sağlayan Sofra / Compass Group Türkiye’nin toplamda 22 binden fazla kişiye iş alanı sağladığını söyleyebiliriz.
18
MAYIS/HAZİRAN 2016
Eğitim Kurumları’nın toplu yemek alımlarında artış var Sofra / Compass Group Türkiye, 2016’nın ilk yarısında toplu yemek hizmetinde geçen seneye göre %10, destek hizmetlerinde ise %23 büyüme kaydetti. Toplu yemek hizmetlerinden aldığı %20’lik pay ile en hızlı büyümeyi gerçekleştiren eğitim sektörü oldu. Bu sektörü öne çıkartan, anaokulundan üniversiteye kadar hizmet veren tüm Eğitim Kurumları oldu. Destek hizmetlerde ise iş merkezleri ve fabrikalar en fazla payı alanlar olarak dikkat çekti.
Günde 1 Milyon Öğün Yemek Türkiye’de toplu yemek sektörünün yıllık 20 milyar TL’lik bir ekonomik değer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan gıda üretim izni almış 5.000 işletme 400.000 kişiye istihdam sağlayan bir sektör olduğunu belirten Sofra / Compass Group Türkiye CEO’su Nihat Kartal, “Toplu yemek sektörü, ekonomiye katkısı olan ve son yıllarda en hızlı büyüyen sektörlerin başında geliyor diyebiliriz.
Tabii ki burada dünyada yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak her alanda ortaya çıkan küresel rekabetin hazır yemek sektöründe de kendini gösterdiğinin altını çizmek gerekir. Gıda fiyatlarındaki artışa ve mevcut asgari ücret seviyesine rağmen, Türkiye’de bu sektör büyümeye devam ediyor. Biz Sofra / Compass Group Türkiye olarak, 81 ilde hizmet veren, 22 bin kişilik insan kaynağına sahip, günde 1 milyon öğün yemek üreten büyük bir yapıyız. Gıda fiyatlarındaki artışa, asgari ücrete ve içinde bulunduğumuz ekonomik koşullara rağmen, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyoruz. Bu yolda en büyük endişemiz ise gıda ve işçilik maliyetleri ile baş edemeyen merdivenaltı üreticilerin düşük ya da sabit fiyat vererek oluşturdukları haksız rekabet ve sağlık riski. Sektörün en büyük problemi olan haksız rekabet, çok daha iyi işler yapmamıza engel oluyor. Denetimlerin artması ile birlikte sorumluluklarını bilen ve yerine getiren kurumların sektördeki varlığı ve devamlılığı artacaktır. Böylece, daha büyük hedeflere ulaşacağız” dedi.
restaurant-cafe
Anadolu Yemek Kültürünün Modern Temsİlcİsİ: Seraf
A
nadolu’nun kadim kültüründe n gelen özünü yaşatmak için yola çıkan SERAF Restaurant, birbirinden lezzetli yemeklere yeniden hay at veriyor. Özlem duyduğumuz lezzetler, bir türlü aynı tadı bulamadığımız yöre sel yemekler... Seraf Restaurant, Ana dolu’nun eşsiz yemeklerini özgün birleştirip büyüleyici bir konseptte yorumuyla sunuyor. Anadolu yemek kültürü nün modern temsilcisi Seraf, mevsime uygun olarak men üsünü değiştirirken, ağırladığı mis afirlerine doğal ve sağlıklı lezzetler sunuyor. Anadolu ’nun dört bir köşesinde yetişen ürü nler, mevsimine uygun olarak getirilerek Seraf’ın modern mutfağında usta şefler tara fından hazırlanıyor. Kendi toprağında yetişen ve mev siminde toplanan sebzeler, otlayara k beslenen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan helal usule uygun olarak kesilen etler, organik lezzetler, tatlılar misafirlere servis ediliyor.
İstanbul’un iş dünyasının merkezi nde nar, zeytin, mandalina ağaçlar ının gölgesinde yemek keyfi sunan ve modern mimarisi ile ilgi çeken Seraf Restaurant, şeh rin ortasında bir vaha niteliği taşıyor. Seraf Restaurant, 2.366 metrekare üzerine kurulu tera s ve kapalı alanı ile iş yemeklerinden özel davetlere kad ar çeşitli etkinliklere de ev sahipliğ i yapıyor. Seraf lezzetini eve taşımak isteyenler için mutfağ ındaki yöresel ürünlerini restoran ın alt katında bulunan Seraf Dükkân da satışa sunuyor. www.seraf.com.tr
20
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Global Lİman İşletmelerİ’nİn Kaptan Köşküne Çıktı! Her yıl 5 milyonun üzerinde gemi yolcusuna hizmet veren dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Liman İşletmeleri’nin yeni CEO’su Emre Sayın oldu. Daha önce birçok küresel firmada yöneticilik yapan Emre Sayın, son yıllarda yaptığı yatırımlarla küresel pazarda lider konuma yükselen Global Liman İşletmeleri’nin, kaptan koltuğuna oturdu. Global Yatırım Holding iştiraki Global Liman İşletmeleri, Akdeniz’in doğusundan batısına, Asya Pasifik’ten, Adriyatik ve Ege’ye, 7 ülkede toplam 10 limanda operasyon yürütüyor. Sektöründe halen lider konumda bulunan ve önümüzdeki dönemde ciddi büyüme atılımları yapması beklenen Global Liman Holding, alanında dünyanın en güçlü markası olmayı hedefliyor. Global Liman’ın uluslararası ekibine katılmaktan duyduğu heyecanı anlatan Emre Sayın, “Dünyada lider olmasına rağmen Global Liman İşletmeleri’nin
22
MAYIS/HAZİRAN 2016
hikâyesinde daha çok başlarda olduğumuza inanıyorum. Kruvaziyer ve taşımacılık sektörüne daha iyi hizmet etmek ve değer katmanın yanında yolcuların limanlardaki deneyimlerini iyileştirmek adına da yapılacak çok şey var. Pazarlama, servis geliştirme ve deneyim yönetimi gibi konulardaki tecrübem ve dünyanın dört bir yanındaki ekiplerimizin bu amaç uğruna kitlenmesi ile ciddi bir fark yaratabileceğimizi düşünüyorum. Onlarca limanın birbirinden öğrendiğini ve en iyi uygulamalarını birbirleri ile paylaştıklarını düşünün. Üstelik bu sinerji ve bilgi paylaşımı ile işletme ve hizmet kalitesinin daha da yükselmesi, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin daha çok turist tarafından ziyaret edilmesine, ayrıca konukların bu ülkelerden daha memnun ayrılmalarına da yol açacaktır” dedi.
Çok önemli markaları yönetti Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Emre Sayın, daha sonra Rutgers ve
Princeton üniversitelerinden, Sistem Mühendisliği konusunda yüksek lisans derecesi aldı. Kariyerine 1992 yılında Merrill Lynch, Princeton’da Yönetim Uzmanı olarak başladı. 1993 yılında Unilever’e geçen Sayın, 7 yıl boyunca Pazarlama ve Zincir Mağaza Yönetimi gibi departmanlarda farklı üst düzey görevlerde bulundu. 1999 yılında Microsoft’a Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı olarak transfer oldu. Microsoft’taki 3 yıllık görev süresini takiben, kariyerine 2005 yılına kadar Kodak’ta Genel Müdür olarak devam etti. Sayın, 2005 - 2007 yılları arasında ise Evyap Pazarlama Genel Müdür Yardımcı olarak çalıştı. Emre Sayın daha sonra 7 yıl boyunca Turkcell’de CEO’ya bağlı olarak Bireysel Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı, Kurumsal’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı gibi üst düzey görevleri üstlendi. Son 3 yıldır Vimpelcom, Amsterdam’da İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı ve Verizon, New York’ta Kıdemli Danışman olarak çalışıyordu.
haber
Yeme İçme Profesyonellerİ Derneğİ
‘Bambaşka bİr dernek deneyİmİ‘ sloganıyla yola çıkan
Yeme İçme Profesyonellerİ Derneğİ bİreysel ve kurumsal üyelİk başvurularını almaya başladı. Dernek, nisan ayında kurucu üyelerinin girişimiyle İstanbul merkezli olarak hayata geçti. Yeme-içme endüstrisindeki parçalı yapıyı bir araya getirerek, bireylere ve kuruluşlara sağlanacak toplam faydayı artırmayı amaçlayan YİP, bugüne kadar ele alınmamış başlıklarda faaliyetlerini sürdürmeyi hedefliyor. Yeme-içme profesyonellerini eğitim, etkinlik ve iş ağı temelinde bir araya getirmek misyonuyla kurulan derneğin; iş kolu ayırt etmeksizin, yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren tüm kişi ve kuruluşlara fayda sağlamak, yeme-içme/gastronomi sektörünü, uluslararası arenada temsil etmek ve olumlu imaja sahip bir marka haline getirmek, nitelikli iş gücü arzı artışını sağlamak için, gerekli altyapı çalışmalarını ve girişimleri gerçekleştirmek gibi hedefleri bulunuyor. Yeme İçme Profesyonelleri Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Koç, “YİP; gözünü engin ufuklara doğru yöneltmiş, geniş bir perspektiften dünyayı ve yeme-içme sektörünü okumaya çalışıyor. Alışılagelmiş “dernekçilik” faaliyetlerinin çok ötesinde bir vizyonla sektöre hizmet ederek, Türk yeme-içme endüstrisini dünyanın en saygın ve en bilindik markalarından birisi haline getirmek için bütün gayretini sarf edeceğiz. Bu hedefe ulaşmak için, nitelikli iş gücü yetiştirilmesi, mevcut iş gücünün niteliklerinin, bilgi ve beceri düzeylerinin artırılmasını da öncelik olarak ele alıyoruz. Derneğin kurucuları olarak bizler, günden güne büyüyüp güçlenecek olan bu yapının temelini attık. Temeli attıktan sonra gördük ki; yeme içme sektöründe iş gören pek çok profesyonel, bizi bekliyormuş!. Üç günde 600’ün üzerinde başvuru aldık. Ancak ince eleyip sık dokuyoruz. Her bir başvuru yazılı olarak cevaplanacak. Kısa bir süre sonra üyelerimize ücretsiz eğitimler sunmaya başlıyoruz. Daha yolun başındayız ama yanımızda ne kadar büyük bir güç olduğunu da memnuniyetle anlamış durumdayız” diyor.
24
MAYIS/HAZİRAN 2016
www.yemeicmeprofesyonelleri.org
röportaj Sadece Konumuyla Değil, Mekânları ve Hizmetleriyle de Fark Yaratıyor
Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marİna Hotel Türkiye’de ilk kez 2013 yılında Wyndham İstanbul Kalamış Marina ismiyle pazara açılan lüks segment otel zinciri Wyndham Worldwide, 6 kıtada, 66 ülke yaklaşık 7.650 oteliyle hizmet veriyor. İstanbul’un bisiklet kiralama hizmeti veren tek oteli olan Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Sunay ile otele ve sektöre dair bir sohbet gerçekleştirdik. Misafir profilini tanımlamak gerekirse neler söylersiniz? Misafir profilimiz, %35’i tatil amaçlı, %65 ise iş için gelenler olarak ikiye ayrılabilir. İş sebepli otelimize gelen misafirlerimizin de çoğunluğu üst düzey yönetici olarak göze çarpıyor. Yabancı misafir oranımız ise %60 olup, özellikle Avrupalı seçici misafirlerin tercih ettiği bir otel konumundayız. Turizm endüstrisinin Oscar’ı olarak adlandırılan ve 500 adayın yarıştığı 2013 World Travel Awards’ta, “Türkiye’nin En İyi İş Oteli” seçildik. Aynı yıl Las Vegas’ta düzenlenen Wyndham Global Conference’ta Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgelerindeki tüm grup otellerini geride bırakarak “Yılın Oteli” ödülüne layık görüldük. Tripadvisor’da toplam 5 üzerinden aldığımız 4,5 ve yüzde 92 pozitif yorum ile “Certificate of Excellence 2014” sertifikasıyla gururlandırıldık. 2015 yılını ise 4,4 ile kapattık. Yine 2015 yılında, booking.com sitesinde 1900 yorum ile misafir memnuniyet anketlerinde 8,8 ortalamayı yakalayarak hizmet kalitemizi ispatladık.
26
MAYIS/HAZİRAN 2016
Wyndham Group EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde “Top Score of “A” Grade” ile 33 Wyndham Grand markası arasında yüz üzerinden 96.65 notu yakalayarak kendi klasmanımızda 2015’in en başarılı oteli seçildik. Yeni sezonda otelinizde tanımlayabileceğiniz ne tür yenilikler yaşandı? Otelinizi benzer otellerden ayıran, fark yaratan temel özellikler nelerdir? Otelimiz yeni sezonda iş dünyasına ve eğlence hayatına yenilikler sunuyor. Bu yıl marina manzaralı toplantı salonlarımızın sayısı arttı. Ayrıca, terasımızda yer alan ve Mayıs ayında hizmete giren Jigger Roof Bar ile Anadolu Yakası’nın eğlence hayatına yeni bir soluk getiriyoruz. Konuklarımız Moda Burnu, Adalar ve Kalamış Marina manzarasına karşı birbirinden farklı ve lezzetli kokteylleri yudumlarken, ödüllü şefimiz Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz aperatiflerin tadına bakabileceklerdir. Ek olarak; misafirlerimize bisiklet hizmeti
röportaj sunmaya başladık. Bu proje ile İstanbul’da bisiklet kiralama hizmeti veren tek otel olma özelliğine sahibiz. Otelimizde benimsediğimiz vizyonlarımızın başında en iyi hizmeti en uygun fiyata vermek geliyor. Aynı şekilde satın alma politikamızı da en uygun fiyata en iyi hizmeti almak üzerine kuruyoruz. Önce otelimizin ihtiyacını karşılayabilecek, otelimize yakışan tedarikçileri belirleyip, devamında aralarında en uygun fiyatı veren ile devam ediyoruz. Anadolu yakasında son yıllarda artan yatırımlar, yerli ve yabancı iş insanlarının da bölgeye olan hareketliliğini artırıyor. Bu da özellikle iş gezileri, toplantı, organizasyon gibi konularda otellere de bir avantaj sağlıyor gibi görünüyor. Bu potansiyeli fırsata çevirme noktasında neler yapıyorsunuz? Marinaya karşı konumumuz ve ihtişamlı mimarimiz sayesinde, iş gezileri ve toplantılar için hem profesyonel hem de keyifli bir atmosfer sunmayı başardığımızı
düşünüyorum. Anadolu Yakası’nda gerçekleşecek etkinlikler için gün ışığı gören, marina ve havuz manzaralı toplantı odalarımızla ön plana çıkıyoruz. Otelimizin terasında yer alan Ouzo Roof Restaurant ve Jigger Roof Bar’ı tanıtarak hizmet kalitemizin ve çeşitliliğimizin altını çiziyoruz. Ayrıca, İstanbul’un en popüler alışveriş noktası olan Bağdat Caddesi’ne 10 dakikalık yürüme mesafesine sahip olmamız en büyük avantajlarımızdan biri. Misafirler, dünya markalarının yer aldığı mağazalardan ilgi çekici mekânlara, gece hayatından parklara kadar her şeyin en kalitelisine kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Biz de bu anlamda konumumuzun avantajımızı sürekli vurguluyoruz. Toplam rezervasyon içinde online rezervasyonun oranı nedir? Bu konuya özel bir yaklaşımınız var mı? Bu doğrultuda yabancı turistin bölgeye olan ilgisinde bir değişiklik yaşanıyor mu? Online rezervasyon oranımız %25’tir. Tabii ki online kanallara da diğer kanallara verdiğimiz
önemi veriyoruz. Teknoloji çağında olmamız zaten bunu olmazsa olmaz kılıyor. Gerek B2B gerekse B2C kanalları rezervasyon departmanımız günlük, haftalık ve aylık olarak yakından takip ediyor, ihtiyaca göre gerekli paketler, promosyonlar oluşturarak otelimizi internet ortamında konumlandırarak gerek yerli gerekse yabancı misafirlerin ilgilerini çekmesini sağlıyor. Bu yılın turizm ve doğal olarak konaklama sektörü için kayıp yıl olacağı konusunda genel bir görüş hâkim. Kısa ve orta vadede sektörün önündeki engellerin aşılması konusunda neler söylersiniz? Maalesef kötü bir dönemden geçiyoruz. Bulunduğumuz krizin başlıca sebebi olan terör konusu bugün çözülse bile ülkemizdeki turizme etkileri en az 1-2 sene daha görülecektir. Bu olumsuzlukları pozitife çevirmek için, ülkemizi daha etkin tanıtmak, yeni pazarlar yaratmak, boşlukları dolduracak etkinlikler düzenlemek başta devletimiz olmak üzere tüm turizmcilerin üzerine düşen görevler olarak benimsenmelidir.
MAYIS/HAZİRAN 2016
27
tarif
Kuru Erikli Bulgur Pilavı Bulgur, her Türkiye’nin lider gıda firmalarından Duru t şöleni lezze e eriyl ay hazırladığı bulgurlu yemek tarifl n Etli lana hazır dan yaşatıyor. Duru Başbaşı Bulgurun : Bulgur Pilavının tarifi şöyle
KURU ERİKLİ BULGUR PİLAVI
28
MAYIS/HAZİRAN 2016
Malzemeler: Malzemeler (4 Kişilik) ur 1 su Bardağı (160 gram) Duru Başbaşı Bulg ğı inya Zeyt ) 1 yemek kaşığı (7 gram ranmış) 4 adet (20 gram) Kuru Erik (Küp küp doğ an 6 adet (30 gram) Arpacık Soğ anmış 100 gram Yağsız Kuru Kuşbaşı et (Yarı haşl kuzu eti) küp ¼ adet (13 gram) Kırmızı Kapya Biber (Küp doğranmış) 1 tatlı kaşığı (10 gram) Tereyağı 1 çay kaşığı (2,5 gram) Tuz 2 su bardağı (360 gram) Kaynar Su
Hazırlanışı: nı koyun. Yayvan bir tencereye zeytinyağı ve tereyağı ateşte 1-2 Eriyince arpacık soğanları ilave edin. Kısık kırmızı n rana doğ küp küp dakika çevirin. Üzerine i etler ış anm haşl kapya biberleri ilave edin. Yarı n kuru rana doğ küp ekleyerek 2 dakika kavurun. Küp ur, Bulg aşı Başb erikleri ilave edin. Ardından Duru e İsteğ yin. tuz ve kaynar suyu bekletmeden ekle ka daki 15 göre karabiber ilave edilebilir. Kısık ateşte kın. bulgurlar göz göz olana kadar pişmeye bıra a sonr ten irdik end dinl ka daki Bulgur pilavınızı 20 n. olsu et servis edebilirsiniz. Afiy
hotel
p vermek amacıyla Dedeman Grubu’nun iş dünyasının konaklama ihtiyaçlarına ceva et verecek olan otel hayata geçirdiği ikinci markası Park Dedeman konseptiyle hizm 110 superior odada hizmet verecek.
PARK DEDEMAN BOSTANCI OTEL AÇILDI oteli Park Dedeman Bostancı, mayıs itibariyle misafirlerini Türkiye’nin ilk otel zinciri Dedeman Grubu’nun İstanbul’daki 4’üncü Grubu’nun yeni oteli Park Dedeman Bostancı’nın açılışı 4 ağırlamaya başladı. Yaklaşık 50 yıldır faaliyet gösteren Dedeman Dedeman markaları ilk kez Bostancı’da yan yana hizmet Mayıs’ta gerçekleştirildi. Otelin açılışıyla birlikte Dedeman ve Park vermeye başladı. an Elazığ’ın ardından Park Dedeman Bostancı’nın açılışıyla Dedeman Grubu, 2016 yılında açılışını yaptığı ilk oteli Park Dedem rerek keyif ve konforu bir arada sunuyor. Profesyonel birlikte iş dünyasına özel hizmet anlayışını ulaşım kolaylığı ile birleşti 110 Superior odada hizmet verecek. Odalarda çay ve ekibiyle hizmet veren Park Dedeman Bostancı, tümü gün ışığı alan mik kasa ve çalışma masasının bulunduğu odalarda kahve ikramının yanı sıra ütü ile ütü masası, duşakabin, Led TV, ergono yor. Ulaşım ağının merkezinde bulunan Park Dedeman misafirlerin tercihine göre sigara içilmeyen oda seçenekleri de bulunu ve modern mimarisiyle şehir otelciliğinin örnek yapılarından Bostancı, sahip olduğu Yeşil Yıldız sertifikası ile çevre dostu yapısı biri olarak öne çıkıyor.
Bostancı’nın yeni lezzet mekânı: Park Restaurant ızgara ürünlerinin göz doldurduğu menüsünde Klasik Türk mutfağı öğelerinin başarıyla kullanıldığı Park Restaurant’ta, r sunuluyor. Eşsiz meze tabaklarıyla iştahları kabartan Park klasikleşmiş yerel tatların yanı sıra dünya mutfağından da lezzetle Restaurant, 86 kişilik kapasitesiyle hizmet veriyor. olan Lobby Bar’ın, enerjik tasarımı ve zengin içecek menüsü ile Anadolu Yakası’nın tercih edilen lokasyonları arasında yer alacak bir kokteyl ile atabilirsiniz. güne sıcak bir içecekle başlayabilir ya da günün yorgunluğunu güzel Pisagor 1 ve Pisagor 2 isimli iki toplantı salonu ile Park Tamamı gün ışığı alan 127 ve 64 metrekarelik kullanım alanına sahip z bir ortam sunuyor. Farklı etkinlik çeşitlerine göre kusursu lerine Dedeman Bostancı, iş toplantıları ve özel davetler için misafir iyle her türlü organizasyonda profesyonel ve güler yüzlü düzenlenebilen toplantı salonları ve son teknoloji ses ve ışık ürünler ekibi ile kusursuz bir hizmet sağlıyor.
30
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Türkİye’dekİ Dİjİtal Değİşİme CEO Bakışı
Dünya teknoloji devi Samsung Electronics, TÜSİAD desteği; Deloitte Türkiye ve GfK’nın işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırması’nın sonuçları Çırağan Hotel Kempinski’de düzenlenen toplantıda açıkladı.
T
ÜSİAD Başkanı Cansen BaşaranSymes, yaptığı konuşmada dijitalleşmenin iş dünyasını dönüştürdüğünü belirterek şunları söyledi: “Değişen ve çeşitlenen müşteri beklentileri ile verimlilik ve rekabet baskısı öyle bir noktada ki, yenilikçi fikirlere yatırım yapmak; tasarım, üretim ve sunumda teknolojiyi odağa yerleştirmek artık kaçınılmaz. Ancak dijital değişime ayak uyduran şirketler ve ülkeler, küresel rekabet ortamında sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilecek. Dolayısıyla, sanayi ve hizmet sektörlerinde şirketlerin dijital teknolojileri yakından takip etmesi ve kendi iş modelleri üzerindeki etkilerini, fırsatları ve yol haritalarını hazırlamaları büyük önem taşıyor.
32
MAYIS/HAZİRAN 2016
Şirketin bir bütün olarak dijital değişimini sağlamak için güçlü ve kapsayıcı bir dijital stratejinin oluşturulmasını ve inovatif bakışın kurum kültürüne yerleştirilmesini önemli bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu noktada ‘dijital vizyona sahip liderler’in oynayacağı rol belirleyici olacak. Farklılaşmak ve ezberbozan inovasyonlar yapmak için dijital değişimi çok iyi içselleştirmek ve yönetmek gerekli.” Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen; Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı Araştırması ile son yıllarda hızlı bir şekilde yaşanan dijital değişim sürecine; farklı bir açıdan bakmak üzere yola çıktıklarını belirterek; “Dijital
değişime, iş dünyamıza yön veren liderlerin, yani CEO’ların gözünden baktığımız özel çalışmamızla, geleceğe ışık tutacak önemli bilgi ve verilere ulaşmayı hedefledik. Türkiye’nin farklı sektörlerinde faaliyet gösteren ve iş dünyasının önde gelen 58 şirketinin üst düzey yöneticisiyle bire bir görüşmeler yaparak gerçekleştirdiğimiz çalışmamızla, Türkiye’de yaşanan dijital değişimin seviyesini algılarken; aynı zamanda dijital yatırımların hangi alanlara yapıldığı, değişim sürecinin nasıl ve kimler tarafından yönetildiği, hangi aşamada olduğu ve ne gibi fırsatlar sunacağıyla ilgili de oldukça önemli bilgilere ulaştık” dedi. Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri
haber göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’deki Dijital Değişim’in önümüzdeki yıllarda nasıl evrildiğini ölçümleyebilmek ve yorumlayabilmek için şimdiden heyecan duyuyoruz” dedi. Türkiye’de dijital değişimin ayak sesleri yükseliyor
Tansu Yeğen Lideri Tolga Yaveroğlu ise araştırmayla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Dijital anlamda inovatif şirketlere ilişkin altı ortak özellik öne çıkıyor: Bu şirketler tasarım odaklı bakış açısı ile iş yapan inovatif ekipler oluşturup yetkinlikler geliştirerek yıkıcı gelişim yaratan fikirler yaratıyor. Dijitalleşmenin teknolojiden çok öte bir felsefe olduğunu anlamış ve bütün organizasyonu tedarikten teslimata dijital olarak gözden geçirerek bu süreçlerde dijitalleşmenin faydalarını değerlendirmiş bulunuyorlar. Çok güçlü ekosistem oyuncuları haline geliyorlar. Bu şirketler aynı zamanda yıkıcı düşünüyorlar. Hızlı karar alma ve uygulama becerilerine sahipler. Son olarak, bu şirketlerin hepsi müşteri odaklı çalışıyorlar. Araştırmamızda yer alan dijital kanallardan gelen ciro yüzdesi, dijitale ayrılan yatırım yüzdesi, dijital stratejinin net ve anlaşılır olması, CDO görevlendirmesinin yapılması ve dijital olgunluk düzeyi ile ilgili değerlendirmeler göz önüne alındığında; dijital değişim açısından Türkiye yolun başında olsa da, CEO’ların gözünden de bu sürecin hızla gelişeceği görülüyor.” GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş Türkiye’ye yön veren kurumların kaçınılmaz dijitalleşme döngüsüne tam olarak ne derece adapte olduklarını, geleceğe dönük yaklaşımlarını, yatırım ve beklentilerini araştırıp anlamlandırmanın, bu araştırma ile mümkün olduğunu belirterek; “Mobil Ödemeler, Akıllı Evler, Nesnelerin İnterneti ve İnternet Tüketim Alışkanlıkları konularında son bir yıl içerisinde sektörlerden gelen araştırma taleplerindeki anlamlı artışı da
Araştırma sonuçlarını detaylarıyla paylaşan Tansu Yeğen; ortaya çıkan önemli bulguların Türkiye’de dijital değişimin başladığına, ayak seslerinin yükseldiğine ve hızla yol alacağına işaret ettiğini söyledi: “Araştırmamızdan çıkan temel bulgulara baktığımızda; kurumlarda, dijital olgunluk ve dijital strateji arasında önemli bir korelasyon olduğu görülüyor. Bu kapsamda net ve anlaşılır dijital stratejiye sahip olmanın öneminin, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler tarafından net bir şekilde anlaşıldığını
görüyoruz. Zaten katılımcılar, ‘stratejinin net ve anlaşılır olmasını’ kurumsal dijital değişimin başarısında en önemli etken olarak görürken; dijital olgunlaşmanın önündeki en önemli engeli de ‘stratejinin eksikliği’ olarak ifade ediyorlar. Dijital değişim, Türkiye’de üst düzey yöneticiler tarafından destekleniyor. Katılımcıların %90’ı dijital değişim sürecinin liderliğinin üst düzey yöneticiler tarafından üstlenildiğini belirtiyor. Şirketlerin %40’a yakını sürece teknoloji birimleri tarafından liderlik edildiğini, %20’si ise gelecekte de bu birimlerin liderlik etmesini planladıklarını belirtiyor. Ancak, Türkiye’de dijital değişim, henüz ‘bütün bir resim’ olarak ele alınmıyor. Değişim, organizasyonel birimler içerisinde birbirinden bağımsız olarak geliştiriliyor ve yönetilen inisiyatifler çerçevesinde yürütülüyor. Şirketler münferit teknolojilere operasyonel bir odak ile yatırım yapıyorlar.
Fulya Durmuş
MAYIS/HAZİRAN 2016
33
haber Tüketici taleplerinin sektörler üzerinde farklı beklentiler yaratması sebebiyle, dijital teknolojilerin sağlaması beklenen fayda, sektörlere göre farklılaşıyor. Son tüketiciler ile doğrudan temas halindeki B2C şirketlerinin yatırım odakları, B2B şirketlerininkinden oldukça farklılaşıyor. Telekomünikasyon ve Finansal Hizmetler sektörleri dijitalleşmeyi sadece önceliklendirmekle kalmayıp yatırımlarının önemli bir bölümünü dijitalleşmeye ayırıyorlar.” Tansu Yeğen, araştırmada elde edilen diğer bulguların, önümüzdeki dönemde hem Türkiye ekonomisi hem de Türk iş dünyası için önemli gelişmeleri beraberinde getirdiğine işaret ettiğini de sözlerine ekledi: “Şirketlerin cirolarının yüzde kaçının e-ticaret,
34
MAYIS/HAZİRAN 2016
mobil uygulamalar gibi dijital kanallardan geldiğini gösteren Dijital Kanallardan Gelen Ciro Yüzdesi’ne baktığımızda, katılımcılar için ciro yüzdesi ortalaması %11 olarak ortaya çıkıyor. Dijital stratejinin net ve anlaşılır olmasına ilişkin gösterge niteliğindeki Net Dijital Strateji’ye baktığımızda ise katılımcıların %54’ünün ‘dijital stratejinin net ve anlaşılır olması’ ifadesine katıldıklarını görüyoruz. “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırması’ndan elde edilen bulgu ve sonuçlar aşağıdaki gibi sıralanıyor: Katılımcı her 3 şirketten 2’si ‘net ve anlaşılır bir dijital stratejileri olduğunu’ düşünüyor
Araştırmanın katılımcıları, kurumsal dijital değişimin başarılı olabilmesindeki en önemli etkeni, net ve anlaşılır bir strateji olarak belirtiyor. Araştırmaya katılan her üç şirketten ikisi net ve anlaşılır bir dijital stratejileri olduğunu düşünürken; her beş şirketten biri net ve anlaşılır bir dijital stratejilerinin olmadığını söylüyor. Araştrmada Bankacılık, Telekomünikasyon, Perakende, Dayanıklı Tüketim Ürünleri sektörlerindeki şirketlerin ise dijital stratejilerinin oluşturulması ve anlaşılır hale getirilmesi konusunda yol aldıkları görülüyor. Araştırmaya katılanlara dijital değişime teşvik eden sebepler sorulduğunda, %17
haber ile verimliliği artırmak ve %16 ile müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek tüm seçenekler arasında ön plana çıkıyor. Seçimlerin sıralamasına bakıldığında ise, %21 ile en önemli sebep olarak belirtilen verimliliği artırmayı, %19 ile müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilme, yine %19 ile rekabet avantajı, %12 ile kârlılık takip ediyor. Dijital alanlara yatırımda telekomünikasyon, sigorta ve bankacılık ilk 3’te yer alırken; diğer sektörler arasında perakende öne çıkıyor Araştırma kapsamındaki şirketlerin 2015 yılı yatırımlarının %27’sini Internet, mobil yazılım, donanımdan oluşan dijital alanın oluşturduğunu belirtiyor. “Tüm sektörler arasında dijital yatırımlara özellikle bankacılık, sigorta ve telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren şirketlerin ciddi oranda yatırımlar yaptığını görüyoruz. Bu üç sektörün dijital alanlara yaptıkları yatırımların ortalaması %55’iken, bu sektörler dışındakilerin yaptığı yatırımların ortalaması %16’lar seviyesinde kalıyor. Net ve belirlenmiş bir dijital strateji kapsamında yatırım yapmaya başlayan şirketlerin gelecek dönem yatırımları sorulduğunda ise; giyilebilir teknolojiler, robot yatırımlar ve yenilenebilen enerji teknolojileri dışındaki bütün teknolojik yatırım alanlarında bir takım yatırımları olduğunu ve önümüzdeki yıllarda da yatırımlarını artırmayı planladıklarını görülüyor Son tüketici odaklı B2C şirketler ile B2B şirketlerin dijital yatırım odakları birbirinden farklılaşıyor Araştırmada son tüketici ile temas eden şirketlerin B2B şirketlere kıyasla dijital pazarlama, mobil teknolojiler, müşteri deneyimi ve e-ticaret konularında daha fazla yatırım yaptığı görülüyor. Diğer taraftan B2B şirketlerin ise nesnelerin interneti (IoT), yenilenebilen enerji teknolojileri, iş analitiği,
Tolga Yaveroğlu robot, tedarik zinciri takibi gibi alanlarda B2C firmalara kıyasla daha fazla yatırım yaptığı ortaya çıkıyor. Rekabetin daha çok diğer sektördeki şirketler veya girişimcilerden (start-up) geleceği düşünülüyor Araştırmaya katılan şirketlerin değerlendirmelerine göre rekabetin %45 oranında bulundukları sektörden gelmesi beklenirken, diğer sektörlerden %30, girişimci firmalardan ise %25 oranında rekabetin gelmesinin beklenmesi sektör dışından gelecek rekabetin önemini vurguluyor. Özellikle bankacılık, telekomünikasyon, hızlı tüketimde faaliyet gösteren şirketler, diğer sektörleri ve girişimci firmaları önemli bir tehdit olarak algılıyor. Telekomünikasyon sektörü daha çok diğer sektörlerdeki firmaların yeni oluşumlar göstereceğini düşünüyor. Rekabetin diğer sektörlerden ve girişimci firmalardan geleceğini söyleyen şirketlere hangi sektörün kendileri için rekabet oluşumlarını ortaya çıkarabileceği sorulduğunda ise, teknoloji ve perakende sektörleri açık ara ön plana çıkıyor.
Dijital değişim konusunda CIO/CTO pozisyonları yerini korurken; dijital değişimden sorumlu C seviye görevlendirmeleri hızla yapılıyor Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de dijital değişimin liderliğini ağırlıklı olarak Bilgi Teknolojileri (CIO/CTO) yürütüyor. Ancak şirketler, dijital değişimi hayata geçirmede doğru vizyon ve stratejinin önemi kadar, süreci yönetecek liderlerin konumlandırılmasının başarıya ulaşmada kritik bir önem taşıdığının farkındalar Araştırmada; Chief Digital Officer (CDO), bir unvan ya da pozisyon gerekliliğinden ziyade, dijital değişim konusunda görevlendirmeyi içeren tüm pozisyonları kapsayacak şekilde ele alınıyor. Varolan durumda Türkiye’deki şirketlerin %38’inde Chief Digital Officer (CDO) görev tanımına uyan bir yönetici bulunuyor. Ancak katılımcı şirketlerin sadece %26’sı bu pozisyonun CDO unvanı ile çalıştığını belirtiyor. Bankacılık, Telekomünikasyon, Dayanıklı Tüketim Ürünleri sektörlerinde bu oran %67’iken, perakende sektöründe ise bu yarı yarıya görünüyor. CDO pozisyonu olmayan şirketler ise önümüzdeki 3 yıl içinde bu pozisyonu %80 oranında doldurmayı planlıyor.
MAYIS/HAZİRAN 2016
35
hotel
Dİvan Bodrum Yaza Hazır Göltürkbükü’nün en güzel koylarından birinde yer alan Divan Bodrum, eşsiz konumu, masmavi sahili, yaşattığı butik otel şıklığı, konforu, spa aktiviteleri ve benzersiz lezzetleriyle size “kusursuz bir tatil” vadediyor… Kusursuz ve ayrıcalıklı bir tatil anlayışıyla hizmet veren Divan Bodrum’da, pencerelerden sızan mis gibi mandalina ve zeytin kokulu ağaçların yer aldığı bahçe veya alabildiğine deniz manzarası eşliğinde gün başlıyor. Misafirler, dilerlerse masmavi deniz ve Bodrum beyazının kombine edildiği marin konseptli odalarda veya rengini doğadan alan yeşil – beyaz renkli odalarda konaklayabiliyorlar. Ayrıca, otelin konforlu iskelesinde alabildiğine uzanan masmavi denizin, palmiyelerin altındaki şezlonglarda ise havuzun tadını doyasıya çıkarabiliyorlar. Divan Bodrum misafirlerinin konforu ve memnuniyeti için ayrıcalıklı hizmetler sunuyor. Güneşin yorgunluğunu atmak isteyenler, unutamayacakları egzotik bir masaj deneyimi yaşayabiliyor ve spa aktivitelerinden faydalanabiliyorlar. Sahil Bar’da, sıcak yaz günlerinde bir nebze ferahlamak isteyenler için gün boyu hafif ve serinletici içecekler ikram ediliyor. Dileyenler, Divan Pastanelerinin eşsiz lezzetleri eşliğinde beş çayı keyfi yapabiliyorlar. Otelde yer alan Spa’da, dinlenmek ve kendini yenilemek isteyen misafirlere çeşitli masaj ve aromaterapi seçenekleri sunuluyor. Divan Bodrum içerisinde yer alan İskele Restaurant’ın nefis atmosferinde, öğle ve akşam yemekleri ise bir ziyafete dönüşüyor. Sıcak öğle saatlerinde hafif Kinoa Salatası, pide ve pizza seçenekleri ile ızgara çeşitleri, atıştırmalık sandviçler gibi leziz ve sağlıklı seçeneklerin sunulduğu menüde, akşam yemeği için Divan’ın geleneksel lezzetlerinin yanı sıra farklı spesiyaller de yer alıyor. www.divan.com.tr
36
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Öztİryakİler Ibatech 2016’da sektöre yönelİk son teknolojİ ürünlerİ İle göz doldurdu Endüstriyel mutfak sektörünün ilk Ar-Ge Merkezi’ni açarak sektöre yön vermeyi sürdüren ve modern üretim tesislerinde üretilen 4 bin 500’ü aşkın ürününü, 5 kıtada 108 ülkeye ihraç eden Öztiryakiler, 14-17 Nisan 2016 tarihlerinde CNR Fuar Merkezi’nde 9.’su gerçekleştirilen Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı’nda özellikle fırıncılık/pastane ürünleriyle beğeni topladı. Yeni seri konveksiyonlu fırınları, Türkiye’ye sadece Öztiryakiler tarafından getirtilebilen, işletme dostu olarak önerilen Svabe Dahlen markalı fırınları, hamur yoğurma makineleri, mikserleri, kaplamalı tavaları ve teşhir ürünleri ile öne çıkan firmanın en çok beğeni toplayan ürünü; hazır yemek sanayi, pastacılık sektörü, otel, tatil köyleri ve restoran mutfaklarının yeni gözdesi Öztiryakiler Konveksiyonlu Fırın oldu. Gazlı ve elektrikli olarak üretilebilen ve farklı beklentiler için şekillendirilmiş 8 ayrı modeli bulunan fırın; hızlı pişirme, verimlilik, aynı anda buharlı ve buharsız pişime özelliği ile farklı gıdaları arzu edildiği şekilde hazırlayabilme yanında hem zaman hem enerji tasarrufu sağlama gibi şeflerin birçok beklentisini bir arada bulunduruyor.
Fırın kadar önemli! Pastane veya fırınların ihtiyacı olan tüm ekipmanları Öztiryakiler kalite ve güvencesiyle sunan firmanın Topkapı’da üretim tesisi bulunan grup şirketi de fuarda yerini aldı. Öztiryakiler Endüstriyel Kaplama ve Ekmekçilik A.Ş. sektörün ihtiyacı olan kaliteli tavalarını fırın ve pastane işletmecilerinin beğenisine sundu. Isıyı çabuk ileterek, iyi bir pişirme sağlayan silikon kaplı, yapışmaz alüminyum tavalar fuarın en çok ilgi gören ürünleri arasındaydı. www.oztiryakiler.com.tr
38
MAYIS/HAZİRAN 2016
%100 HACCP. %0 kağıt. testo 250, tamamen dijital ve tam kapsamlı ilk HACCP yönetim sistemidir. • Daha verimli HACCP prosesleri ile zaman ve paradan tasarruf • Kaliteli verilerin tek bir dokunuşla elde edilebilmesi • Denetim ve şikayetler için her zaman hazır olma
www.testo.com.tr
haber
Lesaffre inovatif ürünlerİyle IBATECH’e damgasını vurdu Lesaffre, Türkiye’nin tek fırıncılık teknolojileri fuarı IBATECH’te 160 yıllık tecrübesiyle geliştirdiği inovatif ürünler ve fırıncılık çözümlerinin lansmanını yaptı. Özellikle endüstriyel üreticiler için geliştirilen ve sektörde benzeri bulunmayan Otomatik Sıvı Maya Hattı, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Maya konusunda global referans Lesaffre, IBATECH 9. Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı’nda özellikle orta ve büyük ölçekli fırınlar ve endüstriyel üreticilere yönelik geliştirdiği yeni ürün ve çözümlerin lansmanını yaptı. Fırıncılık ve pastacılık sektörünün kalbinin attığı fuarda en büyük ilgiyi Lesaffre’ın büyük ölçekli üreticilere yönelik geliştirdiği Otomatik Sıvı Maya Hattı gördü. Ziyaretçilerin büyük beğenisi kazanan ve muadili bulunmayan Otomatik Sıvı Maya Hattı, endüstriyel ekmek ve unlu mamul üreticilerine otomatizasyon avantajı ve verimlilik sağlıyor. Mayanın direkt olarak el değmeden üretime girmesini sağlayan bu hat, hijyenik, güvenli ve pratik olmasının yanı sıra üreticiye zaman da kazandırıyor. Lesaffre, IBATECH’te Otomatik Sıvı Maya Hattı’nın yanı sıra yeni ürünlerini ve markalarını da görücüye çıkardı. İnventis, Özmaya ve Pulso markaları da yenilenen yüzleriyle ziyaretçilerle buluştu. İnventis markalı yeni Tam Buğday Miksi, Esmer Rustik Ekmek
40
MAYIS/HAZİRAN 2016
Karışımı, Çeşnili Ekmek Karışımı ve Esmer Ekmek Karışımı yine IBATECH’te tanıtıldı. Lesaffre’ın fırıncılara en iyi ekşi ekmek çözümlerini sunarak onların yaratıcılığını ortaya çıkarmayı hedefleyerek pazara sunduğu Livendo’nun ekşi hamur kültürü (starter), deaktif ekşi hamurları ve ekşi hamur bazlı karışımları da tanıtılan yeni ürünler arasında yer aldı. Ayrıca ziyaretçiler Lesaffre standında yer alan Baking Center bölümünde Inventis ve Livendo ile hazırlanmış birbirinden farklı aromalara sahip lezzetli ekmekleri tatma imkânı da buldu. Lesaffre’ın yeni ürünlerinden Livendo ekşi hamur kültürü 24 saat içinde tek bir işlemle ekşi hamur hazırlama kolaylığı sunuyor. Geleneksel yöntemlerle geliştirilen spontan ekşi hamuru tazelemek için gereken karmaşık işlemleri ortadan kaldıran Livendo ekşi hamur kültürü, yüksek performansı ve standart nitelikte “ekşiyi” garanti ediyor. Bir diğer yeni ürün olan doğal ekşi hamur bakterileri ile fermante edilmiş undan oluşan Livendo deaktif ekşi hamur,
haber
fırıncıların kendilerine has görsel ve tat imzası yaratarak ürünlerini kişiselleştirmelerini sağlıyor. Livento ekşi hamur bazlı karışımlar ise malt, organik asitler ve baharatlar gibi içerikleriyle fırıncıların çok zengin aromalarda ve farklı çeşitlerde ürünler elde etmesine imkan tanıyor. Lesaffre fuarda fırıncılar ile yarı pişmiş ve tam pişmiş donuk ürün üreticilerinin yaşadığı sorunların çözümüne yönelik Pulso Control ve Pulso Gold’u da tanıttı. Fırıncılar için kontrollü (düşük sıcaklıkta) uzun süren fermantasyon sağlayan Pulso Control, ekmeklerdeki kabarcık, hacim, bıçak açma problemlerini ortadan kaldırıyor. Hamurun dayanıklılığını ve esnekliğini artıran Pulse Control, ekmeğin pişirme sonrasında bile kayba uğramayan bir hacme ve altın rengi pürüzsüz bir kabuğa kavuşmasına yardımcı oluyor. Pulso Gold ise yarı pişmiş ve tam pişmiş donuk ürünler için özel üretilmiş bir hamur geliştirici. Son pişirilme aşamasında ortaya çıkan küçülme ve hacim kaybını önleyen Pulso Gold, donuk saklama süresi boyunca suyun dışarıya salınımını yavaşlatarak kabuk dökülmesinin de önüne geçiyor. Lesaffre’ın deaktif mayası Baker’s Bonus da yine ilk kez IBATECH’te ziyaretçilerle buluştu. Özellikle kaliteli ve glüten yapısı güçlü unlarla hazırlanan hamurlarda esnekliğini artıran Baker’s Bonus sayesinde hamur daha çabuk olgunlaşıyor, daha kolay açılıyor ve şekil alıyor.
Hamuru yumuşatarak şekillendirme esnasında yaşanan kopma, yırtılma ve küçülme gibi problemlerin de önüne geçen Baker’s Bonus, hamura daha fazla yayılma (pan-flow) özelliği de veriyor. Tamamen doğal yani “clean label” bir ürün olan Baker’s Bonus, hamburger ve sandviç ekmeği, yufka, baget, bisküvi üretiminin yanı sıra baklava, börek, pide, lavaş, tortilla hamurlarında, ekmeklik un üretiminde kullanılabiliyor.
MAYIS/HAZİRAN 2016
41
haber
1.
Sıkıcı binalar, iç karartıcı mekânlar yerine şahane bir kumsala açılan ya da şık bir havuzu olan bir otelde çalışmayı kim istemez ki!
Otelcilik sektöründe çalışmak için 8 sebep
2.
Hilton Worldwide, turizmde gençleri bekleyen fırsatları göstermek için mayıs ayı boyunca dünyanın en büyük kariyer etkinliği ‘Careers@ HiltonLive: Otelcilik Ayında Gençler’e ev sahipliği yapıyor. Otelciliğin ne olduğunu bildiğinizi mi düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün…
Öğrenebileceğiniz o kadar çok şey, kazanabileceğiniz o kadar çok beceri var ki… Üstelik bunlar iş dışında işinize yarayacak!
3.
4.
İşinizi ve özel hayatınızı dengelemek rüyadan ibaret değil. Esnek çalışma saatleri, bu işin en güzel yanlarından biri.
Freud’u unutun; asıl insan sarrafları otelcilerden çıkıyor. Bu meslekte insanları açık bir kitap misali okumayı öğreniyorsunuz.
5.
6.
Kariyer basamaklarını hızla tırmanabilmeniz için size hem özgürlük tanınıyor hem de destek veriliyor. Ne duruyorsunuz, sahne sizin!
“Monoton bir iş yapmak istemiyorum” diyorsanız… Otellerde her gün bir sürü yeni kişiyle karşılaşıyor, her gün yepyeni maceralar yaşıyorsunuz.
7.
Dünyanın en iyi şefleri ile çalışabilir, sanatınızı en iyilerden öğrenebilirsiniz. 42
MAYIS/HAZİRAN 2016
8.
Dünyaya açılabilir, o ülke senin, bu ülke benim gezebilirsiniz!
PROJELERİNDE UNOX FIRINLARI TERCİH ETMEKTEDİR.
herkes için ideal çözümler....
restaurant-cafe
Nusr-Et Steakhouse Bodrum Palmarina Şubesİ İle Yenİ Sezona Hazır
Sunduğu benzersiz etleri ile et severlerin bir numaralı tercihi olan Nusr-Et Steakhouse’un Bodrum Palmarina Şubesi, yaz sezonunu açtı. Nusr-Et Palmarina, konuklarına sadece benzersiz lezzetleriyle unutulmaz bir yemek deneyimi yaşatmakla kalmıyor, açık havada deniz manzarası eşliğinde keyifli saatler vadediyor. Benzersiz lezzetteki etlerini özenli ve titiz servisi ile sunan Nusr-Et Steakhouse, Palmarina şubesinde de müdavimlerini ağırlamaya devam ediyor. Nusret Gökçe’nin de sık sık ziyaret ettiği ve misafirleri ile
44
MAYIS/HAZİRAN 2016
bire bir ilgilendiği Nusr-Et Palmarina’da Lokum, Spagetti, Şaşlık, Antrikot, Asado ve Kafes gibi Nusret Gökçe’nin özel spesiyalleri her zaman en popüler ürünler arasında yer almaya devam ediyor. Nusr-et’in özel lezzetler sunan barında yaz aylarında kokteyller de büyük ilgi görüyor. Nusr-et Steakhouse yaz aylarına özel olarak hazırladığı içeceklerle de dikkat çekiyor. Sezonun taptaze meyvelerinden hazırlanmış beyaz ve kırmızı Sangria’lar yaz aylarında serinlik veriyor. Martini bardağında ya da buzlu olarak servis
edilen infüze edilmiş ev yapımı votka ile hazırlanan Dirty Martini rafine bir tercih yapmak isteyenlere hitap ediyor. Ahşabın ağırlıkta kullanıldığı klasik dekorasyon çizgisini Palmarina şubesinde de devam ettiren Nusr-Et’in dış alana eklenen yeni oturma alanı ile de misafirler denize daha yakın bir konumda yemek ve içkilerinin keyfini çıkarma imkânı yakalayacaklar. Açık ve kapalı alanları ile birlikte Palmarina’da 400 kişi kapasitesine sahip restoranda servis öğle yemeğiyle başlıyor ve saat 00.00’a kadar devam ediyor. www.nusr-etsteakhouse.com
haber
1 Yılda %400 Büyüdü İki yıl önce kurulan ve gurme ev yemekleri konseptiyle kısa sürede büyük beğeni toplayan, 63. Endeavor Uluslararası Seçim Panelinde Endeavor Girişimcisi seçilen Meal Box, son bir yılda %400’ün üzerinde büyüme kaydederek cirosunu 10 milyon TL’ye yükseltti.
Sıparişleri hızlı, sıcak ve taze sunarak övgü alan Meal Box, usta aşçılarıyla hazırladığı birbirinden özel lezzetleri ödüllü kutularıyla servis ediyor. 2015 Ağustos ayından itibaren yalnızca kendi kanallarından sipariş alan ve kurulduğu günden bu yana 500 binin üzerinde siparişi müşterileriyle buluşturan Meal Box, bu rakamın 390 binini son bir yılda gerçekleştirdi. Yaş aralıklarına bakıldığında en çok 24-34 yaş arasındaki müşteriler sipariş verirken, Etli Yaprak Sarma ve Yoğurt (7 adet sarma), Beğendi Yatağında Köfte (310 gr), Kıymalı Ispanak Oturtma ve Yoğurt (300 gr), Piliç Piccata ve Fettuccine (300 gr) ve Izgara Köfte ve Karışık Sebze (270 gr) favori siparişler oldu. Marka, son bir yılda 390 bin sipariş alarak %400’ün üzerinde büyüme kaydetti. Kısa zamanda cirosunu 10 milyon TL’nin üzerine çıkaran firma, kurulduğu günden bu güne 500 binin üzerinde sipariş teslim etti. Toplam siparişlerin %55’ini kadınların oluşturduğu Meal Box’ta en çok sipariş verilen gün Pazartesi olurken, saat 12.00-14.00 arası yemek siparişlerinin en yoğun şekilde gerçekleştiği görülüyor. 2015 Ağustos ayından itibaren yalnızca kendi kanallarından sipariş alan Meal Box’ta kullanıcılar öğle yemeklerindeki menülerinde çorbaları daha sık tercih ederken, öğlen daha çok sebze ağırlıklı, vejetaryen yemekleri sipariş ediliyor. Akşam ise yoğunluklu olarak etli yemekler öne çıkıyor.
Tatlı Severlerin Tercihi Çikolatalı Sufle! Ev yemekleriyle olduğu kadar eşsiz tariflerle hazırlanan tatlılarıyla da iddialı olan Meal Box’ın analizine göre, hafta içi özellikle iş saatlerinde yoğun olan tatlı siparişi, hafta sonu tatil günleriyle kıyaslandığında daha fazla veriliyor. Bu kategoride sunulan enfes lezzetler arasında en çok talep gören Çikolatalı Sufle Porsiyon (105 gr) olurken, onu Frambuazlı Cheesecake
(105 gr) ve Siyah İnci (105 gr) takip ediyor. Tatlı severlerin bu alanda en çok tercih ettikleri diğer tatlar ise Çikolatalı Browni (105 gr) ve İrmik Helvası (105 gr).
Siparişler En Çok Beşiktaş’tan... İstanbul’un hemen her yerinde hizmet veren Meal Box’tan en çok sipariş veren semt Beşiktaş oldu. Beşiktaş’ı ise İstanbul Anadolu yakası semtleri Kadıköy, Ataşehir, Üsküdar, Ümraniye ve Maltepe takip etti. Bu semtlerin ardından ise Şişli, Sarıyer, Bakırköy ve Güngöre, Meal Box’tan en çok sipariş veren semtler oldu.
Kurumsal Abonelik ile 22 İş Günü Yemeğiniz Ofisinize Geliyor Ocak 2016’dan bu yana Abone hizmeti de sunan Meal Box, müşterilerine uygun fiyatlarla aylık 22 iş günü için menüler oluşturuyor. 4 ay kadar kısa zamanda 1000’e yakın iş yeriyle kurumsal abonelik çalışması yapan Meal Box’ı en çok tercih eden şirketler, reklam ajansları, danışmanlık şirketleri ve bankalar oldu. Bu bağlamda en çok sipariş veren meslek gruplarının ise reklamcılar, bankacılar, e-ticaret çalışanları, danışmanlar ve yazılım uzmanları olduğu görüldü.
Meal Box 25 Fiziksel Şubeyle Hizmet Veriyor Meal Box, kurulduğu günden bu yana 18’i bu sene olmak üzere İstanbul’un dört bir yanına açtığı toplam 25 fiziksel restoran ile müşterilerini restoranlarında da ağırlıyor. Önümüzdeki dönemde yeni restoranlarla ağını genişletecek olan ve başarısını 63. Endeavor Uluslararası Seçim Panelinde Endeavor Girişimcisi seçilerek taçlandıran Meal Box, büyük beğeni toplayan gurme ev yemekleri konseptini daha çok İstanbulluyla buluşturacak... www.mealbox.com.tr
MAYIS/HAZİRAN 2016
47
hotel
Dağın Eteklerine İşlenmiş Bir Dantela
İDA COSTA HOTEL
İda Costa Hotel, mitolojik Kaz Dağları’nın denizle buluştuğu eşsiz bir randevu sahilinde tatil kültürüyle ilgili tüm ezberleri bozuyor. Huzurlu zaman geçirmeyi küçük bir mola değil, hakikatli bir yaşama biçimi olarak hatıra defterinize not düşüyor. Antik çağlarda ismi İda olarak geçen Kaz Dağları’nın hemen eteğinde, denizin yeşille iç içe geçtiği İda Costa Hotel’de huzurlu odaklı bir tatil keyfinin tadını çıkarabilmeniz için her
48
MAYIS/HAZİRAN 2016
şey düşünülmüş. Etrafı kadim zeytin ağaçları ile çevrili bir yeşil kalabalığını renklendiren İda Costa evleri, doğal taşlarla ve Ege mimari tarzının tüm genleriyle inşa edildi. Modern yaşamın kaçınılmaz detaylarının da tamamını barındıran 20 çok özel odasıyla doğa ile iç içe bir dinlencenin kapısını çalmanızı bekliyor şimdi Assos İda Costa Hotel… Ege ve Akdeniz mutfağından baskın örnekler sunan renkli menü, şef Ramazan Sürel tarafından
hazırlanıyor. Onlarca çeşidi bir araya getiren zengin kahvaltı ile başlayan bu yolculuğunuz, gün arasında ve akşam saatlerinde adeta “A La Carte” parkuruna girecek ve her an güncellenen set menülerle müthiş bir maratonu tamamlayacaksınız.
www.idacosta.com
restaurant-cafe
KEBAPÇI’dan Yerel ve Ev Yapımı Ferahlatan Tatlar Kebap anlayışına yepyeni bir soluk getiren ‘KEBAPÇI’da et ve kebaba yerel ve ev yapımı içecekler eşlik ediyor. Geleneksel kebap lezzetini en iyi et ve en taze ürünleri kullanarak misafirlerine sunan ‘Kebapçı’da, Adanalı kebap ustasının ellerinden çıkan lezzetlere yine Adana’dan gelen katkısız hakiki Şalgam suyu eşlik ediyor. Kebaba en yakışan içeceklerden biri olan şalgam suyu tercihe göre acılı ve acısız olarak servis ediliyor. Yaklaşan yaz günlerinde kebaba yakışacak farklı ve ferahlatıcı içecekleri de menüsünde bulunduran Kebapçı’da, özel ferahlatıcı kokteyller ve ev yapımı soğuk çaylar da lezzet yolculuğunu tamamlıyor. Geleneksel kebap anlayışına bağlı kalarak, kendine has yorum ve yeniliklerle sunulan lezzetlerinin yanı sıra KEBAPÇI, rahat, konforlu ve şık dekorasyonuyla da fark yaratıyor. İç dekorasyonu, ahşap, bakır ve çiniler kullanılarak oluşturulan KEBAPÇI modern ve gelenekseli bir arada yaşatarak sıcak ve samimi bir atmosfer sunuyor. KEBAPÇI’nın üst katında yer alan büyük salonları, özellikle geniş katılımlı iş yemekleri ve özel gruplara ev sahipliği yaparken, teras ise İstanbul manzarası eşliğinde lezzet tutkunlarını ağırlıyor. Nispetiye Cad. No:14, Etiler, İstanbul 0212 257 02 09
50
MAYIS/HAZİRAN 2016
A19
soğuk içecek ekipmanları
Sıcak Çikolata Makinası
COMPACT5-1
DELUXE 12-2
MT 1P GL
MT2 GL
Gürsel Mah. Şevketpaşa Cad.No: 20/2 80270 (Çağlayan Kavşağı) Kağıthane - İstanbul T. 0212 221 2620 F. 0212 222 5465 www.s2000.com.tr - info@s2000.com.tr
hotel
Eylem Fındık: “Ataköy bölgesİne yenİ bİr soluk getİrİyoruz” Üst segment otel markaları arasında İstanbul’da en çok otele sahip olan otel zinciri Radisson Blu’nun İstanbul’daki yedinci ve en yeni oteli Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy, fark yaratmanın detaylarda saklı olduğu ilkesinden yola çıkan hizmet anlayışıyla rakiplerinden ayrılıyor. Doğa ile bütünleşen tasarımı sayesinde ikonik, stil sahibi ve sofistike bir marka olan Radisson Blu’nun tarzını yansıtan otelde tüm çalışanlar, marka ile özdeşleşmiş “Yes I Can!” (Evet, Yapabilirim!) hizmet felsefesini tüm Türk ve yabancı misafirlere sunuyor. Rezidor Otel Grubu’nun Türkiye’deki portföyüne eklediği en son otel olan ve Ocak ayında kapılarını misafirlere açan Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy grubun ülke çapındaki büyüme hedeflerini taçlandırıyor. Yakın gelecekte mevcut otellere ek olarak sekiz otel, resort otel ve rezidans eklenmesi planlanıyor. Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy Genel Müdürü Eylem Fındık, “Hem İstanbul’un cazibe merkezi olan tarihi yarımadaya hem de Atatürk Havalimanı’na yakınlığıyla Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy tüm odalarında misafirlerine Marmara Denizi’nin büyüleyici manzarasını sunuyor. Ayrıca otelimiz, Ataköy Marina, Marmaray ve Bakırköy İDO iskelesine de yürüme mesafesinde yer alıyor. Yenilikçi servis anlayışımızın yanı sıra modern ek hizmetlerimizle Ataköy bölgesine yeni bir soluk getiriyoruz” diyor.
Konaklama trendlerini yansıtıyor Otelde bir adet kral dairesi, 7 adet tek yatak odalı süit, 13 adet junior süit ve 12 adet business class oda dâhil olmak üzere toplamda 133 adet, günümüz konaklama trendlerini yansıtan misafir odası bulunuyor. Tamamı Marmara Denizi manzaralı olan otel odalarında ücretsiz espresso makinesi ve ücretsiz hızlı internet gibi modern ek hizmetler yer alıyor. Radisson Blu Ottomare Hotel, Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Samet Güney liderliğindeki mutfağında, yeme içme deneyimini bir üst
seviyeye taşımak için yoğun çalışmalar yapılıyor. Deniz kenarındaki konumu ve palmiyelerle çevrili bahçesindeki egzotik ortamı ile dikkat çeken Larder Restoran & Teras’ın oldukça farklı ve ilgi çekici menü içerikleri ve sunumları misafirlerin büyük beğenisini kazanıyor. Menüde dünya mutfağının en çok tercih edilen yemekleri, yerel lezzetler ile humus, falafel gibi yakın coğrafya mutfağının sevilen başlıca çeşitleri de yer alıyor. Kahvaltı, genel olarak Radisson Blu markası için çok önemli. Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy’de otelde konaklayan ve dışarıdan gelen misafirlere hem göze hem de damağa hitap eden markanın konseptlerinden biri olan “Super Breakfast” ile sıra dışı bir kahvaltı deneyimi sunuluyor.
Toplantılara özel menü konsepti: Brain Food Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy, iş dünyasına yönelik sunduğu hizmetlerle de farklılaşıyor. Otelde gün ışığı alan ve havuz başındaki bahçeye erişimi bulunan toplam dört toplantı salonu bulunuyor. Yine havuz bahçesine açılan özel yemek odası ise toplantılarına yemek arasında da devam etmek misafirler için ve sosyal etkinlikler için ideal bir adres oluyor. Toplantı salonlarının ikisi, daha büyük toplantılar için birleştirilebiliyor. Tüm salonlardaki 3 metre tavan yüksekliği, ferahlık hissini pekiştiriyor. Toplantı salonlarının kapasitesi 10 ila 50 kişi arasında değişiyor. Radisson Blu’nun beklentilerin ötesinde toplantı deneyimi sunma vaadi kapsamında kahve molaları havuz başında da sunuluyor. Tüm toplantı salonlarında projektör, ekran, ses sistemi ve ücretsiz yüksek hızda wi-fi internet bağlantısı var. Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy’de toplantıları unutulmaz kılan ise yemek menüleri. “Brain Food” konseptine sahip yemek ve kahve molası seçenekleri katılımcıların dinç kalmasını ve başarılı toplantılara imza atmasını temin etmek için az karbonhidratlı, sağlıklı atıştırmalıklardan oluşuyor.
MAYIS/HAZİRAN 2016
53
restaurant-cafe
Özsüt’ün İftar Menüsüne Yunus Emre Akkor Eli Değdi! Özsüt, ödüllü şef Yunus Emre Akkor ile işbirliği yaparak ilk kez özel bir Ramazan menüsü yarattı. İftar menüsünde Çilek Şerbetinden Muhammaraya, Sütlü Badem Çorbasından Çömlek Kebabına, Yufkada Patlıcanlı Pilavdan Kaymaklı Güllaca Osmanlı kültüründen ilham alan 12 farklı lezzet yer alıyor. Özgün pişirme teknikleri ve Anadolu’nun dört bir yanından gelen taptaze malzemelerle hazırlanan menü, yüzyıllardır tarif defterlerimizde yer alan değerleri bugüne taşıyor. Yirmi yıldan bu yana Osmanlı ve Ortadoğu mutfakları üzerine uzmanlaşan Yunus Emre Akkor’un hazırladığı lezzetler içerisinde, Ramazanın ruhuna uygun özel tarifler yer alıyor. Her biri geleneksel mutfağımıza övgü niteliği taşıyan toplam 12 çeşidin bulunduğu menünün fiyatı 44 TL. Özsüt’ün iftar sofrasında klasik iftariyelikler Hurma ve Ramazan pidesine de yer var, çilek şerbeti gibi farklı tatlara da. 19’uncu yüzyılda ilk kez Arnavutköy’de yetiştirilmeye başladığından beri sofralarımıza renk katan çilek, iftara da bereket getiriyor. Sıcak yaz günlerinde ferahlatan Bahar Cacığı, taze kırmızı biber ve baharatların karışımından oluşan Muhammara da menünün eşsiz lezzetlerinden. Sofranın diğer eşlikçileri arasında, Pastırmalı Ramazan Ekmeği, yeşillikler ve peynir sosla hazırlanan özel Kabaklı Semizotu Salatası ile peynirli ve tereyağlı sıcacık Su Böreği yer alıyor. Çorba iftar sofralarının olmazsa olmazıdır; Özsüt menüsünde Sütlü Badem Çorbası tercih edilmiş. İlk kez 15. yüzyıl itibarıyla Saray mutfağında yer almaya başlayan bu özgün tarif, Osmanlı ile özdeşleşen badem lezzetini en zarif şekilde yansıtıyor. Ana yemek olarak yine Saray mutfağına özel Çömlek Kebabı seçilmiş. Yanında ise, tarçın ve patlıcanla hazırlanan Yufkada Patlıcanlı Pilav sunuluyor. Tatlı olarak Kaymaklı Güllaç sunuluyor. Bu hafif lezzet, bol sütle ıslatılan yaprakların arasında Özsüt’ün kendi üretimi kaymağı, badem, fındık ve ceviz ile tatlanıyor. Özsüt’ün diğer Ramazan lezzetleri içerisinde Fıstıklı Baklava, Cevizli Baklava ve Frambuazlı Güllaç da yer alıyor.
54
MAYIS/HAZİRAN 2016
Her şey tertemiz Konu yiyecek servisi olduğunda, hiçbir detay küçük değildir ve her şey önemlidir. Bu yüzden yiyecek - içecek tesisleri, yüzyılı aşkın bir süredir temizlik ve hijyen çözümleri ihtiyaçları için Sealed Air’in iş birimi Diversey Care’e güveniyorlar. Misafirlerinize eşsiz bir yiyecek - içecek deneyimi sunmanıza yardımcı olmak için, tertemiz bir ortam ve ışıldayan bir mekân yaratıyoruz. Biz Diversey Care’iz; daha temiz ve daha sağlıklı bir gelecek için liderlik ediyoruz.
www.sealedair.com
araştırma
Haftasonu Planlarını Çarşamba’dan Yapıyoruz! Online restoran rezervasyon platformu Quandoo’nun 2016 yılı verilerine göre; en fazla rezervasyonu Çarşamba ve Cuma günü hafta sonu akşam yemekleri için yaptırıyoruz. Araştırma sonuçlarına göre; Türk ve Kebap restoranları en çok tercih ettiğimiz mutfaklar olurken; rezervasyonlarda Avrupa yakası için Karaköy, Anadolu yakası içinse Bağdat Caddesi ve Ataşehir ön plana çıkıyor.
Tüketicilere günün her saati, diledikleri zaman rezervasyon yapma imkânı veren Quandoo’nun derlediği bilgilere göre; 2016 yılının başından itibaren en çok tercih ettiğimiz restoranlar ise Türk Mutfağı (yüzde 35), Kebap (yüzde 28), Dünya Mutfağı (yüzde 15), Balık (yüzde 10).
Hafta içi Dünya Mutfağı, Hafta sonu Klasikler… Hafta içi en çok rezervasyon yaptırılan restoran türlerinde ise Dünya Mutfağı ve Türk Mutfağı ön plana çıkarken, haftasonu ise Türk Mutfağı ve Kebap restoranlarını tercih ediyoruz. Hafta içi Quandoo’yu kullanarak rezervasyon yaptıran tüketiciler dünya mutfağı servis eden Whisper Kitchen Bar, Alancha ve Ouzo Roof gibi mekânları tercih ederken, hafta sonu ise daha klasik mekanlar olan Kaşıbeyaz, Develi gibi kebapçılar ile Arnavutköy, Anadolu yakasında sahil kesimindeki balıkçılara rezervasyon yaptırıyor. 2016 yılının başından itibaren en çok rezervasyon yaptırılan restoran ise Develi Florya. En fazla rezervasyon yaptırdığımız öğün ise yüzde 80 ile akşam yemekleri. Yılın ilk aylarında en çok tercih edilen lokasyonlar arasında ise Avrupa yakasında Karaköy ve Arnavutköy bulunurken, Anadolu yakasında ise Bağdat Caddesi, Ataşehir ve Kalamış gibi lokasyonlar ön plana çıkıyor.
56
MAYIS/HAZİRAN 2016
makale
Dr.Aybars AKKOR dr@aybarsakkor.com
3 MICHELIN YILDIZLI LOKANTA MÜKEMMELLİĞİN SİMGESİ Fransa’nın İspanya sınırındaki Pirene dağlarına yakın bir köy. Tüm merkezlere uzak. Yolları bile oldukça dar, otobüsler çok zor sığıyor, karşıdan bir araba gelse ne olacak bilemiyorum. Köyün adı Fontjoncouse, söylemesi bile zor. Dağ başındaki bu köyde dünyanın en iyi lokantalarından biri var: AUBERGE DU VIEUX PUITS. Yaz kış dolup taşıyor. İnsanlar yüzlerce binlerce kilometre uzaktan sadece yemek yemek için geliyorlar. Bordeaux’dan, Tulouse’dan özel helikopterler kalkıyor bu lokanta için. Lokantanın başında 53 yaşında sempatik bir şef: Gilles Goujon, servisin başında da karısı Marie-Christine. 1992 yılında gelmişler bu kuş uçmaz kervan geçmez köye. Köyün belediye başkanıyla konuşmuşlar, anlatmışlar projelerini. Ücretsiz arsa sağlamış belediye başkanı, nasıl olsa dağ taş her taraf. Yani akıllı adammış, turnayı gözünden vurmuş, kaz gelecek yerden tavuğu esirgememiş. Çok şık bir tesis yapmışlar Goujon çifti, müşteri gelsin gelmesin mükemmel yemek yapmışlar, duyan gelmiş, tadan bir daha gelmiş. 1997 yılında ilk Michelin yıldızlarını almışlar, 2001 yılında ikincisini ve nihayet 2010 yılında üçüncü Michelin yıldızını. Maalesef henüz Türkiye’de Michelin sınıflaması yok. Böylece birçok lokanta kendini iyi diye yutturuyor bize. Michelin rehberinin gizli ajanları çaktırmadan lokantaları değerlendiriyorlar, lokanta iyiyse rehbere alıyorlar. Kendini geliştirirse, çatal bıçak sınıflamasına sokuyorlar. Mükemmel olmaya başlarsa bir yıldız veriyorlar, bu, iki yıldıza, üç yıldıza kadar gidiyor. Bu değerlendirmeleri her yıl yapıyorlar, bazen de yıldızları geri alıyorlar. Üç Michelin yıldızı mükemmelliğin simgesi, daha ötesi yok bunun, her şey on üzerinden on olmalı. Sadece lezzet değil, tesis de hizmet de kullanılan çatal bıçak dahi on numara olmalı.
58
MAYIS/HAZİRAN 2016
makale
AUBERGE DU VIEUX
PUITS Un esprit, des émotions... Gilles Goujon
Böylesine mükemmel bir yere gidiyoruz, tam tamına 36 kişiyiz. Bizi amuse bouche denilen başlangıçlarla karşılıyorlar. Ufak lokmalar halindeki lezzet bombaları nasıl bir yemek yiyeceğimizin müjdesini veriyor. Sonra bir istiridye geliyor, pişirilmiş, güzel bir sosa bulanmış, ucunda da şekerden yapılma bir inci tanesi. Gümüş ufak çekiçler veriliyor herkese, inciyi kırıp istiridyeyle karıştırıp öyle yiyoruz. Zevkten dört köşeyiz. Ekmeklere gidiyor ellerimiz, çıtır çıtır, şu Fransızlar ne güzel ekmek yapıyorlar dostlar, yemeğe doyum olmuyor, masamıza gelen renk renk, şekil verilmiş tereyağları sürüyoruz. Michelin yıldızlı bir
lokantada yapılacak şey değil ama ekmekleri son lokmasına kadar midemize indiriyoruz. Ardından masamıza kabuğu soyulmuş bir yumurta geliyor, kuş yuvası şeklinde bir tabak içinde. Yumurtayı delince içinden kahverengi türüflü bir sos akıyor, yumurtayla karıştırıp yiyoruz. Yok böyle bir lezzet, adam haklı üç Michelin yıldızı almakta. Sonra barbunya balığı, bir tarafı yüksek bir tabağın içinde, tabağın yüksek tarafında tereyağına benzeyen bir sos var. Garsonlar o sosa bir sıvı döküyorlar. Muazzam bir sos oluşuyor balığın etrafında. Barbun barbun olalı bu kadar lezzete bulanmadı herhalde.
Ana yemek olarak nar gibi kızartılmış uçan yabani tavuk, tatlı bir simidin arasına konmuş, yanında iki renkten biber. Yeme de yanında yat! Arkasından da yumurta şekli verilmiş, dışı kristalize şeker kaplı, içi meyveli limon sorbe. Sonra da birbirinden lezzetli ufak pastalar. Muhteşem, dört dörtlük bir yemek. Size önerim ne yapın edin bir kere olsun üç Michelin yıldızlı bir lokantaya gidin. Bu Auberge du Vieux Puits olabilir, başka biri olur, ama mutlaka gidin. Bizim gibi yapın, en ucuz menüyü seçin, şarapta hesaplıya kaçın, ama ne olur bir kez olsun mükemmelliğin tadına varın.
MAYIS/HAZİRAN 2016
59
hijyen
İşletmelere Şıklık Katan Ekonomİk Çözümler:
MARATHON TOUCH SERİSİ Ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel’in bünyesinde yer alan profesyonel temizlik kâğıdı markası Marathon, tasarımı ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan yeni Touch Dispenser serisini pazara sundu. Kalitesi ile fark yaratan yeni hijyen çözümü Marathon Touch serisi, modern görünümüyle işletmelere şıklık katıyor. Her dönem portföyüne kattığı yenilikçi ürün ve hizmetler ile ev dışı tüketim sektörüne yön veren Eczacıbaşı Profesyonel, temizlik kâğıdı markası Marathon ailesine eklediği yeni Touch Dispenser serisi ile hem işletmelere şıklık katmayı hem de tüketim kontrolü sağlamayı hedefliyor. Dayanıklı malzemeyi tasarımla buluşturan yeni Marathon Touch, işletmelere kalite-fiyat dengesini ve modern görünümü aynı anda sunuyor.
Her alana uygun tasarruflu çözümler Marathon Touch serisinin kullanım alanlarına göre 3 ürün seçeneği bulunuyor. Restoran, AVM, eğitim kurumları ve hastaneler gibi yoğun alanlarda tercih edilen Marathon Z Katlama Havlu Dispenseri, her seferinde kullanıma hazır tek yaprak vermesi ile standart rulolara göre tasarruf sağlarken tamamen kapalı dispenser, ruloları kirlenmeye karşı koruyor. Dispenserdeki diğer yapraklara dokunulmadığı için çapraz bulaşma riskini de ortadan kaldırıyor. Mutfak ve atölye gibi orta ölçekli alanlara şıklığı ve tasarrufu getiren Marathon İçten Çekmeli Havlu Dispenseri, ihtiyaç kadar havlu alınmasını sağlayan dişli sistemi ile ürün tüketimi ve maliyetlerinin rahatlıkla kontrol edilebilmesine yardımcı oluyor. Küçük ve dar alanlara uyumuyla Marathon Jumbo Tuvalet Kagıdı Dispenseri ise saniter alanlara şıklık katmayı başarıyor.
60
MAYIS/HAZİRAN 2016
restaurant-cafe
HAMBURGERİN ANAVATANINAGİDİYOR “Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz” sloganıyla hızlı bir büyüme trendi yakalayan KasapDöner markasının sahibi Global Restoran Yatırımları A.Ş.’nin Genel Müdürü Bahar Özürün, yakın gelecekte KasapDöner markasını, “hamburgerin anavatanı” olarak bilinen ABD’ye taşımaya hazırlandıklarını söyledi. KasapDöner’in ABD’deki ilk şubesinin New York’un ünlü 5. Cadde’sinde olacağını ifade eden Özürün, “Amerika’daki hamburger çocuklarının da KasapDöner’i seveceğine inancımız tam” dedi. Arkalarında 70 yıllık Sarıtaş Et tecrübesiyle hareket ettiklerini hatırlatan Özürün, “Et işi aile geleneğimiz, kurucularımızın dede mesleği. Bundan dolayı da özellikle kırmızı etin nereden nereye geldiğini en iyi görenlerden biri biziz. Bugün kırmızı et fiyatları maalesef orta gelirli kesimin bile yanına yaklaşmakta zorlanacağı seviyelere geldi. Bunun önüne geçebilmek için et ithalatı başlatıldı. Ancak bir süre sonra fiyatlar yine başladığı yere geldi. Hayvancılıkta tüm sektör ilgililerince bilinen belli başlı ve ancak uzun vadeli programlarla çözülebilecek problemler var. Bunu genel olarak gıda sektörü için de söylemek mümkün. Dünya genelinde gıda fiyatları son beş yılın en düşük seviyelerinde iken ülkemizde giderek artan bir trend var. Etteki durum ise çok daha vahim, gelire oranladığımızda et fiyatları ülkemizde astronomik düzeyde bulunuyor. ABD’de kişi başı GSMH 50.000 dolar civarı iken 1 kilogram kıyma 22 TL’ye karşılık geliyor. Türkiye’de milli gelir bunun beşte biri olduğu halde ortalama kıyma fiyatı 27 TL. Almanya’da ise 40.000 dolar gelire karşın kıyma fiyatı 15 TL. Bu nedenle, ana girdisi et olan dönerde bizim açımızdan en zorlayıcı konu et fiyatları” diye konuştu. Cirosunu 1 yılda 3’e katladı
Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün, KasapDöner markasını yakında hamburgerin anavatanı ABD’ye taşımayı planladıklarını söyleyerek, “Yakında New York’un ünlü 5. Cadde’sinde olacağız” dedi.
62
MAYIS/HAZİRAN 2016
KasapDöner’in 2010 yılında Üsküdar’daki tek restoranla yola çıktığını hatırlatan Özürün, “2015 yılına geldiğimizde yurt dışında Azerbaycan ve KKTC’deki şubelerimizle birlikte toplam 33 şubeye ulaştık. Bu sayıyı 2016 yılı sonuna kadar 65’e ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Anadolu’da döner restoran zincirinin bulunmadığını, bu nedenle bundan sonraki hedeflerinin Anadolu’ya açılmak olduğunu ifade eden Özürün, “KasapDöner markamızla hızlı bir büyüme trendi geliştiriyoruz. Anadolu’dan başka, bahsettiğimiz gibi yurt dışında da yeni şubelerle büyümek istiyoruz. ABD en büyük hedefimiz. Yakın gelecekte başka ülkelerde de KasapDöner markasını görebilirsiniz” dedi. KasapDöner’in cirosunu bir yılda üçe katladığını belirten Özürün, “2015 yılında tüm şubelerimizde toplam 400 ton et sattık. Bu da bizi rekora götürdü. 2014 yılında 12 milyon TL olan toplam ciromuzu 2015 yılında 36,5 milyon TL’ye ulaştırdık. Şu anda 33 şubemizde 490 kişiye istihdam sağlıyoruz. Yeni şubelerimizle bu rakam bine ulaşacak” diye konuştu.
M39
Matic
M21
M24
M1
Lux
Gürsel Mah. Şevketpaşa Cad.No: 20/2 80270 (Çağlayan Kavşağı) Kağıthane - İstanbul T. 0212 221 2620 F. 0212 222 5465 www.s2000.com.tr - info@s2000.com.tr
makale
Necdet KOÇ
Yiyecek-İçecek Uzmanı/Danışman necdetkoc@gmail.com
Memnunum, Memnunsun, Memnun; Memnunuz, Memnunsunuz, Memnunlar…
G
Yeme-içme işletmeleri için misafir memnuniyetinin önemini tartışmak, gereksiz bir vakit kaybı olacaktır. Bununla beraber, bu önemin nereden kaynaklandığına ve ölçümlemeye dair irdelenecek her nokta ise, mevcut memnuniyet ölçüm uygulamalarının iyileştirilmesi adına önemlidir.
özlemlediğim kadarıyla, birkaç büyük konaklama/yeme-içme işletmesi dışında misafir memnuniyetini “doğru” metotlarla ölçen işletme yok gibi. Dahası, misafir memnuniyetinin ölçümüne önem veriyormuş gibi yaptıkları halde, sürecin sonunu getirememe gibi bir problem de mevcut. Hâlihazırda yapılan uygulamalarda, zaten yanlış ölçülmüş olan sonuçlar ilgili kişilerden hesap sorma aracına dönüşürken, memnuniyet ölçümünün amaçlarının yerine getirilmesi noktasında da bir işe yaramıyor. Pratikte, bir takım sayısal değerlerin bir önceki döneme göre aşağıda mı yoksa yukarıda mı olduğuna bakılarak, yönetim sorumluluğu açısından hiyerarşik olarak daha altta bulunan kişilerden sadece hesap soruluyor. Ne yapılması gerektiğine dair hiçbir fikri olmayan yönetim kademeleri de, kulaktan dolma ve yanlış
64
MAYIS/HAZİRAN 2016
ölçüm sonuçlarına dayalı bilgilerle, çalışanlara bir takım çözüm önerileri getiriyorlar. Tabii sonuçlar ciddiye alınıyorsa. Böyle bir durumun sonuçları, kendisine yanlış tedavi uygulanan hastanın başına gelenlerle aynı aslında. Gerçekten ihtiyacınız olan ilacı/tedaviyi almak yerine, belki sizi daha da hasta edebilecek yöntemlerle hastalığınız tedavi edilmeye çalışılıyor. Bugün yeme-içme sektörünün misafir memnuniyeti alanında olan da çoğunlukla bu. Bu yazıda fiziksel koşulların müsaade ettiği ölçüde biraz olması gerekene ve yöntemlere bakacağız.
Misafir Memnuniyeti Neden Önemli? Sorunun cevabı çok basit: “Çünkü sattıklarımızı onlar alıyorlar.” Sattıklarımızı almaya devam etmelerini istiyorsak (ki bir şeyler satan her
rasyonel ekonomik ajan bunu ister), onları mutlu etmek zorundayız. Memnun misafir 2 temel davranış sergiler: a. Sizden almaya devam eder. b. Sattıklarınızı başkalarına pazarlar. (Word of mouth) Her iki davranış da satıcıya “düşük maliyet” ve “rekabet avantajı” sağlar. Bu davranışların sonucu düşük maliyetlidir; çünkü yeni misafir kazanmak her zaman daha pahalıdır. Mevcut misafiri elde tutmaksa “neredeyse bedava.” Rekabet avantajı sağlar; çünkü “müdavimleriniz” sattıklarınızın ikamesini satan diğer satıcılara değil, daimi olarak size yönelir. Diğer taraftan ikame malları satan satıcıların değil, sizin sattıklarınızı başkalarına pazarlar.
makale Buraya kadar aktarmaya çalıştıklarımdan da anlaşılacağı üzere, misafir memnuniyeti “sadakat” kavramı ile doğrudan ilişkilidir. Daha doğrusu misafir sadakati, misafir memnuniyeti ile arasındaki fonksiyonel ilişkinin bağımlı değişkenidir; ona bağlı olarak pozitif ya da negatif yönde evrilir. Misafir sadakati ise, yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenlerden dolayı, satıcının iktisadî devamlılığını ve işletmesinin ömrünün uzunluğunu garanti altına alır.
Misafir Memnuniyetini Nasıl Ölçebilirim? Misafir memnuniyetini ölçmenin en kestirme ve en düşük maliyetli yöntemi, doğrudan misafire memnuniyet düzeyini sormaktır. Zira sorunun doğrudan tek muhatabı “misafir”dir ve cevap da kendisinde saklıdır. Her ne kadar memnuniyet ölçümlerinin farklı yöntemleri olsa da, birincil veri toplama yöntemleri (mesela anket uygulamaları) her zaman gerçeğe en yakın sonucu verir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, birincil veri toplama yöntemlerinin çok önemli bir kısmının “psikometrik süreçler”den oluştuğu hususudur. Örneğin, gerekli testleri yapılmamış ve doğru hazırlanmamış bir anket uygulaması, yanlış/yanıltıcı/yanlı sonuçlar verecektir. Sonuçlar doğrultusunda gerçekleştirilecek çalışmalar da bundan olumsuz etkilenecektir. Dolayısıyla, memnuniyet ölçümlerini yaparken uzmanlardan destek almak, konunun en can alıcı noktalarından birisidir. Bahsini ettiğim birincil veri toplama uygulamaları, objektif kriterlere dayalı olarak ve bilimsel metotlar takip edilerek gerçekleştirilebilirse, geriye sadece sonuçları değerlendirmek ve bunlara uygun aksiyonları almak kalacaktır. Misafir memnuniyet düzeyini neden ölçmeliyim şeklinde bir soru sorulursa da, bunun nedeninin bir önceki soruya vermeye çalıştığım cevabın içerisinde olduğunu söyleyebilirim. Misafirlerinizin sattıklarınızdan ne derece memnun oldukları onların sadakatini, sadakatleri devamlılıklarını, devamlılıkları da maliyet ve rekabet avantajını getiriyorsa, iş hacminizi (satışlarınızı/pazar payınızı) olduğu seviyede sürdürmenizin (ya da genişletmenizin) anahtarı da burada demektir.
Ortaya Çıkacak Sonuçlardan Örnekler Nelerdir? Bizi Ne Bekliyor? Ortaya çıkacak sonuçlar, matematiksel olarak her iş kolu/sektör için benzerdir denilebilir. Netice itibariyle ürün ya da hizmetlerinizin, onları satın alan kişiler gözünde bir değeri var ve siz memnuniyet araştırması yaparken bu değerin ne olduğunu sorguluyorsunuz. Bununla beraber, aynı ürün ya da hizmetlerin sizin gözünüzde de bir değeri var. Aslında yapılan, bu iki değer yargısının karşılaştırılmasından ibaret. Sizin için misafir memnuniyetinin (matematiksel olarak) kabul edilebilir bir alt sınırı var. Bu sınırın altındaki her misafir değer yargısını, “memnuniyetsizlik” olarak adlandırıyorsunuz. Bu adlandırmayı da çoğunlukla bir “skor” aracılığı ile somutlaştırarak, sizi tatmin edeceğini düşündüğünüz bir rasyoyu arıyorsunuz/bekliyorsunuz. Biraz daha somutlaştırmam gerekirse; çalıştığınız firmanın ürün/hizmetleri için yapılan bir memnuniyet araştırması sonuçlarının aşağıdaki gibi sonuçları olduğunu varsayalım.
Misafirler Tarafından Değerlendirilen Alanlar
1
2
3
4
5
Ürün Kalitesi
1
4
25 55 15
18 26 32 18
Servis Hızı
6
Ambiyans
16 18 45 22
Çalışanların Güleryüzü
1
3
16 63 17
Genel Memnuniyet Düzeyi
1
2
23 44 30
2
Ölçek Değeri
Memnuniyet Düzeyi Skalası
Hiç Memnun Değilim
1
Memnun Değilim
2
Ne Memnunum Ne Memnun Değilim
3
Memnunum
4
Çok Memnunum
5
MAYIS/HAZİRAN 2016
65
makale
Yukarıdaki özet ve sanal sonuç tablosundan da açıkça görüleceği gibi, misafir memnuniyet düzeyinin, “ürün kalitesi”, “servis hızı” ve “çalışanların güleryüzü” ile arasında bir korelasyon bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle misafirin, tükettiği ürünün kalitesi, servisin hızı ve çalışanların güleryüzü arttıkça memnuniyet düzeyi de artmaktadır. Öte yandan, “ambiyans”ın, memnuniyet düzeyi üzerindeki etkisinin sınırlı olduğu söylenebilir. Şimdi bu sanal sonuçlar ve ilk sorunun cevabında bahsettiğim konular çerçevesinde sizi bekleyenlerin ne olduğunu kısaca aktarmaya çalışayım: a. Ürün bazında yapılacak araştırmalarda, üretim süreçlerinde herhangi bir hata olup olmadığı tespit edilebilir. Buna göre; memnuniyet sonuçları, üretim hattınızı/biçiminizi gözden geçirmeniz gerektiğini size söyleyecektir. Yönetim/karar alıcılar, bu sonuçlar ışığında üretim süreçlerini (en azından sadece ilgili ürün için) gözden geçirerek, memnuniyetsizliğe neden olan sorunu bulabilirler. Bu sorunun çözülmesi, yüksek memnuniyet düzeyi, misafir sadakati ve ilgili üründen daha çok satış imkânı doğurur. b. Herhangi bir nedenden dolayı ortaya çıkan ürün iyileştirme ihtiyacı, belli ürünlerde memnuniyetsizliğe neden olarak misafir sadakatini/marka bağlılığını sekteye uğratırken, ek enerji, iş gücü kullanımı, verimsizlik ve ek malzeme
66
MAYIS/HAZİRAN 2016
kullanımı gibi nedenlerden dolayı da “ek maliyet” yükü getirmektedir. Dolayısıyla, memnuniyetsizlik sorununun çözümüne ilişkin yapılacak her iyileştirme, işletmenin bu ek maliyet yükünden kurtulmasına sebep olacaktır. Bu durum da, maliyetlerin fiyata olan etkisini (baskısını) azaltarak, rekabete, etkinliğe ve kârlılığa katkı sağlayacaktır. c. Memnuniyet düzeylerinin ölçümü, memnuniyetsizliğe neden olan iş süreçlerinin (üretim, satış, hizmet sunumu vb.) analizini gerektireceğinden, bu süreçlerin performans değerlemesi açısından kullanılması mümkün hale gelecektir. Performansının objektif kriterlere dayalı olarak değerlendiğini bilen çalışanlar, işlerini daha doğru yapacaklardır. Bu durum firma açısından toplam fayda, toplam verimlilik ve toplam etkinlik artışı ile sonuçlanır.
Olası İş Planı Nedir ve Muhtemel Maliyetler Nelerdir? İkinci sorudan başlamak gerekirse, muhtemel maliyetleri öngörmek şu aşamada imkânsızdır. Daha doğru bir ifade ile ortaya çıkan sonuçların değerlendirilmesi ile süreç iyileştirme ve performans değerleme maliyetleri açığa çıkacaktır. Diğer taraftan, muhtemel maliyetler sektörden sektöre de farklılık gösterecektir. Bununla birlikte, ölçümlemenin maliyeti oldukça düşüktür. Çok açık ve net bir şekilde ifade etmem gerekirse, memnuniyet düzeylerinde iyileştirme için katlanılacak her maliyet, memnun misafirin
fırsat maliyeti yanında değersiz kalır. Misafir memnuniyetini ölçümlemek ve sağlamak için yapılması gereken her şey yapılmalıdır. İnelastik bir ürün/hizmet sunmuyorsanız ve pazardaki konumunuz tekel değilse, misafirinizin memnuniyeti sahip olduğunuz her şeyin %50’si. Kalanı ise çalışanlarınızın memnuniyeti. Bir işletmenin sahip olduğu hiçbir fiziksel değer, bu ikisi kadar önemli değildir. İş planına gelince, şöyle bir yol izlenebileceğini söyleyebilirim: a. Ölçümleme için gerekli altyapının oluşturulması b. Ölçümleme c. Ölçümlemenin Test Aşaması d. Sonuçların Elde Edilmesi e. Sonuçların değerlendirilerek, hatalı süreçlerin veya süreçlerdeki hataların tespiti f. Tespit edilen hataların iyileştirilmesine yönelik çözüm üretilmesi g. Çözümlerin uygulanması h. İş süreçlerinin gözlemlenmesi i. Yeniden memnuniyet ölçümlemesi j. Sonuçların bir önceki ile karşılaştırılması k. İyileşme sağlanan ve sağlanamayan alanların/ süreçlerin tespit edilmesi l. İyileşme sağlanamayan alanların/süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi m. Alternatif çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve uygulanması n. Yeniden memnuniyet ölçümlemesi o. Trendin izlenmesi ve değerlendirilmesi
haber
YAZIN EN LEZZETLİ WORKSHOP’LARI MSA’DA Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Haziran ve Temmuz aylarında birbirinden lezzetli workshoplar ile dopdolu bir eğitim programı sunuyor, “Gençler İçin Profesyonel Mutfağa Hazırlık”, kendi evinin pasta şefi olmak isteyenler için “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık” ve “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık 2” Haziran-Temmuz aylarının eğitim programları arasında yer alıyor.
68
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
eğİtİm programları “Mutfakta 8 Hafta” programı 16 Haziran-11 Ağustos Perşembe günleri 10.00-14.00 saatlerinde ve 13 Temmuz-31 Ağustos Çarşamba günleri 19.00-23.00 saatlerinde olarak iki alternatifle sunulacak. Bıçak seçme, kesim ve kullanma teknikleri, tavuk pişirme yöntemleri, pirinçler ve pilavlar, Uzak Doğu wok yemekleri, soslar, çorbalar, et çeşitleri ve pişirme teknikleri, deniz ürünleri seçme, temizleme, pişirme teknikleri ve taze makarna hazırlama eğitimlerinin verildiği programın ücreti 1.850 TL “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık” programı, pastacılıkla ilgili her detayı öğrenerek kendi evinin pasta şefi, çikolata ustası ve ekmek uzmanı olmak isteyenlere püf noktalarını öğretiyor. “kurabiyeler”, “tart, kiş ve pie’lar”, “ekmek yapımı”, “kekler”, “pastalar”, “custards ve choux hamuru”, “şuruplu ve sütlü tatlılar” ile “çikolata” eğitimlerinin yer aldığı program, 10 Haziran – 5 Ağustos tarihleri arasında her Cuma 10.00-14.00 saatlerinde gerçekleştirilecek. Program ücreti 1.550 TL “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık 2” programında mayalı hamurlardan, a la carte tabak tatlılarına, cupcake’lerden şeker hamuru ve icing ile kurabiye süslemeye kadar pastacılıkla ilgili her detayı bilmek ve evinin pasta şefi olmak isteyenler 23 Temmuz – 10 Eylül tarihleri arasında her Cumartesi 10.00-14.00 saatlerinde MSA’da buluşuyor. Programın ücreti: 1.550 TL “Gençler için Profesyonel Mutfağa Hazırlık” programıyla 15-17 yaş aralığındaki gençler, hem MSA’nın profesyonel şeflerinden mesleği öğrenecek, hem de 10 gün boyunca sürecek uygulamalı dersler ve 1 günlük mutfak deneyimi ile gerçek bir mutfakta yeteneklerini keşfedecekler. Profesyonel mutfak bilgileri, çorba, sos, salata, pizza, makarna hamuru, balık, et eğitimlerinin yanı sıra uygulamalı mutfak deneyiminin sunulduğu program, 20 Haziran–2 Temmuz tarihleri arasında hafta içi her gün 10.00-15.00 saatlerinde gerçekleştirilecek. Programın ücreti 1.850 TL Haziran ve Temmuz ayına özel Artisan Eğitimler %100 Ekşi Maya eğitimi ile ekşi mayanın nasıl yapılıp beslendiğini, buğday ve çavdarlı ekşi maya ekmeklerin hazırlanışını öğrenerek nohut mayalı ekmekten, Danimarka çavdar ekmeğine, tahıllı köy ekmeğinden tam buğday ekmeğine kadar nefis ekşi maya ekmekler hazırlayacaksınız. 17- 1819 Haziran tarihlerinde 3 gün boyunca, 10.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek programın ücreti: 1.450 TL
Harika yemeklerin yanına yakışacak lezzetli ekmekler yapmayı öğrenmek isteyenler için 5 günlük “Artisan Ekmek” eğitimi, “Hangi un çeşitleriyle ne tür ekmekler yapılır? Ekmek hamurları nasıl karıştırılmalı, yoğrulmalı ve fermente olmalı? Ekşi mayalı ekmeğin diğer ekmeklerden farkı ne? Ekmeğin yapısı tereyağı, şeker gibi malzemelerle nasıl tamamen değişebilir?” gibi ekmekle ilgili akla gelebilecek her türlü sorunun cevabını öğretiyor. 1822 Temmuz tarihlerinde, 5 gün boyunca 10.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek programın ücreti: 1.850 TL El Açması Börek’te geleneksel yöntemler ve malzemeler kullanarak kendi ellerinizle hamuru yoğurmaktan, el ile açma ve pişirmeye kadar her aşamasını uygulamalı olarak deneyimleyeceksiniz. Eğitimin tarih, saat ve ücreti: 17 Temmuz Pazar 10.00-17.00, 550 TL “Katmanlı Hamurlar” eğitimi ile katmanlı (laminalı) hamurların nasıl hazırlandığını, bu hamurlara nasıl tur verildiğini, iyi bir katmanlı hamurun kriterlerini, nasıl işlenip nasıl mayalandığını, en doğru şekilde, en doğru dolgu malzemeleriyle nasıl pişirildiğini ve nasıl saklanması gerektiğini öğreneceksiniz. 27-30 Haziran tarihleri arasında, 10.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek programın ücreti: 1.850 TL “Kruvasan” programında kruvasan hamurunun diğer hamurlardan farkını öğrenecek, farklı dolgu malzemeleri kullanarak değişik formlarda kruvasanlar hazırlayacaksınız. Eğitimin tarihleri: 12 Temmuz Salı 10.0016.00, 550 TL “Pasta Yapımı ve Çiçek Modelleme Teknikleri” eğitimi, temel pasta yapımı ve süslemesinin ilk aşaması olup, şeker hamuru ile pasta yapımı ve süsleme tekniklerinin detaylarını öğrenmek ve bu alanda kendini geliştirmek isteyenler için tasarlanmış 3 günlük bir program. Pasta süslemenin tüm aşamalarını adım adım MSA eğitmen şefleriyle uygulayacak, öğreneceğiniz keskin kenar, wafer paper ve şeker hamuru ile çiçek modelleme ve royal icing’le işleme teknikleri ile kendinizi geliştirme imkânı bulacaksınız. 25-26-27 Temmuz tarihlerinde, 10.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek programın ücreti: 1.150 TL
Detaylar ve günlük workshoplar için www.msa.com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz.
MAYIS/HAZİRAN 2016
69
haber
Bİr restoranın yemeklerİ kadar
müzİğİ de İyİ olmalı
Misafirlerin bir restoran ya da kafede kendini iyi hissetmesinde ambiyans ve müziğin etkisi çok büyük… Yapılan araştırmalar çalınan müziğin, misafirlerin yüzde 57’sinin restoran seçimini etkilediğini ortaya koyuyor. Doğru müzik stratejik olarak kullanıldığında tüketicinin bilincinde özel bir deneyim yaratarak mekân ile müşteri arasında duygusal bir bağ oluşmasını sağlıyor. Restoran ve kafelerde çalınan müzik, müşterilerin mekânda kalma süresini, hatta harcama miktarlarını da etkiliyor. Ayrıca müzik seçimi sayesinde bir restoranda özel bir ambiyans oluşturmak, insanların yemeklerini daha hızlı ya da yavaş tüketmelerini sağlamak da mümkün. Türkiye’de 7.000’e yakın halka açık noktada yasal müzik yayını yapan SMG’nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, bir restoranın başarılı olabilmesi için ambiyans ve yemekler kadar müziğin de önemli olduğunu hatırlatıyor. Gül Gürer, “İyi bir müzik yayını için mekânın akustiğinin düzgün, yayın sisteminin kaliteli olması şart ama bunlar yetmez! Hoparlörlerin dağılımı, duvarların dokusu, zemin, koltuklar, kumaş gibi ses emici özelliği olan malzemelerin yoğunluğu müzik yayınını etkiler” diyor.
MUSIC FOR BUSINESS Akustik düzgün, yayın sistemi kaliteli olmalı Perakende mağazaları, AVM’ler, restoran ve kafeler, turistik mekânlar, spor ve sağlık merkezleri gibi 7000’e yakın halka açık noktada kapalı devre müzik, anons ve reklam yayını yapan SMG’nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, restoranların birçoğunda mimari hatalardan kaynaklanan akustik problemler yaşandığını ve bu sorunların restoranları kapanmaya kadar götürdüğünü hatırlatıyor. Gül Gürer, akustiği düzgün olmayan mekânlarda yapılan müzik yayınının, ne kadar doğru olursa olsun olumlu sonuç vermediğinin altını çiziyor. Asıl mesleği iç mimarlık olan ve bu alanda uzun yıllar çalışan
70
MAYIS/HAZİRAN 2016
Gül Gürer, şunları söylüyor: “Gittiğim birçok restoranda özellikle mekânın akustiğini etkileyen hatalar görüyorum. Böyle mekânlarda ses doğru yayılmadığı için uğultuya kadar varan problemlerle karşılaşılabiliyor. Eğer ortamda sesin düzgün yayılımına engel olan mimari problemler varsa müziğin de çok fazla önemi kalmıyor. Çünkü iyi müzik yayını için mekânın akustiğinin düzgün, yayın sisteminin kaliteli olması şart! Ancak bunlar yetmez!”
Önce doğru malzeme, sonra müzik seçimi Gül Gürer, bir restoranda doğru müzik yayınının önemini şöyle açıklıyor:
“Kaliteli bir teknik altyapı oluşturduktan sonra tabii ki doğru cihazların seçimi ve yerleştirilmesi önem kazanıyor. Amfi seçimi, mekânın tavan yüksekliği ve metrekaresiyle doğru orantılı olarak seçilen hoparlörlerin dağılımı, duvarların dokusu, zemin, koltuklar, kumaş gibi ses emici özelliği olan malzemelerin yoğunluğu, müziğin olumlu etkisine destek olan unsurlar... Bütün bunlar en doğru şekilde tamamlandıktan sonra eserlerin seçimi üzerine konuşabiliriz. Restoranların konseptine, hitap ettiği kesime, müşteri profiline ve mekânda geçirilen zaman göre müzik tarzını belirlemesi gerekir. 4 saatten fazla sürebilen, rahat bir sandalyede oturulan uzun bir sohbet eşliğinde yenilen yemek esnasında çalan müzik rahatlatıcı
haber
bir tempoya sahip olmalıdır. Soft jazz ve easy listening tarzlarında olabilir.”
Kahvaltıya ayrı, akşam yemeğine ayrı müzik Gül Gürer, restoranlarda müzik seçimi yaparken ortamın şıklığı, dekorasyonu, mekânın değerlendirilme şekli, hitap ettiği hedef kitle, fast food veya fine dining restoranı olması gibi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Ruhu doyuran müzikle mideyi doyuran gıda arasında kurulacak doğru ilişkiyle işletmecilerin daha verimli sonuçlar alabileceğini anlatan Alimgil, “Müşteriye sunulan 3 dakikada servis edilen hamburger ise yiyenin de ruhunu
doyuracak müzik bu tempoya ayak uyduracak şekilde hızlı olmalı. Uzun süreli bir yemek ortamında karnını doyuracak bir müşteri kitlesine hitap eden işletmelerde ise müşterinin ruhu da aynı kaliteyle ve tempoyla doyurmalı. Sakin, easy listening, hafif lounge veya soft caz çalan bir işletmede doğal olarak daha sakin daha uzun süreli yemek yenir. Ayrıca eserlerin seçiminin her öğünde farklı olması gerekir. Kahvaltı saatlerinde daha düşük tempolu easy listening tarzında seçimler yapılabilir. Akşam yemeklerinde ise yine tempo düşük olabilir ama yine mekâna göre değişecek şekilde sabaha nazaran biraz daha hareketli eserler seçilebilir” diyor.
Yasallık da unutulmamalı SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, restoranlarda yapılan en büyük hatalardan birinin de eser teliflerinin ödenmemesi ve yasal müziğin göz ardı edilmesi olduğunu hatırlatıyor. Gül Gürer, “Eser kalitesi ve tarzı seçilmeden önce yasallığının altyapısı kurulmalı! Meşhur eserlerden oluşan bir müzik yayını yapılması düşünülüyorsa işletmenin tarifi (kafe, restoran gibi) bulunduğu şehir, konsept, metrekareleri gibi bilgilerle müzik meslek birlikleri lisans tarifelerine uygun şekilde telif sözleşmeleri mutlaka yapılmalı ve bu doğrultuda telif ödenmesi şart” diyor.
MAYIS/HAZİRAN 2016
71
haber Sirha İstanbul, 24-26 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde 4. yılında yenilikçi içerikleri ile otelcilik ve yiyecek içecek dünyasına bir kez daha yön vermeye hazırlanıyor.
SİRHA İSTANBUL 2016 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI Bu yıl 24-26 Kasım’da 4.sü gerçekleştirilecek olan Sirha İstanbul’da, gıda ve içecek ürünlerinden mutfak ekipmanlarına, pasta ve fırıncılık ürün ve ekipmanlarından mobilya, sofra üstü takımları, tekstil, hijyen ve teknoloji alanındaki yenilikleri kapsayan geniş yelpazesiyle 450 katılımcı ve marka hedefleniyor. Bu yıl, otel, restoran sahiplerinden yöneticilerine, pasta şefleri, F&B müdürleri, satınalma müdürleri, barmen ve baristalara kadar 13.000’den fazla sektör profesyonelini buluşturmayı hedefleyen etkinlikte, dünya trendleri arasında yerini alan Peru mutfağı İstanbul’a konuk olacak. Peru’dan gelen yeni tatlar, yeni teknikler prestijli Perulu şefler tarafından tanıtılacak. 6. Duyu Restoranı bu sene tekrar sahne alacak. Ayrıca otelcilik ve restoran profesyonellerine yönelik en güncel konularla hazırlanmış konferanslar da bu yıl da Sirha İstanbul 2016’da ziyaretçileriyle buluşmaya hazırlanıyor.
Türk şeflerinin dünyaya açılan kapısı aralanıyor! Uluslararası bir jürinin kazananları belirleyeceği yarışmada, Bocuse d’Or Türkiye Ön Seçmelerini kazanan şef, 2017 yılında yine Sirha İstanbul kapsamında gerçekleşecek Bocuse D’or Türkiye Finaline direk geçiş hakkı kazanarak Bocuse D’or Europe’a katılmaya bir adım daha yaklaşacaklar. Ünlü şef Rudolf Van Nunen Bocuse d’Or Türkiye’ye başkanlık edecek. ‘Mutfakta Yaratıcılık Festivali’ olan dünyaca ünlü Omnivore, yeni sürprizleri, uluslararası şefler ve sektörde fark yaratan Türk meslektaşlarının katılımıyla dördüncü kez Sirha İstanbul’da olacak. Sirha İstanbul; Lyon haricinde Cenevre, Budapeşte, Rio de Janeiro ve Meksika’da da düzenlenmekte ve bu sayede uluslararası sektörel bir ağ oluşturmaya devam ediyor. sirha-istanbul.com
72
MAYIS/HAZİRAN 2016
röportaj
Dünyada 29 milyon bağlı terminali bulunan Verifone, 150’den fazla ülkede hizmet veren bir silikon vadisi şirketi. On yıldır Türkiye’ye yatırım yapan firmanın Türkiye, Doğu Avrupa ve Türki Cumhuriyetler Genel Müdürü Onur Altınbaş, önemi her geçen artan güvenli ödeme sistemleri pazarına yönelik sorularımızı yanıtladı.
Sunduğunuz mükemmel bİr lezzetİ Zorlaşan bİr ödeme İle tatsızlaştırmayın! Bir Silikon Vadisi şirketi olan ve elektronik ödeme sistemleri sektörünün küresel oyuncularından Verifone’u ve Türkiye organizasyonunu sizden dinleyebilir miyiz? Dünyada 29 milyon bağlı terminali bulunan Verifone, 2 milyar dolardan fazla cirosu ve 5 bin 300 çalışanı olan, 150’den fazla ülkede hizmet veren New York Borsası’na kote bir silikon vadisi şirketi. Bu yapısı zaten bakış açısını da ortaya koyuyor. Çünkü Silikon Vadisi’nde yer almak aynı zamanda bir vizyon ve 360 derecelik bir bakış açısının da göstergesidir. Biz ortaya çıkarttığımız ürünlerin, tüm dünyanın yararlanması hedefiyle yaptığımız çalışmaların sonucu olduğuna inanıyoruz. Tüm bunların ötesinde elbette Türkiye önemli bir pazar. Son 10 yıldır Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ediyoruz. 35 yıllık geçmişi ve güçlü AR-GE merkeziyle güvenli ödeme sistemleri sektörünün öncü ve lider kuruluşu Verifone olarak Türkiye’yi Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya hizmet veren bir AR-GE yazılım üssüne dönüştürdük. Burada birçok Türk mühendisimiz bölgeye hizmet veriyor. Yani Verifone gibi bir dünya şirketinin bu lokasyondaki destekçisi Türk mühendisleri.
74
MAYIS/HAZİRAN 2016
Türkiye’de perakende sektöründe son birkaç yıldır yazarkasa POS ürünleriyle aktif olan Verifone, yıllardır Amerika’da her 10 işletmenin 8’inde tercih ediliyor ve doğrudan perakendecilerle çalışıyor. Bu global tecrübe, Verifone’un esnafa kazandıran uygulamalarda öncü olmasını ve Türkiye pazarında lider konumunu güçlendirmesini sağlıyor. Türkiye POS pazarındaki 1.5 milyon POS’un sahibi Verifone.
İşletmeler, Google Wallet, Apple Pay (Google Cüzdan)gibi NFC bazlı ödemeler konusunda da müşteri sadakatini güçlendirmek amacıyla Verifone’u tercih ediyor mu? Hizmet verdiğiniz işletmelerin müşterileriyle olan iletişimine sağladığınız katkıyı anlatır mısınız? Bence burada sihirli kelime ‘bir olmak’. Çok sayıda banka kartı kullanan bir kişi düşünün. Google Wallet, Apple Pay gibi mobil cüzdanlar daha kişisel bir deneyim yaratıyor. Tüketici artık o işletmeye girdiğinde kendisine bu olanağı sunan mağaza veya restoranla bağ kuruyor. Şüphesiz böyle bir ilişki de müşteri devamlılığının sağlanmasından, taleplerin nabzını tutmaya, fiyattan kaliteye kadar tüketicinin güven duymasını sağlamaya kadar
geniş bir yelpazede organik bir ilişki yaratıyor. Yani işletme ve müşteri iki ayrı aktör olmaktan çıkıyor, aynı tarafın unsurları haline geliyor. Yani bir oluyor.
Türkiye’de perakende sektöründe son birkaç yıldır yazarkasa POS ürünleriyle aktif olan Verifone’un özellikle restoranlarda (daha genel bir ifadeyle HORECA noktalarında) yarattığı fark nedir? Donanım ürünlerinizden öne çıkanlar hangileri? Dünyadaki yeni trendler mobil ödeme üzerine kurulu. Alternatif ödeme araçlarının kullanılmaya başlandığı ve farklı ödeme formlarının olacağı günler, tecrübe edeceğiz. Artık her şeyin daha kolay, pratik ve hızlı olduğu bir dönemdeyiz. Biz bu gelişen konjonktüre göre sistemlerimizi geliştiriyor ve yatırımlar yapıyoruz. Bu anlamda tüm şirketlerin gelişen ortama yönelik teknolojik atılımlar yapması ve maliyetlerini gözeterek en verimli teknolojik gelişmeleri iş yapış şekillerine adapte etmesi gerekiyor. Restoranlar gibi müşteri kitlesi özel noktalar ise memnuniyet üzerine kurulu yapılardır. Sunduğunuz mükemmel bir lezzeti, zorlaşan bir ödeme ile tatsızlaştırmak anlamlı mı?
röportaj
Esnafın tüm beklentİlerİne tek üründe çözüm stü Ortak bankacılık uygulamalarına uyumlu MX 915 ECR, EFT POS özellikli masaü Bunun iyor. destekl i türlerin yazarkasa temassız işlem özelliği (NFC) ile tüm ödeme da yanında işletmelere kontör yükleme, fatura ödeme gibi özel uygulamalarla derece 180 el opsiyon ı, yeni kazanç kapıları açmamıza olanak sağlıyor. Şık tasarım tüm dönebilen standı, opsiyonel para çekmecesi ve opsiyonel Pinpad’i ile esnafın hız, konfor, umuz koyduğ beklentilerine tek üründe çözüm sunuyoruz. Bu ortaya ktır. güvenlik ve kazanç yapısıyla çok kısa sürede esnafın buna eğilimini artıraca iye tüketic ile hizmet bir Çünkü unutmayalım ki, çok kaliteli ürünler sunabilir, iyi iyi müşter hiçbir lar, ürünü almaya ikna edebilirsiniz. Ama kasada uzayan kuyruk artırır. ızı kaybın i müşter memnun etmeyecektir. Muhtemeldir ki bu manzara, sizin a İşte biz bu sistemle böylesine riskli ve hayati bir konuda da işletmelerin yanınd ECR 915 MX e Verifon yer alarak, esasen müşteri sadakatini sunuyoruz. Olivetti 3000’e ürünümüz BOSCH bayilerinde ve diğer satış kanallarımızla birlikte toplamda yakın satış noktasında tüketiciyle buluşuyor.
Bu işletme sahipleri de biliyor ki, Verifone olarak her zaman diyoruz; ister mobil, ister masaüstü ister giyilebilir teknolojiler olsun, her zaman ödeme işlemlerini gerçekleştirmek ve kolaylaştırmak için müşterilerimizin yanındayız. Verifone’un sizin tabirinizle HORECA noktalarında başlıca kullanılma sebebi, toplam satın alma maliyetinin düşüklüğü, çok düşük arızalanma oranına bağlı tamir giderlerinin rakiplerine göre düşük olması olarak söylenebilir. Ayrıca kullanılan mobil yazarkasa POS cihazları geniş dokunmatik ekranı ile hem işletme çalışanlarına kolaylık sağlıyor hem de müşterinin hızlıca ödemesini yapmasına olanak sağlıyor.
Geçtiğimiz ay Panaroma Bilişim Teknolojileri şirketinin çoğunluk hissesini bünyenize katarak yeni bir ortaklığa adım attınız. Bu operasyondan beklentileriniz neler? Verifone; bu birleşmeyle her segmentteki esnafın ve perakendecilerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Verifone olarak Türkiye’yi Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya hizmet veren bir AR-GE yazılım üssüne dönüştürdük. Burada birçok Türk mühendisimiz bölgeye hizmet veriyor ve böylece
Türkiye istihdam gücüne destek oluyoruz. Şimdi de burada bir şirket birleşmesine imza atarak yatırımlarımıza bir yenisini ekliyoruz. Panaroma, Türkiye pazarında bizim için çok önemli bir stratejik ortaklıktır.
2013 yılında mobil yazarkasa POS projesi için kurduğunuz Veri Merkezi, Verifone cihazı kullanan işletmelere ne tür avantajlar sağlıyor? Bilgi güvenliği, ödeme sistemlerinde son derece titizlikle üzerinde durulması gereken bir konu. Hatta yeni nesil deme kaydedici cihazlarda iş sürekliliğinin devamını sağlaması açısından Veri Merkezleri çok kritik bir hal almıştır. Veri merkezi ve TSM yeni nesil yazarkasa süreçlerinin tam kalbinde en önemli unsurlardan biri. Burada işletmelere kesintisiz hizmet veriyor olmak hayati önem taşıyor. Bu yüzden Verifone Türkiye olarak Veri Merkezi yatırımımız işletmelere güven veren en güçlü yanlarımızdan biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca kartlı ödeme sistemlerinde dünyanın en önemli veri güvenliği standardı belgesi olan PCI ve DSS’den sonra alınan ISO sertifikaları ile sistemlerimizi uluslararası uyumluluğa ve standartlara ulaştırmış
olduk. Bu standartlara hem İstanbul hem de İzmir’de bulunan olağanüstü durum merkezi için uyumluluk sağlayarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yeni nesil yazar kasa üreticilerinin TSM alanları için belirlemiş olduğu belgelendirme standartlarını tamamladık.
2016 yılı hedefleriniz için neler söylersiniz? Dünyada her yıl 3.2 milyar işlem Verifone terminalleri üzerinden geçiyor. Bu, dünyadaki kartlı işlemlerin yarısının Verifone sistemleri üzerinden yapıldığı anlamına geliyor. Verifone, AR-GE’ye her yıl yaklaşık olarak 100 milyon dolar yatırım yapıyor. Böylesine bir yapının tek amacı ürün satmak olamaz. Verifone olarak sadece ödeme terminali satan bir şirket olmak yerine işletmelere katma değerli servislerle ek gelir imkânı şuan bir çözüm şirketi haline gelmeyi hedefliyoruz. 2016 yılında hizmet kalitemize sürekli artı değer katarak, daha çok noktanın iş ortağı olmayı amaçlıyoruz. Global ekonominin bu denli zorlu bir süreçten geçtiğini varsayarsak, bu dönemlerin az hata ve hız kavramlarını daha önemli kılacağını biliyoruz. Bu nedenle 2016 sonu itibariyle, daha çok işletmenin bizimle tanıştığı bir fotoğraf vereceğimize inanıyoruz.
MAYIS/HAZİRAN 2016
75
haber Yenilenen Dispo, işlet melere hızlı ve yaratıc ı çözümler sunmaya de vam ediyor Dispo’nun 10 farklı ürün grubu içer isindeki ana ürün grupları çöp torb ası, temizlik ekipmanları ve klozet kap ak örtüsünden oluşuyor. Dispo Ürün Grupları Çöp torbası: Sınıfının (battal, han tal, Jumbo, orta mini vs.) en yüksek taşıma kapasiteli, TSE belgeli, geri dönüşt ürülebilir çöp torbaları Dispo çöp torbası portföyünde yer alıyor. Temizlik Ekipmanları: %100 iad e garantili mop ve mop sistemleri sunan Dispo temizlik ekipmanları kaliteli , uzun ömürlü ve uygun fiyatlarıyla tüketicilerin beğenisine sunuluyor . Klozet Kapak Örtüsü: Kullanım kolaylığı ve suda erime hızı yüksek kalite fiyat paritesiyle rakiplerinden ayrılıyor. Özel Üretim Peçete: Dispo öze l üretim peçeteler sayesinde işle tmelere kendi markalarının basılı olduğu peçete lerle işletmelerinde ve masalarda kendi markalarını ön plana çıkarma fırsa tı sunuyor.
Yeşim Roth
Eczacıbaşı Profesyonel Şık ve Ekonomİk Ürünlerİyle Sektörde Fark Yaratmaya Devam Edİyor Ev dışı tüketim sektöründe öne çıkan markaları; Selpak Professional, Marathon, Maratem ve Dispo’nun yeni ürünlerini pazara sunan Eczacıbaşı Profesyonel, Marathon Touch serisi ile hem işletmelerin banyo ve tuvaletlerine şıklık katmak hem de kullanım anlamında tasarruf sağlatmayı hedefliyor. Selpak Professional bu yıl, mekanik dispenser adı verilen, pile ve elektriğe ihtiyaç duymadan elle kâğıt veren dispenserini de tüketicilere sunacak. “Özellikle restoran kanalı için geliştirilen ve tek yaprak vererek tasarruf sağlayan Pickasso peçete dispenseri, hem renkli tasarımlara hem de tek yaprak vermesini sağlayan özel bir mekanizmaya sahip. Selpak Professional’ın yeni dispenserleri tasarımları ile olduğu kadar dayanıklı yapıları ile de ön plana çıkacak” diyen Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth, Maratem tarafında ise özellikle restoranlara yönelik maliyet ve tüketim kontrolü sağlayan yeni ürün portföy lansmanı planladıklarına dikkat çekti. Roth, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her işletmenin ihtiyacına göre kolaylık ve çözüm sağlayan Eczacıbaşı Profesyonel, restoranlardaki endüstriyel bulaşık makineleri için tablet bulaşık deterjanı ile sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz. Ambalajın içindeki akıllı doz uyarıcısı, tabletin ne zaman bittiğini ve eklenmesi gerektiğini kullanıcıya bildirerek kullanım kolaylığı sağlayacak. Geçtiğimiz yıl lansmanı yapılan tek kullanımlık ürün portföyü Mono ile işletmeciye gündelik kimyasal tüketim ve maliyeti kontrol etme fırsatı sunarken depolama avantajı da sağlayacak.”
76
MAYIS/HAZİRAN 2016
07.08.09 EYL
6
ISTANBUL EXPO CENTER
Organizasyon Organization
Destekleyen In association with
haber
12’den Vurdu! Profilo Ödeme Sistemleri, Avrupa’nın en önemli pazarlarından Belçika’da Farex Secure Box’la aldığı onayla dünyada 1 numaralı yazar kasa şirketi olma hedefinde hızlı adımlarla ilerliyor. Yenilikçi ve teknoloji lideri ürünleriyle Türkiye’de sektörünün öncüsü olan Profilo Ödeme Sistemleri, dünyada 147. ürün onayını Belçika’da, Farex Secure Box Mali Modül için aldı. Böylece aktif olduğu ülke sayısını 12’ye çıkartan ve 2 milyon adetten fazla ödeme kaydedici cihazının satışını gerçekleştiren Profilo Ödeme Sistemleri, mükelleflerin ve müşterilerinin hayatını kolaylaştırıyor. Ödeme kaydedici cihazlar pazarında bir Türk markası olarak, ihracatta açık ara birinci olan Profilo Ödeme Sistemleri, bugün 9 farklı ülkede kendi geliştirdiği 26 farklı ürünü aktif olarak satıyor ve dünya çapında en çok yazar kasa onayı alan ve satan Türk firması ünvanına sahip. Türkiye’de de hem ürün gamı, hem de çözüm zenginliği üstünlüğü sayesinde, %35’in üzerindeki pazar payıyla, 31 yıldır liderliğini sürdürüyor. Farex Secure Box, ülkelerin kendi mevzuatlarına göre Maliye Bakanlığı ya da Gelir İdaresi tarafından belirlenen bir protokolle sahada mevcut, mali olmayan sistemleri donanımlarını değiştirmeden mali hale dönüştürüyor. HORECA sektörü için geliştirilen ürün, yazar kasa ya da PC POS sistemleri ile haberleşerek kümülatif satış ve KDV tutarlarını güvenli mali hafızasına şifreli bir şekilde kaydediyor ve devlete yerinde denetim kolaylığı sağlıyor. Kullanıcı, üzerinde yazıcı, klavye, ekran gibi bileşenleri olmayan ürünün üzerinden herhangi bir işlem yapmıyor. Haberleşme protokolü dışında silinemez ve değiştirilemez hafızası, fiş detaylarını içeren özgünkodun fişe basılması ve hafızada saklanması, fiziksel tahribat oluşmadan açılması mümkün olmayan dış kasa gibi güvenlik özelliklerine sahip olan ürünün endüstriyel tasarımdan donanım ve gömülü yazılıma kadar tüm bileşenleri, sıfırdan Profilo Ödeme Sistemleri tarafından yapıldı. Vesa duvar montajı tekniğine sahip ürün şık, ergonomik ve pratik tasarımı ile isteğe göre duvara ya da monitör arkasına monte veya masaüstünde kullanılabiliyor. www.profiloodemesistemleri.com
78
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Yeme-İçme sektörünün güçlü oyuncusu ÇAYKUR ÇAYLA MARKASI İle ÇAY EVİ ZİNCİRİ KURUYOR! Çay pazarının yüzde 55’ini elinde bulunduran Çaykur, “Çayla” markası altında yeme-içme sektörünün de güçlü oyuncuları arasına girmeye hazırlanıyor. Çayla’nın ilk iki şubesi İstanbul Caddebostan ve Göztepe’de geçtiğimiz günlerde açıldı.
Çayla adı, çayla ikram edilen ve çayla iyi giden her şeye atıfta bulunmak üzere seçildi. Çayla’da başta geleneksel çay olmak üzere, bitki çayları ve özgün formüllü 60’a yakın farklı çay karışımları ile çaya eşlik eden yiyecekler servis ediliyor. Kahvaltı konusunda iddialı Çayla’da, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yanı sıra, Türkiye’nin dört bir yanından yöresel lezzetler de kahvaltıya eşlik ediyor. Yeni nesil çay zinciri olan Çayla’nın hedefi 1-2 yıl içinde yurt içi ve yurt dışında hızla yaygınlaşmak. Mayıs ayı içerisinde 3. şube ile Tuzla Marina, yaz aylarında da ilk yurtdışı mağaza olan Mekke hizmete girecek. Mekke mağazasının Hac ziyaretine yetiştirilmesi hedefleniyor. 250 metrekare ve üzeri farklı büyüklükte olan Çayla çayevleri için geleneksel ve modern çizgilerin bir arada kullanıldığı özgün bir mimari konsept geliştirildi.
80
MAYIS/HAZİRAN 2016
Çaykur Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İmdat Sütlüoğlu, Çayla markası adı altında, Türk çay kültürünü önce Türkiye’de, sonra da tüm dünyada yaygınlaştırmayı misyon edindiklerini, Çayla’nın Türk çay kültürünü anlatmak için en uygun platform olacağını dile getirdi. Çayla için sektör profesyonellerinden oluşan bir ekip oluşturduklarının altını çizen Sütlüoğlu, Çayla’nın yeme –içme sektöründe bir boşluğu dolduracağını, hem halk, hem de yatırımcılar tarafından büyük ilgi göreceğine inandığını belirtti. Sütlüoğlu, Çayla’nın operasyonel olarak Anadolu’da ve yurt dışında franchise sistemiyle büyüyeceğini ve kültür pazarlaması konusunda örnek bir projeye imza atmış olacaklarını söyledi. www.cayla.com.tr
BUZ Makinalarında Kampanya
Gürsel Mah. Şevketpaşa Cad.No: 20/2 80270 (Çağlayan Kavşağı) Kağıthane - İstanbul T. 0212 221 2620 F. 0212 222 5465 www.s2000.com.tr - info@s2000.com.tr
haber Tatilde nereye gideceğimize nasıl karar veriyoruz? Tercihlerimizi seyahat siteleri mi, eş dost tavsiyeleri mi, sosyal medya mı yoksa izlediğimiz filmler mi şekillendiriyor? momondo’nun araştırması, yaş, bölge ve cinsiyet karşılaştırmalarıyla tüm bu soruları yanıtlıyor.
TÜRKİYE’NİN TATİL TERCİHLERİ HARİTASI Yaz tatili kapıda; haliyle seyahat planları yapmaya başladık. Peki, tatilde nereye gideceğimize nasıl karar veriyoruz? Tercihlerimizi hangi etkenler belirliyor? Kimlerden ve nelerden ilham alıyoruz? Seyahat sitesi momondo, son araştırmasında bu sorunun peşine düştü ve Türkiye’nin tatil tercihi haritasını çıkardı. Katılımcıların birden fazla seçeneği tercih edebildikleri araştırmanın en dikkat çekici sonuçları şöyle: Tatil planı yaparken en çok ilham aldığımız yer, seyahat temalı web siteleri. Yüzde 49’umuz, yola çıkmadan önce tatil, turizm ve seyahat konularına odaklanan siteleri okuyor, gidecekleri destinasyona bu siteleri incelemeden karar vermiyor.
Tercihlerimizi belirleyen etkenler arasında ikinci sırada, %47’yle ailemizin ve arkadaşlarımızın tavsiyeleri yer alıyor. Erkeklerde oran %50’ye kadar çıkıyor; başka bir deyişle erkekler yakınlarının tavsiyelerini kadınlara göre daha çok dikkate alıyor. Yakınlarının tavsiyelerini en çok dikkate alanlar %54’le Ege Bölgesi’nde yaşayanlarken, en az dikkate alanlarsa %39’la Karadenizliler. Üçüncü sırada sosyal medya yer alıyor. Tatilcilerin %37’si ziyaret edecekleri yerlerin ilhamını sosyal medyadan alıyor. Yalnızca kadınlar incelendiğinde oran %33’e düşüyor, yani kadınlar sosyal medyadan daha az tatil ilhamı alıyor. Diğer yandan sosyal medyadan en çok etkilenenler %39’la Egeliler, en az etkilenenlerse %26’yla Karadenizliler.
Haber Siteleri Önemli Rol Oynuyor Tatil planlarına ilham veren etkenler sıralamasının dördüncü sırasında, %36’yla haber sitelerindeki turizm konulu haberler ve online dergiler yer alıyor. Oran erkeklerde %42’ye kadar çıkıyor. Beşinci sırada ise %34’le seyahat acenteleri bulunuyor. Acenteleri %40’la en çok 56-65 yaş grubu tercih ediyor; yaş gençleştikçe acenteleri tercih etme oranları düşüyor. Listenin dikkat çeken diğer sonuçları ise şöyle: Tatil reklamlarından etkilenerek karar verenlerin oranı %29. Erkeklerde oran %32’ye çıkıyor. Başka bir deyişle, tatil reklamları erkekler üzerinde daha etkili. Reklamlardan en az etkilenenlerse %21’le 18-22 yaş grubundakiler. İzlediği bir filmden etkilenerek bir sonraki tatilinde gideceği yeri belirleyenlerin oranı %25. Tatil için gidecekleri yerin ilhamını o şehirlerdeki festivallerden veya edebiyat etkinliklerinden alanların oranı %22. Oranın en yüksek olduğu yaş grubu 18-22 yaş grubu, en yüksek olduğu bölgelerse Ege ve Marmara. Televizyon dizilerinden etkilenerek karar verenlerin oranı %15. Dizilerden en çok etkilenenlerse, bu oranın %17’ye kadar çıktığı 18-22 yaş grubu. Karadeniz Bölgesi ise %16 ile dizilerden en çok etkilenen bölge.
82
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Mİsafİrlerİn Favorİsİ Olan 10 Butİk Otel Butik oteller bazen öyle cazip nitelikler sunar ki, boyutları küçük olmasına rağmen kendinizi onları tercih etmekten alıkoyamazsınız. Bu durum, dünya genelinde en çok da “Hotels.com™ Misafirlerinin Favorileri Ödülleri 2016” adlı prestijli yarışmaya dünyanın farklı noktalarından katılarak “Butik Kategorisinin En İyisi”* ödülü alan oteller için geçerli. Hotels.com’un düzenlediği bu yıllık yarışmanın jürisi tümüyle misafirlerden oluşuyor. Check-in yapıp ilgili otellerde konaklayan 20 milyon gerçek ve güvenilir misafirin görüşleri doğrultusunda, her yıl en iyi ortalama değerlendirme derecesini yakalayan oteller ödüle layık görülüyor. Tüm dünyadan 50 otelin ödül kazandığı yarışmanın sonuçlarına göre yapılan ve gelecek seyahatlerinize ilham verecek 10 otel.
84
MAYIS/HAZİRAN 2016
1828 Smart Hotel, Buenos Aires
Stallmästaregården Hotel, Stockholm
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Buenos Aires’teki 5 yıldızlı 1828 Smart Hotel, dünyanın en akıllı otellerinden biri. Teknolojiyi lüksle birleştiren otel, 14 özel oda ve süitte misafirlerine son derece kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Check-in sırasında size odanızdaki aydınlatmadan televizyona, hatta klimaya kadar her şeyi kontrol edebileceğiniz bir telefon ya da tablet veriliyor. Otelde gecelik 727 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
Stockholm’ün ilk oteli olduğu düşünülen bu 4 yıldızlı otel, şehir merkezine sadece 10 dakikalık mesafede. Misafirlerin en çok ilgisini çekense, 49 odalı otelin 1700’lü yılları yansıtan şık dekoru ve Michelin yıldızlı restoranında sunulan klasik İsveç yemeklerini tatmak. 1600’lü yılların ortalarında İsveç Kraliçesi Kristina’yı ağırlayan, gerçek anlamda kraliçelere layık bir otel. Otelde gecelik 355 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
Hotel Gendarm Nouveau, Berlin
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,5
Hotel Bagues, Barselona
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,5 Berlin’in çatılarına tepeden bakan konumuyla bu 4 yıldızlı otel, Gendarmenmarkt Meydanı yakınlarında yer alıyor. Otelin nefes kesici, etkileyici ve şık tarzları birleştiren 47 odasının her biri Berlin’de aksiyonun merkezinde mükemmel bir inziva imkânı sunuyor. Otelde gecelik 334 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
Ünlü Las Ramblas’taki bu çarpıcı müze otel, 1850 yılında inşa edilen ve yüz yıllık bir mücevher atölyesine ev sahipliği yapan tarihi El Regulador Sarayı’nda yer alıyor. 5 yıldızlı otelin 31 oda ve süitinde ise Masriera Art Nouveau mücevher koleksiyonundan nefis parçalar sergileniyor. Burada geçirecekleri zamana daha fazla ışıltı katmak isteyen misafirler, harika çatı terasından ve açık havuzdan şehrin panoramik manzarasının keyfini çıkarma şansını yakalıyor. Otelde gecelik 612 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
The Culver Hotel, Kaliforniya
Mill Houses Elegant Suite, Santoron
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Gökyüzü ile deniz arasında köprü misali uzanan bir kayalığın üzerinde yer alan 4 yıldızlı otel, manzarasıyla konuklarını hipnotize ediyor. Benzersiz bir yanardağ manzarası sunan bu görkemli otelin 13 süiti var ve bunların hepsi, özel bir otelden bekleyebileceğiniz her türlü şık ilavelere, imkân ve kolaylıklara sahip. Otelde gecelik 317 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
1924 yılında inşa edilen bu benzersiz biçimli yassı bina, bir zamanlar film yıldızı John Wayne’e aitti. Ancak Wayne daha çok Western filmleriyle tanınsa da bu ustalıkla tasarlanmış otel; eskinin ihtişamını, Avrupai bir dokunuşu ve romantik bir sinema tarihini yansıtıyor. Culver City’nin merkezindeki bu mimari hazinede birçok film yıldızı ve eski başkan kalmış, dolayısıyla her odanın bir hikayesi var. 46 odalı malikâne otelin bugünkü dekorasyonu ise klasik ve modern tarzları dengeli bir biçimde yansıtıyor. Kristal avizeler ve antika gardıroplar, şık ve çağdaş parçalarla birlikte yer alıyor. Otelde gecelik 990 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
Hotel L’Orologio, Floransa
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,5
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,7 Floransa merkezindeki bu 4 yıldızlı otel, konuklarını saatlerin sihirli dünyasıyla buluşturuyor. Çünkü otelin tüm odalarında saat ve zaman temalı sanat eserleri yer alıyor. Otel, iç tasarımda, görüntü ve kokuyu deri, parşömen kağıdı, koyu pirinç ve ahşap gibi materyallerle birleştirerek tütün rengini ve kokusunu çağrıştıran büyüleyici bir duyusal deneyim sunuyor. Otelde gecelik 446 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
The Pand Hotel, Bruges
Praya Palazzo, Bangkok
İtalyan tarzı eski bir konakta hizmet veren 4 yıldızlı Praya Palazzo, zarif bir şekilde dekore edilmiş 17 odaya sahip. Chao Phraya Nehri’nin kıyısındaki otelden Büyük Saray ve Zümrüt Buda Tapınağı gibi tarihi yerlere kolaylıkla ulaşılabiliyor. Hatta sizi nehirden geçirip bu yerlere ulaştırmak için otelin kendi mavnasınından da faydalanabiliyorsunuz. Otelde gecelik 355 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
The Z Hotel, Zanzibar
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Değerlendirme Derecesi: Hotels.com sitesinde 5 üzerinden 4,6
Bruges’ün ünlü kanallarına sadece yürüyüş mesafesindeki butik otel, 18. yüzyıldan kalma bir binada hizmet veriyor. Otelin 26 odası, orijinal antikalar, sanat eserleri ve gösterişli döşemelik kumaşlarla dekore edilmiş. Özel olarak tasarlanmış yatak odası süitlerinden ortama sıcaklık katan şöminelere kadar her detay, otelin cazibesine ve karakterine katkı sağlıyor. Otelde gecelik 460 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
Bu şık ve zarif 4 yıldızlı otel, Zanzibar’ın kuzey ucundaki sakin Nungwi Plajı yakınlarında, gözlerden uzak bir araziye kurulmuş. Çağdaş tasarımı geleneksel Zanzibar esintileriyle harmanlayan otelin 38 odasında da yer alan cam kapılar sayesinde, konuklar kristal kadar berrak suları izleyebiliyor. Odalardaki mobilyalar ise ünlü tasarımcı Philippe Starck’ın imzasını taşıyor. Otelde gecelik 480 TL’den başlayan fiyatlarla oda bulmak mümkün.
lezzet
NORVEÇ USULÜ SOMON KEBAP ünlü Norveçli şef Gunnar Hvarnes 2016 Bocuse D’or gümüş madalya ödüllü bul’a geldi. Ünlü şef, Norveç usulü İstan Norveç Deniz Ürünleri Akademisi için bir lezzet kazandırdı. Bu yazın en çok somon kebap yaptı, Türk mutfağına yeni ini veren Hvarnes, Türk aşçılarla tercih edilecek balık yemeklerinin reçeteler leri Konseyi’nin bu yıl İstanbul’da tecrübelerini paylaştı. Norveç Deniz Ürün emisi’ne d.ream Akademi düzenlediği Norveç Deniz Ürünleri Akad evsahipliği yaptı. ve iki bronz madalyayla Bocuse Bugüne kadar aldığı dört altın, iki gümüş gümüş madalyalı şefi Gunnar eç’in Norv d’Or’un yıldızı parlayan ülkelerinden on Tarifleri’ adlı workshopta somon Hvarnes, ‘Doğu Batıyla Buluşuyor Yaz Som 2 özel lezzeti sundu. kebap dışında yaz aylarına damga vuracak mutfağına giren somon balığını Sağlıklı beslenme trendleriyle birlikte Türk ştiren Norveçli şef Gunnar Hvarnes, Türklerin en sevdiği yerel lezzetlerle birle n bir lezzet olarak sunma fikri ile “Norveç Somonunu yerel mutfaklara uygu beni çok heyecanlandırdı. Özellikle çıktığımız bu yolda yaptığımız yeni tarifler a uygun, hazırlaması oldukça tadın Norveç usulü somon kebap Türk damak araya getirdiğimiz bir tarif bir ini ezler pratik, iki ülke mutfağının vazgeçilm a Fırınlanmış Somon tarifleri yaz oldu. Somon Carpaccio ve Nohut Yatağınd i olacak diye düşünüyorum. Ama aylarının en çok tercih edilen balık yemekler r için bazı tavsiyelerim var. Yazın somonu özellikle yazın yapmak isteyenle pişirmek somonu çok daha lezzetli somonu orta ateşte, ortasını biraz daha az onlarını muhteşem bir lezzet haline olmasını ve kurumasını önlediğinden som dönüştürebilirler.” dedi.
Norveç Usulü Somon Kebabı
86
MAYIS/HAZİRAN 2016
Malzemeler: Somon 400 gr Baharat karışımı 4 çorbe kaşığı (rezene tohumu 2x, kimyon 2x, kişniş tohumu 2x, acı kırmızıbiber tozu 1x, deniz yosunu 1x Çilek 200 gr) Tahta şiş Tuz
SOSU İÇİN: Haşlanmış nohut 100 gr Tahin 10 gr Baharat karışımı 1 çay kaşığı Sarımsak 1 diş Süt 3 ml Misket limonu 1 adet Kişniş Zeytinyağı
Hazırlanışı: Somonu parmak kalınlığında parçalara kesin. Baharat karışımında ve tuzda marine edin. Bir gece bekletin. Parçaları şişe takın ve tercihen kömür mangalında pişirin. Haşlanmış nohutları ve sarımsağı sütün içinde ısıtın. Baharatları ekleyin. Pürüzsüz bir sos kıvamı alana kadar blenderdan geçirin. Misket limonu ve kişnişi ekleyin. Somonun üstüne dökerek servis edin.
02-05 Kas覺m/November
22. Uluslararas覺 Otel, Restoran Ekipmanlar覺 ve Teknolojileri Fuar覺 22nd International Hotel & Restaurant Equipment and Technologies Fair
THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.
hotel
Cloud.7 Hotels ‘akıllı ev’ konseptİndekİ İlk otelİnİ teknolojİ tutkunu gezgİnler İçİn İstanbul’da açtı Yenilikçi ve bağımsız otel zinciri Cloud.7 Hotels, ‘akıllı ev’ konseptindeki ilk otelini İstanbul’da açtı. İstanbul Boğazı’na yürüme mesafesinde olan Cloud.7 Ataköy Marina, uygun bir bütçeyle, modern bir tasarım ve tarzı bir arada arayan, aynı zamanda da şehri gerçek bir yaşayanı gibi deneyimlemek isteyen günümüzün dinamik ve dünyaya meraklı gezginleri için tasarlandı. Cloud.7 Hotels hem içe dönük hem de dışa dönük karşıt iki insan doğasının isteklerini aynı anda karşılamak üzere tasarlandı. Rahat ve akıllı “cloud”lar (yani odalar) renkli tasarlanmış sosyal alanları ve yerellik hissini akıllı teknolojiler yardımıyla bir araya getiriyor. Akıllı Cloud odaları konuklarına İstanbul’un hareketli bir gününün tatlı yorgunluğunu atmak için sıcak bir ev ortamı sunuyor. Odalarda son teknolojiyle ağa bağlanma, deneyimleri paylaşma ya da dünyadan kendini soyutlama olanağı bir arada sunuluyor. Konforlu yatak ve yastıkları, Bluetooth hoparlörlü yağmur duşları, odalarda hızlı ve ücretsiz (tüm otel genelinde de) Wifi bağlantısı, “telsiz” akıllı telefonlar, Cloud.7 personeline 7/24 WhatsApp ile erişim, odaya anahtarsız giriş ve misafirlerin cihazlarıyla uyumlu akıllı teknolojiler bunlardan bazıları. Cloud.7 gezginleri, akıllı online check-in ve check-out, resepsiyonsuz lobi alanı, 7 gün 24 saat açık olan spor salonu ile konukların kendi programlarını kendilerinin belirlemesine olanak sağlıyor. Modern bir tasarıma sahip, ileri teknolojili, uygun bütçeli bir yaşam alanı sağlayan Cloud.7 aynı zamanda gezginlerin yerel ve küresel dünyayla gerçek bir bağlantı noktası olmayı hedefliyor. Cloud.7’in “Yaşayanlarla Tanış” platformu, Cloud.7 misafirlerinin kendileriyle benzer dünya görüşüne sahip kent sakinleriyle bir araya gelerek kentin gözde mekânlarını ve saklı köşelerini öğrenmelerine olanak sağlıyor. Cloud.7, özel seçilmiş sağlıklı ve doğal yöresel lezzetleriyle, yeni kuşak kent sanatçılarıyla yaptığı işbirlikleriyle ve bu sanatçıların eserlerini uygun fiyatlarla online sipariş etme yoluyla ya da İstanbul’da Suriyeli göçmenlerin yaşam koşullarını geliştirmek için Zeytin Ağacı Kadınları’nın Elişi Kolektifi gibi yerel girişimleri destekleyerek kentin bir sakini olma hissini yaşatmayı hedefliyor. Cloud.7, kentin bir yerlisi gibi olma arzusu ve sürdürülebilirlik tutkusunu, doğal görünümlü termoahşap cephesi, enerji tasarruflu sistemleri, yeşil ve sürdürülebilir yapı malzemeleri ile binalarına ve iç dekorasyonlarına da yansıtıyor. İçeride kullanılan ışıklandırma, mobilya ve duvar kaplamalarının çoğunluğu yerel tasarımcılar, üreticiler ve sanatçılardan sağlandı. Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu’da olmak üzere 15 Cloud.7 Hotels daha açılıyor. Tiflis’ten, Tahran’a, Abudabi ve Dubai’ye dünyanın en hızlı gelişmekte olan, dinamik genç bir nüfusun enerjisini taşıyan, kültürel faaliyetlerin giderek arttığı destinasyonlardaki bu buluşma noktalarında her bir Cloud’un bulunduğu kente özgü eşsiz bir kimliği olacak. Cloud.7 konukları tüm “Cloud” olanaklarından €59 başlayan fiyatlarla yararlanabiliyor www.cloud7hotels.com
MAYIS/HAZİRAN 2016
89
hotel
Soner Metin
Türkİye’dekİ ‘Sheraton Grand’ Unvanlı İlk Otelİnİ Açtı Modern tasarımı konforla buluşturarak bölgedeki konaklama, yemek ve etkinlik hizmetini en üst seviyeye taşımayı hedefleyen Sheraton Grand İstanbul Ataşehir, finans merkezi Ataşehir’de hizmete açıldı. Cevahir Yapı ve Starwood Grubu ile yapılan anlaşma doğrultusunda gerçekleştirilen otel yatırımı Sheraton Grand İstanbul Ataşehir, ‘Sheraton Grand’ unvanıyla açılan ilk otel oldu. Ocak ayında açılan otelin hizmet kalitesine ve operasyonel mükemmelliğe ulaşana kadar resmi açılış için beklendi. Bu süreçte yönetim kadrosu, olası sorunları tespit edip gidermek amacıyla otelde konakladı.
90
MAYIS/HAZİRAN 2016
hotel
80 milyon dolarlık bir yatırımla, iş ve toplantı oteli olarak konumlandırılan Sheraton Grand İstanbul Ataşehir, Sheraton markasının en üst segmenti olan, dünyadaki 25 “Sheraton Grand” arasında yerini aldı. Özellikle iş için seyahat eden ya da iş toplantısı düzenleyen konuklarını ağırlamayı planlayan otelin Genel Müdürü Soner Metin, bölgedeki en iyi yemeği, en konforlu konaklama deneyimini ve kusursuz bir toplantı-etkinlik hizmeti sunmayı hedeflediklerini söyledi. Metin, Reşat Cevahir’in sahibi olduğu Cevahir Yapı’nın yatırım için Ataşehir’i tercih etmesinin ardındaki nedenleri de şöyle özetledi: “Ataşehir, yatırım için çok doğru bir yer. Devlet desteğiyle sıfırdan planlanarak oluşturulan Türkiye’nin ilk ve tek Finans merkezi projesi 2018 yılında tamamlanacak; bu sebeple kamu bankaları, ticari işletmeler, büyük şirketler, ofis ve konut projeleri Ataşehir’e odaklanmış durumda. Burası tamamen iş odaklı bir bölge. Bütün bunları topladığımızda Ataşehir’de büyük bir potansiyel gördük ve bunu güzel bir yatırıma çevirdik.” Toplam 30.000 metrekare kapalı alana kurulu 27 katlı otel yatırımıyla, Anadolu Yakası’nın standartlarını yükselttiklerini belirten Metin; “Adalar ve Marmara Denizi manzarasına sahip, geniş hacimli ve yüksek tavanlı 165 modern misafir odamız bulunuyor. İleri teknolojiyle donatılmış, gün ışığı alan, ikiye bölünebilen 1084 metrekarelik kolonsuz, ihtişamlı balo salonumuzla rakipsiz bir seçenek sunuyoruz. Bunun yanı sıra 13 toplantı odası, öğle ve akşam iş yemeklerinin vazgeçilmez adresi olmayı hedefleyen City Brasserie Restoran ve Teras Barımız ile konuklarımıza maksimum konfor vaat ediyoruz” şeklinde konuştu.
MAYIS/HAZİRAN 2016
91
haber
Gaggenau’nun 333 yıllık tarİhİnde lezzetlİ bİr yolculuk
1683 1683 yılında yılında kurulan, kurulan, teknolojisi teknolojisi ve ve tasarımıyla tasarımıyla fark fark yaratan yaratan Gaggenau, Gaggenau, 333. 333. yılını yılını ‘Gaggenau ‘Gaggenau ile ile 333 333 Yılın Yılın Farkı’ Farkı’ konseptli konseptli bir bir etkinlik etkinlik serisi serisi ile ile kutluyor. kutluyor. Serinin Serinin ilk ilk etkinliği etkinliği ‘Otantik ‘Otantik Menüler’ Menüler’,, Kilimanjaro Kilimanjaro Executive Executive Chef’i Chef’i Mustafa Mustafa Otar’ın Otar’ın da da katılımıyla katılımıyla d.ream d.ream Akademi’de Akademi’de gerçekleşti. gerçekleşti.
1683 yılında çivicilik ve demircilik ile başlayan yolculuğunda bugün seçkin mutfak kültürünün önde gelen ismi haline gelen Gaggenau, bu yıl 333.yılını kutluyor. Nisan ayında Milano’da gerçekleşen EuroCucina fuarıyla başlayan kutlama etkinlikleri, dünyanın farklı bölgelerinde düzenlenen yerel etkinliklerle devam ediyor. Gaggenau bu kapsamda Türkiye’de de ‘Gaggenau ile 333 Yılın Farkı’ konseptli bir etkinlik serisine imza attı. Serinin ilk etkinliği ‘Otantik Menüler’, Gaggenau Türkiye Satış Direktörü Alper Şengül ile Pazarlama ve Ürün Müdürü Sadettin Çağlar ev sahipliğinde, Kilimanjaro Executive Chef’i Mustafa Otar’ın da katılımıyla d.ream Akademi’de yapıldı. Etkinlikte Gaggenau’nun 333 yıllık köklü tarihinden hareketle Otar’ın özel olarak oluşturduğu menü eşliğinde ‘Yüzyıllar öncesinden bugüne mutfaklarımızda neler değişti, neler aynı kaldı? Kullandığımız mutfak aletlerinde nerden nereye geldik? Damak lezzetimiz nasıl değişti, gelişti?’ gibi sorular keyifli bir sohbet eşliğinde cevap buldu. Mustafa Otar’ın, ‘Otantik Menüler’ kapsamında Gaggenau buharlı fırın ve ocak kullanarak hazırladığı menüde; Ege Denizi’ne özel kabuklular, doğal otlar, taze kuzugöbeği mantarı, arapsaçlı bademli tarator ve İskenderun karidesi yer aldı. Gaggenau’nun 333.yılı kapsamında hazırladığı etkinlik dizisi, çeşitli pişirme teknikleri ve menülerin yer aldığı çeşitli konseptlerle yılsonuna kadar devam edecek.
92
MAYIS/HAZİRAN 2016
haber
Türkiye’de Arçelik tarafından satışa sunulacak olan Fontignac’ın ürün gamında döküm demir, dövme alüminyum ve paslanmaz çelik pişirme kaplarının yanı sıra çeşitli mutfak aksesuarları ve bıçakları yer alıyor.
Michelin Yıldızlı Şeflerİn TERCİHİ Fontignac Ürünlerİ Arçelİk Mağazalarında Lezzetli ve sağlıklı yemekler pişirmek isteyenlerin tercihi olan Fontignac, Türkiye pazarına Arçelik mağazalarıyla giriyor. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de profesyonel mutfak şeflerinin yanı sıra evlerde kullanım için de şık ve kullanışlı bir seçenek olan Fontignac’ın ürün portföyünde döküm demir, dövme alüminyum ve paslanmaz çelik pişirme kaplarının yanı sıra çeşitli mutfak aksesuarları ve bıçakları bulunuyor. Türkiye’de tüketicilerle Arçelik mağazalarında buluşacak olan ürünlere, aynı zamanda www.arcelik.com.tr web sitesi üzerinden de ulaşılabilecek. Fransız gastronomi geleneğini yansıtan ve yıllara dayanan uzmanlık sayesinde sevilen bir mutfak ürünleri markası haline gelen Fontignac ürünleri 3 Michelin yıldızlı, dünyaca ünlü şef Paul Bocuse tarafından öneriliyor. Fontignac’ın ürün gamındaki alüminyum, demir dökme, paslanmaz çelik, teflon ve seramik tencere ile tavalarda yemekler kendi suyu ve buharında piştiği için daha lezzetli oluyor ve daha uzun süre sıcak olarak kalıyor. Özellikli tabanları ve ısıyı eşit dağıtımı sayesinde indüksiyon ocaklar dâhil her ocakta uyumlu bir şekilde kullanılabilirken, katmanlı iç kaplaması sayesinde ürünler daha uzun ömürlü hale geliyor. Ayrıca yapışmaz ve sağlıklı yüzeyi ile yemekler en kolay şekilde hazırlanabiliyor, kolaylıkla temizleniyor. Ürünler şıklığıyla da göz dolduruyor. Seramik ve paslanmaz çelik bıçaklar olmak üzere geniş bir ürün yelpazesi bulunan Fontignac, ergonomik sapları sayesinde profesyonel bir şef gibi kullanım imkânı sağlıyor. Ürünlere tekli ve set olarak ulaşılabiliyor.
MAYIS/HAZİRAN 2016
93
haber
Unilever’in Türkİye’dekİ 100 yılı aşkın tarİhİ kİtap oldu Dünyanın önde gelen hızlı tüketim ürünleri şirketlerinden Unilever’in, Türkiye’de 100 yılı aşkın bir zamandır devam eden faaliyetlerini, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tarihine paralel olarak aktaran “Unilever Türkiye Tarihi” kitabı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Unilever Türkiye Tarihi kitabı, şirketin Türkiye’deki 100 yılı aşkın geçmişindeki önemli kilometre taşlarını içeriyor. Unilever Türkiye’nin üst düzey yöneticilerinden, aynı zamanda araştırmacı ve koleksiyoner Gazanfer İbar tarafından kaleme alınan kitapta, Unilever Türkiye’nin bugünlere gelmek için gösterdiği çabalar, üstesinden geldiği imkânsızlıklar, başarılar, hatta başarısızlıklar, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tarihine de ışık tutan bir yaklaşımla ele alınıyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan Unilever Türkiye Tarihi kitabı 15 Temmuz itibarıyla tüm önemli kitabevlerinde bulunabilir.
94
MAYIS/HAZİRAN 2016
Kitaptan Alıntılar Doğrudan Yabancı Yatırım, Türkiye ve Unilever Türkiye (Ref: s.273) Çağdaş global ekonominin en önemli karakteristiklerinden biri, ülkelere yapılan doğrudan yabancı yatırımın eşitsiz dağılımıdır. Pastadan daha yüksek pay alan ülkeler hızla gelişim sürecine girerken, bu konuda alt sıralarda yer alan ülkeler ekonomik açıdan büyük zorluklar yaşamak zorunda kalırlar. Bu yıllarda Türkiye, büyük oranda kapalı bir ekonomi olmayı sürdürmüştü. Türkiye’ye giren yabancı yatırım son derece düşük ve ancak dönemim komünist ülkeleriyle karşılaştırabilecek düzeydeydi. Bu otuz senelik dönemde ‘yetmiş sente muhtaç’ Türk ekonomisi ve Unilever önemli sıkıntılar yaşadı. Bu yıllarda çokuluslu yabancı şirketlere son derece mesafeli ve soğuk yaklaşan Türkiye, pek tabii olarak bu şirketler için bir cazibe merkezi olmamıştı.
Kapalı Ekonomi Koşullarında İlk Yerli Üretim (Ref: s.108-111) 1929 dünya ekonomik buhranı neticesinde, genç Cumhuriyet, liberal ekonomiden korumacı, devletçi ekonomiye geçince Türk ekonomisi büyük oranda dışa kapandı. Gümrük duvarları, döviz transferlerinin izne bağlanması; yabancı yatırımların önünün kesilmesi gibi politikalarla kapalı bir ekonomi devreye girdi. Lozan Antlaşması’nın mevcut ithalat anlaşmalarında 1929 yılına kadar tanıdığı süre dolmuştu. Bu şartlarda Gabriel Couteaux’nun, Lever Brothers’la yaptığı ithalata dayalı büyüme planları tamamen suya düştü. Couteaux yılmak niyetinde değildi. Hammaddeleri yurt dışından getirerek üretim yapmayı planladı.
Pazar Araştırmaları (Ref: s.204) Unilever’in Türkiye’de başlattığı diğer bir ilk de pazar araştırma faaliyetleridir. Bu faaliyetler 1950’li yıllarda başladı. Bu araştırmalarda sadece kadınların ve ev kadınlarının kullanılması büyük önem arzetmekteydi. Örneğin; 1961 yılı başlarında gazetelere verilen ilanla 18-25 yaş grubunda, lise mezunu, yurt içinde seyahate engeli bulunmayan kadın elemanlar arandı. Piyasa araştırmaları şefliğine getirilen İhsan Aysu yönetiminde, genç kadınlardan oluşan Türkiye’nin ilk kadın pazar araştırma ekibi günde ortalama 200 ev tarıyordu. Araştırma ekibi merkeze çok önemli bilgiler ve tespitlerle dönüyordu.
Çin’de Bir Türk Kadın Yönetici (Ref: s.285) 1980’lerde Unilever, Çin pazarına yeniden giriş yaptı. Aslında UAC’nin Çin’le ticareti on yıldır sürüyordu. Ancak Unilever yine de olaya tedirgin yaklaşıyordu. Unilever Şanghay’da eski bir sabun fabrikasına sahip Şanghay Daily Chemical Industrial Corparation’la bir ortaklık kurdu. Bundan sonra pek çok küçük ortaklığa girildi. Projelerden biri de 2.000 ton üretim kapasiteli bir yağ fabrikasını ayağa kaldırma projesiydi ki Türkiye’den Reyhan Perin, bu oldukça zor projenin altından rahatlıkla kalktı.
Unilever’in Karşılaştığı Engeller (Ref: s.182) Unilever Türkiye’nin ürün yelpazesini genişletme çabaları genellikle engellerle karşılaştı. Unileverİş’in kurulduğu ilk günlerden itibaren, mayonez ve tavuk çorbası gibi ürünler üretmek için hükümetten izin istendi. Türkiye hükümetleri, Unilever’in 1980’li yıllara kadar gıdada margarin dışında herhangi bir ürün üretmesine izin vermedi. Bazı gıda ürünlerinin üretimi ise hammadde ithalatındaki zorluklar yüzünden yapılamadı.
MAYIS/HAZİRAN 2016
95
haber
Türkİye’nİn Uyku AlışkanlIKLArı Bellİ Oldu! Doğtaş, Türk halkının uyku alışkanlıklarını ortaya koymak ve Türkiye’nin uyku haritasını çıkarmak amacıyla, araştırma şirketi Ipsos’la yürütülen ve bine yakın kişiyle görüşülen bir araştırma gerçekleştirdi. “Uyku Alışkanlıkları Araştırması” sonuçlarına göre; her iki kişiden biri, yatağa yattıktan sonra 10-15 dakika içerisinde uyuduğunu belirtiyor. Her 10 kişiden 9’u iyi bir uykunun sağlık için temel ihtiyaç olduğunu ve uyku kalitesindeki en önemli etkenin yatak olduğunu düşünüyor. Yüzde 52 ile Türkiye genelinde en çok tercih edilen yatış şekli yan yatmak iken, katılımcıların yüzde 33’ü yüz üstü, yüzde 15’i ise sırt üstü yatarak uyuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 46’sı, yatağında uyumanın haricinde, uzanarak dinlenmeyi tercih
96
MAYIS/HAZİRAN 2016
ediyor. Bölgeden bölgeye değişen uyku alışkanlıklarında, Marmara ve Ege Bölgesi uyumadan önce daha çok müzik dinlerken, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi diğer bölgelere göre daha çok kitap okuyor.
Sihirli sayı 8 Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkı ortalama 8 saatini uykuda geçiriyor. Katılımcıların %67’si gece 23:00 ile 01:00 arasında yattığını belirtirken, %50’si sabahları 07:00 ile 09:00 arasında uyandığını belirtiyor. Araştırmaya katılanların %42’si sabahları alarm ile uyanırken kadınlar arasında her 10 kişiden 4’ü alarm veya başka birinin yardımı olmadan kendileri uyanabiliyor. Her iki kişiden biri,
Hulusi Acar
yatağa yattıktan sonra 10-15 dakika içerisinde uyuyor. Sabahları ise uyandıktan sonra 10-15 dakika içerisinde yataktan kalktığını belirtiyor.
Yan yatmaya bayılıyoruz Araştırma, Türkiye’nin hangi pozisyonda yattığına dair de ilginç sonuçlar ortaya koydu. Yan yatarak uyumak, %52 ile Türkiye’de en çok tercih edilen yatış şekli. Yan yatmadan sonra en çok tercih edilen pozisyonlar ise %33 ile yüz üstü ve %15 ile sırt üstü uyumak.
Yatak sadece uyumak için değildir Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının yüzde 46’sı yatağında uyuma haricinde,
haber uzanarak dinlenmeyi tercih ediyor. Yatakta dinlenmeyi tercih eden katılımcılara bu esnada neler yaptıkları sorulduğunda; yüzde 41’le telefonla vakit geçirme ilk sırayı alırken, müzik dinleme yüzde 34’le ikinci, film ya da dizi seyretmek ise yüzde 30’la üçüncü sırada yer alıyor.
7 yılda bir yatak değiştiriyoruz Her 10 kişiden 9’u iyi bir uykunun sağlık için temel ihtiyaç olduğunu ve uyku kalitesindeki en önemli etkenin yatak olduğunu düşünüyor. Her 10 kişiden 9’u, tercih yaparken yatağının ortopedik olmasının, ağrısız şekilde uyanmayı sağlamasının ve yumuşaklığı/sertliğinin önemli olduğunu belirtiyor. İdeal bir yatakta olması gereken özellikler sorulduğunda, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde “yumuşak olmalı”, Akdeniz bölgesinde “dinlendirici olmalı”, Karadeniz bölgesinde “vücut şeklini almalı”, “vücuduma uygun olmalı” ve “terletmemeli” ifadeleri anlamlı derecede yüksek çıkıyor. Yaylı yatakta yattığını belirten her iki kişiden 1’i, en son yataklarını 5 yıl önce satın almış. Ortalamada ise 7 yılda bir yatak değiştiriliyor. Kadınlar arasında her 10 kişiden 4’ü yatağın sağ tarafında yattığını belirtiyor. Bekârlar ise evlilere göre daha çok yatağın ortasında yatmayı tercih ediyor.
Mükemmel uyku garantisi Araştırma sonuçlarını değerlendiren Doğtaş Kelebek CEO’su Hulusi Acar, kaliteli bir uykunun insan sağlığı üzerindeki çok yönlü olumlu etkiye sahip olduğuna dikkat çekerek, kaliteli bir uykunun olmazsa olmazının ise kaliteli bir yatak olduğunu söyledi. Acar, araştırma sonuçlarının da her 10 kişiden 9’unun iyi bir uykunun sağlık için temel ihtiyaç olduğunu ve uyku kalitesindeki en önemli etkenin ise yatak olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Müşteriyi yapılan işin merkezine koyduklarını ifade eden Doğtaş Kelebek CEO’su Hulusi Acar: “Tüm ürünlerimizde olduğu gibi yataklarımızda da müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara uygun ürünler sunmak bizim için çok önemli. Yatak kategorisinde de Türkiye’nin hatta bölgelerin ihtiyacı olan en doğru ürünleri belirlemek için müşterimizin sesini dinlemek istedik. Bu araştırma bize bir kez daha gösterdi ki kaliteli bir uykunun insan sağlığı üzerindeki etkileri çok büyük. Sağlıklı bir uykunun ise sağlıklı bir yatakla mümkün olduğunu biliyoruz. Bu anlamda sağlıklı bir yaşam için teknolojiyi de etkin bir şekilde kullanarak uzun yıllar boyunca ilk günkü mükemmel uykuyu sağlayan yataklar üretiyoruz ve müşterilerimize 45 günlük koşulsuz iade hakkı veriyoruz. Yataklarımızda yer alan teknolojik özellikler sayesinde vücudu rahatlatan, yazın terletmeyen, kışın üşütmeyen, özel kumaşlarıyla ve yay sistemiyle deliksiz bir uyku sağlamaya yardımcı olan yataklar üretiyoruz. Son olarak gençlerin omurga ve kas sistemini destekleyen bir yatak ürettik. Superteen adını verdiğimiz yatak, bu özelliği ile Türkiye’de ilk ve tek genç yatağı. Bu yatak gençlerin farklı ağırlık ve yatış alışkanlıklarına göre şekil alan yay sistemi sayesinde maksimum konfor sağlıyor” dedi. Acar, hayatımızın üçte birinden fazlasını uyuyarak geçirmemize rağmen yatak satın alma konusunda beş dakikada karar verdiğimize dikkat çekti.
MAYIS/HAZİRAN 2016
97
haber
Yazılımı ve tasarımı, erişildiği mobil cihazın ekran özelliklerine uyumlu olarak değişen ve dijital pazarlama faaliyetleri için zorunlu hale gelen ‘responsive’ siteler hazırlıyoruz. Bununla yetinmiyor, barındırma, web site ve mail adresi güvenliği, teknik danışmanlık gibi hizmetlerimizle de konuya sürdürülebilir ve yenilikçi yaklaşıyoruz.
Tanıtım filminin ilk aşamasını oluşturan çekimler, konsepte uygun olarak tamamlandıktan sonra filmin kurgusunu, seslendirmesini, müziklerini, animasyonlarını ve diğer teknik gerekliliklerini büyük bir titizlikle gerçekleştiriyoruz.
Kurumsallaşma yolunda etkili araçlardan biri olan kurum dergilerini, müşterileriniz, tedarikçileriniz ve hedef kitlenizle iletişimde kalmanızı sağlayacak şekilde hazırlıyoruz. Dergiyi size, içerik, tasarım, baskı ve dağıtım hizmetlerini de kapsayacak şekilde sunuyoruz.
İnternette arama yapan, gezen ve cep telefonu kullanan tüm müşteri ve potansiyel müşterilerinize ulaşmanızı, doğru mesajı, doğru zamanda sunmanızı sağlar, güven bağı kurduğumuz iş ortaklarımıza; ihtiyaçları, sektörleri ve hedef kitlelerine özel fırsatlar sunarak, ölçümlenebilir biçimde kârlılık ve marka değeri yaratırız.
98 a k ı l d a
k a l ı c MAYIS/HAZİRAN ı ç ö z ü m l e r 2016
www. mottoiletisim.com