ASRACK_3.pdf
1
6.01.2015
15:55
Teknoloji turunda son durak İstanbul Bugüne kadar 18 farklı ülkede 10 binden fazla katılımcıyı konuk eden Fujitsu’nun dünyaca ünlü teknoloji turu Fujitsu World Tour, Nisan ayında Helsinki’de başlayan yolculuğunda İstanbul’a ulaştı.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Sayfa 10
Selda Bağdat Bahadır
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
Sayfa
4
ISAF Güvenlik Fuarı gerçekleşti Güvenlik ile ilgili her türlü ürün, hizmet, çözüm ve uygulamaları tek platformda buluşturan ISAF Security Fuarı, 19. kez sektörün katılımcı ve ziyaretçilerini bir araya getirdi.
Sayfa
12
Zenium İstanbul One veri merkezi açıldı Zenium İstanbul One, Türkiye’de toptan satış veri merkezi hizmeti sunan ilk veri merkezi tesisi olacak.
Sayfa
Özel Haber
Sayfa
Aslıhan Güreşcier
Gürkan Karagöz
Özellikle mobil cihazların kullanılmasıyla birlikte giderek artan veriler günümüzde altın kadar değerli hale geldi.
5 - 11 Ekim 2015
E-dönüşüm zinciri halka halka büyüyor Handan Aybars
Doküman tarama konusunda çıta yükseldi
25
1040
3
2014 yılı cirosu 5 milyon TL ve üzerinde olan ve internet üzerinden satış yapan mükelleflere, yani e-ticaret sitelerine zorunlu olacak e-Arşiv Fatura uygulamasına geçiş için geri sayım sürüyor. Denetim, tasarruf, işlem hızı kadar, bilgi akışında da hızı beraberinde getiren e-Arşiv Fatura, Maliye Bakanlığı’nın önemli tasarruf edilmesini öngördüğü bir uygulama. 2016 Ocak’ından itibaren hayata geçecek uygulamanın, özellikle internet üzerinden satış yapan şirketlerin iş yapış şekillerini tepeden tırnağa değiştireceği üzerinde duruluyor.
Vodafone Tek Telefon Hizmeti ile ofisiniz cebinizde Siz de Red Business Tarifelerine geçin, yıllardır kullandığınız sabit numaranızı cebinize taşıyalım. Böylece sabit telefon masraflarından kurtulun.
Vodafone
“Sabit telefondan aransak da fark etmiyor. Tek Telefon Hizmeti sayesinde müşterilerimiz bize ofis dışında da ulaşabiliyor.”
Samim Öztürk Plusstand Yönetim Kurulu Üyesi
İşOrtağım Vodafone Tek Telefon Servisi’nden Red Business hat sahibi kurumsal abonelerimiz serviste 12 veya 24 ay kalma sözü karşılığı faydalanabilir. Tek Telefon Servisi 12 veya 24 ay kontrat süresi boyunca Red Business hatlarının her birine ek +19,80 TL yerine +1 TL’dir. Taahhüt sonunda servis otomatik olarak aylık yenilenir. Servisten yararlanabilmek için sabit telefon numarasının Vodafone Net’e taşınması ya da Vodafone Net’ten yeni sabit telefon numarası alınması gerekmektedir. Vodafone’un kampanya ve tarife özelliklerinde ve ücretlendirmesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. Fiyatlara vergiler dahildir. Detaylar için: vodafone.com.tr/redbusiness
BThaber
GÜNDEM
5 - 11 EKİM 2015
3
E-dönüşüm zinciri halka halka büyüyor
Handan Aybars
433 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yürürlüğe giren e-Arşiv Fatura uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen standartlara uygun olarak faturanın elektronik ortamda oluşturulması, elektronik ortamda korunması, ibrazı ve raporlamasını kapsayan bir uygulama bütünü. Bu uygulamadan yararlanmak isteyen mükelleflerin ise öncelikle e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmaları gerek. Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS) kapsamında faturalarını elektronik ortamda oluşturma ve koruma izni alan, internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan, 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı da 5 milyon TL ve üzerinde olan mükellefler, en geç 1 Ocak 2016 tarihine kadar e-Arşiv Fatura Uygulaması’na geçmek zorunda. İsterseniz siz, isterseniz entegratör işbaşında Bu uygulamadan yararlanmanın iki yöntemi var. Birincisi; bilgi işlem sisteminin entegrasyonu. Bu kapsamda kendine ait BT sistemini 7/24 işleten, altyapı ve yazılım eksiği olmayan mükellefler, e-Arşiv Fatura uygulamasını kendi BT sistemleri üzerinden kullanabiliyor. Yani entegrasyonu sağlayan mükellefler, uygulamayı bilfiil kendi BT sistemleri aracılığı ile kullanabiliyor. İkincisi ise özel entegrasyon yöntemi ve bu kapsamda GİB’den özel entegrasyon izni alan mükelleflerin sistemleri aracılığıyla e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olunuyor. Yararlanmada olduğu gibi, başvuruda da iki yöntem söz konusu. Özel entegrasyon yöntemi ile başvuru kapsamında, özel entegratör aracılığıyla bu uygulamayı kullanmak isteyen mükellefler, GİB’den konuyla ilgili izin almış özel entegratörlere başvuru yapabiliyor. İkinci başvuru yöntemi ise e-Arşiv uygulamasını bilgi işlem sistemini entegre ederek kullanmayı içeriyor. Uygulamayı kendi BT sistemlerinden kullanmak isteyen mükellefler, e-Arşiv Başvuru Kılavuzu’nda belirtilen belgeler ile
Kağıt yığınlarıyla vedalaşma vakti geldi Teknolojik gelişmeleri e-Dönüşüm başlığında her ölçekti şirkete sunma misyonu ile hareket eden kamu kanadı, bu başlıkta attığı adımlarla tüm paydaşlar için birçok başlıkta faydanın hayata geçmesini sağlıyor. Yasal düzenlemelerle desteklenen, her biri zincirin bir halkasını oluşturan bu adımlar e-Fatura ile birlikte e-Defter, e-Arşiv Fatura, KEP, e-Tebligat, e-Mutabakat, e-İmza, e-Saklama gibi başlıkları içeriyor. e-Dönüşüm’ün her ölçekte şirket için belli zorunluluklar içermesi, belirttiğimiz başlıklarda BT desteği kadar danışmanlık desteğini de önemli hale getiriyor. Bu danışmanlık desteği, güçlü yatırımların en makul maliyetlerle karşılanabilmesinin de anahtarı. Ama bu kadar da değil… Örneğin 1 Ocak 2016 itibariyle 50 bin mükellefin e-Fatura ve e-Defter uygulamalarından yararlanmaya başlamasıyla hem binlerce ağaç kurtulacak hem de 100
birlikte GİB’e posta yoluyla başvurabiliyor. Birçok başlıkta tasarruf e-Arşiv Fatura hizmeti; kamunun e-Dönüşüm adımlarında önemli bir noktayı oluşturduğu gibi, hem mükelleflerin hem bireylerin hayatına kolaylık getirecek bir uygulama dizisinin de parçası. Mükellef açısından bakıldığında; fatura oluşturmadan saklamaya, hatta gerektiği zaman bulma konusunda zaman başta olmak üzere birçok başlıkta kaynak tasarrufu söz konusu. Ayrıca fiziki arşivleme, kağıt masrafı gibi problemler de bertaraf ediliyor. e-Fatura ve e-Defter ile birlikte e-Arşiv Fatura uygulaması; denetim, tasarruf, işlem hızı, verimlilik ve seri bilgi akışını beraberinde getirecek. Uygulama; özellikle internet üzerinden satış yapan şirketlerin iş yapış şekillerini değiştirecek. 2014 yılı cirosu 5 milyon TL ve üzerinde olan e-ticaret siteleri, 1 Ocak 2016 tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek, yani e-Fatura, e-Arşiv Fatura başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlamak
milyon TL’den fazla kaynak tasarrufu sağlanacak. 20162017 yıllarında e-Fatura ve e-Defter uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısının 100 binlere ulaşması beklenirken, bu da tasarruf tahminlerini artırıyor. Yeni düzenlemeler, hukuki altyapılar ve teknolojik gelişmeler e-Dönüşüm’ün temeli. Bu dönüşümün her bir başlığının taraflar için sağladığı net faydalar, kamu, özel sektör ve bireylerin ortak paydalarda buluşması dönüşüm hızını da pekiştiriyor. Bu başlıkta küresel gelişime bakıldığında, Türkiye’de de tüm taraflarca atılması gereken adımlar, her ölçekte işletmenin bu yenilikleri reddetmek yerine benimsemesinin önem kazandığı bir gerçek. Ama bulmacanın tüm çözümleri bir araya geldiğinde elde edilen faydalar görüldükçe, bu dönüşümü benimseme hızı da kuşkusuz artacak. Yani hukuk ve BT başlığındaki gelişime, iş alışkanlıkları da ayak uyduracak.
zorundalar. Böylece faturaları 10 yıl boyunca fiziki ortamda saklamak zorunda olan işletmeler, 433 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tüm faturalarını elektronik ortamda muhafaza edebilecek. Sonuçta kâğıt fatura basımı, postalanması ve arşivlenmesi gibi gider kalemleri de adım adım tarih olacak, milyonlarca kâğıt faturanın elektronik ortamda saklanması ile fiziki arşiv yükü, dosyalama derdi ortadan kalkacak. Devre dışı kalan fatura gönderim maliyetleri de cabası… Tüketici açısından bakıldığında ise alışveriş faturası cep telefonlarına veya e-posta adreslerine gönderilen tüketici, bu faturaları, yasal olarak geçerli bir belge olarak saklayabilecek. Ayrıca kredi kartı satış bilgileri, e-Arşiv faturası ile eşleştirilebilecek. e-Arşiv Fatura mükellefleri; TC Kimlik Numarası sahibi tüm bireylere Kayıtlı e-Posta (KEP) ya da Standart e-Posta (SEP) üzerinden imzalı ve irsaliye yerine geçen bir belge olarak e-Arşiv Faturası gönderilebilecek.
4
BThaber
E-TOPLUM
5 - 11 EKİM 2015
Türksat ve Pendik Belediyesi işbirliği Haber Merkezi Türksat ve Pendik Belediyesi işbirliği ile e-devlete entegre edilen 22 belediye hizmetinin tanıtım toplantısı 18 Eylül günü, Pendik Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül’ün de katıldığı ‘e-devlet Belediye Hizmetleri Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Belediye Başkanı Kenan Şahin, e-devlete entegre ilk belediyenin Pendik olduğunu belirterek “Türksat’la yazılım standartlarını belirleyecek şekilde işbirliği geliştirdik. Vatandaşlarımızın belediyeye en sık başvurduğu 22 hizmeti e-devlete entegre ettik. Hedefimiz, tüm hizmetleri vatandaşların belediyeye gelmeden çözebileceği şekilde dijital ortama ve e-devlete aktarmak” dedi. Başkan Şahin, Pendiklilerin e-devlete ilgisinin de giderek
Haber Merkezi 17-20 Eylül tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen ISAF Security, ISAF IT Security ve ISAF Smart Home Fuarları sektörün öncü firmalarının katılımı ile gerçekleşti. Bilgi ve ağ güvenliği ile ilgili Türkiye’deki tek fuar olan Uluslararası ISAF IT Security Fuarı ise, 4. kez sektörü buluşturdu. ISAF IT Security Fuarı, siber saldırıların ve bilgi hırsızlığının önüne geçmek için kullanılan her türlü ürün, sistem, uygulama, yazılım ve tüm diğer ürünleri bir araya getirdi. Gelişen teknolojiler ile birlikte günlük hayatımızı kolaylaştıran, yapı elektroniği ürünleri ve bina otomasyon sistemlerinin tamamı 4. Uluslararası ISAF Smart Home Fuarı’nda sergilendi. Tayvan güvenlik firmaları ürünlerini tüketicilerle buluşturdu Tayvan’ın güvenlik sektöründe önde gelen şirketleri de “Toplam Güvenlik Çözümü ve Konfor” konseptiyle düzenlenen ISAF Güvenlik ve Ticaret Fuarı’nda, son teknoloji ürünlerini görücüye çıkardı. Tayvan güvenlik sektörü firmaları olan;
Pendik Belediyesi, vatandaşların en sık başvurduğu 22 hizmeti e-devlete entegre etti. arttığını, son 15 günde 7850 kişinin kendi şifresiyle e-devlete giriş yaptığını söyledi. Ulaştırma Bakanlığı’nın koordinasyonunda Türksat tarafından yürütülen e-devlet hizmeti konusundaki çalışmalardan en fazla yararlanan Pendik Belediyesi ile Türksat, yerel yönetim uygulamaları konusunda işbirliği yaptı. Aynı zamanda e-devlete entegrasyonu ilk gerçekleştirilen yerel yönetim olan Pendik Belediyesi, teknik alt yapısı ve yenilikçi yaklaşımıyla TÜRKSAT’ın çözüm ortağı oldu. Son 6 ayda Türksat işbirliği ile çok sayıda hizmeti vatandaşların kullanımına sundu. 2010 yılında aldıkları kararla Pendik Belediyesinin
Bankası ve AB fonlarından sağlandığını da sözlerine ekledi.
Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül’
dijitalleşme sürecine girdiğini ve bunun sonucunda kâğıt kullanımına dayalı arşivlemeye son verdiklerini söyleyen Başkan Şahin, sürecin sonunda hem
kağıt, hem zaman tasarrufu sağlandığını, vatandaşların erişiminin de arttığını ifade etti. Başkan Şahin, dijital serüvende harcanan paranın belediyeden değil, Dünya
“24 milyon vatandaş e-devlet kullanıyor” Toplantıda konuşan Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül, 24 milyon vatandaşın e-devlete giriş yaptığını belirterek; “Nüfusun neredeyse yüzde 40’ı e-devlet kullanıyor” dedi. Pendik Belediyesinin e-devlet konusunda öncü ve örnek bir belediye olduğunu belirten Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül; “Türkiye’de bin 400’e yakın belediye var. Hedefimiz e-devlet’i tüm belediyelere yaymak” dedi. Pendik Belediyesi ile işbirliği sayesinde e-devlette hizmet sayısının 7’den 22’ye çıktığını söyleyen Gül, belediyelerin verilerine dijital ortamda güvenli bir şekilde erişim sağlandığını vurguladı.
ISAF Güvenlik Fuarı gerçekleşti Güvenlik ile ilgili her türlü ürün, hizmet, çözüm ve uygulamaları tek bir platformda buluşturan ISAF Security Fuarı, 19. kez sektörün katılımcı ve ziyaretçilerini bir araya getirdi.
Advantech, Plustek, Planet Tecnology ve Engenius gibi markalar fuarda en gelişmiş ürünlerini tanıttı. Taipei Ekonomik ve Kültürel Misyon Ankara Temsilcisi Yaser T. H. Cheng şunları söyledi : “Tayvan ve Türkiye arası ticaret
hızla ilerliyor. Tayvan’dan Türkiye’ye güvenlik teknolojisi ürünleri, sentetik fiber, demir-çelik ve makine ve parçaları ithal ediliyor. Türk Hava Yolları, Taipei’ye direkt uçuş yapan Avrupa’nın ikinci hava yolu şirketi oldu. Bu yıl Mart ayında,
Türk makine üreticileri ve Türkiye İş Adamları Derneği yöneticileri, Tayvan Uluslararası Makine Parçaları fuarını ziyaret ederek TayvanTürkiye arasında ikili anlaşma ve mutakabat için görüştüler. İki ülke arasında bir teknoloji köprüsü kuruldu.”
Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi Başkan Yardımcısı Mr. Richard J.T. Chen, “Geçtiğimiz yıllar boyunca, çok sayıda felaket yaşadık. Emniyet ve güvenlik teknolojileri inovasyon ve felaketlerle birlikte daha da önem kazandı” dedi.
Akademik BT yapısı hem bir ilk hem de bir başarı hikayesi yarattı LakeSide SysTrack’i kullanmaya başlayarak, yararlarını hızlı biçimde keşfeden İstanbul Aydın Üniversitesi, LakeSide SysTrack’in BT kültürüne önemli katkıları olacağına inanıyor. Sırada gerçekleştirilmesi düşünülen projelerden birisi ise kendi kendini ölçmek. Yani öğrenciler, fakülte ve çalışanların beklentilerinin ötesinde performans sunabilmek için BT biriminin performansını ölçmek adına, telemetri kullanılacak.
40
SysTrack ile bulut bilişim imkânları İAÜ Bilişim Teknolojileri Direktörü Birol Çelik; personel, öğretim üyeleri ve öğrenciler için sürekli verimlilik iyileştirmeleri sağlamak adına teknolojik yenilikleri kullanmaya odaklı, dünya standartlarında bir ekip oluşturduklarını belirtiyor. Örneğin, İAÜ, VMware üzerinden sunucu sanallaştırması ve Citrix üzerinden uygulama sanallaştırması, GPU sanallaştırmasını uygulayan, Türkiye’deki ilk yüksek öğretim kurumu oldu. Birol Çelik, bu konuda attıkları adımları ve sanallaştırmada ulaşılan konumu şu sözlerle anlatıyor: “XenApp ile sanallaştırdığımız 65 civarı uygulamamız mevcut ve bu uygulamaları, binlerce fiziksel uç noktaya ve sanal masaüstü ortamına gönderebilmeli ve destekleyebilmeliyiz. Tüm sınıflarımız ve laboratuvarlarımız tamamen sanallaştırılmış durumda. Her bir uç nokta, her müfredatın, ya da her bir öğrencinin ya da fakültenin dinamik ihtiyacına göre, yüzlerce sanal imajlardan birisi olarak tedarik edilebilir. Bu sanal imajlar, hem yerinde hem de mekân dışında erişilebilir, yani öğretmenler, derslerini üniversitenin duvarları dışına taşıyabilirler ve öğrenciler müfredatlarına, bir başka odadan, hatta bir başka ülkeden rahatlıkla erişebilirler. Veri merkezinde, ağda, bulutta ya da uç noktada, nerede olursa olsun, sorunları sürekli olarak takip etmek, yönetmek ve çözüme ulaştırma ihtiyacı da son derece kritik.”
“Türkiye’de çalışmalarımız hız kazanacak” LakeSide MENA Bölgesi Satış Müdürü Philippe Clonen: “Yeni çözümler ve ürünleri, ilk olarak uygulamak gerçekten vizyon ve cesaret gerektiriyor. Çözümümüzü başarıyla ve ilk olarak Türkiye’de Soldan sağa LakeSide MENA Bölgesi Satış Müdürü Philippe Clonen Exclusive Networks Türkiye Yeni İşler Direktörü Özay Uyanık İstanbul Aydın Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Birol Çelik Assista Genel Müdürü Murat Demirel
hayata geçiren İAÜ, Türkiye yatırımlarımız için bize ilham verdi. İş ortaklarımız, başta Assista ve distribütörumuz Exclusive Networks ile Türkiye’de yatırım ve
Proaktif yaklaşım fayda sağlıyor Bu BT yapısı ile hem sunucu sistemleri üzerinde, hem de kullanıcı tarafındaki sorunların hangi katmanda olduğu, bireysel mi yoksa tüm altyapıyı ilgilendiren bir durum olup olmadığı rahatlıkla görülebiliyor. Problem ya da performans kaybının tam olarak nerede gerçekleştiğini nokta atışı bilmenin kendileri için önemine işaret eden Birol Çelik, “Bizim için kritik olan, kaynağı en kısa zamanda tespit etmek. Zira eğer problem birden fazla kullacıyı etkiliyorsa, her geçen saniyenin önemi büyük” yorumunu yapıyor. Tüm bu gerekçeleri göz önüne alarak LakeSide SysTrack kullanmaya karar verdiklerini söyleyen Birol Çelik, bu yapının üç temel noktada proaktif yaklaşımla hayatı kolaylaştırdığına dikkat çekiyor: İzleme, müdahele ve çözüm. Yatırım, hızlı geri dönüşü beraberinde getirdi “Her öğrencimiz için atanmış bir sanal desktop mevcut” diyen Birol Çelik, şu detayları paylaşıyor: “Doğru ve kesin bütçe ihtiyacını görmek adına LakeSide SysTrack büyük katkı sağlıyor. Zira anlık olarak lisanslarımızın takibini ve aktif kullanımlarını görebiliyoruz. Sadece login/logout işlemlerini değil, sanal desktop’ların ve uygulamalarının nasıl kullandıkları hakkında da net bilgimiz oluyor. Diğer
taraftan, vize ve final sınavları, elektronik ortamda online olarak yapılıyor. LakeSide SysTrack ile elde ettiğimiz veriler, bize hem performans hem de optimum kapasite artış önerileri sunarak, önümüzü görmemizi ve sorunsuz bir altyapı sunmamızı sağlıyor. LakeSide SysTrack raporları ile ihtiyaca göre yatırımlar yaparak, doğru kaynakları doğru zamanda devreye alma imkanımız oluyor, hangi noktalara eğilmemiz gerekiğini artık daha net görüyoruz.”
çalışmalarımız hız kazanacak.”
Hibrid bulut yapısı daha etkin kullanılıyor İAÜ, Diş Hastanesi Fakültesi ve iki hastanesiyle de hizmet sunuyor. Bu dağıtık yapıyı yönetmek ve en yüksek performansı almak için hastanelerdeki klinik ve diş hekimlerinin kullandığı sistemler ve uygulamalar da sanallaştırıldı. Bunlar da merkezi olarak Xen platformunda çalışıyor. Esneklik ve kolaylık için Citrix ile sunulan sanal altyapıyı bir süre önce Microsoft Azure platformuna entegre ettikleri bilgisini de veren Çelik, böylece hibrit bir bulut oluşturduklarını söylüyor ve ekliyor: “LakeSide SysTrack sayesinde problem ve performans kayıplarının, kullanıcıların ve öğrencilerin cihazlarından başlayarak, iç network, altyapı ve hatta Azure bağlantımız ya da Azure’dan mı kaynaklamış olabileceğini gözlemleme, raporlama ve müdahale etme imkanımız oldu.”
hızlı problem giderme, performans
Exclusive Networks Türkiye Yeni İşler Direktörü Özay Uyanık: “2015 yılının ikinci yarısından itibaren dağıtıcı firması olduğumuz LakeSide’da ilk projemizi İAÜ’de yapıyor olmamız sevindirici. LakeSide ile hem özel sektörde hem de kamu projelerinde, son kullanıcıya yönelik arttırma ve etkin bir planlama ile BT bütçelerinde ciddi tasarruf sağlayacağımıza inanıyoruz.” Assista Genel Müdürü Murat Demirel: “LakeSide SysTrack’in Türkiye iş ortağı olarak bu ilk proje, LakeSide’in ülkemize ilk adımı atmasını sağlamış oldu. Birçok konuda olduğu gibi, İstanbul Aydın Üniversitesi´nin bu alanda da bir ilke imza atması ve proje sürecindeki işbirliği sayesinde başarılı sonuçlar aldık. Hedefimiz, bu teknoloji çözümüyle daha çok kurumda maliyet avantajı ve fayda sağlayarak, başarı hikayeleri yazmak.”
advertorial
bine yakın öğrencisiyle, İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ), Florya ve Bahçelievler kampüsleri ile “Türkiye’nin kalbinde” olan bir üniversite. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin sloganı olan “Daha Aydınlık Bir Geleceğe”, her bir çalışanının ve fakültenin, her gün, öğrencilerin daha fazla imkâna sahip olmalarını sağlamaya ne denli öncelik verdiğinin de göstergesi. Üniversitenin bilimsel araştırma alanında uluslararası ünü de artıyor. “Teknolojik Üniversite” prensipleri, yabancı dil alanındaki büyüme, gıda hizmetleri, makine mühendisliği ve bilgi teknolojileri kayıtları, İAÜ’ye, sadece katılım açısından değil, aynı zamanda itibar anlamında da büyük katkılar sağlıyor.
6
BThaber
E-TOPLUM
5 - 11 EKİM 2015
Orta gelir tuzağına karşı çözüm BT’de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu tarafından ‘CIO’ların 2016 Ajandası ve Tedarikçi Seçim Kriterleri’ konulu etkinlik MÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlendi. MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, açılış konuşmasında geldiğimiz dijital çağda hayatımızdaki en önemli unsur olan bilgiye erişimin kolaylaşmasına dikkat çekti. İş ve ticaret hayatı dönüştükçe, katma değeri artırmada BT’nin öneminin arttığına işaret eden Olpak, orta gelir tuzağından çıkış reçetesi olarak da BT’yi gösterdi. MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı İhsan Taşer de yaptığı sunumda ‘bilişim teknolojileri sektör kurulu’ yapısını katılımcılarla paylaşarak şu bilgileri verdi: “Üç stratejik alanımız var: Üyelerimizin iş hacmini artırmak, kamu politikalarını etkilemek ve kamuoyunda bilinirlik sağlamak. 2014 yılı BT raporumuzda orta gelir tuzağından kurtulmak için bir çözüm modeli ortaya koymuştuk. Eğitim vizyonu ve inovasyon kültürü, ArGe teşvikleri ve girişim sermayesi, verimli üretim, markalaşma ve ticarileşme ile küresel pazarlama bu modelin ana başlıkları.”
Pozitif ayrımcılığın önünde engeller var MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Kamil Sağıroğlu moderatörlüğünde Tedarikçi Seçim Kriterleri başlığında düzenlenen panel farklı sektörlerden isimleri biraraya getirirken, farklı gereklilikleri de ortaya koydu. Stratejik planlama, uzun soluklu ve güvenli ilişkiler kurmak için belli parametrelere uyum, sadece ürün geliştirme ile sınırlı Ar-Ge desteklerinde ön satış ve pazarlama bütçelerinin yetersiz kalması ve daha fazlası… İşte panel katılımcılarının yorumları: Vakıf Bank Genel Müdür Yardımcısı Ali Engin Eroğlu: “4 yıldır BT dönüşüm programı yürütüyoruz. Uçtan uca tüm teknik altyapıyı değiştirdiğimiz bu yatırımın neredeyse sonuna geldik. İkinci veri merkezi inşaatının da gelecek yıl ortası tamamlanmasını hedefliyoruz. Bu yatırımlarda dış kaynak fazla kullanmadık, özkaynaklardan yararlandık. Buna daha çok analitik uygulamalarda ağırlık vereceğiz ve bu başlıkta tedarikçilerle bağlarımız olacak. Dışardan kaynak tedarikine hep hazırız, ama yazılımda alan
dar. Bu nedenle o dönemde yazılımları kendimiz yazdık. Türkiye’de yerli ürün sayısı az. İş fikri geliştirmek, bir iş planı ve işbirliği eksikliği yerli yazılımda öne çıkan sorunlar. IoT, M2M gibi üzerinde yatırım yapılacak çok konu var ve sektör bunları değerlendirmeli.” BIST Genel Müdür Yardımcısı Adnan Metin: “2012’de BİST’te dönüşüm programı başladı. MKK ve Takasbank da yıl sonuna kadar İstinye’ye taşınacak. Nasdaq projemiz ile tüm yapıyı yeniliyoruz ve bu yatırımda ilk fazı bu yıl sonu, ikinci fazı da 2016 yılında tamamlayacağız. Nasdaq ile anlaşma aslında bir bilgi transfer projesi ve bu kapsamda yeni ürün ve hizmetleri piyasaya sunuyoruz. Finans Teknopark projemiz Boğaziçi Üniversitesi ile sürüyor. İTÜ ile işbirliğimiz ise Teknoloji A.Ş. kapsamında. Dünyada borsalar teknoloji şirketi haline geliyor. Nasdaq bunun bir örneği. Veri satışı, veri analitiği gibi başlıklar bizim de gündemimizde. Yerli tedarikçilerle çalışıyoruz ve bu sayıyı artırmak istiyoruz. Bu hedefin önünde bazı zorluklar
var. Biz tedarikçilerle tek seferlik işlem yapmıyoruz. Bu nedenle onlarda kurumsal yönetişim modelinin desteklenmesi önemli. Burada üst yönetimin yaklaşımı ve devletin teşvik yapısını geliştirmesi gerek.” Turkcell CIO’su Gediz Sezgin: “4.5G çok büyük değer sunuyor. Böylece M2M daha kolay hale gelecek, sağlıktan eğitime birçok alanda fayda sağlayacak. Bu altyapıları destekleyen yatırımlarımız sürüyor. Birçok farklı cihazla mekan bağımsız her şeye ulaşıyoruz. Bunlar arasında güçlü iletişim bağı ise 4.5G ile kurulacak. Gebze’de veri merkezimizi yıl sonunda hayata geçireceğiz. Veri analitiği hem kurumlara hem müşterilere önemli fırsatlar sunmamızı sağlıyor. M2M, akıllı ev, akıllı şehir de çalışmalarımızın süreceği başlıklar. Önemli bir ekosistem yürütüyor, burada yerli şirketlerden de destek alıyoruz. Ar-Ge yapan yerli firmaları tercih ediyoruz. Şeffaf e-ihale mantığıyla fiyat açısından da değerlendirme yapıyoruz. Devlet teşvikleri, İK yetkinliği, özel sektör-kamu işbirliği ve bazı başlıklarda özel sektörün
desteklenmesi, kamu-özel sektör-üniversiteler-araştırma merkezleri ile işbirliği önemli.” Aselsan Bilgi Yönetim Direktörü Fatih Bilgi: “Merkezileşme politikaları önceliğimiz. Dağıtık BT yapısını merkezi yönetmek; maliyet, güvenlik gibi faydaları getiriyor ve dünyanın birçok şirketi bu yolda ilerliyor. Türkiye’de KOBİ ölçeğindeki yan sanayiye uzun vadeli işler sunuyoruz. Bunun ne kadarı BT bilmiyorum, ama alımlarımız çok yaygın. Yazılımda yerli lisans bulup kullanmak zor. Yönetim yazılımları geliştirme çabası ise markalaşmadan uzak. Yurtdışında girişimcilik bir bayrak yarışı ve farklı paydaşlarla girişimler büyüyor. Türkiye’de kamuda kadrolar kısıtlı olunca, dışardan hizmet alımı öne çıkıyor. Ama bu bile bizi ‘Türkiye’de bu marka var’ deme noktasına getirmedi. Vizyon tamam, ama başka destekler de gerek. Kurumsallık da önemli. Ekosistem yurtdışını hedeflemeli. Bu yönüyle stratejik işbirliği oluşturmak, uzman firmaya iş vermek istiyoruz. Amacımız ucuz fiyatı verene gitmek değil.”
Mobilde yaratıcılık için kapsamlı eğitim fırsatı İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yönelik “Kadın İstihdamın Arttırılması Mali Destek Programı” kapsamında, İstanbul Ticaret Odası (İTO) liderliğinde ve İstanbul Ticaret Üniversitesi ortaklığında, Teknopark İstanbul’un iştiraki ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun desteğiyle ‘Mobil Çözümlerin Adresi: Kadın Projesi’ uygulanacak. Projeden faydalanacak kadınlar; BT başlığında mobil ve internet teknolojilerine yönelik ve tasarım/animasyona yönelik eğitimler ile konuyla ilgili teknik bilgilerini geliştirecekleri gibi,
girişimcilik eğitimleri ile yenilikçi iş fikirleri geliştirme ve bu fikirlerin hayata geçirilmesine yönelik bilgi ve donanımlarını arttırma imkanı bulacak. Eğitimlerde hedef; İstanbul’daki kadınların mobil teknoloji sektöründe etkinliğini arttırması, İstanbul’daki mobil teknoloji sektörünün küresel ölçekteki farkındalığın arttırılması ve mobil teknolojiler sektöründe istihdam edilen ve yenilikçi iş fikrini hayata geçiren kadın sayısının arttırılmasına katkı sağlanması. İTO, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Teknopark İstanbul aracılığıyla üniversite – sanayi işbirliği kapsamında, eğitim,
danışmanlık ve yönlendirme hizmetlerinin verilmesi ile en az üniversite öğrencisi olan kadınların mobil teknolojiler sektöründe istihdam edilmesine ve girişimcilik kapasitelerinin arttırılmasına katkı sağlanması amaçlanıyor. Ön başvurular için adres ise www.ito.org.tr sitesi. Kuluçka merkezinde yer alma fırsatı Projenin hedef grubunu; en az üniversite öğrencisi veya mezunu olup, mobil teknoloji alanında çalışmaya veya mobil teknolojiler alanındaki iş fikrini hayata geçirmeye istekli kadınlar oluşturuyor. Hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Sütlüce Yerleşkesi’nde verilecek Mobil Teknoloji Eğitimleri ve Mobil Teknoloji Tasarım Eğitim katılımcılarının arasından seçilecek 30 kişi de KOSGEB Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi’ne katılma hakkı elde edecek. Mobil Teknoloji Eğitimleri’ni başarı ile tamamlayan katılımcılar, eğitimlerden sonra uygulama geliştirmek için de Mobil Uygulama Geliştirme Atölyesi’ne katılacak. Eğitimlerin ardından proje katılımcısı kadınların geliştirdikleri uygulamaları ve uygulama fikirlerini melek yatırımcılara sunacakları “Dijital Girişimcilik
Ödülleri” hayata geçirilecek. Buna ek olarak, eğitimleri başarı ile tamamlayan ve iyi bir iş fikri olan iki kadın girişimciye de “Teknopark Kuluçka Merkezi”nde yer verilecek.
8
BThaber
E-TOPLUM
5 - 11 EKİM 2015
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
OECD Dijital Beceriler İndeksi Küresel İnovasyon İndeksi 2015 Uluslararası patent ve fikri hakları koruma kurumu WIPO, Cornell Üniversitesi ve Fransa iş yönetimi okulu INSEAD tarafından hazırlanan Küresel İnovasyon İndeksi 2015’te Türkiye 58’inci sırada yer aldı. Bir önceki indeskte yerimiz 54’üncülüktü. Buraya, 2012’de 74’üncü sıradan, 2013’te 68’inci sıraya çıkarak yükselmiştik. Oradan, 2014’te 54 olduk. Ne güzel yükseliyoruz derken, geriye kaydık. (Global Innovation Index) İnovasyon İndeksi’ni oluşturan üç alt-indekste durum şöyle: İnovasyon Girdisi’nde 71’inci sıradayız. (Geçen yıl: 78) İnovasyon Çıktısı’nda 46’ıncıyız. (Geçen yıl: 39) İnovasyon Etkinliği oranında 23’üncüyüz. (Geçen yıl: 11) İndeskte iyi olmadığımız bazı konular: Siyasi ortam açısından 88’inciyiz. Siyasi istikrar açısından 125’inciyiz. İş dünyasının kapsamlılığı 117’nci sıraya oturtuyor. Veri/bilginin özümlenmesinde
(absorption) 127’inci sıradayız. Veri/bilginin dağıtımında (diffusion) 108’inciyiz. İndeskte iyi olduğumuz bazı konular: Lojistik altyapısında 29’uncuyuz. Yatırımcının korunmasında 13’üncüyüz. İş dünyasının Ar-Ge finansmanında (GERD) 21’inciyiz. Patent başvurularının GSYH oranına baktığımızda 31’inciyiz. (İndeks, yılda kaç patent tesçili yapıldığı ile ilgilenmiyor nedense?) Faydalı model başvuruları/GSYH oranında 13’üncüyüz. Marka başvurularında 5’inciyiz. Yaratıcı ürünlerin toplam ticarete oranında 17’inciyiz. (Üst madde ile bu, inovasyon çıktısını yükseltenler) Bu arada, Wikipedia’ya yaptığımız düzeltme ve eklerde 84, YouTube’a video yüklemede 58’inciyiz... Bunlar da yaratıcı çıktı sayılıyor ama sadece rakamsal olarak: Ne kadarı uyduruk edit, ne kadarı uyduruk video diye bir nitelik ayırımı yok.
15 yaşındaki dünya gençliğinin okuduğunu anlama, matematik ve fen becerilerini OECD, PISA ile ölçüyor. 2012 verileri içinde bu küresel gençliğin dijital becerileri de araştırılmış. OECD ilk kez, PISA Gençliği’nin dijital bakımdan nerelerde olduğunu 204 sayfalık bir raporla yayınladı. (Students, Computers and Learning: Making the Connection) Raporda Türkiye’de eğitimin 2012 durumu görülüyor. FATİH Projesinin henüz hayata geçtiği yıllar bunlar. Şimdi 2015’te bile FATİH’in verimli olamadığına dair bizzat MEB Raporları varsa da, OECD’nin verilerine “bir miktar tarihi” olarak bakmak gerek. Burada sadece örnekçe bir kaç başlık: • Evinde bir tane bilgisayar olan gençlerin oranı % 70.7 (Veriler hep yüzde olduğu için tekrar kullanmayacağım). Evinde üç veya daha fazla bilgisayar olanlar 4. (Table 0.1) • Türkiye’de okulda 44.9 öğrenciye, bir okul bilgisayarı düşüyor. Bunun OECD ortalaması 4.7. Arada 10 kat fark var. (Table 0.2) • Türklerin, okul dışında internet kullanma süresi haftaiçi günlerde 52 dakika (OECD ortalaması 104). Hafta sonunda 78 dakika (OECD=138). Okulda haftaiçi günlerde 15 dakika (OECD=25 dakika). (Table 0.1) • Sosyoekonomik gelişmede “geri” okullarda öğrencibilgisayar oranı 60.98. Orta derecedeki okullarda 42.88. İleri derecedeki okullarda 27.86. Geri ve ileri gelişmişlik düzeyi arasındaki fark % 33.12. (Fig.5.6)
• Bilgisayarla ilk tanışma yaşı: Türklerin 6 veya daha küçük yaşta tanışma oranı 15.11. Sonraki yaş dilimi 6-9 için 53.66. 10-12 yaş arası için 86.5. 15 yaş grubu için 98.63... Bu oranlar, listenin en başındaki İskandinav ülkelerinde elbette en yüksek. Finlandiya’da 6 veya daha küçük yaşta tanışma oranı 51. Sonraki yaş 6-9 için 93. Sonraki 10-12 yaş için 99.5. Sonraki 15 yaş grubunda ise % 100 tamam. (Fig.1.3) • İnternete başlama yaşı daha farklı bir tablo: 6 veya daha küçük yaşta tanışan Türk çocukları oranı 5.34. Bir sonraki 6-9 grubunda 38.01. Sonraki 10-12 yaş grubunda 78.25. Son grup 15 yaşta 97.99. Bu listede İrlanda ile Kosta Rika arasındayız. Türkiye’nin altında
7 ülke daha var. (Table 1.4) • Evde bilgisayar kullanma konusunda cinsiyet farkı, Türkiye’de hiç çözülemeyecek kadın-erkek eşitliği sorununun yansımasından ibaret: Kız öğrencilerin erişimi % 12.36 iken, erkeklerin erişimi 17.80. Eşitsizlik evde başlıyor. Toplumda devam ediyor. Hep böyle gidiyor. Türkiye, bu verilerle Meksika-Slovakya arasında. (Fig. 5.5) • Okulda internet kullanan Türk çocuklarının 28.7’sinin evinde internet yok. Sosyo ekonomik bakımdan yetersiz kesimde bu oran 50.3. Yeterli kesimde 10.6. Yine “paran kadar varsın, paran kadar konuş, parayı veren düdüğü çalar” fırsat eşitsizliği burada da geçerli (Fig. 5.7)
kurumları tarafından üzüntüyle karşılandı bu anlaşmazlık. İnternette düşünce ve ifade özgürlüğünü en eskiden beri savunan Electronic Frontier Vakfı, ayrıca İnsan Hakları
Gözlem Heyeti (Human Rights Watch) gibi kurumlar, sitenin yeniden açılması için Twitter nezdinde girişimde bulundular, bulunuyorlar. Henüz bir sonuç yok. Ama Twitter da haklı: Çünkü, eğer biri, tweet’ini sildiyse, silmiştir. Oysa Politwoops, siyasetçilerin sildiklerini yeniden yayınlıyor. O da haklı, “siyasetçi, kamuoyu önündeki sorumluluğunun bilinciyle konuşmalıdır, rastgele tweet atma özgürlüğü olamaz” diyor. Ve evet, yanılmadınız, Türkiye’den de siyasetçilerin “sildim” dediği tweet’ler de orada dirildi yeniden.
Tweet’ler silinse de silinmez Politwoops adlı site, Amerikalı ve 34 ülkeden siyasetçilerin “Ay! Pardon!” diyerek sildikleri 1 milyonu aşkın tweet’i “bulup” hepsini İnternet Arşivi (archive.org) sitesine yükledi. Tam rakamla konuşursak, 10 bin 404 siyasetiçinin 1 milyon 106 bin 187 adet “silinmiş” tweet’i aslında silinmemiş olarak ebediyyen okunmaya açık. Neden? Çünkü siyasetçi, siyaseti kendi keyfi için yapmamakta, maaşını seçmenden almaktadır.
Siyasetçi, seçmen adına siyaset yapar. Seçmene sorumludur. Siyasetçi, ettiği her söze sahip çıkmak, onu savunmak zorundadır. Her hangi bir vatandaş gibi aklına estiği gibi tweet atamaz. Ya da en azından, demokrasi ilkelerini özümsemiş kültürlerde bu böyledir. Politwoops sitesi, İngilizcede “Bir halt ettim!” anlamına gelen “whoops!” nidasından alıyor adını. Açık Devlet Vakfı (Open State Foundation)
tarafından işletilen site ile Twitter arasındaki hukuki bir anlaşmazlık yüzünden Twitter, sitenin yeni tweet toplamasını engelledi. Özgür düşünce kuruluşları ve insan hakları
Kurumunuza Kurumunuza özel özel TV TV kanalına kanalına sahip sahip olmanın olmanın yolu yolu Sistem Sistem 9 9 Medya’dan Medya’dan geçiyor geçiyor
Dünyanın birçok ülkesinde perakendeden gıda sektörüne, bankalardan sinemalara kadar geniș bir yelpazede kullanılan Digital Signage Dünyanın ülkesinde perakendeden gıda sektörüne, bankalardan sinemalara kadar bir yelpazede kullanılan Digital Sistemleribirçok , Türkiye’de de önemli çıkıș yakaladı. 2005 yılında kurulan Sistem 9 Medya, yerligeniș ve yabancı birçok sektörden önemli Signage kurulușa Sistemleri , Türkiye’de dehizmetler önemli çıkıș yakaladı. 2005 yılında kurulan 9 Medya, yerli veYardımcısı yabancı birçok sektörden önemli kurulușa Digital Signage alanında sunuyor. Sistem 9 Medya SatıștanSistem Sorumlu Genel Müdür Suzi Baharti, kurumlara özel Digital Signage alanında hizmetler sunuyor. Sistem 9 Medya Satıștan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti, kurumlara özel ürettikleri çözümlerin markaların imajını güçlendirdiğinin altını çiziyor ve ekliyor: “Sunduğumuz hizmeti Avrupa’da bile bulmak çok zor” ürettikleri çözümlerin markaların imajını güçlendirdiğinin altını çiziyor ve ekliyor: “Sunduğumuz hizmeti Avrupa’da bile bulmak çok zor”
Suzi BAHARTİ Suzi BAHARTİ
Satıștan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Satıștan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Öncelikle Digital Signage nedir? Öncelikle Digital Signage nedir? Dünyada Digital Signage olarak bilinen sistemler Dünyada Digital Signage olarak tüm gelișmiș ülkelerde yaygın birbilinen șekildesistemler kullanılıyor tüm gelișmiș ülkelerde yaygın șekilde kullanılıyor ve neredeyse her sektöre hitapbir ediyor. ve neredeyse her sektöre hitap ediyor. Gerçekleștirdiğimiz dijital çözümler ile kurumlar Gerçekleștirdiğimiz dijital çözümler ile kurumlar iletmek istedikleri mesajları tek merkezden iletmek istedikleri mesajları tek merkezden yönetilen bir teknolojiyle istenilen noktada bulunan yönetilen teknolojiyle istenilen noktadakurumsal bulunan ekranlara bir gönderebiliyor. Bunu yaparken ekranlara gönderebiliyor. Bunu yaparken kurumsal iç iletișim ve müșteri memnuniyeti en üst düzeye iç iletișim ve müșteri memnuniyeti en üst düzeye tașınabiliyor. Sistem firmanın kurumsal kimliğini tașınabiliyor. Sistemgibi, firmanın tamamlayıcı olduğu aynı kurumsal zamanda kimliğini afiș, tamamlayıcı olduğugibi gibi,maliyetleri aynı zamanda afiș, matbaa, uygulama de ortadan matbaa, uygulama gibi maliyetleri de ortadan kaldırıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun zaman kaldırıyor. neresinde olursa olsun zaman mekân farkDünyanın etmeksizin her ekran tek merkezden mekân her ekran tek merkezden kontrol fark edilipetmeksizin istenilen içerik yayınlanabiliyor. Bu kontrol istenilenanlık içerik teknolojiedilip ile șirketler veyayınlanabiliyor. bölgesel olarak Bu da teknoloji ile gerçekleștirebiliyor. șirketler anlık ve bölgesel olarak da iletișimlerini Geleneksel iletișimlerini gerçekleștirebiliyor. Geleneksel çözümler yerine tercih edilen dijital çözümler çözümler tercih edilenartırıyor dijital çözümler maliyetleriyerine azaltıyor, satıșları ve en önemlisi maliyetleri azaltıyor, satıșları artırıyor ve en önemlisi șirketlere değer katıyor. Bașlıca hizmetlerimiz șirketlere katıyor. Bașlıca hizmetlerimiz arasında; değer Kurumsal TV Sistemleri, Dijital Menu arasında; Kurumsal TV Sistemleri, Dijitalİnteraktif Menu Board Sistemleri, Videowall Sistemleri, Board Sistemleri, Videowall Sistemleri, İnteraktif Uygulamalar ve LED Ekran Uygulamalarını söyleyeUygulamalar ve LED Ekran Uygulamalarını söyleyebiliriz. biliriz.
Șu an kaç șirkete hizmet veriyorsunuz? Șu anüzerinde kaç șirkete hizmet veriyorsunuz? 80’in șirket Digital Signage alanında 80’in üzerinde șirketalıyor. Digital Signage alanında hizmetlerini bizden 80’den fazla șirketin hizmetlerini bizden alıyor. 80’den fazla 17.000’in üzerinde ekranını yönetiyoruz.șirketin Yönet17.000’in üzerinde ekranını yönetiyoruz. Yönettiğimiz ekran sayısına göre dünya genelinde tiğimiz ekran sayısına göre dünya genelinde 3.konumdayız. Her gün milyonlarca tüketici ve 3.konumdayız. gün milyonlarca tüketici ve șirket çalıșanlarıHer yayınlarımızı takip ediyor. șirket çalıșanları yayınlarımızı takip ediyor. Sizin iddianız nedir? Farklılığınızı Sizin nedir? Farklılığınızı anlatıriddianız mısınız? anlatır Sistemmısınız? 9 Medya’nın en önemli farkı anahtar Sistem 9 Medya’nın en önemli farkı anahtar teslim çözümler üretmesidir. Donanım temininteslim çözümler üretmesidir. Donanım temininden sistem kurulumuna , yazılımdan içerik den sistem kurulumuna , yazılımdan yönetimine, ajans hizmetinden teknikiçerik servis yönetimine, ajans hizmetinden teknik servis desteğine kadar her hizmeti bünyesinde desteğine kadar Bu herșirketler hizmeti için bünyesinde barındırmasıdır. büyük bir barındırmasıdır. Bu șirketler için büyük bir kolaylık. Bir diğer farkımız ise kurulduğumuz kolaylık. Bir diğer farkımız ise kurulduğumuz yıldan itibaren hizmet verdiğimiz referansların yıldan itibaren hizmet verdiğimizve referansların katlanarak artması. Türkiye’den dünyadan katlanarak artması.çalıșıyor Türkiye’den ve dünyadan önemli markalarla olmamız bu alanda önemli markalarla çalıșıyor olmamız hizmet bekleyen șirketler için müthișbu biralanda güven. hizmet bekleyen için müthiș bir güven. Sunduğumuz tümșirketler kurumsal çözümlerimiz Sunduğumuz tümve kurumsal çözümlerimiz teknolojiye dayalı yönetimsel anlamda hız ve teknolojiye dayalı ve Bu yönetimsel anlamda hız ve tecrübe gerektiriyor. doğrultuda șirketlerin tecrübe gerektiriyor. Bu doğrultuda șirketlerin kendilerini riske atmamaları ve bizden hizmet kendilerini atmamaları ve bizden hizmet almaları enriske doğru karar diyebilirim. Sistem 9 almaları en yüzde doğru 100 kararkendisine diyebilirim. Medya’nın ait Sistem olan bir9 Medya’nın yüzde 100isteklerine kendisine hızlı ait olan bir yazılımla müșterilerin ve esnek yazılımla isteklerine hızlı ve esnek çözümlermüșterilerin sağlaması ve dünyadaki rakipleriyle çözümler sağlaması ve dünyadaki rakipleriyle yarıșıyor olması da șirketler için tercih yarıșıyor olmasıbiri. da șirketler için tercih sebeplerinden sebeplerinden biri. Yurt dıșında çalıștığınız ülkeler var mı? Yurt dıșında çalıștığınız ülkeler var mı? Hangileri? Hangileri? Türkiye dıșında 10 farklı ülkede çözümlerimiz Türkiye dıșındaBu10ülkeler; farklı ülkede çözümlerimiz tercih ediliyor ABD, İngiltere, Belçika, tercih ediliyor Bu ülkeler; ABD, İngiltere, Belçika, Hollanda, Almanya, Mısır, Arnavutluk, AzerbayHollanda, Arnavutluk, can, SuudiAlmanya, ArabistanMısır, ve KKTC. Ayrıca Azerbayyurtdıșıncan, Suudi Arabistan ve KKTC. Ayrıca yurtdıșında sektörün bilinen organizasyonlarında da ödül da organizasyonlarında da ödül alansektörün ilk Türk bilinen firmasıyız. 2012 yılında Amerika’da alan ilk Türk firmasıyız. 2012 yılında Amerika’da “DSE APEX” ödüllerinde “En İyi Sistem Kurulu“DSE “En İyi Sistem Kurulumu” veAPEX” “En İyiödüllerinde İçerik Yönetimi ” dallarındaki mu” ve “En İçerik3.’lüğü Yönetimi ” dallarındaki projelerle ikiİyi dünya kazandıktan sonra, projelerle iki2013 dünya 3.’lüğü kazandıktan sonra, İngiltere’de yılında düzenlenen “The İngiltere’de 2013 yılında düzenlenen “The Doohdas” ödüllerinde farklı 2 ayrı kategoride ve Doohdas” ödüllerinde 2 ayrı kategoride ve yine 2015 yılında ‘’DSEfarklı APEX’’ İnteraktif yine 2015 yılında ‘’DSE APEX’’ İnteraktif Self-Service kategorisinde dünya 1.’liklerine Self-Service kategorisinde dünya 1.’liklerine layık görüldük. layık görüldük.
Sunmuș olduğunuz ‘’Kiralama Modeli’nden Sunmuș olduğunuzmisiniz? ‘’Kiralama Modeli’nden biraz bahsedebilir biraz bahsedebilir Hizmetlerimize ortamisiniz? ölçekli firmaların ve Hizmetlerimize orta ölçekli vefakat KOBİ’lerin de sahip olmayı firmaların istediklerini KOBİ’lerin de sahip olmayı istediklerini fakat kısıtlı bütçeleri nedeniyle projeleri ertelemek kısıtlı bütçeleri nedeniyle projeleri ertelemek zorunda kaldıklarını fark ettik. Bu zorluğu zorunda kaldıklarınısektörün fark ettik. Bu zorluğu ortadan kaldırarak büyümesini ortadan kaldırarak büyümesini gerçekleștirmek vesektörün ulașabileceğimiz farklı gerçekleștirmek ve ulașabileceğimiz farklı bir pazarlar için kolaylık sağlamalıydık. Finansal pazarlar kolaylık sağlamalıydık. bir seçenek için olarak sunmuș olduğumuz Finansal ‘’Kiralama seçenek olarak sunmuș olduğumuz Modeli’’ müșterilerimizin projeleriyle ‘’Kiralama ilgili Modeli’’ projeleriyle ayırdıklarımüșterilerimizin yatırım bütçelerini 3 yıl gibiilgili bir süreye ayırdıkları yatırım bütçelerini 3 yıl gibi birda süreye yayarak ödemesine olanak sağlıyor. Bu yayarak olanak sağlıyor. Bu da pazarda ödemesine bizden hizmet bekleyen yüzlerce pazarda bizdenalma hizmet bekleyenhızlanmasına yüzlerce firmanın karar süreçlerinin firmanın alma süreçlerinin hızlanmasına yardımcı karar oluyor. yardımcı oluyor. Gelecek dönem planlarınızı bizimle paylașır Gelecek mısınız? dönem planlarınızı bizimle paylașır mısınız? Öncelikle kurumsal TV sistemleri hizmetimizi Öncelikle kurumsal TV içerik sistemleri hizmetimizi gerek yazılım, gerekse yönetimi olarak çok gerek yazılım, gerekse yurtiçi içerik yönetimi olarak çok daha fazla geliștirerek ve yurtdıșında daha fazla geliștirerek yurtiçi veBunun yurtdıșında pazarlamaya devam edeceğiz. için Ar-Ge pazarlamaya devam edeceğiz. için Ar-Ge yaptığımız tüm projelerimizi bir Bunun bir sunmaya yaptığımız tüm projelerimizi bir bir sunmaya bașladık. Özellikle gıda sektörüne yönelik dijital bașladık. Özellikle gıdahizmetimiz sektörüne yönelik dijital menu board sistemleri büyük bir menu sistemleri büyük talepleboard karșı karșıya. Buhizmetimiz Türkiye için yeni bir taleple karșıya. için yeni hizmet.karșı Ayrıca pazaraBu buTürkiye ürünü Sistem 9 bir Medya hizmet. Ayrıca pazara bu ürünü Sistem 9 Medya olarak kazandırmanın mutluluğunu yașıyoruz. olarak kazandırmanın mutluluğunu yașıyoruz. da 2016 yılı içinde de artan bir ivme kazanacağını 2016 yılı içindeDiğer de artan bir ivme kazanacağını da düșünüyoruz. yandan interaktif uygulamadüșünüyoruz. Diğer sistemleri, yandan interaktif uygulamalar, videowall ekran otomasyon lar, videowall sistemleri ekran sistemleri, otomasyon görüntüleme ve açıkhava LED ekran görüntüleme ve açıkhava LEDiçinde ekranyer uygulamaları sistemleri 2016 yılı ürün yelpazemiz uygulamaları yılı ürün hedefimiz yelpazemiz içinde yer alacak. 2016 2016 yılı içerisinde hizmet alacak. 2016 yılı içerisinde hizmet verdiğimiz müșteri sayısını hedefimiz 2 katına çıkartıp, verdiğimiz katınabașta çıkartıp, Orta Doğu müșteri ve Doğusayısını Avrupa2pazarı olmak Orta Doğu ve Doğu Avrupa pazarı bașta olmakbir üzere tüm dünyada teknolojimizi tercih edilen üzere dünyada teknolojimizi tercih edilen bir markatüm konumuna getirmek. marka konumuna getirmek.
Kurumsal Satıș Ekibi Kurumsal Satıș Ekibi
www.sistemdokuzmedya.com www.sistemdokuzmedya.com
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
5 - 11 EKİM 2015
Teknoloji turunda son durak İstanbul Bugüne kadar 18 farklı ülkede 10 binden fazla katılımcıyı konuk eden Fujitsu’nun dünyaca ünlü teknoloji turu Fujitsu World Tour, Nisan ayında Helsinki’de başlayan yolculuğunda İstanbul’a ulaştı. “İnsan Odaklı İnovasyon: Hiper bağlantılı dünyayı deneyimleyin” başlığı ile 17 Eylül’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlik hem panel ve sunumlarıyla Fujitsu’nun yerli ve yabancı üst düzey yönetimini, hem iş ortakları ve müşterileri, hem de etkinlik kapsamında düzenlenen sergi ile inovasyon meraklılarını biraraya getirdi. Herkes ve herşey internete bağlanıyor Moderatörlüğünü Geveze’nin yaptığı Fujitsu World Tour 2015’in açılış konuşmasında Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, günümüzde teknolojinin geldiği noktayı rakamlarla özetledi ve bunun gerek bireysel hayat, gerekse iş dünyası etkilerini katılımcılarla paylaştı. Artık hayatımıza yön veren en önemli kavramı ‘hiper bağlantı’ olarak gösteren Bahadır, beklentileri ortaya koyan araştırmaları da şöyle örnekledi: “2005 ile 2012 arasında sınır ötesi internet trafiği tam 18 katına çıktı. 2014’te tüm dünyada satılan akıllı telefonların sayısı 1,3 milyarı geçti. Bunlara tabletleri, oyun konsollarını ve diğer elektronik cihazları eklediğinizde, rakam 10
En yaratıcı olanlar İstanbul’daydı
Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır
milyara ulaşıyor. Pek çok araştırma, 2020 yılında internete bağlı nesnelerin sayısının 50 milyarı aşacağını gösteriyor. Yani sadece beş yıl içinde beş kat büyüme bekleniyor. 2020’de internete
bağlı nüfusun 6 milyar civarında olacağı düşünülürse, kişi başına sekiz cihazdan fazlasından bahsediyoruz.” Her şey dev bir ağın parçası Fujitsu Global Ürün Grubu Başkan Yardımcısı Ayman Abouseif ise birçok müşterinin iş süreçlerini daha verimli hale getirebilecek özel bulut, süper bilgisayarlar ve yazılım başlıkları alanında çözümler aradığına işaret ederek, “Biz de bu ihtiyaçlardan yola çıkıyoruz. Müşteri ihtiyaçlarına yönelik ürünler tasarlamak ise çıkış noktamız” yorumunu yaptı. Fujitsu EMEA Bölgesi CTO’su Dr. Joseph Reger de şunları söyledi: “Günümüz hiper bağlantılı dünyası yaşamımızı ve iş hayatımızı dramatik bir biçimde değiştiriyor. Teknoloji iş yaşamının ve sosyal yaşamın her alanına girmiş durumda ve artık neredeyse her şey dev bir ağın parçası. Bu da çok
büyük miktarda veri anlamına geliyor.” “Dijital Dönüşüm” başlıklı panel ise Borsa İstanbul CIO’su Adnan Metin, Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi CIO’su Hakkı Tok, Doğan Online İş Geliştirme Bölüm Başkanı Mutlu Erturan, Odeabank CIO’su Tayfun Küçük, Doğuş Teknoloji Genel Müdürü Tufan Alatan ve Intel Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Yalım Eriştiren’i biraraya getirdi. Etkinlik kapsamında sektörün önde gelen kuruluşları, referans proje sunumları ile Fujitsu ürün ve hizmetleriyle elde ettikleri avantajları katılımcılarla paylaştı. Karikatürist Erdil Yaşaroğlu’nun “Mizahi Anlatımı ve Renkli Çizimleri ile Teknolojiyi Yeniden Keşfedin!” başlıklı sunumunun ardından Candan Erçetin konseri ile etkinlik sona erdi.
İris taramalı akıllı telefon: Fujitsu, iris okuyarak doğrulama yapabilen akıllı telefonunu geliştirdi. Telefon, kullanıcısını gözünden tanıyor. Fujitsu Lifebook S935: Fujitsu Lifebook ailesinin en yeni üyesi S935’in içinde yer alan sensör sayesinde şifre yazmaya gerek kalmıyor. Kullanıcısını avuç içinden tanıyan bu teknoloji yüksek güvenlik ihtiyacı duyan bankacılık, finans gibi sektörlerde yaygın kullanılıyor. Haptic tablet: Fujitsu, kullanıcıları için dokundukları görseli duyusal olarak da tecrübe etmelerini sağlayacak Haptic tablet’i geliştirdi. Ekran görseline bağlı olarak kayganlık ve pürüzleri dokunmatik ekran ile tecrübe edilmesini sağlıyor. STYLISTIC Q704 & V535 su geçirmez tablet: Suya dayanıklı bu teknoloji, her yerde her zaman kullanılabiliyor. LIFEBOOK T725: 31,8 cm (12,5 inç) yansıma engelleyici IPS ekranı kalem ve dokunmatik ile çeşitli girişleri destekleyen LIFEBOOK T725, LIFEBOOK E7 serisi ile port çoğaltıcı ve modüler bölme seçeneklerini paylaşarak paylaşımlı masaüstü ortamlarını destekliyor. TPM, parmak izi sensörü veya SmartCard okuyucu gibi üstün güvenlik özellikleri veri güvenliğini sağlıyor. Fujitsu ATM Series 100: Fujitsu avuç içi kimlik doğrulama sisteminin entegre edildiği Fujitsu ATM 100 Serisi ile kullanıcılar bankacılık işlemlerini artık daha güvenilir şekilde yürütebiliyor. PalmVein Yiyecek – İçecek Otomatı: PalmVein ile çalışan yiyecek içecek otomatı, biyometrik kimlik doğrulama sistemlerinin kullanılabileceği noktalara farklı bir örnek. Vespa – HPC Cluster: Bu HPC cihazı, KOBİ’ler için ince istemcisi sayesinde 16 kullanıcıya kadar 3D CAD sağlayan yeni masaüstü iş istasyonu ve simülasyon kümesi oluşturmak için sorunları ortadan kaldırıyor.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
5 - 11 EKİM 2015
Bimser, ‘İş Mükemmelliği’ etkinliğini bu yıl ikinci kez, 16 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenledi. Müşteri deneyimlerinin paylaşıldığı etkinlikte, birçok konuda en güncel bilgiler katılımcılarla paylaşıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını Bimser Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun yaptı. Danışman olarak başladığı Bimser Çözüm’de çözüm ortakları ve müşterileriyle beraber bir Türk yazılım firmasını ileri safhalara beraber taşıyacaklarını belirten Ergun, “Sürekli devam etmek, gelişime ara vermeden ilerlemeye devam etmek tüm taraflar için fayda demek” yorumunu yaptı. Bimser Çözüm Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Babalık’ın 35 yıllık BT sektörü tecrübesini katılımcılarla paylaştığı konuşması, bilişim sektörünün geçmişten günümüze etkilerini de içerdi. Bilişim sektöründeki geleceği görerek yazılımı merkeze aldığını belirten Babalık’ın ardından söz alan Bimser Çözüm Satış ve Pazarlama Direktörü Refik Tunçer de çözümlerinin yazılım konusunda ve uluslararası alanda etkilerini katılımcılarla paylaştı. Bimser Çözüm Ürün ve Hizmetler Direktörü Bilal Uslu ise konuşmasında şunları söyledi: “Uluslararası arenada bir Türk yazılım firması olmak bizim için
Bilgiye ve iş süreçlerine hak ettiği önemi verin
önemli. Ön sahada yer alan ekip dışında, büyük bir Ar-Ge ekibine de sahibiz. Bu yolda, yazılım ve destek personellerinin katkıları büyük. Satış sonrası destekte başarılıyız, ihracat yapan bir firma düzeyine ulaştık ve bu çalışmaların devamı da gelecek.” Yastık altındaki para gibi… Paralel oturumlar öncesinde son sunumu yapan isim Google
Türkiye Ülke Müdürü A. Önder Güler oldu. “Kurumsal BT’de Ufuk Turu ve Yeni Gerçekler” başlıklı sunumu ile Güler, bulut teknolojisi ve bilgi güvenliğinin sağlanması başlıklarına odaklandı. Bilişimin artık iş hayatında kaçınılmaz bir önem arz ettiğini, kurumsallaşma ve küreselleşme yolundaki firmaların mutlaka bilişimden faydalanması gerektiğini ifade eden Önder Güler’e göre, aksi halde
rekabette ve uluslararası pazarda geri kalınması kaçınılmaz. “Artık ofise bağlılık sona erdi. Cep telefonlarında şirketin kullandığı programların entegre edilmesiyle cihaza bağlılık da bitti” diyen Güler, şunları söyledi: “Şirketler bilgilerinin gizliliğine önem verdiği için kendi sunucuları dışında bilgilerinin paylaşılmasından çekiniyor. Bu yüzden bilişimden faydalanmıyor. Oysa bilgi
11
güvenliği önemli ama şirket bilgileri, farklı lokasyonlardaki ağlarda da korunabiliyor. Kendi sunucularında bilgi tutmanın güvenirliliğine inanan firmaların durumu, yüklü miktardaki paraların banka yerine yastık altında muhafaza edilmesine benziyor.” Yönetim süreçlerinde kalite esas olmalı ‘İş Mükemmelliği 2015’ etkinliğinin konuşmacılarından biri de KalDer Genel Sekreteri Akın Alıkçıoğlu oldu. Alıkçıoğlu, yönetim sistemini hedef alan KalDer’in ‘Mükemmellik Kültürü’ ile ilgili bilgiler verdi. Bu yıl 25’inci yılını kutlayan KalDer’in yönetim süreçlerinde kaliteyi ve mükemmelliği hedef aldığını söyleyen Alıkçıoğlu, eğitime ve sürekli gelişime önem verdiklerini, bu çerçevede pek çok üniversite ile işbirliği içerisinde olduklarını söyledi. Alıkçıoğlu, bir kuruluşun sürdürülebilir mükemmelliğe erişebilmesi sürecinin temelinde; müşterileri için değer katma, sürdürülebilir bir gelecek yaratma, kurumsal yetenekleri geliştirme, yaratıcılıktan yararlanma, bütünsel liderlik, çevik yönetim, çalışanların yetenekleri ile başarma ve mükemmel sonuçları sürdürme gibi ilkelerinin yattığını dile getirdi.
Isı kontrolu, git gide akıllanıyor Türkiye’de iklimlendirme sektöründe tüketici davranışlarında değişiklikler, pazarı da şekillendiriyor. Buna göre, yaz döneminde klima pazarındaki hareketlilik, pazarın dinamizmini gösterirken, tüketicinin tercihini daha akıllı ve daha çevreci cihazlardan yana kullandığını ortaya koyuyor. Pazarda enerji verimliliği yüksek inverter split klimaların payı yüzde 30’lara ulaşırken, akıllı göz, nemi dengeleyen, haftalık programlanan, sessiz çalışan, cep telefonu, tablet gibi çevrimiçi ortamlardan kontrol edilebilme gibi özellikler barındıran cihazlara ilgi artıyor. Soğutma sektöründe bu tercihler öne çıkarken, ısıtma pazarında da benzer bir eğilim var. Bunun sonucunda tasarruf sağlayan yoğuşmalı kombilere talep artarken, yine klimalar gibi akıllı özellikler içeren cihazlar
da tercih ediliyor. Mevzuattaki değişimlerin payı büyük Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder’e göre, akıllı iklimlendirme çözümleri ile birlikte sektörde olumlu bir değişim söz konusu. Bir yandan mevzuattaki iyileşmeler, bir yandan tüketici eğilimlerinin iklimlendirme sektörüne ivme kazandırması, pazarda değişimi sağlıyor. Hasan Önder, tespitlerini şöyle sıraladı: “Eskiden mevsime göre hareket eden bir iklimlendirme sektörü vardı. Bugün ise yine mevsime göre artan talebin, temel ihtiyaçların yanı sıra teknolojinin sunduğu kolaylıkları da barından cihazlara yöneldiğini görüyoruz. Özellikle enerji verimliliği, tasarruf gibi konularda bilinçlenen tüketici,
artık sadece klimanın satış fiyatını değil, sonradan ödeyeceği faturaların tutarını da dikkate alıyor. Bilinçli tüketicinin pazara nasıl yön verdiğini gözlemleyebildiğimiz en iyi alan split klimalar. Geçen yıl yürürlüğe giren Sezonsal Verimlilik Kriterleri’ne göre 2016 yılından itibaren Türkiye’de ‘inverter olmayan’ klima üretilmeyecek. Hem mevzuat hem bilinçli tüketici sayesinde ‘inverter olmayan’ klimalar zamanla yok olacak. İklimlendirme sektöründe bir değişim de kullanıcıların ‘akıllı’ cihazlara ilgisi. Eskiden sadece fiyat duyarlılığı olan kullanıcı, şimdi alacağı klimanın ekstradan hangi özelliklere sahip olduğunu soruyor, araştırıyor. Bu konuda enerji verimliliği birinci sırada ve bunu sessiz çalışma, programlanabilme, nem dengesi, akıllı göz gibi konfor artırıcı özellikler izliyor.”
Pazarlamada yeni çağı öğrenme fırsatı Yenibiris.com, sosyalmedyakampusu. com’un dijital pazarlama programına sponsor oldu. İstanbul Üniversitesi işbirliği ile sosyalmedyakampusu. com tarafından hazırlanan eğitim, 17 Ekim’de, uzman bir kadro ve kapsamlı içerikle başlayacak. Eğitimler, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde 6 hafta boyunca cumartesi ve pazar günleri düzenlenecek. Projeli tek sosyal medya ve dijital pazarlama eğitimi olan Sosyal Medya Kampüsü’nün verdiği eğitimler sonrası katılımcılar; içerik pazarlama,
marka yönetimi, bütçe, Facebook Marketing, Google Adwords, SEO gibi birçok teknik konuda değerlendirme ve sunum yapabilecek düzeye gelebilecek. Sektör profesyonellerinden derslerin yanında uygulamalar ile desteklenen eğitimlerin kalıcı olması adına İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere diğer üniversitelerden de akademisyenlerin teorik bilgileri ile eğitim içeriği zenginleştirildi. Program hakkında detaylı bilgi http://sem.istanbul. edu.tr/?page_id=9554 ve sosyalmedyakampusu.com sitelerinde yer alıyor.
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
5 - 11 EKİM 2015
Zenium İstanbul One veri merkezi açıldı Haber Merkezi Bir veri merkezinin ihtiyaç duyacağı her şey göz önünde tutularak hazırlanan Zenium İstanbul One, Türkiye’de toptan satış veri merkezi hizmeti sunan ilk veri merkezi tesislerinden biri olacak. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’ne yakın bir konumda inşa edilen ve operatörden bağımsız olarak hizmet verecek tesisin bu bölgede ana bağlantı merkezi olması bekleniyor. İstanbul One tesisi kendine yetebilen amaca özel tasarlanmış toplam 12.000 metrekare yüksek özellikli teknik alana ve çeşitli kaynaklardan sunulabilen 30MVA güç kaynağına sahip üç binadan oluşuyor. Şirketlere görev-kritik alanlarda hizmet verecek olan tesis, Türkiye’de en üst seviye deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmiş. Böylece tesis olası bir deprem durumunda anında kullanıma ve operasyonların devamına olanak sağlayacak. Zenium’un veri merkezi tasarımına farklı yaklaşımı sayesinde, müşterilerin veri süitleri sadece ilk günkü güç ve soğutma gereksinimlerini karşılayacak şekilde değil, ileride gereksinimler arttıkça ölçeklenebilir şekilde inşa edilebiliyor. Bu, hem enerji açısından hem de başlangıçtan itibaren ekonomik açıdan etkin, geleceği garanti altına alınmış çözümün de dahil olduğu birçok fayda sağlıyor.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da açılacağını duyurduğumuz ve BThaber olarak Frankfurt’taki binasını ziyaret ederek yakından gördüğümüz Zenium’un İstanbul’daki veri merkezi hizmet vermeye başladı. İstanbul One, Zenium’un bölgede toptan satış çözümleri alanında standardı belirlemeye yönelik açmayı planladığı veri merkezi serisinin ilki olma özelliğini taşıyor. Maliyet verimliliğini ve BT altyapıları tarafından yoğunlukla ihtiyaç duyulan erişilebilirliği artıran toptan satış veri merkezi hizmeti halihazırda daha gelişmiş pazarlarda kullanılıyor. Türkiye’de karşılanamayan yoğun bir talep olduğuna dikkat çeken Zenium Türkiye Ülke Müdürü
Aslıhan Güreşcier, “Zenium Türkiye’ye sadece toptan satış veri merkezi hizmeti standardını belirlemek için değil, aynı zamanda veri merkezi altyapılarındaki büyüme ve erişilebilirliği desteklemek amacıyla da yatırım yapıyor” diye konuştu. Güreşcier, “Esnek şartlardan, operatörden bağımsız hizmetten, ölçeklendirilebilir güç ve soğutma sistemlerinden faydalanmak isteyen kurumlar için denenmiş ve test edilmiş çözümler sunuyoruz. Böylece kurumlar gelişmiş seçeneklerden faydalanabiliyor ve gelecekte ihtiyaç duyacakları veri merkezi gereksinimlerini ilk günden garanti altına alabiliyorlar. Tedarik hızı ve müşterilerimizin büyüyen ve değişen ihtiyaçlarına destek verme becerisini bir araya getiren toptan satış veri merkezi hizmet kalitemiz, veri merkezi seçimlerinde Zenium’u ilk sıraya taşıyacak. İlk müşterimiz olan KoçSistem, İstanbul One üzerinden kendi müşterilerine BT ve bulut servisi hizmeti vermeye şimdiden başladı” dedi. Zenium, İstanbul One’dan sonra Ankara’da da yatırım yapmayı planlıyor. Yetkililerin verdiği bilgiye göre şirket, önümüzdeki
aylarda Ankara’da veri merkezi açmak için çalışmaya başlayacaklar. Ankara’daki veri merkezinin daha çok olağanüstü durumlara yönelik olması planlanıyor. Deprem durumunda anında kullanıma ve operasyonların devamına izin veren en yüksek seviye depremden korunma yönetmeliğine uygun olarak inşa edilen Zenium İstanbul One’ın özellikleri şöyle: • Depreme dayanıklı acil durum jeneratörleri tarafından desteklenen çift besleme kaynaklı 30MVA güç kaynağı • Birden fazla fiber bağlantı sağlayıcısına erişim sağlayabilen farklı bağlantı seçenekleri • Yüksek seviyeli güvenlik • İstanbul One, tahsis edilmiş mekanik ve elektrik tesis tarafından desteklenen ve tamamen özelleştirebilen
Zenium Türkiye Ülke Müdürü Aslıhan Güreşcier
veri merkezi hizmetleri sunuyor. Her bir veri süiti, ölçeklenebilme özelliği sayesinde ilk günkü enerji ve soğutma ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanıp inşa edilebiliyor ve gün geçtikçe artan ek gereksinimlere uyum sağlayabiliyor. Böylece kurumlar ekonomik ve başlangıç anından itibaren operasyonel masraflarını tahmin edebildikleri enerjietkin bir veri merkezine sahip oluyorlar. • Zenium, ‘telekom operatörü bağımsız’ (carrier neutral) çalışma politikası ile çeşitli fiber bağlantı sağlayıcılarına erişim olanağı vererek kurumların kendi ihtiyaçlarına en iyi çözüm sağlayan telekomünikasyon operatörü ile çalışmalarına imkan tanıyor.
Samsung’la beraber iş süreçleri hızlandı, baskı maliyetleri azaldı Samsung ile bu projeye başlamadan önce oldukça karışık bir iş sürecine sahip Vodafone, “Smart Signage” projesi ile birlikte iş süreçlerini hızlandırdığı gibi, baskı maliyetlerinde de gözle görülür tasarruf sağlamayı başardı. Smart Signage projesi ile mağazalarda tüm noktalarda tanıtım malzemelerinin bulunurluğu kontrolü, poster ve etiket kullanımının azaltılması, baskı giderlerinin düşürülmesi ve mağazalarda birden fazla mesaj verilebilmesini hedeflendiğini söyleyen Vodafone CCO’su Sinan Kızıldağ, Smart Signage projesi öncesi yaşadıkları zorlukları şu şekilde anlattı: “Projeye başlamadan önce mağazalar için tanıtım malzemeleri basılıyor, gönderim ise kargo ile yapılıyordu. Kargoların ulaşmadığı ya da geç ulaştığı yerler oluyordu. Bu durum iş süreçlerinin aksamasına, hatta
Sinan Kızıldağ Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı
Vodafone mağazaları, samsung ekranlar ile dijitalleşti Türkiye’de perakendenin dijital dönüşümüne liderlik etme vizyonu ile hareket eden Vodafone, mağazalarının dijital dönüşümünü “Samsung Profesyonel Ekranlar” ile gerçekleştirdi.
M
mevcut kampanya ve fırsatları hakkında müşterilere detaylı bilgiler sunuyor. Bu ekranların yönetimi Smart Signage Projesi içerisinde yer alan Magic Info çözümü ile sunucu üzerinden merkezi olarak yapılıyor. Samsung Smart Signage ile iş süreçlerinde yaşanan hızlanmaya dikkat çeken Kızıldağ, bu çözümün kendilerine birçok konuda avantaj sağladığını ifade etti. Samsung Magic Info ile her türlü güncellemeyi Türkiye genelindeki tüm mağazalarında anında gerçekleştirebildiklerini hatırlatan Kızıldağ sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Samsung Profesyonel Ekranlar ile mağaza, il ve bölge bazında aynı anda farklı içerikler oynatılabiliyor. Ekranlar, mağazalar kapandıktan sonra da çalışmaya devam ediyor. Önceden belirlenen bir saatte otomatik olarak kapanan ekranlar, Türkiye’nin en gözde noktalarında Vodafone reklam alanlarının oluşturulmasına olanak sağlıyor. Bu sayede müşterilerimize çok daha
zaman zaman da durmasına
verimli bir şekilde ulaşarak,
neden oluyordu. Gönderilen
kalite algımızı yükseltebiliyoruz.
malzemelerin baskı ve
Bunun yanı sıra sosyal
kargo maliyeti yüksekti. Bu
sorumluluk projelerinde, milli
malzemeleri kullandığımız
bayramlarda, doğal afetlerde
vitrinlerde birden fazla
ve vefat olaylarında ekranlara
mesajı aynı anda müşterilere
anında içerik gönderilebiliyor.
ulaştıramıyorduk. Bu olumsuz
Örnek olarak BJK’nin Efsane
tabloyu değerlendirdikten sonra
Başkanı Süleyman Seba’nın
en belirgin ihtiyaçlarımızın;
vefatını ve Soma’da yaşanan
tüm noktalara aynı anda
maden faciasını gösterebiliriz.”
hızlı bir şekilde ulaşabilmek, maliyetleri düşürmek, konum bazlı kampanyaları duyurabilmek, eğitim verebilmek ve bilgilendirme yapabilmek olduğuna karar verdik.”
vizyonları ile mağazalarında
müşterilerimizin dijital dünyayı
sundukları müşteri deneyimini
rahatça deneyimleyebilecekleri
Samsung ile işbirliğine giden
en üst seviyeye yükseltmek
yepyeni bir konsept
Vodafone, bu doğrultuda
istediklerini söyleyen Vodafone
uygulamaya başladık. Sadece
mağazalarında kullandığı
Türkiye İcra Kurulu Başkan
teknoloji meraklılarına değil;
Samsung Profesyonel
Yardımcısı Sinan Kızıldağ,
tüm müşterilerimize hitap
Ekranlar ile müşteri
Samsung ile yaptıkları
eden rahatlatıcı ve keyifli bir
memnuniyetini artırmayı,
işbirliğini şu cümlelerle
alışveriş ortamı sunuyoruz. Bu
iş süreçlerini hızlandırmayı,
değerlendirdi:
projede kullanılan Samsung
baskı maliyetlerini azaltmayı
“Samsung Profesyonel
Profesyonel Ekranlar ile
başardı. Vodafone olarak
Ekranlar ile gerçekleştirdiğimiz
tüketicilere anında ulaşıp,
mağaza içerisine çekmeyi
Türkiye’de perakendenin dijital
‘Smart Signage’ projesi
mesajlarımızı iletebilmeyi
başarırken, mağazaların
dönüşümüne liderlik etme
ile mağazalarımızda
hedefliyoruz.”
içerisine konumlandırılan
ağazalarının dijital dönüşümü konusunda
ekranlar ise Vodafone’un
Türkiye’de perakende alanında yaşanan dijital dönüşümde liderlik görevini üstlenen Vodafone, Samsung ile gerçekleştirdiği “Smart Signage Projesi” ile müşteri memnuniyetini artırıp, çok
Samsung Magic Info ile anında mesaj
daha kaliteli hizmet sunmayı
“Smart Signage Projesi”
iş süreçlerini hızlandırıp,
kapsamında Vodafone
başardı. Bunun yanı sıra projeye başlamadan önce baskı maliyetlerini azaltmayı
mağazalarında iki farklı
hedefleyen Vodafone, bu
Samsung Profesyonel
hedeflerini Samsung’un
Ekran modeli kullanılıyor.
sunduğu uçtan uca çözümlerle
Mağazaların girişlerinde yer
birlikte gerçekleştirdi.
alan ekranlar, müşterileri
14
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
İçerisinden çıkardığı yeni internet girişimleri ve internet sektörünün geleceğine yön veren konuşmacılarıyla geçtiğimiz iki yıla damgasını vuran ve birçok uluslararası kuruluş tarafından Avrasya bölgesinin en önemli yeni ekonomi etkinliklerinden biri olarak gösterilen Startup İstanbul bu yıl üçüncü kez dünyanın en önemli internet vizyonerlerini bir araya getiriyor. 3-5 Ekim’de İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda
5 - 11 EKİM 2015
Startup İstanbul’da bu yıl bizleri neler bekliyor? Etohum tarafından düzenlenecek olan Startup İstanbul’da dünyanın girişimcilik merkezi olan Silikon Vadisi’nin müthiş bir çıkış yakaladığı 80’ler ve 90’lar boyunca birçok yüksek teknoloji şirketinde
çalışan ünlü girişimci ve yazar Steve Blank’in ana konuşmacı olacak. Steve Blank’in ana konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, 500 Startups’ın Kurucu Ortağı Dave McClure ve Skype’ın ilk yatırımcısı olarak
ekosistemde önemli bir yere sahip olan Danimarkalı Morten Lund gibi sektöre yön veren 50’den fazla konuşmacı katılacak. Konuşmacılar, başarı ve başarısızlık hikayelerini samimiyetle paylaşırken, aynı
Logosphere 2015 için geri sayım başladı
Agile Turkey Summit için geri sayım 5-11 Ekim tarihleri arasında Grand Cevahir Otel’de düzenlenecek olan Agile Turkey Summit 2015, Agile hareketi konusundaki uzmanları bir araya getirecek. Son dönemin en gözde bilişim maddeleri arasında yer alan Agile Yazılım konusu 1 hafta boyunca Grand Cevahir Otel’de ele alınacak. Kim Wylie, Michael Feathers, Nick Obolensky ve Ahmed Sidky’nin de aralarında olacağı, konusunda uzman konuşmacıların söz alacağı Agile Turkey Summit 2015,
5-11 Ekim tarihleri arasında katılımcılara Agile Yazılım hakkında yeni fikirler vermeye çalışacak. Katılımcılar etkinlikte konuşmacıları takip edebilecekleri gibi dünyanın birçok yerinden gelen katılımcıların Agile başarı hikayelerini dinleyerek, kendi iş modelleri üzerinde uygulama fırsatı yakalayabilecekler. Katılımcılar, düzenlenecek öğretim programlarıyla birlikte Agile hakkında çok daha net bilgi sahibi olacaklar. Agile Turkey Summit 2015, 5-11 Ekim tarihleri arasında Şişli Grand Cevahir Otel’de düzenlenecek.
(ISC)² SecureTurkey siber saldırı konusuna ışık tutacak Çok hızlı gelişen teknolojik evrimle birlikte güvenliğin nasıl sağlanabileceği konusunu ele alacak (ISC)² SecureTurkey etkinliği, katılımcılara siber güvenlik konusunda farklı bakış açıları katmaya çalışacak. 8 Ekim 2015 tarihinde Deloitte Values House’un ev sahipliğinde gerçekleşecek olan (ISC)² SecureTurkey etkinliği, Türkiye’de bir araya gelecek olan delegelerle, çok hızlı gelişen teknolojik evrimle beraber güvenliğin nasıl sağlanabileceği konusunu masaya yatıracak. Etkinlikte, Amazon, Deloitte, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve
Halkbank gibi firmaların siber güvenlik uzmanları tarafından sunumlar gerçekleştirilecek. Etkinlikte adreslenecek olan başlıkları şu şekilde sıralayabiliriz; • Değişen Bilgi Güvenliği Konseptinin Şu Anki Durumu, • Teknolojinin Nasıl Geliştiğinin İncelenmesi, • Yeni Güvenlik Açıklarının Keşfedilmesi, • Yeni veya Otomatize İş Modelleri ve Süreçleri, • Bilgi Teknolojileri Topluluğuna Etki Eden Modern Güvenlik Stratejilerinin Artan Adaptasyon ve Uygulama İhtiyacı.
SAP Forum basitlik kavramını masaya yatırıyor Son dönemde “basitlik” kavramı sosyal ve iş dünyasını yeniden şekillendirmeye başladı. “Basitliğin sihrini” masaya yatıracak olan SAP Forum etkinliği, 4 bine yakın profesyoneli bir araya getirecek.
SAP Forum İstanbul, 15 Ekim’de 19’uncu kez gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 18 salonda 120 sunum ve canlı demolar ile iş dünyasının nasıl daha sade ve yalın hale getirilebileceğine ışık tutulacak.
zamanda Türkiye’deki ve dünyadaki teknoloji ve yeni ekonomi trendlerini somut ürün ve hizmet örnekleriyle oturumlar sırasında katılımcılarla paylaşacak. Tüm dünyadan Startup İstanbul’a katılmak için başvuran 1500 girişimci ile birebir görüşme yapıldıktan sonra seçilen 100 adet girişimci ise, Startup İstanbul’da girişimlerini katılımcılara ve tüm dünyadan gelen 200’den fazla yatırımcıya gösterme imkanı bulacak.
Konusuna hakim konuşmacılar ve uzman tartışmalarla birlikte gerçek müşteri deneyimlerini dinleyecek katılımcılar, her zaman yarının ihtiyaçlarını öngören kişilerin, bugünün teknolojiyle yazdıkları
hikayelerden faydalanma imkanına sahip olacak. İş dünyasından 4000’e yakın profesyonelin katılımı ile gerçekleşecek SAP Forum, 15 Ekim 2015 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek.
6 Ekim tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek “Logosphere 2015” her yıl olduğu gibi bu yıl da Logo platformu üzerinde geliştirilen çözümlerin ve son teknolojik uygulamalar konusunda katılımcıları bilgilendirecek. Logo platformu üzerinde geliştirilen çözümlerin ve son teknoloji uygulamalarının aktarıldığı bilgi ve çözüm platformu Logosphere, katılımcıların yoğun ilgi ve değerli katkılarıyla, her geçen yıl önemi artan bir teknoloji etkinliği haline geldi. Bu yıl da Logosphere’de, interaktif oturumlar, sunumlar, kullanıcı deneyimleri, başarı öyküleri, Logo Çözüm Ortakları standlarında gerçekleşecek sunular ile bilişim dünyasının profesyonelleri bir araya gelecek. KOBİ Çözümleri, e-Dönüşüm, ERP Çözümleri, İş Zekası, Entegre İş Çözümleri, Bütçe Çözümler, CRM ç Çözümleri, İş Akış Çözümleri, Başarı Hikayeleri, Siber Güvenlik ve İK Çözümleri üzerine paralel oturumlarla katılımcıları aydınlatacak olan Logosphere 2015, 6 Ekim tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.
16
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
5 - 11 EKİM 2015
ULUSAL
ENDÜSTRİ 4.0: TÜSİAD VİZYONU MU, “TOP 10” DE YENİ KAVRAM MI? OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com www.coskunoglu.org facebook.com/osman.coskunoglu twitter.com osmancoskunoglu
İlk olarak Almanya’da 2011’de ortaya atılan Endüstri 4.0 kavramını tanıtan bazı yazılar ülkemizde de çıktı. (Örneğin, http://bit. ly/1KCdJFk). Kısaca, ilk 3 endüstriyel devrim makineleşme, elektrik ve bilgi teknolojilerinin bir sonucuydu. Şimdi akıllı cihazların ortaya çıkmasıyla, 4. endüstriyel devrimden söz edilir oldu. TÜSİAD’ın “Sanayide Dönüşüm: Endüstri 4.0” konusunu 2015-2016 programına alması, vizyonu olarak ilan etmesi (http://bit.ly/1KrlP0a) ve Eylül ortasındaki Yüksek İstişare Konseyi gündemine koyması sonucu (http:// bit.ly/1OnkVYu; ironik olarak turkinternet. com sitesindeki bu haberin hemen altında, “Türkiye’deki KOBİ’lerin Yarısı Online Değil” başlıklı bir haber vardı), Endüstri 4.0 kavramı ana akım
medyada ilk kez yer aldı. Müzikte Top 10 listesi gibi, ülkemizde de söyleyeni iyi gösteren, okuyan yurttaşı da mutlu hissettiren popülist sloganlar atılır. Bilişim (veya Silikon) vadisi kurmak, bilişim üssü yaratmak, internetin merkezi olmak, FATİH (eğitimde teknoloji) ve daha niceleri ile sık sık çağ atlarız veya treni yakalarız. Nitekim, daha Endüstri 3.0’a yaklaşamamış olan TÜSİAD’ın, Endüstri 4.0 ile “bu kez treni kaçırmama” niyeti olduğu ana akım medyada belirtildi (http:// bit.ly/1Koo6v8). Geçmişin tutarlı çizgisine bakarsak, iki ihtimal var: (1) Söyleyeni güzel gösteren, okuyanı mutlu eden birkaç “niyet” veya “guru” daveti dışında, Endüstri 4.0’dan bir süre söz edilmez ve unutulur; sonra, Top 10 listesine onun yerine taşınacak
yeni bir kavram, slogan veya iddia bulunur. (2) Ülkemizde kalifiye eleman olmadığı, KOBİ’lerin yetersiz olduğu ve devlet desteği olmadığı için Endüstri 4.0 vizyonunun yürümediği açıklanır. Ama, iyimser olalım ve üçüncü bir ihtimalin bu kez gerçekleşeceğini umalım. Yani, TÜSİAD, önce sağlam ve kapsamlı bir plan ve eylem listesi ile çıkıp, bunu kamuoyunun bilgisine sunacak. Daha sonra, sürekli olarak listedeki eylemlerin durumunu izleyip, medyatik gücünden yararlanarak konuyu ve gelişmeleri ülke gündeminde tutacak. İyimser senaryonun gerçekleşebilmesi için teknik ayrıntılara burada girmem mümkün değil; fakat, TÜSİAD’a yapılabilecek en basit dört önerimi sıralayayım: (1) kalifiye eleman sorunu bahanesini önlemek için,
BİREYSEL OECD: OKULLARDA DAHA FAZLA TEKNOLOJİ BAŞARIYI AZALTIYOR OECD’nin, Türkiye dahil, 70 ülkede yaptığı ve 15 Eylül’de yayımladığı raporun (http://bit. ly/1KNT0QW) sonucu işte bu. BBC, raporun Türkçe özetini vermiş (http://bbc. in/1KgCZiZ). Burada dört önemli konuyu dikkate getireceğim. Birincisi, OECD Eğitim Direktörü Andreas Schleicher’in şu çarpıcı sözü: “okullara teknoloji için yapılan milyarlarca dolarlık yatırım sahte umutlar yaratıyor.” Yani, bu umudu yaratanlara sahtekar diyor. Ülkemizde ortaya atılan FATİH girişiminde (ortada hala bir proje yok) bu suçlamayı kimler üstüne almalı? FATİH için birşeyler yaparak para kazanan teknoloji firmalarımız ve MEB yetkilileri ne düşünüyor etik anlamı olan bu konuda? Örneğin, daha 25 Ağustos’da FATİH bağlamında yaptıkları işbirlikleri üzerine açıklama yapmış olan (http://bit.
ly/1Lhs4b3) Oracle ve Yeğitek (ve diğer ilgililer) etik bir sorumluluk duyuyorlar mı? İkincisi, Schleicher bir sonuç karşısında şaşırdığını söylemiş: “öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik ayrımın teknoloji yoluyla azalmaması hatta belki de daha belirgin hale gelmesi.” Yani, OECD araştırması sonuçlarına göre, FATİH’in önde gelen iddiası olan dijital uçurumu kapatacağı da kuşkulu. Aslında Schleicher’ı şaşırtan bu sonucu, bir
öğretmen ile beraber yaptığımız araştırmada saptamış ve açıklamıştık: İkinci-düzey Sayısal Uçurum. Her öğrenciye teknoloji dağıtılsa, erişim sağlansa bile, sosyoekonomik ayrımın bir bileşeni olan kültürel sermaye farkı nedeniyle, aralarındaki sayısal uçurum kapatılamayabilir. Portekiz ve Amerika’da iki konferansta sunduğumuz araştırmamızın bir özetini Ekim 2014 BThaber yazımda da vermiştim (http://bit.ly/1KqHnNM;
BİREYSEL altına bakınız). Üçüncüsü, OECD raporu ile ilgili BBC’nin Türkçe haberi, İngilizce olarak verdiği haberin (http://bbc.in/1KbklXJ) bir tercümesi. Fakat, iki çok önemli fark var. İngilizce haberde, bakanlığın ve diğer ilgililerin yorumu da var, Türkçe haberde ise sadece OECD raporunun özeti. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve başbakan Davutoğlu ne der bu konuda? İkinci fark, okur ilgisinde. 15 Eylül’de çıkan İngilizce haberin altında, bu yazının yazıldığı an itibariyle (16 Eylül akşamı) 409 okur yorum yapmış. Türkçe haber altında ise sıfır yorum. (Bakalım bu yazıya yorum yapılacak mı.) Ülkemizde böylesine önemli konular, ilgililer tarafından, çocukları okulda olan ana-babalar ve vergi veren toplum tarafından umursanmadıkça, olumsuzlukların düzelmesini bekleyemeyiz.
bundan sonra firmalarda staj yapan mühendislik öğrencilerini angarya gibi görmek yerine, onlara yakın ilgi göstermeli ve yetişmelerine katkı yapmalı (http://bit.ly/1KqHnNM); (2) bilgi birikimi eksiğinden yakınmamak için, üniversitelere uzaktan nasihat yerine, iç içe ve ortak çalışma anlayışını benimsemeli; (3) reklamı
bilgi gibi sunanlara ve “guru” önerilerine ihtiyatlı yaklaşmalı; (4) değer zincirindeki KOBİ’lerin sürükleyici lokomotifinin büyük firmalar olduğu gerçeğini özümseyebilmeli. Tüm bu önerilerin iki özelliği var: Amerika’da başarı örneklerini bizzat yaşadığım deneyimlerin sonucudur ve devlet desteği gerektirmez.
KÜRESEL LARRY LESSİG ABD BAŞKAN ADAY ADAYI 2016 ABD başkanlık seçimleri için, Demokrat Parti’den ilginç bir aday adayı çıktı: Harvard Hukuk Profesörü Larry Lessig. Daha önce, Stanford Üniversitesi’nde hukuk profesörü ve üniversitenin İnternet ve Toplum Merkezi’nin kurucusuydu. Kendisini tanıtmadan önce, kişiliği kadar ilginç olan adaylık çıkışını anlatayım. Başkan adaylığını bir referandum olarak sunuyor. Amerika’da başkan veya temsilciler meclisine veya senatoya seçilmek için, hatta bazı yasaları geçirmek için, büyük para sahiplerinin yurttaşlardan çok daha güçlü ve etkin olduğu bir gerçek. Dolayısıyla, temsil gücünde eşitlik yok, dolayısıyla şikeli bir demokrasi var. Lessig başkan seçilirse, yurttaşların, parasal durumu ne olursa olsun, ülke yönetiminde eşit temsil edilmelerini sağlayacak reformları çıkardıktan sonra, yerini başkan yardımcısına bırakarak istifa edecek. Bu misyonla ortaya çıkmıştı ve seçim kampanyası için eğer 1 Eylül’e kadar 1 milyon dolar toplanabilirse, o zaman resmen aday adayı olacağını açıklamıştı. Küçük katkıların birikimiyle bu para toplandı ve resmen aday adaylığını açıkladı. İnternet, toplum ve demokrasinin kesiştiği
alandaki çok önemli kitapları maalesef Türkçe’ye çevrilmemiştir. Daha 1999’da yayımlanan, kısaca “Kod” (“Code – and Other Laws of Cyberspace”) isimli kitabı müthiş bir öngörü içeriyordu: İnternetin doğası gereği kontrol edilemeyecek olduğunu sanmak yanlıştır, güç odakları kodu – yani, yazılımı – ve donanımı, dolayısıyla interneti kontrol altına alabilir. Yazarın web sitesinde yapılan katkılarla, 2006’da “Kod 2.0” yayımlandı. Bu, katılımcı anlayışla hazırlanan ilk wiki-kitaptı. Hukuk kadar internet çevrelerinde de çok saygın ve etkin olan Lessig’in tüm çalışmalarının merkezinde, bireysel katılımcılık ve bunun önündeki engelleri kaldırmak vardır. Kazanması pek mümkün değil. Fakat, hemen her konuda, ama en önemlisi ülke yönetiminde, bireylerin eşit ağırlıklı katılım olanaklarının sağlanması için önemli bir girişim ve mutlaka iz bırakacaktır. Umarım kitapları, özellikle “Code 2.0” (Kod 2.0) ve “The Future of Ideas: The Fate of the Commons in a Connected World” (Düşüncenin Geleceği: Birbirine Bağlanmışlar Dünyasında Halk Tabakasının Kaderi) Türkçe’ye çevrilir. Toplumumuzun bu düşünce yapısını öğrenmeye çok ihtiyacı var.
17 BThaber
DOSYA
Büyük Veri ve Pazarlama Stratejileri
5 - 11 EKİM 2015 www.bthaber.com
Başarıya giden yol doğru Büyük Veri stratejisinden geçiyor Son yıllarda mobil ve bulut teknolojileri kullanımında yaşanan patlama, veri trafiğini de aynı ölçüde etkiliyor. Bu durum şirketlerin ve kurumların bütün BT stratejilerini Ekrem Uçman yeniden şekillendirirken Büyük Veri, müşterileriyle daha sağlam bağlar kurmak isteyen şirketler ve işletmeler için anahtar rol üstleniyor. Özellikle e-ticaret, sağlık, bankacılık ve finans sektörlerinde boy gösteren şirket ve kurumlar, müşterilerini daha yakından tanıyıp, onlara uygun hizmetler sunmak için verilerini çok daha dikkatli işlemeye, saklamaya ve kullanmaya başladılar. Başarıya giden yolun büyük veriyi doğru analiz etmeden geçtiğini fark eden şirketler ve kurumlar oluşturdukları doğru stratejilerle iş süreçlerinde ve müşteri ilişkilerinde önemli bir ivme kazanırlarken, olası felaket durumlarına karşı güvenliği de unutmamalılar. Nesnelerin interneti ile ağlara bağlanan cihazların sayısının artması, mobil cihazların oluşturduğu trafik ve bulut ortamındaki verilerin gün geçtikçe artması şirketlerin ve kurumların verilerini, siber saldırganlar için daha cazip getirirken, bir taraftan da doğal felaketler giderek artan bu verileri güvenli bir şekilde saklamayı zorlaştırıyor.
18
DOSYA
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
5 - 11 EKİM 2015
Başarının anahtarı büyük veri Günümüzün rekabetçi iş dünyasında veri, başarı yolunda kritik bir değer. Veri, müşterinin tutumuyla ilgili bilgileri şekillendirebiliyor, operasyon kalitesi ve maliyetlerini geliştirmeye yardımcı olabiliyor, yenilikçi ürün özeliklerini destekleyebiliyor. Tüm bunların sonucunda karlılığı da artırabiliyor. Örneğin Climate Corporation, her gün 2,5 milyon konumdaki hava durumu ölçümlerini analiz ediyor ve büyük iklim modelleri üzerinde tahminlerde bulunuyor. Bu verileri, 10 trilyon hava durumu simülasyon noktası oluşturmak için 150 milyar toprak gözlemiyle birlikte işliyor. Bu analizlerin sonucunda 3 trilyon dolar değerindeki global tarım endüstrisini kötü hava şartlarının finansal etkisinden koruyan bir sezonluk hava durumu sigorta programı oluşturuluyor. Her tıklama, beğenme, tweet, konum bildirme, paylaşımla veri üretiyoruz. Bulut bilişim büyük miktarlardaki verileri çabuk ve maliyeti düşük olacak şekilde analiz etme becerisi sağlıyor ve iş zekası elde
etmek için kapasite veya bilgi işlem gücüyle sınırlanmıyor. Amazon Web Services Türkiye Ülke Müdürü Murat Yanar’a göre, bulut, talep üzerine sanal olarak sınırsız bir kapasite sağlıyor ve şirketler sadece tükettikleri kaynaklar için ödeme yapıyor. Bunu yaparken toplam maliyeti azaltıyor, kazancı en üst düzeye çıkartıyor ve veri işlemeyi ölçek çapında hızlandırıyor. Esneklik, yani teknoloji altyapısı kaynaklarını talep üzerine genişletme veya küçültme becerisi, bulut bilgi işlemin maliyet faydaları sağlayan temel bir özelliği. Örneğin, büyük veriyi klasik bir tesis kurulumunda işlemek için şirketler, gelecekte ihtiyaç duyabilecekleri maksimum güç kadarını devreye almalı. Büyük veriyi bulutta işlemek için şirketler, o sırada ne kadar kapasiteye ihtiyaçları olduğuna bağlı olarak altyapı kaynaklarını genişletebilir veya azaltabilirler. Fiziksel sunucular ve depolama satın almak, tedarik etmek ve kurmak için haftalar veya aylarca beklemeleri gerekmez. Bulut bilgi işlem ile şirketler yüzlerce veya binlerce
sunucuyu saatler içinde hazır hale getirebilir. Güvenlik, paylaşımlı bir sorumluluk gerektirir Bulut bilişimi büyük veri analizlerinde kullanırken, müşterilerimizin çoğu beynelmilel sertifikasyon ve akreditasyonu elde etmiş ve sağladıkları servisin güvenli olduğunu ispatlamış iş ortakları ile çalışmalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sertifikasyon ve akreditasyonlar, sıkı regülasyona tabi kamu, finans ve sağlık endüstrilerindeki güvenlik kontrollerini ölçmekte olan üçüncü parti denetçiler tarafından yapılmaktadır. Bu standartlar içinde en itibarlı ve uygulanabilir olanı ISO 27001. Uluslararası Standartlar Organizasyonu tarafından geliştirilen ISO 27001 kontrolleri, dünyada birçok şirket tarafından kabul görmektedir. Bulut altyapı sağlayıcıları aynı zamanda, Servis Organizasyon Kontrolleri 1, 2 ve 3 (SOC 1, 2 ve 3) denetimlerinden de geçmelidir. Denetçilerin bulut sağlayıcısının teknoloji
altyapısının güvenliğini onaylayabilmeleri, CISO’ların bulut teknolojilerini büyük veri analizi için değerlendirmelerine yardım eder. Müşteriler aynı zamanda kendi endüstrileri için geçerli olan sertifikasyon ve akreditasyonları da görmek isteyebilirler. Bunların iki örneği, kredi kartı ödemeleri endüstrisinde uygulanan PCI DSS Level 1 sertifikasyonu ve sağlık endüstrisinde uygulanan Health Insurance Portability and Accountability Act (HIPAA)’dır. Amazon Web Services, tüm bu sertifikasyon ve akreditasyonlara sahiptir. Bulut bilişim daha yüksek seviyede fiziksel güvenlik sağlarken güvenliğin müşteri ve bulut sağlayıcısı arasında paylaşımlı bir sorumluluk olduğunu da belirtmek isteriz. Müşterilerimiz, bulut bilişimi büyük veri analizleri için kullanırken, uygulamaları için gereken güvenliği göz önünde bulundurmalıdırlar. Müşterilerimiz kendi verilerini korumak için içeriklerini şifreleyebilirler ve şifrelenen içerikler şifre çözücü anahtarlar olmadan erişilemez halde olacaktır.
Verİler tutarlı olmalı İyi verilere sahip olmak genellikle çok fazla veriye sahip olmaktan iyidir. Yanlış veya tutarsız veriler tutarsız sonuçlara neden olabiliyor. Doğru ve tutarlı veriler elde etmek için bu verileri zenginleştirmek önemlidir. Bu zenginleştirme temizlik, doğrulama, normalleştirme, sonuç çıkarma ve birleştirme faaliyetlerini içeriyor. Şirketler komut dosyaları ve programlar aracılığıyla verilerini programatik olarak zenginleştirebilir ancak fotoğraf etiketleme, katalog normalleştirme ve hatta yazım denetimi gibi bazı veri analizlerinde doğruluk için insan müdahalesi gerekli. Büyük veri analizi işlerini küçük görevlere bölmek hızlı bir şekilde tamamlanmalarını sağlıyor ve bilgisayarların kolayca yapmasının güç olduğu bir şekilde veri kalitesi ve güvenilirliğin farkına varıyor. Büyük veri analizini verimli bir şekilde gerçekleştirmede ise en büyük zorluklar arasında donanımın kurulumu ve yönetimi, esnek bir şekilde aşağı ve yukarı ölçeklendirme kapasitesi ve birden fazla kaynaktan veri toplama bulunuyor. Açık kaynaklı Hadoop platformu ve araç ekosistemi, büyüyen veri hacimlerini düzenlemek için yatay biçimde ölçeklendirilebilir olduğundan ve aynı ortamdaki yapılandırılmamış ve yapılandırılmış verileri işleyebildiğinden bu sorunları çözmeye yardımcı olabilir. Büyük ölçekli veri analitiklerini kolay bir şekilde yapmak için verileri iki katmanda optimum hale getirin. Öncelikle büyük veri setlerini paralel olarak analiz etmek için bir Yığın katmanı kullanın ve ardından toplanan verileri Sorgu katmanı denilen NoSQL veri deposunda depolayın. Bu formatta veriler girdi üzerinde düzenlenip endekslendiğinden şirketler, büyük veri setlerini sürekli ve gerçek zamanlı olarak sorgulayabilir. Bu özellikle büyük verilerinizi görselleştirmek istediğinizde kullanışlı olacak.
20
DOSYA
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Veri güvenliği es geçilmemeli Şirketler, büyük veri stratejilerini oluştururken, iş birimlerinin objektiflerine cevap verebilen büyük veri teknoloji çözümlerini incelemelidir. Büyük verinin talep edilen yapıda depolanabilirliği ve verinin işlenmesi ile oluşan öngörülerden aksiyon alınabilirliği, büyük veri teknolojilerini seçerken önem verilmesi gereken kriterlerdendir. Veri çeşitliliğine uygun hızlı ve güçlü görsellerle destek veren çözümler, büyük veri teknoloji çözümlerinden beklenen faydayı arttırmaktadır. Büyük veri güvenliği denilince ilk olarak, veri gizliliği, veri tekilleştirilmesi ve veriye erişim yetkisine uygun şekilde şifrelenmiş büyük veri altyapısı ve çözümleri akla gelmektedir. Olması gereken yasal regülatif koşulları sağlayan format ve içerikte, büyük verinin tutulduğu veri tabanları ve erişim metodu önem kazanmaktadır. Büyük veriyi depolarken ve işlerken, kullanılan açık kaynak uygulamaların tüm güvenlik riskleri de ayrıca değerlendirilmelidir bilgisini veren Turkcell Global Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan’a göre, sosyal medya, müşteri verisi gibi regülasyona tabii
olan veriler, güvenlik unsurlarına göre sınıflandırılmalıdır. Verinin depolanması işlemi BT tarafında, veriden elde edilecek öngörünün ve verinin işleme çıktılarının sorumluluğu ise iş biriminde olması gerekmektedir. Şirket olarak, BT içinde Kurumsal Çözümler ve İş Zekası departmanının liderliğinde, büyük veri ve analitik programımızı oluşturduklarını kaydeden Fahri Arkan, şunları kaydetti: “Bu program dahilinde, öncelikli olarak İş Zekası ekibimizin veri madenciliği ve analitik çözümlerindeki yetkinliklerini arttırdık. Bilgi teknolojileri ekiplerimiz sahip olduğumuz büyük verilerimizi değerlendirdiler. İş birimlerimizin ileri analitik ihtiyaçlarını dinleyerek, Turkcell Global Bilgi’nin iç ve dış müşterisine katma değer yaratacak projelendirmelerimizi yapıp, yol haritamıza aldık. Her bir projeye özgü, sektördeki büyük veri teknolojileri tedarikçilerini “POV-Proof of Value” çalışmaları ile deneyimleyip, maliyet odaklı ve ileriye yönelik büyümemizi ölçeklendirebileceğimiz esnek yapıda büyük veri teknolojisinde ilerlemeye devam ediyoruz.”
5 - 11 EKİM 2015
Verinin niteliğine dikkat edilmeli Sektörleri ve yönettikleri toplam veri büyüklüğünden bağımsız olarak, tüm kurumların ilk dikkat etmesi gereken konu; büyüklüğünden ziyade önce verinin değeri olmalı. Kurumların ellerinde bulunan verinin bugün için değersiz ancak ileride değerli olabileceği gerçeğini kabul etmeleri gerekiyor. 1 yıl sonra az değerli statüsünde görülen veriye ihtiyaç duyulacak bir uygulama geliştirilebilir ve hatta bu uygulama sayesinde ilgili kurum yeni kazançlar elde edebilir. Buradan yola çıkarak, veri değerli veya değersiz diye tanımlamaktan vazgeçerek başlamakta fayda var. Unutulmamalı ki her veri kıymetlidir. Belirli bir disiplin içerisinde ömür boyu objeler biriktiren koleksiyonerler gibi, kurumların da aynı disiplinde sahip oldukları veriyi doğru metotla biriktirmesi, depolaması gerekmektedir. EMC ISILON Bölge Yöneticisi Ender Bozanoğlu’nun verdiği bilgilere göre uygulama alanındaki çok hızlı gelişim, gündelik yaşamda üretilen verinin artışını da doğru orantılı etkilemektedir. Mobilitenin artması, sensör teknolojilerinin gelişmesi ve daha da yaygınlaşması, sosyal medyanın insan yaşamında kapsadığı alanın büyüklüğüne bakacak olursak, yakın gelecekte petabaytlarca veriye sahip olmanın sıradanlaşacağını göreceğiz. Milyarlarca dosya/obje ve terabaytlarca veriyi analiz edebilmek ve bunlardan anlamlı sonuç elde etmek ise doğru altyapı kurulmadan
pek mümkün olmayacaktır. Bankacılık sektöründen bir örnek verecek olursak; • Her gün gelen ve giden e-postalar, • Çağrı merkezine gelen aramalar ve konuşmalar, • Web sitesi üzerinde yapılan işlemler, • ATM’lerden gelen bilgiler, • Kredi kartlarından gelen veriler, • Sosyal medyadan akan veriler, • Mobil cihazlarda yapılan işlemler gibi birbirine benzemeyen türde ve ölçekte veriyi kullanarak davranışsal analizler yapılabilir ve kişilere özel ürün geliştirilebilir. Bu çalışmaları yapmaya başlayan kurumlar olduğunu görüyoruz ancak disiplin eksikliğinden ötürü pek çok kurumda analiz sürecinde ciddi sıkıntılar gözlemliyoruz. Bu ürünleri geliştirmek ve analizleri yapmak için gereken uygulamaların kullanımına verilecek donanım altyapısının hem performanslı hem de ölçeklenebilir olması gerekiyor. Performans odaklı bakıldığında, büyük veri dağınık kalabiliyor; ölçeklenebilme odaklı bakıldığında ise performanstan ödün verilebiliyor. Özetle, uygulamanın emrine verilecek donanımın, iki kabiliyete birden sahip olması çok önemli. Saniyede; 2 milyon epostanın gönderildiği, 7000’e yakın twitter mesajının yayınlandığı, 15 bine yakın fotoğrafın paylaşıldığı günümüzde kurumların bu büyüklükte veriyi kontrol altına alabilmesi için yola doğru depolama stratejisi ile çıkmasının hayati olduğunu düşünüyoruz.
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
5 - 11 EKİM 2015
DOSYA
21
Büyük Veri stratejisi olmadan rekabet imkansız Şirketlerin büyük veri stratejisi oluşturma şekli, kendi hizmet kalitelerini artırmaya, müşteriler ile daha yakın ilişkiler kurmaya, daha başarılı kararlar almaya ve yeni iş modelleri geliştirmeye yönelik olmalı. Büyük veri; günümüzde müşteri deneyimi optimizasyonu, içerik analizi, ürün geliştirme ve risk yönetimini de içeren 15’ten fazla alandan gelen verilerle oluşturuluyor. Bu noktada farklı alanlardan toplanan büyük veri içeriklerinin doğru analizi kritik bir öneme sahip. Elde edilen verinin kalitesinin nitelikli olması da strateji oluşturmada önem taşıyor çünkü verilerin niteliğinin düşük oluşu, idari kararlar verileceği zaman büyük veriye olan güvenin azalmasına yol açıyor. Ayrıca rakip şirketlerle rekabet edebilmek ve onlardan daima bir adım önde olabilmek üzerine kurulu bir büyük veri stratejisi oluşturmak da son derece önemli. Xerox Türkiye Ofis Ürünleri Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk’ün, yaptıkları bir araştırma sonuçlarına dayanarak verdiği bilgilere göre, yöneticilerin yüzde 56’sının halihazırda büyük veri uygulamalarından işlerinde
faydalandığını ve büyük veri stratejilerini çok çeşitli alanlarda kullandığını gösteriyor. Büyük veri stratejilerini iş yerinde uygulama konusundaki en büyük zorluklardan biri veri güvenliğini sağlamak. Kurum yöneticilerinin yüzde 37’si büyük veri stratejilerini işlerine uygularken veri güvenliği ve gizliliğini karşılaştıkları en büyük zorluklardan biri olarak değerlendiriyor. Buna ek olarak, müşterilerin veri güvenliğine dair endişeleri de giderek artıyor. Bu yüzden işletmelerin, müşterileri ile aralarında bu konuda güven ilişkisi kurmak için bir an önce çözüm yolları geliştirmeleri gerekiyor. Telefon, tablet, bilgisayar gibi kişisel cihazların müşterilere ait her türlü veri için bir kaynak oluşturması, müşterilerde, kişisel verilerine yabancı kişilerin ulaşılabileceği endişesi yaratıyor. Dolayısıyla müşterilerin büyük veriyi oluşturan bilgi ve içerik taleplerini bir güvenlik tehditi olarak görmesi, gerekli önlemler alınmadığı takdirde büyük verinin gelişmesini ve yaygınlaşmasını engelleyeceği söyleniyor. Bu yüzden kurumların, müşteri bilgilerinin gizliliğini korumaya yönelik oluşturacağı
güvenlik politikaları sonucunda müşteri nezdinde oluşacak güvenin, büyük veri analizlerinin sağlıklı olmasını ve büyük veri bilgilerinin gerçekçi olmasını sağlayacağını düşünülüyor. =Danışmalık hizmeti kaçınılmaz hale geldi Büyük verinin önemi arttıkça, bilgi ve veri analizini yapmanın zorlukları daha iyi anlaşıldıkça, iş dünyası için dışarıdan danışmanlık hizmeti almak kaçınılmaz hale geliyor. Bu konuda uluslararası bir şirket olmanın avantajlarını yaşıyoruz ve büyük veri stratejisi için gerektiğinde kendi bünyemizde yurt dışından danışmanlık alabiliyoruz. Büyük veri bilgilerini özel araç ve yazılımlarla inceliyor ve değerlendiriyoruz. Müşterilerimizden, kanallarımızdan, iş ortaklarımızdan ve satış noktalarımızdan gelen farklı verileri, her bölüm kendi içinde yorumluyor ve sınıflandırıyor, daha sonra da aksiyon planlarına dahil ediyor. Büyük veri, iş hedeflerimizi gerçekleştirmek ve iş süreçlerimizi yönetmek açısından bizim için büyük önem taşıyor. Yurt dışında yapılan araştırmalar özellikle Avrupa bölgesindeki şirketlerin yüzde 53’ünün
şu an başka bir kuruluştan büyük veri stratejisi için destek aldığını gösteriyor. Büyük veri analizlerini kullanan kişiler bu konu hakkında bilgili. Şirketler için günümüzde asıl önemli olanın müşteri beklentileri olduğu herkes tarafından görülebiliyor. Bu yüzden müşterilerden gelen her türlü bilgi, geri dönüş ve değerlendirme büyük veri analizinde kullanılıyor. Günümüzde özellikle telekomünikasyon, bilişim, sağlık ve kamu hizmeti alanında uzmanlaşmış işletmeler büyük verinin sağladığı rekabet avantajlarının farkına varmış durumda. Büyük verinin, doğru bir hedef oluşturmak, geniş bir endüstri yelpazesinde etkili bir hizmet vermeye odaklanmak için kullanılabilecek stratejik bilgi anlamına geldiği herkes tarafından fark edilmeye başlandı. Erhan Aslantürk, Xerox olarak büyük veri içeriklerini analiz edip, yorumlayarak iş hedeflerine nasıl ulaşılması gerektiğini belirlediklerini belirterek, “Büyük veriyi, bünyemizde hem müşterilerin beklentilerini karşılamak, hem riski algılamak, hem de rekabetçi bir ortamda ayakta kalabilmek için en önemli araçlardan biri olarak değerlendiriyoruz” dedi.
22
DOSYA
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Veri analizine ilgi artıyor Yenilikçi teknolojilerin gelişimi ve kullanımı hayatımızın her alanını etkilemeye devam ediyor. Mobilite ile can bulan veri kullanımı, hayatın vazgeçilmezi arasında bulunuyor. Gündelik yaşantıda kullanımı kolay ve her yerden ulaşılabilir olan cihazlar aracılığıyla hızla veri artışı yaratılıyor. Kişisel yaşamda bu verilerin depolanması ön plana çıkarken, profesyonel hayatta ise bu verilerin doğru kullanımı ve sınıflandırması önem arz ediyor. Kurumlar artan veriyi doğru yöneterek iş verimliliğini sağlıyor. 2020 yılında, toplam sayısal verinin 35 ZettaByte olması bekleniyor. Geçen on yıldan beri veri tabanı sunucularının sayısı 6 kat artarak, 32 milyona çıktı. Hali hazırda, e-posta, fotoğraf, video, müzik dosyası, XML ve benzeri şekilde ortaya çıkan verilerin yüzde 80’i yapısal değil. Synology Türkiye Ürün Müdürü Volkan Yiğit’in IDC verilerine dayanarak verdiği bilgilere göre gelecek on yıl içinde veri hacmi 40 kattan fazla büyüyecek. Gelecek dönemde, özellikle sağlık, finans ve kamu kuruluşlarının büyük veri ve analizi üzerine hummalı olarak çalışmaları bekleniyor. Türkiye’de bu alanlarda yatırım gerçekleştiren birçok kurum bulunuyor ve yatırımların hız kesmeden devam edeceği düşünülüyor. Uzmanlar, ABD’nin sağlık sektörünün yıllık 300 milyar dolarlık büyük veri katma değerinde iş hacmine sahip olduğu belirtiyor. Büyük veri sadece iş hayatına ya da kişisel hayat özelinde önem teşkil etmiyor. Büyük verinin en çok önem oluşturduğu noktalardan birisi de ulusal güvenlik. Verinin sınıflandırılması ve yönetimi ile iş hayatına sağlanan katma değerler, konu devlet güvenliği olduğunda daha çetrefilli bir hal alıyor. McKinsey’in bir raporuna göre 2010’da ABD ve Avrupa’daki toplam saklama kapasitesi 30 ExaByte ama üretilen veri 1,2 ZettaByte. Bu durumda üretilen ama saklanmayan, saklanmadığı için de işlenmeden yok olan veri oldukça fazla. Artık büyük veri ve analitiğinin daha çok konuşulur olacağı aşikar. Bu alanda, fark yaratacak ve ufukları zorlayacak çalışmaların olması kaçınılmaz. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de verinin nabzı paralel gelişmelere sahne olacak. Büyüyen veri yığınları, “kendi cihazını getir” gibi kurumsal kavramlarla daha artıyor. İç ve dış tehditlerin güvenliğini sağlamak kurumlar için çok önemli. Verilere güvenli olarak ulaşabilmek ve yönetebilmek, büyük veriyi kontrol altında tutabilmek için gerekiyor. Büyük veri güvenliğini sağlamak için öncelikle ihtiyaçların doğru olarak belirlenmesi ve verilerin yapısına bağlı çözümlerin kullanılması gerekmektedir. Doğru çözümleri doğru alanlarda
konumlandırmayı başaran kurumlar, büyük verinin sağlayacağı fırsatlardan yararlanacaklar. Hedef iş sürekliliği Kurumlar geleneksel iş yapış şekillerinden yenilikçi ve zamana uyum sağlayan bir yapıya doğru evriliyorlar. Hali hazırda bir ön yargı söz konusu olsa da kurumlar değişimin gerekliliğinin farkındalar. İhtiyaçların giderilebilmesi adına, yenilikçi teknolojilerden yararlanılması gerekiyor. İş sürekliliğini sağlamak ve verimliliği artırmak için doğru çözümlerin kilit noktalarda konumlandırılması gerekiyor. Bunun en gerçekçi örneği geleneksel yapısını bozmamış ve zamana uyum sağlamış kurumlar arasında görülebiliyor. Zaman içerisinde aradaki farkın daha net olarak anlaşılacağını düşünüyoruz. Tabii bu değişimin sadece büyük ölçekli kurumlar özelinde değil, küçük ve orta ölçekli firmalar nazarında da yayılım göstermesi önemli. Türkiye’deki kurumların büyük çoğunluğunun KOBİ olduğu biliniyor. Büyük veri ve analitik çözümlerinin bu firmalara büyük avantajlar ve fırsatlar yaratacağı öngörülüyor.
5 - 11 EKİM 2015
Şirketlerin ayağı yere basmalı Veri analitiği alanında “büyük veri” günümüzün hala beklentilerin büyüklüğü anlamında ayağı yere basan bir seviyeye inememiştir ve hala pek çok şirket için büyük veri hakkında konuşulabilecek çok ama çok detay, beklenti, sakınılması gereken adımlar vardır. Asseco SEE Yeni Ürünler Yöneticisi Osman Özdemir’in verdiği bilgilere göre bu adımlar şöyle: • Büyük veri bir metot/araçtır. Tek başına amaç değildir ve olmaması gerekir. ‘Çok faydalı ve mutlaka bizim de yapmamız gerekir’ düşüncesiyle girilecek strateji ve planların sadece zaman, emek kaybı harcatıp, geriye buruk bir tat bırakması neredeyse kaçınılmazdır. • Büyük veri çok veri değil gerçekten de hayli çok veridir. Büyüklüğün tüm işi etkileyen ve etkileyecek etkilerini hesaba katmak ve gerçekçi bir hedefle yola çıkmak önemlidir. • Adı üstünde olduğu üzere veriden
bahsediyoruz, verilerin ilgili bilgiye dönüştürülmesi tahmin edilenden daha yorucu olabilecektir. Veri güvenliği ve artık yanındaki kaçınılmaz konu mahremiyet, büyük veri ile birlikte üstünden gelinmesi daha zor, analiz edilmesi daha fazla gayret gerektiren bir seviyeye erişmiştir. Ülkemiz için konuşacak olursak sadece BTK, BDDK ve ulusal/ uluslararası yasa ve kurallara uyulması gereken süreç ve detaylar hiç tahmin edilmeyen sonuçlar getirebilir. Optimizasyon için kullanacağız bir bulut aracı/servisi, daha önce buluta kapalı ve dikkatle yönetilen bir sisteme ait bilişim gözü ile önemsiz, ama örneğin BTK kuralları açısından imkansız bir yapı oluşturabilir. Çalışılan ürün ve operasyon grubuna bağlı olarak bazı iş birimlerimizin konuyla daha ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Her bir iş birimi kendi içerisinde bu çalışmaları yürütmektedir.
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
5 - 11 EKİM 2015
DOSYA
23
Yeni iş fırsatlarına giden yol doğru veri analiziden geçiyor Dijital çağda bilgi, en değerli donanım. Bulut ve nesnelerin interneti gibi gelişmekte olan teknolojiler de bizlere muhteşem bir bilgi deposuna ve çok çeşitli büyük veri kaynaklarına ulaşma imkânı sağlıyor. Bu nedenle işletmeler, veri içinde gizlenen iş fırsatlarını ortaya çıkarabilmek için yoğun bir şekilde veri madenciliği yapıyorlar. Fortinet Bölge Satış Direktörü Derya Aksoy’un verdiği bilgilere göre, e-ticaretten sosyal ağlara kadar milyonlarca akıllı telefon ve son kullanıcıya ait cihazlar sayesinde üretilen veri miktarı ise bugün inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Ancak tüketici, tıbbi, bilimsel veya araştırma verileri nezdinde oluşan bu ham veriler, bulut ve nesnelerin interneti ile buluşunca, BT, büyük veri ve ağ güvenliği açısından da yeni zorluklar ile karşılaşılıyor; siber tehditlerin her zamankinden daha tehlikeli olmasına yol açıyor. Daha fazla nesne internete bağlandıkça ve analizi yapılacak büyük veri kaynakları arttıkça güvenlik endişeleri de o derece artıyor. Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT), dağıtık hizmet aksatma (ddos) saldırıları ve benzer sanal tehditler her geçen gün artarken ve daha karmaşık hale gelirken, bulut, büyük veri, nesnelerin interneti gibi gelişmekte olan teknolojiler, veri merkezlerinde ve sanallaştırma altyapılarında yeni güvenlik ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Bu süreçte büyük veri stratejileri oluştururken güvenlik ve gizlilik ihtiyaçları ile çözüm maliyetlerini dengelemek çok önemli. Aynı zamanda firmaların güvenilirliği ve saygınlığı, verilerini, altyapılarını ve kullanıcı gizliliğini koruma altına alıp almadıklarıyla doğru orantılıdır. Bu açıdan güvenlik, veri yedekleme ve kurtarma çözümlerine yapılacak yatırımlar, yalnızca BT yöneticileri için değil, şirketlerin CEO’ları ve üst düzey yönetimleri tarafından da işletmelerin geleceğine, müşteri memnuniyeti ve bağlılığına yapılan yatırımlar olarak algılanmalıdır; yani kapsamlı bir şekilde benimsenmelidir. Bu yatırımlarda ise, bütüncül mimariler ve birbiriyle tam entegrasyon içinde çalışan uyumlu bileşenler tercih edilmeli. Böylece işletmeler istihbarat bilgilerini tümleşik bir altyapıda paylaşarak, farklı giriş noktalarında aynı seviyede koruma elde edebilirler. Tüm bu mimarinin yönetilmesini ve izlenmesini kolaylaştırarak bir tehdidin farklı teknolojiler içerisindeki korelasyon sonuçlarını en basit şekilde görebilen ve bu sayede işletmelerin operasyonel masraflarını da azaltan güvenlik çözümleri araştırılmalı. “Veriler altın değerinde” Büyük veri güvenliği konusunda göz ardı ettiğimiz bazı gerçekler var. Örneğin; sağlık sektöründen yola
Veri analizi, güvenlik stratejilerini değiştiriyor Fortinet’in Hindistan’dan Kore’ye, ABD’den İngiltere’ye kadar 15 farklı ülkede Lightspeed GMI adlı bağımsız bir pazar araştırma şirketiyle yürüttüğü araştırmaya göre, CIO ve CTO’ların yüzde 90’ı işletmelerini korumanın her geçen gün daha da zorlaştığını düşünüyor. Aynı araştırmaya göre, geçtiğimiz bir yıl içerisinde işletmelerin güvenliğini sağlama konusunda yönetim kadrosundan CIO ve CTO’lara yönelen baskıların da dörtte üç oranında arttığı görülüyor. Bu da BT güvenliğinin diğer iş süreçlerinin yanında ne kadar yüksek bir öneme
çıkarsak, günümüzde karaborsaya dönüşmüş olan hasta bilgileri, perakende veya finans sektöründeki güvenlik açıkları nedeniyle çalınan kredi kartı veya müşteri bilgilerinden 20 kat daha değerli. Çünkü hastayla ilgili tıbbi bilgiler, siber suçluların kimlik hırsızlığı ve sahtecilik işlemlerinde kullanabileceği kadar ayrıntılı veriler içeriyor. Evimizde kullandığımız ve bizimle ilgili pek çok sağlık verisini toplayarak mevcut sistemlere aktaran kişisel sağlık cihazlarının, mobil uygulamaların ve giyilebilir cihazların sayısı da her geçen gün artırıyor. Bu
sahip olduğunu kanıtlıyor. CIO ve CTO’ların büyük bölümü ise veri gizliliği (yüzde 90) ve büyük veri platformlarının güvenliğine (yüzde 89) öncelik vermiş durumda. Büyük veri ve veri analizinin BT güvenlik stratejilerinde önemli değişikliklere yol açtığını düşünenlerin oranı ise yüzde 89. Bu kişilerin yüzde 50’si de bu alanda belirli yatırımlar yapmayı düşünüyor. BT güvenliğine yatırım yapma konusunda hevesli olan sektörler sıralamasında, telekom/ teknoloji şirketleri yüzde 59 ile ilk sırayı alırken, finansal hizmetler de yüzde 53 ile onu takip ediyor.
cihaz ve uygulamalar hasta bilgileri için gerekli korumayı sağlayamıyor ve bu verileri potansiyel olarak açığa çıkarmakla yetinmiyor. Aynı zamanda verileri Elektronik Sağlık Kayıt sistemine ve tıbbi veri sistemlerine gönderiyorlar. Evimizdeki glikoz takip cihazından telefonumuzdaki iPhone uygulamasına kadar her şey siber saldırılara bu kadar kolay maruz kalabiliyorken, sağlık kurumlarının ne denli savunmasız olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Saydığımız tüm bu yeni hasta bakım yöntemleri, tıpkı tıbbi cihazlar gibi, kolaylık ve rahatlık amacıyla
Araştırma aynı zamanda büyük şirketlerin güvenlik yatırımlarına daha fazla ilgi gösterdiklerini de ortaya koyuyor. Araştırmada birçok sektör de BT yatırımlarını artırma eğilimi gösteriyor. Örneğin; kamu sektörü yüzdelerini 74’ten 77’ye, perakende sektörü de 80’den 81’e çıkarmış durumda. BT yöneticilerinin en donanımlı sektör olduğunu düşündükleri finansal hizmetler ise son bir yıldaki yüzde 89’luk kaynak ayırma oranını, önümüzdeki bir yıl içinde yüzde 87’ye düşürme eğilimi gösteriyor.
geliştiriliyor; fakat güvenlik temel alınmıyor, bireyler ve kurumlar için son derece önemli olan büyük veriler savunmasız bir halde siber saldırıları bekler hale geliyor. Sağlık sektörü buna yalnızca bir örnek. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren tüm kurumlar, büyük veri güvenliğinde, işletmelere değer katacak bu veriler için, siber suçlular tarafından ele geçirilmeden önce, proaktif bir şekilde gerekli güvenlik önlemlerini almalı; hem ağ hem de uygulama seviyesinde güvenlik sistemlerinin kurulumunu planlamalıdır.
24
DOSYA
BThaber
BÜYÜK VERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
5 - 11 EKİM 2015
Veri işleme metotları değişiyor Günümüzde, bilişim dünyasında büyük veri bir gerçeklik durumuna geldi. Son yıllarda e-ticaretin adeta patlama yapması, online işlemlerin bankacılık ve finanstan restoran siparişlerine dek giderek yaygınlık kazanması ve tüm dünyada sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte bugün kurumsal anlamda üretilen ve saklanması gereken veri boyutları hızla artmakta. Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı’nın verdiği bilgilere göre, büyük verinin varlığıyla birlikte veri analizi ve veri işleme metotları da hızla değişiyor. Ancak tüm kurumların büyük veriye bakış açısı birbirinden farklı. Kimi şirketler büyük veriyi aktif bir biçimde analiz ve planlama için kullanırken kimileri ise daha çok arşivleme tarafını kullanıyor. Ancak büyük veriyi nasıl ve ne sıklıkta kullanılırlarsa kullansınlar, tüm şirketlerin bu konuda belli stratejiler oluşturmaları ve bu stratejilere uygun eylem planları hazırlamaları şart. Bu noktada yani strateji geliştirirken şirketler açısından birinci önemli konu verilerin kullanım öneminin ve sıklığının saptanmasıdır. Bu konuda en akılcı strateji, daha az önemli konu ve verilerin arşivlenmesi esasına dayanan arşivleme çözümüdür. Diğer bir önemli bir konuysa; büyük veri kapsamındaki verinin donanım arızası, insan hatası gibi büyük felaketler (Disaster) durumuna karşı, “modern yedekleme” sistemleri ile korunmasıdır. Şirketlerin bu konuda mutlaka bir politikası ve bu politika doğrultusunda izleyecek bir planları olması gerekiyor. Yeni teknolojiler takip edilmeli Günümüzde, yeni nesil teknolojilerin öneminden bahsederken; bu teknolojilerin de yakından takip edilip kurumlara kazandırılması ayrı bir çalışma konusunu kapsamaktadır. Konu ile ilgili olarak öne çıkan yeni nesil teknolojiler, Hadoop dediğimiz; dağıtılmış depolama çözümleridir. Burada büyük miktarda yapısal ve yapısal olmayan verinin işlenmesi söz konusudur. Bunun dışında akış bilgi sistemi dediğimiz; IOT da dahil gerçek zamanlı yakın veri işleme ile tüm veri akışlarının kullanılması önemlidir. Yine birleşik keşif ve gezinme de önem taşımaktadır. Kurumun bünyesindeki; bilgilere erişip bunları analiz etmesi oldukça önem taşımaktadır. Kurumsal verinin yakalanması, yönetilmesi ve analiz edilmesi öngörü ve karar alma noktalarında kurumlara artı sağlamaktadır. Tabi ki bunlardan çok daha
önemli bir nokta; bu büyük verinin güvenliğinin sağlanmasıdır. Öncelikle, kurumların veri güvenliği konusunu tüm yönleriyle değerlendirmeleri gerekiyor. Yapılması gerekenler ise; bu konuda bir ön analize gitmek, gerekirse danışmanlık hizmetleri almak, kendi olası güvenlik açıklarını görmek ve buna yönelik iyileştirmeler
gerçekleştirmek. Bu iyileştirmeler yapılırken ihtiyaçların ve pazardaki çözümlerin de doğru analiz edilmesi çok önemli. BT yatırımları, doğru yönlendirilmesi gereken yatırımlardır ve pazardaki mevcut güvenlik çözümlerini hem maliyet hem de etkinlik açısından değerlendirmeye tabi tutmak şart.
Güvenlik stratejileri ön planda tutulmalı Büyük verinin güvenliğini sağlamak için; tehditler analiz edilmeli, korunma yöntemleri ve altyapıları belirlenmeli ve alınacak aksiyonlar planlanmalıdır. Dönemsel olarak mutlaka risk analizleri yapılmalı ve sistem sonuçlara göre güncellenmelidir. Sistem güvenlik eğitimleri mutlaka düzenli hale getirilmeli ve en alt kademedeki çalışanlar dahi bilgilendirilmedir. Kurumlarda en önemli bilgilerin taşıyıcısı bilişimcilerdir. Oysa en riskli eylemlerin yaşandığı ve stratejilerin en az uygulandığı iki grup yöneticiler ve bilişimcilerdir. Teknolojik çözümlerin butik bir biçimde o kurumun kendi iş yapış biçimlerine uyarlanması gerekmektedir. Benzer bir biçimde proje yönetimi esnasında yapılan bir yanlış, güvenlik etmeninin projenin başından beri projeye dahil edilmemesidir. Bu bağlamda kurum içi personelin mutlaka eğitimlerden geçirilmesi ve yaptıkları eylemlerin korelasyonlar oluşturacak bir biçimde izlenmesi gerekmektedir. Kurumun yapısı ve ağ topolojisine göre; gerekli donanımsal ve yazılımsal önlemler alınmalıdır. Bu önlemler, güvenlik duvarı, atak önleme sistemi, veri tabanı güvenlik duvarı, e-posta güvenliği, istemci güvenlik sistemi, zaafiyet tarama, ağ erişimi kontrolü, risk analiz ve önceliklendirme, veri kaçaklarını önleme (DLP) sistemleri gibi sistemlerdir. Aynı şekilde çalışanlar ve yöneticiler bu riskler ve korunma yöntemleri konusunda bilinçlendirilmelidir. Dönemsel olarak mutlaka risk analizleri yapılmalı ve sistem sonuçlara göre güncellenmelidir. Tehditler analiz edilmeli, korunma yöntemleri ve altyapıları belirlenmeli ve alınacak aksiyonlar planlanmalıdır. Sistem güvenlik eğitimleri mutlaka düzenli hale getirilmeli ve en alt kademedeki çalışanlar dahi bilgilendirilmedir. Bunlar dışında yapılması gerekenler ise şöyle sıralanabilir: • İş ihtiyacı ve değeri açık bir şekilde belirlenmeli, • Kısmi ya da tüm büyük veri çözümünün sunulması iş liderlerine devredilmeli, • Fırsat ve çözümleri belirlemek için iş birimleri ile işbirliği yapılmalı, • Müşteriye sunulacak değer ile ilgili değer yaratılması sağlanmalı, • İşin hangi bölümlerinin hızlı kazanımlardan istifade edeceği belirlenmeli, • Önceden büyük veri yönetişimi ile ilgili minimal bir yönerge kümesi geliştirilmeli, • Açık kaynakları yönetmek için yeni süreçler oluşturulmalı, • Çözüm teslimi için yeni çevik süreçler devreye sokulmalı, • Çoklu sistemlerdeki yapısal ve yapısal olmayan veriyi tümleştirilmeli, • Veriyi barındırmak ve yönetmek için güçlü bir veri altyapısı inşa edilmeli, • Kurum, mevcut karar destek çözümlerinden nasıl farklılık gösterdiği konusunda eğitilmelidir.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
5 - 11 EKİM 2015
Yazılım üzerine yaklaşık 10 yıldır çalışmalar yapan Digiform, analog halde Ekrem Uçman olan verileri sahip olduğu algoritma yardımıyla dijital ortama geçirebiliyor. Digiform Kurucusu ve İş Geliştirme Koordinatörü Gürkan Karagöz ile Digiform’un geliştirdiği çözümler hakkında konuştuk. n Digiform’dan ve geliştirdiğiniz teknolojilerden söz eder misiniz? 10 yıllık bir geçmişe sahip olan Digiform, temel olarak Büyük Veri Toplama teknolojileri üzerine odaklanmış bir yapıya sahip. Bu noktada kurumların, şirketlerin ve hatta bireylerin Büyük Veri konusuna nasıl yaklaştığından söz etmemiz gerek. Genel olarak dijital ortamda doğan ve yönetilen veri olarak algılanan Büyük Veri, analog halde olan yani dijitalleşmemiş verilere kıyasla “buz dağının görünen kısmı” olarak kalıyor. Digiform olarak bu analog halde olan verileri kameraya yardımıyla dijital ortama taşımaya yarayan teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. Digiform Mobile Capture adındaki uygulamamızla bu analog verileri dijital olarak saklayabiliyoruz. Geliştirdiğimiz algoritmaya sahip uygulama, mobil cihazın herhangi bir dokümanın üzerindeki bütün verileri çekerek oldukça uzun sürebilecek iş süreçlerini son derece kısaltabiliyor. Bu sayede müşterilerimiz önemli zaman ve maddi tasarruf elde edilmesine olanak sağlıyor. n Söz ettiğiniz proje kapsamında hangi sektörlerle çalışma
Digiform doküman tarama konusunda çıtayı yükseltti Özellikle mobil cihazların kullanılmasıyla birlikte giderek artan veriler günümüzde altın kadar değerli hale geldi. Oluşan Büyük Veri havuzu her geçen gün daha büyüse de, analog haldeki dijitalleşmeyen verilerin yanında oldukça küçük kalıyor. içerisindesiniz? Bu noktada birlikte çalıştığınız şirketlerin geri dönüşlerinden söz edebilir misiniz? Geliştirdiğimiz teknoloji özellikle sigortacılık, lojistik ve finans sektörü tarafından ilgiyle karşılanıyor. Sahada satış yapan, sahada dağıtım yapan, kısacası sahaya inen her şirket ve kurum için geliştirdiğimiz çözüm oldukça faydalı sonuçlar verebiliyor. Kamu tarafına da çözümler sunmak istesek de, bu alanda yer alan “verimlilik ölçüm sorunu” sebebiyle çözümlerimizi kamu tarafıyla buluşturmakta zorluklar yaşabiliyoruz. Bu noktada Türkiye’de de hizmet veren küresel emeklilik şirketi ile yaptığımız çalışmanın oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Digiform’un
halde olmadığını belirtmek gerekir.
Digiform Kurucusu ve İş Geliştirme Koordinatörü Gürkan Karagöz geliştirdiği teknoloji sayesinde üç güne kadar uzayabilen operasyon süreçleri dakikalar mertebesine inerken, hızlanan iş süreçleri sayesinde milyonlarca liralık tasarruf elde edildiğini gözlemledik. n ICDAR 2015’te de boy gösterdiniz. Yarışmanın konseptinden ve Digiform’un elde ettiği başarıdan bahsedebilir misiniz? 26 yıldır her iki yılda bir düzenlenen International Conference on Document Analysis and Recognition yani ICDAR, insansız doküman ve veri yakalama çözümleri için akademik geliştirmelere yön veren, alanında “A” sınıfı derecesine sahip tek ve en etkili organizasyonudur. Organizasyonun yönetiminde
80’den fazla ülkenin önde gelen üniversiteleri yer alırken, bu üniversitelere Microsoft, Ricoh, Fujitsu, Samsung ve Google gibi birçok önemli şirketten temsilciler eşlik ediyor. Organizasyon bünyesinde önümüzdeki 5 yılın içerisinde kullanılabilecek teknolojilerin geliştirilebilmesi için temel oluşturacak algoritma ve yöntemlerin olgunlaşma düzeylerinin ölçülmesi hedefleniyor. Yarışmada bu yıl boy gösteren Digiform tamamen kendi geliştirdiği yöntem ve algoritmalarla final raporuna girmeye uygun beş yöntem içerisinde yer almayı başladı. Bu noktada diğer yöntemlerin tamamının akademik çevreler tarafından masaüstü ortamda geliştirmiş ve henüz akıllı telefonlar üzerinde çalışır
n Biraz da Digiform’un gelecek planlarından söz edebilir misiniz? Hali hazırda sigorta ve emeklilik şirketleriyle görüşmelerimiz sona ulaşmak üzere ve daha önce gerçekleştirdiğimiz “yaygınlaştırma projesinin” önemini örneklerle bu şirketlerle paylaşıyoruz. Türkiye’deki birçok ARGE tabanlı projenin, gerçek hayata hazırlanması aşamasında hata yaptıkları için başarısızlıkla sonuçlandığını görüyoruz. Birçok ARGE’si tamamlanmış proje son aşamada yeterli son kullanıcı desteği göremediği için rafta kalıyor. Bu sebeple şirketlere ve kurumlara bu yapıyı ayrıntılı bir şekilde anlatarak, sahip olduğumuz yapıyı onlarla paylaşmayı amaçlıyoruz. Bunun yanı sıra özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da açacağımız ofislerle, o coğrafyalardaki yapıya uygun çözümler ve hizmetler geliştirmek istiyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde almayı planladığımız yatırımlarla bu hedefimize ulaşmak istiyoruz. TEYDEP’ten beklediğimiz desteği alamadığımız için bu konuda uygun yatırımı verecek yapılarla iletişim halindeyiz. Bu yatırımla birlikte çok daha hızlı bir şekilde genişleyerek gerek Türkiye’de gerekse de yurtdışında hedeflerimize ulaşmak istiyoruz.
İş başvurusunda yeni kanal video Kariyer.net, yeni ürünü SelVi ile adayların özgeçmişin haricinde kendini daha etkili ve daha kolay ifade edebileceği bir imkan sunuyor. İş arayan kullanıcılar, uygulama ile Kariyer.net mobil uygulaması içinde videolu özgeçmişlerini çekebilecek, şirketlere işi ne kadar çok istediğini ve özgeçmiş ekranı haricinde işe yönelik isteğini SelVi ile anlatacak. Uygulama içinde SelVi’de “Bir
25
sonraki işverenine kendini nasıl anlatırsın?” sorusunu yanıtlayacak olan iş arayanlar, istedikleri zaman ve yerde çekim yapabilecek. Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz da, “Daha önce videolu mülakat niteliğinde benzer çalışmalar yapılsa da, yarattığımız mobil aplikasyon ve belirlediğimiz tek tip soruyla adayların kendini istediği gibi tanıtmasını bekliyoruz” bilgisini verdi.
Kariyer.net’in mobil ürünü SelVi’yi kullanmak isteyen kullanıcılar; aday mobil menüsünde ‘selVi’ temasına geliyor. Ardından, kendisine yöneltilen soruya uygun cevabı veriyor ve video süresi 1 dakikayı geçmeyecek şekilde çekim yapıyor. Sonrasında ön izlemeye gelerek, kendisini izliyor ve kaydediyor. Bu aşamadan sonra da adayın SelVi’si mobilde yerini alıyor.
26
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
SHIELD 2015 etkinliği ile hedef kitleyi; BT ve bilgi güvenliği Handan Aybars yöneticileri, teknik ekipleri, denetim ve uyumluluk departmanı yönetici ve teknik ekipleri oluşturuyor. 14 Ekim’de Çırağan Sarayı’nda düzenlenecek etkinlik, siber güvenlik alanında yenilikleri, kritik BT altyapılarını gelişen tehditler karşısında koruma yöntemlerini farklı sektörlerden katılımcılarla buluşturacak. Sektör şirketlerinin etkinliğe yönelik ilgisini ‘heyecan verici’ olarak tanımlayan Symturk CEO’su Gökhan Say’a göre, güvenlik başlığında önde gelen ve etkinliğe katılan dokuz üretici, yani HP Security, FireEye, Symantec, PhishMe, Phishlabs, Fortinet, Threatstream, Akamai ve Tenable Networks bu buluşmayı, kritik güvenlik problemlerinin ele alınacağı önemli bir etkinlik olarak görüyor. Etkinlik, Avrupa’nın önde gelen fütüristlerinden Rohit Talvar’ın, iş dünyasının geleceğine yönelik öngörüleriyle başlayacak. “İş nereye giderse, saldırılar da oraya gidiyor” saptamasını paylaşan Gökhan Say, bu nedenle iş dünyasının geleceğini öngörerek hazırlık yapmanın, güvenlikçilerden en önemli beklenti olduğuna dikkat çekti. Bunun ardından, bir yandan Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden uzman konuşmacılar kendi ortamlarına yönelik güvenlikle ilgili bakış açılarını ve deneyimlerini paylaşırken, diğer yandan üretici firmalardan gelen, dünyada ve Türkiye’de önemli projelere imza atmış uzmanlar görüşlerini aktaracak. Konuşmaları ile etkinlikte yer alacak şirketler arasında Denizbank, TEB, Vodafone, ING Bank, Turkcell, Türk Telekom ve BKM gibi kurum ve kuruluşlar var. Bu kapsam ışığında Say, şu yorumu yaptı: Ürün ve danışmanlık portföyü buluşuyor “Sadece güvenlik ürünleri değil insan, teknoloji, süreç bakışıyla sorunlara yaklaşabilecek şekilde hazırlandık. “Çalışanların güvenlik farkındalığını nasıl artırırız?”, “Kendini gizleyen hedefli saldırıları tespit edip, bunlara nasıl zamanında
5 - 11 EKİM 2015
Çeşitlenen risklere karşı doğru korumaya sahip olun Türkiye ve bölgenin en büyük siber güvenlik konferansı olma misyonuyla düzenlenen SHIELD 2015, bilgi güvenliğini önemseyen tüm paydaşları bir araya getirecek. Bu bakış açısı paralelinde, etkinlikte hem yoğun teknik içerikli, hem de işe yönelik bakış açısını içeren sunumlar ve konuşmalar yer alacak.
Symturk CEO’su Gökhan Say cevap verebilirim?”, “İnsan, bilgi ve altyapımı güvenlik anlamında nasıl kontrol altında tutarım?”, “Regülasyonlara uygunluk risklerimi ve maliyetlerimi nasıl düşürebilirim” gibi önemli soruların yanıtlarını
etkinlik kapsamında yanıtlamaya çalışacağız.” Symturk, geniş bir ürün ve danışmanlık portföyüne sahip. Mobilden sunucuya, ağ yapısından yazılım güvenliğine, APT korumasından güvenlik olayı
izleme, ağ erişim denetimi, bilgi sızması engelleme ve şifreleme, Firewall, DDoS koruması gibi geniş bir ürün ailesi bu yapıda yerini alıyor. Bunlara ek olarak, güvenlik eğitimleri, kod analizi, yük testleri, 27001 hazırlığı
gibi kapsamlı danışmanlık hizmetleriyle de çözümler bulunuyor. Gökhan Say, bu kapsam genişliğinin gerekçelerini ve sağladığı faydaları, 2015 yılının seyri ışığında şöyle anlattı: Güvenlik başlıklarında verimli bütünlük sunuyoruz “Günümüzde kurumlar suç örgütleri, kötü niyetli ve iyi niyetli çalışanların yarattığı güvenlik riskleriyle başa çıkmak, teknolojik altyapı ve süreçlerini regülasyonlara uygun şekilde yönettiğini kanıtlamak zorunda. Bunu yaparken, sürekli değişen saldırı vektörlerine ve türlerine karşı güvenlik bakışını ve altyapısını yenilemek şart. Bu riskleri ortadan kaldırmayı veya minimize etmeyi başarabilmek için kurumların çok sayıda güvenlik ürünü kullanması gerekiyor. Bunları insan, süreç ve teknoloji anlamında bütünleştirmek ve konumlandırmak kurumların en çok sıkıntı duyduğu konu. Bizim değer yarattığımız nokta da bu. Saldırılara en iyi korumayı sağlamak için birbirini çok iyi tamamlayan geniş bir ürün portföyü ile çalışıyor, 50’ye yakın güvenlik danışmanı ve teknik uzman ile bu ürünleri kritik riskleri adresleyen çözümlere dönüştürebiliyor, hızlı büyümeye devam ediyoruz. Geçen sene Bilişim 500 de 175’inci sıraya yükselmiştik. Bu sene de aynı başarıyı devam ettireceğiz. Bu yıl kurumlar güvenlik operasyon merkezi yeteneklerini artırmak için SIEM, APT koruması, istihbarat otomasyonu ve regülasyonlara uygunluk otomasyonu gibi projelere ağırlık verdiler. Bu süreçte danışmanlık hizmetlerimize olan ilgi de ön planda oldu.”
KOBİ’lere ve dünyaya açılacağız Güvenlikte en zayıf halkanın ‘insan’ olması, haklayıcıların da bunu çok iyi bilmesi, onların sosyal mühendisliği çok iyi kullanması sonucunu beraberinde getiriyor. Bu noktada, farkındalık eğitimlerinin en önem verdikleri konu olduğunun altını çizen Gökhan Say, kurum farkındalığını gerek yazılımlarla gerek uzmanlarla test ederek, sınıf ve çevrimiçi eğitimlerle farkındalık düzeyini artırmak için kurumlara yardımcı
olduklarını vurguladı. Kurum kendi programını oluşturmak istediğinde ise kuruma özel hazırlanan videolar ve bu alanda önde gelen PhishMe’nin yazılımlarıyla otomasyon sağlanıyor. Say, bütçelerde güvenliğin payı ve kurumsal hedefleri hakkında da şu bilgileri paylaştı: “Güvenlik yatırımlarının BT bütçesinden aldığı pay yüzde 2’den, 2020’de ancak yüzde 4’lere çıkacak, ki bence hala konunun
önemini yansıtan bir oran değil. Aslında sahip olmadığımız küresel analiz ise ‘saldırılar sonucu büyük zarar görmüş şirketlerde bütçe payı oranının ne olduğu’. Benim tecrübelerim, bu durumlarda bütçelerin 2’den 5 kata kadar artırıldığı şeklinde. Sanırım dünya “Bir musibet, bin nasihatten iyidir” fazını aşamadı, ama saldırıların gidişi bu bakışı değiştirmeye doğru şirketleri zorluyor. Görevimiz, zarar oluşmadan
müşterilerimize yardımcı olmak. Symturk, ilk 500 içinde 450 müşteriyle hemen hemen tüm bankalar, tüm telekomünikasyon şirketleri ve kamu kuruluşuyla çalışıyor. Her sene yaklaşık 200 proje gerçekleştiriyoruz. Bu segmentteki derinliğimizi arttırmayı, KOBİ’lere de bulut hizmetleri ile yayılmayı planlıyoruz. Bir sonraki hedefimiz ise Orta Doğu, Afrika ve Güney Doğu Avrupa’da ofislerimizi açmak.”
BThaber
BTnet.com.tr
5 - 11 EKİM 2015
Mars'ta sıvı halde su bulundu 26 Kasım 2011’de Cape Canaveral Uzay İstasyonu’ndan fırlatılan Curiosity kâşif robotunun amaçları; Mars’ın iklimini, jeolojisini incelemek, su barınabilirliği, kaya ve toprakların oluşum ve değişim süreçlerini incelemek, Mars atmosferinin 4 milyar yıllık uzun evrim sürecini araştırmaktı. 6 Ağustos 2012 Mars’taki Gale kraterinde Aeolis Palus bölgesine iniş yapan kaşif robotu, NASA’nın 1996’dan beri Mars’a gönderdiği dördüncü robottu. ABD Havacılık ve Uzay Dairesi NASA dün yaptığı açıklamada, Curiosity kaşif robotu ile çok önemli bir bilimsel bulguya ulaştıklarını duyurdu. Kaşif robotunun gönderdiği bilgileri analiz eden NASA’lı bilim adamları, gezegende sıcak aylarda akan tuzlu su bulunduğuna dair çok güçlü kanıtlara ulaştıklarını belirtti. Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuşan NASA’nın Gezegen Bilimi Direktörü Jim Green, “Mars, geçmişte düşündüğümüzün aksine, kuru ve çorak bir gezegen değil... Mars’ta belli şartlarda, sıvı halde su bulundu” dedi. Bilim adamları tuzlu su akıntılarının mevsimsel olduğunu, Mars’ın en sıcak aylarından ortaya çıktığını, diğer zamanlarda olmadığını ve Mars yörüngesinde 2011’den beri elde edilen fotoğraflarda yer alan yüzeydeki çizik şeklindeki dar yapıların bu tuzlu su akışıyla oluştuğunu belirtti. “Mars’ta yaşam mümkün olabilir” NASA’nın Mars’ı inceleyen aracı Curiosity, 2015’in başlarında gezegenin yüzeyinde bir tür tuz molekülü olan kalsiyum perklorat bulmuştu. Bu bulgu, Mars yüzeyine yakın yeraltı su kaynakları olabileceğini destekler nitelikteydi. Mart ayında NASA’nın yaptığı açıklamada ise; bir dönem Mars’ın beşte birini kaplayan bir tuzlu su olduğunu ve bu suyun bazı bölgelerde kilometrelerce
derinliğe ulaştığına dair kanıtlar bulunduğu belirtilmişti. Mars’ta sıvı halde su bulunması halinde, gezegende yaşamın idame ettirilebileceği yönünde önemli bir adım atılmış olacağı ifade edilmişti. Suyun kaynağı ve kimyasının henüz bilmediklerini aktaran NASA’dan Yardımcı Bilim Yöneticisi John Grunsfeld, “Bu gelişme Mars’ta yaşamın mümkün olabileceğini ortaya koyuyor.” ifadesini kullandı.
1971
27
28
BThaber
BTnet.com.tr
5 - 11 EKİM 2015
Portatif rüzgâr türbini Trinity Son yıllarda dünya genelinde yaşanan hızlı sanayileşme, nüfus artışı, kentleşme ve yaşam düzeyinin yükselmesi gibi etkenler, özellikle fosil kaynaklı enerji tüketimini arttırıp ve çevre kirliliğine yol açıyor. Bu yüzden doğa kaynaklarının korunmasına katkıda bulunan, tükenmeyen ve çevreye daha az veren enerji kaynaklarının önemi giderek artıyor.
ABD Minnesota merkezli şirket olan Janulus, seyyar bir rüzgâr türbini geliştirdi. Rüzgâr enerjisini kullanmak için rüzgâr türbinlerini koyacak arazi ihtiyacı ve maliyetinin yüksek olması sebebiyle kullanılması neredeyse imkânsız olan yenilenebilir enerji, Trinity ile değişiyor. Bir Kickstarter projesi olarak hayata geçen portatif rüzgâr türbini Trinity’nin 650 gramdan 19 kilograma kadar
farklı enerji ihtiyaçlarına göre 4 seçeneği bulunuyor. 50, 400, 1000, 2500 watt’lık modelleri bulunan cihazda elektrikli arabalarda bulunan lityum iyon pilleri kullanılıyor. Kullanımı ve taşınması çok kolay olan Trinity’nin akıllı cihazlar için USB girişleri bulunuyor. Rüzgâr varken şarj olan cihaz, rüzgâr yokken depoladığı enerjiyi kullanabiliyor. Üreticiler 50
watt’lık rüzgâr türbinin tam dolu hali ile akıllı cihazları 5 6 kere şarj edebilecek kapasitede olduğunu belirtiyor.2500 watt’lık modeli ise ev ihtiyaçları ve elektrikli araba şarjı için kullanılabiliyor. Mobil cihazlar için hazırlanmış uygulaması ile cihazı açıp kapatılabiliyor, ürettiği enerji istatistikleri elde edilebiliyor ve rüzgârın durumuna göre cihaz
ayarlanabiliyor. Çevreciler ve gezginler için kullanışlı olan bu ürünün 50 watt’lık ilk 50 adeti 369 dolardan satılıyor. Kickstarter’da 50 bin dolar toplama hedefiyle yola çıkan ve ilk günden 42 bin dolar toplayarak ilgiyi üzerine çeken Trinity, yenilenebilir enerji kullanımını evlerimizde kullanılması popülerleştirecekmiş gibi gözüküyor.
Facebook 40 dakika kapandı
4K ivme kazanıyor Uydu ve yayıncılık operatörü SES, aynı zamanda 4K olarak da bilinen Ultra HD’nin tüketiciler, yayıncılar ve endüstri tarafından hızla yükselen bir ivmeyle benimsenmesine dikkat çekiyor. İlk Ultra HD kanallarının yayına geçmesiyle birlikte, HD kalitesinin çözünürlük ve resim netliği açısından tam dört kat daha fazlasını sunan bu yenilikçi teknoloji, özellikle, Avrupa’da, Kuzey Amerika’da ve Asya’da çekiş gücü kazanıyor. SES tarafından yayınlanan ve “Hazır, istikrarlı, Ultra HD” adını taşıyan bültende uydu operatörü, 2015 yılının teknolojik alanda çok önemli
gelişmelere imza attığını ve uydu ile SES’in, bu yeni teknolojiyi desteklemek ve geliştirmek için merkez konumda bulunduğunun altını çiziyor. Son günlerde fiyatı cazip 4K / Ultra HD televizyonlar mağazaları doldururken, deneysel canlı yayınlar yapılıyor. Spor ve yaşam tarzı içerik sunan daha fazla kanal yayına geçiyor, en son Hollywood filmleri Ultra HD çekiliyor ve ayrıca UHD Blu-ray disk formatı da yolda. Ultra HD’nin gelişimini sağlayan dinamikler; talep, ekranlar, içerik ve yayın teknikleri bir araya geliyorlar ve birbirlerini takviye ediyorlar. Bültende SES konu
hakkında şu notu paylaşıyor: “Demolar, içerik, yüksek teknik standartlar, cihazlar, aktarım altyapısı gibi Ultra HD’yi sağlayan unsurlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Ultra HD gelişimini sağlayan dinamikleri en iyi şekilde, karşılıklı daha büyük işlerin ve tüketici pazarları arasında daha iyi sonuçların doğması için birbirini takviye unsurlardan oluşan, erdemli bir daire olarak tarif edebilir.” Bir dağıtım altyapısı olarak SES, uyduların kendi bant genişliği uygunluğu ile ülke ve kıtaları kapsayan geniş ayağı sayesinde, Ultra HD içeriğin yayınlanması için doğal bir platform oluşturduğuna inanıyor.
Özellikle Türkiye’de yoğun bir şekilde kullanılmakta olan sosyal ağ Facebook, geçtiğimiz hafta tam 40 dakika boyunca kapalı kalarak kullanıcılarını şaşırttı. Zira Facebook gibi devasa bir sosyal ağ şirketinin bu kadar süre kapalı kalması çok da mantıklı bir durum değil. Facebook’ta çalışan bir mühendisten alınan bilgiye göre Facebook’un 40 dakika kapalı kalmasının sebebi, Graph API’sinde meydana gelen bir sorun. Fotoğraflar, gönderiler, bildirimler ve diğer pek çok şey Graph API’sine bağlı. Dolayısıyla bu çekirdek sistemde meydana gelen sıkıntı, Facebook’un komple kapanmasına sebep oldu. Bu kapanma, Facebook’a bağlı çalışan oyunları, uygulamaları ve diğer sosyal ağları da etkiledi. Facebook’un kapalı olduğu dakikalarda diğer pek çok sosyal ağda Facebook’un korsanların saldırısına uğradığı
konuşuluyordu. Bu süreçte gösterilemeyen reklamlar sebebiyle Facebook zarara uğradı. Olay sonucunda hisse değeri yaklaşık yüzde 4 değer kaybetti. Facebook’u bir bağımlılık derecesinde kullananlar elbette ki en çok etkilenenler oldu. Günün büyük bölümünü Facebook’ta geçiren kullanıcılar, bu süre zarfında sosyal ağlarından, oyunlarından ve çevresindekilerden uzak kaldılar. Facebook’un kapalı olduğu sırada özellikle Twitter üzerinde oldukça ilginç gönderiler paylaşıldı. Kanada’daki Kingston Polis Merkezinin resmi Twitter hesabından “Evet, Facebook kapalı; bizi aramayın! Ailenizle vakit harcamak için ne de güzel bir fırsat…” şeklinde bir gönderi paylaşılırken, bir kullanıcı “Twitter, Facebook’tan 30.000 mülteci almayı kabul etti” şeklinde bir tweet attı. Şu anda Facebook gayet düzgün bir şekilde çalışıyor.
BThaber 5 - 11 EKİM 2015
BTnet.com.tr
29
Kulaklık kablolarından test kurtulun BTnet
Kulaklık kabloları… Cebimizde bir yolunu bulup, o daracık alanda nasıl düğümlenmeyi başarıyorlar çözmek mümkün değil. Mobil cihazlar için kullandığımız kabloların düğümlenmesinden veya karışmasından rahatsızsanız, Bluetooth bağlantılı kulaklıkları kullanmanızı tavsiye ederiz. Philips’in SHB7250 model kulaklığı kablolardan kurtulmanıza imkan sağlayan, Bluetooth destekli bir ürün. Şimdi bu ürünü biraz daha yakından tanıyalım. Çok hafif Kulaklıklar, ne kadar ergonomik olursa olsunlar yeterince hafif değillerse belirli bir süre takıldıktan sonra kafanın üst kısmında ağrı yapmaya başlıyorlar. Philips SHB7250 ise son derece hafif yapısı ve kullanılan malzeme sayesinde en ufak bir rahatsızlık vermiyor. Kafanın üst kısmına denk gelen
bölüm, deriyle kaplanmış. Hoparlörlerin bulunduğu bölümler ise üzeri deri kaplı süngerlerle bezenmiş; kulağı olduğu gibi içine alıyor. Kulaklığın sol tarafında NFC bölümü yer alıyor. Telefonumuzu buraya dokundurarak çok hızlı bir şekilde bluetooth bağlantısını kurabiliyoruz. Ses açma - kısma, çağrıya cevap verme, kulaklığı açma – kapama gibi kontroller sağ tarafa yerleştirilmiş. Ürünün üzerinde yer alan mikrofon sayesinde çağrılara cevap verip, görüşme de yapabiliyoruz. Üstelik mikrofon kalitesi gayet başarılı. Bas kalitesi “mükemmel” olmasa da… Ürünün Neodimyum mıknatıslı sürücüleri 8 ila 23.000 Hz arasına tepki verebiliyor. Her ne kadar bas tarafında 8 Hz gibi düşük bir değere inebiliyor olsa da bu
noktalardaki başarısının çok üst seviye olduğunu söylemek doğru olmaz. Derin bas ağırlıklı müziklerde ufak çaplı cızırtılara sebep olacaktır. Fakat diğer tüm müzik türlerinde yüksek ses seviyesi ile tatmin edici sonuçlar edilebiliyor. Tizler ve ortalar gayet başarılı. Ürünü ister kablolu, ister kablosuz olarak kullanabiliyoruz. Kablosuz kullanımda 11 saatlik bir müzik çalma süresi bulunan SHB7250, kablolu olarak kullanıldığında sonsuza kadar müzik dinlenebiliyor.
Logitech’ten sayısal tuş takımı olmayan mekanik klavye Logitech, markaya özel Romer-G mekanik tuşlarıyla ön plana çıkan ultra hafif klavye Logitech G410 Atlas Spectrum TKL Mechanical Gaming Keyboard ürününü tanıttı. Standart mekanik klavyelere göre yüzde 25 daha fazla hız imkanı sunan Logitech G410 Atlas Spectrum TKL Mechanical Gaming Keyboard, daha da dayanıklı olmasının yanı sıra sayısal tuş takımı bulunmayan tasarımında akıllı RGB aydınlatma özelliğini bulunduruyor. Ayrıca bu klavye, mobil cihazınız ile oyun içi tüm bilgilerinize ulaşabilmenizi sağlayan bir Logitech G uygulaması olan Arx Control özelliğine de sahip.
Özel Romer-G mekanik anahtarlar Logitech G410 Atlas Spectrum, sahip olduğu özel Romer-G mekanik anahtarlarla rakip mekanik anahtarlara göre yüzde 25 daha fazla tuş basma hızı sağlıyor. 1,5 mm’lik aktivasyon noktası ile Romer-G anahtarlar komutları daha hızlı alıyor ve size milisaniyenin bile önemli olduğu yüksek rekabet gerektiren oyunlarda avantaj sağlıyor. Geliştirilmiş özellikleri ile 70 milyon vuruş darbesine kadar dayanıklı ve diğer rakip ürünlere oranla yüzde 40 daha uzun ömürlü. Sayısal tuş takımı yok! Logitech G410 Atlas Spectrum, oyunlar için yaşamsal
önemi olan tüm tuşları ile yerel ağ üzerinden yapılan etkinliklere veya arkadaşlarınızın evine kolaylıkla taşınabilir ve küçük oyun alanlarına sığdırılabilir. Sayısal tuş takımı ve makro tuşları olmadığı için farenizle geniş hareketler yapabilecek alan kazanabilirsiniz. Buna ek olarak, kompakt tasarımı ellerinizi birbirine yaklaştırmanızı kolaylaştırarak, özellikle düşük DPI-oyuncuları için çok önemli olan gelişmiş bir konfor sunuyor. Akıllı RGB aydınlatma Merkezi arka aydınlatma, karanlıkta bile doğru tuşları bulmanıza yardımcı oluyor. Logitech Oyun Yazılımı ile eşleştirildiğinde, aydınlatmayı kişiselleştirebilir ve 16,8 milyon renk arasından her tuş için istediğiniz rengi seçebilirsiniz. Ayrıca oyun sırasında mükemmel ışığa ulaşmak için parlaklığı kontrol edebiliyorsunuz. Logitech G410 Atlas Spectrum daha temiz ve okunabilir bir görüntü için düğmeler üzerinde eşit aydınlatma sağlıyor.
30
BThaber
BTnet.com.tr
5 - 11 EKİM 2015
HTC’den tam bir genç telefonu
HP’den KOBİ’lere özel yeni yazıcı ve PC’ler HP’nin yakın bir geçmişte, 750 BT yetkilisi ve yöneticisiyle gerçekleştirdiği bir araştırma, KOBİ’lerin teknoloji konusunda yaşadığı en önemli endişeleri gözler önüne sermişti. Araştırmada bu endişeler, üretkenliği artırmanın yeni yollarını bulma, güvenlik tehditlerine karşı getirilmesi gereken çözümler ve BT maliyetlerinin yönetimi olarak tanımlanmıştı. Yeni HP Pro 400 serisi yazıcılar ve PC’ler de bu sorunların çözümünü hedefliyor. HP’nin Pro serisi masaüstü, dizüstü ve AiO bilgisayarları KOBİ’lere uygun maliyetli, kurumsal seviyede ve yeni nesil çalışanların kullanmaktan keyif
aldığı tüketici cihazlarından ilham alan teknolojiler sunuyor. HP’nin 120 bin saatten fazla test içeren Total Test sürecinden geçen cihazlar, bu yönleriyle işin zorlu şartlarına ve evde kullanıma uygun hale getirildi. Pro serisi PC’lerin birinci sınıf güvenlik ve yönetilebilirlik özellikleri KOBİ’lere, kritik öneme sahip iş verileri ve cihazlarını koruma imkânı tanıyor. HP BIOSphere sistem açılışı esnasında donanım yazılımına BIOS-seviyesi koruma sağlarken, HP Client Security hassas verilerin güvenliği için çok faktörlü kimlik doğrulama ve sabit disk şifreleme sunuyor.
Her ne kadar gözler Eylül ayında çıkan ve Ekim’de çıkacak amiral gemisi akıllı telefonlarda olsa da giriş ve orta seviye modellerde de çekişmeler devam ediyor. 1000 TL altı akıllı telefonlar hala daha pek çok kullanıcı tarafından tercih ediliyor. HTC’nin Desire 626 model akıllı telefonu da daha çok gençlere hitap eden tasarımıyla ön plana çıkıyor. 720p çözünürlüğünde ve 5 inç boyutunda bir ekrana sahip olan HTC Desire 626, kullandığı plastik – kauçuk benzeri kasasıyla beğenimizi kazanıyor. Bu kasa, ince olmasının yanı sıra kenarlarının eğimli olmasıyla da rahat bir tutuş sağlıyor. Kullanılan malzeme sebebiyle elden de kaymıyor. Kasanın az da olsa bir esnekliği bulunuyor. Bu esneklik, cihaza sağlamlık katıyor. Ürün, 144 gram ağırlığında. Ürünün ön tarafında, üst ve alt tarafında BoomSound destekli HTC telefonlardaki gibi hoparlör çıkışı benzeri bölümler bulunuyor. Bu kısımlar sizi yanıltmasın; bu telefonda BoomSound yok. HTC Desire 626’nın içerisinde Snapdragon 410 çipseti yer alıyor. 4 + 4 çekirdekli olan bu çipset, Adreno 306 GPU’sunu
test BTnet
barındırıyor. Performans olarak “oyunlar harici yeterli” diyebileceğimiz bu çipsete 2 GB RAM eşlik ediyor. 3D oyunlardaki performansı çok iyi olmasa da daha az karmaşık oyunlarda sıkıntı çekmeyeceğinizi düşünüyoruz. Ürünün ön tarafında 5, arka tarafında 13 megapiksellik bir kamera yer alıyor. Her iki kamera da vasat bir performans sergiliyor. Arka kamera, 1080p 30 FPS video kaydı alabiliyor. Android 5.1 HTC Desire 626, üzerinde Android 5.1 işletim sistemi ve
Sense 7 arayüzü yüklü olarak geliyor. Gayet akıcı çalışan bu ikili, içerdiği fazla sayıda gereksiz uygulamayı yok sayarsak en başarılı Android arayüzlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kullanımı son derece keyifli. Cihazın içerisinde 2000 mAh batarya yer alıyor. Bu batarya ile Desire 626, bir buçuk güne yaklaşan bir kullanım süresi sunuyor. 5 inç ekranlı bir telefon için batarya küçük; 2000 mAh batarya için kullanım süresi uzun. Popüler akıllı telefonlarda bir buçuk gün kullanım süresini bulmanın bir hayli zor olduğunu hatırlatmak isteriz.
5.1 mm kalınlığında akıllı telefon Casper’dan Oculus Rift destekli bilgisayarlar geliyor ASUS, Los Angeles’ta düzenlenen Oculus Connect 2 Geliştiriciler Konferansı’nda yaptığı açıklamada, sanal gerçeklik teknolojisinin önde gelen şirketlerinden Oculus ile masaüstü oyunlara sanal gerçeklik getirecek ortaklıklarını duyurdu. Bu ortaklık ile ASUS G11CD ve ROG G20CB masaüstü bilgisayarlarına tam anlamı ile üç boyutlu oyun deneyimi getirilmesi amaçlanıyor. ASUS G11CD ve ROG G20CB masaüstü bilgisayarları oyun deneyimini en üst seviyeye
taşımak için en son teknoloji ürünü 6. nesil Intel Core işlemci ve NVIDIA GeForce GTX ekran kartlarından güç alıyor. Oculus uyumlu ASUS G11CD ve ROG G20CB masaüstü bilgisayarları Oculus Rift sanal gerçeklik deneyimini tamamen destekleyecek. Oyuncuların, bilgisayarlarına Oculus Rift cihazını bağlamaları ve ardından gerekli sürücüleri indirmeleri üç boyutlu sanal gerçeklik oyun deneyimini yaşamaları için yeterli olacak.
Orta seviye akıllı telefonların yükselişi devam ediyor. Bu seneki Samsung haricindeki markaların üst seviye akıllı telefonlarında aradığımızı tam olarak bulabilmiş değiliz fakat orta seviyeden çok başarılı telefonlar çıkıyor. Özellikle akıllı telefonlarda oyun oynamayanlara hitap eden bu sınıfa Casper’ın getirdiği Via V10 ise inceliğiyle şaşırtıyor. Kağıt gibi akıllı telefon Casper Via V10, 4,8 inç ekranlı bir akıllı telefon. Cihazın genel büyüklüğünde ilgi çekici bir durum olmasa da incelik konusunda Casper ciddi anlamda iyi bir iş çıkararak tüm bileşenleri 5,1 mm’lik kasaya sığdırmayı başarmış. V10 bu kadar ince olmasına rağmen herhangi bir şekilde “kırılacak” hissine de sebep olmuyor. Gayet sağlam göründüğünü söyleyebilirim. Yan tarafları alüminyum, ön ve arka tarafı Gorilla Glass 3 kaplı olan
telefonun karizmasının iPhone 6’dan veya Galaxy S6’dan aşağı kalır yanı yok. Arkasında Casper yazmasa teknolojiye çok yakın olmayanlara “iPhone 7” diye yutturabilirsiniz bile. Bu incecik kasa içerisinde Snapdragon 410 çipseti ve 2 GB RAM bulunuyor. Dahili hafızası 16 GB olan ürüne maalesef mikro SD kart takılamıyor. 1280 x 720 piksel IPS ekranı, yeterince net bir görüntü sağlayabiliyor. Arka tarafında 8, ön tarafında 5 megapiksel kamera yer alan Via V10, düşük ışıkta çok becerikli olmasa da düzgün ışık ortamında yeterli fotoğraf kalitesine ulaşabiliyor. Videolardaki çözünürlüğü ise 1080p. Akıcı arayüz Android 5.0 işletim sistemini kullanan ürünün arayüzünde, Huawei telefonlarda olduğu gibi “ana menü” tuşu bulunmuyor. Tüm uygulamalar masaüstünde sergileniyor. Arayüz performansı
test BTnet
gayet akıcı olan ürün, 3D oyunlarda süper başarılı değil ama biraz yavaş da olsa oynatabiliyor. İçerisinde, nasıl sığdırılabildiğini kestiremediğimiz 2000 mAh’lik bir batarya yer alıyor. 1 buçuk günlük kullanım süresi vadeden V10’da NFC desteği yer almıyor.
32
BThaber
KARİYER
5 - 11 EKİM 2015
60’tan fazla ülkede çalışmalar Arcan’da
Media Markt Türkiye’nin yeni CEO’su Yenal Gökyıldırım Perakende sektörünün deneyimli isimlerinden Yenal Gökyıldırım, Media Markt Türkiye’nin CEO’luğuna atandı. Gökyıldırım, Media-Saturn Holding Başkan Yardımcısı Peter Leisten’dan görevi 28 Eylül 2015 itibariyle devraldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, aynı Mohamed üniversitede MBA yapan Gökyıldırım, 20 yılı aşan Talaat kariyeri süresince çok sayıda uluslararası şirkette üst düzey görevlerde bulundu. Philips Elektronik’te 14 yıl boyunca İstanbul, Dubai, Viyana ve Amsterdam’da çeşitli üst düzey görevleri üstlendikten sonra şirketin genel merkezinde Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Başkan olarak görev alan Gökyıldırım, 2011 yılında Türkiye’ye dönerek Doğan Online’ın CEO’su oldu. Son olarak LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Gökyıldırım, 28 Eylül itibariyle de Media Markt Türkiye CEO’luğuna atandı.
EMC’nin bölgesel gücüne Talaat desteği EMC, hızla büyüyen pazarlarda şirketin kurumsal stratejisine öncülük etmek ve güçlendirmek üzere Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır ve Libya bölgesine Başkan Yardımcısı olarak Mohamed Talaat’ın atandığını duyurdu. Talaat, bu görevden önce ise Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır ve Libya bölgelerinde Mohamed Bölge Müdürü sıfatıyla EMC’nin kurumsal Talaat operasyonlarından sorumlu olarak çalışıyordu. EMC’nin Riyad ofisinden çalışacak olan Talaat, Türkiye, Doğu Avrupa, Afrika ve Orta Doğu (TEEAM bölgesi) Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin’e doğrudan bağlı olacak.
Mutlu Özdemir, Asseco SEE’de Mutlu Özdemir, Asseco SEE kadrosuna Finansal İş Uygulamaları Birimi çözümleri FlexFinance, LeaseFlex®, Fidelity® Ürün Geliştirme ve Operasyonlarından Sorumlu Direktör olarak katıldı. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan Mutlu Özdemir, finans sektöründe aralarında Mutlu Aktif Bank, Bank Pozitif, C Bilişim, TSPB, Özdemir Demirbank, Dışbank gibi yurt içi firma ve bankaların yanında, yurt dışı bankaların da yer aldığı kurumlarda, üst yönetim pozisyonlarında çalıştı.
Turkcell’de yeniden yapılanma devam ediyor Turkcell Türkiye’de Satış Grubu’na bağlı Perakende Satış ve Dağıtım Kanalları Grup Başkanı olarak görev yapan Burak Ersoy, 1 Ekim itibariyle Ukrayna life:) Genel Müdürü olarak atandı. Turkcell’e 2006 yılında Batı Türkiye Satış Müdürü olarak katılan Ersoy, Nisan 2015 tarihinden itibaren Satış Fonksiyonuna Burak bağlı Perakende ve Dağıtım Grup Başkanı Ersoy olarak atandı. ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ersoy, yüksek lisansını da Gazi Üniversitesi Pazarlama Bölümü’nde tamamladı. Perakende ve Aktif Satış Grup Başkanı Erkan oldu Öte yandan, Turkcell Türkiye içerisinde de 1 Ekim 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak organizasyonel düzenlemeler gerçekleştirildi. Perakende ve Satış Dağıtım Kanalları Grup Başkanlığı ile Aktif Satış Grup Bakanlığı’nın birleştiren Turkcell’de, hâlihazırda Aktif Satış Grup Başkanı olarak görev yapan Murat Erkan, Perakende ve Aktif Satış Grup Başkanı olarak görevlendirildi Şebeke Teknolojileri Grup Başkanı Gediz Sezgin Teknoloji Grubu organizasyon yapısında değişiklik sonucu “Altyapı Yönetimi”, “Şebeke Teknolojileri” ve “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” fonksiyonları “Şebeke Teknolojileri” ve “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” grup başkanlıkları altında toplandı. Şebeke Teknolojileri Grup Başkanı olarak Gediz Sezgin, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Grup Başkanı olarak da Serkan Öztürk atandı.
Mohamed Talaat
Yaklaşık bir yıldır SAS Türkiye Pazarlama Müdürlüğü görevini yürüten Nurcan Bıçakçı Arcan, Eylül ayı itibariyle SAS Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesinin Pazarlama Müdürlüğü görevine getirildi. Arcan, yeni görevinde 60’tan fazla ülkede SAS’ın pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. PricewaterhouseCoopers’ta iş hayatına başlayan Arcan, daha sonra Turkcell ve Türk Telekom Grubu’nda çeşitli kademelerde pazarlama ve iş geliştirme görevlerinde bulundu. Bilişim sektöründe pazarlama alanında15 yıla yakın deneyime sahip olan Arcan, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu ve Oxford Brookes Üniversitesi’nde Executive MBA programına devam ediyor.
E T K İ N L İ K L E R 6-8 Ekim 2015
International Test Conference / Anaheim, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.itctestweek.org 26-28 Ekim 2015
FOCUS 15 Güvenlik Konferansı /ABD, Las Vegas AYRINTILI BİLGİ: http://focus.intelsecurity.com/ focus2015/Default.aspx
Y U R T D I Ş I
7-10 Kasım 2015
26th ISF Annual World Congress / Atlanta, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.securityforum.org/ events/isf-annual-worldcongress/ 10-12 Kasım 2015
SAP TechEd /Barselona, İspanya AYRINTILI BİLGİ: http://events.sap.com/teched2015-emea/en/registration
8-12 Kasım 2015
Gartner Symposium/ITxpo 2015 /Barselona AYRINTILI BİLGİ: www.gartner.com/events/ emea/barcelona-symposium 2 - 5 Aralık 2015
Bakutel /Bakü, Azerbaycan AYRINTILI BİLGİ: www.bakutel.az/2015/
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
E T K İ N L İ K L E R 3-5 Ekim 2015
Etohum Startup Istanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.startupistanbul.com/ 6 Ekim 2015 Hewlett Packard Enterprise Roadshow Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center AYRINTILI BİLGİ: www.hperoadshow2015.com/ hp/?city=istanbul 6 Ekim 2015 Logosphere Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: http://www.logosphere.com.tr/ 7 Ekim 2015 BTvizyon Toplantıları Swissotel Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr/ www.btvizyon.com.tr 10-11 Ekim 2015 Mini Maker Faire Santral İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.makerfaireistanbul.com/ 15-18 Ekim 2015 17. Kamu-BİB Kamu Bilişim Platformu Girne AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr 12-14 Kasım 2015 4. Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı / İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr 18-19 Kasım 2015 9. İstanbul Bilişim Kongresi İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr
Y U R T İ Ç İ
3-5 Aralık 2015 Bilişim 2015 (TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı) ve CITEX 2015 (2. Ankara Bilişim Fuarı) Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr Autodesk “Üretimde Yeni Dönemi Konuşuyoruz” Etkinlikleri: İstanbul: Tarih: 6 Ekim 2015, Salı Mekan: Divan Asia Hotel – Pendik Saat: 09.00 – 17.00 Ankara: Tarih: 8 Ekim 2015, Thursday Mekan : Rixos Grand Hotel Saat: 09.00 – 17.00 İzmir: Tarih : 3 Kasım, 2015, Tuesday Mekan: Swissotel Izmir Saat : 09.00 – 17.00 AYRINTILI BİLGİ: Ayrıntılı bilgi ve kayıt için: http://autodesketkinlik.com/ uretimdeyenidonem 8 Ekim 2015 ISC Secure Turkey Deloitte Values House, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.cvent.com/events/isc-secureturkey-conference-2015/ event-summary-6e9ed179315240 a6a57175212285fd3f.aspx olmalı ama biraz uzun :/ 9 Ekim 2015 Agile Turkey Summit '15 Grand Cevahir Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.agileturkey.org 12 -14 Ekim 2015 ADVED’15- International Conference On Advances In Education, And Social Sciences Nippon Otel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.ocerint.org/adved15/
14 Ekim 2015 Shield 2015 Çırağan Sarayı AYRINTILI BİLGİ: http://symturkshield.evolero.com/ shield-2015-istanbul/ 15 Ekim 2015 SAP Forum İstanbul - Discover Simple İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www. sapkayit.com 20 Ekim 2015 DataCenter Türkiye Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.datacenterturkiye.com 27 Ekim 2015 PMI Summit TOBB ETÜ Sosyal Tesisler Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.pmiturkey/summit/ankara 30 – 31 Ekim 2015 8. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı (ISCTurkey2015) ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.iscturkey.org/ 4-6 Kasım 2015 EIF – 8. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı ATO Congresium AYRINTILI BİLGİ: www.enerjikongresi.com 5 Kasım 2015 BT Vizyon Toplantıları Trabzon AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr/ www.btvizyon.com.tr
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
SAP FORUM İSTANBUL Discover Simple 15 Ekim 2015, Perşembe İstanbul Kongre Merkezi Yılın en kapsamlı BT etkinliği SAP Forum İstanbul’da, basitliğin sihrini keşfetmeye hazır mısınız? İşinizi dönüştürürken sadeleşmenin gücünü nasıl kullanacağınızı öğrenmek için SAP Forum’u kaçırmayın! www.sapforumistanbul.com
SAPEtkinlik
Ajandanızı oluşturmak ve interaktif bir etkinlik deneyimi için mobil uygulamayı indiriniz. www.sapforum.mobi Ana Sponsor
Platin Sponsorlar
Altın Sponsorlar
Salon Sponsorları
Gümüş Sponsorlar
Özel Oturum Sponsoru
Basın Sponsorları
Bronz Sponsor
Mobil Uygulama Sponsoru
Lezzet Sponsoru
34
BThaber
MEKTUP
Yeni bir haftadan merhaba, Güzel ve yayılmasını dilediğim bir haberle haftaya başlıyorum. Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu kliksa. com, evcil hayvan sahibi kullanıcılarına özel açtığı Petshop adlı yeni kategorisi kapsamında 1 ton mamayı koşulsuz olarak Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ve Hayvan Hakları Konfederasyonu’na (HAYKONFED) bağışlamış. Kliksa. com’un bağış yaptığı barınaklar arasında HAYTAP’a bağlı Aydın Hayvanları Koruma Derneği, Beykoz’da orman beslemesi yapan gönüllü oluşum Patika Derneği, İstanbul Üniversitesi Vahşi Hayatı Yaşatma ve Koruma Kulübü (VAŞAK), Yaban Hayvan Rehabilitasyon Merkezi ve HAYKONFED’e bağlı Ereğli Barınağı yer alıyormuş. Bu dünyayı paylaştığımız güzel canlılar için herkesin emeği olsun. Sıra haftanın çevre ve bilinç haberinde. Türkiye’nin en önemli sorunları arasındaki su kayıpları ve altyapı problemleri iki etkinlikte tartışıldı: Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) tarafından düzenlenen 2. Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu ile 33. Uluslararası Kazısız Teknolojiler Konferans ve Sergisi. 2. Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu’nda her yıl 5 milyar TL zarara yol açan su kayıplarının nedenleri ve çözüm önerileri; özel sektör, belediyeler, su idareleri ve üniversite temsilcileri tarafından tartışıldı. Türkiye’de ilk defa düzenlenen 33. Uluslararası Kazısız Teknolojiler Konferans ve Sergisi’nde ise dünyada caddeleri ve sokaklarında bizim aksimize (!) kazmadan, gürültü ve çevre kirliliğine yol açmadan, trafik problemi oluşturmadan yürütülen
5 - 11 EKİM 2015
Down sendromlu gençler iş hayatına hazırlanıyor
altyapı çalışmalarında kullanılan kazısız teknolojilerle ilgili son gelişmeler paylaşıldı. Her bir başlığı örnek alıp benimsememiz dileğiyle… Vodafone Türkiye, sağlıkta dijitalleşmenin öncüsü olma hedefiyle geliştirdiği “Vodafone Cep Sağlık” platformu kapsamında Alzheimer hastalarının ve yakınlarının hayatını kolaylaştıracak hizmeti “Alzheimer Hasta Takip Uygulaması’nı Dünya Alzheimer Günü vesilesiyle tanıtmış. Alzheimer Derneği işbirliğinde geliştirilen Alzheimer Hasta Takip Uygulaması ile hasta yakınları, ek bir cihaza ve GPS bağlantısına gerek duymadan hastalarının konumunu bulabilecek, hasta belirlenen alandan çıktığı zaman anında bilgi sahibi olabilecekmiş. Yine örnek olmasını
2015
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
hazırlıyor.” Eğitim şart demişken, devam edeyim. Intel, 2014’te açtığı ArGe Merkezi ile geleceğe yaptığı yatırımların karşılığını almaya devam ediyor. Nasıl mı? Intel İstanbul Ar-Ge merkezinde geliştirilen projeye Harvard’lı profesörler talip olmuş. İnsan hareketlerini algılayarak kullanıcıyla daha doğal iletişim kurmaya olanak tanıyan ‘Adaptif Öğrenme Platformu’, ama bilinen adıyla ‘Sanal Öğretmen’ projesi, Harvard’lı profesörlerden oluşan, teknolojiyle eğitimi birleştiren çalışmalarıyla ünlü CAST organizasyonunun dikkatini çekmiş. Intel ve CAST işbirliği ile Intel’in teknolojisi ve CAST’ın eğitim tecrübesi birleşecek, proje de yeni bir boyuta taşınacak, küresel yapıya kavuşacak. Konum yine gençler…
REKLAM SATIŞ GRUBU
YIL 21 SAYI 1040
5 - 11 EKİM
dilediğim bir haberi seninle paylaşmazsam olmaz. Bimeks ve Down Sendromu Derneği’nin işbirliğiyle kurulan ve 13 Ekim 2014’te eğitime başlayan Bimeks Down Türkiye Kariyer ve Bağımsız Yaşam Akademisi ilk mezunlarını vermiş. Down sendromlu gençlerin iş hayatına katılabilmeleri adına büyük bir adım olarak görülen akademinin ilk mezuniyet töreni Bimeks genel merkezinde yapılmış. Diploma töreninde ilk konuşmayı yapan Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray’ın şu sözleri akıllarda yer etsin: “İnsanlardan geriye kalacak olan zenginlikleri veya fakirlikleri değil, yaptıkları ‘iyi şeylerdir’.” Törende bir babanın söyledikleri de akademinin faydalarını özetler nitelikte: “Oğluma yirmi senedir hem babalık, hem de annelik yaptım. 18 senedir oğlumu birçok eğitim kurumuna gönderdim. Maalesef hiçbir faydası olmadı. Fakat Akademi’de, bir yılda çok şey öğrendi. Artık o beni karşıdan karşıya geçiriyor, kahvaltıyı o
IBM’in Türkiye’deki girişimcilere danışmanlık ve teknoloji desteği sağladığı 5’inci IBM SmartCamp etkinliğinde ödüller sahiplerini buldu. Finalde İstanbul ayağının kazananı ise “Smart Moderation” projesiyle Moderasyon Bilişim. Dünya çapında 30 şehirde düzenlenen uluslararası etkinliğin İstanbul ayağında birinci olan M. Özgür Güngör, 30 şehrin birincileri ile küresel jüri önünde yarışacak ve ilk 10‘a girmeye çalışacak. İlk 10 girişimci de Şubat 2016’da ABD’de Launch organizasyonunda finalde yarışacak. Burada başarı haberini de paylaşmak dileğiyle… Şimdi sıra başarılarda… TeknoSA, eğitim ve gelişim alanında dünyanın en prestijli yarışmalarından Brandon Hall Excellence Awards’da birinciliğe layık görülmüş. TeknoSA Akademi, “Best Advance in Coaching & Mentoring” (Koçluk ve Mentorlukta En İyi Gelişim Uygulaması) kategorisinde altın ödülün sahibi olmuş, bu ödülü alan ilk Türk markası konumuna ulaşmış. GittiGidiyor da RSM International sponsorluğunda düzenlenen, Avrupa’nın önde gelen iş dünyası liderleri, akademisyenler, basın ve devlet adamlarınca desteklenen Avrupa İş Dünyası Ödülleri’nde (European Business Awards-EBA) 2015-2016 Türkiye Ulusal Şampiyonu olmuş. Bu arada, yazılım test dış kaynak kullanımı, katma değerli servisler ve uluslararası eğitimlerinin yanı sıra, düzenlediği konferanslar, yayımladığı kitap ve bildiriler ile yazılım test sektörüne katkı sağlayan Keytorc, Avrupa’nın en prestijli yazılım test ödülleri European Software Testing Awards 2015’te finalist olmuş. ‘Yazılım Testinin Oscar’ları olarak anılan ödüller, 18 Kasım’da Londra’da sahiplerini bulacak madem, bu sayfalarda yine güzel sonuçları paylaşmak dileğiyle. Bu hafta da bu kadar, yenilikler yine burada olacak.
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr
Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr
Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr
Haber Merkezi Ekrem Uçman ekremu@bthaber.com.tr Simay Yaylacı simayy@bthaber.com.tr Ruşen Göbel ruseng@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr
Satış Grubu Evrim Koç Demirci evrimk@bthaber.com.tr Perihan Kıtay Özden perihano@bthaber.com.tr Özge Karataş ozgek@bthaber.com.tr Canan Şahin canans@bthaber.com.tr Saadet Toksöz saadett@bthaber.com.tr
Abone ve Dağıtım Sorumlusu Kutay Göçe btabone@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Tel 0216- 291 13 90 ISSN 1300-6495
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
36
BThaber
ICT NEWS
5 - 11 EKİM 2015
E-transformation chain grows
For taxpayers who had a 5 million TL turnover in 2014 and make online sales – thus e-commerce websites, the countdown continues in order to switch to compulsory e-Archive Invoice application. Control, cost efficiency, processing speed and faster information flow are expected to be reached by e-Archive Invoice system. The system also creates an expectation of substantial savings for the Ministry of Finance. The application is to be launched on January 2016, and it will change the way of doing business of particularly for companies who sell over the internet from head to toe. E-Archive Invoice application has been enacted by 433 serial numbered Tax Procedure Law General Communiqué; and it consists of forming the invoice in the electronic environment, protecting, presenting and reporting according to the standards set by Revenue Administration. The taxpayers who want to benefit from this application must first be registered to the e-Invoice application. The taxpayers who have the permission to form and protect their invoices in the electronic environment in scope of Electronic Invoice Registration System; who sell goods and services via the internet, whose amount of income statement gross sales revenue was 5 million TL and above in 2014 must integrate to e-Archive Invoice application no later than January 1, 2016.
Either you or the integrator is on business There are two methods to benefit from the application. First; the integration of information systems. In this context, the taxpayers, who operate their own IT system 7/24 and have no infrastructure and software deficiencies, can use e-Archive Invoice application over their own IT systems. So, the taxpayers providing integration can actually use the application through their own IT systems. Second; the special integration method. It is the integration for e-Archive Invoice application through other taxpayers’ systems that have a special permission from Revenue Administration. As in the utilization, there are two methods apply. In scope of the special integration application method, taxpayers who
want to use this application through special integrators can apply to the special integrators which have the relevant permission from Revenue Administration. The second method involves the use of application by integrating the e-archive application into the data processing system. The taxpayers wishing to use the application via their own IT systems can apply to Revenue Administration through the mail with the documents mentioned in the e-Achieve Application Reference Guide. Cost efficient in multiple ways E-Archive Invoice application is an important point for public sector’s e-transformation steps bringing convenience to the lives of both individuals and taxpayers. From the
perspective of the taxpayer; it will create time saving opportunities while creating invoices or even finding one when needed. In addition, contrary to physical archiving; problems such as paper costs are also being eliminated. Along with e-Invoice application; e-Archive will bring control, savings, processing speed and faster information flow advantages. Application will change companies’ way of doing business that sell over the Internet. The taxpayers who sell goods and services via the internet, whose amount of income statement gross sales revenue was 5 million TL and above in 2014 must integrate to e-Archive Invoice application no later than January 1, 2016. Hence; businesses who are obliged to save invoices for 10 years in the physical environment, will be able to keep all
invoices in the electronic environment according to 433 serial numbered Tax Procedure Law General Communiqué. After all; paper invoice printing, mailing and archiving expenses etc. will be history step by step, the physical archives that are loaded with millions of paper invoices will disappear, as well as the cost of mailing physical invoices… From the perspective of the consumer; the advantage is that the shopping invoices sent to mobile phones or e-mail addresses can be stored as a legally valid document. In addition, credit card sales information can be matched with the e-Archive invoice. The taxpayers will be able to send e-archive invoices to all individuals with a TC ID through the registered e-mails (KEP) or standard e-mail (SEP) instead of an actually signed invoice and waybill.
38
BThaber
ICT NEWS
5 - 11 EKİM 2015
Give information and business processes the attention deserved
Technology Tour’s Last Stop Istanbul Fujitsu’s world-famous Fujitsu Technology World Tour arrived in Istanbul in the journey that began in Helsinki in April, visiting 18 countries and hosting more than 10 thousand participants so far. The event; held on September 17th, in Istanbul Haliç Congress Center with its “Human-Oriented Innovation: Experience the hyperconnected world” title; brought together Fujitsu’s local and foreign senior managers, business partners and customers as well as the innovation enthusiasts by its panels, presentations and the exhibition located in the event. Everyone and Everything is connected to Internet Moderated by Geveze; Fujitsu World on Tour 2015’s opening speech was made by Fujitsu Turkey General Manager Selda Bağdat
Bahadır, indicating the point where technology is today with figures, and sharing its impacts on our private and business lives with participants. Now the most important concept that shapes our lives ‘hyperlink’ according to Bahadır, giving examples of surveys stating expectations: “Between 2005 and 2012, cross-border Internet traffic increased 18 times. By 2014, the number of smart phones sold worldwide passed 1.3 billion. When we add tablets, game consoles and other electronic devices, the figure reaches 10 billion. Many studies show that the number of Internet-connected objects would exceed 50 billion in 2020. That means the expected growth is five times in five years. If it is expected to have the population connected to the internet around 6 billion in 2020, we are talking about more than eight devices per person.”
Bimser held ‘Business Excellence’ event for the second time this year in Haliç Congress Center on September 16th. The event had become a platform to share client experiences and many updated information with participants. Bimser Solutions General Manager Gökhan Ergun gave the opening speech of the event. The BIMS started as a consultant solution, indicating partners and will move with the advanced stages of a Turkish software company together with its customers Ergun stated that he started working with Bimser Solutions as a consultant and has been aiming at lifting this Turkish software company higher with its solution partners and clients. He told that in his own words: “Continuous progress and continuous development create advantage for all parties.” Bimser Solutions Chairman
of the Executive Board Sedat Babalık gave a speech sharing with participants his 35 years of experience in the IT sector, including the impacts of evolving informatics sector over the years. After Babalık’s speech; indicating that the software is considered as the core of the IT sector’s future, Bimser Solutions Sales and Marketing Manager Refik Tunçer took the floor and shared the impacts of their solutions on software internationally. Bimser
Solutions Product and Services Director Bilal Uslu emphasized on the following: “It is important to be a Turkish software company in the international arena for us. Besides the frontcourt team, we have also a large R&D team. Thus, software and support personnel’s contribution is undeniable. Our after-sales support is a success, we have reached the exporter company level of exports and our efforts will continue in the future.”
ISAF Security Exhibition has been held Bringing all kinds of products related to safety, services, solutions and applications together on a single platform ISAF Security Exhibition has been a meeting point for the sector’s exhibitors and visitors for the 19th time. In September 17-20th, at Istanbul Expo Center; ISAF Security, ISAF IT Security
and ISAF Smart Home exhibitions were held with the participation of the sector’s leading companies. Being the only exhibition in Turkey on information and network security; the International ISAF IT Security Exhibition brought the sector together for the 4th time. ISAF IT Security Exhibition brought together all
products, systems, applications and software used to prevent information theft and cyberattacks. With advanced technology, the structure of all electronic products and building automation systems which facilitates our daily lives was exhibited at the 4th International ISAF Smart Home Exhibition.
Solution to middle income trap is in IT Independent Industrialists’ and Businessmen’s Association (MUSIAD) Information Technologies Sector Council organized the event of “CIO’s 2016 Agenda and Supplier Selection Criteria” at MUSIAD Headquarters. In the opening speech, MUSAID President Nail Olpak drew attention to easy access to information as the most important factor in our lives in the digital era. Olpak pointed out IT as a way out of the middle income
trap, indicating that IT’s importance increase in value adding as the business and commercial lives are
transformed. MUSIAD Chairman of the Information Technologies Sector Council İhsan Taşer shared their ‘ICT
sector council’ structure with the participants in his presentation and also gave the following information:
“We have three strategic areas: to increase the business volume of our members, to influence public policies and to provide public awareness. In our IT report of 2014, we have outlined a solution model to avoid the middle income trap. Educational vision and culture of innovation, R&D incentives and venture capital, efficient manufacturing, global marketing, branding and commercialization are the main headlines of this model.“