BThaber Sayı 1046

Page 1

ASRACK_3.pdf

1

6.01.2015

15:55

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

6

Trabzon’un bilişime ilgisi artıyor Bilişim Zirvesi tarafından organize edilen BTvizyon Toplantıları’nın Trabzon ayağı Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteğiyle gerçekleştirildi.

11

16 - 22 Kasım 2015

Türkiye’nin en hızlıları belli oldu

Sayfa

Sayfa

1046

Yedeklemede hedef ışık hızı Dünyanın dört bir yanından bilişim profesyonellerini ve iş ortaklarını bir araya getiren VeeamON 2015, 26 – 29 Ekim tarihleri arasında Las Vegas’ta gerçekleştirildi.

Sayfa

Ratmir Timashev

Akıllı şehirlere giden yol belli oldu

27

Mike Ballard

Oracle Enerji Zirvesinde, katılımcılar elektrik, su ve doğalgaz alanlarında dünya çapında yaşanan sektörel ve teknolojik yenilikleri takip ettiler.

Haber Bu yıl onuncu yılını kutlayan Deloitte Merkezi

Sayfa Teknoloji Fast 50 Türkiye 2015

Programı’nda dereceye giren şirketler

4 arasında yazılımcılar öne çıkıyor.


u n u s o l b a t . . . n i m i l ğ e e z c i e ç l r e e g . . b . a r be

güvenilir projeler

profesyonel kadro

Sorunsuz ve sıfır hata projeler... Sisteminiz üzerinde sürecin nasıl kolay ve güvenilir işlediğini izleyebilmeniz için çalışıyoruz.

NetBT Danışmanlık, bilgi birikimi ve sektör deneyimine sahip güçlü altyapısı ile iş yazılımı çözümleri iş ortağınızdır.

net BT Danışmanlık

* **

e Fatura

e Def ter

e Arşiv

e İmza

doğa

dostu

Daha az kağıt... Daha çok ağaç... Her yıl yüzbinlerce ağacın kesilmesini önleyerek, “Daha yeşil bir dünyada yaşam” için çalışıyoruz.

e Mutabakat

*

Cüzdan

Ar-Ge ve İnovasyon NetBT, BT süreçlerinize ışık tutarak daha da katma değer oluşturmak için AR-GE merkezinde çözümlerimizi ve hizmetlerimizi geliştiriyoruz.

e Hesap Özeti

**

B2B & B2C

Mobil eBA

Kantar

e-Mutabakat: B Formu ve Cari hesap mutabakatlarını elektronik ortam üzerinde yaparak izlenebilirlik sağlamak üzere tasarlanmış ERP bağımsız bir sistemdir. e-Hesap Özeti: Tüm Banka hesap özetlerinizi kullanıcı girişi yapmadan, kokpit üzerinden gerçek zamanlı izleyip muhasebeleştirilmesini sağlayan bir servis uygulamasıdır.

NetBT Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. www.net-bt.com.tr info@net-bt.com.tr 0(216) 688 48 03


BThaber

E-TOPLUM

16 - 22 KASIM 2015

3

Vatandaşın katılımcı rolü artıyor 17. TBD Kamu-BİB’te teması; ‘2023 ve Ötesi: Kamu Hizmetlerinde Yenilikçi Yaklaşımlar’ olan platforma, Türkiye ve KKTC’nin bilişim konusundaki önemli karar vericileri, kamu bilgi işlem yöneticileri ve özel sektör temsilcileri katıldı. Yöneticiliğini TBD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Tabak’ın yaptığı panelde; Microsoft CTO’su Onur Koç, teknolojinin dünyayı ve kamuyu nasıl değiştirdiğine değinip bulutun da artık okula inşa edildiğini, kaliteli eğitim için sadece internet bağlantısının olmasının yeterli olacağını söyledi. Koç, “Yetenekli iş gücü; teknolojiyi üretebilen bir iş gücüdür. Bunun için yazılım teknolojileri anahtar oluşturuyor. Özellikle ‘start-up’lara, KOBİ’lere kamu olarak nasıl yardımcı olunabileceği çok önemli. Türkiye’den, teknokentlerden dünya çapında kaç yazılım şirketi çıktı? Bu soruların cevabını bulduğumuzda, çok daha farklı bir toplum olabiliriz” dedi. Turkcell, Kamu Sektörü İş Geliştirme Yöneticisi Aykut Dalyan, çok güçlü bir internet altyapımız olması gerektiğine vurgu yapıp buluta yatırımın önemine dikkat çekerek “Turkcell olarak vurgumuz; erişim ve erimek üzerine” ifadesini kullandı. “Kamunun e-Dönüşümünü sağlamak çok kritik” diyen Türksat Bilişim İş Geliştirme

ve Proje Yönetimi Direktörü Ömer Faruk Çöllüoğlu, “İş buluta doğru gidiyor. Kamu sayısal e-dönüşümünü tamamlamaya çalışıyor. Türksat olarak Kıbrıs e-devlet projesini de devam ettiriyoruz. Türkiye e-Devlet Kapısı’nda 25 milyon aktif üye bulunmakta; burada 1360 civarında hizmetten bahsediyoruz. Sıkıntımız kamudaki dönüşümü sağlamak. Kamuda sahipliği, denetim sorununu çözmeliyiz. BT yol haritasının çıkarılmasında sorun var. Kurumlararası entegrasyon ve iletişim sorununu da gidermeliyiz” değerlendirmesini yaptı. Dünyada tahmine ve önlemeye yönelik kamu projeleri başladı Bulut bilişimin Türkiye’de başlama aşamasında olduğunun altını çizen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ercan Topçu, Web 3.0 akıllı sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Topçu, “Gerçekleştirilecek çalışmaların kalitesi, teknolojik olarak yapılabilirliği önemli. e-Devlet uygulamaları bu yönde olmalı; farklı kurumlarla entegrasyonlar söz konusu olacak. Kamudaki ihale süreçleri çok sıkıntılı. KOBİ’lere destek olunmalı. Dünya ile rekabet edebileceğimiz firmalar, yerli yazılımlar çıkarmalıyız.

Yazılımda; dünyanın açık kaynağa gittiği süreçte biz de bunu uygulamalıyız. İlkokula ve ortaokula kodlama dersi konulması konusunda MEB ile bir rapor paylaştık” şeklinde konuştu. Havelsan Siber Güvenlik Direktörlüğü, Güvenlik Operasyonları Grup Yöneticisi Salih Talay, nesnelerin internetiyle birlikte siber ortamın kontrol edilemez bir hızla ilerlediğine dikkat çekerek her gün ortalama 230 bin yeni zararlı yazılımın ortaya çıktığını söyledi. Talay, Havelsan olarak çok katmanlı ve derinlemesine güvenlik çözümleri olduğunu ifade edip yaşanan olaylardan yeterince ders alınmadığına vurgu yaparak, “Siber Tehdit İstihbaratı büyük önem taşıyor” dedi. Bilge Siber Güvenlik Teknolojileri Genel Müdürü Burak Çifter, 2023 ve ötesine bakıldığında güvenlikle ilgili tehditlerin boyutuna dikkat çekerken Hitachi Data Systems Ankara Bölge Satış Müdürü Mehmet Güner de, toplumda vatandaşın katılımcı rolünün arttığına dikkat çekti. Güner, “Kamu güvenliği ile ilgili projeler ‘after the fact / olay gerçekleştikten sonra’ devreye giren sistemler. Oysa dünyada tahmine ve önlemeye yönelik kamu projeleri başladı. Bu da elbette büyük verinin en ileri şekilde kullanıldığı yöntemlerden birisi” yorumunu yaptı.


4

BThaber

E-TOPLUM

16 - 22 KASIM 2015

Türkiye’nin en hızlıları belli oldu Haber Merkezi Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerine Avrupa ve dünyaya açılma fırsatı sunan ve bu yılki sloganı “Güçlü Bağlantılar” olan Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2015 Programı’nın sonuçları, düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. Türkiye’de onuncu yılını dolduran programın bu yıl da birincisi Cardtek Payment Processing Services (CordisNetwork) oldu. Son dört yılda yüzde 5515 büyüme kaydederek birinci olan Cardtek Payment Processing Services’ı, yüzde 2126 büyüme ile Anttech ve yüzde 1742 büyüme ile 724tikla.com izledi. İlk onda yer alan diğer şirketler ise şunlar oldu: PayTR, 4Play, SMG, Tekna, Cardtek Hardware Solutions (Credowork), P.I.Works, BTT. Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin yarıştığı programda UK Trade & Investment Teknoloji Özel Ödülü’nü ise 4play kazandı. Bunun yanı sıra, Büyükler Ligi olarak anılan ve 2014 mali yılı süresince gelirleri 50 milyon avro ve üzeri olan teknoloji şirketlerinin, son dört yıldaki büyüme hızlarına göre kendi aralarında değerlendirildiği ‘Big Stars’ kategorisinde ise Innova yer aldı. Deloitte Türkiye Ortağı ve TMT Lideri Tolga Yaveroğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Fast 50 içinde yer alan şirketlerin yüzde 40’ının, programa 2006 yılında başladığımızda henüz kurulmadıklarını düşününce, 10 yıllık bir zamanın özellikle teknoloji dünyasında ne kadar uzun bir süre olduğunu anlıyoruz. Fast 50 Programı, marka bilinirliğine ve çalışan motivasyonuna katkıda bulunurken, özellikle sağlam bir finansal yapı oluşturulması, sermayeye erişim, nakit akışının yönetimi ve şirketlerin yatırımcılar nezdinde farkındalıklarının artırılmasına da katkı sağlıyor. Son 10 senede, programımıza dahil olan birçok şirketin girişim sermayesi yatırımı aldığını ya da firmalarını belirli bir ölçeğe getirerek sattıklarını görüyoruz. Türk şirketleri gösterdikleri performansla

Bu yıl onuncu yılını kutlayan Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2015 Programı’nda dereceye giren şirketler arasında yazılımcılar öne çıkıyor.

Deloitte Türkiye Ortağı ve TMT Lideri Tolga Yaveroğlu

Türkiye’yi küresel olarak da başarıyla temsil ediyor. 2014’te Fast 500 EMEA sıralamasında Türkiye, bir önceki seneye göre bir sıra yükselerek listede 36 kazananıyla en fazla firma ile temsil edilen beşinci ülke olarak yerini aldı. Fransa ve İngiltere gibi teknoloji sektörü açısından gelişmiş ülkelerin başı çektiği listede, Türkiye’nin firmalarıyla

bu sıralamaya girmesi ve programın Türkiye’nin de bilinirliğine katkıda bulunması gurur verici.” Ödül töreninde konuşan Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) Yüksek Büyüme ve Gelişen Piyasalar Direktörü Daniel King de Türkiye’nin gelişen piyasa ülkeleri arasında teknolojik gelişim açısından önemli bir yere sahip olduğunu

belirterek, şunları kaydetti: “UKTI olarak teknolojiye verdiğimiz desteği her geçen gün artırıyoruz. Bu bağlamda, Türk teknoloji firmaları ile de işbirliklerimizi geliştirmek adına çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Birleşik Krallık teknoloji alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri konumunda bulunuyor. Türk teknoloji firmalarını

Fast 50 CEO Anketi Sonuçları: Fast 50 Programı kapsamında bir de CEO anketi gerçekleştirildi. Ankete katılan şirketlerin CEO’larının verdiği bilgiler kısaca şöyle: • CEO’lar şirketlerinin hızlı büyümesinin yönetilmesi karşısındaki en büyük operasyonel zorluğu kalifiye işgücünün bulunması, işe alınması ve elde tutulması olarak görüyor. • ‘Liderlerin yetiştirilmesi ve sorumluluğun delege edilmesi’ CEO’lar için en büyük kişisel zorluk olarak belirtiliyor. • Dijital uygulamalar ve mobilitenin yanı sıra analitik ile daha iyi veri kullanımı önümüzdeki üç senede teknoloji yatırımlarını tetikleyecek en büyük iki trend olarak belirtiliyor. • Ankete katılan CEO’ların yüzde 39’u önümüzdeki 12 ayda ekonominin az oranda daralacağını, yüzde 29’u az oranda büyüyeceğini, yüzde 21’i ise aynı kalacağını ifade ediyor. • CEO’ların çoğu önümüzdeki 12 ayda büyümenin organik büyüme ile sağlanacağını belirtirken, 2014 yılında yüzde 55 olan bu oran 2015 yılında yüzde 74’e yükseldi. • Yüksek kaliteli çalışanlar CEO’ların yüzde 29’u tarafından belirtilerek teknoloji şirketlerinin büyümelerine en çok katkı sağlayan faktör olarak 2015 yılında birinci sırayı alıyor. Sağlam bir kurum stratejisine sahip olmak ise ikinci en önemli faktör olarak CEO’ların yüzde 26’sı tarafından belirtiliyor.

da sunduğumuz pek çok avantajdan yararlanmaya ve karşılıklı yatırımlarımızı artırmaya davet ediyoruz.” 2015 yılında programda yer alan firmaların yüzde 60’ını yazılım şirketleri oluşturuyor. Diğer firmalar da telekomünikasyon, bilgisayar ve elektronik ekipmanlar, yarı iletken bileşenler ve elektronik ile medya/eğlence alanlarında faaliyet gösteriyorlar.



6

BThaber

E-TOPLUM

16 - 22 KASIM 2015

Trabzon’un bilişime ilgisi artıyor Haber Merkezi Bilişim şirketlerinin gelişen teknolojiler ile yeni ürün ve çözümlerinin tanıtıldığı BTvizyon Toplantıları, Anadolu’daki etkinlik serisini devam ettiriyor. 5 Kasım günü Trabzon’da gerçekleştirilen BTvizyon Toplantıları, 19 Kasım günü Konya’da Dedeman Otel’de, 10 Aralık’ta ise KKTC Girne’de Savoy Otel’de bilişimcilerle buluşacak. Bilişim Zirvesi tarafından organize edilen ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteğiyle gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşması Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Suat Hacısalihoğlu tarafından yapıldı. Etkinliğe; Canon, Penta – Autodesk, Erişim Bilgisayar, GDATA, Nakivo, Pikare, Promap, Quadro ve ZyXel şirketleri sponsor oldular. Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri aktarmak üzere söz alan şirket yöneticileri de yaptıkları sunumlar ile bu gelişmeleri katılımcılara aktardılar. GDATA Türkiye Kanal Yöneticisi Asım Önder Kabataş,1994 yılında her saatte bir virüs ortaya çıkarken son yıllarda her saniyede bir virüsün ortaya çıktığını kaydetti. Yeni eğilimlerin mobil temelli olduğunu belirten Kabataş, GDATA’nın da bu yönde ürünler geliştirdiği söyledi. Daha sonra söz alan

BTvizyon Toplantıları Trabzon’da gerçekleşti. Sırada Konya ve Girne var.

Trabzon’da teknolojİ tabana yayılıyor Ticaret ve Sanayi Odası olarak hazırladıkları gelecek vizyonu kapsamında Trabzon’da teknolojinin tabana yayılmasını hedeflediklerini kaydeden Hacısalihoğlu şunları kaydetti: “Bu doğrultuda bakanlıklar tarafından birçok çalışma yapılsa da asıl görev özel sektöre düşüyor. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz de bu çalışmalara katkı sağlamak üzere hazırlıklarımızı yaptık, kadrolarımızı oluşturduk. Çalışmalarımıza özellikle eğitimden başladık. Trabzon Teknokent’te odamıza bağlı olarak bir inovasyon merkezi oluşturduk. Bu merkezde eğitimlerimizi sürdürüyoruz. CAD/CAM ve CNC konularında başladığımız eğitimleri, geliştirerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve geliştirilen projelerin uygulanabilir hale gelmesi konusunda hızla ilerliyoruz. Buna paralel olarak geleceğe yönelik olarak Kalkınma Ajansı ile birlikte yeni bir çalışmaya imza attık. İnovasyon merkezinin bir sonraki aşaması olan Katmanlı

Quadro Türkiye Genel Müdürü Serkan Gezici de giyilebilir teknolojiler dünyasındaki gelişmeler konusunda bilgi verdi. Sağlık, iletişim, adımsayar, kalori yakma hesabı, katedilen mesafe

Üretim Teknolojisi Projesi’ni hayata geçireceğiz. Ayrıca önümüzdeki günlerde de bir mühendislik kümelenmesi ile üniversite içindeki ve dışındaki mühendisler ile mühendislik öğrencilerine destekler sunacağız. Yine teknokentte, yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanda bir inovasyon ve biyoteknoloji merkezi kuruyoruz. Şehrimizde, Akçaabat’taki binalarımızı da bu gelişim sürecinde yenileyerek teknoloji geliştirme ve inovasyon çalışmaları için kullanacağız. Tüm çalışmalarımız gelecekte

hesaplama, genel aktivite kontrolü, spor planlama nabız ölçme, uyku performans ölçme, kan değerlerini ölçme gibi konularda giyilebilir teknolojilerin sıkça kullanıldığını kaydeden Gezici,

ileri teknoloji üniversitesine dönüşecek. Bu vizyon, şehrin vizyonu haline gelmiş durumda.” Teknokentte yer alan startup’ların sayısını artırarak yazılım konusuna da ağırlık vereceklerini kaydeden Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yazılım konusunda da önemli bir potansiyel taşıyoruz. Teknolojiyi her alanda kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz. Sadece basit bir teknoloji tüketicisi olmayacağız, teknolojiyi tabana yayacağız.”

bu pazarın hızlı bir gelişim sürecine girdiğini sözlerine ekledi. ZyXel Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Erünsal ise internet ve ağ iletişim teknolojiler dünyasındaki

yeni gelişmeler hakkında bilgi verdi. Yüksek geniş bant ihtiyacının her geçen gün arttığını kaydeden Erünsal, büyük veri, bulut bilişim, yazılım tabanlı ağ, nesnelerin interneti, BYOD (kendi cihazını kullan) gibi konuların gündeme yerleştiğini ve bunun da güvenlik zafiyetlerini artırdığını, şirketlerin bu konuya artık daha fazla önem vermesi gerektiğini söyledi. İnşaat sektörünün teknoloji kullanımı ve Autodesk çözümleri ile yapabilecekleri konusunda bilgi veren Penta Satış Destek Yöneticisi Tuğba Başer, bu çözümlerin kullanımının eğlence, inşaat, tasarım ve üretim alanında hızla arttığını ve kurumların verimliliğini artırdığını kaydetti. Canon Eurasia Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Sinan Karabacak ise “Canon ile yeşil teknoloji” başlıklı sunumunda, sürdürülebilir geleceği inşa etmek için çevreci ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti. Canon’un yeşil BT vizyonu çerçevesinde hareket ettiğinin altını çizen Karabacak, ürünlerinin de bu yaklaşım kapsamında üretildiğini söyledi. BTvizyon Toplantıları’nın Trabzon’da gerçekleştirilen sunumlarının sonuncusunu ise Zpromap Genel Müdürü Coşkun Aydın gerçekleştirdi. Aydın, sunumunda drone uygulamalarını tanıttı.



8

BThaber

E-TOPLUM

16 - 22 KASIM 2015

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

LiFi yolda, geliyor

OECD Diaspora Raporu OECD’nin geçen hafta yayınladığı “Göçmenlerle Bağlantı” (Connecting with the Emigrants) başlıklı 460 sayfalık raporunda Türkiye’yi ilgilendiren en can alıcı veriler sayfa 253’teki tabloda: 2001-2011 arasındaki on yılda Türkiye’den sadece OECD ülkelerine “yüksek eğitimli” göç % 83 artmış. 2001’de 99 bin 500 kişi. On yıl sonra 2011’de ise 182 bin kişi. OECD ülkelerindeki Türkiye doğumluların sayısı 2011’de toplam 2 milyon 805 bine ulaşmış. Bunun % 10.4’ü “yüksek eğitimli.” Her halde 4 yıl veya daha üstü üniversite eğitimi bu? Nüfusun % 64.6’sı ise “düşük eğitimli.” Yüksek eğitimlilerde çalışma alanları: Uzmanlık ve yüksek beceri gerektiren işlerde çalışan Türk göçmenlerin

oranı 2011’de % 19.7. Bunların % 6’sı sağlık sektöründe. % 7.5’u eğitimde çalışıyor. Ne yazık ki % 56’sı “orta derecede beceri isteyen” işlerde. Yabancı ülkeye göç edip, eğitim ve beceri setinin altında çalışmaya mecbur kalmak da var. Türkiye bu haliyle dünyada göç veren 9’uncu ülke. Birinci sırada 12 milyonla Meksika. Sonra sırayla Hindistan, İngiltere, Çin, Almanya, Polonya, Filipinler, Romanya’dan sonra Türkiye geliyor. OECD Raporu’nda sadece resmi göç verilerine yer verilmiş. (Bu konuda uzman Prof. Faruk Şen’e göre Almanya’da Türk göçmen sayısı 1 milyon 549 bin. Alman vatandaşlığına geçen Türk sayısı 1 milyon 541 bin. Toplam 3 milyonu geçiyor).

540 bin Euro lazım Almanya’nın iftiharı Alman Demiryolları (Deutsche Bundesbahn-DB) dakikliği, hızı, teknolojisiyle tanınır. Ona şimdi bir rakip geliyor: Locomore. Bu rakip, bir özel sektör tren işletmesi değil. Parasını halktan toplamayı ümit eden bir startup. Bu sözcük sadece bilişimde işe yeni başlayan şirketler için kullanılıyor, ama şart değil. 240 bin Euro’su hazır, ama hedefi 780 bin Euro için halka “Lütfen 540 bin Euro verir misiniz?” diye soran yeni kurulmuş bir şirket bu. Kitle fonlama sistemiyle parayı şunun

için istiyor: Ülkenin başkenti ile ülkenin sol altında kalan önemli şehri Stuttgart arasında sabah ve akşam birer sefer yapacak bir tren. Pardon? Zaten Alman Demiryolu İdaresi’nin, iki şehir arasında seferleri yok mu? Bu hatta trenler 200 km üstünde hız yapmıyor mu? Üstelik bu yıl aynı hatta 280 km hıza erişmedi mi? Yeni tren şirketi bundan fazlasını mı yapacak? Hayır! Daha ucuza yapacak. DB fiyatlarından çok çok daha ucuza. Şirketin sitesinde fiyat seçenekleri var. İki şehrin arası, sabah git akşam

8 Kasım, röntgenin icadının 120’inci yıldönümüydü. İcadı derken, bu konuya yıllarını veren Alman fizikçi Wilhelm Roentgen’in, parmağında yüzüğüyle eşi Bertha’nın elinin “röntgenini” ilk çektiği gün anlamına. Dönemin en tanınmış fizikçisi Lord Kelvin bile bunun mümkün olamayacağını söylemişti. Neticede Roentgen, ilk fizik Nobel’ine 1901’de layık görüldü. Patentini almadı. Nobel ödül parasını üniversitesine (Würzburg) bıraktı. Bugünün parasıyla 1.2 milyon Dolar ediyor. 120 yıl sonra şimdi ise ışığı internet iletimi için kullanma aşamasına geldik, geliyoruz, bazıları geldi bile. Kısaca LiFi (Light Fidelity) adlı yenilikçi sistemde ışık teknolojisi ile kablosuz bağlantı sağlanacak, sağlandı bile. Bu konuda bilimsel dergilerdeki araştırma makaleleri ardı ardına yayınlanıyor. Bir İngiliz, daha doğrusu İskoç icadı. 2011’de Edinburg Üniversitesi kaynaklı. O yıldan bu yana Ar-Ge sürüyor. İşin içine Çinlilerden Almanlara (örneğin Fraunhofer Enstitüsü) kalabalık bilimciler girdi. Oxford Üniversitesi’ndeki çalışmalarda bu sistemle 224 Gb ileti hızı sağlandı bile. Bu heyecanın nedeni, tıpkı küresel ısınma nedeniyle doğal kaynakların yok olmasına doğru gittiğimiz gibi, WiFi için kullandığımız radyo ve mikrodalga spektrumunun da sonuna yaklaştığımız için, WiFi iletişimin de sonuna

gele uygun değil: 630 km. Ama pek ucuza gidip, başka bir gün pek ucuza dönmek mümkün. Kitle fonlamasına katılacak Alman vatandaşlarını bu yenilikçi işin bu “cüzdan” kısmı daha çok ilgilendirecek. Şimdilik sadece bu hatta başlayacak seferlere başka hatlar da eklemeyi düşünüyorlar. Ama henüz, 29 Ekim’de açılan, 29 Ocak’ta kapanacak kitle fonlama aşamasındalar. Parayı toplarlarsa seferler Eylül 2016’da başlayacak. Lokomotif ve vagon kiralayacaklar. Bunlar, kurumsal renk tutuncuya boyanacak. Trene görevliler alınacak. İş çok. Bakalım, müşteri de çok olacak mı?

geliyoruz. Cisco, 2014’te yılda 145.5 zetabayt olan cihazlar arasındaki iletişim kapasitesinin, 2019’a geldiğimizde, yılda 507.5 zetabayt olacağını hesaplıyor (Cisco Global Cloud Index: Forecast and Methodology, 2014–2019 White Paper). Gartner’ın felaket senaryosu farklı değil: Ona göre ise 2020’de 25 milyar cihaz birbirine bağlanacak. Bu kadar “çok” bağlantı için WiFi kaynakları yetersiz kalacağı için, ışık (foton) nasıl kullanılabilir diye araştırılırken, LiFi’ye vardık. Şimdi sırada, bunu ilk kim ticarileştirecek, bu yeni sistemle çalışacak cihazlar nasıl tasarlanacak gibi basit (!) sorunların yanıtı aranacak. LiFi, iletişim spektrumunu genişleteceği kadar, WiFi ile ulaşılamayan kırsal bölgelere

de iletişimin ulaşmasını sağlayacak. Çünkü, çatıya takılacak güneş paneli vasıtasıyla bu yeni iletişim biçimini daha ucuza ve daha kolay kullanmak mümkün olacak. Dijital Uçurum’a da çare! Ayrıca, enerji tüketimini azaltıcı, çevreye katkıcı, verimli de olacak. Bütün bunların nasıl mümkün olacağını, LiFi konusunu dünyaya ilk tanıtan isim, Edinburg Üniversitesi Mobil İletişim Bölümü hocası Harald Haas, TED’e yeni konulan sunumunda anlatıyor. LiFi şimdilik sınırlı alanlarda kullanılmaya başlandı bile: İcadın yapıldığı Edinburg’da PureLIFI şirketi Li-1st cihazıyla 11.5 Mb kapasite sağlıyor. Fransa’da bazı hastanelerde Oledcomm’un cihazı kullanılıyor.


BThaber

E-TOPLUM

16 - 22 KASIM 2015

Turizm ve seyahat sektörü odaklı Amadeus Bilgi Teknolojileri Grubu adına araştırma şirketi Frost & Sullivan tarafından hazırlanan “Geleceğin Gezgin Grupları 2030: Seyahati daha cazip hale getirmek” raporu; havayolu şirketleri ve seyahat firmalarının, bireylerin değişen talep ve ihtiyaçlarına uyum sağlaması adına önemli bilgiler içeriyor. Buna göre, kişiselleştirilmiş satın alma deneyimi, seyahat sektöründe gittikçe önem kazanıyor. Bu çalışma, Future Foundation’ın yayınladığı ve 2030 yılı itibarıyla ortaya çıkacak yeni altı gezgin türünü tarif eden “Geleceğin Gezgin Grupları 2030: Yarının gezginini anlamak” raporunun da

Seyyahlar, kişiselleştirilmiş teklifler peşinde devamı niteliğinde. Kanallar çeşitlilik kazanıyor Araştırma, havayolu şirketleri ve tamamlayıcı hizmet sağlayıcıların daha etkili satış stratejileriyle yolcuların isteklerine nasıl daha iyi cevap verebileceklerini ele alırken, yolcu verilerinin daha iyi değerlendirilmesi, yeni teknolojiler ve giderek artan

satış kanalları sayesinde 2030’a dek seyahat sektörünün nasıl değişeceğini gösteriyor. Rapora göre, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet paketleri, seyahat sağlayıcı ile yolcu arasında kesintisiz iletişim ve sorunsuz satın alma süreci, geleceğin yolculuk tecrübesini de şekillendirecek. Bununla beraber ortaya çıkacak satış kanalları da daha kapsayıcı bir tecrübe

MagicLab yerel oyun endüstrisini destekliyor ODTÜ Teknokent ATOM ekipleri, yürüttükleri iş birlikleriyle başarılı işlere imza atıyor. Bu iş birliği örneklerinden ve büyük ilgi gören ‘Chain of Letters’ın yaratıcılarından MagicLab Kurucu Ortağı Ümit Boncukçu Türkçeyi ve Türkiye’yi ön plana çıkarmaya çalıştıklarını vurguluyor. ODTÜ Teknokent ATOM ekipleri, bu yıl farklı platformlara ve farklı hedef kitlelere keyifli oyunlar yayınlamaya devam ediyor. ATOM’da iş birliğinin ve etkileşimin önemi çok büyük. ATOM ekiplerinden MagicLab tarafından geliştirilen keyifli kelime bulmaca oyunu ‘Chain of Letters’, ‘Darklings’ oyunuyla tüm dünyada başarısını sürdüren ATOM mezunu MildMania stüdyosu tarafından yayınlandı. Yayınlandığı ilk günden, oyuncular ‘Chain of Letters’ı ellerinden bırakmayacağı mesajını verdi. MagicLab oyunları; ATOM ön kuluçka merkezinde, kurucuları Ümit Boncukçu ve Tolga Şen tarafından geliştiriliyor. MagicLab, projenin ölçeğine ve ihtiyaçlarına yönelik olarak diğer ATOM ekipleriyle de en çok iş birliği sergileyen takım olma özelliğine ve ayrıca pek çok ödüle sahip. ‘Chain of Letters’da kelime ve bulmaca oyun türlerini seven oyuncular hedefleniyor.

Fotoğraf altı: MagicLab Kurucu Ortağı Ümit Boncukçu Oyuncu parmağını hiç kaldırmadan tüm harfleri birbirine bağlayarak oyunda ilerliyor. İçerisinde bulunan çok kişilik oyun seçeneğiyle çevrimiçi oyun severlere ve tek kişilik oyun seçeneğiyle de hızlı oyun severlere hitap ediyor. Oyun içerisinde İngilizce ve Türkçe dil seçeneği ve oyun kelimeler olduğu için, oyuncu yoğunluğunun İngilizce ve Türkçe dillerini kullanan ülkelerde olacağı düşünülüyor. Dil değişikliğinde sadece oyunun arayüz yazıları değil oyun içerisindeki kelimelerde seçilen dile göre değişiyor. Facebook bağlantısıyla

oyuncu kendi arkadaşlarıyla sıralamasını görebiliyor, davet gönderebiliyor ve onlarla maçlar yapabiliyor. İstatistikler MagicLab’in sunucularında tutuluyor. Yayınlanma tarihi 8 Ekim 2015 olan ‘Chain of Letters’, 5 ayda geliştirildi. (http://www.maglab.com. tr/ ) Boncukçu, hem oyunla hem de hedefleriyle ilgili şu detayları paylaştı: “MagicLab’ın stratejinde yer yaşa hitap eden gündelik oyunlar geliştirmek var. Bu noktada yerel pazarı çok önemsiyoruz. ‘Chain of Letters’ için 2000’den fazla Türkçe kelime üzerine özellikle çalıştık. Biz Türkçe ve Türkiye’yi ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Diğer yandan çocuk oyunlarıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Çocukların sevdiği, ebeyvenlerin güvendiği bir marka olmak ve bu markayı Türkiye’de oluşturmak istiyoruz. Amacımız bir kitaplık oluşturmak. Kitaplığın içerisinde onlarca hikaye kitabı, onlarca oyunlu kitap olsun diye hayal ediyoruz. Zamanla bunu elde edeceğimizi düşünüyoruz. Kültürümüzden, geçmişimizden gelen değerlere yer vermek istiyorum ve bunu gelecek nesillere sayısal olarak aktarmayı arzuluyorum. Yerel oyun endüstrisini ve yerel eğitim endüstrisini, geliştirdiğimiz ürünlerle desteklemeye çalışıyoruz.”

sunan, keşif amacıyla kullanılacak, akıllı telefon, tablet, sanal gerçeklik gibi yapıları içeren “ilham” kanalları ve özet içerikle satın almaya odaklanan, akıllı saat, sanal gerçeklik gözlüğü ve hizmet robotları gibi araçlarla “enformasyon” kanalları olarak ikiye ayrılıyor. Bu gelişmeler ışığında veri; havayolu şirketlerinin en önemli kaynağı haline gelirken, en iyi veri toplayan

9

ve bu verileri en iyi şekilde kullanan şirketler de rekabette öne çıkacak. Amadeus Havayolu BT Stratejik Pazarlama Direktörü Robert Sinclair-Barnes, “Yolcuların talepleri ve satın alma davranışlarının evrimini anlamak, havayolu şirketleri ve diğer seyahat firmalarının yeni nesil yolculara daha iyi hizmet sunmalarına yardımcı olacak” derken, Frost & Sullivan Baş BT Danışmanı Lawrence Lundy de, “Şirketler, ‘seyahat’ satan firmalardan müşterilere ‘deneyim’ sunan kurumlara dönüşmek için stratejiler geliştirirken, yeni nesil yolcuların ihtiyaçlarını karşılayacak satın alma deneyimini de kurgulamalı” yorumunu yaptı.

Paranıza virüs bulaşmasın ESET NOD32 Antivirus ve ESET Smart Security ürünlerinin 9’uncu sürümleri kullanıma sunuldu. Bilgisayar kullanıcılarının yüzde 30’unun güvenlik kaygısı nedeniyle finansal işlem yapmaktan uzak durduklarını göz önünde bulunduran ESET, online bankacılık ve alışveriş işlemlerine yönelik ekstra bir güvenlik katmanı geliştirdi. Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Koruması Son dönemde siber suçluların artan şekilde bankacılık ve finans bilgileri ile işlemleri hedef alan zararlı yazılımlara odaklandığını belirleyen ESET, bu tarz saldırıları engellemeye yönelik yeni bir modül geliştirdi. ESET Smart Security 9 programında yer alan bu modül, “Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Koruması” olarak tanımlandı. Bu özellik, kullanıcılar internet bankacılığı için ilgili sayfayı ziyaret ettiklerinde doğru sayfayı algılıyor ve finansal işlemlerin güvenli ortamda yapıldığını doğruluyor. Online bankacılık ve ödemealışveriş siteleri tarayıcıya giriliyor ve otomatik algılamaya izin veren dinamik URL veri tabanı ile karşılaştırılıyor. Böylece ilgili

sitenin sahte olup olmadığı sorgulanıyor. Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Koruması ayrıca keylogger tarzı zararlı yazılımlardan da koruyor. Hackerlar açık sever! Yeni sürümlerde geliştirilmiş özellikleriyle yer alan Botnet Koruması, zararlı trafiği bloke eden yeni bir algılama modeline sahip. Bilgisayarın uzaktan ele geçirilmesinden ve kötü amaçlı kullanılmasından koruyor. ESET güvenlik yazılımlarının öne çıkan bir başka özelliği olan Exploit Blocker yani İstismar Önleyici ise internet tarayıcısı, PDF okuyucusu, e-posta uygulamaları ya da Microsoft Office bileşenleri gibi sıklıkla istismara uğrayan uygulamalara yönelik saldırılarda kullanıcıyı koruyor.


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

TÜTED, Ar-Ge ve inovasyon merkezi kurdu Haber Merkezi Tüm Telekomünikasyon İşadamları Derneği (TÜTED) tarafından kurulan AGİM Platformu, tüm üyelere, ulusal ve uluslararası Ar-Ge fonları ile vergisel ve mali teşviklerden faydalanılması, üniversite-sanayi işbirliğinin gerçekleştirilmesi, Ar-Ge ve inovasyon alanında eğitimlerin verilmesi ve inovasyon çalışmaları düzenlenmesi konularında destek hizmetleri sağlayacak; üniversite ve sanayi arasında bir köprü görevi oluşturarak, ArGe proje fikri bulunmayan şirketlere üniversitelerde oluşturulmuş olan akademik danışman havuzu ile ticarileştirilebilir proje fikirleri sunacak ve desteğin verilmesini gerçekleştirmek üzere çalışacak. Merkez’in tanıtımını yapan TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Ataman

TÜTED, üyelerinin iş geliştirmelerine katkı sağlayabilmek ve değer yaratabilmek amacıyla Araştırma Geliştirme ve İnovasyon Merkezi TÜTED-AGİM’i açtı. Bağdatlıoğlu, şu bilgileri verdi: ‘’Ar-Ge ve inovasyonu destekleyen projeler oluşturmak, sektördeki ulusal ve uluslararası Ar-Ge teşvikleri için referans noktası olmak, yerli üretimin teşviki için satın alımlarda pozitif ayrımcılığın yerleştirilmesini sağlamak, diğer STK’lar ile işbirliği içinde ortak projeler ve tanıtım aktiviteleri gerçekleştirmek, üniversite özel sektör ve devlet ilişkilerinde koordinasyon işlevini üstlenmek, mesleki standartların oluşumuna ve ölçülmesine öncü olmak, serbest rekabeti kurmak ve rakipler arası yapıcı rekabeti oluşturmak amaçları ile kurulan TÜTED AGİM sektörün öncü danışman firması Etkin Proje işbirliği ile çalışmalarını

yürütmektedir. Ar-Ge Merkezi ile ilgili olan firmaların faaliyet alanları, Ar-Ge altyapısı, organizasyon yapısı, proje yönetimi, insan kaynakları, bilgi kaynakları, fikri mülkiyet hakları alanlarındaki kapasite ve yönetim sistemleri Platformda online olarak analiz edilebilmektedir. Amacımız, TÜTED-AGİM’in tüm kullanıcıların geçmiş, bugünkü ve gelecekteki değer yaratma kabiliyetlerini öz ve anlaşılır bir şekilde paydaşlarına aktarabilme yolu olmasını sağlamak ve kullanıcıları ve ihtiyaçları olan en önemli bilgileri bir araya getirirken, bu eko-sistemin kullanımı ile kuruluşlara bugün ve gelecekte nasıl bir değer yaratacaklarını da inceleme

fırsatı sunmaktır. Merkezimizin ekosistemimize değer yaratacağından emin olarak, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, üyelerimizin de dünya gündemini yakalamaları ve rekabette bir adım öne çıkmaları için çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.’’

GE Türkiye İnovasyon Merkezi açıldı GE Dijital Dünya Başkanı Bill Ruh’un ve GE Orta Doğu Kuzey Afrika ve Türkiye İnovasyon Başkanı Rania Rostom’un açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy’un konuşmasıyla devam etti. Endüstrilerde inovasyonun önemine ve büyüyen ekosistemiyle Türkiye’nin

General Electric, İstanbul Teknopark’ta 4 Kasım Çarşamba günü GE Türkiye İnovasyon Merkezi açılışını gerçekleştirdi. sahip olduğu potansiyele vurgu yapan GE Dijital Dünya Başkanı Bill Ruh sözlerine şöyle devam etti: “ Sekizinci inovasyon merkezimizi Türkiye’de açıyoruz. Biz bu merkezi açmak için değişim ve inovasyonu yakalayabilecek

ülkelere geliyoruz. O nedenle Türkiye’yi seçtik. Burada Türkiye’de sizlerle inovasyon gerçekleştireceğimiz için çok heyecanlıyız. “ GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nin yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, LED, Sağlık ve Yaşam Bilimleri endüstrilerinde yerel inovasyonun gelişimine odaklanarak; temel hedeflerinin ekosistem dahilinde yerel inovasyonu teşvik etmek, endüstrilerin karşılaştığı zorluklarının aşılmasına iş birlikleri yaparak yardımcı olmak ve müşterilerin üretimlerini operasyonel verimliliklerini arttırmak için ileri üretim teknikleri ve endüstriyel internet çözümleri sunmak olduğu belirtildi. GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nin açılışında, GAMA ve GE,GAMA’nın Kırıkkale Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali ve Kırkağaç, Sares, Karadağ ve Gökres Rüzgar Santrallerinde pilot olarak GE’nin yazılım çözümlerinin

kullanılması çerçevesinde bir iş birliği anlaşması imzalandığı duyuruldu. GE’nin Türkiye’de 65 senedir faaliyet gösterdiğini ve inovasyonun gelişimini her zaman desteklediklerini belirten GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy; “ GE’nin küresel deneyiminden ve bilgi birikiminden faydalanan merkezin, Türkiye

ekonomisinin gelişiminde aktif bir rol oynayacağına ve özellikle enerji, sağlık ve LED endüstrilerinde önemli gelişmelere imza atacağına inanıyorum. GE Türkiye olarak merkezde, endüstrileri tanımlayarak ve işbirlikleri kurarak müşterilerimiz, üniversiteler, mühendisler, girişimciler ve öğrenciler ile çalışmalar gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

Modern veri merkezlerinin kesintisiz bir şekilde çalışabilmesi için yenilikçi Bülent Nevres çözümler LAS VEGAS geliştiren Veeam’in dünyanın dört bir yanından gelen bilişim profesyonellerini ve iş ortaklarını bir araya getirdiği VeeamON 2015, 26 – 29 Ekim tarihleri arasında Las Vegas’ta gerçekleştirildi. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen etkinliğin odağında yine kesintisiz erişim ve bulut teknolojileri vardı. Geçtiğimiz yıl da yerinde takip ettiğimiz etkinlikte, Veeam’ın yeni ürün ve çözümleri tanıtılırken, katılımcılar 30’dan fazla paralel oturuma katılarak yeni teknolojiler, ürünler ve çözümler hakkında bilgi aldılar. Fuaye alanında ise Veeam iş ortakları ürün ve çözümlerini canlı demolarla yaklaşık 1800 katılımcıya sunma fırsatı elde ettiler. Etkinliğin açılışını geçtiğimiz yıl olduğu gibi Veeam CEO’su Ratmir Timashev yaptı. Yeni müşterilerinin sürekli olarak kendilerine sahip oldukları eski yedekleme çözümlerinin kesintisiz çalışan bir şirketin taleplerini karşılamakta yetersiz olduğunu ilettiklerini belirten Timashev, konuşmasında Veeam ile ilgili çeşitli bilgileri de paylaştı: “Geçtiğimiz çeyrekte şirket sonuçlarımızın çarpıcı bir şekilde artması sürpriz değildi. Müşterilerimiz şirketleri için bütünsel bir erişebilirlik yaklaşımına ihtiyaç duydukları kararına vardılar. Bunun da eski sistemleri kullanan geçici bir tasarım şeklinde bir araya getirilmiş bir çözüm olmasını istemiyorlar”.

Veeam, yedeklemede gözünü ışık hızına dikti VeeamON 2015’te yeni ürün ve çözümler tanıtıldı, katılımcılar yeni teknolojiler hakkında bilgilendirildi.

Ciro üçüncü çeyrekte yüzde 17 arttı Timashev’in paylaştığı verilere göre Veeam’in cirosu 2015 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 17 artmış, sabit kurda ise bu rakam dünya genelinde yüzde 26 olmuş. Özellikle

Veeam Availability Suite Enterprise Plus sürümünde geçtiğimiz yıla göre yüzde 86 oranında bir ciro artışı olmuş. Ürünün tüm sürümlerinde ise bu rakam yüzde 49’a ulaşmış. Şirketlerden gelen taleplerde de büyüme yüzde 23 olmuş.

Işınla benİ Scotty!!! Etkinliğin son gününde birçoğumuzun Uzay Yolu dizisinde Kaptan Kirk olarak tanıdığımız William Shatner konuk konuşmacı olarak yer aldı. Dizinin meşhur

sloganı “Beam me up” yani “Işınla beni”, “Veeam me up” olarak değiştirilerek yedeklemelerdeki hızın önemine dikkat çekildi. Hala severek izlediğimiz bir

dizinin baş kahramanını böyle bir teknoloji etkinliğinde görmek bizim için de ilginç bir deneyim oldu. Bu arada Las Vegas’ta birçok büyük şirketin ve kamu kuruluşlarının verilerinin tutulduğu ve Veeam çözümlerinin kullanıldığı bir veri merkezini de ziyaret etme şansını elde ettik. 24 saat boyunca görünüş itibariyle eski askerlerden oluşan bir ekip tarafından korunan Tier IV Gold sertifikasına sahip Supernap veri merkezi, teknik özellikleri ve tasarımı ile bizi oldukça etkiledi. Çölün ortası denilebilecek bir yerde bulunan merkez birkaç yıl içerisinde tamamen yeşil enerjiye geçmeyi hedefliyor.

Veeam’in Bulut Sağlayıcı programı, şirketin büyümesinde rol oynayan önemli etkenler arasında yer alıyor. Programda, geçtiğimiz yıla göre işlem sayılarında yüzde 73’ük artış gerçekleşti. Dünya genelinde 9 binin üzerinde hizmet ve bulut sağlayıcısı da bu programın bir parçası. Bu programın sonucunda Veeam, iş ortakları için özel olarak geliştirdiği Bulut ve Hizmet Sağlayıcı Programı’nı (VCSP) duyurdu. Bu program sayesinde hizmet sağlayıcılar yeni müşteriler kazanırken, özellikle artan olağanüstü durumlarda veri kurtarma hizmeti taleplerine hızla cevap verebilme yeteneğine kavuşacaklar. Veeam yönetici kadrosunu genişletiyor Veeam, iş ortaklarıyla birlikte gerçekleştirdiği işleri geliştirmek ve yeni iş fırsatları elde etmek için Küresel İşbirliklerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak Andy Vandeveld’in atandığını duyurdu. Vandeveld, bulut tabanlı ve yazılım

11

tanımlı kanallar üzerinden, Veeam’in erişilebilirlik çözümlerini sunacak yeni iş fırsatlarını ortaya çıkarmak amacıyla işbirliği ekosistemiyle stratejik ilişkileri yürütecek ve denetleyecek. Buna ek olarak dünya genelindeki sistem entegratörleriyle daha sıkı bağlar oluşturmanın yollarını arayacak ve iş ortağı tabanında ciro artışı oluşturmaya çalışacak. Kanal iş ortakları için özel çözüm Veeam, etkinlikte iş ortakları için özel olarak geliştirdiği Servis Sağlayıcılar için Veeam Yedekleme Yönetilen Portal’ını (Veeam Backup Managed Portal for Service Provider) duyurdu. Portal, servis sağlayıcıların müşterilerini ve hizmetlerini uzaktan yönetebilmelerini sağlarken kullanıcılar için self servis yedekleme hizmetleri sağlıyor. Veeam bu portal sayesinde servis sağlayıcıların Veeam çözümlerine dayalı yedekleme hizmetlerini sunabilmelerini sağlıyor. Veeam Yedekleme Yönetilen Portalı, Veeam Cloud Connect uyumlu ve Microsoft Azure Marketplace’den satın alınabiliyor. Linux için ücretsiz yedekleme Geçtiğimiz yıl VeeamON’da uç noktalar için ücretsiz yedekleme çözümünü duyuran şirket, bu yıl da Linux için özel olarak geliştirdiği yine ücretsiz olan yedekleme ürününü tanıttı. Şirket içerisinde ve bulutta bulunan Linux sunucular için yedekleme ve koruma sağlayan yeni yazılım Linux kullanan şirketlerin işini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Etkinlikte sohbet etme imkanı bulduğumuz Veeam Ürün Stratejisi Başkan Yardımcısı Doug Hazelman, Linux sunucularının yedeklenmesi ve kurtarılması işlemlerinin genelde karmaşık ve pahalı bir süreç olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Linux sunucular çoğunlukla manuel müdahaleye gerek duyuyor. Bazen BT yöneticisinin büyük vaktini alıyor. Her geçen daha fazla şirket iş yükünü açık bulut üzerine taşıyor. Bu yüzden bulut üzerindeki verilerin yedeklenmiş ve daha hızlı bir şekilde kurtarılıp erişilebilir hale gelmesi daha önemli hale geliyor. Yeni yazılımımızla Linux’la ilgili bize gelen taleplere cevap verdik. Böylece birçok kullanıcının gerçekten ihtiyaç duyduğu bir aracı ürün portföyümüze katmış olduk.”


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

Yeni nesil anket ve bilgi araştırma platformu “Sorwe” Piyasaya sürülecek yeni bir hizmet, ürün veya var olan durum hakkında pazar araştırması yapmayı daha hızlı ve daha az maliyetli kılan, Türkiye’nin yeni nesil mobil araştırma platformu Sorwe, duyuruldu. Doğru tüketici ve hedef kitleye ulaşmak isteyen şirket ve markaların ihtiyacından doğan Sorwe’yi, Sorwe CEO’su Emrah Ertürk çalıştığı şirketin ihtiyaçlarından yola çıkarak hayata geçirdi. Markaların araştırma yaptırırken öğrenmeleri gereken şeyin müşterilerin davranış değişiklikleri olduğunu vurgulayan Ertürk, Sorwe’nin altyapısının buna imkân verdiğini belirterek; “Sorwe üzerinden yapılan pazar araştırmaları ve anketlere

verilen yanıtlarla tüketicinin davranış öngörülerini ölçebiliyoruz” dedi. Şirketlerin pazarlama çalışmalarında kullanabilecekleri bir yazılım olan Sorwe üzerinden, piyasaya yeni sürülecek bir ürün sorularak, hızlıca yanıt alınabiliyor. Araştırma şirketi üzerinden bir anket çalışması gerçekleştirmenin yüksek meblağlara mal olduğu belirtilirken; Sorwe ile daha ucuza ve hızlı olacağı belirtiliyor. Mobil araştırma platformu Sorwe’nin Android ve IOS cihazlara indirilerek kullanıldığını söyleyen Ertürk şöyle devam etti: “Yapılan uluslararası araştırmalar gösteriyor ki, iş modelleri

hızla dijitale kaydığı gibi dijital dünyada her geçen gün mobile doğru yol alıyor. Artık maddi ve sosyal tüm gereksinimlerimizi elimizdeki akıllı, dokunmatik mobil cihazlardan gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle yeni nesil bir bilgi, kazanç ve sosyal platform olarak tasarlanan Sorwe’nin de mobilde ve hayatımızın tam içinde olması gerekiyordu. Biz de markaların, şirketlerin ihtiyaç duyduğu pazar araştırmaları, anketleri mobil cihazlara taşıdık. Markamız belki de Türkiye’den çıkacak ilk dünya markası olacak, küresel boyutlara ulaşacak ticari bir yatırım.” Yeni nesil anket ve bilgi platformu olan Sorwe’de anket sorularını yanıtlamak

Sorwe CEO’su Emrah Ertürk için kullanıcıların sisteme üye olması gerekiyor. Sorwe kullanıcıları ne kadar çok soruya yanıt verirse, o kadar çok puan kazanıyor. Ayrıca sorular tüm Sorwe kullanıcılarına yöneltilebildiği

gibi filtrelenmiş şekilde belli profildeki hedef kitleye de yöneltilebiliyor. Sonuçlar ise istatistiki olarak değerlendirilmiş toplu bir analiz şeklinde saniyeler içerisinde iletiliyor. Ertürk sistemi şöyle anlatıyor: “Sorwe’de iki tip soru var. İlki herkesin genel ortama sorduğu sorular. Diğeri ise belli bir amaçla belli bir kitleye sorulan sponsorlu sorular. Sponsorlu soruları yanıtlayan Sorwe’ciler puan yani ödül kazanıyor. Sistem içinde kazanılan puanlar yine sistem içinde harcanabiliyor. Harcama soru sormak ya da anket yaptırmak şeklinde olabiliyor. Paralar birikip en az 100 TL’ye ulaştığında kullanıcının hesabına yatırılıyor.”

Autodesk, SeeControl ile IoT’de güç kazanacak 3D tasarım yazılımı şirketi Autodesk, San Francisco merkezli kurumsal IoT servis platformu geliştiricisi SeeControl’u satın aldı. SeeControl servisi; üreticilere ve sistem entegratörlerine uzaktan yönetilen ürün ve nesnelerini analiz, kontrol ve yönetme imkanı sağlıyor, şirketlere yeni servis fırsatları sunuyor. Autodesk, SeeControl platformunu bir hizmet olarak sunmaya ve platforma destek vermeye devam edecek. SeeControl teknolojisini üretim ve inşaat sektörüne yönelik tasarım çözümlerine dahil edecek olan şirket, bu teknolojinin

üzerinde başka bir IoT çözümü geliştirmeyi planlıyor. Bu yeni çözüm ile şirketler, ürünlerinin nasıl performans gösterdiğine dair gerçek dünya öngörüleri edinerek, müşterilerine yenilikçi yeni servis modelleri sunabilecek. Autodesk Bilgi Modelleme ve Platform Ürünleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Amar Hanspal da, “SeeControl satın alması, Autodesk’in müşterilerinin ürünlerinden veri elde edip, bu verileri analiz ederek IoT döneminden maksimum fayda sağlamaları için yeni teknoloji ve çözümler üretme hedefinin ilk adımı” dedi.

Canon, yeniliklerini tanıttı Canon, 13-15 Ekim tarihleri arasında Paris’te düzenlenen Canon EXPO 2015 fuarında B2B alanında son ürünlerini sergiledi. 3D baskı sektörüne adım atan şirket, ayrıca Karma Gerçeklik Çözümü (MREAL) ile gerçek dünya ortamıyla bilgisayar tarafından üretilen sanal görüntüleri birleştiriyor. Canon Europe Üretim Baskı Grubu Başkanı Jeppe Frandsen, “Yeni teknolojilerimizin tümü, imalat aşamalarını iyileştirmekten üretkenliği arttırmaya ve iş akışlarını modernleştirmeye kadar, belirli sektör ihtiyaçlarını karşılamak için müşterilerimiz düşünülerek tasarlanıyor” bilgisini verdi.

Canon EXPO 2015 fuarında sergilenen diğer çözümler arasında şunlar yer aldı: 3D baskı: Canon, ortağı olan 3D Systems ile 3D pazarına ilk adımlarını iki 3D yazıcısı ile attı. Karma Gerçeklik: Canon’un Karma Gerçeklik Çözümü (MREAL) gerçek dünya ortamlarıyla bilgisayar tarafından üretilen sanal görüntüleri (CGI) birleştiriyor. Canon imagePRESS C10000VP: Dakikada 100 sayfa baskı alabilen Canon’un ilk dijital renkli baskı motoru imagePRESS C10000VP; iş üretim hacmini iyileştiren, güvenilir renk tutarlılığını ve daha doğru kayıt kontrolünü

garantileyen, esnek medya kullanımı ve sonlandırması sunan teknolojik yenilikleriyle görüntü kalitesinde ve üretkenlikte yeni standartlar belirliyor. ColorWave 910: Yeni piyasaya sunulan Océ ColorWave 910, saatte 1000 m² ham baskı hızıyla pazardaki en hızlı dijital geniş formatlı renkli yazıcı olma özelliğini taşıyor. PRISMAdirect: Yine EXPO’da EMEA’da lanse edilen PRISMAdirect, kurum içi baskı işletmelerinin üretim akışlarının tamamını düzenleyebilecekleri, tekli ve ölçeklenme kapasitesi oldukça yüksek olan bir yönetim çözümü.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

Haber Merkezi ING Bank Genel Müdür Yardımcısı, Operasyon ve Bilgi Teknolojileri Görkem Köseoğlu ile hem hafta sonu gerçekleştirilen etkinlikten hem de ING Bank’ın dijital bankacılığa olan yaklaşımından konuştuk. n İlk etapta etkinlikten söz edebilir misiniz? Etkinlik beklentilerinizi karşılayabildi mi? Etkinlikle birlikte amaçladığımız müşterilerimizle çok daha sağlam bağlar kurmamızı sağlayan yeni nesil teknolojiler geliştirmek istiyoruz. Bunun yanı sıra içeride ürettiğimiz fikirler ile dışarıda gezen fikirlerin Hackathon ile bir araya getirmek istiyorduk. Etkinlikle birlikte de bu amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum. n Etkinliğe üniversitelerden katılım gerçekleşiyor mu? Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var? Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu yıl da üniversiteler ile dirsek teması kurduk. Gerek jüride bulunan üyelerimiz, gerekse de katılımcılar amaçladığımız konsepte uygun bir katılım gösterdiler. Bunun yanı sıra yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz “workshop” etkinlikleriyle de mutfağımızda geliştirdiğimiz fikirleri, dışarıdaki fikirlerle bir araya getirmek istiyoruz. Bu sayede hem katılımcılar dijital bankacılık uygulamaları ve modelleri hakkında çok daha detaylı bilgi sahibi olurken, katılımcıların getirdiği bilgi birikimiyle de tasarlamayı planladığımız ürünler üzerinde çok daha verimli çalışmalar gerçekleştirebiliyoruz. n ING’nin dijital bankacılık anlayışından ve projelerinden söz edebilir misiniz? Bankamızın mottosu “Kolay ve zahmetsiz bankacılık” çerçevesinde geliştirdiğimiz çözümleri müşterilerimizle buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu noktada mobil bankacılık üzerine yoğunlaştığımız konular içerisinde öne çıkıyor. Mobil cihazları

13

Yeni nesil bankacılıkta müşteri memnuniyeti öne çıkıyor ING Bank, son dönemde gerçekleştirdiği dijital bankacılık hamleleriyle dikkat çekiyor. Özellikle bu yıl ikincisi düzenlenen Hackathon etkinliği ile müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak isteyen ING Bank, yepyeni dijital çözümler üretmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Hackathon İle dİjİtal bankacılık kazandı 6-8 Kasım tarihlerinde ikincisi gerçekleştirilen olan bankacılık Hackathon’u “ING Hackathon” dijital bankacılığa yeni bir yaklaşım getirdi. Yazılım geliştiriciler, ister bireysel ister takım olarak katılabilecekleri “ING Hackathon”da bankacılığı kolaylaştıran dijital çözümler geliştirmeye yönelik projeler üretmek için yarıştı. Etkinliğin konseptinden söz etmek gerekirse; katılımcıların bireysel ya da ekip olarak katılabildikleri ING Hackathon’da ING Bank, “Müşterilerimizin hayatını daha nasıl kolaylaştırabiliriz?” sorusuna yanıt arıyor. Etkinlik aracılığıyla özellikle, internet bankacığılını geliştirmek, alternatif kişisel finans çözümleri veya sistemleri

üzerinden her noktadan, günün her saati bankacılık işlemlerini gerçekleştiren müşterilerimiz, bu işlemleri zahmetsiz ve sorunsuz şekilde halledebilmeliler. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz

üretmek, big data, internet of things, alternatif mobil ödeme çözümü veya sistemi icat etmek, fintech, müşteri deneyimi, daha iyi veya fonksiyonel bir ATM arayüzü ya da sistemi geliştirmek, bankacılık işlemleri veya sistemleri alternatifleri üretmek gibi konulara odaklanılıyor. 45,5 saatlik maratonun ardından sona eren etkinlikte zafer, 139 yazılım geliştiricisinin arasından CoING projesiyle sıyrılan Muzaffer Onur Dağhan ve Emre Konca’nın oluşturduğu ekibin oldu. Proje, şubelere kurulacak bir para toplama makinesi üzerinden müşterilerin bozuk paralarını biriktirerek doğrudan tasarruf hesaplarına aktarmalarını mümkün kılıyor. Sistem, aynı zamanda biriktirilen

projeler ile amacımıza, yani müşteri memnuniyetine, ulaşmak istiyoruz. Geliştirdiğimiz mobil, internet ya da diğer dijital bankacılık uygulamalarında temel

bozuk paralarla seçilen dernek veya vakfa bağışta bulunma imkanı sağlıyor. Birinci olan ekip, 20 – 22 Kasım tarihleri arasında Romanya’da düzenlenecek ING Global Hackathon’a katılma hakkı ile 7 bin 500 liralık hediye çeki kazandı. ING Hackathon’un ikincisi olan proje ise Telegram’a ING Bank hesap numarasını arkadaş olarak ekleyenlerin sistem üzerinden günlük bankacılık işlemlerini yapmalarına olanak sağlayan “If Hack” oldu ve projeyi yaratan ekip 5 bin liralık hediye çekinin sahibi oldu. Beacon teknolojisini tersine uygulayarak telefonların şarjlarını tüketmeden kişiye özel bilgilendirme ve teklif gönderimini sağlayan “Weacon” da üçüncülük ödülünü kazanarak 2 bin 500 liralık hediye çeki aldı.

olarak kullanıcı deneyimi konusuna ağırlık veriyoruz. Kullanıcıların deneyimleri doğrultusunda geliştirdiğimiz uygulamalarımız, müşterile rimizin bankacılık işlemlerini gerçekleştirirken sorun

yaşamamalarını esas alıyor. Bu noktada ParaMara adlı uygulamadan biraz söz etmek gerek. ParaMara uygulamasıyla diğer bankacılık uygulamalarımızla yaptığımız gibi bankacılığı görünmez hale getirmek istiyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimiz ihtiyaçlarını iyi bir şekilde analiz ederek, onlara ihtiyaçları dışında bir öneri sunmak istemiyoruz. ParaMara da müşterilerimiz her türlü bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilecekleri bir platform. ParaMara ile birlikte temassız bankacılık işlemleri, para transferleri, parmak iziyle erişim sağlanırken, kullanıcılar uygulamaya diğer bankalara ait kredi kartlarını ve hesaplarını entegre edebiliyorlar. İlerleyen süreçte ING müşterileri arasında, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar para transferi gerçekleştirmelerini sağlayacak bir uygulama üzerinde çalışıyoruz. İspanya ve Hollanda ile birlikte çalıştığımız bu proje ilerleyen süreçte müşterilerimizin kullanımına sunulacak.


14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

Kronos yurtdışına odaklanıyor Kronos’u; bilişim, spor, enerji ve savunma alanlarında çözümler Sedef Özkan sunan ve bu sektörlerde tüm dünyada kullanım alanları bulan ürünlere sahip bir firma olarak tanımlayan Taner Körpe, bilişim çözümleri kapsamında sistem entegrasyonu, ihtiyaca özel yazılım geliştirme ve danışmanlık hizmetleri, bilgi teknolojileri donanımları tedariği gibi hizmetler verdiklerini kaydetti. Muttfaktan gelen bir girişimci olduğunun altını çizen Körpe, “Sektör tecrübesi beni Kronos’a taşıdı, Kronos geçmişte gerçekleştirdiklerimin bir bileşkesi. Geçmişinizden bağımsız bir şey yapamazsınız; bir duvar örüyorsunuz, taşları sırayla koyuyorsunuz koyuyorsunuz, ortaya bir eser çıkıyor” şeklinde Kronos’a geçiş sürecini anlatıp ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: “Sporda ‘Etkinlik Yönetim Yazılımları’, ‘Zamanlama ve Skorlama Sistemleri’ ürünlerimiz ve çok branşlı etkinliklerde uzmanlaşmış ekibimizle uluslararası spor etkinlikleri için anahtar teslimi çözümler sunmaktayız. Ayrıca ‘Sportif Yetenek, Tarama, Geliştirme, İzleme’ yazılım sistemleriyle sportif başarıyı artıran ürün ve hizmetlerimiz bulunmakta. Herhangi bir spor etkinliğinin, ihtiyaç duyacağı tüm teknolojiyi ve operasyonel saha yönetim hizmetlerini sağlayabiliyoruz! Türkiye’de yapılmış olan tüm uluslararası ve çok branşlı spor organizasyonlarında Kronos olarak bulunduk. Enerji alanında, endüstriyel imalat ve üretimin en önemli iki girdisi olan temiz su ve enerji teminine yönelik anahtar teslimi çözümler üretiyoruz. Bilişim çözümlerimizin entegrasyonuyla hazırlamış olduğumuz ‘Enerji Yönetim Sistemi’ yazılımımız kayıpları analiz ederek enerji dağıtımı verimliliğinin artırılmasına yardımcı oluyor. Savunma alanında; şehir güvenliği,

Kronos, tüm dünyada kulanım alanı bulunan ürünlerle 2015 yılında yurtdışına odaklı bir stratejiye odaklanıyor.

Kronos Genel Müdürü Taner Körpe sınır güvenliği ve istihbarat alanlarına çözüm oluşturan yazılım ve donanım ürünleri sunmaktayız. Bu alanda dünyanın en büyük savunma firmalarından Raytheon’un Türkiye ve Türki Cumhuriyetler resmi temsilcisiyiz. Kişisel olarak iş hayatım boyunca hep kamu sektörüne hizmet verdim. Bu nedenle benim için çok önemli olan ‘müşterilerimiz için zaman yaratmak ve işlerine değer katmak’ vizyonu Kronos’un da vizyonu oldu.” Ekibimiz sürekli kendisini yeniliyor ve geliştiriyor “Kurumların ihtiyaçlarını, stratejilerini destekleyecek ve iyileştirecek sistemler geliştirmek, uygulamak ve bu sistemlerin devamlılığını sağlamak için karmaşık ortamlarda, yüksek teknolojiler kullanmak suretiyle uçtan uca hizmetler ve standartlaştırılmış çözüm paketleri geliştirdik” açıklamasını yapan Körpe, “Sistem entegrasyonu çözümlerimizi hayata geçirirken her biri alanında saygın ve uzman stratejik ortak ve tedarikçilerimizle iş birliği yapıyoruz” dedi. ‘Uygulama Geliştirme

Hizmetleri’ hakkında da bilgi veren Körpe şunları kaydetti: “Kronos olarak sektörel ihtiyaçlara özel yapılan yazılım yatırımlarının yanı sıra uzman ekiplerimiz sayesinde kurum ve kuruluşlar için herhangi bir ihtiyaç doğrultusunda entegre sistemler geliştirme imkanı sunuyoruz. Platform bağımsız anahtar teslim yazılım geliştirme yetkinliğine sahibiz. Yenilikçi ve araştırmacı ekibimiz, güncel teknolojilerle sürekli kendisini yenilemekte ve geliştirmekte. Çözümlerimizi; her platformun alan uzmanı olan ekiplerimizle yöneterek müşteri odaklı ‘Proje Yönetim’ anlayışıyla teslim etmekteyiz. Ayrıca bilişim alanında çok önemli ürünleri temsil ediyoruz. Tüm kurumsal ağı denetleyen, sunucuları ve ağ cihazlarının kullanıcı haklarını ve şifrelerini yönetimini sağlayan Shell Control Box, Libermann ürünleriyle tüm ağ ve yazılım güvenliği ve eğitimini, AirTime ile otobüs durakları, parklar, istasyonlar gibi şehirlerde bazı belirlenmiş alanlara internet erişim hizmeti ve bilgilendirme, görsel

ve işitsel içerikleri anında akıllı cihazlara taşıyarak bilgi sunma hizmeti sağlama gibi fark yaratan ürünleri ülkemize getirmiş durumdayız.” Sistematik ve düzenli çalışmanın önemine vurgu yapan Körpe, ‘Süreç ve Sürekli İyileştirme’ odaklı çalışma yapma yöntemlerini firmalara ve kamu kurumlarındaki projelere aktardıklarını ve bu kapsamda kamu kurumlarına, özel firmalara ‘Capability Mayurity Model Integrated / CMMIYetenek Olgunluk Model Entegrasyonu’ odaklı süreç iyileştirme danışmanlık hizmetleri verdiklerini belirtti. Körpe, “CMMI; hem yazılım geliştiren ve sistem entegrasyonu yapan hem de büyük çaplı tedarik gerçekleştirip hizmet veren kurumlar için yurt dışında sık sık başvurulan bir süreç iyileştirme modeli. Bu kapsamda verdiğimiz hizmetler müşterilerimizin ve sektördeki diğer paydaşlarımızın gelişimine katkı sağlıyor” dedi. Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde büyük bir potansiyeli var Taner Körpe, yenilenebilir enerji çözümlerine de

dikkat çekerek “Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeline baktığımızda lider konumdaki Almanya’dan çok daha iyi bir durumda olduğumuzu görüyoruz. Fakat kurulu gücü esas aldığınız zaman Almanya’daki 39 bin MW kapasiteye karşılık ülkemizin henüz 200 MW mertebesinde olması oldukça düşündürücü” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bu potansiyeli mutlaka değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Körpe, “Küçük ölçekteki çatı kurulumlarından çok büyük ölçekteki enerji santrallerine kadar herhangi bir sınırlama olmaksızın rüzgar ve güneş enerjisi çözümlerimizi yatırımcı ve müşterilerimize sunuyoruz. HelioRF ™ gibi telekomünikasyon ve iletişim alanlarına özel olarak tasarlanmış ürünlerimizle sektörel ihtiyaçların yakından ele alındığı sistemlerimiz var” ifadesini kullandı. Sistem çözümleri üreten entegratör bir firma olmasının yanı sıra Kronos’un bir üretici olarak da enerji alanında yer aldığını belirten Körpe “Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı var. Dolayısıyla yeşil ve alternatif enerjiler tarafına da eğildik, buralara yatırım yapmaya başladık. Güneş enerjisi kullanılarak elektrik üretimiyle ilgili teşvikler de bulunuyor. Aynı sistem Kıbrıs için de uygulanabilir. Amerika 10 yıl önceden Türkiye’nin rüzgar haritasını çıkardı. Bütün bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi. 2015 yılında Kronos’un yüzünü tamamen yurt dışına çevirdiğini kaydeden Körpe, şunları aktardı: “Başta Türki Cumhuriyetler olmak üzere yurt dışı odaklı bir stratejiyle ilerledik. Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kenya, Bahreyn, Umman, Sri Lanka, Katar, Bosna Hersek, Özbekistan, Yakutistan, Endonezya, Kırgızistan’da çalışmalarımız var. 500 milyon dolarlık işi ülkemize getirmek için çaba içerisindeyiz ve projelerde imza aşamasına geldik. Azerbaycan ve Kazakistan’da en az birer e-Devlet projesi yapma hedefimiz bulunuyor.”


Büyüyen yapılar için yeni BT altyapısı Freebird, tüm BT stratejisini yeniden kurgulayarak yeni bir BT altyapısı oluşturdu. Şirketin bu konudaki en büyük destekçisi ise Treo Bilgi Teknolojileri oldu. Elde Edilen Faydalar • Esnek ve ölçeklenebilir yeni BT altyapısı oluşturuldu. • İş sürekliliği sağlandı. • Hem sesli hem de görüntülü mobil iletişim ortamı oluşturuldu.

‘Şirketi sınırlamayan çözümler üretmek’ hedefiyle bilişim altyapısını yeniden kurgulayan, teknoloji ekibini genişleten ve yeni bir sistem kuran Freebird’ün bu konudaki en büyük destekçisi ise Treo Bilgi Teknolojileri oldu.

Treo Hakkında Bilişim sektöründe güven ve hizmet kalitesi denildiğinde ilk akla gelen kurumlardan biri olan Treo

Güven ile gelen başarı Treo’nun önerileri doğrultusunda; sunucu, yedekleme, depolama, sanallaştırma ve network’ün yer aldığı tüm donanım altyapısını HP teknolojileri ile kuran Freebird, Veeam çözümü ile birlikte bir de felaket kurtarma sistemi oluşturdu. Veritabanı ve iletişim konusunda ise Microsoft çözümleri tercih edildi. Tüm bu çalışmaları Treo’nun danışmanlığında hayata geçirdiklerini kaydeden Freebird BT Direktörü Kemal İspirli şu bilgileri verdi: “Havacılık sektörü sürekli bir gelişim içinde ve bizim de bu gelişime ayak uydurmamız gerekiyor. Bu doğrultuda, BT stratejilerimizi yeniden oluşturma ihtiyacını hissettik. Tabii tüm sistem altyapımızı yeniden oluştururken, bildiğimiz ve güvendiğimiz markalarla yola çıkmayı tercih ettik. Daha önce de HP sistemleri kullandığımız için ürünlerden, bakım ve destek süreçlerinden oldukça memnunduk.”

Bilgi Teknolojileri, uzun vadeli, karşılıklı güvene dayalı ilişkiler ile tüm paydaşlarına değer katarak Soldan sağa: Gülçin Baltuk, Bülent Kula, Kemal İspirli, Gökhan Dikmen, Semih Yüksel, Eray Güler, Sevilay Gürel Yalçınkaya, Erhan Panayırcı.

Yeni altyapıya sorunsuz geçiş Tüm kurulumların tamamlanarak sistemlerin ayağa kalktığını kaydeden İspirli, “İş süreçlerimizde hiçbir kesintiye uğramadan, veri kaybı yaşamadan yeni sisteme geçiş yaptık. İç müşterilerimiz olan 400 kullanıcımız ise farklı bir sisteme geçtiğimizi hissetmeden işlerini yapmaya devam ettiler. Aynı zamanda İstanbul’daki sistem altyapımızın bir benzerini Antalya’da kurarak, olası herhangi bir kesinti durumuna karşı iş sürekliliğimizi de sağlamış olduk. HP StoreOnce sayesinde İstanbul’da alınan birinci yedekler, ikinci bir işleme gerek kalmadan Antalya’daki sisteme yine StoreOnce’ın sanal ortamda çalışan VSA sürümüne otomatik olarak gönderiliyor. Böylece merkezde alınan

Freebird BT Direktörü Kemal İspirli: “Havacılık sektörü sürekli bir gelişim içinde ve bizim de bu gelişime ayak uydurmamız gerekiyor. Bu amaçla Treo’dan aldığımız destekle BT stratejimizi yeniden oluşturduk.“

yedeklerin replikasyonu felaket kurtarma merkezine yapılıyor” dedi.

büyümede sürekliliği hedefliyor. Treo’nun şimdiye kadar gerçekleştirdiği başarılı projeleri, kazandığı ödülleri, bünyesinde bulundurduğu dikey uzmanlıkları, HP ve Microsoft başta olmak üzere

Tüm servisler konsolide edildi Treo olarak Freebird’e altı ay boyunca danışmanlık hizmetleri de sunduklarını kaydeden Treo Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Panayırcı şu bilgileri verdi: “Freebird lokasyonlarında gerçekleştirdiğimiz proje ile birlikte hem tüm Freebird servisleri konsolide edildi hem de tüm servislerin yedekleme stratejileri oluşturulup, yedekleme replikasyonları yapıldı. Böylelikle veri yedekleme hızı ve kapasitesi artmakla birlikte, veri merkezlerinde oluşabilecek herhangi bir arızada yedeklerin farklı lokasyonlara gönderilmesi sağlanmış oldu.”

güçlü iş ortaklıkları ve 9 yılda 200 kat büyüttüğü sermayesi göz önüne alındığında hedeflerine ulaştığı görülüyor. Yüzde 100 müşteri memnuniyeti sağlama misyonuyla; yüksek katma değerli hizmet üreterek müşterilerine rekabet avantajı sağlayan Treo, sağladığı fayda ve yarattığı fark ile üstlendiği her projeyi başarı hikayesine dönüştürüyor. Yetkin ve deneyimli ekibi ile verimliliği artıran çözümlerini aşağıdaki 12 ana başlıkta 40’tan fazla dikey uzmanlık ile sunan Treo, uçtan uca hizmet ve teknoloji danışmanlığı veriyor. • Profesyonel Hizmetler (Kurulum,

Microsoft çözümleri ile gelen iş sürekliliği BT altyapısının yeniden yapılandırılması kapsamında Freebird’ün 400 kullanıcısının elektronik haberleşme, domain ve dosya sistemlerinin tümü yeni altyapıya taşındı. Microsoft Active Directory ve mesajlaşma sistemlerinin sıfırdan kurulması ile tüm kullanıcılar yeni sisteme geçti. Bunun yanında, yine Antalya’da bu sefer bir Exchange Server kurularak, bir kümeleme yapısı oluşturuldu. Anlık mesajlaşma tarafında ise Microsoft Lync çözümü tercih edildi. Böylece kullanıcılar mobil verimlilik sayesinde, dünyanın neresinde olursa olsunlar hem sesli hem de görüntülü iletişim sağlıyorlar.

Danışmanlık, Yönetilen Hizmetler, Dış Kaynak Kullanımı) • Veri Merkezi Modernizasyonu • Konsolidasyon (Network, Sunucu, Depolama, Sanallaştırma) • Bulut Hizmetleri (Özel, Karma, Genel) • Kurumsal Yedekleme Çözümleri • Felaket Kurtarma ve İş Sürekliliği • Birleşik İletişim Çözümleri • Network ve Güvenlik Çözümleri • İş Zekası Çözümleri • Microsoft Kurumsal Çözümler • İstemci Çözümleri • Bakım ve Destek Hizmetleri (HP Yetkili Servis Hizmetleri)

advertorial

F

reebird Havayolları, 15 yıldır charter yolcu taşımacılığı alanında hizmet veriyor. Avrupa ve Ortadoğu bölgelerinde uçuşlar gerçekleştiren Freebird, özel havayolu taşıyıcıları arasında sağlam altyapısı ve hızlı gelişimi ile dikkat çekiyor. Freebird Havayolları; hem iş sürekliliğini sağlayarak verimliliği artırma hem de müşterilerine sunduğu hizmetleri mükemmel seviyelere ulaştırma amacıyla teknolojiye büyük önem veriyor ve bu yönde önemli yatırımlar gerçekleştiriyor.


16

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

“Bir hobi sahibi olmak, insanın kendine verdiği değerin en büyük göstergesi…” Hobi severlerin el işi hobilerine dair aradığı tüm malzemeler ile bilgileri Simay Yaylacı bulabileceği hatta kendi ürünlerini satabileceği bir e-ticaret platformu olan Hobium’u, Genel Müdür Emrah Sağlık’dan dinliyoruz. n Hobium’u kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Günümüz dünyasında insanlar gittikçe yoğunlaşıyorlar. Trafikte, işte ve diğer günlük yoğunlukları dikkate aldığımızda insanların kendilerine ayırdığı vaktin giderek azaldığını gözlemliyoruz. Bir hobi sahibi olmak, insanın kendine verdiği değerin en büyük göstergesi… Biz buna inanıyoruz ve yönde çalışıyoruz. Yalnızca Türkiye de değil tüm dünyada doğal olana bir talep var. Bu gereksinim ekseninde, Hobium ortaya çıktı. Fakat Hobium kurgulanırken standart bir e-ticaret sitesi olarak değil, insanlarla daha çok etkileşimde olan ve onların her türlü hobi ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir platform olarak tasarlanıyor. Yurtdışında benzer küçük siteler var fakat bu şekilde platform olarak ortaya çıkan bir alternatifimiz bulunmuyor. Kurucumuz Kemal Karabel’in aile şirketi 40 yıldır tekstil ve tuhafiye alanında faaliyet gösteren ve bu alanda

Odya Teknoloji, 5 Kasım tarihinde Akıllı Altyapı Tanıtım Günü 2015 etkinliği düzenledi. İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlik, telekom, finans ve genel sektörden temsilcileri bir araya getirdi. Etkinliğin açılış konuşmasını Odya Teknoloji Kurucu Genel Müdürü Ali Yazıcı yaptı. Odya Teknoloji’nin vizyonu ve faaliyet alanları hakkında bilgi veren Yazıcı, “ Odya Teknoloji Şubat ayında 10. yılını dolduruyor. Firmamızı ilk kurduğumuz günden beri hedefimiz, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik kaliteli işler yapmak. odya Teknoloji’nin vizyonu müşterilerimize her zaman daha iyi hizmet vermek” dedi. Gün boyu süren etkinlikte

n Gelir modelinizden söz edebilir misiniz? Temel gelir modelimiz sitemizden yaptığımız ürün satışları. Fakat aktif olan butik modelimizde bir pazaryeri görevi üstlenerek alıcı ve satıcıyı da sitemiz üzerinde buluşturuyoruz. İleride pazarın gereksinimleri ekseninde yeni gelir modelleri tanımlayarak sitemize dahil etme planlarımız da bulunuyor.

1 yıllık yapılanma sürecinin ardından Hobium.com, yatırımlarını devam ettirerek, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da önemli e-ticaret platformlarından biri olmayı hedefliyor. uzmanlığı olan bir firma. Bu tecrübenin ve bilgi birikiminin verdiği kaynak ve imkânlarla Hobium hızlı bir büyüme eğiliminde. Hobium.com, 2014 Eylül itibariyle faaliyete başladı. Fikrin olgunlaşma süreci 7-8 ayı buldu. Hayallerimiz özel olduğu için iyi bir ekiple projeye başladık. Bu projenin altyapı çalışmaları yaklaşık bir 7-8 ay sürdü. İlk olarak Eylül 2014 döneminde online alışveriş severlerle buluştuk. Bir yıldır aktif olarak yayındayız. n Hedef kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz? Sadece el işlerine ve hobilere ilgi duyan ve para kazanmak isteyen kadınlardan mı oluşuyor yoksa gerçekten az önce belirttiğiniz gibi kendine vakit ayırmak isteyen ve bu anlamda sizden alışveriş yapan bir kitle mi var? Bizim hedef kitlemiz evde oturan insanlar değil, dokunmak istediğimiz asıl kitle kadınlar. Bu insanlar, hedef kitlemizin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Hedef kitlemiz 25-45 yaş arası, genç, çalışan, gelişime açık büyük bir kesim.

n Hobium sitesini açmadan önce bu girişimi başarıya ulaştıracak ne gibi eksiklikler gördünüz yani bu az önce de tanımladınız aslında ama ilk ve tek özelliği taşıyor musunuz? Piyasada sizi ayrıştıran ne oldu? Biz standart bir e-ticaret sitesi değiliz. Biz kendimizi platform olarak tanımlıyoruz. İnsanların her türlü ürün bulabileceği ürün bilgilerine kolayca ulaşabileceği, ürünlerin nasıl yapıldığına kadar tüm detayları görebileceği ve bunların aynı zamanda videolarını izleyebileceği bir platform… Hem operasyonel süreçlerimizin yönetimi hem Dünya’ya dönük hedeflerimiz hem de geniş ürün gamımızla büyük bir platformuz. Türkiye’de hatta Dünya’da benzer platformlar var. Küçük benzerleri demek daha doğru bir tanımlama olacak. Ancak bu kadar kapsamlı, çok kategorisi bulunan başka bir platform yok. n Peki hobium. com’u tanıtmak için nasıl reklam ve pazarlama stratejilerini kullanıyorsunuz? Biz bir dijital firmayız.

Hobium Genel Müdür Emrah Sağlık Reklamın her türlü ortamda olan gücüne inanıyoruz. Ancak dijital bir firma olduğumuzdan dolayı, dijital pazarlama önceliğimiz durumunda. Ayrıca hedef kitlelerimize yerinde ulaşmak için, kitlemize ulaşabileceğimiz etkinlikleri takip ediyoruz oralarda bulunmaya gayret ediyoruz. n Sitenizin mobil uygulaması var mı? Aktif bir uygulamamız henüz yok. Ancak sitemiz mobile uyumlu olarak tasarlandı. Dolayısıyla mobilden alışveriş yapabilme olanağı da sunuyoruz. Mobil uygulamaya ise orta vadede geçmeyi düşünüyoruz.

Akıllı altyapı teknolojileri tanıtıldı

Odya Teknoloji “İş ve Çözüm Geliştirme Müdürü Ramazan Karadavut, SolarWinds ürünleri

ile End-to-End App Stack çözümleri hakkında detaylı bilgiler sundu. Amaçlarının

kurumsal bilişim hizmetleri sunmak olduğunu belirten Karadavut, SolarWinds hakkında

n 2015 yılı nasıl geçti 2016’ya dair hedefleriniz öngörüleriniz nelerdir? 2015 oldukça verimli ve yükselişle geçti. Özellikle hem müşterimizle olan etkileşimimiz hem de aldığımız geri dönüşler özelinde olsun, 2015 bizi oldukça güzel noktalara getirdi. Her gün artan bir ivmeyle belirli bir noktaya geldik. Açıkçası 2016 için biz çok daha fazlasını hedefliyoruz, daha büyük hedeflerimiz var. En başta üç temel hedefimiz bulunuyor. Öncelikli olarak operasyonun değerli olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden bu platformu yurt dışına taşımak ve yurt dışı operasyonunu başlatmak istiyoruz. Sonrasında her türlü etkinlik, eğitim ve benzeri süreçlerde sponsorluk desteği sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca düzenleyeceğimiz geniş kapsamlı bir festivalle şirketimizi hedef kitlemizle buluşturmayı hedefliyoruz.

şunları söyledi: “5 yıldır SolarWinds firmasıyla çözüm geliştiriyoruz. SolarWinds firması Amerika Birleşik Devletleri’nde en hızlı büyüyen 12. teknoloji firması seçildi. Müşteri sayısı 140 ülkede 150 binin üzerine ulaştı.” Paralel oturumların da gerçekleştirildiği etkinlikte Odya Teknoloji Uzmanları, depolama, sanallaştırma ve veritabanı izleme çözümleri hakkında detaylı bilgi aktardılar. Müşteri deneyimlerinin de paylaşıldığı etkinliğe Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilişim Ağı Birim Yöneticisi Yasin Yorbay, Tan Bilişim Hizmetleri Sistem ve Telekomünikasyon Müdürü Cem Sofuoğlu ve Acıbadem Hastaneleri Altyapı ve Operasyon Müdürü Alp Çakar misafir konuşmacı olarak katıldı.


17 BThaber

DOSYA

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

Tümleşik iletişim çözümleri ile kurumların iletişimi yeniden şekilleniyor

Yıllardır hayatımızda olan tümleşik iletişim çözümleri, mobil cihazların yaygınlaşması, hem mobil hem de sabit internet Bülent Nevres hızlarının artması, sosyal medya araçlarının işin içine girmesi ve bulut teknolojilerinin de kullanılmaya başlanması ile birlikte daha da gelişerek hayatımızda büyük rol oynamaya devam ediyor. Şirketler artık tümleşik iletişim çözümlerinde işte, evde, yolda kısacası her yerde erişilebilirlik ve en önemlisi en üst düzeyde güvenlik istiyorlar. Sizler için özel olarak hazırladığımız bu dosyamızda, tümleşik iletişim alanındaki en son yenilikler, teknolojik gelişmeler, yeni ürün ve çözümler, yeni eğilimler, 4G gibi yüksek hızlı mobil internet teknolojilerinin etkileri gibi konuları sizlere aktaracağız. Ayrıca sektörün önde gelenlerinden tümleşik iletişim çözümlerini ilk ağızdan dinleme şansı bulacaksınız.

16 - 22 KASIM 2015 www.bthaber.com


18

DOSYA

BThaber

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

Geçtiğimiz 15 yıla damgasını vuran tümleşik iletişim çözümleri yeni teknolojiler ve eğilimlerle gelişmeye devam ediyor. Özellikle 4G, bulut ve daha gelişmiş güvenlik gibi eğilimler 2016 yılında çözümleri etkilemeye devam edecek. Mobil teknolojiler değişimin merkezinde yer almaya devam ediyor Mobil teknolojiler tümleşik iletişim çözümlerini etkilemeye devam edecek. Kendi Cihazını Getir (BYOD) ve Kendi Uygulamanı Getir (BYOA) gibi eğilimlerin şirketlerde yaygınlaşmasıyla birlikte şirketler çalışanlarına tümleşik iletişim alanında farklı alternatifler sunmaya devam edecek. Fakat bu eğilimler şirketlerin güvenlik politikalarını ve güvenlik ile ilgili diğer konuları tekrar gözden geçirmelerine neden olacak. İş birimlerinin ihtiyaçlarına özel olarak geliştirilen cihazlar ve uygulamalar çalışanların iletişimlerini daha verimli bir şekilde yürütebilmelerini sağlayacak. Tümleşik iletişim de buluta taşınıyor İş dünyasının maliyetlerini azaltan, bilgiye her zaman her yerden ulaşabilmelerini sağlayan, farklı hizmetleri her yerden alabilmelerini sağlayan bulut teknolojilerinin artık girmediği yer yok gibi. Bulut teknolojileri, yavaş yavaş tümleşik iletişim çözümlerinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Uzaktan alınabilen tümleşik iletişim çözümleri, birçok şirket için yüksek maliyet gerektirmeyen etkili bir çözüm olarak

16 - 22 KASIM 2015

Tümleşik iletişim alanında 5 önemli eğilim karşımıza çıkıyor. CRM gibi hizmetlerle kolaylıkla entegre edilebilmesi, çalışanların müşteri bilgilerini daha etkin bir şekilde kullanabilmeleri gibi çok önemli avantajlar sağlıyor.

Bilgi Teknolojilerine yapılan yatırımlar artıyor BT yatırımlarının artmasıyla birlikte, bütçelerde önemli bir yer tutan tümleşik iletişim çözümlerine harcanan

rakamlar artıyor. Bunun arkasında yatan en önemli nedenler arasında şirketlerin daha kaliteli hizmet almak ve çalışanlarına en iyi iletişim araçlarını sunmak istemeleri ve doğal olarak güvenlik yer alıyor. Özellikle

tümleşik iletişimin büyük faydalarını gören şirketler kullandıkları çözümleri daha da ileriye taşımayı amaçlıyorlar. Tümleşik iletişim çözümleri artık daha erişilebilir Biraz önce bahsettiğimiz gibi bulut teknolojileri gibi etkenlerin işin içine girmesiyle birlikte şirketler alternatif çözümleri tercih edebiliyorlar. Diğer taraftan şirket içerisinde kullanılan tümleşik iletişimle ilgili cihazların fiyatları ucuzluyor ve kullanıcıların kendi cihazları bu iş için kullanılabiliyor. Bu yüzden tümleşik iletişimin pahalı olduğunu düşünerek tercih etmeyen birçok şirket de yüzünü tümleşik iletişim çözümlerine çevirmiş durumda. Nesnelerin interneti, nesnelerin iletişimi Son dönemdeki en önemli eğilimlerden birisi olan nesnelerin interneti yani Internet of Things, tümleşik iletişimi de etkiliyor. Akıllı sensörler, giyilebilir cihazlar, makineler arası iletişim gibi konular da tümleşik iletişime dahil oluyor. Tümleşik iletişim çözümleri bu nesnelerin iletişimini daha verimli bir hale getirecek şekilde şekillenmeye devam ediyor. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde tümleşik iletişim çözümlerini şekillendirecek eğilimleri kısaca sizlere aktarmaya çalıştık. Elbette önümüzdeki dönemde çıkacak yeni teknolojiler, yeni eğilimler de olacak. Bunları da ilerleyen sayılarımızda her zaman olduğu gibi aktarmaya çalışacağız.


BThaber

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

16 - 22 KASIM 2015

DOSYA

19

4G Tümleşik iletişimi şaha kaldırıyor Teknolojinin özellikle 2000’li yılların ortasından itibaren şaha kalkması iş süreçlerini de aynı hızla değiştirmeye başladı. Cep telefonlarıyla mesaj yoluyla başlayan yeni nesil iletişim, geçtiğimiz süre zarfında hızlı bir evrim geçirerek çeşitlendi. Bu mobil cihaz çeşitliliği ve sosyal medyanın da etkisiyle birlikte özellikle iş dünyası yeni bir kilometre taşına geldi. Bu doğrultuda kurumlar ve şirketler, çalışanlarının kullandığı mobil cihazları artmasıyla birlikte, bu cihazları telekonferans ve daha doğrusu tümleşik iletişim çözümlerine dahil etme ihtiyacı hissettiler. Sade ve kolay yönetilebilir bir sistem altyapısıyla farklı iletişim modellerini bir araya getirmeye başaran şirketler, hem maliyet hem de iş gücü bakımından kendilerine avantaj sağladılar. Mobil cihazlar, sosyal medya ve tümleşik iletişim araçlarının yarattığı veri trafiği şirketlerin ve kurumların iş süreçlerini olumsuz yönde etkilerken, 4G’nin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte geniş bant genişliğinin artması şirketlerin iş süreçlerine önemli bir esneklik getirdi. 4G iş dünyasına esneklik getirdi İnternet ağı ve diğer ağ teknolojilerinin tamamını

Gelişen iletişim teknolojileri şirketlerin ve kurumların iş yapış modelleri üzerinde etkisini yoğun bir şekilde hissettiriyor. Hızlı bir devinim içerisinde olan mobil dünya ve iletişim araçları, her geçen gün daha fazla veri trafiği yaratırken, iş süreçlerinde hız kaybetmemek isteyen şirketlerin ve kurumların ilacı 4G oldu. iletişim teknolojileri olarak genellersek- dünyanın ilk zamanlarında iletişim ihtiyacı minimum olan ve olmasa da sorunlarını çözebilecek şekilde işleyen "iş süreçleri" artık bunlar olmadan işleyemez hale geldi. Haliyle iş dediğimiz olguyu destekleyen tüm BT sistemlerinin iletişimi artık bir zorunluluk haline geldi. Bu açıdan bakarsak, iş hayatına destek olan sistemlerin en önemlilerinden birisi ise Tümleşik İletişim olarak öne çıkıyor. Tabi bu iletişimi sağlamak, hali hazırda kullanılan mobil iletişim ağı ile epey zor bir hale gelebiliyor. Evden çalışma modeli, uzaktan bağlanılan telekonferanslar ve çalışanların iş yerlerine getirdikleri kişisel mobil cihazlar, mobil ağ üzerindeki yükü iyice artırırken, günümüzün iş dünyasında en ufak yavaşlama bile çok önemli maddi kayıplara neden olabiliyor. Bu noktada doğan ihtiyacı

yeni nesil mobil ağ teknolojisi 4G ya da diğer ismiyle LTE giderdi. Günümüz mobil ağ altyapısından neredeyse 10 kat daha fazla hız sunan 4G teknolojisi, yoğun bir veri trafiği yaşayan iş dünyası için biçilmiş bir kaftan oldu. Özellikle küresel çapta iş süreçlerini yönetmeye çalışan şirketler, dünyanın farklı coğrafyalarında yer alan çalışanlarını telekonferans yoluyla bir araya getirmeye gayret ederken, 4G mobil ağ teknolojisine geçilmeden önce bu konuda önemli sorunlar yaşanabiliyordu. 4G teknolojisine geçilmesiyle birlikte özellikle küresel çapta iş süreçlerini yöneten şirketler bu hızdan fazlasıyla yararlanırken, iş süreçlerinde önemli bir esneklik yakalamayı başardılar. Çalışanlar ofisten eve geçecek Mobil cihazlar günümüzde olmazsa olmaz bir unsur haline

geldi. İş dünyasına da hareket katan bu uzun vadeli gelişme, çalışanların da hayatını aynı yönde etkiledi. Evden ve mobil çalışan sayısındaki artış, 4G ile birlikte iyiden iyiye artış gösterecek. Ofisler yavaş yavaş evlere taşınırken, şirketlerin ve kurumların üzerinden önemli bir maddi külfet kalkmış olacak. Diğer yandan iş süreçlerinde hız ve esneklik yakalayacak olan şirketler ve kurumlar, mekana bağımlı kalmaksızın işlerini yürütebilecekler. Özellikle Y kuşağının iş dünyasına girmeye başlamasıyla birlikte tümleşik iletişim ve mobil cihazlar çok daha fazla tercih ediliyor. Geleneksel mesai saatleri yerine daha esnek çalışma saatlerini getiren tümleşik iletişim teknolojilerini kullanmayı tercih eden Y kuşağı çalışanlar, bu noktada kendilerine hız konusunda avantaj sunacak 4G teknolojisinden de epeyce faydalanacak.

4G ile değişen yaklaşımlar Mobil cihazlar üzerinde geliştirilen iş uygulamalarının sayısı gün be gün artıyor. Bu artış beraberinde önemli bir veri trafiğini de doğuruyor. Özellikle 4G mobil ağ teknolojisinin hayata geçmesiyle birlikte bu uygulamaların sayısının giderek artması beklenirken, özellikle çalışanlar bu uygulamalardan önemli ölçüde faydalanabiliyorlar. Bu tarz yeni iş uygulamaları ve eğilimleri birlikte çalışanların davranışlarında ve iş süreçlerinde de benzeri değişimler gözlemlenecek. Çalışanlar, uygulamaların ve 4G’nin getirdiği hızla birbirleriyle hızlı bir iletişim trafiği yaşarken, çok daha sabırsız bir iş dünyasının oluşumuna tanıklık edeceğiz. Hızlı geri dönüşler, beraberinde iş süreçlerini de hızlandırırken, çalışanlar bu trafiğin içerisinde olası güvenlik sorunlarını da görmezden gelmemeliler. Bu noktada şirketler ve kurumlar, daha belirledikleri prosedürleri çalışanlarına anlatarak, şirketin ağına da bağlı olan çalışan mobil cihazlarını ve diğer tümleşik iletişim araçlarını olası siber saldırılardan koruyabilirler.


Restoranlardan bankalara kadar her yerde gördüğümüz Digital Signage araçları artık şirketlerin tüketicilerle etkileşime geçebilmesini sağlayan en önemli pazarlama araçları arasında yer alıyor. Digital Signage pazarının lider şirketi Unisoft Genel Müdürü Özgür Çelebi sorularımızı yanıtladı.

Günümüzde özel içerik sunumu konusunda hangi teknoloji ve çözümler ön plana çıkıyor? İçerik, tüketici ile markalar arasında bağ kuran, etkileşime geçiren en önemli pazarlama araçlarından biridir. İçeriğin ilgi çekici-eğlendirici olması, fayda sağlaması ve sunum yöntemi ise tüketicinin marka ile iletişime geçmesini sağlayan önemli kriterlerdir. Değişen yaşam standartları, artan rekabet nedeniyle tüketiciler artık gün içerisinde hem pek çok yerde olurken hem de aynı anda pek çok mesaja maruz kalmaktadır. Dolayısıyla markalar daha fazla dikkat çekmek, etkileşime geçmek, tüketicinin olduğu her yerde olmak istiyor. Dördüncü ekranlar yani Digital Signage çözümleri ve LED ekranlar bu konuda tüm beklentileri karşılıyor. Indoor ve outdoor da uygulanabilen, gerçek zamanlı pazarlama ile hedefleme yapılabilen, kişiselleştirilmiş uygulamalara imkan veren yüksek teknolojiye sahip endüstriyel ekranlardır.

kendiliğinden dahil olma, izleme, paylaşma gibi davranışlar oluşmaktadır. Dijital ekran çözümleri; • Gerçek zamanlı pazarlama uygulamaları ile etkileşimi arttırır. • İletişimi sürekli, kaliteli ve kesintisiz hale getirir. • Hedefleme ile kişiselleştirilmiş mesajlar sunulabilir. • Baskı ve lojistik maliyetlerini ortadan kaldırır. Ek insan kaynağına gerek kalmaz. • Zamanın etkin kullanımını sağlar. • Aynı anda tüm ekranlar uzaktan yönetilebilir (güncelleme, değişiklik). • Şık ve etkileyici şekilde içeriklerin tüketiciye ulaştırılmasını sağlar. • Sabit görseller dışında, sesli, hareketli videolar gibi tüm farklı formatlarda içeriklerin sunumunu gerçekleştirir. • Sınırsız sayıda içerik paylaşımı. • Kurumların kendi yayın akışını oluşturmalarını yani Kurumsal TV’lerine sahip olmalarını sağlar.

Perakende, sağlık, eğlence, eğitim, finans, ulaşım, kamu, imalat yapan kuruluşlar Digital Signage teknolojilerinden maksimum fayda sağlayabilir, sektörel ihtiyaçlara göre farklı şekilde geliştirilebilir.

• Dijital kürsü sistemleri • Akıllı toplantı-sınıf sistemleri • Bağlantı-sunum (socket box) çözümleri • Medya-İçerik hizmetleri • Sunucu, yönetim, destek hizmetleri • Otomasyon sistemleri

Unisoft’un vizyon ve misyonu hakkında bilgi verebilir misiniz? Misyonumuz, Bilişim teknolojilerinde sahip olduğumuz tecrübe ve bilgi birikimini müşteri memnuniyeti odaklı hizmetlerimizle birleştirmek ve katma değeri yüksek projeler üretmek; bireysel yaratıcılığı ve takım ruhunu destekleyerek yenilikçi, sürdürülebilir ve kaliteli çözümler geliştirmek. Vizyonumuz, Bilişim teknolojileri alanındaki yenilikçi çözümlerimizle, uluslararası piyasalarda rekabet gücü yakalamak ve müşterilerimizin hedeflerine ulaşmalarında tercih edilen teknoloji sağlayıcısı ve üreticisi bir firma olmak.

Bu çözüm ve teknolojiler, kurumlara ne tür rekabet ve verimlilik avantajları sunuyor? Geleneksel yöntemlerde tüketicinin reklama ya da mesaja zorla itilmesi söz konusu iken Digital Signage çözümlerinde

Bu teknolojilere hangi sektörlerde yer alan kuruluşlar yatırım yapmalı? Digital Signage çözümleri mesajı olan, hedef kitle ile iletişime geçmek isteyen, verimli ve etkili sonuçlar almak isteyen tüm sektör ve organizasyonlar yatırım yapmalıdır.

Hangi ürün, çözüm ve hizmetleri sunuyorsunuz? • Digital signage sistemleri: Video Wall, Display,Totem, Kiosk • Digital signage yazılım ürünleri • LED ekran çözümleri

Unisoft’u, rakiplerinden ayıran farklılıklar neler? Unisoft, sektör deneyimi ile birlikte standart ürünler dışında müşteri ihtiyaçlarına, sektörel farklılıklara göre kendi markası “Unisign” ile özel üretim yapabilme kabiliyetine sahiptir. Marka bağımsız müşteri ihtiyaç ve bütçesine uygun çözümler sunmaktadır. Tamamen kendine ait Digital Signage yazılımı ile hem maliyet hem de geliştirilebilir olma avantajı sağlamaktadır. Ürün çözümleri dışında kendi bünyesinde bulundurduğu medya hizmetleri ile, kurumların kurumsal mesajlarını, reklam, video gibi diğer medya içeriklerini düzenleyip ekranlarda dönmesini sağlarken, kurumlara özel yayın planı hazırlayıp, günlük haberler, sektöre göre faydalı bilgiler, etkinlikler gibi özel içerikler üretmektedir. Uçtan uca dijital ekran çözümleri sunan Unisoft, anahtar teslim projeler gerçekleştirmektedir.

İletişim bilgilerimiz; Web: www.unisign.com.tr Telefon: 444 7 145 Adres: Atatürk Mh. Şeref Sk. No:32 34758 Ataşehir/İstanbul

advertorial

Unisoft, Digital Signage çözümleri ile dikkat çekiyor



22

DOSYA

BThaber

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

16 - 22 KASIM 2015

Tümleşik iletişim şirketlerin Yönetilebilir ve basit bir sistem altyapısı sayesinde farklı iletişim yöntemlerini bir araya getiren tümleşik iletişim şirketlere birçok avantaj sağlıyor. Tümleşik iletişim çözümleri şirketlere birçok avantaj sağlıyor. Bu avantajlardan dolayı şirketler geleneksel santral sistemlerini rafa kaldırarak günümüz şartlarına en uygun özellikleri sağlayan tümleşik iletişim sistemlerine geçiyor. Maliyetleri azaltması, yapılan yatırımların kısa sürede geri dönüşü, çalışanların her yerden her zaman bilgiye erişebilmesi, çalışanların birbirleriyle daha iyi etkileşim kurabilmesi ve birlikte çalışabilmesi şirketlerin tümleşik iletişim çözümlerini tercih etmelerindeki en önemli etkenler arasında yer alıyor. Kişilerin aradıkları kişi ya da kaynağa en hızlı şekilde ve en uygun medya üzerinden erişebilmelerini sağlamak kurumsal iletişimde temel amaç olarak karşımıza çıkıyor. Burada seçenekler arasında masa telefonu, kurumsal taşınabilir telefonlar (DECT veya kablosuz IP telefonlar), kişisel ya da kurumsal akıllı telefonlar olabiliyor. Şirketlere çok büyük avantajlar sağlıyor İş dünyası ve iş yapış

bant genişliğinde hesaplı bir maliyetle erişebilmeyi, farklı cihazlarla; hep bağlı kalarak bir arada çalışabilmeyi mümkün kılıyor.

şekillerimiz her geçen gün yeniden şekilleniyor. Artan hız ve yoğunluk karşısında, mekan ve zamandan bağımsız yeni nesil iletişim yöntemlerine ihtiyaç duyuyoruz. Nerede olursak olalım, herhangi bir cihaz aracılığıyla, ihtiyaç duyduğumuz zamanda istediğimiz kişilere ulaşabiliyoruz. Bu iletişimi ister görüntülü istersek de doküman

Tümleşİk İletİşİmİn faydaları Ses dışında video, mesajlaşma, konferans teknolojilerini de içine alan IP tabanlı tümleşik iletişim sistemleri kullanıcıların internet üzerinden her an her yerden ofisteymiş gibi çalışabilmesini sağlıyor. • Şirket çalışanlarının birbirlerinin uygunluk durumlarını görerek yazılı, sesli ve görüntülü iletişim kurabilmeleri • Dünya üzerine dağılmış kullanıcıların birbirlerini sadece dahili numaraları ile (4-5-6 haneli) arayabilmeleri ve telefon faturalarından tasarruf sağlanması • Bu sistemlerle görüntülü konferanslar düzenlenebilmesi, bu konferanslara şirket içi/dışı kullanıcıların katılabilmesi ve şirket içi eğitimler ve etkin çalışma grupları oluşturulabilmesi. • En önemli avantaj ise verimlilik artışı

paylaşımlı gerçekleştirebilmek ise tümleşik iletişim yöntemleriyle elde ettiğimiz en temel avantaj haline geliyor. Ofis ve zamana bağımlı şirket kültüründen yeni nesil gezici çalışanlar ve sürekli seyahat eden üst seviye yöneticilere doğru bir evrimleşme yaşıyoruz. Şirketler, tümleşik iletişim sistemleriyle, maliyeti yüksek son kullanıcı cihazlarına

gerek kalmadan iş süreçlerini daha kolay ve verimli hale getirebiliyor. Şirketler böylece, farklı noktalardaki kişileri bir araya getirmek için harcadıkları ulaşım giderlerinden tasarruf ediyor, toplantı katılımcıları ise çok değerli olan zamanlarını daha etkin şekilde kullanabiliyor. Tümleşik iletişim yöntemleri internete her noktadan güvenli ve yeterli

Tümleşik iletişim her yerden her zaman erişim sağlıyor Tümleşik iletişimin en önemli avantajlarından birisi her yerden her zaman cep telefonu, tablet, bilgisayar ya da akıllı telefonlar üzerinden erişim imkanı sağlayabilmesi. Bu da her geçen gün daha da küreselleşen şirketler için çok önemli bir özellik olarak ortaya çıkıyor. Tümleşik iletişim şirketlerin her an, her yerden işini yapabilmesine olanak sağlayacak şekilde iletişim ve ağ ortamlarının tasarım, uygulama ve yönetimi üzerine odaklanarak bunların iyileştirilmesini amaçlıyor. İnsanların değişen iş yapma kültürlerine yanıt veren bir platform sağlayarak akıllı çalışma ortamları oluşturmayı ve verimliliği artırmayı hedefliyor. Tümleşik iletişimin iş


BThaber

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

16 - 22 KASIM 2015

DOSYA

23

iş yapış şekillerini değiştiriyor süreçlerinin hızlanmasını ve böylece iş verimliliğinin artmasını sağlarken şirketin daha rekabetçi bir hale gelerek müşteri memnuniyetini artırmasına, pazardan daha fazla pay almasına ve ayrıca telekomünikasyon giderlerinde tasarruf sağlamasına katkı sağlıyor. En önemlisi, günümüzde geleneksel çalışma ortamlarından mobil çalışma ortamlarına doğru yaşanan geçiş süreci tümleşik iletişim cihazları ile yönetiliyor. Tüm iletişim araçları bir arada Tümleşik iletişim, çağdaş dünyada e-posta, anlık mesajlaşma, sesli ve görüntülü görüşme, video konferans gibi farklı iletişim olanaklarını tek bir noktada buluşturarak kurumlara büyük kolaylıklar sağlıyor. Tümleşik iletişimin en büyük faydası cihazdan ve mekandan bağımsız olarak çalışanların ulaşılabilirliğini sağlamak olarak karşımıza çıkıyor. İletişim kurmak istenilen birim veya çalışana tek seferde ulaşabilmek, iş sürekliliği ve verimlilik adına büyük faydaları

beraberinde getiriyor. Dahası, tümleşik iletişimin ortaya koyduğu video, mesaj, ses, görüntü paylaşımı, dosya aktarımı gibi özellikler bilgi akışını ve birlikte çalışmayı çok daha verimli hale getiriyor. Tümleşik iletişim = Rekabet avantajı Tümleşik iletişim günümüzde şirketler için rakipler arasından sıyrılmanın en önemli unsurlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Tümleşik iletişim, iş süreçlerinin tek bir platform üzerinden ve mekandan bağımsız olarak yönetilmesi sürecinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Bu da kurumların iletişimi her zaman, her yerde sürekli kılabilmesini, hızlı ve etkileşimli geri dönüşler yapabilmesini, müşterilerinin ve iş ortaklarının taleplerine yönelik en kısa sürede karar alabilme çevikliğine sahip olabilmesini sağlıyor. İstenildiği anda mesajlaşmak, e-posta göndermek, sesli ve görüntülü

görüşmek, sosyal ağlara bağlanmak, resim, video ve içerik paylaşmak gibi kavramlar artık yalnızca bireysel değil, kurumsal ihtiyaçlar olarak da değerlendiriliyor. İletişim odaklı yeni teknolojiler için üretilen çözümler, şirketlerin iletişim ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştırmak ve iletişimin sürekliliğini sağlamak için tasarlanıyor. Tümleşik iletişim sayesinde şirketler; veri, görüntü ya da ses tabanlı tüm bilgileri tek kanal üzerinden paylaşabiliyor. Böylelikle tümleşik iletişim hem genel maliyetleri olumlu etkileyebiliyor hem de iş süreçlerine entegre edildiğinde verimi artırabiliyor. Tümleşik iletişim yerinde durmuyor, diğer teknolojiler gibi değişmeye devam ediyor Yıllardır birçok şirketin gündeminde olan ve her geçen gün gelişen bir teknoloji olan

tümleşik iletişimde son birkaç yıldır önemli değişiklikler yaşanıyor. Hem teknolojik hem de sosyal açıdan meydana gelen bu değişiklikler doğal olarak şirketleri de etkiliyor. En önemli gelişmeler ise mobil ve bulut alanında yaşanıyor. Son yılların en önemli gelişmelerinden birisi de sosyal ağlar. Birçok şirket müşterilerine sosyal medya üzerinden erişmeyi ya da onlarla sosyal medya üzerinden etkileşmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla sosyal medya çözümleri de tümleşik iletişim çözümlerine dahil oluyor. Son zamanlarda sosyal ağ kullanım yoğunluğunun buna bağlı olarak etkinliğinin anlık ve hızlı bir şekilde artması şirketlerin bu sosyal ağ kanallarını da firmanın iletişim süreçlerine bütünleştirmeyi zorunlu kılıyor. Müşteriye ulaşmada sosyal ağlar mutlaka tümleşik iletişim içine dahil edilmeli diye düşünen üreticiler de aynı şekilde tasarımları bu yönde geliştiriyorlar. Özellikle çağrı merkezleri tümleşik iletişim tüm avantajlarını kullanırken sosyal ağ erişimleri de birçok çağrı merkezinde sisteme dahil edilmiş durumda. Gelecekte bizleri neler bekliyor Gelecekte erişilebilirliğin daha da artması ve çözümlerin buna yönelik oluşturulacağı öngörülüyor. Dolayısıyla ileride akıllı telefon, tablet gibi mobil cihazlara yönelik uygulamalar artacak ve farklı konumlardaki insanların bir arada çalışabilirliği daha uygun hale gelecek. Ses, video ve web konferans yetenekleri; anında mesajlaşma ve eposta ile birleşerek daha verimli hale gelecek. Önümüzde şirket

bilgilerinin dışarı çıkmasının kolaylaşacağı ve bunun önüne geçmek için de güvenlik çözümlerinin geliştirileceği bir dönem var. Tümleşik iletişim faydaları saymakla bitmiyor Zengin durum bilgisi sayesinde erişilmek istenen kişiye en uygun yöntemle, en doğru zamanda hızlı şekilde erişilebiliyor. Hızla zenginleşen mobil uygulamalar ile hareket halindeyken akıllı telefon, tablet ve PC üzerinden rahatlıkla erişim sağlanabiliyor. Bir diğer avantaj da elde edilen maliyet tasarrufu. Farklı konumlar arasındaki iletişim, şirketin veri ağından sağlanmaya başlandığından operatörlere ödenen tarife ücretleri ortadan kalkar, tüm konumlarda çalışan kullanıcılar tek bir sisteme bağlı olacağından sistem yetenekleri her kullanıcı için aynı olur ve sistem kolaylıkla yönetilebilir. Konferans yetenekleri ile seyahat masrafları ve harcanan zaman azalır. Çoğunlukla tek bir web sitesi üzerinden yönetilebilen ve sadece lisans ekleyerek kapasite artırımı yapılabilen, sanal sunucularda çalışabilen bu sistemler yönetim ve işletim giderlerinde tasarruf sağlar. Tümleşik iletişim sistemleri, aslında bir BT sistemi olmaları ve bütünleşme için gereken arayüzlere sahip olmaları nedeniyle diğer BT sistemleri ile kolayca bütünleşik olarak iletişimi iş süreçlerine dahil etmekte avantaj sağlar. Outlook, Salesforce gibi sık kullanılan birçok kurumsal uygulamaya bütünleşme çoğu sistemde sunulan bir yetenektir.


24

Güvenli Mobil Sosyal Medya hesaplarınız için ödüllü GDATA kullanın! G DATA Internet Security for Android

20 1

3

Android tabanlı akıllı telefon ve tabletleriniz için ödüllü ve kapsamlı koruma G DATA Internet Security for Android ödüllü Alman koruma teknolojisi ile virüs, keylogger, trojan, spam ve casus yazılımlar gibi tüm tehlikelere karşı kapsamlı korur. Kayıp cihazları, yetkisiz erişimleri önlemek için uzaktan erişim ve içerik silme işlevlerine sahip olan bu üstün güvenlik paketi, sezgisel arayüzü ile hızlı algılama ve en güncel tehditleri yok etmek için son bulut teknolojisini kullanır.

ate

GDATA, 2015 Temmuz Avtest Testlerinde Android platformunda %100 Güvenli ürün seçildi.

DOSYA

İletişimde Yeni Yaklaşımlar ve Tümleşik İletişim

BThaber 16 - 22 KASIM 2015

Kullanım kolaylığı ve avantajlarıyla şirketlerin dikkatini çekmeye devam ediyor Tümleşik iletişim çözümleri şirket kaynaklarının en iyi şekilde yönetilebilmesini ve kullanılabilmesini sağlıyor. Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım’a göre tümleşik iletişim ses, görüntü, konferans, durum bilgisi, anlık ve sesli mesaj, faks, e-posta ve mobilitenin bir araya geldiği mükemmel bir çözüm: “Yeni dünyada iletişim araçlarını sadece ofiste kullanmıyoruz. İşyerleri de gittikçe “sanal” hale geliyor, yani işyeri veya çalışanların fiziksel olarak nerede oldukları çok önemli değil, online olmaları çoğu zaman yeterli. Tümleşik iletişim çözümleri bu çalışma şartlarında gerek şirket çalışanlarının kendi aralarında, gerekse müşteriler ve tedarikçilerle verimli şekilde iletişim kurulmasına imkan verirken, iş süreçlerinin etkin bir biçimde yönetilmesini ve kaynakların optimal kullanımını sağlıyor.” Bu teknolojilerin seçiminde bazı önemli kriterler var. Şirketlerin öncelikle, tümleşik iletişimi oluşturan bileşenleri iyi tanımaları ve sağlayacağı faydalara hakim olmaları gerekiyor. Bir diğer önemli noktayı Yıldırım, şöyle ifade ediyor: “Faydaları oluşturan verimlilik, tasarruf bileşenleri her firma için değişken olduğu için işletmelerin nasıl bir iletişim çözümüne ihtiyaçları olduğuna, bu çözüm için nasıl bir yatırım yapabileceklerine ve yatırımın ne sürede geri dönmesini beklediklerine karar vermeleri gerekiyor. Çözümün, şirketin orta ve uzun vadeli büyüme hedeflerine, değişen ihtiyaçlarına göre genişleyebiliyor, yeniden güncellenebiliyor veya yapılandırılabiliyor olması bir diğer önemli nokta.” Tümleşik iletişim ile birlikte kurumların birçok avantaj elde edeceğini vurgulayan Empatel Satış Müdürü Eren Kocağolu sözlerine şöyle devam etti: “Tümleşik İletişim Çözümleri kullanım ve bakım kolaylığı sağlarken, BT sistemleri ile uyum yetenekleri ve standart donanımlar ile kullanılabilmesi sayesinde, diğer çözümlere göre daha uygun bir toplam çözüm maliyeti sunuyor. Karel UCAP Tümleşik İletişim Çözümü küçük kapasitelerden on binlerce kullanıcıya kadar

esnek şekilde ölçeklenebilen kurumsal bir iletişim çözümü. Açık mimariye sahip olan SIP tabanlı Karel UCAP, ölçeklenebilir yapısıyla küçük işletmelerden orta ve büyük ölçekli işletmelere kadar geniş bir aralıkta çözüm sunulmasına olanak veriyor. Karel UCAP özellikle sahada mobil halde çalışan personelin hayatını kolaylaştıran akıllı bir çözüm. Bu çözüme entegre çalışan akıllı telefon / tablet / bilgisayar uygulamalarımız, iş süreçlerini taşınabilir cihazları üzerinden takip etmelerine ve işlerini daha kolay yönetebilmelerine imkan sağlıyor. “ Bulut teknolojileri, tümleşik iletişim çözümlerine dahil oluyor Şirketlere düşük maliyet, esneklik, hız, kolay yönetim ve verimlilik gibi çeşitli avantajlar sağlayan bulut teknolojileri, tümleşik iletişim çözümlerinin parçası haline geliyor. Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım bulut teknolojileri ile ilgili olarak, “Bulut bilişim, günümüz rekabetçi koşullarında şirketlere maliyet yönetimi, esneklik, hız, kolay yönetim ve verimlilik sağlayan bir teknoloji. Bulut Bilişim özellikle ekonomimizin lokomotifi olan KOBİ’ler için artan bir öneme sahip. Günümüz rekabetçi koşullarında KOBİ’ler bulut üzerinden sunulan bilişim hizmetlerine sadece

kullandıkları kadar ödüyor ve büyük işletmelerin sahip oldukları teknolojik güce erişebiliyorlar. Genişbant erişiminin ve akıllı cihazlardaki uygulama kullanımının yaygınlaştığı günümüzde, BYOD ve CYOD gibi kavramlar ile bulut üzerinden iletişim gittikçe daha önemli hale getiriyor” dedi. Geleneksel sistemlerden tümleşik iletişim çözümlerine geçmek isteyen şirketlerin dikkat etmesi gereken çeşitli noktalar bulunuyor. Empatel Satış Müdürü Eren Kocağolu bunları şu şekilde sıraladı: “Geleneksel iletişim platformlarının tümleşik yapı özellikleri kazandırılması iki yöntemle olmaktadır. İlk yöntem bütün yapının yeni iletişim platformuyla değiştirilmesi yöntemidir. Bu tabi ki başlangıç maliyetini ciddi artırmaktadır. Buna küçük/orta işletmeler için bulut mimarisini üzerinden lisans satın almak/kiralamak bir alternatif olabilir. İkinci yöntem ise parçalı olarak en acil ihtiyaç alanından başlayarak yeni tümleşik iletişim altyapısını kurmak ve eski geleneksel sistem ile entegre etmek olabilir. Bu yeni sistem tasarlanırken başta düşük lisans ile tasarlanır ama ilerde tüm iletişim kanallarını kapsayabilecek bir platforma çıkarılabilir. Bu mimaride en önemli özellik tüm iletişim kanallarının tek bir noktadan yönetilmesi ve raporlanmasıdır.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

25

Profesyonel

Gözüyle QA Test Süreçleri

Metric, Ar-Ge Merkezi belgesi aldı Ar-Ge çalışmalarını düzenli bir altyapı ile yapması, geliştirdiği inovatif çözümlerle sektöre yenilik getirmesi ve Ar-Ge Merkezi bünyesindeki çalışanlarının bilgi birikimleri ile ortaya çıkan projelerle hem şirketin hem de ülkenin gelişimine katkı sağlaması nedeniyle Metric, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni almaya hak kazandı. Metric

Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, Ar-Ge faaliyetlerinin temelinin Türkiye’den başlayarak tüm dünyada kullanılabilecek inovatif ürünler geliştirmek olduğunu belirtti ve şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 100 kişilik personelimizin 40’a yakını şu anda yalnızca Ar-Ge projeleriyle ilgileniyor. ArGe’de çalışanlarımız için yılda yaklaşık 5 milyon liralık bütçe ayırdık. Buna, yazılım ve test

araçlarını geliştirmek için yaptığımız harcamaları da eklediğimizde, gelirlerimizin yaklaşık yarısını yalnızca ArGe faaliyetlerine ayırıyoruz.” TÜBİTAK ile yaptıkları ArGe çalışmasında ikinci faza geçtiklerini ve gelecek yıldan itibaren Ar-Ge projelerinin uygulamasına yoğunlaşmayı amaçladıklarını da belirten Arıksoy, “Geçen yıl TÜBİTAK ile yaptığımız iki Ar-Ge projesi başarıya ulaştı” dedi.

ABD’de büyüme zamanı Akıllı kent ve trafik sistemleri çözümleri sunan ekin Technology, ABD’de ekin Patrol’ü tanıttı. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ekin Patrol’ün hem seyir hem park halindeki araçların plaka ve hız tespitindeki başarı oranı ışığında şirket, ürünün satışı için ABD’de ilk temsilcilik anlaşmasına imza attı. Öte yandan ekin Patrol, ABD Başkanı Obama’nın katıldığı uluslararası IACP Fuarı’na

da katıldı. IACP’de, elektrikli otomobil markası Tesla üzerinde akıllı devriyesi ekin Patrol’ü tanıtan şirketin fuarda ilgi gören diğer ürünleri ise plaka tanıma (Micro Plate) ve yüz tanıma (Face Recognation) oldu. Akıllı trafik ve akıllı şehir sistemleri kurmak amacıyla yaptıkları çalışmanın Türkiye ve dünyada almış olduğu olumlu yorumlardan memnun olduklarını belirten ekin Technology

Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin, “Başarımızı farklı coğrafyalara taşıyarak büyümeye devam edeceğiz” dedi. New York ve Ottawa’da ofisler açtıklarını belirten Ekin, “Teksas’ta, Teksas ve Meksika bölgeleri için de ilk temsilcilik anlaşmasını imzaladık. Bu anlaşma ile bölgede ekin Akıllı Trafik Sistemleri’nin satış ve pazarlama çalışmalarının hız kazanmasını hedefliyoruz” bilgisini verdi.

Günümüzde, şirketlerde kayda değer düzeyde mali ve teknik maliyet oluşturan, planlanmış test süreci eksikliği, çevik ekiplerin karşılaştığı önemli sorunlardan biridir. Çevik ekipler, yenileme ve güncellemeler sırasında, test araçlarının yetersizliği, yanlış test koşma döngülerinin kullanılması ve bu döngülerin çevik test ihtiyaçlarından farklı bir zihniyet çerçevesinde gerçekleştirilmesi nedeniyle zorluklar yaşamaktadır. Sonradan fark edilen bu hatalar geri alınamaz sonuçlara yol açarken, üretim ortamlarına verilen zararlar da hem mali kayıplara hem de kullanıcı kayıplarına yol açmaktadır. Sonuç olarak, kalite analistlerinin (QA’ler) çoğu, test işlemlerini hızlandıracak, QA’lerin çok daha verimli olan Exploratory Test pratiklerine daha fazla zaman ayırabilmesini sağlayacak ve ‘insan hatası’ olasılığını ortadan kaldıracak test otomasyon sistemlerine odaklanmaya başlamıştır. Test otomasyonunun amacı, test sisteminin oluşturulması ve sürdürülmesi sırasında yinelenen tüm faaliyetleri otomatik hale getirerek üretim sürecinin başından sonuna kadar kalitenin korunmasını sağlamaktır. Test otomasyonunun sadece kendi kendilerine sürdürülebilen fonksiyonel testleri ifade ettiğine dair bir yanlış kanı bulunmaktadır; bu tamamen yanlış bir düşünce olmasa da eksiktir; test otomasyonu, aynı zamanda performans testleri, kullanılabilirlik testleri, güvenlik testleri gibi fonksiyonel olmayan işlemleri de içermelidir. Ancak test otomasyonunun yanlış kullanımı, çevik ekiplerin bu süreçten beklentilerinin tamamen karşılanmasının önüne geçmektedir. Test otomasyonundan mümkün olan en üst düzeyde fayda elde edebilmek için, büyük ve maliyetli test suitlerine yatırım yapmaktansa, QA’lere yatırım yapmak daha akıllıca bir seçim olacaktır. QA, geliştirme safhaları hakkında bilgi sahibi ve proje için doğru test planının geliştirilmesi ile otomatik hale getirilmiş testler oluşturulması konusunda yetkin olmalıdır. Otomatik testlerin bakım maliyetinin azaltılması ve otomatik testlerin kalitesinin artırılması için temel gereksinimler; anlaşılabilir kodlar ile doğru tasarım şablonlarının kullanılması ve iş birimi isteklerinin uygun şekilde belirlenmesidir. Hataların üretim sürecine ulaşmadan tespit edilmesi için bu otomatik testlerin, Continuous Delivery Pipeline’da doğru noktalarda çalıştırılması büyük önem taşımaktadır; aksi takdirde, test otomasyonu yanlış kullanılan, zaman alan kod yığınlarından ibaret olacaktır. Test otomasyonunun bir amaç değil ancak gerçek amacımız olan kaliteli ve çalışan bir yazılıma ulaşmak için bir araç olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Bu Pipeline, aynı zamanda kod kalitesinin her zaman korunmasını sağlamak üzere geliştiriciler tarafından sunulan doğru birim testlerini de içermelidir. Yukarıda bahsi geçen tüm bu disiplinler biraraya geldiğinde, Continuous Delivery - Test Pipeline adı verilen üstün bir uygulama ortaya çıkmakta. QA’ler, aynı zamanda çevik bir test zihniyetine sahip olmalıdır. Çevik ekiplerde düşük performans görülmesinin en sık gözlemlenen nedenlerinden biri de Waterfall modeli çevresinde şekillenmiş bir QA zihniyetidir. Çevik bir QA, bir proje sırasında birçok farklı rol üstlenmelidir; bazı durumlarda QA’ler tester olarak görülmektedir ancak görevleri ürünü test etmekten çok daha fazlasıdır. Çevik QA’lar, şelalenin ucunda kaleci gibi görev yaparak yazılım işlevlerini test etmek yerine, geliştirici olarak görülmeli ve otomatik testler geliştirerek tüm ekip ve gelişim sürecinin kalitesini ve test edilebilirliğini garanti eden bir elçi ve herhangi bir hatanın üretim sürecine ulaşmasını önlemek için bir ‘gözlemci’ olabilmelidir. Özetle, test otomasyonu ve çevik testler tüm çabaların boşa gidebileceği karmaşık bir süreç haline gelebilir. Kaliteli yazılım sunabilmek için temel gereksinimler doğru zihniyetin benimsenmesi ve doğru disiplinlerin uygulanmasıdır.

yyilmaz@thoughtworks.com

Yiğit Han Yılmaz


26

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

“Sektörde laf çok, icraat yok” Haber Merkezi Türkiye’deki e-dönüşüm süreci, dünyanın geneline baktığımızda hiç de fena durumda değil. Buna karşın kanunlardaki ve düzenlemelerdeki düzensizlik hem şirketleri zor durumda bırakabiliyor. Türkkep Genel Müdürü Yüksel Samast ile Türkiye’deki e-dönüşüm sürecini ve şirketlerin teknolojiye olan bakış açısını konuştuk. n Türkiye’deki şirketlerin ve kurumların teknoloji yaklaşımlarını değerlendirebilir misiniz? Türkiye’de 2004 yılında bu yana yaşanan e-dönüşüm süreci, halen devam ediyor. Geçen süre zarfında dünya geneli kıyaslandığında Türkiye’nin e-dönüşüm konusunda hiç de fena olmadığını görüyoruz. Özellikle Avrupa Birliği ile bu konuda yakalanan uyum mutluluk verici. Buna karşın göz ardı edilmemesi gereken gerçekler var. Bu alandaki uygulamaların

İş dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri e-dönüşüm. Hal böyle olunca Türk şirketler ve kurumlar da bu akıma ayak uydurmaya gayret ediyorlar. geliştirilmesi, müşterilere ulaştırılması gibi süreçler oldukça yavaş bir şekilde ilerliyor. Bu konudaki en önemli problem şirketlerin ve kurumların yeni teknolojilere önyargı ile bakmaları. Yeni nesil teknolojileri kabullenme ve uygulama konusunda sorunlar yaşayan şirketler ve kurumlar, bu tarz yeni hamleleri hem maddi hem de manevi bakımdan yük olarak görüyorlar. Yaptığımız görüşmeler, üniversitede düzenlenen etkinliklere karşın insanımızda yeni bir şey öğrenme konusunda eksiklikler olduğunu görüyoruz. E-dönüşümden önce bu konuyu halletmemiz gerekiyor. Bir diğer problem ise Türk teknoloji şirketlerinin yatırım alanları olarak e-ticaret ve mobil

uygulama geliştirme alanlarını tercih etmesi. Türkiye’deki teknoloji girişimleri, paranın çok daha hızlı bir para akışının yaşandığı sektörleri tercih ederken daha fazla katma değer yaratılabilecek olan alanları es geçiyorlar. Bu da sektörün bir diğer problemi olarak göze çarpıyor. n E-dönüşüm konusuna gelirsek; bu noktada ne gibi çalışmalarınız var? Sektördeki durumu değerlendirebilir misiniz? E-dönüşüme sadece teknolojik bir gelişme olarak bakmamamız gerekiyor. E-dönüşüm, kurumsal, profesyonel hayatın her alanında, her zaman varlığını ve etkilerini hissettiren bir hayat felsefesi olmalı. E-dönüşüm, iş süreçlerinin daha kolay ve

Türkkep Genel Müdürü Yüksel Samast hızlı ilerlemesini sağlarken, bir yandan da zaman, iş gücü ve maliyet açılarından önemli tasarruflar sağlıyor. Sadece teknoloji değil, hukuki ve kültürel boyutların da dahil edilmesiyle oluşturulan e-dönüşüm süreçleri sağlıklı sonuçlar verdiğini söylebiliriz. Türkiye’de her ne kadar teknolojik konulardaki eksikliklerden söz etmiş olsam

da, e-dönüşüm konusunda enseyi karartmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Her şeye rağmen sektörde 2017’ye kadar e-Fatura uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısının ve e-Defter uygulamasına geçen mükellef sayısının 50’şer bine ulaştırılması öngörülüyor. Hali hazırda kayıtlı e-imza sayısı da 1 milyon 800 bin sınırına dayanmış durumda. Türkiye’nin bu konuda düzenleme ve uygulama konusunda dünya ile paralel gittiğini belirtmek isterim. Bunun yanı sıra Türkiye’deki e-dönüşüm yerli teknoloji ile ilerliyor. E-imza, elektronik posta ve elektronik fatura gibi e-dönüşüm bileşenleri Türkiye’de üretilen teknolojiler ile geliştiriliyor ve uygulamaya alınıyor. Olaya katma değer açısından baktığımızda bu gelişmeleri hiç de yabana atmamak gerekiyor. Ülkee e-dönüşüm bir kültür olarak yerleşecekse, bu yerli teknoloji şirketlerinin katkılarıyla olacaktır.

Enerji ile stratejik ortaklıklar kuruluyor Ankara’da düzenlenen EIF – 8. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı, enerji sektörü karar alıcılarını, uzmanlarını, özel sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Etkinliğin açılışına; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Libya Petrol Bakanı Mashallah Al-Zawie, Irak Elektrik Bakanı Kasım El Fahdavi, Sudan Petrol Bakanı Dr. Mohamed Zayed Awad, Somali Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Mohamed Mukhtar İbrahim, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, JKBB Başkanı ve aynı zamanda Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, SNPTC Başkanı Wang Zhongtang ve Global Enerji Derneği Başkanı Av. Çiğdem Dilek’in katıldı. Açılışın ardından yurt dışından gelen bakanların da yer aldığı ‘Bakanlar Oturumu’ gerçekleştirildi. Çiğdem Dilek, bir ülkenin geleceğinin teminatının enerjiden geçtiğine vurgu yaparak “Kamu, iş dünyası, STK’lar ve akademik dünya arasındaki mesafeleri azaltmak gerek. Sık sık bir

araya gelmeliyiz” ifadesini kullandı ve “Yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla destek, yatırım teşviği verilmeli. Türk iş insanlarının dünyaya yayılmasını istiyoruz” açıklamasını yaptı. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da enerjiden sağlanan başarının altında özel sektör yatırımları olduğuna dikkat çekerek sektörle el birliğiyle sorunların çözülebileceğini söyledi.

Türk yatırımcılarını Afrika’da büyük fırsatlar bekliyor Bakan Ali Rıza Alaboyun, enerjiye erişimin bir hak olduğunu kaydederek “Yenilenebilir enerjide var olan potansiyelimizi sonuna kadar kullanmamız gerekir. Enerjiyi, kaynakları çeşitlendirmeliyiz. Enerji, ülkeleri birbirine bağımlı hale getirdi; enerjide stratejik ortaklık oluşabiliyor.

Enerji bakanları çok iyi dış politika bilmeli. Dış politika enerjiden, enerji dış politikadan bağımsız olamaz. Petrol hepimizin barış aracı haline gelirse üretenler de, nakledenler de tüketenler de yararlanır” şeklinde konuştu. ‘Bakanlar Oturumu’nda Türk yatırımcılarının Afrika’da enerji konusunda büyük fırsatları bulunduğunun altı çizildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

16 - 22 KASIM 2015

Oracle Enerji Zirvesi, enerji sektöründe yaşanan son gelişmeleri, ayrıştırma Ekrem Uçman stratejilerini ve modelleri masaya yatırdı. wOracle Enerji Zirvesi 2015, yoğun bir katılım ile gerçekleşirken, katılımcılar elektrik, su ve doğalgaz alanlarında dünya çapında yaşanan sektörel ve teknolojik yenilikleri, Oracle enerji uzmanlarından dinleme imkanı yakaladılar. Katılımcılar, Akıllı Şebeke Sistemleri, Ayrışma Sürecinin Doğrudan ve Dolaylı Etkileri, Değişen Müşteri Eğilimleri, Etkin Şebeke Yönetimi için Bilgi Sistemleri Mimarisi ve sektörden uzman isimlerin tecrübeleri ve proje örnekleri ile aydınlandılar. Bunun yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, katılımcıları Türkiye pazarı hakkındaki öngörüleri konusunda bilgilendirdi. Oracle Enerji Zirvesi açılış konuşması, Oracle Enerji Birimi Satış Direktörü Nadire Müge Gökçek tarafından yapıldı. Açılış konuşmasının ardından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkan Yardımcısı Mehmet Ertürk “Türkiye Pazar Öngörüleri” konularında katılımcılara değerli bilgiler verdi. Oracle Enerji Sektörü Strateji Birimi Kıdemli Direktörü Mike Ballard ise konuşmasında “Enerji Sektöründe

“Akıllı şehirlere giden yol toplumsal bağdan geçiyor” Oracle Enerji Zirvesinde, katılımcılar elektrik, su ve doğalgaz alanlarında dünya çapında yaşanan sektörel ve teknolojik yenilikleri takip ettiler. Değişen Dinamikler ve Etkileri”konulu bir sunum gerçekleştirdi. Günün devamında da katılımcılar, düzenlenen sunumlar ile enerji sektöründe yaşanan son gelişmeleri ve bu sektörde yaşanan “akıllı değişim” hakkında fikir sahibi oldular. Oracle Enerji Zirvesi 2015’in konuşmacıları arasında Oracle Ürün Geliştirme Başkan Yardımcısı Reggie Bradford da yer aldı. Reggie Bradford ile Oracle Enerji Zirvesi 2015’i, sektördeki son gelişmeleri ve Akıllı Şehir konsepti üzerine konuştuk. n İlk olarak etkinlik ve etkinlikte gerçekleştirdiğiniz sunum hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye enerji pazarı bakımından oldukça hareketli bir pazar. Oldukça hareketli bir pazar olmasına karşın Türkiye’nin buna iyi bir şekilde uyum sağladığını gözlemliyoruz. Değişen müşteri ilişkileri,

Türkİye, akıllı şehİr konseptİnİ bİr kültür halİne getİrebİlİr Türkiye’deki akıllı şehir yaklaşımını, dünyanın ile kıyaslayan ve bu konuda izlenecek yol için önerilerde bulunan Reggie Bradford, şunları kaydetti: “Birçok enerji pazarında olduğu gibi Türkiye de bu konuda gelişmekte olan ülkeler arasında yer alıyor. Bu noktada Türkiye’nin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin yapması gereken, diğer pazarlardaki başarılı modelleri iyi bir şekilde analiz edip, ülkenin kendi dinamikleri ile harmanlamak. Özellikle İskandinav ülkeleri, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkeler gelişmekte olan

27

ülkeler ve dolayısıyla Türkiye için çok iyi bir referans olabilirler. Bu konuda Türkiye’nin çok önemli bir şansı da var. Sosyal medya ve internet kullanımı konularında oldukça önemli bir noktada yer alan Türkiye, bu iletişim ağından faydalanarak akıllı şehir konseptini bir “kültür” haline getirebilir. Birbirine bağlı toplumların çok daha verimli bir şekilde geliştirdikleri şehirlerden yola çıkarsak, Türkiye’nin sosyal medyanın da etkisiyle çok daha rahat ve akılcı bir şekilde akıllı şehir konseptini uygulayabilir.”

yeni teknolojilerin kullanımı, iş süreçlerinde yaşanan değişim gibi birçok değişkene karşın Türkiye’nin enerji pazarındaki duruşunu olumlu yönde değerlendirebiliriz. Bunun yanı sıra veriye dayalı bir çağa geçtiğimiz belirtmek isterim. “Büyük Veri” ve “Veri Analizi” gibi kavramların oluşmasıyla birlikte şirketlerin bütçelerinde gözle görülür değişimle n Geçtiğimiz dönemde Türkiye’deki elektrik hatlarına saldırı gerçekleşti. Bu konuda neler düşünüyorsunuz? Şirketler bu tarz durumlarla karşılaşmamak için ne gibi önlemler almalılar? Türkiye’de geçtiğimiz yıl düzenlenen saldırı oldukça dikkat çekici. Oldukça basit görünen saldırıya hazırlık yakalanan enerji şirketleri, bu durumun sonucunda önemli prestij kaybı yaşadılar. Bu tarz sorunların önüne geçebilmek için öncelikle sistemlerinin bakımlarını eksiksiz olarak yaparak, konuya sağlam bir şekilde odaklanmaları gerekiyor. Özellikle en değerli verilerin korunması için sistemin düzenli olarak

bakımdan geçmesi ve olası sorunların gözden geçirilmesinde fayda var. Bakımların ihmal edilmesi durumunda zaman içerisinde sistemde açık ve zayıf noktalar oluşurken, bu tarz açıklar siber saldırganlar için oldukça ilgi çekici olabiliyor. n Akıllı şehirlerden ve yeni nesil akıllı şehir yönetim modellerinden söz edebilir misiniz? Akıllı şehir konsepti, insanların hayatında giderek daha fazla yer buluyor. Farklı şekilde ve modellerle insanların

hayatlarına yerleşmeye başlayan bu “akıllı” konsept, beraberinde getirdiği çözümlerle insanların hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Yeni nesil akıllı çözümlerle birlikte kendisini sürekli geliştiren Akıllı Şehir konsepti, bu sayede çok daha ölçümlenebilir bir hale geliyor. Bu doğrultuda çok daha rahat, düzenli ve verimli bir şekilde yönetilebilen şehirler çok daha yaşanılabilir bir yapıya bürünüyor.

Oracle Enerji Sektörü Strateji Birimi Kıdemli Direktörü Mike Ballard


28

BThaber

BTnet.com.tr

16 - 22 KASIM 2015

Apple patent toplamaya devam ediyor Phone 6S ve 6S Plus’tan sonra yeni nesil akıllı telefon için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Apple, aldığı yeni patentle fark yaratmak istiyor. iPhone 5S modeliyle birlikte kullanıma sunulan Touch ID özelliği üzerine yoğunlaşan şirket, yeni patent ile birlikte Touch ID özelliğini “panik butonu”na dönüştürmeyi amaçlıyor. Acil durumda kalan kullanıcılar için geliştirilmek isteyen Apple, aldığı yeni patenti Touch ID’ye entegre etmeyi planlıyor. Kullanıcılar yeni uygulama ile birlikte zor durumda kaldıkları sırada panik butonuna basarak acil durum çağrısı gönderebilecek ve telefonu kilitleyecek. Kullanıcıların acil durumlarda panik butonunu kullanabilmeleri için öncelikle telefonlarına

parmak izlerini tanımlamaları gerekiyor. Çalınma durumlarında da etkili olan uygulama, parmak izi tanıtılan parmak ile çalıştırılmak istendiğinde kendisini kilitleyen telefon kullanıcının fotoğrafını ya da videosunu çekerek iCloud hesabına kaydediyor. Panik butonunun telefonun mikronunu da kullandığını belirtmekte fayda var. Bu sayede özellikle çalınma ve kayıp gibi durumlarda telefonun bulunmasını kolaylaştıran uygulama, kullanıcılarının hayatını epeyce kolaylaştıracak gibi görünüyor. Çalıntı durumların dışında uygulama acil durumlarda tanımlanan kişileri de arayabiliyor. Telefona tanıtılan farklı bir

Lytro’dan sanal gerçeklik kamerası Geçtiğimiz dönemde Lytro, 50 milyon dolarlık fon ile video ve sanal gerçeklik sektörüne gireceğini duyurmuş ve elliye yakın çalışanını işten çıkartarak sanal gerçeklik alanında yatırımlar yapmaya başlamıştı. Lytro “Immerge” adını verdiği yeni ürünüyle, 360 derecelik sanal gerçeklik dünyasına ışık alanı kameralarını dâhil ediyor.2016 yılı ile beraber piyasaya çıkacağı belirtilen ürün; ışığın objelerden sekip, objektifle buluştuğu farklı yüzeyleri tek karede birleştiriyor. Dışarıdan bakıldığında kamera olduğu anlaşılamayan cihaz, üçayağının üzerinde dikilen mini mikrofon gibi gözüküyor. Küre şeklindeki gövdeye yerleştirilmiş farklı açılara sahip 5 adet dairesel light field kamera ve sensörlerden oluşan Immerge’ün üzerindeki kameraların her biri kendi doğrultularındaki görüntüleri

parmak izi sayesinde daha önce bu parmak izine tanımlanan kişi direkt olarak aranırken, bu sayede kullanıcıların zor durumda kalmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Panik butonu uygulamasının iPhone 7 ile birlikte tanıtılması beklenirken, özellikle güvenlik bakımından kullanıcıları tatmin edecek gibi görünüyor.

Google Fly Labs’i satın aldı

kaydederek sanal gerçeklik videosu oluşturuyor. Cihaz HTC, Oculus, Sony gibi VR alanında çalışmalar yapan platformlarla uyumlu çalışabiliyor. Sistemin 2016 yılında satışa çıkacağı belirtilse de tam tarihi ya da net bir satış fiyatı belirtilmiyor. Sanal gerçeklik gözlüklerinin yaygınlaşacağının belli olmasıyla beraber teknoloji üreticileri bu alandaki ürünlerini piyasaya sürmeye başladı. Farklı yapıdaki kameralarıyla adından söz ettirmeyi başaran Lytro’nun yine böyle ilginç bir kamerayla karşımıza çıkması çok da şaşırtıcı değil. 360 derecelik çekimler, geleneksel kamera yapısıyla yapılamıyor. Bu yüzden 360 derece çekimlerin yapılabilmesi için çok sayıda geleneksel kamera kullanılıyor. Lytro’nun bu uzay gemisi biçimindeki kamerası, 360 derecelik videoların çekimi için büyük kolaylık sağlayabilir.

iOS platformuna uygulamalar geliştiren Fly Labs, Google’ın oldu. Fly Labs’in resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre Fly Labs ekibi bundan sona Google Photos ekibi bünyesinde çalışmalarını sürdürecek. Google Mountain View merkezinde çalışmalarına devam edecek ekip, Google Photos uygulamasının ve Android ekosistemindeki uygulama çeşitliliğinin gelişmesine yardımcı olacak. Hali hazırda Google Play üzerinde yer almayan Fly Labs uygulamaları önümüzdeki 3 ay boyunca App Store üzerinde ücretsiz bir şekilde kullanıcılar ile buluşacak. iOS kullanıcıları bundan böyle Fly Labs’den kullandıkları uygulamalar için güncelleme alamayacakları gibi 3 ay içerisinde bütün Fly Labs uygulamaları App Store’dan kaldırılacak. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde 3 milyonu aşan bir indirme sayısına ulaşan Fly Labs uygulamalarının, Android platformuna geçmesiyle birlikte Google’ın özellikle fotoğraf ve video düzenleme alanında bir takım yeniliklere gitmesi bekleniyor.

Instagram 3D Touch reklamlara odaklandı Akıllı telefonlar iş dünyasını ve iş yapış modellerini değiştirmeyi sürdürüyor. Son olarak Apple’ın yeni telefonlarında yer alan 3D Touch özelliği Instagram’a ilham verdi. 3D Touch özelliği üzerinden interaktif reklamlar geliştirmek isteyen platform, geliştireceği uygulamaya Apple Pay’den birtakım özellikler katmayı düşünüyor. Yeni özellik ile birlikte kullanıcılar, interaktif reklamlar ile 3D Touch özelliği ile temasa geçip, Apple Pay ile reklamlarda gösterilen ürünleri çok daha rahat bir şekilde satın alabilecekler. Geçtiğimiz Haziran ayında platforma eklenen “satın al” düğmesi ile hem e-ticaret alanına geçiş yapan hem de reklam verenlerin ilgisini üzerine çekmeyi başaran fotoğraf ve video paylaşım platformu Instagram, yeni

hamlesiyle birlikte Apple kullanıcılarının çok daha rahat ve hızlı bir şekilde alışveriş yapabilmelerine olanak tanıyacak. 3D Touch, kullanıcıların ekrana ne kadar sert bastığını algılayan bir teknoloji. Kullanıcılar Instagram’da yeni dönemde yer alması beklenen interaktif reklamlara biraz daha sert bir şekilde dokunarak alışverişlerini sorunsuz bir şekilde halledebiliyorlar. Kullanıcılar, alışverişlerini yine aynı ekran üzerinden yönlendirildikleri Apple Pay üzerinden tamamlayabiliyorlar. iPhone 6S ve iPhone 6S Plus’ta bulunan 3D Touch teknolojisi, Apple’ın bundan sonraki telefonlarında da kullanılacak. Hali hazırda Instagram tarafından test edilen uygulamanın kısa bir süre sonra kullanıma açılması bekleniyor.

Yeni lithium-air bataryalar benzinin yerini alabilir Akıllı telefonlar, taşınabilir bilgisayarlar ve yeni nesil mobil cihazlar... Bunların her biri günlük hayatımızın yanı sıra iş hayatımıza da ciddi anlamda olumlu etki edebilen ürünler. Taşınabilir cihazlar için her gün yeni donanımlar hazırlanıyor, olan donanımlar güçlendiriliyor. Tüm bu gelişmelerin yanında bir türlü gelişemeyen bir teknoloji, yapılan gelişmelerden yeterince faydalanmamızı engelliyor. Evet, bataryadan bahsediyorum. Dünyanın en hızlı mobil çipi yapılsa bile bu çipe uzun süre güç sağlayabilecek ve küçük boyuta sahip batarya maalesef yok. Lityum-hava bataryaları ise bu konuda ciddi bir devrime sebep olacak gibi görünüyor. Katot kısmında geleceğin elektronik malzemesi grafenden faydalanılan bu bataryalar 3 volt ile şarj olurken

2.8 volt enerji sağlayabiliyorlar. Yani verimliliği yaklaşık yüzde 93. Verimliliğin bu kadar yüksek olması, ısınma ihtimallerini de ortadan kaldırıyor. Kilogram başına düşen enerji miktarı karşılaştırmasında petrol ile yarıştığı söylenen bataryaların kullanıldığı elektrikli araçların şehirlerarası değil, ülkeler arası yolculuk yapabileceği söyleniyor. Lityum-hava bataryalarının soluduğumuz hava ile çalışması planlanırken şimdiki prototipler saf oksijenle çalışıyor. Gelecekte bu bataryaların kullanımının başlamasıyla mobil sektörde yeni bir devrim gerçekleşecektir. Her yeni batarya teknolojisi bizi heyecanlandırmayı başarsa da hala yeni bataryalar için beklemekteyiz. Umuyoruz bu bekleyiş fazla uzun sürmez.


BThaber

BTnet.com.tr

16 - 22 KASIM 2015

29

Kodak’tan yeni yapay zeka çözümleri şirketi: AI Foundry Kodak Alaris, kuruluşların yapay zeka teknolojisini kullanarak yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri işlemesine ve bu verilerden bilgi toplamasına yardım etmek amacıyla AI Foundry isimli bir şirket kurduğunu açıkladı. AI Foundry’nin kuruluşu, dünyanın birçok büyük şirketine, iş süreçlerinde kullanılan ödüllü belge tarayıcıları ve yakalama yazılımları sağlayan Kodak Alaris’in önde gelen bir bilgi yönetim çözümleri sağlayıcısı olarak gelişiminin bir sonraki safhasını oluşturacak. IDC’nin Dijital Evren Araştırması’nın sonuçlarına göre, yapılandırılmamış haberleşmeler ve ilgili içerikler – e-posta, resimler, anlık mesajlar, belgeler ve diğer formatlar – bütün dijital bilgilerin yüzde 90’ını oluşturuyor. Oysaki bir yanıt oluşturulmadan ve bir iş süreci başlatılmadan önce bu yapılandırılmamış içeriklerin okunup anlaşılması gerekiyor. Şirketler yapılandırılmamış verilerin büyüklüğü ve çeşitliliğiyle başa çıkmak için yeni otomasyon çözümleri kullanmazlarsa işgücü ağırlıklı B2B ya da B2C süreçleriyle yüz yüze kalıyor. AI Foundry Genel Müdürü Steve Butler bu durumu şöyle açıklıyor: “Yapılandırılmamış haberleşmeler bir şirket için otomasyonu zorlaştıran, iş süreçlerine maliyet ekleyen ve müşteri memnuniyetini aşağı çeken yıkıcı bir güç. AI Foundry, yapay zekanın gücünden faydalanarak biçimlendirilmemiş verileri anlamayı ve ‘ortam bilincine’ sahip daha akıllı bilgi yönetimi oluşturmayı sağlamak için kuruldu. İş süreçlerinin otomasyonu için sunduğumuz kapsamlı çözümlerle, şirketlerin müşteri deneyimi veya içerik yönetimi ile ilgi yaşadığı sorunları bir bütün olarak çözmeleri ve en iyi yatırım geri dönüşünü yaratmalarına, yani karlılıklarını arttırmalarına olanak tanıyoruz.” Yapay zeka tabanlı çözümler; bir soruya yanıt verirken, bir bilgi tabanı inşa ederken veya bir iş akış sürecini başlatırken - özellikle müşteri haberleşmelerini anlamada ve buna uygun hareket tarzları geliştirmede çok etkin fayda sağlıyor. Şirketler, teknolojideki bu yeni trendi benimseyerek müşterilerine daha hızlı ve

daha doğru cevaplar verebilir ve işlem maliyetlerini minimize edip verimliliklerini yükseltebilir. Para tasarrufu sağlamaktan da öte daha iyi müşteri deneyimi sağlayarak müşterilerinin memnuniyetini ve sadakatini arttırabilirler. AI Foundry’nin kilit ürünü Info Insight; sigorta, sağlık, perakende, lojistik gibi müşterilerin tedarikçilerle elektronik bir ortamda iletişim kurduğu bütün sektörler için ideal bir çözüm oluşturuyor.

Gerçek zamanlı olarak öğrenen ve zaman içinde “daha akıllı” hale gelen yazılımın sistem algoritmaları, yapılandırılmamış haberleşmeleri anlamada dil bilgisinden (örn. semantik anlama) yararlanıyor. Info Insight ayrıca kişinin beceri düzeyini, doluluk durumunu, zaman dilimini ve hatta bildiği dilleri de göz önünde bulundurarak “en nitelikli çalışana” soru ve önerilen cevapları gönderebilen bir akıllı yönlendirme sistemini sahip

bulunuyor. Forrester Research şirketinin yaptığı bir araştırmaya göre, yapay zeka içinde bulunduğumuz on yıllık süreçte hızla gelişiyor ve müşterilerin bilgisayarlarla, cihazlarla, giyilebilir aygıtlarla yaptığı günlük etkileşimin ve şirketlerin işlerini yaptırmak, karar verirken destek almak ve tekrarlayan eylemleri otomatikleştirmek için etkileşimde bulunduğu sistemlerin bir parçası haline gelecek.

AI Foundry Genel Müdürü Steve Butler


30

BThaber

BTnet.com.tr

16 - 22 KASIM 2015

Pentax K-S2 dayanıklı yapısıyla dikkat çekiyor Sağlam ve dayanıklı fotoğraf makineleri ve kameraları ile tanıdığımız Pentax, K-S2 modeliyle de fotoğrafçıların ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Ricoh Imaging 20 megapiksellik AA filtresiz Prime MII destekli CMOS görüntü sensörü ile gelen Pentax K-S2, su ve toz geçirmez özellikli gövde yapısı ile fotoğrafçılar için iyi bir alternatif olarak öne çıkıyor. Genellikle aynasız fotoğraflar makinelerinde görülen SMC Pentax-DA L 18-50mm f/45.6 kit lens ile birlikte satışa sunulan K-S2, yan yüzeyinde bulunan düğmenin yardımıyla kullanıcıların objektiflerinin boyutunu küçültmelerine olanak tanıyor. Bu sayede objektifi küçülen fotoğraf makinesi çok daha rahat bir şekilde taşınabiliyor. Performans olarak değerlendirdiğimizde, kullanıcıların makineden ne bekledikleri önem kazanıyor. Tatil, hayvan ve günlük yaşam gibi basit fotoğraf çekimleri için kullanıcıların ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacak olan Pentax K-S2, daha profesyonel çekimler için çok yeterli değil. Makine ile birlikte gelen otomatik beyaz dengeleme ayarları oldukça yeterli. Çekim hızına gelecek olursak, cihazın bu konuda da ortalama bir hıza sahip olduğunu görüyoruz. İyi ışık kaynağına sahip bir ortamda 0.4 saniye civarında odaklanıp, fotoğrafı çeken cihaz, ikinci fotoğraf konusunda odaklanma sorunları yaşayabiliyor. Bu da

başarıyor. Wi-Fi ve NFC desteği Pentax K-S2, son dönemde üretilen DSLR makinelerin neredeyse hepsinde yer alan bütünleşik Wi-Fi ve NFC olmak üzere iki bağlantı seçeneğiyle Ortalama video çekimi birlikte geliyor. Bu sayede Video çekimi konusunda çektikleri fotoğrafları cihazın kendi kalitesinden ödün sağ üst kadranında yer alan Wivermeyen Pentax, K-S2 özelinde Fi düğmesi ile istedikleri ortama baktığımızda kendi seviyesindeki aktarabilirken, NFC özelliğini cihazlardan geride kalmıyor. açmalarıyla birlikte bu özellikteki Full HD kalitesinde saniyede 30 mobil cihazlarla eşleşebiliyorlar. kareye kadar destek verebilen Arayüz ve menü konusunda cihaz, video çekim son dönemde kullanıcılarından eleştiriler alan Pentax, K-S2 ile beraber oluşan bu kötü algıyı ortadan kaldırmak istemiş. Fiziksel olarak toza ve suya dayanıklı olan yapısını, önceki BTnet modellere göre kıyasla modern bir tasarımla esnasında birleştirirken, da netlik yapabiliyor. K-S2, arayüz kullanıcılarına sunduğu konusunda da bir takım mikrofon girişi ile birlikte yeniliklere gitmiş. Başarılı ve çok daha sağlıklı ses kaydına sade menü tasarımına karşın imkan tanıyor. Mikrofonun ses dokunmatik ekran tercih etmeyen seviyesinin ayarlanabildiğini de Pentax, gelecek modellerinde belirtmek gerek. Genellikle video kayıt yapılacağı bu eksiğini kapatabilir. Son olarak cihazın pilinin biraz daha esnada kadranı “video çekim” geliştirilebileceğini belirtmek moduna getirirken, Pentax ilginç gerekiyor. bir deneme ile video çekimi Pentax K-S2, giriş ve orta deklanşörün bulunduğu kadranın seviyede yer alan kullanıcıların üzerine taşımış. Açma - kapama ihtiyaçlarını karşılayabilecek düğmesini en sağa getirip, nitelikte bir cihaz. Pentax K-S2, deklanşöre basıldığında video 2500 - 3000 lira fiyat aralığında çekimi yapmaya başlayan cihaz, fotoğraf severler ile buluşuyor. bu konuda da artı puan almayı hızlı fotoğraf çekimi yaparken kullanıcıları bir nebze de olsa yavaşlatıyor. 51200’e çıkabilen ISO değeri, özellikle 100-1600 aralığında iyi sonuçlar verebiliyor.

Inceleme

Panasonic’in bullet kameraları piyasada Kasım ayının ilk günlerinde piyasaya sunulan WVSPW532L ve WVSPW312L bullet kameralar, Panasonic’in 3 ve 5 serisi kameralarından birçok özellik barındırmalarının yanında maliyet açısından da çok avantajlı. Belirli Alanda Değişken Görüntü Kalitesi (VIQS) seçeneği, kameraların bir görüntü üzerindeki belirli alanları daha yüksek kaliteyle göstermelerine olanak tanıyor ve görüntünün diğer kısımlarının daha düşük kaliteyle gösterilmesini sağlıyor. Görüntü kalitesindeki bu farklılık, dosya boyutunu küçültürken, hem yayın hem de veri depolama maliyetlerini azaltıyor. Kameranın düşük dosya boyutuyla daha yüksek kalitede görüntüler sunmasını sağlayan bir diğer özellik de H.264 sıkıştırma. Bunun yanında, Panasonic akıllı

şifreleme teknolojisi, bant genişliğini %70’e varan oranda daraltarak maliyetleri azaltıyor. Her iki sürüm de WJ-NV200 Ağ Disk Kaydedici ile tamamen entegre edilebiliyor. SPW532L 30 fps’ye varan seviyede 1080p Full HD görüntü kaydedebiliyorken SPW312L 30 fps’ye varan seviyede 720p HD kaydı alabiliyor. Dahili ve akıllı kızıl ötesi LED’ler, aydınlatma şartlarına uyum sağlayarak her türlü aydınlatma koşulunda canlı ve net görüntüler sunulmasını sağlıyorlar. IP66 dereceli bullet kameralar hem suya hem de toza karşı dirençli olmalarının yanında dış mekan montajlarına da uyumlu. Kameralar, bir temel bağlantıya ihtiyaç duyulmadan doğrudan bir duvara monte edilebiliyor, kolaylıkla ve hızla kurulabiliyor.

Kendi iOS ve Android uygulamanızı kolayca hazırlayın Mobil uygulamalar günlük hayatta olduğu kadar iş dünyasında da etkin birer araç haline geldi ve mobil uygulama geliştirmek, işletmelerin kullanıcı ağlarını genişletmeleri ve sadık müşteriler edinebilmeleri için en etkili yöntemlerden biri oldu. Kodlama bilmeyi gerektirmeden mobil uygulama oluşturmayı sağlayan platformlardan biri olan GoodBarber aracılığıyla; iPhone, iPad, ve Android için uygulamalar

oluşturabilir ve şehir, ülke, dil, cihaz gibi filtreleme seçenekleriyle hedef kitlenize daha çabuk ulaşabilirsiniz. GoodBarber Pazarlama Başkan Yardımcısı Jerome Granados “Kullanıcılarımıza kitleleriyle daha akıllıca etkileşime geçebilmeleri için güçlü araçlar sunmak istedik” diyor. Hem iOS hem de Android uygulamalarını uygun fiyatlara oluşturmanızı sağlayan GoodBarber, bu özelliğiyle rakiplerinden ayrılarak kurumsal veya bireysel

tüm içerik üreticilerine özel uygulama yaratma ve bu uygulamaları App Store veya Google Play’de yayınlama şansı tanıyor. Üstelik isterseniz bayilik de alabiliyor ve oluşturduğunuz bu uygulamalardan kazanç sağlayabiliyorsunuz. 100’den fazla şablon seçeneği ve içeriğe olduğu kadar görselliğe de verdiği önemle, geliştirdiğiniz uygulamaların mobil pazarlama ajansları tarafından tasarlananlardan farksız olmasını sağlıyor.


BThaber

BTnet.com.tr

16 - 22 KASIM 2015

Günümüzde kurumların pek çoğunda çalışanlara dizüstü bilgisayar veriliyor. Çoğu zaman hesaplı olduğu için tercih edilen bu dizüstü bilgisayarlarda genellikle 1366 x 768 piksel çözünürlüklü ekran yer alıyor. Çözünürlük, ekrana yerleştirilen pencerelerde okunabilirliği ve yerleşebilirliği doğrudan etkilediği için bu monitörlerde birden fazla pencerede çalışmak bir hayli zor oluyor. Kullanacağımız yüksek çözünürlüklü, geniş monitörler aynı anda çok sayıda pencereyle ilgilenme durumunda olan kullanıcılara ciddi avantaj sağlayabiliyor. Philips’in BDM3470UP model monitörü tam anlamıyla multitasking canavarı. Geniş, çok geniş BDM3470UP, 21:9 oranında bir monitör. Günümüz Full HD monitörlerden yaklaşık %35 daha geniş. Bu genişlik ilk etapta rahatsız edici olsa da birkaç saat içerisinde rahatlıkla alışılabiliyor. 34 inç boyutundaki bu monitör, IPS panelinde 3440 x 1440 piksel çözünürlük sunuyor. Yaygın bir şekilde kullanılan 1920 x 1080 monitörlere göre ciddi anlamda daha fazla piksel sağlayan bu monitöre, hem genişliğinin hem de çözünürlüğünün avantajıyla çok sayıda pencere sığdırıp çalışmak mümkün. Aynı zamanda görsel tasarım yapan ve dolayısıyla monitörde geniş alana ihtiyaç duyan kullanıcılar için de uygun. Ürünün IPS panel olması

Bilgisayarlarda ve günümüz mobil cihazlarında önemli bir rol oynayan RAM’ler, bir bakıma depolama birimlerinin yardımcıları olarak çalışıyorlar. Normal şartlarda işlemcinin direkt olarak hard disk üzerindeki verilerle çalışması mümkünken, hard diskteki veriler kendinden çok çok daha hızlı olan belleklere taşınır ve işlemci, RAM’deki veriler üzerinden çalışır. RAM’in yetmediği noktada ise taşan kısım yine hard diske depolanır;

31

Süper geniş ekranda çalışarak işinizi kolaylaştırın

renk kalitesini ve geniş görüş alanını da beraberinde getiriyor. 178 derece dikey ve yatay görüş açısı sunan BDM3470UP, renk kalitesi konusunda son derece başarılı. Renk kalitesi, yüksek çözünürlük ile birleşince ortaya bakmaya doyamadığımız görüntüler çıkıyor. 5 ms tepki süresi BDM3470UP, 5 milisaniye tepki süresine sahip. Bu tepki süresi, ürünü oyun oynamaya da elverişli kılıyor. Bu monitörle çözünürlüğün uyumlu olduğu oyunlarda alacağınız keyif

Inceleme BTnet

gerçekten inanılmaz. FPS oyunlarını bambaşka bir noktaya taşıyan ürün, yarış oyunlarından da maksimum keyfi almamızı sağlıyor. Yalnız biraz eski oyunlarda 21:9 desteğinin bulunmadığını, bu durumda 2560 x 1440 veya 1920 x 1080 çözünürlüğünde kullanmanız gerektiğini,

dolayısıyla ekranın sağında ve solunda boşluklar kalması ihtimalinin bulunduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Ürünün arka tarafında DVI, VGA, DisplayPort ve HDMI girişleri yer alıyor. 3440 x 1440 çözünürlükten tam anlamıyla faydalanmak için DisplayPort bağlantısını kullanmamız

Vitesi DDR4’e takma zamanı gerektiğinde RAM’deki veriler hard diske, hard diskteki kullanılacak olan veriler RAM’e taşınarak işlemcinin işleyebileceği duruma getirilir. Günümüzde bilgisayarlarda yaygın olarak DDR3 bellekler kullanılıyor. Gelişen teknoloji, DDR4 bellekleri hayatımıza işlemeye hazırlanıyor. Kingston’ın HyperX Fury DDR4

bellekleri, DDR4 anakartlarla beraber kullanılmaya hazır. Kingston HyperX Fury DDR4 bellekler, üzerinde siyah renkte şık bir soğutucuyla beraber geliyorlar. Hali hazırda çok fazla ısınmayan bellek çipleri, bu soğutucularla beraber gerçek anlamda “serin” bir şekilde çalışabiliyor. Bize incelemeye gelen model ise 4 GB kapasiteli,

2400 MHz hızında. CAS gecikmesi 15 olan ürün 1.2 voltla çalışıyor. Elimizde hem DDR3’le hem de DDR4’le çalışan bir işlemci – anakart kombinasyonu olmadığı için DDR3’le karşılaştırmasını yapamıyoruz maalesef. İnternette çeşitli kullanıcıların yaptığı

gerektiğini, aksi takdirde 60 Hz yerine 30 Hz akıcılığında çalışacağını hatırlatalım. Tabii kenarlarında siyah boşluklar kalması koşuluyla 2560 x 1440 piksel çözünürlüğünde de 60 Hz kullanmamız mümkün. Arka tarafta 2 tane USB 2.0, 2 tane de USB 3.0 bağlantısı yer alıyor. Bu bağlantıları istediğimiz takdirde mobil cihazlarımızı şarj etmek için de kullanabiliyoruz. Her tarafa hareket etmesini mümkün kılan bir ayak yapısına sahip olan BDM3470UP, 3200 TL seviyesinde bir fiyat etiketiyle satışta.

karşılaştırmalarda henüz performans anlamında DDR3’e göre çok da fazla fark yaratamadığını görüyoruz. Diğer taraftan Intel, 6. nesil Core işlemcileriyle beraber DDR4’e geçişini tamamladı. AMD de 2016 yılı içerisinde DDR4’e geçiş yapacak. Hal böyle olunca yatırımı DDR4 tarafına yapmanın avantajı olduğunu düşünüyoruz. Alacağımız yeni anakartta DDR4 slotunun bulunması ve bu slotların DDR4 RAM’lerle doldurulması, gelecekte yapılacak parça değişikliklerinin daha rahat gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Kingston HyperX Fury 4 GB 2400 MHz belleğin en büyük avantajı ise 107 TL’lik fiyatı. 4 GB1600 MHz DDR3 bellekler 80 TL civarındayken 2400 MHz’lik HyperX’e geçiş yapmak bir hayli mantıklı bir hareket olabilir.

Inceleme BTnet


32

BThaber

KARİYER

Acronis Gelişen Pazarlar Bölgesi’nin yeni Başkan Yardımcısı Steve Goh oldu Acronis; Asya/Pasific ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Gelişen Pazarlar Bölgelerinden sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür olarak Steve Goh’u atadı. Goh, Acronis stratejisinin yaygınlaştırılması ve uygulanması, satış yönetimi, kanal ve iş ortaklıkları yapılarından sorumlu Steve olacak, Acronis’in bu pazarlarda daha Goh etkin biçimde var olabilmesi için çalışacak. BT alanında 25 yılı aşkın deneyimini Acronis’e taşıyan Steve Goh, satış ve pazarlama alanında üst düzey yönetim görevleri üstlendi. Goh, Çin’de görev yaptığı dönemde iş ortakları ekosisteminin güçlendirilmesi ve tüm bölgede büyümesinde rol oynadı. Bir dönem Microsoft Çin Üniversitesi’nin dekanlığını üstlenen, son 13 yıldır Microsoft Asya bölgesinde yeni programlar geliştirip uygulayan Goh, Jan Jaap Jager’in yerine atanırken, Jager ise Acronis içinde başka bir görev üstlenecek.

Huawei Kullanıcı Deneyimi Baş Tasarımcısı Brody Huawei Kullanıcı Deneyimi Baş Tasarımcısı olarak göreve başlayan Abigail Sarah Brody, yeni nesil akıllı cihazların tasarım süreçlerinde, 80 kişilik kullanıcı arayüzü tasarımı ekibine liderlik edecek. Brody’nin şirkete katılımı ile birlikte, Huawei Tüketici Elektroniği Abigail Birimi’nin, ABD’nin San Francisco Sarah Brody kentinde Silikon Vadisi’nde yer alacak ‘Kullanıcı Arayüzü Ar-Ge Tasarım Stüdyosu’nun kurulumu için harekete geçildi. Abigail Sarah Brody, Amerika’nın en ünlü sanat okullarından Kaliforniya’daki Sanat Merkezi Tasarım Akademisi’nden mezun oldu. Brody, Huawei’ye katılımından önceki süreçte de dünyanın önde gelen teknoloji markaları için tasarım alanında danışmanlık hizmetleri verdi. Brody, kariyerinin ilk yıllarında eBay/ PayPal Global Tasarım Birimi Başkan Yardımcısı, sonrasında iPhone ve iOS1’in lansman döneminde Steve Jobs ile birlikte Apple Yaratıcı Direktörü oldu.

Türkoğlu, PayU’nun Türkiye Satış Direktörü PayU Türkiye’nin Satış Direktörlüğü görevine İlker Türkoğlu getirildi. Daha önce Garanti Ödeme Sistemleri’nde çalışan Türkoğlu, yeni görevinde sanal POS çözümleri, gelişmiş sahtecilik önleme filtreleri, sahtecilik izleme ekibi ve birçok servisi ile e-ticaret sektörüne çözümler İlker sunan PayU’nun Satış Departmanını Türkoğlu yönetecek. İstanbul Üniversitesi’nden 2004 yılında mezun olan Türkoğlu, kariyerine mezun olmadan önce 2001 yılında Sony Ericsson’da başladı. Turkcell ve sonrasında Türk Henkel’de kariyerini sürdüren Türkoğlu, 2007 yılında Imperial Tobacco’ya Pazarlama Müdürü olarak atandı. Türkoğlu, Imperial Tobacco’nun ardından, yedi yılı aşkın süre Garanti Ödeme Sistemleri’nde yöneticilik yaptı.

E Mobil’in Profesyonel Hizmetler Direktörü Cem Tokbay oldu E Mobil’in Profesyonel Hizmetler Direktörlüğü görevine Cem Tokbay getirildi. Daha önce Fujitsu Siemens Computer’da Bilgi Sistemi Birim Yöneticisi, Probil’de Servis Satış Birimi Yöneticisi, Netaş‘da Yönetilen Hizmetler, Satış Birimi Yöneticisi ve IBM ‘de Global Hizmetler Satış Lideri olarak görev yapan Tokbay yeni görevinde Emobil ’in Profesyonel Hizmetler departmanında bütün süreçleri yönetiyor olacak.

16 - 22 KASIM 2015

Kamuda çağrı merkezleri önem kazanıyor Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD), kamu kurumlarındaki çağrı merkezlerinde görev yapan personelin ihtiyacına uygun, kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayan eğitimler veriyor. Son olarak Vergi İletişim Merkezi’nin (VİMER) 180 çağrı merkezi personeline kişisel gelişim eğitimi veren ÇMD, birçok üniversitede çağrı merkezi ile ilgili bölümlerin açılmasına da destek olmuştu. Kamu kurumlarının ve sektörün önde gelen firmalarının çağrı merkezi personeline ihtiyaca uygun eğitim programlarını düzenleyen ÇMD, son olarak Vergi İletişim Merkezi (VİMER) bünyesinde görev yapan 180 çağrı

merkezi personeline “Telefonda Etkili İletişim, Motivasyon ve Takım Olma” eğitimleri verdi. Çağrı merkezlerini ‘Türkiye’nin bacasız fabrikası’ olarak adlandıran ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, kamu sektöründeki vatandaş odaklı hizmet anlayışının geliştiğini vurguladı ve ekledi:

“Kamu sektörü adına çalışan müşteri temsilcisi sayısında 2015 yılında ciddi bir artış gözlemlendi ve kamu alanı, sektörümüzün yaklaşık yüzde 10,7’sini oluşturuyor. Kamu sektöründe çağrı merkezleri en çok vatandaş hizmetleri, şikâyet yönetimi, sosyal medya ve teknik destek hizmetleri olarak öne çıkıyor.”

Hayaller ve gerçekler arasındaki uçurum Kariyer.net tarafından düzenlenen ve yaklaşık 5 bin kişinin online olarak yanıtladığı anket sonuçları, çalışanların nasıl bir ofis hayal ettiğini ve gerçekte çalıştıkları ofislerle ilgili farkları ortaya koyuyor. Ankette ‘çalışma ortamı sorunların ne olduğu?’ sorusuna ağırlıklı olarak ofislerin kalabalık ve gürültülü olması, havalandırma problemi, rahatsız sandalyeler, ışık problemi, dar masalar ve müzik dinleyememek yanıtları verildi. Ankete katılanların yüzde 70’i ofislerinde dinlenme odaları olmasını istiyor. Ofiste bunun yanında en çok istenen unsurlar ise spor salonu, oyun salonu, yeterli ışıklandırma ve tek kişilik masalar.

Çalışma ortamının, iş performansını etkilediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 91. Çalışanların yüzde 36’sı açık ofiste çalıştığını belirtirken, açık ofislerde kulaklıkla yaşamak zorunda olduklarından, herkesin birbirinin ekranını izlediğinden, gürültü ve telefon konuşmalarının dinlenmesinden şikâyetçi olduklarını vurguluyor. Ofislerin eğlenceli ve rahat olabilmesi adına içinde neler olması sorulduğunda ise verilen cevaplar şöyle: Oyun alanları, masaj koltuğu, ergonomik ve rahat koltuklar, dinlenme odaları, restoran, spor salonu, kış bahçesi, güzellik merkezi, yiyecek otomatları, yiyecek-içecek

E T K İ N L İ K L E R 1 – 2 Aralık 2015

HPE Discover 2015 ExCel Londra AYRINTILI BİLGİ: http://discover.hp.com/Discover/Events

ikramları ve çay kahve makinaları. Çalışanların ‘ideal ofis ortamı’ tanımı; eğlenceli, rahat ve huzurlu, yüksek teknolojik özelliklere sahip, sosyalleşebilme imkanı sunan ve istedikleri zaman istedikleri yerde çalışabilecekleri mekanlar. Buna karşılık, çalışanların yüzde 49’u ofislerinin bu tanıma hiç uymadığını belirtirken, yüzde 31’i masalarının bile çalışmaya elverişli olmadığı şikayetini dile getiriyor. Çalışanların iş ortamında en çok rahatsız oldukları durum ise iş arkadaşlarının dedikoducu olmaları. Çalışma arkadaşının, iş performansını etkilediğini söyleyenlerin oranı da yüzde 84.

Y U R T D I Ş I

2 - 5 Aralık 2015

Bakutel /Bakü, Azerbaycan AYRINTILI BİLGİ: www.bakutel.az/2015/

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

E T K İ N L İ K L E R 18-19 Kasım 2015 9. İstanbul Bilişim Kongresi İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr 19 Kasım 2015 BTvizyon Toplantıları / Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr/ www.btvizyon.com.tr 19 Kasım 2015 IDC Perakende, Üretim, E-ticaret Konferansı Wyndham Grand Levent AYRINTILI BİLGİ: Wyndham Grand Levent - http:// idc-cema.com/eng/events/48579-idcretail-manufacturing-ecommercetechnology-conference/7-

Y U R T İ Ç İ

19 Kasım 2015 IstSec’15 İstanbul Bilgi Güvenliği Konferansı Bahçeşehir Üniveristesi – Beşiktaş Kampüsü AYRINTILI BİLGİ: http://www.istsec.org/program/ 1- 3 Aralık 2015 20. Türkiye’de İnternet Konferansı İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi/ Beyazıt AYRINTILI BİLGİ: http://inet-tr.org.tr 3-5 Aralık 2015 Bilişim 2015 (TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı) ve CITEX 2015 (2. Ankara Bilişim Fuarı) / Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr

10 Aralık 2015 BTvizyon Toplantıları / Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr/ www.btvizyon.com.tr 11-13 Aralık 2015 Code The Bank 2 / Deniz Kule AYRINTILI BİLGİ: http://www.intertech.com.tr/tr/ CodeTheBank.aspx 3-4 Mart 2016 7. BT Yönetişim ve Denetim Konferansı / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.btyd.org.tr 19-20 Mart 2016 III. Ulusal Yönetim Bilişim Zirvesi Beykent Üniversitesi- Ayazağa Kampüsü AYRINTILI BİLGİ: http://ybzirvesi.com

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.



34

BThaber

MEKTUP

Nispeten sakinleşen gündemden merhaba, Bu sakinliği ve ferahlığı, efsane kolonyadan bir haber ile pekiştirmek isterim. 92 yılı deviren, 670’i aşkın ürün çeşidiyle Eyüp Sabri Tuncer, İstanbul’daki ilk mağazasını Karaköy Mumhane Caddesi üzerinde açmış. Bize de gidip kolonyalardan kolonya beğenmek düşer. Organik ürünler sosyal medya ile buluşuyor desem ne dersin? Adresim Twitter. Organik ürün şirketlerinin birçoğu, Twitter’ın yakın zamanda 200’ü aşkın ülke ve bölgeye genişlettiği self-servis reklamcılık platformu Twitter Ads sayesinde 15 farklı dilde hedef kitlelerine etkin şekilde ulaşabiliyormuş. Çünkü şu anda Twitter’da, KOBİ’ler de dahil olmak üzere yaklaşık 100 bin aktif reklamcı varmış. Arayıp bulup bağlantıya geçmek için güzel fırsat. Alışverişini de blog’unu da seversin Media Markt’ın, bilirim. Teknolojiye dair güncel eğilimlerin, yeni ürünlerin ve pratik bilgilerin sektörün tanınmış yazarları tarafından aktarıldığı Media Markt’ın teknoloji blogu Mediatrend 1’inci yılını doldurmuş. Bizim gibi okurlarla nice nice yıllara… Serin hava ile çevreciliği ve cep yakmayan fatura gerçeğini birleştiriyorum bu hafta… Honeywell’in pazara sunduğu Honeywell Akıllı Termostat ürünüyle enerji kullanımı ve doğalgaz giderlerinden önemli oranda tasarruf sağlanıyormuş. Bu termostat, kullanıcılara evlerinin sıcaklığını istedikleri zaman, istedikleri yerden ayarlayabilme imkanını sunuyormuş ve bu termostat, kombi modellerinin hemen hemen hepsi ile uyumlu çalışıyormuş. Uygulama ile sıcaklığı istediğin yerden

16 - 22 KASIM 2015

Birincilikler hep bizde

kontrol edebiliyorsun. Benden söylemesi… Sıra, sıra dışı bir kampanyada… Philips TV, Ambilight teknolojisinin etkisini gözler önüne sermek üzere tasarlanan ‘Beyond the Ordinary’ kampanyasının en son filmi olan ve ekstrem spor gece çekimleri ile öne çıkan muhteşem dağ bisiklet sporu filmi ‘Darklight’ı görücüye çıkartmış, https://youtu.be/ uWEedtPqbcE linkinden izleyelim. KalDer ve TÜSİAD işbirliğiyle düzenlenen 23. Türkiye Mükemmellik Ödülleri’nin finalistleri KalDer Başkanı A. Hamdi Doğan ile TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes’in TÜSİAD Merkez Binası’ndaki toplantısıyla

2015

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

hak kazanmış. Özyeğin Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin oluşturduğu ekipse, ABD Savunma Bakanlığı İleri Askeri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından düzenlenen küresel bir yarışmada geliştirdikleri fikirle, University of Missouri’de yaptıkları final sunumunda “Best Commercial Potential” Ödülü’ne layık bulunmuş. ‘Oracle Partner Network’ün (OPN) platin üyesi olan Sisoft, ‘Yılın ISV Bulut Partneri’ seçilerek ‘2015 Oracle Excellence Award’ ödülünü kazanmış. Masaüstü, mobil ve Smart TV’lerde yayınlanan dijital ürün ve servisler için kullanıcı deneyimleri tasarlayan SHERPA, Beko

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 21 SAYI 1046

16 - 22 KASIM

kamuoyuna duyuruldu. Buna göre, Adapazarı Gaz Dağıtım (AGDAŞ), Antalya Muratpaşa Sabiha Gökçen Anaokulu, Damla Kaynak Suyu Sapanca Fabrikası ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü süreci başarıyla yürüten kuruluşlar olmuş. Finale kalan kuruluşlarla ilgili süreç 17-18 Kasım’daki 24’üncü Kalite Kongresi’nde sona erecekmiş. Gelelim haftanın ödüllerine… Türkiye’nin en popüler PC ve mobil oyunlarının yayıncısı Netmarble Türkiye, uluslararası dijital oyun sektörünün en önemli organizasyonlarından Paris Game Connection’da mobil oyunu Paramanya’nın iletişim kampanyası ile elde ettiği başarıdan dolayı ‘Best PR Campaign’ ödülünü almaya

Çamaşır Makinesi için hazırladığı mikrosite ile alanında dünyadaki en prestijli 2 ödülden biri sayılan Awwwards’da Onur Ödülü’ne layık bulunmuş. Turkcell Global Bilgi ise çağrı merkezi sektörünün önemli bir organizasyonu olan “ContactCenterWorld”un “2015 Top Ranking Performers” ödüllerinde kendi kaynaklarıyla geliştirdiği “Uçtan Uca Laftan Anlayan Sesli Yanıt Sistemi” ile “En İyi Self Servis”, evden çalışma modeliyle de “En İyi Home Agent Yönetimi” kategorilerinde dünya birinciliklerinin sahibi olmuş. Aldığı bu iki dünya birinciliğiyle Turkcell Global Bilgi, geçtiğimiz yedi sene boyunca aynı organizasyonun farklı kategorilerinden toplam 7 önemli dünya birinciliği elde etmiş oldu bu arada. Ödüllerle gururlanıp, sırayı kültür ve sanata veriyorum. Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi Aralık’ta birbirinden özel konser ve resitalle sanatseverlerin buluşma noktası olmaya devam ediyormuş. Yerim sınırlı, tüm Aralık programını paylaşamıyorum, iyisi mi sen www.leylagenceropera.com adresine bir bak da İstanbul programını hazırla. Bu haftayı çocuklar için olduğu kadar bizim için de yeri olan bir kitapla noktalıyorum. Gazeteci - yazar Hakan Bayhan’ın yazdığı ve Zeynep Şimşek’in resimlediği Maceraperest Kerem’in Serüvenleri’nin devamı Karıncalar Ülkesine Yolculuk, Yitik Ülke Yayınları’ndan çıktı. Yaratıcılığı ve kurguyu okumak için iyi bir fırsat, benden söylemesi. Bu hafta da bu kadar olsun, yeniliklerle haftaya yine buradayım,

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr

Haber Merkezi Ekrem Uçman ekremu@bthaber.com.tr Simay Yaylacı simayy@bthaber.com.tr Ruşen Göbel ruseng@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

Satış Grubu Evrim Koç Demirci evrimk@bthaber.com.tr Perihan Kıtay Özden perihano@bthaber.com.tr Özge Karataş ozgek@bthaber.com.tr Canan Şahin canans@bthaber.com.tr

Abone ve Dağıtım Sorumlusu Kutay Göçe btabone@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Tel 0216- 291 13 90 ISSN 1300-6495

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



36

BThaber

ICT NEWS

Having the tenth anniversary this year in Turkey, the program’s first chair belongs to CARDTEK Payment Processing Services (CordisNetwork). Being rated first with 5515% growth in the last four years CARDTEK Payment Processing Services is followed by Anttech with 2126% growth; and 724tikla. com with 1742% growth. The other companies in the first ten were as follows: PayTR, 4Play, SMG, Tekna, Cardtek Hardware Solutions (Credowork), P.I.Works, BTT. In the program where Turkey’s fastest growing technology companies were competing, UK Trade & Investment Technology Special Award was given to 4play. Besides, in “Big Stars” category where technology companies above 50 million EURO income during 2014 are evaluated among themselves according to the growth speed, Innova was present. Deloitte Turkey Partner and TMT Leader Tolga Yaveroğlu gave the following details in his speech: “When thinking that the 40 percent of the companies involved in the Fast 50 program had not been established in 2006 when we began the program; we understand how long 10 years is especially for the technology world. The Fast 50 program contributes to brand awareness and employee motivation, especially the creation of a sound financial structure, access to capital, cash flow management and increase awareness of investors for companies. Last 10 years, we see that many companies received venture capital investment after involving in our program or sold their companies after bringing them to a certain scale. Turkish companies represent Turkey successfully with their performances globally. In the ranking of Fast 500 EMEA 2014, Turkey took its place as the fifth country represented by most companies with 36 winners, rising one step up compared to the previous year. In the list where the leader are the developed countries in terms of technology sectors such as France and England; Turkey’s rank in the program and the program’s contribution to Turkey’s recognition do us proud.” Speaking at the awards ceremony; the United Kingdom Trade and Investment Agency (UKTI) High Growth and Emerging Markets Director

16 - 22 KASIM 2015

Turkey’s fastest technology companies Offering opportunities for Turkey’s fastest growing technology companies to open to Europe and the world with this year’s motto “Strong Connections”; Deloitte Technology Fast 50 Turkey 2015 Program results were announced at the award ceremony.

Tolga Yaveroğlu

Daniel King stating that Turkey has an important place in terms of technological development in among emerging market countries, he said: “As UKTI, we are increasing the support we give to the technology

day by day. In this context, we continue our efforts to enhance our cooperation with the Turkish technology companies. United Kingdom has been one of the world’s leading countries in technology.

We invite Turkish technology companies to benefit from the many advantages we offer and to increase our mutual investments.” 60% of the firms in 2015 program are

Fast 50 CEO Survey Results: In the Fast50 program, a CEO survey was carried out, as well. Information provided by the CEOs of the companies in the survey is stated briefly below: • CEOs see finding skilled labor; recruitment and holding onto the skilled personnel are a company’s largest operational difficulties in managing fast growth processes. • ‘Upbringing leaders and delegating responsibilities’ are the most difficult personal challenges for CEOs. • As well as digital applications and mobility; better usage of data and analytics are seen as the two biggest trends to trigger technology investments in the next three years. • 39% of CEOs in the survey stated that the economy will shrink in a very low rate in the next 12 months, 29% stated that it will experience a small growth and 21% stated that the economy would remain the same. • Most of the CEOs stated growth in the next 12 months will be organic growth, the rate rising from 55% in 2014 to 74% in 2015. • High-quality employees are the factor that most contribute to the growth of technology companies stated by 29% of the CEO and ranking the first factor in 2015, followed by the second most important factor; having a solid corporate strategy stated by the 26% of CEOs.

software companies. Other companies are active in telecommunications, computer and electronic equipment, semiconductor components and electronic media/entertainment areas.



38

BThaber

ICT NEWS

16 - 22 KASIM 2015

Citizens’ role as participants increases 17. TBD Public-BIB’s theme was ‘2023 and Beyond: Innovative Approaches to Public Services’ and key decision makers of Turkey and the TRNC in informatics, public data processing managers and private sector representatives attended the platform. “Ensuring the e-Transformation of the public is very critical.” said Turksat IT Business Development and Project Management Director Ömer Faruk Çöllüoğlu. He also added: “The business is headed towards cloud. The public is trying to complete the digital e-transformation. As Turksat, we continue our e-government projects in Cyprus. Turkey’s e-government has 25 million active members; we are talking here about 1360 types of services. Our problem is to provide the transformation in the public. We have to solve ownership and control problems in public. There are problems in drawing the IT road map. We need to resolve the communication and integration problems among institutions.” Underlining that the cloud computing in Turkey is in the starting phase; Ministry of Science, Industry and Technology Information Processing Department Head Asst. Prof. Dr. Ahmet Ercan Topçu noted the need of Web 3.0 intelligent system development. Topçu stated, “The quality and the technological feasibility of the work to be performed

are important. E-government applications should be in this direction since integrations with different institutions will be involved. The public tender processes are very troublesome. SMEs should be supported. We should create companies and local software to compete globally. Software is very important; we shared a report with the Ministry of Education on coding courses for primary and secondary school students.” HAVELSAN Cyber Security Director, Security Operations Group Manager Salih Talay said that the internet of things along with cyberspace is in an uncontrollable progress, noting that daily average of emerging new malware is 230 thousand. Talay, said that as HAVELSAN, they have multi-layered and indepth security solutions and expressed that the lessons are not learned by saying: “Cyber Threat Intelligence is crucial.” Bilge Cyber Security Technology General Manager Burak Çifter drew attention to the size of the security threats in 2023 and beyond; Hitachi Data Systems Ankara Regional Sales Manager Mehmet Güner highlighted that the role of citizens in our society as participants increase. Güner, “Projects related to the public security are after the fact systems. However, in the world, there are the public projects upon predictions and preventions. This method is of course one of the most advanced ways to use the big data.” commented.

Trabzon’s interest in IT increases The BTvizyon Meeting was held in Trabzon on November 5th and the next ones will be held in Konya, Dedeman Hotel on November 19th and in Kyrenia, Cyprus Savoy Hotel on December 10th. Organized by ICT Summit and supported by Trabzon Trade and Industry Chamber; the BTvizyon Meeting was held in Trabzon and the opening speech of the meeting was given by Trabzon Trade and Industry Chamber President Mustafa Suat Hacısalihoğlu. The event sponsors were Canon, Penta – Autodesk, Erişim Computer, GDATA, Nakivo, Pikare, Promap, Quadro and ZyXel companies. With presentations made by company executives, the developments in the technology world were transferred to the participants. GDATA Turkey Channel Manager Asım Önder Kabataş stated that in 1994, only one virus emerged every hour however lately a virus emerges every second. Stating that the new trend is mobile-

based viruses, Kabataş said that GDATA has developed products in this direction. Taking the floor later, Quadro Turkey General Manager Serkan Gezici gave information about wearable technology developments in the world. In topics such as health, communication, pedometer, calorie burning account, distance calculators, overall activity controllers, sports planning, pulse measurement, sleep performance measurement, blood pressure measurement etc.; wearable technology is used frequently and Gezici stated that this market entered into a rapid development process. ZyXEL Product & Business Development Manager Ömer Faruk Erünsal gave information about new developments in the internet and networking technologies world. High broadband needs are increasing every day said Erünsal, noting that the companies need to devote more attention on security vulnerabilities since big data, cloud computing,

software-based network, the internet of things, BYOD (use your own device) are very popular. Penta Sales Support Manager Tuğba Başer provided information on how to use Autodesk solutions on the construction and stated that the usage of these solutions in recreational, construction, design and production areas are increasing and these solutions improve productivity of companies. Canon Eurasia Product and Business Development Manager Sinan Karabacak, in his “Canon with green technology” presentation noted that environmentally friendly products should be preferred in order to build a sustainable future. In frame of Canon’s green IT vision, Karabacak underlined that the products are manufactured with this approach. The last presentation of the BTvizyon meeting held in Trabzon was made by Zpromap General Manager Coşkun Aydın. Aydın introduced drone applications in his presentation.

TÜTED established its R&D and innovation center TUTED opened its R & D Center TÜTED-AGİM to add value and contribute to its members’ business development processes. AG Platform is established by All Telecommunication Businessmen’s Association (TUTED) and it aims at supporting all members to benefit from national and international R & D funds, tax advantages and financial incentives; to create collaboration between universities and the industry; to give trainings on R & D and innovation field and to offer project ideas which can

be commercialized and are developed in universities to companies without R&D ideas. Promoting the center, TÜTED Chairwoman Dr. Dilek Ataman Bağdatlıoğlu gave the following information: ‘Established with targets of creating R&D and innovation supporting projects, becoming the reference point of industrial national international R&D incentives, providing a positive discrimination in order to promote domestic production for purchase processes, forming joint projects and promotional activities together with other NGOs, coordinate

the relationships among universities, private sectors and public affairs, being a leader in setting a form of professional standards, establishing constructive competition between companies; TÜTEDAGİM collaborated with the sector’s leading consulting firm Etkin Project. Fields of activity of the companies related to R&D Center, R&D infrastructure, organizational structure, project management, human resources, information resources, capacities and the management systems in intellectual property rights can be analyzed online on the platform.”


ortam

izleme ürünleri

- Ayarlanabilir RJ 45 sensör girişleri , kuru kontak sensör bağlantı girişleri ve dahili röle çıkışları - Elektrik kesintilerine karşı dahili back-up battery - RJ 45 portuna bağlanan sensörler utp kablo ile 300 metreye kadar uzatılabilir. - E-MAIL, SNMP, SMS ile uyarı gönderme desteği - 3G Modem bağlantısı ile sms atma özelliği - 16 - 64 adet cihaza ping atma ve cihazlara ulaşılamadığında uyarı verme özelliği - USB girişi üzerinden logları USB bellek vasıtası ile kaydetme özelliği - IP Kamera ile görüntü gösterme özelliği - HTTP/HTTPS, SNMP V1/V2c/V3, SMTP, TCP/IP, Syslog, SNTP, DHCP, SSHv2, SSLv3, LDAPv3, AES 256-bit, 3DES, Blowfish, RSA, EDH-RSA, Arcfour, IPV6, WAP 2.0,, TELNET desteği

OPENGEAR tamamen konsol yönetimi üzerine uzmanlaşmış ve tecrübesini ürünlerine yansıtmış önemli bir üreticidir. OPENGEAR IP KONSOL SERVER ürünleri cihazlarınıza uzaktan konsol

ip konsol

server ürünleri

bağlantısı ( RS232 ) yapmanıza olanak sağlamaktadır.

- Her bütçeye / projeye göre geniş ürün portfoyü - Dahili dial-up modem & 3G modem yedek bağlantı seçenekleri - 4 – 16GB dahili hafıza - Sıcaklık & nem sensörü desteği - Dahili FTP / TFTP server - Çevrimiçi / çevrimdışı log tutabilme özelliği - Merkezi Yazılım Desteği - Gelişmiş yönetim ve uyarı seçenekleri - HTTP, HTTPS, ARP- RING, SSH V2 & V3, FIPS140, TACACS+, RADIUS, KERBEROS, LDAP, IPsec, TELNET, TCP, DCHP, NAT, PPP, SECURE NTP, RFC2217 desteği

www.ctsbilisim.net



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.