BThaber Sayı 1048

Page 1

SAYI

1048 30 Kas覺m - 6 Aral覺k 2015



ASRACK_3.pdf

1

6.01.2015

15:55

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sayfa

Şehirlerin akıllı yaklaşımlara ihtiyacı var

4

Ahmet Tosunoğlu

7

‘Etkin e-Devlet ekosistemi’ ‘2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ taslağı tüm paydaşların görüşüne sunuldu.

Inforum Europe 2015 gerçekleştirildi

17

Stephan Scholl

Kurumsal yazılım geliştiricisi Infor, 2- 4 Kasım arasında Paris’te düzenlediği Inforum 2015 ile profesyonelleri, iş ortaklarını ve müşterilerini bir araya getirdi.

Handan Aybars

Özel Türkiye’de ilk kez bilimsel Haber bir yaklaşım ve sistematik bir

Sayfa

3

Lider* IPS Çözümü. Tam 9 Yıldır! McAfee Network Security Platform *Gartner Magic Quadrant Raporu'na göre.

30 Kasım - 6 Aralık 2015

Sektörlerin dijitalleşme liderleri belirlendi

Akıllı şehirler temalı 9. İstanbul Bilişim Kongresi etkinliği gerçekleşti. Etkinlikte akıllı şehir teması ele alındı.

Sayfa

Sayfa

1048

metodoloji kullanılarak yapılan çalışmaya katılan 17 sektörün önde gelen şirketlerinin dijital karnesi çıkartıldı.



BThaber

GÜNDEM

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

3

Sektörlerin dijitalleşme liderleri belirlendi Türkiye’nin en dijital şirketlerini belirlemek için Accenture, Vodafone, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ile hayata geçirilen Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışması, değişen pazar dinamikleri ve rekabetçi piyasa koşullarında dijitalleşmenin kurumsal başarıda etkisinden yola çıkıyor. Katılan her şirket için detaylı analizler yapılırken, dijitalleşmenin farklı boyutlarında güçlü ve zayıf yönleri, kendilerini geliştirebilecekleri, fırsat sunan yönler de saptandı. Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında şirketler, hem müşterilerinden hem de kendi sektörlerinden kaynaklanan ihtiyaçları doğru tespit edip, katma değer yaratabilmelerini sağlayacak üç ana kriter üzerinden değerlendirildi: Dijital strateji, dijital hizmetler ve dijital operasyonel yetkinlikler. İşte çalışmada öne çıkan sonuçlar: • Accenture Dijitalleşme Endeksi’nde Türkiye ortalaması yüzde 60. Sonuçlara göre ‘Finansal Hizmetler’ ise dijitalleşme performansı en yüksek sektör ve bankalar, bu sektörde ön planda. ‘Perakende Ticaret’, ‘Hizmet Faaliyetleri’ ve ‘Motorlu Kara Taşıtları İmalatı’ sektörleri ise bunu izleyen sektörler. • Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında, dijitalleşmenin şirketlerin kârlılığına etkisi de analiz edildi. Buna göre, maksimum 100 puanlık Accenture Dijitalleşme Endeksi skorundaki her 10 puanlık artış, Türkiye’de bir

Yüzde 80 ve üzerİ skorla “Dİjİtalleşme Öncülerİ” Dijitalleşme Öncüleri

Endüstri

DNA

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Hizmet Faaliyetleri Beymen Mağazacılık Perakende Ticaret Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret Diğer İmalat BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Toptan Ticaret Derindere Turizm Otomotiv Sanayi ve Ticaret Hizmet Faaliyetleri Gold Teknoloji Marketleri San. ve Tic. Perakende Ticaret Koçtaş Yapı Marketleri Ticaret Perakende Ticaret Migros Ticaret Perakende Ticaret Multinet Kurumsal Hizmetler Hizmet Faaliyetleri Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış Motorlu Kara Taşıtlarının Toptan ve Perakende Ticareti Türk Ekonomi Bankası Finansal Hizmetler Türkiye Garanti Bankası Finansal Hizmetler Türkiye İş Bankası Finansal Hizmetler Yapı ve Kredi Bankası Finansal Hizmetler

şirket için ortalama olarak yüzde 1,5’lik ek Faiz ve Vergi Öncesi Kâr (FVÖK) marjı demek. • Türk şirketleri; müşterilere yönelik ürün ve hizmet süreçlerinin dijitalleşmesine kıyasla, kurum içinde iletişim, iç süreç ve operasyonların dijitalleşmesinde daha güçlü bir performans sergiliyor. Dijitalleşme stratejilerini uygulamada karşılaşılan temel engel ise departmanlar arasında koordinasyon eksikliği ve yavaş karar alma süreçleri. • Şirketlerin teknoloji ve dijitalleşme alanında çalışan yöneticilerinin yüzde 92’si dijitalleşmenin faaliyet gösterdikleri sektörlere ciddi etkisi olacağına inanıyor. Ama bu beklentiyi dile getirenlerin yüzde 41’i şirketlerinin dijitalleşmenin sunacağı fırsat ve risklere tam hazır olmadığı kanısında.

Accenture Dijitalleşme Endeksi’ne göre, dijitalleşmeyi gündemine alan şirketleri bekleyen birçok fırsat var. Ama bunun için planlı adımlar atılması da şart. Sektöre ve rakiplere göre bulunulan konumu tespit etmek, bu konumu güçlendirme amaçlı dijital strateji belirlemek ilk adım. Kurumsal bütünlük adına sağlam bir operasyon modeli geliştirmek, üst yönetimin ‘kurumsal dijitalleşme’ adımlarına desteğini sağlamak, çalışan yetkinliklerini artırmak, hatta bunun için uzman şirket ve kurumlarla işbirliğine gitmek de öne çıkan gereklilikler. Dijital dönüşüm süreçlerinde sosyal medya, bulut, mobil teknolojiler ve analitik gibi dijital teknolojileri en iyi şekilde kullanırken, güvenlik çözümleri ile riskleri en aza indirgemek de bu dönüşüm adımlarının ‘olmazsa olmazı’.

Yüz

İris

Parmak izi

Hareket

3D Yüz

Ses

Göz

damar izi

Dİjİtalleşme alanında sektör lİderlerİ Sektör

Dijital Sektör Lideri

Finansal Hizmetler Perakende Ticaret Hizmet Faaliyetleri Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı Diğer İmalat Ulaştırma & Depolama Toptan Ticaret Sigorta Bilgi ve İletişim Teknolojisi Ekipmanlarının Toptan Ticareti Enerji Motorlu Kara Taşıtlarının Toptan ve Perakende Ticareti Gıda Ürünlerinin İmalatı Elektronik ve Optik Ürünlerin İmalatı Diğer Metalik Olmayan Mineral Ürünleri İmalatı Ana Metal Sanayi İnşaat Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin İmalatı

Türkiye Garanti Bankası Migros Ticaret Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Ford Otomotiv Sanayi Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret Pegasus Hava Taşımacılığı BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Allianz Sigorta Penta Teknoloji Ürünleri Dağıtım Ticaret Enerjisa Enerji Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış Unilever Sanayi ve Ticaret Türk Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret

Parmak damar izi

-Geçiş kontrol -Kimlik doğrulama -Personel devam kontrol -Windows Logon/Login -Mobil ve İnternet bankacılığı

Kaleseramik, Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi Borusan Mannesmann Boru Sanayi ve Ticaret Akdeniz İnşaat ve Eğitim Hizmetleri (Ağaoğlu Şirketler Grubu) Petkim Petrokimya Holding

www.olcsancad.com +90 212 216 5080


4

BThaber

E-TOPLUM

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Şehirlerin akıllı yaklaşımlara ihtiyacı var Haber Merkezi Teknolojinin büyük bir hızda seyrettiği, ilginç bir çağdayız. Dijitalleşme son hızıyla devam ediyor. Artık aklımıza gelen hemen hemen şey, akıllı cihazlar ve bilgisayarlar aracılığıyla yapılabiliyor. Son kullanıcıların bilgisayara ve internete ulaşımının kolaylaşmasıyla ivmelenen dijital devrim, bu bilgisayarların çoğu işlevinin paketlenip cebimize girecek kadar küçülmesiyle daha da ivme kazanıyor. Eskiden evimizde veya ofisimizde bilgisayar başından faturamızı yatırdığımızda teknolojinin nimetlerinden “sonuna kadar” faydalandığımızı düşünürken artık çok daha karmaşık işlemleri yoldayken, cebimizde taşıdığımız akıllı telefonumuz aracılığıyla gerçekleştirebiliyoruz. Teknoloji devrimi son kullanıcı tarafında hızla sürerken şehirlerdeki hizmetlerde de kendini gösteriyor. Elektriğinin, doğal gazının, suyunun, toplu taşıma araçlarının bir otomasyona bağlanmasının yanı sıra enerji tasarrufu sağlanması, hatta yenilenebilir enerjiden faydalanılması gibi konuları kapsıyor. TBD İstanbul Şubesi tarafından Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan İstanbul Bilişim Kongresi etkinliğinde akıllı şehirler ele alındı. Akıllı şehirlerin enerji verimliliği, yerel yönetimlerde

Akıllı şehirler temalı 9. İstanbul Bilişim Kongresi etkinliği gerçekleşti. Etkinlikte akıllı şehir teması ele alındı. Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tosunoğlu

birlikte çalışabilirlik, çevre ve atık yönetimi, akıllı sağlık hizmetleri, belediye hizmetlerinde inovatif projeler ve akıllı ulaşım sistemleri gibi konuların işlendiği kongrede 2 gün boyunca çok sayıda konuşmacı konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşma yapanlar arasında Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Mahir Ülgü de vardı. Akıllı sağlık sistemleri konusunda oldukça detaylı bilgi veren Mahir Ülgü konuşmasını şöyle özetledi: “Sağlık Bakanlığı’nın genel vizyonu, sağlık hizmeti sunum sürecinde yerel yönetimlerle işbirliği platformları ve uygulamalarımız, bunların neler olabileceği, nelerin geliştirilmesi gerektiği, şehir hastanelerinin

modernizasyonu, evde bakım hizmetleri, coğrafi bilgi sistemleri ve ulaşımın kolaylaştırılması, acil sağlık hizmetleri sunum sürecinde yerel yönetimlerin sunabileceği destekler gibi konulardan bahsettik. Bunların dışında bakanlık olarak çok kısa bir sürede hayata geçirdiğimiz kişisel sağlık sistemi e-nabız platformundan bahsettik. Burada vatandaşlarımız kendilerine ait sağlık kayıtlarının tamamını elektronik ortamda, güvenli bir şekilde görebiliyorlar. Kişi, kendi profilini oluştururken tamamen elektronik imza ve e-devlet şifresi gibi kendine ait unsurları kullanıyor. Ancak bunların kullanıcısı olan kullanıcılar e-nabız platformundan faydalanabiliyorlar. Elektronik

imza ve e-devlet şifresi olmayan kesim de kayıtlı bulundukları aile hekimlerine giderek e-nabız için geçici profil oluşturmak ve geçici şifre edinmek için yardım alabiliyorlar. Ayrıca coğrafi bilgi sistemleri sağlık alanında en etkin, en verimli, en doğru bir şekilde kullanılabilmesi için hangi kurumlarla işbirliğinin yapılması gerektiği ve bizim yöneticilere karar desteği sunabilmemiz için coğrafi bilgi sistemlerinden ve kent haritalarından nasıl yararlanabileceğimiz konularına değindik. Ayrıca bütün vatandaşlarımıza dokunan ve herkesin hizmetine sunulan ulusal ölçekli bir projemiz var. Bu da merkezi hekim randevu sistemi projesi. Biraz bunun detaylarından bahsederek konuşmamızı sonlandırdık.”

Altyapı yetmezlİğİ İçİn farklı çözümler Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tosunoğlu da açılış konuşmasında yer alan konuşmacılar arasındaydı. Ahmet Tosunoğlu şunları söyledi: “Bu kongrede daha çok şehirlerle ilgili, özellikle artan nüfus ve nüfusa bağlı olarak gelişen problemler, problemlerin çözüm yolları ile ilgili çözüm bulmaya çalışıyoruz. İki gün boyunca paralel salonlarda yapılan sunumlarımızda akıllı şehirlerle ilgili özellikle sağlık, enerji, ulaşım ve belediyelerde birlikte çalışabilirlik gibi konularını işledik. Bugün nüfus artışından dolayı şehirlerin akıllı yaklaşımlara ihtiyacı var. Biz burada artan nüfusun sebep olduğu altyapıdaki yetmezliği iyileştirmek için farklı çözümler geliştirmek için çalışmalarda bulunduk. Birkaç örnek vererek de bu etkinliği niye yaptığımızı belirtmek isterim. 1900’lü yılların başında şehirlerde yaşayan oranı yüzde 13’tü. Bu oran şimdi yüzde 50’yi geçmiş durumda. Dünyaya her sene İstanbul gibi 5 tane şehir ekleniyor. 2050 senesinde şehirlerde yaşayan nüfus, toplam nüfusun yüzde 70’i olacak. Böyle bir dünyaya doğru gidiyoruz. Şehirlerdeki nüfus artıyor, bunun karşılığında insanların ihtiyaçları da artıyor. Özellikle akıllı şehirler konseptinde, eğitimde, sağlıkta, finansmanda ve enerjide akıllı sistemlerle hem tasarruf yapmayı, hem de yeni sistemler geliştirerek bu dar boğazı aşmayı hedefliyoruz.


BULUT SERV‹SLER‹ YER‹NE, KEND‹ YÜKSEK GÜVENL‹KL‹ DOSYA ER‹‹M VE PAYLAIM PLATFORMUNUZU OLUTURUN Kurumunuzda Dropbox, Onedrive gibi bulut tabanl› dosya payla›m çözümlerine izin verenlerden mi yoksa engelleyenlerden misiniz? Evet, güvenlik çok önemli ama engellemek de çözüm de¤il. Dosya eriim ve payla›m›n› güvenli hale getirerek kurumsal mobiliteye ilk ad›m› atmak ise en do¤rusu. Art›k hemen her tür kullan›c›n›n i ve özel amaçl› dosyalar›n› paylamak veya ikinci bir kopyas›n› tutmak amac›yla bulut tabanl› ücretsiz depolama servislerini kulland›¤›n› biliyoruz. Bu çok kullan›l› servisler, her ne kadar “verileriniz güven alt›nda” dese de , bilgilerin kimse taraf›ndan görülemeyece¤ini söylese de, kurumsal veriler ücretsiz hizmet veren servislerin büyük veri analiz araçlar›n›n süzgecinden geçme potansiyelini her zaman ta›yor.

"Güvenlik" Çok Önemli, Ancak Payla›m› K›s›tlamak da Çözüm De¤il Önemli kurumsal verilerin bulut ortam›na ç›kmas›n› engellemek üzere bu servislere eriimi k›s›tlamak sorunu ne yaz›k ki çözmüyor. Kullan›c›lar›n e-posta ile gönderemedikleri dosyalar› müterileri ve i ortaklar›yla paylama ihtiyac› hala devam ediyor. Kurumlarda ço¤unlukla FTP gibi pratik olmayan servisler kullan›l›yor, bulut tabanl› ücretsiz servislere izin verenlerin ise "güvenlik" endiesi artarak sürüyor. Bu ihtiyaç ve sorunlar aras›nda çözüm olarak görülen Mobile File Management (MFM) veya Mobile Content Management (MCM) çözümlerinin kullan›m› giderek yayg›nla›yor.

Bir MFM çözümü olarak Acronis Access Advanced Acronis Access Advanced kurumlar›n kendi güvenli dosya eriim ve payla›m çözümünü oluturmas›na imkan veriyor

‹ki Temel Fonksiyon - Access ve Sync & Share Access özelli¤i kullan›c›lara dosya sunucusu, NAS ve Sharepoint üzerindeki dosyalara güvenli eriim olana¤› sa¤l›yor. Bu özellik dosya sunucusu ya da Sharepoint üzerine herhangi bir ajan kurulumu gerektirmiyor. Acronis Access Gateway servisi internetten gelen istekleri kar›layarak belirlenen politikalara göre kullan›c›y› izin verilen payla›mlara eritiriyor. Sync & Share özelli¤i ise kullan›c›n›n PC veya Mac’ine yüklenen bir istemci yaz›l›m› ile seçti¤i bir klasörü otomatik olarak sunucuya senkronize etmesiyle çal›t›r›l›yor. Kullan›c›, senkronize etti¤i dosyalara ister iOS, Android ve Windows Mobile platformundaki Access Client yard›m› ile cep telefonu ve tabletinden, isterse de web ara yüzünü kullanarak istedi¤i bir cihazdan eriim sa¤layabilir.

BT

1. Dosya, Veri ve yaz›l›m kurum içindedir. 2. Do¤rulama ve yönetim için Active Directory 3. Güvenlik ve yönetim politikalar›n› tan›mlar

Yüksek Düzeyde Güvenlik ifreli Haberleme: Sunucu – ‹stemci aras›ndaki tüm haberleme ifrelenir, SSL sertifikas› ile haberleme güvenli¤i maksimum seviyeye ç›kar›l›r Remote Wipe: Telefon ya da tablet kaybedildi¤inde, uzaktan remote-wipe ile cihazdaki Access ile ilgili tüm konfigürasyon ve senkronize edilmi bilgiler silinir ifreli Dosyalar: Mobil cihazlara senkronize edilen dosyalar cihaz üzerinde ifreli olarak tutulur 2. ifre: Gerekti¤inde mobil istemci yaz›l›m›na zorunlu veya opsiyonel ifre kulland›r›larak telefon ifresinden ba¤›ms›z ikinci bir ifre sorulur, bu ifrenin belirli say›da yanl› girilmesi durumunda istemci yaz›l›m› otomatik olarak silinir

1. Tüm dosyalara mobil eriim 2. ‹ arkadalar›, i ortaklar› ve müterilerle dosya payla›m›

Politika Tabanl› Yönetim Active Directory’deki tek bir kullan›c› veya kullan›c› grubu için politakalar belirlenebilir. Mobil platformdaki istemci yaz›l›m› için passcode kullan›lmas› sa¤lanabilir, kullan›c›lara doküman düzenleme, silme, yeniden adland›rma gibi ilemler de k›s›tlama getirilebilir, dosyalar›n link veya e-posta eki olarak payla›lmas› engellenebilir, Access Client ile eriilen dosyan›n telefon veya tablette hangi uygulamalarla aç›labilece¤i veya aç›lamayaca¤› kontrol edilebilir. Politika k›s›tlamalar›yla mobil platform üzerinden eriilen kurumsal dosyalar›n güvenli¤i maksimum seviyede tutulur; örne¤in kullan›c›ya eriti¤i dosyalar için sadece ön izleme olana¤› verip, bir DLP çözümü gibi dosyalar›n e-posta, link veya baka uygulamalarla aç›larak kurum d››na ç›kart›lmas› engellenebilir.

Loglar: Kullan›c›lar›n yapt›klar› tüm ilemler loglan›r, istendi¤inde kullan›c›, cihaz, tarih-saat aral›¤› verilerek hangi kullan›c›n›n hangi dosyalara ne zaman eriti¤i, eriti¤i dosyada hangi ilemleri yapt›¤›, e-posta eki, link gönderme, dosya düzenleme ve silme ilemleri izlenebilir, bu veriler uzun süreli saklanabilir FIPS 140-2 Sertifikas›: Bu sertifika ürünün A.B.D Kamu Kurumlar›nda kullan›labilece¤ini belgeler ATO (Authority to Operate) Belgesi: Acronis Access Advanced yüksek düzeyli güvenlik özellikleri ve sundu¤u fonksiyonalite ile A.B.D Savunma Bakanl›¤› taraf›ndan verilen ATO belgesine sahip ilk kurumsal mobilite çözümüdür. Acronis Access Advanced ATO belgesi ile Hava Kuvvetleri’nin yan› s›ra Bakanl›¤a ba¤l› di¤er kurumlar›n a¤lar›nda da çal›t›r›labilecektir


6

BThaber

E-TOPLUM

TBD Yönetim Kurulu Başkanı İ. İlker Tabak, TBD’nin 2015 çalışmalarını değerlendirirSedef Özkan ken 2016 hedeflerini de paylaştı. “Türkiye Bilişim Derneği’nin ülkemiz bilişimine ve yarınlara bakışını kuruluş günlerinde benimsenmiş olan ilkelerinde aramak yanlış olmaz” diyerek konuşmasına başlayan İ. İlker Tabak “22 Nisan 197l günü büyük bir gelecek vizyonuyla kurulan derneğimiz, toplumun her kesiminden üye yapısıyla, ülkemizin kalkınma ve gelişmesi için, dün olduğu gibi bugün de, bilişim kültürünü yaymaya çalışan öncü bir sivil toplum hareketi olmaya devam ediyor. Hükümetlerin ortaya koyduğu ‘2023 vizyonu’na bilişim teknolojileriyle ulaşılabileceğine olan inancımızla, ‘Bilişim teknik bilimini ulusal bir kalkınma aracı olarak kullanma (Aydın Köksal, 1968)’ vizyonuyla çalışmalarımızı hızlandırdık. Sektörümüzün en eski ve köklü sivil toplum kuruluşu olan TBD, sektörümüzde yapılan kamu yararına dönük tüm çalışmaları desteklemekte, kurum ve kuruluşlarla diğer STK’ların da yanında yer almakta. TBD birleştirici, çatı örgüt olarak bireysel üyelik yapısıyla firmaların ya da kurumların tüzel üyeliği olan diğer STK’larla da dolaylı olarak organik bağlar kurmakta. Bu nedenle 2016 yılında sektöre yapılan ve kamu yararı içeren her türlü kurumsal katkının, her türlü desteğin ve etkinliğin duyurulup toplum tarafından algılanarak farkındalık yaratılması için olanaklarımızı seferber edeceğiz” açıklamasını yaptı. KAMU-BİB bu yıl ilk defa uluslararası boyut kazandı KAMU-BİB çalışmaları hakkında da bilgi veren

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Bilişimsizlik maliyetinden kurtulmak için adımlar atılmalı TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı, 3-5 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştirilecek. Tabak, “Bu yıl KKTC’de gerçekleştirdiğimiz ve 400’ü aşkın teknoloji sunan, yöneten ve kullanan, kamu ve özel sektör yöneticisiyle Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği (TBD Kamu-BİB) Kamu Bilişim Platformu, ‘2023 ve Ötesi: Kamu Hizmetlerinde Yenilikçi Yaklaşımlar’ ana temasıyla düzenlendi. Bu kapsamda; ‘Siber Güvenlik’, ‘e-Ticaret Güvenliği Sertifikasyonu’, ‘e-Devlet Hizmetleri’ ile ‘Bilgi Toplumu Üst Yapısı’ konularında hazırlanan raporlar, katılımcılarla paylaşılıp kamuoyunun görüşlerine açıldı. Söz konusu raporlar ve diğer sonuçları ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşmaktayız. Yalnızca bir kere paylaşmakla kalmayıp TBD’nin diğer çalışma gruplarını oluşturan, 33 adet çalışma grubuna sahip ‘Sayısal Gündem 2020’ eliyle de takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu yıl ilk defa uluslararası boyut kazanan KAMU-BİB etkinliğine Azerbaycan’ın Birleşmiş Milletler ödüllü, halka bürokrasiden arındırılmış hizmet vermek amacıyla kurduğu Asan Hizmetleri Projesi, konuk Azerbaycan temsilcileri tarafından paylaşıldı. Böylece, TBD olarak Azerbaycan ve KKTC arasında köprü görevi gördük. KAMU-BİB’te

ele aldığımız konulardan bazılarını yine önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz Bilişim’2015 – TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı kapsamında da ele alacağız. Diğer yandan bilindiği üzere e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı Taslağı oluşturuldu. TBD olarak bu konuda da çalışma grupları kuruyoruz. Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nda ortaya koyduğumuz çalışmaları e-Devlet Stratejisi’nde de ele alacağız. Bu çalışmaların uygulanabilir olması konusunda uzman gruplarımızdan faydalanacağız.” dedi. Bilişim Kurultayı’na tüm bilişimciler ve halkımız davetli Bu yıl 32.si düzenleyecek Bilişim’2015 (TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı) ve CITEX’2015 (2. Ankara Bilişim Fuarı) 3-5 Aralık tarihinde Ankara’da, Congresium ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ‘Bilişim ve Yaşam’ ana temasıyla gerçekleştirilecek. Tabak, “Bilişim sektörünün önde gelen firmaları, kamu kuruluşları ve üniversitelerimizin katılım ve destekleriyle gerçekleşecek etkinliğimizde çok sayıda yerli ve yabancı uzman, bürokrat, iş dünyası temsilcileri, akademisyen ve yetkililer tarafından ‘Türkiye’nin Bilişim

TBD Yönetim Kurulu Başkanı İ. İlker Tabak Gündemi ve Gelecek Yaşama Etkileri’ tartışılacak, teklif ve öneriler değerlendirilecek. TBD, bireylerin üye olduğu bir dernek olarak çalışmalarını ‘İnsan Odaklı’ olarak sürdüregelmiştir. İnsanın kalkınması olmadan kurumların, şirketlerin, şehirlerin, ülkelerin kalkınmasından söz edemeyiz. Kalkınmak için bilişim toplumuna dönüşüm sağlanmalı. Bilişim teknolojilerinden yararlandığımız yaşam biçimiyle sağlanacak verimlilik bu konudaki en önemli göstergelerdendir. 2002 yılında gerçekleştirdiğimiz Türkiye Bilişim Şûrası’nda gündeme getirdiğimiz ‘Bilişimsizlik Maliyeti’nden kurtulmak için bilişim alanında atılacak her türlü adımın önem kazandığı bir dönemdeyiz. Bu konuda da yalnızca kullanıcı yani tüketici değil, üretici de olmalıyız. Bilgisayar okur-

yazarlığının okuma kısmını büyük oranda çözdük. Yazmaya da başlamıştık. Yaygınlaştırarak yazılım geliştiren kuşaklar yetiştirmeliyiz. TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda ve aynı günlerde gerçekleştireceğimiz TBD 5. Genç Bilişimciler Kurultayı’nda da; bilişimin yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olarak bulunduğu konum ile geleceğe ilişkin konular ele alınacak. Birbirinden değerli konuk ve konuşmacıların ortaya koyacağı vizyona ilişkin paneller ve açık oturumlara tüm bilişimciler ve halkımız davetlidir” şeklinde konuştu. Bilişim toplumuna dönüşüm süreci hızlanmalı TBD’nin tüzüğünden aldığı görevi ve üyelerinden aldığı gücüyle çalışmalarını sürdürdüğü bilinmekte. “TBD 2016 yılında da gerçekleştireceği etkinlikleri ve yapacağı çalışmalarıyla, bilişim çalışanlarının, akademisyenlerin, gençlerin, öğrencilerin, çocukların, kadınların, engellilerin ve yaşlıların yanında olmaya devam edecek” diyerek vizyonlarını aktaran Tabak, sözlerini şöyle tamamladı: “Teknik, stratejik, hukuki ve idari konularda bilişimin yaşamımızla kesiştiği her alanda farkındalık yaratmaya devam edeceğiz. Mart 2016’da yapacağımız TBD 4. Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı (UBHK) ile hukukçular ve bilişimciler bir kez daha İzmir’de buluşacak. TBD’nin hedefi ülkemizin kalkınmış, gelir düzeyi yüksek, gönenç içinde yaşayan insanların bulunduğu, barış ve huzur ortamının hakim olduğu bir yer olması için çalışmaktır. Bunu da en iyi bildiğimiz iş olan bilişim ile yaparak, bilişim toplumuna dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyoruz.

E-imzanın arşivlenmesi bir gereklilik Ankara Üniversitesi, BEYAS Koordinatörlüğü tarafından e-BEYAS 2015 Sempozyumu ‘Kurumsal Belleklerin Geleceği: Dijitalleştirme-Elektronik Arşiv – Elektronik Belge Yönetimi’ ana temasıyla 22-23 Ekim tarihinde, Ankara Üniversitesi Teknokent Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’nde düzenlendi. Bu yıl 2.si gerçekleştirilen sempozyumda; e-Arşiv uygulamaları ve yönetimi, EBYS yazılımları ve uygulamaları, e-Arşivlerde dijitalleştirmede süreç yönetimi,

dijitalleştirmenin hukuki boyutları ve yönetim süreçlerine etkileri alanları, uzman akademisyen ve uygulamacılar tarafından ayrıntılı olarak ele alındı. Sempozyuma TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM’den Dr. Tamer Ergun ‘e-Arşiv ve Uzun Süreli Doğrulama’ başlıklı sunumuyla katıldı. Ergun konuşmasında, “5070 sayılı kanunun ülkemize getirdiği düzenlemelerle elektronik ortamda her türlü belgenin yasal olarak imzalanması

mümkün oldu. Bu doğrultuda kurumlar ve kişiler süreçlerini ve işlemlerini elektronik ortamdan yapmaya başladılar. Elektronik ortamda atılan imzaların günlük hayatta kullanılmaya başlanmasıyla elektronik imzanın, elektronik ortamda doğrulanması ve saklanması da fiziksel evraktan farklı olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden elektronik imzanın ilk doğrulanması ve sonraki yıllar için hukuksal kanıt oluşturacak şekilde

saklanması ve doğrulanması, elektronik imzanın geleceği için büyük önem arz etmekte” açıklamasını yaptı. e-İmza’nın arşivlenmesi gerekli sürelerde tekrarlanmalı Elektronik imzanın arşivlenmesinin önemini vurgulayan Ergun, şunları kaydetti: “Elektronik imzanın arşivlenmesi; e-İmzanın uzun dönemli doğrulanmasına engel veya tehdit teşkil

edebilecek durumları ortadan kaldırmak adına, güncel kriptografik yöntemlerle zarflanması, korumaya alınması işlemidir. Bu işlemin gerekliliği, ilerleyen teknoloji ve yeni nesil cihazların artan hesaplama kabiliyetlerinin, e-İmza’nın yapısında kullanılan kriptografik algoritmaları tehdit etmesinden kaynaklanmakta. e-İmza’nın arşivlenmesi, teknolojik evrimleşme hızına göre, gerekli görülen süre zarflarında tekrarlanmalıdır.”


BThaber

E-TOPLUM

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Bütüncül ve sürdürülebilir ‘Etkin e-Devlet ekosistemi’ Sedef Özkan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı - Haberleşme Genel Müdürlüğü, e-Devlet Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, ‘2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ taslağını yayımladı ve tüm paydaşların görüşüne sundu. e-Devlet sayesinde ülkelerin kaynak yönetimi etkinleştirilmekte, tasarruf edilen kaynaklar diğer acil ve önemli kullanım alanlarına yöneltilebilmekte, dezavantajlı bireylerin topluma ve iş hayatına dahil olma imkânları artmakta, ülkenin ekonomik büyümesine hız katılmakta. Ayrıca katılımcılığı artırmak iradesi ile şekillenen e-devlet uygulamalarıyla yönetim süreçlerine tüm paydaşların daha fazla dahil olması sağlanabilmekte, daha etkin, şeffaf, ekonomik ve verimli bir kamu yönetimi sistemi olanaklı kılınarak kamu yararı daha üst seviyelere çıkarılabilmekte. Etkin e-devlet politikaları, kamu sektöründe veriye dayalı karar alma mekanizmalarını güçlendirme olanağı sağlamakta, zaman ve mekân kısıtlılıklarına çözüm bulan yeni kamu hizmeti üretim, sunum modelleri geliştirmeye imkan sağlamakta ve bilgi toplumuna dönüşümü de hızlandırmakta. Taslağın birinci bölümünde; Türkiye’de yürütülen e-devlet çalışmaları, Türkiye’nin e-devlet alanındaki genel görünümü ve 20162019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı hakkında özet bilgi sunuluyor. İkinci bölümde, 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı ile şekillenecek e-devlet vizyonu ve stratejisi tanımlanmakta. Üçüncü bölümde de eylem planının stratejik amaçları ve hedefleri açıklanıyor. Stratejik amaçlar ve hedefler doğrultusunda belirlenen eylemler, gerçekleştirme planı ve eylem planı süresince yürütülecek izleme, değerlendirme ve değişim yönetimi faaliyetleri bu dokümanın eki olarak hazırlanan ‘Eylem Planı’ dokümanında detaylandırılıyor.

‘2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ taslağı tüm paydaşların görüşüne sunuldu.

Stratejİk hedef ve amaçlar 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, Türkiye’nin dijital dönüşümüne yön verecek ve sosyal, ekonomik, çevreci gelişimine ivme kazandıracak. Yeni dönemde e-Devlet, odağında ‘Etkin e-Devlet ekosistemi’ ile daha ‘Entegre, Teknolojik, Katılımcı, İnovatif - Yenilikçi ve Nitelikli’ olacak, bilgi toplumuna geçişin ve sürdürülebilir kalkınmanın itici gücü olarak daha yetkin ve çevik bir pozisyon alacak. Yürürlüğe konulacak e-devlet politikasıyla, Türkiye’nin 2023 ulusal hedefleri doğrultusunda gerekli kabiliyetlerinin oluşturulması ve ülke refahı için kaldıraç etkisinin sağlanması amaçlanmakta. Bu doğrultuda, 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve

Her zamankinden daha yetkin ve çevik olunacak Dijital ağlar aracılığıyla etkileşimin küresel ölçeğe taşındığı günümüzde bilgiyi üretebilme, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme yeteneği ülkelerin 21. yüzyıldaki konumunu belirleyecek. Sayısı ve niteliği sürekli artan teknolojik yenilikler insanlığın toplumsal, ekonomik ve kültürel ilişkilerine giderek hızlanan bir dinamizm getirdi. Günümüzde ürünler ve hizmetler; her zaman, her yerde ve alternatif yollarla kişi ve grupların ihtiyacına göre

Eylem Planı’nın vizyonu ‘Etkin e-Devlet ile toplumun yaşam kalitesini artırmak’ olarak tanımlanmakta. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın vizyonu doğrultusunda 4 stratejik amaç, 13 hedef ve 44 eylem belirlendi. Makro seviye göstergeler 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın başarı kriterleri olarak tanımlandı. Eylem planının tamamlanmasıyla belirlenen makro seviye göstergelerde yükselme hedefleniyor. Stratejik amaçlar şu şekilde sıralanıyor: ‘e-Devlet Ekosisteminin Etkinliğinin ve Sürdürülebilirliğinin Sağlanması’, ‘Altyapı ve İdari Hizmetlere Yönelik Ortak Sistemlerin Hayata Geçirilmesi’, ‘Kamu

özelleştirilerek sunulabilmekte. Ülkeler, içinde bulunduğumuz bu dönüşümü anlamak, değişen koşullara hazırlıklı olmak ve dinamik sürece yön verebilmek için büyük çabalar ortaya koyuyor. Bu dönüşüme uyum sağlayabilen ülkelerle geç kalan ülkeler arasındaki refah uçurumu da kaçınılmaz olarak artmakta. Küresel rekabet ve ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedefleri, ülkeyi oluşturan tüm paydaşların iş birliği içerisinde daha etkin çalışmalarını gerektirmekte. Paydaşların iş birliği içerisinde çalışmaları; bireylerin, işletmelerin, sivil

Hizmetlerinde e-Dönüşümün Sağlanması’ ve ‘Kullanım, Katılım ve Şeffaflığın Artırılması’. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’yla ortaya konulan vizyona ulaşılması, e-devlet ekosistemi paydaşlarının aktif katılımı ve desteğiyle mümkün olacak. Eylem planının uygulanması sürecinde sistematik olarak izleme ve değerlendirme faaliyetleri yürütülecek. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın değişen koşullara uyumunu sağlayacak bir değişim yönetimi modeli hayata geçirilecek. Hayata geçirilecek değişim yönetimi modeli ile eylem planının dinamik yapıya sahip olması sağlanacak.

toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, devletlerin ve hatta uluslararası kuruluşların aralarındaki ilişkilerin yeniden yapılanmasını gerekli kılıyor. Bireylerin ve organizasyonların dijital ortama uyumu, devletlerin hızla değişen çevreye uyumu ve bu sürece sağladığı katkı kapasitesiyle hızlanabilecek. Toplumsal beklentiler artarken kamu harcamalarının etkinleştirilmeye çalışıldığı günümüzde, ülkeler yarının bilgi ve inovasyon toplumuna hazır olmak için her zamankinden daha yetkin ve çevik olmak durumundalar. Türkiye’nin

7

Eylem Planı’nda yer alan eğİlİmler Ulusal e-devlet politikası belirlenirken Türkiye’nin kendine özgü koşulları doğrultusunda; e-devlet olgunluk modellerinde ele alınan gereksinimler, uluslararası gelişmeler, teknolojik yenilikler ve eğilimler dikkate alındı. Dikkate alınan hususlar arasında; açık veri paylaşımı, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artırılması, siber güvenlik, kamuda inovasyon, kamu hizmetlerinin öncelikle e-devlet hizmeti olarak geliştirilmesi ve sunulması (digital by default), e-devlet hizmetlerinin tek işlem veya başvuruyla tamamlanabilmesini sağlayacak şekilde geliştirilmesi prensibi (once only principle) ve hizmetlerin paydaşların katılımıyla geliştirilmesi gibi eğilimler yer alıyor.

e-devlet politikaları zaman içerisinde, küresel ölçekli dijital dönüşüm ve kamu yönetimi reform çalışmaları doğrultusunda önemli değişikliklere uğradı. Geçmiş dönem e-devlet politikalarının gündeminde, kamu kurumları ve kuruluşların kurumsal süreçlerinin elektronik ortama taşınması ve organizasyon yapılarının güncellenmesi yer aldı. Günümüz koşulları, vatandaş odaklı e-dönüşüm, sosyal ağlar, yönetişim ve şeffaflık ile hesap verebilirlik kavramlarını öne çıkartarak, e-devlet alanındaki planlama, karar verme ve uygulama süreçlerinde rol oynayan tüm paydaşlar ile devlet arasındaki ilişkilerin yeniden tanımlanmasını gerektirmekte. Son yıllarda Türkiye’de kamu sektöründe karar alma ve uygulama süreçlerinde devletin diğer aktörlerle olan ilişkilerinde daha katılımcı, şeffaf ve bütüncül bir yaklaşımın izlenmesi için önemli adımlar atılıyor. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı da bu doğrultuda hazırlanmış olup bu belge ile somutlaşan e-Devlet politikasının şekillendirilmesinde ve uygulanmasında bütüncül ve sürdürülebilir bir ‘e-devlet ekosistemi’ stratejik bakış açısı benimseniyor.


8

BThaber

E-TOPLUM

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Başbakan Erdoğan Silikon Vadisi’nde, Vatan, 20.05.13

Ar-Ge yüzde 1 oldu GSYH içindeki ArGe oranımız nihayet % 1 oldu. Hatta, tam rakamıyla % 1.01. Böylece psikolojik bir eşiği aştık. Şimdi sırada % 2 var hedef olarak. TÜİK’in “2014 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması” sonuçlarına göre: Ar-Ge harcaması 2014’ta, bir önceki 2013’e göre % 18.8 arttı, 17 milyar 598 milyon TL oldu. Ar-Ge harcamalarının % 49.8’i ticaret, % 40.5’i yüksek öğretim, % 9.7’si kamu kesiminden... Şimdi, “Yüzde 2”ye gidecek yolda, bütün ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma ölçütlerimizi AB’nin önerdiği gibi “yeniden” düşünmezsek, değiştirmezsek, yüzde 2 için de 10 yıl daha bekleriz: Çünkü, “Türkiye’nin Araştırma ve İnovasyon Performansı Ülke Profili 2014” hesapları bunu gösteriyor. Veri toplama ve analizindeki mecburi gecikmeler nedeniyle, aşağıdaki veriler 3 yıl eski olsa bile biz

durumu zaten biliyoruz. (Research and Innovation Performance in the EU 2014). *2002-2012 arasında yüksek ve orta teknolojinin ticari denge içindeki payı bizde % -3.1 (eksi) olmuş. AB ortalaması % 4.2. *Aynı dönemde bilimsel ve teknolojik ilerleme ortalaması bizde % 6.7. AB’de 47.8. *Bilgi yoğun hizmet ihracatının toplam hizmet ihracatı içindeki payı bizde % 7.1 olmuş. AB’de 45.3. *Bilgi yoğun faaliyetlerde istihdam (15-64 yaş grubu toplam istihdama oranı) Türkiye % 1.2. AB’de bu oran % 13.9. *Ekonominin bilgi yoğunluğu bizde % 19.5. AB’de 51.2. Bizim oran, Türkiye’nin katma değerli ürün üretmesine yeterli değil. *Ürün ve işlem inovasyonu sağlayan KOBİ’ler (toplam KOBİ içindeki pay): Türkiye % 2.5. AB % 33.8. Çok çalışmak lazım, çok!

Japonya’da robotik otelde resepsiyon görevlisi ingilizce konuşan bir dinozor

Gelecek, geldi bile Dünya Ekonomik Forumu (WEF), bilgi ve iletişim teknolojilerinde üst yönetimdeki 800 kişiye, yakın geleceğe ilişkin öngörülerini sordu. Bunları, “Teknolojide Dönüşüm Noktaları ve Toplumsal Etkisi” başlıklı raporunda aktardı (Technology Tipping Points and Societal Impact Report 2015). WEF’in sorusu şuydu: “Teknolojide, 2025 yılına kadar hangi dönüşümler gerçekleşebilir?” Kılık kıyafetimiz internete bağlı olacak diyen % 91. ABD’de tamamen robotların çalışacağı eczaneyi göreceğiz diyen % 86.5. Üç boyutlu baskıyla üretilen ilk otomobili görürüz diyen % 84.1. Üç boyutlu baskıyla üretilen ürün miktarı % 5’i bulacak diyen % 81.1. Dünya nüfusunun % 90’ı internete erişecek diyen % 78.8. ABD’de sürücüsüz otomobil oranı % 10’a ulaşacak diyen % 78.2. Üç boyutlu baskıyla üretilen ilk böbreği görebiliriz diyen % 76.4. Cihazlar arası iletişim,

bütün internet trafiğinin % 50’sini oluşturacak diyen % 69.9. Nüfusu 50 bini aşan, caddelerinde trafik ışığı olmayan ilk şehri göreceğiz diyen % 63.7. Vee, yapay zeka (bir robot) bir yönetim kurulunda görev alabilir diyen % 45.2. Bu öngörüler içinde en alt sıradaki, yani “gerçekleşmesi zor” görüneni, daha bu yıl gerçekleşti. Hong Kong’daki Deep Knowledge Ventures (Derin Bilgi) girişim sermayesi şirketi, nasıl ve nereye yatırım yapması gerektiğine daha iyi karar verebilmek amacıyla bir algoritma yazılımı “resmen” yönetim kurulu üyesi olarak atadı. Robot yazılım, Aging Analytics adlı bir biyoteknoloji şirketinin ürünü. Şirket, VITAL (Yaşamsal) adlı yazılımın orta ve uzun vadeli biyoteknoloji yatırımlarını erken evrede saptayıp geleceklerine dair tahminde bulunma “yeteneği” ile donatıldığını açıkladı. VITAL böylece, biyoteknoloji, yenilenebilir tıp, kanser

16 yaşında CEO İşitme ve duyma engellilerin, kendilerine söylenenleri anlamaları için, akıllı bir gözlük uygulaması yolda... Engelli, gözlüğü takacak. Kendisine söyleneni gözlüğün ekranında yazılı görecek. Bir tür Google Gözlüğü uygulamasına benziyor. Şimdilik, Indiegogo’da görücüye sunulan bu yenilikçi giyilebilir teknoloji, ABD’de iki çocuğun buluşu. Biri 16 yaşında, diğeri onun yaşıtı veya daha ufak iki çocuk, Frants Innovators

adlı bir şirket kurdular. 16 yaşındaki Daniil Frants, New York’ta Manhattan Dwight Ortaokulunda öğrenci. Esas fikir ondan çıkmış. Ilan Pesselev’le okuldaş. Bu ikisi gibi sıradışı buluşçuyaratıcı 10 tane daha var: Fortune dergisi, 20 yaşından küçük girişimcileri aradı taradı. New York Ekonomik Gelişme Kurumu (NYCEDC) onlar için bir tanıtım toplantısı düzenledi: “20’nin altındaki 10” (10 Under 20). Bilim, teknoloji, mühendislik, sanat,

CEO Daniil Frants (sağda) ve Ilan Plessev

matematiğe katkılarından dolayı. Bu sözcükleri İngilizce yanyana dizince STEAM oluyor. Bizde sadece STEM olarak bilinen... Aradaki A harfi, “arts=sanat” için.

Oralarda STEM, sanatsız olamıyor artık çünkü. Frants ve Pesselev’in yaptığı şey, “gerçek zamanlı, yakın plana altyazı koyma” tekniğini (LTCCS), gözlük gibi takılacak

tedavisi, biyoinformatik, ilaç geliştirme ve kişiye özel tıbbi tedavi gibi ileri teknolojik konularda çalışmaya başlayan şirketlerin verilerini analiz edecek. İşin yenilikçi yanı: Bugüne kadar bilişimle elde edilen veri/ bilginin, bir insandan komut almadan, kendi yazılımına göre otomatik çalışan bir robot tarafından sağlanacak olması. Robot, neyi arayacağını, neye dikkat edeceğini “kendisi” bilecek. Daha ilginci: Robot, veri/ bilgi topladıktan sonra yönetim kurulunda “oy” da verecek. Falan şirkete girişim sermayesi verelim/vermeyelim diye. Bu yepyeni gelişmelere ABD’de hemen isim uyduruldu: Thingalytics. Şeyler anlamına “things” ve analitik sözcüklerinden... İsim babası, IoT öncülerinden John Bates. Bu arada, Harvard Business Review’da Devin Fidler imzalı şu makale, gelecek makalelere yolu açıyor: “Yazılım, yöneticilerin yerini nasıl alabilir?” (ABD baskısı, 21.04.15)

bir cihaza dönüştürmek. İşitme özürlü kişi, yakasına bir mikrofon takıyor. Siri benzeri, daha da hassas bir ses tanıma yazılımı, sesi kapıp, yazıya çeviriyor. Ekrana kablosuz yolluyor. ABD’de iki çocuğun “buluşu,” oradaki inovasyon ekosistemin doğal bir sonucu: Yatırımcılarla girişimciler “Demo Day”lerde buluşur. Başkan Obama da bir Demo Day’i ilk kez Beyaz Saray’da geçen Ağustos’ta yaptı. “Kapımızı ülkedeki girişimcilere açıyoruz” sloganıyla, ekosistemin lideri olduğunu gösterdi.


İş dünyasında verinin öneminin artışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Günümüzde büyük veri analitiğinin hem veriye olan bakış açısını hem de iş dünyasında oyunun kurallarını değiştirdiğini görüyoruz. İş dünyasında başarıya giden yol oldukça basite indirgenmiş durumda. Başarıya ulaşmak isteyen şirketlerin müşterilerini anlamaları, elindeki verileri doğru yönetmeleri, yaptıkları yatırımın geri dönüşünü hedefleyerek hareket etmeleri ve operasyonel düzlemde maliyet- riskverimlilik faktörlerini ön görebilmeleri gerekiyor. Biz de bu noktada şirketlerin ve kurumların ellerindeki işlenmemiş verileri doğru analitik strateji ile nitelikli bilgiye dönüştürerek doğru zamanda doğru kanallardan doğru aksiyonları alabilmelerini sağlıyor ve onlara başarıya giden yolun anahtarını sunuyoruz. Günümüzde Nesnelerin İnterneti kavramı ile sensörler, mobil cihazlar

Şirketlerde 360° Analitik Dönüşümün Anahtarı: AIMS IBM’in Premier seviyede çözüm ortaklığını yapan AIMS Analitik Bilgi Yönetimi Çözümleri kuruluşlarda “360 Derece Analitik Vizyon” yapısı oluşturuyor birbiriyle ve internet ile etkileşim halinde pek çok cihazın büyük miktarlarda veri üretiyor. Nesnelerin İnterneti’nden dünya ekonomisine beklenen değerin sağlanabilmesi, yani Nesnelerin İnterneti’nden, Nesnelerin Ekonomisi’ne geçiş ancak bu ham verilerin anlık olarak analiz edilip, buna uygun aksiyonlar alınması ile mümkün. Anlık analizler ve aksiyonlar için kuruluşların dinamik analitik karar mekanizmalarının oluşturulması gerekiyor ki biz AIMS olarak bu konuda kapsamlı hizmetler ve çözümler sunuyoruz. AIMS olarak bu konuda daha önce gerçekleştirdiğiniz projelerden söz edebilir misiniz? Öncelikle AIMS’in uzmanlaştığı konunun veri analitiği olduğunu belirtmek isterim. 2000 yılından bu yana Bankacılık, Sigorta, Perakende, Enerji, Üretim, Telekom, Ulaşım, Kamu vb. farklı sektörlerde, farklı uygulama alanlarında, farklı iş ihtiyaçlarına yönelik birçok analitik proje gerçekleştirdik. Şirketlerin ve kurumların analitik kültürü şirketlerine mutlaka entegre etmeleri gerektiğine inanıyoruz. “360 Derece Analitik Vizyon” stratejisinin kuruluşların bilgi dönüşümü projelerinin bel kemiğini oluşturması için kuruluşları destekliyoruz. AIMS olarak gerçekleştirdiğimiz 360

Derece Analitik Dönüşüm Projeleri’nde en önemli adım müşteriyi anlamak. Bu kapsamda “360 Derece Müşteri Analitiği” projeleri analitik dönüşüm projelerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu projelerde müşterinin mevcut değerini anlamak, müşterileri davranışlarına göre segmente etmek, müşterilerin potansiyel değerlerini öngörmek, ürün eğilim modellemesi, müşteri şikayet/ talep modellemesi, müşteri kaybını öngörme, vb. kapsamlı analitik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bankacılık sektöründe halen üç kamu bankamızda, ve ülke dinamiklerimizde önemli yer tutan bankalarımızın bir çoğunda kapsamlı projeler gerçekleştirmekteyiz. Analitik Dönüşüm projelerinde talep tahmini, sahtecilik ve finansal suçlar ile analitik mücadele, noktasal birimlerin analitik yönetimi gibi konular da önemli projeler. AIMS olarak “Dinamik Talep Tahmini”, “Analitik Sahtecilik Yönetimi”, “Nokta Bazlı Zeka” gibi uygulama çözümlerimiz ile bu ihtiyaçlara cevap vermekteyiz. On beş yıldır farklı sektörlerde gerçekleştirdiğimiz analitik projelerin deneyimi ile oluşturduğumuz uygulama çözümleri projelerdeki hızlı aksiyona dönüşüm, yatırım geri dönüşü (ROI) ve başarımızın garantisi aslında. Analitik Dönüşüm projelerinde hangi projenin öncelikli olacağı kuruluşun

ihtiyacına göre şekilleniyor. Örnek olarak AKEDAŞ Elektrik Dağıtım ve Perakende Satış şirketinde 360 Derece Analitik Vizyon yapılanmasının başlangıcında dinamik talep tahmini projesi öncelikli görünüyordu. Projelerle ilgili yol haritası çalışmalarında 10 basamaklı bir analitik yol haritası belirlendi ve öncelikli bir iş ihtiyacı üzerinde odaklanıldı ve şirketin müşteriye özel fiyatlama çalışması yapamadığı, müşteri segmenti bazında karlılığın takip edilemediği tespit edildi. İlk projemiz “Analitik Karlılık” projesi oldu ve bu proje ülkemizde enerji sektöründe ilk defa gerçekleştirildi. AKEDAŞ bu proje sonrasında ihale süreçlrine girerken analitik karlılık öngörüsü üzerinden teklif stratejisini yönetiyor ve bu sayede şirketin zarar edebileceği işleri alması önleniyor. Müşterilerinize sunduğunuz hizmetler farklılık gösteriyor mu? Biraz da bu süreçten bahsedebilir misiniz? Her müşterimize farklı bir şekilde yaklaşıyoruz. Müşteriden müşteriye ihtiyaçlar farklılık gösterebildiği gibi, sunulan hizmetlerin modeli ve yapısı da aynı şekilde değişebiliyor. Kısacası müşterilerimizle aramızda “tek boyutlu” ve “tek düze” bir bağ kurmak istemiyoruz. Müşterilerimizle birlikte kurduğumuz ortak ekiplerle birlikte projeleri başarılı bir şekilde yapılandırıp, hazır hale getirirken, müşterinin de işi en az bizim kadar sahiplenmiş ve öğrenmiş olduğunu görebiliyoruz. İşin bütün detaylarını öğrenen müşteri ekipleri, bunu alt kademelere de aktararak, analitik projeleri kalıcı bir şirket kültürüne dönüştürmeyi başarıyorlar. Tabii bu süreci oturtmak kolay olmuyor. AIMS olarak şirketlerin ve kurumların yaptıkları yatırımları hızlı bir şekilde geri döndürmelerini amaçlıyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hizmet verdiğimiz şirketler ve kurumlar, yaptıkları büyük veri yatırımlarının analitik projeler ile hızlı bir şekilde geri döndüğünü görmeleriyle birlikte projeleri daha çok sahipleniyorlar.

advertorial

Günümüzde veri, iş dünyası için hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Şirketler müşterileri, tedarikçileri, işlemleri ve ürünleri ile ilgili; kamu kurumları verdikleri hizmetler, uygulanan programlar ve işleyişlerinin her aşaması ile ilgili sürekli veri üretmektedir. Buna akıllı sayaçlardan, telefonlardan vb. milyonlarca sensörden gelen veriler ile sosyal medyada üretilen veriler eklenmekte. Analitik çalışmalarla bu büyük miktarlardaki verileri kurumların anı yakalaması ve geleceği öngörerek efektif aksiyon planları oluşturmasını sağlayacak nitelikli bilgiye dönüştürmek gerekiyor. Verilerini doğru şekilde analiz eden ve yöneten şirketler, müşterileri ile kurdukları bağı sağlamlaştırabiliyorlar. AIMS Analitik Bilgi Yönetimi Çözümleri, bu verileri işleyip, yöneterek şirketlerin ve kurumların karar alma süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. AIMS Genel Müdürü Dr. Tülin GÜZEL ve Profesyonel Hizmetler Direktörü K. Doruk OĞUZ ile AIMS’in iş modeli ve gerçekleştirdiği analitik projeler hakkında konuştuk.


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Bilişimin nabzı Konya’da attı Haber Merkezi BTvizyon Toplantıları’nın Konya etabı 19 Kasım tarihinde Konya Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. Anadolu’nun bilişime olan katkısını artırmaya yönelik gerçekleştirilen etkinlikte, şirketler sundukları çözümleri ve hizmetleri katılımcılarla paylaşma imkanı yakaladılar. Autodesk, Oracle, GData, Nakivo, Penta, Pikare, Quadro ve Unify’ın sponsor oldukları etkinliğin basın sponsoru ise BThaber oldu. Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk’ün ardından söz alan GDATA Türkiye Kanal Yöneticisi Asım Önder Kabataş, “The Man in the Middle” adlı sunumunda siber saldırılardan ve değişen saldırı metotlarından söz etti. 2000 yılından itibaren üretilen virüs sayısında inanılmaz bir artış olduğunu ifade eden Kabataş, kullanıcıların özellikle reklam ve mobil yollarla gelebilecek saldırılara karşı uyardı. GDATA Türkiye Kanal Yöneticisi Asım Önder Kabataş’ın ardından söz alan Oracle Bulut Teknoloji Danışmanı Başar Küçük, bulut teknolojilerinden ve Oracle’ın sunduğu bulut hizmetlerinden söz etti. Küçük, Oracle’ın dünya genelinde 62 milyon kullanıcının verilerini sakladığı 18 veri merkezi olduğundan söz etti. Bu veri merkezleri üzerinde günde 23 milyar işlem görüldüğünü ifade eden Küçük, bu merkezlerde sakladıkları verilerin güvenliğinin son derece

BTvizyon Toplantıları’nın Konya ayağı düzenlenirken, Girne için de geri sayım başladı.

Verİ merkezlerİnİn merkezİ Konya olacak Bilişim Zirvesi tarafından organize edilen BTvizyon Toplantıları’nın Konya’da gerçekleştirilen ve Konya Bilişim Derneği (KOBİD) tarafından desteklenen etkinliğin açılış konuşmasını Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk yaptı. Konuşmasına “Bilişimin nabzı Konya’da atacak” sözleriyle başlayan KOBİD Başkanı Ahmet Öztürk, Konya’da bilişimin yaygınlaşması ve bu konudaki vizyonun gelişmesi için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını ifade etti. 1998 yılından bu yana birçok zorlukla mücadele ettiklerini söyleyen Öztürk, özellikle son dönemde aldıkları desteklerle birlikte amaçlarına giden yolda ilerlediklerini vurguladı. Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “2010 yılında derneğimizde başlayan yeni dönemle başlayan yönetimimizin Mevlana Kalkınma Ajansı’na sunduğumuz ‘Konya Bilişim’le Kalkınıyor’ toplumsal bilinç

sağlam olduğunun altını çizdi. Konuşmasının devamında kullanıcıların tercih edebilecekleri bulut alternatiflerinden söz eden Başar Küçük, Oracle olarak sundukları bulut hizmetlerinin sahip oldukları sertifikalar ve sunduğu yüksek güvenilirlikle bulut çözümleri konusunda şirketler ve kurumlar için iyi birer alternatif olabileceğini dile getirdi. ‘Giyilebilir Teknolojilerde

artırma projesi, teknik ve mali yönden yeterli görülmüş ve değerlendiriciler tarafından örnek proje olarak adlandırılmıştır. Derneğimiz için yol haritası olan proje, yeterli ilgiye sahip olamadığı gerekçesiyle destek alamamıştır. Buradan aldığımız enerji ile her Mayıs ayında düzenlenen ‘Bilişim Haftaları’ ile toplumsal bilincin artırılması hedeflenmiştir. Önümüzdeki dönemde de

Özgürlük’ temalı sunumuyla katılımcıları giyilebilir teknolojiler konusunda bilgilendiren Quadro Türkiye Genel Müdürü Serkan Gezici, konuyu iki temel başlıkla değerlendirdi. Giyilebilir teknolojilerin saat, bileklik, küpe gibi aksesuarların yanı sıra giysi olarak da sınıflandırılabileceğini dile getiren Gezici, Quadro olarak geliştirdikleri giyilebilir cihazları katılımcılara tanıtarak, onları giyilebilir teknolojiler hakkında aydınlattı. Quadro Türkiye Genel Müdürü Serkan Gezici’nin ardından söz alan ZyXEL Ürün ve İş Geliştirme Müdürü

gerek Konya’daki gerekse de ülke çapındaki bilinç bilincinin artması için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” Konya’nın geleceğini oluşturan Konya Veri Merkezleri Organize Serbest Bölgesi Projesi konusunda dernek olarak önemli çabaları da olduğunu söyleyen Öztürk, 2019 yılında tamamlanacak tesisle birlikte Konya Silikon Vadisi için önemli bir adım atılacağının altını çizdi.

Ömer Faruk Erünsal, yaptığı sunumda teknoloji ve internet dünyasındaki son eğilimlerden söz etti. İnternet ve teknoloji dünyasındaki yeni eğilimlerle, ZyXel’in geliştirdiği teknolojilerin arasında nasıl bir etkileşim gerçekleştirdiklerini ifade eden Erünsal, yeni nesil teknolojik gelişimlerin eskiye nazaran birbiriyle çok daha fazla bağlantılı olduğunu dile getirdi. İletişim arasından ardından ‘Üretimin Geleceğinde Autodesk’ adlı sunumunu gerçekleştiren Penta Makine Mühendisi Satış Destek Yöneticisi Çetin Yıldırım, videolarla desteklediği sunumunda Autodesk’in

geliştirdiği yazılımlarla üretim konusunda çok daha özgün tasarımlar geliştirilebildiğinden söz etti. Etkinliğin devamında söz alan Oracle Teknoloji Satış Yöneticisi Murat Çankaya, Pankobirlik ile gerçekleştirdikleri projeden bahsetti. Pankobirlik’e sundukları uçtan uca çözüm ile şirketin iş süreçlerine önemli ölçüde katkıda bulunduklarını dile getiren Çankaya, sistemlerini ideal bir mimari üzerine oturtmayı başardıklarını söyledi. Aynı sunumda söz alan Pankobirlik Bilgi İşlem Müdürü Onur Düzerdik, bilgi işlem sisteminin tamamen yenilenmesi konusunda Oracle ile yaptıkları çalışmadan söz etti. Sahip oldukları sistemin uzun yıllar sorunsuz şekilde çalışmasına karşın, yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte iş dünyasına uyum sağlamakta zorlandıklarını ifade eden Düzerdik, Oracle’ın kendilerine sağladıkları uçtan uca çözümle birlikte sistemlerinin modern, akıcı ve sorunsuz şekilde çalıştığının altını çizdi. DVA Kanal Satış Yöneticisi Değer Hatipoğlu, ‘İşinizi Kolaylaştıracak Çözümler’ adlı sunumunda, katılımcıları yeni iletişim araçlarının şirketlere ve kurumlara sağladığı avantajlardan, pazar ihtiyaçları doğrusunda değişen ihtiyaçlardan ve DVA’nın bu alanda sunduğu hizmetlerden söz etti. Etkinliğin kapanış konuşmasında ‘Gelecekte E-ticaret’ temalı bir sunum gerçekleştiren Pikare Yazılım Geliştirme Yöneticisi Kerem Çetin, katılımcıları E-ticaret ve E-ticaretin sundukları konusunda bilgilendirirken, olası güvenlik tehditleri konusunda uyardı.


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRÜYOR

İSKİ, Huawei Çözümleri ile Mevcut Ağını Yeni Nesil Mimariye Dönüştürdü Bu IDC Başarı Hikayesi, İSKİ’de Huawei ağ çözümlerinin kullanımını incelemektedir. Projenin genel özelliklerini ortaya koymakta; aynı zamanda da hızlı, ölçeklenebilir, yönetilebilir ve birden fazla sağlayıcıyı destekleyen bir ağ kurmak isteyen diğer kurumları da ilgilendirecek önemli konuların altını çizmektedir.

Satış ve Pazarlama Direktörü’

büyüğüdür ve Türkiye’deki en geniş kamu ağlarından birine sahiptir. İSKİ’ye göre IP ağı, iş kritik uygulamaları destekleyerek ve müşteriler, iş ortakları, tedarikçiler ve çalışanlar arasında iletişimi sağlayarak tüm operasyonlarının merkezindedir. Ağ aynı zamanda kurumu daha etkin, çalışanları da daha verimli kılan stratejik bir varlık olma özelliği taşımaktadır. Ağda herhangi bir arıza ya da aksama yaşanması, doğrudan kurumun bilançosunu etkileyecektir.

advertorial

G

eçtiğimiz birkaç on yılda Türkiye’de, içme suyu ve su arıtma hizmetleri neredeyse herkes tarafından erişilebilir hale gelmiştir. Ülkedeki 16 büyük şehrin her birinde, yasal olarak birbirinden ayrı ve finansal olarak özerk kurumlar, içme suyu ve atık su hizmetlerinin konutlara ve işyerlerine sağlanmasından sorumludur. İstanbul içi ve çevresinde 20 milyon vatandaşa hizmet sunma görevini taşıyan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bu kurumların en

EREN SERÇE


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRDÜ

Geçtiğimiz birkaç on yılda Türkiye’de, içme suyu ve su

IDC’ye göre, İSKİ’nin aldığı karar ve geçirdiği dönü-

bir kurumsal ağa sahiptir. Bu cihazlar arasında

arıtma hizmetleri neredeyse herkes tarafından erişi-

şüm süreci, benzer ihtiyaçlara sahip özellikle de orta

PC’ler, kameralar, IP telefonlar, POS cihazları ve

lebilir hale gelmiştir. Ülkedeki 16 büyük şehrin her

ve büyük ölçeli kamu ve özel sektördeki kurumlar

UPS üniteleri ile kurum merkez binalarında ve

birinde, yasal olarak birbirinden ayrı ve finansal ola-

için örnek teşkil etmektedir.

şube ofislerindeki ağ ekipmanları bulunmaktadır.

rak özerk kurumlar, içme suyu ve atık su hizmetlerinin konutlara ve işyerlerine sağlanmasından sorumludur. İstanbul içi ve çevresinde 20 milyon vatandaşa hizmet sunma görevini taşıyan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bu kurumların en büyüğüdür ve Türkiye’deki en geniş kamu ağlarından birine sahiptir. İSKİ’ye göre IP ağı, iş kritik uygulamaları destekleyerek ve müşteriler, iş ortakları, tedarikçiler ve çalışanlar arasında iletişimi sağlayarak tüm operasyonlarının merkezindedir. Ağ aynı zamanda kurumu daha etkin, çalışanları da daha verimli Bu çalışma İSKİ ağının hızlı, ölçeklenebilir, yönetilebilir ve birden fazla sağlayıcıyı destekleyebilen bir mimariye dönüşümünü incelmektedir. Bu dönüşümün öncesinde, ağ performans gerekliliklerinin karşılanmadığı, işletme maliyetlerinin yüksek olduğu ve ağ izlemenin zayıf olduğu bir ortam bulunmaktaydı. Önceden kullanılan ve zamanın gerisinde kalan ağ altyapısı, yeni teknolojilerin kolaylıkla kullanılmasına izin vermemekteydi. IDC, Huawei ağ çözümlerinin kullanımıyla gerçekleştirilen ağ dönüşümünün kazandırdığı faydaları ve iş değerini belirleyebilmek için İSKİ ile görüşmüştür.

MEVCUT DURUM Organizasyona Genel Bakış

İSKİ’nin İstanbul içinde ve çevresinde 140 ofisi bulunmaktadır. Ana merkez ve şube ofisleri, operasyon ofisleri ve ödeme noktaları arasında; kesintiyi

1981 yılında kurulan İSKİ, İstanbul Büyükşehir

en aza indirmek için redundant ring yaklaşımlı,

Belediyesi’nin bağlı kuruluşudur; konut, ticari ve sa-

fiber optik bir ağ ile bağlantı kurulmaktadır. İn-

nayi müşterilerine içme suyu ve atık su hizmetleri

ternete 5 farklı internet servis sağlayıcısı (ISP) ile

sunmakla görevlidir. Her geçen yıl yatırım bütçesini

erişen İSKİ, hem teknik yedeklilik, hem de sağlayı-

artıran İSKİ bugün Türkiye’deki en büyük yatırımcı-

cıdan bağımsız olmayı hedeflemektedir.

lardan biridir.

İSKİ, ağ altyapısını stratejik bir yatırım alanı olarak

İSKİ BT alanında öncü bir kamu kurumudur ve kurum

önceliklendirmekte, büyütmek ve modernleştir-

bünyesinde bu alanda güçlü yetkinliklere sahiptir.

mek için önemli bir bütçe ayırmaktadır. Yeni şube

Yüzden fazla yazılım geliştiricisi çalıştıran İSKİ, ken-

ofislerinin eklenmesiyle, son üç yılda kurumun ağ

dine has ihtiyaçlarını karşılayabilmek için geniş yel-

yapısı %15’ten fazla büyümüştür. İSKİ bu süreçte

pazede yazılım çözümleri geliştirmekte ve destekle-

ağ altyapısının yetkinliklerini de genişletmiş, ka-

mektedir (ör. faturalama, müşteri ilişkileri yönetimi

palı devre televizyon (CCTV) ve İstanbul Web TV

(CRM), insan kaynakları (İK), ve muhasebe çözümleri

gibi yeni hizmetleri de desteklemiştir.

gibi). İSKİ aynı zamanda iş-kritik sistemleri ve uygulamaları da (ör. telefon santrali ve elektronik sistemler) içeride yönetmektedir ve BT veya ağ altyapısının hiçbir kısmını outsource etmemektedir.

Ağ Altyapısının Genel Durumu İSKİ 10,000’den fazla cihaza sahip geniş ölçekli

Zorluklar ve Çözümler Huawei ile çalışmaya başlamadan önce, İSKİ’nin temel ağı ortalama %90-95 CPU kullanımı ile aşırı taleple karşılaşmaktaydı. En yüksek kullanım saatlerinde anahtarlama kapasitesi ağı genişletmeye yeterli gelmemekteydi. Son yıllarda gelişip


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRDÜ

artan iş faaliyetleriyle, hızla yapılan belediye şe-

amacıyla, İSKİ ağ yetkinlikleri ve iş/teknoloji ih-

• Yönetilebilirlik: Binlerce çekirdek (core) ve

bekeleriyle ve sürekli artan bant genişliği gerek-

tiyaçları arasındaki uçurumu adresleyerek ve en

erişim cihazını barındıran kurum ağının, ağ

sinimleriyle İSKİ, eski ağ ekipmanlarının ve kapa-

son teknolojilere uygun olarak mevcut ağ altyapı-

stabilitesini sağlamak ve operasyonel ve-

sitesinin yeni hizmet ve uygulamaları desteklemek

sını yeniden tasarlamıştır. Bu amaçla İSKİ ihaleye

rimliliği artırmak için entegre yönetim sis-

için yeterli olmadığına karar vermiştir. Ancak te-

çıkmış ve tedarikçilerin aşağıdaki önemli sorulara

temine izin vermesi gerekmektedir.

dariçi bağımlı yapı ve buna bağlı olarak uzun süren

cevap vermesini talep etmiştir:

tedarik süreçleri ile aşırı yüklü ağı genişletmeyi zorlaştırdı. Aynı zamanda ana merkez ve şube

• Ağ yönetimi ve operasyon süreçleri nasıl basitleştirilebilir?

ofisleri arasında, konfigürasyon hataları ve prob-

• Ağ performansı nasıl izlenebilir?

lemler yüzünden trafik gecikmeleri yaşanmaktay-

• Ağa yeni teknolojiler nasıl entegre edilebi-

dı. Dahası, geçmişten gelen sebeplerden ötürü, bütün ağ altyapısını yönetecek tümleşik bir platform bulunmamaktaydı. Ağın karmaşık yapısından ötürü yönetimi çok zor, verimlilik çok düşük seviyelerdeydi. İSKİ’nin acilen tümleşik operasyonları ve bakımı sağlayacak kullanımı kolay bir servis platformuna ihtiyacı bulunmaktaydı. Buna ek olarak, mobil kullanıcılarının sayısı ve kullanılan mobil cihaz çeşitliliği ciddi ölçüde artış göstermekteydi. Bu da BT departmanına ağın bütünlüğünü korumak, güvenli kullanıcı erişimini sağlamak ve kablolu ve kablosuz ağlara erişimi denetlemek açısından ek zorluklar getirmekteydi. Dahası, mevcut ağdaki cihazların garantileri sonlandığından, ISKI yüksek bakım maliyetleri ödemek zorundaydı. Yukarıda belirtilen zorlukların üstesinden gelmek

lir? • Birden fazla sağlayıcıyı destekleyen bir ortam nasıl kurulabilir? • Maliyetler nasıl azaltılabilir? Huawei, ihale şartnamesindeki tüm gereksinimleri karşılayan çözümü ile ve aynı zamanda en düşük fiyatı vererek ihaleyi kazanmıştır. Huawei öncelikle İSKİ ağında karşılaşılan önemli sorunları belirlemek

• Ölçeklendirilebilme: Ağ, ek kapasite gerektiğinde herhangi bir kesinti olmadan yeni bileşenlerin eklenmesine izin vermelidir. • Güvenlik: Ağ, çoklu katmanlarda (ör. Web sunucusu katmanı, e-posta sunucusu katmanı) korumaya sahip olmalı, bir katmanda meydana gelen güvenlik tehdidinin ağdaki diğer katmanları etkilemesini önlemelidir. • Uyumluluk: Ağ, birden fazla sağlayıcının ses, veri ve anında mesajlaşma servislerini desteklemelidir. • Enerji Verimliliği: Ağ, enerji ve maliyet tasarrufu yapabilmek için gelişmiş enerji yönetimi teknolojileri kullanmalıdır.

için detaylı bir ağ analizi yapmış, ardından

• Raporlama: Özellikle bir hata olması duru-

da yeni ağın tasarım gerekliliklerini buna

munda, izlemeyi kolaylaştırmak ve kullanı-

göre belirlemiştir. Bu gereklilikler aşağıda-

cıları açık bir şekilde ilgili bilgilere ulaştır-

ki gibidir:

mak için Web tabanlı bir yazılım çözümü ile

• Ulaşılabilirlik: Ağ, birincil ve yedekleme sis-

ağın bileşenleri görülebilmelidir.

temleri içeren, kesintisiz çalışmayı sağlaya-

Huawei ve İSKİ başlangıç aşamasından proje uy-

cak ve hataları daha iyi tolere edebilen bir

gulama aşamasının sonuna kadar işbirliği halinde

mimariye sahip olmalıdır.

çalışmışlardır. Veri iletişimi ağ planlama ve proje


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRDÜ

uygulama konusunda derin bir deneyime sahip Huawei, teknoloji uzmanlarından oluşan bir proje ekibi oluşturmuş ve müşterinin ağındaki spesifik koşulları analiz etmelerini sağlamıştır. Huawei, hem ağın destekleyeceği servisleri hem de fiziksel ve mantıksal ağ topolojisinin gerekliliklerini belirlemiştir. Ardından Huawei, yedeklilik servis kalitesi (QoS) ve routing ile ilişkili low-level tasarım gerekliliklerini saptamış, ve hiç kesinti yaşanmadan yeni yetkinlikleri entegre edebilmek için üç aşamalı bir taşıma (relokasyon) planı yapmıştır. İlk olarak Huawei eski çekirdek (core) katmanı korumayı başararak yeni bir çekirdek (core) katman oluşturmuştur. İkinci adımda kademeli olarak birleştirme (aggregation) ve erişim katmanlarını değiştirmiştir. Son olarak

SONUÇLAR İSKİ’nin Huawei çözümlerini kullanarak ağ altyapısını modernleştirme kararı, aşağıda özetlenen önemli faydaları getirmiştir: • Veri, Ses ve Video Trafiğinde Üstün Performans: Anahtarlama (switching) kapasitesi 20 kattan fazla artmıştır. Son teknoloji anahtarların kullanımı en yoğun zamanlarda yüksek performansı korumayı sağlamış, aynı zamanda CPU kullanım oranlarını %3040 bandında tutmuştur. Her bir host için ayrılan 20Gbps ve 10Gbps portlarla birbirine

etmesini sağlayacak bir ağ tasarlamıştır. Yeni tasarım bünyesinde yedekli güç ve fan modülleri (herhangi bir kesinti olmadan modül değişimine izin veren bir tasarım) ve çoklu erişim bağlantıları (birincil WAN erişimini sağlayarak kritik uygulamalara yedeklilik sunar) bulunmaktadır. Huawei aynı zamanda kimlik belirleme, loglama ve izleme unsurlarını da içeren ve sorunların çözülmesine yardımcı olan güçlü yerel destek de sunmuştur. Gelişmiş tasarımı yerel güçlü destek ekibi ile birleştireren Huawei cihaz spesifik servis garanti seviyeleri (SLA)

bağlı çekirdek anahtarlar (core switch) vası-

de sağlayarak ağ ulaşılabilirliğinin daha üst

tasıyla genel anlamda ağ hızı önemli ölçüde

seviyede olmasını garantilemiştir.

artmıştır. Ağ yönlendiricisi optimizasyonu

• Uniform Platform ile Artan Yönetilebilirlik:

ana katmandaki bütün ekipman ve uygulamala-

ile bütün ağın verimliliği neredeyse iki ka-

rı değiştirmiştir. Huawei, ağ yönetim yazılımını

tına çıkmıştır. Veri, ses ve video trafiği için

devreye alarak uygulama aşamasını başarılı bir

ağın her yerinde çoklu QoS standartlarının

şekilde tamamlamıştır. Mevcut ağ altyapısını

kullanılması, ağ bütününde uygulamaların

yükseltirken aşamalı bir yaklaşım benimsenme-

performansının tutarlı olmasını sağlamıştır.

si devamlılığı sağlamış; Huawei ve İSKİ ekipleri

• Ağın Daha Ulaşılabilir Olması, Hizmet ve

azaltılmasına ek olarak, İSKİ ağın merkez-

arasındaki yakın işbirliği de projenin hızlı bir şe-

Operasyonların Kesintisiz Devam Etmesini

den yönetimi sayesinde ağ üzerindeki kont-

kilde üç ayda tamamlanmasını sağlamıştır. Hua-

Sağlamıştır: Huawei ve İSKİ ekipleri, ağ üze-

rolünü artırmıştır. Dahası ağın herhangi bir

wei aynı zamanda müşterinin Huawei cihazlarını

rinde hangi noktalarda aksamalar olabile-

yerinde bulunan anahtarlara erişim sağla-

hizmete sokması ve bakımını yapabilmesi için

ceğini anlamak için beraber çalışmışlardır.

yan bu platform, uzaktan ağ konfigürasyo-

eğitimler ve kurum bünyesinde rehberlik niteli-

Daha sonra Huawei alternatif bir çözümün

nu ve yönetimi yapılmasını da sağlamıştır.

ğinde etkinlikler organize etmiştir.

bu aksama noktalarındaki kayıpları telafi

Ağdaki cihazlar (ör. 2. katman ve 3. katman

Huawei ağdaki bütün ekipmanların yönetilebildiği, topoloji, konfigürasyon, arıza ve performans yönetimi unsurlarını içeren uniform bir platform kurmuştur. Basitleştirilmiş bir ortam yaratılıp karmaşıklıkların


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRDÜ

cihazlar) ve bunlar arasındaki bütün bağlan-

Önemli alarmlar için harici bildirimler de

muştur. Huawei 10G çözümünün fiyatı, diğer

tılar görülebildiğinden; platform kullanıcıla-

sunulmuştur; böylelikle kullanıcılar gerçek

şirketlerin 1G ağ fiyatlarıyla rekabet edecek

ra ağın mevcut durumunu göstererek hem

zamanlı ağ arızalarını anlayabilmektedir.

bir seviyede tutulmuş, böylelikle Huawei

ağ görünürlüğünü artırmış, hem de onları

Bu araç aynı zamanda LAN veya WAN’da ağ

çözümünün toplam maliyeti ciddi oranda

ağ büyüme trendlerini görmesini ve kapasite

problemi olması halinde bağlantı durumunu

düşük kalmıştır. Yeni, merkezileştirilmiş

planlama kararlarını alırken bilgi sahibi ol-

(on-off) göstermektedir ve ağ linklerini kont-

ve uzaktan yönetim ağ özellikleri sayesinde

masını sağlamıştır.

rol ederek performansını analiz etmektedir.

işletme maliyetleri de belirgin ölçüde azal-

• Üstün Ölçeklenebilirlik Özelliği, Artan Ağ

• Çoklu Katmanlı Korumayla Artırılmış Gü-

mıştır. Bu durum İSKİ’nin BT ve ağ altyapıla-

Trafik Talebini Karşılamaktadır: Huawei

venlik: İSKİ ağında, İSKİ intraneti dışın-

rını güçlendirecek diğer projelere odaklan-

başka bir sağlayıcıdan alınmış 1G çekirdek

dan ağa erişen kullanıcılar için e-ticaret

masına yardımcı olmuştur.

anahtarları (core switch), yüksek perfor-

ve uzaktan erişim hizmetlerini barındıran

• Birden Fazla Tedarikçiyi Destekleyen Ağ

manslı ve ölçeklenebilir 10G Huawei anah-

sunucular bulunmaktaydı. O nedenle bu

Ortamı Uyumluluğu Artırmıştır: Huawei

tarlarıyla

farklı

karmaşık ağın birbirini tamamlayan birden

elektronik bileşen ve modüllerin tedarikçisi

kapasite ihtiyaçlarına göre PoP lokasyonla-

fazla katman ile korunması gerekmekteydi.

olduğu için, ağ ekipmanları piyasadaki fark-

rında ve şube ofislerinde çeşitli spesifikas-

İSKİ Huawei’nin çoklu katman korumasını

lı sağlayıcıların ağ çözümlerine uyumluluk

yonlarda anahtarlar kullanmıştır. Ulaşılan

kullanarak ağın her yerinde aynı özellikten

göstermektedir. İSKİ birden fazla sağlayı-

ölçeklenebilirlik, ek kapasite ihtiyacı olması

faydalanabilmiş, aynı zamanda da risklerin

cının çözümlerini destekleyen bir altyapı

durumunda port sayısını ve hat hızını artır-

bulunabileceği yerlerin tümleşik görünü-

kurduğu için, uzun vadeli planlarına daha iyi

maya izin vermiş, artan ağ talepleri için de

müne sahip olmuştur. Burada amaç sadece

uyacak yeni bir çözümün kullanımı gerekti-

veri trafik kapasitesini (throughput) artır-

saldırıların önlenmesi değil; aynı zamanda

ğinde, ağdaki herhangi bir bileşeni değişti-

mıştır.

bu saldırıların etkisinin azaltılması ve sis-

rebilecektir.

değiştirmiştir.

Huawei,

• Web Raporlamayla Daha Kolay Ağ ve Alarm İzleme: Web tabanlı entegre raporlama aracı, port, kart, cihaz ve alt-ağa (sub-network)

temlerin ve uç noktaların herhangi bir arıza durumunda hızla toparlanmasının sağlan-

ÖNEMLİ TAVSİYELER

masıdır.

İSKİ’nin Huawei çözümleri ile ağını modernleştir-

göre ağ durumunu görsel olarak göster-

• Düşük Sahip Olma Maliyeti İSKİ’nin Diğer

mesi ile ilgili değerlendirmeye göre; IDC yönetile-

mektedir. Bu araç İSKİ’nin gerçek zamanlı

Projelere Odaklanmasına Yardımcı Olmuş-

bilir, ölçeklenebilir, maliyet etkin ve yüksek perfor-

olarak alarm bildirimlerini kritik seviyele-

tur: Huawei rakiplerinin çoğunun yarışa-

manslı bir ağ kurmak isteyen kurumlara aşağıdaki

rine göre görüntülemesini sağlamaktadır.

madığı bir toplam sahip olma maliyeti sun-

önerileri sunmaktadır:


HUAWEI ÇÖZÜMLERI ILE MEVCUT AĞINI YENI NESIL MIMARIYE DÖNÜŞTÜRDÜ

Ağ Tasarımı Yapılırken İş Hedefleriyle Başlayın Ulaşılabilir, hem uygulama bazında hem de ağın bütünü için, pek çok şirketin belirlediği temel bir hedeftir ve ağ mimarisi üzerinde önemli etkileri vardır. Merkez ağın yüksek hızı desteklemesini sağlamak çok önemli olsa da, gerekmeyen yerlerde yüksek özellikli anahtarların kullanılması, maliyet endişelerine yol açabilmektedir. Dahası, kurumun büyümesiyle ilgili planlara ayak uydurmak için; ağın maliyet etkin şekilde ölçeklendirilebilmesi son derece önemlidir. Bu yüzden organizasyonlar, ağ tasarımını, organizasyonun başarısını en yüksek seviyeye ulaştıracak iş gereksinimleri ile teknik gereklilikleri birleştiren tam bir süreç olarak görmelidir.

Tümleşik Platformla Ağ Yönetimini Merkezi Hale Getirin Karmaşık bir çeşitliliğe sahip ağ bileşenlerinin izlenmesi ve yönetilmesi için kullanılan heterojen yöntemler hem zaman hem kaynak kaybına yol açmaktadır. Herhangi bir ağın farklı kısımlarını yönetmek için birden fazla yöntem kullanıldığında, bazı ağ sorunları tespit edilemeyebilir. Kurumlar yönetim yükünü azaltmak ve ağ görünürlüğünü artırmak için merkezi ve entegre bir ağ yönetimi kullanmalıdırlar.

Birden Fazla Tedarikçiyi Destekleyen Ağ Ortamı Kurmayı Hedefleyin Birden fazla tedarikçiden cihaz ekleme esnekliği korunduğu zaman, farklı tedarikçilere ait en son teknolojileri deneme ve yeni yetkinliklere sahip olma özgürlüğü edinilmiş olacaktır. Ancak birden fazla sağlayıcıyı destekleyen ortamların karmaşık özellikleri, önemli operasyonel zorlukları da beraberinde getirebilmektedir. Tek bir sağlayıcıdan kurulan ağlar, operasyon, konfigürasyon ve yönetimle ilişkili karmaşıklıkları azaltmaya yardımcı olabilmektedir. IDC kurumların operasyon, konfigürasyon ve yönetimle ilgili karmaşıklıkları azaltmak için tek tedarikçiden kurulan ağlardan faydalanmasını önerirken; aynı zamanda kurumların kurdukları ağların piyasadaki diğer çözümlerle birlikte çalışabilir olmasına dikkat etmelerini tavsiye etmektedir.

Tedarikçi Seçerken Yerel Destek Vereni Seçin Ağ sorunlarının bir çoğu uzaktan çözülebilir olsa da, bazı durumlar yerinde destek gerektirmektedir. Tedarikçi desteğinin kapsamı, sahip olduğu bilgi birikimi ve barındırdığı beceriler bu açıdan son derece önemlidir. Ürün tedarikçisi seçerken düşünülmesi gereken bir diğer faktör de, tedarikçinin yerel desteği kendi personeli veya üçüncü taraflar

vasıtasıyla sağladığıdır. Kurumlar güçlü yerel destek sunan, hızlı yanıt veren bir tedarikçi ile işbirliği yapmalı, desteğin kapsamını sözleşmelerle garanti altına almalıdırlar.

IDC Hakkında International Data Corporation (IDC), bilgi teknolojileri, telekomünikasyon ve tüketici teknolojileri alanlarında pazar araştırması ve danışmanlık hizmetleri sunan ve etkinlikler düzenleyen bir numaralı küresel oyuncudur. IDC, BT profesyonellerinin, şirket yöneticilerinin ve yatırımcıların teknoloji satın alırken ve iş stratejilerini belirlerken gerçeklere dayalı kararlar almalarını sağlar. 110’dan fazla ülkede 1100’den fazla IDC analisti ile teknoloji, sektör fırsatları ve trendleri konusunda küresel, bölgesel ve yerel uzmanlık sunar. 50 yıldır IDC, stratejik bilgiler sunarak müşterilerinin iş hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmuştur. IDC, bilgi teknolojileri, basın, araştırma ve etkinlik düzenleme alanında dünyanın lider kuruluşu olan IDG’nin bir yan şirketidir.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Bulut teknolojilerinin damgasını vurduğu etkinlikte, Infor’un Bülent Nevres yeni ürün ve Paris çözümleri, kanal yapısı ile ilgili çeşitli yenilikler ve diğer önemli gelişmeler katılımcılarla paylaşıldı. Bulut alanında büyük beklentilere sahip olan şirket, Amazon Web Services üzerinde bulunan bulut hizmetlerine yeni müşteriler kazanmayı ve şirket içi çözümleri kullanan mevcut müşterilerini de buluta taşımayı hedefliyor. Etkinliğin açılışında konuşma yapan Infor Başkan’ı Stephan Scholl, bulut teknolojilerine yapılan yatırımların meyvelerini verdiğini ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti: “En önemli amacımız bulut üzerindeki SaaS (Software as a Service) lisanslarından gelen gelirlerimizi en üst düzeye çıkarmak. Şu anda dünya genelinde bulut üzerinde 45 milyon kullanıcımız bulunuyor. 2016 yılında gelirlerimizin yarısının bulut hizmetlerinden gelmesini bekliyoruz.” Etkinlikte verilen bilgilere göre 96 ülkede toplam 4.500 şirket Infor’un bulut hizmetlerinden yararlanıyor. Toplam kullanıcı sayısı 45 milyon, kullanılan veri miktarı ise 8 petabaytın üzerinde. Bulut ve hibrid çözümlerin sektör trendi olmaya devam ettiğini belirten Scholl, “Müşterilerimize iki ya da üç uygulamayla başlamalarını öneriyoruz. Böylece bulutun güvenli ve kusursuz bir şekilde çalıştığını görerek tamamen buluta taşınacaklarına inanıyoruz. Açıkçası gelecek bulutta ve biz buna inanıyoruz” dedi. Diğer taraftan geçtiğimiz aylarda NT Nexus’un satın alınmasıyla birlikte aralarında Adidas, DHL, UPS gibi büyük şirketlerin olduğu 25 bine yakın müşteri kazanan Infor, GT Nexus’un çözümlerini yeni platformu Infor Retail CloudSuite ile 2016 yılında yansıtmaya başlayacak. Infor’un etkinlikte paylaştığı önemli bilgilerden birisi işortağı ağını (Infor Partner Network – IPN) önümüzdeki 6 ay içerisinde yüzde 36 genişleteceğini duyurması oldu. İş ortakları için geliştirilen IPN, Infor’un geliştirdiği ürünler ve çözümler hakkında iş ortaklarının ayrıntılı bilgi alabilmelerini ve pazarlama faaliyetlerini

17

Inforum Europe 2015 Paris’te gerçekleştirildi Kurumsal yazılım geliştiricisi Infor, 2- 4 Kasım tarihleri arasında Paris’te düzenlediği Inforum 2015 ile Avrupa’nın dört bir yanından gelen profesyonelleri, iş ortaklarını ve müşterilerini bir araya getirdi. daha iyi yürütebilmelerini sağlayan çeşitli kaynaklara ve araçlara erişebilmelerini sağlıyor. 2011 yılında hayata geçirilen IPN değişen ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmeye ve yatırım yapılmaya devam ediyor. Infor, sadece 2015 yılında 97 yeni üyenin katıldığı IPN’i tekstil, yiyecek içecek ve endüstriyel makine üreticileri konusunda uzman Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) alanına odaklanmış yeni iş ortaklarıyla daha da geliştirmeyi hedefliyor. Infor, yeni satıcıları ve servis sağlayıcıları mevcut kaynakları geliştirerek ve özellikle iş ortakları için geliştirilen yeni girişimlerle artırmayı planlıyor. Geçtiğimiz

Infor Başkan’ı Stephan Scholl

yıl şirket Infor CloudSuite Academy ve Infor Launchpad eğitim programlarını hayata

geçirmişti. Bu programlar sayesinde bayiler ve servis sağlayıcılar sektörlerine yönelik

özel yetenekler elde ederken rakiplerinden de farklılaşabilme fırsatı yakalıyorlar.

IPN bİzİ rakİplerİmİzden farklılaştırıyor müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı bir araya getirerek Infor’un stratejileri, yol haritası ve yenilikleri aktarmak. Bunu büyük bir fırsat olarak görüyoruz. Buradan elde ettiğimiz bir diğer kazanım ise müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı dinlemek. Hem kendimizi anlatıyoruz hem de ekosistemimizi dinliyoruz. Önümüzdeki Mart ayında da Türkiye’de de yine müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın katılmasını hedeflediğimiz bir etkinlik düzenlemeyi planlıyoruz.

Inforum 2015’de Infor Türkiye Kanal Müdürü Yasemin Giden’le kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. n Infor 2015’i nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu etkinliği düzenlememizdeki en önemli amaç

n Türkiye’de özellikle hedeflediğiniz sektörler var mı? Infor aslında Türkiye’de uzun yıllardır var, iş ortakları üzerinden ürün ve çözümleri neredeyse 15 yılı aşkın bir süredir kullanılıyor. Türkiye’de özellikle üretim, finans ve kurumsal varlık yönetimi alanlarına odaklanıyoruz.

Üretim alanında ERP çözümlerinin yanında tedarik zinciri yönetimi, iş analitiği, ürün yaşam döngüsü yönetimi gibi çevreleyici ürün ve çözümleri de sunuyoruz. Kurumsal varlık yönetimi alanında ise belediyeler, enerji şirketleri gibi kurumlara varlıklarını yönetebilmelerini sağlayan çözümlerimizle hizmet veriyoruz. Finansal çözümlerde de çeşitli ürün ve çözümlerimiz bulunuyor. Örneğin Türkiye’de birçok otelde Infor çözümleri kullanılıyor. Diğer taraftan kamu ve sağlık alanında Infor’un çok önemli çözümleri bulunuyor, bu çözümleri de zaman içerisinde Türkiye’de sunmaya başlayacağız. n Infor Partner Network’den bahseder misiniz? IPN, Infor’un rakiplerinden

farklılaşmasını sağlayan çok önemli bir program. Rakiplerimizin çoğu gelirlerinin büyük kısmını doğrudan satıştan elde ederler. İş ortaklarının payı rakiplerde yüzde 30 civarındadır. Infor’da ise bunun tam tersi söz konusu. Biz genelde iş ortakları üzerinden çalışmayı tercih eden bir şirketiz. IPN yaklaşık 5 yıllık geçmişe sahip bir program. İş ortaklarımızın en yüksek faydayı elde etmeleri için her yıl geliştirilmeye devam ediyor. Örneğin bu etkinlikte iş ortaklarımızın bulut çözümlerinde daha aktif olmaları ve en yüksek yararı elde edebilmeleri için gerekli düzenlemeler duyuruldu. Bu sayede sürdürülebilirlik de elde edilmiş oldu. 70 binin üzerinde müşterimiz var ve bu müşterilere en iyi şekilde hizmet vermenin yolunun iş ortaklarımız olduğundan eminiz.


18

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Oracle Sparc M7’ye güveniyor Haber Merkezi Oraclle Cloud Day 2015, 19 Kasım tarihinde İstanbul’da düzenlendi. Yoğun bir katılım ile gerçekleşen etkinlikte Oracle’dan birçok üst düzey isim hazır bulunurken, gerçekleştirilen sunumlar ile birlikte katılımcılar hem yeni nesil teknolojiler hakkında bilgi sahibi oldu, hem de Oracle ekosistemindeki yeni eğilimler hakkında bilgilendiler. Etkinliğin konuşmacıları arasında yer alan Oracle Ürün Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Andrew Sutherland, Oracle Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Filiz Doğan, Oracle Türkiye ve Orta Asya Bölgesi Sistem Satış Direktörü Esra Ertürk ve Oracle EECIS Bölgesi Sistem Satış Başkan Yardımcısı Marek Swierad ile Oracle Cloud Day, yeni nesil teknoloji eğilimleri ve Oracle’ın bilişim dünyasına sunduğu yenilikler üzerine konuştuk. n İlk olarak Oracle Cloud Day’den söz edebilir miyiz? Etkinlik beklentilerinizi karşıladı mı? İlk etapta biraz içerisinde bulunduğumuz süreçlerden söz etmek istiyoruz. Günümüz dünyasında her şey hızlı bir şekilde değişim gösteriyor. İşin içine teknolojiyi kattığımızda bu değişimin daha da hızlandığını görüyoruz. Oracle olarak yaptığımız gözlemlerde yeni nesil teknolojilerin neredeyse dünyanın tamamında iş yapış biçimlerini

Oracle Cloud Day 2015’te son teknolojik gelişmeler konusunda bilgi sahibi olurken, yaratıcılığa odaklanma üzerine mesajlar verildi.

kökünden değiştirdiğine şahit oluyoruz. Türkiye’de de benzer bir dönüşüm söz konusu. Müşterilerin talepleri doğrultusunda gelişen ekosistem, sürekli yeni ve daha gelişmiş çözümlere ihtiyaç duyuyor. Etkinliğe gelecek olursak, yoğun bir katılım olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Katılımcılar yeni nesil bulut teknolojileri ve Oracle olarak geliştirdiğimiz yeni nesil işlemci Sparc M7 hakkında bilgi sahibi oldular. Oldukça

verimli bir etkinlik olduğunu söyleyebiliriz. n Nesnelerin İnterneti önemli bir değişim ortamı yarattı. Nesnelerin İnterneti’nin yarattığı etkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Nesnelerin İnterneti önümüzdeki süreçte iş yapış modellerinden, günlük yaşama kadar birçok alanda etkisini artırarak hissettirecek. Örnek üzerinden gitmek gerekirse, ilerleyen süreçte

patronlarımız kalemlerimizde yer alan alıcılar sayesinde, ne kadar çok çalıştığımızı ya da iş yapış sürelerimizi kayıt altına alabilecekler. Her ne kadar bu sadece bir öngörü olsa da içerisinde bulunduğumuz gidiş hat bunu gösteriyor. Bulut ve nesnelerin interneti arasındaki ilişkiden söz etmek gerekirse, her iki kavramın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşünüyoruz. Bulut bilişim kavramı ile var olan Nesnelerin İnterneti yarattığı büyük etki ile Bulut

ekosistemini beslerken, büyüyen bulut ekosistemi de aynı doğrultuda Nesnelerin İnterneti kavramına önemli bir manevra alanı sunuyor. Her iki teknolojinin de birlikte dünyayı değiştirdiğini görüyoruz. n Biraz da güvenlik konusuna değinelim. Son dönemde dünyada yaşanan siber saldırılar giderek artış gösteriyor. Bu konuya Oracle nasıl yaklaşıyor? Siber saldırganlar günümüzde sürekli kendini yenileyerek, sistemlere sızmaya çalışıyorlar. Bu noktada yeni nesil Sparc işlemcilerinin oldukça verimli olduğunu ifade etmeliyiz. 32 çekirdekli mikroişlemci üzerine inşa edilen Sparc 7 serisi, sahip olduğu yüksek hızın yanı sıra güvenlik bakımından da oldukça üstün özelliklere sahip. Silikon seviyesinde güvenli bellek ile kurumlara ve şirketlere güvenlik ve güvenilirlik için üretim ortamındaki kusurlu program kodlarına ve zararlı müdahalelere karşı korumaya yardımcı olmak amacıyla bellekteki verilere erişimi gerçek zamanlı olarak kontrol imkanı sunan Sparc 7, bu korumayı Oracle Database 12c üzerinden sağlıyor. Bunun yanı sıra donanım destekli şifrelemeye de sahip olan Sparc 7, sahip olduğu yapı sayesinde sistem üzerindeki tüm uygulamaları için güvenli veri ve çalışma ortamı sağlıyor.

Veriye erişim sınırını aşın Yazılı veya elektronik onay olmadan tüketicilere ileti gönderimini yasaklayan yeni e-ticaret yasası, şirketlerin veri kaybına uğramasına yol açtı. Bu tespiti yapan Emarsys Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör, şirketlerin yeni tüketicilere ve üyelere ulaşmasını sağlayacak 5 yöntemi paylaştı. Erdör, yeni ortamda doğrudan pazarlama kanallarının etkileşimli bir yapıya dönüştüğünü ve tüketici odaklı dijital pazarlamanın önem kazandığını belirterek, söz konusu 5 yöntemi şöyle sıraladı: 1. Üyelik formunuzu sadeleştirerek, sadece ‘mutlaka’

gereken bilgileri isteyin. 2. Hedef kitlenize farklı üyelik türleri sunun, e-bülten seçenekleri ile ne tür içerikleri ne sıklıkla almak istediklerini

söyleme imkânı verin. 3. Potansiyel üyelere neye abone olduklarını anlatın, onlara indirimler, yeni ürünler gibi gönderim planlarınızı söyleyerek, kendileriyle ilgili olup olmadığını anlamalarını sağlayın. 4. Üye olmayı kolaylaştırmak için izin formunuza sitenizin çeşitli sayfalarında yer verin ancak gizlemeyin, tersine, sitenizde öne çıkarın. 5. Her blog yazısının, YouTube videosunun veya başka içeriklerin sonuna üyelikle ilgili bir link ve aksiyona çağrı ekleyin.


19 BThaber

DOSYA

Mobil cihazların temassız ödeme sistemleriyle bütünleşmesi, mobil dünya ve mobil ödemeler alanındaki yenilikleri beraberinde getiriyor. Başladığı günden bugüne, sürekli olarak gelişen ve büyüyen bir sektör olarak öne çıkan ödeme sistemlerinde, teknolojik gelişmelerle birlikte sektördeki çözüm ve oyuncularının sayısı da hızla artıyor.

Mobil Ödeme ve Mobil Finans

30 KASIM 6 ARALIK 2015 www.bthaber.com

Geleceği şekillendiren “Mobil Ödeme Sistemleri” Teknoloji önü alınamaz bir hızla büyümeye devam ederek, hayatımızı, alışkanlıklarımızı, Simay Yaylacı ihtiyaç alanlarımızı değiştiriyor. Mobilitenin bireysel ve kurumsal kullanımının artmasıyla birlikte, finans sektörünün başrol

oyuncusu sadece bankalar olmaktan çıkıyor. Özellikle NFC teknolojisinin ödeme sistemleri alanına geçişiyle birlikte; birkaç santimetre mesafede elektromanyetik dalga iletişimini temel alan teknoloji, yeni nesil mobil ödeme sistemlerinin altyapısını oluşturuyor. Günümüzde mobil ödeme teknolojileri, neredeyse

hepimizin akıllı telefonlarını mobil cüzdana dönüştürüyor. Son birkaç yıldır mobil teknolojilerin finansal süreçlerde kullanımının güçlü bir eğilim haline gelmesiyle birlikte, temassız ödeme sistemleri de yaygınlaşacak ve sayısal ödeme sistemleri pazarı da hızlı büyüme eğilimini sürmeye devam edecek.


20

DOSYA

BThaber

Mobil Ödeme ve Mobil Finans

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Mobil çözümlerin hayatımızdaki yeri artıyor Mobil penetrasyonun yayılması ve yeni yaklaşımlarla birlikte mobil çözümler, hayatımızda daha fazla yer tutuyor. Bu kapsamda ödeme teknolojileri de söz konusu değişimden nasibini almış durumda. Buna göre gerek bankalar gerekse bankacılık dışı oyuncular tarafından sunulan mobil ödeme çözümleri müşterilerin ciddi anlamda ilgisini çekiyor. Ödemeler sektörünün hızla

büyümesi ve yasal düzenlemelerin bu alana bankacılık dışı oyuncuların girmesini teşvik etmesi nedeniyle, çok sayıda oyuncunun ödeme sistemleri alanında yer aldığını belirten İş Bankası yetkilileri şunları ekliyor: “2014 yılında Apple’ın Apple Pay ile sektöre adım atmasıyla, diğer oyuncular da benzer hizmetler geliştiriyor. Apple’ın ardından Samsung gibi diğer cihaz üreticileri

Yükselen trend mobil bankacılık Türk insanının teknoloji adaptasyon kabiliyeti, sektörün dijitalleşmesine önemli katkı sağlıyor. Türkiye, genç nüfusuyla teknolojik gelişmelerin en hızlı şekilde kabul edildiği ve kullanımının en hızlı şekilde yaygınlaştığı ülkelerden birisi. Dijital dönüşümle birlikte; bankaların mobil platformlarının kullanıcı deneyimi açısından iyileşmesi ve bu platformlardan verilen hizmetlerin çeşitlenip sayılarının artması sayesinde kullanıcı sayısı da gün geçtikçe artıyor. Yeni nesil müşteriler, bankalara değil ‘bankacılığa’ ihtiyaç duymaya başladı. Müşteriler dijitalleşmenin sunduğu tüm kolaylıkları artık temel hizmetler olarak ilgili kurumlardan bekler hale geldi. Bu doğrultuda, bankalar dijitalleşmenin sağladığı yeni yaşam tarzını hizmetlerine kısa sürede dahil etti. Böylece bankaları daha az görünür kılan ama bankacılık hizmetlerine her zaman ve her yerden ulaşımı sağlayan bir dönüşüm yaşıyoruz. Mobil penetrasyonunun yüzde 93, 3G kullanımının da yüzde 80’e yaklaştığı günümüzde ödeme sistemlerinin değişimi ve mobilleşmesi son derece normal. İnternet şubeleriyle dijital bankacılığa yönelen bankaların, günümüzde mobil bankacılığa daha fazla yönelmiş olduğunu belirten ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye

Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre mobil bankacılığın işlem hacmi 2014’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 148’lik bir artış gösterdi. Bu oran internet bankacılığında yüzde 19’da seyretti. Bu veriler ışığında, mobil bankacılığın günümüzde yükselen bir trend olduğunu ve Türkiye’de internet penetrasyonunun artması ile yakın gelecekte mobil bankacılık alanında en hızlı büyüme yaşanacak pazar olduğunu, dolayısıyla teknolojik yatırımlara da bu alanda ağırlık verildiğini söyleyebiliriz. Bugün, aktif bireysel müşterilerimizin yüzde 20’sinden fazlası dijital bankacılık hizmetlerimizden faydalanıyor. En fazla kullanılan dijital kanalımız ise mobil uygulamalar üzerinden sunduğumuz hizmetler. Bu sayede, mobil bankacılığı kullanan müşterilerimizin dijital kanallarımızı kullanan toplam aktif müşterilerimiz içindeki payı yüzde 70’i aştı. Bu kullanım oranlarının sektörel olarak önümüzdeki dönemde artacağını düşünüyorum. “

de kendi cüzdan çözümlerini müşterilerine sunuyor. Aynı şekilde, Google da Android Pay ile bu pazarda yer almaya çalışıyor. Sonuç olarak mobil ödeme alanında müşterilere çok sayıda seçenek sunulmakta. Burada uzun vadede müşterilerin tercihleri doğrultusunda, bir konsolidasyon olmasının muhtemel olduğu düşünülüyor.” Ödeme sistemleri konusunda

Avrupa’nın en önde gelen ülkelerinden olan Türkiye’de mobil ödeme sistemleri de birçok kanaldan beslenerek hızla gelişiyor. Bankalar hali hazırda var olan mobil bankacılık uygulamalarına ek olarak, ödeme konusunda da müşterilerine ayrı uygulamalar sunuyor. Böylece Türkiye’de mobil ödeme sistemleri, dünyadaki gelişmelere paralel olarak hızla büyüyor.

Kredi kartlarının kullanım hacimleri artıyor Türkiye’de ödeme sistemleri olarak en yaygın kullanılan yöntem kredi kartları. Ülkemizde şu anda ödeme sistemi olarak sadece MasterCard ve Visa’nın sunduğu altyapıyı kullanan POS sahibi bankalar mevcut. Öte yandan, Visa ve MasterCard’ın bir banka dışı oyuncu gibi davrandığı ve 3. partilere sunduğu alt yapılar da mevcut. Bunların en popüler örneği; MasterCard’ın ödeme sistemi olarak 3. partilere sunduğu MasterPass altyapısı. Ülkemizde bu altyapıyı kullananlara örnek olarak; Getir, BiTaksi, Caffe Nero gibi yapılar gösterilebilir. Burada MasterPass’in bir ‘ödeme sistemi sağlayıcısı’ olarak rol almasının dijital ödemelerin öneminde artışın işareti olduğuna dikkat çeken Akbank yetkilileri, Getir ve BiTaksi gibi örneklerin, Türkiye’de müşterilerin dijital ödemeye hızla ve

kolaylıkla uyum sağlayabileceklerinin göstergeleri olduğunu düşünüyor. Standart ödeme platformları olarak kullanılan kredi kartları ve banka kartları ülkemizde günden güne yaygınlaşıyor ve kullanım hacimleri artıyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine baktığımızda, Türkiye’de en yaygın ödeme sistemleri ürününün kredi kartları olduğunu görüyoruz. Kullanıcılar açısından nakit harici ödeme yöntemi olarak ikinci sırada tercih edilen ürünler ise banka kartları. Kartlı ödemelerin hacim olarak yüzde 7’si, adet olarak da yüzde 23’ü banka kartlarından geliyor. Türkiye’de toplam kart adedinin 110 milyona ulaşması, ödeme sistemleri içerisinde kart altyapısının ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Öte yandan, Türkiye’de e-ticaretin her yıl yüzde 30-40 civarında büyümesi, alternatif ödeme yöntemleri ihtiyacını da ortaya koyuyor. Türkiye’de şu anda yaklaşık 2,5 milyon POS, 57 milyon kredi kartı, 110 milyon banka kartı var. Temassız ödeme özellikli POS’ların sayısı da her geçen gün artıyor. Mobil ödemelerde bir diğer öne çıkan ödeme aracının da ‘Apple Pay’ olduğunu vurgulayan Akbank yetkilileri şu detayları ekliyor: “Apple Pay dünyada birçok ülkede, kredi kartı, banka kartı ve nakit paradan sonra en geniş ödeme ağına ulaşan, kendini sisteme kabul ettirmiş bir ödeme aracı. 2014 yılında Amerika’da kullanıma geçen, 2015 Temmuz ayı içerisinde de Avrupa’ya açılan Apple Pay, 400’den fazla finansal kuruluşu ile anlaşmış durumda. 200K ile lansman yapan Apple Pay, 1 milyon noktayı geçmeyi hedefliyor. Apple’ın dışında, Samsung ve Android Pay ile de ödeme sektöründe mobilin her geçen gün daha da fazla görmeye başlayacağımızı net olarak söyleyebiliriz.”



Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri Powered by TÜRKSAT Koordinatörü HAKAN KURT:

‘1 Milyar Dolarlık Uydu Ekosistemi Yerlileşecek’ Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri powered by TÜRKSAT; Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) stratejik ortaklığında 11-12 Aralık 2015 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

U

ydu, Uzay ve Teknoloji Günleri powered by TÜRKSAT tarafından organize edilen etkinlik, Türkiye uydu pazarının gelişimine ışık tutacak. 1 milyar doları aşan Türkiye uydu piyasasına yerli ekosistemin aranacağı etkinlikte, 4,5G-5G vadisi, StartUp Vadisi ve Milli Uydu Ekosistemi en çok ilgi çeken alanlar olacak. Etkinlik Koordinatörü Hakan Kurt; “1 milyar dolarlık stratejik önemdeki uydu ekosistemini yerlileştireceğiz.

Bu sayede dünyada uydu üretebilen sayılı ülkeler arasında gireceğiz” şeklinde bilgi verdi.

Adım Adım Yerli Teknoloji Türkiye’nin uydu operatörü TÜRKSAT, 16 Ekim’de fırlattığı 4-B uydusunun ardından, %25 yerlilik oranı ile 5-A ve 5-B uydularını, %100 yerlilik oranı ile de 6-A uydusunu fırlatacak. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde ger-


çekleştirilecek bu fırlatmalar 1 milyar doların üzerinde bir ekosistem oluşturacak. Özellikle 6-A uydusunun %100 yerli katkısı Türkiye’nin iktisadi ve stratejik alanlarındaki çıktılarını yükseltecek. Uydu yapabilen sayılı ülkeler arasına girecek Türkiye, bu anlamda diğer birçok ülkeden pozitif anlamda ayrışacak. TÜRKSAT’ın gerçekleştireceği 5-A ve 5-B uydu ihalelerine talip olan global firmaların eşit bir şekilde know-how paylaşımı yapıp, Türkiye’deki ekosistemle iş geliştirme yapacağı etkinlikte MÜSİAD, yurtiçi ve yurtdışındaki network ağı ile oluşturulacak ekosistemin en büyük parçası olacak.

Start-Up’lar Türkiye’nin Yeni Ekonomik Modeli Büyük ekonomilerin hareket kabiliyetlerinin zayıflaması gerçekliği ile özellikle yeni kalkınma modellerinde start-up firmalarının önemi bu etkinlikte de ağırlığını hissettirecek. Özel olarak kurulacak alanda; uydu, uzay ve bilişim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren start-up firmalar Türkiye’nin kalkınmasında yeni bir rol-model oluşturacak. Konularında uzman yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı yakalayacak start-up firmalar etkinliğin en gözde parçası olacak.

4,5G-5G Teknolojilerinde Yerli Katkı Şart! Etkinlik koordinatörü Hakan Kurt “2 milyar Euroluk 4,5G frekans ihalesinin ardından 5G frekansları da yakın bir tarihte açıklanacak. Bu sayede ortaya mobil teknolojilerde inovasyona çok açık bir mobil teknolojiler pazarı doğacağı gibi, mevcut teknolojinin kullanımında da frekans kullanıcılarının yerli ekosistem kullanmaları hususu oldukça kritik bir noktada. 4,5G-5G Vadisi’nde Türkiye’nin Mobil Teknolojilerdeki gelişimini ortaya koyacağız.” Şeklinde konuştu.

advertorial

Hakan Kurt: “Etkinliğimizin sloganı ‘Gurur Duy Türkiye’. Bu mottoyla Türkiye’nin son on yılda kazandığı stratejik yeteneklerle özgüven kazanmasını ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini istiyoruz.”


24

DOSYA

BThaber

Mobil Ödeme ve Mobil Finans

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Mobil güvenlik, kurumsal güvenliğin bir parçası olarak değerlendirilmeli Mobil güvenlik konusunda bireysel farkındalık olması gerekenin çok altında. Kullanıcıların genellikle ya hiç önlem almadıklarını ya da en fazla cihazlarına bir şey olması durumunda, bilgilerini geri alabilmek amacı ile bir bulut servisine yedeklediklerini görüyoruz. Oysa asıl tehlike, cihazınızdaki bilgilerin başkaları tarafından ele geçirilmesi. Bunu engellemek için ise çok az önlem alınıyor. Bir kullanıcı kendi cihazından kurumsal bilgilere eriştiği andan itibaren, artık o cihaz kurum için potansiyel bir risk kaynağı. Kurumların bu riskin farkında olmaları ve buna karşı güvenlik önlemleri almaları, mobil cihazları da mutlaka kurumun güvenlik yapılandırmasının bir parçası olarak değerlendirmeleri gerekiyor. Kurumsal güvenliğin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Destek Bilgisayar Genel Müdürü Oğuz Tamer Tunçel, sözlerine şunları ekliyor: “Mobil cihazlar, güvenliğin önemli bir parçası olmalı. Eğer kurumun mobil cihazlar için bir güvenlik politikası ve önlemi yoksa, o zaman kurumsal güvenlikten bahsetmek pek mümkün değil. Gelişmelere

Destek Bilgisayar Genel Müdürü Oğuz Tamer Tunçel baktığımızda, mobilitenin öneminin her gün daha da artacağı belli iken, bu konuya gereken önemi vermemek de büyük bir hata olur.” Kurumların mobil cihazlar için

belirlenmiş bir politikaları ve bu politikaları uygulayacakları araçları olmalı. Politikalar kurumlar tarafından belirlendikten sonra uygulanması aşamasında, MDM (Mobile Device Management) çözümlerinden faydalanmalılar. Mobil cihaz yönetimi üç temel bileşeni mutlaka adreslemeli:

Cihazdaki bilgilerin ve cihazın kontrolü, cihaz ile kurum arasındaki veri iletişiminin güvenliği ve son olarak kurum kaynaklarına erişimin kontrolü. Kurum çalışanlarının bireysel cihazlarından kurum kaynaklarına erişimine izin veriliyorsa, cihaz üzerinde ayrılmış farklı bir bölüm oluşturulması, kuruma ait bilgilerin bu bölümde kriptolu olarak tutulması gerekli. Cihazın uzaktan yönetilebilmesi de burada önem taşıyor. Cihaz ile kurum arasındaki veri iletişimi, kurumun kontrolünde olmayan kablolu veya kablosuz ağlar üzerinden yapılıyor. Bu yüzden iletişimin VPN kullanılarak yapılması, kullanılacak çözünün mobil VPN kullanımını desteklemesi de gerek. Kurum tarafında, mobil cihazların hangi kaynaklara erişebileceklerinin belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Oğuz Tamer Tunçel, şu detaylara dikkat çekiyor: “Cihazların donanım ve yazılım envanterleri çıkarılabilmeli, cihazlardan alarmlar alınabilmeli. Kuruma ait bir uygulama mağazası oluşturulmalı, kontrol edilmiş, kullanımına kurum tarafından izin verilmiş yazılımlar bu mağaza aracılığı ile kullanıcılara sağlanmalı.”

Mobil ödeme, pazardaki inovasyonu sağlıyor Dijital ödeme sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, 2014 yılının ödeme teknolojilerinin temellerinin atıldığı bir yıl olduğunu söyleyen PayPal Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Kıvanç Onan; “Bu büyümenin küresel yansımalarını gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yıl 1 milyarı mobil olmak üzere 4 milyar ödeme gerçekleştirdik. Bu da yıllık bazda yüzde 68’lik bir büyüme anlamına geliyor” dedi. Mobil ödeme ise, ödeme sistemleri pazarında yaşanan değişimi tetikleyen inovasyonlardan biri. Bu değişim, tabi ki kazançlı ödeme sistemleri pazarına yeni oyuncuların katılmasına da aracılık ediyor. Aynı zamanda pazardaki mevcut oyuncular da güçlü konumlarını korumak için çaba gösteriyorlar. Bu değişimin kalbinde, tüketici davranışlarının merkezi haline gelmiş olan teknolojinin, özellikle de mobil teknolojinin öneminin artması yatıyor. Tüketicilere yeni çözümler sunmak bir zorunluluk haline gelirken, bu ihtiyaca getirilecek çözümlerin omurgasını da perakendecilerin yeni tür ödeme çözümleri sunabilecek hale gelmesini sağlamak oluşturuyor.

İhtiyaçların ve beklentilerin sürekli olarak arttığı müşteri odaklı bu pazarda, teknolojik kabiliyetler ve tüketici beklentileri arasında hâlâ büyük bir fark bulunduğunu vurgulayan Kıvanç Onan; “Ödeme şekillerimizi değiştiren ve değiştirmeye devam edecek olan mobil ve dijital ödeme sistemleri konusunda şimdilik henüz işin çok başındayız” yorumunu yaptı. Onan, şu detayları paylaştı: “Bütün ödemelerin masaüstünden yapıldığı bir dünyadan, hemen hemen tüm cihazlardan yapıldığı bir dünyaya geçiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de artık kullanıcılar online alışverişte mobil cihazlarını kullanmayı tercih ediyorlar. Avrupa’daki online alışveriş yapanların yüzde 33’ü mobili tercih ediyor. Türkiye’de de benzer oranlar söz konusu ve daha da artabilir. Ancak Türkiye’de e-ticaret platformları mobil için optimize edilmiş alternatifler sunmakta biraz geri kalmış durumda. Biz PayPal olarak ödeme altyapısı sağladığımız platformlarda, PayPal ile ödeme seçeneğini tercih eden kullanıcılar için kendi mobil alanımıza yönlendiriyor ve mobil için optimize edilmiş bir platformda işlemlerini tamamlamalarını sağlıyoruz.”


BThaber

Mobil Ödeme ve Mobil Finans

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Mobil ödeme sistemlerinin ‘güvenliği’ odak noktası haline geliyor İnternet kullanımının yaygınlaşması, mobil telefon kullanım oranlarının artması gibi gelişmeler müşterilerin aldıkları hizmetlere olan bakış açılarını kökten bir değişime uğrattı. Her birey ya da kurum aldıkları hizmetin karşılığında yaptıkları ödeme süreçlerinin çağın gereklilikleri ışığında daha kolay ve hızlı olmasını, en önemlisi daha güvenli olmasını talep ediyor. Temel bankacılık ve finans işlemlerini mobil ya da sabit internet üzerinden gerçekleştiren müşteri sayısı günden güne artıyor. Gelişen teknoloji ve yetişen genç nesil ile birlikte mobil bankacılığın yükselişine de tanık oluyoruz. Şu anda çoğu müşteri hizmet aldığı bankaya SMS ile gelen şifreler ile bağlanıyor. Aynı şekilde, e-ticaret sektöründe de benzer süreçlerden geçiyor, güvence ile alışveriş yapmak istiyoruz.

MOBİL E-TİCARET HER YIL 2,5 KAT ARTIYOR Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) verilerine göre, Türkiye’de son 1 yıl içerisinde yüzde 35 büyüyen e-ticaret sektörünü geliştiren en önemli unsurlardan biri mobil cihazlar. Tüketicilerin beşte biri mobil cihazlar ile internetten alışverişini yaparken, mobil e-ticaret yıldan yıla 2,5 kat artış gösteriyor. NFC ve QR kod ödemelerinin şimdilik küçük ödeme miktarları ile sınırlı olduğunu belirten Yaşar

Gerek bankacılık gerekse e-ticaret sektörü bundan sonraki dönemde de ‘mobil ödeme sistemlerinin güvenliğini’ odağına almaya devam

Usta sözlerine şöyle devam ediyor: “Gelecek yıllarda NFC ve QR kod sistemlerinin, Apple Pay, Android Pay ile başlayan EMV Tokenization ve HCE gibi standartların kabulünü ve yaygınlaşmasını bekliyoruz. Özellikle Host Card Emulation (HCE) ile Android cep telefonlarında ödeme çözümleri her bankanın mobil bankacılık uygulamasına eklemek isteyeceği bir özellik.”

edecek. Biyometrik yöntemlere ek olarak uygulama yazılım sıkılaştırma teknikleri, uygulama koruma, cihaz tanıma, dijital imza teknolojilerinin kullanımı da artacak. Kobil’in son 4 yılda olduğu gibi 2016’da da yatırımlarını mobil güvenlik alanına yapacağını belirten Kobil Türkiye Ülke Müdürü Ümit Yaşar Usta’ya göre; özellikle uygulama güvenliği, uygulama koruma, mobil ataklar, güvenli mobil iletişim, kullanıcı dijital kimlikleri gibi konular hem mobil bankacılığın hem de mobil ödemelerin dikkat etmesi ve yatırım yapması gereken alanlar. “Kullanıcıların güvenini kazanamayan bir mobil ödemenin yaygınlaşması düşünülemez” yorumunu yapan Usta ekliyor: “Mobil güvenlik, en az kullanıcı deneyimi ve kolaylık kadar önemli bir unsur.”

Ödeme çözümlerinin kullanımı daha da kolay olmalı İş hayatının son dönemde odağına insanı koymasından dolayı, gelişen teknolojiler, kullanıcıların işlem kolaylığını, daha çok düşünülmesi gereken bir alan olarak konumlandırdı. Bu nedenle, müşterilerin, satın aldıkları ürün ya da hizmetlerin bedelini öderken, bunu ne kadar az zahmetle gerçekleştirebilecekleri de en öncelikli konulardan biri haline geldi. İnternet üzerinden alışveriş veya bankacılık işlemlerinin bir ‘lüks’ olmaktan çıkıp, temel bir alışkanlık modeli olmasının yenilikçi çözümleri de beraberinde getirdiğini belirten Mobilexpress CEO’su Zeynep Şener ekledi: “Biz de kullanıcıların kartlarını kaydedip tekrar eden alışverişlerinde aynı kartlarıyla güvenli bir

şekilde, tek tıkla ödeme adımını geçebilecekleri bir kurgu sunarak, bu ödeme devrimine eşlik ediyoruz.” E-ticaret sektörünün hızla büyümesi ve e-ticaretin mobil kanallarda artış göstermesi mobil ödeme deneyiminin önemini arttırıyor. Laptop’tan çok, tablet ve akıllı telefonların satıldığı, bankacılık işlemlerinin yüzde 56’sının mobilden yapıldığı ülkemizde, mobil ödeme sistemlerinin kullanım oranı, hala beklenen seviyelere ulaşmadı. Burada başarıyı belirleyen kriterlerden biri; müşterinin hayatını gerçekten kolaylaştırması, diğeri ise yaygın kullanım alanlarının olması. Bu alanlara hitap eden sistemler, yüksek kullanımlara ulaşırken, diğerleri bu başarıya

ulaşamıyor. Birçok alternatif ödeme çözümünün, ödeme aşamasında müşteriyi farklı sayfalara yönlendirerek ödeme deneyimini kolaylaştırmaya çalışmaktan ziyade zorlaştırdığını belirten Zeynep Şener sözlerine şöyle devam ediyor: “Müşteriye olağan ödeme süreci içinde, işlemini saniyeler içinde tamamlamasını sağlayan tek tıkla ödeme gibi gerçek katma değer sunan çözümler, kullanıcılar tarafından hızla benimseniyor. Biz de yarattığımız çözümlerde müşterilere gerçek fayda sağlamayı hedefliyoruz ve bu doğrultuda, özellikle mobil kullanımda daha yüksek fayda sağlayan kart saklama ve tek tıkla ödeme çözümümüzle her geçen gün daha fazla iş ortağına ve kullanıcıya ulaşıyoruz.”

DOSYA

25

Mobil ödeme çözümleri giyilebilir teknolojilerle şekil değiştirecek Ödeme sistemlerinde, özellikle mobil çözümlerin başını çektiği bir değişim söz konusu. Bu köklü değişim, beraberinde hemen her alanda inovasyonu da zorluyor. Ödeme yöntemleri de kullanıcı alışkanlıklarına bağlı olarak, bölgesel anlamda ciddi değişiklikler göstermekle birlikte hızla gelişiyor. Mobil telefonlara takılan cihazlar ya da oturduğunuz yerde mobil uygulamalar üzerinden ödeme yapabilmek henüz büyük bir çağın başlangıcı. Özellikle giyilebilir teknolojilerle birlikte, mobil ödeme çözümlerinin şekil değiştirmeye başladığını gözlemleyeceğiz. 2020 yılında internete bağlı 20 milyardan fazla cihaz olacağını belirten PayU Türkiye Ülke Direktörü Emre Güzer’e göre; kendi kendine alışveriş yapabilen akıllı evlerden ve buzdolaplarından tutun, akıllı saatler ve bilekliklerden yapılan alışverişler hayatımızda önemli bir yer tutmaya başlayacak. Bu gelişmeler, sadece ödeme alanında değil, sağlık alanında da büyük yenilikleri beraberinde getirecek. Ülkemizdeki mobil ödeme sistemlerini birkaç farklı açıdan incelemek gerekiyor. Örneğin mobil cüzdanlar açısından bakıldığında ülke olarak hala istediğimiz yerde değiliz. Burada teknolojiden ziyade, kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanmak ve bir sorunu çözebilmek gerekiyor. Pazara giren yeni oyuncularla birlikte mobil ödeme sistemlerine hem müşteri hem de işyeri tarafında ilginin artığını belirten Emre Güzer, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hem sektöre hem de çalıştığımız üye işyerlerimize yönelik gelişmiş bir mPOS çözümünü yakında pazara sunacağız. Uygulamanın hem pratiklik hem de esneklik anlamında çok önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan, özellikle online ödemelerde kullanılan kredi kartı saklama (tokenization) çözümümüz ile birlikte mobil ödemelerde dönüşüm oranını (conversion rate) yüzde 25 oranında artırmayı başardık.”


26

DOSYA

BThaber

Mobil Ödeme ve Mobil Finans

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Dijitalleşme durdurulamaz bir değişim Teknolojinin gelişimi açısından, yenilikler ve inovasyon hızla dijitalleşmeye gidildiğini gösteriyor. Ancak, bu yeni teknolojilerin yaygınlaşması, teknolojideki değişim oranı ile aynı hızda ilerlemiyor. Birçok yeni teknoloji geliştirilirken bunların büyük kitleler tarafından adaptasyonu vakit alıyor. Adaptasyon sürecini etkileyen birkaç önemli etken sayılabilir. Bunlardan bir tanesi kullanılabilirlik. Güvenlik ise diğer önemli etken. Toplumun çoğunluğu güvenlik konusunda yeterli bir bilgiye sahip olmadığı takdirde, yeni teknolojiden sakınabiliyor ve çoğunluğun kullanmadığı yeniliklerden uzak duruyor. Ancak ‘kullanım kolaylığı’ ile ‘güvenlik’ arasındaki dengede zaman zaman ‘kullanım kolaylığı’ ağır basabiliyor ve yaşamı çok kolaylaştıran bir teknoloji, güvenlik açıklarına ve endişelerine rağmen hızla yayılabiliyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve cihazlar artık günümüzün değişmez bir parçası. 2020 senesinde yaklaşık 4.6 milyar akıllı telefonun küresel olarak kullanımda olması beklendiğini belirten Ölçsan Mobil Çözümler Direktörü Murat Karabatur, sözlerine şöyle devam

ediyor: “Bundan dolayı, dijitalleşmenin durdurulamaz bir değişim olduğu vurgulanmalı. Mobil ödeme çözümleri, daha çok ‘mobil cüzdan’ olarak hayatımızda yer alacak. Mobil cüzdan çözümlerinde, başta cihaz üreticileri olmak üzere, bankalar, mobil operatörler ve diğer teknoloji firmaları oyuncu olarak yer alıyor. Fakat bu alanda da Apple, Google, Samsung gibi teknoloji liderlerinin başı çektiğini görüyoruz. Bunun önemli nedenlerinden birisi kullanım kolaylığı konusunda cihazlarla entegre çözümler sunmaları.” Türkiye’de toplumun teknolojiye bakış açısı ve genç nesil sayesinde mobil ödeme sistemlerinde de küresel anlamda önde gidileceğini öngörebiliriz. Dijital bankacılık anlamında ise finans sektörünün yine liderlik yaptığını ve mobil ödeme alanındaki teknolojileri hızlı bir şekilde uyguladıklarını söyleyebiliriz. Bankacılık sektöründeki rekabet bunu öne çıkardığı gibi, müşterilerin de Touch ID gibi teknolojilere ‘neredeyse her üç talepten birisi’ şeklinde yüksek talebi bankaları teknolojiyi hızlı bir şekilde uygulamaya itiyor.

BİYOMETRİK ÇÖZÜMLER YAYGINLAŞIYOR Kullanım kolaylığı olarak da biyometrik çözümler yaygınlaşmaya başladı. Biyometrik çözümler PIN kodu ve şifrelere göre güvenliği de ciddi bir şekilde arttırıyor. Parmak izi biyometrisi, bazı riskleri olmasına rağmen önde giden teknolojilerden. “Buna Apple’ın Touch ID parmak izi çözümünü örnek gösterebiliriz” diyen Murat Karabatur, detayları şu sözlerle paylaşıyor: “Yüz ve göz izleri de biyometrik olarak mobil telefonlara girmeye başladı. Örneğin Eyeprint ID adındaki göz izi biyometrisi kolaylığının yanı sıra güvenliği de parmak izine göre üst seviyelere taşıyor. Biyometrik teknoloji içeren telefonlarda 2020’ye kadar yıllık yüzde 76 ve bu

telefonlarla yapılacak biyometrik işlemlerde ise yıllık yüzde 177 artış bekleniyor. 2020’ye gelindiğinde, yıllık 800 milyar üzerinde biyometri kullanılan ödeme ve ödeme dışı işlem gerçekleşecek ve bundan 6.8 milyar dolar doğrulama geliri elde edilecek.”

Ödeme sistemleri fark yaratıyor Türkiye’de ödeme sistemleri 90’ların sonundan itibaren ciddi bir ivme ile gelişim ve değişim göstermeye devam ediyor. Rakamlar da bunu doğrular nitelikte. Büyüme ve değişim inovasyon kaynaklı olduğunda, dünyanın neresine giderseniz gidin aynı tabloyu görmek mümkün. Burada Türkiye’nin en hacimli ‘inovasyon kaynaklı büyüme kategorisi’ olan ödeme

sistemlerinden bahsediyoruz. Bu tespiti yaptıktan sonra şunu da ilave etmek gerekiyor. Ülke olarak gerek fiziksel gerekse elektronik dünyada birçok yapısal düzenlemeden, yeni ürünlerden ve müşteri deneyiminden geçtik. Dolayısıyla değişim hızının bir miktar azalması da normal. Dünyaya öncülük ettiğimiz ödeme sistemleri konularında, mobil ödeme çözümlerinin biraz arkadan gelen

bir başlık olduğunu belirten Asseco SEE Ülke Satış Müdürü Tarık Onat sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun servis sağlayıcıların konvansiyonel ürünlerine olan yatırımlarının devamından, dolayısıyla çok da değişmeyen kullanıcı alışkanlıklarından kaynaklandığını düşünmekteyim. Bu alana yatırım yapıldıkça ve mesai harcandıkça, mobil dünya hayatımıza daha fazla girecektir. Ülkemizde müşteri sadakat uygulamaları müşteri gözünde fark yaratıyor, talep görüyor. İşin sırrı burada diye düşünüyorum. Sadece mobil ödeme çözümü değil, sadakat ve ödeme

çözümü son kullanıcılardan talep görecektir.” Mobil ödeme çözümlerinin artık hayatımıza girmeye başladığını ve daha gidecek çok yolu olduğunu görüyoruz. 2016 yılı, 6493 sayılı düzenlemeyle birlikte bu manada bir dönüşüm yılı olacak. Elektronik ticaret alanındaki tecrübelerini, servis sağlama gücünü ve hizmet seviyelerini mobil ödeme kuruluşlarına da sağlamak şeklinde bir yaklaşımları olduğunu belirten Onat, 2016 yılında bir banka hizmet seviyesinde SLA’lerle bu kurumlara altyapı hizmeti vermeyi planladıklarını sözlerine ekliyor.


BThaber 16 - 22 KASIM 2015

BİLİŞİM DÜNYASI

27

Dell, şirketleri geleceğe hazırlıyor

Geleceğe hazır olmanın sırrı Küresel internet kullanıcı sayısındaki artışı küresel değişimin bir kanıtı olarak gösteren Dell Kurumsal Çözümler Başkan Yardımcısı Claire Vyvyan da sunumunda şu bilgileri paylaştı: “Son 5 yıl içerisinde dijital evrenin büyüklüğü 800 bin petabayt seviyesinden 4400 bin petabayta kadar yükseldi. Bu büyüme katlanarak devam edecek. Biz de tüm işletmelerin geleceğe hazır olması, bu değişim sırasında karşılarına çıkan fırsatları değerlendirebilmeleri için uçtan uca çözümler sunuyoruz. Geleneksel BT altyapıları ve yeni nesil çözümleri bir araya getirecek yapıları inşa ediyoruz. Uygulama ve platformları modernize etmenin yanı sıra yazılım tanımlı döneme hazır olunması için çalışıyoruz. Bunu yaparken de bulut bilişim, mobilite, büyük veri ve güvenlik konularını öncelik olarak belirleyerek tüm kurumları geleceğe hazırlıyoruz.” Dell Kurumsal Çözümler Başkan Yardımcısı Claire Vyvyan ise etkinlik kapsamında basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen yuvarlak masa toplantısında geleceğe hazır kurumlar stratejilerinden bahsetti ve günümüzde şirketleri en fazla zorlayan çeşitli konulara değindi: “Son

Güvenli Mobil Sosyal Medya hesaplarınız için ödüllü GDATA kullanın! G DATA Internet Security for Android Android tabanlı akıllı telefon ve tabletleriniz için ödüllü ve kapsamlı koruma G DATA Internet Security for Android ödüllü Alman koruma teknolojisi ile virüs, keylogger, trojan, spam ve casus yazılımlar gibi tüm tehlikelere karşı kapsamlı korur. Kayıp cihazları, yetkisiz erişimleri önlemek için uzaktan erişim ve içerik silme işlevlerine sahip olan bu üstün güvenlik paketi, sezgisel arayüzü ile hızlı algılama ve en güncel tehditleri yok etmek için son bulut teknolojisini kullanır.

Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru

Geleceğe hazırlık İçİn 5 önerİ Dell’in “Geleceğe Hazır Kurum” stratejisinin her yeni ürün ve hizmetin geleceğin veri merkezi ihtiyaçlarını düşünerek tasarlamak olduğunu vurgulayan VyvYan, bu doğrultuda kurumlara 5 temel öneride bulunduklarını belirtti. Bu öneriler ise şöyle:

Değerlendirin: BT sistemlerinde yazılım esneklik ve çabukluğa olanak tanır. İşletmenizin hızlı yanıt verebildiğinden emin olmak için buluttan veri merkezine kadar hangi işlemleri yazılıma geçirebileceğinize karar verin.

• Sadeliğe Yatırım Yapın: Sadelik, mevcut durumu korumak demek değildir. Mevcut sisteminizin değerini anlayarak ve sağladığı getiriyi değerlendirerek işe başlayın. Ardından gelecek için esnek olabilmek adına gerekli olan yerlerde eskiyen sistemlerinizi değiştirerek sadeliğe yatırım yapın.

• Uçtan Uca Güvenlik Oluşturun: BT güvenlik pazarı oldukça bölünmüş durumdadır. Çözümler birbirine uygun olmadığında ortaya çıkan sistem açığı noktaları oluşmaması için basit, etkin ve bağlantılı bir uçtan uca güvenlik çözümü bulun.

• Açık Standartları Benimseyin: BT sektörü, açık standart olan güçlü teknolojiler üretiyor. Bugün satın aldığınız çözümler ile gelecekte satın alacağınız çözümler arasında uyumluluk sağlamak için bu yeniliklerden yararlanın. • Önce Yazılımı

beş yıl içerisinde dünyada gelişen teknolojilerin nasıl da değiştiğine bir bakın. Bundan yalnızca 5 yıl önce dünyada internet kullanımı seviyesi yüzde 25’ler seviyesindeyken şu anda neredeyse yüzde 50’lere yaklaştı. İnsanların bağlanma oranları hızla artarken daha hızlı ve zengin bir iletişim dönemi yaşanıyor. Bununla birlikte dijital evren de büyüyor.” İkinci zorluğun üst yöneticilerde yaşandığına dikkat çeken Vyvyan, “Bilişim

• Yenileyin ve Otomatikleştirin: Eski programlama dilleri ve modası geçmiş BT platformları yapıları itibarıyla kısıtlayıcıdır. Maliyetleri azaltmak, sistemi hızlandırmak ve gelecekteki otomatik süreçlere zemin hazırlamak için daha modern sistemlere geçin.

teknolojilerinin sunduğu fırsat ve yenilikler işletmelere daha fazla dahil oldukça CEO’lar CIO’lara dönüşüyor. Daha önceki normlara kıyasla BT’nin kullanımına odaklanmak önemli bir öncelik haline geldi. Diğer taraftan bir diğer zorluk ise değişimlerin kimsenin öngöremediği kadar hızlı bir şekilde gerçekleşmesi. Müşterilerimizin geleceğe hazır olmalarını istiyor ve hem geleneksel hem de yeni nesil BT çözümlerini kullanabilecek hale gelmelerini sağlıyoruz” dedi.

3

Dell, yeni nesil teknolojilerin işletmelere verimliliğin yanı sıra sağladığı büyüme fırsatlarını Dell Çözüm Günü 2015’in (Dell Solutions Tour) kapsamında katılımcılarla paylaştı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru, “Türkiye, Dell yapısı içerisinde önemli bir konumda” derken, bulut bilişim, nesnelerin interneti, mobilite, güvenlik, büyük veri ve yazılım tanımlı veri merkezleri alanlarında yatırım yapan işletmelerin kazançlı çıktığına işaret etti. Yeni teknolojilere uyum sağlamanın her zaman daha verimli olunmasını sağladığına dikkat çeken Duru, “Ancak yeni nesil teknolojiler, artık verimliliğin ötesine geçerek, sunduğu yatırım geri dönüşü ile işletmelere büyüme fırsatı sunuyor” yorumunu yaptı.

Yeni nesil teknolojilerin işletmelere sağladığı verimlilik ve büyüme fırsatlarının aktarıldığı Dell çözüm Günü 2015, 17 Kasım’da Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

20 1

Haber Merkezi

orporate

GDATA, 2015 Temmuz Avtest Testlerinde Android platformunda %100 Güvenli ürün seçildi.


28

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

EFI Türkiye’yi stratejik ülke ilan etti Distrübütörüne destek olabilmek ve gelişmeleri yakından takip edebilmek için Türkiye’ye özel atama yapan ve bölge pazarında etkisini artırmak amacıyla EFI, Lidya Grup ile anlaşma imzaladı. Son iki sene içerisinde seramik üzerinde baskı yapan dijital makina üreticisi İspanyol Cretaprint’i, testil sektöründe baskı yapan İtalyan Reggiani ile geniş format dijital baskı makinası üreticisi İsrailli Matan firmasını satın alan EFI, 2016 hedef cirosunu 1 milyar dolar olarak açıkladı. Türkiye’de EFI, geniş format baskı makinaları pazarında, Anadolu’da Lidya Grup ile ilerleme kararı aldı. EFI, hızlı tüketim malları, güzellik ve lüks tüketim

sektörlerini lokomotif; ambalaj ve dekorasyon sektörünü ise Tükiye’de büyüyen pazarlar olarak gördüğünü belirtti. “EFI ile ürün gamımıza toplam çözüm sunabileceğiz” Küresel markaların yerelde güçlü iş ortaklarına ihtiyacı olduğuna değinen Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, “Hiçbir global markanın yerele hakim bir iş ortağı yoksa pazarda sürdürülebilir bir başarı elde etmesi mümkün değil. 2012 yılında çoklu marka stratejimizi açıkladığımızda, bugünleri planlamıştık. EFI’nin yapıya katılmasıyla ürün gamımızda toplam çözüm sunabilme

potansiyeline ulaştık. Yüzde 100 Türk sermayeli şirketimiz faaliyette bulunduğu ilin ticaret odasına kayıtlı yerel yapılanması, güçlü organizasyonel yapısı ve servis ağıyla küresel şirketlerin dikkatini çekmeye devam edecek. EFI ile Türkiye’de

önemli başarılara imza atacağız” dedi. EFI’nin 60 Ülkeden Sorumlu Satış Direktörü Sidney Ouahnoun bu işbirliğine dair şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye pazarı EFI için çok önemli ve özen isteyen bir pazar. Hem ülkede bizi

temsil edecek satış direktörü atadık hem de güçlü bir oyuncu olan Lidya Grup ile anlaşma imzaladık. Nathalie Hızveren’in ekibe katılması ile birlikte Türkiye’nin lokal özelliklerine daha hakim olabilmeyi ve müşterilerimize daha iyi bir hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Analogdan dijitale geçtiğimiz bu devirde, dijital baskı makinalarının analog makinaların pazarından pay almaya devam edeceğine inanıyoruz. Türkiye ekonomisi gelişmeye devam ediyor. Teknolojik yeniliklere çok açık ve olağanüstü potansiyele sahip bir ülkeniz var. Dolayısıyla biz de EFI olarak Türkiye pazar payımızı her sene yüzde 20-30 arası artırmayı planlıyoruz.”

BBS’ten veri depolama etkinliği Uydu tabanlı uçuş sistemleri öne çıkıyor Havacılık sektöründe teknolojik gelişmeler ışığında, uydu tabanlı seyrüsefer ve düzeltme sistemlerinin, geleneksel seyrüsefer destek cihazlarının yerini alacağı, dünyada havacılık otoritelerinin belirlediği yol haritaları doğrultusunda kritik teknoloji alanları olarak yaygınlaşacağı üzerinde duruluyor. STM’nin yayınladığı “Uydu Tabanlı Yaklaşma İniş Sistemleri Teknoloji ve Pazar Değerlendirme Raporu”nda uydu tabanlı sistemlerin uçuş emniyetinin artırdığı, yakıt tüketimini azalttığı, bakım ve idame masraflarını düşürdüğü belirtiliyor. Bu sistemlerle hava trafik verimliliğinin artacağı ve tüm hava şartlarında kesintisiz hizmet sunulacağı da raporda dikkat çekilen bir unsur. Uydu Tabanlı Yaklaşma ve İniş Sistemleri’nin geniş kapsama alanı, düşük bakım ve idame maliyetleri, tüm pistlere ve tüm hava araçlarına hizmet edebilmesinin altı çizilen raporda, bu sistemlerin çevresel kısıtlardan

etkilenmediğine de işaret edildi. Fırsatlar değerlendirilecek Havacılık uygulamalarında kullanımı ve pazar paylarının giderek arttığı vurgulanan uydu tabanlı sistemlerde küresel uydu tabanlı seyrüsefer sistemleri (GNSS) pazarına yönelik 2012-2021 arasında yıllık ortalama yüzde 11 büyüme öngörülüyor. Tüm dünyada GNSS uygulamalarına yönelik pazarın 2012 yılında 65 milyar avrodan, 2021 yılında 134 milyar avroya çıkması öngörülürken, raporda Türkiye pazarı özelinde şu beklenti dile getirildi: “Ülkemizdeki sanayii altyapısı ve akademik bilgi birikiminin bir araya getirilmesi ile geliştirilecek milli sistem(ler) ile ülkemizin hem kullanıcı hem de üretici tarafında potansiyel paydaş konumunda olduğu ve gerçekleştirilecek orta ve uzun vadeli planlamalar ile fırsatların değerlendirilebileceği öngörülmekte.”

BBS, 12 Kasım’da Raffles’ta VMware, AVNET ve EMC ile gerçekleştirdiği etkinlikte pek çok BT yöneticisini bir araya getirerek veri depolama ve yedekleme ürünleriyle ilgili tanıtım gerçekleştirdi. “Teknoloji konuşmaya davetlisiniz” sloganının kullanıldığı etkinliğin açılış konuşmasını Bilgi Birikim Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Levent Kargı yaptı. EMC Kıdemli Sistem Mühendisi Bahadır Kızıltan veri koruma ile yedekleme teknolojileri hakkında detaylı bilgi verirken VMware İş Geliştirme Müdürü Ayhan Turan

ağ ve depolama sanallaştırma hakkında konuştu. Ufak bir kahve arasının ardından EMC Sistem Mühendisi Takım Lideri Aret Tunç depolamada flash

sistemlerinden ve EMC All Flash System’den bahsetti. Son olarak AVNET Teknik Danışmanı Serkan Sevinçoğlu, mobil cihaz yönetimi ve Airwatch hakkında bilgi verdi.

Vestel’in yeni akıllı telefon serisi Venus V3 tanıtıldı 5570, 5070 ve 5040 olmak üzere üç farklı modelden oluşan yeni seri düzenlenen bir basın toplantısı ile tanıtıldı. Vestel City’de tasarlanıp üretilen Venus V3 serisi, Qualcomm işlemci ve Quick Charge 2.0 gibi özelliklerle birlikte geliyor. Metal gövdeye sahip olan ve Diamond Cut teknolojisi kullanılarak üretilen yeni akıllı telefonlar 849 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Tanıtım toplantısında konuşan Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, “Türkiye’de adım adım başladığımız TV üretim yolculuğumuzda bugün satış

bazında Avrupa’da üçüncü durumdayız. Venus’le de aynı hikayeyi yazmak için yola çıktık. Bir yıl önce piyasaya sunduğumuz ilk Venus’le Vestel tarihinde yeni bir sayfa açtık. Bugün Venus’ün yeni modeli V3 ile birlikte çıtayı daha da yukarı taşıyoruz. Yeni akıllı telefonlarımızı Vestel City’de tasarladık ve ürettik” dedi. Venus V3 5040’ın 5.0 inç IPS ekran, 1GB RAM, 16GB depolama alanı 4 çekirdekli 32 bit 1.3 GHz Qualcomm 8909 işlemci; V3 5070, 5.0 inç IPS Full HD ekran, 2GB RAM, 32GB depolama alanı, 8 çekirdekli 64 bit 1.5 GHz Qualcomm 8939 işlemci, 13 megapiksel

Turan Erdoğan kamera; V3 5570 ise 5.5 inç Full HD ekran, 2GB RAM, 32GB depolama alanı, 8 çekirdekli 64 bit 1.5 GHz Qualcomm 8939 işlemci, 13 megapiksel arka, 8 megapiksel ön kamera özelliklerine sahip. V3 5040 849 TL, V3 5070 1149 TL ve V3 5570 ise 1149 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuluyor.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

‘e-Fatura’da kesinlikle erteleme yok’ Haber Merkezi Özel Entegratörler, 20 Kasım’da düzenlenen ERP Komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu ile birlikte düzenlene kurulda ikinci kez bir araya geldiler. ERP Komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu’nda ikinci kez bir araya gelen Özel Entegratörler toplantısında 30’dan fazla temsilci eFinans ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantının moderatörlüğünü ilk toplantıda olduğu şekilde BThaber Grup Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi yaptı. ERP komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M.Göker SARP ‘ın ERP Komitesi ve Özel Entegratörlerle birlikte organize edilen kurul toplantıları ve kamu spotu projesi hakkında verdiği bilgilerle başlayan toplantının ilk bölümünde, özel entegratör temsilcileri kamu spotu projesi, yıl sonundaki e-fatura geçişisi ve gündemdeki e-dönüşüm başlıkları hakkında bilgi alışverişinde bulundular ve gündemi birlikte yorumladılar. İlk toplantıda olduğu gibi ikinci bölümde ise Geliri İdaresi Başkanlığından Denetim ve Uyum Yönetimi Daire Başkanı Mutlu Akın ve Engin Uysal’ın da katılımıyla toplantının biricinci bölümünde konuşulan ve toplantı moderatörü Ayhan Sevgi tarafından kendilerine iletilen konular hakkındaki yorumlarını ilettiler, planlarını paylaştılar ve kendilerine yöneltilen soruları birinci elden cevapladılar. GİB Aralık’ın ilk haftası mükelleflere mektup ile bildirimde bulunarak yıl sonu geçmesi beklenen 30 bine yakın firmaya konuyu tekrar hatırlatacak ve başvuru sürecini hızlandırmaya çalışacak. Bilindiği gibi e-fatura için son başvuru tarihi 31 Aralık ancak e-fatura başvurusu öncesinde tamamlanması gereken bir de mali mühür süreci var. Son başvuru tarihi yaklaştıkça ve ertelenme olmayacağına dair bilgiler yaygınlaştıkça mükelleflerin başvuruları yığılmamaya başlayacak, ayrıca TÜBİTAK’ın günlük mali mühür üretme kapasitesini de hesaba katarsak mükelleflerin başvurularını son başvuru tarihini beklemeden yapması gerekiyor. Özel entegratörler arasında iletişimin geliştirilmesi ve sektörel düzenlemeler için toplantılar devam ediyor olacak. Bir sonraki Özel Entegratörler kurul toplantısı VBT firması evsahipliğinde

Özel Entegratörler Toplantısı’na katılan GİB yetkilileri, 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olan e-faturada erteleme olmayacağını belirttiler.

yapılacak.

29


30

BThaber

GÖRÜŞ

*Ender Bozanoğlu Geçtiğimiz yıllarda veri depolama kanalında birçok değişiklik oldu. Yeni teknolojiler ve özellikle de bulut bilişim yalnızca kanal ortaklarının sattıklarını değil, satış şekillerini de değiştiren yenilikçi iş modelleri yarattı. Sonuç olarak birçok yetkili satıcı, bugün içeriği nispeten daha iyi biçimde anlaşılır olan bir süreç içinde hizmet sağlayıcılara dönüştü. Ancak, en az bu süreç kadar önemli olan fakat daha az bilinen bir değişim daha var: değişen yalnızca kanal ortakları değil, müşteriler, işletmeler de değişiyor. Bu yeni nesil işletmeler, bulut teknolojilerine ve her geçen gün bulut teknolojileri ile daha fazla bağlantısı olan açık kaynak işletim sistemleri konusuna oldukça aşina ve bu teknolojileri kullanmak için yeni yöntemler arayışında. Şayet kanal ortakları bu fırsattan faydalanmak istiyorsa, işletmelere açık kaynak aracılığıyla nasıl ek değer sağlayabileceklerini göz önünde bulundurmalıdır. Açık kaynağa geçiş hızla artıyor Bulut ve sanallaştırma teknolojilerinin bu kadar büyük başarı elde etmesinin en önemli sebebi BT’yi kolaylaştırmaları. Yazılım uygulamalarından veri depolamaya kadar, kurumsal BT çözümlerini satın almak ve arayüz sahibi olmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Bu da departman yöneticilerinin BT kaynakları üzerinde daha fazla kontrole sahip olabilecekleri bir sürecin başlamasına neden oldu. Artık açıkça belgelendi: BT departmanı artık yalnızca kurumsal BT’nin daimi bekçisi değil; BT departmanı ayrıca işletme ile bulut ürün ve hizmetleri satıcısı arasında da aracı görevini de görüyor. Bir diğer gerçek de bulutun gelmesiyle, BT ekosisistemi içinde bir açığın ortaya çıkmış olması. İşletmeler BT altyapıları ile daha fazlasını yapmayı talep ederken, özel

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Açık kaynak, kanal için yeni fırsatlar getiriyor Yeni nesil işletmeler, bulut teknolojilerine ve her geçen gün bulut teknolojileri ile daha fazla bağlantısı olan açık kaynak işletim sistemleri konusuna oldukça aşina ve bu teknolojileri kullanmak için yeni yöntemler arayışında.

Açık kaynağın başarısı İçİn atılması gereken üç adım Kanal ortakları yeni müşteriler kazanmaya odaklandıkça ve çözüm portföyleri de açık kaynak aracılığıyla kullanıma sunuldukça, bu alanda başarılı olmak için göz önünde bulundurulması gereken ve atılması gereken üç önemli adım var: 1. Kanal ortaklarının açık kaynak toplulukları ile aktif biçimde ilişki kurulması Açık kaynak konusunda başarılı olmak için, işletmelerin bu topluluklarla bağlantıda olması ya da aktif biçimde bu yolda ilerliyor olması gerekiyor. Bir sistem entegratörü bir açık kaynak sistemi için yeni bir işlev bulursa, bu işlevi topluluğun tüm üyelerinin kullanımına sunmalıdır. Benzer biçimde, kanal ortakları da açık kaynak projelerine katılmış, katkıda bulunmuş satıcılarla ortaklık yapmayı tercih etmelidir.

(patentli) kodun yerini açık kaynak alıyor. Sonuç olarak, bulut bilişimin yaygınlığı Openstack gibi açık kaynak bulut sistemlerine olan ilgiyi olağanüstü artırıyor. Bu ilgiye açık kaynak topluluklarının karşılık verdiğini, platformlarını hiç olmadığı kadar ölçeklenir, ensek ve güvenilir hale getiriliyor. Açık kaynak kanala yeni iş modelleri getiriyor Tüm bunlar olurken, işletmeler açık kaynağın ne yapabileceğini yeniden düşünmeye başladı. Açık kaynak eskiden neredeyse yalnızca test ve geliştirme ortamlarında kullanılırken, bugün işletmeler birçok durumda açık kaynağın kapsamını kritik uygulamaları

2. Referans mimarilerinden ve entegre çözümlerden yararlanmak Kanal ortakları için açık kaynakta başarıya giden kısa yollardan biri de satış ortaklarından aldıkları mevcut referans mimarilerini genişletmek ya da kendi referans mimarilerini geliştirerek üzerine katma değerli hizmetler eklemektir. 3. Yazılım-tanımlı altyapıları benimsemek Açık kaynak ve Openstack türünden çözümleri satın alanlar, maliyet etkin çözümlere büyük önem verir. Neticede açık kaynağın en önemli özelliklerinden biri kattığı mali değerdir. Bu ortamda, yazılım-tanımlı çözümleri kurmak için de önemli bir sebebe sahip olunur. Zira bu çözümler işletmelerin tüm mevcut ve yeni veri depolama kaynaklarından, bu kaynakların kurum

da içerecek şekilde genişletmek için yöntemler arıyor. Bu değişimin boyutu azımsanmamalı. Açık kaynak, kritik uygulamaları da dahil edecek şekilde kapsamını genişletirken, işletmeler de bulut işletim sistemlerinde biraz daha farklı şeyler arıyorlar. Açık kaynağın kullanım kolaylığı ve esnekliğini istemelerine karşın, aynı zamanda genellikle özel sistemlerde görülen özellik ve işlevleri de istiyorlar. Kanalın ek değer katabileceği nokta da işte burası. Kanal ortağı, Openstack bulut altyapılarına yönelik hizmetler sunarak ya da müşterilerin gereksinimlerine karşılık verecek referans mimarilerinden yararlanarak

içinde kullandıkları yer farketmeksizin yararlanmalarına olanak sağlar. Yazılım-tanımlı çözümler veri depolamayı açık kaynağın hedef kitlesine uyacak maliyetlerle sunar. Kanal değişmeye devam ettikçe, işletmeler de kapsamı her gün genişleyen bir dizi kullanım alanı için açık kaynak sistemlerini daha çok tercih edecek. Bu kanal ortakları için büyük bir fırsat. Başarı bir bakıma yalnızca açık kaynağı değil, aynı zamanda açık kaynak ortamlarında oluşturulan uygulama çeşitlerini de anlayan satıcılarla çalışmakta yatıyor. Bu iş ortakları kanal ortaklarının birden çok satıcıdan aldıkları teknolojileri sorunsuz biçimde bir araya getirebilmeleri için gereken araçları ve düzenleme özelliklerini sunabiliyor.

veya özel sistemler oluşturarak ek değer katabilir. Artık tüm altyapı yazılım tanımlı oluyor Bu kanal için yeni bir tür çözümle hedefleyeceği yeni türde bir potansiyel müşteri anlamına geliyor. İşletmeler, BT kaynaklarını geçmişe göre çok farklı şekilde kullanmak istiyor. Her şeyin yazılımtanımlı ve olağanüstü düzeyde biçimlendirilebilir olmasını da istiyor. Ayrıca tüm veri depolama altyapılarını altyapının hangi satıcıdan satın alındığı, bina içi mi, yoksa bulut ortamında mı olduğu farketmeksizin sanallaştırabilmeyi ve ihtiyaca göre değiştirilebilen ortak kaynak havuzu olarak kullanabilmeyi istiyor.

Açık kaynak bu ihtiyaçları karşılamak için oldukça uygun. Kritik açık kaynaklar yükselişte olsa da, uygulama geliştiricilerin kanal için önemli bir pazar olmaya devam edeceğini unutmamak gerek. Uygulama geliştirmede, farklı bir dizi kaynağı sorunsuz bir biçimde açık ve özel bulutlar içinde taşıma işlevi çok önemli bir işlev olarak öne çıkıyor. Bu işlev yalnızca uygulama geliştirmenin maliyetini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda pazara sürüş süresini de kısaltır. Bu ortamları karma bulut içinde bir araya getirebilen açık kaynak çözümleri, modern uygulamaların tasarlanması için gereken düzenlemeyi ve BT otomasyonunu sunduğundan ihtiyaçları en uygun şekilde karşılayacak çözümler sunar. Uygulama geliştirme modern dijital işletmelerin merkezinde yer alıyorsa, kanal ortağının açık kaynak aracılığıyla daha esnek geliştirme ortamları sunabilmesi çok büyük bir pazar fırsatı yaratır. Açık kaynak büyük veriyi de besliyor Son olarak; açık kaynak kanal ortaklarına büyük veriye yönelik fırsatlar da sunuyor. Büyük veri analitiği değiştikçe, Hadoop gibi platformlar metalaşıyor. İşletmelerin ilgisini artık Hadoop’a ilaveten açık kaynağın sunmaya yardımcı olacağı bellek içi analitik gibi katma değerli hizmetler çekiyor. Kanal ortakları büyük veri ortamlarının tasarımı ve kurulumuna yönelik fırsatlar için gözünü açık tutmak zorunda. Neredeyse her gün yeni bir kullanım alanının ya da kurulumun görüldüğü günümüzde, kanal ortaklarının büyük verinin meyvelerinden yararlanabilmesi için hemen harekete geçmesi büyük önem taşıyor. *EMC Isilon Bölge Yöneticisi



32

BThaber

BTnet.com.tr

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Anonymous 2015’te hız kesmedi Sanal dünyada düzenlediği dijital eylemlerle kitleleri peşinden sürükleyen Anonymous, bu kez aralarında Türkiye’den Gezi Protestoları’nın da yer aldığı önemli olaylarla ilgili sosyal medyada yarattığı etkiyle, Somera’nın hazırladığı infografiğe konu oldu. Geçtiğimiz günlerde IŞİD’e siber savaş ilan ederek terör örgütüyle bağlantılı 5 bin sosyal medya hesabını ve 130 internet sitesini ele geçiren Anonymous, 13 Kasım’da Paris’te gerçekleşen terör saldırılarına gösterdiği bu tepkiyle bir kez daha medyanın

gündemine oturdu. Anonymous’un üç yılda en dikkat çeken sosyal

medya iletilerine yer veren infografik, geçtiğimiz hafta gerçekleşen Paris saldırısından

sonra Anonymous’un sosyal medyadaki varlığını; IŞİD operasyonu, Ferguson Olayları, Ku Klux Klan operasyonu, Charlie Hebdo ve Gezi Olayları gibi dünya tarihi sayfalarında yerini alan önemli olaylardaki konuşulma oranlarıyla karşılaştırdı. Anonymous’un sosyal medyadaki 365 gününü özetleyen veriler şöyle: • IŞİD’e karşı sanal savaş: Anonymous’un geçtiğimiz hafta Paris’i kana bulayan terör saldırısından sonra IŞİD’e mesajı, dünya çapında 123 bin

730 sosyal medya kullanıcısı tarafından 3 günde 285 bin 818 iletiyle bahsedildi. •Yıllık konuşulma grafiği: Paris saldırısı da, benzer bir şekilde 3 gün içerisinde 300 binden fazla ileti aldı. Bu rakam Anonymous’un, beyaz ırkın üstünlüğünü savunarak şiddet eylemlerini ABD’de sürdüren Ku Klux Klan örgütüne karşı geçtiğimiz yıl Kasım ayında başlattığı sanal “hacking” operasyonlarının sosyal medyada yarattığı etkiyle neredeyse aynı. Temmuz 2013’te gerçekleşen Gezi Protestoları ise, Anonymous’un yıllık konuşma grafiğinde, 250 bine yaklaşan ileti sayısıyla en çok konuşulan önemli olaylar arasında üçüncü sırada yer aldı. • Sanal “hacking” operasyonları: Anonymous’un düzenlediği sanal operasyonların kendi içindeki sosyal medyada ses getirme payları incelendiğinde, Paris terör saldırıları #OpParis etiketiyle yüzde 23, Ku Klux Klan #OpKKK etiketiyle yüzde 22 ve Gezi Protestoları #OpTurkey etiketiyle yüzde 20 olarak kayıtlara geçti. • Twitter hesapları: Anonymous’un Twitter’da yer alan farklı hesaplarındaki dalgalanmalar da dikkat çekiyor. Şu anda 1.54 milyon takipçi sayısı olan @YourAnonNews hesabının, Aralık 2013’ten Ekim 2015’e kadar tutarlı bir seyir izlerken, 19 Ağustos 2015 tarihinde Twitter’ın hesabı askıya almasıyla birlikte bir anda takipçi sayısının 300 binlere düştüğü görülüyor. @ AnonymousPress hesabında ise, aynı dönemler içerisinde istikrarlı bir artış gözleniyor. Bu hesabın takipçi sayısındaki en belirgin artışta, Anonymous’un IŞİD’e yönelik mesajının etkisi olduğu düşünülüyor. • Popüler etiketler: Anonymous’un 2012’den bu yana attığı en dikkat çekici tweet’ler arasında Ku Klux Klan’ın ABD’deki en büyük Twitter hesaplarından birinin ele geçirildiğini duyuran ileti yer alıyor. #MillionMaskMarch etiketi ve “Devrim televizyonlardan yayınlanmayacak” sloganıyla Kasım 2013’te paylaşılan dünya çapında eşzamanlı yapılan Guy Fawkes maskeli büyük yürüyüşüne çağrı ve Fransız haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki merkezine düzenlenen saldırısı sonrası #JeSuisCharlie etiketiyle paylaşılan ileti de dikkat çekiyor.



34

BThaber

BTnet.com.tr

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Farklı tasarımlı kablosuz yönlendirici

Kot cebine sığan komple bilgisayar Her geçen gün mikroçip teknolojileri küçülüyor, verimlileşiyor ve daha yüksek performans sağlıyor. Akıllı telefonlar ve diğer mobil cihazlar için geliştirilmeye çalışılan teknolojiler, elbette ki hayatın diğer alanlarında da kolaylıklar sağlıyor. Quadro’nın Stick PC adını verdiği ürün de değişik kolaylıklar sağlayan ürünler arasında sayılabilir. Şişkin bir USB bellek boyutunda Quadro Stick PC, görünüm itibariyle USB belleği andıran bir ürün. Elbette ki USB bellekten biraz büyük. Yine de avuç içerisine veya kot pantolon cebine sığacak kadar küçük. Quadro Stick PC’nin üzerinde sadece bir tuş bulunuyor: Açma – kapama tuşu. Bir tane standart boyutlu USB portunun yanı sıra mikro USB bağlantısı bulunan ürünün uç tarafı HDMI çıkışı olarak tasarlanmış. Tüm bunların yanında bir de mikro USB görünümlü güç girişi yer alıyor. Quadro Stick PC, içerisinde RAM’i, işlemcisi, depolama birimi, grafik çipi, kablosuz ağ bağdaştırıcısı, BIOS’u, bluetooth’u, USB portları bulunan, tek başına çalışabilir bir bilgisayar.

Inceleme BTnet

O koca bilgisayar kasası, USB bellekten hallice olan Quadro Stick PC içine sığabiliyor. Cihazı HDMI arabirimi olan televizyona – monitöre bağladıktan sonra güç kablosunu takıp, klavye fare ikilisini de USB bağlantıları aracılığıyla bağladıktan sonra kullanmaya başlayabiliyoruz. Stick PC, içerisinde Windows 10 ve Android 4.4 işletim sistemi yüklü olarak geliyor. Hangi işletim sisteminin açılacağı, güç tuşuna bastıktan sonra çıkan ekranda seçilebiliyor. Peki ne işe yarıyor Açıkçası Stick PC, çok değişik amaçlarla kullanılması mümkün bir ürün. İlk olarak yüksek performanslı bilgisayara ihtiyaç duymayan ofisler için boştaki monitörlerin arkasına bunu takarak, bir nevi All-in-One’a dönüştürebiliriz. Diğer taraftan salonlardaki televizyonlara Stick PC takılarak gerektiğinde bilgisayara dönüşebilen bir cihaz elde edilebilir. Akılsız, eski tip televizyonlar için baktığımızda ise Stick PC ciddi anlamda işlev katkısı sağlayabildiğini söyleyebiliriz. İşin bir de Android tarafı var. Android işletim sisteminin de elbette

Windows’a göre çeşitli avantajları bulunuyor. Basit işlevler için Android, neredeyse Windows kadar iyi iş görebiliyor. Klavye ve fare bağlandığında Android üzerinden son derece kolay bir şekilde Word ve Excel üzerinde çalışabildiğini belirtelim. Stick PC’nin içerisinde Intel Atom Z3735F çipi bulunuyor. 2 GB RAM’i bulunan ürünün içerisinde 32 GB hafıza mevcut. Ayrıca mikro SD kart ile hafızayı daha da yükseltebiliyoruz. Bu donanımla beraber Windows 10’da iyi bir performans sergileyen ürün, Android’de son derece akıcı çalışıyor. Bu cihazla oyun oynamak elbette ki çok mümkün değil. Anca çok eski oyunlar oynanabiliyor; Hearthstone ise hem Windows’ta hem de Android’de keyifle oynanabiliyor. Eğer Hearthstone’un hastasıysanız ve televizyon karşısında tek elinizde fare ile oyuna dalmayı düşünüyorsanız Quadro Stick PC ilginizi çekebilir. Stick PC, yaklaşık 540 TL’lik bir fiyat etiketine sahip. Beraberinde ufak bir HDMI uzatma kablosu ile Micro USB’yi tam boyutlu USB’ye çeviren bir kablo geliyor. Böylece 2 tane tam boyutlu USB bağlantısına sahip olabiliyoruz.

Akıllı cihazlarla beraber günümüzün iyiden iyiye bir parçası haline gelen kablosuz internet bağlantısını düzgün bir şekilde dağıtmak da önem taşıyor. Evin bir odasının köşesine koyduğumuz modemimiz, evin diğer odalarındaki akıllı cihazlara internet sağlayamayabilir. Edimax’in geliştirdiği BR6288ACL model kablosuz yönlendirici, barındırdığı 5 özelliğiyle aradığınız cihaz olabilir. Bir değişik tasarım Edimax’in bu ürünü, dikine bir tasarıma sahip. Masaya koyduğumuz zaman anten kısmının kalın, cihazın devrelerinin, kontrollerinin ve portlarının bulunduğu kısmın da bir yönlendiriciye göre küçük olduğunu görüyoruz. Bağlantılara ve tuşlara baktığımızda ise WPS tuşuyla karşılaşıyoruz. WPS sayesinde cihazlarımızı çok daha basit bir şekilde kablosuz ağa bağlayabiliyoruz. Kutusundan çıkan hem çoğaltıcı hem de

uzatma görevi gören kablo sayesinde Ethernet bağlantı noktası sayısı ikiye çıkarılabiliyor. Mikro USB kablo ve adaptör de kutunun içerisinde bulunuyor. Son olarak güç tasarruflu ve normal WiFi gücü arasında geçiş yapmaya yarayan bir tuş bulunuyor. 5’i 1 arada Klasik erişim noktası, kablosuz yönlendirici özelliklerinin yanı sıra kablosuz ağların menzilini genişletebilmesi, WiFi köprüsü ve henüz Türkiye’de bulunmasa da kablosuz internet servis sağlayıcılara bağlanabilmek gibi yeteneklere sahip. 802.11ac desteği sunan ürünün misafir kullanıcı yeteneğiyle misafirlerimizin ağımızdan izole bir şekilde internete bağlanmasını sağlayabiliyoruz. Edimax BR-6288ACL, Türkiye’de yaklaşık 180 TL’lik fiyat etiketiyle satılıyor. Ethernet bağlantı noktası sayısı haricinde herhangi bir eksiği bulunmayan ürünü rahatça tavsiye edebiliriz.

Inceleme BTnet

Seagate’ten 8 TB’lik izleme amaçlı sabit disk Seagate, Çin’de düzenlenen 2015 Çin Kamu Güvenliği Fuarında (CPSE) dünyanın ilk 8 TB’lik izleme amacına yönelik sabit disk sürücüsünün duyurusunu

yaptı. İzleme sistemleri toplayıcılarını, son kullanıcıları ve sistem üreticilerini hedefleyen Seagate Surveillance HDD, piyasadaki en yüksek depolama alanına sahip

izleme amaçlı sabit disk olmasıyla ön plana çıkıyor. İzleme amaçlı Surveillence HDD 8 TB, başarılı, ölçeklendirilebilir ve güvenilir çözümler ortaya koymaya yönelik

kritik bir bileşen olarak hizmet verdiği için, işletme yöneticileri de ihtiyaçlarının karşılandığını bilerek diğer işlerine odaklanabilir. 7/24 çalışabilecek şekilde

tasarlanan 3.5 inçlik sürücü, eş zamanlı olarak HD içerik kaydı yapan 64 kamerayı destekleyecek şekilde, 800 saatten fazla yüksek çözünürlüklü (HD) içeriği depolayabiliyor.



36

BThaber

BTnet.com.tr

Profesyonellere yönelik dizüstü bilgisayar Günümüzde ofislerin pek çoğunda son kullanıcıya yönelik dizüstü bilgisayarların iş amaçlı kullanıldığını görüyoruz. İşin içerisinden daha uygun bir maliyetle çıkılması amacıyla tercih edilen son kullanıcı dizüstü bilgisayarları, yoğun kullanımda kolay bir şekilde eskirken profesyonel amaçlı yazılımlarda da yeterli performansı sağlayamıyorlar. Toshiba Tecra W50-A-114, yüksek performanslı ve aynı zamanda dayanıklı bir iş bilgisayarı. Sağlam ve şık bir kasa Ürün, klasik iş bilgisayarlarından biraz daha ince olsa da 35 mm kalınlığında ve 2.7 kilo ağırlığında. Tecra’nın kasası, klasik son kullanıcılara yönelik dizüstü bilgisayarlardan çok daha sağlam. Elimize aldığımızda kaliteyi kolayca fark edebiliyoruz. Ürünün 15.6 inç boyutundaki Full HD TFT ekranı, yüzde 95 renk isabetiyle görsel tasarımcılarında ilgisini çekebilecek bir yapıda. Klavyenin hemen önündeki klavye ise tuşlarının rahatlığıyla büyük kolaylık sağlıyor. Neredeyse tam boy masaüstü klavyesi boyutunda olan bu klavyenin tuşları yüksek, aydınlatmalı ve sıvıya dayanıklı. Klavyenin ortasında bulunan TrackPoint, fare bulunmadığı takdirde Touchpad’e mahkum kalmamanızı sağlıyor. Touchpad’in sağ ve sol tuşları alt tarafta yer alıyorken üst kısma da bu tuşlar yerleştirilerek her iki şekilde kullanılabilmesi

amaçlanmış. Touchpad’in hemen altında ise bir parmak izi okuyucu yer alıyor. Kaportanın altına baktığımızda ise Intel’in 4’üncü nesil Core i7 4810MQ işlemcisini görüyoruz. Yüksek performans sergileyen bu işlemciye 16 GB RAM eşlik ediyor. RAM miktarı istendiği takdirde 32 GB’ye artırılabiliyor. Depolama alanı konusunda bir hayli cömert davranan Toshiba, Tecra W50-A-114’te 512 GB’lik bir SSD sürücü kullanmayı tercih etmiş. Ürüne eklenen Nvidia Quadro K2100M grafik kartı, 3D tasarım ve görsel tasarım işleriyle uğraşan kullanıcıların işlerini ciddi anlamda hızlandırıyor. TPM modülüyle dosyalar güvende Tecra’nın üzerinde, sabit diskte özel şifrelenmiş bölüm açmamıza olanak sağlayan TPM

Inceleme BTnet

modülü mevcut. Bu modül sayesinde önemli dosyalarımızı, bilgisayarımız çalınsa bile sabit diski başka bilgisayara takıp verilere ulaşamayacakları özel bir bölüm oluşturabiliyoruz.

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Uygun fiyata 24 inç Full HD monitör Inceleme BTnet

Yeni nesil monitörleriyle kaliteyi iyiden iyiye artıran AOC, Full HD kullanıcılarını da unutmuyor. Şirketin, E2476VWM6 modeli, 24 inçlik bir panelde Full HD çözünürlük kullanmayı tercih eden kullanıcılar için hazırlanmış. Şimdi bu monitörü biraz daha yakından tanıyalım. Fırçalanmış alüminyum görünümlü Ürünün kasasında kullanılan plastik, fırçalanmış tasarımıyla gayet şık göründüğünü söylememiz gerekiyor. Arka tarafında da karbon fiber görünümünün hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Ürünün ayağı ise öne ve arkaya doğru yatmasına olanak sağlıyor. İstendiği takdirde ayak çıkarılıp, VESA standartlarındaki bağlantı kullanılarak duvara monte

edilebiliyor. Cihazın kontrol tuşları önde, AOC logosunun altında konumlandırılmış. Geniş bir ekran AOC E2476VWM6, biraz önce de belirttiğimiz gibi 24 inçlik bir monitör. 1920 x 1080 piksel çözünürlük sağlayan ekranda TFT LCD teknolojisi kullanılıyor. Renklerdeki başarısı gayet iyi olan E2476VWM6, elbette ki bir IPS’teki kadar geniş bir görülebilirlik açısı sunamıyor. Her ne kadar teknik özellikler listesinde 170 derece olarak belirtilmiş olsa da, yatayda 100 - 110 dereceden sonra renklerin yavaş yavaş bozulmaya başladığını gözlemliyoruz. Fakat bunu “çok kötü” olarak algılamamak lazım zira zaten 110 dereceden sonra görülebilen ekran alanı bir hayli düşüyor.

Bu monitörün en büyük avantajı 1 milisaniyelik tepki süresi. Tepki süresinin bu kadar düşük olması, elbette ki ürünün oyunlardaki başarısını artırıyor. E2476VWM6’nın arka tarafında VGA ve HDMI çıkışlarının yer aldığını görüyoruz. Bu çıkışlar, günümüz 1080p monitörleri için gayet yeterli. AOC E2476VWM6, masasının üzerinde şık ve tepki süresi düşük monitör kullanmak isteyen kullanıcılara hitap ediyor. Bu ürünün fiyatını internette bulamadık doğrusu fakat IPS panelli ve 6 ms tepki süresine sahip kardeşi i2476Vw’nin fiyatı 500 TL civarından başlıyor. Bu fiyatın da şu anki dolar kuru göz önünde bulundurulduğunda son derece makul olduğunu söylemek mümkün.

Yeni televizyon izleme yöntemleri tehdit değil fırsat Vizontele filmiyle ülkemize giriş yaptığı yılların eğlenceli bir dille anlatıldığı televizyon, günümüzün hala önemli eğlence kaynaklarından biri. 1996’dan beri 21 Kasım, Dünya Televizyon Günü olarak kutlanıyor. Teknolojideki hızlı gelişim, neredeyse her seneki Dünya Televizyon Günü’nün daha farklı kutlanmasına sebep oluyor. Televizyonlar ile kurduğumuz ilişki günden güne değişiyor. Bir zamanlar kanal değiştirmek için kalkıp televizyonun üzerindeki tuşlara basarken, artık sesli ve görüntülü komutlar da verebiliyoruz.

Teknoloji dünyasının tanınan markalarından Sony, “Neden televizyon izliyoruz” raporuyla değişen kullanıcı beklentilerine uyum sağlamak için medya ve iletişim şirketlerinin yeni iş akışlarına, dağıtım modellerine ve bireysel kullanıcıların çeşitli ihtiyaçlarına dair yeni düşünce

yöntemlerine ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.

Televizyon bizim için ne anlama geliyor Televizyon izleme deneyiminin nasıl değiştirilebileceğini ve bu

değişimin medya sektörü için ne anlama geleceğini kestirebilmek için televizyonun neden izlendiğini anlamak gerekiyor. Sony Avrupa Profesyonel Çözümler birimi TV izleyicilerinin izleme davranışlarını konu alan ve yayıncılara yönelik ayrıntılı bir inceleme hazırladı. Raporun yazarı informitv medya tanışmanı Dr. William Cooper “Dilediğimiz her şeyi, dilediğimiz zaman, dilediğimiz yerde izlemek istediğimize dair yaygın bir düşünce var. Bunun sonucu olarak yalnız izleyeceğimiz ortaya çıkıyor. Ancak bireyler olarak hala birlikte bir şeyler izlemeye değer veriyoruz. Diğer kişilerle

aynı programı izlemeyi gerçekten istiyoruz ama çoğu zaman aynı anda izleyemiyoruz” diyor. Sony BT ve İş Akışı Çözümleri Başkanı Niall Duffy, “Televizyon izleme nedenimiz çok basit gibi gözükebilir; ancak altında yatan nedenler çok daha karmaşık. İzleme deneyiminin nasıl değişebileceğini ve bu değişimin medya sektöründekiler için ne anlama geleceğini tahmin etmek istiyorsak neden TV izlediğimizi anlamamız gerekiyor. Bağlantılarla dolu bir dünyada televizyonun nasıl bir değişim geçireceğinin tartışılması ve bilgi verilmesi için bu çalışmayı başlattık” diyor.


BThaber

KARİYER

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Beklenen kıpırdanma Ekim ayında kendini gösterdi İstihdam endeksiyle 6 yıldır her ay Türkiye’de işe alım haritasını çıkaran Kariyer.net, Ekim ayı İstihdam Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, Ekim ayında Kariyer. net’te yayınlanan 14 bin 466 yeni iş ilanıyla yaklaşık 51 bin kişi iş fırsatı yakaladı. Yeni iş ilanı sayıları geçtiğimiz aya kıyasla ve 2014’ün Ekim ayına göre yüzde 13 arttı. Toplam iş ilanı sayısı ise Eylül ayına göre yüzde 2 yükseliş, 2014’ün aynı ayına göre ise yüzde 2 düşüş ile 52 bin 406 oldu. Yaz dönemindeki durgunluğun, Ekim ayı ile birlikte hareketlendiğine işaret eden Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz’a göre, ilerleyen aylarda bu artış devam edecek. İstihdam Endeksi verilerine göre Ekim ayında da 6 bin 137 başvuru yapılan ilan ile Tekstil son 1 yılda liderlik koltuğunu korudu. Onu Yapı (5.001), Üretim (4.380), Hizmet (3.938), Sağlık (3.669), Bilişim (3.579), Otomotiv (3.530), Ticaret (3.479), Turizm (2.502) ve Elektrik & Elektronik (2.389) takip

Yusuf Azoz etti. Önde gelen sektörler arasında Turizm dışında tüm sektörler geçtiğimiz aya kıyasla artış sergiledi.

Satış temsilcileri yeni mezunlardan Ekim ayında en çok ihtiyaç duyulan pozisyon 7.576 ilan ile Satış Temsilcisi oldu. Bu pozisyonu sırasıyla Mühendis (4.948), Muhasebe Elemanı (2.262), Teknisyen (1.140), Satış

Müdürü (1.060), Mağaza Müdürü (1.051), Tekniker (891), İnsan Kaynakları Uzmanı (710), Çağrı Merkezi Elemanı (602) ve Yönetici Asistanı(557) ilanları takip etti. En çok artış gösteren pozisyon ise yüzde 13 oranı ile Yönetici Asistanı pozisyonu oldu. Satış Temsilcisi, Muhasebe Elemanı, Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi, Tıbbi Satış Mümessili, İnsan Kaynakları Uzmanı, Yönetici Adayı, İnsan Kaynakları Stajyeri ve Yönetici Asistanı şirketlerin yeni mezunlara yönelik ilanlarında ilk 10 pozisyon içinde. Yusuf Azoz, “Yeni mezun adayların ağırlıklı olarak uluslararası ve kurumsal firmaların genel başvuru ilanlarıyla ilgilendiğini söyleyebiliriz. İşverenler de yeni mezunları genel başvuru ilanlarıyla bünyelerine katmayı tercih ediyor. Satış Danışmanı ve Satış Temsilcisi pozisyonları da şirketler tarafından en çok ilan yayınlananlar arasında ve alışveriş merkezlerinin sayısındaki artış bu trendi destekliyor” dedi.

Ar-Ge’de takip pasaportta İklimlendirme sektörü şirketi Alarko Carrier, Ar-Ge projelerinde farklı bir uygulama başlığında; United Technologies Building & Industrial Systems (Carrier) tarafından “Ürün Geliştirme Prosedürü” olarak geliştirilen Pasaport Sistemi’ni hayata geçirdi. Böylece şirket, projelerini

çeşitli fazlara bölerek adım adım takip ediyor, faz geçişlerinde proje ekibiyle kapsam ve içeriği denetleyerek, belirli bir formatta Değerlendirme Kurulu’na sunuyor. Kurul, projeyi devam ettirme ya da durdurma kararı alabiliyor. Böylece projelerin, teknik bazda ve uygulanabilirlik açısından

E T K İ N L İ K L E R 1 – 3 Aralık 2015

HPE Discover 2015 ExCel Londra AYRINTILI BİLGİ: www.hpe.com/events/discover/

geliştirilmesi garanti altına alınıyor. Sistem sayesinde kaynak, sektör, ulusal ve uluslararası ihtiyaçlar, beklentiler, eğilimler, rakiplerin durumu, yasal düzenlemeler gibi birçok konu değerlendirilerek, beklentileri karşılayacak en uygun ürünlerin tespiti ve üretimi sağlanıyor.

Y U R T D I Ş I

2 - 5 Aralık 2015

Bakutel /Bakü, Azerbaycan AYRINTILI BİLGİ: www.bakutel.az/2015/

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

E T K İ N L İ K L E R 1- 3 Aralık 2015 20. Türkiye’de İnternet Konferansı İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi/ Beyazıt AYRINTILI BİLGİ: http://inet-tr.org.tr 3-5 Aralık 2015 Bilişim 2015 (TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı) ve CITEX 2015 (2. Ankara Bilişim Fuarı) Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr

Y U R T İ Ç İ

8 Aralık 2015 tooway “Uzaydan İnternet” Bilgilendirme toplantısı İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu AYRINTILI BİLGİ: tr.tooway.com/lp/izmirtoplanti 10 Aralık 2015 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr/ www.btvizyon.com.tr

11-13 Aralık 2015 Code The Bank 2 / Deniz Kule AYRINTILI BİLGİ: http://www.intertech.com.tr/tr/ CodeTheBank.aspx 3-4 Mart 2016 7. BT Yönetişim ve Denetim Konferansı / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.btyd.org.tr 19-20 Mart 2016 III. Ulusal Yönetim Bilişim Zirvesi Beykent Üniversitesi- Ayazağa Kampüsü AYRINTILI BİLGİ: http://ybzirvesi.com

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

37

Oysa girişimciliğin yaşı yoktur… Kendi geliştirdiği “Yatırım + Kuluçka Merkezi” modeliyle girişimcilere yepyeni ufuklar sunan ve pek çok projeyi bünyesinde barındıran GD Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, Türkiye’deki girişimcilik ortamını değerlendirdi. Buna göre, 30 yaşın üzerindeki kişiler çeşitli nedenlerle girişimciliğe sıcak bakmıyor. GD Holding’in kuluçka merkezine ulaşan bin 500 civarındaki projenin yüzde 95’inin 30 yaş altı girişimcilerden olduğunu vurgulayan Gökhan

Duyarlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de girişimcilik çok popüler ve sürekli gündemde, ama 30 yaşın üzeri kişiler girişimciliğe sıcak bakmıyorlar. Çünkü çeşitli nedenlerle risk almaktan çekiniyorlar. Bizim modelimiz hem sunduğu desteklerle hem de projeleri gelir getirebilecek aşamaya hızla taşıması sayesinde riskleri ortadan kaldırıyor. Gençlerimiz kadar, iş dünyasında yoğun deneyim sahibi 30 yaş üzeri girişimcilere de kapılarımız açık.”

Serkan Kılıçarslan, Destek Bilgisayar’da Destek Bilgisayar ve İletişim Hizmetleri’nde Teknik Hizmetler Direktörlüğüne Serkan Kılıçarslan atandı. Doğu Akdeniz Üniversitesi, Uygulamalı Matematik ve Bilgisayar Bilimleri bölümünden mezun olduktan sonra, kariyerine Siemens’te başlayan Kılıçarslan, 20 yıllık BT sektörü tecrübesi Serkan Kılıçarslan ile Siemens Business Services, FujitsuSiemens ve Fujitsu şirketlerinde mühendis ve yöneticilik kademelerinde rol aldı.

EMEA Bölgesi için yeni başkan yardımcısı Citrix, Sherif Seddik’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi için Yönetim Direktörü ve Başkan Yardımcısı olarak atandığını duyurdu. Sherif Seddik, Citrix çalışmalarının EMEA bölgesinde geliştirilmesi ve büyütülmesi, gelirlerin arttırılması, yeni iş fırsatlarının yaratılması ve iş ortağı ekosisteminin geliştirilmesinden sorumlu Sherif Seddik olacak. Seddik, Citrix’in Dünya Çapında Satış ve Hizmetler Kıdemli Başkan Yardımcısı Carlos Sartorius’a raporlama yapacak. BT sektöründe 27 yılın üzerinde uluslararası satış, pazarlama ve yönetim deneyimi olan, Microsoft bünyesine 2002 yılında katılan Seddik, son beş yılında Microsoft’un Batı Avrupa Kurumsal ve İş Ortağı Grubu Genel Müdürü olarak görev yaptı. Seddik, Microsoft’tan önce ise NCR Corporation’ın farklı satış ve liderlik rollerinde 14 yıl görev yaptı.

Datameer Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu Datameer’in Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Genel Müdürlüğüne Gökhan Nalbantoğlu atandı. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik ve Endüstri Mühendisliği Bölümlerinden mezun olan Nalbantoğlu, yüksek lisansını yine aynı üniversitede Endüstri Mühendisliği bölümünde yaptı. Kariyerine 1992’de Siemens – Nixdorf’ta Teknik Yönetici Asistanı olarak başlayan Gökhan Nalbantoğlu Nalbantoğlu, 1994-2009 arasında HP’de görev yaptı. HP Türkiye Çevre Bilimleri Ürün Müdürü olarak başladığı görevini HP MEA Kurumsal Müşteriler Satış Müdürü olarak devam ettiren Nalbantoğlu, 2001-2009 arasında EMEA ve MEA bölgelerinde farklı yöneticilik görevlerinde bulundu. 20092012 arasında SAS Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Nalbantoğlu, 2012- 2014 yılları arasında IBM Türkiye Yazılım Ülke Lideri ve MEA Bölgesi Cloud & SaaS Satış Lideri olarak kariyerine devam etti. Nalbantoğlu, Ekim 2014 ile Ekim 2015 arasında da Ereteam Genel Müdürü olarak görev yaptı.


38

BThaber

MEKTUP

Yeni bir haftadan merhaba, Pastırmanın sonu soğuk ve kar madem, otomobilde lastikleri değiştirme vakti geldi de geçiyor. ‘Hangi arada gidip alacağım?’ diye düşünenlerin imdadına e-ticaret siteleri yetişiyor. Kliksa.com’un saptaması net: Lastik satışları, online platformda geçen yılın aynı dönemine göre 2.5 kat artmış. Online alanda kış lastiği satışları en fazla Ankara, İstanbul ve Bursa’da. Kayseri, Kocaeli ve Konya da satışlarda yakın takipte. Gördüğün gibi kış lastiksiz kalmak için fazla bahane kalmadı, ilgililere duyurulur. Senin özellikle mobilde takipçisi olduğun Spotify, alışverişlerde de uğramadan geçmediğin Boyner ile güzel bir projeye imza atıyor. Ayşe Boyner’in dünya moda markalarından seçtikleri ile oluşturduğu Boyner Fresh, Spotify ile “Boyner Fresh Sound” projesini kullanıcılara sunuyormuş. Yaşam tarzı, müzik ve modayı bir araya getiren proje #BoynerFreshSound’a, www.spotify-boynerfresh. com adresinden ulaşabilirsin. Sonrasında önce sevdiğin şarkıyı seçiyorsun, ardından sana özel bir şarkı listesi, ait olduğun dünya şehri ve tarzına uygun bir Boyner Fresh stili karşına çıkıyor. Bunun üstüne bir de Boyner Fresh ürünlerini inceleyip, satın alabilme imkanın, hatta daha fazlası var. Haftanın çevresel gündemine yine akıllı şehirler odağından ilerliyorum. Şehirlerdeki enerji, ulaşım, güvenlik gibi birçok problemin çözümü malum teknoloji ve çevreci uygulamalarda. Türkiye’de de “Sağlıklı Yaşam Kültürünü Teşvik” projesi kapsamında 1 milyon bisiklet dağıtılacakmış.

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Kitap günlerini kaçırmayalım

Ama bundan da önemlisi, belediyeciliğin ve şehirleşmenin planlanması konusunda teknoloji hizmetlerinin geliştirilmesi ve geleceğin şehirlerinin planlanması için “Örnek Akıllı Şehir Projesi” hayata geçirilecekmiş. Belediyeler arasında verimli bir yarış için kamu ve özel sektörün işbirliğinde buluşacak proje hakkında detayları www. akillisehirlerkonferansi.com sitesinde görebilirsin. Hepsiburada.com’da geleneksel Kitap Günleri başladı, aman kaçırma. 31 Aralık’a kadar devam edecek Kitap Günleri’nde 300’den fazla yayınevinin süper indirimlerinden yararlanabileceksin, birçok yazarın imzalı kitaplarını alabileceksin. Her yılı olduğu gibi, bu yılı da kitaplarla noktalayalım.

2015

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Aruba Networks’ün Türkiye’deki en iyi iş ortağı seçilmiş, ödülünü Dubai’de Gitex 2015 kapsamında Aruba Networks tarafından düzenlenen iş ortakları ödül töreninde almış. Teknoser, bir taraftan HP’nin “Yılın Fark Yaratan Enterprise Group KOBİ Projesi” ödülünün de sahibi olmuş. İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve İTÜ ARI Teknokent arasında teknoloji tabanlı ve inovasyon odaklı girişimcileri desteklemek üzere gerçekleştirilen stratejik ortaklık da olumlu sonuçlarını ortaya koymakta gecikmiyor. İTÜ Çekirdek Big Bang 2015’in final etkinliğinde “İSO Geleceğin Sanayicisi Büyük Ödülü”nü 4 bine yakın başvuru arasında finale kalan 20 girişimciden Vivosens Biyosensör kazanmış. Biyomühendis Miray Tayfun tarafından geliştirilen, tanı

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 21 SAYI 1048

30 KASIM - 6 ARALIK

Penta Teknoloji, Accenture Dijitalleşme Endeksi Raporu sonuçlarına göre, “Bilgi ve İletişim Teknolojisi Ekipmanlarının Toptan Ticareti” kategorisinde Türkiye’nin en dijital şirketi olmuş. Mobil reklamların pazarlama, teknoloji ve medya kategorilerindeki yaratıcılarını ödüllendiren ve bu alandaki en prestijli organizasyonlardan biri olan MMA Smarties EMEA Bölgesi Ödülleri’nde de Shell’in mobil uygulaması “Shell Motorist” Bronz ödülün sahibi olmuş. Shell’in küresel çapta kullanıcıların hizmetine sunduğu uygulama, küresel bilgi birikiminin yerel pazarlara aktarılmasının güzel bir örneği olduğu gibi, Türkiye’deki kullanıcılar için yerel içerik ve bilgilerle güncelleniyor. Ödüllere devam… Hitay Yatırım Holding bünyesinde faaliyet gösteren Teknoser,

işlemini tamamen değiştirecek ve kolaylaştıracak bir biyosensör platformu olan proje, taşınabilir bir ölçüm cihazı ve hastalıklar için kitlerden oluşuyormuş. Türk Telekom Grup şirketi Argela da ABD Patent ve Marka Ofisi’ne 5G konusunda 10 başvuru birden yapmış. Bu kadar da değil… Argela, geliştirdiği ProgRAN çözümü ile ayrıca LTE ve 5G teknolojileri alanında dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen 2015 LTE Kuzey Amerika Ödül organizasyonunda, “Yılın İnovasyonu” dalında finale kalan iki projeden biri olmuş. Samsung Electronics ise Asya’daki şirketler ve bireylerin liderlik ve kurumsal sosyal sorumluluk alanında gösterdikleri performansı ödüllendiren Asya Kurumsal Mükemmellik & Sürdürülebilirlik (ACES) Ödülleri 2015’te, “Toplum Sağlığına En Çok Yatırım Yapan Şirket” (The Top Community Care Award) Ödülü’nün sahibi olmuş. Haftaya noktayı bir kitapla, daha doğrusu e-kitapla koyuyorum. Masaüstü, mobil ve akıllı TV’lerde yayınlanan dijital ürün ve servisler için kullanıcı deneyimleri tasarlayan SHERPA, web sitesi ve mobil uygulama deneyimlerinin kanıtlara göre tasarlanması için doğru bilinen yanlışları bir kitapta derlemiş. Ünlü UX profesyonelleri Zoltán Gócza ve Zoltán Kollin’in UX Myths yazı dizisinden Türkiye’ye çevrilerek e-kitap haline getirilen ‘UX Efsaneleri’ e-kitabına http://blog. designedbysherpa.com/uxefsaneleri-e-kitabi/ adresinden ulaşabilirsin. Bu hafta da bu kadar, yeniliklerle haftaya yine buradayım,

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr

Haber Merkezi Ekrem Uçman ekremu@bthaber.com.tr Simay Yaylacı simayy@bthaber.com.tr Ruşen Göbel ruseng@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

Satış Grubu Evrim Koç Demirci evrimk@bthaber.com.tr Perihan Kıtay Özden perihano@bthaber.com.tr Özge Karataş ozgek@bthaber.com.tr Canan Şahin canans@bthaber.com.tr

Abone ve Dağıtım Sorumlusu Kutay Göçe btabone@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Tel 0216- 291 13 90 ISSN 1300-6495

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



40

BThaber

ICT NEWS

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Industry’s digitalization leaders

Accenture Digitalization Index study implemented by Accenture, Vodafone, Bosphorus University, Middle East Technical University (METU) and Turkey Informatics Foundation (TBV) to determine the most digital companies of Turkey and the study takes changing market dynamics and the impact of being digitalized in the competitive market conditions on corporate success as a starting point. While making detailed analysis for each participating company; opportunities, improvable factors, strengths and weaknesses of different dimensions of digitalization were detected. companies in the Accenture Digitalization Index study were assessed on three main criteria which would help them to understand the needs of the industry and customera and enable

Digital report cards of the 17 industry-leading companies which participated in the study using a systematic methodology and a scientific approach for the first time in Turkey are announced. customers to provide added value; digital strategy, digital services and digital operational competencies. Here are the highlighted study results: • In Accenture Digitalization Index, Turkey’s average is 60%. According to the results; ‘Financial Services’ has the best performance on digitalization; followed by banks, ‘Retail Commerce’, ‘Service Activities’ and ‘Motor Vehicle Manufacturing’. • The effects of digitalization on the profitability of the company are analyzed

in the Accenture Digitalization Index study. Accordingly, every 10-point increase in the maximum 100 points Accenture Digitalization Index score, on average, means an additional Profit before Tax (FVÖK) interest margin of 1.5% to a company in Turkey. • Turkish companies; compared to the digitalization process of products and services for customers, have a more powerful digitalization performance on communication within the organization and operation of the internal process. The main obstacle encountered in implementing the

digitization strategy is the lack of coordination between departments and slow decision-making processes. • 92% of the company managers who work in technology and digitalization field believe that digitalization will have a serious impact on the sector in which they are active. However, 41% of these managers think that their companies are not fully prepared for the opportunities and risks to be created by digitalization. According to Accenture Digitalization Index, there are many opportunities

for companies which take digitalization on the agenda. However, steps must be taken within a plan for it. The first step is to determine the position in the sector relative to competitors and to select a digital strategy for strengthening this position. Developing a robust operational model for institutional integrity, providing support from the top management towards ‘institutional digitalization’ steps, improving employees’ skills, and for it cooperating with specialized companies and institutions are main following requirements. In the digitalization process, social media, cloud, mobile technologies and digital technologies such as analytics should be used and minimizing the risks of these transformation steps by security solutions is a ‘sine qua non’.



42

BThaber

ICT NEWS

30 KASIM - 6 ARALIK 2015

Information Technology’s heart beat in Konya As BTvizyon Meetings: Konya was held; the countdown began for Girne. BTvizyon Meetings: Konya was held on November 19th, in Konya Dedeman Hotel. The companies had the opportunity to present their products and services to the participants in the event which aims at increasing Anatolia’s contribution to the informatics. Autodesk, Oracle, GData, Nakivo, Penta, Pikare, Quadro and Unify were the sponsors, besides Bthaber; the press sponsor. GDATA Turkey Channel Manager Asım Önder Kabataş took the floor from Konya Informatics Association President Ahmet Öztürk and mentioned about the cyber-attacks and changing attack methods in his presentation named “The Man in the Middle”. Kabataş stated that since 2000, a dramatic increase in the number of viruses produced has been witnessed and warned users against attacks coming from mobile and advertising channels in particular. Oracle Cloud Technology Consultant Başar Küçük mentioned about cloud technologies and cloud services offered by Oracle. Küçük expressed that Oracle has 18 data centers keeping the data of 62 million users worldwide. Stating that these data centers carry out over 23 billion transactions a day, Küçük emphasized that they have an extremely robust security for the data stored in these centers. Küçük continued his speech by informing the participants about cloud alternatives; he also stated that as Oracle, they are a great alternative on high security cloud solutions for companies and corporations with their quality of service and certificates. Quadro Turkey General Manager Serkan Gezici informed participants about wearable technologies with his presentation ‘Freedom in Wearable Technologies’ and approached the topic from two main angles. Gezici highlighted that wearable technologies can also be classified as garments besides watches, bracelets, earrings, as well as other accessories and informed the participants on wearable devices developed by Quadro. ZyXEL Product and Business Development Manager Ömer Faruk Erünsal talked about the

latest trends in the world of internet and technology in his presentation. He expressed what kind of an interaction there is between the new trends and the technologies developed by ZyXel and he told that the new generation technological improvements are much more connected to each other than in the past. After the communication break, Penta Mechanical Engineer Sales Support Manager Çetin Yıldırım gave a speech with his ‘Autodesk in the Future of Production’ presentation supported by videos, and mentioned about the software developed by Autodesk enable developing original designs in production. Speaking at the event, Oracle Technology Sales Manager Murat Çankaya talked about the project realized with Pankobirlik. Çankaya stated that they significantly contributed Pankobirlik’s business processes by offering them end to end solutions and they successfully put their systems on the ideal architecture. Speaking at the same presentation Pankobirlik Data Processing Manager Onur Düzerdik mentioned about the works they carried out with Oracle to fully renew their data processing system. For many years, the system they have worked smoothly, however they had difficulties in adapting the business world after many technological developments experienced over the years. Düzerdik also expressed that with the end to end solutions provided by Oracle, their modern and flowing system work flawlessly. DVA Channel Sales Manager Değer Hatipoğlu mentioned about the advantages of new communication tools, changing needs of the changing market and in the services DVA offers on these fields with the presentation named ‘Solutions to Facilitate Work’. The event’s closing speech was given by Pikare Software Development Manager Kerem Çetin with a presentation themed ‘e-commerce in the Future’ and Çetin warned participants on possible security threats after informing them on e-commerce and the outcomes

‘Delay is out of question in e-invoice’ Private integrators met for the second time in the committee held on November 20th, organized by ERP and Corporate Transformation Platform. More than 30 representatives got together in ERP Committee and Corporate Transformation Platform Private Integrators’ Meeting, hosted by eFinans. BThaber Group Publications Coordinator Ayhan Sevgi moderated the meeting this year, once again. ERP Committee and Corporate Transformation Platform Coordinator M. Göker SARP organized committee meetings with ERP Committee and Private Integrators and gave information about the public service advertisement project in the first part of the meeting. Later on, the private integrator representatives exchanged information on the public service advertisement project, e-invoice transformation and other e-transformation topics

GIB officials participating Private Integrators’ Meeting said that there would be no delay in e-invoice process which will enter into force on January 1st. as well as reviewing the agenda together. As in the first meeting, the second meeting had Revenue Administration Audit and Compliance Management Department Head Mutlu Akın and Engin Uysal discuss the topics of the first meeting and topics offered by the meeting moderator Ayhan Sevgi. They also shared their plans and answered questions regarding the topic on agenda. GIB will send a notification letter to taxpayers in the first week of December and remind the e-invoice transformation process to approximately 30 thousand companies and to try to speed up the application process.

As it is known, the deadline for e-invoicing application is December 31st; however there is a fiscal seal process that must be completed prior to the application. As the deadline comes closer and the taxpayers do not have a postponement, they will start to apply all together and create a clutter. Taking TUBITAK’s daily financial seal generation capacity into consideration, the taxpayers need to apply long before the application deadline. The meetings will continue to improve communication among private integrators and to improve sectoral regulations. The next Private Integrators’ Committee Meeting will be hosted by VBT company.

Dell prepares companies to the future Dell Solution Day was held on November 17th, 2015, hosted by Dell Turkey Country Manager Didem Duru with the aim of informing participants on the efficiency and growth opportunities provided by new generation technologies to the corporations. Dell shared the efficiency and growth opportunities provided by new generation technologies to the corporations in Dell Solution Day, 2015 event. Making the opening speech; Dell Turkey Country Manager Didem Duru said; “Turkey has an important position in Dell structure.”, and emphasized that the companies investing in the cloud computing, internet of things, mobility, security, big

data and software data centers will be successful. Adapting to new technologies always leads towards being more efficient said Duru and added; “However, the new generation technologies are now moving beyond productivity, they offer return on investment and the opportunity to grow.” The secret of being ready for the future Showing the increase in the global internet user numbers as a proof of global change, Dell Corporate Solutions Vice President Claire Vyvyan shared the following information in the presentation: “The size of the digital universe rose up to the level of 4400 thousand

petabytes from 800 thousand terabytes in the last 5 years. It will continue to grow exponentially. We offer end to end solutions for companies to be prepared for the future and to seize the encountered opportunities along the transformation way. We are building structures bringing the traditional IT infrastructure and new generation solutions. Besides modernizing applications and platforms, we are trying to prepare companies for the softwaredefined period. In doing so, we are preparing companies for the future by taking the subjects of cloud computing, mobility, big data and security as priorities.”






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.