BThaber Sayı 1082

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sayfa

Doğu Avrupa’daki fırsatlarda

10 Türkiye farkı

Eutelsat Broadband’in plan ve stratejileri içinde Türkiye pazarındaki potansiyeli değerlendirmek ön planda

1082 1 - 7 Ağustos 2016

ETKİN e-devlet ile toplumun yaşam kalitesi artırılacak

Philippe Baudrier

Sayfa

12

Eğitim, dijital devrimle kabuk değiştiriyor Doğa Okulları, kampüs sayısını artırırken, öğrencilerin proje geliştirme yetkinliğini geliştirmek için yeni adımlar da atıyor

Sayfa Dolandırıcılar

14

her yerde

TBD, darbe girişimlerini kullanarak halkı dolandırmaya çalışan sahtekârlara karşı uyarı yaptı.

Türkiye’nin ilk kapsamlı ve bütüncül Ulusal e-Devlet Stratejisi Sedef Özkan ve Eylem Planı hayata geçti. Yeni dönemde ‘Entegre, Teknolojik, Sayfa Katılımcı, İnovatif ve Nitelikli’ bir şekilde bilgi toplumuna geçişin ve sürdürülebilir kalkınmanın adımları atılacak

3-4

201 2


Enerji sektörü Vodafone ile yarına hazır Deha Biodizel, Vodafone’un Locate hizmetini kullanarak araçlarını uydu üzerinden takip etti. Bu sayede hem iş sürecini hızlandırdı hem maliyetlerini %20 azalttı.

Vodafone

“Vodafone’la Türkiye’de ilk kez araçlarımızı öyle büyük yatırımlar yapmadan takip edebiliyoruz.”

Nihal Sözbir Karakuş Deha Biodizel Genel Müdürü

İşOrtağım Vodafone Locate, cep telefonları üzerinde GPS aracılığıyla yurtiçi ve yurtdışında konum belirleme özelliği ile lokasyon bilgisi sunabilen web ve mobil tabanlı hizmettir. Kurumsal ve faturalı aboneliği olan firmalar bu servisi kullanabilir. GPS teknolojisi konum belirleme özelliğini kullanabilmek için firmaya kayıtlı faturalı kurumsal GSM hatlarının 2G ve 3G servislerinin açık olması gerekmektedir. Yurtdışında kullanım için roaming özelliğinin de açık olması gerekir. Detaylı bilgi için: Vodafone Cep Merkezleri ve vodafone.com.tr


BThaber

GÜNDEM

1 - 7 AĞUSTOS 2016

3

ETKİN e-devlet ile toplumun yaşam kalitesi artırılacak Türkiye’nin ilk kapsamlı ve bütüncül ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı hayata geçti. Sedef Özkan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Haberleşme Genel Müdürlüğü, e-Devlet Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından ülkemizde ilk kez hazırlanan ‘2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’, 19 Temmuz 2016 tarihli ve 29775 sayılı Resmi Gazete 2. Mükerrer ekinde yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, e-Devletin odağında ‘ETKİN e-Devlet Ekosistemi’ olacağına dikkat çekerek “Gelin e-Dönüşüme Birlikte Yön Verelim…” çağrısını yaptı. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı; Türkiye’nin 2023 vizyonu, 10. Kalkınma Planı ve 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı (BTS) çerçevesinde, kurum ve

kuruluşların stratejik planları, diğer ulusal strateji belgeleri (Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı, Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi Hedef 2023 vb.) ve e-devlet ekosistemindeki tüm paydaşların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlandı. Avrupa Birliği (AB) Dijital Gündem 2020 Strateji Belgesi ve 2016-2020 e-Devlet Eylem Planı, Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDGs) perspektifi ile Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Dijital Devlet Stratejileri Hakkında Konsey Tavsiyeleri gibi uluslararası belgeler Strateji ve Eylem Planı’nın hazırlanmasında önemli referanslar oldu. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, merkezi yönetim birimleri,

yerel yönetimler, vatandaşlar, özel sektör, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin analiz çalışmalarına dahil olduğu ortak akıl ve bilimsel bakış açısıyla şekillenen, Türkiye’nin ilk kapsamlı ve bütüncül ulusal e-devlet stratejisi ve eylem planı. 18 ay süren çalışmalar kapsamında, üst politika belgeleri ve ilgili mevzuat incelendi, tüm paydaşları kapsayan çalıştaylar ve odak grup toplantıları düzenlendi, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerle özel sektör ve vatandaşlara geniş katılımlı memnuniyet ve algı anketleri uygulanarak analiz edildi. Ulusal e-devlet politikası belirlenirken Türkiye’nin kendine özgü koşulları doğrultusunda, e-devlet olgunluk modellerinde ele alınan gereksinimler, uluslararası gelişmeler, teknolojik yenilikler ve eğilimler dikkate alındı. Dikkate alınan hususlar arasında, açık veri paylaşımı, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artırılması, siber güvenlik, kamuda inovasyon, kamu hizmetlerinin öncelikle e-devlet hizmeti olarak geliştirilmesi ve sunulması (digital by default), e-devlet hizmetlerinin tek işlem veya başvuruyla tamamlanabilmesini sağlayacak şekilde geliştirilmesi prensibi (once only principle) ve hizmetlerin paydaşların katılımıyla geliştirilmesi gibi eğilimler yer almakta. ‘Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap veriyor

Haberleşme Genel Müdürlüğü, e-Devlet Hizmetleri Daire Başkanı Ensar Kılıç

Süreçle ilgili detayları aktaran UDHB, Haberleşme Genel Müdürlüğü, e-Devlet Hizmetleri Daire Başkanı Ensar Kılıç, “Bakanlığımızın kuruluş, görev, yetki ve


BThaber

4 GÜNDEM sorumluluklarını düzenleyen 1 Kasım 2011 tarihli ve 28102 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Görevler başlıklı maddesinde ‘Bilgi toplumu politika, hedef ve stratejileri çerçevesinde; ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla gerekli iş birliği ve koordinasyonu sağlayarak e-devlet hizmetlerinin kapsamı ve yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu hizmetlere ilişkin eylem planlarını hazırlamak, koordinasyon ve izleme faaliyetlerini yürütmek, gerekli düzenlemeleri hazırlamak ve bu kapsamda ilgili faaliyetleri koordine etmek’ görevi bakanlığımıza verildi. Bu bağlamda; 2016-2018 Ulusal Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap verebilecek ‘20162019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ hazırlanmış oldu” açıklamasını yaptı.

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Öncelikli sektörlerde bilişim sistemleri entegrasyonları güçlendirilecek

Vizyon: ‘ETKİN’ e-devlet ile toplumun yaşam kalitesini artırmak 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, Türkiye’nin dijital dönüşümüne yön verecek ve sosyal, ekonomik, çevreci gelişimine ivme kazandıracak nitelikte hazırlandı. Çalışma ile Türkiye’nin 2023 ulusal hedefleri doğrultusunda gerekli kabiliyetlerinin oluşturulması ve ülke refahı için kaldıraç etkisinin sağlanması amaçlanmakta. Dolayısıyla Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın

vizyonu; ‘ETKİN e-devlet ile toplumun yaşam kalitesini artırmak’ olarak tanımlandı. e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın vizyonu doğrultusunda; 4 stratejik amaç, 13 hedef ve 43 eylem belirlendi. e-Devlet hizmet sunum etkinliği, e-devlet hizmetlerinin kullanımı, e-devlet hizmetlerinden memnuniyet, e-devlet ile sağlanan kamu yararı, Türkiye’nin uluslararası e-devlet endekslerindeki konumu şeklindeki makro seviye göstergeler planın başarı kriterleri olarak tanımlandı. Eylem planının tamamlanmasıyla belirlenen

Sürdürülebilir bir stratejik bakış açısı benimsendi ‘2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’ ile somutlaşan e-devlet politikasının şekillendirilmesinde ve uygulanmasında bütüncül ve sürdürülebilir bir stratejik bakış açısı geliştirildiğine vurgu yapan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, şu bilgileri paylaştı: “10. Kalkınma Planı ve Bilgi Toplumu Stratejisi çerçevesinde, kamu yönetiminde etkinliğin, katılımcılığın, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi hedeflendi. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için kamu hizmet süreçlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı temel araç olarak görülmekte. Bu kapsamda, e-devlet başlığı altında kamu kurumları tarafından yürütülen ilgili çalışmaların ulusal bir strateji ve eylem planı doğrultusunda devam ettirilmesi planlanıyor. e-Devlet alanında öne çıkan dünya örnekleri ve küresel eğilimler

değerlendirildiğinde günümüz koşulları, vatandaş odaklı e-dönüşüm, sosyal ağlar, yönetişim ve şeffaflık ile hesap verebilirlik kavramlarını öne çıkartarak, e-devlet alanındaki tüm paydaşlarla

doğrultuda ülkemizde ilk kez hazırlandı. Bu belge ile somutlaşan e-devlet politikasının şekillendirilmesinde ve uygulanmasında bütüncül ve sürdürülebilir bir stratejik bakış açısı benimsendi. Yeni dönemde e-devlet; odağında ‘ETKİN e-Devlet Ekosistemi’ olacak şekilde daha ‘Entegre, Teknolojik, Katılımcı, İnovatif - Yenilikçi ve Nitelikli’ olarak gerçekleştirilecek, bilgi toplumuna geçişin ve sürdürülebilir Ulaştırma Denizcilik kalkınmanın lokomotifi ve Haberleşme Bakanı halini alacak.” Ahmet Arslan Ülkemizin e-devlet alanındaki yeni yol haritasını belirleyen devlet arasındaki ilişkilerin ‘2016-2019 Ulusal e-Devlet yeniden tanımlanmasını Stratejisi ve Eylem Planı’nın gerektirmekte. her aşamasında tüm Son yıllarda Türkiye’de paydaşların katılımının kamu sektöründe politika olduğuna dikkat çeken belirleme, karar alma ve Bakan Arslan, “Bu çalışma, uygulama süreçlerinde kamunun tecrübesi, devletin diğer aktörlerle üniversitelerin bilimsel olan ilişkilerinde daha yaklaşımı, sivil toplum katılımcı, şeffaf ve bütüncül kuruluşlarının bütüncül bir yaklaşımın izlenmesi için bakış açısı ve özel sektörün önemli adımlar atılmakta. dinamizmi ile yürütüldü. Bakanlığımızca 2016-2019 Gelin e-Dönüşüme Birlikte Ulusal e-Devlet Stratejisi Yön Verelim” şeklinde ve Eylem Planı da, bu konuştu.

makro seviye göstergelerde yükselme hedeflenmekte. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’yla ortaya konulan vizyona ulaşılması, e-devlet ekosistemi paydaşlarının aktif katılımı ve desteğiyle mümkün olacak. Eylem planının uygulanması sürecinde sistematik olarak izleme ve değerlendirme faaliyetleri yürütülecek. 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı’nın değişen koşullara uyumunu sağlayacak bir değişim yönetimi modeli hayata geçirilecek. Hayata geçirilecek değişim yönetimi modeliyle eylem planının dinamik yapıya sahip olması sağlanacak. e-Devlet ekosistemi, e-devlet çalışmalarında tüm paydaşların aktif görev alarak etkileşimini esas almakta ve canlı bir organizma gibi dinamik bir yapıyı oluşturmakta. e-Devlet çalışmalarının ekosistem bakış açısıyla şekillendirilebilmesi için, ekosisteme yönelik politikalarda etkinliğin artırılması için ekosistemde gerekli yetkinliğin, kapasitenin ve uygulama çevikliğinin sağlanması, ekosistemdeki bilgi yönetimini ve paydaşlar arasındaki etkileşimleri kolaylaştıracak altyapıların hayata geçirilmesi, ekosistemde hizmetlerin daha nitelikli olarak yönetilebilmesi için süreçlerde ve bilgi yönetiminde iyileştirmenin sürekli kılınması, ekosistemde dinamizm ve sürdürülebilirliğin tesisi ve devamı için bilgi asimetrisinin giderilmesi ve kapsayıcılığın artırılmasına yönelik katılım odaklı ve şeffaf süreçlerin desteklenmesi yoluyla sağlıklı bir bilgi yönetiminin sağlanması gerekmekte.

Stratejisinin odağında ‘ETKİN e-Devlet Ekosistemi’ olan 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, e-devlet vizyonuna ulaşmak için e-devlet ekosistemi bakış açısıyla şu stratejik amaçlar tanımlanıyor: • e-Devlet ekosisteminin etkinliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması • Altyapı ve idari hizmetlere yönelik ortak sistemlerin hayata geçirilmesi • Kamu hizmetlerinde e-dönüşümün sağlanması. • Kullanım, katılım ve şeffaflığın artırılması. Stratejik Amaç 1 kapsamında atılacak adımlar için üç hedef: • e-Devlet çalışmalarında koordinasyon etkinliği artırılacak. • Kurumsal e-dönüşüm kapasitesi geliştirilecek. • İnovatif yaklaşımlar takip edilerek e-devlet ekosistemine uyumlandırılacak. Stratejik Amaç 2 kapsamında atılacak adımlar üç hedef: • Ortak BT altyapıları geliştirilecek. • e-Devlet hizmetlerine yönelik ortak çözümler geliştirilerek yaygınlaştırılacak. • İdari hizmetlere yönelik bilişim sistemlerinde bütünlük ve süreklilik sağlanacak. Stratejik Amaç 3 kapsamında atılacak adımlar dört hedef: • Kurumsal bilginin öncelikli ve etkin olarak elektronik ortamdan sunulması sağlanacak. • Öncelikli sektörlerde bilişim sistemleri entegrasyonları güçlendirilecek. • e-Devlet hizmetlerinin olgunluk düzeyi artırılacak. • Hizmet sunum kanalları iyileştirilecek ve çeşitliliği artırılacak. Stratejik Amaç 4 kapsamında atılacak adımlar için ise üç hedef: • e-Devlet hizmetlerinin kullanımı artırılacak. • Açık verinin kullanım alanları yaygınlaştırılacak. • e-Katılım mekanizmaları güçlendirilecek.


Biz otomotivden tarıma, enerjiden finansa, üretimden ulaşıma kadar ‘akıllı’ bir dünya var ettik. Geçmişimizden aldığımız güçle inşa ettiğimiz bu yeni dünyada, sizi, gerçek teknolojiyi yaşamaya, teknolojinin yarattığı fırsatlardan ŞİMDİ faydalanmaya davet ediyoruz... Ezber bozmak hiç bu kadar gurur verici olmamıştı!

Gerçek Teknoloji Şimdi!

444 0 262

info@kocsistem.com.tr


6

BThaber

E-TOPLUM

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Rio için hüzün ve umut

Sürdürülebilir Kalkınma Endeksi 2016 Aşağıdaki

Chobani reklamında paralimpik Melissa Stockwell

infografiklerden, bol yeşilli olanı İsveç. Bol kırmızlı olanı Türkiye. “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” konusunda dünyadaki durumumuzu infografikle anlatalım dedik. Birleşmiş Milletler, 2000 yılında Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni açıklamıştı.

Ve ülkemiz 48’inci sırada:

Bunun için başlatılan çalışma 2015’te bitti. Bir sonraki dönem 2030’a kadar sürecek: 17 maddede (ve 169 alt hedefte) sıralanan yeni hedef listesi OECD tarafından da kabul edildi. Aşağıda, 2016 verilerine göre birinci sıradaki İsveç’in renkleri bol yeşil, sarı.

Zeynep Tüfekçi yine TED’de TED Konferansı’na ikinci kez davet edilen Zeynep Tüfekçi, ABD’de çalışan bilimcilerimiz arasında kuşkusuz en medyatiği. Kuzey Carolina Üniversitesi Veri Bilimi Okulu’nda hoca (UNC, School of Information). Onu hala tanımayan varsa, teknolojinin sosyolojisini ABD’de güncel biçimde izleyen ve yorumlayan bir bilimcidir. New York Times, onu yorumcuları arasına aldı. En sonuncusunu 18 Temmuz’da Antalya’dan yazdı. Tüfekçi’nin TED’de Ekim 2014’deki konferansı 1 milyondan fazla izlendi. Tüfekçi, TED Konferanslarından ayrı olarak

TED Zirvesi adlı “üst düzey” konferans dizisinde de konuşmaya davet edildi. Zirve bu yıl Kanada’da bir milli parkta, dağların göllerin arasında, doğa güzelliğiyle ünlü Banff’ta yapıldı. Tüfekçi’nin bu konuşması video olarak yayınlanmadı ama konuşmasına dair notlar var. Ana hatlarıyla diyor ki: “Yeni nesil algoritmalarla öyle hesaplama sistemleri geliştiriliyor ki, bunlar duygusal durumları, örneğin yalanı, insanın yüzünden okuyabilecek. Hatta, yolda giderken kime çarpacağına karar verecek otomobiller geliştiriliyor. Bunlar elbette duvarları delerek cinayet işlemeyecek. Ama bizim,

Bir atletin, 100 metre koşusuna başlamasını izliyoruz. Arka ses olarak alkışlayan ve haykıran kalabalıkları duyuyoruz. Atlet canla başla koşuyor. Ama bir anda, bu koşan kişinin atlet olmadığını anlıyoruz. Çevresi, hiç de stadyum gibi değil. Koşan gencin arkasından polislerin de koştuğunu görüyoruz. Ve polis, genci tak diye vuruyor. Genç, yere düşüyor. Yarışı kazanamadı. Ekrana şu yazı çıkıyor: “Matheus Silva, hayatının en hızlı 100 metresini koştu. Ama yeterince hızlı değildi. Polis tarafından 19 yaşında vuruldu. Silahsızdı. Sabıkasızdı. Polis, Rio’da rekor kırıyor: Olimpiyatlar Brezilya’ya verildiğinden bu yana polis, 2 bin 500 kişiyi yargısız infaz etti. Polisin bu şiddetini durdurun. Küresel dilekçemizi imzalayın.” Bu, Brezilya’nın, çözülemez gibi görünen bir sosyal yarasına Uluslararası Af Örgütü’nün bir uyarısı. Tam Olimpiyatlar öncesinde dünya televizyonlarında, sinemalarında gösterimde.

davet ederek, sorun çözmemizde bize yardım edecek dostlarımız gibi olacaklar.” “Yazılım şirketleri algoritmaları daha çok veriyi hesaba katması, daha çok soruya yanıt araması için ayarlamakla meşgul. Sistem sonuca, çok sayıda veriden öğrendiklerine göre varıyor. Ama bu sonuca nasıl vardığı, görevin parametrelerini tanımlayanlar için bile bir gizem olabilir. Bizim, algoritmanın “kara kutusu”nun karanlık bir takım işler çevirmeyeceğine dair güvencemiz var mı? Örneğin algoritma, gelecek sene hamile olma ihtimali bulunan bir kadının iş başvurusunu eleyecek mi? Biz acaba tam anlamadığımız konularda karar yetkisini makinelere mi devrettik?”

Af Örgütü’nün saptamasına göre “Brezilya’da her yıl 56 bin kişi öldürülüyor. Bunlardan 30 bini yaşları 15-29 arası gençler. Rio’daki cinayetlerden büyük ölçüde polis sorumlu. Sadece 2015’te şehirde her ölümden biri, polisin müdahalesi sonucuydu. Bunların da çoğunluğu genç siyahlar.” Af Örgütü’nün reklamı, halen derin bir siyasal belirsizlik ve ekonomik bunalım içindeki Brezilya’nın yaratmaya uğraştığı olumlu imaja uymuyor. Bu çok gerçekçi, ama çok karamsar filme panzehir olarak Samsung, bütün insanlığın tek ve kardeş olduğunu düşündüren iyimser bir reklam yarattı. “Tek Dünya, Tek Ulusal Marş” başlıklı bu mükemmel filmde çeşitli ülkelerden insanlar, kendi milli marşlarından mısraları başka ülkelerde söylüyor. Örneğin, bir Arap, Brezilya marşından mısrayı Arabistan’da bir yerde... Filmde yer verilen ülkeler Botswana, Avustralya, Kanada, Fransa,

ABD, Brezilya, Malezya, Malawi, İngiltere, Yeni Zelanda, Almanya, Güney Kore, Tunus ve Güney Afrika. Bütün bu ulusların milli marşlarından simge cümlelerin seçimi, olimpiyat ruhunu yansıtmak için. Yaşadığımız güvensiz, güvenliksiz karamsarlığın hep arttığı, sorunların büyüdüğü bir dünyada yaratıcılık, yenilikçilik bütün bu dertlere çözüm önermeye devam ediyor. Bir iyimserlik de ABD’de yoğurt kralı vatandaşımız Hamdi Ulukaya’dan... 2005’te yarattığı Chobani markasıyla, Rio’da yarışacak Amerikan olimpik ve parolimpik takımına sponsor oldu. Yoğurdunu her zaman “sağlıklı, katkısız, doğal” ilkeleriyle sunan Chobani, Rio için 40 tane ayrı video ve dijital profil hazırlattı. Sloganı: “İçinde eğer iyilik varsa, büyük olabilirsin”. Hamdi Bey, şirketin merkezinin bulunduğu New York eyaletinde New Berlin kasabasına 300 bin dolara bir beyzbol sahası yaptırıp, halka bağışlamıştı.


DBS


8

BThaber

E-TOPLUM

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Profesyonel Gözüyle Bilişim sektörü meslek sahiplerinin Kanada göçmenlik şansı daha fazla

Mobil teknoloji ile hızlı ve kaliteli yerel hizmet

Sincan Belediyesi tarafından uygulamaya konulan ve DECE Yazılım tarafından geliştirilen bir Mobil Veri Toplama ve Ekip Yönetim Uygulaması olan MOBIDI ile gıda denetimlerinde mobil teknoloji kullanılıyor. Haber Merkezi Sincan Belediyesi sahadan veri toplayan yeni mobil uygulaması MOBIDI ile fark yaratıyor. Belediye birimleri tarafından etkin bir şekilde kullanılmaya başlanan uygulama, özellikle Ramazan ayı süresince yapılan gıda denetimlerinde zabıta ekiplerinin en büyük yardımcısı oldu. Denetimlerde tespit edilen ihlallere ilişkin fotoğraf ve videolar mobil uygulamayla anında merkeze iletiliyor. Özellikle market, fırın, lokanta ve pastanelerde yoğunlaşan denetimlerde hijyen sorunları, eksik gramaj ya da etiketsiz satış gibi mevzuata aykırı durumlar anında ve yerinde tespit edilerek kayıt altına alınmış oluyor. Tüm bu veriler an be an Belediye Başkanı ve Zabıta Müdürü düzeyinde merkezdeki

çevrimiçi harita üzerinden takip ediliyor. Vatandaşa kolay ve hızlı şekilde ulaşabilmek için teknolojiyi hizmete dönüştüren Sincan Belediyesi, yeni uygulamalarıyla pek çok kuruma da örnek oluyor. Belediyelere özgün yazılım çözümleri Yazılımı üreten DECE Yazılım Genel Müdürü Serdar Ak, “Belediyelerimize yönelik yenilikçi ve özgün yazılım çözümleri üretiyoruz. MOBIDI bunlardan bir tanesi. Sincan Belediyesi yine öncü oldu ve uygulamamızı etkin bir şekilde kullanmaya başladı. Kendileriyle çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Kurumsal arama motorumuz GEODI’yi de etkin bir şekilde kullanıyorlar. Sincan Belediyesi ile çalışmaya başladıktan bir süre sonra birçok

yeni belediye çözümlerimizi kullanmaya başladı. İnanıyoruz ki uygulamalarımız ülke genelindeki tüm belediyelerimiz için çok faydalı bir teknolojik araç olacak” açıklamasını yaptı. Yerli bir yazılım firması olan ve Ankara’da Bilkent Cyberpark bünyesinde yer alan firmalardan olan DECE Yazılım tarafından geliştirilen MOBIDI sayesinde belediye birimleri tarafından toplanan tüm bilgiler otomatik olarak Belediye Merkezi’nde birleşiyor. Zabıta, Fen İşleri, İmar ve Mali Hizmetler müdürlükleri tarafından kullanılan uygulamayla belediye personelleri sahada gördükleri eksiklikleri ve ihlalleri anında cep telefonlarında yüklü MOBIDI uygulamasıyla merkeze iletiyor. Uygulamanın en büyük özelliği çevrimiçi ve çevrimdışı olarak çalışabilmesi.

İtalya ile verimli işbirliği

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyalogu – IV Hibe Programı kapsamında gerçekleştirilen “Geleceğe Değer Katmak” projesinin açılış ve teknik toplantısı, konu ile ilgili çalışma yapan tüm ulusal ve uluslararası tarafların katılımı ile İzmir’de gerçekleştirildi. 15 ay sürecek proje kapsamında İzmir ve İtalya’nın Piedmont bölgesi arasında bölgesel

politika ve ekonomik kalkınma modelleri üzerine karşılıklı anlayış ve işbirliğini geliştirmek hedefleniyor. Tasarımın temelinde ise İZKA ve Lamoro Kalkınma Ajansı arasında kümelenme ve değer zinciri geliştirme alanlarında tecrübe paylaşımı ve ortak kapasite oluşturulmasına dayanan uzun dönemli bir işbirliği ilişkisi kurulması var.

Murat Kandemir Bir göçmen ülkesi olan Kanada göçmenlere her zamankinden daha da bağımlı hale geldi. Kanada İstatistik Bürosu tarafından yayınlanan son istihdam verileri bunu doğruluyor. Ülkede göçmenlerin istihdam oranları bu yükseliş trendini gösteriyor. Kanada İstatistik Bürosu verilerine göre Kanada’da 2006 yılında yüzde 19.88 olan göçmenlerin istihdam oranı 2016 yılında yüzde 25’e ulaştı. Bugün Kanada’daki tüm işlerde çalışanların dörtte biri göçmenlerden oluşuyor ve bu rakam gün geçtikçe artıyor. Kanada’nın yeni liberal hükümeti bu sene ülkeye kalifiye işgörenlerin yanısıra aile birleşimi ve mültecilerle birlikte toplamda 305 bin yeni göçmeni ülkeye kabul etmeye hazırlanıyor. Kanada’nın Ocak 2015’ten beri yürürlükte olan yeni göçmenlik sisteminde (ekspres giriş) puan yöntemi uygulanıyor. Ekspres giriş sistemindeki yabancı göçmen adayları çeşitli faktörlere göre puanlandırılıyor. Puanlandırma adayın iş tecrübesi, yabancı dil, eğitim, yaş ve uyum gibi faktörlere göre veriliyor. Kanada’ya göçmen olmak isteyen adayın belirli seviyede İngilizce ve/veya Fransızca bilmesi gerekiyor ve bunu alacağı IELTS veya TEF sınavı sonuç belgesi ile kanıtlaması gerekiyor. Yani yabancı dil bilmek Kanada’ya göçmenlik şansının olmazsa olmazı. İki aşamalı olan sistemde eşik değeri aşan adaylar önce bir havuza yerleştiriliyor ve aldıkları puana göre her ay iki kere yapılan çekilişlerde seçilmeyi bekliyorlar. Dolayısıyla az puan adayların seçilme şansı düşükken çok puan alan adaylar daha kolay seçiliyor. Seçilen adaylar ikinci aşamaya geçiyor ve kendilerine Kanada göçmenlik başvurusu yapmaları için davetiye gönderiliyor. Davetiye alan adayların süreci tamamlamaları için iki ayları bulunuyor. Başvuru sürecini tamamlayan adaylar altı ay gibi kısa bir sürede aileleriyle birlikte Kanada’ya göçmen olarak gidebiliyorlar. Kanada göçmenlik bakanlığı ekspress giriş sistemi ile Kanada’ya en çok giden 10 mesleği kamuoyuyla paylaştı. En çok kabul edilen meslekler aşçılar, yemek gıda hizmetleri yöneticileri, üniversite hocaları, perakende satış yöneticileri, finans denetçi ve muhasebeciler ve finans ve yatırım analistelerinden oluşuyor. Kanada’ya en çok kabul edilen diğer dört meslek grubu ise bilişim teknolojileri alanındaki meslekler. En çok giden 10 meslek sınıflandırmasında önce bilgi sistemleri analistleri ve danışmanları (Information Systems Analysts and Consultants) var. 2015 yılında 1,255 kişiye göçmenlik davetiyesi yapıldı. Kanada’da bu meslek sahiplerinin ortalama kazançları 65 bin dolar seviyesinde.

İzmir’in gelişmiş kümelerinden olan Endüstriyel Havalandırma, İklimlendirme ve Soğutma Kümesi esas alınarak hazırlanan proje, bu kümenin yetkin olduğu Piedmont bölgesinden LAMORO Kalkınma Ajansı, kümenin Piedmont ve İzmir’deki yönetici dernekleri ATF (Associazione Tecnici del Freddo) ve ESSİAD (Ege Soğutma Sanayicileri ve İşadamları Derneği) ile işbirliği içinde yürütülecek.

Bilişim alanında listeye giren ikinci meslek ise yazılım mühendisliği (software engineering) oldu. Kanada’da yazılım mühendislerine talep her geçen gün artıyor. 2015 yılında 940 meslek sahibi Kanada’ya göçmenlik davetiyesi kazandı. Kanada yazılım mühendislerine yılda ortalama 68.000 dolar ödüyor.

Proje sonunda ulaşılan hedefler ise İzmir’de 19-23 Nisan 2017 tarihleri arasında 13. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve TESKON Fuarı ile eş zamanlı düzenlenecek olan Endüstriyel Havalandırma, İklimlendirme ve Soğutma Sektörünün Geleceğini Birlikte Tasarlamak Uluslararası Konferansı’nda paylaşılacak.

*Murat Kandemir, 2008 yılından bu yana Yetkili Kanada Göçmenlik Uzmanları Meslek Konseyi’ne (ICCRC) kayıtlı Yetkili Kanada Göçmenlik Danışmanı olarak hizmet vermektedir

Bilişim sektöründe göçmenlik şansının yakalayan bir diğer meslek grubu ise bilgisayar programcıları ve interaktif medya geliştirme uzmanları (computer programmers and interactive media developers) olarak göze çarptı. 2015 yılında 935 kişi Kanada’ya göçmenlik şansını yakaladı. Mesleğin kazanç ortalaması Kanada’da yılda 51.000 dolar civarında. En çok kabul edilen 10 meslek sıralamasında son olarak grafik tasarım ve illüstratörler (graphic designers and illustrators) de bulunuyor. Geçen sene 550 meslek erbabı Kanada’ya kabul edildi. Bu mesleğin ortalama kazancı 41.000 dolar seviyesinde. Kanada göçmenliğine başvurmak isteyen adayların en kısa sürede İngilizce IELTS Genel Eğitim sınavına girmeleri ve her modülden en az 6-7 almaları çok önem taşıyor.

Murat Kandemir


KoçSistem – Juniper Networks sinerjisi KoçSistem konusunda uzman, tecrübeli kadrosu ile Juniper Networks ürünlerinin tüm Türkiye genelinde danışmanlık, kuruluş ve yerinde bakım ve destek hizmetlerini vermektedir. Junos Space Network Director:

Bu büyük değişiklik MIPS ta­ banlı işlemcilerden x86 işlemci­ lere geçiştir, ki müşterilerilerimize

15.2 versiyonu ile yenilenen

fiyat/ performans anlamında bü-

Junos Space Security Director

yük avantajlar sağlamaktadır. Yeni

ve en fonksiyonel arayüze sahip

nesil

güvenlik

duvarı

güvenlik duvarı yönetim platfor-

özelliklerinin yerine getirebilen

mudur. Security Director 15.2

bu ürünlerin yenilenmiş yüksek

versiyonu, Dünya’nın farklı yerle-

performanslı IPS mimarisi, NSS

rindeki farklı sektörlerdeki müş-

testlerindeki atak yakalama sonu-

terilerden düzenli geri besleme alınarak geliştirilmiştir.

Bu yeni

arayüzün getirdiği faydalardan bazıları aşağıda sıralanmıştır: •

güvenlik, performans gibi bir

çekleştirebilecek kadar öl-

Sanal SRX:

tererek, kuralların sıralama-

çeklenebilir ve yedekli yapı.

SDN’in getirdiği esneklikten

masına imkan vermektedir. •

Güvenlik duvarı kurallarını

çok konuda neler olduğunu

tarayarak mantıksal hatala­rı

görebilmektedir.

bulup, operasyonel kaynaklı

Günlük

operasyonda

uygulama hatarını engelle-

ya-

Cihaz özel kuralların öncesinde

ve/veya

sonrasında

getirebilecek grup kuralları ile binlerce güvenlik duvarı yönetilen ortamlarda kural yönetiminin sadeleştirilmesi.

faydalanabilmek için son kullanıcılar, veri merkezinde kullanılan network ve güvenlik ürünlerini hızlı bir şekilde appliance tabanlı cihazlardan x86 sunucular üzerinde çalışabilen sanal platformlara aktarmaktadır. Juniper

yebılmektedır.

SRX1500 ve SRX300: Networks’ün KVM ve Vmware

Gerçekleşen güvenlik olayla-

Juniper Networks’ün yeni ne-

bir şekilde gerçekleştirilebil­

rını detaylı bir şekilde filtrele-

sil güvenlik duvarı donanımları

mektedir.

yebilmek, detaylı bir şekilde

SRX1500 ve SRX300, öncülleri

inceleyebilme imkanının yanı

olan SRX1400 ve SRX1/200 serisi

sıra, atakların kaynaklandı-

cihazlarda sağlanan performans

ğı ülkeye ve zaman içinde-

ise Container tabanlı olarak ça-

değerlerinde ciddi artışlar getir-

ki içindeki dağılımını görsel

lışmakta ve çok ufak bir kaynak

miş ve ayrıca bu ürünler Juniper

olarak kullanıcıya sunmak.

tüketimi ile yüksek performans ve

güvenlik duvarı ailesinde yapılan

geniş bir özellik yelpazesi sağla-

Binlerce güvenlik duvarının

köklü değişikliğin habercisidir:

maktadır..

pılan konfigürasyonları bir çoğu Sihirbazlar ile kolay

ne kadar kullanıldığını gös-

duvarı performansının art-

ile kullanıcı, ürünün Web 2.0 tabanlı arayüzünü açtığında

yönetimini ve izlemesini ger-

sını düzenleyerek güvenlik

Özelleştirilebilen dashboard’u

cu ile kendini kanıtlamıştır.

Güvenlik duvarı kurallarının

Hangi kullanıcıların ve hangi uygulamanın ne kadar band genişliği tükettiği görsel olarak sunulmakta, istenildiğinde bir tıkta bu uygulama veya kullanıcı engellenebilmektedir.

ortamlarında sanal sunucu olarak çalışan vSRX güvenlik duvarı endüstrideki en yüksek performansı ve özellikle kiralama modeli ile dikkat çekmektedir. cSRX ürünü

advertorial

ürünü endüstrideki en modern


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Doğu Avrupa’daki fırsatlarda Türkiye farkı Eutelsat Broadband’in plan ve stratejileri içinde Türkiye pazarındaki potansiyeli değerlendirmek ön planda. Eutelsat Broadband’in KA-SAT uydusu tüm Avrupa’yı ve Handan Aybars bazı Akdeniz ülkelerini kapsıyor. Avro bazında büyümeye devam ettiklerini, Avrupa’da 200 bin kullanıcıyı aştıklarını vurgulayan Eutelsat Broadband Kurumsal Direktörü Philippe Baudrier, “Yani uydu başlığında doğru yoldayız” tespitini paylaştı ve ekledi: “Gelecek konusunda da iyimseriz.” Eutelsat Broadband’in Batı Avrupa’da birçok aktivitesi, onu pazarda güçlü konuma taşıyor. Bu bölgede talebin de önemli olduğunu vurgulayan Philippe Baudrier’ye göre, uydu önemli bir gereklilik halini alıyor. “Geldiğimiz noktada bölgede küçük boşluklar kaldı” tespitini yapan Baudrier’ye göre, tüketici segmentinde ve profesyonel segmentte çok fazla talep var. Doğu Avrupa’da da büyümek için hala alan mevcut ve Türkiye’de işte bu nedenle büyük potansiyeli olan bir nokta olarak değerlendiriliyor. “Avrupa’nın doğusunda yeni fırsatları takip etmekten vazgeçmiyoruz” bilgisini veren Philippe Baudrier, sorularımızı yanıtladı: n Doğu Avrupa stratejisinde Türkiye nasıl bir konuma sahip? Biz uydumuzla DSL veya fiber bağlantı şirketleri ile rekabet etme derdinde değiliz. Biz tamamlayıcı bir yapı sunuyor, bağlantısı olmayanlara ulaşmayı hedefliyoruz. Dijital paylaşım oranlarını yakından izliyoruz. Temel hedefimiz her ülkede bağlantısı olmayan veya çok

düşük hızla bağlananlara ulaşmak, yani BT’nin demokratik bir yapı olmasına katkı sağlamak. Avrupa’da 30 milyondan fazla insanın çok zayıf ADSL bağlantısına sahip olduğunu düşünüyoruz. Bizim uydumuzla ise yüksek hızda internet elde edilebilecek ve yükleme hızları kat be kat artacak. İşte bu kitleye ulaşmak temel stratejimiz. Bunu kendi distribütör kanalımızla hayata geçiriyor, belirttiğim insanlara ulaşabilmek için onlarla işbirlikleri yapıyoruz. Eutelsat genişbant yapısı da bu kaliteyi ve güvenilir yapıyı, bağlantı gücünü, makul bedellerle sağlıyor. Emin olun sadece Türkiye’de değil tüm ülkelerde insanlar fiyat odaklıdır, aylık faturalar herkesin yakın takibindedir. Çözümümüzü sunan distribütörün teklifleri ile birçok farklı özellikleri içeren paketleri müşterilere ulaştırıyoruz. İnanıyoruz ki, tüketim alışkanlığınıza ve uydu ile ne yapmak istediğinize bağlı olarak, misal eğer sınırsız veri erişimi istiyorsanız bunu çok hesaplı biçimde elde edebilirsiniz. Uydu başlığında bulunduğunuz yer önemli.

n 2016 yılı gündeminizden bahseder misiniz? Uydumuz 2027 yılına kadar görev yapacak. Yani önümüzde 11 yılımız daha var. ViaSat ile Avrupa’da daha fazla aktivite için işbirliği yaptık. Üzerinde ağırlıklı olarak çalıştığımız konu yeni uydu yapılarını geliştirme potansiyeline odaklanmak geliştirmek ve Türkiye’de bu konuda büyüme adına potansiyel çok büyük. Distribütörümüz desteği ile Yunanistan’da, Baltık ülkelerinde kırsalda yaşayan

kesime internet erişimini sunuyoruz. Türkiye’de de gerek tüketici tarafında gerekse kamu ve özel sektör fark etmeksizin B2B başlığında kurumların kullanımına yönelik bağlantı geliştirmek adına iş ortaklarımızla yoğun çalışmalar yürütüyoruz.

n Türkiye pazarında stratejiniz nasıl şekilleniyor? Türkiye’deki stratejimiz dikey sektörlere odaklanmak. Örneğin madencilik sektörü veya benzin istasyonları. Doğu Avrupa’da bu konuda oldukça yetkiniz. Yüzlerce benzin istasyonunun uzaktan yönetimle her zaman birbiri ile bağlantılı olmalarını sağlıyor ve yedeklemeleri yapıyoruz. Sonuçta uydu size bu kolaylığı sağlıyor. Hızlı internet için bulunduğunuz yere fiber veya 5G’nin gelmesini beklemek zorunda değilsiniz, buna hemen yarın ulaşabilirsiniz. Hem de makul bir sahip olma maliyeti ve güvenilir bir yapı olarak. Eskiden uydu dediğinizde sınırlı bir kapsam ve pahalı bir kullanım akla gelirdi. Ama bugün servis seviyesi yüksek. Kamu hizmetlerinde örneğin itfaiye ve acil servis yapıları ile verimli çalışmalar yapıyor, deprem veya sel gibi doğal felaketlerde de avantaj sunuyoruz. Uydu uplink ile video iletimi yapmak da kolay. TV kanalları canlı yayında 6 megabit ile yayın yapabiliyor. Konutlarda ve kurumlarda güvenlik başlığında video kayıt alma veya video içinde arama gibi amaçlarla bu yapı kullanılabiliyor. Bu açıdan baktığımızda, Türkiye pazarında uydu yapısının çok fazla kullanım alanı var.

Erişim imkanı herkes için olmalı “Doğru distribütörle çalıştığımıza inanıyoruz ve onlarla geliştirmemiz gereken çok şey var. Bu kapsamda distribütör sayısını artırmak gündemimiz ve önceliğimiz değil. Hedefimiz dijital sınıfa ulaşmak ve distribütörün de bu konuda bize destek vereceğine

inanıyoruz. Doğru internet bağlantısına sahip olmayanları hedefliyoruz. Telekom şirketlerinin ve operatörlerin ilgisi de bu nedenle yoğun. Bu teknoloji, onlar için de ulaşamadıkları kitleye erişim adına önemli bir fırsat ve bizim de bu şirketlerle küresel bazda

başarılı çalışmalarımız oldu. Türkiye’de de bu bağları kurgulamak istiyoruz. Görüşmelerimizle ihtiyaç olduğunu görüyoruz ve biz de çözümlerimizi ve başarı hikayelerimizi paylaşıyoruz. Odaklandığımız iki segment olan tüketici tarafı ve kurumsal taraf, yani B2B için bu işbirliği önemli.”

Eutelsat Broadband Kurumsal Direktörü Philippe Baudrier

Türkiye pazarında hedeflerimiz büyük Uzun zamandır odaklandığımız bir pazar Türkiye ve distribütörümüzle işbirliğimizi hayata geçirdik. Bu bizim için uzun soluklu bir bağ. Güven oluşturmak ve geliştirmek çok önemli. İş ortaklarımızla özellikle B2B aktivitelerinde bunun önemi daha da artıyor. Spesifik çözümler geliştirmek de bu bağlarla gündeme gelebiliyor. Dikey sektörler dedik ve Avrupa’da bazı distribütörlerimiz bankacılıkta uzman, bankacılık çözümlerinin ve mobil bankacılığın her noktada yaşayan insana ulaşmasını sağlıyor. İngiltere’de banka şubesi olmayan kırsal noktalara giden bir kamyonumuz, uydu bağlantısı ile her türlü işlemi yapma imkanı sağlıyor. İşte orta vadeli hedefler ve Türkiye pazarı dediğimiz zaman da hedefimiz bu gibi uygulamaları da konumlandırmak. Türkiye bizim için önemli bir pazar. Gelecek birkaç yıl boyunca çalışmalarımız artacak, çünkü bu pazara inanıyoruz.

Eğitim konusunda bir iş ortağımız var ve sertifika sunacağız. Sonuçta İK yetkinliğini geliştirmek önemli. Pazarlama aktivitelerine de yatırım yapıyoruz. Türkiye’de çağrı merkezimiz var ve markamız Tooway’i, Tooway odaklı bilgilendirme kanallarını geliştiriyoruz. Facebook sayfası da hazırladık. Geçen birkaç yıl bu konuda farkındalık için yatırımlar yaptık ve yapmayı sürdürüyoruz. Spesifik bir kitleyi hedeflediğiniz zaman onların kim ve nerede olduklarını anlamanız gerekiyor. Sonuçta biz kitlesel bir ürün üretmiyoruz. Bu yönüyle örneğin bir operatör gibi görünür değiliz. Bu nedenle çözümü olmayan veya daha farklı çözüm ihtiyacı olan kitleye erişmemiz ve onlara çözümlerimizi net anlatabilmemiz gerek. Orta vade için pazarlamaya yatırım yapıyor, kanal ağ yapısını geliştiriyor, eğitim çalışmalarımıza hız veriyoruz. Hedefimiz büyümek ve çalışmalarımızı Türkiye pazarında daha da yaygınlaştırmak.”


Önceden Fark Edin

Karmaşık bir dünyada, öngörülebilir IT’nin gücünden faydalanın. Hewlett Packard Enterprise Otomasyon ve Orkestrasyon çözümleri; gelişmiş teknoloji, uzman danışmanlık hizmetleri ve başarısı kanıtlanmış süreçleri bir araya getirerek dijital dönüşümünüze güç kazandırıyor. HPE Otomasyon ve Orkestrasyon çözümleri sayesinde, kümeler halindeki, farklı nesil çözümlerden oluşan IT ortamınızda dizginleri elinize alın; Bütünleşik bir IT stratejisi oluşturarak IT’yi öngörülebilir hale getirin. Çünkü IT sisteminiz öngörülebilir olursa, karmaşayı yenebilir, bir sonraki adıma geçişi hızlandırabilirsiniz. HPE Otomasyon ve Orkestrasyon çözümleri hakkında detaylı bilgi için QR kodu okutunuz.

HPE ve Intel®. Intel Inside®. Intel işlemciler ile daha yüksek verimlilik. © Copyright 2016 Hewlett Packard Enterprise Development LP. Intel ve Intel logosu Intel Corporation’ın ABD’de ve/veya diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır.


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Eğitim, dijital devrimle kabuk değiştiriyor Doğa Okulları, kampüs sayısını artırırken, öğrencilerin proje geliştirme yetkinliğini geliştirmek için yeni adımlar da atıyor. Handan Aybars Doğa Okulları, farklı kampüs konseptleri ile öğrencilerine yetkinlik kazandırıp, eğitimde ezberi bozarken, dijital çağın gereklerine uygun yenilikleri de hayata geçiriyor. Bunlardan biri, lise öğrencilerinin de girişimcilik kültürünü öğrenmesini hedefleyen İnkübasyon Merkezi. Doğa Okulları Bilgi Teknolojileri Koordinatörü Ömer Ömeroğlu, bu merkez ile ilgili bilgiler paylaşırken, yeni projeleri hakkında da sorularımızı yanıtladı: n İnkübasyon Merkezi’nin hangi kampüste kurulması hedefleniyor? Merkezimizin Bahçeşehir Kampüsü’nde kurulması hedefleniyor. Kampüsteki 1500 m2’lik alanı yaklaşık 30 kuluçka odasına dönüştürüp öğrencilerimizin proje ve girişim fikirlerini ticari bir değere dönüştürmelerine imkân sağlayacağız. Gençlerin özellikle teknoloji odaklı projeler geliştirebilmesi, bu projelerin kurumsallaşması, teşvik ve desteklerden faydalanabilmesi için onlara yol gösterecek mentorlarımız, merkezimizin yönetim kurulunu oluşturacak. “Bir proje nasıl yazılır, nasıl kabul görür, nasıl bir süreç izlemen lazım?’’ gibi konuları öğrencilerimize anlatacak, kısacası onları hayata hazırlayacağız. İnkübasyon Merkezi’yle daha lise çağındaki bu çocuklar projelerine destek olmak isteyen melek yatırımcılarla tanışma fırsatı bulacak. Bahçeşehir Kampüsümüz öğrencilerimizin bu süreçte ihtiyacı olacak altyapı, eğitim ve iş geliştirme desteğini sunacak. Tüm bunları finansal

Doğa Okulları Bilgi Teknolojileri Koordinatörü Ömer Ömeroğlu,

Eğitimden mezuniyete uzanan yol haritası “Halen Sebit firması ile lise öğrencilerinin üniversite ve kariyer hayatının yol haritasını çizmek için sürdürdüğümüz bir proje mevcut. Bu işbirliğimiz bütün kampüslerimizde Eylül ayında başlayacak. Teknik altyapıyı Sebit ile birlikte oluşturuyoruz. Yazılımsal anlamda Sebit’in bize güçlü bir desteği var. Öğrenci de seçeceği her bölüm için yol haritası, çözmesi gereken testler, çalışması gereken konular, videolar ve pdf’ler gibi özelliklere ulaşabilecek. Aynı zamanda bu yıl içinde yaptığımız sınavları optik okuyucularla değerlendirip

amaç gütmeden, çocukları bu işe sevk edebilmek, onların yeni bir şeyler üretmelerini sağlamak ve yeni nesle girişimcilik bilincini aşılamak istiyoruz. Küresel bazda pek çok üniversite, kurdukları kuluçka merkezleriyle gençlere bu eğitimi veriyor, ama ben üniversite yaşlarının bu eğitim için çok geç olduğunu düşünüyorum. n Neden? Yeni nesil çok hızlı gelişen ve değişen bir dünyaya hazırlanıyor. Bu yüzden

bu sisteme aktaracağız. Bu şekilde öğrenci, eksik olduğu konuları görüp onlara ağırlık verebilecek. Endüstri 4.0 diyorlar, ama herhalde biz endüstri 10.0 için öğrenci yetiştiriyoruz. Şu an okula başlayan bir çocuğun mezuniyetinde şu an geçerli olan mesleklerin yüzde 60’ının geçerliliği kalmayacak. Biz ne kadar tutunacağız? O bir soru işareti. Bence ebeveynler için de bir okul açılması lazım. Uçurumun çok fazla açılacağını, bizleri de yetiştirebilecek bir kitlenin olması gerektiğini düşünüyorum. Bizlerin de ebeveyn olarak çocuklara temas etmemiz gerek.”

girişimcilik, sosyal sorumluluk, proje üretme ve geliştirme ruhu çok daha erken yaşlarda kazandırılmalı. Ben artık CV ile işe alım yapmıyorum, dijital bir portföyünüz olması lazım. Yurtdışında bir üniversitenin sizi kabul edebilmesi için okulda ne kadar derece yaptığınızdan çok, ne kadar proje ürettiğiniz, ne kadar sosyal sorumluluk taşıdığınız, hangi spor branşıyla, sanat dalıyla ilgilendiğiniz, kaç tane etkinlikte yer aldığınız önemli. Yani akademik başarıdan öte, öğrencinin sosyal

anlamda kendini ne kadar gerçekleştirebildiği daha çok dikkat çekiyor. Biz İnkübasyon Merkezi’yle öğrencilerimize bunun gibi tamamlayıcı unsurları da sunmak istiyoruz. n Bu tarz oluşumlara başka nelerin eklenmesi söz konusu? Konsept okullarda önümüzdeki yıl bir yenilik yapabiliriz. Ama hepsinden önemlisi, şu an destek olacak öğretmen kadrosunu oluşturmak. Bu yıl öğretmenlere ağırlık veriyoruz. Öğretmenlerimizin dijital dünyanın bir yerine dokunuyor olması lazım. Öğrenci nesline daha yakın kadroyla çalışıyoruz. Ama bunun artık yeterli olmadığını düşünerek, 2017’de ‘’Doğa Teknoloji Akademi’’ adıyla bir yapı kuracağız. Bu yeni oluşumla Turkcell Akademi, Pearson ve Microsoft Akademi’nin müfredatlarıyla öğretmenlerimize yönelik dijital dönüşüm hareketi başlatacağız. Öğretmenlerin büyük bir kısmının bu eğitimi almasını istiyoruz. Bu alanda eğitimler ‘hizmet içi eğitim’ niteliğinde olacak. Gerekiyorsa finansal anlamda da biz öğretmene kaynak sağlayacağız. Bu akreditasyon sertifikalarıyla öğretmenimiz ‘benim akreditasyon sertifikam var’ diyebilecek. Uluslararası akreditasyona sahip olacak bu yapıyı, Türkiye’de geçerli olan bir sertifika haline getirmeyi hedefliyoruz. Tabi bu da kolay bir süreç değil. Her öğretmeni de bu kategorinin içine sokmuyoruz. Eğitime dair yeni oluşumlardan birisi de Turkcell kampüsümüzde ‘’maker’’ eğitimleri verilmesi. Bu bir bakıma endüstriyel meslek lisesi uygulaması. ‘’Hayal et, tasarla, üret’’ ayağını yapabilirsek, İnkübasyon Merkezi’nde de bunun ‘pazarlama’ kısmı işleniyor olacak. Önümüzdeki dönemde “Maker” sınıflarını yaygınlaştırmak istiyoruz. Çocukları ve velileri ‘maker’ kavramıyla tanıştırabilmek adına iki kez “Maker Day” düzenledik. Çocuklarımız basit anlamda bir program

yazabilir, ürün tasarlayabilir, tasarladığı ürünü üretebilir, en son aşamada bu ürünü pazarlayabilir hale gelmeli. Çünkü teknolojinin artık buna hizmet ediyor olması gerek. Eğitimde teknolojiyi daha verimli kullanabilmek için Doğa Okulları’nın konsept okullarında tablet ve akıllı tahta kullanılıyor. Doğa, müfredatla entegre olan bu sınıf içi etkin öğrenme koşullarının dışında dijital kütüphaneler, online öğrenci takip sistemi, uzaktan eğitim gibi tüm teknolojik platformları ilk kez uygulayan okuldu, ama bu sistem artık yenilik olmaktan çıktı. Bu alanda dünya markalarıyla işbirliği yapmamız gerekiyor. Mesela Microsoft’un sanal gerçeklik gözlüğü HoloLens’i sınıflarımızda kullanmak istiyoruz. “Maker”da da önümüzdeki yıl çok büyük ihtimalle 10 kampüste bunu gerçekleştirmeye çalışacağız ve çocukların proje üretmelerini isteyeceğiz. Minecraft ile öğrencilerimizin oynayarak öğrenmesini sağlayacağız. n Öğrencilerin bu konuda geri dönüşleri nasıl? Eğitimde attığımız bu teknolojik adımlar öğrencilerimizi geçtim, öğretmenlerimizde bile büyük memnuniyet yaratıyor. İşin zorluğu şurada; sınıfı donatıyor açıyorsunuz ama onu yaşayan bir yapıya çevirmediğiniz sürece bir anlam ifade etmiyor, eğitime destek olmuyor. Öğrenciler, ekip çalışması ve gösterdikleri dikkat ile inanılmaz avantaj sağlıyor. Bu şekilde daha önceden belirlediğimiz sınıflar var. Artık Doğa Okulları’nın her açılan kampüsünde bu teknolojiler olacak. Eğitim teknolojilerini desteklemek ve uygulamak doğal hayatımızın gerekliliklerini bize unutturmaz. Doğaya, insana ve ekolojiye olan saygımızla bilinçli tarım, bilinçli sulama, bilinçli ürün yetiştirebilme, doğaya saygı konularını da öğrencilerimize aşılıyoruz.



14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Adeo, siber saldırılara karşı uyardı 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişiminden sonra, kamu kuruluşları ve özel sektör şirketleri gelebilecek siber saldırılara karşı uyarıldı.

Haber Merkezi Son dönemde Türkiye’nin yurtdışındaki imajının zedelenmesi adına yapılan siber saldırılar büyük ölçüde arttı. Bu siber saldırıların en önemli amacı ise elde edilen bilgi ve belgelerle Türkiye’yi itibarsızlaştırma operasyonu gerçekleştirmek. Bu bağlamda gerçekleştirilebilecek siber saldırılara karşı, Adeo’nun “Siber Güvenlik” ve “Siber Olaylara Müdahale” ekipleri şu tavsiyelerde bulundular:

n Halihazırda sisteminizde bir günlük (log) yönetim sistemi (SIEM) varsa mutlaka

bu sistemin düzgün çalıştığından ve kritik sistemlerinizin üzerindeki kritik günlük dosyalarının bu sisteme gönderildiğinden emin olun. Ayrıca her gün sürekli aralıklarla bu günlük sisteminde biriken günlükleri analiz edin ve olası saldırı düzenlerini arayın. n Active Directory’ ortamınız varsa mutlaka “etki alanı” (domain) ortamındaki yetkili kullanıcı hesaplarının hareketlerini kontrol edecek bir mekanizma kurun. Saldırganların son zamanlarda en çok tercih ettikleri yöntem olan yetkili hesapları ele geçirip dikkat çekmeyecek şekilde sistem yönetimi için kullanılan araçlar yardımıyla iç ağda hareket ettiklerini unutmayın. Özellikle Kuruluş Yöneticileri, Etki Alanı Yöneticileri ve Şema Yöneticileri gruplarına hangi kullanıcıların üye olduğunu kontrol edin ve Yönetici kullanıcısının oturum açma aktivitelerini izleyin. ‘Active Directory’ üzerindeki anormal hareketleri tespit etmek için Microsoft’un ATA (Microsoft Advanced Threat Analytics) çözümünü kullanabilirsiniz. n Başarıya ulaşmış bir siber

saldırıyı tespit etmek istiyorsanız size gelen trafiğe değil, sizin ağınızdan çıkan trafiğe yoğunlaşmalısınız. Bu bağlamda özellikle internet çıkışınızı izleyip anormal veri trafiğini (normalin dışında ‘yükleme trafiği’, alışılagelmiş zamanların dışında aktif trafik vb. bakarak) tespit etmelisiniz. Anormal trafiği tespit etmek için ‘akış’ veya tam paket verisi kullanılabilir. Eğer imkânlarınız el veriyorsa hem ‘akış’ bilgilerini hem de tam paket verisini belirli bir süre toplayacak şekilde internet trafiğinizi izleyin. Bu işlem için kullanılabilecek açık kaynak kodlu bir dağıtım olan ‘Security Onion’u kullanabilirsiniz. Hem bünyesinde barındırdığı saldırı tespit sistemi hem de tam paket yakalama ve analiz etme araçları sayesinde ağ üzerindeki anormalliklerin tespitinde oldukça işinize yarayacaktır. n Kullandığınız güvenlik ürünleri siber istihbarat paylaşımlarını (Cyber Threat Feeds) destekliyorsa, ücretsiz tehdit istihbarat servislerinden birini veya bir kaçını kullanacak şekilde ayarlayın. Bu sayede daha önceden tespit edilen

saldırı vektörlerinden ve varsa istihbaratı paylaşılan bu tehditlerin ağınızdaki izlerinden hızlı bir şekilde haberdar olursunuz. n Tespit ettiğiniz bir siber saldırı anında sistemlerinizdeki olası sayısal delilleri minimum zarar verecek şekilde toplamak adına bir süreç belirleyin. Saldırıya uğramış sistemler üzerinde bu sistemlerin imajlarını almadan hiçbir şekilde veri kurtarma, silme gibi işlemlerini gerçekleştirmeyin, bu sistemleri mümkünse kullanmayın. Aksi takdirde sayısal deliller zarar görebilir. Altyapınızda saldırı tespiti ve olay müdahalesinde bulunmak için Google tarafından geliştirilen ve ücretsiz sunulan GRR Rapid Response aracını kullanarak hızlıca canlı sistemler üzerinde sayısal delil toplayabilirsiniz. n Sisteminizdeki olası açıkları tespit etmek adına hızlıca bir sızma testi yapın veya dışarıdan hizmet alarak yaptırın. Bu sayede saldırganların sisteminizde bulabileceği olası açıklıkları daha önceden tespit edebilir ve gerekli önlemleri alarak bu açıklıkları kapatabilirsiniz.

Dolandırıcılar her yerde Haber Merkezi Türkiye Bilişim Derneği (TBD), darbe girişimini kullanarak, halkı dolandırmaya ve kazanç sağlamaya çalışan sahtekârların, özellikle sosyal medya kullanıcılarını hedef aldığı uyarısını yaptı. Sosyal medya hesaplarında yapılan ‘Durum Çok Ciddi’, ‘Paylaşımlarınızla İlgili Ceza Gelebilir’ ya da ‘Sizin Profilinize Benzer İkinci Profil Oluşturuldu’ gibi paylaşımların gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken TBD Başkanı İlker Tabak, dolandırıcıların, kullanıcı bilgilerini ele geçirmek ve kullanıcıdan maddi kazanç sağlamak için bu yola başvurduğunu ifade etti. Gelişen olaylar nedeniyle Facebook’u da göreve çağırdıklarını söyleyen Tabak, şu bilgileri verdi: “Facebook uyarılarımızı dikkate alarak, Türkiye’deki kullanıcı-

larına yönelik uyarı yayınladı, ‘Facebook’taki güvenliğiniz ile ilgili olarak kopyalayıp yapıştırmanız istenen bir bildirim içeren paylaşımlar görmüş olabilirsiniz. Lütfen bu tip paylaşımlara itibar etmeyin. Facebook’ta paylaştığınız içerik ve bilgilerin ne şekilde paylaşıldığını gizlilik ayarlarınızdan, hesap güvenliğinizi de güvenlik ayarlarınızdan kontrol edip düzenleyebilirsiniz’ açıklamasında bulundu. TBD bünyesinde faaliyet gösteren Bilişim Elçileri grubumuz da yıllardır bu gibi mesajların zararlarına vurgu yaparak, neler yapılması gerektiğiyle ilgili yazı ve görsel paylaşımlarda bulunuyor. Sosyal medyada bu tür sahtekarlıklara karşı dikkatli olun ve bu şekildeki paylaşımlardan kaçının. Bir kurumun ya da güvenilir bir kişinin adı kullanılıyorsa resmi internet sitesini kontrol

edin. Çalınan bilgileri, oltalama yönteminde de kullanabiliyorlar. İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının bu tehlikeleri bilmesi ve buna göre kendilerini koruma altına alması gerek.” “İnternete bağlı her türlü cihazın güvenliğini sorgulayın!” uyarısını yapan TBD açıklamasında internet dolandırıcılığına karşı önlemler şöyle sıralandı: -Sosyal ağlardaki duvara yapıştırılan mesajlara itibar etmeyin. n Arkadaş olarak eklediğiniz kişilerin gerçek kişiler olduğuna kanaat getirmeseniz engelleyin ya da arkadaş listenizden çıkarın. n Mesajla gelen “Hediye kazandınız, hediyenizi almak için şu numarayı arayınız” gibi numaraları aramayın. Bu numaralar, yerel telefon görünü-

müne saklanarak başka yüksek ücretli servislere yönlendirip, size yüksek ücretli faturalar ödetebilir. n Banka, kargo bilgilerini güncelleme talebinde bulunan mesajlara itibar etmeyin. n ‘Profilime kim baktı?’, ‘Kime benziyorsunuz?’ gibi mesajlara inanmayın. n Kullandığınız sosyal ağın gizlilik kurallarını öğrenin. n Sosyal ağ ve e-posta bilgilerinizi iki aşamalı kimlik doğrulamalı biçimde, telefondan doğrulama kodu gönderilecek şekilde kullanın. n Casus programlara karşı koruma yazılımı kullanın. n Güvenliğinden emin olmadığınız sitelerden alışveriş yapmayın ve kişisel bilgilerinizi siteye girmeyin.

Veri koruma yazılımları güç kazandı

NetApp, NetApp OnCommand Insight yazılımının da dahil olduğu veri koruma yazılımlarında yeni geliştirmeler yaptı ve ayrıca Microsoft Office 365 için NetApp veri koruma çözümlerini tanıttı. Konuyla ilgili açıklama yapan NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı’ya göre, veriler artık BT için bir zorluk değil, stratejik ticari değer. Veriden tam olarak faydalanmak için işgücünün, stratejik iş ortaklarından oluşan ekosistemin ve kurum genelinde veri korumasına yönelik entegre yaklaşımın katılımı da gerekli. OnCommand Insight yazılımı; karmaşık kurumsal ortamlar içinde operasyonel akıl, ticari sezgi ve BT ekosistemi entegrasyonu sağlıyor. Yazılımın son sürümü, kurumlara kapasitelerini ve performanslarını yönetmelerinde, BT uygulamalarına ve hizmetlerine yönelik riskleri tespit etmelerinde yardımcı olan yeni raporlar ve kontrol paneli ile pratik yönetim imkânı sunuyor. OnCommand Unified Manager ve OnCommand Performance Manager arasında kurulan güçlü entegrasyon da kullanıcıların depolama kümelerini kapsamlı görebilmelerini sağlıyor. Microsoft Office 365 için açıklanan NetApp veri koruma çözümleri ise SharePoint Online, OneDrive for Business ve Exchange Online verilerinin güvenli yedeklenmesini ve geri yüklenmesini sağlıyor. Bu çözüm, veriler üzerinde tam kontrol sağlayan yüksek performanslı ve düşük gecikme süreli depolama için NetApp özel depolama ile birleştirilebiliyor.



16

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Sayfalarca baskı almaktan bıkmıyoruz

İş yerlerindeki dijitalleşme oranlarını ve dijital dönüşümün önündeki engelleri araştıran Xerox’un raporuna göre, iş süreçlerinin yüzde 55’i hala kağıt belgeler üzerinden gerçekleşiyor. Xerox; Amerika, Kanada, Hollanda, Belçika,

Lüksemburg, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ta şirketlerin BT departmanlarından 600 yetkili ile görüşerek iş yerlerindeki kağıt kullanım oranlarını ele alan bir araştırma yaptı. Elde edilen sonuçlara göre, şirketlerin

yüzde 37’si mevcut bir sosyal medya stratejisine sahip değil, yüzde 40’ı ise mobil çalışma çözümlerini henüz iş süreçlerine entegre etmiş değil. Şirketlerin yüzde 45’i ise iş ve sektör analizlerinde büyük veriden faydalanmıyor. Yapılacak çok iş var ama… Araştırmaya katılanların yüzde 71’i iş süreçleri otomasyonunu sağlamanın planları arasında bulunduğunu; ancak bunu henüz gerçekleştirmediklerini belirtirken, katılımcıların 3’te 2’si iki yıl içinde dijital şirketlerde çalışıyor olacaklarını ve kağıt dokümanlara dayalı iş süreçlerinin yüzde 10’un altında kalacağını öngörüyor. Kağıt bazlı iş süreçlerinin en yaygın olduğu alan ise finans sektörü. Günümüzde çoğu doküman bilgisayar, tablet veya akıllı

telefonlar gibi cihazlarda oluşturuluyor. Bu cihazlar aynı zamanda yüksek depolama alanlarına ve paylaşım imkanlarına sahip. Oysa tüm bu özelliklere rağmen, oluşturulan dokümanların önemli bir miktarının baskısı alınıyor. Buna karşılık, baskı analiz araçlarının kullanılması ile dijital dönüşüme katkı sağlayacak çözümler ortaya çıkarılabilir ve gereksiz baskı işlemlerinin önüne geçilebilir. Katılımcıların yüzde 45’inin baskı analiz araçlarını neden kullanmadığı da araştırma ile ortaya çıkıyor. Xerox Dijital Alternatifler, Xerox Baskı Farkındalık Aracı gibi bir baskı analiz aracı yalnızca baskı sayısı ve rengini göstermekle kalmıyor, kimin neyi ve neden bastırdığını da ayrıntılı olarak ortaya koyuyor.

Elektrikli otomobilin bataryası Türkiye’den Tente Global şirketler grubuna bağlı olarak faaliyet gösteren power bank üreticisi Stok Enerji, Avrupa Birliği’nde (AB) 2020’de seri üretimine başlanacak elektrikli otomobilin batarya ve batarya yönetim sistemini üreterek proje ortağı oldu. 2020’de seri üretimine geçilecek olan araç trafiğe çıkartılacak. Tente Global Şirketler Grubu ve Stok Enerji Üretici İlişkileri Yöneticisi Ahmet Furkan Ekinci, çalışma hakkında şu bilgileri verdi: “Stok Enerji olarak cep telefonunda da yerli batarya üretimine hazırlanıyoruz. Bunun için Ar-Ge çalışmalarına başlandı ve fabrika yakında açılacak. Hedefimiz pil hücre üretimi. Hücrenin kalitesi, pilin de kalitesini oluşturuyor. Buradaki üretim dünya standartlarında olacak. Panasonic, Samsung ve LG ile işbirliğimiz var. Şu anda bu alanda yerli üretim yok ve ithalat sebebiyle ciddi bir para yurtdışına çıkıyor. Son yıllarda cep telefonu pillerinin çabuk tükenmesi sebebiyle power bank üretimi için 25 kişilik ekip kurduk. 2007’de tasarım ve Ar-Ge bizde, üretim yurtdışındaydı. Montajı yurtdışında büyük firmalara yaptırıyorduk. Şu anda üretimi de bünyemize aldık. Bunun için 200 bin dolardan fazla robotik yatırım yaptık. Afrika ve Avrupa’ya yakınlığımızın avantajını kullanmak istiyoruz.”

Birlikten güvenlik doğuyor Intel Security, 24 yeni ortağın katıldığı Intel Security Innovation Alliance ile yaygın iş ortağı ekosistemini büyüterek entegre güvenlik çözümlerine yönelik portföyünü genişletti. Intel Security Innovation Alliance; 12 küresel piyasada faaliyet gösteren 150’yi aşkın iş ortağıyla, yenilikçi açık mimari ortaya koyuyor. Intel Security platformuna güç veren temel teknoloji McAfee Data Exchange Layer ise farklı üreticilerin güvenlik ürünlerini birbirine bağlayan temel bir iletişim altyapısı. Bu açık yapı, müşteri güvenlik araçlarının daha verimli ve etkin çalışmasını sağlayarak, Tehdit Savunma Döngüsü’nü sadeleştiriyor. Öte yandan, 20’yi aşkın Intel Security Innovation Alliance ortağı, ürünlerini McAfee Data Exchange Layer ile entegre etmeyi tamamladı veya tamamlamak üzere. McAfee Data Exchange Layer ile kurulan bu entegrasyon müşteri ve iş ortaklarına, ihtiyaçlarına özel tasarımlarla yenilikçi çözümler geliştirme olanağı sağlıyor.

Acronis Backup 12 pazarda yerini aldı

Hibrid bulut veri koruması odaklı çözüm sağlayıcısı Acronis, yeni çözümü Acronis Backup 12’yi pazara sundu. Acronis Backup 12, pazardaki diğer çözümlerden farklı olarak, kurumsal verilerin hibrid bulut ortamlarında yedeklenmesini ve korunmasını sağlıyor. Acronis Backup 12; kurumlara sanal ortamlarının korunmasına yönelik özellikler sunarken, veriyi bulunduğu yerden, sistemden ve yedeklerden bağımsız olarak tam kontrol edebilme imkanını da getiriyor. Böylece BT yöneticileri de kurumsal verilerinin nerede olduğunu, verilere kimlerin eriştiğini ve buluta ne zaman depolandığını her zaman bilebiliyor. Veri kaybı yaşanması halinde ise Acronis Backup 12, aralarında dosya, e-posta ve veri tabanı kurtarımı, aktif geri yükleme, anlık geri yükleme, fiziksel veri gönderiminin de yer aldığı bir dizi kurtarma seçeneğini kullanıcıya sunuyor. Acronis Backup 12; BT yöneticilerinin veri, uygulama ve sistemleri herhangi bir platforma taşımalarına da imkan sunuyor. Acronis Backup 12; Microsoft altyapısına, Microsoft Exchange, Office365, SharePoint, Active Directory, Windows Server, Windows PC, Hyper-V, Azure ve pazara sunulduktan sonra Azure Stack gibi uygulamalara geniş kapsamda veri koruma desteği sunuyor. Ayrıca Microsoft Windows Server 2016’nın beklenen yeni sürümünü destekleyen pazardaki ilk ticari çözüm konumunda.


17 BThaber

DOSYA

1-7 AĞUSTOS 2016

Ses ve görüntü sistemleri

www.bthaber.com

Alp Yaşar Terlemez

Ses ve görüntü sistemleri ağ ve ekran teknolojileriyle şekilleniyor İnsanlığın en önemli ihtiyaçlarından birisi olan iletişim isteği, yeni teknolojilerle sürekli olarak değişime uğruyor. Yöntemler, teknolojik altyapılar ve iletişim arayüzleri sürekli olarak evrim geçiriyorlar. Bu anlam ses ve görüntü sistemleri de sürekli değişen ve yeni teknolojilerin uygulandığı bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Hem karşılıklı hem de tek yönlü iletişim sağlamada, karşıdaki kullanıcıya ihtiyaç duyulan bilgilendirmeyi yapmada kullanılan ses ve görüntü sistemlerinin yaşadığı evrimde birçok teknolojik eğilimin de önemli bir katkısı mevcut. Örneğin M2M ve IoT odaklı gelişimle birlikte sürekli olarak ilerleyen ağ teknolojileri ses ve görüntü sistemlerinde de geleneksel yapının dışına çıkan uygulamaları hizmetlere birçok beraberinde getiriyorlar. sektörde de kendine Ses ve görüntü kullanım alanı sistemleri bu bulabiliyor. Kurumsal yönüyle güvenlikten kullanım kadar, medya içeriklerine, bireysel kullanıma ve pazarlamadan finansal mobil uygulamalara

yayılan bir çözüm yelpazesi bu başlıkta yerini alırken, 4.5G teknolojisi kurumsal hayatta bu sistemlerin kullanımını da artıracak bir unsur

olarak gösteriliyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, sabit internet kullanım miktarı bir önceki yıla göre yüzde

46,9 oranında, mobil internet kullanımı ise yüzde 88 oranında artış gösterdi. 1 Nisan 2016 tarihinde 4,5G’nin hizmete başlaması ile veri indirme ve yüklemede 10 kat daha fazla hız artışı sağlanırken, 33,5 milyon kişinin bu hizmete abone olarak kullanmaya başladığı belirlendi. Özellikle 4,5G teknolojisiyle büyük bir ivme kazanan mobil internet teknolojisi hem Türkiye’de hem de dünyada ses ve görüntü sistemlerinin uygulanabilirliğini çeşitlendirirken, hız ve kaliteli veri aktarımı açısından büyük avantajlar sunuyor. Bunun yanında görüntü alanında geliştirilen teknolojilerin sağladığı yeni ekran panelleriyle birlikte geliştirilmesi devam eden şeffaf ve kıvrılabilen ekranlar özellikle ticari görüntüleme sistemleri olarak ele alabileceğimiz Digital Signage alanında ufuk açmaya devam ediyor.


18

DOSYA

BThaber

Ses ve görüntü sistemleri

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Yatırım yapacaklar ilk önce ses ve görüntülü iletişim için ihtiyaç haritası çıkarmalılar

DBS Genel Müdürü Mahir Terzi Ses ve Konferans sistemlerinde kaliteden ödün vermeden maliyetleri çok daha uygun hale getiren çözümlerin mümkün olduğundan bahseden DBS Genel Müdürü Mahir Terzi, Full HD, Geniş Açı, 16X optik yakınlaştırma kabiliyetine sahip kameralarla toplantı odalarının çok daha net olarak diğer bölgelere aktarılabildiğine vurgu yapıyor. Bunun yanında günümüzde, H.264 HP ve SVC desteği sayesinde hem daha az bant genişliği hem de yüzde 20 seviyesine kadar paket kaybını engelleyen teknolojilerin mümkün olduğunu da belirtiyor. Ses ve görüntü sistemlerinin teknolojiy-

le birlikte yaşadığı evrimin sağladığı faydalar hakkında bilgiler veren Mahir Terzi şunları söyledi: “Aynı anda dört bölge desteği ile başlayıp ihtiyaç halinde altı, sekiz ve 10 bölge desteğine kadar lisans ile arttırılan çözümler sayesinde, ilk maliyetler minimumda tutuluyor ve ileriye doğru büyüme destekleniyor. Kablosuz İçerik Paylaşımı sayesinde PowerPoint sunumları, online içerikler ve tablolar kablosuz olarak video konferans esnasında paylaşılabiliyor. Geleneksel içerik paylaşımındaki kablo karmaşasına son vererek tüm dikkatin yapılan konferansa verilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca kablosuz mikrofonlar sayesinde masa üstündeki kablo karmaşasına son verilebiliyor. Mobil destekli ürünler sayesinde artık Telefon, Tablet, PC den de konferanslara katılarak üretkenliği en üst seviyeye çıkarmak mümkün oluyor. Tabletler ile direk sunum yapılabilmesi, doküman üzerinde yapılan değişikliklerin karşı hızlıca iletilmesi ve aynı doküman üzerinde eş zamanlı çalışılabilmesi de mümkün oluyor. Bunun yanında bir diğer önemli özellik olarak toplantıların kayıt edilmesi ve canlı olarak yayınlanması gibi seçenekler de ses ve görüntü sistemlerinin yaşadığı teknolojik gelişimle iş süreçlerimize sağlanan faydalar olarak önümüze çıkıyor”. “Yatırım yapan şirketler bu sistemlerin verimli kullanıldığından emin olmak istiyorlar” Konferans sistemleri üretimden peraken-

deye, sağlıktan finans ve eğitime kadar her sektörden kuruluşların hem şirket içi hem de şirkeler arası toplantı için harcadıkları zamanı ve maddi kaynağı azaltıyor. Aynı zamanda bu kurumların verimlerini arttırmalarına, eğitimi ve iletişimi kuvvetlendirmelerine de yardımcı oluyor. Video konferans çözümleri için yatırım yapan şirketler bu ürünlerin kurum içerisinde verimli kullanılabildiğinden emin olmak istiyorlar. Mevcut sistemleri ile de uyumlu olan, yeni teknolojileri de içinde barındıran çözümleri özellikle test aşamasında da görerek karar alıyorlar. Ürünlerin kullanıcı dostu olmasının ve kullanım sırasında sağladığı kolaylığın verimliliğin garantisi olduğunu vurgulayan Mahir Terzi Türkçe arayüzler ile anlaşılır bir içeriğe sahip olan sistemlerin de kullanıcılar için önde gelen koşullardan birisi olduğunu ifade ediyor. Şirketlerin büyüklüklerine ve çalışanlarının ihtiyaçlarına göre ürün ve çözümler çeşitleniyor. Mobil bağlantı desteği, toplantı kayıt ve yayın özelliği, çoklu bağlantı ihtiyacı isteyen müşterilerin video konferans sistemlerini daha etkili olarak kullanmasına imkân veriyor. Kurumların bu alanda yapmayı planladıkları yatırımlara yönelik püf noktalarına değinen Terzi şunları söyledi: “Öncelikle kurumların ses ve görüntülü iletişim ihtiyaç haritası çıkarılması gerekiyor. Hangi bölge, şube veya çalışanların sistemi kullanacağı, kullanılacak olan sistemlerdeki özellikler toplantı odaları ve bu odaların ses-görüntü bağlantı ekipmanları, çoklu konferans yapma sayısı ve kapasi-

tesi, kayıt-yayın istekleri, network ve altyapı kapasiteleri analiz edilerek en uygun çözüm projelendiriliyor. Yapılan pilot çalışma sonrasında da ihtiyaçların karşılanıp karşılanmadığı, kullanım kolaylığı ve kullanıcıların adaptasyonu hem bilgi teknolojileri tarafı hem de diğer yöneticiler tarafından değerlendirilerek karar aşamasına geliniyor. Tabi ki en önemli etkenlerden biri de hedeflenen çözümün kolaylıkla kullanabilmesi, yapılan yatırımın en verimli şekilde geri dönüşümünün sağlanması”. Altyapı ve iletişimde yaşanan hem teknolojik hem de sahip olma maliyetindeki gelişmelere bağlı olarak ses ve görüntü sistemlerinin de kullanımı çığ gibi artmaktadır. Piyasa ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mahir Terzi, Türkiye pazarının diğer pazarlara göre yoğun bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “En son teknolojileri barındırmak isteyen kurumlar çözümlerin getirdiği artıların hızlıca şirketleri içinde hayata geçirmek istiyorlar. Mevcut sistemleri olanlar da kapasitelerini artırarak yaygınlaştırma ve daha farklı alanlarda, iş verimliliklerini arttırmak için nasıl kullanacaklarını planlıyorlar. Şirket olarak sunduğumuz kısa ve uzun vadeli kiralama hizmeti sayesinde günlük, aylık, yıllık kiralama hizmeti seçen müşterilerimiz, sadece teknolojiyi kullanarak minimum maliyetler ile ana işlerine odaklanıyorlar ve teknolojinin nimetinden yararlanıyorlar”.

Kablosuz bağlantı özellikleri ses ve görüntü sistemlerini dönüştürüyor “Yatırım yapan şirketler bu sistemlerin verimli kullanıldığından emin olmak istiyorlar” Ağ teknolojileri ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi kavramlarla şekillenen akıllı cihazlarla birlikte tüm sektörler dönüşmeye devam ediyor. Özellikle Nesnelerin İnternet kapsamında birbiriyle iletişim kurabilen cihazların ortaya çıkması, makinler arası (M2M) iletişimin nimetlerinin her alanda en üst seviyede uygulanmasını mümkün kılıyor. Ses ve görüntü sistemlerinin de bu alandaki gelişmelerden en üst düzeyde faydalandığını belirten iDisplay Genel Müdür Yardımcısı Serap Şahin Tunç, son dönemde ses ve görüntü alanında kablosuz medya aktarım sistemlerinin yaygınlaştığına vurgu yapıyor. Çalışanların aynı ya da farklı konumlarda ortak çalışmalar yapabilmesi için kullanılan cihazların arttığını söyleyen Serap Şahin Tunç, ağ bağlantısı teknolojileri ve akıllı bağlantı özellikli cihazlar sayesinde ortak çalışma alanlarında kişilerin birbirlerinin sunumlarına müdahale edebildiğini söyledi. Bu sayede çalışanlar kolektif bir çalışma yaparak hızlıca veri alışverişinde bulunabilmenin yanında iş süreçlerinde en yüksek seviyede uyum yakalayıp daha yüksek verim elde edebiliyorlar. Çalışma alanlarında kullanılan modern cihazlar sayesinde kablo kirliliği ortadan kaldırılarak düzenli ve teknolojik

bir görünüme sahip olunabiliyor. Her iki medyanın da IP tabanlı olarak iletilebilmesi görüntü ve ses sistemlerindeki bir başka yenilik olarak öne çıkıyor. Bu kurumlara ses ve görüntü medyalarını istedikleri noktada yaygınlaşma imkânı sağlıyor. Kurumlar, ses ve görüntü sistemlerine reklam ve bilgilendirme alanında ihtiyaç duyuyorlar Kurumların ses ve görüntü sistemlerine yönelik kullanımlarının en temelinde reklam ve bilgilendirme ihtiyaçlarının olduğunu belirten Tunç şunları söyledi: “ Sektör bağımsız olarak kurumların ihtiyaçları temelde aynı. Reklam ve Bilgilendirme. Reklam yaparken çağın vazgeçilmez şartı olan bilgiye erişim ve son kullanıcıların bu bilgiye eriştirilmesi için yayınlarının içine faydalı bilgileri de ekleyen kurumlar kendilerini farklılaştırarak son kullanıcının dikkatini yakalamak için bu sisteme yatırım yapıyor. Bankalar ve finans kuruluşları güncel döviz kuru verileri, anlık kampanya ve duyurular, sıramatik bilgileri gibi verileri yayınlarken hızlı tüketim grubundaki firmalar satış, stok, dağıtım bilgileri ve bir takım performans verilerini yayınlayabiliyor. Kamu kurumları ise genel olarak kamusal alan kullanımlarının dijitalleştirilmesi (e-randevu, e-devlet) ve bilgilendirme amaçlı bu sistemleri kullanıyor”.

Ses görüntü sistemlerine yönelik yatırım yapma kararı alan işletmelerin ise en fazla önem vermeleri konuların başında teknik altyapı yatırımı geliyor. Sistemleri kullanabilmek için elektrik ve veri alt yapısının iyi bir mimariye sahip olması gerekiyor. Tüm sistemlere aktif bir internet eriştirmek sistemlerin merkezi yönetilmesi ve aktif kullanılmasını kolaylaştırıyor. Bu da kurumlara profesyonel yönetim ve operasyonel kolaylık sağlıyor. Bunun yanında IoT, M2M ve 4.5G gibi teknolojiler ve eğilimler başta olmak üzere teknoloji ve iletişim sektöründeki gelişimler, ses ve görüntü sistemlerinde ürün, hizmet, uygulama gibi alanlarda birçok yeniliği beraberinde getiriyor. Kişisel hayatlarımızdaki yüksek teknoloji kullanımı kişileri artık kurumlarında da bu tarz yenilikleri görmeye itiyor. Çalışanlar artık daha modern, daha teknolojik çalışma ortamları istiyor ve bilgiye son derece hızlı erişmek istiyorlar. Yeni projelerde ve yatırımlarda kullandığımız neredeyse tüm cihazlar birbirleriyle konuşabilen akıllı cihazlar oluyor. Bu modern cihazlar bize sürekli online ve anlık haberleşme yapabilen sistemleri sunmuş oluyor. iDisplay Genel Müdür Yardımcısı Serap Şahin Tunç, ses ve görüntü sistemleri alanında Türkiye pazarını ve pazarın potansiyeline yönelik değerlendirmelerde

iDisplay Genel Müdür Yardımcısı Serap Şahin Tunç de bulundu. “Türkiye’deki firmaların büyük bir kısmı küresel eğilimleri takip ettiği için bu yatırımlara çoktan başladılar. Küresel müşterilerimizin Türkiye ofisleri, yurtdışı ofisleri ile eş zamanlı olarak bu yatırımları hızlıca tamamlıyorlar. Diğer firmalar ise rakiplerini ve sektördeki diğer öncü firmaları izleyerek bu konuda yatırım kararı alıyorlar. Kurumlar kendi reklam çalışmalarını yaparken, müşterilerini bilgilendirmek ve dijitalleşen dünyada modern ve dinamik bir marka algısı yaratmak için yine bu yatırımları gerçekleştiriyo


Reklam ve iletişim faaliyetlerinin yeni trendi “digital signage” Kendi geliştirdiği ‘digital signage’ yazılımı PlatPlay’i temel alan çözümleri ile iDisplay, şirketlerin müşterileri ile iletişiminde farklı, etkili ve faydası ölçülebilen bir yöntem sunuyor.

M

arkaların tüketicileri ile bağlarının kuvvetlenmesi için artık birçok yeni yöntem var. Bunlardan biri olan ‘digital signage / kurumsal tv’, markaların müşteri iletişiminde giderek daha çok yararlandığı yeni bir yapı. Bu konuda kendi yazılımı PlatPlay ile her türlü kişiselleştirmeyi sağlama avantajını müşterilerine sunan iDisplay ise gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında önemli projelere imza atıyor. Video Wall, Yönlendirme ve Bilgilendirme Ekranları, Dokunmatik Çözümler ve Yazılım Çözümleri başlıkları altında konumlanan ürünler ve uzman servis altyapısının buluşması, birbirinden farklı ve faydalı sonuçları beraberinde getiriyor. Pratik biçimde ekranlara belirli formattaki verileri göndermek ve istenen zamanda tüm ekranların içeriğini güncellemek bu yapıda mümkün. iDisplay’in her sektörden şirkete ve markalara sunduğu çözümleri ve hedeflerini iDisplay Genel Müdür Yardımcısı Serap Şahin Tunç ile konuştuk.

iDisplay çözümü kullanmak için yapılması gerekenler neler? Sistemlerimizin çalışması için ihtiyaç duyduğumuz temel gereksinim kurumsal bir network altyapısına sahip sistemler. Bu konuda teknik altyapı gereksinimlerini müşterilerimize iletiyoruz, bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyduğumuz ekranlara enerji sağlanması ve kablolu ya da kablosuz bir network bağlantısı sağlanması şeklinde oluyor. Yazılımın üzerinde çalışacağı sunucu ortamı için de belirleteceğimiz asgari konfigürasyonda yerel bir sunucu kullanılabileceği gibi, bulut bilişim sistemi üzerinden de kullanım olabileceğini müşterilerimize iletiyoruz. Çözümleriniz ne gibi avantajları beraberinde getiriyor? Sektör ve şirketler çeşitleniyor, görsel iletişim giderek öne çıkıyor. Konu hem tanıtım ve pazarlama hem de tüketicileri bilgilendirme. iDisplay olarak sunduğumuz çözümlerden ve hizmetlerden yararlanan markalar yeni ve modern bir “dijital iletişim” yöntemi ile hedef kitleleriyle bağlarını güçlendirme fırsatını elde ediyor. Yani kendi kurumsal TV sistemlerini oluşturdukları, kendi yayınlarını yaptıkları kapalı devre bir sistemden bahsediyoruz. Sağlıklı ve kaliteli bir iletişim ile hedef kitlelerine hızlı ulaşabilen markalar, kendi iş süreçlerini hızlandırma avantajına sahip oluyor. Dijital süreç yönetimi ile operasyonel maliyetlerde tasarruf yapabilen markalar, modern bir yapıyla anlık

D

Serap Şahin Tunç / iDisplay Genel Müdür Yardımcısı

Yenilik taleplerine hızlı yanıt veriyoruz, çünkü kendi yazılımımızı kullanıyoruz!

B

ilgilendirme ekranları başlığında farklı bir yapıya imza atan iDisplay’in çözümlerini iDisplay Genel Müdür Yardımcısı Serap Şahin Tunç şöyle detaylandırdı: “Çalışmamızda geleneksel TV yapısını değil, kurumsal ürünler ve endüstriyel ekranları kullanıyoruz. Zaten yazılımımız da bu ekranlarda fark yaratıyor. Ekranımıza veri ve elektrik güç verildikten sonra ağ bağlantısını kuruyoruz ve ardından bizim yazılımımız merkezi olarak Türkiye genelinde bizim tarafımızdan atanan bütün lokasyonlarda işliyor. Yazılımı biz geliştirdik. Her şey bizde olduğu için onu yeniliklere veya ihtiyaçlara göre sürekli geliştirme avantajına sahibiz. İstenen güncellemeleri ve kişiselleştirmeleri böylece yapabiliyoruz. Yeter ki müşterilerimiz taleplerini bize iletsinler. Yazılım ekseninde 7/24 destek sunuyoruz. Ar-Ge birimimizin odaklandığı nokta da zaten bu. Müşterilerimize versiyon güncellemelerimizi iletiyoruz. Yazılımı kiralama değil satın alma usulü sunuyoruz ve bir kez temin edildikten sonra yazılım da müşterimizin oluyor her türlü güncellemelerden de ücretsiz yararlanıyor.” kampanyaları da gerek müşterileri gerekse potansiyel müşterileri ile çok daha etkili paylaşma fırsatına sahip oluyor. Hangi sektörler çözümlerinizi kullanıyor? Farklı sektörlere ve ihtiyaçlara göre şekillenen hizmet ve çözümleri sunuyoruz. Burada öne çıkan sektörler ise telekomünikasyon, perakende, finans ve bankacılık, eğlence, sağlık ve ulaşım olarak sıralanıyor. iDisplay olarak sunduğunuz çözümlere yönelik ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Geldiğimiz noktada müşteriler daha bilinçli. Bilişim çağında herkes güncel bilgiye ulaşabilmeyi ve bunun için farklı cihazlarla farklı kanalları kullanmayı istiyor. Çalıştığımız kurumlar da kendi son kullanıcılarını yakalayabilmek ve güçlü bağlarını koruyabilmek için onlara yararlı bilgiler vermeye özen gösteriyorlar. Bu hedef ışığında şirketler iDisplay çözümü ile kendi reklamını yaparken, bu reklamları müşterinin ilgisini çekebilecek güncel içeriklerle zenginleştiriyor, güncel haberler, hava durumu bilgisi, trafik durumu, döviz bilgileri gibi içerikleri onlara sunuyor. Müşterimiz olan

şirketler bu bilgilendirme esnasında kendi tayin edebilecekleri yöntemlerle tanıtımlarını veya logolarını kullanabiliyor. Bu tarz kişiselleştirmeleri onların istek ve beklentileri ışığında biz yapıyoruz. Böylece müşterisi olsun olmasın, bu tarz bir çalışmayı gören herkesin görsel hafızasında yerini alıyor. İş ortaklarınız var mı? Evet, Samsung ile “Platinum” iş ortaklığımız ışığında projelerimizi ağırlıklı olarak Samsung ürünleri ile gerçekleştiriyoruz. Ancak projelerimizi konumlandırma sürecinde farklı markalarla çalışmalarımız da olabiliyor. Çalışmalarımızda asıl öne çıkan unsur; projelerimizde kullandığımız ekranlar. Çünkü tüketici elektroniğinde öne çıkan donanımlardan ziyade, kurumsal kullanıma yönelik endüstriyel ekranları konumlandırıyoruz. Kullandığımız ürünlerin kurumsal servis garantisine sahip olması da yine önemli bir tercih nedeni oluyor. Proje süreçleriniz hangi adımları içeriyor? Bir ‘sistem entegratörü’ kimliği ile ilerliyoruz. Projeye başlamadan önce uzman ekibimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarını analiz ediyor, doğru çözümü, doğru bi-

igital Signage ile beraber markalar, hedef kitlelerine ve müşterilerine çok daha seri bir şekilde ulaşabiliyorlar. PlatPlay Platformu ile kurum içi iletişim, reklam, kampanya, duyuru ve yönlendirme gibi ihtiyaçlarını platformdan bağımsız olarak karşılayabilen şirketler, bu sayede mevcut altyapı ve kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmeden Digital Signage dünyasına verimli, güvenli ve kaliteli bir şekilde geçiş yapabiliyorlar. Toplam sahip olma maliyeti oldukça düşük olan PlatPlay Platformu, Samsung SSP destekli ekranlar sayesinde harici bir donanıma ihtiyaç duymuyor. Müşterilerine farklı içeriklerle dönüşümlü ya da bütünleşik kullanım alternatifi sunan PlatPlay Platformu, basit ve sade arayüzü sayesinde oldukça kolay bir kullanım avantajı sağlıyor.

çimde müşterilerimize sunma hedefiyle yol alıyoruz. Çözümlerimizdeki bileşenleri müşterilerimize temin ettikten sonra onlara kullanım eğitimleri veriyoruz ve böylece çözümü müşterilerimiz için çok daha kullanışlı bir yapıya kavuşturuyoruz. Satış sonrası süreçte müşterilerimiz, sahip oldukları sistemleri kendileri yönetebilecekleri gibi, iDisplay’in tecrübesinden yararlanarak bizim yönetimimize bırakmayı da tercih edebiliyorlar. Müşterileriniz kimler? Mağazalarını dijitalleştirme projesinde Vodafone’a destek sunuyoruz. Bu kapsamda kurumsal ekranlarımız ve çözümlerimizle mağazalarını dijitalleştiren Vodafone ile çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca Garanti Bankası, Türkiye İş Bankası, Şişecam, Türkiye Sigortalar Birliği, Allianz, Borsa İstanbul, Colin’s, LC Waikiki, Lacoste, Superstep, Carrefour, ebebek, Unilever, Dünya Göz Hastanesi gibi müşterilerimize gerek görüntüleme gerekse ‘digital signage’ çözümlerimizle destek sunuyoruz. Önde gelen sektörlerde varsınız. Peki ya KOBİ’ler ve onların ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Onların yoğun ilgisi var. KOBİ’ler büyük firmaları kendilerine rol model alıyor, zincir markalar ve çoklu lokasyonlu şirketlerde böyle bir sistemin olduğunu görüyorlar. Geleneksel afiş, broşür gibi tanıtım araçları büyük ölçüde geride kaldı. Dolayısıyla Anadolu’daki şirketler ve KOBİ’ler de bu yeniliği yakalamaya son derece istekli. İlk yatırım maliyetinin ardından süreç içinde toplam satın alma maliyetinin geleneksel tanıtım kanallarına göre hesaplı hale gelmesi, ayrıca bu tanıtım aracının kurulum ve yönetiminin kolay olması yatırımın geri dönüşünün hızlı olmasını sağlıyor. iDisplay ekranını yönetme konusunda görevlendirilecek tek kişi, anlık güncelleme ve yenilemeleri kolayca yapabiliyor ve “Eyvah broşür veya afiş yanlış çıktı, tekrar bastırmak zorundayız” gibi maliyetli bir sorun gündemden kalkıyor. Anında istenen içeriği yayınlamak, istenen değişiklikleri yapabilmek iDisplay çözümleri ile mümkün.

advertorial

iDisplay ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? 2012 yılına kadar Avkom Teknoloji bünyesinde faaliyet gösteren iDisplay, 2012 yılından beri ise bağımsız bir anonim şirket olarak çalışmalarını yürütüyor. Saha çalışmalarında aktif olarak kullanılan 15 bini aşkın ekran ile sadece Türkiye’de değil, KKTC, Türkmenistan, Irak, Azerbaycan, Almanya, İspanya ve Fransa gibi birçok ülkede hizmet sunuyoruz. Kendi markamız iSpot ile kurumlara ve şirketlere hedef kitlelerine ulaşma avantajı sunuyoruz. Konusunda uzman teknik ekip ile kurulumu yapılan dijital bilgi ekranları ile bilgilendirme, yönlendirme, güvenlik, duyuru ve reklama yönelik kullanımları müşterilerimize sağlıyoruz.

PlatPlay Platformu ile benzersiz Digital Signage deneyimi


TUSAŞ, kontrol edilebilir, izlenebilir, ölçülebilir ve güvenli BT hizmeti için CITRIX ile çalışıyor

T

Aİ olarak merkeziyetçi bir yapıları bulunduğunu

kaydeden Gülsen Bayramusta, bilgiyi merkeze nasıl çekebilecekleri, istemciler üzerinde çalışan uygulamaları

TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Bilgi Teknolojileri Müdürü Gülsen Bayramusta, 2013 yılından bu yana CITRIX ürünlerini sorunsuz bir şekilde kullandıklarına vurgu yaparak bu ürünlerle güvenli uygulama ve veri sunumunu merkezi bir şekilde mobilize ve optimize ettiklerine dikkat çekti. DISK ilavesi veya makine

merkezdeki sunucular

değişimi gibi ilave kaynak

üzerinde çalıştırarak

talepleri karşılandıktan

kullanıcılara merkezden

sonra bu kaynakların

nasıl destek verebilecekleri

etkin kullanımının

konusunda son 5 yıldır

ölçümü konusu sınırlı

değişik teknolojileri

seviyede oluyor. Tasarım

araştırdıklarını ve test

ve analiz işlemlerinin

ettiklerini aktararak dağıtık

hızlı tamamlanması, iş

veriyi merkezileştirerek

istasyonlarının işlemci

güvenli şekilde sunmayı

biriminde hız, ekran

hedeflediklerinin

kartı özelliklerinin en

altını çizdi. Öncelikle sunucuları sanallaştırmaya

üst seviyede olmasını

başladıklarını ifade

gerektiriyor. Hedef;

eden Bayramusta,

yapılan tüm bu işleri

istemcileri merkeze nasıl

merkezileştirerek

çekeceklerini araştırırken

hem operasyonel

CITRIX uygulama ve

destek süreçlerimizin

masaüstü sanallaştırma teknolojilerinin kendilerini çok heyecanlandırdığını dile getirdi. Bayramusta,

iyileştirilmesi, verim artışı Soldan sağa (ön sıra): VAS Bilişim Teknolojileri Müdürü Cem Balık, TUSAŞ Bilgi Teknolojileri Müdürü Gülsen Bayramusta, VAS Genel Müdürü Ömer Ersöz Soldan sağa (arka sıra):TAİ Bilgi Teknolojileri ekibinden Selman Gök, Erman Ulusoy, Sercan Yegin, Cihangir Han Kazancı

ve tassarruf sağlanması hem de dağıtık verinin merkezde saklanmasını

şu bilgileri paylaştı:

karşılamadığına yönelik

üzerinde CATIA, SIEMENS

GÖKTÜRK 2, C130 gibi

sağlamaktı. NVIDIA

“CITRIX’in teknolojilerini

uzun soluklu çalışmalar

NX, NASTRAN,PATRAN,

hava araçları projeleri

ve CITRIX firmaları

yakından takip ediyorduk;

yaptık. Şirketimiz hava

DYTRAN, FLUENT, ADAMS

nedeniyle, kullanıcılarımızın

teknolojileri, NVIDIA GRID

XenApp, XenDesktop,

araçlarının tasarımı/üretimi/

gibi dünyanın en önemli

kaynak ihtiyaçları dönemsel

teknolojisi, sanallaştırma

XenServer ve XenMobile

mühendisliği/muayenesi/

ticari paket yazılımları

olarak değişkenlik

ortamlarında GPU

çözümlerini kullanmaya

lojistiği süreçlerinde

kullanılıyor. Şirketin

gösterebilmekte. Mevcut

kullanımına olanak veriyor.

başladık. CITRIX’in sunmuş

yaklaşık 1500 İş İstasyonu

dinamik yapısı ve devam

durumda kullanıcıların

NVIDIA vGPU teknolojisi,

olduğu bu çözümlerin

(Workstation) ve 2500 Power

etmekte olan 100’den fazla

istemci seviyesindeki bu

NVIDIA GRID kartlarının

ihtiyaçlarımızı karşılayıp

PC ve bu bilgisayarların

ATAK, ANKA, HÜRKUŞ,

cihazlara yönelik RAM,

daha küçük ekran kartları


şeklinde bölünmesi

ve sabit disk arızalarında

için çok önemli olduğunu

bağlantıların güvenli şekilde

gönderiyor. Dolayısıyla

suretiyle birden fazla

yaşanabilecek veri

kendilerine aktardım.

kullanıcıya sunulması

dışarıya hiçbir şekilde veri

sanal makinenin tek bir

kaybını önledik ve

Onlar da bizi deneyin ve

ve veri güvenliğinin

çıkmadığı için ataklardan

karttan faydalanmasını

güvence altına aldık.

güvenin dediler. Ağustos

sağlanması, yapılan işlerin

da izole olmuş oluyorsunuz.

mümkün kılıyor. CITRIX

Kullanıcıların uygulama

2015 tarihinde iş birliğimiz

izlenebilir, kontrol edilebilir

Bu teknolojiyle, kaynak

Xendesktop teknolojisi ise,

çalıştırırken bellek veya disk

başladı ve başarıyla devam

ve ölçülebilir olması

yatırımının da ileriye dönük

HDX 3D bileşeni sayesinde

cihazlarında oluşabilecek

ediyor. Tecrübelerinden

önemlidir. Dış kapıları

olarak hem verimli bir

ekran görüntüsünün

kaynak taleplerini

ve çalışmalarından

kontrol altına almanız ve

şekilde hesaplanmasını

sıkıştırılmasına ve

merkezden karşıladık.

memnunuz” dedi.

izleme mekanizmalarını

hem de korunarak tasarruf

minimum kayıpla uzak

Merkezileştirme; kolay

Bayramusta, konuşmasına

kurarak kontrol etmeniz ve

edilmesini sağlıyorsunuz.

ekrana iletilmesine olanak

yedeklemeyi, kaynakların

şöyle devam etti: “Mevcut

destek süreçlerinde proaktif

Böylece bu mimaride

sağlıyor. XenDesktop,

verimli kullanımını ve

durumda tüm eğitim

/ reaktif olmanız en önemli

izleyebildiğiniz ve içerisinde

XenApp, XenServer

yönetimini sağladı.

sınıfları mimarisi CITRIX

unsurlardır.” Bayramusta,

kısıtlamalar yapabildiğiniz

ile mimari kurularak

CITRIX sanallaştırma

ortamından yönetiliyor.

dış bağlantıların güvenlik

bir trafik oluşuyor. Bu

mühendislerimize tasarım

çözümünde, şirket dışı

Önümüzdeki aylarda

seviyelerinin artırılması

şekilde her şey kontrol

yapmaları için sunduğumuz

bağlantılarda kullanıcıya

yeni binasında faaliyet

için CITRIX mimarisine

altında tutuluyor, 3-5

iş istasyonları yerine

sadece ekran görüntüsü

vermeye başlayacak

geçileceğinin kararını

yıl sonra ne kadar ağ

ince istemciler verilme

aktarıldığından şirket

TUSAŞ Akademi’yi kurduk.

alarak bu mimarinin

trafiğine çıkabildiğiniz çok

işi yaygınlaştırılmaya

dışına verinin çıkarılması

Bu binanın tüm eğitim

dışarıdan bağlanan her

net bir şekilde görülüyor.

başlandı. Bu mimari

önlendi ve bilgi güvenliği

sınıfları altyapısı CITRIX

bir kullanıcı tarafından

Mimariyi kurduk, işletmeye

ayrıca mühendislerin

seviyesinde artış sağlandı.”

mimarisine göre planlandı.

kullanılacağı konusunda

başladık, amacımız bunu

eğitilmesi, şirket içinden

Savunma Sanayi Güvenliği

Ayrıca TAI Akıncı yerleşkesi

kendi bölüm personeline

yaygınlaştırarak tüm şirket

ve dışından uygulamalara

Yönergesi’ne göre internet

çevresinde havacılık

dahi taviz vermediğini

ağında kullanılmasını

güvenli bağlanılması ve

ve intranet ortamlarının

kümelenmesi konusu

kaydetti ve “İzleyemezsen

sağlamak” açıklamasını

çalıştırılması süreçlerinde

ayrılması gerektiğini

kapsamında Organize

koruyamazsın, ölçemezsen

yaptı. Bayramusta, “Eskiden

de kullanılır hale geldi.”

kaydeden Bayramusta,

Sanayi Bölgesi kurulacak.

de yönetemezsin!” sözünü

‘mainframe’ ile yönetilen

“Etkin BT hizmet

TUSAŞ Akademi tarafından

benimsediğini, işe başladığı

ağımızdaki uygulamalar,

yönetiminin en önemli

yan sanayi personeline

günden beri bu söz

kişisel bilgisayarlar ortaya

çözümleriyle pahalı

unsurlarından biri de; yasa

de eğitimler planlanacak.

doğrultusunda çalıştığını

çıktıktan sonra PC’ler

bilgisayar yazılımlarının

ve yönetmeliklere uyum

Ülkemizin havacılık

ifade etti.

üzerinde çalışmaya başladı

önüne geçildi

sağlayarak hizmet etmektir”

sanayisinin kalkınması için

ifadesini kullandı.

ekosistemi de yetiştiriyoruz.

Bayramusta, veriyi merkeze çekerek, sorun giderme, ilave kaynak

Türkiye’nin kalkınması

ve cihazlar üzerinde Masaüstü

istemeden de olsa veri

Diğer yandan kağıtsız

sanallaştırma tüm TAİ’de

saklanmaya başlandı.

fabrika projemizde

gerçekleştirilecek

CITRIX teknolojileriyle yine

Amaçlarının; kontrol

eskisi gibi uygulamaları

talepleri gibi destek

için ekosistemi de

CITRIX mimarisiyle

aktivitelerini merkezden

eğitiyoruz

çalışan tabletlerimiz,

edilebilir, izlenebilir,

ve veriyi merkezden

el terminallerimiz,

ölçülebilir, kolay işletilebilir,

çalıştırmaya ve hizmet

yöneterek, ilave operasyon

VAS firmasının CITRIX

ve yatırım maliyetlerinde

mimarileri konusunda

ince istemcilerimiz

maliyet etkin, verimli,

sunmaya başladık.

azaltmaya gittiklerini

piyasada yaptıkları işlerdeki

kullanılmakta. Batman,

güvenilir bir BT hizmeti

Merkezden bir orkestra şefi

vurgulayıp kullanıcılarda

tecrübeleri ve başarıları

Konya gibi yerlerde uçağın

sunmak olduğunun altını

gibi ağlarımızın resmini yani

sorun olduğunda

nedeniyle başlayan iş

lojistik aktiviteleri için

çizen Gülsen Bayramusta,

bütünü görmekte ve proaktif

merkezdeki sunuculara

birliklerini de değerlendiren

ofislerimiz bulunuyor. Bu

mimarilerinin güvenlik

/ reaktif bir şekilde önlemler

bakabilmenin büyük avantaj

Gülsen Bayramusta,

ofislerdeki bağlantıları da

seviyesini CITRIX

alarak iyileştirmeler

sağladığını ifade etti ve

“VAS ile tanıştığımızda

CITRIX XENAPP ortamına

teknolojileriyle bir

yapmaktayız. Bu durum ‘BT

kazanımlarını şöyle aktardı:

öncelikle onlara güvenmek

aktardık. Daha önce

seviye daha artırdıklarını

Hizmet Yönetimi’ni etkin

“CITRIX sanallaştırma

istediğimi söyledim.

sistem; izlenebilirlikten,

yineleyerek “CITRIX’in

sunmamızı sağlıyor. Bunun

çözümleriyle pahalı

Dürüstlük, şeffaflık, hızlı ve

kontrol edilebilirlikten,

teknolojisi hiçbir şekilde

katkısını da her alanda

bilgisayar donanımlarının

zamanında kaliteli, katma

ölçülebilirlikten uzaktı.

dışarıya veri çıkarmıyor,

görmekteyiz” şeklinde

önüne geçtik. Bilgisayar

değerli desteğin benim

Geniş alan ağları üzerindeki

sadece ekran görüntüsü

konuştu.

advertorial

CITRIX sanallaştırma


22

DOSYA

BThaber

Ses ve görüntü sistemleri

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Nesnelerin interneti ve iletişim teknolojilerinin entegrasyonu verimliliği artırıyor Günümüzde gerçek zamanlı iletişim giderek çok kanallı bir hale dönüşüyor. Sesli iletişimin yanı sıra görüntülü iletişim ve anında mesajlaşma gibi alternatif yöntemlerle daha verimli ve etkili bir iletişim sağlanabiliyor. Ses, görüntü ve veri iletişimini üzerinde bütünleştiren tümleşik iletişim sistemleri, iş uygulamaları-iletişim entegrasyonuyla iş süreçlerine ilave değer katan çözümlerin de geliştirilmesine imkân sağlıyor. Bununla birlikte bu sistemler IP kamera sistemleriyle de bütünleşmiş şekilde çalışarak mekânların güvenlik amaçlı uzaktan izlenmesini de mümkün hale getiriyor. Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım’ın görüşlerine göre kullanıcılar bu farklı iletişim yöntemlerini sadece ofisteyken değil farklı ortamlardayken de kullanabilmeyi talep ediyor. Bu nedenle tümleşik iletişimde mobil uygulamalar giderek önem kazanıyor ve kullanımı artıyor. Mobil uygulamaların sunduğu iletişim performansı, çoklu platform desteği ve kullanıcı dostu olması başarımlarında önemli bir rol oynuyor. Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen akıllı cihazlar da tümleşik iletişim çözümlerine her yerden erişimde önemli bir rol üstleniyor. Daha hızlı ve yetenekli cihazlar sayesinde her türlü uygulamayı bu cihazlar üzerinde kullanmak ve değişen iş koşullarına adapte olmak mümkün oluyor. Bu gerçekleşirken çalışanlar, BT yöneticilerinden kişisel cihazlarını iş amaçlı kullanmayı talep ederek işvereni cihaz yatırımından da kurtarıyorlar. Ancak elbette veri güvenliği için BT departmanlarına düşen sorumlulukların yerine getirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte çalışanların farklı mekânlardayken aynı odayı paylaşıyormuş gibi sanal toplantılar yapmalarını sağlayan web konferans uygulamaları da oldukça popüler hale geldi. Bu şekilde katılımcılar birbirleriyle sesli

ve görüntülü iletişim kurabiliyorken aynı zamanda doküman paylaşım özelliği sayesinde bir belge üzerinde birlikte de çalışabiliyorlar. Bu kullanıcılara hem zaman hem de ulaşım giderlerinde ciddi tasarruflar sağlıyor. Müşteri memnuniyetini arttırmak, destek, satış, pazarlama süreçlerini daha verimli hale getirmek için çağrı merkezi uygulamaları da pazarın üst segmentinden alta doğru yaygınlaşıyor. Çağrı merkezi uygulamalarına entegre edilen konuşma tanıma, metni ses dönüştürme gibi ses teknolojileri sayesinde de çağrı merkezlerinin verimlilikleri arttırılabiliyor. Ses ve görüntü sistemlerine yönelik ihtiyaçlar ve kullanım alanlarıyla ilgili bilgi veren Nurşen Yıldırım, sektör ayrımı olmaksızın tüm işletmelerin tümleşik iletişim, çağrı merkezi ve web konferans gibi çözümlere ihtiyaç duyduklarını vurguluyor. Şirketler bu tür çözümlerle, iletişimlerini etkin ve verimli bir hale dönüştürmeyi, müşteri memnuniyetini arttırmayı ve iletişim giderlerinden tasarruf sağlamayı hedefliyorlar. Yıldırım, bu tür iletişim sistemlerinin kullanımının üst segmentten pazarın orta ve alt segmentine doğru yaygınlaştığını söylüyor. Özellikle bulut bilişimin etkisiyle geçmişte sadece üst segmentteki müşterilerin sahip olabildikleri pek çok çözümden küçük ölçekli firmaların da yararlanabildiklerine dikkat çekiyor. Sunulan sistemler üzerinde her sektörün, müşterinin kendine özgü ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir takım çözümlere ihtiyaç duyabildiklerini söyleyen Yıldırım, Karel olarak bunlara cevap verecek esneklik ve Ar-Ge kabiliyetine sahip olduklarını belirtti. 4,5G ile artan bağlantı hızları ses ve görüntü sistemlerini yeni bir düzleme taşıyor 4.5G’nin sağladığı en temel faydasının yüksek bağlantı hızı ve düşük gecikme süreleri olduğunu söyleyen Nurşen Yıldırım aynı zamanda Nesnelerin İnterneti teknolojilerine de

değinerek: “4.G yüksek hızda hareket eden araçlardaki kullanıcılar için de 3G’ye oranla daha iyi bir mobil iletişim imkânı sağlıyor. Bağlantı hızı ve gecikmeler nedeniyle 3G şebeke üzerinden kullanımında bir takım sıkıntılar yaşanan gerçek zamanlı görüntülü iletişim gibi uygulamalar 4.5G şebekeler üzerinden performanslı bir şekilde kullanılabiliyor. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre 4.5G’nin kurumsal alanda sağladığı faydalara bakıldığında ilk sırada üretkenlik artışı, ikinci sırada ise gider düşürücü etkisi göze çarpıyor. Özellikle gerçek zamanlı uygulamaların kullanımında sağladığı performans iyileşmesiyle 4.5G, seyahat halindeki çalışanlar için 3G’ye kıyasla daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Kullanıcıların yüksek performansla mobil şebeke üzerinden “birlikte çalışma” uygulamalarını kullanabilmelerine, yüksek hızda dosya paylaşımı yapabilmelerine, güvenlik kameralarını uzaktan izleyebilmelerine, CRM, ERP gibi iş uygulamaları ve diğer bulut bilişim çözümlerini kullanabilmelerine imkân sağlıyor. Bunların yanı sıra 4.5G gelecekte pek çok yeni inovatif bulut uygulamalarının geliştirilmesi ve yaygınlaşmasına hızlandırıcı bir etki de yapacaktır. IoT çözümleri süreç otomatizasyonu, izleme, yönetme ve karar almada dijital dönüşüm sürecinde önemli bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Bu etki sanayinin 4. Devrimi olarak tanımlanıyor. IoT’nin hayatımız üzerinde internetin yarattığı etkiye benzer bir etki yaratması bekleniyor. IoT uygulamalarının iletişim sistemleriyle entegrasyonu sayesinde iş süreçlerinde verimliliği arttıracak çözümler geliştirmek mümkün olabiliyor. Bu da firmalara giderek zorlaşan pazar koşullarında rekabet üstünlüğü sağlamaya yardımcı oluyor” şeklinde konuştu. Türkiye pazarında ses ve görüntü sistemlerine yönelik potansiyeli değerlendiren Nureşn yıldırım şunları söyledi: “Türkiye pazarı çok di-

Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım namik ve yüksek potansiyel barındıran bir pazar. Öte yandan iletişim alanındaki teknolojik yenilikler sadece bu sektörle sınırlı değil. Büyümenin, verimlilik artışının ve rekabet avantajı yaratmanın gerekli olduğu tüm sektörlerde bu alandaki çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Özetle tüm sektörlere kaldıraç etkisi yaratan önemli araçlardan bahsediyoruz. Pazarı bireysel ve kurumsal olarak iki bölümde inceleyebiliriz. Bireysel pazar akıllı telefon, tablet ve TV gibi araçlar üzerinden gerçekleşen iletişim ve uygulamalarla yaygınlaşıyor. Kurumsal ise hem bireyseldeki alışkanlıklardan etkileniyor hem de rekabet avantajı yaratma gereksinimiyle hareket ediyor. Giderleri azaltmak, verimliliği arttırmak ve işletmelerin performanslarını yükseltmek için lokomotif olarak görülen bu uygulamaların satın alma maliyetleri ise düşüş eğiliminde. Yakın dönemde fiyat düşüşünün devamıyla küçük hatta mikro ölçekli işletmelerin de rahatlıkla kullanabileceği noktalara gelen bu uygulamaların standartlaştığını görebileceğiz”

Lazer projektörler ve 4K teknolojisi görüntüleme sistemlerinde geleceği şekillendiriyor

Panasonic İş Ortakları Yöneticisi Sertaç Polat Projeksiyon cihazları dünyasında en büyük değişimin klasik lambalı projektörlerden, tamamen lazer ışık kaynaklı projektörlere geçiş olduğunu belirten Panasonic İş Ortakları Yöneticisi Sertaç Polat bu teknolojinin birçok fayda sağladığına dikkat çekiyor. Lazer ışık kaynaklı projektörler sayesinde 7/24 cihaz kullanımı, 360 derece cihaz kurulumu, filtre ve ışık

kaynağı değiştirmeye gerek duyulmadan 20 bin saatlere varan bakımsız kullanım süreleri, ısınma ve soğuma sorunlarının ve süreçlerinin ortadan kalkması, cıvalı lambaların kullanılmaması sebebiyle artık daha sağlıklı ürünlerin kullanımı mümkün oluyor. Henüz birçok marka lazer geçişinde gelişim aşamasında. Hala melez ürünlerle çözüm arayanlar ya da lazer ışık kaynağı olmasına rağmen filtre değişim sürelerinin daha sık olması sebebiyle bakım sürelerini uzatamayanlar da mevcut. Sertaç Polat, bu noktada Panasonic’in tüm lazer ürün segmentleri dikkate alındığında yüzde 43’lük bir pazar payı ile Avrupa’da ilk sırada olduğunu belirtiyor. Ayrıca Panasonic’in aydınlatma ve projeksiyon teknolojisini birleştirerek ortaya çıkardığı lazer ışık kaynaklı “Space Player”’dan bahseden Polat, müzelerden, perakende sektörüne, ofislerden eğlence sektörüne spot ışıklarının kullanıldığı birçok alanda aynı zamanda projeksiyon görüntülerinin verilmesine de olanak sağlanabildiğini ifade etti. Gün geçtikçe 4K kaynakların, içeriklerin ve altyapıların artmasıyla daha kaliteli ve detaylı görüntüler izleyebiliyoruz. Görüntü teknolojisindeki bir diğer unsur olan 4K teknolojisine değinen Polat, birçok sektörün 4K çözünürlü-

ğe geçişini hala tamamlamadığına dikkat çekti. Bu sebeple ürün çözünürlükleri hem monitör hem de projektör dünyasında 4K’ya doğru yöneldiğini belirtti. Lazer projeksiyon teknolojisi ve hangi noktalarda tercih edildiğiyle ilgili bilgiler veren Polat, sözlerine şöyle devam etti: “Lazer teknolojisinin tercihi konusunda sektörlerden ziyade kullanım amacı ve bütçe planlaması etkili oluyor. Lazer teknolojisinin, lambalı ürünlere göre ilk yatırım maliyeti daha yüksek. Ancak bakım maliyetleri ve kullanılamadıkları zamanlar da dikkate alındığında uzun vadede daha kazançlı ürünlerdir. Yine de daha çok üniversitelerin, müzelerin, büyük toplantı salonları veya amfi tiyatroları olan kurumların öncelikli olarak bu teknolojiyi tercih ettiğini söyleyebiliriz. Ayrıca kontrol odaları, simülasyon salonları ve ekran aralarında kesinti istenmeyen video duvarı uygulamaları da diğer öncelikli kullanım alanları olarak sıralanabilir”. Nesnelerin İnterneti, M2M gibi teknolojik eğilimler ve 4,5G gibi yeni ağ teknolojilerinin her alanda olduğu gibi görüntü alanında da kendini gösterdiğini söyleyen Sertaç Polat, bunun en iyi yansımasının cep telefonu kullanımında ve yeni akıllı binalarda görüldüğünü be-

lirtti. Polat, ”Yayıncılık dünyasında artık canlı yayınlar 4,5G hızıyla mobil ağlar üzerinden yapılabiliyor, hatta son günlerde de tecrübe ettiğimiz gibi sosyal olaylar bu yenilikler sayesinde anında canlı olarak cep telefonları üzerinden paylaşılabiliyor ve izlenebiliyor. Tabii ki görüntü sistemlerine de bu gibi yeni teknolojiler yansımış durumda. Artık cep telefonumuzdaki görüntüleri projeksiyon cihazlarına ya da monitörlere yansıtmak çok daha kolay. Panasonic, monitör ve projeksiyon cihazlarının uzak bir merkezden takip edilmesine ve kontrol edilmesine olanak sağlayan sistemler kullanılıyor. Örneğin birçok kampüsü olan bir üniversite, tek merkezden hangi cihazların açık olduğunu, ısı durumlarını, arıza durumlarını veya ne zaman arıza çıkarma olasılığının olduğunu, bakım ihtiyaçlarını ve cihazlarla ilgili birçok diğer bilgiyi görebiliyor ve cihazların bir takım temel özellikleri bu merkezden yönetilebiliyor” şeklinde konuştu. Sertaç Polat, ekrandaki görüntülerle ilgili detaylı bilginin kişisel cihazlara aktarımı konusunda oldukça hızlı ve etkin bir çözüm olan “Light ID” adını verdikleri Panasonic patentli bir uygulamayı da kullanıcılarla tanıştıracaklarını belirtti.



24

DOSYA

BThaber

Ses ve görüntü sistemleri

1 - 7 AĞUSTOS 2016

2016’dan itibaren kurumsal çözümlere odaklandık

Logitech Ülke Müdürü Mustafa Uyar Kurumlar farklı konumlardaki iş ortaklarının veya uzak ofisleri arasındaki ekiplerin bir arada çalışma ve toplantı gerçekleştirme ihtiyaçlarına yönelik çözümler ararıyorlar. Ses ve görüntü sistemlerinin sunduğu imkanlar bu noktada kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için büyük fırsatlar sunuyorlar. Logitech Ülke Müdürü Mustafa Uyar’ın görüşlerine göre özellikle iş yapış şekilllerinin değişmesiyle

birlikte eskiden bireysel çalışan insanlar, artık PC’lerini alarak toplantı odasına gitmeye, dünyanın veya ülkenin farklı noktalarındaki iş ortaklarıyla ağ üzerinden birlikte çalışmaya başladı. Hatta aynı binada olsalar bile, farklı katlardaki gruplar bu yöntemle ortak çalışmalar yapıyorlar. Bu nedenle, yüz yüze görüşmeye ve video paylaşımına ihtiyaç duyuyorlar. Mustafa Uyar, Logitech’in 2016 itibarıyla iş çözümlerine daha fazla odaklandığını, bu kapsamda, çalışanların bireysel ve grup performansını artıracak video konferans ürünleriyle, iş dünyasına yeni bir kolaylık sunduklarını aktardı. Uyar ayrıca şunları söyledi: “Video konferans tarafında önce toplantı odalarına odaklandık. Logitech’in, web kameraları alanındaki başarısı biliniyor. Ancak web kameralar, şimdi tümleşik çözüm olarak dizüstü bilgisayarlara girdi. Biz ise pazar küçülürken Lifesize isimli firmayı satın aldık, üst düzey video konferans ve alt düzey video konferans sistemleri arasına konumlandık. Logitech BCC950 kameramız, ConferenceCam CC3000E, ConferenceCam Connect ve PTZ Pro kameralarımız; şirketlerin ekipler halinde çalışmasına yardımcı olup verimliliği artırıyor, zamandan kazandırıp maliyet avantajı sunuyor. Önde gelen tüm bulut video çözümleriyle uyumlu

olmaları, ürün ailemizin diğer cazip yanını oluşturuyor. İlk kurulum maliyeti rakiplerine göre çok düşük olan kameralarımız, kurulumu sırasında yazılım istemeyen tak-çalıştır bir ürün ailesi sunuyor. Bizim açımızdan, kurumlara gidebilmemizi, onlarla etkileşimi artırmamızı sağlayan yeni Konferans Kameraları ailesi çok önemli. Toplantı odası odaklı kamera ve ses sistemlerinden oluşan ürünlerimizle, daha butik çalışmaların yapıldığı toplantı odalarını hedefliyoruz”. Kurumların ses ve görüntü sistemleri yatırımları yaparken diğer iletişim yapılarıyla da uyumlu çalışan ve kolay kurulabilen cihazlar tercih

edilmesi gerekliliğini vurgulayan Uyar, kullanıcıların özellikle alışkın oldukları PC ya da Mac platformlarında rahatlıkla çalışabilen sistemleri seçtiklerini söyledi. Uyar, kurumların kullandığı ses ve görüntü sistemlerinin USB ya da kablosuz bağlantı ile bağlanarak Skype for Business, Lync, Cisco Jabber ve WebEx gibi platformlarla uyumlu çalışabilecek yetenekte olması gerektiğini vurguladı. CC3000e ürünlerinin en çok Skype For Business ile birlikte kullanıldığını örnek veren Uyar şunları söyledi: “Microsoft o anlamda en büyük iş ortağımız, ürünlerimiz, hem Microsoft hem de Cisco tarafından onaylanmış durumda”.

Nerede hareket orada bereket… Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları, önemli bir pazarlama aracı olmaya devam ediyor. Son yıllarda dijital yayın ve bilgilendirme ekranlarının kullanımı oldukça yaygınlaştı. Otobüs duraklarından alışveriş merkezlerine, meydanlardan pazar yerlerine kadar birçok yerde bu ekranları görmek mümkün. Bu ekranlar vatandaşları bilgilendirmenin yanında şirketlerin de ürün ve hizmetlerini tanıtabilmek için çok önemli bir alan. Birçok yerde duvarlara asılan büyük ilanların yerini almaya devam ediyor. Bu dijital ekranlarda yayınlanan bilgiler ve reklamlar akılda kalıcılıkları ile dikkat çekiyor. Yayınlanan bilgi ve reklamlar farklı noktalarda, farklı saatlerde, istenilen saatlerde yayınlanabiliyor. Örneğin mesai saatleri içinde şirket içerisindeki ekranlardan çalışanları yeni çıkan ürünlerle ilgili bilgilendirici yayınlar yapılırken, örneğin öğle tatilinde daha eğlenceli yayınlar yapılabiliyor. Bu da çalışanların motivasyonunu artırmada yardımcı oluyor. Aynı şekilde bir metro durağında en kalabalık zamanlar seçilebiliyor ya da üniversitenin bulunduğu bir yerdeki metro durağında daha çok öğrencilere yönelik reklamlar gösterilebiliyor. Dijital ekranlarda özellikle hareketli grafikler ve videolar büyük ilgi çekiyor. Sabit bir görsele bakmaktansa hareketli ve canlı videolar daha çok dikkat çekiyor. Son yıllardaki dijital ekranlardaki gelişmeler yüksek çözünürlüklü çok kaliteli videoların yayınlanabilmesini mümkün hale getirdi. Dijital ekranların aslında çok geniş kullanım alanı var, mağazalarda ürün bilgisi vermekten, indirimlere özel fırsatlara kadar uzanabiliyor. Aslında yapılabilecekler hayal gücünüzle sınırlı…


Uçuş da, bilet alımı da rötar kabul etmez…

Soldan sağa: Turna.com BT Müdürü Davut Duran, Turna.com Genel Müdürü ve CEO’su Dr. Abdulkadir Kırmızı, Viva Bilgi Teknolojileri İş Geliştirme Direktörü Tarkan Çiçek

Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve en başarılı online uçak bileti sitesi turna.com, gelişen ihtiyaçları için Viva BT’nin danışmanlığını ve EMC teknolojilerini tercih etti. Fiziksel mimaride başlayan, ama sitenin hızlı büyümesi ile öne çıkan esneklik ve hız ihtiyaçlarının da ışığında turna.com, sistemlerde performans, süreklilik ve felaket kurtarma odaklı gereklilikler için Viva BT danışmanlarının önerisi ışığında teknolojik altyapısını EMC çözümleri ile sanala taşıdı.

Yurtdışı planları öne çıkıyor Dr. Abdülkadir Kırmızı, siteyi İngilizceye de çevirdiklerini belirtirken, çok daha derin yurtdışı planlarını şöyle paylaşıyor: “2017 yılında İran’a, ayrıca Gürcistan, Azerbaycan ve Ukrayna’ya gitme hedefimiz var. Bir hedefimiz de Almanya, çünkü orada bizi destekleyecek önemli bir kitle var. Kendi bölgemizden hareketle daha da güçleneceğiz. Bir taraftan da Çin, ABD, Avustralya gibi coğrafyalarda etkili olmak istiyoruz. Bu gibi farklı coğrafyaların fiyatları sistemde var, ama o pazarlardaki lokal oyuncuları da dahil edip rekabetçi fiyatları sunmak da şart.”

2015 Haziran’ında açılan Turna.com ile ‘Türkiye’nin uçuş sitesi’ hayata geçirildi. Çarpıcı indirimler ve çok daha fazlası bu yapıda yerini alıyor. Bu indirimler, havayolu şirketleri ile kampanyaları içeriyor. Bunun son örneği geçtiğimiz Mart ayında Qatar Airways ile gerçekleştirildi ve iki günde bin adet Malezya, Bangkog ve Güney Kore gidiş-dönüş bileti satıldı. “Bu hıza Qatar Airways bile inanamadı” diyen Turna.com Genel Müdürü ve CEO’su Dr. Abdulkadir Kırmızı, şirketle yaptıkları anlaşma kapsamında sitede farklı bir uygulamaya hayat verdiklerini, Qatar Airways’in videosunun Ağustos ayına kadar sitede olacağını söylüyor. Etihad Airways ve Air France ile anlaşmaları olan Turna.com, böylece uygun fiyat sunumunu daha farklı bir yapıya kavuşturuyor, bu adım ile yeni bir reklam kanalı yaratılmasını sağlıyor. Fiyat grafiği, derin bir algoritmanın anlık eseri Turna.com’u, sunduğu fiyat avantajının yanında küresel şirketlerden ayıran temel unsur ise kullanıcıyı bilet satın alma aşamasında ilgili havayolunun sitesine yönlendirmek yerine, kişilerin aynı platformda işlerini tamamlama isteğine yanıt olarak uçuş sorgulama, fiyat analiz ve satın alma gibi tüm adımlarını yine Turna.com içinde tamamlanması. Turna.com’da dört üyelik statüsü, her birinin kendine has avantajları var ve bunların yanında, yine benzerleri arasında önemli bir ilk olarak kredi kartı puanlarını paraya çevirip bilet satın alabilme imkanı kullanıcıları bekliyor. Ayda 500 puan sınırının altını çizen Kırmızı, detayları şöyle anlatıyor: “Siteye standart üye olarak kayıt oluyorsunuz ve 1 alışveriş yapıp, ardından bu uçak bileti ile kazandığınız puanı harcamanız, sizi Elit üye statüsüne yükseltiyor. Bu statüdeyken başkalarını davet ettiğinizde, davet ettiğiniz kişiler ne kadar seyahat ederse etsin, onların yaptığı işlemlerin ekstra yüzde 10 puanını sizin hanenize yazıyoruz. Yapı kartopu gibi büyüyor. Tercih edilen uçuşta kalan koltuk sayıları uçuş sonuç ekranında gösteriliyor. Sitemizdeki fiyatlara sadece hizmet bedeli dahil değil. Kampanyalar ise kullanıcılarda beklenti yaratıyor.”

Seyahat ve şehir önerileri ile içerik konusunda da fark yaratan Turna.com, bu yolda alanında en iyilerinden oluşan bir blogger kadrosu ile çalışıyor. Turna.com sitesinde, seçilen rota ve tarih aralıkları ışığında birkaç saniye içinde çıkan fiyat grafiği, tercih edilen zamana ek olarak daha uzun vadeyi içeren tabloyu ortaya koyuyor. Havayollarının ulaştırdığı tarife bilgilerinin yanında, bir tarafta da uçak modeli gibi yapılandırılmamış veriler de var. Seyahat ve şehir önerileri ile ucuz bilet almaktan çok daha fazlasını Turna. com’da sunduklarını vurgulayan Kırmızı, kendilerini farklı kılan grafik yapısını şöyle anlatıyor: “Bunun arkasında işleyen derin bir algoritma var. Sürekli kendini güncelliyor ve gerçek zamanlı olarak uçuş bilgilerini işleyip, bunları gerçek zamanlı olarak grafik halinde sunuyor. Aynı verileri farklı bir yaklaşımla farklı başlıklarda da kullanıyoruz. Örneğin sitemizdeki ‘Şehir Sayfası’ bölümünde misal İzmir’e gelecek üç aylık dönemde en ucuz hangi gün gidebileceğinizi, tarihsel sıralama ve havayolu şirket önerileri ile gösteriyoruz. Blog’umuzda yer alan bu yazılarda en güncel içerikleri burada sunuyoruz. IP’niz baz alınarak, konuma bağlı olarak gördüğünüz sayfa ve öneriler de değişiyor.” Kampanya hayata geçirmek sadece birkaç dakika Turna.com, hemen hemen tüm büyük havayolu şirketleri ile çalışıyor ve onlar da bu platformu kendi satış noktaları için rakip olarak değil, tersine, daha da öne çıkan bir satış kanalı olarak görüyor. Turna.com’da kampanya kurgulama hızı yüksek ve bunun için havayolu şirketinin gerekli bilgileri iletmesi yeterli. Dr. Abdülkadir Kırmızı, şu bilgileri veriyor: “24 saat çalışan çağrı merkezimiz var ve kişi uçuş planında değişiklik yapmak istediğinde hemen size yardımcı oluyorlar ve bu da hizmet farkı yaratıyor. Uçtan uca tüm iletişim platformları ile satış ve hizmet sunabiliyoruz. Kullanıcı yorumlarını takip etmeye ve bunlara gerekli yanıtları hızla vermeye özen gösteriyoruz. Sitemiz gibi beğenilecek ve eksiksiz bir mobil uygulama üzerinde çalışmalarımız ise sürüyor.”

Viva Bilgi Teknolojileri İş Geliştirme Direktörü Tarkan Çiçek, Turna.com için hayata geçirdikleri yatırımları detayları ile şöyle paylaşıyor: “Turna. com’un inanılmaz bir büyük veriyi gerçek zamanlı işleme ve analiz yetkinliği var. 50 bin üyesi olan bu yapıda üye olmadan alışveriş yapanların sayısı ise çok daha fazla. Bu yapının donanımsal anlamda da güçlü olması için bir danışmanlık süreci yürüttük. Üç aylık süreçte yaptığımız analiz ile mevcut durum ve ihtiyaçlar ortaya çıktı. Bu çıktılar doğrultusunda projemizi hazırladık. Çıktıları ve projeyi beraber değerlendirdik ve ihtiyaç listemizi oluşturduk. Bunlarla ilgili detaylı yatırım planı oluşturduk ve önceliklendirme yaptık. Bunları da beraber değerlendirdik. Turna. com’un makine parkındaki güncel ürünleri de kullanarak projeyi hayata geçirdik. Depolama ve sanallaştırmanın etkilerini ölçmek için departman bazında geçişler yaptık. Ardından Turna.com’un kendi veritabanını aktarmayı tamamladık. Böylece sonraki adımlar için uygun bir altyapıyı hayata geçirdik. Sistemleri sanallaştırmada temel hedef; iş sürekliliği ve felaket kurtarma yapısını hayata geçirmekti. Sanallaştırma yapısı ile fiziksel yapıda gerçekleştirilmesi çok pahalı ve karmaşık olan planlı kesintilerin yerine kesintisiz çalışmayı, plansız durumlar için ise minimum kesinti ile çalışmayı sağladık. Planlı kesintiler yerine sanal sunucuların canlı transferi ile sistemlerde hizmet kesintisi olmuyor ve bu, Turna.com BT ekibinin işlerini kolaylaştırıyor, müşteri memnuniyetini de artırıyor. Bu şekilde güçlü bir altyapıyı kurduğumuz için felaket kurtarma adına önemli bir adım atmış olduk. EMC odaklı yatırımlar Turna.com’da devam edecek.”

advertorial

Detaylı planlama ile bir başarı hikayesi ortaya çıktı


26

BThaber

BTnet.com.tr

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Verizon Yahoo’yu satın aldı Verizon, internet devi Yahoo’yu 4,83 milyar dolara satın aldı. Verizon, Yahoo ve AOL’un birleştirileceğini duyurdu.

Bulut bilişim yatırımları Microsoft’un gelirlerini artırdı Microsoft, 2016 dördüncü çeyrek döneminin finansal verilerini açıkladı. Microsoft kendi finansal takvimine göre 30 Haziran’da sonlanan 2016 dördüncü çeyrek dönemin finansal verilerini açıkladı. Microsoft’un bu dönemdeki geliri bir önceki yıla oranla yüzde 2’lik bir artışla 22.6 milyar dolar olarak açıklandı. Şirketin net kazançları ise 3.1 milyar dolar olarak belirtildi. Hisse başına düşen miktar ise 39 sente denk geliyor. Microsoft’un Azure platformunu da kapsayan ve “akıllı bulut” olarak nitelediği iş alanındaki gelirleri ise yüzde 7 artarak 6.7 milyar dolara yükseldi. Microsoft’un ticari bulut alanındaki yatırımlarının şirketin gelirlerinin Wall

Street tahminlerinin üzerinde sonuçlanmasında en büyük etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Web siteleri, uygulamalar ve veri için barındırma hizmeti sunan Azure platformunun gelirleri ise yüzde 102 oranda arttığı açıklanmasına rağmen Microsoft tarafından net bir rakam paylaşılmadı. Bunun yanında bu hızda giderse Microsoft’un bulut tabanlı hizmetlerden elde ettiği gelirlerin yıllık 8 milyar dolar seviyesinden 12.1 milyar dolara yükselmesinin ön görüldüğü açıklandı. Microsoft’un bulut bilişim tarafındaki gelirleri artmasına rağmen şirketin bu alandaki

karlılığının yüzde 17 oranda düşerek 2.19 milyar dolara düştüğü belirtiliyor. Şirket hala bu alandaki karlılığını yükseltmek için girişimlerde bulunuyor. Microsoft’un açıklamalarına göre karlılıktaki bu düşüşün nedeni ise yapılan yüksek Ar-Ge ve pazarlama harcamalarına dayanıyor. Buna ek olarak Microsoft son dönemde Microsoft Office ürününü aylık sabit ücret karşılığında bulut tabanlı bir hizmete dönüştürmek için adımlar atıyor. Bu adımlar çerçevesinde şirketin Office tüketici ürünleri ve bulut hizmetlerine üye olan kullanıcı sayısının yüzde 19 artışla 23.1 milyona ulaştığı belirtildi.

İnternetin yaygınlaşmaya başladığı dönemlerde dünyanın en çok bilinen ve kullanılan internet devi Yahoo’nun uzun zamandır süre gelen satış aşaması sonuçlandı. Amerikan geniş bant telekomünikasyon şirketi Verizon, Yahoo’nun ana internet hizmetlerini 4,83 milyar dolara satın aldığını duyurdu. Bu hizmetlerin arasında Yahoo Mail, Fantasy Sports, fotoğraf depolama sitesi Flickr ve Yahoo arama gibi markalaşmış servislerin yanında, şirketin geliştirdiği reklam teknolojisi de yer alıyor. İnternet’in ilk zamanlarında isim yapmış birçok hizmet ve serisi satın almasıyla dikkat çeken Verizon ise bu satın almayla birlikte daha önceden 4,4 milyar dolara bünyesine kattığı AOL ile Yahoo’yu birleştireceğini duyurdu. Verizon’un bu hamleyle birlikte Facebook ve Google gibi dijital reklam devlerine üçüncü bir alternatif çıkarmayı hedeflediği düşünülüyor. eMarketer’ın verilerine göre Google ve Facebook günümüzün dijital reklam satış trafiğinin yüzde 43’üne hakim olduğu belirtiliyor. Yahoo ise yüzde 1,5 payıyla yedinci sırada yer alıyor. Verizon CEO’su Lowell McAdam konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Yahoo’nun satın alınması, Verizon’u bir küresel mobil medya şirketi olarak oldukça rekabetçi bir pozisyona getiriyor. Yahoo’yu bünyemize katarak dijital reklamcılık alanındaki gelirlerimizi yükseltmeyi hedefliyoruz”. Yahoo kötüye giden gidişatına dur diyebilmek için 2012 yılında Google’ın eski yöneticilerinden Marissa Mayer’ı CEO olarak görevlendirmişti. Mayer’in Yahoo’yu ayağa kaldırmak için uyguladığı strateji ise şirketi mobil alana yoğunlaştırmak oldu. Satın alma işleminden sonra Twitter’dan bir mesaj yayınlayan Marissa Mayer ise Yahoo’da kalmayı planladığı belirtti.

KickassTorrents’in sahibi tutuklandı Yasadışı ve korsan paylaşımlara neden oldukları öne sürülen torrent platformlarına yönelik operasyonlar yoğunlaşarak devam ediyor. Dünyanın en popüler torrent sitelerinden biri olan KickassTorrents’e yönelik yapılan operasyonda sitenin sahibi Ukraynalı Artem Vaulin, ABD’li yetkililer tarafından Polonya’da yakalandı. Ukrayna’ya iade edilmeyi talep eden Vaulin ise telif hakkı ihlali ve kara para aklama için düzen kurmak gibi suçlamalarla karşı karşıya. Sitenin sunucularının ABD’nin Şikago bölgesinde bulunmasından dolayı Vaulin ABD’li yetkililerce göz altına alındığı belirtiliyor. ABD Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Vaulin’in site üzerinden telif değeri 1 milyar doları aşan sayısız materyalin kanunsuz şekilde paylaşılmasına neden olduğu ve kanundan kaçma amacıyla siteyi dünya üzerindeki birçok farklı sunucuya naklettiği belirtildi. 2008 yılında kurulan KickassTorrents hızlı bir şekilde büyüyerek kullanıcı kitlesini artırmıştı. En fazla kullanılan torrent sitelerinden birisi olan KickassTorrents daha önce de kapatılmak istenmiş site değişik adresler üzerinden hizmet vermeye devam etmişti.



28

BThaber

BTnet.com.tr

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Romoss Polymoss serisi tüm cihazlara hızlı şarj sunuyor Romoss Polymos serisi tüm mobil cihazları hızlı şarj edebiliyor. Aynı anda iki farklı cihazı şarj etme özelliği taşıyan seride 5000 mAh Polymos 5 ve 10000 mAh Polymos 10 olmak üzere iki çeşit bulunuyor. Hızlı şarj teknolojisine sahip Romoss Powerbank Polymos Serisi, dual usb çıkısıyla aynı anda iki farklı cihazı şarj edebilme özelliği taşıyor ve aynı anda kendisi şarj olurken başka bir cihazı da şarj edebiliyor. Hızlı şarj özelliğine sahip Romoss Polymos, acil durumlarda şarj etme işlemini kolaylaştırıyor. Yüksek dönüşüm oranlı Romoss Polymos, aynı zamanda polimer bataryaya sahip. Ayrıca, serinin tasarımı ABS

alaşımlı plastik gövdeden ve kanserojen madde içermeyen materyallerden oluşuyor. Aynı anda iki farklı cihazı şarj etme özelliği taşıyan seride 5000 mAh Polymos 5 ve 10000 mAh Polymos 10 olmak üzere iki çeşit bulunuyor. Polymos 5 mavi, pembe ve beyaz renk seçeneklerine sahip. Akıllı cihazlar tamamen şarj edildiğinde, cihaz şarj işlemini sonlandırıyor ve pil ömrünü uzatmak için pil hücrelerinin fazladan şarj olmasını engelliyor. Romoss akıllı cihazların şarj edildiği sırada oluşacak giriş ve çıkış gerilimlerini sabit tutuyor. Bu sayede gerilim sebebiyle oluşacak hasarlardan cihazları koruyor.

Şarj esnasında oluşacak ani akım dalgalanmalarından cihazlar korunuyor. Devre tasarımı sayesinde Romoss’un içerisinde yer alan pil hücreleri her zaman güvenli bir ısı aralığında çalışıyor, bu sayede çok fazla ısınmıyor. Romoss şarj esnasında kısa devre sonucu oluşabilecek hasarları engellemek için şarj etmeyi otomatik olarak durduruyor. Cihaz şarj esnasında (farklı kablo kullanılması veya zorlama gibi) kendini güvende hissetmediği durumlarda ise kendini korumaya alıyor. Cihaz üzerinde bulunan açma/kapama tuşuna bir süre basılarak fabrika ayarlarına döndürülebiliyor ve akıllı cihazları yeniden şarj etmesi sağlanabiliyor.

ZTE ZMax Pro tanıtıldı ZTE phablet sınıfındaki yeni telefonu ZMax Pro’yu duyurdu. Telefonun Ağustos ayıda piyasaya sunulması bekleniyor. ZTE yaptığı duyuruyla ZMax akıllı telefon serisinin en son üyesi ZMax Pro’yu tanıttı. 6 inç boyutunda 1080p çözünürlüklü ekrana sahip ZMax Pro, Qualcomm Snapdragon 617 işlemci ve 13 megapiksel kamerayla kullanıcıların beğenisine sunuluyor. ZTE’nin phablet

sınıfındaki yeni cihazı, USB Type-C port ve parmak izi okuyucuyla birlikte geliyor. ZTE tarafından tavsiye edilen satış fiyatı ise 99 dolar olarak belirlendi. ZMax Pro sahip olduğu büyük ekranı besleyebilmek için 3400 mAh’lik bataryaya sahip. ZTE’nin özel olarak tasarladığı kullanıcı arayüzüne sahip Android 6.0 Marshmallow işletim sistemine sahip olan cihaz, Ağustos ayında piyasaya çıkacak.

Mobil reklamların verimini artırmanın üç yolu RTB House araştırması, masaüstü tıklanma oranlarının yüzde 0.73 civarındayken, akıllı telefonlarda tıklanma oranlarının yüzde 0.84 ile daha fazla tıklandığını gösteriyor. Mobil reklamların, yeni yollarla farklı satın alma davranışları edinen genç nüfus ile her geçen yıl ciddi şekilde büyüdüğünü ifade eden RTB House Bölge Müdürü Ömer Aras, şunları söyledi: “Mobil cihazlar, günümüzde her an online olan müşterilerin satın alma kararlarında etkili olan en önemli seçeneklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. 42 ülkede faaliyet gösteren IAB’ın yaptığı araştırma, özellikle Z ve Millenial kuşaklarının, sosyal medya ve tarama geçmişi hedeflenerek yerleştirilen reklamları fark etmedeki eğilimlerinin daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu kitlenin yarısından fazlası, akıllı telefonlarında

300x250 formatındaki banner olduğunu saptadı. 300x250 formatı, akıllı telefonlardaki tıklanma oranı yüzde 1,03 ile diğer formatlara göre en iyi değere sahip olurken, tabletlerde bu oran yüzde 1,04 olarak gerçekleşti.

kendileri ile ilgili olan reklamları gördüklerinde harekete geçiyor.” Genç neslin dikkatini çekmek, onları ikna etmek ve onlara doğru mesajı iletmek için en etkili reklam stratejisini kullanmak gerektiğini dile getiren Aras, hem Türkiye’de hem de bölgede başarılı olmak isteyen pazarlama uzmanlarının dikkate alması gerekenleri açıkladı. #1 Daha fazla ürün, daha fazla satış Mobil reklam kampanyaların

verimi, her bir reklamda sunulan ürün sayısından etkileniyor. RTB House’un araştırmasına göre, 12 adet ürün yer alan banner’lar akıllı telefonlarda yüzde 1,4, tabletlerde ise yüzde 1,3 tıklama oranı sağlayarak en verimli dönüşüm oranını sunuyor. Akıllı telefonlarda görüntülenen 12 adet ürün bulunan banner formatı, 6 ve 3 ürün bulunduran diğer fazla tıklanan banner’lara kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha verimli. Tabletlerde de benzer şekilde 12

adet ürün bulunan banner’lar yaklaşık yüzde 40 daha verimli. Masaüstü kampanyalarda olduğu gibi mobil cihazlarda da daha fazla ürüne yer vermek tıklanma oranını artırıyor. #2 Banner’ın boyutu önemli Mobil ortamda banner boyutu da önem taşıyor. RTB House, mobil ortamda servis edilen 300x250, 320x100 ve 320x50 boyutundaki üç farklı popüler banner’ı analiz ederek bu formatların en etkili olanının

#3 Mobili dijital stratejinin parçası haline getirin Mobil cihazlar günlük yaşamın bir parçası hâline gelirken, pazarlama profesyonelleri bu alandaki reklam planlamalarını optimize etmek ve yatırım geri dönüşü fırsatlarını çok iyi gördüler. Önemli olan hedef kitleye masaüstü ya da mobil üzerinden kişisel yeniden hedeflemenin de yardımıyla ulaşmayı başarmak. Bu doğrultuda mobil cihazların tek başına yeterli olmadığını unutmamak gerekiyor. Mobil cihazlar, tüm dijital pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak konumlandırılmalı.



30

BThaber

KARİYER

1 - 7 AĞUSTOS 2016

ODTÜ Online Eğitim Programı’nda yeni dönem ODTÜ Sürekli Eğitim Merkezi tarafından 19 yıldır aralıksız olarak her yıl düzenlenen ve her yıl güncellenen içeriği ile Bilgi Teknolojileri Sertifika Programı (BTSP); kendisini bilgisayar mühendisliği alanında geliştirmek isteyen ve nitelikli İK açığının yaşandığı BT alanında çalışmak isteyen kişilere online eğitim fırsatı sunuyor. 200 kişilik kontenjanıyla ve bugüne kadar verdiği 2 binin üzerinde sertifikalı mezunla Türkiye’nin en büyük online eğitim programlarından olan BTSP, online eğitimle Türkiye’nin her yerinden katılımcılara istedikleri zaman,

istedikleri yerde, ODTÜ kalitesinde eğitim imkanı sunuyor. ODTÜ Sürekli Eğitim Merkezi ve Business Management Institute işbirliğinde hayata geçirilen program, bu yıl 20’inci dönemini düzenleyecek. Son kayıt tarihi 2 Eylül 2016 ve eğitimler de Eylül 2016’da başlayacak. Eğitim hakkında detaylar “ODTÜ Sanal Kampüsü” web sitesini http://idea.metu.edu.tr/ linkinde yer alıyor. Yüz yüze iletişim ile eğitimi pekiştirme imkanı Bilgi Teknolojileri Sertifika Programı, ODTÜ - Bilgisayar

Mühendisliği’nin sekiz temel dersini internet üzerinden ve yüz yüze eğitimlerle destek verilerek, toplam 9 ayda (4 dönem) katılımcılara sunuyor. Programda her dönem 2 ders olmak üzere toplamda 8 ders işleniyor ve bu dersler ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği programının temel derslerini içeren ve ODTÜ hocaları tarafından hazırlanan Türkçe içeriklerden oluşuyor. Dönem sonlarında katılımcılar, ODTÜ öğretim görevlileri ile yüz yüze dersler ve sınavlar için ODTÜ’ye davet ediliyor. Sınavlarda başarılı olan katılımcılar ‘bilgi teknolojileri uzmanı’ olduğuna dair ODTÜ tarafından hazırlanan resmi

meslek sertifikasını ediniyor. İlgili videolar, görsel ve işitsel öğelerle desteklenen eğitim içerikleri ve tartışma odaları ile oluşturulan karşılıklı etkileşim kanalları, konuları bilgisayar başında okumanın ötesinde, katılımcıların ODTÜ öğretim görevlileri ve birbirleri ile devamlı iletişim halinde kalabilmesini sağlıyor.

Dersimiz bilgi güvenliği teknolojisi İstanbul Bilgi Üniversitesi, mevcut ön lisans programlarına Bilgi Güvenliği Teknolojisi programını ekliyor. 2016 – 2017 Akademik Yılı’nda başlamak üzere, yetkin İK ihtiyacına yönelik olarak hazırlanan programda ön lisans düzeyinde eğitim verilecek. Bu programı tercih eden

öğrenciler, tüm sektörlere bilgi güvenliği çözümleri geliştirmek, şirketlerin siber güvenlik konusunda gereksinimlerine karşı adımlar atmak ve bilgisayar sistemleri alanında teknik destek elemanı olarak çalışabilmek üzere eğitimler alacak, teorik ve pratik beceriler kazanabilecek.

E T K İ N L İ K L E R

Y U R T D I Ş I

7-10 Kasım 2016 WebSummit Lizbon, Portekiz AYRINTILI BİLGİ: https://websummit.net/

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

E T K İ N L İ K L E R 25 Ağustos 2016 Teknoloji Platformları - IoT ve M2M-Büyük Veri ve Bulut İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr 25 Ağustos 2016 Teknoloji Platformları - IoT ve M2M-Büyük Veri ve Bulut İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

Y U R T İ Ç İ

1 Eylül 2016 BTvizyon Toplantıları Erzurum AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

29 Eylül 2016 BTvizyon Toplantıları Adana AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

22-23 Kasım 2016 Bilişim Zirvesi’16 Haliç Kongre Merkezi İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.bilisimzirvesi.com.tr

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

Kayıt döneminin kapsamlı rehberi Google Üniversite Seçimim platformu, 2 Ağustos 2016 tarihine kadar gerçekleşecek tercih döneminde üniversite adaylarının başvuru rehberi olmayı hedefliyor. Türkiye ve KKTC’de bulunan 127’si devlet, 83’ü vakıf olmak üzere toplam 210 üniversiteyi ve 10 binden fazla bölümü tüm detaylarıyla tanıtan platformu kullanan adaylar, 360 derecelik panoramik sanal tur ile çok sayıda üniversite kampüsünü de gezebiliyor. Google ile

Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün (YEĞİTEK) eğitimde teknolojinin etkin kullanımını hedefleyen bu platformuna https:// universitesecimim.withgoogle. com/ adresinden ulaşılabiliyor. Tüm üniversitelerin veya tercihe bağlı olarak sadece eğitim alınmak istenen şehirdeki üniversitelerin bilgilerine ulaşabilen gençler, burs olanaklarını da bu platformdan öğrenebiliyor.



32

BThaber

KARİYER

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Başarı sertifikaları sahiplerini buldu Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Uyumsoft işbirliğiyle bu yıl 8’inci kez düzenlenen Uyum Akademi Yaz Staj Okulu’nda başarı sertifikaları sahiplerini buldu. Uyum Akademi Yaz Staj Okulu’na, ülke genelindeki 15 üniversitenin bilgisayar, matematik ve endüstri mühendisliği bölümlerinde okuyan 28 öğrenci katıldı. Uyumsoft’un YTÜ Teknoparkı’nda yer alan merkez binasında, 22 Temmuz’da düzenlenen sertifika törenine, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Genel Müdürü Hüseyin Şahin, Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin, Uyumsoft Yazılım Ar-Ge Yöneticisi Bülent Sarı, Yıldız Teknoparkı Kuluçka Merkezi Müdürü Latif Ulu ve başarı sertifikasını almaya hak kazanan öğrenciler katıldı. Teorik ve pratik staj YTÜ, İstanbul Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, İzmir

Ekonomi Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi, TED Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi’nde eğitimlerine devam eden 28 mühendislik bölümü öğrencisi 20 iş günü süren eğitimde, C# temel tanıtımı, yazılım projesi kavramı, nesne yönelimli programlama kavramları ve gerçeklemesi, Microsoft SQL Server entegrasyonu konularında teorik ve pratik eğitim aldı. Eğitim sonunda, öğrencilerin her biri en az bir tane proje geliştirdi. Sürekli öğrenmeye açık olun Başarı sertifikası töreninde bir konuşma yapan Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, şunları söyledi: “Bilişim sektöründe çalışacak siz gençlere tavsiyem; sürekli kendinizi yenileyerek, geliştirmeniz gerek. Çünkü teknoloji, her geçen gün gelişip değişiyor. Sizlerin sektördeki yenilikleri yakından takip ederek,

sürekli kendine yatırım yapması önemli. Kendiniz için çalışırsanız başarılı olursunuz, daima yaptığımız her işi kendiniz için yapın. Girişimci olmak içinse sadece teknik adam olmak yeterli değil. İşletme deneyimi, karar alma cesareti, riski yönetme gibi yetkinliklerin de olması lazım.” Yıldız Teknoparkı Kuluçka

Sıcak havada işler ofis dışına aktı Havaların ısınmasıyla birlikte ofislerden uzaklaşarak dışarıda çalışmayı tercih edenler, ayrıca tatilde de iş takibi yapmak isteyenler taşınabilir şarj cihazları, dizüstü bilgisayar çantaları ve kılıf gibi ürünleri tercih ediyor. Ofis marketi Ofix.com’un verilerine göre, adaptör şarj kablolarının yılın ilk 6 ayında satış rakamları bir önceki yıl aynı döneme göre 5 kat arttı. Çanta ve kılıfların artış oranı 4 kat olurken, taşınabilir şarj cihazlarının satışları ise yaklaşık 2 kat arttı. Özel sektördeki çalışma eğilimlerini izlediklerini belirten Ofix Teknoloji Kategori Müdürü Burak Duru’ya göre, dönemsel olarak bazı ürünlerdeki talep artışı ile ürün yelpazeleri de farklılaşıyor. Bunun bir örneği olarak, yaz aylarında uzun bayram tatillerinde iş takibini bırakmak istemeyenler ile şehir dışında ya da ofis dışında çalışmak isteyenlerin aynı ihtiyaçlara yöneldikleri görülüyor. Duru, yılın ilk 3 ayı ve yaz aylarının başlangıcını içine alan ikinci 3 ayda adaptör ve şarj kabloları siparişlerinde yüzde

Merkezi Müdürü Latif Ulu da sertifika alan öğrencilere yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Başarılı olmak için mesleki bilgi birikimi yani altyapının, iletişim yeteneğinin ve özgüvenin olması gerek. Çağımıza, sürekli öğrenme kavramı hakim. Mesleki bilgileri, genel kültürü sürekli

yenilemek ve güncellemek lazım. Kuluçka merkezimizde; mobil uygulama projelerinden, robotlarla sağlıkta bir konunun çözümüne kadar, birçok proje üzerinde çalışmalar yapılmakta. Siz gençlere tavsiyem, iş hayatınızda daima, daha iyisini nasıl yapabilirim diyerek çalışmalısınız.”

Günay Kaya, BThaber Grubu’nda

140, çanta ve kılıf siparişlerinde yüzde 180, taşınabilir şarj cihazlarında ise 2 kata yakın artışa dikkat çekti. Burak Duru, şu yorumu yaptı: “Bu trendin önümüzdeki dönemde artışa geçeceğini düşünüyoruz. İnsanlar daha özgür çalışabilecekleri bir ortam arıyor, kendi tercihlerine göre tasarladıkları çalışma modelinde daha verimli olduklarını ifade ediyor. Bu nedenle mobil çalışma ortamını daha rahat kılacak farklı ürünleri araştırmayı ve online marketimize dahil etmeyi planlıyoruz.”

Günay Kaya, BThaber Şirketler Grubu Proje ve İş Geliştirme Müdürü oldu. Bankacılık ve Sigorta bölümü mezunu olan Günay Kaya, bilişim sektöründeki kariyerine 1998 yılında yerel yönetim yazılım otomasyonları yapan Eşkom Bilgisayar’da başladı. Bunun ardından çeşitli şirketlerde kariyerine Kurumsal Satış Yöneticisi, Satış Müdürü, Proje ve İş Geliştirme Müdürü olarak devam eden Günay Kaya, Gold Bilgisayar Kurumsal, Emobil, Bilgi Birikim Sistemleri, Isb Bilişim ve Tente Şirketler Grubu’nda görevler aldı. Bilişim sektöründe birçok projeye imza atan Kaya, bu süreçte Citrix, IBM, VMware, Veeam, Symantec, Microsoft, HP, Dell, Huawei, NetApp, Cisco firmalarının satış ve teknik sertifikasyon eğitimlerini de tamamladı.



MEKTUP

BThaber

Karmaşık bir haftanın ardından yine zorlu bir haftadan merhaba,

Tepeş’in izinden Romanya’nın Bükreş, Braşov, Bran ve Sinia’ya şehirlerinde geçiyor. Yazar Yekta Kopan ise Kafka’nın izini Çek Cumhuriyeti’nin gizemli başkenti Prag’da sürüyor. Seyahat tutkunları tarih ve sanat kokan sokakları 22 – 25 Eylül arasında Kopan ile keşfediyor. Bosna Hersek’te Ayşe Kulin’in romanı “Sevdalinka” eşliğinde 4 gün 5 gece sürecek turun başlangıç tarihi 6 Ekim. Sonbaharın en güzel manzaraları eşliğinde Tuna Kiremitçi’nin “Selanik’te Sonbahar” adlı kitabını yazar ile birlikte yaşamak isteyenlerin turu ise Kasım ayında. Benim yerim belli, iyisi mi sen detayları www. prontotour.com sitesinden takip et. Uzun zamandır seninle sergi haberi paylaşmadığımı fark ettiğim an gelen haber çok yerinde oldu. Ali Omar’ın aidiyet, kimlik, benlik ve ruhbeden arasındaki mücadeleci ilişkiyi sorgulaması ile ortaya çıkan ‘Portreler’ isimli sergisi 4 Ağustos’ta Galeri Eksen’de açılıyormuş. Sergiyi 13 Ağustos’a kadar Nişantaşı’nda Galeri Eksen’de görebilirsin. Tüm detaylar www.galerieksen.com sitesinde. Haftaya noktayı yine kitapla, daha doğrusu bir e-kitapla koyuyorum. SHERPA ekibi, dijital dünyanın yol haritası olan “Akış Şeması Tasarlamanın Altın Kuralları”nı işte bu e-kitapta derlemiş. E-kitap içeriğinde akış şemalarının ne ifade ettiğini, akış şemalarında kullanılan sembollerin anlamlarını, kulvarların nasıl kullanıldığını, akış şeması çizerken dikkat edilmesi gereken noktaları, bu süreçte en sık yapılan hataları, yaygın olarak kullanılan akış şeması şablonlarını ve başarılı online akış şeması yaratım araçlarını bulabilirsin. Detaylar blog.designedbysherpa.com/ akis-semasi-tasarlamanin-altinkurallari/ adresinde. Bu hafta da bu kadar olsun, yeni ve dilerim daha iyi bir gündemle yine burada olacağım,

34

Bu haftaya gurur veren bir haberle başlıyorum. Çevremizde tanıdıklarımızın sahip olduğu bir rahatsızlık olan astım sebebiyle metabolizmamızdaki değişikliklerin tespiti yeni tedavi yollarının geliştirilmesini sağlamış. Astım ve obezite uzun zamandır birbirleri ile bağlantılandırılyordu ama hastalıklar arasında kesin biyolojik bağlantı bugüne kadar keşfedilememişti. İşte Cleveland Kliniği’nde göğüs hastalıkları ve yoğun bakım uzmanı, aynı zamanda Lerner Araştırma Enstitüsünde Patobiyoloji Departmanı Başkanı olan Dr. Serpil Erzurum liderliğindeki araştırma ekibi, astımı olanlarda enerji üretimi sürecinin normalden daha yüksek düzeyde gerçekleştiğini bulmuş. Bu metabolik artış da ‘arjinaz’ adındaki mitokondriyel enzimdeki değişimden kaynaklanıyormuş. Dr. Serpil Erzurumlu sonuçları bizim dilimizde şöyle anlatmış: “Sonuçlarımız güçlendirilmiş arjinaz metabolizmasının iltihaplanmayı etkisizleştirebileceğini ve muhtemelen, astımlı hastalara bir koruma sağlayabileceğini gösteriyor. Bu durum, hem astım hem obezitenin temelinde yatanın biyoenerjik değişimler ve iltihaplanma olduğuna dair yığılan kanıtları destekliyor.” Sözün özü, Türk bilim insanları gurbette de çalışıp başarılara imza atıyor. Bu karmaşık gündemde çevreye dair güzel haberler içimize su serpsin. WWFTürkiye ve Orman Su İşleri 7. Bölge Müdürlüğü, Adana’daki Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yuva yapan bir yeşil deniz kaplumbağasına uydu vericisi takmış. Böylece “Akyatan2016” adlı yeşil deniz kaplumbağasının kış boyunca Akdeniz’de izleyeceği göç rotası takip edilebilecekmiş. Akyatan2016 deniz kaplumbağasının rotası kısa bir süre sonra seaturtle.org internet

1 - 7 AĞUSTOS 2016

Deniz kaplumbağamızı takip edelim sitesinden izlenebilecek. Desene yine bize takip işi düştü ☺ Sıra örnek olmasını dilediğim bir haberde. Gaziantep’te yer alan GAP Enerji Verimliliği Danışmanlık ve Kuluçka Merkezi, sanayi ve bina sektörlerinde enerji verimliliğinin sürdürülebilir bir şekilde arttırılması için Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi kapsamında kurulmuş. Proje, Kalkınma Bakanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (GAP BKİ) tarafından, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) teknik desteği ile yürütülüyormuş. Gaziantep Sanayi Odası ve Gaziantep Üniversitesi işbirliği ile kurulan EVD Kuluçka Merkezi, sanayi tesislerinde ve binalarda enerji verimliliğinin artırılması için etüt çalışmalarının yapılmasında, danışmanlık hizmetlerinin sağlanmasında ve sektörde istihdam yaratılmasında önemli bir rol oynuyor malum. Öyle ki, merkezin faaliyet gösterdiği ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan binanın, merkezin ana işlevine uyumlu olacak ve örnek teşkil edecek bir tadilat çalışması ile

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 22 SAYI 1082

1 - 7 AĞUSTOS 2016

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

enerji verimliliği yükseltilmiş. Tüm yapısal, mekanik ve elektriksel tasarımın Alman Pasif Ev Enstitüsü’nün EnerPHit kriterlerine göre gerçekleştirildiği tadilat sonrası da ısınma giderinde yüzde 87, genel enerji giderlerinde yüzde 75 tasarruf sağlanıyormuş. Boşuna demiyorum örnek olsun, yatırımın geri dönüşü hemen kendini gösteriyor. Kurumsal başarılarda bu sefer sportif bir gururda sıra. Türkiye’de yelken alanında başarılı yarışlara imza Eker Sailing Team, İtalya’da düzenlenen Melges 32 Avrupa Serisi’ni sekizinci olarak tamamlamış. Eker Sailing Team Kaptanı Ahmet Eker, 2015 yılına göre

çok daha iyi sıralarda yarışmayı başardıklarını belirtmiş. 2017 yılında Dünya Şampiyonası yine İtalya’da olacak. Bunun için hazırlıklara başlayan Eker Sailing Team’e başarılar dileyelim. Denizden çıkalım, seyahate vuralım kendimizi, hem de elimizde kitapla. Tur operatörü Prontotour, kitapsever gezginleri ünlü yazarlarla birlikte yolculuğa çıkarıyor çünkü. Edebiyat dünyasının dört yazarı Ayşe Kulin, Yekta Kopan, Gülşah Elibank ve Tuna Kiremitçi Ağustos’tan itibaren Prontotour’un düzenlediği turlarla hikayeyi gerçeğe dönüştürüyormuş. İşte rotamız: Prontotour’un kitap turlarının ilki, 14 Ağustos’ta Gülşah Elibank’ın “Yalancılar ve Sevgililer” romanıyla başlıyor. Roman, Drakula’nın, nam-ı değer Kazıklı Voyvoda Vlad

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr Alp Yaşar Terlemez Alpt@bthaber.com.tr

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr Katkıda Bulunanlar Dilay Sağbili

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Satış ve İş Geliştirme Müdürü Günay Kaya Satış Grubu Kutay Göçe Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Community’s quality of life will be improved with the EFFECTIVE e-government 2016-2019 National e-Government Strategy and Action Plan’ prepared for the first time in our country by Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications, General Directorate of Communication, e-Government Services Department came into force by being published in July 19, 2016 dated and 29775 numbered Official Gazette Appendix II. Minister of Transport, Maritime Affairs and Communications Ahmet Arslan drew attention to e-government focus being ‘EFFECTIVE e-Government Ecosystem’ and stated that “Come and Help us Guide this e-Transformation”. 2016-2019 National e-Government Strategy and Action Plan is prepared in the frame of Turkey’s 2023 vision, 10th Development Plan and 2015-2018 Information Society Strategy and Action Plan (BTS); taking into account corporate and strategic plans of the institutions, other national strategy documents (Unregistered Economy Reduction Program Action Plan, National Cyber Security Strategy and Action Plan, Turkey Transportation and Communication Strategy Target 2023 etc.) and the needs of all stakeholders in the ecosystem of e-government. The European Union (EU) Digital Agenda 2020 Strategy Document and 2016-2020 e-Government Action Plan, the United Nations (UN) Sustainable Development Goals (SDGs), Economic Cooperation and Development Organization (OECD) Digital Government Strategy Council Recommendations were

an important reference international documents in the preparation of the Strategy and Action Plan. 2016-2019 National e-Government Strategy and Action Plan is Turkey’s first comprehensive and integrated national e-government strategy and action plan that is shaped by common sense and a scientific perspective including central government departments, local governments, citizens, private sectors, professional organizations, nongovernmental organizations and universities analysis. In scope of the 18-month study, senior policy documents and the relevant legislation were examined, workshops and focus group meetings have been organized for all stakeholders and satisfaction and perception surveys were carried out for the central and local governments, private sectors and citizens. When determining a national e-government policy, Turkey’s unique conditions, requirements in the e-government maturity models, international developments and technological innovations and trends were taken into account.

Among the aspects considered, there are concepts such as open data sharing, transparency and accountability, cyber security, innovation in the public sector, the development and submission of public services as the e-government services (digital by default), development of e-government services in such a way that it can be completed in a single operation or a single application principle (once only principle) and services being developed with the participation of stakeholders.

‘National e-Government Strategy and Action Plan’ responds to the needs of all stakeholders Speaking about the details of the process UDHB, General Directorate of Communications, e-Government Services Department Head Ensar Kılıç stated that: “Regulating the Ministry’s organization scheme, duties, responsibilities and authorizations, the legal decision on Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications Duties article numbered 655 published in the Official Gazette dated November 1, 2011 and

numbered 28102 states that ‘The responsibility of preparing action plans on e-government services, setting rules and procedures, coordinating and conducting monitoring activities, preparing the necessary arrangements on the objective of information society policy, goals and strategies building the necessary cooperation and coordination with relevant public institutions belong to the Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications’. In this context; ‘2016-2019 National e-Government Strategy and Action Plan’ was prepared in the framework of 2016-2018 National Information Society Strategy and Action Plan to respond to the needs of all stakeholders.”

A sustainable strategic perspective was adopted Minister of Transport, Maritime Affairs and Communications Ahmet Arslan shared the following

information emphasizing that an integrated, sustainable and strategic perspective was developed in shaping and implementing the e-government policy with ‘2016-2019 National e-Government Strategy and Action Plan’: “In the context of 10th Development Plan and the Information Society Strategy, effectiveness of public management, participation, transparency and accountability were aimed to be strengthened. To achieve this goal, the use of information and communication technologies in public services processes is seen as the main tool. In this context, studies conducted by public institutions under the topic of e-government are scheduled to continue in line with the national strategy and action plan. When the prominent world examples of e-government and global trends are evaluated; the present conditions of our day and age require citizencentric e-transformation, social networks, accountability, governance and transparency as well as a redefinition of the relationship between the state and all shareholders in e-government. In recent years, important steps have been taken in setting policies, decisionmaking and implementation processes in the public sector of Turkey to adopt a more participating, transparent and holistic approach. 20162019 National e-Government Strategy and Action Plan was prepared for the first time in our country in this direction by our Ministry. Via this document, the e-government policy became concrete and a sustainable strategic perspective was adopted for shaping and implementing it. In the new era, e-government’s focus will be ‘EFFECTIVE e-Government Ecosystem’ and implemented as more ‘integrated, technological, participatory, innovative and qualified’ and it will be the engine of the transition to an information society and sustainable development.”



Turkey difference in opportunities in Eastern Europe Eutelsat Broadband KA-SAT satellite covers all Europe and some Mediterranean countries. Europe Eutelsat Broadband Corporate Director Philippe Baudrier stated that they continue to grow in basis of Euro and they exceeded 200 thousand users in Europe. He stated that: “So, we are on the right track with the satellite heading. We are also optimistic about the future.” Eutelsat Broadband has many activities in Western Europe and those give the company its powerful position in the market. According to Philippe Baudrier stressing that there is an important demand in the region, thus the satellite becomes an important necessity. He added: “At the point we have arrived, there are still small empty areas in the region.” According to him, there is a huge demand in both consumer and professional segments. In order to grow in Eastern Europe; there are still areas available and especially Turkey is considered an area with great potential. Philippe Baudrier said that they will not stop pursuing new opportunities in Eastern Europe and shared the following information: “Our strategy is to focus on vertical industries in Turkey. For example: mining industry or gas stations. We are quite competent in Eastern Europe in this regard. We connect hundreds of gas stations to each other with remote

management and are doing backups. Ultimately, this satellite provides that to you. You do not have to wait for fiber or 5G to the place you are able to find high speed internet, you can reach it tomorrow with a reliable structure and cost efficiency. Satellite used to mean a limited scope and an expensive application. But today, the service level is high. We are doing productive work with fire departments and emergency service structures in the public service; we offer advantages in natural disasters such as earthquakes or floods. It is easy to make video transmission via satellite uplink. TV channels can broadcast live with 6 megabits. In houses and institutions, these structures can be used for purposes such as video recording, searching within the video for security reasons. From this point of view, there are too many areas suitable for satellite construction in Turkish market.”

Sincan Municipality is transforming technology into services Implemented by Sincan Municipality and developed by DECE Software, with a Mobile Data Collection and Team Management Application MOBIDI, mobile technology is used in food inspection. Municipal units began using the application effectively and it was a great contributor to the units during Ramadan month food inspections. Photographs and videos of the violations encountered in inspections are instantly transmitted to center via mobile application. The conditions contrary to the legislation such as hygiene problems, inaccurate weight and unlabeled sales issues encountered especially in supermarket, bakery and restaurant inspections are immediately recorded via this application. All these data is being

monitored through online maps by the Mayor and Municipal Police Managers at the center. In order to reach citizens easily, Sincan Municipality turns technology into service and setting an example to many institutions via new applications. DECE Software General Manager Serdar Ak states that: “We produce innovative and unique software solutions for municipalities. MOBIDI is one of

Acronis Backup takes place in 12 markets Hybrid cloud data protection oriented solution provider Acronis presented its new solution Acronis Backup 12 to market. Unlike other solutions in the market, Acronis Backup 12 provides backup and protection of corporate data in hybrid cloud environments. Acronis Backup 12 provides institutions features for the protection of virtual environments and the possibility to fully control data from everywhere, regardless of the system and backups. So, IT managers always know where the company data is, who has data access and when it was stored to cloud. In case of data loss, Acronis Backup 12 offers a range of recovery options to the user including file, e-mail and database recovery, active recovery, instant restore and physical data transmission

Electric car battery is from Turkey Power bank producer Stok Energy operating under the Tente Global Corporate Group became the partner of electric car battery and battery management system project for the electric car to be mass produced in 2020 in European Union. The cars will be mass produced in 2020 and be on traffic. Tente Global Corporate Group and Stok Energy Producer Relations Manager Ahmet Furkan Ekinci gave the following information about the project:

them. Sincan Municipality is a pioneer in using the application effectively. We are very pleased to work with them. They also use our corporate search engine GEODI effectively. After a short while we started working with Sincan municipality, many other municipalities began using our solutions. We believe that our applications will be very useful technological tools for all our municipalities across the country.”

“As Stok Energy, we are preparing to for domestic production of mobile phone battery, as well. R&D works began for it and the factory will soon be launched. Our goal is to manufacture battery cells. The quality of cells also constitutes the quality of the battery. The production will have a world class quality. We have cooperation with Panasonic, Samsung and LG. Currently, there are no domestic productions in this area and serious

money is being spent on import. Due to the rapid depletion of mobile phone batteries in recent years, we have established a production team of 25 people in the area. In 2007, we did design and R&D, but production was done abroad. We used to have assembly done in major companies abroad. Currently, we include production. We invested in robotics for more than 200.000 USD for this cause. We want to benefit from our close location to Africa and Europe. “




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.