D ÖNÜŞÜM ÜN FARKINDA MI S I NI Z ? Değişen teknoloji ve ihtiyaçlar her sektörde dönüşümü gerektiriyor. Bu dönüşümü erken yakalayıp ayak uyduran kurumlar, rekabette öne çıkarak önemli kazançlar sağlıyor. Siz “Dönüşüm”ün neresindesiniz ? Dijital Dönüşümde Este Bilişim ile Öne Geçin !
estebilisim.com/ dijitaldonusum este_65x186_ilan_v3_p.indd 3
09/05/2017 17:34
SAYI
1122 15 - 21 Mayıs 2017
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
Sayfa
4
Özel sektör ve kamu Ar-Ge için el ele Kalkınma Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı gerçekleştirildi.
Sayfa
12
Sayfa
8
Hukuk ve teknoloji Lega’da buluştu İnnova, kurumların hukuksal süreçlerini tek merkezden takip edebilmelerini sağlamak amacıyla Lega ailesini geliştirdi.
Ayhan Sevgi
Ar-Ge ve inovasyon devinin gündeminde yapay zeka var
Sayfa
14
Bilgiye değer katabildiğiniz kadar varsınız! E-ticaret başlığında servis sunarken ürün de yaratan WittyCommerce, ArGe yetkinliği ile yurtdışı pazarlarda da konumlanıyor.
PC, lazer yazıcı, fare, grafik arayüz kartı, Ethernet gibi teknolojileri geliştiren, Adobe gibi şirketlerin çıkış noktası olan dünyanın en büyük Ar-Ge merkezlerinden Xerox PARC’a (Palo Alto Research Center) CEO olarak atanan Dr. Tolga Kurtoğlu, kamu ve özel Türk şirketleri ile de işbirliklerini artırmak istediklerini kaydetti. BTHABER-6x10-1.pdf
Sayfa
5 C
M
Y
Pazar ve riskler gitgide büyüyor
CM
MY
CY
KPMG Telekomünikasyon Sektör Raporu’nda, yeni mobil altyapı yatırımları ile kapasite ve hız artışının devam edeceği üzerinde durulurken, bu gelişim ile gelen risklere de dikkat çekildi.
CMY
K
1
27.04.2017
14:13
BThaber
E-TOPLUM
15 - 21 Mayıs 2017
3
Kadınlar, engelleri bilişimle aşacak internet tabanlı e-öğrenme sistemiyle 29 milyon kadının yeniden ekonomiye katkı vermesi hedefleniyor. Proje kapsamında kadınlar, internet erişiminin olduğu her noktadan e-ticaret, girişimcilik, satış ve pazarlama teknikleri, sayısal pazarlama, hukuki mevzuat, siber güvenlik, iletişim teknolojileri eğitimleri alarak sertifika sahibi olacak. TBD’nin, Türk Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı temsilen Kadın Statüsü Genel Müdürü Üniversiteli Kadınlar Derneği’ni Gülser Ustaoğlu işbirliği ve Ankara Kalkınma Ajansı’nın “Sosyal Sorunların Türkiye Bilişim Derneği eğitim, yazılım geliştirme Çözümünde Yenilikçi (TBD), işinden uzak kalmış gibi konularda bilgiye Yöntemler Mali Destek kadınları yeniden ekonomiye yönelik beşeri sermayelerini Programı” çerçevesinde kazandırmak için harekete pazarlayabilecekleri ve desteklenmeye değer geçti. “Engelleri aşıyorum, evlerinden çalışabilecekleri bir görülen Bilişimle Girişimci bilişimle kendi işimde evimden ortam hazırlamayı hedefliyor. Kadın Projesi’ne Altındağ çalışıyorum” sloganıyla Kadınlar, www.bgk.org. Belediyesi, Yenimahalle Ankara Şubesi tarafından tr adresinden hizmet veren Belediyesi ile TOSYÖV de başlatılan “Bilişimle Girişimci proje kapsamında ihtiyaç destek verecek. Projenin Kadınlar Projesi” (BGK) duyacağı gerekli eğitimleri tanıtım toplantısına Aile ve ile ilk etapta 500 kadına e-öğrenme sistemi üzerinden Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı ulaşılması hedefleniyor. alacak, sonrasında da pazar temsilen Kadın Statüsü Genel BGK projesi; üniversiteyi yeri ve e-ticaret sistemleri Müdürü Gülser Ustaoğlu, bitirmiş, çalışmayan, ev aracılığıyla ticari girişimlerini TBD Genel Başkanı Rahmi kadını veya emekli kadınlara gerçekleştirecekler. Aktepe, Yönetim Kurulu proje çizimi, danışmanlık, Proje ile Türkiye genelinde
Huawei OpenLab Türkiye faaliyette
Huawei, OpenLab Türkiye'nin faaliyete başladığını BTK ve 12 ayrı şirketin temsilcilerinin katıldığı bir törenle kamuoyuna açıkladı. OpenLab Türkiye, Huawei'nin Küresel OpenLab programının önemli bir parçasını oluşturuyor ve IoT, video (VR/AR), kamu güvenliği, akıllı şehir, akıllı ev gibi başlıklarda yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. OpenLab Türkiye, ASAY Enerji, Quectel Türkiye, SadeLabs, Verisun ve 20'den fazla diğer yerel ortakla birlikte çalışacak. OpenLab Türkiye'de IoT sanayi ve video güçbirliği de oluşturuldu. OpenLab Türkiye, yerel bir dijital ekosistemin geliştirilmesinde işbirliğinin
önemini tartışmak için dünyanın dört bir yanından ortakları ve müşterileri de bir araya getiriyor. Yerel pazar talepleri, yetenekleri ve teknolojileri üzerine kurulan Huawei OpenLab; Türkiye ve Orta Asya'daki işletmeler, hizmetler, ortaklar ve müşteriler arasındaki işbirliğine odaklanacak. Açılışta bir konuşma yapan Huawei Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeng Jianguo, "Dijital dönüşümü ve ekosistem gelişimini teşvik etmek için ekosistemi tümüyle destekleyen OpenLab; açık, esnek ve güvenli bir platform aracılığıyla müşteri odaklı, yenilikçi endüstri çözümleri oluşturuyor. Huawei, bölgedeki BT endüstrisinin
istikrarlı büyümesini ve mükemmelliği sağlamak, rekabet gücünü artırmak için Türkiye'deki devlet kurumları ve işletmelerin yeni BT teknolojisi ve uygulamalarından yararlanmalarına yardımcı olmayı taahhüt ediyor” dedi. Öte yandan Huawei, Ankara’da gerçekleştirilen Uluslararası Düzenleyiciler Konferansı’nın da ana sponsoru oldu. Zirveye Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), operatörler, finans, eğitim, video ve IoT alanlarından yetkililerin yanısıra Ukrayna, Tunus, Romanya, İsveç ve Hırvatistan’dan düzenleyiciler katıldı. Etkinlik kapsamında Huawei Türkiye’nin 7’inci yaşına ulaşan ArGe merkezine, dünyada bir yazılım şirketinin ulaşabileceği en yüksek seviyeyi gösteren küresel donanım sertifikası CMMI L5 verildi. Böylece Huawei Türkiye Ar-Ge merkezi, Türkiye’de bu sertifikaya sahip üç kuruluştan biri ve telekom alanında bu yetkinlik düzeyine ulaşan ilk Ar-Ge merkezi oldu.
Üyeleri, TBD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özyazıcı Sunay, TUSİAV Kadın Platformu Başkanı Işıl Saraçoğlu, ODTÜ Enformatik Müdürü Prof. Dr. Deniz Zeyrek Bozşahin, BİLTEN Genel Müdürü Sevilay İmre, Girişimcilik ve Bilişim üzerine AB Uzmanı Shirley Martin, Atılım Üniversitesi İşletme Bölümü’nden Yrd. Doç. Neslihan Topbaş, İsrail Büyükelçiliği’nden Sefire Cheryl Na’eh, Girişimci Lütfiye Yurdum Hasgül Çağatay katıldı. Kadınların istihdamının artması şart Toplantıda konuşan TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, “Kadınlar, erkekle aynı şartlara sahip olursa Türkiye’nin geleceği çok daha güçlü olur. Mesleklerin cinsiyeti yoktur. 2023 hedeflerinin tutturulabilmesi için kadın istihdamının artması şart. Biz de TBD olarak neler yapabileceğimiz üzerinde
çalışıyor ve çözümler arıyoruz” dedi ve şöyle devam etti: “Kadınları iyi eğitim almış ve girişimci rolünde olan ülkeler daha hızlı gelişiyor. Ülkemizde istihdam edilen kadınların yüzde 56’sı ücretli veya yevmiyeli çalışıyor. OECD’nin raporuna göre Türkiye’deki 15-29 yaş arası kadınların yüzde 52’si ne okuyor ne de çalışıyor. TÜİK verilerine göre ise 15 yaş üstü iş gücüne dahil olmayan kadınların yüzde 58.7’si ev kadını, yüzde 11.4’ü de öğrencilerden oluşuyor. Bu alanda OECD ülkeleri içinde Türkiye birinci sırada. Dünya kadın istihdam oranı yüzde 49.1, OECD ülkeleri yüzde 62.3 iken Türkiye’de ise yüzde 29.5. Türkiye’de her 100 girişimciden yalnızca yüzde 7.5’i kadın. Kadınımızın hak ettiği yeri almasının önündeki en önemli engeli eğitimsizlik olarak görüyorum. Kadınların istihdam katılımını engelleyen ve sosyal dışlanmaya sebep olan genel eğitim ile mesleki eğitimin yetersizliği.”
Milli mikro gözlem uydusu 2019’da görevde olacak Savunma sanayinin öncü firmalarından STM, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla merak uyandıran ve içerikleri henüz açıklanmayan Alpagu, Kargu, Togan gibi ürünlerden sonra Lagari'yi duyurdu. Türkiye'nin ilk milli mikro gözlem uydusu olan Lagari, sahada taktik görüntü ihtiyacının yakın gerçek zamanlı karşılanması, genel haritalama, orman ve bitki örtüsünün takibi, doğal afet takibi gibi keşif gözetlemesi yapacak. Renkli ve nokta/şerit görüntü alma kabiliyetlerine sahip, yeni nesil elektro-optik kamera taşıyan Lagari, uzay teknolojisinde boşlukları dolduracak olan tamamlayıcı uydu kategorisinde ilk milli yatırım olma özelliğini taşıyor. Uzay alanında çalışma yapan saygın birçok kurum ve kuruluş tarafından ilk roketli uzay uçuşunu gerçekleştiren kişi olarak kabul edilen Lagari Hasan Çelebi'den adını alan uydunun, 2019 yılında uzayda göreve başlaması
planlanıyor. Lagari, 'Mikro Uydu' kategorisinde, 6065 kg ağırlıkta hedeflenen çözünürlükte görüntü sağlaması ile bu konuda dünyadaki ‘ilk’lerden biri olacak. STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, Lagari'nin tasarımı ve kabiliyetleriyle çok inovatif bir ürün olduğunu vurgulayarak, "Uzay endüstrisinin geleceği küçük, ucuz, fırlatması kolay ve özel görevleri yerine getirebilen küçük uydularda. Dünyada bu alanda lider ülkelere baktığımızda bu trendi görmek mümkün. Ülkemizin bu konudaki açığını kapatmak için uzun zamandır küçük uydular üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda milli olarak geliştirdiğimiz Lagari küçük gözlem uydusunu ilk defa IDEF Savunma Fuarı’nda sergileyeceğiz. Takım uydu şeklinde çalışmalarını amaçladığımız bu yeni konsept ile uydulardan hızlı ve yüksek çözünürlükte görüntü almak mümkün olacak" bilgisini verdi.
4
BThaber
E-TOPLUM
Haber Merkezi
15 - 21 Mayıs 2017
Özel sektör ve kamu Ar-Ge için el ele
Kalkınma Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı, 3-5 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul Pullman Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) işbirliği ile gerçekleşen Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı, Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik ve YÖK Başkanı Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç’ın katılımı ile açıldı.
Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun Programın ilk konuşmasını yapan Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun, Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payını yüzde 3’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Coşkun, toplam Ar-Ge harcamalarının 2002 yılında 1,8 milyar lira olduğunu, 2015 yılında ise 20,6 milyar liraya yükseldiğini ifade etti. Coşkun, kamu yatırım programları kapsamında ArGe ve yenilik alanına ayrılan kaynakların 2002 yılında 114 milyon lira iken, 2016 yılında 1,4 milyar TL’ye yükseldiğini de vurguladı. 2015 yılında tam zaman eş değeri Ar-Ge personeli sayısının 2015 yılında 120 bini aştığını söyleyen Coşkun, “Önemli bir durum da Ar-Ge harcamalarının yüzde 50’sinin 2015 yılında özel sektör tarafından gerçekleştirilmiş olması. Başta KOBİ’ler olmak üzere işletmelerin Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini, markalaşma, tasarım ve ihracat faaliyetlerini destekliyoruz. Kalkınma ajanslarımız ile 26 farklı bölgede, bölgenin nabzını tutarak, yenilik ve girişimcilik faaliyetlerini geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. Orta gelir tuzağından kurtulmanın tek yolunun Ar-Ge olduğuna dikkat çeken Coşkun, çıkartılan 6550
sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine dair kanunun reform niteliğinde olduğunu kaydederek, “Ar-Ge projelerini ticarileştirmek, yani ürüne ve katma değere dönüştürmek istiyoruz” dedi.
olduğuna değindi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik Paylaşımcı Ar-Ge dünyası oluştu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik ise konuşmasında Ar-Ge reform paketine değinerek, “Ar-Ge Reform paketinde Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemini geliştirmek üzere yaptığımız faaliyetlerin başında bu kanunlar yatıyor. Kanunlarda üniversite öğretim üyelerimizin gelecekleri ile çalışmaları ile ülkeye katkıları ile ilgili yeni adımlar atıldı. ‘Bir akademisyen bir Ar-Ge faaliyeti içinde çalışıyor ise o proje boyutu içinde yüzde 85 net bir değer alır’ dendi. Döner sermaye payları sınırlandırıldı, yeter ki bir şey üretilsin, ortaya konulsun diye. Ar-Ge merkezlerinde çalışanlarla ilgili gerek lisans gerekse yüksek lisans ile ilgili değerli muafiyetler yer aldı. Ar-Ge merkezlerinin birbirleri ile olan münasebetlerinde paylaşımcı bir Ar-Ge ortaklığı doğdu” şeklinde konuştu. Yerli buluşların ve yerli ArGe çalışmalarının çok değerli olduğunu ifade eden Çelik, yerli buluşların öncelikle ülkemizde talep görmesi için ‘milli’yi öncelikli tutmak gerektiğini vurguladı. Yakın zamanda kanunlaşan Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları kanuna da değinen Çelik, Ar-Ge’lerin, buluşların, tasarımların herhangi bir şekilde oluşturulan yeni markaların korunması için hukuki mevzuatların düzenlendiğini söyledi. Yapılan icatların ticarileştirilmesi noktasında devletin desteğini olduğunu vurguladı. Ar-Ge reform paketi ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları kanununun yanı sıra üretim reform kanunu olduğunu da belirten Çelik, “Ülkenin geleceği için ihtiyaçları ne ise buna açığız” sözleri ile sektördeki herkesin görüşlerine açık
Eğitimde uçtan uca Ar-Ge Ar-Ge odaklı büyümenin önemine işaret eden YÖK Başkanı Prof. Dr. M.A Yekta Saraç, “Bu hedefe ulaşabilmesi ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan faktörü ile mümkün. Bu durumun, küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasını gerekli kıldığı malum. Bugün itibariyle 111’i devlet, 65’i vakıf yükseköğretim kurumu ve 6’sı vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 182 yükseköğretim kurumumuz mevcut olup, öğrenci sayımız da 7 milyon 313 bin 403’e ulaşmıştır. Bu öğrenci sayımız ile Avrupa yükseköğretim alanındaki ikinci en büyük öğrenci sayısına sahip ülke konumuna gelindi” bilgisini verdi. Saraç, konuşmasında şu detaylara dikkat çekti: “Üniversitelerimiz farklı değerler üretmeli. Bu kapsamda üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde, bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde, bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu farklılaşma kesinlikle birinci, ikinci lig şeklinde kabul edilmemeli. Bunun için de üniversitelerin misyonlarını tekrar gözden geçirmesine, tek tipten uzaklaşarak kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine ihtiyaç var. YÖK, bilim hayatını üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yükseköğretimi; kalite, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar ve nitelikli doktora gibi kavramlarla yeniden yapılandırma gayreti içinde. Bunun sonucu olarak da yükseköğretimde hissedilebilir bir iyileşme başlamıştır ve bu iyileştirme inşallah devam edecektir.” Ar-Ge’siz bir gelecek olamaz Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı kapsamında düzenlenen oturumların ilkinde ‘Türkiye’nin Kalkınma Vizyonu Çerçevesinde Bilim ve Teknoloji Ekosistemi ve Ar-Ge İşbirlikleri’ ele alındı. TUBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin’in moderatörlüğünde
gerçekleştirilen oturuma TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Savunma Sanayi Müsteşarı Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi katıldı. TUBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, “Ar-Ge’siz bir gelecek düşünemiyoruz. Ar-Ge konusunda kendi aramızda paslaşmamız ve işbirlikleri önemli” diyerek başladığı konuşmasında TUBİTAK’ın, ArGe değerlemesi yapan, Ar- Ge yapmak isteyen şirketleri devlet kanallarıyla teşvik eden bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Fikri olan gençlere çağrı Sürdürülebilir bir büyüme için ihracatla büyümenin önemine vurgu yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bunun için bu ülkelerin üretim altyapısı olmalı. TİM olarak çalışmalar yapıyor, 2012’den bu yana İnovasyon Haftası etkinliği, 21 farklı sektörde tasarım yarışmaları düzenliyor, 7 farklı sektörde proje Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Şu ana kadar 39 Ar-Ge, 8 tasarım merkezi açıldı. Firmaların bu konuda yetkinliğini ve ilgisini artırırsak, ihracatın daha da artacağını düşünüyoruz. 10 tane girişim evine destek vermekteyiz. Burada fikri
olan gençlere çağrı yapıyor ve eleme yapıyoruz. Projeleri nasıl gerçekleştireceklerine dair mentorluk yapıyoruz. Şu an 403 girişimcimiz var” dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka da şu bilgileri paylaştı: “Haberleşme alanında bakanlık olarak 4,5G gibi bir Ar-Ge yükümlülüğü getirdik. 5G çalışmalarında kimseden geri kalmamak için takip forumu oluşturduk. Türksat 6A’yı hem Ar-Ge yaparak hem ürün geliştirerek desteklemeye başladık. Yerli arama motoru yerli e-posta çalışmalarımız ile yerlileştirme ve millileştirme devam etmekte. Karayollarında asfalt kalitesine yönelik önemli çalışmalar yaptık. Demiryollarında Ar-Ge faaliyetlerinde önemli adımlar attık. Devlet Hava Meydanları kendi kuş radarını geliştirdi ve bugün Atatürk Havalimanı’nda kullanılmakta. LNG ile çalışan Türkiye’nin ilk gemi motorunu biz ürettik.” Yerlileştirme çok önemli Başarılı Ar-Genin tekrarlanabilir tek bir yöntemi olmadığını ve hata yapmanın baştan göze alınması gerektiğini ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, temiz kömür projelerini desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Yerli kaynakların kullanılmasının önemli olduğunu hatırlatan Dönmez, “Konya Karapınar’da bir GES projesi devreye girecek. Buradaki şartlardan biri kullanılacak malzemenin yüzde 65’inin Türkiye’de üretilmesi şartıydı” bilgisini verdi. Dönmez, Türkiye’de son 10 yılda ciddi Ar- Ge teşviklerinin verildiğinin ama başarısız olunan projelerde başarısızlık nedenlerinin başında Ar-Ge’si yapılan ürün ya da hizmetin ticarileşememesinin geldiğinin de altını çizdi.
SaĞlık sektöründe Ar-Ge farkı
Ar-Ge’nin Türkiye için bundan sonraki gelecek vizyonunda önemli bir alan olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, “Sağlıkta bizim tükettiğimiz malzemelerin üretilmesinde sorunlar yaşandığını görüyoruz. Bu konulara ağırlık vermeliyiz. Sağlıklı Kalkınma Eylem Planında 3 önemli konu var: Sağlıklı yaşam kültürünün geliştirilmesi, sağlık endüstrilerinin geliştirilmesi programı
ve sağlık turizminin geliştirilmesi” derken, yılda 250 milyon dolarlık aşı ithal edildiğini, ama bu aşıların Türkiye’de üretilmesini sağlamanın hedefleri arasında yer aldığını dile getirdi. Savunma Sanayi Müsteşarı Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi ise savunma sanayi müsteşarlığında öncelikli olarak yerli çözümler ve mili teknolojilerle donatılmış sistemleri ele aldıklarını söyledi ve “Bir teknolojiyi elde etmek istiyorsak tüm gücümüzle yüklenmeliyiz” dedi.
BThaber
E-TOPLUM
15 - 21 Mayıs 2017
5
Pazar ve riskler git gide büyüyor
KPMG Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin 1 Nisan 2016 tarihinden itibaren devreye giren 4.5G’yi kullanan abone sayısı 51.7 milyona, yüksek hızlı interneti aktif olarak kullanan abone sayısı ise 19.2 milyon kişiye ulaştı. Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) 2016 Yılı 4’üncü çeyrek Türkiye Telekomünikasyon Pazarı verilerini değerlendiren KPMG Türkiye de sektöre özel rapor hazırladı. KPMG Teknoloji, Medya ve
Telekomünikasyon Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin, dünyanın mobil 4.0 döneminin eşiğinde olduğunu, 2020’de 25 milyar nesnenin birbiriyle konuşmaya başlayacağını vurguladı. KPMG Telekomünikasyon Sektör Raporu’nda, yeni mobil altyapı yatırımları ile kapasite ve hız artışının devam edeceği, aktif kullanıcı sayısının artacağı üzerinde
durulurken, Serkan Ercin de, “Geniş bantta yaklaşık 10.5 milyonu sabit, 51.7 milyonu mobil geniş bant abone sayısına ulaşıldı. Bir önceki yılın aynı dönemine göre mobilde yüzde 28 artış gözlenirken, Eve Kadar Fiberde (FTTH) ise yüzde 18 artış var. Bunun nedeni artan fiber altyapı yatırımları. 2016 yılında fiber altyapı uzunluğu 290.974 km’ye ulaştı ve bir yıl öncesine göre yüzde 9
artış gerçekleşti. 2008 yılında uygulanmaya başlanan numara taşınabilirliği uygulamasıyla da taşınan numara sayısı Ocak 2017’de 100 milyonu geçti” bilgilerini verdi. Ercin, “Tablet, akıllı telefonlar ve giyilebilir mobil cihazlar sayesinde akıllı bağlantıların üretilmesi devam ediyor. Akıllı binalar, akıllı şehirler gibi alanlarda da daha fazla nesne birbirine bağlı olacak” dedi ve şöyle devam etti: “Büyük veri, doğru analiz metotları ile yorumlandığında şirketlerin stratejik kararlarını doğru bir biçimde almalarına, risklerini daha iyi yönetmelerine ve inovasyon yapmalarına imkan sağlayabiliyor. Farklı ürünler dünyasında büyük veri analiziyle müşterisine katma değerli hizmetler sunabilmelerine ve büyük verinin müşteri gözünde en önemli konularından biri olan veri güvenliğinin sağlanmasına bağlı. Omnichannel yaklaşımının benimsenmesi ve müşteriye ulaşılan kanalların sayısının artmasıyla yeni nesil müşteri deneyimi ve sadakati artırmak için büyük verinin işlenmesinde kullanılacak iş
zekası çözümleri büyük önem taşıyor. Dijital dönüşüm telekom şirketlerini birer emtia üreticisi durumuna düşürmek tehlikesini içinde barındırıyor. Bu nedenle telekom şirketleri dijital dönüşümde zaman kaybetmeden altyapılarını, BT sistemlerini ve kullanıcı arayüzlerini iyileştirmeli. Entegre, gelişmiş ve tüm yönleriyle gerçek bir müşteri deneyimi için operatörlerin dijital dönüşümü hızlı bir şekilde uyarlamaları şart. Siber güvenlik ile mücadele ve veri güvenliği ihlallerinden kaynaklı gelir açığını korumak maliyet yaratıyor. Sosyal paylaşım siteleri ile lokasyon bazlı ve reklam amaçlı kullanıcı verilerini toplayan uygulamaların yaygınlaşması nedeniyle telekom operatörlerinin siber tehditler konusunda bilinçli olmaları gerek. Bu da çoklu kanallara yönelen operatörler için siber saldırılar gibi güvenlik risklerine maruz bırakarak yeni riskler oluşturuyor. Telekom şirketleri güvenli veri merkezleri kurarak veri güvenliği konusunda yatırımlar veya bilgi güvenliği konusunda uzman şirketler ile ortaklık yapıyor.”
Kırtasiye sektörü için dünyaya açılma fırsatı Tüm Kırtasiyeciler Derneği’nin (TÜKİD) Ekim 2016’da hayata geçirdiği Kırtasiye Bilgi Sistemi (KBS), sektöre ait ürün bilgilerini üyelerine tek çatı altında sunuyor. TÜKİD Başkanı Vecdet Şendil, kırtasiye sektörünün önünü açmak için geliştirdikleri tek ‘tık’ ile ulaşılabildiğini vurguladı. Vecdet Şendil, www. kirtasiyebs.com adresine kaydolan perakendecilerin
ürün arama motoru sayesinde istedikleri ürün bilgisine, tedarikçisine, güncel ve eski fiyatlara ulaşabildiğini belirtti. Sistem ile tek adresten ürün kıyaslaması yapılabildiğini söyleyen Şendil, “Bu sistem, kırtasiye sektöründeki firmaların iş yükünü azaltması açısından önemli” dedi ve şöyle devam etti: “Özellikle bu yıl fiyat değişimlerinin çok olması
sistemin kullanımını artırdı. Şu an her perakendeci arkadaşımız güncel ürün fiyatına hızlı ve doğru şekilde ulaşabiliyor. Böylece işler daha hızlı yürüyor. Türk kırtasiye sektörüne dünyanın kapılarını açan bu sistemle, yabancı firmalar da Türkiye piyasasındaki tüm tedarikçi ve markaları görüp sipariş verebilecek, sistemin sektör ihracatımıza katkısı büyük olacak.”
HGS, mobil uygulama ile kullanımda Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.), Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) hizmetlerinde hayata geçirilen HGS Mobil Bakiye Yükleme uygulaması ile kullanıcılara kolaylıklar sağlıyor. PTT A.Ş.’ye ait online HGS yükleme platformları web ortamında hgs.epttavm.com, cep telefonu uygulamalarında ise ptt.gov.tr/hgs/epttavm linkinden ulaşılabilen Android
ve iOS işletim sistemleriyle uyumlu HGS uygulamaları. Bu linklere web’den tıklandığında PTT A.Ş.’nin online HGS yükleme sayfasına, Android telefonlardan tıklandığında Google Playstore uygulamasına, iOS telefonlardan tıklandığında da AppStore uygulamasına erişiliyor. Güvenle kullanılabilen bu uygulamalarla HGS bakiyeleri
yüklenebiliyor. Öte yandan, bu linklerin sunduğu uygulamalar dışında ‘PTT HGS’ ifadeleri geçen uygulamalara itibar edilmemesi gerektiği de hatırlatılıyor. HGS Mobil Bakiye Yükleme uygulaması ile vatandaşlar, plaka numarası, TC Kimlik Numarası, vergi numarası veya HGS etiket numarasını kullanarak tüm HGS ürünlerinin bakiyesini
görüntüleyebiliyor, kredi kartı ile kolay ve hızlı yükleme yapabiliyor. Uygulamanın sağladığı diğer kolaylıklar ise şunlar: - Aracın HGS etiketinde ne kadar bakiye olduğu görüntülenebiliyor. - Aracın HGS etiketi için minimum bakiye limiti belirlenerek, uygulamanın kullanıcıyı uyarması sağlanabiliyor ve böylece
cezalı HGS geçişleri önlenebiliyor. - Sık kullanılan araçların HGS etiketleri uygulamaya kaydedilebiliyor ve böylece sadece birkaç dokunuşta HGS bakiye yüklemesi gerçekleştirilebiliyor. - HGS bakiye faturaları e-posta ile alınabiliyor. - Geçmiş yüklemeler görüntülenip, tarihe göre sıralanabiliyor.
6
BThaber
E-TOPLUM
Açıklığa kapalıyız vatandaşa kapalı olan kamu verisini açmaya ve bunun, inovasyon için kullanılmasına karar verdiler. Fransa, G7 ülkeleri arasında bu konuda Chief Data Officer makamı yaratan ilk ülke oldu.
*Küresel Adalet Projesi Endeksi’nde Türkiye, Açık Devlet Yönetim Endeksi’nde 2015’te 82’inci sıradayken, 2016’da 113 ülke arasında 99’uncu sırada. (WJP Rule of Law Index 2016). *Ayrıca, Uluslararası Açık Toplum Vakfı’nın (Open Knowledge International) Açık Veri Endeksi 2016 sonuçlarına göre Türkiye, 94 ülke içinde 47’inci sırada yer aldı. (Global Open Data Index).
15 - 21 Mayıs 2017
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
Türkiye ise 2013’te bir Başbakanlık Genelgesi’yle Açık Yönetim Ortaklığı adlı uluslararası girişime katıldı. Ancak, bu konuda gerekli hukuki düzenlemeler henüz yapılmadı. 21 Eylül 2016’da Açık Yönetim Ortaklığı Yönlendirme Komitesi toplantısında alınan kararla Türkiye pasif üye haline getirildi. http://www.verigazeteciligi. com/turkiyenin-acik-yonetimortakliginda-son-durumu/ 11.04.17
Konu: Açık veride ne kadar açığız? Ya da tersine soru: Ne kadar kapalıyız?
Ancak, Türkiye’nin, bir yıl boyunca Ortaklığın teknik desteğini alıp, toplantılara gözlemci olarak katılabileceği ve üyelik durumunun gelişmeler doğrultusunda yeniden değerlendirileceği karara bağlandı.
Gündemde olmayan bu konuyu hatırlayalım: 2011’de 8 ülke, Açık Devlet Ortaklığı (Open Government Partnership) kurdu. Türkiye, katılma niyetini 2012’de açıkladı. Dünyanın en büyük 7 ekonomisinin liderleri 2013’te,
10. Kalkınma Planı 2014-18 şöyle diyor: “Katma değerli yeni hizmetlerin üretimi amacıyla ticari değeri olan veriler başta olmak üzere kamu sektörü bilgisinin paylaşımı ve yeniden kullanımı sağlanacaktır.” (Madde 410, sayfa 61).
90 dakikada kapınızda... Lüks ürün markası Gucci ile e-ticaret şirketi Farfetch ortaklığında, yenilikçi bir hizmet dünyanın 10 şehrinde başladı: Farfetch sitesi veya uygulamasından seçeceğiniz bir Gucci ürünü, en geç 90 dakikada adresinizde: Londra. New York. Dubai. Los Angeles. Madrid. Miami. Milano. Paris. Sao Paolo. Tokyo. “Dükkandan kapınıza 90 dakika” sloganıyla başlayan bu hızlı hizmet Gucci’den başka markalara da uygulanacak, ama şimdilik sadece Gucci’ye özel. Gucci, bu süper hızlı, süper pahalı hizmetini tanıttığı videosunda, süper meşgul süper önemli 3 süper kadının “başına gelenleri” ve Gucci-Farfetch’in buna nasıl bir süper çözüm bulduğunu gösterdi: Bir hanım, bir elinde kahve fincanı, püf püf ofisinde ceptelini boynuna sıkıştırmış konuşurken, diğer elinde dosyalar ve kalemle masasına yürürken, ay bir an dikkatsizlik, kahve şakırt masadaki Gucci çantanın üstüne.. Ama sorun yok. Hanım, bu iş sanki pek olağanmış gibi süper cool, cepteline bir şeyler yazmaya başlıyor... Diğer bir hanım, spor salonundan ter içinde çıkıp duşunu yapıp dolabına gidiyor ki kapısı aralık. Elbise askısı boş. Biri almış götürmüş. Ama sorun yok. Hemen ceptele bir mesaj... Bir diğeri çamaşır yıkamış, kurutma
makinasının başında bekliyor. Makineden çıkan giysi küçülmüş. Ama sorun yok. Bir mesaj da ondan... Bu arada kasklı Farfetch kuryeleri Gucci mağazalarına gidip, siparişleri almış, yola çıkmışlar bile. Az sonra hepsi, hanımların kapısında. Bu çok basit görünen ama yenilikçi uygulama için Farfetch’in kurucusu, CEO’su José Neves’e göre işin sırrı: “Lüksü yaratmak zaman alır. Ama bu zaman “doğru hesaplanmış” bir zaman olmalıdır. Eğer lüks bir restorana yemeğe gidiyorsanız, masanıza hızla oturmak istersiniz. Artık, orada olduğunuza göre servisin hızlı olmasını beklersiniz. Ama yemeğinizi hızlı yemezsiniz. Bunun nedeni, zaman artık, en üst düzeyde bir lüks. Bu hep böyleydi ama şimdi daha fazla bilincindeyiz.” Bu hız talebine Airbnb, Uber, Spotify gayet iyi uyuyor. İstediğin an, istediğine o an erişmek.
216 yıllık inovasyon Levis ve Google ortak ürünü, “Bluetooth bağlantılı jean/ denim” ceketler sonbaharda satışa çıkıyor. Bisikletlinin, kulağındaki kulaklık ile cepteli ilişkisini, ceket koluna dokunarak kursun diye... Üzerinde iki yıldır çalışılan ceketi piyasaya çıkacak hale getiren ekipten şu isimlere bakınız: Ivan Poupyrev (Proje tasarımcısı). Shiho Fukuhara (Tekstil geliştirme). Nan-Wei Gong (Ar-Ge). Joao Wilbert (Yaratıcı teknolog). Carsten Schwesig (Tasarım şefi). Barth Sights (Teknik inovasyon). Çoklu-uluslu bu isimler, yanlarındaki yenilikçi görev tanımları, inovasyon denilen işin ne kadar çoklu-kültürlü, çoklu-beceriler isteyen bir alan olduğunun basit kanıtı.
Taa 1801’de Joseph Marie Jacquard (Jakar) tarafından icat edilen sistemle dokunan denim ipliklerinin arasına Bluetooth sinyallere duyarlı ipincecik kablolar yerleştiriliyor. İlk kez Jacquard tarafından kullanıldığında dokumada devrim yaratan bu sistemde her bir ipliğin, dokumanın neresine yerleşeceği, bir desen planına göre mekanik olarak (1801’de bilgisayar!) saptanıyor. ODTÜ’lü üstad hocamız Ergun Türkcan’ın anlatımıyla, “1720’de Basil Bouchon “binary coding” sistemini ilk kez orga uyguladı. Orgun kendi kendine çalmasını sağladı. Delikli kartonların,
tuşları veya telleri kontrol ederek uygun sesleri çıkartması, ilk programlı enstrüman sayılabilir. 1775’te Vaucanson, bu delikli kartların bir silindir etrafında dönerek tel kancalarla iplikleri yollaması fikrini geliştirdi. Jacquard, bu emek-yoğun süreci, sık sık yapılan pahalı hataları önleyen güvenli bir dokuma makinesine dönüştürdü. On yıl sonra Fransa’da 11 bin jakarlı tezgah çalşıyordu.” (Bilim, Teknoloji ve Politika. 2009:139). Jacquard’dan 216 yıl sonra bugün, aynı sistemle, ileri teknolojik denim kumaş üretiliyor. “İnovasyon nedir ki?” diye soranlara pratik bir yanıt bu...
“Geleceğin mağazası” denilen Farfetch (bir İngiliz icadı) “tıkla ve git al” veya 10 şehirde “biz getirelim” sistemini akıl etti. Lüks olmayan giysi ve ürünleri yine 90 dakikada –sadece Londra adreslerine- ileten MatchesFashion.com da yarışta. Alışveriş yapan her müşterisi için off-line cookie uyguluyor. Böylece, müşteride mağazadan tekrar alışverişe heves uyandırıyor. Türkiye'de e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanlarsa, en fazla sorunu teslimat süresinin uzaması, istenenden farklı veya hasarlı ürün gönderilmesiyle yaşıyor. Hürriyet (31.08.15) bu konuda Tüketici Sorunları Derneği Başkanı Aydın Ağaoğlu’nun “İnternetten satış yapan pek çok firmanın 2-3 günde veya aynı gün teslimat yapılacağı vaadinde bulunmasına karşın ürünün gönderilmesinin çok geniş zamana yayıldığı yönünde yoğun şikayetler” aldığını eklemiş.
Teknoloji bile anne terliğinin hızına yetişemedi.
Tüm Annelerimizin, Anneler Günü Kutlu Olsun...
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
Ar-Ge ve inovasyon devinin gündeminde yapay zeka var Dünyanın en büyük Ar-Ge merkezlerinden Xerox PARC’a (Palo Alto Research Center) CEO olarak atanan Dr. Tolga Kurtoğlu, kamu ve özel Türk şirketleri ile de işbirliklerini artırmak istediklerini kaydetti. Dünyanın önemli Ar-Ge merkezlerinden bir tanesi olan Xerox PARC (Palo Ayhan Sevgi Alto Research Center), bugün kullandığımız ya da ticarileştiği takdirde önümüzdeki dönemlerde kullanacağımız birçok teknolojinin çıkış noktasını oluşturuyor. PC, lazer yazıcı, fare, grafik arayüz kartı, Ethernet gibi teknolojileri geliştiren, Adobe gibi şirketlerin çıkış noktası olan ve dev endüstrilerin oluşmasına katkıda bulunan bu “icatçılık” şirketinin başında ise bir Türk araştırmacı bulunuyor, Dr. Tolga Kurtoğlu. Dr. Tolga Kurtoğlu, ilkokul ve lise eğitimini Türkiye’nin farklı şehirlerinde tamamladıktan sonra ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun olarak, yüksek lisans ve doktora çalışmaları için ABD’ye gidiyor. Eğitiminin ardından Dell ve NASA’da araştırmacı olarak çalışmalarda bulunan ve 2010 yılında da PARC’ta çalışmaya başlayan Dr. Tolga Kurtoğlu, bu yılın Ocak ayından itibaren de CEO’luk görevine atanıyor. Kurtoğlu, CEO olmadan önce ise başkan yardımcılığı ile birlikte Sistem Bilimleri Laboratuarı Direktörlüğü görevinde bulunuyordu. Kurtoğlu’nun kişisel uzmanlık konuları arasında ise yapay zeka, ve yapay zeka tabanlı teknolojiler, sistem tasarımı, sistem geliştirme ve üretim otomasyonu teknolojileri bulunuyor. Yapay zekanın gelişmesinin, diğer pek çok teknoloji ve sektörün yönünü belirleyeceği ve gelişimine de önemli katkılarda bulunacağı aşikar. Bu kadar önemli hale gelecek bir konuda uzman olmanın, Dr. Kurtoğlu’nun, bu göreve gelmesinde de önemli bir rolü bulunuyor. ‘Start-up’lara kapımız açık’ Dünyanın en büyük araştırma merkezlerinden birinin başına bir Türk’ün gelmesi ülkemiz açısından da gurur verici bir
insanların günlük yaşamına oldukça etki edeceğini vurgulayan Dr. Tolga Kurtoğlu, “Yapay zeka, makine öğrenimi ve sanal gerçeklik çok fazla potansiyel taşıyan bir alan. Bu teknolojilerin önümüzdeki 10 yıl içinde dünyayı hatırı sayılır ölçüde etkileyeceğini düşünüyorum. Özellikle öğrenen makinelerin gelişmesiyle yakın gelecekte insanların yaptığı birçok işi robotlar yapacak” dedi. Yapay zeka öncelikli konular arasında Xerox PARC CEO’su Tolga Kurtoğlu “Yapay zekaya sahip öğrenen makinelerin gelişimi ile endüstri 4.0
olarak da adlandırılan robotik otomasyona geçilen bir dönemi yaşamaya başlıyoruz. İnsanların daha iyi ve verimli olduğu alanlarda insan gücü, robotların daha iyi ve verimli olduğu konularda robotların yoğun kullanılacağı bir ekonomik üretim sistemine doğru gidiyoruz Robotlar herkesi işsiz bırakmayacak, ancak belli başlı sektörlerde işgücü istihdamını yüzde 70’lere ulaşan oranlarda azaltacak. Yaptığımız teknolojik çalışmaların nihai amacı insan ve robot işbirliğini sağlamak üzerine. Ancak hükümetlerin, şirketlerin bu duruma şimdiden hazırlıklı olmaları gerekiyor.” dedi.
Xerox PARC CEO'su Dr. Tolga Kurtoğlu durum. Aile ziyareti için sık sık Türkiye’ye gelmesine rağmen iş amaçlı olarak ilk kez Türkiye’ye gelen Dr. Tolga Kurtoğlu, bu süreçte basın mensupları ile de biraraya geldi. Teknoloji alanında yeni gündem maddelerinin neler olacağı ve Xerox PARC’ın çalışmaları hakkında bilgi veren Kurtoğlu, Xerox PARC olarak Türkiye’deki saygın özel sektör ve kamu kurumları ile işbirliği yaparak, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihtiyaçlarına destek olmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti. Dünyanın farklı bölgelerinden şirketlerle işbirliği yaptıklarını belirten Kurtoğlu, Türkiye’den de adını vermediği bir şirket ile ortak çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Bu tür işbirliklerini artırmak istediğinin altını çizen Kurtoğlu, start-up’lara da kapılarının açık olduğunu söyledi. Kurtoğlu’nun verdiği bilgilere göre Xerox PARC, hali hazırda savunma ve enerji Bakanlıkları gibi ABD ve farklı ülkelerden birçok kamu kurumu, büyük
şirketler ve start-up kuruluşlar ile çok önemli çalışmalar yürütüyor. Örneğin ABD Savunma Bakanlığı ajansı DARPA ile askeri güvenlik projeleri üzerine çalışıyor. Aynı şekilde Amerikan Enerji Bakanlığı ve özel şirketlerle yenilebilir enerji kaynaklarını daha verimli kullanmayı sağlayacak, ticari kullanıma hazır sensor teknolojileri, güneş enerjisi pilleri gibi inovatif buluşlar üzerinde çalışıyor. Xerox PARC, savunma sanayi, siber güvenlik ve kişisel güvenlik alanlarında stratejik projeler yürütüyor. Kurtoğlu, “PARC’ta şu anda savunma sanayi teknolojileri, yenilenebilir enerji, akıllı asistanlar, sensor teknolojileri, nesnelerin interneti, akıllı ambalaj, yapay zeka, makine öğrenimi ve analitiği, siber güvenlik, kişisel gizlilik, basılı elektronikler ve dijital üretim yöntemleri üzerinde çalışıyoruz. Bunların hepsi dünyayı değiştirecek, dönüştürecek konular” dedi. Yakın gelecekte yapay zekanın
‘Türkİye’de kamu kurumları ve yüksek teknolojİ kullanan şİrketlerle İşbİrlİğİne açığız’ Tolga Kurtoğlu, “Xerox PARC olarak ayrıca hem özel sektör kurumlarının hem kamu kurumlarının çalışma şekillerine ve iş süreçlerine inovatif Ar-Ge çalışmalarını nasıl entegre edebileceklerine dair sistem mühendisliği danışmanlığı da veriyoruz. Kurumların Ar-Ge yapan, kendi bilgi birikimlerini inovatif sonuçlara dönüştüren yerler olmasını sağlıyoruz. Bu konudaki eşsiz knowhow’ımızı yansıtan özel eğitim ve yazılım paket programlarımızla onlara destek oluyoruz. Türkiye’de de hem kamu kurumlarıyla hem de yüksek teknoloji kullanan özel sektör şirketleri ile
bu konularda işbirliği yapmaktan memnuniyet duyarız” dedi. Xerox PARC’ta son dönemde gerçekleştirilen önemli projeler arasında; sıvı alaşımdan çip basan baskı cihazı, soy yapıştır sensörlerle internetli nesnelerin uzaktan takibi ve görüntülenmesi projesi, kendi kendini imha edebilen elektronik çip ile veri güvenliği projesi, basılı elektronik etiket teknolojisi ile kutulu ürünlerin sahte üretim ve satışını engellenebilmesi, giyilebilir sağlık çipleri ile panik atak kontrolü ve uzaktan hasta bakımı yapılabilmesi gibi teknolojiler de bulunuyor.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
Mart ayında BT distribütörleri 250 milyon dolar ciro gerçekleştirdi Global BT Distribütör Pazarı ve Türkiye ‘Distribütör Paneli’ 2017 Mart verileri açıklandı. *Erol Kuseyri TÜBİSAD’ın öncülüğünde oluşturulan BT distribütörlerinin kanala sattığı ürünler baz alınarak hazırlanan “CONTEXT Türkiye Distribütör Paneli” raporuna göre 2017 Mart ayında 250 milyon dolar ciro elde edildi. Bir önceki sene, 2016 Mart ayında, bu ciro 267 milyon dolar idi. Yıldan yıla karşılaştırıldığında BT distribütörleri yüzde 6,4’lük bir daralma ile 2017 Mart ayını kapatmış oldu.
Türkiye $350.000.000 $300.000.000 $250.000.000
$200.000.000 $150.000.000 $100.000.000
$50.000.000 $0
görünecektir. Etailer tüketici ve ticari satışları. Bu yeni bayi kanalları ile distribütör kanalının elektronik bayilerin ölçüşmesini hedefliyoruz. Geçmiş raporlarda bu bayilerin “SMB” kanalında olduğunu söyleyebiliriz.
Bu raporlamalar okunurken sadece panele üye olan ve tahminleme yapılan BT distribütörlerinin satışları baz alındığı unutulmamalıdır. Örneğin; genel anlamda Akıllı Telefon pazarının büyüdüğünü biliyoruz. Ancak bu kategorinin distribütör ağında daralma olduğunu CONTEXT raporları söylemektedir. s
Kategoriler
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
Taşınabilir Bilgisayarlar Akıllı Telefonlar Masaüstü Sistemler Diğer İşlemciler Toner Sabit Disk Sürücüleri (HDDs) Mürekkep Kartuş ve Tanklar Ekranlar Disk Dizileri Ağ Anahtarları Tablet İşletim Sistemi Çok Fonksiyonlu Yazıcılar Solid State Sürücü (SSDs)
İlk 15 Kategori Toplam Toplam Panel Cirosu Kategoriler/Toplam Ciro
YoY Değişim
2016 Mart (USD)
2017 Mart (USD)
$61.818.040 $64.471.864 $14.859.992 $9.636.991 $6.631.105 $7.904.800 $7.054.868 $4.427.276 $6.841.602 $5.439.129 $4.588.778 $6.254.441 $2.911.986 $2.628.359 $2.956.558 $208.425.790 $266.417.134 78,2%
$53.727.666 $49.889.430 $15.586.013 $8.822.333 $7.584.401 $7.504.471 $7.184.486 $6.299.471 $6.124.937 $6.039.250 $5.335.222 $5.017.862 $3.738.917 $3.397.195 $3.239.199 $189.490.854 $250.000.211 75,8%
-13,1% -22,6% 4,9% -8,5% 14,4% -5,1% 1,8% 42,3% -10,5% 11,0% 16,3% -19,8% 28,4% 29,3% 9,6% -9,1% -6,2%
Aylar bazında USD cirosal dağılım (KDV hariç) CONTEXT’in dünya genelinde topladığı distribütör panellerindeki verilere bakılarak ve Euro baz alınarak oluşturulan TOP10 ülke sıralamasında Türkiye 233,8 milyon Euro ile 10. sırada yer almakta. Yıldan yıla mart ayı karşılaştırması yapıldığında birçok ülkede BT pazarının pozitif yönde değiştiği görülüyor. Maalesef değişimin negatif yaşandığı tek ülke Türkiye olarak gerçekleşmiş durumda. 2017 Mart ayında panele üye olan tüm distribütörlerin toplam cirolarının 6,7 milyar Euro seviyesine geldiğini ve geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,3 artış ile kapattıklarını görüyoruz.
Büyüme ivmesi yakalayan kategoriler … 2017 Mart ayı cirosal anlamda büyümeler incelendiğinde bu ay iki yazılım kategorisi listede göze çarpıyor. 19 milyon dolar olan büyüme kategorileri toplam cirosunun 5 milyon dolarlık kısmı sadece bu iki kategoriden geldiğini belirtelim. Diğer yanlardan geçen aylarda büyüme gösteren PC bileşenlerinin bu ayda da ciddi büyümeler gerçekleştirdiği gözlemliyoruz.
CONTEXT Paneline üye olan distribütörlerin yaptığı satışları içermektedir.
Büyüme trendi sağlayan kategoriler
s 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
2016 MART Euro Almanya 1.165.328.682 € İngiltere ve İrlanda 1.177.054.238 € İtalya 546.326.731 € Fransa 520.742.983 € Rusya 432.749.311 € İspanya 325.298.253 € Diğer Batı Avr.Ülkeleri* 302.366.554 € Polanya 240.593.043 € İsviçre 206.812.510 € Türkiye 239.499.053 € Diğer Ülkeler** 989.384.347 € 6.146.155.704 € Ülkeler
2017 MART YoY Euro Değişim 1.282.826.893 € 10,1% 1.181.807.228 € 0,4% 564.296.667 € 3,3% 560.773.127 € 7,7% 556.363.028 € 28,6% 396.003.198 € 21,7% 330.705.280 € 9,4% 259.487.555 € 7,9% 248.202.760 € 20,0% 233.819.896 € -2,4% 1.044.982.319 € 5,6% 6.659.267.950 € 8,3%
Ekteki tabloda yer alan 18 kategorinin 2016 Mart ayında toplam cirosu 8,3 milyon dolar iken 2017 Mart ayında bu ciro 19,1 milyon dolar olarak gerçekleşmiş.
s
Kategoriler
1 Veri Yönetim Yazılımları 2 Fare 3 Anakartlar 4 Grafik ve Tasarım Yazılımı 5 Yönetilen Hizmetler 6 Klavye ve Tuş Takımları 7 Diğer Elde Taşınabilir Cihazlar 8 Hoporlör (AV/PC) 9 SAN Sunucular 10 SAN Anahtarlar 11 Kesintisiz Güç Kaynakları 12 Sunucu Kabinet 13 Diğer Görüntüleme Aksesuarları * Diğer Batı Avrupa Ülkeleri : Hollanda, Yunanistan, Lüksemburg, İzlanda, Malta, … gibi ülkeler 14 Oyun Aksesuarları 15 Web Kameralar ** Diğer Ülkeler: Brezilya, Norveç, Portekiz, Finlandiya, Danimarka, Belçika, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Baltık Ülkeleri 16 Akıllı Telefon Aksesuarları 17 Print Media 18 SAN Aksesuar
Cirosal büyüklüklerine göre ilk 15 kategori.. BT distribütörlerinin kanala sattığın ürünleri düşündüğümüzde ve cirosal büyüklük sıralaması yapılıp ilk 15 kategorisi incelendiğinde en yüksek ciroyu yapan ilk 5 kategorileri Dizüstü Bilgisayarlar, Akıllı Telefonlar, Masaüstü PC’ler, İşlemciler ve Toner’ler olarak sıralandı. 2017 Mart ayında 15 kategorinin toplam ciroya oranı yüzde 75,8 olarak gerçekleşti. Bu kategoriler 2,5 milyon dolar ve üzeri ciroları kapsamaktadır. Sıralamada görünen “Diğer” kategorisi çoğunlukla BT dışı kategorilerini kapsamaktadır. “Diğer” kategorisinde birçok kategorinin birleşmesinden de oluşabilir. Örnek: Drone veya Küçük Ev Aletleri gibi BT dışı ürünleri gösterebilir.
2016 Mart (USD) $1.448.480 $1.246.372 $1.175.037 $627.957 $799.210 $897.863 $344.364 $415.838 $224.765 $164.384 $297.461 $88.196 $152.717 $111.408 $79.560 $113.690 $81.365 $41.418
YoY 2017 Mart (USD) Değişim $3.120.833 115,5% $2.625.710 110,7% $2.183.087 85,8% $1.968.288 213,4% $1.830.887 129,1% $1.777.004 97,9% $1.021.847 196,7% $921.843 121,7% $670.362 198,2% $621.504 278,1% $545.492 83,4% $504.515 472,0% $329.329 115,6% $296.380 166,0% $214.294 169,3% $212.295 86,7% $187.429 130,4% $110.074 165,8%
Yapılan ciroların kanal bazında dağılımları… Distribütörlerin kanala yapılan satışları incelendiğinde “SMB” olarak adlandırdığımız ve Türkiye’de ara toptan kanalının da içinde yer aldığı “Küçük ve Orta Ölçekli Bayiler” grubuna yapılan satışlardaki artış bu ayda devam ediyor. Diğer ayların dışında artık CONTEXT’in raporlarında iki farklı kategori daha Bayi Kanal Dağılımı
2016 Mart
Küçük ve Orta Ölçekli Bayiler 119.397.471 69.081.716 Etailer - Tüketici 12.104.030 Etailer - Ticari 37.547.168 Kurumsal Bayiler 28.172.051 Retail Bayileri 114.698 Telekom Toplam Ciro $266.417.134
Cirosal %dağılım 44,8% 25,9% 4,5% 14,1% 10,6% 0,0%
CONTEXT hakkında: CONTEXT'in "Pazar İstihbaratı", "Performans Göstergeleri" ve "Fırsat Analizi Raporları" ile müşterilerin operasyonel süreçlerini optimize etmeyi ve yarının gelirlerini hızlandırmaya hedefliyor. 30 yılı aşkın bir süredir devam eden endüstri ortaklığı ve büyük veri setleri üzerine deneyimlediği raporlamalar ile CONTEXT, değer zincirinin her noktasında analitik yayınlar yaparak ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Somut verilere dayanan bilgiler ve müşteri ihtiyaçlarını derinlemesine anlamaktadır. CONTEXT'in merkezi Londra'da olup dünya genelinde 250'den fazla çalışanı bulunmaktadır. *Context Türkiye Yöneticisi 2017 Mart 135.997.299 44.463.920 24.620.790 22.761.091 22.133.153 23.958
$250.000.211
Cirosal YoY %dağılım Değişim 54,4% 17,8% 9,8% 9,1% 8,9% 0,0%
13,9% -35,6% 103,4% -39,4% -21,4% -79,1% -6,2%
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
Hukuk ve teknoloji Lega’da buluştu
Türk Telekom’un bilgi teknolojileri çözümleri sağlayıcısı şirketi İnnova, dev holdinglerden hukuk bürolarına, esnaftan KOBİ’ye kadar tüm şirketlerin önemli zaman ve maliyet ayırdığı hukuksal süreçlerin takibi için teknolojinin gücünü kullanarak, süreçlerini tek merkezden kolayca takip edebilmeleri amacıyla Lega ürün ailesini geliştirdi. İnnova, geniş bir son kullanıcı kitlesine hitap eden tahsilat odaklı kurumların idari
ve yasal takip süreçlerini kolaylaştıran Lega ile zengin kurumsal çözüm portföyünü daha da genişletti. Lega ürün ailesi; Lega, Lega Lite ve lega Cloud adlı üç ayrı üründen oluşuyor. Konuyla ilgili düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan İnnova Genel Müdürü Aydın Ersöz, sahip oldukları deneyim, bilgi birikimi ve uzman kadrolarıyla tüm sektörlerde faaliyet gösteren kurum ve şirketlere anahtar teslim çözümler sunduklarını vurguladı.
Çözüm ortaklarıyla birlikte farklı sektörlere birçok alanda geliştirdikleri teknolojik çözümler ve uygulamalarla sektörlerine öncülük ettiklerini kaydeden Ersöz, “Lega ürün ailesini 20 yıllık bir tecrübe ile kurumların ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdik. Kurumlara sunduğumuz uçtan uca hukuk otomasyonu, idari ve yasal takip çözümlerimiz Lega sayesinde firmalar zamandan ve insan kaynağından büyük tasarruf elde ediyor. Bunun
sonucunda da verimliliklerini yükseltirken, yapmaları gereken asıl işlerine daha fazla odaklanabiliyorlar. Lega ürün ailesinde yer alan Lega Cloud ürünümüzün 2016 yılında Euro Cloud Ödüllerinde En İyi Sektörel Bulut Çözümü olarak Avrupa’da birinci seçilmesi de bizim için ayrıca bir gurur kaynağı” dedi. İnnova olarak yüzde 100 Türk mühendisliği ile ürettikleri ürün ve çözümlerle sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında önemli projelere imza attıklarını ve güçlü referanslar kazandıklarını belirten Aydın Ersöz, “İnnova olarak kurumların ihtiyaçlarını yakından görerek geliştirdiğimiz Lega ürün ailesi yüksek güvenlik ve performans özellikleriyle kurumların ihtiyacına eksiksiz yanıt veriyor. Lega ürün ailesi idari ve yasal takip süreçlerini kurumlar için daha hızlı, etkili, güvenilir ve şeffaf hale getiriyor. Bürokratik prosedürler en aza indirilirken, sağlanan otomasyon ile işgücü karlılığı ve iç ve dış kaynakların kullanımında yüksek verimlilik
elde ediliyor” diye konuştu. İnnova Lega Ürün Yöneticisi Mehmet Önder Kızılkan’ın verdiği bilgilere göre de İnnova’nın tüm ölçek ve sektörlerden kurumların ihtiyaçlarını dikkate alarak geliştirdiği Lega ürün ailesi sayesinde; büyüklüğü ve hizmet verdiği sektör ne olursa olsun tüm kurumlar hukuki süreçlerini kolayca takip edilebiliyor, lehe ve aleyhe tüm icra ve dava süreçlerini birbiriyle ilişkili olarak yönetebiliyor. Erken dönem tahsilat süreçlerinde sonuç alınamamış, idari takip süreçleri başlamış tüm icra dosyalarının yönetiminde ise kurum içindeki avukatlar ve sözleşmeli hukuk bürolarının uyum içinde çalışmasını mümkün kılıyor. Böylece yasal ve idari takip süreçlerinin daha zahmetsiz yönetimini ve daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlıyor. Tüm ürünleri Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile tam uyumlu olarak çalışan LEGA ürün ailesi, web tabanlı olarak geliştirildi. Ürüne tüm web tarayıcılar üzerinden kurulum gerektirmeksizin her an, her yerden ulaşılabiliyor.
EMS Yazılım, Dubai’de
EMS Yazılım, OCTOPOD Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu özelinde Birleşik Arap Emirlikleri pazarında faaliyet gösteren, lokal ve çokuluslu markalara yaratıcı ürünler konusunda hizmet sağlayan
Gifted AE ile distribütörlük anlaşması imzaladı. 3 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren ve bünyesinde bulundurduğu farklı hizmet grupları ile müşterilerine perakende, dijital çözümler,
merchandising ve kurumsal alanlarında yaratıcı hizmetler sunan Gifted AE, 4 yıllık Ar-Ge çalışması sonunda hayata geçirilen OCTOPOD Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu’nun Dubai
distiribütörü oldu. Birleşik Arap Emirlikleri pazarının tüm küresel oyuncuların yer aldığı ve istikrarlı büyüme sergileyen bir pazar olduğunu belirten EMS Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, ”2019 yılına kadar farklı kategorilerdeki yazılım satışlarının 4.7 milyar AED (Birleşik Arap Emirlikleri Dirhemi) seviyelerine ulaşması bekleniyor. Bu nedenle Gifted AE ile distiribütörlük anlaşması hem bizim için hem ülkemiz için çok önemli” dedi. Balo, Octopod Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu’nun önemli faydalarından biri olan fiyat performansını Dubai’de de sürdürmeyi hedeflediklerini belirterek, “BAE’deki müşterilerimize 2017 yılı için USD fiyatlarımız üzerinden yüzde 50 indirim sağlayacağız” bilgisini verdi. Şenol Balo, ” Vergi avantajı, bölgedeki çok uluslu ve lokal firmaların merkezi olma
özelliğini koruyan yapısı ve Dubai’nin yenilikçi vizyonu pazarı her sene genişletti. Hızlı, kolay değişikliklere uyum sağlayan ve müşterilerinin ihtiyaçlarını net yanıt verebilen bilgi teknolojilerinin önümüzdeki yıllarda daha çok kazanacağı ve marka yatırımlarının bu yönde olacağını düşünüyorum” yorumunu yaptı. Octopod Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu, “9 saatlik OCTOPOD Eğitimi ile Herkes Bir Gün Yazılımcı Olacak” iddiası ile OCTOPOD AKADEMİ’yi Gifted AE’nin kendi bünyesinde kuracağı mutfak ekibi ile Dubai’ye taşıyor. EMS Yazılım ve Gifted AE bu ekip ile özellikle bilgisayar mühendisliği eğitimi alan üniversite öğrencilerini kapsayacak bir program başlatacak. Octopod Akademi ile ‘freelancer’ iş gücünün talep gördüğü bu bölgede yeni iş fırsatları oluşturmayı hedefliyor.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
13
Blockchain ağı git gide genişleyecek
ABank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Müge Öner ABank, dünyada hızla yaygınlaşmaya başlayan “Blockchain” teknolojik altyapısını kullanarak uluslararası para transferi
Karel, bulut çözümleriyle BTK Deneyim Merkezi’nde Karel, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yeni merkezinde yürütülen “BTK Deneyim Merkezi” projesinde bulut teknoloji ürünleri ile yer alıyor. BTK, bilişim alanında önemli markaların çözümlerini gerek kişilerin gerek kurumların deneyimine açıyor, proje ile ziyaretçi kurum ve kuruluşlar, normal koşullarda kâğıt üzerinde teknik özelliklerini görmeye alıştıkları ürün ve çözümleri daha yakından inceleyebilme ve özellikleri deneyimleyebilme fırsatı yakalayabilecek. Merkezin açılışı, 3-4 Mayıs’ta düzenlenen 11. Uluslararası Elektronik Haberleşme Düzenleyiciler Konferansı ve Türkiye Bilişim Zirvesi ile eş zamanlı yapıldı. BTK Deneyim Merkezi projesinde yer almaktan mutluluk duyduklarını belirten Karel Genel Müdürü Serdar Tunaoğlu şöyle söyledi: “Bilişim, tüm sektörlerin gelişimlerinde kritik öneme sahip. Bu alandaki yatırımlar yaklaşık 1,8 çarpan etkisi ile büyük bir geri dönüş yaratıyor. Bu alanda yapılan çalışmaların sergilenmesine olanak sağlayacak bu merkez, bizim gibi markalar için çok anlamlı. Bu süreçte dışa bağımlılığın azaltılması, yerli ürün ve çözüm kullanımı hem Türkiye ekonomisi hem siber güvenlik açısından kritik öneme sahip.”
gerçekleştiren ilk Türk bankası oldu. ABank ilgili işlemi, iştiraki olduğu Katarlı The Commercial Bank ve grup bankaları Umman Ulusal
Bankası (National Bank of Oman), Birleşik Arap Bankası (United Arab Bank) ile Mısır ve Hindistan’dan bankalarla kurduğu ortaklık ile gerçekleştirdi. Banka böylece, sadece Türkiye’de değil; Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da bu işlemi gerçekleştirdi. ABank, pilot faz olarak tanımlanan bu ilk işlemin başarıyla gerçekleştirmesinin ardından, işlem hacminin yüksek olduğu diğer ülke ve bankaları da ağa dahil edip, The Commercial Bank desteği ile Blockchain ağını genişletmeyi hedefliyor. Blockchain, temelde
‘şifrelenmiş işlem takibi sağlayan dağıtık veri tabanı’ olarak tanımlanıyor. Böylece işlemler doğrudan alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. ABank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Müge Öner, ilk etapta işbirliği yaptıkları bankalar ile bulut tabanlı hesap defteri teknolojisi kullanan bir Blockchain ağı oluşturduklarını belirterek şu bilgileri verdi: “Bu ağ ile, bankalar arası işlemlerde güvenlik, doğruluk ve hızı artırırken, aracı kurum gereksinimini ortadan kaldırarak, müşterilerimize
daha hızlı ve maliyet avantajı yaratan hizmet sunabileceğiz. Projenin ikinci aşamasında ise ticaret finansmanı işlemleri üzerine odaklanacağız ve Blockchain teknolojisini, ödemelerin ötesinde, yasal ve ticari belgeleri içerecek şekilde genişleteceğiz. Böylece tüm ticaret finansmanı işlemleri, Blockchain ağında gerçekleştirilerek, satın alma siparişleri ve faturaların değişim süreci basitleştirilecek. Nihai olarak uzun süren uluslararası kağıt parkurlarının tamamen ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz.”
14
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
Bilgiye değer katabildiğiniz kadar varsınız! Küresel bazda dijital pazarlama trendlerinin değişmesiyle rekabet alanları da değişiyor. Handan Aybars Sadece online ticaret başlığı altında servisler sunan, bunu deneyimleriyle güçlendiren WittyCommerce, online ticaret uzmanlık alanının uçtan uca tüm noktalarında bilgi birikimine ve pratik deneyime sahip, iş ortaklarına ve müşterilerine servis sağlayabilecek yetkinlikte. “İş ortaklarımıza servis sunarken, sadece talep edilenleri yerine getirmek yerine, önce bu taleplerin gerçek anlamda şirketin herhangi bir sürecine ya da kullanıcılarına değer katıp katmayacağını analiz edip tartışıyoruz” bilgisini veren WittyCommerce Yönetici Ortağı Aytek Ekici, sonrasında, benzer taleplerin daha önceki denemelerde nasıl sonuçlandığına dair bilgilendirme yapıp, talebin veri ile beslenmesinin yolunu açarak, gereken durumlarda çoğunlukla alternatifler sunarak en doğru çözümü sunmaya odaklandıklarını vurguladı. “Şirketlere önerim; e-ticarette önümüzdeki yıllarda tam olarak hayata geçeceği öngörülen, ama şimdiden gündemde olan başlıkları izlemeleri” tavsiyesinde bulunan Aytek Ekici’ye göre, kişiselleştirilmiş deneyim, tekrar sipariş ve abonelik seçenekleri, yapay zekâlı sistemler, tüm kanal ve cihazlardan ölçümleme, ilişkilendirme modelleri bunun ilk akla gelen örnekleri. Detaylar Ekici ile sohbetimizde: WittyCommerce’ü e-ticaret sektöründe farklı kılan özellikleri neler? Sadece e-ticaret demiyoruz, online ve offline çok bütünleşti. Son 15 yılını bu sektöre
E-ticaret başlığında servis sunarken ürün de yaratan WittyCommerce, farklı sektörlerde büyük veri ile haşır neşir olan sektörleri hedeflediği gibi, Ar-Ge yetkinliği ile yurtdışı pazarlarda da konumlanıyor. adamış insanlarız ve şirketimizi kurduğumuz 2,5 yıldan bu yana hep olumlu geri dönüşler aldık. Sektördeki sorunları da çözümleri de biliyoruz. Bir servis firmasıyız ve yarattığımız bütçenin karşı tarafta bir anlamı olup olmayacağını bilebiliyoruz. Öngörülemeyen projelere girmiyoruz. Bu da hem biz hem müşterimiz için riski kontrol etme imkanı sağlıyor. Bu işe iki kişiyle başladık ve 2.5 yılda 30’un üzerinde istihdama ulaştık. İzmir 9 Eylül Teknokent’te ve YTÜ Davutpaşa Kampüsü’nde varız. Hedeflerimizden önce yurtdışından müşteri edindik. İngiltere’den bir müşterimiz olduğu gibi, Kuzey Avrupa ülkelerinde de varız. Bizim gibi servis firmalarının yerel düşünmemesi önemli. Sunduğumuz hizmetlerin içine kendi ürünlerimizi serpiştiriyoruz. Servis verebilen ve ürün yaratan fazla şirket olmadığını biliyoruz. E-ticarette 2017’de büyüme öngörünüz nedir? Büyüme oranları hem Türkiye’de hem dünyada paralellik gösteriyor. Bu yıl da benzer bir büyüme oranı öngörüyoruz. Ama mobilin desteğiyle, önümüzdeki yıllarda bu oranların daha hızlı bir artış eğilimine gireceğini düşünüyorum. Küresel dijital pazarlama trendleri konusunda kendinizi ve Türkiye’yi nerede görüyorsunuz? WittyCommerce; büyük çaplı projelere imza atmış olsa da, bir servis firması için genç. Bu süreçte rekabet ettiğimiz pazarda hem müşterilerimizle hem rakiplerimizle iyi ve düzenli
2017 öncelİklerİnİz neler? Ürün tarafına yaptığımız yatırımı büyüteceğiz. Yani, büyük veri üstündeki bu ürün ayrı bir marka olarak Avrupa’ya odaklanacak. Bunun çalışmalarına başladık. Ürün özelinde bir yatırım söz konusu olabilir. Yani bir yatırımla odağı sadece bu ürün olacak bir ekibi bünyemize katabiliriz. Amacımız Avrupa ve ABD açılımlarımız için
ürüne değer katmak. Londra ofisi, İran pazarı gündemimizde. Ama aceleci olmamak gerek. Bu arada WittyCommerce olarak, Emakina işbirliğinin ardından SAP Hybris çözümleri sayesinde yüksek trafikli altyapıların hayata geçirilmesi alanında uzmanlaşan Veriyeri’ni bünyemize katarak büyümesine devam ediyoruz.
WittyCommerce Yönetici Ortağı Aytek Ekici ilişkiler içerisinde büyümeyi her geçen dönem artırarak, ama kontrol ederek ilerliyoruz. Pazar büyük ve birçok farklı noktasında özelleşmiş ya da küresel seviyede kendini ispatlamış, çoğunlukla yurtdışı merkezli birçok çözüm sağlayıcı ile paylaşıyoruz. Pazar payımızı, çözümlerimizi yapısal olarak genel ama müşterilerimiz için özelleştirdikçe arttırmaya devam edeceğiz. Aslında bizler pazarın büyüklüğünden çok, pazarın kendisinin ne kadar sağlıklı olduğu üzerine düşünerek ilerliyoruz. Görüyoruz ki, doğru planlanmayan projeler ve bütçeler, gizlilik korkusu ile sektör içinde paylaşılmayan bilgiler, insan kaynağı diyerek çok basite aldığımız ama sürekliliğinin ana gerçeğinin gerekli saygıyı görmemesi gibi konularla pazar kalitesini ve sürekliliğini kaybediyor. Servis ve ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle büyük ölçekli şirketlerin e-ticaret altyapılarını güncel bir yapıya büründürme işlemi yapıyor, bunları yeni platformlara taşıyor, büyümelerinin önünü açıyor, tüm departmanların kullanabileceği platformları hazırlıyoruz. İşin teknoloji bölümünün yanında, bir de bunu yönetme tarafı var. Bu kapsamda danışmanlık servislerimiz bulunmakta. Firmaların e-ticaret departmanlarını, stratejik olarak gerektiğinde bilfiil yürütüyor, yapılması gerekenler ve bunun için hamleleri onlara anlatırken, danışmanlık başlığında, gerektiğinde süreci bizzat üstleniyoruz. Bir oyuncak mağazası zinciri ile yaptığımız çalışma 3-4 ay içinde yüzde 350 büyüme getirdi. Yazılıma girmeden basit dokunuşlarla bunu yaptık. Sadece maliyeti
kullandığımız yerleri, reklam yerlerini değiştirdik. Stratejiyi yeniledik. Her bir müşteri için terzi usulü çalışıyoruz. Her projeye yenilikler katmak bizim için önemli. Teknoloji ve danışmanlık sunarken, ürün tarafında da büyük veriye odaklanıyoruz. Sistemde bulunan verileri ne amaçla ve nasıl kullanacağımıza dair birçok soruya yanıt arıyoruz. Ayrıca siteye giren her kullanıcı için mobil platformda farklı bir sayfa açabilmek önemli. Kişiselleştirilebilir bir yapı ile hedef kitleye doğru ürün ve teklifle ulaşabilmek gerek. İnsanlar da internet alışverişinden bunu bekliyor. Analitik kavramı web dünyasında büyük bir değişim geçirdi. Sitenizde milyonlarca ziyaretçi olmasından ziyade, bunların kaçının satın alma yaptığı önemli. Bunun da temeli; tüketici davranışlarını her bir tüketici bazında bilip buna göre teklif sunmak. Bunun için online ve offline platformların anlamlı ve kesintisiz entegrasyonu şart. Markaların bu hedefli yaklaşıma yönelik ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de iyi markalar ve yetkin kişiler var, ama genele baktığımızda olgunluk anlamında oldukça gerideyiz. ‘Şu ürüne şöyle bir indirim yapalım’ deniliyor, ama bunun ne gibi faydalar getireceği bilinmiyor, hangi veriden yararlanarak bu kararın alındığı da belirsiz. Oysa bir istekte bulunurken, eldeki veriden faydalanmanız lazım. Bir talebin kaynağında güncel veri olmalı ve reklam, pazarlama bütçesini bu şekilde ayarlamak lazım. Böylece yatırımın geri dönüşünü minimum sapma ile saptayabilirsiniz. Her bir müşterinizi tanımanız şart ve elinizdeki veriler de bu imkanı sağlıyor. Konu sadece perakende sektörü de değil. Tüm sektörlerde bu algıyla hareket etmek gerek. Müşterileriniz ağırlıklı olarak hangi sektörlerden? Perakende, ulaşım ve sigorta gibi verisi büyük ve müşterisi ile etkileşimi yüksek sektörler ön planda. Ulaşımda örneğin İDO’nun web sitesinden mobil uygulamasına her kanalı baştan yapıyoruz. Temel platformu
yapıyor ve bunun üstünde farklı servisler veriyoruz. Kiosk’lar, turnikeler hepsi birer cihaz, acentelerin de farklı arayüzleri, tüketiciye birçok dokunma noktası var. Müşteriye özel platformları birbirine entegre ediyoruz. Tüm sürece dahil olan ve tüm çözümlere servis veren nokta ise biz oluyoruz. ‘Replatforming’ ile var olan sistemleri tekrar yapmaktan bahsediyoruz. Bu yönüyle orta ve uzun vadeli kurumsal planların konumlandırılabileceği noktayız. ‘Replatforming’ nedir? Ölçeklenebilir altyapının kurulması için çalışıyor, sonra müşterinin ve iç müşterinin dokunduğu ve dokunacağı alanları inşa ediyoruz. Platformu tamamen biz yapabileceğimiz gibi, başka çözüm ortaklarını da işleyişe entegre ediyoruz. Mağaza içinde kurguladığımız digital signage yapıları ile müşterinin ihtiyacına daha kolay ulaşabilmesini sağlıyoruz. Ürün hakkında bilgi, bu ürünü alanlar başka neler almış, size hangi beden uygun gibi tüm bilgileri size sunabilir durumda bu yapı. Hatta sistem sizi tanıyorsa, ‘şu ceketi daha çok beğenirsiniz’ teklifini yapabiliyor. Biz bunların hepsinin çalışabilmesi için gereken altyapıyı core platformu ve müşterinin talep ettiği kanal entegrasyonlarını, ödeme sistemi ile ERP, CRM ve depo ile entegrasyonları gerçekleştirebiliyor, müşteri isterse bunun operasyonlarını devam ettirebiliyoruz. SEO ve sosyal medya gibi konularda da yönlendirme imkanı sunuyoruz. Şirketinize yatırımcı ilgisi ne seviyede? Yerli ve yabancı yatırımcı ilgisi var. Satın alma ve birleşme odaklı teklifler geliyor. Şirketimiz ise kendi dinamikleri ve finansal yapısıyla olumlu ilerliyor. Temelde yurtdışına farklı bölgelere açılmamız için partnerlik veya birleşme sürecine sıcak bakıyoruz. Ama en azından 2017’nin ikinci yarısına kadar bu başlıktaki süreçleri durdurduk. Acelemiz yok. İngiltere ve Norveç’te projelerimiz var ve bunlar 2017’de hayata geçecek. Ortadoğu ve Körfez bölgesi, ayrıca Vietnam da gündemimizde. Ekip olarak deneyimimizde yurtdışı çalışmalar da dahil. Benelüks ülkeleri, Almanya ve Kuzey Avrupa ile bağlarımız bu nedenle güçlü.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
15
Sestek, ABD’de 3 patentin sahibi oldu Sestek’in Ar-Ge çalışmaları kapsamında geliştirdiği Sesli Yanıt, Konuşma Analizi ve Konuşmacı Doğrulama sistemlerine ait patentler, ABD Patent ve Tescil Ofisi (United States Patent and Trademark Office) tarafından onaylandı. Sestek Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Levent Arslan, “Hedefimiz yurt dışındaki varlığımızı güçlendirerek küresel bir markaya dönüşmek. Bu doğrultuda daha geniş bir kitleye ulaşırken, patent başvuruları mevcut teknolojilerimizi koruma altına almamızı sağlıyor” dedi. Sestek Ar-Ge
Çocuklar ve gençler için kodlama eğitimi Türkiye Bilişim Derneği İstanbul şubesinde 29-30 Nisan tarihlerinde ikincisi gerçekleştirilen çocuk ve gençler için kodlama seminerleri, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi BÖTE, mezun ve son sınıf öğrencileri ile birlikte gerçekleştirildi. Danışmanlığı BÖTE öğretim görevlisi ve TBD İstanbul şubesi yönetim kurulu üyesi Cahit Cengizhan tarafından yapılan çalışma sırasında katılımcı genç ve çocuklar oyunlar eşliğine eğlenerek kodlamanın temellerini ve algoritma geliştirmeyi öğrendiler. Türkiye Bilişim Derneği çatısı altında gerçekleştirilen seminerde, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerinin yanı sıra 21. Yüzyıl için gerekli görülen temel becerilere sahip çocuklar yetiştirmek amaçlandı. Temel amacı sorgulama ve kodlama becerilerini kazandırmak için izlenen farklı yönlen ve teknikler yanında, çocukların kendi oyunlarını tasarlaması, üreten bireyler olmaları yolunda düşünce sistemlerinde farklı yollar geliştirilmeye çalışıldı. Yapılan çalışma, Eğitim Koordinatörü Cahit Cengizhan’ın elinden sertifikalarını almaları ile 30 Nisan tarihinde tamamlandı. “Üreten Çocuk Hareketi” sloganıyla çalışmaya başlayan TBD İstanbul şubesi düzenli aralıklarla eğitimleri tekrar etmeyi ve kodlama eğitiminin yanında oyun tasarımı, robotik, elektronik, 3D modelleme gibi birçok temel gelişim eğitimini de çocuklarla buluşturmayı hedefliyor.
Koordinatörü Tuba Arslan Kır ise, “Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirdiğimiz sistemleri patente bağlayarak uluslararası bir portföy oluşturuyoruz. Önümüzdeki süreçte de patent çalışmalarımızı sürdürerek portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz” bilgisini verdi. Sestek'in patentini aldığı yeni sistemle, tek kullanımlık şifreye alternatif olarak, cep telefonlarına otomatik dış aramayla ulaşılıyor. Yapılan aramada kullanıcılara daha önce tanımlamış oldukları güvenlik sorusu yöneltiliyor. Sistem soruyu Konuşma Sentezi (Text-to-Speech)
teknolojisiyle seslendiriyor, kullanıcının cevabı ise Konuşma Tanıma (Speech Recognition) teknolojisiyle metne çevirilerek kontrol ediliyor. Aynı süreçte, kullanıcının biyometrik kimliğine de bakılarak doğrulama işlemi tamamlanıyor. Konuşma Analizi (Speech Analytics) yazılımı, çağrı merkezlerinde müşteri temsilcileri ve müşteriler arasında gerçekleşen kayıtlı görüşmelerin otomatik olarak yazıya dönüştürülmesini ve bu görüşmelerle ilgili çeşitli istatistiksel analizler gerçekleştirilmesini sağlıyor. Analizler sonucunda elde edilen
veriler, müşteri memnuniyetinin artırılması, müşteri temsilcisi performansının geliştirilmesi ve çağrı merkezi süreçlerinin optimize edilmesi gibi konularda katkı sağlıyor. Sestek’in patentini aldığı bir diğer sistem, ses teknolojileri
kullanılarak kişiye özel davranışsal konuşma modellerinin geliştirilmesine, diyaloglarda standart konuşma modelinin dışına çıkıldığında tespit edilerek anında ilgili birimlerin haberdar edilmesine odaklanıyor.
GÖRÜ Ş
BThaber
Büyük veri‘de bundan sonra…önceliği “Eğer “büyük veri”yi her 10-15 yılda bir yedekleyip saklamak ve kaynakları bu sayede yeniden kullanmaya çalışmak gibi bir planınız varsa, limitlerle yüzleşmeye hazır olun…”
*Mustafa C. Bulan Depolama kaynaklarının bir noktada birleştirilmesi ve internet üzerinden 365 gün 24 saat ulaşılabilir olması üzerinde ilk kez modellenmeye başlayan bulut bilişim bugün yüzde 95’i atıl halde olan, veri içeren ve birbiri ile bağlantısı olmayan veri kümesi haline geldi. Üstelik atıl hale gelen yüzde 95’lik kısım üzerinde akıllı bir sorgulama yapsanız son derece değerli bilgilere ulaşabilmeniz olası iken. Bu makalemde yeni bir kavramdan, sentetik bulut mimarisinden, verinin mıknatıs hale getirilmesi ve vektörel olarak saklanması ve akıllı işleyiciler ile hızlı ve verimli işlenmesi üzerine çalışmalardan bahsederken, örnek uygulamalar olarak ise havacılık sektöründe havalimanları ve havayolları tarafından biriktirilen veri üzerinde çalışmalarımız hakkında bilgiler vermeye çalışacağım. Yeni bir kavram : Sentetik Bulut Mimarisi (veya Modeli) Zaman zaman “yapay” anlamında da kullanılabilen “sentetik” kelimesini seçmemin sebebi merkezi bir bilgi depolama makine çiftliği yerine rastgele dağıtık halde bulunan, mobilize ve belirli bir anda oluşup daha sonra kendiliğinden yok olan (ad-hoc) veri kaynaklarını tarif etmek içindir. Bu sayede tüm ağ üzerinde biriktirilen datalardan belirli frekansta (sivrilikte de diyebiliriz) olanları zamanla merkezlere doğru kaymaya başlamasını sağlayabiliyoruz. Bu ise biriken veriyi sürekli normalize edebilecek ve düşük frekanstaki veriler eriyerek yok olmasını sağlayacaktır. Doğrusu bu süreç devam ederken elbette büyük veri büyümeye devam edecek ancak bu artış çok daha düşük seviyede gerçekleşecektir. Veri kalıtımı ve dondurma işlemi Burada önerdiğim modele göre 50 yıl sonraki verilerin DNA kodundan bugünkü verilere ulaşmak mümkün olabilecektir. Veri depolayıcıların deyim yerinde ise giriş kapılarında
akıllı algoritmalar ile filtrelenen ve değerlendirilen verimiz, buna göre evrim geçirerek depolanacaktır. Depolanan verilerin işlenme hızı konvansiyonel veri depolamasına göre daha uzun sürebilmekte (nanosaniyeler mertebesinde) ancak uzun bir dilimin fotoğrafını çektiğinizde ise muazzam bir depolama ve veri geri getirme verimliliği ortaya çıktığını göreceğiz. Eğer insan beyninin veri depolama modelini temel yönleri ile incelersek benzer bir modelle karşılaşıyoruz. Tabii ki henüz keşfedildiği kadarıyla. Derin öğrenme (deep learning) ara katmanı Bu makalemde yapay sinir ağları (artificial neural network – ANN) konusunda detaylı bilgilere girmeyeceğim. Temel fonksiyonları ile karar verme süreçlerinde önemli bir güç, ara katmanlarına göre daha kuvvetli bir öğrenme sistemine sahip olan ve gerçek sinir sisteminden taklit edilen bir sistemdir. Bununla birlikte her sisteme uygulanması mümkün olmayabilmektedir. Süper yükleyiciler adını verdiğim ve bunun zamanlar çok süper, süper süper, ultra süper gibi ilerleme ihtimalinin yüksek olduğu, verinin vektörün yönü ve şiddetinde etki yapan ağırlıkların mıknatıs özelliğine kavuşması ile tipik veri işleme algoritmalarından kolaylıkla çıkabilecek bir model elde etmiş olmaktayız. Depolanacak verilere daha üretildikleri anda mıknatıs özelliği kazandırırsak depolama ve veri havuzundan geri çağırma sırasında göndereceğimiz sorgu prob’larına yapışmalarını sağlayabiliriz. Bunun için vektörel hale getirdiğimiz veriyi farklı depolama merkezlerinde depolayarak, daha sonra çağırmak istediğimiz bir sorgu prob’u ile hızlıca geri getirebilir, düşük frekanslı bilgilerin zamanla otomatik olarak erimesini sağlayabiliyoruz. Öğrenme/karar verme algoritmalarını da verilerimizin bulunduğu sentetik merkezlerin hemen üzerinde konumlandırarak bilgileri 2 boyutlu değil 3, (hatta zaman boyutunu da dahil ederek 4 boyutlu) bir hacimde saklamış ve işlemiş oluyoruz. Örneğin; bir kişiye ait, başı-sonu belli bir yapıda sınıflandırılmış binlerce veriden bir sonuç çıkarabilmek ve regresyon yapmak yerine, kişinin bizim hesaplama yapacağımız merkeze kendi mobil cihazı, otomobili veya evindeki IoT noktalarından göndereceği bilgiler doğrultusunda çok daha yüksek verimde
ve kalitede sonuç çıkarabilmemize imkan sağlayacaktır. Yine Sentetik Bulut Modeli’ne göre en altta kalan erişilebilir veriler giderek daha derine üstteki veriler ise giderek erimeye başlayacak şekilde tutulur. Bu sayede; tamamen aynı sonucu üretmek üzere çalıştırılacak bir algoritmanın; 1 PByte miktarındaki veride işleme süreci 5-10 dakikayı aşarken, bu modelde süre birkaç saniye civarında olacaktır. Üstelik veri arttıkça işleme süresi neredeyse hiç artmayacaktır. Elimizdeki fonksiyonlar ne eriyen veri katmanına ne de en alttaki buzul katmana ulaşabilecek şekilde modellenmiş değildir. Sadece ara (gizli) katmanlarda çalışacak şekilde geliştirilmiştir. İlgili uç noktalardan sadece son durum bilgilerini almak ve kullanmak üzere (input) çalışmaktadır. Bu ise; “dağıtık”, “sürekli öğrenebilen”, “sürekli gelişen”, “sürekli optimizasyon yapan” bir veri saklama ve dağıtma bulutu ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda sentetik bulut ağını oluşturan noktalardan biri veya bir kısmı yok olduğunda sistem sorunsuz şekilde işlemeye devam edebilecektir. Sentetik Bulut Mimarisi’nin en önemli özelliği dünyadaki tüm veri depolayıcıların, (ki buna otomobilinizden, akıllı telefonunuza, hatta evinizdeki televizyonunuzdan, trafik ışıklarına kadar tüm hafızası olan ve internet ağına bilgi sunabilen cihazlara kadar) belirli verileri içerisinde tutabilmesi, belirli kurallara bağlı olarak bunları ilan etmesi ve yayması, ardından tekrar bilinmeyen bir zamana kadar kapanması esasına dayalı veri saklama ve yayma (broadcasting) modelidir. Tabii ki verileri “isteyenlere” dağıtan bir ağ yapısından bahsediyoruz. “Hangi renk” sorusu yerine “Ne kadar mavi” sorusunu sormak “aradığımızı bulma” süresini %1’e kadar düşürebilir… Örneğin, yüz tanıma sistemlerini incelediğinizde giderek daha güçlü hale gelen ve daha iyi tanıma yapabilen algoritmaları bulabilirsiniz. Önemli olan kişiyi doğru tanımlamayı yapabilmektir. Oysa bir havalimanında, milyonlarca yüz bilgisi içeren ortak yüz tanıma veritabanından kişinin yüzünün bulunması beklediğinizden çok daha uzun sürebilir. Bu ise Sentetik Bulut Mimari’sinde sizinle ilgili ulaşılabilecek diğer bilgilerin de harmanlanması ve dağıtık veri işleme merkezlerinden gelen bilgiler sayesinde 2-3 saniye mertebesine kadar
düşebilmektedir. Dağıtık mimaride veri işleme merkezleri, mıknatıs verileri tutan merkezlerin kendisi değil verileri işlemek üzere bu merkezlere başvuran farklı sistemlerdir. Gün içerisinde uçuşu olan yolcuların vektörü sentetik “havayolu uçuş bilgi sistemi”nden geldiğinde vektör yaklaşık yüzde 90’ın üzerinde bir bilgiyi eriterek kalanlar arasında daha hızlı istenilen bilgiye ulaşabilecektir. Elde edilen kişi ve sunulacak servislere dışında diğer tüm bilgiler eritilecektir. Çok büyük verinin dağıtılmasında kullanılabilecek diğer örneklerden biri de havacılık sektöründen. Havalimanlarında, saha ekip ve araçlarının takibi ve diğer araçlarla oluşan dalgaların tasarımında, yolcu-uçul bilgileri ile optimal bir yolculuk süreci planlayabilecek sentetik bulut uygulamasına örnek sunmak istiyorum. Havayolu ile havalimanı bilgilerinin eşleştirilmesi, kullanılması ve işlenmesi. Evinden sabah 9’da çıkması gereken Mustafa bey, 9:50’de hala evdedir. Bu bilgi buzdolabından, cep telefonuna birçok sentetik merkezden serbest yayınla yayınlanır. Havalimanı yolcu bilgi sistemi, o gün ve yaklaşan 4 saat içerisinde uçuşu olan yolcuları tarayarak hangi yolcuların yaklaşık ne kadar zamanda havalimanında olacağına ulaşabilir. Bu bilgileri, havalimanının kaynakları, hava durumu, şehirdeki trafik yoğunluğu, varılacak meydandaki slot bilgisi, yer hizmetlerinin uçağa sunacağı servislerin zamanlaması gibi bilgileri de harmanlayarak olası bir rötar ve hedef havalimanında kapı açma zamanı için hesaplama yapar. Bu ise zincirleme tüm meydanların ulaşabileceği şekilde duyurulur. Gelen uçağı bekleyen havalimanları serbest yayınlanan bu bilgi sayesinde kaynaklarını yeniden oluşturabilir. Hatta yakın geçmişin önemli diferansiyel geometrilerinden biri olan kelebek etkisi ile her bir rötarın tüm meydanlara dağıtılması ve bunun yayılan etkisinin dahi önüne geçmek mümkün olacaktır. Tam bu noktada katı bilgi ile eriyen bilgi sentetik bulut merkezlerinde dönüştürülerek bir sonraki aşamaya gönderilir. Detaylı ham verilerimizin işlenmesi ile elde edilecek olan yeni veriler ise merkezi bulut birimlerinde saklanır. Geriye kalan veriler ise mobil cihazlarda, ad-hoc bulutta kalır. Bu bilgi havzasında yer alan küme ve derinlik bilgisi istenildiği gibi ayarlanabilir. Ancak ne kadar derine inmek isterseniz o kadar fazla veriyi işlemeniz gerekmektedir. Bu ise, zamanla dünya çapına yayılacak sentetik bulut ağının her bir düğümünde veriyi işleyip gönderecek minik kodların sayesinde mikrosaniyeler içerisinde yapılabilecektir. *İstanbul Yeni Havalimanı (IGA) İşletmesi
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 Mayıs 2017
17
Sonu gelmeyen yatırımlar, meyvelerini vermekte de gecikmiyor Epson, küresel bazda kendini yeniden yapılandırdı, ürün portföyü ile birlikte bir Handan Aybars değişime imza attı. 2008 küresel krizinden sonra alınan bu kararların temeli ise ürün politikasına ve portföye dayanıyor. Ürünlerini değiştirdiği gibi, yüzünü de belli müşteri kitlelerine daha çok dönmeye başlayan Epson, KOBİ’lere ve kurumsal pazara odaklandı. “Bireysel tüketici için ürünler olsa da, ürün geliştirmede ağırlıklı olarak kurumsal odaklı hareket eden Epson’ın Asya, EMEA ve ABD olmak üzere üç büyük organizasyonu var ve ürün portföyündeki değişimle tüm bu bölgelerin sonuçlarını izlediğimizde, yönetimin aldığı kararlar bence şirketimizin yönünü ve geleceğini tamamen olumlu yönde değiştirdi” yorumunu yapan Epson Türkiye Müdürü Sevil Kanat, bu noktada müşteri ihtiyaçlarını dinleyerek, ciddi araştırmalar yaparak yeni ürünler geliştirmeye önem verdiklerini vurguladı. Örneğin yazıcı kategorisinde son dönemde en önemli konular; toplam sahip olma ve sayfa başı baskı maliyeti. “Orijinal mürekkep tankı sistemini ilk biz geliştirip sunduk” diyerek, ürünlerdeki ana değişim stratejisinin bu teknolojiyle ilgili olduğunu vurgulayan Kanat, bireyler ve kurumların da Epson kalitesine çok daha düşük maliyetle sahip olabildiklerini gördüğüne işaret etti. Epson markalı bir üründe tüm
Yeni müşterilere yeni çözümlerle ulaşan Epson Türkiye, böylece hem yerel yazılım desteğini alıyor hem de her bir müşteriye özel bir çalışmaya imza atıyor. parçalar Epson üretimi ve bu da kalite, müşteri memnuniyeti ve güveni açısından önemli. “Bu teknoloji ile birçok farklı ürün çıkartabiliyor, pazara yön verebiliyoruz” diyen Sevil Kanat, ekledi: “Türkiye gibi büyük ve zorlu bir pazarda, eğer ürün politikamız belirttiğim biçimde değişmeseydi, son yıllarda birçok Japon firmasının düştüğü zor durumla karşılaşabilirdik. Doğru zamanda doğru adımlar atıldı.” Sevil Kanat, Türkiye pazarında yatırımların hızla devam ettiğinin altını çizerken, potansiyel yüksek olduğu için Epson merkezin de Türkiye’de istihdamını artırdığına, ekibi genişlettiğine dikkat çekti. Detayları ve hedefleri Sevil Kanat ile konuştuk: 2017 yılı planlarınız neler? Yeni ürünler sunmaya devam edeceğiz. Kiralama seviyesinde baskı cihazlarımız ile ‘kullandığın kadar öde’ yapısına giriş yaptık. Bu Türkiye’de yeni bir alan bizim için ve 2017’nin belki de en büyük yeniliklerinden diyebiliriz. Bu segment dahilinde, dakikada 70-100 sayfa basan yazıcılarımızı satmaya başlıyoruz. Bu açıdan baktığımızda, rakiplerimiz de değişiyor. Klasik ofis pazarına yönelik üretim yapan markaların üstüne çıktık, farklı segmente seslenen konuma geldik. Projektörde de durum böyle. Ev sineması dediğimiz alanın yanı sıra 2017’deki
“Türkİye’de İşbİrlİklerİmİzİn gelİşmesİnİ İsterİz” “Eğitim sektöründe ürün ve çözümlerimiz yoğun kullanılıyor. Kamuda DMO nezdinde aktif biçimde iş ortaklarımızla çalışıyoruz. Misal, birçok devlet kurumunda varız tarayıcılarımızla. Sektöre özel uygulamalar var. Çoğu yazılım uygulaması merkezi olarak hazırlanıyor. Şirketin merkezi olarak yaptığı anlaşmalar kapsamında ihtiyaç duyulan ürünü biz Türkçeleştiriyoruz. Çoğu ülkede de bu strateji ile ilerleniyor. Lokal yaptığımız çalışma örneği ise MOVERIO BT-2000 için geliştirilen yazılımlar için işbirliklerimiz. Gözlüğümüz kurumsal süreç kontrolü odaklı ve yerel müşteri
ihtiyaçları bu noktada çok önemli. Sektöre ve ihtiyaca özel uygulama geliştirmede Türkiye’de iki firmayla çok yakın çalışmalarımız oldu ve bu işbirliğimiz devam ediyor. 2017’de bu tarz işbirliklerimizin daha fazla olmasını isterim. Çünkü yeni müşterilere yeni çözümlerle gidiyoruz. Yerel yazılım desteğini almak, müşteriye özel bir çalışma demek. Bu tarz çalışmalar, Türk yazılım geliştirme sektörünün yetkinliğinin Epson merkez tarafından benimsenmesini de sağlıyor. Yatırım isteği aynı hızda devam ederse, yazılım firmaları ile geçen yıllara kıyasla çok daha fazla işbirliği yapacağız.”
olmasını bekliyoruz. Çünkü şirket sürekli yatırım yapıyor. Yeni ekip arkadaşlarımız aramıza katılıyor, yeni ürünlerimiz çıkıyor, bunların etkilerini süreç içinde göreceğimizi biliyoruz. Stratejik ve planlı adımlar atan bir şirketiz.
Epson Türkiye Müdürü Sevil Kanat ana odağımız projeksiyonda kurumsal çözümler. Tüketici tarafında her çeşit ürün için zorlu bir süreç var, fiyatlar erozyona uğruyor. Kur dengesinin dalgalı olduğu bir dönemde tüketiciye yansımayı minimumda tutmak, BT şirketleri için zorlu bir mücadele. Sahip olduğumuz teknolojiyi herkesin kazanabileceği ve memnun olacağı ürünler yaratmakta kullanıyoruz. Yazıcı tarafında çok uzun zamandır odağımız inkjet teknolojisi ve 2017’de de böyle olacak. Inkjet teknolojisinin lazere kıyasla avantajlarını anlatıyor ve deneme imkanı sunuyoruz. Tüketici de tasarruf ve avantajlar nezdinde tercihini doğru yönde kullanıyor. Özellikle KOBİ’lere sattığımız ürünler ‘tanklı yazıcılar’ ve bunların 4 bin sayfalık mürekkepleri var. Modele göre değişse de, genel ortalama en çok sattığımız modellerde ortalama rakam bu ve sayfa başı baskı maliyeti neredeyse yok. Bu alanda yürümeye ve büyümeye devam edeceğiz. Tüketicinin kendisi için faydalı olan bir şeyi ne kadar hızlı algılayabildiğini görüyor, her alım gücüne göre yetkin çözümler sunuyoruz. Sonuçta tüketim maliyetini düşündüğünüz zaman, cihaz için verdiğiniz para da kısa sürede kendini amorti ediyor. Tüketici ilk sahip olma ve toplam sahip olma maliyeti arasındaki farkın bilincinde. Sadece Türkiye değil, küresel bazda da bu yazıcıların satışları çok olumlu. 2016 zorlu bir yıldı hem küresel bazda hem Türkiye için. Yine de rakamlarımız son derece olumlu. Mali yılımız Nisan ayında başladı ve olumlu sonuçları bazı ürün gruplarımızda özellikle görüyor, 2017’de de böyle
Büyümenin hangi ürün gruplarında öne çıkmasını bekliyorsunuz? Özellikle yazıcıda pazar ortalamasının üzerinde büyüme bekliyoruz. 2015 ve 2016’da pazar küçülürken dahi, biz adet ve ciro bazında büyüdük. Bu yıl da büyüme bekliyor, rakiplerden de pay alıyoruz. Yani yazıcı pazarı küçülse bile müşteri bize geliyor. Üstüne bir de sürekli yeni ürünlerimiz de pazarda yerini alıyor, onların satışı da ciroya ekleniyor ve büyüme geliyor. Buna karşılık, video projektör pazarı Türkiye’de genel olarak çok parlak değil. Çünkü ağırlıklı olarak tüketici modellerinin satışı var. Bizde bu başlıkta 90’ın üzerinde model var ve küresel bazda en büyük video projektör üreticisiyiz. Kendi üretimimizin yanında, bazı markalara da LCD panel veriyoruz. Çok model seçeneğimiz var. Eğitim sektörü projeksiyonda büyük bir pazar. Bizim ultra kısa mesafe dediğimiz, yani perdede hiçbir gölge veya kesinti olmaksızın ders verilmesini sağlayan, akıllı teknolojiyle interaktif eğitim imkanı sunan modellerimiz mevcut. Bunlar, tamamen eğitim kurumlarının ihtiyacı düşünülerek tasarlandı ve bu segmentte de çok güçlü ilerliyoruz. Üst ve orta üst uç parlaklıklar başlığında da pazar
hızlı gelişiyor. Bu başlıkta da yeni ürünlerimiz var. Ama projektör sektörü bence küçülecek. Çünkü en büyük sıkıntı, tüketici tarafındaki büyük pay. Bu alanda en geniş model yelpazesine biz sahibiz. Yani projektör segmentinde genel küçülme öngörsem de, biz büyümeye devam edeceğiz. İş çözümlerinde odak noktanız kurumsal iş çözümleri olacak. Bunları nasıl sınıflandırmak mümkün? Kurumsal müşteriye en iyi çözümleri sunmak üzere hareket ederken, uzmanlığımız da baskı ve görüntüleme sistemleri tarafında ve bu sistemlerin içine tarayıcı da giriyor. Özellikle Türkiye gibi dijitalleşmenin hız kazandığı ülkelerde özel sektör ve kamu, ciddi oranda doküman arşivleme altyapısına ihtiyaç duyuyor. EBYS sistemlerine yönelik yatırımlar böylece artıyor. E-dönüşüm bunu gerektiriyor, doküman arşivleme tarayıcılarımız, yazıcılarımız ve bazı projektörlerimiz birbirini destekliyor. Bunlar kurumsal BT yapısıyla entegrasyon yetkinliğine de sahip. Görüntüleme sistemlerinde MOVERIO BT-2000 akıllı gözlüğümüz mevcut. Bu gözlük tamamen kurumsal çözüm odaklı. Özel yazılımla çalışıyor, tamamen ihtiyaca yönelik çözüm sunuyor. Mesela otomotiv sektöründeki bir markanın onarım departmanına yönelik bir uygulama geliştirdiniz. Epson’un akıllı gözlüğünü takarak motora baktığınızda, arızanın nerede ve ne olduğunu görebilir, çözümünü ekrandan okuyabilirsiniz. Bu ürünümüzle ilgili birçok proje üzerinde çalışıyoruz ve 2017’de kurumsal iş çözümlerinde odaklarımızdan biri olmaya devam edecek.
“Merkez, Türkİye’ye yatırıma ara vermİyor” “Türkiye büyük bir pazar, tüketim ilgisi yoğun. Dolayısıyla merkez, Türkiye’nin potansiyeline hep vurgu yapıyor, bu nedenle yatırımlara hiç ara vermiyorlar. Bizler için istikrar çok önemli. Sadece Türkiye’de değil, küreselde de misal çalışan sirkülasyon oranımız çok düşüktür. İstihdamda istikrar ve insan kaynağına bakışta genel bir şirket kültürü var. EMEA’nın Orta Avrupa’dan başlayıp
doğudaki sınırı Türkiye olmak üzere yaklaşık 21 ülkenin bulunduğu bir alt yapılanması mevcut. Bu alt bölgenin ismi de ‘Central East Europe ve Turkey’, yani ‘CET’. CET’te gelişme beklenen ülkeler Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerle Türkiye ve Yunanistan. Sürekli büyüyen ama zor bir bölgenin içindeyiz ve pazar olarak en büyük ülke biziz.”
GÖRÜ Ş
BThaber
Siber güvenlik mevzuatı ve sağlık bilişimi uygulamaları
*Umut Oğur Ülkemizde yürütülen sağlık uygulamaları, kullanılan sağlık bilişimi teknolojileri ve sağlık hizmeti koordinasyon, yürütme ve denetim mekanizmalarında önemli bir mesafe kaydedildi. Bu mekanizmaların, yenilikçi ve rekabetçi pozisyonda olduğu, çok sayıda ülke tarafından örnek alınmak istendiği de görülmektedir. Sağlık bilişimi alanında yapılan yenilikçi uygulamalar sayesinde tüm sağlık verileri ve hatta sağlık kurumlarının internet politikaları merkezi olarak koordine edilebilmekte ve denetlenebilmektedir. Siber saldırıların kontrol edilemeyen şekilde arttığı günümüzde, sağlık teknolojilerinin ve sağlık için teknolojinin kullanımının artışı aynı zamanda, dünyada 6 kritik sektörden biri olarak değerlendirilen sağlık sektörünün saldırılara daha açık halde gelmesi anlamını taşımaktadır. Ülkemizde Siber Güvenlik Stratejisi ve stratejiyi destekleyici siber güvenlik mevzuatının yanı sıra Sağlık Bakanlığı da bilgi güvenliği konusunu titizlikle ele almakta ve ülkenin mevzuatına uygun sağlık bilişimi mevzuatı oluşturmaktadır. Türkiye'nin siber güvenlik mevzuatına esas teşkil eden iki kanun 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve kamuoyunda İnternet Yasası olarak bilinen 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında kanundur. 5809 ve 5651 sayılı kanunlar gereği düzenlenen mer'i mevzuat yönetmelik, genelge, tebliğlerden ve yönergelerle desteklenmektedir. Sağlık Bakanlığı da mevzuata uygun yönetmelik ve yönerge çalışmalarını bu doğrultuda yürütmektedir.
5651 sayılı yasa gereği Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm kurum, kuruluşlar merkezi internet hizmeti sağladığı alt kuruluşlarına ait internet erişim kayıtlarını saklamakla ve internet içerik erişime yönelik filtreleme sistemi kullanmakla yükümlüdür. Bu durumda, Sağlık Bilişim Ağı Projesi doğrultusunda merkezi internet hizmeti veren tüm Kamu Hastaneleri Birliği (KHB) Genel Sekreterlikleri hizmet verdikleri hastane, poliklinik veya sağlık merkezindeki her bir bilgisayara ait erişim kayıt detaylarının tamamını saklamakla yükümlü hale gelmektedir. Bu konuda mevzuatta muğlak kalan noktalar 11 Nisan 2017 tarihli İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik ile ortadan kaldırılmıştır. Bu noktada göz önünde bulundurulması gereken iki ana husus ortaya çıkmaktadır:
güvenlik stratejisi kapsamında, kritik bilişim altyapılarının korunması, siber güvenlik risklerinin yönetilebilir ve kabul edilebilir düzeyde tutulması hedefini sağlamak yolunda itibar edilebilecek yegane liste olarak karşımıza çıkmaktadır. Sadece BTK tarafından 5651 yasa çerçevesinde onaylı içerik filtreleme ürünleri tarafından kullanılabilen bu liste doğrudan BTK tarafından her gün güncellenmektedir. BTK onaylı olmayan çözümler Ulusal Kara Liste'yi kullanamamakta, farklı ülkelerde üretilen ticari kara listeler ile içerik filtreleme yapmaktadırlar. Sağlık kuruluşlarının kamu bilgi güvenliğini sağlamak ve yasal siber güvenlik mevzuatının gereklerini yerine getirdiklerinden emin olmalarının yegane yolu doğrudan yasa uygulayıcısı kurum olan BTK'nın onayladığı ürünleri kullanmaları olarak görülmektedir.
İçerik Filtreleme Yükümlülüğü
Erişim Kayıtlarının Merkezi Sistemde Kaydedilmesi Yükümlülüğü
Sağlık için teknoloji kullanımının yaygınlaşması ve sağlık teknolojileri cihaz ve yazılımlarının her geçen gün artması, tüm verilerin VPN bulut üzerinden dahi olsa kurumlar arası aktarılması, her kurumun internete çıkan yüzlerce bilgisayarının olması ülkenin en büyük ağlarından birisi olan Sağlık Bakanlığı ağını tehdit ve saldırılara açık hale getirmektedir. Ülkemiz ulusal siber güvenlik uygulamalarının koordinasyonu ile yükümlü olan BTK'nın temiz ve güvenli interneti sağlamaya yönelik Ulusal Kara Listesi bulunmaktadır. İnternet erişim kayıtlarının 5651 sayılı yasa ve ilgili mevzuatına uygun tutulması ve kamu güvenliği kaygısıyla, ilgili kamu otoritesi olan BTK tarafından sağlanan Ulusal Kara Liste'nin kullanılması ülkemiz ulusal
5651 sayılı yasa ve yönetmeliklerine göre erişim kayıtları, Kendi iç ağlarında dağıtılan IP adres bilgilerini, kullanıma başlama ve bitiş zamanını ve bu IP adreslerini kullanan bilgisayarların tekil ağ cihaz numarasını (MAC adresi) gösteren bilgileri, hedef IP adresi, bir veya birden fazla IP adresinin portlar aracılığı ile kullanıcılara paylaştırılması yöntemi ile sunulan internet erişim hizmetinde kullanıcıya tahsis edilen gerçek IP ve port bilgilerini içermeli ve kayıtlar internet kullanımını sağlayan merkez tarafından iki yıl süre ile saklanmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Sağlık Bilişim Ağı kapsamında
kurulan VPN altyapısı Layer 3 seviyesinde yapılandırıldığından KHB Genel Sekreterliklere bağlı hastane, poliklinik ve sağlık merkezlerinden 5651 sayılı yasa gereği KHB Genel Sekreterliğine alınması gereken ve Layer 2 seviyesi bilgi olan MAC adresi bilgisi alınamamakta, söz konusu yasal sorunun çözümü için ağ güvenliği ürününü destekleyici çözüm ihtiyacı doğmaktadır. Piyasadaki siber güvenlik çözümlerinin 5651 sayılı yasaya uygun olduklarına ilişkin ifadeleri tamamen kendi iddiaları olup uluslararası test ve belgelendirme kuruluşlarından aldıkları herhangi bir belge 5651 sayılı yasaya uygunluğu garanti altına almamaktadır. Nitekim, 6551 sayılı yasanın gereklerini yerine getirebilmek için KHB Genel Sekreterliği'ne bağlı her noktaya güvenlik duvarı yapılandırmak zorunda kalmaktadırlar. ePati Bilişim Teknolojileri ülkenin siber güvenlik mevzuatının yanı sıra Sağlık Bilişimi alanına özelleşen BTK onaylı ağ güvenliği çözümü ile sağlık sektörünün ihtiyaçlarını yasal mevzuata uygun ve etkin bir şekilde gidermektedir. Antikor Tümleşik Siber Güvenlik Sistemi, hem ulusal kara liste hem de yurt dışındaki kara listeleri entegre ettiği geniş veri tabanı ile etkin içerik filtreleme çözümü sunan BTK onaylı bir çözümdür. Antikor Tünel çözümü, 5651 sayılı yasa gereği KHB Genel Sekreterlik bünyesinde kayıt altına alınması zorunlu MAC adresi bilgilerini ve yanı sıra güvenli iletişim için oldukça kritik olan çoklu VLAN taşıma özellikleri ile ön plana çıkmakta ve sağlık için teknolojinin aynı zamanda güvenli teknoloji olmasını sağlamaktadır. *umut@epati.com.tr
SİZİN İŞİNİZ KRİTİK. BİZ SADECE BUNU DÜŞÜNÜYORUZ. Sizin göreviniz veri işleme ve depolama gücünüzün kesintisiz bir şekilde devamına dayanmaktadır. Daha önce Emerson Network Power olan Vertiv™, yüksek teknoloji ortamlarına yaşamsal, yenilikçi ve akıllı uygulamalar ile keskin bir yaklaşım getirmektedir. Sizin kritik görevlerinizi kendi görevimiz kabul ederek müşterilerimize değer yaratıyoruz. ASCO®
Chloride®
Liebert®
NetSure™
Daha fazla bilgi için VertivCo.com ziyaret ediniz.
Trellis™
YOUR VISION, OUR PASSION
BThaber
20 BTnet.com.tr Soğutma kapasitesi ve enerji verimliliği buluşuyor
15 - 21 Mayıs 2017
Kişisel veriler kontrol altında, aksi halde ceza yolda
Avrupa Birliği’nin (AB) 2016’da kabul ettiği Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), 25 Mayıs 2018’de yürürlüğe giriyor. Yeni yönetmelikle birlikte, şirketlerin organizasyon yapılarında mecburi değişiklikler yaşanacak. Yönerge kullanıcı odaklı olduğundan dolayı GDPR, AB içerisinde kişisel verilerin nasıl kullanılacağını kontrol altına almayı ve kişisel veri tutan işletmelerin de AB genelinde standartlaşmasını sağlayarak, daha net yasal yapıya sahip olmalarını hedefliyor. GDPR uyumluluğu konusunda çalışmalar yürüten 24 Solutions, GDPR ile birlikte kişisel veri tanımının da revize edilerek yeniden yapıldığına dikkat çekiyor. İsim, fotoğraf,
Daha önce Emerson Network Power olarak bilinen Vertiv, Liebert® PCW ürün ailesinin genişletilerek en yüksek enerji verimliliklerini ve orta ila büyük veri merkezleri için gelişmiş soğutma kapasiteleri sunmaya başlıyor. Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA), Asya Pasifik ve Güney Amerika'da sunulan Liebert PCW yüksek soğutulmuş su delta T serisi, tüm kritik altyapıları desteklemek için yüksek sıcaklıklarda freecooling çalışmalarını artırarak 1,1'in altında kısmi Güç Kullanım Verimliliği (pPUE) sağlayacak şekilde tasarlandı. Liebert PCW sınıfı, 25 ila 220 kW arasında sunuluyor, verimliliği artırmak ve sunuculara gerekli hava kaynağını sağlamak için tasarlanmış sektörün en gelişmiş teknolojisiyle donatılıyor. Liebert PCW yüksek soğutulmuş su delta T sınıfının büyük soğutma kapasitesi, 20-32°C'lik su rejimleri ve en son ASHRAE grafiklerine uygun besleme hava sıcaklıkları sağlayacak şekilde optimize edildi. Delta T, giriş ve çıkış su sıcaklığı arasındaki farkı temsil eder ve artışı, önemli enerji tasarrufları ve daha fazla soğutma kapasitesi sağlıyor. Soğutulmuş su sistemi hem scroll hem vidalı kompresörlerle sunulan Liebert AFC adyabatik freecooling chiller'lar ile bir araya geldiğinde güçlü verimliliği sağlıyor ve yıl boyunca freecooling çalışmasını en üst düzeye çıkartıyor. Belirli bir SmartAisle™ algoritmasını temel alan entegre Vertiv ICOM™ kontrolü, gereksiz soğutma veya hava hareketine tek bir Watt bile harcamadan hava akışını sunucuların ihtiyaçlarına göre ayarlıyor. Vertiv LIFE™ Services de uzaktan arıza tespiti ve önleyici izleme olanakları sunarak uzaktan servis uzmanlarına çalışmada görülebilecek her tür olağan dışı durumu hızlı bir şekilde tanımlamaları, tespit etmeleri ve çözümlemeleri için gereken gerçek zamanlı veri ve bilgileri sağlıyor.
e-posta, banka detayları, sosyal medya hesapları, tıbbi bilgiler, bilgisayarın IP adresi gibi kişiyi doğrudan ya da dolaylı yollarla tanımlamaya yardımcı olacak veriler, GDPR ile kişisel veri tanımı içerisine alındı. GDPR ile Avrupa’daki bireylerin kişisel verileni işleyecek bilgi işlemciler ve denetleyiciler, çeşitli yükümlülükler altına giriyor. Yeni düzenleme, şirketin fiziksel konumundan bağımsız olarak, AB'de yaşayan bireylerin kişisel bilgilerini toplayan ve işleyen tüm organizasyonları kapsıyor. Avrupa’ya ister e-ticaret ister ilgili ülkelerdeki fiziksel mağazaları veya ofisleri üzerinden ürün veya hizmet satışı yapan tüm firmaların, kişisel veri ile ilgili işlem
yapmadan önce bu verileri nasıl kullanacağıyla ilgili sıkı bir inceleme yapması gerekiyor. Yönetmelikle birlikte şirketler, bir AB ülkesinde faaliyet sürdürsün ya da sürdürmesin, AB vatandaşlarına hizmet sunuyorlarsa GDPR yükümlülüklerini yerine getirmek zorundalar. GDPR, denetleyiciler ve bilgi işlemciler olmak üzere 2 temele dayanıyor: • Denetleyici, kişisel verilerin işlenmesinin amaçlarını ve araçlarını kontrol eden; başkalarıyla birlikte veya tek başına, gerçek veya tüzel kişi, kamu otoritesi, ajans veya diğer organları kapsıyor. • Bilgi işlemci, denetçi adına kişisel verileri işleyen doğal ya da tüzel kişi, kamu otoritesi, ajans ya da diğer organları temsil ediyor. • Aktivitelerin ve regülasyonların kontrol edilmesinden bilgi işlemciler sorumlu. Yeni yönetmelikle birlikte, bilgi işlemciler veri kaybına uğrarlarsa, veri koruma kanunu kapsamında çok daha fazla sorumlulukla yüzleşmek zorundalar.
İki yeni Sony Türkiye’de
Xperia XA1 ve Xperia L1 satışa sunuldu. Xperia XA1 23 MP ana kamera, 8 MP selfie kamerası ve 5 inç neredeyse çerçevesiz HD ekranı ile, Xperia L1 ise öğrenme ve uyum
yeteneğine sahip kullanıcı arayüzü ile öne çıkıyor. Xperia XA1, 8MP ön kamerası ve 23mm geniş açılı lens sayesinde grup selfie’lerinde bile kimseyi dışarıda bırakmıyor. Hareket halindeki nesneleri dahi düşük ışık koşullarında net ve gerçek renkleriyle yansıtan Xperia XA1’in 23MP ana kamerası deklanşöre basıldığında 0,6 saniye de açılıp hızlı fotoğraf çekebiliyor. Xperia
L1 kesintisiz yüzey tasarımı ve ince çerçevesi ile yüksek kaliteli bir 5,5 inç HD ekrana sahip. Dört çekirdekli Mediatek işlemci ve 2 GB RAM ile güçlü performans sunan Xperia L1 ayrıca Akıllı Temizleyici fonksiyonu ile telefonun kullanılma şeklini analiz edip, kullanılmayan uygulamaları devre dışı bırakarak önbelleği temizliyor ve optimum hızı garanti ediyor. Beyaz, siyah, altın ve pembe renk seçenekleri ile gelen Xperia XA1 1.599 TL tavsiye edilen satış fiyatı ile perakende satış noktaları ve Türk Telekom mağazalarında; beyaz, siyah ve pembe renk seçeneklerine sahip Xperia L1 de 1.199 TL tavsiye edilen satış fiyatı ile Turkcell mağazalarında ve perakende satış noktalarında satışa sunuluyor.
BThaber
22 BTnet.com.tr OKI’nin tek partneri Penta Penta Teknoloji OKI’nin Türkiye’deki tek partneri oldu. Penta Teknoloji, Türkiye çapında 6 binden fazla bayiye uçtan uca çözümler sunuyor. OKI META Başkan Yardımcısı Mathias Militzer, “Türk pazarı OKI için çok güçlü bir fırsat sunuyor. Penta Teknoloji ile ortaklığımız, Türkiye’deki şirketlerle daha yakın çalışmamızla paralel olarak ülkeye olan bağlılığımızın bir göstergesi. İş ortaklığımızla beraber tek ve katma değerli dağıtıcımız olan Penta Teknoloji’nin güçlü yanlarıyla küresel OKI markasını ve endüstriyel ve ofis baskı çözümleri sağlayıcılığı alanında liderliğimizi bir araya getirmiş oluyoruz” dedi. Penta Teknoloji Genel Müdürü Mürsel Özçelik de, “OKI ile iş ortaklığımızı farklı bir kulvara taşımaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz. İş ortaklarımızla Penta’nın Satış Pazarlama ve Operasyon birimlerinin de gücüyle OKI markasını Türkiye pazarında daha ileri taşıyacağız. Bünyesinde birçok farklı marka ve kategoriyi barındıran Penta Teknoloji ile OKI’nin endüstriyel ve ofis baskı çözümlerini içeren geniş ürün yelpazesinin güçlü birlikteliğiyle beraber gerek pazar payımızı gerekse yaygınlığımızı arttıracağımıza inanıyoruz” yorumunu yaptı.
Bulutta sınır yok Oracle Bulut Uygulamaları, işletmedeki her bir departmana yönelik eksiksiz ve tamamen entegre bulut uygulamalarından oluşan bir paket ve sektörün en kapsamlı ve en hızlı büyüyen bulut uygulamaları paketi. Oracle Bulutu, dünyada 195’ten fazla ülkedeki müşterilerine yaklaşık 1.000 SaaS uygulaması sunuyor. Oracle’ın bir parçası olan NetSuite ile birlikte dünyanın dört bir yanındaki 25 binden fazla kuruluş kritik iş fonksiyonlarını dönüştürmek ve günümüzün en iyi uygulamalarını benimsemek için Oracle Bulut Uygulamaları’ndan faydalanıyor. Bu kapsamda Oracle da bir dizi NetSuite yeniliğini duyurdu. Bu yeniliklerle birlikte, yapay zeka tabanlı kurumsal uygulamalar da kullanıma sunuluyor. Oracle’ın Uyumsal Akıllı Uygulamaları, birinci taraf verilerini üçüncü taraf verileriyle harmanlamakta ve ardından bunları uyarlayıp öğrenen bulut uygulamalarını oluşturmak için de Oracle’ın karar bilimini ve makine öğrenimi fonksiyonlarını uygulamakta.
Bu bisikletin lastiği patlamıyor Bridgestone, yeni nesil, havasız (Air Free Concept) bisiklet lastiği geliştirme aşamasında. Patlama ve bakım sorunu olmayan bu lastikler termoplastik reçine sayesinde kolayca her şekle giriyor, esneklik sağlıyor ve geri dönüştürülebiliyor. Bisiklet tasarımının da yeniden ele alınmasını sağlayacak bu yeni nesil lastikler 2019 yılında kullanıma sunulacak. Bridgestone’un ‘Air Free Concept’ olarak adlandırdığı bu teknoloji, lastiklerin iç kenarları boyunca uzanan jant tellerinden yararlanarak lastiklerin ağırlığını desteklemek için hava ile şişirilme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Jant tellerinde ve kauçuklarda kullanılan termoplastik reçineler de kaynakların daha verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor. Reçinenin yüksek tasarım esnekliği, yeni nesil bisiklet tasarımlarını da mümkün kılıyor. Bridgestone, ‘Air Free Concept’ ile bisiklet kültürünü değiştirirken, bu teknolojiyi farklı tipte lastiklere uyarlamanın yollarını da arıyor.
15 - 21 Mayıs 2017
Fikri mülkiyet üretimi, ekonomik kalkınmayı etkiliyor
E-Güven, Tasdix çözümüyle fikri hakları koruma altına alıyor. Hukuki geçerlilik sunan çözüm, üretime ve markalaşmaya da katkılar sağlıyor. Üretilen dokümanların izinsiz kullanılması veya çalınması halinde, Tasdix'lenmiş dosya delil olarak gösterilebiliyor. Böylece çözüm, 0 dijital dönemde yaratıcı çalışmaların çalınmasını, kopyalanmasını veya izinsiz kullanılmasının önüne geçiyor. Tasdix, mesai saatlerinden ya da tatil günlerinden bağımsız olarak istenilen zamanda kullanılabiliyor. 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında
fikri mülkiyet haklarını koruma altına alan Tasdix, bilgisayar ortamındaki verilerin elektronik olarak damgalandığı zamanı ve o tarihten itibaren üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadığını güvence altına alıyor. Kullanıcılar, Tasdix’in web sitesinde üyelik işlemlerini tamamladıktan sonra, tek tıkla eserine zaman damgası atabiliyor ve olası bir uyuşmazlık durumunda hukuki geçerliliğe sahip delile sahip oluyor. E-Güven Genel Müdürü Can Orhun, “Fikri mülkiyet haklarının korunması, fikirlerin filizlenmeye başlamasından ticarileşme sürecine, ülke ekonomisine
katkıdan istihdama tüm süreçlerde kritik öneme sahip. Firmaların en stratejik yatırımlarını; markalaşma, yenilikçi fikirler, yeni tasarımlar, mobil dahil olmak üzere inovatif uygulamalar ve Ar-Ge çalışmaları oluşturuyor ve fikri mülkiyet haklarının dijital ortamlarda güvenli şekilde korunmasını sağlıyoruz” dedi. Tasdix.com'a üye olunmasının ardından Tasdix masaüstü programı bilgisayara yükleniyor ve tüm Tasdix'leme işlemleri bilgisayardan yapılabiliyor. Çalışmaları fikri ve sınai mülkiyet kapsamında sayılabilecek kişiler ile ticari sırlarını korumak isteyen her kurum Tasdix'i kullanabiliyor. Makale, edebi eser, senaryo veya şiir yazanlar, müzisyenler, şarkı sözü yazarları, reklam ve film müziği bestecileri, DJ'ler, mimarlar, blog ve Web site sahipleri, fotoğrafçılar, CD, video, oyun üreticileri, hukuk büroları, reklam ajansları, çeviri büroları, yazılım firmaları, yayınevleri, mali müşavirlik büroları, meslek birlikleri, avukatlar, bilim adamları, araştırmacılar, doktorlar, sağlık kuruluşları, öğrenciler, iş fikri veya icat sahipleri bu uygulamayı kullananlar arasında.
Türk girişimciler Silikon Vadisi’nde İTÜ ARI Teknokent’in Türk girişimcilerini dünya pazarlarına hazırlamak üzere 2015’den bu yana yürüttüğü İTÜ GATE Uluslararası Girişim Hızlandırma Programı, San Fransisco’da Google’ın girişim hızlandırıcısı Google Launchpad ile bir işbirliğine imza attı. Bu kapsamda, Google’ın girişimcileri desteklemek amacıyla oluşturduğu Google Launchpad Programı, İTÜ GATE tarafından San Francisco’ya götürülen Türk firmalarına mentorluk desteği vermeye başladı. İlk olarak, İTÜ GATE’in dördüncü dönemiyle Silikon Vadisi’ne ofis açmaya ve Türkiye’den teknoloji ihracatı yapmayı hedefleyen 9 firmaya mentorluk
desteği verildi ve böylece Google’ın yanı sıra önde gelen teknoloji firmaları Cisco ve Intel Capital gibi kuruluşların yönetici ve uzmanlarından geri bildirim ve danışmanlık aldılar. Etkinlik sonrası görüşlerini belirten Google Launchpad İş Geliştirme Yöneticisi Dan Feld görüştüğü İTÜ GATE firmalarının olgunluğundan ve teknolojik seviyelerinden etkilendiğini belirterek, girişimcilerin dinlemeye ve öğrenmeye olan yüksek arzularının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Feld konuşmasına şöyle devam etti: “Görüştüğüm İTÜ GATE firmaları buraya yalnızca akıllarında bir fikir ve ürün prototipi ile gelmemişler. Aksine ürünlerinin hangi ihtiyacı
karşılayacağı, hangi müşteri kitlesini hedeflediği, müşterilere hangi değeri katacağı ve bu kitleye nasıl ulaşacağı dahil olmak üzere tüm planlamalarını çok net bir şeklide yaparak gelmişler. Bu birikim ve algı girişimcilerde çok tanık olduğumuz bir durum değil. Ürettikleri değer ve pazara yaklaşımları gerçekten çok profesyonelce.” İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp ise “İTÜ GATE olarak bugüne kadar toplam 27 firmayı ABD’ye götürdük, 13 firmanın da ticari faaliyetlerini ABD’ye taşımasını hızlandırdık. Yeni dönemdeki 9 firmamızın da önemli iş birlikleri kuracağına inanıyoruz” dedi.
BREAK THE STATUS QUO:
THINK BIG. START NOW. Brocade and the New IP.
CONTACT BROCADE FOR MORE INFORMATION: Email: emea-info@brocade.com Tel: +90 212 340 76 61 Visit: www.brocade.com www.datacenterfuture.com/tr
24
BThaber
KARİYER
CMC Turkey’de üst düzey atama Mid Europa Partners yatırımlarından biri olan CMC Turkey’de Genel Müdürlük görevine Aytaç Aydın getirildi. Bankacılık, finans, yüksek teknoloji ve danışmanlık alanlarında 15 yılı aşkın deneyime sahip olan Aytaç Aydın, 2000’de Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Aytaç Aydın Yüksek lisans eğitimini ABD’de Penn State Üniversitesi'nde aynı bölümde tamamlayan Aydın, 20012005 yılları arasında ABD'de TriQuint Semiconductor firmasında Kıdemli Program Müdürlüğü görevini yürüttü. Sonrasında INSEAD & Wharton Graduate School of Business'ta MBA yapan Aytaç Aydın, Türkiye’deki kariyerine ise 2006 yılında McKinsey & Company şirketinde proje müdürü olarak başladı. Bankacılık sektörüne 2008 yılında Vakıfbank’ta Alternatif Kanallar, İş Geliştirme ve Operasyondan Sorumlu Daire Başkanı olarak adım atan Aydın, kariyerine 2010 yılında Finansbank'a İş Geliştirme ve Stratejiden sorumlu Grup Müdürü olarak devam etti. Aynı bankada 2011 yılında Operasyon ve Alternatif Dağıtım Kanallarından Sorumlu Koordinatör ve ardından Şube ve Merkezi Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini üstlenen Aytaç Aydın, 2014 yılından itibaren ise OdeaBank’ta Süreç Geliştirme, Organizasyon, Operasyon ve Destek Hizmetleri'nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
Fujitsu Türkiye’nin İK Direktörü Sümer oldu Fujitsu Türkiye’nin İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Tuğba Dandin Sümer getirildi. Sümer, Ankara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde lisans eğitimini, 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları programını, 2009 yılında ise Koç Üniversitesi’nde Executive MBA programını Tuğba Dandin Sümer tamamladı. Kariyerine 2000 yılında Porter Novelli’de Müşteri Yöneticisi olarak başlayan Sümer, 2004 yılında Gantek Technology’de Pazarlama Müdürü, 2007 yılında aynı firmada İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Koordinatörü olarak görev yaptı. 2011 yılında Kron Telecommunication’da İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü olan Sümer, 2012 yılında yine Gantek Technology’de İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü olarak çalıştı. 2013-2014 yılları arasında Erickson Coaching International’dan koçluk sertifikası alan Sümer, aynı yıllarda Oracle EBS İş Ortağı Partnera’da İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev aldı. Tuğba Dandin Sümer son olarak 2015-2017 arasında SAS Institute’da İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yaptı ve MEA bölgesi için tüm insan kaynakları projelerinin hayata geçirilmesine liderlik etti.
15 - 21 Mayıs 2017
İş görüşmelerinde avantaj sunan detaylar
Mavi yaka ve ara kademe pozisyonlara odaklı insan kaynakları platformu Eleman. net’in Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, iş görüşmelerinde dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili şu başlıklara dikkat çekti: Dakik olun: Görüşmeye zamanında gitmek, potansiyel işvereninize ve görüşmecinize duyduğunuz saygının da göstergesi. Geç kalmak kadar, çok erken gitmekten de sakının. 5-10 dakika önce görüşme yapacağınız yerde hazır bulunmanız yeterli. Araştırma yapın: Görüşmeye sadece pozisyonunuz hakkında değil, kurum
hakkında da bilgi sahibi olarak gidin. Görüşme esnasında, yeri gelirse bilgilerinizi uygun biçimde anlatmak, artı değer oluşturabilir. Görünüşünüze özen gösterin: Kıyafetlerinize ve görüşünüze özen göstermeniz, iş görüşmesini ve dolayısıyla potansiyel işvereninizi önemsediğiniz anlamına gelir. Açık olun: Önceki iş deneyimleriniz, işverenleriniz ve kişisel becerileriniz gibi konularda gerçeklerden farklı şeyler söylemeyin, hatta bu tarz eğilimlerin ilerleyen dönemde hukuki yaptırımları olabileceğini unutmayın. Önceki işverenlerinizi
kötülemeyin: Ne kadar kötü deneyimler yaşamış olursanız olun, daha önceki işyerleriniz, çalışma arkadaşlarınız ve işverenleriniz hakkında olumsuz görüş belirtmeyin. İşinize katabileceğiniz farklılıkları ifade edin: Çalışkanlığınız, yüksek konsantrasyonunuz, dikkatli ve özenli olmanız ya da iyi bir takım oyuncusu olmanız gibi özelliklerinize güveniyorsanız, görüşmede bunları ifade edin. Saygılı ve sabırlı olun: Birçok farklı nedenden dolayı görüşmede her şey istediğiniz gibi gitmeyebilir. Saygılı ve sabırlı yaklaşımınızdan taviz vermeyin. Soru sorun: Yapacağınız işe, iş ortamınıza ya da size sunulan haklara ilişkin sorularınız varsa, mutlaka sorun. İstekli olduğunuzu gösterin: Pozitif bir yaklaşımla güler yüzlü olun, istekli olduğunuzu, kurumun bir parçası olmaktan mutluluk duyacağınızı gösterin. Görüşmeden sonraki süreci öğrenin: Görüşmenin sonucuna ilişkin ne şekilde bilgilendirileceğiniz, sürecin ne zaman tamamlanacağı gibi konularda bilgi alın.
SAS Türkiye’de yeni görevlendirmeler
Hakan Erdemli 2013 yılından bu yana SAS Türkiye Genel Müdürü olan Hakan Erdemli, Batı
Yakası Otomobil Endüstrisi satışlarını yönetmek üzere SAS Amerika’ya atandı. Hakan Erdemli’nin atamasını takiben, Berna Helva da SAS Türkiye operasyonuna liderlik etmek üzere Genel Müdür Vekili olarak atandı. 2012 yılında SAS Türkiye’ye satış direktörü olarak katılan Erdemli, Ocak 2013’ten bu yana SAS Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. Erdemli’nin yeni görevini takiben, SAS Türkiye operasyonuna liderlik etmek üzere Berna Helva da Genel Müdür Vekili olarak atandı. 15 yılı aşkın süredir teknoloji alanında gerek tedarikçi gerek müşteri tarafında çeşitli üst düzey yöneticilik görevleri üstlenen Berna Helva, Temmuz 2016’da SAS Türkiye ailesine katılmadan
Berna Helva önce ise Nokia Networks İsveç Ofisi’nde Satış Direktörü olarak görev alıyordu.
BThaber
KARİYER
15 - 21 Mayıs 2017
OKI Avrupa’nın Türkiye yeni Satış Direktörü Kazak OKI Europe bünyesinde Naji Kazak, Orta Doğu ve Türkiye Satış Direktörü olarak görevlendirildi. 14 yılı aşkın süredir teknoloji ve servis alanlarında üst pozisyonlarda görev alan, son olarak OKI Avrupa’da Orta Doğu Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev alan Naji, Türkiye’de OKI’nin stratejik ve operasyonel liderliğinin yanı sıra en iyi uygulamaları tesis etmek için tek yetkili OKI dağıtıcısı Penta Teknoloji ile işbirliği içerisinde çalışmalarını yürütecek. Naji’nin sorumlulukları arasında kanal satış performansını arttırmak ve Türkiye’deki bayiler ile ilişkilerin sağlamlaştırılması var. Ayrıca Naji, OKI’nin Orta Doğu ve Türkiye’deki partner ekosistemini de yönetecek. Naji’nin ekibinde Ülke Satış Müdürü olarak Ahmet Tarımcı, Endüstriyel Baskı Satış Müdürü olarak ise Serdar Göker yer alıyor.
Eğitiminize değer katma fırsatı
Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Ayağ Yüksek lisans ve doktora eğitimi almak isteyen öğrenciler erken dönem kayıt için 31 Mayıs Çarşamba gününe kadar başvuruda bulunabilecek. Yüksek lisans programlarının iş yaşantısına devam eden kişilere kendilerini daha iyi geliştirme imkanı sunduğunu belirten Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Ayağ, “Hangi branştan mezun olunduğu önemli değil. Lisans mezunları iş yaşamına adım attıklarında eğitim anlamında bilinçlenme yaşıyor ve sektörü görüp genel lisans eğitiminin yeterli olmadığını fark ediyor. Alan seçimi, bireyin çalıştığı sektörün durumu ve şartlarıyla bağlantılı şekilleniyor. İki farklı tercihin de iş hayatında orta ve uzun vadede avantajları var” yorumunu yaptı. Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde en çok Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği ve Yönetim Bilişim Sistemleri yüksek lisans programlarının tercih edildiği bilgisini veren Ayağ, “Enstitüdeki bazı programlarımızın tezli ve tezsiz ile İngilizce-Türkçe versiyonları var. Doktora programlarında da yine Bilgisayar Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği, Biyoinformatik ve Genetik ve Yönetim Bilişim Sistemleri programları var. Bu programlar, katılımcıların iş hayatında üst kademelere daha kolay ulaşmalarını sağlayabiliyor. Programlarımızın 3’te 2’sini çalışanlar oluşturuyor. Sektörde çalışanlar yoğunlukta olduğu için sanayi işbirliği çerçevesinde çalışmalar da yoğunluk kazanıyor. Ders saatlerini çalışan öğrencilerin zor durumda kalmasını engelleyecek şekilde programlıyoruz” bilgisini verdi. Detaylara http://www.khas.edu.tr/742/fen-bilimlerienstitusu ve http://www.khas.edu.tr/ sitelerinden erişmek mümkün.
25
Pazarlamada yeni ekip arkadaşlarınız var belirlenmesi bütçe kontrolü açısından önemli. 5. En önemli içerik tavsiye: Organik bir içerik oluşturulması, ürün deneyimlerinin anlatılması "satın alın" mesajından çok daha etkili. Bu nedenle tavsiye temelli içerikler ‘Influencer Marketing'in de temeli.
Türkiye’de ‘Influencer Marketing’ kampanyaları yürüten CC Media House Direktörü Güven Çelikkaya, dünyada ve Türkiye’de sosyal medya fenomenlerini kullanarak yapılan pazarlama çalışmalarının hızla arttığına işaret ederken, başarılı bir ‘Influencer Marketing’ kampanyası yaratmanın sadece yüksek sayıda takipçisi olan bir kişiyle çalışmakla mümkün olmadığını hatırlattı. Güven Çelikkaya, söz konusu pazarlama çalışmalarında görev alanların üstlenmesi gereken yetkinlikleri şöyle sıraladı: 1. Influencer’ların yaratıcı özgürlüğe sahip olmasına izin verin: Influencer’ların marka veya hizmetinizi tanıtırken, içerikleri de hazırlaması önemli. Çünkü takipçileri ile sürekli etkileşim halinde olan influencer’lar, takipçilerinin neye olumlu ya da olumsuz tepki vereceğini sizden daha
bilir. 2. Influencer’ın markanız ile uyumlu olduğuna emin olun: Sadece popüler olduğu için markanız ve onun hedef kitlesi ile alakası olmayan bir Influencer ile çalışmanın herhangi bir etkisi olmadığı gibi, hem markanıza hem de ilgili Influencer’ın imajına olumsuz etki bile yapabilir. 3. Takipçi sayısının sizi büyülemesine izin vermeyin: Takipçi sayısı tek başına bir kriter değil. Örneğin Instagram’da 6.5 milyon ve 30 bin takipçili iki hesapla çalışan bir markanın yaptığı kampanya sonucunda az takipçili hesabın, fazla takipçili hesaba kıyasla yüzde 300 daha iyi performans gösterdiği görüldü. 4. Influencer’lar ile fiyatta önceden anlaşın: Influencer’lar çoğunlukla paylaşım başı ücret talep eder. Ücretlerin kampanya öncesinde
6. Micro-Influencer’ları unutmayın: Küçük bütçeli kampanyalarda, etkileşim oranları yüksek, özgün ve ilgi alanları belli takipçileri olan micro-influencer’lar yardımıyla büyük kitlelere ulaşmanız mümkün. 7. Kampanyanızı sürekli izleyin, ölçün ve analiz edin: Bir paylaşımın aldığı beğenilerin veya yorumların sayısı, kampanyanın başarısında kriter değil. Hedefe uygun olarak satışlarda, markanın sosyal medya hesaplarının takipçi ve etkileşim sayılarında artış olup olmadığı sorularına vereceğiniz yanıtlar asıl önemli unsur. 8. Diğer pazarlama kampanyalarınızı ihmal etmeyin: ‘Influencer Marketing’i bütünleşik pazarlama faaliyetlerinizin bir parçası haline getirin. Bütünleşik pazarlama iletişimi, hedeflere ulaşma konusunda diğer pazarlama stratejilerine göre daha etkili.
Farklı kuşaklar, birlikte çalışmaya hazır olmalı SAP’nin ekosistemindeki uluslararası iş ortaklarından itelligence, “İK 4.0 | Yeni Nesil Uygulamalar” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Dijital dönüşümün İK penceresinden ele alındığı ve yeni nesil İK uygulamalarının paylaşıldığı etkinliğe, farklı sektörlerden İK yöneticileri katıldı. itelligence Endüstri Satışları Direktörü Fatih Irak’ın açılış konuşmasının ardından, “Y Kuşağı ve Yeni İş Yaşamı” üzerine konuşma yapan Dinamo Danışmanlık Yönetici Ortağı ve Universum Ortadoğu Direktörü Evrim Kuran, İK’nın ilk kez bir sanayi devriminden bu kadar çok etkilendiğine işaret etti. 5 farklı kuşağın
bir arada yaşadığı dünyada demografik bir devrim gerçekleştiğine dikkat çeken Kuran, “Kuşak karmaşası yerine, verimli bir kuşak karması yaratmak için gençlerin algı ve değerlerine hitap eden yeni tanımlar yapmak gerek. Farklı kuşakların birlikte üretmeye hazırlanması lazım” yorumunu yaptı. “Dijital Çağda İnsan Kaynakları” başlıklı bir sunum yapan SAP Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Hande Genç, “Uygulamalar dijitalleştikçe, İK departmanlarının rolü daha da önem kazanıyor. Bir yandan büyük veriyi kullanırken, bir yandan insan
odaklı kalması, stratejik iş ortağı olması, şirketin hedeflerine ulaşmasına destek vermesi gerek” dedi. SAP’nin çalışan bağlılığı odaklı çalışmaları hakkında bilgiler paylaşan Genç, dijital İK çözümlerinin hızlı, sade, mobil, bütünsel ve sosyal olması gerektiğini de hatırlattı. itelligence Bulut Çözümleri Direktörü Çağatay Talayhan, SAP’nin bulut İK yazılımı SuccessFactors hakkında bilgi verdi ve SuccessFactors’ın İK departmanlarının kurum içerisindeki stratejik konumunu güçlendirirken, çalışanların lider, katılımcı ve üretken olmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.
BThaber
EĞİTİMLER
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
16 Mayıs 2017 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
25 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
3 Ağustos 2017 BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
Siz de Eğitim ve Etkinliklerinizi Burada Ücretsiz Paylaşabilirsiniz!
26 Eylül 2017 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
Y U R T İ Ç İ
18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
6 Temmuz 2017 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
22 Ağustos 2017 Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
Bilişim Zirvesi 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com
12 Temmuz 2017 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com
14 Eylül 2017 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
3.e-BEYAS 2017 Kurumsal Dinamikler Çerçevesinde Bilgi Sistemleri ve Bilişim Yönetimi: Beklentiler ve Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.ebeyas.org
12 Aralık 2017 BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 23-25 Mayıs 2017
2.Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı Congresium Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.akillisehirlerkonferansi.com
19 Ekim 2017
5 Ekim 2017
bthabersirketleri.com/EgitimEtkinlikDuyuru
22-23 Kasım 2017
24 Mayıs 2017
Y U R T D I Ş I
4 - 6 Haziran 2017
International Conference on Cloud Computing and Applications (CCA'17) Roma, İtalya AYRINTILI BİLGİ: http://ccaconference.net
6 - 9 Haziran 2017
IoT Week 2017 Cenevre, İsviçre AYRINTILI BİLGİ: http://iot-week.eu
28
BThaber
MEKTUP
15 - 21 Mayıs 2017
BKM Yayınları, desteğiyle geliyor
Yanar döner bahar günlerinden merhaba, Haftaya araç sahiplerini mutlu edecek bir haberle başlıyorum. Git gide işkence halini alan trafikte bir dert de park yeri bulma sorunu. İşte Yandex Navigasyon, park problemine karşı geliştirdiği çözümlere bir yenisini eklemiş. Daha önce haritasına binlerce park yeri bilgisini ekleyen Yandex Navigasyon, kullanıma sunduğu yeni “Park Yeri Asistanı” özelliğiyle varış noktasının etrafındaki park yerlerinden geçen trafiksiz bir park yeri rotası oluşturacakmış. Böylece sürücüler de varış noktalarının yakınlarındaki birden fazla park yeri seçeneğini görebilecek ve sokak sokak otopark aramak zorunda kalmayacak. Sağlık içeriğim olmazsa olmaz malum. Kalp-damar rahatsızlıkları, diyabet ve uyku bozukluklarına bağlı psikolojik sorunlara yol açan uyku apnesinden yana dertli hastalar, robotik dil kökü cerrahisiyle daha az ağrı, daha az kanama ile herhangi bir dış kesi izi olmadan sağlıklarına kavuşup çok daha kaliteli bir yaşama adım atıyorlarmış. Maalesef hayati sorunların ortaya çıkmasına neden olan uyku apnesi, yüzde 5-10 civarında seyreden sıklığı ile ülkemizdeki en yaygın hastalıklar arasında. Acıbadem Altunizade Hastanesi KBB Uzmanı Doç Dr Murat Karaman, uyku apnesini, yarattığı tıbbi, sosyal ve apne nedeniyle meydana gelen kazalardan doğan hukuki sorunlar nedeniyle tedavi edilmesi gereken “toplumsal bir sorun” olarak tanımlamış ve son yıllarda KBB hastalıklarının tedavisinde yararlanılan robotik cerrahi ile uyku apnesi tedavisinde başarı oranlarının yükseldiğini, hatta uyku apnesinin kontrol edilebildiğini söylemiş. Bu dertle başa çıkmaya çalışan tanıdıklarımızı bilgilendirsek hiç de fena olmaz. Şimdi de sıra gurur veren bir
sosyal sorumluluk projesinde. Geliştirilen yeni uygulamayla artık bkm.com.tr sitesi altında yer alan BKM Yayınları’nda her e-kitabın bir QR kodu var. Okuyucular BKM Express dijital cüzdanının “QR ile ödeme” özelliği sayesinde STK’lara yaptıkları 1 TL’lik bağış ile diledikleri esere ulaşabiliyor. Uygulamayla sektöre ve ekosisteme değer katan eserler okuyucuyla buluşturulurken, STK’lara da destek sağlanıyor. BKM Yayınları hakkında bilgiye ve e-kitaplara ulaşmak için adresimiz http://bkm.com.tr/ raporlar-ve-yayinlar/yayinlar/. Sosyal Bağış Hareketi, Türkiye’de bireysel bağış ve STK bilincini harekete geçirmek adına çalışmalarına devam ediyor. Her ay bir STK’nın tanıtılarak ayın ikinci perşembesinin Sosyal Bağış Günü olduğu hareketin ikinci STK’sı Bilim Kahramanları Derneği. MarjinalSosyal’in girişimi ve Facebook’un katkılarıyla başlatılan, 15 ay boyunca her ay bir STK’nın tanıtıldığı hareketin ikinci STK’sı Bilim Kahramanları Derneği için bağışlar 11 Mayıs Perşembe günü toplanmış. Bilim Kahramanları Derneği de bilim, bilimsel düşünce ve bilimsel farkındalığın, toplumun her kesiminde yayılması ve teşvik edilmesi adına çocuk ve gençleri bilimle buluşturuyor.
5 yılda 56 ilden 14 bine yakın bilim kahramanına ulaşan dernek, çocuk ve gençlere fen, matematik, mühendislik, teknoloji, sorgulama, problem çözme, eleştirel düşünme, araştırma, sunum, zaman kullanımı, iletişim, takım çalışması, organizasyon, tasarım, kodlama becerileri alanlarında özgüven kazandırıyor. Sosyal Bağış Hareketi sosyal medya hesaplarını da bir kez daha paylaşayım: facebook.com/ sosyalbagishareketi, instagram. com/sosyalbagishareketi ve twitter.com/BagisHareketi. Bu haberim çocuklar ve teknoloji ile bağlarının doğru geliştirilmesi odaklı. Çünkü malum, küçük çocuklar teknolojiyi nasıl kullanacaklarını ailelerinden öğrenmeye başlıyorlar ve teknolojik cihazlara ayrılan zaman ile gerçek yaşam arasındaki dengeyi erken yaşta kurabilmelerini sağlamak şart. Teknolojik cihazlara ayrılan zaman ile gerçek yaşam arasındaki dengeyi kurmak için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda MediaMarkt da ailelere yönelik 5 denge noktası önerisini paylaşıyor: Çocuklarınıza örnek olun, iyi alışkanlıklar oluşturmaya erken yaşta başlayın, yani misal çocuklarınızın ekran karşısında geçirdiği zamana sınır getirmeye onlar henüz küçükken başlayın, TV’yi birlikte izleyin, oyunları
birlikte oynayın, dikkatlerini dağıtacak şeyleri minimumda tutun, misal ödevlerini yapmaları gerektiğinde onlara telefonlarını kapatmaları gerektiğini söylerken, aynı şeyi siz de yapın, ve son olarak, çocuklarınıza daha fazla vakit ayırın. Konumuz yine çocuklar ve onların başarıları. TÜGVA Teknoloji Takımı öğrencilerinden Yağız Efe Karadayı; İEEE Koç Üniversitesi’nin düzenlediği ve dünyada aynı anda yapılan NASA Space App Challenge yarışmasında üniversite statüsünde birinci olan tek ortaokul öğrencisi olmuş. Koç Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde son sınıf öğrencisi olan takım arkadaşı Ahmet Serdar Kırıcı ile yaptıkları proje de ülkemizi temsilen 4 Mayıs’ta NASA'ya gönderilmiş. Projede hedef; kıtalararası göç eden kuşların bu göçte sürdürdükleri yaşamsal fonksiyonlarını bir datada toplayan mobil yazılım ve bu yazılımın NASA ve diğer kuruluşlarda kullanılması. Teknolojiyi doğru kullanan çocukların büyüdükçe yaratıcılıkları, başarıları da beraberinde getiriyor. İşte örneğim: Türkiye’de bu yıl ikincisi 29-30 Nisan tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde gerçekleştirilen "Uzaktan Kumandalı Sualtı Robotları" Yarışması’nda İstanbul Teknik Üniversitesi Robot Takımı birinci, İstanbul Gedik Üniversitesi de ikinci olmuş. Teknoloji perakendeciliğinin gururu TeknoSA, ilk çeyrek sonuçlarını açıklamış. 2017 yılına aynı mağazalarda büyüyerek başlayan TeknoSA, 689 milyon ciro elde etmiş. Online kanalı teknosa. com’da çift haneli büyümesini
sürdüren TeknoSA, hayata geçireceği yenilikler, insan kaynağı ve hizmetleri ile pozitif değer yaratmayı sürdürmeyi hedefliyor. Bu vesileyle, gelelim ödüllere… SAP, İnsan Kaynakları alanındaki çalışmalarıyla Top Employers Institute tarafından “En İyi İşveren’ sertifikası ile ödüllendirilmiş. Fotoğrafçılık ve görüntüleme ödülleri Technical Image Press Association (Teknik Fotoğraf Basın Birliği), kısa adıyla TIPA, 2017’nin en iyi görüntüleme cihazlarını seçmiş, 40 ayrı kategoride TIPA ödülleri sahiplerini bulmuş. En iyi akıllı telefon kamerası ödülü ise Huawei P10’a verilmiş. Haftaya noktayı gurur veren bir diğer haberle koyuyorum, zira mevzu tarihe ve kültüre destek. TP-Link, tarihi Aeneas Rotası Projesi’ne sponsor olmuş. Aeneas Destanı’nda anlatılan, Altınoluk’tan başlayıp İtalya’da Castro’da sona eren tarihi yolculuk, antik gemilerle yeniden yapılacak. TP-Link de bu projenin kablosuz ağ sponsoru. Aeneas Destanı’na göre Altınoluk’ta yer alan Antandros antik kentinden yola çıkarak İtalya’ya ulaşan Aeneas ve ailesi, Roma İmparatorluğu’nun da kurucuları. Aeneas Rotası Projesi, dört ülke ve 21 kenti kapsayan bu rotayı iki antik gemi inşa ederek yeniden gerçekleştirmeyi kapsıyor. Aeneas Çalıştay’ı ve rotayı önceden yapacak keşif teknesi İda’da kullanılacak TP-Link mobil WiFi cihazı M7300, içine 4G destekli bir SIM kart takılarak kolay ve hızlı bir kablosuz ağ oluşturuyor. 10 kablosuz, 1 kablolu cihazın bağlanabildiği ürün, 300Mbps WiFi hızına sahip. Antandros kazıları, Aeneas Destanı ve Aeneas Rotası Projesi’ne ilişkin daha fazla detay için www. antandros.org sitesi takibimizde olsun. Bu hafta da bu kadar, yine zengin bir içerikle haftaya buradayım,
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1122
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
15 - 21 Mayıs 2017
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
There is difference between acceptance and practice! The source of difference we stated in the headline is “digitalization”. At any sector and scale, Turkey also wants to catch the wind of digitalization, as in global basis. However, it is difficult to mention about a true institutional digitalization without answering the
questions such as “how and which priorities”. As stated by the persons taking part in our file with their comments, the company should define itself, its pros and cons, aims and strategies at first and realize the plan adopted by the administration together with whole human resource.
Otherwise, being stranded in the road of digitalization would be unescapable. Digitalization skill which is the main determinant in the corporate competition and the consumer preferences can bring about the conclusion of being loser of the race in this two headlines. So, it is crucial
to draw a digital evolution road map adopted by all workers and the administration, to update this map constantly and to enable it to be adopted by the whole company. Technology Platforms will bring leading people from various sectors with the participants, under the
headline of ‘Digital Evolution Technology Platform’. The detailed information about the platform meeting to be held in CVK Park Bosphorus Hotel, on May 25 and event program can be acquired in the link below: /www. teknolojiplatformlari.com.tr/ dijital-evrim-platformu/3/559
EMS Software is in Dubai EMS Software signed a distributorship agreement with Gifted AE, providing service in creative products for the local and multinational brands and carrying on business in the United Arab Emirates market, as OCTOPOD Rapid Software Development Platform. Gifted AE, working for over 3 years and providing creative services for its customers in retail, digital solutions, merchandising, and corporate areas became Dubai distributor of OCTOPOD Rapid Software Development Platform, which was put into effect after a
4-year R&D activities. “Until 2019, software sales in various categories are expected to reach 4.7 billion AED (United Arab Emirates Dirham). So, distributorship agreement with Gifted AE is crucial both for us and our country.” said EMS Software chairman Şenol Balo stating that the United Arab Emirates market where all the global players take part shows a consistent growth. Balo also indicated that they are aiming to maintain the price performance, which is one of the most important
advantages of Octopod Rapid Software Development Platform, in Dubai and informed that “we are going to make 50% discount from USD prices for our UAE customers.” He also said that; “Tax advantage, central location of the multinational and local companies in the area and innovative vision of Dubai expanded the market each year. I think that information technologies adapting the changes fast and easily and satisfying the needs of the customers transparently is going to earn much more
for the next years and brand investments are going to be in this way.” Octopod Rapid Software Development Platform moves OCTOPOD AKADEMI to Dubai
together with its kitchen group to be created within the body of Gifted AE, alleging that “Everyone is going to be a software developer with 9-hour OCTOPOD training.”
Women are going to overcome the obstacles with Informatics The Informatics Association of Turkey (TBD) has taken the action in order to reintroduce women who kept away from their work, to the economy. It is aimed to reach 500 women in the first step, with “Entrepreneur Women with Informatics” (BGK) project which was started by Ankara office with “I am going beyond the obstacles, I am working in my home with informatics.” motto. BGK project aims to prepare an environment for housewives and retired women who
are graduated from the university to work in their houses and to market their personal information-oriented capital in the areas such as project drawing, consultancy, education, and software development. Women are going to get the needed courses on www.bgk.org. tr with e-learning system, then they are going to do their business enterprises via marketplace and e-commerce systems. 29 million women are aimed to contribute to the economy
in Turkey, with internetbased e-learning system, in this project. Women are going to have certificates by having courses in the areas such as e-commerce, entrepreneurship, sales and marketing techniques, quantitative sales, legal legislations, cyber security, and information technologies, in any place where they are on-line. Altındağ Municipality, Yenimahalle Municipality and TOSYÖV are going to support the project, which was deemed worthy to support
within “Innovative Methods in Solving Social Problems Financial Support Program” of Ankara Development Agency, together with the cooperation of Turkish Association of University Women. General Director of Women Status Gülser Ustaoğlu on behalf of the Ministry of Family and Social Policies, TBD chairman Rahmi Aktepe, Board of Management members, TBD Ankara office Chairman of the Board Nurcan Özyazıcı Sunay,
TUSİAV Women Platform Director Işıl Saraçoğlu, ODTU Informatics Director Prof. Dr. Deniz Zeyrek Bozşahin, BİLTEN General Director Sevilay İmre, EU specialist on Entrepreneurship and Informatics Shirley Martin, Asst. Prof. Neslihan Topbaş from Atılım University Department of Business, Ambassadress Cheryl Na’eh from Israel Embassy, Entrepreneur Lütfiye Yurdum Hasgül Çağatay participated in the introductory meeting of the project.
There is artificial intelligence in the agenda of R&D and innovation giant
Xerox PARC, one of the most important R&D centers in the world constitutes the starting points of many technologies we use today and we are going to use when it is commercialized. A Turkish researcher Dr. Tolga Kurtoğlu is in the head of this “invention” company developing PC, laser printer, mouse, graphic interface card, Ethernet; being the starting point of the companies such as Adobe; and contributing to the constitution of the huge industries. Tolga Kurtoğlu completed his primary, secondary and high school education in different cities of Turkey. After graduating from ODTU Mechanical Engineering, he went to the US for his master degree and doctorate. He started to work in Dell and NASA as a researcher and then he worked in PARC. This year, he was assigned
as CEO in January. His personal specialization areas are artificial intelligence and artificial intelligence based technologies, system design, system development and production automation technologies. It is a proud for our country that there is a Turk in the head of one of the biggest research centers of the world. Though he often comes to Turkey for family visits, this was the first time he came to Turkey with business purpose. He also met the press members and gave information about the new agenda of the technology and the works of Xerox PARC. Kurtoğlu said that they would be glad to support the high technology needs in Turkey, by cooperating with the respectable private sector and public institutions in Turkey. He said that they have cooperated with the companies in various areas in
HGS (Fast Transit System) is in use with the mobile application PTT (Post and Telegraph Corporation) provides convenience for the users with its HGS Mobile Balance Deposit Application which was conducted within HGS (Fast Transit System) services. HGS deposit platforms are hgs.epttavm.com in web environment and HGS applications compatible with Android and iOS operating systems that can be accessed in ptt.gov.tr/hgs/epttavm link. When this links are clicked on web, online HGS applications of PTT Corp; on Android cell phones, Google Playstore application; on iOS cell phones, AppStore applications are accessed. HGS balances can be deposited via these safe applications. Moreover, it should be kept in mind that other applications using ‘PTT HGS’ expressions other than the applications accessed by these links should not be relied on.
Users can view their available balances of HGS products, by using registration number, identity number, tax id number and the number on HGS label. They can also do a fast and easy deposit via their credit cards. These are the other facilities provided by the application: • The remaining balance of HGS label can be viewed. • Minimum balance limit is determined for HGS label of the car and the application can warn the user in order to prevent penalized HGS transits. • HGS labels of the cars used often are saved to the application in order to enable users to deposit HGS balances with just a few touches. • HGS balance bills can be accessed through e-mail. • Past deposits can be viewed and can be sorted by date.
the world and they are also carrying out mutual works with a company in Turkey. Kurtoğlu emphasized that they want to enhance these kind of collaborations and their doors are open to the start-ups. According to the information given by Kurtoğlu, Xerox PARC carries out crucial works with many public institutions in the US and various countries, such as the Ministry of Defense and Energy, large companies and start-up companies. For example, it works with the US Ministry of Defense agency DARPA on the military security projects. It also works on the innovative findings such as commercial off-theshelf sensor technologies and photovoltaic batteries, which are going to enable the US Ministry of Energy and companies to use renewable energy sources more productively. Xerox PARC
carries out strategic projects in the defense industry, cyber security and personal security. Kurtoğlu said that “We work on the defense industry technologies, sensor technologies, Internet of Things, smart packaging, artificial intelligence, machine learning and analytic, cyber security, privacy, printed electronics, and digital production methods. These are the areas that can change the world.” Tolga Kurtoğlu emphasized
that the artificial intelligence will be influential on the daily lives of the people in the near future and said that “Artificial intelligence, machine learning and virtual reality are the areas having a large potential. I think these technologies will largely affect the world in the following 10 years. With the development of the learning machines, many things will be done by the robots instead of people, in the future.”
SESTEK became the owner of 3 patents in the USA Voice Response, Speech Analysis and Speaker Verification systems patents developed by SESTEK (Speech Enabled Software Technologies) within their R&D works are approved by the United States Patent and Trademark Office. SESTEK Chairman of the Board Prof. Levent Arslan said that “We aim to be a global trademark by strengthening our existence abroad. Patent applications enable us to take our present technologies under protection, while we reach a broad population.” SESTEK R&D Coordinator Tuba Arslan Kır informed that “We make an international portfolio by basing the systems developed by our
R&D works on patent. We aim to enlarge our portfolio by maintaining our patent activities in the long view.” With the new system patented by SESTEK, as an alternative to the single-use passwords, the cellphones can be accessed by Automatic Outbound. The security question which was identified by the user before is asked to users. The system vocalize the question with Text-to-Speech technology. The answer of the user is controlled by transforming it into a text with Speech Recognition technology. In the same process, the verification is completed by checking the biometric identity of the user. Speech Analytics software
enables recorded conversations between the call center customer representatives and the customers to be transformed into texts and it also enables to do various statistical analysis with these conversations. Data acquired after the analysis contributes to the areas such as increasing the customer satisfaction, development of the customer representative performance and optimizing the call center processes. Another system patented by SESTEK focuses on the development of personal behavioral speech models and informing the relevant units when the dialogs go beyond the standard speech model.
HAYDİ BASTIR!
İş dünyasında da yetenekli ve yüksek performanslı takım oyuncularına sahip olmak galibiyetin anahtarıdır. Düşük toplam sahip olma maliyetli KYOCERA çok fonksiyonlu fotokopi ve yazıcıları olan şirketler bastırdıkça kazanır. Türkiye fotokopi pazarı lideri KYOCERA, şampiyonluk mücadelesinde tüm takımlara başarılar diler.