BThaber SAYI 1125

Veri Merkezleriniz için

Huawei Modüler UPS 5000-E ve PDU

ma - ATS 0,5m2 ‘ de 320 kW Güç ssas KliYoğunluğu leme - Ha

m İz zün!

UPS - Orta tek yapı içinde çö Mikro Veri Merkezi Huawei Fusion Module 800

www.artronic.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1125 5 - 11 Haziran 2017

Sayfa

8

eFinans, çözüm ortaklarını bir araya getirdi e-Dönüşüm Semineri’nde, konuyla ilgili yeni gelişmelerin yanı sıra ihracatta e-Fatura uygulamaları, Tax-Free ve e-İrsaliye konularında katılımcılar bilgilendirildi.

Sayfa

10

Dönüşüm farkındalığı ve entegrasyon yetkinliği buluşuyor All-flash ve yazılım tanımlı depolama, bulutta farklı servis sağlayıcılar arasında yük paylaşımı ve kurumsal dönüşüm Dell EMC World 2017'nin anafikri oldu.

Sayfa

Sayfa

3-4

Yol haritası netlik kazanıyor

12

Dijital evrimden kaçış yok!

Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi tarafından düzenlenen Teknoloji Platformları’nın Mayıs ayı gündemi “Dijital Evrim” oldu.

YASED Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ve 72 öneriyi içeren “Ulusal Genişbant Planı” raporu, kısa bir süre sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile düzenleyici kuruluşların katkısıyla, kamu tarafından hazırlanıp tanıtılması beklenen “Türkiye Ulusal Genişbant Stratejisi” için rehber olacak.

BTHABER-6x10-1.pdf

Sayfa

15 20

C

M

Y

CM

MY

CY

Çevresel duyarlılık ve BT Bilişim teknolojileri, enerji verimliliği sağlayan teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlayarak çevre kirliliğine karşı önemli bir görevi başarıyla yerine getiriyor. Daha fazlası ise dosya sayfalarımızda.

CMY

K

1

27.04.2017

14:13

BThaber

GÜNDEM

5 - 11 Haziran 2017

3

Yol haritası netlik kazanıyor

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ve “ulusal genişbant hedeflerine” ulaşması için atılması gereken adımlara yönelik 72 öneriyi içeren “Ulusal Genişbant Planı” raporu kamu ve özel sektörden isimlerin katıldığı bir toplantı ile açıklandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, Haberleşme Genel Müdürü Ensar Kılıç, YASED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, YASED Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kansu, Vodafone Genel Müdürü Colman Deegan ve Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıyla açıklanan rapor, kısa bir süre sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile düzenleyici kuruluşların katkısıyla, kamu tarafından hazırlanıp kamuoyuna sunulması beklenen “Türkiye Ulusal Genişbant Stratejisi” için de rehber olacak.

Bu çalışmanın temel hedefi; Türkiye’de genişbant internet pazarının mevcut durumu ışığında Kalkınma Bakanlığı tarafından yayınlanan 20152018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan ulusal genişbant hedeflerine ulaşabilmek için atılması gereken adımların ortaya konulması ve bu çerçevede hazırlanacak Ulusal Genişbant Planı'na girdi sağlanması.

Türkiye’de henüz bir ulusal genişbant planı hazırlanmadı, ama 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nda ulusal genişbant stratejisinin hazırlanmasına,

bu stratejide 2018 için genişbant hedeflerinin belirlenmesine ve bunların nasıl hayata geçirileceğinin detayladırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan “Digital Agenda” çerçevesinde tüm AB için genişbant ile ilgili hedefler net biçimde ortaya konuldu. “Digital Agenda” 46'ıncı maddeye göre de tüm üye ülkelerin kendi ulusal genişbant planlarını geliştirmeleri şart. Bu gereklilik kapsamında İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya gibi 28 ülke ulusal genişbant planını hazırladı. Benzer biçimde, OECD ülkelerinin de büyük bölümünün de ulusal genişbant strateji ve planları var.

Düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin Ulusal Genişbant Strateji Planı’nın kısa süre içinde kamuoyuna açıklanacağı bilgisini veren Haberleşme Genel Müdürü Ensar Kılıç, bu başlıkta kendilerine gelen tüm önerileri titizlikle incelediklerini belirterek, “Genişbant pazarının gelişmesi ve yatırımların artması yönünde bir bakış açımız var” yorumunu yaptı.

UDHB Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey ise öncelikli hedeflerinin sektörde istihdamı artıracak bir ortam oluşturmak olduğunu vurgulayarak, “Sektör nasıl büyüyebilir, yatırımlar nasıl hızlanabilir bu konular üzerinde çalışmalar yürütüyoruz” dedi. YASED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem de konuşmasında şu önceliklere dikkat çekti: “Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 75’in fazlasını temsil eden YASED olarak, Hükümetin,

ülkemizdeki genişbant internet arz ve talebini artırmaya yönelik perspektifini destekliyoruz. Bu raporla temel hedefimiz Kalkınma Bakanlığı tarafından 2015 yılında yayınlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki ulusal genişbant hedeflerine ulaşabilmek için önümüzdeki dönemde hazırlanması öngörülen ‘Türkiye Ulusal Genişbant Stratejisi’ne girdi sağlamak.”

İki temel başlıkta toplam 72 öneri YASED’in “Ulusal Genişbant Planı” başlıklı raporu, pazarın gelişmesine ve yatırımların artmasına yönelik toplam 72 öneriyi “arz” ve “talep” tarafına yönelik olmak üzere iki ana grup altında sıralıyor.

Arz tarafına ilişkin öneriler “Rekabet”, “İnovasyon”, “Yatırım Maliyetleri”; talep tarafındaki artışı hedefleyen öneriler ise “Erişim Ücretleri”, Cihaz Erişilebilirliği ve “Talep Artırıcı Diğer Önlemler” olmak üzere toplam 6 başlık altında toplanıyor.

ARZI ARTIRMAYA YÖNELİK ÖNERİLER Rekabet 1. Daha yüksek hız ve daha kaliteli genişbant için en uygun teknolojiyle altyapı kurulması amacıyla yatırımı özendirecek esnek düzenleme rejiminin oluşturulması gerek.

2. Tesis paylaşımına ilişkin yapılan başvurulara verilen cevaplarla düzenlemeyi uygulamada etkisiz kılan yaklaşımların önüne geçilmesi için gerekli adımlar atılmalı.

3. FTTH, FTTB, FTTC, santral erişim ve kablo türleri için abonenin alabileceği tüm servisleri gösteren dijital

bir haritanın gerekli tüm süreçlerin tamamlanması ile yürürlüğe girmesi gerek.

EHABS sisteminin doğalgaz, elektrik gibi mevcut tüm altyapıların haritasını içermesi gerek.

4. Fiber altyapısı kuracak işletmeciler için tesis paylaşımı başvurusu zorunlu olmaktan çıkartılmalı.

5. Her ilde genişbant penetrasyonu aynı seviyelerde olmadığı için genel bir yaklaşım belirlemekten ziyade, coğrafi farklılıklar dikkate alınmalı, bölgelerin belirlenmesinde kullanılacak kriterler belirlenmeli ve yatırımlar evrensel hizmet fonundan karşılanmalı.

6. OTT oyuncular ile işletmeciler arasında adil ve eşit rekabet ortamının oluşturulması, yeni, esnek iş modellerinin geliştirilmesi sektörün ekosistemi ile birlikte büyümesine de imkan verecek.

7. Dünya genelindeki en iyi uygulama örnekleri incelenerek kamu kurumları tarafından sektöre yönelik hazırlanan plan, strateji ve politikalar birbiriyle uyumlu olmalı ve hedeflerde de uyum sağlanmalı.

8. Sektörün mevcut durumunun ve pazar yapısının yatırım ve inovasyonu teşvik edecek, sektörün büyümesini, yatırımların sürdürülebilirliğini ve geri dönüşünü sağlayacak şekilde analiz edilmesi gerek.

9. Mevzuat, bütüncül bakış açısı ve pazarın, teknolojinin ve tüketici tercihlerinin değişen ve gelişen dinamiklerine uyum sağlayacak biçimde gözden geçirilmeli ve sadeleştirilmeli.

10. Düzenlemelerin genişbant ve BT ekosisteminin ekonomik değerini artıracak şekilde belirlenmesi, dünyanın önde gelen örneklerinde olduğu gibi esnek regülasyon ve politika rejimleri ile teşvik modellerinin uygulamaya geçirilmesi, düzenlemelerin sürdürülebilir yatırımları teşvik etmesi sağlanmalı.

11. AB muktesabatı ile uyum için değişen pazar koşulları çerçevesinde işletmecilerin yetkilendirme konusu dışındaki faaliyetlerde bulunmasına ve imtiyaz sözleşmesi ile yetkilendirilmiş işletmecilerin ek bir yetkilendirme alabilmelerine imkan tanıyacak esneklikte düzenleme çerçevesinin oluşturulması gerek.

12. AB muktesabatı ile uyumun sağlanabilmesi için tüm işletmecilerin yeni, farklı ve çoklu (bundle) hizmetler sunabilmesine yönelik gerekli mevzuat değişiklikleri yapılmalı.

13. Tüketici faydası sağlamayan aşırı ve katı düzenlemelerden kaçınılmalı.

14. Düzenleyici etki analizi ile düzenlemeler hayata geçmeden önce olası etkilerinin analiz edilerek, çeşitli düzenleme alternatifleri ile birlikte düzenleme yapmama alternatifinin de değerlendirilmesi, işletmeci görüşlerinin alınması ve düzenlemeye yansıtılması, sadece faydası maliyetinin üzerinde olduğu tespit edilen düzenlemelerin uygulamaya alınması gerek.

15. Tüketici ihtiyaç ve beklentileri farklılık gösterdiğinden, belirli dönemler sonrasında pazarda ihtiyaç duyulmayan, pozitif etkisi olmayan, hatta etkin rekabetin tesisi ve işletmeci faaliyetleri anlamında olumsuz etkileri olan düzenlemelere yönelik ardıl düzenleyici etki analizi yapılması ve ihtiyaç duyulan düzenlemelerin güncellenmesi/yürürlükten kaldırılması değerlendirilmeli. İnovasyon 16. İnovasyonun gelişmesi önündeki mevzuat engellerinden biri olan yetkilendirme rejimi, sektörün ekosistemi ile büyümesini sağlayacak şekilde güncellenmeli.

17. Bulut bilişimin gelişimini sağlayacak politika ve düzenlemeler belirlenmeli, ilgili sektörel düzenlemelerdeki bulutbilişim kullanımını kısıtlayan hükümler ile ayrıştırılmış donanım/ yazılım kullanımına ilişkin zorunluluklar kaldırılmalı.

18. Ar-Ge çalışmalarına yönelik destek/teşvik programları artırılmalı ve kaynakların koordineli biçimde, sektör öncelikleri gözetilerek, katılımcı yapıda kullandırılması sağlanmalı.

19. Teknokentler gibi teknoloji üreten/geliştiren merkezlere vergiden muaf genişbant vs. sağlanmalı.

20. Teknokent ve Ar-Ge firmaları gibi küçük inovatif girişimcileri büyük işletmeciler ile buluşturacak ortamlar oluşturulmalı.

4

BThaber

GÜNDEM

21. İşletmecilerin ekosistem geliştirmek üzere yaptıkları yenilikçi uygulama ve çözümler teşvik edilmeli.

22. BTK gelirlerinin %20’sinin ayrıldığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nca oluşturulan Ar-Ge fonları daha etkin kullanılmalı.

23. E-eğitim, e-sağlık, akıllı şehirler gibi yeni hizmet alanları ile BİT ekosisteminin gelişimi ve katma değerinin artırılmasının önünü açacak düzenlemeler yapılmalı.

24. Uluslararası rekabetçiliğin artırılması ve veri merkezleri için bölgesel bir çekim merkezi (data hub) haline gelebilmek için veri merkezleri vergi indirimi, merkezlerin sanayi elektriği indirimi, arazi sağlanması gibi teşviklerden yararlandırılmalı.

25. İçerik servisleri çeşitlendirilmeli ve kolay ulaşılabilir hale getirilmeli.

26. IPTV gibi içerik üreten yeni hizmet alanlarının sürdürebilir gelişimini sağlayacak düzenleme ortamı oluşturulmalı.

27. Küresel anlamda know-how transferini ve dünya standartlarıyla işbirliğini garanti edecek bir altyapı geliştirilmeli.

Yatırım Maliyetleri 28. Evrensel hizmet fonu, yatırımların cazip olmadığı bölgelerde en uygun modelle yatırımları teşvik etmek üzere kullanılmalı.

29. Yatırım planlarının kısa sürede hayata geçirilebilmesi için belediyeler ile işletmeciler arasında yaşanan problemlerin giderilmesi ve işbirliği ortamının oluşturulması, su ve elektrik gibi genişbant internetin de temel ihtiyaç olarak kabul edilmesi ve altyapının yaygınlaştırılması için süreçlerin kolaylaştırılması, bölgeler arasında farklılık gösterebilen prosedürlerin standartlaştırılması için yerel yönetimlerle ilgili bir kanun/ düzenleme çıkarılarak fiber kazı çalışmaları kolaylaştırılmalı.

30. Mevcut geçiş hakkı ücretlerinin kamu yararı ve genişbant erişimine ilişkin 2023 hedefleri dikkate alınarak yatırımların teşviki için dikkatle belirlenmesi ve belirlenen ücretlere riayet edilmesinin sağlanması önemli.

31. Yerel yönetimler ile kamu kurum ve kuruluşlarının eşitlikçi uygulamalar izlemesi ve ücret farklılıklarını gidermesi sağlanmalı.

32. Orman mevzuatında yer alan yüksek izin bedelleri revize edilmeli.

Orman arazilerinden yapılan/yapılacak elektronik haberleşme altyapı geçişleri için başvuru sürecinin basitleştirilmesi gerek.

33. UDHB’ye bağlı olan kurumlar tarafından uygulanmayan UDHB geçiş hakkı mevzuatının uygulanması sağlanmalı.

34. Kamu kurum ve kuruluşlarının kamu güvenliğinin söz konusu olduğu durumlarda veya hizmet alabileceği seçenek olmadığı hallerde kendi altyapılarını kurabilmeleri mümkün olmalı. Belediyeler de dahil olmak üzere söz konusu kamu kurumları tarafından yeni tesis edilen bu

5 - 11 Haziran 2017

altyapılar bünyesinde, fiber altyapısı için de boru/göz planlaması devletin ilgili kurumlarında koordineli şekilde devlet politikası haline getirilmeli. Bu altyapıların eşit rekabet ortamında fiberli veya fibersiz olarak talep eden işletmeciye tek fiyat veya tarife modeli ile açılması sağlanmalı. İhale modelinden vazgeçilmeli. Mevcutta kurumların kendi bünyelerinde yaptıkları altyapı kendi ihtiyaçlarını kapsarken, devletin genişbant politikası kapsamında bulunmuyor.

35. Baz istasyonlarından alınan telsiz kullanım ücretleri, radyolink ücretleri vs. azaltılmalı; telsiz kullanım ve ruhsatname ücretlerinin artış hızı farklı bir hesaplama yöntemi belirlenerek makul seviyeye indirilmeli, böylece yeni nesil şebeke altyapı yatırımları teşvik edilmeli.

36. Ortak altyapı kullanımı ve tesis paylaşımının işlevsel hale getirilmesi ve yaygınlaştırılması, ama bu uygulamanın zorunluluk değil, hak olması önerilmekte.

37. Bina içi erişim maliyetlerinin düşürülmesi için bina içi kabloların paylaşıma açılmasına imkân tanıyacak düzenlemeler getirilmeli.

38. Elektronik haberleşme altyapılarının hızlı ve yaygın kurulabilmesini teminen, baz istasyonları ile ilgili yasal ve idari düzenlemeler bir an evvel tamamlanmalı ve baz istasyonları kurulumuna ilişkin sorunlar çözülmeli.

39. Özellikle nüfus ve kullanımın yoğun olduğu bölgelerde daha yüksek veri kapasitesi sunan yüksek frekansların kullanıldığı küçük hücre (small cell) uygulamalarının yaygınlaştırılmasının önü açılmalı.

40. Hizmetlerin daha fazla kullanıcıya erişmesi için işletmecilerin yatırım planlarını yapmalarına engel olacak ve yatırım esnekliklerini ortadan kaldıracak seviyedeki mobil kapsama yükümlülüklerinin makul seviyelerde ve teknoloji tarafsız olarak belirlenmesi gerek.

41. Halen teknik gereklilikler nedeniyle mera alanlarına da şebeke tesisi zorunlu. Mevzuat engeli nedeniyle haberleşme altyapısı için tahsis amacı değişikliği yapılamadığından yatırım engeli ile karşılaşılan mera alanları için gerekli mevzuat çalışmaları yapılmalı.

TALEBİ ARTIRMAYA YÖNELİK PLANLAR Erişim Ücretleri 42. Evrensel hizmet fonunun kalkınmada öncelikli bölgelerde ve dijital uçurumun olduğu yerlerde internet erişimleri, internet okuryazarlığı eğitimleri ve cihaz sahipliğinin arttırılması için de kullanılması önemli.

43. Genişbant hizmetlerinden alınan vergilerin azaltılması ve penetrasyonun düşük olduğu illerde vergilerin kaldırılması değerlendirilmeli. Hem genişbant üzerindeki ÖİV ve KDV’nin kaldırılması, hem ilgili son kullanıcı cihazlarındaki KDV’nin kaldırılması gibi...

44. Kanal kullanım ücretlerinin maliyet esaslı belirlenmesini sağlayan mevzuatın etkin biçimde uygulanmasının sağlanması.

45. KOBİ’lerin genişbant kurulum ve kullanım maliyetlerini karşılayacak, genişbant kullanımını özendirecek destek mekanizmalarının oluşturulması.

46. Saha dolabı ile hane arasındaki alanda kazı ve fiber hat döşenmesi maliyetinin, belli bölge ve gelir seviyesindeki hane halkları için işletmeci, kamu ve abone arasında paylaşılabileceği bir model değerlendirilmeli.

Cihaz Erişilebilirliği 47. Yeni nesil erişim şebekelerine ait haberleşme ekipmanlarının yurtiçinde üretilmesine yönelik gerekli adımların belirlenmesi ve hayata geçirilmesinde, uluslararası firmalar ile işbirliğini de kapsayan modeller geliştirilmeli.

48. Bilgi toplumu stratejisi kapsamında mobil telefon üzerindeki özel tüketim vergileri makul seviyelere indirilmeli.

49. Tüm kesimler arasında genişbant yaygınlığını ve aboneliğini arttırmak için yerli ve yabancı ayırmaksızın, akıllı cihaz penetrasyonunu olumsuz etkileyecek her türlü ilave verginin getirilmesinden kaçınılmalı.

50. Yabancı üretici firmalara, yurtdışına ihraç edecekleri son kullanıcı cihazlarının ülkemizde üretilmesi için teşvikler sunulmalı.

51. Terminal cihazlarının erişim hizmetleriyle birlikte sunulması (bundle) halinde üzerinden ÖİV ödenmesi, maliyetleri önemli ölçüde arttırdığı için ÖİV terminal cihazlarından alınmamalı.

52. Özellikle nüfus ve kullanımın yoğun olduğu bölgelerde daha yüksek veri kapasitesi sunan yüksek frekansların kullanıldığı küçük hücre (small cell) uygulamalarının yaygınlaştırılması için regülasyon kapsamının sadece “close access”ten “open access”e çekilmesi sağlanmalı.

Diğer Talep Arttırıcı Önlemler 53. Online hizmetlerin kullanımında bireylerin güvenlik konusunda çekince duymasının önüne geçilebilmesi için online platformların/hizmetlerin güvenli olduğu algısı yerleştirilmeli.

54. E-devlet için gerekli altyapı oluşturulmalı ve uygulamalar yaygınlaştırılmalı. E-devlet kapısından sunulan kamu hizmetlerinin miktar ve çeşitliliği arttırılmalı. E-devletin her vatandaş tarafından tanınması sağlanmalı.

55. Mobil uygulamaları geliştirmeye yönelik üniversitelere destek sağlanmalı.

56. Devlet kurumları mobil uygulamalarını yaygınlaştırmalı ve geliştirmeli.

57. Türkçe içerikli dijital platformların geliştirilmesi ve arttırılması yönünde teşvik edici mekanizmalar geliştirilmeli.

58. Elektronik haberleşme hizmeti olmayan oyun bilgilendirme, müzik, video gibi içeriklerin temel elektronik haberleşme hizmetleri kapsamında vergilendirilmemesi gerek.

59. Temel bilgisayar ve internet kullanımı eğitimleri verilmeli. (MEB Halk Eğitim Merkezleri) 60. İnternet yetkinliği ve bilincinin güçlendirmesi için devlet programları geliştirilmeli.

61. Akıllı bina - akıllı şehir gibi projeler önceliklendirilmeli. Kamu binalarının akıllı binalar olarak tasarlanması (fiber altyapısı ile birlikte), kamuda genişbant talebinin artmasını sağlayacak.

62. Kamuya ait okul, hastane, park, toplu taşıma araçları gibi alanlarda güvenliği sağlanmış Wi-Fi hizmeti sunulması değerlendirilmeli.

63. Şehirlerimizin ve bütünsel olarak ülkemizin rekabetçiliğinin arttırılabilmesi adına “smart cities” kavramı kapsamında IoT uygulamalarının yaygınlaştırılması desteklenmeli.

64. Genişbant servislerinin ülke genelinde yaygınlaşması için Ulusal Genişbant Planı içerisinde ekonomik durumu iyi olmayan ve sayısal okuryazarlık durumu düşük olan aile ve kişilerin genişbant kullanmasını artırıcı önlemlerin eylem planına dahil edilmesi.

65. Enerji (petrol, dogalgaz v.b.) sektöründe dışa bağımlılığın yüksek olması nedeniyle enerji verimliliğini artırıcı BT önlemlerinin eylem planında yer alması faydalı olur.

66. Kamu kurumlarının verimliliğinin ve elektronik hizmetlerin yaygınlığının artması için e-devlet hizmetleri kapsamında çevrimiçi işlemlerde ödemelerde indirim sağlanması veya işleme alma sıralamasında öncelik kazanılması gibi yöntemler ile vatandaşların bu hizmetlerle tanışması teşvik edilmeli.

67. Abonelik işlemlerinin online olarak gerçekleştirilmesi için abonelik sözleşmelerine yönelik yazılı şekil şartının kaldırılarak, elektronik ortamda sözleşmelerin imzalanmasına imkan sunulmalı.

68. Ekosistemdeki tüm ilgili oyuncularla (BT, donanım ve yazılım şirketleri) birlikte internet bilincini arttırmaya yönelik programların düzenlenmesi faydalı olur.

69. Sayısal okur-yazarlığı arttırmak üzere ilk ve ortaöğretimde ders programlarına BİT kullanımının dahil edilmesi, yazılım derslerinin müfredata girmesi.

70. Farklı sosyo-kültürel kesimlerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştirilmeli.

71. Online platformların/hizmetlerin güvenli olduğu algısının yerleştirilmesi, güvenli internet uygulamasının bilinirliğinin arttırılması önemli.

72. Bireysel ve kurumsal eğitimlerle e-ticaret ve m-ticaret güvenliği konusundaki kaygıların giderilmesi, güvenli ticaret uygulamalarının desteklenmesi ve kişisel bilgilerin gizliliğinin güvence altına alınması, siber tehditler konusunda bilgi paylaşımına yönelik işletmeciler ve hizmet sağlayıcılarının dahil olduğu güvene dayalı bir siber güvenlik topluluğunun oluşturulması önemli.

BThaber

E-TOPLUM

5 - 11 Haziran 2017

5

Ege’de BTvizyon rüzgarı esti

Anadolu’nun farklı şehirlerinde, bilişim teknolojileri sunan şirketleri ile profesyonel kullanıcıları buluşturan BTvizyon Toplantıları, Denizli’nin ardından İzmir’de de gerçekleştirildi. 18 Mayıs günü İzmir Hilton Oteli’nde düzenlenen etkinlikte, bilişim teknolojileri alanındaki gelişmeler, yeni eğilimler ve ürünler hakkında bilgi verildi.

BTvizyon İzmir etkinliğinin açılışında bir konuşma yapan Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun, Türkiye bilişim sektörünün gelişimi hakkında bilgiler verdi.

TÜBİSAD verilerine göre Türkiye bilişim pazarının 2016 yılında yüzde 14.4 oranında büyüme kaydederek 934.3 milyar TL’lik hacme ulaştığı bilgisini veren Aksun, bu yıl da büyümenin çift haneli olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü kaydetti.

Türkiye’nin farklı şehirlerinde 16 yıldır gerçekleştirilen ve bilişim teknolojileri sunucuları ile profesyonel kullanıcıları buluşturan BTvizyon Toplantıları, bu yıl Eskişehir, Çanakkale, Adana, Erzurum ve Ankara’nın yanı sıra Girne’de de gerçekleştirilerek devam edecek. Etkinlikler dizisinin bundan sonraki ilk durağı 6 Temmuz’da Eskişehir olacak. Aksun, “Bilişim sektörünün büyümesine yaklaşık 25 yıldır hizmet vermekte olan BTHABER Şirketler Grubu’nun bir parçası olan Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ‘bilişim’ ekseninde en önemli etkinliklerine imza attı, bu konuda BT sektörü, kurumsal hayat ve kamu arasında güçlü bir köprü oldu, olmaya da devam ediyor” dedi.

Açılışta konuk konuşmacı olarak yer alan Cementir Holding, Çimentas Group, Türkiye MIS-IT Yöneticisi Gökhan Yurtesen dönüşümde insan faktörünün önemini vurguladı ve ardından “Dijital Değişim” başlığı altında bir sunum

Dell EMC Kanal Satış Yöneticisi Masis Anayurt

Fujitsu Türkiye Pazarlama Direktörü Meltem Yeğen

Logo Siber Güvenlik Genel Müdürü Murat Alpohan

BiSoft Bilgi Teknolojileri Satış Müdürü Murat Çankaya

gerçekleştiren Fujitsu Türkiye Pazarlama Direktörü Meltem Yeğen, dijital devrimin, kendisinden önce gelen tarım, sanayi ve bilgi devriminden daha etkili olacağını belirterek, markaların dijital devrime ayak uydurmak için teknolojiyi tüm iş süreçlerinde kullanmaları gerektiğini kaydetti. Fujitsu tarafından bu yıl gerçekleştirilen araştırmadan veriler sunan Meltem Yeğen finans, sigorta, sağlık, üretim, lojiktik ve perakende sektörlerinin dijital dönüşümün en yoğun gerçekleştiği sektörler olduğu söyledi.

“Yönetilebilir Siber Güvenlik ve Yerel Yasalar” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Logo Siber Güvenlik Genel Müdürü Murat Alpohan da, Logo Siber Güvenlik ve Teknolojileri tarafından geliştirilen Türkiye’nin firewall’u Berqnet hakkında bilgiler verdi.

Çeşitli kaynaklardan yararlı bilgiler bulmak olarak tabir edilen veri keşfi hakkında bilgi veren BiSoft Bilgi Teknolojileri Satış Müdürü Murat Çankaya, sunumunda, BiSoft olarak veri keşfi ve iş zekası konularında sundukları çözümleri tanıttı.

“Dönüşüm ve Geleceğe Hazır Kurumlar” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Dell EMC Kanal Satış Yöneticisi Masis Anayurt, dijital dönüşümün gerçekleşmesi için BT, işgücü ve güvenlik olmak üzere üç alana odaklanılması gerektiğinin bilgisini verdi.

Gelecek 15 yıla iş odaklı, bulut tabanlı uygulamalar, büyük veri ve analitik ile nesnelerin internetinin damgasını vuracağını belirten Masis Anayurt, şirketlerin kendilerini bugünden geleceğe hazırlamaları gerektiğini vurguladı.

Dİjİtal dönüşümde İnsan faktörü •

•

Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış Müdürü Emre Taşman Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış Müdürü Emre Taşman ise mobil dünyadan başarı hikayelerinden örnekler vererek, Toughbook ve Tougpad ürün yelpazelerinin tanıtımını yaptı.

“Fidye Yazılımlara Karşı Korunmanın Yolları” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lider Özben Miçooğulları da son günlerin gündeminde yer alan WannaCry’ın 200 binden fazla bilgisayara yayıldığını ve fidye yazılımların da 2016 yılında milyonlar seviyesinde yayılma gösterdiğini kaydetti.

Kurum ve şirketler açısından fidye yazılımların ciddi bir risk haline geldiğini kaydeden Özben Miçooğulları, Sonicwall, NGFW ürün ailesi hakkında da bilgi verdi.

Cementir Holding, Çimentas Group, Türkiye MIS-IT Yöneticisi Gökhan Yurtesen BTvizyon İzmir etkinliğinin açılışında “Dijital Dönüşüm İncelikleri” başlığında konuşma gerçekleştiren Cementir Holding, Çimentaş Group Türkiye MIS – IT Yöneticisi Gökhan Yurtesen, dijital dönüşüm süreçlerinde anahtar kelimenin “insan” olduğunu belirterek, bu konuda nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini şu maddeler ile açıkladı: • Başarılı bir dijital dönüşüm için kendimizden zeki, yetenekli ve istekli

•

•

•

•

insanlar bulup, onlarla çalışmak BT ekibi olarak onları organize ve motive etmek, donatmak; yaratıcılıkları için serbest bırakmak, (Eğitim, benchmark fırsatları, seminerler vs) Prensip ve kuralların kurumsallaşması ve kemikleşmesini sağlamak Teknolojiden çok insana odaklanmak, teknolojiyi onların çağırmasını sağlamak, BT’nin işlerine ve kendilerine etkisini arttıracak ortamlar oluşturmak Talimat verilen ve denetlenen değil, yetkilendirilmiş, karar veren kullanıcılara dönüştürmek Nasıl yapılacağı ile değil, neden yapılacağını anlamalarını sağlamak Son kullanıcı memnuniyeti ve geri bildirimleri ile anahtar kullanıcıları ödüllendirmek.

6

BThaber

E-TOPLUM

Katma değer sorunumuz

Mark’a göre “amaç” nedir?

Her yıl ABD üniversitelerinde mezuniyet törenlerinde “ünlüler” motivasyon konuşmaları yapar. Bu yıl Harvard’daki konuşmacı, oradan mezun olmadan ayrılan Mark Zuckerberg’di. Yarım saat süren, sık sık alkışlarla kesilen güzel konuşmasını, operatik sesiyle ve mükemmel diksiyonuyla yaptı. Kısa bir özet: **

Katma Değer Hareketi Derneği’nin (KADED) 500 KOBİ ile yaptığı araştırmaya göre, KOBİ’lerin sadece yüzde 10’u tamamen yerli hammadde ile üretim yapıyor. Yüzde 90’ı ise ithal hammadde kullanıyor...

Bunların arasındaki dağılım: Yüzde 70-85 ithal hammadde kullanan 312 şirket (yüzde 62.4). Yüzde 50-70 kullanan 45 şirket (yüzde 9). Yüzde 1020 kullanan 39 şirket (yüzde 7.8). Tamamı ithal kullanan 53 şirket (yüzde 10.6).

Demek ki: “Türkiye katma değer üretirken, yüksek ithal girdi nedeniyle, dışarıya yüksek miktarda katma değer aktarıyor.”

KADED’in hazırladığı “Ar-Ge ve İnovasyonda KOBİ’lerin Katma Değer Endeksi” patent konusundaki durumumuzu da gösteriyor. Ar-Ge ile çıkarılan patentli ürün sayısı

5 - 11 Haziran 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

1-5 arasında 9 KOBİ’miz var.

5-10 patenti olan şirket sayısı 8. 10-20 patenti olan sadece 2 şirket. 20’den fazla patenti olan yok.

Araştırmada sorulan bir soru: Kendi çıkardığınız yeni ArGe ürünü oldu mu? Hayır diyenlerin oranı yüzde 96.2.

Bir diğer soru: Şirketinizin Ar-Ge merkezi var mı? Hayır diyenler yüzde 95.8. Şirketinizin kurucun ortakları kimlerden oluşuyor? Aile şirketi diyenler yüzde 82.

Bu bilgiler, Dünya gazetesinin 3 Mayıs tarihli haberinden aktarma. Çünkü KADED’in sitesinde Endeks’i bulamıyoruz.

Endeks hakkında bilgi sadece şu cümleden ibaret: “Sektörel bazda ve üç büyüklük kategorisinde firmaların yarattığı katma değer ölçülerek raporlandırılması.” O kadar...

Harvard’dan en güzel anım, (eşim) Priscilla’yla tanışmamdır. Üniversite yönetimi benim ifademi almak istiyordu. Herkes atılacağımı düşünüyordu.

Annem babam geldiler, toplanmama yardım için.

Arkadaşlarım, bana güle güle partisi yaptılar. Priscilla da oradaydı. Her halde bütün zamanların en romantik cümlesini kurdum ona: “Üç gün içinde atılıyorum, çabucak çıkalım”. Bu cümle sizin de işinize yarar!

Neticede, atılmadım. Kendimi dışarı attım. Priscilla’yla çıkmaya başladık. O hayatımdaki en önemli kişidir.

Harvard’da kazandığım en önemli şey O’dur. Çoğumuz burada yaşamboyu dostluklar ediniriz, bazımız aile kurarız.

Bu nedenle buraya şükran duyuyorum. Teşekkürler Harvard.

Size, yaşamda amaçtan söz etmek istiyorum. Hayır, burada

size, bir amacınız olmalı demeyeceğim. Bizler milenyum kuşağıyız. Zaten doğal olarak amacımız var. Bunun yerine ben, amacınızı keşfetmeniz size yetmeyecek demek istiyorum.

Sevdiğim öykülerden biridir: Başkan Kennedy, NASA Uzay Merkezi’ni ziyaret eder. Elinde süpürgeyle bir görevli yerleri süpürmektedir. Sen ne iş yapıyorsun diye sorduğunda şu cevabı alır: Bay Başkan, ben Ay’a insan göndermeye yardımcı oluyorum.

Amaç, kendimizden daha büyük bir şeyin parçası olmaktır. Bize ihtiyaç duyulduğunu hissettiren, bizim de daha iyi bir gelecek için çalışmamızı gerektiren... Amaç, gerçek mutluluğu yaratandır.

Sizler, bunun gerçekten önemli olduğu bir zamanda mezun oluyorsunuz. Anne babanız mezun olduklarında amaçları işlerinden, inançlarından, içinde yaşadıkları çevreden kaynaklanıyordu. Ama bugün teknoloji ve otomasyon, çoğu işi yok ediyor. Çevre dağılıyor. Çoğu insan kendisini bağlantısı kopmuş ve kötümser hissediyor, ve bir boşluğu doldurmaya çalışıyor.

Bizim kuşağımız, milyonlarca işin otomasyonla (örneğin sürücüsüz araçlarla) yapılacak olmasıyla başaçıkmak zorunda.

Ama biz, birlikte daha çok şey yapacak potansiyele sahibiz.

Aya insan yollamak için 300 bini aşkın kişi çalıştı – o,

yerleri süpüren görevli dahil.

Milyonlarca gönüllü, çocuk felci aşısı yapmak için dünyayı dolaştı. Milyonlar, büyük barajlar ve projeler için çalıştı.

Bütün bu projeler, insanlara çalışma amacı sağladığı gibi, büyük işleri başaracağımıza dair halkımıza bir amaç da sağladı. Şimdi sıra bizim kuşakta. Ama diyebilirsiniz ki ben bir barajın nasıl yapılacağını bilemem, veya milyonlarca kişiyi bir amaca doğru sürükleyemem.

Size bir sır vereyim: Bunu hiç kimse, en başta bilemez.

Fikirler, tamamen olgunlaşmış olarak ortaya çıkmaz. Ancak üzerinde çalıştıktan sonra olgunlaşır. Sadece başlamanız gerek. Facebook’u bugünkü haline getirmeden önce, yapmam gereken herşeyi anlamış olsaydım, Facebook’a başlayamazdım bile. (Gerisi için: http://time.com/4795031/ mark-zuckerberg-facebookharvard-commencementtranscript/

Turizmde yenilikçilik sınırsız Turizm ve tanıtmada yaratıcılığın yenilikçiliğin sınırı –evet halahala yok. Bakınız Peru Turizm Bakanlığı: Peru, dünyaca ünlü Machu Picchu yıkıntılarını görmek için 2,500 metre yükseğe çıkmaya razı milyonların ziyaret ettiği bir güney Amerika ülkesi. Zaten tanınan, bilinen, cazip bir ülke. Daha “nasıl” tanıtılır?

Orta boy bir çekçek valiz alınır.

Peru’nun tarihi ve turistik güzelliklerini gösteren parlak fotoğraflarla donatılır. Üzerine şu yazılır: “Bu bavul, sizi sihir diye bir şeye inandıracak bir ülkeden, Peru’dan geliyor.”

Valizler, Peru’lu tanınmış sinema sanatçılarına, şef aşçılara, sporculara, kültür insanlarına, ve

çok seyahat eden iş adamlarına “bedava” verilir. Evet, bakanlık, bu çekçek valizlerin üzerini Peru’lu görsellerle donatıp, bunları bu tanınmış kişilere bedava verir. Cümlede yanlışlık yok.

Bu kişiler, gittikleri yerlerde (dünyanın her hangi bir yeri) bu valizin bagaj alma konturarında 4-5 kere dönmesi için orada sabırla bekler. Valizin üzerindeki Peru güzelliklerinin oradaki herkesin dikkatini çekmesidir amaç.

Peru turizmi için bedava bir tanıtım fırsatı! Çünkü havaalanları, reklam panosu, banner, yer kiralama konusunda dünyanın en pahalı yerleri. Örneğin Paris havaalanında

bir banner kirası yılda 380 bin dolar. New York’ta dijital bir reklam panosu kirası yılda 124 bin dolar. Londra’da arkadan aydınlatmalı bir reklam panosunun kirası yılda 260 bin

dolar.

Kampanya için bakanlık, Facebook sayfası açtı (tabii ki!). Bu sayfaya bakarak, Peru vatandaşları da bu bavullardan

ısmarlamaya başladı. Bakanlık, beş kuruş harcadığı halde, 1 milyon dolarlık reklam harcaması yapmış kadar medya görselliği sağladı: 5.4 milyon dolar karşılığı.

8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 11 Haziran 2017

eFinans, çözüm ortaklarını bir araya getirdi eFinans tarafından düzenlenen e-Dönüşüm Semineri’nde, konuyla ilgili yeni gelişmelerin yanı sıra e-Dönüşüm’ün yeni bileşenleri olan ihracatta e-Fatura uygulamaları, Tax-Free ve e-İrsaliye konularında da katılımcılar bilgilendirildi.

Haber Merkezi ERP firmalarının yoğun katılımıyla 25 Mayıs günü Wyndham Grand Levent'te düzenlenen e-Dönüşüm Semineri’nde eFinans yetkilileri yaptıkları sunumlarla e-Dönüşüm’ün yeni bileşenleri olan ihracatta e-Fatura uygulamaları, TaxFree ve e-İrsaliye konularında katılımcıları bilgilendirdi ve katılımcılardan gelen soruları cevapladı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan eFinans Genel Müdürü Okan Murat Dönmez, "Sektörde e-Fatura ile katma değerli finansal çözümler sunan ve e-Kredi desteği veren tek firmayız.

Sektörün ERP bağımsız en büyük entegratörlerinden biriyiz. ERP bağımsız yapımız, bizi sektörün diğer önemli oyuncularından çok farklı bir konuma getiriyor. Bizim gibi EESPA (European e-Invoicing Service Providers Association) üyesi olan Tesisquare ve Basware ile gerçekleştirdiğimiz anlaşmaların yanında, dünyaya açılmamızı sağlayacak benzer küresel yapılarla yeni entegrasyonlarımız önümüzdeki dönemde de devam edecek." bilgisini verdi. eFinans iş ortağı Global Blue Türkiye Genel Müdürü Selim Seyhun da seminerde yaptığı sunumda Tax-Free e-Fatura uygulamaları konusunda katılımcıları bilgilendirdi. eFinans, küresel TaxFree şirketi Global Blue’ya Türkiye’de tam olarak entegre olan ilk ve tek firma olma özelliğini de taşıyor.

İhracatçıya entegrasyon kolaylığı sunuyoruz Seminer sonunda sorularımızı yanıtlayan Okan Murat Dönmez, 2017 yılı kurumsal vizyonu hakkında şunları söyledi: “eFinans olarak yola çıkış amacımız; e-Fatura üzerine finansal ürünler inşa etmekti. Ama gelinen noktada Türkiye’de özellikle

e-Faturasını kestiği zaman karşı tarafta Basware’in entegre olduğu bir servis sağlayıcı ile çalışıyorsa, gümrük görevlisi uluslararası ticarette kıymetli evrak olan faturayı onayladığında, saniyeler içinde karşı tarafın da ekranına düşüyor.

Basware ile entegrasyon işte bu avantajı sağlıyor.”

muhasebe yazılımı ve muhasebe ile bağlantılı yazılımlar başlıklarında eksikleri gördük. Böylece gerek QNB Finansbank gerek Cybersoft desteği ile sahip olduğumuz teknik kapasitemizle pazarı desteklemek istedik, pazarın büyümesi önceliğiyle hareket ettik. Geldiğimiz noktada finansal ürünlere devam ediyoruz ve eFinans olarak 60’tan fazla özel entegratör arasında ilk 5 içinde yerimizi

alıyoruz. Tüm hizmetlerimizi bulut tabanlı sunarak, mükellefleri teknoloji dünyasının içine çekmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de EESPA üyesi ilk Türk firmayız ve bu organizasyonun içinde bulunan üç servis sağlayıcı ile entegrasyon sağladık.

Bunlardan biri olan Basware, 60 ülkede 240’tan fazla servis sağlayıcı ile entegre.

Yani eFinans ile çalışan, dolayısıyla Basware ile entegre olan bir ihracatçı,

Dış ticarette büyük bir avantaj sağlayacak eFinans Genel Müdürü Okan Murat Dönmez’e göre, ihracat konusunda Tax-Free ve ihracat faturalarını da kapsayacak düzenleme, tüm taraflar için önemli faydaları beraberinde getirecek.

Detayları Okan Murat Dönmez şu sözlerle anlattı: “Bizi diğer entegratörlerden farklı kılan ‘ERP bağımsız’ bir entegratör olmamız. Pazarda

teknik imkanları sınırlı şirketler var. Biz de teknik gücümüzü bu şirketlere aktaralım, bu yeni sektörde edindiğimiz tecrübeleri onlarla paylaşalım istedik.

Sonuçta sadece muhasebe yazılımları ile entegre değiliz.

Bunun yerine, bir şirketin e-Dönüşüm sürecinde kullandığı tüm yazılımlarla entegre olmak gibi bir hedefimiz var. GİB’in 2013 yılında çıkardığı tebliğ ve onun üzerine yapılan revizyonlarla beraber İhracatta önemli bir noktaya gelindi. Türkiye’de e-Fatura mükellefi olan 62 bin şirket var. Türkiye’nin ilk 54 bin şirketi, aynı zamanda ihracatın da yüzde 85’ini gerçekleştiriyor. e-Faturaya geçildiğinde eksik kalan iki konu vardı: Tax-Free ve ihracat faturaları. Bu iki yeni uygulama, Türkiye’nin dış ticaretine inanılmaz bir avantaj sağlayacak. Çünkü Türkiye’de kurgulanan e-Fatura sistemi, dünyadaki diğer sistemlerle kıyasladığında, en doğru ve en güvenli çalışan sistem.”

Maximo’ya daha da değer katan işbirliği Proteam Bilgi Teknolojileri, IBM’in Maximo ürünü ve servis yönetim çözümlerinin sunumundaki yetkinliği ile IBM’in takdirini topluyor.

Kognitif çözümler, küresel bazda önemli bir gelişim sergiliyor ve her ölçekte her sektörden tüm şirketler bu çözümleri en doğru biçimde konumlandırma çabasında. Bu noktada Proteam’in stratejisi, mevcut ve kendini kanıtlamış çözümlerle kognitif çözümleri en doğru biçimde entegre etmek. Kurulduğu 2013 yılından bu yana IBM iş ortağı olarak çalışmalar yürüten Proteam Bilgi Teknolojileri, bu strateji paralelinde varlık ve servis yönetiminde kapsamlı çözüm sağlayan Maximo ürününün desteği ile öne çıkıyor. Proteam Genel Müdürü Mert Gökaşan’ın da dikkat çektiği gibi, kognitif çözümler, IoT ve bulut bilişim gibi güncel BT başlıklarında her şirketin hedefi çok net: Kurumsal kârlılığı artırmak için nasıl daha akıllı çözümler geliştirilebileceğine odaklanmak.

“Biz de bu eksende sağladığımız çözümleri daha zeki ve daha verimli kullanılabilir kılmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” diyen Mert Gökaşan, gerek Maximo gerekse Anywhere eklentisi hakkında şu detayları paylaşıyor:

Türkiye’de ilk proje noktaya denk gelmek kaçınılmaz. Tüm bu genel tabloya karşılık, IBM ile ortak bir çözüme ulaşabildiklerine dikkat çeken Gökaşan, “IBM de bu durumdan son derece memnun. Öyle ki, IBM yetkilileri ile görüşmelerimiz ışığında, bu yapının başka sektörlerde veya mevcut sektörlerdeki diğer müşterilerde nasıl konumlandırılabileceği üzerine çalışmaya başladık” eklemesini yaptı.

Proteam, IBM kanal tarafıyla güçlü işbirliğine önem veriyor. Kurumsal ilerleme stratejisinde ise Maximo ürünü üzerinde yapılan geliştirmelerin ve mobil platformlarda işlerliğin tanıtımı öncelik.

Mert Gökaşan, bu stratejiyi gerek 2017 gerekse orta ve uzun vadeli planları ışığında şöyle detaylandırdı:

Hız her şey

“Bu önceliklerimiz bize farklı sektörler ve kanallar açmakla kalmıyor, müşteriye IBM’in lisanslı bir ürünü ile gitme avantajını sunduğu gibi, bunu tamamen Türkçe sunmamız da tercih edilme sebebimiz oluyor. Böylece müşterimiz hem IBM Yeniliklerin tanıtımı öncelik çatısı altında aynı lisans yönetimi ve koruma, Proteam’in yaptığı bu Türkçeleştirme hamlesi, güvence ve destek yapısından yararlanıyor hem IBM’in de takdirini toplamış. Mert Gökaşan’ın kendi mobil çözümünü kullanmış oluyor. Varlık işaret ettiği gibi, BT sektöründe yeni bir çözümle yönetimi bir disiplin ve genellikle belli olgunluğa ilk projeyi yapmak genelde bazı zorlukları ulaşmış firmalarda tercih ediliyor, özellikle üretim beraberinde getirir. Çünkü birçok bilinmeyen sektöründe, otomotiv, bina tesis yönetimi gibi sektörlerde öne çıkıyor. Servis yönetimi yazılımları ise olay yönetimi, değişiklik yönetimi, Proteam; ‘En hızlı gelişen IBM süreçlerde Proteam, IBM ile gerek konfigürasyon partneri’ (Outstanding Fastest kanal, gerek iş, gerekse teknik yönetimi gibi Growing Business Partner) seçildi. tarafla güçlü işbirliğine önem bileşenlerle entegre 2016 yılında çerçeveyi genişletip, vererek, diğer iş ortaklarından iş hacmini artıran Proteam, IBM ile daha hızlı büyüme başarısını elde olup, bunları işbirliği yaptığı projelerde başarılı etti ve bu da IBM’den ödülü tamamlıyor. Burada sonuçları ortaya koydu. Bu beraberinde getirdi. geriye kalan başlık ise çalışanların bilgisayar başında

IBM, iş hacminde artışı ödüllendirdi

veya mobilde iş yönetimi yetkinliği. Yani belirttiğimiz bu süreçlerin mobil ile etkileşimli hale gelmesi, kullanıcılar ve yöneticiler açısından kritik önemde. Bu süreci kurumsal bazda konumlandırmada standart bir doğru da yok. Yani sektör ve ölçeğe bağlı farklılıklar söz konusu. Örneğin telekom sektöründe, özellikle iş süreçlerine bağlı olarak sistemin de hızlı biçimde değişebilmesi gerekiyor. Biz de bu hızlı değişim ihtiyacını Maximo ürünü içinde hayata geçirirken, bu yetkinliği mobille birleştirerek, son kullanıcıdan en yukarıda onay veren kişiye kadar ulaştırma stratejisini güdüyoruz.”

“Özel çözümler geliştirme yetkinliğimiz öne çıkıyor” 2017 yılında pazarda hızlanma beklentisini dile getiren Mert Gökaşan, Proteam olarak önceliklerini ve hedeflerini şu sözlerle açıkladı: “Bu paralelde, kendi içimizde gerekli altyapı çalışmalarını yapıyor, daha hızlı hizmet verebilmek, daha kısa zamanda yetkin çözümler üretebilmek gibi başlıklara öncelik veriyoruz. Bu açıdan baktığımızda, 2017 yılına yönelik olumlu beklentilerimizin yanında, 2018 ve 2019 yılı gelişim planlarımızı da bu eksende yapmaya çalışıyoruz. Halen özellikle telekom sektöründe çalışmalarımız öne çıkıyor. IBM Maximo ürünü, bir framework sağlıyor.

Yani kendi içinde birçok uygulaması ve modülü olmasına rağmen, müşterinizin talep ettiği yeni bir uygulama veya modülü kendiniz geliştirebiliyorsunuz. Bu konuda çalışmalarımız yoğun olduğu gibi, örneğin telekom sektöründe müşteri ihtiyaçlarına göre geliştirdiğimiz özel çözümlerimiz de var. Söz konusu framework sayesinde, biz de sürekli terzi usulü geliştirmeler yapabiliyoruz.”

advertorial

“Maximo, kendi içinde varlık ve servis yönetimi başlıklarında iki ayrı lisanslama ile geliyor.

Temeldeki yaklaşım da ‘enterprise asset managment’ ve ‘control desk’ yazılımı. Bu iki çözümü entegre biçimde sunan Maximo, sektördeki diğer BT şirketlerinden farkını da böylece ortaya koyuyor. Çünkü normalde bu iki başlık, ayrı yazılımlar şeklinde pazarda yer alıyor.

IBM ise bu iki başlığı aynı ürün içinde buluşturuyor.

Varlık yönetimi ‘varlıklarınızı yönetme stratejinizle’ bağlantılıyken, servis yönetimi ise servis çağrılarınız ve bunun ITIL süreçleri ile olan bağlarını pekiştiriyor. Gelinen noktada ise mobil yapıyla bu konsepti buluşturmak bir gereklilik halini alıyor. İşte Anywhere de IBM’in geliştirdiği ve Maximo ile entegre çalışan bir çözüm.

Bu yapı kullanarak Türkiye’de ilk projeyi biz gerçekleştirdik. Çalışmalarımız bununla da sınırlı kalmadı ve Anywhere yapısını Türkçeleştirdik. IBM ile bu başlıkta işbirliği yaparak, başarılı bir projeye de imza attık.”

10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 11 Haziran 2017

Dönüşüm farkındalığı ve entegrasyon yetkinliği buluşuyor Tüm sektörler için akıllı dönüşüm ve bunların entegrasyonu Handan Aybars başlığında ‘Realize’ Las Vegas mottosu ile 8-11 Mayıs 2017 tarihlerinde düzenlendi. Las Vegas’ta Dell EMC World 2017 ile 14 bine yakın iş ortağını, analist ve gazeteciyi bir araya getirerek en kalabalık zirvesine de imza atan şirket, teknolojik gelişim, bunun ürün ve hizmetlerde yarattığı dönüşüme odaklandı, mottosu ele doğru bir kurumsal dönüşümün ipuçlarını paylaştı. Dijitalin iş başlığında her şeyi dönüştürürken, BT’de de değişimi beraberinde getirdiği üzerinde durulurken, BT’nin yeniden yapılanmasının bir gereklilik halini aldığına da değinildi. BT’nin dönüşümü başlığında ise hem istihdamın dönüşümü hem güvenlik odaklı dönüşüm söz konusu.

BT dönüşümü başlığında veri merkezinin modernizasyonu, hizmet sunumu otomasyonu ve BT operasyonlarının dönüştürülmesi yer alırken, otomasyonun da önemi artıyor. Depolamada son yıllarda all-flash odağında yeni VMAX ile büyüme sergilendiğini belirten Dell EMC yetkililerine göre, Isılon all-flash depolama da öne çıkıyor. Entegre güvenlik ve bulutta güvenlik ile bütünleşik veri koruma imkanı sağlanırken, veri merkezlerini modernize etme odaklı araçlar da Dell EMC sunumları arasında. Özel bir şirket olmanın faydaları Dell EMC World 2017’nin açılış konuşmasını Dell Technologies Başkanı ve CEO’su Michael Dell yaptı. Tüm şirketlerin Dell çatısı altında buluşması ile küresel bir inovasyon yapısı oluşturmanın, sanallaştırmadan bulut altyapısına, birçok başlıkta yetkinliğin öne çıktığına değinen Michael Dell, ArGe’ye her zaman önemli bir bütçe ayırdıklarının da altını çizdi. Kanal iş ortakları ve grup şirketleri ile işbirliğinin önemine işaret eden Dell, halka açık olmak yerine özel bir şirket olmanın fark yarattığını söyledi. CEO’ların şirketlerinde teknolojik yetkinlik beklentisi, bulut

All-flash ve yazılım tanımlı depolama, bulutta farklı servis sağlayıcılar arasında yük paylaşımı, yani bulutta kombinasyonunun gerekliliği, her ölçekte şirket için kurumsal dönüşümün önemi Dell EMC World 2017'nin de anafikri oldu.

bilişim, istihdam ve güvenlik stratejilerini gerekli kılıyor. Bu noktada bulut bilişim, Dell’e göre, BT işi yapmanın adı ve bu yönüyle depolamadan çok daha fazlası. Hatta otomasyon ve etkinlik için genel bulut da yeterli değil. “BT dönüşümünde size destek için bunu nasıl kurgulamanız gerektiği konusunda çalışıyoruz” bilgisini paylaşan Michael Dell, çoklu bulut dünyasına yönelik güçlü beklentilerini şu sözlerle detaylandırdı: “Çoklu bulut dünyası ile IoT, veri entegrasyonu, analitik gibi konularda entegrasyon yetkinliğinin önemi artıyor. Önde gelen bulut sağlayıcılarla çalışıyoruz ve bu bahsettiğim BT dönüşümü, İK değişimini de gerekli kılıyor.

BT’den iş birimlerine kadar tüm taraflar için bunu biz sağlayabiliyoruz. Dijitalleşme ile artan riskler ışığında güvenliği farklı ele almak şart ve biz güvenliği altyapıdan sağlıyor, gelişmiş tehdit izleme imkanları ile iş risklerini ortaya koyuyor, böylece uçtan uca biçimde, iş ortaklarımızla birlikte bütünsel bakış açısı sunuyoruz. Zaten 4. dalga da bunu gerektiriyor.” Çoklu bulut yapısına kendinizi ve verilerinizi hazırlayın Dell’in ardından söz alan Dell EMC Başkanı David Goulden ise maliyet azaltma-çeviklikinovasyon zorunluluğu üçgeninin iş dünyası üzerinde baskı yarattığına dikkat çekti.

Dijital dönüşümü sağlamada bulut bilişim sayesinde kolaylık elde ediliyor. Bu dönüşümde hedef bulut olsa da, bunun nasıl yapılması gerektiğini, değişmesi gereken ‘bulut stratejisi’ ışığında Goulden şöyle açıkladı: “Bu yolda ilk strateji olarak veri merkezini modernize etmek, hizmet sunumu otomasyonu sağlamak ve BT operasyonlarını dönüştürmek önemli.

Uygulamalar işe değer katıyor ve bu uygulamalar bulutta işliyor. Stratejiniz bulut ve uygulamalar olduğunda, VMware öne çıkıyor, farklı bulut yapıları ve uygulamalara destek sağlıyor. Yani çoklu bulut ve şirketler için her türlü altyapı uyumu şart. İkinci strateji başlığı ise altyapı ve veri merkezini modernize etmek, flash ve yazılım tanımlı, buluta uygun ve güvenilir mimari inşa etmek.

Biz bütünleşik sistemlerimizle

sektörde öne çıkıyoruz.

Hiper bütünleşik altyapıda VxRail uygulamasının yeni versiyonu VxRail 4.5 çıktı ve daha pratik, daha güçlü ve bulut bazında fiyatlama sunan bir yapı söz konusu.

Yani nakit ödeme yok ve uzun vadeli taahhüt yerine, ödemeler pratik bulut fiyatlandırmasında. Yeni nesil PowerEdge 14G sunucuları pazara sunuyoruz. All-flash ve yazılım tanımlı depolama başlığında yeni ürünlerimiz ise VMAX 950F ve XtremIO X2.”

Değişim kaçınılmaz!

Dell EMC World 2017’de sunumlarda dikkat çekilen iş dünyasının dönüşümü gerekliliğinde, fiyat odaklılıktan ziyade, kurumsal yapı ve ihtiyaçlara en doğru araçlarla yanıt aranması gerektiği üzerinde durulurken, böylece teknolojinin bir BT fonksiyonu olmaktan çıktığına işaret edildi. Yani kurum içinde en

doğru dengeyi yaratmak esas önemli konu.

Kurumsal dönüşüm 8 ay önce tamamlandı ve Dell EMC yetkililerine göre, birleşme sonrası stratejileri hayata geçirme yolunda önemli gelişim sergilendi.

Hedeflenen dönüşüm; iş modellerinin bir bütün olarak değişimi, analitiğe ve veriye, güvenliğe, uç noktalara bakış açısında değişimi içeriyor.

Modernizasyon, otomatize etmek ve dönüştürmek ise tüm bu sürecin temeli. Dell EMC bu vizyonu hayata geçirirken, şirketlere destek olma yolunda danışmanlık yetkinliğini gösteriyor. Grup olarak dijital dönüşüm, işgücü dönüşümü, BT dönüşümü ve güvenlik dönüşümünü sağlamaya önem verdiğini belirten şirket yetkilileri, ürün portföyündeki çeşitlilikle her ölçekte şirkete ulaşmayı hedeflediklerini her konuşmada vurguladılar.

Büyük şirketler, KOBİ’ler ve kamu odaklı küresel satış ekibi de bu yolda hız ve verimliliği beraberinde getiriyor, danışmanlık yetkinliğini öne çıkartıyor.

Dijital dönüşümün DNA’sı bulut bilişim olarak tanımlanırken, terzi usulü bulut tasarımı yapabilmenin önemine, bunun da kanal yapısını her zamankinden daha önemli kıldığına işaret edildi. Sonuçta dijital dönüşüm herkese dokunuyor.

Güvenlik ise bir hedef değil, bir yolculuk ve bu yolda doğru araç ve doğru insan kaynağına sahip olmak şart. Güvenliğin bu nedenle bir ekosistem olarak ele alınması gerektiğini belirten Dell EMC yetkililerine göre, tüm sektörlerde değişim de kaçınılmaz. Her şirketin bu dünyada nasıl konumlandığı ve bu değişimi nasıl görmek istediği ise esas belirleyici.

Dell, EMEA oturumunda soruları yanıtladı “Grup şirketlerinin hepsinin farklı yetkinlikleri var. İşbirliklerine de önem veriyoruz. Sonuçta ‘özel bir aile şirketiyiz’. Bir süre önce Dubai’deydim ve Ortadoğu’daki müşterilerimizin yenilikleri benimseme hızı, eğitim ve deneyime ulaşma isteği yüksek. Burada yetenek gelişimi için neler yapabileceğimize de bakıyoruz. ‘Özel’ Dell

EMC daha agresif olacak.

17 çeyrek dönemdir Dell özel bir şirket ve istikrarlı büyüyor, risk alıyor, karar alma hızı artıyor ve bu, kurumsal altyapı için avantaj. Bu yapısal avantajımız ile işimize daha uzun vadeli bakabiliyoruz.

TV’de finans kanallarında hep şirketlere yol gösteren hissedar açıklamaları görürsünüz. Oysa milyonlarca müşteri ve

binlerce çalışanımız var ve şirketin sahibi olarak yolu bizler çiziyoruz. Bu bence en önemli avantajımız. Yeni bir satın almayı EMC’yi alarak tamamladık. Organik inovasyonun yanında satın almalara da devam edeceğiz. Bu konuda AI, güvenlik, bulut bilişim gibi konulara yatırımlarımız olacak ve ihtiyaçlar paralelinde satın almalar devam edecek. “

12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 11 Haziran 2017

Dijital evrimden kaçış yok!

Teknoloji hızla gelişiyor, iş ve sosyal hayatı derinden etkiliyor. Şirket ve kurumların bu gelişmelere kayıtsız kalabilmesinin imkansız hale geldiği günümüzde dijital dönüşüm süreçlerinde artık yeni bir döneme giriliyor.

Yeni nesil teknolojilerle yeni iş modelleri ortaya çıkmaya ve rekabet yeniden tanımlanmaya başlandı. Her yeni gelişmenin yakından takip edilmesinin elzem hale gelmesiyle birlikte Teknoloji Platformları, önemli bir boşluğu doldurmaya başladı.

Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi tarafından düzenlenen Teknoloji Platformları’nın Mayıs ayı konusu “Dijital Evrim” oldu.

25 Mayıs günü gerçekleştirilen ve aynı gün 10’dan fazla farklı etkinliğin olmasına rağmen önemli bir izleyici kitlesine hitap eden Teknoloji Platformu’nun açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun, şunları kaydetti: “23 yıldır gelişen teknolojiler ile kurum ve şirketlerin buluşmasına vesile olmaktan gurur duyuyor, ilkleri ve gündemi yazan, paylaşan bir yayın ve platform kurucusu olmaktan mutluluk duyuyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Bilişim 500 araştırmasına imza atan BTHABER Şirketler Grubu üye firması M2S Araştırma Pazarlama’nın araştırma öncesindeki sektör tahminlerine göre Türkiye bilişim pazarı 2016 yılında yüzde 18 büyüyerek 96 milyar TL büyüklüğü aştı. M2S’e göre; 2015 yılına göre en yüksek büyüme ise donanım ve yazılım kategorisinde kendini gösterdi. Yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı ise yüzde 35 seviyesine ulaştı.

2017 yılında da büyüme trendinin devam etmesini bekleyen M2S’in bir diğer beklentisi de buluta bağlı servislerin 2017’de Türkiye pazarında daha da öne çıkması. Veri merkezlerinin sayısı artarken, güvenlik, felaket yönetimi ve veri yedekleme ise kaçınılmaz olarak öncelikli başlıklar olarak kendini gösteriyor.

M2S beklentilerine göre, 2017 yılında KOBİ’lerin

yapacağı yatırımlarda öncelikleri yine donanım olacak. Yani donanım pazarı 2017 yılında da büyümeye devam edecek.

Araştırma çalışmasını halen sürdürmekte olan M2S, gelen bilgiler ışığında da değerli görüşler ve sayısal veriler elde etti. Bilişim 500 araştırması için 2016 yılı gelir rakamlarını M2S ile paylaşan sektör şirketlerinin yüzde 34’ü, Türkiye bilişim pazarının büyüme öngörüsü olarak ortaya koyduğumuz yüzde 18 ve üstünde büyüme sergiledi.

Bu da sektöre dair olumlu görüşlerimizi pekiştiriyor. Bu arada, 100’ün üzerinde yeni başvurunun bu yıl sıralamaya girdiğini de hatırlatmak gerek. Yani Türkiye bilişim sektörü, yeni oyuncularla, bu oyuncuların elde ettiği gelir rakamları ile daha da derinlik kazanıyor. Acı bir gerçeği de paylaşmadan geçmeyelim: Gelirleri azalan şirketlerin ortalama küçülme oranı yüzde 19, en yüksek daralma ise yüzde 64 olarak saptandı.”

BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe 80’li yıllardan günümüze geçen sürede gerçekleşen dijitalleşme süreçlerinden örnekler veren BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, şu bilgileri verdi: “Aslında dijitalleşme çoktan başladı. Analog cihazlar yerini dijital cihazlara bıraktı. Görüldüğü üzere bu bir evrimdir. Yani insan hayatındaki analog herşey dijitale evrimleşme sürecine girdi. Robotlar, mutfak

eşyaları, üretim vs herşey dijitalleşme evriminin parçası haline geldi. Bu evrimi yakalamakta zorlanan ise insan davranışları oldu. Özetle aletler, araçlar dijitalleşme yönünde hızla ilerliyor ama insan henüz dijitalleşme evriminin başında.”

Dell EMC Türkiye, Ülke Müdürü Sinan Dumlu

Etkinliği ana sponsoru olan Dell EMC Türkiye, Ülke Müdürü Sinan Dumlu da yaptığı konuşmada, Dell ve EMC’nin birleşmesinin ana nedenini dijital enformasyondan doğan ihtiyaçlar olduğunu kaydetti.

Endüstriyel devrimin tarihinden bahseden Sinan Dumlu, “Bugün artık çok daha büyük resimden bahsediyoruz.

Geçtiğimiz 20 yıllık dönem ile bugün arasında fark var. Bilgisayarlaşma çağını kapatıp, dijital evrim çağına geçiyoruz. “Yıkıcı” şirketler artık yeni yeni endüstriler oluşturmaya başladılar.

Dijital çağda doğan şirketler, endüstrileri yıkıp, yeni fikir ve iş modelleri ile ortaya çıkıyorlar. BT dünyasında artık daha çok birleşmelerin yaşandığı bir döneme giriyoruz. Geleneksel sektörlerde doğup, rotasını dijital çağa doğru çizen şirketler farklılaşma gösteriyorlar” dedi.

Accenture Digital,Yönetici Ortağı Erdal Güner de konuşmasında, Accenture Dijitalleşme Endeksi hakkında bilgi verdi.

Dijitalleşme yolculuğu için önerilerde bulunan Erdal Güner, bu maddeleri şöyle sıraladı: Durum tespiti ve yol haritasının oluşturulması, doğru yönetişim yapılarının oluşturulması ve gelişimin sürekli izlenmesi, doğru temellerin atılması, dijitalleşme ile şirketin farklılaşması, makro ölçekte işbirliklerinin yapılması.

Mobilya, inşaat, perakende, gıda, turizm gibi birçok sektörde artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojilerinin kullanıldığı bilgisini veren Pandora Reality Kurucu Ortağı Hilmi Özdemir de sunumunda, birçok veri toplama metodunun kullanıldığı artırılmış gerçekliğin daha sektörlerin büyük şirketleri tarafından kullanıldığını ve artık daha alt ölçekteki şirketler tarafından da kullanılması gerektiğini söyledi.

Dell EMC Türkiye Bütünleşik Altyapı ve Çözümler Ülke Satış Yöneticisi Alp Bağrıaçık da etkinlikte yaptığı sunumda, “Şirketler artık kendi yazılımlarını yazmalı. Çünkü rakiplerden farklılaşma bu alanda olacak. Artık BT birimlerinin veri merkezleri servisleri ile uğraşmasına gerek yok. BT birimleri artık dijital dünyaya geçişe liderlik etmeli ve uygulamalar geliştirmeye yönelmeli. Dijitalleşme sürecinde uygulamalar oldukça önemli hale gelecek” dedi.

sırada yer aldığını belirterek, “Daha üst sıralara çıkmamız için bilişim sektörüne çok büyük görevler düşüyor.

Dünyada sayısal uçurum giderek daha çok açılıyor ve ülke olarak bu konuda geri kalmamalıyız. Dijital işletme, dijital yönetim ve dijital iş modelleri oluşturarak pazarda farklılaşabiliriz.

Küçük – büyük fark etmeden tüm şirketlerimiz kendilerinin dijital performanslarını ölçmeli ve gerekli çalışmalara bir an önce başlamalı. Çünkü hızlı hareket eden birey ve şirketler yarışı önde götürecekler” dedi.

Sherpa Kurucusu Yakup Bayrak, “Dijital Veri ve Deneyim” açıklamalı sunumunda, dijitalleşme süreçlerinde tasarım ve kullanıcı deneyiminin önemi hakkında bilgi verdi.

Yakup Bayrak, tasarım konusunda iddialı olmak isteyen şirketlerin mutlaka bir metodolojisinin olması gerektiğinin de altını çizdi.

Dijital İletişim Danışmanı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ercüment Büyükşener de yaptığı konuşmasında, dünyanın erişim ve iletişim ekseninde döndüğünü, artık servislerden ziyade katma değerli servislerin ön plana çıktığını belirterek şunları kaydetti: “Öncelikle kültürel dönüşümü gerçekleştirenler kazanacak. Artık kavramlar ve kavramların içindeki tanımlar değişiyor.

ACMENA Teknoloji, Kurucu Ortak Suat Baysan ACMENA Teknoloji, Kurucu Ortak Suat Baysan da yaptığı konuşmada, Bilgi Toplumuna Hazır Olma Endeksi’nde Türkiye’nin 48.

Dijital dönüşüm mutlak doğrulardan ziyade durumsal doğrulardan oluşacak. Dijital ekosistem, kurallar yerine değerler üzerine kurulacak.”

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 11 Haziran 2017

13

Yönetim Danışmanı ve Eğitim Bilimci, Araştırmacı Yazar ve Baş Denetçi Perihan Usta Zihinlerimiz, keşfedilmeyi bekliyor Öğle yemeği ve iletişim arası sonrası, Dijital Evrim Teknoloji Platformu'nda ilk sunumu yönetim danışmanı ve eğitim bilimci, araştırmacı yazar ve baş denetçi Perihan Usta yaptı. "Zihin 21. YY.’ın En Büyük Silahı - Dijital Zihin ve Dijital Dünya" başlıklı sunumuyla Perihan Usta, zihnin sınırsız potansiyelini ortaya çıkartmak için devam eden çalışmalara dikkat çekerken, zihin potansiyelini harekete geçiren artırılmış ve sanal gerçeklik kavramlarına vurgu yaptı. İş dünyasının da nitelikli İK geliştirme çalışmalarına, bu amaçla öne çıkan iş modelleri geliştirme çabalarına işaret eden Usta'ya göre, yeni çalışan modelinin temellerini, yaratıcı, yalın, sade, net ve dengeli zihin yapısına sahip olmak oluşturuyor. Usta, yeni akıllı dünyanın gündem başlıklarını, bireylere bu süreçte düşen görevleri şöyle anlattı: "Artırılmış insanlık, 2030 yılına kadar yapılması öngörülen beyne bilgi yükleme, internet ağının yerini beyin ağına bırakması, 'internet of life' döneminin başlaması, akıllı fabrikalarda büyük veri analizi ile verimli üretim süreçleri, yapay zeka sayesinde insan ömrü uzarken, en önemli tehlike olarak sosyo-ekonomik değişiklikler öne çıkıyor.

Dijital bir dünyada yaşıyoruz ve beden de dijital bir sistem zekasına uygun formatta yaratıldı. Zihinlerimiz keşfedilmeyi bekliyor. Beyin ve zihin dinamik bir ikili ve sizler de zihinsel dünyanızın röntgenini çekin, bunu analiz edin. Zihin bir yazılım gibi çalışır ve zihin yönetimi ile sosyal medya bağı da güçleniyor. Zihin, toplumların

en büyük silahı. Bu nedenle zihninizi keşfedin, çünkü dijital çağ bunu gerektiriyor."

"Dijital Para ve Blockchain Ekosistemi" başlıklı sunumuyla Yönetim Danışmanı & Eğitmen Serkan Uğur, dört yıldır üzerinde çalıştığı blockchain teknolojisi hakkında bilgi verirken, insanlar için üretilen teknoloji ışığında, insanların da bunu kullanabilme yetkinliğinin önemine işaret etti. "Blockchain ise dönüştürmüyor, yok ediyor" tespitini paylaşan Serkan Uğur, geleneksel metotların yok olduğunu da hatırlattı.

Bu arada, büyük veri analizi ve doğru analitik de rekabeti değiştiriyor. Bu noktada bitcoin'in bir elektronik para olmadığını hatırlatan Serkan Uğur, bu yorumunu şu bilgilerle detaylandırdı: "Bitcoin; merkezi olmayan bir yapıya sahip elektronik para birimi, açık kaynak kodlu bitcoin, P2P network'te çalışıyor. Bitcoin dünyasında enflasyon yok. Farklı 'coin'ler de var ve bugün bin 300 civarında alt coin ile 80 milyar dolarlık piyasa büyüklüğü söz konusu. Dünya bu para birimleri ile farklı bir noktaya gidiyor ve paralar dijitalleşiyor. Öyle ki, bazı devletler kendi dijital paralarını oluşturma çalışmaları yapıyor. Blockchain ise şifrelenmiş işlemin takibini sağlayan dağıtık veri tabanı ve dört temel özelliği var: Dijital para altyapısına hizmet, kayıt saklama ve kişiye özel saklama, varlık koruma ve akıllı işlemler."

Sunumunun ardından Türkiye'nin bu başlıkta durumu ile ilgili bir soruya da yanıt veren Serkan Uğur, bu konuda yasal bir düzenleme olmadığına işaret ederken

Türkiye'nin şu anda bu konuda gelişmeleri izlediği bilgisini verdi. Buna karşılık, birkaç yıl içinde belli noktaya gelineceği beklentisini dile getiren Serkan Uğur, "Dünya iyi bir noktaya gidiyor, bu konuda yasalar çıkartılıyor.

'Türkcoin' gibi bir dijital paranın önemi de büyük olacak" dedi.

ikinciyeni.com Marka Direktörü Emre Ayyıldız ikinciyeni.com Marka Direktörü Emre Ayyıldız, "Otomotivde Dijital D-Evrim" sunumuyla Anadolu Grubu'nda Çelik Motor bünyesinde faaliyet gösterdikleri bilgisini vererek sunumuna başladı. Her gün düzenlenen açık artırmalarla, piyasa değeri altında başlangıç fiyatı belirlendiğini ifade eden Emre Ayyıldız, bu platformun gelişim sürecine dair şu bilgileri paylaştı: "2014 yılında teknik tarafa odaklandık ve node.js ile çalışmaya başladık. Böylece fiyatlandırmada güçlü bir altyapı kurduk. Veri madenciliği yapıyoruz ve raporlama altyapısına ulaşma hızı, karar süreçlerini de kolaylaştırıyor. 2015-2016 döneminde müşteriye kulak verdik ve bağımsız ekspertiz

anlaşması, onlara güven verdi.

Standartları yükselttik ve belli standartlarda araçları bu yapıya kattık. Şikayet yönetim sürecini çok hızlandırırken, açılış fiyatlarının düşürülmesinin de etkisiyle fırsat algısını yarattık, online platformda operasyonel süreç ilerlerken, farklı illerde merkezler de açtık. 125 bin üyeye ulaştık ve 15 bin 200'ün üzerinde otomobil satışı yaptık. Şu anda ise sitede yeni tasarım Haziran sonunda hayata geçecek ve bu yeni site daha da kullanıcı dostu olacak. Şubeleşmeye de devam edeceğiz. Çünkü ikinci elde çok büyük bir pazar var.

Bu başlıkta yatırımlarla 2020 yılında 100 bin araç satmak ise hedefimiz."

Doğru planlama ve süreç yönetimi kritik 15 yıldır dijital pazarlama ile ilgili yaptığı çalışmalara dikkat çekerek "Dijital Evrim ve Dönüşüm Haritası" sunumuna başlayan Markefront CEO'su Aytaç Mestçi, 'like' alırken online itibar yönetiminin de öneminin arttığına işaret etti. Çünkü gelinen noktada herkes paylaşım yapıyor, herkes uzman ve online itibarı iyi yönetmek de bir gereklilik.

Bu da markanın doğru paylaşımla itibar yönetimi yapmasını gerekli kılıyor.

"Online itibar yönetimi şirketi batırabilir de, karını artırabilir de. Bu nedenle kullanıcıların sizinle ve rakiplerinizle ilgili yorumlarını anlık olarak takip edebilmeniz şart" açıklamasını yapan Aytaç Mestçi, eklemeden geçmedi: "Sosyal medyada takip çok önemli, ama bir cevap politikanız olması da şart." Monitoring (takip) firmalarında ürün seçerken ülkeler arası gramer farklarının eksiklik

yaratabileceğine dikkat çeken Aytaç Mestçi, sözlerine şöyle devam etti: "Kendinizi ve neyi takip etmeniz gerektiğini bilmeniz lazım. Sonuçta online itibar yönetimi sadece 'monitoring' değil, önemli olan ne kadar kişiye yayıldığı. Her bir yoruma yanıt vermek ise kurumsal bir strateji. Krizlere herkes görmeden müdahale etmek gerek ve sahte hesaplarla kriz yönetmeye sakın çalışmayın. Çünkü kullanıcılar, sahte ve gerçek hesap farkını çok iyi biliyor, bunu sakın unutmayın.

Sosyal medyada kriz yönetimi temel unsun ve birçok kriteri düşünmeden adım atmazsanız, bu sefer her şey krize dönüşebilir. Bu nedenle doğru planlama ve süreç yönetimi çok önemli."

Dijital Evrim Teknoloji Platformu, bir panelle noktalandı. "Dijital Evrimin Kaldıracı; Yeni Teknolojiler İle Dönüşüm Haritası" başlıklı panel, farklı sektörlerden isimleri bir araya getirdi.

ProDS Danışmanlık Yönetim Danışmanı ve Koç Sinan Dölarslan'ın moderasyonu üstlendiği panelin katılımcıları ise bilyoner.com CTO'su Burak Üçgüler, Açık Kart Teknolojileri Genel Müdürü Murat Kibaroğulları ve Infolitik Yazılım Kurucu Ortağı Muzaffer Yöntem oldu. Dijital evrim kavramını ele alan katılımcılar, bu dönüşümü tüm şirket çalışanlarının benimsemesinin önemine işaret ederken, bunun sadece BT çalışanlarının işi olmadığının da altını çizdiler.

Her Teknoloji Platformu’nda olduğu gibi, ‘Dijital Evrim’ başlığındaki buluşma da hediye çekilişleri ile tamamlandı.

14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 11 Haziran 2017

E-ticarette bekleme ve bekletme şansı yok!

Türkiye’de e-ticaret sektörünün 30 milyar TL’lik hacmi aştığına değinen Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Yüzde 20’lerin üzerinde büyüme kaydetse de e-ticaret sektöründe gidilecek çok alan olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizde hızla yaygınlaşan geniş bant kullanımının yanı sıra mobil cihazlar ve verinin daha iyi kullanılmasıyla birlikte kısa sürede e-ticaret hacminin iki katına ulaşabileceğini biliyoruz.

Bunu yapabilmenin yolu ise veriyi iyi yönetmekten ve modern altyapılar kullanmaktan geçiyor” yorumunu yaptı. Radore Veri Merkezi Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol ise şu bilgileri

paylaştı: “Yapılan ölçümlere göre; bir e-ticaret sitesinde yalnızca bir saniyelik gecikme, satın alma oranını yüzde 7, sayfa gösterimini ise yüzde 11 etkiliyor. Bu da günde 50 bin TL gelir elde eden bir e-ticaret sitesi için bir saniye ile yılda 1 milyon TL demek. Bu kadar büyük bir yükü e-ticaret sitelerinin karşılamaları beklenemez.”

Dünya çapında verinin hızla arttığına dikkat çeken Radore Veri Merkezi Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol da “Yalnızca Radore’de barındırılan e-ticaret siteleri için gigabitlerce veri geçişi yaşanıyor. Modern veri merkezlerinin kullanımının önemi, verinin yoğun

kullanıldığı e-ticaret gibi sektörlerde ortaya çıkıyor” dedi. Akyol, bir e-ticaret sitesinin yüklenme hızının doğrudan gelire etkisini şu şekilde yorumladı: “Yapılan ölçümlere göre; bir e-ticaret sitesinde yalnızca bir saniyelik bir gecikme, satın alma oranını yüzde 7, sayfa gösterimini de yüzde 11 etkiliyor. Bu da günde 50 bin TL gelir elde eden bir e-ticaret sitesi için, sadece bir saniye yılda 1 milyon lira anlamına geliyor. Bu kadar büyük bir yükü e-ticaret sitelerinin karşılamaları beklenemez. Dünya çapında örneklere bakıldığında rakamlar çok daha fazla artabiliyor. Örneğin Amazon, 2012 yılında bir saniyelik gecikmenin kendisi için 1,6

milyar dolarlık bir zarara işaret ettiğini açıklamıştı.”

Radore, veri merkezi tercihini doğru yapan e-ticaret oyuncularının kazanımlarını şu şekilde sıralıyor: • Gelir kaybı yaşamamak.

• Arama motorlarında öne çıkmak.

• Site yüklenme hızının yüksekliği.

• Güvenlik.

• Site yedeklerinin alınması ve eşzamanlı çalışma.

Teknoloji tırı Anadolu’yu dolaştı Türkiye’ye üçüncü kez gelen 17 metre uzunluğundaki iki katlı dev Eaton Teknoloji TIR’ının yedi ilde gerçekleştirdiği “Mobil Teknoloji Günleri” başarıyla tamamlandı. Eaton Elektrik Orta ve Doğu Avrupa Satış Direktörü Iordan Minca ve Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan Eaton Elektrik ve Anadolu Turu hakkında bilgi verdi. Yılmaz Özcan, Eaton Elektrik’in faaliyetleri, inovatif çözümleri, hedefleri, yeni ürünler ve sektöre ilişkin bir sunum yaptı.

Enerji verimliliği konusunda

çözümlere sahip olan Eaton “Mobil Teknoloji Günleri” Anadolu Turu etkinliği 11

gün sürdü. İstanbul’dan yola çıkan Teknoloji TIR’ı Bursa, Eskişehir, Konya,

Robotlardan korkmayın, onları benimseyin GelecekHane tarafından düzenlenen Dijital 2.0 Konferansı’nda robotların hayatımızdaki rolü ele alındı. Dünyada ortalama 10 bin işçiye 70 üretim robotu düşerken, bu sayının Türkiye’de sadece 19 olduğuna dikkat çekilen Dijital 2.0 Konferansı’nda, robotların istihdam için bir tehdit oluşturmadığı, kalifiye insan gücünü arttırdığı, hatta Almanya’da Endüstri 4.0 sayesinde yüzde 6 istihdam artışı öngörüldüğü vurgulandı.

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM)

Fulya’da alanında uzman konuşmacıların sunumlarıyla gerçekleşen, “Değişime ne kadar hazırız?” sorusunun ve robot teknolojilerindeki son gelişmelerin ele alındığı etkinliğin açılış konuşmasını GelecekHane’nin kurucusu Halil Aksu yaptı. “Robotların kendini tekrarlayan, zor ve rutin işleri yapması, çalışanların da daha önemli ve emek isteyen işlere yoğunlaşmasını sağlayacak” diyen Halil Aksu, “Önemli olan ise teknolojileri nasıl akıllıca kullanacağımızı,

ekonomik verimlilik sağlamak ve insan yaşam kalitesini artırmak için nasıl hareket edeceğimizi düşünmek.

Modernleşmenin gerisinde kalamayız. Robotların kullanım oranı dünyada giderek artıyor. Ülkemizin geleceği için bu yarışta olmamız şart” yorumunu yaptı.

Konferansta Etiya CIO’su Ali Durmuş, HPE Aruba Teknik Yöneticisi Oğuzhan Eren, Askaynak Ürün Müdürü Mehmet Öztürk, Arçelik Üretim Mühendisliği

Antalya, Denizli ve İzmir’de çözüm ortakları ve sektör ilgilileri ile buluştu. Eaton Elektrik uzmanları tarafından verilen eğitim seminerlerinde enerji verimliliği konusunda sağlanan çözümler anlatıldı. Ülkemizde hızla gelişen birçok sektörün enerji ihtiyacı ve enerjinin rasyonel, verimli kullanımı için önemli katkı sağlayan dünyanın lider şirketi Eaton’un düzenlediği “Mobil Teknoloji Günleri”ne yoğun bir katılım oldu. Esneklik ve sürdürülebilirlik içeriği ile gerçekleştirilen etkinlikte; gayrimenkul, AVM, sanayi,

konut, turizm, sağlık, iletişim, organize perakende sektörü gibi pek çok sektörde enerjinin daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir kullanımına yönelik Eaton uygulamaları anlatıldı.

Eaton Elektrik; “Güç dağıtımı ve devre koruma”, “Zorlu ortamlar için çözümler”, “Aydınlatma ve Güvenlik”, “Yedek Güç koruma”, “Kontrol ve otomasyon”, “Yapısal çözümler ve kablolama araçları” ve “Mühendislik hizmetleri”nden oluşan 7 ana teknoloji platformu için çözüm üretiyor.

Yöneticisi Gökhan Engin, Fabb.cc CEO’su Efe Gözen, Nely CEO’su Faik Berk Güler, Robonik CEO’su Berk Yavru, Next Horizons CEO’su Davut

Eren Şadoğlu, Mikro-P CEO’su Bürkan Törün, 3DMast ve Hepsirobot Tasarım ve Mekatronik Yöneticisi Ali Tan Şerbetci de konuşma yaptı.

BThaber 5 - 11 Haziran 2017

Yeşil Teknolojiler

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Çevresel duyarlılık ve BT Hızla artan nüfus, düzensiz şehirleşme ve plansız sanayileşme sonucu dünyanın pek çok bölgesinde çevresel felaketler yaşanıyor. Bu dönemde beyinlerde hızla değersizleşen “yeşil”, kısa bir süre içinde kendini insanlığa tekrar hatırlattı. Daha doğrusu insanlar hatırlamak zorunda kaldılar. Yeşile olan duyarlılık hızla arttı ve ama ne yazık ki ülkemiz dahil pek çok ülke duyarlılık seviyesinde oldukça gerilerde yer alıyor.

Teknolojinin hızla gelişimi, teknolojik

ürünlerin hızla yaygınlaşması ve yaşam sürelerinin her geçen gün biraz daha kısalması, dünyada farklı bir çevresel sorunu ortaya çıkarıyor. Ama bu sorun yine teknoloji ve teknoloji şirketlerinden sunulan çözümler ve programlarla asgari düzeye indirgenmeye çalışılıyor.

Düşük enerji tüketen ürünler, bu ürünlerin geri dönüşümü için geliştirilen kampanya ve programlarla, bilişim teknolojileri sektörü kendisinin ortaya çıkardığı çevre kirliliğini bir nebze olsun ortadan kaldırıyor. Bilişim teknolojileri

bunu yanı sıra genel anlamda enerji verimliliği sağlayan teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlayarak da çevre kirliliğine karşı önemli bir görevi başarıyla yerine getiriyor.

5 Haziran günü, 1972 yılından bu yana Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Özellikle de çocuklarımızın geleceği için çevreye olan duyarlılık seviyesinin hızla artması ve her hareketimizi çevre duyarlılığı kapsamında yapmamızın zamanı geldi de geçiyor bile. Yoksa bizi, bilişim bile kurtaramayacak.

16

DOSYA

BThaber

Yeşil Teknolojiler

5 - 11 Haziran 2017

Dijital olmayan iş süreçleri çevre anlayışına zarar veriyor olarak her ölçekten işletmeye hitap eden son teknoloji çözümlerimiz, çevreci sarf malzemelerimiz ve düşük enerji sarfiyatına sahip yeni nesil ofis cihazlarımız ile iş yerlerinde bilgiye hızlı ve en az işlemle ulaşılmasını sağlıyoruz. İş süreçlerini hızlandırıyor, yeşil teknolojilerin kurumlarda kullanımının yaygınlaşmasına yardımcı oluyoruz” dedi.

Xerox Türkiye Ofis Grubu Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk Günümüzde yeşil teknolojiler hem bireyler hem de kurumlar için bir seçenek olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline geliyor. Enerji maliyetlerini büyük ölçüde azaltmak, çevrenin korunmasına katkıda bulunmak isteyen birey ve şirketler yeşil teknolojileri tercih ediyor. Birçok üreticinin, ürünlerini geri dönüştürülebilir malzemelerden ürettiği ve tüketicileri de bu konuda bilinçlendirmeye çalıştığını kaydeden Xerox Türkiye Ofis Grubu Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk, “Xerox

Türkiye’de yeşil teknolojiler açısından büyük bir duyarlılık olduğunu söylemenin zor olduğunu belirten Aslantürk, şunları kaydetti: “Mevcut duruma baktığımızda yeterli oranda bir gelişme olduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika ile kıyaslandığında hem bu konuya verilen önem hem de bütçeler oldukça düşük düzeyde. Hala Türkiye’deki birçok kurum kullandıkları teknolojilerin ne kadar yeşil ve yeşil ekonomiye ne derece destek olduğunu bilmiyor. En basitinden kağıda bastıkları dokümanları, çift taraflı basma duyarlılığına bile dikkat etmeyen kurumlar var. Hala iş süreçlerini dijitalleştirmiyor ve güvenmediği için bulut tabanlı teknolojileri kullanmıyor.

Dokümanlar hala elde taşınıyor ve kağıt bazlı olarak arşivleniyor. Bu da bilginin dijital ortama taşınmamasına neden oluyor. Dijital olmayan iş süreçleri

Sürekliliğin temelinde enerji var Veri merkezlerinin verimli ve ideal koşullarda çalışabilmesi için dört temel unsur bulunuyor: Güvenlik, internet, enerji ve iklimlendirme.

Bir veri merkezini sürekli çalışır kılmak için enerji altyapısının ideal koşullarda ayakta kalabilmesi gerekir. Radore Veri Merkezi Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol’un verdiği bilgilere göre, enerji altyapısının kesintiye uğramayacak şekilde çalışması olmazsa olmazdır. Bunun yanı sıra veri merkezi salonlarında çalışan çok sayıda sunucudan dolayı ortam ve cihazların aşırı ısınması söz konusu olabilir. Bu nedenle iklimlendirme altyapısı da sıcaklık ve nem kontrolü için oldukça önemli bir yan unsur olarak ele alınmalıdır.

Bir veri merkezinin en önemli maliyetlerinden biri olan enerji kullanımının düşürülmesinin çevreye de doğrudan katkı sağladığını belirten Zeki Kubilay Akyol, şunları kaydetti: “Radore Veri Merkezi’nin iklimlendirme altyapısında ‘free cooling’ teknolojisi kullanıyoruz.

Free cooling, iklimlendirmede kullanılan suyun soğutulması için

dış ortamdaki düşük hava sıcaklığını kullanmayı mümkün kılan ekonomik bir iklimlendirme metodudur. İklimlendirme altyapımızın tamamı N+1 yedekli olarak tasarlandı.

Radore veri merkezi içinde sıcak hava koridorlarına hapsedilen 3035°C değerindeki sıcak hava, hassas klima üniteleriyle emiliyor ve chiller’lardan gelen soğuk su ile 16-23°C’ye kadar soğutuluyor.

Soğutulan hava doğrudan sunucu sistemlerinin soğuk hava girişlerine yönlendiriliyor. Kış aylarında bu işlem, dış ortamda bulunan chiller ünitelerinin kompresörlerini kullanmadan doğal soğuk hava ile gerçekleştiriliyor. Böylelikle özellikle kış aylarında bu işlemle enerji tüketiminde yüzde 70 oranında tasarruf sağlıyoruz.

Enerji verimliliği sayesinde sunucu kiralama, barındırma maliyetlerimizi düşürüyor ve bu avantajı müşterilerimize yansıtabiliyoruz.

Ek olarak, free cooling teknolojisi sayesinde yüksek karbondioksit salınımının önüne geçerek çevreye karşı sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz.”

ve gereksiz baskı da çevreye ve yeşil teknoloji anlayışına zarar veriyor. Xerox olarak bu tür sorunların önüne geçmek için hem özel sektör firmalarının hem de kamu kurumlarının Yönetilen Baskı Hizmetleri’nden yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bulut ve mobil çalışma platformları ile uyumlu son teknoloji ofis cihazlarının kullanıldığı bir Yönetilen Baskı Hizmetleri modellemesi ile kurumların, yüzde 30’a varan oranlarda maliyet tasarrufları elde edebileceklerini, karbon ayak izlerini azaltarak, çok daha yeşil bir iş süreçlerine sahip olacaklarını düşünüyoruz.”

Teknoloji, ölçme ve kontrol gibi son derece hassas sonuçlar ortaya koyduğu için doğanın korunması ve yeşil teknolojilerin geliştirilmesi konusunda önemli bir konuma sahip. Teknoloji sayesinde malzeme kullanımı konusunda israfa kaçmayacak bir kullanım sağlanıyor, kaynaklar daha verimli ve zayiat vermeyecek şekilde kullanılıyor.

“Bütün teknolojik gelişmeler, daha az çevreyi kirleten, daha az enerji ihtiyacı hisseden, yenilebilir enerji kaynakları ile çalışabilen, daha tasarruflu ürünler üretebilmek için yapılıyor” diyen Aslantürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ürünlerin ağırlıklarının azalmasından, pil ömürlerinin uzamasına, enerji kullanım sarfiyatlarının düşmesine kadar

yapılan bütün yenilikler bu çabanın bir eseri. Xerox da daha iyi bir çalışma ortamı, sosyal yaşam, sürdürülebilir bir çevre ve üretim sistemi yaratabilmek için bağımsız kuruluşların denetiminde kendisine hedefler koyuyor. Duyarlı bir çalışma ve üretim şekline şirket hedeflerinden ödün vermeden de ulaşılabileceğini gösteriyor. Xerox’un her yıl düzenli olarak açıkladığı Küresel Vatandaşlık Raporu, Xerox’un yönetim ve çalışan değerlerini, çevre politikalarını, inovasyon çalışmalarını, sürdürülebilir iş yaklaşımlarını ve sosyal sorumluluklarını ortaya koyuyor. Xerox, Küresel Vatandaşlık Raporu ile diğer kurumlara örnek olmaya çalışıyor. En son yayınlanan Küresel Vatandaşlık Raporu’na göre, Xerox dünya çapındaki tesislerinde enerji tüketimini yüzde 12, emisyon oranlarını ise yüzde 20 oranında düşürdü. Xerox’un yönetilen baskı hizmetleri ve doküman teknolojileri alanındaki çalışmaları ise şirketlerin baskı giderlerini düşürmesinin yanı sıra karbon ayak izini azaltarak doğaya ve toplumsal sürekliliğe fayda sağlıyor. Xerox’un EA (Emulsion Aggregation) toneri her baskı sürecinde yüzde 30-35 oranlarında tasarruf elde edilmesini sağlıyor. Xerox ayrıca Energy Star programı üyesi ve tüm ürünlerini Energy Star standartlarına uygun üretiyor.”

Bulutun temelinde yeşil teknolojiler yatıyor Dijital dönüşüm globalleşmeyi beraberinde getirirken kurumlar artık “sürdürülebilir” kültürü dikkate almakta. Sürdürülebilir iş kültürü ise bir organizasyonun kendi ortamındaki değişiklikleri öngörme ve bunlara adapte olma ve süreç içinde öğrenme kapasitesi ile ilgili. Sürdürülebilir iş kültürü inovasyonlar ile şekillenirken sadece daha iyi değil, daha sürdürülebilir yenilikçi çözümler geliştirmek için verimli tasarımlar, süreç ve stratejiler aramak.

“Aslında doğa, doğal seleksiyon yoluyla zamana dayalı test edilmiş etkili tasarımlar, malzemeler, süreçler ve stratejilerden oluşan geniş ve henüz çoğu keşfedilmemiş bir kütüphane sunar” diyen Fujitsu Türkiye Çözüm ve Tasarım Mimarı Turgut Haspolat, şunları kaydetti: “Yeşil teknolojiler doğada bulunan bu başarılı tasarım ilkelerine dayanır. Doğadaki tüm etmenler, daha sürdürülebilir, başarılı ve en uygun çözümü bulmak için nasıl sürekli yenilik yapmanın yollarını önermekte. Doğadaki bu başarılı stratejilere bakarak çok şey öğrenebiliriz. Örneğin Fujitsu’nun yazılım tabanlı veri depolama ünitesi ETERNUS CD10000 üzerinde entegre çalışan açık kaynak kodlu CEPH yazılımının kullandığı

CRUSH (Controlled Replication Under Scalable Hashing) algoritması sayesinde veriler diskler üzerinde homojen bir şekilde dağıtılmakta. Söz konusu rastgele ama kararlı veri dağıtım yönetimi, veri depolama mimarisi içindeki tüm verilere bir darboğaza uğramadan performanslı bir şekilde erişebilmesini sağlamakta.

CEPH algoritması, aslında doğadaki balık sürüsü zekası algoritmasından (fish swarm intelligence) esinlenir. Bu sayede başlangıçta çok büyük yatırımlar yapmadan (enerji tasarrufu), ihtiyaç oldukça modüler büyüyebilecek, herhangi bir problemde kendi kendini iyileştirebilecek (self-healing) ve teknoloji yeniliklerine adapte olabilecek bir yeşil teknoloji sunmakta.

Bulut teknolojilerin temelinde de aslında yeşil teknoloji yatmakta ve kullanıcının ihtiyaçlarını fiziksel olarak kendi ürünlerine sahip olmak zorunda kalmadan yanıtlayan hizmet sunmakla ilgili. Yani mülkiyetten ziyade erişimle ilgili. Yenil nesil veri merkezleri artık tüm ortamı soğutmak yerine, enerji sarfiyatı daha düşük, gerektiğinde kendini doğal yollarla soğutabilen donanımlar kullanmakta.”

BThaber

Yeşil Teknolojiler

5 - 11 Haziran 2017

DOSYA

17

Akıllı yaşamın kaynağı yeşil enerji…

Kendi enerjisini üreten, harcadığı enerjiyi azaltan, atıklarını tekrar çevreye kazandıran, yeşil sertifikalı binalar gün geçtikçe daha fazla karşımıza çıkıyor. Ancak bu çevre duyarlı akıllı binaların sayısını artması akıllı şehirlere yayılması gerekiyor.

Ölçsan Genel Müdürü Burak Sondal Yeşil teknolojiler konusunda uzun zamandır yapılan Ar-Ge ve pazarlama faaliyetlerine rağmen yaygınlaşması konusunda alınacak daha çok yol var. Özellikle karbondioksit yaymayan temiz enerji kullanımı hayatımızın her yerine girdiği zaman çevre için faydalı bir konuma erişmiş olacağız. Enerji kullanımına baktığımız zaman ağırlıklı olarak binalar (konutlar, işyerleri, sanayi) ve ulaşım olarak ayırabiliriz.

Ulaşımda elektrikli araçlar hakkında son zamanlarda çok fazla gelişme olsa da oran olarak halen hayatımızda çok düşük bir oranda yer almaktadır. Ölçsan Genel Müdürü Burak Sondal’ın verdiği bilgilere göre, yakın ve orta gelecekte elektrikli araçlara geçişin hızlanması beklense de bugün bir çoğumuz benzinli ve hatta daha da çevre düşmanı olan dizel araçlar kullanmaya devam ediyoruz. Ancak toplu ulaşımda yeşil enerjinin daha fazla yer aldığını görüyoruz.

Tramvaylar, elektrikli otobüslere özellikle çevreci ve akıllı şehir inisiyatif alan şehirlerde daha fazla rastlıyoruz.

Akıllı ulaşım teknolojileri de enerjide tasarruf için şehirlerin öncelikleri arasında.

“Evlerimizde ve işyerlerimizde de yeşil enerjiye geçiş yavaş bir şekilde ilerliyor. Bu konuya daha çok yeni yapılan rezidanslarda ve plazalarda rastlıyoruz. Kendi enerjisini üreten, harcadığı enerjiyi azaltan, atıklarını tekrar çevreye kazandıran, yeşil sertifikalı binalar gün geçtikçe daha fazla karşımıza çıkıyor. Ancak bu çevre duyarlı akıllı binaların sayısını artması akıllı şehirlere yayılması gerekmektedir” diyen Burak Sondal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Akıllı ulaşım teknolojileri alanında,

ÖLÇSAN İTÜ Elektrikli Otomotiv kümelenmesinde yer almaktadır.

Kümenin temel hedefi ve ana sektörel odağı, dünya ölçeğinde yerli, elektrikli ve/veya hibrit araçlara yönelik yeni komponentlerin tasarımı ve üretimi, bu ürünlerin kullanıldığı elektrikli araçların üretilmesidir. Bu ürünlerin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen Enerji Saklama Sistemleri'nin başka sektörlerde de hizmet verebilecek şekilde geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Firmamız olarak kümede; sürücünün biyometrik olarak tanımlanması, aracın biyometrik olarak çalıştırılması, sürüş

verdi: “Bu kapsamda Avrupa Birliği tarafından, 2014 Horizon 2020 proje görevleri arasında onlarca proje arasından titizlikle seçilmiş olan “REMOURBAN - Horizon 2020” projesinin Türkiye’de ana yüklenicileri arasında yer almaktayız. Söz konusu en iyi uygulama örneklerinden biri ülkemizden çıkmıştır. 24 milyon avroya yakın bir bütçeye sahip olan Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü Projesi, Avrupa Komisyonu Akıllı Şehirler ve Topluluklar 2014/2015 Çağrısı kapsamında 20 proje arasından ikinci seçilerek 21,5 milyon avro hibe

davranışlarının görüntü işleme ile takip edilmesi ve gerekli uyarıların verilmesi ile araç haberleşme güvenliğinin sağlanmasıdır.”

almaya hak kazanmıştır. Bu projenin diğer paydaşları arasında yol gösterici şehir olarak Eskişehir Tepebaşı ile birlikte İspanya’dan Valladolid, İngiltere’den Nottingham, takipçi şehir olarak da Belçika’dan Seraing ve Macaristan’dan Miskolc belediyeleri yer almaktadır.

AB destekli akıllı projeler ÖLÇSAN olarak, enerji verimliği ve yeşil enerjiye geçiş için akıllı şehir başlığı altında, güvenlik ve gerçek zamanlı interaktif ve adaptif teknolojileri göz önünde bulundurarak çözümler geliştirdiklerinin altını çizen Burak Sondal, şu bilgileri

Eskişehir'in Tepebaşı Belediye'sinde gerçekleştirilecek REMOURBAN (Akıllı Kentsel Dönüşümün Hızlandırılması için Yenileme Modeli) projesinde Yaşam Köyü adı verilen yaşlılar ve Alzheimer hastalarının bakım

merkezinde kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirilecek. Toplamda 60 ay sürecek olan ve 2019 yılı sonunda tamamlanması hedeflenen Yaşam Köyü Projesi, Eskişehir Tepebaşı’nda ulaşım, iletişim ve bilişim teknolojileri alanında yapılacak iyileştirmelerle sürdürülebilirliği sağlamayı hedeflemektedir. Proje kapsamında teknolojinin yardımıyla kaynak ve enerji verimliliği artırılırken, Tepebaşı’nın sera gazı emisyon oranlarının ciddi oranda azaltılması amaçlanmaktadır. ÖLÇSAN olarak projede bilişim ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesinden sorumluyuz. Ocak 2015 itibarıyla hayata geçen proje için Akıllı Portalı “City on Cloud”u kuracağız. Kullanıcılar Akıllı Portale bulut teknolojileri sayesinde istedikleri yerden ulaşabilecekler.

Yaşam Köyü projesinde de uygulanacak olan, kapalı ve açık alanlarda akıllı aydınlatma yönetim sistemi olan AGASY, Ölçsan’ın geliştirdiği yerli bir üründür. LED Tüp Ampuller ve Sokak lambaları ile uzaktan akıllı yönetim platformu ile oldukça yüksek tasarruf sağlanmakta olup, ayrıca bakım ve servis giderlerinde de uzaktan takip ve kontrol ile ayrıca bir kez daha tasarruf sağlanmış olmaktadır. Hali hazırda iki büyükşehir belediyesi ve İTÜ Ayazağa kampüsünde uygulanarak test edilmektedir.”

18

DOSYA

BThaber

Yeşil Teknolojiler

5 - 11 Haziran 2017

Türk tüketicisi oldukça bilinçli

Zyxel Marka ve Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar

Geldiğimiz noktada herkesin amacı gelecek nesillere daha yaşanabilir ve doğal kaynakları kirlenmemiş bir dünya bırakabilmek. Bu konuda sevindirici olan, işletmelerin kanunen ya da devletlerin baskısından ziyade sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi.

Faaliyet alanına göre değişiklik gösterse de elektrikli otomobillerin bu denli yaygınlaşmaya başlaması, çevreye zararı olmayan lehimle ya da lehimsiz üretilen elektronik eşyalar Endüstri 4.0 ile hayatımıza giren ve daha az enerji tüketimini sağlayan karanlık fabrika gibi kavramlar da bu sorumluluk bilinciyle ortaya çıktı diyebiliriz. Zyxel Marka ve Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar, bu

teknolojilere yönelik Türkiye’deki farkındalığı ise şöyle açıkladı: “Türkiye, küresel pazar ile benzerlikler gösteriyor. Küreselleşen ekonomiyle birlikte Çin’de ya da ABD’de çevresel sorunlara yol açan bir üretici, Türkiye’de ya da Avustralya’da da tepki alıyor. Çünkü çevre ya da doğa dediğimiz şey ülkelere değil dünyamıza ait bir kavram ve bunu korumak için herkese çeşitli görevler düşüyor. Doğal kaynaklar açısından ülkemizin zenginliğini biliyoruz. Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi konusunda ülkemiz dünyanın en şanslı ülkeleri arasında. Buradan hareketle yenilenebilir enerji üretimiyle ülke olarak çevre konusunda çok önemli adımlar atabileceğimizi düşünüyorum.

Zyxel özelinde ise tüm çevre dostu ürünlerimiz Türk tüketicisi tarafından ilgiyle karşılanıyor ve kullanılıyor.

Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için Türk tüketicisini oldukça bilinçli buluyoruz. Üretim yapan işletmeler, Endüstri 4.0 ile birlikte tamamen robotların üretim yaptığı ışıksız fabrika kavramını kullanmaya başladı ve ülkemizde de bu konuya otomotiv sektörü liderlik ediyor. Kısa vadede karanlık fabrika, robotik kullanımı ve yenilenebilir enerji üretimine dönüşe geçileceğini öngörmek mümkün. Devletlerin doğru yönlendirmesi ve işletmelerin doğru yatırımları yapmasıyla çevre için önemli adımların atılabileceğine inanıyoruz.”

Çevreci unsurlar, tüm sürecin parçası Hem dünyada hem Türkiye’deki baskı sektöründe faaliyet gösteren çoğu şirket gibi KYOCERA Bilgitaş da çevre dostu ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen ürünler üretmeyi amaç edindi. KYOCERA Bilgitaş, ürünlerinin ithalat sürecinden başlayarak müşteriye teslimi, kullanım süresince bakımı ve ürün yaşam döngüsünü kapsayan bir çevre politikasını benimserken, satışı yapılan ürünlerin ambalaj, sarf ve donanım bazında geri dönüşüm ya da imhasının, Çevre ve Orman Bakanlığı‘ndan lisanslı geri dönüşüm iş ortakları ile gerçekleştirmesi elektronik atıkların geri dönüşümü için sunulan bir çözüm.

KYOCERA‘nın Ar-Ge çalışmalarında doğanın korunmasını, verimliliği ve ürün kalitesini ayrılmaz bir bütün olarak gördüğünü belirten KYOCERA Bilgitaş Turkey Doküman Çözümleri İş Geliştirme

ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil, şu bilgileri paylaştı: “1992’den beri kullanılan ECOSYS teknolojisi çevre dostu bir çözüm sağlar.

ECOSYS terimi ECOnomy (ekonomi), ECOlogy (ekoloji) ve SYStem (sistem) faktörlerinin ayrılmaz birlikteliğini ve önemini ifade eder. Kyocera toner kutusundaki parça sayısını 4’e indirip, parçaları geri dönüşebilir hale getirdi.

KYOCERA ürünlerinde geleneksel drumlara göre 30 kat daha uzun ömre sahip amorfus silikon drum kullanılmakta.

Baskı sürecinin en son parçası olan, Eco Fuser ile cihazın baskılama için gereken ısınma ve soğuma süreçlerinde kullandığı enerji azaltıldı. KYOCERA ürünlerinin çoğu Energy Star ve Blue Angel çevre etiketine sahip. Fotokopi ve yazıcılar uyku modunda normal moda oranla yaklaşık yüzde 95 daha az enerji tüketir.

Ambalajlama sisteminin temelinde çevreye etkisi en az olan paketleme malzemeleri kullanmak yatmakta.“

•

• Orijinal sarf malzemeleri kullanılmalı Satış ve pazarlama faaliyetlerinde baskı ve kopyalama konusunda ekonomik ve ekolojik olarak elde edilebilecek avantajlar konusunda sürekli bilgilendirerek, Yeşil Bilişim‘e destek verdiklerini vurgulayan Türkay Terzigil, tavsiyelerini şu sözlerle sıraladı: • Baskı ve fotokopi işlemlerinde önlü arkalı baskı (dubleks) yapılarak yüzde 50’ye varan oranda kağıt tasarrufu sağlanabilir.

• Gereksiz baskı alınmamalı. Equitrac, MYQ gibi gerçek zamanda dokümantasyon takip yazılımları kullanarak, gereksiz baskı miktarı ve sebepleri kolaylıkla tespit edilebilir.

• • •

•

• •

Kullanılan cihazların ENERGY STAR çevre etiketi olmasına dikkat edilmeli.

Mesai saatleri dışında kullanılmayan cihazlar kapatılmalı, mesai saatlerinde cihazın çalışmadığı anlarda uyku moduna geçmesi için gerekli ayarlar yapılmalı.

Cihazın etkin çalışması için periyodik bakımları yaptırılmalı. Çevreye duyarlı kağıt ya da geri dönüşümlü kağıt kullanılmalı.

Atılacak kağıtların geri dönüşüm kutularına atılıp, kolayca sisteme geri kazandırılması için ofislerde gerekli önlemler alınmalı.

Gereğinden fazla cihaz sahibi olunmamalı, ortak kullanılan cihaz sayısı arttırılmalı.

Orijinal sarf malzemeleri kullanılmalı.

Sayfabaşı anlaşma yapılmalı.

Yeşil teknoloji altyapısı hayata geçirilmeli Küresel anlamda gelişen yeşil teknolojiler, malzeme bilimindeki yenilikler çok büyük bir hızla büyüyor.

Hatta günümüzde neredeyse üretilen tüm ürünler ile ilgili çevresel etkiler göz önünde bulundurulmakta. Üretilen tüm ürünler ve teknolojiler ya yeşil teknolojiye katkı sağlamakta ya yeşil teknolojiler kullanılarak üretilmekte ya da çevresel etkileri minimuma indirgenerek üretilmiş ve böylece doğayı korumayı amaçlamakta. Bugün ortalama her beş üründen biri “yeşil” etiketli üretilmekte. “Bu, hem doğa hem gelecek nesiller için sevindirici bir haber” yorumunu yapan Schneider Electric Enerji Verimliliği ve Yönetimi Uzmanı Enes Akgün, burada dikkat edilmesi gereken bir noktayı şöyle paylaştı: “Bu yeşil teknolojilerin üretilmesi için ne yazık ki halen büyük

oranda fosil yakıtlar ve yeşil olmayan teknolojiler kullanılıyor. Burada önemli olan nokta, yeşil teknolojileri üretecek yeşil teknoloji altyapısının hızla hayata geçirilmesi.”

“Yeşil teknolojiler ile ilgili ülkemizdeki talep ve farkındalık da ne yazık ki olması gereken seviyede değil” yorumunu yapan Enes Akgün, şu sözlerle devam etti: “Gelişmekte olan bir ülke olmanın getirdiği farklı öncelikler nedeniyle yeşil teknolojiler istenilen rağbeti görmeyebiliyor. Kalkınma hedeflerimiz, pazarda rekabet edebilme ve her türlü ihracatı artırma kaygılarımız gibi nedenlerle nispeten daha maliyetli olan yeşil teknolojilere yatırım yapma motivasyonumuz düşük seviyelerde.

Yeşil teknolojilerin büyük kısmını ithal

ediyor olmamız da hem kurumsal hem bireysel anlamda maliyet anlamında bu teknolojilere olan ilgimizi azaltıyor.

Bu noktada, yeşil teknolojilerin üretimi için yapılacak yatırımlar sayesinde hem bu teknolojilerin maliyetlerini azaltarak bu konudaki farkındalık ve ilgiyi artırabilir hem dünyada da halen geliştirilmekte olan bu konuya daha başından itibaren dahil olarak dünya pazarında söz sahibi olabiliriz. Özellikle malzeme bilimindeki gelişmeler yeşil teknolojilere ciddi anlamda katkı sunmakta. Bu gelişmeler sayesinde yeşil teknolojiler çok daha verimli, çok daha yaygın ve çok daha ulaşılabilir olacak. Yine özellikle IoT, IIot ve M2M teknolojilerindeki gelişmelerin de doğrudan ve dolaylı olarak yeşil teknolojilere bambaşka bir boyut kazandıracağına inanıyorum.”

Schneider Electric Enerji Verimliliği ve Yönetimi Uzmanı Enes Akgün

0212 354 70 00 www.xerox.com.tr

KAĞIT VE PİKSEL BİRLEŞİYOR, MALİYET %30 AZALIYOR. OFİSLER ARTIK DAHA İYİ İŞLİYOR.

Xerox Yönetilen Baskı Hizmetleri dünyanın her yerinde ofislere baskı maliyetlerini azaltarak verimliliklerini artırmaları için yardımcı oluyor. Üstelik, çalışanlar istedikleri zaman istedikleri yerden güvenli baskı alabiliyor. Work can work better.

©2017 Xerox Corporation. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü ve logosu Xerox Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki tescilli markalarıdır.

20

DOSYA

BThaber

Yeşil Teknolojiler

5 - 11 Haziran 2017

Çevreci BT aynı zamanda düşük maliyet demek Verimlilik daha sağlıklı bir çevre için temel unsurlardan birini oluşturuyor.

Buna bağlı olarak “Çevreci BT” yaklaşımı, aynı zamanda daha düşük maliyet anlamı da taşıyor.

Bu doğrultuda, dünyanın en yeşil teknoloji şirketi olmayı hedeflediklerini belirten Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü Sinan Dumlu, “Bu hedefe ulaşmak için kendi iç süreçlerimizi, tedarikçilerimizin ve iş ortaklarımızın ürün ve hizmetlerini kullanma biçimini

kapsayan bir yaklaşım geliştirdik. Veri merkezlerinin sayısını azaltma, ofis ve tesislerinde kullanılan aydınlatma ve havalandırmanın verimliliğini artırma, alternatif enerji kaynaklarına yönelme gibi girişimlerle CO2 emisyonunu azaltmak için sürekli olarak çalışıyoruz” dedi.

Son iki yıl içerisinde, ürün portföylerinin enerji yoğunluğunu yüzde 23,2, sunucu portföyünün enerji yoğunluğunu ise yaklaşık yüzde 50 oranında düşürdüklerini

kaydeden Sinan Dumlu, “2012 yılında ürün satın alan müşterilerle kıyaslandığında, 2014 mali yılında ürün satın alan müşteriler, kullandıkları elektrik için 449 milyon dolar daha az ödeme yaptılar” dedi.

Uzaktan çalışmanın milyonlarca kilometrelik yolculuğu engellediği için 35 bin ton küpün üzerinde karbondiyoksit (CO2) salınımını ve 12 milyon dolarlık maliyeti önlediğini belirten Dumlu, şu bilgileri verdi: “16,4 milyon kilogram

sürdürülebilir malzemelerden elde edilerek, 2020 hedeflerinin yüzde 72’sinin şimdiden tutturulduğunu gösteriyor. Ürünlerin paketleme malzemelerinin yaklaşık yüzde 93’ü sürdürülebilir kaynaklardan, kolaylıkla geri dönüştürülebilecek şekilde üretildi. Bu sayede Dell, doğaya katkısının aynı sıra 13 milyon dolarlık tasarruf sağladı. 2015 yılında yaklaşık 6,4 milyon kilogramlık geri dönüştürülmüş plastik ürünlerimizde kullanılarak bir önceki yıla göre yüzde 20’lik artış sağlandı.

Elektrik ihtiyacının yüzde 41’i de yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi.

Yenilikçi ve doğa dostu yaklaşımın sonucu olarak, teknoloji sektörünün ilk okyanus plastiği ambalajının sevkiyatına başladıklarını kaydeden Sinan Dumlu, şunları kaydetti: “Dell, sürdürülebilir tedarik zinciri stratejisini geliştirerek Dell XPS 13 2'si 1 arada ürününün yeni ambalaj tepsisinde kullanılmak üzere kanal ve kumsallardan toplanmış plastikleri geri dönüştürdü. 2017 yılında okyanus plastikleri pilot çalışması, 7 bin 250 kg plastiğin okyanusa girmesini engelleyecek.

Okyanus plastikleri tedarik zinciri süreci, birden çok aşamadan oluşuyor: Bu alandaki iş ortakları, henüz okyanusa ulaşmadan kanallar, kıyı şeritleri ve kumsallardayken okyanus plastiklerinin önünü kesiyor. Daha sonra kullanılmış bu plastikler (yüzde 25) işleniyor, rafine ediliyor ve şişe, gıda saklama kapları gibi kaynaklardan gelen diğer geri dönüştürülmüş HDPE plastikler (yüzde 75) ile karıştırılıyor. Son olarak ortaya çıkan geri dönüştürülmüş plastik tabakası yeni ambalaj tepsilerine dönüştürülüyor; son ambalajlama ve müşteri teslimatı için sevk ediliyor.

Bu pilot program, Mart 2016'da Haiti'de başlatılan başarılı bir fizibilite çalışmasının sonucu olarak ortaya çıktı. Şirketin sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemeleri ürünlere ve ambalajlara dâhil etme konusunda zaten başarılı bir geçmişi bulunuyor. 2008 yılından bu yana Dell, tüketici tarafından atılmış plastikleri masaüstü bilgisayarları için geri dönüştürüp kullanıyor ve Ocak 2017 itibarıyla ürünlerinde 22,7 milyon kilogram geri dönüştürülmüş materyal kullanmaya ilişkin 2020 hedefine ulaşmış durumda. Şirket, dışarıdan gelen malzemelerin ürün ve ambalajlar için girdi olarak kullanılabileceği bir döngüye giderek daha fazla odaklanıyor.”

22

BThaber

BTnet.com.tr

WannaCrypt için ücretsiz çözüm BT Bilgi Teknolojileri, son günlerin gündemine oturan kötü amaçlı WannaCrypt yazılımına karşı yeni bir yama yazılımını kullanıcıların hizmetine sundu. Aynı zamanda diğer fidye yazılımların etkilerini en aza indiren yeni çözüm, 15 Haziran’a kadar ücretsiz indirilebilecek. Böylece, WannaCrypt gibi küresel bir tehdit ile karşılaşıldığında onu durdurmak ve siber güvenliği sağlamak daha basit bir hale geliyor.

BT Bilgi Teknolojileri yetkilileri, “İlk savunma hattı olan iş istasyonları ve sunucularınızı WannaCrypt ve diğer kötü amaçlı yazılımlardan gelebilecek zararlı türevlerin etkilerini en aza indirmek için 15 Haziran 2017 tarihine kadar, sistem gereksinimlerinize uyarlanmış en iyi sektörel yama yönetimi çözümünü 90 günlük ücretsiz lisans ile sunuyoruz” dediler. İşlemler için şu yolun takip edilmesi gerekiyor.

• İşinizin zarar görmemesi için Windows işletim sistemleri ve üçüncü parti uygulamalarınızı güncel tutun.

• Buna ek olarak hiçbir ek altyapı veya eğitime gerek olmadan SCCM konsolundan üçüncü parti uygulamalarını kolayca yamalayın.

Sistem gereksinimlerinize uygun yama sahibi olmak için BT Bilgi Teknolojileri yama mühendisleri tarafından test edilen kullanıcıya özel yamaları alın.

WannaCrypt tehdidinin ciddi niteliği göz önüne alındığında, Microsoft XP, Microsoft Server 2003 ve diğer desteklenmeyen, eski işletim sistemleri için bile güncelleme yayınladı. Bu fidye yazılımı tarafından etkilenenler, BT Bilgi Teknolojileri firmasının web sitesinde yer alan, çalışma ortamınızla ilgili birkaç kısa soruyu hızlıca yanıtlayarak tüm sistemleri için uygun çözüme kavuşacaklar.

Güvenlik vizyonunda hız ve sonuç odaklılık

5 - 11 Haziran 2017

Maratonun temeli Predix oldu

GE tarafından 13-14 Mayıs 2017 tarihlerinde düzenlenen Endüstriyel İnternet Hackathon’una otuzu aşkın Türk girişimci ve yazılımcı katıldı. GE Türkiye İnovasyon Merkezi'nde 36 saat süren maraton kapsamında ortak bir çözüm üretmek için bir araya gelen altı ekip, endüstriyel internet platformu Predix üzerinde çalışma gerçekleştirdi ve kod yazdı.

Türkiye'nin otomotiv endüstrisine odaklı hackathon’da ekiplerden Predix'i kullanarak dijital bir çözüm yaratmaları istendi. Bu kapsamda, bir kamyon taşımacılığı şirketine ait beş bin kamyon ve şirketin yöneticilerine ve çalışanlarına ilişkin gerçek ve anonimleştirilmiş veriler ekiplere sunuldu. Daha

sonra katılımcılardan bu yöneticilerin karşı karşıya olduğu bir sorunu çözmek üzere Predix'te gerçek verilere göre dijital bir uygulama geliştirmeleri istendi. GE Dijital ve Türkiye Teknoloji Merkezi liderleri ile İnovasyon Platformu Atölye de beyin fırtınası, eğitim, mentorluk ve strateji geliştirme konularında ekiplere rehberlik yaptı.

Sektör uzmanlarından oluşan jüri, ekiplerin sunduğu çözümleri izlemek ve kazananı belirlemek üzere 13 Mayıs’ta merkeze geldi. Jüride TOFAŞ ArGe ve İnovasyon Direktörü Ahmet Altekin, Inventram Genel Müdürü Cem Soysal, GE Havacılık Türkiye Teknoloji Merkezi Yöneticisi İskender Kaya, Türkiye Taşıt Araçları Yan Sanayicileri

Derneği (TAYSAD) Genel Koordinatörü Süheyl Babalı ve GE Türkiye İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz yer aldı.

Maraton sonunda birincilik ödülünü ‘Efemes’ ve ‘ServisPro’ ekipleri paylaştı.

Efemes; filo yöneticilerine, sürücülerin davranışlarını ve sürüş alışkanlıklarını analiz ederek plansız bakımları azaltmalarını sağlayacak bir destek yazılımı geliştirirken, ServisPro ise araçta gömülü verileri merkezi olarak analiz ederek ihtiyaç hâlinde yedek parça siparişini hızlandıran çözümü ile ödüle layık bulundu. GE Türkiye İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz, “Predix, geleceğin dijital endüstriyel şirketlerine güç vermek üzere makineleri, verileri ve insanları birbirine bağlayan GE’nin Endüstriyel İnternet platformu.

Endüstriyel işletmelerin daha hızlı, daha akıllı ve daha verimli çalışmasını sağlamak için gerçek zamanlı veriler toplayıp analiz eden platform, GE'nin dijital çözümlerinin de temeli.

Bölgede ilk kez düzenlen Predix Hackathonu’yla yazılım mühendisleri, otomotiv sektörünün duayenleri ile bir araya gelme şansını elde etti” yorumunu yaptı.

Anında para gönderme kolaylığı klavyede Elektronik güvenlik entegratörü Sensormatic’in yeni çözümlerinden biri olan Avigilon Appearance Search (Detaylı Takip Analizi), saatlerce uzunluktaki kayıtlı veri üzerinde çalışarak istenen sonuca dakikalar içinde ulaşmayı mümkün kılıyor. Arama motoru gibi çalışan sistem, görüntüde seçilen belirli özellikteki bir cismin veya kişinin görünüşünü baz alarak, o alan içindeki tüm kamera görüntülerini tarıyor ve değişiklik geçmişine ulaşıyor.

Güvenliğin önem taşıdığı okul, havalimanları, alışveriş merkezi, hastane ve otel gibi kalabalık mekanlarda şüpheli durumlarla ilgili hızlı analiz ve sonuca çabuk ulaşmak kritik önemde. Sensormatic’in bu yeni çözümü sayesinde geriye dönük kamera kayıtları içinde yapılan arama ile şüpheli duruma ve şahsa çok daha kısa sürede ulaşmak mümkün oluyor. Adli delil olarak da kullanılabilen bu görüntülerin, alandaki tüm kameraların çektiği saatlerce uzunluktaki kayıtlar içinden tespit edilmesi de birkaç dakikada sağlanabiliyor. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Dünyanın önde gelen video izleme teknolojileri markası Avigilon tarafından geliştirilen bu video analiz sistemi, günlük hayatta önemli katkılar sunacak. Örneğin alışveriş merkezinde kaybolan bir çocuğun nerede olduğunun, tüm kameralardan elde edilen görüntüleri tarayarak, dakikalar içinde bulunabilmesi önemli” yorumunu yaptı.

Garanti Bankası, klavye kullanılabilen her uygulamadan cep telefonuna para transferi yapmayı sağlayan Garanti Cep Klavyesi’ni hayata geçirdi. Garanti Cep Klavyesi; Android işletim sistemli akıllı telefon sahibi müşterilerin; mesajlaşma, sosyal medya ve klavye kullandıkları herhangi bir uygulama içerisindeyken, cep telefonundan para gönderme işlemini gerçekleştirmelerini sağlıyor.

“Garanti Cep”i Android işletim sistemli akıllı telefonuyla kullananlar, uygulamayı indirip telefonun klavye ayarlarından Garanti Cep Klavyesi’ni seçtikten sonra anlık mesajlaşma, e-posta yollama veya sosyal medya uygulamalarından, yani klavye kullanılabilen

her yerden cep telefonu numarasına para gönderme işlemini gerçekleştirebiliyor.

Garanti Cep Klavyesi’yle para gönderme işlemine ulaşmak için Android işletim sistemli akıllı telefonun klavyesi üzerindeki yonca ikonuna

tıklamak yeterli. Sonrasında, para transferi yapılmak istenen kişiyi rehberden seçip, gönderilecek tutarı ve Garanti Cep parolasını girerek, cep telefonuna para gönderme işlemi birkaç saniyede tamamlanabiliyor.

MERNİS Projesi'ne

Bu sayıda...

Yok olan kuyruklar, tasarruf ve

Dünya Bankası desteği

bilgisayar...

GÜNEŞ KAZDAĞLI içişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatan­ daşlık İşleri Genel Müdürlüğü tara­ fından yürütülen Merkezi Nüfus idaresi Sistemi, kısa adıyla MERNlS projesi yine gündemde. Ülkemizde halen yürütülmekte olan seçmen kütük bilgilerinin bil­ gisayar ortamında tutulması, vergi mükelleflerine verilecek olan tek vergi numarası gibi projelerin yanı sıra Gümrük Birliği ve Avrupa ile bütünleşme çalışmalarında da MER­ NlS projesi büyük önem taşıyor.

Hükümetin özellikle DYP kana­ dına mensup milletvekilleri, katıl­ dıkları çeşitli toplantılarda MERNlS projesini gündeme getirip bu proje­

nin en kısa zamanda biteceği sözü­ nü veriyorlar. Başbakan Tansu Çil­ ler imzasıyla geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve bazı kamu kurumla­ rında 5 Nisan kararlarıyla gündeme gelen tasarruf tedbirlerinin kaldırıl­ masına ilişkin genelgede MERNlS projesi de yer alıyor. Bu genelgeyle Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğu'nde bilgisayar sistemleri de dahil olmak üzere her türlü alım­ lar serbest bırakıldı.

Aynca TÜSİAD tarafından hazır­ lanan ve kamuoyunda geniş yankı­ lar bulan "Türkiye İçin Yeni Bir Se­ çim Yöntemi Tasarımına Doğru" başlıklı raporda da MERNlS projesi­ ne yer veriliyor. Söz konusu rapor­ da, uygulanacak sistemin en az ha-

Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi kullanıma açıldı Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) 1 Haziran 1995 tarihinden itibaren kullanıma açıldı. Kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Bakanlar Kurulu karan gibi tüm mevzuat bilgilerinin yer alacağı sistem herkese açık olacak. Mevzuat Bilgi Sistemi'nin 1 yıllık abone ücreti ise 10 milyon lira.

(Ayrıntılı haber sayfa 6'de) Acer Ortadoğu, Afrika Bölgesi Genel Müdürü Tang:

''Türkiye'de kamu ve eğitim pazarım hedefliyoruz" Acer'ın Ortadoğu, Afrika bölgesinden sorumlu Genel Müdürü Ralph Tang, geçtiği­ miz günlerde Acer Türki­ ye'yi ziyaret etti. Yıllardır çe­ şitli distribütörler tarafından temsil edilen ve 1993 yılında Türkiye'de bir büro açan Acer'ın hedefi Türkiye'deki pazar payım yükseltmek. Bunedenle özellikle bu yılın başında etkin bir dağıtım ka­ nalı kurma çalışmalarım ta­ mamlayan Acer Türkiye, PC satış hedeflerini de yükselt­ miş durumda. Ralph Tang ile Uzakdoğu ve Tayvan pazan, Acer'ın Türkiye'ye bakı­ şı ve bundan sonraki hedef­ leri üzerine görüştük. Tang,

(Ayrıntılı haber sayfa 4'de)

uygulama (Sayfa 2) • Internet, kendini yeniledi (Sayfa 7)

MERNİS Projesi ilk kez 1974 yılında gündeme geldi

• Samsung, 1996'da PC'ye ağırlık verecek

MERNlS projesi 1974 yılında yürürlüğe giren 1587 sayılı Nüfus Kanunu ile gündeme geldi. 1976 yılında Devlet Planlama Teşkilau'nın uygun görüşüyle ODTÜ ile bir anlaşma yapılarak MERNlS projesi için çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalar ışığında tam 10 yıl sonra 1986 yılında bilgisayar sistemi kuruldu. Ve nüfus bilgileri bilgisayar ortamına aktarılmaya başlandı. Bu aktarma çalışması halen devam ediyor. ta ile çalışabilmesi için Merkezi Nü­ fus işleri Sistemi'nin tamamlanması gerektiği belirtiliyor.

Konu hakkında görüştüğümüz bazı kaynaklar ise, MERNlS projesi için Dünya Bankası ile bir kredi an­ laşmasının önümüzdeki günlerde yapılacağını ve bu krediyle MERNlS projesinin en kısa sürede tamamla­

(Sayfa 8) • Mustafa Akgül: Buyrun Internet'e (Sayfa 9) Exper iddialı

nacağım söylüyorlar, içişleri Bakam Nahit Menteşe, daha önce yaptığı bir açıklamada MERNlS projesinin Türkiye genelinde uygulamaya ge­ çilmesinin toplam maliyetinin tah­ mini 200 milyar TL olabileceğini be­ lirtiyordu. MERNlS projesinin 1995 yılı bütçesindeki ödeneği ise 15 mil­ yar TL.

geliyor (Sayfa 9) • Japonya ve Kore, yonga yapımında karşı karşıya (Sayfall) Bu haftanın

Bunu da gördük!

etkinlikleri

Yazılıma uygun bilgisayar alınacak Türk Telekomünikasyon A.Ş., Türksat uydu­ larının link planlaması için kullanılacak yazılım paketi ve buna ait bilgisayar sistemleri satın ala­ cak, ihalenin yazılım ağırlıklı çıkması, Türk ya­ zılım sanayi için oldukça olumlu bir gelişme.

Türksat sistemleri için çok önemli olduğu belir­ tilen yazılım paketinin uydu sistemlerinde de­ nenmiş olması koşulu da var. Dış piyasadan sa­ tın alınacağı belirtilen sistemler için yaklaşık 700 bin dolar ayrıldığı öğrenildi.

(Sayfa 14)

Değişmeyen tek şey, değişim...

• Gantek, bankacılık ve iletişimde de iddialı (Sayfa 24)

Siemens Nixdorf International, son bir yıldır yoğun bir kültür değişimi ve yeniden yapılanma süreci içinde. Bu, Siemens Nixdorf Türkiye'de de yansı­ malar buluyor.

• Hesmalc "1995'de 4 bin 500 yazıcı satacağız'' (Sayfa 24)

(Ayrıntılı haber sayfa 12-13'de)

E C

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

Alvi Mazon: Başarıyı peşinde koşturan isim

bu yılın ikinci çeyreğinde Acer'ın sunucu sistemlerini de etkin bir şekilde tanıta­ caklarını açıkladı.

SSK'dan örnek bir

N Ö

A T L I F Y A 2 2 H U B

Bazı insanlar vardır, basan peşinde koşan.

Ama bazılan vardır ki, başarının da önünde gi­ der, başarmayı aşar. Asıl olan başarının da üze­ rinde, bütünün parçalarını birleştirmek, yaşadı­ ğı çağa katkıda bulunmak, evrensel olanı yaka­ lamaktır, işte Alvi Mazon için söylenilebilecek birkaç özet cümle. 15 yaşında, daha öğrenciy­ ken profesyonel olarak çalışmaya başlayan, lise çağlarında yazılım geliştirip başka şirketlere sa­ tan, 22 yaşında da yöneticilik şapkasını giyen Alvi Mazon, pazarda geleceği görme ve yapılandırma misyonunu şimdi Karma'da uy­ guluyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 18-19'da)

24

BThaber

KARİYER Eğitim, KOBİ’lerde gelişimin ilk adımı

Vodafone, Vodafone İş Ortağım çatısı altındaki işletmeleri yarına hazırlamaya devam ediyor ve Enocta işbirliği ile hayata geçirdiği Vodafone E.Kobi Eğitim Platformu ile İşini Yarına Hazırlayan KOBİ’lere uzaktan eğitim fırsatı sunuyor. Toplam 500’den fazla eğitim başlığıyla KOBİ’lerin yanında olan platform, Dijital Dönüşüm, Büyümenin Yolu: Verimlilik ve Üretkenlik, Büyüyen KOBİ Yol Haritası, Finansman Erişimi ve Yönetimi, İşin Kuralları: Mevzuat ve Standartlar Ne Diyor?, Başarılı Bir Yönetici Olmanın Sırları, Yönetimde Kurumsallaşmanın Sırları, İş Hayatında Başarının Püf Noktaları, Müşteriye Erişmek ve Yönetmek gibi ana başlıklarda eğitim sunuyor. Enocta işbirliği ile hayata geçirilen platformdan enoctakobi.com’a girip kayıt olarak yararlanmak mümkün. Tüm eğitimler Red Business’lılara ilk ay ücretsiz olarak sunuluyor.

Platforma kayıt olan KOBİ’ler, eğitimden yararlanmasını istediği çalışanların sayısını belirleyerek, 3-5-10-15 ve 20 kişilik paketlerden birini satın alabiliyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ, “Bu platform sayesinde KOBİ'ler çalışanlarını çok daha hızlı ve etkin bir şekilde eğitme fırsatı bulacak. Böylece KOBİ’ler zamandan ve maliyetten tasarruf edecek. Sürdürülebilir bir KOBİ ekosistemi yaratma hedefiyle KOBİ’lerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

5 - 11 Haziran 2017

Mülakatın detayları eğitimin de başlığı oldu

Kariyer.net, iş arayan adaylara mülakat ve iş arama sürecini kolaylaştıracak eğitimler düzenlemeye başladı. Daha önce SelVi, Facebook Chatbot üzerinden çalışan KariyerDost gibi çalışmalarıyla iş arayanlar için yenilikçi uygulamaları hayata geçiren Kariyer.net, son olarak Ümraniye’de bulunan Kariyer.net Genel Merkezi’nde “Mülakatta Başarının Sırları” başlıklı

eğitimi düzenledi. Kariyer.net Eğitim Müdürü Seyhan Üner tarafından gerçekleştirilen eğitim, iş arayan adayların iş görüşmelerindeki iletişim yetkinliğini geliştirmek, adayların farklı yapabileceği noktaları keşfetmelerini sağlamak ve onlara yeni bir bakış açısı kazandırmak için düzenlendi. Adaylara, bu kapsamda mülakatlarda başarılı olmaları için gerekli olan bilgiler anlatıldı. İK

Dijitali tüm detayları ile öğrenme fırsatı

En iyi işveren kazansın!

2. Stevie Awards for Great Employers için başvuru süreci devam ediyor. Şirketler ve kuruluşlar daha 5 Haziran’a kadar dünya bazda ilgi gören Stevie Awards Başarı Ödülleri’nden birine başvurma imkânına sahip. Stevie Awards for Great Employers insan kaynakları ile ilgili hizmetleri ödüllendiriyor. Bu ödüllerin arasında "Employer of the Year" kategorilerinde 35 dalda tüm şirketler ve "HR Achievements" da var. Bireysel yarışan kişilerin başarıları "HR Individual" alanında ödüllendirilirken, "HR Teams" bütün olarak da başvurma fırsatı bulunuyor.

"New Product & Services" kategorilerinde şirketler personel işleri alanından yeni ürün ve hizmetlerinin yetkinliğini gösterebilirken, İK danışmanlık ve hizmet şirketleri "Solution Provider" kategorisinde kendilerini branşlarının en iyileriyle ölçüp rekabet edebilme imkânına sahip.

Dünyanın dört bir yanından şirketler ve kuruluşlar işverenlerin bu uluslararası karşılaştırmalı değerlendirmesine katılıyor. 19 Temmuz 2017 tarihine kadar 2. Stevie Awards for Great Employers için başvuruları sunma imkânı var. Uluslararası Benchmarking kazananları 16 Ağustos’ta açıklanacak. Ödül töreni de 29 Eylül 2017 tarihinde New York Marriott Marquis Hotel’de gerçekleştirilecek. Detaylar https://stevies-sage.secureplatform.com/a?from=mobile adresinde yer alıyor.

uzmanlarında oluşturulacak ilk izlenimden beden dilinin önemine, başarıyı tetikleyen faktörlerden başarının zihin modeline kadar birçok içerik bu kapsamda paylaşıldı.

Adaylar eğitim boyunca sosyal medya hesaplarından #yolarkadaşım hastag’i ile paylaşımlar yaptı. Kariyer. net Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Tüzün, “İş arayan adaylarımıza yönelik yaptığımız, eğitim serimizin de ilkini oluşturan bu eğitimde iş arayan adaylarımıza ihtiyaç duydukları noktalarda destek olmayı ve sadece iş başvurularında değil, kariyer yolcuklarının her adımında onlara yol arkadaşlığı yapmayı amaçlıyoruz. İlkini düzenlediğimiz bu eğitim, adaylarımız tarafından ilgiyle karşılandı ve farklı konu başlıklarıyla adaylarımızla buluşmaya devam edeceğiz” bilgisini verdi.

IAB Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından dijital pazarlama iletişimi sektörüne nitelikli eleman girişinin desteklenmesi,

gençlerin dijital dünyaya kazandırılması ve kariyer imkanlarının anlatılması hedefiyle hayata geçirilen UniChallenge+ Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı;

‘Dijitale Gittim Dönü(ş)cem’ mottosu ile bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilecek. Üniversitelerin 3 ve 4. sınıf öğrencileriyle, yeni mezunları dijital sektöre hazırlamak üzere tasarlanmış oryantasyon programı olan UniChallenge+, 12-23 Haziran arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek. Kontenjanı 50 kişiyle sınırlı olan eğitime, şehir dışından gelen katılımcılar için Boğaziçi Üniversitesi yurtlarında konaklama imkanı sağlanacak.

Geçtiğimiz yıl 49 üniversiteden 208 başvuru alan kampta başvuruların 136’sı da İstanbul dışından gerçekleşmişti. İki hafta sürecek olan kampta, öğrenciler sektörün önde gelen isimlerinden dersler dinleyecek, üretecekleri projelerle öğrendiklerini pekiştirme fırsatı bulacak.

Ders dışı birçok aktiviteyle desteklenen programda ilk 3’e giren ekip üyeleri IAB Türkiye üyesi firmalarda staj hakkı elde edecek. Detaylar ise www.unichallenge.net sitesinde yer alıyor.

26

BThaber

KARİYER Yeni nesil serbest çalışmaktan yana

Dijital çağın, talepüzerine (on-demand) ekonomi ve esnek işgücü modeline hızlı ve kolay erişim sağladığını ifade eden Expertera Kurucu Ortağı ve CEO’su Alp Sezginsoy, bunun aynı zamanda kaynakların paylaşılarak kullanımını teşvik ettiğini de belirtti.

On-demand eğiliminin yaygınlaşmasına internet devriminin katkı sağladığını hatırlatan Sezginsoy, internetin sadece üretim metodunun değil, işgücü ve yetenek dağılımındaki değişimin de belirleyicisi olduğunu vurguladı. İş dünyasında çalışmanın evrimine bakıldığında halen ABD’de freelancer’ların toplam işgücünün yüzde 35’ine ulaşarak, 55 milyon çalışanı kapsadığını söyleyen Sezginsoy, çalışanların toplam kazancının ise 1 trilyon dolar olduğunu belirtti.

Freelancer’ların yüzde 65’inin tam zamanlı bir işe geçmeyi tercih ‘etmediğini’ söyleyen Sezginsoy, bu çalışanların yüzde 75’inin de aradığı işleri online platformlar sayesinde bulduğu bilgisini verdi.

Finansta en iyi girişimciler belirlenecek Garanti Bankası, finansal teknolojiler veya finansal teknolojilere dolaylı da olsa katkı sağlayacak yaratıcı projesi olan tüm girişimcilerin katılabileceği, dünyanın en büyük fintech yarışmalarından olan BBVA Open Talent’in Türkiye ayağını düzenliyor. Open Talent, GarantiPartners bünyesinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. Türkiye ayağını kazanacak girişim projesi, Meksika’da bölgesel finallerde Türkiye’yi temsil edecek. Girişimciler, başvurularını 17 Temmuz’a kadar https://www.centrodeinnovacionbbva. com/en/opentalent adresinden yapabilecek.

Bu yıl 9’uncu kez düzenlenen BBVA Open Talent kapsamında başvurular, Türkiye’nin de dahil olduğu, bölgesel olarak finansal teknolojiler veya finansal teknolojiler alanına çözüm üreten girişimciler tarafından yapılabileceği gibi, isteyen girişimciler de küresel çapta üç farklı kategoride başvuru yapabilecek. Bu başlıkta “Kimlik Doğrulama (Identity)” “Yapay Zeka (Artificial Intelligence)” ve “Şirketler için Fintech (Fintech for Companies)” kategorilerinde yarışmaya başvuracak girişimler arasından birinci olan, BBVA’nın küresel finallerine katılmaya hak kazanacak. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Didem Dinçer Başer, yarışma ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “BBVA; Open Talent yarışmasıyla, tüm dünyadan finansal hizmetlere yönelik yeni fikirleri olan girişimlerin büyümesini destekliyor. Biz de bankacılık sektöründeki dönüşümü tetikleyen fintech girişimleriyle etkileşim içinde olmaya ve onlardan beslenmeye önem veriyoruz.

Bu nedenle BBVA Open Talent’i bu yıl İstanbul’da düzenlemek bizim için ayrı bir önem taşıyor. Bu yıl küresel bazda dokuzuncu kez düzenlenen yarışmaya, bölgesel kategoride başvuran girişimler arasından, jüri tarafından seçilen projeler Meksika, New York ve Londra’da kategori finallerine katılırken, bunların kazananları da Global Summit’te yarışacak. Türkiye’deki girişimlerin, uluslararası fırsatlara kapı açan Open Talent’a katılmaları, kendilerini dünyaya tanıtabilmeleri açısından önemli bir fırsat.”

5 - 11 Haziran 2017

Bu şirketlerde çalışmak çok güzel dostum!

Great Place to Work® Enstitüsü Türkiye’de beşinci kez düzenlenen Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesini açıkladı. Listede insani dokunuşu yüksek kurum kültürüne sahip 26 şirket yer aldı. Güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhundan oluşan Great Place to Work modeline ait boyutların analiz edildiği çalışmada ödüller, çalışan sayısına göre 20-50, 50250, 250-500, 500–2000 ve 2000+ olmak üzere beş kategoride verildi.

Mükemmel işyeri kültürüne sahip olabilme özelliğine sahip kurumların açıklandığı çalışmada, en yüksek sonuçlar ‘gurur boyutu’ başlığında gerçekleşti. Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2017 araştırmasında, özel ödüllerin yanı sıra sektör ödülleri de sahiplerine verildi. 250500 kategorisinde birinci sırada yer alan Microsoft, “Yaşam Boyu Öğrenme” özel ödülüyle birlikte “IT’nin En İyi İşvereni” sektör özel ödülünü de aldı. Liderlik programlarıyla YGA (Young Guru Academy) ise kâr amacı gütmeyen STK olarak 50-250 çalışana sahip şirketler kategorisinde ilk sırada yer aldı. Sektör ödülleri alanında bu yıl ilk kez verilen “Pharma’nın En İyi İşvereni” ödülüne layık bulunan AbbVie, ayrıca “Fırsat Eşitliği&Kadınların Desteklenmesi” özel ödülünü de aldı. İlaç sektöründen listeye giren Novartis, “İş&Yaşam Dengesi” özel ödülüne layık görüldü. Düzenlediği yarışmalar ve etkinliklerle çalışanlarının motivasyonunu artıran şirkete, “Kadın İstihdamında Sürdürülebilirlik” özel ödülü de takdim edildi.

Üretim ve imalat sektöründe faaliyet gösteren 3M, en iyi işveren listesine girmenin yanı sıra “Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği” özel ödülünün de sahibi oldu. İlaç sektörü şirketi Glaxo Smith Kline (GSK) çalışanlarının işyerinde kendilerinden bir parça bulabilmelerini hedefleyen insan ve kültür odaklı programlarıyla değerlendirildi ve listeye kategorisinde birinci sıradan giriş yaptı. 2 bin ve üzeri çalışan kategorisinde ilk sıraya yerleşen Hilton, çalışanlarına aile ortamı yaratarak “Farklı Kuşakların İşbirliği” özel ödülüne de layık görüldü. Yine 2 bin ve üzeri çalışan kategorisinde, mağazacılık sektöründen H&M ve çağrı merkezi sektöründen Turkcell Global Bilgi listeye girmeye hak kazandı. Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Çalışanların güven ve bağlılık duygularının güçlenmesi, şirketlerin piyasadaki zorlu yetenek avı yarışındaki şanslarını artıyor. En iyi işveren unvanı alan şirketler, liste dışında kalan şirketlere göre yüzde 30 daha fazla iş başvurusu alıyor” yorumunu yaptı. 2017 Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesi şöyle sıralanıyor: 20-50 Best Small Workplaces 1. İndus Eğitim & Yönetim Danışmanlık 2. Canpa 3. Udemy 4. Hasbro Oyuncak 50-250 çalışan sayısı kategorisi 1. YGA (Young Guru Academy) 2. Gittigidiyor/Ebay

3. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.

4. La Lorraine Bakery Group Türkiye 5. Daiichi Sankyo 6. Johnson Wax 7. Adecco 8. Doğuş Müşteri Sistemleri 9. AGDAŞ Adapazarı Gaz Dağıtım A.Ş.

10. Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş.

11. Doğuş Holding

250-500 çalışan sayısı kategorisi 1. Microsoft Türkiye 2. AbbVie 3. Novartis 4. Roche 5. Fevzi Gandur Lojistik 500-2000 çalışan sayısı kategorisi 1. Glaxo Smith Kline 2. Axa Sigorta A.Ş.

3. 3M

1. Hilton 2. H&M Hennes & Mauritz Tekstil Ltd. Şti 3. Turkcell Global Bilgi Sektör Özel Ödülleri: Pharma'nın En İyi İşvereniAbbVie IT'nin En İyi İşvereni-Microsoft Türkiye Özel Ödüller: Yaşam Boyu ÖğrenmeMicrosoft Türkiye İş-Yaşam Dengesi-Novartis Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği-3M Fırsat Eşitliği-Kadınların Desteklenmesi-AbbVie Diversity-Gittigidiyor/Ebay Kadın İstihdamında Sürdürülebilirlik-Novartis Farklı Kuşakların İşbirliğiHilton

İlk günden bu yana güvenlik dünyasında

11 yıldır uzman

64 HD kamera desteği

Rakiplere kıyasla %40 daha düşük elektrik faturası 7/24 Kesintisiz Güvenlik

180TB yıllık iş yükü kaldırabilme

RV titreşim sensörü sayesinde güvenilir kayıt

4TB ve üstü modellerde matlaşma önleyici özel lehim kaplama

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

6 Temmuz 2017 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

26 Eylül 2017 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

12 Temmuz 2017 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com

5 Ekim 2017 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

E T K İ N L İ K L E R

4 - 6 Haziran 2017

International Conference on Cloud Computing and Applications (CCA'17) Roma, İtalya AYRINTILI BİLGİ: http://ccaconference.net

5 - 8 Haziran 2017

Hewlett Packard Enterprise Discover 2017 Sands Expo and Convention Center, Las Vegas AYRINTILI BİLGİ: https://www.hpe.com/events/ discover/

28 Haz -1 Tem 2017

Mobile World Congress Shanghai Shanghai New International Expo Centre (SNIEC), Kerry Hotel ve Jumeirah Hotel, Çin AYRINTILI BİLGİ: https://www.mwcshanghai.com/

Y U R T İ Ç İ

3 Ağustos 2017

14 Eylül 2017

24 Ağustos 2017 Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

19 Ekim 2017

7 - 8 Kasım 2017

3.e-BEYAS 2017 Kurumsal Dinamikler Çerçevesinde Bilgi Sistemleri ve Bilişim Yönetimi: Beklentiler ve Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.ebeyas.org

BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

12 Aralık 2017

Bilişim Zirvesi 2017 istanbul Kongre Merkezi / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Y U R T D I Ş I

5 - 6 Haziran 2017

DevOps Enterprise Summit Queen Elizabeth II Conference Centre, Londra AYRINTILI BİLGİ: https://events.itrevolution.com/ eur/

25 - 29 Haziran 2017

Cisco Live Mandalay Bay Convention Center ve MGM Grand, Las Vegas AYRINTILI BİLGİ: https://www.ciscolive.com/us/

Hazırlayan: Ali Arsu

Web gezerken, hoşunuza giden siteyi browserınız da saklanmayı sağlar/ Veri paketinin gideceği bir sonraki sisteminin doğru olarak listesi

Swıtched Multıme(..ıt) Data Service Çok yüksek data transferleri standarttı

Bilim ve teknoloji dili olarak kabul edilen dil/ Edilemez

Bir yaşında ve iyi beslenmiş oğlak/ Çıkar yol

Büyük veri kapasitesine sahip bir ağ/ Ömer Lütfi (..)

Film yönetmeni

Aynı yerde, adı geçen anlamında/ Yabancı

9-13 Temmuz 2017

Microsoft Inspire Walter E. Washington Convention Center, Washington AYRINTILI BİLGİ: https://partner.microsoft.com/enus/inspire

(..)Terminali Kolay bilgi transferi aleti/ Stronsiyumun imi

Bir teknolojik tıp aleti/ Bir nota

Pacific kısaca

İnternet'e bağlanmak için kullanılan bir protokol/ (..)Motoru web sayfasına ulaştırmayı sağlayan araç

Bilişimde bir tür arşiv dosyası/ İngiltere'de kullanılan arazi ölçüsü

Kimi bitkilerin sapında oluşan yaprak biti

Bilişimde Buraya yazılan mail adresleri gizli belirtir

Güney afrika plakası/ Bir yabancı şarkıcı

Truva (..)

Bilişimde bir virüs çeşidi

(.. .. çidi) Başka ağ için giriş sağlayan ağ noktası/ Bilgisayarların birbirini tanımasını sağlayan sistem

Bilişimde Asymmetric kısaca

Soru vurgusuyla şaşma ve merak anlatan söz

Data (..)

Bilişimde veri paketi

1124 ve 1125. Sayıdaki bulmacanın sonuçlarını facebook.com/BThaber sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

30

BThaber

MEKTUP

5 - 11 Haziran 2017

Donör Ol Hayat Kurtar

Yeni bir haftadan merhaba, Mektubuma, son günlerde ortak bir derdimizle başlıyorum. Sürekli aksırıp tıksırıyoruz, peki derdimiz alerji mi soğuk algınlığı mı? Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, bahar alerjisinin tedavi edilmediğinde yakınmaların daha kronik hale gelebileceğini, hatta astıma neden olabileceğini belirterek, alerji ve soğuk algınlığının ortak belirtileri arasındaki farkları ve alınabilecek tedbirleri paylaşmış. Prof. Dr. Reha Baran, bahar alerjisinin burun akıntısı ve kaşıntısı, göz yaşarması ve kaşınması, gözlerde kızarıklık, sık gelen ve sabahları daha çok olan hapşırık atakları, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlere yol açtığını söylemiş. Bahar alerjisinin soğuk algınlığı ile karıştırılabildiğini, ortak bazı belirtiler nedeniyle alerji tedavisinde gecikme yaşanabildiğini hatırlata Prof.

Dr. Reha Baran, sorunların iki haftadan fazla devam etmesi durumunda mutlaka bahar alerjisinden şüphelenilmesi ve alerji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtmiş. Önerileri de net: Dışarı çıkmanız gerekiyorsa maske, gözlük, şapka takın, ağız, göz ve burun kenarlarına vazelin sürün, eve gelince duş alıp polenlerden arının, klimalarınızın filtresini düzenli aralıklarla değiştirin, evde toz tutacak fazla eşyalardan ve aksesuarlardan, duvardan duvara halıdan kaçının.

Sırada önemli bir kampanya haberim var. “Donör Ol Hayat Kurtar” sloganıyla kısa zamanda on binlerce gönüllüye ulaşan ve ilik bekleyen yüzlerce kan kanseri hastasına umut olan Belki de Sensin, yeni projesi “Bi’ Tutarsa”yı hayata geçirerek ilik bağışının önemi hakkında farkındalık yaratmayı hedefliyor. İnsanları donör olmaya yönlendirme misyonuyla hedef; kök

hücre nakli bekleyen kanser hastalarının, uygun donör bulunarak, hayatta kalmalarını sağlamak. Milyonlarca kişinin kök hücre donör adayı olması hedeflenen kampanyaya çok sayıda ünlü isim destek veriyor. Sadece 5 dakikanı ayırıp Kızılay'a 3 küçük tüp kan örneği vereceksin.

Sonuçta kanın bi' tutarsa, bir hayat kurtarmış olursun.

Kızılay verici merkezleri ile ilgili bilgiye http://www. kanver.org/KanHizmetleri/ KokHucreBagisiNoktalari/ sitesinden, destek vermek için de http://www.belkidesensin. org/harekete-gec adresinden detaylara ulaşabilirsin.

Bu haberim çocuklar için…

Ezo Sunal’ın hayata geçirdiği, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik mobil uygulama “LALALA”, GittiGidiyor’un teknoloji işbirliğiyle yeni yüzüne kavuşmuş. Çocuklar için müzik ve oyun dolu yepyeni bir dünya kuran LALALA’nın Ezo Sunal tarafından anlatıldığı basın toplantısında, ünlü sanatçılar Perran Kutman ve Ali Sunal da uygulamada seslendirdikleri öykülerle ilgili bilgi vermiş. Uygulamanın içeriğinde orijinal müzik, hikâye, masal, ninni, şarkı, karaoke ve oyunlu videolar var. Ezo Sunal’ın ebeveyn ve öğretmenleri videolarda “izle ve uygula” tekniğiyle yönlendirdiği LALALA’da, çocukların oyunlarla sosyalleşmesi, beden ve mekân farkındalığı kazanması, grup bilinciyle hareket etmesi hedefleniyormuş.

Bu arada, WWF-Türkiye, biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla yürüttüğü Türkiye’nin Canı Hibe Programı’nda, üçüncü dönem proje başvurularını 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nde almaya başlamış.

Türkiye’nin Canı Hibe Programı sayesinde, yerelde biyoçeşitliliğin korunması için çalışan sivil toplum kuruluşları

güçlendiriliyor, türlerin doğal ortamlarında yaşamlarına devam etmesi gibi doğa korumanın ilkelerinden biri hayata geçiriliyor. Hibe programına başvurmak için turkiyenincani.org adresinden bilgi alabilirsin.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Türkiye’de ilk defa organize edilen Corporate Startup Zirvesi’nde Startup Dostu Şirketler arasında birinci seçilmiş. Yarışmada, bu sefer startup’lar ödül kazanan kurumları belirlemiş.

Böylece anlayacağın gibi ödüllerime de geçiş yapıyorum. Globax Teknoloji, Başakşehir Belediyesi İnovasyon Merkezide

yapılan Girişimci Günü Proje yarışmasında Tekno Akıllı Baret Projesi ile üçüncülük ödülü almış. OYAK Maden ve Metalürji Grubu şirketlerinden Erdemir, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde ‘Sürdürülebilir Enerji’ kategorisinde büyük ödüle layık bulunmuş. İzmir Kalkınma Ajansı ise doğrudan yabancı yatırımlar konusunda alanının en önemli yayınlarından biri kabul edilen ABD merkezli Site Selection dergisi tarafından üçüncü kez Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesinin en iyi “bölgesel yatırım tanıtım ajansı” seçilmiş.

Alarko Carrier, Marketing Türkiye ve BoomSonar işbirliğiyle düzenlenen “Social Media Awards Turkey” yarışmasında, iklimlendirme sektöründe SocialBrands Veri Analitiği Ödülü’nü almaya hak kazanmış. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Deneyim Tasarımı & Yönetimi Zirvesi’ne (XCO) katılan MediaMarkt ise zirvenin ardından müşteri deneyimini en iyi yöneten markaların ödüllendirildiği A.L.F.A Awards Töreni’nden de “Teknomarket” kategorisinde A.L.F.A ödülüyle dönmüş.

AKG Gazbeton, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ArGe Merkezleri İyi Uygulama Zirve’sinde üçüncülük ödülüne layık bulunmuş, zirvede ‘AKG İnovasyon Ekosistemi Kurulması, VALS Projesi’ ile büyük ölçekli ve önemli Ar-Ge deneyimine sahip kuruluşları geride bırakmış. Yazılım ihracatçısı Telenity de Katarlı Mobil Operatör Ooredoo Qatar ile gerçekleştirdiği “Mesajlaşma ve Katma Değerli Servisler için Sanallaştırılmış Birleşik Platform” projesiyle Global Telecoms Business (GTB) tarafından “Altyapı Servis İnovasyonu” kategorisinde ödüle layık bulunmuş.

Visa Türkiye’nin her yıl düzenlediği “Vizyonist’17” Konferansı bu yıl “#GetDigital” temasıyla 23 Mayıs tarihinde Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilmiş.

Başarılı bankaların ödüllendirildiği konferansta bu yıl ilk defa dijital ve mobil ödemelerdeki başarılar da değerlendirilmiş ve 12 farklı kategoride ödül verilmiş.

Bu haftaya noktayı bir kitapla koyuyorum.

Almanya’nın önde gelen BT hizmet sağlayıcılarından adesso Grup’un üst düzey yöneticileri yazılım dünyasına referans olacak bir kitaba imza atmış. “Tamed Agility: Pragmatic Contracting and Collaboration in Agile Software Projects” (Evcilleştirilmiş Çeviklik: Çevik Yazılım Projelerinde Pragmatik Sözleşme ve İşbirliği) isimli kitap, adesso Grup’un Ortak Kurucusu ve Denetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volker Gruhn, adesso Grup Uluslararası Yatırımlardan Sorumlu Direktörü Rüdiger Striemer ve Iceland Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Matthias Book tarafından yazılmış. Kitabın kağıt baskısı Amazon.com üzerinden, e-kitap baskısı ise springer. com üzerinden satışta.

Bu hafta bu kadar olsun, haftaya görüşmek dileğiyle,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1125

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

5 - 11 Haziran 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Grup Yönetmeni Karolin Özçelik Proje Satış Yöneticisi Kutay Göçe Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş.

Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.

BREAK THE STATUS QUO:

THINK BIG. START NOW. Brocade and the New IP.

CONTACT BROCADE FOR MORE INFORMATION: Email: emea-info@brocade.com Tel: +90 212 340 76 61 Visit: www.brocade.com www.datacenterfuture.com/tr

WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Road map becomes clear “National Broadband Plan” report prepared by Information & Communication Technologies Working Group of International Investors Association (YASED), including 72 proposals regarding steps to be taken to reach “national broadband aims” was announced in a meeting in which many people from public and private sector participated.

This report was announced in the meeting held with the participations of Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communication Deputy Undersecretary Galip Zerey, General Manager of Communication Ensar Kılıç, YASED Chairman Ahmet Erdem, YASED Executive Board Member Murat Kansu, Vodafone General Manager Colman Deegan and Turkcell General Manager Kaan Terzioğlu. It will also be a guide for “Turkey National Broadband Strategy” which was expected to be presented in public soon after being prepared with the contributions of Ministry of Transport, Maritime Affairs and regulatory authorities.

Main goal of this work is to offer steps to be taken for reaching national broadband goals taking part in 2015-2018 Information Community Strategy and Action Plan issued by the Ministry of Development in consideration of the present situation of the broadband internet market in Turkey and to supply inputs for the National Broadband Plan to be prepared within this frame.

A national broadband plan has not been prepared yet in Turkey; however the need for preparing a national broadband strategy, determining the broadband goals for 2018 in this strategy and detailing how to actualize these goals is pointed out in 2015-2018 Information Community Strategy and Action Plan. Goals concerning the broadband for the EU were clearly presented within the “Digital Agenda” prepared by the European Union. Each member country has to develop its own national broadband plan according to the 46th article of the “Digital Agenda”.

28 countries including Britain, France, Italy and Spain prepared

their national broadband plans, within the scope of these obligations. Also, many OECD countries have their own national broadband strategies and plans.

General Manager of Communication Ensar Kılıç announced in the meeting that Turkey’s National Broadband Strategy Plan would be presented to the public soon. He also stated that they examined all proposals suggested them and said that “We have a point of view for the development of the broadband market and increasing the investments.”

Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communication Deputy Undersecretary Galip Zerey emphasized that their main goal is to supply an environment for increasing the employment in the sector and said that “We are working on the ways for enabling the sector to develop and investments to speed up.” YASED Chairman Ahmet Erdem emphasized on these priorities: “As YASED representing more than 75% of the international direct investments in Turkey, we support the perspective of the government regarding increasing the broadband internet supply and demand in our country. Our main goal in this report is to supply inputs for “National Broadband Strategy of Turkey” predicted to be prepared in the next period in order to reach national broadband goals in 2015-2018 Information Community Strategy and Action Plan presented by the Ministry of Development in 2015.”

72 offers in two main headlines “National Broadband Plan” report of YASED sorts 72 offers regarding the development of the market and increasing the investments into two main groups as “supply” and “demand”. Offers about the supply group are collected under the titles of “Competition”, “Innovation” and “Investment Costs”; offers regarding the increase in demand are collected under the titles of “Access Prices”, “Device Accessibility” and “Other Precautions for

Increasing Demand”.

These are some headlines: • A flexible regulatory regime should be created to encourage investment in order to build infrastructure with the most suitable technology for a higher speed and better quality broadband.

• Necessary steps should be taken to avoid ineffective approaches in implementing arrangements, with responses to the applications made regarding facility sharing.

• - A digital map showing all services the user can have for FTTH, FTTB, FTTC, central access and cable types should come into effect after the completion of all processes.

Electronic Communication Infrastructure Information System should include in the maps of all infrastructures such as natural gas and electricity.

• - Obligation of the facility sharing application for the operators who will install fiber infrastructure should be cancelled.

• Since broadband penetration in all cities is not at the same level, geographical differences should be considered, instead of having a general approach, criteria to be used in the determination of the areas should be identified and investments should be covered from the universal service fund.

• A fair and equal competition environment between OTT players and operators and the development of novel and flexible business models will enable the sector to grow with its ecosystem.

• Plans, strategies and policies prepared by the public institutions for the sector by examining the best application models throughout the world should be coherent with each other. The goals also should have compliance.

• The current state of the

sector and market structure needs to be analyzed to promote investment and innovation, growth of the sector, investment sustainability and return.

• Legislation must be viewed and simplified in a holistic way and in a way that adapts to the changing and evolving dynamics of the market, technology and consumer preferences.

Determination of regulations to broaden the economic value of broadband and IT ecosystem, implementation of flexible regulation and policy regimes and incentive models, as in the leading examples of the world and promotion of the sustainable investments with regulations should be ensured.

In order to comply with the EU acquis, it is necessary to establish an arrangement framework to enable the operators to do activities other than the authorization subject within the framework of changing market conditions, and to create a regulatory framework which is flexible to allow the operators authorized by the concession agreement to have an additional authorization.

- Legislative amendments should be carried out to enable all operators to provide novel, unique and bundle services in order to comply with the EU acquis.

- Extreme and strict amendments which do not supply benefit for the user should be avoided.

- Before implementing the regulations, their possible effects should be analyzed with the regulatory impact analysis, choice of not to do regulation

should be evaluated together with regulatory alternatives, operator views should be considered and reflected to the regulations, only the regulations whose benefits are above their costs should be applied.

- Because the user needs and expectations differ, consecutive regulatory impact analysis regarding the regulations having negative effects in terms of the effective competition and operator activities and which are not needed in the market after the certain periods and update/ abolishment of the needed regulations should be evaluated.

- Authorization regime which is one of the legislative obstacles for the development of the innovation should be updated to enable the sector to grow with its ecosystem.

- Policies and regulations enabling the cloud computing to develop should be determined; obligations regarding the use of software/hardware which are separated with the provisions restricting the use of cloud computing in the relevant sectorial regulations should be removed.

- Support/incentive programs for the R&D works should be increased and the sources should be ensured to be used in a coordinated way and in the participatory structure, taking into account the sector priorities.

- Broadband etc. should be supplied free of charge to the centers that provide/ develop technologies such as technoparks.

- Environments to meet giant operators and small innovative entrepreneurs such as Technopark and R&D companies should be created.

Web Güvenliği, Veri Trafiği İzleme ve Kontrol Tek Bir Platformda

Allot Secure Service Gateway SSG600 & SSG800 DDOS Koruma SSL Inspection Anti-Malware

« All in One Appliance »

Web Filtreleme

Mükemmel Fiyat / Performans Secure Service Gateway

Traffic Kontrolü

Allot

Alternatif

Görselleştirme ve Kontrol

Güçlü Web Güvenliği ve & DDoS Koruma

Allot, tüm kullanıcılar ve uygulamalarınız için gerçek zamanlı trafik izleme, kullanım raporlama ile birlikte yygulama performansı, web erişimi, kullanıcı deneyimi kalitesi ve web tehditlerinin görselleştirilmesini ve tüm veri trafiğinin kontrolünü sağlar. Allot ile tüm kritik uygulamaları %100 garanti altına alabilir, düşük önemdeki uygulamaları limitleyebilirsiniz.

Allot, kötü amaçlı yazılım, kimlik avı ve diğer web tehditlerini uygulama performansına ve kullanıcı verimliliğine zarar vermeden algılayıp bloke ederek bulut (web) uygulamalarının iş değerine ulaşmanıza ve en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olur. Allot ayrıca ağ performasınızı etkilemeden DDoS ve BOT trafiğini algılar ve filtreler.

Ölçeklenebilir, Düşük Yatırım Maliyeti ve Yüksek Performans

Internet, WAN ve LAN Kontrolü Aynı Anda

Allot Secure Service Gateway, yatırımınızı koruyan ve tek bir cihazda 22 adet 1G/10G SFP+ portu destekleyen Intel tabanlı mimarisi ile birden çok fonksiyonu destekler. 500Mbps ile başlayarak 30Gbps’e kadar yükseltebilirsiniz, bugün 1G UTP portlar ile başlayıp yarın 10G Fiber portlara geçebilirsiniz.

Trafiz İzleme & DPI

Çok sayıda 1G ve 10G portu Harici Bypass Üniteleri ile birlikte destekleyen ve 30Gbps trafiği kontrol edebilen SSG Platformları ile aynı anda Internet Trafiğinizi, tüm WAN Bağlantılarınızı ve lokal ağınızı %100 görselleştirebilir ve kontrol altına alabilirsiniz.

Güvenlik

Marketteki En İyi DPI Gerçek Zamanlı Veri Trafiği İzleme Büyük Veri Analizi

Kontrol

Güçlü Web Güvenliği Güçlü DDOS Koruma Riskli Uygulamalara Blok

Uygulama ve Kullanıcı Bazlı Granüler QoS Kontrolü

Yüksek Performanslı Donanım DPI Performansı Web Security Performansı Kullanıcı desteği Port Kapasitesi

SSG 800 30Gbps 1.2Gbps 100.000 22x 1G/10G SFP+

SSG 600 12Gbps 600Mbps 20.000 10x 1G/10G SFP+

information solutions for your business veri merkezi | ağ | trafik yönetimi | bilgi güvenliği | performans yönetimi | görselleştirme ISB Bilişim Teknolojileri A.Ş.

İçerenköy Mah. Çayır Cad. No 3 Özce Center Kat 8 PK 34752 Ataşehir tel +90 (212) 428 47 47 fax +90 (212) 428 47 48 web www.isb.com.tr e-mail info@isb.com.tr

eFinans brought solution partners together eFinans authorities informed the participants about e-invoice applications in exportation, Tax-Free and e-delivery note, being the new components of e-Transformation, in the e-Transformation Seminar held in Wyndham Grand Levent with the participation of ERP companies. eFinans general manager Okan Murat Dönmez made the opening speech in the seminar and said that “We are the only company presenting value-added finance solutions with e-invoice and providing e-Credit support in the sector. We are one of the largest ERP independent integrators. Our ERP independent structure

takes us to a position different from the other leading players in the sector. In addition to the agreements we have with other EESPA (European e-Invoicing Service Providers Association) members, such as Tesisquare and Basware, we will continue our new integrations with similar global structures that will enable us to open up to the world.” eFinans partner Global Blue Turkey General Manager Selim Seyhun informed participants about Tax-Free e-invoice implementations in his presentation. E-Finance is the first and only company fully integrated in global Tax-Free company Global Blue.

Okan Murat Dönmez

Free solution for WannaCrypt BT Information Technologies presented new patch software to the users against malicious software WannaCrypt remaining in the agenda recently. This new solution minimizing the effects of the other ransomwares will be downloaded freely until the 15th of July. So, when a global threat such as WannaCrypt is encountered, it becomes simpler to stop it and provide cyber security.

BT Information Technologies authorities said that “In order to minimize the effects of the malicious softwares such as WannaCryript on your work stations and servers being the first defense lines, we present the best sectorial patch management solution with a 90-days free license, until June 15, 2017.”

These steps should be pursued for the operation: • Keep your Windows

operating systems and third party utilities updated, in order not to damage your work.

• Patch the third party utilities on SCCM console, without the need for any infrastructure or training.

• Buy the patches unique for the user and tested by BT Information Technologies patch engineers, in order to have the suitable patches for your system needs.

Considering the seriousness of the WannaCrypt threat, updates for even Microsoft XP, Microsoft Server 2003 and other unsupported and old operating systems were presented. Users affected by this ransomware will reach a suitable solution for their systems, by answering a few short questions about their workplaces, on the website of BT Information Technologies.

Basistek’s goal is Saudi Arabia Basistek providing value-added services since 2009, started a collaboration with Saudi Arabia centered Nesma Holding operating in the countries such as China, Turkey, Egypt, South Korea, Britain, United Arab Emirates and the United States in 2012 and it continues its

steps for the goal of sustainable growth with the multinational projects. In terms of IT, the company started relevant works for the marketing of the services and products of Basistek in Saudi Arabia and it aims to obtain consultancy and license income amounting 2.5 million dollars.

answered our questions after the seminar and said that, “As e-Finance, our starting goal was to build financial products on e-Bill; however we have seen the deficiencies in accounting software and software related to the accounting in Turkey. So, we desired to support the market with the supports of QNB Finansbank and Cybersoft and with our technical capacity. We moved with the priority of the market growth. We continue in the area of financial products in this point, also we have a position in the first 5 of more than 60 special integrators, as eFinans.

We have a blue ocean in front of us and it desires to be penetrated to the all

taxpayers. We aim to take them into the technology world by providing our services as cloud-based. We are the first Turkish company being EESPA member and we are integrated in three service supplier having this structure.

One of them, Basware is integrated in more than 240 suppliers in 60 countries.

An exporter working with

eFinans, therefore integrated with Basware, if it is working with a service supplier integrated in Basware, when the custom officer approves the invoice being a negotiable instrument in the international trade, it is screened in the other side in a few seconds. Integration with Basware provides this advantage.”

Digital evolution process speeds up Technology develops very fast and it deeply affects business and social life.

Today, when it is impossible for the companies and institutions to be indifferent to these developments, a new era has started for the digital transformation processes. New business models started to arise and the competition has started to be redefined with the new-generation technologies. Technology Platforms started to fill an important gap, because the pursuit of each new development has become important. May subject of the Technology Platforms held by Informatics Summit Events Company was “digital evolution”.

Informatics Summit General Manager Neslihan Aksun made the opening speech in Technology Platform which appealed to a broad audience, though there were more than 10 different events in the same day. She indicated these points: “We proud to conduce to meet institutions and companies with the

developing technologies for 23 years and we are glad to be a founder of a platform writing and sharing the firsts and the agenda. According to the sectorial predictions of BTHABER company group member M2S Research and Marketing before the research, which led to Informatics 500 research this year too, Turkey’s informatics market has reached the growth of 96 billion TL by growing 18%, in 2016. According to M2S, the largest development was in the software and hardware categories according to 2015. The share of the software sector in the whole information technologies has reached 35%. Besides the continuation of the growth trend, another expectation of M2S is the cloud-related services to develop in Turkey’s market in 2017. While the numbers of the data centers increase, security, disaster management and data backup are seen as the primary headlines. According to

the expectations of M2S, investment priorities of SMEs will be hardware, in 2017 and hardware market will continue to grow in 2017.

M2S, which is continuing its research work, obtained valuable opinions and numerical data in the light of incoming information.

34% of the sectorial companies sharing their income amounts in 2016 with M2S for Informatics 500 research, achieved growth above 18%, as we have foreseen for the growth of the informatics market in Turkey. This reinforces our positive views about the sector. Also, we should not forget that new applications over 100 entered into the gradation this year, which means that Turkey’s informatics sector gains depth with new players and with the incomes obtained by these new players. We should also share a sad truth: Average redaction rate of the companies whose incomes decreases is 19% and the highest shrinkage is determined as 64%.”

SİZİN İŞİNİZ KRİTİK. BİZ SADECE BUNU DÜŞÜNÜYORUZ. Günlük çabanız veri sistemlerini yönetmekse, tüm odağınız kaynaklarınızı ileri derecede yönetmek, kritik verilerinizi hazır ve erişebilir hale getirmektir.

Daha önce Emerson Network Power olan Vertiv™, verimli, güvenilir ve ekonomik olan ASCO®, Chloride®, Liebert®, NetSure™ ve Trellis™ markaları sayesinde altyapı ve yönetim çözümleri sunarak başarınızı mümkün kılar.

Sizin kritik görevlerinizi kendi görevimiz kabul ederek müşterilerimize değer yaratıyoruz.

Daha fazla bilgi almak için VertivCo.com/datacenter-tr ziyaret ediniz.

YOUR VISION, OUR PASSION