BThaber SAYI 1126

Page 1

LI S A NS LA MA KARM AŞANIZI BI R L I K T E Ç ÖZÜY ORUZ!

EA

Lisans ihtiyaçlarınız çok mu değişken? Değişen lisanslama kurallarını takipte zorlanıyor musunuz? En uygun çözüme karar veremiyor musunuz?

CSP

Yeni nesil lisanslama çözümleri ile kurumunuza hemen avantaj sağlamaya başlayın!

MP SA EAS

estebilisim.com/ yeninesillisanslama este_65x186_ilan_V4.indd 1

06/06/2017 18:58

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1126 12 - 18 Haziran 2017

Sayfa

8

Binlerce sahte baskı malzemesi ele geçirildi HP; yaptığı açıklama ile, HP yazıcılar için üretilmiş binlerce sahte baskı malzemesinin ele geçirildiğini duyurdu.

Sayfa

Sayfa

26

11

Yeni kahraman adayları siber güvenlikçiler… Aynı zamanda yazar da olan Cisco güvenlik uzmanlarından Hakan Tağmaç, romanlarında yer alan olayları teknoloji ile harmanlıyor.

Handan Aybars

Kurallar yeniden yazılıyor!

Sayfa

27

Herkes için kapsamlı ve güncel eğitim fırsatı TÜTED, eğitim alanında yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek TÜTED Akademi’yi hayata geçirdi.

Tüm sektörler gibi finans sektörü de hem de yıllardır hem de hiç olmadığı kadar köklü bir değişim içinde. Finans kuruluşları girişimlerle işbirlikleri yapıyor, ‘ben ne yaparsam odur’ demek yerine müşteriyi inlemeye öncelik veriyor. Hem de sayısı git gide artan kanallar ışığında… İşte bilişim dünyası tam da bunun için var. Finans dünyasında, BT ile birlikte yaşanan gelişim ve değişimleri dosya sayfalarımızda bulabilirsiniz. BTHABER-6x10-2.pdf

Sayfa

3

C

M

Y

Bİlİşİm 500 Ödül Törenİ’ne Gerİ Sayım Başladı

Pasta daha da büyüsün, her ölçek destekle buluşsun BTHABER Şirketler Grubu; BT odaklı çalışmalar yürüten KOBİ girişimlerine 33 hafta sürecek önemli ve kapsamlı bir pazarlama desteği sağlıyor. Grup şirketleri olan BThaber, Bilişim Zirvesi ve M2S'in ürünlerinden oluşan desteklerden yararlanancak olan üç KOBİ, bağımsız bir jüri tarafından belirlendi.

CM

MY

CY

CMY

K

2

27.04.2017

14:13



BThaber

3 Pasta daha da büyüsün, her ölçek destekle buluşsun E-TOPLUM

12 - 18 Haziran 2017

BTHABER Şirketler Grubu; BT odaklı çalışmalar yürüten KOBİ girişimlerine önemli ve kapsamlı bir pazarlama desteği sağlıyor. Buna göre; 3 yaşından küçük 3 BT şirketine 3 BTHABER Grup Şirketi’nden 33 hafta ücretsiz pazarlama desteği sağlanacak. Böylece yaratıcı fikirleri tanıtma ve pazarlama konusunda kapsamlı bir destek girişimlere sunulurken, Türkiye’nin bilişim ekosisteminin daha da gelişmesi için önemli bir ‘ilk’e imza atılacak. 360 derece kapsamlı destek fırsatı Girişimcilik potansiyelini doğru biçimde değerlendirme ve geliştirme yolunda ihtiyaçları gözlemleyerek bu çalışmaya başlayan BTHABER Şirketler Grubu, bu hamlesi ile hem Türkiye bütününde girişimciliğin daha da özendirilmesini hem de doğru yöntemlerle bu girişim hamlelerinin değer kazanmasını ve tanınmasını sağlamayı hedefliyor. Bilişim teknolojileri alanında gerek içerik gerekse pazarlama araçları sunumunda Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer alan BTHABER Şirketler Grubu üye firmalarından BThaber Gazetesi, Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi ve M2S Araştırma Pazarlama Şirketi, böylece Türkiye ekonomisinin, girişimcilik ruhunun geliştirilmesi, yaratıcılığın ruhunun özendirilmesi adına önemli bir adım atıyor. 33 hafta boyunca söz konusu girişimlere

Maxwell Innovations Havacılık Arge Mühendislik: Şirket 2014 yılında kuruldu ve özellikle yapı, enerji ve tarım sektörü için diğer insansız hava araçlarının faaliyet gösteremediği zorlu koşullarda görev yapabilen endüstriyel insansız hava araçları geliştiriyor. Sanayi Bakanlığı Teknogirişim ve TÜBİTAK 1507 desteklerinden yararlanan şirket; MX8 insansız hava aracı sistemi ile önleyici bakımlarda tesis kapatma sürelerini yüzde 80'e kadar azaltırken, kısa sürede kaydedilebilir veri sağlıyor. Hedef ise MENA ve Afrika bölgesinin en güvenilir ve değerli endüstriyel insansız hava aracı şirketi olmak. ücretsiz olarak sağlanacak pazarlama desteğinin detayları şöyle sıralanıyor: • BThaber Gazetesi’nde ücretsiz ilan ve içerik hakları • BThaber özel ek ve yayınlarında ilan ve tanıtım hakları • BThaber ve BTnet web sitelerinde ücretsiz banner hakları • BThaber platformlarında ücretsiz video röportaj hazırlanması ve yayınlanması hakları • Bilişim Zirvesi Şirketi etkinliklerinde ücretsiz sponsorluk ile tanıtım alanı ve sunum/konuşma hakları • M2S veritabanı ile ücretsiz Postaban elektronik pazarlama hakları • M2S önderliğinde

pazarlama danışmanlık hizmetleri Jürinin detaylı analizi 31 Mart 2017 tarihine kadar www.bthabersirketleri.com/ PazarlamaDestek adresinden alınan yüzlerce başvuru arasından seçimi yine alanında uzman isimler yaptı: Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Genel Sekreteri Behçet Envarlı, Acmena kurucu ortağı ve CEO'su, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Üyesi Suat Baysan, Etohum'un kurucusu ve yöneticisi Burak Büyükdemir. Türkiye bilişim sektörü ve girişimcilik ekosisteminin bu önemli isimlerinin seçtiği üç girişime Haziran ayı itibari ile BTHABER Şirketler Grubu üye

şirketlerinin destekleri başladı. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen projede, jürinin desteğe layık bularak seçtiği üç şirket şöyle sıralanıyor: Ortak nokta; küresel hedefler Metrobi Ulaşım Teknolojileri: 2016 yılında kurulan şirket, halen KOSGEB Ar-Ge Desteği alıyor ve İTÜ Çekirdek Otomotiv Sektörü Yılın Girişimi Ödülü'ne de layık bulundu. Büyük veri analizi ve yapay zeka yöntemlerini kullanarak ürettiği ürünlerle ulaşım sektörü için teknolojiler sağlayan Metrobi'nin hedefi ise toplu ulaşım ve insansız araçların yönetimi ve kaynak planlaması çözümlerini üreten küresel bir şirket olmak.

Sistematik OTVT: 2014 yılında kurulan şirket, yazılım ve donanım teknolojileri ile IoT odaklı çalışmalar yapıyor. Malzeme adresleme, üretim takip sistemleri, SistemIoT - MLM (Micro Location Management) System, uzaktan varlık yönetim sistemi ve tedarikçi sipariş yönetim portalı ise yürütülen öncelikli çalışmalar. Şirketin hedefi; IoT platformunda Türkiye'nin lokomotif şirketi olmak, ayrıca MLM yazılımını yaygınlaştırmak ve Türkiye'nin en başarılı IoT yazılımı haline getirmek. Söz konusu girişimler, BTHABER Şirketler Grubu ile işbirliğinden beklentileri ve hedefleri ile ilgili özel haberlerimizi gelecek sayılarımıza yine BThaber Gazetesi’nde okuyabileceksiniz.

Hız artacak, yaşam seviyesi değişecek Karadeniz Bölgesi’ndeki ülkelerin araştırmacılarını biraraya getirmek ve ortak projeler ortaya çıkarmak için düzenlenen IEEE BlackSeaCom Konferansı, Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde sektörü buluştudu. IEEE BlackSeaCom 2017'nin açılış konferansı 5G Summit İstanbul'a katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, "5G ile birlikte yaşam seviyesi değişecek. Bu konuda öne çıkardığımız iki önemli alan otomotiv endüstrisi ile akıllı ev ve şehirler olacak" bilgisini verdi Etkinliğin ilk gününde 5G detayları ile ele alındı. İngiltere, Rusya, Almanya ve Ukrayna'da 5G odaklı çalışmalar yürüten isimler, Türkiye'den BTK, operatörler ve ASELSAN gibi temsilcilerin katılımcı olduğu etkinlikte 5G odaklı yürütülen çalışmalar

ve araştırmalar paylaşıldı. BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, 5G ile birlikte sadece hızın artmayacağına, yaşam seviyesinin de değişeceğine işaret ederken, konuşmasına şöyle devam etti: “5G'de öne çıkan alanlar otomotiv endüstrisi, akıllı evler ve şehirler olacak. Bu konuda çalışma grupları oluşturduk. Nesneler arası ve cihazlar arası haberleşme daha fazla ön plana çıkıyor. Sayı katlanacak ve bu noktada dikkat etmemiz gereken bazı açıklar ortaya çıkacak. Bunların başında da siber güvenlik geliyor. Siber güvenlik adeta askeri güvenlikle eş değer öneme sahip. Hatta bazı noktalarda daha da önemli olabildiğini görüyoruz. Siber güvenlik konusunda BTK olarak Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ne sahibiz. Bu merkez 7 gün 24 saat çalışarak, herhangi bir siber olay olduğu anda 600'ün üzerinde siber

olaylara müdahale ekiplerinin koordinesini sağlıyor." 5G bir devrim Bütün dünyanın 5G üzerine çalışmalar yaptığını vurgulayan Kadir Has Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdal Panayırcı da, "5G, 4G'den çok farklı bir yapıda olacak. Diğerleri bir değişimdi, 5G ise bir devrim. İnsanlar birbirleri dışında nesnelerle de haberleşiyorlar. Haberleşme son derece geniş bir alana yayıldı. Türkiye'nin bu treni kaçırmaması gerek. Şu anda bu konuda güzel çalışmalar yapılıyor, patentler alınıyor. Endüstri de bu alana yoğunlaşılması gerektiğinin farkında. Sadece bilgisayara değil, yetişmiş insan gücüne de ihtiyaç var. Bu noktada, bizler üniversitelerde bu gücü yetiştirmeli, bu konuya ağırlık vermeliyiz" diyerek sözlerini noktaladı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan


4

BThaber

E-TOPLUM

12 - 18 Haziran 2017

Bilişim 500, büyüme rekorunu da gösteriyor Türkiye bilişim sektörünün gelişimini ortaya koyan ve potansiyellerin de açığa çıkarılması adına en önemli veri kaynağı kabul edilen “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması” için başvuru süreci tamamlandı ve dikkat çekici veriler şimdiden ortaya çıkmaya başladı. Türkiye’de bilişim sektörünün durumunu ve gelişimini anlamak adına önemli veriler ortaya koyan Bilişim 500 araştırması, şirketlerin kendi performanslarını, potansiyellerini ve rekabetteki konumlarını görmelerine de yardımcı oluyor. BThaber A.Ş. tarafından, M2S Araştırma ve Pazarlama A.Ş. ve Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi işbirliği ile düzenlenen araştırmanın sonuçları 12

Temmuz Çarşamba günü, İstanbul CVK Park Bosphorus Otel’de düzenlenecek törenle açıklanacak. Bu yılki araştırma kapsamında binden fazla firma veri paylaştı. Yüzde 100 üzerinde büyüyenler var Bilişim 500 araştırması için sunulan veriler, bazı önemli gelişmeleri de ortaya koyuyor. Son başvuru tarihine kadar gelen verilere göre, bilgi veren şirketlerin yüzde 70’inin gelirleri bir önceki yıla kıyasla artmış durumda. Buna karşılık, başvuran şirketlerin yüzde 27’sinin gelirlerinde ise geçen yıla göre azalma söz konusu. Gelirleri artan şirketlerin ortalama büyümesi ise dikkat çekici seviyede.

Yüzde 36 olarak tespit edilen ortalama büyüme; Türkiye bilişim sektörünün, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen canlanma gösterdiğinin de işareti. Araştırmaya katılan 17 şirketin yüzde 100’ün üzerinde büyümüş olması, araştırmada ortaya çıkan en önemli erken verilerden biri. Bu 17 şirketin cirolarının toplamı 600 milyon TL olarak gerçekleşti. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 34’ü ise Türkiye bilişim pazarının büyüme öngörüsü olarak Bilişim 500 tarafından ortaya konan yüzde 18 sınırını geçmiş durumda. Bu yılki Bilişim 500 araştırmasında dikkat çeken bir başka veri ise 100’e yakın yeni başvurunun bu yıl sıralamaya girmesi.

Kümelenme destek programında üçüncü dönem Bilgi tabanlı, verimlilik ve yenilikçilik odaklı, daha rekabetçi bir sanayi için Kümelenme Destek Programı 3.Destek Çağrısı başvuruları 30 Mayıs 2017 tarihi itibariyle başladı. Son başvuru tarihi ise 11 Ağustos 2017. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kümelenme Destek Programı ile belirli bir sürdürülebilirlik ve rekabetçilik

seviye ve potansiyeline sahip kümelenme birlikteliklerini destekliyor. Kümelenme Destek Programı’na başvuran, ekonomik önceliklere paralel net vizyona, etkin stratejiye ve uzun vadeli iş planına sahip kümeler; şeffaf ve objektif kriterlere uygun yapılacak değerlendirmeler ile destek almaya hak kazanacak. Program, 2 Mayıs’ta

destek sözleşmeleri imzalanan Nükleer Sanayi Kümelenmesi (NÜKSAK), Bursa Sürdürülebilir Ev Tekstili Kümelenmesi (SETEK), Gemi İnşa Sanayi Kümelenmesi (GEMİ), İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi (İSEK), Ostim Temiz Teknolojiler Kümelenmesi (OSTEK) olmak üzere 5 adet kümenin 102 milyon TL tutarında iş planına

destek vermeye başladı. Bu süreçte toplam 21 üniversite, 191 firma, 2 OSB, 3 sanayi odası, 13 dernek, vakıf ve sendika, kurumsal stratejilerini değiştirerek, kümelerin teknolojik gelişimleri için 5 yıllık iş planlarına destek vereceklerini taahhüt etti. Üniversiteler, sanayiciler ve kamu sektörü, Kümelenme Destek Programı ile işbirliği

içinde ortak çalışma kültürünü geliştirip, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. 3. Destek Çağrısı’nı başlatan Bakanlık, kümelenme modelini tüm ülke genelinde yaygınlaştırmak için yeni kümelenme birlikteliklerini desteklemek üzere 11 Ağustos’a kadar yeni başvuruları almaya devam edecek.

Fikrinizi korumanız gerektiğini bilin TÜBİTAK Marmara Teknokent tarafından Fikri Mülkiyet ve Patent Haftası Etkinliği’nde düzenlenen panelin açılış konuşması ve moderatörlüğünü Hilmi Özalp Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı, Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yüksel yaptı. Düzenlenen panelde de İstanbul Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Leyla Türker Şener, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. N. Ayşe Odoman Boztosun, Adres Patent Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Marka ve Patent Vekili Av. Ali Çavuşoğlu, İstanbul Bilim Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Koç katılımcı olarak yer aldı. Panelistler; Avrupa patent ve fikri mülkiyet bilincinin arttırılması, katma değeri yüksek ürünlerin

patentlenebilmesi ve ürünün piyasaya sürülmesine kadar uzanan yeni teknolojik ürün yönetme özellikle ticarileştirme kısmına kadar olan süreç ve avantajları konularında bilgilendirmeler yaptılar.

Belçika’ya Ar-Ge ziyareti Yine TÜBİTAK Teknokent tarafından 1–4 Mayıs arasında Türkiye ve Belçika arasında, Ar-Ge ve inovasyon ilişkilerini geliştirmek, Türkiye’de üretilen ileri teknoloji ürünlerinin

uluslararası ticarileşmesine, endüstriyel uygulamalarının geliştirilmesine katkıda bulunmak, Ar-Ge ve inovasyon başlıklarında rol alan teknoparkların ve teknoloji transfer ofislerinin işbirliği kapasitelerini

artırmak, yaratıcı faaliyetleri destekleyerek dış ticarete ve ülke kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla Belçika’ya ziyaret gerçekleştirildi. Belçika ile teknolojik Ar-Ge alanında işbirliği görüşmeleri, Belçika Brüksel Memleketçi İş Adamları Derneği (MİSİAD) Genel Başkanı Ethem Kışlalı ve TÜBİTAK Marmara Teknokent Avrupa’dan sorumlu danışman Kadir Yücelbaş’ın 2017 Ocak’ında TÜBİTAK Marmara Teknokent ziyareti ile başladı. Brüksel’de ise Technopolis Bilim Merkezi Ziyareti, Brüksel Parlementosu ve Flaman Bölgesi milletvekilleri ile toplantı, Brüksel Parlementosu Başkanlığı ziyareti, Belçika Kraliyet Baronu ile toplantı, Anwers Belediye Başkan Yardımcısı ile toplantı, Brüksel Türkiye Araştırma ve İş Dünyası Kuruluşları (TuRBo) Ofisi ziyareti gerçekleştirildi.


Finans ve Ödeme Sistemlerinde Bilgi Güvenliği Tehditleri ve Çözüm Yaklaşımı İnternetin ve bilişim sistemlerinin gün geçtikçe yaygınlaşması, hayatımızda çoğu şeyin de kolaylaşmasına yol açmıştır. Bankaya gitmeden fatura ödeyebilmekte, cep telefonumuzu kullanarak eft yapabilmekte, Adliyeye gitmeden sicil kaydı alabilmekte, internet üzerinden sınavlara girebilmekte ve öğrenim görebilmekteyiz. Bu örnekleri artırmak mümkün.

Basistek Genel Müdürü Sn. Barış Baykan, İnternet ve bilişim sistemlerinin getirilerinin yanında dikkatle üzerinde durulması gereken ve dezavantaj sağlayabilecek bazı önemli hususlara da özellikle vurgu yapıyor. Baykan, bu hususlardan belki de en önemlisinin finans ve ödeme sistemlerinde gerçekleştirilen işlemlerde bilgi güvenliğinin temin edilmesi olduğunu belirtiyor. Finans ve ödeme sistemlerinde dikkate alınması gereken bilgi güvenliği hususlarını detaylı bir şekilde incelediğimizde ise karşımıza üç temel konunun çıktığını görüyoruz. Bu konulardan biri ödeme sistemlerinde sürekliliğin sağlanmasıdır. Ödeme sistemlerinde yaşanabilecek en ufak gecikmeler bile müşteri tarafında memnuniyetsizliğe yol açabilmektedir. Diğer önemli konu ödeme sistemlerinde bütünlük hususunun sağlanmasıdır. Yapılan işlemler de yetkisiz bir şekilde herhangi bir değişiklik olmaması şart tır. Üçüncü önemli husus ise finans ve ödeme sistemlerinde müşteri veya kurum verisinin gizliliğinin sağlanmasıdır. Finans kurumlarının hem kendi verisini hem de müşteri verisini koruması, bu verilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesini engellemesi, firmaların faaliyetlerini sürdürebilmesi için şarttır. Barış Baykan, bilgi güvenliği konusunda çok önemli yatırımlar yapıldığını ve önlemler alındığını belirterek, yapılan yatırımlara ve alınan önlemlere rağmen bilgi güvenliği konusunda belirli bir olgunluğa erişmenin zorluklarından bahsediyor ve şunları ekliyor: “Verilerin korunması adına çok önemli teknolojik yatırımlar yapılmaktadır. Ancak, bilgi güvenliğini sağlayabilmek için veriye ulaşan bütün noktalarda önlem almanız gerekir. En ufak bir açıkta verinin hacker diye de tabir edebileceğimiz yetkisiz kişilerin eline geçmesi kaçınılmazdır. Veriye erişilen bütün noktalarda önlem alabilmek hem maliyetli hem de uzun bir süreçtir. En basit haliyle düşünürsek, siz bütün teknolojik önlemleri almış olsanız bile işe yeni aldığınız ve bilgi güvenliği farkındalığı eksik olan bir çalışan bütün önlemleriniz in heba olmasına yol açabilir. Kaldı ki bilgi güvenliği farkındalığı olan ve tecrübeli çalışanların da veriyi sızdırmayacaklarını garanti etmemiz mümkün değildir.”

“HPE tarafından geliştirilen SecureData teknolojisi ile verinin formatı ve uzunluğu bozulmadan şifrelenmekte, veri iletilirken, iş birimleri tarafından kullanılırken ve depolanırken şifreli halde tutulmaktadır. Aynı zamanda test ekipleri ve üçüncü parti birimler, verileri sanki gerçek veri gibi kullanabil mekte, anlamlı ve gerçekçi veriler ile çalışabilmektedirler. Şifreli veri sadece gerektiği durumlarda yine SecureData teknolojisi ile çözülerek üretim (production) ekiplerinin ve kullanıcıların kullanımına sunulmaktadır. Böylece bilişim sistemlerine herhangi bir saldırı ve sızma durumunda, hackerların erişeceği bilgiler şifreli veri olacağından dolayı firmalar için hiçbir kayba yol açmamaktadır. Bu durumu şöyle bir örnekle açıklayalım. Biliyorsunuz Kaşıkçı elması dünyanın en değerli elmaslarından biri ve ülkemizde bulunmaktadır. Topkapı sarayına kaşıkçı elmasını görmek üzere pekçok ziyaretçi gitmektedir. Aslında Topkapı sarayında Kaşıkçı elmasının orjinali değil imitasyonu sergilenmektedir. Böylece elmas çalınsa dahi hiçbir anlam ifade etmemektedir. Orjinal Kaşıkçı elmasının serg ilenmesinden doğabilecek tehditleri bertaraf etmek için alınması gereken pek çok önleme de gerek kalmamakta, hem risk ortadan kaldırılmakta hem de ek maliyetlere girilmemektedir.”

“HPE SecureData ürününün dünya genelinde kullanımı ile elde edilen istatistiklere Verinin korunması konusunda ortaya çıkan bu tehditleri bertaraf edebilmek bakıldığında PCI-DSS süreçlerinde %90 oradına, son yıllarda hızla yaygınlaşan yeni bir teknoloji üzerinden müşterileranında kapsam daraltma ve %95 oranında ine destek verdiklerini belirten Barış Baykan, bu teknoloji ile gizli verinin maliyet azaltımı yapılabilmektedir.” mümkün oldukça açık bir halde kalmamasını temin ettiklerini aktararak şunları ekledi:

advertorial

İnternetin bize kolaylık sağladığı en önemli alanlar arasında finans ve bankacılığı sayabiliriz. İnternet şubeleri kullanarak artık neredeyse banka şubelerine uğramaz olduk. Banka şubelerinde yapabileceğimiz hemen hemen her işlemi internet şubeleri üzerinden de gerçekleştirebiliyoruz. Finans ve Bankacılık’ta internet ve bilişim sistemlerinin getirilerini saymakla bitiremeyiz.


6

BThaber

E-TOPLUM

İhracatta eğitimin rolü ne?

TTGV Ideaport 03.2017 İktisat hocası Çelik Kurtoğlu’ndan, Dünya gazetesi Başyazarı Osman Arolat’ın aktardığı (30.05.17) bir veri, ülkemizin eğitim düzeyi ile ihracatımız arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Önce hocamızın dediklerine bakalım: “İleri endüstri ülkelerinin rekabet gücünün arkasında bu ülkelerin iyi eğitilmiş, yüksek tasarım gücüne sahip, yüksek verimlilikte imalat yapabilen işgücü vardır.” Şu veriye bakınız: Almanya’nın ihracatı içinde yüksek eğitimli işgücünün katkısı 1995’te 52 milyar dolar, 2009’da 116 milyara yükselmiş. Fransa için 1995’te 19.6 milyar dolardan, 2009’da 48.1 milyara yükselmiş. ABD’de 1995’te 68.2 milyar dolardan 2009’da 193.9 milyara yükselmiş. Türkiye’nin durumu: Yüksek

12 - 18 Haziran 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

eğitimli işgücü katkısı 1995’te 3.9 milyar dolar “açık” verirken, 2007’de “açık” 12.5 milyara çıkmış. 2009’da “açık” 9.3 milyara gelmiş. Acaba şimdi durum ne? Türkiye’ye orta derecede eğitimli işgücü katkısı şöyle olmuş: 1995’te 8.3 milyar dolar “açık” varken 2009’da “açık” 17.9 milyara çıkıyor. Acaba şimdi durum ne? Bu hesabın kaynağı, Viyana Uluslararası Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nden (WIIW) Robert Stehrer ve ekibinin 20.04.2012 tarihli World Input-Output Database (WIOD) makalesi: Value added and factors in trade. Prof.Dr. Çelik Kurtoğlu’nun, iktisat yayıncılığının dehlizlerinden arayıp bulduğu bu kısacık ama çok anlamlı veri, ihracat için sadece ürün/ hizmet değil, yüksek/kaliteli eğitim de gerektiğinin kanıtı.

Yapay değil, aptal zeka?

Vint Cerf, 2 Eylül 2014’te İstanbul’daydı İnternetin “babası” Vint Cerf’e göre yapay zeka (AI), aslında aptal zeka (artificial idiot) imiş. Neden? Çünkü yapay zekayı, yazılımı yazan ve ortaya çıkan yapay zekayı kullananlar insanlar “kadar” zeki görüyormuş. Şimdiye kadar yere göğe konulamayan yapay zeka konusunda her halde bu kadar aykırı, bu kadar uç sözleri ancak Vint Cerf söyleyebilirdi. Vint, Amerikan Silahlı Kuvvetleri İletişim ve Elektronik Birliği (AFCEA) Washington DC Zirvesi’ndeki konuşmasında yapay zekaya dair bu olumsuz değerlendirmeyi yaptı. Diyor ki: “Yapay zeka, onunla iş yapacak kişiler kadar zeki olabilir, daha fazla değil. Twitter trolleri örneğin, yapay zeka ile anlaşamaz. Bu ancak, yapay zekanın bir

şeyleri yanlış öğrenmesiyle sonuçlanır. Şimdiki haliyle şeylerin interneti topluma ve daha da önemlisi silahlı kuvvetlere tehlike arzediyor. Çünkü burada kritik şey, yazılımdır. IoT konusunda bunca kaygılanıyoruz, çünkü yazılımlarda boşluklar var, hatalar var. Gerçek soru şu olmalı: Bu eksikleri kim giderecek? Ve bu kişiler, bu eksikleri ne kadar süreyle gidermeyi yüklenecek?” Vint’e göre, 2020’ye kadar eğer 20 milyar cihaz birbirine bağlanacaksa, bunların çok büyük bir kısmı askeri amaçlı kullanılacaktır. Güvenlik zaten büyük bir sorun. Daha çok cihazlı bir ortamdaki sorunları kim çözecek? Hele savaş ortamlarında bu sorunlar otomatik olarak kendiliğinden mi çözülecek? Diyor ki: “Sürekli ve kesintisiz güvenlik olmadan, hakerler ve kötü niyetliler, bütün

sensörlerden gelecek verileri çekip alabilir. Örneğin, evinizin sıcaklığıyla ilgili bir veri büyük bir dert olmayabilir, ama bu verinin orduda nasıl ve nerede kullanıldığını düşündüğünüzde bir dert olacaktır. Telefonlar zaten başlı başına bir sorunken, uyduları düşünün, uçakları, gemileri. Her birinde yüzbinlerce sensör olacak. Bazıları on yıllarca kullanılabilir belki ama bunların bakımını 30-40 yıl sonra kim yapacak? Eğer o yazılımı yazan şirket ortadan kalktıysa, kaynak kodlara nasıl erişeceğiz?” Vint Cerf, her zaman, tartışma yaratmaktan çekinmeyen bir “evangelist” gerçekten. Yıllar önce de “İnternet, insan hakkı değildir” demişti. Bütün BM, AB ve başka kurumların aksine: “İnternete erişim ancak bir medeni hak (civil right) olabilir. Medeni haklar yasa ile sağlanır ve insanlık için doğal hak değildir. Teknoloji yaratanlar insan haklarını ve medeni hakları desteklemek zorundadır. İnternet; yaratıcılık, paylaşma ve küresel boyutta bilgi edinmede çok kolay erişilen eşitlikçi bir platform sağladı. Bunun sonucunda elimizde, insan hakları ve medeni haklardan yararlanma yönünde yeni yöntemlerimiz var.” (New York Times’a yazdığı makale,05.01.2012)

Yalana inanmak kolaylaşıyor Facebook’ta Channel23news. com sayfası, arzu ettiğiniz (?!) bütün sahte haberleri bizzat uydurabileceğiniz benzersiz bir hizmet sunuyor! Örneğin, 60 yıldır Londra’da hizmet veren bir Hint lokantasının “buzdolabında 9 ceset bulunduğu” ve lokantada insan eti pişirilip servis edildiği “haberi” (!) burada çıktı. BuzzFeed News’un araştırmasına göre, aynı sitede en az 6 Hint lokantası hakkında da benzer sahte haberler yayınlandığı anlaşıldı. Hem de bu haberlerin beşinde, tıpatıp aynı cümleler kullanılarak...

site ve sayfa Facebook’ta faal. Son bir yılda 3 bin sahte haber yayınlamışlar. Üstelik, bu haberler 13 milyonar kez paylaşılmış.

BuzzFeed’e göre Channel23news.com tek örnek değil. En az 30 benzer

Channel23News.com’dan türeyen sitelerin en az 724 sahte haber yayınladığı ve

Başka paylaşılan saçmalıklara örnekler: “Tavuğu kızartırken kokainli una buluyor” (Facebook’ta 429 bin kez paylaşılmış). “Beyonce oğlan ikizler doğurdu” (141 bin kez). “FBI, Trump ile Rusya arasında bağlantıyı buldu “ (38 bin kez). Başkan Obama, büyükanne ve büyükbabaları, her hafta sonu torunlarıyla ilgilenmeye mecbur edecek yasayı onayladı (515 bin kez).

bunların 2.5 milyondan fazla paylaşıldığı da anlaşıldı. Ayrıca, Belçika’da yaşayan Nicolas Gouriou adlı bir kişinin en az 11 sahte haber sitesinde İngilizce, İspanyolca, Fransızca,

Almanca, Portekizce ve İtalyanca “haber” (!) ürettiği de anlaşıldı. Fransız TV’sinde bu site hakkında bir belgesel inceleme yayınlandı. Sadece bu sitenin 11 adresinde bir

yılda 2,300’den fazla “haber” yayınlandığı saptandı. Bunlar bir güzel 10.5 milyon kez paylaşılmış! Üstelik, aynı dönemde twitter’da da 22 bin yayınlanmış.



8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

12 - 18 Haziran 2017

Binlerce sahte baskı malzemesi ele geçirildi HP; yaptığı açıklama ile, HP yazıcılar için üretilmiş binlerce sahte baskı malzemesinin ele geçirildiğini duyurdu. Şirket, İstanbul yakınındaki depo ve üretim tesislerine baskın yaparak 35 binden fazla yasadışı ürüne el koyan emniyet güçlerine de bu kapsamda destek verdi. Yetkililer yaptıkları baskınlarda sahte HP

markasına sahip 15 bin civarında kartuş ve 20 binden fazla paketleme ve etiketleme materyali ele geçirdi. HP’nin Taklit ve Sahtekarlık Programı (ACF) uzmanları, baskınları gerçekleştirmeleri için yetkililere istihbarat bilgisi verirken aynı zamanda ele geçirilen ürünlerin sahte olup olmadığı konusunda da yardımda bulundu. HP

Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede, yaptığı açıklamada, “Bu sahte ürünlerden zarar görenler masum müşteriler. HP’nin Taklit ve Sahtekarlık Programı uzmanlarının sahte baskı ürünlerinin piyasadan toplatılmasına katkısı da önemli” dedi. EMEA bölgesinde geçen beş yıl içerisinde HP’nin desteği ile yerel merciler tarafından 12

milyon sahte baskı malzemesi ve bileşeni ele geçirildi. HP, iş ortaklarının envanterlerini veya müşterilere gönderilen şüpheli sevkiyatları kapsayan 4 bin 500’den fazla denetleme ve teftiş yaptı. Taklit ve Sahtekarlık Programı ile HP, sahte baskı malzemelerine karşı müşterilerini ve iş ortaklarını aktif bir şekilde eğitiyor.

HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede

Tech Data, Dell EMC ile işbirliğini genişletiyor Tech Data Corporation, daha önce Avnet'in departmanı olup şu anda Tech Data'nın bir parçası olan Technology Solutions Macaristan, Romanya, Slovak Cumhuriyeti ve Türkiye'de Dell EMC ile yeni bir dağıtım sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye göre Tech Data, küçük ve orta

ölçekli işletmeler ile kurumsal müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Macaristan, Romanya, Slovak Cumhuriyeti ve Türkiye'deki kanal ortaklarına sunucular, depolama, bulut bilgi işlem çözümleri ve birleşik altyapı teknolojileri dahil olmak üzere eksiksiz kurumsal Dell EMC portföyü genelinde

çözüm erişimi sağlayacak. Bu işbirliği Tech Data'nın Dell EMC ile olan ilişkisini güçlendirirken, şirket de EMEA bölgesi genelinde bu stratejik ortaklık aracılığıyla pazardaki güçlü büyümeyi desteklemeyi hedefliyor. Tech Data EMEA Stratejik Tedarikçiler ve Uluslararası Kanallar Başkan Yardımcısı

Jason Boxall, “Dell EMC ile olan sözleşmemizi dört ülkede daha genişletmekten memnuniyet duyuyoruz” derken, Tech Data Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren, “İş ortaklarımızın becerilerini geliştirmek için derin veri merkezi uzmanlığımızdan yararlanmaya ve Dell EMC gibi şirketlerden önde gelen,

kapsamlı çözümler sunmaya devam edeceğiz” yorumunu yaptı. Dell EMC EMEA Kanalı Kıdemli Başkan Yardımcısı Michael Collins ise “Tech Data ile sözleşmemizin genişletilmesi Macaristan, Romanya, Slovak Cumhuriyeti ve Türkiye'deki işlerimizin gelişmesini teşvik konusunda mantıklı bir adım” dedi.

Fabrikalarda robotların iletişim hızı güç kazanıyor Gelecekhane tarafından düzenlenen Dijital 2.0 etkinliği, bu yıl “Robotlar Geliyor” temasıyla Sanayi 4.0 ve robot teknolojileri konusundaki gelişmelere odaklandı. Etkinlikte CLPA (CC Link Partner Association) Ülke Müdürü Tolga Bizel de konuşmacı olarak yer aldı. Tüketicilerin kişiselleşmiş ürün taleplerine cevap verebilmek için fabrikaların dijital dönüşümlerini başlatmaları gerektiğini vurgulayan Tolga Bizel, robotlar dahil üretim hattındaki tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı bir şekilde haberleşmesinin önemine dikkat çekti. Bu haberleşme süresini milisaniyeler seviyesine indiren CC-Link IE platformu hakkında bilgi veren Bizel, geleneksel endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan bu teknoloji sayesinde Sanayi 4.0’ın gereklerini yerine getirmenin çok daha kolay olacağına söyledi. Bizel, şözlerine şöyle devam etti:

“Sanayi 4.0 sürecindeki en önemli unsurlardan biri büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi önemli. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak, süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında bant genişliği büyük önem taşıyor ve bu noktada devreye CC-Link IE giriyor. CC Link uyumlu ürün üreticileri ve CC Link teknolojisi kullanıcılarından oluşan CLPA’nın dünya genelinde yaygınlaştırmaya çalıştığı CC-Link IE, şu anda fiilen en büyük bant genişliğine sahip ve gigabit hızlarında çalışan tek açık endüstriyel ethernet ağı olarak öne çıkıyor. Genel olarak saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan CC-Link IE, saniyede

bir gigabit ile haberleşme imkanı sunuyor, fabrika otomasyon teknolojileri üreticilerinin saha kısmındaki

ürünlerinin birbirleri ile haberleşmesi için güçlü bir platform oluşturuyor. Bu teknoloji, farklı üreticilere

ait cihazların genel bir ağ üzerinde serbestçe iletişim kurabilmesini sağlayacak kapasiteye de sahip.”



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

12 - 18 Haziran 2017

İstanbul’daki Deneyim Mağazası, küresel bir ilk oldu Samsung, yeni bir mağazacılık yaklaşımı ile tasarladığı Deneyim Mağazası’nın küresel bazda ilk örneğini 3 Haziran’da İstanbul’da Emaar Square Mall’da açtı. Samsung Deneyim Mağazası, tüketicileri birçok yenilikle tanıştırmaya hazırlanıyor. Açılış için düzenlenen basın toplantısına Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim, Samsung Electronics Perakende Deneyim Grubu Başkan Yardımcısı Simon Orchover ve Samsung Electronics Türkiye Mobil Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen katıldı. Konuşmasında Samsung için Türkiye’nin özel bir yeri olduğunu vurgulayan Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim, “Dünyada ilk kez uygulanacak bir mağazacılık modelini Türkiye’den başlattığımız için gurur duyuyoruz. Yapacağımız yatırımlar ile 2017

bitmeden Türkiye’de en kapsamlı şekilde varlık gösteren teknoloji firması olmayı hedefliyoruz” dedi. Mağazanın tasarımını gerçekleştiren Samsung Electronics Perakende Deneyim Grubu Başkan Yardımcısı Simon Orchover ise “Günümüzde teknolojik cihazlar birlikte çalıştıklarında, tek başlarına ürettiklerinin çok ötesinde bir değer yaratıyor. Samsung Deneyim Mağazası, Samsung mobil teknolojilerinin

birlikteliğinden doğan sinerjiyi en kapsamlı biçimde deneyimleyebileceğiniz bir ortam yaratma amacıyla tasarlandı” bilgisini verdi. Satın alma sırasında sigortalama Samsung Electronics Türkiye Mobil Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen de konuşmasında “Gelişmiş cihazlarını daha etkin kullanmak isteyen tüketiciler burada ürün eğitimleri alabilecekler” dedi.

Aksigorta ile yapılan işbirliği çerçevesinde ilk kez Emaar Square Mall mağazasında başlayacak sigorta paketini de tanıtan Tansu Yeğen, "Cep telefonlarını satın alma sırasında sigortalayabilecekleri bir sistem geliştiriyoruz. Böylece hırsızlık dahil telefonun başına gelecek tüm sıkıntılar sigorta kapsamındaki teminat koşulları dahilinde hızlı şekilde karşılanmış olacak" dedi. Yeğen, kullanıcıların bankalarla yapılmış özel anlaşmalar sayesinde ürünleri 36 aya kadar faiz oranları ile alabileceklerini de söyledi. İstanbul, referans noktası olacak Emaar Square Mall’daki Samsung Deneyimleme Mağazası, toplam 500 metrekare büyüklüğü ile Samsung’un mobil teknolojilere odaklanan en büyük mağazalarından biri olma özelliği taşıyor. Deneyim, satış ve satış sonrası hizmeti bir arada sunan yeni

konsept çerçevesinde hizmet veren bu yapıyı Samsung da diğer ülkelerde uygularken referans noktası olarak değerlendirecek. Akıllı telefonlar, saatler, tabletler, Gear 360 kamera ve VR Gözlükler gibi tüm mobil ürünlerin yer aldığı mağazada, ayrıca bu ürünlere ait konvansiyonel mağazalarda bulunmayan aksesuarların deneyimi, kişiselleştirilmesi ve satışı da yapılacak. Ürünlerin kişiselleştirilebilmesi için üç özel cihaz bulunan mağazada SamsungWA’da satılan giyilebilir teknolojilere, farklı markaların Drone’larına, BOSE ve Harman’ın ürünlerine ulaşılabilecek. Mağaza içerisinde üç adet sanal gerçeklik koltuğu da var. Kullanıcılar; kurulum, veri aktarımı ve yazılım güncelleme hizmetlerinin yanı sıra, cihazı teknik açıdan kapsamlı bir incelemeye tâbi tutan Galaxy Diagnosis cihazından da ücretsiz olarak faydalanabilecek.

Mimar ve mühendislik ürünlerine kapsamlı destek Canon, kapsamlı ofis teknolojisi portföyünü yeni hizmetlerle güçlendiriyor. Canon Eurasia, sektörde mimarlık ve mühendislik ofislerinin tercih ettiği CAD ürün grubu için 2 yıl yerinde servis garantisi ve ücretsiz kurulum hizmeti başlattı. Canon Eurasia, mimarlık ve mühendislik ürünlerini kullanan müşterilerinin ihtiyacı olduğu her an yanlarında olmayı hedefliyor. Ücretsiz kurulum ve 2 yıl yerinde servis garantisi imagePROGRAF

iPF670, imagePROGRAF iPF680, imagePROGRAF iPF770, imagePROGRAF iPF 780, imagePROGRAF iPF785, imagePROGRAF iPF830 ve imagePROGRAF iPF 840 modelleri için geçerli olacak. Verimlilik için tasarlandılar Tüm CAD serisi modelleri, orta ve düşük hacimde baskı ihtiyacı olan mimari, mühendislik ve müteahhitlik firmalarına uygun bir kopyalama çözümü sunuyor. Tüm modeller, işletmelerin verimliliklerini

artırmak üzere özel olarak tasarlandı. imagePROGRAF modelleri, dayanıklı birçok işlevli cihazın sahip olduğu tüm işlevler ve esneklikle birlikte gerçek anlamda basitlik ve kompakt bir boyut talep eden küçük ölçekli işletmeler için özel tasarlandı. Yeni cihazlar, belge inceleme ve paylaşma süreçlerini daha etkili ve basit hale getiriyor. Çok yönlü, verimli ve kullanıcı dostu yapılarıyla yeni cihazlar, işletmelere onların ihtiyaçlarına en uygun çözümler sunmayı

hedefliyor. Canon Eurasia B2B Satış ve Pazarlama Direktörü Özgür Yiğiter, yeni hizmet ile ilgili olarak “CAD ürün grubunda, kurulum ve 2 yıl yerinde servis hizmetini ücretsiz olarak sunmak bizler için oldukça önemliydi. 15 Mayıs itibariyle devreye aldığımız bu uygulamamız ile CAD ürünlerimizi kullanan

Fen ve matematiği oyunlarla öğrenme fırsatı Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Türkiye’de ilk kez matematik ve fen bilimleri alanlarındaki eğitim oyunlarının ödüllendirileceği bir yarışma başlatıyor. KOD Ödülleri Eğitim Oyunu Yarışması; ilkokul, ortaokul ve lise eğitim düzeylerinde, BT’nin eğitimdeki önemini ve katkısını vurgulamak, bu alanda fikir üreten, uygulama geliştiren kişi ve kurumların çalışmalarını desteklemek için düzenlenecek.

Yarışma ile Türkiye’de ilk kez matematik ve fen bilimleri alanlarındaki eğitim oyunları ödüllendirilerek, eğitim sisteminde yerini alacak. 6 Haziran’da başlayan yarışmaya başvurularda son tarih ise 30 Kasım 2017. Yarışmaya, matematik ve fen bilimlerinde öğrenmeye katkı sağlayacak dijital oyun ya da dijital oyun fikri üretenler katılabilecek. Detaylar ise http://www. kododulleri.com/ sitesinde

yerini alıyor. Eczacıbaşı Topluluğu’nun 75. yılı kapsamında ana sponsorluğunu üstlendiği yarışmanın tanıtım toplantısında konuşan TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, “Bugün eriştiğimiz teknolojik düzey; oyunu, özellikle fen ve matematik eğitiminde, kuralları ve formülleri ezberlemekten çok daha öteye, keyif alarak kullanabilme olanağını sağlıyor. Oyunlaştırma

bu açıdan eğitim için çok güzel fırsatlar yaratıyor. Bu becerilerin, çocukların ve gençlerin alışkın oldukları oyun yöntemiyle öğretilmesi ise yenilikçi bir yaklaşım. TBV olarak, bu yenilikçiliğin sağlayacağı katma değerle, eğitim düzeyimize yenilikçi bir katkı yapmayı amaçlıyoruz” dedi. Yarışma jürisinde, TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek, Purple PAN Creative

müşterilerimizin 2 yıl boyunca kesintisiz olarak yanında olacağız” dedi.

Agency Kurucusu ve Kreatif Direktör Ozan Aydemir, Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı Güven Çatak, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Öğretim Görevlisi Dr. Tonguç İbrahim Sezen, Adapazarı Enka Okulları Müdürü Dr. Özlem Mecit ve Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan yer alıyor. KOD Ödülleri Eğitim Oyunu Yarışması’nın destek sponsorları ise Netmarble Türkiye, Yapı Kredi ve Medinova.


Finans ve Ödeme Sistemleri

DOSYA:

BThaber 12 - 18 Haziran 2017 www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Kurallar bozuluyor! Tüm sektörler gibi finans sektörü de, hem de yıllardır, hem de hiç olmadığı kadar köklü bir değişim içinde. Finans kuruluşları girişimlerle işbirlikleri yapıyor, ‘ben ne yaparsam odur’ demek yerine müşteriyi inlemeye öncelik veriyor. Hem de sayısı git gide artan kanallar ışığında… Düzenlemeler her zamanki gibi yeniliklerin gerisinde geliyor, ama küresel bazda bu konuda farkındalığın geliştiği de açık bir gerçek. Bankacılık işlemleri ve

mevzuatın temelleri sabit kalsa da, geri kalanı külliyen değişiyor. Çünkü müşteri bunu istiyor… Bankalar, finans odaklı start-up’lar. operatörler… Bunlar ve kalan tüm paydaşlar birbirini reddederek değil, işbirliği içinde çalışılması gerektiğini biliyor. Bu kadar farklı paydaşla süreç ve kurumları yönetmek kolay değil, tamam. Ama bilişim dünyası tam da bunun için var. Yani bütünsel ve yetkin entegrasyon, yönetim kolaylığı ve çok daha fazlası…


12

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Dijital kanallar git gide büyüyor

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Didem Dinçer Başer Dijital platformlardan ulaşılan ürünün sayısının artması farklı yetkinliklerde insan kaynağı ihtiyacı da doğurdu. “4.5G’nin sağladığı altyapı imkanları ile video bazlı servislerin artmasından sonra chatbot hizmetlerinin yaygınlaşması sektörümüzün gündemine girdi” eklemesini yapan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Didem Dinçer Başer’in de dikkat çektiği gibi, dijital dönüşümün hızlanmasıyla finans ve teknolojiyi buluşturan fintech girişimler de hayatımızın parçası oldu. “Fintech girişimleriyle yapacağımız işbirlikleriyle, akıllı ve hayatı kolaylaştıracak ürün ve servisler çıkararak müşterilerin ihtiyaçlarına uygun hizmet sunmayı hedefliyoruz” beklentisini dile getiren Didem Dinçer Başer, 2017 stratejileri

hakkında şunları söylüyor: “Dijital kanallarımızda müşterilerimize verdiğimiz bütünleşik ve yaygın hizmet kapsamında her geçen gün daha çok ürün ve servisimizi dijital kanallara taşıyor, yenilikçi servis ve ürünler geliştiriyor, bankanın inovasyon bacağında önemli bir lokomotif görevi üstleniyoruz. Temel ilkemiz; müşterilerin ihtiyacını anlamak, yolculuklarındaki deneyimi zenginleştirmek ve daha çok vakit geçirdiği platformları hedefleyerek, ürün ve servislerimizi buralardan ulaşılır hale getirmek. Müşterilerimizi dinleyerek güncellediğimiz Garanti Cep, en hızlı şekilde erişilmek istenen hesap ve kart bilgileri, güncel işlem bilgileri ve sık yapılan işlemleri ön plana çıkararak, artık daha kullanıcı odaklı bir deneyim sunuyor.” Kanallar arası kesintisizilik esas Garanti Bankası’nda sesle bankacılık işlemi yapılmasını sağlayan Mobil İşlem Asistanı MİA sayesinde, tüm bankacılık işlemleri Garanti Cep’te sesle gerçekleştirilebiliyor. “Garanti’nin resmi Facebook Messenger hesabı üzerinden erişilen Chatbot, kredi konusundaki sorulara cevap vererek kredi hesaplama işlemini kolaylaştırıyor ve başvuru adımına taşıyor” bilgisini paylaşan Başer, “Ses Biyometrisi konusunda çağrı merkezine bağlanan kullanıcıları doğal konuşmaları esnasında tanıyarak, işlemlerini ek doğrulamaya ihtiyaç olmadan gerçekleştirme çalışmalarımız başladı. Göz Tanıma ise göz yapısını tanıyıp müşteriyi doğrulayarak

Garanti Cep’e girilmesini sağlıyor. 130 üye işyerinde geçerli mobil ödeme teknolojisi GarantiPay ile kullanıcılar, kart eklemeye ve üye işyerleriyle kart bilgilerini paylaşmaya gerek kalmadan, üye işyerlerinde BonusFlaş uygulamasıyla ödemelerini tamamlayabiliyor” diyor. Bu ürünlerle 5 milyondan fazla aktif dijital müşteriye hizmet veren Garanti’nin 4,1 milyon aktif mobil müşterisi var. Garanti’nin tüm müşteri işlemlerinin yüzde 92’si dijital kanallardan gerçekleşirken, kredi kullanımının yüzde 49’u yine dijital kanallarda. “Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 2016 yılı 4. çeyrek verilerine göre, bireysel müşterilerde dijital finansal işlemler hacminde yüzde 24’lük payla öncü konumumuzu sürdürüyoruz” bilgisini paylaşan Başer, finans sektörünün geleceğine yönelik beklentilerini ise şöyle anlatıyor:

“Dijital dönüşüm ürün ve hizmetlerde müşteri deneyimi anlamında değişikliklere sebep oluyor. Dijital kanallardan toplanan müşteri verilerine göre, tamamen müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan ürün ve hizmetlerin yer aldığı bir finans döngüsüne girdik. Bu döngü, müşterilere onların istek ve beklentilerine uygun ürünleri hızlıca geliştirmek için çok iyi bir fırsat ortamı yaratıyor. Çıkan ürün ve hizmetlerden müşterileri haberdar etme anlamında da veriye dayalı pazarlama trendleri gelişiyor. Bildiğimiz ve önemini koruyan geleneksel pazarlama ve iletişim kanallarının yanı sıra, tamamen veriye ve çok net hedeflemelere dayalı araçlar sayesinde müşterilere ilgilendikleri ve ilgilenme potansiyelleri olan ürün ve hizmetleri nokta atışı bir şekilde duyurabilme olanakları gelişiyor.”

Dİdem Dİnçer Başer: “Gelİşİmİn temelİnde açık İnovasyon var” “Müşterilerimize ihtiyaç duydukları anda bankacılık hizmetlerine tüm kanallardan tutarlı ve sürekli bir erişim olanağı sağlamak ve onlara kullanmak istedikleri kanalların kontrolünü sunmak için çalışıyoruz. Ürünlerimizi tasarlarken süreçlerimizi müşterilerimizin dijital deneyimini hep ön planda tutarak ilerletiyoruz. Önümüzdeki dönemde dijital finans sektörünün pastasını büyütmeyi hedefliyor, bu noktada Fintech girişimleriyle işbirliklerinin önemli olacağını düşünüyoruz. Fintech

ekosisteminin tam içinde yer almak bizim için gelişen dünyaya bağlı bir tercih değil, ana motivasyon. Bu vizyonu gerçekleştirmenin birkaç yolundan biri fintech girişimlerinin gelişmesi olarak nitelendirilebilir. Dijital değişim tüm dünyada hızla gerçekleşirken, fintech girişimler bankalara daha hızlı, ucuz ve iyi çalışan servisler sağlarken pastayı büyütme imkânı da sunuyor. Biz bu ilişkinin kalbinde açık inovasyonun yattığına inanarak çalışıyoruz.”

Yapay zekanın etkinliği daha da artacak Bankacılık sektörü son yıllarda özellikle teknoloji ve dijital alanda ciddi atılım gösterdi. Türkiye’de finans sektörünün, geliştirilen uygulamalarda ve müşteriye sağladığı deneyimde birçok Avrupalı rakiplerinden daha ileride olduğunu görüyoruz. Gelecekte sektörde IoT, yapay zeka ve Blockchain teknolojileri büyük atılım gösterip yeni açılımlar sağlayacak. Hatta robotların hayatımıza girmesi ile birçok alanda iş süreçleri hızlanacak ve sektörde kullanım alanları giderek genişleyecek. Bu beklentilerini paylaşan DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik’e göre, yapay zeka içerisinde gelişen ve öğrenen algoritmalar ile “sanal asistan, chatbot”lara daha çok iş düşecek. Bu gelişmelerin yanında, müşteriler istedikleri bilgiye istedikleri an ulaşıp işlemlerini yapabildikleri için “bekleme, gecikme, kafa karışıklığı” gibi olumsuz durumlara karşı toleransları azalacak ve sektörde buna yönelik olarak sadelik

ve hız unsuru ön planda olacak. Murat Çelik, bu yorumuna şu eklemeyi yapıyor: “Teknoloji ile doğmuş bir nesil olan Z kuşağının teknolojik gelişmelere adaptasyonu da hızlı olacağı için sektörün bu yönde gelişme göstermesi kaçınılmaz.” Yeni trendler hep takibimizde Murat Çelik, kurumsal stratejilerini ve hedeflerini şu sözlerle anlatıyor: “Her bir müşterimizin hayatını kolaylaştırmak için inovatif bakış açımızla çözümler sunuyoruz. Mevcutta dijital bankacılık ürünlerimizi geliştirmek için müşterilere sağladığımız sosyal bankacılık, mobil bankacılık, bulut bankacılık, direkt bankacılık ve nesnelerin interneti projelerimizle ekosistem yaratarak hep yeni projeler geliştiriyoruz. Müşterilerimizin bankacılık alanında günlük hayatta yaşayacakları sorunları önceden görüp çözmek ve onların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla yola çıktık.

Bu misyonumuz ile dijital ve mobil alandaki ürün ve hizmetleri en yeni teknolojiler ile entegre ederek inovatif bir yaklaşım ile geliştiriyoruz. Dijital ve mobil bankacılıktaki yeni trendleri gözlemleyerek hızlı çözümler üreten bir banka olarak inovasyona yatırımımız her daim devam edecek. Bu çalışmalarımız birçok kurum tarafından defalarca takdir görüp örnek gösterildi. Accenture Dijitalleşme Endeksi sonuçlarına göre, bankamız finansal hizmetler sektörü içinde yüzde 95 dijitalleşme endeks skoru ile yine ipi göğüsleyerek, sektöre büyük katkılar sağlamaya devam ediyor.”

DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik



14

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Hedef; her zaman en mükemmel deneyimi sunmak

Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş Teknoloji bugün artık hiç olmadığı kadar hayatımızın içinde. Ortak nokta ise maliyetin konumlandığı geniş tedarik sistemlerinin üzerine kurulmuş ince bir katman olarak kazancın konumlandığı müşterilerle arayüz oluşturmaları. Bu uygulama ve hizmetleri kullanan müşterilerin bankalardan beklentileri de hızla değişiyor. Bu tespiti yapan Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş’nı dikkat çektiği gibi, müşteriler bulundukları herhangi bir yer ve zamanda kullanabilecekleri güçlü, akıllı telefonun ekranında bir kaydırma ya da bir “tık” ile sunulan hizmetleri arıyorlar. Bu yeni dönemde finans sektörünün de hızlı dönüşümü İlker Altıntaş’ın tabiriyle ‘zorunlu’. İşbirliklerine açık olmak şart Altıntaş’ın belirttiği gibi, fırsatlar da artıyor. Bunları kovalamak ve anlamak, müşteri deneyimini sürekli takip etmek artık bir zorunluluk. Öte yandan, işbirliğine açık olmak da çok önemli. Yeni iş ortaklarıyla çalışmayı kolaylaştıran, yeni iş modellerinin oluşturulmasını

sağlayan “Open Banking” insiyatifi bu açıdan önem taşıyor. Bankacılık hizmetleri teknolojik gelişimlerden ve yeniliklerden en çok etkilenen sektörler arasında. Dijitalleşme merkezli çalışmalar, bankacılık süreçlerini kağıtsız hale getiriyor, sadeleştiririyor. “Şubelerde teknoloji kullanımını ön plana çıkarırken, dijital kanalların çıtası her geçen gün daha da yükseliyor” diyen İlker Altıntaş, yorumlarına şöyle devam ediyor: “Finans dünyasında sadece dijitale odaklanan “neobank” (yeni banka) gibi yeni eğilimler var. Atom Bank, Starling Bank, Tandem, Monese bu alandaki en iyi uygulama örnekleri. Bugünün dünyasında FinTech’lerin ve startup’ların sundukları teknoloji harikası çözümleri gözardı etmek mümkün değil. En doğru iş modeliyle bu ekosistemde bizi daha da ileriye taşıyacak, rekabette öne çıkaracak tüm tedarikçilerle ve paydaşlarla birlikte çalışacak şekilde markamızı konumluyoruz. Çünkü biz fintech ve startup’ların sektöre girişiyle ortaya çıkan bu yeni ekosisteme, rekabet etmemiz gereken bir ortam olarak değil, “en iyi işbirliklerini nasıl

İlker Altıntaş: “Bankalar, ‘İmkanI sunan’ olacak” “Bankacılık sektörü her geçen gün daha hızlı, daha yenilikçi ve daha teknolojik olmak zorunda. Özellikle girişimci firmaların, yani start-up’ların pazara girişleriyle birlikte başlayan ve her geçen gün artan bu dönüşüme uygun şekilde iş yapış şekilleri değişecek. Bankalar oluşturulacak yeni ekosistemler sayesinde ‘yapan’dan daha çok, ‘imkan veren’e dönüşecekler.

Bankaların sağladığı fonksiyonları kullanarak üçüncü partiler yeni servisler ve fonksiyonlar geliştirecekler ve yapay zeka sayesinde bilgisayarlar işlerimize daha çok yardım edecekler. Örneğin tekrar eden işler için robotlardan yararlanılacak. Yapay zekanın yanı sıra Blockchain teknolojisi ve bulut tabanlı platformlar etkilerini en çok hissedeceğimiz teknolojiler olacak.”

yaparız?”, “yeni teknolojilerden en iyi şekilde nasıl faydalanabiliriz?” bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Altıntaş, bu yorumunu şöyle örnekliyor: “Müşterimizin ihtiyaçlarını gündelik hayatının her anında dinleyebilmek ve karşılayabilmek için sosyal medya, “chat bots” gibi farklı mecraları kanallarımız arasına almayı hedefliyoruz. Bu anlamda hızlı ve kesintisiz bir şekilde durmadan akan büyük veriyi analiz ederek “text analytics” teknolojilerini uygulamamıza ekliyoruz. Buradan yola çıkarak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran ve olası ihtiyaçları, sorunları öngören, sonrasında proaktif yönlendirmeler sağlayan sistemlerimiz var. Bu yıl da “Complex Event” sistemleri sayesinde müşterilerimizin farklı kanal ve zamanlarda yaşadıkları deneyimleri analiz ederek, proaktif iletişim kuracağımız örnekleri artıracağız.” Regülasyonlar ve güvenlik hep gündemde İlker Altıntaş, dijital kanallara

yatırım yaparken, diğer yandan da şubelerine gelen müşterileri bir dizi modern teknoloji ile buluşturmak için çaba harcadıklarının altını çiziyor. Biyometrik teknolojiler, “blockchain”, yapay zeka gibi dünya finans sektörünü meşgul eden öncelikli konular bu noktada tabii ki Akbank’ın da gündeminde. “Tümünü değerlendirip, fayda sağlayacak kullanım senaryoları oluşturmaya çalışıyoruz” diyen Altıntaş, şöyle devam ediyor: “API (Uygulama Programlama Arayüzü) portalımıza ve bu çerçevede dijital ekosistemde üçüncü taraflar ile rahat çalışmamızı sağlayacak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Pazar şartları, pazara erken çıkma, rekabet kaynaklı değişen öncelik ve isteklerine cevap verebilme yeteneklerimizi güçlendirmek amacıyla çevik dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Finans sektörünün olmazsa olmazlarından regülasyonlar ve güvenlik konuları da yatırım planlarımızda her zamanki yerini koruyor.”


BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

DOSYA

15

Müşteriyi (doğru) tanımak öncelik haline geldi Paranın artık dijital ortamda el değiştirdiği nakitsiz bir toplum olmaya doğru ilerliyoruz. Müşterinin güvenlik algısı bu yoldaki hızın önemli etkenlerinden biri. Mobil biyometrik çözümler hem kullanım kolaylığı hem daha güvenli bir yöntem olması sayesinde tercih edilmeye başlandı.

Ölçsan Mobil Çözümler Direktörü Murat Karabatur Finans sektörü ve bankacılık, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde hızlı bir dijitalleşme süreci içerisinde ve bunun getirdiği yoğun rekabet ortamında ilerliyor. İnternetin başlattığı bu değişim, her şeyin mobile kayması ile birlikte daha da ivme kazandı. ‘Öncelik mobilde’ diyen bankalar, sırf mobil tarafta faaliyet gösteren Fintech’lerle rekabet etmek durumunda. Fintech’ler de ödeme, kredileme, kişisel varlık yönetimi ve sigorta alanlarında yıkıcı olma tehdidi oluşturuyor. Bu tabloda Ölçsan Mobil Çözümler Direktörü Murat Karabatur’un da dikkat çektiği gibi, geleneksel şube bankacılığı hala önemini korumakla birlikte, şubesiz bankacılık müşterilere çok daha fazla ve farklı şekillerde hizmet olanağı tanıyor. Finans kuruluşları; bu rekabet ortamında geleneksel bankacılık yanında, kendi bünyelerinde sırf dijital teknolojilerin kullanıldığı alt markalar ve firmalar oluşturuyor. Bankalar; şubeleri de dijitalleştirerek müşterisini daha hızlı tanınmanın, ihtiyacını önceden öğrenerek ve bilerek, sıraya bile girmeden işlemini yapabilmesi için yoğun çalışma içinde. Murat Karabatur, tespitlerine şu sözlerle devam ediyor: Mobil biyometri çözümleri tercih sebebi “Türkiye’de mobil bankacılık son senelerde yüzde 60 gibi yüksek bir büyüme gösteriyor. Müşteriler artık mobil üzerinden sadece temel işlemler değil, daha gelişmiş tüm işlemlerini yapabilmek istiyor. Cep

telefonu gerektiğinde mobil ödeme ile cüzdan yerine geçiyor, ATM’den para çekerken kart yerine geçiyor, gerektiğinde arkadaşınıza borç ödemek için nakit yerine geçiyor. Paranın artık dijital ortamda el değiştirdiği nakitsiz bir toplum olmaya doğru ilerliyoruz. Müşterinin güvenlik algısı bu yoldaki hızımızın önemli etkenlerinden biri. Kullanım kolaylığı ise bazen güvenlik hassasiyetinin önüne geçebiliyor. Mobil biyometrik çözümler hem kullanım kolaylığı hem daha güvenli bir yöntem olması sayesinde müşteriler tarafından tercih edilmeye başlandı. Tüketicilerin büyük çoğunluğu mobil biyometriye güvendiğini belirtiyor. Farklı coğrafyalar ve kültürlerde bu değişim daha hızlı yaygınlaşmakta. Ülkemizde de bankacılık mevzuatları ve regülasyonları çerçevesinde bu alana yatırımlar yapılıyor. E-para lisansı örneğin bu tarz uygulamalara olanak sağlıyor. Düzenleyici kurumların bu teknolojik gelişmeleri yakından takip etmesi, gelişmelerin mümkün olduğu kadar önünü açması, müşterinin ve finansal sektörün maksimum faydayı sağlayacağı yönde ilerleyebilmesi için gerekli hassas dengeyi koruması gerek.”

“Ölçsan’da Ar-Ge’nİn sonu yok” “Dijitalleşmedeki önemli konulardan biri müşterilerin kimliklerinin doğrulanması. Bu alanda mobil biyometrideki gelişmelerle parmak izi, yüz ve göz izi gibi biyometrilerin şifrenin yerine geçmesi ile hem müşteri deneyimi kolaylaşmakta hem daha güvenli yöntem sağlanmakta. Müşteri kazanmadaki önemli yatırımlar dijital onboarding gibi alanlara kayıyor. Ülkemizde bu konuda ıslak imza bir engel taşımakla birlikte, bunu aşmak için yaratıcı çözümler bulunmakta. Ayrıca kazanılan müşterilere özel hizmetler verebilmek için müşterini tanı (Know Your Customer - KYC) konusunda yatırımlar yapılmakta. Dijitalleşmede finans sektörünün kalbini oluşturan alanlarda ise Blockchain ve Shared Digital Ledger teknolojileri altyapı yatırımları tarafında önem kazanmaya devam edecek. Bu büyük ağın en önemli konuları veriyi korumak, işlem güvenliğini sağlamak ve işlemi yapanın gerçekliğini, yani kimliğini doğrulamak olacak. Çok büyük finansal verilerin olacağı bu alanlar siber saldırılara hedef olacağı için teknolojik gelişim ve yatırımlar bu yönde artacak. Dışarıdan saldırılara karşı önlem alındığı gibi, çalışanlar tarafından yapılan istismarlara

karşı da önlem alınması gerekir. Bu anlamda da çalışanların biyometrik çözümler ile giriş yapmaları ve sadece yetkili oldukları verilere ulaşabilmeleri gerek. Müşterilerin gerçekten o kişi olup olmadığını doğrulama ile ilgili teknolojiler daha da gelişecek. Bu noktada biyometrik teknolojiler gittikçe artarak devam edecek. Ölçsan olarak yıllardır Ar-Ge ve uygulama yapan bir firmayız. Halen iki büyük bankamıza, kullandığı ve müşterilerine sunmuş olduğu mobil üzerinde göz doğrulama ile mobil bankaya erişim sağlayan Eyeprint ID teknolojisini sağladık. Yine Ulusal Kimlik Kartı projemizde dağıtılan yeni kimlik kartlarımızın biyometrik teknoloji tarafını yapmaktayız. Siber saldırılar ve bunların önlenmesine yönelik teknolojiler tarafında her gün yeni güvenlik katmanlarını dahil ettiğimiz çalışmalarımız ve hizmetlerimiz devam ediyor. Penetrasyon testlerinden siber istihbarata kadar çeşitli güvenlik alanlarında danışmanlık ve hizmetler de sağlıyoruz. Ölçsan olarak bu trendleri yakından takip ederek, her zaman olduğu gibi araştıran, geliştiren ve çözüm sunan tarafta olmaya devam etme gayreti içinde olacağız.”


16

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Rekabet, dijitalleşme ile yeniden tanımlanıyor uzman profesyonellerden oluşan Dijital Dönüşüm Ofisi, AvivaSA’nın ana stratejileri ile örtüşen bütünsel bir dijital dönüşüm programı hazırladı. Müşterilerimize iyi bir deneyim yaşatmak, rekabet avantajı kazanmak ve tercih edilen dijital bir sigorta şirketi olmak temel beklentilerimiz arasında.”

AvivaSA CEO’su Fırat Kuruca Sigorta sektöründe teknolojik gelişim öncesi daha çok ‘penetrasyon’ odaklı rekabet varken, şu an ise sürekli gelişen teknoloji odaklı bir rekabet var. Bu durum, sektörün verdiği hizmetin kalitesini artırıyor. Mesela Otomatik Katılım için teknolojiye yapılan yatırımlar sayesinde, müşterilere çok hızlı, pratik ve kolay çözümler sunan online platformlar hayata geçirildi. Bu örneği veren AvivaSA CEO’su Fırat Kuruca, şöyle devam ediyor: “Hissedarlarımız Aviva ve Sabancı Grubu’nun öncelikli stratejilerinden “dijitalleşme” (Digital First) kapsamında, sigorta sektöründe inovasyonun lideri olmak ve müşterimize en kaliteli hizmeti sunmak amacıyla dijital dönüşüm programımızı başlattık. Şirketimiz bünyesinde dijitalleşmeden sorumlu bir Dijital Dönüşüm Ofisi kurduk. Dijital Garaj adıyla faaliyet gösteren, alanlarında

Bi’tıkla hem kurumsal hem bireysel için var AvivaSA, kurumsal müşterilerinin Otomatik Katılım sürecinde işlemlerini gerçekleştirebilmeleri amacıyla ‘responsive web’ teknolojisi kullanılarak Bi’tıkla Kurumsal online şubesini hayata geçirdi. Sade ve kolay kullanılabilir kullanıcı dostu ekran tasarımlarıyla hem firmaların İK departmanlarının hem AvivaSA operasyon ekiplerinin kullanımına açıldı. Tüm cihazlarla ve işletim sistemleriyle uyumlu çalışabilen Bi’tıkla Bireysel online şubesi, Otomatik Katılım kapsamında bireysel müşterilere hizmet vermek üzere canlıya alındı. Müşteriler bu platformda cayma işlemlerini, poliçe ve ödeme bilgilerini görüntüleme, poliçe basım ve e-posta ile gönderme, online olarak fon seçimi işlemlerini yapabilmekte. Insurtech, yani ‘sigortateknoloji’ ekosistemi ile yakından ilgilendiklerini vurgulayan Fırat Kuruca, şu detayları paylaşıyor: Insurtech odak noktamız “Bu ekosistemde başrol oyuncuları arasında yer almayı hedefliyoruz. 2017 yılı içerisinde, bu konuda Dijital Garaj’da sektörde ilk uygulamalara imza atmak üzere

hazırlıklarımızı tamamladık. Dijital Garaj olarak, sektördeki yeniliklere öncülük etmek, şirket içi girişimcilik kültürünü oluşturmak, müşteri ve çalışanlarımızın deneyimlerini artıracak dijital çözümler sunmak ve insurtech, yani sigorta teknoloji ekosistemine liderlik etmek gibi hedeflerimiz var. 2016 Temmuz’unda başlattığımız Dijital Dönüşüm Programı’nı, kültürel boyutta destekleme kararı aldık ve bu karar doğrultusunda, kurum içinde dijital dönüşüm sözcüleri olacak 30 kişilik ekip oluşturduk. Şirket genelinde tüm birimlerden gönüllülük esasına dayalı olarak oluşturulan “Dijital Manga” ekibimiz göreve başladı. Dijital Dönüşüm sözcüleri,

şirketimizin dijitalleşme ve pozitif işyeri kültürü oluşturma sürecinin aktif sözcüleri olarak, dijital dönüşümün, üst yönetim ile departmanlar arası iletişiminde yardımcı olma ve kurum içinde farkındalığın artırılması ve desteklenmesinde görev alacaklar. Manganın aynı zamanda, aktif sosyal medya kullanımı ve kaliteli sosyal medya içerik üretimiyle, AvivaSA markası hakkında pozitif algı ve iletişim ortamı oluşturulmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz. Dijital Manga, AvivaSA’nın inovasyon ve girişimcilik merkezi Dijital Garaj’daki çalışmalarda, şirket içi yenilikçi fikir ve çözümlerin yaratılması konusunda da aktif rol alacak.”

Fırat Kuruca: “Tasarruf gereklİlİğİ büyüyor” “Türkiye’nin daha fazla birikime ihtiyacı var. Tasarruf oranı Çin’de yüzde 49, Hindistan’da yüzde 32, Güney Kore’de yüzde 36, Endonezya’da yüzde 32 seviyelerinde. Türkiye gibi bir ülkenin, bireysel emeklilik fonlarında GSMH’nın yarısı kadar birikimi tasarruf olarak öngörüyor olması lazım. Ondan uzağız henüz; ama hızla büyüyoruz. Son 5 yılda bireysel emeklilik toplam fon büyüklüğü, yıllık ortalama yüzde 34’lük büyümeyle, 2016 sonunda 60,8 milyar TL’ye ulaştı. Katılımcı sayısı ise 6,6 milyon oldu. Sektör ciddi büyüme içerisinde. Yılbaşında uygulamaya konan Otomatik Katılım sayesinde, kademeli olarak 14 milyonun üstünde çalışan sisteme dahil olacak. 2023’te bireysel emeklilik pazarının 400500 milyar TL büyüklüğe ulaşacağı

öngörülüyor. Sektörün beklediği bazı gelişmelerin gerçekleşmesiyle, 2023 hedeflerinde BES’e ayrılan payın büyük oranda gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Bireysel Emeklilik Sistemi’nin en önemli fonksiyonlarından biri finansal piyasaların gelişmesi ve derinleşmesine katkısı. Emeklilik şirketlerinin önümüzdeki dönemde yatırımları çeşitlenecek. Gayrimenkul, girişim sermayesi, varlık fonu ve altyapı fonları yaygınlaşacak. EGM’nin 31 Mart 2017 tarihli verilerine göre 12,7 milyar TL fon büyüklüğü ve yüzde 19,5 pazar payı ile liderliğimizi sürdürüyoruz. Toplam 18 firmanın faaliyet gösterdiği bireysel emeklilik sektöründe 2016 sonu itibariyle, fon büyüklüğünde yüzde 28 ve katılımcı sayısında 900 bin kişi seviyelerine ulaşarak, yüzde 6 büyüme yakaladık.”

Bankacılık anlayışı yeniden şekilleniyor Dijital bankacılığın yaygınlaşmasıyla birlikte, bankacılık anlayışı ciddi bir evrim geçirdi ve bankacılıkta iş yapış alışkanlıkları yeniden şekillendi. Müşteriler artık bankacılık işlemlerini sıra beklemeden, yorulmadan istedikleri yer ve zamanda yapmak istiyor. QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanallar ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kürşad Demirkol da tüm dünyanın dijital çağa çok hızlı adapte olmasının bankacılıkta dijitalleşmeyi hızlandırdığına dikkat çekiyor. Bunun bir örneği olarak, internet bankacılığı ve mobil bankacılık ile zaman ve mekan kısıtı olmaksızın bankacılığa çabuk alıştık. “Akıllı cep telefonlarının kullanımının artmasıyla birinci kanalımız mobil bankacılık haline geldi” diyen Mehmet Kürşad Demirkol’un da belirttiği gibi, mobil kanala daha fazla

yatırım yapıyoruz. Bu yönüyle mobil bankacılık, hızlı şekilde müşterilerin sadece bankacılık işlemlerini yapabildikleri bir kanal olmanın ötesine doğru gidiyor. “Beraberinde gelen birçok yeni teknolojiyi hızlı bir şekilde müşterinin de kullanabileceği özellikler haline getiriyoruz” diyen Mehmet Kürşad Demirkol, bu gelişimi ve yaptıkları yatırımları şöyle örnekliyor: Her türlü bilginin adresi mobil “Mesela akıllı saatler yaygınlaştıkça bunları ‘nasıl mobile adapte edebiliriz?’ diye düşünüyoruz. Akıllı telefon uygulamalarının bildirimleri sık kullanmak istediğimiz kanallardan biri haline geldi. Bu bildirimler SMS’in yerini alıyor. Müşterilerimizin takip etmek isteyebileceği bilgileri mobil bankacılığa girmesi gerekmeksizin biz ona iletiyoruz; mesela hesabınıza

para geldiğinde, para çıktığında ya da hesabınızın bakiyesi verdiğiniz limitin altına düştüğünde veya üstüne çıktığında otomatik olarak bildirimler gönderebiliyoruz, akıllı telefonlar sayesinde, müşterinin lokasyonunu bilebiliyoruz.” Dijital dünya bir yandan da kağıtsız bankacılık hayalinin gerçek olmasına hizmet ediyor. Bunun en bilineni e-ekstreler ve pek çoğumuz ekstreleri kağıt ortamda almıyoruz. “Şubelerimizde başlayan süreçlerimizde bunu da gözetiyoruz” diyen Mehmet Kürşad Demirkol, şu detayı paylaşıyor: “Özellikle yeni ürün açılışlarında müşterilerimizi sayfalar dolusu kağıt ve imza ile boğmak yerine, tüm gerekli bilgilendirme dokümanlarını ve sözleşmeleri tablet ekranlarından okuyup onaylayabildikleri, onayladıkları dokümanların dijital kopyalarının

QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanallar ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kürşad Demirkol


BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

anında e-posta adreslerine gittiği, bu dokümanlara istedikleri zaman internet bankacılığımızdan ulaşabilecekleri süreçler tasarladık.” Enpara.com bir örnek Dijital dünyanın şube dünyasına entegre çalışabilmesi kolaylıklar sağlıyor. Mesela şubeye giderek başlattığınız bir sürecin son onayı için şubede beklemenize gerek kalmıyor; bunu yine dijital kanallardan yapabiliyorsunuz. “Tamamen dijital dünyada devam edebilen enpara.com örneğimiz var” hatırlatmasını yapan Demirkol, güvenlik stratejilerini ise şöyle anlatıyor: “Finansbank olarak teknolojinin imkân verdiği ölçüde gereken tüm tedbirleri almaya çalışıyoruz. Alınan

önlemler arasında müşterilerimizin hesaplarına yönelik yetkisiz erişimler ile şüpheli işlemleri önlemeye ve tespit etmeye yönelik çözümler ön plana çıkıyor. Sürekli olarak dolandırıcılık izleme sistemlerimiz üzerindeki senaryolarımızı zenginleştirmeye ve tespit yeteneğimizi arttırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Diğer taraftan, internet bankacılığı işlemlerinin güvenliği sağlanmış bilgisayarlar üzerinden yapılması ve şifre çalmaya yönelik oltalama (phishing) saldırıları konusunda müşterilerimizin bilgi sahibi olması büyük önem taşıyor. Dolayısı ile müşterilerimizin farkındalık seviyelerini artırmak ve dikkatli davranmalarını sağlamak amacıyla onları bilgilendirmeye özen gösteriyoruz.”

DOSYA

17

Mehmet Kürşad Demirkol: “İhtİyaca göre teklİfler önem kazancak” “Şubesiz ve kağıtsız bankacılık özellikle artık bireysel segment için hayal değil; bu zaten oluyor. Bu sürecin mevzuat ile de desteklenmesi gerek. Islak imza şartı, kimlik ibrazı gibi ihtiyaçlar özellikle müşteri olma aşamasında önümüze engel olarak çıkıyor. E-imza ya da mobil imza gibi uygulamalar yeterince yaygın değil. İleride özellikle çipli kimlik kartlarının yaygınlaşmasıyla, bu durumun aşılması mümkün olabilir. Yeni teknolojilerin bankacılık dünyasıyla entegrasyonunu görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Mesela “büyük veri” her bankanın

takip ettiği, mevcut skorlama ve pazarlama süreçlerine entegre ettiği bir konu. Müşteriler hakkında daha fazla bilgiyi hızlı ve doğru bir şekilde zaten elimizde olan ya da yeni toplamaya başladığımız muhtemel her kaynaktan rafine bir şekilde çıkarabiliyoruz. Nesnelerin internete bağlanması ve farklı sistemlerin entegrasyonu ile hayatı kolaylaştıracak yeni uygulamalar geliştirilebiliyor. Mesela arabanızın bakım ihtiyacının olduğunu bilip, buna göre size ekstra kredi limiti açmayı teklif eden bir bankacılık hizmeti mümkün."

Dijital dönüşüm sürecimiz ve yenilikler hiç bitmeyecek Bankacılık işlemlerinin büyük oranda fiziki şube dışına taşınması, FinTechlerin çeşitli bankacılık ürünlerinde etkin rol almaya başlaması ile birlikte gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de bankacılık değişim yolunda. “Varlığını devam ettirmek isteyen bankaların yeni realiteyi kabul ederek dönüşmeyi satın alması gerekli” yorumunu yapan Kuveyt Türk Bankacılık Servis Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz, ekliyor: “Yeni realiteyi kabul ediyor ve gerekli dönüşümleri yaparak adapte olmayı amaçlıyoruz.” Gelinen noktada, teknoloji alanında geliştirilen çözümlerin sadece bir ek uygulama olmanın ötesinde, faaliyet modelini etkileyen unsurlara dönüşmesi de beklenmekte. Bu kapsamda, bankalar finansal teknoloji geliştiren şirketlerle işbirlikleri kuruyor. Küresel anlamda hızla gelişen FinTech ekosisteminin, ülkemizde yasal düzenlemelerin desteklediği ölçüde gelişerek, küresel standartlara ulaşması için zamana ihtiyacı olduğu görüşünü paylaşan İrfan Yılmaz, “FinTech’lerle işbirliği yapmanın arayışı içindeyiz ve bu amaçla çeşitli inisiyatifler başlatmış

durumdayız” yorumunu yapıyor. Bankacılık sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanıyor, dijital ortama geçiş hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Geleneksel şubelerin sayısı azalırken alternatif dağıtım kanallarına ciddi yatırımlar yapılıyor. “Biz de bu doğrultuda 2017 yılında alternatif dağıtım kanallarındaki dijital dönüşüm çalışmalarını devam ettirmeyi planlıyoruz” bilgisini veren İrfan Yılmaz, strateji ve önceliklerini şöyle anlatıyor: BOA yazılımı büyük önem taşıyor “Katılım bankacılığında sektöründe öncü konumda olmamızı sağlayan sebepler arasında, teknolojiye yaptığımız yatırımların önemi büyük. 2017 yılında bankacılık işlemlerimizi olabildiğince mobile taşımak gibi çalışmalarımız mevcut. Müşterilerimiz Mobil Şube ile tanıştıktan sonra İnternet Şubesine ilgiyi azaltmış görünüyorlar. Madem müşteri mobile ilgi gösteriyor, o halde biz de mobile yatırım yaparız. Sadece müşterilerimizin değil, personelimizin de bankacılık işlemlerini mobilden yapmaları için projeler geliştiriyoruz. Güvenliğe çok daha fazla yatırım yaparak,

İrfan Yılmaz: “XTM Şubelerle dağıtım ağımızı daha da büyüteceğiz” “Bankacılık sektöründe gelişmeleri yakından takip ederek; operasyonel merkezileşme, dijitalleşme, otomatize edilmiş süreçler ve karar destek sistemleri ile verimliliği artırmaya; teknoloji odaklı, inovatif ürün ve hizmetler geliştirerek dijital kanallarda farklılaştırılmış müşteri deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Dijital

bankacılık kapsama ve kullanım oranımızı artırmaya odaklanarak, sektörün şube kapattığı bu dönemde, önceki yıllara kıyasla büyük ölçekli şube açılış stratejimiz daha muhafazakâr olacak. Buna karşılık, bizim mini şube olarak tanımlayabileceğimiz XTM Şubelerle dağıtım ağımızı büyütmeye devam edeceğiz.”

Kuveyt Türk Bankacılık Servis Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz gerek bankamızın altyapısını gerekse müşterilerimizin kullandığı dağıtım kanallarımızı çok daha güvenli hale getirmek için projeler yürütüyoruz. Bu yıl devreye aldığımız çeşitli fraud algoritmaları ve biyometrik güvenlik uygulamalarımız olacak. BOA yazılımı sayesinde yazılım ihtiyaçlarını büyük ölçüde içerde geliştirebilen bir banka haline geldik. Bankacılık hizmetlerinde tekrar kullanılabilir bir altyapı sunan BOA, merkezi yönetilebilir motorlar ve ürün, hizmet, kanal, müşteri takibi gibi ihtiyaçlara yönelik tasarlandı. Kuveyt Türk, BOA yazılımı ile birlikte şube, internet şube, mobil şube, ATM ve XTM’i kapsayan 5 ana işlem kanalında 3 bini aşkın ekranı ile faaliyet gösteriyor. BOA yazılımı ve BOA bulut uygulaması sayesinde çalışanları da mobile taşıyoruz. Senin Bankan dijital bankacılık platformu ile bankacılık hizmetlerini Türkiye’nin

her noktasına taşıyarak, şubesiz bankacılık yapan ilk katılım bankası olduk. Bu yıl bu platformumuzun derinliğini daha da arttıracak yatırımlara devam edeceğiz. Videolu görüşme ile self-servis işlemlerin bir arada gerçekleştirildiği dijital şube konseptimiz XTM şubelerimiz ile operasyonel maliyetleri azaltılmış bir şube modeli icat etmenin çabası içindeyiz. Kullanıcı deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla www.kuveytturk.com.tr sitemizi yeniledik. Site, modern ara yüzü sayesinde işlem yapmayı kolay ve keyifli hale getirirken, interaktif hesaplama araçları sayesinde online bir finans danışmanı işlevi de görüyor. İnteraktif hesaplama araçları sayesinde kullanıcılarımız kâr payını, finansman veya taksit ödemelerini kolayca hesaplayabiliyor, hızlı bir şekilde bankacılık ürünlerine başvurabiliyorlar.”


Analitik Karar Mekanizmalarını Oluşturan Kurumlar Emin Adımlarla Başarıya Koşuyorlar

Akıllı Yönetim Sizin İçin Halen Sadece Bir Hedef Mi? Daha çevik, daha yaratıcı, daha hedef odaklı, daha başarılı olmanızı desteklemek için önceliğiniz analitik olmalı. Kurumların geleceği hızla büyümekte olan ve her geçen gün daha fazla yatırım gerektiren ham verilerin karar mekanizmasına dönüştürülmesine bağlı olacak.

İş dünyasının “dalgalı bir denize benzeyen piyasa koşullarında” yeni başarılara imza atabilmek için dinamik ve doğru bir karar mekanizması gerekiyor. Tıpkı iyi bir sörfçü gibi dalgalar ile eş zamanlı hareket edebilmek ve beklenmeyen dalgaları faydaya dönüştürebilmek şirketlerin fa verilerini bilgiye, bilgiyi stratejiye dönüştürmeleri ile mümkün olmakta.

AIMS ailesi olarak, 2000 yılından günümüze Analitik Dünyanın gelişimine gönül verdik. Gerçekleştirmiş olduğumuz Analitik Projelerin Deneyimi ile iş dünyasında kuruluşların 360° Analitik Vizyon yapılanması için varız. Hizmet verdiğimiz müşterilerimizde önce eğitim anlayışı ile yola çıkıyor, müşterilerimizin analitik varlıklarını sahiplenmelerini sağlıyoruz.

Yöneticilerimizin şirketlerinin yararına doğru zamanda doğru kararları alabilmesi ve bunun üzerine aksiyon geliştirebilmesi için 360 Derecelik bir Analitik Vizyona sahip olmaları gerekiyor.

Analitik çalışmaların bir kereye mahsus çalışmalar olmadığını, kurumun stratejik adımlarını değiştirdiğini, analitik karar mekanizmasının uygulanması ile elde edilen sonuçların hızla farklılaştığını ve analitik modellerin güncellenmesi gerekeceği gerçeğini müşterilerimizle birlikte deneyimliyoruz. birlik

“Tak-Çalıştır” tarzı analitik model yaklaşımının yanıltıcı olduğunu, şu modeli yaparım şu veriler ile tarzı proje yapıları yerine günümüzde terzi usulü proje yapılarının tercih edilmesi gerektiğini, başarının ve proje yatırım geri dönüş oranlarının bu sayede arttığını müşterilerimize anlatıyoruz. müş Bu sene Ziraat Bankası “Retail Banker International” tarafından düzenlenen “2017 Global Retail Banking Awards” programında, “Operasyonel Segmentasyon ve Hizmet Seviyesi Standardizasyonu Projesi” ile “En İyi Veri Analitiği Kullanımı (Best Use of Data Analytics)” ödülünü kazandı. Da Ziraat Bankası’nı tebrik ediyor, başarının gururunu paylaşıyoruz.


Analitik Karar Mekanizmalarını Oluşturan Kurumlar Emin Adımlarla Başarıya Koşuyorlar

Akıllı Yönetim Sizin İçin Halen Sadece Bir Hedef Mi?

Global bir yarışmada veri analitiği tarafında en iyi uygulamanın ülkemizin değerli bankası, Ziraat Bankası’nca kazanılması haklı gurur kaynağımız oldu. Bu projede ilk adımlar Ziraat Bankası yönetiminin banka müşterilerine daha iyi hizmet verme, müşterilerinin hayatlarını kolaylaştırma amacı ile atıldı. ha Ziraat Bankası’nın, “En İyi Data Analitiği Kullanımı” alanında ödül kazandıran projesi ile şubelerinden hizmet alan müşterilerin bekleme sürelerinin düşürülmesi ve hizmet kalitesi standardizasyonunun sağlanması hedeflendi. hed

Operasyonel Şube segmentasyonu ve yoğunluk tahminleme modelleri yaklaşımı ile gerçekleştirilen çalışma sonucunda, Ziraat Bankası Şubelerinde standart süre üzerinde bekleyen müşteri sayısı, son üç aylık sürede %67 oranında azaltıldı. Böylece, Ziraat Bankası’nın şubelerinde müşterilerine Ban hizmet verme süresinin ortalama 3,5 dakikaya düşürülmesi sağlandı. AIMS Analitik Bilgi Yönetimi Çözümleri olarak “360° Analitik Vizyon” adı ile her sene düzenlemekte olduğumuz Konferansımız bu sene 5 Ekim 2017 tarihinde Hilton Istanbul Kozyatagi otelinde gerçekleşecek.

AIMS 2017 - 360° ANALİTİK VİZYON KONFERANS PROGRAMI 09:00 - 09:30

Kayıt

09:30 - 10:00

360° ANALİTİK VİZYON

10:00 - 10:30

Analitik Dünyanın Gelişiminde Şirketlerin Stratejileri

10:30 - 10:45

Sohbet Zamanı

10:45 - 12:30

Analitik Deneyim Paylaşımları : Müşterilerimiz Projelerini & Kazanımlarını Anlatıyor

12:30 - 13:30

Öğle Yemeği

13:30 - 15:00

Sektörel Analitik Çalışmalar • Bankacılık Sektöründe 360° Analitik Vizyon • Perakende Sektöründe 360° Analitik Vizyon • Sigorta Sektöründe 360° Analitik Vizyon

15:00 - 15:15

Sohbet Zamanı

15:15 - 17:15

Analitik Çözüm Bileşenleri & Teknolojilerimiz • Öngörüsel Modelleme • Bilgi Görselleştirme, Karar Mekanizması Entegrasyonu • Veri Zenginleştirme

17:15 - 17:45

Soru Cevap & Kapanış Oturumu

*Geçmiş yıllarda yoğun ilgi gören konferansımıza ön kayıt için başvurular başlamıştır. Kayıt ve katılım koşulları için info@aims.com.tr adresine başvurabilirsiniz.

Analitik dünyanın gelişimini desteklemek hedefi ile her sene düzenlemekte olduğumuz konferansımızda bu sene de yoğun bilgi ve deneyim paylaşımında bulunmayı hedefliyoruz. Başarılı bir analitik yapılanma gerçekleştiren ve analitik karar verme mekanizmasını yapılandırarak kuruluşlarına önemli yapılandı katkılarda bulunan yöneticilerimiz, bu sene de konferansımızda kapsamlı paylaşımlarda bulunacaklar.


20

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Sektörde ‘ilk’lerimizin sonu yok Finans sektöründe kusursuz ve kesintisiz teknoloji ile müşteri deneyimi sunmak çok kritik hale geldi. Günümüzde “yeterince iyi” olan değil, mükemmel deneyim sunan öne çıkıyor. “Yenilediğimiz mobil bankacılık uygulamamız içerisinde sunduğumuz Göz-ID uygulamamız ile sektörde öne çıkan trendlerden biri olan biyometriyi en iyi deneyim ve yüksek güvenlik altyapısı ile mobil uygulamamıza adapte ettik” diyen Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, ekliyor: “Türkiye’de ilk kez gelişmiş göz tanıma sistemi teknolojisi ile her insan için benzersiz olan göz damar bilgisini Yapı Kredi Mobil’e girişte kullanmaya başladık. Uygulama ile müşterilerimiz bankacılık işlemlerini şifreye gerek kalmadan, daha kolay ve güvenli gerçekleştirebiliyor. Mobil uygulamamız ile ATM’ye dokunmadan para çekme ve çağrı merkezini direkt arama özelliği gibi çalışmalar sunuyoruz. QR kodla para çekme özelliği sayesinde müşterilerimiz tutarı belirleyerek ATM’lerden hiçbir tuşa dokunmadan para çekebiliyor. Çağrı merkezi entegrasyonu ile mobil şube üzerinden Yapı Kredi Telefon Bankacılığı arandığında, müşterilerimiz kendilerini tanıtmalarına gerek kalmadan otomatik olarak tanınıyor ve daha hızlı hizmet alabiliyorlar.” Yapay zeka ve semantik, bankacılık sektörüne farklı bir boyut kazandıracak. Bankacılık sektörü artık

başladık. Müşterilerimiz Messenger üzerinde sohbet eder gibi kişisel bilgi gerektirmeyen bankacılık işlemlerini kolayca yapabiliyor” bilgisini veriyor. Code.yapıkredi daha da büyüyecek Kanalların ve müşteriyle temas noktalarının arttığı bu dönemde, müşterilerle etkileşimi kişiselleştirmek

daha kritik. Bu da işin analitik kısmına ve büyük veriye yoğunlaşmak demek. Büyük veri bu noktada kaostan fırsata dönüşüyor. “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek World Üye İşyeri müşterilerimizi sektörlerinde daha güçlü kılacak bir kampanya platformu olan Self Servis World hizmetini müşterilerimize sunduk” diyen Doğan, yenilikleri şöyle

Yakup Doğan: “Dİjİtal bankacılığın sınırlarını genİşleteceğİz”

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan self servis hizmetlerden, tamamen yapay zeka ile çalışan akıllı dijital hizmetlere evrilmeli. Müşterinin beklentilerini anlayıp ona uygun fırsatlar sunan, ona zaman yaratan, onun için kıyaslayan, doğru zaman ve yerde hatırlatma yapan, hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olan yapı kurmak gerekiyor. “Yapay zeka konusunda ilk adımları attığımız uygulama Bankacı Bot oldu” diyen Yakup Doğan, “Facebook Messenger'ın bot uygulamasına entegre ettiğimiz uygulamamız ile Türkiye’de sektörde ilk olarak bankacılık hizmetlerini sunmaya

“Tüm platformlarımızı ve altyapılarımızı dijital dönüşüme öncülük edecek şekilde yeniledik. Bu süreçte çok iyi danışman ve tasarım firmalarıyla çalıştık, dijital stratejimizi oluşturduk. Üç odak noktasından oluşan stratejimizin merkezinde müşteri deneyimi, data ve analitik, altyapı ve süreçlerin dijitalleşmesi var. Dijital alandaki yatırımlarımızı bu doğrultuda planlıyor, son teknoloji ve trendlere göre şekillendirerek hayata geçiriyoruz. Bankacılıkta odak noktası çoklu kanal stratejisi (omni-channel). Ancak biz omni-channel’ın ötesinde, hatta bugün kanal diye adlandırdığımız etkileşim noktalarının artık kanal olmaktan çıktığı ve müşteriye sunulan hizmetin kendisi haline geldiği kapsamlı ekosistem tasarlıyor ve bu ekosisteme geçiyoruz. Islak imza atılması gereken ve fiziksel sözleşmeler gibi durumları bile en aza indirgeyecek, birçok durumda ortadan kaldıracak, hızı artıracak, ekstra güvenlik getirecek, alışverişten

vergi ödemelerine kadar müşteriye en yüksek faydayı sağlayacak. İşin içinde büyük veri, nesnelerin interneti ve yapay zeka da olacak. Bu dönüşümü sağlamak adına yatırımlarımız devam ediyor. 2017’de de dijital bankacılığın sınırlarını genişletecek yeni uygulamaları sunmaya devam edeceğiz. Odaklandığımız alanlardan biri kod yazımını geliştirecek “code. yapıkredi” platformumuzu geliştirmek olacak. Bu platformumuz ile her yaşta ama özellikle gençlere yönelik kodlama eğitimleri veriyor, sağladığımız finansal teknoloji uygulama programlama arayüzleri (OpenBankingAPI) ile fintech ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Hedefimiz tüm kanalların birbiriyle konuştuğu bir bankacılık dünyası oluşturmak. Plastik kartların ortadan kalkacağı, mobil cihazların bir cüzdana dönüşeceği bu dünyanın kapılarını gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla şimdiden aralamaya başladık.”

anlatıyor: “Yeni dalga fintech’lerin finansal kurumlarla ortaklaşa hareket ettiklerini görüyoruz. Bu da hem fintech’leri hem finansal kurumları pozitif etkiliyor. Bu kapsamda geleceğin bankacılığını tasarlama yolunda gençleri ve girişimcileri destekleyecek yatırımlara imza atıyoruz. 2016’da yazılım geliştirmeyi öğrenmek ve öğrendikleri ile üretime katkıda bulunmak isteyen herkese açık ve ücretsiz bir program olan “Code.yapıkredi”yi hayata geçirdik. 2017’de daha da büyüyerek devam edecek Code.yapıkredi; kodlama eğitimleri, finansal rehberlik bölümlerinden oluşan geniş kapsamlı bir platform. Yazılımcılara finansal teknoloji uygulama programlama arayüzleri (OpenBankingAPI) de sağlayarak, fintech ekosisteminin gelişimine katkı hedefliyoruz. Dijitalleşme konusunda öncü rolümüzü sürdürüyoruz. Göz-ID gibi isabetli trend öngörülerimizle sadece ülkemiz için değil, Avrupa için de ilk olan uygulamalara imza atıyoruz. Yakın gelecek için hazırlıklarımıza başlamış durumdayız.”


BThaber

DOSYA

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

21

Yeni nesil servisler gelişiyor yardımcı oluyoruz.” Ülkemizde bilişim sektörü gelişimini sürdürürken, bankacılık, finans ve ödeme sistemleri alanındaki gelişim de aynı doğrultuda büyük bir hızla devam ediyor. Perakende alanında kullanılan eski nesil yazar kasaların yerini yazar kasa POS cihazlarının almasıyla bu cihazlar dijital dönüşümün önemli yapıtaşlarından biri haline geldi. Her ölçekteki işletme için kritik önem taşıyan ödeme sistemleri alanında kurumlar müşterilerine çözüm çeşitliliği sunmak adına önemli yatırımlara imza attılar. Tüketiciler de bu gelişmeler karşısında teknolojinin

İnnova Bilişim Çözümleri Fintek Kıdemli Direktörü Murat Kayıhan Finans sektöründe giderek yaygınlaşan “omni-channel” yani çoklu kanal yaklaşımının da etkisiyle bu ekosistemdeki kuruluşlar yeni nesil servisler geliştiriyor, yenilikçi hizmetlerle karlılık, performans ve müşteri memnuniyeti seviyelerini yükseltiyorlar. Hızlı adaptasyonu ile dijital dönüşümün Türkiye ve dünyadaki öncüsü konumunda olan finans sektörü, içinden geçtiği etkin dijitalleşme ile daha da ivmeleniyor. Büyük verinin söz konusu olduğu işlemlerin, sunulan çözümler ile çok daha hızlı, güvenli ve kolay bir şekilde yapıldığını kaydeden İnnova Bilişim Çözümleri Fintek Kıdemli Direktörü Murat Kayıhan, şunları söyledi. “Şubesiz ve self servis hizmetler sayesinde iş gücü verimliliği artarken insan kaynaklarını da çok daha etkin bir şekilde yönetmek mümkün oluyor. Bulut tabanlı yenilikçi teknolojiler sayesinde donanım, yazılım ve operasyon maliyetlerinde önemli tasarruflar sağlanabiliyor. Türk Telekom’un bilişim çözümleri sağlayıcı şirketi İnnova olarak çözümlerimizle finans sektöründeki müşterilerimize bu alanların tümünde rekabet avantajı sağlıyoruz. Finans sektörüne sunduğumuz yeni teknoloji çözümleri sayesinde finans oyuncuları sahip oldukları verileri doğru bir şekilde işleyip anlamlandırarak bunları kişiselleştirilmiş servisler sunmada kullanabiliyor. Müşterilerimizin sektörde kullanılan farklı yazılım platformları arasında hızlı ve kolay bir şekilde uyumluluk sağlamalarına

imkanlarından faydalanıp temassız, kartsız, mobil gibi alternatif ödeme çözümlerini kullanmaya başladılar. Bu alandaki çözümler, teknolojik gelişmeler ve yatırımlarla birlikte her geçen gün yaygınlaşıyor ve tüketicinin hayatını daha da kolaylaştırıyor. Son dönemde finans sektöründeki yapılan düzenlemeler de pazarın daha hızlı gelişimi için gerekli çatının oluşumunda önemli katkıya sahip. Bu düzenlemelerin de sektörün büyümesi, yeni ve güçlü oyuncuların bu alana girmesinin teşvik edilmesinde önemli olduğunu belirten Murat Kayıhan, “Fintek iş

kolumuz ile finans ekosisteminde yer alan kurumlara finansal teknolojiler alanında dünya standartlarında, yüksek nitelikli çözümler sunuyoruz. Ödeme sistemleri özelinde ise kurumların finansal girdilerini en verimli şekilde yönetmeleri için PayFlex çatısı altında Sanal POS, BIG (Bank Interface Gateway), WirePay, Mobil Ödeme, Mikro Ödeme gibi farklı çözüm seçenekleri sunuyoruz. Bu alandaki çözümlerimiz sayesinde kurumlar, alacakları ödemeler için İnnova’nın bu alandaki geniş bilgi birikiminden yararlanırken müşterilerine alternatif seçenekler sunabiliyorlar” dedi.

“Ar-Ge ve İnovasyon” yönet�m�nde l�der, özgün ve küresel danışmanlık ş�rket�...

10. yıl

%100

398

Müşteri Referansı

Ar-Ge Merkezi Başarı Oranı

82

Ar-Ge Merkezi Referansı

776

80+

Başarılı TEYDEB Proje Sayısı

Başarılı İhracat Destekleri Projesi

200+ Ar-Ge ve İnovasyon Eğitimi

İSTANBUL

KOCAELİ

0 216 325 83 89

40 BURSA

6 Mühendis Çalışan

İZMİR

bilgi@etkinproje.com

Farklı Lokasyonda Hizmet İstanbul Gebze Bursa İzmir Ankara Londra

ANKARA

LONDRA

www.etkinproje.com


22

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Zayıf halka maalesef müşteri İlk başlarda şan şöhret ve çevre itibarı için yapılan saldırılar, 90’lı yılların başından itibaren maddi ve manevi kazanç kazanımına yöneldi. 2008 ve sonrası bu saldırıların APT, yani hedef odaklı olduğunu görüyoruz. Artık saldırgan nereye nasıl saldıracağını çok önceden, hatta yıllarca çalışıp planlıyor, sonra hedefine saldırıyor. "Kazanç maddi olunca, elbette ilk akla gelen finans sektörü stratejik hedef olarak seçildi" diyen BTBurada Kurucu Ortağı Murat Göçe, şu bilgileri verdi: "Artan saldırılar karşısında finans sektörü boş durmadı, en yeni teknolojileri alarak güvenliğini iyi bir seviyeye yükseltince daha kolay hedef olan, zincirin en zayıf halkasına, yani kullanıcılara saldırılar başladı. Banka ve finans kurumlarına saldırılar daha

sonrasında bankaların kullanıcıları üzerinden saldırma tehditlerine evrilse de, hala bankalara direk saldırıları görebiliyoruz. Dünyanın pek çok yerinde bankalar hack’lendi ve ciddi para kayıpları yaşandı. Ülkemizde de gerçekleştiği konusunda duyumlar yok değil. Cazip hedef isminden dolayı finans sektörü olsa da, bir başka ve daha önemli neden çok sayıda insan, yani kullanıcı ile iletişim halinde olmaları. Örneğin bir bankanın milyonları geçen müşterisi var ve bu müşteriler bir şekilde bankanın sunucusu üzerinde işlem yapıyor, para çekiyor, transfer yapıyor gibi. Yani banka sunucuları aslında herkese açık gibi. Alınması gereken tedbir çok ama saldırı da çok. Konu bununla da sınırlı değil. Müşteriler üzerinden yapılan saldırıda, müşteri maddi

hasar görürse bunun da muhattabı banka olabiliyor. Herhangi bir kurum için kendi kullanıcıları bile bir risk iken, bir bankanın binlerce kullanıcı ama asıl milyonlarca müşterisi var. Finans kuruluşları teknoloji anlamında gereken her şeyi yapıyorlar. Bilgi güvenliği yatırımları müthiş, içlerinde en iyi ekipleri barındırıyorlar, bu konuda en uzman firmalarla çalışıyorlar. Fakat dediğimiz gibi, asıl tehlike bu değil, saldırı genellikle zayıf halka müşteri üzerinden geliyor. Müşteri kayıpları da bankanın muhattap olduğu konular, ama işte bu noktada bankalar müşterilerini sıkmamak, bir anlamda da kaçırmamak için tedbirleri zayıflatabiliyorlar. Örneğin kartınızla PIN kodunu girdikten sonra bir de SMS gelse daha iyi olmaz mı? Bu

SMS’te bildirilen alışverişe anında itiraz edilse de işlem dursa mesela... Siz müşterisine Antivirüs programı kurmasını şart koşan bir banka gördünüz mü? Birçok önlemden bahsetmek mümkün, ama gerçek hayatta farklı karşılıkları var. Maliyet, müşteri memnuniyeti vs vs… Bilgi güvenliğinde en zor kısım burası zaten. Her ne kadar “Sıfırıncı gün atakları” sınıfındaki tehlikelere çözümler sunulsa da, her tedbir aslında saldırı ortaya çıktıktan sonra alınabiliyor. Saldırı olmadan tekniği, tipini ve gücünü bilmek zor. Bu bilgi olmadan tedbir almak da zor. Bilgi güvenliği firmalarının bazılarını açıkça “Biz saldırı olduğunda en iyi çözümü sunuyoruz” deme nedenleri de bu yüzden. Beyaz şapkalılar, siyah şapkalıların her zaman bir adım gerisinde.”

Mobil finansal servislerimiz istikrarlı biçimde büyüyor Erişimin kolaylaşması ile mobil cihazlar üzerinden gerçekleşen işlemler e-ticaret hacmi içinde hızla yükseliyor. Yaygınlaşan akıllı telefon kullanımı ile bireysel alışveriş deneyimi aynı anda birçok farklı ekranı kullanarak gerçekleştiriliyor. Cep telefonları ile başlayan alışveriş deneyimi, PC veya tablet üzerinden alışveriş ile sonlanıyor. Cep telefonu ile başlayan deneyimin mobilde sonlanabilmesi içinse mobil ödeme entegrasyonları önem

kazanıyor. “Ülkemizde e-ticaret pazarı yüksek büyüme potansiyeli taşıyor. Bu potansiyele mobil teknolojilerdeki gelişim ve mobil internet üzerinden tüketicilerin artan oranda yapacakları alışveriş ile ulaşılacağını düşünüyoruz” diyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy’un da dikkat çektiği gibi, dijitalleşme, toplumsal hayatımızın her alanında olduğu gibi ödeme alışkanlıklarımız başta olmak üzere

Engİn Aksoy: “Hayatı kolaylaştırmaya devam edeceğİz” “Halihazırda müşterilerine NFC ile temassız ödeme ayrıcalığı sunan mobil cüzdan uygulaması konumunda bulunan Vodafone Cep Cüzdan, NFC teknolojisinin kullanıldığı 90 binin üzerinde işyerinde geçerliliğini sürdürüyor. Müşterilerimiz, mevcut SIM kartlarını NFC destekli SIM kartla değiştirdiklerinde, önceden SIM kartlarına yüklenmiş ön ödemeli NFC Cep Nakit Kartları ile anında ödeme yapmaya başlayabiliyor. QR kod ile ödeme kolaylığı da sunan Vodafone Cep Cüzdan, içerdiği temassız etkileşim teknolojisi iBeacon ile Türkiye'de ve

dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor. NFC teknolojisi ve QR kod ile kolay ve güvenli ödeme imkânı sunan Vodafone Cep Cüzdan’ın kullanım alanlarını sektörünün lideri kuruluşlarla stratejik ortaklıklar kurarak sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Örneğin, Vodafone Cep Cüzdan ile PTT’den alınan Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) etiketlerine hiçbir ek ücret ödemeden dolum yapılabilmesini sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde ise Vodafone Cep Cüzdan Mobil Ödeme Sistemleri ve Uygulaması ile müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

finansal işlemlerde de hızlı değişimi beraberinde getiriyor. “Geleceğin uzun vadede mobil finansal servislerde olduğunu öngörüyoruz” yorumunu yapan Engin Aksoy’a göre, tüm dünyada mobil ödeme sistemlerine geçiş hızlanıyor. Dijitalleşme ve mobil finansal servisler sayesinde, bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan insanlara ulaşılabiliyor ve finansal hayata katılım oranı yükseliyor. “Nakit paradan, kredi kartından, banka kartından, cüzdandan bağımsız bir hayatın hem bireyler hem kurumların yaşam kalitesini çok daha ileriye taşıyacağını, girişimciler için de yeni fırsatlar yaratabileceğini düşünüyoruz” diyen Engin Aksoy, bu başlıkta çalışmalarını şöyle anlatıyor: Entegrasyon zenginliği gelişiyor “Ülkemizde öncülüğünü yapmayı hedeflediğimiz dijitalleşmenin en önemli aşamalarından birinin mobil finansal servisler olanaklarının yaygınlaştığı bir topluma geçmek olduğuna inanıyoruz. Vodafone Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Anonim Şirketi ile müşterilerimize mobil ödeme hizmetleri sunuyoruz. Para transferi ve fatura ödemeleri

gibi konularda aracılık edilmesi dahil geniş bir yelpazede hizmet sağlıyoruz. Vodafone Cep Cüzdan Mobil Ödeme, Vodafone Cep Cüzdan Uygulaması ve Cep Nakit Kart ürünleriyle fatura ödemeden online alışverişe, para transferinden QR kodla temassız ödemeye kadar tüm mobil finansal servislerin güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlıyoruz. Ekim 2012’de Visa Europe, ING Bankası ve PTT işbirliğiyle sunduğumuz ve alanında bir ilk olan Cep Nakit Kart ile tüketicilerimize banka müşterisi olmadan bankacılık işlemi yapma olanağı sağladık. Kasım 2013’te ise Cep Nakit Kart ile sağlanan tüm kolaylıkları mobil platforma taşımak için Vodafone Cep Cüzdan’ı hayata geçirdik. Apple Store, Google Play gibi uygulama mağazalarından ücretsiz indirilebilen Vodafone Cep Cüzdan, kullanıcılarına, kredi kartı bilgilerini uygulamaya kolaylıkla kaydetme imkânı veriyor. Kredi kartı olmayan müşteriler ise anında ön ödemeli sanal Cep Nakit Kart yaratabiliyor. Vodafone Cep Cüzdan uygulamasının kullanıcıları Multinet anlaşmalı kafe ve restoranlarda QR kod ile temassız ödeme deneyimini yaşayabiliyor.”


BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

DOSYA

23

Türkiye, finans ekosistemi ile dünyaya örnek oluyor Sektör adına atılan önemli bir adım olan TROY’un arkasında Türkiye, Türkiye’nin bankacılıktaki bilgi birikimi ve deneyimi, Türk mühendislerinin uluslararası standartlarda geliştirdiği ileri teknoloji öne çıkıyor. “Türkiye’nin Ödeme YöntemiTROY’’, Türkiye’nin kartlı ödemeler sektöründeki gücünden doğan ödeme yöntemi ve markası. Bu noktada, 2016 altyapı ve güçlü bir zemin oluşturma yılıyken, 2017’yi ülke ekonomisini finansal olarak güçlendireceğini düşündükleri için ‘TROY yılı’ olarak gördüklerini vurgulayan BKM (Bankalararası Kart Merkezi) Genel Müdürü Dr. Soner Canko, 2016’da Türkiye’deki tüm POS’lar, ATM’ler ve e-ticaret altyapılarının TROY logolu kart kabul edebilir duruma geldiğini hatırlattı. 2017 hedefi ise Türkiye’deki kart çıkaran tüm banka ve e-para kuruluşlarının TROY logolu kart çıkarmasını sağlamak yönünde. Detayları Dr. Soner Canko ile konuştuk: TROY odağında gerek ulusal gerekse uluslararası hedefleriniz neler? TROY’un yurtiçi ve yurtdışı kullanım altyapıları tamamlandı. Bu yıl TROY logolu kartlar bankaların tercih ettiği şekilde tüketicilerle buluşmaya başlayacak. Yıl sonunda Türkiye’deki kart çıkaran tüm banka ve e-para kuruşlarının TROY logolu kart çıkararak kullanıcılarla buluşturmasını, kullanıcıların ise bu topraklardan çıkan ve bugüne kadar alıştıkları uluslararası standartlara sahip bu ürünü kullanmaya başlamalarını hedefliyoruz. BKM Express yapısına ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ne gibi yenilikler gündemde? Teknolojinin gelişimi, akıllı cihaz penatrasyonunun artması ve kolay internet erişimi ile son dönemde zaman ve mekândan bağımsız, kolay alışverişi mümkün kılan m-ticarete

ilgi büyüyor. Bu doğrultuda BKM Express’i sürekli geliştiriyor, tüketicilere farklı ödeme deneyimleri sunuyoruz. 21 binin üzerinde noktada hızlı ve güvenli online alışveriş deneyimi sunan BKM Express ile yüz yüze alışverişlerde de mobil ödeme kolaylığı sağlıyoruz. Örneğin; BKM Express mobil uygulaması ile Vakko mağazalarında kasaya gitmeden ödeme yapmak, Total’de araçtan inmeden akaryakıt almak, BiTaksi araçlarında tek tıkla ödeme yapmak mümkün. Sunduğumuz deneyimlerden biri de QR ile bağış deneyimi. Özellikle toplumumuzda bireysel bağış kültürünün oluşması için çaba sarf ettiğimiz bağış işlemlerinde QR, kolay ve hızlı bir çözüm. 2017 yılında da BKM Express ile e-ticaretin ve m-ticaretin gelişmesinde aktif rol oynamaya devam edeceğiz ve BKM Express’in bulunduğu işyeri sayısı daha da yükselirken, kullanıcılarımız kart bilgilerini girmelerine gerek kalmadan daha fazla noktada kolay ve hızlı ödeme yapmayı sürdürecek. FinTech ekosisteminde nasıl bir değişim ve gelişim bekliyorsunuz? Bu durum, bir bütün olarak finans sektörünü nasıl geliştirecek, sektör paydaşlarını nasıl çeşitlendirecek? Dünyada FinTech, hızlı büyüyor ve Türkiye'de de FinTech gelişimi dünyadaki gelişmelere paralel büyüyor. Dünyada 2011 yılında 620 FinTech girişimine 4,2 milyar dolar yatırım yapıldı. Türkiye’de ise 2012 yılında 3 start-up'a yaklaşık 5 milyon dolar yatırım yapılması ile başlayan hareketlenmeyle 2016 yılında FinTech start-up’larına yapılan yatırım miktarı yaklaşık 25 milyon doları buldu. Bu rakamlar önümüzdeki yıllarda

Fİnans sektöründekİ yasal düzenlemeler, teknolojİk gelİşİme yanıt verebİlİyor mu? “Ülkemizde finans sektörüne yönelik düzenlemeler dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi finansal tüketicinin korunması, sektörün sürdürülebilir ve sağlıklı büyüyen yapıda olmasına yönelik hayata geçiriliyor. Türkiye’de yapılan birçok düzenleme, dünyaya paralel ilerliyor. Bu anlamda finansal tüketiciyi korumayı amaçlayan düzenlemeler önemli ve yerinde diyebiliriz. Mobil hem dünyada hem Türkiye’de yükselen bir trend ve ödeme sistemlerinde inovasyon,

mobil ödeme çözümleri etrafında yoğunlaşıyor. Amerika’dan başlayarak dünyadaki genel yaklaşım, inovasyonu engellememek için sektörün kendi standartlarını şekillendirmesini beklemek ve ihtiyaç olması durumunda doğru düzenlemeleri hayata geçirmek yönünde. Mobil konusunda gidilecek çok yolumuz var. Bu nedenle inovasyona açık bir ortam; son kullanıcı tarafından kolay benimsenecek çözümler geliştirilebilmesi açısından önem kazanıyor.”

FinTech’in büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Bugün büyük teknoloji şirketlerinin FinTech girişimlerine yaptığı yatırımlar da bu öngörüyü destekliyor. Temassız ödeme, Türkiye pazarında nasıl bir potansiyele sahip? Bu konuda perakende sektörünün ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerek genç nüfusu gerekse bu nüfusun teknolojiye olan yoğun ilgisi nedeniyle Türkiye’de temassız ödemelerle ilgili büyük bir potansiyel var. 2006 yılında Avrupa’daki ilk temassız kredi kartı Türkiye’de kullanıma sunuldu. Güçlü teknolojik altyapı ve çok sayıda temassız ödeme kabul eden cihazla birlikte, Türkiye’de temassız kullanım alışkanlığı her geçen gün artıyor. BKM olarak temassız BKM (Bankalararası Kart Merkezi) Genel Müdürü ödemelerin yayılması Dr. Soner Canko konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ödeme sistemlerinde lider olan ödemeler en çok market, gıda ve Türkiye’de kartlı ödemelerin yüzde hizmet sektörlerinde kullanılırken, 1,5’i temassız olarak gerçekleşirken, üniversite kampüsleri, eczane, sağlık BKM olarak hedefimiz, bu oranı 2020 ve kozmetik ürünleri, benzin ve yılında yüzde 10’lara çıkarmak. akaryakıt istasyonları, otomatlar ve Sektörler özelinde otopark ödemelerinde de yoğun değerlendirildiğinde ise temassız olarak tercih ediliyor.

FinTech alanında Türkİye’nİn dev bİr potansİyelİ var “Türkiye’nin özellikle son 15 yılı aşkın süredir geçmişten gelen deneyimleri ile oluşturduğu güçlü bir bankacılık ve finans sistemi var. Biz bu sistemin bankalarımız üzerinde oluşturduğu rekabet yönlendirmesini, adına FinTech demeksizin, zaten uzun süredir görüyor ve yaşıyoruz. 25 yılı aşkın bir süre önce birbiri ile rekabet içindeki bankalarımızın ortak faydası için kurduğu BKM, doğal bir rekaberlik, yani ‘rekabet ederken birlikte hareket edebilmek’ kurumu. Bu çatı altında yeni yüzyılın çevik FinTech girişimleri ve bankacılık ile finans sistemi arasında da birlik köprülerinin kurulması gerek. BKM olarak biz bunu kendi görevlerimizden biri olarak sahipleniyoruz ve 2016’nın Şubat ayında kurduğumuz FinTech İstanbul aracılığı ile bu stratejiyi tüm ekosistem ile paylaşıyoruz. Güçlü

bankacılık ekosistemi ile güçlenen yabancı banka yatırımları, banka yöneticilerinin kriz yönetimi konusunda sahip olduğu tecrübe, yüksek kredi ve debit kart penetrasyonu gibi faktörler Türkiye’nin bankacılık alanında gelişimini destekliyor. Bankacılıkta teknoloji arttıkça, birçok tecrübeli ve iyi eğitimli banka çalışanı yeni arayışlara başladı. Bu da ilerleyen dönemlerde bankalardan FinTech start-up’larına geçişi artıracak ve pazarın büyümesini destekleyecek gelişmelerden biri. Türkiye’nin sahip olduğu güçlü lokasyon, BDDK FinTech Yuvarlak Masaları, BİST FinTech Teknopark, BKM FinTech İstanbul Ekosistemi gibi regülatörlerden gelen FinTech desteği ve İstanbul’u Bölgesel Finans Merkezi yapma vizyonu, Türkiye’nin FinTech alanında önemli adımlar atabilecek güce sahip olduğunu gösteriyor.”


24

Ünal Sezer

DOSYA

BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

Dijital bankacılık nereye gidiyor?

Bankacılık sistemi tarihte hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde değişiyor. Teknolojinin sunduğu fırsatlar nedeniyle bankacılık sisteminde kurallar dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeniden yazılıyor. Birkaç yıl öncesine kadar bir bankanın büyüklük parametreleri arasında şube sayısı da gösterilirken, artık yıllık kapanan şube sayısı, değişimin hızını ölçen parametreler arasına girmiş durumda. Şube sayılarının azalması ve özelliklerinin çeşitlenmesi bu dijital dönüşümün en göze çarpan etkisi olmuş olmasına rağmen, aslında buz dağının görünen çok küçük bir parçası. Türkiye’de bir önceki yıla göre toplam şube sayısı 412 adet azaldı. Personel sayısında azalma son bir yılda 4505 kişi oldu. Ekonomideki durağanlığın da etkisiyle bankacılık sektörünün aktif büyümesindeki yavaşlama, şube ve personel sayısındaki düşüşte etkili olurken, bankaların dijitalleşerek operasyonel maliyetleri düşürme çabaları da bu rakamlara yansıdı. Peki... Önümüzdeki yıllarda bizi neler bekliyor ve dijital bankacılık nereye gidiyor? Öncelikle yolculuğun nereden başladığına değinelim ve küçük ama önemli birkaç tespit ile başlayalım. Geleneksel bankacılık sistemi hayatından memnunken farklı sektörlerdeki gelişmelerden etkilenerek ve esinlenerek bu dijital yolculuğa başladı demek yanlış olmaz.

Çünkü dijitalleşen bireyler, dijital müşteriye ulaşmaya veya onu elde tutmaya çalışan kurum ve markaları da dijitalleşmeye zorladı. Müşteri davranışları ve beklentileri birçok sektörde olduğu gibi, finansal servis sağlayıcılarının da verdiği hizmetleri tekrar gözden geçirmelerine neden oldu. Artık daha fazla faiz oranı, daha az komisyon veya masraf tutarı daha fazla rekabeti getirmek dışında bir fayda sağlamadı. Banka tercihinde bu oranlara bakan müşteriler ile birlikte, dijital deneyime önem veren müşterilere; güvenliğe ve hizmet kalitesine daha fazla dikkat eden ve farklı yaş gruplarındaki farklı beklentileri olan müşterilere aynı ortamlarla aynı ürünlerle hizmet veriyor olmak giderek zorlaştı. Yeni birşeyler yapmanın zamanı gelmişti... Bankalar son bir iki yılda hızlı bir şekilde dijital dönüşüm ajandasındaki birçok maddeyi tamamladı. Ancak bu yolculuk bir araçtan inip başka bir araca binilecek bir yolculuk gibi görünüyor. Finansal servis sağlayıcıların sıklıkla duyduğu 1994 yılında Bill Gates tarafından söylenmiş olan “Bankacılık gereklidir ama bankalar değildir” cümlesini de bir yere iliştirerek bu dijital yolculuğun ilk duraklarını hatırlayalım. Doksanlı yılların sonunda ilk internet şubeleri ile şube işlemlerine alternatif olabilecek kanallar açılmış oldu. Bu yüzden de “Alternatif Dağıtım

Kanalları” adı altında internet şubeleri, ATM kanalının yanında yerini almaya başladı. Aynı dönemde ATM cihaz sayısı ve yapılabilen işlem sayısı da hızlıca artmaya devam ediyordu. Bir bankanın internet şubesini kullanan dijital müşteri oranı tam istenen noktaya gelmemişti ki, mobil teknolojilerin gelişimi ile yolculuğun ikinci durağına ilerlendi. Akıllı telefonların ve internet bağlantı imkanlarının artmasıyla mobil bankacılıkta yine hızlı bir gelişim sağlandı. Son yıllarda ise mobil bankacılık hızlı bir şekilde müşteriler tarafından tercih edilmeye devam ediyor. Öyle ki son bir kaç yıldır internet şube kullanıcı sayısı aşıldı, hatta sadece mobil bankacılık kullanan müşteriler terimi hayatımıza girmiş oldu. Mobil bankacılık üzerinde biraz daha detay durmakta fayda var. Özellikle yeni müşteri kazanımında ve mevcut müşterinin bağlılığında mobil bankacılık çok önemli. Yapılan araştırmalarda müşteri sadakatinde en etkili kanal olarak mobil açık ara öne çıkıyor. 18-34 yaş arası genç banka müşterileri, diğer yaş gruplarına göre çok daha sık ana bankalarını değiştirebiliyorlar. Geçtiğimiz yıl bu oran Amerika’da yüzde 18 olarak gerçekleşti. 35-54 yaş aralığı müşteriler de ise bu oran yüzde 10. Bununla birlikte sadece mobil bankacılık kanalını kullanan müşteri

sayısı da giderek artıyor. Bu nedenle şubesiz bankacılık terimi giderek yerini mobil banka olarak değiştirmeye başlayacak görünüyor. Türkiye’de de şubesiz bankacılık örnekleri var. Ancak yurtdışında şubesiz ve sadece mobil kanalı olan bankalar “marketlerdeki” yerini almaya başladı. Bir sonraki durakta ise mobil teknolojilerin ve mobil cihazların özelliklerinin zenginleşmesi ile bankalar tercih nedeni olabilmek için “LifeStyle Banking” adıyla sadece bankacılığı değil aynı zamanda hayatı da kolaylaştırmayı hedefledi. Müşterilerine finansal danışmanlık verdiler, hava alanlarında vale hizmeti sundular, sinema biletinde avantaj sağladılar, çeşit çeşit kampanyalar ile müşterilerinin hayatlarına dokunmaya çalıştılar. Müşterilerine birden fazla kanalda aynı deneyimi sunmaya çalıştılar. Çoklu kanal ile birlikte kanallar arasında kesintisiz deneyimleri transfer ederek tek banka ve tek müşteri anlayışını benimsediler. Mobilden başlayan bir süreç, internet şubesinde, internet şubesinde başlayan bir süreç ATM’de tamamlanabilir oldu. Dijitalleşme maliyet avantajı yanında, hız ve kolaylık getirdi. Günümüzde geldiğimiz noktadan hem bankalarımız hem de müşterileri gayet memnun durumdalar. Bankacılıkta dijital yolculuk bu şekilde ilerlerken her durakta yolculuğa yeni dahil olan ve beklentileri birbirlerinden farklı olan müşteriler oldu. Doğal olarak ihtiyaçları, beklentileri bankalarından farklı farklıydı. Bir dönem sadece varlık ve borç miktarlarına, sunduğu fırsatlara ve karlılığına göre sınıflandırılan müşteriler, dijital olma oranı gibi farklı segmentlerde takip edilir oldular. Bugünlerde ise müşteriler temelde dijital bankacılık alanında 3 grupta toplandılar. Teknoloji dostu müşteriler Dijital olarak yüksek seviyede aktif müşteriler, geleneksel bankacılık hizmetlerine ve hizmet sağlayıcılarına bağlı değiller. Bu gruptaki müşteriler şu an itibariyle çoğunlukla 18-34 yaş aralığındalar ve GAFA (Google, Amazon, Facebook, Apple) Modeli bankacılığı için çok uygun bir kitleyi oluşturuyorlar. Bu gruptaki her 100 müşteriden yarısından fazlası eğer Google ya da Amazon bir banka kurarsa, bankacılık işlemlerini bu teknoloji firmalarıyla yapabileceğini belirtiyor. Dijital inovasyona çok önem veriyorlar ve çalıştığı bankaların teknolojide öncü olmalarını bekliyorlar. Teknolojiyi çok benimsemiş


BThaber

finans ve ödeme sistemleri

12 - 18 Haziran 2017

durumdalar. Öyle ki; bilgisayar algoritmasına bağlı önerilere (roboadvisor) %85 oranında güvenirim diyorlar. Fayda arayan müşteriler En iyi fırsatı yakalamak için sürekli araştırma içinde olan müşterilerdir. Rekabetçi fiyat, daha az komisyon veya masraf, daha fazla faiz bu müşterileri daha mutlu yapmaya yetiyor. Bu gruptaki müşterilerin yüzde 83’ünün banka değiştirmesinin tek nedeni daha fazla avantaj sağlayacak başka bir banka. Teknoloji ile konuşmak ya da bilgisayar algoritmasından öneri almak yerine direk insan ile temas ederek destek almak istiyorlar ve geleneksel bankacılık sistemlerini tercih ediyorlar. Google banka bile açsa Google onlar için sadece en fazla faizi verecek bankayı aramak için kullanılacak bir arama motoru olarak kalacak. Kalite arayan müşteriler Veri güvenliği, yüksek kalite ve kişiselleştirilmiş hizmet isteyen bu müşteriler için güven ve kişisel verilerinin korunması çok önemli. Bu gruptaki müşterilerin %53’ü daha güvenlik bir banka tercihinde ilk sırada geliyor. Önümüzdeki yıllarda dijital bankacılıkta yeni duraklar neler olacak? Bankacılık sistemini değiştirecek en önemli iki konu finansal teknoloji geliştiren ve fintek olarak adlandırılan firmalar ile dev teknoloji firmaları olacak gibi görünüyor. İlk olarak dev teknoloji firmaları ile başlayalım. GAFA (Google, Amazon, Facebook ve Apple) finansal hizmetler noktasında iştahlarının olduğunu artık dile getirmekten çekinmiyorlar. Google Pay ve Apple Pay dünyada ödeme sistemlerini en fazla etkileyecek geliştirmeleri yaptılar. Bir çok ülke ile anlaştılar. Apple pay geçtiğimiz yıl Ekim ayı itibariyle Avrupa’da 32 banka ile anlaşmayı bir hafta içinde tamamladı. Yerel oyuncuların bu pazarda lider olması çok olası değil, zira kullanılan cihazların çok büyük bir kısmı Android işletim sistemi veya IOS işletim sistemi kullanıyor. İşletim sistemi içindeki çözümler daha genel çözümler olabiliyor. Diğer yandan Facebook, Amerika’da eyaletler arasında para transferine başladı. Yurtdışında çalışan insanların yıllık olarak ülkelerine gönderdiği para miktarı yıllık 500 milyar doların biraz üzerinde. Bu para transferlerinden %8 oranında bir komisyon alındığını düşünürsek yıllık 40 milyar dolar kazanç söz konusu. Arkadaşlık sitesi Facebook artık bu pastadan pay istiyor ve arkadaşlar arasında sadece fotoğraf ya da anlık durum bilgisi dışında, finansal değerleri de paylaşmak ve finansal servis sağlayıcı olmak istiyor. Bir kaç hafta önce ise Whatsapp ile Hindistan hükümeti arasında prensipte anlaşma sağlandığı haberlerini aldık.

Whatsapp artık Hindistan’da kişiler arasında para transferi yapabilecek bir kanal olacak. Müşterilerin bu kadar fazla kullandığı iletişim ortamlarını, tabi ki bankalar da müşterilerine ulaşmak için kullanmak istiyor. Bu nedenle ara duraklardan bir tanesi, yapay zeka bakımından çok ileri bot uygulamaları olacak görünüyor. Hem verimlilik, hem de müşteri beklenti ve ihtiyaçları nedeniyle bu yöntem her iki paydaş tarafından hızla hayatımıza girdi, girecek. Finansal teknoloji geliştiren fintekler ise yeni bir ekosistemi çoktan geliştirdiler bile. Günümüzün bilgiye dayalı büyüyen ekonomilerinde inovasyonun yeri tartışılmaz. Finteklerin en önemli özellikleri de inovasyona olan iştahları. Her boyutta çeşitli girişimler bu ekosistemde çalışmalara

devam ediyor. Geleneksel bankacılık hizmetlerinde bulunan yüzeysel herhangi bir hizmeti, derinlemesine ve uçtan uca daha kolay, daha yenilikçi bir yaklaşımla yapabiliyorlar. Örneğin kredi verme işlemlerini aracı olmadan yapabilen çözüm sunabiliyor, pos cihazı olmadan cep telefonunu pos cihazı gibi kullandırabiliyor veya kredi skorlaması için inovatif finansal fikirler geliştirebiliyorlar. Önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği’nde devreye girecek yeni yasalar da bu ekosistemi canlı tutmak için çok büyük katkı sağlayacak. Açık bankacılık olarak bilinen ve bankaların kodlarını bu ekosisteme açmalarını zorlayan yasalar çıktı. En basit örnekle; bir müşteri birden fazla banka kullanıyorsa, tek bir uygulama içerisinden istediği banka hesabını veya kartını kullanarak işlem

DOSYA

25

yapabilecek, yine tek uygulama ile tüm bankalardaki varlıklarını veya borçlarını görüp, yönetebilecek. Bu durağa geldiğimiz de Bill Gates’in söylediği gibi bankacılık sadece bankalar ile yapılmayacak. Açık bankacılık ile bankalar hizmet noktası olmaktan çok, bankacılık için bir platform haline gelmiş olacaklar. 2016 yılında Türkiye’de 20 milyar dolarlık bir hacme ulaşan fintek pazarı nedeniyle birçok banka bu günlerde fintekleri desteklemek için organizasyonlarını şekillendiriyorlar. Finans sektörünün geleceğini yalnızca bankalar değil; bankalar ile birlikte yenilikçi fikirler ve girişimci ruhlarıyla finteklerin belirleyeceği görülüyor. Özetle, dijital bankacılıkta dünya da ve Türkiye’de yeni ve güzel günler bizleri bekliyor...


26

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

12 - 18 Haziran 2017

Yeni kahraman adayları siber güvenlikçiler… Ortalama 5 bin adet alarm alınan orta veya büyük ölçekli bir kurumda, alarmların yaklaşık yarısı incelenemiyor ve bunun da beşte birinden fazlası gerçek saldırılara işaret eden alarmlar oluyor. Son dönemde ülkemizde ve dünyada artan siber suçlar, şirketler tarafında belli bir farkındalık yaratsa da zarar vermeye hızla devam ediyor. Yeterli düzeyde farkındalığın oluşmaması, kalifiye eleman eksikliği, düşük güvenlik bütçeleri gibi nedenlerden dolayı güvenli bir yapıya sahip olmayan şirketlerin uğradıkları saldırıların sayısı ve çeşidi her geçen gün artıyor. Bu da şirketlere hem para hem de itibar kaybı yaşatıyor. Cisco güvenlik uzmanlarından Hakan Tağmaç, aynı zamanda bir yazar da. Romanlarında yer alan olayları ve gelişmeleri teknoloji ile harmanlayan Hakan Tağmaç, sorularımızı yanıtladı:

dönemde artan malware ve ransomware koruması için AMP, Advanced Malware Protection karşımıza çıkıyor. Ama her şey gibi o da tek başına yeterli değil. Bu çözümün her alana yayılması gerekli; artı, diğerleriyle işbirliği içinde olması… Önemli olan siber atakların öncesinde, atak sırasında ve sonrasında alınacak önlemlerin toplu olarak alınabilmesi. Benim çalıştığım Cisco’yu da farklılaştıran, öne çıkaran vizyon bu. Her zaman tespit edilemeyen kötü niyetli bir dosya ağ içine, makinelerimize girebilir. Önemli olan atak başladığı anda (ki bu çok sonra olabilir, uzun süre kendilerini saklayabilirler) retrospektif olarak geriye dönülebilmesi ve bu atağın nerelere zarar verdiği ve verebileceğinin ortaya çıkartılıp ilgili tedbirlerin o noktada alınabilmesidir.

Güvenlik ekipleri açısından, yetişmiş insan kaynağını yeterli buluyor musunuz? Hayır. Gelişmiş ülkelerde bile kurumların dörtte birinden fazlasında yeterli insan kaynağı yok. Ortalama 5 bin adet alarm alınan orta veya büyük Cisco güvenlik Uzmanı ve Yazar Hakan Tağmaç ölçekli bir kurumda, alarmların yaklaşık yarısı incelenemiyor ve bunun da beşte birinden fazlası gerçek saldırılara Siber güvenlik ekiplerinin işaret eden alarmlar oluyor. şirketlerini bu saldırı ve Bunu aşmanın yolu insan zararlardan korumaları kaynağını artırmak kadar, için sahip olmaları açık-basit ve otomatik bir gereken yeni nesil güvenlik mimarisi kurmaktan yetenek ve donanımlar geçiyor. nelerdir? Hep söylenilen ama son Şirketler açısından siber derece doğru bir söz var güvenlikteki en zayıf bu konuda. O da şu: halka sizce nedir? Güvenlikte sihirli değnek En zayıf halka, yoktur. Hiçbir zaman entegrasyonun yüzde 100 güvenlik garanti sağlanmaması. Kurumların edilemez. Tersini söyleyen yarısından fazlası altı veya aslında gerçek resmi ortaya daha fazla üretici ile çalışıyor koymuyor. Her dönem yeni ve bu ürünleri silolar şeklinde bir çözüm gündeme alınıyor tutanlar, entegrasyona önem güvenliği sağlamak için. Son

vermeyenler büyük zarar görüyor. Ancak çözümler arasında olay, kural, istihbarat ve durum bilgisi paylaşılırsa çok etkili bir güvenlik sağlanabilir. Dijitalleşme, siber güvenliği nasıl etkiliyor? Dijitalleşme, sınırları ortadan kaldırıyor. Eskisi gibi sadece DMZ’ler, korunması gereken belli alanlar yok. Her an, her makinenin korunması gerekiyor. Yoksa herhangi bir makine kurumlara sızmanın ilk kapısı olabiliyor. Dijitalleşme artıkça, iş modelleri artıyor (bulut, sanallaştırma, mobilite), atak yüzeyi artıyor, hackerlar kurumlara sızabilecekleri yeni alanlar buluyorlar. Şirketlerin bu alandaki yatırımları nasıl şekilleniyor? Şirketlerin insan kaynağı, uyumluluk sorunlarından da daha önde yer alan sorun bütçe sorunu. Güvenliğin (iş akışının devamı için gerektiği için) sadece BT bütçesi içerisinde bir kalem olmanın ötesine her alanda, her şirkette geçmesi gerekiyor. Ancak bu yolla acil ihtiyaçlar (AMP, NGIPS, Sandbox vb) sağlanırken, aralarındaki uyum ve birlikte çalışabilirlikte ön planda tutulabilir. Siz ayrıca bir yazarsınız da ve “Yetmezkaç”, “Ne Olur Geri Dönme” ve “Rüyası Tekrar” adlı yayımlanmış eserleriniz var. Teknoloji dünyası ile edebiyat dünyasını nasıl harmanladınız? Aslında harmanlamadım. İş işte kalıyor, yazı bir hobi, bir tutku olarak devam ediyor. Öte yandan şunu da söylemeliyim. Borges bir söyleşisinde şöyle dediğini okumuştum: “Ben uzayın derinliklerinde geçen bir öykü yazsam bile o öyküde Arjantin vardır.” Bence her yazar için durum böyle olmalı. Benim için böyle. Yaşadığımız çağdan, çevreden ve mesleğimden etkileniyorum ve bu yazıya sızıyor. Ne olur Geri

Dönme’de örneğin sosyal medya altında (Twitter vb) ezilen bir adamın sıra dışı bir öyküsü var. Yetmezkaç’ta iyilerin gerçekleştirdiği bir siber ataktan bahseden bir bölüm yer alıyor. Bence bu etkilenme yazıyı, kurmacayı çok daha doğal ve gerçekçi yapıyor. Öyle öyküler yazılıyor ki bugün, bir Sait Faik Antolojisi’ne koysanız sırıtmayacak kadar sağlamlar ama öte yandan da yaşadığımız zamandan hiçbir etki yok içlerinde. Sait Faik bu çağda yaşasaydı, sizce öykülerinde sosyal medya, akıllı telefonlar ya da siber ataklar hiç geçmez miydi? Eserlerinizde, karakterlerin iç dünyası ince ince işleniyor, irdeleniyor; modern insanın geçmişle hesaplaşmaları yer alıyor. Sanki bir yalnızlaşma söz konusu. Gerçek dünyada da bu yalnızlaşmayı gözlemliyor musunuz? Teknolojinin bunda bir rolü var mı sizce? İnsan gittikçe daha çok kalabalıklara karışıyor,

özellikle çalışanlar çok dolu bir programla boğuşmak durumunda kalıyorlar, ama bu yoğun alışveriş bir yandan da gerçek değil gibi. Sanki etrafımızı saran sanal bir sisin içinde ilerliyoruz ama bir yere de varamıyoruz. Geçen gece, şöyle bir twit gördüm: “Kimse gece yarısı twit atacak kadar yalnız olmamalı” diyordu. Teknolojisiz bir dünya düşünemiyorum. Kazandırdığı zaman, hayatı kolaylaştırması, iyileştirmesi… Teknolojinin yerine koyulabilecek bir şey yok. Yok edilen doğayı bile ancak teknoloji ile kurtarabiliriz. Nesnelerin internetini düşünün, sağlık alanından tutun da iklim değişikliğine kadar getireceği, hatta getirdiği faydalarını… Yazan bir mühendis olarak da, teknolojik gelişmelerin distopya tarafını kurcalamayı seviyorum. Bu yolla kendi içimde bir denge kuruyorum, teknolojiye olan merakımı, anlama ve faydalarını anlatma isteğimi üst düzeyde tutabiliyorum.


BThaber

KARİYER

12 - 18 Haziran 2017

Logo Elektronik’te Genel Müdür Kural Logo Elektronik (e-Logo) Genel Müdürlüğü görevine Başak Kural atandı. Başak Kural, Logo Yazılım’da da İcra Kurulu Üyesi olarak çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 2003 yılında mezun olan Başak Kural, kariyerine aynı yıl Beko Elektronik’te ürün yöneticisi olarak başladı. 2007 yılında Turkcell İletişim Hizmetleri pazarlama ekibinde görev alan Kural, 20102014 arasında Avea’da Mobil İnternet Gelirlerinden Sorumlu Grup Müdürü oldu. 2014-2017 yılları arasında Türk Telekom Grubu’nda Teknoloji ve Regülasyon Stratejilerinden Sorumlu Direktör olarak görev yapan Kural, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin MBA programından bu yıl mezun olacak.

Başarısızlıklardan ders aldığınız ölçüde başarılı olursunuz Kentleşmenin yarattığı problemlere teknoloji ile inovasyon odaklı çözümler sunmayı hedefleyen fikirleri ödüllendiren Red Bull Basement’ın özel programı gerçekleştirildi. Brezilya’da Sao Paulo kentinden doğan ve geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilki düzenlenen Basement, küresel başvuruları desteklemeye devam ederken, bu yıl workshop’lar serisi düzenleyerek, girişimcilik ekosisteminden birçok kişiyi buluşturdu. İki aylık Brezilya programı öncesi Boğaziçi Üniversitesi’nde alanında uzman isimlerle bir araya gelen genç girişimciler, bir girişimi tamamlayan üç etmen olarak bilinen ‘hacker, hipster, hustler’ arasındaki bağlantıları birleştirerek, başarıya giden yoldaki hataları öğrenme fırsatı edindi. Program konuşmacılarından gazeteci Emin Çapa, tarihteki yenilgileri batan şirketlerle bağdaştırdığı sunumunu ‘Red Bull Basement: Connecting The Dots’ buluşmasında paylaştı. Hep başarıdan bahsedildiği eleştirisini yapan Çapa; tarihte çıkmış kimi savaşlar ve ülkelerin aldığı büyük yenilgilerden, bugünün dünyasında yanlış kararlar sonucu batan şirketlere uzanan kapsamı ile geniş bir "başarısızlık" hikâyesi anlattı. Çapa’nın “Kimse başkasıyla aynı yoldan giderek başarılı olamaz. Her başarı tek ve eşsizdir. Fakat başarısızlıklar tekrar edilebilir şeylerdir” yorumunu yaptı. Boğaziçi Girişimcilik Merkezi’nin ‘Noktaları nasıl birleştiririz?’ söyleşisinin ardından, Lidyana.com kurucusu ve CEO’su Hakan Baş da inovasyonla ilgili ipuçları paylaştı. Baş'a göre, başarının sırrı takım oyununda yatıyor. “Herkes takım hedeflerini kendi çıkarlarının üstünde tutunca başarı geliyor” yorumunu yapan Hakan Baş’ın konuşması sonrası katılımcılar disiplinler arası çalışmayı deneyimlediler, atölyelere katıldılar. Dijital tasarım stüdyosu Sherpa’nın kurucusu Yakup Bayrak, tasarımın katma değerine dikkat çekerken, insanı tanımanın tasarıma olan katkısından bahsetti. Kapanış oturumunun katılımcıları ise Scorp’un kurucusu İzzet Zakuto ve Boostfy’ın kurucusu Buğra Kaan Ayaz oldu. "Başarısızlık başarıya giden yolun bir parçasıdır" diyen Zakuto ve Ayaz, bu yoldaki hatalarını paylaştı.

27

Herkes için kapsamlı ve güncel eğitim fırsatı

Tüm Telekomünikasyon İş İnsanları Derneği (TÜTED), eğitim alanında yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. TÜTED Akademi; Türkiye'nin her bölgesindeki meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine, ilgili meslek gruplarına ve yeni meslek edinmek isteyen tüm girişimcilere güncel içerikli eğitimler vermek üzere hayata geçirildi. Tüm Telekomünikasyon İş

İnsanları Derneği (TÜTED), böylece sektörün eğitim ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir eğitim platformunu www.tutedakademi.com/ index.html adresinde hayata geçirmiş oldu. TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Ataman Bağdatlıoğlu, “Derneğimiz sektörün temel ihtiyaçlarından olan ve hemen her araştırmada en önemli ilk beş madde arasında sayılan eğitim ihtiyacına

köklü bir çözüm getirmek üzere bir atılım yapmış ve TÜTED Akademi'yi sektörün hizmetine sunmuştur” dedi. Sektördeki temel sorunu eğitim olarak gösteren Bağdatlıoğlu, “Sektör büyük bir hızla geliştiği için eğitim içerikleri bu hıza yetişmekte yavaş kalıyor. Sektörde iş başında eğitim alan kişilerin sürekli güncel kalması gerek. Bu tür eğitimlerin akademik içeriklerinin yanı sıra sektör ihtiyaçlarına da cevap vermesi önemli. Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda içeriklerin oluşturulması, bu eğitim içeriklerinin sektörün her bireyinin ulaşabileceği bir platformda toplanması gerekli. Bu platformun yaratılması ile hem işletmelerin hem çalışanların eğitim ihtiyacına cevap vermiş oluyoruz. Platformumuzu tasarlarken uzaktan erişim ile eğitim alternatifini düşündük. Böylece Türkiye'nin her yerinden internet bağlantısı olan ve öğrenmek isteyen herkese aynı imkanı sunacağız. Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda ihtiyaç duyulan Türkçe içerikleri üretmek konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Girişimciler bekleniyor Türkiye Girişimcilik Vakfı (TGV), Fellow Programı 2017 için başvuruları almaya başladı. 23 Haziran'a kadar Fellow Programı'na başvurup, girişimcilik potansiyeli taşıdığını gösterebilen üniversite öğrencileri, girişim elçileri olarak farklı etkinlik ve projelerde yer alma, 12 ay boyunca 500 TL burs, rol modeller ile tanışma ve uluslararası girişim ağına dâhil olma imkanı elde edecek. “Farkınız özgürlüğünüz, cesaretiniz girişiminiz olsun” mottosu ile Fellow Programı’na katılmak isteyen öğrencilerin, 23 Haziran'a kadar http:// gvfellowprogrami.com/ adresindeki başvuru formunu doldurup Girişimcilik Vakfı’na göndermesi gerekiyor.

Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, girişimcilik kültürünü geliştirmek için altyapı oluşturmak gerektiğini, bunun için en doğru başlangıç noktasının da üniversiteler olduğunu vurguladı. Bu yıl Fellow Programı'na 100 bine yakın başvuru beklediklerini söyleyen Afra, şu bilgileri paylaştı: “Önceki yıllarda Fellow seçim süreçlerinde beklentimizin çok üstünde başvuru sayısıyla karşılaştık. Girişimcilik önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi en çok kalkındıracak akımlardan biri, çünkü girişimcilik yenilik, Ar-Ge ve istihdam demek. Türkiye’de girişimcilik kültürünü geliştirmek ve bu

yolla sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak amacıyla çıktığımız bu yolda üçüncü senemizde Fellow 2017 Programı ile gençleri bekliyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana, direkt ve dolaylı olarak 2,5 milyon gence dokunduk. Şu anda Türkiye’nin her bölgesinden 100 Fellow’umuz ve 36 mezunumuz var. Bundan beş yıl sonrasını düşünürsek, yüzlerce gencin Girişimcilik Vakfı programından geçeceğini söyleyebiliriz. Hedefimiz ise girişimciliğin gençler arasında ciddi bir kariyer alternatifi olması. Bu yolda Türkiye’nin özellikle kadın girişimcilere çok ihtiyacı olduğunun da altını çizmek isterim.”


BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

12 Temmuz 2017

3 Ağustos 2017

Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com

Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

19 Ekim 2017

BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

5 - 8 Haziran 2017

26 Eylül 2017 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

12 Aralık 2017

Bilişim Zirvesi 2017 istanbul Kongre Merkezi / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Y U R T D I Ş I

25 - 29 Haziran 2017

Hewlett Packard Enterprise Discover 2017 Sands Expo and Convention Center, Las Vegas AYRINTILI BİLGİ: https://www.hpe.com/events/discover/

BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

7 - 8 Kasım 2017

3.e-BEYAS 2017 Kurumsal Dinamikler Çerçevesinde Bilgi Sistemleri ve Bilişim Yönetimi: Beklentiler ve Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.ebeyas.org

E T K İ N L İ K L E R

14 Eylül 2017

24 Ağustos 2017

BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

5 Ekim 2017

Beddua/ (..)Entıty Standart olmayan karakterler HTML sayfalarında bulunur

Y U R T İ Ç İ

28 Haz -1 Tem 2017

Cisco Live Mandalay Bay Convention Center ve MGM Grand, Las Vegas AYRINTILI BİLGİ: https://www.ciscolive.com/us/

Microsoft Inspire Walter E. Washington Convention Center, Washington AYRINTILI BİLGİ: https://partner.microsoft.com/en-us/ inspire

E(..) İnternet üzerindeki online dergi/ Rhode Island

(..)Lıne Telefon şebekesindeik i nokta arası sürekli iletişim yolu

İkram/ Pürüzlü lav

Eski Yunan Savaş tanrısı/ (Bo..) Elektronik bülten tablosu

9-13 Temmuz 2017

Mobile World Congress Shanghai Shanghai New International Expo Centre (SNIEC), Kerry Hotel ve Jumeirah Hotel, Çin AYRINTILI BİLGİ: https://www.mwcshanghai.com/

Hazırlayan: Ali Arsu İnternet sitelerinin istemci bilgisayara bırakılan geçici dosya

Tetanus and diphtheria toxoids kısaca Çok yüksek data transferleri için geliştirilen bir standardı

(..)Ethernet Ethernet standardı olan bilgisayar şebekesi

Viyola/ Günlüğe benzeyen web sitesi

(..)Audıo Web Tarayıcılara FM kalitesinde konuşma proğ./ Hareketli görüntüleri sıkıştırmada kullanılır

Anti-lock Braking System kısaca/ Bir coğrafi terim

..e doğru, tarafına

Bir nota/ Nisbet edatı olarak kelimelere eklenir

Woody (..)Film yönetmeni/ (..)rub Ezmek

Taşıma kapasitesi

Bilişim de kullanılan bir terim (..gle) İnternet veri arama motoru

Gümüş simgesi

İzotropik bölge

Kapan

1126. Sayıdaki bulmacanın sonuçlarını facebook.com/BThaber sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


Y azılımın yolu açıldı

Bu sayıda... Intertech, bankaları grafik ortamına taşıyor

Telif Yasası TBMM'de kabul edileli

Yazılım sektörüne AR-GE desteği

(Sayfa 4)

Fikir ve Sanat Eserleri K a n u n u n u n bazı maddelerinin

1 Haziran 1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan

istemese de Pentium'a

Empa: Kullanıcı değiştirilmesine ilişkin yasa H ü k ü m e t tarafından Türkiye

bir tebliğ ile yazılım sektöründe araştırma-geliştirme

geçmek zorunda

Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmesinden tam 1 yıl sonra

çalışmaları desteklenmeye başlandı. Tebliğinde, yazılım

(Sayfa 5)

kabul edildi.

geliştirmeye yönelik faaliyet gösteren kuruluşlar, sanayi

• İhlas Finans'ın 750

kuruluşları kapsamına alınarak, araştırma-geliştirme

bin dolarlık yatırımı

projelerinde devlet desteği alabilecekleri belirtildi.

(Sayfa 6)

2 ay süreyle TBMM Genel Kurulu'nda tartışılan yasada beklenmedik gelişme son gün gerçekleşti. 29'uncu m a d d e y e sürpriz bir şekilde "Bilgisayar programları k o n u s u n d a

Yazılım sektörü açısından en önemlisi unsur ise, bu zamana

korumacılık yasası yürürlüğe girdikten sonra uygulanacaktır."

kadar demirbaş alımında teşvik alan sektörün bu tebliğ ile

ibaresi eklendi. Böylece daha önceki uygulamalar kapsam dışı

personel giderlerinden danışmanlık hizmetlerine, patent

bırakıldı.

başvuru giderlerine kadar çok daha çeşitli giderleri için destek

Genel Kurul'daki tartışmalarda yasaya en çok Refah Partisi muhalefet etti. Özellikle yasada yer alan "Avrupa'nın

Internet: Hedef, 'switched internetworking' (Sayfa 7)

alabilecek olması.

Program Hastanesi

Giderlerin en fazla yüzde 50'sinin destekleneceği belirtilen

direktifiyle hazırlanmıştır" ibaresi eleştirildi. Ancak bazı RP'li

tebliğde, başta "enformatik" olmak üzere belli projelerde bu

milletvekillerinin yasanın lehinde tavır aldıkları görüldü.

desteğin yüzde 20 oranında artırılacağı ifade ediliyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

şubeler açıyor (Sayfa 12) Bu haftanın

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

etkinlikleri

Milli Eğitim

(Sayfa 13)

Lotus'u almaya çalışıyor

Bakanlığı'ndan yeni bir ihale • Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bil­ gisayar Eğitimi ve Hizmetleri Genel Müdürlüğü, MEB Bütünleşik Yönetim Bilgi Sistemi (MEBSİS) uygulama pla­ nını yürürlüğe koydu. 11 Milli Eğitim Müdürlükleri Sistemi (İLSlS)'nin önce­ likli olarak yer alacağı projede, pilot uygulama başlatılıyor. I • Pilot uygulama ile birlikte bu projenin bazı alt sistemlerinin ülke ça-f pında yaygınlaştırılmasını da kapsa­ yan çalışma için toplam ayrılan kayna­ ğın yaklaşık 10 milyon dolar olduğu öğrenildi. • MEB Bilgisayar Eğitimi ve Hiz­ metleri Genel Müdürü Prof. Dr. Hasan Güran'la MEB Bütünleşik Yönetim Bilgi Sistemi başta olmak üzere BİL­ GEM tarafından yürütülen projeler hakkında görüştük.

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

MERNİS'e 20 milyon dolarlık kredi Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi, kısa adıyla MERNlS projesi için Dünya Bankası'nın 20 milyon dolar kredi ver­ diği öğrenildi. Bu kredinin 2 milyon dolarının serbest bırakıldığını belirten yetkililer, en kısa sürede MERNlS pro­ jesinin tamamlanacağını söylediler.

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

Tofaş'ta bilgi teknolojisinin boyutu...

Stoksuz ve siparişe göre üretim Türkiye'de otomotiv sektörünün önde gelen şirketi Tofaş, bilgi tek­ nolojilerini en iyi biçimde kullanarak şimdiye kadar ülkemizde pek konuşulmayan 'stoksuz üretim' ve siparişe göre üretim' kavramlarını gerçekleştiriyor. Tofaş'm yakın bir zamanda uygulamaya geçeceği di­ ğer projeler arasında ise, OT/VT teknolojileri kullanarak yedek parça üretiminin takibi ile bayi ağı oluşturulması yer alıyor.

İsveç'te BT alanında patlama Türkiye'deki meslektaşlarımıza Kuzey Avrupa'dan müjde... 1992 yılında derinleşen ve hâlâ devam etmekte olan ekonomik krizin gölgesinde son üç yılın bilanço­ su... 1992 yılında durgunluk süre­ cine giren İsveç ekonomisinin to­ parlanmasından sonra BT sektörü canlandı. PC satışlarında inanıl­ maz bir patlama oldu. 1992 yılın­ da 280-290 bin adet olan PC satış­

Türkiye'de faaliyetini artırıyor (Sayfa 14)

Manzi-Gastner görüşmesinden bir sonuç alınamaması nedeniyle IBM, Lotus hisselerini almak üzere hareke­ te geçti. Lotus'un şu andaki hisse de­ ğerinin iki katı teklifle hisselere talip olan IBM, 2 Temmuz 1995 gününe kadar daha fazla veren çıkmazsa Lo­ tus hisselerinin kontrolünü eline geçi­ recek. Uzmanlar, bu tarihe kadar baş­ ka talibin çıkma olasılığının çok dü­ şük olduğunu düşünüyorlar.

Mustafa Akgül: Internet'in Marko Paşası (Sayfa 18-19) ICS ve Elite, bütünleşik çözümler sunuyor (Sayfa 24)

(Ayrıntılı haber sayfa 11'de)

N Ö

E C

A T L I F Y A 2 2 H U B

(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)

Ahmet Çelik, isveç'ten bildiriyor

National Instruments,

ları, 1993 yılında 425 bin, 1994 yı­ lında 550 bin adet olarak gerçek­ leşti. 1995 yılında ise 700 bin adet olacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl­ lardaki Türkiye tartışmalarımızda bizler, 2000 yıllarında Türkiye'de 5 milyon PC'nin satılacağını iddia ediyorduk. Bu iddialarımızdan hâ­ lâ vazgeçmedik. Çünkü;...

(Ayrıntılı haber sayfa 10'da)


30

BThaber

MEKTUP

Yaz günlerinden merhaba, Bu hafta mektubuma bizden çok güzel bir haberle başlıyorum. BThaber gazetemizde İngilizce çeviriler konusunda bizden desteğini hiç esirgemeyen sevgili Seda Altıparmak anne oldu. Aramıza katılan küçük Kerem’e BThaber ailesi olarak sağlıkla, mutlulukla geçecek uzun ömürler diliyoruz. Sevindirici yenidoğan haberime ofis gerçekleri ile devam ediyorum. Ofis malzemelerinin yanı sıra çay, kahve gibi gıda ürünleriyle büyüyen ofis malzemeleri tedariği sektörü, yaklaşık 10 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Ofix. com’un verilerine göre en fazla tüketilen ürünler sırasıyla çay, A4 kağıdı ve toner. Ofix. com Genel Müdürü Gürkan Uğraş, tedarik ve satışın şirketlerle entegre olmasının zaman ve maliyet avantajı yarattığını belirterek, ofislerin de stok yapma ihtiyacı ortadan kalktığı gibi, önemli kolaylık sağlandığına işaret etmiş. Öyle ki, e-ticaretin geleneksel ofis tedariği pazarından aldığı payın yıl sonuna kadar yüzde 30 büyüyeceğini öngörüsünü de paylaşmış. Sırada haftanın sağlık başlığı var: Multipl Skleroz (MS). Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi etkileyen MS hastalığı ile ilgili pek çok tıbbi terimin basit bir şekilde anlatıldığı Türkiye’nin ilk online MS Sözlüğü hazırlanmış. MS Sözlük’e Novartis’in Türkiye MS Derneği ve İzmir MS Derneği işbirliğinde 2013 yılında hayata geçirdiği www.yolarkadasimsin. com platformundan erişilebiliyormuş. Türkiye MS Derneği Başkanı Melih Tütüncü, “MS Sözlük’te hastalıkla ilgili 84 terim var. Bu terimler MS’lilerin en çok aradığı ve merak ettikleri kelimeler. Sözlükte sinir sistemi, MR, Plak, T hücre, Antikor, EDSS, Atrofi gibi pek çok terimin karşılığı karmaşık olmayan bir şekilde açıklanıyor” bilgisini vermiş. Bu önemli bir haber,

12 - 18 Haziran 2017

MS’i ve atakları ciddiye alın! çünkü etkisini merkezi sinir sisteminde gösteren bir bağışıklık sistemi hastalığı olan MS, tüm araştırmalara rağmen hala gizemini koruyor. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, belli genetik özelliklerin yanı sıra, D vitamin eksikliği, virüs enfeksiyonları, aşılar, sigara, stres, aşırı tuz tüketiminin MS’te tetikleyici nedenler arasında yer aldığını söylemiş. Ama özellikle son 10 yılda gelişen yeni tedavi alternatifleriyle tedavide önemli yol kat edilmesi, MS’ in gelecekteki tedavisi konusunda da umut veriyor. Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman’ın da belirttiği gibi, ataklar ve düzelmelerle seyreden yaygın formunda belirti ve bulguların 24 saatten uzun sürdüğü dönemler ‘atak dönemi’. Hastaların da bu belirtileri dikkate almaları ve 24 saatten uzun sürmesi durumunda mutlaka hekime başvurmaları şart. Sonuçta MS tedavisi, sabır ve kararlılık gerektiriyor. Hastalıkları bir kenara bırakıp, ferahlatıcı haberlere geçelim… Akıllı ev sistemleri ve enerji teknolojileri için yaratıcı çözümler geliştiren Nuvia tarafından tasarlanan COSA Akıllı Klima Paketi ile ev ya da ofisteki klimaları, istediğin yerden cep telefonun ile kontrol edebilir, konumuna, haftalık düzenine ve evin olmasını istediğin sıcaklığa göre yönetebilirsin. Programlanabilir modları ile COSA Klima Paketi, sen evden çıktığında kendiliğinden devreden çıkar, uyku zamanı durumuna göre klimayı optimum düzeyde ayarlayabilir. Benden söylemesi, çünkü maalesef sıcak günler daha yeni başlıyor. Çocuklarla ilgili güzel haberlerim var. Tarabya İngiliz Okulları her yıl düzenlediği ‘Dilekler Gerçek Oluyor’ sosyal sorumluluk projesi

kapsamında bu yıl Harranlı öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak dileklerini gerçeğe dönüştürmüş. Turkcell’in Suriyeli mültecilere destek için geliştirdiği ‘Merhaba Umut’ uygulaması ise UNESCO-Pearson’un ‘Dijital Dünyada Okur-Yazarlık’ ödülleri kapsamında en iyi 14 uygulamadan biri seçilmiş. Merhaba Umut, dijital çözümler alanında dünyaya örnek olması ve insanlığa ilham vermesi amacıyla başta kendi internet sitesi olmak üzere UNESCO’nun tüm etkinliklerinde paylaşılacakmış. Vodafone ve TABİT işbirliğiyle çiftçilerin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olma hedefiyle Aydın’ın Kasaplar Köyü’nde hayata geçirilen Vodafone Akıllı Köy’de iş ortaklıklarına bir yenisi daha eklenmiş. Akıllı sulama teknolojilerinde küresel bir şirket olan Netafim, tarım sektöründeki üreticilerin daha az kaynak kullanarak daha fazla verim almalarına yardımcı olacak sulama çözümleri ve teknolojileriyle Vodafone Akıllı Köy’de yerini almış. Vodafone Akıllı Köy’de uygulanacak ve Vodafone’un SIM kartlarıyla entegre çalışacak modern sulama yöntemleriyle tarımsal faaliyetlerde yüzde 20 su tasarrufu, bitkisel üretim maliyetlerinde yüzde 15 tasarruf, üstüne bir de yüzde 30’a varan verimlilik artışı hedef. Bu gurur veren haberleri takiben ödüllere geçeyim bari… Dubai, 2020 yılına kadar

ilk blockchain kenti olma hedefiyle ülke çapında Blockchain stratejisi başlattı malum. Smart Dubai Office ve 1776 VC. Şirketi de bu alanda geliştirilen önemli teknolojiler ve uygulamalar kapsamında Türk girişimciler Hasan Kurtuluş ve Avukat Kadir Kurtuluş’un yerli Girişimi Copyrobo’yu dünyadan 100’ün üzerinde başvurunun incelenmesi sonrası, 6 kıtadan 21 finalistin katıldığı Dubai Blockchain Challenge yarışmasında finalist olarak seçmiş. Mastercard da ‘Fark Yaratanların Gözüyle Dünyaya Bakmak’ temasıyla düzenlediği organizasyonunda bankaları ödüllendirmiş, ‘Satış’, ‘Pazarlama’, ‘Yılın en iyi müşteri değeri’ ve ‘Yılın inovasyonu’ olmak üzere 4 ana kategoride toplam 17 banka fark yaratan projeleriyle ödüle layık bulunmuş. Shell’in 32 yıldır gençleri, enerji tasarruflu yenilikçi araçlar tasarlayıp üretmeye teşvik etmek için düzenlediği uluslararası öğrenci-inovasyon yarışması Shell Eco-marathon, bu yıl 13’ü Türkiye’den olmak üzere 28 ülkeden 171 ekibin katılımıyla gerçekleştirilmiş. Lise ve üniversite öğrencisi 1625 yaş arasındaki gençlerin, kendi tasarladıkları ve ürettikleri araçlarla en az enerjiyle en uzun mesafeyi kat etme hedefiyle yarıştıkları Shell Eco-marathon, Londra’da Queen Elizabeth Parkı’nda gerçekleştirilmiş. 28 Avrupa ülkesinden 171 takımın mücadele ettiği yarışmada

ülkemizi, İstanbul, Eskişehir, Ankara, Trabzon, Bursa, Manisa ve Kırıkkale’den 11 üniversite ve 2 liseden 153 öğrenci temsil etmiş ve Türkiye, 13 takım ile katılımın en yoğun olduğu ülkeler arasında yer almış. Bu yıl üçüncü kez düzenlenecek yerli Shell Eco-marathon da Eylül ayında İstanbul’da. Pronet’in sosyal medya üzerinden düzenlediği anketin sonuçlarına göre, Türkiye’de maddi değeri yüksek eşyalarımızdan ziyade, manevi değeri olanlar için kaygılanıyoruz. Nesilden nesle aktarılan aile yadigarları, koleksiyonlar ve fotoğraf albümleri gibi hatıra niteliği taşıyan eşyalar, güvende tutmak istediklerimizin başında geliyor. Haksız da değiliz hani… Haftaya noktayı Google’dan bir haberle koyuyorum.

Arama hizmetini “Google Arts & Culture” hizmetiyle entegre eden Google, kültür ve sanat dünyasını ekrana taşıyarak en kapsamlı haliyle keşfetmeyi mümkün hale getiriyormuş. Öyle ki, Google Arama ve Google Haritalar üzerinde sanatla ilgili yapılacak aramalar, Google Arts & Culture servisi sayesinde dileyen herkese gerçek bir kültür sanat uzmanı olmanın kapılarını aralıyor. Video linkimiz https://youtu. be/65NJfQyWuUs, bu detaylar ise hep gündemimiz olsun. Yeni gündemle haftaya buluşmak dileğiyle,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1126

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

12 - 18 Haziran 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Grup Yönetmeni Karolin Özçelik Proje Satış Yöneticisi Kutay Göçe Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Rules are broken in finance! The finance sector, like all sectors, has been undergoing radical changes for years as well. Financial institutions are trying to cooperate with entrepreneurs, the customer are cared for much more than before. Even in the era of increasing number of channels. Regulations remain behind of the innovations

as always, however the global awareness is obviously increasing. Although the banking procedures and the foundation of the regulation remain constant, the rest of the world is changing. Because the customer wants it that way. The banks, financeoriented start-ups, operators... These and all stakeholders

know that they need to work together, not reject each other. It is not easy to process and manage institutions with so many different stakeholders, okay. But the world of computing exists for exactly for this. That is, holistic and competent integration, management simplicity and much more...

Make the cake grow bigger and enterprises from each scale receive support BTHABER Corporate Group provides significant and comprehensive marketing support to SME initiatives that focus on IT-oriented work. Accordingly; 3 BT companies younger than 3 years of age will be provided free marketing support for 33 weeks by 3 BTHABER. Thus, while presenting creative ideas to a comprehensive support initiative in promoting and marketing, an important ‘first’ will be actualized for the further development of Turkey’s information ecosystem. 360-degree comprehensive support The BTHABER Corporate Group, which started this work by observing the necessities for evaluating and developing the entrepreneurship potential correctly, aims to encourage entrepreneurship throughout Turkey and to appreciate and recognize these initiatives with the right methods. BThaber Newspaper, Informatics Summit Event Company and M2S Research - Marketing Company from BTHABER Corporate Group, which is one of the most established organizations in Turkey in the field of information technologies and presentation of marketing tools both in terms of content and therefore in order to encourage the entrepreneurship spirit of the Turkish economy and

to promote the spirit of creativity. The details of the marketing support that will be provided free of charge for the mentioned entrepreneurs for 33 weeks are as the following: • Free advertisement and content rights in BThaber Newspaper • Announcement and promotion rights in BThaber special issues and publications • Free banner rights on BThaber and BTnet web sites • Free video interview preparation and publishing rights on BThaber platforms • Promotion area/ free sponsorship and presentation/speaking rights at the events of Informatics Summit Company • Free Postaban electronic marketing rights with M2S database • M2S-led marketing consulting services Detailed analysis of the jury By March 31st, 2017, the selection among hundreds of applications from www. bthabersirketleri.com/ PazarlamaDestek was made by experts in the field: Turkish Informatics Foundation (TBV) General Secretary Behçet Envarlı, Acmena co-founder and CEO, Turkey Technology Development Foundation (TTGV) Board Member Suat Baysan, founder and manager

of Etohum Burak Büyükdemir. Three enterprises, selected by these important names of the Turkish information industry and entrepreneurship ecosystem, started to be support ed by the member companies of the BTHABER Corporate Group as of June. In the first year of the project, three companies chosen by jury are stated below: Common point is global goals Metrobi Transportation Technologies: Founded in 2016, the company is still receiving KOSGEB R&D Support and was awarded the ITU Core Automotive Sector’s Year Initiative Award. The goal of Metrobi, which provides technology for the transportation sector with products it produces using

large data analysis and artificial intelligence methods, is to become a global company that produces public transportation and unmanned vehicle management and resource planning solutions.

to 80% during preventive maintenance, while providing short term recordable data. The target is to be the most reliable and valuable industrial unmanned aerial vehicle company of MENA and Africa region.

Maxwell Innovations Aviation R&D Engineering: The company was founded in 2014 and develops industrial unmanned aerial vehicles capable of serving on demanding conditions, especially for construction, energy and agriculture, where other unmanned aerial vehicles cannot operate. The company benefiting from Ministry of Industry Teknogirişim and TUBITAK 1507 supports; with the MX8 unmanned aerial vehicle system, it reduces plant shutdown times by up

Sistematik OTVT: Founded in 2014, the company is working with IoT-focused software and hardware technologies. Material addressing, production tracking systems, SystemIoT - MLM (Micro Location Management) system, remote asset management system and supplier order management are the main studies. The target of the company is to be the flagship of Turkey in the IOT platform, to expand the MLM software and to make it Turkey’s most successful IoT software.


1995’ten beri


Informatics 500 shows growth records as well The application process has been completed for the “Top 500 Informatics Company Research” which is considered as the most important data source in order to reveal the development of the Turkish information industry and to unlock the potentials, and remarkable data has already begun to emerge. The informatics 500 research, which reveals important data in order to understand the situation and development of the informatics sector in Turkey, helps companies to see their performance, their potential and their competitive position. The results of the research conducted together by BThaber, M2S Research and Marketing and Informatics Summit Event

Company will be announced with the ceremony to be held at CVK Park Bosphorus Hotel in Istanbul on Wednesday, July 12th. In this year’s research, more than a thousand companies shared their data. There are companies grew over 100% The data presented for the Informatics 500 research reveals some important developments. By the deadline, 70% of the companies sharing data have increased their incomes compared to the previous year. On the other hand, 27% of the companies have a decrease in their income compared to the previous year. The average growth of the companies with increasing

Comprehensive and up-to-date training opportunity for everyone All Telecommunication Business People Association (TÜTED) has added a new work to their education field. TÜTED Academy has been vital to provide upto-date content trainings to vocational high school and university students in all regions of Turkey, relevant professional groups and all entrepreneurs seeking a new profession. All Telecommunication Business People Association (TÜTED) has created a new training platform at www. tutedakademi.com/index. html in line with the sector’s training needs. TÜTED Chairman of the Board Dilek Ataman Bağdatlıoğlu said: “Our Association has made a breakthrough in bringing a fundamental solution to the training needs of the industry and considered as one of the most important five items in almost every research and has presented the TÜTED Academy to the service of the sector.” Bağdatlıoğlu, who showed the main problem in the sector as

education, said: “As the sector develops at a rapid pace, educational contents are slowly catching up to this pace. Persons who took on the job training in the sector need to stay up to date. It is important that such trainings respond to sector needs as well as academic content. The creation of content in line with the needs of the sector is necessary for these educational contents to be collected on a platform that each individual in the industry can reach. With the creation of this platform, we are meeting the training needs of both businesses and employees. When designing our platform, we thought about remote access and training alternatives. Thus, anyone who has internet connection and want to learn from all over Turkey will be offered the same possibility. We also continue to work on producing the necessary Turkish content on information and communication technologies.”

revenues is remarkable. The average growth, which is 36%, is also a sign that the Turkish informatics industry is showing signs of recovery despite all the negativity. The fact that 17 companies participating in the research have grown over 100% is one of the most important early data emerging in the research. The total of these companies’ turnover is around 600 million TL. 34% of the companies participating in the survey have exceeded the 18% limit set by ICT 500 as the growth forecast of the Turkish IT market. Another data that draws attention in this year’s Informatics 500 research is that nearly 100 new applicants entered to the list this year.

Comprehensive support for architecture and engineering products Canon strengthens its comprehensive office technology portfolio with new services. Canon Eurasia has launched a two-year on-site service guarantee and free installation service for the CAD product group preferred by the architecture and engineering offices in the sector. Canon Eurasia aims to be at your side whenever you need architects and engineers. The free installation and 2-year on-site warranty will apply to imagePROGRAF iPF670, imagePROGRAF iPF680, imagePROGRAF iPF770, imagePROGRAF iPF 780, imagePROGRAF iPF785, imagePROGRAF iPF830 and imagePROGRAF iPF 840 models. Designed for efficiency All CAD series models offer a copy solution suitable for architectural, engineering and contracting companies who need medium and low volume printing. All models are specially

designed to increase the productivity of businesses. The imagePROGRAF models are specially designed for small scale businesses that demand real simplicity and compact size with all the functionality and flexibility that many robust multifunctional devices have. The new devices make document review and sharing processes more effective and simple. With its versatile, efficient and user-friendly structure,

the new devices aim to offer the most appropriate solutions to their needs. Canon Eurasia B2B Sales and Marketing Director Özgür Yiğiter said: “It was very important for us to offer free installation of the CAD product group, installation and 2 years onsite service. As of May 15th, we will be working with our customers who use our CAD products for 2 years without interruption.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.