1141

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1141 9 - 15 Ekim 2017



Kabinette Kalite

www.qrack.com.tr

Sayfa

8

Coğrafi bilgi sistemlerindeki değişime uzak kalmayın Esri Türkiye Kullanıcı Konferansı, ‘Bilimin Coğrafi Gücünü Keşfet!’ başlığında yerli ve yabancı katılımcılarını buluşturdu.

satis@qrack.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1141 9 - 15 Ekim 2017

Sayfa

4

İşyeri hekimleri e-imza kullanacak İşyeri hekimlerinin 2017 yıl sonuna kadar elektronik imza sahibi olmaları gerekiyor.

Sayfa

8

Hızlı ve kaliteli online alışveriş deneyimi Hepsiburada, yeni operasyon merkezi ile birlikte yeni hizmetlerini de hayata geçiriyor.

Sayfa

3

Sayfa

10

Yolu artık ‘teknoloji’ çiziyor Lüks değil, demirbaş ihtiyaç Gelişen teknoloji bireysel ve kurumsal hayatta yenilikleri ve kaçınılmaz olarak riskleri de beraberinde getiriyor.

Teknoloji odaklı şirket birleşme ve satın alma işlemleri son üç yılda iki kat arttı. Geçtiğimiz yıl küresel bazda 26 bin birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu seviye bir önceki seneye paralel olmakla birlikte, birleşme ve satın alma işlemlerinin zirve yaptığı 1999 ve 2007 yıllarına da yaklaştı. Bulut_Satis-BT-6x10.pdf

Sayfa

11

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

En Akıllı Ağ Cihazları www.Totolink.com.tr

Dijital Verimlilik ve Çevik Yapılar Gelişen teknoloji ile iş yaşamındaki kurallar da değişiyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

1

23.06.2017

13:0



BThaber

GÜNDEM

9 - 15 Ekim 2017

3

Yolu artık ‘teknoloji’ çiziyor Teknoloji odaklı şirket birleşme ve satın alma işlemleri son üç yılda iki kat arttı. Geçtiğimiz yıl küresel bazda 26 bin birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu seviye bir önceki seneye paralel olmakla birlikte, birleşme ve satın alma işlemlerinin zirve yaptığı 1999 ve 2007 yıllarına da yaklaştı. Yönetim danışmanlığı şirketi The Boston Consulting Group (BCG), şirket birleşme ve satın almalarını (M&A) incelediği "Global şirket birleşmeleri ve satın almalarının yeni yıldızı: Teknoloji” isimli raporunu yayınladı. BCG, uzun yıllardır düzenli olarak yayınladığı raporda, bu yıl sektörü etkileyen en önemli faktörlerden biri olan teknoloji odaklı şirket birleşmeleri ve satın almaları ele aldı. BCG’nin son 20 yılı kapsayan birleşme ve satın alma işlemini içeren veri tabanı üzerinden yaptığı araştırmaya göre, teknoloji odaklı şirket birleşme ve satın alma işlemleri son üç yılda iki kat arttı. Raporda öne çıkan başlıklar şöyle: • Geçtiğimiz yıl küresel bazda 26 bin birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu seviye bir önceki seneye paralel olmakla birlikte, birleşme ve satın alma işlemlerinin zirve yaptığı 1999 ve 2007 yıllarına da yaklaştı. Yıllık işlem hacmi 2,5 trilyon dolar seviyeinde ve bu da bir önceki yıldaki seviyenin devamı niteliğinde. • Teknoloji sektöründeki ve bu sektörün dışındaki alıcıların teknolojik ve dijital becerilerini artırma arayışı sonucunda teknoloji, küresel şirket birleşme ve satın alma faaliyetlerinin en önemli itici güçlerinden biri oldu. • Teknoloji sektörü dışından alıcıların teknoloji odaklı birleşme ve satın almalarının payı 2012’den bu yana her yıl ortalama yüzde 9 oranında arttı ve teknoloji odaklı işlemlerin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturur hale geldi. Büyümeyi sağlayan trendler Rapora göre; teknoloji odaklı birleşme ve satın almalarda görülen artışın temelinde dokuz önemli teknoloji trendi var. Bu trendlerden en büyük etkiye sahip olanlar: Endüstri 4.0’ın yükselişi, mobil teknoloji ve beraberinde

yazılım uygulaması sağlayıcılarına yönelik artan ihtiyaç, büyük veri ve analitik çözümlerin gelişimi ve bulut bilişime yönelik artan talep. BCG Türkiye Genel Müdürü ve Kıdemli Yönetici Ortağı Burak Tansan, son yıllardaki şirket birleşme ve satın alma işlemlerine yön veren trendleri ve gelişmeleri şöyle sıraladı: • Çin’in uluslararası şirket birleşme ve satın alma işlemlerinde ilgisi: Çin, geçtiğimiz yıl, 200 milyar dolar tutarında birleşme ve satın alma işlemi yaparak, bir önceki senenin hacmini 2 katından fazla büyüttü. Özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’yı hedefleyen Çin’in gerçekleştirdiği işlemlerin 3’te 2’si kendi coğrafyası dışında gerçekleşti. • Özel sermaye şirketlerinin artan yatırımları: Özel sermaye şirketlerinin sahip olduğu fon büyüklüğü, 2012 yılından bu yana her yıl ortalama yüzde 10 büyüyerek 2016 yılında 535 milyar dolara ulaştı. Artan fon büyüklüğüne paralel olarak, yatırımcıların gelir beklentilerinin artması, özel sermaye şirketlerinin yatırımlarına devam etmesini sağlıyor. • Teknoloji odağının artışı: Dijitalin mevcut iş modellerini dönüştüren etkisi, her sektörde etkisini gösterirken, üst düzey yöneticiler de bu dönüşüme ayak uydurmak için teknolojik birleşme ve satın almaları daha çok gündemlerine almaya başladılar. Tansan, sözlerine şöyle devam etti: “Şirketler, teknoloji alanında ihtiyaç duydukları yetkinlikleri kendi içlerinde geliştirmeye çoğunlukla vakit veya kaynak bulamıyor. Bulsalar da bu tür girişimler “geleneksel şirket kültürleri içinde boğuluyor ve başarılı olamıyor çünkü birçok şirket bu oluşumları normal bölümler şeklinde yönetmeye

BCG Türkiye Genel Müdürü ve Kıdemli Yönetici Ortağı Burak Tansan çalışıyor. Bu konuda başarılı olan birçok şirket, bu yeni yetkinlikleri kazanmak ve inovasyon açıklarını kapatmak için satın alma stratejilerini uyguluyorlar. Bu raporda bir kez daha gördük ki inovasyon arayışı, birleşme ve satın almaya olan talebi de artırıyor.” Bu iki noktaya dikkat edilmeli Teknoloji odaklı şirket alımlarının yaklaşık yüzde 50’si alıcısının faaliyet gösterdiği sektörden ‘bağımsız’ olarak alıcısına değer katıyor. Teknoloji odaklı şirket birleşmesi veya satın alması yapmak isteyen firmaların başarı elde etmeleri için bu iki konuya dikkat etmeleri önemli:

• Ana iş kolları stratejisinin bir parçası olarak görün: Teknoloji yatırımlarından değer yaratmayı başarabilen şirketler, teknoloji odaklı yatırımları ayrı deneysel projeler olarak konumlamak yerine, mevcut stratejilerinin parçası olarak görüyor. Bu yatırımları, mevcut yetkinliklerini tamamıyla değiştirmek veya tüm gidişatı değiştirecek araç olarak görmekten ziyade, yetkinliklerini tamamlamak ve inovasyon süreçlerini hızlandırmak için kullanıyorlar. • Teknoloji odaklı süreçler: Teknoloji odaklı birleşme ve satın almalarda başarılı

sonuçlar için süreçlerde üç konuda yöntem değişikliğine gidilmesi gerek: Hedef şirketlerin bulunması sürecinde, iç kaynakların yanı sıra, teknoloji sektöründe uzmanlaşmış kişiler ile işbirliği, teknoloji şirketlerine olan yoğun talep nedeni ile birleşme ve satın alma süreci öncesinde yer alan durum analizi gibi aktivitelerin hızlı yönetilmesi ve son olarak, birleşme sonrasında uçtan uca kapsamlı entegrasyon süreci takip edip, satın alınan şirketin girişimci yapısını değiştirmek yerine, daha hafif entegrasyon sürecinin uygulanması.


4

E-TOPLUM

İşyeri hekimleri de e-imza kullanacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamayla, vatandaşlara devlet tarafından verilen hizmetlerin kaliteli, hızlı, kesintisiz ve güvenli bir şekilde elektronik ortamda sunulması

amacıyla, işyeri hekimlerinin 2017 yıl sonuna kadar elektronik imza sahibi olmaları gerektiği bildirildi. Buna göre, işyeri hekimleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı (İSG Katip) üzerinden e-reçete düzenleyebilmek için

e-imza kullanacak. Kamu, özel sektör ve meslek gruplarında olduğu gibi halkın doğrudan temas ettiği öncelikli alanlardan biri olan sağlık sektörüne verimlilik katan e-imza, işyeri hekimlerinin de kolay ve kaliteli hizmet sunabilmelerine olanak

tanıyacak. E-imza kullanımının sağlık sektöründe yaygınlaşması, iş süreçlerinde iyileşme ve maliyet tasarrufu ile birlikte vatandaşların sağlık hizmetlerine daha hızlı ve daha kaliteli bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. E-imza sadece hastalarla

ilgili resmi işlemlerde değil, hastane içi idari işleyişte, izin, sipariş, satın alma, performans değerlendirme, ilaç siparişleri, laboratuvar raporlarının imzalanması, medikal muhasebe işlemleri ve doktor hak edişleri gibi alanlarda da kullanılabiliyor.

GDO testini evde de yapabileceğiz İTÜ ARI Teknokent firmalarından Sentromer DNA Teknolojileri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile sahada gıda denetiminin yapılabileceği bir test platformu geliştirdi. GDO'dan, Salmonella riskine, karışık etten son kullanım tarihlerine kadar birçok testi vatandaş ya da toplu tüketim ve satış yerlerinin de yapmasına imkan sağlayan bu teknoloji ile restoranlar, marketler ve gıda müfettişleri de anında ölçüm yapabilecek. Geliştirilen biyosensör cihazı sayesinde özellikle et ürünleriyle ilgili tartışmaların son bulması hedefleniyor.

Ürünlerin içindeki hayvan türlerini belirlemeye yarayan kitler sayesinde etin domuz, eşek, at, keçi, koyun ya da hindi mi olduğu kolayca ortaya çıkıyor. Sentromer DNA Teknolojileri Kurucusu Dr. Pınar Akalın, projenin teknik olarak başarıyla tamamlandığını ve patent başvurusunda bulunulduğunu söyledi. Yasal izinler konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile irtibatta olduklarını, kitlerin yakında piyasaya sürüleceğini belirten Akalın, "Türkiye'nin ilk geniş çapta yapay DNA üreten şirketiyiz. DNA

ürünlerimize güveniyoruz. Buradaki projemizde, sentezlediğimiz DNA’ları cep telefonu büyüklüğünde bir biyosensöre yükledik. Marketten sucuk aldığınızda, bu cihaz sayesinde içinde hangi hayvan türü, hangi bakteriler olduğunu öğrenmek mümkün olacak” bilgisini verdi. Akalın sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde kurduğumuz Sentromer DNA Teknolojileri şirketimizle sentetik DNA ürünlerinin yanı sıra genetik test kitleri geliştiriyoruz.

Gıdalardaki organizmaların genlerini hedef alarak, istenmeyen gıda maddelerini ya da hastalıkların kaynağını saptıyoruz. Daha önce bu ürünleri ithal eden 500’e

yakın kuruluş artık yerli malı kullanıyor. En önemli müşterilerimiz arasında üniversiteler, araştırma kurumları, hastaneler ve laboratuvarlar var.”

Ödeme kuruluşları için işbirliği fırsatı Rekabet Kurumu, 7 Eylül 2017 tarihinde bankaları ve ödeme kuruluşlarını ilgilendiren bir karara imza attı ve ödeme kuruluşlarının Bonus platformuna erişimlerini yasaklayan hükümlerin sözleşmelerden kaldırılmasına karar verdi. Kararla birlikte, ödeme

kuruluşlarının birçok banka ile işbirliği yapabilmesinin önü açılıyor. Bonus platformuna erişimde uygulamada görülen bazı aksaklıkların giderilmesi de sağlanıyor. Bankalarla yakalanacak işbirliği fırsatları ile ödeme kuruluşları da POS ödeme sisteminde daha aktif

rol oynayacak. Söz konusu karar, Ödeme ve Elektronik Para Derneği’nin (ÖDED) yaptığı başvuru sonrasında alındı. Kararı değerlendiren ÖDED Başkanı Burhan Eliaçık, şu bilgileri verdi: “ÖDED çatısı altındaki tüm ödeme kuruluşlarına ödeme sistemlerinde yer açma

zorunluluğu getirildi ve kanunun verdiği yetkileri tam olarak kullanabilme fırsatı sağlandı. Karar, vatandaşı ve küçük esnafı yakından ilgilendiriyor. Vatandaşlar, tercih ve çıkarları doğrultusunda istedikleri kartı kullanabilecek. KOBİ’ler ise ihtiyaç duydukları temel ödeme

hizmetleri ile tamamlayıcı birçok hizmete daha kolay erişebilecek. Ödeme hizmetinin yaygınlaşması, finansal servislere erişiminin kolaylaştırılması, nakitsiz toplum ve kayıtdışı ile mücadele hedefleri paralelinde bankalarla işbirliği olanaklarını sürekli genişletmek istiyoruz.”

ATM, sadece parasal işlemler için değildir

Elektronet İcra Kuru Başkanı Can Yanyalı

Türk mühendislerin TÜBİTAK desteği ve Ekonomi Bakanlığı’nın teşvikleriyle ürettikleri Milli ATM, 140 farklı işlemi aynı cihaz üzerinden yapabiliyor. Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan ve dünyaya teknoloji ihraç eden Elektronet tarafından geliştirilen ve üretilen Milli ATM, halihazırda 7 ülkede kullanılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde ehliyetlerin yarısı, araç ruhsatlarının tamamı bu cihazlarda basılıyor, vergilerin yarısı bu makinede tahsil ediliyor. Elektronet’in Türkiye’de halen 6 bin ATM’si

var. Bu yıl 3 bin civarında üretim yapmayı hedefleyen şirket, Türkiye pazarından yüzde 10 pay alıyor. Pazarın yüzde 90’lık kısmı ise iki yabancı firmanın elinde. Elektronet, teknoloji ihraç ettiği gibi, cihazların operatörlüğünü de üstlenerek, yapılan her işlemden yüzde 10-30 arasında hizmet ücreti alıyor. Elektronet İcra Kuru Başkanı Can Yanyalı, çalışmaları ile ilgili şu bilgileri verdi: “ATM’ler sadece bankacılık işlemleri için kullanıyor. Oysa yüzlerce işlem gerçekleştirmek

mümkün. Kuruluşumuzdan bu yana ATM’ler için 20 milyon dolar yatırım yaptık. 300’ü yurtdışında bin patente sahibiz ve 20’den fazla ülkeden mühendisle çalışıyoruz. Ekonomi Bakanlığı desteği ile Milli ATM altı ay içinde Türkiye'de de kamu kurum ve bankalarında kullanılmaya başlanacak. Vakıfbank ile görüşmelere başladık. Bir cihaz kuruyoruz ve 6 ay kadar test sürecimiz olacak. Her bankanın kendi ATM’sine sahip olması, bakım ve güvenlik konularında hizmet alması gerektiği için

ciddi bir maliyet getiriyor ve bu maliyet de vatandaşa yansıyor. Dünyada ‘ATM Operatörlüğü’ sistemi uygulanmaya başlandı. Bu sistemde bankaların ATM sahibi olmasına gerek yok. Sistem tüm bankaların ve kurumların aynı ATM’leri kullanmasına olanak sağlıyor. Bankaların her mahalleye bir ATM kurmaları sürdürülebilir bir sistem değil. İşlemleri aynı makinede yapmamızın önünde engel yok. İlgili kurumun entegrasyonu yeterli. Bu da bankalara ve vatandaşlara kolaylık sağlıyor.”


BThaber

E-TOPLUM

9 - 15 Ekim 2017

Doğuya açılan teknoloji kapısı… Bilişim Zirvesi tarafından düzenlenen BTvizyon Toplantıları tüm hızıyla Türkiye’yi dolaşmaya devam ediyor. Önceki hafta ülkenin en sıcak bölgesi Adana’da gerçekleştirilen toplantı geçtiğimiz hafta ise en soğuk illerimizden Erzurum’da bilişimcileri buluşturdu. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun, “Türkiye’nin çok sayıda farklı ilinde her yıl defalarca kez buluştuğumuz BTvizyon Toplantıları’nda bir kez daha Erzurum’dayız. Bölgeye destek her alandan gerekli. Değerli sponsorlarımız buraya yine tam da bu nedenle geldiler. Kendilerine de buradan sesleniyorum, hepimiz üzerimize düşeni yapalım, yapmaya devam edelim” dedi. Erzurum Belediyesi Başkan Vekili Mevlüt Doğan’ın “Cazibe Merkezleri Destekleme Projeleri” başlıklı sunumunun ardından söz alan Arena Saha Satış Yöneticisi Erkan Temel, “Sahada Teknolojinin Önemi” başlıklı sunumunda, bölgenin ve bölgedeki bilişim şirketlerinin yaşadığı sorunlar ve bu konudaki çözüm önerilerini anlattı. Erkan Temel’in çözüm önerilerinin temelinde motivasyon, güven, birlikte daha fazla hareket etme ve yetkilerin konumlandırılması gibi unsurlar yer alıyor.

Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank ETS Proje Danışmanlık Genel Müdürü Efendi Sarı’nın “Erzurum’un Teknoloji Vizyonu” hakkındaki verdiği bilgilerin ardından söz alan Quadro Türkiye Genel Müdürü Serkan Gezici ise “Giyilebilir Teknolojiler” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Serkan

Erzurum Yakutiye Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Serkan Güneş Erzurum Yakutiye Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Serkan Güneş, “Bilgi Güvenliği” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Güneş, bir kurumda yaşanabilecek tüm güvenlik sorunlarını ortaya koyarken, bu konuda yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgi verdi. Daha sonra söz alan ve “Neden Değişim” başlıklı bir sunum gerçekleştiren

Kamusal alanda yenİlİklerİn önemİ artıyor

BTvizyon Anadolu Toplantıları kapsamında Erzurum’da gerçekleştirilen etkinliğe katılan, bölge çapında bilgi güvenliği, akıllı toplantı salonları ve çatı kar-buz eritme sistemleri gibi alanlarda hizmetler sunan ETS Proje Danışmanlık ve Medya Hizmetleri Genel Müdürü Efendi Sarı, konuşmasında ‘Erzurum’un Teknoloji Vizyonu’na değinirken, bölgesel anlamda bu tarz programlara sıklıkla ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. “Bizleri sektörün liderleri ile buluşturan

ve yeni ürünler hakkında bilgi edinmemizi sağlayan BTvizyon ailesine teşekkür ederiz” diyen Efendi Sarı, Erzurum ve bölgenin potansiyelini ve atılması gereken adımları şu sözlerle anlattı: “Günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan internet bu uzaklığı her ne kadar azaltmış olsa da, kamu kurumlarındaki bilgi işlem ve Ar-Ge sorumlularının bu alanın içinde olmalarına rağmen yeniliklerden uzak durması mesafeyi belli bir aralıkta tutmuştur. Kamusal alanın bilgi işlem yöneticileri ve son kullanıcıları olmakla beraber, tüm bilişim ürünlerinin de adeta sahadaki test birimleri olan sizler, teknolojiye duyduğunuz ilgi ve yapacağınız yatırım oranında bilişim sektörünün sürükleyicisi ve geliştiricileri olacaksınız.”

Fujitsu Türkiye Satış Öncesi Destek Direktörü Emin Çalıklı Ana sponsor Fujitsu Türkiye Satış Öncesi Destek Direktörü Emin Çalıklı, küreselleşme, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, oluşan yeni pazarlar ve değişen alışkanlıklar ve artan rekabetin değişimi zorunlu kıldığını belirtti. Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank da “Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi” başlıklı sunumunda, şu bilgileri verdi. “Artan nüfus, azalan kaynaklar, iklim değişikliği, çarpık kentleşme, doğal afetler ve çevre kirliliği gibi sorunlar, doğru planlama, etkin ve dinamik izleme, uygun yer seçimi, doğru analiz ve karar destek gibi alanlarda teknolojinin kullanımı ile ortadan kalkacaktır.”

5

Gezici, endüstri ve günlük hayatın dinamik kontrolü, kaynak verimliliği sayesinde enerji tasarrufu, insan ve madde kaynak kullanım oranını iyileştirme, insan ile doğa arasında daha iyi bir ilişki, kirlilik ve felaketten kaçınma, insan toplumunu ve fiziksel sistemleri entegre ederek entelektüel bir varlık kurmak, evrensel ulaşım ve evrensel iletişim sistemleri, erişilebilirlik ve kullanılabilirlik, teknoloji entegrasyonu kolaylaştırma gibi unsurların temelinde nesnelerin internetinin yattığını vurguladı. Erzurum Bilgisayar Genel Müdürü İbrahim Gömleksiz’in “Teknolojinin Doğusunda” başlıklı sunumunun ardından yapılan hediye çekilişi ile BTvizyon Erzurum Toplantısı sona erdi.

HİZMET KALİTESİ VE DOĞRU ÇÖZÜM ŞART

Etkinliğin hayata geçmesi sürecinde BTvizyon ve destek veren sponsor firmalara Erzurumlu bir girişimci olarak teşekkür ederek “Teknolojinin Doğusunda” başlıklı sunumuna başlayan

Erzurum Bilgisayar Genel Müdürü İbrahim Gömleksiz’e göre, konu bilişim ve ticaret olunca daha sistemli ve ilkeli çalışmanın önemi de artıyor. “Bizler yerli girişimciler olarak hem bilişim sektöründeki gelişmeleri takip etmek hem de ticarette müşteri memnuniyetine dayalı faaliyet yürütmek zorundayız” saptamasını paylaşan İbrahim Gömleksiz, Erzurum’da ticarete başladıkları ilk günden beri bu öncelikle hareket ettiklerini vurguladı.

Cazİbe merkezlerİ ve potansİyelİne İnanıyoruz

BTvizyon Erzurum buluşmasında ‘Cazibe Merkezleri Destekleme Projeleri’ odaklı bir konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mevlüt Doğan, yerel yönetimler olarak her zaman gelişme

ve kalkınmayı hedef aldıklarını vurguladı. BTvizyon ekibine Erzurum’da bu buluşmayı gerçekleştirdiği için teşekkür eden Mevlüt Doğan, “Bölge olarak özellikle bilişim ve teknoloji alanında istenilen noktada olmasak da, son dönemde atılan adımlar ile belirli bir noktaya gelebildik” yorumunu yaptı. Hükümetin hayata geçirdiği ‘cazibe merkezi’ projeleriyle, bölgeye yapılacak yatırımların, bu yatırımlardan doğan istihdam ve üretimin bölge için büyük bir kazanım olacağını ifade eden Doğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Cazibe merkezleri destekleme projeleri arasında bulunan ‘Veri Depolama Tesisleri’ bilişim dünyasını yakından ilgilendiriyor. Bizler bölgemize yapılan ve yapılacak her türlü yatırımı gönülden destekliyor ve bu anlamda gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. BTvizyon ailesine teşekkür ederken, bu tarz programların tekrar yapılmasını da gönülden talep ediyoruz.”


6

BThaber

E-TOPLUM

Biraz arttık, biraz artmadık...

2017-2018 Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde 137 ülke arasında 53’üncü sıraya yükseldik. Bir önceki yıl 138 ülke arasında 55, ondan önceki yılda 140 ülke arasında 51’inciydik. 2012’de ise 43’üncü sıradaydık. 2012’ye bakışla, geriye kaydığımız sıraları yeniden tırmanıyoruz. (WEF GCI) Bu yeni endeksin bileşenleri arasında “en iyi” durumda olduğumuz Pazar Büyüklüğü’nde 14’üncüyüz. İnovasyonda 69: Son iki yıla göre aynı yerde bir puan aşağı, bir puan yukarı. İstikrarlıyız yani. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO, Cornell/ ABD Üniversitesi, Fransa’nın

9 - 15 Ekim 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

küresel çapta işletme uzmanı yetiştirdiği Avrupa İşletme Yönetimi Enstitüsü (INSEAD) tarafından hesaplanan Küresel İnovasyon Endeksi’nde ise 128 ülke arasında 43’üncü sıraya indik. Geçen yıl 138 ülke arasında 42’inciydik. Puan olarak baktığımızda geçen yıl 39.03 imişiz, bu yıl 38.90. Eh, fark pek az, ama bize bir tam sıra kaybettirmiş. Romanya ile Yunanistan arasında yer almışız. (GII 2017) İktisatçı Güven Sak’tan şu alıntı, yukardaki konuları yorumluyor aslında: “Ben, idaremizin Wikipedia ile ilgili kararını önemsememiz gerektiğini düşünüyorum. Eğer Wikipedia’nın işleyişini anlayamıyorsanız, mesela blockchain teknolojisinin hayatımızı nasıl değiştireceğini de kavrayamazsınız. Ne olur? Türkiye 4’üncü Sanayi Devrimini de uzaktan izler. Neden? Yönetim kapasitemiz son derece 20’inci Yüzyıldan kalma olduğu için elbette. 21’inci Yüzyıl meselelerine 20’inci Yüzyıl refleksleriyle yaklaşamayız. İşte bu nedenle, bu yeni teknolojilerin ne manaya geldiği üzerinde düşünmemiz gerekiyor.” (Dünya,02.10.17)

En az üç dil bileceksin...

Yandaki görselde Fransa Cumhurbaşkanı Macron diyor ki: “Her genç, 2024 yılına kadar iki Avrupa dilini konuşabilmeli. Ve 2025’ten önce, bir Avrupa ülkesinde en az 6 ay yaşamalı.” Macron’un sözünü ettiği “genç” her halde Fransız genci olsa gerek. Yaşlı ve orta yaşlı Fransızlar, kendi dillerinden başka dili bilseler bile, yabancılarla o dille konuşmazlar. Kendi dillerine kıskançça sadıktırlar. Dünyada herkesin ille

Fransızca bilmesi gerektiğini düşünürler. Ama gençlerde durum daha farklı. Zaten iş adamı/bankacı Cumhurbaşkanı bile bak, ne diyor? Fransa’da, bir başka Avrupa dilini öğrenen ilkokul öğrencilerinin oranı yüzde 97.4. İki dil öğrenenlerin oranı yüzde 1.8. Macron’un “en az iki Avrupa dili” demesinin nedeni bu. Fransa’da ilkokul öğrencilerinin en çok öğrendiği yabancı dil

İngilizce (% 93.2), ikinci dil Almanca (% 5.4). Almanya’da bir yabancı dil öğrenenlerin oranı yüzde 71.3. İkinci bir dil öğrenenlerin oranı yüzde 1.4. İngilizce en çok, Fransızca ikinci sırada, ama epey düşük oranda (% 3.7). Bu konuda AB ortalaması şöyle: Bir yabancı dil öğrenme oranı yüzde 79.5. İkinci dil öğrenme oranı yüzde 4.8. AB de önce İngilizce, sonra Fransızca diyor. En dikkat çeken oran ise Norveç’ten: Bir yabancı dil öğrenme oranı yüzde 100. Ve bu, sadece İngilizce. (Bütün veriler Eurostat. 23.02.2017 Newsrelease) Bizim için ise ne diyor Bedri Rahmi Eyüpoğlu? “En azından üç dil bileceksin. En azından üç dilde canımın içi demesini, kırmızı gülün alı var demesini, nerden ince ise ordan kopsun demesini, atın ölümü arpadan olsun demesini, keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini, insanın insanı sömürmesi rezilliğin dik alası demesini... Ne demesi be, gümbür gümbürdemesini becereceksin..”

Polonya’da sihir eğitimi Polonya’nın Çek sınırına yakın Czocha mevkiindeki aynı isimli şatoda 4 günlük “sihir eğitimi” (!) veriliyor. Harry Potter romanlarındaki bütün işler burada aynen var. Dört gün-gece tam pansiyon 620 Euro. Sihir öğrenmek için sudan ucuz. Üstelik şato, tam peri masallarındaki, pardon, Harry Potter romanlarındaki Hogwarts Şatosu gibi: Romantik. Ürkünç. Güzel. Gizemli. Görkemli. Uğursuz. İlk yayınlanışından bu yana, bu yıl tam 20 yıl olan Harry Potter romanlarıyla, filmleri, endüstrisiyle, vazgeçilmez bir merak unsuru olarak kalıcı özellik kazanmış durumda. Polonya’da kuş uçmaz kervan geçmez bir sınır bölgesindeki eski bir şatoda sihir eğitimi (!) vermeyi akıl eden girişimci yenilikçi zihinler, bunun kanıtı. Harry Potter artık, sadece roman ve filmlerde var olan bir

hayal ürünü değil. Harry Potter ve Felsefe Taşı 26 Haziran 1997’de yayınlandığında, kitabın dünya çapında 107 milyon satacağını kimse tahmin edemezdi. Adı sanı bilinmeyen birinin yazdığı çocuk masalını 12 yayıncı reddettikten sonra Londra’da Bloomsbury Yayınevi sadece 500 adet basmayı lütfen kabul etmişti. 20 yıl içinde HP romanları 504 milyon sattı. Ve halen satıyor. Çevrilen 8 filmin toplam gişe geliri 7.7 milyar doları buldu. Yazar Joanne Kathleen Rawling milyoner oldu: Financial Times’a göre 900 milyon dolar. Bloomsbury, yazarın bir kadın olduğunun “anlaşılmaması” için, onu isminin baş harfleriyle tanıtmayı uygun bulmuştu. Bu nedenle yazar J.K.Rawling olarak biliniyor. Romanlar 79 dile çevrildi.

Türkçeye, Sevin Okyay’ın harika üslûbuyla aktarıldı. Sadece 2016’da eBay alışveriş sitesinde HP ile ilgili “şeylerin” satışı 3.3 milyon doları buldu. eBay’e inanırsak, son üç ayda, her dakika 10 tane “sihirli değnek” ve saatte bir HP kostümü satılmış. eBay dışında kalan satış mağazaları ve dükkanlardaki satışları bilemiyoruz. 2016’ya geldiğimizde roman, tiyatroya “Lanetli Çocuk” adıyla uyarlandı. New York’un tiyatro semti Broadway’e de kopyalanacak. Oyunda HP, evlenmiş, üç çocuklu, orta yaşlı bir devlet memuru: Sihir Bakanlığı’nda çalışıyor. Oğlunu, kendi okuduğu eski okuluna öğrenci olarak (“sihir öğrensin” diye) yolluyor. Oyunda ilginç bir ayrıntı, Hermione adlı genç kız karakterini siyah bir sanatçının oynaması.

J.K.Rawling, “Roman kahramanlarımın ne renkte olduklarını hiç belirtmedim” diyerek, elbette bir siyah sanatçının, “beyaz” (?) bir karakteri oynayabileceğini söyledi. Buna rağmen grafik

sanatçısı Anoosha Syed, twitter hesabında Hermione’yi “siyah”, HP’yi “esmer” olarak çizip ırkçı nefret söylemine maruz kaldı. Bu da Trumpsonrası altüst dünya düzeninin bir ironisi.


1995’ten beri


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 Ekim 2017

Coğrafi bilgi sistemlerindeki değişime uzak kalmayın Esri Türkiye Kullanıcı Konferansı, ‘Bilimin Coğrafi Gücünü Keşfet!’ başlığında 4-5 Ekim 2017 tarihlerinde Hilton Bosphorus Convention & Exhibition Center’da yerli ve yabancı katılımcılarını buluşturdu. 4 Ekim’deki açılış gününde yerli ve yabancı Esri yetkili isimleri konuşma yaparken, sergi alanı açılışı da gerçekleştirildi. 5 Ekim’de ise üç farklı salonda paralel oturumlarla kamudan isimler ve farklı BT şirketlerinin yöneticileri sunumlar yaptılar. Konferansın açılışını ‘Esri Türkiye Vizyonu’ konuşmasıyla yapan Esri Türkiye CEO’su Barış Uz, coğrafi bilgi sistemleri (CBS) başlığındaki gelişmeler ve Esri olarak yenilikleri hakkında bilgiler verdi. Insight çözümü ile CBS başlığında veri kaynağı sınırının kalmadığını, sürüklebırak analizin ön planda

olduğunu söyleyen Barış Uz, en çok değer verdiği çözümlerden biri olan bu başlık ışığında analizlerin artan önemine de dikkat çekti. Açık bir platform olan ArcGIS ışığında, açık standartları destekledikleri bilgisini de veren Barış Uz, “Yeni yaklaşımımız var ve teknik yetkinlikleri sürekli geliştiriyoruz. Danışmanlık hizmetleri vermeye de başlayacağız. ArcGIS profesyonel hizmet paketlerini sunacağız” dedi. Dijital değişim çok hızlı ve kapsamlı Barış Uz’un ardından sözü, ‘Applying the Science of Where’ başlıklı sunumu ile Esri Stratejik İş Ortakları Direktörü Dean Angelides aldı. Sözlerine Türkiye’ye duyduğu hayranlığı anlatarak başlayan, “İstanbul gerçek bir köprü” tanımını

yapan Dean Angelides, “Farklı disiplinlerden de olsak, ortak noktamız konum odaklılık ve konum bilimi (science of where)” dedi. Angelides’e göre, çevreci modelleme her işin temeli ve değişimi anlayarak geleceğe uygun konumlanmak mümkün. Doğal kaynak yönetimi, felaket yönetimi, tarım sektörü, kentsel yayılım düzeni gibi konuların önemine işaret eden Angelides, saha verilerini toplayarak bu başlıklarda gereken analizleri yapabilmenin gerekliliğini vurguladı. Dean Angelides, bu alanda yenilikleri şöyle anlattı: “Şehirlerin büyümesi, ulaştırma ve trafik kontrolü gibi başlıklarda CBS önem taşıyor. Teknolojinin bireysel kullanıma inmesi, doğal olarak teknoloji kullanım alışkanlıklarını da değiştiriyor. CBS; vatandaş

katılımını da beraberinde getiriyor. Açık veri ve işbirliği fırsatları böylece gelişiyor. CBS ve yer bilimi bence küresel bazda birçok sorunu aşıp, yeni davranış modellerini bize kazandırır. Yoğun bir dijital değişimden geçiyoruz ve konum bilimi de sadece bir dil değil, karar alma ve aksiyon süreçlerinde de etkili olurken, görselleştirme ve haritalandırma da öngörü yetkinliği sağlıyor. CBS de tüm bunları yapabilmek için platform sunuyor. Bu noktada coğrafi bilgileri yönetmek ve analiz için CBS

Esri Türkiye CEO’su Barış Uz temel. Bu noktada iş zekası sistemler de CBS ile daha farklı, görsel gibi içerikleri buluşturuyor. Veri kaynakları, BT altyapısı, makine öğrenmesi hayatımıza girdikçe, CBS de hızlı değişime devam edecek. İnovasyonlar, farklı masaüstleri, depolama ve analizde yenilikler gündeme gelecek.”

Hızlı ve kaliteli online alışveriş deneyimi Müşterilerine ayrıcalıklı çevrimiçi alışveriş deneyimi yaşatmak amacıyla yatırımlarına aralıksız devam eden Hepsiburada, Gebze’deki Operasyon Merkezi’nde müşterilerinin beklediği hızı sağlamak, daha güvenli ve iyi bir hizmet sunmak için çalışıyor. Hepsiburada Operasyon Grup Başkanı Taner Timirci, “Sektörün en büyüğü olan operasyon merkezimiz, müşterilerimizin beklentilerini en üst düzeyde karşılamak için önemli bir gücümüz” derken, yaptıkları yatırımlar sayesinde ürünlerin depodan çıkış ve müşterilere ulaşma hızını önemli oranda artırdıklarını söyledi. Hepsiburada, müşterilerinin

toplam 100 milyon TL üzerinde yatırım yapan Hepsiburada, sektörün en büyüğü olarak lanse edilen merkezin kapılarını ilk kez bizlere açtı.

Hepsiburada Operasyon Grup Başkanı Taner Timirci farklılaşan ihtiyaçlarını karşılamak ve değişen dijital müşteri deneyimi ile birlikte iyi bir alışveriş deneyimi yaşatmaya devam etmek için yatırımlarını sürdürüyor. Bu doğrultuda 2016 yılında Operasyon Merkezi’ni devreye alan ve bugüne kadar

Hepsiburada’dan bir ilk: farklı siparişler tek bir kolide teslim ediliyor Hızın kendileri için her zaman öncelikli bir nokta olduğunu vurgulayan Taner Timirci, “Hepsiburada Operasyon Merkezi sayesinde, sipariş edilen bir ürün merkez’den 1 saat içerisinde çıkıyor, İstanbul’da Hepsiexpress ile sipariş veren bir müşteriye ürününü adresine 3 saatte teslim ediyoruz. Örneğin sabah 09:00’a kadar siparişini

veren bir müşterimizin ürünü 12:00’da adresinde olabiliyor. Müşterilerimize ilkleri sunma hedefiyle hareket ediyoruz. Örneğin müşterilerimizin farklı siparişlerini tek bir kolide, bir seferde teslim edebilmemiz müşterilerimizle olan bağımızı kuvvetlendiriyor” dedi. Buna ek olarak Taner Timirci, halen Türkiye’de birçok dağıtım şirketinde bulunmayan akıllı otomasyon sistemleri ve güçlü teknolojik altyapının altını çizerek konveyör ve sorter sistemleri yatırımını gerçekleştirdiklerini, bu yıl içinde de otomatik paketleme hattını devreye alarak ürüne özel otomatik paketleme yapmaya

başlayacaklarını söyledi. 10 milyon adet ürün sevkiyat kapasitesi Timirci’nin verdiği bilgilere göre, Gebze’de iki kat üzerinde 100 bin metrekare depolama alanına sahip Hepsiburada Operasyon Merkezi’nde, büyük çoğunluğu temel tüketim ürünlerinden oluşan, 30 kategoride, 210 bin ürün ve 1,6 milyon adet ürün varyasyonu stokta yer alıyor. Dijital dünyadaki müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillenen Hepsiburada Operasyon Merkezi, aylık 10 milyon adet ürün sevketme kapasitesi ile 7 gün 24 saat aktif olarak hizmet veriyor.

Finansta buluşma noktası FintechPark ve Workinton; Türkiye’nin hem fiziksel hem dijital ilk fintech platformu KOOP için işbirliğine gidiyor. KOOP; fintech şirketlerine, finansal kuruluşlara, perakendecilere, telekom operatörlerine, teknoloji şirketlerine ve diğer sektör katılımcılarına yüksek katma değerli hizmetler sunacak. KOOP, üyelerine diğer sektör katılımcılarıyla yer alabilecekleri ortak çalışma alanları ve ofis seçeneklerinin yanında Fintech sektörüyle bağlantılı konferanslar,

yuvarlak masa toplantıları, API platformu, mentörlük, danışmanlık, uluslararası Fintech merkezlerine ziyaretler, yatırımcı eşleştirmeleri, hızlandırma programları, araştırmalar, sektör raporları gibi fırsatları sunacak. KOOP, bu hizmetlerde çözüm ortaklarıyla çalışacak. Fiziksel alan çözüm ortağı Workinton; platformun ofis, toplantı, etkinlik alanı gibi ihtiyaçlarını karşılayacak. KOOP, endüstrinin bir araya geleceği bir API Sandbox da yaratıyor. Altyapısı KOOP’un

bu konudaki teknoloji ortağı Telenity tarafından sağlanacak olan KOOP API platformunda sektörün entegrasyon ihtiyaçlarının giderilmesi, yeni Fintech iş modellerinin hızlı yaratılması, bu iş modellerinde ön değerlendirme süreçlerinin kısaltılması, finansal teknolojiler sektöründeki hızlandırma, kuluçka merkezi ile hackathon programlarının daha somut ve geniş katılımla hayat bulması hedefleniyor. KOOP bünyesinde yıl boyu etkinlikler de düzenlenecek. Tematik konferanslar, atölye

çalışmaları, yuvarlak masa toplantıları, seminerler, eğitimler gibi birçok etkinlik programı sektörün ilgisini çekecek içerikte ve nitelikte planlandı. Bu kapsamda ilk tematik konferans 26-27 Ekim tarihlerinde İstanbul’da Blockchain ve ICO Festival. KOOP’un Türkiye platformunun açılışı sonrası Doğu Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu’daki diğer önemli merkezlerde de açılacağı bilgisini veren KOOP Yönetim Kurulu Başkanı ve FintechPark İş Geliştirme Ortağı Demet Zübeyiroğlu,

“Workinton ile iş ortaklığı yaptığımız için mutluyuz. KOOP, fintech sektöründe yer alan oyuncular açısından birleştirici bir role sahip olacak ve hizmetlerini üyelik sistemi üzerinden sunacak. Ölçek, düzey ve lokasyondan bağımsız tüm girişimciler, şirketler ve kurumlar KOOP’a üye olabilecek. Platformun, Türkiye finans sektörünün bölgedeki konumunun güçlendirilmesi, pazarlar arasındaki etkileşim ve işbirliğinin artırılmasında öncü rol oynamasını hedefliyoruz” dedi.



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 Ekim 2017

Lüks değil, demirbaş ihtiyaç Gelişen teknoloji bireysel ve kurumsal hayatta yenilikleri ve kaçınılmaz olarak riskleri de beraberinde getirirken, Pronet’inki gibi kapsamlı çözümler gardınızı alabilmenizi sağlıyor. Toplumsal dönüşümler, ekonomik gelişim, kentleşme Handan Aybars gibi kavramlar güvenlik ihtiyaçlarımızın da değişmesine neden oluyor. Geçtiğimiz yıl TÜİK, Türkiye’deki kentleşme oranının yüzde 92’yi geçtiğini açıkladı. Son dönemde ülkemizdeki hane sayısı her yıl ortalama yüzde 10 oranında artarken, 2011 – 2015 arasında ortalama hane nüfusu yüzde 20 oranında azaldı. Tek kişilik hanelerin sayısı ile 65 yaş üstü yalnız yaşayanların sayısında da artış var. Kadınların iş gücüne giderek daha fazla katılmasıyla, aile yaşamındaki dinamikler değişiyor. Köy, mahalle gibi insanların birbirini tanıyıp kolladığı yaşam tarzından, çok daireli apartmanlar, siteler gibi kimi zaman kapı komşumuzu bile tanımadığımız yaşam tarzına geçiyoruz. Peki güvenlik algımız bu değişimle değişiyor mu? Değişmeli mi? Değişmezse neler olur? Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, bu konuda sorularımızı yanıtlarken, ArGe çalışmaları hakkında da detayları paylaştı: Bireysel ve kurumsal güvenlik ihtiyaçlarının gelişimini bu noktada doğru ürün ve çözüm bulma yetkinliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kentlerimizde ve toplumsal yapımızdaki dönüşüm sonucunda hizmet verdiğimiz kitle de giderek genişliyor. Hayatımızdaki yeni dinamikleri yakından izliyor, hem bireysel hem de kurumsal tüketicinin değişen ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor, teknolojinin getirdiği olanakları kullanarak bu ihtiyaçlara yönelik çözümler üretiyoruz. Teknolojik gelişmelerin hayatımızı daha yakından etkilemeye

başlaması, tüketicilerin daha sorunsuz, daha hızlı, daha üstün hizmet beklentisinin artmasına neden oluyor. Dolayısıyla, hangi sektörde faaliyet gösteriyor olursanız olun, son teknolojik imkanları kendi hizmetlerinize entegre edebildiğiniz müddetçe tüketicinin gözünde vazgeçilmez oluyorsunuz. Teknolojiyi süreçlerimizin her kademesinde en nitelikli şekilde kullanıyoruz. Bizim için patron her zaman müşteri ve her müşterimizin birbirinden farklı ihtiyaçları olduğunu farkındayız. Biz de doğru ürün ve çözüm bulma süreçlerimizi bu doğrultuda yönetiyoruz. Kullanıcılarımızın kendilerinin, ailelerinin, evleri ve işyerlerinin tam olarak güvende olduğunu hissetmelerini, daha konforlu bir yaşam sürmelerini sağlıyoruz. 2017 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? 200 bine yakın abonemiz ve 1 milyonun üzerinde kullanıcımız var. Elektronik güvenlik sistemleri kategorisinde, merkezi haber alma sistemine bağlı ev ve işyerlerinin yaklaşık yüzde 60’ına hizmet veriyoruz. Bu yıl 22’inci senemiz ve büyümemizi istikrarlı şekilde sürdürüyoruz. Yeni çözümler geliştirme çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Kendi içimizdeki ArGe birimimizle tüm çözümlerimizin her an en etkin ve mükemmel çalışması için gerekli güncellemeleri sürekli olarak gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra, yeni çalışmalarımız çoğunlukla akıllı güvenlik çözümleri ve B2B ürünlere odaklanıyor. Örneğin Pronet Plus; interaktif güvenlik ve görüntüleme sistemleri, akıllı ev çözümleri ve enerji yönetimini aynı çatı altında buluşturuyor. Dünyanın öbür ucunda olsanız bile cep telefonunuza gelen anlık bildirimlerle evinizde ve iş yerinizde ne olup bittiğini

takip edebilmenizi, alarm sistemlerinizi uzaktan kurup kapatabilmenizi sağlıyor. Pronet Plus ile entegre çalışan Akıllı Ailesi’ni de giderek genişletiyoruz. Nasıl? Akıllı Video ile kullanıcılar, evlerinde herhangi bir hareket algılandığında anlık videolarla görüntülü şekilde evlerini kontrol Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip edebiliyor. Akıllı Zil’in kamera sistemiyle, bugün ABD’de elektronik sağlıyor. kapıya gelip zili çalan güvenlik sistemi kullanan ev Çalışanlar, cep bir kişi olduğunda, akıllı ve işyerlerinin penetrasyonu telefonlarından Panik telefon üzerinden kimin zili yüzde 20, Avrupa’da yüzde Butonu’na bastıkları anda çaldığı görüntülenebiliyor, 8 civarında. Türkiye’de ise bu bulundukları lokasyon hatta karşılıklı bilgileri ve tehlikede oldukları oran henüz yalnızca yüzde konuşulabiliyor. Akıllı Zil’in, 1,5. Pek çok kişi güvenlik bilgisi, Pronet Alarm Haber kapının önünde bir hareket sistemlerinin ne gibi işlevler Alma Merkezi tarafından algılandığında yanan ışığı sunduğuna henüz tam acil durumlarda iletişime sayesinde aynı zamanda olarak hakim değil. geçilmesi istenilen kişilerle kötü niyetli kişiler için Biz de gerek yaptığımız caydırıcı bir etkisi bulunuyor. ve şirketleriyle paylaşılıyor. iletişim çalışmalarında Gereken durumlarda Akıllı Kilit ise siz evde gerekse sahada tüketicilere acil durum protokolü olmasanız bile kapıyı uzaktan bunu anlatıyoruz. uygulanıyor. “Güvende açıp kilitleyebilmenizi Güvenliğin bir lüks değil, misiniz” hizmeti ile ise sağlıyor. Akıllı Termostat ile toplumsal olay, terör saldırısı, ihtiyaç halini aldığının altını eve gelmeden evin ısısını çiziyoruz. doğal afet gibi durumlarda, akıllı telefonunuz aracılığıyla çalışanların cep telefonlarına, Örneğin elektronik güvenlik uzaktan ayarlamak, böylece sistemlerinin yalnızca o an bulundukları enerji tasarrufu yapmak hırsızlığa karşı değil, gaz konuma göre tetiklenen mümkün. Akıllı Priz ile kaçağı ve yangından su bir “Güvende misiniz?” ütüyü prizde mi bıraktım, baskınına, acil sağlıktan bildirimi gönderiliyor. su ısıtıcısını kapattım mı gibi panik durumlarına kadar “Güvende değilim” kaygılar tarihe karışıyor. pek çok farklı vakaya seçeneği seçildiğinde, bu karşı koruma sağladığını bilgi ve çalışanın bulunduğu Kurumsal Panik Butonu duyduğunda, bu pek çok kişi konum Pronet Haber Alma Uygulaması neleri için şaşırtıcı oluyor. Merkezi’ne ulaştırılıyor. içeriyor? Ayrıca bu sistemlerin en Merkez gerekli müdahaleyi önemli görevi, caydırıcı ve ve takibi yapıyor. B2B alanındaki son önleyici olmaları. Örneğin, Çalışanların güvenlik ürünlerimizden biri bu hırsızlar kapısında alarm durumunu an be an firmaya uygulama. Kullanıcılarımız sistemi olan evlere girmeden iletiyor. ‘Güvendeyim’ Panik Butonu Uygulaması’nı önce iki defa düşünüyorlar seçeneği seçildiğinde ise bir süredir kullanıyordu. Ev ve yakalanma riskini almak çalışanın güvende olduğu ve işyerinin dışındayken, istemiyorlar. Yine su bilgisi, şirkete raporlanıyor. bireysel korunmaya yönelik baskını veya gaz kaçağı gibi geliştirdiğimiz bu ürünü, durumlarda, vaka evdeki kişi Türkiye'de güvenlik geçtiğimiz aylarda bir ve eşyalara zarar verecek algısının gelişmesi ne gibi adım öteye taşıdık ve boyuta ulaşmadan müdahale faktörlere bağlı? kurumsal müşterilerimizin edilebilmesini sağlayarak, ihtiyaçları doğrultusunda önleyici işlev üstleniyor. Türkiye’de kategori bilinci yeni Kurumsal Panik Bu anlamda, alarm sistemleri henüz yeterince oturmuş Butonu Uygulaması doğdu. değil. Bu sistemlerin kullanım insanların canını, malını, Bu uygulama şirketlerin, değer verdiklerini ve oranları da bu önermeyi çalışanlarının güvenliğini an mahremini koruyor. destekler nitelikte. Örneğin; be an takip edebilmelerini


Dijital Verimlilik ve Çevik Yapılar

DOSYA:

BThaber 9 - 15 Ekim 2017 www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Mimarinizi bir bilenle inşa edin Bireysel hayattan sonra her sektörde her ölçekte şirkette de dijital verimlilik, bu amaçla çevik yapıların kurgulanması, tüm bu arada dijital gerçeklerden biri olan siber tehditlere karşı güvenlik önlemleri alınması gibi adımlar sıkça ele alınıyor. Her şirketin yapısı, kendine has öncelikleri, sektörü gibi değişkenler verimli ve çevik yapıların kurgulanması için terzi usulü mimarileri gerektiriyor. Bu mimariler bulut kullanımını, bu başlıkta verileri doğru ayrıştırıp hibrit

modellere yönelinmesini de önemli kılıyor. İş süreçlerinde kullanılan uygulamalar kurumsal devamlılığı, çalışanların işinin kolaylaşması demek olsa da, buna uygun güvenlik yapılarını kurgulamak şart. Zira hem küresel bir gerçek hem de Türkiye’de maalesef makul karşılanabilecek bir durum dijital güvenlik risklerine açıklık. İşte tam da bu nedenle söz konusu dijital mimariyi inşa ederken danışmanlık desteği almak önemli bir gereklilik.


12

DOSYA

BThaber

Dijital Verimlilik ve Çevik Yapılar

9 - 15 Ekim 2017

İş hayatı tepeden tırnağa değişiyor İnternetten mobil telefona, hayatımızın son 30 yılı teknolojik anlamda önemli bir değişim yaşadı. Bu değişimin bireysel hayattaki etkileri, kaçınılmaz olarak iş hayatında da kendini gösteriyor. Daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir dönüşüm artık açık bir gerçek ve bahsettiğimiz eski günlere kıyasla en önemli fark; kontrolün insanlarda olması. Yani teknolojinin insanlara değil, insanların teknolojiye uyum sağlamak gerektiğini bilmesi gereken bir dönemdeyiz. Böylece değişimin bilfiil itici gücü olan teknoloji doğal olarak insanların, kurumların, iş yapış biçimlerinin de yeniden tanımlanmasını sağlıyor. Bugün içinde yerini aldığımız dijital dönüşüm ürkütücü bir bilimkurgu film değil. Bunun yerine, insanların güçlerini ve yetkinliklerini tam olarak kullanabilmesi için önemli bir fırsat. Böylece 'acaba bir sonraki yenilik ne olacak?' diye bekleyen insanların yerine, ihtiyaçlarına uygun olarak değişimi bilfiil hayata geçiren inanlar, bu felsefenin bir kural haline gelmesini de sağlıyor. Rekabet kavramı yeniden tanımlanıyor Örneğin; günümüzde iş hayatında yapay zeka kullanımı, daha güçlü iş performansı için önem taşıyor. Sofistike iletişim ve işbirliği teknolojileri kullanarak, yerelden küresele uzanan işleri yapabilmek de mümkün oluyor. Yeni fırsatlar için yapılan işbirlikleri tüm sektörlerde 'rekabet' kavramını yeniden tanımlarken, platform teknolojileri ile işbirlikleri de gelişiyor. Kurumsal dijitalleşme olgusu işte bu yönüyle bir zamanlar imkansız sanılan adımları gerçek yapıyor. Çünkü önce bireyler, ardından her ölçekte şirket yapay zeka, IoT yetkinlikleri, büyük veri analitiği gibi konularda yetkinliğin, bunların sağladığı faydaların farkında. Öyle ki, sektörel bazda yenilikler kendini gösteriyor. Misal, tarım sektöründe yeni teknolojilerin kullanımı, artan nüfus paralelinde artacak gıda

talebini de karşılamak adına önemli bir araç olarak tanımlanıyor. Kazananlar ve kaybedenler belli oluyor Teknolojik gelişim, iş dünyası kadar, bu dünyanın belirleyicisi bireyleri de etkisi altına alıyor. Kurumsal değişimlerde bu konuda yetkinliği ile öne çıkan bireyler liderlik yaparken, kurumsal teknoloji yetkinliğinin gelişmesi ile bu konuya uzak kalan bireyler de kendilerini geliştirme çabasına giriyor. Bu arada dijital devrim, sadece kişilere yeni araçlar vermekle kalmıyor. Kuantum işlem gücünün sınırsıza yakın olması ve algoritma bazında artan güç de farklı sektörlerde zorlu problemlerin üstesinden gelecek en temel güç. Robotlar ve yapay zekanın insanlarla ‘birlikte’ çalışacağı bu yeni dünyada hem bireyler hem sektörler yeniden tanımlanıyor. Bu sürekliliği olan, hızlı değişim şirketler arasında kazananları ve kaybedenleri de belirliyor doğal olarak. İş süreçleri yeniden tanımlanıyor Teknoloji; tarih boyunca hep insanlara güç verdi. Ama günümüzde teknoloji ve sağladığı bu gücü hepimiz çok daha farklı kullanıyoruz. Yani teknolojiyi sadece hayatımıza katmakla kalmıyor, git gide daha sofistike bir kimliğe kavuşan teknoloji karşısında biz de ona insani yetkinlikleri katıyoruz. Birkaç yıl öncesine kıyasla, gündelik hayatta kullandığımız teknolojiye ve bunun değişimine bir bakalım. Misal sürekli bağlantı halindeyiz ve interaktifiz, dokunmatik ekranlar ve gelişmiş teknoloji hayatımızın vazgeçilmezi. Hepsinden önemlisi, teknoloji de sürekli bizim istek ve ihtiyaçlarımıza uygun bir sıralamayı

Yönetimsel yeniliklere ayak uydurmak gerek Accenture'ın ‘2017 Technology Vision’ araştırması, insanlar için teknoloji konseptinde yönetim sistemlerinin ve yöneticilerin nasıl değiştiğini şöyle anlatıyor: 1. Yapay zeka artık en yeni kullanıcı arayüzü.

2. Ekosistemin gücü belirleyici. 3. İstihdam kaynaklarının yeniden keşfi söz konusu. 4. Teknoloji başlığında insanlar için tasarım ön planda. 5. Yeni dijital endüstrileri şekillendirip, kuralları belirlemek şart.

hayata geçirerek, ‘uyum sağlarken gelişen’ kanatta yerini alıyor. İnsan hayatında önemli değişimleri beraberinde getiren teknolojik gelişim, doğal olarak iş hayatında da etkisini göstermekte gecikmiyor. Hem iş süreçleri hem müşteri hem de çalışan ilişkileri başta olmak üzere birçok alanda iş süreçleri de yeniden tanımlanıyor. Hayatımızı ve iş süreçlerini teknoloji belirlemekle kalmıyor, biz bireyleri de sürücü koltuğunda konumlandırıyor. Böylece bireysel ve kurumsal hayatı, beraberinde ekonomiyi ve sektörleri yeniden tanımlayan ve ihtiyaçlara gerçek anlamda yanıt olan bir gelişim söz konusu oluyor. Şirketler ve çalışanları güçlü bir ekip olmalı Bu gelişim; şirketler, sektörler, rakipler arasında verimli işbirliklerine de kapı açıyor. ‘Dijital’ başlığında faaliyet gösteren birçok şirketin bu konudaki adımları herkesin malumu. Küresel ve bireysel ölçütlerde verimli işbirlikleri de böylece hayat buluyor. Dijital çağ, insan ilişkilerinde değişimi gerekli kılarken, teknoloji de şirketlerin çalışanlarını motive etmesi le verimli hale geliyor. Ama bunu yapmak demek, şirketlerin de iş modellerini, iç ve dış müşterileri ile ilişkilerini yeniden gözden

geçirmesi demek. Çalışanları bu süreçte harekete geçirmek için teknolojinin onların işlerini nasıl hafifletebileceğini göstermek, bu yolda bazı adımlar atabilmek de mümkün: • Teknolojiyi ‘insanlara uygun’ bir hale getirmek: Çalışanların uzak durmayı tercih ettiği teknolojik yeniliklerden ziyade, onlarla birlikte çalışıp verim sağlayan teknoloji vurgusuna önem verin. • Kurumsal hedefler ve bireysel hedeflerin buluşması: Yeni teknolojileri kurumsal olarak benimsemek söz konusu olduğunda şirketler, çalışanlarının ve müşterilerinin hedeflerini aynı onlar gibi benimseyebilmeli. • İş ve teknolojide 'önce insan' yaklaşımı: Çalışanlar veya müşteriler için olması hiç fark etmez, bu iki tarafın ihtiyaçlarını karşılamak öncelik olmalı. Şirketler bu yolda teknolojiyi kullanırken, artık önemli bir yeniliği de göz önüne almak gerek: Teknoloji sadece 'kullanım' için yok, insanlarla etkileşim kurarak süreçlerde iş paylaşımı yaparak, insanlar için insanlarla birlikte çözümler ortaya koymak artık bir realite.

Değişim, fırsatlarını da yaratıyor Robotik, yapay zeka, makine öğrenimi gibi kavramlar otomasyonu, kurumsal çevikliği ve iş sürekliliğini yeniden tanımlıyor. Dijitalleşmenin yarattığı bu kurumsal değişim önemli detaylara sahip: •

Çalışmaların otomasyonu iş performansını geliştirebilir, azalan hatalara karşılık, kalite ve hız artışı sağlanır. Ayrıca önceki ekonomik devrimlerde de görüldüğü gibi, otomasyon ekonomik büyümeye ve ekonomik beklentilere de olumlu yansır. Otomasyon; istihdam piyasasında önemli sorunları beraberinde getirebilecek, teknolojik gelişim birçok işin tarih olması veya istihdam ihtiyacında azalmayı ortaya koyabilecek. Sektör bazında düzenli iş aktivitelerindeki bu değişim, doğal olarak fırsatlar da sunacak. Teknik, ekonomik ve sosyal faktörler

otomasyonun hızını ve kapsamını da belirleyecek. Teknik gelişim süreçlerinin hızı kesilmezken, teknolojinin maliyeti, istihdam kaynağı ile bu teknolojinin rekabeti gibi unsurlara da dikkat etmek gerekiyor. Otomasyon sonucunda işsiz kalanlar farklı iş fırsatlarına odaklanacak. İstihdam kaynağındaki değişim hızı ise ülkeler ve sektörler bazında öne çıkanları belirleyecek. İş dünyası için otomasyonun avantajları açıkça ortada. Ama kanun koyucular için benzer bir açıklıktan bahsetmek zor. Bu nedenle kanun koyucular, ülkelerinin ekonomilerinin gelişimi için önem taşıyan otomasyon ve dijitalleşmeyi sürekli kılmak için destekler vermeli, yasal süreçleri ve gereklilikleri hızla ve sürekli geliştirmek gerektiğini bilmeli.


Kurumsal hedefler, PaperWork yatırımları ile pekişiyor Folkart Yapı için PaperWork yatırımı ile ihtiyaç ve önceliklere uygun biçimde özelleştirilmiş bir yapı, 360 derece bakış açısıyla konumlandırılıyor. İş süreçlerinin kesintisizliği, ödeme koşullarının istikrarı ve uyumu gibi birçok noktayı gösteren PaperWork yatırımı sayesinde tüm süreçler daha da net izlenebilir oldu.

Akışlar planlandığı gibi kullanıma alınıyor Üç yıllık bir araştırmanın ardından, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde Folkart Yapı, PaperWork için kolları sıvadı. Üç ay gibi kısa bir sürede belli iş akışları çerçevesinde proje başlatıldı, iş akışları içinde öncelikli olan üç ayrı iş akışıyla uyarlama ve test süreçleri tamamlandı, 2017 Ocak ayı itibariyle sistem canlıya alındı. “Yeni akışlarımızla birlikte Temmuz 2017 itibariyle, sekizinci akışımız oluşmuş durumda” bilgisini veren Mustafa Özcan, detayları şu sözlerle paylaşıyor: “Ödeme onay süreci, satın alma talep süreci, şantiye günlük rapor süreci, avans süreci, masraf süreci, taşeron değerlendirme süreci, geçici kabul gibi inşaata özel iş akışlarını kullanıcılarımızla analiz ettik ve bu akışları Folkart önceliğinde kullanıcılarımıza sunuyoruz. Canlı sisteme alınmakta olan yeni akışlarımız da var. Doküman yönetiminde ise 1 Ocak itibariyle gelen faturalarımızı, resmi evraklarımızı, sisteme tarayarak ve iş akışından geçirerek eklemeye başladık. Yatırımın ikinci fazını 2017’nin üçüncü çeyreği için planladık. 10 yılı aşkın süreyi içeren arşivi doküman yönetimi kapsamında belgeleri tarayarak sisteme eklemek üzerine planlamamız var.” Devamlılığı olan bir yatırım, kurumsal fayda sağlar Mustafa Özcan’ın da belirttiği gibi, böyle bir yazılımın kurumsal süreçlere entegrasyonu söz konusu olduğunda, ‘süreci tamamlamak’ da bir hedef

Bütünsel kullanım, kapsamlı fayda getiriyor PaperWork’ün iki temel uygulaması iş akışları ve doküman yönetimi. İş akışı noktasında bir faturanın, yani bir dokümanın iş akışı ile sisteme dahil olması, ilgiyi onay ve kontrollerden geçmesi, bunun doküman yönetim sistemi kapsamında ilgili yapıda otomatik oluşması, profesyonel iş akış yapısından doküman yönetimine entegrasyon ile sağlandı. “Sadece doküman yönetimi ile başlamış olsaydık, iş akış tarafında onay ve kabul süreçleri göz ardı edilmiş olacaktı” diyen Mustafa Özcan, şu detayları ekliyor: “Biz bu iki özelliği bir arada kullanarak gelen-giden evrak yönetimlerimizi, süreçlerin iş akışına aktarımını tasarlayarak kabinete hem fiziksel hem dijital ortamda hızlı erişmemizi sağlayan bir platform yarattık. Böylece sürekli güncellenen kendi veri tabanımızı oluşturmuş oluyor, kendi platformlarımızla tüm bu veri tabanını koruyoruz. Günümüzde en önemli değer bilgi ve bu kaynağı en doğru biçimde oluşturabilecek süreçler kendi içinizden geçer. Biz bunu PaperWork’te hem sınıflandırmalar ve yetkilendirmeler yaparak hem tüm departmanları ve tüm çalışanları süreçlerin içine dahil ederek, veriden bilgiye dönüşüm çerçevesinde süreçlerimizi tasarlayarak en verimli yapıyı kurgulamaya odaklanıyoruz.”

PaperWork, kurumsal büyüme vizyonumuzu destekliyor Saya Grup’un vizyonu; her 5 yılda kurumsal büyüklüğü iki katına çıkartmak. Mustafa Özcan’ın da dikkat çektiği gibi, böyle iddialı vizyonu olan bir grupta yer alan tüm şirketlerin hedefleri de büyük. PaperWork’ün entegrasyon yetkinliği de bu noktada kendini gösteriyor. Mustafa Özcan’ın da belirttiği gibi, PaperWork’ün kendi içindeki entegrasyon yetkinliğinin yanında, diğer uluslararası ölçekteki yazılımlarla da hazır entegrasyon araçları var. Tüm bunlar, Folkart Yapı’ya da esneklik ve dinamizm katıyor. Bu da kullanışlı arayüzü ile yazılım kullanımını kolaylaştırıyor. İşbirliğinin detaylarını Mustafa Özcan, şöyle anlatıyor: “GGsoft ile sözleşme sürecimizde görüşmelerimiz oldu ve onların bakış açısının ‘kendi iç kaynağımızla bu süreçleri yönetebilmek’ çerçevesinde olduğunu gördük. 2017’de Folkart Yapı ile bu süreçte adımlarımızı atarken, 2018’den itibaren diğer grup şirketlerimizle de bu proje yönetim deneyimimizle çalışmaları başlatacağız. Bu gibi projelerde danışman seçimi ve uyum çok önemli. Bu konuda kıdemli uyarlama danışmanımız Onur Cesur’un hakkını teslim etmemiz gerek. Bize büyük destek vererek, kendi içimizde PaperWork uzmanımız Günay Ünlü ile önemli bir değer yarattı. Proje yönetimini iyi bir ekip olarak doğru biçimde ortaya koyduk ve buna devam ediyoruz. Birçok yeniliği danışmanımız Onur beyden öğrenirken, biz de kazandığımız tecrübeleri GGsoft’a aktararak, onların yeni versiyonlarda yeni özellikler eklemesine imkan verecek ciddi geliştirmelerde bulunmaya başladık. Hatta sektördeki firmalarla bu tecrübelerimizi paylaşarak onlara da destek vermeye çalışıyoruz.”

advertorial

2006 yılında kurulan, inşaat, madencilik, elektrik motorları, ilaç üretim sektörlerinde uzmanlığı ile öne çıkan Saya Grup bünyesinde faaliyet gösteren Folkart Yapı, kuruluşundan bugüne İzmir’i merkeze alarak, İzmir’e değer katan büyük ölçekli projelere imza atıyor. Şirket, yeni projeleri ile birlikte 11 inşaat eş zamanlı devam edecek biçimde faaliyet gösteriyor, 3 milyar TL’nin üzerinde bir yatırımı İzmir’e kazandırma hedefiyle ilerliyor. Bu hedefler, BT başlığında kapsamlı yatırımları ve bunların sürekliliğini de gerekli kılıyor. Folkart Yapı, grubun merkezi BT yönetim anlayışı ile uyumlu ilerliyor. Bu kapsamda direktörlükle birlikte tüm BT süreçleri hem yazılım hem donanım çerçevesinde ortak bir anlayışla ele alınıyor, grup şirketlerinin ihtiyaçlarında konsolide ve merkezi bir yönetim anlayışı önem kazanıyor. Bu anlayış paralelinde, yaklaşık 3 yıl önce iş akışları ve doküman yönetimi başlığında bir uygulama arayışının başladığı bilgisini veren Folkart Yapı Bilgi Teknolojileri Müdürü Mustafa Özcan, kurumsal stratejileri paralelinde GGsoft işbirliği sürecini şöyle anlatıyor: “Grubumuzun ana vizyonu her 5 yılda bir grubun büyüklüğünü iki katına çıkartmak. Bu vizyon bize dijitalleşmenin hızlı biçimde gerçekleşmesi ve tüm süreçlerimizin, tüm iş akışlarımızın merkezi bir yönetimle birlikte dijital bir ortamda olmasını, kurumsal hafızayı da bu noktada yönetmemizi gerekli kıldı. Folkart Yapı’nın 2025 yılına kadar sektörde tercih edilen 1 numaralı marka olma hedefi var. Bu vizyon doğrultusunda, BT birimi olarak iş akışlarını ve doküman yönetimini dijital bir ortamda kurumsal sistem ihtiyaçlarını da destekleyecek biçimde ele almak için önemli bir atılım yaptık. 2017 yılında da grup olarak bu faaliyetleri hızlandırmak, kendi iç kaynağımızla iş akış ve doküman yönetimlerimizi yapabilmek, bunları raporlayabilmek, izleyebilmek ve bunları anlamlandırarak yol haritası çizmek adına kurumsal dijitalleşme serüvenimizi başlattık. Bu noktada GGsoft bizim için öne çıkan iş ortağı oldu.”

olamaz, tersine, yaşayan, sürekli gelişime ve yeniliklere uygun bir kurgu öncelik olur. Örneğin iş akışı özelinde hedef ve zaman belirleyebilirsiniz, ama onların da gelişiminin sürekliliği ışığında, dinamik bir yazılımı tasarlayıp yönetme gücüne sahip olmak, kullanıcılardan alınan geri bildirimlerle yazılımı, iş akışlarını, süreçleri sürekli geliştirme gücünü beraberinde getiriyor. Hatta kurumsal prosedürleri tekrar yazmanın gerektiği noktalar ortaya çıkabiliyor. “Bunları da kullanıcı geri bildirimleri ile yazılıma uyarlamalarını biz yaparak çok hızlı biçimde geliştirip kullanıma sunabiliyoruz” detayını paylaşan Mustafa Özcan, şöyle devam ediyor: “Özellikle ERP ve iş akışları, doküman yönetimi gibi yazılımlarda tamamlanması gereken bir süre hiçbir zaman veremezsiniz. Çünkü karşınızda yaşayan bir sistem var ve bu sürekliliği sağlamak için insan kaynağı yönetimi, kullanıcı farkındalığı, üst yönetimin bu sürece destek vermesi ve buna inanması önemli. Şirket bütününün yetkinliğini geliştirmek için sürekliliği olan, interaktif ve videolu eğitimler, üst yönetimle birlikte çalıştay ve toplantılar düzenliyor, bu yatırımımızın kişisel yetkinliğe kattığı değeri ortaya koymaya özen gösteriyoruz. İş akışlarımız; şirket içi iletişimde ve birimler arasında entegrasyonda, yani işlerin belli bir düzende ve belli bir onay akışıyla ilerlemesi adına önemli katkılar sağladı. Tasarladığımız süreçler bize şirketin iş akış süreçlerini izleyebilmeyi, raporlayabilmeyi, süreçlerle ilgili daha verimli nasıl adımlar atılabileceğimizi görmeyi, bunları optimize etmeyi sağladı. Öyle ki, sistemde gördüğümüz ve aksaklık olabilecek noktaları bu iş akışları sayesinde öncesinde görebilir hale geldik.”


14

DOSYA

BThaber

Dijital Verimlilik ve Çevik Yapılar

9 - 15 Ekim 2017

İş yaşamını yeni teknolojik eğilimler belirliyor Dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğu artık bir gerçek. Bundan sonra, buna daha hızlı adapte olan şirketlerin çağı olacak. Adapte olamayanlar yok olurken, adapte olmakta geç kalanlar güç ve para kaybedecek. Fakat bunun kolay bir konu olmadığını da unutmamak lazım. Bulut hizmetlerinin yaygınlaşması, iş uygulamaları üreticilerini de SaaS hizmetlerinin sunumuna yönlendiriyor. Önümüzdeki yıllarda bu hizmetin giderek çeşitliliğinin ve kullanımının artması da öngörüler arasında yer alıyor. Tabii güvenlik ve veri gizliliği gibi konular birçok şirket için soru işareti olmaya devam edecek gibi görünüyor. Uzmanların verdiği bilgilere göre, dijital dönüm süreçleri kapsamında e-fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarının kullanıma başlanmasıyla birlikte de pazarda iş uygulamaları üreticileri açısından epey bir hareketlenme oluşmaya başladı. Kuruluşlar tarafından oluşturulan ve kullanılan bilgilerin çok büyük bir oranı yapılandırılmamış verilerden oluşuyor ve bunlar yapılandırılmış

verilere kıyasla daha hızlı artıyor. 2017 yılı ve orta vadede bu yapılandırılmamış verileri analiz ederek bilgilerden anlam çıkartmak karar alıcıların daha hızlı ve daha bilgiye dayalı kararlar almaları için kullanımının yaygınlaşacağı öngörülüyor. Diğer bir yandan ise iş zekasına yönelik gelişen ihtiyaçlar, raporlamanın, analizin ötesine geçti. Yöneticiler aynı zamanda senaryo modellemeyi, gerçek zamanlı izlemeyi ve tahmine dayalı analitiği planlamalı ve gerçekleştirmelidir. Yöneticiler bu kapsamda, kendi analizlerini kendileri gerçekleştirebilmeyi ve verileri gerçek zamanlı olarak görselleştirebilmeyi istiyorlar. Diğer taraftan, her şirketin kendi faaliyet alanı ve çalışma yöntemlerine göre yapması ve yapmaması gerekenler var. Örneğin; uzmanlara göre mobilite her şirket için bir çözüm olmayabiliyor. Bu alanda yapılabilecekler sınırsızken, hataya düşmek ve milyonlarca lirayı boşa harcamak söz konusu. Zaman kaybı da cabası. Hal böyle olunca, ciddi bir analiz ve danışmanlık alarak

başlamanın en doğru yöntem olacak. Bu danışmanlık süresince yol haritası oluşturulması ve daha önceki dönüşüm projelerinin aksine, ara sıra güncellenebilir ve değişime açık olunması gerekiyor. Dijital dönüşüm içerisinde birkaç ana faktör ve birçok alt faktör var. Mobilite, robot teknolojileri, sanal gerçeklik gibi kırılımlar ana faktörlerden bazıları. Accenture verilerine göre; rekabet avantajı, seçilen ortakların ve ekosistemin gücüne bağlı olacak. Beş yıl içerisinde tüketiciler ürün veya servislerin büyük çoğunluğunu dijital aracılarla satın alacaklar. Şirketlerin en büyük varlıkları da dijital platformları olacak. İsteğe bağlı işgücü platformlarının ve online iş yönetimi çözümlerinin daha da hızla artmasıyla, yeni yetenek pazarları oluşacak. Bu yeni çalışma şeklini etkili bir şekilde kullanabilmek için işbirliği ve uzaktan çalışmayı kesintisiz hale getiren çalışan platformlarının kurumlar tarafından kullanılması önem kazanacak. Sanayi çağının geleneksel şirketleri ve yönetim modelleri değişerek, yerini dijital

olarak birbirine bağlı pazarlara bırakacak. İnsanlar için tasarım kapsamında ise beş yıl içerisinde hükümetlerin kurumlarla olan işbirliği ‘sürdürülebilirlik’ kavramını kuvvetlendirecek. Enerji verimliliği, karbon azaltımı ve depolama dolaşımları ilk hedefler olacak. Yedi yıl içerisinde şirket içi performansa dayalı geri bildirimin tonunu ve tarzını değiştiren çalışanlara yönelik teknolojiler geliştirilecek. Gelişen teknoloji ve dijital dönüşüm ile keşfedilmemiş alanlara girileceğinden yeni regülasyonlar ve yeni endüstriler oluşacak. Beş yıl içerisinde ise akıllı sözleşmelerin kullanılmasını gerektiren ekosistemler ortaya çıkacak. Öte yandan, Y kuşağının kurumlarda çalışmaya başlaması ile firma yönetim kurullarına, sadece iş birimi yöneticilerinden değil, tüm yeni çalışanlardan da bu konuda istekler gelmeye başladı. Dolayısıyla ister büyük ölçekli, ister KOBİ seviyesinde olsun, 10 yıl sonra da var olmaya devam etmek isteyen tüm firmaların, dijital evrimleşme sürecine bir şekilde başlamış olmaları artık çok önemli durumda.



16

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 Ekim 2017

Ödemelerde mobil devrimi Visa’nın tüketicilerin dijital ödemelere yönelik alışkanlıklarını ve güvenlik odaklı düşüncelerini incelemek için gerçekleştirdiği “2017 Dijital Ödemeler Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Araştırma 22 Avrupa ülkesinde 42 binden fazla tüketiciyle online olarak yapıldı. Araştırma bankacılık işlemleri ve günlük ödemelerde mobil cihazların kullanımının Avrupa’da ve Türkiye’de daha önce hiç olmadığı kadar arttığını da gösterdi. Buna göre; Türk mobil kullanıcılarının yüzde 90’ı bankacılık işlemi yapmak, parasını yönetmek, fatura ve günlük ödemelerini yapmak için mobil cihaz kullanıyor. Türkiye, bu oranla yüzde 77 olan Avrupa ortalamasının da üzerinde. Mobil cihazlara

Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel güvenin artması, tüketicileri de masaüstü bilgisayarlardan ve laptop’lardan uzaklaştırıyor. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, “Araştırmayı ülkemiz açısından değerlendirdiğimde, Türkiye’de

mobil ödemelerin günlük hayata entegre olduğunu görüyorum. Öncelikle mobil ödemeler için yapılan altyapı, teknoloji ve terminal yatırımları mobilin yaygınlaşmasının temelini oluşturdu. Genç nüfus da mobili benimsedi. Bir etken de tüketicilerin mobile karşı artan güveni. Araştırma, bu yıl tüketicilerin bankacılık işlemleri ve ödemeler için mobil cihazlarını güvenle kullandığını gösteriyor” dedi. Biyometriye güven tam Türkiye’de mobil ödemelerin hangi harcamalarda tercih edildiğine bakıldığında, araştırmaya katılanların yüzde 66’sı elektrik, su ve doğalgaz gibi fatura ödemeleri, yüzde 57’si mobilya, elektronik gibi

harcamaları, yüzde 56’sı yemek siparişi, yüzde 45’i de film, müzik veya televizyon programı satın almak için mobil ödemeleri tercih ettiğini belirtti. Araştırma, ödemeyi kolaylaştıran kayıtlı kart uygulamaları (cardon-file) ve mobil cüzdan gibi uygulamaların da yaygınlaştığını gösteriyor. Örneğin Türkiye’de mobil kullanıcılarının yüzde 68’i bu uygulamalardan birini kullanarak ödeme yaptığını belirtiyor. Bu arada, Avrupa’da kimlik doğrulama metodu olarak biyometrik verilerin kullanımı artarken, Türkiye’de de biyometrik doğrulama yöntemlerine yönelik güvenin de yüksek olduğu görülüyor. Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 92’si kimlik

doğrulama için biyometrik yöntemlerin kullanılmasını güvenli bulduğunu belirtiyor. Y kuşağı etkisi ön planda Türkiye’den araştırmaya katılan 18-34 yaş aralığındaki Y Kuşağı temsilcileri dijital ödemelerin benimsenmesinde en ön saflarda. Y kuşağının yüzde 93’ü bankacılık işlemleri ve ödemeler için mobil cihaz kulllandığını belirtiyor. Araştırma, aynı zamanda mobil cihazını kullanacağını söyleyenlerin oranının 3 sene içinde artacağını ve yüzde 97’ye ulaşacağını gösteriyor. Y kuşağının yüzde 68’i online alışverişlerinde mobil cihaz kullandığını belirtiyor. Y kuşağının yüzde 72’si para transferini mobil cihaz kullanarak yapıyor.

Tek marka, tek buluşma noktası Tech Data; teknoloji hizmetleri ve distribütörlüğünde şirketin artan kapsam ve kapasitesini yansıtan yeni marka kimliğini açıkladı. Yılın başlarında şirket tarafından Avnet'in Technology Solutions bölümünün alınması ile gerçekleştirilen dönüşümün ardından Tech Data, yeni bütünsel yapının tüm kapsamını, verimliliğini ve teknik uzmanlığını değerlendiren tek bir küresel marka oluşturdu. Böylece Tech Data, dünya çapında faaliyet gösterdiği tüm bölgelerde birleşik bir marka

halinde çalışarak, kanal ortaklarının uçtan uca ürünler, çözümler ve hizmetlerden oluşan portföyünden yararlanmasını sağlayacak. Tech Data Başkanı ve CEO'su Bob Dutkowsky, “Yeni küresel markamız, Tech Data’nın gücünü temel alarak, birleşik bütünlük, uzmanlık ve mükemmellik sağlıyor” dedi ve şöyle devam etti: “Tech Data, BT kanalında müşterilerimizin ve satıcıların başarısında merkezi bir rol oynuyor. Ekiplerimiz, gelecek nesil teknolojilerde ileri uzmanlık becerileri,

engin yazılım ve hizmet kapasiteleri ve sektörün en iyi lojistik altyapısına sahip olup, tümünün ardında ise bir dizüstü bilgisayarın satış işleminden en karmaşık çok şirketli çözümün konfigürasyonuna dek her şeyi yapabilen, global bir BT sistemi var. Teknolojinin gücüyle dünyanın bağlantıya geçmesine yardımcı olurken şirketimizin geleceğinden de heyecan duyuyoruz.” Şirket, sunduğu ürün ve hizmetleri Tech Data markası altında iki ana çözüm portföyü şeklinde gruplandırıyor:

Tech Data’nın daha önce şirketin geniş ürün ve hizmet yelpazesi olarak bilinen, uç nokta çözümleri portföyü, temelde PC sistemleri, cep telefonları ve aksesuarları, yazıcılar, çevre birimleri, sarf malzemeleri, yazılım ve tüketici elektroniğinden oluşuyor. Gelişmiş Çözümler portföyü, temelde depolama, ağ, sunucular, ileri teknoloji yazılımları, bütünleşik ve hiperbütünleşik altyapıdan

oluşuyor. Bu portföy ayrıca bulut, IoT, mobil ve analitik çözümler gibi gelecek nesil teknolojileri de kapsıyor. Tech Data’nın logosu değişmemekle birlikte, şirketin renk paleti ve grafik tasarımları güncellenerek gerek temeli, gerekse yeni boyutları kapsanıp Tech Data'nın ve Technology Solutions'un benzersiz özellikleri modern bir marka içerisinde harmanlandı.

Gayrimenkulde Blockchain neden olmasın? Türkiye’de de gayrimenkul sektöründe kullanılmaya başlayan Bitcoin, maddesel veya fiziki bir karşılığı olmayan dijital bir para birimi. Blockchain ise Bitcoin gibi dijital para birimlerinin altyapısını oluşturan teknoloji olarak öne çıkıyor. Gayrimenkul ve bilgi

pazarlama platformu Zingat. com CEO’su Ahmet Kayhan, “Emlak sektöründe özellikle tapu işlemlerinde evrakta veya kimlikte sahtecilik gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Blockchain, alıcının parasını içeride tutarken, satıcının dijital sahiplik sertifikasını

Girişimcilerin yeni adresi Kuveyt Türk, ilk fazını Workinton’la işbirliğinde hayata geçirdiği Lonca Girişimcilik Merkezi’ni, yüzlerce proje arasından seçilen 10 projenin tanıtımı ile Workinton Astoria

Şubesi’nde düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Seçilen 10 startup, Lonca Girişimcilik Merkezi’nde teknoloji odaklı, ölçeklenebilir iş fikirlerini, sürdürülebilir ve

sistemde saklıyor. Böylece alıcının ödeme yapmaması veya satıcının kendisine ait olmayan bir gayrimenkulü satması gibi risklerin önüne geçiliyor. Bu teknoloji güvenilirliğini; dijital olarak imzalanması, şifrelenmesi ve kopyalanamaması gibi özellikleriyle sağlıyor. Dolayısıyla

Blockchain teknolojisi, açık mimari yapısı ve genel kabul görmüş protokol çerçeveleri ile özellikle emlak işlemlerinin hızlandırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve sahtekârlıkların önlenmesinde çok büyük avantajlar sağlayacak” bilgisini verdi.

hızlı biçimde ticari faaliyete dönüştürmeye başladı. Merkezde genç girişimciler; mentorlar, danışmanlar, geçmiş dönem girişimciler, yatırımcılar, uzmanlar ve yurtdışı danışmanlardan oluşan mentor takımı ile ihtiyaç duydukları her konuda

her zaman destek alabiliyor. Kuveyt Türk Bankacılık Servis Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz, “Bu yıl ilk defa farklı fikirlerinin yönlendirilmesini bekleyen gençlere destek olmak, onların projelerinin hayat bulmasını sağlamak amacıyla

Zingat.com CEO’su Ahmet Kayhan

Hackathon’u düzenledik. Şimdi de yeni fikirlerin oluşmasına katkı sağlayacak Lonca Girişimcilik Merkezi’ni hayata geçirdik. Lonca’ya bine yakın girişimci başvurdu. Jüri tarafından seçilen 10 projenin sahipleri de çalışmalara hızla başladı” dedi.


BThaber

BTnet.com.tr

9 - 15 Ekim 2017

Oce Colorado 1640 pazarda yerini alıyor

Canon; teknolojinin gelişimi ve zamanın artan önemi paralelinde UV Jel teknolojisiyle çalışan ilk baskı makinesi Oce Colorado 1640’ı Türkiye’ye getiriyor. Canon patentli UV Jel teknolojisi, baskının anında kurumasını sağarken, ekstra laminasyon işlemine gerek kalmadan kullanıma hazır hale getiriyor. Canon UV Jel baskı yapılan yüzeye hızlı tutunması ve hızlı kuruması sayesinde teslimat sürelerini kısaltıp, zaman tasarrufu sağlıyor. Oce Colorado 1640, LED’li kurutma sistemi ile buharlaştırmalı kurutmaya ihtiyaç bırakmayarak kullanım kolaylığı sunuyor. Bütünsel verimlilik için PSP (Baskı Hizmeti Sağlayıcıları) tek bir cihazla birçok farklı uygulama üretmek, işletim maliyetlerini düşürmek, anında kurutma özelliği ile verimlilikte artış ve baskı hızı ile Oce Colorado 1640 son derece dayanıklı. Canon UV Jel mürekkep su bazlı değil. Diğer teknolojilerle kıyaslandığında bu da medya kabarmasıyla bağlantılı sorunları ortadan kaldırıyor. Mevcut teknolojilerde kullanılan mürekkeplere kıyasla dış mekan baskı kalitesi, laminasyonsuz kullanımda dahi aşınma direnci ve yıkanabilme, silinebilme kapasitesi de daha yüksek düzeyde.

Otomobile cepten de bakabilirsiniz

17

Nokia 8 Türkiye’de…

Nokia markasını eski günlerine döndürmeye çalışan HMD Global, yeni Nokia 8’in tanıtımını yaptı. Ekim ayından itibaren 3299 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunulacak olan Nokia 8, ilk 3 ay operatörler arasında sadece Vodafone’da satılacak. Nokia 8, ZEISS lens ile ilk işbirliği de dâhil olmak üzere dünyada ilk olan üç özelliği Android akıllı telefonlara taşıyor. Özünde performans ve temiz Android ile bugüne kadarki en gelişmiş yekpare alüminyum kasa tasarımı bulunan Nokia 8, gerçek bir amiral gemisi Nokia akıllı telefonun tüm ayırt edici özelliklerine sahip. HMD Global Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Per Ekman, “Türkiye’de görsel ağırlıklı sosyal medya

kanallarının hızla arttığını gözlemliyoruz. Bununla birlikte akıllı telefonların sosyal medya kullanımının merkezinde yer aldığını biliyoruz. Nokia 8 ile birlikte Türkiye’deki kullanıcıların yarattıkları ve paylaştıkları içerikten memnuniyet duyacakları eşsiz teknolojileri sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Nokia 8’in inovatif yaklaşımı ve kendine özgü deneyimi ile tüm Türkiye’deki içerik üreten kullanıcılara ilham vermeyi hedefliyoruz” dedi. Daha az selfie, daha fazla bothie Nokia 8, Facebook ve YouTube gibi sosyal paylaşımlarda gerçek zamanlı ve yerel olarak canlı yayınlanması için Çift Görüş videoya olanak tanıyarak dünyada bir ilki

sunuyor. ZEISS ile birlikte geliştirilen Nokia ön ve arka kameralarının sunduğu Çift Görüş, hem fotoğraflar hem videolar için eş zamanlı olarak bölünmüş bir ekranda hem ön kameradan hem arka kameradan faydalanıyor. Böylece tek bir dokunuş ile bu dünyanın ilk canlı aktarım becerisi, özel anılar yaratmayı ve paylaşmayı sevenlere daha kapsamlı deneyimler yaşatıyor. Nokia 8, aynı zamanda özel Hollywood teknolojisini kullanıcıların avucuna getiren Nokia OZO ses özelliğine sahip ilk akıllı telefon olma özelliği taşıyor. OZO 360° ses, 4K videolara tam anlamıyla sizi saracak ses deneyimini sunuyor. Kenarda 4,6mm inceliğinde ve ortalama olarak sadece 7,3 mm kalınlığında olan Nokia 8'in kusursuz yekpare kasası, tek bir 6000 serisi alüminyum bloktan hassasiyetle çıkarılmış ve yalın tasarımı 40 aşamalı bir işleme, anotlama ve cilalama sürecinden geçirilerek güzelleştirildi. Nokia 8, Qualcomm'un güçlü Snapdragon 835 mobil işlemcisine sahip ve bunu saf, güvenli ve en güncel Android deneyimi ile olağanüstü performansı garanti ediyor.

SOLIDWORKS 2018 tanıtıldı

ASF Otomotiv, araç satış süreçleriyle ilgili dijital bir yeniliği hayata geçirerek, ABD merkezli online görüşme platformu 11Sight ile işbirliği yaptı. Renault, Fiat, Dacia ve Ford markalarının Türkiye yetkili satıcılıklarını yapan ASF Otomotiv, araç satın almak isteyen müşterilerine internet üzerinden canlı olarak galeri gezebileceği sistemin altyapısını böylece tamamladı. İlk etapta Renault ve Fiat markaları için devreye alınan 11Sight uygulaması ile ziyaretçiler asffiat. com.tr ve asfrenault.com.tr adresleri üzerinden tek tıkla canlı olarak bayilere bağlanıyor. Yüksek çözünürlükte görüntü kalitesi ile ekran başından otomobilleri inceleyen müşteriler, tüm sorularına satış temsilcilerinden anında yanıt alabiliyor. ASF Otomotiv’in 11sight özelliği ile galerileri gezmek için uygulama indirmek de gerekmiyor. Bunun yerine, sitelerde bulunan uygulama ikonuna tıklayarak doğrudan satış temsilcisine bağlanılıyor. Böylece otomobil meraklıları Türkiye’de de mobil cihazlarıyla veya bilgisayar başında otomobilleri inceleme fırsatı buluyor.

Dassault Systèmes, 3D tasarım ve mühendislik uygulaması portföyünün en yeni sürümü olan SOLIDWORKS 2018 uygulamasının duyurdu. SOLIDWORKS 2018, her büyüklükteki işletmenin parçaları ve ürünleri nasıl üreteceği konusunda tekrar düşünmesini, yenilikçi fikirleri daha hızlı pazara sunmasını mümkün kılan, tasarım ve üretim süreçlerini entegre eden uçtan uca bir çözüm içeriyor. Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu üzerinde çalışan SOLIDWORKS 2018, ürün geliştirme iş akışında disiplinler arası etkileşimleri sadeleştiren çözümlerle, işletmenin üretim stratejisinin tamamında tasarımı destekliyor. Akıllı üretimi kolaylaştıran bu süreç, bir sistemden diğerine

veri aktarımı gerektirmeden tüm ürün geliştirme ekipleri için her zaman, her yerden ve gereken her türlü formatta bağlantılı ve sorunsuz veri akışı sağlıyor. SOLIDWORKS 2018 sayesinde eşzamanlı çalışabilen ekipler daha hızlı ve düşük maliyetli ürün ve parça tasarlayabilecek, işlevini ve üretilebilirliğini doğrulayabilecek, verileri ve ilgili süreçleri yönetebilecek, üretimde otomasyon sağlayıp denetim yapabilecek. Tasarım sürecinin erken aşamalarında eklenen fikirler sayesinde tasarım ve üretimdeki değişiklikler hızlı ve kolay bir şekilde yönetiliyor, ilgili model, program, çizim ve belgelere de otomatik olarak aktarılabiliyor. Bu sürece yönelik temel bir özellik ise bilgi alarak kural tabanlı işleme sağlayan

ve üretim programlama otomasyonunu mümkün kılan yeni bir uygulama olan SOLIDWORKS CAM. Böylece tasarımcılar ve mühendisler tasarımlarının nasıl hayata geçirileceğini daha iyi anlıyor, karar alırken daha fazla bilgiye ulaşıyor ve hızlı bir şekilde prototip parça üretebiliyor. Dassault Systèmes SOLIDWORKS Türkiye Satış Müdürü Burak Kuralkan, “SOLIDWORKS 2018; parça veya ürün imalatına daha akıllıca bir yaklaşımdan fazlasını sağlıyor, işletmelerin hayal gücünü inovasyona dönüştürmesine ve ekosistemler oluşturmasına yardımcı oluyor. Kullanıcıların iş performansını daha da artırmaya yönelik ilave uçtan uca süreç çözümleri de önümüzdeki aylarda kullanıma sunulacak” bilgisini verdi.


18

BThaber

KARİYER

Girişimci Geliştirme Programı başvuruları başladı Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu ve Akbank işbirliği ile gerçekleştirilen “Akbank Girişimci Geliştirme Programı” başvuruları 15 Ekim 2017’ye kadar devam edecek. Programa Türkiye'de kurulmuş bir şirketin yönetimde aktif olan bir ortağı veya üst düzey yöneticisi başvurabilecek. Programda yapılacak değerlendirme ve seçim sürecinde projelerin yarattıkları katma değer, ne kadar yenilikçi oldukları, kat ettikleri yol, büyüme potansiyelleri ve hedefleri gibi başlıklar göz önünde bulundurulacak. Eğitimler, Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri ve iş dünyasından konusunda uzman isimler tarafından verilecek. Akbank Girişimci Geliştirme Programı kapsamında girişimcilere, toplam beş gün süren ve büyüme yolculuklarında bilmeleri gereken strateji, inovasyon, pazarlama, operasyon, finans, insan kaynakları, hukuk, fikri mülkiyet ve kamu destekleri konularında bilgi verilecek. Eğitimler 13-17 Kasım 2017 tarihlerinde Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenecek ve program sonunda katılımcılara Sabancı Üniversitesi tarafından sertifika verilecek. Akbank KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, girişimcileri desteklemenin önemine işaret ederek, şöyle devam etti: “2003 yılından bu yana neredeyse 15 yıldır yürüttüğümüz Akbank Girişimci Geliştirme Programı ile girişimciliğe adım atmış, bir süredir faaliyette bulunan ve büyüme aşamasına gelen girişimcilere büyümeyi nasıl gerçekleştireceği konusunda bilgi birikimi kazandırmayı amaçlıyoruz. Endeavor, Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği ve Inovent tarafından da desteklenen programa katılan girişimcilere başarılı, verimli bir işletme kurmalarını sağlayacak sağlam bir altyapı sunuyor, gerekli eğitimleri veriyor ve uygulamalı proje çalışmaları ile büyüyüp KOBİ olmayı öğretiyoruz.”

9 - 15 Ekim 2017

İşveren ve serbest çalışan aynı platformda

İşverenler ile başta yazılım olmak üzere tasarım, çeviri, metin yazarlığı, reklamcılık, satış pazarlama, danışmanlık dâhil birçok alanda proje bazlı serbest çalışan (freelance) uzmanları tek çatı altında buluşturan online iş platformu SanalUzman.com ile işverenler ve freelance uzmanlar arasında yaşanan “ödeme” ve “kaliteli hizmet alma” sorununun aşılması hedefleniyor. Bu çözümle, işverenin yapacağı ödeme öncelikle havuz hesabına aktarılıp, işverenlerin işi onaylamalarının ardından uzmanın hesabına iletilmesi

yöntemiyle "güvenli ödeme" ortamı yaratılıyor. Bir anlaşmazlık durumunda ise SanalUzman.com, hakemlik incelemesine olanak sağlayan SincApp (SanalUzman İnceleme Aplikasyonu) uygulamasıyla, uzmanların hak ettikleri ödemeyi almalarına yardımcı oluyor, işverenlere de işin hangi aşamada olduğunu takip etme olanağı sunuyor. SanalUzman.com; işverenlere çok sayıda uzman arasından seçim yaparak, bütçe ve taleplerine uygun doğru kişiyi bulma fırsatı sunuyor. Uzmanlar ise platform

üzerinde işverenlerin taleplerini inceleyerek diledikleri proje bazlı işlere teklif verebiliyor. SanalUzman.com’a kaydolan işverenler ve uzmanlar, platform üzerinden iş sürecini takip edebiliyor. SanalUzman.com’un Kurucu Ortağı Can Yanyalı, şu bilgileri verdi: “Geçmişte iş bulmak için gazete ilanlarına bakılırken, günümüzde internete bakılıyor. Bir dönem İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından yürütülen hizmetlerin birçoğu da artık internet ortamında. Yeni nesil iş modeli ‘Proje Bazlı Serbest (Freelance) Çalışma’ Türkiye’de ve tüm dünyada yaygınlaşıyor. Farklı projelerde yer alarak kendini geliştirmek isteyenlere, öğrencilere, ek gelir ihtiyacında olanlara ve bu yetenekli insanlara ulaşmak isteyen işverenlere çağdaş bir alternatif sunacağız. “

Aile şirketlerinde dönüşümün ipuçları

McCANN’in yeni CEO’su Melda Barkın

Melda Barkın, McCann İstanbul’un yeni CEO’su oldu. Barkın, İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nün ardından UC Berkeley’de Pazarlama Programı’nı tamamladı. Barkın, kariyeri boyunca Y&R İstanbul’da Genel Müdürlük ve Leo Burnett’te CEO’luk görevlerinin yanı sıra, 2015-2016 döneminde Reklamcılık Vakfı Başkanı olarak da görev yaptı.

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, 25 Eylül’de Ankara’da “Aile Şirketlerinde Dijitalleşme: Dijital Dönüşüm Ne Demek?” konulu toplantı düzenledi. TOBB Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda açılış konuşmasını yapan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Öğücü, dijital uygulamaların tehdit kadar fırsat da sunduğunu belirtirken, değişim hızına adapte olan şirketlerin rekabette avantaj sağladığını, dönüşümde yavaş kalanların ise teknolojinin yıkıcılığının etkisinden kurtulamadığını söyledi. Arkan & Ergin JPA International Kurumsal Finansal Ortak Doğan

Taşkent, konuşmasında, aile şirketlerinin özelliklerinden hızlı karar verme ve girişimcilik çekim gücünün bu dönüşümü fırsata çevirmek için önemli olduğunu vurguladı. Dijitalleşme ile dijital dönüşümün birbirinden farklı olduğunu, yetişkin neslin farkındalığının bu noktada çok önemli olduğunu vurgulayan Taşkent, aile şirketlerine de inovasyonu serbest bırakmalarını ve gelecek neslin hata yapmasına izin vermelerinin geleceğe yapılan yatırım olarak görülmesini önerdi. Mentors Network Türkiye Kurucusu Mehmet Onarcan ise dijital dönüşüm için önce

farkındalık ve kültürel dönüşüm çalışmalarının başlatılması ve bunu güçlü bir stratejinin takip etmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’de inovasyon ve girişimcilikte çoğu zaman etkin mentorluk almanın paradan daha önemli olduğunu hatırlatan Mehmet Onarcan, dönüşümü başarmak için farklı deneyimlerden faydalanmak, inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin oyuncularını tanımak, inovasyonu serbest bırakmak, teknoloji startup’larını keşfederek onlarla birlikte çalışmanın, aile şirketlerinin sürdürülebilirliğine ve geleceğine önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.



20

BThaber

KARİYER

‘Sigorta’ başlığında yeni departman

MAPFRE Sigorta, müşterilerinin üyelerini korumak, onlara yeni üyeler kazandırmak, müşteri sadakatini arttırmak ve ek gelir sağlamak için “Affinity Departmanı”nı hayata geçirdi. MAPFRE Sigorta Affinity Departmanı; tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik ürünlerin geliştirilmesinden satış aşamasına kadar her türlü desteği müşterilerine sağlıyor. Departman; sigortacılık hizmetini ürün haline getiriyor ve kurumların çalışanları, müşterileri ve üyeleriyle arasındaki bağı kuvvetlendiriyor. Affinity Departmanı, kurumsal acentelerin büyük müşterileriyle, broker’larla ya da direkt müşterilerle proje geliştiriyor. Acentelerden gelen talepler doğrultusunda müşteriye özel proje hazırlayan departman, müşteri sadakatini arttırmayı da hedeflerken, kasko, sağlık, yangın, bayii, asistans, hayat, seyahat gibi birçok sigorta hizmetiyle ihtiyaca yönelik projeler sunuyor.

9 - 15 Ekim 2017

Yerelden küresele çıkmanın rotası

İTÜ ARI Teknokent’in İstanbul Kalkınma Ajansı’nın verdiği destekle gerçekleştirilen ve ulusal firmaların küresel markaya dönüşme sürecinde karşılaştıkları zorluklara çözüm sunmayı amaçlayan INNOGATE Uluslararası Girişim Hızlandırma

Programı’nın yeni dönemi başlıyor. Programa katılmak ve ABD pazarındaki potansiyelini görmek isteyen firmaların 17 Kasım 2017 tarihine kadar www.innogate. org adresinden programa başvurmaları gerek. INNOGATE Programı kapsamında seçilen firmalar eğitimin ilk aşaması olan İstanbul ayağında; ABD pazarına giriş stratejileri, pazar araştırması, ürünün rekabetçi avantajlarını konumlandırma, fiyatlandırma ve iş modeli gibi pek çok konuyu kapsayan 2 aylık yoğun ve kapsamlı bir programına dâhil oluyor. Programın İstanbul’daki eğitim ve ABD pazarına hazırlık dönemini başarıyla

Kadın istihdamının artması için küresel çaba

Dersimiz e-ticaret!

IdeaSoft ve Beykent Üniversitesi, e-ticaret sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırmak için “E-ticaret Uzmanlığı Sertifika Programı” düzenliyor. 4 Kasım’a kadar Cumartesi günleri gerçekleştirilecek ve 6 hafta sürecek sertifika programında dersler, IdeaSoft ve iş ortaklarının yöneticileri tarafından verilecek. E-ticarette başarıyı yakalayan şirketlerin örnek uygulama olarak ele alınacağı programla işverenler nitelikli çalışanlara kavuşurken, e-ticarette uzmanlaşmak isteyenler daha kolay iş bulabilecek. Programı başarıyla tamamlayanlar, Ideasoft ve Beykent Üniversitesi onaylı ''E-ticaret Uzmanı Sertifikası'' alacak. Beykent Üniversitesi öğrenci ve mezunlarına özel hazırlanan programa katılım ücretsiz. IdeaSoft Kurucu Ortağı Fatih Çalışkan, “Nitelikli işgücü yetiştirmek için Beykent Üniversitesi öğrencilerine ve mezunlarına yönelik ‘E-ticaret Uzmanlığı Sertifika Programı’; e-ticarette teknik altyapı gereksinimlerinden kullanıcı deneyimine, dijital pazarlamadan ödeme yöntemlerine, lojistikten hukuki süreçlere kadar çok geniş bir çerçeveyi kapsıyor” dedi.

tamamlayıp ikinci aşamaya hak kazanan firmalar, İTÜ ARI Teknokent'in San Francisco ve Chicago’daki birim ofislerinde uluslararası yatırımcılar, mentorlar ve diğer girişimcilerle bir araya geliyor. 6 aylık program süresince firmalar, sektörlerine yönelik birçok bağlantıya ulaşırken, müşteri, partner ve distribütör adayları ile ilişkilerini geliştiriyor. Farklı alanlarda uzman, pazarın doğasını bilen ve pazarın içinden kişiler Growth Partner Modeli ile INNOGATE firmalarıyla beraber çalışarak, firmaların ABD pazarında başarılı ve sürdürülebilir faaliyetler yürütebilmesi için çözümler üretiyor. Girişimcilik ve teknoloji üretim ekosistemine katkı sunan INNOGATE Programı, yerli firmaların üretimlerini Türkiye’de yapmalarını, ArGe ve temel kaynaklarını da burada geliştirmelerini sağlıyor.

Vodafone, bu yılın başında 26 ülkede duyurduğu küresel işe alım programı ReConnect kapsamında YenidenBiz Derneği işbirliğiyle düzenlenen “Open Day” etkinliğinde iş yaşamına geri dönmek isteyen yaklaşık 150 kadın çalışanla bir araya geldi. Etkinlikte, ReConnect programına dahil olan kadın adaylar, YenidenBiz Derneği üyeleri ve Vodafone Türkiye çalışanları, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar Kalay'dan

ReConnect programıyla ilgili bilgi alırken, Vodafone Türkiye Kurumsal Satış Direktörü Ahu Tunç'tan ağırlıklı olarak erkeklerin çalıştığı bir sektörde başarılı kadın çalışan olmanın sırlarını, Vodafone Türkiye çalışanı Ayşegül Ertok'tan da ReConnect olarak işe dönüş hikâyesini dinledi. Vodafone Türkiye İşe Alım Kıdemli Müdürü Ayça Diler de ReConnect hakkındaki detayları aktardı. Pınar Kalay, şu bilgileri verdi:

“ReConnect kapsamında, kariyerine belli sebeplerle ara vermiş kadın profesyonellerin iş hayatına geri dönmesini sağlamayı hedefliyor, verdiğimiz eğitimlerle kadınların profesyonel becerilerinin tazelenmesi, koçluk ve mentorluk programları ile kadınların iş hayatına dönüş adaptasyonlarının hızlandırılması için çalışıyoruz. Amacımız; ReConnect programıyla 3 yıl içinde 26 ülkede bin kadına ulaşmak. ReConnect programı, Vodafone’da yönetim ve liderlik rollerini üstlenen kadın çalışan oranının artırılmasına yardımcı olacak. Program kapsamında, kariyerine ara vermiş 500’e yakın kadın 3 yıl içinde yönetici pozisyonunda işe alınarak, Vodafone’un bu dönemde dışarıdan yapacağı tüm yönetici işe alımlarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturacak. Vodafone, kariyerine ara vermiş 500’e yakın kadını da diğer pozisyonlar için istihdam edecek.”



BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

Y U R T İ Ç İ

19 Ekim 2017

11-12 Ekim 2017 Dünya Otomotiv Konferansı Hilton Bosphorus Hotel/İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.dunyaotomotivkonferansi.com

7 - 8 Kasım 2017

19 Ekim 2017

Global Chief Innovation Officer Summit Divan Otel/İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.qgroupglobal.com

19 Kasım 2017

Bilişim Zirvesi 2017 istanbul Kongre Merkezi / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

10 Ekim 2017

3.e-BEYAS 2017 Kurumsal Dinamikler Çerçevesinde Bilgi Sistemleri ve Bilişim Yönetimi: Beklentiler ve Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.ebeyas.org

Teknoloji Dünyasında Kariyer Programı BTK / Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btk.gov.tr

28 Ekim 2017 III. Turizm Teknoloji Günü Hotel Su/ Antalya AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr/subelerimiz/tbd-antalya

12 Aralık 2017

ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu Crown Plaza Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.thinktalkodtuggt.org

E T K İ N L İ K L E R

23 - 26 Ekim 2017

BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Y U R T D I Ş I

13-14 Ekim 2017

Dell Technologies Event New York, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.dellemc.com

3D Print Expo 2017 Moskova, Rusya AYRINTILI BİLGİ: https://3d-expo.ru/

Hazırlayan: Ali Arsu Bilişimde takma ad/ Tarihte Hakanlara verilen unvan

Almanya plakası/ Bakış, bakma

Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak/ Türk Malı kısaca

(B..Y) HTML sayfalarını oluşturan kodları barındıran Baş ile Son arasındaki bölüm

Bir soru eki/ Cameron (..) Yabancı bir Oyuncu

Alta (..ta) Digital Equipment Co. firmasına ait olan popüler Internet tarayıcı servislerinden biri/ Back down anlamı

Animasyon ve sesin aynı anda oynatılmasıyla oluşan çoklu ortam uygulaması

Bir kimsenin yazıyı yazdığını onayladığını belirtme işareti/ Bir nota

İsyan eden

Ermiş/ (C..)Gerçek zamanlı görüşmek için kullanılır Saint Helena'nın plakası/ Bir besin vitamini

Hayvan vurma işi/ Dâhi

Yegane

Web (..ıcısı) internet kaynaklarına ulaşmak için kullanılan istemci yazılımı

Silisyum simgesi

Kuran’da bir sure

Gelecek

İl mülki amiri

İlave Web (..)Yönetimi Program bilgisi olmadan web sitesinin içeriğini kolayca güncelleyebilme,yeni içerik ekleyebilme tekniği

Bir harfin okunuşu

Bulmacanın sonuçlarına facebook.com/BThaber sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


SİZİN İŞİNİZ KRİTİK. BİZ SADECE BUNU DÜŞÜNÜYORUZ. Günlük çabanız veri sistemlerini yönetmekse, tüm odağınız kaynaklarınızı ileri derecede yönetmek, kritik verilerinizi hazır ve erişebilir hale getirmektir. Daha önce Emerson Network Power olan Vertiv™, verimli, güvenilir ve ekonomik olan ASCO®, Chloride®, Liebert®, NetSure™ ve Trellis™ markaları sayesinde altyapı ve yönetim çözümleri sunarak başarınızı mümkün kılar. Sizin kritik görevlerinizi kendi görevimiz kabul ederek müşterilerimize değer yaratıyoruz. Daha fazla bilgi almak için VertivCo.com/datacenter-tr ziyaret ediniz.

YOUR VISION, OUR PASSION



İnternette gözler ihaleye çevrildi • Türk T e l e k o m ( T T ) A.Ş. tarafından

• Öte yandan açılan ihalede,

• TT G e n e l Müdürü Cengiz Bulut,

açılan Internet omurgasına ilişkin

Bilişim'95 Etkinlikleri süresince

TURNET ihalesinde teklif verme süresi

yayınlanan B T / h a b e r Bilişim'95 Günlük

altyapıyı oluşturmak için T T ' d e n hatları

28 Eylül 1995 tarihinde sona erdi.

Gazetesi'ne verdiği d e m e ç t e ise,

satın alacak ve cirosunun en az yüzde

İhaleye 4'ü konsorsiyum olmak üzere 5

Internet'de yaşanan sorunların O c a k

40'ını TT'ye verecek. Ankara'da

kuruluşun teklif verdiği öğrenildi. Türk

1996 tarihine kadar çözüleceğini

konuşulan bir diğer konu ise, hükümet

Telekom'un TURNET ihalesine teklif

söyledi. Bulut, "İhale sonrasında

krizi nedeniyle ihalenin oldukça g e ç

verdiği öğrenilen kuruluş ve

TURNET şebekesi, Internet'in

sonuçlanabileceği. TT'nin 30-40

konsorsiyumlar şunlar:

altyapısını oluşturacak. TT, VSAT

günden ö n c e ihaleyi

örneğinde olduğu gibi bu ş e b e k e n i n

sonuçlandırmayacağı da yapılan

Likom-MCI, ITT-Lazer Ex ve Netaş-

işletmecisi olacak. B u n u sadece gelir

yorumlar arasında yer alıyor.

TÜBÎTAK-HP.

paylaşımı olarak yapıyor" dedi.

IBM, Sprint-ODTÜ-SatKo, Nurol-

şartname gereği ihaleyi kazanan şirket

(Ayrıntılı

haber

sayfa

3'de)

TBD-NESZT Anlaşması Bilişim'95 Etkinlikleri sırasında Türk BT sektörü açısından oldukça önem taşıyan bir iyi niyet anlaşma­ sı imzalandı. Etkinliklere Macaris­ tan'dan katılan John Von Neumann Bilgisayar Derneği (NESZT) Başka­ nı Gyözö Kovacs ile Türkiye Bili­ şim Derneği (TBD) Başkanı Dr. Ali Arifoğlu, iki derneğin ileride işbirli­ ği yapması için 30 Eylül 1995 günü

"CA Türkiye, 7 aylık ithalat umut veriyor; ama... Avrupa'da 7 aylık ithalat rakamları açıklandı. DİE verilerine göre, bu yılın 1 numara olacak" ilk 1995'in 7 ayında toplam 315 milyon 766 bin dolarlık BT ithalatı yapıldı. Yedi Computer Associates (CA) Tür­

aynı dönemine göre artış yaşandı. En fazla artış görülen kalem ise, yazı­

pılanmasını sürdürüyor.

Ekim

lım. 1995'in ilk 7 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yazılım it­

1995 tarihi itibarıyla şirketin Satış

halatı yüzde 148.6 artış gösterdi. 7 aylık toplam BT ithalatı ise bir önceki

ve Pazarlama Müdürlüğü görevine

yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 63 arttı. 7 aylık ithalat verileri ol­ dukça iyimser bir tablo çizerken, özellikle hükümet krizi nedeniyle son

dı. Daha önce CA Portekiz'deki

üç ay konusunda BT sektöründe bir tedirginlik hakim.

tüm operasyondan sorumlu olan

(Ayrıntılı

Rangel de Lima, CA Türkiye'nin

Onat Menzilcioğlu

Türkiye genelinde Satış ve Pazarla­ ma Müdürlüğü görevini yürütecek. ye'de değil, Avrupa'da da CA Tür­

Aslında

kiye'yi kendi alanında lider konu­ ma getirmeyi hedefliyoruz. Dünya­ nın Microsoft'tan sonra ikinci bü­

O

halde

Türkiye'de

de

aynı

konumda olmalı" diyor. (Ayrıntılı

haber

sayfa

haber

sayfa

4 'de)

3 'de)

Arena, OEM pazarına tekrar iddialı bir giriş yapıyor. Şirket, özellikle büyük miktarda mon­ taj yapmayan, küçük çaplı bilgi­ sayar şirketlerini

hedefleyerek

OEM ürünleri pazarına da ağır­ lığını koyma hazırlığı içinde. (Ayrıntılı

haber sayfa

9da)

E C

N Ö

Onat Menzilcioğlu da onlardan

yaşamın sır­

biri. Öğrenim için gittiği ABD'de

rı, kendi gü­

üç arkadaşıyla bir şirket kurdu­

cünün farkı­

ğunda, o şirketin bugün Ameri­

na varmak, gücünü doğru kullan­

ka'nın en hızlı büyüyen 4 şirketin­

mak, hep bir adım sonrasını iste­

den biri olacağı kimin aklına ge­

mek;

lirdi?

kısacası büyük

öğrenmek. 6'da)

sayfa

bozuyor

Büyük oynamayı öğrenmek

Rangel de Lima, "Yalnızca Türki­

yönetimi konusunda ise 1 numara.

haber

suskunluğunu

A T L I F Y A 2 2 H U B

CA Portekiz'den bir yönetici atan­

yük yazılım şirketi olan CA, sistem

(Ayrıntılı

pazarındaki

aylık ithalatta başta yazılım olmak üzere tüm kalemlerde bir önceki yılın

kiye'de ofis açtığından bu yana ya­ 1

bir iyi niyet mektubu imzaladılar.

Arena, OEM

oynamayı

(Sayfa

18-19)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


26

BThaber

MEKTUP

En sonbaharlı günlerden merhaba, Kusuruma bakma, ama haftaya acı bir gerçekle başlayacağım. Çünkü yaz tatili sonrası okulların açılması ve yol çalışmaları ile büyük şehirlerde trafik çilesi büyürken, bir çalışanın haftada ortalama 7,5 ile 9 saat arası zamanı trafikte harcanıyor. Toplu taşıma araçlarıyla işe gidip gelenlerin günde ortalama 1 saat 31 dakikasını trafikte geçirdiği İstanbul’da, çalışanların yüzde 30’luk dilimi en az iki saatini toplu taşıma araçlarında geçiriyor. Ajans Press’in toplu ulaşım ve haritalama uygulaması Moovit verilerinden derlediği bilgilere göre, İstanbulluların yüzde 66’sı bir kere, yüzde 26’sı en az iki kere aktarma yapıyor. İstanbul’da yaşayanlar ortalama 19 dakika durakta bekliyor. Her gün trafikte geçirilen ortalama süre Ankara’da 71, Antalya’da 63, İzmir ve Bursa’da ise 62 dakika. Bu verilere göre, 6 gün çalışan bir İstanbullu haftada ortalama 9 saatten fazlasını trafikte kaybederken, Ankaralı vatandaşlar 7 saatini, Antalya, İzmir ve Bursa’da 6 saatini trafikte kaybediyor. Yollar ve trafik derdi bitmiyordu ☹ Ama iyi haberlerim de var. Görme engelli bireyler için otobüs bilgilerini bildiren Sesli Durak uygulaması ile dikkat çeken sosyal girişimci Onur Kılıç, bu sefer de engelli bireylere ayrılan park alanlarının işgalini önlemeye odaklanmış, ki son derece haklı. Kılıç tarafından geliştirilen ve park alanlarındaki akıllı bariyerleri kontrol eden mobil uygulama Freepark tüm park alanlarında yerini alabilmek için Buluşum’da destekçilerini bekliyormuş, destek için adresimiz www.bulusum.biz/ ProjeDetay/freepark Sana geçen haftalarda bahsetmiştim ama yine değinmesem olmaz. Kadıköy

9 - 15 Ekim 2017

Fotoğraflarla güzel bir güz

Belediyesi farklı meslek gruplarından olan, serbest çalışan veya ofisi olmayanların ve öğrencilerin mekan arayışına çözüm bularak ortak çalışma alanı İDEA Kadıköy’ü hizmete açtı çünkü. TechCrunch tarafından gelecek vaat eden 3 Blockchain projesinden biri olarak seçilip Disrupt SF Startup Alley’e katılmak üzere San Francisco’ya davet edilen Copyrobo, Türkiye’yi temsil etti, TechCrunch tarafından showcase’e çıkarıldı, geliştirilen Public Proof (kanıt) ve Periodic Hash Pool teknolojilerini dijital dünyanın devlerine tanıttı. TechCrunch’ın Disrupt SF Startup Alley’de Copyrobo CEO’su Hasan Kurtuluş ile gerçekleştirdiği showcase de burada: www.youtube.com/ watch?v=TLmgjeERR8U. Bu arada, Alman yatırım şirketi Monkfish Equity de Türkiye’de yatırım yaptığı ilk girişim olan Kolay İK’ya 1 milyon dolarlık yeni yatırım almış. Mektubum bu hafta fotoğraflarla, yarışmalarla dolu. Başlayalım bakalım: Alarko Carrier’ın, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine dikkat çekmek için 4 yıldır düzenlediği ‘Küresel İklim Değişikliği’ temalı fotoğraf yarışması sonuçlanmış. 13 fotoğrafın finale kaldığı yarışmada birinciliği Özgür Çetinel alırken, ikinci Onur Uyar Şahin, üçüncü de Şükrü Levent Deniz. Epson’un “Sonbaharın

Renkleri” temalı fotoğraf yarışması da 2 Ekim itibariyle başladı. 24 Kasım’a kadar fotoğrafları bekleyen yarışmaya katılmak için gerekenler net: Epson Facebook sayfasını beğenmek, 18 yaşını doldurmuş olmak, ‘Sonbahar’ temalı maksimum iki fotoğrafı yarisma@ fotografdergisi.com e-posta adresine göndermek. Detaylı şartname için www. fotografdergisi.com adresine de bakabilirsin, çünkü bilirim sen güzü pek seversin. Dünyanın önde gelen fotoğraf yarışmalarından 2018 Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nin jüri üyeleri de World Photography Organization (Dünya Fotoğraf Organizasyonu) tarafından duyurulmuş. Tüm jüri üyeleri hakkında detaylar www. worldphoto.org/sony-worldphotography-awards/2018Judges adresinde. Yarışmalara www.worldphoto.org/swpa adresinden ücretsiz olarak başvurulabiliyor. Bu arada, bir yenilikle, ödül sahipleri ilk defa Sony’nin gelecekteki fotoğraf projelerinin fonlanması için Sony’den destek alabilecekmiş. Finale kalanlar 27 Şubat 2018’de açıklanacak. Açık ve Ulusal Ödülü kazananlar, 20 Mart 2018’de; Yılın Fotoğrafçısı ve Profesyonel kategoriyi kazanan isimler ise 19 Nisan 2018’de duyurulacak ve tahmin edeceğin gibi bunları yine burada seninle

paylaşacağım. Kullanıcı deneyimi tasarımı, kullanılabilirlik testleri, danışmanlık ve eğitim gibi hizmetler sunan UXservices, 2017 Avrupa Yazılım Testi Ödülleri’nde finale kalma başarısı göstermiş. ‘Bir Projedeki En İyi Kullanıcı Deneyimi Testi’ kategorisindeki üç finalistten biri olan UXservices, 22 Kasım’da Londra’da finalde yarışmaya hak kazanmış. Bu vesileyle gelelim ödüllere… Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik enerji kaynaklarının verimli kullanımı için İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 1995 yılından bu yana düzenlenen, "İSO Enerji Verimliliği Ödülleri" sahiplerini buldu. Akıllı oda termostatı olarak hizmet veren Türk girişimi Cosa, bu törende ‘Özel’ kategorisinde ikincilik ödülüne layık görülmüş. Türk Telekom iştiraki İnnova ise Stevie Awards for Great Employers 2017 organizasyonunda, İnsan Kaynakları alanında Sıradışı Liderler Gelişim Programı ile 3 ayrı ödülün sahibi olmuş. Bu arada İnnova, insan kaynakları alanında ilk defa uluslararası bir platformda ödül kazanma başarısını da elde etmiş. Yıldız Teknopark Kuluçka Merkezi’nde faaliyet gösteren Pointro da ‘Stevie Ödülleri’nde pazarlama ve sosyal medya başlığında 4 farklı kategoride başarılı olmuş. Pointro, 21 Ekim’de

Barcelona’da yapılacak ödül töreninde ödüllerini alacak. Anahtar ve priz sektörü şirketi Panasonic Eco Solutions Türkiye, her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdiği “Bizden Bize Paylaşım Toplantısı” kapsamında tüm çalışanlar ve ailelerinin katılımı ile Polonezköy’de yine zengin bir organizasyona imza atmış. Programa Yönetim Kurulu Başkanı Takaki Oguri, Genel Müdür Nusret Kayhan Apaydın, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler, çalışanlar ve aileleri katılmış. “Tanıma Takdir Ödüllendirme Sistemine” göre belirlenen ve “Kıdem Teşvik” kapsamında yer alan 100 ödül sahiplerini bulmuş, ki istihdamına verdiği değer ile örnek olmasını dilediğimiz bir etkinlik bu.

Bu hafta mektubuma bir kitapla nokta koyuyorum. Edinip okuyalım, zira Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), ‘Girişimci Kapital: Silikon Vadisi Tarihi ve Startup Ekonomisi’ başlıklı kitabın ikinci baskısını satışa sunmuş. Girişimci ve akademisyen Mustafa Ergen’in yazdığı kitap, teknoloji girişimciliğinin tarihsel sürecini aktardığı gibi, 400 küsür sayfalık kitapta iş kurma, sermaye bulma gibi konularda pratik bilgiler de yer alıyor. Bu hafta da bu kadar, haftaya buluşalım,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1141

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

9 - 15 Ekim 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Proje Satış Yöneticisi Kutay Göçe Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


www.metrobi.com

SAHA TESLİMATLARINIZI TEK TIK İLE HIZLANDIRAN ÇÖZÜM Sizin için neler yapabileceğimizi konuşmak için iletişime geçiniz

Trafik durumuna göre çalışan rota optimizasyonu ile masraflarınızı %30 düşürün.

Müşterinize ve ekibinize anlık görev durumunu ve ne zaman ziyaret edileceğini bildirin.

BİZE ULAŞIN İTÜ Ayazağa Kampüsü KOSGEB B Blok No:15 Maslak/İstanbul

Görevleri anlık olarak ekleyin veya değiştirin, sistem otomatik olarak en uygun kişiye atama yapsın.

info@metrobi.com 0212 285 9009 0545 837 8370


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

The road is now drawn by ‘technology’ Technology focused mergers and acquisitions have doubled in the last three years. Over the past year, 26 thousand mergers and acquisitions have taken place on a global basis. This level, parallel to the previous year, was close to 1999 and 2007, when mergers and acquisitions peaked. The management consulting firm The Boston Consulting Group (BCG) has published a report titled “The new star of Global corporate mergers and acquisitions: Technology”, which examines corporate mergers and acquisitions (M&A). BCG has published its report which has been done regularly for long years based on technologyfocused mergers and acquisitions, which are one of the key factors, this year. According to BCG’s report of the database of mergers and acquisitions over the last 20 years, technology-focused merger and acquisition processes doubled in the last three years. The following topics are highlighted in the report: • Over the past year, 26 thousand mergers and acquisitions have taken place on a global basis. This level, parallel to the previous year, was close to 1999 and 2007, when mergers and acquisitions peaked. The annual transaction volume is 2.5 trillion USD, which is the continuation of the previous year’s level. • As a result of seeking to increase the technological and digital skills of buyers in and out of the technology sector, technology has become one of the most important driving forces

of global corporate mergers and acquisitions. • The share of technology-focused acquisitions and acquisitions of buyers who are out of the technology sector has increased by an average of 9% each year since 2012 and has accounted for about 70% of technology-focused transactions. Trends providing growth According to the report; there are nine key technology trends on the basis of technology-focused mergers and acquisitions. The biggest influences from these trends are: the rise in Industry 4.0, the growing need for mobile technology and the software providers, the growth of big data and analytical solutions and the growing demand for cloud computing. Burak Tansan, General Manager and Senior Managing Partner of BCG Turkey listed trends and developments that have led to mergers and acquisitions in recent years: • Interest of China’s on international mergers and acquisitions: China has more than doubled the size of its previous year by making mergers and acquisitions worth 200 billion USD over the past year. Especially 2 and 3 out of the transactions made by China targeting Europe and North America took place outside of its own geography. • Increased investments by private equity firms: The size of funds owned by

private equity firms has grown by an average of 10% annually since 2012, reaching 535 billion USD in 2016. Parallel to the increased fund size, the increase in investors’ expectation of income enables private equity companies to continue investing. • Increased technology focus: While the impact of digital transformation on existing business models has been influential in every sector, senior managers have begun to focus more on technological mergers and acquisitions to keep pace with this transformation. Tansan continued his comments as: “Companies often do not have the time or resources to develop the skills they need in the field of technology. Such initiatives are drowned by traditional corporate cultures and cannot be successful because many companies are trying to manage these formations as normal sections. Many companies that have succeeded in this are

implementing procurement strategies to gain these new competencies and close down innovation deficits. Once again, we see this report as a search for innovation, a demand for mergers and acquisitions.” These two points should be noted Approximately 50% of technology-focused company purchases add value to the buyer ‘independently’ from the sector in which the buyer operates. It is important for companies that are interested in merging or acquiring technologyfocused companies to pay attention to these two issues in order to achieve success: • See it as part of the core business strategy: Companies that can create value from technology investments see technology-focused investments as part of their current strategy, rather than as separate experimental projects. They are using these investments to complement their competencies and

accelerate the innovation processes, rather than seeing them as a means to change their current competencies completely or to change the whole course. • Technology-focused processes: For technology-focused mergers and acquisitions, process changes must be made in three ways for successful outcomes: Co-operation with specialists in the technology sector as well as internal resources in the process of finding target companies; management of activities such as situational analysis prior to the process of merger and acquisition with the intense demand for technology companies and finally, the implementation of the lighter integration process, rather than changing the entrepreneurial structure of the purchased company, followed by extensive end-to-end integration process after the merger.



Collaboration opportunity for payment organizations On September 7th 2017, the Competition Authority signed a resolution involving banks and payment institutions and decided to remove the provisions prohibiting payment institutions from accessing the bonus platform. Together with the decision, payment organizations are being able to collaborate

with many banks. Access to the bonus platform also eliminates some of the problems seen in practice. Paying institutions will also play a more active role in the POS payment system, with cooperation opportunities to be captured with banks. The decision was taken after the application made by

the Payment and Electronic Money Association (ÖDED). Assessing the decision ÖDED President Burhan Eliaçık, gave the following information: “All payment organizations under the ÖDED framework are required to make room for the payment systems and the opportunity to

fully exercise the authority provided by law has been provided. The decision is closely related to the citizens and small business owners. Citizens will be able to use the card they want in the direction of their preferences and interests. SMEs will be able to access the basic payment services they need

and many complementary services more easily. We want to continuously expand cooperation opportunities with banks in parallel with the expansion of payment service, facilitation of access to financial services and the fight against unregistered and head towards the cashless society.”

ATMs are not just for monetary transactions Milli (National) ATM, which Turkish engineers produce with the support of TÜBİTAK and Ministry of Economy, can make 140 different transactions over the same device. Milli ATM, which was developed and produced by Elektronet, which was established with 100% domestic capital and exported technology to the world, is currently being used in 7 countries. In the United Arab Emirates, half of the licenses,

all vehicle licenses are printed on these devices, half of the tax is collected on these machines. Elektronet still has 6 thousand ATMs in Turkey. The company, which aims to produce around 3 thousand this year, has a 10% share in the Turkish market. 90% of the market is managed by two foreign firms. As well as exporting technology, Elektronet also operates the devices and charges between 10-30% of Can Yanyalı,

CEO of Elektronet, gave the following information about their work: “ATMs are only used for banking transactions. It is possible to perform hundreds of transactions. We have invested 20 million USD for ATMs since our foundation. We have 300 patents abroad and we work with engineers from more than 20 countries. With the support of the Ministry of

Economy, Milli ATM will be used in public institutions and banks in Turkey within six months. We started negotiations with Vakıfbank. We are setting up a device and testing for six months. Each bank has its own ATM, it costs a considerable amount of money to pay for maintenance and security and this cost is reflected to the transactions made by citizens. In the world, the ‘ATM Operatorship’

system has begun to be implemented. In this system banks do not need to own the ATMs. The system allows all banks and institutions to use the same ATMs. Each bank establishing an ATM for each neighborhood is not a sustainable system. There is no obstacle for us to do the same operations on the same machine. Integration of the relevant institution is sufficient. This makes it easier for the banks and citizens.”

Fast and quality online shopping experience Hepsiburada, which continues its investments in order to provide its customers with a privileged online shopping experience, works to provide the safer, better service and the speed that the customers expect at the Operation Center in Gebze. “We are the biggest in the sector and our operation center is an important power to meet our customers’ expectations at the highest level.” said Taner Timirci, Head of Operations Group at Hepsiburada. He said that thanks to the investments they have made, they have significantly

increased the speed of products’ getting out of the warehouse and reaching customers. Hepsiburada continues its investments to meet the different needs of its customers and to maintain a good shopping experience with the changing digital customer experience. In this direction, Hepsiburada, which commissioned the Operation Center in 2016 and invested a total of 100 million TL to date, has opened the doors of the center to us which is the biggest in the industry for the first time.

Taner Timirci emphasized that speed is always a priority for them. “We are sending out a customer’s ordered product in İstanbul within 1 hour from the product center thanks to the Hepsiburada Operation Center and delivering a customer’s ordered product from Hepsiexpress in 3 hours. For example, a customer who places an order until 09:00 in the morning can have the product at noon. Timirci said that they acted with the aim of presenting the firsts to the customers and continued:

“For example, being able to deliver different orders in one package at once strengthens our ties with our customers.” In addition, Taner Timirci underlines their smart automation systems and strong technological infrastructure that are not currently available in many distribution companies in Turkey and that they are making investments in conveyor and sorter systems currently. He also said that they will start automatic packaging line this year and will start to make automatic packaging for the products.

Hepsiburada Operation Center, which is the largest operation center of e-commerce in Turkey with a storage area of 100 thousand square meters on two floors in Gebze, has 30 categories, 210 thousand products and 1.6 million product varieties, the majority of which consist of basic consumption products. Hepsiburada Operation Center, which is shaped according to the needs and expectations of customers in the digital world, actively serves 24/7 with 10 million units of product shipping capacity per month.


Panason c Projeks yonlar

Üstün Teknoloj s , Taşınab l r Kasa Tasarımı, Yüksek Çözünürlük ve Kolay Bağlantı B r Arada! Panason c Projeks yonlar le DMO Kataloğundayız… Eğ t m ve ş ortamlarında kolay projeks yon çözümler sunan Panason c, kompakt kasası, 3.000 – 5.500 lümen parlaklık aralığı, 20.000:1 'e kadar yüksek kontrast oranı le net, parlak ve kolay b r görüntüleme sunuyor.

Okul ve ün vers teler ç n akıllı projektör çözümü Eko-moddayken 8.000 saatl k uzun lamba ve 5.000 saatl k filtre ömrüne sah p olan modeller, sorunsuz çalışma vadederek bakım ht yacını en aza nd r yor.

Panason c Projeks yon Yelpazes 5.500lm,1024X768p W reless 4.000lm,1280X800p W reless

3.500lm,1920X1080p DLP-Lazer 6.200lm,1920X1200p Lazer 1-ch p DLP

3.500lm,1920X1080p LED/Laser 1-ch p DLP

3.300lm,1280X800p

PT-VX615N PT-RZ470EK

PT-VW355N

PT-RZ660

PT-RZ370

PT-TW350

4.500lm,1024X768p

3.100lm,1280X800p

PT-VX420

5.000lm,1920X1200p

PT-EZ57

PT-LW333

5.400lm,1920X1200p

PT-EZ590 7.000lm,1920X1200p 1-ch p DLP

3.300lm,1024x768p

PT-LB353

PT-DZ780

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

www.tesco.com.tr - nfo@tesco.com.tr





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.