BThaber 1144

Page 1

2018 YILINA HAZIR MISINIZ ? • Yeni Nesil Güvenlik Çözümleri • Yeni Nesil Lisanslama Çözümleri • Büyük Veri • Bulut Dijital Dönüşümünüz için Este Bilişim ile 2018’e geç kalmayın !

Bulut Lisanslama

Güvenlik Büyük Veri

estebilisim.com este_65x186_ilan_V5.indd 1

26.10.2017 14:42

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1144 30 Ekim - 5 Kasım 2017

Sayfa

3

TETSOFT, ABD’ye çıkarma yaptı Yazılım ve bilişim sektörlerinde yatırım görüşmeleri yapmak, işbirlikleri oluşturup, bu ekosisteme sunulabilecek çözüm önerileri için ABD’ye ziyaret gerçekleştirildi.

Sayfa

8

Açık kaynak farkındalığı gelişiyor Kurumsal inovasyon yetkinliği ve dijital dönüşüme uyum için açık kaynak ve hibrit mimarinin önemi de artıyor.

Sayfa

Sayfa

10

4

Doğru entegrasyon ve gerçek zamanlı analiz-karar mimarisi E-ticarette arka planda karmaşık süreçler bütünü işliyor. Runibex Technology Group bünyesindeki NGI ise farklı analitik çözümlerle tüm taraflara fayda sağlıyor

CIO’lar başrole çıkıyor! KPMG, Harvey Nash ile birlikte, bu yıl 19’uncu kez düzenlenen dünyanın en büyük BT liderliği araştırmasını yayımladı. Türkiye’nin de aralarında olduğu 86 ülkede yapılan ankete 4 bin 498 CIO ve teknoloji lideri katıldı.

Bulut_Satis-BT-6x10.pdf

Sayfa

11

C

M

Y

CM

MY

Yönetilemeyen veri veri değildir: Veriyi bilgiye dönüştürün! Şirketlere artık çok farklı kanallardan veriler geliyor. Bu verilerin yönetimi ise daha kritik bir hale geliyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

DOSYA SPONSORU

CY

CMY

K

1

23.06.2017

13:0



BThaber

E-TOPLUM

30 Ekim - 5 Kasım 2017

3

TETSOFT, ABD’ye çıkarma yaptı Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (Turkish Electro Technology-TET), yazılım ve bilişim sektörlerinde yatırım görüşmeleri yapmak, ABD’de işbirlikleri oluşturup, bu ekosisteme sunabileceği çözüm önerilerini görüşmek amacıyla ABD’nin Los Angeles/ Kaliforniya ve Las Vegas/Nevada şehirlerine ziyaret gerçekleştirdi. Eylül ayında Smart Cluster (Akıllı Kümelenme) konsepti çerçevesinde yazılım ve bilişim alanında faaliyet gösteren TET üyesi 14 firmanın katıldığı ziyarette ABD’li kamu ve özel sektör temsilcileri ile bir araya gelindi, iş potansiyeli yüksek ikili iş görüşmeleri yapıldı. Amaçlarının; iki ülke işbirliğinde, üçüncü ülkelere yönelik stratejik iş ortaklıkları geliştirmek, ABD ile birlikte ticaret, yatırım ve inovasyon yapmak olduğunu ifade eden TET Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilişim–Yazılım İhracat

Komisyonu Başkanı Selahattin Esim, “Yaptığımız sunumlarda ABD-Türkiye arasındaki 222 yıla dayanan ilişkilerin önemi, Türkiye ekonomisinin gelmiş olduğu konum ve İstanbul’un yakın gelecekte bu coğrafyanın ticaret, finans ve inovasyon merkezi olma potansiyeli hakkında vermiş olduğumuz mesajların doğru algılanmış olması ve bu konuda çok olumlu geri dönüşler almış olmamız bizim açımızdan memnuniyet verici” dedi. İş hacmi beraberinde geliyor TET, “Smart Cluster (Akıllı Kümelenme)” konsepti kapsamında 2015 yılında ABD’ye ilk heyetini gerçekleştirmişti. Bu heyet sonrasında 150 milyon dolarlık iş hacmi oluştuğunu belirten Esim, son derece başarılı geçen TET Yazılım Bilişim Heyetleri’nin yüksek teknoloji ihracatında öncü olma özelliğine

vurgu yaptı. Son ziyarette yapılan görüşmelerin yarıya yakınının somut bir sonuca ulaşma potansiyeli taşıdığının ve heyetin ABD kamu temsilcileri tarafından sahiplenildiğinin altını çizen Esim, “Ülkemizin gelmiş olduğu konumda yüksek teknoloji içeren kaliteli çözümler sunabileceği ve bilgi birikimi yüksek olan firmaları olduğu gerek heyet esnasında gerek sonrasında ABD tarafından almış olduğumuz geri dönüşler ile teyit edilmiş oldu” dedi. ABD’nin en büyük veri merkezleri, en gelişmiş elektrik altyapısı, Harvard ve MIT ile çok yakın çalışan araştırma üniversiteleri, yaşam koşulları ve vergi oranları gibi avantajların olduğu Nevada bölgesinin ziyaret edildiği heyetin B2B görüşmelerine, Nevada Vali Yardımcısı Mark A. Hutchison’un, Nevada Bölgesi Ulaştırma Komisyonu

Genel Müdürü Tina Quigley’in katılmaları ve Akıllı Şehirler projeleri hakkında sunum ve açılış konuşmaları yapmaları heyetin kamu tarafından sahiplenildiğinin de göstergesi oldu. Heyet son günde de Google, Amazon, Ebay, Sony gibi şirketlerin veri merkezi konumunda bulunan Switch Data Center’ı ziyaret ederek,

bu veri merkezi etrafında kümelenmiş ekosisteme giriş için temaslarda bulundu. Bir önemli ziyaret de Hyperloop One projesi oldu. İstanbul-Ankara arası mesafeyi 20 dakikaya düşürebilecek, yeni nesil manyetik kaldırım gücüne sahip dünyanın en hızlı tren projesi ile ilgili yapılan sunum katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.

Uyum risklerine karşı dikkat etmek şart Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile Etik ve İtibar Derneği (TEİD) işbirliğiyle 18 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Uluslararası

Şirketlerin 3. Taraf Etik ve Uyum Riskleri Yönetimi Konferansı’nda, üçüncü taraflarla ilişkilerin, etik ve uyum risklerini azaltacak

şekilde düzenlenmesine yönelik en iyi uluslararası uygulamalar tartışıldı. YASED Başkan Vekili Steven Young ve TEİD Yönetim Kurulu Başkanı Asım Barlın’ın açılış konuşmaları ile başlayan konferans; TEİD Yönetim Kurulu Üyeleri Fikret Sebilcioğlu ve Av. Altuğ Özgün’ün, temel kavramlar hakkında katılımcılara bilgi veren sunumlarıyla devam etti. Steven Young, konuşmasında, “Uluslararası alandaki en iyi uygulamaların ülkemizde de yerleşmesi ve bu uygulamaların iş dünyası ile paylaşımında öncü rol üstleniyoruz. Bu

uygulamalardan biri de küresel iş dünyasının önemli sorunlarından biri olan, şirketlerimizin, özellikle değer ve tedarik zincirlerinde karşılaştığı etik ve uyum risklerine yönelik uygulamalar. Etik, uyum, suistimaller gibi, bir şirketin başına gelebilecek ‘en kötü şeylerin’ kök sebepleri arasında, çoğu zaman ‘üçüncü taraflar’ başı çekiyor. Özel sektör olarak bu konuda kat edeceğimiz mesafenin, ülkemizde bu alanda karşılaşılan risklerin en aza indirgenmesine yardımcı olacağına inanıyorum” dedi. TEİD Yönetim Kurulu Başkanı

Asım Barlın ise konuşmasında, şirket içi ve üçüncü taraf suistimallerinin şirketlerin cirosunun yüzde 5'ine, Dünya Bankası verilerine göre de dünya ekonomisinin yüzde 2'sine karşılık geldiğini, bunun da 2 trilyon dolar olduğunu vurguladı. Uzmanlar, bilgilendirme kapsamında “Üçüncü taraf evreninde kimler var”, “Üçüncü taraf riskleri neden şirket riskleridir”, “Üçüncü taraf risk değerlendirmesi nasıl olmalı, “Özel sektör için üçüncü taraf risklerinin önemi ve yatırımlara etkisi nedir” konularını mercek altına aldı.

İş hayatı KVKK ile yenileniyor Geçtiğimiz yıl kabul edilerek yürürlüğe giren Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK), iş yaşantısı üzerinde önemli değişiklikleri beraberinde getirdi. Kişisel Verileri Koruma Kanunu, 7 Nisan 2016’da yürürlüğe girdi. “Her ne kadar kanunun yürütülmesinden sorumlu kurul, kanun yürürlüğe girdikten yaklaşık bir yıl sonra işlevsel hale geldiyse de, kanunun iş hayatımızda pek çok şeyi değiştirdiğini anlamak ve buna göre gerekli

önlemleri almak gerek” bilgisini veren TmaxSoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu, şöyle devam etti: “2005 yılında kişisel verilerin korunmasına ilişkin getirilen cezai hükümler ve 2010 yılında değiştirilen Anayasa koruması ile kişisel veri güvenliği sağlanmış olsa da, düzenlemeler yetersiz kalıyordu. Bundan böyle kişisel veriler, belirli ve öngörülebilir amaçlarla işlenecek, süresi geçtiğinde yok edilebilecek,

hatta bireyler hukuka aykırı kaydedilmiş kişisel verilerinin düzeltilmesini veya silinmesini talep edebilecek. Veriler, rıza olmadan başka kişi ve kurumlara satılamayacak veya devredilemeyecek. Kanun, tüzel kişiliklerin verilerini kapsamıyor. Kanunun konusu; bireylere ait tüm verilerin toplanması, işlenmesi ve saklanması gibi başlıklar. Kanun ve kanunun yürütülmesinden sorumlu kurul ile beraber, özellikle büyük

miktarda kişisel veri toplayan, saklayan ve işleyen şirketler, bu verilerle ilgili sorumluluk sahibi haline geliyor.” KVKK ile hukuk ve BT uzmanlarının daha fazla işbirliği yapma zorunluluğu da ortaya çıkıyor. Bu nedenle, yürüttükleri Tmaxsoft Solution Hub programına, bilişim konusunda uzman hukuk danışmanlarını da kattıkları bilgisini veren İlker Saltoğlu, şu bilgileri verdi: “Büyük ölçeklerde veri işleyen

kurumların, teknik ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayan çözümlerle çalışmaları gerek. Veri tabanımız Tibero; güvenlik, erişilebilirlik, ölçeklenebilirlik söz konusu olduğunda üstün özellikleri ile ön plana çıkıyor. Tibero’nun sahip olduğu, kullanıcıları hiyerarşik seviyelerde yetkilendirme, erişim kısıtlamaları, takip raporları ve pek çok diğer özelliği ile KVKK’nın tüm gerekliliklerini yerine getirebiliyoruz.”


4

BThaber

E-TOPLUM

30 Ekim - 5 Kasım 2017

CIO’lar başrole çıkıyor! KPMG, Harvey Nash ile birlikte, bu yıl 19’uncu kez düzenlenen dünyanın en büyük BT liderliği araştırmasını yayımladı. Türkiye’nin de aralarında olduğu 86 ülkede yapılan ankete 4 bin 498 CIO ve teknoloji lideri katıldı. Araştırma, siber tehlikenin boyutlarını ortaya koydu. Araştırmaya katılan BT yöneticilerin yüzde 32’si, kurumlarının son 24 ay içinde ciddi bir siber saldırıyla karşı karşıya kaldığını belirtirken, siber saldırılar 2013 yılına göre yüzde 45 arttı. Şirket içi saldırılar da geçen yıla (yüzde 40) oranla artış (yüzde 47) seviyesine ulaştı. Araştırmayı değerlendiren KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk, “Küresel anlamda siyasi ve ekonomik belirsizlikler dünyayı

etkiliyor ve kurumların yüzde 64’ü teknoloji stratejilerini küresel politik ve ekonomik belirsizliğe adapte ediyor. Belirsizliği inovasyonun itici gücü olarak kullanan şirketler (yüzde 89) dijital işgücü dâhil olmak üzere yeniliğe yatırım yaptı ya da yatırımlarını artırdı. Bu tablo, belirsizliğe rağmen bilgi teknolojilerinin güvenilen bir liman olduğunu gösteriyor” yorumunu yaptı. CIO’ların artan memnuniyetine dikkat çeken Sinem Cantürk, “Son 10 yılda ilk kez yüzde 71 gibi önemli bir kesimin, CIO görevinin stratejik bir hale geldiğine inandığını görüyoruz. Ayrıca işlerinden ‘çok memnun’ olan CIO’ların oranı da son üç yılın en yüksek seviyesine (yüzde 39) çıktı. CIO’lar artık yönetim kurulunda daha çok görev

alıyor. Teknoloji yöneticilerinin yüzde 92’si son 12 ay içinde bir yönetim kurulu toplantısına katıldı” dedi ve ekledi: “Bu kritik süreçte CIO’lar başrolde olacak. Bu özelliklere sahip dijital liderler yönetim kurullarında yer alacak.” BT bütçelerinde yükseliş devam ediyor KPMG- Harvey Nash araştırmasına göre, giderek daha çok şirket dijital çalışmaları stratejik bir seviyede değerlendiriyor. Öyle ki, geçen 24 ayda kurum bazında dijital strateji sahibi şirketlerin sayısı yüzde 52 arttı. Şirketlerde giderek daha çok yönetici, kendi birimleri için dijital planlara sahip. Buna karşılık, yine araştırma sonuçlarına göre, değişime karşı direnç de BT yöneticilerinin hep en önemli derdi. Bu engeli aşmadan yeterli seviyede inovatif bir şirket olmanın çok zor olduğu da herkesin kabul ettiği bir gerçek. Konu dijital istihdamın etkinliği olduğunda, BT yöneticilerine göre bu etkinlik kurumsal kalite üzerinde de belirleyici bir etkiye sahip. Günlük rutin işlerin azalmasının çalışan moraline olumlu etkisi ise oranı nispeten düşük olsa da varlık gösteren bir başlık. Bu nispeten düşük oran da,

Öne çıkan başlıklar •

Kadın CIO’lar geçtiğimiz yıl, erkek meslektaşlarına göre daha yüksek maaş zammı aldı. Ancak BT yönetimindeki kadınların sayısı yüzde 9’da kaldı. CIO’ların yüzde 33’ü geçtiğimiz yıl net maaşlarında zam aldı. CIO’lar uzun süre görevde kalmak istiyorlar. Ancak CIO hizmet süresi beş yıl veya daha kısa (yüzde 59) olarak belirlenmiş. 2005 yılında CIO’ların en fazla yüzde 38’i yönetim kurullarında yer alıyordu. Bugün bu oran yüzde 62’ye yükseldi. Kurumların dörtte biri CDO (Chief Digital Officer – Dijitalden Sorumlu Lider/ Yönetici) ile çalışıyor. Üç yıl öncesine oranla kurumlardaki CDO sayısı üç katına çıktı. Büyük şirketlerdeki CIO’ların yüzde 28’i bu yıl iş değiştirmeyi planlıyor. Küçük kurumlardaki CIO’larda ise bu oran yüzde 20.

otomasyonun çalışanlar için hem bir avantaj hem de bir tehdit olarak görüldüğünü, bu nedenle kurumsal bazda bu teknolojinin konumlandırılması ve geliştirilmesi için daha net çalışmalar yapılması gerektiğini gösteriyor. Araştırma, BT bütçelerinin

CIO’lar açısından, geçen yıla kıyasla işletmeye tutarlı ve istikrarlı bir BT performansı sağlayabilmenin önemi yüzde 21, yenilikçi yeni ürün ve hizmetler geliştirmenin önceliği yüzde 21, maliyet tasarrufu sağlamak yüzde 8, operasyon verimliliğini artırmak yüzde 7 oranında arttı. CIO’ların yüzde 61’i, beş yıl öncesine kıyasla BT projelerinin daha karmaşık olduğunu savunuyor. CIO’lar BT projelerinin başarısızlığa uğramalarındaki ana nedenleri şöyle belirledi: Projelerde sahiplik belirsizliği (yüzde 46), proje yönetiminde iyimser yaklaşımlar (yüzde 40), netleştirilmemiş hedefler (yüzde 40). CIO’ların yüzde 27’si proje becerisinde yetersizliği, projenin başarısızlığındaki ana neden olarak gösteriyor.

yükselişe devam ettiğini, bu istikrarlı gelişimin BT yöneticileri tarafından memnuniyetle karşılandığını da gösteriyor. Araştırmaya göre, bu pozitif eğilim devam edecek gibi görünüyor ve BT bütçelerinde 2018 yılında da artış beklentisi öne çıkıyor.

İş zekâsı artırılmış zekâya eviriliyor Qlik Sense, son yılların en önemli trendi olan veri analitiğini veriye dokunan ve veriyle çalışan herkes için kolaylaştırıyor. BI Technology, düzenlediği Qlik Sense Day 2017 etkinliğinde yeni veri analitiği dünyasını tüm yönleriyle ele aldı. İş zekâsında yeni eğilim, yapay zekâ teknolojisinin de desteğiyle 'artırılmış zekâya' ulaşmak. İş zekâsı ve veri görselleştirme alanında önde gelen Qlik teknoloji çözümlerinin Türkiye'deki temsilcisi BI Technology, veri merkezli akıllı yeni iş dünyasında oyunun değişen kuralları, Qlik'in yaklaşımı ve kullanıcı deneyimlerinin paylaşıldığı Qlik Sense Day'i 11 Ekim tarihine İstanbul Polat Renaissance

Hotel'de düzenledi. 'Verileriniz size birşeyler söylüyor. Onları dinliyor musunuz?' sloganıyla veri keşfinin ve veriyi akıllandırmanın önemine dikkat çekilen toplantının açılışını BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu yaptı. Doğu, 8 yıllık Qlik birlikteliği sürecinde 35 kişilik bir ekip ve 40 iş ortağıyla birlikte yaklaşık 650 müşteriye katma değerli çözümler sunduklarını ifade etti. Toplantıda konuşan BI Technology Teknik Satış Lideri Ömer Çıtak, şirketlerin can damarı olan verilerini anlamlı hale getiren iş zekâsı alanının nereye evirildiğini şöyle açıkladı: ‘’Analitik zaten şirketlerin gündemindeydi ancak daha stratejik bir konu

oldu. Raporlama düne kadar sadece operasyonel ihtiyaçtan dolayı yapılıyordu. Artık bu da stratejik bir inisiyatif halini aldı ve analiz bazlı sonuçlar rağbet görmeye başladı.’’ Qlik'in büyük veri uygulamalarını faydaya dönüştürdüğüne dikkat çeken BI Technology CTO'su Emre Çabuk da yaptığı konuşmada şunları kaydetti: ''Qlik Sense uygulaması büyük veri kaynakları yüklemeye ve bunları analiz etmeye imkân tanıyor. İsteğe bağlı uygulamaları, kullanıcılara büyük veri yığınlarının toplu görünümlerini sunarak ayrıntılı analiz için ilgili veri alt kümelerini yükleme olanağı sunuyor. Aynı zamanda büyük veri ve operasyonel veriler

arasındaki ilişkileri keşfetmeye; mobil cihazlarla büyük veriye ulaşıp analiz etmeye imkân veriyor.'' Toplantıda daha sonra söz alan T4 Analytics Genel Müdürü Ali Tuncel veri analitiğinde başarı için çalışan yetkinliklerini

geliştirmenin önemine değindi. Toplantının son bölümünde Enerjisa, Deloitte, DMS (Doğuş Marketing Services) ve Tanı şirketleri Qlik Sense ile hayatlarının nasıl pozitif yönde değiştiğine ilişkin deneyimlerini paylaştılar.


Etkinliğimize değer kattığınız için teşekkür ederiz...


6

BThaber

E-TOPLUM

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Karanlık fabrikaya doğru...

İTÜ takımından haber yok yarışmaya katılmış, sonra ne olmuş? Meçhul...

Zorlu Grubu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Bloomberg Businessweek Türkiye 09.07.17 sayısında özetle diyor ki: “Bugün çamaşır makinesi tekerleksiz bir arabadır. Çamaşır makinesini açıp programlıyorsun: Yavaş yıka. Su şu kadar sıcak olsun, suyunu şu kadar ver. Kurut. İşte bir araba. Tek eksiği tekerleği, onu da koy alıp götürsün kuruttuğu çamaşırı. Mesela elektronik kart fabrikasında kartları makineler diziyor. Robot geliyor bakıyor. Parçayı yerleştiriyor. O robotların akıllarını filan bizim çocuklar yazdı. 2020 diyoruz, inşallah tüm Vestel City’de Endüstri 4.0’a geçeceğiz. Zaten elektronik kart fabrikamızda geçtik bile. Gördünüz ne kadar az işçi var ve onlar da robotları kontrol ediyor ya da benzer işleri yapıyorlar. Zaten yılbaşında kart fabrikasında her anlamda Endüstri 4.0’a

geçeceğiz. Yılbaşında karanlık fabrika olacak orası. İnsan yok. Başlarında denetçiler olacak yalnızca. Endüstri 4.0’da her üretim birimi birbiriyle ve depolarla haberleşiyor. Her işçi üretimin hangi noktada olduğunu görüp ona göre davranacak... Otomasyon hem kalite hem de rekabet gücünüzü artırmak demektir. Buna ayak uyduramazsan yok olup gideceksin zaten... Şu anda bir tane akıllı depo yapıyoruz. İnşaatına başlayacağız. Üretimden doğrudan hiç el değmeden doğruca depoya gidecek mallar. Oradan da gireceksin bilgisayara, doğrudan TIR'a yükleyecek. Yüklemeyi elle yaptığında bir işçi hatası oluyor, yere düşürüyor. Artık bunlar yapılırken hep makineler birbiriyle konuşacak. Depolar birbirleriyle konuşacak. Muhasebe birbiriyle konuşacak. 4.0 dediğimiz nokta bu.”

Avustralya’da 8-15 Ekim’de yapılan World Solar Challenge güneş enerjili otomobil yarışmasına İstanbul Teknik Üniversitesi de katıldı. Çok güzel. İstanbul Kalkınma Ajansı sponsor oldu. Mükemmel. Başka sponsorlar da var, ama adları anılmadı. Eh, yetersiz iletişim, ama kader kısmet diyelim. Her nedense yarışmaya giden arabanın adı B.O.W. ISTKA oldu. Bu “B.O.W” neyin nesidir, neden orada İTÜ yazmıyor, bilemedik. Anadolu Ajansı sormadı, başkası da sormadı. AA ne

haber geçtiyse, proje adına konuşanlar neye ne kadar önem verdiyse, o kadarı hep aynı cümlelerle, aynı bilgiyle tv, internet, gazete haberi olarak yayınlandı. Eh, tamam, bu da normal diyelim. Ama ya sonra ne oldu? İTÜ takımı ne oldu? Tek bir gazetede çıkan hatalı haber dışında bu B.O.W. ISTKA kaçıncı oldu? Damla bilgi yayınlanmadı. O kadar ki İTÜ site sayfasında hala bugün (24.10.17) “B.O.W. ISTKA Avustralya yolcusu” diye yazıyor. Tarih 11 Ağustos. Takım gitmiş oraya,

Şu olmuş: Avustralya’nın kuzeyinden güneyine 3 bin km’lik yarışmaya Adventure Sınıfı’nda katılan İTÜ, yarışmanın 4’üncü gününde 23 takım arasında 4’üncü sırada. Bravo. Ertesi gün bu sırayı korumuş. 6’ıncı günde 2’inci sıraya çıkmış. Çok bravo. Ama son 7’inci günde 12’inci sıraya yerleşmiş. İşte bu sonucu Türk medyası “görmek” istememiş. Takımı yok saymış. (Bu bilgilere worldsolarchallenge. org’da bakınarak ulaşırsınız). İTÜ sitesinde de bilgi yok. Takımın birinci, veya ilk sıralarda gelmesinden elbette büyük gurur duyardık. Ama bir uluslararası yarışmada 23 takım içinde 12’inci olması da gurur kaynağı. İTÜ şimdiye kadar 8 güneş arabası yaptı. Yarışmalara katıldı. Sürekli inovasyon yapıyorlar. Çabalarını kamuoyu ile paylaşmak, en azından İTÜ sitesinde yayınlamak gerekirdi. Çünkü marifet, iltifata tabidir (Osmanlı atasözü).

Dijital diplomasi başlıyor Danimarka, Casper Klynge adlı diplomatını Silikon Vadisi’ne (SV) Teknoloji Büyükelçisi olarak atadı. Daha önce başka yerlerde büyükelçilik deneyimi olan Klynge, dünyada ilk Teknoloji Büyükelçisi oldu. SV’ye hayatında sadece bir kere gittiği, teknoloji deneyimi olmadığı, uygulama geliştirmediği, kod yazmadığı halde... Danimarka’nın böyle bir iş yapacağı epey önce açıklanmıştı. Gerçek oldu. Danimarka, bu atamayı gösteriş için yapmadı. Kuzey Batı Avrupa’nın refah bölgesindeki ülkeler arasındaki Danimarka henüz yeni, AB28 ülkeleri içinde “veri inovasyonunu” en verimli kullanan ülke seçildi ABD Veri İnovasyonu Merkezi (CDI) tarafından. 71.14 puanla Danimarka; Finlandiya, Hollanda, İsveç’in önünde. CDI Raporu’nun can alıcı paragrafında diyor

ki: “Veri inovasyonu, AB ekonomisine 2016 yılında 300 milyar Euro katkı sağladı. Bu miktar 2020’ye kadar ikiye katlanacak.” (State of Data Innovation in EU). AB ülkeleri içinde dijitalleşme yarışında önde koşanlardan Estonya, yeni yılda AB’nin bürokratik merkezlerinden Lüksemburg’da bir Dijital Büyükelçilik açacak. Ama buraya diplomat değil, veri yollayacak: Saklamak için. Bir ülkenin, kendisine ait devlet sırlarını, verlerini başka bir ülkede bu yöntemle saklaması bir ilk. Bu veriler, Almanya sınırına yakın Betzdorf’da yüksek güvenlikli bir veri merkezinde saklanacak. Büyükelçiliğin, devletler hukuku çerçevesinde hakları da olacak. 2007’de Rus hakerler Estonya’nın dijital altyapısına saldırınca olay, dünya çapında derin kaygı yaratmıştı. Dijital Büyükelçilik, Estonya’nın

olaydan çıkarttığı derslerin yenilikçi bir sonucu. Estonya ayrıca, robotlara “hukuki statü” vermek istiyor. Yapay zekayla çalışan robotların ticari alışveriş, sigorta ve hukuku ilgilendiren diğer konulardaki statüsü nasıl tanımlanacak? Örneğin, Amazon’un Echo/Alexa uygulaması veya benzerleri, “sahibi adına” alım-satım yapabilecek mi? Tamamen robotların çalışacağı bir

“karanlık” fabrikada oluşacak kaza, kayıp, sorunların hukuki tanımları nasıl yapılacak? Estonya bir de, blok zinciri uzmanı Guardtime şirketiyle birlikte, veri güvenliğini en üst-üst düzeye çıkartmak amacıyla çalışıyor. Böylece, bir haklamanın sadece 1 saniyede fark edileceği bir sistem yaratmak niyetinde. Biz ise, daha çok veriyi ekonomiye faydalı kılma adına imza attığımız bir

sözü tutamadık: Kamu sektörü sadece kendisinin kullandığı “büyük” veriyi vatandaşa açmak için çalışma vaadini yerine getiremedi. 2013’te Türkiye olarak katıldığımız Uluslararası Açık Yönetim Ortaklığı’ndan, faal olamadığımız için, 21 Eylül 2017’de çıkartıldık. Bizi harekete geçirmek için 2016’da bir yıl süre daha vermişlerdi. Bu süre her nedense kullanılamadı.



8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Alışverişler mobilde buluşuyor 25’inci yılını kutlayan SUSE, ‘Open. Redefined’ mottosuyla Handan Aybars Prag’da düzenlediği Prag SUSECON 17 etkinliğinde açık kaynak dünyasını buluşturdu. Açılışta popüler şarkıları bu sefer de SUSE ve açık kaynak kod odaklı liriklerle katılımcılarla buluşturan etkinlikte ‘container as a service’ yapısı da yeni bir inovasyon noktası olarak tanıtıldı. ‘Platform as a service’ uygulamaları portföyde yerini alırken, AI, HPC, makine öğrenimi, tüm bunlar ışığında dijital dönüşüm için açık kaynak kodunun öneminin arttığı üzerinde duruldu. Dijital dönüşümde açık kaynak kod sayesinde her ölçekte şirketin bu dönüşümde yer alabileceğine işaret edilirken, bu yıl ilk kez Developer Lounge konsepti hayata geçirildi ve geliştiriciler-markalarkullanıcılar bir araya getirildi. Çok bağlantı, karmaşa demekse… Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SUSE CEO’su Nils Brauckmann, sunumu sonrası sorularımızı yanıtladı. Kurumsal müşterilere tercih imkanı vermenin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Nils Brauckmann’ın sunumunda olduğu gibi röportajında da dikkat çektiği bir gerçek var: Kurumsal BT ekipleri çeviklik ve hızın peşinde. Bu arada, iş ve hizmet modelleri de dijital dönüşümle değişmekle kalmıyor, bu yılki etkinliğin mottosunda olduğu gibi ‘yeniden tanımlanıyor’. “Bütçe odaklı sıkıntılara rağmen, herkes bu değişimi yapmak zorunda” diyen Nils Brauckmann’a göre, konu sadece açık kaynak da değil. Kapsamlı çözümleri sunabilmek, rekabetçi açık kaynak yapıları hayata geçirebilmek de önemli. Yazılım tanımlı her şey için açık kaynak kodun öneminin arttığına dikkat çeken Brauckmann, yazılım tanımlı tüm BT yapılarında sürekli bağlantının bir gereklilik halini aldığını vurguladı, ama sohbetimizde eklemeden geçmedi: “Bu kapsamlı bağlantı ekosistemi, karmaşayı da artırıyor.” Açıklığın ve tercih imkanlarını bu noktada

Kurumsal inovasyon yetkinliği ve dijital dönüşüme uyum için açık kaynak ve hibrit mimarinin önemi de artıyor.

SUSE’de daha fazla olduğunu belirten Brauckmann, “Ayrıca güvenli ve inovasyona fırsat sunan bir yapı için esneklik ve tercih imkanları da SUSE’de öne çıkıyor” bilgisini verdi. Açık kaynağın, istenilen adımları atma imkanı ve esnekliğini sunduğunun altını çizen Brauckmann’a göre, bu yeni teknoloji dönüşümüne uyum için açık kaynak da kritik önemde. Brauckmann, sohbetimizde yılı şu sözlerle değerlendirdi: “Verimli bir yıl geçiriyor ve iyi bir büyüme sergiliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerde iki haneli büyüme rakamlarına ulaştık. Ayrıca farklı sektörler de bu yapıda yerini aldı. İşlem meblağları, daha doğrusu kontrat büyüklüklerinde önemli gelişim var. Büyük şirketler kanadında da açık kaynak ilgisi paralelinde SUSE’nin tercih edildiğini görüyoruz.” BT algısı bütünüyle dönüşmeli PaaS ve konteyner BT odaklı gelişime dikkat çeken Brauckmann, “Müşteri odaklı inovasyon, işbirlikleri ve teknoloji partnerleri, açıklık ve tercih imkanı sunmak bizim temel yaklaşımımız ve bu 25 yıldır önceliğimiz olduğu gibi, bu şekilde de devam edecek” dedi. Dijital dönüşüm, artık geleneksel işgücünden ‘daha fazlasını’ istiyor. Bu noktada Brauckmann’a göre, ‘container as a service’

konsepti de bulut bilişim dünyasında SUSE’nin önemli bir yeniliği oluyor. Yazılım tanımlı mimarinin giderek herkes için bir gereklilik haline geldiğini belirten Brauckmann, böylece ekipler arasında işbirliğinin arttığına dikkat çekti. Yeniliklerin ve ekleme yapmanın bu sayede kolaylaştığını da ekleyen Brauckmann’a göre,

böylece BT birimlerinin görev tanımında değişim kendini gösteriyor. Brauckmann, sohbetimizde şu vurguyu yaptı: “Geçen 12 ayda önemli çalışmalar yaptık, uygulama sunumu başta olmak üzere birçok başlıkta portföyümüz daha da gelişti. Bu dönemde inovasyonun önemli bölümü açık kaynaktan geliyor. Bu gerçeğin bilincindeyiz, ama bu

yapıyı daha da zenginleştirmek temel hedefimiz. Sonuçta açık olmak, farklı olanı benimsemeyi sağlar. Her şirketin her türlü soruna kendine has çözümü var ve açık kaynak projelerini farklı kılan da zaten bu. Bizim gibi şirketler ise bu farklı yapıları anlamlı biçimde buluşturup, ihtiyaçları karşılamak zorunda. Bu dönemde genel bulut bir gerçek, ama tek çözüm değil. Özel bulut yapıları ile doğru entegrasyon bir gereklilik. Biz de farklı bulut konseptlerini ‘hibrit’ stratejimiz ile gerek SUSE gerekse iş ortaklarımızın çözümleri ile harmanlıyoruz. Bu gelişimde konteyner yapısı da daha sadeleşti, kurumlara ek çeviklik sağlıyor, BT ve geliştiricileri buluşturuyor. Üretim sürecinde konteyner kullanan kurumların sayısı artacak. Çünkü sağladığı hız ve çeviklikle dijital ekonomiye son derece uygun. Sonuçta değişen iş taleplerini karşılamak için BT’de bir bütün olarak dönüşüm şart. BT altyapısı, uygulama tercihleri ve uygulama mimarisi ve geliştirme birbirini besleyen süreçler. Ayrıca geliştiriciler ve operasyon birimleri de artık birlikte ve yazılım tanımlı mimari bunu mümkün kılıyor.”

Türk iş dünyası açık kaynağı benimsiyor SUSECON 17’de görüşme imkanı bulduğumuz SUSE EMEA Doğu Bölge Direktörü Paul AbiChahine, bölge ve Türkiye pazarı özelinde sorularımızı yanıtladı. Geçmişte şirketlerin açık kaynağa temel yönelim gerekçesini ‘geliştirme maliyetlerini azaltma isteği’ olarak tanımlayan Paul Abi-Chahine, gelinen noktada ise bircok Türk CIO’ya göre ‘işin dijital dönüşümünü yapmak’ için kurumsal açık kaynak yazılımın belirleyici olduğu yönündeki görüşüne dikkat çekti. Buna ek olarak, bulut bilişimin, büyük veri ve çevik BT altyapısının gelişiminin paralelinde Paul Abi-Chahine’e göre, ‘açık kaynak’ da geleceğin yol haritası olarak tanmlanıyor. Zaten bu nedenle birçok şirket dijitalleşmenin itici güçü olan açık kaynak çözümlerine yöneliyor. Paul Abi-Chahine’e göre, temelde Türk iş dünyası inovasyon ve rekabette öne çıkmak için temel ve kuralları bozan teknolojiler sayesinde yeni iş modellerine, maliyet azaltma yöntemlerine, kritik iş süreçlerini kurgulmaya yöneliyor. Bu noktada acık kaynak kurumsal çözümler ise sağlam bir platform sunuyor. Türkiye’de büyük ölçekli şirketlerden bankacılığa ve imalat sanayiine birçok sektörde kritik iş süreçlerini yönetmek için açık kaynak çözümleri büyük önem taşıyor. Akıllı şehirler, büyük veri, AI ve makine ögrenimi gibi başlıklar da Türkiye’de öne çıkıyor ve Paul Abi-Chahine, bölgesinde Türkiye pazarının konumunu ve potaniyelini şöyle anlattı:

“Müşterilerimizin dijital dönüşümden başarılar elde etmesi temel hedefimiz. Yüksek erişilebilirlikten kesintisizliğe, altyapıdan çevik bir BT için ‘container-as-a-service’ yapısına ve yazılım tanımlı depolamaya inovasyonun itici gücü olan ve dijital dönüşümü sağlayan teknolojilerin temelinde açık kaynak var. Yazılım tanımlı depolamanın (SDS) gelişimi burada ilk akla gelen örnek. Kurumsal veri her yıl yüzde 40 büyüyor ve bunda dijital dönüşümdeki verinin büyümesi ve artan önemi belirleyici. Bu nedenle şirketler de esnek depolama ile iş ihtiyaçlarını karşılayacak ve artan veriye karşılık depolama maliyetlerini de yükseltmeyeek esnek depolama çözümlerine ihtiyac duyuyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iş dünyası sürekli artan yapılandırılmamış verilerini yönetmeye çalışırken, inovasyon ve azalan maliyet beklentisiyle de karşı karşıya kalıyor. Müşteriler tarafında yeni çözüm ve teknoloileri, örneğin genel ve özel bulutu, konteyner yapısını, PaaS ve SDS çözümlerini tercih etmek için tüm bunlar da birer itici güç oluyor. Sonuçta bu yapı toplam sahip olma maliyetini aşağı çekerken, daha yüksek yatırım geri dönüşünü beraberinde getiriyor. Buna ek olarak, açık kaynak kurumsal yazılım sadece maliyet avantajı yüzünden değil, sunduğu esneklik, iş çevikliği ve iş risklerine uyumu yüzünden Türk iş dünyasında giderek daha fazla tercih ediliyor.”



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Doğru entegrasyon ve gerçek zamanlı analiz-karar mimarisi E-ticarette arka planda karmaşık süreçler bütünü işliyor. Runibex Technology Group bünyesindeki NGI ise farklı analitik çözümlerle tüm taraflara fayda sağlıyor. Runibex Technology Group bünyesinde faaliyet gösteren Handan Aybars NGI, küresel e-ticaretteki son gelişmeleri izleyerek birçok başlıkta ArGe faaliyetlerini yürütüyor. Türkiye'de istikrarlı bir gelişim sergileyen e-ticaret sektöründe NGI’ın da geliştirdiği ürün ve çözümleri ile en kapsamlı online perakende platformunu sunduğunu söyleyen Runibex Technology Group kurucusu ve Başkanı, aynı zamanda grup şirketi NGI’ın CEO’su Fatih Özbağrıaçık, ürün ve hizmetleri ile özellikle kurumsal perakende sektöründe önemli bir oyuncu olma hedefine dikkat çekti. Fatih Özbağrıaçık ile sektörün teknolojik yetkinliklerini ve yeniliklere bakışını konuştuk: NGI çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? NGI Bilgi Teknolojileri, aslında 3,5 yıl önce bizim yarım kalmış bir platformu satın almamızla başlayan bir hikaye. E-ticaret konusundaki deneyimli isimlerden bir ekip oluşturup danışmanlık aldık ve bunun çerçevesinde bazı yatırımlar yaptık. Bu vizyonla ilk müşterimiz Beymen oldu. Bunun ardından, 6 aylık çalışmayla tüm grupta yaygınlaşma bazında bir kontrat daha yaptık, ardından Boyner Grup bünyesindeki tüm e-ticaret altyapılarını NGI'ın kendi ürünü olan IBEX Commerce Suit üzerine taşıdık. E-ticaret; arkasında önemli lojistik operasyonları, arka planda ağır iş yükü olan, içerik yönetimi ve pazarlama kapsamı zorlu ve entegrasyon gereklilikleri olan, siparişi doğru yönetip en optimum biçimde, doğru zamanlama ile doğru yerlerden bir araya getirip müşteriye iletmek, sonra bunun iadesi ile birlikte tüm türev süreçlerinin takibini içeriyor. Tüm süreçlerde esas

olan ise optimizasyon. Biz de optimizasyon başlığında yatırımlarımıza devam ediyor, pazarlama, kullanıcı arabirimi için yeni teknolojiler, IoT’ye kayan kısımları ile ilgili yatırımlar da yapıyoruz. Ticaret tamamen elektronik hale geliyor. Mağazaların içindeki senaryolarda satış temsilcilerinin müşterileri tanıması veya tanımaması durumlarına, yani online ve offline mecraların bütünleştirilmesine dönük gelişim kendini gösterirken, biz e-ticarette sadece kullanıcı arabirimi veya siparişi alıp, paketleyip göndermek olarak bakmıyoruz. Kendi içinde olduğu kadar, Google ve Amazon’un servisleriyle de entegre, birbiri ile konuşarak çalışabilen e-ticaret ve alışveriş deneyimlerine doğru yatırımlara öncelik veriyoruz. Nasıl bir deneyim gelişimi söz konusu? Mağaza içinde hedefimiz; satış temsilcisinin müşterisini online veya offline hangi mecrada olursa olsun deneyimini bir araya toplayıp, bununla ilgili o müşteriye verilebilecek ek teklifler sunabileceği ortamlar sağlamak. Yani online’da aynı hafta içinde denediğiniz bir gömleği, siz mağazaya girdiğinizde bilmeyen bir satış temsilcisi, bilene kıyasla dezavantajlı. Dolayısıyla platform entegrasyonları önem kazanıyor. E-ticaret yatırımı yaparken, ‘bizim de bir web sitemiz olsun’ veya ‘şu sezon sonu ürünleri bari burada eriteyim’ diye başlayan, ama sezon ürünü satmadığı zaman başarısız olan bir iş yapısı gerçeği var. Omnichannel mantığında ‘online’ artık merkez. Türkiye’de de bu iş yıllar önce belli markaların stokta kalan ürünlerinin eritilmesi hedefiyle başladı, ama zamanla bu işin sadece indirimli veya sezon sonu ürün satarak olmayacağı anlaşıldı. Bu sefer işin içine ciddi lojistik ve ürünlerin hazırlanması ile ilgili süreçler

girdi. E-ticaret altyapıları tüm içerikleri yöneten, siparişleri işleyen ve yöneten, mağaza içindeki tüm süreçleri uçtan uca desteklemesi gereken altyapılar oldu. Bizim ürünümüz de kullanıcı arabirimi harici her şeyi barındırmaya çalışan 4-5 farklı modülden oluşuyor ve bu büyük yapısı ile iş bir miktar ERP’ye de kayıyor. Bunu nasıl hayata geçiriyorsunuz? ‘Orchestration tool’ dediğimiz bir yapı var. Örneğin, birden fazla deponuz ve yüzden fazla mağazanızda bir sipariş geldiğinde bunu nereden toplatayım, nerede birleştirip müşteriye nereden sevk edeyim gibi soruların yanıtlarını verirken, optimizasyon öne çıkıyor ve bunun çok farklı yöntemleri var. Bu metodu önceden sıralama ve puantajlarla yapıyorduk. Şimdi ise işi gerçekten gerçek zamanlı karar veren, mağazalar arasındaki maliyetleri dikkate alan, farklı optimize yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Çünkü aldığınız siparişte, müşteri ‘hepsi birlikte gelsin’ de diyebilir, ayrı ayrı gelmesini de isteyebilir, bunlardan birinin hediye olduğunu belirtebilir, bu gibi varyasyonlar o siparişin altında o kalemlerin her birinin farklı işlenmesini gerektirir. E-ticarette önyüz alışveriş, ama arka planda durum çok daha karmaşık süreçler bütünü. İş süreçlerinin tümünü kapsamak bizim için bu mimaride çok önemli. NGI olarak Ar-Ge’de odaklandığınız başlıklar neler? Bunlardan bir tanesi sesle kontrol yapıları. Bu aslında uzun bir rotanın ilk adımı ve bu rota, IoT ile farklı noktalara ulaşacak. İlk başta tamamen sesle kontrol edilebilen, cep telefonu veya PC üzerinde tarayıcı ile bir alışverişi baştan sonra tamamlayabilmenizi sağlamaya odaklanıyoruz.

NGI CEO’su Fatih Özbağrıaçık ‘Şu noktada bir araca ihtiyacım var’ diyerek konuşmaya başlıyorsunuz, arka tarafta web servisler sürekli işliyor ve size bir yanıt veriyor. ‘Hangi tarihe kadar kiralayacaksınız, hangi sınıfta bir araç istiyorsunuz?’ gibi sorulara karşılık verilen yanıtlarla aslında web sitesindeki deneyimi, sesle kontrolle ve arka tarafta tamamen öğrenen sistemler web servislerle konuşarak yapıyorsunuz. Misal, siz farklı bir dil konuşmaya başlayabilirsiniz ve sizin hangi dilde konuştuğunuzu anlayan, buna göre yanıt veren bir yapı var. Bununla ilgili projelerimiz çok. Arka tarafta bizimle işbirliği yapmak isteyecek firmalara yayınlamak üzere demolarımızı yapıyoruz. Bu konuda da hazırlık dönemimiz hiç bitmeyecek ve bu, aslında e-ticaretin üstüne koyacağımız bir diğer parça. Bu Ar-Ge projemizin yanında ‘lookbook’, yani katalog yapısını da tamamen

interaktif hale getiriyoruz. Bir yemek odası veya salondaki mobilyadan yastığına kadar her şeyi görerek ve seçerek, sonra onların kombinasyonunu toplam satın alarak ya da bazılarında miktarı değiştirerek aslında sete doğru odaklamaya çalışıyoruz. Bu ürün gruplarında çok işe yarıyor. Modada ve birçok başlıkta kombin satışı vardır. Tasarımcılar önce koleksiyonu hazırlar, bunların fotoğraf çekimleri ile kataloglarını hazırlar. Peki müşteriye tekil ürün satarken, onları kombinasyona yönlendirebiliyor musunuz? Hayır. Mağazada satış yetkilisi size bu kombini önererek ilerlemeye çalışıyor, ama online’da bunu çok rahat yapamıyorsunuz. Bu da Ar-Ge seviyesindeki bir çalışmamız ve görsel olarak bunu yapabilme imkanı üzerinde çalışıyor, katalogları interaktif ürün seçilebilir hale getirmeye çalışıyoruz.


Yönetilemeyen veri,veri değildir: Veriyi bilgiye dönüştürün!

BThaber 30 Ekim - 5 Kasım 2017

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Veri kaynaklarının çeşidi ve sayısı hızla

artıyor, veri denizinde boğulmayın! Kurum ve şirketlere artık birçok noktadan veri akışı sağlanıyor. Şirketlere ve yöneticilere karar verme sürecinde önemli avantajlar sağlayacak olan bu veriler, doğru bir şekilde tasnif edilmediği, güncellenmediği ve yönetilemediği sürelerde ise yarardan çok zarar sağlayacaktır. Dijital dönüşüm çağında veriler, şirket ve kurumlar

için hayati öneme sahip hale geldi. Yani verisini yönetemeyen şirketler için gelecek pek de umut verici gözükmüyor. Endüstri 4.0 ile birlikte aslında veri üreten kaynakların çeşidi ve sayısı da hızla artacak. Böyle bir ortamda verilerini bilgiye dönüştürebilen ve bu durumu bir avantaja çeviren şirketler ise kazanacak.

DOSYA SPONSORU


12

DOSYA

BThaber

Yönetilemeyen veri, veri değildir: Veriyi bilgiye dönüştürün!

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Veri yönetiminde yeni nesil teknolojiler Veriyi yönetmek ve bilgiye dönüştürmek dendiğinde iş zekası, raporlama, büyük veri, veri ambarı, veri madenciliği (data mining), tahminsel analitik (predictive analytics) çözüm alanları var. Bu alanlarda doğru stratejiler izleyerek, yeni nesil çözümlerle iş yaşamında kolay, çok hızlı, en etkin sonuçlar alınabileceğini belirten Kara Danışmanlık Genel Müdürü Ertan Erışık, şu bilgileri verdi: “Bir şirketin CEO’sundan satış elemanına kadar her kademesindeki çalışanlar için zaman çok değerli. Karmaşık ve uygun olmayan yazılımlarla hazırlanmaya çalışılan raporlar, analizler ve istatistikler ciddi bir zaman, emek ve aynı zamanda para kaybına neden oluyor. Oysa çeşitli raporlama ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde, BT desteğine gerek duymadan sağlanması çok ciddi bir çözümdür. Teknoloji işi kolaylaştırmalı. Kurumların ilk yatırım maliyetlerini olduğu kadar uygulama ve bakım maliyetlerini de en aza indiren, pazar koşullarına en hızlı bir biçimde uyum sağlamalarına yardımcı olan, kurumların teknoloji yerine işlerine odaklanmalarını sağlayacak yeni nesil teknoloji çözümlere öncelik vermeleri kaçınılmaz.” Bu alanda yatırım stratejisini oluşturan kurumlara “İşinize odaklanın” mesajını verdiklerini belirten Ertan Erışık, “BT kendi işi olan veri entegrasyonu ve hazırlığına, iş birimleri de asıl işlerini daha iyi yapabilmek için verileri analiz etmeye odaklanmalı. Her iki birimin de odaklandıkları veri yönetimi alanlarında danışmanlık alması yatırım geri dönüşlerinin sağlık olması açısında önemlidir. Daha önce saydığım veri ambarı, iş zekası, veri madenciliği, tahminsel analitik çözüm alanların gerektirdiği uzmanlık, geleneksel veri yönetimi yöntemlerinden farklı bilişim teknolojileri ve istatistik, analitik yaklaşımlar kombinasyonu gerektirir” dedi. Yeni nesil teknolojiler: Tableau, EXASOL, KNIME ve MongoDB Kara Danışmanlık’ın bu konulara yönelik yaklaşımı ve sunduğun çözüm ve hizmetler konusunda bilgi veren Ertan Erışık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Temel çözüm felsefemize göre teknoloji işi kolaylaştırmalı. 2008’de kurulan Kara Danışmanlık’ın temelinde ise 25 yıldan fazla bir süreyi kapsayan veri ambarı, veritabanı, iş zekası alanlarında

Türkiye ve yurtdışında proje ve danışmanlık hizmet deneyimimiz var. Yeni nesil teknolojileri içeren çözümlerimiz düşük toplam satın alma maliyeti, ölçeklenebilir yeni teknolojiler, standartlarla (SQL, R vb) uyumlu, mevcut yatırımı koruyan, kolay kullanım gibi temel avantajlara sahip. Yazılım çözümlerimizin yanı sıra kurumlarda hızlı adaptasyonu hedeflediğimiz danışmanlık ve eğitim paket hizmetleri de sunuyoruz. En kıdemli iş ortağı olarak Tableau Türkiye’de satış ve danışmanlık, destek hizmetlerini sürdürüyoruz; 2016 yılında en hızlı büyüyen ve en yüksek ciroya ulaşan Tableau Türkiye iş ortağı olduk. Tableau, iş zekasında self servis evrimini gerçekleştirip; Gartner BI Magic Quadrant değerlendirmelerinde son 5 yıldır iş zekası alanında dünya lideri olan bir firma. Tableau ile bütün analizler ‘sürükle-bırak’la geliştirilir, herhangi bir kodlama ya da programlamaya gerek yoktur. Tableau ile BT kendi işi olan veri entegrasyonu ve hazırlığına, İş birimleri de asıl işlerini daha iyi yapabilmek için verileri analiz etmeye odaklanırlar. TPC-H Benchmark testlerinde dünyanın en hızlı analitik veri tabanı skoruna ulaşan EXASOL’u Türkiye pazarına sunduk. EXASOL, bellek-içi ve SQL temellidir; verileri standartlara uygun bir ortamda depolarken aynı zamanda analiz sonuçları ışık hızında cevaplanır. İş zekası ve raporlama projelerinde veritabanı mimarisi ihtiyaçları geleneksel OLTP ortamlarının taleplerinden çok farklıdır. Çok hızlı büyüyen veriye birbirinden çok farklı sorgu tipiyle plansız olarak erişilir. Burada anlık veya birkaç saniyede geri dönüş almak önemlidir. EXASOL, tamamen iş zekası, raporlama, veri ambarı ihtiyaçlarını en mükemmel şekilde adresleyen analitik veri tabanı yazılımıdır. EXASOL Free Small Business Edition sürümü 200 GB bellek, 1 TB veri boyutuna kadar ücretsiz lisanslanır. Sitemizden indirip hemen denenebilir. Tableau kullanan iki müşterimiz EXASOL çözümünü de uygulayarak 1 – 2 ay içinde çok çarpıcı performans sonuçları elde ettiler ve başarı hikayelerini gururla yayınladık. Gartner Data Science Magic Quadrant raporunda liderler arasında KNIME bulunmaktadır. Açık kaynak kodlu, masaüstü sürümü ücretsiz KNIME ile verinin modelini değiştiriyor, formüller yazıyor, çıkan verinin üstüne tahminsel analitik

Kara Danışmanlık Genel Müdürü Ertan Erışık formülleri uyguluyor, bu yapıyı da misal Tableau’da yayınlayarak, iş akışı içinde tüm veri hazırlığı ve dönüşüm haritalandırma işlemlerini hızlı biçimde yapabiliyorsunuz. Kara Danışmanlık olarak böyle önemli avantaj sunan çözüm ile fark yaratıyoruz; çünkü herkesin benzer çözümleri var ama bunların maliyeti yüksek, birbirleri ile konuşma yetkinlikleri yok. Odaklandığımız iş alanı ve yeni nesil çözüm yaklaşımımızla MongoDB, bize Türkiye temsilciliğini önerdiğinde hiç düşünmeden çalışmalara başladık. Veritabanı pazarında çok hızlı büyüyen ve geleneksel dev firmalardan ciddi pazar payları alan MongoDB

noSQL açık kaynak kodlu veri tabanı. Sunduğu esnek mimari, ölçeklenebilirlik, performans seviyesiyle geleneksel veri tabanı yazılımlarından farklılaşmakta. Startup organizasyonlardan kurumsal bilgi işlem ekiplerine kadar tüm uygulama geliştirici ve veri tabanı yöneticisi kitlesinin modern ihtiyaçlarını karşılayan MongoDB, ‘Dev fikirler için veritabanı’ çözümü. MongoDB Enterprise Advanced, teknik destek, yönetim platformunu, kurumsal güvenlik ve denetim bileşenlerini, sertifikasyon gibi kurumsal ihtiyaçlara cevap veriyor. Kara Danışmanlık olarak lisans, eğitim ve diğer hizmet çözümlerini sağlıyoruz.'

Veriyi yönetemeyen şirketleri neler bekliyor? Üretimden, satışa, operasyondan, finansa, insan kaynaklarına tüm süreçte çok hızlı üretilen veriyi kurum strateji ve hedeflerini yönetirken analiz etmekte geç kalan firmalarını rekabet imkanlarını kaybedeceği çok net. Global firmaların geleneksel veri yönetimi çözümlerinin maliyetlerinden dolayı Türkiye BT pazarında oluşan, bu alandaki çözümler çok yüksek maliyetlidir algısı var maalesef. Halbuki

MongoDB gibi, çok daha esnek, yüksek performans sağlayan yeni nesil noSQL veritabanı yazılımı, kiralama yöntemiyle yıllık büyük firmaların ürünlerinin bakım fiyatına lisanslama maliyetinde olabiliyor. Diğer konu da bu alanda gerçekten uzmanlaşmış danışmanlık hizmetlerine gereken değer verilmeli. Hala Türkiye’de danışmanlık hizmeti ücretsiz alınabiliyor algısı var.



14

DOSYA

BThaber

Yönetilemeyen veri, veri değildir: Veriyi bilgiye dönüştürün!

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Veri yönetimi için takım çalışması yapılmalı Her kurum veri yönetim stratejisini belirleyip, bununla ilgili bir planlama yapmalı. Bu stratejik plan, veri kaynaklarının ve verinin, verimli bir şekilde toplanması, kullanımı, paylaşımı, saklanması konularını kapsamalı. Veriyi kurumun sahip olduğu en değerli varlıklardan biri olarak pozisyonlandırıp, kurum içinde ihtiyaç duyulan her noktada doğruluğu teyit edilmiş, güncel verilerin kullanılabilmesini sağlamak gerekiyor. Tmaxsoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu’nun verdiği bilgilere göre, yapılan planlama doğrultusunda teknolojik ihtiyaçların belirlenerek, gerekli yatırımlar için bir yol haritası çıkarılması da ana noktalardan biri olarak ele alınmalı. Farklı kaynaklardan gelen verinin tekilleştirilmesi, saklanması, ortak kullanıma açılması, analizi, raporlanması, belirli koşullarda kendi kendini yönetmesi ve kararlar alması, teknolojik yatırımları

planlarken göz önüne alınması gereken noktalardan bazıları. Ek olarak verinin yedeklenmesi ve felaket kurtarma çözümleri de genelde başımıza kötü bir şey gelmeden çok üzerinde durulmayan ama önemle üstünde durmamız gereken noktalar. Şirket ve kurumları bu konudaki stratejilerinin nasıl olması konusunda ise İlker Saltoğlu, şu bilgileri verdi: “Kurum içindeki her noktayı ilgilendiren bir konu olduğu için, ortak bir yönetim ve karar mekanizması oluşturularak, veri yönetimini bir takım çalışması olarak ele almak gerekir. Veri yönetimi sadece bilgi işlem ekibinin veya ayrı ayrı iş birimlerinin konusu değil. Bu nedenle danışmanlık desteğinin muhakkak alınması gerektiğini düşünüyorum. Hem stratejik planlama sırasında hem de uygulama aşamasında danışmalık hizmetleri almak, kurumları daha

büyük masraflar yapmaktan veya kayıplar yaşamaktan kurtaracak en önemli unsurlardan biri. Sadece veriyi yönetmek yetmiyor. Gün geçtikçe daha hızlı analiz yapmak, daha hızlı kararlar almak gerekiyor. Belirli noktalarda ise öğrenip, kararlar verip, aksiyonları kendi kendine alabilecek sistemleri konumlandırmak gerekiyor. Veri yönetimi en önemli stratejik noktalardan biri haline gelmeli. Aksi takdirde şirketlerin sürekliliğini sağlayabileceklerinden emin olamayız. Kayıplar yaşanmadan pek çok kişi ve kurum her şeyi doğru yaptığını ve yönettiğini düşünür. Yatırımların önündeki ana engel budur. Gerçekten doğru yapılıyor da olabilir fakat sürekliliğin şansa bırakılmaması gerekiyor. Bu konuda özellikle iş birimlerinin biraz daha proaktif olmaları gerekir. Mevcut işlerinin devamı ve daha iyi hale gelmesi için ana sorumlu onlar. İkinci nokta danışmanlar

Tmaxsoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu ve BT şirketleri. Kuruma özel analizlerin yapılarak doğru strateji ve teknolojilerin belirlenmesi onların sorumluluğunda. Yapılacak çalışmanın başarılı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için bilgi işlem departmanlarının da bu takımın en önemli oyuncularından biri olarak takımda yer alması gerekiyor. Tam bir takım çalışması olmalı.”

Verisini yönetemeyen şirketler yönetilmeyi kabul eder Günümüzde hızla gelişen bilgi teknolojileri ve buna bağlı ihtiyaçlar doğrultusunda kurumların sahip olduğu ‘veri’ stratejik öneme sahip en değerli varlıklarından biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bir kurumun sahip olduğu finansal varlıklar, insan kaynağı varlıkları gibi en önemli varlıklarının yanı sıra kurumun sahip olduğu veri ve bu veriden üretilecek bilgi ile kurumun katma değerinin arttırılması giderek zorlaşan rekabet koşulları içerisinde kaçınılmaz olmaktadır. “Dijital dönüşümün yıkıcı etkisi mevcut iş yapma modellerinin hızla değişmesine ve bu dönüşüme uyum sağlayamayan kurumların hızla küçülerek yok olmasına yol açmaktadır” diyen Komtaş Bilgi Yönetimi Genel Müdürü Yüksel Çomak’ın verdiği bilgilere göre, veri yönetimi stratejisini belirlerken, analitik, veri güvenliği ve yönetişim ihtiyaçlarını kapsayacak bir yol haritası ortaya konulmalıdır ve belirlenecek strateji analitik açıdan temel olarak üç seviyede ele alınabilir; • Kurumun enformasyon ve karar destek sürecine hizmet etmek

Komtaş Bilgi Yönetimi Genel Müdürü Yüksel Çomak amacıyla yapısal, tanımlı ve tekrar eden analitik ihtiyaçları karşılamak için kurumsal veri ambarı. • Veri üzerinde yapılacak keşif çalışmaları ile Fraud, siber güvenlik, müşteri deneyimi çalışmalarına hizmet edecek büyük veri platformları üzerinde inşa edilecek mimariler. • Veri bilimcilerin deneysel çalışmalarını yapacağı ve yeni

teknolojiler üzerine kurulu laboratuar ortamları. Veri güvenliği ve yönetişim açısından ise belirlenecek strateji aşağıdaki kapsamda ele alınabilir: 1. Metadata yönetimi ile etki analizinin çıkarılması 2. BT - iş birimi iş birliği için veri sahipliği ve süreçlerin tanımlanması 3. Veri envanteri ve iş sözlükleri ile kurumun ortak dilini oluşturmak 4. Veri kalitesi altyapısının kurulması 5. Regülasyonlara uyumu sağlamak. “Dijital dönüşümün odağında veri ve analitik yer almaktadır. Kurumlar için veriyi yönetmek yaptıkları ana işin bir parçasıdır, bu nedenle veri yönetmekten kaçınmak ana işini istenilen düzeyde yapmamak anlamına gelir” diyen Yüksel Çomak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijital dönüşümün yıkıcı etkisi yeni iş modellerinin gelişmesine yol açmaktadır. Katıldığımız birçok farklı etkinlikte sürekli olarak paylaşılan bir bilgiyi burada tekrar vurgulamak isterim. 1958 yılında

S&P 500 endeksinde yer alan firmaların bu listede tutunma süresi olarak ortalama değer 61 yıl iken bu değer 2011 yılında 18 yıla düşmüştür. Mevcut araştırmalar ve çalışmalar bu dönüşümüm daha da hızlandığını ve gelecek 5 yıl içerisinde kendi endüstrilerinde ilk 20 firma arasında yer alan firmaların yaklaşık 1/3 oranının yeni rakipler tarafından yıkıma uğrayacağını tahminlemektedir. İşte bu değişimi sağlayan teknolojinin kendisidir, başarılı olmak isteyen firmalar teknolojiyi strateji ile nasıl birleştireceğini bilmek zorundadır. Bu alanda yapılacak yatırımlar için teknoloji firmaları, üniversiteler, kamu otoriteleri ve finansal kuruluşların yer alacağı teknoloji strateji komiteleri kurulabilir ve bu organizasyonlar doğru yatırımların gerekleşmesi için kurumlara önderlik edebilir. Dijital dönüşümün yıkıcı etkisi şu an sadece kurumların iş yapma modellerini değiştiriyor gibi görünse de aslında toplumun tüm katmanlarını şekillendirmekte ve verisini yönetemeyenin yönetilmeyi kabul edeceği gerçeğini bizlere bildirmektedir.”



16

DOSYA

BThaber

Yönetilemeyen veri, veri değildir: Veriyi bilgiye dönüştürün!

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Kurumsallaşma süreci tamamlanmadan sağlıklı veri toplamak zor!

Veriyi yönetme ve bilgiye dönüştürme stratejisinin birinci aşaması yönetim kadrolarının bunu bir hedef olarak belirlemesi her türlü idari destek ve denetimi sağlamasıdır. Yöneticiler, biz bu değişikliği istiyoruz demelerine karşın, gerekli adımları atamamaktadırlar. Kurumsallaşma süreci çalışmaları gerçekleşmeden sağlıklı verinin toplanması mümkün olmamakta. Bilişim AŞ ERP Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Müdürü Cemal Kıvanç Öner’in verdiği bilgilere göre, bilgiye erişim yöntemini 3 ana kategoriye ayırmak gerekir. - Kurumsal verinin sağlıklı olarak toplanması (Standart iş süreçlerinin belirlenmesi, ERP süreçlerinin oturtulması, BT alt yapılarının tamamlanması). Örneğin stok verisi sağlıklı olmayan bir sanayi tesisinin bilgiye ulaşması mümkün değildir. • Kurumsal verilerin stratejik bir değer olarak algılanması ve yönetiminin organize edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda verinin kalitesi, verinin yönetimi ve sahipliği kavramları ön plana çıkar. • Hızlı Erişim, güncel verinin analizi, iş zekası ve karar destek sistemleri, yaygın kullanım sonucunda gerçeğe dayalı karar alma, bilgiyi oluşturma ve yaygınlaştırma mümkün olmaktadır. Süreç ve teknolojik altyapı Cemal Kıvanç Öner, sürecin teknolojik altyapısı konusunda oluşturulacak yol haritasında

şunları önerdiklerini kaydetti: “Birinci aşama olarak kurumsal kaynak planlama ürünümüzün bütünleşik ve modül işleyişlerini sistematik olarak denetleyen yapısı ile (Stok, kalite, satış, satınalma, üretim, İK, bakım, belge yönetimi, muhasebe ve finans) tam entegrasyonu, veri doğruluğunu garantiliyoruz. İkinci aşama olarak verinin hızlı ve doğru sisteme akması için saha teknolojilerini devreye alıyoruz. Kablosuz ve 4,5G teknolojilerini kullanarak, mobil saha yönetimi, mobil kalite yönetimi, mobil depo yönetimi sistemlerinden ERP’ye sahadan eş zamanlı olarak veri akışını sağlıyoruz. Üçüncü aşama da ise selfservis bir iş zekası uygulaması olan BilişimBI ürünü ile kurumun kendi bilgi kaynaklarını, karar ve planlama mekanizmalarının ihtiyaçlarına yönelik oluşturmalarını öneriyoruz. Oluşan bu bilgiler kurum içerisine yayıldığında büyük ticari ve idari başarılar oluşmaya başlıyor. Kurumlar, kendi olgunluk seviyesine, insan kaynaklarının niteliğine, yönetimin aktif katılımına göre bir yıl içinde yaptıkları yatırımın ve bu yoğun çalışmanın meyvelerini toplamaya başlıyorlar. Bu süreçte yaşanacak bir başarısızlık firmaya çok büyük zararlar vermektedir. Sürece olan inanç zayıflamaktadır. Kadroların yetersiz olduğu iddia edilir. Ürünler, danışmanlar suçlanır. Başarısızlık bilişim sektörümüze, sanayicimize, kurumların

kendilerine olan güvenine, kısacası ülkemizin gelişimine zarar verir.” Cemal Kıvanç Öner, bu süreçte olmazsa olmazların listesini ise şöyle sıraladı: • Doğru bütçenin belirlenmesi, • Doğru danışmanlık firmasının seçilmesi, danışmanlık alınan firmanın da kurumun süreçlerinin bilincinde olması • Doğru ürünün belirlenmesi, • Proje yönetimi ve referansların değerlendirilmesi, imkan varsa birden fazla ürün kullanmış firmaların, kullanıcıların fikirlerinin alınması, • Veri girişinde yalın ve pratik çözümler kullanılması, • Son olarak bilginin oluşturulması.

“Veriyi yönetemeyen şirketin durumunu, gece, farları yanmayan, emniyet kemeri olmayan, mümkün olan en yüksek hızda gitmeye çalışan arabaya benzetebiliriz” diyen Cemal Kıvanç Öner, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yolda ne kadar çok benzer durumda araç var ise kaza yapma oranı da o kadar artar. Patronun veya genel müdürün önünü görmeden bin bir zorlukla yönettiği şirketi, büyük bir tehlike altında olur, ancak bunu kaza yaptığında fark eder. Pazardaki daralma, yeni rakiplerin çıkması, uluslararası rekabet koşullarının değişmesi, büyüyen işletmenin yönetilemez, denetlenemez bir hal alması, karlılığın yanlış hesaplanması, aile şirketlerinde bilginin bir sonraki

Bilişim AŞ ERP Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Müdürü Cemal Kıvanç Öner nesillere aktarılamaması; tanım açısından sonsuz ömrü olan işletmenin iflası veya kapanması ile sonuçlanır. Kurumların harcama kalemlerini değerlendirdiğimizde işletmenin sinir sistemi öncelik ve bütçe olarak son sıralarda yer almakta, yatırım isteksizliğinin sebebinin eğitim ve güven seviyesi ile birebir doğru orantılı olduğunu gözlemlemekteyiz. Maddi yetersizlik ise ikinci planda kalmaktadır. Bu bağlamda pazar ve ticaret ortamının doğal bir eleme gerçekleştirdiği kanısındayız. Bizler farkındalık yaratmak için her türlü platformu kullanmaya çalışıyoruz. Eğitimler sunumlar yapıyoruz. Gideceği limanı bilmeyen kaptana hiçbir rüzgâr fayda sağlamayacağının en kısa surede farkına varılacağından şüphemiz yok.”

Büyük veriyi doğru kullanan kazanır Etiya, büyük veri konusunda hala harekete geçmeyen şirketleri uyarırken, her geçen gün artan verinin analiz edilmesi ve anlamlandırılmasının gerekliliğine vurgu yaptı. “Değerlendirilmemiş veri, veri değildir” diyen Etiya, şirketlerin büyük veri çözümlerine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduklarının altını çiziyor. Büyük verinin gelecekteki iş yapış şekillerini bugünden etkilemeye başladığını hatırlatan Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan, “Bu alandaki çözümlerimizle müşterilerimize pazarlama hizmetlerinde kullanacakları ve yeni kar fırsatları yakalayacakları bir deneyim sunuyoruz. Olay ve

etkileşim tabanlı yapılandırılmamış büyük verileri anlamlı bilgilere dönüştürerek şirketlerin; müşteri tecrübesi, müşteri ilişkileri, operasyonel verimliliklerini geliştirmesini ve diğer rakip şirketlerle rekabet üstünlüğünü daha ileriye götürmelerini sağlamak ise hedefimiz. Müşteri memnuniyetini önemseyen kurumlar, sunduğumuz aktif ve uygulamalı deneyim ile başarılı bir veriye dayalı ve gerçek zamanlı analiz ortamı oluşturarak, uygun maliyetli ve limitsiz ölçeklendirilebilir çözümler için uygun altyapı kurmada büyük veri teknolojilerinden faydalanabiliyor” dedi.


Qlik ile Büyük Veri Yatırımlarınız Değer Kazanıyor

BI Technology CTO’su Emre Çabuk

dolayı geçmişte tek bir rapor içinde birkaç yüz bin satır üzerinde çalışabilen son kullanıcılar artık tek bir doküman için yüz milyonlarca ve hatta milyar seviyesinde analiz yaparak, çok daha granüler seviyedeki veriden analitik sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar. Bu nedenle kurumların kullandığı görsel analitik platformların bu seviyelerde veriyi herhangi bir performans kaybı olmadan, anlık ve çapraz sorgularla sonuca götürebilecek teknolojik altyapıyı sunması gerek.”

BüYüK Verİ teKnolojİlerİne DİreKt Bağlantı aVantajı Performansın önemi daha da artıyor Büyük verinin yorumlanması, doğası gereği zor bir iştir. Weblog’lardan toplanan en detay veriler, atılan twitler, farklı kanallardan sağanak şeklinde yağan veriler, yapısal olmayan veriler derken neyi nasıl analiz edebileceğinizi tarif etmeniz zor olabilir. “Veri hacmi ve çeşitliliğine sahip yeni dünyamızda veri analitiğinde “dene, yanıl, öğren” süreci ile bilinen problemleri çözmeden öte, görünmeyen problemleri bulmaya yönelik bakış açıları kazanıyor” saptamasını yapan Emre Çabuk’a göre, bir başka önemli nokta ise hacim, çeşitlilik ve hızın olduğu yerde akla tabi ki kaçınılmaz olarak gelen performans. “Büyük veri ile çözümler geliştirmeye çalışan kurumlarda son yıllardaki ihtiyaç eğilimlerine baktığımızda, son kullanıcıların da geçmişle karşılaştırıldığında çok daha büyük veri kümeleri üzerinde çalışmak istediklerini görüyoruz” diyen Emre Çabuk, bu gelişimi şöyle detaylandırıyor: “Daha somut konuşmak gerekirse, teknolojik yetersizliklerden

Emre Çabuk, Qlik’in büyük veri yaklaşımlarını şöyle anlattı: “Güçlü bellek içi veritabanı ile sorgu performanslarını artıran çeşitli verilerin aralarındaki ilişkileri ortaya çıkaran patentli modelleme altyapısı ile büyük bir avantaj sağlanıyor. Qlik’in sunduğu büyük veri teknolojilerine direkt bağlantı yöntemleri ile tüm detayları gerçek zamanlı analiz etme imkanı veriyor. Bu yöntem ile kullanıcılar hem bellek içi veritabanı avantajlarını kullanıp, hem de büyük veri ortamında anlık sorgu göndererek soruların cevaplarına ulaşabiliyorlar. Qlik altyapısının dağıtık yapı desteği ile birden fazla sunucunun eş zamanlı çalışan yapısı, ilgili veriyi en hızlı şekilde erişilebilir ve analize hazır olmasını sağlıyoruz. Son olarak, on-demand özelliği ile işbirimleri bir süpermarkette reyonları gezerken ilgisini çeken ürünleri sepete koyar gibi büyük veri ortamından ilgilendiği ve ‘dene, yanıl, öğren’ bakış açısı ile keşfetmek istediği konuları seçip detayları özgürce ve hızlıca analiz etme imkanı yakalıyor. Böylelikle kurumların büyük veri yatırımlarının gerçek değerini ortaya çıkarmalarına yardımcı oluyoruz.”

advertorial

Sektör bağımsız iş dünyasında kanalların çeşitlenmesi, artan dijital etkileşim ve gerçekleşen dijital dönüşümler ile dijital izler veri olarak kaydediliyor. Yapısal verilerin yanısıra yapısal olmayan işlenmemiş ses, video, yazı gibi çeşitli verilerle birleştiğinde artık herkesin bildiği gibi veri hacmi ve çeşitlilik hızla artıyor. Büyük veri teknolojileri imdadımıza yetişiyor ve hızla artan bu veri hacmi ve çeşitliliği aynı hızla kaydetmenize imkan sağlıyor. BI Technology CTO’su Emre Çabuk’a göre, mevcut büyük veri yatırımlarına baktığımız zaman, büyük veri teknolojisinin temeli veriyi depolama odağında ilerliyor. Ancak bu verilerle ne yapılacağı nasıl bilgiye ve değere dönüşeceği konusunu kaçırmamak gerekiyor. “Büyük veri kümeleri altyapı seviyesinde çok iyi yönetilse de, eğer son kullanıcılar bundan faydalanamıyorsa o takdirde veri odaklı organizasyon hedeflerinden çok uzak, kurumsal kültürü geliştiremeyen, kısa soluklu ve geri dönüşü çok düşük projelerle karşılaşılıyor” yorumunu yapan Emre Çabuk, eklemeden geçmiyor: “Büyük veri ile yeni çağa ayak uydurduğunuz veri depolama katmanınızın üzerine son kullanıcıların taleplerini hızlı bir şekilde karşılayacak, sorgudan ziyade soru sormasına olanak sağlayacak self-service Qlik platformu büyük veri yatırımlarınızın daha da değer kazanmasını sağlayacaktır.”


7 KASIM

BEYAZIT

09.00 - 11.00

11.00 - 14.00

OTURUM Dijital Ekonomiye Hazırlık ve Türkiye’nin Dijital Ekonomi Vizyonu

Wellness Uygulaması

14.00 - 16.30

OTURUM Yenileşim ile REkonomi

BEYAZIT

8 KASIM

EMİRGAN - 2

Kurumsal Dönüşüm Platformu ile Dijital Verimlilik TEKNOLOJİ PLATFORMU

Veri Yönetimi TEKNOLOJİ PLATFORMU

EMİRGAN - 1

EMİRGAN - 2

Akıllı Enerjl Yönetimi TEKNOLOJİ PLATFORMU

Dijital Finans TEKNOLOJİ PLATFORMU

Dijital Güvenlik TEKNOLOJİ PLATFORMU

Dijital Sağlık Ekonomisi TEKNOLOJİ PLATFORMU

Bilişim Zirvesi’17 REkonomi Açılış Programı

13.30 - 14.00

09.00 - 11.00

EMİRGAN - 1

Bilişim Zirvesi’17 Kamu Açılış Programı

11.00 - 14.00 OTURUM Yıkıcı Yenilikçi Teknolojiler ve Dijital Liderler 14.00 - 16.30

www.bilisimzirvesi.com.tr sitesine üye olarak tüm tema programlarının detaylarına ve Bilişim Zirvesi’17 hakkındaki yeni gelişmelere ulaşabilirsiniz.


www.bilisimzirvesi.com.tr

BEYLERBEYİ - 1

BEYLERBEYİ - 2

Dijital IoT Devri TEKNOLOJİ PLATFORMU

Yeni Dünyada Mobil Dönüşüm TEKNOLOJİ PLATFORMU

BEYLERBEYİ - 1

BEYLERBEYİ - 2

AKILLI YAŞAM PLATFORMLARI

Yapay zeka TEKNOLOJİ PLATFORMU

Yeni Nesil Kentler TEKNOLOJİ PLATFORMU İnternet Bağlantılı Evler TEKNOLOJİ PLATFORMU İnternet Bağlantılı Araçlar TEKNOLOJİ PLATFORMU Akıllı Doğa TEKNOLOJİ PLATFORMU

Robotik Teknolojiler TEKNOLOJİ PLATFORMU

SERGİ ALANI


20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Ülkeler; fikirler ve bunların doğru korunabilmesi ile kazanır 2014’ de kurulan ve İstanbul Üniversitesi ile işbirliği sonucunda üniversite patentlerini kısa sürede 400’ün üzerinde çıkartan Aba Innolab, Türkiye’nin ilk uluslararası Blockchain projesi Copyrobo ile işbirliğine gitti. Bu kapsamda Aba Innolab, girişimcilerin projelerini Blockchain teknolojisi ve nitelikli zaman damgalarıyla korumaya alacak. Girişimcilerin de Bitcoin/Etherium/Litecoin/ Dashcoin Blockchain teknolojisi ve Nitelikli Zaman Damgası kullanılarak eser, buluş ve diğer tüm fikri haklarının dünya çapında ve mahkemelerde geçerli bir şekilde korunmasını ve satışını sağlayacak. Aba İnnolab Genel Müdürü Gamze Sart, işbirliği ile ilgili şu bilgileri verdi: “Uluslararası Mülkiyet Hakları Endeksi’ne göre, 2015 yılında Türkiye 129 ülke içinde 58’inci sırada. Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) 2011

tarihli raporuna göre, Fikri Haklar Endeksi’ndeki 1 puanlık artış ya da Patent Endeksi’ndeki yüzde 10’luk artış Türkiye’nin dış yatırım stokunda yüzde 16 artış demek. Uluslararası Ticaret Örgütü’nün raporlarında da aynı veriler ve fikri hakların iyileştirilmesiyle ülkenin sağlayacağı katma değer gösteriliyor. Copyrobo’nun sağladığı Blockchain ve diğer teknolojilerle; tüm girişimciler, öğrenciler ve öğretim görevlileri eserini anlık olarak tüm dünyada koruyabilecek. Koruma ile birlikte, ticarileşme de başlayacak. İşbirliğinin genişlemesi ile üniversitemiz ve ülkemizde fikri haklar farkındalığı artabilir, proje ve patent üretiminde değişim yaşanabilir ve Fikri Haklar Endeksi’nde ilerleme olabilir. Bu sayede üreten, geliştiren, buluş yapan dünyanın ilk 500 üniversitesine girmek için tüm öğrencilerin aktif katılımıyla inovasyon ruhu teşvik edilebilir.”

Blockchain teknolojilerinin üniversitelerde geliştirilmesinin önemine işaret eden Copyrobo kurucu ortağı Av. Kadir Kurtuluş, “Dünyadaki şirketlere baktığımızda; gayri maddi duran varlıkların duran varlıklara oranı bazı ülkelerde yüzde 80’lerde

iken, Türkiye’de durum tam tersi. Copyrobo teknolojisi ile hedef; bilginin ticarileştirilebilmesi ve ülkemizde de gayri maddi duran varlıkların şirketlerin esasına teşkil edebilecek seviyeye getirilmesi. Aba Innolab ile işbirliği, özellikle

ülkemize sağlayacağı katma değer açısından heyecan verici. İşbirliğimizi, tüm dünyada internetten daha büyük bir devrim olarak kabul edilen Blockchain teknolojilerinin üniversitelerimizde geliştirilmesi noktasında da genişletmek istiyoruz.”

Netlojistik’in yeni marka adı Pukta oldu 2001 yılında kurulan ve 17 yıldır faaliyet gösteren BT hizmet firması Netlojistik, isim değişikliğine gitti ve şirketin yeni marka adı Pukta oldu. Pukta; Türkiye’nin her yerine 7/24 yerinde destek hizmeti

sunuyor. Microsoft’un en büyük bulut iş ortaklarından olan Pukta’nın bilişim dünyasının lider firmalarıyla iş ortaklıkları ve 100’ün üzerinde düzenli yönetilen BT hizmetleri verdiği müşterisi var. Netlojistik,

Pukta adıyla yardım masası, felaket yönetimi, özel bulut gibi çözümleriyle KOBİ’lerin ve büyük ölçekli firmaların hayatlarını kolaylaştırmaya devam ediyor. Hardware as a service, dış kaynak, yardım

masası, felaket yönetimi, özel bulut, iş sürekliliği yönetimi ve güvenlik çözümleriyle hem KOBİ’lerin hem büyük ölçekli şirketlere destek veriyor. Marka bağımsız yazılım ve donanım çözümleri ile BT donanım ve

lisanslarının belirli sürelerle kullanılmasına yönelik çözümler de sunan, 2011 yılında kendi bulut sistemlerini kuran Pukta Bilişim, sahip olduğu kurum kültürünü, kurumsal kimliğiyle öne çıkarmak istiyor.

Bayilerin birikimi daha da artırılıyor Eray Teknoloji, bayilerini Boylam Yazılım eğitimi için bir araya getirdi. Şirkete yeni katılan bayilerin çoğunlukta olduğu toplantıyla katılımcılar hem Eray’ı hem de ürünlerini daha yakından tanıdı. Geçtiğimiz günlerde Ankara merkez ofisinde çoğunluğunu yeni bayilerin oluşturduğu bazı bayilerini bir ayara getiren Eray Teknoloji, düzenlediği toplantıda iki gün boyunca Boylam Yazılım ve Mettler Toledo bPlus terazi eğitimleri verdi. Toplantı ile

ilgili Eray Teknoloji Bayi Satış Müdürü Alaattin Sayar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Amacımız; yeni bayilerimizi Eray’la daha yakından tanıştırmak, Boylam Yazılım satan tüm bayilerimizi programımızla ilgili daha yetkin hale getirmek oldu. Yazılımın gelişen modüllerini uygulamalı olarak gösterirken, satış tarafında bayilerimizin elini güçlendirme odaklı çalışmalar yaptık. Bayilerimiz yalnızca yazılım satışıyla

kalmayacak, bizimle olan ticaretlerini geliştirecekler. Boylam Yazılım’ın yanı sıra Mettler Toledo terazimizin stoklarımıza giren son ürünü bPlus hakkında da bilgi verdik. Ana hedefimiz; bayiler tarafında ticaretimizi artırmak, bayilerimizle bağlarımızı güçlendirmek. Toplantılarımız yakın zamanda İzmir’de devam edecek.”



BThaber

22 PC iş istasyonu ve yetkinlik buluşuyor

HP, Adobe MAX'de, Adobe Creative Cloud ve diğer profesyonel uygulamalara ihtiyaç duyan sanatçıların, tasarımcıların ve dijital görüntüleme profesyonellerinin performans ve mobilite ihtiyaçlarını çözmek için tasarlanmış olan dünyanın en güçlü çıkarılabilir dizüstü bilgisayarını tanıttı. Dünyanın ilk çıkarılabilir iş istasyonu olan HP ZBook x2'nin performansı, üretkenliği artırıyor ve kullanıcılarına çalışabilme özgürlüğü sunuyor. HP ZBook x2, tasarımcıların, Surface Pro4'e kıyasla daha fazla grafik performansı sağlayan başka herhangi bir çıkarılabilir dizüstü bilgisayar ve NVIDIA Quadro® Graphics'den iki kat daha fazla hafızaya sahip, dört çekirdekli Intel® Core işlemcileri ile kolayca tasarım yapmalarına imkan sunuyor. Sessiz, çift fanlı aktif bir soğutma sistemi, ısıyı güçlü grafik kartı ve işlemciden dağıtmak için tasarlandı. HP, Adobe kullanıcıları da dahil olmak üzere yaratıcı topluluğun ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için zamandan tasarruf sağlayan 18 kısa yol sunan özelleştirilebilir, uygulamaya duyarlı HP Quick Keys özelliğini de geliştirdi. HP ZBook x2, dört farklı modda çalışıyor: Dizüstü bilgisayar, ayrık, yerleşik ve tablet. HP ZBook x2 Aralık ayında EMEA'da satışa sunulacak ve fiyatlar KDV hariç bin 949 avrodan başlayacak.

Yenilikleri içeren sistem Bosch’tan Bosch'un pazara sunduğu PAVIRO Genel Seslendirme ve Sesli Tahliye Sistemi, kullanıcılara gelişmiş kullanabilirlik ve daha geniş uygulamalar için yeni donanım ve yazılım özellikleri sunuyor. EN 54 sertifikalı bir Ses Tahliye Sistemi olan PAVIRO, profesyonel ses kalitesinin yanında, sistem mimarisiyle ofisler, bölgesel hava alanları, oteller, fabrikalar, okullar ve alışveriş merkezleri için de kullanım fırsatı veriyor. Kurulumcular bina altyapısında mevcut olan ağları kullanabildikleri için daha hızlı ve düşük maliyetle uygulamaları tamamlıyor. PAVIRO ayrıca, IP protokolü üzerinden internet aracılığıyla etkili uzaktan kontrole, tespit ve bakıma izin veren PC’ler gibi uzak cihazlarla da bağlantı kurabiliyor. PAVIRO Genel Seslendirme ve Sesli Tahliye Sisteminin IP işlevselliği ve bağlanabilirliğine, Bosch’un bir süre önce çıkarttığı Dante ağ arayüzü modulü (OM-1) yoluyla ulaşılıyor. Böylece bağımsız kontrolörler arasında 16 kanallı bir Dante ses ağı oluşturmak mümkün oluyor. IP ağı oluşturma yapısı, kullanıcıların dört adede kadar merkezi olmayan kontrolör yoluyla, daha geniş alanlar için çoklu kontrolör ağı topolojileri oluşturmalarına imkan veriyor. Bu da bazı uygulamalarda daha az kablo ve büyük bir tasarruf demek. PAVIRO sistemi, maksimum konfigürasyon seviyesinde, daha fazla alanın ve hoparlörün gerekli olduğu daha büyük cihazlar için sistemi uygun hale getirerek, toplam 164.000 Watt'lık yükseltici güce sahip olan 984 alana hitap edebiliyor. Ağ konfigürasyonu, güvenlik amaçları için ihtiyaç dışı kanallar sağlıyor; bir kontrolörün ağ bağlantısı kopsa bile, acil bir durumda, bu kanallar tahliye sinyalleri için hep çalışır oluyor. PAVIRO, hoparlör bölgesini izleme ve tahliyeyle ilgili bağlantının kaydedilmesi için 30 dakikalık kalıcı belleği de içeriyor.

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Emin adımlarla büyümeye devam!

100’üncü yaşını kutlayacağı 2018 yılında elektrik anahtar ve priz sektöründe küresel pazar lideri olmayı hedefleyen Panasonic, bu hedefine ulaşmak için adımlar atmaya devam ediyor. VİKO markasını bünyesine katan ve Panasonic Eco Solutions Elektrik Sanayi ve Tic. AŞ unvanıyla faaliyet göstermeye başlayan kuruluş, Türkiye ve bölge ülkelerine de büyük önem veriyor. Kuruluş, son olarak Azerbaycan’da Santral Elektrik işbirliğine imza attı. Kuruluş, AMEA Bölgesine dair gelecek hedefleri kapsamında başta Azerbaycan olmak birçok

ülkedeki varlığını daha da güçlendiriyor. Asya, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’da 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Panasonic Eco Solutions Türkiye, sektöründe Azerbaycan liderliğini hedefliyor. Azerbaycan kritik önemde Panasonic Eco Solutions Türkiye, Azerbaycan’a verdiği önemin bir yansıması olarak ülke distribütörü Santral Elektrik işbirliğinde bir organizasyona imza attı. Bakü’deki JW Marriott Absheron Otel’inde gerçekleşen programa, Santral Elektrik CEO’su Fərid Farhadzade, Panasonic Eco Solutions Türkiye Genel

Müdürü Nusret Kayhan Apaydın, AMEA Bölgesi Satış Müdürü Oğuzhan Seferoğlu, Kurumsal İletişim Yöneticisi İlker Çelik’in yanı sıra yaklaşık 120 konuk katıldı. Açılış konuşmasını yapan Santral Elektrik CEO’su Fərid Farhadzade, konuşmasında Panasonic ve Santral Elektrik işbirliğini çok önemsediklerine vurgu yaptı. Panasonic Eco Solutions Türkiye Genel Müdürü Nusret Kayhan Apaydın ise “Azerbaycanlı müşterilerimizle, buluşmaktan ötürü çok mutluyuz. Önümüzdeki süreçte de Azerbaycanlı müşterilerimizle birlikteliğimizi, çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacağımıza ve Santral Elektrik işbirliğinde Azerbaycan’da çok daha büyük başarılar inşa edeceğimize olan inancımız tam” yorumunu yaptı. AMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Müdürü Oğuzhan Seferoğlu da şirket tanıtım sunumu eşliğinde mevcut ürün gamı hakkındaki bilgileri katılımcılarla paylaştı.

Kurumsal demirbaşlar her zaman takipte

Sensormatic Türkiye’nin sunduğu Demirbaş Takip Sistemi; işletmelere, sahip oldukları envanterin doğru konumda, doğru sayıda olup olmadığını, kayıp veya yer değişikliği tespitini, kişiye zimmetlendiyse geri gelip gelmediğini kontrol etmelerini sağlıyor. Sistem; işletmelerin faaliyet alanlarına, çalışma biçimlerine ve kullandıkları demirbaşların niteliğine göre farklı biçimlerde uygulanabiliyor ve işletmeler de bu sistem sayesinde sahip oldukları tüm demirbaşların eksiksiz biçimde, tanımlandıkları konumda

bulunup bulunmadığını düzenli olarak takip edebiliyor. Sensormatic tarafından sunulan RFID çözümleri ile şirketler ofisten çıkarılması veya ofis içinde yer değiştirilmesi istenmeyen tüm demirbaşları kolayca işaretleyebiliyor, bu eşyaların tüm hareketlerinden anlık haberdar olabiliyor. Sensormatic’in portföyünde bulunan RFID okuyucu ve antenlerin, işletmenin istediği bölümdeki kapı veya pencerelere yerleştirilmesiyle bir güvenlik alanı oluşturuluyor. Bu sayede demirbaşların yer değiştirmesi durumunda

çıkışları izlenebiliyor. Sensormatic RFID Demirbaş Takip Sistemi, işletmelerdeki güvenlik çözümleriyle birleştirilerek entegre çözüm olarak da sunulabiliyor. Kamera sistemleri ile entegrasyon sayesinde yer değiştiren demirbaşın takibi, güvenlik kameralarının tespit ettiği görüntülerle sistem yöneticisine aktarılıyor. Geçiş kontrol sistemleri ile entegrasyon yapıldığında, demirbaşın kimin tarafından geçirildiği bilgisi de rapora ekleniyor. Bilgisayar, yazıcı, kablosuz projeksiyon cihazı gibi elektronik ürünler ile masa, sandalye gibi bir ofiste bulunan her tür demirbaş sisteme dahil edilebiliyor. İşletmenin neyi ne kadar takip etmek istediğine bağlı olarak, kapsama alanı da belirlenebiliyor. Sektöre ve işletmeye bağlı olarak takip edilecek alanlar ve ekipmanlar değişse de, sistemin işleyişi aynı kalıyor.



24

BThaber

KARİYER

Yetenekli çalışan, destek de bekliyor Randstad İnsan Kaynakları Trendleri ve Ücret Araştırması’nın 2017 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye’de farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerden 233 karar alıcıyla yürütülen araştırmaya göre, şirketlerin 2017’de karşılaştığı en büyük zorluk yetenekli çalışanları elde tutmak oldu. Ankete katılanlara ana insan kaynakları zorlukları sorulduğunda, yüzde 41,2’lik oran “en iyi çalışanları elde tutmak” yanıtını verdi. İkinci en büyük zorluk ise yüzde 39,1’lik oranla “ücret beklentilerini yönetmek”. “Yetenek çekmek” yüzde 38,2 ile üçüncü sıraya yerleşirken, performans ve verimliliği arttırmak ise yüzde 37,3’lük oranla dördüncü ana zorluk oldu. Araştırma, Türkiye’deki insan kaynakları ve işe alım süreçlerinin gelişmeleri ile ilgili önemli fikirler veriyor. Buna göre, işe alım yaparken yetenekli personelleri çekmek için en önemli etkenler güçlü bir işveren markası olmak, rekabetçi ücret paketi sunmak ve güçlü çalışan değer önerisi sunmak. Rekabet gücü olmayan ücretler ve zayıf kurumsal itibar ise yeteneklerin şirketlere kazandırılamamasının arkasındaki temel nedenler. İşverenin en büyük sorununun, var olan yeteneği elde tutmak olduğunu vurgulayan Randstad Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü Leigh Ostergard, şu yorumu paylaştı: Geleceği görmeyen gidiyor “Çalışanların şirketlerinden ayrılma nedenleri arasında birinci sırada daha iyi bir ücret teklifi almak geliyor. Kariyer gelişimi için daha fazla fırsatın bulunduğu şirketlerde yeni bir iş bulmak ise çalışanların şirketlerinden ayrılmasında ikinci etken. Yeteneği elde tutmak ise şirketler için en önemli gündem maddesi. Kariyer gelişim imkanları ve rekabetçi bir ücret, yeteneği elde tutabilmek için bir şirketin sağlayabileceği en önemli imkanlar. Bunlar, çalışan kayıplarının da arkasındaki en önemli nedenler. Yetenekli çalışan kendisi için şirketinde bir gelecek gördüğü sürece elde tutulabiliyor. Kendisi için gelecek olmadığını düşünenler ise kısa sürede ayrılma kararı alabiliyorlar.” Yetenek eksikliğinden etkilendiğini belirten şirketlerin oranının yüzde 70 olduğunu belirten Ostergard, bu durumun şirketler için doğru profesyoneli bulmada zorluk yarattığını ifade etti. Rapora göre, uygun çalışanın bulunmasının önündeki en önemli engeller sektörel iş tecrübesindeki eksiklik, yabancı dil becerileri, iş için gereken eğitimin olmayışı ve kısa iş tecrübesi. Ücret ve yan hakların iyileştirilmesi ile eğitim ve öğrenim programlarının oluşturulması ise yetenek eksikliğin giderilmesi için alınan en yaygın önlemler.

Lenovo’da Motorola odaklı görevlendirme Son iki yıldır Lenovo’nun akıllı telefon biriminde Kıdemli Ürün Müdürü olarak görev yapan Can Karaca, Mobil Ürün Grubu Lideri olarak atandı. Karaca, bir yıl önce Türkiye’de başarılı bir lansman yaparak, Motorola markasını toplam pazarda 5’inci sıraya yükselten ekipte rol üstleniyordu. Karaca, sektördeki ve Lenovo’daki deneyimini artık Motorola markasının stratejisine yön vermek üzere kullanacak. Elektronik ve Haberleşme Mühendisi ve bilişim sektöründe özellikle ürün ve dağıtım kanalı yönetiminde 14 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Karaca, kariyeri boyunca teknoloji sektörünün önde gelen firmalarında ürün müdürlüğü ve kategori yöneticiliği gibi görevlerde bulundu. Karaca, 2015 yılında Lenovo ailesine katılmıştı.

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Yönetici odalarında şeffaflık hakim olmalı

Son olarak Halaman Matbaacılık Yönetim Ofisi için gerçekleştirdiği tasarım ile 2A Asia Architecture Awards’ta finalist olmaya hak kazanan EDDA Mimarlık Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, güncel ofis yapılarındaki yönetici odalarında yaşanan

değişimleri ve tasarımlarında dikkat edilmesi gereken kriterleri değerlendirdi. Daha şeffaf tasarım anlayışıyla biçimlenen yeni nesil ofislerde, yönetici odalarının da mesafeli ve hiyerarşik kimliğinden uzaklaştığını dile getiren Eda Tahmaz, iş hayatında aktif yeni nesille

beraber yönetici odalarının da yeni bir karakter kazandığı görüşünde. Eda Tahmaz’a göre, hem genel çalışma alanlarında hakimiyet kurulabilmesi hem de çalışanlarla bir arada olma hissini pekiştirmek için merkezi bir bölümde konumlandırılan yönetici odaları genellikle zeminden tavana kadar uzanan yüksek cam doğramalarla diğer bölümlerden ayrılıyor ve mobilyalarda da daha düz çizgiler üzerine kurulan tasarımlar ve doğal ham malzemeler tercih ediliyor. Önümüzdeki dönemlerde ise daha da ön plana çıkacak işlevsellik ve şeffaflık, yönetici odalarının yenilenmesinde ve yapılanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli kriterler olacak.

PERYÖN zirvesi için geri sayım

PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, 25’inci yılında iş dünyasının önemli isimlerini 2 – 3 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar’da bir araya getirecek. Kongre’nin değerli isimlerinden biri UNESCO Gelecek Çalışmaları Programı Başkanı, Futurist Sohail Inayatullah, geleceği doğru yorumlamak için önem taşıyan beş değişimden bahsedecek. Bunlardan ilki, iklim değişikliğinin sonucu olarak doğanın yeniden fiyatlandırılması. İkinci değişim yapay zekânın ve robotların yükselişi. Üçüncüsü kişiler arası (peer-to-peer) etkileşimde köklü değişim. Dördüncü değişim ise mega fabrika modelini tehdit eden ve insanların ihtiyaç duydukları her şeyi evlerinde üretebildikleri bir dünya

öngören Maker Devrimi. Kongre’de “İçinizdeki Gücü Keşfedin ve İçinizdeki Lideri Bulun” teması çerçevesinde katılımcılara seslenecek DDIDevelopment Dimensions International Baş Danışmanı Linda Miller, “Kız Gibi Yönet” teriminin sahibi. EAPM (Avrupa İnsan Yönetimi Derneği) ve CIPD Enterprises Yönetim Kurulu Başkanı Bob Morton da Kongre’de merakla beklenen diğer bir isim. Kurduğu The Networking B.V. şirketi ile Charles Ruffolo da bu yıl PERYON İnsan Yönetimi Kongresi’nde. Ruffolo, katılımcılara network oluşturmanın inceliklerini anlatacak. Kalbiyle Konuşanlar Oturumu; Ayşe Arman ve Haluk Levent’i ağırlarken, Kongrenin ilk

gününde konuk olacak Ege, “Bir Kariyerde, Bin Yolculuk” sunumuyla yerini alacak. Kongre, PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı ve STFA Holding Strateji ve İnsan Kaynakları Başkanı Berna Öztınaz, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Pegasus Havayolları CEO’su Mehmet Nane, Sandoz Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Başkanı Altan Demirdere, Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, Turkcell Grup İK Planlama & Proje Yönetimi Müdürü Feride Düzduran Gündüz, Betek Boya ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Akpınar gibi birçok ismi misafir edecek. Detaylar www.peryonkongre. com/kongre2017 adresinde.


www.metrobi.com

SAHA TESLİMATLARINIZI TEK TIK İLE HIZLANDIRAN ÇÖZÜM Sizin için neler yapabileceğimizi konuşmak için iletişime geçiniz

Trafik durumuna göre çalışan rota optimizasyonu ile masraflarınızı %30 düşürün.

Müşterinize ve ekibinize anlık görev durumunu ve ne zaman ziyaret edileceğini bildirin.

BİZE ULAŞIN İTÜ Ayazağa Kampüsü KOSGEB B Blok No:15 Maslak/İstanbul

Görevleri anlık olarak ekleyin veya değiştirin, sistem otomatik olarak en uygun kişiye atama yapsın.

info@metrobi.com 0212 285 9009 0545 837 8370


26

BThaber

KARİYER

30 Ekim - 5 Kasım 2017

PayU’nun global müşteriler satış yöneticisi Omaçer oldu Visa ve MasterCard tarafından onaylanan ödeme servis sağlayıcısı olan PayU Türkiye’nin yeni Global Müşteriler Satış Yöneticisi Haktan Omaçer oldu. Omaçer, şirket bünyesindeki uluslararası markalarla yürütülen işbirlikleri ve bunların geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yürütecek. Dumlupınar Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan, kariyerine HSBC Türkiye’de bireysel pazarlama yönetmen yardımcısı olarak başlayan Omaçer, sonrasında kredi kartı ürün yönetimi departmanında görev aldı. Ardından PayPal Türkiye’de farklı departmanlarda çalışan Omaçer, kariyerine iyzico’da büyük müşterilerden sorumlu satış yöneticisi olarak devam etti.

91 girişime 9 ayda 57 milyon dolar yatırım Startups.Watch, Türkiye Girişim Ekosistemi 2017 üçüncü çeyrek verilerini açıkladı. Buna göre, 23 teknoloji girişimine melek ve girişim sermayesi fonları tarafından toplam 13.1 milyon dolar yatırım yapıldı. 2017 yılının ilk 9 ayında yapılan toplam yatırım 57 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde sektörlere göre yatırımlara bakıldığında, en çok yatırımı sırayla seyahat, siber güvenlik, IoT girişimleri, reklamcılık, insan kaynakları ve biyoteknoloji aldı. Bu arada, Avrupa’da ise girişim sermayesi ve melek yatırım konusunda patlama var. Kuzey Avrupa ülkelerinde de ilgi artıyor. 100 milyon dolar üstü yatırım alan altı ülkenin ikisi burada: İsveç ve Finlandiya. Diğer dört ülke

ise İrlanda, İspanya, İsviçre, Avusturya. Tüm dünyada 2017 üçüncü çeyrek yatırımlarına bakıldığında, 1 milyar dolar üzeri yatırım alan üç ülke ise Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa. Türkiye ise coğrafyasındaki en iyi yatırım alan ülke. Üçüncü çeyreğin öne çıkan yatırımları arasında tohum aşamasındaki girişimlere yatırım yapan Diffusion Capital Partners, siber güvenlik konusunda çözümler geliştiren Atar Labs’e 2.5 milyon avroluk yatırım yaptı. Bir diğer yatırım, gündemdeki haberleri oyunlaştırma ile okuyucuya sunan “Bilemezsin” tahmin platformuna Demirören Ventures tarafından yapılan 1.2 milyon TL’lik yatırım. Mobil reklam pazarına yönelik reklam

çalışmalarını kolaylaştırıp hızlandıran AppSamurai ise ACT Ventures Partners’dan 1 milyon dolarlık tohum yatırım aldı. Galata Business Angels da otomobil tutkunlarını dijital ortamlarda yakalamak isteyen oto tamir, aksesuar gibi şirketlere internet tabanlı pazarlama yetenekleri kazandıran Garaj Sepeti’ne yatırım yaptı. 2017 üçüncü çeyrekte yatırım alan Türkiye’deki tüm girişimler Appsamurai, Atar Labs, Bilemezsin, Comind Al, Episome Biotech, Ferge, FineDine, Garaj Sepeti, iCaked, Kodris, KolayIK, Manibux, Monument, otelz.com, Poltio, Recontact, Seyisco, Sweaters, TeamSQL, Temizlikyolda, Trendonline, Virasoft, Webgazer oldu.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

31 Ekim 2017 Panasonic Kurumsal Çözümler Toplantısı Anadolu Hotels / Ankara AYRINTILI BİLGİ: neslihan@horizonbilisim.com

7 - 8 Kasım 2017 Bilişim Zirvesi 2017 istanbul Kongre Merkezi / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R

31 Ekim-1 Kasım 2017 Microsoft Future Decoded ExCeL Londra, İngiltere AYRINTILI BİLGİ: www.futuredecoded.com

Y U R T İ Ç İ

19 Kasım 2017 ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu Crown Plaza Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.thinktalkodtuggt.org

Y U R T D I Ş I

4-5 Aralık 2017 Disrupt Berlin 2017 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: https://techcrunch.com

12 Aralık 2017 BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr



Seçim sorununun çözümü de MERNİS'te

• Ülkemizin gündemine giren erken seçim birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Anayasa gereği seçimlerde ilk defa oy kullanacak olan 18 yaşındaki seçmenler tam bir sorun yaratıyor. Yüksek Seçim Kurulu "sıkışık" seçime isyan ediyor. Bu kısa sürede ancak eski seçmen kütükleriyle seçime gidebileceklerini ve seçimin bu şartlarla sağlıklı olamayacağını belirtiyor.

• Devlet İstatistik Enstitüsü ise, 18 yaşın Anayasa uyarınca oy kullanabilmesi için mutlaka sayım yapılması gerektiğini söylerken, sayım için Nisan 1996 tarihini veriyor. DYP ve CHP ise seçimin 24 Aralık 1995 tarihinde yapılması için yasa tasarısı hazırladı. Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada TBMM çatısı altında seçim formülleri aranıyordu.

Köprü trafiğine elektronik çözüm İstanbul'da yaşayıp köprü trafiğinden şikayet

Otomatik geçişlerde bu etiketlerle gişelerde bu­

sınıflandırmasını yapıp parayı tahsis edecek oto­

lunan radar arasında bir sorgulama yapılacak.

matik gişeler hizmete girecek. Öncelikle her iki

Bu

köprüden 4'er gişenin otomatik gişe haline geti­

edilecek.

rilmesi düşünülüyor.

açılacak ve araç geçecek.

işlemler

gişelerdeki

Eğer

geçiş

bilgisayara

onaylanmışsa

raporunu seçimlere yetiştirecek

kayıt

Başbakanlık BİM'deki yeni çalışmalar

Mevzuat bilgileri CD'lerde Başbakanlık Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tara­

lerinin çok daha üzerine çıkacağı öngörülü­

TBV, Bilişim Stratejisi

bariyer

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

Uygulanacak sistemde araçların ön camlarına

olan turizmin, 21. yüzyılda bugünkü değer­

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

para yüklü birer elektronik etiket yapıştırılacak.

edenlere müjde! 1996 yılı içinde otomobillerin

Dünyanın en büyük sektörlerinden biri

• Bütün bunlar gösteriyor ki, Aralık'ta yapılacak bir seçimin üzerinde söylenecek çok şey olacak. Yine pek çok kişi bilgi teknolojisinden söz edip, Türkiye'nin bu çağdaş uygulamalardan ne kadar uzak olduğunu dile getirecek. Oysa bu sorunların çözümü 20 yıldır ödenek yetersizliği nedeniyle bitirilemeyen MERNİS Projesi'nde.

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) projelerinden biri olan "Türkiye Bilişim Stratejisi" çalışma­ ları, seçim nedeniyle hızlandırıldı.

Hazırla­

nan raporda, stratejik hedefler çerçevesinde yapılması gerekenler şu başlıklarda ele alını­ yor: Eğitim, Yazılım, İletişim, Personel Poli­ tikaları, Yasal Düzenlemeler, Ar-Ge, Kamu,

fından kullanıma açılan Mevzuat Bilgi Sistemi ile

Bilişim Kültürü, Bilişim Uygulamalarının

ilgili olarak yeni bir çalışma daha başlatılıyor.

Yaygınlaştırılması.

Yaklaşık 20 bin sayfalık mevzuat bilgilerinin CD

TBV, siyasi partilerin seçim öncesinde

ortamına aktarılacağı öğrenildi. Başbakanlık Bil­

programlarına bilişim stratejilerini de alabil­

gi İşlem Daire Başkanlığı görevine gelen Sinan

mesi için Türkiye Bilişim Stratejileri raporu­

Birengel'le yeni projeler ve hedefleri hakkında

nu kısa sürede tamamlamayı hedefliyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

görüştük.

(Ayrıntılı haber sayfa 4'de)

E C

yor. Hizmetin önplanda olduğu bu sektör­ de, bilgi teknolojileri önemli bir işleve sa­ hip. Bu dosyamızda dünyada turizmin bu­

N Ö

gün geldiği nokta ve gelecekteki konumu­ nun yanı sıra, turizm sektöründe BT uygu­ lamalarına yer veriyoruz. Bu sektöre yöne­ lik bilgi teknolojisi çözümü üreten şirketler­ le pazarı ve sorunlarını da görüştük.

(Ayrıntılı haber sayfa 27-33'de)

Facit, Türkiye pazarında Türkiye'de

kullanılan ilk

hesap

makinesi

markalarından biri olan Facit'in Türkiye dağıtı­ cılığını alan Mars İnşaat ve Mümessillik şirketi,

Digital-Arena

Facit'in yazıcılarını pazara sundu. Pazardaki ra­ kiplerinden daha avantajlı olduklarını vurgula­ yan Mars Genel Müdürü Onur Erduran, nokta vuruşlu yazıcılarda Oki'nin pazarından belirli bir pay alacaklarını ve

Panasonic markası ile

A T L I F Y A 2 2 H U B

işbirliğinde son nokta

Digital Türkiye ile Arena Bilgisayar arasındaki PC Toptancı

Anlaşması sona erdi. Anlaşmanın sona ermesinin nedeni, her

de bazı ürünlerde rekabet edebileceklerini söy­

iki şirketin pazarlama ve satış stratejilerinin uyuşamaması

ledi.

olarak gösterildi.

(Ayrıntlı haber sayfa 12'de)

(Ayrıntılı haber sayfa 15'de)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.



30

BThaber

MEKTUP

Merhaba Bu sefer mektubuma, küresel bir ironi ile başlıyor, ‘adaletin bu mu dünya’ diyorum. Ajans Press, açlık ve obezite üzerine bir inceleme gerçekleştirmiş ve Birleşmiş Milletler verilerinden edindiği bilgilere göre, dünya nüfusunun tamamını doyurabilecek gıda mevcut olduğu halde, 815 milyon kişi açlıkla karşı karşıya.2050 yılında 10 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunda, beslenme ihtiyacının karşılanabilmesi için küresel gıda üretiminin de yüzde 50 artması gerek. Dünyanın bir kısmı açlıkla mücadele ederken, 640,9 milyon yetişkin de obeziteyle baş ediyor. Dünya nüfusunun yüzde 12,8’ine tekabül eden obez oranı 1980-2014 arasında ikiye katlanmış. Yiyen-yiyemeyen ikilemi her yerde. Bu kadar da değil… Türkiye’de kredi kartı kullanımında istikrarlı artış herkesin malumu, ama ilk sekiz aylık süreçte kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen 912 bin kişi hakkında yasal takip de başlatılmış. Yine Ajans Press’in bu sefer Türkiye Bankalar Birliği’nden (TBB) edindiği bilgilere göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcu sebebiyle yasal takibe takılan kişi sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artarak 912 bin kişiye ulaştı. Maalesef acı gerçeklere devam… Ne mutlu ki bilgisayar ve telefon sayesinde işlerimizi evden, iş yerinden, restorandan rahatlıkla takip edebiliyoruz. Ama Avrupa Ortopedi Cerrahisi doktorlarından Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Serhat Mutlu’nın belirttiği gibi, dünyada baş ağrısından sonra en sık görülen ağrı oturarak çalışmadan kaynaklı bel ve boyun ağrısı. Masa başında bir saat oturduktan sonra 10-15 dakika kalkıp dolaşmanın ve farklı hareketler yapmanın beden sağlığı için

30 Ekim - 5 Kasım 2017

Türkiye, girişimcileri ile büyüyecek

önemine işaret eden Doç. Dr. Serhat Mutlu; “Masa başında çalışanların duruş-oturuş bozukluğuna dikkat etmesi gerek. Bilgisayar karşısında otururken masa yüksekliği 6570 cm, yüksekliği ayarlanabilir, sırtı bele uygun ergonomik koltuğunuz olmalı. Omuzlar rahat, dik oturulmuş ve sırtın desteklenmiş olması omurga sağlığı için önemli” demiş, daha ne olsun… Bu kadar kamu spotu sonrası, biraz da spor yapalım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul tarafından Vodafone'un isim sponsorluğunda “Çocuklarımızın geleceği için koşuyoruz” temasıyla 12 Kasım Pazar günü düzenlenecek Vodafone 39. İstanbul Maratonu’na çipli koşucu kayıtları geçen yıla göre yüzde 10 artarak yaklaşık 23 bin olmuş. Maratona kayıt yaptıran şirket ve çalışan sayısı da iki katına çıkarak, yaklaşık 300 şirketten 7 bin çalışan olarak gerçekleşmiş. Vodafone 39. İstanbul Maratonu ile ilgili güncel bilgilere resmi Facebook etkinlik sayfasından ve www.maraton.istanbul adresinden ulaşılabileceğimizi bir kez daha hatırlatayım. Başarılarımıza geleyim o vakit… Türkiye’de ev hizmetleri alanında lider

olan Armut, tecrübe ve bilgi birikimini HomeRun markasıyla yeni pazarlara taşıyor. Yurtdışı açılımına ABD’de başlayan Armut, HomeRun ile şimdi de İngiltere, Suudi Arabistan ve Mısır’da yerini almış. Yeni ülkelere hızlı girişler de devam edecekmiş. Türkiye girişimcileri ile kazanacak derken, Armut.com bunun bir örneğiyse, yatırımcılar ile buluşan StartersHub XO girişimleri de potansiyelin net göstergesi. StartersHub'ın girişim geliştirme programı StartersHub XO, 18 Ekim’deki “Demo Day”de, programı başarıyla tamamlayan 9 girişimi yatırımcılar ile buluşturmuş: Güvenlik kameralarından elde edilen görüntüleri işleyerek yüz tanıma, insan/nesne/hayvan tanıma, sınır koruma, bölge koruma yapan güvenlik çözümü EyeDius, farklı kaynaklardan veri analizi sağlayarak markalara tüketicileri hakkında anlık, hızlı analizler sunan Kimola, stok yönetimi, dosya yönetimi ve iş yönetimi de yapabilen çok yönlü ofis yönetim sistemine dönüşen Noffix, akıllı kilit sistemi geliştiren Onlock, araçlar için büyük veri platformu olan Ottoo, insan trafiği yoğun kapalı alanları daha sağlıklı hale

getirmeyi amaçlayan ve akıllı sterilizasyon robotu Pastel iGiene’in ürün geliştirmesini tamamlayan Pastel Innovation. Bu yıl 25. yılını kutlayan Univera ve Türk Eğitim Derneği (TED) bir araya gelerek TED’in Anadolu ve Fen Liselerindeki başarılı öğrencileri kapsayan burs programı üzerinden bir proje hazırlamış. “25. Yılda, 25 Genç” mottosu ile yolan çıkan Univera, bu özel yılı sosyal sorumluluk projesi ile taçlandırmış. Univera Genel Müdürü Cüneyt Ersin, “Gençlerle çalışıyoruz ve ne kadar büyük potansiyele sahip olduklarını görüyoruz. Ülkemizdeki genç nüfus, iyi eğitim alırsa bizi ileriye taşıyacak potansiyele sahip. “Geleceğimiz, Gençlerimiz Projesi” ile bu potansiyeli çıkarmak için gençlerimizin eğitimine destek veriyoruz” demiş, ki sonuna kadar haklı olduğu hepimizin malumu. Meyve suyu ve içecek markası DİMES, toplum ve çevreyi odak noktasına alan, iş dünyasına örnek oluşturan iş modellerinin onurlandırıldığı Sürdürülebilir İş Ödülleri programında, Sürdürülebilirlik İletişimi kategorisi ödülünün sahibi olmuş. Aras Kargo ise “İlk Adım Okulları” uygulamasıyla, İK alanında dünyanın en prestijli ödül programlarından Brandon Hall Mükemmellik Ödülleri’nden “Öğrenmede Oyun ve Simülasyonların En İyi Kullanımı” kategorisinde gümüş ödül kazanmış. Halen İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da olmak üzere 4 büyük şehirde bulunan Aras Kargo İlk Adım Okulları’na yenilerinin eklenmesi planlanıyor. Ödüllerin de okulların da daha nicelerine… Schneider Electric, Institut

du Capitalisme Responsable tarafından Büyük Ölçekli Şirketler kategorisinde Entegre Düşünce ödülüne layık görülmüş. Bursa Tarım 2017 Fuarı’nda TürkTraktör New Holland standında Filizlerin Mucizeleri Projesi’nin kadın çiftçilerinin kurduğu Göl Flanoz Kadın Girişimi Kooperatifi ilk hasatı olan karabuğday ürünlerini sergilemiş, TürkTraktör’ün yönetimi ile ‘Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutlamış, üstüne bir de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Üreten Kadın, Büyüyen Anadolu’ projesinin Girişimci Çiftçi Kadın Ödülleri töreninde, ‘Diğer Kurum ve Kuruluşlarla Yürütülen Projelerde Fark Oluşturan Çiftçiler’ kategorisinde ödül almış. Hepsine helal olsun. ABD merkezli yoğurt devi Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya ise dünya çapında faaliyet gösteren Save the Children sivil toplum örgütü tarafından Yardımseverlik Ödülü’ne layık bulunmuş. Save the Children’ın düzenlediği yardım gecesi, dünya çapında 150 milyon çocuğa ulaşan organizasyon için önemli bir kaynak yaratılmasını da sağlamış. Gurur veren bu haberlere noktayı, bir hukuk kaynağı ile koyacağım. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Helvacı, Türk Sözleşmeler Hukuku’nu İngilizce olarak, ‘Turkish Contract Law’ (Türk Sözleşmeler Hukuku) adıyla kitaplaştırmış. Sözleşmeler Hukuku’nun en teknik ve anlaşılması güç konularını bile sade ve anlaşılır bir dille anlatan kitap, dünyanın hukuk alanındaki önde gelen yayınevlerinden Alman Springer tarafından yayınlanmış. Esere internetten e-kitap olarak da erişilebiliyor. Yine zengin bir gündemle buluşmak dileğiyle,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1144

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

30 Ekim - 5 Kasım 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@btnet.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@btnet.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Proje Satış Yöneticisi Kutay Göçe Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


5. Nesil Teknoloji TOTOLINK A3002RU AC1200 Kablosuz Router


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

CIO’s get to play the lead! KPMG, along with Harvey Nash, has published the world’s largest IT leadership survey for the 19th time this year. 4 thousand 498 CIOs and technology leaders participated in the survey conducted in 86 countries, including Turkey. The research revealed the dimensions of the cyber danger. 32% of IT managers who participated in the survey indicated that their institutions had experienced a serious cyber-attack in the last 24 months, while cyber-attacks increased by 45% compared to 2013. In-house attacks also reached an increase of 47% compared to the previous year of 40%. “In the global sense, political and economic uncertainties affect the world and 64% of institutions are

adapting their technology strategies to global political and economic uncertainty.” said Sinem Cantürk, Head of Risk Management at KPMG Turkey. Companies that use the uncertainty as a driving force of innovation (89%) have either invested in innovation, including digital workforce or increased investment. This table shows that despite the uncertainty, information technology is a trusted port.” Noting the growing satisfaction of CIOs, Sinem Cantürk expressed that: “We see that for the first time in the last 10 years; a significant 71% of the people believe that the CIO’s duty has become strategic. In addition, the percentage of CIOs who were

‘very satisfied’ with their work was also at the highest level in the last three years (39%). CIOs are now more involved in the board. 92% of technology managers have attended a board meeting in the last 12 month. CIOs will play the lead in this critical process. Digital leaders with these features will be on board of management.” Featured Topics • Female CIOs received a higher salary increase than their male colleagues last year. However, the number of women in IT management remained at 9%. • 33% of CIOs had a net salary increase in the past year. • CIOs want to stay in office

for a long time. However, the CIO service period is set at five years or less (59%). In 2005, almost 38% of CIOs were on board of management. Today, this rate has risen to 62%. One in four of the institutions are working with CDO (Chief Digital Officer). Compared to three years ago, the number of CDOs in institutions has tripled. 28% of CIOs in large companies plan to change jobs this year. For CIOs in small institutions this rate is 20%. In terms of CIOs, the importance of achieving consistent IT performance in business compared to

last year increased 21%, priority of developing innovative new products and services 21%, making cost savings 8% and increasing operational efficiency 7%. 61% of CIOs believe that IT projects are more complex than five years ago. The CIOs identified the main reasons for the failure of IT projects: Ownership uncertainty in projects (46%), optimistic approaches in project management (40%), unclear targets (40%). 27% of CIOs show inadequate project performance as the main reason for the failure of a project.

Countries win by ideas and protection of ideas in a right way Founded in 2014 and cooperating with İstanbul University, Aba Innolab, which shortly brought more than 400 university patents, cooperated with Turkey’s first international Blockchain project, Copyrobo. In this context, Aba Innolab will protect the entrepreneurs’ projects with Blockchain technology and qualified timestamps. Entrepreneurs will also be able to use the Bitcoin/Etherium/Litecoin/ Dashcoin Blockchain technology and the Qualified Time Stamp to protect and sell their inventions and all other intellectual property worldwide and in front of court. Aba Innolab General Manager Gamze Sart gave the following information about the collaboration: “According to the International Property Rights Index, in 2015, Turkey ranked 58th out of 129 countries. According to the 2011 report of the International Investors Association (YASED), a 1 point increase in the Intellectual

Property Index or a 10% increase in the Patent Index means an increase of 16% in the foreign investment stock of Turkey. In the reports of the International Trade Organization, the same values and the added value that the country can provide by improving its intellectual rights. With Copychbo’s Blockchain and other technologies; all entrepreneurs, students and instructors will be able to protect their work instantly all over the world. With protection, commercialization will also begin. With the expansion of cooperation, our university and our country may experience increased awareness of intellectual property, change in project and patent production and progress in the Intellectual Property Index. In this way, the spirit of innovation can be encouraged by the active participation of all students in order to enter the world’s top 500 universities that are producing, developing,

inventing.” Pointing out the importance of developing Blockchain technologies in universities, Copyrobo founder Lawyer Kadir Kurtuluş stated that: “When we look at the companies in the world; while the ratio of intangible fixed assets to fixed assets

is 80% in some countries, the situation is exactly the opposite in Turkey. Goal with Copyrobo technology is the commercialization of the information and the introduction of tangible assets in our country to a level that can constitute the basis of the companies. Cooperation

with Aba Innolab is exciting, especially in terms of added value to my country. We would like to extend our collaboration in our universities to the point of development of the Blockchain technologies that are considered as a bigger revolution than the internet all over the world.”



TETSOFT visited the USA Turkish Electro Technology TET Association visited the USA in Los Angeles / California and Las Vegas / Nevada to carry out investment negotiations in the software and informatics sectors, to create collaborations in the USA and to discuss solutions to be possibly offered to the ecosystem. In September, 14 TET member companies, operating in the field of software and informatics technology within the framework of the Smart Cluster concept, met with USA public and private sector representatives and held high business talks on business potential. Selahattin Esim,

Chairman of TET Board of Directors and Informatics and Software Export Commission of TET, stated that their purpose is the cooperation of the two countries, developing strategic partnerships for the third countries, doing business, investment and innovation together with the USA and he added: “After the presentations we made, it was our pleasure to give our messages clearly and to be able to hear the positive feedbacks about the Turkish economy and the potential for İstanbul to become a center of trade, finance and innovation in the near future.” Business volume comes along

TET made its first delegation to the USA in 2015 under the concept of “Smart Cluster”. Stating that there was a business volume of 150 million USD after this delegation, Esim emphasized the pioneering feature of high technology exports of the highly successful TET Software Informatics Delegations. Esim pointed out that nearly half of the interviews carried out on the last visit carried a potential to reach a concrete result and that the delegation was owned by the USA public representatives. He said that: “We believe that our country is capable of providing high quality solutions with high

technology in the point we reached, it has been confirmed with feedbacks we received.” The delegation’s visit to the Nevada region, where the USA has the largest data centers, the most advanced electric infrastructure, research universities that work very closely with Harvard and MIT, advantageous living conditions and tax rates, hosted the B2B interviews with Nevada Deputy Governor Mark A. Hutchison, General Director of the Regional Transportation Commission of Nevada Tina Quigley and the presentation of the Smart Cities projects

and the opening speeches and all the feedbacks made it clear that the delegation was owned by the public. On the last day, the delegation also visited Switch Data Center, a data center for companies such as Google, Amazon, Ebay, and Sony and contacted them to access the clustered ecosystem around this data center. One important visit was the Hyperloop One project. The presentation about the world’s fastest train project with a new generation of magnetic paving power that can reduce the distance between İstanbul and Ankara to 20 minutes was welcomed by participants.

Attention to compliance risks is a must The 3rd International Conference on Ethics and Compliance Management, organized by the International Investors Association (YASED) and the Ethics and Reputation Society (TEİD) in Istanbul on 18 October, was held in Istanbul for the purpose of regulating relations with third parties to reduce ethical and compliance risks and the best international practices were

discussed in the event. The conference started with the opening speeches of YASED Vice President Steven Young and TEİD Chairman Asım Barlın and the event continued with presentations of TEİD Board of Directors Fikret Sebilcioğlu and Lawyer Altuğ Özgün giving information on the participants about the basic concepts. Steven Young stated in his speech that: “We

are taking the leading role in establishing the best practices in the international arena in our country and sharing these practices with the business world. One of these applications is to address the ethical and compliance risks that our companies face, especially in the value and supply chains, which is one of the major problems of the global business world. Among

the root causes of ‘worst things’ that can happen to a company, such as ethics, compliance, abuse, the ‘third parties’ often takes the lead. I believe that the private sector will help reduce this risk in our country.” In his speech, TEİD Chairman Asım Barlın emphasized that internal and third party abuses corresponded to 5%

of corporations’ turnover and 2% of world economy according to World Bank data, which was 2 trillion USD. Experts deeply discussed issues such as “who is considered the third party”, “third party risks are the company risks”, “how should the third party risk assessment be”, “how third-party risks for the private sector affect investments".

Who uses the big data correctly wins

While Etiya is warning companies that are still inactive about big data, it emphasized the necessity of analyzing and understanding the growing data every day. “Unevaluated data is not data.” said Etiya, highlighting that companies need big data solutions more than ever before. “Our solutions in this area provide an experience that will enable our customers to use their marketing services and capture new profit opportunities.” said Etiya Co-Founder and CEO Aslan Doğan, who

reminded that the big data is starting to affect the way of doing business in the future, stated that: “We offer our customers an experience that is to be used in marketing and catch new profit opportunities with our solutions. By transforming unstructured big data with meaningful information based on events and interaction, improving customer experience, customer relationships, operational efficiencies and enable them to take the competitive advantage further with other competing

companies are our goals. Customers who care about customer satisfaction can benefit from big data technologies to build suitable infrastructure for cost-effective and unlimited scalable solutions by creating a real time analysis environment based on a successful database with active and practical experience.”


Renkl� Döküman Tarayıcı Çözümler� A4 Tarayıcılar Panasonic A4 tarayıcı grubu Kamu ve kuruluşları için ideal kompakt renkli tarayıcılardır. Gereksiniminiz ne olursa olsun Panasonic A4 tarayıcı grubu, size eksiksiz bir çözüm sunacaktır. Ürün grubumuz, çeşitli teknik gereksinimleri ve işle ilgili ihtiyaçları karşılaması için mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde tasarlanmıştır. Yenilikçi açılır-kapanır tip tasarıma sahip orta hacimli tarayıcılardır. Renkli ve kompakt masaüstü tarayıcı arıyorsanız; yüksek kaliteli görüntüler elde etmenizi sağlayacaktır. Kompakt olmalarına rağmen, benzersiz özelliklerinin yanı sıra profesyonel kalite sunarlar. Çalışma grubu' verimliliği sağlayan Bulut hizmetlerine sahiptir, bu da Panasonic tarayıcıları piyasadaki en hızlı kompakt tarayıcılardan biri haline getirmektedir. Günümüzün’ dijital iş dünyasında, belge tarama işletmelerin etkinlik ve verimliliklerinin en üst seviyeye çıkmasına yardımcı olmada çok önemli bir rol oynar. Masa üstü, yüksek hızlı, çok boyutlu ve renkli belge tarayıcı ürün gamımız sektörün tüm ihtiyaçlarını ve teknik özelliklerini kapsamaktadır

A3 Tarayıcılar Panasonic A3 tarayıcı grubu yüksek hızlı, yüksek hacimli, orta hacimli ve düz yataklı renkli tarayıcılar dahil olmak üzere geniş ürün gamına sahip birden çok ihtiyacı karşılamak için ileri dijital görüntü işleme teknolojisi sağlar ve üstün tasarıma sahiptir. Yüksek hızlı ve orta hacimli renkli A3 tarayıcıya yenilikçi çift çene tasarımı yerleştirilmiştir. Biçim faktörü kâğıt kanalına tümüyle erişmenize izin verir böylece üniteyi kolaylıkla temizleyebilirsiniz. Panasonic A3 Tarayıcılar, Otomatik İkili/ Renk Ayırma, Çoklu Renk çıkarma ve otomatik Kırpma/ Eğrilik Giderme özelliklerinin yanı sıra yüksek kalitede görüntü işleme özelliğine sahiptir. Çok çeşitli iş uygulamaları ile uyumlu tarama çözümlerimiz, yüksek verimlilik seviyeleri ve kullanım kolaylığı ile dikkat çekmektedir. Evrensel Tasarım

Benzersiz Teknoloji

Çevre Dostu Cihaz

85ppm/170�pm

75ppm/150�pm

KV-SL1066

95ppm/190�pm

65ppm/130�pm 240ppm/120�pm

80ppm/160�pm 65ppm/130�pm 95ppm/180�pm 30ppm/60�pm 45ppm/90�pm

100ppm/200�pm

20ppm/40�pm

140ppm/280�pm

KV-SL1056 45ppm/90�pm

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

Devlet Malzeme Of�s� Yetk�l� Bay�ler�m�z

BİLİŞİM HİZMETLERİ Mustafa Kemal Mah. 2124. Cad. - Edige Plaza No: 15/12 PK: 06530 Çankaya - Ankara / TÜRKİYE T: +90 312 236 14 24 - F: +90 312 236 20 03 www.tesco.com.tr - info@tesco.com.tr

Cevizlidere Mh. 1255 Cad. No: 5/c-d Cevizlidere/Ankara T: +90 312 468 0 838(PBX)

Cevizlidere Cad. 1236. Sk No: 2/9 Çankaya/Ankara T: +90 312 473 73 24

Ehlibeyt Mh. 1242. Cad. Aykon Plaza No: 36/17 Balgat/Ankara T: +90 312 473 25 00

Neyzen Tevfik Sok. 33/2 Maltepe - ANKARA T: +90 312 232 44 10

Çetin Emeç Blv. Kabil Cad. 1325. Sk No: 2 D:3 Ballı Apt. Öveçler/Ankara T: +90 312 472 74 76 (pbx)



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.