Santralinizin Yönetimini Elinize Alın Windows, Linux veya Bulutta Çalıştırın
3CX IP Telefon Sistemi 3CX'e taşının - daha düşük maliyetle kolay yönetim ve Birleşik İletişimler sunan, açık standartlı ve yazılım tabanlı IP PBX.
• Kolay kurulum ve yönetim • Uygun fiyatlara satın alma ve genişletme • Yerinde: sanallaştırılmış veya miniPC (Windows/Linux) • Bulut: Bulut hesabınızda (Google/OVH/Amazon) • Entegre Akıllı Telefon istemcisi • WebRTC tabanlı web konferans
WWW.3CX.COM.TR +90 232 320 0020
PBX'inizi yĂźkseltin Yerinde veya bulutta - maliyetleri azaltÄąn!
WWW.3CX.COM.TR
+90 232 320 0020
Firewall
Web Filter
L2 Tunnel
www.epati.com.tr
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1151 18 - 24 Aralık 2017
Sayfa
3
KOBİ'lere destek devam edecek BTHABER Şirketler Grubu, BT odaklı çalışma yürüten KOBİ girişimlerine birçok başlığı içine alan kapsamlı pazarlama desteği sağlıyor.
Sayfa
7
Bağlantı gücümüz kadar güçlüyüz Zyxel Türkiye; özellikle kablosuz ağ çözümleri odağında farklı sektörlerde başarılı çalışmalarına devam etmeyi hedefliyor.
Sayfa
10 - 11
Sayfa
8
BİLİŞİM GRUBU hızla büyüyor…. Gündem, BT’nin geleceği Tech Data FutureIT, BT sektörünün yeni ihtiyaçlara göre şekillenen yapısını, küresel bazda önde gelen teknoloji şirketlerinin penceresinden görebilme imkanını sundu.
Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünler üretmesine katkı sağlamak amacıyla farklı sektörlerde faaliyet gösteren CIO ve BT yöneticilerinin katılımıyla Kasım ayında kurulan ve 200’ü aşkın üye sayısına ulaşan BİLİŞİM GRUBU, önümüzdeki yıl üye sayısını bine çıkarmayı hedefliyor. Bulut_Satis-BT-6x10.pdf
Sayfa
13
C
M
Y
CM
MY
Tümleşik İletişim ile Kesintisiz İletişim
Tüm sistemler, ne kadar “tümleşik” olursa, o kadar sağlam ve verimli işleyen, buna karşılık toplam sahip olma maliyeti daha düşük olan sistemler ortaya çıkıyor. Detaylar için hedefimiz ise dosyamız.
CY
CMY
K
1
23.06.2017
13:0
security conference
3. KEZ DÜZENLEDİĞİMİZ SHIELD GÜVENLİK KONFERANSINA 1000’E YAKIN ÜST DÜZEY YÖNETİCİ VE GÜVENLİK UZMANI KATILDI.
TÜRKİYE VE DÜNYANIN
EN ÖNEMLİ KURUMLARINDAN
55 KONUŞMACI GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTI.
.yıl
HEM 10. YILIMIZI HEM DE BILIŞIM 500’DEKI TÜM GÜVENLIK ENTEGRATÖRLERI ARASINDAKI 1’INCILIĞIMIZI BIZIMLE KUTLADIĞINIZ IÇIN TEŞEKKÜR EDERIZ.
security conference 2018 3 EKİM 2018’DE BULUŞALIM www.innoverabt.com
İSTANBUL:
Mahir İz Cd. No:8/8 Kat:3 Altunizade, Üsküdar İstanbul, Türkiye Tel: 0(216) 474 43 77
ANKARA:
Mustafa Kemal Mahallesi Dumlupınar Bulvarı (Eskişehir Yolu) No:266 Tepe Prime B Blok Kat:16 N:123 Çankaya/Ankara Tel: 0(312) 473 41 37
BThaber 18 - 24 Aralık 2017
GÜNDEM
3
BT odaklı KOBİ'lere destek devam edecek ekonomiler için en dinamik ve vazgeçilmez unsurlar haline gelmesi ışığında, 3 yaşından küçük 3 BT şirketine 3 BTHABER Grup Şirketi’nden 33 hafta ücretsiz pazarlama desteği sunulacak. Son başvuru tarihi 31 Aralık 2017 olurken, başvuru adresi ise www. bthabersirketleri.com/PazarlamaDestek.
BTHABER Şirketler Grubu, BT odaklı çalışma yürüten KOBİ girişimlerine birçok başlığı içine alan kapsamlı pazarlama desteği sağlıyor. Teknoloji temelli yeni iş modelleri ve inovatif gelişmelerin yaratıcısı yeni girişimlerin artık tüm
33 hafta tam destek BT alanında içerik ve pazarlama araçları sunma konusunda Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer alan BTHABER Şirketler Grubu üye firmalarından BThaber Gazetesi, Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi ve M2S Araştırma Pazarlama Şirketi, ülkemizin ve ekonomimizin gelişimi açısından önemli olduğuna inandığı bu girişimleri destekleme konusunda adımlarını böylece 2018 yılında da sürdürecek. 33 hafta boyunca ücretsiz olarak sağlanacak pazarlama desteğinin kapsamında ise şu başlıklar yer alıyor: • BThaber gazetesinde ücretsiz ilan ve içerik hakları. • BThaber ve BTnet web sitelerinde ücretsiz banner hakları. • BThaber platformlarında ücretsiz video röportaj hazırlanması ve yayınlanması hakları. • Bilişim Zirvesi Şirketi etkinliklerinde ücretsiz sponsorluk hakları. • M2S veritabanı ile ücretsiz Postaban elektronik pazarlama hakları.
İnternet dünyası duayenini kaybetti
Türkiye’de internetin yaygınlaşması adına önemli adımlar atan Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Akgül, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 69 yaşında vefat etti. Türkiye’de İnternet Konferansları’nın organizasyonunu üstlenen Doç. Dr. Akgül, internetin yaygınlaşması için büyük çaba harcayan bir akademisyendi. Özgür yazılım topluluğunun dernekleşme öncesi geçen 7 yılına öncülük eden Doç. Dr. Akgül, Linux Kullanıcıları Derneği’nin (LKD) kuruluşu sonrası da derneğin 8 yıl boyunca Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmişti. Doç. Dr. Akgül, LKD’nin artık bir gelenek haline gelen Özgür Yazılım ve Linux Günleri (Şenliği), Akademik Bilişim Öncesi Kurslar, Linux Yaz Kampı etkinliklerinin de destekleyicisi olmuştu. 1970 yılında ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden, 1974 yılında da ODTÜ Matematik/Yöneylem Bölümü’nden mezun olan Mustafa Akgül, 1981 yılında Kanada’da Waterloo University’den ‘Combinatorics and
Optimization’ üzerine doktora derecesini aldı. University of Delaware ve North Carolina State University’de konuk hocalık yapan Doç. Dr. Mustafa Akgül, 1987 yılından beri Bilkent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyordu. Basılı ilk Türkçe internet kitabı olan “İnternet: Bilgiye Erişimin Yeni Araç ve Olanakları”nın yazarı olan Doç. Dr. Mustafa Akgül, akademik görevlerinin yanı sıra İnternet Kurulu, Kamunet Teknik Kurulu ve TOBB Sektör Kurulu üyeliği ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Yönetim Kurulu üyesi olarak da görev yaptı. İnternet Teknolojileri Derneği ve Linux Kullanıcıları Derneği (LKD) Başkanlık görevlerini üstlenen Doç. Dr. Akgül, İnet-tr İnternet Konferansları, Akademik Bilişim ve İnternet Haftası’nı düzenleyen ekibin başında yer alıyordu. Mütevazi ve paylaşımcı bir kimliğe sahip olan Akgül Hoca, bilişim basınının da sevdiği simalar arasında yer alıyordu. BThaber Gazetesi olarak hocamıza rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
4
BThaber
E-TOPLUM
18 - 24 Aralık 2017
Programlı biçimde oyundan kazanabiliriz!
Uluslararası Çocuk ve Bilgi Güvenliği Etkinlikleri kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği ile birlikte düzenlenen Dijital Oyunlar Çalıştayı’nın sonuç raporları yayınlandı. Beş ayrı oturumda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve sektörden uzmanların koordinasyonu ile gerçekleştirilen çalıştaylarda dijital oyunlar tüm yönleri ile ele alındı. Küresel oyun endüstrisinin pazar büyüklüğü 100 milyar doları geçmiş durumda. Türkiye’de ise pazarın büyüklüğü yaklaşık 700-750 milyon dolar seviyelerinde. Düzenlenen çalıştayda hem yerli sektörün pazar hacminin artırılması hem nitelikli oyun sayısının artırılması hem oyunlardaki olumsuzluklara karşı mücadele ele alınarak, geniş kapsamda dijital oyunlar irdelendi. Dijital Oyunlar Sempozyumu’nda konuşan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Bir oyun, sadece oyundan ibaret değildir” dedi ve bu tanımını şöyle detaylandırdı: “Dijital oyun pazarı, bu pazardaki kullanıcılar, yazılımcılar, oynandığı platform, kullanılan cihazlar, bu cihazların özellikleri, donanımları, boardları, ekranları, ekran kartları,
işlemcileri, klavyeleri, fareleri, hatta kullanma koltuklarına kadar birçok malzemenin domine edildiği bir alan. Üretilen her yeni oyunla, bütün bu piyasayı etkileyen yeni bir dalga oluşuyor. Bu yüzden oyun, sadece oyundan ibaret değil. Burada başta birçok üreticimiz olmak üzere konunun uzmanı arkadaşları bir araya getirerek değerlendirme yapma şansı bulduk. Oyun üreticilerinin yanlarında olacağız, gerekli süreçleri birlikte gerçekleştireceğiz ve yürünmesi gereken yolları birlikte yürüyeceğiz.” Oyunları sınıflandırabilmek gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen "Dijital Oyunlar İçin Çocuk ve Aile Rehberliği Çalıştayı" sonuç raporunda dijital oyunların olumlu ve olumsuz tarafları ele alınarak, ailelerin çocuklara yönelik uygulayabilecekleri koruma ve rehberlik faaliyetlerine değinildi. Dijital oyunlarla, yabancı dil öğreniminden strateji geliştirmeye, teknolojik bilgi ve becerinin artmasından hızlı karar almaya kadar birçok başlıkta çocuk ve gençlere olumlu yönde katkı yapılabileceği raporda vurgulandı. Teknolojideki dönüşüm sanal gerçeklik ve yapay zeka gibi yenilikçi teknolojileri ortaya
çıkarırken, bu teknolojilerin dijital oyunlara yansıması olduğu da belirtildi. Türkiye’de dijital oyunların özellikle yaş aralığına göre değerlendirme ve sınıflandırmasını yapabilecek uzmanlaşmış bir birim ya da konuya ilişkin oluşturulmuş mevzuat yok. Dijital oyunları derecelendiren yurtdışı kurumlar var ve Türkiye’nin bu kurumlara entegrasyonu sağlanmalı ya da derecelendirme sistemleri, aile yapısı dikkate alınarak kullanılmalı. Hatta Türkiye’de derecelendirme yapacak bir kuruluşun kurularak veya bu konuda bir STK’nın desteklenerek uluslararası normlar çerçevesinde derecelendirmenin yapılması ve bu kuruluşun dijital oyunlar ile ilgili her türlü yardım ve bilinçlendirme çalışması yapması gerektiği açıklandı. Kaliteli ve eğitsel içeriklere sahip Türk toplum yapısı ile uyumlu ve çocukların sağlıklı gelişimini destekleyen oyun tasarımlarının artırılması ve desteklenmesi ve bu konuda uzmanlık sağlayacak üniversiteler arası merkezlerin oluşturulmasının desteklenmesi gerekliliği de belirtildi. Taraflarda bilinç artırılmalı Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen "Eğitimde
Dijital Oyunlar Çalıştayı" sonuç raporunda, oyun geliştiren sektör ve eğitim sistemi bileşenleri arasında işbirliğinin yetersiz ve nitelikli oyun sayısının az olması, daha çok ticari amaçlı, eğlenceye yönelik dijital oyunların piyasada yer aldığı değerlendirildi. Dijital oyunların müfredatta kullanılması, öğretmen ve öğrenci tarafından ders kapsamında oyun geliştirilmesi yönünde yeterli planlama ve teşvikin olmadığı ifade edilirken, öğretmenlerin ise teknoloji ve oyunlar konusunda bilgi birikimlerinin oldukça az olduğuna ve hayat boyu öğrenme kapsamında çalışmaların yetersizliğine değinildi. FATİH Projesi ile pek çok okula gerekli donanım sağlandığına vurgu yapılırken, yüksek performans gerektiren 3D oyunlar, AR ve VR gibi teknolojiler için yeni güncellemelerin gerekeceğine değinildi. Tasarım üretme, oyun geliştirme, kod yazma, BT okuryazarlığı,
dijital vatandaşlık becerileri, işbirlikçi çalışma, bilgisayımsal (computational) ve algoritmik düşünme becerilerini arttırmak, yabancı dil gramer - kelime haznesi - aksan ve iletişim becerilerinin gelişmesi, fiziksel harekete yönelik oyunlarla kondisyonun artmasına yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulduğuna da işaret edildi. Dijital oyunların geliştirilmesi, koordine edilmesi ve müfredata yerleştirilmesi ile içerik üretilmesi konusunda sektör, kamu kurumları ve STK’ların birlikte çalışması gerekliliğine yer verilirken, müfredata dijital oyunların yerleştirilmesi ile ilgili öneriler de raporda yer aldı. Çocukların aileleri ve öğretmenleri ile birlikte oyun oynamalarının güvenlikleri için önemli olduğu ve yetişkinlerin çocukların oynadıkları oyunları deneyimlemelerinin teşvik edilmesi gerektiği ifade edilirken, konuyla ilgili yasak ve şifrelemelerden ziyade, bilincin artırılması gerektiği de belirtildi.
E-spor federasyonu kurulmalı Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen "Dijital Dünyada e-Spor Çalıştayı" sonuç raporunda, e-spor konusunda ülkemizde bir örgütlenme ve regülasyon eksikliğinin bulunduğu net biçimde ortaya konuldu. E-spor dünyasında yeterli eğitime sahip personel sayısının az olduğu, müsabakaların yapılabileceği tesislerin yeterli olmadığı tespit edilirken, bu ihtiyacın giderilmesi noktasında adımlar atılması gerekliliği de vurgulandı. E-sporun geniş kitlelerin gerek oyuncu gerek izleyici olarak ilgi duyduğu, önemli bir pazar alanına sahip ve takım oyunu şeklinde turnuvaların düzenlendiği bir etkinlik olduğu belirtilerek, gelecekte olimpiyatlarda yer alınabileceğine vurgu yapıldı. E-spor
federasyonu kurularak, sporcu yetiştirilmesi ve oyuncuların desteklenmesi; hakem, koç, danışman gibi sektör paydaşlarının desteklenerek, yarışma ve turnuvaların düzenlenmesi, tarafsız rekabetin sağlanması ve tekelleşmenin önüne geçilmesi için uygun sistemin geliştirilmesi önerisi üzerinde duruldu. Dördüncü ve beşinci çalıştay ise dijital oyun sektörü temsilcileri tarafından gerçekleştirildi ve oyun sektöründeki firmaların oldukça fazla miktarda nitelikli işgücüne ihtiyacı olduğuna vurgu yapıldı. Sadece yazılım değil, tasarım, grafiker, ses tasarımcısı gibi birçok alanda kaynaklara ihtiyaç duyulduğu ifade edilirken, bu yüzden üniversitelerde oyun tasarımı bölümlerinin artırılması gerektiği belirtildi.
6
BThaber
E-TOPLUM Prof. Dr. Asu Özdağlar
ODTÜ 1996 Elektrik Mühendisliği mezunu, 1998-2003 Massachusetts Institute of Technology’de master, doktora, sonra profesör. Şimdi de MIT Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na (EECS) yeni atandı. Görevine 1 Ocak’ta başlayacak. Zaten, bu görevini vekaleten 1 Temmuz’dan beri yürütüyordu. Bölüm başkanı Hint asıllı Anantha Chandraksan, Mühendislik Dekanı olup gidince... ABD’yi ABD yapan temel özelliğin göçmenlere açık olmasını (kendisi de göçmen bir aileden geldiği halde) Trump anlamamakta direniyor. MIT gibi bir star üniversitenin Mühendislik
18 - 24 Aralık 2017
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
Fakültesi dekanı Hint asıllı. Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Türk asıllı. Fakülte profesörleri arasında Anglosakson isimli olmayan, göçmen-asıllılar çok: Örneğin: Akintunde Ibitayo Akinwande (Nijerya). Dimitri Antoniadis ve Constantinos Daskalakis (Yunanistan). Hari Balakrishnan (Hindistan). Berthold Horn (Güney Afrika). Piotr Indyk (Polonya). Dina Katabi (Suriye). Jing Kong (Çin). Alexandre Megretski (Rusya). Silvio Micali (İtalya). Caroline Uhler (İsviçre). Ve tanıdık bir isim Tim BernersLee (İngiltere). Liste daha uzun, bazı prof’lar hakkında özel bilgi yok. Ama şu kadar liste bile MIT’de tek bir fakültedeki “multi-kulti” durumu yansıtıyor. Bunu bütün MIT ve diğer ABD üniversitelerine katlayın... ODTÜ mezunu ve şimdi bölüm başkanı olan Asu Özdağlar işte böyle bir ekosistem içinde kendisini daha da geliştirecek. Bize de onunla iftihar etmek kalacak, TR dışında çalışan pek çok öğretim üyemizle iftihar ettiğimiz gibi.
Yap-sök-tak stadyumu edilmiş durumda. Olimpiyat, sırf gösteriş uğruna muazzam paraları taşa toprağa gömmek, israf demek. 1976 Montreal Stadyumu’nun yıllık işletme masrafı 32 milyon dolar. Yine de tesislerini başarıyla kullanan şehirler de var: Sydney 2000. Tokyo 1964. Londra 2016. Vancouver 2010. Barcelona 1992.
İspanyol mimarlık şirketi Fenwick Iribarren Architects, gemi konteynerlerini kullanarak 40 bin kişilik stadyum yapacak. 2022 Dünya Kupası için Katar/ Doha’da Ras Abu Abud Stadyumu, deniz kenarına “kurulacak.” İşi bitince sökülüp, başka yerde tekrar kurulmak üzere. Stadyumdan geriye kalan alan, park olacak. Bu yenilikçi tasarım, dünyada bir ilk. Sırf ilginçlik, yenilikçilik uğruna değil bu tasarım. Olimpiyat veya Dünya Kupası gibi bir kere kullanılıp sonra kullanılamayan büyük yatırımlar çoğu zaman ziyan oluyor. Olimpiyatlar için ülkeler, şehirler canını
dişine takıp büyük tesisler yaptıktan sonra çoğu bunları kullanamıyor. 15 milyar dolar daha fazlaya mal olan 2004 Atina Olimpiyat tesisleri şimdi yarı yıkıntı halinde. İstisna: Panathenaic (Kallimarmaro) Stadyumu konser, kutlama için kullanılıyor. Burası, zaten 1896’da ilk Olimpiyat için beyaz mermerden yapılmıştı. 2004 için modernleştirildi. Ulusal bir anıt. Ama, 2014 Rio’nun 270 milyon dolara mal olan stadyumu, boş duran Olimpiyat Köyü gökdelenleri, diğer tesisler harap. 2014 Sochi Kış Olimpiyatları için 2007’deki fatura tahmini 13 milyar dolardı. Sochi 55 milyara mal oldu. Tesisler şimdi terk
Doha, deniz kıyısında olduğu için, bu tak-sök-tak stadyumun parçaları oraya denizden taşınacak. Bir stadyumda olması gereken her şey konteynerlerle halledilecek. Bu modüler sistem sayesinde daha az malzeme, daha az atık, daha az çevre kirliliği. Üstelik, sürdürülebilir bir tasarım. Katar’da, 2022 için 9 yeni stadyum yapılacak, 3 tanesi yenilenecek. Toplam fatura 200 milyar dolar. Metro için 35 milyar dolar daha. 200 bin kişilik bir yeni şehir inşaatı. Hava limanı kapasitesini yılda 53 milyon yolcuya çıkartmak. Hepsi güzel hoş da, Katar’la komşuları arasındaki siyasi gerginlik ve ekonomik ambargo yüzünden böylesine büyük bir yatırım acaba nasıl gerçekleşecek?
Das Dolmush Minibüs ist gekommt Volkswagen, “bizim” minibüsü keşfetti. Aynen “bizim” minibüs gibi çalışacak, elbette elektrikli, sadece 6 kişilik, ayakta yolcu almayan, konforlu, gözü “yormayan” LED aydınlatmalı, WiFi’lı, telefon şarj prizli falan. Eh ne de olsa Alaman teknolojisi ve yaşam standardında bir refah ve medeniyet aracı. İsmi de pek romantik: Moia. Bu ismi, VW’nin Amsterdam’lı reklam şirketi KRFL önermiş. Hinduizm’in klasik dili Sanskritçe’de “sihir” demekmiş. Ve de bilim kurgunun en öncü en daha öncü yazarlarından Arthur C. Clarke tam da bu konuda demiş ki: “Yeterince ileri bir teknoloji, sihirden farksız olacaktır.” Yani sen onu kullanacaksın, ama onun nasıl çalıştığını bilmeyeceksin. Moia için VW’nin çok ama çok ulvi beklentileri var: Trafik sorununa bir çözümmüş bu
minibüs. Çünkü, otobüsten küçük, daha dar sokaklara girip çıkabilir. Ve elbette bu trafik kahramanına, kaldırımlardan sarkarak, caddelere taşarak değil, ceptelden bir app ile ulaşacakmışsınız. Bir tık, Moia nerede? Orada! Hop, bindim. İşte, trafiğe çözüm: İşe arabanla gitmiyorsun. Adı konulmamış bir Das Dolmush uygulamasıyla yol stresini şöföre bırakıyorsun. (Ara not 1: Bu çok Alis Harikalar Diyarında öyküsü, en kalabalığı 3-4 milyon olan Berlin, ve geriye kalan 20 tanesi 1 milyon nüfusa varan Alman şehirlerinin yayaya saygılı, kurallara uyan, sakin uygarlığında geçiyor). Bizim minibüsten bir farkı ise, Moia’ya rastgele değil, her 250 metrede bir Moia durağından binmek. 200 adet Moia, Hamburg’da 2018 sonundan itibaren
çalışacak. Hemen hesap yapmışlar (Ara not 2: Almanya, veri temelli ekonomi dediğimiz, hesaba kitaba, stratejiye dayalı planlı yaşamaktan başkasını bilemez), evet hemen hesap yapmışlar, Moia CEO’su Ole Harms diyor ki, “2025’e kadar Avrupa ve ABD’de bir milyondan fazla otomobil yollardan çekilmiş olacak.” Ve daha da uzun vadeli hedef, sürücüsüz Moia elbette. Yapay zeka mutfağa kadar girdi, Moia bundan eksik mi kalacak? Moia ile gidiş geliş ücreti? Taksiden, Uber veya Lyft’ten ucuz olacak. Ama otobüs, tramvaydan da ucuz olmayacak. Bizim dolmuş-minibüs benzeri bir uygulama da ABD’de deneniyor: Lyft Shuttle. (İngilizce “lift=kaldırma” sözcüğünden yuvarlama).
Şimdilik Chicago’da 6, San Fransisco’da 8 güzergahı var. Ücreti sabit. Belirli bir yerden kalkıyor, belirli bir yere gidiyor. Bizdekinden farkı ise şu: Bir hafta önceden bile, o güzergah için yer ayırtabiliyorsunuz. Yani elbette bir app ile çalışıyor Lyft. Twitter’da Washington DC’den yazan Friedman, “Silikon Vadisi’nin, Türk dolmuş sistemi benzerine
girişim sermayesi akıtması şaşılacak şey” diye yazdı. İzmir’den Ian Collins, “Burada gerçekten işleyen sistem, dolmuştur” dedi. San Fransisco’dan Isobel Carr, “Otobüs değil. İstanbul’daki dolmuş bu. Müthiş bir şeydir” dedi. Yabancılara Türkiye’yi tanıtan bilgiler atan HowInTurkey’de ise “Dolmuşa nasıl bineceğinizi öğrenmelisiniz” başlığı altında dolmuş/minibüs anlatıldı.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 Aralık 2017
7
Bağlantı gücümüz kadar güçlüyüz Zyxel Türkiye; özellikle kablosuz ağ çözümleri odağında farklı sektörlerde başarılı çalışmalarına devam etmeyi hedefliyor. Güvenlik alanında hizmet verilen kurumların sayısını artırmak da gündemde. 2017 yılı Zyxel için büyük bir değişim ve dönüşüm yılı oldu. “Kanal yapımızda Handan Aybars aramıza katılan yeni takım arkadaşları ile ciddi bir büyüme yaşadık” diyen Zyxel Kanaldan Sorumlu Genel Müdürü Tuğba Şişik’in verdiği bilgiye göre, ayrıca bu yıl yönetimsel olarak Zyxel Avrupa’ya bağlanıldı. Bu değişikliğin olumlu yansımalarını gördüklerini vurgulayan Tuğba Şişik, “Avrupa’nın bir birimi olarak, pazarda daha fazla söz sahibi olacağımıza inanıyoruz ve Türkiye pazarına ciddi yatırımlar yapmayı sürdürüyoruz” yorumunu yaptı. Yenilenen kurumsal kimliği ile daha dinamik bir yapıya kavuşan ve ‘Ağ dünyasındaki iş ortağınız’ mottosuyla sektöre yön veren Zyxel’in 2018 yılında da gerek kurumsal kanalda, gerek nihai tüketici kanalında ciddi büyüme hedeflediğini vurgulayan Tuğba Şişik, ekledi: “Özellikle kurumsal kanaldaki partner yapılanmamız ile büyük projelere imza atmayı planlıyoruz.” Zyxel ev kullanıcısından, ISS’lere dek tüm pazar segmentlerine hitap eden ürünler geliştiriyor. En yeni ürünlerden olan, Mesh teknolojisine sahip Multy ürün ailesi ile 2018 yılında son kullanıcı kanalında ciddi büyüme hedeflendiği bilgisini veren Tuğba Şişik ile 2018 stratejisini ele aldık: Zyxel’in yeni kanal yapısı, iş ortaklarınız ile büyüme hedefiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? 2018 yılında özellikle kurumsal tarafta ciddi bir büyüme hedefliyoruz. Çözüm ortaklarımız ile birlikte ilerliyor, çözüm ortaklarımıza uzun yıllardır ciddi yatırım yapıyoruz. Onlarla birlikte birçok katma değerli projeye imza attık. 2018’de yeni partner programı ile bayi ve çözüm ortağı yapımızı genişletip onlara avantajlar sunacağız. İş ortaklarımızı Zyxel’in networking
Zyxel Kanaldan Sorumlu Genel Müdürü Tuğba Şişik kahramanları olarak görüyoruz. İş ortaklarımızın kullanımına özel bir portalımız var. Portalde yer alan online satış ve çözüm eğitimlerine katılarak yetkinliklerini geliştirebiliyorlar. İş ortaklarına yönelik özel teşviklerden faydalanabiliyor, demo ürünleri indirimli olarak temin edebiliyorlar. İş ortaklarımız satış öncesi destekler ve satış sonrası destekler sayesinde, Zyxel’in desteğini yanlarına alarak müşteriye gitmenin verdiği güveni yaşıyorlar. 2018 de odağınızda kurumsal pazar mı bireysel pazar mı olacak? Zyxel, bağlanabilirliğe ihtiyaç duyulan her alanda var. Bireylerin ihtiyacı olan ağ çözümleri geliştirdiğimiz gibi, kurumların ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servisler de sunuyoruz. Bu sebeple her iki tarafa da ciddi yatırım yapıyoruz. Özellikle bireysel pazarda online pazarına önem veriyoruz, bu alanda ciddi yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Perakende tarafında ise büyüme grafiğimiz devam edecek. Perakendeye uygun son kullanıcı ürünlerimiz 2018 yılında duyurulacak. Bulut yapısı, çözümlerinizde nasıl bir yere sahip?
Zyxel, odağına bulut tabanlı bir şirket olmayı almış bir şirket. Geliştirdiği ürünlerle bulut tabanlı yönetilebilir çözümler sunulabilmesini sağlıyor. Bu sayede birden fazla lokasyona sahip şirketlerin ağlarını tek bir merkezden ve uzaktan yönetmeleri mümkün olabilirken, bünyesinde büyük BT departmanı barındırmayı tercih etmeyen KOBİ’lerin de arzu ederlerse üçüncü parti bir şirketten ağ yönetim hizmetini uzaktan alabilmelerini mümkün kılıyor. Bulut tabanlı ürünümüz Nebula ile kurumların altyapılarını bulut üzerinden yönetilebilir hale getiriyoruz. Zyxel Türkiye olarak, özellikle kablosuz ağ çözümleri eğitim ve konaklama sektöründe başarılı projelerimizin sayısını artırmayı birinci önceliğimiz olarak ele alıyoruz. Kamu, özel sektör ve sağlık sektöründe de birçok önemli projeye imza atmayı hedefliyoruz. Bu sene art arda gelen siber saldırılar hem bireylere hem de kurumlara güvenlik konusunun ne kadar önemine olduğunu hatırlattı. Zyxel, güvenlik çözümleri ile de birçok firmaya altyapı desteği veriyor. 2018’de güvenlik alanında hizmet verdiğimiz kurumların sayısını artırmayı
amaçlıyoruz. Modem ve ağ teknolojileri alanında hayatımızı değiştirecek yeni trendler neler? Bu trendler arasında Zyxel nasıl konumlanıyor? Günümüzde bağlantı her şey. Bilgisayarlar birbirine bağlanarak ağları oluşturuyor. İnsanlar akıllı telefonları aracılığı ile her an birbirleri ile iletişim kurabilecekleri bir ağ oluşturmuş durumda. Bazı örneklerini yaşamaya başladığımız IoT devrimi ile çevremizdeki hemen her nesne ağa bağlı hale gelecek. İnternete bağlanabilen nesneler çok yakın bir zaman diliminde akıllı ev, akıllı şehir, akıllı fabrika, sürücüsüz araçlar, giyilebilir cihazlar, sağlık uygulamaları ve hassas tarım uygulamaları ile hızla hayatımıza girmeye hazırlanıyor. Her şeyin bağlanabilirlik üzerine yapılandırıldığı bu yeni dönemin gerçekleşebilmesi için internet ve ağ altyapısına ihtiyaç var. İnternete ve ağ altyapısına ihtiyaç duyulan bu alan, Zyxel’in de odağında. Zyxel, pazarın talebine uygun ürünler ve çözümler sunarak kurumların ve bireylerin potansiyelini ortaya çıkarmalarını mümkün kılıyor. Mesh teknolojisine
sahip yeni ürünümüz Multy, nihai tüketiciye evinin her noktasında kesintisiz ve yüksek performanslı internet kullanma imkanı sunuyor. Büyük mekanlarda gerekirse birden fazla Multy erişim noktası kullanarak, Wi-Fi sinyalinin tüm evi tek bir cihazmış gibi kapsamasını sağlayan yüksek performanslı kablosuz bir ürün sunuyoruz. Multy ailesinin aynı zamanda ISS’leri hedefleyen Multy Pro ürünleri de var. Multy Pro; servis sağlayıcıların abonelerine uzaktan yönetilebilir Wi-Fi hizmetleri sunmalarını sağlıyor. Bu sayede, müşteriye daha önce verilemeyen yeni hizmetler abonelere sunulabilirken, abonelerin deneyimlerini de en üst düzeye çıkarmak mümkün olabiliyor. Akıllı nesnelerin yayılımı ile işbirlikçi modeller artacak, nesneler arasındaki iletişim, görevlerin ortak hareket ile tamamlanmasının önünü açacak. Siz bu noktada kendinizi nerede görüyorsunuz? Nesnelerin interneti devriminin gerçekleşmesini mümkün kılan ve hız kazanmasını sağlayan ağ ve güvenlik teknolojileri geliştiriyoruz. Zyxel bu bakımdan IoT devriminin yaşanmasını mümkün kılan şirketler arasında yer alıyor. İnsanların, süreçlerin, cihazların, akıllı dijital ekosistemlerle desteklenen hizmetlerin birbirleri arasında bağlantı oluşturan ağlar olarak tanımlayabileceğimiz ‘mesh’ kavramı önümüzdeki günlerde öne çıkacak önemli teknolojiler arasında. Zyxel, gerek mesh teknolojisine sahip ürün gamı, gerek kablolu ve kablosuz bağlanabilirliği mümkün kılan cihazları ile bu yeni çağın mimarları arasında. Ağ ve bağlanabilirlik söz konusu olduğunda güvenlik de kritik öneme sahip. Zyxel, bulut tabanlı ve uzaktan yönetilebilir gelecek nesil bütünleşik güvenlik cihazları ile, VPN firewall cihazları ile yeni nesil ağların da güvenli ve konforlu bir şekilde çalışmasına hizmet edecek çözümler geliştirmeye devam ediyor.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 Aralık 2017
Gündem, BT’nin geleceği "Teknolojinin Gücüyle Dünyaya Bağlanın" temasıyla hazırlanan Tech Data FutureIT, BT sektörünün yeni ihtiyaçlara göre şekillenen yapısını, küresel bazda önde gelen teknoloji şirketlerinin penceresinden görebilme imkanını sundu. Tech Data Türkiye tarafından 6 Aralık 2017 tarihinde ikinci kez düzenlenen Tech Data FutureIT etkinliği, BT sektörünün karar vericilerini ve kanal iş ortaklarını Hilton İstanbul Bomonti Otel'de buluşturdu. Açılış konuşmasını yapan Tech Data Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren, geçen yıl gerçekleştirilen ilk toplantıdaki ‘Avnet’ kimliğinin artık ‘Tech Data’ olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Tech Data Türkiye’nin iki ortağı var: Biri Tech Data Global, ikincisi ise Sanko Holding. Tech Data; dünyanın en büyük küresel BT distribütörlerinden biri olarak, veri merkezinden oturma odamıza kadar tüm BT ürün ve çözümlerinin satışı, kurulumu ve katma değerli hizmetler ekleyerek sunma yetkinliklerine sahip bir yapı. FutureIT toplantısında amacımız; Türkiye BT ekosistemine dünyanın dev teknoloji üreticilerinin vizyonlarını bir arada bulabilecekleri, teknolojinin geleceğini ilk ağızdan, bunu üreten firmaların en üst düzey yöneticilerinden öğrenme imkanı sunmak. Bilgi teknolojilerinde değişimde odak noktamız ‘veri’ ve artan veri etrafında şekillenen verilerin depolanması, korunması ve işlenmesi, değerlendirilmesi ve bu verilerle kararlar verilmesi süreçleri. Çünkü alınacak kararlar, şirketlerin başarılarını etkileyen temel konu olacak. Doğru bilgiyi işleyerek, doğru kararları vermeye destek sunmak önem taşıyor. Biz Tech Data olarak BT sektöründe vizyon ve kabiliyetlerimizle işletmeleri ve iş ortaklarımızı geleceğe taşımaya hazırız.” Farkındalık tamam, ama plan yok Hakkı Eren’in ardından sözü alan Dell EMC Ülke Müdürü Sinan Dumlu da, Dell ve EMC entegrasyon süreci hakkında detayları paylaştı. Resmi birleşme sonrası, yılı 76 milyar doların üzerinde kapatacaklarına yönelik beklentilerini dile getiren Dumlu, dönüşümün artık yüksek Ar-Ge bütçelerini gerekli kıldığına işaret etti. “Ar-Ge’ye 4,5 milyar dolar para harcamayı taahhüt ettik ve 20 binin üzerinde patent veya patent başvurumuz var” diyen Sinan Dumlu, birleşme sonrası Türkiye pazarındaki durumu ise şöyle anlattı: “Birleştikten sonra iki çeyrek
içinde PC pazar payımız yüzde 5 arttı. Sunucu pazar payı da yükselirken, depolamada flash ile sektör lideriyiz. Türkiye’de iyi bir entegrasyon yaptık. İddialı olduğumuz üç başlık var: İyi tarif ediyoruz, ne yapacağınızı net söylüyoruz ve son olarak, bunu yapmak istediğinizde gereken ürün ve çözümleri size verebiliyoruz. Dijital transformasyonun alt başlıkları büyük veri ve analizi, Endüstri 4.0, IoT. Türkiye’de bu konuda farkındalık yüksek, ama bunu destekleyecek plan yok. Biz dijital transformasyon konusunda danışmanlık hizmetlerimizle yardımcı olmaya hazırız.” Uçtan uca çözüm ve entegrasyon İçinde bulunduğumuz süreci ‘dijital bir girdaba’ benzeten Cisco Türkiye İş Ortakları Organizasyon Lideri Emre Yükselci, hayatımızın ve iş yapış şekillerimizin de değiştiğini vurguladı. Dijital girdapla birlikte şirketler değişiyor ve dijital ekonomiye değer getirecek dijital fırsatlara sahip endüstriler var. “Cisco ve iş ortaklarımızla yaptığımız proje ve uygulamalarla müşterilerin hayatına dokunduğumuz çözümler sunuyoruz” diyen Emre Yükselci, şöyle devam etti: “Yeni nesil network ve sezgisel ağ dediğimiz bir kavram duyurduk. Kendi kendine öğrenen ve tehditlere karşı sizi sürekli koruyan bu altyapı ve ağ yapısı. Geleceğin network’ünün böyle oluşacağını öngörüyoruz. Uygulamaların sağlıklı çalışması önemli ve Cisco bu konuda da çözümler sunuyor. Güvenlik tarafında ise saldırganlar sofistike hale gelirken, koruyanlar da daha bilgili hale gelmeli. Bu çözümlerin birbiri ile haberleşmesi de önemli. Biz bunları adreslemek adına uçtan uca çözümlere ve entegrasyona odaklanıyoruz. 2018 başında inovasyon merkezimiz de açılacak.” Gelecek, hibrit BT’de IBM Veri Depolama Sistemleri Satış Müdürü Umut Orhan Aydemir, sunumunda IBM’in yapay zeka, güvenlik, makine öğrenimi ve açık standartlara yatırım eğilimine dikkat çekerek, “Gelecek vizyonumuz buna dayanıyor. Yazılım, donanıma değer katan parça. Bu dönüşümde IBM ürün
portföyünde tüm yazılım tanımlı veri depolama çözümleri ekseninde organize oluyoruz” dedi. HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak, sunumunda HPE’nin öncelikleri ve Türkiye’nin potansiyelini şöyle anlattı: “Dünyanın geleceğini hibrit BT’de görüyor, akıllı erişim katmanlarına odaklanmak istiyoruz. Veri her şey ve veri her yerde olacak. İnanılmaz bir kaynakla karşı karşıyayız ve bu veri birikimi, bunun analizi daha büyük altyapı kaynaklarını gerektirecek. Bu ortamları destekleyecek çözümler ışığında yazılımın önemi hiç azalmayacak. Yazılımlar hayatımıza yön veriyor, yapay zeka uygulamaları arttıkça, hayatımıza yeni bir çehre kazandırıyor. Hibrit altyapı hep olacak, HPE olarak buna inanıyoruz. Biz bu altyapıyı yazılım tanımlı çözümlerle sunmaya odaklanıyoruz. Ayrıca uçlarda oluşan bilgiler ve her şeyin birbiri ile etkileşimi ile akıllı erişim katmanları çok önemli olacak.” Rekabetçi kalmanın ipuçları NetApp Ülke Müdürü Behçet Yumrukçallı, yeni BT için geliştirdikleri çözümler sayesinde pazarda hızlı ilerlediklerini belirterek, “All-flash yapısında EMEA’da 1 numarayız. Pazar yüzde 55, biz ise bunun iki katından fazla büyüdük” bilgisini paylaştı. Behçet Yumrukçallı, sunumuna şöyle devam etti: “Operasyonları ve çevikliği geliştirme, maliyeti ve riskleri azaltma BT liderlerinin yıllardır çözüm aradığı temel sorunlar. Ama bir değişim var ve rekabette öne geçebilmenin yöntemi bu teknoloji dalgasına uyum sağlayabilmek. Verinin önemi giderek artıyor ve gerçek
kurumsal varlık da yazılımlar veya donanımlar değil, bunlar. Bu durumda müşterilere şunu söylüyoruz: Sadece BT olarak değil, veri odaklı bir şirket haline de gelmeniz lazım. Rekabetçi kalabilmeleri için bunu yapabilmeleri gerek. Üç yıl önce ‘Data Fabric’ vizyonuyla yola çıktık ve tüm çözümlerimizi bu strateji çerçevesinde topladık. Bulutu rakip değil, fırsat olarak görüyoruz. Bulut, yeni nesil veri merkezleri ve kurumsal BT’yi modernize etmek Data Fabric yapısında önceliğimiz. İnsan odaklı ilerlemenin önemi Hitachi Vantara Türkiye Kanal Satış Müdürü Bahadır Öztürk, küresel bazda IoT’yi en iyi adresleyen şirketlerden biri olduklarını belirterek başladığı sunumunda, “Hitachi Vantara, 2017 Eylül’ünde küresel lansmanını gerçekleştirdiğimiz bir yapı ve 2022 yılında dünyanın 1 numaralı IoT şirketi olma hedefiyle ilerliyor. Operasyonel teknolojiler tarafında 110, BT tarafında da 60 yıllık deneyimimiz var. IoT konusunda bu deneyimlerimizden yararlanarak çözümler sunuyoruz” dedi. Citrix Kıdemli Müşteri Temsilcisi İlkay Aygün sunumunda dijital güvenli çalışma platformu katmanı hakkında bilgiler verirken, “Güvenliği merkeze alıyor, daha kapsamlı ve yapay zekanın içinde olduğu bir yapıya odaklanıyoruz” dedi. Forcepoint Türkiye Ülke Müdürü Levent Turan da kurumsal adımlar ve satın almalar, işbirlikleri hakkında bilgiler vererek sözlerine başladı ve şöyle devam etti: “Network güvenliği önemli
bir başlık ve burada önleyici teknolojileri geliştirmeye önem verdik. Zararlı yazılımla karşılaştığınızda bunun kaynağını anlamak, önlemek, sistemleri birbiri ile konuşturmak için SAM çözümlerine odaklandık. Ama temelde insan faktörü ile karşılaşıyoruz. Bu nedenle kaynağında engelleme için alınması gereken önlemlere ulaşmayı hedefleyen bir mimari üzerinde çalışırken, yatırım ve satın almalarımızı da bu eksende yapıyoruz. Bu yatırımlarla hedefimiz öncelikle çalışanların haklarını koruyabilmek, bir çalışanın cihazından çıkabilecek bir atakta, gerekçenin o çalışan olup olmadığının tespiti, potansiyel zarar verme ihtimali olan çalışanların tanınması. Bu amaçla çalışanlara sistemi, kritik verileri korumak ve sistemi doğru kullanmak odaklı eğitimler veriyoruz. Böylece İK ve İç denetim departmanlarıyla da daha sıkı çalışmaya başladık. İnsan odaklı ilerlemeye özen gösteriyoruz.” Kurumsal DNA’da inovasyon olmalı AWS Ülke Müdürü Yinal Özkan, AWS çözümlerinin sağladığı faydalara ve küresel başarı öreklerine odaklandı. “Amacımız BT departmanı olmaktan çıkmak olmalı. ‘Teknolojide nasıl daha ileri gideriz?’i konuşmamız lazım. Her sektör bu değişime uyum sağlamayı bilmeli ve şirketin DNA’sında inovasyon olmalı” dedi. Extreme Networks Marmara Bölge Müdürü Umut Altun, ciddi satın almalarla büyüyen küresel bir şirket olduklarını söylerken, “Network, dijital dönüşümün merkezinde yer alıyor ve tüm bu yenilikler network temelli. Güvenliği değişik ürünlerle sağlanan bir çözüm gibi görmüyoruz. Çözümlerimizin hepsinde güvenlik gömülü bir çözüm olarak geliyor. Kurumsal ağınız işletmenizin sahip olduğu en stratejik varlık ve network’e yatırım gereklilik” yorumunu yaptı. Etkinliğin son sunumunu yapan Mellanox Türkiye Ülke Müdürü ve Ortadoğu Satış Direktörü Altay Gencay da sürekli üretilen verileri hızlı işlemenin gerekliliğine dikkat çekerek, “Switch ve kart çözümlerimizle, kablo yapımızla bunu sağlıyoruz. Tek işimiz veri merkezi ve veri hızını, veri işleme gücünü ve veri güvenliğini daha yetkin hale getiriyoruz” dedi.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 Aralık 2017
BİLİŞİM GRUBU hızla büyüyor…. Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünler üretmesine katkı sağlamak amacıyla farklı sektörlerde faaliyet gösteren CIO ve BT yöneticilerinin katılımıyla Kasım ayında kurulan ve 200’ü aşkın üye sayısına ulaşan BİLİŞİM GRUBU, önümüzdeki yıl üye sayısını bine çıkarmayı hedefliyor. Türkiye’nin teknoloji üreterek yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkabilmesi amacıyla hareket ederek, Türkiye bilişim sektörünün önemli inisiyatifleri arasında yer almak amacıyla kurulan BİLİŞİM GRUBU’nun ilk etkinliği 13 Aralık’ta gerçekleştirildi. İstanbul Point Otel’de gerçekleştirilen ve kurucu üyelerin katılımıyla düzenlenen etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren BİLİŞİM GRUBU Kurucusu Şenol Vatansever, şunları söyledi: “Savunma sanayinden iletişim sektörüne, sağlık teknolojilerinden tarım altyapısına, hatta yapay zekaya kadar her alanda Türkiye’nin yeni yatırımlara, yeni yaklaşımlara, yeni girişimlere ihtiyacı var. Bilişim alanında da yerli ve milli teknolojilerin üretilmesi gerekiyor. Artık Endüstri 4.0, yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, Blockchain, insansı robotlar, Toplum 5.0 gibi birçok konunun giderek daha fazla konuşulması gerekiyor. Bu doğrultuda çalışmalarına başlayan BİLİŞİM GRUBU;
yenilikçi bilişim fikirleri üretmek, üretilen fikirleri değerlendirmek, bu fikirleri ilgili kişi ve kurumlarla paylaşmak, kamuoyu oluşturmak ve çözüm odaklı hareket etmek misyonu çerçevesinde faaliyetlerini sürdürecek. Farklı sektör ve alanlarda faaliyet gösteren kurum ve şirketlerin CIO ve BT birim yöneticilerinin bir araya geldiği BİLİŞİM GRUBU, şu anda 200’ün üzerinde üye sayısına ulaştı. Önümüzdeki yıl içinde bu sayının bini geçmesini hedefliyoruz. Kuruluş aşamasında Danışma Kurulu Kurucu Üyelerimiz 24. Dönem İzmir Milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait ve BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe bize büyük destekler verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Her ay düzenli toplantılar yaparak ‘çalışma grupları’ oluşturacağız. Çıkan kararları danışmanlarımız kanalıyla Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve kamu kurumu yetkilileriyle paylaşacağız. Sosyal sorumluluk projelerine imza atacak ve Mart 2018'de
de ses getirecek bir BİLİŞİM GRUBU etkinliği yapacağız.” Etkinliğin sponsorları arasında yer alan Sonicwall Türkiye Ülke Müdürü Özben Miçooğulları, konuşmasında, şunları söyledi: “Türkiye’nin teknoloji üreten ülkeler konumuna yükselebilmesi açısından bu oluşumun faydalı olacağını düşünüyorum. Ülke olarak yerli teknolojinin üretimine herkesin destek olması gerekiyor. Biz uluslararası bir şirketiz, ama yerel unsurları da destekliyoruz. Yerel yazılım evleri ile işbirliği yapıyoruz. Onlara bölgeye açılmaları konusunda destekler veriyoruz. Siber güvenlik konusunda insanları bilinçlendirmek ve toplumsal farkındalığı artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu grup ile birlikte, önümüzdeki dönemlerde daha fazla
çalışmaya imza atmak istiyoruz.” Morten – BT Eğitim Genel Müdürü Cumhur Kızıları da konuşmasında şunları kaydetti: “Bizler üst makamlara kendimizi ve yaptığımız işleri anlatamadığımız zaman gerekli destekleri görmekte zorlanıyoruz. BİLİŞİM GRUBU’nun bu eksiğimizi tamamlayacağına inanıyorum. Farklı alanlardan teknoloji liderlerinin yer aldığı bu grubun başarısı, hepimizin başarısı olacaktır.”
Ruijie Türkiye ve EMEA Satış ve İş Geliştirme Direktörü Alp Tolga Kilimcigöldelioğlu da konuşmasında, “Ruijie’nin başarısının altında sektörel sorunları analiz etmesi ve bu doğrultuda çözümler geliştirmesi yatıyor. Biz de bunu Türkiye’de uygulamaya başladık. Ruijie, EMEA bölgesinin merkezi olarak İstanbul’u seçti. Yatırımlarını da bu doğrultuda gerçekleştiriyor” dedi. Konuşmaların ardından yapılan çekilişlerde çeşitli hediyeler verilirken, BİLİŞİM GRUBU tarafından da Kars’ta bir okula bir bilgisayar hediye edildi.
BThaber 18 - 24 Aralık 2017
BİLİŞİM DÜNYASI
11
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 Aralık 2017
KOBİ’ler için e-ihracatla dünyaya açılma vakti! Alibaba.com Türkiye; e-ihracat ve dijital dönüşüm, ihracatta verimlilik artışı ve yeni ihracatçılar ile yeni pazarlar ve ihracat menzilinde artış hedefliyor Alibaba.com; Ekonomi Bakanlığı'nın himayesinde ve TİM’in destekleriyle Handan Aybars Türk KOBİ’lerinin yeni pazarlara erişimini kolaylaştırmak, yeni ihracatçılar oluşturmak, KOBİ’lerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak ve geleneksel ihracattan e-ihracata dönüşümü sağlamak adına bir e-ticaret projesi geliştirdi. İhracatçıya yeni pazarlar oluşturmak, dış pazarlarda sürekli artan ve sabit müşteri portföyü oluşturmak, mevcut ihracatçıların verimliliğini artırmak gibi hedefleri de olan e-ticaret projesiyle her yıl ihracat yapan ihracatçı sayısını ve ihracat menzilini artırmayı da amaçladıklarını vurgulayan Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat’ın verdiği bilgiye göre, e-ticaret sitelerine üye olan KOBİ’lerin üyelik ücretlerinin yüzde 80’i devlet tarafından hibe ediliyor. Ayrıca, Alibaba. com’un büyük veri kaynağıyla potansiyel ürün ve ürün grubu ile bölge ve ülkelerin belirlenmesi, verimliliğin artırılması, e-ticaretin toplam ticaret içindeki payını gelişmiş ülkeler seviyesine çıkartmak da amaçlanıyor. Projeye ilginin her geçen gün artarak devam ettiği bilgisini veren Cüneyt Erpolat, “Lansmandan bu yana, katılım arttı ve bu yeni üyelerimiz, e-ticaret potansiyellerini keşfederek iş hacimlerini artırmaya başladı” bilgisini paylaştı. Cüneyt Erpolat, 2017 yılı değerlendirmesi ve 2018 yılı planlarını paylaşırken, Türkiye pazarının potansiyelini de şöyle anlattı: Küresel bazda e-ticaretin geleceğine yönelik beklentileriniz neler? 2020 yılında toplam uluslararası e-ticaret hacminin 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor ve bunun yaklaşık 6.7 trilyon dolarının B2B tarafında gerçekleşmesi öngörülüyor. Dolayısıyla,
yaklaşık 2 yıl içinde dünya e-ticaret hacmi ile birlikte büyüyen ekosistem üzerinde de büyük değişiklikler olmasını bekliyoruz. Bu süreç dahilinde ticaretin 'e' halinin ortadan kalkıp, artık ticaretin bizzat kendisine dönüştüğüne şahit olacağız. Bu çerçevede ülkemize çok büyük görevler düşerken, aynı zamanda da aynı büyüklükte fırsatlar ortaya çıkıyor. Türkiye pazarını ve potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de toplam e-ticaret hacmi 2017 yılı itibariyle yaklaşık 55-57 milyar TL civarında oldu ve bu da tüm ticaretin yaklaşık yüzde 2’si demek oluyor. Öne çıkan segmentler arasında perakende, elektronik biletleme ve seyahat yer alıyor. Bu rakamın yüzde 6’ya çekilmesi halinde GSYH’ya katkısı yaklaşık 250-260 milyar dolar olacak. Bu rakamın yüzde 25’inin ihracata döndüğünü düşünürsek, 50 milyar dolarlık bir fırsat ortaya çıkıyor. Yani 5 yılın sonunda 50 milyar dolarlık bir ihracat yaratmış oluyoruz. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyar dolarlık ihracat ve 2 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük için de dijitalleşme gerekiyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijitalleşme oranlarının çok düşük olduğunu görüyoruz ve bu konuda gerek eğitimlerimiz gerekse bilgilendirmelerimizle herkese ulaşmaya çalışıyoruz. Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleştirdiğimiz e-ticaret projemizi, bu oranı arttırmak ve KOBİ’leri dijital dünyaya adapte etmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Bu noktada yeni bir istihdam kapısı da açılmış oldu. Türkiye’deki iş ortağımız E-Glober ile birlikte, bu projenin dışında uçtan uca hizmet verecek bir yapı da oluşturmayı planlıyoruz. KOBİ’nin sadece ürettiği değil, diğer bütün süreçleri içeren bir yapı oluşturuyoruz.
KOBİ’lerin sermaye, ihracat yapabilme ve pazar bilgisi gibi bazı dezavantajları bulunuyor. Amacımız KOBİ’lerin dünyanın herhangi bir yerine kolaylıkla ihracat yapabilmesi ve ürünlerini ulaştırabilmesi. Hedefimiz, Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) destekleriyle hayata geçirilen e-ihracat projesi için 1 yıl içerisinde 10 bin yeni ihracatçıyı sisteme dahil edebilmek. Bu anlamda Ekonomi Bakanlığımızın da bizlere sunduğu bu katkı oldukça kıymetli. Mevcut durumda, Türkiye’de e-ticaret sektöründeki 67 bin civarındaki ihracatçı sayımızı da arttırmamız oldukça önemli. Aras Kargo işbirliği ışığında, Türkiye pazarına özel ne gibi çalışmalar gündeminizde? Aras Kargo ile gerçekleştirilen işbirliği, Alibaba Group için ayrı bir grup olan lojistik şirketimizle gerçekleştirildi. O işbirliği çerçevesinde Türkiye’ye ürünler çok daha hızlı ve yerel lojistik şirketiyle gelecek, yerel bir şirket takip edecek. Alibaba.com olarak ise bizler, Türkiye’de gerek öğrencilerin gerekse e-ticarete yönelmek isteyen KOBİ’lerin eğitimleriyle ilgili olarak Bahçeşehir Üniversitesi ile bir işbirliği gerçekleştireceğiz. Tüm illeri ziyaret etmeye devam ederek, e-ticaretin geleceği ve KOBİ’lerin uluslararası ticarete açılmalarıyla elde edecekleri avantajları anlatmaya ve en önemlisi, Türk KOBİ sayısını ve iş gücünü dijital dünyaya entegre etmek için yeni girişimlerimize devam edeceğiz. 2017 yılı gerek küresel bazda gerekse Türkiye pazarında nasıl geçti? Alibaba.com Türkiye olarak yıllık yüzde 20 büyümemize devam ettik, ücretli üye sayımız son 8 ayda 3’e katlandı ve şu anda 3,5 milyonu aşan üyemiz var.
2017 yılında bizim için en önemli gelişme, Ekonomi Bakanlığı'nın himayesinde hayata geçirilen yeni e-ticaret projesi ve bu yıl başlattığımız il ziyaretlerimizdi. Bu ziyaretlerle çeşitli illerdeki odalar ve KOBİ’lerle bir araya geldik. Bu bizler ve Türk KOBİ’leri için karşılıklı çok faydalı oldu, bu ziyaretlerimize devam edeceğiz. 2018 yılı hedef ve planlarınız hakkında Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt bilgi verir misiniz? Erpolat Türkiye’de 3,5 milyonu aşan üye sayısı ve KOBİ’lerin dijitalleşme Avrupa’nın en büyük oranlarının çok düşük ikinci pazarı olarak, Türk seyrettiğini gözlemliyoruz. KOBİ’lerinin Alibaba.com Dijital dünyaya hızla adapte üzerinden dış pazarlara olabilmek adına biz öncelikle açılarak yeni fırsatlar KOBİ’lere internet sitelerini yaratmalarını desteklemeye kurmalarını öneriyoruz. devam ediyoruz. Alibaba. Ardından Alibaba.com’a üye com’un kuruluş amacı; olan şirketlere e-ticarette KOBİ’lerin uluslararası alanda nasıl başarıya ulaşabilirler, iş yapmalarını kolaylaştırmak hangi adımları uygulamaları ve geliştirmek. Oldukça genç gerekiyor ve bu adımları ve adaptasyon hızı yüksek bir uygularken nelere dikkat nüfusa sahibiz. Olumsuzlukları etmeleri gerekiyor, bunları fırsata çevirmeyi çok iyi biliyor, anlatıyor ve sürekli eğitimler online kanalları kullanarak düzenliyoruz. Online ve olumsuz zamanlarda anında soru sorup cevap daha çok çalışarak daha alabilecekleri kanalımız yüksek hacimli sonuçlar 24 saat açık. Dijital artık alıyoruz. Bu özelliğimiz, hayatımızda ve daha da yerele bağlı kalmadan hızlanarak günlük hayatımızda her koşulda uluslararası ve iş yapış biçimlerimizde yer projeleri olumsuz şartlardan alarak iş yapış modellerimizi bağımsız sunabilmemizi değiştirecek. İnsanlar her sağlıyor, Ekonomi geçen gün aynı hızda bu Bakanlığı himayesinde yeni modelleri geliştirerek gerçekleştirdiğimiz yeni yeni iş kanalları açacaklar. projemiz de bunun en Dijital alandaki gelişmelerin iyi örneği. Önümüzdeki mutlaka takip edilmesini dönemlerde Türkiye’de ve her gün güncellenerek büyümeye devam edeceğiz, değişime adapte olunmasını uluslararası projelerimizi yerel öneriyoruz. KOBİ’lerimizin iş ortağımızla pazara adapte dijital dünyayı kabullenmeleri edeceğiz. ve bu dünyanın fırsatlarından yararlanabilmeleri için dijital Türkiye'de kamunun dönüşüme açık olmaları e-ticaretin gelişmesi gerek. Bu algı değişimi ile yönünde adımlarını, dijital dünyanın başta yeni bu arada bireylerin iş potansiyeli yaratmak farkındalığını nasıl olmak üzere tüm verimlilik değerlendiriyorsunuz? fırsatlarından yararlanabilirler. Dijital dönüşüm bu noktada Bu durum, aslında zorunlu bir oldukça önemli. Türkiye’de dönüşüm.
BThaber 18 - 24 Aralık 2017
DOSYA:
Tümleşik İletişim ile Kesintisiz İletişim
www.bthaber.com.tr
Handan Aybars
Ölçülebilir faydanın bağlantı noktası Tüm sistemler, ne kadar “tümleşik” olursa, o kadar sağlam ve verimli işleyen, buna karşılık toplam sahip olma maliyeti daha düşük olan sistemler ortaya çıkıyor. Yeni eklenecek bir bileşenin, sistemin bütününe entegre olabilme yeteneği ise olmazsa olmaz bir özellik. İletişim sistemlerini entegre edip, toplamda ciddi verimlilik avantajı elde edecek şirketler, ses, görüntü, konferans, durum bilgisi, anlık mesaj, sesli mesaj,
faks, e-posta ve mobil haberleşmenin bir araya gelmesini ve iş süreçleriyle entegrasyonu sağlayan tümleşik iletişim çözümleri ile ölçülebilir fayda elde ediyor. Bu mimaride kişinin nerede olduğunun, nasıl bir cihazdan bağlandığının da önemi yok, çünkü entegrasyon esas. İlerleyen süreçte hizmet olarak bu başlıktaki çözümlerin kullanımının artması ise sektörün beklentisi.
14
DOSYA
BThaber
Tümleşik İletişim ile Kesintisiz İletişim
18 - 24 Aralık 2017
TÜM PAYDAŞLARIN BULUŞMA NOKTASI: KURUMSAL FAYDA IoT, mobilite, bulut bilişim, üstüne bir de Y ve Z nesli ile büyüyen esnek çalışma kavramı ile iş dünyası da tepeden tırnağa değişim içinde. Ofis bağımlılığı azalırken veya bir yönüyle bu bağımlılık farklı ihtiyaçlarla gelişirken, ‘tümleşik iletişim’ konseptini bir tercihten ziyade, kurumsal devamlılık ve bireysel başarı için olmazsa olmaz haline getiriyor. Sade ve kolay yönetilebilir bir sistem altyapısıyla farklı iletişim modellerini bir araya getiren şirketler, maliyet, iş gücü ve iş süreçleri bakımından önemli avantajlar sağlıyorlar. Sonuçta iletişimin bir bütün olarak yeni nesil teknoloji araçları, mobil cihazlar ve akıllı sistemleri kapsayacak şekilde zenginleşmesiyle beraber iş süreçlerinde de doğal olarak bir hızlanma kendini gösteriyor. Her sektörde tüm iş süreçlerinin temelini oluşturan ‘iletişimde gelişim’ karşısında, çalışanların gelişmiş iletişim olanaklarına tek noktadan erişebilmesi, yeni iş süreçlerinin gerekli kıldığı esnekliği de beraberinde getiriyor. Tümleşik iletişim teknolojileri de iş süreçlerinde kolaylaştırıcı, ilgili maliyetleri azaltan ve toplam verimliliği arttıran nitelikleri ile kendini gösteriyor. Tümleşik iletişim çözümlerine entegre çalışan akıllı telefon ve tablet uygulamaları, dizüstü bilgisayarlar için özel geliştirilen yazılım tabanlı telefon ve iletişim yazılımları çalışanların iş süreçlerini taşınabilir cihazları üzerinden
takip etmelerine ve işlerini daha kolay yönetebilmelerine imkan sağlıyor. Akıllı telefon, tablet, giyilebilir cihazlar günlük hayatın gerekleri halini alınca, işletmeler de bu araçlarla hem müşterilerine hem çalışanlarına ürün, servis, içerik sağlayarak erişim alanlarını genişletmeye, müşteri ve çalışan memnuniyetlerini bu şekilde artırmaya odaklanıyor. Yatırımın geri dönüşü hızlı oluyor Geleneksel iş modellerinin tahtı yıkılalı birkaç yıl oldu. Maliyetleri azaltan ve değişimlere hızlı uyum sağlamayı kolaylaştıran yeni iletişim araçları ise mevcut tüm iş modellerinin merkezinde konumlandı, bu iş modellerinin de yeniden tanımlanmasını sağladı. Bu arada, her sektör ve her ölçekte şirket için mesai saatinin giderek daha büyük kısmı ofis dışında geçen sorumlu ve uzmanların sayısı da artıyor. Mobil çalışma konseptinin çıkış noktalarından olan bu unsur, mobilite ve kurumsal iletişim altyapılarının iş sürekliliği için doğru entegrasyonunu da gerekli kılıyor. Sonuçta taraflar arasında zaman veya mekan bağımsız biçimde iş sürekliliğini, sadece şirket içinde değil, müşteriler veya tedarikçiler gibi paydaşlarla da, hem de misal seyahat masrafı yapmaksızın hayata
Tümleşik yapı, mobilite ile büyüyor Mobilite, tümleşik iletişim konseptinin de çıkış noktalarından biri. Çalışanların zaman planlarını yapmalarını kolaylaştıran, kesintisiz biçimde, zaman ve mekan bağımsız iletişim ihtiyaçlarını, hem de giderek kurumsal bir yük olan ulaşım masraflarını en aza indiriyor. Böylece gerçek zamanlı iletişim de çok kanallı bir hale dönüşüyor. Sesli
iletişimin yanı sıra görüntülü iletişim ve anında mesajlaşma gibi alternatif yöntemlerle daha verimli ve etkili bağlantılar kurulurken, tümleşik iletişimde mobil uygulamaların kullanımı da artıyor. Böylece sağlanan iletişim performansı, çoklu platform destekleri ve kullanıcı dostu yapılar kurumsal faydayı beraberinde getiriyor.
Kurumsal verimliliğin temeli Web konferans uygulamaları ve doküman paylaşım özelliği sürekli güçlü bağlantıyı gerekli kılıyor. Ekipler arası kesintisiz iletişim hizmetlerinin sunumu, BT ekiplerinin de bütünüyle desteklediği güvenlik standartlarına sahip mesajlaşma, sesli görüntülü iletişim çözümleri tümleşik iletişim uygulamalarına yönelik
kurumsal ilgiyi de pekiştiriyor. Sonuçta hızlı ve kesintisiz, aynı zamanda kapsamlı iletişimin sağlanması, sadece firmalar için değil, bireyler için de önemli. Her yerden ve her zaman bilgiye ulaşma ihtiyacı mobilite ile desteklenirken, şirketlerin verimliliklerini artırmaları da kesintisiz iletişimi gerekli kılıyor.
geçirebilmek, kaliteli iletişime ulaşabilmek mümkün. Günümüzde şirketlerin haklı maliyet duyarlılığını göz önüne alınca, tümleşik iletişim ile elde edilen entegrasyonun ilk yatırım maliyetine karşılık birçok başlıkta uzun vadeli faydaları beraberinde getirdiği de görülüyor. Sürekli bağlantı gerekliliği esas Tümleşik iletişimin ses, görüntü, anlık yazışma, dosya paylaşımı gibi özellikleri ile farklı cihazlardan kullanılabilir çözümlerle gelmesi, doğal olarak küresel BT sektöründe hızlı büyümeyi de sağlıyor. Kurumsal iletişim ürün ve çözümlerinde küresel bazda önde gelen cihaz, uygulama ve yazılım üreticileri böylece geliştirme çalışmalarına, ayrıca farklı uygulamalarla entegrasyon ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Yazımızın girişinde de belirttiğimiz gibi, bulut bilişimin bir tercih değil gereklilik olarak algılandığı bir dünyada iletişimin tekil yürümesi de beklenemez. Şirketlerin kendine has, ama geçmişe kıyasla kat be kat kapsamlı iletişim ihtiyaçları için kurulan kurumsal ağ yapıları; aynı zamanda yerel sistem yapılandırmalarını ve danışmanlık hizmetlerini gerektiriyor. Odağında bu ihtiyaçlara dönük yazılım ve donanım sunumu olan şirketler, bulut çözümlerinden de yararlanıyor. Şu bir gerçek ki, iş dünyası ve iş yapış biçimleri yeniden şekilleniyor. Artan hız ile yoğunluk karşısında, mekan ve zamandan bağımsız yeni nesil iletişim yöntemlerine ihtiyaç aşikar hale gelirken, tümleşik iletişim yöntemleri de internete her noktadan, güvenli ve yeterli bant genişliğinde, makul bir maliyetle erişebilmeyi, farklı cihazlarla bağlı kalarak bir arada çalışabilmeyi mümkün kılıyor. Müşteri ile iletişimde verimlilik Bu yapı, kurum içinde olduğu kadar saha ekipleriyle, farklı noktalardaki çalışanlarla ve hatta müşterilerle daha etkin ve verimli iletişimi, dolayısıyla ölçülebilirliği ve faydayı beraberinde getiriyor. Tümleşik iletişim çözümleri iş süreçlerinin daha hızlı, esnek ve verimli olmasına önemli katkı sağlıyor. Misal satış ekibi, bir müşteri ziyareti sırasında sorulan ‘ürünün teslimat bilgisi’ odaklı soruya yanıt vermek için tümleşik iletişim yapısından depo
sorumlusuna veya stok takibinden sorumlu ekip arkadaşına ulaşarak yanıt alabiliyor, böylece müşteri gözünde duruşunu da güçleniyor. Gündelik hayatın kanalları iş hayatında Hızla değişen teknolojiyi takip ederken, mevcut sistemler ile uyumluluğu da gözetmek şart. Bu imkanı doğru mimari kurgu ile beraberinde getiren tümleşik iletişim çözümleri, iş süreçleri ve iş yapış şekillerinde avantajları beraberinde getirirken, BYOD kavramı ile de bütünleşik bir yapıyı ortaya koyuyor. Öyle ki, bireylerin gündelik hayatta kullandıkları mesajlaşma uygulamaları, tümleşik iletişim araçları içerisinde doğal olarak yerini alıyor. Bunu sesli ve görüntülü görüşme veya konferans sistemlerinin takip ettiği görülüyor. Böylece yenilenen teknoloji, hızla değişen kurumsal gereklilikler ve müşteri ihtiyaçları sadece tümleşik iletişim hizmeti sunan firmaların değil, temelde tüm BT şirketlerinin iş yapma şekillerini farklılaştırıyor. Danışmanlık desteğini almak gerek Bu yönde bir yatırım kararını, bu kadar avantaj ışığında almak tek başına yeteri değil. Geleneksel konsepti yeni nesil tümleşik platforma taşıma kararı almış bir firmanın bu nedenle ilk etapta kapsamlı bir çalışmayla karşı karşıya olduğunu bilmesi gerek. Aksi halde, yani modaya uyarak yüzeysel olmaktan öteye geçmeyecek çalışmalarla, dijital dönüşümle hedeflenen kapsamlı performans artışının hayal olması maalesef hiç de zor değil. İşte bu nedenle tümleşik iletişim dönüşüm kararını tüm yönetim kademelerinin ve tüm departmanların katkısını sağlayabilmek, herkese faydaları ve gereklilikleri doğru ve net biçimde aktarmak, değişime karşı olası direnci bilgilendirme ile aşmak öncelik olmalı. Sonuçta belirttiğimiz gibi, tümleşik iletişim bir BT ve iletişim yatırımından çok daha fazlasını, kurumsal dijital dönüşümün belkemiğini oluşturuyor. Bu nedenle üst yönetim bu yönde bir değişime ‘tamam’ dediği anda, BT birimi ile birlikte çalışanları, iş ortaklarından müşterilere uzanan tüm paydaşları da bilgilendirmek zorunda.
PROJE YETKİNLİĞİ VE ALTYAPI SAHİPLİĞİ ÖNEM TAŞIYOR
Ürünleşme Mebitech için önemli, ama bir tarafta da Öztürk’ün belirttiği gibi, kuruluştan bugüne gelen bir ‘terzi kesim proje’ odaklılığı var. İşte bu odaklılık, Türkiye’de ürün haline gelmemiş ne kadar açık varsa, bunları kapatma hedefiyle konumlanma sonucunu beraberinde getiriyor. Bu odaklanmanın, kurumsal büyüme hızını pekiştirdiğine dikkat çeken Oğuz Öztürk, Mebitech’in bu vizyonla ulaştığı noktayı şöyle anlatıyor: Yazılım yetkinliği, Türkiye için bir gereklilik “Bugün 200’e yakın yetkin istihdamımızla İstanbul’da genel merkez olmak üzere Ankara, Kocaeli, Erzurum ve Bolu’da şubelerimizle faaliyet gösteriyoruz. Yazılım mühendisliği yetkinliğimizi
Sektöre de güç vereceğiz!
Mebitech Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Nazif Ersan, orta ve uzun vadeli kurumsal hedeflerini şu sözlerle paylaşıyor: “Şu anda üzerinde çalıştığımız ortalama 8-9 farklı projemiz var. Bu paralele de 9 farklı ekibimiz, söz konusu projeler üzerinde ciddi çalışmalar yürütüyor.
Önceliğimiz; her projemizi müşterimizi maksimum ölçüde memnun ederek tamamlamak. Orta vadede, yani 5 -10 yıl içerisinde Mebitech’i Türkiye’nin ilk üç yazılım firması arasına sokmak istiyoruz. Maalesef son 10 yılda ciddi zararlar gören bir bilişim sektörü var karşımızda. Bu nedenle bu yolda gerçekten emek ve para harcamış firmaların piyasadan çekilmek zorunda kaldığını görüyorsunuz. Sektörü artık tekrar canlandırırken, bu başlıkta ilk 3’ün içinde yer alan bir Mebitech hedefliyoruz. İlk kez katıldığımız Bilişim 500’de 2016 yılı sonuçlarımızla ‘dijital arşiv’ kategorisinde ilk 5’te yerimizi aldık. Bilişim 500 sıralamasında mümkün olduğu kadar daha yukarılara çıkıp, Türkiye’de yazılım geliştirme ve çözüm sunmada gerçekten yetkinliği ile öne çıkan bir firma olmak istiyoruz.”
“Kendi eserimiz olan güçlü altyapımızla varız” “Hangi müşterimiz hangi talebi ile bize gelirse gelsin, altyapı sistemi kendi eserimiz ve sürekli elimizde hazır olduğu için bu altyapıyı farklı versiyonlara çevirip farklı şekilde modelleyebiliyoruz. Yazılımı kendimi yazdığımız için arka tarafta oluşmuş çok ciddi kütüphanelerimiz var ve bu kütüphaneden her türlü uygulamayı aynı bir yapboz gibi, kolayca üst üste oturtup ihtiyaca uygun geliştirme ve modelleme yapabiliyoruz. Türkiye’de proje lideri firmalardan biriyiz. TÜBİTAK’tan aldığımız teşvikler de bize güç katıyor.” Mebitech, Ar-Ge çalışmaları kapsamında Türkiye’ye katkı sağlama gücü olan, yazılım mühendisliği anlamında ilerde Mebitech’e ek avantajlar sunabilecek kavramlara yöneliyor. Örneğin sanal gerçeklik, dünya çapında hızla gelişen bir altyapı ama şu anda Türkiye’de kullanılan yazılımların çoğunda sanal gerçeklik destekli çok fazla aksiyon görülmüyor. “Bu konuyla alakalı çok fazla çözüm de yok” eleştirisini yapan Oğuz Öztürk, şu bilgiyi veriyor: “Teknolojinin bu yönde ilerleyeceği ise açık bir geçek. Biz de dışarıdan teknoloji transfer etmek yerine, bu altyapıları kendimiz oluşturma fikriyle yola çıktık. Dolayısıyla önceliğimiz gerçekten ülkeye katkı sağlayabilecek ve mümkün olduğu kadar dışardan teknoloji transferi yapmamızı engelleyecek kavramlara odaklanmak.”
ADVERTORIAL
Entegrasyon hizmetleri sunmak hedefiyle kurulan, yetkin bir ekiple yaklaşık 2 yıl entegrasyon ve e-Dönüşüm odaklı hizmetler sunan Mebitech, gelinen noktada ve edinilen yetkinlikle proje firması kimliği ile öne çıkıyor. Sadece geliştirme yapmadıklarını, yazılım mühendisliğini de üstlendiklerini vurgulayan Mebitech Genel Müdürü Oğuz Öztürk, bu başlıkta müşteri ve ihtiyacına özel çözümleri sunabilme gücüne sahip olduklarını belirtiyor. BT’de ‘geliştirme’ ve ‘yazılım mühendisliği’ kavramlarının birbirinden ayrı değerlendirilmesinin gerekliliğine işaret eden Oğuz Öztürk, bu paralelde Mebitech’in özellikle Java tabanlı yetkin yazılım hizmetleri sunduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Kamuda ve özel sektörde halen çok farklı çözümlerimiz kullanılıyor.”
pekiştirmek adına CMMI’dan ISO ve TSE standartlarına uzanan çok sayıda önemli belgeye sahibiz. Hatta Türkiye’de CMMI almış az sayıdaki yazılım firmalarından biriyiz. Doğru yazılımlar, doğru çözümler üretmeye çalışıyoruz. Son bir yıl içerisinde ortalama yüzde 40 büyüme sergiledik. 2018 yılı büyüme hedefimiz de bu paralelde olacak. Çünkü yazılım, Türkiye için artık olmazsa olmaz bir çözüm. Yazılım; insan gücünü verimli ölçebiliyor. Özellikle güvenlik alanındaki yazılımlar ve siber güvenlik çözümleri ülkenin kendi kendine yetmesini sağlayacak ve milli yazılımlarla desteklenecek altyapılar artık Türkiye için olmazsa olmazlar. Bunun, ülkenin geneli tarafından bilindiğinin de farkındayız. Dolayısıyla sektörde beklentilerimiz yüksek.” Mebitech, her proje için farklı ekipler oluşturuyor ve her proje ile farklı katma değerler sağlamaya odaklanıyor. Örneğin; bilinen e-Ticaret web siteleri ile aynı yapıya sahip olduğu gibi, İstanbul Ticaret Borsası’nın işleyişi dikkate alınarak özelleştirilmiş Elektronik Pazar yapısında ‘yönetim paneli’ ile web üzerinden tüm yönetim işlemleri, ‘müşteri’ arayüzünde ise alım/satım, borsa/piyasa takip, açık artırma, mesajlaşma gibi birçok işlem gerçekleştirilebiliyor. Bu altyapının kendilerine önemli bir güç sunduğunun altını çizen Oğuz Öztürk, tanımını şöyle detaylandırıyor:
16
DOSYA
BThaber
Tümleşik İletişim ile Kesintisiz İletişim
18 - 24 Aralık 2017
GÜÇLÜ PERFORMANS, KURUMSAL FAYDAYI BERABERİNDE GETİRİYOR Hayatımızdaki pek çok şeyin akıllı hale geldiği, bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı günümüzde şirketler sürdürülebilir rekabet için iş süreçlerinden günlük operasyonlarına, iş modellerinden müşteri etkileşimine kadar tüm yapılarını sürekli gözden geçirmek ve değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını fark etti. Her şirket daha az kaynakla daha fazla katma değer yaratmak, verimliliğini artırmak ve masraf kalemlerinde sürdürülebilir bir azalma elde etmek istiyor. Herkesin kendi ölçeği doğrultusunda teknolojiyi, iş süreçlerine adapte etmek dışında daha iyi bir alternatifi yok. “Özellikle akıllı cihazların yaygın kullanımı, ofis ortamının fiziksel sınırlarıyla çevrili olan iş hayatı anlayışını ortadan kaldırdı” saptamasını paylaşan Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Direktörü Gökhan Yazıcı’nın da dikkat çektiği gibi bugün artık gerçek zamanlı, çok kanallı, çok katmanlı, mekandan bağımsız bir iletişimden bahsediyoruz. Şirketler, tüm iletişimlerini bütünleşmiş sistemler yardımıyla tek merkezden yönetmek istiyorlar. Çünkü Gökhan Yazıcı’ya göre, sesli iletişimin yanı sıra görüntülü iletişim ve anında mesajlaşma gibi alternatif yöntemlerle daha verimli ve etkili bir iletişim sağlandığını biliyorlar. Kullanıcılar ise bu farklı iletişim yöntemlerini, bulundukları yerden bağımsız olarak her yerden kullanabilmeyi talep ediyor. “Yeni nesil iletişim uygulamalarının sunduğu iletişim performansı, çoklu
platform desteği ve kullanıcı dostu özellikleri çalışanların başarısını doğrudan etkileyen faktörlerin başında geliyor” yorumunu yapan Gökhan Yazıcı’ya göre, bu nedenle günümüz iş dünyası koşullarında, mobil uygulamaları tümleşik iletişimden ayrı düşünmek mümkün değil. KOBİ’ler için de öncelik “Son yıllarda şirketlerin satın alınan iş uygulamalarından, bulut üzerinden kiralanan masaüstü servislerine ve tümleşik iletişim çözümlerini bir hizmet olarak sunan (UCaaS) iş modellerine doğru bir eğilim içinde olduğunu görüyoruz” diyen Yazıcı’nın belirttiği gibi, bu eğilim özellikle, büyük firmalarca kullanılan iş uygulamalarına erişimlerini kolaylaştırdığı için KOBİ’ler açısından daha da önemli hale geliyor. Bulut çözümleri sayesinde KOBİ’ler bir yandan iş süreçlerini, çalışanlarını ve müşterilerini eş zamanlı ve mekandan bağımsız olarak yönetirken, diğer yandan paylaşımlı platformlar üzerinde çalışan sistemlerin şirket verimliliğine ve operasyonel maliyetlerine olan katkısını görüyorlar. Bu arada, Yazıcı’nın dikkat çektiği gibi, günümüzde önemi giderek artan siber güvenlik, bulut uygulamaları için de kritik bir unsur. Bulut servislerinin maliyetetkin yapıları, paylaşımlı platformlar üzerinde çalışıyor olmasından kaynaklanıyor. Bu da güvenliği, her seviyede ve her açıdan daha da önemli bir noktaya taşıyor. Gökhan Yazıcı, bu başlıkta Karel’in
Danışmanlık ve destek fark yaratıyor Tümleşik iletişim kavramı temelde bir iletişim platformunu tarif ediyor. Bu çözüm platformu içerisinde müşterinin ihtiyaçlarını karşılayacak pek çok bileşen bulunuyor. Gökhan Yazıcı’nın belirttiği üzere, ihtiyaçların belirlenmesi, buna göre doğru mimari ve konfigürasyonunun oluşturulması gerekiyor. Bunun yanı sıra diğer iş uygulamalarıyla entegrasyon gerektiren ihtiyaçlar da söz konusu olabiliyor. “Bu nedenle müşterinin ihtiyaç analizinin doğru bir şekilde yapılması ve en uygun çözümün birlikte çalışılarak oluşturulması hem müşteri memnuniyetini artırmak hem de beklenen iş verimliliğini sağlamak açısından önemli bir aşama” yorumunu yapan Gökhan Yazıcı’ya göre, bu aşamada müşterinin teknik çözüme hakim kişilerle masaya oturup tam anlamıyla bir ekip çalışmasına dahil olması gerekiyor. Gökhan Yazıcı,
bu başlıkta sundukları destekleri şöyle anlattı: “Karel’i rakiplerinden ayıran bir önemli unsur, satınalma karar sürecinde sunduğu danışmanlık ve yaygın satış sonrası destek hizmeti. Çünkü, bilişim sektörü bu noktada diğer sektörlere göre önemli bir farklılık gösteriyor. Teknolojiyi edinme biçimleri değişse de, konvansiyonel dağıtım kanalları önemini koruyor, hatta çok daha önemli hale getiriyor. Ancak bu kanalların kendi değişim ve dönüşüm sürecini tamamlamış olması gerekiyor. Bu süreçte şirketlerin sahip oldukları uzmanlık, eğitim, hızlı adaptasyon yeteneği kadar, pazarlama süreçlerine ilişkin trend ve teknolojileri ne ölçüde takip ettiği de büyük önem kazanıyor. Bu özellik, Karel’in 30 yılı aşkın pazar başarısının ardındaki en önemli nedenlerin başında geliyor.”
çalışmalarını ve Ar-Ge önceliklerini şöyle anlattı: Entegrasyon çözümleri ile gelen fayda “Tümleşik iletişimle kullanıcılarımıza ses, görüntü, yazılı mesajlaşma gibi farklı kanallar üzerinden iletişim kurma imkanı sağlıyoruz. Çoklu cihaz desteği sayesinde ise kullanıcılarımız iletişimlerini masaüstü telefon, DECT, WiFi telefon, akıllı telefon ya da tablet gibi farklı cihazlar üzerinden alabiliyorlar. Sunduğumuz çağrı merkezi çözümleriyle de firmaların müşterilerine yaşattıkları deneyime olumlu katkı sağlıyoruz. Çağrı merkezini kullanılan CRM, müşteri destek, ERP gibi iş uygulamalarıyla entegre ederek toplam faydayı arttırıyoruz. Gelişmiş Ar-Ge yeteneğimiz sayesinde sunduğumuz tümleşik iletişim, çağrı merkezi ve güvenlik çözümlerimizin, halihazırda kullanılan iş uygulamalarıyla entegrasyonu konusunda müşteriye özel çözümler geliştirme kabiliyetine ve esnekliğine sahibiz. Sunduğumuz entegrasyon çözümleriyle müşterilerimizin yapmış oldukları yatırımlardan en yüksek faydayı sağlamalarını hedefliyoruz.” Mobilite; verimlilik ve üretkenlik demek BT uygulamaları, mobil cihazlar ve erişim altyapılarındaki gelişmeler sayesinde son yıllarda iş yapış biçimlerinde de önemli değişiklikler yaşandı. Yeni dünyada iletişim araçlarını sadece ofiste kullanmıyoruz. Ofisler gittikçe “sanal” hale geliyor. Gökhan Yazıcı’nın belirttiği gibi, tümleşik iletişim, özellikle sahada mobil halde çalışan personelin hayatını kolaylaştıran akıllı çözümleri de beraberinde getiriyor. Tümleşik iletişim çözümlerine entegre çalışan akıllı telefon ve tablet uygulamaları, dizüstü bilgisayarlar için özel geliştirilen yazılım tabanlı telefon ve iletişim yazılımları çalışanların iş süreçlerini taşınabilir cihazları üzerinden takip etmelerine ve işlerini daha kolay yönetebilmelerine imkan sağlıyor. Gökhan Yazıcı, mobilitenin faydalarını şöyle tanımladı: “Mobilitenin sağladığı faydaların başında üretkenlik ve verim artışı geliyor. Çalışanlar her yerden ve her zaman iş uygulamalarına ve kurum kaynaklarına erişip işlerini yapabilir durumdalar. Diğer bir avantaj ise sunduğu esnek çalışma imkanı. Bu da çalışan memnuniyetini artıran bir diğer nokta. Tümleşik iletişimin sunduğu mobil çözümler sayesinde
Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Direktörü Gökhan Yazıcı müşterileriniz siz ofis dışındayken de size kolayca erişebiliyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde, mobilite, müşteri memnuniyetinde de bir artış sağlıyor.” Güvenlik risklerini en aza indirmek mümkün Bu arada, çalışanların farklı mekanlardayken aynı fiziksel ortamı paylaşıyormuş gibi toplantılar yapmalarını mümkün kılan video konferans uygulamaları da günümüzde giderek daha fazla kullanılıyor. Bu şekilde katılımcılar, birbirleriyle sesli ve görüntülü iletişim kurabiliyor, doküman paylaşım özelliği sayesinde bir belge üzerinde birlikte çalışabiliyorlar. “Bu, özellikle çok lokasyonlu firmalar için hem ulaşım giderlerinde hem de zamanda ciddi tasarruflar sağlıyor” yorumunu yapan Gökhan Yazıcı, bu yapıda güvenliğin önemini ise şöyle anlattı: “Tümleşik iletişim kavramının temelini oluşturan entegrasyon ve mobilite dendiğinde, güvenlik dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor. Firmaya ait gizli bilgilere mobil çalışanlar sayesinde ofis dışından erişilebilmesi, gizli bilginin kopyalanması ya da istenmeyen taraflarca erişilmesi bir risk unsuru. Bu riski en aza indirmek için BT bölümlerinin mobil cihazları yöneterek gerekli önlemleri ve kontrolleri yapıyor olması gerek. Bu amaçla geliştirilmiş olan mobil cihaz yönetim çözümleri bulunuyor. Bu tür çözümlerin kullanılması, güvenlik riskinin azaltılmasını sağlıyor. Ayrıca bir noktadan bir başka noktaya transfer edilen gerçek zamanlı ya da gerçek zamanlı olmayan verinin şifrelenerek aktarılması da güvenlik zafiyetinin oluşmasını, gizli bilgiye istenmeyen tarafların erişmesini engelliyor.”
BThaber 18 - 24 Aralık 2017
Tümleşik İletişim ile Kesintisiz İletişim
DOSYA
17
ARAÇLAR VE UYGULAMALAR GİT GİDE GELİŞİYOR İletişim yapısını oluşturan sistemler, birbiri ile ne kadar “tümleşik” olursa, o kadar sağlam, verimli, ayrıca toplam sahip olma maliyeti daha düşük yapıları ortaya koyuyor. Hatta bu tarz bir doğru mimarinin kurulumu, yeniliklerin üzerine eklenmesini de daha kolay ve etkili kılıyor. Bu nedenle tümleşik iletişim konseptini oluşturan cihazlar ve uygulamalar arasında doğru entegrasyonun inşası her adımın temeli olmalı. Her bir farklı başlığın yönetimini üstlenen iş birimlerinin arasında koordinasyonu da gerekli kılan bu unsur ile sözün özü; her açıdan kurumsal entegrasyon yetkinliği ve paylaşım ‘olmazsa olmaz’ niteliğinde. Bunun anlamı; BT ve diğer birimler arasındaki entegrasyona ve iletişime öncelik vererek, bütünsel faydaya ulaşmak. Teknolojik açıdan da önemli ve detaylı bir entegrasyon sürecini gerektiren bu yatırımlarda, herkesin hedeflere hakim olması ve bu hedefler paralelinde aynı dili konuşabilmesi önem taşıyor. İş birimlerinin ortak bir dil kullanarak verimli bir yatırımı hayata geçirmesinde, tümleşik iletişim mimarisi odaklı danışmanlık desteği ise önemli bir fayda unsuru. Böylece ilk mimari kurulumda doğru adımları atmanın yanında, bu mimarinin üstüne süreç içinde kendini gösterecek ihtiyaçlar paralelinde doğru yeniliklerin dahil edilmesi ve hedeflenen faydaya kesintisiz biçimde ulaşılabilmesi mümkün. Sonuçta danışmanlık desteği sadece farklı sistemlerin ortak standartlar çerçevesinde buluşturulmasını hedeflemekle kalmıyor. Sisteme yeni bileşenlerin eklenmesi ve yeni bileşenler ile birlikte tam entegrasyonun sağlanması için fayda sağlıyor. Böylece iletişim altyapılarının gerçek entegrasyonu da yönetim kolaylığının yanında, olası sorunlar karşısında anlık müdahale yetkinliğini beraberinde getiriyor. Bulut bilişim için bir basamak Bu dev potansiyel, küresel bazda önemli fırsatları beraberinde getiriyor. Grand View Research araştırmasına göre, küresel tümleşik iletişim pazarının büyüklüğü 2024 yılında 143.49 milyar dolara ulaşacak. Şirketlerin küresel yayılımlarının hız kazanması, ayrıca tüm sektörlerde gerçek
zamanlı ve etkili iletişim sistemlerine yönelik ihtiyaç bu büyüme beklentisinin de temelini oluşturuyor. Her sektörde şirketler verimliliği sağlamak, operasyonel maliyetleri azaltmak, iş süreçlerini optimize etmek adına tümleşik iletişim yatırımlarına odaklanırken, gecikmeler devre dışı kalıyor, iş süreçlerine bütünsel bir hız geliyor. Barındırılan tümleşik iletişim sistemleri, onpremise yapılarla karşılaştırıldığında daha fazla esneklik sağlarken, bu tür sistemler, düşük bir altyapı maliyeti ile çalışanlara şirket verilerine kolayca erişim imkanı veriyor, coğrafi olarak dağıtık yapıya sahip şirketlere de destek sunuyor. Bu yönüyle tümleşik iletişim çözümleri, bulut bilişim kullanıcısı olmak veya bulut kullanımında yetkinliği artırmak adına da önemli bir fırsat. Tasarruf, bulut tabanlı çözümlerde Sağlam bir tümleşik iletişim platformu, bulut bilişime geçiş konusunda halen tereddütte olan şirketlerin bu kaygıyı aşması için geçiş noktası olabilir. Tümleşik iletişim, bulut tabanlı sistemleri benimsemeyi tercih etmeyen şirketler için bir ilk adım olabileceği gibi, Nemertes Research’ün 800’e yakın şirketle gerçekleştirdiği araştırmanın gösterdiği gibi, şirketlerin ortalama yüzde 20'den azı bulut tabanlı iletişimin sağladığı birçok avantajdan yararlanmayı planlıyor. Bu noktada, araştırmada da dikkat çekildiği gibi, değerlendirmeye vakit ayıran veya bu teknolojiyi kullanma ihtimalini dahi düşünmemiş olan şirketler, bulut tabanlı çözümleri kullanmaya aktif olarak geçmek için hazır değillerse tarih olacaklar. Bu yönüyle güçlü bir tümleşik iletişim platformu kullanmak şirketlerin buluta girmesini kolaylaştırabilecek bir unsur ve VoIP telefon görüşmesi, video konferansı gibi tümleşik iletişim çözümleri, şirketlerin tasarruf etmek ve yeni gelir potansiyeli bulmak için bulut tabanlı çözümleri kullanma dünyasına ilk adımı atmaları adına önemli fırsat olabilir.
2018’de bu eğilimler öne çıkacak İş dünyası iletişim süreçlerinde karmaşayı en aza indirmenin yollarını ararken, kurumsal ekinliği, müşteri sadakati ve kurumsal verimliliği de artırma çabasında. Bu ihtiyacı gören BT şirketleri de yeni işbirliği araçlarını sunarak, bu başlıkta iletişim şirketlerinin tahtına ortak oluyor. Bu arada, sosyal medya platformları ve uygulamalar da iletişimde gerçek zamanlı, açık ve web tabanlı uygulamalar da hayatımızda daha çok yer alıyor. Bu da tümleşik iletişimi, ‘bağlamsal’ iletişim haline getiriyor. Yani bir uygulama veya web sayfasından
iletişim kurulmak istenen kişiyi tıklamak iletişim için yeterli oluyor. Bağlamsal iletişim, kullanıcı deneyimlerini eylem ve konum itibariyle sadeleştiriyor. Bağlamsal iletişim dışında, tümleşik iletişim platformlarının korunması da önem taşıyor. Barındırılan platformun, satıcıya veya son kullanıcıya karmaşıklık getirmeksizin yerleşik ve esnek güvenlik ve şifreleme özelliğine sahip olması önemli. Hele bir de riskler çeşitlenirken, güvenliği sürekli gündemde tutmak da şart.
advertorial
20
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 Aralık 2017
Her şey ‘akıllı şehirler’ için… Küresel bazda şehirlerin daha akıllı, güvenli ve daha kolay yaşanır hale gelmesini hedefleyen Cisco’nun açıkladığı 1 milyar dolarlık Şehir Altyapısı Fon Hızlandırma Programı ile yeni teknolojilerin şehirlere uyumu kolaylaşacak. Şehirler için Kinetik IoT veri platformuna kamu güvenliğini artıran yeni özellikler de eklendi. Fon, Cisco Capital aracılığıyla özel sermaye şirketi Digital Alpha Danışmanları ve emeklilik fonu yatırımcıları APG Varlık Yönetimi (APG) ve Whitehelm Capital ile ortaklaşa sağlanacak. Finansman
sorununun, belediyelerin akıllı şehir dönüşüm projelerini hayata geçirmelerinde önemli bir engel olduğunu kaydeden Cisco Akıllı + Bağlı Şehirler Küresel Başkanı Anil Menon, bu süreci kolaylaştırmayı hedeflediklerini vurgularken, “İş ortaklarımızla birlikte, akıllı şehir projelerini gerçekleştirmek için gerekli sermayeyi ve uzmanlığı sunuyoruz” bilgisini verdi. Programın, şehirlerin yenilikçi teknolojileri finanse etmek ve dağıtmak için doğru finansman araçlarını bir araya getirme imkanı sağlayacağını vurgulayan Cisco Türkiye
Genel Müdürü Cenk Kıvılcım ise İstanbul gibi büyük şehir olmanın getirdiği sorunları “akıllı” projelerle çözme yolundaki şehirlerin finansman engellerini çözmesini hedeflediklerini belirtirken, “Gelir paylaşım finansmanı şehirlerin istedikleri sonuçlara ulaşmalarını ve operasyon bütçelerini yeni hizmetler ve dijitalleştirilmiş altyapı ile artırmalarını mümkün kılıyor” dedi. Öte yandan Cisco, geçtiğimiz ay düzenlenen Smart City Expo Dünya Kongresi'nde Cisco Kinetic IoT veri platformuyla entegre Cisco
Kinetic for Cities için ek fonksiyonları açıkladı. Yeni özellikler, kamu güvenliği için geliştirilmiş destek sunuyor. Platformdaki güncellemeler, vatandaşların güvenliğini ön plana alırken, yeni otomasyon seçeneklerinden entegre videolu gelişmiş gösterge panosuna kadar geniş kapsamda seçenekler var. Ayrıca Cisco Kinetic for Cities için yeni satın alma opsiyonları da duyuruldu. Bunlar arasında Cisco IoT veri platformuyla uyumlu olan yeni başlayanlar için çözümler sunan paketler ve servisler var.
Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım
Tek seferde en büyük yatırımın merkezinde BT var Akbank, tüm teknoloji altyapısının içinde barınacağı, tüm operasyonlarının yeni teknolojiler ile 7/24 izleneceği, müşterilere kesintisiz hizmet için tasarlanan Akbank Veri ve Yaşam Merkezi’nin temelini attı. Gebze Şekerpınar’da yer alan Akbank Bankacılık Merkezi’nde 250 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilecek “Akbank Veri ve Yaşam Merkezi” iki yılda tamamlanacak 2019 ve yılı içinde hizmete girecek. Akbank’ın tüm teknolojik altyapısının kalbini oluşturacak “Akbank Veri Merkezi” ve 3 bin Akbank çalışanına sosyal hizmet verecek “Akbank Yaşam Merkezi”nden oluşan kompleks, 75 bin 486 metrekare alan içine kurulacak. Merkez, Akbank tarafından bugüne kadar tek
seferde yapılmış en büyük yatırım olarak ön plana çıkıyor. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer, “Akbank Veri ve Yaşam Merkezi” yatırımının, Türkiye’nin geleceğine olan güven ve inancın
bir göstergesi olduğunun altını çizerek, “Bankacılık, dijitalleşme trendinden en fazla fayda sağlayan sektörler arasında. Biz de yeni merkezimizle, hem bankacılığın hem de ülkemizin geleceği için önemli bir adım atmış olduk” dedi. Akbank Genel Müdürü
Hakan Binbaşgil, temel atma töreninde şu bilgileri verdi: “Teknolojiye yaptığımız yıllık ortalama yatırım 100 milyon doları aştı. Bu yeni projemiz de toplam 250 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Akbank Veri ve Yaşam Merkezi; Akbank’ın tüm operasyonlarının kalbi niteliğinde olacak. Akbank Veri ve Yaşam Merkezi ayrıca, yüksek nitelikli Akbanklılar için yaptığımız çalışmalarımızın önemli bir parçası. Çalıştığımız mekanların yaptığımız işe katkısına duyduğumuz inançla, inovasyon kültürünü geliştirecek, çalışma hayatımızı zengin sosyal olanaklarla daha da cazip kılacak bir mekan tasarlamaya özen gösterdik.”
2019 yılında faaliyette olacak Gebze Şekerpınar'daki “Akbank Bankacılık Merkezi” kompleksi içinde “Akbank Veri Merkezi” ve “Akbank Yaşam Merkezi” olarak konumlandırılan iki proje için yaklaşık 250 milyon dolar tutarında yatırım planlandı. 2019 yılı içinde faaliyete geçmesi planlanan çevre dostu veri merkezi, kompleks içinde toplam 32 bin metrekare alanda kurulacak. Veri merkezinde yalnızca teknoloji operasyonundan sorumlu 7/24 vardiyalı ekipler yer alacak. Aynı kompleks içinde yaşam merkezi binası ise toplam 11 bin 700 metrekare alan üzerine kurulacak ve yaklaşık 3 bin Akbanklı’ya sosyal faaliyetler ve günlük ihtiyaçlar anlamında hizmet verecek.
KEP adresi ile ruhsat başvurusu yapılacak Kayıtlı elektronik posta (KEP), maden arama ruhsatı alacaklar için de zorunlu hale getirildi. KEPKUR Genel Müdürü Mehmet Faik Yeşilören, “21 Eylül 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Yönetmeliği’ne göre, müracaatların ruhsatlandırılması ve sertifikalandırılması için gerekli zorunlu belgeler arasında KEP adresinin bulunması da gösteriliyor” dedi. Yönetmeliğe göre,
KEP adresinin hem gerçek hem tüzel kişiler için zorunlu tutulduğunu belirten Yeşilören, yeni uygulamalar ile ilgili şu bilgileri verdi: “2012 yılı itibariyle kullanılmaya başlanan KEP adresi sayısı 2017 Eylül sonunda 237 bin 560 oldu. KEP kullanıcılarının 197 bin 183’ü tüzel kişilerden, 40 bin 377’si gerçek kişilerden oluşuyor. Bu artışta KEP’in yasal geçerliliğinin ve güvenirliliğinin önemli payı var. En büyük katkı ise bakanlıkların hazırladıkları
yönetmeliklerde KEP adresini zorunlu kılmaları ve devletin dijitalleşmeye hız vermesi. Sırada yabancılara verilen çalışma izinleri var. Geçtiğimiz aylarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada; yabancıların çalışma izinlerine yönelik başvuru sisteminde değişiklik yapılacağı bilgisi verildi. Yakın zamanda uygulamaya konması planlanan başvuru sistemine göre; her türlü çalışma izin başvurusunda başvuru
sahibinin, bağımsız veya süresiz çalışma izni talep eden yabancı şahsın KEP hesabının bulunması ve başvuruların elektronik imza ile yapılması zorunlu olacak. BTK’nın Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı (ESHS) olarak yetki verdiği kurumlardan E-Tugra ile işbirliğimiz çerçevesinde KEP + e-imza akıllı paketlerimizle müşterilerimize daha hızlı hizmet vermeye başladık. Türkiye’de 55 şubeden e-imza ve KEP üretimini aynı noktadan sağlıyoruz.”
KEPKUR Genel Müdürü Mehmet Faik Yeşilören
22
BThaber 18 - 24 Aralık 2017
Müşterisini tanıyan şirketler ayakta kalacak! Bilişim Zirvesi kapsamında düzenlenen Dijital CIO Platformu kapsamında “Dijitalleşmenin Anahtarları CIO’ların Elinde” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Hamidiye Salonu’nda gerçekleştirilen ve MV Holding IT Müdürü Ethem Topgül’ün moderatörlüğünü yaptığı panele katılan Avivasa Müşteri Yönetimi ve Dijital Dönüşüm Lideri Emek Akbal, müşterisini tanıyan şirketlerin ayakta kalabileceğini belirtirken, önceden aynı sektördeki firmalar arasında yaşanan rekabetin artık sektörler arasında yaşanmaya başladığını söyledi. Milliyet Gazetesi IT Direktörü Barış Öztürk ise dijitalleşmenin medya sektörünü hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “Olumsuz yönü halen gelir modellerinin tam olarak oluşturulamamış olması. Ana gelir hala gazetelerden elde ediliyor. Artık rakibimiz sosyal medya ama güven endeksine baktığımızda gazeteler tekrar daha fazla güven vermeye başladılar” dedi. Doğan Holding IT Direktörü Handan Karakuş da konuşmasında “Biz birçok alanda
faaliyet gösteriyoruz ve dijitalleşme bizi çok yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla dijitalleşmeyi bir holding kültürü haline getirdik” dedi. Bilcee BT Müdürü Serkan Yücesan da konuşmasına şunları kaydetti: “Perakende sektörü dijital dinamikleri çok olan ve kendini sürekli yenileyen bir sektör. Diğer sektörler de kendilerini geliştirmeye başladılar. Müşteriye dokunma, müşteriyi analiz etme ve müşteriyi anlama kavramları önümüzdeki günlerde daha da önemli hale gelecek.” Etkinliğin ikinci paneli ise “Her Yönüyle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” başlıklı panel oldu. Panda Dondurmaları Bilgi Teknolojileri Müdürü Çağatay Sözer’in yönettiği panele Avukat Ceyda Akaydın, Simpaş IT Müdürü Hakan Cem Topal ve Erdem Holding CIO’su Özalp Ahmet Tık katıldı. Şirketlerin veri koruması konusunda nasıl stratejiler izlemesinin tartışıldığı panelde, sözleşmelerin içeriğine eklenmesi gereken unsurlar konusunda da bilgi verildi.
Sürdürülebilir Ar-Ge’nin temel taşları
Bu panellerin ardından yine Hamidiye Salonu’nda “Yazılımda Ar-Ge Merkezleri ve Sürdürülebilirlik” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. ISG International Service Group ortaklarında Hasan Ürey’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Modern YMM Kurucu Ortağı Güneri Gözüaçık, Protel yöneticilerinden Sami Ozan Özcan ve Etkin Proje Yazılım Elektronik ve Savunma Grubu Ar-Ge Koordinatörü Dr. Sevgi Akgün katıldılar. Ar-Ge merkezlerinin kurulumu hakkında bilgilerin verildiği panelde, Ar-Ge
kurmanın sadece işin başlangıcı olduğu, önemli olan unsurun, sürdürülebilir bir yapı kurmak olduğu belirtildi. Panelde, bir şirketin eski yapıları sürdürmeyi tercih ettiği vurgulanırken, Ar-Ge merkezi olmanın gereklilikleri de tartışıldı. Bu oturumda ayrıca Etkin Proje Danışmanlık İş Geliştirme Yöneticisi Beste Bener ve London Bridge Project İş Geliştirme Direktörü Kamal Hussain tarafından da İngiltere’deki iş yaşamı ve şirket kurmanın getirdiği avantajlar konusunda bilgi verildi.
HABITAT'ın BT sistemleri için geç kalınıyor • Birleşmiş Milletler insan Yerleşimleri Konferansı HABITAT II Kent Zirvesi, 3-14 Haziran 1996 tarihleri arasında istanbul'da yapılıyor. 25 bine yakın yerli ve yabancı uzmanın katılacağı bu büyük zirvede, kapsamlı bir bilgi teknolojisi kullanımı söz konusu. Ancak, etkinliğe beş ay kalmasına rağmen bu konuda henüz somut bir adım atılamadı.
• Konferans sırasında kullanılacak bilgi sistemleri için ihaleye çıkıldı, ama henüz sonuçlanmadı. Söz konusu ihale sonucunun Aralık ayı sonunda açıklanması bekleniyor. Daha küçük çaplı bir organizasyon için bile 1 yıl öncesinden BT projelerinin başladığı göz önüne alındığında, HABITAT'ın BT sistemlerinin projelendirilmesi için geç kalındığı söylenebilir.
1996 Türkiye yılı olacak
Siyasi partilerin geçtiğimiz gün
da k a l m a y ıp iktidara g e l e c e k parti
lerde çıkardıkları s e ç i m bildirgele
nin ya da partilerin p r o g r a m la r ı n a
rinde
yönelik
yansıması ve BT sektörünün bunun
politikalara y e r vermeleri, B T sek
takipçisi o l m a s ı gerektiği görüşü de
t ö r ü n d e o l d u k ç a olumlu karşılandı.
dile getiriliyor.
bilgi
şirketi
öncelikle
olmayı
yatırım
hedefleyen
yapılacak
ülke
Compaq'in olarak
1996
seçtiği
programı hazırlayacağız"
yılında
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) , geçtiğimiz hafta seçim bildirgesini yayınladı. CHP'nin "Türkiye'yi çağdaş dünyaya biz taşıyacağız" sloganıyla
Interpro G e n e l Müdürü R u ş e n Yaykın'dı.
(Ayrıntılı haber sayfa 2-3 'de)
İZTO Bilgisayar Komitesi faaliyete geçti ilk
kez
bir
ticaret
o d a s ı n d a B T sektörü ayrı bir k o m i t e d e temsil e d i l m e y e başlandı. İz mir T i c a r e t O d a s ı ' n d a ( İ Z T O ) kuru lan Bilgisayar Komitesi, İ Z T O se ç i m l e r i n d e alınan kararla faaliyete
çıkardığı seçim bildirgesinde, "Türkiye'yi geleceğin bilgi toplumuna taşı yacak olan Ulusal Enformasyon Şebekesi ile telematik hizmetler ağının ku rulması için 15 yıllık Teknolojik Yapılanma Programı hazırlayarak, hızla uygulanmasına geçeceğiz " deniliyor.
(Ayrıntılı haber sayfa 10'da)
CeBIT girişimi
(Sayfa 7) • SAP ve Microsoft işbirliğine gitti (Sayfa 8) • Anixter de I B M Türk'ün ağ ürünleri dağıtıcısı (Sayfa 14) • BSA, Türkiye'de faaliyete başladı (Sayfa 15) • Almanya'nın ilk Internet Kongresi yapılıyor (Sayfa 16) • Bilgisayar dünyasının küçük devi, Tayvan (Sayfa 19) • Escort Show yapıldı (Sayfa 20) • Sybase, Sistem 11 ile triadon yarışında (Sayfa 28)
değişim yılı (Arka sayfa) • 2 bin 500 otel bilgisi CD'de (Arka sayfa)
E C
N Ö
A T L I F Y A 2 2 H U B
sonuçsuz kaldı
Tursoft'un, 14-20 Mart 1 9 9 6 ta
lan İ Z T O M e s l e k K o m i t e l e r i s e ç i m i
rihleri arasında Almanya'nın Han
sonucunda
Komitesi
n o v e r ş e h r i n d e y a p ı l a c a k o l a n Ce-
resmi olarak oluşturuldu. Y a p ı l a n
B I T ' 9 6 fuarında T ü r k i y e standı kur
o y l a m a s o n u c u n d a M e h m e t Akyel-
ma girişimi, üyelerinin yeterli katı
l i (Ayker) v e Ö z c a n D o ğ u ( Y a b i m )
lımının
m e c l i s üyeliğine seçildi.
başarısızlıkla
(Ayrıntılı haber sayfa 6'da)
demokrasi' paneli
Tursoft'un
geçti. 9 K a s ı m 1 9 9 5 tarihinde yapı Bilgisayar
• Digital'dan 'Elektronik
• 1996, Bilkom için
açıklandı.
Turnuvayı C o m p a q ' i n davetlisi olarak izleyen t e k T ü r k b a s ı n m e n s u b u ,
Türkiye'de
(Ayrıntılı haber sayfa 9'da)
CHP, "15 yıllık teknolojik yapılanma
Avrupa ü l k e l e r i n d e n b a s ı n mensuplarını d a davet etti. D ü n y a n ı n ö n d e bilgisayar
teknolojisine
Ancak, vaatlerin bildirge sayfaların
C o m p a q , Münih'te b u yıl b e ş i n c i s i yapılan C o m p a q G r a n d Slam Cup'a gelen
(Ayrıntılı haber sayfa 4'de)
Seçim bildirgelerine sektörden destek
Compaq:
Türkiye'yi
# Birden fazla merkezde yapılacak olan Konferans için bina içi ve binalar arası bilgi ağları oluşturulması gerekiyor. Otel odasından bile bir toplantıyı izleme olanağı sağlanması düşünülen organizasyonda, şu ana kadar BT çözümlerine ilişkin somut bir önerinin üretilmemesi, Konferansın başarısına gölge düşürebilir.
Bu sayıda.
sağlanamaması
nedeniyle
sonuçlandı.
Yazılım
şirketlerinin bu o r g a n i z a s y o n a ilgi
g ö s t e r m e m e s i n i n n e d e n l e r i arasın
Bilgisayar dünyasında yeni bir PC: Sony
da
henüz
yurtdışına
tanıtacak
ürünlerin yeterli sayıda o l m a m a s ı ,
S o n y ' n i n Intel gibi alanındaki bir
yurtdışı çalışmaları için hazırlıksız
giriyor.
d e v ile ortak o l a ra k PC pazarına
o l u n m a s ı ve katılım ücretinin yük
S o n y ' n i n b u yeni pazardaki ortağı
girmesi, p e k ç o k bilgisayar üretici
s e k oluşu gösteriliyor.
ise, Intel. S o n d e r e c e güçlü bir pa
sini tedirgin ediyor.
Elektronik devi Sony, ö n ü m ü z deki
yıl
zarlama
PC
pazarına
örgütüne
sahip
olan
(Ayrıntılı haber sayfa 18'de)
(Ayrıntılı haber sayfa 20'de)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
BThaber
24 Yazılım geliştirme ve temin etmede büyüyen köprü
Kod yazmadan yazılım geliştirme imkanı sunan, sektördeki nitelikli elaman açığı, geliştirme sürelerinin uzunluğu, paket yazılımların verimliliği kısıtlaması gibi sektör sorunlarına çözüm olan OCTOPOD Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu, oluşturduğu ekosistemin merkezinde yer alan OCTOPODYUM’u yayına aldı. OCTOPOD Mutfak’ta geliştirilen projeler ve OCTOPOD Akademi’de eğitim alan OCTOPODER’ların geliştirdiği yazılımlar, OCTOPODYUM üzerinde satışa sunuluyor. Proje sayesinde KOBİ’ler başta olmak üzere tüm iş dünyası, OCTOPODYUM’da sergilenen yazılımları ister olduğu gibi kullanabilecek isterlerse kendilerine özel ek geliştirmeler yapılmasını talep edebilecek. Türkiye’de ilk kez ‘paket yazılım’ gibi online platform üzerinden satışa sunulan özel yazılımlar, maliyet etkin bir süreç sunarken, yazılım geliştirenlere de müşterileri ile buluşmada hız kazandıracak. Şirketlere özel geliştirilebilir yazılımlar, www.octopodyum.com adresi üzerinde; Satış ve Pazarlama, Tedarik Zinciri, İnsan Kaynakları, Finans, Müşteri Hizmetleri, Operasyon ve BI Raporlama başlıkları altında kategorize edilmiş farklı çözümler olarak yer alıyor. Platform üzerinden yazılım geliştirenlere ait yorumlar ve verilen puanlar anlık olarak görülebilirken, ürün almak isteyenler de demo talebinde bulunabiliyor. Octopod Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, “OCTOPOD, web üzerinde çalışan, hiçbir güncelleme gerektirmeyen, internet olan her yerden ve her cihaz üzerinden kullanılabilen, kod yazmadan yazılım geliştirmeyi sağlayan bir platform. OCTOPOD’un tüm yeteneklerine sahip bir yazılım geliştirme platformu yok. Kendi ekosistemimizi oluşturduk ve OCTOPODYUM, sektörde bir ilk oldu. Şirketler, geliştirilebilir, kod yazılmadan kendileri için özelleştirilebilir yazılımlara www.octopodyum.com üzerinden sahip olabilecekler. Böylece şirketler bilgiyi daha ucuza mal edecek” dedi. Hemen yükleme ve hızlı kazanma fırsatı Bu kapsamda Akademi’de eğitim alan OCTOPODER’lar, geliştirdikleri yazılımları OCTOPODYUM üzerinde satışa sunacak. Octopod Genel Müdürü Burç Pekmezoğlu, “Oluşturduğumuz bu ekosisteminin, işsizlik sorunu için büyük bir fırsat olmasını hedefliyoruz. Örneğin bilgisayar mühendisliği bölümünden yeni mezun olmuş bir genç, 9 saatlik ücretsiz sunduğumuz eğitimle OCTOPOD ile yazılım geliştirebiliyor, OCTOPODER oluyor. Sadece öğretip bırakmak değil, iş imkânı sunmak da bu ekosistemin önemli bir parçası. Akademi’de eğitim alanlar, OCTOPOD üzerinde yazılım geliştirip OCTOPODYUM üzerinde satışa sunacak. OCTOPODYUM’un gençler için de önemli bir fırsat olmasını hedefliyoruz. Ekosisteminin bundan sonraki projesi ise OCTOPODYA olacak” bilgisini verdi.
18 - 24 Aralık 2017
Mobilde gelen fonksiyon zenginliği ve ödeme kolaylığı
Verifone’un Türk mühendisleri tarafından geliştirilen mobil yazarkasa POS cihazı VX680 ECR; taşınabilirliği, kullanım kolaylığı ve güvenliğiyle hem müşterilerin hem esnafın ödeme işlemlerinde kolaylık sağlıyor. VX680 ECR, TÜBİTAK’ın yanı sıra GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından da onaylı. Verifone VX680 ECR; yemek kartı, kupon, sadakat uygulamaları ve kampanyalar ile kullanıcısına özel bir ödeme deneyimi sunuyor. Ayrıca Verifone, Türkiye’de veri merkezi bünyesinde 2013 yılından
beri TSM (Güvenli Servis Sağlayıcı) hizmeti veriyor. Verifone, TSM merkeziyle tüm sektöre hizmet verirken, farklı uygulamaları daha etkin biçimde hayata geçirip işletmenin ek gelir kazanmasına olanak sağlıyor. Tüm bankalardan hızlı ödeme alabilmesi sayesinde sıra beklemeyi azaltan VX680 ECR minimal tasarımı ve hafifliğiyle ister mağaza ya da işletmede, ister sahada kolayca taşınabiliyor. NFC temassız işlemleri destekleyen VX680 ECR, PCI PTS 3.X onayı ve VeriShield uçtan uca şifreleme teknolojisiyle, güvenlik de ön planda.
NFC temassız işlemleri de destekleyen VX680 ECR, bankacılık uygulamaları, restoran otomasyonu, Verifone Perakende Çözümü, Zubizu uygulaması, kontör yükleme, kupon sadakat uygulamaları ve kampanyalarıyla işletmeciye ve müşteriye özel bir ödeme deneyimi sunuyor. Verifone VX680 ECR’ın aydınlatmalı tuş takımı, “Splash Resistance” (ani ve az miktarda sıvı sıçramalarına karşın kısa süreli koruma) özelliğiyle özellikle sahada çalışırken meydana gelebilecek kazalara karşı cihazı koruyor. 400 MHz ARM11 32-bit RISC işlemciye sahip VX680 ECR, güçlü işlemcisi ile ödeme işlemlerini daha hızlı gerçekleştirerek beklemelerin önüne geçiyor. Kart yıpranmasını engelleyen çip okuyucusu (Landed SCR) teknolojisine sahip olan VX 680, yüz binlerce kez işlem yapabilme olanağı sunarak, kullanıcılarına tasarruf sağlıyor.
Kağıt, dijitalle doğru yöntemle buluşmalı
Dijital dokümanların kağıdın yerini tam olarak alıp almayacağı önemli bir tartışma konusu ve yapılan araştırmalar, insan zihninin kağıda basılı bilgileri dijital ortamda yer alanlara göre daha kolay işlediğini, günümüzde hala pek çok yönetici ve çalışanın önemli konulardaki bilgileri masalarında basılı halde görmek istediklerini gösteriyor. KYOCERA Bilgitaş Turkey Doküman Çözümleri İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil, kağıt ve dijital dokümanların farklı avantajları ve doküman
dijitalleştirmenin önemi konusunda şu bilgileri verdi: “Dijitalleşme; kağıdın tamamen ortadan kalkması anlamına gelmiyor. Doküman dijitalleştirme çalışmaları, özellikle çevre dostu akıllı ofislerde dijital dönüşümün önemli bir ayağını oluştursa da, çeşitli sebeplerle kağıt dokümanlardan vazgeçemeyenlerin sayısı da az değil. Dokümanların dijital ortamda saklanması ve arşivlenmesi, işletmelere maliyet avantajı sağlamanın yanı sıra zaman kaybının önüne geçiyor, çalışan verimliliğini yükseltiyor ve
çevreye bırakılan ayak izini önemli ölçüde azaltıyor. Dijital dokümanların etkili biçimde saklanması ve korunması; işletmelerin özellikle BT alanında önemli yenilikleri sistemlerine entegre etmelerini gerekli kılıyor. Personelin dijital dokümanlara alışması uzun sürebiliyor, işlerde herhangi bir aksamanın yaşanmaması için geçişin erken dönemlerinde eğitim ve oryantasyon çalışmaları gerekebiliyor. Bunların pek çoğu başlangıçta maliyetleri artırıcı nitelikte görünseler de, uzun vadede işletmeye etkinlik ve verimlilik artışı sağlıyor. İşletmelerin bu iki tip dokümanın hangisinin iş akışının hangi noktalarında verimliliğe daha fazla katkısı olduğunu değerlendirmeleri, sonuçlara göre çevre hassasiyetini de göz ardı etmeyen bir kağıt – dijital doküman dengesi yakalamaları uzun vadeli kazanç için izlenebilecek en sağlıklı yol.”
26
BThaber
KARİYER
KOBİ’lerin İK yönetimi dijitalde yerini alıyor
Akbank’ın KOBİ’leri dijitalleştirmek ve iş verimliliklerini artırma hedefiyle Kolay İK ile yaptığı işbirliği sonucunda işletmeler İK süreçlerini dijitale taşırken, maaş ödemelerini de aynı uygulamadan gerçekleştirebilecekler. KOBİ’ler böylece bordro, izin, eğitim, harcama, zimmet, özlük bilgileri gibi birçok konuda şirket çalışanlarına dair süreçlerini rahat ve güvenli yönetebilecek, öğrenmek istedikleri bilgilere bilgisayar, akıllı telefon ya da tabletlerinden ulaşabilecekler. Kolay İK ile yapılan Akbank Direkt entegrasyonu sayesinde KOBİ’ler Akbank hesaplarından yaptıkları maaş ödemelerini bu uygulama üzerinden gerçekleştirebilecek, ilk 1 ay yapıyı ücretsiz deneyebilecek, süre sonunda devam etmek isterlerse Akbank’tan maaş ödemelerini gerçekleştiren firmalar Kolay İK’dan 6 ay daha ücretsiz yararlanabilecekler. Bu uygulamadan faydalanmak isteyen KOBİ’ler www.kobilerdijitale.com adresinden başvurabilecek. Ödemelerde hız ve verim sağlanıyor Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Bordro yönetimi, toplu maaş ödemeleri, yıllık izin/çalışan hakları yönetimi, masraf-nakit avans yönetimi ve performans yönetimi gibi pek çok İK süreçlerinde KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırmak üzere Kolay İK ile işbirliği gerçekleştirdik. Özellikle küçük işletmelerin herhangi bir yatırım yapmadan kullanabileceği bir İK programı arayışımızda Kolay İK ile tanıştık. Müşterilerimizin Akbank hesaplarından yaptıkları maaş ödemelerini bu uygulama üzerinden gerçekleştirebilmeleri için Kolay İK ile bir entegrasyon yaptık. İK süreçlerinin tek çatı altında yönetilmesine imkan sağlayan bu uygulama ile müşterilerimiz verimliliklerini artıracak ve daha az yanlışla işlerini tamamlayabilecekler” dedi. Kolay İK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı ise “Akbank ile işbirliği ile Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin çalışanlara yaptığı ödemelerin hızlı ve verimli şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz. Kolay İK, insan kaynakları ve personel yönetimine ayrılan zamanı yüzde 25'e kadar düşürerek 100 çalışanda aylık 150 saatlik tasarruf sağlıyor. Bu tasarruflardan birisi de İK veya muhasebe ekipleri, maaş ödeme süreçlerinde yarım günden bir güne kadar zaman harcamak zorunda kalmıyorlar. Akbank ile yapılan entegrasyon ile şirketler tek tıkla maaş ödemelerini Kolay İK platformu üzerinden gerçekleştirebiliyorlar” bilgisini verdi.
18 - 24 Aralık 2017
Savunma sanayii için araştırmacı yetiştirilecek
Savunma sanayii sektörünün öncelikleri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) yönlendirmesiyle, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerle üniversiteler arasındaki bilgi transferinin daha sistematik hale getirilmesini hedefleyen Savunma Sanayii için Araştırmacı Yetiştirme Programı’na (SAYP), düzenlenen imza töreniyle Özyeğin Üniversitesi de dahil oldu. İmzalanan protokol ile lisansüstü tezlerin, bu şirketlerin Ar-Ge ihtiyaçlarına yönelik yapılandırılması ve savunma sanayi sektörünün öncelikli alanlarına yönlendirilmesi amaçlanıyor. Lisansüstü eğitim alacak
öğrenciler, savunma sanayi şirketleri tarafından sağlanan olanaklarla, savunma alanında nitelikli Ar-Ge elemanı olarak yetiştirilecek. Özyeğin Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) önderliğinde düzenlenen imza törenine Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, Aselsan Teknoloji ve Yenilikçilik Yönetimi Direktörü Zafer Dokuzoğlu, Havelsan Teknoloji ve Akademi Direktörü Doç. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin, Roketsan Genel Müdür Yardımcısı Dr. Sartuk
Karasoy, CTECH Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat’ın yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi ve akademisyen katıldı. İmza töreninde konuşan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, “Bu ortak çalışma platformu ile akademisyen ve öğrencilerimizin ülkemizin savunma sanayiine teknolojik üstünlük kazandıracak ve sektörün ihtiyaçlarına çözüm getirecek çalışmaların içerisinde yer almasını önemsiyoruz” derken, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi de şunları söyledi: “Müsteşarlığımızın 2020 ve sonrası için belirlemiş olduğu “Temel ve İleri Teknolojilerde Mutlak Yerlilik” amacına ulaşmamız için etkin bir sanayi-üniversite işbirliği ile teknoloji tabanının yayılmasını sağlamamız, bunun için nitelikli insan kaynağı oluşturabilmemiz gerek. Bu protokol sayesinde yetenekli araştırmacıların yetişeceğine ve bu anlaşmanın SAYP için önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyorum.”
Doğru İK’ya ulaşmanın temeli bu sorular
Assessment Systems Kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç, doğru çalışanı bulmak ve çalışanda şirket bağlılığı yaratmak isteyen yöneticilerin işe alım sürecini başlatmadan önce mutlaka cevaplaması gereken 10 soruyu şöyle sıralıyor: 1. Aradığım kişide hangi
niteliklerin (deneyim, eğitim, yabancı dil, teknik bilgi vs.) olmasını istiyorum? 2. İstediğim nitelikler o iş için ne seviyede gerekli? 3. İş tanımının neresinde sahip olduğu nitelikleri kullanıyor olacak? 4. Çalıştığım kurumun ve
adayın vizyonunu biliyor muyum? 5. Adayın vizyonu ile şirketin vizyonu birbirini nasıl destekliyor olacak? 6. Takım çalışmasına uyum sağlayabilmesi için hangi kişilik özelliklerine sahip olmasını bekliyorum? 7. Görevini başarılı şekilde gerçekleştirebilmesi için hangi yetkinliklerinin güçlü olmasını bekliyorum? 8. Adayın değerleri ile şirketin değerleri ne kadar uyumlu? 9. Şirketin kaynakları adayın beklentilerini karşılayabiliyor mu? 10. Beğendiğim adayın işe başlayabileceği tarih benim için uygun mu?
28
BThaber
KARİYER
18 - 24 Aralık 2017
Bunlar olmadan iş yürümez!
Adcolony, Volkan Biçer’i EMEA Başkanı olarak görevlendirdi Geçtiğimiz sene Nisan ayı itibari ile Danimarka, Norveç, İsveç, Yunanistan, Güney Afrika ve Dubai (Bahreyn, Irak, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri) ofislerinin operasyon ve işleyiş süreçlerini AdColony Gelişmekte olan Pazarlar Başkanı olarak Türkiye’den yöneten Volkan Biçer, EMEA Başkanı olarak atandı. 2017 Aralık itibarı ile İngiltere ve Almanya ekiplerinin de yönetimi Türkiye’ye devredildi. Bu değişiklikle Volkan Biçer, EMEA Başkanı olarak Adcolony’nin bölgede büyümesine liderlik edecek.
Pisano, Uğur Özmen'i ekibine kattı Pisano, müşteri deneyimi konusunda müşterilerine profesyonel danışmanlık hizmeti de verebilmek adına, “En Etkili 10 Türk Pazarlama Yazarı” arasında gösterilen ve müşteri deneyimi alanında danışmanlık yapan akademisyen Uğur Özmen'i Kıdemli Müşteri Deneyimi Ortağı olarak ekibine kattı. 1981 yılında ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun olan Uğur Özmen, Pricewaterhouse Consultancy'de iş hayatına başladı. Çalışma hayatını sürdürürken MBA ve ardından “Finansal Hizmetlerin Pazarlanması” konusunda Doktora derecelerini aldı. Bireysel bankacılık alanında birçok proje yöneten Özmen, Fortisbank’ta Perakende Bankacılık Ürün Geliştirme Yönetici Direktörü olarak görevler üstlendi. Dijital Dönüşüm Derneği’nin Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olan Özmen, halen CRM, sadakat yönetimi, sosyal CRM, dijital dönüşüm konularında danışmalık yapıyor. Özmen aynı zamanda, 1998 ve 1999’da, Marmara Üniversitesi Executive Development Program’da (EDP) “Marketing Management” dersi verdi.
Ofis kırtasiye malzemeleri, kâğıt ürünleri, temizlik, teknoloji, gıda gibi pek çok kategoride 5 bin 500’den fazla ürünü işyerlerine sunan Avansas.com, yaptığı pazar araştırmaları, müşteri görüşmeleri ve satış verilerinden yola çıkarak, hangi meslek gruplarının daha çok hangi ürünleri kullandığını ortaya koydu. Bütün meslek gruplarına bakıldığında, dört ürünün herkes tarafından kullanıldığı görülüyor: Türk kahvesi, karton bardak, kâğıt havlu ve fotokopi kâğıdı. Bu dörtlü, her ölçekteki şirketin olmazsa olmaz ürünleri. Avansas.com’un araştırma
sonuçlarına göre, muhasebecilerin en çok kullandığı ürünler arasında fotokopi kâğıdı, plastik klasör ve Türk kahvesi var. Diğer meslek gruplarından farklı olarak, muhasebecilerin yoğun şekilde maden suyu tükettikleri de araştırma ile görülüyor. Reklamcıların ise Avansas.com üzerinden en çok satın aldıkları ürünler arasında diyet ürünler var. Formuna dikkat eden reklamcılar kahve kreması, dökme çay, asetat kalemi, ıslak havlu gibi ürünleri de çok kullanıyor. Eğitimcilerin en çok hangi ürünleri kullandıklarına bakıldığında, ilk sırada tahta kalemi var.
Ayrıca Z katlı kâğıt havlu, dökme çay ve karton bardak da eğitimciler tarafından çok kullanılıyor. Mimarların en çok kullandıkları ürünler arasında karton klasör, arşivleme kutusu ve ıslak havlu var. Avukatlar dava dosyasının yanı sıra plastik klasörü çok kullanırken, restoran ve kafe işletmecileri latex eldiven, bulaşık süngeri, termal rulo gibi ürünleri kullanıyor. Mavi yakalı çalışanların yoğunlukta olduğu sanayi ve üretim sektöründe ise dökme çay, küp şeker, plastik bardak, kâğıt havlu gibi temel tüketim malzemelerinin yanında, koli bandı, çöp torbası gibi ürünler de ön plana çıkıyor.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R 21 Aralık 2017 Digital Health Summit 2017 Uniq İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.dhsturkey.com
18 Ocak 2018 BTvizyon Bursa Toplantısı Divan Otel Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 9-12 Ocak 2018 CES Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.ces.tech/
Y U R T İ Ç İ
22 Şubat 2018 İstanbul BTvizyon Anadolu Yakası Toplantıları AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
30
BThaber
MEKTUP
Yine merhaba sana, Bu haftaya acı bir gerçekle başlamak zorundayım. Zira Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 32 yıldır 123 ülke ile aynı anda ülkemizde de kutlanan 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nde, Türkiye gönüllülük çalışmalarında sınıfta kaldı. Dünya Bağışçılık Endeksi’nin çalışmalarına göre Türkiye, gönüllülük çalışmalarında 137 ülke arasında maalesef 132’inci sırada, Dünya Değer Araştırması’na göre de 55 ülke içerisinde son sırada. Türkiye’de gönüllülük çalışmalarını bireysel olarak ilk başlatan Gönüllülük Eğitmeni ve yazar İnal Aydınoğlu, “Araştırmalara göre mutluluğu sağlayan, bireyleri depresyondan çıkaran en önemli şey, bir STK’da görev almak. Gönüllülüğün ne olduğunu bilmiyoruz, toplumumuzun neredeyse yüzde 90’ı bir derneğe üye değil. Kısacası gönülsüzüz” yorumunu yaptı, ki maalesef sonuna kadar haklı. Yetmez, bir acı gerçek daha… Türk gençliğinin kültür ve sanat karnesi üzerine medya incelemesi yapan Ajans Press’in Habitat Derneği’nin verilerini derlediği incelemeye göre, gençlerin yüzde 81’i tiyatroya ya da konsere gitmezken, yüzde 43’ü sinemaya gitmiyor. Gençler içerisinde kitap satın almayanların oranı ise yüzde 55. Gençlerinin yaşam memnuniyetleri incelendiğinde, kadınların yüzde 10’u, erkeklerin yüzde 14’ü yaşantılarından hiç memnun olmadığını belirtirken, genç nüfus içerisinde gelecekten en umutlu olan kesim yüzde 77 ile öğrenciler. Yüzde 50’lik oranla en umutsuz kesim ise iş arayanlar. İçini daha da bulandırmak istemem, sözün özü sıkıntılar diz boyu. Ama iyi şeyler de oluyor… Görme engelli bireyler için durağa yaklaşan otobüs bilgilerini bildiren Sesli
18 - 24 Aralık 2017
Yaratıcılık kazanmayı da hak ediyor Awards” kapsamında Tablolar Konuşuyor projesiyle “Türkiye’nin En İyi Projesi” ödülüne sahip olmuş. Amerika’da 1992 yılından beri düzenlenen liselerarası robotik yarışması First Robotics Competitions’ın (FRC) Türkiye ayağında şampiyon SEV Amerikan Koleji (SAC) olmuş. 15 farklı şehirden 54 takımın katıldığı yarışmada şampiyon olan SAC-X-Sharc takımı, 2018 yılında ABD’de düzenlenecek ülkelerarası yarışmada Türkiye’yi temsil
Durak uygulaması ile dikkat çeken sosyal girişimci Onur Kılıç’ın yeni projesi Freepark, Buluşum’dan aldığı destek ile yaygınlaşacakmış. AVM’lerde engellilerin kendilerine ait alanlara rahatça park etmelerini sağlayan uygulama ile yüzlerce engelli bireyin hayatı kolaylaşacak. Freepark, engelli park alanlarını “gerçek sahiplerinin” kullanımına sunmayı hedefliyor, ki sonuna kadar haklı. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile Google. org çocuklarımızın dijital becerilerini güçlendirmek için Algo Dijital’i hayata geçirmiş. algodijital.com sayesinde blok temelli kodlama gibi yeni nesil dijital eğitimler eğlenceli bir dille aktarılıyormuş. Bu işbirliği sayesinde 1 milyon çocuğumuz dijital çağı yakalayacak. Bütün TEGV noktalarında uygulanacak projenin üç yılda 2 binden fazla gönüllüye ulaşması da hedefleniyormuş. Dijital dünyada kendine güvenen, gelişen teknolojilere hakim, sadece kullanıcı değil, üretici olmayı da başarmış yeni bir nesil için önemli bir adım.
Şimdi sıra başarı hikayelerimde… 89 ülkede faaliyet gösteren ve ülkelerin en iyi markalarını seçen Superbrandsworldwide, 2016 yılı çalışmasını tamamlamış. QNB Finansbank, Türkiye'nin 'Süper Marka'ları listesine seçilerek başarılarına bir yenisini daha eklemiş. Dikiş makinesinin mucidi Singer, sosyal sorumluluk projeleri ile de sık sık adından söz ettiriyor, malumun. Singer, bu kez Bir Dilek Tut Derneği ile birlikte “Singer ile Her Destek, Gerçekleşen Bir Dilek” projesine imza atıyormuş. Hayati tehlikesi bulunan hastalıklarla mücadele eden çocukların hayallerini gerçekleştirmek amacıyla hayata geçen projeye Ahu Orakçıoğlu, Ayşe Kucuroğlu, oyuncu Ayşe Tolga, sanatçı Bengü, Derin Talu, Ezra & Tuba Çetin kardeşler, Gamze Karaman Keçeli, Mert Vidinli, oyuncu Naz Elmas ve sunucu Özlem Yıldız gibi isimler de destek veriyormuş. Türk Telekom da Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden “European Excellence
edecekmiş. Bu arada, Vestel Müşteri Hizmetleri bu yıl kazandığı ödüllere bir yenisini daha eklemiş. Sektörün en eski ve köklü yarışmalarından European Contact Center & Customer Service Awards (ECCCSA) tarafından Avrupa’nın müşteri hizmetlerindeki en iyi inovasyon projesi ödülünü almış. Türkiye’de online hizmet sektörü şirketi Armut, iOS mobil uygulamasıyla App Store'un yılın en iyi uygulamalarını seçtiği Best of 2017 listesine girmiş. Bu yıl yenilenen mobil uygulamasıyla aktif kullanıcı sayısını yüzde 311, indirilme sayısını ise yüzde 283 artıran Armut; uygulamalar, trendler, oyunlar ve geliştiriciler kategorilerinde yılın en iyilerini belirleyen listede, en iyiler arasında yer almış.
Sürdürülebilir bir ekonomi için çalışan ve kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş CDP, İklim A Listesi'nde Konica Minolta’yı bu yıl üst üste ikinci kez küresel lider seçmiş. Türkiye’nin patent şampiyonu Arçelik A.Ş., Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bu sene altıncısı düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda, Patent Liderliği Özel Ödülü’ne layık görülmüş ve ödülü Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu almış. Biraz okuma vakti… Dijital yayıncılıkta en çok takip edilen ve beğenilen uygulama Dergilik, Kasım ayında da rekor rakamlara imza atmış, Dergilik’ten 2.6 milyon dergi, 908 bin gazete okunmuş. Yılbaşından bu yana yüzde 477
artışla okuyucu sayısını arttıran Dergilik'te, indirilen toplam dergi sayısı yaklaşık 16.6 milyona ulaşmış. Haftayı tatlı bitirelim. Türkiye'nin en köklü çikolata üreticilerinden Mabel, 70. yılında sosyal medyada düzenlediği yarışma ile çikolata severleri buluşturuyor. Yarışmada ‘çikolata aşkını’ 70 saniyede anlatanları sürpriz hediyeler bekliyor. 5 Ocak 2018 tarihine kadar http:// blog.mabel.com.tr/cikolataaskim yer alan formu doldurup, çikolata aşkımızı aktardığımız Facebook videolarımızı Mabel ile paylaşmamız yeterli. Yiyelim tamam, bu arada 15 Ocak Pazartesi günü sonuçlar açıklanacak, o zaman daha da yeriz umarım :) Yeni haftada buluşalım o vakit,
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1151
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
18 - 24 Aralık 2017
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@btnet.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@btnet.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Proje Satış Yöneticisi Kutay Göçe Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
HERŞEY BİR FİKİR İLE BAŞLAR SİSTEMATİK OTVT İLE HAYATA GEÇER. “İŞ YAPIŞ MODELLERİ DEĞİŞİR, YENİ NESİL İŞ SÜREÇLERİ BAŞLAR.” GÜVENLİ
ÖLÇEKLENEBİLİR
AKILLI VE ESNEK
MOBİL UYGULAMA DESTEKLİ
SİSTEMATİK OTVT İLE AKILLI NESNELER
TAMAMEN KABLOSUZ
TAMAMEN DİJİTAL
UZUN PİL ÖMRÜ
Akıllı Otomotiv Lojistik Çözümleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ
T ¢ʃ ½ ¢ʃ ¤ ʃª°¢ÇrÁr¤ʃ¢°ªÌ©ʃÇ Áº Ç ȂȅɨȃȀʃ¢©ɱ¤ ¢ʃ rºʃ ª ¢ ʃr¤rª rʃr½r Çrªʃ ½ ¢ÇʃÕ ½ ʃÇ°º¤r©r iÏᤠ½~ ʃr½r~ ªɓʃ r Ç ¢ʃ°¤r½r¢ʃºr½¢ʃ ¤ ʃr¤rª rʃ©r½¢rʃÕ ʃ©° ¤ʃ}rá ª rʃª°¢ÇrÁr¤ʃÇ Áº Ç
°Äʃr¤rª¤r½ ªʃÇ Áº Ç ʃʭʃr½r ʃ½ á ½ÕrÁÜ°ªʃ Ĥ ©¤ ½ r}½ ¢rʃÕ ʃ¤ ©rª rɓʃr ¢ʃÕ ʃ¢rºr¤ ʃr¤rª¤r½ rʃr½r ʃǽrð¢ʃܳª Ç ©
Akıllı Forklift Yönetimi & Optimizasyonu ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ
°½¢¤ Çʃ¤°¢rÁÜ°ªʃʭʃº ½ °½©rªÁʃܳª Ç © ʃɓʃÕ ½ ©¤ ¤ ¢ʃ Ár} ¢ º©rª ªʃ Ϫʃ ª ʃ¢r ʃ¢©ʃÜ°¤ʃÜrºÇ ª ªʃÇ Áº Ç ʃ ¢ º©rª ªʃ °¤ÌʃÕ Ürʃ}°Äʃ°¤r½r¢ʃ ½ ʃr¤rª¤r½ɞár©rª¤r½ʃ ¢ º©rª ªʃ½°ÇrʃÌÜÌ©ʃº ½ °½©rªÁ ¢ º©rª ªʃ rª ʃ}³¤ ¤ ½ ʃ} ¢¤ © ʃÜrºÇ ª ªʃÇ Áº Ç ¢ º©rª ªʃ~©ʃ rÁÁrÁ Ü Ç ª ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ª ªʃ¢°ªÇ½°¤Ï ¢ º©rªʃ r½º Ä©rʃ¢°ªÇ½°¤ʃ© ¢rª á©rÁ ʃ ¤ ʃ&N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢ʃÕ ½ ¤© Á
Akıllı Şantiye, Tersane, Maden, Üretim Alanı Çözümleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ
12
Hizmet Verilen Sektör
468000 Online Cihaz
N ½Õ Áʃ°¢Ì¤rɓʃ Ĥ Ç© Ü ʃ ¤ ʃ© ə @ ½ ª~ ɓʃº ½Á°ª ¤ʃÁ ½Õ Á ʃ} ª ʃ© ə N ½Õ Á ʃ¢ ©¤ ½ʃ} ª əʃɤ/r½Çʃ°¢ÌÇ©r rªɕɥ QÌʃrª rʃÁ ½Õ ÁÇ ʃ¢ ©¤ ½ʃÕr½ə N ½Õ Áʃ¤°¢rÁÜ°ªÌʃÇ Áº Ç N ½Õ Áʃª ʃár©rªʃ ¤ ~ ¢ə N ½Õ Áʃ Ïá ½ r ʃ Ä ªrʃ ¢Ç ʃ© ə
4
Gerçek Zamanlı Personel Kontrol Sistemleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ
30426
Memnun Müşteri
Nr r rʃ r¤ Ärªʃº ½Á°ª ¤ɓʃ¢r©Ü°ªɓʃ¢ º ɓʃÜÏ¢¤ Ü ~ ɓʃ¢°©rÇÁÌʃ } ʃr½r ʃÕ ʃª Áª ¤ ½ ªʃ¢r}¤°ÁÌáʃÇr¢ } ¤rª¤r½rʃ ½ Äʃ ¢ Äʃ¢Ì½r¤¤r½ ª ªʃÇrª ©¤rª©rÁ /̽r¤ʃ Ä ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ªʃrª¤ ¢ʃÇ Áº Ç ɘʃ ¤r½©ʃʭʃ6 Ár¡ʃʭʃJrº°½¤r©r &N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢
Gerçek Zamanlı Personel & Öğrenci Servis Takibi ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ
M2M Uygulamaları
Data Aktarımı ( TB/Ay )
T̽ª ¢ ʃ°¤©r rªʃ rÇʃ}rÄ ª rɓʃϽ Ç ©ʃr¤rª¤r½ ª rɓʃ º° rɓʃ°ðÁÇ ʃº ½Á°ª ¤¤ ½ ªʃ ½ ¢ʃár©rª¤ ʃÇr¢ } G ½Á°ª ¤ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ª ªɓʃ} ¢¤ © ʃÁϽ ¤ ½ ª ªʃ ᤠª© Á Nr r¤r½rʃ ½ Äʃ ¢ Ĥr½ ªʃ¢Ì½r¤¤r½¤rʃܳª Ç ¤© Á ʃ Ǥ ½ʃÜrª ªɓʃÁ ¤ʃ } ʃ ̩̽¤r½ rʃº ½Á°ª ¤¤ ½ ªʃª°¢ÇrÁr¤ʃÜ ½ʃÇ Áº Ç &N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢
Akıllı Soğuk Zincir Takibi ɑʃ N° Ì¢ʃá ª~ ½ ªʃ³ª ©¤ ʃ°¤ Ì Ìʃr¤rª¤r½ rʃrª¤ ¢ʃ Á ʃÇr¢ } ʃ ɑʃ &Á ʃ Ä ©¤ ½ ªʃÜrÄrª©rÁ ʃ ̩̪̽ rʃ¢½ Ç ¢ʃ ½ ¢ʃár©rª¤ ʃÌÜr½ ¤r½ ɑʃ © Ä ʃܳª ¤ ¢ʃ Á ʃ Ä ©ʃ ½r𢤠½
Ofis Adres: Dudullu Cad. No:23 Brandium Rezidans R4 Blok D:11 Ataşehir / İSTANBUL
Office : (+90) 0216 504 16 65 Mobile : (+90) 0555 488 00 01 Fax : (+90) 0216 510 59 30
www.sistematikotvt.com www.sistematikio.com info@sistematikotvt.com
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Support for the IT-focused SMEs will continue BTHaber Corporate Group provides comprehensive marketing support including many topics to the SMEs which carry out IT-focused operation. In the light of the creator of technology-based new business models and innovative development of new initiatives becoming the most dynamic and indispensable elements for
all economies, 3 IT companies younger than 3 years old will be offered free marketing support by3 BTHaber Group Company for 33 weeks. The deadline for submission is December 31st, 2017; the website address for the application is www.bthabersirketleri.com/ PazarlamaDestek. 33 weeks of full support
In delivering content and marketing tools in the IT field, one of Turkey’s most established organizations BThaber Corporate Group of Companies and its members BTHaber Newspaper, ICT Summit Event and M2S Research Marketing Company, continue their steps in supporting these initiatives in
2018 as well, believeing it is important for the development of our country and our economy. Within 33 weeks of free marketing support, the following topics will be included: • Free advertising and content rights in BThaber. • Free banner rights on BThaber and BTnet web
•
•
•
sites. Free video interview preparation and publishing rights on BThaber platforms. Free sponsorship rights for ICT Summit Company events. Free Postaban electronic marketing rights with M2S database.
IT is at the center of the biggest investment at once Akbank laid the foundation for the Akbank Data and Life Center, which is designed to accommodate all technology infrastructures, monitor all its operations 24/7 with new technologies, and provide uninterrupted service to its customers. The “Akbank Data and Life Center” will be completed in two years with the investment of 250 million USD in Akbank Banking Center located in Gebze - Şekerpınar. “Akbank Data Center “ which will constitute the heart of all the technological infrastructure of Akbank and the “Akbank Life
Center” which will provide social services to 3 thousand Akbank employees will be established within the area of 75 thousand 486 square meters. The center stands out as the biggest investment ever made by Akbank in a single time. Akbank Chairman and Managing Director Suzan Sabancı Dinçer emphasized that the investment of “Akbank Data and Life Center” is a sign of confidence and belief in Turkey’s future, said that: “Banking is among the
sectors that benefit most from the digitalization trend. We have taken an important step with our new center, both for banking and for the future of our country.”" Akbank General Manager Hakan Binbaşgil gave the following information at the groundbreaking ceremony: “The average annual investment we make in technology is over 100 million USD. This new project will also have a total investment of 250 million USD. Akbank Data and Life Center will be the heart of all Akbank operations. Akbank Data and Life Center is also
an important part of our work for high quality. With the belief we have contributed to the work we have done in the places we are in, we have been careful to design a space that will develop an innovation culture, make our working life even more attractive with rich social opportunities.” It will be in operation in 2019 Within the “Akbank Banking Center” complex in Gebze - Şekerpınar, an investment of approximately 250 million USD was planned for two projects, which are positioned
as “Akbank Data Center” and “Akbank Life Center”. The environment-friendly data center, planned to be operational by 2019, will be set up in a complex with a total area of 32,000 square meters. The data center will include only 7/24 shift teams, who are responsible for the technology operation. The Life center building in the same complex will be built on a total area of 11,700 square meters and will provide services to approximately 3,000 Akbank employees in the sense of social activities and daily necessities.
Everything is for ‘smart cities’... With the 1 billion USD City Infrastructure Fund Acceleration Program announced by Cisco, which aims to make cities smarter, safer and easier to live on globally, new technologies will be easier to adapt to cities. The Kinetic IoT data platform for cities has also added new features that enhance public safety. The fund will be made available through Cisco Capital in partnership with private equity
firm Digital Alpha Advisors and pension fund investors APG Asset Management (APG) and Whitehelm Capital. Given that the financing problem is a major obstacle for municipalities to pass on smart urban transformation projects, Cisco Intelligent + Connected Cities Global Chief Anil Menon stated that they are aiming at facilitating this process and they offer the capital and expertise to work with their business partners to
realize smart city projects. Cenk Kıvılcım, the General Manager of Cisco Turkey, emphasized that the program will enable cities to bring together the right financing tools to finance and distribute innovative technologies. Cenk Kıvılcım stated that they aimed to lift the financial barriers of big cities such as İstanbul and their problems via “smart” projects. Kıvılcım stated that: “Revenue sharing financing makes it possible
for cities to reach the desired results and increase their operational budgets with new services and digitalized infrastructure.” On the other hand, Cisco announced additional functionality for the integrated Cisco Kinetic for Cities with the Cisco Kinetic IOT data platform at the Smart City Expo World Congress, last month. New features offer enhanced support for public safety.
The updates on the platform have a wide range of options, ranging from new automation options to integrated video enhanced instrument panel, while keeping citizens’ safety at the forefront. New purchase options for Cisco Kinetic for Cities were also announced. These include packages and services that provide solutions for beginners that are compatible with the Cisco IOT data platform.
Turkey will win with innovation The opening ceremony of the Turkish Innovation and Entrepreneurship Week organized by the Turkish Exporters Assembly (TIM) under the coordination of the Ministry of Economy, hosted Deputy Prime Minister in charge of Economy Mehmet Şimşek and Deputy Economy Minister Fatih Metin and Tahsin Öztiryaki, Chairman of TIM Innovation Committee and exporters, companies and students. In the event, TIM became Turkey Representative of
International Association of Innovation Professionals (IAOIP). Certification programs will be presented at the IAOIP’s Representation in Turkey, which provides a network of US-based innovation professionals from 72 countries to improve the innovation competence of exporters. Speaking at the opening ceremony, TIM President Mehmet Büyükekşi noted that innovation can only develop modestly in micro fields, not only in the
monopoly of scientists or companies with huge budgets. Pointing out that there are volunteers who support such studies in the world; Büyükekşi said that: “These volunteers are funding you, contributing to your projects. USbased companies such as KickStarter, IndieGoGo and Arıkovanı in our country, serve for this reason. Recently, they have moved to the status of ‘public beneficiaries’ in the US. I would like to make a request
to the Deputy Prime Minister, who is with us, in this regard: Let us support such projects. Let us strengthen the legal foundation. Let our young people, our entrepreneurs benefit more from them.” “We have entrepreneurship in our DNA.” said Mehmet Şimşek, Deputy Prime Minister in charge of Economy. “We will reform Turkey’s capacity to increase its resistance to shocks and solve the problem of unemployment, current account deficit
and inflation. We had a mass of funding for R&D commercialization. We are completing the whole ecosystem and restructuring TUBITAK. We will restructure the Development Bank,.” Pitching competitions were organized for domestic and foreign entrepreneurs in two different categories, including a new opening this year and incorporating Born Global, which aims to provide opportunities for new entrants within the company.
We can earn a lot from the gaming in a programmed way! Within the scope of the International Child and Information Security Events, the results reports of the Digital Games Workshop organized by the Information Technologies and Communication Authority (BTK) together with the Child and Information Security Association were published. Five sessions were held in all aspects of digital games at the workshops organized by the Ministry of Family and Social Policies, the Ministry of Youth and Sports, the Ministry of National Education and experts from the sector. The market size of the global gaming industry is over 100 billion USD. In Turkey, the size of the market is about 700-750 million USD. In the workshop held,
a wide range of digital games were examined, both in terms of increasing the market volume of the domestic industry, increasing the number of qualified games and fighting against adversities in games. Speaking at the Digital Games Symposium, President of BTK Ömer Fatih Sayan said that: “A game is not just a game.” He elaborated as: “The digital gaming market is an area where many items are dominated by users, software developers, platform, devices, features, hardware, boards, displays, video cards, processors, keyboards, mice, even used seats. With each new game produced, a new wave is affecting the entire market. So the game is not just a
game. Here we were able to put together experts from the beginning, including many of our producers. We will walk along the paths of the game producers, the necessary processes, and the paths that must be taken together.” Need of classifying games In the final report of “Child and Family Guidance Workshop for Digital Games” organized by the Ministry of Family and Social Policies, the positive and negative aspects of digital games were discussed and the protection and guidance activities that families could apply to children were discussed. From the point of view of digital games, developing strategies from foreign language
learning, increasing speed of technological knowledge and skill, and quick decision-making, they can contribute positively to children and youth as emphasized at the report. While the transformation in technology reveals innovative technologies such as virtual reality and artificial intelligence, it is also said that these technologies are reflected in digital games. In Turkey, there is no established legislation, a specialized unit or subject that can evaluate and classify digital games according to the age range. There are foreign institutions that rate digital games and Turkey should be integrated into these institutions or grading systems should be
used considering family structure. In fact, it has been announced that a rating organization in Turkey should be established or a NGO should be supported in this respect and it should be done within the framework of international norms and this association should make every kind of help and awareness work about digital games. It was also stated that it is necessary to support the development and support of game designs that are in harmony with the Turkish society structure with quality and educational contents and support the healthy development of children, and support the establishment of centers between universities to provide expertise in this subject.
Datalogic Skorpio X3
Verimliliğinizi Skorpio X3 ile üst düzeye çıkarın
www.bilkur.com.tr
● Windows Mobile 6.5 veya Ce.Net 6.0 işletim sistemi seçeneği ile ● Intel® XScale PXA310, 624 MHz Mikro İşlemci ● 256 MB RAM, 512 MB ROM ● 3,2 İnç renkli dokunmatik ekran ● WLAN ve Bluetooth İletişim ● 1D veya 2D Barkod Okuyucu Seçenekleri ● IP64 standardında ● "Green Spot" Barkod Doğrulama özelliği ● Bilkur Veri Toplama Programı (Ücretsiz)
Bulutta 3CX Santral 1 yıl ÜCRETSİZ - bağ yok!
WWW.3CX.COM.TR
+90 232 320 0020
İletişiminizi Arttırın
Heryerden Çalışın
Kurulumu ve Yönetimi Daha Kolay • Google, Amazon, OVH, Openstack ile BULUTUNUZDA çalıştırın • Yerinde kurun: sanallaştırılmış veya miniPC üzerinde • Hyper-V ve VMware'i destekler • Süregelen bakım azalır • Otomatik güncellemeler • Önemli süreçleri tek panelden izleyin • IP telefonlar/SIP trunk'lara Tak Çalıştır
Benzersiz Mobilite • Android, iOS, Mac, Windows için istemciler ve web istemcisi • Heryerden ofis aramaları yapın ve arama alın • Dışarıdayken birleşik iletişimler özelliklerine erişin • PUSH teknolojisinin entegrasyonu
Üstün Nitelikli Birleşik İletişimler • Meslektaşlarınızın mevcudiyetini görün • Telefon santrali fonksiyonu • Kurumsal sohbet • Arama kaydı • Sesli mesaj ve e-postaya faks • Herhangi bir CRM veya tarayıcıdan Click2Call • Entegre WebRTC Video Konferansı • Beyaz tahta, ekran paylaşımı, uzaktan kumanda
Telekomünikasyon Giderlerinizi Azaltın • Arama giderlerini azaltmak için SIP trunk'lar kullanın • Ofisler arası arama ücetlerini ortadan kaldırın • Dışarıdayken ücretsiz aramalar • Mevcut altyapıyı destekleyin • Gelişmiş arama kontrolü
Kurşun Geçirmez Güvenlik • IP kara listeye alma • SRTP şifrelemesi • SIP saldırı araçlarının otomatik algılaması • HTTPS aracılığıyla telefon tedariği • SSL bağlanabilirliği • SSL Labs'den A+ puanlama
WWW.3CX.COM.TR
+90 232 320 0020
Ana Dağıtıcı: