BThaber 1165. Sayı

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1165 26 Mart - 1 Nisan 2018

Sayfa

3

KVKK için ne kadar hazırsınız? Nisan 2018 itibariyle kanunen tanınan geçiş sürecinin sona ereceği “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” şirketlere ve tüketicilere önemli zorunluluk ve sorumluluklar getirecek.

Sayfa

8

Sayfa

5

Devlet desteklerinin önemi giderek artıyor Markum Genel Müdür Yardımcısı Burcu Batmaz Çilingir, hosting alanında gelişimi ve bu alanda yaşanan olumsuzlukları değerlendirdi.

Handan Aybars

Sayfa

10

Vazgeçilmezlerimizde‘en yeniler’ geliyor Adesso Türkiye Ar-Ge ile büyüyor!

Almanya’nın en büyük teknoloji şirketlerinden Adesso, Türkiye’deki yapılanmasını Ar-Ge temelli olarak güçlendiriyor.

Deloitte’un küresel bazda hazırladığı ve bu yıl 17’inci kez sektöre rehber olmayı hedefleyen “Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu”, küresel bazda teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinin gelecek 1-5 yılda öne çıkacak teknoloji trendleri hakkında öngörü sağlıyor. Buna göre; makine öğrenimi, küresel bazda artacak dijital üyelikler, mobilin sınır tanımayan yükselişinin başı çektiği bir süreç söz konusu olacak. deneme.pdf 3 15.05.2017

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

15:54


Teknoloji Zirvesi

Türkiye. Bugün. Şimdi. 4 Nisan 2018 Haliç Kongre Merkezi

#TeknolojiZirvesi turkcell.com.tr/teknolojizirvesi


BThaber

GÜNDEM

26 MART - 1 NİSAN 2018

3

STEM, Türkiye’nin referans noktası çalışmalar yapıyoruz. ArGe’yi, inovasyonu, bilişimi ve yazılımı eğitimde önemli bir reform alanı olarak ele alıyoruz. STEM, bizi bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi hedefine taşıyacak olan temel referansımız.”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü ile TÜBİSAD tarafından Türkiye Bilişim Sanayi Zirvesi düzenlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün de katılımı ile gerçekleşen etkinlik 16 Mart günü İstanbul’da yapıldı. Sanayide Yüksek Teknolojiye Dönüşüm Programı ve yerlileştirme çalışmalarına ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı, önerilerin değerlendirildiği zirvede açılış konuşması yapan Bakan Dr. Faruk Özlü, bilişim devrimi ile şekillenen dünyanın bilim ve teknoloji omurgası üzerinde yükseldiğini belirterek, TÜBİSAD üyelerine büyük

görevler düştüğünü söyledi. Özlü, şöyle devam etti: “Sanayi 4.0 sürecini, her yönüyle kavramak durumundayız. Tüm yeni kavramlar, önümüze aşmamız gereken yepyeni bir eşik koymakta. Bu da Bilişim Devrimi eşiği. Siber güvenlik, eşittir, milli güvenlik. Ülkemizin siber güvenlik harcaması, 340 milyon dolar civarında. Bu harcamadan, yerli ürünlerimizin aldığı pay ise sadece 45 milyon dolar. Tüm bu tehditleri ve rakamları bir araya koyduğumuzda; bilişim ve siber güvenlik alanında, kimseye bel bağlamadan, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız.

Kamunun, şirketlerin, bilişim ve yazılım sektörünün daha fazla proje üretmesi gerek. Bütün sektörlerin, özellikle bilişimden ve yazılımdan beklentileri çok yüksek. Bu beklentileri karşılayacak ortak bir akıl, vizyon ve inançla hareket etmeliyiz. Bizler Bakanlık ve Hükümet olarak, bu eşgüdüm kanallarını sonuna kadar açık tutmaya devam edeceğiz. Bilişimin ve dijital dönüşümün en büyük sermayesi insan. Gençlerimize, dijital değişimi yakalayacakları, katma değeri yüksek beceriler kazandırmak zorundayız. Üniversitelerin ve meslek okullarının; sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilen müfredatlar geliştirmesi için

TÜBİSAD’ın politika önerileri net TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca ise BT’nin her sektörde ve toplumun her alanında radikal değişikliklere yol açtığını, değişime uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatların ortaya çıktığını vurguladı. Karaca şöyle devam etti: “Türkiye’nin ekonomik büyüklük açısından 2023 yılında dünyada ilk 10 ülke arasına girmesi için konulan hedeflere göre temsilcisi olduğumuz BT’nin 2016 yılında 94,3 milyar TL olan hacminin, 2023’te 160 milyar dolara ulaşması gerek. Bu hedef doğrultusunda; sektörlerde elde edilmiş başarıların izlenmesi, bunların sürdürülebilmesi ve etkilerinin artırılması için gerekli eylem planlarının hayata geçirilmesi de BT sektöründeki büyümenin başarıya

ulaşması için getirilen yeni önerilerin gerçekleştirilmesi kadar önemli. Türkiye bilişim sektörünün mevcut durumu, evrimi, yetenekleri, diğer ülkeler ile karşılaştırmaları, gelişim vizyonu ile ilgili detayları içeren “Türkiye’nin Dijital Ekonomi’ye Dönüşümü” raporunu Bakanımız Dr. Faruk Özlü’nün katıldığı bir toplantı ile paylaşmıştık. Rapor bulgularından, 2017 Temmuz’unda gerçekleştirdiğimiz Türkiye için BT Temelli Sanayi Stratejisi çalıştayından, Bilgi ve İletişim Sektörü Gelişmeleri Değerlendirme Anketi’nden yola çıkarak Türkiye’de BT sektörünün büyümesi ve dijital ekonomiye dönüşümünün hız kazanması için TÜBİSAD olarak politika önerileri geliştirmiş ve sayın bakanımıza sunmuştuk. Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı dijital ekonomiye geçişi ile yerli üretim ve teknolojilerin geliştirilmesi ancak özel sektör, kamu ve tüm toplum kesimlerinin sahiplenmesi ile mümkün olacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın başlatmış olduğu hamleyi destekliyoruz.”

KVKK için ne kadar hazırsınız? Nisan 2018 itibariyle kanunen tanınan geçiş sürecinin sona ereceği “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” şirketlere ve tüketicilere önemli zorunluluk ve sorumluluklar getirecek. Dijital dönüşüm danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, KVKK odağında şirketlerin dikkat etmesi gereken noktaları, kanunun şirketlere ve tüketicilere neler getirdiğini açıkladı. Kanunen tanınan geçiş sürecinin sona ermesine kısa zaman kalmasına rağmen, birçok şirketin gerekli adımları atmakta geciktiği bilgisini paylaşan Murat Erdör, Kanunun 10. maddesinin veri sorumlusunun, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin olarak ilgili kişileri aydınlatması yükümlülüğünü getirdiğini, bu nedenle

hazırlanan internet sitelerinde, kişisel verilerin işlenmesi hakkında aydınlatma metinlerinin yer alması gerektiğini hatırlattı. Aydınlatma metinlerinde içerik: Aydınlatma metinlerinde; verilerin toplanmasına ilişkin yasal dayanakların, verilerin toplanmasına ilişkin hangi yöntemlerin kullanıldığının, toplanan verilerin hangi amaçla kullanılıp, başka kişiler ile paylaşılıp paylaşılmadığı hakkında detaylı bilgiler bulunması gerekecek. Tüketicilerin hakları: Tüketiciler, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, kişisel verilerin işlenme amacını

ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişiler hakkında bilgi alma, kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğranılması hâlinde zararın giderilmesini talep etme gibi temel haklara sahip olacak. Cezai yaptırımlar: Nisan 2018 itibariyle kanunen tanınan geçiş süreci sona erecek KVKK, şirketlere aydınlatma metinlerinin yanı sıra çeşitli yükümlülükleri ve yaptırımları getirecek. Veri

sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğü, verilerin güvenliğinin sağlanmasına ilişkin yükümlülüğü gibi hususlarda KVK Kanunu madde 18 çerçevesinde 5.000 ile 1.000.000 Türk Lirasına kadar çeşitli para cezaları uygulanacak. Verilerin güvenliğinin sağlanması zorunlu: Veri sorumluları, toplanan verilerin güvenliğini de sağlamak zorunda olacak.

Veri sorumlusu konumundaki şirketler, toplamış oldukları verilerin güvenliğini sağlayamadıkları takdirde, hem KVK Kanunu madde 18/1-b bendi kapsamında para cezasına hem de KVK Kanunu yanında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 4857 sayılı Türk İş Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesine dair hükümlerle karşı karşıya kalacak.


4

BThaber

E-TOPLUM

26 MART - 1 NİSAN 2018

SAP Forum, kamu ve özel sektörü buluşturdu

SAP, 15 Mart Perşembe günü gerçekleştirdiği SAP Forum Ankara’da kamu sektörünü ve iş dünyasını “Akıllı Kurumlar” temasında bir araya getirdi. SAP Forum Ankara’da kamu sektörünün dijital devrime öncülük edecek başarılı SAP uygulama projeleri

katılımcılarla paylaşıldı, dönüşümün Türkiye’ye sağlayacağı katma değer ortaya konuldu. SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, açılış konuşmasında şu noktalara değindi: “Türkiye’de kamu ve özel sektörde dijital dönüşüm neredeyse tüm kurumların odağında. SAP Türkiye olarak birçok önemli kurumun dijital dönüşüm yolculuğunda çalıştık. 150 milyon bulut kullanıcısı ile dünyanın en fazla bulut kullanıcısına sahip şirket olarak bağlan-kullan metodu ile müşterilerimizin iş süreçlerini daha esnek ve hızlı hale getiriyoruz. SAP’nin 180 ülkede faaliyeti, 20 ülkede Ar-Ge Merkezi

bulunuyor. Bunlardan biri de Türkiye’de. SAP, bu yatırımı Türkiye’yi yakın coğrafyada teknoloji ve inovasyonda merkez üssü olarak gördüğü için 2014 yılında yaptı. İstanbul Teknopark’taki SAP Geliştirme Merkezi’miz SAP’nin büyük veri yönetim çözümlerinin geliştirildiği dünyadaki 3 geliştirme merkezinden biri. Dünyayı dönüştürecek bu önemli değişimlere yön veren Türk mühendislerinin geliştirdiği yazılım ve teknolojileri buradan dünyaya ihraç ediyoruz.” Riskleri azaltmak esas Candan, “SAP, 2017 yılında toplam 15 bin gencin kodlama ile buluşmasını

sağlayan Mülteci Kod Haftası’nı dünyanın dokuz ülkesinde hayata geçirdi. Projenin Türkiye ayağında Türk Kızılayı ile işbirliği yaparak, Kızılay Toplum Merkezleri’nde gönüllü eğitmenleri eğittik ve bu sayede yüzlerce dezavantajlı çocuk ve genci dijital okuryazarlık ile tanıştırdık” dedi. Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ise “Bir insani yardım kurumu olarak ana görevimiz toplumun mukavemetini artırmak ve değer yaratmak. Lojistik süreçleri doğru yönetmek çok kritik. Bin 300 hastanenin kapısına her gün 9-10 bin ünite kan götürüyoruz. 300 toplama noktamız, bunun kışı,

Ramazan’ı, tatili var. Tüm davranışları anlık ölçmemiz ve yönetmemiz, riskleri azaltan ve afetleri öngören bir yapıya bürünmemiz gerekiyor. BT’nin bu anlamda afet yönetiminde önemli bir rolü var. Önemli olan, veriyi anlık analiz ederek geleceği öngörmek. Süreçlerimizin nasıl dijitalleştirileceğine dair bir yol haritası belirledik. Çözüm ortağımız da SAP Türkiye oldu” dedi. SAP Forum Ankara’da ayrıca TOFAŞ, Akfen Holding, Güvenal Gaz, Bereket Enerji, İETT, İGDAŞ, Merih Asansör, Türk Telekom International, Üstünberk Holding gibi birçok farklı sektörden kurumun hayata geçirdiği SAP projeleri katılımcılarla paylaşıldı.

Güvenlikte İK ve yerli uygulamalara odaklanılmalı e-Safe tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde düzenlenen 2. Siber Güvenlik Zirvesi, bu alanda çalışan uzmanları Ankara’da bir araya getirdi. Zirveye e-Safe Kurucusu Musa Savaş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi Taha Yücel ile bilişim uzmanları, hukukçular, kamu kurum ve kuruluşlarından ve sektörden temsilciler katıldı. BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ise zirveye video konferans yoluyla katılarak bir konuşma yaptı. BTK Başkanı Dr. Sayan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ni (USOM) bünyesinde barındırdıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Endüstri 4.0 dönemini iyi anlayan ve öncü olan ülkeler, ekonomik ve sosyal anlamda refah düzeylerini artırırken, dünyadaki gelişmelere yön verecek lider ülke konumuna gelecekler. Bu açıdan, 2023 hedefleri doğrultusunda, gelişmeleri takip eden değil, gelişmelere yön veren ülkeler arasına girmek için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek. BTK’nın ulusal siber güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetleri sürüyor. USOM bir marka haline geldi. USOM tarafından 2017 yılı içerisinde bin 550’ye yakın kurum, kuruluş ve işletmeye resmi yazı ile siber güvenlik bildiriminde bulunuldu. BTK, yapay zekâ imkânlarını siber tehditlerle mücadele kapsamında yürüttüğü

Ege’nin incisine BT dopingi İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından Ege Üniversitesi işbirliğiyle, İzmir'in Ar-Ge ve yenilik açısından mevcut durumunu ortaya koymak üzere hazırlanan "İzmir Yenilik Göstergeleri ve Yenilik Ekosisteminin Analizi" çalışması, İzmir Yenilik Ekosistemi’nin son 5 yılda önemli ölçüde geliştiğini rakamlarla ortaya koydu. İzmir Yenilik Göstergeleri ve Yenilik Ekosisteminin Analizi, İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa başta olmak üzere coğrafi olarak 18 ili kapsayan ve 7 adet Düzey 2 bölgesi ile karşılaştırmalı

analizleri içeriyor ve 5 yıllık veriyle geliştirildi. Çalışmada bölgesel yenilik ekosistemi içindeki kurum ve kuruluşlar, bunların sağladıkları hizmetler ve birbirleri ile ilişkileri analiz edildi ve ekosistemin gelişimi interaktif olarak kullanılabilen İzmir Yenilik Ekosistemi Ağ Haritası’nda ortaya konuldu. İzmir Yenilik Göstergeleri ve Yenilik Ekosisteminin Analizi, http://www.izka.org. tr/tr/30332/Izmir-de-Yenilik adresinde yer alıyor. Analiz sonuçlarına göre, son 5 yılda İzmir yenilik ekosisteminin yüzde 50 büyüdüğü, Ar-Ge

Siber güvenlikte istihdam ihtiyacı büyük Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, siber güvenlik konusunun kamu ve özel sektör açısından çok önem taşıdığını, dolayısıyla konunun Bakanlık olarak gündemlerinde önemli yer tuttuğunu vurguladı. Siber

Güvenlik Kurulu’nun çalışmaları hakkında bilgiler veren Zerey, Bakanlık tarafından hazırlanan Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın bir süre önce yürürlüğe konulduğunu, BTK bünyesindeki USOM’ların da siber güvenlik olaylarını yakından izlediğini, bu alanda çalışmalar yaptığını kaydetti. Zerey, sözlerine şöyle devam etti: “Kamu tarafında sıkıntı, siber güvenlik uzmanı sayısı çok az. Bir hesaba göre 30 bin civarında siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var. Özel sektöre baktığımızda siber güvenlik konusunda oldukça başarılı personel var. Kamu, gerektiğinde siber güvenlik alanında çeşitli sertifikalara sahip şirketlerden hizmet alıyor. Türkiye olarak sıkıntımız kullandığımız siber

güvenlik yazılımlarının yüzde 90’dan fazlası yabancı menşeli. Bunların yerine, Türk firmaları tarafından yazılmış yerli ve milli siber güvenlik yazılımlarının kullanılmasını öneriyor ve teşvik ediyoruz. Bu yönde hem kamuda hem özel sektörde farkındalık var. Belli bir süre içinde bunları tamamen yerli ve milli hale getirmek zorundayız. Yazılımı biz yazmalı, biz yönetmeliyiz. Hatta tercihen yurtdışına satabilirsek daha da iyi olur.”

ve yenilikte İzmir’de önemli ilerlemeler kaydedildiği görüldü. İşletmelerin ArGe ve yenilik açısından kapasite ve durumları analiz edilerek, bundan sonra İzmir’de bu alanda yapılacak çalışmaların odaklanması gereken alanları belirlendi. İzmir Yenilik Göstergeleri ve Yenilik Ekosisteminin Analizi çıktılarını değerlendiren İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Sena Gürsoy, “Yenilik alanındaki çalışmaların en önemli amacı İzmir’de teknoloji bazlı üretiminin yapıldığı güçlü bir yenilik kapasitesi içeren bir yenilik ekosistemi oluşturmak. Tüm kamu, özel ve sivil toplum kesimlerinin

işbirliğinde, İzmir’de ArGe ve yenilik faaliyetlerini planlamak, hayata geçirmek ve İzmir’i yenilik gücü yüksek, teknoloji üreten ve ihraç eden bir bölge haline getirmek hedefimiz. Yaptığımız analiz, İzmir’in mevcut altyapısı ve insan kaynağıyla bu değişimin öncülüğünü yapmaya hazır olduğunu gösteriyor. Nitekim bu durum hem kamunun hem de özel sektörün ilgisini çekiyor. Örneğin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yaklaşık 9.5 milyon metrekare arazi üzerinde, toplamda farklı ölçeklerde 800 şirketin faaliyet göstereceği, uzun vadede doğrudan ve dolaylı etkileriyle beraber 40 binden

fazla istihdam oluşturacak İzmir Teknoloji Üssü projesini hayata geçirmeye çalışıyor. Firmalarımız özellikle Ar-Ge ve yüksek teknoloji yatırımları için İzmir’i tercih etmeye başladılar. Biz de yeni Ar-Ge yatırımı yapmayı planlayan tüm firmaları İzmir’e davet ediyor, bünyemizdeki Yatırım Destek Ofisimizle, İzmir’in iş ve yatırım olanakları hakkında her türlü bilgiyi yatırımcılara sağlamayı, yatırımın her aşamasında danışmanlık hizmeti vermeyi ve gerekli tüm izin-ruhsat süreçlerini yatırımcı adına tek elden takip ve koordine etmek faaliyetlerini ücretsiz olarak yerine getirmeyi taahhüt ediyoruz” dedi.

projelerde kullanıyor. Özellikle AVCI, AZAD ve KASIRGA olarak adlandırılan uygulamalarımız, zararlı yazılım komuta sunucularının, ele geçirilmiş sistemlerin ve zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin tespitinde aktif olarak kullanılmakta ve daha sofistike analizler yapabilmesi için geliştirilmeye devam etmekte.”


BThaber

E-TOPLUM

26 MART - 1 NİSAN 2018

5

Vazgeçilmezlerimizde ‘en yeniler’ geliyor Deloitte’un küresel bazda hazırladığı ve bu yıl 17’inci kez sektöre rehber olmayı hedefleyen “Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu”, küresel bazda teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinin gelecek 1-5 yılda öne çıkacak teknoloji trendleri hakkında öngörü sağlıyor.

Handan Aybars

Deloitte’un 17’inci “Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu”, BT başlığında gerek bireysel gerekse bunun da payı ile kurumsal hayatta yaşanması beklenen gelişmelere odaklandı. Buna göre; makine öğrenimi, küresel ölçekte talebin artacağı dijital üyelikler ve mobilin sınır tanımayan yükselişinin başı çektiği bir süreç söz konusu olacak. Bu üçlüyü takip eden beş diğer başlığı da içeren rapora göre, işletmelerin 2018 yılı sonuna kadar makine öğrenimini kapsayan teknoloji kullanımı iki kat artacak. Bunun sebebi ise makine öğrenimini daha hızlı, ucuz ve kolay hale getirecek bazı unsurlar. Yani uygulamaların daha az güç harcamasını; daha esnek, daha yetenekli ve hızlı olmasını sağlayan yarı iletken çiplerde yaşanması beklenen gelişmeler. Son birkaç yılın spor aktivitelerinin üstüne, son olarak 2018 Kış Olimpiyatları’nda da görüldüğü gibi, canlı yayın ve etkinlikler, farklı platformlarda izleyici çekme

güçleri ile önemli bir gelir noktasını oluşturacak. Deloitte raporunda beklenti, canlı yayın ve etkinlikler ile 2018'de 545 milyar doların üzerinde doğrudan gelir elde edilmesi. Sonuçta kullanıcılar, talep bazlı içerik temini veya uzaktan etkinliklere katılabilme gibi olanaklara rağmen, hala canlı içeriği tercih ediyorlar. Dijitalleşme ile canlı içeriklerin sağladığı performansta, üretkenlik ve kârlılık da önemli bir yere sahip. Kullanımı ‘çok da abartmama’ eğilimi hakim olacak Bu arada, dijital içerik için ödeme yapma konusunda kullanıcıların ilgisinin arttığı da raporda görülüyor. Deloitte’un tahminlerine göre, 2018’in sonuna kadar gelişmiş ülkelerdeki yetişkinlerin yüzde 50’si en az iki adet online aboneliğe sahip olacak. 2020 sonuna kadar ise bu sayının ikiye katlanacağı, kişi başı ortalama dört dijital aboneliğe ulaşılacağı üzerinde duruluyor. Mobil hayatın demirbaşı akıllı telefonlar da bu konumlarını devam ettirecek. Deloitte raporuna göre, 2023 sonuna kadar, gelişmiş ülkelerdeki yetişkinlerin yüzde 90'ından fazlası akıllı telefona sahip

2018 raporunda öne çıkanlar… Artırılmış gerçeklik içeriği: Bir milyarı aşkın akıllı telefon kullanıcısı, 2018’de en az bir kere artırılmış gerçeklik barındıran bir içerik oluşturacak. Bu da ayda en az 300 milyon artırılmış gerçeklik içeriği demek. Evde ‘cep’ interneti: Deloitte, Kuzey Amerika’daki evlerin beşte birinin internet veri erişimini hücresel mobil ağlar vasıtasıyla sağlayacağını öngörüyor. Ama, ülkelere göre farklılıklar da olacak ve coğrafyalar arasındaki bu farklılıklar, bazı teknolojik, ekonomik ve demografik faktörden kaynaklanacak. #adlergic (Reklam Alerjisi) oranında artış: Kuzey Amerikalıların dörtte üçü en az bir kez reklamları blokladığını belirtirken, bu kitlenin “adlergic” olarak adlandırılabilecek yüzde 10’luk kesimi ise reklamları dört veya daha fazla kez engelliyor. Atlama ya da

reklam bloklama araçlarını yoğun kullanan tüketiciler de genç, yüksek eğitimli, çalışan ve ortalamadan daha yüksek geliri olan kişiler. Gençler TV’den uzaklaşıyor: Deloitte, 18-24 yaş grubundaki geleneksel televizyon izleme oranlarının ABD, Kanada ve İngiltere'de 2018 ve 2019 içinde yılda yüzde 5-15 oranında düşmesini bekliyor. Ama akıllı telefonlar, sosyal medya ve video korsanlığı gibi geleneksel TV ile gençler arasında mesafe oluşturan unsurlarda doygunluk olduğuna da dikkat çekiliyor. Uçak içinde bağlantı şartı: 2018 içinde yolculuğa çıkacak tüm yolcuların dörtte biri, yolculukta uçak içi bağlantı (IFC) sistemleriyle sürekli bağlantıda olacak. Bu da, 2017 için öngörülen IFC gelirlerinin, yüzde 20 artışla 2018’de 1 milyar dolara yaklaşması demek.

olacak. Bu oran, özellikle 55-75 yaşları arasındaki kullanıcılarda yüzde 85’e bile ulaşabilecek. Yani mobil hayatta yaş sınırı önceki yıllara kıyasla, önemli ölçüde azalacak. Ama mobil telefon kullanımında bireysel sınırlar da kendini gösterecek. Küresel çapta akıllı telefon kullanıcısı yetişkinlerin yüzde 45'inin, 18-24 yaşındaki kullanıcıların da yüzde 65'inin, telefonlarını belirli etkinlikler ve uygulamalar için ‘gereğinden fazla’ kullanmaktan dolayı endişe edeceği görülüyor. Deloitte’a göre, bu düşünceyle kullanıcılar da telefon kullanımlarını sınırlamaya çalışabilecek. Bu sonucu Türkiye başlığında değerlendiren Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon (TMT) Endüstrisi Lideri Tolga Yaveroğlu da, “Türkiye’de 18-24 yaş

Deloitte Kanada Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Araştırma Direktörü Duncan Stewart aralığındaki kullanıcıların yüzde 72’si akıllı telefonlarını gerektiğinden fazla kullandıklarını düşünüyorlar. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça

üzerinde ve böyle düşünen grubun neredeyse tamamı ya gün içinde telefon kullanımlarını azaltmaya çalıştıklarını ya da bunu isteyeceklerini söylüyor”dedi.

Değişim, birçok başlıkta, uçtan uca… Sunumunun ardından sorularımızı yanıtlayan Deloitte Kanada Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Araştırma Direktörü Duncan Stewart, birçok başlıkta geleceğin rotasını çizdi: “Kural yıkan (disruptive) inovasyonda bir sonraki adım kesinlikle makine öğrenimi (ML) olacak. ML, beraberinde güvenliği de ölçüde etkileyecek. Makine öğrenimi teknolojilerinin kullanımı her ülkede her sektörde her şirketin her biriminde kayda değer artış bir artış sergileyecek. Tüketici pazarı ve kurumsal pazar arasında drone, 3D baskı cihazları, Google glass gibi örnekler ışığında, önemli bir fark ve kullanım ilgisi öne çıkıyor. Yani tüketici her yeniliğin kendisi için olmadığını anlıyor. Gartner'a göre, 2018 ve 2020 yılı teknolojileri arasında fark olmayacak. Küresel tüketici teknoloji harcamaları ise tepe noktalara ulaştıktan sonra gerileme eğiliminde. Bu arada tüketiciler, geldiğimiz noktada donanımdan ziyade, yazılım ve içerik servislerine para harcıyor. Akıllı telefonların geleceğini 'görünmeyen inovasyon kaynağı' olarak tanımlamak çok yerinde olur. Çünkü mobil telefonlar, kullanıcının fark etmediği biçimde gelişecek. Bireyler ise ucuz olanı değil, 2-3 yıl kullanabilecekleri mobil telefonu tercih edecek. Makine

öğrenimi de popüler bir başlık. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var: Bu teknolojiler, çip üzerinde işler ve eğer çip değişecekse, bu başlıkta her bir teknolojinin değişimine paralel gelişim sergilemeleri şart. Bu arada, araştırma sonucunda da görüldüğü gibi, 'reklam alerjisi' olanlar artacak, ama sizin reklamı bloklamanız reklamverenin derdi değil. Çünkü reklamverenler, zaten tüm platformlarda varlar. İlerleyen süreçte ise engellenemeyecek veya insanların engellemek istemeyeceği reklamlar olacak. Bulut kullanımında ise özelgenel ayrımı artık çoklu bulut yapısı ile şekilleniyor. Birçok sektörde birçok şirkette birçok süreç halihazırda bulutta, hibrit yapıda. Bu yönüyle bulutta büyüme devam ediyor, ama herkes bulutta olduğu için geçen 5 yıla kıyasla büyüme hızında yavaşlama ile. Blockchain dönemindeyiz ve birçok şirket bilfiil bu teknolojiyi kullanıyor. Bireyler için bu sadece ‘bitcoin’ anlamına gelebilir, ama büyük şirketlerde bu konuda farkındalık çok yüksek. Herkes için çok yeni bir kavram söz konusu, ama bence blockchain ekseninde çok fazla regülasyon da olmayacak. Çünkü örneğin yazılı kontrat ile dijital kontrat arasında fark yok. Buna karşılık, dijital kontrat daha hızlı, daha hesaplı ve daha

güvenli. Bu yapının gelişmesi için düzenlemelere ihtiyacımız da yok. Varolan yapılar zaten bunu sağlıyor. Sunumumda da dikkat çektiğim gibi, New York Times'ın online platformda elde ettiği başarı, 2,5 milyonluk satışı ile bu alanda çok farklı bir örnek. Yani küresel bazda diğer büyük ve milyonlarca abonesi olan gazetelerin de bu başarıyı elde edebileceğini söylemek bu yönüyle zor. Kurumsal ölçek belirleyici. Yani halihazırda güçlü ve büyük kullanıcı tabanı olanlar için bu süreç doğal olarak çok daha kolay işleycek ve verimli olacak. Ama medya sektöründeki girişimler için işler biraz daha zor olacak. Sonuçta online abone edinmek de belli bir yatırım demek. Yani içeriğe para harcamanız, abonelik gibi süreçler için istihdam ve güçlü bir online platform oluşturabilmeniz şart. Geldiğimiz noktada insanlar donanıma yine para harcıyor, ama yüzdesel payda değişim var. 5 yıl öncesine kıyasla donamımdan ziyade oyun gibi farklı başlıklarda içerik ön planda. Kimse mucizevi içeriğin ne olduğunu bilmiyor, ama bu konuda harcanması gereken para olduğunun herkes farkında. Bu nedenle deneyim şart. Yani bir içerik fikriyle yola çıkıp, oyun geliştirmekle iş bitmiyor artık. Bu nedenle yaratıcılık ve parasal güç belirleyici.”


6

E-TOPLUM

Ne kadar zenginiz? New World Wealth küresel piyasa araştırma kurumu, şehirlerin zenginliğini “sadece” nüfusun sahip olduğu kişisel gelir ve servet cinsinden (gayrımenkul, nakit, tahvilbono-hisse senedi, şirket varlığı) hesapladı: Dünyadaki 15 şehrin “özel servet” varlığı 24 Trilyon doları buluyor. Bu, dünyanın zenginliğinin yüzde 11’i. (Bu hesabın GDP ile ilgisi yok) Şöyle bir sıralama var: NewYork 3 trilyon dolar * Londra 2 trilyon 700 * Tokyo 2.5 trilyon * San Fransisco ve yöresi 2.3 trilyon * Beycing 2.2 trilyon * Şanghay 2 trilyon * Los Angeles 1.4 trilyon * Hong Kong 1.3 trilyon * Sydney 1 trilyon * Singapur 1 trilyon * Chicago 988 milyar * Mumbai 950 milyar * Toronto 944 milyar * Frankfurt 912 milyar *

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Paris 860 milyar. Sıralamayı ucundan kaçıranlar arasında: Şenzen ve Hangzu/Çin, Houston/ABD, Cenevre, Osaka, Seul, Melbourne/ Avustralya, Zürih, Dallas/ ABD. http://www. visualcapitalist.com ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomik Analiz Birimi (BEA) tarafından 2016 verilerine göre yapılan hesaba göre ise Türkiye’nin toplam zenginliği (GDP), Los Angeles ve yöresinin ürettiği zenginliğe eş düşüyor. Yani Los Angeles ve yöresi, Türkiye’nin 858 milyar dolarlık varlığını tek başına üretiyor. Yunanistan’ın 195 milyar dolarlık varlığı, San Diego ve yöresinin ürettiği kadar. Silikon Vadisi ve yöresi, Finlandiya kadar (237 milyar dolar). San Fransisco ve yöresi, Nijerya kadar (405 milyar dolar).

26 MART - 1 NİSAN 2018

Facebook, Rusya, Trump, Seçim... Amerikan Yönetimi tarafından halen araştırılıyor. Trump, araştırmanın gereksiz olduğunu çok kez söyledi.

Facebook’un “ben aldığım paraya bakarım, gerisi beni ilgilendirmez” diyerek Trump’ın seçimi kazanmasına katkıda bulunduğu geçen yıl bu ay resmen ortaya çıkmıştı. Bir yıl içinde bu konuda o kadar çok bilgi ortaya döküldü, öyle açıklamalar yapıldı ki artık herkes biliyor: Obama, Facebook ve diğer sosyal medyayı nasıl kullandıysa ve bir seçmen tabanı yarattıysa, Trump da benzerini yaptı. Fark şurada: Obama’nın kampanyasını gerçek seçmenler oluşturdu. Trump’ın kampanyasında ise Rusların rolü/parmağı olduğu iddiaları bizzat

Facebook’la ilgili en son bilgi, bir eski çalışanın İngiliz Guardian 17 Mart’ta yayınlanan açıklamasıyla geldi: Meğerse (!) 50 milyon Face kullanıcısının kişisel verilerini Cambridge Analytica (CA) alıp, incelemiş. Gereğini (!) yapmış. Bu işin nasıl yapıldığı zaten geçen yıl bu zamanlarda ortaya çıkmıştı. Bir yıldır bilinene, yeni “bilinenler” eklenmeye devam ediyor. Kuzey Carolina Üniversitesi/ Zeynep Tüfekçi ile MIT Sloan İşyönetimi Okulu/ Sinan Aral, 11 Mart’ta New York Times’ta tam sayfa, Facebook ve YouTube’un içine yuvarlandığı çamur hakkında yazdılar. Zeynep Tüfekçi’nin son paragrafı: “Vardığımız durum kabul edilemez ama kaçınılmaz. Eğer bir şirket çok zengin oluyorsa, bunu milyarlarca

kişiyi kamplaştırarak yapıyorsa, bundan parasal kazanç elde ediyorsa, topluma bir de bütün bunları ödetiyorsa, bu kabul edilemez.” Sinan Aral ise şöyle diyor: “İnsanlığın varoluşu için gerçek kavramı gereklidir. Eğer dünyanın sahtecilikle dolmasına izin verirsek, kaosu davet ederiz.” 19 Mart’ta Zeynep Hanım, NYT için bir makale daha yazdı. Biz buradan pek fark etmiyoruz ama İngiltere ve ABD’de bu konuda fırtına kopuyor. Massachusetts Eyalet Savcısı Maura Healey, Facebook ve CA hakkında adli soruşturma açtı. İngiliz Channel-4 TV ise skandal yaratacak bir yayın yaptı: CA CEO’su Alexander Nix’in gizli kamerayla kaydedilen sohbetini yayınladı. Nix, seçim kampanyalarına dünya çapında “katıldıklarını”, bu amaçla kiralık kadınları kullanarak şantaj yaptıklarını, rüşvet verdiklerini, ve başka “işlerini” anlatıyor.

3D uzaya doğru uçuyor Hindistan da, Ay’da üç boyutlu baskı (3D) tekniğiyle bina inşa etmeyi planlıyor. Times of India gazetesine demeç veren Hindistan Uzay Araştırmaları Örgütü ISRO’nun başkanı Mylswamy Annadurai, Ay’a 3D yazıcı ve robotlar gönderip, Ay’daki toprak ve malzemeyi kullanarak bina inşa etmeye Hindistan’ın da katılmak istediğini söyledi. Bu konuda NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) olmak üzere, Elon Musk gibi girişimcilerin de fikir ve projeleri var. Hepsi, Ar-Ge aşamasında. Bu projelerin hız kazanması gerekiyor. Çünkü Trump, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) masrafına 2025’ten itibaren ABD’nin katılmayacağını açıkladı. Fatura yılda 3-4 milyar dolar. Bunun büyük kısmını ABD ödüyor. Şu sırada ISS’de iki tane 3D yazıcı var. Bunlar, bazı yedek parçayı yerçekimsiz ortamda üretmeyi başardı.

Astronotların yaşamını kolaylaştırmak amacıyla NASA ve Amerikan Makine Mühendisleri Birliği (ASME) “İki ayrı işlevi tek parçada toplayan bir alet” üretme yarışması açtılar. Yarışmaya ABD çapında 500 genç katıldı. Birinci gelen Arizona’lı Austin Suder, uzayda 3D ile yapılabilecek basit ama şimdiye kadar kimsenin düşünmediği bir “karabiner” üretti. Bu, dağcıların iplerini takmak için kullandıkları açılır-kapanır anahtarlığı andırıyor, ama Austin’in tasarımı, üzerine alet ve cihaz takılabilecek şekilde. Uzayda astronotların en büyük sorunlarından biri, yerçekimsizlik yüzünden alet-edevatın elden kaçınca yakalanamaması. Austin’in tasarımı ISS’e gönderilecek. Ve orada yenileri 3D ile yapılabilecek. ISS’in 2025’ten sonra da 2040’lara kadar ticari amaçlarla kullanılması

için Boeing ve Biotech Amgen ilaç şirketinin projeleri medyaya yansıdı. Amgen, kemik erimesine (osteoporoz) iyi gelecek iki ilacını ISS’de “daha hızlı” ürettiğini açıkladı. Bir uzay seyahatinde sağlığa en büyük tehdit yerçekimsiz ortamda kemiklerin doku kaybına uğraması. Techshot adlı bir başka şirket de yerçekimsiz ortamda insan organ parçalarını 3D ile üretmeyi bu yıl deneyecek. Halen dünyada mide ve diğer yumuşak organlar, fiziki destek sistemiyle 3D olarak üretilebiliyor. Ama kalp gibi çok daha karmaşık bir organ henüz dünyada da yapılamadı. Çünkü 3D baskıdan sonra fiziki destek ünitesi kaldırılınca yer çekimi yüzünden 3D kalp dağılıyor. Belki diyorlar, uzayda kalp

“yapabiliriz”? Zaten, uzayda kök hücrenin “daha çabuk” yapılabildiğini Boeing açıkladı. Bu arada, Airbus, IBM, Alman Uzay Ajansı (DLR), Münih Teknik Üniversitesi (LMU) uzmanlarından oluşan 50 kişilik bir ekip ISS’de astronotlara yardımcı olması bir robot geliştiriyorlar. Adı bir erkek ismi Cimon, ama aslında uzun bir ismin baş harfleri (Crew Interactive MObile CompanioN). 5 kilo

ağırlığında bu yapay zekalı top gibi robot da elbette 3D ile üretildi. Beynine IBM Watson yardım edecek. Cimon, ISS’deki diğer robotlara katılacak: ISS’de halen Japon icadı bir dron “havada” dolanıyor. Adı “JEM Internal Ball Camera” olan bu robot da top şeklinde. Kısa adı Int-Ball olan bu robot, durmadan resim ve video çekiyor. ISS’deki gündelik yaşamın kaydını tutuyor.


CryptoCurrency Mining Solutions

Caraminer GPU Server

CryptoCurrency Miner for Ethereum Easy to Deploy – Plug And Play Scalable & Upgradeable Optimized and Tested Enterpise Level Support & Consultancy 120 Mh/s to 400 Mh/s Ethash Power 8x VGA Cards, Mining Optimized Mainboard 6 Months warranty VGA 2 Years warranty Server Components

veri merkezi | ağ | trafik yönetimi | bilgi güvenliği | performans yönetimi | görselleştirme

ISB Bilişim Teknolojileri A.Ş.

İçerenköy Mah. Çayır Cad. No 3 Özce Center Kat 8 PK 34752 Ataşehir İSTANBUL TÜRKİYE tel +90 (216) 428 47 47 fax +90 (216) 428 47 48 web www.isb.com.tr e-mail info@isb.com.tr


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

26 MART - 1 NİSAN 2018

Kiralık robotlar, iş yükünü paylaşmaya hazır! BimSA, “Yeni İşgücü Çözümleri” ile şirketlerin operasyonel süreçlerini hızlı, güvenilir ve minimum hata ile dijitalleştirmelerini sağlıyor. Manuel ve rutin işleri üstlenebilen robotlar, şirketlere zaman tasarrufu sağlarken, dijital dönüşüm süreçlerinin ekonomik olarak tamamlanmasını destekliyor. BimSA bu süreçte müşterilerine süreç danışmanlığı ve otomasyon hizmeti de veriyor.

BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman, şu bilgileri paylaştı: “Robot kiralama, şirketlerin kendi ihtiyaçları doğrultusunda ihtiyaçları olduğu kadar hizmet almalarını kolaylaştıran, danışmanlık hizmeti sayesinde operasyonel süreçlerin hatasız ilerlemesini sağlayan bir yöntem. Robotu satın almak oldukça maliyetli. Ayrıca bu robotun, yani yazılımın nasıl kullanılacağı da önemli. Eğer yazılımı doğru kullanacak

bir uzman kadro oluşturmak istenirse, o zaman ekstra maliyete de katlanılması gerekiyor. Bizim modelimizin tercih edilmesinin en önemli nedenleri, müşterilerimizin kendi ihtiyaçları doğrultusunda çözümler üretmemiz, yazılımın etkili kullanılmasını ve zaman tasarrufunu sağlamamız. Rutin işlerin tamamını çalışanın üzerinden alıyor, beyaz yakalıya nitelikli iş üretebileceği zamanı yaratıyoruz. Hata

oranı yüzde 0 olurken, robotlar365 gün, 7/24 aralıksız çalışabiliyor. Şirketler ise robotu kullandıkları dakika bazında ödeme yapıyor. Yani hem zamandan hem bütçeden tasarruf etmiş oluyorlar. BimSA’nın “Yeni İşgücü Çözümleri”nin bir diğer önemli özelliği de “İzleme ve Hata Yönetimi Hizmeti”. Bu sayede hatalar eş zamanlı fark ediliyor, yazılıma yükleniyor ve bir daha tekrarlanmaması sağlanıyor.”

BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman

Canias ERP Live Etkinliği Ankara’da gerçekleştirildi IAS tarafından üçüncüsü düzenlenen Canias ERP Live etkinliği, Ankara’da gerçekleştirildi. 8 Mart günü JW Marriott Hotel’de, 200’den fazla konuğun katılımıyla gerçekleştirilen etkinliğe, özel sektörün yanı sıra kamudan da katılım oldu. Canias ERP yazılımının yenilik ve avantajlarını, müşteri ve adaylara aktarmak amacıyla düzenlenen Canias ERP Live etkinliğinde açılış sunumunu, IAS Genel Müdürü Behiç Ferhatoğlu yaptı. Açılış

sunumu ardından Türkiye Noterler Birliği Bilgi Teknolojileri Müdürü Necati Etlacakuş, "ERP Seçimi ve Sürdürülebilirlik" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Etlacakuş, ERP projelerinde özellikle sürdürülebilirliğin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Katılımcıların gün boyu IAS ekibiyle etkileşim halinde oldukları etkinliğin ikinci turunda Canias ERP’nin yeniliklerine yer verildi. İş zekâsı çözümü olan Canias

IQ sunumunu; IAS Global İş Ortakları Yöneticisi Burak Bayrakdar, mobil platform çözümü olan Mobilite sunumunu, IAS Teknik Çözümler Yöneticisi Celal Bilgin, Bütçe Uygulamaları sunumunu, IAS Danışmanlık Yöneticisi Murat Karslı ve Ara Versiyon Yeniliklerinin aktarıldığı U2 sunumunu ise IAS Kalite Sistem Yöneticisi Çiğdem Dönmez yaptı. Etkinliğin sonunda IAS ekibi, tüm kadın katılımcılara birer sarı lale hediye etti.

Devlet desteklerinin önemi giderek artıyor Hosting şirketi Markum’un Genel Müdür Yardımcısı Burcu Batmaz Çilingir, hosting başlığında yıllar içinde gelişime işaret etti. Sektörün doğası gereği bu alanda hizmet vermeye başlamak küçük bir yatırımla mümkün. Kullanıcı ise ucuz hizmet aldığını sanıyor. Fakat, sonrasında bu ucuz hizmet pahalıya mal olabiliyor. “Günümüzde hala BTK’ya kayıtlı olmaya servis sağlayıcılar var. Evinde şehir elektriği kullanarak, 1 TB hard disk ile kopya programlarla hosting hizmeti sunanlar karşımızda rakip olarak durabiliyorlar” örneklerini paylaşan Burcu Batmaz Çilingir, eleştirilerine şöyle devam etti: “Barındırma alanı 1 TB’den ibaret, kullanılan programlar kopya. İlk elektrik kesintisinde kullanıcının bağlantısı kesiliyor ve ucuz hosting’in barındırdığı bütün

siteler kapalı. İkinci sorun sunucu olarak kullanılan sabit sürücünün paylaşımlı olarak konumlandırılması. Böylece, ortaya kalitesiz, kullanımı ve yönetimi sınırlı bir hizmet profili çıkıyor. Düşünün 10 bin TL’ye web sitesi yaptırdınız, sadece ucuz olduğu için bir hosting şirketi ile anlaştınız ve sonuçta şirketiniz için önemli olan ne varsa uçtu. Sektörün rekabet koşulları bu tip konular.” İK odaklı destek bekleniyor Burcu Batmaz Çilingir’e göre, bu sektörde faaliyet gösteren şirketler uygun bir fiyat politikası oluşturamadı ve küresel ölçekteki firmalardan bile çok daha uygun fiyata hizmet verilebiliyor. “Oysa Türkiye’deki maliyetler o kadar düşük değil. Bu da sektörü kısır döngüye sokuyor” yorumunu yapan

Çilingir, şöyle devam etti: “Hosting sektörünün sorunlarından biri insan kaynağı. Bu sektör ülkemiz için stratejik önemde ve devlet tarafından desteklenmeli. Bu kapsamda özellikle insan kaynağı konusunda üniversitelerin katkı sağlaması önemli. Bir diğer konu da devlet desteğinin ve teşviklerinin yetersiz olması. Hosting şirketleri büyük bir bilgi yükünü taşıyor. Türkiye’de bu sektörde faaliyet gösteren şirketler için devlet teşvikleri gerekiyor ve gelecek 5-10 yılda bu konu daha büyük önem arz edecek. Bu alanda yeterince yerli firma çıkmazsa, Türkiye’deki şirketlerin, kurumların, bireysel kullanıcıların büyük bölümü verilerini yurtdışında barındıracak. Bu da yurtdışına para çıkmasının yanında, stratejik

Markum Genel Müdür Yardımcısı Burcu Batmaz Çilingir açıdan önemli birçok verinin yurtdışında barınmasını neden olacak. Bulut hosting için geç kalınmış değil. Fakat bu konuda ciddi teşviklerin oluşturulması ve yerli firmaların desteklenmesi gerek. Eğer sürdürülebilir, güçlü bir teşvik programı ortaya konulup uygulanabilirse, gelecek açısından çok pozitif sonuçlar alınır.” Çilingir’e göre, hosting sektörü ciddi dönüşüm

içinde ve gelecek dönem bu sektörde iş yapmak isteyenler için yeni fırsatlar var. Bulut sağlayıcıları (Cloud Providers) çok sayıda farklı veri merkezinde altyapıları bulunan binlerce sunucuyu barındırabilecek. Ülkemizde de bu konuda yatırım ilgisine işaret eden Çilingir, “Biz de bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor, kadromuzu, ofislerimizi ve destek hizmetlerimizi yeniden düzenliyoruz” bilgisini verdi.



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

26 MART - 1 NİSAN 2018

Adesso Türkiye Ar-Ge ile büyüyor! Şirketlerin kurumsal dönüşüm süreçlerine yönelik özel yazılımlar geliştiren ve danışmanlık hizmetleri sunan Almanya’nın en büyük teknoloji şirketlerinden Adesso, Türkiye’deki yapılanmasını Ar-Ge temelli olarak güçlendiriyor. Almanya’nın en büyük yazılım geliştirme ve danışmanlık hizmeti şirketleri Ayhan Sevgi arasında yer alan Adesso, 2013 yılında bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yanı sıra birçok ülkedeki şirketler için, temel iş süreçlerine yönelik özel yazılımlar geliştiren, kendi metodolojileri kapsamında danışmanlık hizmetleri veren Adesso Türkiye, hem Ar-Ge çalışmaları hem de gerçekleştirdiği yazılım ihracatı ile bu alandaki gücünü her geçen gün biraz daha artırıyor. Adesso Türkiye Satış Direktörü Fatih Kılıçaslan, konuyla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı: Adesso Türkiye’nin faaliyetleri ve hedefleri konusunda bilgi verebilir misiniz? Adesso Türkiye, 100'den fazla çalışanı ile yazılım geliştirme, BT danışmanlığı, yönetilen hizmetler, test hizmetleri ve dışkaynak hizmetleri sunuyor. Yazılım konusunda iddialıyız ve bu kulvarda önceliklerimiz arasında müşteri memnuniyeti var. Bu sebeple müşterilerimiz, uzun soluklu birliktelik kurduğumuz firmalardan oluşuyor. Hemen her alanda faaliyet gösteriyoruz. Ancak en güçlü kısım Java. Buna ek olarak .Net ve mobil de var. Örneğin mobil yazılımlar noktasında büyük bir banka için yazılım geliştiriyoruz. Biz kendimizi dijital dönüşüm sürecinde kurumlara yardımcı bir iş ortağı olarak konumlandırıyoruz. Bu kurumlarla bilgiyi ve bilginin

akışını hızlandırıyoruz ve inovasyonu tetikliyoruz. Bu sayede de müşterilerimizle birlikte inovasyon yapıyoruz ve bilgi işlem ile iş biriminin koordineli olmasını eş zamanlı sağlayabiliyoruz. Banka ile geliştirdiğiniz projede, geliştirme sürecini siz mi üstleniyorsunuz? Yoksa yazılımı banka geliştiriyor, siz sadece danışmanlık mı veriyorsunuz? Bankanın iş birimi tarafından talep geliyor. Bu talepler doğrultusunda biz yazılımı teslim ediyoruz. Sıradan bir yazılım firması gibi ilerlemek istemiyoruz. Şimdilik tüm gücümüzü göstermedik. Ancak işini iyi yapan bir firmadan bahsediyoruz. Bu sebeple yakın zamanda gerçekleştireceğimiz etkinliklerle bilinirliği de arttırmayı hedefliyoruz. Paket yazılım hizmeti sunuyor musunuz? Paket yazılım temelli bir hizmet sunma hedefinde değiliz. İçerik yönetim sistemi olarak bir paket yazılıma sahibiz ve bu paketin satışını gerçekleştiriyoruz. Birçok uluslararası şirketlerden oluşan müşterilerimiz de mevcut. Bunun dışında ise daha çok danışmanlık ve hizmet tabanlı bir işleyişe sahibiz. Geliştirdiğiniz uygulamaları pakete dönüştürme fikriniz var mı? Birinci hedefimiz bu değil. Çünkü bu tip çalışmalarda müşterilerimiz daha çok yaz - uygula - devret mantığında isteklerde bulunuyor. Aralık ayı itibariyle Ar-Ge merkezi niteliğine kavuştuk. Merkezde de yaklaşık

30 kişi çalışıyor. Grubun ilk ve tek Ar-Ge merkezi Türkiye’de. Dolayısıyla diğer ülkelerdeki Ar-Ge nitelikli fikirleri Türkiye’de hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin Ar-Ge konusunda farklı avantajları var. Teşvik noktasında gayet cezbedici bir ülke Türkiye. Bununla birlikte iyi mühendisi daha az maliyetle Türkiye’de bulmak mümkün. Sürekli yeni yazılımlar üretiyorsunuz. Peki Ar-Ge merkezindeki geliştirmeler hangi alanda gerçekleşecek? Ar-Ge merkezi bünyesinde yeni inisiyatiflere şahit olacaksınız. Bunlardan biri Blochchain mesela. Blockchain alanında bazı bankaların çalışması olduğunu duyuyoruz. Biz de bu noktada hem bankalar hem de üniversitelerle işbirliği halinde geliştirmeler yapacağız. Ar-Ge merkezi olmanın da getirdiği kaldıraç işlevini de kullanarak yapay zeka, Blockchain, sanal gerçeklik, IoT gibi alanlarda söz sahibi olmak istiyoruz. Bu kapsamda hedefiniz büyük ölçekli şirketler diyebilir miyiz? Bunu tanımlamak gerekse, alanlarındaki en büyük 10 şirket diyebiliriz. Başka şirketlere gidince yeterince anlayamıyorlar. BT ile iş biriminin eşgüdümlü olmasına çok önem vermiyorlar. Sektör bağımsız yazılımlar geliştiren bir yapıya sahipsiniz denilebilir mi? Sektörlerinde kendi için bir olgunluk seviyesi oluyor. Türkiye’deki en olgun sektör finans. Olabildiğince aynı dili kullandığımız sektörleri ve firmaları tercih ediyoruz.

Türkiye’de dijital dönüşüm süreçlerini sektörlere göre nasıl değerlendiriyorsunuz? Finans, müşteri deneyimi gibi alanlardaki deneyimi ile daha girişken diyebiliriz. Belki telekom sektörü de bu kapsama dahil edilebilir. Almanya deyince akla finanstan öte üretim, sanayi gibi kavramlar gelir. Almanya’daki tecrübenin Türkiye’ye taşınması noktasında avantajlar, dezavantajlar nelerdir? Adesso’nun en büyük gelir kaynağı finans sektörü. Bununla birlikte otomotiv alanındaki dev firmalarla da büyük ölçekli projeler yürütüyoruz. Oradaki şirketlerin olgunları yüksek. Onlar için uzun vadeli planlar ve sürdürülebilirlik çok önemli. Türkiye’de ise gündeme göre hızlı kararların alındığı bir durum var. Aslında bu durum bize çeviklik de kazandırıyor. Almanya’daki sistematiklik ile Türkiye’deki çevikliği biraraya getiriyoruz. Böylece “Dizginlenmiş çeviklik”

ortaya çıkıyor. Kamuya bakış açısınız nedir? Kamu noktasında henüz bir atağımız olmadı ama planlarımız dahilinde. Bazı kamu kurumlarının da tedarikçisi olma yolunda ilerliyoruz. Peki iş ortaklığı yapınız nasıl? Adesso bağımsız olmaktan yana. Biz açık kaynaktan yanayız. Ancak firmalar bize gelmeden önce teknoloji seçimlerini yaptıysa o zaman ona uyum sağlıyoruz. Dolayısıyla bilinen tüm firmalarla iş ortaklığımız var. Tedarikçi kullanıyor musunuz? Yani yazılımevleri ile ortak çalışıyor musunuz? Tabii bu konuda bazı işbirliklerimiz var. Yazılımevlerini önce Adesso’nun yapısı hakkında bilgilendiriyoruz. Kaliteyi nasıl takip ettiğimizi, kod kalitesini nasıl takip ettiğimizi anlatıyoruz. Bizim sistemlerimizle onlar da yazılım geliştiriyorlar.

Dijital zekanın yükselişine kayıtsız kalmayın Teknoloji ve İnsan Kolejleri (Tink), her hafta öğrencileri için düzenlediği TinkTalks etkinliğini halka açık hale getirdi. TinkTalks DQ ismiyle ilk etkinliğini 19 Mart’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenleyen Tink, konferansta eğitim ve teknoloji alanında uzman

isimlerle bireyselleştirilmiş eğitim ve teknolojinin eğitim adına önemini ele aldı. Konferansta dijital zeka (DQ) ve dijital okuryazarlığın hayatı ne yönde etkileyeceği de tartışıldı. Tink Kurucusu ve CEO’su Zeynep Dereli, DQ

(dijital zeka) kavramını içselleştirerek okullarda teknoloji girişimciliği ruhunun geliştirilmesi konusunda bilgiler verdi. TTGV Yönetim Kurulu Başkanı ve Vestel Ventures İcra Kurulu Üyesi Cengiz Ultav da yeni neslin dijital, internet ve sürdürülebilirlik

üçgenlerine göre hayatlarına yön vermeleri gerektiğini vurgulayarak, dijital üçgende büyük verinin ve tasarımın, internet üçgeninde lojistiğin, üretimin ve servisin, sürdürülebilirlik üçgeninde ise ileri malzemenin, enerji verimliliğinin ve paylaşım ekonomisinin yer aldığını

vurguladı. Konferansta konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise “IQ ve EQ ile birlikte, yakın gelecekte üzerine daha fazla konuşacağımız bir diğer zeka türünün ise DQ, yani dijital zeka olacağı netleşti" yorumunu yaptı.


26 MART - 1 NİSAN 2018

İş Analitiği ve Optimizasyon

DOSYA:

BThaber

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Analiz edebildiğiniz kadar güçlüsünüz! Her geçen gün katlanan verileri depolama derdini bulut bilişim sağolsun, büyük ölçüde çözdük, peki ya bu depodaki veriden anlam çıkartmak? Daha doğrusu, veri kurumsal yapıya girip oradan depoya gidene kadar, iş süreçlerinin hatrına ne gibi faydalar elde edilebilir? Verinin büyüklüğünün değil, işlevinin önem kazandığı bir dönemde işte bu nedenle analitik ve optimizasyon çözümleri tüm sektörlerde her

ölçekte şirketin odak noktası. Veriden maksimum ve gerçekten anlamlı fayda elde edebilmek için bu başlıkta yatırımların bir sonunun olmadığı da herkesin kabul ettiği bir gerçek. Zira, misal IoT ve M2M hayatımızda giderek daha çok yer alır, analiz edilecek veri miktarı istikrarlı büyüme sergilerken, bu gibi farklı kaynaklardan kurumsal yapıya giren verilerden anlam çıkartabilmek en birinci kurumsal meziyet.


12 DOSYA

BThaber

İş Analitiği ve Optimizasyon

26 MART - 1 NİSAN 2018

Sahayı dinlemek, sürekli Ar-Ge demek Hem teknolojide hem hizmet kalitesi açısından belli bir standardın üzerine çıktıkları için bugün bu pazarlarda çok güçlü olduklarını vurgulayan Özer Hıncal, “Dünya pazarındaki bu yaygınlığımızı ve ürün portföyümüzün zenginliğini ise temelde Türkiye pazarındaki deneyimlerimize borçluyuz” dedi ve şöyle devam etti:

Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal Bugün 4. Endüstri Devrimi’nin konuşulduğu bir dönemdeyiz ve bilişim sektörü de bu endüstrinin amiral gemisi konumunda. 2018’de dünya genelindeki bilişim sektörü harcamalarının 3.7 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. “Böyle bir dönemin izleyicisi değil, oyuncularından biri olmamız için teknoloji sektörünü merkeze koymamız ve milli vizyonumuzun bir parçası haline getirmemiz gerek” tespitini paylaşan Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal’a göre, sektör büyümeye devam ediyor. Ama bir yandan da dünya bilişim pazarının hacmine baktığımızda, dünya genelinde henüz kayda değer bir yere sahip olmadığımızı görüyoruz. “Esasında bu pastadan daha büyük bir pay almamızı sağlayacak her türlü kaynağa ve kapasiteye sahibiz” derken, “Potansiyelimizi en iyi şekilde kullanmamız ve ayrışabilmemiz için sadece teknoloji şirketi sayısının artması ya da ihracat rakamlarının büyümesi yeterli değil” hatırlatmasını yapan Özer Hıncal, gereklilikleri ve Arvento’nun stratejisini şöyle anlattı: “Yerli teknolojilerin gelişimi için eğitim sistemimizden ekonomik politikalarımıza uzanan geniş bir alanda daha aktif adımlar atmalıyız. Orta öğretimden başlayarak kodlama ve bilişim teknolojisinin diğer temelleriyle genç nesilleri tanıştırmalı, çok boyutlu düşünen yenilikçi nesiller yetiştirmeliyiz. Sonrasında da bu gençlerimize iyi iş imkanları sağlamalıyız. Yazılım sektöründe maalesef bir beyin göçü

süreci yaşanıyor. Bu çocuklarımızın ülkemizde kalmasını sağlamamız gerek. Yerli teknolojilerin globalleşmesi için devlet ve özel sektör işbirliği ile inovasyonun daha çok desteklenmesi, sektörümüzü güçlendirecek yeni ekonomi politikalarının devreye sokulması da önemli. Doğru adımları attıktan sonra orta vadede dünya bilişim pazarının adı sayılan ülkelerden biri olmamızın önünde engel yok. Arvento olarak yazılım ve donanım üreten bir teknoloji şirketiyiz. Kuruluşumuzdan bu yana teknolojimizi yurtdışına ihraç ediyoruz. Son 13 yıldır Türkiye’de pazar lideri ve son beş senedir alanımızda dünyanın en büyük beş oyuncusundan biriyiz. Mobil takip sistemleri ve bu teknolojilerle bağlantılı IoT teknolojileri alanında dünyanın en büyük oyuncusu olmayı hedefliyoruz. Alanımızda dünya çapında bilinen bir marka olma yolunda konumlandırmamızı şekillendiriyoruz.” “Küresel yaygınlığımızı artıracağız” Arvento, halen Avrupa’dan Afrika’ya, Kafkaslar’dan Arap dünyasına 3 kıtada 30’a yakın ülkede faaliyet gösteriyor. Yazılım ve donanım geliştiren bir şirket olmanın verdiği esneklikle ülkelerin ihtiyaçlarına özel olarak ürünler geliştirebilen Arvento, her bölgenin kendine özel ekonomik, coğrafi ve sosyal koşullarını sağlayabilmeye önem veriyor. “Ürünlerinizin, bölgenin coğrafi ve iklimsel

koşullarına uygun olması çok önemli” tespitini yapan Özer Hıncal, “Arap Yarımadası gibi çöl ikliminin hakim olduğu bir bölgede genel olarak gündüz 40 derece, geceleri ise 0 derecenin altına inen sıcaklık değerleri söz konusu. Dolayısıyla sunduğunuz sistemlerin bu koşullardaki bir coğrafyada sorunsuz çalışması ve yine aynı şekilde satış sonrası desteğinin de verilmesi gerekiyor” örneğini paylaştı.

“Türkiye pazarı bizim için her zaman bulunmaz bir laboratuvar niteliği taşıdı. Şu anda 800 bine yakın araçta sistemlerimiz kullanılıyor ve sahadan gelen talepler sayesinde ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu zenginlik farklı ülkelerdeki operasyonlarımızda bize her zaman büyük avantaj sağlıyor. Ar-Ge çalışmalarımız ve ürün portföyümüzün bize sağladığı avantajların yanı sıra pazarlamaya yatırıma da devam ediyoruz. Arvento markasıyla dünyada konumlanmak adına çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Bu bağlamda, 2017 yılında Ekonomi Bakanlığı’nın Türk markalarının dünyada markalaşmasını desteklediği Turquality programına kabul edildik. Turquality programının gücünü de arkamıza alarak dünyanın farklı bölgelerinde kendi ofislerimizi kuruyoruz. Ülkeler özelinde markalaşma ve pazarlama iletişimi çalışmaları gerçekleştireceğiz. Hedefimiz; önümüzdeki beş yıl içerisinde tıpkı Türkiye’de olduğu gibi hedef ülkelerimizde de Arvento adıyla markalaşmak.”



14 DOSYA 12 NİSAN 2018 PERŞEMBE Divan Mersin Hotel | 09:00 - 13:30

BTvizyon Mersin Toplantısı

Coğrafi Bilgi Sistemleri

Yeni Nesil Güvenlik Çözümleri

E-Ticaret

Dijital Dönüşüm

Görüntü İşleme Teknolojileri

Yeni Nesil İletişim Çözümleri

SPONSORLAR

BASIN SPONSORU

BIZI TAKIP EDIN /btvizyonanadolu

/btvizyon

. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti

www.bilisimzirvesi.com.tr

İş Analitiği ve Optimizasyon

BThaber

26 MART - 1 NİSAN 2018

Veri çöplüğü olmayın, doğru anlamlara ulaşmayı bilin! Sınırlı zamanda nitelikli bilgi otobanında yarışın galibi olmak isteyen şirketler, doğru adımları atabilmek için yenilikçi iş çözümlerine giderek daha fazla ihtiyaç duyuyor. Son yıllarda kurumsal hayatta yerini alan büyük veri projelerinde sistemler giderek ‘sadece veriyi depolayarak ve işleyerek ne yapabiliriz?’ sorusundan ziyade, ‘analitik ve optimizasyonda imkanlar neler?’ sorularına yanıt arıyor. Analitik ve optimizasyon ilgisini, sektör bazında değerlendirmek de mümkün. Ama temelde verilere istenen anda ulaşabilmek, analitik süreçlerde konumlandırmak her ölçekte şirket için bir gereklilik. Zira, başta da belirttiğimiz gibi artık konumuz sadece büyük veri ve bu başlıkta analitik ve optimizasyon da değil. IoT ve M2M teknolojilerinin gelişimi ve yayılımı paralelinde boyut değiştiren bir veri kapsamı söz konusu. Giyilebilir teknolojiler ve sürekli veri üreten sensörlerinin analitik yetkinliği ile sağlayabileceği faydalar bunun ilk akla gelen örneği… Bu arada, giderek yaygınlık kazanan Blockchain uygulamalarıyla üretilecek verinin merkezi sunuculardan analiz edilebilir hale gelmesi de iş analitiği ve optimizasyon kavramını tepeden tırnağa değiştirecek. Farklı farklı kaynaklardan elde edilen verileri hızla ve titizlikle işleyen ideal bir iş analitiği çözümü, şirketlerin karar alma mekanizmalarına kritik anlarda ihtiyaç duydukları anlık bilgiyi sunarak, rekabette de öne çıkma imkanını veriyor. Süreklilik ve kurumsal yaygınlık İş analitiği başlığındaki bu gelişim, doğal olarak ilk etapta büyük ölçekli şirketlerde farkındalıkla kendini gösterdi. Sektör bağımsız olarak bu ölçekteki şirketler, geldiğimiz noktada yapılandırılmış verilerini gerektiği gibi saklayıp raporluyor, analitik odaklı yatırımlarına da ara vermiyorlar. KOBİ ölçeğindeki şirketler ise gerek rekabet koşulları gerekse kamunun e-Dönüşüm adımları ile iş analitiği ve optimizasyon yatırımlarına daha çok ağırlık veriyor. Büyük veri kullanımının iş süreçleri ile giderek daha fazla entegre olması, anlık

analitik ve doğal olarak optimizasyonu da gerektiriyor. Kurumların etkin ve hızlı karar vermelerini sağlayacak analitik bir ortam kurmak gelinen noktada işin temeli. Bu yönüyle, büyük veri teknolojileri de son kullanıcılara, tüm iş birimlerine daha yakın hale geliyor. Çünkü yazımız boyunca belirttiğimiz gibi, ‘büyük veri’ kavramı artık kurumsal ölçek, sektör veya verinin miktarından bağımsız bir gerçek. Veriyi ‘sürekli’ doğru ayrıştırabilmek, bu otomatikleşmiş yapıda analitik yetkinliği ile karar alma süreçlerini tüm iş birimleri için hızlandırmak ise kurumsal verim, rekabet avantajı gibi kritik başarıların anahtarı. Kendini yenileyen bir yapı olacak Yani büyük veri; hacimsel büyüklükten ziyade, verideki değeri ortaya çıkaracak farklı bakış açıları ve kombinasyonlar bütünü. Bu bakış açısı, veriden işlevsel anlamlar çıkarılmasını, ayrıca büyük veri eksenindeki yatırımların gerçek anlamını bulmasını sağlar. İşte böylece analitik çözümler, kurumsal ve bireysel hayatın daha da vazgeçilmez parçası olacak. Veriyi depolamaya ve tanımaya yönelik yatırımların büyük ölçüde olgunluğa ulaştığı bir dönemde; kararların farklı seçenekler arasından daha hızlı ve en doğru biçimde alınabilmesi iş analitiğini ve optimizasyonu öne çıkartırken, gelişen teknoloji ile kendi kendine öğrenebilen sistemler gibi yeniliklerle bu konseptin de kendini yenilemeyi sürdüreceğini söylemek en doğrusu. Bir taraftan da, artış hızı kesilmekkten ziyade katlanarak artacak olan büyük verinin doğru biçimde işlenmesi ve buradan analizler yapılarak yönetim kararları alınabilmesi günümüz kurumsal haayatının bir gerekliliği. Şirketler, iş analitiği odaklı çözümlerle konsolide edilmiş verileri kullanarak karar alma süreçlerinde doğruluk ve hız elde ediyor.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



16 DOSYA

İş Analitiği ve Optimizasyon

BThaber

26 MART - 1 NİSAN 2018

Bütünsel bir döngünün fayda noktaları resmin içinde olması gerektiğine dikkat çeken Oracle Analitik İş Geliştirme Müdürü Pelin Özbozkurt, eklemeden geçmedi: “Özellikle makine öğreniminin getireceği, daha önce fark edilememiş, gözle görülemeyen, tanımlı iş kuralları ile bulunamayan yapıların tespit edilip, son kullanıcının erişebildiği iş zekası raporlarının içinde etkin bir görsellikle sunulabilmesi oldukça büyük öneme sahip.”

İş analitiğini iki ana kırılıma ayırmak mümkün: Geçmişi ve bugünü kapsayan, geçmişte gerçekleşmiş ve hala gerçekleşmekte olan olaylar hakkında bilgi veren ve ‘tanımlayıcı analitik’ olarak da isimlendirilen iş zekası raporlama süreçleri; geçmişteki bilgileri kullanarak gelecekte olabilecek olaylar hakkında tahminlerde bulunmamızı sağlayan ve günümüzün en çok konuşulan konularından makine öğreniminin alt başlıklarından olan ‘analitik tahminleme’ yöntemleri. Bu bilgiyi vererek, tam bir analitik yaşam döngüsüne sahip olabilmek için her iki boyutun da

Oracle Analitik İş Geliştirme Müdürü Pelin Özbozkurt

Etkin veri yönetimi farkındalığı arttı Gün geçtikçe gelişen teknoloji ile birlikte ulaşılabilecek veri kaynakları, analiz edilebilecek veri boyutu

05 NİSAN 2018 PERŞEMBE Hilton Hotel| 09:00 - 13:30

BTVIZYON TOPLANTILARI

08:15 - 09:00

Kayıt ve Karşılama

09:00 - 09:05

BTvizyon’a Hoşgeldiniz

Tuğsen Fıstıkçı - Bilişim Zirvesi Şirketi, Etkinlik Yönetmeni

09:05 - 09:20

Küçük Teknolojik Dokunuşlar ve Büyük Etkileri

Ömer Çolakoğlu - Isısan A.Ş., Bilgi Teknolojileri Müdürü

09:20 - 09:40

Software Defined Datacenter‘a Yolculuk

Seçil Songur - Suse Linux, Türkiye Ülke Müdürü

09:40 - 10:00

Kobilerde Dijital Dönüşüm

Akın Sertcan - Logo Yazılım, İcra Kurulu Üyesi

10:00 - 10:20

Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi

Dr. Emin Bank - Netcad, Kurumsal Temsilci

10:20 - 10:40

Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları

Özben Miçooğulları - Sonicwall Türkiye, Ülke Satış Lideri

10:40 - 11:00

Dinamik ve Akıllı Doküman & Bilgi Yönetimi

M. Gökhan Erdoğdu - MechSoft Türkiye, Yönetici Ortak

11:00 - 11:20

İş Süreçleri Yönetimi

Can Gülerman - Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış Yöneticisi

11:20 - 11:50

İletişim Arası

11:50 - 12:10

Enerji Sektöründe Güvenlik

İlmiye Nur Ayyıldız - EWE Holding, Bilgi Güvenliği Yöneticisi

12:10 - 12:30

Yönetilebilir Baskı Çözümleri

Uğur Türemen - Brother, Satış Yöneticisi

12:30 - 12:50

Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler

M. Ozan Ercan - İnnova, Satış Öncesi Yöneticisi

12:50 - 13:10

Siber Güvenlik Evriminde Sonraki Adım

Emrah Eroğlu - Prolink, Kıdemli Ağ ve Güvenlik Uzmanı

13:10 - 13:20

Görüntü İşleme ile Gerçek Dünya Problemlerine Yönelik Çözümleme Yaklaşımları

Eray Hangül - Ayvos, Kurucu Ortak

Hediye Sunumu ve Kapanış

13:20 - 13:30

SPONSORLAR

Pikare

DESTEKLEYEN

BASIN SPONSORU

ONLINE KAYIT

Katılım için online kayıt gereklidir. Online Kayıt için

w w w . b i l i si mz i r vesi .com.t r / kayser i

.. . . BIZI TAKIP EDIN

/btvizyonanadolu

/btvizyon

. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti

www.bilisimzirvesi.com.tr

ve çeşitliliği de artıyor. “Dört yılı aşkın süredir, boyut ve yapısına bakmaksızın bütün veriyi tek bir ortamda toparlayıp analiz edebilecek büyük veri yönetim sistemleri üzerinde konuşuyoruz” bilgisini veren Pelin Özbozkurt’a göre, bugün birçok kurum verinin önemini idrak etmiş, etkin veri yönetimi ve analizi için ilk adımları atmış durumda. “Son yıllarda analitik açıdan kurumsal farkındalık, özellikle makine öğrenimi konusunun yeniden yükselişi ile, oldukça yüksek düzeylerde diyebiliriz” yorumunu yapan Pelin Özbozkurt, kurumsal stratejileri ve 2018 hedefleri hakkında şu detayları paylaştı:

İş analitiği, yapay zeka ile zenginleşecek “Analitik süreçlere; veriyi toplama anından, son kullanıcıya ulaştığı noktaya kadar bir bütün olarak yaklaşıyor ve bu bütünün parçalarını tek bir sistem üzerinde birleştiren entegre bir platform sunuyoruz. İş analitiği süreçlerinin başarısı, temelde ne kadar doğru veri ile çalıştığınızla doğru orantılı. Buna ek olarak, analize tabi tutulacak verilerin tek bir entegre sistemde olması da kritik. Çünkü bazı durumlarda hiç beklenmedik olayların birbirleri ile ilintili olabileceğini görüyoruz. Veri bilimcilerinin daha önce tahminlememiş sonuçlara ulaşabilmesi için birbiriyle ilintisiz gibi görünen bilgileri aynı ortamda analiz edebilmeleri gerekiyor. Oracle olarak, verinin çeşidine ve boyutuna bakmaksızın, gerek Hadoop tabanlı ortamlarda gerekse ilişkisel veri tabanlarında depolanıp raporlama ve makine öğrenmesi süreçlerine hazır hale getirilen ortamlar sunuyoruz. Kurumlar dilerlerse uçtan uca entegre Oracle sistemleri ile çalışmayı seçebildikleri gibi, kendi mevcut ortamlarına uyumlu hibrit çözümler ile ilerlemeyi de tercih edebiliyorlar. Kendi kendini yöneten veri tabanları, insan müdahalesini ve iş kuralların gerekliliğini en aza indiren makine öğrenimi ile desteklenmiş bulut sistemleri, kullanımı kolay son kullanıcıya hitap eden raporlama sistemleri, yapay zekanın gücü ile desteklenen iş uygulamaları da son zamanlarda yoğunlaştığımız alanlar arasında. İlerleyen zamanlarda da iş analitiği süreçlerini yapay zeka ile harmanlayan, kullanımı ve yönetimi kolay bulut sistemleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.”



18

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

26 MART - 1 NİSAN 2018

Bilişim Grubu, Gelecek 5.0 açılımı yaptı oluşturan teknoloji liderlerinin hemen hemen hepsinin merak ettiği konulardan birini de Kişisel Verileri Korumu Kanunu oluşturuyor. Bu konunun uzmanlarından Barış Bilen Vural tarafından, KVKK konusundaki gelişmeler toplantıda detaylı olarak anlatıldı, teknoloji liderlerinin bu konudaki soruları yanıtlandı. BTHaber Şirketleri Grubu Başkanı Murat Göçe’nin sektörü değerlendirdiği konuşmasının ardından Türkiye genelindeki farklı kuruluşların teknoloji liderlerinin biraraya gelmesiyle oluşturulan Bilişim Grubu’nun Mart ayı toplantısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nın evsahipliğinde Yıldız Parkı Malta Köşkü’nde gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Vatansever, grubun Antalya, Bursa, Gaziantep, Muğla ve Trabzon temsilcilerinin belirlendiğini kaydetti. Şenol Vatansever, şunları kaydetti: “Gelecek 5.0 ile Bilişim Grubu olarak Türkiye ile anılacak ve dünyayı kökten değiştirecek bir yaklaşımın fitilini ateşliyoruz. Gelecek 5.0, yüksek teknoloji, mutlu insan ve dünya barışı temelli bir yaklaşım. Gelecek 5.0, Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0’ın ötesinde teknolojik, ekonomik,

siyasal alanda gelişimi, terörden arınmış, refah ve huzur içerisinde yaşayan bir dünyayı hedefliyor. Gelecek 5.0 vizyonu ile Türkiye, siyasi, ekonomik, savunma teknolojileri ve yüksek teknoloji alanlarında lider ülkeler arasında yer alacak. Bilişim Grubu olarak, Gelecek 5.0 ile ilgili elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak, detaylı raporumuzu hazırlayacağız.” Toplantının evsahipliğini üstlenen İBB Bilgi İşlem Müdürü Ertuğrul Kuru da yaptığı açılış konuşmasında, İBB’yi yeni teknolojilerle nasıl yeniden konumlandırdıkları ve bu

yönde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bilişim Grubu üyelerini

Ömür Benek (THY), proje yönetimi konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Bilişim Grubu içinde belirlenen çalışma gruplarından Enerji, Lojistik/Taşıma/ Ulaşım, Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka grupları, konuları ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Sunumlar; Kahraman Dinçer (Ewe Türkiye), Saruhan Türkmen (STFA Enerya Enerji), Melih Melik Sönmez (Ulusoy Denizyolları) ve Turgut Çilingir (Jolly Tur) tarafından gerçekleştirildi.


BİLİŞİM DÜNYASI 19

BThaber

26 MART - 1 NİSAN 2018

IoT odağında bölgenin merkezi Türkiye olacak Küresel bazda akıllı sistemler pazarında faaliyet gösteren Tayvan merkezli Advantech, otomasyon distribütörü Alitek Teknoloji’nin yüzde 25’lik hissesini almaya ve Türkiye’deki ilk yerel ofisini hayata geçirmeye karar verdi. İki şirketin Türkiye’nin Endüstriyel IoT alanında geniş iş fırsatları ve pazar potansiyeli barındırdığı konusunda ortak hedeflerle hareket etmesi söz konusu. Bunun yanında, Advantech’le 1999 yılından beri farklı iş ortaklığı yapılarıyla çalışan Alitek Teknoloji ile kurulan bağlar da ulaşılan bu noktada etkili oldu. Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında paylaşılan bilgiler ışığında IoT odaklı çalışmalara odaklanıldığı, Afrika ve Orta Asya pazarlarının hedeflendiği üzerinde duruldu. IoT bulut servislerinde dikey pazarlar

için akıllı ve çip bazlı çözümler sunmanın IoT stratejisinin temeli olduğuna dikkat çekilirken, kurumsal büyüme stratejisi ‘joint venture yatırımı ile farklı ülkelerde de yayılmak’ olarak tanımlandı. Benzer bir operasyonun Nisan ayında Vietnam’da, yıl içinde de Rusya’da hayata geçirilmesi beklenirken, 2019 yılında hisse devrinin ardından, ‘Advantech Türkiye’ olarak faaliyet gösterileceği vurgulandı. Bölge için sinerji Advantech Endüstriyel IoT Grubu Satış Direktörü Vincent Chang, Advantech’in yabancı ülkelerde yerel şube kurma faaliyetlerinin genellikle üç aşamada gerçekleştiği bilgisini verdi. Buna göre, ilk aşamada direkt kanallar aracılığıyla satış yaparak hedef ülke pazarına giriş yapılıyor, ardından yatırımla ya da ortak

girişim yapısıyla yerel ofisin kurulumuna başlanıyor ve Genel Merkez’den kaynak aktarımlarıyla operasyonel yapının oluşumuna destek veriliyor. Son aşamada, kurulan yerel ofisin bağımsız faaliyet gösterebilecek seviyeye getirildiğini vurgulayan Vincent Chang, Advantech’in Türkiye’deki büyüme hedefinin, ülkenin stratejik avantajlarıyla bağlantısına da işaret etti. Chang, “Tüm bu etkenler Endüstri 4.0 için uygun yapıyı oluştururken, Endüstriyel IoT devrimi yardımıyla yeni iş olanakları yaratıyor. Ayrıca Advantech’in Türkiye’deki faaliyetleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarına açılmak için de çok önemli” yorumunu yaptı. Alitek Teknoloji Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Cem Çelik ise 1999 yılından bugüne ulaşılan noktayı ve hedeflerini şöyle

anlattı: “Alitek, Advantech’in Orta Doğu’daki en büyük kanal partneri olduğu gibi, kamu kurumları ve çokuluslu şirketlerle yakın ilişkiler içerisinde olan sistem bütünleştiricileri ve dağıtım kanallarıyla birlikte geniş bir ağa sahip. Bu iş ortağı ağı, ağırlıklı olarak akıllı trafik ve güvenlik gözetim sistemleri gibi yüksek güvenilirlik ve dayanım isteyen sistemler ile

enerji otomasyonu, çokuluslu şirketlerin akıllı fabrikaları ve kamu destekli akıllı şehir projelerine odaklanıyor. Advantech’in dünya genelindeki iş ve pazarlama deneyiminden gelen güçlü yönlerinin Alitek’in geniş iş ortağı ağıyla birleşmesi, iki şirketin de Türkiye ve Orta Doğu’da önemli kazanımlar sağlayacak bir sinerjiye ulaşmasını sağlayacak.”

Ağ mimarinizde önceliğiniz doğru güvenlik çözümleri olsun

Halka açık Wi-Fi hizmeti veren ve bu hizmetin güvenliğini pek denetlemeyen bir işletme iseniz ya da böyle bir ağ ile internete sık sık bağlanıp özel bilgilerinizin korunduğundan emin değilseniz büyük risklerle de karşı karşıyasınız demektir. WatchGuard Türkiye Satış Mühendisi Alper Onarangil,

bu ağların çalışma sistemlerini şöyle anlattı: “Kişisel bilgi gerektiren çoğu internet sitesi ve uygulama HTTPS üzerinden şifrelenir ve bilgisayarların birbirleriyle iletişim kurması da bu HTTPS sistemi ile sağlanmaya çalışılır. Fakat siber saldırganlar “Man-in-the-middle saldırısı” denilen bir yöntem aracılığıyla, bağlanılmaya çalışılan internet ağı ile bilgisayarınız veya mobil cihazınızın arasına sızar ve güvenlik duvarını aşmayı başaran bir yazılım kullanarak, hassas bilgilere ve verilere ulaşır.” WatchGuard’a göre, ağı güvenli hale getirmek ve kurumsal süreçlerin zarar görmesini engellemek için şu adımları izlemek gerekli:

1. Kablosuz ağ güvenliği hizmeti veren paketlerden edinin: Ortak kablosuz ağınıza sızılmasını önleyen bir yazılım kullanarak ulaşabileceğiniz en yüksek güvenlik ihtimaline sahip olabilirsiniz. WatchGuard’ın “Marker Packet” teknolojisi; çevrenizdeki kablosuz ağları ve onları kullanan araçları size en doğru şekilde otomatik olarak gösterirken, sorunlu bağlantı noktalarını veya üçüncü şahısların varlığını da açığa çıkartarak ortadan kaldırır. 2. İstatistiklerle desteklenmiş analizlerle güvenliği takip edin: Hangi ziyaretçinin ne

Tüm süreçler IP ekseninde ilerliyor Vitel, Kanada merkezli Genetec'i temsil ettiği markaların arasına kattı. Klasik analog sistemler yerini ağ altyapısını kullanan, videonun işlenebildiği IP kamera sistemlerine bırakırken, hibrid yapıların oluşumu da gündeme geliyor. Böylece mevcut analog sistemler devre

dışı kalmadan, ekonomik ömürlerini tamamlayabiliyor. 10 ülkede bölge ağına sahip olan Genetec, bunlarla 150 ülkeye yayılıyor. Kamu, kurumsal sektör ve perakende ise müşteri portföyünde öne çıkıyor. Genetec, 'Security Center' başlığında akıllı bir güvenlik entegrasyon platformu sunuyor.

Vitel Genel Müdürü Deniz Eşiyok, kayıt sistemlerinde geçen 20 yıldaki değişimlere işaret ederek, "Artık herşey IP" dedi. Bu noktada farklı sistemler olduğu gibi, kameralardan bağımsız açık sistemler de önem kazanıyor. Endüstrinin notasını kamera, yüz tanıma, 3D gibi farklı başlıklardaki

zaman, nerede ve nasıl sizin Wi-Fi’nizi kullandığını öğrenerek hem güvende olduğunuzdan emin olabilir hem de sunduğunuz kullanıcı deneyimini iyileştirebilirsiniz. İstatistikleri ve ölçüm verilerini değerlendirerek işinizle ilgili daha iyi kararlar alabilirsiniz. 3. Erişim noktalarının sayısını ve kalitesini iyi yönetin: Doğru bir kablosuz ağ ortamı bir erişim noktasından limitsiz sayıda erişim noktasına ve çoklu lokasyonlara yayılabilir. Eğer bu noktaları iyi bir şekilde düzenleyip gruplandırırsanız, daha tutarlı bir sistem

sensörlerin açık platformlarda işlerliği olarak tanımlayan Deniz Eşiyok, şöyle devam etti: "Yani, üretici bazlı kapalı sistemler yerin, açık sistemler farklı sensörleri buluşturuyor. Bu yönüyle Genetec bir platform ve 20 yıldır bu teknolojiyi geliştiriyor. Vizyonu açık platform odaklı ve bu yüzden biz de onlarla çalışmak istedik. Bu da katma değerli distribütör olarak

oluşturabilirsiniz. 4. Güçlü etkileşim ve pazarlama araçlarından faydalanın: Uyumlu ve kolay bir şekilde kullanabilen ek araç ve yöntemler basit bir kablosuz bağlantıyı müşteri, ziyaretçi veya çalışanlarınız için zengin bir Wi-Fi deneyimine dönüştürebilir. 5. Wi-Fi güvenliği ihtiyaçlarınızı bilin: Bir program satın almadan ve servis sağlayıcısıyla iletişime girmeden önce kablosuz ağ güvenliğini nasıl sağladıklarını, size nasıl destek olabileceklerini ve müşteri hizmetlerinin kalitesini iyice öğrenin.

tanımladığımız Vitel için önem taşıyor." Genetec Satış Müdürü Samim Serdar Demir ise konuşmasında güvenlik tehditlerindeki değişime işaret ederek, "Bizim uzmanlığımız haber alma, operasyon ve güvenlik. Sertifikalı çözüm ortaklarımız ile katma değer yaratıyoruz. Her yıl büyüyor, gelirimizin önemli bir bölümünü de istikrarlı biçimde Ar-Ge'ye ayırıyoruz" dedi.


20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

26 MART - 1 NİSAN 2018

Sürekli öğrenmek güvenliğin ‘Tina’ temeli Türk mühendisleri tarafından geliştirilen Tina Security, saldırı inceleme teknolojilerinin yanı sıra siber istihbarat teknolojilerini de kullanarak, tüm Tina yapıları arasında paylaşım ve öğrenmeyi temel alıyor. Handan Aybars

Virüs olarak bilinen zamanının en yaygın zararlıları, belirli amaca yönelik basit ve zararlı yazılımlar geldiğimiz noktada artık siber tehditlerin çok ufak bir bölümü. Tehlike, eskiye nazaran daha da büyük boyutta ve daha sık karşımıza çıkıyor. Kullandığımız cihazlardan tutun, üzerinde çalışan yazılımlara dek her şey büyük bir hızla değişip yenilenirken, risklere de davetiye çıkartıyor. Bu değişim esnasında öngörülmeyen birçok hata veya eksiklik, kötü niyetli kişiler tarafından tespit edilerek, farklı çıkarlar amaç edinilerek kolayca kötüye kullanılıyor. Günümüzün maalesef gelişen bu saldırı teknikleri, yazılımlar ile otomatik şekilde ya da kişisel uğraş ile gerçekleştirilip, biz kullanıcıların verilerinin mahremiyetinin aşılması, gasp edilmesi, silinmesi, değiştirilmesi gibi istenmeyen sonuçları beraberinde getiriyor. Tina Security Dağıtım Ortağı Selçuk Akmaz’ın dikkat çektiği gibi, yakın geçmişte sadece büyük kurumlar hedef alınırken, geldiğimiz noktada ise artık kamu kurumları başta olmak üzere

Küresel pazarlarda kontrollü adımlar Tina, Türkiye pazarında yaklaşık 3 yıldır çalışmalarını yürütüyor, satış politikalarının ve fiyatlamaların belirlendiği ve aktif olarak bayi yapısının inşa edildiği bir süreçte ilerliyor. Ürünün teknoloji gelişiminde ve ayrıca pazarlama aşamalarında çok çalıştıklarını, pazarda yüksek teknoloji bir ürünün, uygun fiyattan doğru ihtiyaç sahipleri ile buluşacağı bir yol haritası hazırladıklarını vurgulayan Selçuk Akmaz, 2018 yılı itibarıyla daha çok kendinden bahsettiren ve satış ağını genişleten bir marka olma hedefine dikkat çekti. Selçuk Akmaz, küresel hedef ve stratejileri hakkında da şunları söyledi: “Küresel satış politikamız,

tüm işletmeler saldırılardan nasibini alıyor. Selçuk Akmaz bu durumu, “Elektronik verinin önemi arttıkça, veri elektronik ortamda işlendikçe ve saklandıkça, tüm bu kurum ve kuruluşlar açık hedef konumundalar ve önlem almakla yükümlüler” sözleri ile tanımladı.

son dönemde gelişen ülkeler arası ilişkiler ile kuvvetlenerek yeniden şekilleniyor, Tina, 2017 yılında başlattığı Kuzey Amerika pazar çalışmalarının yanı sıra ayrıca Orta Doğu'da da etkin bir marka haline gelme hedefiyle adımlar atıyor. Bunun dışında, Avrupa pazarı da yakın vadede hedeflerimiz arasında. Emin adımlarla ilerlemek; pazar araştırması ile pazarı iyi analiz edip, doğru pazar konumlandırmasının yapılması, sağlıklı yaygınlaşmanın sağlanması temel stratejimiz. Bu yönüyle yaygınlaşma politikamızı da kontrollü yürütmeye çok önem veriyoruz.”

Bu risk dünyasında Tina, diğer güvenlik sistemleri tarafından tespit edilemeyen ileri seviye saldırıları, birden çok teknolojiyi içeren hibrid yapısı ile tespit edip engellemek üzere Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir yapı. Davranış analizi, kum havuzu, honeypot gibi saldırı

Tina Security Dağıtım Ortağı Selçuk Akmaz inceleme teknolojilerine ek olarak, siber istihbarat teknolojilerini de kullanan her bir Tina, tespit ettikleri saldırıları öğrenerek, merkezi sistem ile tüm Tina’ların öğrenmesini de sağlıyor. Eş zamanlı geliştirme esas Siber güvenlikte saldırıların boyutunun ve çeşitliliğinin artması, statik, yani durağan değerlendirmeler ile tamamen çözüm getirilmesini artık mümkün kılmıyor. Birden çok aşamada sorunun tespit edilebilmesi için daha farklı analizler yapılması, tüm analizlerin derlenmesi

ihtiyacı ise ön planda. “Tina’nın çözüm getirdiği alan ve bu amaçla kullanılan teknolojiler, halihazırda sektörde küresel bazda da yeni gelişiyor” detayını paylaşan Selçuk Akmaz, “4 yıl önce başladığımız ve geliştirmeyi sürdürdüğümüz teknolojiler ile eş zamanlı olarak sektörü de takip edebiliyoruz” bilgisini verdi. “Yerli bir ürün ile bu başarıyı getirdiğimiz için mutlu müşterilerimizin sayısını artırıyor, denemek isteyen tüm müşterilerimiz için de PoC gerçekleştirebiliyoruz” detayını paylaştı.

Türkiye’den küresel bir marka çıkartmak temel hedef Netaş ve Boğaziçi Üniversitesi ‘ArGe ve Ürünleştirme Çerçeve Sözleşmesi’ imzaladı. Taraflar, bu sözleşme ile ortak ArGe yaparak, geliştirdikleri ürünü de küresel pazarda konumlandıracak. Üniversitenin akademisyenleri ile Netaş’ın Ar-Ge uzmanları birlikte çalışarak, 5G, bulut bilişim ve IoT konuları başta olmak üzere ortak Ar-Ge çalışmalarına imza atarak, küresel pazarda yer alacak ürün geliştirecek. İmza töreninde konuşan Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, “Boğaziçi Üniversitesi ile sadece ortak Ar-Ge faaliyeti gerçekleştirilmesi

değil, Türkiye’de ilk defa geliştirilen bir projenin, dünya pazarına yönelik olarak ürünleştirilmesini de sağlayacağız. Bu adım, bölgenin teknoloji üssü olma hedefimize katkı sağlayacak. Temel hedefimiz, bu proje sonucunda "global ürün" yaratmak. İlk etapta 5G’nin IoT, video optimizasyonu ve hızlı paket veri işleme mimarisi alanlarında ürün geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu ortaklığın nihai hedefi, Türkiye’nin global marka çıkarma vizyonuna katkı sağlamak” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed

Özkan da “Boğaziçi Üniversitesi’nin araştırma faaliyetlerinden ortaya çıkan yayınların etki değeri birçok dünya üniversitesinin üzerinde. Bu çabalara özel sektörün el vermesi ve birlikte Ar-Ge alanını genişletmek, ülkemizin teknoloji üretiminin artmasını, teknolojik olarak dışa bağımlılıktan çıkmamızı sağlayacak. Kandilli Kampüsü’müzde inşaatı tamamlanmak üzere olan Bilim ve Teknoloji Merkezi’mizde kurulacak yeni laboratuvarlar ise sanayi, akademi ve kamu ortaklığı ile yeni araştırmaların kapısını aralayacak” bilgisini verdi.



BThaber

22

26 MART - 1 NİSAN 2018

Akıllı otel adına önemli adım

Arçelik’in akıllı asistanı Asista, Divan İstanbul misafirlerine akıllı otel deneyimi yaşatacak. Divan İstanbul’un 191 odasının tamamına yerleştirilen Arçelik Asista, Türkçe’nin yanı sıra Arapça ve İngilizce dillerinde de hizmet veriyor. Otel misafirleri sesli komutlarıyla ışıkları, perdeleri açıp kapatabilecek, klima ayarlarını değiştirebilecek, televizyonu kontrol edebilecek, birçok başlıkta güncel bilgilere ulaşabilecek. Şehirdeki en iyi restoranlar, yakındaki alışveriş merkezleri ve turistik yerler hakkında önerilerle yeni nesil bir concierge hizmeti sunacak olan Asista’ya misafirlerin geri dönüşleri paralelinde yeni bilgiler ve hizmetler de eklenebilecek. Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Divan Grubu CEO’su Richard Appelbaum, “Teknoloji hayatımızın her alanında dokunuyor ve dijital bir dönüşüm yaşanıyor. Bu kapsamda; Arçelik tarafından geliştirilen akıllı asistan Asista’yı sektörümüze kazandırdık” dedi. Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer ise “İlk Türkçe sesli asistan olan Asista, Türkiye’deki alışkanlıklar ve ihtiyaçlara uygun olarak geliştirildi. Divan ile ortaklığın başka işbirliklerine öncülük edeceğine inanıyoruz. Ülkemiz için katma değer yaratacak, ekosistemin gelişmesine yardımcı olacak ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz” bilgisini verdi.

BT üzerindeki yük hafifliyor

Şifre çalınması ile siber suçlar ve veri kaybı günümüzde her firmanın başına gelebilecek riskler arasında ve özellikle kontrolsüz cihazlarla Gölge BT de önemli güvenlik açıkları yaratıyor. Bu tablo karşısında Citrix’e göre, her oturumda devamlı bir veri analizi aracılığıyla bağlam tabanlı erişim kontrolü sağlayan otomatik araçlar güvenliği artırırken, BT üzerindeki yükü hafifletiyor. Bilinen ve bilinmeyen davranışları yapay zeka ile analiz eden kimlik ve erişim modelleri oluşturulması sayesinde BT, parolaların ötesine geçerek, BT altyapılarına daha fazla güvenlik ve şeffaflık getirebiliyor. Gerçek zamanlı bu analiz sayesinde bir kullanıcının hangi verilere eriştiğini ve bunun tipik kullanım alışkanlıklarının bir parçası olup olmadığını belirlemek mümkün. Zira kurumsal ağdaki yabancı cihazların sayısı arttıkça, tehditler de artmakta ve koruma sistemleri için yeni zorluklar ortaya çıkmakta.

Siber saldırılar maalesef çeşitleniyor

Geçtiğimiz yıl Bitcoin, Ethereum ve Monero gibi dijital kripto para birimlerinin hızla değer kazanması, Cryptojacking isimli yeni bir siber saldırı şeklinin de popüler hale gelmesini sağladı. Bu yöntem, sistem kaynaklarını ciddi ölçüde tüketerek, hizmet sürekliliğinin aksamasına, verimliliğin düşmesine ve gelir kaybına neden oluyor. Sophos Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Harish Chib’in de belirttiği gibi, Cryptojacking, çeşitli yollarla kontrolü ele geçirilen sunucuların, bilgisayarların, mobil telefonların ve diğer akıllı cihazların, kullanıcının bilgisi ve isteği dışında kripto para madenciliğinde kullanılması anlamına geliyor. Bir şekilde zararlı kodları

sistemlere sızdırmayı başaran saldırganlar, böylece sayısız cihazı ele geçirerek hepsini kendileri için kripto para üreten bir süper bilgisayar ağına dönüştürüyor. Harish Chib’e göre, saldırganların bunun için kullandığı pek çok yöntem var. Açığı bulunan sistemlere doğrudan müdahale etmek, JavaScript yardımıyla tarayıcı üzerinden web sitelerini ziyaret eden kullanıcıların bilgisayarlarına kripto madencilik yazılımı yerleştirmek ve ele geçirilen Wi-Fi erişim noktalarına bağlanan cihazlara kripto yazılım enjekte etmek ise en sık kullanılan yöntemler arasında. Sırf bu işi kolaylaştırmak için hazırlanmış, kişiye göre özelleştirilebilen açık kaynaklı yazılımlar bile var. Çok katmanlı güvenlik stratejisi önemli Tüm siber saldırılarda olduğu gibi, cryptojacking saldırılarının da kişi ve kurumlara verdiği doğrudan ve dolaylı zararlar var. İtibar riski, regülasyon riski, kaynak riski, fırsat riski, arıza riski gibi riskler bunun ilk akla gelen örnekleri. Harish Chib,

bu tehditten korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı: “Günümüzde hiçbir kurum bu riskleri göz ardı etme lüksüne sahip değil. Sophos olarak, biz de bunun karşısında net bir duruş sergiliyor ve korunmak için çok katmanlı bir güvenlik stratejisi izlemenizi öneriyoruz. Cryptojacking saldırılarına karşı koymak isteyenler için tavsiyelerimiz net: Ağ geçidi ve uç nokta üzerinden JavaScript madenciliği yapan siteleri engelleyin. Saldırı zincirinde yer alan tüm cryptojacking yazılımlarını tespit edin ve durdurun. Benzer amaç taşıyan yazılımların ağınızda çalışmasını önlemek için gereken kuralları oluşturun. Riski azaltmak için özellikle mobil cihazlarınızı güncellemeyi ihmal etmeyin. Personelinizi de bu tarz saldırılar konusunda bilinçlendirin. Güvenli şifre politikası izleyin. Ağ yapısında yavaşlama, enerji giderlerindeki beklenmedik artış ve işlemcilerin aşırı kullanımı gibi belirtileri sürekli kontrol edin. Kanıtlanmış güvenlik çözümlerinden yardım alın.”

IoT Line Fair, 7 Nisan’da İTÜ’de!

IoT teknolojisi, 7 Nisan’da İTÜ’de düzenlenecek ‘IoT Line Fair’de ele alınacak. İTÜ IEEE’ye bağlı EESTEC İstanbul Yerel Komitesi tarafından düzenlenen ve IoT Türkiye işbirliğiyle üçüncü kez gerçekleştirilecek olan ‘IoT Line Fair’, Türkiye’nin ilk IoT ve akıllı ürünler fuarı. Etkinlik, IoT ve akıllı ürünler başlığında sunumlardan

oluşan konferansları, IoT alanında çalışan şirket ve startup’ların çalışmalarını inceleme imkanlarını sunacak. Türkiye IoT ekosistemini buluşturmayı hedefleyen, IoT ekosistemindeki uzman isimler ve startup’lar ile IoT alanını merak eden öğrencilerin bir araya gelmesi amacıyla düzenlenen etkinlik her kitleye hitap edebilecek

bir program içeriyor. Etkinlikte bu yıl bin kişiye ulaşan katılım hedefleniyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü, Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenecek olan etkinlik, Türkiye'nin dört bir yanından katılımcılara açık ve ücretsiz. Daha detaylı bilgi ve kayıt için www.iotlinefair.com adresini ziyaret etmek mümkün.


HABITAT'a nihayet sponsor bulundu

Bu sayıda... • Acer Türkiye, 1995 hedeflerini geçti (Sayfa 4) • KilimNet, Internet fiyatlarını açıkladı (Sayfa 4) •Bilişim 96 hazırlıkları

ağ altyapısını Bağlan yaparken, kullanı­

kalındığı yorumlan yapılıyordu. BT sis­

başladı

lacak sunucu, işistasyonu ve PC sistem­

temlerinin sponsoru olan kuruluşların

(Sayfa 9)

ler tarafından temin edileceği, gecik­

leri ise Estron Elektronik tarafından

yetkilileri ise, HABITAT'ın BT sistem­

meyle de olsa belli oldu. Zirveye katı­

sağlanıyor.

lerinin eksiksiz çalışması için kalan

lan uzmanların ve basın mensuplarının

Uzun süredir BT kamuoyunda HABI-

sürenin yeterli olacağım savunuyorlar.

kullanımına yönelik BT sistemlerinin

TAT'ın bilgi sistemleri konusunda g e ç

HABITAT II Zirvesi'nde kullanılacak bilgi sistemlerinin nasıl ve hangi şirket­

(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

Halıcı: Türk BT sektörünün Orta Doğu'da şansı var Cumhurbaşkanı Süleyman De-

Emrehan Halıcı, İsrail'in BT

mirel'in İsrail ve Filistin gezisine

alanında olumlu çalışmalar yaptı­

BT sektöründen Halıcı Şirketler

ğım; ancak Orta Doğu'da kalıcı

Grubu Yönetim Kurulu Başkam

bir banş sağlandığı takdirde, özel­

Emrehan Halıcı katıldı. Halıcı,

likle Filistin'in Türkiye BT sektörü

Cumhurbaşkanı düzeyinde İsrail'e

açısından oldukça önemli olaca­

yapılan ilk resmi ziyareti BT sek­

ğım söyledi.

törü açısından değerlendirdi.

(Ayrıntılı haber sayfa 7de)

Bilişim Stratejileri Raporu'na

• YTÜ, Novell'de ürün geliştirmeyi sürdürüyor (Sayfa 10) • Class net ile eğitimde yeni boyut (Sayfa

ll)

• Avustralya, BT çalışmalarına başladı (Sayfa 16) • CAD/CAM'96 yaklaşıyor (Arka

sayfa)

• Software AG yeniden yapılandı (Arka

sayfa)

Bilişim Vakfı'ndan onay Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ta­

yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi

rafından hazırlanan ve geçtiğimiz

(TBMM) ile yakın ilişkiler kura­

günlerde son şekli verilen Türki­

rak, mümkün olduğu kadar BT

ye Bilişim Stratejisi Raporu, Vakıf

sektörünün

Yönetim Kurulu'nda görüşüldü ve

fından tanınması için çaba göste­

onaylandı. Öte yandan, TBV Baş­

receklerini açıkladı.

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

kanı Faruk Eczacıbaşı, Vakfın bu

CeBIT yeniden Avrupalı ve uzman Dünyanın en büyük BT fuarları arasında ön sırada yer alan CeBIT, 14-20 Mart 1996 tarihleri arasında Almanya'nın fuar kenti Hannover'de yapıldı. Son yıllarda giderek yerel bir fuar haline gelen CeBIT, organi­ zatör şirketin yerinde müdahalesi ile yeniden Avrupalı kimliğine bürü­ neceği yolunda olumlu sinyaller verdi.

Türkiye'de 4 bin 463 adet ATM kurulu

Türkiye'de Şubat 96 tarihi iti­

barıyla 5 bin 690 adet ATM ciha­

CeBIT 96'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri de, Rusya'dan Çek

zı satılmış, bu ATM'lerin 4 bin

Cumhuriyeti'ne, Güney Afrika'dan Kanada'ya, Hindistan'dan Avustral­

463'ü bankalar tarafından kuru­

ya'ya kadar pek çok ülkenin yazılım bölümünde yer alıyor olması idi.

larak hizmete açılmış durumda.

Gözlerimiz Türkiye'yi çok aradı; ama Türk yazılımcılarının CeBIT ka­

Son yıllarda hep en çok ATM'e

nalıyla dış pazarlara açılması yine bir başka bahara kalmıştı.

sahip olan banka sıralamasında

CeBIT'te Türkiye'yi stand alarak temsil eden tek şirket ise, Asel-

birinci sırada yer alan Ziraat

san'dı. Aselsan sonbahar aylarında pazara sunmayı planladığı 1919 mo­

Bankası, son 8 ayda liderliğini

del GSM telefonunu tanıtıyordu. Doğrudan stand almasalar da Logo,

Yapı ve Kredi Bankası ile İş Ban-

Telsoft ve Internet de CeBIT 96'da yer alan diğer Türk şirketleri idi. 26 yılda ziyaretçi sayısının 13 kat, katılımcı şirket sayısının 10 kat, fu­ ar alanının

6 kat büyüdüğü

CeBIT'96, Internet aracılığıyla da tüm

dünyadan izlenebildi.

İnterpro yazarlarının CeBIT 96 izlenimleri sayfa 12-14'de..

parlamenterler tara­

kası'na kaptırmış bulunuyor. Sa­ tın alınan ATM sıralamasında Ya­

pı ve Kredi Bankası birinci sıra­ da iken, kurulu bulunan ATM'de İş Bankası lider.

(Ayrıntılı haber sayfa 6'da)

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)


BThaber

24 KARİYER Kongre Vadisi’nde yeni görevlendirme 1996 yılından bugüne deneyimli kadrosu, çağdaş teknolojik altyapısı, Türk ve dünya mutfağından yiyecek ve içecek seçenekleriyle misafirlerine hizmet veren İstanbul Lütfi Kırdar’da Şubat 2018 itibarıyla Kurumsal İletişim ve İş Geliştirme Koordinatörü olarak Hande Tosun göreve başladı.

26 MART - 1 NİSAN 2018

Geleceğin mesleklerini giderek büyüyen veri belirliyor

Güvenlikte yetkin isim Bilgi güvenliği teknolojilerinde faaliyet gösteren NormShield Cyber Risk Scorecard Çözümleri’nde Satış Müdürlüğü görevine Hülya Çomoğlu Memiş getirildi. Mart ayından itibaren NormShield Türkiye Satış Müdürü olarak göreve başlayan Hülya Çomoğlu Memiş, sürekli eğitimi destekliyor. Memiş, bu kapsamda London of School’da Business Management eğitimini tamamladıktan sonra profesyonel iş hayatına da 2008 yılında başladı.

Riot Games Türkiye’de üst düzey atama Türkiye’de espor dünyasının önemli destekçisi olan Riot Games Türkiye’de Yayın ve İş Geliştirme birimi sorumluluğu, spor medyası ekosisteminin deneyimli isimlerinden Zeynep Acar Haksal’a verildi. Zeynep Acar Haksal, Riot Games’deki görevi ile birlikte, Espor ve League of Legends’ın Türkiye’deki gelişimine katkıda bulunacak. Sektöre, 1999’da NTV’de haber editörü olarak adım atan Haksal, 2006-2011 arasında Doğuş Medya Grubu'nda Operasyon Direktörü olarak görev aldı. 2011 sonrasında Digiturk’te İçerik Yöneticisi ve Bütçe Departmanı Müdürü görevini üstlenen Zeynep Acar Haksal, Haziran 2017'den bu yana beIN Media Group Türkiye ofisinde, Satın Alma ve İçerik Stratejisi Direktörü olarak görev yapıyordu.

TOGED İstanbul Temsilciliğine Demirkol seçildi İstanbul’da, Tiramisu stüdyosunun ev sahipliğinde gerçekleşen Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) genel kurul toplantısında derneğin İstanbul temsilciliğine NAR Club Genel Başkanı Metin Demirkol seçildi. Erken yaşta internet girişimciliğine başlamış ve uzun yıllar pek çok web projesine imza atmış bir oyun geliştiricisi olan Demirkol, 2011 yılında kurduğu, mobil platformlar için oyun geliştiren NAR Club bünyesinde halen Genel Müdür olarak görev yapmakta.

Büyük veri kadar, bu verilerin kontrolü, doğru analizi ve kullanılması da önem taşıyor ve bu da yeni meslekleri gündeme getiriyor. Bunun bir örneği olan ‘veri bilimci’; bağlı bulunduğu şirket ya da kuruluşlar için değer yaratmak amacıyla büyük ve çeşitliliğe sahip verileri uçtan uca analiz edip, dağıtık haldeki verileri bir sistematiğe oturtuyor. Veri bilimciler, çalıştıkları kurum ve kuruluşların yönetim ve karar alma süreçlerinde önemli rol üstleniyor. İş hayatına ve veri topladıkları alana yönelik uzmanlık sahibi olan veri bilimciler; karar

alma süreçlerinde, verileri doğru anlama, geleceğe ilişkin tahminlerde bulunma, en iyi sonuçları verecek eylemleri yerine getirme konusunda yöneticilere ve yönetici birimlere tavsiyeler veriyor. Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek, “Şirketler, algılayabildiğimizden daha hızlı gelişen teknolojilerle oluşan dolaşımdaki verileri çözümlemeye çalışırken, problem çözme becerisine sahip veri bilimcilere ihtiyaç duyar. Bu görev tanımı itibarıyla; veri bilimcinin hemen her sektörde çalışabileceğini söylemek mümkün” dedi. Kutlay

Şimşek, şu detayları paylaştı: ‘Yönetim Bilişim Sistemleri, Enformatik, Endüstri Mühendisliği, İşletme Mühendisliği, Matematik ve İstatistik mezunlarının bu işi tercih ettiğini görüyoruz. Ancak, genelde belli bölüm şartı aranmıyor. Önemli olan bu işi ne kadar iyi yapabildiğiniz. Başarılı veri bilimci; inovatif ve fark yaratan bakış açısına sahiptir. Böylece farklı teknikleri akıllıca kullanarak, şirketlerin sorunlarını çözmek ve rekabette öne çıkmak için işlevsel analizler ortaya koyar. İstatistik, ekonomi, matematik ve bilgisayar mühendisliği alanlarında eğitim gören bireyler, veri bilimci olarak kendilerini geliştirip, bu alanda uzmanlaşarak daha fazla iş olanağına sahip olabiliyor. Analitik düşünme yeteneği gelişmiş, ayrıntıları fark edebilen ve büyük resmi görebilen, elde ettiği veriler ile eğilimleri gözlemleme yeteneğine sahip, sözlü ve yazılı iletişim yetenekleri gelişmiş kişiler de veri bilimci olarak iş piyasasında yer alabiliyorlar.”

İlaç sektörü giderek ön plana çıkıyor ManpowerGroup’un 2018 ikinci çeyrek İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türkiye'de işverenleri temsil eden bin 3 kişilik bir örneklem ile görüşme yapılarak gerçekleştirildi. Buna göre, Türk işverenleri önümüzdeki Nisan-Haziran dönemi için güçlü işe alım beklentileri bildiriyor. İşverenlerin yüzde 28'i istihdamda artış beklerken, sadece yüzde 5'i azalma öngörüyor, yüzde 63'ü ise değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. Bunun sonucunda Net İstihdam Görünümü yüzde 23 artışı gösteriyor. Veriler, mevsimsel dalgalanmalara izin verecek biçimde ayarlandığında ise görünüm artı yüzde 16'yı gösteriyor. İşe alım planları önceki çeyreğe göre yüzde 3 puan iyileşirken, 2017'nin ikinci çeyreğine göre yüzde 5 artış da söz konusu. Gelecek üç ayda 11 sektörün ve beş

bölgenin tamamındaki işverenler, istihdam seviyelerinde artış öngörüyor. İstihdam görünümleri önceki çeyreğe göre dokuz sektörde ve dört bölgede güçleniyor. 2017’nin aynı dönemine göre ise 11 sektörün tamamında ve dört bölgede istihdam görünümleri artıyor. Manpower Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, Türkiye’nin istihdam görünümü hakkında şunları söyledi: “2017’yi ihracat ve genel üretim artışı anlamında pozitif tamamlarken, ek büyüme ve yatırımlarla aynı trendin 2018’de de devam etmesi yönünde beklentimiz vardı. Araştırmamızın gösterdiği üzere, istihdam beklentilerinin bu çeyrekte artmaya devam etmesi önemli. Ayrıca, ilaç

sektöründeki yatırımların artarak devamının yetkin insan kaynaklarına yönelik ihtiyacı artırabileceğini, sektördeki pozitif istihdam trendinin devam edebileceğini düşünüyoruz. Ek olarak, elektrik, gaz ve su hizmetleri sektörü de büyümekte olan sektörlerinden biri ve bu sektörde büyüme hızının artacağını tahmin ediyoruz.”


BThaber

KARİYER

26 MART - 1 NİSAN 2018

Kurumsal devamlılık ‘plan’ ister Türkiye’de kurulan yeni şirketlerinin yaşam sürelerine bakıldığında, yüzde 80’inin ilk 5 yıl içinde iflas ettiği görülüyor. İş planlarını sürekli yenileyen ve çağdaş bir yönetim felsefesi benimseyen şirketler ise kriz ve değişimleri fırsata çevirebiliyor. Dünya ve Türkiye’deki şirket iflaslarının en önemli nedenlerinden biri nakit akış problemleri. Her ölçekte şirket için önemli olan nakit akışı yönetimi, ancak doğru şekilde yapıldığı takdirde uzun vadeli, başarılı ve sürdürülebilir büyüme ile kârlılık getirirken, kurumsal devamlılığı garanti altına alabiliyor. Kamu Özel Ortaklığı

(PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı, aynı zamanda Dinamo Danışmanlık kurucusu olan Fatih Kuran, bu süreci şöyle anlattı: “Dünya genelinde şirket ömürlerinin kısaldığı konuşulsa da, süreler bizimkilere göre çok daha yüksek. Girişimcilik ruhumuzda var, ama yatırımcıların çok fazla hesap yapmadan ve işe başlamadan nakit akışını düzenleme konusunda yeterince bilgi sahibi olmadan yola çıkmaları ile eksik oldukları konularda danışmanlık almamaları şirket iflaslarının da sebebi. Planlama yapmadan yola çıkıldığından proje yönetimi, finans, faaliyet ve diğer alanlarda zafiyet yaşanması kaçınılmaz.”

25

Kadınlar için esnek işgücü modeli önem kazanıyor Esnek işgücü modeline odaklanan Expertera’nın platformundaki kadın uzmanların profilleri değişkenlik gösteriyor. Aralarında, yakın zamanda emekli olan, yarı zamanlı çalışan, yeni anne olan, freelancer çalışan, yüksek lisans öğrencileri ya da öğretim üyeleri var. Kadın uzmanlar 2017’de birçok sektörde çeşitli projeleri tamamladı. Kadın uzmanların yer aldığı projelerde firmaların ortalama memnuniyet puanı ise 5 üzerinden 4.4 oldu. Esnek işgücü modelinin, özellikle kadın profesyonellere yararının dört temel gerekçesi ise şöyle: 1. Esneklik sağlıyor: Esnek sürelerde gerçekleşen projeler bazen birkaç saat, bazen haftada birkaç gün veya dönemsel çalışmalar olabiliyor.

Böylece geleneksel çalışma modelinde çalışamayan veya çalışmak istemeyen kadınlar iş dünyasına aktif katılabiliyor. 2. Network oluşturma fırsatları: Esnek işgücü modelinden faydalanan kadın profesyoneller birden fazla projede yer alabiliyor, farklı şirketler ve profesyonellerle tanışma ve network oluşturma fırsatları yakalayabiliyor. Bu da uzun vadede kariyerlerini olumlu etkiliyor. 3. Eşitlik sağlayabiliyor: Çalışmalar proje bazlı, sonuç odaklı ve belirli hedefler çerçevesinde olduğu için özellikle kadın uzmanlar açısından daha eşitlikçi bir model sunuyor. Bunun, uzun vadede kadın ve erkek profesyonellerin maaş farkını düşürecek

bir faktör olduğu da belirtiliyor. 4. Uzmanlıklarından faydalanma: Yeniliklere hızlı uyum sağlayabilen, iletişim kabiliyeti ve ikna gücü kuvvetli, motivasyon sağlayan, etkili ekip çalışmaları yönetebilen ve bilişsel yeteneği yüksek profesyonellerin revaçta olacağı bu dönemde esnek çalışma modeli, kadınlara bu yetkinlerinden faydalanma ve kariyerlerini inşa etme imkanı sunuyor.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

4 Nisan 2018

* 6 ay için planlanmış etkinliklerdir.

Mobil Teknolojiler Günü Sheraton Grand İstanbul Ataşehir AYRINTILI BİLGİ: http://www.mobilteknolojilergunu.com/ LCV.aspx

26 Nisan 2018 Entegre Siber Güvenlik Teknoloji Platformları CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

5 Nisan 2018 BTvizyon Kayseri Toplantısı Hilton Kayseri Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

27 Nisan 2018 Makeathon Ankara Teknopark Ankara AYRINTILI BİLGİ: merrvecelikk@gmail.com

5 Temmuz 2018 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Nisan 2018 BTvizyon Mersin Toplantısı Divan Mersin Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

8 Mayıs 2018 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 30 Nisan - 3 Mayıs 2018 Dell Technologies World Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.delltechnologiesworld.com

18 Nisan 2018 Kamu Siber Güvenlik Zirvesi'2018 Bilkent Otel - Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.kamusiberguvenlik.com

8 Mayıs 2018 smartcon Ankara Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.smartcon.com/ankara-2018

9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

19 - 21 Nisan 2018 Kamu Yuvarlak Masa Toplantıları Bilişim Zirvesi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

10 Mayıs 2018 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

2 - 4 Mayıs 2018 DE-CIX Merkezine Basın Gezisi Frankfurt, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.de-cix.net

8 - 10 Mayıs 2018 Citrix Synergy Anaheim, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.citrixsynergy.com

3 - 6 Haziran 2018 HPE Aruba Atmosphere EMEA’18 Šibenik, Hırvatistan AYRINTILI BİLGİ: www.arubanetworks.com/emeaatmosphere


BThaber

26 MEKTUP Ekinoks sonrasından merhaba, Haftaya müptelası olduğumuz bir içecekle başlıyorum: Türk kahvesi. Türkiye'deki markalar için fiyat/rekabet araştırma hizmetleri sunan BrandZone, 2017 yılı ve 2018 Ocak-Şubat aylarının hızlı tüketim ürünlerini ele almış. 351 bin 520 kampanyanın düzenlendiği 2017’de, 56 bin 826 kampanyanın düzenlediği 2018 Ocak-Şubat aylarında hızlı tüketim kategorisinde en fazla kampanyası yapılan ürün Türk kahvesi olmuş. İçiyoruz, ama boşuna değil! Bu arada Yandex Navigasyon da kurumlar veritabanında bir güncelleme yapmış. AVM’lerden iş merkezlerine kadar farklı kategorilerde çok fazla sayıda kurumun yer bilgisini haritasına ekleyen Yandex, veritabanını zenginleştiren bu güncellemeyi, dünyada 105 milyondan fazla kurumun bilgisine sahip olan Foursquare ile işbirliği ile gerçekleştirmiş. Sözün özü, yer aramakla telef olmayacağız artık. Beni pek sevindiren bir haberim var. İstanbul’daki sokak köpeklerinin yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla Subaru ve National Geographic işbirliğiyle kurulan sosyal sorumluluk oluşumu Pati Birliği’nin mobil uygulaması Android’den sonra şimdi de iOS platformunda. İlk etapta İstanbul Beşiktaş’ta başlayan Pati Birliği projesi, yakında İstanbul’un pek çok bölgesinde hayata geçirilecek. Bize de uygulamaları indirmek düşer: Bu hafta özel bir sağlık haberini seninle paylaşmam gerek. Zira 80’den fazla hastalığa tedavi şansı sunan kordon kanı ve kordon dokusunun önemi giderek artıyor. 20’den fazla ülkede kordon kanı ve dokusu saklayan FamiCord Group çatısı altındaki Yaşam Bankası da 60’a yakın hastalıkta deneysel tedavi çalışmalarını

26 MART - 1 NİSAN 2018

LÖSEV’de BT yatırımları sağlık için buluşuyor sayfası www.bisu.com.tr/ unicef.html bizi bekler.

yürütüyor. Yaşam Bankası’nın Türkiye Temsilcisi Serdar Burku, 3 bin 300’den fazla bağışa açık kordon kanı sakladıklarını belirterek, Avrupa’nın en büyük aile biyobankası olduklarını söylemiş. Burku, kordon kanı yöntemiyle tedavi edilebilmesi mümkün 80’den fazla hastalığa da dikkat çekmiş. Sağlık odağında, gurur veren bir haberimde sıra… Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV), LÖSEVKENT hastanesinde yüksek performanslı, güvenli bir BT altyapısı oluşturmak için VMware çözümlerini kullanıyor ve klinik tedavi uzmanlarının hastalara sağlayabileceği bakım kalitesini artırırken, BT operasyonlarının maliyetini de düşürüyormuş. Malum, binlerce lösemili çocuğa ve ailelerine hizmet veren LÖSEV, 2000’de Türkiye'de lösemili çocukları tedavi etmek ve bakımını sağlamak adına ilk ve tek lösemi hastanesini kurdu. Hastane geçtiğimiz günlerde daha iyi imkanlar ve daha ileri bakım sağlayabilmek için yeni bir binaya taşındı. Sağlık hizmetlerindeki bu gelişmeyi desteklemek için LÖSEV, eski BT sistemlerini

de yenilemiş. Hastanenin yeni BT altyapısındaki sunucular, masaüstü bilgisayarlar ve depolama alanlarında VMware’in sanallaştırma çözümlerini kullanılıyor. LÖSEVKENT projesiyle hastalarına 7/24 hizmet vermeyi hedefleyen LÖSEV, projenin altyapısının yüzde 99’unu VMware çözümleriyle sanallaştırmış. Bu dönüşümle işlemlerde hız kazanılırken, teknik problemlerle oluşabilecek kritik durumların da önüne geçilmiş. VMware tarafından LÖSEVKENT'te hazırlanan teknoloji çözümlerini anlatan kısa filmin adresi https://www.youtube.com/ watch?v=8SBxrGLVYrM , bize de helal olsun demek düşer. Örnek olmasını dilediğim haberlerim bu kadar da değil… BiSU-UNICEF işbirliği kapsamında, BiSU üzerinden verilen her su siparişinde 5 çocuğun günlük temiz su ihtiyacı karşılanacakmış. Yılbaşından beri süren işbirliğinde bugüne kadar 1 milyon çocuğun günlük temiz su ihtiyacı karşılanmış. Hedef ise 12 milyon çocuğun günlük temiz su ihtiyacını karşılamak. Madem hedef net, kampanya

Bu arada WWF, Doğu Anglia Üniversitesi ve James Cook Üniversitesi tarafından hazırlanan “Isınan Dünyada Doğal Hayat: İklim Değişikliğinin Biyoçeşitlilik Üzerindeki Etkileri” raporu dünyanın en geniş kitle hareketi olarak kabul edilen ve bu yıl ‘Biyolojik Çeşitlilik’ temasıyla düzenlenen Dünya Saati etkinliği öncesinde yayımlandı. İklim değişikliğinin dünyanın farklı doğal yaşam alanlarındaki 80 bin bitki ve hayvan türü üzerindeki etkisini inceleyen rapora göre, Paris İklim Anlaşması’ndaki 2 derecelik hedef tutturulsa bile, dünyamız bazı zengin doğal bölgelerinde tür çeşitliliğinin yüzde 25’ini kaybedecek. Akdeniz de alarm veren bölgeler arasında. Küresel ısınma 2 derece ile sınırlandırılsa bile, Akdeniz’deki birçok tür grubunun neredeyse yüzde 30’u, tüm bitkilerin üçte birinden fazlası risk altında kalacak. İşte bu nedenle n’olur herkes dikkat etsin. Gurur veren haberlerimde sıra… 50 binden fazla çalışanı ‘sürdürülebilirlik elçisi’ olarak hizmet veren Henkel’de sürdürülebilirlik performansı artışı sürdürüyor. Okyanuslarda plastik atıkların önüne geçmek için işbirliği geliştirmesi de cabası. Henkel; müşterileri, çalışanları, hissedarları ve tüm toplum için sürdürülebilir değer yaratmayı, akabinde verimliliğini de 2030 yılına kadar üç katına çıkarmayı planlıyormuş. Bu kadar da değil… Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle, Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel

Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün işbirliğinde görme engelli çocuklara yönelik “Gören Eller” projesi başlatılmış. Bu kapsamda, Türkiye’deki tüm görme engelli okullarda satranç sınıfları açılacak. İlk sınıf Ankara’da Göreneller Görme Engelliler İlkokulu’nda açılmış. Sırada, görme engelli çocukların eğitim gördüğü 17 okulda açılacak satranç sınıfları var. Böylece gelelim gurur veren haberleri takip eden ödüllere… Dünyanın önde gelen konferansı Money 20/20’de duyurulan “Dijital Dünyada Finansal Tabana Yayılımı Sağlayan 100 Önde Gelen Fintech Şirketi” raporunda Türkiye’den sadece iyzico yer almış, 100 global oyuncu arasında konumlanmış. Navigant Araştırma da Philips Aydınlatma’yı, Aydınlatmada Nesnelerin İnterneti alanında pazarı en fazla etkileyen oyuncu olarak belirlemiş. Konica Minolta ise sürdürülebilirlik alanında "RobecoSAM Gold Class" ödülüne layık görülmüş. Aksigorta, Stevie Satış ve Müşteri Hizmetleri Ödülleri’nde “Teknolojinin en iyi kullanımı - Sigorta” kategorisinde yeni CRM Sistemi ile Gümüş Stevie ile ödüllendirilmiş. Vestel ise sikayetvar.com tarafından üç A. C. E. ‘Mükemmel Müşteri Deneyimi’ ödülüne layık görülmüş. Haftaya sportif bir başarı ile noktayı koyuyorum. Interpress’in Deportes&Finanzas'ın hazırladığı verilerden derlediği bilgilere göre, Beşiktaş, dünyada YouTube kanalı en çok izlenen takımlar arasında geçen ay 7 milyon 85 bin 982 görüntülenme sayısı ile ikinci sırada yer almış. Zirvenin sahibi ise Barcelona. Bu haftayı da böyle tamamlıyorum, yine görüşmek dileğiyle,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1165

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

26 MART - 1 NİSAN 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


Kar Group, Logo Mind Insight iş analitiği çözümüyle güvenilir verilere dayalı kararlar alıyor 1969 yılından bu yana faaliyet gösteren Kar Group halen agrega, kireç, hazır beton, asfalt, prefabrik, beton elemanları, yapı kimyasalları, inşaat gibi alanlarda yedi farklı markaya hizmet veriyor. Grup genelinde toplanan verilerin anlamlı bilgilere dönüştürülmesi ve yönetim kademesine anlık raporlanabilmesi için bir iş analitiği çözümüne ihtiyaç duyan Kar Group, bellek-içi teknolojiden yararlanan Logo Mind Insight ürününü tercih etti. Bu sayede daha hızlı ve güvenilir raporlar hazırlanmaya başladı.

 Verileri anlamlı bilgilere ve görsel raporlara dönüştürebilmek  Mevcut verileri kullanarak geleceğe dair sağlıklı öngörülerde bulunabilmek  Hızlı, güvenilir ve yetkilendirme bazlı raporlama yapmak

Faydalar  Bellek-içi teknoloji sayesinde hızlı raporlama  Aynı anda birden fazla kullanıcının verilere ulaşabilmesi  Farklı formattaki verilerin de kullanılabilmesi  Mobil ortamda kullanım sayesinde veriye her an, her yerden erişim  Görsel yönden zengin raporların anlık hazırlanması  Raporlamada standartlaşma  Yetkilendirmeye göre değişen seviyelerde raporlama

Çözümler  Logo Mind Insight  Logo Netsis 3 Enterprise  Logo CRM

Logo Mind Insight ile bilgiyi keşfedin!  Self Servis Görselleştirme ve Keşif  Sezgisel Arama ve Keşif  Akıllı Görselleştirme  Kullanıcı Odaklı Tasarlama  Bilgi ve Görüş Paylaşımı  Her Zaman, Her Yerde Mobilite  Geniş Uyarlama ve Kurumsal Zeka  Özelleştirme, Eklenti ve Veri Entegrasyonu  Kurumsal Seviyede Yönetim ve Performans

“Yöneticilerimiz sık sık seyahat ettikleri için şirket performansını her an, mekandan bağımsız olarak görebilmek istiyorlardı. Bu performansın değerlendirilebilmesi için de güvenilir verilere dayalı, anlık raporlara ihtiyaç duyuluyordu. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere Logo Mind Insight çözümünü inceledik. ERP sistemimiz Netsis 3 Enterprise ile tam entegre çalışan bu çözümü satın almadan önce yaptığımız demo çalışmasında, bellek-içi teknolojisi sayesinde ulaşılan hızı gördük ve aradığımız ürünün Logo Mind Insight olduğuna karar verdik. ERP ve müşteri ilişkileri yönetimi çözümlerini de kullandığımız Logo, çok güvendiğimiz bir marka; bugüne kadar tüm projelerimizde verdikleri destek de bu güvenimizin en önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Logo iş ortağı DNA Proje de Logo gibi uzun süreli yol arkadaşımız. Problemin değil, her zaman çözümün bir parçası olan DNA Proje ve Logo ile çalışmalarımızın yeni projelerde de süreceğine inanıyoruz.”

Serdar Avcı, Bilgi Teknolojileri Müdürü, Kar Group

KarAgrega, KarBeton, KarKireç, KarAsfalt, KarÜstYapı, Karkim Yapı Kimyasalları, KarDem olmak üzere toplam yedi alt markayla 49 yıldır faaliyetlerini sürdüren, son dönemde inşaat sektöründe de atılım yapan Kar Group, farklı noktalardan gelen verilerin anlamlı bilgilere ve raporlara dönüştürülmesini hedefliyordu. Özellikle şirketlerin performansının detaylı bir şekilde görülebilmesi ve yönetim kademesine anlık raporlar sunulabilmesi için bir iş analitiği çözümüne ihtiyaç duyuldu. Kurumsal kaynak planlama çözümü olarak Netsis 3 Enterprise, müşteri ilişkileri yönetimi için de Logo CRM kullanan Kar Group, iş analitiğinde de Logo markasını tercih ederek Logo Mind Insight ürününü DNA Proje danışmanlığında hayata geçirdi. Çözümün başarıyla devreye alınmasıyla birlikte Kar Group’ta ERP ile iş analitiği süreçleri birbirine entegre edildi ve hedeflendiği gibi, somut bilgilere dayalı, güvenilir raporlar oluşturulmaya başladı.


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

‘New’ bullets in the indispensables list Deloitte’s 17th “Technology Media and Telecommunication Forecasts” report focuses on the developments that are expected to be experienced in corporate and private life in the IT heading. According to this; a process will be lived in machine learning, digital memberships that will have more demand globally and mobile’s increase. According to the report, which includes five other titles following this trilogy, until the end of 2018, the use of technology, including machine learning, will double. This is why some factors make machine learning faster, cheaper and easier. The reason is the developments expected to be realized in semiconducting chips that enable applications spend less power, be more flexible, more capable and faster. Live broadcasts and events, as seen in the 2018 Winter Olympics, will form a significant revenue stream with spectator attractions on different platforms over

sports activities in the last few years. Expectations, live broadcasts and events in the Deloitte report generate over 545 billion USD in direct revenue in 2018. As a result, users are still opting for live content, despite the possibility of participating in demand based content or remote events. With digitalization, the performance, productivity and profitability provided by live content are also important. Tendency to ‘not exaggerate the use too much’ will dominate Meanwhile, it is reported that the interest of users in paying for digital content increases. According to Deloitte estimates, until late 2018, 50% of adults in developed countries will have at least two online subscriptions. By the end of 2020, this number will be doubled, reaching an average of four digital subscriptions per person. Fixed line smartphones in

mobile life will continue these positions. According to the Deloitte report, by the end of 2023, more than 90% of adults in developed countries will have smartphones. This rate will reach 85%, especially for users aged 55-75. So in mobile life age limit will be significantly reduced compared to previous years. But individual limits on mobile phone usage will also manifest themselves. Globally, 45% of adult smartphone users and 65% of users aged 18-24 seem to be concerned that they use phones ‘too much’ for certain activities and applications. According to Deloitte, with this idea, users will also be able to try to limit their phone usage. This result is evaluated for Turkey by Deloitte Turkey Technology, Media and Telecommunications (TMT) Industry Leader Tolga Yaveroğlu stated that: “72% of the smartphone users aged 18-24 in Turkey think they overuse the phones.

This ratio is well above the world average and almost all of them think that they are trying to reduce their phone use during the day or they will in the future.” Highlights of the 2018 report... Augmented reality content: More than a billion smartphone users will create content with augmented reality at least once in 2018. That means at least 300 million increased reality content per month. ‘Mobile’ internet at home: Deloitte predicts that one of the households in North America will provide internet data access via cellular mobile networks. But there will be differences according to the countries and these differences between geographies will be due to some technological, economic and demographic factors. Increase in #adlergic: While three quarters of North Americans say that they block ads at least once,

the 10% segment of this people that can be called “adlergic” blocks ads four or more times. Consumers who use skipping or advertising blocking tools are also young, highly educated, working and have a higher average income. Young people are moving away from TV: Deloitte expects traditional TV viewing rates in the 1824 age group falls 5-15% annually in 2018 and 2019 in the USA, Canada and the UK. But attention is also drawn to the saturation of traditional TVs, such as smartphones, social media and video piracy, as well as the distance between TV and young people. Connecting condition within the airplane: A quarter of all passengers who will be traveling in 2018 will be in constant contact with in-flight (IFC) systems on the road. This means that IFC revenue for 2017 will approach 1 billion USD in 2018 with an increase of 20%.

How ready are you for KVKK? The “Law on the Protection of Personal Data” (KVKK), as the transition process finishing in April 2018, will bring important obligations and responsibilities to companies and consumers. Digital transformation consultant and founder of Me Consultancy Murat Erdör explained the KVKK points that companies need to pay attention to and what the law brings to companies and consumers. Murat Erdör, who shared the knowledge that many companies have delayed taking necessary steps despite the fact that the

legally recognized transition period will be over in a short time, reminded that Article 10 of the Law obligates that the data officers are obliged to enlighten the persons concerned about the processing of personal data and the data texts should be included. Content in lighting texts: In lighting texts, the legal basis for the collection of data, the methods used to collect data, the purpose for which the collected data are used and whether they are shared with others should be included.

Consumers’ rights: Consumers have fundamental rights such as whether the personal data is processed according to the data responsibility, whether the personal data has been processed or not, requesting the personal data to be processed, knowing whether the personal data is used appropriately for its purpose, knowing the third parties to whom personal data are transmitted in the country or abroad, such as requesting correction or deletion of personal data if it is incomplete or incorrectly processed, requesting

information on third parties to whom personal data are transferred, requesting that damage be resolved in the event that the personal data is damaged due to processing in contravention of the law. Criminal sanctions: The transitional period ending in April 2018 will bring the KVKK to the companies with various texts, as well as various obligations and sanctions. Various liabilities ranging from 5,000 to 1,000,000 TL will be imposed in the context of Article 18 of the Law, such as the obligation to

disclose data liability and the obligation to provide data security. Ensuring the security of the data is mandatory: Data officers will also have to ensure the security of the collected data. If the companies in charge of data are unable to secure the data they are collecting, they will be subject to both fines under Article 18/1-b of the KVK Law and the Turkish Borrowing Law No. 6098, Turkish Labor Law No. 4857 and Turkish Penal Law No. 5237 will be subject to the provisions on the illegal processing of data.



STEM, Turkey’s reference point Informatics Industrialists Association (TÜBİSAD) and the Ministry of Science, Industry and Technology organized Turkey Informatics Industry Summit. Minister of Science, Industry and Technology Dr. Faruk Özlü attended the event which took place in İstanbul on March 16th. Minister Dr. Faruk Özlü made an opening speech on the High Technology Transformation in the Industry Program and informed about the localization works and the proposals were evaluated. Faruk Özlü said that the world shaped by the informatics revolution has risen on the backbone of science and technology and said that TÜBİSAD members had great duties. TÜBİSAD Chairman Kübra Erman Karaca emphasized that great opportunities

emerged for people, institutions and countries thanks to IT driven rradical changes in every sector and every part of society. Karaca continued as the following: “In terms of Turkey’s economic size targets to be among the top 10 countries in the world in 2023, IT should reach 160 billion USD in 2023 from the 2016 volume of 94,3 billion TL. In line with this goal; monitoring the achievements achieved in the sectors and maintaining and sustaining them are all as crucial as the realization of new action plans to achieve success in the IT sector. “Turkey’s Digital Economy Transformation” report including the current situation of Turkey’s IT sector, evolution, abilities, comparisons with other countries and the details about the development vision was shared in a

meeting in which Minister Dr. Faruk Özlü attended. From the report’s findings, IT based Industrial Strategy workshop we carried out in 2017 we carried out for Turkey, the Information and Communication Sector Developments Assessment Survey, we formed

policy recommendations as TÜBİSAD for the development of the IT sector’s growth and the digital economy transformation and presented to the minister. Turkey’s transition to a digital economy based

on high technology development of domestic production and technology, but the private and the public sectors will be able to embrace all segments of society. We support the move initiated by our Ministry of Science, Industry and Technology.

Rental robots are ready to share your workload! With “New Workforce Solutions”, BimSA enables companies to digitalize their operational processes quickly, reliably and with minimum errors. Robots that can undertake manual and routine tasks support the economic completion of digital transformation processes while saving time for companies. BimSA also provides process consulting and automation services to its customers. BimSA General Manager Tunç Taşman shared the following information: "Robot leasing is a method

that allows companies to get as much service as they need for their needs and to ensure that the operational processes go smoothly through consulting services. Buying a robot is quite costly. It is also important how this software is used. If you want to create an expert team that will use the software correctly, then you have to bear extra money. The most important reasons for choosing our model are that we provide our customers with solutions for their own needs, effective use of software and time saving. We take all of the

routine work over the employee and create the time when he can produce white collar jobs. While the error rate is 0%, robots can work 365 days, 7/24 without interruption. Companies pay for the minutes they use the robot. In other words, they save both time and budget. Another important feature of BimSA’s “New Labor Solutions” is “Monitoring and Error Management Service”. On this page, the faults are recognized simultaneously, uploaded to the software and it is ensured that it is not repeated again.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.