Bulutla Tasarruf Mümkün…
PEKİ YA BULUTTA TASARRUF?
Doğru İhtiyaç Analizi Doğru Konfigürasyon Doğru Yapılandırma ile
estebilisim.com/buluttatasarruf
BULUTTA DA TASARRUF EDİN!
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1170 30 Nisan - 6 Mayıs 2018
Sayfa
4
TBD’den Türkçe karşılık atağı Türkiye Bilişim Derneği, bilişim teknolojileri alanında sıkça kullanılan yabancı terimlerle ilgili Türkçeleştirme çalışmalarına hız verdi.
Sayfa
4
Sayfa
3
Kamu bilişimcileri siber güvenlik için buluştu KBD ve BGD ortaklığında düzenlenen Kamu Siber Güvenlik Zirvesi, kamuda ihtiyaç duyulan güvenlik sinerjinin yakalanmasında önemli rol oynadı.
Handan Aybars
Verinin gücü şirketleri zorlayacak!
Sayfa
12
Blockchain geleceğine herkes hazır olmak zorunda
Tüm dijital kayıt işlemlerine uluslararası geçerlilik ve yasallık sağlayabilen blockchain temelli hizmetler alanındaki gelişmeler, yeni bir platformda tartışıldı.
KVKK’da uyum süreci geride kaldı. Hangi sektörlerin ve şirketlerin bu konuda teknik yeterliliğe sahip olduğuna baktığımızda, büyük ölçekli şirketler, finans ve sigorta, telekom ve sağlık gibi demirbaşlar kendini gösteriyor. Diğer sektörlerden şirketlerin önemli bir bölümü ise bekleyip görme sürecinde. Ama bu bakış sürecinde onları bekleyen cezai yaptırımları hatırlatmak da görevimiz.
Sayfa
13
BULUTU
BULUT YAPAN VERi MERKEZi
Mobil etkisi, iş hayatını dönüştürüyor Küresel mobil sektörünün katlanarak büyüyeceği herkesin hemfikir olduğu bir gerçek. GSMA'in 'The Mobile Economy 2018' raporunda dikkat çekildiği üzere, mobil hizmetlere bağlı kişi sayısı 2017 yılı itibariyle 5 milyarı geçti. Raporda bu artışın istikrarlı olarak devam edeceğine dikkat çekilirken, büyümenin başrolünde ise gelişmekte olan ülkeler olacak. Ayrıntılar, “Mobil İş Uygulamaları ve Sektörel Yaklaşımlar” başlıklı dosya sayfalarımızda…
TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI
İ İL
BU
RADORE
Kayıt ve Karşılama
12:00 - 12:50
BTVIZYON TOPLANTILARI
Tuğsen Fıstıkçı - Bilişim Zirvesi Şirketi, Etkinlik Yönetmeni
12:50 - 13:00
BTvizyon’a Hoşgeldiniz
13:00 - 13:20
Dijital Dönüşümün Kuantum Teorisi Ve Enerya 4.0t
13:20 - 13:40
Dijital Dönüşüm ve DellEmc
Muhammed Dursun - Dell EMC, Anadolu İşortakları Yöneticisi
13:40 - 14:00
Yönetilebilir Baskı Çözümleri
Evren Topala - Brother, Satış Müdür Yardımcısı
14:00 - 14:20
Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler
Mert Ülker - İnnova, Bayi Kanal Geliştirme Yöneticisi
14:20 - 14:40
Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları
Özben Miçooğulları - Sonicwall Türkiye, Ülke Satış Lideri
14:40 - 14:50
E-Ticaret Bir Ultrasonografidir
Ensar Yetkin - Pikare, Genel Müdür
14:50 - 15:00
Görüntü İşleme ile Gerçek Dünya Problemlerine Yönelik Çözümleme Yaklaşımları
Eray Hangül - Ayvos, Kurucu Ortak
08 MAYIS 2018 SALI Dedeman Park Hotel | 13:00 - 17:00
15:00 - 15:30
www.bilisimzirvesi.com.tr/denizli
Cahit Yılmaz - Enerya Enerji, Bilgi Teknolojileri Ar-Ge ve Dijitalleştirme Yöneticisi
İletişim Arası
15:50 - 16:10
İş Süreçleri Yönetimi
Burçin Erol Evirgen - Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış Yöneticisi
16:10 - 16:30
Dinamik ve Akıllı Doküman & Bilgi Yönetimi
M. Gökhan Erdoğdu - MechSoft Türkiye, Yönetici Ortak
16:30 - 16:50
Software Defined Datacenter‘a Yolculuk
Seçil Songur - Suse Linux, Türkiye Ülke Müdürü
16:50 - 17:10
Huawei Lider Yeni Nesil Ürün ve Çözümleri
Önder Yardas - Huawei, Bölge Satış Yöneticisi Hediye Sunumu ve Kapanış
17:10 - 17:15
SPONSORLAR
Pikare
DESTEKLEYEN
BTVIZYON TOPLANTILARI
BASIN SPONSORU
Kayıt ve Karşılama
09:00 - 09:40 09:40 - 09:45
BTvizyon’a Hoşgeldiniz
09:45 - 10:00
Sporda Performans Yönetim Analitiği
Hilton İzmir Hotel | 09:30 - 13:30 www.bilisimzirvesi.com.tr/izmir
Burhan Alıcı -Altınordu FK,
Performans Geliştirme ve Analiz Antrenörü
Yabim Sunumu
10:00 - 10:20
10 MAYIS 2018 PERŞEMBE
Tuğsen Fıstıkçı - Bilişim Zirvesi Şirketi, Etkinlik Yönetmeni
10:20 - 10:40
Dinamik ve Akıllı Doküman & Bilgi Yönetimi
M. Ozan Ercan - İnnova, Satış Öncesi Yöneticisi
10:40 - 11:00
İş Süreçleri Yönetimi
Burçin Erol Evirgen - Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış Yöneticisi
11:00 - 11:20
Süreçlerin Dijital Dönüşümü
Mustafa Özcan - Folkart Yapı, Bilgi Teknolojileri Müdürü
11:20 - 11:40
Software Defined Datacenter‘a Yolculuk
Seçil Songur - Suse Linux, Türkiye Ülke Müdürü
11:40 - 12:10
İletişim Arası
12:10 - 12:20
Kritik Altyapılar ve Güvenlik
Mert Ece - Bereket Enerji Üretim, Bilgi Sistemleri Yöneticisi
12:20 - 12:40
Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları
Özben Miçooğulları - Sonicwall Türkiye, Ülke Satış Lideri
12:40 - 13:00
Kobilerde Dijital Dönüşüm
Akın Sertcan - Logo Yazılım, İcra Kurulu Üyesi
13:00 - 13:10
E-Ticaret Bir Ultrasonografidir
Ensar Yetkin - Pikare, Genel Müdür Hediye Sunumu ve Kapanış
13:30 - 13:45
SPONSORLAR Pikare
DESTEKLEYEN
.. . . BIZI TAKIP EDIN
BASIN SPONSORU
/btvizyonanadolu
/btvizyon
www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
GÜNDEM
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
3
Verinin gücü şirketleri zorlayacak! 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 7 Nisan 2016 Handan Aybars tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı ve tüm maddeleriyle 7 Ekim 2016 tarihinde yürürlüğe girdi. 6698 sayılı KVKK’da işletmelere tanınan iki yıllık uyum süreci ise 7 Nisan 2018’de doldu. KVKK ile beraber kişisel veriler ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin temel kural ve prensipler Türkiye’de ilk defa yasalaştı. KVKK, bu yönüyle aslında küçük, orta ve büyük
ölçekli şirketlerin tamamını ilgilendiriyor. Kişisel verilerin korunması kanunu, tüm sektörler ve şirketler için çok yeni ve zamanla olgunlaşması gereken de bir alan. Bu aşamada, EY Türkiye Vergi Bölümü ve KS Avukatlık Şirket Ortağı Ahmet Sağlı’nın dikkat çektiği gibi, her sektörün ve şirketin KVKK için aynı seviyede ve tam olarak hazır olduğunu söylemek mümkün değil. KVKK’nın yürürlüğe girmesi ile ticari faaliyetlerinde yoğun şekilde kişisel veri işleyen, çoğunlukla bankacılık ve finans, perakende ve sağlık gibi sektörlerde faaliyet
Dört temel sorunun yanıtı, yol haritası demek! Şirketler özellikle son 1 yıl içerisinde KVKK’ya uyum projelerine ağırlık verdiler ve bunun için önemli kaynaklar aktarıp, kanuna uyum kapsamında kendi risk değerlendirmelerine göre hızlı kazanımlar ile risklerini azaltmaya çalıştılar. Yine de “Sektörde 7 Nisan 2018 itibari ile KVKK uyum projelerinin tamamlandığını söylemek için henüz erken, 2018 yılında da KVKK uyum projeleri üst yönetimin takip ettiği önemli projelerden biri olacak” yorumunu yapan Yönetim Academy CEO’su Barış Bilen Vural’a göre, KVKK uyum projelerine şirketler dört temel soruya cevap vererek başlıyorlar: • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) nedir? • Şirketimizi nasıl etkileyecek? • KVKK'ya uyum için nereden başlamalıyım? • KVKK'ya tam uyumlu olmak için neler yapmalıyım? Bu dört soruya cevap verebilmek için şirket içerisinde bir ‘KVKK Proje ekibi’ oluşturulması önerisini yapan Barış Bilen Vural, KVKK uyum projelerini de süreç, teknoloji ve hukuk olmak üzere üç eksende değerlendirdiklerini vurguladı. “Projelerin başarısı bu üç eksenin birlikte ve uyum içerisinde hareket etmesi ile mümkün. Bu
nedenle proje ekibinde her üç ekseni de temsil eden proje ekip üyeleri olmalı” bilgisini veren Vural, şu detayları paylaştı: “KVKK’nın ne olduğu sorusunun cevabını verebilmek için hem proje ekibi hem şirket üst yönetiminin katıldığı şirket içi eğitimler ve bilgilendirme çalıştayları düzenlenebilir. “KVKK, şirketimizi nasıl etkileyecek?” sorusunun cevabını verebilmek için ilgili birimleri de içeren bir ön analiz çalışması çok faydalı olur. Bu çalışma; hem kişisel veriyi içeren süreçlerin hem bilgi varlıklarının belirlenmesi aşaması olarak değerlendirebilir. Böylece en yoğun kişisel veriyi barındıran süreçler ve bu süreçleri içeren bilgi varlıklarının uyumu önceliklendirilerek, hem süreç hem teknoloji ekseninde bir yol haritası belirmeye başlar. Böylece “KVKK'ya uyum için nereden başlamalıyım?” sorusunun cevapları da yavaş yavaş ortaya çıkar. “KVKK'ya tam uyumlu olmak için neler yapmalıyım?” sorusunun cevabı ise ilk üç soruyu cevapladığımızda elde edeceğimiz bilgilerin bir proje planı dahilinde yol haritasını oluşturması ile kendini gösterecek. Projenin her aşamasında hızlı kazanım adımlarını belirlemek ve bu adımları uygulamak KVKK’ya tam uyum sürecinde risklerimizi azaltır.”
gösteren büyük ölçekli şirketlerin veri sorumlularının KVKK hazırlık ve farkındalık çalışmalarına diğer sektör ve şirketlere göre biraz daha önce başladıkları görülüyor. Daha küçük ölçekteki şirketler ile faaliyetleri gereği daha az kişisel veri işleyen sektör ve şirketlerde ise ilgili şirketin yapısına göre KVKK çalışmalarında da farklılık kendini gösteriyor. Yani, Türkiye’deki KVKK hazırlık seviyeleri, sektör ve şirketlere bağlı olarak değişiklik sergiliyor. Bireyler ‘verilerinin’ kıymetini anlayacak Herkesin bildiği bir gerçek olarak; KVKK ile birlikte, bireysel ve kurumsal iletişim için belirli kural ve sınırlamalar getiriliyor ve farklı iletişim yöntemlerinin kullanıldığı pazarlama faaliyetleri de KVKK’dan en çok etkilenecek alanların başında geliyor. “Temel kural olarak şirketler KVKK kapsamında pazarlama kapsamında iletişim için kişisel veri sahiplerini bilgilendirmek ve onaylarını almak zorunda kalacaklar” vurgusunu yapan Ahmet Sağlı’ya göre, bu da ticari ve operasyonel açıdan şirketlere bazı idari ve teknik yükümlülükler getirecek. Diğer taraftan, Kanun’un getirdiği temel ilkeler sonucunda şirketler, mümkün olan en az düzeyde veri kullanımı yani “data minimizasyonu” ve mahremiyetin tasarım aşamasında dikkate alınarak
şekillendirilmesi, yani “privacy by design” gibi uygulamalar sonucunda gizliliği ön planda tutarak, kişisel veri kullanımını en aza indirgeyecek, hatta zamanla bu adımların etkileri kurumsal iletişime de yansıyacak. “KVKK’nın yayımlanması ile başlayan süreçte bireylerde de kişisel verilerin korunmasına ilişkin farkındalık artacak ve bu farkındalık, bireylerin günlük hayatına yansıyacak” tespitini yapan Ahmet Sağlı, veri farkındalığı gelişimi ile ilgili şu eleştirel yorumu eklemeden geçmedi: “Özellikle Türkiye’de yerleşik kültür sonucunda bireyler, kişisel verilerini sorgulamadan paylaşabilmekte, hatta paylaşılmaması onlar için olağan dışı görülebilmekte. Ancak oluşacak farkındalıkla birlikte, bireylerin de kişisel verilerini paylaşmadan önce daha tedbirli olması beklenmekte.” Cezalar ikiye ayrılıyor KVKK’ya uyum için şirketler, kişisel veri işlenmesi ve korunması ile ilgili gerekli teknik tedbirleri almak zorunda. 2017 yılının başında kurulan Kişisel Verileri Koruma Kurumu da bu konuda detaylı bir kılavuz yayınlamıştı. Teknik tedbirler, doğal olarak bazı BT yatırımlarını da gerektiriyor. Bu kapsamda, KVKK’ya uyum için veri güvenliği, kişisel veri envanterinin, kişisel veri saklama ve imha işlemlerinin ve açık rıza ve
aydınlatma prosedürlerinin yönetimi, kişisel verilere erişim ve yetkilendirme gibi konular başta olmak üzere bazı BT yatırımları da tercih değil, bir gereklilik halini alıyor. Gelelim bu kurallara uymayanları bekleyen yaptırımlara… İhlal halinde uygulanacak yaptırımlar da KVKK’da net biçimde belirlenmiş durumda. Söz konusu yaptırımlar, ‘idari’ ve ‘cezai’ olmak üzere ikiye ayrılıyor. Cezai boyutun detaylarını ise Ahmet Sağlı, şöyle anlattı: “İdari yaptırımlar, yani idari para cezaları; ihlalin türü ve ağırlığına göre 5 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişmekte ve söz konusu idari para cezaları Kurul tarafından düzenlenmekte. Özellikle cezai sorumluluk gerektiren ağır ihlaller olması halinde, sorumlular hakkında hapis cezasına kadar gidebilecek cezai yaptırımlar gündeme gelebilecek. Yakın zamanda, veri sorumlularının kayıt olması gereken ve kamuya açık olarak tutulacak veri sorumluları sicilinin (VERBİS) uygulamaya geçmesi de bekleniyor. Bu arada, yine Kurul tarafından bazı şirketler, söz konusu sicile kayıt olmaktan istisna tutulabilecek. Örneğin; şirketlerin çalışan sayıları, yıllık ciroları gibi kriterler göz önünde bulundurularak istisna kapsamı belirlenebilecek. İstisna kapsamına girmeyen tüm şirketlerin ise online olarak sicile kayıt olmaları gerekecek.”
4
BThaber
E-TOPLUM
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Kamu bilişimcileri siber güvenlik için buluştu Bilişim teknolojileri alanında kamunun ihtiyaçları çevresinde en önemli bulunan konuların başında siber güvenlik geliyor. Dijital dönüşüm süreci ile birlikte özel sektörde olduğu gibi kamu kurumlarında da gözlemlenen hızı dijitalleşme köklü siber güvenlik önlemlerini zorunlu kılıyor. Bu doğrultuda KBD (Kamu Bilişimcileri Derneği) ve BGD (Bilgi Güvenliği Derneği) ortaklığında düzenlenen Kamu Siber Güvenlik Zirvesi ise ihtiyaç duyulan bu sinerjinin yakalanmasında önemli rol oynadı. 18 - 19 Nisan günlerinde Ankara Bilkent Otel’de gerçekleşen etkinlik, kamu kurumlarından pek çok davetliye ev sahipliği yaparken, özel sektörün köklü firmaları tarafından da ilgiyle karşılandı. Siber güvenlik ile ilgili
gelişmelerin ele alındığı ve tecrübelerin paylaşıldığı etkinlikte davetli konuşmacıların yanı sıra kamu kurumlarından güvenlik konusundaki uzmanlar, akademisyenler ve siber güvenlik çözümleri sunan firmaların yetkilileri, bu alandaki gelişmeleri değerlendirdiler. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, siber güvenlik konusunun her geçen gün daha fazla önem kazanması sebebiyle bu konuda sürekli bir çalışmanın sürdürüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Siber güvenlik ve eylem planı kapsamında yer alan tüm noktaların eksiksiz yaşaması önemli. Her geçen gün siber tehditlerin yöntemi ve kapsamı değişiyor. Bu gibi bir tehdit
karşısında sürekli güncel ve yerli güvenlik çözümlerinden yana olmalıyız. Mevcutta kullanılan güvenlik yazılımlarının yüzde 90’a yakını yabancı kökenli. Bu yazılımların yerine yerli güvenlik çözümlerini hızlı bir şekilde devreye sokmalıyız.” Kişisel Verileri Koruma Kurulu
(KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir de etkinlikte yaptığı konuşmasında veri temelli ekonominin önemine değindi. "Ülke olarak verileri kullanmamız ve verilerden katma değer yaratmamız gerekiyor, ancak bu verileri işlemeyi anayasadaki usul ve
esaslar çerçevesinde yapmamız, işlenen verilerin güvenliğini de sağlamamız gerekiyor. Kamu kurumları ve özel kuruluşlar işledikleri verilerin muhafazası konusunda uygun güvenlik tedbirlerini almak zorunda" diyen Bilir, KVKK ile birlikte güvenli ülke unvanı kazanmanın önemine dikkat çekti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürü Ensar Kılıç da yaptığı konuşmada, "Dijitalleşme hızlı şekilde ilerledikçe güvenlik de önem taşıyor. Bu konuda kamuda KamuNet Projesi'ni hayata geçirdik. İlk etapta 140 kamu kurumunu bu alana geçirmeyi hedeflemiştik, şu anda 114 kurumumuz KamuNet'e geçmiş durumda" dedi.
Türkiye, robotik yol haritasını hazırlamalı Türkiye’de ve dünyada robotik alanındaki çalışmaları, yenilikleri ve robotiğin geleceğini tartışmak, bu alanda işbirliklerini artırmak amacıyla düzenlenen 4. Türkiye Robotbilim Konferansı ToRK 2018; 12 – 14 Nisan 2018 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşti. Sağlıktan savunmaya, arama kurtarmadan tarım sektörüne pek çok alanda insan-robot etkileşiminin ele alındığı konferansta, 2021 yılına kadar dünyada robotik pazarında sekiz kat artış beklendiği,
tüketiciye ulaşan robot sayısının da 2025 yılına kadar her yıl yüzde 25 oranında artacağı belirtildi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, açılış konuşmasında robotbilime olan ilginin her geçen gün arttığını, temel bilimlerin de robotbilim için yadsınamaz faydalar sağladığını kaydetti. Özkan; anatomi, biyoloji ve fizik gibi bilim dallarından edinilen bilgilerle robotbilimin hızla geliştiğine dikkat çekti. ToRK 2018 kapsamında düzenlenen ‘’Türkiye Robotik
Yol Haritası Oturumu”nda da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, ASELSAN, KUKA, GILBO, FESTO, Sabancı Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu farklı kurumlardan isimler; Türkiye'nin önümüzdeki dönemde küresel rekabetin içinde olabilmesi için robotikle ilgili paydaşların bir araya gelerek, en kısa zamanda Türkiye’nin uzun vadeli Robotik Yol Haritası’nı oluşturması gerektiği konusunda ortak görüş bildirdiler.
TBD’den Türkçe karşılık atağı Türkçede yaygın olarak kullanılan “bilgisayar”, “yazılım”, “donanım”, “bilişim” ve “bilgi işlem” gibi pek çok sözcüğün dile kazandırılmasına öncülük eden Türkiye Bilişim Derneği (TBD), bilişim teknolojileri alanında sıkça kullanılan yabancı terimlerle ilgili Türkçeleştirme çalışmalarına hız verdi. “Bilişimde Özenli Türkçe Çalışma Grubu” altı ayda bin 48 İngilizce bilişim terimini gözden geçirdi ve karşılıkları olmayan veya oturmamış terimlere Türkçe karşılıklar üreterek kamuoyunun kullanımına sundu. Çalışma grubunun üzerinde çalıştığı terimlerin bazıları ve Türkçe karşılıkları şunlar: Cookie, gözlemci; botnet, köle ağ; honeypot, tuzak; hacktivist, siber muhalif; pharming, yanlış yönlendirme; data fishing, veri
oltalama; data farming, veri çoğaltma; data miner, veri arayıcı; dataport, veri kapısı; public data, açık veri; dummy variable, kukla değişken; cyber resilience, siber dayanıklılık; exploit, güvenlik açığı sömüren yazılım; soft token, şifre üreten yazılım; big data paradigm, büyük veri yaklaşımı; cloud service broker, bulut hizmet aracısı; infrastructure capabilities type, altyapı yetenek türü; cloud deployment model, bulut konuşlandırma modeli; ondemand self-service, isteğe bağlı hizmet… Terim çalışmalarına http://bilisimde.ozenliturkce.org. tr/ adresinden ulaşılabilir. “Dilimizin yabancı terim istilasına yenik düşmemesi için hızlı ve etkili biçimde çalışmamız gerek” diyerek, bu konuda hızlı hareket edilmezse dilin yoksullaşacağını
vurgulayan TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe. “Dil, bir milletin kimliğidir. Biz de TBD olarak var gücümüzle çalışıyor, bu konuya gereken hassasiyetleri gösteriyoruz” dedi. TBD, kurulduğu 1971 yılından bu yana bilişim alanında Türkçe terimlerin kullanılmasını ve yaygınlaştırılmasını görevleri arasında görüyor. “Terim Kolu”, “Özenli Türkçe Çalışma Grubu” gibi çalışmaları gerçekleştiren TBD, son olarak “Bilişimde Özenli Türkçe Çalışma Grubu” adı altında bilişim terimlerinin Türkçeleştirilmesi için çalışmalar yürütüyor. Bilişimde yabancı terimleri Türkçeye çevirerek kamuoyunun değerlendirmesine sunan TBD, altı ay içerisinde 45’i bulut bilişim “cloud computing”, 179’u büyük veri “big data”, 140’ı değişken “variable”, 66’sı
siber güvenlik “cyber security” ve 618’i veri “data” olmak üzere toplam 1048 İngilizce terimi gözden geçirdi ve Türkçe karşılık önerisi yaptı. Dernek tarafından, çalışmaların bulut bilişim “cloud computing”, blokzincir “blockchain”, hesaplama “compute” ve ünvan “titles” kavramları ile devam edeceğinin de bilgisi verildi. Aktepe, çalışmaları ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “Söz konusu çalışmalarla, özellikle son yıllarda iletişim ortamlarındaki yabancı kelime ve kısaltmalarda bozuk cümle kullanımının önüne geçilmesini hedefliyoruz. Dilimize yerleşen yabancı terimlerin Türkçe karşılığını kamuoyuna sunmamız ve halkımız tarafından Türkçe ve doğru terimlerin kullanılmasını sağlamaya
çalışacağız. Bu çalışmalar ile kamu, akademi, sivil toplum veya özel kuruluşlarca üretilmiş olan Türkçe yayınlardaki tutarsızlıkların giderilmesi ve birçok farklı kuruluş tarafından hazırlanan sözlüklerin ortak akıl ile kabul edilebilir bir terimler havuzunda toplanması mümkün olabilecek. Çalışmaların sonucunda ise, önerilen terimlerin halkımız tarafından benimsenmesi bilinciyle hareket ediliyor. Her bir çalışma tamamlandıkça kamuoyu bilgisine sunuluyor. Tüm çabamız; dilimizi korumak ve gelecekte oluşabilecek tehditlerden sakınmak. Bilişimde Özenli Türkçe Çalışma Grubu’nun başında yer alan yürütücüleri ve başkanı Emeritüs Prof. Dr. Tuncer Ören’e teşekkürlerimi sunarım.”
6
E-TOPLUM Duygusal zeka otomatı
Refah ülkelerinde de sorunlar elbette var. Ama “ülke” sözcüğünün önünde yürüyen “rehah” sözcüğü, bu sorunların pek çoğunun daha kolay, daha organize, daha eşgüdümlü, daha düzenli, daha eşitlikçi çözümüne fırsat veriyor. Yine de, “fiziki koşullar iyi, ama manevi koşullar kalbimde bir yara” diye ağlaşan refah ülkesi vatandaşları çok. Sydney/ Avustralya gibi bir G20 refah ülkesinde de... Art & About Sydney adlı kurum, şehirde 600 kişiyle yaptığı mülakatta şu soruyu sordu: “En çok eksikliğini duyduğunuz şey nedir?” Cevapları sıraladı: 1. Tahammülüm, sabrım az 2. İnsanlığa inancım az 3. Beni dinleyecek birini istiyorum 4. Hayatımda kesinlik istiyorum, belirsizlik değil 5. Sükunet, sakinlik istiyorum 6. Hayatımda bir değişiklik,
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
yenilik istiyorum 7. Cesaretim az 8. Nizam, intizam, düzen istiyorum 9. Hayatımın bir anlamı olmalı 10. Başkalarıyla daha yakın bağlantı, ilişki istiyorum (yüzde 41) Art & About, bu taleplerin karşılığında, içinde özlü güzel sözler bulunan zarfları bir otomata yükledi. Şehrin görünür bir yerinde sanat enstalasyonu gibi konumladı. İsteyen, bir kaç kuruş ödeyip, “eksikliğini hissettiği şey” karşılığında öğüdünü, ilhamını aldı. Yüzü gülerek yürüdü gitti. Elde edilen mütevzi gelir, Şizofreni Araştırma Enstitüsü’ne hibe edildi.
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
AB Veri Koruma Yönergesi geliyor şu virgül nerede dursun” şeklinde kılı kırk yaran müzakerelerden sonra nihayet 25 Mayıs’ta AB, eline kişisel veri koruma “sopasını” alarak –aslında- dünyanın bekçiliğine soyunmaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği 25 Mayıs 2018’ten itibaren, kişisel verilerin korunması konusunda şimdiye kadar en ciddi ve en kapsayıcı adımı atıyor. AB Veri Koruma Yönergesi (GDPR) yürürlüğe girecek. Tek cümleyle amacı: Kişisel verilerin korunması için, sınırları aşan, dünya çapında bir boyutta bir denetim mekanizması öneriyor. Bu işin başındaki memnun mesut zat yanda resmini gördüğünüz güleç AB Genel Sekreteri Martin Selmayr. GDPR için “onun eseri” deniliyor. Elbette yıllardır süren tartışmalar, toplantılar, “o kelime oraya mı yazılsın,
GDPR’daki cezai yaptırım konusu, üzerinde en çok durulan konu oldu: Kişisel veriye şu veya bu şekilde zarar veren şirkete, global konsolide cirosu üzerinden 20 milyon Euro’ya kadar idari para cezası. Veya global konsolide cirosunun yüzde 4’üne kadar. Hangisi daha yüksekse. AB bunu nasıl sağlayacak? Uluslararası hukukta nasıl uygulayacak? Uymayana, yaptırımı ne olacak? Bütün bunları AB hukukçuları elbette enine boyuna düşündü. Ama biz, sıradan vatandaşın merak ettiği, gerçekten “neyin, nasıl” olacağı? Facebook hemen,
“uyacağız” dedi. Ne de olsa AB’deki 500 milyon nüfusu görmezden gelecek hali yok? Goldman Sachs’ın bir hesabına göre ise Facebook’un “uyum” kararı, ona yıllık gelirinin yarısına mal olacak. Facebook’un 2 milyarı aşan üye sayısının yüzde 70 kadarı GDPR’dan etkilenecek. Geçen Aralık 2017 verisine göre Facebook’un ABD ve Kanada’da 239 milyon üyesi varken, Avrupa ve diğer bölgelerde üye sayısı 1.5 milyarı aşıyor. Facebook, bu üyelerin kayıtlarını İrlanda’dan (bir AB üyesi) California’a nakletti. Guardian gazetesinin 20 Nisan tarihli haberine göre Mark Zuckerberg’in, “GDPR’a uyacağız” demesine rağmen... Acaba AB’nin GDPR “sopası” ABD’e kadar uzayacak mı? Önümüzdeki dönemde çok ilginç hukuki tartışmalar izleyeceğiz. Çünkü ABD’de AB Hukuku’nca tanımlanan türde bir kişisel veri koruma uygulaması yok (sadece sağlık kayıtlarına ilgili olarak var). 2012’de Obama Dönemi’nde Tüketici Mahremiyet Hakları yasa tasarısı Kongre’de ölmüştü.
Westworld turizmine kasaba İnsandan daha çok “insana” benzeyen robotlardan oluşan tema parkı Westworld dizisi ikinci sezonuna başladı. Anthony Hopkins’in “yönettiği” tema parkında, yüksek ücret ödeyen “gerçek” insanlar, insansı robotlara “istedikleri gibi” davranıyorlar. Hatta onları “öldürebiliyorlar.” Ama robotlar, o an ölseler bile, akşam park görevlileri tarafından toplanıp, parkın yönetildiği “yerdelen”e taşınıyor. Orada, yazılımları yenileniyor. Ertesi sabah, aynı rolü oynamak için “tamir” ediliyorlar. Yerdelen, yerin 100 kat altına inen süperüber bir ileri teknolojik üretim merkezi. Bütün robotların (bindikleri atlar dahil) 3D imal edildiği, bakımının yapıldığı, yazılımlarının yüklendiği bir üs. Dizi, müşterinin en ilkel duygu ve davranışlarını ortaya koymakta özgür olduğu, bunun bir hukuksal, ahlaksal yaptırımının olmadığı bir sanal
alem. Çünkü karşısındaki robot. Dünyadaki “Yüzde Bir”in oyun alanı burası. Birinci sezonda gayet içiçe ve sıkışık bir senaryo ile HBO tarafından (bizde de) yayınlanan dizi, o kadar çok sükse yaptı ki, olayların geçtiği Sweetwater kasabası (!) Austin/Texas yakınlarında terk edilmiş bir kasabada sıfırdan inşa edildi. HBO’nun verdiği bilgiye göre bu film seti kasabayı 4 bin kişi ziyaret etti. 60 aktör/aktris, 440 sayfalık bir senaryoyu ezberleyerek, ziyaretçilere kasabayı gezdirdiler. Dizinin “anlam ve önemini” anlattılar. Bir gün ise, ziyaretçileri, beklemedikleri bir sürpriz karşıladı: Gerçek bir nikah! Gerçek bir nikah memuruyla üstelik. Filmci Karen Skloss ile sanat fotoğrafçısı Sandy Carson, Westworld “dönemi” (19.yy ortaları) giysileriyle, gerçek bir
nikah memurunun önünde evlendiler. Senaryoda olmayan bu “ayaküstü” nikah işi, son günün son saatine bırakılmış. Sürpriz etkisi daha yüksek olsun diye. Törene “gerçek” ziyaretçilerle birlikte, dizide rol alan sanatçılar karışık bir şekilde katılmış. Olay “kasabada” duyulunca, bunun dizinin bir parçası mı olduğu, oyun içinde oyun mu olduğu uzun süre anlaşılmamış. Zaten maksat, böyle bir oldu-bitti etkinliğini kulaktan kulağa duyurmak, dizi hakkında insanları konuşturmak. Westworld’u henüz görmemiş okurlarımız için bir özet burada: Konusu, Amerikalı romancı Michael Crichton’ın aynı isimli romanından 1973’te çekilen filmden esinlenen yenilikçi bir versiyon. Dizinin senaryosu, Jonathan ve Lisa Nolan’ın. Yönetmen, Star Trek ve Yıldız Savaşları Güç Uyanıyor vb filmlerin yönetmeni
J.J.Abrams. Bu isimler, ABD görsel eğlence sanayiinde liste başı. 100 milyon Dolara bir bilim kurgu dizisi yarattılar. 2016-17 sezonunda dizi, yenilikçi senaryosu, çekimleri, müziği, felsefesiyle kült oldu. Westworld’de müşterinin en ahlaksız, en canice dürtülerini özgürce yaşamasına eleştirmenler, dizinin yaratıcılığını takdir etmekle birlikte, ırkçı, ayrımcı, hukuksuz bencilliğine, şiddetine dikkat çektiler: Robotlar, kölelik dönemindeki kölelerdi aslında. Beyaz “sahipler” köleyi mal gibi alıp
satar, ona istediğini yapardı. Dizi sanki köleliğin (robotun), müşteri (sahip) için ne kadar da yararlı (!) olduğunu mu gösteriyor? Öte yandan, tecavüz, öldürme, aşağılama gibi eylemlerin insanlara özgü olduğunu, robotun ruhsuz bir yazılım olduğunu hatırlatanlar var. Yine de diziye, robotların nasılsa (“evrim”?) “bellek kazanıp” kendilerine yapılanların intikamını alacağına dair ipuçları serpilmiş: Bir Word dosyasını “silince” nasıl ana bellekte silinmiyorsa, öyle bir durum mu? İkinci sezonda acaba öğrenecek miyiz?
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Mikro ile koş, sıçra ve uç! Mikro Yazılım, 30 yıllık deneyimini arkasına alarak geliştirdiği yeni ürün gamını, ilk olarak İş Ortakları ile buluşturdu. Mikro Yazılım’ın yeni ürün gamı Mikro Run, Mikro Jump ve Mikro Fly’dan oluşuyor. Mikro Yazılım’ın tüm Türkiye’deki 300’ün üzerinde İş Ortağı, İzmir Çeşme’de gerçekleşen 3 günlük bir İş Ortakları Lansman Toplantısı’nda bir araya geldi. “Mikro Yazılım ile her şey şimdi başlıyor!” mottosu ile düzenlenen etkinlikte, Mikro Yazılım’ın küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarına uyumlu olarak tasarlanan, üç ürün grubu detaylarıyla anlatıldı.
Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan Tomuş, yaptığı konuşmada; Mikro Yazılım’ın radikal değişim sürecini ve bu değişim sürecinin arkasındaki vizyonu anlattı. Mikro Yazılım’a yatırım yapan Turkven ve Earlybird adına Mikro Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Göktekin Dinçerler, Türkiye’nin önemli yatırımcılarından biri olarak Mikro Yazılım’ın kendileri için önem ve konumundan söz etti. Türkiye’de ve dünyada Yazılım sektöründeki dinamiklerin çok hareketli ve gelişime açık olduğuna dikkat çeken Dinçerler, Mikro Yazılım’ın bu dinamik sektördeki konumunun kendileri açısından heyecan verici olduğunu dile getirdi.
Etkinlikte, Mikro Yazılım’da değişen ürün geliştirme ve yönetim süreçlerini, ürünlerin yol haritalarını, geçmişten bugüne farkları Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Aysu Senem Çavoad anlattı. Çavdar, konuşmasında, günümüzde yazılım ve teknolojilerin de işletmelerin hem mevcut hem de gelecekteki ihtiyaçlarına tam olarak uyması gerektiğine, yeni ürün gamının tam olarak bu vizyondan hareketle geliştirildiğini söyledi. Mikro Run ile koş, Mikro Jump ile sıçra, Mikro Fly ile uç! Mikro Run, esnaf, serbest meslek sahibi ve küçük
işletmelerin ihtiyaçları için özel olarak tasarlandı. Mikro Jump, Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’leri büyütmek için geliştirilirken Mikro Fly ise üreticilere ve
büyük işletmelere yönelik olarak geliştirildi. Etkinlikte, Mikro Yazılım iş ortakları da 2017 yılı performanslarına göre ödüllendirildi.
STK dünyası daha da büyümek ‘zorunda’ Radore, STK’ların dijital dönüşüme duyduğu ihtiyacı ve başarılı olabilmeleri için gereken ekonomik değeri ortaya koyuyor. Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Birleşmiş Milletler’in 2030 yılı için belirlediği ve Türkiye’nin de altında imzası bulunan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni hayata geçirebilmek için 6 trilyon dolarlık kaynak gerek. Bu amaçla hem STK’ların ihtiyaç duyduğu bu kaynağa ulaşmalarına yardımcı olmak hem de eldeki imkanları daha verimli hale getirmek için dijital dönüşüm önem taşıyor. Biz de STK’lara ve bu dönüşümü
sağlayacak girişimlere destek veriyoruz” dedi. Sadi Abalı, aralarında Tohum Otizm Vakfı ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) olduğu toplam 44 STK’ya hizmet verdiklerini açıklarken, bu STK’lara yılda toplam 60 bin lira değerinde destek olduklarını belirtti. Radore’nin ayrıca Yuvarla.com gibi 110’dan fazla girişimciye 9 milyon dolar değerinde hizmet desteği verdiğini belirten Abalı, İTÜ Çekirdek, Kworks, StartersHub, İTÜ Ginova, Yıldız Teknopark, Sucool, Bilkent Cyberpark gibi kuluçka merkezleri ile işbirliklerinin devam ettiğini de belirtti.
Mağazalardaki bağış kumbaralarını kartlı ödeme alışkanlıklarına uyarlayan bir sosyal girişim olan Yuvarla, bir mağazada, bakkalda, restoranda veya online olarak yapılan harcamalardaki küsuratları yukarıya yuvarlayarak aradaki kuruşların seçmiş olduğunuz sivil toplum kuruluşuna bağışlanmasını sağlıyor. Bağışlar doğrudan seçilen sivil toplum kuruluşu tarafından tahsil ediliyor ve Yuvarla bu bağışlara dokunmadığı gibi, bir komisyon da almıyor. Yuvarla Kurucusu Emre Danacı, “Yuvarla'nın yeni yapısının hayata geçmesi
için hayati öneme sahip banka entegrasyonları yapılandırılırken, bankalarla güvenli bağlantı kurabilme imkânını Radore’nin hizmet altyapısı aracılığıyla sağladık. Radore’nin Yuvarla için sağladığı ücretsiz sunucularla sistem altyapımız kesintisiz olarak 7/24 çalışıyor” dedi. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer ise “5 bölüm ve 20 modülden oluşan, 175 video içeriğini içerisinde barındıran, aileler ve eğitimciler için otizmli çocukları geleceğe hazırlamakta önemli bir yeri olan 27 bin 745 üyeli Tohum Otizm Vakfı Eğitim Portalı;
Bulutun yükselişi! Türkiye’de yönetilen hizmetlerin benimsenme seviyesi, faydaları ve önyargıların incelenmesi amacıyla NGN ve DataCenterDynamics ortaklığında 148 üst düzey BT profesyoneli ile gerçekleştirilen anket çalışmasının sonuçları geçtiğimiz Aralık ayında açıklanmıştı. Araştırma sonuçları, BT dış kaynak ve hizmet pazarının en hızlı büyüyen segmenti olarak öne çıkan Yönetilen Hizmetler’in Türkiye’de benimsendiğini ve 1-3
yıl içinde tercih edilme oranının artacağını gösterdi. Yönetilen hizmet sağlayıcıları, şirketlerin yarısından fazlası tarafından, saha hizmetleri ve güvenlik yönetimi konularında tercih ediliyor. Ankete katılanların 3 yıl içinde almayı planladığı hizmetlerin başında BT Operasyonları, Felaket Kurtarma Merkezi ve İş Sürekliliği Hizmetleri Yönetimi, Veri Merkezi Yönetimi geliyor. NGN de Türkiye’nin en gelişmiş veri merkezi Star of Bosphorus ile bulut bilişime odaklanıyor.
NGN İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Müfit Süer, Star of Bosphorus’ta bulut ve yönetilen hizmet çözümleri ile kurumlara yüksek performans, maliyet avantajı gibi katma değerler yarattıklarını, günlük operasyonların sorumluluğunu müşterileri adına üstlendiklerini belirterek, şunları söyledi: “Kesintisiz erişim, tesis yapısı, teknolojisi ve uluslararası sertifikasyonlarıyla Türkiye’nin en gelişmiş veri merkezi olan Star of Bosphorus; 16 MW toplam
gücü ile 5.000 m2 beyaz alanda 2 binin üzerinde standart kabinetin işletimini Tier III Tasarım ve tesis standartlarında gerçekleştiriyor. Türkiye’de ilk ve dünyada sayılı, deprem riskini azaltmaya yönelik tasarlanmış yapısal sismik izolasyonu ile Star of Bosphorus’ta müşterilerimize operatör bağımsız yapı sayesinde, istenilen operatörden hizmet alabilme esnekliği sunuyoruz.”
2016 yılından bugüne Radore Veri Merkezi’nin destekleri ile barındırılıyor” dedi. Toplantıda söz alan TEGV İş Geliştirme Müdürü Fulya Kulabaş, “Yaklaşık 1,5 seneden beri Radore ile çalışıyoruz. TEGV bilişim teknolojileri mimarimizde önemli bir yer tutan, standartlarımız ve kaynaklarımız ölçüsünde ilerlememize olanak veren, aynı zamanda yeni projelerimizi hayata geçirme konusunda temel altyapı ve geliştirme ihtiyaçlarımız dahilinde ürettikleri çözüm senaryoları ile Radore’yi bir paydaşımız olarak konumlandırıyoruz” dedi.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Bulutta yüksek erişilebilirlik, esneklik ve kullandığın kadar ödemek artık sıradan özellikler.
TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI
İ İL
BU
Bulutun bu standart özellikleri yanında verilerinizin güvenliğinden emin olmak, yedeklerinizin nerede durduğunu bilmek, altyapıyı gözlerinizle görebilmek ve destek ihtiyacında teknik profesyonellere ulaşabilmek gibi başka avantajlar da arıyorsanız, bulutun kendisini barındıran yerel veri merkezi Radore’ye gelin.
BULUTU
BULUT YAPAN VERi MERKEZi
RADORE
Radore; %99,99 “uptime” garantili, yedekli ve yüksek kapasiteli internet erişimi, üst düzey fiziksel güvenliği, ileri teknoloji tam yedekli iklimlendirme ve enerji altyapısı ile TIER III standartlarında veri merkezi hizmetleri sunar. Radore’nin müşterilerine sunduğu bulut (cloud) servisleri Radore Veri Merkezi’nde barındırılır. Bu servislerin sunucu ve depolama altyapısında Dell, ağ altyapısında Brocade ve Dell ürünleri, sanallaştırma altyapısında ise VMware, Xen ve KVM kullanılmaktadır. Radore’nin sunduğu bulut servisleri ile ilgili detaylı teknik bilgi için bize ulaşın; W: radore.com/radoreyesor T: 0212 3440494 – Dahili: 8016
BThaber
10 GÖRÜŞ TEKNO-POLİTİK
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
ULUSAL SÜPER TEŞVİKLERDE SÜPER BİLİNMEZLER
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, 9 Nisan günü, Beştepe’de düzenlenen bir törende “Süper Teşvikler” adı altında, Proje Bazlı Yatırım Teşvikleri ile ilgili açıklamalar yaptılar (http://bit. ly/2HQWC6h). Özetle: • 19 firma, toplam yatırım bedeli 135 milyar lira olan 23 proje için teşvik belgesi aldı • 34 bin doğrudan 134 bin dolaylı, toplam 138 bin istihdam sağlanacak • bu projeler cari açığımızı 18 milyar 630 milyon dolar azaltacak Törende, ülkemizde her zaman olduğu gibi, çok parlak bir gelecek vadeden heyecanlı söylemler vardı ama ayrıntılar yoktu. Proje bazlı destek fikri
yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünler için yapılacak.
olumlu. Fakat, verilen desteklerin yerinde olması sağlanabilmeli. Bunun için de ayrıntılı bir etki analizi gerekli. Yapılan açıklamalar, teşvik alan projelerin sadece cari açığa ve istihdama etkisi ile ilgili öngörülerle sınırlıydı. Bir de bakan Nihat Zeybekçi’nin şu açıklaması vardı: Destek alan yatırımların %75’i
Destek alan projelerin, ülkemizin dijital dönüşümüne katkısı, bilişim sektörümüzle arasındaki sinerji, Ar-Ge kapasitemize etkisi, inovasyon potansiyeli, gerekli işgücü kalitesi gibi onlarca anlamlı ve önemli soru var ortada. Bunların yanıtlarını araştırmak için ne Ekonomi Bakanlığı ne de destek alan firmalar tarafından projelerle ilgili ayrıntılı bilgi açıklanmıyor. Oysa, hangi gerekçelerle bu projelerin desteklenme kararı alındığını ayrıntılarıyla bilmek hem hepimizin hakkıdır hem de öneriler geliştirmek için gereklidir. Verilen çok sınırlı bilgi ile projeleri incelerken daha baştan
şaşırtıcı bir durumla karşılaştım. Teşviklerden yararlandırılacak en büyük yatırım, elektrikli araç depolama sistemine (pil) yönelik 28 milyar 396 milyon liralık (yaklaşık 5.5 milyar dolar) projeyle Vestel’in. Oysa, dünyanın en büyük pil fabrikası, Elon Musk’ın Nevada’daki Tesla Gigafactory 5 milyar dolarlık bir yatırımdır (http://bit.ly/2vI5F6O). En büyük rakibi, Çin firması CATL’ın Huxi elektrikli araç pili fabrikası 2 milyar dolarlık bir yatırımdır (https://bloom. bg/2JgSvQb). Her ne kadar bu teşviklerin açıklanmasından sonra, acil bir seçim kararı alındıysa da, Kalkınma Bakanlığı ve projeleri desteklenen firmaların bilgilendirici raporlar yayımlaması gerekiyor.
KÜRESEL “MADE IN CHINA 2025” NEDİR VE NEDEN BU KADAR TEPKİ ÇEKİYOR Çin hükümeti 2015’de “Made in China 2025” planını açıkladı. Amaç, Endüstri 4.0 adı altındaki teknolojilerde kendi kendine yeterli olmanın ötesinde dünya liderleri arasında olmak. Orta gelir tuzağından çıkmak isteyen bir ülke için, işgücü yoğun sanayiden, katma değeri yüksek üretim merdivenlerinden çıkacak bir iddiaya sahip olmak doğal. Çin de, bu vizyonla,
eğitimden Ar-Ge’ye kadar yapılması gerekenleri ciddi bir kararlılıkla yerine getiriyor. Fakat, Beijing’in iddiasının sadece ABD, Almanya, Japonya, G. Kore gibi ileri teknoloji ülkeleri arasında yer almak değil, hepsini hegemonyası altına almak olduğu kuşkuları giderek artıyor. “Made in China 2025” planına göre, bir yandan
“teknoloji ikamesi” ile kendi kendine yeterli olma yolunda ilerlerken, bir yandan da endüstriyel süper-güç olarak ileri teknoloji sektörlerinde dünya pazarlarında hakim duruma geliyor. Bu da, teknoloji ihraç eden ülkeleri endişelendiriyor. Mart sonunda ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ayrıntılı bir rapor (http://bit.
ly/2HjPDWk), Çin’in fikri mülkiyet haklarını ve serbest pazar ilkelerini ihlal etmesini, bir bir örneklendiriyor. Özellikle, Çin firmalarının batı firmalarını satına alma stratejisi dikkat çekici. Örneğin, bir Çin firmasının bazı Amerikan ileri teknoloji firmalarını satın alması serbest piyasa koşullarında gerçekleşiyor gibi görünse de, aslında Beijing’den koordine
edilen ve desteklenen bir stratejiyle, ilgili sektörde hakim duruma gelmek için yapılıyor. Bunun ilginç örnekleri raporda veriliyor. Dolayısıyla, Trump’ın Çin’e tepkisi haklı görülürken, her sorunlu konuda olduğu gibi meseleyi bir kavgaya dönüştürmesi ve abartılı önlemleri eleştiriliyor (https:// on.cfr.org/2F8T6kN).
BİREYSEL
KOLEKTİF ZEKA, YAPAY VEYA BİREYSEL ZEKADAN NASIL DAHA ÜSTÜN OLABİLİR?
Tony Blair başbakanken onun politika geliştirme danışmanı olan, şimdi de önemli bir konumdaki saygın İngiliz düşünür Geoff Mulgan “Big Mind – How Collective Intelligence Can Change Our World” başlıklı kitabında bu soruya yanıt arıyor. Kolektif zeka yeni bir kavram değil. Örneğin, 1857 yılında Oxford English Dictionary’ı yaratan Richard Chenevix Trench’in uyguladığı yöntem, çok başarılı bir kolektif zeka uygulamasıdır. Mulgan kitabında geçmişteki uygulamalar ile beraber, internetin ortaya
çıkışıyla Wikipedia ve açık kaynak kodu (özgür yazılım) gibi çok sayıda örnekleri ayrıntılı olarak inceliyor. Hatta, “kolektif salaklık” durumuna düşenleri de belirtiyor. Kolektif zeka, çeşitli elemanlardan oluşur. Bunlar iki boyutta düşünülmeli. Birincisi, birey, makine ve kurum gibi elemanlar. İkincisi, yaratıcılık, veri ve bilgi sahibi, hafıza gibi niteliksel elemanlar. Mulgan, incelediği örnekleri ve farklı disiplinlerde konuyla ilgili kuramları da değerlendirdikten sonra, kolektif zekanın başarılı olabilmesi için, kolektif çalışan
elemanların beş ilke etrafında organize olması gerektiğini ileri sürüyor: •
•
•
•
egolardan, hiyerarşiden, önyargılardan ve varsayımlardan arınmış olmalı konu bağlamına göre orantılı bir denge oluşturmalı (örneğin, güçlü hafıza ama zayıf yaratıcılık veya bol veri az nedensel bilgi gibi dengesizlikler olmamalı) doğru bir odaklanma olmalı, neyin gereksiz ve ilgisiz olduğu anlaşılabilmeli grup, kapasitesi ile ilgili
•
refleksive olabilmeli; yani, neyi bilip bilmediği hakkında bilgili olmalı, zekası ve kendisi hakkında sağlıklı bir kuşkusu olabilmeli – bunlar da şeffaf ve iteratif süreçlerle kendini öğrenmeyi gerektirir varılan bir karara göre beraberce eyleme geçebilmeli
Bu yazıdaki sınırlı bilgi kitabın hakkını vermekten çok uzak. Mutlaka okunmalı. Umarım Türkçeye de çevrilir. Ülkemiz açısından, özellikle iki nedenle bu kitabın olağanüstü
önemli olduğunu düşünüyorum. Birincisi, genel olarak Türkiye’nin geleceği için, hiyerarşik düzene bağımlı bir toplum olmaktan çıkıp, katılımcı demokrasiyi özümsemiş ülkelerde olduğu gibi, mesele odaklı kolektif zeka oluşturulmasını gerekli görüyorum. İkincisi, somut olarak, dijital dönüşüm gibi hem aciliyeti hem de kapsamı nedeniyle önemli bir konuda, hükümetin gecikmesi ve kapalı kapılar ardında çalışmayı tercihi karşısında, toplumda farkındalık yaratan, ilgili “elemanları” harekete geçirebilen bir kolektif zeka oluşması gerektiğini düşünüyorum.
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Blockchain geleceğine herkes hazır olmak zorunda Türkiye’nin uluslararası ödüllü Blockchain projesi Proofstack (eski adıyla Copyrobo) ve BLASEA (Blockchain Association Eurasia) Rospatent’in (Rusya Patent Ofisi) özel daveti ile 16-17 Nisan 2018 tarihlerinde, IP ve blockchain teknolojileriyle ilgili iki ayrı sunum gerçekleştirdiler. Proofstack Kurucu Ortağı Kadir Kurtuluş; telif ve patente konu çalışmalar başta olmak üzere, tüm dijital kayıt işlemlerine uluslararası geçerlilik ve yasallık sağlayabilen blockchain temelli hizmetlerinden sunumunda bahsederken, BLASEA Başkan Yardımcısı Hasan Kurtuluş ise blockchain teknolojisi ile mümkün hale gelen AB Dijital Kayıt Birliği’ne benzer, Dünya Dijital Kayıt Birliği’ni blockchain teknolojisi temelinde, ilgili ülkeler ve kurumlar nezdinde kurma fırsatı ve ortak kripto para birimleri odaklı bir sunum gerçekleştirdi.
Blockchain ve IP konulu konferans, Rospatent öncülüğünde; Rus Dışişleri, Savunma, Ekonomi, Vergi, İletişim, Eğitim bakanlıkları, WIPO, Avrasya Patent Ofisi ve BRICS ülkelerinin Patent Ofisleri gibi kurumların desteğiyle Moskova’da gerçekleştirildi. Konferansın temel hedefi ise fikri ve sınai haklar özelinde blockchain teknolojisinin kullanım alanlarının belirlenmesi, yasal mevzuat ve yazılım geliştirme başta olmak üzere avantaj ve dezavantajlarının ortaya çıkarılması, ayrıca yeni çözümler için işbirliği ortamının oluşturulması oldu. Sunumunda, blockchain teknolojisi ve mevcut mevzuatlarının uyum zorluğuna işaret eden Kadir Kurtuluş, ‘’Milyonlarca kullanıcıya sahip kurumlar, geleceğin olası mevzuatlarına göre hareket edemeyeceklerinden, blockchain çözümleri
noktasında hızlı ilerleme kaydedemiyor ya da başarısızlığa uğruyorlar. Bu noktada dünyada sadece Proofstack’in Android, iOS ve Web uygulamaları üzerinden, yasal yetkili otoriteleri ve blockchain protokollerini (BTC, ETH, LTC) tek bir platformda toplayarak, küresel ve yerel yasal deliller oluşturulmasına aracılık edebilmesi etkili bir çözüm” bilgisini verdi. BLASEA’nın yaptığı AB Dijital Kayıt Birliği’ne (eIDAS,910/2014) alternatif Dünya Dijital Kayıt Birliği’nin blockchain temelinde ilgili ülke ve özel kurumların ortaklaşa işbirliği ile oluşturulabilmesi fırsatı ve bu fırsata yönelik İstanbul’da düzenlenecek etkinlik de açıklamalarda öne çıktı. Blockchain’i, ‘küresel sistemin bağımsız güven otoritesi’ olarak tanımlayan Hasan Kurtuluş, sözlerine şöyle devam etti: “Global ve birliksel projelerde kayıt birliğinin
oluşturulabilmesi blockchain teknolojisi ile mümkün. Özellikle maliyet, insan kaynakları, know-how ve rekabet noktalarında sağlanabilen avantajlar veya azaltılan riskler nedeniyle, ülkelerin ve özel şirketlerin global ve birliksel projeler önceliğinde blockchain stratejisini oluşturması sağlıklı
ve uzun vadeli bir yol. Ülkeler veya özel şirketler nezdinde; hukuk, teknoloji, tecrübe, inovasyon ve network bileşiminde BLASEA’nın işbirliklerine aracı ve yardımcı olmasını umuyor, bu amaçla kurgulanan İstanbul’daki ‘’Blockchain: Dünya’nın Dijital Kayıt Birliği’’ etkinliğine hepinizi bekliyoruz.’’
‘Yapay zekanın testi’ temel gündem oldu
Yazılım Test ve Kalite Derneği tarafından her yıl düzenlenen uluslararası yazılım testi konferansı TestIstanbul’un dokuzuncusu gerçekleştirildi. Yazılım
testindeki son trendlerin ve test profesyonellerinin beklentilerinin ele alındığı etkinlikte, yapay zekanın test edilmesi ve cloud testing konularına odaklanıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yazılım Test ve Kalite Derneği Başkanı Koray Yitmen, dünya genelindeki büyüklüğü 60 milyar dolara ulaşan yazılım testi sektörünün yapay zeka konusunu gündeme aldığını söyledi. Konunun iki boyutu bulunduğuna dikkat çeken Yitmen, “Yapay zekanın test edilmesi ve yapay zekanın test ettiği sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerekecek” dedi. Konferansın keynote konuşmacıları arasında yer alan PSTQB Başkan
Yardımcısı Joel Oliveira, geliştiricilerin yüzde 50’sinin gelecek birkaç yıl içinde yapay zekanın farklı formlarından yararlanmaya başlayacaklarını söyledi. Yazılım testinde yapay zeka kullanımının bugün de geniş bir karşılık bulduğunu hatırlatan Oliveira, “Bu, manuel testin ya da yapay zeka bazlı olmayan test otomasyonunun sonunu getirmeyecek, ancak günden güne yaygınlaştığı da bir gerçek” dedi. BKM, Keytorc, Mobven, TEB ve Testinium’un
sponsorluğunda düzenlenen TestIstanbul’da önde gelen markalarda yazılım testi konusunda çalışan yöneticilerin söz aldığı paneller de düzenlendi. “Yüksek kaliteli yazılım elde etmek: Statik ve dinamik kod analizi” başlıklı panele ACM, Bilyoner, Mobven, Testinium ve Turkish Testing Board’dan, “Testin geleceği” başlıklı panele ise Anadolu Sigorta, BA-Works, BKM, Garanti Teknoloji, Persona Tech ve TEB’den yöneticiler katılarak görüşlerini paylaştı.
Risklere karşı önleyici tedbirler ele alınacak Siber güvenlik alanında çok sayıda yerli ve yabancı profesyonelin bir araya geldiği Locard Global Cyber Security Summit 2018, 27 Eylül 2018 tarihinde Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde, Ankara’da gerçekleştirilecek. Zirvede, Türkiye’nin karşılaşabileceği siber güvenlik riskleri masaya yatırılarak, konunun uzmanları tarafından önleyici tedbirler ve etkin karşı hamleler hakkında çözüm yolları ele alınacak. Locard Global Siber Güvenlik Zirvesi Kurucu Ortağı Nurhan
Demirel, etkinliğin Türkiye’nin ilk uluslararası siber güvenlik zirvesi olma özelliği ile muadillerinden ayrıldığını belirterek, “Her yıl, zirveyi partner bir ülke ile gerçekleştiriyoruz. Etkinliklerimize ve atölyelerimize, kamunun önde gelen yöneticileri ve özel sektör temsilcileri katılıyor. Zirvede yine birbirinden önemli konular ele alınacak. Siber güvenlik ve siber savaşlar artık ülkelerin öncelikli gündem maddeleri haline geldi. Konuyla ilgili kurumsal çalışmalarını hızlandıran ülkeler siber ordularını kurarak, siber
uzayda saldırı odaklı çalışmaları hızlandırdı. Siber çeviklik ve etkin reaksiyon kabiliyetlerinin önemini vurgulayan Nurhan Demirel, şöyle devam etti: “Geleneksel güvenlik modları, tehlikeleri dışarıda tutmaya odaklanıyor. Oysa siber saldırıların şekli değişiyor, ordular, stratejilerini inanılmaz bir çeviklikle güncelliyor ve tedbir yöntemleri zorlaşıyor. Bağışıklık sistemimiz ne kadar farklı virüs deneyimlerse, savunması o kadar gelişir. Burada odaklanılması gereken konu, her geçen gün değişime uğrayan
saldırı biçimlerine yönelik siber bağışıklık sistemimizi güncellemek ve yenilmez olmak. Bu yıl, ülkemizde üçüncü kez düzenlenecek olan etkinlik ile olası tehditlere karşı kendimizi ve kurumlarımızı nasıl savunmamız gerektiğine odaklanırken, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek olası çözümlerin yer alacağı atölye çalışmalarına imza atılacak.” Demirel’e göre Türkiye, EMEA Bölgesi’nin siber güvenlik merkezi haline geldi. Bu konuyla ilgili olarak devletin ve özellikle de kamu kurumlarının ilgisi
ve desteği Demirel’e göre, mükemmel seviyede. “Ancak özel sektörün siber güvenlik alanındaki yaklaşımının genel itibariyle günü kurtarma adına yapılan çalışmalardan oluştuğunu düşünüyoruz” eleştirisini yapan Demirel, ekledi: “Şirketler, siber güvenlik alanında gerekli önlemleri almakta ya gecikiyor ya da yatırım yapmaya çekiniyor. Ancak, büyük bir siber tehdit karşısında, bu sefer ceplerinden daha büyük paralar çıkıyor ve imaj kaybı büyük boyutlarda oluyor.”
BThaber 30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
DOSYA:
Mobil İş Uygulamaları ve Sektörel Yaklaşımlar
www.bthaber.com.tr
Handan Aybars
Mobil etkisi, iş hayatını dönüştürüyor Küresel mobil sektörünün katlanarak büyüyeceği herkesin hemfikir olduğu bir gerçek. GSMA'in 'The Mobile Economy 2018' raporunda dikkat çekildiği üzere, mobil hizmetlere bağlı kişi sayısı 2017 yılı itibariyle 5 milyarı geçti. Raporda bu artışın istikrarlı olarak devam edeceğine dikkat çekilirken, büyümenin başrolünde ise gelişmekte olan ülkeler olacak. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında da mobil başlığında gelişim kilit role sahip. Bağlantılı insan sayısında istikrarlı artış, bu
bağlantı gücü ile bilgiye küresel erişim imkanlarına giderek daha çok insanın sahip olabilmesi, doğal olarak insan hayatına dokunan tüm sektörlerde de iş yapış biçimlerinde değişimi beraberinde getiriyor. ‘Bağlantılı’ müşteriden ‘her zaman dijital’ müşteriye geçiş bu değişimi gerekli kılıyor. Böylece sadece bireysel hayatlar mobille ekstra akıllanmakla kalmıyor, tüm sektörler de iş süreçlerinden organizasyonlarına tüm adımları yeni baştan ele almak durumunda oluyor.
14 DOSYA
BThaber
Mobil İş Uygulamaları ve Sektörel Yaklaşımlar
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
İŞ HAYATI MOBİLİZE OLUYOR Kurumsal hayatta, sektör bağımsız bir gelişim sergileyen mobil iş uygulamaları, mobiliteyi hayatının vazgeçilmesi olarak tanımlayan bireylerin iş hayatlarının da mobilite ile evrilmesini sağlıyor. 2017 yılı ülke, bölge, sektör fark etmeksizin mobil uygulama gelişiminin hız kazandığı bir dönem oldu ve 2018 ile sınırlı kalmayacak bir gelişimin gücünü koruyacağı herkesin ortak fikri. Sonuçta bireysel hayattaki kolaylaştırıcı yönü ile mobil uygulamalar, kurumsal hayatta da birçok sürecin takibi, çalışanlar için hesap verebilirlik, regülasyonlara uyum, kurumsal BT mimarisi ile tam entegrasyon gibi avantajları beraberinde getiriyor. Bu yönüyle mobil uygulamalar, sadece uygulama sahibi şirketin rekabet avantajını pekiştirip müşteri gözünde değerini etkilemekle kalmıyor. İş süreçlerine uygun mobil iş uygulamaları da büyük ölçekli şirket veya KOBİ fark etmeksizin, kurumsal verimlilik adına önemli fırsatları barındırıyor. 2018 yılında mobil iş uygulamalarında öne çıkması beklenen trendler de aslında genel olarak BT sektöründeki gelişim ve yeniliklerin bir yansıması niteliğinde. Kurumsal mobil uygulama geliştirme başlığında yeni eğilimler kendini gösterirken, kurumsal verim
ve çalışan memnuniyeti adına önemli fırsatları da barındırıyor. IoT ve kurumsal mobilite buluşması 2018’de mobil iş uygulamalarında öne çıkan başlık IoT ve giyilebilir uygulamalar olacak. Akıllı evler, akıllı şehirler, sanayide kullanımı artan IoT, akıllı sağlık ve akıllı perakende gibi başlıklarda büyümenin hakim olduğu göz önüne alındığında, IoT’nin tüm sektörlerde ürün ve hizmetleri, doğal olarak iş yapış şeklini de değiştirdiğini söylemek abartı olmaz. IoT’nin tüm sektörlerde bu güce hemen sahip olması beklenmiyor, ama zaten süreç de IoT ve mobil iş çözümlerinin gelişmesi için bulunmaz fırsat demek. Analistlerin 2021 yılında IoT’de büyüme beklentisinin 661.74 milyar dolara ulaşması da bu yorumu destekliyor. Bu başlıkta mobil uygulama eğilimlerinde öne çıkan başlık ise IoT cihazların yönetiminde kullanılan akıllı telefonlar. Öne çıkan bir diğer başlık hızlandırılmış mobil sayfalar (Accelerated Mobile Pages - AMP). Mobil cihazlarda sayfa yüklemesini hızlandıran AMP sayesinde arama motoru optimizasyonunda (SEO) değişim de kaçınılmaz görünüyor.
Daha doğrusu bu yenilik, tüm mobil uygulama geliştirme yaklaşımlarında bir dönüşümün gerekçesi olacak. AMP yapısı web uygulamaların tüm mobil cihazlara daha hızlı yüklenmesini destekleyecek, yayıncılar da reklamlarının görünürlüğünü daha da artırma imkanı bulabilecek. M-ticaret hız kazanıyor Bir diğer mobil iş uygulaması, ödemeler başlığında kendini gösteriyor. Sadece bireysel değil, kurumsal olarak da mobil uygulamalarla online alışveriş yapanlar bir süre öncesine kadar kredi kartı ile ödemelerini yapardı. Ama Apple Pay, Google Wallet gibi yapılar, bireysel ve kurumsal alışverişlerde m-ticarete geçişi hızlandırıyor. Yükselişteki dördüncü mobil uygulama başlığı ise eğlence ve oyun sektörlerinden iş hayatına yayılım yapan artırılmış gereklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) uygulamaları. Perakende, sağlık, mühendislik ve emlakçılık gibi sektörlerde kurumsal AR uygulamalarının tercih edileceği herkesin hemfikir olduğu bir konu. AR uygulamaları sayesinde çalışanların eğitiminde yenilikler yapabilmek, böylece kurumsal verimi artırabilmek de mümkün. VR söz
konusu olduğunda ise süreçlerin daha etkileşimli hale gelmesi iş hayatında birçok sektörde faydaları beraberinde getirebilecek. Hibrit kurumsal uygulamalar işlerlik demek! Konu iş odaklı mobil uygulamalar olunca, talebe bağlı olarak kullandığımız yiyecek veya taksi uygulamaları gibi yapıların da önemi yadsınamaz. Bireysel hayatı kolaylaştıran bu tarz uygulamalar, yine taleple şekillenen boyutu ile kurumsal hayata da kolaylık ve hız sunma potansiyeline sahip. Böylece, aslında kurumsal uygulamalar ve BYOD dalgasının güçlenmesine şahitlik ediyoruz. Bu eğilimin gelişimi, hibrit kurumsal uygulamalara yönelik artan talebi de beraberinde getiriyor. Öyle ki, çalışanları için BYOD başlığında yatırım yapmaya başlayan şirket sayısında azımsanmayacak bir artış var. Çünkü küresel bazda çalışanların yarısından fazlası halihazırda BYOD kavramını temsil ediyor. Hibrit uygulamalar ise temelde mobil web siteleri olarak söz konusu uygulamanın işlemesini sağlıyor. Bu da mobil uygulama geliştirme süreçlerini hızlandırırken, maliyeti de azaltıyor.
BThaber
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Mobil İş Uygulamaları ve Sektörel Yaklaşımlar
DOSYA 15
MOBİL ÇÖZÜMLER, FİNANS SEKTÖRÜNÜ DÖNÜŞTÜRÜYOR Mobil iş uygulamaları bankacılık sektöründe uzun bir süredir kullanımda olmasına karşın, sektör genelinde özellikle satış ve pazarlama alanında mobil çalışan kişilerin oranı henüz ana akım olan şube içi iş yapış şekillerine oranla marjinal seviyelerde kalıyor. Ancak konuyla ilgili bilgi veren İş Bankası yetkililerine göre, son dönemdeki trendler mobil çalışma yöntemlerinin ana akımın bir parçası olacağını bize gösteriyor. Bunu sağlayacak olan üç temel faktör ise şöyle sıralanıyor: 1. Müşterilerin talebi: Müşterilerin yerinde hizmet alma konusundaki artan talepleri. Bu durumun getirdiği fırsatlar ve yarattığı rekabet ortamı. 2. Teknolojinin mobil çalışmayı desteklemesi: 4G’nin getirdiği avantajlar, yeni nesil işletim sistemleri, donanımlar ve mobile uygun yazılım çözümleri. 3. Bankacılık mevzuatındaki gelişmeler: Mesafeli işlemler, dijital imzalar, dijital kimlikler gibi mobil çalışmayı destekleyen gelişmeler konusunda mevzuatın uyumlu hale getirilmesi. İş Bankası yetkililerinin de dikkat çektiği gibi, bu üç faktör sektörün iş süreçlerinde mobil çözümleri kullanma motivasyonunu şekillendiriyor. Ama müşteri ve teknoloji tarafı sektörü teşvik ederken, maalesef henüz mevzuat bacağı üçlü yapıyı destekler nitelikte değil. Sektörün teknoloji odaklı olması ve bankaların bu konuda yoğun rekabet içerisinde bulunması iş süreçlerinde mobil çözümler kullanmayı hem teşvik ediyor hem de bir noktada zorunlu kılıyor. Mevzuat da süreci desteklemeli İş Bankası’na göre, sektörde mobil iş uygulamalarının iki temel gelişme alanı var. Bir tanesi mobil satış ekipleri ve şubelerin mobilize olması ile müşteriye dönük işlemlerin yoğunlaşması, diğeri ise kurum içi süreçlerin mobilleştirilmesi. Müşteri tarafının potansiyeli büyük, ancak
banka yetkilerinin de belirttiği gibi, tam anlamıyla mobil adaptasyon, mevzuatın süreci destekler niteliğe erişmesi ile mümkün olacak. Basit bir örnek vermek gerekirse, elektronik kimliklerin dağıtımına Ocak 2017’de başlanmasına karşın, henüz yasal mevzuatının tebliğ edilmemiş olması, kullanım potansiyelini ve mobil iş uygulamalarına etkisini sınırlamış durumda. “Oysa birçok yeniliğin önünü açabilecek potansiyele sahip bir uygulama” yorumunu yapan İş Bankası yetkililerine göre, iç süreçlerde ise mobil iş uygulamaları çalışma hayatını baştan uca şekillendirmiş durumda. Mobil telefonlar ve taşınabilir bilgisayarlarla, ofis içerisinde ya da dışında her türlü iş sürecinin bütününü ya da bir bölümünü mobil olarak gerçekleştirebilmek mümkün. Küçük bir örnek vermek gerekirse, bir şube müdürü müşteri ziyaretinde iken bile onayına düşmüş bir işlemi cep telefonundaki bir uygulama vasıtasıyla onaylayabiliyor. Teknoloji girişimlerine kapsamlı destek Teknoloji desteği, mobil iş uygulamalarının belirtildiği gibi üç temel bacağından bir tanesi. “Bu kapsamda, mobil uygulama geliştiren girişimlerin çözümlerini kendi uygulamalarımıza uyarlama konusunda oldukça hevesliyiz” bilgisini veren İş Bankası yetkilileri, şu detayları paylaştı: “Son dönemde API bankacılığı kapsamında bir diğer eğilim de bankaların kendi platformlarını uygulama geliştirmek isteyen girişimcilere açması şeklinde. Her iki düzlemde de fırsatları ve gelişmeleri yakından takip ediyor, geliştirilen uygulamaları kendi iş süreçlerimize entegre etme fırsatlarını kovalıyoruz. Bunun yanında, doğrudan kendi iş süreçlerimize henüz dahil etmediğimiz çözümleri de düşünerek, ülkemizdeki girişimcilik ekosisteminin gelişimine bütünsel bakarak, erken aşama teknoloji girişimlerini de Workup girişimcilik programı aracılığıyla destekliyoruz.”
BThaber,
Alman Devi Deutsche Messe tarafından düzenlenen dünyanın en büyük bilişim fuarı CEBIT 2018’e GÖTÜRÜYOR!
11-15 Haziran CEBIT HANNOVER 2018 Almanya' da yeni çehresi; "Business Fest" konseptiyle tüm dünya teknoloji ve telekomünikasyon devlerini buluşturmaya hazırlanıyor.
İlk 10 ziyaretçiye BThaber’den özel “CEBIT VIP Konuk Hakları”
ÜCRETSİZ
BThaber Konukları için VIP Hizmetler • CEBIT için tam etkinlik bileti • Tüm gün Catering + Lounge erişimi • İş ortakları ile birebir networking
HEMEN BAŞVUR
cebit@bthaber.com.tr
Yatırımlarda öncelik ‘mobil’ İş Bankası’nın 2018 yılında öncelikli hedefi; mobil satış ekiplerinin sayılarını ve yetkinliklerini arttırarak, özellikle büyük il merkezlerinde organizasyonu genişletmek. Bu sayede mevcut müşterilerle daha aktif çalışma fırsatı yaratıp, diğer taraftan da yeni müşteri kazanımı sağlamak amaçlanıyor. Ayrıca mobil iş uygulamalarını sadece özel mobil
ekiplerle yürütmek değil, şubelerin de mobil çalışma uygulamalarına adapte olmalarını sağlamak İş Bankası’nın öncelikli stratejisini oluşturuyor. Bu kapsamda teknoloji yatırımları da mobil süreçleri destekleyecek şekilde yönlendiriliyor ve organizasyonel yapı da mobil çalışmaya uygun şekilde kurgulanıyor.
DETAYLI BİLGİ
www.bthaber.com.tr/cebit
CEBIT 2018 Türk BT Yöneticileri Stratejik Tur Ortağı
16 DOSYA
Mobil İş Uygulamaları ve Sektörel Yaklaşımlar
BThaber
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Bulut tabanlı uygulamalarda istikrarlı artış Uygulamalarda da bulut tabanlı örnekler kurumsal hayatta giderek öne çıkıyor. Mobil uygulama geliştiriciler de bu eğilimi desteklercesine, bulut tabanlı mobil uygulamalar tasarlamaya öncelik veriyor. Bulut teknolojilerin kullanımında istikrarlı artış sayesinde veriyi hafızada tutma yükü yerine bulut yapısını kullanmak veriye erişimde daha hızlı ve kolay bir yöntem olarak kendini gösteriyor. Dropbox, Google Drive gibi birçok bulut uygulamasının da gösterdiği gibi, mobil bulut uygulama kullanımında istikrarlı artış devam edecek. Bulut tabanlı mobil uygulamalar, BYOD ile bağlantılı kurumsal veri güvenliği endişelerini hafifletmek için de birebir. Çünkü
hassas kurumsal verileri korumada çalışanların cihazlarının ne kadar güvenli ve yetkin olduğu sorusu herkesin aklındayken, uygulamaların bulut güvencesinde olması şirketlerin de veri güvenliği konusunda içini rahatlatıyor. Android anlık uygulamaları ise web siteleri gibi görev yapıyor ve uygunluk durumuna göre giderek daha çok insanı kendine çekiyor. Sonuçta Android anlık uygulamaları yüklemek gerekmiyor ve uygulama ile web sitesi arasında hiçbir sınır da bulunmuyor. Sitenizin içindeki uygulamaya tek tıkla ulaşabilirsiniz, cihazınıza yüklemek gerekmeksizin uygulamalara istediğiniz yerden erişebilirsiniz, bir web sayfası açar gibi Android uygulamaları işletebilirsiniz, gereksiz bir uygulama yüklemesi olmadığı için akıllı telefonunuzun hafızasında yer işgali de söz konusu olmaz.
www.bilisimzirvesi.com.tr
Güvenlik, uygulamanın içinde konumlanıyor
teknoloji platformu
Platin Sponsor Altın Sponsorlar Gümüş Sponsorlar
Bronz Sponsorlar Pikare
Basın Sponsoru .. . . BIZI TAKIP EDIN
/btvizyonanadolu
/btvizyon
. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti
www.bilisimzirvesi.com.tr
Bu noktada, kurumsal BT önceliklerden olan güvenlik başlığında ‘uygulama güvenliğini’ de es geçmemek gerek. İçinde detaylı bireysel ve kurumsal veri barındıran akıllı telefonların güvenliği, bu yönüyle çok büyük önem taşıyor. Birçok insanın mobil güvenliğe gereken önemi vermediği de maalesef açık bir gerçek. Zaten bu nedenle mobil uygulama geliştiriciler, bu boşluğu görüp güvenlik ekseninde adımlar atmaya çalışıyor. İçinde güvenlik özellikleri ile tasarlanan uygulamalar işte bu yönüyle uygulama dünyasını da değiştirecek. Birçok uygulama geliştirici bu platformun kullanımını sağlarken, daha fazla güvenlik özellikleri ile daha güçlü kullanıcı deneyimi sunuyor. Bu yeni programlama dili ile daha güvenli uygulamaların pazarda kendini göstereceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Makine öğrenmesi, yapay zeka (AI) ve chatbot’lar da kurumsal iş uygulamalarında giderek daha çok yer edinecek. İhtiyaç duyulmadığı zaman kullanılmayan uygulamalar (lazy loading) da mobil iş süreçlerinde etkisini artıracak. Bir iş uygulamasını açmak söz konusu olduğunda görselleri yüklemenin uzun sürmesi önemli bir sorundur. Bunun önüne geçmek için ‘lazy loading’ konseptinin konumlandırılması ile görseller yüklenmiyor, ihtiyaç olan içeriğe daha hızlı ulaşılabiliyor.
Verimliliğin temelinde kapsamlı ve yetkin mobilite var Soğuk satış veya sıcak satış; aynı zamanda ödeme planları ve tahsilatlarla da bunları destekliyoruz. Kasa fişi entegrasyonuyla kasa fişi oluşturup, yaptıkları tahsilatları aynı anda online olarak merkezi sisteme işlemelerini sağlıyoruz, ki merkez de hemen tahsilatları görebilsin, müşteri riski varsa, o anda müşteri riski düşsün. Depo yönetimi tarafında depoların sayılmasıyla alakalı tüm işlemler de yine DİA Mobile üzerinden yapılabiliyor. Aynı zamanda, mobil üzerinden hem seri-lot hem varyant (tekstil sektörü veya farklı sektörler için), renk - beden takibi için işlemler yapılabiliyor. Tüm bu uygulamalar DİA Kurumsal Yönetim Sistemi masaüstü uygulamasında bulunuyor. Mobilde de pratik bir şekilde müşteriye özel uyarlanabilir ekranlardan sağlanıyor. Planlarınızdan bahseder misiniz? DİA Mobile’daki ilk planımız masaüstü uygulamamızda bulunan rota modülünü mobile de getirmek. Farklı plasiyerlerin farklı rotaları oluyor ve bu rotaların merkezi bir şekilde planladıktan sonra plasiyerlerin sahada bu rotaları takip etmelerini, daha pratik bir şekilde bir müşteriden bir müşteriye geçiş yapabilmelerini ve bu rotalara uyum raporlarını alarak takip etmelerini, yani rotanın dışına ne kadar çıkmış, hangi müşteride ne kadar kalmış, ne kadar zaman harcamış, müşteriye ziyaret ettiğinde satış yapabilmiş veya sipariş alabilmiş mi gibi soruların yanıtlarını sağlıyor olacağız. Daha sonra da DİA Üretim Yönetimi modünü iş istasyonları üzerinde yapılan üretim operasyonlarını takip edebilmek üzere DİA Mobile’da da aktif hale getirerek kullanılabilmesini sağlamak hedefimiz. Yıl sonuna kadar bu iki modül devreye girecek. Daha sonra da restoran modülü geliştirilecek.
Tüm dünya mobile gidiyor. İnsanlar, firmalar, süreçlerini daha hızlı, istedikleri yerden yapabilmek istiyor. Bunun yolu da şu anda mobil cihazlardan geçiyor. Yani cep telefonlarından ve tabletlerden, müşteri tarafında veya dışarı götürdükleri bilgisayarlarından... “Biz de bunların hepsini DİA’da gerçekleştirebilmeleri için DİA Mobile ürünümüzü çıkardık” bilgisini veren DİA Genel Müdürü Suha Onay’ın da dikkat çektiği gibi, DİA Mobile ürünü üzerinden de KOBİ’lere özgür bir şekilde işletmelerini takip edebilme imkanı sağlanıyor. Şu anki mobil uygulamaları öncesinde mobil cihazlar üzerinde bir çok uygulama geliştirdiklerini hatırlatan Suha Onay, bunlardan ilkinin 2011 yılında yayınlanan eski işletim sistemleri olan Windows CE tabanlı el terminalleri üzerinde çalışan DİA Mobile uygulaması olduğunu belirtti. Depo sayımı, saha satış gibi KOBİ ihtiyaçlarını bu şekilde giderdiklerini söyleyen Suha Onay, gelişen teknoloji ile işletmelere mobil uygulama kullanma imkanı vermek üzere teknolojiyi takip ederek, yeni DİA Mobile uygulamasını geliştirdiklerinin altını çizdi. Suha Onay, DİA Mobile yapısı ve hedeflerini şöyle anlattı: DİA Yazılım’ın 360 derece kapsam sunan ürünlerinden hangilerini DİA Mobile ile sunuyorsunuz? DİA Mobile ile aslında normal masaüstü uygulamasından yapılabilen çoğu işlemi sunmayı hedefliyoruz. Şu anda stok tarafında stok listeleri, cari listeleri, stok hareketleri, cari hareketleri, kasa kartları, kasa hareketleri gibi kartlar ve hareketleri sunabiliyoruz. Bunlara ek olarak, işlem bazında da sahada işlem yapabilmelerini veya depolarında işlem yapabilmelerini sağlıyoruz. Örneğin; müşterisine gittiğinde teklif verebilmesini, müşterisinden sipariş alabilmesini, müşterisine direkt satış yapabilmesini sağlıyoruz.
Mobil kullanıcıları için avantajlar ve dezavantajlar neler? DİA Mobile ile çok hızlı ve pratik bir şekilde sadece girmek istediği veri alanlarına göre ekranlar tasarlanabiliyor. Böylece o kullanıcı sadece o verileri görebiliyor, onları girebiliyorlar. Bu pratiklik ve hız sağlıyor. Fakat tabi çok yazı, not girilmesi gereken alanlarda mobil cihazların klavyesi olmadığı için giriş sıkıntısı olabiliyor. Dezavantaj olarak bunu sayabiliriz, ama ‘speech to text’ dediğimiz klavyelerin özellikleri sayesinde konuşmaları yazıya çevirmesi ile bu da bir nebze gideriliyor. Mobil cihazların masaüstü uygulamalarına karşı giderek dezavantajları azalıyor ve hatta olmazsa olmaz hale geliyor. Son olarak, DİA Mobile ürünümüze oldukça fazla ilgi bulunuyor ve kullanıcılar oldukça memnun. Biz de bu ilgiyi daha çok kişi daha çok kullanıcı kullanabilsin, işletmelere bir destek de biz verelim, bir kullanıcı ekstra biz destekleyelim diyerek, “Şirketim Cebimde” kampanyasını başlatarak, bir mobil kullanıcıyı hediye ediyoruz. Kampanya şu an devam ediyor. Yoğun ilgiden dolayı mayıs sonuna kadar uzatma kadarı aldık.
advertorial
DİA Genel Müdürü Suha Onay
Mobil yönetime daha çok hangi sektörlerden ilgi var? Hangi sektörler bu yapıyı tercih ediyor? Sektörel bir kısıtlama yapmak istemem, ama saha satışta, sahada müşterisine veya bayisine gidip ürünlerini bırakan, direkt satış yapan, sevk eden veya sipariş almak üzere müşterisini dolaşan tüm işletmeler; ki bu tekstil sektörü de olabilir, gıda sektörü de; daha çok toptancılar, distribütörler bu işi kullanıyor. Ancak DİA Mobile bunların hepsine hitap ediyor. Sadece saha satış anlamında değil, yöneticiler de DİA Mobile üzerinden herhangi bir müşterisini ziyaret ettiğinde veya evinde kahvesini yudumlarken cari hesap ekstrelerini, ayrıntılı analiz raporlarını alabiliyorlar. Şirket yöneticileri için de tüm raporlara erişebilecekleri güzel ve pratik bir ürün.
Kamu ihaleleri: Bitmeyen sorun
Bu sayıda... • Tursoft Yönetim Kurulu Toplantısı yapıldı (Sayfa 4) • AT&T Private Notworks, Türkiye'ye ağırlık veriyor (Sayfo9) • Çelebi Havayolları otomasyona geçiyor (Sayfa 10) • ABD'de yabana beyin
5886 sayılı Devlet İhale Yasası,
konuşulan sorunların başında gelen
53. Hükümetin gündeminde ise,
kısıtlaması (Sayfa 12)
Ankara'da hem kamu kurumlarının
kamu alımları ve mevcut yasayla ilgili
yolsuzluklann önlenmesiyle ilgili
hem de bilgi teknolojisi şirketlerinin
olarak hem 'alıcı' hem de 'satıcılarla
olarak alınacak tedbirlerin arasında söz
bitmeyen sorunları arasında yer alır.
görüştük. 'Alıcı' ve 'satıcı'lar yaşadıkları
konusu yasanın değiştirilmesi de var.
• Soft Bilgi İşlem, çalışmalarına başladı
Binbir zorlukla yapılan alışverişten,
sorunlan, sıkıntılan dile getirdiler. 5886
Şimdi Ankara'daki bilişimciler bu
genellikle alıcıyı da satıcıyı da tam
sayılı Devlet İhale Yasası'nın yeterli
değişiklik sırasında yaşanan sorunlann
olarak memnun etmek mümkün
olduğu görüşünü savunanların yanı
çözülmesi için kendi seslerine de kulak
• Büişim'96 programı
verilmesini istiyorlar.
belirlendi
değildir.
sıra bu yasanın değiştirilmesi
Bilgi teknolojisi sektöründe en fazla
(Ayrıntılı yazı sayfa 14-l7de)
gerektiğini söyleyenler de oldu.
Bilgisayar promosyonuna
Dizi-Yazı..
Bilgi Teknolojilerinin Bugünü ve Yarını BT/haber'in önümüzdeki sayısında "Bilgi
Teknolojilerinin Bugünü ve Yarını" başlıklı dizi-yazı başlıyor. Empa A.Ş. Teknik Genel Mü dür Yardımcısı Türker Cambazoğlu'nun hazır ladığı dizi-yazı BT sektörü profesyonellerinin olduğu kadar, bu teknolojileri takip etmek isteyen tüm yöneticilerin ilgisini çekecek. Haftaya...
dizüstü
(lap-
zenlenen
Promosyon
Kam-
panyaları
rına tepki büyüyor. Demok
bu
ratik Sol Parti İstanbul Millet
bir takım düzenlemeler geti
tür kampanyalara ilişkin
rildiğini de hatırlattı.
Turkcell'in Türkiye çapındaki tüm noktaları
Ö t e yandan, Türkiye Bili
na ilişkin B T / h a b e r ' e bir açık
şim D e r n e ğ i ( T B D ) B a ş k a n ı
nın birbirine yerel ve geniş alan ağlarıyla
lama yaptı. Aktaş, açıklama
Dr. Ali Arifoğlu da,
bilgisa-
bağlanması olarak tanımlanabilecek bu pro
sında, Sanayi ve Ticaret B a
yarlann teknik özelliklerinin
jede amaçlanan, ofislerarası bilgi alışverişinin sağlanması, müşteri hiz
kanlığının 9 O c a k 1 9 9 6 tarih
halen tam olarak açıklanma
metlerinin ve kayıtlann takibi, konuşmaların takibi ve GSM şebekesinin
ve 2 2 5 1 8 sayılı Resmi G a z e -
dığını söyledi.
kontrolü. Turkcell, yeni ofisler açıldıkça bu ofislerin de bilgisayar ağına
te'de yayınlanan "Yazılı Basın Tarafından
(Ayrıntılı haberler
Dü
sayfa
4 ve
6'da)
IBM Türk'ün PC Bölümünün yeni
ayı içinde işlemeye başlayacağını söy
Müdürü Atilla Kayahoğlu, 1996 yılında
leyen Atilla Kayahoğlu, dağıtıcı sayısı
PC pazannda oldukça iddialı ve agre-
nın ve hangi şirketlerin dağıtıcı olaca
sif politikalar izleyeceklerini belirterek,
ğının henüz kesinlik kazanmadığını,
"Eğer PC pazannda konu fiyat savaşı
ancak dağıtıcı sayısının en fazla 4 adet
ise, o fiyat savaşının içinde biz de va-
olacağını belirtiyor.
nz" diyor. Yeni kanal yapısının Mayıs
Bilkent'te videokonferans sistemiyle eğitim veriliyor Bilkent Üniversitesi, video konferans sistemiyle eğitime başladı. İşlet me ve Ekonomi Bölümü öğrencilerine her hafta ABD'de konusunda uz man 3 profesör videokonferans sistemi ile ders anlatıyor. Bilkent Üniversitesi'nde ve New York'ta oluşturulan sınıflarda dersler etkileşimli Bilkent Üniversitesi'nde videokonferansla ilgili çalış
malar 1995 yılının Aralık ayında başladı ve ilk ders 28 Şubat 1996 tari
haber sayfa 6'da)
bağlanmasını öngörüyor.
(Ayrıntılı haber sayfa 2de)
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU
"Fiyat savaşının içinde biz de varız"
(Ayrıntılı
Turkcell'de son zamanlarda oldukça kap samlı bir bilgisayar ağı projesi yürütülüyor.
IBM Türk PC Bölüm Müdürü Atilla Kayahoğlu:
hinde verildi.
birbirine bağlıyor
ile İlgili Tebliğ" ile
sında bilgisayar promosyonu
Kuruluşları
olarak yapılıyor.
sayfa)
şubelerini ağlarla
t o p ) bilgisayar promosyonla-
vekili Prof.Dr. Ziya Aktaş, ba
(Arka
Turkcell tüm
tepkiler sürüyor... Gazetelerin
(Sayfa 22)
(Ayrtntıh haber sayfa 3'te)
Internet-
HTML'lesek de mi saklasak?
HTML Web'in ana yapı taşı.
Web' in Internet'te gittikçe yaygın laşması, Web sayfalan oluşturmaya
yarayan HTML diline olan ilgiyi de artırıyor.
(Ayrmtıh haber sayfa 18-19da)
BThaber
20 EBYS yapısında Blockchain devri
Elektronik Belge, Form ve Süreç Yönetim Sistemi (EBYS) enVision’ın Blockchain teknolojisiyle entegrasyonu tamamlandı. Böylelikle enVision; Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da Blockchain protokolünün gücünden yararlanan EBYS çözümleri arasında yer aldı. Uygulama, enVision müşterilerine, yüksek derecede değişmezlik ve saydamlık sağlayan, iyileştirilmiş içerik hizmetleriyle daha güvenli, verimli ve güvenilir hizmet sunulmasına katkıda bulunacak. CBKSoft Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Battal, “Birçok farklı kullanım alanı olan Blokzincir teknolojisinin kullanım alanlarından biri de bilgiyi kilitlemek, bağımsız olarak doğrulanabilir yapmak, merkezi olmayan yapı sayesinde güvenliği en üst seviyeye çıkartmak ve denetlenebilir hale getirmek için bir Dağıtık Defter mekanizması sağlamak” bilgisini verdi. Bilkent Cyberpark firmalarından olan CBKSoft, Blockchain / Blokzincir teknolojisini özgünlük doğrulama, süreç doğrulama ve akıllı sözleşme özellikleri için kullanacak. MultiChain ve HyperLedger gibi açık kaynaklı Blokzincir platformlarıyla entegrasyon sayesinde enVision müşterileri yakın zamanda Blokzincir teknolojisinin sunduğu tüm içerik yönetimi olanaklarından faydalanacak. Süreç doğrulama sayesinde herhangi bir iş sürecinin gerçekleştirilmesi bağımsızca teyit edilebilir hale gelecek. Tüm iş faaliyetlerinin ve ilgili gerçekleştirme detaylarının Blokzincir’e kaydedilmesi ise denetim geçmişini kesin ve tamamıyla değiştirilemez kılacak. Akıllı sözleşmelerle taraflar arasındaki iş anlaşmaları Blokzincir’de kaydedilen bilgisayar kodlarına dönüştürülecek ve bu kodlar önceden tanımlanan kurallara bağlı kalarak kendi kendilerine işleyebilecek. Bu sayede, iş süreçleri onları kontrol edecek ve olası anlaşmazlıkları çözecek üçüncü bir kişinin müdahalesini gerektirmeyecek biçimde otomatikleşecek.
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Cisco, 10’uncu inovasyon merkezini İstanbul’da açtı
Cisco, dünyadaki çapındaki 10’uncu inovasyon merkezini İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te açtı. Cisco İstanbul İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden lojistik, taşımacılık ve üretim alanlarında nesnelerin interneti uygulamaları ve ülkenin dijitalleşmesi için inovasyonlara odaklanacak. Cisco müşterilerini, iş ortaklarını, start-up’ları, kamu kuruluşlarını ve akademik çevreleri bir araya getirerek güçlü bir inovasyon ekosistemi oluşturulmasının hedeflendiği merkez ile girişimciler Cisco’nun geniş teknoloji portföyüne ve uluslararası ağına erişerek, fikirlerini hayata geçirme ve
ürün geliştirme süreçlerini hızlandırabilecekler. Arı Teknokent içinde 450 metrekarelik alanda yer alan merkez Cisco’nun iş ortaklarına ve start-up’lara yeni fikirleri ortaklaşa geliştirip test edebilmeleri için çözüm demo alanları, araştırma laboratuvarları, esnek çalışma ve işbirliği alanlarının yanı sıra donanım ve yazılım geliştirme fırsat ve teknolojilerini sunacak. Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım, “Merkez, sektörlerin yaşadıkları zorluklara ve sorunlara çözüm üreterek, Türkiye’nin hızla gelişen inovasyon ortamı için ufuk açıcı bir mihenk taşı olacak” dedi. Cisco Global Lojistik Kıdemli
Enerji sektörüne uçtan uca çözüm
Intel’den iki yeni güvenlik teknolojisi Intel, bir süredir silikon teknolojilerden, istemci cihazlara ve buluta kadar her alanda güvenliğe yönelik inovasyonu teşvik ediyor. Intel, geçen yıl sektör liderleriyle yaptığı işbirlikleriyle geleceğin güvenlik temelli iş yüklerinin ortaya konmasına yardımcı oldu ve IoT cihazları için Intel Secure Device Onboard’u da pazara sundu. Intel, bu yıl ise iki yeni teknolojiyi daha tanıtıyor. Bunlar, ekosistemin yeni tehditleri tespit etmesine yardımcı olacak bir dizi silikon seviyesinde özellik olan Intel® Threat Detection Technology (Intel® TDT) ve Intel işlemcilerdeki dahili güvenlik özelliklerini standart hale getiren bir çerçeve olan Intel® Security Essentials. Siber güvenlik becerilerinin geliştirilmesine yönelik olarak da Intel, Purdue Üniversitesi ile akademik işbirliğinin kapsamını genişletti. Intel Threat Detection Technology, şirketlerin üst düzey siber tehditleri ve istismar noktalarını tespit etmelerine yardımcı olmak için silikon seviyesinde telemetri ve işlevselliklerden faydalanıyor. İlk yeni özellik ise Hızlandırılmış Bellek Tarama özelliği. Mevcut tarama teknolojileri sistem belleği tabanlı siber saldırıları tespit ederken işlemci performansında azalmaya neden olmakta. Hızlandırılmış Bellek Tarama ile tarama işlemi Intel’in entegre grafik işlemcisi tarafından yapılıyor, daha fazla tarama mümkün olurken, performans ve güç tüketimi üzerindeki etki de azalıyor. Öte yandan, Microsoft da Hızlandırılmış Bellek Tarama özelliğini Microsoft Windows Defender Advanced Threat Protection’ın (ATP) antivirüs özellikleri arasına ekleyecek.
Direktörü Jack Allen da, Türkiye’nin 3. havalimanı gibi büyük projeler ile çok önemli bir atılım gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, ülkenin dijital dönüşümünde yer almaktan gurur duyduklarını ifade etti. Cisco Avrupa İnovasyon Direktörü Nick Chrissos ise Cisco’nun inovasyon merkezlerinde dünyadaki sorunlara somut çözümler üretme peşinde olduğuna değinerek, “İstanbul, Cisco açısından yükselen bir merkez olma yolunda ilerliyor” dedi. Türkiye Yatırım ve Destek Ajansı Başkanı Arda Ermut da merkezin açılması için ciddi bir emek harcandığına işaret ederek, global yatırımın ikna sürecinde Cisco Türkiye ile işbirliği yaptıklarının altını çizdi ve “Son 15 yıldır bir yatırım ekosistemi oluşturmak ve girişimciliği geliştirmek için çaba sarf ediliyor. Türkiye’de girişimcilik kolay değil, ama bu anlamda önemli adımlar atılıyor. Artık girişimcilerin ihtiyaçlarına daha hızlı tepki veren ve çözüm getiren devlet kademeleri oluştu” dedi.
İTÜ ARI Teknokent, finans teknolojilerinde önemli Türk firmalarına ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri olan Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri, 2003 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye ve dünya finans piyasalarında oluşan verileri yapay zekâ teknolojileri ile derleyerek, iş ortaklarına analiz imkânı sunan şirket, alanında bir inovasyon fabrikası gibi çalışıyor. Matriks’in Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar, “Fintech’in geleceğinde güçlü bir oyuncu olma hedefimiz var. Bu motivasyon ile sizin adınıza düşünen, hatta karar alan yazılımlar geliştiriyoruz. En iyi yöneten, en iyi yorumlayan ve verileri anlamlandıran sistemler
tasarlıyoruz. Sektörün değişen ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde; daha hızlı, daha akıllı, daha izlenebilir ve bütünleşik yeni çözüm konseptlerimizi çok yakın bir zamanda kullanıcılarımıza sunacağız” dedi.Matriks’in Fintech alanında öne çıkan çalışmaları arasında metalonline.net, altinonline. net ve finans laboratuvarları gibi projeler var. Matriks, son olarak ise enerji piyasalarındaki serbestleşme sonrası, bu sektöre yönelik uçtan uca çözümler sunan yazılımlarını piyasaya sundu. Veri, tahmin, işlem ve risk yönetimi bileşenlerini tek ekranda birleştiren bu ürün hakkında bilgi veren Tutar, “Gerek konsept gerekse veri
inceleme ve analiz uygulamaları açısından dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Aslında ilerideki ihtisas borsaları için altyapı oluşturuyoruz. Bunu doğal gaz, kömür, karbon, hatta buğday ve pamuk gibi alanlarda da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Mühendis, matematikçi, istatistikçi ve yazılımcılardan oluşan ekibimizle arz, talep, yük ve fiyat tahmini yapıyoruz. Hava durumuna ve havzaların doluluk durumuna göre barajların durumunu değerlendiriyoruz. Blockchain teknolojisini de ürünlerimize entegre ediyoruz. Türkiye'de İstanbul merkez ofis ve Ar-Ge birimimiz ile birlikte, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Adana'da bulunan şubelerimizle hizmet veriyoruz. Sunduğumuz çözümler arasında; veri izleme ve işlem platformları, mobil uygulama projeleri, web çözümleri, FIX entegrasyon projeleri, enerji piyasaları ve modelleme ve tahmin yazılımları, büyük veri ve ölçeklendirilebilir BT mimarileri yer alıyor" bilgisini verdi.
BThaber
22 KARİYER MTH Technologies Türkiye Ülke Müdürü Ali Kuralkan oldu Siber güvenlik, mobil e-ticaret ve IoT alanlarında faaliyet gösteren MTH Technologies’te Türkiye Ülke Müdürlüğü görevine Ali Kuralkan atandı. Uluslararası yönetim alanında yüksek lisans yapan, INSEAD/Fransa’da telekomünikasyon alanında pazarlama derecesi alan Ali Kuralkan, Belçika’da bulunan Alcatel-Lucent’in Next Generation Networks bölümünde ticari yönetim direktörü, Cisco’da Orta Asya Genel Müdürlüğü ile Orta ve Doğu Avrupa’yı kapsayan 19 ülkede servis sağlayıcılardan sorumlu genel müdür olarak görev yaptı. 2011-2012 yıllarında Türkiye'de MetroNet (FTTx Servis Sağlayıcı) COO'su olarak çalışan Ali Kuralkan, MTH Technologies B.V Türkiye İrtibat bürosuna ülke müdürü olarak atanmadan önce ise 2012-2018 yılları arasında Netaş Uluslararası Pazarlar Genel Müdürü olarak çalıştı.
Güçarslan, Newland EMEA’da Bölge Satış Müdürü oldu Donanım, yazılım ve finansal servisler üreten Çin merkezli Newland’da EMEA Bölge Satış Müdürü Oğuz Güçarslan oldu. OT/VT sektöründe proje yöneticiliği ve satış müdürlüğü pozisyonlarında görev yapan Oğuz Güçarslan, 10 yıldır Perkon’da Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Satış Müdürü olarak görev yapıyordu. Şirket, Türkiye dahil olmak üzere Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki operasyonlarını Hollanda merkezli olarak yönetiyor. Veri toplama sektöründe ise el terminalleri, tablet ve kendi sahip olduğu patentli teknolojileri ile 1D ve 2D barkod okuyucular üretiyor.
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Allianz Türkiye’de iki atama Sigorta şirketi Allianz Türkiye’nin Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Kaan Günay, 1 Mart 2018 tarihi itibarıyla Almanya’da yer alan Allianz Teknoloji’nin global analitik başkanlığı görevine getirildi. Günay, yeni pozisyonundaki sorumluluklarına ek olarak, Haziran ayına kadar Allianz Türkiye’ye destek vermeye devam edecek. Kaan Günay’ın Türkiye görevlerini ise bilgi teknolojilerinde hayat emeklilik yazılım geliştirme ve dönüşüm direktörü olarak görev yapan Evren Ayorak üstlendi. Allianz Türkiye Bilgi Teknolojileri Direktörü olan Ayorak, yeni sorumluluklarına ek olarak, Allianz İş Sistemleri dönüşümündeki mevcut görevine de devam edecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi’nin Almanca enformatik bölümünde, yüksek lisansını Baltimore Üniversitesi’nin yönetim bilişim sistemleri bölümünde tamamlayan Kaan Günay,
kariyerine 2000 yılında Wincor Nixdorf’ta ürün uzmanı olarak başladı. Günay, 2005 yılında Deloitte Türkiye’de bilgi teknolojileri ve güvenlik bölümünde finans ve telekomünikasyon sektörlerine hizmet verdi ve Deloitte Kanada’da bilgi teknolojileri ve güvenlik riskleri konularında çalıştı. 2010 yılında Accenture Teknoloji Danışmanlığı’nda müdür, 2011 yılında kıdemli müdür olarak görev yapan Günay, 2013 Şubat’ında bilgi teknolojileri direktör vekili olarak katıldığı Allianz Türkiye’de, 2014 yılında Bilgi Teknolojileri Direktörü oldu. Günay, Şubat 2017’den bu yana Allianz Türkiye’nin bilgi teknolojileri genel müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu. Günay, 1 Mart 2018’de Almanya’da yer alan Allianz Teknoloji’nin global analitik başkanlığı görevine atandı. Evren Ayorak ise lisans ve yüksek lisans derecelerini Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar
Banka çalışanları, bankanın platformunda buluşuyor
Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Ergun Özdamar oldu TürkTraktör’ün Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcılığı görevine, uzun yıllardır Koç Grubu şirketlerinde farklı görevlerde bulunan Ergun Özdamar atandı. Özdamar, lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünde tamamladı. İş hayatına 1991 yılında Uygulama ve Sistem Destek Uzmanı olarak Koç Sistem’de başlayan Özdamar, 1995 yılında transfer olduğu Tofaş’ta 12 yıl boyunca sırasıyla Elektronik Mühendisi, Sunucu ve Ağ Yönetim Personeli, Bilgi Güvenliği ve Sistem Yönetim Mühendisi olarak farklı pozisyonlarda çalışmalar yaptı. Özdamar, 2007 yılında Koç Holding’de Bilgi Teknolojileri Denetim Grup Yöneticisi olarak yer aldı ve bu görevini 2010 yılına kadar sürdürdü. TürkTraktör’deki görevine 2010’da Teknolojileri Müdürü olarak başlayan Ergun Özdamar, 2016 ortasında devreye alınan teknolojik dönüşüm projesi Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sisteminin hayata geçirilmesinde kilit rol oynadı.
Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Kariyerine 2000 yılında Finansbank’ta sistem ve uygulama mimarı olarak başlayan Ayorak, 20052006 arasında aynı kurumun bilgi işlem birimi IBTECH’te kıdemli yazılım mimarı olarak görev aldı. Ayorak, 2006-2007 arasında Fiba Holding’in kurumsal mimarı olarak çalıştı. 2012’ye kadar Hollanda’da, Credit Europe Bank bünyesinde uygulama tasarımı ve geliştirme bölümü yöneticisi, başkan yardımcısı ve kıdemli başkan yardımcısı pozisyonlarında görev alan Ayorak, Mart 2016’den bu yana çalıştığı Allianz Türkiye’de yazılım geliştirme ve dönüşüm direktörü olarak atanmadan önce Fibabank’ın analiz ve geliştirme bölüm yöneticisi ve departman müdürü pozisyonlarında görev almıştı. Ayorak, 1 Mart 2018’den itibaren Allianz Türkiye’nin bilgi teknolojileri direktörlüğü pozisyonuna atandı.
Albaraka Türk’ün geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği kurum içi girişimcilik programı Albaraka Keşfet Programı’nın ilk projesi, sosyal medya mobil paylaşım uygulaması ‘Albaraka Fenomenya’ oldu. Kurum içinde kullanıma sunulan uygulama, yeni bir pazarlama, satış, iletişim ve gündem yönetimi platformu olarak tüm kullanıcılara açılmayı hedefliyor. Albaraka Türk çalışanlarından
Talha Erdoğan, Abdullah Can Kılıç ve Burak Yedek tarafından geliştirilen “Albaraka Fenomenya”, bir sosyal medya mobil paylaşım uygulaması, aynı zamanda çalışanların sanal ortamda buluşacağı ve etkileşim içinde olacağı bir platform. Çalışanların telefonuna kolaylıkla indireceği uygulamayla, banka ve e-posta adresini girerek şifre ve kullanıcı adı oluşturduktan
sonra aktifleşerek paylaşımlarda bulunabilecek, uygulamayı güvenli bir şekilde kullanabilecek, beğendikleri içerikleri, isterlerse farklılaştırarak kendi sosyal medya hesaplarından paylaşabilecek, paylaştıkça puan toplarken, bu puanlara karşılık sürpriz hediyeler kazanabilecek. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ, ‘Albaraka Fenomenya’nın Albaraka Türk çalışanları tarafından geliştirildiğine ve Albaraka Keşfet programının desteğiyle hayata geçen ilk proje olduğuna dikkat çekti. Albaraka Türk çalışanlarının rahatlıkla kullanabileceği, kendi sosyal medya hesaplarına rahatça girebileceği ve paylaşımlar yapabileceği kullanımı kolay olan bu platformun, banka çalışanları arasında etkileşimi ve sosyal bağı artıracağını ifade eden Altundağ, “Günümüzün en büyük kavramı inovasyon. Biz de inovasyonu, dijital dönüşümü hep gündemimizde, ön planda tutuyoruz” dedi.
BThaber
24 KARİYER
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Y kuşağı gürültü istemiyor!
Gökhan Nalbantoğlu, SAP Türkiye’de SAP, Türkiye’deki Çözüm Satış organizasyonunun başına Gökhan Nalbantoğlu’nu getirdi. BT sektöründe tüketici ürünleri ve kurumsal pazarlarda 25 yıldan uzun zamandır üst düzey deneyime sahip olan Nalbantoğlu, yeni görevinde SAP Türkiye’nin yerleşik (kurum içi) ve bulut alanlarındaki büyümesine odaklanacak. BT başlığında Türkiye’nin yanında Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (MEA, EMEA) bölgelerinde projelere imza atan Gökhan Nalbantoğlu, SAP Türkiye’ye katılmadan önce SAS Türkiye Genel Müdürlüğü ve IBM Türkiye Yazılım Ülke Lideri ve MEA Bölgesi Bulut & SaaS Satış Lideri olarak görev yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği lisans ve Endüstri Mühendisliği yüksek lisans derecelerine sahip olan Gökhan Nalbantoğlu, Fransa’daki INSEAD Üniversitesi’nde üst düzey yönetici programını tamamladı. Nalbantoğlu, halen Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’ne danışmanlık yapmakta.
2013 yılında ABD, Fransa ve Almanya’da yaklaşık 2 bin profesyonel personel üzerinde araştırmalara başlayan Plantronics, farklı demografik yapıdaki kişilerin iş süreçlerine nasıl yaklaştığını ve teknolojik ekipmanların iş süreçlerine olan etkilerini incelediği araştırmasında; ürün
geliştirme, pazarlama, iletişim kurma becerileri ve müşteri bağlılığı gibi başlıklarda değişimleri tespit etti. Özellikle Y kuşağının iş süreçlerine dahil olmaya başlamasıyla birlikte 2017’de teknolojik ekipmanların iş süreçlerindeki verimliliği artırdığını ortaya koyan
şirket, 2013 yılında araştırma grubuna dahil olan çalışanların yüzde 12’sini oluşturan Y kuşağının, 2017 yılında yaklaşık yüzde 50’ye ulaşmasının etkisine de dikkat çekti. Araştırmaya katılan gruplarda iş süreçlerinin aksamasına ve verimliliği düşüren etkenlerde ise gürültü faktörü ön plana çıktı. Araştırmaya katılan tüm çalışma gruplarında ortam gürültüsünün bir iş yerinde maruz kalınabilecek en büyük üç negatif etkenden biri olduğu ortaya çıktı. Plantronics, yapılan araştırmalarla iş performansını negatif etkileyen gürültü faktörünü ortadan kaldırmak ve gürültüyü azaltmak için ürünlerinde ses çözümlerine verdiği önemi artıracak.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
8 Mayıs 2018 BTvizyon Denizli Toplantısı Dedeman Park Otel Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
5 Temmuz 2018 Bilişim 500 Ödül Töreni CVK Park Boshporus Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org
8 Mayıs 2018 smartcon Ankara Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.smartcon.com/ankara-2018
26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 30 Nisan - 3 Mayıs 2018 Dell Technologies World Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.delltechnologiesworld.com
Y U R T İ Ç İ
10 Mayıs 2018 BTvizyon İzmir Toplantısı Hilton İzmir Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
10 Mayıs 2018 360 CIO 2018 Marriott Hotel Şisli İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.360cnp.com
6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 - 15 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
2 - 4 Mayıs 2018 DE-CIX Merkezine Basın Gezisi Frankfurt, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.de-cix.net
8 - 10 Mayıs 2018 Citrix Synergy Anaheim, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.citrixsynergy.com
3 - 6 Haziran 2018 HPE Aruba Atmosphere EMEA’18 Šibenik, Hırvatistan AYRINTILI BİLGİ: www.arubanetworks.com/emeaatmosphere
28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
13 Aralık 2018 Girne Toplantıları BTvizyon Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP Bahar günlerinden merhaba, Yine kamu spotu tadında bir haberle bu haftaya başlıyorum. Zira Bankalararası Kart Merkezi (BKM), kartlı ödeme yaparken dikkat edilmesi gereken detayları paylaşmış. BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko’nun belirttiği gibi, kart kullanıcılarını bilinçlendirme konusunda daha gidecek yolumuz var. Bu da bankacılık sektörünün yanı sıra ilgili tüm paydaşlarla ortak yürütülmesi gereken, sürekli ve uzun vadeli bir mücadele. Canko, bu noktada BKM olarak eğitici ve bilinçlendirici çalışmalar ve projeler gerçekleştirmeyi sürdürecekleri bilgisini veriyor. İşte bunlara dikkat! Kartınızı ödeme yapmak için verdiğinizde POS cihazı dışında başka bir cihazdan geçirilmediğinden, ödeme yaptıktan sonra kartı geri aldığınızdan ve kart numaranızın not edilmediğinden emin olun. ATM’lerde işlem yaparken tanımadığınız kişilerden yardım almayın, işlem yaptığınız ATM’de özel olarak yerleştirilmiş bir cihazdan şüphe duyarsanız hemen bankanıza haber verin. Çekmek istediğiniz paranızın ATM’de sıkışması halinde kendi telefonunuzdan derhal bankanızı arayın, kartınızı kapattırmadan ATM başından ayrılmayın. Bu tip durumlarda size yardımcı olmak isteyen kişilere karşı da lütfen dikkatli olun. Kredi veya banka kartı ile alışverişlerde işyerinin düzenlediği satış belgesini inceleyerek, üzerinde yer alan bilgilerin doğruluğunu da mutlaka kontrol edin. Kredi kartı ekstreleri ve hesap hareketlerinizi düzenli kontrol ederek, tarafınızca yapılmayan ya da hesabınıza yansımayan işlem tespit etmeniz halinde bankanızla irtibata geçin. En iyisi, acil durumlarda hızlıca ulaşmak için banka telefon numaralarını telefonunuza kaydedin. Kart şifrenizi de lütfen kimseyle paylaşmayın. İnternetten alışverişlerde n’olur bilinen ve güvenilir siteleri tercih edin. İnternet tarayıcınızın
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
Mısır’ın gizemini kim merak etmez! adres çubuğuna sitenin adresini yazarak siteye giriş yapın. SMS, e-posta ve sosyal medya üzerinden yönlendirildiğiniz veya arama motorları üzerinden giriş yaptığınız web sitelerinin adreslerinin bankanıza ait olduğundan emin olun ve sertifikalarını da kontrol edin. Hatta bankalara ait görüntüsü verilen sitelere, banka logosu ve adı kullanılsa bile kart ve kişisel bilgilerinizi isteyen e-postalara itibar etmeyin. Sosyal paylaşım sitelerini kullanıp sizden güvenlik açısından kritik bilgileri almayı deneyen dolandırıcılara dikkat edin. Ve bence en önemlisi, telefonla arayıp kendini polis, savcı, bankacı veya sigortacı olarak tanıtan veya “Tebrikler ödül kazandınız!” diyerek sizden kişisel veya bankacılık bilgilerinizi isteyen kişilere karşı dikkatli olun, bilgilerinizi paylaşmayın. Bazı insanların kafası sadece pisliğe işliyor çünkü. Gelelim yollarda yitip giden hayatımıza… Beykoz Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi akademisyenleri bir araya gelerek İstanbul trafiğindeki 500 bin aracın koordinatlarını ve hızını 5 yıl boyunca takip etmiş. 'İstanbul Trafik Otoritmi 2017' raporunun sonuçlarına göre, İstanbul'da yaşayanlar hayatlarının ortalama 3.5 yılını trafikte geçiriyor. Bu da haftada bir iş günü mesai fazladan yapmış etkisi yaratıyor. Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Gürsoy, trafik nedeniyle kısa vadede zaman, enerji ve fırsat kaybı; orta vadede çevre kirliliği ve sağlık kayıpları; uzun vadede sosyoekonomik ve sosyokültürel kayıplar yaşattığını belirtmiş, ki sonuna kadar haklı. Trafipper ve Başarsoft işbirliği ile desteklenen çalışma 500 binden fazla aracın 5 yıl kesintisiz takip edilmesi ile elde edilen koordinat ve
hız verilerinin analiz edilmesi ve işlenmesiyle oluşturulmuş, orta vadede sağlık kaybı, uzun vadede ekonomik ve kültürel kayıp ise kaçınılmaz gerçek maalesef. Bu arada Logo Yazılım, ilk insansı robot Sophia’yı, bilim ve teknolojiyle ilgilenen üstün yetenekli öğrencilerle bir araya getirmiş. Logo Yazılım’ın sosyal sorumluluk sponsoru olarak yer aldığı Marketing Meetup etkinliğinde gençlerle tanışan Sophia, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi verdiği mesajla güzel bir jest yapmış. “Gelecek hafta, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 98. yıldönümünü kutlayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, dünyanın tüm çocuklarına, geleceğin mimarı olduklarını vurgulamak için verdiği anlamlı bir gün” demiş. Sophia’nın sözlerinin herkesin bilincine kazınması yegane dileğim. Hong Konglu Hanson Robotics tarafından Audrey Hepburn’den ilham alınarak tasarlanan Sophia, dünyanın ilk insansı robotu ve Suudi Arabistan tarafından verilen vatandaşlıkla “dünyanın ilk vatandaş robotu” unvanına da sahip. Türkiye’yi ortak çalışma alanı kültürü ile tanıştıran Workinton, Katar’ın prestijli proje ve lüks markalarının sahibi Alfardan Grubu ile anlaşma imzalamış. İlk yurtdışı işbirliğini ABD’de San Diego’da gerçekleştirdiklerini belirten Workinton CEO’su Pınar Massena, “Mayıs 2018’de Katar’ın başkenti Doha’daki ilk şube açılışını gerçekleştireceğiz. Hedefimiz Ortadoğu pazarında büyümek. Katar’dan sonra Umman’ı odağımıza aldık” demiş. Şimdi sıra acı gerçeklerde… Dünyada her yıl 8 milyon ton plastik malzeme denizlere
atılıyor. Plastik atık sorununda en büyük payı olan ülkeler arasında Türkiye maalesef 14’üncü sırada. Bu durum WWF-Türkiye’yi harekete geçirmiş ve 2018’i “Plastik Yılı” ilan eden STK, düzenleyeceği etkinliklerle tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak ve geri dönüşümü artırmak için kamuoyunda farkındalık yaratacak, ayrıca kalıcı iş modelleri geliştirmeye odaklanacakmış. Bu arada, farkındalık artırmak için yapılacak etkinlikler ilk aşamada plastik tüketiminin yoğun olduğu mekân ve alışveriş merkezlerine odaklanacakmış. Berlin’de Enerji Dönüşümü Diyaloğu’nda açıklanan Küresel Enerji Dönüşümü: 2050 Yol Haritası raporu, küresel enerji sistem yatırımlarını yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği lehine, 2050 yılına kadar yüzde 30 artırmanın 11 milyon yeni iş yaratabileceğini, bu rakamın da fosil yakıt tesislerinin azalması ile ortaya çıkacak istihdam açığını kapatmaya, hatta üzerine çıkmaya yetebileceğini ortaya koyuyormuş. Fosil yakıt tesislerinin, küresel ekonomik dinamikler yüzünden atıl kalma riski giderek artıyor, malum. Hızla harekete geçmek ise bu enerji yatırımlarının atıl kalma riskini azaltabilir. Seni bilirim, rapora da buradan ulaşabilirsin: http://www.irena.org/ publications/2018/Apr/GlobalEnergy-Transition-A-Roadmapto-2050 Türk Telekom, “Herkes için erişilebilir iletişim” felsefesi ile hayata geçirdiği Günışığı Projesi’ni az gören çocukların eğitim hayatını kolaylaştırmak amacıyla “Okulumda Günışığı” projesi ile sürdürüyormuş. Proje kapsamında az gören çocukların bulunduğu temel eğitim okullarında; öğrenci, veli, öğretmen ve yöneticilere
“Az Gören Eğitimi“ ile ilgili dersler verilecekmiş. Mardin Midyat’ın Sivrice Köyü’ndeki ilköğretim öğrencileri, tüm zorluk ve imkansızlıkları aşarak bir başarı hikayesi yazmış, hepsie helal olsun. FLL (First Lego League) European Open Championship’te Yükselen Yıldız Birincilik Ödülü’nü kazanan bu takım, Turkcell’in kurduğu teknoloji laboratuvarı ile yeni başarılara imza atmaya hazırlanıyor ve dilerim daha nice başarılarını seninle paylaşırım. ING Bank ise İTÜ ARI Teknokent ile işbirliğini bu yıl da sürdürüyormuş. Big Bang Girişimcilik Yarışması kapsamında verilen ING Bank Fintech Özel Ödülü ile ING Bank tarafından başarılı bulunan fintech girişimcilerine ödül olarak toplam 100 bin TL destek sağlanacak. Gelelim ödüllere… Türkiye’de 150 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren, European Search Awards’da finale kalmış. “Best Use of Search - Finance” (finans sektöründe arama motorlarının en iyi kullanımı) kategorisinde finale kalan Generali Sigorta, Türkiye’den finalde yer alan tek sigorta şirketi. Generali Sigorta’nın finale kaldığı ödül töreni 16 Mayıs’ta Prag’da. Koçtaş ise International Data Corporation Türkiye tarafından verilen IDC 2018 CIO Ödülleri kapsamında ‘Yılın En İyi Değişim Yönetimi’ kategorisinde dijital dönüşüm projesiyle birincilik ödülüne layık görülmüş. Bu hafta kitabım "Peri'nin Hiyeroglif Günlüğü”. İstanbul Kadın Ressamlar Derneği onur üyesi Perihan Sadıkoğlu'nun Puslu Yayıncılık'tan çıkan bu kitabı bizi Mısır'a alıp götürüyor. Çarpıcı bir tarihi öğrenme imkanı... Hem de hikayesel boyutta... Facebook'ta grup kurup Mısır'ın gizemini çözmeye çalışan gençler bizim için dolu dolu bir macerayı içeriyor, okuyalım... Bu hafta da bu kadar olsun, haftaya yine buluşalım…
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1170
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
30 NİSAN - 6 MAYIS 2018
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
The power of data will force the companies! Law No. 6698 on Protection of Personal Data (KVKK) was published in the Official Gazette on April 7th, 2016 and entered into force on October 7th, 2016 with all its articles. The twoyear adaptation process recognized in the KVKK law was completed on April 7th, 2018. KVKK together with personal data and the fundamental rules and principles relating to the protection of personal data was enacted for the first time in Turkey. KVKK is, in fact, binding for all small, medium and large sized companies. The law on the protection of personal data is an area that is very new to all sectors and companies and must mature over time. At this stage, EY Turkey Tax Department and KS Attorney Partner Ahmet Sağlı pointed out that it is not possible to say every sector and company is exactly ready for KVKK. Large scale companies operating in the banking, finance, retail and healthcare sectors, which process intensive personal data in their commercial activities with the introduction of KVKK, are seen to have started their data accountability activities in KVKK a little earlier than other sectors and companies. In the smaller companies and the sectors and companies that process less personal data according to their activities, the difference is seen in KVKK adaptation processes. Hence, KVKK level of preparedness in Turkey differ depending on the sector and companies. Individuals will understand the value of ‘their data’ As a fact that everyone knows; together with KVKK, specific rules and
limitations are introduced for individual and corporate communication, and marketing activities using different communication methods are among the areas most affected by KVKK. According to Ahmet Sağlı, who emphasized that companies will have to inform and approve personal data owners for communication within the scope of marketing and KVKK, this will bring some administrative and technical obligations to companies in terms of commercial and operational. On the other hand, as a result of the basic principles brought about by the law, companies are encouraged to use data at the lowest possible level, namely “data minimization” and privacy planning as a result of applications such as “privacy by design” will be reduced, even over time the effects of these steps will be reflected in corporate communication. “The process that began with the publication of KVKK will also increase awareness regarding the protection of personal data and individuals will be reflected in the daily life.” According to Ahmet Sağlı and provided the comment about data awareness: “In particular, individuals in established culture results in Turkey, can share their personal data without questioning and even feel that it is unusual the personal data is not shared. But with the awareness that will change, individuals are expected to be more cautious before sharing their personal data.” The penalties are divided into two To comply with KVKK, companies must take the
necessary technical measures regarding the processing and protection of personal data. The Personal Data Protection Agency, which was established at the beginning of 2017, has also published a detailed guide in this regard. Technical measures naturally also require some IT investments. In this context, some IT investments, especially the issues such as data security for compliance with KVKK, personal data inventory, management of personal data storage and destruction and management of clear consent and disclosure procedures, access to personal data and authorization are also not a requirement but a necessity . I will come to sanctions waiting for those who do not comply with these rules... The sanctions to be applied in case of violation are clearly defined in KVKK. These sanctions are divided into ‘administrative’ and ‘criminal’. Details of the criminal dimension are stated by Ahmet Sağlı: “Administrative sanctions such as administrative penalties; depending on the type and weight of the violation, are between 5 thousand TL and 1 million TL and the administrative fines are regulated by the board. Criminal sanctions that may go as far as to imprisonment for the responsible persons may come into the day, especially in the case of serious violations that require criminal responsibility. In the near future, it is also expected that the data liability register (VERBIS) is actively used. In the meantime, some companies may be exempted from registration by the board again. For example;
the scope of the exception can be determined by taking into consideration criteria such as the number of employees of the companies and turnover. All companies that do not fall under the scope of exception will have to register online.” The answer to the four basic questions draws the road map! In particular, companies have focused on compliance projects with KVKK in the last year and have been transferring important resources for this purpose and have tried to reduce their risks with rapid gains according to their risk assessments within the scope of compliance with the law. Nevertheless, according to Barış Bilen Vural, Yönetim Academy CEO, who commented as: “It is early to say that the KVKK compliance projects have been completed by the April 7th, 2018 in the sector and that the KVKK compliance projects will be one of the important projects followed by the top management in 2018.” According to Vural, companies start by answering four basic questions: • What is the Law on the Protection of Personal Data (KVKK)? • How will it affect our company? • Where should I start to adapt to KVKK? • What should I do to be fully compliant with KVKK? Barış Bilen Vural, who proposed the creation of a ‘KVKK Project team’ within the company in order to answer these four questions, emphasized that the
KVKK compliance projects evaluated three axes as process, technology and law. "The success of the projects is possible with these three axes moving together and in harmony. For this reason, project team members should include people who represent all three axes.” said Vural and added: “In house trainings and information workshops, in which both the project team and the top management of the company are involved, can be organized in order to be able to answer the question of what KVKK is. A preliminary analysis study involving the relevant units would be very helpful in order to be able to answer the question “How will KVKK affect our company?” This work can be evaluated as both the processes involving personal data and the stage of identification of information assets. Thus, prioritizing adaptation of information assets that involve the most intense processes of personal data and processes involving these processes begins to reveal a path map on the axis of both process and technology. Thus, the answer to the question “Where should I start to adapt to the KVKK?” starts to slowly emerge. The answer to the question “What should I do to be fully compliant with KVKK?” will reveal the fact that the information we will obtain when we answer the first three questions constitutes a roadmap within a project plan. Identifying and implementing quick recovery steps at each stage of the project will reduce our risks during the full compliance process with KVKK.”
1995’ten beri
Turkey should prepare a robotics road map To discuss the studies in Turkey and the world in the field of robotics, robotics innovations and the future in order to increase cooperation in this field; 4th Turkey Robotics Conference ToRK 2018 was held in Bosphorus University between the dates of 12 -
14 April 2018. It is stated that the number of robots reaching to the consumer will increase by 25% every year until 2025 and the robotics market is expected to increase 8 times until 2021. Bosphorus University Rector Dr. Mehmed Özkan stated that the interest in
robotics has increased day by day in his opening speech and that the basic sciences have provided undeniable benefits for robotics. Özkan drew the attention to the rapid development of robotics with knowledge gained from such branches as anatomy, biology and
physics. Organized under the ToRK 2018, “Turkey Robotics Roadmap Session” hosted the representatives from the Science, Industry and Technology Ministry, TÜBİTAK, ASELSAN, KUKA, GILBO, FESTO, Sabancı
University and Middle East Technical University expressed their opinions on Turkey should create a long-term Robotics Roadmap by bringing together shareholders of robotics in order to be a part of the global competition as soon as possible.
Turkish equivalent studies from TBD The widely used Turkish equivalent words of “computer” - bilgisayar, “software” - yazılım, “hardware” - donanım, “informatics” – bilişim and “information processing” and many others are found by Turkey Informatics Association (TBD) and they work hard to find Turkish equivalents to foreign terms commonly used in the field of information technology. The “Attentive Turkish Working Group for Informatics” spent 6 months to examine a total of 1.048
English words and produced the Turkish equivalents for the terms for use of the public. “We need to work quickly and effectively so that our language is not defeated by foreign term invasion.” said TBD Chairman Rahmi Aktepe emphasizing that the language will become impoverished if not acted quickly. “Language is the identity of a nation. We are working with our power as TBD and we show the necessary sensitivity to this
issue.” Since 1971, TBD’s foundation, it considers the use and spread of Turkish terms in the field of informatics. TBD, which has carried out studies such as “Term Branch” and “Attentive Turkish Working Group”, is currently carrying out studies for the localization of the informatics terms under the name of “Turkish Working Group in Informatics”. Aktepe shared the following information about these works:
“We aim to prevent the use of bad sentences including foreign words and abbreviations in communication environments especially in recent years. We will present the Turkish version of the foreign terms settled to our language to the public and try to make use of Turkish and correct terms by our people. It may be possible to eliminate inconsistencies in Turkish publications produced in public, academics, civil society or private institutions
and to collect dictionaries prepared by many different organizations in a pool of acceptable terms with common sense. As a result of the studies, we act with the consciousness that our terms are adopted by our people. As each work is completed, it will be made available to the public. All our efforts are to protect our language and to avoid future threats. I give my thanks to Emeritus Prof. Dr. Tuncer Ören who is the head of the Attentive Turkish in Informatics Working Group.”
Run, jump and fly with Mikro! Mikro Yazılım brought its new product range first to business partners, developed with 30 years of experience. Mikro Software’s new product line consists of Mikro Run, Mikro Jump and Mikro Fly. All over 300 business partners of Mikro Software in Turkey got together for a 3-day launch meeting held in İzmir, Çesme. In the event, organized with the motto “Everything starts just now with Mikro Yazılım!”,
details of the three product groups that Mikro Yazılım designed to meet today’s and tomorrow’s needs of small, medium and large scale businesses. Mikro Software General Manager Alpaslan Tomuş explained the Mikro software’s radical change process and the vision behind this change process. On behalf of Turkven and Earlybird investing in Mikro
Software; Mikro Software Chairman Göktekin Dinçerler has mentioned the importance and position of Mikro Software for themselves as one of the major investors. Turkey and the world in the software industry is very vibrant and dynamic as Dinçer pointed out and stated that they are open to development and the position of Mikro Software in this dynamic sector is exciting for them.
In the event, Mikro Software Deputy General Manager Aysu Senem Çavdar explained the changing product development and management processes and the road maps of the products. Çavdar said that the new product range has been fully developed with this vision, as software and technology need to fully comply with both current and future needs of businesses.
Mikro Run is specially designed for the needs of tradesmen, self-employed and small businesses. Mikro Jump is developed for SMEs to grow as being the flag ship of Turkey’s economy and Mikro Fly is for manufacturers and large enterprises. Eventually, Mikro Software partners were also awarded their business partners for their 2017 performance.
2017
Son Başvuru tarİhİ
UZATILDI 10 MAYIS 2018
Katılım koşulları, dijital başvuru ve tüm detaylar için;
w w w. b i l i s i m 5 0 0 . c o m
BOWLING TURNUVASI Se k t ör ü m üzü b i r a ra y a g e t i r i y o r Rekabet & Dostluk & Takım & Eğlence & Adrenalin Konsantrasyon & Motivasyon & Denge
5 KİŞİLİK TAKIMINI KUR VE BAŞVUR bowling@bthaber.com.tr
*Başvuru ve katılım ücretsizdir. *Başvurular bowling@bthaber.com.tr adresinden 2 Mayıs 2018 tarihine kadar kabul edilecektir. *Başvuruları onaylanan takımlar ve ilk tur eleme sonuçları 3 Mayıs 2018 tarihinde açıklanacaktır. *Turnuvaya katılım bilişim sektörü tüm çalışanları ya da farklı sektörlerin bilgi işlem ile ilgili çalışanları için geçerlidir. *Başvuru mailinde 5 kişiden oluşan takım üyelerinin isim/soyisim ve kurumsal iletişim bilgileri yer almalıdır. *Bireysel başvuru kabul edilmemektedir. Sadece takım başvuruları esas alınır. *Kontenjan 32 takım ile sınırlıdır. *Turnuva Profilo AVM – Time Out Bowling Center’da 14 Mayıs 2018 akşamı gerçekleşecektir.