BThaber 1173. Sayı

Page 1

Sayfa

3 Noterdeki işlemlere SMS ile doğrulama güvencesi

Noterlerdeki işlemlerin güvenliğinin daha da artırılmasını amaçlayan “SMS Bilgilendirme Hizmeti” devreye girdi.

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1173 21 - 27 Mayıs 2018

Sayfa

8

Foriba, aldığı yatırımlarla yurtdışında atağa geçti Foriba, aldığı yatırımlarla yurtiçin ve yurtdışı pazarlardaki büyümesini sürdürüyor. Foriba, 2018 yılında gelirlerinin yüzde 20’sini yurtdışı pazarlardan elde etmeyi planlıyor.

Sayfa

10

Aslında her şey ‘kültür’ ile başlıyor! Turkcell, “Dijital operatör” tanımı kapsamında geliştirdiği çözüm ve hizmetlerle kurumsal alanda da hızlı büyümesini sürdürüyor.

Sayfa

5

Bilişimciler stres attı

20

Bağlantı gücü katlanarak büyüyor Küresel ara bağlantı ve veri merkezi, şirketi Equinix, Inc., Türkiye’de 2017 sonlarında 373 milyon TL’ye satın aldığı IL2 (IstanbuL2) veri merkezini açtı.

BThaber tarafından birincisi düzenlenen Bowling Turnuvası, bilişimcileri buluşturdu ve heyecanlı bir gecede stres atmalarına ortam oluşturdu. KoçSistem takımının birinci, Bilişim Grubu Yapay Zeka ve Siber Güvenlik takımlarının ikinci ve üçüncülük kupasını kazandığı etkinlik, Radore’nin ana sponsorluğu ve Morten BT Eğitim’in destek sponsorlukları ile gerçekleştirildi.

Sayfa

11

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE

Dijital dönüşüm süreçlerinde, doküman yönetim sistemleri önemli bir yer tutuyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Sayfa


40.000+ ekran yönetimi 20 ülkede hizmet

SİSTEM 9 DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.

PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV

VIDEO WALL

İNTERAKTİF UYGULAMALAR

LED EKRAN

VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER

DİJİTAL MENU BOARD

TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00


BThaber

E-TOPLUM

21 - 27 MAYIS 2018

3

Noterdeki işlemlere SMS ile doğrulama güvencesi işlemlerden anında bilgi sahibi olacaktır. SMS Bilgilendirme Hizmeti’nin kapsamını ilerleyen dönemde daha da geliştirmeyi planlıyoruz.”

Noterlerdeki işlemlerin güvenliğinin daha da artırılmasını amaçlayan “SMS Bilgilendirme Hizmeti” devreye girdi. Hizmet ile noterliklerde işlem yapıldığı anda SMS ile vatandaşa bilgisi iletilecek. “SMS Bilgilendirme Hizmeti” noterliklerde işlem güvenliği konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ndaki düzenlemeler çerçevesinde Türkiye Noterler Birliği tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile görüşmeler yapıldı. Türkiye Noterler Birliği, Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone ile çalışmalar yaparak üç operatör üzerinden ilgili T.C. kimlik numarasına ait tüm GSM numaralarına, SMS gönderimini sağlayacak. “SMS Bilgilendirme Hizmeti” ile noterliklerde adına bir işlem yapıldığında, ilgilinin T.C. kimlik numarasına kayıtlı tüm GSM numaralarına anında SMS gönderilecek. Vekaletname,

araç satış işlemleri, imza sirküleri, imza beyannameleri, temlikname, taahhütname gibi noterliklerde kendi adına yapılan bazı işlemlerden işlem sahiplerinin SMS yoluyla bilgisi olacak. Noterliklerde kendi adına işlem yapan ilgiliye gönderilen bilgilendirme mesajı üzerine, eğer bu işlem ilgiliye ait değilse SMS’deki noterlik numarasını arayarak işleme müdahale edebilecek. Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar, bilgilendirme hizmetinin, işlem sahiplerinin noterliklerdeki işlem güvenliğine katkı sağlayacağını belirterek şunları söyledi: “Eğer güven ile ilgili bir şüphe duyuyorlarsa güven duygularını arttıracak. Bu önemli bir konu. Sanılmasın ki noterlerde çok sayıda böyle işlem gerçekleştiriliyor. Ama biz böyle bir düşüncesi olduğu için huzursuzluk hissi yaşayanlar varsa bu huzursuzluğa son veriyoruz. Bu hizmet sayesinde herkes yapılan

Kurumsal kapasite güçleniyor İşlem güvenliği ile birlikte iş gücü, para ve zaman tasarrufunun, yani verimliliğin tüm taraflar için büyük önem taşıdığını belirten Tutar şöyle devam etti: “Türkiye Noterler Birliği olarak dijital çağa ayak uydurmak ve vatandaşa daha fazla katkı sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birlik olarak yıllardır elde ettiğimiz bilgi birikimimiz, deneyimlerimiz ve uzmanlık alanlarımız çerçevesinde çözüm üretmek adına işbirliklerine açığız. Türkiye Noterler Birliği olarak temel ilkelerimiz olan tarafsızlık, güvenilirlik, yenilikçilik, kurumsallık, etkili iletişim konularındaki projelerimizi daha da arttırmak, mevcut olanları da daha ileriye taşımak için çalışıyoruz. Bugüne kadar Avrupa Birliği’nin projeleri arasında noterlik için kabul edilen ilk ve tek örnek proje oluşturması bakımından son derece önemli olan “Türk Noterlik Siteminin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi” çalışmaları devam ediyor.”

TÜTED’de bayrak değişimi Tüm Telekomünikasyon İş İnsanları Derneği’nin (TÜTED) 17. Olağan Genel Kurulu’nda Mehmet Hakan Tahiroğlu Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Yapılan oylamada TÜTED’in yeni Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri ve görev dağılımları ise şöyle oluştu: Yönetim Kurulu Asıl Üyeler Yönetim Kurulu Başkanı: Mehmet Hakan Tahiroğlu (Elkotek A.Ş.) Başkan Yardımcısı: Mehmet Fazıl Sözen (İnta Mühendislik A.Ş.) Genel Sekreter: Mustafa Büyükkapucu (Nevada Elektronik Ltd.Şti) Sayman: Orhan Tasasız (Orcom Bilgi ve İletişim Teknolojileri San. ve Tic. Ltd. Şti.) Üye: Dr. Dilek Bağdatlıoğlu

(Rotal Digital A.Ş.) Üye: Şükrü Kutlu (Türk Telekom Grubu) Üye: Neslihan Aydemir (Türk Telekom Grubu) Yönetim Kurulu Yedek Üyeler 1-A.Tahsin Turgut-Atakom Haberleşme Ltd.Şti. 2- M.Hayrettin Mimaroğlu Mimtel Telekomünikasyon Ltd.Şti. 3- İsfendiyar Söyler-Cen Kablo San.ve Tic.A.Ş 4- Birgül Köksüren Özekici -Alcasis Bilgi Teknolojileri Ltd. Şti.. 5-Ş.İlhan Bağören Telenity İletişim Sis.San.ve Tic.A.Ş. Denetim Kurulu Asıl Üyeler 1- Mehmet Telli-ACS Teknoloji Sis.Ltd.Şti. 2- Mehmet Beyaz-TTG

Uluslararası Telekomünikasyon Ltd.Şti. 3- Turgay Denizci- İnterkom Telekomünikasyon San.ve Tic. Ltd.Şti Denetim Kurulu Yedek Üyeler 1- İ.Ali Battal-THS Telsiz Haberleşme Sistemleri Ltd.Şti. 2- Abdullah Safi-Oracle Türkiye 3- Berk Tangüner-Airspain Türkiye


10 4 BThaber,

Alman Devi Deutsche Messe tarafından düzenlenen dünyanın en büyük bilişim fuarı CEBIT 2018’e GÖTÜRÜYOR!

11-15 Haziran CEBIT HANNOVER 2018 Almanya' da yeni çehresi; "Business Fest" konseptiyle tüm dünya teknoloji ve telekomünikasyon devlerini buluşturmaya hazırlanıyor.

İlk 10 ziyaretçiye BThaber’den özel “CEBIT VIP Konuk Hakları”

ÜCRETSİZ

BThaber Konukları için VIP Hizmetler • CEBIT için tam etkinlik bileti • Tüm gün Catering + Lounge erişimi • İş ortakları ile birebir networking

HEMEN BAŞVUR

cebit@bthaber.com.tr DETAYLI BİLGİ

www.bthaber.com.tr/cebit

CEBIT 2018 Türk BT Yöneticileri Stratejik Tur Ortağı

E-TOPLUM BİLİŞİM DÜNYASI

BThaber 14 - 27 21 20 MAYIS 2018

KOBİ’lerin dijital dönüşümü için etkin yollar bulunmalı

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, İstanbul’da düzenlenen 1’inci İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi’nde KOBİ’lerin bilişimle entegrasyon sağlama yolları bulmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Aktepe şunları söyledi: “KOBİ’lerimiz 4’üncü Sanayi Devrimi kapsamında telaffuz edilen kavramlara aşina; yeni teknolojilerin yaratacağı değişimlere hazırlıklı olmalı. Nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, büyük veri, bulut bilişim, robotlar ve akıllı fabrikalar konularına hakim olmanın ötesinde, bu alanlarda özgün ve milli uygulamaları öncelikli olarak tercih etmeli. KOBİ’lerimiz bilişim yatırımlarına proje yaklaşımıyla bakarak, proje takımları oluşturarak bilinçli birer alıcı olmayı becerebilmeli, bilişimcilerle, işletme sahipleri ve yöneticileri arasında bir iletişim biçimi geliştirilmeli. Sanayi 4.0’la imtihanında KOBİ’leri yoğun şekilde destekleyebilmek için devlet, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları nezdinde

ortak bir yol haritası ortaya koymamız gerek. Girişimcilik kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması konusundaki farkındalığın artması mutluluk verici. Ar-Ge, inovasyon ve yeni tasarımlarla ürün, hizmet ve pazarlama olanaklarımızı geliştirmemiz; KOBİ’lerimizin bilişimle entegrasyonunu sağlamak için etkili yollar bulmamız gerek. Takip eden değil, takip edilen olmak için KOBİ’leri iş süreçlerine dahil edebildiğimiz, rekabet gücü açısından değerlendirebildiğimiz bilişim çözümlerine ihtiyacımız var. Ülkemizin uzun vadeli politikalarının, ekonomik büyümenin yanı sıra, insani gelişmişlik, hukukun üstünlüğü, bilişim toplumu, uluslararası rekabet gücü, kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik boyutlarını da içerecek şekilde çok yönlü anlayışla oluşturulması için önceliğimiz nitelikli insan gücü olmalı. İlköğretimden üniversiteye kadar etkili, kaliteli ve sektörün ihtiyaçlarına cevap veren eğitim programları ortaya koymalıyız. Nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi

ve niteliklerinin sürekli geliştirilmesinin yanı sıra, orta ve yükseköğretimde yaklaşık yüzde 5 olan nitelikli insan gücünün ülke içinde iyi değerlendirilmesi ve beyin göçünün önlenmesi de şart.” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik de yüksek katma değerli ürünler ortaya koymak için bakanlığın yaptığı çalışmaları şöyle anlattı: “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız 4’üncü Sanayi Devrimi’nin yönetilmesini sağlayacak bir platform oluşturdu. Hangi dallarda çalışılacağına dair çalışmalar yürütülüyor. İşletmelerin dijital dönüşüm sürecinde kamudan beklentilerini sorguluyoruz. Ancak Sanayi 4.0 için yapılan çalışmalara KOBİ’mizin ilgisinin olmadığını görüyoruz. KOBİ’ler aile şirketinin üzerine çıkmak istemiyorlar, bir dış göze itibar etmiyorlar. Girişimciler para konusunda kaynak sorunu da yaşıyor.” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkcıoğlu da KOBİ’lerin finansmana ulaşmaları için çalışma yürüttüklerini vurgulayarak, “Biz ihracatçının temsilcisi olarak KOBİ’lere ayrı önem veriyoruz. En önemli aracımız bilişim” dedi. İstanbul Sanayi Odası Başkan Vekili Adnan Dalgakıran da “İş yapma biçimlerimizi değiştirmeli, daha becerikli ve çalışkan insanları daha iyi yerlere getirmeliyiz. Nitelikli girişimciliği özendirmek için profesyonel girişimcileri şirketlere almalıyız” diye konuştu.

Türk oyun sektörünün ihracat rekoru Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye’deki oyun geliştiricileri tarafından 2017’de yapılan ihracatın 700 milyon dolara ulaştığını söyledi. Bakan Zeybekçi, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği’nin (TOGED) 2016 yılı verilerine dayanarak yaptığı açıklamasında ihracattaki artışın yüzde 40 olduğunu belirterek, “Bu verilere göre, sektör, 2016’da bir önceki yılki ihracatını yüzde 25 artırarak 500 milyon dolara ulaştı. Bu, sektörün ihracat rekoru olarak kayıtlara geçti. Türk oyun geliştiricilerin oyunlarına artan ilgi, mevcut

oyunlara yenilerinin eklenmesiyle geçen yıl yeni ihracat rekoruna imza atıldı. Sektörün ihracatı 2017’de yüzde 40 artarak 700 milyon dolara ulaştı” dedi. Oyun sektörünün ihracatta her yıl yeni rekorlar kırdığını vurgulayan Bakan Zeybekçi, Ekonomi Bakanlığı’nın sektöre olan destek programlarının devam edeceğini belirtti ve şöyle devam etti: “Türk oyun geliştiricileri 2023 yılına yönelik 2,5 -10 milyar dolar arası ihracat hedefini koruyor. Türkiye’den çıkan oyunlar, ihracat başarısının yanında geçen yıl birçok uluslararası yarışmadan ödülle döndü. Sektör, bu yıl 1

milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Bakanlık olarak oyun yazılım sektörüne yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz" dedi. TOGED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erkin ise Türkiye’den çıkan oyunlara yurtdışında artan bir ilgi olduğunu belirterek, bireysel geliştiricilerin ve bağımsız stüdyoların da yeni oyunlarının merakla beklendiğini vurguladı. Erkin, "Sektör ve firmalarımız büyüdükçe insan kaynağı ihtiyacımız da büyüyor. Bundan sonra hem sektörü büyütmeye hem ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesine çalışacağız" dedi.


BThaber

E-TOPLUM

21 - 27 MAYIS 2018

5

Bilişimciler stres attı BThaber tarafından birincisi düzenlenen Bowling Turnuvası, bilişimcileri buluşturdu ve heyecanlı bir gecede stres atmalarına ortam oluşturdu. KoçSistem takımının birinci, Bilişim Grubu Yapay Zeka ve Siber Güvenlik takımlarının ikinci ve üçüncülük kupasını kazandığı etkinlik, Radore’nin ana sponsorluğu ve Morten BT Eğitim’in destek sponsorlukları ile gerçekleştirildi. 28 takımın yarıştığı turnuvaya 140 oyuncu katıldı. Birinci BThaber Bowling Turnuvası’na şu takımlar katıldı: CIO Turkey (4 takım),

Bilişim Grubu (4 takım), Boyner Grup (2 takım), Borsa Bilgi Teknolojileri, GOSB, Radore, Morten – BT Eğitim, Koçsistem, Exclusive Networks, BThaber, Mechsoft, Logo Yazılım, Dia Yazılım, NCR Türkiye, TecPro, Techopc, Globax Teknoloji, Regna Yazılım, EFB, IND Bilişim, Gençpa. BThaber yetkilileri, birincisini düzenledikleri turnuvanın beklenenin üzerinde ilgi gördüğünü belirterek, bu yılın güz döneminde de gerçekleştirecekleri turnuvalar ile bu etkinliklerin geleneksel hale dönüşeceğini kaydettiler.


6

E-TOPLUM Uzayda kaza olmasın

Uzun menzilli yolcu uçakları yerden 7 – 12 km yüksekte uçuyor. Yerden 200 km ila 2 bin km uzaklıkta Uluslararası Uzay İstasyonu, gözlem uyduları var. Daha uzak menzilde 2 bin km öteden başlayarak 35 bin 785 km’e kadarki uzaklıkta ise 300 iletişim uydusu: Bunların yüzde 90’ı telekom, internet, televizyon, askeri amaçlı uydular.

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Bir de uzay “çöpü” var ki, durum vahim: İşi bitmiş, kullanılmayan 23 bin uydu orada. Ayrıca, roketlerden kalan parçalar. Bunlar küçük bir yumuşak top kadar. 650 bin kadar daha ufak parça ise tırnak parçasıyla küçük bir yumuşak top arası hacimde. Ve 170 milyon, daha da ufak kıymık, talaş, boya kazıntısı şeklinde.

Çünkü uzayda hızlar acaip: Dünyanın çevresinde dönüp duran çöplerin hızı saatte 28 bin 163 km. 10 cm çapında bir çöple çarpışma, 7 kilo dinamit patlaması ayarında hasar yaparmış. Bir kaza olmasın diye Space Surveillance Network (SNN) sürekli uzayı tarıyor. Bu kurum, ABD Ordusu’nun. Massachusetts’deki Haystack ve HAX Radarları her yıl uzay çöpü için (çapı 1 cm’den büyük olmak şartıyla) 600 saatlik kayıt tutuyorlar.

Sadece 2017’de ABD, uzayda 308 bin 984 “az kaldı çarpacaktı” durumu saptamış. Uydu operatörlerine 579 kez “sizin uyduya bir şey çarpacak” uyarısı yapmış.

Şimdi bütün bunlar yetmez gibi SpaceX ve OneWeb, bin km kadar yukarıya yüzlerce mini uydu yerleştirerek interneti dünyada her yere iletmeyi planlıyorlar.

21 - 27 MAYIS 2018

Paris’te Memo Akten

Paris’in “saray gibi” sergi binası Grand Palais, 1900 Dünya Fuarı için yapılmıştı. Caddenin karşısında daha ufak (!) Petit Palais ile birlikte bugün, ikisi yüksek prestijli sergilere ev sahipliği yapıyorlar. Grand Palais’nin bir kanadında açılan Sanatçılar ve Robotlar (Artistes et Robots) sergisi 9 Temmuza kadar açık kalacak. Sergide eserleri sunulan 20 sanatçı arasında, Londra Üniversitesi/ Goldsmiths Sanat Zeki Oyunlar ve Oyun Zekası Merkezi’nde (IGGI Center) yapay zeka konusunda doktora çalışmalarını sürdüren 1975 doğumlu vatandaşımız Memo Akten de var. Takashi Murakami gibi ünü sınırlar

ötesi bir sanatçıyla, Astana/ Kazakistan Sütunları adlı öte-dünya bir eser vermiş olan Michael Hansmeyer ve diğerleri arasında Memo Akten’i de görmek büyük kıvanç. Sanatçı, 2013’te Ars Electronica Golden Nica Ödülü’nü kazanmıştı. Sergideki eserleri yazı diliyle anlatmak gayet zor. Videolarına bakmak daha anlamlı. Çünkü zaten çoğu video formatında. Ancak, Memo Akten’in “ne yaptığına” dair biraz açıklamaya gerek var: Bir tür Google Deep Dream imge yaratıcısını andıran bir yöntemle Akten, yapay sinir (nöral) ağı öyle bir

programlamış ki, gündelik objeleri, bu sistem renkli, şaşırtıcı, soyut imgelere dönüştürüyor. Sanatçının “görmeyi öğrenmek” dediği bir süreç bu. Yapay sinir ağına bol bol deniz, su, gökyüzü, çiçekler, alevler “göstermiş.” Kamera ekranına yansıyan anahtarlık, kompüter fişi, toz bezi gibi alelade şeyleri sistem, “öğrendiği” imgelere dönüştürüyor. Ortaya, sanki izlenimci sanat eseri gibi görüntüler çıkıyor: Kayalıklara çarpan dalgalar, deli gibi alevler, açan ve büyüyen çiçekler. Sanatçı, Digital Trends’e verdiği demeçte diyor ki: “ABD’de, İngiltere’de, Türkiye’de ikili (binary) kutuplaşmaya işaret ediyorum. Dünyayı, daha önce gördüklerimize göre görüyoruz. Başkalarının gözüyle görmeyi akıl etmiyoruz, çünkü sadece kendi bildiklerimizle görebiliriz. Benim eserimde de nöral ağ sadece belli öğeleri görmeyi öğrendi. Bundan yarattığı imge ise tamamen kendi deneyiminin bir ürünü.”

Kültür mirasına VR Google Sanat ve Kültür Projesi hizmete başladığı 2011’den bu yana 7 yılda, 40 ülkede 151 sanat-kültür kurumuyla anlaşarak 32 bin sanat eserini ekrana getirdi. Müze kuyruklarına girmeden, kalabalıklar arasında bir göz ucu yer açmaya çabalamadan, bir eseri yakından, çok yakından gösteriyor. Şimdi bu evrensel kültür hizmetine bir yeni unsur daha eklendi: CyArk adlı bir özel girişimle ortaklaşa, 18 ülkede 26 kültür mirasının mimari-arkeolojik ayrıntıları üç boyutlu olarak ekrana taşındı. Sanal gerçeklikle izlenebilecek. Aralarında, bizden bir miras eseri yok. Ama liste 500’e çıkacakmış, belki o zaman olur. CyArk, İngilizce bir sözcük uyarlamasının kısaltması = Siber Arşiv anlamına. Irak’tan 1980’lerde ABD’e göçebilmiş bir mühendisin girişimi. İsmi hiç de Arapçaya benzemeyen

Ben Kacyra adlı bu mühendis, 1990’larda harita ve kadastro yapmada kullanılacak üç boyutlu bir lazer tarayıcı tasarlamış. Cyrax adını verdiği bu tarayıcı, radardaki radyo dalgaları yerine ışık kullanıyor. Bu, 1970’lerden beri bilinen Lidar’a komşu bir uygulama. Lidar, bugün sürücüsüz araçların “gözü” olarak hizmette. Araçla, diğer objeler arasındaki mesafeyi ölçmek için. Cyrax ise, baktığı objeyi “nokta bulutları” olarak görür, birebir dijital fotoğrafını çeker. Ortaya çıkan milyonlarca nokta, ekranda döndürülebilir, görüntüye her yönden bakılabilir. Bundan, objenin üç boyutlu dijital resmi yapılabilir. Mimarların, bir binanın rölövesini çıkartması gibi. Şimdi bunu lazer tarama daha çabuk, daha ayrıntılı yapacak. Iraklı buluşçu mühendis, Cyrax’ını tasarladığı şirketini 2001’de İsviçre şirketi Leica

Geosystems’e sattı. Sonra, kendisini “hayatta gerçekten yapmak istediği” işe adadı: Kaybolmakta olan, kaybolma tehlikesi olan dünya kültür mirasının dijital rölövesini tek tek çıkartmak. 2011’de, bu işi nasıl ve neden yaptığını bir TED konferansında anlattı. CyArk’ın milyonlarca noktayla arşivlediği dünya kültür mirası listesindeki eserlerin bazısı, turizme açık olmayan, gidilip görülemeyecek kadar ücra, zor yerlerde. Örneğin Peru’da 4 bin metrelik bir dağda (başkent Lima’dan 10 saat otobüs yolculuğuyla ulaşılan) Chavin de Huantar, M.Ö. 1200’lerden kalma bir arkeolojik kalıntı... Listede, Meksika’daki Maya Tapınağı Chichen Itza, Peru’da en eski astronomi gözlemevi

Chankillo, Güney Afrika Drakensberg mağara resimleri, Kamboçya’da Angkor Wat tapınak külliyesi gibi yerler var. Daha yakın zamanlara ait yerler/binalar da... Bütün buraların resimleri Cyrax yüklenebilen dronlarla çekiliyor. Google’la yapılacak işbirliğiyle CyArk’ın listesi büyüyecek. Dünya kültür mirasının 3D arşivi çıkartılacak. UNESCO Genel Sekreteri İrina Bokova, 24 Mart 2017’de

BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada şöyle demişti: “Kültürel miras kimliğe aittir. Mirasın kasıtlı olarak imhası bir savaş suçudur. Kültürel temizliğin küresel stratejisinde bir savaş taktiği haline gelmiştir. Bu yüzden kültürel mirasın savunulması, insan hayatının korunmasından ayrı olamayacak bir güvenlik zorunluluğudur.” Güvenlik Konseyi aynı gün bu konuda karar aldı: S/ RES/2347 (2017)



8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 MAYIS 2018

Foriba, aldığı yatırımlarla yurtdışında atağa geçti Türkiye’nin en çok elektronik belge işleyen e-dönüşüm firmalarından Foriba, aldığı yatırımlarla yurtiçin ve yurtdışı pazarlardaki büyümesini sürdürüyor. Foriba, 2018 yılında gelirlerinin yüzde 20’sini yurtdışı pazarlardan elde etmeyi planlıyor. Bu oranın 2020 yılında ise yüzde 40’lara çıkarılması hedefleniyor. FIT Solutions markasını yakın zamanda Foriba olarak değiştiren ve ISIS Bilişim ile birleşen Foriba’nın ilk hedefinde İtalya, Macaristan, Polanya ve Litvanya gibi pazarlar yer alıyor. Foriba yetkilileri, yurtiçinde de bünyelerine yeni firmaların katılabileceği bilgisini verdiler. Foriba’nın, büyüme stratejileri arasında halka açılma hedefi de bulunuyor. Foriba, 2018 yılının Şubat

ayında dünyanın özel sektöre odaklı en büyük kalkınma kuruluşu IFaC liderliğiyle 5 milyon dolar yatırım aldı. Alınan 5 milyon dolar yatırımın 3 milyon doları IFC’den, 1,5 milyon doları Revo Capital’den, 500 bin doları ise Endeavor Catalyst’den geldi. Bu yatırımlarla birlikte Foriba 2018 yılında İtalya’da bir ofis açtı. İtalya’da dijital süreçlerle ilgili regülasyonların Türkiye’dekine çok yakın oluşu ve tüm vergi mükelleflerinin 2019’da elektronik faturaya geçişinin zorunlu hale getirilmesinin yaratacağı fırsatlar bu kararda etkili oldu. Ayrıca, ülkede halihazırda Ginini gibi büyük partnerlerle çalışan Foriba, şimdiden buradaki portföyüne dünyanın en büyük enerji ve akaryakıt şirketlerinden birini de ekledi. Foriba, sahip olduğu

potansiyel ile yeni ülkelerde de ofis açacak ve büyüme politikalarına hız kazandıracak. Foriba CEO’su Koray Gültekin Bahar, “Foriba olarak bir yandan e-dönüşüm süreçlerindeki bilgi liderliğimizi devam ettirirken bir yandan da yeni birleşmeler ve satın almalarla hizmet verdiğimiz pazarlara yenilerini katmak istiyoruz. Örneğin ISIS ile birlikte, sektörün iki önemli firması birleşmiş oldu ve Türkiye’de alanımızdaki liderliğimizi pekiştirdi. Şimdi hedefimiz Avrupa ve AsyaPasifik bölgesi ile Türki Cumhuriyetlerde hizmet vermeye başlamak. İtalya ve Macaristan’da projelere başlandı. Polonya ve Litvanya için de müşteri analizleri ile beraber projeler önümüzdeki ay canlıya alınacak” dedi.

Foriba’nın öncü konumunu korumasındaki en önemli etkenlerden birinin Ar-Ge gücü olduğunun altını çizen Koray Gültekin Bahar, “Uzmanlığımız olan alanlarda, global çapta kullanılabilecek yeni ürünler hayata geçireceğiz. Ayrıca, müşterilerimizin memnuniyet seviyesini

artırıp maliyetlerini azaltacak yenilikler üzerinde çok vakit harcıyoruz. Bu kapsamda bulut sistemleri ve onların güvenliğinin sağlanması en önem verdiğimiz konular. Bugün toplam 147 kişilik bir ekibimiz var ve şimdi Ar-Ge merkezimizde çalışan sayımızı yüzde 50 büyüteceğiz” dedi.

Siber güvenlikte yapay zeka gereklilik halini alıyor

Gelişen riskler paralelinde, daha sezgisel, proaktiflik seviyesi üst düzeyde siber güvenlik çözümleriyle karşılaşıyoruz. Ancak siber tehditler yine de, tıpkı insan bağışıklığına uyum sağlayan farklı mikroplar gibi, bu önlemleri aşacak yolları keşfetmeyi sürdürüyor.

Innovera Genel Müdürü Gökhan Say’a göre, yapay zekâyı ‘hızlı büyüyen bir çocuk’ olarak tanımlamak mümkün. “Konuşmaya erken başlayan, okuma yazmayı hızlı söken bir çocuk nasıl okula başladığında yaşıtlarından daha başarılı oluyorsa, yapay zekâ için de yakın gelecekte

sınıfın zeki öğrencisi yorumunu yapacağız” diyen Say, bunun ardında ise özellikle makine öğrenimi teknolojisinin başarısı olduğuna dikkat çekti. Yapay zekânın siber güvenlikteki rolü, özellikle Endüstri 4.0 uygulamalarının yaygınlaşmasıyla artacak. Veri temelli üretim tesislerini, IoT kapsamında kullanılan sensörleri ve her bir makinenin birer veri üreticisi haline gelmesini en önemli etkenler olarak tanımlayan Gökhan Say’a göre, bu makinelerin ve sahadaki sensörlerle merkez arasındaki veri alışverişinin siber tehditler için yeni bir kazanç kapısı anlamına geldiğini de hatırlattı. Bunun, altyapıların korunması için ek çözümler gerektirdiğini

söyleyen Say, Innovera’nın bir iştiraki olan ATAR Labs bünyesinde geliştirilen ve tehditleri otomatik olarak analiz edip yanıt veren robotik yazılımlar gibi çözümlerin, başta Güvenlik Operasyon Merkezleri olmak üzere verinin işlendiği ve tutulduğu çok sayıda noktanın proaktif güvenlik düzeyini yukarı taşıdığına dikkat çekti. Gökhan Say, şöyle devam etti: “Küresel örneklere bakıldığında havacılık, demiryolu, enerji, finans gibi ana sektörlerde gerçekleşen siber tehditlere karşı sektörel yapay zekâ uygulamalarının bir şövalye misali kalelerini korumaya başladığı görülüyor. Yapay zekânın bir bekçi gibi konumlandırılması, pek çok

avantajı beraberinde getiriyor. Özellikle makine öğrenimi yoluyla öğrenen BT altyapıları kurmak, yeni geliştirilecek siber tehlikelere karşı avantaj sağlıyor. Bu sayede yalnızca mevcut tehlikelerin değil, tehlikeyi önceden sezen, hatta sonraki nesil siber saldırıların neler olabileceğini daha başından tespit edebilen yapay zekâ destekli siber güvenlik çözümleri yakında daha fazla gündeme gelecek. Hem Endüstri 4.0’ın getirdiği dijital fabrikalar hem 5G iletişim altyapısının kurulmaya başlanmasıyla daha da yoğunlaşacak olan veri trafiği ve beraberindeki akıllı şehir gibi yapılar, yapay zekânın siber güvenlikte kullanımını adeta zorunlu tutacak.”

Yazılıma dayalı büyümeye geçilmesi lazım Harita tabanlı bilişim sistemleri geliştiricisi Başarsoft, firmalar için sunduğu yenilikleri İstanbul’da düzenlediği ‘Başarsoft Teknoloji Günü’nde tanıttı. Radisson Blu Hotel’de gerçekleştirilen etkinliğe; bankacılık, akaryakıt, fast food, eczane, beyaz eşya ve e-ticaret gibi sektörleri temsil eden 70’in üzerinde firmanın yönetici ve BT direktörü katıldı.

Etkinlikte, Başarsoft’un kullanımda olan 10 ayrı hizmeti katılımcılarla paylaşılırken, yeni bir ürün olan Autocomlite de tanıtıldı. Autocomlite sayesinde bankalar, sigorta ve kargo şirketleri gibi adres odaklı çalışan firmaların adres altyapısının doğru konumlandırılması ve sınıflandırılması sağlanıyor. İlk kez düzenledikleri bu etkinliği değerlendiren

Başarsoft CEO’su ve YASAD (Yazılım Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Alim Küçükpehlivan, Türkiye’nin adres ve harita sorununa yönelik çözümlerini paylaştıklarını belirterek, “Bankalar, sigorta şirketleri, kargo şirketleri her gün sokakta yüzbinlerce noktaya dokunuyor ve her birinde bir adres var. Hepsi doğru adres, doğru konum istiyor. Türkiye’de ise bu konuda çok

ciddi sıkıntı var” yorumunu yaptı. Alim Küçükpehlivan, şöyle devam etti: “2017’yi bir önceki yıla göre büyüyerek 250 çalışan ve 40 milyon TL ciro ile kapattık. Temel iş alanlarımız olan dijital harita üretimi, akıllı şebeke yönetimi yazılımlarının yanında, yeni alanlarda ürünler geliştirmek için ArGe çalışmalarına devam ediyoruz. Türkiye’nin inşaata dayalı büyümeden yazılıma

dayalı büyümeye geçmesi durumunda hedeflediğimiz büyüme, milli gelir, ihracat rakamlarına ulaşabilmesi mümkün hale gelecek. Endüstri 4.0 ile üretimdeki ucuz işgücü avantajları da artık tüm dünyayı eşit hale getirdiğinden, yazılım gibi ileri teknoloji alanlarına yatırım yapmayan tüm ülke ve şirketler gelecekte sadece tüketici konumuna düşecekler.”


Doğa Sigorta’nın Güvenliği, Arya Teknoloji Uzmanlığıyla Sophos’a Emanet Sadece dört yılda Türkiye’nin ilk 10 sigorta şirketi arasına girerek liderler tablosuna adını yazdırmayı başaran Doğa Sigorta, güvenlik altyapısında Sophos Birleşik Tehdit Yönetimi (UTM), Endpoint ve Server Protection ürünlerini tercih etti. Doğa Sigorta, Sophos sayesinde müşterilerine ve acentelerine güvenlik endişelerinden arındırılmış, kesintisiz hizmet sunuyor.

(Soldan Sağa): Doğa Sigorta Bilgi Teknolojileri Müdürü Vedat Erkomay, Doğa Sigorta Kurumsal iletişim Müdürü Seda Güler, Doğa Sigorta Sistem, Network ve Güvenlik Uzmanı Ersen Özcan, Arya Teknoloji Genel Müdürü Emrah Şen ve Sophos Türkiye Müdürü Emre Aktaş.

Hizmet Sürekliliği İçin Güvenlikte Hataya Yer Yok Bir sigorta şirketi olarak en büyük önceliklerinin müşteriye hizmet olduğuna dikkat çeken Erkomay, hasar anında ulaşılabilir olmanın önem verdikleri konuların başında geldiğini söyledi. “Müşterilerimiz hasar anında muhatap bulmak, acentelerimiz en kısa sürede en uygun fiyatı vererek müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak istiyor” dedi Erkomay. “Her acentenin en az 5 sigorta şirketiyle anlaşması oluyor. Acente ürünü sizden alamazsa başka yerden alıyor. Günde 6-7 milyon TL prim üretiminin olduğu böyle bir ortamda rekabette öne çıkmak için saniyelerin önemi var. Bu nedenle 7 gün 24 saat tüm sistemlerimizin aktif ve çalışır halde olması şart. Bu operasyonu kesintiye uğratacak en ufak bir güvenlik zafiyetine tahammülümüz yok.” Erkomay, Doğa Sigorta’nın güvenlik ihtiyaçlarını planlarken her şeyi bir arada yapabilen Birleşik Tehdit Yönetimi gibi kavramlara başlangıçta mesafeli yaklaştıklarını, ancak Sophos UTM çözümlerini kullandıkça bu konudaki

endişelerinin oradan kalktığını söyledi. Sigorta şirketlerinin aslında birer finans kurumu olduğuna dikkat çeken Erkomay, şu bilgileri paylaştı: “Sigortacılık ve finans, uçtan uca güvenliğe en çok ihtiyaç duyulan sektörlerin başında gelir. Hizmet sürekliliğinizi belli standartlar çerçevesinde inşa etmeniz gerekiyor. Güvenlik tehditleri veya başka bir nedenden dolayı bir dakikalık kesintiye dahi tahammül gösteremezsiniz. Bu nedenle tercih edeceğiniz güvenlik çözümü son derece önemlidir. Sophos UTM çözümlerini öncelikle detaylı testlerden geçirdik ve ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılayacağını gördükten sonra hizmete aldık. Zaman içinde performansını gördükçe ve kolay yönetim olanaklarını keşfettikçe, ne kadar doğru bir tercih yaptığımızı anladık.” Ürüne Olduğu Kadar İş Ortağına Güvenmek de Önemli Doğa Sigorta’da tercih ettikleri güvenlik çözümünün niteliğinin yanı sıra, buna destek verecek kurumun da son derece önemli olduğunu söyleyen Erkomay, birlikte çalışacakları şirketlerin yeteneklerini ve referanslarını etraflıca inceledikten sonra Arya Teknoloji’de (AEG Bilgi Teknolojileri ve Enerji Ltd. Şti.) karar kıldıklarını ifade etti. Arya Teknoloji’nin tanıştıkları andan itibaren gösterdikleri ilgi, sahip olduğu uzmanlık ve sunduğu destekle öne çıktığını belirten Erkomay, şunları söyledi: “Arya Teknoloji Genel Müdürü Emrah Şen ve ekibi adeta bizim uzantımız gibi çalışıyor. Sophos güvenlik yatırımımızın ilk günden itibaren çalışır hale getirilmesinde, ayarlarının yapılmasında, adım adım tüm sistemlerimizle entegrasyonun sağlanmasında, güvenlik kayıtlarının analiz edilerek uç noktalardaki ve UTM’lerdeki zafiyetlerin giderilmesinde Arya Teknoloji’nin büyük yardımları oldu. Bize uçtan uca kapsamlı güvenlik hizmeti sundular. O kadar başarılı bir sonuca ulaştık ki, geçtiğimiz yıl tüm finans şirketlerini kasıp kavuran kripto saldırılarının hiçbirinden etkilenmedik. Neticede ürüne olduğu kadar iş ortağına güvenmek de önemli. Bugün Sophos ve Arya Teknoloji sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz. Doğa Sigorta bilgi sistemleri güvenliğinin yönetiminde Arya Teknoloji’nin uzmanlığından faydalanmaya ve destek almaya devam ediyoruz.”

advertorial

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de faaliyet gösteren 63 sigorta şirketi arasında 9’uncu sıraya yerleşen Doğa Sigorta, bilgi sistemleri güvenliğinde Sophos ürünlerini tercih etti. Sophos UTM, Endpoint ve Server Protection ürünleri tarafından sunulan teknolojiler, Doğa Sigorta’nın içerden ve dışarıdan kaynaklanacak tehditlerinden etkin biçimde korunmasını sağlıyor. Doğa Sigorta Bilgi Teknolojileri Müdürü Vedat Erkomay, genç ve yerli bir şirket olarak sigorta sektöründe rekabet edebilmenin sadece doğru kararları almakla ve doğru tercihleri yapmakla mümkün olabileceğine dikkat çekti. Bunun kolay bir iş olmadığını ifade eden Erkomay, şunları söyledi: “Doğa Sigorta olarak sadece dört yılda, yüz yıllık şirketlerle aynı ligde yer almayı başardık. Üretimimizi artırmak için önümüzde daha yapmamız gereken çok şey var. Bilgi sistemleri altyapımız, büyümeye yönelik tüm operasyonlarımızı destekleyen, çalışanlarımızın verimliliğini artıran ve birimlerimiz arasındaki koordinasyonu sağlayan bir omurga olarak görev yapıyor. Sophos’un Birleşik Tehdit Yönetimi, Endpoint ve Server Protection çözümleri, bu omurganın güvenliğini sağlamak gibi önemli bir sorumluluğu başarıyla üstleniyor.”


10 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 MAYIS 2018

Aslında her şey ‘kültür’ ile başlıyor! Turkcell, “Dijital operatör” tanımı kapsamında geliştirdiği çözüm ve hizmetlerle kurumsal alanda da hızlı büyümesini sürdürüyor. Ses hizmetleri ile başlayan mobil operatörlük, katma değerli servis ve Ayhan Sevgi çözümlerle yeni bir boyut kazandı. Bireyselden kurumsala doğru gelişen bu boyut, şirket ve kurumların dijital dönüşüm süreçleri açısından da önemli bir aktör haline geldi. Turkcell Kurumsal Satış Direktörü Barbaros Özdemir, Turkcell’in bu yolculuğu ile ilgili sorularımızı yanıtladı: Dijital dönüşüm süreçlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Her kurumun kendisini geliştirmesi ve dönüşüm süreçlerine uyumu, kendi sorumluluğunda. Başkasından kendimizin gelişimi adına birtakım beklentiler içerisinde olabiliriz, ama bu tamamen bizim sorumluluğumuz. Aslında bu iş ‘kültürle’ başlıyor. Çünkü oyun aynı, ama artık kurallar değişti. Kültür, o anki teknolojiyi kendimiz için en iyi şekilde kullanmaya bizi yönlendiriyor. Geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacak. O anki en yüksek teknolojiyi kullanma sorumluluğu bize ait. Bunu kişi olarak da yapabilirsiniz, şirket olarak da. Tabii bir kişiden ziyade, bir gruba bu kültürü aşılamak gerekiyor. Şirketler büyüdükçe ya da küçüldükçe, kültür çok önemli bir hale geçiyor. Yoğun rekabet ortamı bu kültürü zorluyor mu? Şirketler, doğru strateji ve teknolojiler ile gerçekten bir değer üretebiliyorsa bunun geri dönüşü olmadığına inanıyor. Müşterilerin beklentileri de değişiyor ve sizin bu beklentilere cevap vermeniz şart. İnsanlar, örneğin üç saniyede internetten aldığı bir kitabı, beceriksiz bir kargo şirketinin üç günde getirmesini kabullenemiyor. Diğer yandan rekabet, aynı sektörde yer alan şirketlerin birbirleriyle olan rekabetinin dışına çıkıp yeni dönemdeki müşteri beklentilerinin seviyesine çıktı. Bir dijital girdap oluştu ve bu girdabın içinde tüm unsurlar yer alıyor.

bir ekosistem oluşturduk. Hem müşterilerimiz hem de iş ortaklarımız bize çok güveniyorlar. Dijital fabrikalar sürekli gelip kendilerini tanıtıyorlar. Günde en az 1-2 tane dijital fabrika ile tanışıyoruz. Anlaşabildiğimiz, ileriye dönük ve istediğimiz yöne giden teknolojiler varsa, onlarla muhakkak işbirliği yapıyoruz.

Dolayısıyla, bu dijital girdabın kuvvetinden ancak dijital bir vektör yaratarak çıkabilirsiniz, aksi halde girdabın içinde kaybolursunuz. Bu girdaptan çıkmanın yolu nedir? Şirketler, dijitalleşmenin öneminin farkında olup, gerekli adımları attıktan sonra kendilerine hedefler koymalı ve yol haritasını çizmeli. Bu da aslında ağırlıklı olarak “Biz değişeceğiz ve herkese birer tablet alacağız” şeklinde olmamalı. Tabii ki bu gibi yatırımlar yapılmalı, fakat bunları 3 - 4 parçaya bölmek lazım. Bunlardan bir tanesi, çalışanların güçlendirilmesi. Bu kültür oluştuktan sonda çalışanların dijital dönüşümlerinin sağlanması, iş yapma şekillerinin hızlanması gerekiyor. Böylece daha hızlı ve daha az maliyetli yapılara dönüşüm olur. İkinci unsur, müşterilerle olan ilişki ve iletişimin yeniden düzenlenmesi. Üçüncü unsur ise operasyonel iş süreçlerinin gerçekten dijital olarak yenilenmesi ve geliştirilmesi. Tabii bir yandan çalışanlarınızı geliştirip, diğer yandan müşteri coşkusunu yeni bir deneyimle geliştirmeye çalışırken, muhasebenizi hala elle tutuyorsanız, böyle bir dönüşümü de gerçekleştiremezsiniz. Belki bunların altında beşer, onar kategori daha vardır, ama aslında buradaki üç hedefi kültürel açıdan ortaya koymak lazım. Teknoloji yapıları açısından bakıldığında nasıl bir değişim ortaya çıkıyor? Teknoloji tarafında da “platform teknolojileri” gibi yapılar ortaya çıkıyor. Nesnelerin interneti artık böyle bir yapı. Eskiden de sensör vardı ve ilk defa sensörlerle tanışmış bir dünya değiliz. Bütün mesele, sensörün yaptığı işin iletilip anlık verinin toplanabilmesi. Artık sensör manuel olarak takip edilmiyor, elektronik ortamda ve büyük veri kapsamında takip ediliyor. Veriler analiz ediliyor. Bir bölgede veya mekandaki insanların yüz hallerinden duygusal durumları analiz

Peki, müşteriler, özellikle de Anadolu’daki kullanıcılar bu çözümlere nasıl ulaşacak? Büyük, orta boy müşteriler ve kamu müşterileri için müşteri temsilcilerimiz var. Ayrıca alt bayilerimiz, kurumsal çözüm merkezlerimiz var. Türkiye’nin neresinde olursa olsun tüm müşterilere gidiyoruz. ediliyor. İşte esas dönüşüm de burada başlıyor. Peki siz bu noktada ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Örneğin; demin bahsettiğim gibi duygusal modelleri çözen teknolojiler üzerinde çalışıyoruz ve bu konuda çözümlerimiz oluştu. Analitik Plus çözümümüz, kişilerin hareketlerini algılayarak, öngörü analizleri yapılmasına olanak sağlıyor. CEO Yönetim Ekranı ile yöneticiler tüm gerçek zamanlı bilgilere ve geçmiş trendlere tek ekrandan ulaşıyor. Dijital Dönüşüm Platformu ile firmaların kullanmış olduğu birden fazla program ve veritabanı tek bir platform üzerinden yönetiliyor, iş akışları oluşturuluyor ve kolayca saklanıyor. Güvenli dijital imza, dijital arşiv, dijital ekran, varlık takibi, işgücü performansı izleme, enerji yönetme ve izleme gibi çok farklı çözümlerimiz var. Bu çözümlerimiz artık bulut, güvenlik yapıları ve yapay zeka teknolojileri ile destekleniyor. Biz bu çözümleri her sektör için planlıyoruz. Turkcell olarak mobilin, normal BT’nin ya da normal çekirdek ağ işlerinin çok ötesine geçtik. O zaman kendinizi mobil operatör olarak görmüyorsunuz? Biz tamamen teknolojik sağlayıcısı olduk ve kendimize

“Dijital operatör” diyoruz. Türkiye’nin dijital dönüşümde lider ve güvenilen şirketi olarak hem kamu tarafında hem özel sektör tarafında bize büyük güven var. Örneğin; iki şehir hastanesinin A’dan Z’ye tüm operasyonlarını biz yapıyoruz. İki hastanenin çalışmaları da devam ediyor. Dolayısıyla, sağlık sektöründe otomasyon ve entegrasyon konusunda da lider firma olduk. Bu konuda oldukça fazla Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Eğitim konusunda da çok ciddi projelerimiz var. Bu çözümleri nasıl bir ekosistem içinde ortaya çıkarıyorsunuz? Her alanda çözümünüz var ve bunlar her alana da uyarlanabilirler. Turkcell içerisinde birkaç bölüme sahibiz. Bu bölümlerden bir tanesi Arı Kovanı. Çok iyi bir fikir ile gelen birisi Turkcell’den start-up desteği alabilir. Onun dışında, bizim kendi içimizde kendimize ait teknolojileri ürettiğimiz noktalar var. Kurumsal tarafta bu kadar çözümün üretildiği bir dijital yazılım fabrikasını kurmayı hiç düşünmedik. Zaten bu da çok mantıklı olmazdı. Bu çözümleri geliştirenlerle uzun vadeli işbirlikleri yaparak ekosistemimizi geliştiriyoruz. Dolayısıyla, biz kurumlara doğru giden, çözümlerin ortaya atıldığı ve dijital fabrikaların katıldığı çok iyi

Kurumsal bölümün Turkcell içindeki büyüklüğü nedir? Turkcell’in büyük bölümünü bireysel temsil etse de, ciddi bir bölümünü de kurumsal ve toptan yapı temsil ediyor. Kurumsal tarafta da çok ciddi büyümeler kaydediyoruz. Doğru konulara parmak basarak sağlıklı parçalarda büyüyoruz. Masa, sandalye ya da bina değil, teknoloji üretip satıyoruz. Böylece aslında ülkemizin gelişimi için katma değer yaratacak platformlar oluşturuyoruz. Bölgesel planlarınızda ne tür gelişimler var? Turkcell şu andaki ana stratejisi çerçevesinde dünyanın en iyi dijital operatörü olarak epey bir adım attı. Google, Amazon, Spotify örnekleri gibi dijital olarak dünyaya hakimiyetimizi artıracağız ve bu kurumsal için de geçerli olacak. Veri merkezi ve bulut çözümlerimiz için buradan pek çok ülke ile konuşuyoruz ve bu yapımızı kullanacaklar. Bu çözümleri ve hizmetleri pakete dönüştürme planlarınız var mı? Dünyadan bazı operatörler bizim burada yaptıklarımızı çok yakından takip ediyorlar, bizi dinlemek istiyor ve bizi örnek alıyorlar. Çünkü bizim burada çok geniş bir takımımız, çok ciddi bir ekosistemimiz var.


BThaber 21 - 27 MAYIS 2018

DOSYA:

Dijital Dönüşüm Süreçlerinde Doküman ve İçerik Yönetimi

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Kağıt işini dijital dünyaya bırakın! Günümüzde ‘dijital dönüşüm’ eskiden olduğu gibi ölçeği büyük, yatırım bütçesinde buna pay ayırma imkanına sahip, hele de belli sektörlerdeki şirketlere mahsus değil, her ölçek için istisnasız bir gereklilik. Dijital dönüşüm ana başlığında içerik yönetimi gerekliliğinin bir noktasında e-dönüşüm kapsamında hayata geçirilen yasal uygulamalara uyum var, bir tarafta da kurumsal verimliliği

ve entegrasyonu birçok başlıkta sağlamanın avantajları. Sonuçta dijital ortama taşınan belgeler; stok, kırtasiye ve iş gücü gibi birçok maliyetin önüne geçerken, başarılı bir belge ve arşiv yönetiminin kullanımı sonuçta bilgiye erişim süresini de büyük oranda kısaltıyor. İş süreçlerinin kağıt ortamından çıkması ve dijital ortama taşınması ile kurumsal verimlilik, hız, bilgiye hakimiyet avantajları cepte oluyor.


12 DOSYA

BThaber

Dijital Dönüşüm Süreçlerinde Doküman ve İçerik Yönetimi

21 - 27 MAYIS 2018

Ofislerde enVision ile dijital dönüşüm gerçekleşiyor! süreçleri otomatik hale geliyor. Karar verme süreçleri iyileşiyor ve hızlanıyor. İşlem kuyrukları ve işlem tamamlanma süreleri kısalıyor. Ayrıca, En Yeşil Ofis konseptimiz ile tonlarca kağıt çöpe gitmekten kurtuluyor.” enVision’ın sunmuş olduğu gelişmiş özellikleri ile aslında kurumların yönetim şeklini değiştirdiğini belirten Kanlı, “Bu sistem firmaların kurumsallaşmalarına yardımcı olmakta, kurum içi süreçleri kişilere bağımlı olmaktan kurtarmakta, şeffaf ve takip edilebilir bir yapıya kavuşmasını sağlamakta” diye konuştu.

CBKSoft Genel Müdürü Salih Kanlı CBKSoft, geliştirdiği enVision yazılımı ile Elektronik Belge Yönetim Sistemleri (EBYS) alanında dünya devlerine ciddi bir rakip haline geldi. 20 ayrı ülkede, farklı sektörlerden 300’den fazla kurum ve firma, enVision ile ofiste dijital dönüşümü yakaladı. Bilkent Cyberpark firmalarından CBKSoft Yazılım A.Ş. 2004 yılından bugüne EBYS geliştiren yerli bir yazılım firması. CBKSoft bünyesindeki Türk yazılım mühendisleri tarafından geliştirilen enVision sistemi, Türkiye’nin en çok tercih edilen Doküman, Form ve Süreç Yönetim Sistemi konumunda. Ülkemizdeki üniversitelerin yarısı, elektrik dağıtım şirketlerinin yüzde 90’ı, önemli kamu kurumları, belediyeler, holdingler, bankalar,

sigorta şirketleri, inşaat firmaları, sanayi kuruluşları ve meslek odaları enVision ile kağıt bazlı tüm iş süreçlerini tam entegre dijital bir ortama dönüştürerek, ofislerinde kesintisiz otomasyon sağlıyor. Dijital dönüşüm için ilk adım EBYS CBKSoft Genel Müdürü Salih Kanlı, “Doküman ve içerik yönetimi, dijital dönüşümde hayati bir öneme sahip” diyerek nedenlerini şöyle açıklıyor: “Bizi tercih eden kurum, kuruluş ve firmalar enVision’un üstün yetenekleri sayesinde iş süreçlerini optimize ederek çok ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Her şeyden önce, hataya açık olan evrakla yürütülen iş

Bilgi ve belge güvenliği hayati bir konu Günümüzde tüm kurumlar ve firmalar için en önemli konulardan biri de bilgi güvenliği. enVision ile bilgi güvenliği ve denetimi daha iyi bir hale getirmek mümkün. enVision, 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa ve Avrupa Birliği Veri Koruma Yönergesine (GDPR) uyumlu yapısı ile bu konuda kurumlara ve firmalara önemli kolaylıklar sunuyor. Kanlı; “Açıkçası özel sektörde bazı büyük firmalarda bile doküman kayıpları, kimin hangi dokümanı cevapladığının bilinmemesi, gereksiz yere doküman saklanması, kişisel verilerin nasıl korunacağı ve hangi kişisel verinin ne zaman imha edileceğinin bilinmemesi gibi

sıkıntılar yaşanabiliyor. Kurumlara, özel şirketlere ve holdinglerimize enVision ile takip edilebilir, düşük maliyetli, zaman kazandıran ve ofis bağımsız bir çözüm sunuyoruz” dedi. CBKSoft’un kurulduğu ilk günden itibaren hep global bir firma olma hedefi ile ilerlediğini belirten Kanlı, “Bu hedefimizi halen korumaktayız ve adım adım da yaklaşmaktayız. Gerek ülkemizde gerek Ortadoğu, Körfez Bölgesi, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve diğer pazarlarda artan bir ivme ile büyümeyi hedefliyoruz. Yurtdışında her geçen gün artan referans listemiz de hedefimize giden yolda bize umut veriyor. 2018 yılında da büyüme grafiğimizi artırarak sürdürmek istiyoruz” dedi.

Esnek yapının göstergesi CBKSoft Genel Müdürü Salih Kanlı, “Türkiye'deki bir üniversite, Bahreyn'deki bir banka, Suudi Arabistan'daki bir holding, Umman'daki bir liman, Ürdün'de bir havayolu firması ve Mısır’daki bir hastane aynı yazılımı kullanıyor. enVision farklı ülkelerden farklı sektörlerdeki kurum ve firmaların ortak tercihi oldu. Kullanıcı sayımız toplamda 300 bini aştı. Bu durum ürünümüzün esnek yapısının göstergesidir” diyor.

DOĞRU İŞ ORTAKLARI VE ENTEGRE STRATEJİ ESAS OLMALI Günümüz rekabet koşulları sektör ve ölçekten bağımsız olarak bütün kurumları daha verimli olmaya, müşteri beklentilerini daha iyi analiz ederek, onlara her geçen gün daha iyisini sunmaya zorluyor. Teknoloji bu noktada kilit bir görev üstleniyor. Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım’ın dikkat çektiği gibi, içinde akıllı, uygulanabilir ve fark yaratan bir strateji barındırmayan teknolojik dönüşümün başarı şansı da yok. Bu süreçte kurumların işlevini yitiren yetkinlikleri, değişen ihtiyaçlara uygun olarak daha iyi işleyen bir diğerine bırakma konusunda kararlı olmaları da şart. Öte yandan, Nurşen Yıldırım, sıfırdan yaratılan veya dijitale dönüştürülen, dağıtımı yapılan, saklanan ve arşivlenen kurumsal içerik ile kurumun sunduğu

ürün veya hizmet portföyünün dijital dönüşüm stratejisiyle uyumlu bir biçimde güncellenmesi gerektiğini de hatırlattı. “Dijital dönüşümün esnek çalışma ortamını ne ölçüde desteklediği, çalışan verimliliğini ne ölçüde arttığı, bilgi ve belge akışını nasıl ve ne ölçekte sağladığı, güvenlik fonksiyonunun kesintisiz işleyip işlemediği, kurumsal içeriğe lokasyon bağımsız olarak erişilip erişilemediği gibi kritik pek çok sorunun öncelikli olarak sorulması gerek” bilgisini veren Nurşen Yıldırım’a göre, bunlar olmadan dijital dönüşümün kurumsal faydaya dönüşmesi de mümkün değil. Doğru iş ortaklarıyla çalışmak, yapılan çalışmaları bütünsel olarak tek elden ve entegre bir biçimde yürütmek de dijital dönüşümde başarı

Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım için önemli. Bu noktada, “Kurumların Türkiye’nin içinde bulunduğu belirsizlikler nedeniyle yatırım kararı alırken çok tedbirli hareket ettiğini görüyoruz” tespitini yapan Nurşen

Yıldırım, eklemeden geçmedi: “Bu noktada yapılabilecek en büyük yanlış, beklemek ve günün gerisine düşmek veya günü kurtaran geçici çözümlere yönelmek olur.”



14 DOSYA

BThaber

Dijital Dönüşüm Süreçlerinde Doküman ve İçerik Yönetimi

21 - 27 MAYIS 2018

TEK PLATFORMDA TÜM SÜREÇLERİ YÖNETME KOLAYLIĞI Doküman ve içerik yönetimi, dijital dönüşümde olmazsa olmaz bir önceliğe sahip. Zira her fiziki dokümanın ve içeriğin dijital ortama taşınması söz konusu. İçeriklerin ve dokümanların dijital ortama taşınmasından sonraki aşama ise bu içerikleri yönetmek ve saklamak. İçeriklerin yönetilmesi çeşitli uygulamalarla yapılabilirken, uygulamanın esnek, diğer bütün uygulamalarla konuşabilecek entegrasyon kabiliyetinde, izlenebilir, ölçümlenebilir ve yönetiminin kolay olması kullanıcı kolaylığı açısından önem taşıyor. PaperWork Satış Müdürü Özlem Çolak’ın belirttiği gibi, dokümanların iş akışlarında dolaştıktan sonra ilgili doküman yönetimi klasöründe saklanmak üzere dosya dolabına gönderilip, istenildiğinde buradan çağrılarak

hangi versiyonları geçirdiği, kimlerin hangi dokümana, hangi tarihlerde eriştiği ve üzerinde değişiklikler yaptığı gibi bilgilerin dokümanın tarihçe ve log bilgilerinde görüntülenebilmesi söz konusu. Dolayısıyla içerik yönetimini oluşturan iş süreçleri, doküman yönetimi ile birlikte bütünleşik çalışan, ilgili süreçlerin kesintiye uğramaması için kurgulanmış bir çözüm olurken, kurumların verimliliğini en üst seviyeye çıkarabilmekte ve firmalara da ciddi maliyet avantajı sağlamakta. Tamamen yerli, entegrasyon kabiliyeti yüksek, esnek ve güçlü bir ‘engine’ yapısı olan çözümlerinin Türkiye pazarında büyümesinin yanında, yurtdışı pazarında da yaygınlaşması hedefini dile getiren Özlem Çolak, eklemeden geçmedi: “Çözümümüzün piyasa koşulları ve

müşteri beklentilerini önemli ölçüde karşılayan niteliklerini ve hizmet tarafındaki özenimizi koruyarak, yeni özellikler ve geliştirmelerle müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak birincil önceliklerimiz arasında.” Saat gibi işleyen bir sistem… Kurumsal ihtiyaçlara uygun bir mimaride geliştirilen süreçlerin, kurumlara sayısız faydalar sağlayacağı kaçınılmaz bir gerçek. Özlem Çolak, doğru bir süreç mimarisinin avantajlarını şöyle sıraladı: “Kullanacağınız esnek bir iş akış platformuyla değişen koşullar karşısında sürekli değişmek zorunda olan iş akışlarınızı, istediğiniz kadar revize edip hayata geçirebilirsiniz. Süreçlerinizin sürekli yenilenebilir esneklikte olması, mevcut koşullara

göre şekil almanızı sağlayarak, şirketinize dinamizm katacak, kesintisiz süreç yönetimiyle maliyet avantajı sağlayacaktır. Şirket yöneticileri otomatize edilmiş akış sistemleri ile yürüyen işlemler hakkında anlık bilgi sahibi olup, işlemleri kontrol edebilme imkanına sahip olurlar. Süreçleriniz üzerinde tam bir hakimiyet kurmanızı sağlayarak, izlenebilir, ölçülebilir ve yönetilebilir sistemler kurup, değişen rekabet koşullarına hızla uyum sağlayabilirsiniz. Gelişmiş entegrasyon özelliğindeki iş süreçleri sayesinde ERP, CRM, İK, muhasebe gibi kurumsal uygulamalar birbirleri ile entegre çalışır ve sağlıklı bilgi alışverişinde bulunur. Yani tek bir platform ile her türlü sürecinizi, mevcut sistemlerinizi değiştirmeden yönetebilirsiniz.”

BİLGİ VE DOKÜMANLARI DOĞRU SINIFLANDIRIN Dijital dönüşüm, her geçen gün her ölçekten işletme için bir tercih olmaktan çıkıp, zorunluluk haline geliyor, rekabet edebilmek ve varlığını sürdürmek isteyen işletmeler için bu konu kritik önemde. Dijitalleşme, günümüzde şirketlerin nasıl çalıştığını etkileyen bir faktör ve şirketlerin üretkenlik odakları arasında çok merkezi bir konumda. Xerox Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk’ün örneklediği gibi, artık bir kurum, kağıt bazlı iş süreçlerini dijital çözümlere entegre ederek otomatize edebiliyor, bilgi ve doküman paylaşımı için bulut sistemleri ve güvenli mobil baskı sistemlerini kullanabiliyor. “İş süreçlerini dijitalleştirerek, kurumsal içerikleri ve doküman iş akışlarını iyileştirebiliyor” eklemesini yapan Erhan Aslantürk’e göre, söz konusu adımlar ile üretkenlikte gözle görülür artışlara ulaşılıyor. Kurumsal içerik

dönüşümünü dijitalleştirebilen şirketler, ayrıca müşterilerle irtibat kurmanın yeni ve farklı yollarını da öğrenmiş oluyor. Bunların yanında daha iyi bilgi akışı, masraf kontrolü ve belge koruması da sağlanıyor. Kağıt tabanlı iş süreçlerini ve doküman iş akışını iyileştirerek çalışan verimliliğini artırmak ve ofis maliyetlerini azaltmak isteyen işletmeler, dijitalleşmeyi seçiyor. Dijital dönüşümün ilk adımlarından biri olan kağıt ortamlardaki bilgi ve veriyi dijital ortama aktarma ihtiyacı, Erhan Aslantürk’ün dikkat çektiği gibi, bu ihtiyaca cevap verecek kaliteli ve ihtiyaca uygun cihazları da iş yaşamında ön plana çıkartıyor. Ancak, yine Erhan Aslantürk’ün işaret ettiği gibi, dijitalleşme, şirketlere içerik dönüşümü ve yönetiminde büyük kolaylıklar sağlasa da hala birçok şirket bu avantajdan

Xerox Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk yararlanmıyor ya da yararlanamıyor. Çünkü dokümanlar ve içerikler dijital ortamda yer alsa bile belli bir düzende ve sınıflandırma altında saklanmıyorsa, o dokümanlardaki istenen içeriklere ulaşmak kolay olmuyor. Yani bir sistematiği olmadan saklanan içeriklerin etkili kullanımı

da mümkün değil. Aslantürk, “Türkiye’deki şirketler, dijitalleşen iş süreçlerine sahip olsalar da tanımlanmamış ve sınıflanmamış bilgi ve dokümanlardan dolayı maalesef iş süreçlerini verimli bir şekilde yönetemiyor” görüşünü de dile getirdi.

LOJİSTİK, VERİ TAKİBİ İLE AVANTAJ KAZANIYOR Doküman ve içerik yönetiminde ihtiyaca göre tasarlanmış teknolojik altyapı, lojistik gibi son derece dinamik bir sektörde de şirketlere çevik hareket edebilme imkanı kazandırıyor. Gerçek zamanlı veriye kolayca ulaşmak araç ve sürücü performanslarında süreç ve operasyonel verimlilikte artış sağlarken, maliyetlerin aşağı çekilmesine de yardımcı oluyor. Bu noktada DKV Euro Service, yaklaşık 85 yıldır lojistik ve karayolu taşımacılık sektörüne hizmet sağlayan Avrupalı bir şirket

ve DKV, tek kart ile 41 Avrupa ülkesinde, Rusya ve Gürcistan’da yaklaşık 70 bin kabul noktası ile otoyol ve akaryakıt kartları pazar lideri konumunda. DKV müşterileri Avrupa ve Rusya’da ülkelere göre değişiklik gösteren ücretli otoyol, tünel ve köprü ödemelerini, feribot ve tren geçişleri ile gümrük geçiş hizmetlerini tek bir kart ile yapabiliyorlar. DKV Euro Service Türkiye Satış Müdürü Deniz Çokcoş Sezer, tüm bu hizmet kalemlerinin kendileri için ayrı birer ürün olduğunu, tümünün ayrı ayrı işlem

gördüğünü belirtti. “Küresel bazda yaklaşık 170 bin müşteriye hizmet sunduğumuz düşünülürse, DKV olarak son derece hızlı akan bilgi, belge ve süreç yönetimi ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılabilir” tespitini paylaşan Deniz Çokcoş Sezer’in dikkat çektiği gibi, lojistik sektörü 7/24 kesintisiz hizmeti gerektiren bir sektör. Teknolojiyi iş süreçlerinde en üst seviyede kullanmayı gerektiren sektörde Deniz Çokcoş Sezer, doküman ve bilgi yönetimi başlığında çözümlerini ise şöyle anlattı:

“Sunduğumuz hizmet, kapsama alanımızda yer alan ülke otoyolları üzerindeki erişim noktalarının teknoloji yardımıyla tek merkezden yönetilmesi esasına dayanıyor. DKV müşterileri tüm filosunu en ince detayına kadar online takip edebiliyor ve yönetebiliyor. Örneğin, yol planlama ve otoyol geçiş ücretlerini hesaplama özelliğine sahip DKV Harita uygulaması ile aracın güzergahı üzerindeki istasyonlar bulunabiliyor, aracın konumuna bağlı olarak tanınması sağlanıyor.”


‘Süreç odaklılık’ hedefinde önemli adım! KPMG Türkiye, PaperWork yatırımı ile süreç odaklılık hedefinde önemli bir adım attı. KPMG Türkiye’de 1,5 yıldır bu yatırımın ortaya koyduğu satın alma süreci kullanılıyor, elde edilen faydalar net biçimde ölçümlenebiliyor.

KPMG, küresel bazda 154 ülkede yaklaşık 200 bin çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise 1982 yılından bu yana denetim, vergi ve danışmanlık alanlarında profesyonel hizmetler sunan KPMG Türkiye, İstanbul, Ankara ve İzmir ofislerinde, telekom, enerji ve finans sektörleri başta olmak üzere çeşitli sektörlere yönelik profesyonel servisler sunuyor. KPMG Türkiye’de ‘süreç odaklı şirket’ olma inisiyatifi ile bir dijital dönüşüm projesi başlattıkları bilgisini veren KPMG BT Hizmetleri Müdürü Ergin Güler, “Bu projenin sürdürülebilir olması açısından teknolojik altyapı ile desteklenmesi bizim için kritikti” yorumunu yaptı. KPMG Türkiye, PaperWork yatırımına 2015 yılında başladı. İlk etapta mevcut süreçlerini analiz ettiklerini belirten Ergin Güler, 2016 yılında ise uyarlamaya başladıklarını söyledi. KPMG Türkiye çalışanlarına, süreç odaklı bir şirket olmanın önemini de düzenledikleri etkinliklerle anlattıklarını ve bu çerçevede PaperWork ile bir süreç yazılımı konumlandırmasını yaptıklarını vurgulayan Ergin Güler, PaperWork’ü tercih sebeplerini ve gelinen noktayı şöyle anlattı: “Dijital dönüşüm stratejimizin öncelikli hedefi olan süreç odaklı firma yaklaşımı inisiyatifinde, var olan sistemlerimizin yanı sıra bir süreç yazılımı ve bir doküman yönetimi yazılımı ihtiyacı doğdu. Bu ihtiyaçlar eksenine yaptığımız araştırmalarda PaperWork, kolay ve esnek süreç tasarımı, doküman yönetimi başlığında fark yaratabilmesi gibi özellikleriyle tercihimiz oldu. Şirketimizde halen PaperWork’te kontrat yönetimi, satın alma yönetimi, görev takibi ve toplantı yönetimi gibi süreçler takip ediliyor. Hedefimiz ise kalan kurumsal süreçlerimizi de bu dijital platforma aktarmak.” “Bilfiil bütçemizi yönetebiliyoruz” KPMG Türkiye’de satın alma süreci, temelde yedi ayrı alt akıştan oluşuyor. Satın alma sürecinin ilk adımında, talepte bulunan kişi bütçe kontrolü ile doğru bilgiler elde ederek sağlıklı bir satın alma talebi ile sürece başlanıyor. Sonrasında ise bütçeli olup olmaması veya tutara göre talep edilen ürün veya hizmetin doğru kişilerin onayından geçmesi ile sürecin ilerlemesi sağlanıyor. Böylece sürecin doğru

Logo ERP ile başarılı entegrasyon Satın alma süreci, lokal muhasebe uygulaması olan Logo ERP ile entegre olarak tasarlandı. KPMG Türkiye’de satın alma sürecinin hem bütçe kontrolü hem de faturaların muhasebeye akması aşamasında sağlanan direkt entegrasyon ile süreç dışından herhangi bir faturanın akmasını engelleyen bir mekanizmanın ortaya konulmasını sağladı. “Kurumumuz PaperWork süreçleri ile hem basit hem karmaşık süreçlerde fark yaratan kontroller ve onay mekanizmaları kazandı. Böylece süreçleri ölçebildiğimiz, satın alma faturalarının tek bir sistem üzerinden aktığı ve bütçe kontrolünü yapabildiğimiz esnek ve ölçülebilen bir süreci hayata geçirdik” bilgisini veren Ergin Güler, elde edilen kurumsal faydaları şöyle detaylandırdı: “Mevcut süreçlerimizi dijital platforma aktarmaya devam ediyoruz. PaperWork bize kolay ve esnek bir süreç tasarımı platformu sağladığı için farklı kontrol noktaları, uçtan uca entegre bir süreç altyapısı oluşturduk. Burada iç kaynaklarımızın süreç analiz tecrübelerinden de faydalandık. Sıfırdan tasarlanan bu süreçlerde, birçok kontrol noktası, onay mekanizması ve entegrasyon sağladık.” Bütçe kontrollü satın almada benzersiz örnek PaperWork Müşteri Hizmetleri Yöneticisi Selçuk Kalafat, KPMG’deki yatırım süreci hakkında şu bilgileri paylaştı: “GGSoft olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını bütüncül bir yaklaşımla değerlendirerek PaperWork ürünümüzü, sunduğumuz danışmanlık hizmetlerini ve operasyonel desteği müşterilerimize maksimum değer katacak şekilde konumlamayı hedefliyoruz. Bir İş Akışı ve Doküman Yönetimi çözümü olarak PaperWork’ü avantajlı kılan en önemli özelliklerinden biri müşterilerimizin kullandığı diğer kurumsal çözümler ile entegrasyon kolaylığı sağlayabilmesi. Danışmanlık ekibimiz müşterilerimiz ile yakın işbirliği içinde ihtiyaçlara cevap verecek optimum çözümü kısa sürede sağlayabilmek için sürekli gelişiyor. Destek ekibimiz iletilen sorulara hızlı ve etkin bir çözümler bulabiliyor. Bu sistemli yaklaşım ve KPMG’nin süreç yönetimi konusundaki uzmanlıkları bir araya geldiğinde, Logo ERP entegrasyonu sayesinde birçok firmada örneğine rastlayamayacağınız bütçe kontrollü satın alma sürecini başarı ile hayata geçirdik. Uzun dönemde KPMG’ye süreç yönetimi konusunda değer katmaya devam edeceğimize inanıyoruz.”

advertorial

onay mekanizmalarından geçmesi sağlanarak dinamik bir yapıda çalışıyoruz. “Bütçe kontrolünü, alımı yapmadan önce anlık olarak yapabildiğimiz için bütçemizi takip etmiyor, onu bilfiil yönetiyoruz” açıklamasını yapan Ergin Güler, PaperWork odaklı işbirliği sürecini ise şöyle anlattı: “PaperWork’ün uyarlaması için öncelikle tüm sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini bilerek ilerledik. Mevcut yapıyı birebir taşımaktan ziyade, öncelikle mevcut yapıdaki fırsatlardan yararlanmanın, gereksiz onay mekanizmalarını kaldırdıktan sonra daha basit bir süreci dijital platforma taşımanın daha yönetilebilir olduğunun önemine inandık. Bu önceliklerimiz paralelinde PaperWork danışmanları ile birlikte çalıştık ve yaklaşık 6 ay gibi kısa bir sürede analiz, tasarım, test ve uygulama süreçlerini, ayrıca eğitimleri tamamlayarak yatırımı hayata geçirdik.”


16 DOSYA

BThaber

Dijital Dönüşüm Süreçlerinde Doküman ve İçerik Yönetimi

21 - 27 MAYIS 2018

DOĞRU ÇÖZÜM VE İŞ ORTAĞI BELİRLEYİCİ OLUYOR İş sürekliliğinin sağlanması ve dijital dönüşümün tüm avantajlarıyla yaşanması açısından kurumlar doküman yönetimine gereken önceliği vermeli. Yasal mevzuatta düzenlemeler her sektörden kurumları, dokümantasyonu dijital ortama taşıma yönünde teşvik ederken, bazı durumlarda zorunlu tutuyor. İnnova İş Geliştirme Direktörü Sezgin Aslan’ın belirttiği gibi, doğru bir çözümün ve iş ortağının seçilmesi ise başarı hedeflerine ulaşılmasında rol oynuyor. Sonuçta, yine Sezgin Aslan’ın dikkat çektiği gibi, şirketler bu tür çözümleri kullandıkça faydalarını daha iyi fark ediyor, teknolojiye daha fazla ilgi duymaya başlıyor. Dijital dönüşümle ilgili mevzuatın gelişmesi ile ülkemizde kurumlar dijital ürün ve çözümleri giderek daha fazla kullanmaya başladı. Hatta bu çözümleri basamak

yaparak, tüm iş süreçlerini bulut tabanlı çözümlere taşıyan, e-ticarete geçiş yapan kurum örnekleri var. Son dönemde, kağıt ortamından kurtulmak, iş süreçlerini hızlandırırken verimliliklerini artırmak ve posta ve işgücü maliyetlerini düşürmek, aradıkları bilgiler ulaşarak bilgiyi faydaya dönüştürebilmek ve e-imza gibi teknoloji çözümlerini güncel mevzuata en uygun şekilde kullanarak sundukları hizmetlerin kalitesini artırmak isteyen kurumların bu alana giderek daha fazla önem verdiklerini görüyoruz. Sezgin Aslan, elde edilen kurumsal faydaları şöyle anlattı: “Her ölçekteki şirketler için dokümantasyon süreçlerinde kağıt yığınlarından kurtulmak yaşamsal öneme sahip. Doküman yönetimi sisteminin 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ile Kalkınma Bakanlığı

E-Dönüşüm projeleri başta olmak üzere geçerli yasal düzenlemelere tamamen uyumlu olması ve Elektronik Belge Yönetimi Sistemi Standartı’na (EBYS) uygunluğunun TS 13298 sertifikasıyla tescilli olması büyük önem taşır. Kullanılan çözümün kurumun ihtiyaçlarına uygun geliştirilmiş olması, değişen ihtiyaçlara kolayca uyarlanabilmesi ise dikkat edilmesi gereken bir nokta. Arşivleme ve gerektiğinde hızlı, kolay ve güvenli şekilde erişebilme olanağı da önemli. Bir diğer nokta ise doküman çözümlerinin mobil uygulamalara da sahip olması, böylece sahada verilere ulaşılabilirliğin sağlanması. Büyük ölçekli kurumların esnek, dinamik, hızlı, güvenli ve kolay kullanıma sahip doküman yönetim ihtiyaçlarına ‘Documents Innova’ ile yanıt veriyoruz. Tamamen büyük

İnnova İş Geliştirme Direktörü Sezgin Aslan ölçekli kurumların ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirilen, maliyet, işgücü ve rekabet avantajı sağlayan web tabanlı Document Innova, kurumların dokümantasyonla ilgili iş yükünü önemli ölçüde azaltıp kolaylaştırırken, iş süreçlerini de hızlandırıyor.”

ÖNCELİĞİNİZ ‘DÖNÜŞÜM’ OLSUN!

Bimser Genel Müdür Yardımcısı Cenk Kıral Doküman ve içerik yönetimi bir kurum için her zaman çok önemliydi. Yani, daha otomasyona bağlı sistemler kurulmadan bile bu konu özünde önemli etkiye sahipti.

Kurumsal uygulama platformlarının gelişimi ve dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla beraber bu alanda da ciddi atılımlar gerçekleşmeye başladı. Dijital dönüşüme geldiğimizde ise karşımızda çok başka bir alan açıldı. “İçinde ‘dijital’ sözcüğünün geçmesi nedeniyle bazı şirketlerin konuyu dijital teknolojiler üzerine endekslediği bir yaklaşım olsa da, esasında burada sürükleyici konu ‘dönüşümdür’” tespitine işaret eden Bimser Genel Müdür Yardımcısı Cenk Kıral’a göre, dolayısıyla burada esas olan, öncelikle dijital dönüşümün ne demek olduğunu ve kuruma olan etkisini anlamak. Bunu anladıktan sonra her şirketin öncelikle kendi dönüşümsel iş modelini oluşturması ve bu modele uygun doküman ve içerik yönetimini ortaya koyması bir

gereklilik halini alacak. Bu anlamda bakıldığında, Cenk Kıral’ın dikkat çektiği gibi, doküman ve içerik yönetiminin aslında dijital dönüşümün tam kalbinden geçtiğini söyleyebiliriz. Doküman ve içerik yönetiminde kurumsal ihtiyaçlara uygun bir mimari ve süreç inşa etmek Cenk Kıral’ın da dikkat çektiği gibi muhakkak çok önemli faydalar sağlar. Aksi halde ise yapılan iş, basit bir yazılım ve donanım enstalasyonundan öteye gitmeyen güdük projeler olarak kalır. “Dijital dönüşüm sürecinde bu tür projelerin en önemli yönü şirketin dönüşümsel iş modeline olan katkısıdır” yorumunu yapan Cenk Kıral’ın işaret ettiği gibi, eğer bu katkı iyi kurgulanırsa doküman ve içerik yönetim sistemi de dijital dönüşümün en önemli desteği haline gelir. Bu noktada Cenk Kıral,

2018 yılı kurumsal hedeflerini şöyle detaylandırdı: “Bimser, halihazırda kurumsal içerik hizmetleri yönetiminde özel bir konuma sahip. İçerik yönetimini kurumsal varlık yönetimi ile etkili bir iş akışı yönetiminin çatısı altında analitik dashboard göstergeleri ile sunuyoruz. Tüm bunların yanında, mevcut operasyonunu yurtdışında açmada da etkili oldu. 2018’de amacımız; çözümlerimizi dijital dönüşüm çağındaki teknolojilerle buluşturan suite versiyonumuzu çıkararak, artık komple dönüşüm sürecinde müşterilerini destekleyen firma olmak. Bu anlamda, lokal bir şirketin müşterilerine olan yakınlığını, küresel bir şirketin etkinliği ve çevikliği ile birleştiren bir dünya markası olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.”

HER SEKTÖRDE VE HER ÖLÇEKTE BİR ÖNCELİK Dijital dönüşümün hayatımızda gerçek ve önemli bir rol oynamasını aslında mobil teknolojilerin yaygınlaşması sağladı. Önce büyük kurumsal firmalar, doküman yönetim sistemlerini sahadaki mobil kullanıcılarına veya müşterilerine açtı, onların hayatını kolaylaştıran uygulamalar sundu. Hatta gelinen noktada artık iş dışında da mobil cihaz kullanıcıları, özel dokümanlarını sınıflandırarak saklama ihtiyacı duyuyor. Aksis Bilgisayar Hizmetleri Satış ve Pazarlama Müdürü Didem Demirkaya, bu sebeple her sektörde ve her ölçekte şirketin doküman ve içerik yönetimi kapsamında hızlı doküman ve veri yakalama, işleme çözüm yatırımlarına, özellikle yapay zeka

içeren mobil yakalama (cognitive capture) uygulamalarına öncelik verdiğine dikkat çekti. Bu noktada, 2018 ve 2019 yılını bu projelerin yaygınlaştığı, operasyonel verimlilikle kârlılığı artırması paralelinde yatırım ilgisinin yüksek olduğu bir dönem olarak tanımlayan Didem Demirkaya’ya göre, bu alanda yatırım yaparken cihaz üzerinde yapay zeka kullanan, dokümanın tipini tanıyabilen ve akıllı sınıflandırma yapabilen ürünler tercih ediliyor. Dijitaleştirme ve biyometrik teknolojilerin kullanımı ile kağıt dokümanların tamamen ortadan kalktığı dünyalar oluşturmak ise öncelik. Optik karakter okuma (OCR) ile metne dönüştürmek, imza bulmak, barkod

okumak, logo algılama ve görüntü içindeki önemli bilgileri kolayca anlamlı veriye dönüştürmek, biyometrik imza veya bileşenler ile dijital sözleşmeler üretmek üzere çözümler uygulanıyor. Didem Demirkaya, her sektörde müşteri edinim süreçlerinde bayi kanalı ve saha ekiplerinin müşteri dokümanlarını hızlı ve eksiksiz biçimde yakalaması ve dijital ortamda yönetmesinin sağlandığı bu yapıyı şöyle değerlendirdi: “Dijital dönüşüm projelerinde kurumların oluşturacağı veya güncelleyeceği altyapılar, doğal olarak, çok doğru düşünülmüş mimari kurgular gerektiriyor. Gelecekteki ihtiyaçlara cevap verebilecek, şimdi değilse bile 2-3

Aksis Bilgisayar Hizmetleri Satış ve Pazarlama Müdürü Didem Demirkaya yıl içinde kaçınılmaz olacak teknolojileri destekleyecek altyapılar ve süreçler kurgulamak işte bu nedenle kritik önemde.”



18

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 MAYIS 2018

BTvizyon Ege serüvenine Denizli ile başladı yeni nesil bankacılık, mobil teknolojiler, API bankacılığı, Bitcoin vb. kripto paralar gibi farklı başlıkların yer aldığını ve diğer sektör dallarından bağımsız finansal teknolojilerin her geçen gün önem kazanmaya başladığını belirtti.

BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın bir diğer durağı Denizli’ydi. Büyük ölçekli firmaların yer aldığı etkinlik 8 Mayıs tarihinde Dedeman Park Hotel’de sektör liderlerini buluşturdu. Her yıl Türkiye’yi şehir şehir gezerek bilişim sektörünün nabzını tutan BTvizyon Anadolu Toplantıları, Ege turuna Denizli ile başladı. BTvizyon Denizli etkinliğinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilişim Zirvesi Etkinlik Yönetmeni Tuğsen Fıstıkçı Bakır, finansal çözümlerden siber güvenliğe, e-ticaretten bulut çözümlerine kadar pek çok farklı konuda sunumların yapılacağı BTvizyon Denizli etkinliğine yoğun ilgi gösterdikleri için katılımcılara teşekkür etti. Açılış konuşmasının ardından sahneye çıkan Enerya Enerji Bilgi Teknolojileri Ar-Ge ve Dijitalleşme Yöneticisi ve Bilişim Grubu Denizli temsilcisi Cahit Yılmaz, “Enerya 4.0” çalışmaları hakkında bilgi verdi.

hakkında katılımcıları bilgilendirirken SAP ile aralarındaki partnerliğe de değinmeden geçmedi.

Brother Türkiye Ürün Müdürü Rana Sağır BTvizyon Denizli toplantısı baskı teknolojilerine dair sunumlara da ev sahipliği etti. Brother Türkiye Ürün Müdürü Rana Sağır tarafından gerçekleştirilen sunum, Brother’ın pazar rakamlarını ve yenilikçi ürünlerine dair detayları içeriyordu. Sağır PRadmin isimli ürünleri ile merkezi yazıcı yönetme uygulamasını hayata geçirdiklerini belirtirken, kullanıma sundukları tüm uygulamaların mobil uyumlu olduğunun altını çizdi.

Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları Sonicwall Türkiye birçok durakta olduğu gibi bir kez daha BTvizyon ile birlikteydi. Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları tarafından siber tehditlere karşı korunmanın güncel yollarının paylaşıldığı sunumda Miçooğulları, Sonicwall imzalı ürünleri diğer küresel ağ güvenliği markaları ile kıyaslamaktan çekinmedi.

Pikare Genel Müdürü Ensar Yetkin Her geçen yıl küresel büyümesini sürdüren e-ticaret sektörü, BTvizyon Denizli etkinliğinde de unutulmadı. Pikare Genel Müdürü Ensar Yetkin tarafından “e-Ticaret

Bir Ultrasonografidir” sloganı ile gerçekleştirilen sunum katılımcılar tarafından ilgi ile karşılandı. Sunumunda Yetkin, e-ticaret platformlarının aslında fiziksel mağazalardan çok daha şeffaf olduğunu belirtti.

Ayvos Kurucu Ortağı Eray Hangül İletişim arasından önceki son sunum Ayvos Kurucu Ortağı Eray Hangül tarafından gerçekleştirildi. Görüntü işleme alanındaki Ayvos çözümlerini katılımcılarla paylaşan Hangül çözümlerinin, ulaşımdan perakendeye, tarımdan spora pek çok sektöre hitap edebilecek esneklikte olduğunu belirtti.

Etkinliğin dikkat çeken sunumlarında bir diğeri ise Suse Linux partnerı Microsoft Açık Kaynak Teknolojileri Uzmanı Engin Özkurt tarafından gerçekleştirildi. Özkurt sunumu kapsamında Microsoft Azure üzerinde çalışan SUSE çözümleri

Innova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan “Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler” isimli sunumu ile etkinlikteki yerini alan Innova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan, finansal teknolojiler adı altında makine öğrenimi,

Enerya Enerji Bilgi Teknolojileri Ar-Ge ve Dijitalleşme Yöneticisi ve Bilişim Grubu Denizli temsilcisi Cahit Yılmaz, BTvizyon Denizli etkinliğinde,

MechSoft Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Kutlu Can Laçin Netoloji Yazılım sunumunun hemen ardından benzer bir alanda faaliyet gösteren MechSoft Türkiye, toplantıda doküman ve bilgi yönetimi kavramlarının kapılarını katılımcılara açtı. M-Files isimli uygulamaları ile daha hızlı, daha verimli ve güvenli bir ortamda, daha sade bir doküman yönetimi arayüzüne sahip olmanın mümkün olduğunu belirten MechSoft Türkiye, İş Geliştirme Yöneticisi Kutlu Can Laçin, dinamik ve akıllı doküman yönetiminin günümüzde bir zorunluluk haline geldiğini belirtti.

Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış Yöneticisi Burçin Erol Evirgen İş süreçlerini doğru yönetmenin yolu nedir? Bu sorunun cevabı BTvizyon Denizli toplantısında Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış

Enerya 4.0 ile gelen verimlilik Suse Linux partnerı Microsoft Açık Kaynak Teknolojileri Uzmanı Engin Özkurt

Yöneticisi Burçin Erol Evirgen tarafından yanıt buldu. Netoloji olarak kendi çözümlerinde hızı ve mobil uyumluluğu önemsediklerini belirten Evirgen iş akışı ve süreç yönetimini kavramları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Enerya’nın enerji sektöründeki dijitalleşme yaklaşımını ve “Enerya 4.0” adımını nasıl attıklarını katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin en yaygın ikinci doğal gaz dağıtım şirketi olduklarına vurgu yapan Yılmaz, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren bilim insanı Stephen Hawking’in “Teknolojinin gelişimi kontrol altına alınmazsa, ileride insanlığı yok edebilir” sözünü hatırlattı.

Huawei Bölge Satış Yöneticisi Önder Yardaş BTvizyon destekçileri arasında yer alan bir diğer önemli firma ise Huawei oldu. Huawei Bölge Satış Yöneticisi Önder Yardaş tarafından gerçekleştirilen sunum Huawei’in yeni nesil ürün ve çözümlerini ele aldı. 2025 dair öngörülerini paylaşan Yardaş, beklentilerinin 100 milyar IoT entegreli cihazın 40 milyar akıllı cihazla sürekli etkileşimde olacağını, bunu karşılayabilmek için evlerin yüzde 75’inde geniş bant internetin var olacağını belirtti. Sunumların ardından etkinlik, hediye çekilişi ve takdimi ile son buldu.



20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 MAYIS 2018

Huawei kurumsalda iş ortakları ile büyüyor

Huawei, “Kurumsal İş Çözümleri Teknoloji Zirvesi 2018” etkinliğini İstanbul’da gerçekleştirdi. Huawei’in dünyada 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini, Türkiye’de

ise 16’ıncı yılını tamamladığını ve bu süreçte iş ortaklarıyla birlikte büyüdüğünü kaydeden Huawei Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Başkanı Robben Zeng, Türkiye’de yakalanan

büyüme grafiğinin temelinde kurumsal iş çözümlerinin büyük rolü olduğunun altını çizdi. Zeng, 2016 yılında Huawei Türkiye Kurumsal İş Çözümleri’nin 39.1 milyon dolar olan cirosunun 2017 yılında yüzde 59 artışla 62.1 milyon dolara ulaştığını, 2018 hedeflerinin ise 100 milyon dolar olduğunu ifade etti. Bu artışın temelinde şirketin Ar-Ge yatırımlarının olduğunu anlatan Zeng, Türkiye’de 450’nin üzerinde mühendis ile yenilikçi teknolojiler geliştirdiklerini aktardı. Robben Zeng, müşteri odaklı büyümenin Huawei’in

kurum kültüründe önemli bir yeri olduğunu söyledi. Huawei olarak, dijitalleşmeyi olanaklı kılan ve kolaylaştıran kurum olduklarını belirten Zeng, “Huawei, yerel ortaklara ve yerel yaklaşımlara yatırım yapıyor. OpenLab, bunun en iyi örneklerinden birini temsil ediyor. Huawei, üniversiteler ve yerel ortaklarla uçtan uca çözümleri geliştirebilmek adına iş birliği yapıyor. Huawei'in içerisinde farklı ekosistemler bulunuyor. Bunların çözüm ve hizmet ekosistemi olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'ye her zaman en yeni teknolojileri

ve çözümleri getirmeye devam ediyoruz. Türkiye'nin dijitalleşmesine katkıda bulunmak için kendimizi sorumlu hissediyoruz" dedi. Huawei, Türkiye'deki dijital dönüşümü hızlandırmaya odaklanırken, güvenli ve akıllı şehirler, bulut, çevik ağlar, finans, üretim, enerji ve eğitim sektörleri genelinde çözümler sunuyor. Akıllı modüler veri merkezi çalışmaları ve küresel ortaklarla başarılı iş birliklerine imza atan Huawei, geniş bir yelpazede lider ve yenilikçi uçtan uca çözümler ile hizmet veriyor.

Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğu ele alındı Bugüne kadar İstanbul ve Dubai’de gerçekleştirilen Smartcon Zirvesi, alanındaki uzmanları bu kez Ankara’da buluşturdu. 8 ve 9 Mayıs tarihlerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanlığı’nda gerçekleşen Smartcon2018 Ankara, büyük veri, yapay zeka, IoT ve siber güvenlik başlıklarını, iş uygulamaları ile kurumsal organizasyonlar, kamu için teknoloji kullanımı ve yıkıcı girişimler ekosistemi ekseninde ele aldı. Customer Impact Agenda kitabının yazarı olan müşteri deneyimi gurusu Phil Winters, Nokia Bell Labs

Social Dynamics grup lideri Daniele Quercia, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, Nurol Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Çarmıklı ve General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Özsoy gibi iş dünyasından isimler, geleneksel iş modellerinin dönüşümü ve Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Zirvede Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler Genel Müdür Vekili Cem Galip Özenen ve SGK Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Yenal Arslan da kamu için yenilikçi teknoloji çözümleri

sağlamak üzere yapılan çalışmaları paylaştı. Smartcon2018 Ankara’nın Platin Sponsoru olan Fujitsu’nun Kurumsal Hizmetler ve Çözümler Direktörü Cengiz Yeker, ‘Kamuda Teknoloji ve İnovasyon ile Zamanın Ruhunu Yakalamak’ sunumuyla gelişen yüksek teknoloji çözümlerinin kamudaki uygulamalarını anlattı ve Fujitsu HMD1 ile arttırılmış gerçeklik tabanlı uzaktan teknik destek çözümünün demosunu gerçekleştirdi. Zirvenin Altın Sponsoru olan Oracle’ın Büyük Veri Analitikleri İş Geliştirme Müdürü Pelin Özbozkurt, ‘Yapay Zeka Çağında Analitik’

adlı sunumla veri analitiği alanında yerel ve küresel iş uygulamalarını ele aldı. Bir diğer Altın Sponsor olan

IBM’in Hibrid Bulut Satış Lideri Serdar Gere de dijital dönüşüm gündeminin kamu dünyasına yansımalarını paylaştı.

Bağlantı gücü katlanarak büyüyor

Küresel ara bağlantı ve veri merkezi, şirketi Equinix, Inc., Türkiye’de 2017 sonlarında 373 milyon TL’ye satın aldığı IL2 (IstanbuL2) veri merkezinin açılışını duyurdu.

IL2 veri merkezi, yeni ve yüksek teknolojik altyapıya sahip Uluslararası İşletme Borsası (International Business Exchange- IBX) olan veri merkezlerini Avrupa ve Asya

arasında stratejik bir köprü rolünde olması nedeniyle İstanbul’da hizmete sunacak. Equinix, 3 Mayıs’ta İstanbul Feriye Palace’da Türkiye’deki dijital dönüşüm temalı lansman davetinde konuşmacı olarak Equinix Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Eric Schwartz, Equinix Türkiye Ülke Müdürü Mehmethan Şişik, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca ve IDC Türkiye Baş Analisti Eren Eser’i bir araya getirdi. Equinix veri merkezleri; inovasyonu destekleyen, işlem hızını artıran ve çok daha geniş faaliyet esnekliği sağlayan ortamlar sunarak dijitalleşmenin avantajlarını da artırıyor. Mehmethan Şişik,

“Hızlı ekonomik büyümeyle birlikte Türkiye’deki yerli ve uluslararası işletmeler, küresel rekabetçiliklerini sürdürebilmek için yeni dijital dönüşüm çözümlerine yöneliyorlar. İstanbul’daki IL2 veri merkezimiz, Asya ve Avrupa arasında stratejik bir köprü olarak Türkiye’deki işletmelerin ara bağlantı yolculuğunu desteklemenin yanı sıra çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki gerçek potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olacak” bilgisini verdi. Ara bağlantı, her sektörden tüm işletmelerin bağlanabilirliği açısından çok önemli. Veri, içerik ve işbirliği uygulamalarının dijitalleşmesi

aynı zamanda gecikme sürelerinin azaltılmasını, kullanıcı deneyimi ve verimlilik artışını sağlamakta. KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, açılışta yaptığı konuşmasında şu bilgileri verdi: ‘Türkiye’deki dijital dönüşüm sürecinin öncülüğünü yapmak ve Türkiye dışındaki piyasalarda büyümemizi Equinix’in 52 ülkedeki mevcudiyetiyle güçlendirmek için işbirliğimize değer veriyoruz. Sektörlerin birbirine yakınsadığı günümüzde, teknoloji altyapısı konusunda bu konuda uzman firmalar ile çalışmak, şirketlerin ana işine odaklanmasını ve rekabet avantajı kazanmasını sağlıyor.”


"Bilgi ve Teknoloji Komisyonu" TBMM'de • Türkiye Büyük Millet Meclisi Baş­

• TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik

kanlığına "Bilgi ve Teknoloji Komisyo­

• Söz konusu teklifin gerekçesinde

Bu sayıda... • Simko, düşük güçlü KGK üretimine başladı (Sayfa 4) • AS/Com, EMC ile anabilgisayar pazarında (Sayfa 10) • Teröre karşı yüksek

yapılmasına ilişkin öneri çerçevesinde

"20. d ö n e m milletvekilleri olarak,

teknoloji

nu" adıyla yeni bir komisyon kurulma­

verilen teklifte, "Sanayi, Ticaret, Enerji

sadece kamunun değil, özel sektörün

(Sayfa 12)

sı yönünde teklif verildi. DSP İstanbul

ve Tabii Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji

ve üniversitelerin de görüşlerini

Milletvekili Prof.Dr. Ziya Aktaş'la birlik­

Komisyonu" adının "Sanayi, Ticaret,

yansıtacak, gerekli politikaları

te 5 milletvekili tarafından verilen tekli­

Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu"

belirleyecek bir komisyonun TBMM'de

fin gazetemiz yayına hazırlandığı sırada

olarak değiştirilmesi ve "Bilgi ve

oluşturulmasının onurunu ve gururunu

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüp bir

Teknoloji Komisyonu" adıyla yeni bir

paylaşalım" deniliyor.

karara bağlanması bekleniyor.

komisyon oluşturulması isteniyor.

Teknopark yasa tasarısı eleştiriliyor Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sa­ nayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'nce yürütülen "Tekno­ loji Geliştirme Bölgeleri Kanun Ta­ sarısı" ile ilgili çalışmalar devam ederken, Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) yetkililerinin tasa­ rıyla ilgili oldukça ciddi eleştirileri var. GOSB yetkililerince "Kanun tasansı adeta KOSGEB, üniversite, TÜBİTAK gibi kuruluşlara iş imka­ nı yaratmak amacıyla hazırlanmış izlenimini vermektedir" denilen ve tasan maddelerinin tek tek ele alın­ dığı yazının Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'ne ile­ tildiği öğrenildi. (Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

Finans sektörü, ATM teknolojisine kapılarını açıyor (Ayrıntılı haber sayfa ll'de)

(Ayrıntılı haber sayfa 7de)

11 milyon dolarlık yazılım ihraç etti Ar-Ge'ye yatırım yapılmayan bir ülkede kendilerini "teknolojik va­ ha" olarak niteleyen Netaş, Ar-Ge yatırımlarının meyvelerini çeşitli şekillerde alıyor. Bunlardan biri de, ihracat. Netaş, 1995 yılında dona­ nım ve hizmet ihracatının yanı sıra, 11 milyon dolarlık da yazılım ihraç etti. Şirket, 1996 yılında da yazılım ihracatına devam ediyor ve en az aynı oranda ihracat yapmayı hedefliyor. (Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

:

dönemecinde geç kalıyor"

toplantıda Türkiye yetkililerinin çağrılı oldukları halde bulunmama­ sını, Avrupa ile bütünleşme süre­ cinde ülkemiz açısından önemli bir kayıp olarak değerlendiriyor. (Ayrıntılı haber sayfa 8'de)

Serais, finansal sistemler bölümü oluşturdu Müşteri portföyünün büyük bir bölümünü bankaların oluşturduğu Servus, bu sektöre daha etkin çö­ züm sunmak için bünyesinde bir fi­ nansal sistemler bölümü oluşturdu. Bankaların ödemeler ve şube ban­ kacılığı uygulamalarına yönelik olarak yazılım ve donanım çözümü sunmak amacıyla da 3 şirket ile an­

Web Browser (Sayfa 17-18)

(Sayfa 20-21) • Türkiye, kalite standartlarını yakalama yolunda (Sayfa 22) • Oracle iş ortağı olmak kolaylaştı (Sayfa 25) • Novell ve Armada, kullanıcıları sahte Novelliere karşı uyarıyor (Arka

sayfa)

• Albim, Mitac ile PC pazarında (Arka

sayfa)

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

"Türkiye, bilgi toplumu Brüksel'de yapılan Avrupa-Akdeniz Konferansı Deklerasyonu'na gözlemci olarak katılan Türkiye Bi­ lişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, iletişim, araştırma ve eğitim ala­ nında işbirliklerinin tartışıldığı bu

• internete açılan pencere:

bugünü ve yarını

Netaş, 1995'te

Faruk Eczabaşı

hale getiriliyor (Sayfa 14)

• Bilgi teknolojilerinin

Oracle Türkiye'de yönetim değişikliği

Oracle Türkiye Genel Müdürü Nüge Gülhan, görevinden ayrılıyor. 1 Haziran 1996 tarihi itibarıyla Nüge Gülhan'dan boşalan genel müdür­ lük görevini, halen Koç-Unisys'te Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdüren Atilla Kıral üstlenecek. (Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

• SCO UnixWare standart

laşma imzaladı. Servus Genel Mü­ dürü Agâh Şahin, bankalara komp­ le çözüm sunmak amacıyla, şu an­ da ürün yelpazelerinde bulunma­ yan UNIX sistemler konusunda da girişimleri olduğunu belirtiyor. Şir­ ket yakında HP'nin UNIX ürünleri­ ni de satmaya başlayacak. (Ayrıntılı haber sayfa 6'da)


BThaber

22

21 - 27 MAYIS 2018

Teknoloji ve sanat birleşti!

Huawei’nin yeni ve oldukça iddialı akıllı telefonu P20 Pro, yeni özellikleri, moda öncüsü tasarımı ve gelişmiş yapay zekası ile rakiplerinden bir adım öne geçiyor. Yapay zekanın en gelişmiş teknolojisine sahip kamerasıyla tüketicilerin hayatında benzersiz deneyimlerin kapılarını açıyor. Çığır açacak akıllı telefon deneyimini teknoloji ve sanatın birleşmesiyle tanıtan Huawei, yeni serisi ile kullanıcıların profesyonel kalitede fotoğraf çekmesini çok kolay bir hale getiriyor. Telefonun arka yüzünde bulunan üçlü Leica kamera ve 40 MP çözünürlüğe sahip ana sensör ile farklılaşan ürün; yüksek ISO duyarlılığı, 3x optik zoom ve 5x hibrid zoom özelliklerinin yanı sıra 19 farklı sahneyi tanıyabilen yapay zeka ile destekleniyor. Yapay zeka otomatik olarak en uygun ayarları saniyenin bir kesirinde seçebiliyor. Bu özellikler sayesinde daha sık ve istekli bir şekilde fotoğraf çekebiliyor. Öte yandan Huawei, yeni P20 Serisi akıllı telefonlarına özel olarak geliştirdiği premium servis programını duyurdu. Bu hizmet ile P20 lite ile ilgili yaşanabilecek ekran hasarı satın aldığınız tarihten itibaren 1 ay boyunca ücretsiz olarak karşılanırken, P20 ve P20 Pro ile ilgili yaşanabilecek ekran veya arka kapak hasarları 3 ay boyunca ücretsiz karşılanacak.

Devletten beklenti, kargo maliyetlerinin sübvansiyonu PTT Esnaf Kart’la 1 milyon 700 bin esnafın rahat bir nefes almasını sağlayacak proje, e-ticaret yapanların yüzünü güldürdü. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “22 ülkeye yüzde 25 indirimle kargo imkânı sağladığımız esnafımız e-ticaretle dünyaya açılacak” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve PTT işbirliği ile hayata geçirilen "PTT Esnaf Kart" projesi ile 1 milyon 700 bin esnaf ve sanatkâr çeşitli indirim ve avantajlar elde edecek. Esnafın PTT Bank'tan özel faiz oranlarıyla kredi alabileceğini hatırlatan Bakan Arslan, "Esnafımız Pttcell'den özel tarifelerin yanı sıra önemli indirimlerle PTT Sigorta güvencesi ve PTT Kargo indirimlerinden faydalanacak. Esnaf, 22 ülkeye devlet güvencesinde satış yapabilecek. KEP ile gönderim ücretlerinde yüzde 25 indirim sağlanacak. EPTT AVM, satış, pazarlama ve reklam desteği verecek" bilgisini paylaştı. PTT Esnaf Kart'ın e-ticaret sektörünü memnun ettiğini söyleyen World eCommerce Forum İş Geliştirme Direktörü Ömer Nart ise şu detayları paylaştı: "Çin e-ticaret mucizesi lojistik sübvansiyonlarla bu noktaya geldi. World eCommerce Forum olarak gerçekleştirdiğimiz uluslararası e-ihracat konferansında da buna değinmiştik. Devletin topyekün bir e-ihracat hamlesi başlatması şart. 10 dolara sattığınız bir tişört için 20 dolar kargo öderseniz olmaz. Devletin kalıcı çözümler sunması gerek. E-ticaret sektörünün devletten en büyük beklentisi kargo maliyetlerini sübvanse etmesi. Konuştuğumuz her e-ihracatçı kargo maliyetlerinden yakınıyor. Bu yeni gelişme ise ihracatçının yüzünü güldürdü."

Girişimciliğe ilk adımlar atılıyor

Türkiye’de her yıl yüzbinlerce öğrenci üniversiteden mezun olurken, herkes istediği işi yaparsa çok daha verimli, inovatif, açık fikirli ve gelişmiş bir toplum mümkün olabiliyor. Bunun öncelikli rotası ise girişimcilik. Bu fikirden yola çıkarak Ondokuz Mayıs

Üniversitesi (OMÜ) Endüstri Mühendisliği Mükemmellik Topluluğu (EMMT), girişimciliğin bir tutku olduğunu göstermek adına alanında uzman girişimcileri, lise ve üniversite öğrencileri ile 8 Mayıs’ta Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen

“EnterPassion” etkinliğinde bir araya getirdi. Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, Datassist CIO’su Umut Özbağcı, Fazla Gıda CSO’su Gökmen Güven, Kidofun&Runnery kurucularından Merve Keleş Doğan, TEDx Ankara ekibi üyesi ve sosyal girişimci Seda Çakmak ile BATTurkey&North Africa Supply Planning Manager Avni Mert Toplu konuk oldu. Programa; Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sermin Elevli, öğretim elemanları, OMÜ öğrencileri ve Samsun Anadolu Lisesi öğrencileri katıldı.

KOBİ’lere dünyaya açılma imkanı İş Bankası, müşterilerinin alışveriş yaparken kredi kullanmasına imkân sağlayan Anında Alışveriş Kredisi’ni, hepsiburada.com ve genpa. com.tr’den sonra şimdi de www.epttavm.com üzerinden yapılacak internet alışverişlerinde sunuyor. İş Bankası’nın, arka planında API teknolojisi ile sunduğu Anında Alışveriş Kredisi ile müşteriler epttavm.com platformundan farklı bir siteye yönlendirilmeksizin, aynı platform içerisinde hem alışverişlerini tamamlıyor hem kolayca ödeme imkânı buluyor. Müşteriler, alışveriş yaparken kredi faizine ek bir

ücret ödemeden 7/24 kredi kullanabiliyor. Öte yandan, Türkiye İş Bankası ile dijital tedarik zinciri yönetim ve finansman portalı Octet arasında yapılan işbirliğiyle, ticaretin finansmanında sunulan dijital çözümlerle işletmeler arası ödeme sistemleri yaygınlaştırılıyor. BDDK lisansı ile Türkiye’deki faaliyetlerini sürdüren Octet, bu işbirliğiyle KOBİ’lere yabancı dil sıkıntısı yaşatmadan dünyanın dört bir yanına ihracat yapabilme imkânı sağlıyor. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Bugün işletmelerimiz, İş Bankası sanal

POS’u üzerinden uluslararası kartlı sistemler olan Visa, Mastercard, American Express, UnionPay ve JCB dışında Sofort, iDeal, Qiwi ve WeChat Pay, gibi 18 farklı alternatif ödeme yöntemiyle ve farklı para birimleriyle tahsilat yapabiliyor. Octet işbirliği ile bankamızın e-ticaret alanındaki katma değerli hizmetlerini Octet sistemini kullanan işletmelerimize de sunmuş olduk. Bu çözümlerle, yerli üretim ve hizmetlerin yurtdışına erişiminin kolaylaşacağına ve ülkemizin ihracat hacimlerine olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Dijital dönüşüm ‘ilaç’ olacak

Novartis İlaç Türkiye, sağlık alanında dijitalleşmede yeni fikirler geliştirmek adına 1. Dijital İnovasyon Günü’nü düzenledi. Dönüşümsel inovasyon ve dijital dönüşüm kavramlarının şirket yöneticilerine aktarıldığı ve dijitalleşmenin paydaşlara sağlayacağı faydaların ele alındığı etkinlikte, inovatif ve dijital anlamda fark

yaratabilecek bir organizasyon olmak için yeni fikirler geliştirerek bir yol haritası oluşturulması adına önemli bir adım atıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Novartis Türkiye İlaç Divizyonu Genel Müdürü Avinash Potnis, dijital dönüşüme adapte olan firmaların gelecekte var olabileceğini vurguladı. Bu kapsamda Novartis bünyesinde

gerçekleştirilen girişimlerden örnekler veren Potnis, bir ilaç şirketi olarak veri ve dijitalleşmeye odaklandıklarını ifade etti. Potnis, “Organizasyonumuzun tüm bölümleri dijital teknolojileri, ileri analitiği ve yapay zekayı bütün yönleriyle benimsemeli. Bu sayede daha yenilikçi olup, etkinliğimizi artırabiliriz” dedi. Novartis Türkiye Pazarlama ve Satış Operasyonları Direktörü Işık Sönmez ise “Amacımız; insan yaşamını değiştirebilecek çok daha etkin, yenilikçi ilaçlar geliştirmek. Bunu da yeni platformlarda yeteneklerimizi geliştirerek, ilaçlarımızı daha etkin bir şekilde geliştirerek ve çevremizdeki yeniliklere açık olarak yapabiliriz. Dijital dönüşüme inanıyor ve çalışanlarımızın inovatif fikirlerini sonuna kadar destekliyoruz” dedi.



BThaber

24 KARİYER Metamorfoz’un Genel Müdürü Ayşegül Topoğlu oldu Telekom, finans ve yapay zekâ alanında yenilikçi çözümler sunan Metamorfoz’un Genel Müdürlüğü görevine Ayşegül Topoğlu atandı. Ayşegül Topoğlu, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri bölümünden derece ile mezun oldu. 2001’de Yeditepe Üniversitesi'nde MBA’ini tamamlayan, Vodafone’da Tarife Yönetmeni, beIN’de Ürün Müdürü ve Doğan Telekom’da Bireysel Servisler Müdürü olarak çalışan Topoğlu, kariyerinin son 11 yılında E-GÜVEN Elektronik Bilgi Güvenliği’nde İş Geliştirme, Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

Dijital çağda her şey yetkin İK’ya bağlı Expertera öncülüğünde kurulan İş‘in Geleceği Platformu ve Management Center Türkiye işbirliği ile Akbank’ın ana sponsorluğunda düzenlenen Avrupa‘nın en büyük Future of Work Zirvesi, 10 Mayıs’ta UNIQ İstanbul‘da gerçekleşti. Future of Work Zirvesi, insanı merkeze alan bir felsefeyle, teknoloji ve dijitalleşme ile değişimi ve dönüşümü, yeni dünyanın ne şekilde inşa edilmesi gerektiğinin yol haritasını, hangi yetkinliklere, kurumsal yöntemlere ihtiyaç olduğunu ve kurumların, liderlerin ve çalışanların yeni geleceğe nasıl hazırlanabileceğini ele aldı. Future of Work Zirvesi‘nin konuşmacılarını Akbank İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, TEDxReset Kurucusu Ali Üstündağ, Expertera CEO‘su ve İşin Geleceği Platformu Kurucusu Alp Sezginsoy, Uipath EMEA Genel Müdürü Kulpreet Singh, Amazon bestseller Yazar, Girişimci, Prohabits ve Mabbly Kurucusu Adam Fridman, Ekonomist, Yazar, Konuşmacı, The Futurist Institute Başkanı, Prestige Economics Kurucusu Jason Schenker, Redesign Başkanı ve Kurucu Ortağı Yiğit Kulabaş, Makers Türkiye Kurucusu Ongun Tan, AppliedAI Kurucu Ortağı Cem Dilmegani, Redesign Kurucu Ortağı Engin Çomakçı, Purposeful Business Kurucusu, Yazar Özlem Erol, Kurumsal Eğitmen Hale Caneroğlu ile Komedyen ve Tebrikler Kovuldunuz kitabı yazarı Kaan Sekban oluşturdu. Zirvede bir konuşma yapan Akbank İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, teknolojik ve sosyolojik değişimin etkisiyle, insanların işleriyle kurdukları ilişki biçimleri ve çalışma hayatlarının da değiştiğine değindi ve “Pek çok sektörde olduğu gibi biz de kapsamlı bir dönüşüm projesi başlattık ve buna “Yeni Nesil Akbank” dedik. Müşterilerimizle kurduğumuz ilişkiye, kanallarımıza ve süreçlerimize odaklandığımız bu dönüşümün gereksinimi olarak Akbanklıları merkezine alan bir yetkinlik gelişim programını hayata geçirdik. “Geleceğin Aynası Akbanklı” adını verdiğimiz ve her bir Akbanklıya kişiselleşmiş bir gelişim yol haritası çizmeyi hedefleyen bu yetkinlik gelişimi programı kültürel dönüşümümüzün ayrılmaz parçası” dedi. İş'in Geleceği Platformu’nun kurucusu Alp Sezginsoy ise konuşmasında şu bilgileri paylaştı: “İşin geleceği temelde insan faktörüyle ilişkili. Gelecek 10 yılda işlerin yüzde 60’ından fazlasının kaybolacağını, bazı ülkelerde çalışanların yüzde 50'sinden fazlasının freelancer'a dönüşeceğini düşünürsek, inşa edilen dünya ile geride kalan dünya arasındaki büyük boşluğu görüyoruz. Bunun için bireylerin yetkinlikleri, firmaların iş yapış şekilleri ve organizasyonların çalışma ve işbirliği modellerinin yenilenmesi gerek ve bunların hepsinin temelinde insan var. Dijital dönüşüm teknolojiyle değil, insanla ve organizasyon yapılarıyla başlayan bir olgu. Geleceği insanın kendini gerçekleştireceği, akıl, beden ve ruh bütününden oluşan potansiyelini ortaya çıkartacak şekilde oluşturabileceği en uygun yüzyıldayız.”

21 - 27 MAYIS 2018

4129Grey’den girişimciler için yeni ekip 4129Grey, blockchain startup projelerinin ICO (Initial Coin Offering-girişimciler için kitle fonlaması) süreçlerini yönetmek ve tanıtımını yapmak için “ICOSwat Team” isimli yeni bir ekip kurdu. Söz konusu ekip, farklı bölgelerde bulunan ve blockchain marketing, influencer marketing, PR, sosyal media, token sale konularında uzman kişilerden oluşuyor. Entegre bütünsel hizmet yaklaşımıyla çalışacak olan “ICO Swat team”, blockchain girişimcilerine ICO süresi ve sonrasındaki reklam ve pazarlama konusunda başarılı sonuçlar elde etmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. ICOSwat Team, halen birden fazla ICO için pazarlama danışmanlığı yapıyor ve yakın gelecekte yapılacak birkaç

büyük küresel ICO için hazırlık aşamasında destek veriyor. ICOSwat sitesine http:// icoswat.team adresinden ya da @icoswat_team twitter hesabından ulaşılabilir. 4129Grey, 200 kişilik ekibiyle yıllardır birçok marka için entegre pazarlama ve reklam çalışmaları geliştiriyor. 4129Grey Ajans Başkanı Alemşah Öztürk, bu yeni ekip hakkında şu bilgileri paylaştı: “Reklamcılığımın yanı sıra, bir girişimci ve melek yatırımcı olarak blockchain teknolojisinin gelişimini, ICO süreçlerinin yatırım süreçlerini demokratikleştirmesini ilgi çekici buluyorum. Son 1.5 yılda 3 bin 500’ün üzerinde ICO projesi hayata geçti, bunların yarısından fazlası hedefledikleri

parayı toplayamadı. Başarısız ICO’ların temel probleminin pazarlama ve reklam çalışmalarını doğru yapamamaları, yeterli heyecanı yaratamamaları olduğunu görüyoruz. Küresel network gücümüzü buradaki yaratıcı ekibimiz ve deneyimimizle birleştirince, küresel anlamda fark yaratacak projeler çıkartacağımızı düşünüyoruz.”

İK temininde ‘oyunlaştırma’ sistemi güçlenecek Assessment Systems, İngiliz Arctic Shores ile gerçekleştirdiği işbirliğiyle işe alım süreçlerinde “Oyun Bazlı Değerlendirme” dönemini başlatıyor. “Oyun Bazlı Değerlendirme”, geleneksel değerlendirme araçlarına kıyasla daha kısa zamanda ve daha fazla veri toplayarak, hem adaylar hem şirketler için daha verimli işe alım süreci sağlıyor. İşe alım süreçlerinde adaylara oynatılan oyun ile psikometrik değerlendirmeler, tahmin analitiği ve yapay zeka teknolojisi bir araya getirilerek genel bir değerlendirme ortaya çıkartılıyor. Böylece işe alınacak adayların yetenekleri, dayanıklılığı, risk alma potansiyeli, baskı altında performans ve dayanıklılığı, dikkat seviyesi ve özgüveni gibi birçok özelliği ölçülüyor. Geleneksel değerlendirme araçlarına kıyasla bu dijital oyun bazlı değerlendirme araçları daha kısa zamanda daha fazla veri toplayarak, hem aday hem şirket için daha iyi

bir işe alım süreci sağlıyor. Uzun işe alım süreçleri adaylar açısından demotive edici ve yorucu olarak algılanırken oyunlaştırma ile bu süreç daha eğlenceli hale gelirken, kolaylaşıyor da. Bu aracı kullanan adayların yüzde 87’si değerlendirmelerden daha fazla keyif aldığını, yüzde 80’i daha az stres yaşadığını belirtiyor. Oyun Bazlı Değerlendirme araçlarının kurum tarafında avantajları ise uzun işe alım süreçlerinde zaman tasarrufu, klasik değerlendirmelere göre daha doğru tahmin gücü ve oyunlaştırma ile

değerlendirme stresini yenen adaylardan daha fazla olumlu geri bildirim olarak sıralanıyor. Oyun Bazlı Değerlendirme, akıllı telefon ya da tabletler üzerinden uygulanabiliyor. Bu araçların en önemli özelliği; özgeçmiş, deneyim ya da kıdem yerine, yetenek potansiyeline odaklanması. Uygulama, stajyer işe alımlarında, yeni mezun işe alımlarında ya da aday havuzunun geniş olması durumunda kullanılıyor ve adayların bilişsel yetenek, kişilik, yetenek ve duygusal zeka olmak üzere dört farklı unsuru ölçülebiliyor.


BThaber

KARİYER 25

21 - 27 MAYIS 2018

Tüm taraflar için inovasyon! Türk Ekonomi Bankası (TEB), ‘İcat Çıkar’ sloganıyla düzenlediği TEB Akıl Fikir Buluşması’nda bu yıl “Ben’den Biz’e – WeQ the new IQ” temasını işledi. Bu yıl 11’incisi düzenlenen buluşmada TEB Akıl Fikir Yarışması’nın ödül töreni de gerçekleştirildi. TEB Akıl Fikir Buluşması’nın açılış konuşmasını TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici yaparken, Next Academy Başkanı Levent Erden, HPI School of Design Thinking öğretim üyelerinden ve WeQ konseptinin yaratıcılarından Prof. Dr. Ulrich Weinberg, Harvard Business Review Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan, Milli Voleybolcu Neslihan Demir, Yönetmen Ferzan Özpetek, Nöro Bilimci Prof. Dr. Uğur Batı, “Ben’den Biz’e, WeQ the new IQ” teması

çerçevesinde konuşmalar gerçekleştirdi. Ümit Leblebici şunları söyledi: “Hem kurum içinde hem ülke genelinde hayata geçirdiğimiz çalışmalarla inovasyonu kurum kültürümüz haline getirdik. Müşterilerimiz, öğrenciler, girişimciler, üniversiteler, tedarikçilerimizle sürekli genişleyen bir ekosistem kurarak inovasyonun yayılmasını ve toplum tarafından benimsenmesini sağladık. Organizasyonlar ne kadar büyük olursa olsun, gereken tüm yetkinlikleri bir araya getirebilmek için geleneksel çalışma modellerinin ötesine geçmek gerek. Burada en önemli kavram ‘işbirliği’.” TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş ise

konuşmasında şunları söyledi: Başvurular katlanarak artıyor “Yeni dünyamızda her şey ve herkes, her zaman birbiriyle bağlantılı. Yeni dünyada var olabilmek için kendimizi, şirketimizi, iş yapış şeklimizi, düşünce yapımızı dönüştürmemiz ve yeni bir ‘Biz Kültürü’ yaratmamız gerek. 11 yılda TEB’lilerle birlikte tüm paydaşlarımızı içinde alan bir inovasyon ekosistemi oluşturduk. Üniversite öğrencilerinde inovasyon bilincini artırdık; müşterilerimizle birlikte ürün ve hizmetlerimizi yeniden tasarladık; teknolojik girişimcilerin çevik dünyasını ve yeni teknolojilerini bankamıza taşıdık. İnovasyon ekosistemimiz TEB’liler,

müşterilerimiz, öğrenciler, girişimciler, üniversiteler, tedarikçilerimiz ve finansal teknoloji firmalarıyla her geçen gün daha da zenginleşiyor. TEB Akıl Fikir Yarışması’nın web sitesi bu yıl 102 farklı ülkeden 260 bin kişi tarafından ziyaret edildi. 15 binin üzerinde başvuru aldığımız yarışmamızda, projelerin yüzde 58’i üniversite öğrencilerinden, yüzde 30’u müşterilerimizden geldi. Üç yıl önce yarışmaya dahil ettiğimiz Teknolojik Girişimci Kategorisi’ne ise bin 872 girişim fikri ile başvuru alındı.” TEB Akıl Fikir Yarışması’nın ‘Öğrenci ve Yeni Mezun’ kategorisi birincisi Serkan Yıldız, ikincisi Merve İçöz ve üçüncüsü Fatih İver’e finansal ödüller verildi ve Bahçeşehir Üniversitesi

tarafından MBA Bursu ile ödüllendirildi. ‘Müşteri’ kategorisinin birincisi Hasan Ali Aktürk, ikincisi Mustafa Özcan, üçüncüsü Bülent Genç oldu. 2015 yılından bu yana girişimcilerin projelerinin değerlendirildiği ‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinde birinci Sabrican Zaim, ikinci Yiğit Ünallar, üçüncü ise Murat Aras oldu ve ilk beşe giren finalistler, TEB Girişim Evi’ne katılım hakkı kazandı. TEB’in bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiği “TEB Kurum İçi Girişimcilik Programı”na ise bu yıl 300’den fazla çalışan iç girişim projeleriyle başvurdu. TEB’in Kurum İçi Girişimcilik Programı ile kurum içinde işbirliği ve ortak çalışma kültürü gelişirken, TEB’lilerin girişimci yanları da güçleniyor.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Temmuz 2018 Bilişim 500 Ödül Töreni CVK Park Boshporus Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org

26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

13 Aralık 2018 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 3 - 6 Haziran 2018 HPE Aruba Atmosphere EMEA’18 Šibenik, Hırvatistan AYRINTILI BİLGİ: www.arubanetworks.com/emeaatmosphere

Y U R T D I Ş I

9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

14 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

14 - 15 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


BThaber

26 MEKTUP Yeni bir haftadan merhaba, Haftaya gurur veren bir haberle başlıyorum. Zira Beko’nun, ana sponsoru olduğu FC Barcelona ile birlikte çocukları sağlıklı beslenmeye teşvik için yürüttüğü Eat Like a Pro (Şampiyonlar Gibi Beslen) girişimi kapsamında başlattığı küresel farkındalık kampanyası 1 milyon avro hedefine ulaşmış. Proje ile Beko, Instagram veya Twitter’da #EatLikeAPro hashtag’i altındaki her gönderi için UNICEF’e 1 avro bağış yapıyor. 11 günde #EatLikeAPro hastag’i ile 1 milyon sosyal medya paylaşımı yapılmış. Beko’nun çocuklarda fazla kilo ve obezite ile mücadele için gerçekleştirdiği bu küresel farkındalık kampanyasıyla 600 bin çocuğun hayatının değişmesi sağlanacakmış. Çünkü mevcut eğilimin sürmesi halinde dünya genelinde 41 milyon olan fazla kilolu ya da obezite sorunu yaşayan çocukların sayısı, 2025’e kadar 70 milyonu aşacak. Beko işte tam bu noktada küresel farkındalık yaratıp, insanları harekete geçirerek bu sorunun önüne geçmeyi, sağlıklı nesiller için küresel seferberlik başlatmayı hedefliyor. Yerelden küresele uzanan bir sosyal sorumluluk projesi, helal olsun. Dilimize yeni giren bir kavram ‘biyomimikri’ ve “Girişimciler için Biyomimikri” projesi, Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı ERASMUS+ Programı kapsamında, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) öncülüğü ve genel koordinatörlüğünde, MENTUS Medya, İspanya, Hollanda Biomimikri Vakıfları, ABD Trenddesk ile İstanbul Şehir Üniversitesi ve TOBB Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilmiş. TÜKÇEV, bu kapsamda açık lisansla

21 - 27 MAYIS 2018

Sesli adımlar, dünyaya örnek…

yayın yapan online eğitim platformu www.biomimicryfe. com sitesini girişimciler başta olmak üzere doğa, teknoloji ve gelecek ile ilgilenen herkesin erişimine açmış. Peki nedir bu biyomimikri? Biyo (yaşam) ve mimikri (benzetim) kelimelerinin buluşması Biyomimikri kavramı; doğanın içindeki formları, süreçleri ve sistemleri rehber alarak, doğanın öğretileri ile gezegene daha az zarar veren çözümler geliştirilmesini kapsıyor. Yeni ve küresel sorunlar ışığında çok doğru bir kavram. İstanbul Şehir Üniversitesi Dragos Yerleşkesi’nde ‘Girişimciler için Biyomimikri’ programı kapsamında projenin tanıtım toplantısı ve iki farklı panel gerçekleştirilmiş. Dünya üzerinde 10 milyon organizmayı, birer tasarımcı olarak ele alan program ile girişimcilere doğayı inceleyerek geleceği şekillendirmelerine fırsat sunan ücretsiz online eğitim platformuna www. biomimicryfe.com sitesinden erişilebiliriz. Eczacıbaşı Profesyonel de el hijyeni konusunda bilinçlendirme çalışmalarını genişleterek devam ediyor. Eczacıbaşı Profesyonel, 5 Mayıs Dünya El Hijyeni Günü ile çocuklara ‘El Hijyeni’ eğitimi vermiş. Sabun ve

temizlik kâğıdı kullanımına dikkat çeken Eczacıbaşı Profesyonel Akademi Ekibi, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Aydın’da okulları ziyaret ederek bin öğrenciyle bir araya gelmiş. Sonuçta doğru el yıkama, hastalık oluşumunu 10 kata kadar engelliyor. Eller tamam, ama aslında bütünsel hijyen şart. Hele de yaklaşan yaz sıcaklarının gölgesinde… Bir gün herkesin engelli olabileceği gerçeğinden yola çıkan Legrand, yaşam alanlarında engelli ya da hasta olabileceğinin bilinciyle yeni nesil kapı zilleri tasarlayarak bireylerin, bir bütün olarak ailelerin hayatını kolaylaştırıyor. Mobil taşınma özelliğiyle Legrand Kapı Zilleri, duyma engellilerin, ayrıca 36 farklı melodi ve sesli ışık teknolojisiyle görme engellilerin hayatını kolaylaştırıyor. Bu kadar da değil… Türk Telekom’un görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştıran kurumsal sosyal sorumluluk projesi ‘Sesli Adımlar’ Antalyalılarla buluşuyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Belediye binasına kurulumu yapılan uygulama, görme ve işitme engelli vatandaşların işlemlerini rahatlıkla yapmalarına olanak tanıyacak. Sonuçta herkes için erişilebilir iletişim tüm tarafların hedefi.

Bu gurur veren haberleri, tahmin edeceğin üzere ödüllerim izleyecek. İTÜ ARI Teknokent, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ödüle layık görülmüş ve 'Olgun Aşama Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kategorisi Birincisi' seçilmiş. TÜSİAD tarafından, geleceğin genç girişimcilerine, iş dünyasının deneyimlerini sunma amacıyla düzenlenen “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasının 2018 döneminde geçen yılın katılım rekoru kırılmış. Yarışmaya Türkiye genelinde 74 il ve 161 üniversiteden bin 621 iş fikriyle 4 bin 268 genç başvurmuş. Yarışmanın bu yılki birincisi cinsel hastalıkların erken tanısında kaliteyi iyileştirmeyi ve doğru tedaviye hızla ulaşılmasını amaçlayan çözümleriyle “Taka” ekibi, yani Gazi Üniversitesi Biyokimya öğrencisi Cansu Kabasakal ve Hacettepe Üniversitesi Biyomühendislik öğrencisi Saliha Nur Tanış, ikincisi engelli ve sağır bireylerin eğitiminde fırsat eşitsizliğini gidermek için Türk İşaret Dili destekli online eğitim platformu çözümü sunan “Anlatan Eller” ekibi, yani Anadolu Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi öğrencisi Açelya Sarıkaya ve İstanbul Üniversitesi Sivil Toplum Kuruluşları ve Sosyal Sorumluluk Yönetimi öğrencisi Pelin Baykan, üçüncüsü ise gıdaları mikrofilm teknolojisi ile kaplayarak küflenme sorununa karşı geliştirdikleri doğal çözümle “Bkare” ekibi, yani Erciyes Üniversitesi Tıp Anatomi öğrencisi Bahar Yılmaz ve Aksaray Üniversitesi Biyoteknoloji ve Moleküler Biyoloji öğrencisi Behlül Koç olmuş. Finalin jüri

üyelerinden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın dediği gibi, Türkiye’de kadın girişimci oranı yüzde 20’lerde. Hala fırsat var ve her yerde olduğu gibi, bu konuda da eşitlik istiyoruz. SAP danışmanlık şirketlerinden itelligence, 2017 performansıyla SAP’nin 10 ödülünden 4’ünün sahibi olmuş. Bu yıl 17’inci kez verilen Kariyer.net İnsana Saygı Ödülleri kapsamında AstraZeneca Türkiye ise adayların başvurularını en kısa sürede yanıtlaması ve işveren marka iletişimine yönelik çalışmaları ile ödüle layık bulunmuş. AssisTT, çağrı merkezi sektörünün dünya çapındaki en prestijli ödül organizasyonlarından Contact Center World Awards’ın (Çağrı Merkezi Dünyası Ödülleri) EMEA finallerine 3 altın ve 2 gümüş ödülle damgasını vurmuş. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan bölgede yaklaşık 20 ülkeden 100’ü aşkın şirketin katıldığı EMEA finallerinde en iyi çağrı merkezi seçilen AssisTT, yarışmanın küresel finallerine katılma hakkını da elde etmiş. Bu gurur veren ödüllerin ardından, mektubuma noktayı bir kitapla koyacağım: ‘Telgraftan Tablete’. Kuşak araştırmalarıyla öne çıkan Evrim Kuran, bu ilk kitabı ile beş kuşağın karakteristik özelliklerini o döneme damga vuran insanlar, olaylar ve kendi soyağacını temsil eden kişilerin anılarıyla sunuyor. Sessiz Kuşak (1927 - 1945), Bebek Bombardımanı Kuşağı (1945 – 1964), X (19651979), Y (1980-1999) ve Z Kuşağı (2000 - …) odağında detaylar işte bu kitapta. Yeni haftada, yine zengin bir gündemle buluşalım,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1173

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

21 - 27 MAYIS 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Verification assurance of notarized operations via SMS SMS Notification Service, which aims to further increase the security of transactions in notary public, has entered into force. When the service is operated with the notary public, the information will be sent to the citizen via SMS. “SMS Information Service” will be the beginning of a new era of transaction security in notaries. In accordance with provisions in the Personal Data Protection Law by Notaries Union of Turkey, officials held talks with Information Technology and Communications Authority. Notaries Union of Turkey will cooperate with Turk Telekom, Turkcell and

Vodafone and send SMS to all GSM numbers belonging to the related Turkish identity number. When an action is taken on behalf of the notary public, with the “SMS Information Service”, all related SMS numbers belonging to the Turkish ID number will be notified instantly. For notarial transactions such as power of attorney, vehicle sales transactions, signature circulars, signature declarations, assignments, undertakings etc., citizens will be informed immediately. If the transaction is not related to the informing message sent to the related party, s/

he will be able to intervene by calling the notary public number on the SMS. Turkey Union of Notaries President Yunus Tutar said that the information system will contribute to the process of having security in the notary operations and added: “If any suspicion is present, the system will increase the citizens’ confidence. This is an important issue. You should not think that such controversial transactions are done in the notaries. But if there are people who feel uneasy because of such a thought, we end this uneasiness. Thanks to this service, everyone will

have instant knowledge of the transactions made. We plan to further improve the coverage of SMS Information Service in the future.” Institutional capacity is strengthened In addition to process security, saving work force, money and time, productivity is of great importance to all parties, said Mr. Tutar and continued: “As Turkey Union of Notaries to keep pace with the digital age and contribute more to citizens, we are working continuously. As a union, we are open to collaborations in order to produce solutions within the

framework of our knowledge, experience and expertise we have gained over the years. Our basic principles as the Notaries Union of Turkey are neutrality, reliability, innovation, professionalism and effective communication and we give effort to further enhancing our projects and move forward with the new ones. So far, the “Project for Strengthening the Institutional Capacity of the Turkish Notary Public Situation”, which is very important for the first and only example project accepted for the notary public among the projects of the European Union, continues.

Foriba works vigorously in abroad with the received investments Turkey’s e-transformation company that handles the most electronic documents Foriba continues to grow in overseas markets with domestic investment received. In 2018, Foriba plans to acquire 20% of its revenues from overseas markets. This ratio is targeted to be increased to 40% in 2020. The first goal of Foriba, which has recently changed its FIT Solutions brand to Foriba and merged with ISIS Informatics, is in markets such as Italy, Hungary, Poland and Lithuania. Foriba authorities gave the information that

new companies could join the domestic companies as well. Foriba also has the goal of opening up to public among its growth strategies. In February 2018, Foriba received 5 million USD investments under IFaC leadership, one of the world’s largest private sector focused development organizations. The 5 million USD investment’s 3 million came from IFC, 1.5 million from Revo Capital and 500 thousand from Endeavor Catalyst. With these investments, Foriba opened an office in Italy in 2018. Opportunities created

by compulsory transition to electronic billing for all taxpayers in 2019 and digital regulations in Italy being very similar to that of Turkey were effective in this decision. In addition, Foriba, currently working with large partners like Ginini, has already added one of the world’s largest energy and fuel companies to its portfolio. With the potential it has, Foriba will open offices in new countries and accelerate growth policies. Foriba CEO Koray Gültekin Bahar said that: “We want to add innovations to the markets we serve with new

mergers and acquisitions while continuing our information leadership in e-transformation processes on the one hand. For example, in conjunction with ISIS, the industry’s two major companies united and consolidate our leadership in our field in Turkey. Now our goal is to start serving in Europe and Asia-Pacific region and Turkic Republics. Projects have started in Italy and Hungary. For Poland and Lithuania, the project will be live next month with customer analysis.” Underlining that one of the most important factors in

the protection of Foriba’s pioneering position is the R&D power, Koray Gültekin Bahar said: “We will pass on the new products that can be used globally in the areas of our expertise. We also spend a lot of time on innovations that increase the level of satisfaction of our customers and reduce their costs. In this context, providing cloud systems and their security are the most important issues. Today we have a team of 147 people and now we will increase our number of employees working in our R&D center by 50%.”


1995’ten beri


IT professionals’ bowling excitement... The first Bowling Tournament, organized by BThaber, brought together IT professionals and created an exciting evening. Radore was the main sponsor and Morten IT Education was the supporting sponsor of the event and the tournament had KoçSistem as the first, Bilişim Grubu Artificial Intelligence team as the second and Cyber Security team as the third winning teams. There were 140 players in 28 teams of the tournament.

Connection power grows exponentially The global interconnection and data center company Equinix Inc. has announced the opening of the IL2 (IstanbuL 2) data center purchased from Turkey at the end of 2017 by 373 million TL. The IL2 data center will in Istanbul, due to its strategic role as a strategic bridge between Europe and Asia, with the new International Business Exchange (IBX) via a new and high technological infrastructure. Equinix,

brought together Equinix Europe, Middle East and Africa President Eric Schwartz, Equinix Turkey Country Manager Mehmethan Şişik, KoçSistem General Manager Mehmet Ali Akarca and IDC Turkey Chief Analyst Eren Eser as speakers on May 3, at Istanbul Feriye Palace to the digital transformation in Turkey themed launch event. Equinix data centers; increasing the benefits of digitalization by supporting

innovation, increasing transaction speed and providing environments for much greater operational flexibility. Mehmethan Şişik stated that: “The domestic and international businesses in Turkey, with the rapid economic growth, are turning to new digital transformation solution in order to maintain their global competitiveness. Our IL2 data center in Istanbul, as a strategic bridge between Asia and Europe, will help

multinational companies to reach their true potential as well as support the interconnection journeys of businesses in Turkey.” The interconnection is crucial for the connectivity of all businesses from every sector. Digitalization of data, content and collaboration applications also leads to reduced latency, increased user experience and increased productivity. KoçSistem General Manager Mehmet Ali Akarca gave the

following information in his opening speech: “In order to be the pioneer of the digital transformation process in Turkey and grow in markets outside of Turkey, we value our cooperation with Equinix via their presence in 52 countries. Working with specialist firms in this field about technology infrastructure enables companies to focus on their main business and gain competitive advantage.”

Export record of Turkish gaming sector Economy Minister Nihat Zeybekçi said that in 2017, exports reached 700 million USD by game developers in Turkey. Minister Zeybekçi, in the statement he made based on the Turkey Game Developers Association (TOGED) data of 2016 drew the attention to the increase in exports up to 40% and said: “According to this data,

the sector increased 25% in 2016 from the previous year’s exports and reached 500 million USD. This is the industry’s record in export. Increasing interest in Turkish game developers’ games has led to new export records last year with the addition of new games. Exports of the sector increased by 40% in 2017 and reached 700 million

USD.” Emphasizing that the gaming sector broke new records every year in exports, Minister Zeybekçi said that the support programs of the Ministry of Economy will continue. “Turkish game developers’ 2.5 - 10 billion USD export target for the year 2023 is preserved. Turkish games

were awarded in many international competitions as well as their export success last year. The sector aims to export 1 billion USD this year. We will continue to support the gaming software sector as a ministry.” TOGED Chairman Ali Ergin said that there is a growing interest in the games

developed in Turkey from abroad, stressed that the new games of individual developers and independent studios are expected curiously. Ergin said: “As the sector and our companies grow, our human resources need to grow and we will try to grow the sector and raise the human resources needed.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.