BThaber 1174. Sayı

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1174 28 Mayıs - 3 Haziran 2018



Sayfa

Sayfa

4

10

IPv6 Forum Türkiye kuruldu

IPv6 stratejileri konusunda çalışmalar yürüten IPv6 Forum Türkiye, Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu’nun başkanlığında kuruldu.

Tüm çalışma alanları tekil hale geliyor

Citrix, Workspace ile işletmeler için ilk birleşik dijital çalışma alanını yarattığını gösterdi.

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1174 28 Mayıs - 3 Haziran 2018

Sayfa

12

BTvizyon Anadolu Toplantıları Ege’nin incisi İzmir’de

BTvizyon İzmir, spordan enerjiye, e-ticaretten güvenliğe, işinde bilişim teknolojilerini kullanan çok sayıda lidere kapılarını açtı.

Sayfa

21

Figopara‘nın tedarikçi finansmanı; alıcı firmalar, tedarikçiler ve bankalar arasındaki süreçlerin yönetimini kolaylaştırıyor.

Sayfa

24

Samsung, Flip ile kurumsaldaki ağırlığını artırıyor Samsung, Flip çözümü ile toplantı odalarını daha interaktif ve esnek hale getiriyor.

Sayfa

3 Türkiye bilişim sektörünün büyüklüğü 117 milyar TL TÜBİSAD tarafından hazırlanan “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü 2017 Yılı Pazar Verileri” araştırmasına göre, Türkiye bilişim pazarı 2017 yılında 116.9 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştı. TL bazında yüzde 18.2 oranında büyüme gerçekleştirilirken, bilgi teknolojileri pazarı Türk Lirası bazında yüzde 18,9’luk büyüme ile 41,3 milyar TL'ye, iletişim teknolojileri ise yüzde 17,8'lik büyüme ile 75,6 milyar TL’ye ulaştı.

Sayfa

13

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE

Finans sektörü ve BT yatırımlarında öncelikleri konusundaki gelişmeler dosya sayfalarımızda.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Tedarikçi finansmanında uçtan uca destek


Bİlİşİm 500 Ödül Törenİ’ne

Gerİ Sayım Başladı CVK Park Bosphorus Hotel / İstanbul 5 Temmuz 2018, Perşembe - 17.00


BThaber

GÜNDEM

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

3

Türkiye bilişim sektörü 117 milyar TL büyüklüğe ulaştı

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü 2017 Yılı Pazar Verileri” araştırmasına göre, Türkiye bilişim pazarı 2017 yılında 116.9 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştı. TL bazında yüzde 18.2 oranında büyüme gerçekleştirilirken, bilgi teknolojileri pazarı Türk Lirası bazında yüzde 18,9’luk büyüme ile 41,3 milyar TL'ye, iletişim teknolojileri ise yüzde 17,8'lik büyüme ile 75,6 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün 2012 yılından bu yana büyümesi yıllık ortalama yüzde 15 olarak gerçekleşti ve bu süre boyunca sektör iki katı boyuta ulaştı. 2017 yılında 41,3 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan bilgi teknolojileri sektörünün alt kategorilerindeki büyüklük şöyle oldu: • • •

Bilgi Teknolojileri donanım: 16,0 milyar TL Bilgi Teknolojileri yazılım: 18,8 milyar TL Bilgi Teknolojileri hizmet: 6,4 milyar TL

Bilgi teknolojileri kategorisinde, bir önceki yıla göre en yüksek büyüme yüzde 29,1 ile hizmet kategorisinde gerçekleşti. Hizmet sektöründeki büyümeyi yüzde 20,5 ile yazılım, yüzde 13,8 ile donanım sektörleri takip etti. İletişim teknolojileri sektörü 2017 yılında 75,6 milyar TL büyüklüğe sahip oldu. Alt kategorilerin dağılımı ise şöyle oldu: İletişim Teknolojileri donanım: 24,5 milyar TL İletişim Teknolojileri elektronik haberleşme: 51,1 milyar TL İhracat 1,3 milyar dolar Rapora göre sektörün, toplam ihracat rakamı ise ABD doları

bazında bir önceki yıla göre yüzde 10,6 artarak 1,3 milyar dolara ulaştı. Toplam ihracatın 898 milyon dolarlık kısmı yazılımdan geldi. Yazılım ihracatı geçen yıla oranla dolar bazında yüzde 13 büyüdü. Özellikle kurdaki artış ve ihracat odaklı politikaların da desteği ile sektörün ihracatı son 3 yılda dolar bazında iki katına çıktı. Rapora göre, en fazla ihracat yüzde 63 ile Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldı. İstihdam 2017 yılında sektörün toplam istihdamı 128 bin kişiye çıktı. Toplam istihdamda (karşılaştırılabilir büyüme olarak) yüzde 5’lik bir artış kaydedildi. Sektörün toplam istihdamının yüzde 69'u bilgi teknolojileri kategorisinde bulunuyor. Teknokentlerde büyüme devam ediyor Teknokentlerde büyüme sürdü, 2017 yılında teknokentlerde yaratılan ciro bir önceki yıla göre yüzde 36,6 oranında artarak 15,8 milyar TL’ye ulaştı. Bu veriler ile teknokentlerde toplam sektör hacminin yüzde 14’ü oluşturuldu. E-Ticaret yüzde 37 arttı TÜBİSAD “Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü -2017” raporuna göre, e-ticaret sektörünün büyüklüğü ise yüzde 37 büyüme ile 42,2 milyar liraya yükseldi. 20132017 yılları arasında sektörün ortalama yıllık büyüme hızı ise yüzde 32 oldu. Alt kırılımlar ise şöyle gerçekleşti. Tatil-seyahat: 14,8 milyar TL (yüzde 47 yıllık büyüme) Sadece online perakende: 14,7 milyar TL (yüzde 31 yıllık

büyüme) Çok kanallı online perakende: 8,2 milyar TL (yıllık yüzde 32 büyüme) Online bahis: 4,4 milyar TL (yüzde 39 yıllık büyüme). “Üretim kapasitemiz düşük kalıyor” TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, pazar verilerini değerlendirirken, “Türkiye’nin bu alanda kat ettiği mesafeyi, diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda hak ettiğimiz yerden oldukça geride olduğunu üzülerek tespit ettik. Türkiye’de bilişim sektörünün toplam özel sektör katma değeri, istihdamı ve yatırımları içerisindeki payı OECD ülkelerinin oldukça altında seyretmeye devam ediyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı artarken, üretim kapasitemiz düşük kalıyor” uyarısında da bulundu. Karaca’nın verdiği bilgilere göre, bu konuda atılması gereken adımlar şunlar olmalı. • Dijital ekonomi stratejilerini ve politikalarını yönlendiren bir yönetişim modeli ve yapılanması zorunludur. Bu yapı sadece bir topluluğu değil, tüm toplumu; sadece bir sektörü değil tüm sektörleri; sadece bir kamu kurumunu değil tüm kamu kurumlarını kapsayıcı ve denetleyici sorumlulukta olmalıdır. • Dijital değişimin yönetimi, koordinasyonu ve etkinliği devletin en üst seviyede ve rolde bu konuyu sahiplenmesi ile ilgili mevzuat ve kanunlarla desteklenmesiyle mümkün olacaktır.


4

10

E-TOPLUM

BİLİŞİM DÜNYASI

BThaber

28 MAYIS14- 3- 20 HAZİRAN MAYIS 2018

ULAK hayata geçti! Mobil iletişim teknolojilerinin milli tasarım ile kazanımında önemli bir nokta olan ULAK Baz İstasyonu’nun Evrensel Hizmet Projesi Faz 1 kapsamında ilk parti teslimatının Nisan ayında gerçekleşmesi sonrası, Kars’ta yapılan törenle baz istasyonları servis vermeye başladı. Ulaştırma Denizcilik

ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katıldığı törenle açılan ilk baz istasyonunun ardından yenileri de hızla devreye gireceği belirtildi. Geliştirme ve üretim faaliyetleri Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ve ULAK Haberleşme A.Ş. ile koordineli olarak ASELSAN ana yükleniciliğinde devam eden

ULAK Baz İstasyonları’nın kurulumları da hızla devam ediyor. Verilen bilgilere göre Mayıs ve Haziran 2018’de yapılacak diğer teslimatlarla, ana operatörlüğü Turkcell tarafından yapılan Evrensel Hizmet Projesi Faz 1 kapsamında toplamda 489 adet sahaya yerli baz istasyonu kurulmuş olacak.

Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone tarafından yürütülecek Evrensel Hizmet Projeleri (Faz 1 ve Faz 2) Türkiye’nin her yerinde kullanılabilecek. 4.5G’den 5G’ye geçiş aşamasında, iletişim teknolojilerinde önemli bir dönüşüm süreci yaşanacak. Bu süreçte mobil cihaz sayısının ve

çeşitliliğinin artması, şebeke kullanım oranının yoğunluk kazanması, yeni güvenlik ihtiyaçlarının önem kazanması gibi bir dizi faktörün rol oynaması bekleniyor. 5G ile ortaya çıkacak bu dönüşüm sürecinde oluşacak fırsatların değerlendirilmesi aşamasında ULAK, Türkiye için önemli bir başlangıç olacak.

IPv6 Forum Türkiye kuruldu IPv6 Forum Türkiye, Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu’nun başkanlığında tarihinde kuruldu. IPv6 Forum Türkiye Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, halen Gazi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. Ülkemizde IPv6 stratejisinin oluşturulması konusunda yapılan ilk ulusal projenin yürütücülüğünü de

yapmış olan Sağıroğlu’nun verdiği bilgilere göre IPv6 Forum Türkiye’nin öncelikli hedeflerini şöyle olacak. Yeni İnternet Protokolü Sürüm 6'yı (IPv6) kullanarak, teknoloji, bilgi ve teknolojiye adil erişim sağlayan endüstri, eğitim, araştırma toplulukları ve devlet kurumlarının desteğiyle yeni internetin yaygınlaştırılmasını, daha hızlı ve güvenli kullanılması ve bu alanda yapılacak olan

yeni çalışmaların, Ar-Ge projelerinin ve ülke birikiminin bu alanda artmasını teşvik etmek. Prof. Sağıroğlu, IPv6'ya dayalı yeni internet dünyasının zamanında gelişmesi için bir IPv6 yol haritası ve vizyonu oluşturması gerektiğini ve bunun için hükümet, endüstri ve akademik paydaşlar ile bu konuda çalışacaklarını kaydetti. IPv6 Forum'un Başkanlığını yürüten ve Lüksemburg

Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Latif Ladid da IPv6 Forum'un yeni internet teknolojileri konusunda bilgi ve eğitime eşit erişim sağlamak ve IPv6'yı dağıtma ve yaygınlaştırmada momentum yaratmak için bu internet topluluğunun kurulduğunu, yeni internet dünyasında güçlü bir ses olmak ve bu alanın sağlıklı büyümesine katkı sağlamak için çalışıldığını söyledi.

Verilen bilgilere göre, IPv6 Forum Türkiye, IPv6'nın ilerlemesi ve yayılmasına yönelik IPv6 Forumu’nun bir bölümünü oluşturacak. Kurumsal sponsorların aksine bireysel üyelerden oluşan misyonu, IPv6'nın mevcut ve geleceğe yönelik ağ ve telekomünikasyon altyapısının tüm yönlerinin başarılı bir şekilde entegre edilmesi için teknik liderlik ve yenilikçi düşünce sağlayacak.

Mopaş, e-ticaret adımlarını hızlandırıyor

Mopaş, perakendedeki tecrübesini elektronik ticaret alanına taşıyarak pazardaki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda

Mopaş, servis deneyimini güçlü kılmak adına adımlarını hızlandırdı. Şirket bu doğrultuda hayata geçirdiği e-Ticaret Projesi’ni tanıttı.

Mopaş’ın bu proje ile belirlediği hedefler hakkında bilgi veren Mopaş Genel Müdürü Reşat Narman, “Altı ayı planlama, sekiz ayı da geliştirme olmak üzere toplam 14 ayda hayata geçirilen Mopaş e-Ticaret Projesi, şirketin dijitalleşme yolculuğunda bir teknoloji iş ortağı ile gerçekleştirdiği ilk e-ticaret projesi olma özelliğini taşıyor” dedi. Narman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hayata geçirdiğimiz bu projeyle ülkemizin önde gelen e-ticaret gıda platformlarından birisi olma

hedefiyle yola çıktık. Mopaş olarak sürdürülebilir bir şekilde yolumuza devam ederken dijital dünyaya ayak uydurmak için sürekli yatırımlar yapıyoruz. Bunun arkasında yatan en büyük amacımız ise müşterilerimize en kolay ve en hızlı şekilde taze ürünler sunabilmek. e-Ticaretin perakende sektöründeki önemi günden güne artıyor. Bizler, bu yeni online satış kanalı platformumuz sayesinde artık müşterilerimize farklı bir kanaldan da hizmet vereceğiz.” Reşat Narman’ın açılış

konuşmasından sonra ise projenin uygulama iş ortağı olan itelligence Türkiye’nin Satış Direktörü Fatih Irak’ın moderatörlüğünde SAP Türkiye Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Öznal, itelligence Türkiye CEO’su Dr. Bahri Danış, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsü, Asır Bilgisayar Genel Müdürü Halil Sarıbaş ve Mopaş e-Ticaret & İş Geliştirme Direktörü Murat Narman’ın katıldığı “Gelenekselden Dijitale Başarı Öyküsü” paneli gerçekleştirildi.

Özel entegratörler, 17. Kurul Toplantısı’nda buluştular 2015 yılından beri e-Dönüşüm Komitesi çatısı altında devam eden özel entegratör toplantılarına her geçen gün ilgi aratarak devam ediyor. Geçen süre içinde kurul toplantılarının dışında komisyon toplantılarıyla da başarılı ortak çalışmalar yürüten entegratörler, sektör etiklerini de oluşturmak üzere adımlar atmaya başladı. e-Dönüşüm Komitesi Özel Entegratörler Kurulu 17. Toplantısı, 10 Mayıs Perşembe günü İzibiz Bilişim’in ev

sahipliğiyle Cevahir Hotel İstanbul Asia’da gerçekleşti. Moderatörlüğünü BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi'nin yaptığı 17. Kurul Toplantısı, İzibiz Bilişim CEO’su Mustafa Erol Yazmacı’nın açılış konuşmasıyla başladı, e-Dönüşüm Komitesi Koordinatörü M. Göker Sarp’ın Etik Politikalar Çalışma Grubu toplantıları ile ilgili verdiği güncel bilgilerden sonra düzenlenen birinci oturumda özel entegratör temsilcileri, gündemdeki

konularla ilgili yorumlarını paylaştılar. Etkinliğin ikinci oturumunda Gelir İdaresi Başkanlığı Temsilcisi Şahin Engin Uysal’ın da katılımıyla, özel entegratör temsilcileri ile birlikte gündemdeki birçok konu ile ilgili görüş alışverişi yapıldı ve yakın dönem plan ve projeleri konuşuldu. Özel Entegratör Kurulu, sektör etikleri ve iş geliştirme toplantıları periyodik olarak düzenlenmeye devam ediyor olacak.



6

E-TOPLUM

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Papa’dan izin çıktı

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

FOMO değil JOMO

Papa Françesko, manastırlarda yaşayan rahibelerin de bilgisayar ve internet kullanabileceklerine hükmetti. Rahipler kullanabiliyormuş ama rahibeler hayır! Manastırdaki rahibe sayısı bütün dünyada sadece 44 binmiş. Bunların da 22 bin kadarı Avrupa’da yaşıyor. Rahibelerin, dünya ile ilgili herşeyi unutup, kendilerini tamamen dine adamaları gerek. Ama Papa’nın kararından sonra dünyaya açılabilecekler. Papa’nın bu kararının, muhafazakar Katolikleri memnun etmeyeceği tahmin ediliyormuş. Şimdi ise, rahibelerin hayatına internet de giriyor. Ama Papa’nın uyarısı var: İnternet kullanımı, zihin dağınıklığına, zihin kaçamaklarına yol açmamalı, dini gerekleri yerine getirirken bir engel olmamalı. İletişimi en başarıyla yapan Papa olarak tanınan Françesko, interneti

“Tanrının bir lütfu” diye tanımlamıştı. Katoliklere çağrı yaparak, “dijital vatandaşlar olarak Tanrının kelamını yaymaya” davet etmişti. Şu sözlerle: “İletişimin gerçekliğini teknoloji değil, insanın kalbi tanımlar. Elimizdeki olanakları iyi kullanmakla, interneti sağlıklı ve açık bir toplum yaratmada kullanabiliriz.” Papa, rahibeleri sosyal ağlara da davet ediyor ama yine şartı var: “Tefekkür hayatına destek olmak amacıyla bunu ölçülü, mütevazi ve dikkatli bir şekilde kullanınız. Sosyal ağlar, ilişkileri geliştirebilir, ve topluma faydalı olabilir. Ama aynı zamanda insanların arasını açabilir.”

Google CEO’su Sundar Pichai, şirketin 8 Mayıs’ta I/O 2018 Toplantısı’nda, 4 kelimeden oluşan şu kelimeyi tanıttı: JOMO = “Ne mutlu bana ki bir şeylerden haberim olmuyor” (Joy of Missing Out). Bu kısaltma, FOMO sözcüğüne “karşı” tanım getiriyor. FOMO, “Aman! Bir şeyleri kaçırıyorum!” kaygısını ifade ediyor (Fear of Missing Out). Buna ek olarak, YouTube saatlerce aralıksız video seyretmeye karşı “Bir ara versen ya?” uyarısı (app) geliştirdi. Gece uykuyu boşverip devam edenler “hatırlasın” diye (örneğin), “Saat 22’de ekranı griye döndür” komutu yarattı. Apple için “Günde şu kadar

saat ceptel bakacağım” diye kota ayarı geldi. Kotayı aşınca ekran kararıyor. Bir “Şşşt!” modu da var artık. Cepteli masaya yüz üstü koyarsanız, “sessizde” kalıyor. Facebook’a yönelik eleştirilerden uzakta kalan, ama GAFA Grubu’nda yer alan Google, proaktif davranarak, ceptelsiz yapamama (buna bağlı olarak sosyal medyasız yapamama) takıntısına “tavır aldığını” göstermek istiyor. Psikologlar bun Mobil Telefon Yoksunluğu Korkusu (Nomofobi) diyorlar. 2014’te iki İtalyan bilimci (Nicola Bragazzi ve Giovanni Del Puente), bu kaygı durumunun, psikiatri bilim

dalının “temel tanı rehberi” olan DSM’e madde olarak alınmasını önerdiler. DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) sonuncu baskısı 2013’te yenilenerek şimdiye kadar 5 kere yayınlanan bir tuğla kitaptır. Belki de kitabın 6’ıncı baskısında nomofobi de diğer kaygı/korkular arasında yerini alabilir? Çünkü konu, deneysel psikolojinin ölçme ve değerlendirme alanına girdi iyice. 2017’de uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmış 23 araştırmanın meta-analizinde varılan sonuç ciddi: Nomofobinin, depresyon ve derin kaygı yaratma potansiyeli olduğu görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), hastalıkların tanımlarını yaptığı ICD (Classification of Diseases) adlı rehber kitabının 11’inci baskısına “video oyunu bağımlılığını” hastalık sıfatıyla eklemesi bekleniyor. ICD11’de “Bağımlılık yapan davranışlar” kategorisinde kumar ve video oyunu maddeleri arka arkaya yer alacak.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Öğretmensiz okulda eğitim Paris’in şımşıkırdak caddeleri, refah fışkıran vitrinleri, mağazaları, kafelerinden uzakta, 1980’lerden kalma çok katlı ruhsuz sosyal konutların “turizmden uzak” semti: Austerlitz Tren İstasyonu’nun komşusu, kullanılmayan bir yük istasyonundan bozma Station F. Burası halen dünyanın en büyük startup kuluçka merkezi olarak tepeden tırnağa, sıfırdan yıkıldı, yapıldı. Hizmete gireli henüz bir yıl olacak Haziran’da. 33 bin 747 metrekare alanda, 58 x 310 metre boyutundaki tarihi binada 30’dan fazla girişim sermayesi şirketi çalışıyor. Burada iş yapmak için yıllık ödedikleri para 6 bin 100 dolar. Ama geri kalan her yerde genç startup’lar ve gençlerine ortam bedava. Kafaları daha iyi çalışsın diye uyuma odaları. Gemi konteynerinden toplantı odaları. Yerlerde kocaman minderler. Hepsinin ortasında

pop-sanatçı Jeff Koons’un 20 milyon dolar değerinde bir enstalasyonu. Ve giriş kapısında şu yazı (esnek bir tercümeyle): “Buradan, bir metroya binin, bir sanat sinemasına gidin. Ya da Ulusal Kütüphane’de bir kitap okuyun. Ya da Seine kıyısında şarap için. Ama eğer yola devam ederseniz, Paris’in dışına da çıkabilirsiniz. Hatta taa Baltık Denizi’ne kadar gidebilirsiniz. Kuzey Kutbu’nda beyaz ayıları görebilirsiniz. Hatta hatta bir uzay gemisine binip Mars’a gidebilirsiniz.” Yani, Station F’te hayale sınır yok. Ne hayal edersen, çalış, yapabilirsin. Çünkü burayı sıfırdan kuran Fransız iş adamı Xavier Niel, 17 yaşındayken babasının imzasını taklit ederek kendisine ikinci bir telefon hattı almış, bir porno sitesi açmış. 24 yaşındayken ilk şirketini 300 bin dolara

satmış. 1994’te Fransa’nın ilk ISP’sini kurmuş. Dot com krizinden hemen önce 2000’de 50 milyon dolara satmış. Ve sonrası gelmiş. Şimdi serveti 8.1 milyar dolar hesaplanıyor. Station F için cebinde harcadığı para 250 milyon euro. Devede kulak.

Vadisi’nde değil. Cebinden 100 milyon dolar ödeyerek bu okulu da yarattı. Ama burası “okul” gibi de değil. Ümit vaad eden, bir pırıltısı olan, ama parası olmayan gençleri bilişimde eğitmek için “tanım dışı” bir eğitim merkezi.

Niel, bir de yazılım okulu yarattı ki öğretmeni yok, laboratuvarsız, kitapsız, derssiz. École 42 adlı bu “okul” şehrin çevre yoluna yakın, tatsız bir bölgede. Niel, buranın da restorasyonu için bütün harcamayı kendisi yaptı. Bir kâr beklentisi yok. Sadece ehil yazılımcı yetiştirecek. Okulunun daha büyük kopyasını (20 bin metre kareye yakın) San Fransisco yakınında Fremont’a da taşıdı. Adını 42 Silicon Valley koydu. Ama okul, Silikon

Buraya girmek için her hangi bir diploma gerekmiyor. 18 – 30 yaş arası her genç, eğer 42 sorulu zor bir mantık testini geçebilirse okula alınıyor. Ama sonrası çok zor:

Bir ay süreyle, haftada 100 saat süreyle “durumlarına” bakılıyor. Çalışma biçimi, liderlik, uyum, öğrenme hızı, yetenek, algı vb. Eğer bu “havuzda” başarılı olurlarsa bilişim programında 3-5 yıl kalabilirler. Öğretmen yok. Öğrenciler kendileri grup kurarak kendilerine verilen problemlere kodlamayla çözüm üretiyorlar. Okulda her şey ücretsiz. Yeter ki çocuklar, yaratıcılıklarını (eğer varsa ve tükenmiyorsa) gösterebilsinler.


Bulutta yüksek erişilebilirlik, esneklik ve kullandığın kadar ödemek artık sıradan özellikler.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Bulutun bu standart özellikleri yanında verilerinizin güvenliğinden emin olmak, yedeklerinizin nerede durduğunu bilmek, altyapıyı gözlerinizle görebilmek ve destek ihtiyacında teknik profesyonellere ulaşabilmek gibi başka avantajlar da arıyorsanız, bulutun kendisini barındıran yerel veri merkezi Radore’ye gelin.

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE

Radore; %99,99 “uptime” garantili, yedekli ve yüksek kapasiteli internet erişimi, üst düzey fiziksel güvenliği, ileri teknoloji tam yedekli iklimlendirme ve enerji altyapısı ile TIER III standartlarında veri merkezi hizmetleri sunar. Radore’nin müşterilerine sunduğu bulut (cloud) servisleri Radore Veri Merkezi’nde barındırılır. Bu servislerin sunucu ve depolama altyapısında Dell, ağ altyapısında Brocade ve Dell ürünleri, sanallaştırma altyapısında ise VMware, Xen ve KVM kullanılmaktadır. Radore’nin sunduğu bulut servisleri ile ilgili detaylı teknik bilgi için bize ulaşın; W: radore.com/radoreyesor T: 0212 3440494 – Dahili: 8016


8

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

ULUSAL ENDÜSTRİ 4.0 YOL HARİTASI: SOHBET KONUSUNDAN MEDYATİK BİR TÖREN KONUSU OLMAYA GİDERKEN NE YAPMALI?

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

Aylardır Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm için “kaçırma lüksümüz yok, yol haritası hazırlanıyor, açıklanacak” tür sohbetler dinledik. Nihayet, 7 Nisan günü BST bakanı Faruk Özlü, yol haritasının Nisan ayı içinde toplumla paylaşılacağını açıkladı (http://bit.ly/2IjAUdu). Fakat, yine bir açıklama yapılmadı. Derken, bakan Özlü, 5 Mayıs günü yaptığı konuşmada, robotlar, yapay zeka, Endüstri 4.0 gibi kavramların önemini tekrarladıktan sonra “dijital dönüşüm yol haritamız hazır, inşallah bunu önümüzdeki günlerde toplumla paylaşacağız” dedi (http://bit.ly/2LkmMQa). Dijital dönüşüm, Endüstri 4.0 konularını ciddi bir ulusal proje olarak ele alan ülkelerin hükümetleri genellikle bir yol haritasını önce taslak olarak toplumun tartışması ve katkı koyması için açıklar. Ülkemizde ise bir yılı aşkın süredir sözü edilen, açıklanıyor, açıklanacak denen bir yol haritası, hazır olduğu halde neden böyle esrarengiz bir bekleme içerisinde olabilir? Neden bir taslak olarak açıklanıp, toplumun ilgili ve bilgili kesiminden tartışma ve katkı beklenmez?

Geçmişte yaşadığımız uygulamalardan, hükümetin bir açıklamayı medyatik bir tören ile ve parlak iddialarla topluma sunma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Örneğin, 2011 başında, tam da seçim öncesinde açıklanan FATİH adı altında okullara etkileşimli tahta ve öğrencilere tablet dağıtım girişimi. FATİH, çağın dev teknoloji ve eğitim projesi gibi büyük iddialarla ve medyatik bir törenle sunulmuştu. Oysa, ortada bir proje yoktu ve açıklanmasının üstünden 7 yıl geçtiği halde, hala yok. Dijital dönüşüm yol haritasının da yine büyük iddialarla ve medyatik bir törenle açıklanacağını bekliyorum. Hükümetin siyasi amaçlarına uygun olabilir bu yaklaşım ama konuyla ilgili kesimlerin amaçlarına uygun olmayabilir. Ülkemizin insan odaklı bir dijital dönüşümle çağı yakalamasını isteyenlerin, sanayimizin dünyadaki rekabet gücünün şimdiki çok zayıf

konumundan çıkıp bir atılım yapmasını dileyenlerin amaçları ile siyasal amaçlar uyuşmayabilir. Katılımcı demokrasiyi özümsemiş toplumlarda, bu durumlarda STK’lar siyasi iradeyi zorlar. Dolayısıyla, başta TÜSİAD, TÜBİSAD ve TBD’nin, hızla bir yol haritası açıklayacak bir sivil insiyatif ve kolektif zeka oluşturması gerektiğini geçen yazımda önermiştim (http://bit.ly/2LidvrR). Bu üç STK’ya, güçlü kadrosuyla bir düşünce kuruluşu olan TEPAV da eklenirse, zaten bir yılı aşkın süredir yayımlanan raporlarla bir altyapı hazır olduğu için, hızla bir yol haritası taslak olarak toplumun tartışma ve katkısına sunulabilir. Bunun üç olası yararını da geçen yazımda belirtmiştim: seçim öncesi gündemi kısmen de olsa anlamlı bir konuya çekebilir, ilgili kesimlerin tartışıp katkı koymasına olanak verebilir, seçim sonrası kurulacak hükümetin programını etkileyebilir.

Farklı ülkelerde yaşarken gözlemleyebildiğim ama TEPAV Başkanı Güven Sak’ın 14 Mayıs tarihli yazısında (http://bit. ly/2IYlICY) somut bir örnekle vurguladığı bir gerçeği daha burada Sak’ın yazısından aynen aktarayım: “Geçenlerde Hint asıllı İngiliz iktisatçı Meghnad Desai’nin ‘Raisina Model: Indian Democracy at 70’ kitabında bu konu ile ilgili güzel bir saptamaya rastladım. ‘Hindistan’ın hizmetler sektörünün bu kadar gelişmiş, sanayisinin bu kadar geride kalmış olmasının arkasında; devletin sanayiyi düzenlemek ve bir biçime sokmak için çok uğraşırken, hizmetler sektörünü tamamen ihmal etmiş olması yatıyor’ diyordu Baron Desai.” Eğer, her biri kendi köşesinden ortaya bir rapor sunmakla ve kapalı kapılar ardında hükümete bilgi vermekle yetinmek yerine, dijital dönüşüm ile ilgili STK ve düşünce kuruluşları bir araya gelip kolektif zeka oluşturabilirse (bunun koşullarını önceki bir yazımda kısaca belirtmiştim: http://bit.ly/2IhGKMM), herhangi bir hükümetten daha gerçekçi, anlamlı ve sürdürülebilir bir yol haritası ortaya koyabilirler.

KÜRESEL ENDÜSTRİ 4.0 İÇİN MURAT SÖNMEZ’DEN ÖNEMLİ BİR İDDİA: TOPLUMUN İŞLETİM SİSTEMİ BİR ÜST MODELE GEÇMELİ Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) doğru – yani, insan odaklı – bir yaklaşımla odaklandığı Endüstri 4.0 üzerine araştırmalar yapmak için San Fransisco’da, Silikon Vadisi yakınında, “Center for the Fourth Industrial Revolution” kurduğunu ve bu merkezin başına Murat Sönmez’in getirildiğini daha önce yazmıştım (http://bit. ly/2rWUByq). Sönmez, Mayıs başında yayımladığı bir yazıda (http:// bit.ly/2GBV1yX), toplumların bugünkü işletim sisteminin, Endüstri 4.0’ın meydan okuması karşısında yetersiz kaldığını iddia ediyor. Kulağıma çok güzel bir müzik gibi gelen, önemle vurgulamak istediğim, iki ilke doğrultusunda çalışıldığı belirtiliyor yazıda:

“farklı paydaşların hak ve sorumluluklarını betimleyen” ve “ayrıcalıklı bir azınlığın yararına olmayan, teknolojinin buyruğunda da olmayan, tüm toplumun yararına ve hizmetinde olan” yeni bir toplumsal işletim sistemi. Dijital dönüşümün ortaya çıkardığı bireysel, toplumsal, ekonomik ve teknolojik bağlamdaki kompleks sorulara gecikmeden yanıt verebilecek sistemin yapıtaşları ve çerçevesi sunulmuş yazıda. Anahtar rolü oynayan veri başlangıç noktası olarak alınmış ve insan odaklı veri kullanımı için şu sorulara yanıt aranıyor: nereden geliyor, sahibi kimdir, ne yapılabilir veriyle, ortaya çıkan yarar ve değerler kimin olacak. Özetle, çerçevesi sunulan işletim

sistemi 4 katmandan oluşuyor: • Blok zinciri – temel altyapı • Nesnelerin interneti – veri nereden geliyor? • Verinin sahiplenmesi – sahibi kim, ne yapılabilir, yarar ve değer kimin olacak? • Verinin ülke sınırları arasında akışı Bu katmanların bileşenleri ve ayrıntıları da yazıda veriliyor. Ayrıca, bu işletim sistemi bağlamında vergi, fikri mülkiyet hakkı, hukuk sistemi, sigorta unsurları da ele alınıyor. İlginç örneklerle, var olan paradigmaların nasıl paramparça olmakta olduğu da gösteriliyor. Bu yazı sınırları içerisinde Sönmez’in yazısındaki önemli ayrıntıları ve sunulan modelin hakkını vermem mümkün değil.

Amacım hem insan odaklı yaklaşımı ile hem de küresel bağlamı dikkate alması nedeniyle önemli gördüğüm bir Endüstri 4.0 çalışmasından haberdar olunmasını sağlamak. Ülkemizde birkaç otomasyon teknolojisini – örneğin, robot – alıp işletmesine koyarak Endüstri 4.0 uygulaması yapıldığını sanan ve küresel bağlantıları düşünemeyen dar görüşlü yaklaşım ve söylemler yaygın. Bu basit yaklaşımda olanları, Endüstri 4.0’ın gerçek

boyutlarını anlamak için Sönmez’in makalesini ayrıntılı incelemeye ve perspektiflerini genişletmeye davet ederim. Bu kısa özetin bir diğer amacı da hazır olduğu halde bakan Faruk Özlü tarafından bir türlü açıklanmayan dijital dönüşüm yol haritası nihayet açıklandığı zaman, Sönmez’in yazısındaki model ile uyumluluğunu tüm ilgililerin dikkate almasını sağlamak.



10 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 MAYIS21- 3- 27 HAZİRAN MAYIS 2018

Tüm çalışma alanları tekil hale geliyor Citrix’e göre, deneyim kişiselleştirilmeli ve deneyime kolay adapte olunabilmeli. Citrix, bu amaçla Citrix Workspace ile SaaS uygulamalarına güvenli erişim için sanal, masaüstü ve mobil uygulama dağıtım portföyünü genişleterek, işletmeler için ilk birleşik dijital çalışma alanını yarattığını gösterdi. Kalifornia’nın güzel şehri Anaheim’deydim geçen hafta. Konferans merkezinde Murat Göçe gerçekleştirilen Citrix Synergy 2018 etkinliği, yüzlerce kişinin katılımıyla tam 3 gün devam etti. Görkemli açılış programında Citrix CEO'su David Henshall şunları söylüyor: “Biz, Citrix olarak kurumlara insan merkezli bilgi işlemeyi getirmeye kararlıyız. Şu anda mobil kullanıcıların geleneksel ofis ortamındakilere denk olduğu bir noktadayız. Bu yüzden kurumların birleşik iş deneyimi sunması gerekiyor. Çözümlerimiz, insanların ve kurumların her an her yerde yenilik yapmak, müşteriyi etkileşime geçirmek ve verimli olmak için ihtiyaç duydukları deneyimi, güvenliği ve seçimi sunuyor." Birleşik çalışma alanı ile kesintisizlik esas Demo ve kullanıcı paylaşımlarıyla anlatılan yeni ürünlerde Citrix, Citrix Workspace ile SaaS uygulamalarına güvenli erişim sağlamak için sanal, masaüstü ve mobil uygulama dağıtım portföyünü genişleterek, işletmeler için ilk birleşik dijital çalışma

alanını yaratmış. Sadece Citrix kullanıcıların web, SaaS, Windows, Linux ve mobil uygulamalarına, masaüstlerine ve verilere her yerden ve her cihazdan güvenli bir şekilde erişmelerini sağlamak için en eksiksiz ve entegre çalışma alanını sunuyor. Citrix Workspace herkesin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış, sezgisel ve birleşik dijital çalışma alanındaki tüm uygulamalara ve içeriğe, güvenli çoklu oturum açma (SSO) erişimi sağlıyor. Bulut kullanımında esneklik Citrix, mobil uygulamalarının deneyimini geliştirmeye devam ederken, Slack ile Secure Mail entegrasyonu sayesinde kullanıcıların e-posta mesajlarını Slack sohbetlerine dönüştürmelerini ve Slack mesajlarını doğrudan Secure Mail üzerinden göndermelerini de sağlıyor. Citrix Cloud hizmetleri, bulut taşınabilirliğini mümkün kılarak, müşterilerin kendi bulut stratejilerini güvenle uygulayabilmeleri için onlara gerekli araçları ve bilgileri sağlıyor. Müşteriler aynı zamanda, iş gereksinimleri değiştikçe iş yüklerini bulutlar arasında kolayca taşımak için gereken esnekliğe de sahip oluyorlar. Kullanıcılar

Kullanıcılar her şeyi birarada bulabilsin Citrix Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEA Genel Müdürü Sherif Seddik: “Uygulamalar için kullanıcıya tek bir erişim noktası sunmak istiyoruz. Kullanıcı ve kurum için karmaşaya karşı önemli bir adım bu. Kullanıcının aradığı her şeyi bir arada bulabilmesi bu açıdan büyük bir kolaylık ve verim demek. Vizyonumuz; bu eğilimin şirketlere verimliiği artırmanın önündeki sorunu adreslemek için destek olacağı yönünde. Son kullanıcı da bunu bekliyor ve bu adımların atılması önemli bir verim demek. Bu aynı zamanda müşterilere ihtiyaçlarını kontrol etme, güvenliği ve regülasyonlara uyumu sağlama adına farklı sektörlerden ve farklı ölçeklerde şirketler için gereklilikleri adresliyor. Bu bizim için de fırsatlar anlamına geliyor.”

dijital çalışma alanlarını AWS, Azure, Google, Oracle veya özel olmak üzere tüm bulut platformlarında çalıştırabiliyorlar. Citrix otomatik görüntü yönetimi ve provizyon teknolojileri, bu iş yüklerini müşterilerin veri merkezlerinden, tercih ettikleri bulutlara taşımayı ve çıplak metal ve sanal altyapılar ile buluttan geniş bir yelpazede farklı platformları desteklemeyi kolaylaştırıyor. Citrix, tüm yığınını ortak bir platform üzerinde tasarladığı için müşteriler de iş yüklerini kendi veri merkezlerinden, tercih ettikleri bulutlara kolayca taşıyabiliyor ve gerektiğinde bulut taşınabilirliğini kuruluşun

ulaşabileceği bir konuma getirebiliyor. Üç gün boyunca kullanıcı deneyimleri ve başarı öykülerinin paylaşıldığı etkinliğin ikinci gününde Citrix CMO’su Tim Minahan ile sohbet eden, 20052009 yıllarında ABD Dışişleri Bakanlığı görevini üslenen, şimdilerde ise Stanford Üniversitesi Profesörü olan Condoleezza Rice büyük ilgi topladı. “Kadınları ve azınlık liderlerini bulmak için farklı yerlere bakmak zorunda kalabilirsiniz” dediğinde ayakta alkışlanan Rice, “Bakın

Değişik kapasite ve kalitedeki servislerin sürekliliği

İstanbul, bölgenin merkezi olacak! Citrix Gelişmekte olan Pazarlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Andy MacDonald: “Ocak ayında Citrix’e katıldım. Doğu Avrupa, İsrail, Türki Cumhuriyetler ve Afrika gibi çok farklı pazarlar bu bölgede. Benim gözümde bu pazarların hepsi fırsat anlamına geliyor. İstanbul benim için kilit bir pazar. Son dönem istihdamımızda İstanbul’da yenilikler ve eklemeler yaptık. Böylece İstanbul, gelişmekte olan pazar çalışmalarımız ve Türkiye pazarını daha da geliştirmek için bölgenin merkezi (hub) olacak. Belli sektörlere odaklanıyoruz. Servis sağlayıcı pazarı bunlardan biri ve Türkiye’de çok güçlü olan servis sağlayıcı pazarında önemli başarılar zaten elde ettik. Türkiye, network pazarında potansiyeli ile gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkıyor. Dijital satış yapısı oluşturuyoruz. Nerede olacağını söyleyemem ama en azından Türkiye’den uzak olmayacak. Birkaç seçenek üzerinde çalışıyoruz ve belirttiğim gibi Türkiye’yi bir hub olarak alırken, diğer ülkeleri ve potansiyellerini de yakından takip ediyoruz. Dijital satış organizasyonunu oluşturduğumuz zaman KOBİ pazarında daha güçlü biçimde konumlanacağımıza inanıyorum. Türk hükümeti Türk yazılım şirketlerinden önemli beklentilere sahip. Bu konuda “Türkiye pazarında üretim yapacak mısınız?” diye her sorandan bir dolar alsaydım, inanın şu anda çok zengin olmuştum.”

ABD güçlü, ama Rusya ve Çin gibi tehlikelere maruz kalıyor. Yani ekonomik ve teknolojik olarak yetkinlik yetmiyor, kültür çok önemli” diyerek küresel siber tehditlere de dikkat çekti. Kadınların teknolojideki konumlarını arttırmanın yollarını bulması gerektiğine vurgu yapan Rice, “Başkalarının size önyargılı olmasına izin vermeyin. Sadece siyah tenlisiniz diye sizin yanınıza oturmak istemeyen biri varsa, bu iyi bir şey, ama yerini değiştiren biri oldukları sürece” yorumunu yaptı.

Citrix SD-WAN Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Chalan Aras: Şirketlerin kendi içinde iletişim ağları var. Uzun süre bu ağlar düşük kapasiteliydi çünkü uygulamalar çok basitti ama şimdi durum farklı. Bir; uygulamaların kapasiteye ihtiyacı arttı, videolar kullanılmaya başlandı, genişbant ihtiyacı arttı. Tabii bu da maliyet demek. İkincisi genişbantı internet üzerinden

taşımak çok daha ucuz ama genişbant uygulamaları getirince daha kaliteli network için kapasiteyi artırmak çok pahalı. Ya da interneti kullanmak lazım ama o da güvenlik sorunu içeriyor. Ayrıca bu yapıları birleştirip daha iyi sonuç nasıl alınabileceği gündeme geliyor. SD-WAN’ın giriş noktası da bu oldu. Değişik kapasiteli ve değişik kalitede olan servisin sürekliliği. Ayrıca buluttan uygulamalar kullanmaya başlayınca eski veri ağı tasarımları dağılmaya başladı. Sistemlerden çıkıp bu uygulamalara erişmek gerekiyor. Bunda da yine güvenlik sorunu var. Bunun yanıtını da SD-WAN veriyor. Fiber var, ADSL var, 4G var onları ben bir network olarak göreyim, gerektiğinde kapasiteyi oynatayım. Bu esasında yazılım, ama donanımla daha iyi performans gösteriyor.


Köfteci Yusuf, Tiger 3 Enterprise ile iş süreçlerindeki verimliliği %80 oranında artırdı 1996 yılında İznik’te başladığı faaliyetlerini bugün 41 noktada, 6 farklı marka ve 7.000’i aşkın çalışanla sürdüren Köfteci Yusuf, üretimden lojistiğe kadar olan tüm süreçlerini Logo’nun Tiger 3 Enterprise kurumsal kaynak planlama çözümü sayesinde entegreşekilde yönetiyor. Böylece şirket genelindeki iş süreçlerinde verimlilik artarken, özellikle üretimde kayıpların azaltılmasıyla maliyet avantajı sağlanıyor. İş yükünü de azaltarak hem çalışan hem de müşteri memnuniyeti sağlayan Köfteci Yusuf, 2008 yılından beri Logo'nun farklı çözümlerinden yararlanıyor ve kesintisiz büyümeye devam ediyor.

 Sürdürülebilir büyüme sağlamak  Süreçleri kesin veriler ve ölçümlerle değerlendirip uçtan uca yönetebilmek

 Üretim planlamadan lojistiğe kadar tüm süreçlerde entegrasyon sağlamak

 Üretimden çıkan ürünlerin aynı gün içinde mağazalara sevkiyatını yönetmek

Faydalar  Üretimde ve genel iş süreçlerinde %80 verimlilik artışı  Üretimdeki kayıplar önemli ölçüde azalırken maliyetlerin yarı yarıya düşmesi

 İş yükünün yarı yarıya azalmasıyla birlikte çalışan memnuniyetinde artış

 Stok yönetiminin iyileştirilmesi sonucunda zamanında

“Yaşadığımız büyüme sürecindeki ihtiyaçlarımızın tamamını Logo çözümleriyle karşılıyoruz. Logo gerek yaygın danışman ağı, gerekse kaliteli çözümlerle her zaman yanımızda. Logo iş ortağı Doğru Yazılım’dan da uzun zamandır hizmet alıyoruz. Bizim gibi üretim yapan bir şirketin kullandığı altyapının son derece kaliteli, esnek ve güvenilir olması gerekiyor. Logo çözümleriyle oluşturduğumuz altyapımız, Doğru Yazılım’ın da desteğiyle kesintisiz şekilde çalışıyor ve işletmemizin büyümesine katkıda bulunuyor.” Kemal Dedeli, Genel Müdür Yardımcısı, Köfteci Yusuf

İlk restoranı 1996 yılında Bursa’nın İznik ilçesinde birkaç masalı, ufak bir köfte dükkanı olarak açılan Köfteci Yusuf, bugün Türkiye’nin farklı şehirlerinde, 40’ı aşkın noktada hizmet veriyor ve sürekli olarak yeni restoranlarla büyüyor. Köfteci Yusuf markasının yanı sıra Döner Y, Burger Age, Ciğerce, Kamenta ve Hesaplı Kasap markalarını da geliştiren şirket, yaşadığı büyümeyi sürdürülebilir kılmak üzere Logo’nun Tiger 3 Enterprise çözümünü kullanıyor.

teslimat oranında iyileştirme

 ERP ile entegre çalışan Logo Mind Insight iş analitiği çözümüyle daha kısa sürede raporlama imkanı

 Doğru ve hızlı veri analiziyle iş süreçlerinin iyileştirilmesi  Gelecek planlarının daha kesin verilerle yapılabilmesi  Entegre e-Çözümler ile muhasebe iş süreçlerinin hızlanması

Köfteci Yusuf, ürettiği ve halkın beğenisine sunduğu lezzetleri “en iyi hizmet” anlayışı ile Türkiye’nin her noktasına taşımayı ve dünyaya ihraç etmeyi hedefliyor.

 Kağıt masrafının ve insan kaynakları hataların azalması

Çözümler  Tiger 3 Enterprise  Logo Mind Insight  Logo e-Çözümler  Bordro Plus

Daha fazla bilgi için;


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

BTvizyon Anadolu Toplantıları Ege’nin incisi İzmir’de BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın Denizli’den sonraki durağı İzmir oldu. BTvizyon İzmir, spordan enerjiye, e-ticaretten güvenliğe, işinde bilişim teknolojilerini kullanan çok sayıda lidere kapılarını açtı. 10 Mayıs tarihi itibariyle BTvizyon Anadolu Toplantıları’nda sıra Ege’nin incisi İzmir’e geldi. Altınordu Futbol Kulübü Performans Geliştirme ve Analiz Antrenörü Burhan Alıcı, kulüp olarak teknolojiye yaptıkları yatırımın, sporda başarı getirdiğini kaydetti.

Yaşar Bilgi Genel Müdürü Sinan Gerçek “Teknoloji Dünyasında İşletme Yönetimi” isimli sunumu ile BTvizyon İzmir toplantısındaki yerini alan Yaşar Bilgi, Genel Müdürü Sinan Gerçek, Endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza girmekle kalmayıp yer edinen konulara dikkat çekti. İnternet ve mobilite ile birlikte, rota uygulamaları, otomasyon, sosyal medya analizi, üç boyutlu baskı, dijital haritalama, büyük veri analizi gibi çözümlerin büyük katkı sağladığını belirten Gerçek, iş yönetimi yazılımları ile süreçleri hızlı ve birbirine bağlı hale getirdiklerini belirtti.

MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu ile BTvizyon İzmir katılımcıları, yeni nesil akıllı doküman ve bilgi yönetimi sistemlerini dinledi. Kopya dosyalar, e-posta eklerinden oluşan yığınlar ve kağıt dokümanlardan kurtulmak için akıllı doküman yönetiminin gerekli olduğunu belirten Erdoğdu, sahip

oldukları M-Files uygulamaları ile doküman yönetimini mobil uyumlu ve Salesforce, SAP, Dropbox vb. platformlarla entegre olarak yönetmenin mümkün olduğunu söyledi.

Netoloji Yazılım İş Ortakları Satış Yöneticisi Burçin Erol Evirgen İş süreçlerini doğru yönetmenin yolu nedir? Bu sorunun cevabı Netoloji Yazılım, İş Ortakları Satış Yöneticisi Burçin Erol Evirgen tarafından yanıt buldu. Netoloji olarak kendi çözümlerinde hızı ve mobil uyumluluğu önemsediklerini belirten Evirgen iş akışı ve süreç yönetimini kavramları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Folkart Yapı Bilgi Teknolojileri Müdürü Mustafa Özcan Bilişim teknolojileri her alanda olduğu gibi inşaat alanında da etkisini sürdürüyor. GGSoft - Paperwork iş ortağı Folkart Yapı’nın Bilgi Teknolojileri Müdürü Mustafa Özcan sunumunda, yüksek teknoloji ile bezenmiş doğa dostu alanlar yaratmak amacı ile yola çıktıklarına değindi ve ekledi “2006 yılında başlayan Folkart yolculuğuna, sürdürülebilirlik ve estetikten ödün vermeden, çalışıyoruz. Bu kapsamda vizyonumuz 2025 yılına kadar sektörün lideri ve en fazla tercih edilen markası olmak.” dedi. GGsoft’un bu vizyonun bir parçası olduğunu belirten Özcan, doküman ve iş süreçleri yönetimi alanındaki Paperwork çözümleri hakkında bilgiler paylaştı. Suse Linux, Ülke Müdürü Seçil Songur, “Software Defined Datacenter’a Yolculuk” isimli sunumu ile BTvizyon İzmir’deki yerini aldı. Suse Türkiye olarak son üç yılda sundukları Linux çözümleri ile dijital dönüşümde büyük pay sahibi olduklarını

Teknoloji ile gelen spor başarısı

Etkinliğin açılış bölümünde yer alan konuk konuşmacı Altınordu Futbol Kulübü, Performans Geliştirme ve Analiz Antrenörü Burhan

Suse Linux Ülke Müdürü Seçil Songur

Alıcı, Antınordu’nun altyapı konusunda bu denli başarılı olmasının sırrının teknolojiden faydalanmak olduğunu belirtti. Kullandıkları teknolojik çözümler ile genç yetenekleri keşfetmenin daha kolay olduğunu ekleyen Alıcı, “Yüksek performansa ulaşmak için kullandığımız ürünler ile sporcularımızın, kat ettiği mesafeyi, maksimum ve ortalama hızlarını, antrenman ve maç yükü rakamlarını hesaplayabiliyoruz” dedi.

karşısında Sonicwall ürünlerinin neler sunduğunu katılımcılarla paylaştı. Miçooğulları sunumunda diğer güvenlik ürünlerin güncel tehditlere karşı yetersiz olduğunu belirtirken, sahip oldukları “Sandbox teknolojisi” hakkında detaylar paylaştı.

belirten Seçil Songur açık kaynak kodlu yazılımlar sayesinde verimlilik, güvenlik ve maliyet gibi ölçütlerde artı değer sunduklarını sözlerine ekledi. Bereket Enerji Üretim Bilgi Sistemleri Yöneticisi ve Bilişim Grubu üyesi Mert Ece de “Kritik Altyapılar ve Güvenlik” isimli bir sunum gerçekleştirdi.

Logo Yazılım İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan

Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları “Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları, son yıllardaki güncel siber tehditler

BTvizyon İzmir toplantısı yazılım alanında da dolu dolu geçti. Logo Yazılım İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan’ın katılımı ile gerçekleşen sunum, Türkiye’nin dijitalleşme serüveninde hangi noktada olduğunu gözler önüne serdi. Türkiye’de finans sektörünün dijitalleşme sürecinde başı çektiğini belirten Sertcan, şirketlerin gelecek 3 yıl içinde teknoloji yatırımlarını yüzde 76 oranında artıracaklarını belirtti.

Enerji sektöründe bilişim…

BTvizyon Anadolu Toplantıları’nda bir süredir “Enerji sektöründe bilgi teknolojileri” yankıları duyuluyor. BTvizyon İzmir

etkinliği ise enerji sektöründen Bereket Enerji Üretim’e sahne oldu ve Bereket Enerji Üretim Bilgi Sistemleri Yöneticisi ve Bilişim Grubu üyesi Mert Ece “Kritik Altyapılar ve Güvenlik” isimli sunumu ile etkinlik konuşmacıları arasındaki yerini aldı. Sunumunda Mert Ece, dijital dönüşümü enerji sektörüne adapte etmenin işlevsel olduğu kadar, güvenlik açısından da hassas olduğunu dile getirdi.

Pikare Genel Müdürü Ensar Yetkin "e-Ticaret Bir Ultrasonografidir" sunumu ile sahneye çıkan Pikare Genel Müdürü Ensar Yetkin, "Sunmakta olduğunuz e-Ticaret hizmeti son kullanıcıyla çalışma biçiminizi, iş kalitenizi ve daha bir sürü unsuru da paylaşmanız anlamına geliyor. Sayfanızdan ürün satın alacak bir müşteri stok kart detaylarınızdan, ERP mimarinize, cevapsız kalan çağrılar nedeni ile çağrı merkezinizin olmadığına kadar pek çok sırrı bilmekte. Bu sebeptendir ki e-Ticaret bir ultrasonografidir” dedi.

Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen Etkinliğin son konuşması Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen tarafından gerçekleştirildi. Siber güvenliğin dünü ve yarını hakkında detayların ve ipuçlarının paylaşıldığı sunumda Bilen, günümüz siber saldırıları, veri sızıntıları ve bunların çözüm yollarını paylaştı. Günümüz siber saldırılarını dört ayrı sınıfta açıklayan Bilen bunların, veri sızıntıları, devlet destekli siber saldırılar, fidye saldırıları ya da sektörel siber saldırılar olabileceğini belirtti. Sektörel siber saldırıları örnekler sunan Bilen, “Bunlara ABD’li spor ürünleri üreticisi Under Armour örnek olarak gösterilebilir. Under Armour, gıda-beslenme için kullanıcılarına sunduğu bir uygulama ve web sitesinin saldırıya uğraması sonucunda 150 milyon kullanıcının, kullanıcı adları, şifreleri ve e-posta adresleri saldırganlar tarafından ele geçirildi. Bu durum Under Armour adına ciddi bir itibar kaybı ve maddi zarar olarak yansıdı” dedi.


BThaber 28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

DOSYA:

Finans Sektörü ve BT Yatırımlarında Öncelikleri

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Paranın merkezinde detaylı transformasyon Finans sektörü, bankalardan başlayarak sektör bütününde, işlem başlıklarından bu işlemlerin kaynağına ve paydaşlarına, Ar-Ge ve işbirliği noktalarından doğal olarak düzenlemelere büyük bir dönüşüm içinde. Artık yenilikte sınır tanımayan ve bankalardan daha atik ve cevval fintech’ler var, teknolojik yetkinliklerin etkisiyle beklentilerinin sonu

gelmeyen müşteriler, buna uyum sağlamak durumunda olan düzenlemeler de cabası… Bu ekosistem, doğal olarak finans sektörünün tüm paydaşlarının standart BT yatırımlarının ötesine geçmesini, kendi Ar-Ge’lerini yaparken fintech’leri ve müşterileri sürekli yakın takibe almalarını gerekli kılıyor. Çünkü mevzu bahis para…


14 DOSYA

Finans Sektörü ve BT Yatırımlarında Öncelikleri

BThaber

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

YAPAY ZEKA ODAKLI YATIRIMLAR AĞIRLIĞINI KORUYACAK

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı Sigortacılık sektöründe BT yatırımlarının temeli; hız ve verimliliği artırmak üzerine kurulu. Bu durum hem şirketlerin kendi iş süreçlerinde hem de müşterilere verilen hizmetlerde geçerli. Finans sektörü dijitalleşme konusunda ciddi yatırımlar yapıyor, telekom şirketleri ile birlikte liderliğe devam ediyor. Sigortacılık sektörünün de BT trendlerini takip konusunda başarılı bir rota izlediğine dikkat çeken Anadolu Sigorta Genel

Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı, eklemeden geçmedi: “Biz de teknolojiden hem hizmet hem bilgi güvenliği konusunda etkin şekilde yararlanmayı amaçlıyor, teknoloji yatırımlarımızla daha rekabetçi ve daha verimli olmanın yollarını arıyor, yatırımlarımızı ağırlıklı olarak dönüşüme ve dijitalleşmeye yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde bizim için öncelikli projeler yapay zekâ çalışmaları olmaya devam edecek. 2018’de de bu alana yatırım yapmaya devam edeceğiz.” Anadolu Sigorta müşterileri; kasko, trafik, bireysel sağlık, DASK ve yurtdışı seyahat poliçeleri için gerek internet sitesi gerekse mobil uygulama Sigortam Cepte üzerinden hızla fiyat bilgisi alabiliyor veya poliçe satın alma işlemini online tamamlayabiliyor. “Dijital platformlarımız, ürünün hangi kanaldan satıldığından bağımsız olarak, en iyi müşteri deneyimini sağlamak üzere tasarlandı ve sürekli güncelleniyor. Müşterilerimizin güvencelerinin sorunsuz devamı ve poliçelerinden en iyi şekilde faydalanabilmeleri ise önceliğimiz” açıklamasını yapan Mehmet Abacı, şu bilgileri paylaştı:

Acenteler ve müşteriler için tam destek “Dijitalleşme çalışmalarımız kapsamında, Anadolu Sigorta acentelerini, Dijital Acente Projesi (DAP) ile online satış yapar hale getirmeyi amaçlıyoruz. Acentelerimiz istedikleri takdirde kendi sayfalarından poliçe düzenleyebilecek. DAP ile acentelerimiz 7/24 müşterilerine en doğru ve hızlı yönlendirmeyi yapabiliyor. Gündemimizdeki bir konu olan yapay zeka, sigortacılık sektörü operasyonlarında yer bulmaya başladı ve öncelikli yatırım alanlarımızdan biri haline geldi. Yenilikçi uygulamalar alanında son dönemde en dikkat çeken uygulamamız AS’lı oldu. AS’lı, acentelerimizin yenileme dönemi gelmiş kaskolarını tespit ediyor, bunlar için teklif hazırlıyor, onaylanırsa bu teklifler, ilgili kişiler tarafından poliçelendiriliyor. Bu sürece “Robotik Süreç Otomasyonu” (RPA-Robotic Process Automation) diyebiliriz. Faturalı hasarların mobil uygulamamız üzerinden aracısız ve kâğıtsız olarak bize iletilmesini ve saniyeler içinde ödenmesini sağlayan TurboJet projemiz de, içinde yapay zeka,

derin öğrenme fonksiyonlarını barındıran bir uygulama oldu. Mobil uygulamamız Sigortam Cepte’nin parçası olan TurboJet, konut poliçelerindeki cam, elektronik cihaz ve makine kırılması hasarlarında anlık çözüm sunuyor. Uygulama üzerinden hasar bildirimi yapan Anadolu Sigortalılar, bu hizmeti 1.000 TL’ye kadar olan hasar ödemelerinde kullanabiliyor. Süreçte sigortalının kendisi işlem yaparken, yapay zekâ ile bu işlemler kontrol ediliyor ve ödeme gerçekleştiriliyor. Bu yıl eksperlerimiz için geliştirdiğimiz yeni İş Ortağım Mobil uygulamasını da TurboJET ile entegre ettik. Böylece eksperlerimiz olay yerinde hasar incelemesini yaparken gerekli bilgileri mobil uygulamadan girebiliyor ve eksper raporu otomatik hazırlanıyor. Eksperimiz daha olay yerinden ayrılmadan ödemeyi müşterimize yapabiliyoruz. Bu da sigorta sektöründe bir ilk. Anadolu Sigorta Bireysel Siber Güvenlik ürünümüz kapsamında ise kimlik hırsızlığı, online saygınlığa zarar verilmesi, e-Alışveriş, ödeme araçlarının çalınması risklerine karşı uzman desteği/danışmanlığı ve hukuksal koruma teminatları sağlıyoruz.”

TEKNOLOJİ VE İNOVASYON BANKANIN MERKEZİNDE Birçok farklı sektörde olduğu gibi finans sektörünün önceliklerini belirleyen etmenlerin başında da müşteri beklentileri, rekabet ortamı ve regülasyonlar geliyor, finans sektöründe de oyunun kuralları değişiyor. Fintech girişimleri ve sahip oldukları teknolojik altyapıları ve platformları kullanarak finans sektörüne yepyeni finansal ürünler sunmaya başlayan fintech firmaları, finans sektöründeki öncelikleri değiştiriyor. Hem Z kuşağının beklentileri hem de paylaşım ekonomisi gibi yeni ekonomik gerçekler bütün sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de yepyeni ürün ve hizmetlerin ortaya çıkmasını tetikliyor. Bu gelişmelerin BT’ye yansıması ise makine öğrenmesinden blok zincirine, biyometrik güvenlik çözümlerinden yeni nesil uygulama geliştirme platformlarına kadar birçok yeni teknolojiye yatırımı ve farklı teknolojik altyapıyla entegre olmayı gerektiriyor. Fibabanka Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adem Aykın’ın dikkat çektiği gibi,

eskiden sadece BT’nin teknolojik dönüşümleri yeterliyken, artık kurum çapında dijitalleşme ve inovasyon dönüşümleri şart. Bu anlamda yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirdikleri bilgisini veren Adem Aykın, bu başlıktaki adımlarını şöyle anlattı: “Bu dönemde sektörde BT yatırımları yavaşlamış olmasına rağmen, Bankamız yatırımlarını ihtiyacı olan noktalarda eksiksiz sürdürmekte. Hızla gelişen teknolojiler nedeniyle yeni ürün çalışmaları hızla devam ediyor. Bunu desteklemek üzere, özellikle dijitalleşme ve inovasyon projelerimiz hızlandı. Teknoloji ve inovasyonu banka olarak geleceğimizin merkezine aldık. Bu amaçla yatırım ve finansal teknoloji girişimi Finberg kuruldu. Finberg girişimlere ortak olacak ve onlar ile yenilikçi finansal ürünler geliştirerek, Fintech ekosistemi yöneten finans kuruluşu olarak faaliyet gösterecek. Finberg, başta fintech girişimleri ve KOBİ çözümlerine odaklanan girişimler olmak üzere birçok farklı start-up

ile yatırım ve işbirliği görüşmelerine devam ediyor. Finberg kapsamındaki çalışmaların bir diğer çıktısı da girişimlerle işbirliği ve yenilikçi finansal çözümler geliştirebilmek için Fibabanka bünyesinde açık bankacılık çalışmalarının başlaması. Yeni finansal ürün ve hizmetler geliştirebilmek için ihtiyaç duyulan bankacılık servislerini de çeşitli projeler kapsamında start-up’lara açmaya başladık.” Ar-Ge merkezi ve Finberg işbirliği içinde Fibabanka, BT biriminde iş birimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için birçok farklı proje yürütüyor. Bu projeler arasında iş birimlerinin talep ettiği yenilikçi bankacılık ürünlerinin geliştirilmesi, farklı sektörlerdeki müşterilere daha etkin hizmet için mobil uygulamalar geliştirilmesi, çalışanların performansını ve motivasyonunu artırabilmek için dijital araçlar ve oyunlaştırma platformunun geliştirilmesi ve bankacılık altyapısını sürekli geliştirmek için yapılan altyapı projeleri yer alıyor. 2018 yılı

başında Fibabanka Ar-Ge Merkezi de kuruldu. Devam eden Ar-Ge projeleri arasında açık bankacılık ve büyük veri odaklı bir bankacılık platformunun geliştirilmesi, iş süreçlerinin dijitalleşmesi ve çok kanallı müşteri deneyiminin büyük veri ile yönetilmesi projeleri var. “Ar-Ge merkezimiz hem bankadaki iş birimleri hem Finberg ile yakın çalışmakta” bilgisini veren Adem Aykın, stratejilerini şöyle anlattı: “Finberg bünyesinde yenilikçi teknolojik fikirleri Ar-Ge Merkezimizde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge Merkezimiz başta Özyeğin Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere farklı üniversitelerle iletişim halinde ve bu üniversitelerdeki akademisyenlerle birlikte çalışarak daha etkin teknolojik çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Örneğin; yakın zamanda iki farklı akademisyen ile, müşteri deneyimini iyileştirebileceğini düşündüğümüz farklı alanlarda makina öğrenmesi teknolojileri geliştirmek için çalışmalara başladık.”


BThaber

Finans Sektörü ve BT Yatırımlarında Öncelikleri

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

DOSYA

15

BİRÇOK BAŞLIKTA YATIRIMLARIN SONU YOK! Dijitalin hızlı yükselişi ve gelişimiyle müşteri beklentileri de sürekli artıyor ve bankalar da bu talepleri karşılamak üzere çalışıyor. Müşteri ve çalışan beklentilerinin tetiklediği bu dönüşümde analitik altyapılar, yapay zeka, ileri analitik uygulamalarıyla iş yapan bankalar öne çıkacak. “Sene başında Galata şubemizde bu dönüşümün ilk örneğini sektörümüze ve müşterilerimize sunduk” bilgisini paylaşan Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş’ın belirttiği gibi, bankalar yatırımlarını kendilerini en iyi konumlayabilecek şekilde yapıyorlar. Mobil teknolojiler yatırım listesinin başlarında. Büyük veri, yapay zeka teknolojileri ve analiz yöntemleri de yatırım açısından cazip alanlar. Blockchain’in de oyunu değiştirme potansiyeli yüksek. “Son dönemde dijital bankacılık alanında ciddi mesafe

kat eden sektörümüz gelişimini sürdürüyor” yorumunu yapan İlker Altıntaş’a göre, Türk FinTech ekosistemi de bankacılık sektöründeki BT yetkinliği için katkı. Altıntaş, Akbank’ın stratejileri hakkında ise şu bilgileri paylaştı: “Akbank Bilgi Teknolojileri olarak odağımız müşterilerimize, paydaşlarımıza ve çalışanlarımızda değer yaratmak. Önümüzdeki dönem stratejik hedeflerimizi dijital ve analitik bankacılık, güvenli ve kesintisiz hizmet ve çevik üretim odağında şekillendirdik. Bu stratejilerimize uygun şekilde 2017 yılında pek çok başarılı projeyi hayata geçirdik. 2018 yılında da yeni proje planlamış durumdayız. 2017 yılında yaklaşık 150 milyon dolarlık teknoloji yatırımı yaptık. Geçtiğimiz günlerde temelini attığımız Akbank Veri ve Yaşam Merkezi ile ilgili yatırımlarımız 2018 yılında devam edecek. Yeni veri merkezi yatırımımız ile 2018

yılında 300 milyon dolar teknoloji yatırımı planladık. Bir diğer projemiz şubelerimizde dönüşüm projesi. Yeni nesil şubeler bir deneyim noktası, sadece hizmet aldığınız bir servis noktası değil, bir perakende satış ve hizmet noktası, mağaza konsepti. Sene başında elektronik para ve ödeme hizmetleri alanında faaliyet göstermek amacıyla 12 milyon TL sermayeli bir şirket kurulması için çalışmaların startını verdik. e-Para ve ödeme hizmetleri alanında hizmet verecek olan AkÖde yüzde 100 Akbank sermayesi ile faaliyet gösterecek. Farklı segment’lere yönelik çözüm ve uygulamalar üzerinde çalışıyoruz. Yapay zeka alanında çalışmalarımız var. Kredi risk analizi için ZestFinance’ın tamamen yapay zekaya dayalı geliştirdiği analitik modeli kullanıyoruz. KOBİ müşterilerimiz için, yapay zeka teknolojilerini kullanarak işlek ve taksitli ticari kredileri eğilim

Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş modelleri geliştiriyor, bu yöntemle müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri tespit edip önerebiliyoruz. Yapay zekaya dayalı olan ve üzerinde halen çalıştığımız bir başka projemizi ise yakın zamanda müşterilerimizle buluşturacağız.”

VERİ YÖNETİM STRATEJİLERİNE YATIRIM YAPILMALI

NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu Konumlarını koruma mücadelesi veren ama eski teknolojilerle çalışan bankalar,

hem veri gizliliği yükümlülüklerini yerine getirmek hem yasalara tam uyum sağlamalarını sağlayacak ve müşterilerine verilerinin güvenli ellerde olduğunu hissettirecek BT çözümlerini hizmete almak zorunda. Verilerin toplanması, saklanması ve analiz edilmesi gibi işlemleri gereken standartlarda yapabilecek bir teknoloji gerekli. Ayrıca dünyanın neresinde ya da hangi teknoloji altyapısı üzerinde olursa olsun, bu verilerin konumlanması, taşınması ve kontrol altında tutulması için çok sağlam bir veri yönetimi stratejisi şart. “Türkiye’deki regülasyonlar çerçevesinde bankalar, kurum içi bulut ortamlarını, kendi veri merkezlerinde yaratarak uygulamalarını bu ortamlar üzerinde geliştirecek altyapıları hazırlamaya ve bazı projeleri bu ortamlar üzerinde hayata geçirmeye başladılar” yorumunu paylaşan

NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu, bankaların manyetik depolamadan uzaklaşarak, daha fazla flaş depolamaya yöneldiklerine de işaret etti. Güvenlik konusunda depolama seviyesinde şifrelemeye de önem veriliyor. Veri merkezi içinde IaaS ve PaaS ortamları üzerinde yeni nesil bankacılık konusunda çalışmalar yapılıyor. Levent Kaptanoğlu, 2018 yılı ve orta vadeye dönük hedeflerini ise şöyle anlattı: “Önceliklerimiz risk yönetimini kolaylaştırmak, maliyeti düşürmek, analitik ve yazılım geliştirmeyi hızlandırmak. Bunun yanı sıra finans pazarlarında risk değerlendirmesi yapıyor ve mevzuat uyumunun hızlıca gerçekleştirilmesini sağlıyor, öngörülü modellerle dolandırıcılıkları saptıyor, güvenlik hizmetleri sunuyoruz. Giyilebilir teknolojiler, M2M, IoT

veya hangi teknoloji olursa olsun, tüketicilerin en başta güven duymayı beklediğine inanıyorum. Verilerin daha akışkan, depolama işlemlerinin, analiz ve kullanımlarının daha kolay olması, verilerin farklı depolama ortamlarından ve coğrafyalardan güvenle geçebilmesi ve gerekli yasalara uyum sağladıklarının garanti altına alınması için finans kurumlarının veri yönetim stratejilerine yatırım yapmaları şart. Bu noktada üç konunun üstünde duruyoruz. Bankaların müşterileri ile gerçek zamanlı diyalog kurmalarını sağlayacak analitik çözümler ve hızlı veri altyapıları oluşturmaları önemli. Daha hızlı uygulama performansı sağlamak amacıyla, uçtan uca NVMe’ye erişimi sağlayan yeni nesil all flash veri depolama çözümlerimizle finans müşterilerimizin bu alandaki ihtiyaçlarını karşılıyoruz.”

KÜRESEL BENZERLERİNDEN ÇOK DAHA YENİLİKÇİ Finans sektörü hem rekabet hem de regülasyonlar nedeni ile BT konusunda her zaman en güncel ve yenilikçi teknolojileri takip etmek zorunda. Bir yandan operasyonun devamlılığı, bir yandan da değişim yönetimi finans sektörünün temel önceliklerini belirleyen kıstaslar. “Başka bir deyişle iş sürekliliği, yazılım tabanlı altyapı bileşenleri sayesinde sunulan esnek BT operasyonları ve DevOps şu anda finans sektöründe çalışan BT yöneticilerinin yapılacak işler listelerinde en üst sıralarda yer alıyor” tespitini yapan GlassHouse Strateji Direktörü Lütfi Yunusoğlu, eklemeden geçmedi: “Bu listeye KVKK gibi regülasyon nedeni ile

gelen ve hızla uyum sağlanması gereken bir konuyu da ekleyebiliriz.” Lütfi Yunusoğlu’na göre, Türk finans sektörü, küresel benzerlerine göre çok daha yenilikçi, yeniliğe açık ve rekabet avantajının BT ile sağlanabileceğini fark etmiş durumda. “Hem sahip olduğumuz genç nüfus hem de dinamik ekonomimiz, BT’yi finans sektörünün en önemli silahı haline getiriyor” yorumunu yapan Lütfi Yunusoğlu’nun dikkat çektiği gibi, içerideki bu durum, küresel boyutta da sektörü pozitif ayrıştırıyor. Lütfi Yunusoğlu, sektörün BT yatırımlarında sektörel düzenlemelerin yerini ise şöyle değerlendirdi:

“Finans sektörü belki de en sıkı kontrol edilen ve yapılabilecekler – yapılamayacaklar konusunda en net yönergelere sahip sektör. Diğer iş kolları ve kamuoyunu ilgilendiren finans gibi önemli bir sektörün ilgili düzenlemelere sahip olması beklenen ve istenen bir şey. Bu durum BT ekiplerini çok disiplinli ve dikkatli çalışmaya mecbur bırakırken, rekabet avantajı için de yaratıcı olmalarını gerektiriyor. Yapılacak yatırımlar ve tercihler birçok açıdan değerlendirilip hızlı karar verilmesini, sonra da hızla uygulanmasını gerektiriyor. Bu aşamada doğru entegratör seçimi de neticeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri.”

GlassHouse Strateji Direktörü Lütfi Yunusoğlu


16 DOSYA

BThaber

Finans Sektörü ve BT Yatırımlarında Öncelikleri

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

ROBOT YAZILIMLAR, YAPAY ZEKA VE DİJİTAL KANALLAR ÖNCELİK

DenizBank Bilgi Teknolojileri ve Destek Operasyonları Grubu Genel Müdür Yardımcısı (COO) Dilek Duman

Dijital çağdayız ve dijital dönüşümü çok hızlı tamamlama zorunluluğumuz var. Bu yüzden robot yazılımlar ve yapay zeka destekli projeler önem kazandı. DenizBank Bilgi Teknolojileri ve Destek Operasyonları Grubu Genel Müdür Yardımcısı (COO) Dilek Duman, bu noktada dijital kanallardaki kullanımın artışına paralel, fonksiyonalite artışının da öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Dilek Duman, “Orta vadede de önceliğimiz ve yatırımlarımız robot yazılımlar, yapay

zeka ve dijital kanallar üzerine” bilgisini paylaştı ve şöyle devam etti: “Finans sektöründe BT yetkinliği olarak çok güçlü bir konumdayız. Genç nüfusumuz bizim için büyük bir avantaj. Ancak üniversitelerimizin daha çok sayıda öğrenciye bilgisayar mühendisliği eğitimi sağlıyor olması gerekiyor. Türkiye’deki finans sektörü ciddi şekilde regüle olmuş durumda ve her geçen gün etkisini artırıyor. Öyle ki, şu anda yazılım kaynaklarının yüzde 40’ını regülasyon değişimleri için kullanıyoruz.”

MÜŞTERİ İHTİYAÇLARINA EN DOĞRU YANITLARIN KAYNAĞI Müşteri artık, internete ulaşabildiği her noktadan tüm işlemlerini yapabilmek istiyor. Bu da, sigorta sektöründe “müşteri sadakati” ve “dijitalleşme” olgularını öne çıkarıyor. BT yatırımlarının odaklandığı bu iki temel alana işaret eden AvivaSA Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan, son dönemde gerçekleştirdikleri yatırımları da şöyle örnekledi: “Müşteri ve saha satış yönetimi platformu Ocean’ı yeni yetenekler kazandırarak geliştirmeye devam ediyoruz. Özellikle Otomatik Katılımın bu seneki fazında hayati önemi anlaşılacak dijitalleşme rekabetine hazırız. Otomatik Katılım sürecinde en etkili dijital kanallarımız Bi’tıkla Bireysel ve Bi’tıkla Kurumsal online şubelerimiz de önemli birer yenilik oldu. Robotics’te sanal çalışanlar ile verimlilik artışı,

maliyetlerin azaltılması amacıyla devreye alınan 10’dan fazla süreç ile yaklaşık 20 çalışana denk işgücü tasarrufu sağladık. Projede, mevcut uygulamalar herhangi bir yazılım gerektirmeden robotlara, yani sanal çalışanlara öğretilmekte ve 7/24 operasyon yapan sanal çalışanlar elde edilmekte. Satış sonrası hizmetlerde yenilikçi dijital çözümler kapsamında kurumsal sitemizde “WebChat/ ChatBot” uygulamasını devreye aldık. ChatBot (sanal müşteri temsilcisi) uygulamamız satış sonrası hizmet veren ekiplerimizin iş yükünün azaltılmasında etkin. Müşterilerin detaylı sorularının cevaplanabilmesi için yazışmalarına gerçek müşteri temsilcileri ile devam edebilmelerine olanak sağlayan WebChat uygulaması da müşteri memnuniyetine olumlu katkı sağladı.” Sigorta sektörünün Türkiye’de

son dönemde ön plana çıkması ve Otomatik Katılım programları ile çalışanın BES sistemine dahil edilmesi gibi gelişmelerle; var olan sektörel düzenleme ihtiyaçları da artarak devam ediyor. Sektör şirketleri, dijital dönüşümü de paralel olarak gerçekleştiriyor. Fahri Arkan’ın dikkat çektiği gibi, teknolojinin global olarak gelişmesi ve ulaşılabilir olması bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli bir fırsat. Ama işin püf noktası, teknoloji dönüşümüne, şirketlerimizin, çalışanları ve yöneticileriyle ne kadar hazır olduğu. Yeni rekabet de tam bu noktada başlıyor. Arkan, hedeflerini ise şöyle anlattı: “Amacımız; daha iyi tanıdığımız müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayıp, en uygun ürünü, tercih ettikleri kanaldan müşterilerimiz ile buluşturmak. Bu anlamda, müşteri

AvivaSA Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan eğilimleri ve yeni iş modelleri, sağlık sektöründeki teknolojik gelişmeler, IoT ve akıllı evler, yapay zeka uygulamaları, AR ve VR ile ilgili gelişmeler de radarımızda.”

SİGORTA SEKTÖRÜ GELİŞİME ÇOK AÇIK

Aksigorta Bilgi Teknolojileri ve Dijitalden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel Finans sektöründe, BT yatırımları şirketlerin orta ve uzun vadeli stratejilerine göre şekilleniyor. “BT olarak stratejimizi, organizasyonumuzu ve yatırım planlarımızı tamamen şirket stratejisi ve öncelikleri doğrultusunda oluşturuyoruz” açıklamasını yapan

Aksigorta Bilgi Teknolojileri ve Dijitalden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel, ekledi: “BT olarak belirlediğimiz öncelikler; güçlü ve esnek core sistemler, müşteri odaklı çözümler, dijitalleşme, ileri veri analitiği ve yeni nesil teknolojiler, güvenlik ve uyum.” Sigorta sektörünün dijitalleşme konusunda gelişime çok açık olduğunu ifade eden Metin Demirel’e göre, gelişen teknoloji ve değişen tüketim ihtiyaçları, kurumların sunduğu ürün ve hizmetleri geliştirmeyi ve yeni stratejiler üretmeyi gerekli kılıyor. “Sigorta şirketleri, bireyin algısında gelişen bu teknolojiyi gerek uygulamalar gerekse analitik çözümlemelerle besleyerek, kendi sistemleri ve donanımları için uygulamalı, birçok model ve mekanizmaya çevirmeli” diyen Metin Demirel, bu yorumunu şöyle detaylandırdı: Yapay zeka yatırımları hız kazanıyor “Şirketler, BT altyapılarını, dijital iş

platformlarına dönüştürerek farklılık gösteren müşteri beklentilerini ve operasyonel gereksinimlerini desteklemeli. Bireylerin davranışlarını daha fazla inceleyebildikleri ve ihtiyaçlarına göre ürünler sunabildiği sistemlere sahip olmalı. Bu sayede bireylerin davranışlarını inceleyebilen ve ihtiyaca göre deneyim yaşattığımız sistemlere sahip olunabilir.” Günümüzde yapay zeka, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, telematics, blockchain gibi birçok yeni teknoloji hayatımıza giriyor. “Bu yeni teknolojileri kullanarak yeni iş modelleri ve iş alanları geliştirmeyi hedefliyoruz” diyen Metin Demirel, şu bilgileri verdi: “Yapay zeka teknolojilerine 2016 yılından itibaren yatırım yapıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerin çıktıları, bu teknolojideki potansiyeli daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu paralelde yapay zeka teknolojisine yatırımımızı ciddi oranda artırdığımızı da söyleyebilirim.

2017’de yeni teknolojilere yaptığımız yatırım, yatırım bütçemizin yüzde 7’si oranında iken bu oranın 2018 yılında yüzde 25 olarak gerçekleşmesini planlıyoruz.” Uyum ve güvenlik esas En büyük değeri verisi ve müşterisi olan finans sektörünün önceliklerinden biri de güvenlik ve uyum. Bu ilerlemelere paralel olarak, finans sektöründe düzenlemelerin sürekli gündemde olması da kaçınılmaz. “BT olarak yatırımlarımızda uyum ve güvenlik önemli yere sahip” bilgisini veren Metin Demirel, şöyle devam etti: “Her yıl bu alanda önemli projeler hayata geçiriyor ve bu alana sürekli yatırım yapıyoruz. İleriki dönemlerde de uyum ve güvenlik alanına yatırımlarımızın sürekli artmasını planlıyoruz. Teknolojinin ve sektörümüzün bu kadar fazla geliştiği günümüzde yeni düzenlemeleri bu değişimin parçası olarak görmeli ve bu konuya kaynak ayırmalıyız.”


LeaseFlex® Leasing Firmaları için Akıllı Çözüm • Finansal Kiralama, Operasyonel Kiralama, Ev Kredisi, Filo Yönetimi ve Tüketici Finansmanı için bütünleşik altyapı sayesinde tüm kiralama ve kredilendirme süreçlerini tek bir platformdan yürütün. • Gelişmiş araçlar ile kodlamaya gerek duymadan uygulamayı kolaylıkla özelleştirin. • Omni-channel dünyada, %100 web tabanlı altyapı ile müşteriler, satıcılar, ve şubelerin olduğu ekosistemi etkin yönetin. • Basel II ve COBIT denetim isterlerine uyumlu olun. • Müşteri Portali üzerinden bilgi ve iş ilişkilerinizi 360° görünüm ile yönetin ve anlık etkileşim kurun. • Gelişmiş risk araçları üzerinden karar destek mekanizmaları için akıllandırılmış veri üretin

leaseflex.asseco.com


3

Bu bir ilandÄąr

1

4

5

2

6


…eşleştirmenin faydalarından maksimum seviyede yararlanın!

10

7

+1

8

Where networks meet

www.de-cix.net

Bu bir ilandır

advertorial

9


20 DOSYA

BThaber

Finans Sektörü ve BT Yatırımlarında Öncelikleri

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

YENİLEME VE GELİŞTİRME YATIRIMLARI ÖNE ÇIKACAK olduğunu vurguladı. Sezgin Aslan, kurumsal hedefleri ve projeleri hakkında şu bilgileri verdi:

Finans sektöründeki şirketler yeni, bulut tabanlı, platform bağımsız, güvenli anahtar teslimi, dünya standartlarında teknoloji çözümleri ile dijital dönüşümü gerçekleştirme ve rekabette öne geçme arzusunda. Online bankacılık ve mobil bankacılığın yaygınlaşmasıyla güvenlik yatırımlarına ağırlık veren finans sektörü, bugün diğer sektörlerdeki şirketlere kıyasla üç kat daha fazla güvenlik yatırımı yapıyor. “Önümüzdeki yıllarda bankalarda ve diğer finans sektörü kuruluşlarında en büyük yatırımların mevcut sistemleri yenilemek ve geliştirmek amacıyla yapılacağını söyleyebiliriz” beklentisini dile getiren İnnova Genel Sektör ve Finans İş Geliştirme Direktörü Sezgin Aslan’a göre, bu da teknoloji kullanma ihtiyacını ve yeni teknolojiler geliştirme için Ar-Ge yapma zorunluluğunu artıracak. Bu alandaki çözümlerini Fintek Çözümleri, Fonksiyon & Sektör Spesifik Çözümler, IOT Çözümleri ve Kurumsal Çözümler başlıklarında sundukları bilgisini veren Sezgin Aslan, finans sektörünün dijital dönüşümü açısından Türkiye’nin birçok ülkeye göre daha iyi ve hazırlıklı durumda

Biyometrik imza çözümleri şubelere gelecek “Finansal teknoloji alanında çözüm geliştirme odaklı yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Gerek Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayınlanan mevzuat gereğince ortaya çıkan e-dönüşüm projeleri gerekse sektörün ihtiyaçları doğrultusunda sunduğumuz ürün ve çözümler müşterilerin ilgisini çekiyor. Yeni nesil finans girişimlerinin geleneksel kurumlar için barındırdıkları fırsatların değerlendirilmesine yardımcı olmayı amaçlıyoruz. FinTek girişimlerini tehdit yerine fırsat olarak görerek, veri paylaşımında bulunmayı tercih eden bankalar bu süreçte rakiplerine oranla öne çıkacaklar. Biz de bu konuda onlara gereken teknoloji desteğini sağlamaya devam edeceğiz. Bankalarda dijital dönüşümünün güncel örneklerinden biri de API Bankacılığı. Bu sayede bankalar müşteri deneyimi yönetimini bu alana yönelen FinTek girişimlerine bırakıp, arka planda rol alabilecekler. Özellikle PayFlex ürün

ailemiz, Türkiye’nin küresel düzeydeki dijital iş süreçlerine adaptasyonunu sağlama ve hızlandırma misyonu ile önemini artırarak sürdürecek. PayFlex platformumuz ve işletmelerin zaman maliyetlerini düşürmek ve özellikle finans departmanlarındaki iş yönetim süreçlerini kolaylaştırmak için geliştirdiğimiz BIG çözümümüz, sektörün bu alandaki önceliklerini ve beklentilerini başarıyla karşılıyor. Biyometrik imza çözümlerimiz, telekomünikasyon sektörü başta olmak üzere hayata geçmiş durumda. Finans sektöründe gerekli mevzuat düzenlemeleri ile şube bankacılığındaki kağıt kullanımı büyük ölçüde ortadan kalkacak ve süreçlerin verimliliği artacak. Kesintisiz ATM hizmetlerini en uygun maliyetlerle sunarak, müşteri memnuniyetini ve kârlılığı artırmak amacıyla, Skywave Nesnelerin İnterneti platformumuz üzerinde geliştirdiğimiz SkywaveATM de yenilikçi çözümlerimize bir örnek. ATM yönetiminde karşılaşılan başlıca sorunlara çözüm getiren SkywaveATM, anlık izleme ve müdahale, uç cihazların belirtilen çalışma sınırları ve ölçümleri içinde çalışmasının

İnnova Genel Sektör ve Finans İş Geliştirme Direktörü Sezgin Aslan otomatik kontrolünü ve merkezden iş kuralı tanımlama olanağını sunuyor. Böylece gerçek zamanlı kontrol olanağı ile arızalardan anında haberdar olunurken, müdahale süresi en aza iniyor. Finans sektöründeki tecrübemizle sunduğumuz İnternet Bankacılığı Kiosk’ları, müşterilerin sıra beklemeden, tüm işlemlerini kendi başlarına ve güvenle yapabilmelerini sağlıyor.”

REKABETİN YÖNÜNÜ HİBRİT BULUT ÇİZECEK Finans sektörünün önceliklerini üç grupta toplamak mümkün. Dijitalleşme ve API’ler gibi teknolojiler finans kuruluşları için en önemli öncelik. Müşteriler, bankacılık işlemlerinde birbirinden farklı cihaz ve kanallardan faydalanır. Finans kurumlarının, müşterilerinin beklediği sorunsuz ve hızlı etkileşimi sağlayabilmeleri için BT altyapılarına yatırım yapmaları kaçınılmaz. “Bankaların BT altyapılarına yatırımı sürdüreceğine, pek çok finans kurumunun otomasyon ve inovasyon hedeflerine ulaşmak için blockchain gibi teknolojilerin avantajlarından faydalanmaya başlayacağına inanıyorum” beklentisini dile getiren Red Hat

Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’e göre, bankalar iş modellerini dijitalleştirmeyi sürdürerek, bankacılık çözümleri sağlayan birer yazılım şirketine dönüşecek. İkinci olarak, veri analizi ve büyük veri önemini korumaya devam edecek. Hatta, Haluk Tekin’in dikkat çektiği gibi, müşteri verilerinden elde edilen tespitler, bankaların pazar payı kazanma yöntemlerinde daha kritik önem taşıyacak, finans kurumları bu büyük verinin içinden değerli tespitler çıkararak kullanma yönüne gidecekler. Üçüncü olarak ise bulut kullanımının öncelikli konuma geldiği görülüyor. Haluk Tekin’e göre bankalar, hem genel bulutun hem özel

bulutun avantajlarından bir arada yararlanabilecekleri hibrit bulut teknolojilerine daha çok yatırım yapacak, hizmet olarak altyapı (IaaS) ve hizmet olarak platform (PaaS) teknolojilerin den sağlayacakları faydalara odaklanacaklar. Zira bankaların kurumsal çeviklik, operasyonel etkinlik ve fintek şirketleriyle rekabet edebilmeleri için bu teknolojilerden faydalanmaları şart. Türkiye'de teknolojinin kullanımı konusunda bazı finansal kuruluşlar diğerlerine göre önde. Dijital bankacılık hizmetleri olarak dünya ile benzer vizyon seviyesinde kuruluşlarımız var. Veri analizi konusunda da bankalar çok önceden

yatırımlarına başladılar, ama büyük veri analizi konusunda sürekli yatırım zorunluluğuna dikkat çeken Haluk Tekin, şu tespiti paylaştı: “Bulut teknolojilerinin uygulanması konusunda dünyaya göre geriden geldiğimizi söyleyebiliriz. Mevcut regülasyonlar, finansal kuruluşların hareket alanını kısıtlasa da, uzun vadede bu regülasyonlarda iyileştirmeler olacağını düşünüyorum. Firmalar ise bu dönemde kendi özel bulut altyapılarını kurarak, hem kendilerini geleceğe hazırlıyor ve konteyner teknolojileri ile DevOps iş süreçleri gibi yeniliklere adapte oluyor hem operasyonel verimlilik ve çeviklik kazanabilmek için özel bulut teknolojilerine yöneliyorlar.”

YETKİN İK VE ENTEGRASYON ESAS! Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de finans kurumları, başından beri teknolojinin öncülüğünü yaptılar ve yeni teknolojileri en hızlı benimseyen kuruluşlar oldular. Daha çok erişim ve daha düzenli işlemler gibi artan tüketici taleplerini karşılamak, inovasyona güç vermek ve aynı zamanda yeni yasal düzenlemelerin gerekliliklerini yerine getirmek isteyen köklü finans kurumları ile yeni fintek firmalarının işbirliği içinde hareket etmeleri gerekiyor. Ancak Fortinet Ülke Müdürü Serdar Yalçın, “Bütçe imkanları ve

altyapı olanaklarının farklılığı Türkiye’de finans kuruluşlarının yatırımlarında göreceli olarak farklılıklar yarattı” yorumunu yaptı ve şöyle devam etti: “İlerlemelerin daha fazla teknoloji ve yetkin insan kaynağı ihtiyacını doğurmasıyla Türkiye’de yatırımların geri dönüşü ve verimliliği daha çok sorgulanır oldu. Siber güvenlikte yetkinliği yüksek personelin artan ihtiyaçlar karşısında operasyonel yükün altından kalkamamaları ya da uygulanan teknolojilerin gerekli entegrasyon ve otomasyon

kabiliyetlerine sahip olmaması nedeniyle analitik ve öngörü faaliyetlerine yeterince zaman ayıramaz duruma geldikleri için yetkin insan kaynağının varlığı kadar verimliliği de bir problem teşkil etmeye başladı. Finans kuruluşları artık yaptıkları teknoloji yatırımlarının birbirleri ile entegre ve otomasyona imkan tanıyan, yetkin personelinin daha etkin güvenlik politikasını uygulamakta üzerine düşen görevi icra edebileceği, toplam sahip olma maliyetini kabul edilebilir sınırlarda tutan yatırımlar olmasına

özen gösteriyor.” Kritik operasyonlarını çevrimiçi ortama taşıyan finans hizmeti veren kurumlar, siber saldırılara karşı daha riskli bir hale geldiler. Finans hizmeti veren büyük kuruluşların ya da fintek startup’larının artan müşteri talepleri karşısında tutarlı bir ‘fintek siber güvenlik katmanı’ oluşturarak veri güvenliğini ve düzenlemelere uyumluluğu sağlamaları gerekiyor. Bunun için de ağ, uygulama ve bulut güvenliğini güçlü, hızlı ve otomatize bir şekilde tesis etmeyi önceliklendirmeleri şart.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

21

Tedarikçi finansmanında uçtan uca destek Figopara‘nın tedarikçi finansmanı; alıcı firmalar, tedarikçiler ve bankalar arasındaki süreçlerin yönetimini kolaylaştırıyor. Figopara, yeni ürünler üstünde çalışmalarını sürdürürken, böylece bir ‘finansal teknoloji şirketi’ olma hedefine ilerliyor. Türk bankacılık sistemi, diğer ülkelere göre oldukça gelişmiş bir yapı sergiliyor Handan Aybars ve kuralları son derece net. Doğal olarak bu kurallar, sektörün sunduğu ürünleri de olumlu etkiliyor. Tedarikçi finansmanı noktasına baktıımızda, varolan kurallar tedarikçinin alacağının temlikini bankaya yapması ve ‘para kullanmak istiyorum’ demesini gerektiriyor. Bu yönüyle, Figopara Genel Müdürü Derya Ekemen Fidan’ın dikkat çektiği gibi, tedarikçi finansmanında asıl oyuncu alıcı. Büyük kurumsal bir alıcı, “ben tedarikçime olan borcumu ödeyeceğim” diyerek bankaya taahhütte bulunuyor. Ama Derya Ekemen Fidan’a göre, alıcının taahhütte bulunması tek başına yeterli değil. Satıcının da mutlaka “ben alacaklarımı devir ve temlik ettim” demesi, devir ve temlikin de hukuken yazılı olması gerek. Tüm bunlar faturaların bankaya ibrazını ve temliknamelerin hazırlanmasını, alıcının da tek tek fatura bazında ödeme vadesini ve ödeme tutarını bankaya teyit etmesini gerektiriyor. “Alıcılar aslında tedarikçilerini desteklemek için bu işi yapmak istiyor. Ama çok tedarikçisi olan büyük alıcılar, böyle bir operasyonel yükün altına girmek de istemiyor”

açıklamasını yapan Derya Ekemen Fidan’a göre, hal böyle olunca, dijital çözüm de alıcı için olmazsa olmaz hale geliyor. Dünyadaki ve Türkiye’deki trendlere bakınca ticaretin finansmanı çok önemli. “Figopara işte bu ihtiyaçtan doğdu” diyerek, alıcı, satıcı, yani tedarikçi ve bankaları bu platformda buluşturduklarını söyleyen Derya Ekemen Fidan, böylece alıcı, tedarikçi ve bankaların kesişme noktasında, merkezinde yer aldıklarının altını çizdi. Figopara’nın yarı yarıya ortakları Logo ve Foriba. Foriba, e-dönüşümde büyük kurumsal şirketlere hizmet veriyor. Şimdilerde şirket satın alımı ile büyüyüp orta ve küçük ölçekli işletmelere de benzer bir hizmeti vermeye başladı. Logo’nun ise kendi içinde e-Logo (Logo Teknoloji) adında e-dönüşüme hizmet veren şirketi var. Figopara bu iki şirketin, yani e-Logo ve Foriba’nın kurduğu bir yapı. “Her iki şirket uluslararası arenada e-fatura ile ilgili işlemlere nasıl hizmet vereceğini düşünürken, inceledikleri yurtdışı uygulamalarda, uluslararası ve yerel ticaretin platformlar aracılığıyla finanse edildiğini görüyorlar. Sonrasında Logo ve Foriba bu ortaklığı kuruyor” bilgisini veren Derya Ekemen Fidan ile bu yapıyla strateji ve hedeflerini konuştuk:

Tedarikçi finansmanı için sunduğunuz bu platform ne gibi avantajları taraflara sunuyor? Platformumuzda alıcı ve satıcıyı dijital ortamda bir araya getiriyoruz. Özellikle alıcı için uçtan uca entegrasyon ile hiçbir elle müdahale edilen operasyonel yüke girmeden tedarikçi finansmanı işlemlerini gerçekleştirmelerini sağlıyoruz. Alıcı entegrasyonu sonrasında, alıcı veya satıcının çalışmakta olduğu banka da platforma giriyor. Tedarikçi finansmanının avantajları neler? Alıcının bilançosu ve likiditesi ne kadar iyi olursa olsun, firmalar artık bilanço yönetimi açısından vadeli ödüyor. Büyük alıcılar tedarikçilerini desteklemek adına, “ben böyle ödüyorum, ama benim özelikle KOBİ ölçeğindeki tedarikçim mağdur olmasın” diyor. Tedarikçi finansmanı, vadeli ödeyen ama tedarikçisinin özellikle paraya ulaşmasını sağlamak isteyen alıcılar için bir çözüm sunuyor. Banka tarafına bakıldığında ise kredibilitesi yüksek büyük bir alıcıyla ya da onun sözüyle daha çok sayıda KOBİ’ye ulaşma imkanı oluyor. Figopara bu bağlantılar arasında nasıl konumlanıyor? Figopara‘nın tedarikçi finansmanı; alıcı firmalara tedarikçilerle daha güçlü ilişki,

ödeme vadesinde esneklik, işletme sermayesi ve bilanço yönetimi açısından verimlilik, tedarik zinciri yönetimi maliyetini azaltmak için süreç verimliliği, tedarikçi ile ödeme ve fiyatlandırmada müzakere edebilme imkanı, stratejik tedarikçiler için kesintisiz ödeme süreci avantajları sağlıyor. Tedarikçi finansmanı yapımız satıcı firmalara ise düzenli nakit akışı, garantili ödeme ve tahsilat, alıcı ile daha güçlü ilişki, erken tahsilat nedeniyle peşin mal alımlarında yaratılacak rekabet avantajı, alıcının ödeme gücüne ve temliğe dayalı finansman imkanı sunuyor. Hangi bankalar ile işbirliğiniz var? Bunları nasıl, hangi faydaları anlatarak geliştirmeyi hedefliyorsunuz? Sözleşme imzaladığımız bankalar Akbank, Fibabanka ve ING Bank. Bunun dışında, Türkiye’de diğer bankalarla da ya sözleşme imzalama

ya da süreci değerlendirme aşamasındayız. Henüz kamu bankalarıyla çalışmıyoruz, ama zaman içinde entegre olacağımızı düşünüyoruz. Bu arada, katılım bankalarından da ilgi var ve platformumuzu onların şartlarına göre düzenleyeceğiz. Hem 2018 yılı hem de orta vade için planlarınız neler? Bu yıl Figopara üzerinden geçecek tahmini işlem hacmini 2 milyar TL olarak öngörüyoruz. McKinsey raporuna göre, dünyadaki tedarikçi finansmanı işlem hacmi 2 trilyon dolar. 2016’da Türkiye’deki işlem hacmi 10 milyar TL olurken, Finansal Kurumlar Birliği’nin gelecek 3 yıl içinde öngördüğü işlem hacmi ise 50 milyar TL. Bu 50 milyarlık hacim, tedarikçi finansmanı için öngörülen hacim. Ürünün bir tedarikçi finansmanı kısmı var, bir de diğer kısım var. FİGO'nun vizyonu bir finansal teknoloji şirketi olmak. 2018’de üç yeni ürün de sunacağız.

Uyum süreci bitti, şimdi fiiliyat zamanı Platin Bilişim, Symantec işbirliği ile Ankara Wyndham Otel’de Kişisel Verileri Korunması Kanunu (KVKK) Uyum Süreçleri ve Güvenlik Trendleri 2018 konulu bir etkinlik gerçekleştirdi. Platin Bilişim, Uyumluluk Çözümleri kapsamında sunduğu “KVKK Teknik Uyumluluk Çözümü”nü tanıttı. KVKK Uyumluluğu süreçlerinin ilk fazında şirketin hangi kişisel verilere sahip olduğu ve kişisel verilerin yaşam süreçlerinin tespit edildiği Analiz işlemleri gerçekleştiriliyor. İkinci fazı oluşturan Hukuki Uyum sürecinde verilerin hukuki

uyumluluğu sağlanıyor. Çalışmanın üçüncü fazında ise KVKK Sürecinin Teknoloji Uyumu sağlanırken, verilerin korunmasına yönelik politikaların oluşturulduğu Teknik Uyum süreci gerçekleştiriliyor. Platin Bilişim İş Geliştirme Müdürü Mehmet Bayram, “Symantec veri kaybı önleme yazılımları, şifreleme, anahtar yönetimi, güncel antivirüs sistemleri, silme veya anonim hale getirme ürünleri ile KVKK uyum sürecine destek veriyor.” dedi. 7 Nisan 2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren

6698 sayılı Kişisel Verilerin Koruması Kanunu, Anayasa’da öngörülen başta özel hayatın gizliliği olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin korunması, kişinin mahremiyet hakkının korunması, kişinin bilgi güvenliği hakkının korunmasını güvenceye alıyor. KVKK, kişisel verilerin işlenmesinin kontrol altına alınmasını, kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülüklerini ve uyacakları usul ve esasları belirlenmesini sağlamayı hedefliyor. Kanun’un öngördüğü uyum süreci ise 7 Nisan 2018’de sona erdi. Mehmet Bayram, kişisel verilerin güvenliğini sağlamak

için alınması gereken başlıca tedbirler de şöyle sıraladı: • Kişisel verilerin, yanlışlıkla ya da kötü niyetle kurum dışına çıkarılmasını önlenmeli. • Kullanıcıların internet erişimlerini denetlemek ve oluşabilecek saldırılara karşı önlem alınmalı. • Kullanıcı makinelerinin hedefli bir saldırıya maruz kalmaması için güvenlik açıklıklarına karşı korunması sağlanmalı. • Düzenli olarak zafiyet kontrollerin yapılmasını sağlanmalı. • Kötü amaçlı yazılımlardan

korunmak amacıyla antivirus, antispam gibi ürünler kullanılmalı. Güvenlik takibinin sağlanması adına bir güvenlik zekası ürünü (SIEM) kullanılmalı. Kullanıcı da kimlik doğrulama ve yönetme ürünlerini kullanmalı. - Kişisel verilerin herhangi bir sebeple zarar görmesi durumunda verilerin geriye getirilmesini sağlamak amacıyla yedekleme sistemlerinin çalıştığının ve geri dönüşlerinin sağlıklı olduğunun detaylı kontroller sağlanmalı.


22 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 MAYIS21- 3- 27 HAZİRAN MAYIS 2018

Yeniden yapılanma, yetkinliği daha da güçlendirdi Yıllar içinde istikrarlı büyüme trendini sürdüren Artı&Artı, bu paralelde 2017 yılında önemli ve kapsamlı bir reorganizasyonu hayata geçirdi. Bu geniş kapsamda atılan planlı adımlar, olumlu sonuçları vermekte de gecikmedi. Artı & Artı, 1998 yılında kuruldu ve yıllar içinde büyümenin, grup içinde beş şirkete hayat vermenin ardından, kurumsal yönetim yapısında da önemli bir reorganizasyona imza attı ve 2016 yılında önemli bir reorganizasyon kararı aldı. Üç temel başlıkta Genel Müdür Yardımcılığı yapısı oluşturuldu: Finans, satış ve servis. 2017 yılında bu başlıkta atılan adımlar paralelinde, oluşturulan üç genel müdür yardımcılığı birimi yetkin iş süreci yönetimi yaparken, Genel Müdür’e raporlamaları üstleniyor. İş ve süreç yönetiminde maksimum hız ve kolaylığı sağlayan bu yeniden yapılanma, yazılım, donanım ve entegrasyon çalışmalarını yürüten bir köklü şirket için ilk etapta zorlu bir hamle gibi görünse de, bunları birbirini besleyen bütünün parçaları olarak yönetme hedefiyle yola çıkan Artı&Artı, başarılı sonuçları elde etmekte de gecikmiyor. Ofis değil, teknoloji merkezi Artı&Artı’nın kurumsal stratejilerinin temelinde yazılım ve katma değeri çözümler başlığında öne çıkan güvenlik uygulamaları bulunuyor. HP çözümleri yetkili satış noktası olduğu gibi, HP’nin servis merkezi de olan Artı&Artı, bu çalışma yapısını geliştirmek için yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bunun bir örneği, Kavacık’taki şirket merkezi. Bin 500 m2’lik bu teknoloji merkezinde, yetkin ve kapsamlı bir demo alanı bulunuyor. Bu yeni teknoloji merkezi ile insanların çalışma performansının son derece güçlendiği görülürken, müşteri bakışı daha da gelişiyor. Her ay 2-3 workshop’a ev sahipliği yapan merkeze davet edilen finanstan üretime farklı sektörlerden müşteriler ile Artı&Artı ekipleri bir araya getiriliyor. Böylece müşteriler hizmet aldıkları şirketi yerinde görme şansına kavuşurken, Artı&Artı da yetkinliğini

ortaya koyuyor. Bölge yapılanması süreçleri güçlendiriyor Artı&Artı, halen İstanbul Genel Müdürlüğü’nün yanında Ankara ve Bursa’da Bölge Müdürlükleri, 7 bölgede Artı&Artı ofisleri, 22 bölgede TSE tescilli iş ortakları ile faaliyet gösteriyor. Tüm bölge yapılanması ve şirket içindeki tüm ekipler uzmanlık alanlarına bağlı olarak ilgili yönetim grupları altında buluşturulurken, böylece işin mutfağından gelen isimler de yönetim kanadında konumlandı. Bu yolda Artı&Artı, söz konusu Genel Müdür Yardımcıları’na sürekliliği olan yatırımları da aksatmıyor ve birçok başlıkta eğitimler devam ederken, bu yönüyle şirket çalışanlarına aralıksız yatırım yapılıyor.

“ArtıSoft kurumsal stratejide kritik önemde” Birçok başlıkta BT şirketlerinde görev aldıktan sonra, 10 yıla yakın süredir Artı & Artı’da görev yaptığını vurgulayan Artı & Artı Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mümin Ayten, kurumsal bazda yazılımdaki gelişimi şöyle anlattı: “2008 yılında Artı & Artı’da Proje Yöneticisi olarak göreve başladım, ardından Proje Müdürü ve Yazılım ve İş Geliştirme Müdürü oldum. Sonra şirketi yazılım yazmaya ikna ettim ve ArtıSoft şirketini kurarken, ben de ortağı oldum. Artı & Artı Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

olarak üstlendiğim görevin yanında, ArtıSoft Genel Müdürlüğü’nü de yürütüyorum. ArtıSoft; kurumsal stratejimiz adına kritik önemde. Kendi içimizde yazılım geliştiriyoruz ve sistem entegratörüyüz. ArtıSoft genel merkezimizi de Kavacık’tan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ne taşıyacağız. ArtıSoft bünyesinde sektöre özel, yani dikey çözümler geliştirme yetkinliğimiz var. Örneğin envanter yönetim sistemimiz 10’dan fazla ülkede kullanılıyor. Bankacılık sektörü için back office uygulamaları da yazıyoruz. Hedefimiz; Artı&Artı içinde ArtıSoft’un bir kâr merkezi halini alması.”

önceliklerimizi belirleyerek üst yönetim olarak düzenlemeler gerçekleştirdik. Yenilikçilik ve sürekli gelişim yaklaşımı ile uzmanlık üzerine kurulu, Türkiye’de bilişim sektörünün gelişimine ve sürdürülebilirliğine destek veren, müşteri memnuniyetine öncelik veren, finansal kaynaklarını en verimli biçimde kullanan stratejik politikalar izleyeceğiz. Farklı illerde yapılanmaların yanında, farklı küresel markaların sorumluluğunu üst seviyede üstlenirken, insan kaynağı gücümüzü de rasyonel biçimde optimum seviyede buluşturuyoruz. Bu bizi kendi içimizde ve temsil ettiğimiz markalara karşı olduğu gibi, müşterilerimize karşı da güçlü kılıyor, bizi

“Bizi farklı kılan değerlerimiz güç kazandı” Bilişim sektörü ile 1999 yılında Artı&Artı sayesinde tanıştığını belirten Artı &Artı Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Demet Karaağaç, şirket bünyesindeki farklı şirketlerin ve bölge müdürlüklerinin kuruluş ve reorganizasyon çalışmalarını üstlendiğini de hatırlattı. Artı&Artı’da yeniden yapılanma kapsamında, şirkette emektar isimlerin yeni yapılanmada konumlandırıldığını, şirkete belli hisse oranında ortaklık ile de bağlandıklarını vurgulayan Demet Karaağaç, şu bilgileri paylaştı: “2016 yılında dönüşüm stratejilerini planlayıp, 2017’de bu stratejileri uygulamaya geçirdik ve iç yapılanmada stratejik

güçlü bir partner haline getiriyor.”

Yılmaz Savaş, hedeflerini “Türkiye genelinde sektörün BT ihtiyaçlarını, teknolojik bilgi birikimi ile birleştirmek, müşteri odaklı çalışmaların devamını sağlamak” olarak tanımladı. Uzman kadroya sahip olmanın önemine işaret eden Yılmaz Savaş, şöyle devam etti: “HP ürünleri üzerine kanıtlanmış yetkinliğimizin yanında, garantili ve garantisiz donanımlara ‘multivendor’ olarak Türkiye genelinde bakım, onarım ve altyapı hizmetleri kapsamında destek veriyoruz. Öncelik verdiğimiz hizmet başlıklarımız eğitim yatırımları ve hizmetleri, teknolojik yatırımlar, bölgesel yapının güçlendirilmesi, bölgesel yedek parça yatırımı, SLA beklentilerine duyarlı çözümler. Artı&Artı; HP başta olmak üzere sektörde lider 16 üreticiye ait 306 adet sertifikaya sahip, tecrübeli profesyonel insan kaynağı ile uçtan uca BT operasyonlarına katma değerli hizmetleri ile destek sunuyor. Mevcut İK’mız ile BT operasyonları için anlık veya uzun süreli insan kaynağı desteği sağlıyoruz. Teknoloji günleri gerçekleştiriyor, teknolojik gelişimi irdeliyoruz.

“Uzman kadromuz, farkımızın da temeli” 32 yıldır BT sektöründe bilfiil görev yapan ve katma değerli hizmetlere odaklandığını belirten Artı&Artı Servisten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Katma değerli fikirlerimizi birleştirerek, yenilikler karşısında yapılması gereken hazırlık ve yatırımlar ile müşterilerimize bu gelişmeleri ne şekilde aktarmamızın uygun olacağını ele alıyoruz.”


Servis sağlayıcılar sözleşme taslağı hazır

Tartışmalı taslak! • Türk Telekom (TT), servis sağlayı­ cılar ile imzalayacağı sözleşme ve bu sözleşme maddeleri hakkında henüz kamuoyuna bir açıklamada bulunmadı. Ancak TT tarafından hazırlanan "TURNET Servisi Servis Sağlayıcılan Sözleş­ mesi" taslağı, tarifelerden sonra kamu­ oyunda yeni bir tartışma daha başlata­ cak nitelikte.

• Toplam 21 maddeden oluşan söz­ leşme taslağında servis sağlayıcı kuru­ luşlar için oldukça ağır hükümler yer alıyor. Örneğin, taslağın "Servis Sağlayıcıların Yükümlülükleri" bölümünü içeren 5. maddesinde servis sağlayıcı olmak isteyen kuruluşlardan her an ka­ yıtsız şartsız nakte çevrilecek 50 bin dolarlık teminat mektubu isteniyor.

• Türk Telekom yetkilileri, üzerinde çalışılan sözleşme taslağının henüz ke­ sinlik kazanmadığını belirterek, "Söz­ leşme maddelerini TT Yönetim Kurulu karanndan sonra kamuoyuna açık­ layacağız. 50 bin dolarlık teminat mek­ tubu için ise çeşitli alternatifler düşünülüyor" görüşünü savundular.

BT pazarında yüksek öngörüler!

Tınaz Titiz'den çağrı!

"interneti belli bir süre kullanmayalım"

Interpro Pazar Araştırma Merkezi, Ocak-Mart 1996 dönemine ait pazar raporunu yayınladı. Raporda, 1996 BT pazarının 1.3 milyar dolara ulaşacağı belirtiliyor.

BT/haber köşe yazan ve eski milletvekili Tınaz Titiz, TURNET ihalesinin sonuçlandırıl­ masından sonra Internet kullanımının kolaylaşıp yaygınlaşması beklentilerinin giderek zayıflaması ve TURNET devreye girse bile son kullanıcıya uygulanacak olan fiyatlar ne­ deniyle tüm Internet kullanıcılarına bir pro­ testo öneriyor. Tınaz Titiz "Belirli bir tarihten itibaren başlamak ve yetkililer bu konuya eğilip akılcı kararlarla bugünkü caydırıcılık­ tan vazgeçinceye kadar Internet'i kullanma­ ma ve bunu bütün dünyaya ilan etmeyi öne­ riyorum" diyor.

Raporda, 240 bin adet PC satılacağı ve bu satışlardan 407.5 milyon dolar gelir elde edilmesinin beklendiği açıklanıyor.

(Tınaz Titiz'in Çağrı başlıklı köşe yazısı sayfa 3'te)

(Ayrıntılı haber sayfa 9'da)

• Koç Üniversitesi yurtdışı Internet bağlantısını gerçekleştirdi (Sayfa 10) • Platinum ürünleri Ada ile Türkiye'de (Sayfa 12) • UNIX savaşları ve etkileri (Sayfa 14-15) • ABD'nin en beğenilen şirketleri (Sayfa 16) • Internet'te sanal şirket (Sayfa 23-24) • HABITAT'ta BT kullanımı (Arka

sayfa)

1996, Pentium yılı olacak

Ankara'da Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir'in de katıldığı "Internet'in Neresindeyiz?" konulu açık oturum düzenlendi. Değişik görüşlerin dile getirildiği açık oturumda Bakan Özdemir, üni­ versitelere Internet kullanımında indirim sağla­ mak için çalışmalar yaptıklarını söyledi.

1996 yılında Türkiye PC pazannda tam anlamıyla bir Pentium patlaması yaşanacak gibi görünü­ yor. 1995 yılında satılan PC'lerin yüzde 25'i Pentium iken, bu yıl bu oranın yüzde 80-90 dolayında olacağı tahmin ediliyor. Bu arada yılın sonunda Pentium 120'nin gi­ riş seviyesi bilgisayan olması bek­ lenirken, 1997 yılı ile birlikte Pentium'a karşı Pentium Pro'nun da pazannın yaratılması söz konusu.

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

(Ayrıntılı haber sayfa 6-7'de)

Internet'in neresinde olduğumuz tartışıldı

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

TBMM'de Bilgi ve Teknoloji Komisyonu kurulamadıKamunun 1996

Bir fırsat daha kaçtı Türkiye Büyük Millet Meclisi, ayn bir "Bilgi ve Teknoloji" komisyo­ nu kurulması yerine var olan ko­ misyonun adını değiştirme karan aldı. Yapılan değişiklikle "Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bi­ lim ve Teknoloji" komisyonunun adı "Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Ko­ misyonu" olarak değiştirildi. Öneriyi duyduğunda 'Türkiye'de iyi şeyler de oluyor' diye düşündü­ ğünü belirten Tübisad Başkanı Prof.Dr. Atilla Gönenli, "TBMM'deki sektörümüzün temsilcileri böyle bir girişimi ortaya atmışlar; fakat yeterli altyapı sağlanamadığı için bu olanak elden kaçtı. Ancak, bu konuda bir kıvılcım yakıldı. Bun­

(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

Bu sayıda...

BT yatırım hedefi 5.5 trilyon

Kamu kurum ve kuruluşlarının 1996 yılı bilgi teknolojisi (BT) yatırım hedefi 5 trilyon 744 milyar TL. Kamu kuruluşlannın 1996 Yatırım Programı, Resmi Gazete'de yayım­ landı. Bu yıl kamu kuruluşları 5 tril­ yon 744 milyar liralık BT yatırımını toplam 62 proje için talep ettiler.

dan sonra gerek Tübisad, gerek TBV, gerekse TBD olarak üzerimi­ ze düşeni yapmalıyız" dedi.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da BT yatırımlarında ilk sırayı yi­ ne finans sektörü alıyor. 1996 yılı içinde 1 trilyon 768 milyar lira BT yatırımını hedefleyen kamu finans sektöründe en yüksek yatırım, 1 trilyon 280 milyar lira ile Ziraat Ban­ kası yapacak.

(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)


24 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 MAYIS21- 3- 27 HAZİRAN MAYIS 2018

Samsung, Flip ile kurumsaldaki ağırlığını artırıyor Samsung, Flip çözümü ile toplantı odalarını daha interaktif ve esnek hale getiriyor.

Son kullanıcı elektroniği alanında iddiasını sürdüren Samsung Ferit Çelik Electronics, kurumsal pazara yönelik yaklaşımlarını geliştiriyor. Bu yaklaşım içinde ekran teknolojileri ve Flip uygulaması da önemli bir yer tutuyor. Kurumsal tarafta dijital ekran çözümleri ile gün geçtikçe büyüyen bir organizasyona sahip olduklarını belirten Samsung Electronics Türkiye Strateji Direktörü Can Kuterdem, dijital dönüşüm süreci ile birlikte hem dış hem de iç mekanlarda dijital ekran çözümlerine daha sık yer verileceğini öngördüklerini belirtti. Can Kuterdem, sorularımızı yanıtladı: Samsung Türkiye’nin ekran teknolojileri konusunda stratejileri ve hedefleri nelerdir? Son kullanıcı elektroniği olarak her adımımızda müşterilerimize daha fazlasını sunma amacındayız. Mobil cihazlar alanında Samsung’un pazar verileri ortada, beyaz eşya segmentinde ise en hızlı büyüyen marka olma unvanını taşıyoruz. Ancak Samsung’u diğer markalardan en net şekilde ayıran alan, ekran teknolojileri. Ekran teknolojileri konusunda elimizin bu denli güçlü olması, bu alandaki tecrübelerimizi akıllı telefon ve televizyon segmentlerinin paralelinde kurumsal alanda da kullanmamıza zemin hazırladı. Ekran teknolojileri alanını üç ayrı sınıfa ayırmamız

mümkün. Bu sınıflardan biri büyük boy ekranlar. Alışveriş merkezlerinde, yol kenarlarında, büyük binaların dış cephelerinde rastladığınız bu ekranlar, Samsung’un iş ortakları ya da son kullanıcı şirketleri adına geliştirdikleri ürünler. Diğer bir kategori ise monitörler ve içi mekan ekranları. Bunlar ofis kullanımına odaklı olduğu gibi genellikle hastaneler ve otellerde de karşımıza çıkıyor. Bu alanlarda kullanılan ekranlar alışılagelmiş bir monitör ya da televizyondan farklı. Bu ürünleri farklı kılan ise televizyon kanalları ile kurumun özel içeriğinin paralel olarak sunulabilmesini mümkün kılan yazılımı. Her geçen gün daha dijital daha etkileşimli ofis uygulamalarına rastlıyoruz. Bir sonraki adımda nelere şahit olacağız? Özellikle son beş yıldır hızla süregelen bir dijitalleşme

eğilimini gözlemliyoruz dünya genelinde. Daha öncesinde analog olarak sürdürdüğümüz çoğu süreç dijitalleşiyor. Bu dijitalleşme ise iki ana değer önerisi ile karşımıza çıkıyor; daha az maliyet, daha fazla hız. Bu iki değer önerisi ile dijitalleşme, çalışanların ekip ruhunu güçlendirecek, bağlantılı ve işlevsel çözümlerle geliyor. Samsung Electronics ise bu noktada yeni ürünü Flip ile kullanıcıların karşısına çıkıyor ve toplantı odalarını daha interaktif, daha bağlantılı ve daha esnek hale getiriyor. Samsung Flip neler sunuyor? Hangi özellikleri ile rakiplerinden ayrılıyor? Samsung Flip, toplantı odalarını geleceğin teknolojileri ile buluşturuyor diyebiliriz. Bugün toplantı odalarında daha çok etkileşimsiz ekranlara ya da kağıt veya tahta bazlı ortamlara şahit oluyoruz. Bu gibi durumlarda ise

sahnede sunum yapan kişi aldığı notları, dikkat çekmek isteği noktaları diğer kullanıcılarla toplantı sonunda paylaşamıyor. Flip’in sunduğu en önemli işlevlerden biri bu. Toplantı sonucunda oluşan veri, artık birkaç dokunuşla tüm takım oyuncuları ile paylaşılabiliyor. Bu etkileşimin bir başka boyutu ise mobil cihazınızı Flip üzerinden kullanabilme işlevi. Öyle ki sunumu, bilgisayarınızı ya da telefonunuzu ekrana bağlayarak gerçekleştirebilir, notları da bilgisayar üzerinden alabilirsiniz.

Flip ile bu durum çift yönlü kullanılabiliyor. Yani siz telefonunuzu Flip’e SmartView ya da NFC teknolojileri ile bağladıktan sonra Flip bir telefona dönüşüyor. Siz de artık telefon ekranı olan Flip ekranınız üzerinden istediğiniz işaretlemeyi yapabiliyor, istediğiniz medyayı oynatabiliyorsunuz. Hatta durmak istediğiniz bir medyada ekran görüntüsü alıp, bu ekran görüntüsünü Flip ekranının bir kenarına sabitleyip çalışmaya devam edebiliyorsunuz. Flip’in bir diğer özelliği ise güvenlik noktasında sundukları. Kurduğunuz profillerle Flip’te siz profilinizi açtığınızda kendi içeriklerinizi görüntüleyebileceğiniz gibi, yeni içerikler oluşturduğunuzda bunları istediğiniz kullanıcılarla şifreleyerek paylaşmanız da mümkün. İçeriğinizi şifreledikten sonra Flip’te muhafaza etmek de isteyebilirsiniz. Buna Samsung’un yeni kalemi, elle tek hamlede silebilme gibi ufak tefek ama deneyim kalitesini artıracak özellikler de ekleniyor ve Flip tüm bu özellikleri ile rakiplerinden sıyrılıyor.

Birçok sektör 3D baskı ile büyüyecek CDT Bilgi Teknolojileri, katmanlı üretim dünyasına yönelik DragonFly 2020 Pro 3D yazıcısını ODTÜ Teknokent’te düzenlenen toplantıda savunma, havacılık, elektronik ve otomotiv sektörüne tanıttı. Nano Dimension tarafından üretilen DragonFly 2020 Pro, ilk kez katmanlı

üretim yoluyla elektronik ürünler geliştirebilmenin yolunu açtı. Piyasaya sunulduğu 2017 Kasım ayından bu yana DragonFly 2020 Pro; otomotivden sağlığa, havacılıktan telekomünikasyona, tüketici elektroniğinden savunma sanayiine pek çok sektörde

elektronik ürünlerin prototipinin çok hızlı yapılmasını sağlıyor. Nano Dimension’ın elektronik üretiminde 3D yazıcı teknolojileri konusunda açık ara önde olduğunu belirten CDT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Alpay Göğüş, bu işbirliğini duyurarak DragonFly 2020 Pro’yu

müşterilerine tanıttıkları toplantıda, DragonFly 2020 Pro’nun sağladığı kolaylıkları, kullanım alanlarını, teknik özelliklerini ve sunacakları hizmetleri katılımcılara aktardı. Etkinlikte konuşma yapan Nano Dimension Ürün Müdürü Robert Even da DragonFly 2020 Pro’nun

geliştirilmesi için üreticilerle çalıştıklarını, şirketlere ve Ar-Ge merkezlerine düşük maliyetli ve güvenli ürün geliştirme fırsatı sağladıklarını aktardı. Even, yazıcıdan halen dünyada 12 adet bulunduğunu ve Türkiye’de Haziran ayından itibaren çalışma imkânı sunulacağını sözlerine ekledi.


BThaber

25

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

Norveç'e yazılım ihracatı

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Eren Soyak ve ekibi, internet kullanımında dünyada ikinci sırada olan Norveç’e yazılım ihraç etti. Soyak ve ekibi, fiber altyapısı yetkin Norveç’te bir telekom operatörüne nihai tüketicinin evinde hızlı internetle ilgili sorunları çözmek için

geliştirilmiş bir yazılım ürünü sattı. 2012 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü'nde “Video Processing” dersi veren Eren Soyak, aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Teknopark’ta LifeMote Networks’ün de kurucu ortaklarından. Mayıs 2017’de ilk test kurulumları

yapılan ürününün beta kurulumu ise Aralık 2017’de tamamlandı. Ürün, Ocak 2018’den bugüne Norveç'te halen 20 bin kişiye daha sorunsuz internet erişimi sağlıyor. Eren Soyak, yazılım ile ilgili şu bilgileri verdi: “Operatöre bir servis sağlıyoruz, operatör de bu servis için bize aylık ücret ödüyor. Biz onların verilerini alıp işliyor, sonrasında onlara ağlarının durumuyla ve bireysel kullanıcılarının sorunlarıyla ilgili aylık bir rapor sunuyoruz. Bu raporlar da proaktif olarak sorunları çözebiliyorlar. ‘Zero Call/ One Call Resolution’ ile bu adımları izliyoruz.”

ADA ile hız da arttı Aksigorta’nın, müşterilerine ve dağıtım kanallarına yönelik hayata geçirdiği ADA (Aksigorta Dijital Asistanı), hasar inceleme sürecindeki dokümanları ayrıştırıp, sınıflandırmaya başladı. “Görüntü Tanıma” (Image Recognition) teknolojisini kullanarak geliştirilen “Görüntü Tanıma ve Sınıflandırma Motoru”, ADA’ya entegre edildi. Böylece e-posta ile Aksigorta’ya iletilen hasar evraklarının yüzde 70’ini oluşturan ehliyet, ruhsat, kaza tespit tutanağı, fatura, beyanname ve kaza fotoğrafı otomatik olarak tanınıyor, sınıflandırılıyor ve robot teknolojisi yardımıyla ilgili hasar dosyasına ekleniyor. Günlük 5 bin e-posta işleme kapasitesine sahip Görüntü Tanıma ve Sınıflandırma Motoru’nun kullanılmaya başlandığı ilk 4 günde bin 938 eposta ile gelen 3 bin 258 doküman ADA tarafından işlendi ve bu dokümanlar yüzde 98,4 başarı oranıyla sınıflandırıldı.

Gigamon, Exclusive Networks ile işbirliği yaptı Exclusive Group, Gigamon'un Haziran 2017'de imzalanan mevcut EMEA dağıtım anlaşmasını Türkiye'de genişleteceğini açıkladı. Gigamon çözümlerine yönelik dağıtım anlaşması, Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Benelüks ve DACH bölgesinin

geri kalanında olduğu gibi Türkiye de dahil olmak üzere, EMEA'da 15'ten fazla ülkeyi kapsıyor. Gigamon, firmaların karmaşık iş yapış süreçlerini kısaltmalarına ve güvenlik konusunda verimliliklerini arttırmalarına yardımcı olmak üzere ağ ve güvenlik işlemlerinin yakınlaşması

odaklı çözümler üretiyor. Şirketin GigaSecure Güvenlik Dağıtım Platformu, tehditlerin daha görünür hale gelmesine yardımcı olan, bulut, hibrit ve şirket içi ortamlarda, güvenlik araçlarının performansını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olan yeni nesil bir Packet Broker çözümü.

Tehditlerin merkezinde mobil cüzdanlar var

IBM Power9 tüm detayları ile sahnedeydi Küresel bazda yüksek performanslı işlemcilerin bir örneği olan ve Power işlemcilerin 9. nesli olan Power9, 15 Mayıs’ta İstanbul Pazarlama’nın katkılarıyla Polat Renaissance Bosphorus Hotel’de düzenlenen etkinlikle tanıtıldı. Yapay zeka ve derin öğrenme kavramlarına yeni bir bakış

açısı kazandıran Power9’un tanıtıldığı etkinliğin açılış konuşmasını İstanbul Pazarlama Genel Müdürü Korhan Arabacıoğlu yaptı. IBM Türk Teknik Satış Müdürü Umut Aydemir’in sunumu ile devam eden etkinlikte, Power9’un özelliklerine değinildi. IBM Türk Power Sistemler Teknik

Danışmanı Korhan Altan’ın hazırladığı ve sunduğu Yapak Zeka sunumu ile Power9’un kapsamlı tanıtımı yapıldı. Eskisine kıyasla daha güçlü tasarımı ve özellikleri ile Power9’un tanıtıldığı etkinlik, ekonomist ve TV programcısı Cem Seymen’in katılımı ve keyifli konuşmasıyla son buldu.

Tüm POS işlemleri otomatik olarak muhasebeleşiyor Eçözüm Bilgi Teknolojileri tarafından geliştirilen Posrapor, şirketlerin POS makinesi veya sanal POS’la yaptıkları tüm tahsilat işlemlerini otomatik olarak muhasebe programlarına aktarıyor. Posrapor ile fiziki POS ve sanal POS’larla yapılan tahsilatların tutar, komisyon, valör ve diğer banka hareketlerini otomatik olarak ERP ve muhasebe sistemine entegre etmek mümkün. Posrapor, şirketlerin yaptıkları kredi kartı tahsilat işlemlerinin muhasebeye otomatik aktarılmasını sağlayan yeni nesil bir sistem ve firmaların banka hesaplarıyla

entegre çalışıyor. Fiziki POS ve sanal POS işlemlerinin banka hareketlerini tek panelde görüntülemeyi sağlayan Posrapor ile POS işlem hareketlerini ERP ve muhasebe sistemine aktarmak mümkün. Raporlar Excel ve .txt formatında dışarı aktarılarak da kullanılabiliyor. Eçözüm Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Arif Sarı; “Posrapor’u başta B2B firmaları, mağazalar, marketler ve benzin istasyonları olmak üzere yoğun kredi kartı kullanan şirketlerin bu işlemlerin kayıt ve muhasebe sürecini akıllı sistemlerle yönetebilmeleri için geliştirdik. Verileri

bankalardan otomatik olarak alan ve muhasebe sistemine aktaran Posrapor ile hata olasılığı sıfıra iniyor. Posrapor, ayrıca sahip olduğu akıllı parametrelerle bankaların reel olarak kestikleri komisyon oran ve tutarlarını, ödemelerin valör tarihlerini hesapladığı için şirketlerin fazladan komisyon ödeme ve nakdi geç alma sorunlarını ortadan kaldırıyor. Posrapor’un sunduğu bir fayda da şirketlere nakit akış projeksiyonunu göstererek, hangi tarihte banka hesaplarına ne kadar nakit aktarılacağının raporunu anlık olarak sunması” bilgisini verdi.

Akıllı telefon kullanıcılarının geleneksel ödeme yöntemlerine alternatif olarak kullanabildiği mobil cüzdanlar, NFC ve giyilebilir teknolojilerin gelişimi ile öne çıkıyor. Ama bir yandan da mobil cüzdanların bu hızlı yükselişi, bu teknolojinin hacker'lar için bir cazibe merkezi haline gelmesine neden oluyor. Innovera CEO’su Gökhan Say, mobil cüzdanların karşı karşıya olduğu tehditleri üç başlıkta şöyle anlattı: Oltalama (phishing) saldırıları: Yaygın kullanılan e-posta ya da web sitelerinin sahte versiyonları ile kullanıcıların bilgilerini çalmayı amaçlayan oltalama (phishing) saldırıları yeni bir yöntem değil, ama bu tehdidin mobil cüzdanlar ile yeniden yükselişe geçtiği de açık. Bu saldırılara karşı mobil cüzdanları korumak için, Innovera'nın PhishMe oltalamaya karşı bilinçlendirme çözümüyle güçlü bir savunma hattı kurmak önem kazanıyor. Güvensiz Wi-Fi ağları: Cihazın kendisi ne kadar korunaklı olursa olsun, kullanılan internet bağlantısı güvensiz olduğunda mobil cüzdanları da güvende tutmak zorlaşıyor. Kütüphane, havaalanı, restoran ve kafe gibi toplu kullanım alanlarında sunulan ücretsiz Wi-Fi ağlarına bağlanmak avantajlı gibi görünse de, bu ağlar güvensiz yapıları nedeniyle hacker'ların saldırılarına karşı savunma oluşturamıyor. Bu nedenle herkese açık bir Wi-Fi ağına giriş yapanların VPN ve SSL bağlantıları ile güçlü bir mobil güvenlik çözümü kullanarak kendi önlemlerini almaları şart. Kayıp ve çalıntı cihazlar: Mobil cihazların tıpkı kredi kartları gibi kayıp ve çalıntı vakalarında uzaktan devre dışı bırakılacak şekilde gerekli ayarlamalarının yapılması önemli. Innovera güvencesiyle sunulan Blancco çözüm portföyü, masaüstü bilgisayarlardan mobil cihazlara kadar şirkete ait tüm aygıtların uzaktan kolayca devre dışı bırakılmasını ve tüm içeriğinin güvenle silinmesini mümkün kılıyor.


BThaber

26 KARİYER Anadolu Sigorta’dan destekler devam ediyor

İTÜ ARI Teknokent’in erken aşama kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek’in ilk halkası olan “Ön Kuluçka Aşaması”ndan itibaren projeye katkı sunmaya başlayan Anadolu Sigorta, desteğini bu aşamayı geçmek için düzenlenen Big Bang Startup Challenge’ı kazanan girişimcilere özel ödül vererek ve süreç boyunca mentorluk yaparak geliştirecek. Dijital sigortacılığa yatırımları ile Anadolu Sigorta, bu işbirliği ile İTÜ Çekirdek’ten çıkacak teknoloji girişimcileri ile ortak projeler belirleyip bu projelere destek olacak. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcıları Levent Sönmez ve Mehmet Abacı ile İTÜ ARI Teknokent CEO'su Kenan Çolpan’un detaylarını açıkladıkları ortaklığa göre, İTÜ Çekirdek’e başvurarak seçilen girişimciler ön kuluçka aşamasında Anadolu Sigorta çalışanlarından oluşan mentörlerden, sahip oldukları uzmanlık alanına göre destek alacak ve İTÜ Çekirdek’in açık ofis, eğitim, network gibi imkanlarından yararlanabilecek. Ön kuluçka aşamasını başarıyla bitiren girişimler ise Kasım ayında 7’ncisi düzenlenecek olan, finansman ve kuluçka desteğine ulaşmak için yarışılan “Big Bang” etkinliğinde yer alacak. Big Bang’de jüri olarak da yer alacak Anadolu Sigorta, ekipler arasından insurtech veya sigorta ile ilgili projelere özel ödül de verecek. Anadolu Sigorta desteğiyle İTÜ Çekirdek girişimcisi olmak isteyenler için başvurular devam ediyor. Diğer alanlarla birlikte, sigorta alanında da teknolojiye dayalı ürün ve hizmetlere dönüşebilir projesi olan her yaştan girişimci www. itucekirdek.com sitesinden başvurusunu gerçekleştirebiliyor.

Türkiye’den Körfez’e uzanan kariyer Küresel bazda önde gelen birçok BT şirketinde üst düzey yöneticilik yapan Tayfun Topkoç, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli çevre yönetimi şirketi Bee’ah’ın Grup Dijital Direktörü ve Başkan Danışmanı oldu. Tayfun Topkoç, şirketin dijital dönüşüm stratejisini ve teknoloji yatırımlarını yönetecek. Koç Üniversitesi mezunu olan, 2000 yılında HP’de çalışmaya başlayan Topkoç, burada sırasıyla Ülke Pazarlama Müdürü, CEE & MEMA Bölgesel Endüstri Direktörü, HP Yazılım ve Çözümleri Türkiye Ülke Müdürü, HP Yazılım ve Çözümleri Ortadoğu Bölge Direktörü olarak görev yaptı. 2014-2017 arasında SAP’nin Birleşik Arap Emirlikleri Genel Müdürü olarak çalışan Tayfun Topkoç, halihazırda blockchain ve diğer yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor, büyük şirketlerin yönetim kurullarında danışman olarak görev yapıyor, ayrıca bilişim, yazılım platformları, teknoloji konularında yazılar yazıyor.

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

Cenk Kıral, Bimser’de Bilişim sektörünün önde gelen isimlerinden Cenk Kıral, Bimser Çözüm Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. İş hayatına 1989’da satış temsilcisi olarak başlayan Kıral, 28 yıllık kurumsal iş yaşantısında NCR, Teradata, Oracle ve SAP gibi çok uluslu şirketlerde satış, pazarlama ve iş geliştirme alanlarında üst düzey yönetici olarak, Türkiye dahil

geniş bir coğrafyada, ABD, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki ülkelerde çalıştı. Son görev yaptığı Oracle’da İspanya’da yerleşik olarak tüm EMEA bölgesinin Analitik Çözümlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev alan Kıral, Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu ve Harvard Business School iş geliştirme ve pazarlama programı sertifikasına sahip.

Albaraka Garaj’da ikinci dönem başladı Albaraka Türk’ün yenilikçi projelere sahip girişimcileri desteklemek üzere geçtiğimiz yıl kurduğu ve katılım bankacılığı alanında dünyanın ilk startup hızlandırma merkezi olan Albaraka Garaj’da ikinci dönem başvuruları başladı. Albaraka Garaj’a başvurmak isteyen girişimciler, 17 Haziran’a kadar www.albarakagaraj. com adresinden başvuruda bulunabilir. Uzman ekipler tarafından değerlendirmeden geçen girişimciler, jüri önünde projelerini anlatacak. Jüri onayından geçen projeler desteklenerek Albaraka Garaj’ın sunduğu imkanlardan faydalanabilecek. Program dahilinde finansal desteğin yanında danışmanlık hizmetleri de veriliyor. Sunulan desteklerin tamamı karşılıksız ve herhangi bir hisse de talep edilmiyor. Katılım bankacılığı iş modelleri üzerine finansal teknoloji projesi bulunan

girişimciler için de ayrı bir hizmet söz konusu. Albaraka Garaj’da ön plana çıkan projeler ise finansal teknolojiler, İslami finans girişimleri, ödeme teknolojileri, nesnelerin interneti, eğitim teknolojileri, büyük veri, Blockchain, mobil iş modelleri, SaaS, reklam teknolojileri, kitle fonlama, analitik modelleme, yapay zeka, chatbot ve sigorta teknolojileri. Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, geçtiğimiz

yıl 450’nin üzerinde başvuru olduğunu belirterek, “Garaj kapsamındaki 9 projeden 7’si ile birlikte PoC çalışmaları yürütüyoruz. Projede ürünün satın alması tamamlandı, diğer 4 proje için de görüşmeler devam ediyor. Amacımız; inovasyona açık olan, ister bankacılık ekosisteminde yer alan kurumlar ister fintech girişimcileri olsun, tüm girişimciler arasında farklı işbirlikleri oluşturmak ve onları desteklemek” dedi.

Dersimiz; tasarım odaklı düşünme Yenilikçi fikirler başlığında kendini geliştirmek isteyen şirketler ‘Design Thinking’, yani ‘tasarım odaklı düşünme’ metodolojisini benimsiyor. Bu noktada ArtBizTech de üniversitelerle işbirliği yaparak, “Design Thinking” kavramını atölye ve seminerleri aracılığıyla gençlere aktarıyor. Bunun yanında, bang. Art Innovation Prix isimli program ile hayata geçirilen projeleri üniversitelerde sergiliyor. Yapay zeka, büyük veri, robotlar ve genetik gibi bilimsel unsurları kullanarak yapılan bu inovatif ve sanatsal

çalışmalar, öğrencilerin bilime ve sanata farklı bir pencereden bakabilmelerini sağlıyor. Böylece ArtBizTech ekibi, Türkiye’nin önde gelen firmalarında yaptığı atölyeleri, üniversitelerin talepleri doğrultusunda öğrencilerle de gerçekleştiriyor. Design Thinking atölyeleri ve seminerleri öğrencilerin yaratıcılık, kavramsal düşünme, görsel düşünme, duygusal zeka, doğru soruları sorma gibi bilgi ve becerileri kazanmasını sağlarken, insanı odağına alan, yaratıcı ve yenilikçi fikirler geliştirmelerine destek oluyor,

farklı disiplinlerden öğrenciler bir araya gelerek ortak sorunlara yönelik fikirler üretiyor. ArtBizTech ve bang. Art Innovation Prix, bugüne dek yaklaşık 10 kez üniversiteleri ziyaret etti. Bunların arasında Boğaziçi Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi var. Bu buluşmalar akademisyenlerin davetiyle veya üniversite kulüplerinin etkinlikleri şeklinde gerçekleşiyor


40.000+ ekran yönetimi 20 ülkede hizmet

SİSTEM 9 DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.

BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV

VIDEO WALL

İNTERAKTİF UYGULAMALAR

TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ

LED EKRAN

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00


BThaber

28 KARİYER

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

KOBIL’e transfer Sema Volkan

Conrad İstanbul Bosphorus’a yeni Operasyon Direktörü

KOBIL, daha önce Garanti Teknoloji’de çeşitli pozisyonlarda görevler üstlenen Sema Volkan’ı ürün ve iş geliştirme yöneticisi olarak bünyesine kattı. KOBIL’de bankacılık sektöründen sorumlu olacak olan Volkan, yazılım geliştirme, BT hizmeti ve operasyon yönetimi, dijital dönüşüm, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) ve iş analizi gibi alanlarda tecrübelere sahip. Mimar Sinan Üniversitesi

Conrad İstanbul Bosphorus’a yeni Operasyon Direktörü olarak atanan Cihan Alıcı, beş farklı ülkede kazandığı deneyimi artık Conrad İstanbul Bosphorus’ta değerlendirecek. Salem State Üniversitesi’nin Restoran & Otel Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Alıcı, eğitimine Cornell Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansı yaparak ve Harvard Busines School’da İşletme programına katılarak devam etti. Alıcı, eğitiminin ardından Singapur, New York, Boston ve İstanbul’da Yiyecek & İçecek Müdürlüğü ve Yiyecek ve İçecek Müdür Yardımcılığı gibi çeşitli görevler üstlendi. Ekim 2016’dan bu yana Japonya’da Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonunu yürüten Cihan Alıcı, Mayıs 2018’de ise Conrad İstanbul Bosphorus’un Operasyon Direktörü olarak atandı.

Matematik Bölümü’nden 1992 yılında mezun olan Volkan, İşletme Yüksek Lisans programını Yeditepe Üniversitesi’nde tamamladı. Sema Volkan, Garanti Teknoloji’den önce sırasıyla; TEPUM’da yazılım uzmanı ve EGS Bank’ta PC sistemleri destek birimi direktörü olarak görev yaptı. 17 yılı aşkın süre çalıştığı Garanti Teknoloji’de Sema Volkan, sırasıyla Osmanlı Bankası bilişim sistemleri uzmanı, sistem mimarisi

kullanıcı arayüz uzmanı, kıdemli kalite ve süreç geliştirme iş analizi uzmanı ve dijital bankacılık kıdemli kalite güvence uzmanı olarak görev yaptı.

İZKA Genel Sekreteri Dr. Yavuz oldu İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliğine Dr. Mehmet Yavuz atandı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2006’da bölüm birincisi olarak mezun olan Dr. Mehmet Yavuz, 2007 yılında Devlet

Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı’nda planlama uzman yardımcısı olarak çalışmaya başladı ve 2012’de planlama uzmanı olarak atandı. Planlama uzman yardımcısı ve planlama uzmanı olarak sırasıyla yükseköğretim ve Ar-Ge sektörlerinde

görev yapan Dr. Mehmet Yavuz, 2014’te Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanı olarak görevlendirildi. İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri olarak atanmasına kadar bu görevi yürüten Mehmet Yavuz, kamu yönetimi alanında doktora derecesine sahip.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

2 Haziran 2018 TBD İstanbul Şubesi'nde Uygulamalı Veri Madenciliği Semineri: Destek Vektör Makineleri ile Sektörel Bir Uygulama İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.verimadenciligi.org/2018/05/22/ tbd-istanbul-subesinde-uygulamali-verimadenciligi-seminerleri 26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

9 Haziran 2018 TBD İstanbul Şubesi'nde Uygulamalı Veri Madenciliği Semineri: Yapay Sinir Ağları ile Sektörel Bir Uygulama İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.verimadenciligi.org/2018/05/22/ tbd-istanbul-subesinde-uygulamali-verimadenciligi-seminerleri

9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 3 - 6 Haziran 2018 HPE Aruba Atmosphere EMEA’18 Šibenik, Hırvatistan AYRINTILI BİLGİ: www.arubanetworks.com/ emeaatmosphere

Y U R T İ Ç İ

18 Haziran 2018 MARS KAMPI Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.marskampi.com

6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

11 - 15 Haziran 2018 CEBIT Hannover 2018 Hannover Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.cebit.de

28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Akgün Elazığ Hotel - Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

13 Aralık 2018 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Temmuz 2018 Bilişim 500 Ödül Töreni CVK Park Boshporus Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org


Adli süreçler PaperWork’te takipte İzgi&Turan Hukuk Bürosu; gerek hukuk sektörü gerekse PaperWork için önemli bir ‘ilk’in hayata geçmesini sağladı ve uzun soluklu, kapsamlı hukuki iş akışları PaperWork’te yerini aldı.

Yalova’da hukuki danışmanlık hizmetleri sunan ve 2005 yılından beri İzgi&Turan Hukuk Bürosu olarak faaliyet gösteren hukuk bürosu, ofis içinde dokümanlar ve müvekkillerle ilgili içeriklerini tek platformda buluşturmak adına önemli bir ‘ilk’e imza attı. Bir ‘ilk’, çünkü doküman yoğunluğu ve bilgi hassasiyeti üst seviyede bir sektör olan hukuk alanında PaperWork’ün yetkinliği de kanıtlanmış oldu. Birçok kurumsal müvekkilleri olduğunu vurgulayan İzgi&Turan Hukuk Bürosu’ndan Av. Birkan Akar, müvekkil kayıtlarından masraf hareketlerine, birçok farklı başlıktaki kayıtları buluşturmak ve ortak platformda yönetmek için yatırım kararı aldıklarını belirtti. Bilgi-belge sürecinin yönetilebilirliğini pekiştirme hedefiyle çıkılan yolda, dava ve duruşma takibi noktasında kullanılan dijital ajandaların yetersizliğini gidermek öncelikli hedef oldu. “Arka planda evrak yoğunluğunu daha pratik biçimde yönetmek, bunların hazırlanması ve kontrolünde daha etkin süreçler izlemek gerekiyordu” diyen Av. Birkan Akar, bu ihtiyaçlarla 2017 Mart’ında doküman yönetimi çözüm arayışına başladıklarını söyledi. Bu süreçte yerli ve yabancı birçok ürünü detaylı biçimde incelediklerini, ama bunların ya sadece doküman yönetimi ya da sadece akış yönetimi odaklı olması ışığında, bu iki başlığı bünyesinde barındıran PaperWork’ü tercih ettiklerini vurgulayan Av. Birkan Akar, yatırım sürecini şöyle anlattı: Hukuki evraklar baştan sona izlenebiliyor “Temel kriter; doküman yönetim sistemi ve akış yönetim sisteminin bir arada olmasıydı. Akışta çalışan ve akış içinde görmek istediğiniz evrakların, akışın başlangıcından bitişine kadar olan noktada akışla beraber hareket etmesi, evrakların izlenebilir olması önemliydi. PaperWork’ün pratik bir arayüzü olması, böylece kullanıcıların daha hızlı uyum sağlaması gibi kriterler de tercihimizde belirleyici oldu.” Hukuksal sorunlarla ilgili çözüm üretme hedefiyle hizmet verdiği binin üzerinde müvekkili olan, bunların önemli bir bölümünü de finans kuruluşları ve bankaların, yerel şirketlerin, yani kurumsal müvekkillerin oluşturması ışığında, resmi harcamaların belgelerinin toplanması, bunların müvekkile iletilmesi, mutabakat sağlanması gibi süreçlerin tek sistemde ilerlemesi hedeflendi. Av. Birkan Akar, önemli bir detaya daha dikkat çekti. Buna göre, icra iflas mevzuatı kapsamında takip edilen işlerin genelde uzun soluklu işler olması, kendi içinde birçok aşama barındırması ışığında güçlü bir içerik takip sistemi mimarisi gereklilik arz ediyordu. Av. Birkan Akar, bu noktada PaperWork ekibi ile verimli bir işbirliğine imza atarak, yetkin bir çözümün hukuki süreçlere uygun hale getirildiğine işaret etti ve şöyle devam etti: Dava takibi uçtan uca PaperWork’te “Bankaların teminatlı kredilerinin yasal takip sürecinde teminata konu malın satışı ile ilgili işlemleri yaparken PaperWork kullanmak adına icra takibindeki icra satışları ile ilgili akış tasarımını yaptık. Bir dosyanın açılmasından kapanmasına kadarki süreci tüm evrakları ile birlikte PaperWork’te takip ediyoruz. ‘Dava takip sistemi’ olarak isimlendirdiğimiz, davaların açılmasından sonlanmasına ve mahkeme kararının kesinleşmesine kadar olan

Raporlara istenen anda ulaşabilmek mümkün 2017 Ağustos itibariyle PaperWork odaklı çalışmalar için karar veren İzgi&Turan Hukuk Bürosu, ikili yoğun görüşmelerle projenin konumlandırılması sürecine adım attı. Av. Birkan Akar, önemli bir detaya ise şu sözlerle dikkat çekti: “Bir hukuk bürosunda daha önce böyle kapsamlı bir BPM platformu kurgulanmamış olması nedeniyle analiz ve uygulama süreçlerini birlikte yürüttük. PaperWork’te proje danışmanı ve uyarlama danışmanı arkadaşlarımız her noktada bize gerekli desteği sağladılar. İlk akışımız olan dava takip sürecini göz önüne alırsak, analizlere başladıktan 2 ay sonra PaperWork’te bu yapıyı çalıştırmaya başladık. Tüm süreçte talep ve beklentilerimiz PaperWork tarafında hızla hayata geçirildi. Analiz ve uyarlama sürecimiz neredeyse bir bütün halinde ilerledi. Bir eksiklik görüp düzeltme ihtiyacı hissettiğimiz noktalarda da PaperWork ekibi bizi hiç yalnız bırakmadı.” PaperWork çözümü, İzgi&Turan Hukuk Bürosu için faydalarını ortaya koymakta gecikmemiş. Bir tarafta ofisteki on binlerce dava ve icra dosyasının tamamının sisteme aktarılması üzerinde çalışmalar devam eder, böylece dinamik bir yatırım süreci hayata geçirilirken, elde edilen kurumsal faydaları ve bundan sonraki hedeflerini Av. Birkan Akar, şöyle anlattı: “Sisteme dahil ettiğimiz işler kapsamında hangi aşamada kaç tane işimiz olduğu gibi birçok kritik detayı PaperWork’ün rapor modülüyle tasarladığımız raporlarda rahatlıkla ve anlık takip edebiliyoruz. Önek vermek gerekirse; dava takip sürecinde mahkeme yargılama süreci sonlanmış, mahkeme tarafından karar verilmiş, gerekçeli kararın yazılmasını beklediğimiz aşamada kaç tane dosyamız olduğunu PaperWork sayesinde hatasız biliyor, hukuki danışmanlık çalışmalarımızı aksatmayacak şekilde geçişi yapmaya özen gösteriyoruz. Bu konuda bir zaman sınırlamamız veya acelemiz de yok. Şu ana kadar 9 akışımızı PaperWork üzerinde tasarladık ve bilfiil kullanıyoruz. Planladığımız belli başlı akışlarla ilgili PaperWork’teki uyarlama danışmanı arkadaşlarımız da bilgi sahibi. PaperWork ile verimli bir iletişimimiz var. Hatta sektördeki bilgi ve tecrübelerimizi onlara aktarıyor, bu yazılımın hukuk bürolarında nasıl çalışacağı noktasında sık sık fikir paylaşımı da yapıyoruz.”

Hukuk alanında bir ilk... İzgi&Turan Hukuk Bürosu; gerek hukuk sektörü gerekse PaperWork için önemli bir ‘ilk’in hayata geçmesini sağladı ve uzun soluklu, kapsamlı hukuki iş akışları PaperWork’te yerini aldı. PaperWork Müşteri Hizmetleri Yöneticisi Canan Ünverdi, hukuk sektöründe önemli bir ‘ilk’e imza attıklarına dikkat çekerken, şu detayları paylaştı: “Rakipleriyle zorlu bir yarış içerisinde olan kurumlar, mevcut iş modellerini gözden geçiriyor ve dijital dünyanın yeniliklerini yakalayarak, giderek artan biçimde dijital dönüşümü başlatıyorlar. PaperWork ekibi olarak biz de, organizasyonlarını daha verimli hale getirmek isteyen her ölçekte müşterimizin dijital dönüşüm süreçlerinin bir parçası olmayı hedefliyoruz. İzgi&Turan Hukuk Bürosu, artan iş hacmini PaperWork ile uygulamaya koyduğu iş akışlarıyla çok daha kolay yönetebilmekte, süreçlerindeki her adımı izleyebilmekte, gereken noktalarda süreçlerinde iyileştirebilmekte. PaperWork, aynı zamanda doküman yönetim sistemi olduğundan, dokümanların iş akışlarında iş birimleri arasında paylaşımına imkan vererek, tam anlamıyla İzgi&Turan Hukuk Bürosu’nun ihtiyacını karşılayan bir çözüm oldu. Ürünün kullanım kolaylığı ile İzgi&Turan’ın avukat yetkilileri, bizlerle tasarladıkları iş akışlarının yanında, farklı başlıklardaki iş süreçlerini de kendileri tasarladı ve dijital dönüşümlerini hızlandırdılar. Bu ivmeyle aramızdaki işbirliğinin artarak devam etmesini diliyorum.”

advertorial

süreci yaklaşık 12 adıma bölerek bu süreci bir akış tasarımı haline getirdik. Böylece dava takip dosyalarımızı standart hale getirmiş olduk. Çünkü sürecin fiziksel evrak üzerinden değil, dijital ekranda izlenmesi, tüm işlerin dijital ekranda takip edilebilmesi bizim için önemliydi. Dava takip sürecini bu şekilde PaperWork’e aktarmış olduk.”


BThaber

30 MEKTUP Yeni haftadan merhaba sana, Ramazan ayında İftar saatine geri sayımda kuyruğunda beklediğimiz pide için Getir, yine pratik bir yöntemle karşımızda. Getir, Ramazan boyunca iftarda ve sahurda Ramazan pidesini 10 dakikada olduğumuz yere getiriyor. Uygulamanın ana ekranında ‘Ramazan’ kategorisi ile ayrıca pidelerin yanında sandviç, içecek ve tatlıdan oluşan özel menüler ve daha birçok ürün de belirttiğiniz yere geliyor. Getir, istenilen ürünü, istenilen noktaya 7/24, ortalama 10 dakikada ulaştırıyor ve bize de ‘Allah kabul etsin’ demek düşüyor. Trafikte karşılıklı anlayış ve motosiklet kullanıcılarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek için Taximono, Caddebostan’da “Motosikletleri Farkedin” etkinliğini düzenledi. #MotosikletleriFarkedin hashtag’i ile sosyal medyada farkındalık çalışmalarına devam eden Taximono; şerit ihlalleri, diğer araç sürücülerinin kurallara uyma zorunluluğu, trafik levhalarında motosiklet ibaresi yer alması gibi birçok konuda farkındalık yaratma çabasında. Örnek olmasını dilediğim haberlerim bunlarla sınırlı değil. HP, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (Koruncuk) ve nabutech ile işbirliği yaparak, çocukların teknoloji ile yakınlaşmalarını hedefleyen sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Proje ile Koruncukköy Bolluca’ya teknoloji laboratuvarı kuran HP, çocuklara Geleceğin Bilişimcisi- robotik ve animasyonla kodlama eğitimleri veriyormuş. Projenin ilk etabında toplam 53 öğrenciye haftada 12 saat eğitim veriliyor. İlk etap tamamlandığında her öğrenci

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

Hayatın devamı için “Arıyı Unutma”

8 saat robotik ve 8 saat animasyonla kodlama eğitimi almış olacak. Geleceğe yatırım adına önemli bir adım. Sırada ödüllerim var… Dünyanın en büyük online sınıfı olarak tanımlanan Khan Academy ise Google Play Ödülleri’nde En İyi Sosyal Etki ödülünü almış. Ödül, küresel bazda sosyal fayda sağlayan ve insanlığın gelişimine katkı yapan uygulamalara veriliyor. Bugüne kadar 5 milyondan fazla indirilen Khan Academy uygulamasının dünyadaki ilk resmi iştiraki Khan Academy Türkçe’den de her gün yüz bin kişi yararlanıyor. Öyle ki, şu ana kadar Türkçeleştirilen 6 bin 500’den fazla ders videosu, 100 bini aşkın interaktif alıştırma www.khanacademy. org.tr ve tr.khanacademy.org adreslerinde. Eğitim şart ve bu tarz yapılar da bu gerekliliği karşılamada çok önemli adımlar. Yazılım, donanım ve hizmetleri şirketi Vector ise 2015 ve 2016 sonrası, bu yıl üçüncü kez Great Place to Work ödülüne layık bulunmuş. Nasıl mı? İşte sırrı… Çalışanlarını memnun edemeyen bir şirketin, müşterilerini memnun etme çabasının boşa olacağına inanan Vector, çalışan odaklı organizasyon yapısı

oluşturmuş, Great Place to Work ödülünü bu yıl da çalışanlarına ithaf etmiş. Doğrudan yabancı yatırımlar konusunda faaliyet gösteren ABD merkezli Site Selection dergisi her yıl belli kriterlerle bu alanda en başarılı ülkeler, şehirler ve promosyon ajanslarını belirliyor. Dünya çapında 48 bin kurumsal abonesi olan derginin son sayısında 2017’nin en başarılı tanıtım ajansları açıklanmış. Listeye göre İzmir Kalkınma Ajansı da dördüncü kez Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesinin en iyi “bölgesel yatırım tanıtım ajansı” seçilmiş. Türkiye'nin siber güvenlik robotu ATAR'ın küresel pazara açılımını gerçekleştiren Atar Labs ise Red Herring Top 100 Avrupa Ödülleri'ni kazanan yenilikçi girişimler arasında yer almış. Atar Labs'ı ödüle layık gören Red Herring editörlerinin bugüne kadar Alibaba, Facebook, Google, SalesForce. com, Skype, SuperCell, Spotify, Twitter ve YouTube gibi şirketleri ilk fark eden otorite olduğunu da hatırlatalım. Novartis İlaç Türkiye, üç farklı kuruluş tarafından ödüle layık bulunmuş. Great Place to Work’ün “2018 Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde “En İyi 2. Şirket” olan Novartis İlaç Türkiye, üçüncü

kez üst üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” ödülünü almış. Ama bu kadar da değil… Novartis İlaç Türkiye, bu yıl da AON Hewitt Türkiye’nin gerçekleştirdiği ve şirketlerin çalışan bağlılığı, liderlik, işveren markası ve performans kültürü başarı kriterlerine göre değerlendirildiği araştırmada “En İyi İşyeri” seçilmiş. Ayrıca 17’incisi düzenlenen Capital Dergisi’nin Türkiye’de iş dünyasının en beğenilen şirketleri araştırmasında da Novartis İlaç Türkiye, “En Beğenilen İlaç Şirketi” olmuş. Novartis Grup Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Dr. Senay Kızılkaya’nın belirttiği gibi, çalışan mutluluğu en önemli odak olunca, ödüller de haklı olarak yağıyor. Bu arada, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, Türkiye’nin En İyi Gelişmekte Olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi ise Yıldız Teknopark olmuş. Bilirsin, gurur veren içerikler bende bu kadarla sınırlı kalmaz… Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından düzenlenen “Tek Dünya Kentleri Yarışması”nda

Türkiye’den İstanbul, İzmir ve Gaziantep finale kalmış. Hatta finalistlerden İzmir ve Gaziantep, “Kentimi Seviyorum” kampanyasına da katılıyor. İnternet üzerinden 30 Haziran’a kadarki oylama sonunda birinci gelen kent “En Sevilen Kent” olacak. welovecities.org oylarımızı bekler. Bu haftaya noktayı, yaşamsal süreklilik için demirbaş olan arılarla koyuyorum. Balparmak, 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nü “Arıyı Unutma” kampanyası ile kutlamış. Arıların insan yaşamı ve doğa için önemine dikkat çekme hedefiyle düzenlenen kampanya ile Balparmak, Aromaterapist ve İyi Yaşam Koçu Ayşe Tolga’nın bir arıyı seslendirdiği videoyu sosyal medya hesaplarında yayına almış. Balparmak, videonun sosyal medya kullanıcıları tarafından aldığı her beğeni ve paylaşım için TEMA Vakfı’na bağışta da bulunacak. Doğanın en çok çalışan ve üreten canlıları olan arılarla ilgili videolarımızın linkleri www.youtube.com/ watch?v=n61emP2biDk, www.youtube.com/ watch?v=e4zgsQb-8TY ve www.youtube.com/ watch?v=Vpn2pr5Gp5w. İzleyelim, izlettirelim ve yaşamsal devamlılığın önemini idrak edelim. Haftaya da alışıldığı üzere yine buluşalım,

İtirazım var…

Markaların kurumsal iletişim bölümleri ve çalıştıkları ajansların reklam medya seçiminde sadece "takipçi", "beğeni" ve "tıklama" sayılarına bakmasına itirazım var. Önemli olan nicelik değil, niteliktir. Medya ortamının kaç kişiyi değil, kimleri hedeflediği önemlidir.

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1174

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

28 MAYIS - 3 HAZİRAN 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Turkey IT sector reached 117 billion TL Information Industry Association (TÜBİSAD) prepared “The Information and Communication Technology Sector Market Data for 2017” and according to the research, Turkey’s IT market has reached the size of 116.9 billion TL in 2017. While 18.2% growth was realized on TL basis, IT market reached 41.3 billion TL with a growth of 18.9% on the basis of TL and communication technologies reached 75.6 billion TL with a growth of 17.8%. The sector has grown since 2012 by an average of 15% annually, during which time the sector has doubled. The size of the subcategories of the IT sector, which reached 41.3 billion TL in 2017, is as the following: • IT hardware: 16,0 billion TL • IT software: 18,8 billion TL • IT service: 6,4 billion TL

In the IT category, the highest growth rate compared to the previous year was realized in the service category with 29.1%. Growth in the service sector was followed by software with 20.5% and hardware with 13.8%. The communication technology sector had a size of 75.6 billion TL in 2017. The distribution of the subcategories is: Communication Technologies hardware: 24.5 billion TL Communication Technologies electronic communication: 51.1 billion TL

policies, sector exports have doubled in USD terms in the last 3 years. According to the report, the largest export was made to the European Union (EU) countries with 63%.

Export is 1.3 billion USD According to the report, the total export figure of the sector increased by 10.6% compared to the previous year, reaching 1.3 billion USD. 898 million USD of total exports came from the software. Software exports grew 13% in USD terms compared to last year. Especially with the increase in exchange rates and the support of export oriented

Growth in technocities continues Technocities continued to grow in 2017, the turnover generated by technocities increased by 36.6% compared to the previous year and reached 15.8 billion TL. With these data, 14% of the total sectoral volume was created in technocities.

Employment In 2017, the total employment of the sector was 128 thousand people. 5% increase in total employment (in comparable growth) was recorded. 69% of the total employment of the sector is in the IT category.

E-Commerce increased by 37%

According to the TÜBİSAD “Turkey E-Commerce Market Size – 2017” report, the size of the e-commerce sector increased to 42.2 billion TL with 37% growth.The average annual growth rate of the sector between the years 2013-2017 was 32%. The sub-breakdowns are as the following: Holiday-travel: 14.8 billion TL (47% annual growth) Online retail only: 14.7 billion TL (31% annual growth) Multi-channel online retail: 8.2 billion TL (32% annual growth) Online betting: 4.4 billion TL (39% annual growth). “Our production capacity remains low” TÜBİSAD Chairman Kübra Erman Karaca stated when evaluating the market data: “We have identified the road travelled by Turkey in this area is not sufficient and we are quite behind the place we deserve when compared with other countries. The total added value of the

private sector in the IT sector, Turkey’s share in employment and investment continues to remain well below the OECD countries. As the use of information and communication technologies increases, our production capacity remains low.” According to the information given by Karaca, the following steps must be taken in this regard. • A governance model and structure that guide digital economy strategies and policies is a must. This structure has a responsibility of covering and supervising not only a community, sector and institution, but also all the society, sectors and public institutions. • The management, coordination and effectiveness of digital change will be possible by the state support at the highest level and with related legislation.

IPv6 Forum was founded in Turkey IPv6 Forum Turkey was founded in the presidency of Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu. IPv6 Forum Turkey Chairman Prof. Dr. Seref Sağıroğlu currently serves as the Head of the Department of Computer Engineering at Gazi University. In our country, the priority objectives of the IPv6 Forum will be as follows according to the information given by Sağıroğlu who was also

executive made the first national project for the creation of IPv6 strategy. By using the new Internet Protocol Version 6 (IPv6), we will be able to expand the internet, support faster and more secure use of the internet, support new sectors, education, research communities and government agencies providing fair access to technology, information

and technology, as well as projects in this area. Prof. Sağıroğlu noted that it is necessary to create an IPv6 roadmap and vision for the timely development of the new Internet world based on IPv6 and that it will work with the government, industry and academic stakeholders on this issue. Professor at the University of Luxembourg who is the President of the IPv6 Forum

Dr. Latif Ladid also said that the IPv6 Forum is working to create a strong voice in the new internet world and to contribute to the healthy growth of this field, in order to provide equal access to information and education on new internet technologies and to create momentum in distributing and disseminating IPv6. According to the given

information, IPv6 Forum Turkey will form part of the IPv6 Forum for the advancement and promotion of IPv6. Unlike corporate sponsors, the mission of individual members will provide technical leadership and innovative thinking to successfully integrate all aspects of IPv6’s current and future network and telecommunications infrastructure.



ULAK has realized! After the first party delivery of the Universal Service Project Phase 1 of ULAK Base Station, which is an important point in the acquisition of mobile communication technologies with national design, took place in April, with the ceremony in Kars, started to serve base stations. Transportation, Maritime and

Communications Minister Ahmet Arslan attended the ceremony and stated that after the first base station there will be new ones introduced swiftly. Development and production activities are carried out by the Defense Industry Undersecretariat (SSM) and ULAK Communications Inc.

The installation of ULAK Base Stations, which continues in coordination with ASELSAN as the main contractor, also continues rapidly. According to the information provided, a total of 489 domestic base stations will be established under the Universal Service Project Phase 1, which is the main operation of Turkcell by other deliveries to be

made in May and June 2018. Turkcell, Turk Telekom and Vodafone will be conducted by the Universal Service Project (Phase 1 and Phase 2) can be used anywhere in Turkey. In the transition from 4.5G to 5G, there will be an important transformation process in communication technologies. In this process, a number of factors are

expected to play a role, such as the increase in the number and diversity of mobile devices, the increasing use of network usage and the importance of new security needs. 5G will emerge with the evaluation process of the opportunities that will occur in the transformation process ULAK, will be an important step for Turkey.

End to end support for supplier financing The Turkish banking system is highly developed compared to other countries and the rules are very clear. Naturally, these rules also positively influence the products offered by the industry. When we look at the point of supplier financing, the existing rules require that the supplier should assign to the bank and say that ‘I want to use the money’. In this direction, FigoPara General Manager Derya Ekemen Fidan noted that the receiver is the main player in supplier

financing. A big corporate receiver is committing to the bank saying, “I will pay my dept to the supplier.” But according to Derya Ekemen Fidan, the receiver’s commitment is not enough. The seller must also say that: “I have transferred my receivables and assigned what I will receive” and the transfer and assignment must also be legally written down. All this requires that the bills are submitted to the bank and the preparation of the assignments, the

receiver has to pay on an individual bill basis and the bank confirms the payment amount. “Receivers actually want to do this to support their suppliers. But big receivers, who are big suppliers, do not want to go under such an operational burden” said Derya Ekemen Fidan, who explained that, as it is, the digital solution becomes a must for the receiver. Seeing trends in Turkey and in the world of trade, finance is very important. Derya Ekemen Fidan, saying that:

“Figopara is born of this need” and that receivers, sellers, suppliers and banks are brought together on this platform, highlighted that they are located at the center of the intersection of receivers, suppliers and banks. Figopara’s equal partners are Logo and Foriba. Foriba serves large corporate companies in e-transformation. At present, the company has grown up with acquisitions and started offering similar services to medium and

small scale enterprises. Logo has its own e-transformation service called e-Logo (Logo Technology). Figopara is a structure established by these two companies, e-Logo and Foriba. “While both companies are considering how to serve e-billing transactions in international arena, they see that international applications are financed through international and local trade platforms. Later, Logo and Foriba are establishing this partnership.”






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.