BThaber 1179. Say?

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1179 9 - 15 Temmuz 2018

Sayfa

5

Ankara, teknolojinin merkezi olacak Bakanlar Kurulu kararı uyarınca Ankara, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı'da bazı alanlar, teknoloji geliştirme bölgesi olarak belirlendi.

Sayfa

8

Sayfa NGN; geleneksel BT servisleri ile yönetilen bulut servislerini bütünleştirerek, uçtan uca bulut entegratörü olma vizyonu ile ilerliyor.

Sayfa

10

Emlak arama alışkanlıkları farklılaşıyor

Emlakjet, geliştirdiği farklı uygulamalarla gayrimenkul arayanlar ile emlak ofisi ve proje firmalarını biraraya getiriyor.

3

Bilişim Oscar'ları sahiplerini buldu! Türkiye’de bilişim alanındaki tek kapsamlı araştırma olan İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması sonuçları 5 Temmuz’da düzenlenen bir törenle açıklandı. Toplam 80 ödülün sahiplerini bulduğu törende; 21 donanım, 12 hizmet ve 18 yazılım kategorisinde, 10 adet de PLUS kategorisinde ödül verilirken, 35. Yıl Emek Ödülleri ve BThaber Özel Ödülleri de sahiplerini buldu. Bu yıl “İş Dünyası Bilişim Rüzgârı ile Büyüyor” mottosuyla gerçekleştirilen İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2017 – Bilişim 500 Araştırması’nın sonuçları da sektörde istikrarlı büyümenin bir kez daha göstergesi oldu. Sayfa

11

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE Birlik, bütünlük ve verim adına… Bulut bilişim kurumsal verimlilik adına faydalarını kurumsal iş uygulamaları ile entegrasyon ile veriyor. Detaylar ise dosyamızda.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Verinin lojistik merkezi neden Türkiye olmasın!



BThaber

GÜNDEM

9 - 15 TEMMUZ 2018

3

Bilişim Oscar'ları sahiplerini buldu!

Bu yıl “İş Dünyası Bilişim Rüzgârı ile Büyüyor” mottosuyla gerçekleştirilen, Türkiye’de bilişim alanındaki tek kapsamlı araştırma olan İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması sonuçları 5 Temmuz’da İstanbul CVK Park Bosphorus Otel’de düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. İlk 500 Bilişim

ve özel ödüllerle beraber toplam 80 ödülün sahiplerini bulduğu törende; 21 donanım, 12 hizmet ve 18 yazılım kategorisinde, 10 adet de PLUS kategorisinde ödül verildi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2017” ödülleri kapsamında 35. Yıl Emek Ödülleri ve BThaber Özel

bilişim sektörünün gelişimine, şirketlerin hem pazarlarını hem de rakiplerini değerlendirmelerine önemli katkılar sağladığını vurgulayan BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, sektörün yıllık gelişimini ortaya koymak adına Bilişim 500 araştırmasının gerek kamu gerek özel sektör

Şirketi Türkiye 2017 – Bilişim 500 Araştırması’nın sonuçları için düzenlenen tören her yıl olduğu gibi Türkiye BT sektörünü ve kamuyu bir araya getirdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Kurul Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe gerçekleştirdi. Aralarında e-Fatura ve e-Arşiv, güvenlik donanımları, kesintisiz güç kaynağı ürünleri, coğrafi bilgi sistemleri gibi yeni kategorilerin de yer aldığı

Ödülleri de sahiplerini buldu. Bilişim 500 araştırması kapsamında M2S Araştırma ve Pazarlama ile ilgilerini paylaşan şirketlerin yüzde 69’u gelirlerini bir önceki yıla göre artırdı. Bilişim 500 sıralamasına giren şirketlerin toplam geliri ise 2016 yılına kıyasla yüzde 20 büyüdü. 2017 yılı verileri ile 73 tane şirket ilk defa sıralamada yerini alırken, araştırmada en yüksek büyüme oranı ise yüzde 458 olarak gerçekleşti.

gerekse yurtdışı için önemli bir kriter olduğuna işaret etti ve şöyle devam etti: “Ölçemezseniz, yönetemezsiniz ve geliştiremezsiniz. Bu mantık ve gereklilik ışığında, farklı parametrelerle sektörün yıllık gelişimini gözler önüne seriyoruz. Bilişim 500 Kataloğu, sektör için gerçekten önemli bir başvuru kaynağı. Özellikle yurtdışı firmalarının şirket satın alma kararlarında iyi bir referans olduğunu gözlemliyoruz. Bilişim 500 Araştırması’nın Anadolu’nun tamamına yayılabilmesi için geçen yıl hayata geçirdiğimiz ‘PLUS’ konsepti de bir ‘ilk’ olarak BT

PLUS kategorisi ile bu sefer sıralama il bazında oldu Törenin açılış konuşmasında Bilişim 500 araştırmasının


4

BThaber

GÜNDEM

9 - 15 TEMMUZ 2018

• Güvenlik Donanımı: SENSORMATIC • Kesintisiz Güç Kaynağı: İNFORM ELEKTRONİK • Tablet ve Taşınabilir Bilgisayar: PENTA TEKNOLOJİ • Telekom Şirketi Donanım: CORNING OPTİK İLETİŞİM • Sistem Entegratörü Donanım: NETAŞ • Dağıtıcı Donanım: KVK TEKNOLOJİ • Uluslararası Türkiye Dışı Merkezli Üreticinin Türkiye Temsilcisi Donanım: ATOS. sektörünün Türkiye’nin bütünündeki potansiyelini ortaya koyuyor. Bu yıl da Anadolu’daki şirketlerimizi unutmadık ve bu sefer, PLUS Kategorisi ile iller bazında sıralama yaptık. Farklı başlıklarda kıyas imkânı da bir bütün olarak Türkiye’nin BT başlığında il bazında değerini ortaya çıkarttı.” Uçtan uca ‘yerlileştirme’ hamlesi hakim Yerli yazılım konusunda işbirliğinin önemine işaret ederek konuşmasına başlayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, bu başlıkta ULAK projesinde gelinen noktayı örnekledi. 2020 yılında 5G başlığında diğer ülkelerle birlikte ticari kullanıma yerli ürünlerle ulaşmanın önemine dikkat çeken Galip Zerey, kamu entegre veri merkezi kurulum çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaştı. Güvenlik çözümlerinin yerlileştirilmesi için HAVELSAN ile çalışmalar yürüttüklerini de vurgulayan Galip Zerey, fiber altyapı ortak kullanımı için de çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. “ Yeni bir döneme giriyoruz Törende bir konuşma yapan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan da şunları söyledi: “Türkiye’ye tüm kategorilerde katma değer yaratmaya çalışan şirketlerimizin arkasında olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Bilişimde öncü olmadan dünyaya yön veremezsiniz. Bizim önceliklerimiz

teknolojiye, dönüşüme ve insan kaynağına yatırım. Kendi kategorilerinde bu anlamda en iyisini yapmaya çalışan tüm yöneticilerimizle beraber, bizler de yerli ve milli imkanlarla dünyada 5G’ye geçen ilk ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin dijital dönüşümünü en hızlı ve doğru şekilde sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz.” Bilişim 500 Araştırması ile ilgili ayrıntılı bilgilere, önümüzdeki sayımızda yer alacak olan Bilişim 500 Özel Dosyası’nda bulabilirsiniz. DONANIM ALT KATEGORİLERİ • Sunucu: PENTA TEKNOLOJİ • Ağ Donanımı: NETAŞ • OT/VT Donanımı: İSBAK • Baskı Sistemleri: XEROX • POS Sistemleri: TRADESOFT • Masaüstü Bilgisayar ve OEM: PENTA TEKNOLOJİ • Görüntü ve Ses Sistemleri: TEKNOSA • Sistem Entegratörü Görüntü ve Ses Sistemleri: SİSTEM 9 MEDYA • Dağıtıcı Mobil Telefon: KVK TEKNOLOJİ • Telekomünikasyon Alt Yapı Donanımı: TÜRK PRYSMIAN KABLO • Veri Yedekleme ve Depolama Donanımı: PENTA TEKNOLOJİ • Sistem Entegratörü Veri Yedekleme ve Depolama Donanımı: NETAŞ • Çeşitli Donanım: NCR • Tüketim Malzemeleri: PENTA TEKNOLOJİ

HİZMET ALT KATEGORİLERİ • Danışmanlık: STM SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ • Eğitim: KURALKAN BİLİŞİM (SENTİM) • Çağrı Merkezi Hizmeti: TURKCELL GLOBAL BİLGİ • Kurulum Bakım Destek Hizmetleri: KOÇSİSTEM • İnternet Hizmeti: TÜRK TELEKOM • Katma Değerli Mobil ve İnternet Hizmetleri: MULTİNET UP • Alternatif Operatör Hizmeti: MILLENICOM • Barındırma Yönetim Bulut Hizmeti: KOÇSİSTEM • Diğer Dış Kaynak Kullanım Hizmeti: ATLAS YAZILIM • Sistem Entegratörü Hizmet: KOÇSİSTEM • Dağıtıcı Hizmet: MOBİMARK İLETİŞİM • Uluslararası Türkiye Dışı Merkezli Üreticinin Türkiye Temsilcisi Hizmet: SAP TÜRKİYE. YAZILIM ALT KATEGORİLERİ • Güvenlik Yazılımı: EXCLUSIVE NETWORKS • Doküman/Arşiv Yönetim Yazılımı: KODA BİLİŞİM • CRM Yazılımı: SAP TÜRKİYE • ERP Yazılımı: LOGO YAZILIM • Mobil Uygulamalar: İSBAK • İş Uygulamaları: İNNOVA BİLİŞİM ÇÖZÜMLERİ • Sanallaştırma: KOÇSİSTEM • Sektörel Yazılım: HAVELSAN • Türkiye Merkezli Üretici Sektörel Yazılım: INTERTECH • Veri Ambarı/İş Zekası Yazılımı: ITELLIGENCE BİLGİ SİSTEMLERİ

• Coğrafi Bilgi Sistemleri: NETCAD • e-Defter, e-Fatura, e-Arşiv Uygulamaları: LOGO YAZILIM • Sistem Entegratörü İşletim Sistemi: KURALKAN BİLİŞİM ( SENTİM) • Türkiye Merkezli Üretici Çeşitli İş Uygulamaları: VBT BİLGİ TEKNOLOJİLERİ • Türkiye Merkezli Üretici Mobil Uygulamalar: ARVENTO • Sistem Entegratörü Yazılım: İSBAK • Dağıtıcı Yazılım: PENTA TEKNOLOJİ • Uluslararası Türkiye Dışı Merkezli Üreticinin Türkiye Temsilcisi Yazılım: SAP TÜRKİYE. BİLİŞİM 500 PLUS • 3 Yaşından Küçük Genç Şirketler: ATACEL • 3 Yaşından Küçük En Hızlı Büyüyen Bilişim Şirketleri: ESTE BİLİŞİM • Sistem Entegratörü IoT ve M2M: NETAŞ • Son Yılda En Fazla Büyüyen Bilişim Şirketi: KOMTERA TEKNOLOJİ • Son 3 Yılda En İyi Performans Gösteren Bilişim Şirketi: TÜRKSAT • İzmir Şirketleri Kategorisi: TEST TÜM ELEKTRONİK • Kocaeli Şirketleri Kategorisi: LOGO YAZILIM • Bursa Şirketleri Kategorisi: TÜRK PRYSMIAN KABLO • Antalya Şirketleri Kategorisi: ALMERA BİLİŞİM • Kayseri Şirketleri Kategorisi: HES KABLO. TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKI ÖZEL ÖDÜLLERİ • Ar-Ge Yatırımı: LOGO YAZILIM • Türkiye Merkezli Üretici IoT ve M2M: ARVENTO • Donanım İhracatı: ATOS BİLİŞİM • Hizmet İhracatı: NETAŞ • Yazılım İhracatı: EKİN TEKNOLOJİ • Türkiye Merkezli Üretici Donanım Kategorisi: KAREL ELEKTRONİK • Türkiye Merkezli Üretici Hizmet Kategorisi: LOGO YAZILIM • Türkiye Merkezli Üretici Yazılım Kategorisi: SOFTTECH.


BThaber

E-TOPLUM

9 - 15 TEMMUZ 2018

5

Dijital dönüşüm için yol haritası Sanayi 4.0 çalışmaları kapsamında, şirketler ve teknoloji tedarikçileri TÜSİAD SD2 Programı ile bir araya gelecek. TÜSİAD SD2, “Sanayide Dijital Dönüşüm” teması ile oluşturulan ve teknoloji kullanıcıları ile teknoloji tedarikçilerini bir araya getiren ilk kapsamlı program. TÜSİAD SD2, sanayinin dijital dönüşümü sürecinin güçlendirilmesi ve teknoloji tedarikçisi ekosisteminin desteklenmesi hedefi ile üretim süreçlerinde teknolojiyi kullananlar ile teknolojik çözüm sağlayanları

buluşturacak, teknoloji tedarikçi kapasitesinin tanıtılmasını ve teknoloji üretimini destekleyecek ve teknolojik dönüşüm planlamaları için ilham olacak iyi uygulama örneklerini ortaya koyacak. Mikro, küçük ve orta ölçekli teknoloji tedarikçilerine yönelik kurgulanan TÜSİAD SD2, çalışan prototipi olan teknoloji sağlayıcılarının müşteri doğrulamalarını yapma süreçlerine de katkı sağlayacak. TÜSİAD SD2 Programı’nda süreç ise şöyle işleyecek:

Teknoloji kullanıcılarının dijital dönüşüm arayışına uygun nitelikte ürün ve/veya hizmetler için teknoloji tedarikçilerine çağrıda bulunulacak. Bu çağrılara cevap verecek nitelikte ürün ve/ veya hizmetleri geliştiren teknoloji tedarikçilerinden bir başvuru havuzu oluşturulacak. “Teknoloji kullanıcılarının” ön değerlendirmesini geçen teknoloji tedarikçileri, “SanayiTeknoloji İleri Entegrasyon Programı” (STEP) ile farklı

uzmanlar, kullanıcılar ve ekosistem aktörleriyle bir araya gelecek. STEP kapsamında, “teknoloji kullanıcıları” en uygun “teknoloji tedarikçileri” ile eşleşip, birlikte çalışma dönemine

girecek ve Çözüm Dosyası hazırlayacak. Tüm bu sürecin sonunda oluşacak başarı hikayeleri de Sanayide Dijital Dönüşüm Başarı Hikayeleri Töreni’nde kamuoyuyla paylaşılacak.

Ankara, teknolojinin merkezi olacak

Bakanlar Kurulu kararı uyarınca Ankara, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı'da bazı alanlar, teknoloji geliştirme bölgesi olarak belirlendi. Ankara Kahramankazan’da bulunan alanın bu kapsamda "TeknoHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi” olarak

tespitine karar verilen karara ilişkin görüşlerini paylaşan MÜSİAD Ankara Başkanı ve DEİK Türkiye – Endonezya İş Konseyi Başkanı İlhan Erdal, “Ankara, savunma sanayinin parlayan yıldızı olacak” dedi. Konuya ilişkin karar, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Ankara'nın Kahramankazan İlçesi Saray Mahallesi'nde sınırları belirlenen alanın "TeknoHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi", Yenimahalle İlçesi’nde bulunan Ostim Mahallesi'ndeki yerin de "Ostim Ekopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı" olarak kullanılması kararlaştırıldı. Bu gelişmelerin özellikle savunma sanayi ve havacılık alanı için büyük bir

adım olduğunu vurgulayan İlhan Erdal, “HAB Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, uzay ve havacılık alanlarında yerli sanayiyi destekleyen, yerli ve yabancı firmaları bir araya getirerek sinerji sağlayan, yüksek katma değerli ürünler üretip ihracatı arttıran bir niteliğe sahip. Bu projenin hayata geçirilmesi ekonomiye can suyu olacak. Savunma sanayiinde gözlenen gelişmelerle Türkiye ve Ankara, bölgesinde çok büyük bir güç olma yolunda ilerleyecek” yorumunu yaptı. MÜSİAD Ankara olarak bu aşamalara gelene kadar Aselsan, Havelsan, TAİ gibi Türkiye’nin önemli savunma şirketleri ve Teknoparklar

ile görüşmeler yaptıklarını belirten İlhan Erdal, şöyle devam etti: “Bu zamana kadar tüm aktörlerin katılımıyla birçok toplantı düzenleyerek üretim, ihracat ve katma değeri yüksek teknoloji ürün konusunda bilişim, yazılım ve savunma sanayi alanlarına öncelik verilmesi için büyük çabalar sarf ettik. Gerçekleşen toplantılarda; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ankara Valisi Ercan Topaca, Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ile siyaset, bürokrasi ve STK başkanlarıyla bir araya gelerek neler yapılması gerektiği olgusu üzerinde durduk. Bakanlar Kurulu kararınca,

Kahramankazan’daki alanın "TeknoHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi”, Yenimahalle ilçesinde bulunan Ostim Mahallesi'ndeki yerin "Ostim Ekopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı" olarak Resmi Gazete’de yer alması üzerine bu konuda artık daha da hızlanmamız gerekiyor. Bu projenin Ankara’da bir an önce hayata geçirilmesi için bizler de her türlü görev sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. HAB Projesi, Ankara’da 15 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlayacak. Dijitalleşmeyi ve Sanayi 4.0’ı tartıştığımız, yerli ve milli savunmanın önemini gördüğümüz süreçte bu gelişme, Ankara ekonomisi için büyük fırsat.”

Oyun sektörü için önemli işbirliği Hedefi; Türkiye’de oyun sektörünü sosyal ve ekonomik açıdan geliştirmek olan Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED), sektörün yetkin işgücü ihtiyacını karşılama çalışmaları kapsamında TED Üniversitesi ile bir süredir yürüttüğü işbirliğine devam ediyor. Bu kapsamda katılımcılar, 14 Temmuz’da başlayacak olan 6 haftalık program sonunda TOGED üyesi şirketlerde çalışma fırsatını elde edebilecekler.

Dijital Oyun Geliştirme Sertifika Programı, oyun sektörüne yetişmiş iş gücünü sağlarken, gençlere de tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla gelişen oyun sektöründe çalışma fırsatı sunmayı amaçlıyor. ‘Yazılım’ ve ‘Tasarım’ olarak iki bölümden oluşan program kapsamında 4 farklı modül var. ‘Yazılım’ programında “Oyun Tasarımı”, “Unity ile Oyun Programlama” ve “Sanal Gerçeklik ve Kullanıcı

Tecrübesi” yer alırken, ‘Tasarım’ programında ise “Oyun Tasarımı”, “Modelleme ve Grafik Tasarım” ve “Ses” modülleri var. Her iki eğitim programında ortak olan “Proje” başlıklı modülde ise katılımcılar takımlar halinde birer proje gerçekleştirecek. 14 Temmuz’da başlayan program, 6 hafta boyunca devam ederken, toplam 50 saatlik eğitim içerecek. Tüm katılımcılar ayrıca “Hukuki Konular ve Monetizasyon”

ve “İşkur İşbaşı Eğitim Programı” adlı seminerlere de katılacaklar. Eğitimi başarıyla tamamlayan katılımcılar, İŞKUR’un İşbaşı Eğitim Programı’na katılma ve TOGED üyesi şirketlerde çalışma veya staj yapma şansını yakalayabilecekler. Yazılım programı; eğitimi kendilerini oyun programlama, grafik programlama, mobil oyun geliştirme, oyun motorları ve insan-bilgisayar etkileşimleri alanlarında geliştirmek

isteyen kişiler için öne çıkıyor. Tasarım programının hedef katılımcıları ise 3D modelleme ve animasyon, oyun tasarımı ve oyun grafikleri konusunda uzmanlaşmak isteyenler. Dijital Oyun Geliştirme Sertifika Programı’nda yer alan eğitmenler ise TOGED bünyesindeki şirketlerin alanında tecrübeli çalışanlarından ve TED Üniversitesi’nin akademik kadrosunda yer alan isimlerden oluşuyor


6

E-TOPLUM Yassah hemşerim!

Los Angeles’te eğer bir “influencer” değilseniz, yukardaki fotoğrafı çekemiyorsunuz. Bir mural (duvar resmi) bu. Üstelik sıradan, alelade. Ama fotoğrafını çekmek için Instagram’da en az 20 bin takipçiniz olması gerekiyor. Muralin önündeki uyarı levhasında Instagram’cılara hitaben şunlar yazılı: Bizi sosyal medyada lütfen etiketleyin. Insta: @likeandsubscribe. Twitter: @likeandsub Mural’in önünde güvenlik görevlisi var. Eğer muralin resmini çekmek veya selfie yapmak isterseniz sizi durduruyor. Ama ya “influencer” sizseniz? Bunu orada ayak üstü ispat etmek zorundasınız ! Bir ara Avrupa’daki “tarihi binaların telif hakkı olduğu” şeklinde akıl-ötesi bir tuhaf öneri yapılmıştı – hem de Avrupa Parlamentosu’nda! Örneğin, eğer Eyfel’in

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

önünde selfie çekecekseniz telif ödeyecektiniz. Kime, ne kadar, neden, nasıl belli değil. Avrupa Parlamentosu, bu garip öneriyi 445 hayır oyu ile reddetti. 65 üye telif hakkı olsun dedi. 32 üye çekimser kaldı. Bu kadar anlamsız bir önerinin nesine evet dediler veya çekimser kaldılarsa artık? Öte yandan, zaten İtalya, Fransa ve Belçika’da ulusal yasalar nedeniyle kamusal alanda olsa dahi bina ve sanat eserlerinin “ticari amaçlı” fotoğraflarının çekimine izin gerek. Ama bunun dışında, kişisel anınız için istediğiniz fotoğrafı çekebilirsiniz.

9 - 15 TEMMUZ 2018

Avrupa’da 5G koridorları

Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan, yaklaşmakta olan 5G sistemine hazırlık olarak Selanik – Sofya – Belgrad arasındaki anayolu sürücüsüz araçların denenmesi amacıyla ortak işletime açacak. Proje çerçevesinde, 5G ile birlikte gelecek yeni düzenin gerekleri şimdiden denenmeye başlanacak. Sürücüsüz araç trafiğinin nasıl yapılacağı, nası denetleneceği, bu konuda kamuoyunun nasıl aydınlatılacağı ve daha bir çok konuda üç ülke ortak çalışacak. Konuya ilişkin karar 25-26 Haziran’da Sofya’da yapılan AB Dijital Toplantısı’nda (Assembly) alındı. Yola 5G Test Koridoru

denildi. Selanik-Belgrad yolunun bir tür Ar-Ge Yolu’na dönüştürülmesi Balkanlar için bir ilk, ama AB için değil. Geçen yıl AB27 (AB aslında 28 ama, İngiltere ayrılma görüşmeleri yürüttüğü için 27 sayılıyor) benzer kararlar aldı: Fransa – Almanya – Lüksemburg arasındaki otoyol. Norveç (Tromsö) – İsveç (Stockholm) – Finlandiya (Oulu) arasındaki E18. Hollanda (Eindhoven) ile Belçika arasında (Anvers/ Antwerp). İspanya ile Portekiz, Vigo ile Porto arasında Evora ve Merida kısmı. Fransa (Lorraine) ile Almanya (Saarland) arasında da.

2017’de Münih – Nürnberg arasında A9 otoyolunda denenmeye başlandı. Bosch, Vodafone, Huawei burada 5G ile uyumlu araçların nasıl yol aldıklarını deniyor. Yolun bu kısmına “Digital Test Field Autobahn” adı verildi. Araçların birbirine güvenli mesafede yaklaşmasını sağlayan C-V2X sistemi uygulanıyor. Buradaki C harfi “cellular” anlamına. V harfi araç (vehicle). 2 rakamı İngilizce “ona doğru” anlamına. X harfi ise “herşey” anlamına: Sadece araç – araç değil, araç ile etraftaki herşey arasında mesafeyi ölçerek hızı kontrol etmek. Böyle bir deneme sürüşü için yolun 5G ile uyumlu olması gerekiyor. Konuyla ilgili olarak: Berlin’in bir bölümünün 5G’ye geçmesi için Alman telefon şirketi Deutsche Telekom, 20 değişik noktaya 70 tane 5G anteni dikecek, ceptellerle uyumu denenecek. Geçen Ekim ayında Berlin’de 4 noktaya 5G anteni dikilmişti. Saniyede 2Gb hız sağlanmıştı. 2020’den itibaren Almanya, 5G’yi bütün ülke çapında kullanmayı planlıyor.

Yapay zeka İK yapacak Singapur Kalkınma Bankası (DBS), işe alımlarda önelemelerde yapay zekalı bir yazılım kullanmaya başlayacak. “Jim” (Jobs Intelligence Maestro) adı verilen yazılım (bot!) işe başvuran adayların ön-mülakatlarını, psikometrik testlerini yapacak. Böylece, bankanın insan kaynakları bölümünün yükünü paylaşacak. Bankanın hesabına göre İK bu sayede ayda 40 kişi/saatlik tasarruf sağlayacakmış. Nisandan bu yana pilot çalışmaları yapılan Jim, yüksek varlıklı müşterilerin portföylerinin yönetimine talip adayların elemelerini yapmaya başlayacak. DBS prestijli bir banka olduğu için, 20 kişilik açık için 7 bin aday başvurduğu oluyormuş.

ile yetenek arayan işvereni eşleştirecek. Bu eşleştirme, söylemesi kolay, yapması zor bir iş. Yapılan pilot çalışmalarda, Helena’nın “görüştüğü” adayların yüzde 52’sini, işverenler uygun aday olarak seçmişler. Oysa işe alım şirketlerinde bu kabul oranı yüzde 20 kadar. Woo CEO’su Liran Kotzer, “İşveren ile çalışanı eşleştirme gayretinin yüzde 95’i boşa gider, harcanan para heba olur” diyor.

Jim’den ayrı olarak bir de Helena var. Bunu ise Woo adlı bir San Fransisco-Telaviv şirketi, “kafa avcılığı” için kullanacak. İş arayan yetenek

CEO Kotzer “uçmuş” sayılmaz. 2014’te Hong Kong’daki Deep Knowledge Ventures (Derin Bilgi) adlı girişim sermayesi şirketi, nasıl

Geleceği ise şöyle görüyor: “İş mi değiştireceksiniz? 5-10 yıl içinde şöyle olacak: Boston’a gitmek istiyorum, yapay zeka alanında yılda 160 bin dolar kazanmak istiyorum. Yapay zeka diyecek ki, tam sana göre bir iş var, Pazartesi başla.”

ve nereye yatırım yapması gerektiğine daha iyi karar verebilmek amacıyla bir robot/ algoritma yazılımı “resmen” yönetim kurulu üyesi olarak atadı. Robot yazılım, Aging Analytics adlı bir biyoteknoloji şirketinin ürünü. Şirket, VITAL (Yaşamsal) adlı yazılımın orta ve uzun vadeli biyoteknoloji yatırımlarını erken evrede saptayıp geleceklerine dair tahminde bulunma “yeteneği” ile donatıldığını açıkladı. VITAL böylece, biyoteknoloji, yenilenebilir tıp, kanser tedavisi, biyoinformatik, ilaç geliştirme ve kişiye özel tıbbi tedavi gibi ileri teknolojik konularda çalışmaya başlayan şirketlerin verilerini analiz edecek. Şirketlerin halka açık finans, klinik deney, fikri mülkiyet, sermaye bilgisini izleyecek. Bulgularını Yönetim Kurulu’na bilgi ve öngörü olarak iletecek. İşin yenilikçi yanı: Bugüne

kadar bilişimle elde edilen veri/bilginin, bir insandan komut almadan, kendi yazılımına göre otomatik çalışan bir robot tarafından sağlanacak olması. Robot, neyi arayacağını, neye dikkat edeceğini “kendisi” bilecek. Bu, hızlı borsalardaki robotlardan daha ileri. Daha ilginci: Robot, veri/bilgi topladıktan sonra yönetim

kurulunda “oy” da verecek. Falan şirkete girişim sermayesi verelim/vermeyelim diye. Geçen Nisan’da Tokyo’nun Tama seçim bölgesinde belediye başkanlığına aday olan Michihito Matsuda, “Eğer seçilirsem, yönetimi yapay zekaya bırakacağım” demişti. Seçilemedi, ama oyların yüzde 9’unu aldı. (Görsel: Seçim posteri).



8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 TEMMUZ 2018

Verinin lojistik merkezi neden Türkiye olmasın!

NGN; geleneksel BT servisleri ile yönetilen bulut servislerini bütünleştirerek, uçtan uca bulut entegratörü olma vizyonu ile ilerliyor. 10 yılı aşkın süredir Türkiye’de ve Orta Doğu’da faaliyet Handan Aybars gösteren bölgesel bir teknoloji grubu olan NGN, yenilikçi teknolojiler, çözümler ile katma değer yaratma ve uçtan uca hizmet verme ilkesiyle hareket ediyor. Türkiye’nin verinin de lojistik merkezi olması, yeni gelişen teknolojilerin yurtdışında yarattığı verinin Türkiye’de konumlandırılması hedefleri doğrultusunda, bulut bilişim ve yönetilen hizmetler pazarı istikrarlı büyüme sergiliyor. “Araştırmalar da BT dış kaynak ve hizmet pazarının en hızlı büyüyen iki segmentinin bu ikisi olduğunu gösteriyor” diyen NGN İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Müfit Süer, bu noktada “Türkiye’nin datasını koruyan kale” olarak tanımladıkları Star of Bosphorus’u hayata geçirmeye karar verdiklerini vurguladı. İstanbul Tuzla’da konumlanan Star of Bosphorus Veri Merkezi’nde şirketlere barındırma, bulut, güvenlik ve yönetilen hizmetler başlığında danışmanlık, uygulama yönetimi, felaket kurtarma, yedekleme ve iş sürekliliği, veri depolama başta olmak üzere geniş bir yelpazede, uluslararası standartlarda veri merkezi hizmetleri sunuluyor. Müfit Süer ekledi: “Star of Bosphorus Veri Merkezi; güvenilirlik ve kesintisiz çalışma süresini birincil önceliği yapan kurumsal müşteriler için yetkin bir tesis yapısının yanında, teknolojisi, deneyimli ekibi ve uluslararası sertifikasyonlarıyla Türkiye'nin en gelişmiş veri merkezlerinden biri.” Tuzla’da, şehir merkezine yaklaşık 30 km. mesafede konumlanan Star of Bosphorus, güç dağıtımından soğutmasına kadar esneklik ve ölçeklenebilirlik ihtiyacına cevap vermek üzere tasarlandı. Uptime Institute Tier III tasarım ve tesis sertifikasına sahip olan veri merkezi, 16 MW toplam elektrik gücü ile yaklaşık 24 bin metrekare kapalı alanda.

5 bin metrekare beyaz alanda 2 binin üzerinde standart kabinet barındırma kapasitesine sahip veri merkezi, tasarım ve tesis yetkinlikleri ile güçlü bir servis seviyesi sunuyor. Müfit Süer’in verdiği bilgiye göre, veri merkezinin lokasyonu da kolay ulaşım, kesintisiz güç temini ve risklere uzaklık gibi konum kriterleri dikkate alınarak seçildi. “Yedekli ulaşıma olanaklı konumda olan Star of Bosphorus, İstanbul Tepeören Elektrik Dağıtım Santrali’ne komşu olmasıyla fiziksel birçok riskten bağımsız” bilgisini veren Müfit Süer, yüksek standartlara sahip bu veri merkezinin, olası tüm doğal afetler planlanarak erozyon riski taşımayan, baraj ya da büyük su deposuna yakın olmayan güvenli bir arazi üzerine konumlandırıldığını hatırlattı. Veri merkezleri ve bulut teknolojilerini bilişim sektörünün lokomotifleri olarak tanımlayan, tüm odağını ve eforunu bu iki alana yönelten bir şirket olarak, gelecekten beklentilerinin yüksek olduğunun altını çizen Süer, sorularımızı yanıtladı: Veri depolama başlığında kurumsal ilginin nasıl şekillenmesini bekliyorsunuz? Gerek büyük ölçekli şirketlere gerekse KOBİ'lere bu yapıyı nasıl tanıtacaksınız? Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm konuşuyoruz. Dönüşüm, büyük ölçekli şirketlerin yanında KOBİ’ler için de geçerli. Modern ve güvenilir bir veri merkezi, aynı zamanda yüksek standartlarda bulut, sunucu, depolama ve ağ teknolojilerine sahip bir BT altyapısı sunabilir. Bu yüksek standartları bir KOBİ'nin tek başına sürekli kılması mümkün değil. KOBİ düzeyindeki esnek yapıdaki işletmeler, dijitalleşen iş yaşamında çok daha esnek ve hızla ölçeklenebilecek bir altyapıya ihtiyaç duyuyor. Performans ihtiyacına bağlı olarak saatler içerisinde kullanılan sunucu ya da depolama miktarını artırma ya da azaltma talebi ortaya çıkarken, bu süreçte

kullanıcılara kesintisiz hizmet vermek hayati önem taşıyor. Artan veri miktarı ile birlikte verinin hareketlerini sürekli görüntüleme ve kontrol etme fırsatı sunan veri merkezleri öne çıkıyor. Birçok işletmedeki dağınık yapı da tüm verilerin merkezi olarak depolanması ve her noktadan aynı şekilde erişilebilmesi ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Tüm hizmetlerin yanında veri depolama başlığında da talebin ivme göstereceği aşikar. Star of Bosphorus Veri Merkezi ile ilgili iletişim stratejimizi bu öngörü ile oluşturduk. Çünkü veri merkezi ve sunulan hizmetler sadece büyük ölçekli şirketlerin değil, tüm ekosistemin ihtiyacı. Yönetilen hizmetler odaklı beklentileriniz neler? Birçok kurum için yeni olan bu yapıyı tanıtım stratejiniz nasıl ilerleyecek? Star of Bosphorus Veri Merkezi’nde barındırma, bulut ve güvenlik hizmetlerimizin yanı sıra yönetilen hizmetlerimiz ile de çözümler sunacağız. ‘Yönetilen Hizmetler’ adı altında topladığımız tüm yönetim hizmetlerini bulut hizmetleri ve sunucu barındırma hizmetleri ile birlikte sunarak, kurumların operasyonel süreçlerinde daha verimli hale gelmelerine olanak sağlıyoruz. 7/24 hizmet anlaşmalarıyla tüm süreçlerin mükemmel şekilde işlemesi, risklerin en aza indirilmesi ve kurumun her yönden kazançlı çıkması başlıca hedeflerimiz. Donanım bakım ve yönetiminden, altyapı ve bulut hizmetlerinin yönetimine, yedekleme hizmetlerinin yönetiminden felaket kurtarma ve işletim sistemi yönetimine uzanan geniş bir yelpazede yönetilen hizmetler sunacağız. Uluslararası bazda yürüttüğünüz çalışmalarda, bu veri merkezini nasıl konumlandıracaksınız? Üyesi olduğumuz TELKODER raporlarına göre; Türkiye'de veri merkezi sektörü sürekli büyüme gösteriyor.

NGN İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Müfit Süer Geçmişle kıyasladığımızda, veri merkezlerinin çok iyi bir noktaya geldiğini görüyoruz. Örneğin; 2004 yılında Avrupa ile aramızda büyük bir uçurum varken, şu an rekabet edebilecek konumdayız. Avrupa'daki veri merkezlerinden altyapı, hizmet ve operasyon anlamında farkımız yok. Müşterilerimize aynı kalite standartlarını sunabiliyoruz. Türkiye veri merkezi pazarı, dünya genelinde en hızlı büyüyen pazarlardan biri ve grubumuz sektörde fark yaratmaya hazır. İstanbul'da bulunan Star of Bosphorus Veri Merkezi’nin Asya, Ortadoğu ve Avrupa'daki birçok global işletmeyi bir araya getireceğini, dijitalleşmenin merkez üssü konumuna geleceğini düşünüyoruz. Güvenlik ve bağlantı gücü başta olmak üzere bu veri merkezi ne gibi özellikleri ile fark yaratacak? Star of Bosphorus; operatör bağımsız bir veri merkezi olarak, müşterilerin istediği operatörden hizmet alma esnekliği ve bir operatör hizmetinin kesilmesi halinde yedeklenebilen bağlantı olanağı sunuyor. Her koşulda kesintisiz hizmet, yüksek güvenlik ile ölçeklenebilir tasarım sayesinde esnek hizmet kapasitesi önceliklerimiz arasında. Başta bankacılık ve finans, üretim, telekomünikasyon, perakende ve kamu olmak üzere tüm sektör liderlerinin

güvenilir teknoloji iş ortağı konumunda olan NGN, Star of Bosphorus ile sektöre yeni standartlar getiriyor. Bu merkezle planlarınız nasıl şekilleniyor? Hedefimiz; müşterilerimize salt bir veri merkezi tesisi sunmaktan çok öte. Star of Bosphorus’u geleceğini düşünen ve verilerinin değerini bilen şirketlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarladık. Hem veri merkezi altyapımız hem burada sunacağımız hizmetler ile fark yaratmayı, Türkiye’deki veri merkezi anlayışını yükseltmeyi hedefliyoruz. Star of Bosphorus’ta şirketlere danışmanlık, bulut, uygulama yönetimi, felaket kurtarma, yedekleme ve iș sürekliliği, güvenlik, veri depolama, barındırma başta olmak üzere geniş bir yelpazede, uluslararası standartlarda veri merkezi hizmetleri sunuyoruz. Grup olarak Avrupa’da, Uzakdoğu’da ve Amerika’da yatırımlarımız var ve 3 binin üzerinde çalışan istihdam ediyor, tüm bu coğrafyalarda dünyanın önde gelen şirketlerine hizmet veriyoruz. NGN, ulusal müşterilerinin yanı sıra Türkiye pazarında bu global network’e lokalde hizmet sağlıyor. Star of Bosphorus Veri Merkezi ile hedefimiz; ülkemize, bölgemize ve sektörümüze değer katacak nitelikte işlere imza atarak, başarımızı ileri seviyelere taşımak.


İşletmenizin Süreçlerini ve Başarısını KPI’larınız* ile Ölçmek İstemez Misiniz? *Anahtar Performans Göstergesi (Şirketin temel iş hedeeerine ulaşmasında ne kadar etkin olduğunu gösteren ölçülebilir değerler.)

Analitik

Minimum Hata

Hızlı Anlık

Kişiden Bağımsız 0 (224) 251 41 00

www.iletisimyazilim.com


BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 TEMMUZ 2018

Yeni neslin emlak arama alışkanlıkları hızla farklılaşıyor Dijitalleşmenin hızla yaygınlaştığı günümüzde Emlakjet, geliştirdiği farklı uygulamalarla gayrimenkul arayanlar ile emlak ofisi ve proje firmalarını bir araya getiriyor.

Türkiye’nin en büyük sektörlerinden biri haline gelen emlak sektörü, dijitalleşmenin Ayhan Sevgi de en hızlı yaygınlaştığı alanlardan. Müşterinin ihtiyacını en iyi şekilde anlamak ve en uygun fırsatları en kısa sürede sunmanın hedeflendiği bu alanda Emlakjet de önemli teknolojik yatırımlara imza atıyor. Emlakjet Genel Müdürü Gizem Moral Kunter, bu konudaki sorularımızı yanıtladı. Emlak sektörünün teknolojiye yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Emlak sektörü, bugün Türkiye’nin en büyük ve önemli sektörlerinden biri. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içinde iyi bir yere sahip ve büyümenin dinamo taşlarından biri. Sektör, 100’ün üzerinde sanayi ve hizmet sektörünü besliyor, yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Yani, çok göz önünde, çok büyük ve bir o kadar da gelişime açık bir sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla emlak sektörü içinde, özellikle teknoloji ve internet yatırımları bakımından, birçok fırsatı da barındırıyor. İçinde bulunduğumuz teknolojik değişim ve dijtal dönüşüm, emlak sektörüne çok yeni olan PropTech terimini kazandırdı. Akıllı ev, gayrimenkulde fintech ve paylaşım ekonomisi alanlarını içine alan PropTech, gayrimenkullerin inşa, işletme, pazarlama ve satış süreçlerindeki dönüşüm teknolojilerini kapsıyor. PropTech 1.0 dönemi, bizim gibi online gayrimenkul startup’larının kurulması ile başladı. Şu anda PropTech 2.0 dönemini yasıyoruz. PropTech 2.0 ile inanılmaz bir inovasyon patlamasına şahit oluyoruz. Ancak, genel gayrimenkul endüstrisi, PropTech’in getirdiği avantajlardan yararlanma amaçlı strateji geliştirmede yavaş kalıyor. PropTech gayrimenkulde hızla kabul görse de çok az şirket uygulamaya geçiyor.

Geleneksel şirketler dijital dünyada hayatta kalmak istiyorsa kültürel bir dönüşüm ve zihniyet değişikliği gerçekleştirmek durumundalar. Gayrimenkul sektöründe de büyük veriyi işleyen ve müşterisinin ihtiyacını, daha müşteri fark etmeden tahmin edip öneren şirketler dijital çağda avantajlı olacaklar. Emlakjet, bu konuda nasıl bir boşluğu dolduruyor? Emlakjet olarak en önemli özelliklerimizden biri gayrimenkule ürün değil hizmet olarak yaklaşmamız. Bu anlayışımızı müşteri ihtiyaçlarını doğru anlama ve teknolojiyi iyi kullanma yoluyla inovatif ürün geliştirme yetkinliğimiz ile birleştiriyoruz. Emlakjet, teknolojiyi çok iyi kullanan ve teknolojiyi bütün süreçlerine entegre edebilmiş bir marka. Özellikle teknoloji içine doğan Y ve Z kuşakları olarak adlandırılan yeni neslin beklenti, talep ve ihtiyaçlarını doğru analiz ederek, teknolojiyi hizmetlerimize doğal bir şekilde entegre ettik. Hedefimiz, ev arama sürecine hız, kolaylık ve keyif katmak. Altyapımıza yaptığımız yatırımlarla kişilere ihtiyaçlarına ve beklentilerine tam olarak uyan evleri “nokta atışı” bulabilecekleri bir ortam yaratıyoruz. Sadece emlak ilanlarının yer aldığı yenilikçi bir platform olarak herkesin hayalindeki evi en kolay, en hızlı ve en keyifli şekilde bulması için çalışıyoruz. Emlakjet olarak, teknoloji bizim en önemli ayrım noktalarımızdan biri. Kolay kullanıcı arayüzümüzle emlak almak, satmak ve kiralamak isteyen herkesi buluşturuyor, teknolojik altyapımızla hızlı çözümler sunuyoruz. Teknolojiyi, ev arayanların beklentilerini en doğru şekilde karşılamasına yarayacak katma değerli ürün ve hizmetler yaratmak için kullanıyoruz. Sektörde “oyunu değiştiren” yaklaşımımız hızlı büyümemizi beraberinde getirdi. Emlakjet olarak, 2014 yılında risk ve girişim sermayesi platformu iLab Holding tarafından satın alınmamızdan bu

yana hızlı bir büyüme grafiği sergiliyoruz. Piyasaya girdiğimizde 4. sırada yer alırken marka yatırımları ve ürün geliştirme süreçlerine odaklanarak bugün dikey emlak arama siteleri içinde 2. sıraya yükseldik. Emlakjet’i benzerlerinden farklılaştıran unsurlar neler? Kimi zaman zor ve karmaşık olan ev arama sürecini hızlı, kolay ve zevkli hale getirebilecek inovatif ürünler geliştirdik. Yeni ve teknolojik altyapı çözümlerimizle kullanıcılarımıza daha rahat bir emlak arama deneyimi sağlıyor ve emlak bulma deneyimini yalnızca iki adıma indiriyoruz. Emlakjet’i benzerlerinden ayıran hizmetlerimiz arasında “Yakınımda Ara” uygulamamız bulunuyor. Sektörümüzde ilk ve tek olan, Emlakjet olarak çok iddialı olduğumuz bu uygulamamız metro, metrobüs durağı, okul, hastane, AVM gibi merkezlerin yakınındaki ilanları listelemeyi sağlıyor. Bu uygulama ile kullanıcıların hayatı büyük bir oranda kolaylaşıyor. Bu ürünümüzü müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdik. Bizi benzerlerimizden ayıran diğer hizmetlerimiz arasında, seçilen dört ilan aynı anda özellikleriyle yan yana görüntülemeyi, böylece konut ilanlarını lokasyon, daire tipi, daire büyüklüğü ve fiyatı gibi en temel bilgiler açısından kıyaslamayı olanaklı kılan “İlan Karşılaştırma” da bulunuyor. Bulut teknolojisi üzerinde geliştirdiğimiz “Birlikte Arama” hizmetimiz kullanıcıların hayalindeki evi ararken linkler arasına kaybolmadan oluşturdukları favori ilan listelerini mail yoluyla istedikleri kişiyle kolaylıkla paylaşmasını sağlıyor; “Ulaşım Bilgisi” hizmetimiz ilanı merkez alarak, yakın mesafedeki önemli yerlere ulaşım bilgisi ve uzaklığı görüntülenebiliyor; “Çevrede Ne Var” hizmetimiz ise evin çevresindeki sosyal ve kültürel ortam hakkında bilgi sunuyor. Emlakjet olarak verdiğimiz hizmetlerin arasında teknolojiyi iyi kullanan iş

ortakları ile işbirliğine gitmeyi çok önemli buluyoruz. Teknolojik altyapımıza yaptığımız yatırımların yanı sıra, ev arama veya satma deneyimine katkıda bulunacak ürün ve hizmetler geliştiren inovatif şirketlerin hizmetlerini kullanıcılarımızla buluşturmaya da büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda bağımsız gayrimenkul veri merkezi Endeksa, evini satmak ve yeni ev bulmak isteyenlerin hayatını kolaylaştıran işbirliğimiz çerçevesinde “Bölge Analizi” hizmeti veriyoruz. Emlakjet. com’da satılık ya da kiralık konut arayanlar, diledikleri bölgenin yaşam tarzlarına ve beklentilerine ne kadar uygun olduğunu görebiliyor. Sektörde müşteri memnuniyetsizliğinin önemli nedenlerinden biri ilanların doğruluğuyla ilgili yaşanan sıkıntılar. Bu konuda bir yasal zorunluluğumuz olmasa da kullanıcılarımıza en iyi hizmeti sunmak için “Temiz ilan” olarak nitelendirdiğimiz bir hizmeti sunmaya başladık. Bu konuya odaklı özel ekibimiz, teknolojik bir platform üzerinden belirli algoritmalar ile yalnızca ilan kontrolü yapıyor. Sektördeki ilk ve tek “dijital sekreter” hizmeti olan ve dijital bir CRM altyapısıyla sunulan JETHAT bunun en güzel örneklerinden biri. Emlak danışmanlarının müşteri kaçırmasını önleyen JETHAT’tan yararlanan emlak ofisleri danışmanlarına verilen bir sanal numara üzerinden gelen tüm çağrıları panellerinde görerek arayan müşteri numaralarını listeleyebiliyor. Böylece cevapsız çağrıları kolaylıkla takip etmek ve müşterilere hızla geri dönüş yapmak mümkün oluyor ve satış fırsatları kaçırılmıyor. Hedefiniz sadece Türkiye mi? Yurt dışına açılım konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kullanıcılarımıza daha değerli bir hizmet sunmada en önemli iş ortaklarımız üye emlak ofislerimiz ve proje firmaları. Emlak danışmanlığında profesyonellik seviyesinin artırılması ve yeni bir iş

Emlakjet Genel Müdürü Gizem Moral Kunter kültürünün oluşturulması için başlattığımız Emlakjet Akademi ile emlak danışmanlarının eğitim konusundaki eksikliklerini kapatma konusunda destek olmayı sürdürüyoruz. Ayrıca, biraz önce belirttiğim gibi Türkiye’nin dört bir yanından 1000’i aşkın güncel konut projesinin bulunduğu “Projeler” sayfamızla doğru projelerle doğru alıcıları buluşturmak da odak noktalarımız arasında olmaya devam ediyor. Yurtdışındaki alıcılara ise kurduğumuz farklı ortaklıklarla ulaşıyoruz. Türkiye’de ev almak veya kiralamak isteyen yabancılara Mitula, Trovit, realestate.com üzerinden ulaşıyoruz. Bir “teknoloji yatırımı” olarak bundan sonraki hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Emlakjet olarak müşteri memnuniyetini merkeze alarak, teknolojik altyapımıza yaptığımız yatırımlar, müşteri ihtiyacını adresleyen ürün ve hizmetleri geliştirerek son yıllarda hızlı bir büyüme grafiği sergiledik. Önümüzdeki dönemde hayallerindeki evi arayanlara sunduğumuz hız, kolaylık ve keyfi artırmak üzere yeniliklere imza atmayı sürdüreceğiz. Özellikle müşteri ihtiyacını doğru anlama ve buna hizmet eden teknolojiyi iyi kullanma konusundaki başarımızı artırarak sürdürmek ve bu alanda kendimizi daha da geliştirmek her zaman odak noktalarımızdan biri olacak.


BThaber 9 - 15 TEMMUZ 2018

DOSYA:

Bulut Bilişim-İş Uygulamaları Buluşması

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Birlik, bütünlük ve verim adına… Bulut bilişim kurumsal verimlilik adına faydalarını kurumsal iş uygulamaları ile entegrasyon ile veriyor. Cihaz, zaman, mekan gibi kısıtlamalar olmaksızın iş süreçlerinin kopukluğunu engellemek ve kurumsal verimde saat gibi işleyen mimari için iş uygulamaları

bulutta giderek vazgeçilmez hale geliyor. Bunda, bireysel hayatımızın ardından kurumsal hayatımızda da vazgeçilmezliğini ispat eden mobilitenin yükselişi de pay sahibi. Farklı kırılımlar bulut bilişimi geliştirirken, iş uygulamaları ile bütünlük de devam edecek.


12 DOSYA

BThaber

Bulut Bilişim-İş Uygulamaları Buluşması

9 - 15 TEMMUZ 2018

VERİNİN KENDİSİ BAŞLIBAŞINA BİR İŞ HALİNİ ALDI Şirketler günümüzde ellerinin altında bulunan verinin etkin, stratejik ve geleceğe dönük bir şekilde kullanılabilmesi için kendilerini destekleyecek donanımlara ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden de daha yetkin kararlar verip rekabet avantajı kazanmak isteyen kurumlar için anlamlı analitikler temel belirleyici etken haline geliyor. Kurumlar kendilerini rakiplerinden ayırıp farklarını ortaya koyabilmek ve pazarda daha geniş bir yer edinmek için sürekli veri erişimi sağlayacak en yüksek uygulama performansı sunan hibrit bulut veri çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Kurumların mevcut ortamlarını çok iyi bilmeleri, özellikle gerçek zamanlı analizler yapabilmeleri ve bu analizler sonucu gerekli aksiyonları çok hızlı şekilde alarak hem mevcut iş faaliyetlerini değişen ihtiyaçlara göre optimize etmeleri hem de kârlılıklarını arttıracak yeni ticari faaliyet alanlarına yönelmeleri gerekiyor. Bu noktada, NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet

Yumrukçallı’nın dikkat çektiği gibi, veriler aracılığıyla iş faaliyetleri yürütmeye dayalı yaklaşımın yerini yavaş yavaş ‘verinin kendisi başlı başına bir iştir’ yaklaşımı alıyor. Hatta 21.yüzyılın yeni para birimi ‘veri’ olarak adlandırılıyor. “IoT hayatımızda girdiğinden beri, çevremizdeki milyarlarca sensör tarafından oluşturulan verilerin yönetimi daha da önem kazandı” hatırlatmasını yapan Behçet Yumrukçallı’ya göre, bu verilerin yaşam döngüsünün etkin yönetimi için çok güçlü ve hızlı veri altyapılarına ihtiyaç var. “Şu an için dünyada 13 milyar civarı nesnenin internete bağlı olduğunu düşündüğümüzde, oluşan verinin devasa boyutta olduğunu söyleyebiliriz” saptamasını yapan Behçet Yumrukçallı, bu kapsamda kurumsal çalışmalarını şöyle örnekledi: “Çevremizdeki bütün sensörler ve bunların bağlı olduğu internetin vücudun ana ve kılcal damarlarını

oluşturduğunu düşünelim. NetApp olarak bizler de bu yapının çalışmasını sağlayan kalp görevini görüyoruz. Yapının çalışmasını sağlayan kalbin yanı sıra bu verileri analiz edebilecek ve sonucunda önemli ticari kararları verecek bir beyine ihtiyaç var. ‘Kullandıkça öde’ modeli sayesinde şirketler, yeni ürün geliştirmek için inovatif çalışmalara kaynak ayırarak, kendilerini rekabet ortamında bir adım ileriye götürecek projelerini hayata geçirebiliyor. Google, AWS ve Microsoft gibi büyük hiper bulut sağlayıcılarıyla teknolojik işbirliklerimiz var. Bu sayede firmaların tercihlerine göre ilk günden kendi şirket içi ortamlarına NetApp ile yatırım yapmaları ya da kullandıkça öde yöntemi ile hiper servis sağlayıcılarında bu verilerini saklayıp yönetebilmeleri mümkün oluyor. Gelecekte yeni modellerin ortaya çıktığına da şahit olacağız. Verilere odaklanmanın ön koşulu sunulan servislerin her çeşit kritik sorunu çözecek şekilde bir arada

NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı çalışmasını sağlayan bir evreni hayata geçirmek. Bu evreni yaratmak için de platformlara destek verilmesi ve bu destekleri sunacak servis sağlayıcısı ile geliştiricilerden oluşan bir ekosistemin geliştirilmesi gerekiyor.”

KURUMSAL BİLİNÇ YÜKSEK!

Fujitsu Türkiye Kurumsal Hizmet Ve Çözümler Direktörü Cengiz Yeker

Bulut bilişim, dijitalleşme konusunda maliyetleri aşağıya çekmede önemli bir faktör. Donanım yatırımı yapmadan, ihtiyacınız olanı direkt satın alıyorsunuz. Böylece, Fujitsu Türkiye Kurumsal Hizmet Ve Çözümler Direktörü Cengiz Yeker’in dikkat çektiği gibi, kaynağınızı en verimli şekilde yönetebilmiş oluyorsunuz. Bunun yanında, verilerin korunması daha da kolaylaşıyor. Bu yönlerini düşünerek bulut bilişime kurumsal ilgi günden güne artarken, Cengiz Yeker’e göre, bulut konusunda kurumsal dünyada büyük bir bilinç söz konusu. Özellikle anlık işlerin öne çıktığı perakende gibi sektörlerde müşteriyi hızlı anlamak ve analiz etmek çok önemli. “Bulut bilişim bu

konuda kullanıcılarına avantaj sağlıyor” saptamasını yapan Cengiz Yeker, ekledi: “Kurumsal yapılar içinse kaynak yönetimini daha verimli hale getiriyor.” Analiz ihtiyacının gelişiminde odak noktasını ‘daha fazla veri’ olarak gösteren Cengiz Yeker, şöyle devam etti: “Daha fazla veri; daha fazla saklama alanı, daha hızlı işlem gücü ve en önemlisi daha fazla veri güvenliğini beraberinde getirir. Kurumsal bazda veri güvenliğinin daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyorum. İş uygulama alanlarındaysa; yapay zekayı güçlendiren bazı kuvvetler analitik ihtiyaçtan çıkacak ve bunun çok hızlı bir şekilde iş dünyasında uygulamaya konulduğunu göreceğiz.”

DANIŞMANLIK DESTEĞİNİN ÖNEMİ ARTIYOR Kurumların ilk refleksi en kritik uygulamalarından olan e-posta hizmetini buluta geçirmek olsa da birçok şirket bulutun onlara sağladığı kolaylık ve avantajları gördüklerinde tüm iş süreçlerini buluta taşıma fikrine sıcak bakıyor. Ancak atlanmaması gereken bir unsur da var ve Comparex Türkiye CEO’su Irmak Pakdemir bu gerekliliği, “Kurumların bulut platformunu seçerken platformun hangi servisleri sunduğunu iyi araştırması gerekiyor” sözleri ile özetledi. Irmak Pakdemir’e göre, kurumların bu

süreçte, mevcut ortamlarını analiz etmesi, hangi bulut servislerini kullanmaları gerektiğini belirlemeleri, doğru bulut lisanslama modelini seçmeleri ve bulut dönüşümlerini bu bilgiler ışığında projelendirmeleri gerek. Bulut üzerinden verilen servislerin sayısının hızlı artışıyla birlikte kurumların danışmanlık hizmeti talepleri de aynı oranda artıyor. Birçok kurumun bulut dönüşüm sürecinde danışmanlık desteği sunduklarını belirten Irmak Pakdemir, şöyle devam etti: “Türkiye için 2020’ye kadar

olan planlarımızı tamamladık. Önümüzdeki üç yıl içinde işimizin yüzde 90’nın Özel (Private), Hibrit (Hybrid) ya da Genel (General) buluttan olacağını tahmin ediyoruz. Global olarak da benzer bir büyüme oranı ile önümüzdeki üç sene içinde buluttan gelen gelirin iki katına çıkmasını ve 2 milyar dolar seviyesine gelmesini bekliyoruz. Bulut dünyasıyla birlikte kurumların girdiği dijital dönüşüm sürecinin kaçınılmaz bir sonucu olarak, zamanla regülasyonların da bu dünyaya uyumlanacağı düşüncesindeyiz.”

Comparex Türkiye CEO’su Irmak Pakdemir


BThaber 9 - 15 TEMMUZ 2018

Bulut Bilişim-İş Uygulamaları Buluşması

DOSYA 13

ANALİTİK YETKİNLİKTE GERÇEK ZAMANLI FARK YARATIN Teknoloji anlamında büyük yenilikler yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Birkaç sene önce ancak hayal edebileceğimiz çözümler ve yaklaşımlar, bugün hemen önümüzde kullanıma hazır bekliyorlar. Yeni teknolojiler kullanılarak geliştirilen bulut uygulamaları, yerleşik ürünlerin yetersiz kaldığı durumlarda; maliyet, fayda, hızlı kullanıma geçirilebilmesi gibi özellikleri ile kurumların, günümüz müşteri taleplerine çok daha hızlı ve doğru şekilde yanıt vermesine olanak sağlıyor. Aynı zamanda, Oracle ECEMEA Bölgesi Bulut Uygulama Teknolojisi Mimarları Direktörü Burak Görsev’in dikkat çektiği gibi, teknolojik yeniliklerin de çok hızlı bir şekilde kurumlara adapte edilmesinde bulut çözümleri ön ayak oluyor. Yenilikçi firmalar da bu tabloda yapay zeka, gerçek zamanlı analiz, nesnelerin interneti gibi çözümleri nasıl kendilerine adapte edip, bundan en yüksek faydayı sağlayabilirler bunun araştırmasını yapıyorlar. Gerçek zamanlı analitik yetkinlikler sektör ve kurumsal ölçek bazında önemli avantajları da beraberinde getiriyor. Burak Görsev, bu yorumunu şöyle örnekledi: “Klasik bir müşteri memnuniyeti yaklaşımında olan kahve dükkanımız olsun. İşime yakınlığı sebebi ile buradan her sabah bir kahve alıyorum ve doğal olarak en sadık müşterileri arasındayım. Bu nedenle hafta sonuna doğru bana bir kahve hediye ediyorlar. Bu senaryoyu, bir de gerçek zamanlı analitik yetkinliğe sahip bir müşteri deneyimi uygulaması ile canlandıralım. Hava bugün çok güzel, ofise gitmeden önce güzel bir yürüyüşe çıktım, fotoğraf çekip sosyal medyada paylaştım, kahvecime uğradım tüm hafta yaptığım gibi. Beni sosyal medyada takip eden, çektiğim resimleri değerlendirip benim spor yaptığımı anlayan, havanın sıcak olduğunu da tespit eden ve tüm bu bilgileri gerçek zaman analitik yetkinliği ile değerlendiren kahvecim, bana sıcak bir kahve değil de buzlu soğuk bir kahve ikram etti. Siz olsanız bundan sonra başka bir yerde kahve içer misiniz?”

Oracle ECEMEA Bölgesi Bulut Uygulama Teknolojisi Mimarları Direktörü Burak Görsev Veriyi analiz edebildiğiniz ölçüde güçlüsünüz Geldiğimiz noktada, memnun olduğumuz ya da olmadığımız her şeyi artık sosyal medyada paylaşıyor, Burak Görsev’in dikkat çektiği gibi, sosyal medyadaki değerlendirmeleri de dikkate alıyoruz. Bu büyük yapının ortak noktasını ve temelini Görsev’in de belirttiği gibi, bilfiil verinin kendisi oluşturuyor. “İşte bu veriyi ne kadar doğru ve etkin bir şekilde analiz edersek; müşteri memnuniyetini arttırmakla kalmayıp, iş süreçlerimizi optimize edebilecek, kurum maliyetlerini düşürüp çalışanlarımızı çok daha etkin bir şekilde kullanabileceğiz” saptamasını yapan Burak Görsev, eklemeden geçmedi: “İşe alımdan performans değerlendirmesine ve müşteri memnuniyetine kadar geniş bir çerçevede gerçek zamanlı analitik değerlendirmeleri hayata geçirmeye başlayan kurumlar, rekabette rakiplerini geçmekle kalmayıp, yeni yaklaşımlara da o kadar fazla vakit ve bütçe ayırabilir.”

NGN UZMANLIĞI İLE İŞİNİZİ BULUTA TAŞIYIN:

Türkiye’de ilk saatlik faturalandırma özelliği Garantili Disk Performans SLA’i - IOPS, latency KVKK uyumlu

KURUMSAL UYGULAMALAR BULUTTA BULUŞACAK

Bulut bilişim uygulamaları hayatın her alanını etkilemeye devam ediyor. Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 71’i bulut üzerinden herhangi bir çözüm kiralamaya sıcak bakıyor. Daha uygun maliyetlerle en son teknolojileri kullanabilmenin avantajı da işletmeleri bulut bilişim hizmeti sunan veri merkezlerine yöneltiyor. Zyxel Türkiye Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Erünsal, bu başlıkta beklentileri, araştırmalar ışığında paylaştı. Birçok global araştırma şirketinin verilerine göre, 2025 yılında bilgisayar kullanımının dahi en az yüzde 60’ının bulut tabanlı olması öngörülüyor. “2025 yılına gelindiğinde işletmelerin her beş uygulamadan dördünü bulut üzerinden kullanılacağını düşünüyoruz” eklemesini yapan Ömer Erünsal’ın da belirttiği gibi, nesnelerin interneti, yapay zekâ, Software-as-a-Service ve Blockchain gibi kavramlar birbirinden bağımsız

gibi görünmekle birlikte, aslında uyumlu ve eş zamanlı olarak beraber kullanılıyor. Bu teknolojilerin entegre kullanılması yeni iş uygulamalarının ve yeni ürünlerin, iş modellerinin çıkmasına vesile oluyor. Ömer Erünsal’a göre, 2020 yılına gelindiğinde 5G’nin yaygınlaşmasıyla bir kilometre taşı daha geride kalacak. Endüstri 4.0’la iş dünyasında hızla yerini alan bu teknolojinin olmazsa olmazlarından biri de yüksek performanslı bulut bilişim platformları. Bu alanda anlık veri iletimini ve analizini gerektiren servisler, Erünsal’a göre, bulut bilişim yatırımlarının daha da artmasını sağlayacak. Bu arada, anlık veri analizinde şimdiden etkili olmaya başlayan yapay zekâ, kaliteli bir servis için bulut bilişim altyapısına ihtiyaç duyan bir teknoloji olarak karşımıza çıkacak. Blockchain yaşamın her anında etkisini hissettirecek.

Self-servis Amazon EC2/S3 API’leriyle uyumlu

*IDC 2018 Global Datacenter Predictions


14 DOSYA

BThaber

Bulut Bilişim-İş Uygulamaları Buluşması

9 - 15 TEMMUZ 2018

İŞ DENEYİMİ, ENTEGRASYONLA ZENGİNLEŞİYOR Dijital dönüşüm, bulut ve yeni çalışma şekilleri, şirketleri teknolojinin nasıl ve nerede kurulup güvenli hale getirildiğini yeniden gözden geçirmeye zorluyor. Kurumların en sıkı uyumluluk ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılarken çalışanlara ihtiyaç duydukları her şeyin tek bir yerde birleştiği üstün bir iş deneyimi sunmalarını sağlamak önemli bir konu. Bu noktada, Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin’e göre, çalışan katılımını ve verimliliğini sağlamak için şirketlerin, işin yapıldığı yere ve şekle göre uyum sağlayan, BT'ye ağ, bulut veya cihaz seçimlerini destekleme

Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin

26 TEMMUZ 2018 PERŞEMBE

. BTVIZYONTOPLANTILARI

davetlisiniz... Coğrafi Bilgi Sistemleri İş Süreçleri Yönetimi

Doküman Yönetimi Siber Güvenlik

Finansal Çözümler Yeni Nesil Ürünler ve Çözümler

SPONSORLAR

Pikare

BASIN SPONSORU

ONLINE KAYIT Katılım için online kayıt gereklidir. Online Kayıt için

www.bilisim zirv esi.c om.tr/sam sun BTvizyon markası Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi’nin tescilli markasıdır.

/btvizyonanadolu

/btvizyon

ve yönetme konusunda güven veren, veri merkezlerinden en uzak uç noktaya kadar her yerde ilkeleri dinamik olarak algılayan ve uygulayan bütüncül güvenlik altyapısına sahip birleşik bir çalışma alanı deneyimi sunmaları gerekiyor. “Kurumlara, insan merkezli bilgi işlemeyi getirmeye kararlıyız” vurgusunu yapan Altan Cengiztekin’in belirttiği gibi, günümüzde mobil kullanıcıların geleneksel ofis ortamındakilere denk olduğu bir noktadayız. Bu yüzden kurumların birleşik iş deneyimi sunması şart. Çalışan deneyimi ve üretkenliği CEO'lar için en büyük öncelik haline gelirken, çalışanların tercih ettiği uygulamalara, cihazlara ve içeriğe güvenilir erişim sağlamanın verimliliği artırdığı ve iş performansını iyileştirdiği de kanıtlandı. “Deneyim kişiselleştirilmeli ve deneyime kolay adapte olunabilmeli” vurgusunu yapan Altan Cengiztekin, “Citrix Workspace ile SaaS uygulamalarına güvenli erişim sağlamak için sanal, masaüstü ve mobil uygulama dağıtım portföyünü genişleterek işletmeler için ilk birleşik dijital çalışma alanını yarattık” dedi. Böylece Citrix kullanıcıların web, SaaS, Windows, Linux ve mobil uygulamalarına, masaüstlerine ve verilere her yerden ve her cihazdan güvenli bir şekilde erişmelerini sağlamak için eksiksiz ve entegre çalışma alanını sunuyor. “Citrix Workspace, tüm cihazlarda tutarlı ve birleşik bir deneyim sunuyor. Kullanıcıların evde tabletten çalışmaya başlamalarına, ofis yolunda akıllı telefonlarından çalışmaya devam etmelerine ve ofise geldiklerinde masaüstünde veya dizüstü bilgisayarlarında çalışmalarını tamamlamalarına olanak sağlıyor” örneğini veren Cengiztekin, şöyle devam etti: “Sürekli artan tehditler verimliliği azaltan değil, artıran güvenlik yaklaşımları gerektiriyor. Kuruluşların, kullanıcıları güvenlik kısıtlamaları dahilinde çalışmaya zorlamak yerine, onların çalışma şekline adapte olan bütünsel bir güvenlik yaklaşımına ihtiyaçları var. Citrix çalışma alanı ağ portföyü, Citrix Analytics tarafından desteklenir. Bir şirket bulut uygulamalarını, dosyaları ve verileri, mobil veya masaüstü uygulamaları güvence altına alırken Citrix Analytics şirket çapında kullanıcı ve varlık davranışı, sistem güvenliği, performans ve operasyonlar için görünürlük sağlıyor ve BT altyapısını basitleştiriyor.”





BThaber

18 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 TEMMUZ 2018

PTC, Türkiye pazarında LinkPlus ile büyüyecek

İki yıl önce Redington’un çatısı altına giren LinkPlus, Haziran 2018 itibariyle 1,16 milyar doları aşan gelire sahip olan, bilgisayar destekli tasarım (CAD), ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), Endüstri 4.0, servis yaşam döngüsü yönetimi, nesnelerin interneti (IoT) ve artırılmış gerçeklik (AR) alanlarında çözümler sunan PTC’nin Türkiye distribütörlüğünü üstlendi. Katma değerli iş modeli anlayışı ile bilgi, teknik destek ve danışmanlık hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren iş ortaklarıyla birçok sektöre teknoloji ürünleri ve hizmetleri sunan LinkPlus, dağıtım ağını PTC ile yapılan anlaşma ile

genişletmiş oldu. Sanayi, otomotiv, elektronik ve yüksek teknoloji, sanayi, perakende ve tüketici, tıbbi cihazlar gibi sektörlerde faaliyet gösteren, küresel bazda 800’ü aşkın şirkete hizmet veren PTC’nin, 30 ülkede 6 binden fazla çalışanı, bin 150 iş ortağı ve 300 bin çözüm geliştiricisi bulunuyor. PTC ile gerçekleştirdikleri işbirliği hakkında bilgi veren LinkPlus Genel Müdürü Cem Borhan, şöyle konuştu: “IoT pazarı hızla gelişmeye ve etkisini her geçen gün artırmaya devam ediyor. Hızlı teknoloji adaptasyonu, artan güvenlik tehditleri, müşterilerin gelişmiş verimlilik ve düşük

toplam maliyet talepleri ve 5G gibi geleceğin teknolojilerinin IoT pazarını daha da ileriye taşımayacağı öngörülüyor. Bu hızlı dönüşüme hızla uyum sağlayabilenler kazançlı olacak. PTC ile gerçekleştirdiğimiz bu işbirliği sayesinde birçok şirketin bu sürece çok daha kolay adapte olmasına ve küresel rekabette öne çıkmalarına yardımcı olacağız.” PTC Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü Bilgehan Baykal da “2013 yılından beri yaptığımız yatırımlarla 4. Endüstri devrimini şekillendiriyoruz ve bizim için Türkiye büyük öneme sahip. Bu doğrultuda 2014 itibariyle başladığımız Türkiye’ye yönelik yatırımlarımızı 2017’de Türkiye’deki ilk ofisimizi İstanbul’da açarak pekiştirdik. LinkPlus ile işbirliğiyle de çözümlerimizi Türkiye’deki şirketlerle buluşturmaya başladık. LinkPlus’ın uluslararası standartlardaki hizmeti, bilgi birikimi, tecrübesi ile PTC’nin üstün ve yenilikçi teknolojisi birleşince, iş dünyasının sunulan hizmetlere hızla adapte olmasını sağlayacağımıza inanıyoruz" yorumunu yaptı.

Seyahat sektörü, teknoloji ile dönüşüyor Küresel seyahat endüstrisi için ileri teknoloji çözümlerinin sağlayıcısı ve işlemcisi Amadeus, “Daha iyi iş, daha akıllı seyahat: Yönetilen Seyahatin Geleceği Hakkında Öngörüler 3.0” raporunda, teknolojik dönüşümün, iş amaçlı seyahat düzenleyen acenteler için önemine işaret ediyor. Amadeus Ticari Faaliyetler, İş Amaçlı Seyahat, Global Müdürü Aki Ketunnen, “İş için seyahat eden yolcular, kullanıcı dostu deneyimleri ve yerel biri gibi yaşamayı tercih eder. Şirketler, seyahatlerin yeni yetenekleri kendine çekme ve elde tutmanın bir yolu olduğunun farkındalar. İster online seyahat yönetim şirketleri ister meta arama şirketleri ya da start-up’lar olsun, sektöre yeni giren oluşumlar, kurumsal seyahatlere iş modeli inovasyonuna hem chatbot’lar hem yapay zeka

gibi her iki teknolojiyle birlikte giriş yapıyorlar. Ancak bunlar sadece kurumsal seyahate yer almıyor. Banka ya da fast food zinciri gibi her sektörde her şirketin ‘teknoloji şirketi’ haline gelmesi gereken bir dünyada yaşıyoruz. Bu dönüşümü başarıyla tamamlayanlar için oldukça iyi fırsatlar var” dedi. İş Seyahati odaklı Acentelerin (İSA) de başarı elde etmek için teknoloji şirketi olmaları gerektiğini hatırlatan Ketunnen, şöyle devam etti: “İSA’ların teknolojiyi benimsemesinde ve uygulamasında birkaç farklı adım var. İlk adım, teknoloji yoluyla bir sonraki noktaya çıkaracak hedefi belirlerken, eş zamanlı olarak ana faaliyeti ve değer önermesini de doğrulamak. Bu noktada, farklı İSA’lar farklı çözümler bulacak, kimileri hizmete yönelirken kimileri online

TMC rotasını seçecek, kimi de dikey uzmanlığı tercih edecek. Kıymet beyanı iyice belirlendikten sonra, teknolojinin bunu nasıl en iyi şekilde güçlendireceğine karar verin. Bu, yapay zeka tarafından güçlendirilen kişiselleştirilmiş bir arama ve rezervasyon motoru, yolculara seyahatleri boyunca destek verip yönlendiren bir mobil uygulama ya da yolcuların havaalanındaki uzun sıralardan kaçınmasını sağlayacak bir aksama otomatik yönetim sistemi olabilir. İSA’lar bir teknoloji şirketine dönüşmenin yolunu kendileri bulmalı. Seyahat endüstrisindeki bütün değişimlere ilaveten, bir sonraki adım da bir teknoloji şirketine dönüşmek. Bu dönüşümle İSA’lar gelecekteki belirginliklerini güvenceye alabilir, daha iyi, daha çok satabilir ve masrafları azaltabilir.”

GÖRÜ Ş Kapalı alan lokasyon bazlı servislerinin işlerimizi geliştirmemize etkileri *Cihan Keser Yİş hayatındaki değişen müşteri profillerini ve alışkanlıklarını düşündüğümüzde artık müşteriyi doğru zaman ve mekanda tam karar alma aşamasındayken yakalamanın çok önemli olduğunu görmekteyiz. Burada hemen aklımıza müşterinin konumunu GPS ile algılayabileceğimiz sistemler geliyor. Ancak kapalı alanlarda (alışveriş merkezleri, fuar alanları, kongre merkezleri v.s.) GPS tam olarak doğru çalışamamakta. Müşteriye doğru zamanda lokasyon bazlı pazarlama faaliyetlerini modelleyebilirsek başarıya ulaşmak çok daha kolay olacaktır. 13 yılı aşkın süredir uluslararası bir fuarcılık firmasında, IT Yönetimi ve Online Projeler konularında çalışmalarımı yürütmekteyim. Organizasyonlarımızda katılımcı firmaları ve ziyaretçilerini doğru zamanda bir araya getirerek işlerini geliştirmelerini hedeflemekteyiz. Son yıllarda gelişen disruptive teknolojilerin de yardımıyla artık kapalı alanlarda lokasyon bazlı pazarlama ve navigasyon hizmetleri müşterilerin kullanımına sunuluyor. Kapalı alanlarda muhtelif yerlere konumlandırılan beacon ların akıllı telefonlar ile bluetooth ve sensör teknolojileri ile iletişime geçmesini temel alan bu sistemlerin çalışma mantığında, IoT, makine öğrenimi ve yapay zeka teknolojileri var. Bu algoritmaların yardımıyla kapalı alanlarda müşterilerin tam olarak konumu tespit edilebilmekte. Bu sayede hem müşterilerinizin deneyimlerini arttıracak, navigasyon gibi hizmetler sunabiliyorsunuz hem de müşterilere doğru zamanda ve doğru mekanda ulaşabilme yeteneğine kavuşmuş oluyorsunuz. İlgili mobil uygulamaların yüklenmesi ve yasal izinlerin de alındığı varsayımıyla, müşterilere ilgilendikleri ve bilgilenmek istedikleri ürün grupları ile ilgili bildirimler göndererek birebir etkileşime girebiliyorsunuz. Müşteriler aradıkları ürünü/ işi doğru yerde bulabilirken, firmalar da doğrudan hedef kitlelerine doğru zamanda pazarlama faaliyetini gerçekleştirebiliyorlar. Tabi ki yanlış kullanımları ve bildirim yağmurlarını işin içine katmıyoruz. Düşünün firmaların yıllık pazarlama bütçelerinin büyük bir bölümü doğru hedeflemeye ulaşamadığından çöp olup gidiyor. Burada iş yapılabilmesi için tamamen doğru bir ortamda, doğru teknolojiler kullanılmakta ve hem firmalar hem de müşteriler bu işten karlı çıkmaktalar. Lokasyon bazlı bu servisler iş merkezlerinde, spor alanlarında, havalimanlarında, üniversitelerde, müzelerde, hastanelerde aklınıza gelebilecek olan tüm kapalı alanlarda uygulanabilir teknolojiler. Sonuçta işin odağında müşterinin tam olarak konumunu belirleme ve o konumu kullanarak müşteriye sunulan hizmetler gelmekte. Bu tabi ki sadece müşteriye navigasyon ya da 3 boyutlu harita sunumu olarak düşünülmemeli. Müşteri sizin belirlediğiniz bir alana girdiğinde ya da bu alandan çıktığında onlara dikkatlerini çekecek özelleştirilmiş mesajlar gönderebiliyorsunuz, bu gerçekten çok değerli. Şimdi hepimizin üzerinde düşünmesi gereken nokta, kapalı alanlarda konumunu bildiğimiz ve sürekli takip edebildiğimiz müşterilerimize ürünlerimizi ve hizmetlerimizi nasıl daha iyi sunabiliriz? Artırılmış gerçeklik teknolojisiyle onlara nasıl bir deneyim sunmalıyız? Bu soru neticesinde çok farklı sektör ve iş modellerinde çok yeni fikirler üretebiliriz. Bu düşünceler ile birlikte şunu da unutmamak gerek, çok yakın gelecekte giyilebilir teknoloji tarafında şu an prototiplerinden haberdar olduğumuz akıllı kontakt lensler, artırılmış gerçeklik uygulamaları için çığır açar nitelikte olacak.

*Hannover Fuarcılık Bilgi Sistemleri ve Online Projeler Direktörü


PERAKENDEDEKİ EN GÜNCEL TEKNOLOJİLER

İLE YANINIZDA!


BThaber

20 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 TEMMUZ 2018

Uzmanlık ve proaktif yaklaşım buluşuyor BSTECH, alanında yetkin ekipleri ile birçok başlıkta kurumsal BT geliştirmelerine odaklanacak.

Handan Aybars

Her ölçekte şirketin hızla ve sürekli değişen kapsamlı BT ihtiyaçlarına yönelik uluslararası ve yerli markalarla iş sürekliliği odaklı çözümler geliştirmek BT başlığında deneyimli isimleri ve hayata geçirdikleri yeni firmaları beraberinde getiriyor. Bunlardan biri olan BSTECH Bilişim Teknolojileri, özel ve kamu olmak üzere sektör bağımsız kurumların sistem ve ağ başlıklarında oluşabilecek ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm ve hizmet sunmak amacıyla çalışmalar yürütecek. BT sektöründe 24’üncü yılına girdiğini vurgulayan BSTECH Bilişim Teknolojileri Satış Müdürü Günay Kaya, sektörün Türkiye’deki gelişiminde ‘alaylı’ olarak yürüttü çalışmaları da örnekledi. BSTECH ile kurumsal önceliklerini ‘alanında uzman satış ve teknik

kadrolarıyla firmaların karşılaşabileceği sorunları önceden tespit edip, bu sorunlarına çözüm getirerek, asıl işlerine odaklanmalarını sağlamak’ olarak tanımlayan Günay Kaya, bu proaktif duruşla odaklanacakları başlıkları ise şöyle sıraladı: Sunucu ve Veri Depolama Çözümleri, Sanallaştırma Çözümleri, Ağ ve Güvenlik Çözümleri, Felaket Kurtarma ve Yedekleme Çözümleri, Bakım ve Destek Hizmetleri, Lisanslama Hizmetleri ve son olarak, Danışmanlık ve Projelendirme Hizmetleri. Anadolu her zaman gündemimizde BSTECH olarak hedef kitlelerini gerek KOBİ’ler gerekse büyük ölçekli şirketler olarak gösteren Günay Kaya, “Potansiyel müşterilerimizle ve kurumsal bilgi işlem yönetimleri ile bir

araya gelerek, onları dinleyip, onlara uygun en doğru çözümleri sunarak projeler geliştirmeyi hedefliyoruz” bilgisini verdi. Kaya, Türkiye geneline yayılım stratejilerini ise şöyle anlattı: “Sektöre harcanmış uzun yıllardan sonra Anadolu’da birçok müşteri kazandım. BSTECH firmasını kurduktan sonra ilk faturamızı da zaten Anadolu’da kurulmuş ve sektöründe önde gelen bir firmaya kestik. Bu nedenle Anadolu, her zaman gündemimizde olacak. Ama ilk etapta Anadolu’da şubeleşmeden ziyade, üstleneceğimiz projelerden sonra firmalara uzaktan destek veya yerinde destek ile ilerleyeceğiz. Firmaların BT yatırımları sonucunda hızlı ve doğru bir büyüme gerçekleştirdiği gerçeğini göz önüne aldığımızda, biz de bu sürecin bir parçası olmak için

BSTECH Bilişim Teknolojileri Satış Müdürü Günay Kaya değişen teknolojiyi yakından takip edip, kendimizi bu doğrultuda sürekli geliştirerek

ihtiyaca uygun en doğru çözüm ve hizmetlerle varolmak istiyoruz.”

Pazarlamada yapay zeka devleşecek! Global kimliği ile 1998 yılından bu yana Güney Afrika pazarında hizmet veren kurumsal yazılım şirketi EOH; son iki yıldır Afrika kıtası, Ortadoğu ve ötesinde varlığını genişletmeye devam ederken, Afrika içinde 32, Afrika dışında ise 36 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye'yi de uluslararası ticaret faaliyetleri açısından önemli bir büyüme alanı olarak konumlandıran şirket, bu kapsamda 2016 yılında EOH Türkiye adı altında Türkiye operasyonlarına başladı. Bugün, ekosisteme dahil olan SAP iş ortakları Acron Bilişim, Çözümevi ve nesnelerin interneti odaklı çalışmaları ile aSAY Grup ile beraber, 600’den fazla kadrolu çalışanla faaliyet gösteriliyor. EOH Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Nilsen Balata, kurumsal teknoloji dünyasının tüm dinamikleri

ile beraber, pazarlama trendlerinde de önemli değişimler yaşandığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Dijital öncelikli bir dönüşümden söz etmeliyiz. Artık şirketlerin marka deneyimleri özelinde hız ve dijitalleşme beklentileri her geçen gün artıyor. Bu yaklaşım pazarlama aktivitelerini de şekillendiriyor. Şeffaf ve ölçülebilir pazarlama yaklaşımları artık daha fazla kabul görüyor. Pazarlama ekipleri de yaklaşımını bu yönde değiştiriyor. Özellikle müşteri odaklı yaklaşım ve dijitalleşme, bu karşılıklı trendi birçok sektörün olumlu yönde etkileneceği bir noktaya taşıyor. Müşterilerin gerçek ihtiyaçlarının farkında olmalarının sağlanması ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümlerden hızlıca haberdar olabilecekleri ortamı yaratılabilmek

için yeni nesil pazarlama aktiviteleri gerçekleştiriliyor. B2B sektörleri için ilk etkiyi yaratan aksiyonlar arasında arama motorları, web sitesi üzerinden araştırma, e-posta gönderimi, webinar etkinlikleri, online reklamlar ve sosyal medya etkileşimleri başı çekiyor. Tüm bu araçlar bütününü kapsayan dijital pazarlamada esas olarak daha fazla potansiyel müşteri yaratmak, etkin trafik oluşturmak ve bu süreci doğru strateji ile satışa dönüştürmek hedefleniyor. Bunu yaparken de hedef kitleye sesleneceğimiz araçları doğru şekilde seçmekte fayda var. Sosyal medya iletileri, videolar, infografik ve illüstrasyonlar, satın alma kararı veren kitlenin ilgisini çeken araçlar arasında ilk sırada yer alıyor. Yapay zeka alanındaki araştırmalar ve satın almalar da artarken, pazarlamanın geleceği de bu

EOH Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Nilsen Balata alanda şekilleniyor. Yapay zekâ tabanlı ürün önerileri ve tahmini puanlama gibi taktikler de dahil olmak üzere bugünün pazarlama anlayışında önemli yenilikler de bu cepheden çıkacak gibi

görünüyor. Pazarlamada kullanılan yapay zeka araçlarını bugünlerde adını ülkemizde çok duymasak da global pazarlardaki yükselen pazarlama trendlerinden biri.”


Refahyol koalisyon hükümetinin hedefi

Bilgi otoyolu yerine, köy yolu • 54'üncü Hükümet Programı Başba­ kan Necmettin Erbakan tarafmdan TBMM'de okundu. 58 sayfadan oluşan Hükümet Programı'nda 4 yılda 68 bin km köy yolu yapılacağı belirtiliyor. Bil­ gi teknolojisi konusunda ise hükümetin nasıl bir politika izleyeceğinden, hedef­ lerinden hiç söz edilmiyor. Dolayısıyla programın hedefinin bilgi otoyolu değil köy yolu olduğu anlaşılıyor.

• Programda, 'Bilgi' ve 'Teknoloji' sözcüklerinin geçtiği tek yer teşvik po­ litikaları ile ilgili bölüm. Bu bölümde KOBİ'lere sağlanacak desteklerden söz ediliyor. Ayrıca Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirileceği, bu alana yönelik destek­ lerin artırılacağı belirtiliyor. Bunun yanısıra "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası mutlaka yürürlüğe konacaktır" sözü de veriliyor.

• Refahyol'un programında, kamu yatırımlarında kısıtlama da yer alıyor. Kamu yatırımları konusunda, çok kısa sürede tamamlanacak projelere ağırlık verileceği, kaynak ve zaman israfının önleneceği belirtilip, kamu har­ camalarında tasarrufa gidileceği, israf­ tan kaçınılacağı ve mali disipline önem verileceği kaydediliyor. (Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

Link, belirlediği yeni stratejinin

İstanbul, Orta Anadolu ve Ege bölgeleri için atanan dağıtıcılar, ge­

yöntemini bırakarak, ürünlerini da-

nelde daha önce Link yetkili satıcı­

ğıtıcıları aracılığıyla

sı olmalanyla dikkat çekiyorlar.

pazarlamaya

başladı.

TÜBİTAK tarafından yürütülen

(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)

TURKSAT 1C ile coğrafi sınırlar kalkacak Bu ay içinde atılacak olan TURK­

coğrafi bölgeye ve daha fazla sek­

SAT 1C uydusu, VSAT teknolojileri

töre değişik türlerde hizmet götüre­

konusunda çalışan şirketlerin, var

bilmesine olanak tanıyacak.

olan altyapıları ile daha geniş bir

(Ayrıntılı haber sayfa 10'da)

PERSPEKTİF

Sabit disk fiyattarı

400 USD'nin altında bir fiyata boy

göstermeye başladılar. Eğer şu gün­

lerde sabit disk gereksiniminiz var­ sa, hiç düşünmeden dişinizi biraz daha sıkmanızı ve sabırlı olmanızı

tavsiye ederim. 3 GB'ın üzerindeki

sabit disklerin 10 ay önceki 1.2 GB

sabit disk fiyatına düşmesi, GB sınırını aşan ilk sabit disk fiyatlarının da neredeyse

yer alan PC pazan araştırmasının 1995 yılına ait raporu geçtiğimiz hafta ya­ yınlandı. Rapora göre, 1995 yılında PC satış gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 90.9 artış gösterdi.

(Ayrıntılı

haber sayfa 2'de)

• Escort, teknik servis şirketi kurdu (Sayfa 10) • Şirketiniz için yazıcı satın alımında (Sayfa 13) • Dos: 'Schlumberger'i satmak kolay' (Arka

sayfa)

PC pazarında yaz sezonu Bilgiyar şirketleri artık günü­ müzde hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler

karşısında

ürünlerini

satmak için etkin pazarlama yön­ temleri geliştirmek durumundalar. Çünkü ortada olan bir gerçek var ki, günün en üst seviye teknoloji­ si, yarının alt sınırını oluşturacak.

(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

yük önem taşıyor. Bilgi Merkezi'nin 5 yıllık bütçesi ise 19 milyon

kezi (ULAKBİM) ile ilgili çalışma­

dolar.

larda ağırlıklı olarak Akademik Ağ

Akademisyenler ise, Akademik

konusu gündeme geldi ve tartışıldı.

Ağ ve Bilgi Merkezi'nin aynı çatı

Oysa yine aynı çatı altında oluştu­

altında olmasını eleştiriyorlar.

(Ayrıntılı haber sayfa 6'da)

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

nereye gidiyor?

"Sıkı durun! Yazın şu bunaltıcı

İnterpro Pazar Araştırma Merkezi'nin geleneksel araştırmaları arasında

(Sayfa 4)

Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Mer­

rulacak olan Bilgi Merkezi de bü­

günlerinde 4 GB'lık sabit diskler

1995 PC Pazarı' raporu çıktı

• Trans Teknik'ten Tricord sunucuları

ULAKBİM, Bilgi Merkezi için 5 yılda 19.6 milyon dolar ayırdı

link de dağıtıcılarla çalışacak bir sonucu olarak doğrudan satış

Bu sayıda...

yan

yanya

düşmesine

yarayacak. Bir başka deyişle, 3-4 ay

içerisinde, bugün 200-250 dolara al­

dığınız sabit disk fiyatları 150 dola­ ra kadar düşecek."

Mert Börü'nün sabit disk fiyatlarına ilişkin yorumu, Perspektif sayfalarında (12-13)


22

BThaber 9 - 15 TEMMUZ 2018

Intelenet, Teleperformance bünyesine katılıyor Bütünleşik çok kanallı müşteri deneyimi yönetimi şirketi Teleperformance, global alternatif varlık yönetiminde önde gelen şirketlerden Blackstone ile Intelenet’i satın almak için anlaştı. Satış işlemi 1 milyar dolarlık toplam değerleme (kurumsal değer) ile tamamlanacak. Satış işleminin belirli kanuni onaylar ve kapanış durumlarına tabi olarak 30 Eylül 2018 tarihinde tamamlanması bekleniyor. Hizmet sağlayıcı olan Intelenet, üst düzey çok kanallı müşteri deneyimi yönetimi, idari departmanlar, insan kaynakları, finans ve yönetim konularında faaliyet

gösteriyor. Şirketin, başta İngilizce konuşulan ülkeler olmak üzere Hindistan ve Ortadoğu’da 110’dan fazla üst düzey müşterisi var. Öncelikle bankacılık, finansal hizmetler ve sigortacılık sektörlerine hizmet sağlayan Intelenet, seyahat, taşımacılık, konaklama, e-ticaret, e-hizmetler ve sağlık sektörlerinde de çalışmalar yürütüyor. 2000 yılında kurulan ve merkezi Hindistan’ın Mumbai kentinde olan Intelenet, 2018’de Hindistan’da düzenlenen ET Now İK Yetenek Yönetimi ve Liderlik Ödülleri kapsamında “Yılın CEO’su” seçilen Bhupender Singh (IIM ve IIT mezunu)

tarafından yönetiliyor. Teleperformance Başkanı ve CEO’su Daniel Julien, sazın alma ile ilgili şunları söyledi: “Intelenet’in güçlü bütünleşik çözümleri ve dijital optimizasyon kapasiteleri Teleperformance hizmetlerini geliştirecek. Intelenet’in Hindistan’daki etkisi de Teleperformance’ın yakın gelecekte bu coğrafyadaki gücünü artırması için fırsat sunuyor. Intelenet’in satın alınması ile Teleperformance, 2018-2022 yılı stratejik planlarını gerçekleştirmeye hazır hale geldi. Anlaşma, Teleperformance hissedarlarını da olumlu etkileyecek.”

Geleceğin güvenliğinde ilk beşli birlikte insanların bugüne kadar rutin işleri üstlendiği üretim tesisleri, sağlık tesisleri ve benzeri alanlarda görevi devralmaya başlayan robotlar da güvenlik teknolojilerinin vazgeçilmezi haline geliyor.

Güvenlik teknolojilerinde inovasyon ve dönüşüm, daha etkin güvenlik çözümleriyle daha konforlu bir yaşama kapı açıyor. Sensormatic CEO'su İsmail Uzelli, güvenlik teknolojilerinde geleceği şekillendirecek beş trendi şöyle sıraladı: Kameralar artık birer arama motoru: Kayıt amaçlı kullanılan görüntüleme sistemleri, artık görüntüler üzerinde anlık analizler gerçekleştiriyor ve algılanan görüntüye anlam katarak, olaylara en hızlı şekilde yanıt vermek mümkün oluyor. Kayıtlı bulunan geçmiş verisini sürekli olarak inceleyip, “öğrenen” yapay zeka, böylelikle her seferinde daha iyi, daha doğru ve daha etkin kararlar alabiliyor. Sensörler ve kameralar

tarafından algılanan veri, yüksek performanslı bir sistem üzerinde kullanılabilir bilgiye dönüştürülüyor. Parola biyometrik veri: Harf ve rakamlardan oluşan parolaları unutmak ya da ele geçirmek mümkün. Oysa her bireyin, kendisine özgü ve değiştirilemez güvenlik mekanizması, yani biyometrik özellikleri var. Parmak izi ve iris gibi biyometrik özellikleri esas alan güvenlik sistemleri, bugün 40 farklı biyometriden tanımlama yapabiliyor. Robotlar işbaşında: İnsanların çalışması için uygun olmayan ortamlardaki görevler ya da tek düze, basit fonksiyonlar gelecekte robotlar ve drone'lar tarafından üstlenilecek. Endüstri 4.0 ile

Akıllı cihazlar ile mobil güvenlik: Hayatımızdaki her şey giderek mobilleşiyor. Güvenlik uygulamaları da mobilleşerek telefonlarımıza kadar girmeyi başardı. Buna en iyi örneklerden biri akıllı cihazlara yüklenen bir uygulama ile mobil telefonun bir panik butonuna dönüşebilmesi. Böylece tehlike anında kolluk kuvvetlerine anlık bilgi akışı sağlanıyor. Kurumsal ölçekte ise acil durum yönetim sistemleri, doğal afet ya da can güvenliğini tehdit eden durumlarda çalışanların güvende olup olmadığını anında sisteme raporluyor. RFID ile güvenlik ve verimlilik buluşuyor: RFID teknolojisi, farklı senaryolara uyum sağlayan esnekliği ve yüksek hassasiyeti sayesinde perakende zincirlerinden hastanelere, müzelerden Ar-Ge, tasarım ve üretim merkezlerine kadar pek çok kurum için hem güvenlik hem de operasyonel verimlilik sağlıyor.

Tedarik zinciri yönetiminde kolaylık

Türkiye pazarında 2009 yılından beri tedarik zinciri çözümleri ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek ve perakende sektörlerinin iş süreçlerini baştan sona optimize eden CHEP, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı ekipman yönetimi ile verimliliği artırıyor. Kullanımı kolay ve zaman tasarrufu sağlayan myCHEP de tedarik zincirlerinin sorunsuz, güvenilir, sürdürülebilir ve verimli bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla tasarlandı. myCHEP, müşterilerin her yerden, 7/24 hesaplarını yönetebilmelerini sağlıyor, sistemsel çözümleriyle onların ürün akışlarını kontrol ediyor ve tedarik zincirlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Kullanıcılar fatura takiplerini, sipariş ve veri yönetimlerini zaman ve enerji harcamadan hızlıca yapabilirken, özellikle Elektronik Veri Değişimi (EDI) entegrasyonu da ekipman siparişi ve deklarasyon yönetiminin otomatik olarak yapılmasını sağlıyor, verilerin doğruluğu artıyor ve operasyonel yükü azaltıyor. CHEP Türkiye ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Şafak Aktekin, “Müşterilerimiz myCHEP™’in kullanımının çok kolay olduğunu, hiç eğitim gerektirmediğini, kişisel bilgisayarların yanı sıra mobil cihazlar ve tabletlerde de kullanılmasının büyük kolaylık sağladığını söylüyor” dedi.

Araçlar OceanConnect IoV ile akıllanacak Tekil müşteri deneyimi (omnichannel) teknolojileri sunan CCR, 2018 yılı içinde yapılan araştırmaları buluşturan “Video Banking Report 2018” sonuçlarından derlediği verileri paylaştı. Buna göre; görüntülü bankacılık hizmetini kullanan müşterilerin yüzde 85’i hizmeti tekrar kullanmak istiyor, yüzde 97’si ise çevresine tavsiye ediyor. Görüntülü bankacılık hizmeti sunan bankaların yüzde 77’si daha fazla satış elde ederken, küresel bazda bankaların yalnızca yüzde 15’i görüntülü bankacılık hizmeti sunmaya elverişli teknolojik altyapıya sahip. Türkiye’de ise bankaların yüzde 90’dan fazlası gerekli altyapıya sahip olduğu halde, görüntülü görüşmenin sunduğu fırsatların farkında olmadıkları için bu hizmeti kullanmıyor. Görüntülü görüşmelerin yakın gelecekte hayatımızda önemli bir yere sahip olacağını vurgulayan CCR CEO’su Türker Erkin, “Finans başta olmak üzere sağlık, enerji, üretim ve e-ticaret sektörlerinin yanı sıra, engellilere hizmet veren kurumlar, müşterileriyle yüz yüze iletişim kurmak için EasyConnect Video’yu yeni bir iletişim kanalı olarak kullanabilir. WebRTC altyapısına sahip platform, ek uygulama indirmeye gerek kalmadan, tek tıkla bağlantı kurarak Genesys ürünleriyle entegre çalışabiliyor. TTPS ve SSL protokolleri sayesinde güvenlik sorunu olmayan EasyConnect Video, ekran, dosya ve yer paylaşım özellikleriyle, görüntülü görüşme platformları için gerekli tüm ihtiyaçlara cevap verebiliyor” dedi.



BThaber

24 KARİYER Groupama Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Burlisson 1 Eylül 2018 tarihi itibariyle Groupama’nın Türkiye’deki şirketleri Groupama Sigorta ve Groupama Emeklilik Genel Müdürlüğüne, görevini bırakacak olan Francis Desmazes’in yerine Philippe-Henri Burlisson atanacak. Gerekli yasal izinlerin alınması ile görevi devralacak olan Philippe-Henri Burlisson, 2009 yılında Grup Aktif Yönetimi ve İlişkileri Müdürlüğü’ne, 2012’de Groupama Assicurazioni’de (İtalya) Mali İşler ve Hukuktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı ve 2014’te Genel Sekreterlik ve Satın Alma birimleri de kendisine bağlandı. 2016’dan bu yana ise Groupama Grubu’nda Uluslararası Operasyonlar Müdürü olarak görev yapıyordu.

Microsoft’ta bölgesel atama Microsoft’ta, yurtiçi ve yurtdışında farklı görevlerde bulunduktan sonra, son olarak Microsoft Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Bulut ve Kurumsal Çözümler Grup Direktörlüğü görevini yürüten Kadir Şener, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Teknoloji Strateji Direktörü olarak atandı. Şener, tüm Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki kurumsal ve kamu müşterilerinin teknoloji uyumu ve dijital dönüşümünden sorumlu geniş bir ekibin liderliğini üstlenecek. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olan Şener, profesyonel yaşamına Microsoft’un Avrupa Ortadoğu bölgesinde Güvenlik Danışmanı olarak başladı. İngiltere'den Dubai'ye kadar birçok ülkede büyük firmalara güvenlik danışmanlığı hizmeti veren Şener, 2007’de Program Yöneticisi ve İş Geliştirme Yöneticisi olarak Microsoft Amerika’da Windows Planlama ve Ekosistem ekibinde çalışmaya başladı. 2011’de Microsoft Türkiye'de Sunucu ve Bulut Platformlarından Sorumlu İş Yöneticisi olarak görev alan Şener, ardından Microsoft Türkiye’de Windows ve Cihazlar Grup Yöneticisi olarak çalıştı ve son olarak 2016 yılında Microsoft Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Bulut ve Kurumsal Çözümler Grup Direktörlüğüne atandı.

Dünyaya yönetici transferi devam ediyor Vodafone Türkiye’nin yurtdışına transfer ettiği yönetici sayısına 2 isim daha eklendi. Vodafone Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar Kalay, Vodafone Grubu Teknolojiden Sorumlu İnsan Kaynakları Direktörlüğüne, Vodafone Türkiye Ücretlendirme ve Çalışan İlişkileri Direktörü Burak Balkış ise Vodafone Grubu Ürün ve Servisler İnsan Kaynakları Direktörlüğüne atandı. Böylece, Vodafone Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği yönetici sayısı 150’ye ulaştı. Vodafone Türkiye üst yönetiminde de iki atama gerçekleşti. Vodafone Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı pozisyonuna 1 Haziran itibariyle Bülent Bayram, Finanstan Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı pozisyonuna ise Özgür Tokgöz Altun getirildi.

9 - 15 TEMMUZ 2018

İkinci kuşak için yatırımda öncelik yazılım Türkiye’de yapılan araştırmalara göre, yönetime geçen 2. kuşak genç yöneticilerin yüzde 83’ü yazılımı öncelik olarak görüyor. 2. kuşak yöneticilerin yüzde 91’i millileşme hareketi ile birlikte yerli yazılım kullandıkları için güvenlik endişesi taşımıyor. Gerek kamu kurumları gerek özel sektörün bazı kesimleri yabancı yazılım kullanmaya devam ederken, 2. kuşak yöneticilerin yerli yazılıma olan güveni de artıyor. CPM Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Recep Palamut, yazılım kullanmaya başlayan KOBİ’lerin geçtiğimiz yıla oranla yüzde 3 arttığını belirterek, “2017’nin son

günlerinde dijital ambargo sonrası, kullanıcılarda veri kaybı endişesinin artmasına bağlı olarak yerli yazılıma geçiş süreci başlattıklarını söylemek

mümkün. Yerli yazılımcılar olarak yabancı yazılım kullanan ve yerli yazılıma geçmek isteyen şirketlere destek vermeye hazırız” dedi.

CFO’nun iş yükü çeşitleniyor

Yürürlüğe giren Avrupa Genel Veri Koruma Düzenlemesi (GDPR), veri koruma ihlallerinde, grup satışlarının yüzde 4’ü gibi yüksek bir oranda ceza kesilmesini öngörürken, düzenlemenin özellikle AB’deki iş dünyasında etkilerinin olması bekleniyor. Şirket uygulamalarının yasalara uyumluluğunun sağlanması ise finans direktörlerinin (CFO) gündeminde ilk sıralara yükseldi. Uluslararası işe alım ve danışmanlık şirketi Page Group, dünya genelinde CFO’larla birebir görüşmeler yaparak ‘CFO & Finansal Liderlik Öngörüleri’ araştırmasını hazırladı. Çalışma, CFO’ların karşılaştıkları sorunlar ve

buldukları çözümler ile CFO rolünün teorik ve uygulamadaki yaklaşımları ele alınarak, araştırmaya katılanların görüş ve öngörülerinin birleşiminden oluşuyor. Araştırmaya katılan CFO’lar, yeni veri koruma yasasının önemli sorunları beraberinde getirdiğini, en başta AB’nin dışındaki bölgelerde de benzer yasaların çıkarılmasını teşvik ettiğini dile getiriyor. PageGroup Finans Bölümü Direktörü Melih Müminoğlu, “Benzeri bir Çin yasasının hazırlık aşamasında olduğu konuşulmaya başladı. Dijital dünyada yasalar karmaşıklaştıkça, CFO’ların karmaşık işlemleri basit yöntemlerle açıklayabilecek

hünerli ekipler kurması gerekiyor” dedi. GDPR; BT ile birlikte, kurum içi farkındalık yaratmak, eğitim ve hâkimiyet ortamı sağlamak gibi konuları da kapsıyor. CFO’ların, bir direktör olarak değişimin sürekli savunuculuğunu yapması ve konumunu ‘çalışanlar arasında değişim yaklaşımının yaygınlaşması’ için kullanması önem kazanıyor. Müminoğlu, “Gözlemlerimize göre şirketler, tüm bu konulara hakim bir danışman kurulu oluşturup, kurum içindeki ekipleri eğiterek, kişisel verileri yönetme ve raporlama konusunda çok daha bilinçli hareket edebiliyor” yorumunu yaptı.


BThaber

KARİYER

9 - 15 TEMMUZ 2018

24

Acilen siber güvenlik uzmanları aranıyor!

“Geleceğin en geçerli meslekleri hangileri olacak?” sorusunun cevabı, lise ve üniversite öğrencileri başta olmak üzere meslek seçimi yapacak tüm gençleri ve ailelerini yakından ilgilendiriyor. Platin Bilişim Satış Direktörü Pınar

önerisini yaptı. Bamyacı, “20 yıl sonraki dünya bugünkünden çok farklı olacak ve siber güvenlik daha kritik hale gelecek. Bu sebeple gençlerin meslek seçimi hem kendi gelecekleri hem ülkemizin geleceği için önem taşıyor. Gençlerin bugünün değil, geleceğin geçerli mesleğinin ne olacağını öngörerek, gelecekteki yaşamları için doğru tercih yapmaları gerek. Gençlere bugünden kendilerine yatırım yapmalarını ve siber güvenlik uzmanlığı, bilgi güvenliği mühendisliği, siber güvenlik analistliği ve güvenlik yönetimi uzmanlığı gibi siber güvenlik ile ilgili meslekleri tercih etmelerini öneriyorum. Siber güvenlik uzmanlarının asker olarak yer aldığı siber savaşlar dönemine girdik. Şirketlerin, kamu kurumlarının, ülkelerin

Bamyacı, meslek seçimi yapacak gençlere BT alanında geleceğin en geçerli meslekleri arasında yer alacak olan siber güvenlik uzmanlığı, bilgi güvenliği mühendisliği, siber güvenlik analistliği ve güvenlik yönetimi uzmanlığı mesleklerini seçmeleri

siber güvenlik uzmanına olan ihtiyacı karşılanabilmiş değil. Şu an Türkiye’nin acilen 21 bin siber güvenlik uzmanına ihtiyacı var. Önümüzdeki 5 yılda bu ihtiyaç 30 bini aşacak” dedi. Beyaz hacker’lara da ihtiyaç var Siber güvenlik uzmanları şirketlerin ve ülkelerin en değerli insan gücü arasında yer alıyor. Yıllık net kazançları 50 bin TL ile 120 bin TL arasında değişen siber güvenlik uzmanı olmak için bilgisayar mühendisi olmak ya da üniversitelerin verdiği sertifikalı eğitimleri almak gerek. Bu alanda yüksek lisans yapmış olmak da önemli bir avantaj. Bilgisayar korsanlarının kullandıkları yöntemleri bilen, korsanların saldırı için kullandığı araçları ve yazılımları tanıyan, karanlık

taraftaki adamlar ile aynı bilgi ve beceriye sahip siber güvenlik uzmanları, yani “beyaz hacker”lara ise CEH (Certified Ethical Hacker) sertifikası veriliyor. ABD’de ordu, hava kuvvetleri, FBI, CIA, Savunma Bakanlığı, İngiltere Savunma Bakanlığı gibi birçok kamu kurumu CEH sertifikalı güvenlik uzmanları istihdam ediyor. Türkiye’de de TBMM, CEH sertifikalı uzman istihdam edeceğini duyurmuştu. Bu sertifikayı almak için ECO350 veya 312-50 kodu ile bilinen CEH sınavını geçmek gerekiyor. Sınav dili İngilizce olan CEH sınavında, 150 bilgi güvenliği sorusunu cevaplandırmaya çalışan adayların en az yüzde 70 başarı sağlaması şartı aranıyor. Başarılı olan adaylar ise ‘Certified Ethical Hacker’ unvanını almaya hak kazanıyor.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 24 - 26 Temmuz 2018 Next ’18 San Francisco, ABD AYRINTILI BİLGİ: cloud.withgoogle.com/next18/sf/

Y U R T İ Ç İ

6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

4 - 9 Ağustos 2018 Black Hat USA 2018 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.blackhat.com/us-18/

26 - 30 Ağustos 2018 VMworld 2018 US Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.vmworld.com/en/us/index.html

20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

13 Aralık 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org


BThaber

26 MEKTUP Yeni hafta ile merhaba sana, Her haftaya kamu spotu ile başlarım bilirsin, ama bu hafta çok önemli bir hamle ile girizgah yapıyorum. Zira Ticimax E-ticaret Sistemleri, e-ticaret kültürünü köy ve kasabalara kadar yaymak için kargo atılımı gerçekleştirmiş. Halihazırda 6 bine yakın e-ticaret sitesine altyapı hizmeti veren Ticimax ile kargo gönderimleri de yarı fiyatına inmiş. TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi ve Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli’nin belirttiği gibi, evinde üretim yapan kadınları, köy ve kasabalarda değer üreten insanımızı online ticarete çekmek temel hedef. Çünkü böylece kendi üretimlerini internet sitesi üzerinden son tüketiciye aracısız ulaştırabilecekler. Kargo firmalarıyla toplu anlaşmalar da yapılmış. Böylece müşteriler ortalama 8 liraya göndereceği bir kargoyu 3,5-4 liraya gönderebilecek. Sözün özü, köy ve kasabalar da online ticarette yerini alacak. Bu arada, Çocuklar İçin E-Koruma, sosyal sorumluluk projesi kapsamında e-koruma. net de çocuklarımıza destek olmaya ve uygunsuz içeriklerin kaldırılması noktasında ücretsiz olarak hizmet vermeye, aileleri bilinçlendirmeye devam edecek. E-Koruma CEO’su Kadir Kurtuluş, #cocuklaricinekoruma Twitter adresini paylaşırken, çocuklarımıza sahip çıkmamız gerektiğini tüm Türkiye’ye anlatma ihtiyacına da dikkat çekmiş. Türkiye’nin teknoloji odaklı firmaları, kansere yönelik önemli buluşlara imza atıyor. İTÜ ARI Teknokent firmalarından Virasoft önemli bir buluşa imza atmış ve kanser tanısını kolaylaştıran yazılımlar geliştirmiş. Şirketin yüksek hassasiyet ve doğrulukla kanser tanısı koyabilen dijital patoloji ürünü ViraPath, kanser tanısında hekimlere her yerden ve anında ikinci görüş imkanı sunan telepatoloji ürünü TelePath ile birçok patolojik

9 - 15 TEMMUZ 2018

Dünya üçüncüsü Boğaziçi Üniversitesi RoboAKUT Takımı!

hastalığa daha hızlı ve kesin tanı koymak mümkün hale geliyor. Virasoft’un altyapısı ile dijital alana taşınan veriler, internet üzerinden paylaşılarak görüntü sistemi ile dünyanın herhangi bir sağlık kuruluşundaki uzman patolog tarafından eş zamanlı görülebiliyor. Bu da hastalığa anında ve doğru tanı konulabilmesine olanak sağlıyor. Hız ve doğru tespit esas sonuçta. Gurur veren haberlerim bunlarla sınırlı değil. Zira Teknosa CEO’su Bülent Gürcan’ın UN Global Compact ve UN Women’ın ortak girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (Women’s Empowerment Principles – WEPs) imzalamasıyla, Teknosa da toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik 7 ilkeye taahhüt vererek, Türkiye’de bu platforma katılan ilk teknoloji perakende şirketi olmuş. Teknosa, Kadının Güçlenmesi Prensipleri çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik yedi temel ilkeye taahhüt vermiş oluyor ve bu kapsamda çalışmalarını daha ileriye taşımak için süreçlerini ve uygulamalarını gözden geçirecek. Şimdi sırada çevre ve enerji var. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 3 milyonu aşkın aboneye kesintisiz ve kaliteli hizmet sunmak için çalışmalarını sürdüren Uludağ Elektrik

Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ) toplumun bilinçlenmesi için de çeşitli sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyor. Hizmet bölgesinde sürdürdüğü Trafolar Konuşuyor Projesi ile toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen UEDAŞ, yeni bir çalışmayı da hayata geçirmiş. Pilot bölge olarak belirlenen Bursa’daki bir trafo binasına “Yenilenebilir Enerji ile Geleceğe” mesajı verilen proje ile alternatif enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesini amaçlanıyormuş. Bu arada UEDAŞ, çocuklara bilinçli enerji kullanımı ile ilgili yıl boyunca eğitim ve seminerler de veriyor. Burada uzun soluklu bir çalışmadan bahsediyoruz. Çünkü 2017 sonlarında başlanan “Trafolar Konuşuyor” projesi ile UEDAŞ, atıl konumda olan trafoları sosyal sorumluluğa açarak toplumun bilinçlenmesini hedefliyor. Böylelikle trafolardaki olumsuz yazıların ve tekdüzeliğin önüne geçilirken, sosyal mesajlar verilmesi de sağlanıyor. Proje kapsamında, “Engel Sen Olma”, “Emniyet Kemeri Hayata Bağlar”, “Kadına şiddete dur de” bilgilendirme yazıları trafolara grafiti sanatı ile yazılmış. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da belirlenen 30 trafoda boyama çalışmaları devam eden projenin çeşitli kurumlarla işbirliği yapılarak ulusal çapta yaygınlaştırılması

da planlanıyormuş. Şuursuz bünyelerin en azından bu gibi uyarları algılayabilmesi dileğiyle… Neyse, gelelim ödüllere … Huawei P20 Pro, Avrupa Donanım Derneği (EHA) tarafından düzenlenen Avrupa Donanım Ödülleri 2018'de 2018'in En İyi Akıllı Telefonu seçilmiş. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Okan Aşık ile bölüm öğrencileri Gökçe Uludoğan, Hatice Kübra Eryılmaz’dan oluşan RoboAKUT Takımı ise Kanada’da Montreal'de düzenlenen RoboCup 2018 Arama Kurtarma Simülasyon yarışmasında dünya üçüncüsü olmuş. Bu arada, Turkcell’in Hızlı Giriş çözümünün başarısı ile Türkiye, dünya genelinde GSMA (Dünya Mobil Operatörler Birliği) tarafından belirlenen ticari sürdürülebilirlik kriterlerini sağlayan ilk global pazar olmuş. Sisoft, SLI Compliance Test ve Sertifikasyon Kuruluşu tarafından gerçekleştirilen kapsamlı değerlendirme ile uzun soluklu çalışmaların ödülü olarak Amerikan Sağlık Bilgi Sistemi Standart Belgesi Meaningful Use sertifikasını almış. Böylece SisoHBYS; ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı tarafından belirlenmiş Meaningful Use Akreditasyon kriterlerini sağlayan Türkiye’deki ilk HBYS yazılımı olmuş.

Elektrikli araçlarda yaptığı çalışmalarla birçok ödül kazanan Japon otomotiv şirketi Nissan ise geliştirdiği yenilikçi enerji çözümleriyle, Financial Times ve Dünya Bankası Grubu üyesi International Finance Corporation tarafından ödüllendirilmiş. Nissan, elektrikli aracın ürettiği enerjiyi şebekeye aktarma imkanı tanıyan Vehicleto-Grid ve elektrikli araçlardan çıkan bataryaları yeniden kullanarak oluşturduğu enerji depolama sistemleriyle İklim Çözümlerinde Mükemmellik Ödülü’nü kazanmış. Bu hafta finali Panasonic ile yapıyorum. Zira Panasonic, görsel-işitsel teknolojisiyle Roma Conciliazione Oditoryumu'nda çok duyulu ve sürükleyici yeni bir sahne gösterisi oluşturarak, Sistina Şapeli'nin ihtişamını yeniden yaratmış. ‘Guidizo Universale. Michelangelo ve Sistina Şapeli’nin Sırları’ adlı görsel şovda 30 profesyonel lazer projektör kullanılmış ve seyirciler Sistina Şapeli’nin ortasına taşınmış, benzeri görülmemiş kültürel bir tecrübeye şahit olmuş. Panasonic Görsel Sistem Çözümleri'nin teknik sponsorluğunu yaptığı sanat gösterisinin yapımcılığını Artainment Worldwide Shows, bilimsel danışmanlığını ise Vatikan Müzeleri üstlenmiş. Malum yerim sınırlı, iyisi mi sen ‘Giudizio Universale’ detayları için www.giudiziouniversale. com/ sitesini bir ziyaret et. Benden bu hafta bu kadar, yeni bir içerikle buluşalım haftaya,

İtirazım var… Bilişim sektöründen bir kişiye e-posta adresi verirken, “Ama küçük harflerle”, “Arada boşluk yok” veya “Ü değil u” denmesine itirazım var.

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1179

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

9 - 15 TEMMUZ 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken

Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Oscars of ICT have found their owners Containing a detailed analysis and data related to the development in ICT sector of Turkey, “Turkey’s Top 500 ICT Companies 2017 - ICT 500” research results were announced. The ceremony on the ICT 500 research, which was held for the 19th time this year, brought together the ICT sector on July 5th, 2018. Through the ICT 500 research carried out by the cooperation of BThaber, M2S Research and Marketing and Bilişim Zirvesi Event Company, the companies are able to measure their own performances and see their competitive position as they do every year in the ICT 500 research. The companies that received awards in the ICT 500 ceremony and their categories were as the following: HARDWARE SUB CATEGORIES • Server: PENTA TEKNOLOJİ • Network Hardware: NETAŞ • OT/VT Hardware: İSBAK • Printing Systems: XEROX • POS Systems: TRADESOFT • Desktop Computer and OEM: PENTA TEKNOLOJİ • Image and Sound Systems: TEKNOSA • System Integrator Image and Sound Systems: SİSTEM 9 MEDYA • Distributor Mobile

• • • •

• • •

Telephone: KVK TEKNOLOJİ Telecommunication Infrastructure Hardware: TÜRK PRYSMIAN KABLO Data Backup and Storage Hardware: PENTA TEKNOLOJİ System Integrator Data Backup and Storage Hardware: NETAŞ Various Hardware: NCR Consumption Materials: PENTA TEKNOLOJİ Security Hardware: SENSORMATIC Uninterruptible Power Supply: İNFORM ELEKTRONİK Tablet and Laptop Computer: PENTA TEKNOLOJİ Telecom Company Hardware: CORNING OPTİK İLETİŞİM System Integrator Hardware: NETAŞ Distributor Hardware: KVK TEKNOLOJİ International Non-Turkey Based Manufacturer’s Turkey Representative Hardware: ATOS.

SERVICE SUB CATEGORIES • Consultancy: STM SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ • Training: KURALKAN BİLİŞİM (SENTİM) • Call Center Service: TURKCELL GLOBAL BİLGİ • Installation Maintenance Support Services: KOÇSİSTEM • Internet Service: TÜRK TELEKOM

• Value Added Mobile and Internet Services: MULTİNET UP • Alternative Operator Service: MILLENICOM • Hosting Management Cloud Service: KOÇSİSTEM • Other Outsourcing Service: ATLAS YAZILIM • System Integrator Service: KOÇSİSTEM • Distributor Service: MOBİMARK İLETİŞİM • International Non-Turkey Based Manufacturer’s Turkey Representative Service: SAP TÜRKİYE.

• •

SOFTWARE SUB CATEGORIES • Security Software: EXCLUSIVE NETWORKS • Document/Archive Management Software: KODA BİLİŞİM • CRM Software: SAP TÜRKİYE • ERP Software: LOGO YAZILIM • Mobile Applications: İSBAK • Business Applications: İNNOVA BİLİŞİM ÇÖZÜMLERİ • Virtualization: KOÇSİSTEM • Sectoral Software: HAVELSAN • Turkey Based Manufacturer Sectoral Software: INTERTECH • Data Warehouse / Business Intelligence Software: ITELLIGENCE BİLGİ SİSTEMLERİ • Geographical

Information Systems: NETCAD e-Book, e-Invoice, e-Archive Applications: LOGO YAZILIM System Integrator Operating System: KURALKAN BİLİŞİM (SENTİM) Turkey Based Manufacturer Various Business Applications: VBT BİLGİ TEKNOLOJİLERİ Turkey Based Manufacturer Mobile Applications: ARVENTO System Integrator Software: İSBAK Distributor Software: PENTA TEKNOLOJİ International Non-Turkey Based Manufacturer’s Turkey Representative Software: SAP TÜRKİYE.

ICT 500 PLUS • Young Companies Under 3: ATACEL • Fastest Growing ICT Companies Younger Than 3: ESTE BİLİŞİM • System Integrator IoT and M2M: NETAŞ • Most Growing Company in the Last Year: KOMTERA TEKNOLOJİ • Best Performing Company in the Last 3 Years: TÜRKSAT • İzmir Companies Category: TEST TÜM ELEKTRONİK • Kocaeli Companies Category: LOGO YAZILIM • Bursa Companies Category: TÜRK PRYSMIAN KABLO

• Antalya Companies Category: ALMERA BİLİŞİM • Kayseri Companies Category: HES KABLO. CONTRIBUTION TO ECONOMY of TURKEY SPECIAL AWARDS • R&D Investment: LOGO YAZILIM • Turkey Based Manufacturer IoT and M2M: ARVENTO • Hardware Export: ATOS BİLİŞİM • Service Export: NETAŞ • Software Export: EKİN TEKNOLOJİ • Turkey Based Manufacturer Hardware Category: KAREL ELEKTRONİK • Turkey Based Manufacturer Service Category: LOGO YAZILIM • Turkey Based Manufacturer Software Category: SOFTTECH. Leaving 19 years behind in Turkey; self-renewing ICT 500 research has been always close to foreign investors alongside the public and private sectors. ICT 500, a preferred and followed research that has been used by commercial attachés from the beginning, is favored by all local and foreign parties with no other examples. ICT 500 is the primary source for all parties in investors’ visits from overseas or companies seeking cooperation from Turkey.



Why not Turkey is the logistics center of data! Operating in Turkey and the Middle East for more than a decade, a regional technology group NGN is operating with the aim of creating innovative technologies, solutions and added value and providing end to end service delivery. Cloud computing and managed services market show steady growth in line with the aim of Turkey becoming the logistics center of the data generated nationally and abroad by

developing new technologies. “Researches show that ICT outsourcing and service markets are two fastest growing segments.” said NGN Executive Vice President Müfit Süer, at this point, stressed that they decided to implement Star of Bosphorus defined as “fortress to protect Turkey’s data”. The Star of Bosphorus Data Center located in Tuzla, İstanbul, offers companies data center services in international

standards, in a wide range of services including consulting, application management, disaster recovery, backup and business continuity, data storage, hosting, cloud, security and managed services. Müfit Süer added: “Star of Bosphorus Data Center is Turkey’s most advanced data centers with international certification and the authority for the reliability and uptime of corporate customers who prioritizes a

facility besides the structure, technology, experienced team.” Located in Tuzla, about 30 km from the city center; the Star of Bosphorus is designed to meet the need for flexibility and scalability from power distribution to cooling. Having Uptime Institute Tier III design and facility certification, covering approximately 24 thousand square meters indoor area with total electric

power of 16 MW and the 5,000 square meters white area; the data center offers a standard cabinet hosting capacity of over 2,000 and a strong service level with design and installation capabilities. According to the information given by Müfit Süer, the location of the data center was chosen by taking into account the location criteria such as easy access, uninterrupted power supply and distance to risks.

Road Map for Digital Transformation Within the scope of Industry 4.0 studies, companies and technology suppliers will meet with TÜSİAD SD² Program. TÜSİAD SD² is the first comprehensive program created with the theme of “Digital Transformation in Industry” bringing together technology users and technology suppliers. TÜSİAD SD² will promote the technology supplier capacity and support the technology production and will provide

good practice examples that will inspire technological transformation plans, with the aim of strengthening the digital transformation process of the industry and supporting the technology supplier ecosystem with technology users and technological solution providers in production processes. TÜSİAD SD², which is designed for micro, small and medium scale technology suppliers,

will also contribute to the process of making customer validations of technology prototypes. In TÜSİAD SD² Program, the process will be as the following: • Technology suppliers will be invited for products and/or services in line with the search for digital transformation of technology users. • An application pool will be set up from technology suppliers

that develop the quality products and/or services to respond to this call. • Technology suppliers who have passed the pre-evaluation of “Technology users” will meet with different experts, users and ecosystem actors through the “IndustryTechnology Advanced Integration Program” (STEP). • Within the scope of

STEP, “technology users” will pair with the most suitable “technology suppliers”, enter the working period and prepare a Solution File. • The success stories to be formed at the end of this process will also be shared with the public at the Digital Transformation Success Stories in the Industry ceremony.

PTC will grow in Turkey market with LinkPlus LinkPlus, which fell under the roof of Redington two years ago, as of June 2018, became the Turkey distributor of PTC which offers solutions in the areas of computer aided design (CAD), product lifecycle management (PLM), Industry 4.0, service life cycle management, Internet of Things (IoT) and augmented reality (AR). LinkPlus has expanded its distribution network with PTC, providing its partners

with a wide range of technology products and services in the fields of information, technical support and consultancy services with an understanding of value added business model. PTC gives services for more than 800 companies globally and operates in sectors such as industry, automotive, electronics and high technology, retail and consumer, medical devices

with more than 6 thousand employees in 30 countries, more than 150 partners and 300 thousand solutions developers. LinkPlus General Manager Cem Borhan, who provided information on the cooperation they have realized with PTC, said: “The IOT market continues to grow rapidly and its influence is increasing day by day. Rapid technology adaptation, increased security

threats, improved productivity and lower total cost claims and the ability of future technologies like 5G are foreseen not to move the IoT market forward. Those who can quickly adapt to this rapid transformation will be profitable. With this cooperation with PTC, we will help many companies adapt to this process much easier and to stand out in the global competition.”

PTC Turkey and Greece General Manager Bilgehan Baykal stated that: “With the investments we made since 2013, we are shaping the 4th industrial revolution and Turkey has great significance for us. We began our investments in this direction in 2014 and strengthened by opening our first office in İstanbul in 2017. We started our solutions in collaboration with LinkPlus to meet with companies in Turkey.”


DÜNYANIN YENİ PETROLÜ DATA

STAR OF BOSPHORUS İLE FİZİKSEL VE DİJİTAL TEHDİTLERE KARŞI TAM KORUMA: Global standartlarda sismik izolasyon teknolojisi & dinamik kesintisiz güç kaynağı Yeni nesil donanımsal ve yazılımsal güvenlik anlayışı 7/24 izleme ve teknik destek



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.