SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1185 27 Ağustos - 2 Eylül 2018
Sayfa
6
Sektörü ancak ‘gerçek’ rekabet ortamı geliştirir! TELKODER, 2017 yılını kapsayan sektörel değerlendirmeleri, sorunları ve çözüm önerilerini derlediği 2017 Yılı Sektör Düzenlemelerine Yönelik Değerlendirmeler Raporu’nu yayımladı.
Sayfa
8
Çoklu bulut platformlarını yönetmek maharet ister
10
2019, sıçrama noktası olacak Veri merkezinin doluluğu adına önemli bir noktaya ulaşan Radore, daha fazla ‘uygulamadan yönetilen’ veya kullanıcı tarafından yönetilen esnek platformlar sunmayı hedefliyor.
Tehditleri bir kenara bırakın,fırsatlara zirvede şahit olun! Geldiğimiz noktada teknoloji, bize sonsuzluk ve sınırsızlık vaat ediyor. Teknolojiler ve gelişmeler her sektörü ve iş yapış biçimlerini yeniden tanımlıyor. Tüm bu dönüşüm; insanın konumunu değiştiriyor. İpuçları bu kadar olsun, detaylar ve korkmak yerine fırsatları görebilmek için adresimiz ise 21-22 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi ’18. Sayfa
11
İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ
VERi MERKEZi
RADORE Kurumsal Mobil Uygulamalar Son günlerde yaşanılan ekonomik dalgalanmalar şirketleri daha verimli çalışmaya yöneltecek. Verimliliğin temelinde ise bilişim teknolojileri yatıyor.
KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI
İLİ İLG
M
Sayfa
VERİ
F5 Networks için iş ortağı ekosisteminde bulut bilişim merkezli ve yerel pazar ihtiyaçlarına dönük yatırımlar öncelik.
BThaber
GÜNDEM
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
3
Tehditleri bir kenara bırakın, fırsatlara zirvede şahit olun! Geldiğimiz noktada teknoloji, bize sonsuzluk ve sınırsızlık vaat ediyor. Teknolojiler ve gelişmeler her sektörü ve iş yapış biçimlerini yeniden tanımlıyor. Tüm bu dönüşüm; insanın konumunu değiştiriyor. İpuçları bu kadar olsun, detaylar ve korkmak yerine fırsatları görebilmek için adresimiz ise 21-22 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi ’18. Farklı gerekçelerle ekonomik çalkantıların olduğu dönemlerde en önemli konu verimlilik. Burada BT’nin çok belirleyici bir rolü var. BT’de en yenileri öğrenmek için her yıl olduğu gibi bu yıl da en yetkin platform olarak Bilişim Zirvesi; 18’inci kez yerli ve yabancı katılımcıları, farklı sektörlerden isimleri ve kamuyu bir araya getirecek. Gerek küresel gerekse ekonomik şartların gelgitlerine karşılık, Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun’un da belirttiği gibi, bizim yapımız dalgalanmalardan fırsatlar yaratmaya son derece yatkın. Çabuk esneklik gösterebiliyoruz. Konuya BT olarak baktığımızda ise yine Neslihan Aksun’un dikkat çektiği bir gerçek var: Türkiye gerek kamusal gerek bireysel anlamda artık teknolojiden vazgeçebilecek durumda değil. Yani bir fedakarlık söz konusu olduğunda teknoloji geri planda. Türkiye’de teknoloji üretimi istenen seviyede değil, ama bu konuda
eylem planları, yapısal anlamda bazı örgütlenmeler söz konusu ve asıl önemlisi, STK’lar ve kamu da bunu destekliyor. İşte bu nedenle bireyler, her ölçekte şirket ve kamu dahil tüm sektörler için BT, yatırımlarda kesinti yapılmayacak temel alan, bireysel hayatın olduğu kadar kurumsal hayatın da vazgeçilmezi. Teknolojnin ekonomiyi nasıl dönüştürdüğünü ve nasıl dönüştürmesi gerektiğini ele almak üzere geçtiğimiz yıl Bilişim Zirvesi ‘17’nin mottosu ‘Rekonomi’ oldu ve tüm sektörler için teknolojinin nasıl değişimleri beraberinde getireceği tek tek ele alındı. Her zaman olduğu gibi, bu konuyu ilk ele alan ve kavramı insanların aklına düşüren Bilişim Zirvesi, aslında başından beri bu felsefeyle tüm sektörlere yön veriyor. “Her zaman dediğimiz gibi, biz literatüre hep yeni kavramlar ekliyoruz. ‘Re-ekonomi’ dedik ve insanların bu dönüşümün gerekliliğini benimsemesini hedefledik” bilgisini veren Neslihan
Aksun’un belirttiği gibi, ‘dijital ekonomi’ kolayca işlenip tüketilebilecek bir konu değil. Bu nedenle 21-22 Kasım 2018 tarihlerinde yine İstanbul Kongre Merkezi’nde sektörün yerli ve yabancı isimlerini buluşturacak olan Bilişim Zirvesi ’18, “Beyond the Wall”, yani “Duvarın ardı” mottosuyla sektöre yön verecek. 2017 yılında Bilişim Zirvesi’nde dijital ekonomiye yıkıcı ve yenilikçi teknolojilerin etkilerini anlattıklarını, hatta bu ‘yıkıcı’ kelimesini doğru tanımlamaya önem verdiklerini vurgulayan Neslihan Aksun, “Geçen yıl ‘Duvarın arkasında neler olduğunu size 2018 Kasım’ında göstereceğiz’ dedik ve sözümüzü tutuyoruz” dedi. Neslihan Aksun ile Bilişim Zirvesi’18’i ve BT’nin bir ülke için nasıl bir vazgeçilmez olabileceğini konuştuk: Duvarın ardında ne var? Akıllı şeyler ve bilen teknolojiler var. ‘Bilen’ kelimesi çok önemli ve tepe konumuz yapay zeka
Zirvede bu yılın ‘ilk’i: Teknoloji Kaptanları Geride kalan 24 yılda şirketlere dijital dönüşüm süreçlerinde yol arkadaşlığı yapan BThaber gazetesi, şirketler ve ekiplerinin dijital dönüşüm konusunda geliştirdikleri projeler için yeni bir ödül sistemi geliştirdi: Teknoloji Kaptanları. Bilişim Zirvesi ‘18’in ilk günü olan 21 Kasım akşamında düzenlenecek ödül töreni ile Türkiye ya da yurtdışı merkezli ama Türkiye’de halihazırda faaliyet gösteren kurumlardaki teknoloji ve dijitalleşmeden sorumlu en yetkili kişiler, yani CIO, CTO, CDO, kamudan katılımda Bilgi İşlem Daire Başkanları yarışabilecek. Teknoloji ve dijitalleşmeden sorumlu liderler dışındaki başvurular ise kabul edilmeyecek. Teknoloji Kaptanları için başvurular teknolojikaptanlari.com ve bilisimzirvesi.com.tr web sitelerinden alınıyor. Projelerin 2017 yılı içinde tamamlanmış
ve uygulamaya geçmiş olması gerekiyor. Değerlendirmeler ise yetkin jürinin kararları ve en az 100 arkadaşı olan Facebook kullanıcılarının oylaması ile gerçekleştirilecek. Finale kalan projelerin değerlendirilmesinde yüzde 25 halk oylaması, yüzde 75 jüri oylaması belirleyici olacak. http://teknolojikaptanlari. com/basvuru/ sitesinden alanında yetkin jüri hakkında detaylara ulaşmak mümkün. Yılın en iyi dijital dönüşüm projesi, yılın en iyi inovasyon projesi, yılın en iyi operasyonel yetkinlik projesi, yılın en iyi müşteri ile etkileşim projesi, yılın en iyi sosyal sorumluluk projesi ödüllerinin yanı sıra, yılın Teknoloji Kaptanı da kamuoyuna duyurulacak. Bu arada, 18.Bilişim Zirvesi’ne bilet satışı ile gerçekleştirilen girişlere karşılık, ‘Teknoloji Kaptanları’ ödül törenine katılım herkes için ücretsiz olacak.
Devamı 4. Sayfa'da
4
BThaber
GÜNDEM
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
olacak. Yüzeysel değil fazlasıyla derinlemesine ele alacağız bu başlığı. Her yıl zirvede gündemi değil, geleceği konuşup tartışıyor, birlikte inşa ediyoruz. Yapay zeka ile sadece bir şeyleri yapabilen teknolojileri düşünmeyin. Öğrene’bilen’, öğrendiğini uygulaya'bilen', merak ede’bilen’, tasarlaya’bilen’ yapılar odağımız. Çünkü öğrenebilen yapıları, teknolojinin hayatın içine girip öğrenerek ve aksiyon alarak konumlanmasını ele alıyoruz ve yapay zeka da bunu tanımlıyor. Tüm bu başlıkları çok detaylı biçimde 20’ye yakın farklı tema ile düzenleyeceğimiz oturumlar ve Teknoloji Platformları’nda işleyeceğiz. Her yıl olduğu gibi farklı sektörlerden isimler, fikir ve düşünce liderleri, yönetim guruları, akademisyenler, iş profesyonelleri, teknoloji liderleri, yasal düzenleyiciler ve STK’lar hedefimiz. Çünkü artık tüm sektörler için BT bir gereklilik.
ve robotik teknolojileri tehdit olarak değil, sunduğu fırsatlar açısından değerlendirmek, var olan yapıları sadece değiştirmek değil, yeni yaklaşımlarla inşa etmek. Yani var olanı yıkıp yenisini kuracağız şeklinde bir iddiamız yok. Bunun yerine, var olan yapıları değiştirerek, yenilikçi yaklaşımların öne çıkmasını sağlayacağız. Teknolojiye sırt dönmek veya abartılı ve plansız biçimde benimsemek yerine, herkesin en doğru rotasını belirlemesine yardımcı olmak istiyoruz. “Ben bir dönüşüm yatırımı yapmak için geç kaldım” diyenler var, ki bunlar çok yanlış düşünceler. İşte bizim bu düşünceleri yıkmamız, bu duvarı yıktıktan sonra da arkasındakileri gösterebilmemiz lazım ki onlar da bu yeni dünyaya geçebilsinler. Kurumsal devamlılıkları için gereken teknolojik yetkinlik ve yeniliklere sahip olmak işte bu yönüyle önemli.
Konu başlıklarınız nasıl şekilleniyor? Dijital güvenlik konumuz var ve burada sadece siber güvenliği değil, misal adli bilişimi de konuşup işleyeceğiz. Yapay zeka ve robotik teknolojiler odaklanacağımız temel başlıklar olacak ve bunların tehdit değil, fırsat olduğunu unutmamamız gerektiğini vurgulayacağız. Çünkü zeki ve otonom bir dijital yaşam modelini yaşamaya başladık, bunun getirdiği yeni iş modellerini, tüm dinamikleri ile zirvede tasarlayacak, nasıl kurgulanacağına bakacağız. Yapay zeka
18.Bilişim Zirvesi ’de temel başlıklar neler olacak? Bu yıl zirvenin ana sponsorları Hewlett Packard Enterprise ve Türkiye İş Bankası. Türkiye İş Bankası’nın kendi içeriğini kendi planladığı, büyük ana salonumuzda gerçekleşecek bir oturumu var ve ‘Yapay Zeka Çağında İnsana ve İşe Farklı Bakış’ diyecek. CDO Turkey ile ‘Dijital Liderler ile Dijital Şirketler’ başlığında Bülent Kutlu'nun önderliğinde gerçekleştireceğimiz bir oturumumuz olacak. Ayrıca 20’ye yakın konu
Kur dalgalanması yerine her zamanki gibi Türk Lirası! “Bilişim Zirvesi, tam 18 yıldır bilişim sektörü, kamu ve STK’larla birlikte hayata geçen dev bir ekip çalışması. M2S’in araştırmacı kimliği ve pazarlama yetkinliği, BThaber’in sektördeki en köklü yayın olması Bilişim Zirvesi’ni farklı kılan özellikleri. Bu yıl zirvede günlük gazete planlıyoruz. 2017 yılındaki zirvemizde çok anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştık. Bu yıl da bu felsefe ile sürprizlerimiz olacak. Robotik teknolojiye de dokunan bir çalışma olmasını istiyoruz diyerek bir ipucu veriyorum. Bu arada, 2019 yılı Bilişim Zirvesi tarihlerimiz belli ve sitkemizde yer alıyor. 2019 yılı teması için ekip olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz ve hedefimiz; 18.Bilişim Zirvesi’nde bunu
başlığında Teknoloji Platformu düzenleyeceğiz. Platformları takip etmek isteyenleri hedefleyen aday sponsorlara açık bir sponsorluk modelimiz var. Sensör teknolojileri, dijital sinir ağları, telepatik internet, IoT için gereken güvenlik, zeki işletmeler, akıllı mobil cihazlar, Endüstri 4.0 gibi başlıklar zirvede katılımcılarla buluşacak. Diğer başlıklar nasıl şekillenecek? Büyük veri de zirvede yerini alacak. Bu yıl ‘Büyük Verinin Zekası’ dedik ve yapay zeka ile birleştirdik, ‘büyük veri nedir ve nereye gidiyor’dan ziyade, büyük veriye gerçek zamanlı anlam katabilmek ve iş süreçlerine dahil etmeye odaklandık. Bu kapsamda ‘Öğrenen ve İdrak Eden Büyük Veri’ başlığımız var. Veri madenciliği, iş zekası, analitik gibi konular da bu başlıkta yerini alacak. ‘Dijital Finans ve Ticari Platform’ isimli bir
açıklamak. Her yıl olduğu gibi bir zirveyi yaparken, bir sonraki için çalışmaya da başlıyor, hem geleceği konuşuyor hem de bu gelecekte neleri konuşacağımızı çok önceden ve net biçimde planlıyor, ekip olarak büyük öngörü isteyen bir iş yaptığımızı biliyoruz. Bilişim Zirvesi kapsamında tüm maliyetlerimiz, yani mekan kirası, teknik giderler gibi tüm başlıklarda giderler döviz bazında iken, bizim satışlarımız her zaman olduğu gibi TL olarak devam ediyor ve geçen yıla nazaran önemli bir fiyat artışı yapmadık. TL, özellikle bu süreçte önemli bir avantaj demek. 2019 yılı etkinlik takvimimizi de oluşturduk, bunu web sitemiz www.bilisimzirvesi.com.tr sitemizde yayınlıyoruz.”
konumuz var ve Türkiye İş Bankası da burada yer alacak. Ayrıca Ödeme ve Elektronik Para Derneği (ÖDED) ile burada bir panel düzenleyecek, fintech entegrasyonlarını dijital para dünyasını, blockchain ve e-ticareti ele alacak, bankacılık hizmetlerinde yapay zeka ve makine öğrenmesinin potansiyeline odaklanacağız. Dijital Akıllı Güvenlik Platformu; savunma, emniyet, siber güvenlik politikaları oluşturmak, otonom araçlarda güvenlik, kritik tesisler ve şehir güvenliği gibi felaket önleme tedbirleri ile adli bilişimi de detaylı biçimde ele alacak. Robotik Sistemler Platformu, Bilgi Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi akademisyeni, aynı zamanda robotik ve yapay zeka konusunda güncel bir bloğa sahip olan Kozan Demircan ile birlikte hayata geçireceğimiz çalışma olacak. Hem endüstrileri hem robotik sistemleri
Neslihan Aksun: “Doğru teknoloji yatırımlarının sonu yok” “Reel sektöre önerim şudur: Kriz, sarsıntı, dalgalanma tanımları ile anlık hareketlere herkes kendi sıfatını yakıştırıyor. Ama ne olursa olsun, bu fikirlerin çok etkisi altında kalmadan, bunları fırsata dönüştürmenin yollarını aramak gerek. Halen 2019 yılı Anadolu BTvizyon etkinliklerimizin yeni kampanyası üzerinde çalışıyor, süreçlerimizi her zamanki gibi küçük ve TL bazlı bütçelerle yürütüyoruz. Tüm giderler euro olmasına rağmen, bizimle beraber yola çıkıp bize güvenen, desteğini esirgemeyen şirketlerle işbirliği bizim önceliğimiz. 25 yıldır olduğu gibi bundan sonra da bu konuda kararlılığımız ön planda olacak. Doğru teknoloji yatırımlarının sonu yok. Bu alanda yatırımlar, tüm sektörlerde kurumsal süreklilik ve rekabet avantajı için temel oluşturuyor. Ülke ekonomisine somut fayda için BT yatırımlarının artması, teknolojinin içerde üretilmesi, üretim ve doğru kurgu kritik
önemde. Bunun bir örneği olarak, Bilişim 500 araştırmamızda bu yıl önemli değişiklikleri hayata geçirdik, cirosu ile ilk 10’da yer alan şirketler yerine, asıl önemlisi Ar-Ge yapanları, Anadolu’da ön plana çıkanları, Türkiye’de üretim ve ihracat yapanlara, girişimleri ile gelecek için potansiyeli yüksek olanlara, yani bizi gerçek anlamda geleceğe taşıyacak olan şirketleri sıralamaya odaklandık. BThaber Şirketler Grubu olarak girişimlerin önemini ve desteklenmesi gerektiğini biliyor, bu kapsamda her yıl jürimiz tarafından seçilen 3 yaşından küçük firmalara 33 hafta destek veriyoruz. Bu girişimler, Anadolu’daki başarı hikayelerini daha yakından tanımamızı sağlıyor. Sonuçta teknoloji geliştirmenin ve üretmenin öneminin büyük olduğunu biliyor, bu amaçla sektöre yön verme misyonumuzu yerine getiriyor, tüm sektörler için fayda yaratmaya önem veriyor, kamu için de ölçülebilirlik sunuyoruz.”
inceleyeceğiz, giyilebilir robotlar, ev robotları, hastabakıcı robotlar, beyaz yakalıların işlerini robotlara devredip etmeyeceği, robotlarda vatandaşlık gibi konuları ‘Bilen insanüstü bilgisayarlar’ diyerek ele alacağız. Bu yıl, daha önce hiç işlemediğimiz ve yoğun ilgi görmesini beklediğimiz bir konu başlığımız var: ‘Dijital Spor Teknolojileri Platformu’. Dijital akıllı stadyumlar, spor dünyasının dijital sağlık devrimi, medyada marka değerleri, sosyal medyada taraftar entegrasyonu, e-spor, giyilebilir teknolojiler, derin öğrenme ve yapay zeka ile sporun analitiğini, kulüplerdeki dijital dönüşüm, robotik teknolojiler gibi ilginç konuları ele alacağız ve ilgi paralelinde bunu ilerleyen dönemde ayrı bir etkinlik olarak sunmak da gündemimizde. ‘Akıllı Şehir Platforları’ içerik desteğini Kamu Teknoloji Platformu ve Başkanı Erdem Akçıl verecek ve hem akıllı kentleri hem akıllı şehirlerin parçası olan akıllı taşıtlar ve ulaşım teknolojilerini ele alacağız. ‘Entegre Akıllı Bulut Platformu’ ise bilgiye zeka katmak, hibrit veya genel bulut tercihlerinde belirleyici olan unsurlar, bulutlar arası entegrasyon, bulut hizmet modelleri gibi konuları işleyecek. ‘Dijital Pazarlama ve Perakende Teknolojileri’ ayrı bir platformumuz olacak ve kişiye özel dijital içerik oluşturma, kısa süreli içerik ve dijital pazarlama deneyim pazarlaması, dijital dünyada
BThaber
E-TOPLUM
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
5
BTK’da yeni dönem
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan 2018/106 sayılı kararname ile beraber, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) yeni görevlendirmeler yapıldı.
Bu kapsamda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı görevine getirilen Dr. Ömer Fatih Sayan'ın yerine, Kurul Üyesi Ömer Abdullah Karagözoğlu atandı. İkinci Başkanlık konumuna getirilen Figen Kılıç, BTK’nın ilk kadın başkanı oldu. Üyeliklere ise Orhan Öge, Hacı Adnan Cengiz ve Rıdvan Kahveci getirildi. Ömer Abdullah Karagözoğlu, 1975 ‘te İskoçya’nın Glasgow şehrinde doğdu. 2000 yılında ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nden mezun oldu. 2002- 2004 arasında İSKİ’de yazılım mühendisi olarak
görev yapan Karagözoğlu, 2004’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerden ve teknoloji üreten BELBİM’de sırasıyla; Yazılım Mühendisi, Proje Mühendisi, Proje Yöneticisi, Uygulama Destek Şefi ve Bilgi Sistemleri Şefi gibi görevleri yürüttü, 2016 yılında ise BELBİM’den ayrılarak BTK’da Başkan Danışmanı ve Kurul Üyesi olarak kariyerine devam etti. BTK'da İkinci Başkanlık görevine getirilen ve kurumun ilk kadın başkanı olan eski Kurul Üyesi Figen Kılıç ise Selçuk Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü’ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mühendislik Fakültesi Elektrik- Elektronik Mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı. 1995’te İstanbul Belediyeleri Bilgi İşlem Sanayi ve Ticaret’te (BELBİM) iş yaşamına başlayan Kılıç, ARGE Mühendisi, Projeler Koordinatörü olarak Elektronik Ücret Toplama Sistemleri üzerine projeler geliştirdi. 20102014 arasında Çalık Holding şirketlerinden E-Kent Ödeme Sistemleri AŞ’de Proje Yönetimi
ve Yazılım Direktörlüğü görevini yapan Kılıç 2014 -2015 arasında Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ’de görev aldı, Haziran 2015’te ise BTK üyeliğine atandı.
GDPR'a uymayanları yaptırımlar bekliyor! Avrupa Birliği'nin (AB) 25 Mayıs 2018’de yürürlüğe koyduğu yeni veri koruma yasası “The General Data Protection Regulation” (GDPR - Genel Veri Koruma Tüzüğü), sadece AB ülkelerini değil, bu ülkelerle iş ilişkileri kuran kişi ve kurumları da etkiliyor. Kişilere ait verilerin izin alınmaksızın toplanması, saklanması ve işlenmesinin önüne geçen GDPR ile, verilerin hangi amaçla ele alınacağının belirtilmesi ve ilgili kişiden onay alınması şart. Innovera CEO’su
Gökhan Say, bu noktada Avrupa'daki firmaları ve Avrupa ülkeleriyle iş yapan firmalara, kişisel veri ile ilgili işlem yapmadan önce, bu verileri nasıl kullanacaklarına ilişkin detaylı bir inceleme yapmalarını önerdi. Türkiye'de faaliyet gösteren ve Avrupa'ya satış yapan şirketlerin de bu düzenlemeden etkilendiğini hatırlatan Say, GDPR uyumluluğunun kritik önemine vurgu yaptı. Piyasada firmalara kişisel
verilerin işlenmesiyle ilgili yardımcı olacak, verilerin şifrelenmesi ve doğru bir şekilde tasnif edilmesi işlemlerini otomatik olarak gerçekleştirebilen çeşitli teknik araçlar bulunsa da, GDPR'a uyumlu olmak için gerekli işlemler konusunda uzman kişilerden destek almak da önemli. Yapısını GDPR'a göre düzenlemeyen şirketler ise veri ihlali sebebiyle, bedeli milyonlarca avroyu bulan cezalarla karşılaşabiliyor. Ayrıca, ihlalin gerçekleşmesi
halinde söz konusu şirketin, durumu farkına vardığı andan itibaren 72 saat içinde veri sızıntısını bildirmesi gerek. Aksi halde, kişi ve kurumları birçok hukuki yaptırım bekliyor. Kurumlar GDPR'a uyumluluk sürecinde, yalnızca teknik araçlarla değil, konusunda uzmanlardan alınacak analiz ve danışmanlıkla da ilerlemek durumunda. Bu kapsamda, danışmanların da şirketlerde kişisel ve özel nitelikli verilerin bulunduğu alanları belirleme, saklama ve imha etme gibi
süreçlerde aktif rol oynaması ve operasyonun takibini gerçekleştirmesi gerek. Rutin analiz ve çalışmalara ek olarak, güvenlik politikalarını ve işletmenin hedeflerini revize etmek, eğitimlerle yöneticileri ve çalışanları da GDPR konusunda yetkin hale getirmek çok önemli. Bu süreçle birlikte veri toplayan, saklayan ve işlemek isteyen kurumların, verilerini tuttukları kişileri detaylı ve açık şekilde bilgilendirmeleri ve onların onaylarını almaları gerekiyor.
İZKA’nın enerji projesi onayı aldı İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından geliştirilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, Rekabetçi Sektörler Programı'nın ikinci dönemi (IPA II) kapsamında hibe desteği almaya hak kazanan “BEST for Energy (Boosting Effective and Sustainable Transformation for Energy - Enerji için Etkin ve Sürdürülebilir Dönüşüm)” başlıklı projesi Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından resmi olarak onaylandı. İZKA tarafından yürütülecek projede İzmir özelinde temiz enerji sektöründe ekipman ve çevre teknolojileri üretimi yapan firmaların desteklenerek, küresel rekabet güçlerinin
artırılması ve sektörün dönüşümüne katkı sağlanması hedefleniyor. 36 ay sürmesi planlanan proje, Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) ortaklığında yürütülecek. Proje kapsamında Temiz Enerji Kümesi için Değer Zinciri ve Kümelenme Analizi, Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı Hazırlanması, Küme Tanıtım ve Uluslararasılaştırma Çalışmaları eksenlerinde çalışmalar gerçekleştirilecek. 2019’da başlaması öngörülen projenin uygulama hazırlıkları ise devam ediyor. İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, çalışma ile ilgili şu bilgileri verdi: “BEST For Energy Projesi;
yenilenebilir enerji üretiminde ulusal bir üs haline gelen İzmir’in; bu alandaki ekipmanların, teknolojilerin üretildiği, profesyonel ve kaliteli hizmet sağlayıcılarının geliştiği bir merkez haline gelmesine katkı sağlayacak. Yaklaşık 3 milyon avro finansal kaynak, ülkemiz ve bölgemizdeki ilgili alanlarda çalışan firmalarımızın, akademisyenlerimizin, girişimcilerimizin, kamu kurumları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek rekabetçi bir dönüşümün gerçekleştirilmesi, temiz enerji ekipmanları ve teknolojileri üretiminde ihtisaslaşmanın oluşması için kullanılacak.”
68
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 AĞUSTOS21 - 272 MAYIS EYLÜL 2018
Sektörü ancak ‘gerçek’ rekabet ortamı geliştirir! Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), 2017 yılını kapsayan sektörel değerlendirmeleri, sorunları ve çözüm önerilerini derlediği 2017 Yılı Sektör Düzenlemelerine Yönelik Değerlendirmeler Raporu’nu yayımladı. Telekomünikasyon sektörünün büyüklüğünün 2017 yılında 14 milyar dolar olduğu görülen raporda, TL olarak hesaplandığında ise rakamın 51,14 milyar TL olduğu görülüyor. Her yıl düzenli olarak hazırlanan rapordaki toplam gelirlerde; 2017’de vergiler, harçlar, idari ücretler, hazine payları ve cezalar nedeniyle sektörden çıkan paranın yaklaşık 24,6 milyar TL (6,7 milyar dolar) olduğu görüldü. Sektörde 2003 yılından bugüne kadar 640 milyon TL’lik artış sağlanabildiğinin ortaya çıktığını belirten TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, elektronik haberleşme sektörünün, serbestleşmenin başladığı 2002 yılından itibaren neredeyse hala aynı büyüklükte olduğuna dikkat çekti. Arıak, raporu şöyle değerlendirdi: Alternatif işletmeciler desteklenmeli “Türkiye’de elektronik haberleşme sektörünün son yıllarda dolar bazında büyüme kaydetmediğini görüyoruz. Bu durum, sektör gelirlerinin de hedeflenen ölçüde artmadığını ortaya koyuyor. TL bazında geçen yıllara yakın gelir elde edilse de, sektörün en büyük oyuncuları olarak kabul edilen Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom ile alternatif hizmetler sunan şirketlerin gelirlerinde hedeflenen ölçüde bir artış yaşanmıyor.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Alternatif işletmecilere hak ettikleri desteğin verilmesi gerek. Gelişen ve rekabette güç kazanan alternatif şirketler sektörün büyüme kaynağı olacak. Ülke ekonomisi ve güvenliği açısından kritik sektörlerden biri olan telekomünikasyonun sorunlarından tam olarak sıyrılması, rekabetin artması ve sektörün büyümesi için karar vericilerin desteği büyük önem taşıyor.” Turkcell, Vodafone, Avea; Türk Telekom ve TTNet dışında kalan diğer işletmecilerin toplam gelirlerinin 2017 yılında 6,8 milyar TL olduğu
görüldü. 2017 sonunda, aralarında Turknet, İşnet, Millenicom, TTM Telekom, Eser Telekom, Demirören TV Digital, Türksat gibi şirketlerin bulunduğu alternatif işletmecilerin gelirleri ise 4,18 milyar TL, pazar payları da yaklaşık yüzde 8 oldu. Alternatif işletmecilerin pazar payının artması yönünde yapılacak uygulamaların pazarda rekabetin gelişmesine önemli katkı sağlayacağı üzerinde duruluyor. Türkiye’de ses trafiği diplerde Küresel bazda genel olarak
sabit ses trafiğinin düşüşüne karşılık, Türkiye’de bu düşüş çok daha büyük bir oranda. Öyle ki, Türkiye’de toplam trafiğin yüzde 2,6’sı sabit, yüzde 97,3’ü mobil trafik iken, İngiltere’de sabit trafik yüzde 31, mobil trafik yüzde 69, Almanya’da ise sabit trafik yüzde 52,6 mobil trafik ise yüzde 47,5 olarak gerçekleşti. Türkiye’de sabit telefon trafiğindeki bu düşüşün temel sebebi olarak ise pazardaki rekabet eksikliği olarak görülüyor. Mobil işletmecilerin gelir dağılımına bakıldığında, SMS dışında konuşma gelirlerinin ciddi oranda düşüşü söz
‘Veri merkezi işletmecisi’ tanımı güncellenmeli 2017 yıl sonu itibariyle 10 bin 664 uydu haberleşme hizmetleri abonesi var. Türkiye üzerindeki uydu kapasitesi dikkate alındığında, abone sayısının düşük olduğu görülüyor. Uydu haberleşme sektörünün önünde büyük imkânlar olmasına rağmen, ihtiyaçlarının da oldukça fazla olması ise gelişimin önünü bir anlamda tıkıyor. Bu durumun detaylı biçimde ele alınıp çözülmesi, uydu sektörünün ve Türksat’ın iç ve dış piyasalardaki fırsatları yakalamasını da sağlayacak. Hizmet ve veriye olan talebin yüksek olması, genç nüfusun büyüklüğü gibi nedenlerle hızlı büyüme potansiyeli taşıyan Türkiye telekomünikasyon sektörünün, uydu yatırımları ile daha hızlı büyümesi bu şekilde sağlanabilir. Veri merkezi sektörünün desteklenmesi ve sürdürülebilir
büyümeye ihtiyacı da raporda öne çıkıyor. Yani, dünya ile uygun standartlarda veri merkezi işletmeciliğinin yapılabilmesi için harekete geçilmesi şart. İlk adım ise “Veri Merkezi İşletmecisi” tanımının yeniden, daha faydalı ve kapsayıcı ifadelerle düzenlenmesi olmalı. Türkiye’nin küresel veri merkezi sektöründe önemli bir oyuncu haline gelebilmesi için veri merkezlerinin en önemli gider kalemlerinden olan elektrik harcamalarında indirimli elektrik tariflerinden faydalanmaları, bazı durumlarda muaf tutulabilmeleri de sağlanmalı. Yapı malzemeleri, mekanik ve elektrik donanımlar, BT, donanım ve yazılım alımları üzerindeki ve satışlara doğrudan uygulanabilecek vergi indirimleri ise veri merkezlerine tanınabilecek çeşitli vergi teşviklerinden birkaçı olarak sıralanabilir.
konusu. Bu durumun temel sebebi olarak da özellikle Skype, WhatsApp gibi yabancı kaynaklı İnternet Tabanlı Hizmetler (ITHOTT) ile haberleşme alanında Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin farklı düzenlemelere tabi olmalarından kaynaklandığı vurgulanıyor. Bu alanda yapılacak yeni düzenlemeler ise yerli şirketlerin, küresel pazardaki rakipleriyle daha adil bir ortamda rekabet etmesine imkan vermeli. Raporda 2013 yılından sonra fiber abone sayısındaki artış hızının yavaşladığı da görülüyor. Fiber internet abone sayısının önemli ölçüde artırılabilmesi için de fiber şebekenin hızla yaygınlaşması, bu kapsamda da yerli ve yabancı yatırımcıların fiber altyapı kurma çalışmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği üzerinde duruluyor. Şirketlerin yatırım konusundaki kararlı tutumlarının yasalar doğrultusunda takip edilmesi ve desteklemesi de önem taşıyor.
Radore, internet servis sağlayıcıların tamamına rahatlıkla erişebildiği metro hattının üstündeki benzersiz konumuyla “doğal” operatör bağımsız veri merkezidir.
VERİ
KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI
İLİ İLG
M
BT profesyonelleri günün her anında zaman kaybı yaşamadan Radore’ye kolayca ulaşabilir. Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı ile %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.
İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ
VERi MERKEZi
RADORE
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 AĞUSTOS21 - 272 MAYIS EYLÜL 2018
Çoklu bulut platformlarını yönetmek maharet ister F5 Networks için iş ortağı ekosisteminde bulut bilişim merkezli ve yerel pazar ihtiyaçlarına dönük yatırımlar öncelik. Son yıllarda büyümenin itici gücü bulut bilişim teknolojileri. Handan Aybars Çoklu bulut platformları da bu büyümenin devamlılığını sağlıyor. Bulut bilişim teknolojilerinde sağlanan hizmet, yazılım başlığında gelişim demek. Bir tarafta da, bu gelişimin beraberinde getirdiği riskler ve her geçen gün çeşitlenen siber saldırılar, doğal olarak güvenlik ihtiyaçlarını arttırıyor. “Tüm bunlara ek olarak, M2M ve IoT de geleneksel BT algısını tepeden tırnağa değiştirecek” beklentisini dile getiren F5 Networks Körfez ve Levant (Akdeniz’in doğu sahilleri) Bölge Yöneticisi Zakeer Zubair, tüm bu başlıkların kendilerinin de önceliği olduğunu belirtti. İş ortakları için bu başlıklarda fırsatlar ortaya koyabilmeye odaklandıklarını söyleyen Zakeer Zubair’e göre, bu odak, kanal iş ortaklarının işlerini büyütmesi adına da fırsat demek. Son yıllarda
büyümenin temelinde bulut bilişimin olduğunun altını çizen Zubair’in belirttiği gibi, bulut platformlarının birbiri ile uyumlu, entegre biçimde yönetilmesi geldiğimiz noktada çok büyük önem taşıyor. Zakeer Zubair, pazardaki gelişmeleri ve stratejilerini anlattı: IoT odağında nasıl konumlanacaksınız? Dikey protokollerle IoT de sektör bazında yerini bulacak. İhtiyaçları görerek bu konuda çalışmalar önceliğimiz. Pazar gücümüz var ve bu da sektördeki diğer firmalara kıyasla bizi özgür kılıyor. Kurulduğumuz günden beri teknolojik yeniliklere yatırım yaparak, sektöre yön vermeye önem veriyoruz. Bu özgürlük bizi bağımsız kılıyor. BT dünyası da bizim gibi karar odaklı ilerlemenin öneminin farkında. Peki ya öncelikleriniz? İş ortağı odaklı yatırımlar yine önceliğimiz. İş ortağı ekosistemimizde bulut bilişim merkezli olarak yerele uygun
yatırımlar bizim için önemli. Özellikle EMEA bölgesinde bu yatırımlar ön planda olacak. EMEA nasıl bir pazar yapısı sergiliyor? Türkiye burada nasıl bir konumda? Farklı ülkeler ve farklı öncelikleri var. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar gibi yatırımları hızlı olan noktalar bölgenin de itici gücü. Türkiye’de ise kamunun ve özel sektörün BT yatırımları hız kesmiyor, yeni ihtiyaçlarla yatırımlar sürüyor ve düzenlemeler de sektör bazında önem taşıyor. Her ölçekte şirket bu düzenlemelere uyum için BT yatırımları yapmaları gerektiğinin farkında. Bu nedenle Türkiye pazarına yönelik beklentilerimiz son derece olumlu. Multi-cloud ilgisi nasıl gelişecek? Uygulama odaklı bir dijital dönüşüm var. Konuyla ilgili yaptığımız araştırmalar multicloud ortamlarını yönetme çabasındaki şirketlerin
kurumsal faaliyetlerini ve güvenliği sağlamakta tedirginlikleri olduğunu gösteriyor. Bu nedenle şirketler ve BT dünyası altyapı ve uygulamalarda önemli dönüşümlere imza atıyor. Bulutta uygulamaları korumak güvenlik başlığında şirketlerin temel gündemi. Multi-cloud yapısında tüm uygulamaları en doğru biçimde korumak, uygulamaların performansının gücünü korumasını garantilemek ve toplam BT yapısında görünürlüğün sürekliliğini sağlamak günümüzde kurumsal öncelik. Dijital ekonomik dönüşümde kurumsal başarının temellerini de bunlar oluşturuyor. Super NetOps yapısını nasıl bir amaçla hayata geçirdiniz? Super NetOps; tüm sektöre yönelik bir eğitim ve topluluk tabanlı bir program. Burada amacımız; uygulama hizmetlerini gerçek anlamda bir 'hizmet' modeli ile
sunabilmek. Böylece network sorumluları kritik uygulama hizmetlerini standart bir yapıya kavuşturmak için gereken becerileri elde edecek, otomatize araçlarla bunu sağlamayı öğrenecek. Böylece söz konusu ekiplerin iş yükü azalacak, zaman tasarrufu sağlanacak ve tüm uygulamaların gerekli standartlarda edinilmesi tüm departmanların işini kolaylaştıracak. Bu amaçla, distribütörümüz Prolink aracılığıyla 19 Temmuz’da İstanbul’da müşterilerimize yönelik Super NetOps Eğitimi ile otomasyon odaklı bir DevOps yapısını hayata geçirdik. Böylece şirketler hem network altyapısını günün şartlarına uygun hale getirmeyi hem de kendi network yapılarını kendileri otomatize etmeyi öğrendiler. Bu yapıyı hayata geçirmek için doğru zaman. Böylece şirketlerde BT birimlerinde bu kültürü yerleştirerek günümüzün ihtiyaçlarına ve network süreçlerindeki yeniliklere uyum sağlamak daha pratik bir hal alacak.
İTÜ Rover Takımı başarıdan başarıya koşuyor İstanbul Teknik Üniversitesi Robotik Kulübü’nün Rover Takımı, Mars Society ve NASA’nın sponsorluğunda düzenlenen URC (University Rover Challenge) yarışmasında dünyanın birçok saygın üniversitesini geride bırakmayı başardı. 12 farklı ülkeden katılan 95 takım arasından 12. olarak finale kalan İTÜ Rover Takımı, farklı etaplardan oluşan yarışma sürecinde 30.luğu elde etti. İTÜ Rover Takımı ayrıca bu yıl ilk kez verilen Bilim Özel Ödülü’ne de layık görüldü. Rover, gezegenlerin veya diğer gök cisimlerinin yüzeyinde gerekli görevleri yerine getirebilmesi için tasarlanmış uzay araştırma araçları. Bir tür insansız kara aracı sınıfına giren rover'lar, robotik kollar, hareket sistemleri, yüksek
çözünürlüklü kameralar ve sensörler barındırıyorlar. İTÜ Rover Takımı, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesindeki çeşitli fakültelerden biraraya gelmiş, farklı disiplinlerden öğretilere sahip, daha önceden birçok başarılı projelere imza atmış tecrübeli, meraklı ve çalışkan öğrencilerden oluşuyor. Takım hem hazırlanma sürecinde yeterli destekleri bulamaması hem de yarışma öncesi ABD gümrüğünden aracın geç alınması gibi yaşadığı birtakım olumsuzluklara rağmen ülkemiz açısından önemli bir başarıya imza attı. İTÜ Rover Takımı, Eylül ayında Polonya’da gerçekleşecek olan European Rover Challenge’a da kabul edildi ve hazırlıklarını hızlıca başladı. Takım şu anda
URC sürecinde yaşanan sıkıntılardan alınan dersler
ile daha güçlü şekilde Türkiye'de insansız gezegen
keşif robotları üzerine çalışmalarına devam ettiriyor.
10 8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 AĞUSTOS21 - 272 MAYIS EYLÜL 2018
2019, sıçrama noktası olacak Veri merkezinin doluluğu adına önemli bir noktaya ulaşan Radore, daha fazla ‘uygulamadan yönetilen’ veya kullanıcı tarafından yönetilen esnek platformlar sunmayı hedefliyor.
Handan Aybars Klasik altyapılardan çıkış, Radore’nin bulut başlığında gelirlerinde yüzde 100 büyümeyi ve istikrarlı gelişimi beraberinde getiriyor. Çünkü operasyonel maliyet avantajı esnekliği, güvenlik ve hızlı kapasite artırma imkanı gibi avantajlar artık açıkça görüyorlar. Bu gelişim paralelinde istihdamlarının istikrarlı bir artış sergilediğini, otomasyona ve dijital iş akışına büyük yatırım yaptıklarını vurgulayan Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, eklemeden geçmedi: “Bu da ekibimizin uygulama odaklı ilerlemesini sağlıyor ve bu başlıkta bazı yeniliklerimiz hayata geçmek üzere. Bunların birçoğu test aşamasında ve 1,5 senedir uğraştığımız bir proje söz konusu.” Ar-Ge odaklı çalışmalar hız kesmeden devam ederken, Sadi Abalı, 3 bin 500’ü aşkın müşteriye sahip olduklarını ve bu sayının da istikrarlı olarak artmayı sürdüreceğini vurguladı. Sadi Abalı ile Türkiye’nin ‘veri merkezi’ merkezi olma potansiyelini ve Radore’nin hedeflerini konuştuk:
Yedeklemede kurumsal farkındalık ne seviyede? Sektör bazında düzenlemeler belirleyici oluyor. Ama KOBİ’lerde bu bilinç düşük ve ucuz hizmete yöneliyorlar. Her zamanki gibi fiyat odaklıyız. Yarım saatlik kesinti, şirkete verileri tekrar toparlama adına 1 güne mal olabiliyor. Ayrıca elektronik iş yapış şekli yaygın ve bazı verileri eskiden olduğu gibi kağıttan tekrar
girmiyorsunuz. Siparişler, faturalar, tahsilatlar sistemde işliyor ve bunları kaybettiğiniz anda geri döndürmek zor. İşte buna tahammülünüz yoksa, belirttiğim yapıları kurmanız gerek. Bunlar senkron çalışacak, bunların yedeklemesi olacak. Sıfır veri kaybı çok önemli ve bir sorun karşısında sıfır kayıpla dönersiniz, ama 1 gün sonra. Yönetim bunu kabul ediyor mu? İşte BT ekibi bunu ortaya koymak zorunda. Yönetimin de bunu bilme hakkı ve zorunluluğu var. Bu durumda şirketlerde ölçek bağımsız olarak her birim yöneticisinin BT farkındalığının olması, bütçesel olarak bakmadan önce fayda ve risk odaklı yaklaşması lazım. Maliyet orantısını doğru kurmak asıl önemli unsur. Veri merkezlerine sistemlerini koyan kullanıcılar, aynı zamanda bunların yedeklemesinin de doğal olarak alındığını düşünebiliyor. Ama bu iş böyle ilerlemiyor. Bilinçli kullanıcının burada seçim yapması, veriler nerede veya nerelerde tutulacak, bir kesinti halinde tüm sistem ne zaman ayağa kalkacak, yedekleri başka bir sunucuya yüklemek ne kadar sürecek gibi sorulara yanıt verilebilmesi, tercihlerin bilinçli yapılması lazım. Katma değerli hizmetleriniz neler? Müşterimiz bizden kabin kiralayabiliyor, bizden aldıkları veya kendi sahip oldukları sistemleri kabine yerleştirip konfigürasyon kurabiliyorlar. Buna
‘colocation’ diyoruz. Müşterilerimiz bunu bir veri merkezinde yapabilir ve biz de onlara bu konfigürasyon kurulumunda yardımcı oluyoruz. Veya müşterimiz kabin değil, 1 veya 2 sunucu kiralamak isteyebiliyor. Son 3-4 senedir sunucu kiralama başlığında bulut çok yaygın ve en verimli, en güvenli altyapı da bu. Bu yapının yönetimi kolaydır, yedekleme gibi konularda altyapıları daha gelişmiştir, güncellemeler her başlıkta çok hızlı yapılır. Altyapıyı zaten biz yönetiyor, güvenlikte yönetilir firewall, yük dağılımını sağlamak için yedeklemeler, load balancing dediğimiz altyapı hizmeti, güvenlik başlığında farklı hizmetler, veri tabanı, aylık bazda lisans kiralama özellikle Microsoft SQL kiralama, paylaşımlı lisans kiralama veya dedike lisans kiralama modeli ile kurumsal altyapıyı oluşturuyoruz. İstanbul’da kurabileceğimiz bu altyapının benzerini İzmir’de de sunabiliyoruz. İki şehir arasında yüksek hızlı altyapımız var. Böylece yedekli çalışma, replikasyon veya senkron çalışma imkanı sağlayabiliyoruz. İzmir’de felaket kurtarma merkezimizde de ayrıca bulut ve sanallaştırma altyapımız, fiziksel sunucular, paylaşımlı depolama altyapımız ve yedekleme imkanımız var. İki şehir arasında yedeklemeleri alabiliyoruz ve her bütçeye, her ihtiyaca ve önceliğe göre modelleme yapabilme yetkinliğimiz var. Oyun, e-ticaret, ödeme sistemleri gibi bizi tercih eden dikey sektörlerde, yani
kesintisizliğin çok önemli olduğu alanlarda şirketler de bilinçli tercihleri ile geliyor. Yılın ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Abartı olmazsa ilk yarı için ‘muhteşem’ diyebiliriz. Çok iyi bir büyüme yakaladık. Birçok farklı şirketten gelen geribildirimlerin aksine, tahsilat konusunda oldukça iyi gidiyoruz. Radore hizmet paketi ve tamamlayıcı hizmetlerimizle bir telekom operatöründen bağımsız yapımızın yanında, ben ‘holding bağımsız’ da diyorum. Büyük holding üyesi ortaklarımız olsa da, bir holdingin entegre parçası değiliz. Tüm bunlar bize özerk bir yapı kazandırıyor. Disiplini koruyarak geliştirdiğimiz esnekliğimiz, birçok sektörde şirketlere, ama özellikle bilişim sektöründeki entegratör veya hosting partner dediğimiz, bizden 3-5-10 kabini yani kapasiteyi alıp bunları parçalarla satan şirketlere cazip geliyor. Yerimizin merkezi olması, altyapının yeni ve çok doğru kurgulanmış olması da önemli çekim noktaları. Orta vade planları neler? 2018 yılında geçen seneye göre yüzde 40 büyüme hedefledik ve bu hedef paralelinde gidiyoruz. Lokasyonumuz ve hizmet paletimiz açısından orta ve büyük ölçekte şirketlerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. 2019 yılı, bir sıçrama noktası olacak. Bir yapılanma süreci içindeydik. Kadromuzu büyüttük. Veri merkezimizin doluluğu adına iyi bir noktaya
Teşvikler yeterli kolaylıklarla sunulmadı Teşvikler için çok büyük m2’lere yatırım yapılması gerekiyor. Türkiye piyasasında 5 bin m2 veri merkezi ve 2 bin m2 de diğer yardımcı alanlar diyelim, 7 bin m2’yle bir Anadolu kentinde yatırım yapacak, sonra gelir bekleyeceksiniz. Bence bu gerçekçi bir yaklaşım değil. Ayrıca bu işe yatırım yapmış, emek vermiş ve organik olarak büyümüş, yani kendi içinde gelişmiş şirketler için de rakip yaratacaksınız. Çünkü onlar bu kadar büyük m2’lere yatırım yaptıktan sonra boş durmasın diyerek fiyatları düşürme yoluna gidecek, büyük ihtimalle de kârlılık sorunu yaşamaya başlayacaklar. Sonuçta kârlılık düşünce kalite düşer, riskler de artar. Ümit ediyorum ki daha geniş kapsamlı, tüm illeri kapsayan bir teşvik
planı ortaya çıkar. Bu işe halihazırda yatırım yapmış şirketlerin de yararlanabileceği teşvikler olur. Ucuz elektrik verilebilir, KDV ile ilgili birtakım teşvikler olabilir, çalışan personel odaklı, yani Gelir Vergisi ile ilgili adımlar atılabilir. Bazı ülkelerde bunun örnekleri var. Mesela Bulgaristan küçük bir ülke olmasına rağmen, veri merkezi hizmetleri açısından bizden çok daha ileri konumda. Biz Türkiye içine hizmet vermekten öteye çok fazla gidemedik. Yani, genel olarak sektörde yabancı müşteriye satış oranımız oldukça düşük. Bunlara daha detaylı yaklaşılması gerek. Kamu da veriyi Türkiye’de tutmak istiyor. Dolayısıyla gerçekten şirketlerin önünü açacak adımların hızlı ve ciddi biçimde atılması lazım.
Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı geldik. 2019, 2018 yılına kıyasla vergi ve faiz öncesi kârlılık parametrelerinin ikiye katlandığı bir yıl olacak. Daha fazla uygulamadan yönetilen veya kullanıcı tarafından yönetilen esnek platformlar sunmak istiyoruz. Yani ihtiyacınız olduğu kadar kaynağı kullanın, biz de bunu ücretlendirelim. Stratejimiz; mümkün olduğunca kullanıcıya haklar vererek, onların yönetmesini sağlamak. Kullanıcıların sayısı giderek artan bir bölümü buna hazır. Portalımızdan sunucu satın alabiliyorsunuz ve bunun otomatik aktivasyonu yapılıyor. Bu tür imkanları ve altyapıları kullanıcılara daha fazla sunmak istiyoruz. Bir de global bazı servis sağlayıcılar var ve verileri yurtdışında tutuluyor. Biz de aynı hizmetleri yurtiçinde tutacağımız platformlar kurmak istiyoruz. İki tane platform test ettik. Bir tanesi istediğimiz olgunlukta. Burada istediği takdirde lokal, yani Türkiye’de uygulamasını çalıştırsın, aynı servisleri globalde de bulabilsin, yedekleme hizmeti aldığında isterse İstanbul’da, isterse İzmir’de, isterse dünyanın başka bir yerinde tutsun istiyoruz. Bu gibi imkanları şirketlere sunduğumuz bir ürün portföyü peşindeyiz. Bunların karşılığını 2019 ve sonrasında alacağız. Şirketlerin de buna ihtiyacı olduğunu görüyoruz. PaaS, IaaS, SaaS gibi servislerin gelişiminin yanında, global servis sağlayıcılardan alamadığınız Türkçe desteği de böylece bulacaksınız.
BThaber 27 AĞUSTOS - 2 EYLÜL 2018
Kurumsal Mobil Uygulamalar
DOSYA:
www.bthaber.com.tr
Ayhan Sevgi
Verimliliğin temelinde mobil teknolojiler ve uygulamalar var Son günlerde yaşadığımız ekonomik dalgalanmalar, daha verimli olabilme konusunda şirketleri bir kez daha verimli çalışma koşullarına düşündürmeye başlattı. Yeni ürünler geliştirme, üretme ve bunları satabilme becerisini kazanma ya da bu konuda olan becerileri geliştirme konusunda da bir vizyonu olmayan şirketler şimdiden kara kara düşünmeye başlayabilirler.
Aslında tüm bunların temelinde bilişim teknolojileri yatıyor. Bilişim olmadan verimlilik olmuyor. Bilişim teknolojilerinin yolu ise mobiliteden geçiyor artık. Şirketler birçok süreçlerini mobil ortama taşırken, bu ortamda kullanacakları uygulamaları da hayata geçiriyorlar. İş ve sosyal hayatın vazgeçilmez unsurları arasına giren mobil teknolojilerin önemi, yeni nesil yaklaşımlar ile birlikte daha da artacak.
12 DOSYA
BThaber
Kurumsal Mobil Uygulamalar
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
İŞ HAYATI MOBİLDE İŞLEYECEK Kurumsal hayatta mobilitenin önemi giderek artarken, sadece çalışanların mobil odaklılığının ötesinde, kurumsal hayatın devamlılığında ve süreç takibinde de mobilitenin gücü öne çıkıyor. Bu artışın temelinde yer alan bazı gelişmeleri göz ardı etmemek gerek. Bunlardan ilki olan ve istikrarlı bir gelişim sergileyen IoT ve yapay zeka (AI) uygulamaları kurumsal iş süreçlerinde önemli faydaları beraberinde getiriyor. Derin öğrenme, doğal dil işleme, yüz tanıma ve ağ bağlantılı karar alma yetkinliği ile IoT teknolojileri özellikle otomotiv ve beyaz eşya üretiminde öne çıkıyor, daha entegre iş süreçlerini beraberinde getirerek, çalışanlar ve sistemlerin daha net bağlantısını ortaya koyuyor. IoT pazarının büyümesi istikrarlı biçimde devam ederken, bu teknolojinin potansiyeli de birçok farklı araştırma ile ortaya konuluyor. İşte bu nedenle şirketlerin kendilerine ve faaliyet gösterdikleri sektörlere özel IoT uygulamaları geliştirebilmesi veya bunları geliştiren doğru yazılımcılarla bağlantı içinde olabilmesi önemli. Zira sensörler, cihazlar, web uygulamaları ve gerek B2B gerekse
B2C mobil son kullanıcı için bu uygulamalar büyük önem taşıyor. Güvenlik, mobilde büyüyor Kurumsal mobiliteyi besleyecek bir unsur da bulut tabanlı uygulamalar olarak gösteriliyor. Geçen yıllarda her ölçekti şirketin öyle ya da böyle önceliği halini alan bulut bilişimin farklı yöntemlerle kurumsal hayatta etkisini artıracağı açık bir gerçek. Kurumsal mobilitede kullanılacak bulut tabanlı uygulamalar da birçok başlıkta tasarruf ve güvenliği, ayrıca geleneksel çözümlere kıyasla hız gibi daha fazla avantajı beraberinde getiriyor. Dropbox, Google Drive gibi uygulamalar bu yönüyle oldukça popüler. Bu noktada BYOD trendi, kurumsal hayatta yerini güçlendiriyor. Birkaç yıl öncesine kadar hassas kurumsal verilerin çalışanların cihazlarında olması bir güvenlik endişesi sebebi olurken, ki aslında hala öyle, sadece doğru güvenlik çözümlerini bulmak gerekiyor, söz konusu güvenlik başlığı da bulut sağlayıcıya veya güvenilir bir başa üçüncü partiye emanet edilebiliyor. Bu gelişme, kurumsal güvenlik politikalarının
Mobil uygulamalarda öne çıkanlar! Artırılmış gerçeklik (AR): Sadece tüketici deneyimini pekiştirmek için değil, kurumsal verimlilik için de mobil uygulama pazarında AR payını giderek artırıyor. 1. Giyilebilir uygulamalar: Akıllı saatler gibi bağlantı yetkinliği olan giyilebilirler, yeni bir teknoloji pazarı yarattı. Bu cihazların tekil kullanımdan çıkarak, yazılım destekleri ile entegre kullanım imkanları sunması ise kurumsal hayatta büyümelerinin temelini oluşturacak. 2. Instant Apps: Google’ın hayatlarımıza yerleştirdiği bu tanım, yükleme yapmadan, yani telefonu yavaşlatmadan iletişim imkanı demek. Bu mantıkla ilerleyen uygulamaların git gide artacağı da herkesin hemfikir olduğu bir konu. 3. Lazy loading (görsel yoğunluğun en aza indirilmesi) ve AMP (Hızlandırılmış Mobil SayfalarAMP): Her iki uygulama da kullanıcının tüm sayfanın mobilde yüklenmesini beklemesine gerek bırakmadan, uygulamadan aynı performansın elde edilebilmesini sağlıyor. 4. IoT: Kullanıcılara sensör teknolojilerini kullanarak BT dışı cihazları uzaktan kontrol etme, otomasyon ve izleme imkanlarını sunan IoT, bu özelliklere sahip uygulamaların gelişmesi ile kurumsal hayatta da vazgeçilmez olmayı garantiliyor. 5. Yapay zeka (AI): Öneri motorları,
6.
7.
8.
9.
kişiselleştirilmiş deneyim gibi birçok özelliği bireylere sunan AI, chatbot yapısı ile iletişimi güçlendirme özelliğine de sahip. Bunların kurumsal hayatta kullanımı da birçok avantajı beraberinde getirebilecek. Bulut bilişim: Mobil bulut bilişim kullanımının yaygınlık kazanması, veri depolama ve zorlu süreçleri mobilde kolayca yürütebilme avantajı sunuyor. Güvenlik, hız gibi özelliklerin yanında iş takibi, depolama ve kullanıcı verilerinin hızlı analizi de göz önünde bulundurulması gereken faydalar. Blockchain: Mobil ödemelerden, kritik kurumiçi hassas iletişime kadar birçok uygulamanın güvenli yapılması adına blockchain uygulamalarının gelişim sergileyeceği üzerinde duruluyor. Mobil ödemeler: Blockchain, mobil ödemelerde de bir devrim olarak tanımlanıyor. Bu konuda ödeme şirketlerinin ve mobil cihaz üreticilerinin işbirlikleri de potansiyeli ortaya koyuyor. Güvenlik: Mobil uygulama geliştirenlerin son dönemde önceliğinin kurumsal mobil güvenlik olduğunu söylemek yanlış olmaz. BYOD eğiliminin kurumsal hayatta güç kazanması ve bunun mobil kurumsal uygulamalar üzerinde yarattığı risk dolayısıyla tanımlama ve şifreleme uygulamalarının da gelişeceği herkesin hemfikir olduğu bir konu.
yenilenmesi, mobilitenin kurumsal hayatta net bir rota ile konumlanmasını da sağlıyor. Bankanız parmaklarınızın ucunda Mobil ödemeler de kurumsal mobil uygulama gelişiminde önemli bir paya sahip. Mobil işletim sistemlerinin buna uygun çözümleri kadar, mobil cihaz üreticilerinin de bu yönde adımları söz konusu. NFC çözümleri de bu noktada kurumsal hayatta etkili oluyor. Sektörün hemfikir olduğu konu; bireysel bazda mobil uygulamalarda ödemenin payının artması, bunun için gerek NFC gerekse mobil uygulamaların kullanımının gelişmesi. Bankalar başta olmak üzere tedarikçilerin de bu tarz uygulamaları kullanmayı teşvik etmesi de bu gelişimi pekiştirecek. AI, sanal asistanlar yani chatbot’lar geliştirmek için kullanılabildiği gibi, bu yönüyle mobil bankacılık uygulamalarında da etkili olabilir. Gartner’ın tahminlerine göre, 2018 yılında dünyanın en büyük 200 şirketi AI ve makine öğrenmesini temel alan uygulamalara odaklı olacak. Pil ömrünüz uzun olsun! Platformlar arası uygulama geliştirme eğilimi de bu kapsamda artacak. Giyilebilir uygulamalar pazarında büyüme böylece kendini gösterecek. Yani giyilebilir teknolojide fitness ve sağlık odaklı öncelikler, iş hayatındaki verimliliğe doğru bir gelişim sergileyecek. Android uygulamalar ise yükleme ihtiyacı gerektirmeksizin iş süreçlerinin takibini sağlayacak ve paylaşımlı ofis yapısını beraberinde getirecek. Bu arada, kurumsal mobilitenin temelini oluşturan mobil cihazlada pil etkinlinliği ve işlem hızı yüksek uygulamaların öne çıkması da söz konusu olacak. App Standby modu ile mobil cihaz
da daha verimli kullanılabilecek. Tabi bu noktada geliştiricilerin ihtiyaçlara uygun çalışmaları, yani hızlı ve bağlantısı hesaplı çözümleri geliştirmesi önem kazanacak, gün içinde cihaz şarj imkanı kısıtlı olanlar için performansı yüksek uygulamalar öne çıkacak. Bunun akla gelen en popüler örneği ise düşük RAM ve işletim gücü kullanan Facebook Lite olarak gösteriliyor. AR ve VR mobil iş hayatında büyüyecek Bu noktada, Bitcoin’den çok daha fazlası olan Blockchain’e de bakmak gerekiyor. Farklı cihazlardan iş ağında bilgi paylaşımı ve kayıt imkanı bunun ilk akla gelen gerekçesi. Düzenli iş süreçleri için online bağlantı yapılan kişileri bilmek, yönetim için de mobilden yapılan bilgi alışverişlerini takip edebilme kolaylığı ile hızlı bilgi alışverişi imkanını da unutmamak gerek. Mobilde artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları bireysel hayatta çok keyifli olduğu gibi, kurumsal hayatta da avantajlar sunma potansiyeli taşıyor. Buna sanal gerçeklik (VR) uygulamalarını da eklemek mümkün. Böylece gelelim kurumsal mobil uygulamalara… Kurumsal uygulama dünyasında iş zekası, müşteri ilişkileri yönetimi, büyük veri gibi başlıklar öne çıkıyor ve bu alanda uygulamalar, tek bir uygulama ile kullanıcı deneyimini de sadeleştiriyor. Uygulamalar dünyasının kurumsal hayatta konumlanması içeriğin önemini daha da artıracak gibi görünüyor. İyi ve doğru tasarlanmış ve kolayca erişilebilen içerik kullanıcıların iş hayatını kolaylaştırıyor. Burada mobil cihazlarda ekran genişliği de içerik deneyimini pekiştiren bir unsur olarak gösteriliyor.
14 DOSYA
Kurumsal Mobil Uygulamalar
BThaber
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
Mobil teknolojiler daha etkin ve hızlı bir şekilde kullanılacak
KoçSistem Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Evren Dereci Mobili merkeze alan çalışma sitili ile geleceğin çalışma ortamlarını benimseyen kurumlar rakiplerinden her zaman daha çevik olacak ve
pazar dinamiklerine daha hızlı cevap verebilecekler. “Mobil uygulamalar yarattıkları farklı çalışma sitili ile farklı cihazlarla ve her yerden çalışma imkânı sağlarken çalışanların daha iyi bir iş-yaşam dengesi kurmalarını sağlıyor. Çalışanların iş arkadaşları ile dijital çalışma ortamları oluşturarak iş birliği ve inovasyonu tetikliyor” diyen KoçSistem Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Evren Dereci, şunları kaydetti: “KoçSistem mobil ürün ailesi ve mobil uygulama geliştirme süreçlerinde çevik geliştirme tekniklerinin sağladığı esnek ve hızlı çalışma ortamı ile mobil uygulama geliştirme maliyetlerin düşürülmesinde ve mobil dönüşüm hedeflerinin daha hızlı yakalanmasında kurumların en güvenilir ortaklarından biri olarak konumlanıyor. Mobil uygulama
geliştirme, dağıtma ve güncelleme süreçlerinde kurumlar güvenilir ve sürdürülebilir iş ortakları ile çalışmayı tercih ediyorlar. Mobil uygulama geliştirme süreci konusunda herkes tarafından farkına varılan ve bu alanda kurumların lider çözüm ortağı olmayı hedefleyen KoçSistem, Mobile Businessline ailesi ile müşterilerinin mobil uygulama ihtiyaçlarını üstün UI/UX tecrübesi ve küresel iş birliktelikleri ile karşılıyor.” Kurumsal dijital dönüşüm stratejileri kapsamında çalıştıkları kurumların sanayi 4.0, büyük veri ve analitik yanında kurumsal IK uygulamaları ve elektronik imza çözümlerine odaklanmış durumda olduğunu kaydeden Evren Dereci, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu odak alanlarının merkezinde mobil uygulamalar ve çözümler
yer alıyor. Dijital ekosistemin vazgeçilmez bir parçası olarak konumlanan mobilite, dijital dönüşüm platformlarını birbirine bağlayarak, her zaman her yerden erişilebilmelerini sağlamaya devam edecek. Kurumlara hız, esneklik ve maliyet avantajı sağlayarak ilerleyen yıllarda da dijital ekosistemin merkezinde olacak. Mobilite, kurumların BT altyapılarında daha etkin ve hızlı bir şekilde kullanılmaya devam edecek. Bu çerçevede, kurumsal BT süreçleri mobil teknolojiler ile tekrar değerlendirilerek süreçler daha esnek, güvenli ve hızlı bir altyapıya dönüşecek. KoçSistem ise mobil ve iletişim teknolojilerini bir araya getiren ürünler sunarak, müşterilerinin dijital ve mobil dönüşümlerinde güvenilir stratejik iş ortağı olarak yer almaya devam edecek.”
İş süreçlerinde kesintisiz çalışma kavramı ön plana çıktı Mobil devrim iş dünyasını kökten bir değişime uğrattı. Rekabette öne çıkmak isteyen firmalar için önceliklerden biri haline geldi. Özellikle kurumların mobil yatırımları aşamasında kurumsal ürünleri tercih etmeleri, iş süreçlerinde “kesintisiz çalışma” kavramını ön plana çıkardı. Kesintisiz, mobil çalışmanın gelişen teknoloji ve artan talepler ışığında hayati talepler haline geldiği, enerji ve altyapı sektörlerinin yanı sıra kamu hizmetleri, acil servisler, perakende, hızlı tüketim, sağlık, lojistik ve güvenlik gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin yatırımlarına yön vermeye devam ediyor. Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya’nın verdiği bilgilere göre uygulamaların kapsamı hem bireysel hem de kurumsal kullanımlarda gayet geniş. Dolayısıyla çalışanların iş sırasında en sık kullandığı şeylerden ve işlerini kolaylaştıran en önemli faktörlerden birisi. Çalışanların kullandığı bir uygulama doğru bir şekilde geliştirildiğinde ve uyumlu donanım ürünleri ile birleştirildiğinde verimlilik gözle görülür derecede artıyor. Dijitalleşme sürecinde siber güvenlik, bulut bilişim ve
mobilitenin önceliklerini koruyacağını tahmin eden Ali Oktay Ortakaya, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler olarak bizlerin de stratejilerindeki uygulamalar bunlara paralel hayata geçiyor. Bağımsız yazılım geliştiricileri ile ortaklaşa yaptığımız projelere her geçen gün daha fazla ağırlık veriyoruz. Böylelikle ürünümüz Toughbook ürünlerini sadece bir donanım olarak değil, bir çözüm olarak müşterilerimize ulaştırıyoruz. Mobil dönüşüm konusunda şirketlerin gün geçtikçe hem kendi içlerinde yapılandıklarını hem de dışarıdan danışmanlık desteği almaya yöneldiklerini gözlemliyoruz.” Kurumsal mobil uygulamaların birincil amacının çalışanların işlerini kolaylaştırmak olduğunun altını çizen Ali Oktay Ortakaya, “Dolayısıyla uygulamalar bu çerçevede şekilleniyor ve evriliyor. Bu dünyanın en önemli unsuru, hiç kuşkusuz mobilite ve zorlu çalışma performanslarına uygun uygulamaları mobiliteye göre geliştirmek” dedi. Özellikle mobil çalışanların, gün boyunca sahada olduklarını göz önünde bulundurduğumuzda,
çalıştıkları şartlara dayanabilecek ve yaptıkları işin gereği ihtiyaç duyabilecekleri arabirimleri bünyesinde barındıran cihazlara sahip olmalarının çok önemli olduğunu belirten Ali Oktay Ortakaya, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sürekli güneş altında çalışan bir profesyonel, tablet ekranını rahat bir şekilde okuyamayabilir, bir maden mühendisi, tabletin dokunmatik ekranını elinde eldiven varken kullanmak isteyebilir, çok yüksek ya da düşük sıcaklıklarda, tozun ve nemin yoğun olduğu ortamlarda çalışanlar cihazlarını yere düşürmekten korkabilirler. Tüm bunların yanında, internete her an, her yerden bağlanamayabilirler. Tüm bu özellikleri ürünlerimizde sunarken donanım kadar yazılım ve uygulama entegrasyonunun da hayati bir öneme sahip olduğu bilinciyle geliştiriyoruz. Sahada, fabrikada, şantiyede ve fiziksel şartların zorlu olduğu birçok ortamda söz konusu mobil uygulamaların performansından bir kayıp yaşamadan çalışabilmeleri için belirli kriterlere sahip olmaları gerekiyor. Panasonic olarak tamamen dayanıklı ürünlerimizle
Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya bu ihtiyaca olabilecek en iyi şekilde karşılık veriyoruz. Toughbook ve Toughpad markaları altında topladığımız dayanıklı ürünlerimizle sunduğumuz uygulamalar, çalışanların en zorlu koşullarda bile uygulamanın performansı hakkında endişelenmemesini sağlıyor. Sahada kullanım süresinin uzayacağı, dayanıklı ve toplam sahip olma maliyetine göre yatırımın uzun vadeli olmasını sağlayacak BT yapılarının tercih edileceği bir değişim dönemi bizleri bekliyor.”
AKILLI İŞLETME ÇÖZÜMLERİ CoralReef MES ile
Kalite ARTAR
Veri Kaybı AZALIR
Çevrim Zamanları AZALIR
Teslimat Süreleri AZALIR
0 (224) 251 41 00 www.iletisimyazilim.com
Performans ARTAR
16 DOSYA
BThaber
Kurumsal Mobil Uygulamalar
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
Tüm getiriler, verimlilik başlığı altında toplanıyor
Univera Ürün Müdürü Demirhan İşbakan
Mobil teknolojiler, kullanılmaya başladığı ilk andan itibaren çok ciddi bir gelişim göstererek iş ve özel hayatlarımızın merkezine yerleşti. Özellikle son 10 yılda, mobil teknolojiler ve internet altyapısının sağladığı yüksek hız ve yaygın erişim avantajları ile birleşince, katlanarak artan bir kullanım ve buna paralel üretilen uygulama olduğunu görüyoruz. Kurumsal süreçlerde ise durum artık çok daha
kritik. Univera Ürün Müdürü Demirhan İşbakan’ın belirttiği gibi rekabet her geçen gün artıyor ve iş süreçlerinde en yüksek verimi almak için mobil uygulamalar vazgeçilmez. Özellikle sahada görevli personelin daha verimli çalışabilmesi, bu operayonların kolay yönetilebilmesi için mobil uygulamalar kurumlar için olmazsa olmaz. Mobil uygulamaların kurumlara birçok getirisi olduğunun altını çizen Demirhan İşbakan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu getirileri verimlilik başlığı altında toplayabiliriz. Zamanın
20 EYLÜL 2018 PERŞEMBE Palan Otel |12.00 - 16.00
. BTVIZYONTOPLANTILARI
davetlisiniz... Doküman Yönetimi Bulut Yönetimi
Dijital Dönüşüm
Finansal Çözümler
İş Süreçleri Yönetimi
SPONSORLAR
Pikare
BASIN SPONSORU
ONLINE KAYIT Katılım için online kayıt gereklidir. Online Kayıt için
www.b ilisimzirve si.co m.tr/e rzu rum BTvizyon markası Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi’nin tescilli markasıdır.
/btvizyonanadolu
/btvizyon
etkili kullanımı, lokasyon bağımsız çalışabilme, arttırılmış veri güvenliği anlık bilgi akışı, kolay kullanım ve modern iş yapma şekillerine bağlı olarak personel motivasyonundaki artış gibi sayabileceğimiz birçok fayda, verimliliği getiren etkenler. Biz sunduğumuz sahadan veri toplama ve mobil ekip yönetimi çözümümüz Quest ile firmalara yüzde 25’lere varan verimlilik sunuyoruz. Uygulamamızın yetenekleri sayesinde kurumlar, sahadan istedikleri verileri, istedikleri formatta toplayabiliyor. Bu veriler raporlama araçları ile değerli bilgiler haline geliyor ve kurumlara önemli karar almalarında büyük fayda sağlıyor. Univera olarak, deneyimlerimizden yola çıkarak söyleyebilirim ki artık uzmanlaşmaya eskisinden daha fazla değer veriliyor. Bu nedenle danışmanlık da alınan hizmetin ve çözümün kendisi kadar önemli. Bu nedenle proje bazlı çalışarak çözümlerimizin yanında kurumların bu çözümleri nasıl hayata geçirip, sürekliliklerini koruyabilecekleri konusunda danışmanlık da veriyoruz. Bilgi ve deneyime değer veren şirketler artık çoğunlukta. Danışmanlık desteği alarak kısa sürelerde sistemlerin kurulması, devamlı hale gelmesi ve faydaların kısa vadede görülmesi sağlanıyor.” Teknoloji ve firmaların operasyonel ihtiyaçlarının yatırımlarda belirleyici öncelikler olduğunun altını çizen Demirhan İşbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Firmaların faaliyet gösterdikleri sektörler, ürettikleri ürün, çalışma şekilleri gibi birçok etken ihtiyaçlarını farklılaştırıyor. Özellikle kurumsal uygulamalarda, yeni dönemde tercih edilen çalışma tiplerinden bir tanesi ön plana çıkıyor. BYOD (Bring Your Own Device) çalışma şekli kısa dönem içerisinde BT yapılarındaki değişikliği belirleyecek önemli başlıklardan biri olacak. BYOD çalışma şeklinin yanında, kullanıcı deneyimi odaklı çalışma şeklini (UX) benimseyen kurumsal BT yapıları rakiplerinden ayrılıyor. Univera olarak biz de çözümlerimizi tasarlarken uzun yıllardır biriktirdiğimiz kullanıcı deneyimini göz önünde bulunduruyor ve buna göre geliştirmeler yapıyoruz. Kullanıcı deneyimi üzerine kurduğumuz yapı sayesinde müşterinin tam ihtiyacını karşılarken, çalışan performansının da en üst düzeyde ilerlemesini sağlıyoruz.”
Danışmanlık desteği ile istikrarlı işbirliği büyüyor n11.com, Red Hat’in güçlü açık kaynak yazılım ürün ve hizmetleri alanındaki liderliği ışığında BT altyapısını Red Hat Enterprise Linux üzerine kurdu. gücünden maksimum oranda faydalanmamız için her imkânı seferber etmişlerdir. Kısacası; Red Hat Türkiye ofisini sadece bir satış organizasyonu olarak algılamanın büyük bir yanılgı olacağını söyleyebilirim.”
kavuştu. Siz de takdir edersiniz ki mühendisleriniz, düşünme özgürlüğü sayesinde oluşturdukları fikirleri hayata geçirerek çok daha büyük faydalar sağlar.” Her adımda ‘otonomi’
Mühendisler yaratıcılık için fırsat buluyor
n11.com BT Servis ve Sistem Operasyonları Direktörü Alper Ümit Yılmaz
stratejik vizyonumuzu Red Hat ailesi ile birlikte başarmış durumdayız” yorumunu yapan Yılmaz, baştan itibaren Red Hat çözüm ailesini tercih etme sebeplerini şöyle anlattı: “Red Hat ürün ailesinin, BT Operasyon ekibi vizyonumuz ile uçtan uca örtüşen ürünlere sahip olması, bu ürünlerin rakiplerine oranla en az hata ile çalışması ve tabi ki kusursuz işleyen kurumsal destek hizmetleri tercihimizin önemli sebeplerinden. Ayrıca Red Hat Türkiye ailesi, başta Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin olmak üzere tüm ekibi projelerimizin tamamlanmasında üzerimize titremiş ve Red Hat’ın küreseldeki
Hibrit erişim imkanı sağlıyoruz Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin: “Müşterilerimizin BT modernizasyonuna yönelik yatırım kararlarında onlar için her zaman güvenilir bir iş ortağı olmayı amaçlıyoruz. Türkiye’deki pek çok firma gibi n11.com da eski bir Red Hat Enterprise Linux müşterisi ve açık kaynak çözümlerine güvenen, platform ihtiyaçlarını mümkün olduğunca açık kaynak çözümler üzerinden sağlayan ve BT stratejilerini bu çerçevede oluşturan bir firma. Hem n11. com’un BT altyapısına yönelik yazılım ihtiyaçlarını karşılayıp hem destek ve danışmanlık hizmetlerini sağladığı bir konumdayız. n11.com, Red Hat’in istikrarlı ve güçlü yazılım ürünleri alanındaki liderliği ile BT altyapısını Red Hat Enterprise Linux üzerine kurmaya karar verdi. Red Hat Enterprise Linux; yerel uzmanlık desteği ve güvencesiyle, şirketin yeni uygulamaları, sanal ortamları ve hibrit bulut bilişim ortamları
n11.com için hızlı büyümeye paralel oluşan operasyon maliyetlerinin karşılanabilir boyutlara çekilmesi bu yatırımın da en önemli faydası olarak kendini gösterdi. n11.com’un orta ve uzun vadeli planları kapsamında Red Hat yatırımıyla operasyonel süreçlerinden yüzde 50 oranında tasarruf sağlamak mümkün oldu. Bu faydanın şirketin büyümesine ve değerlemesine olan katkısı paralelinde, doğru kararlar almış olmanın verdiği hazzı ise tüm n11. com BT ekibi yaşıyor. Alper Ümit Yılmaz, elde edilen kurumsal faydaları şöyle detaylandırdı: “Şirketimiz geleneksel bilgi teknolojileri operasyon süreçlerini dünya standartlarına taşıyarak, kişilerin çalışmaktan zevk aldığı, geleneksel süreçlerde yaşadıkları ve alışkanlık edindikleri uzun ve yorucu problem çözümlerinden sıyrıldığı bir çalışma ortamına ve düşünme özgürlüğüne
için yüzde 100 sanallaştırılmış bir sistem sunuyor. Seçim süreçlerinin sonucunda gerek Red Hat Virtualization gerekse OpenShift gibi çözümlerimiz sayesinde bizimle ilerlemeye karar verdi. Türkiye pazarında öncelikli olarak bulut yönetimi, bulut altyapısı ve JBoss orta katman çözümlerinin yaygınlaşması yönünde çalışıyoruz. Red Hat, özellikle Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığından beri, yani son 3 yıl içerisinde, bu konularda çok başarılı oldu. Müşterilerimizin BT modernizasyonu sürecinde onlara yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Danışmanlık ve destek hizmetlerimiz bu geçişte onlara aracılık edip, kurumları başarıya ulaştırıyor. Başta OpenShift ile olmak üzere pek çok yerel referansımız olan müşteri kazandık. Müşterilerimizin hibrit bulut altyapısı, DevOps ve mikroservis mimarisine yönelik stratejilerinin önemli bir oyuncusu olabilmek önemli. Türkiye’de telekomünikasyondan bilgi teknolojilerine, finans hizmetlerinden e-ticarete kadar birçok sektörde kurumlar, işletmelere ve kullanıcılara yeni değerler ulaştırmak için başta Red Hat OpenShift Container Platform olmak
Yatırımın ‘talep eden’ kısmında yer alan n11.com, bu talepler işbirliğinin uzun yıllar devam etmesini gerektirdiği için vizyonunu da en uygulanabilir şeklini alması adına Red Hat ile planlama, ürün seçimi, satın alma ve uygulama aşamalarında hep birlikte çalıştı. Taraflar arasındaki bu işbirliği odaklı, uygulama ve çözüm ortaklığı sayesinde bugün bu başarı hikayesini her fırsatta gururla anlatabildiklerini vurgulayan Yılmaz, şu eklemeyi yaptı: “Bizim için çıktının en vurgulayıcı şekilde özetlenebileceği kelime “otonomi” kelimesi olacaktır. Şu an altyapımızı, ekiplerimizin performansını en üst düzeye çıkarmamızı sağlayan ve n11.com’un operasyonunu 7/24 kesintisiz, en az insan müdahalesi gerektirir bir yapıya kavuşturmuş durumdayız. Böylece operasyon maliyetlerinden kazanç sağlarken, insan kaynağının en iyi kullanımının da önünü açmış bulunuyoruz.”
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin üzere ürün ve hizmetlerden faydalanıyor. Red Hat OpenShift Container Platform 3.7, hizmet kataloğu aracılığıyla hizmetlere hibrit erişim sağlıyor ve bu hizmetler nerede olurlarsa olsun, geliştiricilerin iş-kritik uygulamalarını daha kolay bulup erişmelerine yardımcı oluyor.”
ADVERTORIAL
Alışveriş devi n11.com, Red Hat’in açık kaynak yazılım ürünleri alanındaki liderliği ışığında BT altyapısını Red Hat Enterprise Linux üzerine kurdu. n11.com’un ilk iki yıl yüzde 100’e yakın büyüme sergilemesi, bu paralelde iş ihtiyaçlarının karmaşayı arttırması sonucunu beraberinde getirdi. Bu noktada da, BT operasyonu için öngörülen vizyonu uygulama kararlılığı, yatırım ihtiyacını da ortaya koydu. n11.com olarak, kuruldukları ilk günden itibaren Red Hat ürünleri ile ilerleme kararlılıklarını vurgulayan n11.com BT Servis ve Sistem Operasyonları Direktörü Alper Ümit Yılmaz, bunda Red Hat’ın eşsiz deneyim yelpazesi ve kusursuz işleyen destek hizmetleri ile iç içe geçen ürünlerinin birlikte çalışabilme devamlılığının etkili olduğunu vurguladı. “Gereksinimlerimiz ve yeni teknoloji kazanımlarımız her zaman devam edecek. Bu nedenle yatırımlarımız tamamlandı diyemeyiz” hatırlatmasını da yapan Alper Ümit Yılmaz, altyapıyı en yeni ve en iyi teknolojiler ile hizmet verecek şekilde dönüştürmeye devam ettiklerinin altını çizdi. “İşimizin doğası gereği, böyle olmaya da devam edecek, fakat tüm içtenliğim ile dile getiriyorum; ilk beş yıllık
18 8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 AĞUSTOS21 - 272 MAYIS EYLÜL 2018
Eskişehir’in dijital dönüşümüne açılan kapısı Dijital dönüşümün Anadolu’da gelişiminin önemli unsurlarından biri haline gelen BTvizyon Toplantıları’nın Kurban Bayramı’ndan önceki durağı Eskişehir oldu. Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biri olan Eskişehir’de gerçekleştirilen ve 100 teknoloji dostunu ağırlayan etkinlikte sunum gerçekleştiren TBD Eskişehir Şube Başkanı Av. Barış Günaydın, son günlerin önemli gündem maddeleri arasında yer alan kişisel verilerin korunması konusunda bilgiler verdi.
Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Suat Yalnızoğlu Daha sonra söz alan Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Suat Yalnızoğlu da “Ortak Akıllı Şehir” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Suat Yalnızoğlu, belediye olarak gerçekleştirdikleri birçok enerji projesi hakkında bilgi verirken, Eskişehir Kent Bilişim Kurulu’nun çalışmaları konusunda da bilgiler verdi.
sağlayacağı faydalar konusunda bilgi verdi.
İnnova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan İnnova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan ise “Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler” başlıklı sunumunda, finteklerin yeni ekonomideki rolleri hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Fortinet Sistem Mühendisi Mert Demirer BTvizyon Eskişehir etkinliğinde güvenlik teknolojilerindeki gelişmeleri ise 2 ayrı slotta Exculusive Networks partnerı Fortinet Sistem Mühendisi Mert Demirer ve ayrıca McAfee iş ortağı Prolink’ten Ağ ve Güvenlik Mühendisi Mustafa Gün katılımcılara anlattı. Demirer, “Ağ Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler” başlıklı sunumunda, siber tehlikelerin önemine dikkat çekerek, Fortinet’in bu alanda sunduğu çözümleri anlattı.
MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu da “Dinamik ve Akıllı Doküman ve Bilgi Yönetimi” başlıklı sunumunda, içerik yönetim sistemlerinin neden kullanılması ve bu teknolojilerin kurumlara
Prolink Ağ ve Güvenlik Mühendisi Mustafa Gün Mustafa Gün ise “McAfee ile Sıfırıncı Gün Ataklarına Karşı
Süreçleri Yönetimi” başlıklı sunumunda, iş süreçlerinin, süreçler, kişiler ve teknoloji unsurlarından oluştuğunu kaydetti. Yıldırım, Netoloji’nin E-Flow BPM ve Doküman Yönetim Sistemi çözümleri konusunda da bilgi verdi.
Koruma” başlıklı sunumunda birleşik güvenlik yaklaşımları hakkında bilgi verdi.
MobGE Games Kurucu Ortağı Özgür Taşkın Logo Yazılım Kanal Satış Direktörü Altuğ Özmen Logo Yazılım Kanal Satış Direktörü Altuğ Özmen de “KOBİ’lerde Dijital Çağ” başlıklı sunumunda, Türkiye’deki şirketlerin dijital gündemini değerlendirdi. Özmen’in verdiği bilgilere göre şirketlerin yüzde 74’ünün gündeminde Endüstri 4.0 ve robotlaşma, yüzde 57’sinde yapay zeka, yüzde 40’nın gündeminde sanal gerçeklik ve yüzde 29’unun gündeminde ise kurumsal mesajlaşma var.
Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank da sunumunda, mekânsal bilişimin önemini anlattı. Mekansal bilişim kavramı hakkında bilgi veren Dr. Emin Bank “Mekansal bilişim, konum verisine sahiptir ve bu çok değerlidir. Veri yapısı, veri hacmi ile çok farklıdır. Çok güçlü karar destek ve çok güçlü görsel iletişim aracıdır. Raporlama ve haritalama gücü yüksektir” dedi. MobGE Games Kurucu Ortağı Özgür Taşkın da “Dijital Oyun Geliştirme” başlıklı
sunumunda MobGe’nin ilk geliştirdiği oyunun girişimcilik hikayesini anlatarak, doğru iş ortağı, doğru zaman, doğru takım, doğru ürün, doğru yatırımcı, doğru işbirlikleri ve olgunlaşmış ürünün başarıyı getirdiğini kaydetti.
Huawei Enterprise Kanal Müdürü Onursal Ok Huawei Enterprise Kanal Müdürü Onursal Ok ise “Lider Yeni Bilgi ve İletişim Teknolojileri” başlıklı sunumunda, 2025 yılı öngörüleri hakkında da bilgi verdi. Buna göre 2025 yılında dünyada IoT bağlantılı cihaz sayısı 100 milyar adede çıkacak. Evlerin yüzde 75’inde yüksek hızlı internet olacak. Şirketlerin tamamı, uygulamaların yüzde 85’i ise bulut platformunda yer alacak.
Netoloji Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım Netoloji Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım da “İş
Yaşar Bilgi Satış Müdürü Hülya Çakır Yılmaz “Dijital Şirket İşletme Yönetimi” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Yaşar Bilgi Satış Müdürü Hülya Çakır, dijital şirkete dönüşümün neden gerektiği, bu sürecin yönetimi ve Yaşar Bilgi’nin bu konuda çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.
Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş BTvizyon Eskişehir etkinliğinin son konuşmacısı olan Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş da “Software Defined Datacenter’a Yolculuk” başlıklı sunumunda, açık kaynak çözümlerin dijital ekonominin gereksinimlerini karşıladığını belirtti. Durmuş, şirketlerin daha güvenli, üretici bağımsız ve düşük maliyetli çözümler ile dijital dönüşümlerini gerçekleştirebileceklerini kaydetti.
KVKK’ya uyum için tavsiyeler Kişinin kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri ile özel hayatına, dini inancına ve siyasi görüşüne ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak nitelendirildiğini kaydeden Av. Barış, yasa ile belirlenen bu koruma konusunda kurum ve şirketlere şu adımları tavsiye etti: •
Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir, Şube Başkanı Av. Dr. Barış Günaydın
•
KVKK’nın ilanlarının yakinen takip edilmesi Verilerin muhafazası ve kanuna uygunluk bakımından gerekli olan idari, teknik ve hukuki önlemlerin
•
•
•
şimdiden alınmaya başlanması ve altyapının oluşturulması Organizasyon içerisinde veri akış şemalarının ve veri güvenliği sorumlularının şimdiden belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapılması Kişisel veri saklama ve imha politikası ve kişisel veri işleme envanteri gibi dokümanların hazırlık çalışmalarının tamamlanması Aydınlatma yükümlülüğü ile ilgili olarak, bilgilendirme formları gibi dokümantasyonun hazırlanması
•
•
•
İlgili iş ortakları ve çalışanlar gibi aktörler ile yapılmak üzere, gizlilik ve veri koruması ile ilgili sözleşmelerin hazırlanması ve bu süreçlerin takibi için planlamalar yapılması Kanunun amaçları doğrultusunda, verilerin amaç, ilgili kişi, vb. kategoriler altında sınıflandırılarak ilk etapta imha edilmesi gerekebilecek verilerin tespit edilmesi Kanunun yayımı tarihinden önce işlenen verilerin kanuna uygun hale getirilmesi.
8
BThaber
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
BİLİŞİM DÜNYASI
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
19
21 - 27 MAYIS 2018
Güvenlikten yorulma lüksümüz yok! Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba’nın araştırmasına göre, GDPR’ın yürürlüğe girmesi sonrası güvenlik riskleri tam olarak bilinmesine rağmen, Avrupalı çalışanlar dünyadaki en kötü siber güvenlik disiplinine sahipler ve ‘güvenlik yorgunluğu’ belirtileri gösteriyorlar. Dijital işyerinin kurumları nasıl
etkilediğini anlamak için 2 bin 650 Avrupalı çalışan ile yapılan araştırmaya göre, siber güvenlik sonradan akla geliyor, mevzuat caydırıcı değil ve sorumluluk eksikliği söz konusu. Aruba EMEA Başkan Yardımcısı Morten Illum’a göre, bu sonuçlar, küçük bir teknik yardım alırken güvenlik kurallarının yoğunluğu karşısında bir
“güvenlik yorgunluğu” olarak tanımlanabilir. Illum, bu yorumunu şöyle detaylandırdı: “Avrupa'daki çalışanlar, medyanın yanı sıra, organizasyonları tarafından da gönderilen güvenlik mesajlarına boğulmuş durumdalar. Daha fazla uyarı ve prosedür eklemeleri de beklenen etkiyi yapmıyor. Eğer çalışanlar riskleri anlıyorlar,
ama bunun üzerine harekete geçmiyorlarsa, daha fazla eğitim sağlamak değil, çalışanlara işlerini yapmaları için gereken yardım ve korumayı sağlayabilen gelişmiş teknolojiyi sunmak gerekli.” Mobil ve uzaktan çalışma bir standart haline geldikçe, güvenliğe karşı özerk bir yaklaşım da zorunluluk oluyor. Aruba’nın çalışmasına
göre Avrupa'da, uzak veya paylaşılan yerlerde çalışanların sayısı şu anda yüzde 53. Söz konusu dönüşüm; karmaşık güvenlik sistemleri olmaksızın, çalışanların yaratıcılığını, işbirliğini ve hızını artıracak güvenli ve güvenilir, optimize edilmiş ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan akıllı dijital işyerlerine duyulan ihtiyacı da beraberinde getiriyor.
KPMG, yapay zekayla hizmet verecek KPMG, müşteri hizmetleri deneyimini ve iletişim merkezlerinin verimliliğini geliştirmek için çoklu yapay zeka ürünlerini buluşturdu. ‘Akıllı Etkileşimler’ isimli sistem Google Cloud’un yeni İletişim Merkezi Yapay Zekası ile entegre hizmet verecek. Böylece
KPMG müşterileri hizmet kalitelerini geliştirebilecek, veri analitiği sayesinde yeni içgörüler kazanabilecek ve yıllık işletme maliyetlerinde avantaj sahibi olacak. Akıllı etkileşimler sistemi entegrasyonu; sanal iletişim temsilcileri sayesinde hızlı servis sunma imkanı,
müşteri sorunlarını çözmede faydalanabilecekleri otomatik öneriler, trendleri eş zamanlı takip edebilme ve trendler hakkında işlemeye uygun veriler elde etme, e-posta konu başlıkları ve müşteri hassasiyetlerini dışa aktararak iletişim merkezinin hangi şablonlara ihtiyacı
olacağını tahmin etme gibi hizmetler sunuyor. KPMG, Google ile stratejik işbirliği sonrasında 65 Google Cloud danışmanına sertifika vererek, müşterilerin iletişim merkezi yapay zeka bileşeni dahil olmak üzere en son Google Cloud teknolojilerini işletme
ve çalışma modellerine entegre etmelerine yardımcı olmak için bir inovasyon laboratuvarı kurdu. Birden fazla Google Cloud teknolojisini bir araya getiren akıllı etkiletişimler çözümü de kullanıcıların iş süreçlerini evlerinden yönetmelerini sağlıyor.
Penta ve Snow Software’den işbirliği Penta Teknoloji, şirketlerin BT maliyetlerini azaltmak için başvurdukları Yazılım Varlık Yönetimi’nde (Software Asset Management-SAM) bu alanda dünyanın önde gelen şirketlerinden Snow Software’in Türkiye’deki tek yetkili dağıtıcısı oldu. Penta, bu yeni işbirliğiyle, şirketlerin yazılım varlıkları üzerinde tam kontrole sahip olabilmelerini ve yazılımlarını en etkin şekilde yönetebilme konusunda farkındalığı artırmayı
hedefliyor. Penta Teknoloji Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Erünsal, “Snow Software ile bu iş ortaklığı, Türkiye’de tek yetkili dağıtıcı olduğumuz diğer markalarımız gibi bizler için de önemli. Snow’un Türkiye’deki tek dağıtıcısı olarak müşterilerimizin yazılım harcamalarını maksimumda optimize etmelerini sağlayacağız” dedi. Snow Software Bölge Direktörü
Joakim Lisinski ise yazılım varlık yönetimi çözümlerinin son yıllarda şirketler için en kritik konulardan biri olduğunu ifade ederek, “Geçtiğimiz yıl yapılan kurumsal yazılım harcamaları global olarak 351 milyar doların üzerindeydi. Bu sayının her geçen yıl artacağını öngörüyoruz. Penta Teknoloji ile bu iş ortaklığıyla Türkiye’deki işletmeler önemli bir fırsata sahip olacaklar” dedi.
Penta Teknoloji Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Erünsal
Kur dalgalanmalarına karşı yapay zeka silahını kullanın! Döviz kurunda meydana gelen değişimler hem yurtiçi hem yurtdışı yatırım ve tüketim kararlarını etkilerken, kurun oynaklığının analizi ise ortaya çıkabilecek risklerin önceden öngörülmesi ve önlem alınması açısından çok önemli. Finans dünyası için öngörülebilirlik sağlayan yapay zeka destekli yazılımlar, firmaların
verimliliğini arttırırken, döviz kurunun hareketlerine karşı kazanç kaynağı oluyor. Döviz kuru ile yaşanan volatilite karşısında kriz senaryolarının giderek yaygınlaştığı söyleyen Ereteam’in CEO’su Kutlay Şimşek, bu tarz süreçlerde finansal öngörülerin ise hayat kurtarıcı olduğunu belirtti ve “Yapay zeka ile kurumlar, büyüyen veri havuzlarından
istifade edebildiklerinde, resmi düzenlemeleri daha iyi karşılayabilir, kârlarını artırabilir, müşteri deneyimini ve daha fazlasını geliştirebilir, perakende finansal hizmetleri çeşitlendirerek doğru bütçeleme yapabilir” bilgisini paylaştı. Kutlay Şimşek, şöyle devam etti: “Firmaların hangi kuru baz alacakları, kur değişimlerini nasıl tolere edecekleri ve
nakit akım dengesini nasıl kuracakları önemli ve bunun için yapay zeka destekli yazılımlara ihtiyaç var. Ellerinde böyle akıllı araçların ve altyapıların olması, öngörülebilirliği arttırarak verimliliği en üst noktaya taşıyor. Ağustos ayıyla birlikte şirketler bir sonraki yılın bütçelerini yapmaya başlıyor. Bu teknolojiler ise kur değişimi yaşandığında
da kolaylıkla aslında nakit akım ve gelir gider projeksiyonlarını kısa, orta ve uzun vadeli bir şekilde ayarlayabiliyor. Piyasalarda belirsizliğin bir miktar süreceğini de düşünürsek, işletmelerin yapacakları en doğru kararın finansal bilişim yatırımları olduğunu görüyoruz. Bir sonraki yılın bütçesini şimdiden garantiye alın.”
Qlik Sense’te yenilikler, iş süreçlerini yenileyecek!
Veri analitiği ve analitikten iç görü çıkartma yetkinliğinin öneminin vurgulandığı Qlik Sense Tour 2018’de 70 ülkenin ardından son durak İstanbul oldu. ‘Yeni petrol’ olarak tanımlanan verinin doğru biçimde işlenmesinin önemine dikkat çekilen sunumlarda, analitiğin giderek artan önemine vurgu yapıldı. Bu kapsamda, verinin doğru yönetilebilirliği, entegrasyonu ve iş ihtiyaçlarına çok hızlı adaptasyonu gibi özellikler Qlik Sense’de önemli faydalar sunacak.
adım daha ileriye taşıma hedefi kapsamında; analize konu veri içeriğindeki karakteristikleri (pattern) anlayarak, verinizden içgörü çıkarmayı daha da kolaylaştırmak ön planda. Büyük veri odaklı yeniliklerin de arkası kesilmeyecek. Qlik’in patentli ilişkisel bellek-içi motorunun sağladığı avantajları büyük veri platformuna da taşımayı amaçlayan Qlik, bu aşamada önemli Ar-Ge faaliyetleri yürütüyor. Böylelikle kurumlar, yapmış oldukları büyük veri yatırımlarından, Qlik teknolojilerini kullanarak önemli teknolojik avantajlar sağlayabilecekler. Qlik Sense ile elde edilebilecek ileri Qlik Sense’in en son yayınlanan Haziran versiyonunda ve yıl içinde analitik yenilikler ve güncellemeler ise şöyle sıralanıyor: Bilişsel çıkacak yeniliklerde ön plana çıkan unsur artırılmış zeka olacak. motor (cognitive engine), büyük veri üzerinden gelişmeler, hız İş kullanıcıları, Qlik’in bilişsel motoru (cognitive engine) sayesinde veri içeriğini anlayarak grafiklerin Qlik tarafından oluşturulduğu bir kazanan self-service yapısı, yeni görselleştirme ve haritalandırma özelliği, veri hazırlama ve entegrasyon geliştirmeleri, gelişmiş platform ile grafik oluşturmak için harcadığı zamanı da analiz ve analitik entegrasyon (R, Python, Spark) Qlik Sense Mobile, geniş ve karar süreçlerine aktarabilecekler. Qlik bilişsel motoru sayesinde, gelişmiş API kütüphanesi. grafikleri sunabilecek altyapılar halihazırda sunuluyor. Bunu bir
Kurumsal faydalar kendini göstermekte gecikmiyor
detaylar paylaştı.
Qlik Sense ile ilgili detayların ele alındığı bu zengin sunumun ardından, müşteri hikayeleri katılımcılarla buluştu. Ak Gıda Bilgi Teknolojileri Müdürü Mehmet Belgen, kurumsal yapıları hakkında bilgi vererek, “Şirket birimlerinde yaptığımız çalışmalarla tekilleştirme ve ilişkisel bağları iş birimleri için ortaya koyduk ve iş birimlerinin bu konuda desteği, benimsemesi adına da çok önemli oldu” dedi.
Arçelik Grubu’ndan Veri Bilimi ve Analiz Mühendisi Salih Arslan ise sunumunda şu bilgileri verdi:
Assan Bilişim İş Zekası Birim Yöneticisi Hakan Giyici de Qlik çözümlerinin Kibar Grubu’ndaki yerini anlattığı konuşmasında 2011 yılında Assan Alüminyum ile temeli atılan Qlikview bağının yıldan yıla gelişimini anlatarak, “2016 yılında grup bütününde Qlik çözümlerini konumlandırdık. SAP Connector’un varlığı da Qlik mimarisini bu kadar verimli kullanabilmemizi sağladı” yorumunu yaptı ve İspak Ambalaj-Qlik Sense projesi hakkında
“Tüketici hizmetleri, kârlılık tabloları, tedarik zinciri, omnichannel süreci gibi yapıların hepsi artık Qlik tabanlı bir platform olan ATLAS’ta ilerliyor. Şirket içinde self-servis raporlama aracımız olan ATLAS başlığında 2016 yılında BT birimine gelen talepler ışığında raporlamaya odaklandık. Self servis sürecinde veriyi oluşturma, rapor tasarımı ve rapor erişimi artık mümkün ve kullanıcımız, mobilden de rapora ulaşabiliyor.” Yemeksepeti.com İş Zekası Müdürü Ferhat İşyapan, “Lokmanızı Sayıyoruz” başlıklı sunumuyla yemek siparişinde kullanılan araçlarda yaşanan değişimi anlatırken, Yemeksepeti.com yapısının yarattığı model hakkında teknik detaylar paylaştı.
Qlik Sense ve sektörel bazda sağladığı faydalar neler? Türkiye’de sektör ve departman bağımsız olarak şirketlere hizmet veriyor, 700’ü aşkın aktif müşterimize baktığımız zaman, her sektörde müşterilerimizin değer sağladığımızı görüyoruz. Dikeyde ve yatayda Qlik çözümleri hem departman hem kurumun tamamında kurumsal mimari içinde kolayca konumlanıyor. Qlik Veri Analitiği Platformu, iş zekası çözümlerinin iş birimleri için olması gerektiği inancıyla, karar verme süreçlerini mümkün olduğunca basitleştirme prensibine odaklanmış ve böylece geleneksel iş zekası platformlarının karmaşık, hantal, yönetilmesi ve kullanılması zor yaklaşımına alternatif oluşturmuştur. BI Technology, bu vizyon çerçevesinde hizmet vermek üzere gerekli süreç, metodoloji ve teknoloji konusunda uzman danışman kadrosunu birlikte çalıştığı kurumlara sunmaktadır. Qlik çözümleri birey, şirket ve departman bazında ne gibi faydalar getiriyor? Büyük veri günümüzün gerçeği ve burada yapılan en büyük hata büyük verinin sadece bir altyapı yatırımı olarak düşünülmesi. Oysa günümüzde asıl önemli olan; büyük veriden iç görülerin çıkartılması. Biz de Qlik olarak büyük veriden katma değer çıkarılmasını sağlıyoruz. Geldiğimiz noktada; iş zekası projeleri aslında BT projeleri olmaktan ziyade, kurumsal kültür değişim projeleri olarak karşımıza çıkmakta. Bu nedenle, söz konusu değişime uyumda son kullanıcıya ne kadar kolay ve etkili arayüz, kullanıcı dostu bir platform sağlarsanız, kabul seviyesi de aynı oranda yüksek oluyor.
Kurumsal mimariye destek güç kazanıyor BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu’nun konuşması ile başlayan Qlik Sense Tour Istanbul 2018, BI Technology’den Ömer Çıtak ve Emre Çabuk’un sunumuyla devam etti. ‘Analiz Ekonomisinde Kazanmak: Qlik Road Map 2018 ve Trendler’ başlıklı sunumla Çıtak ve Çabuk, gelişen bulut bilişim ilgisi karşısında Qlik’in hibrit modeller sunduğuna ve mikro servis yönetiminin (container teknolojisi) geliştiğine, böylece kurumsal mimariyi daha fazla desteklediğine ve entegre yapının güç kazandığına dikkat çekti.
Yaklaşık 10 yıldır Qlik çözümlerini Türkiye pazarına sunan bir firma olarak müşterilerimizde de bunu gözlemliyoruz. Kullanım kolaylığını gören kullanıcılar, bu yapıyı kullanma alışkanlığını hızla artırıyor. Bu da BT birimine kolaylık sağlıyor. Türkiye pazarında plan ve stratejileriniz neler? Qlik’in global planları ile hedeflerimizi örtüştürmeye önem veriyoruz. İş zekasın dünyasında 2010’lu yıllarda yaşanan ve Qlik’in öncü olduğu yıkıcı teknolojik değişimin bir benzerinin önümüzdeki dönemde yaşanması beklenmekte. Önümüzdeki dönemde iş zekâsının artırılmış zekâya doğru evrilmesi paralelinde Qlik de önemli yatırımlara, geliştirmelere ve yeniliklere imza atıyor. Bunun bir örneği olarak, Haziran ayında yayınlanan son versiyonla bilişsel bir motor geliştirildi. Son kullanıcının verideki patternleri çok daha kolay keşfedebilmesi ve aksiyona dönük kararlar alabilmesini kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Bununla birlikte büyük veri dünyası için de Qlik’in önemli yenilikler getirmesi beklenmektedir. Böylece şirketlerin yaptığı büyük veri yatırımlarının direkt fayda sunacağı ve Qlik’in bu teknoloji ile fark yaratan ayrıştırıcı özelliğini kullanabilecekleri bir yapı ortaya koyacağız. Kurumsal mimaride gün geçtikçe mikro servis yönetimleri, konteyner teknolojileri gündeme geliyor. Qlik de bu dönüşüme uygun biçimde orta ve uzun vadeli planlarını hayata geçiriyor. Günümüzde iş kullanıcıları diledikleri platformlardan aynı kullanıcı deneyimi ile sistemleri kullanmayı beklemektedirler. Qlik’in teknolojisi sayesinde cihaz bağımsız bir şekilde, dilerse akıllı telefonunda, tabletinden veya masaüstü bilgisayarında, yani istediği cihazdan aynı kullanıcı deneyimi ile sistemi kullanabilmek mümkün ve bu da iş sürekliliğini garanti altına alacak. Dijital dönüşümün kusursuz bir fırtına şeklinde geldiğini Türk şirketleri de görüyor ve global rekabette geri kalmamak için yatırımlarına devam ettiklerini bilfiil gözlemliyoruz.
Geleneksel sorgu yapılarının yetersiz kalması karşısında Qlik’in inmemory özelliğinin öne çıktığını vurgulayan Çıtak ve Çabuk, Qlik’in soru bazlı yapısının da en doğru yanıtları ortaya koyduğunu belirtti. Veri çeşitliliğinin artmasına karşılık, veri kombinasyonlarının da arttığına dikkat çeken Emre Çabuk’a göre, verinin büyüklüğü değil, kombinasyon çeşitliliği ve bağlantı gücü önem taşıyor. Bu noktada, ihtiyaç olan ve farklı ortamlarda bulunan veriyi alıp, onu entegre edebilmek, bunu da self servis yapıda yapabilmek önem kazanıyor. Bilişsel motorlar önemli bir yetkinlik Gelişen ihtiyaçlar paralelinde Qlik Sense ile gelen iki önemli çözüm söz konusu: Bunlardan birincisi, “Büyük veri indeksleme”. Bu yeniliğin, geleneksel veri ambarı üzerinde de çalışması hedefleniyor. Diğer önemli yenilik ise bilişsel motor (cognitive engine). Veri okur-yazarlığının önemine dikkat çekerek, Qlik’in bu konuda yatırımlarına işaret eden Ömer Çıtak, “Her adımın temelini veri oluşturuyor ve bunu anlamlandırabilmek, herkesin aynı dilde konuşabilmesi çok önemli. Bu konuda da Qlik global web sitemizde eğitim başlıkları bulunmakta” bilgisini verirken, eklemeden geçmedi: “İnsan ve makine etkileşimi çok önemli. Bilişsel motor işte bu yolda çok önemli bir yenilik.”
advertorial
BI Tech’ten Ömer Çıtak: “Data Governance ve Entegrasyon yetkinliği esas”
Türkiye'de 'beyin' var mı yok mu tartışması
'Beyin var; ama yatırım yapan yok' • Başbakan Necmettin Erbakan'ın En donezya'da uçak sanayi tesislerini ge zerken "Bu gördüğünüz en ileri bilgisa yarlar, teknolojiler Türkiye'de de mev cuttur. Ancak bizde, alet var beyin yok" demesi büyük tepki yarattı. Çeşitli üni versitelerin bilgisayar mühendisliği bö lümünde görev yapan öğretim üyeleri, üniversitelere gerekli teknolojik yatınmın 'ödenek yok' gerekçesi ile yapılma dığını söylediler.
• Öğretim üyeleri ayrıca şu yorumu yaptılar: "Maddi manevi bütün olumsuz luklara rağmen, Türkiye'de iyi işler de yapılıyor. Ödenek fakiri bazı üniversite lerimizde bilgi teknolojisi alanmda yapı lan çalışmalar ödül alıyor; aynca geliş miş ülkelerle birlikte yazılımlar da geliş tiriliyor. Henüz bir bilişim politikasının bile olmadığı bir ülkenin Başbakanının, 'bizde beyin yok' demeden önce bu ala na yatırım yapması gerekir."
ODTU-Teknokent'te ilk imzayı Halıcı attı Üniversite-sanayi sağlamak
amacıyla
işbirliğini bir
süredir
3 b i n 500 metrekare olacak. Bü
kuruluş çalışmaları d e v a m e d e n
t ü n birimlerimizi bu tesise taşıya
ODTÜ-Teknokent'le ilgili önemli
cağız. Tahmini bütçemiz ise 150
adımlar atıldı. T e k n o k e n t ' i n Ya
milyar TL" diyor.
zdım Parkı'nda yer almak isteyen I I
yazdım fabrikasının kapalı alanı
ODTÜ
yerleşkesi
şirketlerin başvurulan alınırken,
yaklaşık 500 b i n metrekarelik bir
ilk imza Halıcı G r u b u tarafından
alan içinde kurulması d ü ş ü n ü l e n
atıldı. T e k n o k e n t içindeki yazı
ODTÜ-Teknokent'te esas olarak
lım parkının 35 bin metrekarelik
araştırma-geliştirme
bir alanı kapsayacağı öğrenildi.
yürüten kuruluşlar y a da k a m u
faaliyetleri
T e k n o k e n t Yazılım Parkı'nda
ve özel sektör kuruluşlarının Ar-
hedeflerinin bir yazdım fabrikası
Ge birimlerinin y e r alması düşü
kurmak o l d u ğ u n u belirten Halıcı
nülürken, T e k n o k e n t ' i n üniversi
Şirkeüer G r u b u ' n u n Yönetim Ku
tenin olanaklanyla da bütünleş
rulu Başkanı E m r e h a n Halıcı, "24
mesi hedefleniyor.
ayda inşa etmeyi d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z
(Aynntıh haber sayfa ide)
• Microsoft Türkiye'den NT Server 4.0 eğitimi (Sayfa
2)
• Yaman Dealer Academy (Sayfa
9)
• Randy Crawford konseri Bilişim 96'da (Sayfa
12)
• Perspektif (Sayfa
16-17)
• Türkiye Bilişim Derneği Başkanı • Dizi-yazi: Internet ve Dr. Ali Arifoğlu ise, Başbakan Erba iletişim teknolojileri kan'ın sözlerini, teknik insan gücü ve (Sayfa 22-23) bilim adamlan için, düşünmeden, gelişi • Link Multimedia, AMI güzel söylenmiş ve talihsiz bir konuşma 96'dan iki ödülle döndü olarak değerlendirdi. Ali Arifoğlu, "Tür (Arka sayfa) kiye'deki beyin gücünü, bizden daha { çok yabancı ülkeler takdir ediyor. Yurt dışındaki beyin gücümüz de bunun iyi Sağlık Projesinin bir örneği" dedi. (Ayrıntılı haber sayfa 3'te) veritabanı ihalesini
Empa, 'sahte' Intel işlemcilere karşı uyarıyor I n t e l işlemcilerinin T ü r k i y e t e m E m p a , kullanıcıları t e k r a r m a r k a l a . ^ ^ P e n t i u m işlemciler k o n u s u n d a u y a r d ı . E m p a A.Ş.'den C e m a l Alpay, U z a k d o ğ u k ö k e n l i şirketler t a r a f ı n d a n P e n t i u m 7 5 işlemcilerinin P e n t i u m 100 o l a r a k t e k r a r m a r k a l a n a r a k p a z a r a s u n u l d u ğ u n u söy ledi. Alpay, bu işlemcilerin ayırt e d i l m e
içerisinde
Bu sayıda...
s i n i n d e o l d u k ç a z o r o l d u ğ u n u belirtti.
(Ayrıntth haber sayfa 7de)
Oracle kazandı Birinci
Sağlık
Projesi
kapsa
m ı n d a ele a l m a n Temel Sağlık İs tatistikleri Bilgi Sistemi için açılan veritabanı ihalesini Oracle kazan dı. 79 ili ve m e r k e z teşkilatını kapsayacak o l a n T e m e l Sağlık İs tatistikleri Bilgi Sistemi'nin amacı, kaynak ve programlara y ö n ver m e k için kullanılacak sağlık duru mu
ve
sağlık
riskleri
verilerini
toplamak.
(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU
Avrupa yazılım endüstrisinde ABD'yi zorluyor Avrupa yazdım endüstrisi,
artık
Amerikan y a z d ı m şirketlerini zorlar
Yaman Dealer Academy'
d u r u m a geliyor.
Özellikle SAP ve
Baan gibi yazdım şirketleri, Ameri kan
şirketlerini
kendi
kalelerinde
vurmaya başladı.
Yaman Elektronik, bayi teşkilatı
Avrupalı yazdım şirketleri, finan-
nın toplam kalitesini y u k a n ç e k m e
sal açıdan da 1980'lere göre d a h a
y o l u n d a .önemli adımlar atıyor. Bayi
güçlüler.
kanalının ürün, teknoloji, kullanım
g ö r e n 10 Avrupa yazdım şirketinin
ve pazar bUgisi açısından güçlendi
hisse senetleri teknoloji a l a n m d a e n
rilmesi k o n u s u n a o d a k l a n a n şirket,
çekici yatırım araçlarından saydıyor.
Eylül ayı de birlikte Yaman Dealer
ABD'li yazdım şirkeüeri ise Avru
Academy
p a l ı rakiplerine karşı ö n l e m almaya
adıyla
bir
dizi
eğitim
programı başlatıyor.
(Aynntıh haber sayfa 9'da)
Bugün
borsalarda
işlem
başladdar bde.
(Aynntıh haber sayfa ll'de)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
23
BThaber
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
Kingston’dan 256 GB’lık microSD Kart Kingston Digital Inc, Canvas React microSD kart serisine 256 GB kapasiteli bir model daha ekledi. Böylece kullanıcılar artık 32 GB ile 256 GB arasında değişen modellere sahip microSD Kart serisinden depolama ve performans ihtiyaçlarına en uygun tercihleri yapabiliyor. Kingston Canvas React serisi microSD kartlar, seri çekim yapmak veya 4K videolar kaydetmek isteyenler için tasarlandı. Kartlar, en zorlu koşullarda bile yüksek hızı, kapasiteyi ve dayanıklılığı sunuyor. 100 MB/s okuma ve 80 MB/s yazmaya ulaşan Class 10 UHS-I U3 hızlarıyla, kullanıcılar yaşadıkları maceraları full HD olarak çekebiliyor veya DSLR aynasız kameraları ya da üst düzey akıllı telefonları sayesinde 4K çözünürlükte kaydedebiliyor. Kapasite artışının yanında, Canvas React microSD kartlarında Video Speed Class 30 (V30) ve A1 App Performance Rating özelliği de var. Bu da kullanıcılara, yüksek çözünürlüklü fotoğraflar ve 4K video kaydı ile oyunlar için kullanılan yoğun grafikli multimedya dosyaları için yeterli depolama alanı sağlıyor.
Naspers’tan letgo’ya yeni yatırım
Related Digital, iş ortağı ekosistemine Netmera’yı kattı
Omnichannel pazarlama otomasyonu platformu Related Digital, iş ortağı ekosistemini Netmera ile büyütüyor. Mobil pazarlama platformu Netmera ile işbirliği yapan Related Digital, müşterileri için uçtan uca sunduğu çözümlerde ileri düzey mobil bildirim servisleri için yeni iş ortağının uzmanlığından faydalanacak. Büyüyen iş ortağı ekosistemini Tsoft, Nebim ve Junivo gibi
şirketlerin uzmanlıklarıyla zenginleştiren, kendi teknoloji altyapısına yaptığı yatırımları da yüzde 150 artıran Related Digital, beş yılda teknolojiye 15 milyon TL yatırım yaptı. Related Digital CEO'su Sedat Kılıç, "Omnichannel pazarlama yönetiminde alanının en iyisi olan şirketlerle işbirliğine gidiyoruz. Netmera ile yaptığımız ortaklık, müşterilerimize sunduğumuz uçtan uca omnichannel
pazarlama hizmetleri çerçevesinde mobil pazarlama fonksiyonlarını bir adım ileri taşıyacak” dedi. Mobil uygulama etkileşim platformu Netmera, akıllı kampanyalar ve kolay veri analizi özellikleriyle markaların hedef kitleleriyle mobil platform üzerinde elde ettiği etkileşimi artırıyor. Netmera'nın geniş mobil bildirim seçenekleri ve raporlama özellikleri, ortak geliştirilen projelerde Related Digital müşterilerinin hizmetine sunulacak. Netmera CEO'su Kaan Bingöl de, “Netmera, e-ticaretten finansa sektörlerinde öncü firmalara hedef kitleleriyle mobil platform üzerinde elde ettiği etkileşimi artırmalarını sağlamak için premium çözümler sunuyor. Netmera bugün aylık binden fazla kampanya ile 150 milyon cihaza ulaşmakta. Bu işbirliği ile mobil pazarlama alanındaki etkinliğimizi daha da artırmayı hedeflemekteyiz” dedi.
Venus’un en yenisi hız ve depolama kolaylıkları sunuyor
İkinci el alışveriş uygulaması letgo’ya Tencent, Flipkart gibi birçok şirketteki hisseleriyle dünyanın en büyük ve en başarılı internet girişimi yatırımcılarından biri olan Naspers 500 milyon dolar yeni sermaye yatırımı yapmayı taahhüt etti ve bu tutarın 150 milyon doları yaz başında aktarıldı. letgo, ikinci el e-ticareti, paylaşım ekonomisinin daha da büyük bir bölümü haline getirmeye devam ederken, bu yeni finansmanın büyümeye ve ürün gelişimine ivme kazandıracağını, yeni dikeylerde genişleme ve değer yaratma olanağı vereceğini açıkladı. Üç yaşındaki start-up letgo’nun uygulaması dünya çapında 100 milyon indirme ve 400 milyon ilanı geçti, kullanıcılar arasında gönderilen mesajlar da 6 milyara ulaştı. Pazaryerindeki aylık ilan verenlerin sayısı, özellikle etkileşimin ve bağlılığın etkisiyle 2018 başından bu yana yüzde 65 arttı. letgo Kurucu Ortağı Alec Oxenford, “İkinci el ekonomide uygulamamız yakınlardaki on milyonlarca alıcı ve satıcının bağlantı kurmalarını kolaylaştırıyor, böylece para kazanabiliyor, hayatlarını sadeleştirebiliyor ve mekanlarını daha iyi kullanabiliyorlar” dedi.
Vestel, Venus Go modelini 10 Ağustos’ta 899 TL’lik fiyatla satışa sundu. Venus Go, yeni ve yeniden tasarlanan uygulamalar ile oluşturulan Android 8.1 Oreo’nun Go Edition versiyonu ile üretildi. Telefon hafızasında çok daha az yer kaplayan, böylece kullanıcıya Android’in diğer versiyonlarına göre iki katına kadar daha fazla kullanım alanı sunan Go Edition sürümünde, özelleştirilmiş Google uygulamaları olan Google Go, Files Go, Gmail, Maps Go, YouTube Go ve Asistan ön yüklü olarak geliyor. Bu uygulamalar, diğer Google uygulamalarına göre yüzde 50’ye kadar daha az yer kaplıyor. Daha küçük uygulama boyutları, daha hafif güncellemeler, daha fazla depolama alanı sayesinde Venus Go
hızlandırılmış bir telefon deneyimi sunuyor. Kullanıcılar Google Fotoğraflar uygulamasının yedekleme özelliğini kullanarak fotoğrafları bulutta yedekleyebilir ve telefonunun hafızasında yer açabilirler. Depolama alanı dolmadan, silinebilecek dosyalarla ilgili akıllı öneriler alabilir, WPA2 şifreleme ile dosyaları güvenli bir şekilde paylaşabilirler. 5” HD IPS 2.5D özellikli ekranı, 1.3 Ghz 4 Çekirdekli Qualcomm
işlemcisi ile gelen Venus Go, Venus müşterilerine özel bulut hizmeti VCloud’dan 50 GB depolama alanını 1 yıl boyunca ücretsiz şekilde sunuyor.
BThaber
24 KARİYER Amadeus Türkiye Ülke Müdürü Mahir Yanık oldu Küresel seyahat endüstrisi için ileri teknoloji çözümlerinin önde gelen sağlayıcısı ve işlemcilerinden Amadeus’un Türkiye ofisinde 5 yıldır görev yapan Mahir Yanık, Amadeus Türkiye Ülke Müdürlüğü görevine atandı. 2013 Ağustos ayında Operasyon Müdürü olarak müşteri destek, eğitim ve bilgi sistemleri alanlarından sorumlu olarak Amadeus Türkiye’deki görevine başlayan Mahir Yanık, 2016 Kasım itibarı ile İş Geliştirme Müdürü olarak, müşteri ihtiyaçlarına yönelik yeni çözümler üretti, yeni işbirlikleri yaparak müşterileri için yeni gelir kaynakları yaratmak adına çeşitli çalışmalar ve farklı projeler yönetti.
Experian Türkiye’de Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Sarı oldu Ağustos 2018 itibariyle, Experian’ın Ortadoğu ve Türkiye’den Sorumlu Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü olarak atanan Ali Sarı, Experian’ın bu bölgelerdeki iletişim ve pazarlama faaliyetlerini yürütecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ali Sarı, sırasıyla ICRON, Peppers & Rogers Group ve Accenture gibi şirketlerin Kurumsal İletişim ve Pazarlama departmanlarında görev aldı. Peppers & Rogers Group’ta hem Türkiye hem Ortadoğu bölgelerinden sorumlu olan Sarı, şirketin Dubai ofisinde de görev aldı. ICRON’da ise Türkiye pazarı dahil olmak üzere, hem Avrupa hem de Asya Pasifik bölgelerine destek verdi.
Günsan Elektrik’te yeni CEO Garcia İnşaat sektörü için anahtar, priz gibi elektrik tesisat ekipmanları ürünleri üreten, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesine ürünlerini ulaştıran Günsan Elektrik’te üst düzey görev değişikliği gerçekleşti. 2014 yılından bu yana şirketin üst düzey yöneticisi olan Stephane Nuss’ın yerine, Francisco Gil Garcia getirildi. Günsan Elektrik’in yeni CEO’su Garcia’nın konut ve ticari B2B ürün kanallarında 20 yılı aşkın tecrübesi var. Kariyerine 1998 yılında Fransa’da elektrik mühendisi ve proje yöneticisi olarak başlayan Francisco Gil Garcia; operasyon yönetimi, iş geliştirme, strateji tanımı ve uygulaması alanlarında yöneticilik görevlerinde bulundu. 2014 yılından bu yana Schneider Electric Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olan Gil Garcia, 2018 Ağustos itibariyle Günsan Elektrik’te CEO görevini yürütecek.
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
Ar-Ge’den sorumlu isim Jetender Ahuja oldu TürkTraktör, Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine, uzun yıllardır CNHI’da farklı küresel pozisyonlarda görev yapan Jetender Ahuja’yı atadı. Jetender Ahuja, 1996 yılında Hindistan’da YMCA Mühendislik Enstitüsü Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu. İş hayatına 1996’da Eicher Ltd’de Garanti Yöneticisi olarak başlayan Ahuja, burada yürüttüğü çalışmalar sonrasında, uzun yıllar farklı pozisyonlarda görev yapacağı CNHI’e dahil oldu. Ahuja, 19982004 arasında New Holland Hindistan’da Ürün Destek Mühendisi olarak çalıştı. 2004
yılından itibaren 3 yıl boyunca İngiltere’de Teknik Eğitim Uzmanı olarak Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya bölgelerini ziyaret ederek, İngiltere, İtalya, Türkiye, Brezilya ve Çin’den temin edilen traktörlerin teknik eğitimlerinin geliştilmesi ve hayata geçirilmesinden sorumlu oldu. Jetender Ahuja çalışmalarına, 2007-2011 arasında Japonya Bölge Servis Müdürü olarak devam ettikten sonra; 2011’de CNHI Çin’de çalışmaya başladı ve 2013’e kadar CNHI’ın Çin’deki Ürün Performans Müdürlüğü görevini sürdürdü. 2013’ten itibaren 3 yıla yakın süre Ürün Destek Yöneticisi olarak
Çin’de Ürün Destek Ekibi’nin oluşturulmasında aktif rol oynayan, 2015-2017 arasında Çin’de Ürün Destek Direktörü olan Ahuja, TürkTraktör’deki görevine başlamadan önce ise yine CNHI Çin’deki Global Ürün Komitesi’nde Tarımsal Ürün Geliştirme Direktörü olarak Traktör, Balya, Biçerdöver Grubu ve mühendislik çalışmalarının yönetimini üstlendi. Temmuz 2018 itibarıyla TürkTraktör Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Jetender Ahuja, TürkTraktör’ün ArGE alanında yürüttüğü çalışmalarının tamamından sorumlu olacak.
Whirlpool’dan iki üst düzey atama
Whirlpool Corporation Türkiye bünyesinde Mayıs 2017’den bu yana Küçük Ev Aletleri ve Klima Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapan Aylin Alpay, şirketin yeni Pazarlama Direktörü olarak atandı. Temmuz 2018 itibarıyla yeni görevine başlayan Alpay, tüm pazarlama operasyonlarının sorumluluğunu üstlenecek. Marmara Üniversitesi İşletme
Bölümü’nden mezun olan Aylin Alpay, profesyonel kariyerine 2003 yılında Beko’da Uluslararası Satış Müdürü olarak başladı ve Samsung Electronics Türkiye’de Ürün Müdürü, Metro Toptancı Market’te Kategori Müdürü ve Sony'de Grup Satış ve Pazarlama Müdürü pozisyonlarında görev aldı. Whirlpool Corporation Türkiye Satış Direktörü olarak atanan Özkan Yıldırım da şirketin tüm satış süreçlerinin ve ekibinin yönetiminden sorumlu olacak. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Özkan Yıldırım, kariyerine 1992’de Tatiş Holding’in satış departmanında Samsung markalı ev elektroniği ürünleri için iş geliştirmeden sorumlu müdür olarak başladı.
Yıldırım’ın çalışma hayatı Profilo‘da devam etti ve General Electric’de Marmara Bölge Müdürü olarak görev yaptı. Yeni görevinden önce Whirlpool Corporation Türkiye’de şirketin satış organizasyonunda farklı kanalların yöneticiliğini üstlenen Yıldırım, son olarak Geleneksel Kanal Satış Direktörlüğü görevini yürütüyordu.
Citrix’te biri Türk üç atama Citrix, hızla gelişen bir ekonomiye ve büyüyen bir nüfusa sahip olan ülkelerin pazarlarıyla ilgilenen liderlik ekibini aralarında bir Türk yöneticinin de olduğu üç yöneticiyle genişletti: Vicky Rentzepi, Piotr Faderski ve Sevi Tüfekçi. Yönetim ekibinin yeni üyeleri, gelir oluşturma, agresif büyüme stratejisini yürütme ve şirketin iş ortağı ekosistemini geliştirme konularında
Gelişen Pazarlar Bölge Başkan Yardımcısı Andy MacDonald’ı destekleyecek. Gelişen Pazarlar satış alanı, özellikle hızla büyüyen Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu; Doğu Avrupa (Türkiye, İsrail ve Güney Doğu Avrupa ülkeleri dahil); Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile Sahra Altı Afrika bölgelerini kapsayacak şekilde 2018 başında oluşturulmuştu. Bu yeni görevlendirmelerle
Vicky Rentzepi, Citrix’e Doğu Avrupa Bölge Müdürü olarak katıldı. Bu görevi Ocak 2018’den beri geçici olarak yürüten Piotr Faderski, yeni görevinde ise Gelişen Pazarlar İş Ortakları Müdürü olarak çalışacak. Sevi Tüfekçi ise Citrix’e Gelişen Pazarlar Satış Mühendisliği Müdürü olarak katıldı ve bölge genelinde Satış Mühendisliği ekibinden sorumlu olacak.
BThaber
KARİYER
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
25
Genç girişimcilere kapsamlı destek
Üretilen yeni bilginin toplumda faydaya dönüşmesini hızlandırmayı amaçlayan Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS, 2014’ten bu yana yürüttüğü
girişimcilik programlarını kapsamını, Bireysel Genç Girişimci (BİGG) Destekleme Programı ile genişletiyor. Programda, dijitalleşme ve iletişim alanlarında bir fikre sahip olan genç girişimcilere
150 bin TL’ye varan hibe desteğine erişim için ihtiyaç duyacakları temel eğitim ve mentorluk hizmetleri ile iş planı ve iş modeli geliştirme desteği veriliyor. Örgün eğitim veren bir
üniversitenin herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olacak ya da lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini ön başvuru tarihinden en fazla 10 yıl önce alan adaylar, 12 Eylül 2018 tarihine kadar https:// kworksbigg.ku.edu. tr/ adresindeki formu doldurarak tamamen ücretsiz olan programa başvurabilecek. KWORKS Koordinatörü Burak Yaman, programla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Genç girişimci adaylarının, bir fikirden ürün ve pazara giden yolda eğitim, mentorluk, ön prototip geliştirme, müşteri ağına erişim gibi iş fikirlerini hayata geçirmek için ihtiyaç duyacağı birçok konuda
destek sağlıyoruz. Adaylara Arçelik, Koçfinans, Zer ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi kurum ve kuruluşların yöneticileriyle bir araya gelme olanağı sunuyoruz. Bu yıl itibarıyla programı bir adım öteye taşıyarak, TÜBİTAK’ın dijitalleşme ve iletişim alanlarında bir fikre sahip olanlara vereceği hibe için genç girişimcileri eğitiyor, hibeden faydalanabilmeleri için yollar gösteriyor ve metotlar öğretiyoruz. TÜBİTAK BİGG kapsamında geçtiğimiz dönemlerde uygulayıcı kuruluşlara bin 354 iş fikri ulaşırken, bu iş fikirleri arasından seçilen 551 iş planı TÜBİTAK’a sunuldu ve 220 girişimci de 150 bin TL’lik hibe desteğini almaya hak kazandı.”
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T İ Ç İ
27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org
4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
13 Aralık 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 26 - 30 Ağustos 2018 VMworld 2018 US Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.vmworld.com/en/us/index.html
Y U R T D I Ş I
31 Ağustos - 5 Eylül 2018 IFA 2018 Berlin AYRINTILI BİLGİ: www.b2b.ifa-berlin.com
3 - 5 Eylül 2018 World Blockchain Forum Londra AYRINTILI BİLGİ: www.london.keynote.ae
5 - 8 Kasım 2018 VMworld 2018 Barselona AYRINTILI BİLGİ: www.vmworld.com/en/europe/index.html
21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP Güz günlerine geri sayımdan merhaba, Gazetemizde bol bol görüyorsun ‘yapay zeka’ kavramını. Biletall.com da yapay zeka teknolojisini satın alma sistemine entegre ederek, tüketicilerin bilet rezervasyonu yapmadan önce birçok siteyi ziyaret ederek karar verme sürecindeki zaman kaybını ortadan kaldırmak için çalışmalar yapıyormuş. Bunun hem alıcı hem satıcı için kolaylık sağlayacağını belirten biletall.com CEO’su Yaşar Çelik’in dediği gibi, yapay zeka; verilerin doğru analiziyle hobilerimize, ekonomik gücümüze ve tercihlerimize göre bir tatil önerisi sunulabilir. Sitede bulunan ‘Sesli Bilet Arama’ özelliği Türkiye genelinde 200’ü aşkın otobüs firması ve yurt içi – yurt dışı 500’ü aşkın havayolu biletinin sesli komut özelliğiyle aranmasını sağlıyor. Yolcular bu özelliği kullanırken seyahat edecekleri tarih, rota ve ulaşım aracını söyleyerek saniyeler içinde en ucuz biletlere ulaşabilecek. Böylece site site gezip, tanıdıkların önerilerinden daha fazlasına ve faydalısına ulaşmak mümkün olacak. Allianz Türkiye ise sürdürülebilirlik stratejisinin rehberliğinde tasarladığı kurumsal sosyal sorumluluk programı “Allianz Motto Hareket” çalışmasına başlamış. Çocukların hareket ve spor yoluyla sağlıklı büyümelerine ve gelişim göstermelerine katkı sağlayacak Allianz Motto Hareketi ile 8 yılda 7 bölgede 42 bin çocuğa ulaşmak ise temel hedef. Allianz Türkiye spor ve hareket kültürünün toplumda yaygınlaşmasına katkı hedefiyle programı “Motto Hareket Sahada”, “Motto Hareket Okulda” ve “Motto Hareket Şenlikte” uygulama alanlarına bölüyor.
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
Denizde mücadele Eker ile bir gelenek oldu!
Araştırma şirketi Nielsen ve Sustainable Brands Istanbul işbirliğiyle gerçekleştirilen Consumer Connect – İyi Yaşam (Good Life) Araştırması sonuçlanmış ve tüketicilerine iyi yaşama ulaşabilmeleri konusunda en çok yardımcı olan ilk üç firma da Arçelik, Ülker ve Samsung olarak sıralanmış. Çevre başlığında sıra… Limak Enerji; Yeşil Dönüşüm Ormanları Projesi ile müşterilerine iletilen fatura ve abonelik işlemlerinde kullanılan kağıtlara karşılık Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerinde fidan dikimi gerçekleştirerek, ormanlar oluşturacakmış. Tüketilen kağıt miktarını dengelemek için her yıl bin fidan dikimini hedefleyen projede, 50 ton kağıda denk gelen ağaç doğaya geri dönecek. Artık geleneksel hale gelen bir yarış ve gurur veren sonuçlara gelelim. Bursa’da yelkenciliği tanıtmak ve geliştirmek için hayata geçirilen “TAYK-Eker Olympos Regatta”, altıncı kez İstanbul yelkencileri ile Bursa yelkencilerini buluşturmuş. 1012 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen yarışlar ModaTirilye, Tirilye - Koyiçi ve TirilyeModa olmak üzere üç etaptan oluştu ve bu arada, yarışın ilk etabında 2 saat 29 dakika ile 6 yılın hız rekoru da kırıldı. Yarış sonunda “Eker 40” takımı
Olympos Regatta‘nın galibi olmuş. Yarışın 3. etap ve genel klasman ödülleri 13 Ağustos’ta Moda Deniz Kulübü’nde sahiplerini bulmuş. Olympos Regatta videolarına ulaş ve kurumsal mücadelenin suda nasıl hayat bulduğunu izle. Kurumsal bazda bir güzel haber daha: Türkiye'nin halka arz edilen ilk bilişim şirketi olan, geçen yıl BIST Sürdürülebilirlik Endeksi'ne dâhil olan Logo Yazılım, yayımladığı raporla topluma ve tüm paydaşlarına sağladığı sosyal, ekonomik ve çevresel katkıları belgelemiş. İlk kez hazırlanan 2017 Logo Sürdürülebilirlik Raporu’nun içerik, kapsam ve bağlayıcılık unsurlarının belirlenmesi, performans verilerinin hesaplanması ve açıklamaların şekillendirilmesinde, Küresel Raporlama Girişimi Standartları (GRI Standards) kullanılmış. Ayrıca Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu’nun (SASB) Teknoloji ve İletişim Rehberi, NASDAQ OMX CRD Küresel Sürdürülebilirlik Endeksi ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi kriterleri referans alınmış. Sürdürülebilirlik, kurumsal bir strateji. Başarı yüklü haberlerim bitmedi. Bizim gibi çaykolikler için bu sayfalarımda sıkça yer verdiğim, çay keyfini internet teknolojisi ile buluşturan SwarTea IoT, Vodafone ve
YIL 22 SAYI 1185
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
27 AĞUSTOS- 2 EYLÜL 2018
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Unilever işbirliği ile hayatı kolaylaştıran teknolojilerin sergilendiği İTÜ Future Lab’de, akademi ve iş dünyasına tanıtılıyormuş. Hızlı servis restoran sektöründe 23 yılı aşkın tecrübesiyle TAB Gıda’nın, çalışan mutluluğunu ve verimliliğini arttırma hedefiyle restoranlara özgün olarak tasarladığı ve yüksek verim aldığı İK uygulaması “Teşvik Sistemi”, İspanya Burger King® tarafından model alınmış. Ankara ve Sakarya Erenler’deki iki fabrikasında da WCM (World Class ManufacturingDünya Klasında Üretim) metodolojisinde ‘Bronz Seviye’ye sahip olan TürkTraktör, üretim sistemini ‘Gümüş Fabrika’ seviyesine taşımak için çalışmalarını sürdürüyormuş ve dilerim bu yolda başarı haberlerini de seninle paylaşırım. Alibaba Cloud tarafından 12 ülkede düzenlenen Create@Alibaba Cloud Start-Up Yarışması’nın Orta Doğu ve Afrika bölgesi ayağı İstanbul’da gerçekleştirilmiş. Fazla Gıda, birinci seçilirken, Kimola, Parkpalet, Piri Guide ve Tırport da Eylül ayında Çin’in Nanjing şehrinde düzenlenecek yarışmanın ikinci etabına katılmaya hak kazanmış. KoçSistem, yeni girişimcilik ve inovasyon platformu TechSquare ev sahipliğinde Yapay Zeka (Analitik)
Maratonu’nu gerçekleştirmiş ve 1 ay süren maratonda birincilik ödülünü, Gelişmiş Süreç Kontrol sistemlerini yapay zeka kullanarak iyileştiren “OPTIMAC” projesi kazanmış. KoçSistem içerisinde hayata geçen maratona şirket içi ve dışından toplam 12 takım katılmış. KoçSistem, Techsquare platformu ile farklı sektörlerden girişimcilerin açık inovasyon kültürünü desteklerken kurum içi inovasyonu artırmayı hedefliyor. Tamamı Türk mühendisler tarafından geliştirilen donanım, yazılım çözümleri ve tasarıma getirdiği yenilikçi bakış açısıyla güvenli şehir teknolojilerine yön veren Ekin Teknoloji, Red Dot'tan sonra yılın ikinci ödülünü bir şehrin akıllı yönetimi için ihtiyaç duyulan tüm fonksiyonları bünyesinde barındıran Ekin Spotter ile Uluslararası ‘A’ Design’ Tasarım Ödülleri'nden almış. TCDD, Yüksek Hızlı Tren (YHT) hesabından yeni bir reklam filmi yayınlamış ve sosyal medyada binlerce etkileşim almış. Spoiler vereyim bari: Video, “Hızlı ve Öfkeli” filmine göndermede bulunarak başlıyor, telefondaki ses ‘Kızı kurtarmak için 4 saatiniz var’ deyince, üç arkadaş Yüksek Hızlı Tren’le İstanbul’dan Ankara’ya giderek kızı kurtarıyor, trenlerde sunulan video ve müzik hizmeti de vurgulanıyor. Haftaya yine buluşalım,
İtirazım var… “Yerli teknolojiler üretelim” diyen ama mevcut yerli ürünleri tercih etmeyen yöneticilere itirazım var.
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
‘Knowing Technologies’ on the way out for the business world The ICT Summit’18 takes place at the İstanbul Congress Center on 21-22 November 2018 with the theme of “Smart Things – Knowing Technologies’. Turkey’s technology and IT agenda is determined by ICT Summit since 2000, and the ICT Summit’18 is hosting opinion leaders, management gurus, future designers, academics, business professionals, technology leaders, regulators and NGOs and discuss the technology shaping future. Organized with Türkiye İş Bank being the main sponsor, the summit aims to redefine human and life together with robots and artificial intelligence through sessions to be held in 17 different themes within two
days. The ICT Summit was organized with the motto of “REconomy” last year. Neslihan Aksun, General Manager of ICT Summit Company, reminded that companies started to demolish their walls that prevent digital transformations in this context. “Over the past two years, over 200 speakers have given more than 4 thousand participants a message saying ‘Do not stay under the walls while they demolish, we will show you behind the walls next year’. With the ICT Summit’18, we are shedding light on the technology behind the wall. KNOWING technologies that know how
to learn, decide, design and implement are waiting for us behind the wall.” What kind of role does “Smart Things and Knowing Technologies" lay on a person? We have witnessed a transitional period in which human-made works for centuries were transferred to machines and artificial intelligence. Everything in the human ecosystem is connected with digital neural networks, becoming smart and autonomous. ‘Smart Things and Knowing Technologies’ relate to each other in a connected and interactive way, leading us to a holistic digital intelligence. When it comes to artificial
intelligence, there is no common view and approach over sectors. In this scope; ICT Summit’18 examines the new life to be constructed together with artificial intelligence and robots and the role of people in this future in an environment that will be enriched with the views of experts from different sectors and opinion leaders. Current topics such as internet, security, cloud, large data analysis, industry 4.0, artificial intelligence, augmented virtual reality, robot technology will be shared with participants in speeches, seminars and panels to be organized during the Summit. “Not a threat, an
opportunity” Bearing in mind that a smart, intelligent and autonomous digital life model for individuals, companies and countries will be designed and constructed with all their dynamics at the ICT Summit’18, Aksun said that: “Evaluating artificial intelligence and robotic technologies as opportunities, not as a threat, to rebuild with an innovative approach should become the number one agenda of today’s leaders. We will guide this important transformation from the human peak technologies of this year to the virtual and augmented realities from the artificial intelligence to the super intelligence.”
New term in BTK With the decree 2018/106 signed by President Recep Tayyip Erdoğan, new appointments were made in the Information Technologies and Communication Authority (BTK). In this context, the Ministry of Transport and Infrastructure Ministry Deputy Minister Dr. Ömer Fatih Sayan was replaced by board member Ömer Abdullah Karagözoğlu. Figen Kılıç, who was appointed as the
Vice President, became the first female president of BTK. Orhan Öge, Hacı Adnan Cengiz and Rıdvan Kahveci became members. Ömer Abdullah Karagözoğlu was born in 1975 in Glasgow, Scotland. He graduated from METU Electrical and Electronics Engineering in 2000. Karagözoğlu worked as a software engineer at İSKİ between 2002 and 2004. In 2004, he worked in İstanbul
Metropolitan Municipality, affiliated companies and BELBİM producing technology. He worked as Software Engineer, Project Engineer, Project Manager, Implementation Support Chief and Information Systems Supervisor. In 2016, he left BELBİM and continued his career as a Board Advisor and Board Member in BTK. Figen Kılıç, former board member, who was appointed
as the Vice President of BTK and the first female president of the institution completed her b.sc. education in Selçuk University Department of Electrical and Electronics Engineering, then graduated from Gebze Institute of Technology, Department of Electrical and Electronics Engineering for her masters’ degree. Kılıç started her business life in İstanbul Municipal Data Processing Industry and Commerce
(BELBİM) in 1995 and has developed projects on Electronic Fare Collection Systems as R&D Engineer and Project Coordinator. She worked as Project Management and Software Director in E-Kent Payment Systems of Çalık Holding between 2010 and 2014. Kılıç worked in Turkcell Communication Services between 2014 and 2015 and was appointed as a BTK member in June 2015.
Sanctions are waiting for those who do not comply with GDPR! The new data protection legislation that the European Union (EU) has put into effect on May 25, 2018, “The General Data Protection Regulation” (GDPR) affects not only the EU countries but also the people and institutions that establish business relations with these countries. It is necessary to specify the purpose of the data to be handled by the GDPR that is collected, stored and processed without permission of the persons
and the approval of the person concerned. Innovera CEO Gökhan Say suggested that companies in Europe and companies operating in European countries do a detailed review of how to use this data before proceeding with personal data. Companies that operate in Turkey and sell to Europe are also affected by this regulation as Say reminded and he emphasized the critical importance of GDPR
compatibility. While there are various technical tools available on the market to assist in the processing of personal data and to automatically encode and categorize the data correctly, it is also important to get support from experts in order to comply with GDPR. Companies that do not comply with the GDPR can face penalties worth millions of dollars, due to data breaches. In addition, if a breach occurs, the company must report the breach of data
within 72 hours of the time when it becomes aware of the situation. Otherwise, many legal sanctions are expected for individuals and institutions. Institutions should also progress in the process of GDPR compliance, not only with technical tools, but also with analysis and consultancy from experts in their fields. In this context, consultants must also take an active role in the process of identifying, storing and destroying areas where
personal and private data exist in companies and follow up the operation. In addition to routine analysis and work, it is very important to revise security policies and the objectives of the institution and to make the managers and employees more competent in GDPR by training. With this process, institutions that collect, store and process data need to inform people in detail and get their approval.
The industry can only develop through a ‘real’ competitive environment! The Association of Freelance Telecommunication Operators (TELKODER) published the sectoral evaluations covering the year 2017, the Report on the Evaluation of the Sectoral
Regulations for 2017, compiling the problems and proposals for solutions. When the size of the telecommunication sector is seen to be 14 billion USD in 2017, when it is calculated
as TL, it is seen that the figure is 51,14 billion TL. In the total income that is prepared regularly every year; in 2017, it was seen that the amount of money from the sector due to taxes,
fees, administrative fees, treasury shares and penalties was about 24.6 billion TL (6.7 billion USD). TELKODER President Yusuf Ata Arıak stated that an increase of 640 million
TL has been achieved in the sector since 2003 and that the electronic communication sector has been almost the same size since 2002, when the liberalization started.
2019 will be the bounce point Having reached an important milestone for the fullness of the data center, Radore is aiming to offer more “hands-on” or usermanaged flexible platforms. The outflow from classic infrastructure brings about steady development and Radore’s 100% growth in revenue in the cloud title. The advantages such as operational cost, flexibility, security and ability to increase capacity are clearly seen. Stating that they have shown a steady increase in their employment in parallel
with this development and that they are investing heavily in automation and digital workflow, Radore Data Center General Manager Sadi Abalı added: “This also provides our team with application driven progress and some of our innovations are about to be realized. A lot of these are in the test phase and there is a project we have been working on for about 1.5 years.” While R&D focused work continues, Sadi Abalı emphasized that they have more than 3,500 customers and that this figure will
continue to increase steadily. Sadi Abalı added that: “If we look at them as services, our customers can rent a cabin from us or put it in their own cabin and build a configuration there. We call it ‘colocation’. Our customers can do this in a data center and we help them set up this configuration. Or our client may want to hire 1 or 2 servers, not cabins. In the last 3-4 years, on the title of server leasing, cloud is very common and most efficient, and this is the
most secure infrastructure. It is because virtualization distributes applications to a large number of servers, and if there is a problem with the servers, you can redirect to the other server. The management of this structure is easy, the infrastructure is improved in such cases as backup, and updates are made very fast in each title. We are building infrastructure with firewall, load balancing infrastructure, load balancing infrastructure services, security services,
databases, monthly license leasing, Microsoft SQL leasing, shared license leasing, or license leasing model. We can present this similar infrastructure in İstanbul as well as İzmir. We have high speed infrastructure between the two cities. Thus, we can provide the customer with backup, replication or synchronous operation. Our disaster recovery center in İzmir also has cloud and virtualization infrastructure, physical servers, shared storage infrastructures and backup facilities.”
SATIŞ ÖNCESİNDE VE SONRASINDA,
SÜREÇLERİNİZ ELİNİZİN ALTINDA!
Saha Personeli için Check in-Check out İşlemleri
Logo ERP Çözümleri ile Entegre Çalışma Ortamı
Müşteri İhtiyaçları Takibi
Stok ve Cari Kart Bakiyeleri Görüntüleme
İhale ve Fırsatları Tek Ekranda Görüntüleme
Satış ve Pazarlama Süreçlerinin Yönetimi