BThaber 1189. Sayı

Page 1

SAYI

1189

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

24 - 30 Eylül 2018

Sayfa

3

Yapay zekâ iyi bir takım arkadaşı olabilir mi? Bilişim Zirvesi’nin keynote konuşmacısı Fjord Accenture Interactive EALA Veri Tasarım Direktörü Connor Upton, yapay zekânın insan merkezli tasarlanmasına ilişkin çarpıcı sorular ve yanıtlar sunacak.

Sayfa

9

Sayfa

8

‘En’ doğru kurumsal yatırımın yol haritası için rehberlik!

Sayfa

14

Perakende şirketlerinin BT yöneticileri buluştu Yakın zamanda kurulan ve pek çok perakende firmasının bilişim yöneticisini bünyesinde bulunduran ITRetail Grubu’na üye BT yöneticileri Perakende Teknoloji Zirvesi’nde buluştu.

Handan Aybars

"Bulutlu" bir doğru kombinasyonun ipuçları Bulut bilişim, hibrit mimari ile zenginleşirken, her ölçekte şirketin BT yeniliklerine ulaşması, bunlardan fayda sağlaması, kurumsal önceliklerine uyum avantajlarını beraberinde getiriyor. Ama dosyamızda da göreceğiniz gibi, 'kurumsal BT' adını 'hibrit BT' olarak yenilerken, kurumsal bazda doğru planlama ve ölçeklendirme ile bulut stratejisinin yenilenmesi, kurumsal veri merkezi ve bulut mimari arasında doğru, maliyet avantajı sağlayan, çalışanların işini zorlaştırmayan, esnekliğe sahip bir kurgu ile geliştirilmesi de şart. Sayfa

TEKNO-POLİTİK

6

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

OSMAN COŞKUNOĞLU

RADORE

Yapay Zeka Öğretmeyi Singapur Orta Okullara Kadar İndirirken, ABD’de MIT Okul Öncesini Hedefliyor. Z Kuşağı İçin Bilişim Sektörü Neler Yapabilir? İki Kitap ve İki Öneri.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Hele de ekonomik açıdan sıkıntılı dönemlerde sadece BT’yi değil, tüm kurumsal yapıyı verimli yönetebilmek adına LBOT önemli bir adım oluyor.



BThaber

GÜNDEM

24 - 30 EYLÜL 2018

3

Yapay zekâ iyi bir takım arkadaşı olabilir mi? Bilişim Zirvesi’18 “Beyond The Wall” mottosu ve “Akıllı Şeyler - Bilen Teknolojiler” temasıyla, Türkiye İş Bankası ve HPE ana sponsorluğunda düzenleniyor. Zirvenin bu yılki keynote konuşmacısı Fjord Accenture Interactive EALA Veri Tasarım Direktörü Connor Upton, yapay zekânın insan merkezli tasarlanmasına ilişkin çarpıcı sorular ve yanıtlar sunacak. Bilişim Zirvesi'18 keynote konuşmacısı Connor Upton, iş dünyasını kasıp kavuran yapay zekâ furyasının yarınını masaya yatıracak. Bilişim Zirvesi’18 “Beyond the Wall” mottosu, yapay zeka ve robotik başta olmak üzere yeni nesil teknolojileri merkezine alan "Akıllı Şeyler - Bilen Teknolojiler" temasıyla, Türkiye İş Bankası ve Hewlett Packard Enterprise ana sponsorluğunda, 21-22 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde kapılarını açıyor. Bilişim Zirvesi'18'in keynote konuşmacısı, Accenture'ın Dublin'deki

çok disiplinli tasarım ve inovasyon merkezinde, Fjord Accenture Interactive EALA Veri Tasarım Direktörü olarak görev yapan Connor Upton oldu. "Yapay Zekâyı Takım Arkadaşı Olarak Tasarlama" başlıklı bir konuşma yapacak olan Upton, keynote oturumunda yapay zekâ teknolojilerinin getirdiği dönüşümün iş dünyasındaki etkilerini ele alacak. İki gün boyunca 17 farklı temada yapılacak oturumlar boyunca yapay zekâ ve robotlarla birlikte yaşamı ve insanı yeniden tanımlamayı amaçlayan Bilişim Zirvesi'18'de fikir ve düşünce liderlerinin yanı sıra yönetim guruları, gelecek tasarımcıları, akademisyenler, teknoloji liderleri, yasal düzenleyiciler ve sivil toplum kuruluşları bir araya geliyor. Etkinliğin keynote konuşmasını yapacak olan Connor Upton, karmaşık çalışma ortamlarının tasarımına uyguladığı insan merkezli yaklaşımlar ve bu konuda gerçekleştirdiği ses getiren

yayınlarla biliniyor. Yüksek teknoloji üretimi, polis komuta merkezleri, saha çalışmaları, otomotiv ve enerji yönetimi başta olmak üzere birçok alanda proje geliştiren Connor Upton, Bilişim Zirvesi'18 kapsamında yapacağı konuşmada "İşgücü değişimi konusunda çok fazla coşkuya şahitlik ettik, ancak yapay zekâ insan performansını nasıl artırabilir?" ve "Algısal veya bilişsel görevlere yardımcı olmak için hangi fırsatlar mevcuttur ve bu fırsatlar uzmanlığı ölçeklendirmede nasıl yardımcı olabilir?" gibi soruların yanıtlarını katılımcılarla paylaşacak.

Blockchain Fest gerçekleşti Blockchain, bitcoin, dijtal para ve kripto varlıklar son yıllarda gündemin üst sıralarında yer alıyor. KOOP tarafından düzenlenen, alanında uzman yerli ve yabancı profesyonellerin katıldığı Blockchain Fest’te sektörde yaşanan son gelişmeler ve geleceğe ilişkin beklentiler değerlendirildi. Blockchain uygulamaları, bankacılıktan tedarik zincirine, telif haklarından sözleşme yönetimine, veri güvenliğinden nesnelerin internetine, sigortacılıktan sermaye piyasalarına

ve daha birçok sektöre kadar geniş bir alanda fark yaratıyor. Finansal inovasyon platformu KOOP, 18-19 Eylül’de ikincisini düzenlendiği Blockchain Fest ile iş yapma süreçlerini ve bir dizi sektörü dönüştüren bu teknolojilerin değerlendirilmesine, blockchain geliştirme platformlarının ve blockchain bazlı ürünlerin katılımcılara aktarılmasına olanak sağladı. Etkinliğe, Türkiye haricinde; İngiltere, İsviçre, Güney Afrika, ABD, Almanya, Polonya, İrlanda,

Rusya, İsveç, Romanya, Ukrayna, Malta ve İspanya’dan konuşmacılar katıldı. Etkinlikte KOOP tarafından bir süredir geliştirilmekte olan OneBlock Programı’nın da tanıtımı yapıldı. Programda her düzeyde blockchain eğitiminden, startup geliştirme fabrikasına, hackathon’lardan, ‘Blockchain as a Service’ platformuna ve kurumsal çözümlere kadar birçok alt başlık yer aldı.


48

BThaber

E-TOPLUM BİLİŞİM DÜNYASI

21 24 - 27 30 MAYIS EYLÜL 2018

TechAnkara Proje Pazarı için başvuru zamanı! Ankara Kalkınma Ajansı koordinasyonunda, Ankara’daki teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, üniversiteler, Ar-Ge kurumları, kuluçka merkezleri ve girişimcilik ekosistemi paydaşları ile işbirliği ile 2011 yılından bu yana düzenlenen TechAnkara Proje Pazarı, bu yıl 12 Kasım’da ATO Congresium’da gerçekleştirilecek. İleri teknoloji ve yüksek katma değer odaklı girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesini ve inovatif ürünlerin ticarileşmesini, projelerin bölgesel, ulusal ve uluslararası alanda yer edinmesini sağlama hedefiyle bu yıl sekizinci kez düzenlenecek olan etkinlikte

projesini sergilemek isteyen girişimcilerin ve ziyaretçilerin www.ankaraprojepazari. com sitesinden girişimci veya ziyaretçi başvurusu yapması gerekiyor. TechAnkara Proje Pazarı 2018’de yer almak isteyen proje sahibi girişimciler için son başvuru tarihi ise 3 Ekim 2018 Çarşamba günü saat 23:59. Değerlendirme heyetinin belirleyeceği ilk 100 yenilikçi proje de 12 Kasım’da düzenlenecek etkinlikte sergilenecek, proje sahipleri de ulusal ve uluslararası yatırımcılar ve iş çevreleri ile bir araya getirilecek. Etkinlikle sağlık teknolojilerinden giyilebilir teknolojilere, savunma sanayiinden Endüstri 4.0 uygulamalarına kadar çeşitli alanlardaki yerli ve

milli projeler için kaynak ve pazar bulma, ticarileşme ve işbirliği fırsatları ortaya çıkacak, başarılı projelere, birebir mentörlük, yurtdışı pazarlara giriş gibi teknoloji ticarileştirme odaklı ödüller sunulacak. Etkinlikte melek yatırımcılar, girişimcilerle B2B görüşmeler de gerçekleştirecek. İlk 10’da yer alacak ve etkinlik günü yatırımcı sunumlarında ilk 3’e seçilecek girişimciler, ticarileştirme ödülüne, teknoparklar tarafından projelerine göre seçilecek toplam 7 girişimci Ankara Üniversitesi Teknopark, Bilkent Cyberpark, Çankaya Üniversitesi Kuluçka Merkezi, Gazi Teknopark, Hacettepe Teknokent, ODTÜ Teknokent ve Teknopark Ankara’da

bir yıl boyunca ücretsiz ofis ödülü kazanacak. Bir girişimcinin ‘akıllı şehirler’ özel ödülü, bir girişimcinin de ‘sosyal girişimcilik’ özel ödülü alacağı etkinlikte, üç girişimci Turkcell Arıkovanı özel ödülü, bir girişimci de Bilkent Cyberpark Doping XL özel ödülü ve ilk 10’da yer alacak girişimciler de

TechAnkara Hızlandırıcı Programı’na katılım hakkı kazanacak. Ayrıca, ilk 100'de yer alacak proje sahiplerine, Ankara Kalkınma Ajansı koordinasyonunda ve TechAnkara markası altında katılım sağlanan yurtiçi ve yurtdışı B2B etkinliklerinde öncelikli katılım hakkı sunulacak.

Savunma sanayi için buluşma noktası Askeri radar ve sınır güvenliği alanında üretim yapan savunma sanayinin temsilcileri I. Uluslararası Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nde buluşacak. MÜSİAD Ankara’nın düzenlediği zirvede, en son teknolojiyle üretilmiş yenilikçi 15 projenin tanıtımı yapılacak ve sektörü 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştırmanın yolları ele alınacak. I. Uluslararası Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nde Türkiye’nin en büyük savunma sanayi üreticileri, sektörün alt yüklenicileri, akademisyenler, orduda görevli kıdemli karar vericiler, teknoloji uzmanları, askeri denetim ve sınır kontrolü uzmanları tek çatı altında buluşacak. Zirve kapsamında, en son teknolojiyle üretilmiş 15 yeni savunma sanayi projesinin

tanıtımı da ilk kez yapılacak. Askeri radar ve sınır güvenliği konusunda en son teknoloji ve hizmetlerin görülüp test edilmesi ve birbirleriyle kıyaslanması için önemli bir platform oluşturan zirve, savunma sanayi için üretim yapan sektör devleriyle KOBİ’lerin buluşma noktası olacak. Zirve’de stratejik işbirliği anlaşmalarının yapılması, iş bağlantılarının kurulması, ortak akılla iş fikirlerinin geliştirilmesi bekleniyor. Zirvede Aselsan, Scandium, FNSS, Havelsan, Roketsan, Turaç, İşbir Elektrik gibi sektörün önemli oyuncuları yer alacak. MÜSİAD Ankara tarafından, yerli ve milli askeri radar ve sınır güvenliği teknolojilerini ön plana çıkartmak amacıyla 2-3 Ekim 2018 tarihlerinde Hilton Garden Inn Ankara

Gimat’ta gerçekleşecek zirve öncesinde ise MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal ile MÜSİAD Ankara Savunma Sanayi ve Havacılık Sektör Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Altunbaş bilgiler paylaştı. Savunma sanayide Ankara’nın önemli bir üs olduğunu vurgulayan MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, milli ve yerli sektörün gelişimini desteklemek amacıyla Uluslararası Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nin ilkini Ankara’da düzenlediklerini açıkladı. Sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini de tüm temsilcilerle birlikte zirvede tartışacaklarını belirten Erdal, yerli ve milli olarak geliştirilen ürünlere yurtdışında talep oluşturarak, ihracatı artırmanın önemli olduğuna dikkat çekerek, bu amaçla

zirvede yabancı firmalardan ziyade, Türk firmaların stand açmalarına izin verdiklerinin, yabancı firmaları ise alıcı olarak konumlandırdıklarının altını çizdi. Erdal, hibe ve destek konusunda bürokratik mevzuatların azaltılması ve uygulama kolaylıklarının getirilmesi gerektiğini de vurguladı. Erdal, teknik zorluk derecesi yüksek olan projelerin Savunma Sanayii Müsteşarlığı koordinasyonunda, üniversiteler, araştırma kuruluşları ve özel sektör firmaları tarafından Ulusal Teknoloji Projeleri olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Erdal, böylece vakıf şirketleri dışında kritik teknolojileri geliştirme kabiliyetine sahip yeni firmaların sektöre kazandırılabileceğini,

bunun sektörün daha hızlı büyümesine aracılık edeceğini vurguladı. MÜSİAD Ankara Savunma Sanayi ve Havacılık Sektör Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Altunbaş ise şu bilgileri verdi: “Türk savunma sanayi, son 16 yılda yaklaşık 5 kat büyüyerek 6 milyar doları aşan üretim gücüne ulaştı. Savunma sanayinin orta vadede 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşarak ekonomiye can suyu olacağına inancımız tam. Askeri radar ve sınır güvenliği teknolojileri konusunda Türkiye önemli projelere sahip ve yeni birçok proje daha hayata geçecek. Zirve de üreticilerle dünyanın birçok yerinden gelen alıcıları buluşturacak önemli bir platform olacak.”

Çözümde temel nokta; teknoloji girişimlerinin desteklenmesi Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Başkanı Yiğit Savcı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın açıkladığı, girişimci adaylarına 200 bin TL hibe verilmesine yönelik uygulamanın, girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkıda bulunacağını söyledi. Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı kapsamında hayata geçirilecek Teknogirişim

Sermayesi Desteği’nin devletin attığı önemli bir adım olduğunu kaydeden Savcı, şöyle konuştu: “Ülkemizde geliştirilerek geçtiğimiz yıllarda yaklaşık 600 milyon dolara yabancı bir şirkete satılan internet girişimi, yine yakın zamanda 728 milyon dolara Çinli dünya devine satılan e-ticaret şirketi ve geçen yıl sadece bir bölümü

100 milyon dolar karşılığında ABD’li bir şirkete devredilen oyun şirketi örneklerinde de görebileceğimiz gibi, teknoloji girişimcilerinin ekosistemini geliştirebilirsek, cari açığımızı da kapatabiliriz. Tohum aşamasından başlayarak, devlet destekleri, melek yatırımcı destekleri dahil olmak üzere, teknoparklarla, inkübasyon merkezleriyle verilen desteklerin

aktif şekilde girişimciler tarafından kullanılması önemli. GYİAD Akademi ile girişimcilere eğitimler ve mentörlük desteği sağlıyoruz. Maddi hibelerle yetinmeden, bütün girişimcilerin büyük resme odaklanmaları gerek. GYİAD olarak ilgili bakanlığa ilettiğimiz, start-up’lardan ilk 3 yıl KDV alınmamasına yönelik önerimizin bu tür

maddi desteklerle birlikte değerlendirilmesinin ekosisteme faydalı olacağına inanıyorum. Ayrıca teknoloji vergi dairelerinin kurularak, Türkiye’de özellikle ihracatın destekleneceği yazılımların ve donanımların üretiliyor olması da önemli. Online mecralarda yapılacak yatırımlar da Türkiye’nin yarınlarını hazırlayacak.”


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

24 - 30 EYLÜL 2018

5

İşletmenin ‘akıllısı’, birçok başlıkta fayda sunuyor! SAP; Öğrenen Makineler (Machine Learning), Gelişmiş Analitik (Advanced Analytics) ve Yapay Zekâ (Artificial Intelligence) yetenekleri ile SAP S/4HANA Cloud Akıllı ERP çözümünü Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşturuyor.12 Eylül’de düzenlenen lansmanda SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan ve SAP EMEA Güney Bölge Sorumlusu, S/4HANA Cloud ERP Çözümleri Başkan Yardımcısı Jose Valles, işletmeleri daha ‘akıllı’ hale getirecek yeni nesil ERP çözümünün özelliklerini ve avantajlarını katılımcılarla paylaştı. SAP S/4HANA’nın proje yönetimi, üretim, satış yönetimi, stok ve tedarik zinciri

yönetimi, finans ve satın alma alanlarındaki güçlü yetenekleri; müşterilerine anında değer, maliyet tasarrufu ve verimlilik artışı sağlıyor. Sistem üzerinde öğrenen algoritmalar ve yapay zekâ yeteneklerine sahip akıllı ERP çözümü SAP S/4HANA Cloud, iş süreçlerinin sadeleştirilmiş kullanıcı deneyimi ile düzenlenmesine yardımcı oluyor. İşletmeler, üç ayda bir gelen güncellemelerle yeniliklere ulaşıyor ve değişen iş koşullarına uyum sağlayabiliyor. IoT, büyük veri, Blockchain, AI ve Öğrenen Makineler gibi teknolojilerdeki yenilikler hız kesmeden devam ederken, çözüm ve hizmetleriyle müşterilerine sadeleşme ve hız kattıklarını söyleyen SAP

Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, “İşletmeleri daha yenilikçi ve akıllı işletmelere dönüştüren S/4HANA Cloud, rekabet avantajı elde ederek, rakiplerinin bir adım ötesine geçmek isteyen işletmelere hız, esneklik, verimlilik artışı ve sahip olma maliyetinde yüzde 40 tasarruf sağlıyor, bütün iş süreçleri birbirine bağlantılı hale geliyor, tekrarlanan ve vakit alan rutin işlemler otomatikleşiyor. Amacımız; Türk şirketlerinin global arenada dünya devi markalar yaratmasına katkı sağlamak. Türkiye’de geliştirme merkezi kuran ilk global yazılım şirketi olarak, Türkiye’ye değer katacak yatırımlara devam ediyoruz. Ülkemizin BT hedeflerine

katkı sağlamak ve ekonomiye katma değer yaratmak için hayata geçirdiğimiz bu merkezde Türk mühendisler tarafından geliştirilen yazılım ve teknolojileri Türkiye’den dünyaya ihraç ediyoruz” dedi. SAP EMEA Güney

Bölge Sorumlusu, S/4HANA Cloud ERP Çözümleri Başkan Yardımcısı Jose Valles ise “SAP’nin akıllı bulut ERP çözümü, Türkiye’de büyük ve orta ölçekli işletmelerin yenilikleri hızlandırmalarını destekliyor” yorumunu yaptı.

Her sektör için fırsatlar BT’de buluşuyor

Karel’in ev sahipliğinde 13 Eylül’de Bahçeşehir Üniversitesi’nde bu yıl ikinci kez gerçekleşen IT Strateji

Günü ile insan odaklı siber güvenlik çözümleri, veri merkezi evrimi, yapay zeka, hibrit bulut çözümleri

ve bulut güvenliği ile gelecek beş yılın teknolojik trendleri ele alındı, Türkiye ekonomisinin durumu da BT sektörü bakış açısıyla tartışıldı. Etkinliğin amacının; 2019 yatırım planları öncesinde yeni teknoloji trendlerinin işletmelere sağlayacağı faydalarla, barındırdığı risklere dikkat çekmek olduğunu belirten Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Danışmanı Nurşen

Yıldırım, şu bilgileri verdi: “BT sektörünün lider şirketleriyle yeni teknolojilerin tüm sektörlerin gelişiminde oynadığı role dikkat çekerek, mevcut sistemlere entegre edilmesi sırasında karşılaşılabilecek zorluklara, güvenlik risklerine ve bunların nasıl yönetileceğine odaklandık. Yapay zeka, bulut ve hibrit sistemlerin BT yöneticileri tarafından kullanımı büyük sıçramalar yaratacak. Tüm bu değişim

gerçekleşirken, oluşan büyük verinin analizi, güvenle korunması, işlenmesi ve karar mekanizmalarında kullanılabilir hale gelmesi de önem taşıyor. BT sektörü; lokomotif görevi görmesi ve teknolojik döngü hızının yüksek olması nedeniyle ekonomik durgunluk dönemleri içinde cazip fırsatlar barındırıyor. Bu bilinçle oluşan sinerji ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

Geleceğin eğitimine gençlerden katkı Uluslararası “Gelecek İçin Öğrenme Alanında Yenilikler” Konferansı’nın yedincisi 11-14 Eylül 2018 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. İstanbul Üniversitesi (İÜ), Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı (TOVAK) ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) işbirliği ile gerçekleştirilen konferans; 5 eğitim ve atölye çalışması, 4 davetli konuşmacı, 7 bildiri oturumunda toplam 29 bildiri sunumu, 4 panel, 2 çalıştay, 1 yuvarlak masa toplantısı ile Dijital Eğitim Asistanı Yarışması Ödül Töreni’ne ev sahipliği yaptı.

Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı (TOVAK) öcülüğünde sürdürülen Dijital Eğitim Asistanı Yarışması da Future Learning 2018 Konferansı kapsamında gerçekleştirilmiştir. Jüri üyeleri tarafından değerlendirilen üç farklı kategorideki toplam 13 başvuru ödüle layık görüldü. Entegrasyon Planı • Wonderland: Lamia Büşra Yeşil (Mehmet Emin Yurdakul İlkokulu) • Teknolojiyle Buluşan Kızlar: Selçuk Yusuf Arslan (Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi) • Film Studio Island: Deniz Şengül (Ahmet Rüştü Anadolu Lisesi)

• My European City (Mansiyon): Lamia Büşra Yeşil (Mehmet Emin Yurdakul İlkokulu) • Öğretimde Dijital Dönüşüm (Mansiyon): Murat Özkan (Özel Çakabey İlkokulu). Öğretimsel Bilgisayar Oyunu • Çiziyorum, Oynuyorum, Öğreniyorum: Serkan Kulgi (Bakırköy Mimar Sinan İlkokulu) • Eğitim Kampüsü: Elvan Ünlü Ergin (İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları) • Cesur Kızlar Hayallerini Kodlar: Yudum Özkan (İstek İzmir Okulları) • MEB Müfredatında

Oyunla Öğrenme ve Minecraft (Mansiyon): Yudum Özkan (İzmir İstek Okulları. Mobil Öğrenme • Web Tasarım Tabanlı Öğretim Yöntemi: Samet Başkonuş (Anafartalar İlkokulu)

• Specialassist: Esma Nur Özen (Final Okulları) • Artırılmış Gerçeklik ve Aktif Öğrenme: Ali Murat Çivi (Silifke Bilim ve Sanat Okulu) • Hatırlat (Mansiyon): Erdem Kanber (Anzera Öğrenme Teknolojileri).


6

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

24 - 30 EYLÜL 2018

KÜRESEL

YAPAY ZEKA ÖĞRETMEYİ SİNGAPUR ORTA OKULLARA KADAR İNDİRİRKEN, ABD’DE MIT OKUL ÖNCESİNİ HEDEFLİYOR

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

Geçen yıl “AI Singapore” programını başlatan hükümet, Eylül başında “Herkes İçin YZ” girişimini açıkladı (http:// bit.ly/2D3OEaX). Hedef, 6 milyondan biraz az nüfusu olan ülkede 13 yaş ve üstündekileri, yani ortaokul öğrencilerinden çalışan yetişkinlere kadar 10,000 kişiyi YZ ile tanıştırmak. Sponsor ve içerik sağlayıcılar arasında Microsoft ve Intel de var. Yine Eylül başında açıklanan ikinci girişim, sanayide çalışan teknik elemanlardan 2000 kişiye YZ konusunda temel eğitim vermek. İki girişimin de ayrıntılarını içeren “Fact Sheet” (Bilgi Formu) yayımlandı (http://

bit.ly/2Dab8XM). Bu arada, Singapur YZ konusundaki etik kaygılara da kayıtsız kalmıyor (http://bit.ly/2NJ6IeP). ABD’nin teknoloji konularında en saygın üniversitesi MIT’de Haziran’da tamamlanan bir yüksek lisans tezi, okul öncesi çocukların YZ öğrenmesine yardımcı olabilecek bir “sosyal robot” sunuyor (http://bit. ly/2MCEU7k). Birçok diğer ülkede, YZ ve makine öğrenmesi konularını erken yaşta öğretmeye yönelik çalışmalar ve uygulamalar geliştiriliyor. (Örneğin, Birleşik

Krallık’taki ilginç bir uygulama: http://bit.ly/2xjcnhk.) Ülkemizde de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk YZ konusunu ihmal etmediklerini açıkladı. Bakanın 19 Temmuz’da yaptığı – bazı gazetelerde “flaş açıklamalar” diye verilen (http://bit. ly/2MI7bcI) – basın toplantısında, bakanlığının YZ konusunda çalışmaları olduğunu belirtti ama ayrıntı vermedi. “Tahmin ediyorum en geç iki ay içinde yaklaşık üç yıllık bir program açıklayacağız” dediğine göre, YZ ile ilgili çalışmaları bu programda görebileceğimizi sanıyorum. Bu yazının baskıya gönderildiği gün

(19 Eylül), yani iki ayın dolduğu gün, Milli Eğitim Bakanlığı hazırlık programını açıklayan bir genelge yayımladı (http://bit. ly/2NTtTD8). İçerik için Kasım'ı bekleyeceğiz. Eğitimde YZ konusu bu yıl yoğun ilgi çekiyor. 25 Temmuz’da Forbes dergisinde “How is AI Used in Education” başlıklı ilginç – ama bence tartışmalı – bir yazı (http://bit.ly/2Ottc0n) çıktığını da dikkate getireyim. Yazı, erken yaşta çocuklara YZ öğretimi üzerine değil. Genel olarak eğitim ve öğretimde YZ’nin nasıl kullanılabileceğini örneklerle anlatıyor.

BİREYSEL

C

Z KUŞAĞI İÇİN BİLİŞİM SEKTÖRÜ NELER YAPABİLİR? İKİ KİTAP VE İKİ ÖNERİ

Hele “bilgisiz fikir sahibi” olanların yaptığı genellemeler… Örneğin, Z kuşağının içinden geçmekte olduğumuz ve çığır açan dijital (ve biyolojik) teknolojinin içine doğmuş olması sonucu yapılan genellemeler... “N’olacak bu akıllı telefondan başını kaldıramayan çocuklara” genel yakınmasını sık duyarız. Buna karşı söylenecek en güçlü söz şudur: “Z kuşağının anne babası ve onları yetiştiren X kuşağının (1965-1979 arası doğanlar) kendisi akıllı telefonundan kopamıyor.” Nitekim, daha birkaç gün önce Almanya’nın Hamburg kentinde Z kuşağı, ellerinde “cep telefonunla değil benimle oyna/ilgilen”

4.0 gibi konularda konuşma yapma davetleri aldım. Önemli katkım oldu mu bilemem ama bana önemli katkı olduğunu biliyorum. Amerika’daki ve Türkiye’deki deneyimlerim sırasında bir şeyler öğretmeye çalışırken, öğrencilerden gelen sorulardan bir şeyler de öğrendiğimi farkettim. (Yani, çok küçük çapta da olsa, hem Evren’in hem de Horasan’ın kitaplarında açıklanan “ters-mentor”lük yaşadım diyebilirim.) Böyle bir çabanın yararlarını kesinlikle küçümsememek gerekir.

Bakış” ve Fatoş Karahasan’ın “Açılın Gençler Geliyor – Y ve Z Nesilleri Nasıl Bir Dünya Kuracak? Türkiye’de ve Dünyada Gençler Ne Düşünüyor, Ne Bekliyor, Neyi Hayal Ediyorlar?” Güçlü ve kapsamlı araştırmaya dayanan bu kitaplardaki bilgiler ve öneriler hepimiz için önemli. Fakat, yüzü geleceğe dönük olması gereken bilişim sektörümüz için özellikle önemli. Dolayısıyla, birinci önerim bu iki kitabın dikkatle okunması ve sektörde tartışılmasıdır.

Birey veya olay bazında düşünmek, beynimizin kapasitesini aşan bir yük. Dolayısıyla, genellemeler yaparız. En aşırı uçta, ırkçılığa kadar uzanabilir genellemeler. En masum olanları bile hemen her zaman tuzaklar içerir. Bir yaş grubunu, bir kuşağı genel bir şablon içerisine oturtan söylemleri yanlış bulurum. Bu nedenle, özellikle ilgimi çeken Z kuşağı (2000’den sonra doğanlar, artı eksi birkaç yıl) ile ilgili araştırma sonuçlarını ilgiyle ve öğrenerek ama daima biraz kuşku payı bırakarak incelerim.

gibi pankartlarla anne babalarını protesto için sokağa döküldüler (http://bit. ly/2xeDAmd). Kuşaklarla ilgili bir diğer genelleme sorunu da, Amerika’da yapılan bazı araştırma sonuçlarının ülkemizde de geçerliymiş gibi sunulmasıdır. Ülkemizde geniş çaplı bir araştırma eksikliği bu genellemenin yapay bahanesiydi. Mayıs ayında çıkan iki kitap bu eksiği gideriyor ve bizlere kuşaklar hakkında çok önemli bilgiler veriyor: Evrim Kuran’ın “Telgraftan Tablete – Türkiye’nin 5 Kuşağına

Okullar açılıyor. Şu anda 12 yıllık temel eğitimdeki (K-12) her öğrenci Z kuşağından. Bilişim sektöründe herkesi – belki, sırtını sadece devlete dayayarak iş yapanlar dışında – ilgilendirmesi gereken bir kuşak var şu an okullarda. İster sadece tüketici pazarı olarak görülsün, ister geleceğimizi şekillendirecek bireyler olarak görülsün, Z kuşağını anlamak ve doğru yönlendirmek özellikle önemli. Siyasi iradenin ve devlet kurumlarının değil dijital yerlileri anlayıp yönlendirmek, onlara vizyon sunmak, kendilerinin dijital göçmen olmakta bile zorluk çektiğini biliyor olmalıyız. Dolayısıyla, ikinci önerim, bilişim sektöründe

çalışanların okullara gidip her yaş grubuna dijital çağımız, gelecekte aranacak beceriler ve ülkemize özgü eksiklerin (örneğin, Horasan’ın kitabı 5. Bölüm) giderilmesi üzerine bilgi vererek ufuklarını genişletmeye çalışmasıdır. Amerika’da 19 yıl hocalık yaptığım üniversitede araştırma yapmak öncelikliydi. Nobel kazanan – hatta Fizik dalında iki Nobel birden kazanmış – hocalar vardı. Buna rağmen, okullara gidip yukarıdaki önerim çerçevesinde ve meslek tanıtımı için konuşma yapmamız istenirdi ve yapardık. Şirketlerden gidenler olduğunu da biliyorum. Türkiye’de de bazı özel kolejlerden, bilgi çağı, Endüstri

Ülkemiz koşullarında – hem sivil insiyatif çok zayıf hem de okullarla ilgili yerel müdürler korkak ve kapalı olabiliyor – devlet okullarında bu önerimi sivil insiyatif ile gerçekleştirmek zor olabilir. Fakat, yeni ve heyecan verici görüşlerle Milli Eğitim Bakanı olan Ziya Selçuk böyle bir girişime açık olabilir izlenimi veriyor. Onun talimatıyla bu önerim devlet okulları için de gerçekleştirilebilir. Bilişim sektörünün önde gelen STK’ları bu konuyu bakanın dikkatine getirebilir. Üniversite hocalarının da benzer bir çabaya girmesi çok arzu edilir. Bu da, YÖK ile MEB arasında yapılacak bir protokol ile düzenlenebilir.

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


Bulutta yüksek erişilebilirlik, esneklik ve kullandığın kadar ödemek artık sıradan özellikler.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Bulutun bu standart özellikleri yanında verilerinizin güvenliğinden emin olmak, yedeklerinizin nerede durduğunu bilmek, altyapıyı gözlerinizle görebilmek ve destek ihtiyacında teknik profesyonellere ulaşabilmek gibi başka avantajlar da arıyorsanız, bulutun kendisini barındıran yerel veri merkezi Radore’ye gelin.

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE

Radore; %99,99 “uptime” garantili, yedekli ve yüksek kapasiteli internet erişimi, üst düzey fiziksel güvenliği, ileri teknoloji tam yedekli iklimlendirme ve enerji altyapısı ile TIER III standartlarında veri merkezi hizmetleri sunar. Radore’nin müşterilerine sunduğu bulut (cloud) servisleri Radore Veri Merkezi’nde barındırılır. Bu servislerin sunucu ve depolama altyapısında Dell, ağ altyapısında Brocade ve Dell ürünleri, sanallaştırma altyapısında ise VMware, Xen ve KVM kullanılmaktadır. Radore’nin sunduğu bulut servisleri ile ilgili detaylı teknik bilgi için bize ulaşın; W: radore.com/radoreyesor T: 0212 3440494 – Dahili: 8016


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 24 - 27 30 MAYIS EYLÜL 2018

‘En’ doğru kurumsal yatırımın yol haritası için rehberlik! Hele de ekonomik açıdan sıkıntılı dönemlerde sadece BT’yi değil, tüm kurumsal yapıyı verimli yönetebilmek adına LBOT önemli bir adım oluyor. Yıllarca iş süreçlerinin yeniden tasarımı, toplam kalite ve dönüşüm Handan Aybars gibi önemli projelerde çalışan ve bu bilgi birikimini ürün haline getirmek isteyen sektörün deneyimli ismi, ACMENA Teknoloji Yönetim ve Yatırım Hizmetleri Kurucu Ortağı Suat Baysan, “Çünkü metodoloji ve yaklaşımlar hep bir felsefe olarak kalıyor, bir ürün haline gelmiyor” eleştirisini paylaştı. Sayısal gelişmelerle insanların kafasının karıştığını vurgulayan Suat Baysan’a göre, şirketler hangi projelerde nasıl adımlar atmaları gerektiğini bilemedikleri için sistematik bir yaklaşım arayışına giriyorlar. Suat Baysan, bu gerçek karşısında attıkları LBOT (Leadership, Business, Operations, Technology) adımının zamanlamasını son derece doğru bulduğunu da belirtmeden geçmiyor. ‘Doğru zaman’, çünkü kriz dönemleri oturup düşünmeye, ekibin yetkinliklerini geliştirmeye, iş yaklaşımlarını yeniden tasarlamaya fırsat sunuyor. Bu kapsamda, örneğin özeleştiri ve değişim odaklı bir metodoloji ve sistem ortaya koyabilirsiniz. “Kriz dönemlerinde ilk adımı böyle atarken, ikinci olarak da doğru bildiğiniz işleri yapmanız, gereksiz risk almamanız lazım” uyarısını yapan Suat Baysan, bu bakış açısıyla tüm öğrendikleri bilgileri bir ürün haline getirme kararı aldıklarını, ismini de ‘LBOT’ olarak belirlediklerini ifade etti. Deneyimli isimle LBOT’un içeriğini, hedefleri ve kurumsal ihtiyaçları konuştuk: LBOT’un çıkış noktası nedir? Bu başlıkta sayısal dönüşümün bir teknoloji projesi olmadığını anlatıyoruz. Çünkü geleneksel bir sayısal dönüşüm projesinden ziyade, LBOT ile aslında temeli değiştiriyoruz. LBOT’un açılımında ‘L’ harfi ‘leadership’. Çünkü sayısal dönüşüm, şirketin yönetim tarzı, kurumsal yönetişim, şirket içindeki yenilikçilik ortamının doğru işlemesi

gibi konulara bağlı ve bu CEO’nun sorumluluğu. Biz de şirketin temel yapısına ve yönetim tarzına, sayısal dönüşümün bunu nasıl etkilediğine odaklanıyoruz. ‘B’ ise ‘business’ ve burada iş ve iş yapış tarzınıza, iş odaklı ekosistemle ilişkilerinizin nasıl değiştiğine bakıyoruz. Mesela satış ekibi bu yeni yapıda nasıl çalışacak, hangi bilgileri hangi paydaşlarla paylaşabileceğine nasıl karar verecek, sosyal medyayı nasıl kullanacak? Büyük veri yönetimi artık her departmanda her çalışanın görevi. Bu başlığın sorumluluğu da CMO dediğimiz pazarlama ve satış yöneticisinde. Üçüncü kriterimiz ‘O’, yani ‘operations’, sayısal dönüşümün işletmeler üzerinde etkisine odaklanıyor, misal İK, Ar-Ge stratejisi gibi alanları nasıl etkilediğine bakıyor. Çünkü artık her başlıkta daha hızlı olmak zorundasınız. Bundan COO sorumlu ve mutlak değişim esas. Çünkü verimlilik ve etkinlik, rekabet gücü tam burada. Ürün ve çözümler de burada tasarlanıyor. Ürünlerden sorumlu kişi CTO, hangi ürünlerde hangi teknoloji olması gerektiğine, hızla değişen dünya şartlarında çok hızlı karar verebilmeli. ArGe ve üretim, Endüstri 4.0 da bu kapsamda. Sonuçta Endüstri 4.0 sayısal dönüşüm değil, sayısal dönüşümün altyapısıdır. Hatta bu nedenle Endüstri 4.0 eğitimi değil, sayısal dönüşüm eğitimi alın, bunda Endüstri 4.0’ı nasıl konumlandıracağınıza odaklanın. Son kriterimiz ise ‘T’, yani ‘technology’ ve bu başlığın sorumlusu CIO. Şu ayrıma da dikkat: CTO, ürünlerin teknolojisinden sorumluyken, kurumsal bilgi işlem ise CIO’nun sorumluluğudur. Örneğin; ne kadar bilgiyi buluta taşıyacağız, ne kadarını mobilde çalışacağız, çalışanlar nasıl daha verimli olacak, sektörümüzde regülasyon bazlı sorumluluklarımız paralelinde hangi bilgiyi kendi veri merkezimizde tutup, hangilerini buluta taşıyacağımız, güvenlik CIO’nun sorumluluğu.

Süreç, hangi adımları kapsıyor? Bir şirkete gidip LBOT ölçümünü yapıyor, ‘sayısal dönüşüme ne kadar hazırsınız, bu konuda ne kadar yetkin ve deneyimlisiniz’ sorularını soruyoruz. Her dört kriterin dört de alt kriteri ve her alt kriterin iki sorusu var. Bu soruların yanıtlarını ölçümlüyor, kıyaslıyor ve projeler üretiyor, yani toplam 16 soruda şirketin sayısal dönüşüm haritasını ortaya koyuyor, bu haritada eksik olan ne varsa bu konularda projeler üretilmesini söylüyoruz. Sayısal dönüşüm bir sunucu almak veya her bilgiyi buluta taşımak değil. LBOT da işte bu ayrımı anlatıyor. Yetkinlik ortamını şirket içinde kurmak önemli. Bilgiyi çabuk paylaşmak, hızlı erişim, kurumsal işbirliğini geliştirmek için doğru ortamı kurup, insanların birbirine yardım ettiği gerçek rekabet ortamını oluşturmak önceliğimiz. Ne kadar çok bilgi paylaşırsanız, size ve şirkete o kadar faydası olur. Bu anlatınca, LBOT’u her sektörde her ölçekte şirkette konumlandırmak da mümkün hale geliyor. Sertifikalı bir LBOT uzmanı olmak için kişinin nelere hakim olması gerek? Kişi LBOT’un söz konusu dört başlığından birini seçerek, bu konuda uzman olduğunu belirtebilir ve LBOT sürecinde onun hakim olduğu başlık gündeme gelirse, bilgilerini ve önerilerini paylaşır. ‘Liderlik’ konusunda uzmanlık işin en zor kısmı. Örneğin; sayısal dönüşümle kurumsal yönetişim felsefesi nasıl değişecek veya ortam iletişime nasıl daha açık olacak gibi sorulara yanıt adına liderlik işin en zor kısmı. Bunu genellikle ben anlatıyorum. ‘T’ tarafında işler zor değil, çünkü BT firmaları da gelip bu konuda detayları paylaşabiliyorlar. Dört başlığı birden anlatabilecek bir uzman ise en zor taraf. Bu konuda çalışıyor, üst düzey yöneticileri yetkin eğitimci haline getirmeye çalışıyorum. Kendi kariyer geçmişim ışığında, biliyorum ki, ismi herkesçe bilinen

ACMENA Teknoloji Yönetim ve Yatırım Hizmetleri Kurucu Ortağı Suat Baysan bazı üst düzey yöneticiler bunu yapabiliyorlar. Sonuçta sistematiği öğrendikten sonra tüm adımları analiz edip çıkarım yapabilmek bu bilgi birikimine sahip kişilerde daha kolay oluyor. Bir şirkette LBOT çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Sektörden sektöre fark oluyor mu? Genelde farklı olsa da, prensipte büyük değişiklikler yok. Ortalama iki günlük çalışma söz konusu. Bu çalışmanın sonunda projeyi söz konusu şirket seçiyor, biz değil. Biz sadece bu metodolojiyi tanıtıp, uygulayıp, proje seçerken yapılması gerekenleri anlatıyoruz. Workshop’un son yarım gününde de projeleri kendileri puanlayıp seçiyor. Biz onlara seçimin nasıl, hangi araçla yapılacağını gösteriyoruz. Çünkü şu anda BT odaklı konular ve önceliklerde her sektörde her şirkette bir karmaşa söz konusu. Proje seçmek bu noktada asıl zorluk. Çünkü tüm şirketlerin önünde yüzlerce proje var. Ama kurumsal kaynak, bunların misal 10 tanesine yetiyor. Peki bu yüzlerce projeyi nasıl 10 taneye indireceğiz? İşte bunu LBOT ile yapacağız. Bir hedefimiz de bu projeyi CDO’nun yönetmesi. Bir CIO tarafından yönetilmesi tercihimiz değil. Çünkü bu bir BT işi değil. İşte bu nedenle CEO veya onun atayacağı bir proje yöneticisi tarafından yönetilmesini önemsiyoruz.

Peki ya süreç? Öncelikle bir özdenetim ve farkındalık yaratıyoruz. İkinci aşama ise sayısal gündem. Eğer bu gündemi ve öncelikleri belirleyebilirsek, bizim için büyük bir aşama oluyor. Sayısal gündeminiz, yani LBOT projeniz var sorusuna olumlu yanıt veren şirketin bu planı ortaya koyabilmesi çok önemli. Bu aşamayı geçtikten sonra seçilmiş olan projelerin yönetilmesi ise ikinci aşama ve bu aşamada biz veya bu konuda tavsiye edebileceğimiz şirketler devrede olabilir. Mesela; sayısal dönüşümde en büyük sıkıntı İK tarafında ise ‘bu konuda şu şirketle çalışın’ diyebiliriz. Bunların da her biri alanında yetkin ve bizim bu konulardaki iş ortaklarımız. Bir şirkete gidip farkındalık, sayısal gündem ve sonra da projenin yönetimi yani ihtiyacı adresleme sürecinde ‘bizi siz takip edin’ derlerse, biz de yetkin eğitimcilerimizi konumlandırıyoruz. 2019 yılında bu yapı bilfiil uygulanacak. Bu şekilde beta testleri yaptık ve bir firma ile 9 ay çalıştık, farkındalık, sayısal gündem oluşturma ve önceliği takip etme işlerini bilfiil üstlendik, sayısal dönüşümle İK yapısını yeniden yapılandırdık. Sonunda o kadar memnun kaldılar ki, tüm şirket sayısal dönüşümü ve bunu nasıl yapmaları gerektiğini anladı. Temelde bu sürecin yönetilmesinde bizim gibi yetkin iş ortaklarını da önerirken, alternatifler de sunabiliyoruz.


BT Altyapısında Hibrit Modeller

DOSYA:

BThaber 24 - 30 EYLÜL 2018 www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Bütünleştirebildiğiniz kadar güçlüsünüz! Hibrit yapılanma sadece bulut bilişim başlığında değil, BT ürün ve çözümlerinin entegrasyon yetkinliği ile artık tüm BT alanında kendini gösteriyor. Bu kapsamda BT şirketleri rekabet ve işbirliği yetkinliklerini birbirine paralel yürütürken, kullanıcılar için de var olan BT altyapısını verimli değerlendirme,

minimum maliyetle maksimum faydaya ulaşma imkanı sağlanıyor. Burada danışmanlık desteği de önemini artırıyor. Sonuçta hibrit mimaride hedef; varolan geleneksel yapılar ile yeni teknolojiler arasında maksimum verimi, kontrol yetkinliğini, minimum maliyet ile sağlamak.


10 DOSYA

BT Altyapısında Hibrit Modeller

BThaber 24 - 30 EYLÜL 2018

DOĞRU KURGUNUN ADI ‘HİBRİT BT’ OLDU Bugünün dijital dünyasında verimli ve birçok başlıkta fayda sunan adımların temelinde hibrit strateji var. Bu strateji, sadece BT’de değil tüm iş birimlerinde yıkıcı, ama orta vade için rekabet avantajının da temeli olan yenilikler demek… İlk etapta bir dirençle karşılanması, benimsenmesinin geleneksel bir BT yatırımı gibi kolay olmaması sektör uzmanlarına göre çok normal. Bu süreçte yatırım farkındalığını yaratmak, hibrit yapıyı temellendirmek için yöneticilere büyük görev düşüyor. Bulut bilişimin yükselişi, karşılığında sektör bazlı düzenlemelerden bugüne, artık şirketler kendi veri merkezlerinde veya özel bulutta ve genel bulutta tuttukları verileri ayrıştırmaya, böylece hibrit felsefeye adımı atmaya başladı. Ama dediğimiz gibi, hibrit anlayışı bulutlar arasında verileri pay etmekten çok daha fazlası. Sadece BT mimarisinin değil, örneğin satış ve pazarlama, stok yönetimi gibi kurumiçi iş süreçlerinin de yeniden yapılanması gerek. Çünkü her departmanın işi veriyle ve herkesin hızlı, maksimum doğru kararlar alabilmesi, bunun için de farklı bulut platformlarındaki verileri buluşturabilmesi gerek. Her ölçekte şirketin BT’ye erişminde eşitlik olarak tanımlanan bulut, ‘hibrit’ yapılanması ile daha fazla katma değer sunacak. BT biriminin işi artıyor Ama konu; bulut ekseninde şekillenen hibrit olunca, her şey o kadar toz pembe değil. Bulut hizmetlerini almak, olası bir sorun halinde de servis sağlayıcı ile bağlantı kurmak, en güncel güvenlik çözümlerine sahip olmak mümkün, ama her şey bunlarla bitmiyor. BT birimi, bu yeni BT modelinin iş birimlerinin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını sürekli takip etmek zorunda. Sektörel düzenlemelere uyumun gözetim noktası da olan BT, bu yönüyle gerçek anlamda bulut ve geleneksel sistemlerin buluştuğu hibrit modelin takip ve müdahale noktası, yani işi biraz daha çok. Çünkü yönetimsel karmaşa doğal olarak büyüyor, bir tarafta da bazı hizmetlerde dış kaynak kullanımı ile BT harcamalarının göreceli azalması, bu sefer de BT birimine yönelik beklentileri artırıyor. BT biriminin işi hep zordu, ama bu sefer daha da zorlaşıyor, çünkü karmaşa artıyor, risk kontrol için kullanılan bazı kaynaklar devre dışı kalıyor. Bu da BT biriminin güvenlik politikalarına uyumu ve bunun devamlılığını sağlama, ayrıca dijital iş stratejisinin beklentilerini karşılamasını zorlaştırıyor. Farklı parçalar için tümleşik yönetim yaklaşımı önemli

Bu acı gerçek sonrası, biraz iyi haberle hız kazanalım. Çünkü şu bir gerçek ki bulut altyapı hizmet sağlayıcıları, hele de konu iş uygulamaları olduğunda çok daha hızlı bir gelişim çerçevesi sunuyor. Hatta veri merkezinin demirbaşı bir donanıma kıyasla, bulut altyapısı çok hızlı biçimde hazırlanıp, iş için hazır hale getirilebilir. Bu çeviklik ve esneklikte, geliştirilme süresi giderek kısalan yeni yazılımların payının büyük olduğunu unutmamak gerek. Geçmişin ve bugünün BT sistemleri arasındaki bu ‘hız’ farkı, buluttaki kaynakların geleneksel sistemlerde işleme gerekliliği karşısında daha da öne çıkıyor. İşte bu nedenle BT şirketleri bu gibi teknik karmaşaları en aza indirmenin yollarını bulabilmeli, farklı BT ve işlem yapıları arasında bulutla sağlanan hız, çeviklik ve maliyet avantajlarını kullanabilmeli. Tüm bu bahsettiklerimiz aslında bir gerçeği daha ortaya koyuyor: Hibrit BT, maliyetlerin artmasına sebep olabilir. Hibrit bir ortamda BT yönetimi genelde farklı ekiplerin ve araçların kullanıldığı silolara ayrılıyor, ama bu yapı tümleşik bir yaklaşımla ele alınmazsa, yönetimin maliyetinin artacağı da açık bir gerçek. Bir taraftan da bulut hizmetlerini edinmek gerek bireyler gerekse şirketler için çok kolay olduğundan, akıldan çıkması, unutulması da pek kolay olabiliyor, genel bulut hizmetlerinde misal başıboş, kontrolsüz kullanım kendini gösterebiliyor. Bu de kontrolü yitirilen teknoloji harcamalarına yol açabiliyor. İyisiyle kötüsüyle, artı ve eksisiyle, çeşitlenen sorumlulukları ile şu bir gerçek ki, hibrit BT artık ‘yeni normal’, yani sırt dönülemeyecek bir gerçek. İş dünyasının her ölçekte şirketi bulutu benimsedi ve şimdi sırada hibrit BT var. Ama geleneksel BT hizmetlerinin akşamdan sabaha hibrit hale gelmesi de beklenmemeli. Tersine, kurumsal BT yapılanmasında geleneksel sistemler bulutla ‘doğru’ uyum sağlandığı sürece, kullanım ömürleri bitene kadar faydalı olmayı sürdürecek. Bu ikili BT dünyasında doğru kurgu ise taraflar için fayda demek. Zaten bu nedenle gelecek süreçte iş birimlerini ve en önemlisi BT’nin bulut ve geleneksel yapıları kullanma adına verimli ve kesintisiz işbirliği, hız, maliyet ve güvenlim adına en doğru kombinasyonları bulma çabası öne çıkacak.

Çünkü geldiğimiz noktada hibrit BT, ‘temel teknoloji stratejisi’ kimliğine kavuşuyor. Dijital dönüşümün etkileri ile işin büyümesi ve bu konuda sürdürülebilirlik için söz konusu başlıkta uyumu sağlayabilmek şart. Böylece birçok şirket, hibrit BT odaklı yatırım planlarını ciddiyetle ele alır, geleceğin kurumsal BT stratejisini bu yapı üstünde inşa etmeye çalışırken, halihazırda sayısı giderek artan şirketler de bu yolda başarılı entegrasyonlara imza atıyor. Bu noktada BT yöneticileri önlerine çıkacak dört karmaşa başlığını doğru yönetebilmek için stratejiler geliştirmek ‘zorunda’. Hibrit BT karmaşasının bu dört başlığı; güvenlik, uyum, orkestrasyon ve politika yönetimi olarak öne çıkarken, hibrit BT başlığında bunlara yönelik çözümler de şöyle sıralanıyor: 1. Maliyet: Belli BT varlıklarını buluta taşıma sürecinde olduğu gibi, hibrit mimaride de maliyet kontrolü başrolde. Bu noktada da gerek içerde BT yönetimi gerekse buluttaki varlıkları yönetmekte sürekli takip esas olmak zorunda. Bu noktada servis sağlayıcı ve kurumiçi BT ekibinin işbirliğinin daimi kılınması esas olmalı. Ayrıca şirket dışında bir hibrit BT uzmanı danışmanlığı da hibrit odaklı yönetimsem riskleri en aza indirebilir. 2. Risk: Hibrit BT yapılanması git gide bir gereklilik halini alırken, uyum ve güvenlik odaklı risklerde de artışı beraberinde getirme potansiyeline sahip. Sektör bazında bu karmaşa değişebildiği gibi, esasında çok farklı noktalara dağıtılmış veri, bulut sağlayıcıların kontrolünde olan ve olmayan yapılar ‘karmaşa’ demek. Hibrit BT başlığında uyum standartları henüz çok net değil, ama servis sağlayıcılar ve müşterileri arasında paylaşılan bir iş yükü ve hesap verebilirlik de önemli bir avantaj. Tabi servis sağlayıcıların kurallara uyumunu hep takip etmek de bir gereklilik. Böylece güvenlik de hibrit ortamlarda daha da zorlayıcı hale gelebiliyor. Farklı yapılar arasında entegrasyon ve yönetim için geleneksel araçların çok yeterli olmadığı herkesin malumu. Bu nedenle hibrit güvenlikte iki temel sorun söz konusu: Kullanıcı adımlarını ve iş yüklerini takipte

görünürlük sağlamak ve ikinci olarak da bu farklı ortamlarda yaratılan veriyi toplayıp analiz edebilmenin yöntemlerini bulup uygulayabilmek. Bu nedenle hibrit mimari kurgularken, gerekliliklere uyum sağlayabilecek yetkinlikte servis sağlayıcı yöneticisi ile kesintisiz bağlantıya sahip olmak, hibrit konfigürasyonda uyum ve güvenliği sağlayacak yapının da temeli. 3. Ölçeklemek: Hibrit yapılanma aslında kurumsal BT ekosisteminin haritalandırılması adına büyük bir fırsat tamam, ama bu süreç bazı engelleri beraberinde getiriyor. Farklı veri merkezi ortamları arasında kapasiteyi ölçeklendirebilmek ve bunun için esnekliği inşa edebilmek ise işin temeli. Bulut ve kurumsal veri merkezi arasında entegrasyonda maliyet kontrolü ve kaynakların maksimum doğru kullanımı söz konusu, ama tercih edilen bulut modelleri doğru seçilmediyse veya kurumsal veri merkezi ile birlikte doğru yönetilemiyorsa sorun yaşamak da kaçınılmaz. Hibrit mimarinin ölçeklenebilir potansiyelini geliştirmek için yatay ve dikey ölçeklendirme fırsatlarını da değerlendirebilme adına yetkin bir hibrit BT sağlayıcı ile işbirliği önemli bir fayda noktası. 4. Çeviklik: Operasyonel çeviklik hem deneyim hem de iç kaynakların doğru dış kaynakla doğru kombinasyonu demek. Teknolojik yenilikler birbirini kovalarken, en doğruyu seçip işletebilmek için hibrit BT de önemli bir kombinasyon yaratma, deneme ve geliştirme imkanı sağlıyor. Hibrit BT mimarisinin doğru biçimde kurulması ve işletilmesi; iş ve çalışan ihtiyaçlarının kolaca anlaşılıp karşılanabilmesi demek. Bu bahsettiğimiz çevikliğin temelinde ise doğru kaynaklara sahip olmak yatıyor. Yani çalışanların, iş süreçlerinin, teknolojinin ve maliyetlerin çevikliğini en üst seviyeye çıkartabilmek için tüm bu başlıklar arasında doğru mimarinin rehberliğini alabilmek gerek. Sonuçta hibrit BT bir gereklilik ve kurumsal yapıya en uygun olanı bulmak için denemelere de açık.



12 DOSYA

BT Altyapısında Hibrit Modeller

BThaber 24 - 30 EYLÜL 2018

BÜTÇELER- REGÜLASYONLAR- VAROLAN BT’Yİ DEĞERLENDİRME FELSEFESİ CIO'ların bulut bilişimini, sadece dikkatle yönetilmesi gereken bir maliyet başlığı olarak değil, rekabet güçlerinin kritik bir unsuru olarak da görmeleri şart. 2019'da CIO'lar, en güncel bulut teknolojilerinin yetkinliklerini kendi kurumsal güvenlik öncelikleri ile dengelemek zorunda kalacaklar. 2019 yılında bulut başlığında gelişmesi, dolayısıyla hibrit mimariyi de etkilemesi beklenen dört başlık var. İlk olarak, bulut hizmet ve çözümlerin sayısı artmaya devam edecek. Abonelik bazlı yazılım hizmeti

(Subscription-based software-as-aservice -SaaS), hizmet olarak platform (PaaS) yatırımları, hizmet olarak altyapı (IaaS) pazarı büyüme hızını koruyacak yapıların ilk akla gelen örnekleri. Böylece bulut destekli BT yapılanması birçok başlıkta daha da güç kazanacak. İkincisi, quantum işlem yetkinliği ve küresel BT şirketlerinin bu konudaki çalışmalarının ağırlık kazanması olacak. Bu durum, hızlı ve güvenilir quantum bilişimin çok uzak olmadığının da kanıtı. Ama quantum işlem pazarının giderek kalabalıklaştığı, hatta bu konuda

giderek daha çok girişimin pazarda, daha doğrusu yarışta konumlandığı da görülüyor. Herkesin hemfikir olduğu konu şu: Önde gelen bulut sağlayıcıların quantum bilişim odaklı yatırımlarını entegre etmesi, quantum bilişime uyum hızını da artıracak. GDPR gibi düzenlemelere uyum ‘derdi’ Bu potansiyel, hibrit çözümleri tercih eden şirket sayısını da artıracak ve bu üçüncü başlığın gösterdiği gibi, hibrit bir bulut yapılanması ile, şirketler daha az riskle ve daha

düşük maliyetle tercih ettikleri bulut platformlarına geçebilecek. Bu gerçek ışığında 2019'da daha fazla şirket bulut çözümlerinin verimliliğine ve etkinliğine erişim için kendine uygun bir hibrit bulut yaklaşımı seçip uygulamaya yönelecek. Ama dördüncü maddede dikkat çekildiği gibi, GDPR gibi regülasyonlar, bulut güvenliğini daha da karmaşık kılacak. Sonuçta herkesin kabul ettiği bir gerçek var: Bu düzenleme öncesi birçok şirket zaten verisinin doğru ve net analizini yapmadan, güvenlik sınırlarını saptamadan bulut bilişim rotasında konumlanmıştı. İşte bu nedenle sadece 2018 ve 2019 yıllarında değil, yakın gelecekte birçok sektörde birçok şirket veri odaklı uygulamalarının GDPR gerekliliklerini tam olarak yerine getirebilmek için uğraşacak. Bir taraftan dijital dönüşüm buluta geçişi hızlandırırken, bu geçiş de siber tehditleri kaçınılmaz olarak beraberinde getirecek. İşte bu nedenle GDPR uyumu ve bulut bilişimi buluşturmak hiç de kolay bir iş olmayacak. CIO’lar için BT yeniliklerine ve düzenlemelere uyum ortamında işlerin daha da zor olacağı aşikar. Eskiyi atmadan önce analizler yapılıyor Şirketler eski teknolojileri kademeli olarak ellerinden çıkartırken, altyapılarında da hibrit modellemeler ile esnekliğe ve güvenliğe odaklanıyor. Çünkü birçok araştırmanın gösterdiği gibi birçok şirket 2019 yılında BT bütçelerinin ya sınırlı büyüme sergilemesini ya da aynı kalmasını bekliyor. BT bütçelerinde artışı belirleyen unsur ise BT altyapının ne kadar yeni olduğu. Her ölçekte şirketin bu gerçek ışığında bulut odaklı yatırımlara odaklanırken, kurumsal BT altyapısından olumlu sinyaller alınabildiği sürece hibrit modellere yöneldiği de görülüyor. 2019 yılında kurumsal BT bütçelerinin yazılım ve bulut odağında gelişimi sürdüreceğine işaret eden sektör uzmanlarına göre, şirket ölçeği büyüdükçe donanım bütçeleri küçülüyor, donanıma küçük ölçekli şirketler daha çok para harcıyor, buna karşılık yönetilen hizmetler odaklı bütçeler de istikrarlı bir artış sergiliyor. Ölçeği büyük ve bulut bilişim uygulamalarında başı çekmiş olan şirketler, bütçelerinde artık hibrit mimari için önemli bir pay ayırıyor. Hatta BT ekibinde bu hibrit mimariden sorumlu isimleri görevlendiriyor. BT söz konusu olduğunda, iş kararı alan yöneticiler ve BT karar vericileri arasında güç kazanan teknoloji ve yatırımlar odaklı bağların, hibrit mimari ile daha da gelişeceği de genel bir beklenti olarak öne çıkıyor.



14 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 24 - 27 30 MAYIS EYLÜL 2018

Perakende şirketlerinin BT yöneticileri buluştu Yakın zamanda kurulan ve pek çok perakende firmasının bilişim yöneticisini bünyesinde bulunduran ITRetail Grubu’na üye BT yöneticileri Perakende Teknoloji Zirvesi’nde buluştu. ITRetail ve Mayasoft işbirliği ile düzenlenen etkinlik, 15 – 16 Eylül günlerinde NG Sapanca Oteli’nde gerçekleşti. Dijital dönüşümün perakende alanında kuralları nasıl değiştirdiğini gözler önüne seren etkinliğe Microsoft, HPE, Aruba ve Technopc de destek verdi. Etkinliğin açılış konuşması Mayasoft Genel Müdürü Yasin Aşır tarafından gerçekleştirildi. Perakende Teknoloji Zirvesi’nin moderatörlüğünü de üstelenen Mayasoft Genel Müdürü Yasin Aşır, şu açıklamada bulundu: “Mayasoft ve ITRetail

topluluğunun birlikte düzenlemiş olduğu bu önemli etkinlik sayesinde Türkiye’de perakende sektörüne yön veren markaların bilişim yöneticilerini bir araya getirdik. Yapay zekadan blok zinciri teknolojisine, kablosuz ağlardaki güvenlikten bulut teknolojilerine kadar birçok farklı alanda, güncel teknolojik gelişmeleri paylaşma ve üzerinde tartışma fırsatı bulduk. Aynı zamanda perakende sektörünün teknoloji yöneticileri bu etkinlikte birbirileriyle yakından tanışma ve tecrübelerini paylaşma fırsatı buldu. ITRetail ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğin bir referans olduğunu ve bu topluluğunun sektörün gelişimine çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Bu platformlarda paylaşılan bilgiler ve üretilecek projeler sektörün gelişmesine olumlu yansımalara neden olacaktır. Aynı zamanda ülke ekonomisine de pozitif katkı sağlayacaktır. Mayasoft olarak ITRetail topluluğunun her zaman yanında olup, atacakları adımlarda elimizden gelenin en iyisiyle destek olmaya devam edeceğiz.” ITRetail Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Yılmaz da ITRetail gibi bir organizasyonun günümüz dünyası için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Perakende Teknoloji Zirvesi, siber güvenlik, kablosuz iletişim teknolojileri, veritabanı yönetimi gibi çok sayıda güncel konuya değinebildiğimiz etkileşimli bir platform oldu. Bu etkinlik

ITRetail Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Yılmaz kapsamında katılımcılara sadece sunumlarla değil, özel toplantılarla da dokunma fırsatı bulduk. Konuşmalar ve toplantılardan bağımsız bilişim yöneticileri bu iki gün boyunca kendi aralarında da projeleri hakkında detaylı fikir ve bilgi alışverişinde bulundu.” Perakende devlerinin bilişim yöneticilerini bir araya getiren ITRetail Grubu hakkında da bilgi veren Yılmaz, Haziran 2018’den bu yana grubun yöneticiler tarafından yoğun ilgi ile karşılandığını belirtti. Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çok kısa zamanda 120 üye ve 150 markaya dokunan bir yapı oldu ITRetail. Haziran ayından bu yana 2 ayrı eğitim ve 3 olağan toplantı düzenledik. ITRetail, gerek üye bilişimcilerimizden gerekse tedarikçilerimizden aldığımız geribildirimler sonucunda saptadığımız etkileşim ihtiyacını yerine getirmek için atılan bir adımdı. Özellikle ülkemizde yaşanan döviz dalgalanmaları ile birlikte bir projeyi gerçekleştirip başarısız sonuç almak gibi bir lüksümüz kalmadı. Grup üyelerinin bir projeye başlamadan önce zaman ve maliyet avantajı yaratmak için başarılı örneklerden ilham alması için diğer firmalarının yöneticileri ile paylaşımda bulunmasının önemli bir işlevi olduğunu düşünüyoruz.” Mayasoft Teknik Çözümler Müdürü Burak Vardar ise etkinlikte HPE perspektifinde

hiber bütünleşik çözümlerin getirdiği yeni yaklaşımlara değinen sunumu ile yer aldı. Mayasoft yöneticilerinin yanı sıra Microsoft Türkiye, HPE, Aruba Networks, Technopc’den yetkililer de etkinlikte sunum gerçekleştirdiler.

C

M

Y

CM

MY

CY

“Perakende sektöründe yapay zeka ile fark yaratın” isimli sunumu ile etkinlikte konuşan Enqura Bilgi Teknolojileri Yönetici Ortağı Metin Karabiber, ITRetail oluşumunun önemine vurgu yaparak “Perakende BT yöneticilerinin biraraya gelerek oluşturduğu ITRetail, perakende sektöründe yeniliklerin hayata geçmesi ve dijitalleşerek maliyetleri azaltma noktasında sektöre yön verecek önemli bir birliktelik” dedi ve ekledi: “Dijital dönüşümün ana çıktısı, iş fikrinin hayata geçiş hızının yükseltilecek dijital platformları oluşturmaktır. Perakende sektöründe dijital dönüşüm ile birlikte çok kanallı pazarlama, yapay zeka ve blok zinciri kullanımı günden güne yayılmakta. Çok kanallı yapı ile müşteri deneyimi ve operasyonel verimlilik paralel kazanımlar haline geliyor. Bu sebeple bizler doğru yapay zeka uyarlamaları sayesinde aşağı yönde ilerleyen kar eğrilerini zirveye çıkarabiliyoruz. Blok zinciri ile birlikte ise iş ortaklarımızın tedarik zinciri yönetimi sürecinde güvenilirlik ve şeffaflıktan ödün vermemelerini mümkün kılıyoruz.”

CMY

K



16 8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 24 - 27 30 MAYIS EYLÜL 2018

KOBİ’ler için teşvik noktası Paraşüt oldu

KOBİ’lerin finansal operasyonlarını daha kolay yönetmesi için geliştirilen online

ön muhasebe programı Paraşüt, “Teşvikmatik” hizmeti ile KOBİ’lerin devlet teşviklerinden

de daha kolay yararlanmalarını sağlıyor. Teşvikmatik hizmeti, işletmelerin yürürlükteki teşvik yasaları dahilinde SGK'ya ödedikleri primlerden geri alabilecekleri tutarları 1 gün içinde eksiksiz hesaplıyor, bunu detaylı bir rapor olarak işletme sahipleri ile aylık olarak paylaşarak, SGK bildirgelerini güncellemelerini sağlıyor. Sadece Paraşüt abonelerinin yararlanabildiği bu hizmet ile en büyük masraf kalemlerinden SGK primleri yüzde 80’e varan

oranlarda geri alınabiliyor. KOBİ'ler, Paraşüt Teşvikmatik sayesinde istihdam hamlesine katkı sağlarken, harcamalardan ve başvuru sürecinde kaybedilen zamandan tasarruf ediyor. Paraşüt Kurucu Ortağı Sean Yu, Teşvikmatik’i şöyle anlattı: “Türkiye'de istihdamın yüzde 78'ini gerçekleştiren KOBİ'ler bu teşviklerin neredeyse hiçbirinden yararlanmıyor. Burada, işletmelerin ya teşviklerden haberdar olmadığını ya da başvuru

sürecinden çekindiklerini gözlemledik. Devletin sunduğu imkanlardan yararlanmaları KOBİ’lerin finansal yapılarını doğru yönetebilmeleri için çok değerli. Hem KOBİ'lerin istihdama olan katkılarını artırmak hem maliyetlerini azaltmak için bu hizmeti hayata geçirdik. Teşvikmatik hizmetimiz mali müşavirler için de kolaylık sağlıyor. Paraşüt’ün özelliklerini müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirmeye devam edeceğiz.”

Finberg ve Birleşik Ödeme’den işbirliği Fibabanka’nın kurduğu ‘yatırım ve finansal teknoloji’ girişimi Finberg, elektronik para ve para saklama lisanslarına sahip Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para ile işbirliği

yapıyor. Bu kapsamda Finberg, Birleşik Ödeme aracılığıyla güvenlik ve üst düzey teknoloji sunuyor. Finberg tarafından desteklenen, e-para lisansına ihtiyaç duyulan projeler Birleşik Ödeme ile gerçekleştirilecek.

Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, “Tüm FinTech ve perakende ekosisteminin büyümesine destek için kurguladığımız Finberg’de çalışmalarımız devam ediyor. Yeni girişimcilerle

görüşmelerimize devam ederken, Finberg sistemine giren girişimcilerimize de katma değer sağlayacak projeler geliştiriyoruz. Akıllı ödeme teknolojilerini kullanan, ödeme hizmetleri ve e-para

konusunda lisans sahibi şirketlerinden Birleşik Ödeme ile işbirliği bunun bir parçası. Finberg çatısı altında benzer işbirliklerini hayata geçirmeye devam edeceğiz” bilgisini verdi.

Sanallaştırılmış iş yükleri için özel bulut çözümü Altyapıdan daha iyileri elde etmek için çalışan, son sekiz yılda veri depolamayı yeniden tanımlayan Nutanix, sanallaştırma katmanını da geliştirerek müşterilerinin hayatını daha olumlu kılan sanallaştırılmış iş yükleri için yetkin bir özel bulut çözümü oluşturdu. Yetkililerin verdiği bilgilere göre bu kapsamda SAP HANA da yeni nesil Nutanix sanallaştırma katmanı AHV üzerine her seviyede (Prod, QA, Test-Dev) kullanımı için onaylandı. AHV; hiper-bütünleşik altyapıda SAP HANA'yı çalıştırmak için sertifikalandırılan ilk sanallaştırma katmanı. SAP HANA'dan yararlanan

kuruluşlar, üretim verimliliğini, pazara sunma süresini ve müşteriyi elde tutma oranını iyileştirmek veya finansal sahtekarlığı tespit etmek ve riski azaltmak suretiyle iş yeteneklerini ve hızlarını önemli ölçüde artırabiliyor. SAP HANA platformu, yalnızca en güvenilir sertifikalı altyapı üzerinde çalışırken, SAP, kullanıcıların isteğe göre uyarlanmış veri merkezi entegrasyonunu (TDI) veya SAP HANA cihazını seçme izni gibi uçtan uca kullanıcı deneyimini sadeleştirmenin yeni yollarını bulmak için sürekli yenilikler yapıyor. 2017 yılı ortasında, SAP, hiperbütünleşik mimarinin SAP HANA için SAP HANA müşterilerine

azaltılmış maliyet ve karmaşıklık konusunda net avantajlarını genişleten sıkı bir sertifikasyon süreci olduğunu duyurdu. Bu duyuruda, hiper-bütünleşik mimari tabanlı kurumsal bulut seçeneğinin, üstün ve öngörülebilir performans sunarken, yüksek ölçeklenebilir, esnek ve dağıtımı ve yönetimi kolay olan cihaz ve TDI tabanlı çözümlerin avantajlarını birleştireceğine vurgu yapıldı. Bu yeni kategori ile beraber SAP veri merkezindeki radikal basitleştirilmiş çözümleri de benimsediğini vurguladı. Nutanix ve SAP, verimliliği kolaylaştırmak, artırmak ve müşterilere iş değeri sunmak odaklı yenilikler ışığında önemli

bir ortaklığı uzun zamandır hayata geçiriyor. AHV için SAP HANA sertifikasyonunun bir parçası olarak, Nutanix, hiperbütünleşik mimari üzerinde asgari havai, sanallaştırılmış SAP HANA veri tabanlarının güçlü performans ve ölçeklenebilir olmalarının yanında, kolaylık, esneklik ve gün-2 operasyonlarında sağladığı kolaylık nedeniyle gelişmek için yüksek düzeyde kullanılabilir, dayanıklı, güvenli ve konumlandırılmış olduğunu gösterdi. Nutanix AHV'nin HANA iş yükünü çalıştırmak için onaylanan ilk hiperbütünleşik tabanlı çözüm olması paralelinde, SAP HANA'yı SAP Sapphire Now için

yayınlanmış blog olan https:// www.nutanix.com/2018/06/05/ finally-can-talk-sap-hananutanix/ sitesinde çalıştırmak için Nutanix Kurumsal Bulut İşletim Sistemi’nde yapılan teknoloji geliştirmeleri hakkında detayları öğrenmek mümkün. SAP HANA ve Nutanix AHV'nin ortak müşterilerinin ihtiyaçlarını çözmek için bir araya gelmesiyle sonuçlanan, iki tarafın da yıllarca süren sıkı çalışmasının başarılı sonuçları paralelinde Nutanix AHV üzerinde çalışan SAP HANA ölçekli kurulumdan en iyi şekilde yararlanmak için ilgili teknik ayarlar ve değerlendirmeler hakkında detaylar için Nutanix Best Practices Guide'da SAP HANA'yı takip etmek önemli.

KOBİ’ler için uçtan uca dijitalleşme desteği KOBİ’lerin dijital dönüşüm ile tanışması ve ülke ekonomisine katkılarını sürdürmeleri için Sistem Global Danışmanlık, Proente ile işbirliği yaptı. Sistem Global Danışmanlık, Prowmes yerli yazılım ve donanım ürünü ile KOBİ’lerin tüm endüstriyel süreçlerinin dijitalleşmesini sağlayacak. Bu ürün ile makinaların takip edilmesi ve uzaktan yönetilmesi, operatörlerin veriminin ölçülmesi, kalite

kontrol süreçlerinin verimliliğini artırma, üretim planlarının canlı takip edilmesi gibi birçok çıktı elde edilecek. Sistem Global Danışmanlık Ar-Ge Grup Başkanı Erhan Küçüksüleymanoğlu, “Teknoloji ile gelen değişimi bütün KOBİ’lerin anlaması gerek” dedi ve şöyle devam etti: “Yüzde 100 yerli bir ürün ile sonuç odaklı çözümü, uluslararası rakiplere göre çok

daha uygun maliyetlerde, çok daha bizden bir dil ve değerler üreterek KOBİ’lere sunuyoruz. KOBİ’lerin daha fazlasını başarabilecek güçleri var. Bu kapsamda, doğru iş ortağı ile yola çıktığımızı düşünüyoruz. KOBİ’lerin ayağına kadar götüreceğimiz uçtan uca otomasyon ile üretim yapan işletmelerin temel eksikliklerini gidereceğiz.” Proente’nin kurucu ortaklarından Erçin Temel

de, “Tamamen yerli bir çözüm olan Prowmes ile üretimdeki makine veya operatör odaklı birçok sorunu analiz ederek, verimsizliklerin önüne geçilmesi için önemli göstergeler sağlıyoruz. Bu sayede, sürdürülmesi imkansızlaşan süreçleri dijitalleştiren çözümümüzle, KOBİ’lerin rekabette daha rahat hareket edebilmesini ve üretimlerini yönetebilmesini başarıyoruz” şeklinde konuştu.

Proente’nin bir diğer kurucu ortağı ve Keiretsu Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Gamze Sart, Prowmes ürünü hakkında, “Türkiye’de dijital dönüşümü hızlandıracak bu ürün, yüzde 100 milli olmasının getirdiği tüm avantajların yanı sıra farklı bir anlam taşıyor. Dijital devrim için Türkiye’den önemli bir adım atılabilecek teknolojik bir sistemin öne çıktığı ortada” dedi.


SafeNet KeySecure Kişisel Veri Koruma Kanununa Uyumluluk için Veri Şifreleme, Maskeleme ve Anonimleştirme Çözüm Platformu Kuruluşunuzun verilerinin hacmi ve değeri arttıkça, bu verileri bir ihlalin kalıcı etkisinden korumak için yalnızca geleneksel güvenlik çözümleri yeterli değildir. Şifreleme, veri nerede olursa olsun doğrudan koruma sağladığı için en güvenilir çözümdür. Gemalto, hibrid altyapılar da dahil olmak üzere şirket ağınızda, sanal ve bulut ortamlarınızda SafeNet KeySecure ile merkezi ve tek tip veri koruması sağlayan eksiksiz, kurumsal kullanıma hazır bir platform sunuyor.

Detaylı bilgi için: gemalto@prolink.com.tr


Bilişim Vadisi'nde görkemli açılış... • BT sektörünün en önemli buluşması TBD-Tübisad Bilişim'96, 18 Eylül 1996 tarihinde Bilişim Vadi­ si'nde görkemli bir törenle açıldı. Açılış töreninin onur konuşmacısı TÜBİTAK Baş­ kanı Prof.Dr. Tosun Terzioğlu'ydu. Terzioğlu, konuşma­ sında eğitimin önemine de­ ğinerek, Türkiye'de bilim ve teknoloji ile barışık bir genç kuşak yetiştirilmesi gerektiği mesajını verdi. • Etkinliklerin açılışında ayrıca, bu yıl ilk kez verilen "Ömür Boyu Hizmet Ödülü" de sahibini buldu. TBD ve • Herkesin özendiği iş: Dağıtıcılık İZİ KOHEN (Sayfa 12)

• " B u AS/400 dediğiniz bir bilgisayar değil mi?" ALİ SAYDAM (Sayfa 14)

Intertech, bankacılığı Internet'e taşıyor Ekim ayında Q-Net adını verdiği paketi pazara sunacak olan Inter­ tech, söz konusu ürünle bankacılık işlemlerini Internet üzerine taşıyor. Bu türden ürünlerin sayısının artma­ sı, Internet'te bankacılık kavramının

• Bu fili nasü avlamak? NEZİH SÜZEN (Sayfa 42)

• Bilişim 96'ın kapanış konuğu ise Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Etkinli­ ğin kapanışındaki Internet'te Türk Sanatı adlı gösteriyi iz­ leyerek, bir konuşma yapa­ cak olan Demirel, Bilişim etkinliklerinin Cumhurbaş­ kanı düzeyinde ilk konuğu (Süleyman Demirel'in ko­ nuşmasına ilişkin ayrıntılı bilgi önümüzdeki sayımızda yer alacak). (Sayfa 2-3)

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

Tursoft artık 'Sektörel Dış Ticaret Şirketi''

gelişmesine yol açacağı gibi aynı za­ manda bankalar için de bir dönüm Türkiye'de üretilen BT ürün ve noktası sayılıyor. Şirketler ve ev kul- hizmetlerinin uluslararası platform­ lanıcılan için ise, yepyeni bir iş ve da pazarlanması amacıyla kurulan yaşam tarzı anlamına geliyor. Tursoft Bilişim Hizmetleri A.Ş., Dış (Ayrıntılı haber sayfa 4'te) Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) ona­ yıyla, Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) unvanım aldı. SDŞ olmak için DTM'ye Haziran ayında yapılan ürün isteklerini karşılamak amacına başvurunun, DTM üst düzey yetkili­ yönelik. Index Genel Müdürü Erol lerince onaylandığı ve resmi gazete­ Bilecik, OEM pazarına girmelerine de yayınlandığı belirtiliyor. DTM rağmen, bu alanda etkin bir bayi yetkililerinin BT ihracatının, Türki­ yapısı oluşmayacağına; dolayısıyla ye'nin ihracat çeşitliliğine etkisi ola­ bir dağıtıcı şirketin, markalı ürünle­ cağı yolundaki düşüncelerinin bu re yoğunlaşması gerektiğine inanı­ onaya neden olduğu kaydediliyor. yor. (Ayrıntılı haber sayfa 28'de)

Index, OEM pazarına giriyor Tüketim malzemeleri, PC ve çev­ re birimlerinde ürün portföyünü ta­ mamlayan Index, bugünlerde bün­ yesinde eksik olarak gördüğü OEM ürünleri pazanna giriyor. Şirketin bu operasyonu, tüm OEM ürünleri­ ni dağıtmaktan çok, satış kanalın­ dan gelen bellek, işlemci, disk gibi

1/ Macaristan ve 1996 bilgi teknolojisi GYÖZÖ KOVACS (Sayfa 38)

Tübisad'ın bundan sonra geleneksel hale getirmeyi hedeflediği ve Türkiye'de yaptığı çalışmalarla BT sek­ törüne katkıda bulunan bir bilişimciye vereceği ödülün ilkine Prof.Dr. Aydın Koksal layık görüldü.

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


İlk günden bu yana güvenlik dünyasında

11 yıldır uzman

64 HD kamera desteği

Rakiplere kıyasla %40 daha düşük elektrik faturası 7/24 Kesintisiz Güvenlik

180TB yıllık iş yükü kaldırabilme

RV titreşim sensörü sayesinde güvenilir kayıt

4TB ve üstü modellerde matlaşma önleyici özel lehim kaplama


20 BT TRENDLERİ

BThaber 24 - 30 EYLÜL 2018

Süreç yönetim sistemine neden gerek var? *Fevzi Öztürk İş süreçleri kurumların kaynaklarını, mevcut teknolojilerini ve kurumsal yapılarını kurum stratejisi ile uyumlu hale getirilmesini sağlayarak kurum hedeflerine ulaşılmasına ve rekabet avantajı elde edilmesine yardımcı olur. İş süreçleri yönetim sistemleri bir kurumun tüm çalışanları ve departmanları arasında gerçek zamanlı bilgi paylaşımı, standardizasyon ve şeffaflık için en uygun seçenektir. Forrester Research tarafından süreç yönetimi sistemi kullanmaya başlayan müşterileri arasında yapılan bir araştırmada kurumların, kurum içi destek süreçlerinde yüzde 30 ila yüzde 50 arasında, beyaz yaka çalışanların verimliliğinde ise yüzde 15 ila 30 arasında verimlilik artışı elde ettiği tespit edilmiştir. Süreç Yönetimi kullanmaya başlayan kurumlarda aşağıda belirtilen çok önemli kazanımlar elde edilmiştir. • Süreçlerin tamamlanma sürelerinde yüzde 90 azalma • Verimlilikte yüzde 50 artış • Devam eden süreç/ aktivite sayılarında yüzde 80 azalma • Kalitede yüzde 80 artış • Satışlarda yüzde 20 artış • Karlılıkta yüzde 40 artış. Süreç yönetim sistemleri özellikle mevcut BT yatırımlarından daha fazla fayda elde edilmesini sağlamaktadır. Kurumlar zaten yapmış oldukları BT yatırımlarından daha fazla değer elde etmenin yollarını aramaktadırlar. Günümüzde IT bütçelerinin büyük bölümü mevcut sistemlerin çalışması ve iş sürekliliğinin sağlanması için harcanmaktadır. Yapılan bir araştırma BT bütçelerinin yüzde 70’ten fazlasının mevcut sistemlerin sürdürülmesi için harcandığını gösterirken, yüzde 30’dan daha azının yenilikler ve yeni teknolojiler için harcandığını göstermektedir. Kurumsal verilerin ve sistemlerin entegrasyonu Kurumlar, süreç yönetim sistemlerini mevcut diğer sistemleri ile etkileşimi “iş akışları” ile artırmak/

hızlandırmak, mevcut diğer sistemlerine kullanıcı ara yüzü, raporlama aracı olarak ve iş kurallarını tanımlamak ve işletmek için kullanmaktadır. İş süreçlerinin standartlaştırılması ve çeviklik Süreç Yönetim sistemleri iş süreçlerinin otomatikleştirilmesi için gereken yöntem ve araçları sağlar. Sağlanan bu yöntem ve araçlar iş süreçlerinin standart hale getirilmesi, hızlandırılmasını ve süreçlerde gerçek zamanlı hızlı değişiklik yapılabilmesini sağlar. Darboğazları azaltma Süreç Yönetim sistemleri iş süreçlerinin izlenebilirliği ve şeffaflığını artırırlar. Bu artış ana iş süreçlerinde gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlayarak maliyetleri düşürülmesine yardımcı olur. İletişimi artırma ve hızlandırma Süreç Yönetim sistemleri departmanlar, tedarikçiler ve müşteriler arasındaki iletişimi artırır ve hızlandırır. Tedarikçiler ve müşteriler kurumun departmanları ile kesintisiz iletişimde bulunabilirler. Süreç yönetim sistemlerinin ana hedefleri nelerdir? Bir süreç yönetim sistemi projesinin ana hedefi, başlangıcından tamamlanmasına iş süreçlerinin takibi, izlenmesi ve ölçümüdür. • Verimlilik Süreç Yönetim sistemlerindeki gerçek zamanlı bilgi akışı analiz ve raporlamayı kolaylaştırarak karar süreçlerine verimlilik kazandırır. • Maliyetleri düşürme Darboğazların belirlenmesi, süreçlerin şeffaf olarak izlenmesi ve ölçülmesi süreçlerde gereken iyileştirmeler için bilgi sağlayarak maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olur. Kalite ve standardizasyon İş süreçlerinde kalitenin artırılması ve standart hale getirilmesi bir süreç yönetim

sisteminin en önemli hedefidir. Süreç yönetim yazılımları kurumların kendi sektörlerindeki rakiplerine göre süreç kalitelerini ölçebilmelerini sağlayarak kalitenin ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunur. Karar süreçlerinin kurum geneline yaygınlaştırılması Süreç yönetim sistemleri, süreçlerde karar adımlarını tüm organizasyona yayılmasını sağlar. Süreç yönetim sistemleri aynı zamanda kurumsal süreçlerdeki satınalma, finans, muhasebe, insan kaynakları gibi tüm departmanların aynı verilere ve süreçlere erişimini sağlayarak karar süreçlerini iyileştirir. Süreç yönetim sistemi uyarlamasında izlenecek adımlar Stratejik Planlama • Proje kapsamındaki tüm departmanlardan oluşan bir ekip oluşturun • Mevcut süreçleri ve bilgi akışını inceleyin • Yeni sistemde günlük işlerin yürütülmesindeki etkisi için Süreç Yönetim yazılımının yeteneklerini inceleyin • Proje için bir hedef belirleyin • Bir proje planı oluşturun. Süreç ve prosedürlerin gözden geçirilmesi • Süreç yönetimi yazılımının tüm özelliklerini inceleyin ve farklı yöntemlere ile tamamlanması gereken boşlukları belirleyin • Manuel olarak yürütülen ve sistematik hale getirilmesi gereken süreçleri belirleyin • Belirlediğiniz süreçler için standart olarak uygulanacak prosedürleri yazın. Veri toplama ve veri temizliği • Mevcut süreçlerin analizi sırasında hangi bilgileri gerçekten gerektiğini belirleyin • Süreçlerde toplanması gereken yeni bilgilerin neler olduğunu belirleyin • Topladığınız verileri gözden geçirin ve gerçekten

gerekmeyenleri temizleyin. Süreç iyileştirme yöntemlerinin kullanılması Kurumsal süreçleri iyileştirmek için katma değerli aktivitelerin belirlenmesi, gereksiz aktivitelerin azaltılması, işlemlerin hızlandırılması için belirleyeceğiniz yapısal bir süreç iyileştirme tekniği kullanın. Eğitim ve test • Toplamış olduğunuz verilerin doğruluğunu test etmek için senaryolar hazırlayın • Hazırladığınız senaryoların yazdığınız prosedürler ile uyumluluğunu kontrol edin • Proje ekibinin tasarladığınız süreçlerin ve gerekli bilgilerin doğruluğunu test etmesini sağlayın. Devreye alma • Yapmış olduğunuz hazırlıklara uygun olarak uyarlama, geliştirme ve testler tamamlandığında süreç yönetim sisteminizi devreye almaya hazırsınız demektir • Kullanıcı Kabul testlerinde amaçlarınız ve hedeflerinizin gerçekleşmesini ölçmek için objektif bir değerlendirme planı hazırlayın. Sürekli iyileştirme • Bu son aşamada sürekli iyileştirme için bir plan hazırlamalısınız • Sürekli iyileştirme için süreçlerin belirli periyodlarda gözden geçirilmesi ve ölçümünü yaparak süreç verimliliğini ölçün ve iyileştirme fırsatlarını belirleyin Süreç yönetim sistemlerinin avantajları • Süreç yönetim sistemleri esnek ve genişletilebilir bir yapıya sahiptir. Yeni özelliklerin ve süreçlerin eklenmesi çok kolaydır • Süreç yönetim sistemleri iş süreçleri hakkında gerçek zamanlı bilgi ve izlenebilirlik sağladıkları için yönetim ve işletim maliyetlerini azaltır

• Süreç yönetim sistemleri, süreçler hakkında şeffaf ve objektif veriler sağlayarak karar süreçlerinin kalitesini artırır • Süreç yönetim sistemleri sahip oldukları gelişmiş kullanıcı yetki yapıları ile veri erişim güvenliğini artırır • Süreç yönetim sistemleri kurumsal süreçlerde şeffaflık sağlar • Süreç yönetim sistemleri çalışanların sadece ilgili oldukları süreçlerde yer almasını ve bunlara ilişkin verilere erişimini sağlayarak yüksek güvenlik sağlar • Süreç yönetim sistemleri, süreçlerin raporlanmasında kolaylık ve esneklik sağlar Süreç yönetim sistemlerin dezavantajları • Bir süreç yönetim sistemini hayata geçirmek için gerekli kaynak ve yatırım küçük ve orta ölçekli kurumlar için yüksek olabilir • Süreç yönetim sistemlerinin hayata geçirilmesi kapsama bağlı olarak uzun zaman alabilir • Süreç yönetim sistemlerinin çoklu kurumlara, kurumların organizasyonel yapılarının farklı olması nedeniyle karmaşık olabilir Sonuç • Bir süreç yönetim sistemi kurumlara iş süreçlerinin hızlandırılması ve iyileştirilmesi için fırsat sağlar • Bir süreç yönetim projesinin ana hedefi kurumsal iş süreçlerinin izlenmesi ve iyileştirilmesidir • Kurumsal iş süreçlerinde kalitenin artırılması bir Süreç Yönetimi sisteminin en önemli amacıdır • Bir süreç yönetim sistemi süreçlerin ve süreçlerdeki verilerin gerçek zamanlı izlenmesi ve raporlanmasını kolaylaştırır.

*Paperwork Operasyon Direktörü.



BThaber

22 KARİYER Girişim Hareketi’nde yeni dönem Deneyim sahibi ustalar ile girişimci adaylarını buluşturmayı hedefleyen Girişim Hareketi İstanbul’da dönem çalışmalarını tamamlayan Hasibe Bağ, görevini Ayşe Işıl’a teslim ediyor. Hasibe Bağ ise Bölge Direktörü olarak programın farklı şehirlere yaygınlaşması çalışmalarını yürütecek. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Ayşe Işıl, 1988’de iş yaşamına profesyonel yönetici olarak başladı ve 2005’te Admin Bilişim Sistemleri ve Danışmanlık Hizmetleri’ni kurdu. Işıl, aynı zamanda KAGİDER, TÜBİDER, IUIFMD, LeadNetwork, Weconnect, Bizbize, ENFEA üyesi.

Sanofi Türkiye Temel Ürünler ve Jenerikler İş Birimi’nin liderliğine Keklik getirildi

24 - 30 EYLÜL 2018

Girişimcileri geliştirecek işbirliği daha da büyüyor Endeavor Türkiye ve Akbank, son 3 yıldır hayata geçirdikleri genç girişimcilik programı CaseCampus’te kurulan girişimlerin başarı hikayeleri ışığında girişimleri büyüme yönünde destekleyecek yeni bir programa başlıyor. Girişimciler; StartUpCampus Programı’nda eğitim ve atölye çalışmaları ile mentorluk sürecine dahil olacak. StartUpCampus’e katılan tüm startup’lara program ana destekçisi ve iş

da MVP’nin (erken aşama ürün) pazar sunulmuş ve ilk satışın yapılmış olması, kurucu ortaklar dışında en az bir çalışanının olması gibi kriterler aranacak. StartUpCampus Programı’na 12 startup’ın her birinden seçilen bir girişimci ve bir kurucu ortak dahil edilebilecek. Kurucu ortaklar program sonunda gerçekleştirilecek Demo Day ile yatırımcılara sunum yapabilecek.

TürkTraktör Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Velharticky oldu

TürkTraktör, Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine, uzun yıllardır CNHI’da global bazda farklı pozisyonlarda

Sanofi Türkiye’de Tüketici Sağlığı Bölümü’nde Türkiye, Suriye, Pakistan, İran ve İsrail’den Sorumlu Genel Müdür olarak çalışan Kağan Keklik, Temel Ürünler ve Jenerikler İş Birimi liderliğine getirildi. Kağan Keklik, Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Keklik, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Exeter Üniversitesi MBA programlarına da katıldı. Kariyerine EczacıbaşıBaxter bünyesinde Satış Yöneticisi olarak başlayan Kağan Keklik, sırasıyla Ürün Müdürü, Kıdemli Ürün Müdürü ve Pazarlama Müdürü olarak çalıştı, daha sonra Bilim İlaç’ta Pazarlama ve Satış Müdürü oldu. Sanofi bünyesine 2009’da katılan Keklik, sırasıyla Zentiva’da Merkezi Sinir Sistemi Pazarlama ve Satış Direktörü, Sanofi’de Birinci Basamak Satış Direktörü ve Sanofi-Zentiva’da Birinci Basamak Satış Direktörlüğü, Eczane Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü, Tüketici Sağlığı İş Birimi Direktörü görevlerini yürüttü. Kağan Keklik, Sanofi’de son olarak Türkiye, Suriye, Pakistan, İran ve İsrail Tüketici Sağlığı Genel Müdürü görevini yürütüyordu ve Genel Müdür rolü ile birlikte 2016 Haziran itibarı ile sekiz ay Tüketici Sağlığı AMEDSA Ticari Operasyonlar Direktörü görevini üstlendi. Kağan Keklik, yeni dönemde Sanofi Türkiye Temel Ürünler ve Markalı Jenerikler İş Birimine liderlik edecek ve Türkiye Ülke Başkanı Fabrizio Guidi’ye raporlama yapacak.

ortağı Akbank’ın inovasyon ekibiyle tanışma ve işbirliği fırsatlarını değerlendirme fırsatı sunulacak. Türkiye’nin her yerinden genç girişimciler tarafından kurulmuş startup’lara açık programa başvurular www.casecampus. org sitesinden 5 Ekim 2018 gün sonuna kadar yapılabilecek. Başvurularda; başvuran kurucu ortağın ana ortaklardan ve 35 yaşın altında olması, şirketin kurulmuş ya

görevler üstlenen Jiri Velharticky’i atadı. Jiri Velharticky, 2002’de Prag Charles Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Alman Dili ve

Edebiyatı bölümünden yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. Kariyerine 2004’te ExxonMobil’de Müşteri Hizmetleri Sorumlusu olarak başlayan Velharticky, 2005’te Proje Yöneticisi olarak CNH Industrial’a transfer oldu. 2016-2018 arasında AsyaPasifik Bölgesi New Holland Tarım Ekipmanları İş Operasyonları Müdürü olarak görev yapan Velharticky, Eylül 2018 itibarıyla TürkTraktör’ün pazarlama alanında yürüttüğü çalışmaların tamamından sorumlu oldu.

Dijitalde kapsamlı eğitim zamanı geldi! IAB Türkiye’nin dijital sektörde İK açığının giderilmesine katkı hedefiyle tasarladığı ve 2012 yılından beri düzenlenen Dijital Pazarlama İletişimi Sertifika Programı, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliği ile 11’inci kez gerçekleştirilecek. 13 Ekim 2018 – 12 Ocak 2019 arasında, 12 hafta sürecek program Türkiye’deki IAB Avrupa onaylı ilk ve tek sertifika programı. İçeriği, sektördeki yenilikler ve ihtiyaçlar paralelinde hazırlanan ve kampanyası Wanda Digital tarafından tasarlanan Dijital Pazarlama İletişimi Sertifika Programı,

dijitali işine entegre etmek veya kariyerine bu alanda devam etmek isteyen sektör profesyonelleriyle yeni üniversite mezunlarını hedefliyor. Bugüne kadar 231 kişinin sertifika aldığı programda katılımcılar, alanında uzman sektör profesyonelleri ve akademisyenlerden eğitim alıyor, proje üretiyor ve networking imkânı buluyor. Toplam 12 hafta ve 72 saat sürecek olan programın dersleri, her Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü İdari Bilimler Binası’nda, 9.30 – 16.30 saatleri arasında yapılacak. Katılımcılar tüm konuları ilk hafta alacakları brief

ışığında dinleyecek ve uygun derslerde workshop’lara katılarak, programın sonunda da edindikleri bilgileri brief doğrultusunda hazırlayacakları bir projeyle pekiştirecekler. Katılım bedeli 4.500 TL (KDV dahil) olan programda IAB üyelerine ve Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına yüzde 15, aynı kuruluştan 4 kişi ve üzeri katılımda ise yüzde 20 indirim sağlanacak. Katılımcılar 9 aya varan taksitli ödeme imkânlarından da yararlanabilecek. Detaylar ve kayıt için adres ise http://www. iabdijitalpazarlamailetisimi. org/



24 KARİYER

BThaber 24 - 30 EYLÜL 2018

Kariyer yolculuğunda kendi rotanızı oluşturun

Robert Alan tarafından geliştirilen, Nefes Uzmanı ve yazar Nevşah Fidan Karamehmet tarafından Türkiye’ye getirilen Human Design Sistem (İnsan Analiz Sistemi) kişilerin iç potansiyelini, gelişime açık

sistem. Nefes çalışmaları ve dönüşüm sistemlerine destek veren Human Design (İnsan Analizi); astroloji, i-ching sistemi, kabala ve çakra sisteminin birleşiminden oluşuyor ve ileri seviye bir analiz metodu sayılıyor.

ve güçlü yanlarını, karar alma yetilerini keşfetme, his ve davranışlarını, enerji düzeylerini detaylı biçimde anlama ve böylece yaşamlarının kontrolünü ele alarak, kişisel mutluluğu elde etmeyi sağlayan bir

Nevşah Fidan Karamehmet, kariyer ve eğitim tercihlerini de etkileyen Human Design Sistemi’nin detaylarını anlatırken, iş ortamı veya birbiri ile sürekli iletişim halinde insanların bulunduğu diğer kalabalıklar olsun, Human Design Sistemi sayesinde kişilerin birbiriyle olan ilişkisinin tamamen değiştiğini, birbirlerinin özelliklerini, yeteneklerini, sahip olduğu becerileri bilip değerlendirebildikçe çok daha verimli çalışmaya, birbirlerini olduğu gibi kabul etmeye başladıklarını belirtti. Karamehmet, Human Design Sistemi’ni şöyle özetledi: “Yaşam yolunda düşe kalka kendimizle ilgili farkındalıklarımız oluşuyor ancak hangi konuda becerikliyiz, hangi konularda değiliz, neleri yapabiliyoruz neleri yapamıyoruz bilmiyoruz, sadece yaşadıkça

öğreniyoruz. Tüm bunları yaşayıp deneme-yanılma yoluyla, yolda birçok kez hata yapmadan bildiğimizi, öğrendiğimizi düşünün! Bir insanın kendini tanıması, eksilerini ve artılarını bilmesi çok önemli. Bu yöntemi herkes uygulayabilir, herkes analiz alabilir ve herkes profesyonel analistlik eğitimlerine katılabilir.” Uluslararası Human Design Örgütü ve diğer ülkelerdeki örgütler hakkında bilgilenmek, Türkiye Human Design Örgütü ile bağ kurmak, Uluslararası Human Design ağına bağlı çalışan bir profesyonel analist olmak için sunulan eğitim seviyeleri hakkında bilgi almak veya kendi Human Design Analizini yaptırmak isteyenler, NFS Okulu’na ve www.nevsahfidan.com adresine ulaşabiliyor.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

25 Eylül 2018 HPE Reimagine 2018 Swissotel The Bosphorus AYRINTILI BİLGİ: http://h41382.www4.hpe.com/ reimagine_2018/istanbul

21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

27 Eylül 2018 Dell Technologies Forum Wyndham Grand İstanbul Levent AYRINTILI BİLGİ: www.delltechnologies.com/tr-tr/events/ forum/index.htm

21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 5 - 8 Kasım 2018 VMworld 2018 Barselona AYRINTILI BİLGİ: www.vmworld.com/en/europe/index.html

Y U R T İ Ç İ

27 Eylül 2018 LOCARD Global Cyber Security Summit Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.locard.org

13 Aralık 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

7 - 8 Kasım 2018 Fujitsu Forum 2018 Münih, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.fujitsu.com/global/microsite/ forum-2018/

4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

25 Ekim 2018 SAP Now Istanbul İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: events.sap.com/tr/sap-nowistanbul-2018/tr/home



BThaber

26 MEKTUP Yeni haftadan merhaba, Şahsımı bir kenara bıraktım, dünyanın en çok çay tüketilen ülkesi Türkiye’de çay, çalışma hayatının vazgeçilmezi. Bu sayfalarda sana hep detaylarını ilettiğim akıllı çay demleme otomatı SwarTea’nin danışmanı Uzman Diyetisyen Hülya Çağatay Öke de çayın içindeki aktif maddelerin insan sağlığı açısından çok yönlü faydalarına dikkat çekmiş. Öyle ki, işte verilen molalarda çay içenlerin tatlı gıdalar tüketenler ve su içenlerle karşılaştırıldığında, testlerde daha istekli ve başarılı, problem çözme yetilerinin daha yüksek olduğu anlaşılmış. Ölçülü tüketildiğinde çaydaki kafein ve tein maddelerinin olumlu etkisi, çaya bağlılığın nedenlerinden sadece bir tanesi ve çayın bu olumlu etkilerinden yararlanabilmek için günlük tüketimin 7 fincanla sınırlandırılması da şart. Çay stres seviyesini düşürüyor, dengeli tüketildiğinde sağlık ve zihinsel yetkinlikler açısından da son derece yararlı. Daha ne olsun! İlgini çekeceğine inandığım bir bilgiyi paylaşacağım seninle. 11 ülkede faaliyet gösteren ve 30 milyonu aşkın ziyaretçi sayısıyla Avrupa’nın en popüler moda arama motorlarından olan GLAMI, artık Türkiye’de. Binlerce marka ve ünlü sanal mağazalar ile milyonlarca müşteriyi tek çatı altında buluşturan GLAMI, kişiye özel moda keşfini ve alışverişi kolaylaştırıyormuş. Senin gibi meraklı Türk tüketicilerine hızlı ve kolay alışveriş yapmanın ayrıcalığını sunacak Hazır alışveriş demişken, bu yolda devam edeyim… “Memnuniyet Değişim Uygulaması”nı başlatan Teknosa, bu kapsamda müşterilerine, belirlenen ürün gruplarında, kullanılmış ürünlerde de geçerli olmak üzere 30 gün içerisinde

24 - 30 EYLÜL 2018

Atıklar, öğrencilerin elinde sanat oldu!

değişim fırsatı sunuyormuş. Uygulamadan faydalanmak isteyenler bu haklarını bir defaya mahsus olmak üzere tüm Teknosa mağazalarından gerçekleştirebilecekmiş. Alışveriş gündemimde dahası da var. Üniversitelerin açılmasına geri sayımda letgo, öğrenciler için #ÖğrenciyeEşya iyilik hareketini başlatarak 'Ücretsiz Eşya' kategorisini kullanıma açmış. Öğrenci evi kurmanın zorluğunu bilenler, kullanmadıkları eşyalarını ücretsiz eşya kategorisine yükleyerek, aynı bölgede eşya ihtiyacı olan öğrencilere ulaştırabilecek. #ÖğrenciyeEşya hareketine katılmak için gözden uzakta duran eşyaları letgo'ya yeni eklenen 'Ücretsiz Eşya' kategorisi üzerinden sisteme eklemek yeterli. Öğrenciler kendilerine en yakın lokasyondan paylaşılan ürünleri takip edip, talepte bulunabilecek ve sisteme eklenen ürünü ücret ödemeden teslim alabilecek. Eğitimi desteklemek, paylaşım ekonomisi, tasarruf ve maliyet bilinci, üstüne bir de mobil uygulama etkisi… Gelelim gurur veren haberlerime… IdeaSoft, e-ticaret aracılığıyla iş gücüne katılımı artırmak için öğrenci ve kadınların ardından, şimdi de engellilere yönelik projeye imza atmış. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) işbirliğiyle hayata geçirilen “E-ticarete engel yok” sosyal sorumluluk projesi ile omurilik

felçlileri, e-ticaret faaliyetleri aracılığıyla ekonomiye katılacak. E-ticaret alanında eğitim verilecek bireyler, dernek bünyesinde üretilen ürünlerin satışının yanında, edindikleri deneyimle uzun vadede kendi işlerini kurabilecek. Çünkü teknoloji, herkes için fayda demek! Al sana bir örnek. QNB Finansbank’ın çocukları geleceğe hazırlamak felsefesi ile matematikten kodlamaya, kültür ve sanattan eğitime birçok alanda proje gerçekleştirdiği “Minik Eller Büyük Hayaller” platformu projelerinden “Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor” kapsamında gerçekleştirilen Kodu Cup Türkiye 2018’in finali 100’den fazla çocuğun ve onlarca takımın katılımı ile gerçekleştirilmiş. QNB Finansbank, Microsoft Türkiye ve Habitat Derneği işbirliği ile üç yıldır düzenlenen Kodu Cup Türkiye 2018 finalinde çocuklar “Uzayda Yaşam” için kodlama yapmış. 8-11 yaş kategorisinde Adana Vakıfbank Ortaokulu’ndan Alpha Knights, 12-14 yaş kategorisinde Kocaeli Fatih Ortaokulu’ndan Fatih’in Yıldızları birinci olmuş. Yeni yılın önemli bir çevresel etkinliğini seninle paylaşmak isterim: 17 – 20 Nisan 2019 arasında İzmir’de Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve 7. Teskon + Sodex İzmir Fuarı ile fuar ve kongre buluşması. Fuar, sektör şirketlerini buluştururken, Teskon kongresi de sunduğu

YIL 22 SAYI 1189

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

24 - 30 EYLÜL 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

www.facebook.com/BThaber

Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Görsel Yönetmen

Online Editör

twitter.com/bthaber

Okur Temsilcisi

Editör

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

akademik ve bilimsel çalışmalarla son teknolojiler doğrultusunda iklimlendirme ve tesisat mühendisliğinin geleceğine yön verecek. Ege’nin incisi İzmir haberlerim bu kadar da değil… Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından düzenlenen Tek Dünya Kentleri Yarışması’nın "Türkiye ulusal şampiyonu" İzmir olmuş. Kent, Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği çevre yatırımlarıyla uluslararası yarışmanın finalistleri arasına da girmiş. Yine gençler, yine İzmir ve çevresel buluşma haberim var. 15 Eylül Dünya Çöp Toplama Günü’ne Güzelbahçe sahilini temizleyerek destek veren TED İzmir Koleji öğrencileri, topladıkları atıkları dev bir balık heykeline dönüştürmek için çalışmaya başlamış ve Port Alaçatı Marina’da düzenlenen Columbia PFG Alaçatı Big Fish Turnuvası etkinlikleri kapsamında yapımına başlanan heykel, iki günde tamamlanmış. Öğrencilerin atıklardan yarattığı bu sanat eserinin İzmir’in önemli lokasyonlarında sergilenmesi, ardından da açık artırma ile satılması hedefleniyormuş. Farkındalık oluşturmak adına güzel bir adım, ne dersin? Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) tarafından pazar araştırmaları alanında düzenlenen Baykuş Ödülleri bu yılki sahiplerini bulmuş ve finansal teknoloji şirketi ininal, tüketici davranışlarına

ilişkin araştırmalar yürüten ThinkNeuro ile gerçekleştirdiği “Kobinin de duyguları var” isimli projeyle “Meraklı Baykuş” kategorisinde Gümüş Ödülü’ne layık bulunmuş. Türkiye’de coworking sektörünün girişimcisi Workinton International Business Awards (Uluslararası İş Dünyası Ödülleri) kapsamında; The Management Team of the Year (Yılın Yönetici Ekibi) kategorisinde Golden Stevie’nin (Altın Madalya) sahibi olmuş. Tüm kategorilerde 74 ülkeden 3 bin 900 başvurunun yapıldığı yarışmanın kazananlarına ödülleri de 20 Ekim’de Londra’da takdim edilecekmiş. Bu haftaya noktayı, dijital yaratıcılık odaklı bir çalışma ile koymak boynumun borcudur. Kâr amacı gütmeyen H&M Vakfı, globalchangeaward.com üzerinden her yıl düzenlenen İnovasyon Yarışması’nın dördüncüsünü açmış. 2015'ten beri 151 ülkeden 8 binin üzerinde başvuru alan yarışma, moda dünyasının Nobel’i olarak tanımlanıyormuş. Döngüsel moda endüstrisine geçiş, gezegeni ve yaşam koşullarımızı korumak için çözümler geliştiren yenilikçilere hem finansman hem yıl boyu mentörlük sağlıyor. Bu yıl dijitalleşmeyle ilgili fikirler ön planda, son başvuru tarihi ise 17 Ekim. 2019 Nisan’ında Stockholm Belediye Binası’nda Büyük Ödül Töreni'nde ödül alacak beş çalışmayı moda, çevre, döngüsellik, girişimcilik ve inovasyon alanlarında deneyimli bir kurul seçecek. Yeni haftada buluşmak dileğiyle.

İtirazım var… Bilişim sektörü bayilerinin bugünlerde zor dönemde olmasına rağmen, herkesin uluslararası bir online satış mağazasına destek vermesine ve geldi diye bayram etmesine itirazım var. bthabersirketleri.com/itiraz

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Guidance for the most accurate corporate investment roadmap! Suat Baysan, who is an experienced name of the sector, who works in important projects such as business process redesign, total quality and transformation and wants to turn this knowledge into a product, is the founding partner of ACMENA Technology Management and Investment Services. “Because methodologies and approaches remain a philosophy, not a product.” he shared his critique. Emphasizing that people are confused with digital developments, according to Suat Baysan, companies are looking for a systematic approach because they do not know which projects to take. Suat Baysan, in the face of this fact, stated that the timing of their LBOT (Leadership, Business, Operations, Technology) step is extremely accurate. It is the right time because the crisis offers the opportunity to sit and think, improve the team’s competencies and redesign business approaches. In this context, for example, you can create

a methodology and system that focuses on self-criticism and change. Suat Baysan expressed that you should do the jobs you know correctly and you should not take unnecessary risk, adding that they decided to turn all the knowledge they have into a product and they named it LBOT. Suat Baysan explained LBOT’s content, goals and corporate needs: In this topic, we explain that digital transformation is not a technology project. Because, rather than a traditional digital transformation project, we are actually changing the foundation with LBOT. In LBOT, the letter L stands for ‘leadership’. Because the digital transformation is based on the company’s management style, corporate governance, the correct functioning of the innovation environment within and this is the responsibility of the CEO. We focus on the basic structure and management style of the company and how the

digital transformation affects it. B is for business and here we look at how your relationship with your business oriented ecosystem changes your way of doing business. For example, how will the sales team work in this new structure, decide which information to share with stakeholders and how will they use social media? Big data management is now the task of every employee in each department. The responsibility of this title is also the marketing and sales manager we call CMO. Our third criterion O means operations and it focuses on the impact of digital transformation on businesses and looks at how it affects areas such as HR and R&D strategy. Now, you have to be faster in each topic. COO is responsible for it and absolute change is compulsory. Competitiveness is right here in efficiency. Products and solutions are also designed here. CTO, responsible for the products, should be able to decide

which products need which technology in this fast changing world. R&D and production are within the Industry 4.0 scope. As a result, Industry 4.0 is not the digital transformation, but the infrastructure of the digital transformation. For this reason, not receive Industry 4.0 training, but do receive training for digital transformation, focus on how to position Industry 4.0 within. Our last criterion is ‘technology’ and CIO is responsible for this topic. The distinction is that the CTO is responsible for the technology of the products, while the CIO is responsible for corporate computing. For example; how much information we will carry to the cloud, how much we will work on mobile, how will the employees be more efficient, what we hold in our own data center in parallel with our regulationbased responsibilities in our industry and which we will carry to the cloud and security are the responsibilities of CIO. We go to a company and

do LBOT measurement and ask how ready, competent and experienced they are for the digital transformation. There are four sub-criteria of each of the four criteria, and each sub-criterion has two questions. We measure, compare and produce the answers to these questions, that is to say, a total of 16 questions draw the company’s digital transformation map and we advise projects on the missing areas of his map. Digital transformation is nothing like buying a server or moving data to the cloud. LBOT explains this distinction. It is important to establish the competence environment within the company. It is our priority to share information quickly, to gain rapid access, to establish the right environment to develop corporate cooperation and to create a real competitive environment where people help each other. The more information you share, the more benefit you and your company will have. It is also possible to position LBOT in any sector in every sector.”

Paraşüt becomes the incentive point for SMEs Paraşüt, the online preaccounting program developed for SMEs to manage their financial operations more easily, enables SMEs to benefit from government incentives with its “Teşvikmatik” – (automatic incentive) service. The incentive service calculates the amounts that the enterprises

can withdraw from the premiums they pay to SGK within the scope of the incentive laws in full, within 1 day, by sharing it with the owners as a detailed report on a monthly basis and enabling them to update their SGK declarations. Only the Paraşüt subscribers can benefit from this service with the largest expense

items up to 80% of the SGK premiums can be taken back. SMEs contribute to the employment move through Paraşüt Teşvikmatik and save the time spent on application process and expenses. Sean Yu, the Founding Partner of the Paraşüt, told about Teşvikmatik:

“SMEs that provide almost 78% of employment in Turkey does not benefit from any of these incentives. Here, we observed that businesses were not aware of the incentives or were afraid of the application process. Benefit from the opportunities offered by the state is very valuable for SMEs to manage their

financial structures correctly. We have implemented this service in order to increase the contribution of SMEs to employment and to reduce their costs. Our incentive service also makes things easy for financial advisers. We will continue to diversify the features of Paraşüt according to the needs of our customers.”



Can artificial intelligence be a good teammate? ICT Summit’18 is held with the “Beyond The Wall” motto and “Smart Things - Knowing Technologies” theme and main sponsorship of Turkey İşBank and HPE. This year’s keynote speaker, Fjord Accenture Interactive, EALA Data Design Director, Connor Upton, will present striking questions and answers on the human centered design of artificial intelligence. Connor Upton, the keynote speaker at ICT Summit’18, will discuss the future of the artificial intelligence in detail.

ICT Summit’18 opens its doors in Istanbul Congress Center on 21-22 November with the “Beyond The Wall” motto and “Smart Things - Knowing Technologies” theme including artificial intelligence, next-generation technologies and robotics and main sponsorship of Turkey İşBank and HPE. The keynote speaker at ICT Summit’18 is Connor Upton, who works at Accenture’s multi-disciplinary design and innovation center in Dublin as

Data Design Director for Fjord Accenture Interactive EALA. Upton, who will give a speech entitled “Designing Artificial Intelligence as a teammate” will discuss the effects of the transformation of artificial intelligence technologies in the business world. ICT Summit’18 aims to redefine life and human with artificial intelligence and robots during the sessions that will be held in 17 different themes for two days, as well as to bring

opinion and thought leaders, management gurus, and future designers, academics, technology leaders, legal regulators and NGOs together. Connor Upton, who will be the keynote speaker of the event, is known for his human centered approach to the design of complex work environments and strong publications on this subject. “We witnessed a lot of enthusiasm about work force change, but how can artificial

intelligence improve human performance” said Connor Upton, who developed projects in many areas including high technology production, police command centers, field studies, automotive and energy management. He will be sharing answers to such questions with participants: “What opportunities are available to help perceptual or cognitive tasks and how can these opportunities help scaling expertise?”

All channels are ready to meet with the customer! Using technology the best way to make banking products and services easy, reliable and high performance for clients and benefiting from agile governance models, Turkey Finans BT team’s priority is implementing digital transformation. “But we don’t see digital transformation only a technology transformation.” reminded Turkey Finans Information Systems and Operations Vice President Fahri Öbek and described his perception of corporate digital transformation: “Our infrastructure is a technology transformation supported by our in-house business processes, IT business models, our process and our practices,” In this regard, all the channels that they continue to develop and diversify their products and services, Öbek added: “With

this point of view, we began our digital transformation in 2011establishing our data center with Tier-3 design and operation certificate as a first in Turkey. In this context, Fahri Öbek stated that they brought the technological infrastructure to the best possible level. “In 2014, we realized the biggest and fastest agile transformation in our country, Eastern Europe and the Middle East by restructuring our IT development and infrastructure teams to work with agile methods in a total of 5 months.” Fahri Öbek added: “With more than 50 teams and more than 250 employees, we are applying “Scrum” to create a more flexible, more agile and fast value than the classic “Waterfall” model. In the

period of 2014-2017, we have implemented the IT Transformation Program, which lasted approximately 3 years. In this context, we modernized our application infrastructure and transformed it into a service-based architecture, renewed all our channels and developed new digital channels. In addition, we have created our analytical infrastructure, making daily profit loss analyzes possible and by optimizing our business processes with all these efforts, we have increased our efficiency. We continue to develop innovative products and services that will contribute to the sector with a robust infrastructure and agile governance model. Our customers want to reach our bank’s services in the easiest way from all of our

channels and complete the transactions with the same user experience. We are trying to meet this with our Omni Channel Management approach and our products equipped with technologies that support this method. The demands of our customers are evolving in order to be able to do their transactions without coming to the branch. We support the use of mobile banking applications with smart phones, follow the strategy to increase the variety of services, to have customers open accounts and start to use products and services with developed applications. We have innovative designs and projects on topics such as mobility, cloud computing and social media interactive banking. As Turkey Finans BT, our

strategy can be summarized in three main topics. The first one is on the infrastructure side; we focus on high performance and business continuity, high speed communication infrastructure, virtualization and information security. Secondly we focus on the product and service development side; we attach importance to R&D and innovation, digital transformation, business intelligence and big data analysis, mobility, social media interactive banking services and FinTech collaborations. In the area of governance, which is our third area, we apply corporate architecture standards, agile methodologies, quality, performance and service level management and cost optimization in our IT processes.”

Application time for the TechAnkara Project Market! The TechAnkara Project Market has been organized since 2011 in cooperation with Ankara Development Agency, in cooperation with technology development zones, organized industrial zones, universities, R&D institutions, incubation centers and entrepreneurship ecosystem stakeholders in Ankara. Entrepreneurs and visitors who wish to exhibit their projects at the event to be organized for the 8th time with the aim of strengthening the high technology and high value added entrepreneurship ecosystem, realizing innovative

ideas and commercializing the innovative products and taking place in the regional, national and international area; entrepreneur or visitor application is required through www.ankaraprojepazari.com. The deadline for the project owner entrepreneurs who want to take part in the TechAnkara Project Market 2018 is Wednesday, October 3, 2018 at 23:59. The first 100 innovative projects to be determined by the evaluation team will be exhibited on the 12th of November and the project owners will be brought together

with national and international investors and business circles. The event will present opportunities for resource and market finding, commercialization and cooperation for domestic and national projects in various areas ranging from health technologies to wearable technologies, from defense industry to Industry 4.0 applications and for successful projects, one-to-one mentoring, introduction to international markets, technology commercialization focused

prizes will be offered. In the event, angel investors and B2B entrepreneurs will also be conducting B2B meetings. 7 entrepreneurs to be selected according to their projects will win a free office award in Ankara for a year within Ankara University Technopark, Bilkent Cyberpark, Çankaya University Incubation Center, Gazi Technopark, Hacettepe Technopolis, METU Technopolis and Teknopark Ankara. Two entrepreneurs will receive a ‘smart cities’ and a ‘social entrepreneurship’ special

award. Three entrepreneurs will receive the special award of Turkcell Beehive. An entrepreneur will receive the Bilkent Cyberpark Doping XL special award and entrepreneurs who will be in the top 10 will be eligible to participate in the TechAnkara Accelerator Program. In addition, priority will be given to the project owners who will take place in the top 100 in the domestic and international B2B events under the coordination of Ankara Development Agency and under the TechAnkara brand.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.