Sayfa
Sayfa
3
4
TEKNO-POLİTİK
Yerli ve milli teknolojinin gelişimi için yol haritası TBD tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en köklü kamu bilişim platformu olma özelliğini taşıyan KamuBİB Toplantısı, BİMY’25 semineri, kamu tarafında bilişim yol haritasını çıkarmak amacıyla düzenlendi.
OSMAN COŞKUNOĞLU
"Dijital Dönüşümde Küresel Eğilimler"
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1192 15 - 21 Ekim 2018
Sayfa
6
Başkentte BTvizyon rüzgarı… BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın Bilişim Zirvesi 2018’den önceki son etkinliği Ankara’da gerçekleşti. Etkinlik hem kamudan hem de özel sektörden çok sayıda katılımcıyı ağırladı.
Sayfa
8
Nakitsiz toplum için dijital destek Ödeme çözümlerinde dönüşümün temellerinden birini, nakitsiz topluma uyum hızı belirleyecek.
Sayfa
10
Sayfa
5
Kadınlar BT’de mutlu ama… Netapp ve Brocade, uçtan uca NVMe AllFlash depolama çözümünde güçbirliği yapıyor.
Sayfa
11
BULUTU
BULUT YAPAN VERi MERKEZi
RADORE Perakende sektörü, dijital dönüşüm konusunda birçok sektöre de yol gösteriyor.
Dosya Sponsoru
TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI
İ İL
BU
Büyüyen veriyi hak ettiği gibi korumak hedef
Deloitte Türkiye, ‘Teknoloji Sektöründe Kadın: Türkiye’de kadınları teknoloji sektörüne çekmek ve kariyer yolunda desteklemek’ temalı raporunu yayınladı. Çalışma; otomotiv, finans ve enerji sektörlerinde kadının rolüne ışık tutan serinin dördüncüsü. TÜBİSAD işbirliği ile yapılan çalışmaya, teknoloji sektöründen toplam 486 beyaz yakalı kadın çalışan katıldı.
BThaber
E-TOPLUM
15 - 21 EKİM 2018
3
Yerli ve milli teknolojinin gelişimi için yol haritası
TBD tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en köklü kamu bilişim platformu olma özelliğini taşıyan KamuBİB Toplantısı, BİMY’25 semineri Antalya’da özel sektör ve kamu sektörünün profesyonellerinin katılımı ile kamu tarafında bilişim yol haritasını çıkarmak amacıyla düzenlendi. Kamu-BİB’20 - BİMY’25 toplantılarına bu yıl da Cumhurbaşkanlığı, bağlı kuruluşlar, bakanlıklar, yerel yönetimler ve STK’ların yanı sıra kamu ve özel sektörden bilişimciler ve akademisyenler bir araya geldi. Toplantıda dijital gelecek, küresel eğilimler, yapay zekâ teknolojileri, robotik ve otonom sistemler, bilişim yatırımları, bilişim uygulamaları ve teknolojileri ile özel sektörde ve kamuda dijital dönüşüm konuları ele alındı. Açılış konuşmasına “Dijitalleşme sürecinde olan Türkiye için, kamu ve tüm sektörlerde dijital dönüşümü birlikte gerçekleştirelim” çağrısı ile başlayan TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe açılış konuşmasında şunlara değindi: “Gündeminin sürekli değiştiği bir coğrafyada, belirsizliklerin arttığı ve özellikle de ekonomik zorluklar yaşadığımız bu dönemde, bir araya gelmenin ve bilişimin kaldıraç gücünden yararlanarak tüm sektörlerde dijital dönüşümle kalkınmanın çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bilişime gönül ve emek vermiş bilişimciler olarak ülkenin gündeminin oluşturulmasına katkı sağlamak, bilişim konusunda yapılanlara, yapılamayanlara, yanlış uygulamalara dikkat çekmek için çalışmaktayız. Karar verici
makamlara çözüm alternatifleri sunmak, çeşitli eylem planlarının hazırlanmasında aktif görevler almak, dijitalleşme başta olmak üzere bilişimle ilgili nitelikli raporlar hazırlayarak farkındalıklar oluşturmak zorundayız. Teknoloji üreten, Ar-Ge, yenilik ve girişimcilik temelli olarak tüm sektörlerde dijital dönüşümü gerçekleştiren, küresel rekabette başarılı ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye için bütün taraflara özellikle de bilişimcilere önemli sorumluluklar düşmektedir. Günümüzde sürekli nefes kesici bir hızla ilerleyen değişime tanıklık ediyoruz. Değişime ayak uydurup fırsatları değerlendiren bireylerin ve pazara yeni giriş yapanların piyasa hâkimiyetini kolaylıkla ele geçirebildiklerini gözlemliyoruz. Teknolojinin üstel büyümesi sadece bağımlılığımızı artırmamış, aynı zamanda savunma ve güvenlik açısından asimetrik bir oyun alanı yaratmıştır.” Robotik alanında geleceğimiz çok parlak Endüstri 4.0, yapay zekâ, robotik sistemler gibi kavramların ortaya çıkmasıyla birlikte hemen hemen her sektörde hızlı değişimler
yaşandığını hatırlatan Rahmi Aktepe, “Robotik biliminin günümüzdeki durumuna baktığımızda geleceğinin çok parlak olduğu açıktır. Endüstriyel alandan çıkıp evlere girme hazırlıkları yapan robotların varlığı bu düşüncemizi pekiştirmektedir. Hasta bakıcı robotlar, temizlik robotları artık düşünce aşamasından çıkıp pratik sahaya inmiş durumdadır” dedi. TBD olarak konusunda uzmanlar, akademisyenler, özel sektör firma temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de yer aldığı, Yerli ve Milli Yazılım Çalışma Heyeti oluşturulduğunun bilgisini veren Rahmi Aktepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu heyet, yazılım sektörünün gelişmesi, yatırımcılarla işbirliklerinin geliştirilmesi ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla hazırlanan yol haritası niteliğinde bir rapor taslağı oluşturmuştur. Heyetimizce yapılacak teknik çalışmalar sonrasında da raporumuzu Cumhurbaşkanlığına, bakanlıklara ve dijital dönüşüm ofisine sunacağız. Dijitalleşme sürecinde olan Türkiye için, kamu ve tüm sektörlerde dijital dönüşümü birlikte gerçekleştirelim.”
4
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
15 - 21 EKİM 2018
ULUSAL
“DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE KÜRESEL EĞİLİMLER”
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Bilişim alanında Türkiye’nin en büyük ve en köklü derneği olan Türkiye Bilişim Derneği’nin 4-7 Ekim tarihlerinde düzenlediği etkinliğinin teması buydu. Genel ve bildik klişeleri tekrarlamaya çok uygun bir tema. Fakat, yararlı ve önemli sunumlar vardı bu etkinlikte. Bu yazının amacı bir özet sunmak değil. Özellikle odaklanılması gereken ve genel söylemlerde pek yer almayan önemli bilgileri, bazen yorumlarımla harmanlayarak aktarmaktır amacım. Dijital dönüşümde geri kalma endişesi yaşayan ülke ve firmaların başvurduğu küresel danışmanlık sektörü 2016’da 26 milyar dolardan bu yıl 44 milyar dolarlık büyüklüğe erişti dünyada (http://bit. ly/2E3ZdeN). Danışmanlık firmalarının önde gelen iki tanesi, Gartner ve Deloitte temsilcilerinin sunumları ile başlayayım. Gelecek yazım, diğer sunumlar üzerine olacak. Gartner Gartner, her yıl gelecek için 10 teknoloji trendini yayımlar ve bunlar %80 tutar. Bu raporlar kamu oyu ile değil sadece Gartner’a üye olanlarla paylaşılır. Fakat, 10 trend listesi özet olarak kamu oyu ile paylaşılır (http://bit.ly/2PnuTwH). Dolayısıyla o listeyi ben burada tekrarlamayacağım. Gartner’ın “Top 10 Technology Trends 2018” raporundaki bilgileri davetli konuşmacı Yunus Özdemir etraflı bir şekilde sundu. Dijital gelişmelerin müthiş hızlı olduğu günümüzde, Özdemir’in sunumunun alt başlığının “Pace yourself for sanity’s sake” (Akıl sağlığını korumak için hızını kendine [kapasitene] göre ayarla)
olması anlamlı. Gartner listesinde yer alan yapay zeka ve nesnelerin interneti ile ilgili, teknoloji ağırlıklı içeriği olan trendler üzerine ülkemizde – çoğunlukla yüzeysel de olsa – tartışmalar ve çalışmalar var. Ama, Gartner listesinde yer alan daha tekno-sosyo-politik içerikli bir trendin ülkemizde ve diğer danışmanlık firmalarınca tamamen ihmal edildiğini düşünüyorum: sahte haberler ve gerçekötesi (post-truth) ortamda olmamız yetmiyormuş gibi, Gartner’a göre yaşamımıza bir de sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik yoluyla “sahte gerçeklik” girecek. Yani, gerçek olmayan şeyler dijital olarak gerçekçi ve ikna edici bir şekilde oluşturularak önümüze konabilecek. Dolayısıyla, Gartner’a göre “2022'ye gelindiğinde gelişmiş ekonomilerdeki bireylerin çoğunluğu gerçek bilgilere göre daha fazla yanlış bilgi tüketecektir.” Üstelik, Gartner’a göre, bu ciddi sorunla mücadelede yapay zeka da yetersiz kalacak. Özdemir’in sunumunda iki Gartner analistinin şu öngörüsü yer alıyordu: “2018’de globalde sahte haberleri tespit edecek projelerin sayısı 10 kat artacak.” Ülkemizde görebildiğim kadarıyla, ne medya, ne siyasetçiler, ne STK’lar ve firmalar günümüzde giderek yaygınlaşan sahte haber konusunda bile ciddi duyarlılık içerisinde değilken, “sahte gerçeklik” ile baş etmeye hiç hazır değiliz görüşündeyim. Oysa, pahalı teknoloji ve Ar-Ge gerektiren diğer trendler yanında, “sahte gerçekliği” önlemek, ağırlıklı olarak bilinçlendirmeyi,
kritik düşünme yeteneğini/ mekanizmalarını geliştirmeyi, etik anlayışı kurumsallaşmayı ve diğer aşırı sermaye gerektirmeyen tekno-sosyopolitik projeler gerektirir. Şu anda tamamen ihmal edilen bu konulara şimdiden odaklanılmasının, hiç değilse gündeme girmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Gartner sunumu sadece trendler üzerine değildi. Bu kısa yazıda hakkını vermenin mümkün olmadığı çok boyutlu ve değerli bilgiler de içeriyordu. Örneğin, dünyanın en büyük CIO anket sonuçlarını da sundu Yunus Özdemir. Bunlardan en önemli gördüğümü aktarayım. Anket sonuçlarına göre bir sonraki büyük ve genel amaçlı dört teknoloji şunlar: Nesnelerin interneti, yapay zeka, blok zinciri ve 3 boyutlu baskı (katmanlı üretim). Bu liste yeni bilgi değil, fakat anket sonuçlarına göre, bu teknolojilerin getireceği işletme değişikliğinin çok büyük çapta olacağının öngörülmesi dikkat çekici. Yani, olay sadece teknolojiyi edinmek ve kullanmak ile ilgili değil. Yönetişim ile de ilgili. Özdemir’in sunumu, başta bilişim olmak üzere tüm sektörlerin, ilgili STK’ların, siyasi iradenin ve bürokrasinin ciddiye alması gereken çarpıcı bir saptama ile bitiyor: Dijitalleşmenin sırrı, analogda, yani insanda. Ülkemizde gerek iş dünyasından gerekse siyasilerden en sık duyduğumuz kavramlardan birisi “insan odaklı” lafıdır. Fakat, İngilizce’de kullanılan çok doğru bir sözü burada hatırlatmalıyım: “put your wallet where your mouth is” (ağzın neredeyse, cüzdanını da oraya koy.) Bunu siyasi iradenin veya iş dünyasının yaptığını iddia etmek zor.
Deloitte Dünyada önde gelen bir diğer danışmanlık firması Deloitte de teknoloji trendleri üzerine her yıl rapor yayımlar ve bunu kamuoyu ile paylaşır. “Tech Trends 2018” raporunun alt başlığı “Symphonic Enterprise” (http://bit.ly/2C3VPxN). Yani, strategy, teknoloji ve operasyonların bir senfoni gibi harmoni içerisinde çalışması. Deloitte temsilcisi Gökhan Arıksoy’un sunumu “What is next” (Bundan sonra ne geliyor?) alt başlığı taşıyordu. Sunumda, işletmelerin finans ve tedarik zincirinin temellerden değişeceği vurgulandı. Bu değişim, fonksiyonlar (görevler) arası bir yaklaşımla, işletmede en iddialı sonuçları yaratabileceği belirtildi. Kripto para bağlamında dikkate gelen blok zinciri, giderek işletmelerin birçok operasyonu için stratejik bir önem kazanıyor. Fakat, tek bir kurum içerisinde kalan blok zinciri uygulamaları başarılı olamıyor; birkaç kurumu kapsayabilmeli. Arıksoy, ileri gelişmişlik düzeyindeki ülkelerin ucuz işgücü ülkelerine kaybettiği imalat sektörünü otomasyon sayesinde geri almakta olduğunu öne sürdü. Dolayısıyla, imalatta rekabet gücü kazanmak için Türkiye gibi ülkelerin Endüstri 4.0 uygulamalarına önem vermesi gerekiyor. Sunumda son olarak, Deloitte’e göre önümüzdeki 10 yıl içerisinde, üssel olarak büyümekte olan iki teknolojinin özellikle önemli olacağı belirtildi: Robot yazılımları da içeren genel yapay zeka ve kuantım bilgisayarlar.
Önemli bir not TBD daha önceleri farklı zamanlarda yaptığı KamuBİB ile BİMY etkinliklerini, bu yıl, kamu ve özel kesimin beraber olmasını sağlamak için, birleştirdi. Sunumlarda fazla bilinmeyen bilgiler de paylaşıldı. Dolayısıyla, bu bilgilerin ve görüşlerin yayılmasına katkı koymak umuduyla, sunumlarla ilgili eleştiri ve yorumlarımı da ekleyerek yazmaya devam edeceğim. Bir konuşmacı “keşke karar vericiler de burada olsaydı” dedi. Buna, TBD Genel Başkanı (mealen) “biz bu etkinlikte ortaya konan bilgi ve görüşleri içeren bilgi notunu karar vericiler ile paylaşacağız” yanıtını verdi. Bu konuda, benim ekleyeceğim üç nokta var. Birincisi, karar vericiler (yani, siyasi iradenin ve bürokrasinin üst düzeyindekiler) bu gibi etkinliklere katılınca, zaten açılış konuşmalarını yapar, ondan sonraki oturumlara katılmaz. İkincisi, bu etkinliklerin önemi, sunumların ötesinde, sunum aralarında yapılan görüşmelerdeki bilgi, deneyim ve görüş paylaşımındadır. Üçüncüsü, Türkiye’de gelişmiş ülkelerdekinden ters bir durum var. Gelişmiş ülkelerde, siyasiler ve bürokratlar bu gibi etkinliklerde boy göstermeye can atarken, ülkemizde sanki bir lütuf gibi katılıyorlar. Bu ters durumu düzeltmek, bilişim ekosisteminin kendi içinde gerçekleştireceği dayanışma ve paylaşımlarla daha da güçlenmesiyle ve insiyatif almasıyla mümkündür. TBD etkinliği de bu amaca hizmet ediyor. Bilişim ekosistemi, sadece siyasilerin ve bürokratların kapısını çalarak güçlenebilseydi, şimdiye kadar bu gerçekleşmiş olurdu.
8
BThaber
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
BİLİŞİM DÜNYASI
E-TOPLUM
5
21 - 27 MAYIS 2018
Kadınlar BT’de mutlu ama… Deloitte Türkiye, ‘Teknoloji Sektöründe Kadın: Türkiye’de kadınları teknoloji sektörüne çekmek ve kariyer yolunda desteklemek’ temalı raporunu yayınladı. Çalışma; otomotiv, finans ve enerji sektörlerinde kadının rolüne ışık tutan serinin dördüncüsü ve TÜBİSAD işbirliği ile yapılan çalışmaya, teknoloji sektöründen toplam 486 beyaz yakalı kadın çalışan katıldı. Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Lideri Metin Aslantaş, “Araştırma kapsamında, kadınların yüzde 85’i teknoloji sektöründe olmaktan mutlu olduğunu dile getiriyor. Bu oran, diğer sektörlerde yaptığımız araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdığımızda, memnuniyet düzeyi en yüksek kadın oranının teknoloji sektöründe yer aldığını gösteriyor. Kadınların, teknoloji sektöründen talepleri, beklentileri ve bazı şikayetleri olsa da yine de teknoloji dünyasında olmaktan memnunlar. Bunun sebepleri arasında ise sektörün geleceği olan bir sektör olarak görülmesi, dinamik ve sürekli kendini yenilemesi ve global fırsatlar barındırması öne çıkıyor. Sektörden
memnun olmayanlar ise memnuniyetsizliklerini iş-özel yaşam dengesinin olmaması, kariyer alanında ilerleme ve terfi/yükselme fırsatlarının azlığı, ücret ve yan hakların yetersizliği ve sektörün erkek egemen yapısı gibi birçok nedene bağlıyor. Sektörde memnuniyet oranı yüksek olsa da geliştirilmesi gereken kritik alanlar mevcut” açıklamasını yaptı. Kariyeri ilerletme imkanları sınırlı kalıyor ‘Eğer sektör değiştirecek olsaydınız, nereye giderdiniz?’ sorusuna verilen yanıtların başında bilgi teknolojileri, medya ve eğitim sektörleri geliyor. Ancak sektörden ayrılış sebeplerinin en önemlilerinden biri kariyer yolunda ilerleme fırsatlarının ve terfi olanaklarının az olması. Bunu, terfi konusunda ortaya çıkan rakamlar da destekliyor. Son şirketinde 5 yıla kadar deneyimi olanların oranı (yüzde 18’i 1 yıldan az çalışan oranı olmak üzere) yüzde 59 olmasına rağmen, son şirketinde hiç terfi alamayanların oranı yüzde 52, bir defa terfi alanların oranı ise yüzde 21. Türkiye’de teknoloji sektöründe kadınların yüzde 53’ü üst seviye yönetici olmayı hedefliyor. Yüzde 19’u orta seviye yöneticiliği hedeflerken, yüzde 10’u bağımsız (freelance) çalışma, yüzde 8’i de girişimcilik hedefine sahip. Sektörde çalışan her on kadından sekizi, hedefine ulaşmak için önünde açık bir yol görüyor ve böylece diğer sektörlere kıyasla en iyimser kadın çalışanlar da teknoloji sektöründen çıkıyor. Kadınların yüzde 92’si, kendi kızını ya da ailesinden başka bir kız öğrenciyi teknoloji sektöründe çalışmak üzere teşvik edeceğini söylüyor. Kadın çalışanların yüzde 75’i, kadınların sektöre çekilebilmesi için onlara rol model olabilecek kadın liderlerin görünürlüğünün artması gerektiği kanısında. Bunun için yapılması gerekenler arasında ayrıca lise ve üniversiteli genç kadınlara yönelik programların düzenlenmesi (%50), esnek ve evden / uzaktan çalışma olanaklarının arttırılması (%45), mentorluk
programlarının hayata geçirilmesi (%35) ve tanımlanmış kariyer ilerleme adımları (%31) var. Dengeli yönetim, karar alma ve ticari kazanç süreçlerinde fayda Cinsiyet dengesi oluşturulmuş bir yönetim ekibi kadınların yüzde 73’ü için dengeli kurumsal yönetim, yüzde 71’i için karar alma sürecinde farklı perspektifler, yüzde 51’i için ticari kazanç ve finansal performans artışı anlamına geliyor. Kadınların yüzde 30’u çalıştıkları şirketlerin bünyelerindeki kadın istihdamını artırmak için özel programlar uygulamadığını, yüzde 30’u ise uyguladığını belirtiyor. Kadınlar kendi şirketlerine kadın konusunda tam not vermese de düşük not da vermiyor. Katılımcıların yüzde 64’ü genel anlamda sektörde de olumlu değişimler olduğunu, böyle düşünenlerin de yüzde 50’si teknoloji sektöründe kadın çalışan ve lider sayısının arttığını belirtiyor. Bu kapsamda kadınlar, Türkiye’de teknoloji sektöründe yetersiz temsil edildiklerini düşünüyor. Ancak, Türkiye’de otomotiv, finans ve enerji sektörleriyle karşılaştırıldığında, genel ortalama yüzde 43 iken, teknoloji sektöründe kadın çalışan oranı ise yüzde 67’ye çıkıyor. Bu oran kadınlar açısından memnuniyetsizlik
yaratsa da küresel oranlarla karşılaştırıldığında da nispeten olumlu bir tabloyu ortaya koyuyor. Katılımcıların tamamı kadın liderler ve erkek liderlerin farklı özellikler sergilediklerini düşünüyor. Kadın liderlerin, etkileme becerisi ve ikna kabiliyeti, organizasyon becerisi, yönetim alanındaki bilgi birikimleri ile öne çıktıkları, erkek liderlerin teknik beceriler, sektör bilgisi ve yönetim alanındaki bilgileriyle sektörde başarılı oldukları düşünülüyor. Kadın çalışanların yüzde 54’ü, erkeklerin bilgisayar ve teknoloji konusunda kadınlardan daha avantajlı olduğu kanısında. Toplumun, kadın ve teknoloji imajlarını birbiriyle bağdaştırmadığını düşündüğünü söyleyen kadın çalışanların oranı ise yüzde 76 gibi yüksek seviyelerde. Kadınlar için mentorluk önem taşıyor Her iki kadından biri kariyer gelişiminde yardımcı olan bir mentoru olduğunu dile getirirken; mentoru olan kadın çalışanların yüzde 93’ü, doğrudan ya da dolaylı bunun olumlu etkisini gördüğünü düşünüyor. Aynı şekilde, neredeyse her iki kadından biri (%52), şu an başka birine mentorluk yaptığını ifade ediyor. Teknoloji sektöründe çalışan kadınların yüzde 51’i, kadın ve erkeklere ödenen ücretlerde eşitsizlik ile performans
değerlendirmelerinde adaletsizlik olmadığı kanısında. Ama ücret eşitsizliği olduğunu düşünen kadınların da tamamı erkek çalışanların daha fazla kazandığını düşünüyor. Ücret ve performans adaletsizliklerinin nedeni olarak yüzde 55 ile toplumsal cinsiyet normlarının içselleştirilememesi, yüzde 51 ile sektörün daha çok erkek çalışan tercih etmesi, yüzde 49 ile sektörün erkek egemen bir sektör olması gösteriliyor. Teknoloji sektöründe çalışan kadınlar, sektörlerinin ailevi yükümlülükler konusunda anlayışlı (%33) ya da herhangi bir etkiye sahip olmadığını (%45) düşünüyor. Kadınların sadece yüzde 29’u ailevi yükümlüklerini yerine getirirken kariyerlerinin olumsuz etkilendiğini düşünüyor. Kadınların yüzde 84’ü, şirket içi kadın platformu ya da destek grubu olmadığını söylerken; sektörün tamamına hitap eden kadın platformu ya da gruplarına önemli ölçüde ya da sınırlı dahil olanların oranı sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 20 gibi düşük seviyelerde. Olumlu gelişmeler olduğunu belirtenlerin yüzde 50’sine göre sektörde kadın istihdamı artıyor. Doğum izni, esnek ve yarı zamanlı çalışma gibi yasal düzenlemeler bu yolda olumlu adımlar olarak gösteriliyor.
‘Dİjİtal eşİtsİzlİkler ortadan kalkmalı’
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca, dijital dönüşümden kaynaklanan eşitsizliklere
dikkat çekerek, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında küçük-büyük işletmeler arasındaki eşitsizliğin yanı sıra kadın-erkek, yaşlı-genç, eğitimli-eğitimsiz bireyler arasında da büyük farklılıklar var. Kadın ve erkekler arasında bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımındaki eşitsizlik, Türkiye’de oldukça yüksek. Sektörün geleceği için dijital eşitsizliklerin giderilmesine ve dijital yetkinliklerin geliştirilmesine odaklanmak önemli. Teknolojide çalışan kadın-erkek sayılarının eşitliği ancak okul yıllarında kız öğrencileri daha fazla teknik alanlara yöneltilmesiyle başarılabilir” değerlendirmesini yaptı.
68
BThaber
E-TOPLUM BİLİŞİM DÜNYASI
21 15--27 21MAYIS EKİM 2018
Başkentte BTvizyon rüzgarı… Mechsoft’u temsilen etkinlikte konuşan Mechsoft Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Kutlu Can Laçin, 2008’de kurulan Mechsoft’un son 5 yılda yüzde 1200’lük bir büyüme ile TOBB tarafından “En Hızlı Büyüyen BT Firması” olarak ödüllendirildiklerini belirtti. İçerik yönetiminin günden güne daha kritik bir öneme sahip olduğundan söz eden Laçin, karmaşık ağ ortamlarından, kopya dosyalara, e-posta eklerinden, harici kaynaklardan gelen verilere kadar çok sayıda farklı metodla veri aldığımızı ve bu verilerin hem güvenliği hem de organizasyonu için içerik yönetimi sistemlerinin zorunluluk haline geleceğine değindi.
BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın Bilişim Zirvesi 2018’den önceki son etkinliği Ankara’da gerçekleşti. 4 Ekim tarihinde Mövenpick Hotel Ankara’da gerçekleşen etkinlik hem kamudan hem de özel sektörden çok sayıda katılımcıyı ağırladı. Bilişim Zirvesi Şirketi Etkinlik Yönetmeni Tuğsen Fıstıkçı Bakır, Ankara’nın bilişim sektörü için ne denli önemli olduğuna vurgu yaptığı konuşma ile başlayan atkinliğin açılış konuşmasını Siber Güvenlik, E-Yönetişim ve E-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa Afyonluoğlu yaptı.
konuşan Satış Kanal Müdürü Turgay Tütüncü, yönetilebilir baskı çözümleri ile tasarruf, güvenlik ve verimlilik kriterlerinin optimize edilebileceğine değindi. Yeni uygulamaları ile mobil platformlarla uyumlu halde olan akıllı ve yönetilebilir çözümlerinin pazarın önünde bir fırsat olduğuna değindi.
TP-Link Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş
İnnova Satış Öncesi Yöneticisi Ozan Ercan
Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen
Software Defined Datacenter’a Yolculuk isimli sunumu ile BTvizyon Ankara’daki yerini alan Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş, Suse olarak stratejilerini; açık kaynak teknolojilerini güvenli bir şekilde, iş ortakları ve komitelerle geliştirmek, kurumsal düzeyde kullanılabilir hale getirip, günümüz kompleks BT altyapılarına çözüm olarak sunmak olarak vurguladı. Dijital dönüşümün gündemi oluşturduğu BTvizyon Ankara’da iş süreçlerinin doğru yönetilmesinin dijital dönüşüme sağladığı katma değere değinilmeden geçilmedi.
Dönüşümün finansal teknolojiler saç ayağına odaklana İnnova, “Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler” isimli sunumu ile BTvizyon Ankara’da çözümlerini sahneye taşıdı. İnnova’yı temsilen etkinlikte konuşan Satış Öncesi Yöneticisi Ozan Ercan, PayFlex ürünleri sayesinde açık bankacılık yaklaşımı ile ödeme, tahsilat, sadakat ve e-dönüşüm noktasında yüksek verimlilik elde etmenin mümkün olduğuna vurgu yaptı.
Etkinliğin iletişim arasından sonraki ilk sunumu Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen tarafından gerçekleştirildi. Bilen sunumda, günümüzün siber saldırıları, veri sızıntıları ve çözüm yolarını anlattı ve ekledi: “Günümüzün öne çıkan en büyük siber problemleri veri sızıntıları, sektörel siber saldırılar, devlet destekli siber saldırılar ve fidye saldırıları oluşturuyor desek yanlış olmaz. Bu saldırıların devletler eli ile gerçekleştiği durumda neler olabilir? Elektrikler kesilebilir, haberleşme, finans, sağlık vb. hizmetler çalışmaz hale gelebilir, bu ve benzer durumlar sebebiyle can ve mal kaybı yaşanabilir” dedi.
Yaşar Bilgi Satış Müdürü Hülya Çakır Yılmaz Netoloji Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım Bu alanda uzman Netoloji firmasından Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım, BPM alanından uzmanlaşmış, dinamik ve inovaktif bir yazılım firması olarak nitelendirdiği Netoloji’nin gelişen teknolojileri hızla takip eden, her zaman müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımı ile faaliyetlerine devam etmekte olduğunu belirtti.
Yaşar Holding bünyesinde 1983 yılından bu yana faaliyetlerine devam eden Yaşar Bilgi, Dijital. Şirket’i BTvizyon’da tanıttı. Satış Müdürü Hülya Çakır Yılmaz, Dijital.Şirket ile kurulumu ve kullanımı kolay bir yazılım eksikliği boşluğuna çözüm sunduklarını, bu kapsamda şirketlerin iş süreçlerini kapsayan fonksiyonilite eksiği ve mobil cihazlarla tam ve anlık entegrasyon zorluklarına çözüm sağladıkları söyledi.
Brother Türkiye Satış Kanal Müdürü Turgay Tütüncü Brother Türkiye ile baskı çözümleri de BTvizyon’da yer aldı. Brother Türkiye adına
Etkinlikte kablosuz ağ teknolojilerinin kapısı TP-Link ile aralandı. TP-Link Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer, yeni mash teknolojilerini katılımcılarla paylaştı. “Her zaman her yerde güçlü internet” sloganları doğrultusunda mesh ağ mimarisini geliştirdiklerini belirten Ali Dinçer, mesh’i gelecek nesil kablosuz ağ iletişimine daha iyi servis sağlamak amacıyla ortaya çıkan bir teknoloji olarak niteledi.
Kayıt zinciri, ülkemiz için önemli
Mechsoft Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Kutlu Can Laçin Dinamik ve akıllı doküman ve bilgi yönetimi alanında uzmanlaşan Mechsoft firması da BTvizyon sahnesinde yer alan firmalar arasındaydı.
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Siber Güvenlik, E-Yönetişim ve E-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa
Afyonluoğlu, ülkemiz için dijital dönüşümün önemli konusu blok zincirine değindi. Kayıt zinciri teknolojisinin günümüzde 548 milyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu ve bunu rakamın 2021 yılında 2.3 milyar doları bulmasının tahmin edildiğini belirten Afyonluoğlu, kayıt zincirinin güvenlik, devamlılık, eşitlik ve esneklik konularında büyük avantajlara sahip olduğunu sözlerine ekledi.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
E-Flow BPM
İşinizi Özgürce Yönetin!
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
2115- -2721MAYIS EKİM 2018
Nakitsiz toplum için dijital destek Ödeme çözümlerinde dönüşümün temellerinden birini, nakitsiz topluma uyum hızı belirleyecek. Ödeme çözümleri tüm dünyada olduğu gibi bölgemizde de hızla Handan Aybars farklılaşıyor, alışılagelmiş modellerin dışına çıkılıyor. Özellikle ödeme cihazları, klasik bir cihazın ötesinde, şirketler ve tüketiciler arasında verimli bağlantı sunan bir ‘kanal’ haline geldi. Bu kapsamda, “Ödeme sistemleri sektöründe güvenli, katma değer sağlayan ve işi daha kârlı hale getirmeye yardımcı bir sistemle hizmet veriyoruz” bilgisini veren Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türki Cumhuriyetler’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Onur Altınbaş, 2018 yılını ‘dönüşümlerin devam ettiği bir yıl’ olarak tanımladı. Teknolojiyi üreten bir marka olarak son teknolojiyi takip etmeye, müşteri ihtiyaç ve memnuniyetini gözeterek bu ürünleri Türkiye pazarına sunmaya devam ettiklerini ifade eden Altınbaş, bu kapsamda Verifone Perakende Çözümü, mobil, masaüstü, multimedya, self servis POS ve yazarkasa çözümleri ile iş ortaklarının ve müşterilerin yanında olduklarını vurguladı. Ödeme sistemlerinin yönünü konuştuğumuz Onur Altınbaş, kurumsal hedeflerini de anlattı: Ödeme sistemlerinde nasıl bir dönüşüm var? Şirketimiz ve sektörümüz açısından ödeme sistemlerinin geleceğinin ‘Tek Merkez. Tek Sertifikasyon. Tek Satıcı. Tek
Çözüm. Tek Cihaz.’ olduğuna inanıyoruz. Bir işletme için maliyeti azaltacak ve kâr ettirecek tüm ürünleri tek bir cihazda veya çözümde topladığımızda, ödeme sistemlerinde var olan bilgi kirliliğini de ciddi bir avantaja dönüştürebiliyoruz. Bu doğrultuda tek cihazla bankacılık uygulamaları, yemek kartı uygulamaları ve katma değerli servisler sunarak şirketlerin yatırımlarına katkı vermeye devam edeceğiz. Bu yıl ayrıca, ödeme sistemleri alanında sahip olduğumuz bilgi ve birikimi, 81 ilde satış ve servis noktaları kurarak ülkemizin dört bir yanına taşımayı hedefledik. İlk etapta üç bayimizi satış ve servis noktası haline getirdik. Bu noktalar sayesinde, kullanıcılarımız servis hizmetlerini Verifone güvencesiyle uzmanlardan alabiliyor ve servis hizmetlerine diledikleri an ulaşabiliyor. Gerek finans kuruluşları gerek fintech'ler finans sektörünü hangi başlıklarda dönüştürecek? Geçmiş yıllarda arka planda olan ödeme sistemleri, ekonomik ekosistemin en önemli parçalarından. Ödeme sistemleri ise müşteri memnuniyeti ve sadakati artırmanın yanı sıra, işletmelerin maliyetlerini düşürerek kâra geçmelerine de olanak tanımaya başladı. Sektörde en çok konuşulan konuların başında dijital dönüşüm geliyor. Şirketlerin dijital dönüşüm adına bugünden atacağı
Bölgenin Ar-Ge merkezi Türkiye! “2014 yılında kurduğumuz merkez, bugün Avrupa’nın Ar-Ge Merkezi olarak da kabul görüyor. Tamamı Türk 60 mühendisimizle birlikte ödeme sistemlerinde sektörün, işletmelerin ve müşterilerin ihtiyaç duyabileceği tüm çözümleri üretebiliyoruz. Merkezimizde; Türkiye’de mali onaylı yazarkasa projeleri, bankacılık uygulamaları, yemek kartı uygulamaları, restoran otomasyonu, Verifone Perakende Çözümü, mobil ödeme, indirim veya kampanya uygulamaları,
kontör yükleme, fatura ödeme uygulamaları, kargo firmaları için kapıda ödeme, toplu taşıma araçları için kart dolum uygulaması gibi projeler geliştiriliyor. EEMEA bölgesinin yanı sıra, İngiltere, İtalya, Fransa ve Polonya gibi ülkelere yazılım geliştirme anlamında destek veriyoruz. Gilbarco gibi uluslararası şirketlere de yazılım özellikleri geliştiriyoruz. Verifone tarafından geliştirilen yazarkasa ve POS çözümlerinin Avrupa ülkelerine entegrasyonu yine merkezimizden sağlanıyor.”
Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türki Cumhuriyetler’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Onur Altınbaş adımlar, gelecek yıllardaki rekabet güçlerini ve marka değerlerini belirleyecek. Bunu yapmayan şirketler ise gelecek 10 yıl içerisinde rekabet avantajlarını tamamen kaybetmeye, dönüşüme ayak uydurmuş şirketlerin rekabet gücü karşısında ezilmeye başlayacak. Dönüşüm noktası; işletmelere ve müşteriye özel servislerle olacak. Yani müşterilerin kullanım alışkanlıklarını anlayıp, kişiye özel kampanya ve çözümler sunmak fark yaratacak. İşletmeler için dönüşüm, müşterileri ön plandayken kendi kârlılıklarını artırıcı çözümler geliştirmeleriyle sağlanacak. Dijital dönüşümün merkezinde yer alan büyük veri sayesinde tüketicilerin eğilimlerini ve ne istediklerini de çok iyi biliyoruz. Gerek Türkiye gerekse bölgenizde bu konuda beklentileriniz neler? Dönüşüm için tüm şartlar uygun, ancak özellikle şirketlerin hızla değişen teknoloji karşısında rekabet edebilmeleri için verimliliği artıracak ve maliyetleri azaltacak yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Türkiye ve bölge olarak değerlendirdiğimizde ise dönüşümün temellerinden birini, nakitsiz topluma adapte olma hızının belirleyeceğini görüyoruz. Ülkemizin bulunduğu bölgede, halihazırda nakit odaklı işleyen bir dünya var ve nakitsiz toplumun etkilerini önümüzdeki 10 yılda çok
daha iyi görebileceğiz. Çünkü ülkemizin de bulunduğu bölgenin, yüzde 80 - 90 oranında nakitsiz topluma dönüşmesine yönelik bir hedef söz konusu. Bu durum çok iyi değerlendirilmeli. Zira, özellikle gelecek 10 yıl için çok ciddi potansiyel barındıran bir pazardan söz ediyoruz. Verifone olarak Türkiye’nin ve sorumlu olduğumuz bölgenin nakitsiz toplum sürecine yol arkadaşlığı yapmayı hedefliyoruz. Sorumlu olduğunuz bu bölgeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye burada nasıl bir konuma sahip? 30 milyon kurulu cihaz ve terminalimizle dünya genelinde hizmet verdiğimiz 150’den fazla ülkede olduğu gibi kendi bölgemizde de lider konumdayız. Köklü geçmişimiz, güçlü Ar-Ge merkezimiz ve mühendislerimizle teknolojiyi takip eden değil, üreten, yön veren ve piyasaya sunan bir marka olma vizyonuyla hareket ediyoruz ve bunu Türkiye’den yönetmek bizi gururlandırıyor. Verifone’un beş başkanlık merkezinden biri olan Türkiye, ödeme teknolojileri denildiğinde çok önemli bir konumda. Yurtiçi pazarında da her beş işletmeden üçüne dokunuyor, satış sonrası desteğimizde de fark yaratıyoruz. En yüksek güvenlik sertifikasyonlarına sahip son teknoloji ürün ve çözümlerimizle sektörün, iş ortaklarımızın
ve müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Bunun yanı sıra gerek Türkiye gerekse yönettiğimiz coğrafya, nakitsiz toplum örneğinde olduğu gibi ödeme sistemlerinde de ciddi potansiyel barındıran bir pazar. Verifone merkez, Türkiye pazarını ve potansiyelini nasıl değerlendiriyor? 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de hizmet veriyor, 2006’dan itibaren de kendi ofisimizle doğrudan faaliyet gösteriyoruz. Türkiye ofisimizden Güneydoğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgeleri’nden 81 ülkenin olduğu büyük bir coğrafya yönetiliyor. Türkiye, Verifone’un çok yakından tanıdığı ve potansiyeline güvendiği bir pazar. Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz teknolojiler ve Türkiye’nin dijital dönüşüme yönelik adımları da takdirle karşılanıyor. Finans odaklı girişimleri desteklemek için neler yapıyorsunuz? Verifone’un geliştirdiği özel ödeme sistemleri platformunda 3. parti uygulamaların yazılması ve çalıştırılmasını destekliyoruz. Pazarın istek ve ihtiyaçlarına göre çıkan talepleri startup firmalarına outsource ederek hem start-up’ları destekliyor hem işgücü ve zamandan kazanmış oluyoruz. Bu desteğimizi önümüzdeki dönemde de sürdürmeyi hedefliyoruz.
Ses & SMS İnternet Sanal Ağ VPN Uydu Veri Merkezi e-Dönüșüm Bulut Siber Güvenlik Robotik Süreç Otomasyonu Nesnelerin İnterneti
Türkiye İş Bankası kuruluşudur
10 8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
2115- -2721MAYIS EKİM 2018
Büyüyen veriyi hak ettiği gibi korumak hedef Uçtan uca NVMe All-Flash depolama çözümünde güçbirliği yapan NetApp ve Brocade’in birlikte sunduğu bu çözüm, sürekli büyüyen verinin yönetimini sağlarken, ağ kaynaklarının değerini koruyor. NetApp’ın yapay zekaya hazır, bulut bağlantılı NVMe AllFlash depolama çözümü, şirketlerin yapay zeka projelerini uygulamaya koymasını, mevcut uygulamaları da hızlandırmasını ve bulut hizmetlerinden faydalanmasını sağlıyor. Konuyla ilgili olarak 3 Ekim’de Hotel Les Ottomans’da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı ve Brocade’in Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Ülke Müdürü Aylin Çelikbilek Koca, endüstrinin ilk uçtan-uca NVMe çözümünü sunduklarını vurguladı, yapay
zeka ve makine öğrenme konusunda detaylar paylaştı. NetApp’ın NVMe AllFlash depolama çözümü ile şirketler, mevcut Brocade SAN altyapılarını ve NetApp AFF A-serisi sistemleri kullanarak fiber kanal protokolü üzerinden NVMe erişimi (NVMe/FC) sağlayabileceği gibi, Brocade yeni nesil Gen5 ve yeni nesil Gen6 ve NetApp AFF A800 all flash veri depolama platformuna geçerek altyapılarını modernize edebilecek. Brocade ve NetApp’ın bu ortak sunduğu çözüm, Flash teknolojisi için fiber kanal protokolü üzerinden NVMe erişimi inovasyonundan faydalanıyor ve müşterilerin depolamada yüzde 30 daha fazla tasarruf sağlamasını, temel uygulamaların da yüzde 70 daha hızlı çalışmasını mümkün kılıyor. Basın buluşmasında, verilerin
önümüzdeki yıllarda evrim geçireceğine dikkat çeken Behçet Yumrukçallı, “Veriler giderek daha çeşitli hale geliyor. Bu da ileride verinin önceden hareket ederek taşınma, kategorilere ayırma, analiz ve kendini koruma gibi görevleri gerçekleştirmesini sağlayacak. Sanal makineler de ortak kullanılan makinelere dönüşecek. Çok büyük oranlarda dağıtık hale getirilmiş verinin daha hızlı, kullanışlı ve ucuz bir şekilde yönetilmesi için gerçek makinelerden ziyade, web ölçeğinde altyapılar ile hazırlanmış sanal makineler kullanılmaya başlanacak” bilgisini verdi. Aylin Çelikbilek Koca ise şunları söyledi: “NetApp ve Brocade işbirliği sayesinde şirketler NVMe teknolojisinin gerçek avantajlarına sahip olabilecek.
NVMe over Fibre Channel bilgisayar belleği, depolama ve sistem ağlarına odaklanan bir teknoloji. NetApp’ın AFF A700 depolama sistemi, fiber kanal protokolü üzerinden NVMe erişiminin gerektirdiği kapsamlı depolama çözümünü sağlıyor. Yeni nesil depolama sistem ağları NVMe over Fibre Channel ve Gen 6, sektörün ilk uçtan
uça NVMe çözümü ile şirketler geleceğin hızına erişiyor. Bu yeni teknoloji, şirketlerin mevcut SAN altyapılarını da koruyor. NetApp AFF A-serisi sistemleri kullanarak fiber kanal protokolü üzerinden NVMe erişimi (NVMe/FC) sağlayabiliyor. Ayrıca, yeni nesil Brocade Gen6 ve NetApp AFF A800 all flash veri depolama platformuna geçiş yapılabiliyor.”
Kripto para ilgisi Türkiye’de öne çıkıyor Küresel kripto para borsası DSX, kripto para kullanıcılarının ve finans kuruluşlarının kripto para ekosistemine daha güvenli ve kolay erişmesini sağlamak üzere Türkiye'de faaliyetlerine başladı. Kripto para kullanıcılarına Türkçe dil desteğiyle hizmet veren DSX, Türkiye'de kuracağı işbirlikleriyle kendi platformunu profesyonel finans servislerine entegre edecek. Kripto para borsalarının genelde teknoloji geçmişine sahip kişiler tarafından kurulduğunu,
bu nedenle bir finans kuruluşunun beklentilerini öngörmekte zorlanabildiğini vurgulayan DSX CEO'su Mike Rymanov, "DSX ise profesyonel finansal servisler alanında uzun yıllara dayanan bir bilgi birikimiyle kuruldu. Standart bir platformu alıp kripto paraya uyarlamak yerine, DSX'i ilk andan itibaren profesyonel bir kripto para borsası olacak şekilde tasarladık" bilgisini verdi. Kurucu ekibin finansal servisler alanındaki tecrübesi, DSX'in yasal mevzuatlar konusunda yetkinliğini
beraberinde getiriyor. Yasal mevzuatlara karşı sorumluluğu olan finansal organizasyonlarla kurulan iş ortaklıklarının önemine dikkat çeken Rymanov, "Onların bağlı bulunduğu tüm protokollere ve yönetmeliklere uygun çalışmamız gerekiyor. Yani DSX'in kara para aklamayla mücadele politikalarından, işlem takibi ve finansal esneklik gibi birçok konuda mutlak hatasız çalışma yükümlülüğü var. Bu da müşterilerimiz için endişeye yer bırakmayan, güvenli
bir ortam oluşturuyor" açıklamasını yaptı. Böylece DSX, kara para aklamayla mücadele politikalarından, işlem takibi ve finansal esneklik gibi pek çok konuda hataya yer bırakmayacak bir titizlikle çalışıyor. Türkiye'nin kripto paraya erişimini daha iyi hale getirmeyi hedeflediklerini kaydeden Rymanov, şu bilgileri paylaştı: "Kripto para her şeyden önce insanlara seçme şansı sunuyor. İster bu işin ticaretini yapın, ister normal bir tüketici, isterse elektronik ödeme sağlayıcı
olun; tercih ve fırsat hakkına sahip olmak başarının da anahtarı. Türkiye'deki kripto ekosisteminin yaygınlığı, burayı kripto para borsaları için önemli bir cazibe merkezi haline getiriyor. Kripto para sahipliği konusunda Türkiye dünyanın öncü ülkeleri arasında ve bu konuda talebin yoğun olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki iş ortakları ve finans kuruluşlarıyla birlikte çalışarak, onların kripto dünyasında daha güvenli adımlar atmalarına destek olabileceğimizi düşünüyoruz.”
Mobil canlı bilgi yarışması Türk Telekom, tamamen kendi içinde geliştirdiği ve geçtiğimiz ay uygulamaya aldığı mobil canlı bilgi yarışması eleq’i tanıttı. Türk Telekom abonesi olsun ya da olmasın dileyen herkes eleq uygulamasını indirerek bilgi yarışmasına katılabiliyor. Kodlaması, tasarımı ve içeriği özgün şekilde Türk Telekom bünyesinde geliştirilen eleq, dijital klavye TAMBU’nun
da yapımcısı Argela ekibinin imzasını taşıyor. Kullandıkları GSM operatörlerinden bağımsız, uygulamayı indirip mobil cihazları üzerinden yayın saatlerinde uygulamaya giren tüm katılımcılar canlı olarak yarışmaya hak kazanıyor. Günün ödülü, sorulan 10 soruyu doğru yanıtlayan yarışmacılar arasında eşit miktarda paylaştırılıyor.
Yerli mobil canlı bilgi yarışması eleq üzerinde bir yıla yakın zamandır çalıştıklarını belirten Türk Telekom Dijital Servisler Başkanı Ramazan Demir, “Türk Telekom olarak, tüm dünyada yeni oluşan mobil canlı bilgi yarışmaları kategorisinde yerimizi alarak farkımızı ortaya koymak istedik. eleq’i, Türk Telekom ve iştirakimiz Argela’da
çalışan gençlerimizle yani tamamen kendi iç kaynaklarımızı kullanarak start-up mantığı ile hareket ederek geliştirdik” diye konuştu. eleq’in ilk canlı yayınını 13 Eylül’de gerçekleştirdiğini aktaran Demir, henüz hiç tanıtım yapmadıkları halde uygulamanın sadece kulaktan kulağa yayılarak bir aydan kısa sürede 12 bini
aşkın katılımcı tarafından indirildiğini belirterek “Yarışmamıza şu anda yaklaşık 5 bin kişi canlı olarak katılarak yarışıyor. Öncelikli hedefimiz, belirli bir sayıda izleyici kitlesi oluşturarak mobil platform üzerinde televizyona alternatif bir mecra oluşturmak. Yılsonuna kadar katılımcı sayısının birkaç yüz bini geçmesini hedefliyoruz” diye konuştu.
BThaber
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM ADIMLARI
15 - 21 EKİM 2018
DOSYA:
www.bthaber.com.tr
Ayhan Sevgi
Yeni nesil teknolojilerin öncü kullanıcısı perakende sektörü Dijital dönüşüm tüm sektör ve şirketlerin gündeminde yer alıyor. Bu konuda perakende sektörü de öncü rollerden birini üstleniyor. Teknoloji temelli etkinliklerde, konuşmacı olarak en sık gördüğümüz teknoloji liderlerini de perakende firmalarının yöneticileri oluşturuyor. Tedarik zinciri, kurum içi iş süreçleri ve müşteri ilişkileri gibi konularda perakende sektörünün teknoloji yaklaşımları, yatırımları, yapılan başarılı ve başarısız projeler (gerçi başarısız projelerin genel ortamlarda anlatıldığını pek görmedim ama..) herkesin ilgisini çekiyor.
Mobilite, IoT, büyük veri, yapay zeka, analitik uygulamalar, digital signage gibi yeni nesil teknolojiler artık perakende sektörünün geleceğinde değil, bugünlerinde yer alıyorlar. Sektör, bu konularda irili ufaklı pek çok projeyi hayata geçirdi veya geçirmeye çalışıyor. Rekabetin her geçen gün biraz daha arttığı, kar marjlarının düştüğü, müşterinin ilah olduğu perakende sektörü, teknoloji yatırımları olmayınca, şirketlerinin de olmayacağının farkında.
Dosya Sponsoru
12 DOSYA
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM ADIMLARI
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
‘Müşteri isteklerinin farkındayız ve ona göre aksiyon alıyoruz’ ‘Sadece kendimiz değil, ülkemiz için de değer üretmek istiyoruz’
ITRetail Grubu Başkanı Çağlar Yılmaz Perakende sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin teknoloji liderleri hem sektörü daha ileriye taşımak hem de kendi yetkinliklerini geliştirmek ve bilgi alışverişinde bulunmak amacıyla biraraya geldiler. 130’u aşkın teknoloji liderinin yer aldığı ITRetail Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığını, Olgar Şirketler Grubu Bilgi Teknolojileri Müdürü Çağlar Yılmaz yürütüyor. Çağlar Yılmaz, perakende sektörünün gelişimi, bu süreçte teknolojinin rolü ve ITRetail Grubu hakkında şu bilgileri verdi: “Hepimizin bildiği gibi perakende sektörü değişiyor ve gelişiyor. Müşteriler değişiyor. Müşterilerin istekleri de değişiyor. Artık bir ürünü sergilemeniz müşteriye sunmanız
Perakende sektöründe bu şekilde bir STK hiç yoktu, bu güzel oluşumu sürekli canlı ve faydalı tutmak istiyoruz. Her ay mutlaka bir etkinlik bir eğitim düzenlemeye çalışıyoruz. Yaptığımız etkinliklerle BT yöneticilerinin ufkunu açmayı hedefliyoruz. Düzenlediğimiz eğitimlerle üyelerimizin dağarcıklarına hem yeni bilgiler eklemek hem de mevcut bilgilerini taze tutmak istiyoruz. Sosyal sorumluluk projelerinin içinde olarak sadece kendimiz
müşteriye yetmiyor. Müşteri ürünü internet aracılığı ile başka ürünlerle karşılaştırıyor, fiyatını kontrol ediyor, ürün ile ilgili yorumlara bakıyor. Online dünyada bu kadar teknolojiyi kullanırken mağazada da aynı hizmeti bekliyorlar. Bizlerde müşterinin bu isteklerinin farkındayız ve ona göre aksiyonlar alıyoruz. Online tarafta olduğu gibi artık offline tarafta da mağaza için kiosklar aracılığıyla ürün tavsiye motorları kullanıyoruz. Bir ürünü okuttuğumuz zaman o ürünle beraber başka hangi ürünler alınmış, o ürüne benzer mağazada başka hangi ürünler var, mağazada en çok satan ürünler neymiş gibi listeleri müşterinin önüne getirerek
için değil ülkemiz içinde değer üretmek istiyoruz. Artık yapılıp başarısız olan projeler olmaması için. Üyelerimize ve firmalarına gereksiz zaman ve para kaybettirmemek için daha önce yapmış test etmiş arkadaşlarımızın birbirlerinin deneyimlerinden faydalanmalarını hedefliyoruz. Tüm bunların ışığından tüm ITRetail üyelerini ve firmalarını bir seviye yukarı taşımayı onlar için değer üretmeyi hedefliyoruz.
müşteriyi alışverişe yönlendirmeye sepet ortalamalarını yükseltmeye çalışıyoruz. Bütün perakende sektörünün ortak bir sorunu var, ürün çeşidi ve adeti oldukça artmış durumda. Ancak mağazadaki alan kısıtından ötürü, bu ürünlerin sadece belli bir kısmı tüketici ile buluşabiliyor. Mağazada bulunmayan ürünlerden dolayı müşteri memnuniyeti düşüyor. Firmaların, memnuniyeti artırmak için mağaza metrekarelerini büyütmesi ve mevcut alanlara daha fazla ürün yerleştirmesi de hem mağaza kiralarının artmasına hem de gereksiz stok maliyetine yol açıyor. Büyük mağazalarda ise müşteriler ürünü bulmakta zorlanıyor. Göz önünde
olmayan ürünleri göremeden mağazayı terk ediyor. Bu sorunları çözmek için mağazalara büyük ekranlı kiosklar yerleştiriyoruz. Bu kiosklardan müşteri mağazada olmayan bir ürünün satın almasını yapıp isterse kiosk üzerinden isterse kasadan ödemesini yapıyor ve ürün adresine kargolanıyor. Müşterilerin telefon numarasını mobil uygulamaya girerek müşterinin tüm bilgilerini listeliyoruz ve müşteriyi tanıyoruz. Müşterinin kaç puanı olduğu, hangi segmentte olduğu, yapay zeka yardımıyla müşterilerin geçmiş alışverişlerine ve bu müşteriye benzer ürünleri almış diğer müşterilerin alışverişlerine bakarak müşterinin alabileceği ürünleri daha o görmeden ona önere biliyoruz.” ITRetail Grubu olarak perakende teknolojilerine yön vermek için birçok çalışma yürüttüklerinin altını çizen Çağlar Yılmaz, “Bahsettiğimiz teknolojilerin bazı firmalar birini bazı firmalar birkaçını kullanıyor. İşte biz ITRetail Grubu olarak bu farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz. Grubumuzda bugün itibari ile 130 firma bulunuyor bu 130 farklı fikir demek. Farklı periyodlarla bir araya geliyoruz, çeşitli etkinlikler ve organizasyonlar düzenliyoruz. 2018 yılının haziran ayında kurulmamıza rağmen üç etkinlik, üç eğitim organize ettik, bunların bazılarında sadece BT yöneticilerini bir araya getirip fikir alışverişinde bulunduk. Bazılarında BT yöneticileri ile bilişim firmalarını bir araya getirip yeni teknolojiler hakkında bilgi aldık. ITRetail Grubu olarak bunların sayısını arttırmak için yoğun bir çaba harcıyoruz” dedi.
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM ADIMLARI
DOSYA 13
Artık şirketler değil, tedarik zincirleri rekabet ediyor
Logo Yazılım Perakende Çözümleri İcra Kurulu Üyesi Arslan Arslan Gelişen teknolojilerin bir sonucu olarak, rekabet gücünü artırmak ve varlığını devam ettireceği yeni iş modelleri geliştirmek, markalar için yenilikten öte bir zorunluluk haline geldi. Tüm dünyayı değiştiren mobil teknolojilerin yaygınlaşması ve dijital dönüşüm, tüketicilerin satın alma davranışlarında da büyük değişimlere neden oldu. Perakende sektöründeki dönüşüm farkındalığının giderek arttığını kaydeden Logo Yazılım Perakende Çözümleri İcra Kurulu Üyesi Arslan Arslan’ın verdiği bilgilere
göre, tüketiciler mağazaların yanı sıra günümüzde online alışverişi de tercih ediyor. Markalar satış ve kârlılıklarını daha etkin artırabilmek için, online ve offline satış kanallarını geliştiren ve bütünleştiren projeler üretiyor. Dijital dönüşüme gerektiği oranda ve hızda uyum sağlayan firmalar, rekabette bir adım önde yer alıyor. Günümüzde iş dünyasının yadsınamaz gerçeği olan rekabette hızlı ve çevik davranan işletmeler, güçlenerek bu yarışı göğüslüyor. Müşterilerle direkt iletişim kurulmasına imkân veren ve kesintisiz alışveriş deneyimi sağlayan çözümler rekabette avantaj sağlıyor. Bu noktada, tüm iş yapış süreçlerinin birbiriyle uyumlu ve dijital hale getirilmesini, stok, maliyet ve kârlılık yönetimini, ürün ve müşteri verilerinin doğru analiz edilmesini sağlayan sistemlerin önem kazandığını belirten Arslan Arslan, şunları kaydetti: “Dijitalleşme ve teknolojik yatırımlarda sektörde öncülük yapan firmaların birçoğu, Logo’nun, gerçek zamanlı veri üretecek şekilde tasarlanmış ve web teknolojisini kullanan perakende çözümü Diva’yı tercih
ederek, kampanya, ürün yönetimi, stok yönetimi, müşteri yönetimi gibi perakende sektörünün güncel kurgularını en verimli şekilde yönetebiliyor. Teknolojik tarafta PC, PC POS, notebook, tablet ya da akıllı telefonlar ile kullanılabilen Diva sayesinde, dijitalleşmede katma değerli seçenekleri perakende sektörüne sunuyoruz; müşterilere özel geliştirdiğimiz çözümlerimizle firmaların dijitalleşme yolculuğunda onlara rehberlik ediyoruz. Logo Diva olarak mağaza içi deneyime katkıda bulunmak için yazılımlarımızı mobil cihazlarla entegre ettik. Bu cihazlar satış danışmanlarının müşteriyi daha iyi tanımasına yardımcı oluyor, aynı zamanda bir kasanın yaptığı tüm işleri de yapabilme yeteneğine sahip. Örneğin, müşterinin mağazada bulamadığı bir ürünün stoğu kontrol edilebiliyor, hangi mağazalarda bulunduğu tespit edilerek aksiyon alınabiliyor, internet siparişleri görüntülenerek teslim edilebiliyor, hatta aldığı tüm ürünlerin ödemesinin kasaya gitmeden alınmasına imkân tanıyor. Günümüzde rekabet çok daha zorlu gerçekleşiyor. Artık şirketler değil, tedarik
zincirleri rekabet ediyor. Kurumların gücü de sadece ürettikleri ürünler ve sundukları hizmetlerle ilgili olmanın çok ötesine geçmiş durumda. Bilişim teknolojileri, artık stratejik rekabet unsuru haline geldi. Uzun yıllardır yazılım ve servisler bireysel tarafta büyüyüp gelişirken, son yıllarda kurumsal tarafa da sıçradığını belirtmekte fayda var. Özellikle üretim (otomotiv, makina, elektronik, dayanıklı tüketim), hizmet (lojistik, dağıtım), inşaat - taahhüt sektörlerinde, ERP sistemlerine olan ilgi ve kullanımda büyük bir artış olduğunu söylemek mümkün. Şirketler, en kıymetli sermayeleri olan bilgi ve zamanı doğru yönetmenin telaşında. Pazarda kendilerine yer edinebilen firmalar, her ikisini de en doğru şekilde kullanabilenler oluyor. Bilgiye zamandan ve mekândan bağımsız ulaşmak kesinlikle lüks değil, aksine bir zorunluluk halini aldı. Üretim ve ihracat yapan, çok uluslu ve birden fazla lokasyonda çalışan işletmeler için ise zaten işin olmazsa olmazları arasında. Bilgi ve iletişim teknolojileri bu anlamda kurumlara önemli fırsatlar sunuyor.”
Değişimin temelinde özümseme ve dengelenme süreçleri var
Univis Satış Yöneticisi Fatih Yiğit Son yıllarda gerek bilgi erişiminin tarihin gördüğü en üst seviyeye çıkmasının gerekse kamu yöneticilerinin dijital ve teknolojik dönüşüm ile ilgili teşvik ve destekleyici politikalarının reel sektörün ilgisini arttırdığı açıkça
görülüyor. Univera’nın kardeş şirketi Univis’in Satış Yöneticisi Fatih Yiğit’in verdiği bilgilere göre, değişimin temelinde özümseme ve dengelenme süreçleri var. Her iki parametrenin doğru yönetildiği tüm dönüşüm projeleri, bir vadede bu süreci başarı ile atlatacaklar. Elbette bu dönüşümün dışında kalmayı tercih eden ya da bu dönüşümü yapacak yetkin insan kaynağını bulundurmayan şirketler de var ama ne yazık ki yakın zamanda bu tutumlarını değiştirmezlerse, verimlilik ölçümü, pazar analizi, yeni ve inovatif ürün geliştirme ve müşteri memnuniyeti gibi önemli konularda geride kalacaklar. Çok hızlı ve büyümekte olan bir sektör olması nedeniyle perakende sektörünün, bu hız ve büyüklüğün gereksinimi ile
sürekli değişen, gelişen pazar dinamikleri, operasyonel süreç hataları, kalite yönetimi, sabit ve genel giderleri düşürecek yatırımlara odaklandığının altını çizen Fatih Yiğit, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özellikle son noktada ölçümlemek, müşteride yaratılan deneyimleri, ürün bulunurluğu gelir kaynakları ve marka değeri açısından çok büyük bir öneme sahip ve buradan akılcı çıkarımlar yapmak için teknolojiyi kullanan şirketler bu uzun yolda rakiplerinden farklılaşarak mesafe kat ediyorlar. Sektörü etkileyecek teknolojilerin başında yapay zeka, arttırılmış gerçeklik ve müşteri ile etkileşim içinde olan ürünleri örnek gösterebiliriz. Global pazarda robotların iş yükünü üstlendiği depolar, drone’ler ile sayım yapılan tehlikeli ya da yüksek
çalışma alanları, mağazada kendini sattıran ürünler ya da yanına yaklaştığınızda size alternatifler veya alışkanlıklarınıza göre seçimler sunan sistemleri görüyoruz. Öyle ki bazı perakende devleri ya da web üzerinden satış yapan şirketler evinizde sık kullanılan ürünlerin butonlarını bulundurmanızı ve oradan sipariş oluşturmanızı sağlamış durumdalar. Nesnelerin interneti başlığına ayrıca değinmek gerekirse global dünyanın elinden düşürmediği akıllı telefonlar en yaygın satış kanalları ya da satışa yardımcı materyaller olarak hayatımızda kalmaya devam edecek. 2020 yılında, 40 milyar akıllı ve bağlı cihazın piyasada olacağını düşündüğümüzde çok yakın bir mesafede parabolik etkilerin olacağı aşikar.”
14 DOSYA
BThaber
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM ADIMLARI
15 - 21 EKİM 2018
Perakende sektörü Y ve Z kuşağının davranışlarına göre şekilleniyor davranışlarında ciddi bir değişime yol açıyor. Tüketicilerin değişen talep ve beklentileri arz kısmında firmaları dijitale daha fazla yatırıma zorluyor. Yeni teknolojiler sayesinde arz ve talep cephesindeki denge daha iyi kurulabiliyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda perakende sektöründe teknolojiye yatırımın daha da hızlanacağına tanık olacağız.”
Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı değişime rağmen, perakende sektörü yatırımlarına devam ediyor. Perakende sektörde müşteri davranışlarının bilinmesi hayati bir öneme sahip. Bu noktada teknoloji perakende sektörüne ciddi avantajlar sunuyor. Sektör temsilcileri mevcut kanalların ve e-ticaretin yanı sıra, mağaza içlerinde yer alan ‘dijital yayın ve bilgilendirme ekranları’ ile de satışlarını artırıyor. Ekonomide yaşanan sıkıntıların, perakende sektörü temsilcilerini zaman ve maliyetlerden daha fazla tasarruf etmeye zorladığını kaydeden Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti, şunları söyledi: “Yeni nesil teknolojilerden sonuna kadar yararlanan sektör temsilcileri, böylece tüketicilerin mağazalarına erişimini kolaylaştırırken, sonuç alma sürelerini de kısaltabiliyor. Bu avantajlarını kullanmaları pazarı dinamik hale getirirken, kendilerine
de ürün yelpazelerini geliştirmeye odaklanma fırsatı sunuyor. Sistem 9 olarak biz de Digital Signage alanında geliştirdiğimiz hizmet ve ürünlerle sektörün yanında durmaya devam ediyoruz. Teknoloji ve dijitalleşmeye yatırım yapan şirketler, yıkıcı rekabette öne geçme şansını yakalıyor. Artık firma sahipleri müşteri davranışlarını doğru okuyup, hizmet ve ürünlerin bu talepler doğrultusunda geliştirmek zorunda. KPMG Türkiye’nin yaptığı araştırmaya göre, perakende sektörü, teknolojiyi en iyi anlayan, yönlendiren, yöneten ve kullanan kuşaklar olan Y ve Z kuşağının davranışlarına göre şekilleniyor. Dolayısıyla teknolojinin olanaklarını tüketiciye ulaşmak ve deneyimi geliştirmek için etkin kullanmak gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda sektöre damgasını vuracak mega trendleri, teknolojinin daha da önem kazanacağına işaret ediyor. Gelişen dijital teknolojiler, tüketici
Geleceğe taşıyan dijital çözümler Sistem 9 olarak, perakende sektörüne “Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler” ilkesiyle hizmet verdiklerinin altını çizen Suzi Baharti, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Dünyada Digital Signage olarak bilinen hizmeti Türkiye’de ‘Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’ adıyla yaygınlaştırıyoruz. Günümüzde her sektörden olmak üzere 20 ülkede 40 bini aşkın ekranı müşterilerimiz adına yönetiyoruz. Sunduğumuz teknoloji tüketicinin karar sürecini olumlu etkiliyor. Bir mekâna ya da mağazaya girdiğimizde, hatta girmeden önce o an farkında olmadığımız etkenler tüketiciyi içeriye çekip, satış sürecini hızlandırabiliyor. Sistem 9 olarak, perakende sektörüne yönelik sunduğumuz hizmetler, afiş, poster vb. maliyetleri hem operasyonel hem matbaa giderleri başta olmak üzere firmalar açısından ortadan kaldırıyor. İşletme sahipleri, sadece maliyet yükünden kurtulmakla kalmıyorlar, bunun yanı sıra bilgi ve tanıtımlarını en son teknolojilerle hazırlanmış görsellerle, grafiklerle sunarak, tüketicilerin beğenilerini yükseltirken, kampanya ve fiyat avantajlarınız dakikalar için mağaza bazlı aktif edebiliyorlar. Hizmet verdiğimiz müşterilerimizin mağazalarında yer alan dijital ekranlardaki tanıtımlar satışları yüzde 20-25 arttırıyor.” Perakende sektörünün elde ettiği avantajlar Konuyla ilgili yapılan bir araştırma sonuçlarının, dijitalleşmenin perakende sektörüne sunduğu yararları ortaya koyduğunu belirten Suzi Baharti, bu yararları şöyle özetledi: “Mağazaya giren müşterinin eğilimleri raporlanıyor. Bu da firma sahibinin tüketiciyi anlayıp, onun beklenti ve eğilimleri çerçevesinde
doğru reklam planı yapmasını kolaylaştırıyor. Dijital ekranlar, tüketicinin buralara yansıtılan reklam ve bilgiyi hatırlama oranını yüzde 59’a yükseltiyor. Sizlere de her kat veya işletmede farklı, kişiselleştirilmiş mesajları verebilme esnekliği sunuyor. Perakende sektörünü yıllık ortalama 3 milyon dolara ulaşan kâğıt, karton, afiş ve matbaa gibi baskı maliyetlerinden kurtarıyor. Dijital ekranlar aracılığıyla sunulan etkili içerikler, kararsız tüketiciyi doğru yönlendirilip, onu mağazanın içine çekerek, hızla karar vermesine yardımcı oluyor. Dijital ekranlar tasarım, geliştirme ve dağıtım gibi uzun zaman alan işlemleri hızlandırıp, reklam veya bilgilerde olabilecek hata risklerini de ortadan kaldırıyor. İşletme sahiplerine üretimle birlikte artan karmaşık süreci planlayıp yönetme imkânı sunup, tedarikçiler ve çalışanlarıyla olan iletişimlerini de hızlandırıyor. Vitrin önü dijital posterlerle içerikler zenginleştirilip, mesajlar hedeflenen kitle ve müşteri demografisine uygun sunulabiliyor. Stok yönetimiyle bütünleşen sistem, stok adeti yüksek giden ürünleri de ekrana taşıyıp, satışları artırıyor ve kontrol işlemlerini kolaylaştırıyor. Alanında uzmanlaşmış kişilerin hazırladığı grafik ve tasarımlar, tüketiciyi cezp ederek, ortaya etkili ve akılda kalan içerikler çıkmasına yol açıyor. Doğru içeriğin üretilmesi ve yönetiminin öneminin çok yüksek olduğu bu dönemde, şirketlere statik değil dinamik bir yapı sunuyor. Böylece işletmeler, tüketicinin karşısına sürekli güncel bilgi ve görsellerle çıkma fırsatını yakalıyor.”
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM ADIMLARI
DOSYA 15
Müşterilerin, bütünleşik hizmet alma eğilimi artıyor Dijitalleşme ve mobil teknoloji uygulamaları perakende sektöründe önemli değişimlere yol açıyor. Dijital hayata hızla uyum sağlayan tüketiciler artık sadece fiziksel mağazalardan değil online mağazalar, mobil uygulamalar ve sosyal medya üzerinden de alışveriş yapıyor. Markalar artık müşteri deneyimini mükemmelleştirmek ve yeni müşteri kazanmak için her türlü teknolojik olanaktan faydalanıyor. Tüketicinin her an her yerden bütünleşik hizmet alma gereksinimine yanıt veremeyen perakende şirketlerinin geleceği ise tehlike altında. Dijitalleşemeyen perakende şirketlerinin hızla dijital ekosistemin dışına itilerek yok olma gerçeğiyle karşı karşıya olduğu uyarısını yapan İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi, şu açıklamalarda bulundu: “Diğer yandan büyük ve ortaboy perakende markalarının, dijital dönüşüm stratejilerine başvurduklarını ve teknolojik altyapı çalışmalarını iyileştirmeye çalıştıklarını gözlemliyoruz. Artık fiziksel mağaza, online mağaza, mobil uygulamalar ve sosyal medya üzerinden alışveriş yapma imkanı sunan markalar, çoklu kanallar üzerinden hızlıca tüketicilere ulaşabiliyor. Perakende sektörünün dijital dönüşümün gerekliliği konusunda farkındalığı oldukça yüksek olmakla birlikte dönüşümü farklı algılayabiliyor. Bazı şirketler sadece e-ticareti ya da mobil uygulamaları, e-fatura arşiv uygulamasına geçişi ya da sosyal medyada perakende hizmetlerini devreye alarak dijital dönüşüm yaptıklarını sanıyor. Oysa dijital
dönüşüm için üretimden satışa ve pazarlamaya, tedarikten, müşteri bilgisine, insan kaynaklarından tüm iş süreçlerinin elden geçirilmesi, dijital stratejilerin belirlenmesi gerekiyor; bunun için de üst yönetimin tam desteğinin alınması şart. Dijital dönüşüm yalnızca teknolojik değişimlerin gerekliliğini kapsamıyor; her alanda yenilikçi davranabilme ve düşünebilme yeteneği de istiyor.” Dönüşümü tetikleyen iki temel unsur Aytül Sepetçi’nin verdiği bilgilere göre, perakende sektöründe dönüşümü tetikleyen iki önemli unsur; teknolojik yenilikler ve rekabetçi olabilmek adına müşteri memnuniyetinin tam olarak sağlanabilmesi yer alıyor. Sektör şirketleri bugünlerde dijital altyapılarını yenileme ve güçlendirmeye eğilmiş durumda. Bu noktada veri iletişimi altyapısı, bulut hizmetleri, siber güvenlik gibi alanlarda yeni yatırımlar yapıyor. Yanı sıra müşteri bilgisi ve müşteri deneyimini iyileştirme tarafında veri yönetimi yani büyük veri analitiği ve iş zekası, nesnelerin interneti (IoT), makine öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu, yapay zeka gibi konulara yatırımı önceliklendirmiş durumda. Multi channel (çoklu kanal), e-ticaret ve m-ticaret, mobil uyumluluk, e-fatura arşiv, ürünü internetten satın alıp fiziksel mağazadan teslim almayı ifade eden click & collect uygulamaları ve chat-bot’lar da müşteri memnuniyetini artırmada tercih edilen teknoloji uygulamaları arasında yer alıyor. Dijital pazarlama da perakende sektörünün olmazsa olmaz konuları arasında yer alıyor. Burada özellikle dijital dönüşüm sürecinin önemli bir adımını oluşturan online kampanyaları sayabiliriz. Artık tüketiciler mağazaya giderken de online kampanyaları takip ederek gideceği mağazaya ya da alacağı ürüne karar verebiliyor. Akıllı konsept mağazacılığı İşNet olarak perakende şirketlerinin dijital dönüşümü için kesintisiz yeni nesil iletişim altyapısı, kamuyla e-entegrasyonu sağlayan e-fatura arşiv ve irsaliye çözümleri, bulut hizmetleri, robotik süreç otomasyonu ve siber güvenlik çözümlerini uçtan uca bütünleşik olarak sunuyoruz. Perakende şirketlerini müşterileriyle
İşnet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi buluşturacak teknolojik altyapı ve ortamları hazırlıyoruz” diyen Aytül Sepetçi, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Perakende sektörünün orta vadede dönüşüm odaklı beklentileri arasında her zaman olduğu gibi müşteri merkezli ileri teknoloji uygulamaları geliyor. Her bir müşterinin alışveriş alışkanlıklarını ve yaşam tarzını bilerek kişiye özel fırsat ve kampanyalardan yararlandırmaktan yapay zeka destekli akıllı mağaza yönetimine kadar baştan sona tüm alışveriş deneyiminin yeni teknolojilerle desteklenmesi perakende sektörünün önündeki yatırım konularını oluşturuyor. Akıllı konsept mağazacılığı önümüzdeki dönemde sektörün gündemini meşgul edecek. Özellikle kendi kendini yöneten mağaza ve dükkanlar, hatta QR kod ile alım yapılan çalışansız mağazalar, yapay zeka destekli online mağazalar öne çıkacak. Bu akıma destek
olacak belli başlı teknolojiler ise artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, yüz ve ses tanıma ile alışveriş, shoppable videos, dropshipping, ürün görseliyle arama, sesle ürün arama kısacası çeşitli yapay zeka uygulamaları olacak. Kamuda e-dönüşüm uygulamaları perakende sektörünün dijital dönüşümünde büyük bir itici güç oldu. Özellikle e-fatura ve e-arşiv uygulamalarının zorunlu olduğu perakende segmentinde hızlı bir dijitalleşme yatırımının olduğunu gözlemliyoruz. Gerek veri iletişim altyapısının dijitalleştirilmesi gerekse dijital uygulamaların devreye alınarak tüm iş süreçlerinin takibinin online yapılabilmesi ayrıca mağazabanka-kamu-tedarikçiler-iş ortakları birlikteliğinde dijital ekosistemin oluşturulmasını sağlamış oldu. Dijitalleşme ve dijital ekosistemin oluşması ise perakendenin kayıt altına alınması ve organize perakendeciliğin gelişmesini sağlaması açısından önem taşıyor.”
18
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
15 - 21 EKİM 2018
Akıllı kentler için işbirliği Yürütmekte olduğu büyük ölçekli Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Kent projeleri ile Sampaş ve Huawei, Türkiye’de Akıllı Kent projelerinin hızlı biçimde hayata geçirilebilmesi için stratejik işbirliği yaptı. Sampaş ve Huawei, bu kapsamda geleceğin şehirleri için tüm
kenti ekonomik, sosyal, stratejik, çevresel ve kültürel açılardan yönetecek akıllı kent platformundan yeni nesil iletişim altyapısına, nesnelerin internetinden yapay zekaya, suç unsurunun minimuma indirildiği güvenli şehir uygulamalarından enerji, ulaşım, çevre, su, sağlık
gibi farklı alanlardaki Akıllı Kent uygulamalarına kadar birçok projeyi birlikte hayata geçirecek. Sampaş Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, “Akıllı Kent” uygulamalarını Türkiye’de ilk başlatan şirket olarak, hem 37 yıllık bilgi birikimimiz hem yürüttüğümüz akıllı kent
projeleri ile şehirlerimize katkı sağlıyoruz. Yeni dönemde de Huawei ile geleceğin şehirleri için ihtiyaç duyulan tüm akıllı kent uygulamalarını birlikte sağlayacağız” dedi. Dünya nüfusunun üçte birine hizmet sağladıklarını belirten Huawei Türkiye Kurumsal İş Çözümleri
Başkanı Robben Zeng, "Akıllı kentleri hayata geçirebilmek üzere 5G, nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut, akıllı ve güvenli kent ile buna benzer gelecek odaklı çözümleri daha fazla adapte etmek için çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
Gündem Endüstri 4.0 ve yapay zeka olacak Dünyanın en büyük sanayi fuarı Hannover Messe’de 2019 yılında ana tema “Entegre Endüstri – Endüstriyel Zeka” olacak. Dünyada “Endüstri 4.0” kavramının ilk kez kullanıldığı etkinlik olarak fuar, 1-5 Nisan 2019 tarihleri arasında Almanya’da gerçekleşecek. Yapay zekâ çağında insan ve makine arasında dijital ağ kurulmasına odaklanacak fuarda üretim ve enerji sektörlerinin dijital dönüşümü de ele alınacak.
Yapay zekâ teknolojisinin üretim ve enerji sektörlerinde devrim yaratma potansiyeline dikkat çeken Deutsche Messe Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Jochen Köckler, şunları söyledi: “Üretimin hiçbir formunun insanların süreç bilgisi ve farklı nitelikleri olmadan harekete geçebilmesi mümkün değil. Bilgi yönetiminin genişlemesi ve bilgi taşıyanların eğitilmesi gibi önemli unsurları içeren yapay zeka teknolojisine odaklanırken, insan unsurunu
da göz önünde bulundurmaya devam edeceğiz.” Hannover Messe 2019’da yapay zeka ve makine eğitiminin; enerji verimliliği ve kullanımı ile otonom üretim süreçleri dâhil olmak üzere, üretim ve enerji sektörlerinde artan önemine vurgu yapacak. Fuarda ayrıca ara yüz, protokol ve güvenlik açısından yaşanan zorluklar ele alınacak. Yapay zekâ ve endüstri sektörlerinin düşünce liderleri, Hannover Messe’de bir araya gelerek
geleceğin çözümlerini geliştirecek. 1 - 5 Nisan 2019 tarihleri arasında Hannover Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek Hannover Messe, IAMD– Entegre Otomasyon, Hareket ve Kuvvet, Dijital Fabrika, Enerji, Endüstriyel Tedarik, ComVac ve Araştırma & Teknoloji bölümlerinden oluşuyor. Fuarda yeni başlayanlar ve kariyer gelişimi için de özel bölümler bulunuyor. Fuar programında 90’dan fazla konferans ve forum yer alıyor.
BT’de en yeniler için bir araya gelindi
Analytics Center &Smartcon tarafından 2 Ekim – 3 Ekim tarihlerinde dördüncü kez düzenlenen, iş ve teknoloji dünyasının karar vericilerini buluşturan Smartcon 2018 İstanbul Zirvesi, Wyndham Grand Levent’te gerçekleşti.
TÜSİAD'ın 3. Kadın Başkanı olan, Allianz Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes'in açılışını gerçekleştirdiği zirvede, dünyada teknolojiye yön veren en güçlü 40 kadın arasında gösterilen Jane
Zavalishina ve dünyanın ilk CDO'su Dr. Usama Fayyad ana konuşmacılar arasında yer aldı. Gazeteci Elif Ergu'nun moderatörlüğünü yaptığı ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları: Dünyayı Değiştiren Liderler’ adlı oturumda, Türkiye’de kadın mühendis sayısını artırmak, kadınların iş hayatında daha etkin olması ve karar verici mekanizmalarda yer almasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen ‘Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar aktarıldı. Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, kız öğrencileri desteklemek üzere başladıkları
yolculuğu anlatırken, program mentörlerinden StartersHub Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dorman da mühendisliğe giden yolculuğunu ve profesyonel yaşamındaki yansımalarını katılımcılarla paylaştı. Uzun yıllar Turkcell’de üst düzey yöneticilik görevlerini sürdüren, bugün ise Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliklerine ek olarak, Mentoro Platform Danışman İş Ortağı olan Selen Kocabaş’ın moderatör olarak yer aldığı ‘Teknoloji Savaşları’ panelinde ise İş Bankası'nın Bilgi Teknolojileri, Dijital Bankacılık Operasyonları ve Veri Yönetiminden sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, Delivery Hero Almanya CTO'su Mert Öztekin ve SnA Consulting Kurucu Ortağı Ömer Nadirler, teknolojinin yaşadığı değişim ve dönüşüm evrelerini eski ve yeni yeterlilikler ve yetenek yönetimi perspektifinde değerlendirdi. Oracle Teknoloji Çözümleri VP’si Xavier Verhaeghe, Microsoft CTO’su Onur Koç, Oredata kurucu ortaklarından Ömer Faruk Kurt, Striim kurucusu Sami Akbay, SOR’UN kurucu ortağı Oğuzhan Başeğmez ve Tantalum’da CEO olarak görevini sürdüren Özgür Tohumcu da zirvede konuşmacı olarak yer aldı.
Yerli ürünlere tam destek Son dönemlerde dalgalı seyreden döviz kuru en çok teknolojik ürün gruplarının fiyatlarını etkilerken, bu da yerli ürünlere talebi arttırıyor. Yerli ürün seferberliğine destek olacağını açıklayan İstanbul Bilişim, bu yöndeki
ürün gamını da genişletecek. İstanbul Bilişim CEO’su Ediz Akın, bu kapsamda yıl sonuna kadar yerli ürün kapasitesinin yüzde 20 olacağını söylerken, beyaz eşya ve küçük ev aletleri grubunda ise bu rakamın daha üstüne çıkmayı hedeflediklerini
belirtti. Ediz Akın, şu bilgileri verdi: “Bu yıl sonuna kadar yüzde 20 oranında yerli ürün satışı gerçekleştirmek istiyoruz. Önümüzdeki süreçte bunu daha da arttırmak önceliklerimiz arasında.
Ülkemizde beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde üreten yerli firmalarımız var. Kendileri ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu alanda onların bizleri desteklemesi gerekiyor. Yerli ürün seferberliğini ancak bu şekilde tamamlayabiliriz.
Elimizden geldiğince reklam bütçemizin büyük çoğunluğunu yerli markalara ayırıyoruz. Yerli markaların da daha fazla seçenek sunmaları gerekiyor. Bunun yanında rekabetçi bir fiyat politikası gerekli.”
19
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
Depolamada en yeni SUSE’den
Acer’ın sürücüsüz otomobili yollara hazır
Kurumsal müşteriler için ek veri depolama talebi özellikle geleneksel depolama seçeneklerinde hızlı büyüme sergiliyor. Güvenilir ve fiyat/performans uyumu sunan yapılara yönelik ihtiyaca yanıt veren SUSE, Enterprise Storage 5.5 yapısını kullanıcılara sundu. Akıllı ve yazılım tanımlı bir depolama çözümü olan Enterprise Storage 5.5, Ceph teknolojisinden güç alıyor ve BT birimlerine de kurumsal depolama altyapısını dönüştürme, ayrıca sınırsız ölçeklendirme sunarken maliyetleri de azaltıyor. Ceph Luminous sürümünü baz alan SUSE Enterprise Storage 5.5, tek ve tümleşik yazılım tanımlı depolama kümesi ile farklı bir depolama ortamını sunuyor. Depolama, uyumluluk, arşivleme, veri koruma, felaket kurtarma, büyük veri uygulamaları, HPC depolama, bulut depolama ve sanal makine depolama için son derece uygun olan SUSE Enterprise Storage 5.5, bu versiyonunda performans, sürdürülebilirlik ve yönetim başlıklarında geliştirmeleri de kullanıcıya sunuyor.
XF705 kalite ve yetkinlik sunuyor Canon, yeni nesil XF-HEVC formatının kullanıldığı XF705’i tanıttı. Görüntü kalitesi ve her detayı kusursuz kaydetme özelliğine sahip XF705, üstün parazit performansı ve sinematik alan derinliği sunuyor. Yeni nesil XFHEVC formatının kullanıldığı XF705, 4K video kalitesi, geliştirilmiş 12G-SDI ara yüzü ve IP akışı ile güçlendirilmiş HDR özellikleri ile öne çıkıyor. Canon’un video sıkıştırma standardı Material Exchange Formatı’ndan (MXF) faydalanarak geliştirdiği High Efficiency Video Codec (HEVC) formatıyla XF705, iki kat daha fazla verimli yeni bir teknoloji de söz konusu. 1.0 tip CMOS sensör ve DIGIC DV6 işlemcinin birlikte kullanıldığı XF705, 4K UHD veri kullanımını hızlandırarak daha akıcı hale getiriyor. XF705, Canon’un Dual Pixel CMOS AF özelliği sayesinde 1.0 tip CMOS sensörle daha büyük kritik odak ayarları yapılmasını sağlıyor. Dokunmatik odak kontrolü imkânı tanıyan XF705, doğru ve hızlı otomatik odaklanmaya yardımcı oluyor. Yüzden algılamalı AF ve nesne takibi de yapabilen XF705, video ve fotoğraf çekimlerinde manuel olarak maksimum kontrolün sağlanması için güçlü görüntü sabitlemesine (IS) ve 15x optik zum aralığına, maksimum f/2.8 diyafram değerine, 25,5mm geniş açıya sahip.
Enerjiniz hiç bitmesin! Duracell Powerbank ürünleri mobil aygıtın gücünün tükenmesini önlerken, prize göre iki kat daha hızlı şarj özelliğini sunuyor. Anında kullanım için önceden şarj edilmiş olarak teslim edilen, OSX, Android sistemleri ve neredeyse diğer tüm USB'den güç alan aygıtlarla uyumlu Duracell Powerbank ürünleri sadece D&R mağazalarında, dr.com.tr’de ve Amazon.com.tr’de satışa sunuluyor. Bakır ve siyah renkli tasarımı ile Duracell Powerbank akıllı telefonu üç defaya kadar (iPhone7'nin dahili pil kapasitesi doğrultusunda) şarj edebiliyor ve 48 saate kadar ekstra kullanım süresi sağlıyor. Duracell Powerbank, ürünü evde şarj ederken, aynı zamanda telefonu veya tableti de ürüne bağlayarak şarj etmeyi sağlayan çift şarj girişi teknolojisine de sahip. Duracell Powerbank ailesi, farklı güç gereksinimlerinin karşılanması için üç farklı ürün seçeneğine sahip: Hızlı şarj ve cepte taşıma kolaylığı ile 3350mAh kapasiteli ürün, 6700mAh kapasiteli orta boy ürün ve birden fazla aygıtı (telefonlar, tabletler) yüksek hızda şarj etmek için 10050mAh kapasiteli premium ürün.
Acer; Tayvanlı Yulon Group ve alt kuruluşları olan otomobil markası Luxgen ve otomotiv elektronik teçhizat sağlayıcısı HAITEC işbirliğiyle hayata geçirdiği konsept araçla yapay zeka (AI) ve otonom sürüş teknolojisine dair vizyonunu paylaştı. Acer tarafından geliştirilen otonom sürüş sisteminin Luxgen S3 elektrikli araç platformuna uyarlanmasıyla üretilen konsept, SAE (Society of Automotive Engineers – Otomotiv Mühendisleri Topluluğu) tarafından 4. Seviye - Yüksek Otomasyon
kategorisinde sınıflandırılıyor. Bu seviye, aracın herhangi bir sürücü müdahalesi olmadan karmaşık sürüş tekniklerini otonom olarak gerçekleştirebilmesi demek. Luxgen S3 elektrikli otomobil platformu üzerine kurgulanan 4. Seviye otonom sürüş özelliğine sahip araç, Acer’ın çevresel algılama, karar verme ve kontrol özelliklerini barındıran otonom sürüş sisteminden güç alıyor. Acer’ın kurguladığı sistem, gerçek zamanlı kinematik pozisyonlama, kameralar, ışıklı radarlar, MMW radarlar,
IMU (inert ölçüm ünitesi) ve ultrasonik algılayıcılardan gelen bilgileri harmanlayan algoritmaları kullanarak yapay zeka odaklı çalışıyor. Sistem, derin öğrenme teknolojisiyle yol üzerinde karşılaştığı objeleri tanımlayarak, dinamik sürüş gerçekleştirebiliyor. Acer otonom sürüş sistemiyle gelecekte otonom sürüşü farklı seviyelere taşıyabilecek potansiyele sahip olmanın yanı sıra, platformu iş ortaklarına ve geliştiricilere açarak yeni nesil otonom sürüş servislerini birlikte hayata geçirmeyi planlıyor.
Benzinlitre için konum bazlı fırsatlar
Aygaz, yerli girişim BenzinLitre uygulamasında yerini alarak, konum bazlı ve kişiye özel teklifler sunarak binlerce kişiyi istasyonlarında ağırladı. LPG kullanıcıları kullanıcı bazlı veri paylaşımı ile en yakın istasyon bilgilerinin yer aldığı BenzinLitre mobil uygulaması üzerinden Aygaz istasyonlarına yönlendirildi. Benzin ve dizel kullanıcılarına ise bu zamana kadar LPG kullanmaları durumunda ne kadar tasarruf sağlayabilecekleri gösterildi. Böylece kullanıcılar araçlarını daha çevreci olan otogaza
dönüştürmeleri konusunda motive edildi. BenzinLitre’nin “gizli teklifler” reklam modeli ile istasyonun 15-20 km çapı içerisinde olan ve o esnada akaryakıt arayan kullanıcılar, ilgili istasyonun özel kampanyası ile karşılaşabiliyor. Bolu, Kastamonu, Eskişehir gibi belirlenen konumlarda uygulanan Paro kartlı kullanıcılara özel Aygaz kampanyası ile anlık yakıt ihtiyacı olan kullanıcıya ulaşmada ve bunun birebir dönüşümünü takip etmede önemli bir gelişme sağlandı. 30 binden fazla kullanıcı tarafından indirilen en doğru
istasyonun adresi BenzinLitre, Türkiye’nin ilk yapay zekâ uygulama şirketi BrainMinds tarafından yayınlandı. Şu anda uygulama üzerinde en yaygın kullanılan akaryakıt tipleri sırasıyla; LPG yüzde 37, dizel yüzde 32, benzin yüzde 29. Yerel oyuncuların da dahil olduğu 109 dağıtıcı markanın fiyatlarının görülebildiği BenzinLitre, istenen istasyon markasının doğru olarak bulunmasını sağlayan ilk ve tek uygulama. En yakın benzin istasyonunun 7/24 bulunmasına yardımcı olan uygulama için adres ise www. benzinlitre.com.
20
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
Türkiye’nin yerli üretim logolu telefonu Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye'de üretilen tüm ürünlerin etiketlerinde, tarife ve fiyat listelerinde kolaylıkla görünebilir ve okunabilir şekilde bulunması zorunlu hale getirilen "yerli üretim" logosu uygulaması ile tamamen yerli bir marka olan General Mobile da Türkiye’nin ilk yerli üretim logolu telefonunu üretmeye başladı. 33 ülkede faaliyet gösterirken, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları da yürüten General Mobile,
bir süre önce lansmanını yaptığı GM 9 Pro ve diğer tüm ürünlerinde yeri üretim logosu kullanacak. Ticaret Bakanlığı’nın fiyat etiketi yönetmeliğinde yaptığı düzenleme kapsamında yerli üretim logosunun yanı sıra etiket ve listelerde ürünün üretim yeri ve ayırıcı özelliği de yer alıyor. Tüm vergiler dahil satış fiyatı da ambalajda yer alacak. GM 9 Pro’nun etikette yer alacak satış fiyatı ise lansman fiyatı olan KDV dahil 2 bin 899 TL.
Veri merkezi zekası ve otomasyon buluştu
HP, DaaS çözümlerini yaygınlaştırıyor HP DaaS (servis olarak cihaz) çözümlerinde yenilikleri duyurdu. HP DaaS teknolojisi donanım ve yaşam döngüsü hizmetlerini buluşturarak, güvenilirliği ve memnuniyeti geliştirirken, BT kuruluşlarının cihazların dağıtımını yapma ve cihazları yönetme yöntemlerini sadeleştiriyor. Ayrıca BT kaynaklarının diğer öncelikler için tahsis edilmesi de ekstra bir avantaj oluyor. HP DaaS çözümleri Microsoft Intune’u da destekliyor. Birçok HP müşterisi halihazırda Microsoft Intune’a yatırım yapıyor. Yeni HP Service Experts de müşterinin Microsoft Intune lisansıyla Windows cihazlarını yönetmesine yardımcı oluyor.
SwiftKey Android klavyesine anlık çeviri desteği SwiftKey, Microsoft Translator ile entegre oldu, gerçek zamanlı ve çift yönlü çeviri desteği sunmaya başladı. Böylece SwiftKey klavye uygulaması yüklü Android telefonlarda metin yazarken anlık çeviri hizmeti sağlanıyor, yazma anında çevrilen metinler de karşı tarafa istenen dilde iletiliyor. SwiftKey ve Microsoft Translator ayrıca Google Play ve Apple App Store’dan ücretsiz indirilebilir. SwiftKey ile Microsoft Translator entegrasyonu, kullanıcıların uygulama içindeki konuşmadan ayrılmadan ve metni kopyalayıp yapıştırma zahmetine girmeden hızlı ve kolay bir şekilde çevirmelerini mümkün kılıyor. SwiftKey, kullanıcıların kendilerini farklı dillerde anında ifade edebilmelerine yardımcı olurken, gelen mesajlar da aynı anda çevrildiğinden sohbet esnasında bir kopma yaşanmıyor. Microsoft Translator, kullanıcıların klavyelerini hızlı ve kolay özelleştirmeleri için SwiftKey’i bir süre önce tanıtılan Araç Kutusuna eklenen yeni özellik olarak sunuyor. Konum, Takvim, Çıkartmalar gibi özelliklere veya ayarlara erişmek için SwiftKey Klavyenin sol üst köşesindeki ‘+’ simgesine basmak yeterli.
KOBİ’ler için kapsamlı ve güvenli WiFi hizmeti Hitachi Vantara, düzenlenen NEXT 2018 konferansında veri merkezlerindeki BT operasyonlarını daha verimli hale getirme vizyonu paralelinde Smart Data Center çözümünü yapay zeka ve gerçek zamanlı analitik yetenekleriyle zenginleştirdiğini duyurdu. Smart Data Center, şirketlerin veriye dayalı operasyonlarında hızla sonuca ulaşmalarını sağlayan ve her şirketin kendine özgü ihtiyaçlarına uyum sağlayacak esnekliğe sahip olmak üzere özel tasarlanmış bir uçtan uca abonelik hizmeti olarak sunuluyor.
Veri merkezinde sunulan servislerin yeterliliğinin takibi ve optimizasyonu, kapasite yönetimi, performans yönetimi ve soğutma da Smart Data Center’in sunduğu özellikler arasında. Smart Data Center’da gelişmiş otomasyon, makine öğrenmesi ve yapay zeka özellikleriyle kendi kendini optimize eden veri merkezlerini gerçeğe dönüştürüyor. Bu da operasyon maliyetlerini düşürürken, risklerini azaltıyor ve şirketin BT platformunun değişen iş ihtiyaçlarına çok daha hızlı uyum sağlamasına yardımcı
oluyor. Hitachi Vantara, dinamik soğutma sistemleri alanında Vigilent ile işbirliğiyle Smart Data Center soğutma optimizasyonu modülünü hayata geçirdi. Vigilent’in teknolojisi makine öğrenmesi, IoT sıcaklık algılayıcıları ve kapalı döngü kontrolüyle Smart Data Center’in proaktif olarak veri merkezi soğutmasını izlemesine ve analiz etmesine, hava akışı ve sıcaklıkla ilgili değişiklikleri kontrol altında tutmasına ve bilgi teknolojileri yöneticilerinin gelişmiş operasyonel kontrole erişimine imkan veriyor.
Zyxel, KOBİ’leri adresleyen yeni ürünü Multy Plus ile hız ve geniş kapsama alanının yanında maksimum kalitede kablosuz ağ deneyimi sunuyor. Kullanıcı dostu tasarıma sahip olan ürün, tak-çalıştır imkanı ve fiyat performans avantajı gibi artıları ile KOBİ’ler için öne çıkıyor. Ağ esnekliği, yönetim kolaylığı ve ultra veri güvenliği ile Multy Plus, küçük işletmelerin artan iş ihtiyaçlarına anında cevap veriyor. Alternatif montaj seçenekleri sunan Multy Plus, bulunduğu ortamın tasarımı ile kolayca uyum sağlıyor. Duvara veya tavana monte edilebilen ürün, T-bar ve masa üstü konumlandırma gibi seçenekleri ile geliyor. Restoranlardan küçük ofislere kadar, tüm küçük işletmeler için uygun olan ve bünyesinde mesh teknolojisini barındıran tri band WiFi erişim çözümü Multy Plus, 850 metrekareye kadar kapsama alanı ve 1.733 Mbps hız imkanı sunuyor. Ürünün web tabanlı arayüzü, Multy Plus kullanıcılarının bir bilgisayardaki ağı yönetmesine ve gelişmiş özelliklere erişmesine olanak tanıyor. Yani erişilebilirlik özelliklerini yapılandırma, kullanıcıların ağ etkinliğini izleme, yeni güncellenmiş ürün bilgisini kontrol etme veya kablosuz ağ adını ve şifresini değiştirme gibi işlemler kolayca yapılabiliyor. Multy Plus, AiShield adlı güvenlik yazılımı ile birlikte sunuluyor. İlk yıl ücretsiz kullanılan bu yazılımla KOBİ’ler siber saldırılara karşı önlem alabiliyor. Sezgisel ve kullanımı kolay bu güvenlik servisi, ağa bağlı tüm cihazlara üstün koruma sağlıyor.
Yeterlilik b e l g e s i için
Bu sayıda... • Yönetmelikle geliştirilen yazılım (Sayfa 4)
Bakanlıktan çağrı Sanayi Bakanlığı, bilgisayar ve yan ürünü ithal eden şirketlere verilen ye terlilik belgesi ile ilgili olarak yaşanan sorunların bir çözüme kavuşturulabil mesi için çağrıda bulundu. Bakanlık yetkilileri yeterlilik belgesi konusunda yaşanan sorunlar kendilerine iletildiği takdirde, yeni düzenlemelere gidebile ceklerini belirtiyorlar.
Sanayi Bakanlığı'nda görev yapan bir üst düzey yetkili, özellikle 7 bölgede 10 servis bakım istasyonunun açılma zorunluluğunun tartışılabileceğini ve 10 servis sayısının 4'e indirilebileceğini söyledi. BT ürünlerinin özellikleri göz önüne alınarak bu servislerin Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana illerinde ola bileceği de kaydediliyor.
Yazılım şirketleri FSEK'e hazırlıksız Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda (FSEK) Haziran 1995 tari hinde bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemede bilgisayar programla rı da FSEK'te yer aldı. Böylece, üre tilen yazılımlarda eser sahibinin şir ket mi, yazılımı geliştirenler mi ola cağı sorusu, BT gündemine oturdu. Telif hakları konusunda faaliyet gösteren hukukçular tarafından, 95 düzenlemesi ile bugüne kadar ka
bul edilen, yazılımda eser sahibinin tüzel kişi olduğu ifadesinin değişti ği belirtilirken, yazılım şirketleri ya zılımın her türlü hakkının şirkete ait olduğu düşüncesini değiştirmiyor. Bazı yazılım şirketleri de FSEK'in bilgisayar dünyasının gerçekleriyle uyuşmadığı fikrinden yola çıkarak, değişikliği göz ardı etme eğilimi gösteriyor.
(Ayrtntth haber sayfa W da)
Bilindiği gibi Sanayi Bakanlığı, yeter lilik belgesi için 1 Temmuz 1996'dan itibaren servis bakım işistasyonlannın sayısının 10'a çıkanldığını duyurmuş ve bu servisler için de TSE onayını zorun lu kılmıştı. Ancak daha sonra bu zorun luluk -ilk defa yeterlilik belgesi alanlar hariç- 1 Ocak 1997'ye ertelenmişti. (Ayrtntth haber sayfa 3'te)
HP, yarının sayısal ofisine hazır HP Avrupa tara fından Hollanda'nın Amsterdam şehrinde düzenlenen 'mission:possible' etkin
Türkiye BT sektörü ürün ve hizmetlerinin yurtdışına pazarlanması dışında gerekli pazarlama faaliyetlerinde bulunabilmek için sermaye artırımına gidiyor.
(Ayrtntth haber sayfa W da)
Informix yeni teknolojilerin peşinde Dünya çapında veritabanı sistemleri üreticisi Informix, veritabanı paza rında teknolojik anlamda öne geçmek istiyor. Bu amaçla 1996 yılı içerisin de Illustra Technologies şirketini saün alan Informix, veritabanı teknoloji sini tamamen yenilemiş durumda. Informix Ürün Yönetimi ve Geliştirme den Sorumlu Başkan Yardımcısı Mike Saranga ile şirketin stratejilerini görüştük.
(Ayrtntth haber sayfa 2'de)
• Haftanın etkinlikleri (Sayfa 6) • NCR, iş ortağı kavramım güçlendiriyor (Sayfa 11) • Doküman Yönetim Sistemleri ile doküman trafiğine son! (Sayfa 12) • TBD'den gazetelere suç duyurusu (Sayfa 14) • Yazdım üretimi, kullanımı ve ihracatı teşrik edilmeli (Sayfa 16) • Promakro, Vestel'in PC dağıtıcılığını aldı (Sayfa 17) • Compaq, yol ayrımında
tirdiği ürünlerle yarı
(Sayfa 20)
nın sayısal ofisine mesajım verdi
amacıyla kurulan ve bugün 70 şirketin ortak olduğu Tursoft A.Ş., yurt
çalışmaları sürüyor (Sayfa 4)
liklerinde HP, geliş
hazır olduğunun
Tursoft sermaye artışına gidiyor
• Teknokent Yazılım Parkı
(Ayrtntth haber sayfa 8'de)
M Digital, PC'de fiyat rekabetini sürdürüyor (Arka
sayfa)
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU
Türkiye'den önce Avrupa'da...
Online servis ve Internet hizmeti ver mek üzere kurulan SuperOnline, Türki ye'den önce Avrupa'da faaliyete geçme hazırlığında. Bu yılın sonunda Roman ya'da, daha sonraki aylarda da Hollanda ve diğer Avrupa şehirlerinde bir Supe rOnline modeli oluşturacak. Şirketin amacı, Almanya da dahil olmak üzere Avrupa ile Türkiye arasında bir Internet hizmet sağlayıcı ağı kurmak. "Türkiye'ye eğildiğimiz kadar, Türkiye dışında da çalışmalarımızı yürütüyoruz" diyen Babür Özden, Türkiye'de faaliyete geçe memelerini TT'nin tutumuna bağlıyor.
(Ayrıntıh haber sayfa 15)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
KARİYER 23
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
Radore’nin Satış ve Pazarlama Direktörü Kılınç oldu
Figopara‘ya yeni Genel Müdür LOGO ve e–dönüşüm şirketlerinden Foriba ortaklığı ile kurulan dijital finansal teknoloji platformu Figopara‘nın Genel Müdürü Avşar Dirgin oldu. Telekomünikasyon, internet teknolojileri ve fintech sektöründe 20 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Dirgin, uluslararası projelerin yanı sıra pazara yeni ürün ve hizmet sunumu alanlarında da deneyim sahibi. Alman Lisesi ve Marmara Üniversitesi mezunu olan
Dirgin, internet teknolojileri ve telekomünikasyon sektöründe Turkcell grup şirketlerinde, Türk Telekom ve Multinet Kurumsal Hizmetler’de farklı üst düzey yönetici pozisyonlarında çok sayıda ürün, servis ile ekibe liderlik ederek önemli projeleri hayata geçirdi. Son olarak, fintech şirketi Aypara Ödeme Kuruluşu bünyesinde Operasyon ve Satış Direktörü olarak görev yapan Dirgin, yeni görevinde ise tedarikçi finansmanının yeni nesil teknolojiler sayesinde
kolaylaşmasına ve çok daha büyük bir pazara ulaşmasına liderlik edecek.
Microsoft Türkiye'de üst düzey atama
BT ve telekomünikasyon alanında 21 yılı aşkın deneyime sahip olan Ergin Kılınç, Radore Veri Merkezi’nin yeni Satış ve Pazarlama Direktörü oldu. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde tamamlayan Kılınç ardından İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Executive MBA alanında yüksek lisans yaptı. İş hayatına Armada Bilgisayar’da Satış Destek Müdürü olarak başladıktan sonra Orange Business Services bünyesinde Satış Müdürlüğü görevini yürüten, 2003 yılında Intel Türkiye’de İş Geliştirme Müdürü unvanıyla göreve başlayan Kılınç, ilerleyen dönemde Türkiye, Orta Doğu ve Afrika (META) bölgesinde çeşitli Satış ve Pazarlama pozisyonlarında bulundu. 2011 yılından itibaren Türk Telekom’da Satış Direktörü ve Müşteri İlişkileri Direktörü pozisyonlarında görev yapan Kılınç, ardından Canovate Group bünyesinde Türkiye Satış Direktörü oldu. Ergin Kılınç, 2018 Eylül itibarıyla atandığı yeni görevi kapsamında, Radore Veri Merkezi’nin tüm satış ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu direktör olarak görev yapacak.
Experian’da atama Experian Türkiye ve Orta Doğu’dan Sorumlu İK İş Ortağı olarak atanan Seçkin Güller, sektördeki tecrübesi ile Experian’ın Türkiye ve Orta Doğu’daki insan kaynakları yönetiminden sorumlu olacak. Kariyerine Yapı Kredi Bankası’nda Kariyer Yönetimi bölümünde başlayan Seçkin Güller, Alternatif Bank’ta işe alım ekibinde yer aldı. Ardından, HSBC ve TEB’de İK İş Ortağı olarak görev alan Güller, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini ise İstanbul Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi’nde gerçekleştirdi.
Microsoft Türkiye’de Kurumsal Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı görevine 3 Eylül 2018 tarihi itibarıyla Berna Yıldız atandı. Microsoft Türkiye’ye katılmadan önce, analitik yazılımlar ve çözümler alanında faaliyet gösteren SAS Türkiye’de Genel Müdürlük görevini üstlenen, teknoloji alanında 19 yıllık deneyime sahip olan Berna Yıldız, profesyonel iş yaşamında çeşitli üst düzey yönetim pozisyonlarında yer aldı. Kariyerine Telsim ile telekomünikasyon sektöründe başlayan Yıldız, 2001 yılında Avea’da Bilgi Teknolojileri ve Şebeke Arayüzü Müdürü olarak görev yaptı. Yıldız, burada Aria ile Aycell’in birleşme süreci ve TIM Brezilya Start Up projelerinde yer aldı. 2007 – 2016 arasında Nokia
Networks’te görev alan Yıldız, bu süreçte şirket bünyesinde, Danışmanlık ve Sistem Entegrasyonu, Teknik Destek, Satış Destek ekiplerinin bölgesel yönetimi ve Güney Doğu Avrupa Yazılım Satış Müdürlüğü sorumluluklarını yürüttü. 2015 yılında Nokia Networks İsveç organizasyonuna transfer olan Yıldız, burada 8 ülkede faaliyet gösteren operasyonun Satış Direktörlüğü görevine atanarak, Nokia Networks yazılım, ürün, çözüm ve hizmetlerinin doğrudan satışını yönetti. Sporla da ilgilenen Berna Yıldız, 2017 Corporate Games müsabakalarında teniste kendi yaş kategorisinde Türkiye ve Dünya Şampiyonu oldu.
Novartis Türkiye’den Rusya’ya atama Novartis Türkiye’de İnsan Kaynakları Kıdemli İş Ortağı olarak görev yapan Deniz Öztaş, Novartis Rusya’ya İnsan Kaynakları Direktörü olarak atandı. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Deniz Öztaş, İstanbul Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları Yönetimi Programı’nı tamamladı. Kariyerine, uluslararası bir otel zincirinde İK alanında başlayan Deniz Öztaş, ardından yurtdışında uluslararası bir otel zincirinde finans alanında görev yaptı. Türkiye’ye dönüşünde turizm ve otelcilik sektöründe farklı zincirlerde, ardından
telekomünikasyon ve BT’de İK alanında devam eden Öztaş, 2005 yılında Novartis Türkiye’ye Farmasötik Operasyonlar İnsan Kaynakları Müdürü olarak katıldı. 13 yıl boyunca çeşitli görevlerde bulunan Deniz
Öztaş, süreç odaklı yalın organizasyonel dönüşüm, fabrika organizasyonu yeniden yapılanması gibi stratejik projeleri yürüttü ve birçok global projenin Türkiye’de uygulanmasına katkı sağladı.
24 KARİYER
BThaber 15 - 21 EKİM 2018
POS A.Ş.’nin yeni Çözüm Ortakları Müdürü Öztürk Dündar
Kadınlar için kariyerin adresi bir yaşında
25 yıldır perakende sektöründe yer alan farklı segmentlerdeki perakendeciler için POS yazarkasa donanım ve yazılım ürünleri sunan POS A.Ş.’de yeni Çözüm Ortakları Müdürü Öztürk Dündar oldu. Üniversite eğitimini 1992 yılında Gazi Üniversitesi’nin İşletme Bölümü’nde tamamlayan, 1993’te Ulukom Bilgisayar Yazılım Donanım’da iş hayatına başlayan Dündar, 1998’de POS A.Ş.’de Müşteri Temsilcisi olarak göreve başladı. 2011 yılından itibaren POS A.Ş.’de Danışman Müşteri Temsilcisi olarak görev yapan Dündar, 1 Ekim 2018 itibariyle POS A.Ş.’nin Çözüm Ortakları Müdürü olurken, bu görevi de profesyonel kariyerini sonlandıran Gülçin Özgül’den devraldı.
Yarı zamanlı ve dönemsel iş arayanlar ile işverenlerin buluşma noktası Pariyer. com, birinci yaşını kutluyor. Kısa sürede 25 bin üyeye ulaşan kariyer platformu, kadın istihdamını artırmak için 10 bin kadın üyesini 3 bine yakın işverenle buluşturdu. Pariyer.com, iki çocuk annesi genç girişimci Meryem Bozkurt
Sıtkı tarafından Ağustos 2017’de kuruldu. Birinci yaşını kutlayan Pariyer.com, yarı zamanlı, serbest ve dönemsel çalışan ihtiyacını karşılayarak işveren ile iş arayanları aynı platformda buluşturan, başta kadınlar olmak üzere, öğrenci, engelli ve emeklilere iş fırsatları sunan kendi alanında Türkiye’nin ilk ve tek online hizmet pazaryeri. Meryem Bozkurt Sıtkı, girişimiyle ilgili olarak şunları söyledi: “12 ayda 81 ilden 25 bin üyeye ulaştık. İTÜ Çekirdek tarafından desteklenen girişimimiz, İstanbul ve diğer illerdeki üniversitelerin katkısıyla öğrenciler için yeni bir iş bulma platformu oldu. Bir yıl içerisinde kadın ve engellilere yönelik birçok dernekle işbirliği yaptık, Türkiye genelinde 3 bine yakın iş ilanı ve 4 bin 880 iş talebi yayınladık. Başvuru ön elemesi çoğu işyerinde İK departmanı
tarafından yapılırken, küçük işletmelerde daha da atıl şekilde ilerliyor ve zaman kaybına neden oluyor. Pariyer.com ise bu ön elemeleri kendisi tamamlayarak, firmaların zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor. Hedefimiz; büyük-küçük ölçekli şirket demeden tüm sektörlerde daha çok kadın, öğrenci, engelli ve emekliye iş fırsatı yaratarak istihdama katkı sağlamak. İTÜ Çekirdek bünyesinde hayat bulan Pariyer.com, TİM-TEB Girişim Evi’nin de desteğini alıyor. Pariyer. com; yarı zamanlı çalışanlara özel ilan ücret tarifesiyle, dijital dünyada henüz yerini almamış, kapı ilanı ya da tanıdık aracılığıyla çalışan arayanlara destek olmayı, ayrıca izinsiz ve güven vermeyen iş bulma firmalarının önüne geçerek, teknolojiyi ön plana çıkarmayı hedefliyor.”
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
25 Ekim 2018 SAP Now Istanbul İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: events.sap.com/tr/sap-nowistanbul-2018/tr/home
21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 5 - 8 Kasım 2018 VMworld 2018 Barselona AYRINTILI BİLGİ: www.vmworld.com/en/europe/index.html
Y U R T İ Ç İ
21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
7 - 8 Kasım 2018 Fujitsu Forum 2018 Münih, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.fujitsu.com/global/microsite/ forum-2018/
13 Aralık 2018 Girne Toplantıları BTvizyon Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP Yeni haftada yine mektupta buluştuk, Biz kentsel dönüşümle yoğrulurken, Mastercard da 10 yıldır yayımladığı ve tüm dünyada 162 şehri kapsayan “Hedef Şehirler Endeksi” raporunun 2018 sonuçlarını açıklamış. Bangkok üç yıldır dünya sıralamasında birinciliği kimseye kaptırmazken, listede ilk 10’da yer alan İstanbul, Avrupa’da üçüncülüğü korumakla kalmamış, küresel bazda da geçen yıla göre 1 sıra yükselerek 9. şehir olmayı başarmış. Raporda en dikkat çeken şehir ise Antalya. Çünkü Avrupa’da ilk 10 şehir arasına 4’üncü sıradan giren Antalya, 20 şehirlik dünya sıralamasına da 11’inci sıradan giriş yapmış. Bu arada büyümede rekor beklenti de İstanbul ve Antalya’nın. 2018 için turizmde toparlanmanın güçlenerek devam edeceği beklentisi paralelinde, bu iki şehir ayrı ayrı yüzde 20’ye yakın rekor büyüme gösterecek. Bu gibi iyi haberlerin katlanarak devamı dileğimiz, bu haberler her türlü gelişmeye karşı tesellimiz olsun. Şehirden eve, ebeveynlere geçelim, ne dersin? Yeni nesil ofis hizmetlerini küresel bazda sunan Regus’un araştırması ebeveynlerin, aileleriyle daha çok zaman geçirebilmek için işverenlerinden esnek çalışma seçeneklerini daha fazla talep ettiğini gösteriyor. Öyle ki, ankete göre, çalışan ebeveynlerin yüzde 85'i daha esnek çalışma için diğer avantajlardan vazgeçebileceğini, yine ankete katılanların yüzde 81'i de en iyi avantajın daha iyi bir iş-yaşam dengesi olduğunu söylüyormuş, ki sonuna kadar haklılar, haklıyız. İşverenler de n’olur unutmasın: Çalışan ebeveynler, esnek seçenekler için özveride bulunmaya son derece istekli. Ev-iş dengesi yolunda biraz adım aldık madem, biraz
15 - 21 EKİM 2018
Koşarken STK desteği vermek hiç de zor değil!
spor yapalım, sağlığımızı da düşünelim. Sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesi, koşu, yürüyüş, fitness, pilates, yoga gibi spor dallarına ilginin artması ile spor ürünlerine ilgi artıyor, ama spor yaparken doğru kıyafet seçimini de es geçmemek gerek. Boyner’in Aktif Spor, Jeans ve Genç Giyim Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Alyanak, bu gerçek ışığında spor kıyafeti seçerken dikkate edilmesi gerekenleri paylaşmış. Açılışı ayakkabı ile yapıyor, spora göre ayakkabı seçimine dikkat çekiyorum. İsmi aramızda kalsın, bazı tanıdıklarımız basketbol ayakkabısı ile koşmaya, tenis ayakkabısı ile yürümeye hevesli oluyor, ama irili ufaklı sakatlıklar yaşıyor. Bu nedenle spora, bir de mevsim koşullarına uygun ayakkabı seçmek ilk adım. Üst baş seçiminde de modaya değil, spor esnasında terlemeyi göz önüne alarak, çabuk kuruyan ve tene nefes aldıran kumaşları tercih etmek gerek. Bir de spor yaparken, ‘bol olsun ferah olsun, dar olsun üstümden dökülmesin’ felsefesini unutmak gerek. Uçlarda dolanmayın, içinde rahat hareket edebileceğiniz esnekliği gözetin. Güneşli havalarda koşu ve yürüyüş esnasında şapka ve
gözlük takmayı da unutmayın. Bu kadar kamu spotu tadında içerik sonrası girişimcilik ve destekler konusunda önemli bilgilerim var. Girişimcilik ekosistemiyle daha yakın iletişimde olmak, yenilikçi girişimlere ve startup ağına erken aşamada ulaşmak için birçok çalışma yürüten Tüpraş, Etohum üyeliğiyle dijital teknolojilere erken erişim sağlamayı hedefliyormuş. Etohum Tüpraş web sayfası https://etohum.com/tupras takibimizde olsun. Tüm eğitimin dijital ortamda ve online olarak verildiği, bölgenin ilk dijital interaktif üniversitesi olarak kurulan ve kısa adı Netkent olan Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi ile Turkcell arasında hayata geçirilen ‘Lifecell Netkent’ tarifesiyle, Netkent öğrencilerinin eğitim süreleri boyunca ihtiyaç duyacakları tüm iletişim hizmetleri tek paket olarak sunuluyormuş. Eğitime destek olan dijital paket bu devirde çok önemli. PwC’nin Avrupa’da sosyal girişimleri desteklemek amacıyla 2014 yılından beri düzenlediği ve Türkiye’nin bu yıl ilk kez katıldığı Sosyal Etki Laboratuvarı yarışmasının finalinde, startup kategorisinde kazanan Türkiye’den Kodluyoruz
YIL 22 SAYI 1192
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
15 - 21 EKİM 2018
www.linkedin.com/groups/BThaber
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
www.facebook.com/BThaber
Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Görsel Yönetmen
Online Editör
twitter.com/bthaber
Okur Temsilcisi
Editör
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
olurken, MUMO da “public” ödülüne layık görülmüş. Netaş, ağ teknolojileri alanında küresel şirket Cisco’dan “2018 - Yılın Kurumsal İş Ortağı” ve kurumsal segmentte “Mimari Mükemmeliyet” ödüllerini almış. Ağ ve uç nokta güvenliğinde küresel şirket Sophos ise Gartner’in 18 Eylül’de yayınladığı “Magic Quadrant for Unified Threat ManagementSMB Multifunction Firewalls” (Birleşik Tehdit Yönetimi Sihirli Çeyrek Raporu-KOBİ’lere Yönelik Çok Fonksiyonlu Firewall) raporunda yedinci kez üst üste liderler kategorisinde yer almış. Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) alışveriş merkezi sektörünün en yenilikçi ve en etkili girişimlerini cesaretlendirmeyi amaçlayan Community Support Awards (Toplumsal Destek Ödülleri) programında bu yıl “Zorlu Center’ın Zorlu’da Engel Yok” projesini ödüllendirmiş. Her ölçekte şirkete örnek olmasını dilediğim bir başarı haberim var. Sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarıyla Vodafone Türkiye’nin İstanbul Maslak’taki Genel Merkez ve Küçükyalı’daki Dijital Operasyon Merkezi binalarında yılda ortalama 2,5 milyon plastik bardak ve 1,3 milyon çeşitli plastik ürün kullanımına son verilmiş. Vodafone Türkiye çalışanları plastik bardak yerine kâğıt bardak, plastik şişe yerine
cam şişe, naylon poşet yerine yeniden kullanılan ambalaj gibi doğa dostu ve geri dönüşümlü ürünler kullanacakmış. #yeşilisevenkırmızı hareketi kapsamında başlatılan “Plastiksiz ofis” uygulaması tüm Türkiye’ye yayılır umarım. Haftaya noktayı yine sporla koyuyorum, çünkü “Eker I Run Yol Koşusu”nun 5’incisi de bunu hak ediyor. “Sağlıklı Yaşam İçin Koş” mottosuyla hayata geçirilen “Eker I Run Yol Koşusu”nun 5’incisi, 7 Ekim’de gerçekleştirildi ve benim tanıdığım dostlar da vardı orada. Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Eker Meydan’dan start alan koşuda yarışmacılar, 15K, 5K ve Minik Adımlar koşuları olmak üzere 3 ayrı kategoride yarıştı. Yarışların birincisi erkeklerde Levent Kuva, kadınlarda ise Ebru Yazıcıoğlu oldu. 5K’da ise Yunus Çalışkan erkeklerde, Selin Eyüpoğlu da kadınlarda birincilik ipini göğüsledi. Koşuda, iyilik peşinde koşan Adım Adım’ın 210 gönüllü koşucusu, az buz değil tam bin 507 bağışçıya ulaşarak, Cerebral Palsy Türkiye, Gönüllü Hareketi, Koruncuk Vafkı, Tohum Otizm Vakfı, Türk Eğitim Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı olmak üzere 6 STK için 90 bin TL’ye yakın bağış topladı. Üstüne bir de her yıl koşu kayıt ücretlerinin bir kısmını sosyal sorumluluk partnerine bağışlayan Eker, bu yıl da koşu kayıt ücretlerinin her 5 TL’sini Tohum Otizm Vakfı’na bağışlamış.. Yeni hafta yine bizi bekler.
İtirazım var… Çektikleri videoları bir şekilde milyonlara gösteren ama kurumsal yapılara hiç faydası olmayan Youtuber gençlere para yağdıran kurumsal iletişim departmanlarına itirazım var. bthabersirketleri.com/itiraz
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Women are happy in the IT sector but… Deloitte Turkey published the report themed: “Women in Technology Sector: attracting women to the technology sector in Turkey and supporting women in the career path”. 486 white collar female employees from the technology sector participated in the study and it was conducted with the cooperation of TÜBİSAD. The study is the fourth of the series that shed light on the role of women in the automotive, finance and energy sectors. Turkey Deloitte Technology, Media and Telecommunications Leader Metin Aslantaş stated that: “In the context of the survey, 85% of women say that they are happy to be in the technology sector. This ratio, compared to the results of our surveys in other sectors, shows that the ratio of women with the highest level of satisfaction is in the technology sector. Although women have demands, expectations and some complaints from the technology sector, they are still happy to be in the technology world. The reason for this is that the sector is seen as a sector with a future and that it has a dynamic and continuous renewal and global opportunities. Those who are dissatisfied with the sector attribute their dissatisfaction to many reasons such as lack of work-private life balance, lack of opportunities for promotion, inadequacy of wages and benefits, and the male-dominated structure of the sector. Although the sector satisfaction rate is high, there are critical areas that need to be developed.
Career opportunities are limited The answer to the question if you were to change the sector, where would you go is the information technologies, media and education sectors. However, one of the most important reasons for leaving the sector is the lack of opportunities for promotion and opportunities for advancement in the career path. This is also supported by the figures on promotion. The proportion of those with 5 years’ experience in the last company is 59%, (18% is less than 1 year experience) the proportion of those never got promoted is 52%, while the rate of once promoted is 21% for women in the technology sector in Turkey. 53% of women is aiming to be a top level manager, while 19% are targeting mid-level management, 10% has freelance work objective and 8% has entrepreneurship goals. Eight out of ten women working in the sector see a clear path for their target and thus the most optimistic female employees are in the technology sector. 92% of women say they will encourage their own daughter or other female students in the family to work in the technology sector. 75% of female employees believe that the visibility of women leaders, which can be a role model for women to be attracted to the sector, should increase. To do this, it is also necessary to organize programs for young women in high school and universities (50%), increase the possibilities of flexible and home/remote work (45%), implementation
of mentoring programs (35%) and defined career advancement steps (31%). Balanced management, decision making and commercial gain processes benefits A gender balanced management team means balanced corporate governance for 73% of women, different perspectives in decision making for 71% and commercial gain and financial performance for 51%. 30% of women say that the companies they work for do not apply special programs to increase female employment and 30% say the opposite. Although women do not give their companies high marks on women, they do not give a low marks as well. 64% of the respondents stated that there are positive changes in the sector in general, and 50% of those think that the number of women working in the technology sector and the number of leaders increase. In this context, women think they are underrepresented in the technology sector in Turkey. However, , compared with the automotive, finance and energy sectors in Turkey, which has the overall average of 43%, the proportion of female employees in the technology sector is 67%. While this ratio creates dissatisfaction for women, it also shows a relatively positive picture compared to global rates. All of the participants think that male and female leaders have different characteristics. Women leaders are believed
to be successful in the sector with their skills in influencing and persuasion, organization and knowledge in management, and male leaders with knowledge of technical skills, industry knowledge and management. 54% of female employees believe that men are more advantageous than women on computers and technology. The rate of women workers, who say that the society thinks that women and technology images do not reconcile together, is as high as 76%. Mentoring is important for women One of the two women has a mentor who helps in career development; 93% of female employees with mentors believe that they see the positive impact of this directly or indirectly. Likewise, almost one in two women (52%) now mentions mentoring to someone else. 51% of women working in the technology sector, thinks that there isn’t inequality in wages paid to women and men and performance assessments do not have injustice. But all of the women who think that there is inequality in wages think that male employees earn more. The reason for wage and performance injustices is the lack of internalization of gender norms with 55%, the sector preferring more male employees with 51% and the sector is a maledominated sector with 49%. Women working in the technology sector think that their sector is considerate
(33%) or has no effect on family obligations (45%). Only 29% of women think their careers are negatively affected while fulfilling their family obligations. 84% of women say that there is no in-house women’s platform or support group; the proportion of those involved in the sector or group of women that are significant or limited to the whole sector is as low as 3% and 20%, respectively. According to 50% of those who stated that there are positive developments, female employment is increasing in the sector. Legal arrangements such as maternity leave, flexible and part-time work are shown as positive steps in this way. ‘Digital inequalities must disappear’ TÜBİSAD Chairman of the Board Erman Karaca, pointing out the inequalities arising from the digital transformation, stated that: “There are also great differences between the inequalities between small and large enterprises in the use of information and communication technologies as well as between men and women, old and young, educated and uneducated individuals. Inequalities in the use of information and communication technologies between men and women are quite high in Turkey. It is important to focus on the elimination of digital inequalities and the development of digital competencies for the future of the sector. Equality of women and men working in the technology can only be achieved by directing female students to more technical areas during school years.”
Roadmap for the development of domestic and national technology Organized by TBD and being Turkey’s oldest public computing platform PublicBIB Meeting, BİMY’25 seminar in Antalya was organized in order to draw a computing roadmap in the public sector with the participation of professionals in the public and private sectors. Public-BIB’20 – BIMY’25 meetings were held this year with the participation of the Presidency, affiliated organizations, ministries, local administrations and NGOs, as well as informatics and academics from the public and private sectors. In the meeting, digital future, global trends, artificial intelligence technologies, robotics and autonomous systems, IT investments, IT applications and technologies as well as digital transformation in
private and public sectors were discussed. The opening speech started with the call for “actualizing digital transformation in public and all sectors of Turkey, which is in the process of digitalization” by TBD Chairman Rahmi Aktepe and mentioned the following issues: “I would like to underline the importance of digital transformation in all sectors by taking advantage of the leverage of gathering and informatics in this period, where uncertainties and especially economic difficulties arise in a geography where the agenda is constantly changing. We strive to contribute to the creation of the country’s agenda as informatics professionals and to draw attention to what is being
done about informatics, what is done wrongly and what is not done. We need to provide solution alternatives to the decision making authorities, to take active tasks in the preparation of various action plans and to generate awareness by preparing quality reports related to informatics, primarily on digitalization.” For a country, realizing digital transformation in all sectors based on producing technology, actualizing R&D, innovation and entrepreneurship, important responsibilities should be undertaken by all parties, especially the IT sector, for a high level of success and prosperity in Turkey in global competition. Nowadays, we are constantly witnessing a change of breathtaking speed. We observe that
individuals who are adapting to the change and evaluating the opportunities and those who are new to the market can easily take over the dominance of the market. The exponential growth of technology not only increased our dependence, but also created an asymmetric playground for defense and security.” Our future in robotics is very bright Rahmi Aktepe recalled that rapid changes were experienced in almost every sector with the emergence of concepts such as industry 4.0, artificial intelligence and robotic systems. The existence of robots that make preparations for getting out of the industrial area and entering the houses reinforces this idea. The caregivers, cleaning robots
have now come down from the thought stage to the practical area. Rahmi Aktepe, who gave information about the National Software Working Committee formed by TBD with experts, academicians, representatives of private sector companies and nongovernmental organizations, said that: “This Committee prepared a roadmap report for developing the software sector, cooperation with investors and raising public awareness. We will present our report to the Presidency, the ministries and the digital transformation Office after technical studies done by our Committee. For Turkey, which is in the process of digitalization, let’s carry out the digital transformation process in all public and private sectors together.”
Agenda topics will be Industry 4.0 and artificial intelligence The world’s largest industrial fair, Hannover Messe, will have the “Integrated Industry - Industrial Intelligence” main theme in 2019. The event will be held in Germany between the 1st and 5th of April, 2019 as the “Industry 4.0” concept was uttered for first time in the world. In the era of artificial intelligence, the digital transformation of production and energy sectors will be discussed at the fair which will
focus on establishing a digital network between human and machine. Deutsche Messe, Chairman of the Board of Directors Dr. Jochen Köckler pointed out the potential of revolutionizing the production and energy sectors of artificial intelligence technology and said:
and different qualities. We will continue to take into account the human element while focusing on artificial intelligence technology, which includes important elements such as knowledge management expansion and training of knowledge bearers.”
“It is not possible for any form of production to act without people’s process knowledge
Hannover Messe 2019 will emphasize the increasing importance of artificial
intelligence and machine training in energy efficiency and usage in production and energy sectors, including autonomous production processes. The exhibition will also focus on the challenges of the interface, protocol and security. The thought leaders of the artificial intelligence and industry sectors will come together at the Hannover Messe to develop future solutions. The Hannover Messe,
which will take place on 1-5 April 2019 at the Hannover Exhibition Center, consists of IAMD Integrated Automation, Motion and Force, Digital Factory, Energy, Industrial Procurement, ComVac and Research&Technology. There are also special sections for beginners and career development. There are more than 90 conferences and forums in the exhibition program.
Cooperation for smart cities Conducting largescale Urban Renewal and Smart City projects, Sampaş and Huawei made a strategic cooperation to realize Smart City projects in Turkey quickly. In this context, Sampaş and Huawei will implement many projects,
including health care, smart city platforms, managing the whole city from the economic, social, strategic, environmental and cultural aspects with “Smart City” applications together. Sampaş Chairman of Board of Directors Şekip
Karakaya expressed that: “As the first company starting the ‘Smart City’ applications in Turkey, we contribute to our cities with 37 years of knowledge and smart city projects we undertake. In the new era, we will provide all
the smart city applications needed for the cities of the future together with Huawei.” Stating that they provide services to one-third of the world’s population, Huawei Turkey Corporate Business Solutions President Robben
Zeng said that: “In order to implement smart cities, we will continue to work to adapt more future oriented solutions such as 5G, the internet of things, artificial intelligence, cloud, smart and safe city applications.”