Sayfa
Sayfa
6
Herkes değişiyor, bankalar da bu değişime uyak uydurmak zorunda!
Sektör spesifik çözümler daha da ön plana çıkacak
10
Türkiye İş Bankası, dijital dönüşüm konusunda birçok kuruma örnek olacak projelere imza atmaya devam ediyor. Bankanın dijital dönüşüm stratejisinin önemli maddeleri arasında yapay zeka ve robot teknolojisi var.
eLogo Genel Müdürü Başak Kural, yaklaşık 20 bin müşterisi ve yüzde 25’lik pazar payı ile eLogo’nun sektöre yön verdiğini belirtti.
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1196 12 - 18 Kasım 2018
Sayfa
3
Güvenlik odağında yetkin İK yetiştirilmeli Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) siber güvenlik alanında çizdiği vizyon doğrultusunda STM de Ankara’da iki önemli etkinliğe imza attı.
Sayfa
Sayfa
5
8
Yemek kartlarında ıskontolara veda! Türkiye’de 3,5 milyon çalışanı, on binlerce kurumsal şirket, restoran ve marketi etkileyecek yeni yasal düzenlemeler Kasım sonuna doğru hayata geçecek.
Handan Aybars
Verinizin gizliliği bir lüks değil, bizzat hakkınız!
Sayfa
8
DE-CIX, organizasyon yapısını yeniledi Küresel bazda önde gelen internet değişim operatörü DE-CIX, büyüme hedeflerinin bir sonraki aşaması için gerekli olan yasal zemini oluşturdu.
Sayfa
Veri gizliliği konusunda yaşanan olumsuzluklar, yepyeni yasal süreçlerin Avrupa ve Türkiye’de hayatımıza girmesini sağladı. Kişisel verilerin korunması ve bu verilere yetkisiz erişimin engellenmesi adına önce bireysel farkındalığın gelişmesi, yani bu yasal düzenlemelerin tepeden tırnağa bir gereklilik olduğunun idrak edilmesi içinse gerek şirketlere gerekse kamuya önemli görevler düşüyor. Sayfa
10
Sayfa
16
11
İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ
VERi MERKEZi
M
RADORE VERİ
İstihdam piyasası paralelinde tepeden tırnağa değişim esas Gerek teknolojik gelişim gerekse bir bütün olarak istihdam piyasasındaki değişim paralelinde Yenibiriş de mevcut iş modelini zenginleştirirken, farklı sektörel testler yapmayı da gündeminde tutuyor.
Geleceğin teknolojilerinde internet ile eşdeğer tutulan blockchain teknolojisi konusundaki yatırımlar hızla artıyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.
KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI
İLİ İLG
Yapay zeka hakimiyeti belirleyici olacak Yapay zeka odaklı çalışmalarıyla tanınan IBM Digital Makers Lab Global Direktörü Kei Shimada, ‘Shape the Future’ sloganı ile düzenlenen MMA Forum İstanbul’da, geleceğin pazarlama aklını yapay zekanın nasıl şekillendireceğini anlattı.
BThaber
GÜNDEM
12 - 18 KASIM 2018
3
Güvenlik odağında yetkin İK yetiştirilmeli
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) siber güvenlik alanında çizdiği vizyon doğrultusunda STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret de Ankara’da iki önemli etkinliğe imza attı. Kamu, üniversiteler ve özel sektörün katılımıyla bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen CTF Bayrağı Yakala Siber Güvenlik Yarışması’na 50 takım katıldı. STM’nin dördüncü kez düzenlediği CTF Yarışması bu yıl iki aşamalı olarak 28-29 Eylül tarihlerinde gerçekleştirildi. 36 saat süren, yaklaşık 130 takım ve 500 kişinin yarıştığı online ön eleme sonrasında başarılı olan takımlar, 31 Ekim’deki final yarışmasına katılarak siber güvenlik zafiyetlerini bulmak ve sistemleri ele geçirmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele etti. Türkiye’nin geleneksel hale gelen siber güvenlik yarışması, 31 Ekim’de Ankara Sheraton Otel’de SSB öncülüğünde STM’nin ev sahipliğinde dördüncü kez gerçekleşti. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in katılımıyla gerçekleşen etkinlikte beyaz şapkalı hackerler’ın gün boyu mücadelesi takip edildi. Serdar Kuzuloğlu’nun sunumuyla gerçekleştirilen etkinlik, bu alanda çalışan profesyonelleri ve teknoloji meraklılarını buluşturdu. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Ülkemizin, kurumlarımızın ve Türk şirketlerinin hassas dijital bilgilerinin korunması milli savunma kavramının içini dolduruyor. Bu yeni
alanda mücadeleyi bir donanım meselesi olarak görmüyoruz. Buradaki en önemli mesele yetkin insan kaynağının yetiştirilmesi, yerli ve milli yazılımların geliştirilerek topyekün etkin bir biçimde ülke menfaatleri çerçevesinde kullanılması. Bu bağlamda, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen CTF Bayrağı Yakala etkinliğini önemsiyoruz” şeklinde konuştu. STM Genel Müdürü Murat İkinci, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde siber güvenlik alanında yenilikçi faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi: “STM, bütünleşik siber güvenlik kabiliyetleri, bu alanda gerçekleştirdiği ArGe faaliyetleri, düzenli olarak yayınladığı siber tehdit durum raporları, CTF yarışmaları ve bugün tanıttığımız yerli ve milli karar destek yazılımı CyDecSys ile siber güvenlik alanında önemli yatırımlar yapmakta. Dünyanın en yoğun siber tehdide maruz kalan ülkelerinden Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayan nitelikli insan kaynağı ve milli imkanlarla kritik teknolojiler geliştirme kararlılığımız devam edecektir.” Zafiyet yönetimi CyDecSys ile kolaylaşıyor STM, aynı gün siber güvenlik alanında önemli bir yenilik olan yerli ve milli bütünleşik siber güvenlik karar destek sistemi CyDecSys’i kamuoyuna tanıttı. Türkiye’nin yanı sıra uluslararası pazarlarda da rekabet edecek özelliklere
sahip olan CyDecSys, ağ topolojisi oluşturma, zafiyet tespit etme, riske göre sınıflandırma ve saldırı ağacı oluşturma gibi işlemleri otomatik hale getirerek, siber güvenlik süreçlerinin yönetimine destek oluyor. STM tarafından milli imkânlar ile geliştirilen CyDecSys kurumların siber güvenlik risklerini yönetilebilir hale getirdiğini belirten STM Genel Müdür Yardımcısı Ömer Korkut, “Normal koşullarda herhangi bir kurumun bilgisayar ağlarındaki zafiyetlerin sayısı binlerle ifade ediliyor. CyDecSys Siber Güvenlik Karar Destek Sistemi, çok sayıda zafiyeti yönetebilmek için bu zafiyetlerin sebep olduğu siber güvenlik risk analizlerini yapıyor. CyDecSys ile mevcut sistemler üzerindeki zafiyetlerin riskleri ve bu riskler için alınacak önlemler simüle edilerek, etkin risk yönetimi yapılabilmektedir. CydecSys’in bu yetenekleriyle bilişim güvenliği birimlerinin verimliliğini önemli ölçüde arttıracağını bekliyoruz” dedi. CyDecSys, milli zafiyet veri tabanının oluşturulmasında öncü bir rol üstlenecek. Bu çerçevede CyDecSys; yerli yazılımların zafiyet detayları ve tespitler ile kendi veritabanını zenginleştirecek. Siber Füzyon Merkezi kapsamında Siber Tehdit İstihbaratı, Siber Operasyon ve Zararlı Yazılım Analizi hizmetleri sunan STM, bunlardan bağımsız CyDecSys’i siber güvenlik portföyünde tamamlayıcı ürün olarak sunuyor.
4
E-TOPLUM
Köpeğe Sudoku eğitimi Viyana Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde, köpeklere, dokunmatik bir ekrana burunlarını dokundurarak “doğru seçeneği” bulma öğretildi. Bu, hiç de orijinal olmayan, 1900’den bu yana yapılagelen, köpek (ve çocuk) eğitiminde doğru harekete ödül, yanlış harekete ceza vermenin 2018 versiyonu. Viyana’da yapılan işin ayırıcı bir özeliği mi var? İnovasyon nerede? İnovasyon şurada: Köpekler çabuk yaşlanır. İnsanın bir yılı, köpeğin 7 yılı olarak hesaplanır. Yaşlılığa doğru köpeklerde zihinsel süreçler yavaşlar (aynen insanlarda olduğu gibi). Bu süreci geciktirmek için köpeklere, dokunmatik ekran üzerinde oyun oynatma, hatta Sudoku çözme gibi yenilikçi fikirler geliştirildi. Köpeğin zihnen dinç kalması için zıplayıp hoplaması koşması şart ama, köpekler yaşlandıkça (aynen
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
insanlar gibi) bir kenara çekilip yavaşlamak istiyor. Bu ise ölüme hızlı davetiye. Köpekler için oyuncaklar varsa da bunlardan kısa sürede bıkıyorlar (aynen insanlar gibi). Dokunmatik ekranda “doğru” uyarıcıya doğru tepki veren köpeği ödüllendiren uygulama şimdilik sadece laboratuvar ortamında mümkün. Belki veteriner kliniklerine uyarlanabilir. Öte yandan, köpeklerin ıslak burnunun ekranda bıraktığı izle “uğraşmak” da bir yan sorun. Böyle bir projenin, kedileri ise asla ilgilendirmeyeceği kesin (!). https://dl.acm.org/citation. cfm?doid=3152130.3152146
12 - 18 KASIM 2018
Robot postacı yollarda
Norveç posta idaresi, postacı olarak bir robot kullanmaya başladı. Şimdilik deneniyor. San Fransisco adresli Buddy Mobility adlı (Norveçli bir girişimcinin) startup’ın ürünü bir robot bu. Sokaklarda saatte 6 kilometre hızla (yavaşlıkla?) sakin sakin ilerliyor. Postası gelen adrese varınca, posta sahibinin ceptelini çaldırıyor. Kişi, evinden çıkıp, robotun yanına geliyor. İnce zarflar için dar çekmeceler, kalın büyükler için daha geniş, paketler için daha büyük çekmeceler var robotun kenarında. Kişi, kendine ait çekmeceyi açarak alacağını alıyor. Robot, yoluna devam. O, yürüyen bir posta kutusu
aslında. Günde 100 postayı iletecek kapasitede. Ve tabii, bu yenilikçi uygulama için “olmazsa olmaz” koşullar, bu haberde yok: Dümdüz ve çukursuz, yamasız, rögar kapağı kalkık olmayan, rögar kapağı “açık” kalmayan düz bir asfalt sokak düzeni. Ayrıca, azgın bir şekilde yolları, yayaları, her şeyi esir almayan, sakin ve sabırlı bir trafik düzeni. Bu robotu kurcalamayacak, orasını burasını ellemeyecek, tekerine çomak sokmayacak uygar, kültürlü, sorumluluk sahibi olgun bir nüfus. Robo-postacı, halen Oslo’nun batısında 25 bin nüfuslu
Kongsberg adlı kasabada deneniyor. Benzer bir uygulama ise İngiltere’de Milton Keynes şehrinde başlayacak. Starship adlı bir şirket kuran Skype kurucusu iki girişimci (Ahti Heinla, Janus Friis) şehirde paket iletimini “kurye” robotlara yaptıracaklar. Kuryelerin geldi-gittisi, geldibulamadısıyla uğraşmak yerine, paketi bekleyen kişi, bir app ile robotla doğrudan ilişkiye geçerek paketine kavuşacak. Norveç PTT’sinin robotu sokakta giderken, İngiltere’deki, kaldırımda ilerleyecek. Ve tabii, bu haberde de olmazsa olmaz koşullar var: Kaldırım “diye” bir şey olacak. Eğri büğrü beton kalıpların, kum üzerine yerleştirilmediği, ilk yağmurda yerinden oynamayan, üzerine otomobil park edilmeyen, muntazam ve tertipli bir düzen gerekiyor. Milton Keynes, İngiltere’de 50 yıl önce tasarlanmış, planlı “örnek” şehir.
Brexit ve medya okuryazarlığı İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma konusunda 2016’da yapılan referanduma, acaba “yasadışı” paralar mı akıtıldı? Üyeliği koruyalım, AB üyesi kalalım diyenler, bu soruya “evet akıtıldı, bu çok açıkça belli” diyor. Diğer taraf, AB’den ayrılalım diyen Brexit kampı, “Bu saçma bir iddia, seçmen özgür iradesini kullandı, kararını verdi, buna saygı duyun” diyor. Bu bitmeyecek tartışmada ortaya yeni “para miktarları” çıktı. Aaron Banks adlı, görünüşü dahi güven vermeyen bir “iş adamı”nın Brexit (AB’den çıkalım) kampanyasına bağışladığı (!) 8 milyon Sterlin’in “yasadışı” bir kaynaktan geldiği iddiasını savcılar araştırmaya başladı. 8 milyon Sterlin, çok çok büyük bir miktar. Bizim kurla hesaplamayı bırakın, İngiltere gibi parasının satın alma
gücü yüksek bir ülkede bile çok çok büyük... Bu paranın kaynağı nedir? Acaba Rusya mı? Soruşturma henüz ilk adımını attı, kaç adım sonra “gerçeğe” yaklaşır (hatta, acaba hiç yaklaşır mı?) bilmiyoruz. Bu arada, İngiltere’nin AB’den ayrılma müzakereleri sürüyor...aslında buna, “sürünüyor” demek daha doğru. Böyle bir siyasi konunun bu sayfada yer almasının nedeni ise yolsuzluk, algı mühendisliği, sahtekarlık bağlamında “yetersiz eğitimli” (yani, açıkçası cahil, eğitimsiz, gördüğüne duyduğuna inanan, kendi fikri olmayan) seçmenin medya/bilişim okur yazarlığı becerisine/bilgisine ne kadar çok ihtiyacı olduğunu göstermesi. Yüksek eğitim almış olanların dahi “Avrupa’ya” duydukları
güvensizlik, “Ada Psikolojisi” de elbette etkili oldu. Brexit’çilerin, tüm seçmenin sadece yüzde 2’sinin oyunu etkileyecek şekilde kampanya yapması yetiyordu (bunu, 2016’dan bu yana uzmanlar hesapladı, ortaya koydu). Bu yüzde 2’nin oyunu çekmek için de Facebook ve tabii ki suç ortağı Cambridge Analytica gerekiyordu. Geçen hafta ortaya çıkan “Bu 8 milyon Sterlin nereden geldi?” sorusu, tek tek her seçmenin Facebook hesabına gönderilmek üzere özel imal edilen reklamları yeniden hatırlattı. Brexit’çiler, Türkiye’yi de bu reklamlarda bol bol kullandılar: Tamamen sahte ve yalan beyanlarla birlikte. Yok efendim, Türkiye’ye AB üyeliği verilecekmiş de, milyonlarca Türk, AB’ye (ve İngiltere’ye) akın edecekmiş.
Ve daha neler... Sadece kendi yaşadığı Ada’nın dünyasında hapsolan, dünyaya bakmayı bilmeyen, ilgilenmeyen “seçmen” için en kolayı, bu yalan beyanları doğru sanıp, ona göre oy kullanmaktı. Öyle de yaptılar. Şimdi ise, beceriksiz, vizyonsuz, bürokrat bir hükümet (The Economist, Başbakan May için açıkça “odun” diyor) 29 Mart 2019’daki “AB’den çıkma günü” yaklaşırken, hala daha bu işin nasıl gerçekleşeceğini
saptayamıyor. Bu arada İngiltere’den ümidini kesip ayrılan şirketler, girişimciler, KOBİ’lerin başına gelecekler, İngiltere’de yaşayan 3 milyon AB vatandaşının yasal durumu, AB’de yaşayan 1.5 milyon İngiliz vatandaşının ne olacağı gibi soruların cevabı henüz yok. Brexit isteyenler ile istemeyenler arasında 50:50 bölünmüş İngiltere’de, iş dünyası Brexit’e karşı olduğunu 70 girişimcinin imzaladığı bir açık mektupla kamuoyuna duyurdu.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
5
Verinizin gizliliği bir lüks değil, bizzat hakkınız! Veri gizliliği konusunda yaşanan olumsuzluklar, yepyeni yasal süreçlerin Avrupa ve Türkiye’de hayatımıza girmesini sağladı. Kişisel verilerin korunması ve bu verilere yetkisiz erişimin engellenmesi adına önce bireysel farkındalığın gelişmesi, yani bu yasal düzenlemelerin tepeden tırnağa bir gereklilik olduğunun idrak edilmesi içinse gerek şirketlere gerekse kamuya önemli görevler düşüyor. Gerek GDPR gerekse Türkiye özelinde KVKK’nın kişisel verileri Handan Aybars korumada ne derece yeterli olduğuna baktığımızda, tek başına herhangi bir mevzuat ya da yaptırımın bilinen bir riski ortadan kaldırmayacağı konusunda yeterince örneğe sahibiz. Bu vurguyu yapan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Risk Hizmetleri Lideri Emre Beşli’nin dikkat çektiği gibi, hele de konu teknoloji olduğunda, bu durum çok daha belirgin bir hale geliyor. Ancak, Emre Beşli’ye göre, son dönemde kişisel verilerin gizliliği konusunda tüm dünyadaki hassasiyet o denli artmıştı ki, artık ciddi bir düzenlemenin hayatımıza girmesi de kaçınılmaz hale gelmişti. “Burada, yaşanan olumsuz vakaların da etkisi büyük” eklemesini yapan Emre Beşli’nin dikkat çektiği gibi, neticede mevzuat zorunluluğu, gerekli önlemlerin hayata geçirilmesi açısından önemli bir tetikleyici oldu. Böylece, eğer uygulama safhası başarılı olursa, geçmişe oranla çok daha sağlıklı bir kontrol ortamından bahsedebileceğiz. Bu gerekliliklerin kurumsal bulut bilişim uygulamalarını hangi açılardan etkileme potansiyeline sahip olduğuna baktığımızda, bulut bilişimin gelişmesinin önündeki en yaygın nedenlerden birinin Emre Beşli’nin belirttiği gibi, veri gizliliği konusundaki şüpheler olduğunu görüyoruz. Ancak gelinen noktada, bulut bilişimin güvenliğine yönelik olarak çeşitli sertifikasyonlar ve denetim raporlarıyla belirli bir güvence sağlamak artık mümkün. Ama, Beşli’nin belirttiği gibi, yine de kişisel verilerle ilgili özel uygulama ve yaptırımların, bulut bilişim hizmeti sunan şirketler açısından disiplini arttırıcı bir unsur olacağını düşünmek yanlış olmaz. “Özellikle güvenlik ihlallerinin bulut
müşterilerine daha detaylı raporlanması konusunda olumlu bir etkisi olacaktır” yorumunu da yapan Emre Beşli ile bu konuda kurumsal farkındalığı, büyüyen siber riskler karşısında atılması gereken adımları paylaştı: Gerek kurumsal farkındalığı gerek bireysel bilinç seviyesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyada ve ülkemizde, kişisel verilere ilişkin mevzuatın hayata geçirilmesi konusunda bireysel taleplerin önemli bir rol oynadığını söylememiz yanlış olmaz. Özellikle dijital dünyada bilinçli bir grubun varlığından bahsedebiliriz. Bununla birlikte, bu bilinç seviyesinin tüm topluma yayıldığını söylemek içinse henüz erken. Kurumların ise veri gizliliği prensiplerini tam olarak uygulama hususunda önemli bir yol kat etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kamunun ve özel sektörün bu konuda ne gibi bilinçlendirme adımları atması önem taşıyor? Konunun ceza ve yaptırımlar boyutuna değinmeden önce, kişisel verilerin gizliliğinin bir hak olduğunu çok iyi anlatmak gerekiyor. Herhangi bir hizmet ya da ürün satın alırken, bu hakkınıza uygun davranılıp davranılmayacağını sorgulayabilmeniz çok önemli bir gelişme. Açık rıza örneğinde olduğu gibi, müşteri olarak kararınızı tekrar gözden geçirmek istediğinizde ne yapmanız gerektiğini bilmeniz de çok önemli. Bütün bunlar, sizi aynı zamanda bir vatandaş olarak da ilgilendiriyor. Dolayısıyla, tüm topluma bu konu ile ilgili hak ve sorumlulukları sade, anlaşılır ve pratik bir biçimde anlatmak gerekli. Aksi takdirde, birçok başka örnekte gördüğümüz gibi, uzayıp giden sözleşme metinleri içerisinde kendimizi çaresiz hissedip, ipi tamamen karşı tarafa vermemiz söz konusu oluyor. Bunun önlenmesi için bilinçlendirme
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Risk Hizmetleri Lideri Emre Beşli çalışmalarının çok uzun soluklu planlanıp yürütülmesi gerekli. Zira çok uzun süredir sürdürdüğümüz bazı alışkanlıklarımızı geride bırakıyoruz. Kurumsal risk yönetimi çalışmaları, şirketlerin tüm birimlerine yayılabiliyor mu? Gelişen riskler karşısında şirketler, risk yönetimlerini nasıl yapılandırmalı? Kurumsal risk yönetimi; Türk Ticaret Kanunu’nun güncellenmesi sonrası bir dönem şirketlerin gündemine yine bir mevzuat konusu olarak gelmişti. Ancak, artık bugün mevzuattan öte, dijital dönüşümün getirdiği değişiklikler, ekonomik ve politik riskler, kriz senaryoları ve güvenlik gibi konular nedeniyle acil bir konu olarak tekrar gündemde. Temel bir tavsiye olarak, risk yönetiminin tamamen ayrı ve sahadan uzak bir disiplin olarak kurgulanması yerine, günlük operasyonlarla bütünleşmiş ve üst yönetimin sürekli gözetimi altında yürütülen bir faaliyet olarak ele alınması gerektiğini söylüyoruz. Bunu söylemek kolay olmakla birlikte, uygulamada şirket kültüründen kaynaklanan sorunlarla boğuşmanız olasıdır. Bu çerçevede kurumsal risk yönetimi de özünde bir bilinçlenme meselesidir diyebiliriz.
Siber güvenlik konusunda yapılan yatırımlar ve bu konudaki farkındalık ne seviyede yeterli? Her ölçekte şirket bu konuda ne gibi adımlar atmalı? Siber güvenliğe ne kadar ve nereye kadar yatırım yapılabileceği konusunda sınırsız tartışmalar yapılabilir. Burada temel bir prensip olarak; yapılacak yatırımın maruz kalınan risklere göre belirlenmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle ezbere güvenlik yatırımı yapılmasından kaçınılması gerektiğini sıklıkla vurguluyoruz. Dolayısıyla atılacak ilk adımlardan biri, öncelikle sağlıklı bir risk değerlendirmesi yapılması. Çıkan neticeye göre nasıl bir yatırım planı gerektiğini çıkarabilirsiniz ve bu aşamada bazı riskleri de taşımayı göze alabilirsiniz. Günümüzde artık yapılması gereken yatırımları sadece bir iç kaynak meselesi olarak görmekten de uzaklaşıyoruz. Güvenlikle ilgili gerekli olabilecek birçok faaliyet, bir hizmet şeklinde dışarıdan da tedarik edilebilir. BT denetimi neleri kapsıyor, daha başka neleri kapsamalı? Bu konuda kurumsal farkındalığı nasıl değerlendiriyorsunuz? Denetim ya da daha geniş çerçevede ‘güvence hizmetleri’ dediğimiz işlerin
tüm dünyada önemli bir dönüşümden geçtiği bir dönemdeyiz. Burada iç ya da dış denetim arasında da bir fark bulunmuyor. Mesela mali, vergi, süreç, BT, kalite gibi farklı alanlardaki denetçi tipleri arasındaki sınırların belirsizleştiği ve gerek denetçinin gerekse denetlenenin merkezinde teknolojinin var olduğu bir noktadayız. Bundan 10 yıl önce elle ve gözle yapılan birçok denetim faaliyeti artık otomasyonla gerçekleştiriliyor. Hatta özel bir denetim adımına gerek kalmaksızın, ilgili sistem gerekli güvenceyi yapılan işe entegre bir biçimde sunabiliyor. Blockchain uygulamaları bunun en güzel örneklerinden biri. Dolayısıyla, hala denetçileri ‘BT’ ve ‘BT olmayan’ şeklinde ikiye ayırmak ne kadar doğru, bunu tartışabiliriz. Onun yerine çok disiplinli, teknoloji risklerini değerlendirme becerisine sahip, gerektiğinde daha derin uzmanlıklar için nereye müracaat edebileceğini bilen ve yaptığı denetim işinde başta veri analizi olmak üzere teknolojinin imkanlarından faydalanabilen bir denetçi tipinin ortaya çıkmaya başladığından bahsedebiliriz. Bu çerçevede, şirketlerin bu çok disiplinli denetçi profilini yetiştirmeye dayalı bir kariyer planı sunmalarının önemli olduğunu düşünüyorum.
6
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
Herkes değişiyor, bankalar da bu değişime ayak uydurmak zorunda! Türkiye İş Bankası, dijital dönüşüm konusunda birçok kuruma örnek olacak projelere imza atmaya devam ediyor. Bankanın dijital dönüşüm stratejisinin önemli maddeleri arasında yapay zeka ve robot teknolojisi var. Türkiye İş Bankası, dijital dönüşüm konusunda yaptığı yatırımlar ve geliştirdiği Ayhan Sevgi projeler ile birçok kuruma örnek oluyor. Türkiye’nin önemli bir teknoloji kullanıcısı olmasının ötesinde teknoloji geliştiricisi bir konuma yerleşen banka artık kendini bir “Teknoloji şirketi” olarak tanımlıyor. 21 – 22 Kasım günlerinde gerçekleştirilecek olan Bilişim Zirvesi’nin de iki ana sponsordan biri olan Türkiye İş Bankası, yapay zeka ve robot alanında bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmaları zirvede tanıtacak. Sadece bankanın değil Türkiye’nin de teknolojik açılımında önemli yer tutacak bu çalışmalar konusunda Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, sorularımızı yanıtladı. Teknoloji ve finans arasındaki etkileşim ne yönde gelişiyor? Teknoloji sadece finans alanını değil dünyadaki her iş kolu ve iş yapış şeklinin yanı sıra insanların davranış şekillerini de değiştiriyor. Her zaman müşteriyi yakından tanımak, müşteriye daha yakın olmak ve onlara kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak isteyen sektörler de bu gelişimlere göre kendini uyarlamak zorundalar. Bu değişimi yapamazlarsa ya da bunu başaramazlarsa bankalar da tarihteki yerlerini alacaklar. Türkiye İş Bankası da kurulduğu 1924’ten bu yana her dönem teknolojiye uyum sağlama konusunu hayati bir unsur olarak gördü. Günümüzde de bankacılığı kökten değiştiren ve değiştirecek birtakım teknolojiler gündemde. Bu gelişmelerin temelinde hangi teknolojiler var? Günümüzde birçok yeni gelişme olduğunu görüyoruz. Bunlardan bankacılık için en tehlikelisi ve en risklisi olarak
Blockchain teknolojisini görüyoruz. Bu teknolojinin temelinde aracısızlaştırma unsurları yer alıyor. İnsanların paraya erişmek için aracı ve devlet mekanizmasına ihtiyaç duymaması, parayı hiçbir otoriteye ihtiyaç duymadan üretebilmesi ve ürettiği parayı bir başkasına transfer ederken de yine bir kuruma ihtiyaç duymaması bankacılığı temelden değiştirecek. Kripto paralar ve kripto paraların birbirine transferi çok yakından izlenmesi gereken bir konu. Yasal bir zemin yok ama yasal zemin kazandığında bankacılığın tanımını değiştirecek ve bankaların tekrar kendilerini konumlandırmasını gerektirecek. Finans alanını yıkıcı anlamda etkileyebilecek birinci teknoloji olarak block chaini görmek lazım. Bu teknoloji konusunda bugün çok hızlı hareket edememe, çok yüksek algoritmalar nedeni ile hızlı çalışamama gibi bazı darboğazlar var. Bu nedenle bugün için bankacılığı etkileyebilecek noktada değil. Ama gelişmesi ve genel kabul görmesi durumunda ya da bir ülkenin merkez bankasının himayesi altına girerek resmi kabul görmesi durumunda oyunun kurallarını değiştirebilir. Blockchain, kripto paradan daha fazla anlam kazanmaya başladı... Tabii ki. Blockchain bir teknoloji ve oldukça önemli hale gelecek bir teknoloji. Özünde, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan insanların bu ağ üzerinde kontratlar yaratabildiği, bu kontratları kendiliğinden bir sistem aracılığıyla gerçekleştirebildiği bir teknoloji. Blockchain sadece kripto para değil. Ama örneğin Çin’den mal alan bir ithalatçısınız. Mal siparişi vereceksiniz. Çinli şirketle birbirinizi tanımıyorsunuz. Şirket, gemiye malı yüklemeden önce sizden parasını istiyor. Siz de parayı göndermeden önce gemiye malın yüklendiğini
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran teyit etmek istiyorsunuz. Bu noktada araya tarafların çalıştığı bankalar, muhabir bankalar, ithalat şirketi, banka transferleri, Swift işlemleri gibi birçok unsur giriyor. Blockchain teknolojisi ile akıllı kontratlar oluşturulduğunda, malların gemiye yüklendiği an Blockchain ile entegre IoT teknolojisi ile oluşturulan veriler karşı tarafa gittiği an ödeme yapılabildiğinde oyunların kuralları da değişecektir. Bu ortam oluştuğu zaman da hiç kimse, bankalara ya da bankalar arasındaki swift işlemlerine ihtiyaç duymayabilir. O nedenle böyle bir teknolojinin değiştirdiği dünyada siz neye talip olacaksınız. Bankalar bu süreçte ne yapacak? Yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacak. Bunları iyi analiz etmek lazım. Bankacılar olarak bizlerin, bankacılığın şeklini biraz değiştirip
teknolojinin kullanıldığı dünyaya uyarlamamız gerekecek. Çünkü teknoloji geliştikçe ihtiyaçlar değişiyor ama ihtiyaçlar ortadan kalkmıyor. İhtiyaçlar sadece şekil değiştiriyor. İnsanlar ve şirketler o teknolojiyi kullanırken, ihtiyaçlarını karşılamak için bazı kurumlara ihtiyaç duyabilirler. İşte biz o dönemde ihtiyaç duyulan kurum haline gelebilirsek ayakta kalabiliriz. Yoksa şimdiki halinizle durduysanız, yeni teknolojiyle iş yapan insanlar sizi artık kullanmaz hale gelirler. Teknoloji ile insanların birbirleri arasındaki ticaret, iş yapış şekillerindeki değişimler yakından takip edilmeli. Biz de yeni teknolojilerin hızla geliştiği dünyada finans sektörünün kendini nasıl pozisyonlandırması gerektiği konusunda sürekli çalışmalar yapıyoruz. Yatırım ve projelerimizi bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz.
Bu noktada finans sektörünün teknoloji konusundaki öncü rolünde bir değişim olacak mı? Finans sektörü öncü olmaya devam ediyor ve olmaya da devam edecek. Tabii bu süreçte, fintek olarak adlandırdığımız küçük teknoloji şirketleri, büyük finansal kuruluşların yanında çok da çevik organizmalar olarak yer almaya başladılar. Fintekler, bu teknolojilerle bir çözümü büyük finans kuruluşlarından daha önce ve daha hızlı üretebiliyor. Finansal kurumların yatırım yapması ile oluşan teknoloji sıçramalarındaki aktif rol fintek tarafına kayıyor. Bankalar daha önce teknolojiyi biraz daha kontrolünde tutabiliyorlardı. Şimdi ise o teknoloji kontrol edilemez hale geldi. Çünkü fintekler teknoloji üretiyorlar ve bu teknolojiyi daha hızlı adapte ediyorlar ve hayatın içerisinde kendilerine pozisyon bulabiliyorlar. Hatta devletler de bunu özendirmek, rekabeti artırmak için onların lehine düzenlemeler yapabiliyorlar. O yüzden finteklerle olan işbirliğini de aynı Blockchain teknolojisinde olduğu gibi çok yakından izlemek, onlarla beraber olmak, onların değişimini de görmek, kendinizi de kurumunuzu da ona göre uyarlamak gerekiyor. Türkiye İş Bankası’nın finteklere olan yaklaşımı nasıl? Girişimci finteklere destek vermek amacıyla Workup Programı’nı hayata geçirdik. İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu ve Kolektif House tarafından yönetilen Workup Programı ile teknolojik iş fikri olan girişimcileri ve erken aşama girişimleri ihtiyaç duydukları alanda destekleyerek iş fikirlerini geliştirmeye ve işlerini büyütmelerine yardımcı oluyoruz. Çok sayıda finteğin yer aldığı bu program kapsamında onların neler yaptığını yakından takip ediyoruz. Tabii onlardan da
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
çok şey öğreniyoruz. 15’erli gruplar halinde üç dönem mezun ettik. Geliyorlar projelerini bitirip gidiyorlar. Biz de neler yapıyorlar, yakından onlarla çalışarak görüyoruz. Onların gücünden yararlanmak gerekiyorsa ürünlerini satın alıyoruz. Yatırıma ihtiyaçları varsa, yatırımcı buluyoruz. Biz sadece onların gelişimini çok yakından izleyen değil, değişimin parçası olmayı tercih eden bir strateji izliyoruz ve bu yapıdan da oldukça istifade ediyoruz. Bu konuda oldukça iyi konumda olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye olarak özellikle sizin gibi bankaların projeleri ile dünyadaki pek çok ülkeye göre epey ileri konumdayız. Finteklerle beraber Türkiye’nin teknoloji geliştirip onu dünyaya açabilme potansiyeli ne kadar sizce? Teknolojiyi yazılım geliştirme olarak algılıyorsak, yazılım geliştirerek dünyaya açma potansiyelimiz var. Çünkü Türkiye’de yazılım geliştirme gücü oldukça iyi durumda. Dünyada ses getirecek yazılımlar üretebiliyoruz. Türkiye bu alanda bir mesafe katedebilir. Bunun somut fırsatlarını, örneklerini görebiliyorum. Softtech’te bunun denemelerini yapıyoruz. İhraç edebildiğimiz yazılımlar artmaya başladı. Pazarda rekabeti görüyoruz. Kendi geliştirdiğimiz ürünlerle dünyada geliştirilen ürünleri karşılaştırabiliyoruz. Ve girdiğimiz ihalelerde tercih edilebiliyoruz. Onun için teknoloji geliştirmeyi yazılım olarak algılarsak burada büyük bir potansiyel var ve bu potansiyel harekete geçiyor. Türk bankalarını yabancılar satın aldıklarında onların Türkiye’ye bir teknoloji getirecek sanmıştık. Gelenlerin hepsi Türkiye’de kullanılan yazılımı Avrupa ülkelerine götürdüler. İşin başında olan yöneticileri merkezlerine götürdüler. Beklenilenin tersi yönde bir gelişme oldu. Finansal anlamda Türkiye’nin böyle bir imkanı var artık. Teknoloji geliştiriyor ve bu teknolojiyi de yurtdışına satabiliyoruz. Yurtiçinde de dışardan daha az teknolojiye ihtiyaç duyuyoruz. İthalatı kesmek de bu konuda bir başarı. Ve pek çok bankanın elinde ihraç edebileceği bir ürün var. Bu ürünleri uluslararası pazarlara açma yönünde kendilerine daha
agresif hedefler koymalılar. Birçok banka bu alana yönelmemiş durumdalar. Bunun birkaç istisnası var. Biz de o istisnalardan birisiyiz. İş Bankası’na baktığımızda geleneksel BT iş süreçlerinde neler var? Şu anda dönemin en belirleyici bölümü veri yönetimi bölümü. Bu bölüm içerisinde yapay zeka uygulamalarını, veri bilimcileri, veri mühendislerini barındırıyor. Eskiden bu kadar fazla olmayan, eskinin belki sadece yasal raporlamasını yapan ya da iş zekası uygulamalarını yapan grup bugün bankacılığın hemen hemen her alanına yapay zekayı, makine öğrenmesini dahil etmekle meşguller. Bu çalışmalar bankacılığı bir kere kökten değiştiriyor. Yapay zeka uygulamaları, makine öğrenmesi, derin öğrenme gibi konular, bankada yapılan operasyonları insansız yapma konusunda çok büyük çığır açıcı nitelikte. Bugün operasyon merkezlerinde yüzlerce kişinin yaptığı işleri makineler yapmaya aday. Bu yüzlerce kişinin mutlaka görev tanımlarının değişmesi gerekiyor. Yeni yapay zeka çağında operasyonu yapan değil, o yapay zekanın o operasyonu yapması için gerekli olan çalışmaları yapan kişiler haline dönüşmesi gerekiyor. Operasyon yapan insan kalmayacak bankalarda. Bunların hepsi kabuk değiştirecek. Bankamatiklerden önce gişe görevlileri vardı. Bugün şubelere gittiğinizde en az gördüğünüz şey gişe görevlisidir. Şubelerde birçok insanı müşteri ilişkileri yöneticisi, portföy yöneticisi gibi unvanlarda görürsünüz. Buna benzer bir değişim operasyon servislerinde yaşanacak. Bugün kredi kararları verilirken, yüzlerce şekilde müşteri analiz edilerek, yüzlerce işlem yapılarak, kişiye özel en doğru fiyatlar verilerek, fiyatlama konusunda anormal bir maksimizasyona gidilecek. Bunun dışında kampanya süreçlerinde değişimler yaşanacak. Bankalardan telefonunuza onlarca arama ya da mesaj geliyor ve bu yapı değişecek. Müşterinin doğru tahlili yapılarak, müşteri gerçek ihtiyacına en uygun finansal ürünle buluşturulacak. Müşteri artık bir kampanyaya hedef kitlenin bir parçası olmayacak. Siz İşcep’te işleminizi yaparken
7
Teknoloji ihracatı için önemli bir adım: Türkçeleştirme Yurtdışına teknoloji gönderme açısından baktığımızda, robot ve yapay zeka teknolojileri dünyada yaygınlaşacak, şu anda bu konuda adımlar atarsak bu teknolojileri de tüm dünyaya açabiliriz. Örneğin kendimize özgü olarak yapay zeka dendiğinde çözmemiz gereken birinci sorun Türkçe anlamlandırılması. Bu teknolojiler yurtdışından Türkçe anlayabilecek durumda gelmiyorlar. İngilizce’yi çok güzel anlıyorlar. Ama konu Türkçe olduğunda orada kalıyorlar. Finans, ulaşım fark etmez hangi alana uyarlayacaksak, o alandaki dille bilginin birleştirilmesi gerekiyor. Biz Softtech’te yatırım yaptığımız yapay zeka ve robot çözümlerini devreye alabilmek için arkasında hummalı bir Türkçeleştirme faaliyeti yapıyoruz. Türkçeleştirmenin ötesinde; ne dediğini anlama, anladığına uygun cevap verecek olan dağarcığı oluşturma konusunda canla başla çalışılıyor. Buralarda o dil becerisi nasıl kazandırılıyorsa bunun her alanda kazandırılması gerekiyor. Bunu yapan ilk ülke olursanız İngilizce konuşmayan herhangi bir ülkeye gidip satabilirsiniz. Size özgü karşılaştığınız birtakım sorunlar dünyanın başka bir yerinde başkalarının da uğraşacağı şeyler olabilir ama onlar henüz bizim olgunluk seviyemize gelmediği için bu tür geliştirmeler bize satış imkanları sunacaktır.
karşınıza gelen mesaj sadece sizin için tasarlanmış, özelleştirilmiş ve de en önemlisi sizin de ihtiyacınızın olduğu muhakkak olan bir şey olacak. Böylece sunulan ürünleri kullanma oranı çok yüksek hale gelecek. Bugünkü gibi bankacılık işlemleri login ol, şifre gir, tek kullanımlık şifre bekle, SMS gelsin şeklinde yapılmayacak. Son derece basit biyometri sistemlerle ve kullandığınız cihazın size ait olduğunu bilen, çok fazla sorgudan geçmediğiniz ister sözlü ister yazarak iletişim kurduğunuz, sizi konuşma dilinden anlayan bankacılık uygulamaları ile karşılaşacaksınız. Siz gidip de bir şeyleri onun kalıbına girerek yapmak durumunda kalmayacaksınız. Doğrudan, kendi doğal dilinizle verdiğiniz talimatlar ve komutlar bankalar tarafından yapılır hale gelecek. Sizinle konuşan yapılar, uygulamalar devreye girecek. Sözün kısası artık bankacılıkta fazla robot göreceksiniz. Peki bu robotları nasıl konumlandıracaksınız? Önce soğuk donanımların yerine daha hareketli hale gelmiş robotlar olabilecek. Şubelerde göreceğiniz bu robotlarla işlemlerinizi yapacaksınız. Burada yani merkezi operasyon binasında göreceksiniz. Hem robot yazılımlarla hem de fiziksel robotlarla karşılaştığınız bir dünya gelecek. Bu çalışmaları adım adım hayata geçiriyoruz. Bütün bunların yatırımları yapılmış durumda. Bununla ilgili projeler tamamlanmış durumda. Sadece
tanıtımlarını duyacağınız ve tanıtım sonrasında gidip sadece şubelerde görmeye başlayacağınız bir dönem geliyor. Tabii ki bunlar ilk giriş dönemi olacak. Birkaç yıl içerisinde de olgunluk aşamasına gelecek. İş Bankası her zaman olduğu gibi burada da kendini öncü olarak konumlandırıyor. Türkiye’de ilk gerçek yapay zeka çözümlerini İş Bankası uygulamalarında bulacaksınız. Zirvede de bunların lansmanı yapılacak.
biziz. Biz bu getirdiğimiz teknolojilerle insanı kendi başına bırakmıyoruz. Bu teknolojiyi insanın yerine konumlandırmıyoruz. İnsanın yanına konumlandırıyoruz. Ve o insanı teknolojiyle beraber çalışıp, onunla beraber iş yapar hale dönüştürüyoruz. İş Bankası olarak bizim bir görevimiz de çalışanlara yeni dönemde yeni yetenekler kazandırmak. Bu dönüşümünü yapma sözü veriyoruz. Bu süreçte sektöre de öncülük edeceğimizi düşünüyoruz.
Robot dediğimizde dünyada bazı kesimler tarafından, işsizlik artacak tepkisi var… Bu tepkileri çok doğal karşılamak lazım. Bu insanlık tarihi ile özdeşleşmiş bir kaygı. Her zaman teknoloji her geldiğinde bazı meslekleri çağdışı hale getirmiş. O mesleklerde işsizlik oluşmuş, o mesleklerdeki insanlar işlerini değiştirmek durumunda kalmış. Otomobil icat olmadan önce her ulaşım atla karşılanırken her köşebaşında nalcılar varmış. Sonra bu insanlar araç şoförü haline gelmişler. Şimdi insansız araç geldikten sonra şoförlük ne olacak konusu da oturup tartışılacak bir konu. Bu da böyle bir konu. Bunlar gelecek ve geldiği zaman bir şeylerle yüzleşeceğiz. Yüzleştiğimiz zaman bunların çözümünü bulmak zorundayız. “Teknoloji geldi kaybettim, ne yapayım bana iş kalmadı” denmemiş. Yeni yöntemleri mutlaka bulacağız. O korkuya, kaygıya, farkındalığa ihtiyaç var. Ama bunu çözecek olan yine
Bilişim Zirvesi’nin bu yıl ana sponsoru oldunuz. Zirvede de bu mesajları mı vereceksiniz? Zirvede özellikle bugüne kadar yapılmış şeyleri tekrarlamayacağız. Bugüne kadar dijitalleşme konusunda yaptığımız çalışmalarının hasat zamanının geldiğini, bunun ülkemize neler kazandıracağını, kısa vadede yani 2019 yılında elde edeceğimiz kazanımlara değineceğiz. Bilişim Zirvesi’nde, yapay zekayı ve robot konusunu daha somuta indirgeyerek anlatacağız. İş Bankası için artık bir teknoloji şirketi diyebiliyor muyuz? Bankanın bir teknoloji şirketi haline gelmesi bizleri mutlu eder. Çünkü teknoloji şirketi olmak iyi bir şey. Bu dönemde teknoloji şirketi haline dönüşebilen kurumlar aslında geleceğe hazır hale gelmiş demektir. Dijitalleşme sürecindeki hedefimiz de İş Bankası’nın bir banka olmanın ötesinde bir teknoloji şirketine dönüşmesiydi.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
SkywaveIoT Partner Programı ile IoT’de değere ulaşılabilecek İnnova, başlattığı SkywaveIoT Partner Programı’ı ile IoT alanında faaliyet gösteren şirketler, startup’lar ve makinelerini bağlantılı hale getirmeyi hedefleyen üreticilerle bir araya gelerek IoT alanında yaratılan değerin arttırılmasını amaçlıyor. SkywaveIoT platformundan yararlanan şirketler; ürün geliştirme, pazarlama ve yeni işbirlikleri kurma alanlarında uzmanlık desteğine ulaşma imkânına sahip oluyor. SkywaveIoT platformu ile
IoT alanında yatırım yapacak firmalara uçtan uca çözüm sunan, güvenilir ve güçlü bir iş ortaklığı sunduklarını belirten İnnova Genel Müdürü Aydın Ersöz, şu detayları paylaştı: “IoT alanında yüzde 100 kendi uzmanlığımızla geliştirdiğimiz SkywaveIoT platformu ile fabrikalar ve üretim ortamlarının yanı sıra Akıllı Şehir uygulamalarına özel akıllı çözümlerin de önünü açıyoruz. Bu alanda teknoloji geliştiren
şirketlerin ihtiyaç duyduğu güçlü, güvenilir teknoloji ve platform desteğini sunuyoruz. SkywaveIoT platformu; güvenli, ölçeklenebilir bulut mimarisi sayesinde perakende, bankacılık, enerji ve Endüstri 4.0 gibi alanlarda ihtiyaç duyulan üstün veri iletişimi, analizi ve yönetimi gereksinimlerini en iyi şekilde karşılıyor. Güvenilir Türk Telekom iletişim altyapısı ile Türk Telekom veri merkezi üzerinden sunduğumuz SkywaveIoT
platformu sayesinde IoT uygulamalarında yaratılan kritik veriler güvenli bir şekilde ülkemizde depolanıyor. SkywaveIoT Partner Program ekibimiz, programa katılan girişimcilerle ortak iş geliştirme fırsatlarını değerlendiriyor. Ortak geliştireceğimiz ürünler ile ülkemiz ve sektörümüz için ciddi bir potansiyel barındıran bu alanda daha büyük ve kapsamlı projelere imza atacağımıza inanıyoruz. İnnova ile
ortak çözüm geliştirme ve sunma imkânı bulacak firmalar bu çözümlerini perakende, bankacılık, finans, ulaşım, enerji, kamu gibi geniş çevrelere ulaştırabilecek. Pazarın ve müşterilerin gereksinimlerine yönelik daha geniş bilgi ağına ulaşan firmalar aynı zamanda SkywaveIoT Partner Programına dahil diğer firma çözümleriyle birlikte de müşterilerin uçtan uca çözümlerinin bir parçası olabilecekler.”
DE-CIX, organizasyon yapısını yeniledi Küresel bazda önde gelen internet değişim operatörü DE-CIX, büyüme hedeflerinin bir sonraki aşaması için gerekli olan yasal zemini oluşturdu. Buna göre, DECIX’in küresel ve yerel tüm faaliyetleri ve şirketleri DE-CIX Group AG çatısı altında birleşecek. Harald A. Summa ve Ivo Ivanov, Yönetim Kurulu’nda şirketin
global büyüme çalışmalarına yön verecek. Denetim Kurulu ise üç yöneticiden oluşuyor. QSC’nin eski Operasyon ve Teknoloji Başkanı, PIRONET NDH AG’nin kurucusu ve uzun süredir CEO’su olan Felix Höger, bundan böyle DECIX Group AG’nin Denetim Kurulu Başkanı olacak. Eco (Association of the Internet
Industry) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Klaus Landefeld ile Alman ICT & Medya Kurumu’nun (GIMI) Yönetim Kurulu Başkanı ve SQS Yazılım Kalite Sistemleri AG’nin uzun zamandır CEO’su olan Rudolf van Megen ise Denetim Kurulu’nun diğer üyeleri. DECIX Group AG’nin CEO’su Harald A. Summa, “Global
BT ve telekom pazarı hızla değişiyor ve DE-CIX Group AG ile bu değişime en iyi şekilde hazırız” derken, DE-CIX Group AG’nin Operasyon Başkanı Ivo Ivonov ise “Müşterilerimizin bize ihtiyaç duyduğu yerde olmak üzere global pazarda hızlı ve esnek bir hareket gücü bizim için önemli. Dahası, DirectCLOUD ürünümüz gibi
yeni hizmetlerimizi sunarak, DE-CIX ile müşterilerimize maksimum katma değer sunmak da başlıca hedefimiz” dedi. DE-CIX Group AG Denetim Kurulu Başkanı Felix Höger de “Yeni organizasyon ve tecrübeli yönetim ekibi ile gelecek zorluklara ve işimizi dünya çapına yaymaya en ideal şekilde hazırlıklıyız” yorumunu yaptı.
Yemek kartlarında ıskontolara veda! Türkiye’de 3,5 milyon çalışanı, on binlerce kurumsal şirket, restoran ve marketi etkileyecek yeni yasal düzenlemeler Kasım sonuna doğru hayata geçecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 22 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından uygulanması için tanınan
6 aylık süre 22 Kasım’da doluyor. Yeni yönetmelikle gelecek değişiklikleri kendi bünyesinde tam adaptasyonla hayata geçiren Multinet Up, iskontoların devre dışı kalması ve komisyon oranlarının azalmasıyla sektöre yön verecek önemli unsurları inceledi. Ipsos’un 2018 yılında yaptığı araştırmaya göre, yemek kartı uygulaması seçiminde en önemli faktörlerin sırasıyla vergi avantajı, iskonto
sağlanması ve çok sayıda restoranda kullanılabilmesi olduğu görülüyor. Sektörde yeni dönemi değerlendiren Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, yemek kartı şirketi tercihlerinin de yeni yönetmelikle değişeceğini ve bu süreçte öne çıkardıkları faydalar ve kolaylıklarla farklılaşmayı başardıklarını belirtti. Şener, şu bilgileri verdi: “Yemek kartlarında yeni dönemde iskontolar geçersiz olacak, bunun yerine dijital
dünyaya ayak uyduran ve faydalar sağlayan şirketler öne çıkacak. Araştırmalara göre, sektörde yemek kartı tercihi vergi avantajı, iskonto sağlanması ve çok sayıda restoranda kullanılabilir olmasına göre belirleniyor. Yeni yönetmelikle beraber iskonto devre dışı kalmış oluyor. Bu durumda, en önemli tercih sebebi yemek kartı şirketinin anlaşmalı restoran sayısı ve kampanyalı olduğu nokta sayısı olacak.
21 bin kurumsal müşterimiz, 2 milyon kart kullanıcımız ve 40 bin üye işyerimiz ile Multinet Up olarak, müşterilerimize yüzde 100 vergi avantajı sunmaya devam ediyoruz. Yemek kartı üzerinden çalışanlara sağlanan yemek ödeneği ile şirketler tüm vergi kalemlerinden muaf olarak yıllık kişi başı en az 4 bin TL tasarruf sağlayabiliyor. Bu da yemek giderlerinde yüzde 50'ye yakın avantaj anlamına geliyor.”
Dell EMC Veri Koruma Çözümleri Artık NetCore Uzmanlığı ile Sunuluyor.
DELL EMC SUPPORT ENABLED PARTNER
BT Ortamınızı, veri depolama sistemleri ile şimdi daha fazla entegre olan lider Dell EMC Veri Koruma ve Yedekleme Çözümleriyle, NetCore gücü ve uzman DPS ekibi ile koruyun!
Data Domain
Data Protection Suite
Modern yazılım tabanlı veri merkezleri için tasarlanan pazar lideri 1, özel üretim yedekleme cihazı Data Domain, tekilleştirilmiş veriyi herhangi bir bulut ortamında katmanlandırma yeteneğine sahip lider altyapıdır 2.
Sınıfının en iyisi Dell EMC Data Protection yazılım çözümleri; kritik önem taşıyan uygulamalar için yedeklemeleri 20 kata kadar, veri kurtarmayı ise 10 kata kadar hızlandırır3.
Daha fazla bilgi için: dps@netcore.com.tr
www.netcore.com.tr
1. IDC WW Purpose-Built Backup Appliance Systems Tracker, 4Ç2017 (Gelir), Mart 2018. 2. Dell EMC Internal Analysis, Kasım 2016. 3. Dell EMC Internal Testing, Temmuz 2016, Geleneksel Yedekleme Karşılaştırması.
+90 216 688 5356
Integrated Data Protection Appliance (IDPA) Veriniz nerede olursa olsun, kurulumu ve yönetimi kolay tek bir cihazda güçlü veri koruması elde edersiniz.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
Sektör spesifik çözümler daha da ön plana çıkacak Dijital dönüşüm çözüm ortağı eLogo, bilişim sektörü gazetecilerini bir araya getirdi. Düzenlenen toplantıda söz alan eLogo Genel Müdürü Başak Kural, yaklaşık 20 bin müşterisi ve yüzde 25’lik pazar payı ile eLogo’nun sektöre yön verdiğini belirtti. Özel entegratörlük ve dijital dönüşüm pazarını değerlendiren Başak Kural, e-dönüşümün Türkiye’nin mali disiplinine yön verdiğini belirtti ve “Bu noktada Gelir İdaresi Başkanlığı’ndaki (GİB) yeni gelişmeler hakkında iş ortaklarını anında güncellemek şart. Bunu entegratörün tek başına yapması yeterli olmuyor, müşteriyle karşılıklı yapılması önem taşıyor. Sahada müşteriyi dinliyor, fokus gruplar düzenliyor ve iş modelimizi buna göre geliştiriyoruz” bilgisini verdi. Başak Kural, şu detayları
paylaştı: “GİB onaylı e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter, e-İrsaliye, e-Fatura Saklama, e-Arşiv Fatura Saklama, e-Defter Saklama ve ÖKC Mali Rapor Bildirim (Z raporu) hizmetleri çevresinde konumlandırdığı finansal e-dönüşüm ürünlerini sunuyoruz. Ayrıca, müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıran ve verimlilik artışı sağlayan tahsilat ürünü Logopay, e-mutabakat, e-ekstre ve banka bağlantıları gibi katma değerli ürün portföyüne sahibiz. Logo ERP kullanan müşterilerin yanında, farklı ERP çözümleri kullanan işletmelere de hizmet veriyoruz. Bu segmentte son 1 yılda yaklaşık 5 kat büyüme sağladık. GİB tarafındaki entegratörlük hizmetimiz ile beraber müşterilerimizin uymakla mükellef olduğu farklı bakanlıklar tarafından yayımlanmış regülasyonlar
dahilinde de entegratörlük hizmeti veriyoruz. Örneğin; İş Sağlığı ve Güvenliği alanında geliştirdiğimiz ürün ve entegratörlük yapımızla kullanıcılar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın istediği verileri sisteme girebiliyor ve bakanlığa gönderilebilyorlar. Perakende sektörü dijital dönüşüme hızla uyum sağlıyor. Biz de perakende iş ortaklarımızın iş modellerine değer katmak için Locus ürünümüzü geliştirdik. Lokasyon ve fokus kelimelerinden ilham aldığımız Locus; mikro lokasyon bazlı iletişim platformu. Bu teknoloji ile firmalar 50 metreye kadar müşterilerin nerede olduklarını anlayarak anlık iletişim yapabiliyor, müşteri trafiklerini arttırabiliyor, ürün ve kampanya tanıtımları yapabiliyor,
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Risk Hizmetleri Lideri Emre Beşli müşterilerin ilgi gösterdiği alanları tespit edebiliyor, müşteri davranışlarını analiz edebiliyor, en çok vakit geçirilen, ilgi gösterilen alanlar (reyon, stantlar) tespit ediliyor ve segment bazlı kampanyalar düzenlenebiliyor. Bir diğer
katma değerli ürünümüz ise Chatbot. Chatbot, firmaların müşterileri ile anlık mesajlaşmasını sağlayan online bir platform. Chatbot ile tüm müşterimize gerçek zamanlı hizmet verebiliyoruz.”
Yapay zeka hakimiyeti belirleyici olacak
MMA Türkiye tarafından Shape the Future sloganıyla düzenlenen MMA Forum İstanbul, mobil dönüşümün biçimlendirdiği geleceği konu alan zengin bir içerik sundu. 50 ülkede, 800 üye ile faaliyet
gösteren, MMA (Mobile Marketing Association / Mobil Pazarlama Birliği), MMA Forum etkinliklerini her yıl aralarında İstanbul, Londra, New York’un da yer aldığı dünyanın önemli kentlerinde
düzenliyor. Yapay zeka odaklı çalışmalarıyla tanınan IBM Digital Makers Lab Global Direktörü Kei Shimada, ‘Shape the Future’ sloganı ile düzenlenen MMA Forum İstanbul’da, geleceğin pazarlama aklını yapay zekanın şekillendireceğini söyledi. Mobil cihaz teknolojilerindeki gelişimin, veri trafiğinde inanılmaz büyüme getireceğini ifade eden Shimada, mobil pazarlama stratejilerini doğru oluşturan markaların da bu büyümeyi rekabet avantajına dönüştürebileceklerini ifade
etti. Kei Shimada, şöyle devam etti: “Uygulamaların hayatımıza getirdiği avantaj ve kolaylıklardan faydalanmak için, her türlü verimizi gönüllü paylaşmaya giderek daha istekli oluyoruz. Mahrem veri paylaşımı çağına giriyoruz. Bir sonraki adımda ise duygulara da erişip, veri olarak değerlendirmeye başlayacağız. Bunun yakın bir gelecekte gerçekleşeceğini göreceğiz. Yakın geleceğin pazarlama iletişiminde içerik, yapay zeka tarafından, giyilebilir mobil cihazlarla takip
etiğimiz biyometrik veriler, kullanım alışkanlıklarımız, faaliyetlerimiz gibi veriler üzerinden otonom üretilecek ve en uygun mobil cihaz üzerinden bize gelecek Markaların da yakın gelecekte, birçok farklı temas noktasından, büyük bir hızla akacak veri patlamasına ve bu düzeyde bilgiyi işlemeye hazır olmaları gerek. Yapay zeka geleceğin pazarlama aklı, ama bu aklı kullanmak, yapay zeka ve büyük veri çıktılarını anlamlı bir şekilde yorumlamak için insan faktörüne her zaman gerek olacak.
Dijital paranın durumu araştırmanın konusu Türkiye’nin ilk kripto para işlem platformu BtcTurk, İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulamaları ve Araştırmaları Merkezi ve İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (İstanbul TTO) işbirliğinde, Türkiye’de ilk defa yürütülecek bir araştırma projesi ile dünyada ve ülkemizde kripto paralara ilişkin algı ve eğilimleri
saptayacak. Araştırma; kurumlar, finans/ekonomi uzmanları, fikir liderleri ve potansiyel kullanıcıların dijital yaşam ve kripto paraya ilişkin algı, tutum ve davranışlarının analizini içerecek. Bu analiz çerçevesinde “alternatif para” kavramını irdeleyecek, saha çalışması 11 Ekim’de başlayan ve 402 kişilik bir örneklem üzerinden
yapılacak araştırmanın Aralık ayında sonuçlanması hedefleniyor. Araştırma; İstanbul Üniversitesi’nden, İstatistik Uygulamaları ve Araştırmaları Merkezi Müdürü ve İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Zülfikar ile İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Vural’ın başkanlığında bir ekip tarafından yürütülüyor.
Nasıl Uyarlamak Gerek, BT Şirketleri Hazır mı?
Blockchain'e Bakış: Var olan BT Altyapısını
DOSYA:
BThaber 12 - 18 KASIM 2018 www.bthaber.com.tr
Ayhan Sevgi
Blockchain, internet gibi bir devrim yaratacak mı? Teknolojinin gelişimi ile birlikte her şeyin “sanal”ı ortaya çıktı. Tabii bu durumda yaşamın temel kaynaklarından biri olan paranın da sanalının ortaya çıkmaması düşünülemezdi. Farklı değerleri temel alan sanal para, geçtiğimiz dönemde oldukça değer kazandı. Sanal paranın temel değer aldığı kriterler ve geleceği konusundaki tartışma ve belirsizliklerin yakın zamanda ortadan kalkması beklenmiyor. Ama bu süreçte, bu konudaki gelişmelerden yola çıkılarak oluşturulan “Blockchain” teknolojisi, neredeyse internetin gelişimi ile eşdeğer tutuluyor. Oluşturulan bilgi veya belgelerin
tüm hayat döngüsünün değiştirilemeden devam ettiği, güvenlik sorununun olmadığı uzmanlar tarafından belirtilen bu teknoloji, günümüz iş dünyasındaki önemli parametreleri de değiştirecek gibi görünüyor. Birçok teknoloji şirketinin yanı sıra finans, telekom, perakende gibi sektörlerdeki şirketlerin de gündeminde hızla yer bulan blockchain konusu hala taze bir konu. Bu konuda hemen hemen her ülke çalışma yürütüyor. Konuyla ilgili düzenlemelerin nasıl olacağı üzerinde tartışmalar yaşanıyor. Gelecek günlerde, blockchain konusunda çok daha fazla konuşacağız gibi görünüyor.
12 DOSYA
Blockchain'e Bakış: Var olan BT Altyapısını Nasıl Uyarlamak Gerek, BT Şirketleri Hazır Mı?”Nasıl Uyarlamak Gerek, BT Şirketleri Hazır Mı?”
BThaber 12 - 18 KASIM 2018
Blockchain’in temel değeri: Değiştirilemezlik Blockchain, iş süreçlerini kolaylaştırırken güven, hesap verebilirlik ve şeffaflık da sağlayan, yeni nesil işlemsel uygulamalar için bir eş düzeyli dağıtık defter teknolojisini temsil ediyor. IBM Türkiye Ülke Teknoloji Lider Sevilay Kurt’un verdiği bilgilere göre, bir blockchain tabanlı çözümden bahsedebilmek için olmazsa olmaz temel bileşenleri iş ağı, katılımcılar, takip edilecek değer, değerin hayat döngüsü içindeki aşamaları, katılımcıların üzerinde mutabık kaldığı anlaşmalar, kurallar ve en nihayetinde tüm bunların kayıt edildiği defter olarak tariflenebilir. “Bu temel bileşenler üzerine kurgulanan çözümün temel değeri ise blockchain teknolojisinin sağlamış olduğu değiştirilemezlik, katılımcılara, üyelere dair defter kayıtları, şeffaflık ve kesinliktir” diyen Sevilay Kurt, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu nedenle, mevcut veri merkezleri ve güvenlik işleyişlerinin üzerine ve veri merkezlerinin de ötesinde bir ağ kurulabilmesine olanak sağlayan bir teknoloji olup yenilikçi ve farklı düşünsel süreçleri ve yaklaşımları gerektirmektedir. Bu misyona hizmet edecek çözümler geliştirilmesi demek mevcut entegrasyon çözümlerinin de üstünde farklı paydaş ve aktörlerin biraraya gelebilmesine olanak sağlanması, yeni iş ve gelir modellerinin ortaya çıkarılması anlamına gelmektedir. Bu dönüşümün yapılabilmesi için mevcut işleyişdeki maliyet, zaman, etkinlik, mutabakat,
risk, bilgi/belge orijinalliği, güvenilirlik ve yeni gelir fırsatları penceresinden resmi okumak, her paydaş ve aktörün katma değeri ve rolü üzerine odaklanarak mevcut işleyişin nasıl dönüştürülebileceğini irdelemek gerekiyor. Yaklaşımın özünü, veri merkezi kapsamında yer alan mevcut çözümlerin yeniden yazılmasından ziyade, mevcut çözümler üstü bir yeni bir çözümün nasıl geliştirileceği oluşturuyor. Global anlamda baktığımızda, blockchain tabanlı kurumsal çözümlerin adaptasyonunda artık teknolojiyi anlama, öğrenme, dar kapsamlı uygulama ve doğrulama (PoC) eğilimlerinin yerini teknolojinin ve sektör önderlerinin yaklaşımlarıyla gelinen olgunlukla birlikte blokchain tabanlı platformların sektörleşmesi, iyi örneklerin tekrarlanması, standartların oluşması ve ilgi gruplarında bir konsantrasyon oluşmaya başladığını söyleyebiliriz. IBM’in liderliğini üstlendiği, sektörel işleyiş düzeninin yeniden yazıldığı ve dijitalleşmeye getirilen blockchain katkısı ile öne çıkan uygulamalar arasında örneğin, dev süpermarket zincirleri, gıda üreticilerinin de yer aldığı ve Walmart’ın başı çektiği bir konsorsiyum ile temelini attığımız ‘IBM Food Trust’, Maersk ile stratejik iş ortaklığıyla geliştirilen, açık standartları esas alan ve tüm küresel nakliyat ekosistemi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış
bir küresel ticaret dijitalleştirme platformunu sayabiliriz. Bunun yanı sıra blockchain teknolojisini kullanacak olan, ‘TrustChain’ adı verilen ortak bir girişim üzerinden altın ve elmas şirketleriyle işbirliği yürütmekteyiz. Smart Dubai Office, Dubai için blockchain hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik başlattığı girişime IBM’i Blockchain Lider Stratejik Çözüm Ortağı olarak atadı. Diğer somut örnekler arasında global ödemeler ve global ticaretin finansmanı için geliştirilen önemli ürünleri de sayabilirim. Tüm bu örnekler şu an üretimde; deneyimler ve sonuçları itibariyle hem teknolojiye olan güveni ve dolayısıyla olgunlaşmasına ve hem de sektörlerin dönüşmesine dair oldukça umut verici somut veriler sağlamaktadır. Genel olarak söyelemek gerekirse; blockchain tabanlı sistemler, bankacılık, sigorta, telekomünikasyon, emlak, kamu arşivi, tedarik zinciri, seyahat, ulaşım, medya ve eğlenceye kadar çok çeşitli sektörlerde ciddi bir iyileştirme gerçekleştirecek.”
IBM Türkiye Ülke Teknoloji Lider Sevilay Kurt
2021’de 2.3 milyar dolarlık değere ulaşacak Araştırmalara göre, blockchain teknolojisi 2016 yılındaki 210 milyon dolarlık değerinden 10 kat daha fazla büyüyerek, 2021 yılında 2,3 milyar dolara yükselecek. Bu bize blockchain teknolojisinin her geçen gün yayılmakta olduğunu gösteriyor. Dünyadaki blockchain özelindeki bu
Blockchain teknolojisinin nimetlerinden faydalanmak için öncelikle doğru bir yol haritasını belirlemek büyük önem taşıyor. Doğru kullanım alanlarının tespit edilmesi yoluyla ekosistemi oluşturmak bu sürecin öncelikli adımı. Bu da adım adım ele alınması gereken bir iş modeli dönüşümünü zorunlu kılıyor” dedi.
yatırım ilgisinin Türkiye’de de gelecek dönemde artmasını öngördüklerini kaydeden Sevilay Kurt, “Öncelikle bu teknolojinin iş yapış süreçlerimize katacağı değeri daha iyi bir şekilde özümsemek ve anlamak gerektiğine inanıyoruz. Biz de bu kapsamda üzerimize düşeni yerine getiriyor ve sektörlerimize, müşterilerimize sahip olduğumuz çözümler ve bilgi birikimi kapsamında hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Veri merkezi altyapı yaklaşımları değişecek Blockchain temelinde ilerleyecek işlerin artışı ile veri merkezlerinde barındırılan sistemlerin ihtiyacı olan kaynaklarda da önemli derecede artışların olacağı öngörülüyor. Bu etki ile daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulacağından GPU, CPU elektrik ve soğutma yaklaşımlarının da değişmek zorunda kalacağını belirten NGN Yeni Teknolojiler Satış Öncesi Destek Direktörü Başar Ertaç, şu bilgileri verdi: “Farklı nodlar ve lokasyonlardan oluşan veri merkezi altyapılarının sürekli ve sürdürülebilirliğinin önemi daha fazla ortaya çıkmaktadır. İleride birçok iş süreci de kripto para gibi blockchain mimarisi üzerinden olacağı için, sadece blockchain altyapısı için servis veren veri merkezlerinin sayı ve mahiyetinin ne noktalara gelebileceğini tahmin edebiliriz. Fiziksel güvenlikten tutun da verilerin erişim ve saklanması noktasında blockchain’in dağınık
mimari sayesinde oldukça avantaj sağlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Artık enerji ve HVAC yatırımları önemli gider kalemleri halini alacak. Ayrıca erişim altyapılarının da bu dağınık mimariyi destekleyecek hız ve yedeklilik ihtiyacı önemli hale gelecek. Doğal olarak birçok noktada oluşacak gider artışlarının yönetimi ve verimlilik ölçüm süreçlerinin günümüz alışkanlıklarından farklılaşacak. Veri merkezlerinin IoT ile yönetilen, hangi sanal sistemi bulut üzerinde hangi fiziksel sistem üzerine kuracağınızı iş zekası ve yapay zeka uygulamalarıyla karar verdiğiniz, operasyonların otomatize olduğu yapılar haline gelmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.” Son yıllarda blockchain’e olan ilginin artışının, bitcoin gibi kripto paraların yaşadığı sansasyonel yaşam serüveni nedeni ile oldukça fazla olduğunu söylemek mümkün. Ancak bu ilgi ile oluşan farkındalığın, magazinsel yanı
bir yana, iş dünyasının dişe dokunur aksiyonlar almış olmasına yetecek seviyelerde henüz oluşmadığını belirten Başar Ertaç, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tüm sektörlerde görece yaygınlık oranı değişse de bütçesel veya PR amaçlı blockchain özelinde neler yapabileceklerine dair talepler oluşmaktadır. Ancak iş yatırım noktasına geldiğinde oldukça konservatif yaklaşımlarla karşılaşılmaktadır. Bilgi ve tecrübenin paylaşılması yönünde çeşitli konsorsiyumlar oluşturmakta ve internal olarak bu konuda ilerlenebilip ilerlenemeyeceği noktasında denemeler yapılmaktadır. Son zamanlarda birlikte proje yapmak veya projeleri öncesi danışmanlık hizmeti almak üzere taleplerde artışlar gözlemlemekteyiz. Benim düşüncem bu konuda Avrupa’da ve yakın veya uzak bazı ülkelerde gördüğümüz üzere devlet destekli projeler
yapılmadan başarılı blockchain projeleri için ihtimalleri azaltmakta. Bazı ülkelerde, sorun olan süreçler için start-up’lar üzerinden çözümle üretilmesi için destekler verilmektedir. NGN olarak birçok global blockchain teknoloji şirketi ile çalışmaktayız. Ayrıca çözüm ortaklarımız ile birlikte farklı ülkelerde projeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de bugüne kadar yaptığımız gibi blockchain süreç tecrübelerimizi ve gerçekleştirdiğimiz projelerimizi tüm firmalar ile paylaşmaktan, kendi süreçleri ve projeleri için bir değer yaratabilmekten mutluluk duyarak devam edeceğiz. Bu noktada amacımızın, sektörlere sadece blockchain projeleri yapmak, olmadığını belirtmek isterim. Kendi internal kaynakları ile proje yapmak isteyen veya yapmakta olan firmalar için eğitim ve denetim hizmetleri de vererek tüm alanlarda destek sağlamak amacındayız.”
40.000+ ekran yönetimi 20 ülkede hizmet
SİSTEM 9 DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.
PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV
VIDEO WALL
İNTERAKTİF UYGULAMALAR
LED EKRAN
VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER
DİJİTAL MENU BOARD
TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
14 DOSYA
Blockchain'e Bakış: Var olan BT Altyapısını Nasıl Uyarlamak Gerek, BT Şirketleri Hazır Mı?”Nasıl Uyarlamak Gerek, BT Şirketleri Hazır Mı?”
BThaber 12 - 18 KASIM 2018
İş analizleri, uyumluluk ve hukuki iddiaların araştırmasında kilit önem Blockchain teknolojileri çok oyunculu global ortamlarda zorlu işlemlerin orijinalliğinin ve bütünlüğünün tanımlanmasına yardımcı oluyor. Aslında herhangi bir varlık blockchain üzerinde takip edilebilir ve düzenlenebilir. Değişim yaratacak bu tür teknolojilerin erken aşamasında olduğu gibi, bunda da pek çok rakip teknolojinin herkesin iş birliği yapabileceği bir blockchain eko-sisteminin yaratılabilmesi için birlikte çalışması gerekir. Acronis Türkiye Ülke Müdürü Nihat İmşir’in verdiği bilgilere göre; veri sertifikası, zaman damgası ve doğrulama, değiştirilmez dağıtılmış bir blockchain aracılığı ile sağlanarak verilerin değiştirilmediği güven altın alınıyor. Verinin orijinalliğinin sağlanması iş analizleri, uyumluluk ve hukuki iddiaların araştırmasında kilit önem taşıyor.
Blockchain'in bir hizmet olarak sunumunun, kurumların erken aşamada bu teknolojileri benimsemesinde en esnek çözüm olduğunu düşünen Nihat İmşir, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Kurumların kendi yaptıkları işle ilgili yaratıcı olması, işlerine odaklanmaları gerekir. Blockchain çözümünün uyumluluğu, yönetimsel özellikleri gibi konular ise bulut servis sağlayıcıların iş olmalıdır. Kurumları belirli bir teknolojiye kilitleyen, performans, ölçeklenebilirlik ve yönetilebilirlik konusunda ek bir değer sağlamayan servislerden kaçınmak önemlidir. Altta yatan teknoloji zaman içinde kaçınılmaz olarak değişecektir, dolayısıyla bu değişime karşı kurumları koruyacak şirketlerle çalışmak bir diğer önemli konudur. Acronis olarak Notary çözümümüzle
bunu hedefliyoruz. Örneğin biz Etherium kullanıyoruz ancak isteyenler özel ya da konsorsiyum blokchain'lerini kullanmayı da tercih edebilir. Blockchain teknolojilerine tüm dünyada ilgi çok yüksek ancak kurumlar doğal olarak hayli dikkatli yaklaşıyor, öncü kullanıcıların karşılaşabilecekleri ilk başarısızlıkları yaşamak istemiyor. Daha büyük çaplı blockchain ekosistemleri, erken pazar kabulünden önemli fayda sağlayacaktır, diye düşünüyoruz. Blockchian hizmetlerinin bulut üzerinden dağıtımı ise pazardaki birçok oyuncunun halen ilgi odağı olarak görünüyor. Acronis 2019'da da herkes için blockchain'i kolaylaştırmaya, danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duyulmadan bunun başarılabilmesi için araçlar üretmeye devam edecek. Bu
Acronis Türkiye Ülke Müdürü Nihat İmşir alandaki çözümümüz Acronis Notary'yi geliştirmeye devam edeceğiz.”
Merkeziyetsiz bir yapı ortaya çıkıyor Blok zincirinde çalışan internet canlı yayın platformu DLive, Türkiye’de ilgi görmeyi başardı. DLive, Lino blok zincirinde, internet üzerinden canlı yayın platformu ve video topluluğu olarak faaliyet gösteriyor. DLive, İngilizce dışındaki ilk dil seçeneğini Türkçe olarak belirledi ve Türkiye’deki yayıncılara kolaylık sağladı. Amerika Kaliforniya’da Kasım 2017’de kurulan DLive, blok zincirindeki ilk canlı yayın platformu olarak yayıncılık hizmeti sunuyor. DLive, Eylül 2018’de Lino blok zincirine geçiş yaptı. DLive’ı, Lino Blockchain üzerinde çalışan, internet üzerinden canlı yayın yapılan merkeziyetsiz bir platform olarak tanımlayan Lino Network CEO’u Wilson Wei, blockchain’in gelişimi konusunda şu bilgileri verdi: “Blockchain'in muazzam bir potansiyeli var. Bu teknoloji gelişti ve büyüdü. Bu nedenle düzenlemeye ihtiyaç var. Blockchain'de veritabanı daha güvenli çünkü tüm işlemler çok sayıda kişi tarafından yapılıyor. Güvenlik sorunu yok. Blockchain teknolojide verinin bir yerde toplu olmaması, merkeziyetsiz bir veritabanı olarak düşünülüyor. Blockchain aslında bir yönetim sistemi, bir ekonomik sistem. Dolayısıyla da finans ve telekom sektöründe de hemen hemen tüm şirketler blockchain projelerini başlattılar. AliBaba'ya ait Ali Pay'de de para
transferinde blockchain kullanmaya başladılar. Telegram da bir blockchain projesi.” İlk kripto para konseptli yayın sistemi DLive Türkiye’de “DLive’ın günümüzde 7 ayrı ülkede içerik geliştirme ekibi bulunuyor. DLive hem içerik üreticileri hem de izleyicileri, kripto para ile teşvik ediyor ve ödüllendiriyor. Lino’ya gelecek olursak, ilk DApp’i DLive da dahil olmak üzere kendi ekosisteminde yatırım yapmak için 20 milyon ABD Doları gibi yeterli bir fona sahip. DLive tüm ödüllerin içerik sağlayan yayıncılara ait olduğuna inanıyor, platformunu kullandırmak için pay almıyor ya da ücret talep etmiyor ve şeffaflığı teşvik etmeyi hedefliyor.
DLive'ın Twitch ve Youtube'a göre avantajlarına baktığımızda iki ana fark var. Birincisi yönetim modeli, ikincisi de karlılık modeli. Diğer platformlar yayıncıların kazançlarından yüzde 40 ila yüzde 50 oranında kesinti yaparken DLive yayıncı gelirlerinden herhangi bir pay almıyor ve almadan da bu işi sürdürecek. Diğer platformlarda örneğin son 30 günde 500 dakika yayın yapmak gibi koşullar var. DLive'da ise içerik üreticilerinin kazanabilmesi için tüm bariyerler aşağıya çekilmiş durumda. Diğer farklılık ise yönetim modeli. DLive'da herkes platformun sahibi olabilir. Diğerlerinde ise içerik üreticileri platform için çalışıyor. Biz Silikon Vadisi'nde 30 kişilik ekiple çalışıyoruz. Ekibimiz
arasında Facebook, Youtube, Twich kökenli arkadaşlarımız var. 15 ay önce Lino projesine başladık ve iki büyük yatırım aldık. Toplamda 20 milyon dolarlık fona sahibiz. Twitch'ten farklı olarak bizde Lino kripto para birimi kullanılıyor. Diğer sistemlerde platformlardaki paranın yüzde 50'si, platformun altyapısına gidiyor. Bunlar merkezi modeller. Biz ise merkeziyetsiz bir iş modeliyiz, topluluk için çalışıyoruz. Bizim sürdürülebilirlik sistemimiz farklı. Diğer platformlar kar odaklı çalışırken biz Lino paranın değerlenmesi ve sistemden ödül kazanma üzerine odaklıyız. Sürekli bir kazanç sağlama gibi bir amacımız yok, ekonomik açıdan bu sebeple farklıyız. Çıkarttığımız ‘coin’in bir bölümünü elimizde tutarak sistemden ödül alıyoruz. Toplulukta herkes elinde Lino puan tutuyor, yükseldiğinde de kazanıyoruz. Böylelikle tüm kullanıcılar işi sahipleniyor, para değeri arttıkça hepimiz kazanıyoruz. Yoksa kullanıcının yarattığı değer üzerinden pay almak, kesinti yapmak gibi bir modelimiz yok. Diğerleri yayıncının gelirinden büyük bir pay alıyorlar. Bizde ise topluluk büyüdükçe Lino değeri artıyor, böylelikle hepimiz kazanıyoruz. Biz bir sabun köpüğü değil, gerçek bir değer yaratmak istiyoruz. Bizim diğer kripto projelerinden en büyük farkımız bu.”
16
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 KASIM 2018
İstihdam piyasası paralelinde tepeden tırnağa değişim esas Gerek teknolojik gelişim gerekse bir bütün olarak istihdam piyasasındaki değişim paralelinde Yenibiriş de mevcut iş modelini zenginleştirirken, farklı sektörel testler yapmayı da gündeminde tutuyor. Günümüzde gelişen otomasyon sistemleri nedeniyle Handan Aybars mevcut istihdam portallarının modası da geçmeye başlıyor. Bu dönüşüm ışığında, yapay zeka temelli sistemlerle farklı iş modelleri oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Yenibiriş Ürün ve Teknoloji Koordinatörü Eren Çamlıkaya, bu kapsamda halihazırda inovatif ürünler geliştirdiklerini, organizasyon yapısını da yenilediklerini ifade etti. Bu yeni iş modeliyle son iki yılda satışlarını artırdıklarını vurgulayan Eren Çamlıkaya, projeleri ve Türkiye istihdam piyasası odaklı sorularımızı yanıtladı: Girişimleri destekleyen projeniz hakkında bilgi verir misiniz? Bu girişimler ağırlıklı olarak hangi başlıklarda çalışacak? Mevcut yapıda sosyal medya, varolan iş modellerinin en güçlü rakibi. Bu alanda firmalara ücretsiz ajans hizmeti sunuyoruz. Yeni iş modeliyle 4 bine yakın firma yenibiris.com'un altyapısı ve sistemini kullanıyor, kendilerine bir kariyer sayfası hazırlayıp kendi ilanlarına yer verebiliyor. Firmalar daha fazla başvuru için bu ilanları kendi oluşturdukları sitelerin yanı sıra eski iş modelinde olduğu gibi yenibiris.com'da da ücret karşılığı yayınlayabiliyor. Daha fazla trafik beklentisi varsa, yenibiris.com hizmetleri kapsamında firma adına Facebook, LinkedIn gibi farklı mecralarda bir komisyon ücreti almadan kendi bütçeleriyle kanallar yönetilebiliyor. Dijital pazarlamanın yanı sıra sponsorlu ilan hizmetlerimiz de mevcut. Firmalara eğer esnek bütçeleri varsa bir enstrüman sunmuş oluyoruz. Diğer yandan, adayların birbirleriyle iletişime geçebilecekleri, mülakat öncesi tavsiye verebilecekleri bir platform üzerinde
çalışıyoruz. Hedefimiz; yıl sonunda lansmanını yapmak. Çalışan ve adayların firmalarla ilgili yorum yazdığı, puanladığı, firmaların kendilerini tanıttığı ve bu yorumlara cevap verdiği bir platform, kullanıcı ve firma kazanımı için Indeed ve Linkedin’e rakip olma yolunda başarılı bir strateji sayılabilir. Konum bilgisi burada nasıl bir yere sahip? Firmaları daha iyi tanıtabilmek amacıyla ilanları haritalı olarak yorumlayacak, tüm ilanlar için ilk kez sektörel filtreler hazırlayacak ve bu işi yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Örneğin; sadece ‘İstanbul‘da’ diye belirtmeyip, işyeri tanımlamaları da getiriyoruz. Merkezi toplu taşıma yakın mı, kendi bölgelerine yakın mı gibi özellikleri de sistem üzerinden görebilecekler. Teknik olarak çok yakında mümkün olacak. Ayrıca, pazaryeri iş modeliyle çalışan start-up’ları desteklemek için iş ilanlarını ücretsiz olarak da yayınlayacağız. Genel olarak Türkiye istihdam piyasasını, nasıl değerlendiriyorsunuz? İşveren ve istihdam arasında beklentiler nezdinde ne gibi farklar ve benzerlikler var? 20 yıl önce gündemde olan bazı meslekler günümüzde artık icra edilmiyor. Bugün gündemde olan birçok meslek de gelecek 10 yıl içinde istihdam piyasasından silinecek. İstihdam piyasasında yer almak için günümüzde üniversite öğrencilerinin de çalışan bireylerin de kendilerini sürekli eğitmesi, yenilemesi, yeni yetkinlikler elde etmesi gerekiyor. 20 yıl önceki bazı meslekler bugün artık yok. ‘Üniversite = iş garantisi’ dönemi de üniversite sayısının az olduğu dönemlerde kaldı. 180 üniversitenin olduğu günümüzde rekabet çok fazla. Formasyonun yanı sıra üniversite öğrencisinin kendisine yatırım yapması
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Yenibiriş Ürün ve Teknoloji Koordinatörü Eren Çamlıkaya da gerekiyor. İşgücüne katılan gençler kadar işgücü üretemeyen bir ülkeyiz. Mesleki ve bireysel anlamda daha nitelikli çalışanlara ihtiyaç duyuluyor. Eğitimin yanı sıra global anlamda dünyanın hangi yetkinliklere ihtiyacı var, hangi online eğitim olanakları var, adayların bu bakış açısıyla kendilerini geliştirmesi, desteklemesi gerekiyor. Peki ya yeterlilik ve yetkinlikleri… Yetkinliklere bakıldığında artık dünyada sosyal yetkinliklerin önem kazandığını görüyoruz. Bu yetkinlikler ekip içi iletişim, birlikte iş yapma kültürü, işbirliği, ortak çözüm üretme ve değişime uyum sağlama. Bu yetkinlikler aynı zamanda yeni iş dünyasında en çok aranan özellikler. Diğer yandan, günümüzde birçok insanın henüz bilmediği çeşitli meslekler ortaya çıktı. Son 5–10 yıl içinde internet tabanlı firmaların öne çıkmasıyla
beraber, örneğin ürün yönetimi kavramı çok popüler oldu. Türkiye‘de de bu alanda yetişen insan sayısı arttı. Ürün yöneticisi, dijital ürün yönetimi bu dönemde ortaya çıkan meslekler arasında. Eskiden tasarım kağıt üzerinde yapılırken artık dijital tasarım dünyasından söz ediyoruz. Bunun ötesinde, artık kullanıcı deneyimi anlamında ses deneyimi uzmanları çıkacak. Ses iletişimi tasarımına ilişkin meslekler görülecek. Evimizde kullandığımız, sesle iletişim kurduğumuz, hava durumu bilgisi gibi sorular sorduğumuz cihazlar söz konusu. Bu cihazlar yapay zeka tabanlı, arayüzü olmayan, tamamen insanlar arası iletişimde olduğu gibi cihazla konuşulan uygulamalar. Bununla ilgili olarak, örneğin iki boyutlu bir tasarım yerine artık ses tasarımı, ses deneyimi uzmanları gibi meslekler yurtdışında yavaş yavaş çıkmaya başladı. Geleceğin
yetkinliklerine hazır olmak için gençler üniversiteden mezun olmayı beklememeli, lise yıllarından başlayarak sürekli öğrenmeyle kendilerini geleceğe hazırlamalı. 2019 yılı için stratejiniz, hedef ve planlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Mevcut iş modelimizi zenginleştirmeyi ve farklı sektörel testler yapmayı planlıyoruz. Özellikle Indeed’in etkin iş modelini düşündüğümüzde, ilan listelemenin de ücretsiz olduğu, sadece mülakat, sponsorlu ilan gibi ek hizmet satışının olduğu bir dünya ile aslında Türkiye pazarını domine etmek ve ticari başarı sağlamak mümkün. Bunu test edebileceğimiz pilot projeler geliştireceğiz. Bunun yanı sıra adaylara ve firmalara daha iyi deneyim yaşatabilme adına teknik geliştirmelerimiz ve yeniliklerimiz devam edecek.
Radore, internet servis sağlayıcıların tamamına rahatlıkla erişebildiği metro hattının üstündeki benzersiz konumuyla “doğal” operatör bağımsız veri merkezidir.
VERİ
KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI
İLİ İLG
M
BT profesyonelleri günün her anında zaman kaybı yaşamadan Radore’ye kolayca ulaşabilir. Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı ile %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.
İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ
VERi MERKEZi
RADORE
Frame Relay tamam,
sıra ISDN'de
Türkiye sonunda Frame Relay'e
Bu sayıda...
• Always Enterprise, SAP ve Baan'uı pazarına göz dikti
ve Adana'ya doğru kaydırılmış olacak.
Türkiye'de ISDN (Bütünleşik Sayısal
'merhaba' dedi. Türk Telekomünikas
Hat hızının gereksinimlere göre de 155
Hizmetler Ağı) altyapısının da tamam
yon A.Ş., Netaş ile gerçekleştirdiği iş
Mbps hızına çıkarılması planlanıyor. Bu
lanma aşamasına geldiği öğrenildi. Tür
birliğiyle TURPAK veri iletim şebekesi
arada Ulusal Akademik Bilgi Ağı
kiye'de Simko, Teletaş ve Netaş'ın
üzerinden hızlı veri aktarımına olanak
UIAKNET'in de bu altyapı üzerinden
1997'nin başında bu hizmeti verebi
sağlayan Frame Relay hizmetini verme
iletileceği belirtiliyor.
lecek konuma geleceği belirtiliyor.
(Sayfa 7) • Sağlık bilgi sistemleri için hedef 1997 (Sayfa 8)
Özellikle Internet konusunda uzun
ISDN hizmetinin de 1997 başında tam
• IBM ağ pazarında ATM'e
Türkiye'nin en büyük ATM altyapıların
süre belirsizlikler yaşanmasından sonra
olarak devreye girmesi için TT'nin üc
yükleniyor
dan birisi yer alıyor. İstanbul-Ankara
Türkiye'nin iletişim altyapısında bu de
retleri belirlemesi ve pazar araştır
(Sayfa 14)
arasında uygulamaya geçirilen 34 Mbps
rece önemli bir adımın atılması, gele
masını tamamlaması bekleniyor.
ATM hattı, 1997 yılının başında İzmir
cek için de umutları artınyor. Nitekim
ye başladı. Bu servisin arkasında ise
Etkileşimli telefondan sonra
(Ayrıntılı
haber sayfa
• Data General, NUMA 4'te)
(Sayfa 15)
Tandem orta boy pazara iniyor
etkileşimli ekran İş Bankası tarafından geçtiğimiz günlerde hiz mete giren ve Etkileşimli (İnteraktif) Bankacılı
Tandem özellikle finans,
ği
duyurulanyla
yeni
teknolojisini açıkladı
• WinteL NC'de yumruğunu masaya vurdu (Sayfa 18) bir
• PC dünyasına yeni bir
ğın ilk adımı olarak değerlendirilen etkileşimli
bankacılık ve telekomüni
döneme girdiğinin müjdesi
teknoloji devi geliyor
telefondan sonra sırada etkileşimli ekran ve etki
kasyon şirketlerinin yakın
ni veriyor.
(Sayfa 23)
Microsoft ile
leşimli bilgisayar var. 1997 yılında bilgisayarınız
dan tanıdığı, büyük çaplı
aracılığıyla etkileşimli telefon uygulamasında ol
yaptığı stratejik işbirliği so
bir sistem üreticisi. Bugün
nucu Tandem, orta ölçekte
• Internet@97 yapılıyor
duğu gibi İş Bankası'nın kişisel bankacılık hiz
lerde ise Tandem' de tam
metlerinin tamamından yararlanabileceksiniz.
ki pazara da girmiş oluyor.
(Arka sayfa)
anlamıyla büyük bir deği
Bu teknolojinin arkasında İş Bankası'nın geliştir
Basın toplantısını Türki
şim var. Şirket 30 Ekim
diği kendi know-how"ı ve bilgisi var. Bundan
ye'den BT/haber adına Er
1 9 9 6 tarihinde New York'ta
sonrası ise Internet.
dem Özel izledi.
yaptığı yeni ürün ve işbirli
(Ayrıntılı haber sayfa 12'ae)
(Ayrıntılı haber sayfa
13'te)
Orta ve Doğu EVRENSEL
lerinde
telekom pazarı
tarihlerinde Romanya'da dü
Kuluçkadan çıkanlar...
G
öz açıp kapayana kadar geçiveren koca man bir hafta... "Kelimelerin ne kadar ki fayetsiz olduğunu", sürekli yazmaya başlayın ca tekrar öğreniyor insan. Geçen hafta, BT yayın organlarında, çabala rı ya da ürünleri gerektiği gibi değerlendirilme yen yazılımcılarla ilgili yazılar yer aldı. Mert'in, oyun programları yazan genç yazılım cı grubunun heveslerinin nasıl kırıldığını anla tan yazısını belki sizler de hüzünle okudunuz. (Devamı 2.
sayfada)
Telekomünikasyon
Konferansı, 2 9 - 3 0 Ekim 1 9 9 6
A K I N EVREN
zenlendi.
(Ayrıntth
sayfa
haber
10-U'de)
Unisys kullanıcıları, Vnisysle
21. yüzyıl'ı sorguluyor Avrupa Unisys Kullanıcılar
den 900'ün üzerinde kullanı
Birliği (UUA), yıllık sonbahar
cının katılımıyla gerçekleşti
kullanıcılar konferansını 2 8 -
rildi. Konferans'ın ana teması
31 Ekim 1 9 9 6 tarihleri arasın
kısa dönemde, gelecek yüz
da Birmingham'da düzenle
yılda olabilecek gelişmeler
di. UUA'run 30'uncu kuruluş
hakkında kullanıcıları bilgi
yıldönümüne
lendirmek amacını taşıyor.
de
rastlayan
konferans, 40'ı aşkın ülke
uyarlamasını tanıttı (Arka
sayfa)
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU Bu yıl 4'üncü Uluslararası
Orta Avrupa ve Baltık Ülke
Avrupa'da hızla gelişiyor
• Intellect, FireWall'un yeni
(Ayrmtıb haber sayfa 2-3'te)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
20
BThaber 12 - 18 KASIM 2018
Tüketiciler için de uygulama var!
Türkiye’de e-ticaretin önemli oyuncularından biri olan ve ağırlıklı olarak KOBİ’lere hizmet veren iyzico, sunduğu çözümlere son kullanıcıyı da dahil ediyor. iyzico’nun, online alışverişin özellikle sipariş sonrasındaki süreci tüketiciler için daha kolay, yönetilebilir ve güvenli hale getirecek yeni mobil uygulaması iyzievent 2018’de tanıtıldı. Etkinlikte konuşan iyzico Kurucu Ortağı ve CEO’su Barbaros Özbuğutu, “İnternetten alışverişi yüzde 100 güvenli hale getirmek için çalıştık. iyzico Korumalı Alışveriş, hem internetten satış yapanların hem de alışveriş yapanların güvenli, sorunsuz bir süreç
yaşamasını mümkün kılıyor. KOBİ’lerin dijitalleşmesi için ürettiğimiz çözümleri, artık internetten alışveriş yapan herkesin güvenli ve konforlu deneyim yaşaması için geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. iyzico’nun internetten alışverişlerinde asistan görevi gören mobil uygulaması, yaşanan güven sorunlarını ortadan kaldırarak e-ticaret pastasını büyütmeyi amaçlıyor. Uygulamayı kullanan tüketicilerin iyzico Korumalı Alışveriş hizmetinden de yararlanarak 7/24 canlı destek alabileceğini ifade eden Özbuğutu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nihai kullanıcılar 17 bin
web sitesinden yaptıkları alışverişi yönetebilecek. iyzico mobil uygulamasıyla beraber, KOBİ’lerden sonra son kullanıcıların da dijitalleşmesini hızlandıracağız, online alışveriş deneyimini iyileştirirken Türkiye’de internetin GSYİH’sını artırmaya devam edeceğiz. Yeni iyzico mobil uygulaması ile kullanıcılar, iyzico üyesi web sitelerinden yaptıkları alışverişlerle ilgili 7/24 canlı destek alabilecek. iyzico mobil kullanıcıları tek tıkla alışveriş deneyimi için kredi kartlarını kaydetmenin yanı sıra, alışveriş sonrasında kargo takibini de uygulama üzerinden yapabilecek. Türkiye genelinde e-ihracat yapan tüm şirketlerin menzil ortalaması 3 bin 355 km iken yüzde 58’lik bir artış yaratarak bu menzili 5 bin 292 km’ye çıkardık. Son iki yıl içerisinde iyzico üye işyerlerinin yıllık satışı ortalama 3,5 kat arttı. 5 yıl içerisinde tam 1 milyar dolarlık bir e- ihracat hacmine ulaşabileceğimizi öngörüyoruz.”
Sinus EVO yenilendi
Güç elektroniği odaklı çalışmaları ile İnform, Sinus EVO UPS Serisini yenileyerek ofis ve küçük işletmeler için çözüm üretmeye devam ediyor. Gerçek çift-çevrim online mikroişlemci kontrollü teknolojisi sayesinde
şebekeden tamamen bağımsız düzenlenmiş temiz sinüs çıkışıyla cihazları şebekeden gelebilecek her türlü olumsuzluktan koruyan Sinus EVO Serisi, güçlü ve kompakt tasarıma sahip. İşlevsel genişletilmiş kontrol
özelliğiyle tasarlanmış LCD paneliyle kullanıcısına kullanım kolaylığı sağlayan Sinus EVO UPS Serisi, ofis ve küçük işletmeler için birinci sınıf güvenlik sunuyor. USB, RS232 ve Röle Kartı, Modbus ve SNMP gibi genişletilmiş haberleşme seçeneğiyle çok farklı ihtiyaçlara cevap verebilen Sinus EVO UPS Serisi, sesli uyarı sistemiyle kullanıcıları uyarırken uzaktan kapatma (EPO) özelliğiyle de güvenliği üst seviyeye çıkarıyor. Gerçek çift-çevrim online mikroişlemci kontrollü teknolojisiyle Sinus EVO UPS Serisi, şebekeden tamamen bağımsız regüle edilmiş temiz sinüs çıkışı ile cihazları şebekeden gelebilecek her türlü olumsuzluktan koruyor. Geniş gerilimfrekans aralığında çalışma ve ayarlanabilir akü şarj akımı özelliği, ECO Mod ve Frekans Konvertörü Mod seçimi ile kullanıcıya istediği çözümü sunuyor.
IoT dönüşümü finans sektörünü yeniliyor Huawei ve Standard Chartered, şirketlerin bankalar ile finansman veya ödeme için kullandıkları dijital iletişim süreçleri için bir IoT çözümü geliştirdi. Böylece, geliştirilen yeni IoT çözümleri, işlemleri kağıda dayalı veya e-postayla gönderilen talimatlar ile iş süreçlerinin manuel olarak yönetildiği şirketlerden ziyade, programlama arayüzleri (API) aracılığıyla finansman veya ödeme talimatlarını hayata geçirirken, şirket ve banka sistemlerini de gerçek zamanlı olarak birbirleriyle "konuşabilen" şirketlere dönüştürecek. Bu yeni çözüm, IoT ve bulut bilişim yeteneklerini bir araya getirerek bankaların finans hareketlerini gerçek zamanlı olarak takip edebilecek, operasyonel riskleri azaltabilecek ve güvenilir finansal kararlar almada kullanılabilecek veri akışı sağlayacak. Gerçek zamanlı verilerin kullanılabilirliği, daha geniş bir kullanım alanı için doğrudan işlem yapılmasını sağlayacak ve geri dönüş sürelerini önemli ölçüde azaltacak. Üreticiler ve dağıtıcı müşterileri için daha geniş bir yelpazede finansman çözümleri sunulacak. Söz konusu IoT çözümü, Huawei'in bulut bilişim ve büyük veri teknolojilerine dayalı açık bir platform olan OceanConnect'i kullanıyor. Bulut tabanlı birleşik bir IoT cihaz yönetimi özelliği ile birlikte, bağlı aygıtlarla ve bir dizi aracıyla gerçek zamanlı verileri topluyor ve uygulama geliştiricilere iş sürecini tasarlamak için kullanıcı dostu açık API'ler sağlıyor.
Yenilikleri ile gelen SOLIDWORKS 2019 Dassault Systèmes, 3D tasarım ve mühendislik uygulaması portföyünün en yeni sürümü olan SOLIDWORKS 2019 uygulamasını tanıttı. SOLIDWORKS 2019; inovasyon odaklı şirketlere, ürünleri daha hızlı üretime alabilmeleri için yeni geliştirmeler ve işlevsellikler sağlıyor. Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformunu temel alan SOLIDWORKS 2019, karmaşık sorunların çözülmesi ve detaylardan faydalanılabilmesi için üretim sürecini dijital özelliklerle destekliyor. Yeni özellikler ile ürün geliştirme ekipleri büyük miktarda veriyi daha iyi yönetebiliyor ve tasarımın daha eksiksiz bir dijital sunumunu alabiliyor. SOLIDWORKS 2019 birlikte çalışma sürecini iyileştiren, tasarım ve mühendislik süreçlerinde etkileşimli deneyimleri mümkün kılan yeni teknolojiler ve iş akışları sağlıyor. SOLIDWORKS 2019, gelişmiş Geniş Tasarım İncelemesi özelliği sayesinde hızlı model değerlendirmesi ve değişikliği için daha fazla tasarım esnekliği sağlıyor, ayrıca doğrudan dokunmatik bir cihazla parçalara ve tesisatlara işaret ekleme, model içinde saklama ve PDF şeklinde dışa aktarma yoluyla ekiplerin tasarım topluluğuyla iletişim kurmasını mümkün kılıyor. SOLIDWORKS Zenginleştirilmiş Gerçeklik (XR) uygulaması SOLIDWORKS'te oluşturulmuş CAD sahne verilerinin yayınlanmasına yönelik. Uygulama ışık, kamera, malzeme, etiket ve hareket çalışması animasyonları içermekte ve VR, AR ve web görüntüleyicilerde deneyimlenmelerini sağlamakta.
22 KARİYER Biznet’te Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Mine Zaim Özcan oldu Siber güvenlik alanında projelendirme, danışmanlık ve denetim hizmetleri sunan güvenlik entegratörü Biznet Bilişim, telekomünikasyon ve bilişim sektörlerinde edindiği 10 yılı aşkın deneyimiyle iletişim dünyasında 360 derecelik bir bakış açısına sahip bir profesyonel olarak Mine Zaim Özcan’ı bünyesine kattı. Ekim 2018 itibariyle Biznet’te Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olarak görevebaşlayan Özcan, markanın tüm iletişim ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 2002 yılında mezun olan Özcan, yüksek lisans eğitimini İngiltere’de Bournemouth Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama Yönetimi alanında aldı. Çalışma hayatına İngiltere’de başlayan Özcan, burada geçirdiği 3 yıl boyunca danışmanlık ve proje koordinatörlüğü gibi görevler üstlendi. 2008 yılında Türkiye’ye dönen Mine Zaim Özcan, Huawei Türkiye’de Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olarak çalışmaya başlayarak, Huawei’de 9 yıl boyunca etkinlik yönetimi, reklam, dijital PR, sponsorluk iletişimi, kurumsal sosyal sorumluluk olmak üzere pazarlama iletişiminin tüm alanlarında koordinasyon sağladı. Son olarak, Huawei Grup’un yeni markası Honor Türkiye’de Pazarlama Direktörü olarak çalışan Mine Zaim Özcan, markalaşma, dijital pazarlama, etkinlik yönetimi, dijital reklam, PR, sponsorluk gibi alanlarda çalışarak markanın pazara giriş stratejisine katkılar sağladı.
CC Media’nın yeni Genel Müdürü Yağmur Yüksel Türkiye ve MENA bölgesinde faaliyet gösteren, özellikle influencer marketing ve video içerik alanında, ayrıca oyun ve eSpor sektöründe uzmanlaşan yeni nesil reklam ve içerik ajansı CC Media’nın yeni Genel Müdürü Yağmur Yüksel oldu. Yağmur Yüksel profesyonel kariyerine Medyapım’da başladı ve daha sonra Kanal D, Onedio şirketlerinde prodüktör olarak kariyerini sürdürdü. Doğan TV Holding bünyesindeki Net D markasında üst düzey yönetici olarak çalışan Yağmur Yüksel, son olarak CC Media Genel Müdürü olarak atandı.
BThaber 12 - 18 KASIM 2018
P&G Türkiye ve Kafkasya’nın İK Direktörü Berna Yener Aksu Bakım kategorisinde görev alıyordu. Lise öğrenimini TED Zonguldak Koleji ve sonrasında AFS öğrenci değişim programı ile Berlin UVH Gymnasium’da tamamladıktan sonra, sırasıyla Boğaziçi Üniversitesi, Harvard Extension School ve Adler School of Professional Coaching’te eğitim alan Aksu, profesyonel iş yaşamına 2000 yılında Gillette Türkiye ve Balkanlar İşe Alım ve Eğitim & Gelişim Lideri olarak başladı.
Procter & Gamble’ın (P&G) Türkiye ve Kafkasya İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne
Berna Yener Aksu getirildi. Aksu; bir önceki görevinde Cenevre’de P&G Global Saç
Bu 18 yıllık süreç içerisinde farklı görev ve üst düzey sorumluluklar üstlenen Aksu, Türkiye P&G Merkez ofisi ve Gebze Fabrikası dahil olmak üzere İngiltere, ABD ve İsviçre’de farklı görevlerde bulundu.
Hitachi Vantara’nın yeni Kıdemli Kanal Müdürü Avcı oldu Hitachi Vantara, kanal ve iş ortakları süreçlerini yönetmek üzere, Kıdemli Kanal Müdürü pozisyonuna Özlem Köklü Avcı’yı getirdi. Avcı, Hitachi Vantara’nın iş ortağı stratejisi ve büyüme hedeflerinde görev alacak. 2000 yılında Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Sun Microsystems ile BT sektörüne adımını attan Avcı, 18 yılı aşkın sürede Direkt Satış Yönetimi, Kanal ve İş Ortağı Yönetimi, Müşteri Yönetimi ve Operasyon gibi alanlarda görev yaptı. İyi derecede İngilizce ve
Almanca bilen Özlem Köklü Avcı, daha önce Microsoft,
SAS ve Oracle’da kanal yönetiminden sorumluydu.
Experian Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Serter Baltacı Ocak 2016’dan bu yana Experian Türkiye, Orta Doğu ve Avrupa Operasyon Hizmetleri Bölge Lideri olarak görev yapan Serter Baltacı, Kasım 2018 itibariyle Experian Türkiye Genel Müdürü oldu. DePaul Üniversitesi Finans ve Muhasebe bölümü mezunu olan Serter Baltacı, uzun yıllar
Chicago’da Catholic Charities, Sears, Roebuck and Co., PricewaterhouseCoopers LLP. ve Ernst & Young LLP gibi şirketlerde çalıştı. Baltacı, 2010 yılından bu yana İstanbul’da sırasıyla IDS Scheer, Hayat Holding, Software AG ve EY’da yönetici pozisyonlarında görev aldı.
24 KARİYER
BThaber 12 - 18 KASIM 2018
ABD’ye gidecek fikirler belirlendi yönetimi, etkinlik yönetimi gibi çözümleri paket uygulama olarak sunuyor.
Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın yeni döneminde ABD’ye gidecek firmalar belli oldu. Programın İstanbul ayağında 8 hafta boyunca Silikon Vadisi’nden gelen mentorlar ile bir arada programa dahil olan teknoloji firmaları; iş modeli kanvası, değer önerisi, pazar analizi, müşteri bölümleme, pazarlama stratejileri, büyüme-ölçeklenme gibi konular üzerinde çalıştı. Ekim 2018’in son haftası
Programa katılmak ve ABD pazarındaki potansiyelini görmek isteyen teknoloji firmaları, www.innogate.org adresinden başvurabiliyor. Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın yeni döneminde ABD’ye gidecek firmalar ise şöyle sıralanıyor: Simternet: Simternet, geliştirdiği Knowizz ürünü ile 50’den fazla çalışanı olan firmaların; iç iletişim, süreç yönetimi, inovatif fikir
itibariyle ABD’ye gidecek 7 teknoloji firması; iki haftası San Francisco, iki haftası New York olmak üzere 1 ay boyunca potansiyel müşteri, iş ortakları ve yatırımcılarla bir araya gelecek. Programda, firmalar sektörlerine uygun birebir satış koçluğu hizmeti alarak, pazara giriş süreçlerini kısaltıyor. Programa katılan firmalar Innogate’nin ABD’deki ofis ve bağlantılarından da 6 aya kadar yararlanabilecek.
Transolt: Sürücüsüz otonom AGV taşıma sistemleri geliştirme çalışmalarını yürüten Transolt, elektronik gömülü sistemler ve yazılımları, mekatronik ve robotik sistemler ve görüntü işleme teknolojileri geliştiriyor. SolidICT: Web, mobil ve backend platformlarında uçtan uca çözüm geliştiren bir yazılım evi olan SalidICT’in referansları arasında birçok kurumsal şirket bulunuyor. Acrome: Endüstriyel ve akademik alanda kullanılmak üzere robotik ve mekatronik sistemler geliştiren, kontrol ve otomasyon çözümleri sunan yenilikçi bir eğitim teknolojileri firması olan Acrome, ürünlerini otomatik kontrol, robotik tasarımı ve mekatronik alanlarında en iyi uygulama ve
eğitim deneyimini sunmak için tasarlıyor. Sixfab: IoT marketinin yüzde 50’lik dilimini oluşturan, B2B tabanlı alt sektörlerinin, elektronik donanım ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen, Sixfab, bir yıldır yoğun şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Sixfab geçen bir yıl içerisinde pazarı ve müşterileri tanıma ve teknik yeterliliği arttırmak adına terzi dikim özel projeler yaptı, bu projelerden elde ettiği birikim ile modüler ürün ailesinin ilk ürünlerini üretmiş ve itici cirosunu oluşturdu. Inhedron: 2011 yılında İstanbul’da kurulan Inhedron, 2016 yılından beri Antalya'da 1000 m2 kapalı alana sahip fabrikasında üretim yapıyor. Şirket, endüstriyel elektronik ürünleri üretiyor. Delphisonic: Delphisonic işletmelere ileri teknoloji sayesinde makinelerin hatalarını önceden bildiriyor.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
21 Kasım 2018 Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
17 Ocak 2019 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
21 - 22 Kasım 2018 Bilişim Zirvesi'18 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 26 - 30 Kasım 2018 AWS re:Invent Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: https://reinvent.awsevents.com/
Y U R T İ Ç İ
21 Kasım 2018 TIBCO Spotfire(X) Analytics Platform Lansmanı İstanbul WindowİST Plaza Maslak AYRINTILI BİLGİ: www.infolitik.com/21-kasim-spotfire-xlansman/#.W9BcCWgzbIV
21 Şubat 2019 Teknoloji Platformları Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
27 - 28 Kasım 2018 Open Mobile Summit San Fancisco, ABD AYRINTILI BİLGİ: https://events.incite-group.com/oms/
29 - 30 Kasım 2018 Disrupt Berlin 2018 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: https://techcrunch.com/events/disruptberlin-2018/
27 Kasım 2018 Palo Alto The Cloud Security Summit Swissotel The Bosphorus İstanbul AYRINTILI BİLGİ: https://signup.paloaltonetworks.com/ ehome/364997/registration
12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
13 Aralık 2018 Girne Toplantıları BTvizyon Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP Yeni bir mektupla merhaba, Bir kamu spotu ile girizgah yapmak alışkanlığımdır, bilirsin. Yine bir gıda israfı gerçeğine, sonra da bunun için çözümlere değinmek de boynumun borcudur. Hotpoint ve Jamie Oliver işbirliğiyle hayata geçirilen Unutulmuş Gıdalara Taze Fikirler Projesi kapsamında ünlü şef, gıdaların çöpe atılmasının önüne geçecek ipuçlarını paylaşmış. Herkesi mutfakta bir “gıda israfı ninjası” olmaya davet eden ünlü şef Oliver, 4 püf noktasıyla karşımızda. İlk başlık; buzdolabından bütünüyle ve uygun gıdalar için yararlanmak. Yani misal patatesi alıp buzdolabında istiflemeyin. Buzdolabında saklama gerekliliği olan diğer tüm gıdalar için de dolaptaki en iyi yeri seçtiğinizden emin olun. İkinci püf noktası toplu pişirme, yani soğuk günlerin hatırına çorba veya yemeğin tamamlayıcısı makarnaya sos yaparken, büyük miktarlarda hazırlayıp ilerleyen günlerde çabuk bir öğün için bir kısmını saklamak, gıda israfına karşı birebir. Dondurucuyu da özellikle boş vakitlerde sağlıklı ve lezzetli ev yemekleri ile düzenli olarak doldurmak, sağlıklı ve zengin bir menü demek. Böylece üçüncü püf noktamıza da vardık: Yani yiyecekleri dondurma bölümüne. Çünkü ünlü şefin de dikkat çektiği gibi, dondurucu, yiyecek saklama ve israfı önleme konusunda bulunmaz bir dost. Son püf noktamız ise artan yemekleri çöp torbasına süpürmek yerine bunları değerlendirmek, artan yiyeceklerle yaratıcılığı konuşturup, ilginç spesiyaller elde etmek imkansız değil. Karnımız doysun, bir de minimum israf, daha ne olsun… Yollarda elimizden düşürmediğimiz Yandex’in, haritalarını kullanıcılarıyla birlikte geliştirmek için Türkiye’de Temmuz ayında kullanıma
12 - 18 KASIM 2018
Doğayı ve biyolojik çeşitliliği korumak hepimizin görevi sunduğu Yandex Map Editor servisi, internet üzerinde harita çizmeyi seven büyük bir gönüllü topluluğuna ulaşmış. Herkesin mahallesinin haritasını düzenleyebildiği, eksikleri tamamlayabildiği Yandex Map Editor ile Temmuz – Ekim 2018 döneminde bine yakın kullanıcı harita üzerinde 60 binden fazla düzenleme yapmış. Günümüz teknolojisinde birlikten kuvvet doğduğunun kanıtı. Çünkü bu düzenlemeler moderasyondan geçtikten sonra Yandex Haritalar'da ve Yandex Navigasyon’da gösterilmeye başlamış, kullanıcıların katkısıyla haritalar daha ayrıntılı ve kapsamlı hale gelmiş. En çok katkı yapan kullanıcı 9 bin 500’den fazla noktayı düzenlemiş, en çok Ankara, Antalya ve İstanbul haritalarında düzenleme yapılmış. Ödüller öncesi gurur veren kurumsal bir çevresel adımı paylaşmak isterim. Zira, tüm iş süreçlerinde sürdürülebilirliği temel alan Anadolu Hayat Emeklilik, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da operasyonel faaliyetleri sonucu oluşan karbon ayak izini sıfırlamış, yine rüzgar enerji santrallerine yaptığı katkılarla, operasyonel faaliyetleri sonucunda oluşan karbon ayak izini sıfırlayarak ‘karbon nötr’ olmuş. Kurumsal hayata örnek olmasını dilemek görevimdir. Çünkü tam bunu üstüne yine çevresel, ama bu sefer acı bir gerçekle devam edeceğim. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve Londra Zooloji Derneği’nin hazırladığı Yaşayan Gezegen 2018 Raporu’na göre, doğa, biyolojik çeşitlilik açısından tüm dünyada alarm sinyalleri veriyor. Türkiye de canlı türleri için cazip bir coğrafya olmaktan hızla
uzaklaşıyor. Öyle ki, küresel düzeyde tehlike altında olan türlerin ülkemizdeki sayısı 2008 yılında 131’ken, bugün yaklaşık 400’e çıkmış. Yaşayan Gezegen 2018 Raporu’nu değerlendiren WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar’ın dikkat çektiği gibi, hızla, uluslararası düzeyde harekete geçerek doğayı ve biyolojik çeşitliliği koruyacak önlemler almamız şart. Daha da geç kalma lüksümüz ise yok. Bu uyarı sonrası gelelim ödüllere… Vestel, Ar-Ge mühendislerinin dünya standartlarının oluşmasına yaptığı katkılardan dolayı TSE’den ödül kazanmış ve böylece Vestel’in standartları takip eden değil, oluşturan kurumlardan olduğu tescillenmiş. Türk Telekom tarafından görme engelliler için geliştirilen EyeSense uygulaması ise Mobile Marketing Association (MMA) tarafından düzenlenen Smarties Ödülleri kapsamında “Social Impact/ Not for Profit” (Sosyal Etki / Kâr Amacı Gütmeyen) kategorisinde ödül almış. Uygulama ayrıca jüri özel ödülüne de layık görülmüş. EyeSense ile görme engelliler, Türkiye’de ilk defa sesli uyarı sistemi ile hem selfie hem telefonun arka kamerasını kullanarak fotoğraf çekebiliyor. Ayrıca sesli uyarı sistemi
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
YIL 22 SAYI 1196
12 - 18 KASIM 2018
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Online Editör
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
ile nesneleri tanıyabiliyor. KoçSistem, Stevie Ödülleri’nden 6 ödülle dönmüş, tüm kategorilerde toplamda 2 altın, 2 gümüş ve 2 bronz Stevie’nin sahibi olmuş. Bu yıl 15’incisi düzenlenen Stevie Ödülleri’nin “Büyük İşverenler Ödül Programı”nda KoçSistem, “Yılın Eğitim Platformu” ve “En İyi Eğitim Çözümü” kategorilerinde altın ödüle layık görülürken; “En İyi Kurumsal Eğitim Gelişim Uygulaması” kategorisinde ise gümüş ödülü almaya hak kazanmış. “Uluslararası İş Ödülleri Programı”nda “Yılın İç İletişim Programı” kategorisinde gümüş; “Bilişim Teknolojileri Web Sitesi” ve “Yılın Marka Yenilenmesi” kategorilerinde ise bronz ödüle layık bulunmuş. Böylece KoçSistem’in öncü ve gelecek vadeden ruhunu yansıtmak amacıyla değişen mottosu “Geleceği Keşfet” somut ödülleri getirmekte gecikmemiş. Arçelik’in toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek için
2018 yılında hayata geçirdiği “Eşit Sözlük” projesi, ilk yılını doldurmadan uluslararası iki ödüle layık görülmüş. Proje, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA) tarafından “Kurumsal Sorumluluk” kategorisinde Altın Küre ile ödüllendirilmiş. Eşit Sözlük, The Stevie Awards’ta ise Avrupa’da Yılın En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı kategorisinde gümüş ödül kazanmış. Okuma vakti geldi ve bu konuda kamudan çok gurur verici bir bilgiyi seninle paylaşmalıyım. e-Devlet Kapısı üzerinden veya “Kütüphanem Cepte” mobil uygulaması aracılığıyla e-Devlet portalına bağlanarak, istediğin halk kütüphanesine “e-Üyelik” yapabilir, anında “e-kitaplara” erişebilir, katalog taraması yapabilir, ödünç aldığın kitapların süresini uzatabilir, üyelik bilgilerini güncelleyebilir, kayıt yaptırdığın halk kütüphanesini değiştirebilir ve bütün halk kütüphanelerinin hizmet bilgilerine ulaşabilirsin. Bu sözümü desteklercesine, BThaber olarak çok sevdiğimiz bir ismin, GelecekHane’nin kurucusu Halil Aksu’nun beşinci kitabının haberini vermek isterim. Halil Aksu, bu sefer dijital dönüşümü ele almış ve vizyoner bakış açısını bu sefer de ‘Dijitopya’ kitabı ile ortaya koymuş. Edinip okumak, denk gelirsek imzalatmak aklımızda olsun. Haftaya görüşmek dileğiyle.
İtirazım var…
Bir işin, tecrübeye bakılmaksınız düşük fiyat veren tedarikçiye verilmesine itirazım var. Sonuçta o iş, kalitesizliği ile size daha pahalıya patlıyor. (Bu itiraz da kendime…) bthabersirketleri.com/itiraz
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Data confidentiality is not a luxury, it is your right! When we look at KVKK’s adequacy level of protection of personal data especially within the framework of Tukrey and GDPR, we have enough examples about any legislation or sanctions alone not eliminating a known risk. This issue was emphasized by EY Turkey Consulting Services Partner, Risk Services Leader Emre Beşli, as pointed out by him; especially when the subject is technology, this situation becomes a lot more obvious. However, according to Emre Beşli, the sensitivity of personal data has increased all over the world in the recent period and it has become inevitable that a serious regulation will come into our lives. As Emre Beşli, who stated that the effect of the negative incidents here is great, the legislative requirement was an important trigger for the implementation of the necessary measures. Thus, if the implementation phase is successful, we will be able to talk about a much healthier control environment than the past. When we look at the extent to which these requirements have the potential to influence
enterprise cloud computing applications, one of the most common reasons for the development of cloud computing is the suspicion of data privacy, as Emre Beşli pointed out. However, it is now possible to provide a certain assurance with various certifications and audit reports for the security of cloud computing. But, as Beşli mentioned, it would not be wrong to think that specific practices and sanctions on personal data will be a discipline-enhancing element for companies offering cloud computing services. Emre Beşli, who commented that in particular, the security breaches will have a positive effect on more detailed reporting to cloud customers, and shared the corporate awareness and the necessary steps for the growing cyber risks: How do you assess the level of corporate and individual awareness? In the world and in our country, it is not wrong to say that individual demands play an important role in implementing legislation on
personal data. Especially in the digital world, we can talk about the existence of a conscious group. However, it is too early to say that this level of consciousness has spread to the whole society. I think organizations should go a long way to implement the principles of data confidentiality. What kind of awareness steps should be taken by public and private sector? Before addressing the issue of penalties and sanctions, it is necessary to explain very well that the confidentiality of personal data is a right. When purchasing any service or product, it is a very important development that you can question whether or not to comply with this right. As in the case of clear consent, it is very important to know what to do if you want to review your decision as a customer. All this concerns you as a citizen. Therefore, it is necessary to explain the rights and responsibilities related to this subject in a simple, understandable and practical way. Otherwise, as we have seen in many other
examples, we feel helpless and give the control to the other side. In order to prevent this, awareness-raising efforts should be planned and carried out. That is because we leave behind some of our habits that we have been continuing for a long time. Can corporate risk management work spread to all departments of companies? How should companies manage their risk management in the face of emerging risks? After the revision of the Turkish Commercial Law, the corporate risk management was once again a matter of legislation. However, it is on the agenda as an urgent issue due to the changes brought by digital transformation, economic and political risks, crisis scenarios and security. As a basic recommendation, we say that risk management should be considered as an activity that is integrated into daily operations and carried out under the constant supervision of senior management, rather than being completely separate and established as a discipline
away from the field. Although it is easy to say, it is possible to deal with problems arising from the company culture in practice. In this context, corporate risk management is a matter of awareness. What is the level of awareness and investments in cyber security? What steps should the company take in every scale? Unlimited discussions can be made about how much investment can be made to cyber security. Here is a basic principle; we recommend that the investment be determined according to the risks exposed. We often emphasize that rote security investment should be avoided. Therefore, one of the first steps is to make a healthy risk assessment. According to the result, you can decide what kind of investment plan you need and at this stage you can afford to carry some risks. Nowadays, we are far from seeing the investments that need to be made as a matter of internal source. Many activities that may be required for security can be supplied externally as a service.
Industry specific solutions will come to the forefront Digital transformation solution partner eLogo brought together information sector journalists. In her speech at the meeting, General Manager of eLogo Başak Kural stated that eLogo has shaped the sector with its 20 thousand customers and a 25% market share. Evaluating the special integrators and digital transformation market, Başak Kural said e-transformation gives direction to the transformation of Turkey’s fiscal discipline and “At this point in the Revenue Administration in the Presidency (IOP) should
immediately update partners on new developments requirement. It is not enough for the integrator to do this alone, it is important to carry out a mutual job with the customer. We listen to the customer in the field, organize focus groups and develop our business model accordingly.” Başak Kural shared these details: “We offer financial e-Transformation products which are placed around the ÖKC Financial Report Notification (Z report), e-Invoice, e-Archive Invoice, e-Book, e-Dispatch note, e-Invoice Storage, e-Archive
Invoice Storage, e-Book Storage services. In addition, we have a value added product portfolio, such as the collection product Logopay, e-reconciliation, e-statement and bank links, which make our customers’ lives easier and increase productivity. In addition to customers using Logo ERP, we also provide services to businesses using different ERP solutions. In this segment, we achieved a 5 times growth in the last 1 year. We provide integration services within the scope of the regulations issued by the different ministries in which our clients are obliged to comply with our
integrator service on the IOP side. For example; with the product and integrator structure we develop in the field of Occupational Health and Safety, users can enter the data requested by the Ministry of Labor and Social Security and the Ministry of Health and send them to the Ministries. The retail sector is rapidly adapting to digital transformation. We have also developed our Locus product to add value to the business models of our retail partners. Locus, inspired by location and focus words; is a micro location based communication platform. With this
technology, companies can instantly communicate by understanding where their customers are up to 50 meters, increase customer traffic, promote product and campaign promotions, identify areas of interest for customers, analyze customer behavior, display areas of interest, prepare segment based campaigns. Another valueadded product is Chatbot. Chatbot is an online platform that enables companies to instant messaging with their customers. With Chatbot we are able to provide real time service to all our customers.”
Competent HR should be raised in the security focus In line with the vision of the Defense Industry Presidency (SSB) in the field of cyber security, STM Defense Technologies Engineering and Trade realized two important events in Ankara. 50 teams participated in the CTF Flag Capturing Cyber Security Competition, which was held for the fourth time this year with the participation of public institutions, universities and private sector. STM’s fourth CTF Competition was held on 28-29 September. The teams, which were successful after 36 hours of online pre-qualifying, with about 130 teams and 500 people competing, joined the final contest on October
31st to compete with each other to find cyber security vulnerabilities and take over the systems. Turkey’s cyber security competition that has become traditional was held on October 31st, at the Sheraton Hotel Ankara, hosted for the fourth time by STM with the leadership of SSB. President of Defense Industry Prof. Dr. İsmail Demir participated in the event and the fights of the white hat hackers were monitored throughout the day. The event, organized with the presentation of Serdar Kuzuloğlu, brought together professionals and technology enthusiasts
working in this field. President of Defense Industry Prof. Dr. İsmail Demir stated that: “The protection of sensitive digital information of our country, institutions and Turkish companies is the meaning of the national defense concept. In this new field, we do not see the struggle as a hardware issue. The most important issue here is the training of competent human resources, the development of domestic and national software, and the effective use of these in the context of the country’s interests. In this context, we care for the CTF Flag Capturing event, which is carried out regularly every
year.” STM General Manager Murat İkinci stated that they undertook innovative activities in the field of cyber security under the leadership of the Defense Industry Presidency and said: “STM makes significant investments in the field of cyber security with its integrated cyber security capabilities, R&D activities in this area, regular cyber threat status reports, CTF contests and the local and national decision support software CyDecSys that we introduce today. Our commitment to meet the needs of qualified human resources and developing critical technologies with national
resources will continue for one of the world‘s most intensely cyber-threated countries, Turkey.“ On the same day, STM introduced CyDecSys, the domestic and national integrated cyber security decision support system, an important innovation in the field of cyber security. CyDecSys, having features to compete in Turkey, as well as in international markets, support the management of cyber security process by automating processes such as creating a network topology, vulnerability detection, creating a classification and attack trees based on risk.
Everybody is changing; banks have to make up for this change! Turkey İşbank sets an example by the investments made in digital transformation and projects developed for many institutions. Besides being an important technology user, as a technology developer, the bank defines itself as a “technology company”. Turkey İşbank, being one of the two main sponsors of the ICT Summit to be held on 2122 November, will introduce the work done so far in the field of artificial intelligence and robotics at the summit. Turkey İşbank Deputy General Manager Hakan Aran commented on the work to hold an important place not only in the banks but also Turkey’s technological expansion: “We have implemented the Workup Program in order to support entrepreneurial finteks. We support entrepreneurial and early stage initiatives with technological business ideas, through the Workup Program managed by the Kolektif House and supported by İşbank helping them develop those business ideas and grow their business. Within the scope of this program, which contains many finteks, we closely follow what they do. Of course, we learn a lot from them. We graduated 15
groups in three terms. They come, finish their projects and leave. We see what they are doing, working closely with them. If we need to take advantage of their power, we buy their products. If they need investment, we find investors. We are not only following their development very closely, but also following a strategy that chooses to be a part of change and we take advantage of this structure. I would say we were in a pretty good position about it.” Hakan Aran, who gave information about today’s technology trends, said: “Currently the most decisive part of the period is the data management department. In this department, there are artificial intelligence applications, data scientists and data engineers. The group, which was not so crowded in the past and used to doing only legal reporting or the application of business intelligence, is now engaged in the incorporation of artificial intelligence and machine learning into almost every field of banking today. These studies are changing banking once and for all. Artificial intelligence applications, machine learning and deep
learning are crucial in making unmanned operations at the bank. Today, machines are the candidates fort he jobs which are currently being done by hundreds of people in the operation centers. These hundreds of people absolutely need to change their job descriptions. In the era of the new age of artificial intelligence, employees should not be the ones to do the job but the ones to manage the artificial intelligence to do the operation. There will be no more people doing transactions in the banks. All of this will change the shell. Before the ATMs, there were tellers. When you go to the branches today, the least you can see is a teller. You will see many people in branches such as customer relationship manager, portfolio manager. A similar change will take place in operational services. Today, while making credit decisions, there are hundreds of ways by analyzing the customer; hundreds of transactions made by giving the most accurate prices for the individual, an abnormal maximization of pricing are made. There will also be changes in campaign processes. Tens of calls or messages from banks to
your phone are coming and this structure will change. By making the right analysis of the customer, the customer will be brought together with the most appropriate financial product. The customer will no longer be part of the target audience in a campaign. The message that comes to you while you are in İşcep will be something that is designed for you, customized and most importantly, something you certainly need. Thus, the rate of using the products offered will become very high. As today’s banking transactions begin with loging in, entering the password, waiting for a single-use password, receiving SMS and this will no longer be the case. With extremely simple biometrics systems and the device you use, you will find banking applications in your language, without too many security questions whether you typr or talk to the application. You are not going to have to do anything by going into a mold. Direct instructions and commands you give in your own natural language will be done by banks. Structures and applications speaking with you will come into play. In short, you will see more robots in banking.
First of all, the robots will be replaced by cold gear. You will see these robots in the branches. So you will see them here in the central operation building. A world will come with both robot software and physical robots. We are implementing these works step by step. All of these investments have been made. Projects related to this have been completed. There is a period in which you will hear only the introductions and you will go after the promotion and start to see them only in the branches. Of course, these will be the first entry period. In a few years, it will come to maturity. İşbank is positioning itself as a pioneer here, as always. You will find the first true artificial intelligence application solutions in İşbank, in Turkey. These will be launched at the summit. At the ICT Summit, we will not repeat what has been done so far. So far, we will touch upon the achievements we will have in 2019 in the short term, which will be the time to harvest for our work on digitalization, what it will bring to our country. At the ICT Summit, we will explain the artificial intelligence and robots topic in a more concrete way.”
BİLİŞİM DANIŞMANLIK HİZMETLERİ
iletişim sistemleri san. ve tic. a.ş.