Sayfa
8
Çin’in yerini neden Türkiye almasın? Malezya Ticareti Geliştirme Kurumu (Matrade) CEO Yardımcısı Sharimahton Mat Saleh, “Türkiye ile Malezya ticarette kazan-kazan ilkesini benimsemeli. Hep Çin’den ithal ediyoruz. Bundan sonra neden Türkiye olmasın?” dedi.
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1199 3 - 9 Aralık 2018
Sayfa
3
Kart sahipliği oranı büyüyor Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 2018 Ekim verilerine göre, Ekim ayı sonunda Türkiye’de 65,7 milyon adet kredi kartı ve 141,9 milyon adet banka kartı var.
Sayfa
8
P&G, Avrupa’nın en yeni Ar-Ge merkezini Türkiye’de açtı Procter&Gamble, Gebze’de yeni bir Ar-Ge merkezi kurdu. ‘Gebze Geliştirme Merkezi’ adı verilen Ar-Ge merkezi; Avrupa’nın en yeni Ar-Ge merkezi olarak tanımlanıyor.
Sayfa
16
Dijitalin hızı ve kişisel beklentiler şantiyeye yetişti İç mimarlık ve dekorasyon çözümlerini online ortama taşıyan EvimiTasarla.net girişimi, yeni tasarım paketlerini de hazırlıyor.
Sayfa
Sayfa
4
CIO’nun görev tanımı değişiyor, daha da gelişiyor KPMG’nin 2018 Küresel CIO Araştırması açıklandı. Teknoloji liderliğinin daha geniş bir alanı kapsamaya başladığını, şirketlerde CIO’nun görevinin değiştiğini ortaya koyan araştırmada, ‘Dijital dönüşüm lideri’ olarak tanımlanan CDO atamalarında artış göze çarpıyor. Araştırmaya katılan Türk şirketlerin yüzde 52’si de bir ‘Dijital Dönüşüm Lideri’ olduğunu söylüyor. Sayfa
3
Sayfa
8
11
İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ
VERi MERKEZi
M
Gebze Teknik Üniversitesi’nin, akademik kadrosu önderliğinde geliştirilen GTÜ Bilişim Teknolojileri Enstitüsü Üniversite Sanayi İşbirliği Laboratuvarı’nın açılışı 21 Kasım’da GTÜ Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
VERİ
e-Dönüşüm Komitesi Özel Entegratörler Kurulu 19.Toplantısı, Kolaysoft Teknoloji’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinlik, Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri ve özel entegratör olan kurumlardan 70’e yakın temsilcinin katılımıyla gerçekleşti.
RADORE Bulut bilişim hizmetlerinin yaygınlaşması ve yeni nesil teknolojilerin ön plana çıkmaya başlamasıyla birlikte veri merkezleri de bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.
KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI
İLİ İLG
Özel entegratörler ilk kez Ankara’da toplandı
Gebze Teknik Üniversitesi’ne Fujitsu Türkiye desteği
BThaber
GÜNDEM
3 - 9 ARALIK 2018
3
Özel entegratörler ilk kez Ankara’da toplandı
e-Dönüşüm Komitesi Özel Entegratörler Kurulu 19.Toplantısı, 8 Kasım Perşembe günü Kolaysoft Teknoloji’nin ev sahipliğinde Grand Ankara Hotel’de gerçekleştirildi. Etkinlik, Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri ve özel entegratör olan kurumlardan 70’e yakın temsilcinin katılımıyla gerçekleşti. 2015 yılından beri e-dönüşüm komitesi çatısı altında devam eden Özel Entegratör Toplantıları’na her geçen gün ilgi artarak devam ediyor. Geçen süre içinde kurul toplantılarının dışında komisyon toplantılarıyla da başarılı ortak çalışmalar yürüten entegratörler,
sektör etiklerini de oluşturmak üzere önemli adımlar attı ve sonucunda sektör etiklerinin ve destekleyen özel entegratörlerin yer aldığı e-dönüşüm sektör etikleri web sitesi yayınına başladı. Moderatörlüğünü e-Dönüşüm Komitesi Koordinatörü M. Göker Sarp’ın yaptığı ve ilk kez Ankara’da düzenlenen kurul toplantısı, Kolaysoft Teknoloji’nin Genel Müdürü Kezban Boztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı, yeni Özel Entegratör olan kurumların temsilcilerine sırayla söz verildi ve Etik Politikalar Çalışma Grubu toplantıları ile ilgili
güncel bilgiler paylaşıldı. Ardından düzenlenen birinci oturumda Özel Entegratör temsilcileri, gündemdeki e-dönüşüm konularıyla ilgili yorumlarını ve düşüncelerini paylaştılar. Etkinliğin ikinci oturumuna Gelir İdaresi Başkanlığı temsilcileri Abdullah Kiraz ve Şahin Engin Uysal da katıldı. Özel entegratör temsilcileri ile birlikte gündemdeki birçok konu ile ilgili görüş alışverişi yapıldı ve yakın dönem plan ve projeleri konuşuldu. Özel Entegratör Kurulu, sektör etikleri ve iş geliştirme toplantıları periyodik olarak düzenlenmeye devam edecek.
Kart sahipliği oranı büyüyor Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 2018 Ekim verilerine göre, Ekim ayı sonunda Türkiye’de 65,7 milyon adet kredi kartı ve 141,9 milyon adet banka kartı var. Ekim 2017 ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 7’lik, banka kartı sayısında ise yüzde 11’lik artış görülüyor. BKM verilerine göre, banka kartları ve kredi kartları ile Ekim ayında toplam 71,8 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 62,9 milyar TL’si kredi kartları ile ödenirken, 8,9 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Büyüme oranları özelinde incelendiğinde, banka kartı ile ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde
36 olurken, kredi kartı ile ödemelerde ise bu oran yüzde 19 olarak gerçekleşti. Toplam kartlı ödemeler büyümesi ise yüzde 21 oldu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin açıkladığı 2018 Ağustos verilerine göre, yaklaşık 25,4 milyon kişinin kredi kartı var. Toplamda 61,7 milyon bireysel kredi kartı bulunduğu, bunların da 55,5 milyonunun fiziki kart olduğu göz önüne alındığında, Türkiye’de kredi kartı sahiplerinin, cüzdanlarında ortalama 2,2 kredi kartı taşıdığı ortaya çıkıyor. BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, “Bu değer, kart sahiplerinin sağlık gibi acil ihtiyaçlar veya planlanmamış olası
yüksek tutarlı ihtiyaçlar için tedbir amaçlı olarak ilave kart taşıdığını, ihtiyaç duymadığı fazla kartları ise kullanmadığını gösteriyor” dedi ve şöyle devam etti: “Türkiye’de yaklaşık 59 milyon olan 18 yaş ve üzeri yetişkin nüfusun yüzde 43’ünün bir ya da birden fazla kredi kartı bulunuyor. 2017 yılında yüzde 41 seviyesinde olan bu oranın yüzde 43 seviyesine yükselmesi finansal kapsayıcılığı arttırma yolunda önemli bir gelişme, ama önümüzdeki dönemde kat edilecek önemli bir mesafe var. Kayıtdışı ekonomiyle mücadele kapsamında kart sahipliğinin artırılması konusunda daha fazla yol kat etmeliyiz.”
48
BThaber
GÜNDEM BİLİŞİM DÜNYASI
213 - 927ARALIK MAYIS 2018
CIO’nun görev tanımı değişiyor, daha da gelişiyor KPMG’nin 2018 Küresel CIO Araştırması açıklandı. Teknoloji liderliğinin daha geniş bir alanı kapsamaya başladığını, şirketlerde CIO’nun görevinin değiştiğini ortaya koyan araştırmada, ‘Dijital dönüşüm lideri’ olarak tanımlanan CDO atamalarında artış göze çarpıyor. Araştırmaya katılan Türk şirketlerin yüzde 52’si de bir ‘Dijital Dönüşüm Lideri’ olduğunu söylüyor. KPMG’nin Harvey Nash ile 20 yıldır gerçekleştirdiği CIO Araştırması’na bu yıl 84 ülkeden 3 bin 958 BT lideri katıldı. Yüzde 12’sini kadın BT liderlerinin oluşturduğu araştırmada katılımcılar, şirketlerde BT yönetimindeki dönüşümü ortaya koyuyor. ‘Dönüştürücü CIO’ başlığıyla hazırlanan rapora göre, teknolojiyle birlikte CIO’ların da görevi değişiyor. Çünkü BT liderleri yalnızca kuruluşları dönüştürmüyor, kendileri de dönüşüyor ve bu süreçte birçoğu için kendilerini geliştirme ve etkinliklerini artırma fırsatı doğuyor. Sonuçları değerlendiren KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Başkanı Sinem Cantürk, teknolojiyle birlikte odağının değiştiğini belirterek, “Teknoloji
bir zamanlar kurum içi operasyonlara odaklıyken, bugün daha çok müşteriyle ilgileniyor. Bir zamanlar teknolojisi bütçesi bir veya iki yönetici tarafından kontrol edilirken, bugün harcama sorumluluğunu üstlenen daha geniş bir paydaş grubu var. Bir zamanlar BT liderine ‘CIO’ veya ‘BT direktörü’ denirken, bugün teknoloji liderliği daha geniş bir alana yayılıyor. Bu değişim ortamında CIO’nun görevi önemini koruyor. Ancak bunun nedeni, CIO’nun da değişmesi. BT liderleri yalnızca kuruluşları dönüştürmekle kalmıyor, kendileri de dönüşüyor, birçoğu için kendilerine geliştirme ve etkilerini artırma fırsatı doğuyor” dedi. Araştırmada öne çıkan başlıklar • BT liderlerinin yüzde 49'u geçtiğimiz yıl bütçe artışı yaşadı, ki bu da 13 yılda görülen en yüksek oran. Yüzde 47’si ise çalışan sayısının arttığını belirtti. Bu da son 10 yılın en yüksek oranı. Ancak CIO’ların etkisinin arttığını söyleyen BT liderlerinin oranı yüzde 8 azaldı.
• Araştırmaya katılanların yüzde 49’u önümüzdeki bir yılda bütçe artışı bekliyor. Artış bekleyen sektörler arasında ilk 3 sırayı eğlence ve konaklama (yüzde 60), teknoloji (yüzde 53) ve profesyonel hizmetler (yüzde 53) alıyor. Türkiye’deki bütçe artış oranı ise yüzde 40. • Teknoloji bütçesinin tamamı BT içinde kalmıyor. ‘Gölge BT’ eğilimi son dört yıldır yükselişte. Kuruluşların yüzde 44’ünde teknoloji harcamalarının en az onda biri BT departmanı dışında kontrol ediliyor. Tüm katılımcıların üçte ikisi (yüzde 67) BT harcamalarının yüzde 5’inden fazlasının kendi departmanları dışında yönetildiğini ifade ediyor. • CIO görevinin daha stratejik hale geldiğine dair inanış, geçen yıl büyük bir sıçramayla ulaştığı yüzde 71’lik orana göre düşüş sergiledi. Neredeyse her 10 katılımcıdan biri (yüzde 9) CIO görevinin daha az stratejik hale geldiğini, bunun da “mevcut durumu koruması” şeklinde
olduğunu düşünüyor. • Teknoloji ve strateji dijital vizyona sahip olmada tek başına yeterli değil. Dijital liderlerin yüzde 59’u ile müşteri odaklı liderlerin neredeyse yarısı, kuruluşlarında uygun bir kültür olmadığı takdirde dijital stratejilerinin başarısızlığa uğrayacağı kanısında. • Araştırmaya katılan BT liderlerinin yüzde 49’u şu anda özel ya da vekaleten bir CDO’ları bulunduğunu belirtiyor. CDO’su bulunduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 11, bu görevi CIO’nun yürüttüğünü belirtenlerin oranı yüzde 24. CDO’su bulunan kuruluşlar dijital yetkinlikler konusunda daha etkili. Türk şirketlerinin yüzde 52’sinde dijital dönüşüm lideri veya dijital dönüşüm sorumlulukları yüklenmiş bir yönetici var. • Müşteri odaklı kuruluşlar geçen yıl rakiplerinden daha yüksek bir gelir artışı kaydetti. Gelir artışı oranı küresel ortalamada yüzde 46, ama müşteri odaklı kuruluşlarda yüzde 57. Benzer bir tablo kârlılık konusunda da var. • Müşteri odaklı kuruluşların operasyonel öncelikleri arasında ilk sırayı yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirme alıyor, ikinci sırada ise işletme için tutarlı ve istikrarlı bir BT performansı sağlamak var. Dijital stratejileri konusunda başarılı olan kuruluşlar, müşteriyi sağlam bir şekilde stratejilerinin merkezine alıyor ve teknoloji yatırımlarını, dönüşüm hedeflerinin genel kârlılıkla bağlantılı olmasını sağlayacak yollar buluyor. Dijital teknolojilerin kullanımında etkili kuruluşların yüzde 61’i gelirlerinde rakiplerine oranla daha fazla artış sağlıyor. • Tüketicilerin veri güvenliği alanında artan bilinci; risk yönetimi ve
•
•
•
•
mevzuata uyumun yanı sıra veri gizliliğinin de CIO’ların gündeminde ilk sıralara yerleşmesine neden oldu. İşletmelerini siber saldırılardan koruma da yönetim kurullarının gündemi. CIO’ların neredeyse üçte ikisi (yüzde 65) yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetim ekibinin bir parçası konumunda. Ancak bu oran geçen yıla göre yüzde 9 düşüş gösterdi. Cinsiyet bakımından, tüm erkek katılımcıların yüzde 58’i yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetim ekibinin bir parçası olduklarını belirtirken, bu durum kadın katılımcıların yalnızca yarısı (yüzde 50) için geçerli. Kuruluşlardaki teknoloji ekiplerinin yüzde 21’i kadın. Katılımcı BT liderlerinin ise yüzde 12’si kadın. Kadın liderlerle ilgili yükseliş yavaş da olsa devam ediyor. Türkiye’de ise ekiplerde çalışan kadın oranı, yüzde 25 ile küresel ortalamanın üzerinde. BT liderlerinin yüzde 69’u BT, yüzde 60’ı ise müşteri destek fonksiyonları bünyesinde akıllı otomasyon uygulaması gerçekleştirmiş veya gerçekleştirmeyi planlıyor. Yatırım planlarının sınırlı olduğu tek alan hukuk departmanları. BT liderlerinin yüzde 80’i bu alanda bir akıllı otomasyon uygulaması gerçekleştirme konusunda planları olmadığını belirtiyor. Tedarik zinciri, pazarlama, satış ve İK da robot çalışanlara mesafeli. BT liderlerinin yüzde 46’sının maaşlarında bu yıl artış oldu. Yüzde 38’i ise cazip yan haklardan yararlanıyor. Buna rağmen, iş memnuniyetinde geçen yıla oranla yüzde 13 düşüş var. Özellikle ilaç endüstrisinde çalışan BT liderlerinin üçte biri işlerini değiştirmek istiyor.
Maximum Mobil uygulamas ve Cinemaximum gişelerinde İş Bankas Maximum özellikli şahs kredi kartlar ve Bankamatik Kartlar için her gün saat 12.30’a (dahil) kadar başlayan film gösterimlerinde geçerli olacak 8 TL fiyat uygulamas Maximum Seans olarak adlandrlacaktr. Uygulamaya IMAX, IMAX 3D ve CGV ARTHOUSE film gösterimleri dahil olup VIP salon, 4DX ve D-BOX gösterimleri hariçtir. Maximum Aidatsz Kartlar ve İş’te Üniversiteli Aidatsz kredi kartlar, Ön Ödemeli Kartlar, Şirket Kredi Kartlar ve Vadematik kartlar kampanyaya dahil değildir. İş Bankas kampanya koşullarnda değişiklik yapma hakkn sakl tutar. Ayrntl bilgi: maximum.com.tr
6
E-TOPLUM
Instagramda hatalı reklam Şanghay’da defile hazırlığı yaparken İtalyan moda evi Dolce&Gabbana’nın Instagram’da yayınladığı bir reklam videosu Çin’de büyük tepki yarattı. Reklamda, bir Çinli hanım, elinde çubuklarla pizza yemeğe çalışıyor. Sonra aynı şeyi kaneloni ve spagetti ile deniyor. Olmuyor. Utangaç gülüşmeler vesaire. Reklam, Çin kültürüyle alay, ırkçılık olarak algılandı. Çinliler buna pek alındı. D&G adına derhal açıklamalar geldi: “Yanlışlık oldu. Haklandık. Biz yapmadık. Pardon” demeleri de işe yaramadı. Gerçekten bir haklanma olmadığı, düpedüz yanlış yapıldığı kısa sürede anlaşıldı. Domenico Dolce ve Stefano Gabbana, Çince (Mandarin) altyazılı bir özür videosu yayınladılar. Ama bunu diyene kadar geçen günlerde Şanghay
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
defilesi iptal edildi. Defileye katılacak önemli kişiler ve mankenler eleştiri tweet’leri attılar. D&G satan mağazaların vitrinlerine “Ben almıyorum” yazılı etiketler yapıştırıldı. #BoycottDolce dolaşmaya başladı. Alibaba ve diğer e-ticaret siteleri, D&G ürünlerini kaldırdılar. Dünyaya online moda satan Net-a-Porter, Çin’deki web sitesinden D&G ürünlerini sildi. 3.2 milyon izleyicisi olan influencer model Lucky Blue Smith, “Hepimiz aynı Tanrının çocuklarıyız. Birbirimize ve her kültüre saygı göstermeliyiz” diye yazdı. Video 24 saatte yayından kaldırıldı ama zihinlerde kaldı.
3 - 9 ARALIK 2018
Robot yeni malzeme bulacak
Harvard’da yapılan, sonra MIT’e taşınan bir robot, “yeni malzeme” üretmek için çalışıyor. Dönem, artık kompozit malzeme dönemi. Yeni bir malzeme nasıl bulunacak? Eskiden, deneme yanılmayla laboratuvarda günlerce uğraşarak bile belki bulunamıyordu. Ama MIT’de çalışan Ketobix, işine insan karıştırmadan, yapay zekasıyla başbaşa, yeni malzeme bulmak için sessizce çalışıyor. Ketobix için MIT’nin girişim sermayesi şirketi The Engine, 5 milyon dolar yatırım aldı.
Yeni “şey”in optik özelliklerine bakıyor. Sonuçları, ilk kola bildiriyor. Birini kol, yeniden çalışmaya başlıyor. Bu arada “insanlar” olayın dışında. Bir şeyi ellemiyorlar. Makine öğrenmesi, robot otomasyonu işi görüyor. Amaç, bilinmeyen bir malzeme bulmak: Hava kirliliğini emecek bir malzeme? İlaçlara direnç geliştirmiş hastalıklara karşı bir malzeme? Daha iyi performans gösterecek optik ve elektronik özellikleri olan malzeme? Acaba yeni bir polimer, yeni bir alaşım?
Ketobix, şunu bunu onu karıştırdıktan sonra “bu acaba yeni malzeme midir?” diye ikinci bir kolu işe koyuluyor.
MIT’de bir afiş asılıdır: Üzerinde “Genius” yazar. Deha, yüksek zeka anlamına. Yakından bakınca, bu
kelimenin “element” isimlerine ayrıldığını görürsünüz. “Ge”nin Germanyum elementi, “Ni”nin Nickel-kalay, “U”nun uranyum ve “S”nin sülfür olduğunu... Ketobix de işte, bu afişi “yaratan” zihniyetin okulunda, kendine göre bir deha denemesi yapıyor. Onu bunu şunu birbirine katarak, ortaya bir deha ürünü çıkartacak. Ama henüz 7 Kasım’da çalışmaya başladığı için, bakalım ilk yeni malzemesini ne zaman bulacak? Dip not olarak: Ülkemizde lastik, inşaat güçlendirme, kompozit teknolojilerinde global bir şirket olan Kordsa'nın 213 tane uluslararası onaylı 705 patent başvurusu var. Şirket ArGe için her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 2'sine denk gelen 12-15 milyon dolarlık bir kaynak ayırıyor. İzmit ve Teknopark'taki iki Ar-Ge merkezinde yaklaşık 100 kişilik bir ekip çalışıyor. 2017’de ABD'de iki şirket satın aldı. (Dünya,20.06.18)
İnovasyon kralı yaşamaya devam ediyor! Michael Jackson’ı tabloda, afişte, videoda, fotoğrafta ölümsüzleştiren 50 sanatçının eserleri ve ona dair çok sayıda obje, gezici bir sergiyle Batı Avrupa’yı dolaşıyor. Serginin adı, bir tablonun duvara asılması anlamına gelen “Off the Wall” aynı zamanda MJ’nin bir albümünün de adı. MJ’e duyulan hayranlık, 9 yıldır hayatta olmadığı halde “hayattaymış gibi” sürüyor. Londra’da Ulusal Resim Müzesi’nde (National Portrait Gallery) Haziran – Ekim arasındaki sergi, şimdi Paris’in görkemli sergi sarayı Grand Palais’de açıldı. Burada Şubat ortasına kadar kalacak. Sonra Mart – Temmuz arasında Almanya’da Bonn’a. Sonra Ağustos – Ocak 2020 Helsinki’deki Espoo Modern Sanat Müzesi’ne... İnovasyon kralı MJ’nin şanına
uygun bu sergi, bizzat bir inovasyon konumlaması. O, geçen yüzyıla müziği, videoları, dansı, yenilikçi koreografisi, giysi tasarımı ve bunların hepsini kapsayan çağdaş sanata etkisiyle derin iz bırakmış bir sanatçıydı. Hele 1982’de bir başka çağdaş sanatçı, Andy Warhol, onun bir resminden portre yapınca, Michael Jackson’ın “çağdaş sanatçılığı” test edilip onaylanmış da oldu. Ölümünden sonra mirasını yöneten avukatı John Branca ile John McClain, sanatçının ölüsünün dahi tonla para kazanmasını sağlıyor. Çünkü MJ öldüğünde 500 milyon dolar borcu varmış. Vasiyet hükümlerini yerine getirmekle görevlendirilen iki kayyım, borçları ödemek için onun şöhretini pazarlama ile paraya çevirmeyi ilke edindiler. Sergiyi Londra’da 85 bin kişi ziyaret
etti. Paris’teki sergiye 160 bin – 180 bin ziyaretçi bekleniyor. Giriş ücretli: 10 -13 euro. Hediyelik eşya, kitap, katalog, video satışlarını da ekleyerek, tüm sergi geliri hesaplanabilir. 500 milyon dolar borçlu ölen MJ hesabında şimdi 500 milyon dolar “fazla” var. Forbes, öldükten sonra da büyük paralar kazanan bir numaralı sanatçı olduğunu yazdı. Elvis Presley ve Marilyn Monroe ikinci ve üçüncü sıradalar. MJ’nin 88 yaşındaki annesi Katherine, bütün karın yüzde 40’ını alıyor. Bu parayla MJ’nin üç çocuğunun eğitim giderlerini ve her şeylerini ödüyor. Şimdi 16, 20, 21 yaşındaki çocukları 30 yaşına geldiklerinde gelirden üçte bir pay alacaklar. Borçları ödemek için kayyımlar MJ’nin takılarını, müzik arşivini, Neverland
adlı gayrımenkulünü sattılar. Bu arada Lady Gaga, ondan 55 parça giysi ve eşya aldı. Aralarında “Bad” videosunda giydiği ceket de var. Kayyımlar ayrıca, onun imajını modern sirk Cirque du Soleil’de iki gösteride kullandılar. Hatta bazı şarkıları Jeep, Nutella, Amazon reklamlarında kullanıldı. (Daha başka “yaratıcı pazarlama” örnekleri çok).
InStyle dergisi, MJ’nin modaya etkisini anlatırken, onun henüz 13 yaşındayken bile moda tasarımcısı gibi düşündüğünü yazdı. Sahnede öne doğru 45 derece eğilebilmesini sağlayan, “yer çekimine meydan okuyan” yenilikçi ayakkabı tasarımı ve özel sahne düzenlemesi için ise 1993’te patent aldığı, ölümünden sonra haber yapıldı.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
3 - 9 ARALIK 2018
Gebze Teknik Üniversitesi’ne Fujitsu Türkiye desteği Gebze Teknik Üniversitesi’nin, akademik kadrosu önderliğinde geliştirilen GTÜ Bilişim Teknolojileri Enstitüsü Üniversite Sanayi İşbirliği Laboratuvarı’nın açılışı 21 Kasım’da GTÜ Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’de az görülen bu iş modeliyle sponsor firmalar ihtiyaç duydukları teknolojileri GTÜ lisans ve yüksek lisans öğrencileri ile bu laboratuvarda geliştirebilecekler. Bu model ile firmalar öğrenci ve öğretim
üyesiyle buluşarak daha kolay yürüyen ve gözetim altında bulunan yeni projelerini gerçekleştirebilecek, kuluçka merkezi olarak çalışacak laboratuvarda öğrenciler de tasarladıkları projelerini hayata geçirebilecekler. Fujitsu Türkiye ve IBTECH’in desteğiyle açılan laboratuvarın açılış törenine Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, GTÜ Rektörü Prof. Dr. M. Hasan Aslan, Fujitsu Türkiye ve
IBTECH yetkilileri ile birçok konuk katıldı. Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, “Amacımız yerli ve milli teknolojileri artırmak. Hem bir mühendis hem de Fujitsu Türkiye’nin yöneticisi olarak ekibimle birlikte çok gururluyum” dedi. GTÜ Bilişim Teknolojileri Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Göktürk, bu laboratuvarın 15 yıllık
rüyası olduğunu belirtirken, Rektör Prof. Dr. M. Hasan Aslan, GTÜ’nün üniversitesanayi işbirliği noktasında
Türkiye’deki birçok üniversiteye örnek olma yolunda güçlü adımlarla ilerlediğini ifade etti.
Çin’in yerini neden Türkiye almasın? Malezya Ticareti Geliştirme Kurumu (Matrade), beraberindeki 50 firma ile Türk firmaları ile görüşmeye geldi. 32 milyon nüfuslu Malezya’nın dış ticarette Çin’e bağımlı olduğunu söyleyen Matrade CEO Yardımcısı Sharimahton Mat Saleh, “Türkiye ile Malezya ticarette kazan-kazan ilkesini benimsemeli. Türkiye’ye daha fazla geleceğiz. Çünkü burada imalat sanayi çok güçlü. Hep Çin’den ithal ediyoruz.
Bundan sonra neden Türkiye olmasın?” dedi ve şöyle devam etti: “Güneydoğu Asya’da düzenlenen savunma fuarında Türklerin ürettiği özel zırhlı araçlar oldukça dikkat çekiciydi. Türkiye 600 milyon nüfusa sahip Güneydoğu Asya pazarına Malezya üzerinden ulaşabilir. Dünya ticaretinde bu kadar güvensizlik ve risk varken, biz Türkiye ile daha hızlı büyüyebileceğimizi düşünüyoruz. Gelecekte
Türkiye daha da güçlü olacak ve bizim de mutlaka daha güçlü işbirliklerimiz olacaktır. 2018’in ilk 6 ayında Türkiye ile Malezya arasındaki ticaret hacmi 1 milyar 42 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde, geçen yıla kıyasla Türkiye’den ithalatımız yüzde 7.9 arttı. Yaklaşık 100 Türk firması ile ikili görüşmelerde bulunacağız ve özellikle sağlık, enerji, gıda, yenilikçi içerik ve bilişim firmaları radarımızda.”
Blockchain teknolojisinin yaygınlaşmasına tam destek Softtech, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) liderliğinde geçtiğimiz Haziran ayında kurulan Blockchain Türkiye Platformu’nun oluşturduğu çalışma gruplarından Finans, Bankacılık ve
Sigortacılık çalışma grubunun 4’üncü toplantısında üye temsilcilerini ağırladı. 21 Kasım’da Softtech İş Kule ofisinde gerçekleşen toplantıya, bankaların temsilcileri, yönetim
danışmanlık şirketleri, girişim sermayesi temsilcileri, teknoloji ve hizmet sağlayıcılar, kripto para borsaları, hukuk müşavirlikleri ve TÜBİTAK yetkilileri katıldı. ‘Blockchain
ve Dijital ID’ konularının da ele alındığı toplantı sonrası konuşan Softtech Genel Müdür Yardımcısı Darço Akkaranfil, Blockchain Türkiye Platformu’na destek olduklarını belirterek,
“Kurulduğu günden bu yana 37 üyesi ve 10’dan fazla sektörün temsil edildiği bir platformun parçasıyız. Bu çatı altındaki projelere katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi
P&G, Avrupa’nın en yeni Ar-Ge merkezini Türkiye’de açtı Procter&Gamble (P&G), Gebze’de yeni bir Ar-Ge merkezi kurdu. ‘Gebze Geliştirme Merkezi’ adı verilen Ar-Ge merkezi; Avrupa’nın en yeni ArGe merkezi olarak tanımlanıyor. Merkezde; kumaş, bebek, ev ve kadın sağlığı ürünlerine yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek. P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, “Gebze Geliştirme Merkezi’nde üç ana odağımız olacak: Tüketici
verileri ile ürün geliştirme, Endüstri 4.0 ile süreç gelişimi ve açık inovasyon ile tedarik zincirindeki paydaşlarla üretim lokalizasyonu” dedi. Turnaoğlu, P&G olarak küresel bazda Ar-Ge’ye yılda 1.9 milyar dolardan fazla kaynak ayırdıklarına dikkat çekerken, tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için dünya çapında tüm kategorilerde 40 bin aktif patente sahip olduklarını vurguladı. Turnaoğlu, “İş
modelimizin merkezinde inovasyon var. Her yıl 20 bin araştırmada 5 milyondan fazla insanı dinliyor ve ihtiyaçları belirliyoruz” dedi. Tankut Turnaoğlu, yeni açılan merkezde tamamı yerli mühendis ve teknik elemanlardan oluşan 23 kişinin çalıştığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Türkiye, barındırdığı potansiyel ile P&G Avrupa için en önemli büyüme pazarlarından biri. Yerel
tüketimin yüzde 60’ını karşılıyoruz ve kapasitemizin yüzde 20’sini ihraç ediyoruz.
Kurulan Ar-Ge merkezi ile Türkiye’nin bölgedeki rolü daha da sağlamlaşacak.”
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
3 - 9 ARALIK 2018
Çözümlerin verileri temel alması bir şart halini alıyor Hitachi Vantara, verinin doğru kullanıldığında nasıl yeni gelir kaynaklarına dönüştüğünü, müşteri deneyimini geliştirdiğini ve kârlılığa yardımcı olduğunu Hitachi Partner Day etkinliğinde ele aldı. Hitachi Vantara Stratejik Kanal ve İş Ortakları Satış Müdürü Özlem Köklü Avcı’nın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, büyük veri, veri analitiği ve kanal yönetimi gibi alanlarda bilgiler paylaşıldı. Veri miktarının hızla arttığı ve veri yönetiminin önemli hale geldiğinin altı çizildi. Hitachi Vantara Ülke Müdürü olarak atanan Önder Sönmez, konuşmasında, “Verilere dayanan çözümler, şirketlerin daha çevik olmasını ve değişen müşteri ihtiyaçlarına ve pazar dinamiklerine daha iyi cevap verebilmelerini sağlıyor. Bunu yapmak için verilerin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru biçimde mevcut olması gerek. Tam veri odaklı portföyümüzle müşterilerimiz
için 360 derece deneyim sunabiliyoruz. En çok patent başvurusunda bulunan şirketiz. Kendi kendini optimize edebilen veri merkezleri için akıllı veri merkezi zekası ve otomasyonunu zenginleştiriyoruz” dedi. Hitachi Stratejik Kanal ve İş Ortakları Bölge Direktörü Peter Kwisthout, “Hem strateji sunan hem bunları uygulayabilen bir şirket olarak, FY18 ile daha esnek şekilde portfolyo ulaşımını mümkün hale getiriyoruz. İş ortaklarımıza mali teşvikler, partner portalı, küresel öğrenme, partner araçları, demolar ve sanal laboratuvarlar, küresel destek masası, pazarlama ve GTM (Google Task Manager) desteği ve yazılımcı topluluğu gibi birçok hizmet sunuyoruz. FY18 ile çok yönlü finansal teşvik paketi sunuyor, dönüştürücü iş ve çözümlere daha fazla önem veriyoruz” bilgisini verdi. Hitachi Content ürün ailesi
hakkında bilgi veren Hitchi Vantara Veri Zekası Teknik Uzmanı Serkan Kantarcıoğlu ise farklılaşmanın artık kullanıcı verilerinin doğru kullanılmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi ve ekledi: “Son iki yılda dünyanın var olan verisinin yüzde 90’ı elde edildi. Verinin önemini biliyor ve veri odaklı bir yaklaşım sunuyoruz. Ürünlerimiz 140’tan fazla
ürünle entegre olarak çalışabiliyor.” Büyük veri ve analitik ile ilgili detayları paylaşan Hitachi Vantara Data Analitiği ve IoT Çözümleri Satış Müdürü Orhan Karaman ise artık içeriklerin erişilebilirliğinin kolaylaştığını ve hızlı değişime ayak uydurmak gerektiğini söyledi ve “Verinin nerede olduğu, kaynağı, büyüklüğü ne olursa
olsun verilere ulaşabiliyor, depolayabiliyor, şifreli ya da açık şekilde saklayabiliyor ve analitik ile tam olarak ihtiyaç duyulan bilgiye erişilmesini sağlıyor ve analiz edebiliyoruz. Hem geleneksel hem de büyük veri yönetimini ayrı ayrı yapmak önemli. Bunun için de farklı kaynaklara ve sistemlere yatırım yapmak gerek” diye konuştu.
Kurumsal UX farkındalığı giderek artıyor
SHERPA Kurucu Başkanı Yakup Bayrak Dijital ürün ve servis deneyimi tasarlayan tasarım ofisi SHERPA, ‘Türkiye Kullanıcı Deneyimi (UX) Pazarı Araştırması 2018’ sonuçlarını açıkladı. Bağımsız araştırma şirketi Curiocity’nin rehberliğinde
bu yıl ikincisi online olarak gerçekleştirilen Türkiye Kullanıcı Deneyimi (UX) Pazarı Araştırması, SHERPA tarafından kullanıcı deneyimi hizmetlerinin daha verimli hale getirilebilmesine zemin oluşturacak farklı sektör ve
alanlardaki verileri temin amacıyla gerçekleştirildi. 2018’in üçüncü çeyreğinde 13 farklı sektörde, 303 kurumsal firma arasında, ağırlıklı olarak C level ile ürün ve servis birim yöneticileriyle gerçekleştirilen kullanıcı deneyimi araştırmasına göre, kurum için UX ekipleri yaygınlaşıyor. 2017 yılına kıyasla, 2018 yılında kurumların dışarıdan hizmet alma oranları düşerken, UX süreçlerini kurum içindeki profesyonellerle yürütme oranları ise artmış durumda. Kurumların çoğu UX süreçlerini yine kurum içi UX ekibiyle (%33) yürütüyor. Kurumların, hizmetin tamamını dışarıdan alma oranları ise (%6) seviyesinde kalıyor. 2017’de kurum içindeki UX ekipleri çoğunlukla tasarım uzmanlarından oluşurken, 2018’de kullanıcı
deneyimi uzmanlarının ekiplerin de çoğunluğunu oluşturduğu görülüyor. Bir önceki yıla kıyasla, kurumların çoğunun (%64) UX tasarımı ve ölçümleme için ayırdığı bütçeyi arttırdığı, ancak UX için ayrılan bütçenin artmasına karşın, katılımcıların yüzde 50’sinin 2018 yılında bütçenin yeterli olmadığını düşündüğü görülüyor. Bu arada, 2017 yılında kurumlar için bütçe yetersizliği öncelikli problem iken, 2018’de ise kurumlar daha çok zaman ve alan bilgisi yetersizliğinden dolayı UX süreçlerinde problem yaşıyor. Bu noktada SHERPA ise yüzde 36’lık toplam bilinirlik ve yüzde 19’luk ilk akla gelme oranı ile, Türkiye’de faaliyet gösteren küresel UX firmalarının önünde. SHERPA Kurucu Başkanı Yakup Bayrak,
araştırma sonuçlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “2017 yılında UX’e ayrılan bütçeler yetersizdi ve önemi konusunda farkındalık da düşüktü. Ancak, bu araştırma sonuçlarının gösterdiği gibi, bu yıl UX yatırımlarının önemi çok daha fazla anlaşılmış durumda. Şirketlerin artık ‘UX’e yatırım yapalım mı yapmayalım mı?’ noktasından çok, ‘En iyi hizmeti kimden alabiliriz?’ noktasına gelmeye başladığı görülüyor. SHERPA’nın, kapsamını her yıl daha da genişleterek tekrar etmeyi planladığı ve kullanıcı deneyimi hizmetlerinin daha verimli hale getirilmesine zemin oluşturacak farklı sektör ve alanlardaki verilerin, pazarın Türkiye’deki durumuna ilişkin büyük resmi ortaya koyacak bir kurguyla analiz edildiği araştırmanın detaylı raporu www.sherpa. blog adresinde.”
3 - 9 ARALIK 2018 www.bthaber.com.tr
DOSYA:
Bulut Bilişimin Yenilikleri Işığında Veri Merkezlerinin dönüşümü
BThaber
Ayhan Sevgi
Yeni nesil teknolojiler veri merkezlerinin de dönüşümünü zorunlu kılıyor! Şirket ve kurumların temel altyapılarını oluşturan bilişim teknolojileri her geçen gün biraz daha karmaşık bir yapıya bürünüyor. Bu yapının sadeleştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi açısından bulut teknolojilerine olan yönelim her geçen gün artıyor. Miktarı büyük bir ivmeyle artan verinin taşınması da önemli bir sorun teşkil ederken, bu veriyi işleyecek olan uygulamaların da verinin olduğu yerde konumlandırılması önümüzdeki
dönemlerde artacak bir eğilim olarak görülüyor. Kimi şirketler tüm altyapılarını buluta taşırken kimileri de kendi bulutlarını oluşturuyorlar. Hem kullanım oranı hem de gelir olarak hızla büyüyen bulut hizmetlerinin sunulabilmesi açısından da veri merkezleri önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyorlar. Yeni nesil teknolojilerle de desteklenen bulut hizmetlerini daha çok konuşacağımız aşikar.
12 DOSYA
bulut bilişimin yenilikleri ışığında veri merkezlerinin dönüşümü
BThaber 3 - 9 ARALIK 2018
Bulut tabanlı platformların önlenemez yükselişi… Günümüzde nesnelerin interneti, yapay zeka, SaaS, blockchain gibi kavramlar birbirinden bağımsız gibi görünüyor fakat; eş zamanlı olarak gelişiyor, hayatımızda yer ediniyor. Özellikle 2020 sonrasında 5G’nin yaygınlaşmasıyla birlikte yeni bir kilometre taşı daha geride kalacak. IDC verileri, dünya genelindeki nesnelerin interneti harcamalarının 2018 sonunda 772 milyon dolara ulaşacağı ve bu tutarın 2019’da 141 milyar dolar, 2021’de 1 trilyon dolara yükseleceğini vurguluyor. Bu ciddi tutarlar beraberinde bulut tabanlı platformların da hızlı bir ivme yakalamasını sağlayacak. NGN İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, Müfit Süer’in verdiği bilgilere göre, bugün SaaS, PaaS, IaaS gibi teknolojilere ait tüm süreçler bulut bilişim platformları üzerinde gerçekleşiyor. Bu servislere yönelik harcamaların 2020 sonunda 411 milyar dolara yükseleceği öngörülüyor. Bulut bilişim ve yönetilen hizmetler pazarı dünyada ve Türkiye’de ortalama yüzde 20-25 seviyesinde büyüyor. Yapılan araştırmalar da BT dış kaynak ve hizmet pazarının en hızlı büyüyen iki segmentinin bu ikisi olduğunu ortaya koyuyor. TELKODER raporlarına göre
Türkiye'de veri merkezi sektörünün sürekli olarak büyüme gösterdiğinin altını çizen Müfit Süer, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Geçmişle kıyasladığımızda, veri merkezlerinin çok iyi bir noktaya geldiğini görüyoruz. Örneğin; 2004 yılında Avrupa ile aramızda büyük bir uçurum varken, şu an rekabet edebilecek konumdayız. Avrupa'daki veri merkezlerinden altyapı, hizmet ve operasyon anlamında farkımız bulunmuyor. Müşterilerimize aynı kalite standartlarını sunabiliyoruz. Türkiye veri merkezi pazarı dünya genelinde en hızlı büyüyen pazarlardan biri ve grubumuz sektörde fark yaratmaya hazır. İstanbul'da bulunan Star of Bosphorus Veri Merkezi’nin Asya, Ortadoğu ve Avrupa'daki birçok global işletmeyi bir araya getireceğini, dijitalleşmenin merkez üssü konumuna geleceğini düşünüyoruz. On yılı aşkın süredir Türkiye’de ve Orta Doğu’da faaliyet gösteren bölgesel bir teknoloji grubu NGN olarak kuruluşumuzdan bu yana müşterilerimize yenilikçi teknolojiler, çözümler ile katma değer yaratma ve uçtan uca hizmet verme ilkesiyle hareket ediyoruz. Anahtar
teslim hizmet anlayışımız ile veri merkezinden bulut bilişime, veri depolamadan ağ çözümlerine, kurumsal uygulamalardan bilgi ve ağ güvenliğine, nesnelerin internetinden 3D teknolojilere kadar pek çok yenilikçi çözüm ve hizmet sağlıyoruz. Biz ülkemize değer katmayı, istihdam sağlamayı, yatırım yapmayı ve yatırım yapılmasına olanak sağlamayı ilke edinmiş bir şirketiz. Bu vizyonla 150 milyon dolar düzeyinde bir yatırımla hayata geçirdiğimiz, ülkemizin en güvenli, ‘operatör bağımsız’, Tier III tasarım ve tesis sertifikasına sahip veri merkezi Star of Bosphorus ile ilgili hedefimiz müşterilerimize salt bir veri merkezi tesisi sunmaktan çok öte. Star of Bosphorus’u geleceğini düşünen ve verilerinin değerini bilen şirketlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarladık. Hem veri merkezi altyapımız ile hem de burada sunacağımız hizmetler ile fark yaratmayı, Türkiye’deki veri merkezi anlayışını yükseltmeyi hedefliyoruz. Star of Bosphorus’ta şirketlere danışmanlık, bulut, uygulama yönetimi, felaket kurtarma, yedekleme ve iş sürekliliği, güvenlik, veri depolama, barındırma başta olmak üzere geniş bir yelpazede, uluslararası standartlarda veri
merkezi hizmetleri sunuyoruz. Star of Bosphorus Veri Merkezi ile hedefimiz hem ülkemize, hem bölgemize, hem de sektörümüze değer katacak nitelikte işlere imza atarak bugünkü başarımızı daha ileri seviyelere taşımak.” Veri merkezleri ve bulut teknolojileri bilişim sektörünün lokomotifleri olduğunun kaydeden Müfit Süer, “Tüm odağını ve eforunu bu iki alana yönelten bir şirket olarak gelecekten bizim de hem küresel hem de Türkiye olarak beklentimiz oldukça yüksek. Bu kapsamda NGN olarak geleneksel BT servisleri ile yönetilen bulut servislerini bütünleştirerek uçtan uca bulut entegratörü olma vizyonumuz ile kurumsal müşterilerimizin yanında yer alıyoruz. Şirketlerin değişen BT altyapısı ihtiyaçları, değişen çözümleri de beraberinde getiriyor. Bu değişimde kurumların en yakın teknoloji iş ortağı konumumuzla bu ihtiyaçları doğru şekilde ortaya koymak ve en uygun çözümü sunmak; bu sırada da kurumları da eğitmek ve teknolojik farkındalıklarını artırmak işimizin en temel tarafı” dedi.
Verinin nerede toplandığı ve nasıl işlendiği büyük önem taşıyor
IBM Küresel Teknoloji Servisleri Ülke Lideri Burçak Soydan Dijital dönüşümün bütün dünyada hız kazandığı bir dönemde, işlerimizi büyütmemizin önündeki en önemli etken artık veri. Veriyi günümüzün altın madeni olarak tanımladıklarını belirten IBM Küresel Teknoloji Servisleri Ülke Lideri Burçak Soydan, “Endüstrilerin ve onlara hizmet eden profesyonellerin başarısı gelecek dönemde bu veriden ne kadar ve nasıl faydalandıklarıyla ortaya çıkacak. Veriden fayda sağlamak için kullanılan yapay zekâ temelli analitik çözümler kadar, veriyi nasıl ve hangi ortamda depoladığınız, nerede toplayıp nasıl işlediğiniz büyük önem taşıyor. Özel sektör, kamu ayrımı gözetmeksizin, tüm kurumlar artarak dijitalleşen iş
süreçleri çerçevesinde her geçen gün daha fazla veriyi işliyor ve depoluyor. İşte bu noktada bulut çözümleri verileri işlemek ve depolamak için pratik çözümler sunuyor. Bu çerçevede Türkiye’de de büyük veriden fayda sağlamak isteyen sektörler analitik çözümlere olduğu kadar bulut teknolojisine dayanan çözümler konusunda da bir talep yaratıyor. Biz de IBM Bulut çözümlerimizle bu şirketlere destek olmaya devam ediyoruz. Bulut platformları katlanarak artan veriyi işlemek ve depolamak için pratik çözümler sunuyor” dedi. Günümüzde bazı kurumlar, çeşitli kısıtlar nedeniyle teknoloji şirketlerine ait bulut platformları yerine kendi veri merkezlerini kullanmayı tercih ediyorlar. “Bulut çağında başarılı bir veri merkezi işletmek için gerekli olanlar ise esneklik, kapasite ve kullanılabilirliği artırmak, toplam sahip olma maliyetini düşürmekten geçiyor” diyen Burçak Soydan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “IBM olarak Türkiye’de ilk yerel veri merkezi yatırımımızı 25 yıl önce yaparak bu sektörün doğuşuna öncülük etmiş bir kurumuz. Bu alandaki yatırımlarımızı da yıllar içinde büyüterek ve güncelleyerek bugün Türkiye’de 3 ayrı noktada, 3 bin metrekareyi aşkın bir veri merkezi
operasyonu yürütüyoruz. Türkiye’deki operasyonumuz aynı zamanda IBM’in global bulut platformları ile entegre çalışmakta, bu sayede müşterilerimize tercihleri doğrultusunda hem verilerini ülke sınırları içinde tutabilecekleri, hem de global ölçekte verimlilik elde edebilecekleri hibrit modeller sunabiliyoruz. Ek olarak çeşitli kısıtlardan ve hassasiyetten dolayı müşteri bilgileri, kritik veriyi kurum dışında tutamayan kurumlar için ise geliştirilmiş çözümlerimiz mevcut. Örneğin IBM’in bundan bir yıl önce duyurduğu özel bulut platformu, genel bulut hizmetlerine benzer avantajlar sunuyor. Bunu sunarken de tek bir kuruluşa ait, ortamın özelleştirilmesinin benzersiz gereksinimleri ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan bir bulut bilişim modeli olarak hem esneklik sağlıyor hem de maliyet avantajı getiriyor. Özel bulut aynı zamanda kuruluşlara daha fazla denetim, artırılmış performans, öngörülebilir maliyet, daha sıkı güvenlik ve esnek yönetim seçenekleri gibi avantajlar sunuyor. Böylece işletmeler kendi verisini şirket dışına çıkarmadan, kendi yerinde tutarak bulut yeteneklerini kullanabiliyorlar. Türkiye’de ve dünyada 300’ün üzerinde veri merkezi işleten bir kurum olarak biliyoruz ki aslında veri
merkezi işletmek pahalı bir süreç. Kullanılmayan sunucular, depolama ve ağ cihazları ile veri merkezinde fazla elektrik tüketen ya da ısı üreten cihazlar kurumlara bir süre sonra yük olabiliyor. Günümüzde ise artık akıllı teknolojiler ve analitik sistemler ile bu atıl bileşenlerin tespit edilmesinde önemli avantajlar sağlayabiliyoruz. Bu analitik modellemeler aynı zamanda kapasite gereksinimlerini öngörme, gerekli yatırımları zamanında yapma konusunda da destek sağlıyor. IBM, dünya çapında operasyonunu yürüttüğü 500 bini aşkın sunucuda kapasite kullanımını ve kullanılabilirliği en üst seviyeye çıkartırken yapay zekâ temelli kognitif teknolojilerden faydalanıyor. Günümüzde bulut hizmetlerinin temelinde ise ölçek ekonomileri ve otomasyon bulunuyor. Bulut hizmet sağlayıcılar bu iki temel faktör ile oluşturdukları değeri müşterilerine sunuyorlar. İster kamu ister özel sektör olsun, kurumların veri merkezlerini konsolide ederek büyük veriyi daha etkin kullanabilmek için verilerini belirli merkezlerde toplamaları gerekiyor. Bu aşamada ise mekanik ve elektrik sistemlerinin kesintisiz hizmete olanak sağlayacak şekilde tasarlanması ve siber güvenlik konularında gerekli önlemlerin alınması büyük önem arz ediyor.”
“Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler” veya mağazalarında kullandığı, içinde S9Vision DS yazılımı bulunan dijital ekran sayısının sürekli artığına dikkat çeken Akın açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Müşterilerimizin yurtdışındaki büyümelerine paralel olarak biz de Türk mühendislerimizin elinden çıkan yerli yazılımımızı bir bakıma yurtdışına ihraç etmiş oluyoruz. Hali hazırda içinde kendi yazılımımız olan, ülkemizde ve yurtdışında tüm kontrolleri Sistem 9 tarafından sağlanan Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekran sayısı 40 bini aştı. Bu da yabancı yazılımlara muhtaç olmadığımızı gösteriyor. Yazılımda dışa bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Biz de bu alanda ‘Oscar’’ olarak kabul edilen birçok ödülü alarak üstümüze düşeni yaptık.” Türkiye’nin markaları, Türkiye’nin yazılımını tercih ediyor… TV’lerden farklı olarak yeni nesil yayın, reklam ile duyuru sistemi hizmeti olan Kurumsal TV Sistemleri için özel geliştirilen S9Vision DS yazılımı, kamu kurumlarından bankalara, mağazalardan restoranlara, eğlence sektöründen büyük işletmelere, otellerden üretim tesislerine vb. geniş bir alanda kullanılıyor. Akın “Türkiye’de bu hizmeti alan özellikle gıda ve perakende sektörünün önde gelen markaları, yurtdışında açtıkları yeni şubelerinde de S9Vision yazılımını kullanıyor ” diyor. Sistem 9 Yön. Krl. Bşk. Kaan AKIN
Türkiye’de kurumlara özel tv sistemleri kurup yöneten ayrıca açıkhava da LOOK!screens markası ile reklamverenlere hizmet veren Sistem 9’un ‘S9Vision’ digital signage yazılımı Türkiye ile birlikte tam 20 ülkeye yayıldı. Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı S. Kaan Akın, geliştirdikleri “S9Vision Digital Signage” yazılımlarının dünyada ki rakipleri ile yarışan bir seviyede olduğunu belirtiyor. Başarısı ödüllendirildi… 2005 yılında ‘Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler’ sloganı ile belirlediği hedefler için yola çıkan Sistem 9 bugün Türkiye’nin digital signage markası konumunda. İstanbul Teknokent’teki merkezlerinde bu alana yönelik özel bir yazılım geliştirdiklerini hatırlatan Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı S. Kaan Akın, “Yabancı yazılımlar ile S9Vision arasında hiçbir fark yok aksine bizim yazılımımız çok daha müşteri odaklı. Nitekim S9Vision yazılımımızın kullanımı, ‘Cumhuriyetimizin 95. Yılını’ kutladığımız bu yılın ilk yarısında aralarında A.B.D., İngiltere, Hollanda, Almanya, İsveç, Belçika, Arnavutluk, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, K.K.T.C., Nahçıvan, Katar, Ürdün, Sırbistan, Romanya, Irak ve Lübnan’ın da bulunduğu 20 ülkeye yayıldı. Yerli yazılımımız S9Vision’ın üstün özellikleri yurtdışındaki dünya devi birçok organizasyon tarafından ödüllendirilerek teyit edildi” diyor.
Kullanım alanı genişliyor … Sistem 9’un Türkiye’de “Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları” adıyla yaygınlaştırdığı bu hizmet küresel anlamda 14,9 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Eskiden fazla bilinmeyen bu hizmeti Türkiye’de geliştirmekle kalmayıp, yazılımlarını dünya ile yarışan bir hale getirdiklerini hatırlatan Akın: ““Geliştirdiğimiz S9Vision DS yazılımı, her türlü güvenlik altyapısına uyarlanabiliyor, kullanımı da son derece basittir. Bu yazılım, kurumsal tv sistemleri, dijital menu board sistemler, video wall sistemleri, toplantı odası sistemleri, LED ekranlar ve interaktif uygulamalar da rahatlıkla kullanılabildiği gibi, farklı çözümler de üretilebiliyor. Yazılımı dünyaya yayarak Türkiye’nin tanıtımına da katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Hizmet ve çözümlerimizi genişletmeye kararlıyız, bu karar doğrultusunda yeni yatırımlar yapacağız” diyor.
advertorial
200 Firma kullanıyor… Sistem 9, Türkiye’de farklı sektörlerden 200’ü aşkın yerli ve global firmaya hizmet veriyor. Hizmet verdikleri firmaların yurtdışındaki şube
DIGITAL SIGNAGE NELER KAZANDIRIR? •
Kuruma özel ‘teknolojik kimlik’ kazandırıyor.
•
Matbaa ve lojistikleri giderleri yok denecek kadar azaltıyor.
•
Kurumsal iletişimi %100 artırıyor.
•
Ekrana etkili içerikler yansıtarak müşteriyi işletme içine çekiyor.
•
Tüm içerikler uzaktan, merkezi sistemle ve bir tek ‘’tık’’ la güncelleniyor.
•
Görsel ve videolarla desteklenen içerikleriyle satışları artırıyor.
•
Yöneticilerin mesajlarını aynı anda tüm çalışanlara ulaştırıp motivasyonu yükseltiyor.
•
Kurumların 7/24 iletişimlerinin devam etmesini sağlıyor.
•
Her lokasyona özel yayın yapılabiliyor.
14 DOSYA
BThaber
bulut bilişimin yenilikleri ışığında veri merkezlerinin dönüşümü
3 - 9 ARALIK 2018
Birden fazla noktadan hizmet alımı yaygınlaşıyor Bulut bilişim, birçok farklı alanda çalışan işletme ya da girişimcinin teknolojiye erişiminde fırsat eşitliği sağlıyor. Bu sayede yatırım farkı nedeniyle büyük şirketler ile küçük şirketler arasında oluşan teknoloji uçurumu da ortadan kalkıyor. Çünkü bulut bilişim, nasıl ki günümüzde bir elektrik hizmeti alma süreci, altyapısı tamamen kurulu olduğu için yalnızca makinenin düğmesini çevirmekle başlıyorsa, bulut bilişim de BT hizmetlerinin benzer sadelikte alınmasına olanak tanıyor. Daha önceleri BT birimleri tarafından kurulan sistemlerde yürütülen maliyetli ve operasyonel olarak karmaşık süreçler, bulut üzerinden hizmet olarak
sunulabiliyor. Radore Veri Merkezi Kurucu Genel Müdürü Sadi Abalı’nın verdiği bilgilere göre, bulut bilişimin doğrudan faydalarına bakıldığında ilk sırada, ülkemizdeki şirketlerin de ilgi göstermesini sağlayan maliyet avantajı geliyor. Son zamanlarda özellikle büyük ölçekli şirketlerin genel ya da özel buluta yatırımlarını sürdürdüğünü belirten Sadi Abalı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bunun bir sonucu olarak 2019 yılında birden fazla bulut hizmet sağlayıcı tercih eden şirketin sayısı artacağını öngörüyoruz. Zira değişen ihtiyaçlara göre kullanılacak veri merkezi ve hizmet alma gereksinimi artıyor.
Radore olarak biz de işletmelerin ister kendi bünyelerinde kurdukları bulutta isterlerse başka bir bulut servis sağlayıcıdan aldıkları hizmette çeşitli çözümler sunuyoruz. İşletmeler hem Radore’de verilerini tutarken bir başka kaynaktaki verilerini de aynı operasyon hızında yönetebiliyor, işleyebiliyor ya da yedekleyebiliyorlar.Bu sayede uygun verinin doğru yerde tutulması için tercih yaparak dağıtık bir yapı tercih eden işletmelerin hibrit bulut ihtiyacı Radore ile karşılanıyor. Günümüzün hızla artan ihtiyaçlarına cevap verebilen modern veri merkezleri, her yerden erişilebilir, esnek, ölçeklenebilir, hesaplı ve pratik bulut çözümleri sunuyor.
Yüksek ilk yatırım maliyetleri ve sürekli bakım gerektiren veri merkezi inşası yerine, bulut bilişimin fırsatlarını değerlendirmek gerekiyor. Böylece işletmeler, hiçbir satın alma maliyetine katlanmadan, günlük olarak veri merkezi izleme ve bakımıyla ilgilenmek yerine, işlerin nasıl daha iyi yapılabileceğine ve inovasyona odaklanabiliyorlar. Radore olarak bulutun kendisini barındıran yerel bir veri merkezi olmamızdan dolayı bulut bilişimin standart özelliklerinin yanında Radore’den bulut hizmeti alan kullanıcılar için, verilerinin güvenliğinden emin olmak, yedeklerinin nerede durduğunu bilmek, altyapıyı kendi gözleriyle inceleyebilmek ve destek ihtiyacında teknik profesyonellere ulaşabilmek gibi başka avantajlar da sunuyoruz. 2018 yılında bulut üzerinde çalışan hizmetlerin kullanımındaki artışın katlanarak sürmesi, depolama ihtiyacının artması, IoT ve makine öğrenimi adaptasyonunun yaygınlaşması bekleniyor.”
Bulut hizmetlerindeki son eğilimler •
Hizmet olarak yazılım (SaaS), altyapı ve platform harcamaları artacak. Bulutun sadeliği ve yüksek performans sunması işletmelere cazip gelecek.
•
Veri merkezlerinde sunulan depolama kapasitesi artacak. Yapılan araştırmalara göre, dünya çapında toplam depolama kapasitesinin 1,1 ZB olması bekleniyor. Bu rakam 2017 yılının tam iki katı.
•
Nesnelerin interneti (IoT) ve yapay zekâ (AI) gerçek zamanlı veri ve bulut bilişim kullanımını tetikleyecek. Yeni yılda anında 40 dilde çeviri yapan kulaklıklar, hizmet sektöründe yaygınlaşan robotlar hayatımıza girecek.
•
Daha fazla içerik dağıtım ağı kullanılacak. Erişilebilirlik ve yüksek performans için CDN hizmetlerinin kullanımı yayınlaşacak.
•
Makine öğrenimi yaygınlaşmaya devam edecek. IDC verilerine göre, 2021 yılında kurumsal ticari uygulamaların yüzde 75’inin arkasında yüksek performans ihtiyacı duyan makine öğrenimi yer alacak.
BThaber
15
bulut bilişimin yenilikleri ışığında veri merkezlerinin dönüşümü
3 - 9 ARALIK 2018
Veri merkezi konusunda büyüyoruz ama yeterli değil! Ülkemizin veri merkezi hizmetlerinde gösterdiği büyüme dünya ortalamasının üstünde olmakla birlikte en iyi veri merkezi sıralamasında maalesef halen istenilen yerde değil. Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki veri trafiğinde kilit bir öneme sahip. NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu, bu konuda, “Geldiğimiz durumda, çeşitli yasal düzenlemelerle bazı noktalar
konusunda adımlar atıldı ancak atılan bu adımlar henüz yeterli seviyeye ulaşmadı ve maalesef veri merkezi sektörü büyüklüğünde, halen gelişmiş ülkeler düzeyine çıkamayıp bir alt segmentte kaldık. Veri merkezlerimizin, dünya standartlarında hizmetler verebilmesi için kamu destekli adımların atılması ve hukuki düzenlemelerle bu adımların desteklenmesi gerekiyor. Bu adımların atılması durumunda ülkemizin sahip olduğu potansiyeli kolaylıkla açığa
çıkarabileceğini düşünüyorum” dedi. Türkiye veri merkezi konusunda coğrafi olarak avantajlı bir konumda bulunduğunun ve bu fırsatın değerlendirilmesi konusunda sık sık uyarılarda bulunan Radore Genel Müdürü Sadi Abalı da şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin doğusuna ve güneyine doğru telekomünikasyon altyapısında iyileştirmeler gerçekleştirildiği takdirde Ortadoğu ve Kafkaslardan hatta Asya’nın bazı ülkelerinden de
talepler alacağımıza ve bu alanda yatırım motivasyonunun daha da artacaktır. Yabancı internet servis sağlayıcılarının da Türkiye pazarına girmeye başlamasıyla, bunlardan hizmet alıp Avrupa’ya daha hızlı bir şekilde erişmeye de başladık. Yavaş yavaş yabancı müşterilerin de bizden hizmet almaya başladığını görüyoruz. Özellikle Avrupa’dan talepler artmaya başladı. Avrupa’daki veri merkezlerinden altyapı anlamında farkımız bulunmuyor.”
Veriyi işleyen kaynaklar verinin olduğu yere taşınacak Verinin gitgide önem kazandığı günümüzde artık şirketler verilerinin depolanması ve yönetilmesi söz konusu olduğunda öncelikle esnekliğe sahip olmak istiyorlar. İster bulutta ister veri merkezlerinde olsun, hızlı ve güvenilir hibrit sistemlere sahip olan kurumlar, değişen ihtiyaçlara göre geçişleri sağlayabilme esnekliği ile avantaj kazanıyor. Bir dönem çok kritik durumda olan veriyi özel bulutta tutarken artık daha az önem taşımaya başladığında bu veriyi genel buluta aktarabilme ve bu sayede gereksiz maliyetlerden de kurtulabilme özgürlüğü vazgeçilmez bir husus. Opinion Matters tarafından 750 BT yöneticisinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre en çok kullanılan bulut sisteminin hibrit bulut olduğunu kaydeden NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Bu kadar büyük olan bir talebi en verimli şekilde karşılayabilmek için NetApp olarak hibrit bulut veri servisleri alanında Microsoft Azure ile iş birliğini genişlettiğimizi duyurduk; aynı şekilde AWS ile de bir iş birliğimiz var. NetApp, her türden bulut ortamını destekleme vizyonunu tüm çözümlerinde hayata geçiriyor. NetApp’ın veri ürünleri ve hizmetleri, her türden bulut ortamında inovasyon geliştirmeleri ve hızla dönüşen teknolojik ortamda etkin iş sonuçları elde etmeleri için müşterilerini güçlendirmeye yardımcı oluyor. Küçük ya da büyük olması fark etmeksizin her girişimin ve şirketin bulut bilişimden faydalanabilmesi için ‘Kullandıkça Öde Sistemi’ni destekliyoruz. Bu sistem ile kullanıcıların ihtiyaç duydukları hizmetlere daha kolay erişmesi sağlanırken; hizmetleri ihtiyaç duyduklarından fazla veya az miktarda satın alma riskini ortadan kaldırmaya ek olarak değişen ihtiyaçlarına göre istedikleri hizmeti ve istedikleri zaman
alabilmelerini sağlıyoruz.” Buluta odaklılık, artık daha sağlıklı iş kararları alınması, müşteri deneyiminin iyileştirilmesi, yeni hizmetler sunmak ve yeni iş modelleri geliştirmek, kurum genelinde verinin sağladığı avantajların kullanılabilmesinin en temel yolu olarak gösteriliyor. Kurumların da artık bu gerçeğin farkında olduklarının altını çizen Levent Kaptanoğlu, şunları kaydetti: “Ancak, bulut ortamında başarı, her türden bulutta depolanan verinin entegrasyonuna, korunmasına ve optimize edilmesine bağlı. Biz NetApp olarak bu üç yaklaşıma, yani verinin bulutta entegrasyonu, korunması ve optimize edilmesine odaklanan çözümlerimizle özellikle dijital dönüşüm süreçlerinde, hizmet sağlayıcılarının işlerini büyütüp riskleri azaltmalarına destek veriyoruz. Türkiye’de de bulut hizmet tedariki alanında veri altyapılarıyla sağladığı hizmet ve çözümler sayesinde gelişmiş bir ilişkimizin bulunduğu BulutBroker, yetkinliğini kanıtlayarak iş ortakları listemize girme başarısını gösterdi. Bu stratejik iş ortaklığının sunduğu veri saklama ve arşivleme platformuyla hem şirketlerin verilerinin ikinci adresi olabilmeyi hem de uygun maliyetle iş sürekliliği sağlayarak müşterilerimize rekabet gücü kazandırmayı hedefliyoruz. BulutBroker ile medya dünyasına yönelik ilk projemizi geçtiğimiz sene Doğuş Yayın Grubu’nda gerçekleştirdik. Petabaytları bulan zengin medya içeriklerini buluta arşivleyen yeni bir altyapı inşa ettik. Kurumlar için, bulut öncelikli bir organizasyona dönüşerek rekabet üstünlüğü kazanmak artık bilinen bir şey, ama bunun sonucunda somut iş etkisi yakalayabilmek de önem arz ediyor. Vizyonumuz bulut aracılığıyla veri odaklı inovasyon için ilham kaynağı olmak. Burada unutmamamız gereken bir nokta var: önümüzdeki yıllarda veri o kadar hızlanacak ki veriyi bir yerden bir yere taşımak zorlaşacak. Verinin
NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu muazzam bir dinamikliğe eriştiğini ve hiç olmadığı kadar büyük oranlarda üretildiğini hepimiz biliyoruz. Bu durum öyle bir noktaya geldi ki veriyi bir yerden bir yere taşımak artık git gide zor bir hal aldı. Veriyi taşımak yerine artık veriyi işleyen uygulamaların ve kaynakların verinin olduğu yere taşınması gerekiyor, bu da bulut, merkez ve uç mimarileri gibi yeni yapıların oluşturulması gibi sonuçlar doğuruyor. Gelecek yıllarda merkezden geçen verinin miktarı uçlarda oluşan verinin miktarından daha az olacak. Tesadüfen gerçekleşmeyecek bu geçiş, doğru verinin daha sonra karar alma süreçlerinde kullanılmak için saklanması sayesinde gerçekleşecek. Ayrıca “Büyük Veri”den “Devasa Veri”ye geçiş Solid-State tabanlı mimari ihtiyacını doğuracak. Büyük miktarlardaki veri yığınlarının analizini gerçekleştirme ihtiyacı giderek artarken verinin de işleme kaynaklarına daha yakın hale gelmesi
gerekiyor. Devamlı bellek ile veri kaybetmeden çok düşük gecikme süreleri sunan ve bu gecikme süreleri ile de işletmeler için verinin belirlediği yeni fırsatlar yaratan yazılım mimarilerine geçiş sağlanacak. Flaş teknolojisi endüstrinin en çok konuşulan konularından bir tanesi. Flaş üzerinde çalışan yazılımlar gerçekte çok değişmedi sadece daha hızlı hale geldi. Tüm bunlara ek olarak veri yönetimi için merkezi olmayan sabit mekanizmaların ortaya çıkacak. Veriyi güvenilir, sabit ve gerçek anlamda dağıtık bir şekilde yöneten mekanizmaların ortaya çıktığını ve veri merkezlerinin üzerinde büyük bir etki bırakacaklarını göreceğiz. Blockchain bu değişimin şu an var olan en iyi örneği. Veri merkezi özelinde altyapı ve entegrasyonda en başta verilerin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde yönetilebilmesi gerekliliği daha da artacak. Bunun yanı sıra uygulamaların ve verilerin yönetiminin basitleştirilmesi de çok daha büyük önem kazanacak. İster bulutta ister veri merkezlerinde, NetApp Data Fabric mimarisi ile hızlı ve güvenilir hibrit sistemler inşa edip verileri seçenekler arasında kolayca taşınabilir, kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde yönetilebilir bir hale getiriyoruz. Buluttaki verilerin değerini optimize eden Data Fabric vizyonumuzla birlikte kurumsal seviyede ölçeklenebilir hiper bütünleşik altyapı (HCI), yeni hibrit bulut yazılımlarımız ve servislerimiz, bulutta ve kurum içi ortamlarda bulunan uygulamaların ve verilerin yönetimini basitleştiren hibrit bulut veri hizmetleri alanındaki liderliğimizi daha da güçlendiriyor. Gün geçtikçe daha çok sayıda şirket, veri ve bulut teknolojisinden faydalanarak işlerini hızlandırmanın yeni yollarını arıyor ve bu trend orta vadede de geçerli olmaya devam edecek.”
16
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
3 - 9 ARALIK 2018
Dijitalin hızı ve kişisel beklentiler şantiyeye yetişti İç mimarlık ve dekorasyon çözümlerini online ortama taşıyan EvimiTasarla.net girişimi, yeni tasarım paketlerini de hazırlıyor. Online iç mimarlık ve dekorasyon platformu EvimiTasarla, Handan Aybars Yüksek Mimar Banu Hatipoğlu ve İnşaat Yüksek Mühendisi Ebru Tamer’in eseri. Hatipoğlu ve Tamer, 2017 yılında online ev dekorasyonu hizmeti veren markaları ile yeni bir iş modelini, EvimiTasarla yapısını geliştirdiler. Uygulama; iç mekan tasarımında daha hızlı ve pratik adımlar atabilmeye olanak sağlıyor. “Hedefimiz; estetik kaygılarla işlevlendirilmiş kullanıcı odaklı mekanlar tasarlamak” diyen Yüksek Mimar Banu Hatipoğlu’na, İnşaat Yüksek Mühendisi Ebru Tamer de şu eklemeyi yaptı: “Modern çağın insanı, zahmetsiz biçimde hizmete ulaşmayı istiyor, örneğin online mağazalardan alışveriş yapıyor. İşte EvimiTasarla. net de bu tercihlerle ortaya çıktı.” Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni bitirdikten sonra Viyana Teknik Üniversitesi‘nde Proje Planlama ve Yönetimi üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamlayan Ebru Tamer, Türkiye‘ye döndüğünde 10 yıl kadar profesyonel iş hayatına yönetici olarak devam ederken, kendi işini yapmak üzere ayrılmış, 2005’te Pozitif Mimarlık’ın kurucu ortağı olmuş. Banu Hatipoğlu ise İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İTÜ Mimarlıkta Bina Bilgisi yüksek lisans eğitimimi tamamlamış, serbest iç mimari çalışmalarına odaklanmış, 2007’de Pozitif Mimarlık’a ortak olmuş. 2017’den beri çalışmalarına EvimiTasarla ile online iç mimarlık hizmetini de ekleyen ikili ile hizmet yapılarını ve hedeflerini konuştuk: EvimiTasarla.net projeniz Pozitif Mimarlık‘tan doğdu, değil mi? Ebru Tamer: Evet, Pozitif Mimarlık‘ta profesyonel olarak 2005 yılından bu yana
Banu Hatipoğlu: Olumlu geri dönüşler alıyoruz ve memnuniyet düzeyimiz yüksek. Çünkü bizden hizmet alanlar tercih ettikleri dekorasyon stillerini sitemizin ‘stil galerisi’ bölümünden seçebilme imkanına sahip oluyor. Dekorasyon trendlerini takip edenler, evlerinde farklı tarzları, stilleri denemek isteyen her kesim tarafından tercih ediliyoruz. Ağırlıklı olarak dijital teknolojiye aşina ve zamanı da değerli genç ve orta yaşlı çalışan kesimlerden talep alıyoruz.
Yüksek Mimar Banu Hatipoğlu
İnşaat Yüksek Mühendisi Ebru Tamer
iç mimari işler ağırlıkta olmak üzere ofis, konut, restoran, okul ve sağlık birimleri gibi geniş bir çerçevede proje uygulama ve danışmanlık, ürün tasarımı, iç mekan tasarımı ve dekorasyon gibi işlere imza atıyoruz.
mimari hizmeti verdiğimiz için bu işi yarınlara nasıl taşıyabileceğimizi düşünerek araştırmalar yaptık ve özellikle ABD’de bu işin zaten yaygın bir şekilde varolduğunu gördük. Biz de kendi insanımızın kullanım alışkanlıklarına göre bu iş modelini geliştirdik ve 2017 yılından bu yana hizmet veriyoruz.
EvimiTasarla konsepti nasıl bir ihtiyaçla ortaya çıktı? Bu konuda bir proje geliştirme kararı nasıl ve ne zaman alındı? Banu Hatipoğlu: EvimiTasarla.net, iç mimarlık ve dekorasyon çözümlerini online ortama taşıyan bir girişim. Günümüzün hızlı hayat akışında insan kaynaklı işgücü ve zaman her geçen gün daha çok değerlenmekte ve pahalılaşmakta. Modern çağın insanı hizmete zahmetsizce ulaşmayı tercih ediyor. EvimiTasarla.net de bu fikirden ortaya çıktı. “Bir iç mimarlık müşterisiyle hiç karşılaşmadan online hizmet verilebilir mi?“ sorusuna cevap aradık ve geliştirdiğimiz bu modelle cevabı verdiğimizi düşünüyoruz. Günümüz gençleri kendi ihtiyaçları için bile bu zamanı vermek istemiyor ve her türlü işlerini online çözmeye çalışıyor. Ulusal ve uluslararası araştırmalar da online alışverişin istikrarlı gelişimine işaret ediyor. Tüm bunlar ışığında, artık online hizmet ayağı olmayan bir sektörün ayakta kalmasının mümkün olmadığını görüyoruz. İç
Nasıl bir hedefle ve altyapıyla bu yapıyı hayata geçirdiniz? Ebru Tamer: Halihazırda iç mimarlık hizmeti veren bir şirket olduğumuzdan mimari seçkiler için çok sayıda çözüm ortağımız zaten vardı. Yılların tecrübesiyle oluşan ürün portföyü ve piyasa hakimiyeti konusunda hiç sıkıntı çekmedik. Öncelikli yatırımımız; yazılım ve sistem danışmanlıkları konusunda oldu. Web sayfamızın hazırlanma süreci uzun zaman aldı ve çalışmalar uzman ekipler tarafından titizlikle yürütüldü. Danışmanlarımız da bize sistemsel uyarılarını yaptılar ve bu uyarılar doğrultusunda web sitemizi geliştirdik, yeniledik. Proje geliştikçe, ek personel desteği almamız da gerekti. Bunun sonucunda, sosyal medya ve SEO alanında uzman firmalarla çalışıyoruz. Kullanıcıların bu uygulamaya geri dönüşleri nasıl oluyor?
Bu projede ev dekorasyonu hizmeti veren markalarla nasıl bir işbirliğiniz var? Banu Hatipoğlu: Pozitif Mimarlık olarak üstlendiğimiz uygulamalarda birçok dekorasyon firması zaten çözüm ortağımız. EvimiTasarla projemizde bunların arasına online hizmet veren çok sayıda firmayı da ekledik. Eskiden beri işbirliğimiz olan firmalar zaten kendilerinin 3D ürün kütüphanelerini ve görsellerini bizimle paylaşıyorlardı, EvimiTasarla projelerimizde ürün seçkimiz içinde yer alan yeni firmalar da markamızı anlattığımızda heyecan ve ilgiyle karşılıyor. Tasarımlarımızda ürün seçimleri konusunda yaratıcılığımızı etkilememesi adına hiçbir firmayla işbirliği anlaşmamız yok. Her firmanın kendine has öne çıkan tarafını bulup, projede belirten bütçeye göre segmentler içinde konumlandırıyor ve müşterilerimize sunuyoruz. 2018 yılını sektörünüz adına nasıl değerlendiriyorsunuz? Ebru Tamer: 2018, inşaat sektörü için oldukça kötü geçen bir seneydi diyebiliriz. Sektördeki arzın doygunluğa ulaşmasının yanı sıra ülkemizin yaşadığı ekonomik çalkantılar da sektörü etkiledi. İç mimari ve dekorasyon sektörü inşaat sektörüne göre daha
hareketli ve ümit vaat eder olmakla birlikte, ekonomik şartlar müşteri tarafında da çekingenlik yarattı. Gerek 2019 yılı gerekse orta vade için beklentileriniz, hedef ve stratejileriniz neler? Ebru Tamer: Öncelikle yeni tasarım paketlerimiz geliyor. Çok yakında gelen talepler doğrultusunda hazırlamış olduğumuz “tazelenme paketimiz” ve “duvar tasarımı paketimiz” olacak. Böylece mobilyasını almış, ama mekanında yeni bir ruh oluşturmak isteyen veya küçük bir mimari dokunuş peşinde olanlar için de çözümlerimiz olacak. Aklımızda bir e-mağaza projemiz de var. Burası kullanıcıların her yerde rastlanabilecek ve seri üretimi olan ürünlerden ziyade estetik ve fonksiyonel açıdan önem kazanmış ürünleri bulacağı, çeşitli atölyelerde sanatçılar tarafından özenle tasarlanmış nitelikli dekorasyon ürünlerini ve belki de kendi özgün tasarımlarımızı satışa sunacağımız bir mağaza olacak. EvimiTasarla gelişimi için farklı işbirlikleriniz, yurtdışı odaklı yatırımlarınız olacak mı? Banu Hatipoğlu: Öncelikle iç piyasada yerimizi iyice oturtmak ve daha çok kitleye ulaşmak istiyoruz. Büyüme çizgimizin hep yukarı gitmesinin ve bu aşamada tasarım kalitemizin bizi ayrıştıracağına inanıyoruz. Yapının gelişimini öncelikle farklı tasarım paketleriyle yapmayı, müşterilerden gelen talepler doğrultusunda dinamik ve sürekli kendimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. İç mimari konusunda bir başvuru portalı haline gelebilmek de misyon olarak belirlediğimiz bir konu. Bu doğrultuda her geçen gün içerik açısından daha da zenginleşen blog yazıları hazırlıyor, bu konuda farklı uzmanlarla işbirlikleri yapmayı planlıyoruz.
20
BThaber 3 - 9 ARALIK 2018
Hizmetler ‘yönetilen’ başlığında büyüyecek
Yönetilen hizmetler sektörü ile ilgili hazırlanan yeni bir rapor, şirketlerin bu iş modeline olan ilgisinin artacağını gösteriyor. 2023 Yönetilen Hizmetler Tahmin Raporu’nda, 2018’de 180 milyar dolara ulaştığı belirtilen yönetilen hizmetler sektörü pazar payının yıllık ortalama yüzde 9,3 büyümeyle 2023’e kadar 282 milyar dolara çıkması bekleniyor. Araştırmacılar ise şirketlerin en çok BT altyapılarına ve veri merkezlerine yatırım yapacağını öngörüyor. Clonera Hizmet Çözümleri Müdürü Doğan Yılmaz, yedeklemeden güvenliğe, altyapıdan izlemeye kadar
birçok BT operasyonunun yönetilen hizmetler ile gerçekleştirilebildiğini belirterek, yönetilen hizmetlerin şirketlere sağladığı yararları 5 maddede özetledi: 1. Boyutu ne olursa olsun her şirketin hız, verimlilik ve inovasyona ihtiyacı var. Yönetilen hizmetler de işte bu üç kavrama da hizmet eder. 2. Rutin BT altyapısı işletiminden felaket kurtarmaya kadar pek çok alanda yönetilen hizmetleri iş yapma sürecine, doğru noktalarda ve
gerektiği kadar dahil etmek, şirketlerin BT verimliliklerini artırır ve risklere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlar. 3. Yönetilen hizmetler aynı zamanda ekonomik. Farklı dikey uzmanlıklarda yetkin iş gücü, sistemlerin izlenmesi için gereken lisanslar ve 7/24 uzman desteği, aylık operasyonel ve yönetimsel raporlar gibi bileşenlerin tümü birlikte ve daha uygun maliyetle sunulur. 4. BT hizmetlerinde dış kaynak kullanımı, kurumun kendi başına üstlenemeyeceği işleri gerçekleştirerek, BT yöneticilerine ve personeline asıl işlerine odaklanma fırsatı verir. 5. Yönetilen hizmetler, BT ekiplerine zaman kazandırır ve bilgi birikimlerini şirketlerine rekabet avantajı sağlayacak konular başta olmak üzere daha verimli işlerde kullanmalarına imkan tanır.
Mikro veri merkezi Eaton’dan geliyor
Güç yönetimi şirketi Eaton, şirketlerin BT ekipmanlarını yönetmelerine yardım eden, güç ve soğutma çözümlerini tek bir kabinde barındıran Mikro Veri Merkezi’ni tanıttı. Eaton Mikro Veri Merkezi içerisinde KGK, klima, ortam denetleme, yangın söndürme ve dağıtım panosu, aydınlatma koruması, sıcaklık, nem, duman, su baskını, manyetik kapı sensörleri, 3.5 kW soğutma kapasitesi, temel veya yönetilebilen pDU, R410A çevre dostu soğutucu sistemleri gibi birçok özellik
bulunuyor. Eaton Mikro Veri Merkezi, BT altyapısı için emniyetli olduğu gibi, yerinde erişim sağlayarak pek çok iç mekan uygulamasında güvenle kullanılabiliyor. Mikro veri merkezini en çok tercih eden sektörler ise bankalar, güvenlik, sigorta ve telekomünikasyon şirketleri, devlet daireleri, enerji ve kimya endüstrileri, raylı taşıma sistemi altyapısı sağlayıcıları, tıp merkezleri, perakende ve eğitim kurumları olarak öne çıkıyor. Mikro Veri Merkezi’nin altı temel
faydası; hızlı konuşlandırma, çevre koruma, uzak erişim, işletimsel güvenlik, yüksek güvenilirlik, Düşük Sahiplik Maliyeti (TCO) ve yüksek teknolojili tasarım olarak sıralanıyor. Eaton Elektrik Türkiye Ülke Satış Müdürü Yılmaz Özcan, şu bilgileri verdi: “Klasik veri merkezleri kurulum ve işletim maliyetleri açısından cazibesini kaybediyor. Özellikle bulut bilişim için mega veri merkezleri açılıyor. Bu veri merkezleri maliyet açısından daha uygun görünse de, lokalde kalan servislerin daha uygun, küçük ve taşınabilir mikro veri merkezlerine dönmesi gerek. Veri merkezleri konusunda enerji verimli çözümlerimiz ile dünya devi firmalara güvenle hizmet veriyoruz. Eaton Mikro Veri Merkezi’nin en güçlü özellikleri arasında; güç dağıtım panosu (kabin içi), standart 42U kabinet olması ve tüm bileşenlerinin standart kabinet içine yerleşmesi var.”
YazarkasaPOS’ta tercih Ingenico oldu Uçtan uca ödeme şirketi Ingenico’nun YazarkasaPOS cihazları, Vodafone Türkiye’nin tercihi oldu. Ingenico YazarkasaPOS’lar için geliştirilen özel Vodafone satış uygulaması ile Vodafone mağazaları, Ingenico YazarkasaPOS’lar üzerinden özel paket satışları, TL yükleme ve fatura ödeme gibi birçok satış işlemini tek cihaz üzerinden gerçekleştirebilecek. Vodafone Türkiye ile olan işbirliğinin Ingenico Grubu için önemine dikkat çeken Ingenico Türkiye Genel Müdürü Alpay Sidal, “Uçtan uca ödeme konusunda dünya lideri bir şirket olarak, Vodafone Türkiye ile iş ortaklığı yapmak bizim için son derece önemli. Sahada 150 bin mükellefimize, 215 bin cihaz ile aktif hizmet veriyoruz. Diğer tüm iş ortaklarımızda olduğu gibi Vodafone Türkiye için de özel olarak geliştirdiğimiz uygulamalarımızla daha yüksek katma değer sağlamayı hedefliyoruz” dedi. YazarkasaPOS’larının donanım zenginliği ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan Ingenico, işbirliği kapsamında Vodafone Türkiye mağazalarına özel olarak geliştirilen uygulama ile geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. Vodafone Türkiye mağazaları böylece Ingenico mobil ve masaüstü cihazları ile nakit ve kartlı TL yükleme, paket satışı, fatura ödeme gibi birçok işlemi yapabilecek. YazarkasaPOS’larında teknolojik pratikliğe ve uygulama zenginliğine önem veren Ingenico, Vodafone mağazalarına özel geliştirmiş olduğu uygulama sayesinde mağazaların hem seyyar hem de masaüstü Ingenico YazarkasaPOS’ları sadece KDV fişi için değil, katma değerli servis satışları için de kullanabilmesine olanak tanıyor.
Komisyon ödemeden para gönderme tercih sebebi halini alıyor Uluslararası çevrimiçi para transfer hizmeti TransferGo, geçtiğimiz ay Türkiye’ye yönelik ücretsiz para transferi servisini başlatmıştı. TransferGo lansmanıyla Ekim ayı içerisinde Türkiye'ye yapılan transferlerin sayısı da 2018 yılına dair aylık ortalamanın 4 kat üzerinde gerçekleşti. Kullanıcı sayısında artışın yanında, 2018 yılında herhangi bir ay içerisindeki kullanıcı sayısının da 5 katı kadar yeni kullanıcı kaydı gerçekleşti. TransferGo'ya en çok ilgi, beklentiler paralelinde Almanya'dan Türkiye'ye para gönderimi yapmak isteyen Türklerden geldi. 2017 ile kıyaslandığında, Ekim ayı dahil tüm 2018 için Avrupa'daki herhangi bir ülkeden Türkiye'ye para gönderme işlem sayısı 5 katına çıkarken, Almanya'dan Türkiye'ye yapılan transfer özelinde ise bu sayı 10 kata kadar ulaştı. Almanya’yı ise Belçika, Hollanda, Avusturya, Fransa ve İngiltere gibi Türklerin yoğunlukla yaşadığı ülkeler takip ediyor. TransferGo Türkiye Ülke Müdürü Senem Öztürk, şunları söyledi: “Avrupa’dan Türkiye’ye para göndermek isteyenler birçok farklı nedenlerle ülkemize transfer yapıyorlar. Bunların içinde düzenli olarak Türkiye’deki akrabalarına para gönderenler, emeklilikleri için veya yatırım amaçlı Türkiye’den ev, arsa satın alanlar var. İş modelimiz sayesinde Avrupa’daki Türk vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak ücretsiz para transferi uygulamasını Türkiye pazarına da sunabiliyoruz. Müşterilerimizden de ilk günden bu yana oldukça güzel dönüşler aldık, hem ücretsiz hem ortalama piyasa kurları üzerinden Türkiye’ye para gönderebilmek onları mutlu ediyor.” Diğer yandan, ‘ücretsiz’ seçeneğiyle birlikte Türkiye pazarına giren TransferGo'nun ücretli seçenekleri de müşteriler tarafından tercih edildi. Müşterilerin yarısı, ilk gönderimleri için bile ücretli ve daha hızlı seçenekleri kullanırken, ilk gönderimlerini ücretsiz seçeneğiyle deneyip ikinci gönderimden itibaren en fazla 2.99 avro ödeyip, paralarını yarım saat içerisinde Türkiye'ye ulaştırmayı seçtiler. Genel merkezi İngiltere’de bulunan TransferGo’nun halen dünyanın dört bir yanında 700 binden fazla müşterisi var ve dünya çapında 47 ülke arasında uluslararası, hızlı ve ücretsiz para transferleri sunuyor.
40.000+ ekran yönetimi 20 ülkede hizmet
SİSTEM 9 DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.
PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV
VIDEO WALL
İNTERAKTİF UYGULAMALAR
LED EKRAN
VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER
DİJİTAL MENU BOARD
TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
Kamu alımları 1997 yılı sonuna kadar durduruldu
Bu sayıda.. • Kamu bilişimcileri sorunlarına çözüm arıyor (Sayfa 2) • 10 yıl sonra KK personeli nasıl eğitilecek? (Sayfa 4) • Ada/Platinum, dağıtım ve
Hükümet, Başbakan Prof. Dr. Necmet
Başbakanlık Personel ve Prensipler
luşlarının BT yatırımlarını nasıl etkile
destek kanalı oluşturuyor (Sayfa 8)
tin Erbakan imzasını taşıyan 2 1 Kasım
Genel Müdürlüğü tarafından yayımla
yeceği konusunda ise kamu bilgi işlem
1 9 9 6 tarihli bir Tasarruf Genelgesi ya
nan G e n e l g e d e harcamaların durdurul
merkezi yöneticileriyle görüştük. Kamu
yımladı. G e n e l g e d e halen devam e d e n
masının gerekçesi ise şöyle açıklanıyor:
BT yatırımlarının genellikle yılın son
yatırım harcamaları ile ilgili, genelgenin
"Bütçelerde mevcut ödeneklerin, harca
çeyreğine yapıldığını belirten yetkililer,
yayımı tarihinden ö n c e ihalesi yapılıp,
maların sadece izin ve yetki mahiyetin
"Genelge 1 aylık süreyi kapsıyor. Yani
ita amirinin onayı alınmış işler hariç
de olduğu unutularak, kamu kurum ve
yatırımlarımız 2 1 Kasım 1 9 9 6 tarihinden
bütün kamu kurum ve kuruluşlarının
kuruluşlarının bu ödenekleri yıl sonuna
1 O c a k 1 9 9 7 tarihine kadar durdurul
(İl özel idareleri ve belediyeler dahil)
doğru mutlaka harcama gibi bir yakla
du. İhalesini genelgeden ö n c e yap
kaynağı ne olursa olsun yapacakları
şım içinde bulundukları ve gereksiz
mayan kamu kuruluşları büyük sorun
harcamaların 3 1 Aralık 1 9 9 6 tarihine
harcamalar yaptıkları tespit edilmiştir.
yaşayacaklar."
kadar durdurulduğu belirtiliyor.
Türkiye BT sektöründe yazılım
tarafta da uzun yıllar emek harca
alanı, donanım alanına oranla yo
narak oluşturulan ve son yıllarda
ğun emek, know-how ve dene
da giderek çeşitlenen yerli yazı
yim gerektiren önemli bir yapıta
lımların oluşturduğu bir karakte
şı konumunda.
ristiğe sahip.
Aslında bir ülkenin BT olarak
Ancak artık yazılım endüstri
gelişme düzeyini belirleyen en
sinde evrensel olma kavramı ön
birincil öğelerden biri de yazılım
plana çıkmış durumda. Şirketler
ürünlerinin
ürünlerini sadece Türkiye pazarı
niteliği.
Türkiye BT pazarında yoğun kat
için değil, dünya pazarları için
ma değer sağladığımız bir alan,
üretiyor. Yerli yazılımcılarımızın
yazılım sektörü. Yazılım, toplam
uluslararası
BT pazarında gün geçtikçe büyü
yakalayabilme konusunda yoğun
kalite
ye'de yazılım alanında gelecekte,
yazılım gelirlerinin payı, hiçbir
yazılımları ve uygulama yazılım
yerli-yabancı ayırımı yaşanmaya
zaman donanım gelirleriyle yarı
ları
cak; yazılıma evrensel bir çözüm
şacak düzeyde olmadı.
yazılım pazarı, bir tarafta yabancı
Yazılım pazarını kısaca, sistem
HP'nin
rü Kevin R. geçtiğimiz
TÜBİTAK bünyesinde ku
A K I N EVREN
için Türk Telekom A.Ş ve TÜBİTAK, protokol imzaladı. İmzalanan protokolün ama
İki nokta arasında... Sevgili b a b a a n n e m i yitireli uzun yıllar oldu. Eskilerin deyimiyle "Osmanlı kadın"dı. Gele
cı, tüm üniversite ve araştır ma
kurumlarını
birbirine
bağlayacak ulusal akademik veri iletişim ağının da üzerin
neksel halk tıbbı konusundaki bilgisi, çevresi
de yer alacağı ATM temelli
nin yardımına koşmadaki bitmez t ü k e n m e z
veri iletişim omurgasını oluş
enerjisiyle ç o k sevilirdi.
turmak ve bu omurga üze Devamı 2. sayfada)
rinden ULAKNET kullanıcıla
başladı (Arka
sayfa)
Kearney,
hafta
İstan
bul'daydı. Kearney, HP' nin Türkiye'de bir numa ra olmasının nedenini 'iyi bir takım, en iyi iş ortak ları ve iyi bir destek' ola rak açıklıyor. (Ayrıntılı haber sayfa 2'de)
(Sayfa 31-43)
protokol imzaladı rulan Ulusal Akademik Ağ
• Bilişim'97 için hazırlıklar
ve Destek Genel Müdü
TT ve TÜBİTAK, ULAKNET için EVRENSEL
olma yolunda (Sayfa 12)
Avrupa-Doğu
olarak bakılacak.
yazılımcıların yatırım yaptığı, bir
• D&D sistem bütünleştirici
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU
çalışmaları var. Dolayısıyla Türki
Ancak toplam BT pazarı içinde Türkiye
(Sayfa 10)
Bölgesi PC Satış, Dağıtım
standartlarını
yen, istikrarlı bir tablo çiziyor.
olarak ayırabiliriz.
gezegeni için işbirliği
HP'nin 1996 PC ve çevre birimi geliri, 80 milyon dolar
Yazılım pazarı hızlı büyüyor
nicelik ve
görüşünü savundular. (Ayrıntılı haber sayfa 3'te)
Söz konusu genelgenin, kamu kuru
• Digital ve Integra'dan güç
rına erişim hizmetleri sağla mak.
TT ile imzalanan proto
kolle beraber Ankara-İstan-
bul-İzmir
üçgenindeki
90
üniversite yerleşkesi arasın da yüksek hızlı bağlantının kurulma
aşamasına
geldiği
öğrenildi. Kuruluş çalışmala
rının ise, 1997'nin ilk çeyre ğinde
tamamlanması
bek
leniyor.
(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
24 KARİYER
BThaber 3 - 9 ARALIK 2018
Ravaber’in Ticari Direktörü Özge Sipahioğlu oldu İleri teknoloji ekipman yatırımları ile konumlanmış olan, bulunduğu coğrafyada en büyük taş yünü üreticisi konumundaki Ravago grup şirketlerinden Ravaber’e Ticari Direktör olarak Özge Sipahioğlu getirildi. Yapı malzemeleri sektöründe, yerel ve uluslararası kanallarda, satış ve pazarlama alanında uzun yıllardır çalışan Sipahioğlu, sırasıyla İnoksan, Aspen Yapı Sistemleri, Kibar Holding şirketlerinden Assan Panel, Ravago Grup şirketlerinden Mardav Yalıtım, Arkas Holding şirketlerinden Poncebloc ve son olarak AGT A.Ş’ de Marka ve Pazarlama Müdürü olarak görev aldı. Görev süresi boyunca Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER) çeşitli komisyonlarında görev alan Sipahioğlu, lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde dereceyle tamamladı. Yeditepe Üniversitesi MBA yüksek lisansını ve Bilkent Üniversitesi Turquality Yönetici Geliştirme programlarını bitiren Sipahioğlu, Ravaber’in Yurtiçi ve Yurtdışı Satış ve Pazarlama stratejileri konusunda görev alacak.
Teksan’ın Yurtiçi Satış Koordinatörü Ceyhan oldu Yönetim kadrosunu genişleten Teksan Jeneratör’ün Yurtiçi Satış Koordinatörlüğü görevine Tarık Ceyhan getirildi. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden mezun olan Tarık Ceyhan, Teksan Jeneratör Yurtiçi Satış Koordinatörlüğü görevine atandı. Tarık
Ceyhan, 1995 yılında Eres Boya Sanayi’de Satış Mühendisi olarak başladığı kariyerine, Çukurova Holding’de devam etti. Son olarak Aksa Jeneratör Ankara Genel Müdürü olarak görev yapan Tarık Ceyhan, Teksan Jeneratör’ün yurtiçi satış operasyonlarının başına getirildi.
İş güvenliği ve sanal gerçeklik eğitimde buluşuyor Geleneksel eğitim metotlarının geliştirildiği bir yapıyı ortaya koyan, sanal sanatlar stüdyosu Modern Innova tarafından tasarlanan ‘Sanal Gerçeklik ile İş Güvenliği Eğitimi’, simülasyon içindeki katılımcıya bir drama yaşatarak, onlara gerçek riskleri fark ettiren içerikler hazırlıyor. Eğitim modülleri; çalışanların zarar görmeden, çalışma ortamlarındaki olası tehlikelerin sonuçlarını deneyimlemelerine, hissetmelerine ve öğrendikleri bilgileri daha fazla hatırlayarak uygulamalarına fırsat sunuyor. Bu kapsamda çalışan, klasik iş güvenliği eğitimlerinden edindiği bilgileri kullanarak, senaryo içerisinde çeşitli seçimler yapmaya yönlendiriliyor, seçimlerinin sonuçlarını da aynı gerçek hayatta
olduğu gibi yaşıyor, eğitim sonunda, verdiği tüm doğru ve yanlış kararların puan karşılığını öğreniyor. Raporlanabilen eğitimler, aynı şekilde eğitmen ve yöneticiler için de güçlü bir veri oluşturuyor. Gerçek yaralanmayı, ölümü, düşme hissini deneyimleyen kişi için sanal gerçeklik ile alınan bu eğitim daha kalıcı olurken, işveren de geleneksel bir eğitim planlaması için ayıracağı zaman ve fiziksel koşullardan tasarruf ediyor. Uygulamalar, birçok firma ve fabrikaların iş güvenliği eğitim modüllerine dahil edilirken, iş güvenliği uzmanlarından alınan geri bildirimler ile farklı çalışma alanları için farklı iş güvenliği eğitim modülleri de geliştiriliyor.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
6 Aralık 2018 Oracle Cloud Day Raffles İstanbul AYRINTILI BİLGİ: https://eventreg.oracle.com/profile/web/ index.cfm?PKwebID=0x592630abcd
12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T İ Ç İ
13 Aralık 2018 Girne Toplantıları BTvizyon Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
25 Temmuz 2019 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
17 Ocak 2019 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
11 Nisan 2019 Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
03 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
05 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
21 Şubat 2019 Teknoloji Platformları Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP Kış günlerinden merhaba, Yeni haftanın açılışını üç vakte kadar başımıza geleceği herkesin malumu olan bir gerçekle, deprem ile yapıyorum. Bir felaket halinde toplanma noktası olması gereken alanları AVM ve rezidans ile süslerken, bu potansiyel tehlikenin farkında olanlar geleneksel hale gelen bir yarışmada buluşacak. İnşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencileri tarafından her yıl beklenen geleneksel DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın beşincisi için ön kayıt dönemi başlamış. Geleceğin inşaat mühendislerini teşvik etmeyi amaçlayan yarışmada, üniversite takımlarının 21 Aralık’a kadar http://www. daskbinatasarimi.com/hemenkatil adresinden ön kayıtlarını tamamlamaları gerekiyor. Bu yıl takımların Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alması öngörülen bir otel binası projesi için tasarımlarını sunması beklenen DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması'na beşer kişilik takımlar halinde başvurulabiliyor. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında 25 STK’nın oluşturduğu Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu‘nun öncülüğünde; kamu kurumları yetkilileri, akademisyenler, STK üyeleri, üniversite öğrencileri gibi tarafların katılımıyla “Çocuk İstismarında Önleme Çalışmaları“ başlıklı bir bilgilendirme toplantısı düzenlenmiş. Bu konuda farkındalığı geliştirmek için atılan ve hedeflenen adımları http:// cocukhaklarinikoruma platformu.org/ sitesinden takip edebilirsin. Çünkü çocuklar, sanal dünyada büyük tehlikelerle karşı karşıyalar. Hatta bu toplantıda GfK Türkiye‘nin gerçekleştirdiği
3 - 9 ARALIK 2018
Çocuklar, sanal güvenlikle bilinçlenmeli “Çocukların Dijital Dünya ile İlişkisi“ araştırmasının sonuçlarını açıklanmış. Üç ayda bir düzenli olarak yapılan yüz yüze Omnibus çalışmaları kapsamında 15 ilde, 1–17 yaş arası 802 çocuğu olan 537 ebeveyn ile gerçekleştirilen araştırmaya göre çocuklar kendilerine ya da başka birine ait akıllı telefon, tablet veya bilgisayarda günde ortalama 2,7 saatlerini internette harcıyor. Ebeveynlerin yüzde 60’ı çocuklarının internete girişine sınırlama getirdiğini ve ortalama 2 saat 11 dakika kullanmalarına izin verdiğini ifade ediyor. “Çocuğunuz interneti hangi amaçlar için kullanıyor?“ sorusuna ebeveynlerin yüzde 79’u oyun oynamak, yüzde 76‘sı ödev ve eğitici faaliyetler, yüzde 57’si video izlemek, yüzde 36‘sı arkadaşlarıyla iletişimde olmak, yüzde 28‘i dizi/film izlemek ve yüzde 24‘ü fotoğraf/video paylaşmak yanıtlarını veriyor. “Çocuğunuzun kullandığı sosyal medya hesaplarını ve kimlerle iletişim halinde olduğunu yakından takip ediyor musunuz ?“ sorusuna ise ebeveynlerin yüzde 25‘i “takip ediyorum“, yüzde 20‘si “takip etmiyorum“, yüzde 55‘i “Çocuğumun sosyal medya hesabı yok“ şeklinde yanıtlıyor. Sakıncalı sitelere karşı önlem alanların oranı sadece yüzde 8, her 4 çocuktan birinin profili de maalesef herkese açık. Çocukların güvenliği için alınması gereken daha çok yolumuz olduğu görülüyor maalesef. STFA Grubu’nun sosyal sorumluluk projesi olarak; eğitimde fırsat eşitliğine katkı sunmak üzere Türkçe’ye kazandırılan Khan Academy Türkçe, 5 yılı geride bıraktı.
“Herkese, her yerde, kendi hızında, dünya standartlarında ve ücretsiz eğitim” olanağı sunan Khan Academy Türkçe bu sürede 50 milyonu aşkın dersle, 10 milyon kişinin hayatına dokundu. Ücretsiz platformun dersleri matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler, iktisadi bilimler, bilgisayar bilimi, uzay bilimleri, tıp ve sanat gibi geniş bir alanda içerik sunuyor. Öyle ki, 36 dilde ulaşılabilen uluslararası eğitim platformu Khan Academy’nin İngilizce’den sonraki en büyük dijital kütüphanesini sunan Khan Academy Türkçe bu sürede 10 milyon kişiye ücretsiz dijital eğitim olanağı sundu. www.khanacademy.org.tr ve tr.khanacademy.org hep takibimizde, çünkü eğitim şart, eğitimde fırsat eşitliği de esas. Eğitim dedik, eğitimde önemli bir adım olan oyunla ilgili güzel bir haberim var sana. Espor ekosistemi şirketi Riot Games ve çizgi roman şirketi Marvel Entertainment, League of Legends hikayelerini çizgi romanlara uyarlamak için yeni bir işbirliğine imza atmış. Oyunla ilgili ilk çizgi roman da League of Legends’ın ilk şampiyonlarından birinin kökenini konu alan ‘League of Legends Ashe: Savaş Anası’ çizgi romanı Mayıs 2019’da satışta. EY, global bağımsız araştırma firması HFS Research’ün sonuçlarını açıkladığı “HFS En İyi 10 Robotik Süreç Otomasyonu (RSO) Hizmeti Sağlayıcı 2018” raporunda lider şirket olarak gösterilmiş. Bu arada, küresel rakiplerini geride bırakan UXservices, yazılım testi alanında en prestijli ödüllerden biri olan Avrupa Yazılım Testi Ödülleri’nde (The European Software Testing
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
YIL 22 SAYI 1199
3 - 9 ARALIK 2018
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Online Editör
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Awards) birincilik ödülüne layık görülmüş. En iyi kullanıcı deneyimi testi kategorisinin birincisi olup, bu ödülü kazanan ilk Türk şirketi olan UXservices ekibi ödülünü, Londra’da düzenlenen törende almış. Küresel pazarda lider bir IP tabanlı ağ şirketi olan PLANET ise Color Touch LCD Kablosuz LAN Yönetilebilir Switch (WS2864PVR) ürününün yanı sıra diğer yenilikçi ağ ürünleriyle de 2019 Tayvan Mükemmellik Gümüş Ödülü'ne layık bulunmuş. PLANET bunların yanı sıra 2019 Tayvan Başarı Ödülü'ne de layık görülen bir teknoloji şirketi olmuş. Dünyanın önde gelen ekonomi ve finans dergilerinden İngiltere merkezli Global Finance ve Emea Finance'in düzenlediği iki prestijli yarışmanın da birincisi Akbank olmuş. Akbank, Global Finance dergisinin "Orta ve Doğu Avrupa’nın En İyi Ödeme ve Tahsilat Bankası" ödülünü ve EMEA Finance’in, "Hazine Hizmetleri Ödülleri 2018 (Treasury Services Awards 2018)" kapsamında “Orta ve Doğu Avrupa’da En İyi Ödeme Hizmetleri (Best Payment Services in Central and Eastern Europe)” kategorisinde birincilik ödülünü kazanmış. Ekin Teknoloji; TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından oluşturulan 13. Teknoloji Ödülleri’nde Ekin Patrol G2 ile Büyük Ölçekli Firma
Ürün Kategorisi’nde ödül almış. Bireysel Emeklilik fon büyüklüğünde öne çıkan AvivaSA ise Altın Örümcek ödüllerinde www. otomatikkatilim.com sitesiyle, Mikrosite kategorisinde üçüncülük ödülü alarak, sektöründe ödül alan tek firma olmuş. Ericsson Türkiye de İTÜ ARI Teknokent’in düzenlediği BEETECH 2018 Ödülleri’nde Üniversite Sanayi İşbirliği, Ulusal-Uluslarası Destekler, Ar-Ge Geliri ve Ar-Ge İhracat olarak dört farklı birincilik ödülüne layık görülmüş. Bu haftaya noktayı iki film ile koyuyorum. Huawei, merakla beklenen Mate20 Pro’yu bir reklam kampanyası ile tanıttı, ürün sloganı “Beklentilerinizi Yükseltin” mesajının görsel anlatımını içeren reklam filmi de https://www.youtube. com/watch?v=kBIAJAI4EQY linkinde. HP Inc. kurumsal ağların siber saldırganlar tarafından nasıl ele geçirilebileceğini ve şirketlerin bu saldırılardan korunmak için neler yapması gerektiğini anlatan ‘The Wolf’ kısa film serisinin ‘True Alpha’ isimli üçüncü bölümünü duyurdu. Christian Slater, Breaking Bad ve Better Call Saul dizilerinden Jonathan Banks ve The Wolf'a bu bölümde dahil olan ‘Wonder Woman’ filminin oyuncusu Betty Adewole var. Bu haftaya da noktayı koyuyor, yine görüşelim diyorum.
İtirazım var… Ekip işini ve işin değerini objektif olarak değerlendirmekten yoksun kişilerin, kendilerine sorulmadan ahkam kesmesine itirazım var. bthabersirketleri.com/itiraz
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
CIO job description is changing and developing further KPMG’s 2018 Global CIO Survey was announced. In the study which shows that technology leadership has started to cover a wider area, it was pointed out that the role of CIO has changed in companies. The increase in CDOs, defined as ‘digital transformation leader’, stands out. 52% of the Turkish companies participating in the research stated to be a ‘Digital Transformation Leader’. 3.958 IT leaders from 84 countries participated in the CIO Survey, which KPMG conducted for 20 years with Harvey Nash. In a survey including 12% of female IT leaders, participants demonstrate the transformation of IT management in companies. According to the report, titled ‘Transforming CIO’, the CIOs’ role is changing with technology. Because IT leaders are not just transforming organizations, they are transforming themselves and there is an opportunity for many of them to improve themselves and improve their activities. Evaluating the results, KPMG Turkey Information Systems Chairman of the Risk Management Sinem Cantürk, noting that the focus changed with technology stated that: “Technology once stayed focused on house operations, but today it is more interested in the customer. There is a wider group of stakeholders who now assume responsibility
for spending, while once the technology budget was controlled by one or two managers. The IT leader was once called the CIO or IT director, today technology leadership is expanding on a wider scale. In this environment of change, the mission of the CIO remains important. But the reason for this is the change of the CIO. IT leaders are not only transforming organizations, they are transforming themselves, and there is an opportunity for many of them to develop and improve their impact.” Highlights of the research • 49% of IT leaders experienced a budget increase last year, the highest rate seen in 13 years. 47% stated that the number of employees increased. This is the highest rate in the last 10 years. However, the rate of IT leaders, who said the impact of CIOs increased, decreased by 8%. • 49% of participants expect budget increase in the next year. Entertainment and accommodation (60%), technology (53%) and professional services (53%) are among the top three sectors expecting increase. The budget increase rate in Turkey is 40%. • Not the entire technology budget is in IT. “Shadow IT” trend
has been on the rise for the last four years. In 44% of organizations, at least one-tenth of the technology expenditures are controlled outside the IT department. Two-thirds (67%) of all participants stated that more than 5% of IT spending is managed outside their own departments. • The belief that the CIO mission has become more strategic has declined by 71% last year with a big leap. One out of every 10 participants (9%) thinks that the CIO mission has become less strategic, which is interpreted as maintaining the current situation. • Technology and strategy alone is not enough to have a digital vision. Nearly half of the digital leaders and almost half of the customeroriented leaders think that their digital strategies will fail if there is no appropriate culture in their organization. • 49% of IT leaders participating in the survey now have a CDO or a deputy. 11% of those who say CDO is present, 24% of those who have stated that the CIO is conducting this task is more effective in digital competencies. 52% of Turkish companies have a digital transformation leader or a manager with
•
•
•
•
digital transformation responsibilities. Customer-oriented organizations recorded a higher revenue growth than their competitors last year. The revenue growth rate is 46% in the global average, but in customer-oriented organizations it is 57%. There is also a similar picture on profitability. First among the operational priorities of customer-oriented organizations is developing innovative products and services, and secondly, providing consistent and stable IT performance for the enterprise. Successful digital strategies take the client firmly to the center of their strategy and find ways to make technology investments linked to overall profitability. 61% of the organizations that use digital technologies in their revenues provide more revenue than their competitors. Increased awareness of consumers in the area of data security; in addition to compliance with the risk management and legislation, data privacy has also placed CIOs on the top of the agenda. Protecting their businesses from cyber attacks is also the agenda of the boards. Nearly two-thirds (65%) of CIOs are part of the board of directors or senior management team. However,
this ratio fell by 9% compared to last year. In terms of gender, 58% of all male participants stated that they are part of the board of directors or the senior management team, while only half (50%) of women participants stated the same. • 21% of the technology teams in organizations are women. 12% of participating IT leaders are women. The upward trend in women leaders is still slow. The working proportion of women in the teams in Turkey is 25%, thus above the global average. • 69% of IT leaders have implemented IT or 60% implemented smart automation application within the customer support functions. The only area where investment plans are limited is the law departments. 80% of IT leaders said they have no plans to implement a smart automation application in this area. Supply chain, marketing, sales and HR are also distant towards robot employees. • 46% of IT leaders’ salaries increased this year. 38% benefit from attractive side benefits. Despite this, there is a 13% decrease in job satisfaction compared to last year. One third of IT leaders working in the pharmaceutical industry, in particular, want to change their jobs.
Private integrators met for the first time in Ankara e-Transformation Committee The Meeting of the Board of Private Integrators was held in Grand Ankara Hotel on Thursday, November 8, hosted by Kolaysoft Technology. The event was held with the participation of nearly 70 representatives from the authorities of the Revenue Administration and private integrators. As of 2015, the interest continues to increase
in the Private Integrator Meetings, which continues under the umbrella of the e-transformation committee. In addition to board meetings, integrators who have been successful collaborators with committee meetings have taken important steps in order to create sectoral ethics and as a result, e-transformation sector ethics including sector ethics and supporting private
integrators has begun to publish a web site. Moderated by the e-Transformation Committee Coordinator M. Göker Sarp and held for the first time in Ankara, the board meeting started with the opening speech of Kezban Boztürk, General Manager of Kolaysoft Technology. The representatives of the new Private Integrator institutions
were given the floor one by one and updated information about the Ethics Policy Working Group meetings was shared. In the first session, the representatives of the Private Integrators shared their comments and opinions on the e-transformation issues on the agenda. The second session of the event was attended by representatives of the Revenue Administration
Abdullah Kiraz and Şahin Engin Uysal. Together with the representatives of the private integrators, many issues on the agenda were discussed and recent plans and projects were mentioned. Private Integrators Board, sector ethics and business development meetings will continue to be organized periodically.
Why shouldn’t Turkey replace China? Malaysian Trade Development Agency (Matrade) came with 50 companies to meet with Turkish companies. Malaysia with a population of 32 million depends on China in foreign trade stated Matrade Deputy CEO Sharimahton Mat Saleh and added: “Malaysia should
adopt the win-win principle in trade with Turkey. We will come to Turkey more often. The manufacturing industry is very strong here. We always import from China. Then why not we import from Turkey from now on?” He continued as:
“The special armored vehicles produced by Turkey were quite remarkable at the defense fair organized in Southeast Asia. Turkey can reach out to Southeast Asia market with a population of 600 million over Malaysia. While there is so much risk and insecurity
in world trade, we think we can grow faster with Turkey. In the future, Turkey will be stronger and we must have stronger partnerships, too. In the first 6 months of 2018 the trade volume between Turkey and Malaysia rose to 1 billion 42 million USD. In
the same period, its imports from Turkey increased by 7.9% compared to last year. We will hold bilateral meetings with approximately 100 Turkish companies and especially health, energy, food; innovative content and IT companies are on our radar.”
Card ownership rate is growing According to Interbank Card Center (BKM) 2018 data for October, in late October, there were 65.7 million credit cards and 141.9 million debit cards in Turkey. Compared to October 2017, the number of credit cards increased by 7% and the number of bank cards increased by 11%. According to BKM data, a total of 71.8 billion TL was paid in October with debit
cards and credit cards. 62.9 billion TL of this amount was paid by credit cards, and 8.9 billion TL was via debit cards. In terms of growth rates, the rate of payments by debit card was 36% compared to the same period of the previous year, while this rate was 19% in credit card payments. The growth of total card payments was 21%.
According to data released by the Banks Association of Turkey (TBB) Risk Center in August 2018, there are about 25.4 million people with credit cards. A total of 61.7 million personal credit cards exist and considering that these are physical cards by 55.5 million, it turns out that the card owners in Turkey have an average of 2.2 credit
cards in their wallets. BKM General Manager Dr. Soner Canko stated that: “This figure shows that cardholders carry an additional card for urgent needs such as health care or as a precautionary measure for possible expensive needs, and that they don’t use more cards than they need.” He added: “About 43% of adults aged 18 and over, being 59 million
in Turkey has one or multiple credit cards. This rate, which was 41% in 2017, rising to 43% is a significant development in the way of increasing financial inclusion, but there is a significant distance to be covered in the coming period. We should go further on increasing card ownership in the fight against the informal economy.”
Fujitsu Turkey support to Gebze Technical University The opening of the University Industry Collaboration Laboratory of the Institute of Informatics Technologies, which was developed under the leadership of the academic staff of Gebze Technical University, was held on November 21st at the Faculty of Computer Engineering of GTÜ. Via this rare business model seen in Turkey, the
sponsoring companies will be able to develop the needed technologies in this laboratory in Turkey with GTÜ undergraduate and graduate students. With this model, companies will be able to meet the students and faculty members and perform their new projects which are easier to work and supervise, and students will be able to implement their projects
in the laboratory which will work as an incubation center. The opening ceremony of the laboratory established with Fujitsu Turkey’s and IBTECH’s support hosted many guests such as Fujitsu Turkey General Manager Selda Bağdat Bahadır, Gebze Governor Mustafa Güler, Gebze Chamber of Commerce President Nail Çiler, GTÜ Rector Prof. Dr.
M. Hasan Aslan, and many Fujitsu Turkey and IBTECH officials. Fujitsu Turkey General Manager Selda Bağdat Bahadır said that: “Our goal is to increase local and national technologies. Being both an engineer and also a manager of Fujitsu Turkey, I am very proud of my team.” Deputy Director of the GTÜ Institute of
Informatics Technologies and Faculty Member of Computer Engineering Assoc. Prof. Dr. Mehmet Göktürk stated that this lab was his dream for 15 years. Rektor Prof. Dr. M. Hasan Aslan expressed that GTÜ is on the way to becoming a model for many universities in Turkey for university-industry cooperation, taking strong steps.