BThaber 1202. Sayı

Page 1

Sayfa

Sayfa

6

10

KKTC’nin dijital dönüşümüne BTvizyon katkısı Her yıl Anadolu’nun muhtelif şehirlerini geçen ve bilişim paydaşlarını aynı çatı altında toplayan BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın bu yılki son durağı Girne oldu.

TEKNO-POLİTİK

OSMAN COŞKUNOĞLU

Hükümetin İkinci 100 Günlük Programı Işığında TÜSİAD’ın ve TÜRKONFED ile SEDEFED’in Dijital Türkiye Raporları.

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1202 24 - 30 Aralık 2018

Sayfa

11

Blockchain altyapısı ile para transferleri başladı Geçtiğimiz yıl Ripple işbirliği ile blockchain kullanarak uluslararası para transferi çalışmalarına başlayan Akbank, bu hizmeti müşterilerinin de hizmetine sundu.

Sayfa

12

LinkPlus ve Veritas’tan işbirliği LinkPlus; önde gelen teknoloji üreticileriyle gerçekleştirdiği işbirlikleri kapsamında Veritas ile işbirliği yaptı.

Sayfa

Sayfa

3

Blokzincir farkındalığı gelişiyor ama…

11

NGN IT Vision 2019, sektörü bir araya getirdi Sektör lideri şirketlerin geleceği şekillendiren vizyoner yöneticileri NGN IT Vision CEO & CIO Buluşması’nda bir araya gelerek 2019 yılı öngörülerini paylaştı.

Sayfa

"İş Hayatında Blokzinciri" konferansında TÜSİAD-Deloitte işbirliğinde hazırlanan “Blokzincir Potansiyelinin Keşfi- 2018 Yılı Türkiye Blokzincir Araştırması” raporu da tanıtıldı. Rapor, küresel gelişmeler ışığında Türkiye’de blokzincir teknolojisinin mevcut durumunu ortaya koyuyor.

Sayfa

12

Sayfa

18

13

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

KoçSistem, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, yeni nesil network teknolojisi SD-WAN hizmetini, veri merkezleri üzerinden “paylaşımlı” olarak sunuyor.

Artan Maliyetlere Karşılık Enerji Verimliliği ve KGK Başlığında Son Yenilikler: Kesintisiz güç kaynağı ve enerji verimliliğinin dijital dönüşüme etkileri dosya sayfalarımızda.

BU

Bilişim Zirvesi kapsamında yer alan Entegre Akıllı Bulut Platformu’nda, dijital dönüşümüm temel direklerinden biri olarak kabul edilen bulut bilişimin gelişimi, kurum ve şirketlere sunduğu avantajlar ele alındı.

RADORE TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

SD-WAN, hem de paylaşımlı olarak kullanıma hazır

Dijital dönüşüm bulut ortamında gelişiyor



BThaber

GÜNDEM

24 - 30 ARALIK 2018

3

Blokzincir farkındalığı gelişiyor ama… Bilkent Üniversitesi TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu, 13 Aralık’ta InterContinental İstanbul Bosphorus Salonu’nda "İş Hayatında Blokzinciri" başlıklı bir konferans düzenledi. Blokzincir teknolojisinin iş dünyasına etkilerinin ele alındığı konferansta blokzincir teknolojisinin dünyada ve Türkiye’de sektörleri ve işletmeleri nasıl etkilediği ele alınırken, öngörüler de paylaşıldı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, şunları söyledi: “Her yıkıcı inovasyon için geçerli olduğu gibi, blokzincir teknolojisinin de dışında kalmamak ve potansiyelini iyi anlamak şart. Rekabet gücümüzü korumak için yıkıcı dönüşümü bekleyip, adapte olmaya çalışmak yerine, blokzincir teknolojisinin getirdiği yeniliği tüm boyutlarıyla kavrayarak ve kendi firmalarımız için olası etkilerini analiz ederek bir fırsata çevirmeliyiz.” Bilkent Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Bilgi Toplumu Forumu Direktörü Prof. Dr. H. Altay Güvenir, blokzincirin hayatımızda önemli uygulamalarda yer alacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Bilgi toplumu olma süreci çerçevesinde, üniversitelerde öğrencilerin blok zinciri teknolojileri ile aşina olmaları, bu alanda projeler geliştirmeleri veya var olan projelerde yer almaları çok önemli. Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu forumu olarak Blokchain Türkiye Platformu’na (BCTR) dahil olduk. Bu çerçevede, blok zinciri konusunda tüm ülkemizde yaygın etkisi olacak ortak faaliyetler düzenleme kararı aldık.” Etkinlikte TÜSİAD-Deloitte işbirliğinde hazırlanan “Blokzincir Potansiyelinin Keşfi- 2018 Yılı Türkiye Blokzincir Araştırması” raporu da tanıtıldı. Rapor, küresel gelişmeler ışığında Türkiye’de blokzincir teknolojisinin mevcut durumunu ortaya koyuyor. Blokzincir farkındalığını, blokzincir teknolojisine ilişkin beklentileri, bu teknolojinin uygulama

alanlarını ve önündeki engel ve riskleri analiz eden çalışmaya; teknoloji, finans ve enerji sektörleri başta olmak üzere 15’i aşkın sektörden, çoğunluğu holding ve uluslararası şirketlerden üst düzey (%68) ve orta düzey (%21) 155 çalışan katıldı. Çalışma, aynı zamanda Deloitte’un 2018 Küresel Blokzincir Anketi’nin sonuçlarıyla da karşılaştırmalı analizler sunuyor. Yasal belirsizlikler ön plana çıkıyor Deloitte Türkiye Blockchain Lideri Alper Günaydın, “Blokzincir yeni bir teknoloji olmasının ötesinde, yeni iş modellerinin uygulanabileceği farklı bir bakış açısı sunuyor. Birçok ülkede bu teknolojinin nasıl kullanılacağına dair soru işaretleri var. Türkiye’de de blokzincir teknolojisi hakkında yüksek farkındalık olsa da, bu teknolojinin fiili operasyonlara dâhil edilmesi için atılması gereken adımlar olduğunu görüyoruz. Şirketler, bu alandaki yatırımlara nereden başlayacaklarına karar vermekte zorluk çekiyor. Ancak şüphesiz, blokzincir konusunda yapabilecek en kritik hata, hiçbir şey yapmamak olacaktır” dedi. Ankete katılanların büyük çoğunluğu (%90,3) blokzincir teknolojisini daha önce duyduğunu belirtirken, yüzde 9,7’sinin bu teknolojiden haberdar olmadığı görülüyor. Araştırma sonuçları, Türkiye’de blokzincir farkındalığının yüksek olduğunu gösterse de, katılımcıların sadece yüzde 17,5’i bu konuda derin bilgi sahibi olduğu kanısında. Diğer yandan, farklı alanlarda uygulamalar sunan blokzincir teknolojisinin Türkiye’de en yaygın bilinen uygulaması, küresel ankette de olduğu gibi, Bitcoin olarak ortaya çıkıyor. Farklı uygulama alanlarında çeşitli etkileri olacak olan blokzincir teknolojisinin en çok finans alanında etkisi olacağı düşünülmekte (%78,1), bunu bilgi teknolojileri (%60,9), tedarik zinciri ve lojistik (%59,4) izlemekte. Katılımcılar, Türkiye’nin bu teknolojiden küresel pazarlara kıyasla daha az etkileneceğini düşünüyor.

Katılımcıların üçte ikisi, şirketlerinin hâlihazırda blokzincir uygulamasını kullanmadığını belirtiyor. Şirketlerin yarısının önümüzdeki yıllarda iş süreçlerinde blokzincir teknolojisini kullanabilmek için araştırmalar yaptığı, yüzde 11’inin de bu teknolojiyi geliştirme ve uygulama aşamasında olduğu ortaya çıkıyor. Blokzincir inisiyatiflerine yüzde 53,6’lık oranla BT departmanları öncülük ederken, şirketlerin yüzde 26’sında blokzincir odaklı bir ekip görevlendirilmiş durumda. Blokzincir çözümlerini geliştirmek isteyen şirketlerin yaklaşık yüzde 27’si ise bu geliştirmeler için şirket içi kaynakların ve harici danışmanların bir arada çalışmasının daha verimli olacağını düşünüyor. Diğer yandan, blokzincir teknolojisi uygulamalarının araştırılması, denenmesi ve hayata geçirilmesi için ankete katılan şirketlerin yüzde 26,2’si bütçe ayırırken, yüzde 69,2’sinin ise ayırmadığı görülüyor. Anket sonuçlarına göre, Türkiye’deki şirketler blokzincir uygulamalarının kısa vadeden (1 yıl) ziyade, orta vadede (5 yıl) etkisi olacağına inanıyor. Henüz dünya genelinde gelişim aşamasında olan bu teknolojinin Türkiye’de şirketler tarafından fiili olarak uygulanmasının zaman alması bekleniyor. Katılımcılar, blokzincir teknolojisinin uygulanabilirliğinin önündeki en önemli engel olarak bu teknolojiyi uygulamaya geçirebilecek yeterli bilgi düzeyine sahip olmamalarını gösteriyor. Diğer yandan, blokzincir teknolojilerinin yeterince olgunlaşmamış olması, Türkiye’de bu teknolojiyi geliştirebilecek uzmanlığın yeterince bulunmaması ve yasal belirsizlikler de diğer engeller olarak ön plana çıkıyor. Küresel blokzincir araştırmasında ise katılımcıların büyük kısmı yasal belirsizlikleri en önemli engel olarak görürken, uygulama ve mevcut sistemlerin dönüştürülmesindeki zorluk ve olası güvenlik tehdidi de bu engeli takip ediyor.


4

E-TOPLUM

işlem sırasında çekilen fotoğrafını da yayınladı. Robotun içine insan sokarak robotmuş gibi oynatmak, sahtekarlık değil eğlence sayıldı. Zaten gösteriyi düzenleyen Proyektoria teknoloji forumu, “robotu gerçekmiş gibi gösterme amacı taşımadıklarını” web sitelerinde açıkladı. Aslında bütün amaç, gençleri STEM eğitimine heveslendirmekten ibaretti. Nitekim gösteri sırasında robot, “Matematiği seviyorum, ama tasarım yapmayı da öğrenmek istiyorum” diyor.

24 - 30 ARALIK 2018

Dört çeşit internet oldu

Robotun içinde insan varmış Rusya Devlet Televizyonu Birinci Kanalı’nda yayınlanan bir gösteride “insan gibi” davranan robotun, “robot” olmadığı, içinde gerçekten insan olduğu anlaşıldı. Bir gençlik programında sahneye alınan robot için sunucu, “Robot Boris dans etmeyi öğrendi, epey de başarılı” diye tezahürat bile yaptırdı. Ama çok kısa sürede bu robotun “robot” olmadığına dair sorular, bilgiler sosyal medyayı kapladı. Robotun yayınlanan fotoğraflarında, ense-boğaz hizasındaki düzeneğin, tam da “insana göre” olduğu fark edildi. Sonra anlaşıldı ki robotun “adı” (!) Boris değil, Alyoşa imiş. Show Robotics adlı bir şirketin yaptığı bir “giysi” imiş, 4 bin dolara mal olmuş. Edinilen bilgiler bununla da kalmadı: MBKh Media haber ajansı, robotun “içine” giren gencin, bu

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

İnternetin iki “babası” yanyana. Tim Berners-Lee, “Ben, interneti icat etmedim” yazılı t-shirt giymiş. Yanında Vint Cerf’inkinde “Ben, web’i icat etmedim” yazıyor. Bir zamanlar Başkan Clinton’ın yardımcısı Al Gore, “İnterneti ben icat ettim” dedi diye – haksız yere- dalga geçilmişti. Oysa o, “bilgi otoyolu” (information super-highway) sözcüğünü siyasi söylemine katan, 1988’den beri bilişimi, ABD’de toplumun kullanıma açan yasa tasarılarında rol oynamış bir öncüydü gerçekten. 1990’lardaki iyimser söylemlerden bugüne geldik ki ne görüyoruz? Ortaya “bir” değil, “dört” çeşit internet

çıkmış: 1..Silikon Vadisi tarafından eskiden beri savunulan “açık internet”. 2..Avrupa Birliği’nin savunduğu “denetimli internet”. 3..Çin’in istediği sansürlü, gözetleyen, baskıcı, “otoriter internet”. 4..ABD’de Trump’ın dayatmaya çalıştığı, parayı veren hızlı internet kullansın, para vermeyen kullanmasın diyen ticaret kafalı “vahşi kapitalist internet”. Bu “dört internet” kavramı, İngiliz bilimciler Kieron O’Hara ile Wendy Hall’un yazdıkları “Dört İnternet –

Dijital Yönetişimin Jeopolitiği” başlıklı, Uluslararası Yönetişim İnovasyonu Merkezi (CIGI) yayını raporda tanımlandı. 28 sayfalık raporda, internetin bütün dünyayı kapsayıcı bir fikirle ortaya çıktığı halde bugün bir kırılma yaşandığına vurgu var. Tam da raporla eş zamanlı gibi, Rusya’da (Çin’dekini andıran nitelikte) internete daha da sıkıyönetim getirecek yasanın yürürlüğe girdiği açıklandı. “Global Voices” sitesinde 6 Aralık’ta yayınlanan uzun makaleye göre Rusya İletişim, Bilgi Teknolojisi ve Kitle Medyasını Denetleme Kurumu (RoskomnadzorRKN) zaten 2012’den beri dilediği siteyi kapatıyordu. Şimdi yeni kanun, bu uygulamayı daha da sıkı hale getirecek. İngiliz raporunun sonu şöyle bitiyor: “Böyle bir dünya ile uluslararası konularda ortak görüş aramaya çalışma arasında çatışma kaçınılmaz olacaktır. İşbirliklerinin yararı, saydamlık, özel yaşamın korunması gibi kavramlar, otoriter zihniyetle bağdaşmayacaktır.”

Brexit, tv filmi oldu İngiltere’nin AB’den boşanma (Brexit) serüveni, içinden çıkılmaz bir kargaşaya sürüklendiği şu sıralar, Amerikan HBO yapımı “Brexit’in Arka Planı” (Behind Brexit) tv filminin 19 Ocak’ta İngiltere’de Channel-4 kanalında gösterileceği açıklandı. HBO’nun twitter hesabındaki şu cümle herşeyi anlatıyor: “Herkes kimin kazandığını biliyor, ama herkes kimin ‘nasıl’ kazandığını bilmiyor.” Burada, kazanan taraf, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını isteyen kesim. 2016’da yapılan referandumda seçmenin yüzde 52’si AB’den çıkmak istedi, evet ama aradan geçen iki yılda, bu boşanmanın ne kadar büyük bir ekonomik ve hukuki sorunlar yumağı oluşturacağı yavaş yavaş anlaşıldı.

Hükümet ise zayıf, yetersiz, kararsız, vizyonsuz olunca, ortaya tam bir kaos çıktı. 29 Mart 2019’da İngiltere ile AB arasındaki hukuki, ticari bağın kopması gerekiyor. Bunun nasıl olacağı hala belli değil. Böyle bir ortamda, HBO’nun filminde başroldeki Benedict Cumberbatch, “AB’den çıkalım” kampanyasını başlatan, ama medyada görünmeyen, Avam Kamarası’nda ifade vermeye çağrıldığı halde gitmeyen “gizemli” Dominick Cummings’i canlandırıyor. Cumberbatch’in şimdiye kadar oynadığı rollerdeki genç, yakışıklı, karizmatik halleri yerine, antipatik, çirkin, kafası bozgunculuğa çalışan bir karakteri canlandırması, onun sanat hanesine artı olabilir. Ama twitter mesajlarında Cumberbatch “para için, Brexit gibi ulusal bir konuda rol kesmesi” yüzünden

eleştirildi. Filmde Cummings’in, sosyal medyayı nasıl kullanarak, kişiye özel mesajları Facebook aracılığı ile nasıl herkesin ekranına ilettiği, bunun için nasıl bir strateji yürüttüğü de gösterilecek. Film hakkında şimdiden başlayan yorumlar ve yayınlanan bilgilerden izlenim, bu. Trailer’dan anlaşıldığı kadarıyla Cummings’in, İngiltere’de oy vermeyen, siyasal sisteme uzak duran 3 milyon seçmeni oy vermeye ikna için “nasıl yalanlar uydurduğu” da anlatılacak. Kısacası “Ayrılalım” diyen seçmenin nasıl manipüle edildiği, aldatıldığı, ve buna da nasıl demokrasi denildiği... Filmin gösterime girdikten sonraki değerlendirmeler daha önemli olacak. Ama şimdiye

kadar gerek Brexit gerekse Trump kampanyalarında dönen “dolaplar”, verilen rüşvetler, söylenen yalanlar, Rusya kaynaklı belki doğruca o hükümetten, veya belki o hükümete “yakın” kaynaklardan Cambridge Analytica, Aggregate IQ, Facebook yoluyla yapılan müdahaleler, son zamanda ortaya çıkan “kaynağı belirsiz” 8 milyon Sterlin’in “Ayrılalım” diyenlere ödendiğine dair İngiliz hükümetinin resmi

soruşturması, herşey, ve hepsi her halde bu filmde olacak? Ve film, tam da Avam Kamarası’nın, Brexit konusunda Başbakan May’in “kimseyi memnun etmeyen” boşanma planını oylanacağı 21 Ocak’tan iki gün önce gösterilecek. Türkiye konusu da filmde bir ayrıntı olacak (Trailer’da var). “Ayrılalım, çünkü...” diyenler, Türkiye’den İngiltere’ye “büyük” bir göçmen akını olacağını da iddia etmişti.


DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN EN HIZLI YOLU E-FLOW BPM

E-Flow


6

BThaber

E-TOPLUM

24 - 30 ARALIK 2018

KKTC’nin dijital dönüşümüne BTvizyon katkısı Her yıl Anadolu’nun muhtelif şehirlerini geçen ve bilişim paydaşlarını aynı çatı altında toplayan BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın bu yılki son durağı Girne oldu. Savoy Ottoman Palace Hotel Girne’de düzenlenen etkinlik yüksek katılım ile gerçekleşti. 13 Aralık tarihinde gerçekleştirilen BTvizyon Girne etkinliği kamu ve özel sektörden çok sayıda sektör liderinin aynı salonda buluşturdu.

Denizler Bilişim Direktörü Lisani Deniz Etkinliğin bölgedeki büyük destekçisi olan Denizler Bilişim’in Direktörü Lisani Deniz, Kıbrıs’ta e-dönüşüm sürecini ve küresel kimlik koruma çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. Dönüşüm için sadece teknolojik birikim değil, nitelikli insanın gücünü, iradenin ve hukuksal alt yapıya dayalı, pratik uygulamanın tanımlandığı bir süreç inşasının da önemli olduğunu söyleyen Deniz, ekledi: ‘’E-Dönüşümün hedefine odaklanmalıyız. Ürün ve hizmetlerin elektronik ortamda sunulması, bu sayede ürün ve hizmetlerin en kolay ve en etkin yoldan kaliteli, hızlı, kesintisiz ve güvenli bir şekilde bireylere ulaştırılması hedef. İçinde bulunduğumuz bu süreçte tüm bu hedeflere öncelik vermemek sonun başlangıcı olur.’’

Barikat Bilişim Güvenliği CEO’su Murat Hüseyin Candan BTvizyon Girne’de siber güvenliğin önemi McAfee iş ortağı Barikat Bilişim Güvenliği vasıtasıyla vurgulandı.

yüzde 74’ünün endüstri 4.0, yüzde 57’sinin yapay zeka ve chatbotlar, yüzde 40’nın sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik ve yüzde 29’unun ise kurumsal mesajlaşma uygulamaları ile ilgilendiklerini belirtti.

Yeni nesil siber güvenlik ve operasyon merkezi yapılanmasını katılımcılara anlatan Barikat Bilişim Güvenliği CEO’su Murat Hüseyin Candan sunumunda işletmelere sundukları uçtan uca hizmetleri vurguladı. İş süreçlerinin yönetimi ve optimizasyonu dijitalleşen iş dünyasının değişmezleri arasında yer alıyor.

Netoloji Ege ve Akdeniz Bölgesi Satış Yöneticisi Burçin Erol Evirgen Bu konudaki tecrübesini Girne’de bilişimcilerle paylaşan Netoloji Ege ve Akdeniz Bölgesi Satış Yöneticisi Burçin Erol Evirgen, Netoloji olarak operasyonel faaliyetlerine Chicago, İstanbul ve İzmir’de devam ettirdiklerini bunun yanında Gebze Teknopark’ta

Ar-Ge merkezi iş süreçlerinin otomasyonuna yönelik bütünleşik çözümler sunmanın yanı sıra, iş çözümleri danışmanlığı hizmeti de sunduklarını belirtti.

Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen Daha sonra söz alan Bilişim112’in Kurucu Ortağı Serkan Bilen de ‘’Günümüzün Siber Saldırıları, Veri Sızıntıları ve Çözüm Yolları’’ isimli sunumunda, veri sızıntıları, sektörel siber saldırılar, devlet destekli siber saldırılar ve fidye saldırıları olarak güncel tehditleri 4 ayırabileceklerini belirtti.

CHUBB Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday

Logo Yazılım Kanal ve Satış Operasyonları İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan Dönüşüm sürecinin ülkemiz için önemli yüklenicileri arasında yer alan Logo Yazılım Türkiye’nin dijital dönüşümdeki konumunu katılımcılarla paylaşmak üzere BTvizyon Girne’de etkinliğindeydi. Logo Yazılım Kanal ve Satış Operasyonları İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan, gerçekleştirdiği ‘’Dijital Çağ’’ isimli sunumuna Türkiye’deki kurumların

Siber güvenlik konusuna farklı bir boyutunu katılımcılarla paylaşmak için BTvizyon Girne sahnesinde yer alan CHUBB Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday siber risk sigortası çözümlerini aktardı. Siber risk sigortası çözümleri alanında dünya lideri olduklarını belirten Buğday, kullanıcıların yüzde 80’inin evde ve işte kolay parolalar ile çalıştıklarını belirtti. Sadece bu oranın bile büyük bir risk teşkil ettiğini belirten Buğday sundukları çözümlerle GDPR ve KVKK kapsamına uygun önlemler almanın doğru yöntem olduğunu sözlerine ekledi.

KKTC’de siber güvenlik çalışmaları

KKTC Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük BTvizyon Girne etkinliği için bu yıl da desteklerini esirgemeyen KKTC Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük ‘’KKTC’de Bilişim

Sektörü Mevcut Durum ve Gelecek’te Planlanan Yatırımlar’’ konulu sunumu ile bir de konuşma gerçekleştirdi. Kıbrıs’taki planlanan yatırım ve projeler hakkında bilgiler paylaşan Bürüncük; bilgi güvenliği ve ulusal geniş bant stratejileri için planlarını oluşturduklarını kaydetti. Bürüncük, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘’1980’li yıllardan günümüze bilgi güvenliğindeki tehditler de teknoloji ile birlikte güç kazandı. Güncel tehditlere karşı ayakta kalabilmeniz için yapmanız gereken 7/24 ayakta kalacak sistemler kurgulamaktır. Bu doğrultuda Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’ni hayata geçirdik ve bilgi varlıkları envanteri uygulamamız ve periyodik sızma testlerimizle sürekli kendimizi güncellemekteyiz.’’

Ruijie Ürün ve Çözüm Müdürü Taner Elmas Son yılların bilişim için en önemli konuları arasında olan büyük veri ve yapay zeka ve bu devrimsel teknolojilerle akıllandırılan ağ yapıları BTburada adına Ruijie Ürün ve Çözüm Müdürü Taner Elmas tarafından paylaşıldı. Her iki



8

BThaber

E-TOPLUM

24 - 30 ARALIK 2018

e-Belge ile çevreci yaklaşımlar

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Kemal Bağzıbağlı

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Kemal Bağzıbağlı da etkinliğe önem veren isimlerdendi. Etkinlikte KKTC’nin e-Devlet çalışmalarında güncel konumu katılımcılarla paylaşan Bağzıbağlı, e-nüfus sistemi, e-kimlik, kamu sertifikasyon merkezi ve elektronik belge yönetim sistemi gibi çalışmalarla yenilik ve güvenli yaklaşımın ne denli önemli olduğunu belirtti. Elektronik belge yönetim sistemine geçtiklerinden bu yana toplam 6 bin 782 kullanıcının sisteme tanımlandığını, tanımlı bakanlık sayısının 11, toplam oluşturulan evrak sayısının 1 milyon, oluşturulan ortalama aylık evrak sayısının ise 78 bin seviyesine geldiğini belirtti ve ekledi: ‘’Bu proje ile 242 ağaç kurtarmış olduk. Bu gibi çözümlerin hızlı ve güvenli olması yanında çevreci olması da mutluluk verici.’’

teknolojinin birlikte kullanılarak ağ modernizasyonu, ağ güvenlik yaklaşımlarının optimize edilmesi, hata analizi, uygulama geliştirme, yenilenebilme, kaynak avantajı ve zaman tasarrufu gibi konularda çok önemli olduğunu belirtti.

Moneymo CEO’su Barış Yüceses Etkinlikte finansal teknolojiler sayesinde doğan mobil alışveriş ve nakitsiz toplum kavramları Moneymo CEO’su Barış Yüceses ile sahneye taşındı. Dünyadaki ilk Fintech girişiminin para olduğunu belirten Yüceses ticaretin tarihten bu yana nasıl evrildiğini grafikler ile paylaştı.

Adli Bilişim Danışmanı Serdar Hızal Etkinliğin son konuşması BTburada adına Adli Bilişim Danışmanı Serdar Hızal tarafından gerçekleştirildi. Adli bilişim kavramına vurgu yapan Hızal ‘’Adli bilişimi, her türlü dijital bilişim nesnesinin, mahkemede sayısal delili niteliği taşıyacak şekilde tanımlanması, saklanması, incelenmesi ve mahkemeye sunulması çalışmaları bütünüdür diyebiliriz’’ dedi.



BThaber

10 GÖRÜŞ TEKNO-POLİTİK

24 - 30 ARALIK 2018

ULUSAL

HÜKÜMETİN İKİNCİ 100 GÜNLÜK PROGRAMI IŞIĞINDA TÜSİAD’IN VE TÜRKONFED İLE SEDEFED’İN DİJİTAL TÜRKİYE RAPORLARI

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu Seçimlerden 40 gün ve hükümet kurulduktan 25 gün sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan “100 Günlük İcraat Programı”nı (bundan sonra kısaca “100-1” diye belirteceğim) 3 Ağustos 2018 günü açıklamıştı ve bu sayfada değerlendirmiştim (http://bit. ly/2PtzJbL). Aradan 146 gün geçtikten sonra, 13 Aralık günü Cumhurbaşkanı “İkinci 100 Günlük Programı”nı (bundan sonra kısaca “100-2” diye belirteceğim) açıkladı (http:// bit.ly/2EzUcKq). Sunuş konuşmasında (http://bit. ly/2PIrl7B) “100-1”deki 400 eylemden 340 tanesinin tamamlandığını açıkladı. Hangi 60 eylemin tamamlanmadığı bilgisi verilmedi. Her bir bakan, vaat ettiği eylemlerin hangisinin ne kadarının tamamlandığını belirten izleme raporu da yayımlamadığı için, durum belirsiz. Ayrıca, “1002”nin başlangıcı, “100-1” bittikten hemen sonra (11 Kasım) mı, yoksa 46 gün sonra 13 Aralık’mı sorusunun yanıtı da bilemiyoruz. Dijital Türkiye ile İlgili Eylemlerin Durumu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, “100-1”de 7 adet “Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi (Model Fabrika)” hedeflendiğini ve 2 tanesinin 100 gün içinde açılacağını (Eylem 14) belirtmişti. Bu vaadi, Bakan Mustafa Varank Eylül ortasında tekrar etti ve Kasım sonuna kadar iki merkezin açılacağını belirtti (http://bit.ly/2SpbAEt). Fakat, ancak 11 Aralık’ta, yani “100-1” süresi bittikten 44 gün sonra ve “100-2” açıklanmadan iki gün önce, “Sanayi 4.0 Dijital Dönüşüm Hamlesini Başlatıyoruz” pankartıyla, “model fabrika” niteliğinde olmayan, sadece kesikli imalat (montaj ve işleme) yapan makinelerin bulunduğu bir merkez Ankara,

Sincan’da açıldı. Bakan Varank, açılış konuşmasında "2020 yılına kadar ülke genelinde bu tip merkezlerin sayısını 10’a çıkartmayı hedefliyoruz” dedi (http://bit.ly/2zWod36). Fakat, ikinci ve sonraki merkezlerle ilgili herhangi bir eylem “1002”de yer almıyor.

yapısını değiştirmeden dijital teknolojilerin yaygın kullanılması, dijital dönüşümü hedefleyen bütüncül ve yenilikçi politikalar uygulayarak yapısal dönüşümün de gerçekleştirilmesi. Hedef olarak üçüncü seçenek öneriliyor.

Türkiye’de dijital dönüşümü yakından ilgilendiren bir diğer önemli proje olan Bilişim Vadisi’nin 1. Etap 2. Kısmı’nın bitirileceği “100-1” de belirtiliyor. Eylül’de gelişmeleri incelemek için Bakan Varank’ın ziyaret ettiği Silikon Vadisi’nde, belirtilen etap henüz bitmedi. İlginç olan, çok büyük bir proje olan Silikon Vadisi ile ilgili “100-2”de yer alan herhangi bir eylem yok.

Gerçekçi bir yaklaşımla, yukarıdakilere ek olarak, firmaların iki seçeneği daha dikkate alması gerektiğini düşünüyorum: Dijital dönüşümü hükümetin öncelikli bir konu olarak ele alıp üstüne düşeni yapmasını beklemek veya bunu beklemeden ilgili ekosistemin (iş dünyası ve üniversiteler ile ilgili STK ve medya) “altyapıda eşgüdüm, üstyapıda rekabet” anlayışıyla sinerjik ve güçlü bir dayanışma içinde insiyatif alması. Önerim ikincisidir.

“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Planı 2019-2023” belgesinin Kasım sonunda açıklanacağı “100-1”de belirtilmişti (Eylem 22). Bu yazının yazıldığı gün (17 Aralık) belge henüz açıklanmadı. Yukarıdaki somut eylemler dışında, “100-1”de, bakanlığın “Teknoloji ve imalat sektörleri başta olmak üzere KOBİ’lere” destek diye daha genel nitelikte vaadi (Eylem 2) vardı. Bakan Varank 27 Kasım’da bu eylemin gerçekleştiğini değil, gerçekleşmekte olduğunu açıkladı (http://bit.ly/2UKobEh). Fakat, Türkiye’nin dijital dönüşümü ile daha doğrudan ilgili olan “Yüksek Teknoloji Destek Programlarının oluşturulması” (Eylem 1) ile ilgili net bir açıklama yapılmadı. Bu destek programı “100-2”de de yer almıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “100-2”yi sunuş konuşmasında (http://bit. ly/2PIrl7B), Türkiye’nin dijital dönüşümü ile ilgili olabilecek iki somut cümle vardı: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla geçen 100 günlük dönemde yerli ve millî üretim için ileri teknoloji alanlarında yeni girişimcilere 165 milyon liralık destek [sağlandı]” ve “Yerli ve millî üretim için teknoloji ve imalat sektörleri başta olmak üzere KOBİ’lere 274 milyon liralık destek veriyoruz.” (Not: “100-2” de yaklaşık 24 milyar liralık 454 eylem yer alıyor.)

Sonuç olarak, Türkiye’nin dijital dönüşümü, hükümetin öncelikli bir konusu değil izlenimi ediniyorum. İddialı söylemler yanında çok küçük de olsa, bazı teşvikler, destekler ve eylemlerle, dijital dönüşüm yolunda adımlar atılsa da somut hedeflere yönelik bir yol haritası veya bütüncül bir strateji görülmüyor. Bir Twitter hesabı olan ama – e-Devlet uygulaması dışında – kendisinin bir web sitesi henüz olmayan CB Dijital Dönüşüm Ofisi bu alanda koordinasyon görevi ile kuruldu. Dolayısıyla, parça parça açıklanan eylemlerin bu ofis tarafından ilişkilendirilip, bütüncül resmin web sitelerinde kamuoyu ile paylaşılması yararlı olacaktır. TÜSİAD Raporu TÜSİAD için Prof. Dr. Erol Taymaz’ın hazırladığı raporu bundan önceki iki yazımda değerlendirmiştim (http:// bit.ly/2AI1lUC, http://bit. ly/2BseLV9) . Özetle, sonuç ve önerileri kadar içeriğinde ve analizlerde de önemli bilgiler ve bulgular içeren bu raporda, hükümetten haklı beklentilerin gerçekçi olmadığını

belirtmiştim. Dijital dönüşüm, hükümetin öncelikleri arasında yer almadığına göre, raporun özellikle vurgulanması gereken kısmı, firmalar için strateji önerileridir (s. 120-124). İki genel stratejik yaklaşım sunuluyor: Mevcut ürün ve süreçlerde olgunlaşmış dijital teknolojilerin (ERP gibi) kullanıldığı “savunmacı” strateji (buna “dijitalleşme” diyebiliriz) ve dijital teknolojilerin yenilikçi ve yıkıcı özelliklerini kullanarak yeni ürünler, süreçler ve iş modelleri geliştirilmesine yönelik strateji (buna “dijital dönüşüm” diyebiliriz). Her bir stratejik yaklaşım için çok yararlı öneriler yer alıyor raporda. (Raporda, dijitalleşme ile dijital dönüşüm kavramları sık kullanılıyor ama aralarında fark belirgin değil. Bu fark semantik bir ayrıntı olmanın ötesinde önemlidir (http:// bit.ly/2EsUUID, http://bit. ly/2rCJsT4). Raporda, Türkiye için üç seçenek sunuluyor (s. 130-131): dijital odaklı olamamak, sektörlerin mevcut

TÜRKONFED ve SEDEFED Raporu Özellikle KOBİ’lerin dijital dönüşümü için etkinlikler düzenleyen (dijitalanadolu. com) Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Mart ayında “Dijital Anadolu 1” raporunu yayımlamıştı (http://bit. ly/2rGIOUH). Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “100-2”yi açıkladığı aynı gün, 13 Aralık’da Boğaziçi Counselling for Business grubuna hazırlattığı “Dijital Anadolu 2” raporunu yayımladı (http://bit. ly/2STG41K). Otomotiv, tekstil-hazır giyim ve seracılık sektörlerinde önce durum saptaması yapıldıktan sonra, her bir sektör için politika önerileri sunulan raporu ileride daha ayrıntılı yazacağım. Diğer sektörlerde de dikkatle okunmasını önerdiğim raporun “ekosistem” ve “inovasyon” kavramlarına yaptığı vurguyu özellikle dikkate getirmek isterim. Ayrıca, kaçınılmaz olarak hükümetten beklentileri de ifade ederken, bununla yetinmeyen TÜRKONFED ve SEDEFED’in insiyatif alarak KOBİ’ler için etkinlikler düzenlemesi dikkat çekici. Özellikle bilişim sektörü ve ekosistemi bu rapor ve etkinlikleri iyi değerlendirmeli.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

24 - 30 ARALIK 2018

11

Ofis çözümlerinin dijital dönüşüme etkisi CESA, iş ortakları ile buluştu. Shangri La Bosphorus’ta gerçekleşen etkinlik, CESA’nın gündemini, bünyesinde en yeni teknolojileri ve çözümleri iş ortakları ile paylaştığı bir oturum oldu. Etkinliğin açılış konuşması CESA Kurucusu Cemil Olgun tarafından gerçekleştirildi. Cemil Olgun uzun yıllardır yoluna emin adımlarla devam eden CESA’nın bugün bu noktada olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 1993 yılında kurulan CESA Haberleşme Sistemleri’nin 2011 yılında önemli bir değişim sürecine girdiklerini ve çok yönlü bir bilişim teknolojileri şirketine dönüştüklerini belirtti. Olgun sözlerine şu şekilde devam etti: CESA ‘’Ürün portföyümüzdeki artış, uzmanlık alanlarımızın

genişlemesi ile CESA, ülkemizin 81 ilinde hizmet veren bir şirket olmakla yetinmeyip, 20’den fazla ülkede de çeşitli projelerle yer almaya devam ediyor. Yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerle sürekli bilgilerini güncelleyen yetişmiş mühendis ve uzman bir kadroya sahibiz. Her biri planlama, uygulama ve yönetim tecrübelerine sahip ekip arkadaşlarımızla yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Bünyemizde yer alan Unify, Honeywell, Avencom, Polycom, Gigaset, Jabra gibi çok sayıda marka ile iş dünyasına teknoloji ürün ve çözümlerimizi sunuyoruz.” CESA tarafından gerçekleştirilen etkinlik dijital dönüşüm ile geleneksel ofis çözümlerinin nasıl mobilize olduğunu gözler önüne serdi. CESA Satış Müdürü

Hüseyin Tamirci ve Jabra Bölge Satış Müdürü Deniz Babucoğlu dijital iş yeri ve yeni nesil çalışma alanlarına dair yaptıkları sunumlarla modern iş yaklaşımlarıyla sınırların kalktığını belirtti. Dünyanın en önemli video konferans üreticilerinden olan Polycom’un, küresel video konferans projeleri için en güçlü iş ortakları arasında yer aldıklarını belirten Polycom’dan Sorumlu CESA Satış ve Proje Mühendisi Gökhan Berber, ‘’Polycom ile ulaşım maaliyetlerinizi azaltıyor, mesafeleri kısaltıyoruz’’ dedi. CESA Akıllı Bina Teknolojilerinden Sorumlu Satış ve Proje Mühendisi Can Uçarlar tarafından gerçekleştirilen ‘’Honeywell ile Daha Akıllı, Daha Sürdürülebilir Güvenli Bir

CESA Kurucusu Cemil Olgun Dünya’’ sloganlı sunum ile Honeywell’e dair çok sayıda rakam paylaşıldı. Uçarlar, CESA olarak Honeywell tarafından ‘’Platinium Partner’’ olarak isimlendirildiklerini ve zayıf akım ve bina teknolojileri ayağından çok sayıda önemli adlarını yazdırdıklarını belirtti. Gigaset Türkiye Ülke Müdürü

Fuat Bozkurt’un da etkinlikte Gigaset’in çözümlerine dair de bir sunum gerçekleştirildi. Gigaset’ten Sorumlu CESA Kurumsal Satış Temsilcisi Serap Temel’in gerçekleştirdiği sunumda ise Gigaset Pro ailesinin yenilikçi profesyonel ses çözüleri katılımcılara tanıtıldı.

NGN IT Vision 2019, sektörü bir araya getirdi

Sektör lideri şirketlerin geleceği şekillendiren vizyoner yöneticileri NGN IT Vision CEO & CIO Buluşması’nda bir araya gelerek 2019 yılı öngörülerini paylaştı. Etkinliğin bu yılki teması “Dijital Dönüşüm” üzerine oldu. NGN Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Erol’un açılış konuşması ile başlayan program, Dell EMC Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu’unun “2030’u

Anlamak” sunumu ile devam etti. Borusan Holding CEO’su Agah Uğur “Liderin Ajandası” konuşmasında geçmiş dönüşüm deneyimlerini ve gelecek öngörülerini davetlilerle paylaştı. NGN Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Erol, “Türkiye’deki en büyük veri merkezi yatırımını hayata geçirdik. Biz, ülkemizde üretilen verinin, ülkemizde toplanıp, korunup işlenmesini

istiyoruz ve bunu isteyen çok geniş bir kesimin olduğunu biliyoruz. Yeni gelişen teknolojilerin yurtdışında yarattığı verinin de Türkiye’de konumlandırılmasını ve yerelleştirilmesini diliyoruz. Tüm bu amaçlarla, yaklaşık 150 milyon dolar yatırımı ülkemize kazandırarak Tuzla’da Star of Bosphorus Veri Merkezi’ni sektörümüze ve ülkemize kazandırdık. Bölgede ve ülkemizde birçok projeye imza atıyoruz. Ortadoğu’da ENBD, Aramco, Dubai Police, BAPCO, Tamqeen, Bin Faqeeh gibi önde gelen kurumlara hizmet veriyor, hizmet ihraç ediyoruz. Grup olarak 1 milyar doların üzerinde ciro, 4 bin çalışan, 200’ün üzerinde teknoloji iş kolu ve 500 milyon dolar üzerinde veri merkezi ve Ar-Ge yatırımı ile bölgenin en büyük teknoloji gruplarından

Blockchain altyapısı ile para transferleri başladı Geçtiğimiz yıl Ripple işbirliği ile blockchain kullanarak uluslararası para transferi çalışmalarına başlayan Akbank, yayınlanan son güncelleme ile bu hizmeti müşterilerinin de hizmetine sundu. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu

Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, blockchain teknolojisi ile uluslararası para transferi sürecini başlatan ilk banka olduklarının altını çizerek, “Bu uygulamanın ilk tohumlarını geçen yıl atmaya başlamıştık. Şimdi de Santander UK’e Ripple üzerinden blockchain altyapısı ile GBP para transferlerine başladık.

Bu teknoloji ile müşterilerimiz uluslararası para transferlerinde artık çok daha düşük maliyetli ve hızlı para transfer edebilme imkânlarından faydalanabilecek. Yeni bankaların sisteme katılımı ile bu hizmetimizi farklı bankalarla işbirlikleri ile genişletmek için yolculuğumuz devam ediyor” dedi.

biriyiz” dedi. Konuşmasında teknoloji ve inovasyon alanında değerlendirmelerde bulunan Borusan Holding CEO’su Agah Uğur ise dijitalleşemeyen kurumların dönüşemeyeceklerini vurguladı. Uğur, dünyanın sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişinin sancılarını yaşasa da Türkiye’nin yeni dünya düzenine özellikle yeni nesil genç girişimcilerin çok kolay ayak uydurduğunu vurguladı. NGN İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Müfit Süer moderatörlüğünde gerçekleşen “Dijital Dönüşüm” panelinde, PWC Türkiye Direktörü Ayşegül Tüfekçioğlu, Alternatif Bank CDO’su Esra Beyzadeoğlu, Burgan Bank CTO’su Murat Çetin Sav, Borçelik CDO’su Mustafa Ayhan ve Anadolu Grubu CTO’su Yakup Kadri

Ünal yer aldı. Finans, teknoloji ve inovasyon alanında sektörlerinden isimlerin katıldığı panelde, teknolojinin dönüşümü, büyük veri, IoT, bulut bilişim, yapay zeka gibi geleceğe yön verecek teknolojilerin hayatımıza etkileri ele alındı. Platinum sponsorluğunu Dell EMC, silver sponsorluğunu Extreme Networks ve Tech Data’nın yaptığı etkinlikte katılımcılar, etkinlik alanında NGN’in son teknoloji, “akıllı” konseptindeki ürün ve hizmetlerini deneyimledi. Fuaye alanında sergilenen Video Analytics-Yüz Tanıma, VR Walkthrough Deneyimi, Dell Technologies’in VxRail, Unity, Data Domain gibi çözümleri, Star of Bosphorus Veri Merkezi ve Görüntü Tanıma demoları katılımcılara sunuldu.


12

BThaber

BİLİŞİM ZİRVESİ

24 - 30 ARALIK 2018

SD-WAN, hem de paylaşımlı olarak kullanıma hazır KoçSistem, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, yeni nesil network teknolojisi SD-WAN hizmetini, veri merkezleri üzerinden “paylaşımlı” olarak sunuyor. Versa Networks ile işbirliğiyle hayata geçen yazılım tabanlı SDWAN teknolojisi, şirketlerin network ağlarını en verimli şekilde yönetebilmelerine imkân tanıyor. SD-WAN hizmetini, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek mevcut network yapılarından farklı olarak, donanım değil yazılım tabanlı modelleyen KoçSistem, bu hizmeti kendi veri merkezleri üzerinden paylaşımlı olarak sunuyor. KoçSistem özel bulutu

üzerinden paylaşıma açık yazılım tabanlı SD-WAN hizmetinin sektörde ilk olduğunu belirten KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca; “Bu uygulama ile müşterilerimizin karmaşık bilgi teknolojileri süreçlerini basitleştirecek ve teknolojik altyapı maliyetlerinden tasarruf etmelerini sağlayacağız. Kullanıcıların tek cihazla çoklu işlem yapmasına olanak tanıyarak, doğru bir servis sağlayıcı ile çalışmanın avantajlarını müşterilerimize sunacağız. Performans sorunlarını da çözmeyi amaçlıyoruz. Otomasyon yapısıyla insan hatasını en aza indiren çözümümüz

ile şirketlerin karmaşık süreçlerini en verimli şekilde yönetebilmelerini sağlarken, network’leri üzerinde kontrol sahibi olmalarını da mümkün hale getireceğiz” dedi. KoçSistem’in SD-WAN çözümü yazılım tabanlı, otomatik, programlanabilir, proaktif ve iş odaklı oluşu ile eski network yapılarından farklılaşıyor. SD- WAN çözümü ile yönetim ve performans sorunları ortadan kalkarken, birçok farklı özelliğiyle de firmalara yeni bir iletişim deneyimi sunuyor. Türkiye’nin 81 ilinde konum bağımsız olarak verilecek hizmetle network’ler 7/24 izlenecek

KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca ve SD-WAN yapılarındaki olası sorunlara anında destek hizmeti sağlanacak. SD-WAN çözümü; güvenlik, yüksek kullanılabilirlik, hızlı şube

açılışı, taşıma, gelişmiş izleme, raporlama, daha az maliyet ile daha yüksek bant genişliği gibi faydaları da beraberinde getirecek.

Müşteri deneyim platformuna analitik ve yapay zeka derinliği Online iş, verimlilik ve etkileşim uygulamaları sunan küresel bilişim hizmetleri şirketi Zoho; satış, pazarlama, müşteri desteği ve operasyonlarını bir arada çalıştıracak kullanıcı deneyimi platformu Zoho CRM Plus'ı tanıttı. Yeni nesil Zoho CRM Plus sayesinde Zoho kullanıcıları; müşterilerinin farklı departmanlardaki işlemlerinin takibi konusunda tam görünürlüğe sahip

olacak. Zoho’nun yapay zeka destekli asistanı Zia ve gelişmiş Zoho Analytics, iş zekası ve raporlama platformu ile zenginleşen Zoho CRM Plus, kurumların tek bir kanal üzerinden müşteri duygularını derinlemesine anlamalarına olanak sunuyor. Aynı zamanda tüm kanallardaki müşterileri çok iyi tanıyarak memnun etmelerine ve üstün müşteri deneyimi sunmalarına yardımcı oluyor.

“Kurumlar artık yapay zekanın müşteriler için pozitif deneyimler yaratmasının önemini kabul ediyor” diyen CRM Essentials Kurucu Ortağı ve Partneri Brent Leary, kurumların odak noktasının sürdürebilir ve pozitif müşteri deneyimi oluşturmak olduğunu ve yapay zekanın bu bakış açısıyla süreçlere entegre edildiğini anlatıyor. Leary, “CRM Plus sayesinde Zoho; analizleri ekiplere otomatik

olarak sunan akıllı asistanı Zia'nın tüm uygulamalardaki veriye erişmesine olanak tanıyor. Böylece sistem Satış, Pazarlama, Destek ve Operasyonların tek bir teknoloji çatısında toplandığı güçlü ve etkili bir platform haline geliyor” dedi. Bu yeni Müşteri Deneyimi Platformu'nda Zia ve Zoho Analytics'in gücü Zoho Desk, Zoho Social ve SalesIQ ile

ilgili önemli güncellemelerle birleşiyor. Bu sayede işletmeler artık sadece müşteriyle birebir iletişim kuran tüm ekipleri tek bir ara yüzde birleştirmekle kalmıyor, tek bir işlemle tüm müşteri temas noktalarından alınan gerçek zamanlı, bağlamsal zekâyı kullanabiliyor. Platform, kesintisiz çoklu kanal müşteri katılımı, veri toplama analizi ve bölümler arası işlemler için de yeni bir standart belirliyor.

LinkPlus ve Veritas’tan işbirliği

LinkPlus; önde gelen teknoloji üreticileriyle gerçekleştirdiği işbirlikleri kapsamında Veritas ile işbirliği yaptı. Kurumsal veri koruma ve yazılım tanımlı

depolama çözümleriyle dünya pazarında öne çıkan Veritas, iş ortaklarının en önemli kurumsal veri sorunlarına çözümler üretiyor. Çoklu bulut

çözümüyle veri kesintisini önleme ve bulunulan her yerden verileri koruma avantajı sunan Veritas, NetBackup çözümüyle sistem kurtarma ve SaaS yedeklemelerinde hız ve kolaylık sağlıyor. Veritas ayrıca iş sürekliliği için geliştirdiği Cloudmobility ile şirketlerin genel buluta geçişini esnek hale getirerek, süreklilik olanağı verirken, yazılım tanımlı depolama ve bilgi yönetimi hizmetleriyle bilişsel nesne depolama ve veri analizi gibi konularda iş ortaklarını güçlendiren çalışmalar yürütüyor. LinkPlus ile gerçekleştirdikleri işbirliği hakkında konuşan Veritas Türkiye Kanal Satış

Müdürü Bahadır Öztürk, “Mevcut kanal ekosistemimize yeni iş modellerine sahip, farklı sektörlerle temas eden iş ortaklarını dahil etmek hedefiyle LinkPlus’la distribütörlük anlaşmasına imza attık. Gelişmiş kanal ekosistemi ve sektör tecrübesiyle LinkPlus, bu alanda önemli bir rol oynayacak. Bu doğrultuda LinkPlus ve Veritas olarak, mevcut piyasa şartlarında müşterilere katma değerli çözümler sunabilmek adına satış stratejilerini zenginleştirecek opsiyonlu modeller üzerinde çalışacağız. Geleneksel distribütörlük modelinin katma değerli bir

modele evirildiği bu dönemde yenilikçi birçok projede başarılar elde edeceğimize inanıyoruz” dedi. Veritas işbirliği ile Türkiye’deki bulut pazarını daha da büyüteceklerini ifade eden LinkPlus İş Birimi Direktörü Cenk Soyluoğlu ise, “Veritas’ın veri yedekleme, veri yönetimi ve bulut çözümlerinin, LinkPlus iş ortakları için güçlü bir çözüm olacağını ve katma değerli dağıtım modeliyle pazarda önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz. Veritas’ın ürün portföyü ve bu portföyün kurumların ihtiyaçlarına cevap vermesi bu başarının temeli” yorumunu yaptı.


BThaber 24 - 30 ARALIK 2018

Enerji Verimliliği

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Süper kahraman değilsiniz, enerjinize mukayyet olun! BThaber’de bu haftaki dosya konumuz hem istikrarlı biçimde artan enerji maliyetleri hem herkesin derdi iş sürekliliği için enerjide maksimum faydayı sağlayabilmek hem de tükenen kürese kaynaklar ışığında çevresel öncelikler. Kesintisiz güç kaynakları (KGK) artık ‘prize tak-çalıştır’ alışkanlığının ötesine geçti. Sektör, kurumsal ihtiyaç ve hedefler gibi birçok başlıkta, bu nedenle danışmanlık desteği ile edinilip ihtiyaçlar paralelinde sürekli yenilenmesi şart. Çünkü enerji anabaşlığı altında konumlanan, hatta dijital çağda kurumsal

devamlılığın başrolünde olan KGK mimarisi, kurumsal enerji maliyetlerinde gerek bugünü kurtarmak gerekse geleceği güçsüz karşılamamak için önem taşıyor. Hep kurumsal gerçeklerden bahsettik, ama dosyamızda enerji başlığında verimlilik kadar çevreci etkileri de gözetmemiz gerekiyor. Bireysel farkındalıkların gelişmesi, bunların kurumsal çevrecilik felsefesi haline gelmesi bu yönüyle önemli. Kurumsal ve bireysel devamlılık tamam, ama işe güce dalıp dünyayı ve sınırlı kaynaklar gerçeğini de bir zahmet hatırda tutalım.


14 DOSYA

BThaber

Enerji Verimliliği

24 - 30 ARALIK 2018

İŞ HAYATINDA ESASLI KESİNTİSİZLİK! Kesintisiz enerji, bugün tüm sektörleri yakından ilgilendiren bir konu. Enerjinin birkaç saat dahi aksaması, bütün hayatımızda ciddi sorunlara sebep oluyor. Dolayısıyla enerjinin sürekliliği, kalitesinin korunması ve verimli olarak kullanılması sadece şirketler için değil, ülkeler için de çok önemli bir konu. Teknolojiye bağlı ekosistemin hüküm sürdüğü günümüz koşullarında, işletmelerin BT operasyonlarını kesintisiz olarak sürdürebilmesi önemli. Bu operasyonların verimli devamı, her altyapıda bir kesintisiz güç kaynağı (KGK) ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Kurumsal iş sürekliliği bir tercih değil kaçınılmaz bir gereklilik halini alırken, KGK çözümleri de kurumsal devamlılık adına kritik bir unsur oluyor. PC’lerin, her türlü mobil cihazın ve diğer tüm elektronik yapının 7/24 ayakta kalabilmesi şart, çünkü bir kesinti bu cihazlarda veri kaybı gibi kritik sorunlara da yol açabilir. Yani kurumsal kaynaklara erişim kısıtlanabilir. İşte bu nedenle KGK’lar kritik bir teknoloji. Öte yandan, enerji maliyetlerindeki istikrarlı (!) artış, enerjinin daha verimli bir şekilde kullanılması, maliyetlerin doğru biçimde yönetilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Böylece enerji verimliliği yüksek cihazların yıllık enerji maliyetlerinde olası olumsuz etkisi en düşük seviyede kalıyor. Verimlilik esas hedef olmalı Enerji hayatımızda her zaman önemli bir yere sahip, ama kullandığımız cihazlar, bireysel ve kurumsal hayatta bu cihazların üstlendikleri görevler göz önüne alındığında, bunların kesintisiz işlevselliği bir gereklilik halini alıyor. Bu yönüyle gündelik hayatımızın vazgeçilmezi olan enerjide KGK yapıları ise kesintisizlik ve standartlara uygunluk demek. KGK denildiğinde ilk akla gelen, elektrik kesintilerinde devreye girerek,

şebeke enerjisinin geri geleceği zaman dilimine kadar şebekeyi yedekleyen bir cihaz olabiliyor. Fakat geldiğimiz noktada KGK’ların yapılarına ve özelliklerine bağlı olarak, sadece elektrik kesintisi değil, birçok elektrik problemine karşı tam koruma sağladığını unutmamak gerek. Enerji verimliliği konusunda farkındalık seviyesi, şirketlerin kullandıkları enerji miktarı ile paralel bir değişim gösteriyor. Ama asıl önemlisi; enerji verimliliğinin önemini öncelikle topluma doğru bir şekilde aktarmak ve bu konuda her kanaldan, sürekli güncellenen içeriklerle eğitimler sunmak. Zira çevre bilinci olan bireylerin, doğal olarak çevreleri ve talepleri ile kurdukları ilişki de sağlıklı oluyor. Karbon ayakizini en aşağı çekme çabasında her sektörde her ölçekte şirketin bu konuda farkındalığının olması önemli. Hem kurumsal verimlilik ve maliyet avantajı hem de çevreci bakışı giderek gelişen tüketicilerin tercihlerinde yer alabilmek için… Altyapılar düzenlenmeli Enerji verimliliği konusunda atılabilecek adımlar; enerji altyapısının doğru analiz edilmesinden bu altyapının doğru biçimde işletilmesine kadar birçok adımı kapsıyor. Şirketler için temel fayda ise maliyetlerin azaltılması yoluyla oluşacak katma değerin doğru alanlarda şirketlerin yine kendi hedeflerini başarmalarında kullanılması ile hayat bulabilir. Zaten bu nedenle de şirketlerin enerji maliyetlerini gözden geçirirken faturaya odaklı kalmayıp, mevcut

enerji altyapılarının ne kadar sağlıklı çalıştığını sorgulamaları, yeni teknoloji ve eğilimleri takip ederek enerji altyapılarını güncel tutmaları, çalışan bilgilendirilmesi ve eğitiminde istikrarlı adımlar atılması büyük öneme sahip. Bunu yapmamak ise eskiyen altyapıların hem risk kaynağı halini alması hem de enerji ve servis masraflarının yüksekliği ile kurumsal bütçelere verdiği zararın artması sonucunu doğal olarak beraberinde getirir. KGK yapılarının akü teknolojisinde oluşabilecek gelişmelerden etkilenebileceğini de unutmamak gerek. Enerji verimliliğinin sağlanması; birden çok adımdan oluşan ve periyodik olarak sürdürülmesi gereken çalışmaları içeriyor. Günümüzün IoT ve M2M yapılarını da göz önüne alınca, kurumsal enerji verimliliği ölçümünün geçmişe kıyasla daha pratik bir hale geldiği görülüyor. Danışmanlık desteği güç katıyor BT başlığında enerji verimliliği sağlanması ve bunun takibinde enerji izleme sistemleri devreye giriyor. Bu sistemler; işletmelerin ihtiyaçlarına göre belirlenen konfigürasyonlarda verilerin takibini sağlıyor. Söz konusu izleme sistemleri kapsamında kurulan sistemin mimari ayrıntısına göre enerji tüketim değerleri ve bu tüketimi etkileyen faktörler kaydedilirken, bu veriler aynı zamanda yazılımlar sayesinde çevrimiçi sistemlerde görülebiliyor. Bu da enerji sarfiyatını doğru biçimde görebilmeyi, gerekli tasarruf adımlarını doğru noktalarda atabilmeyi sağlıyor. Konu zaman, verimlilik ve iş gücü olduğunda,

sahip olma maliyeti ve yatırımların tüm süreçlerde ekonomik maliyetine karşılık sağladığı katma değeri hesaplamak gerekiyor. Bu konuda gelişen teknolojiler de yönetebilmek için doğru ölçüm imkanını kullanıcılara sunuyor. Ama bu imkanların doğru bir danışmanlıkla kurgulanması, gerçek fayda ve en doğru yatırım maliyetini üstlenmek adına önem taşıyor. Çünkü her sektör ve her ölçekte şirketin ihtiyaçları, öncelikleri birbirinden farklı. Bu ihtiyaçları doğru adreslemek için danışmanlık desteğinin önemi doğal olarak giderek artıyor. Örneğin; ileriye dönük yük ihtiyacının artma eğrisine bağlı olarak bugünün yatırımını haritalandırmak, bahsettiğimiz bu danışmanlık desteği ile hiç zor değil. Konu, yapılan yatırımda maksimum verim olduğu zaman KGK cihazının kullanım süresine uygun seçimleri yapabilmek de söz konusu danışmanlık desteği ile daha kolay hale geliyor. Bunun yanı sıra, KGK’ya bağlı yük miktarında, ilerleyen süreçte oluşabilecek güç ihtiyacında, mesela sadece modül ilave ederek güç artırımına gidebilmek mümkün. Bu da bir süre sonra yetersiz kalacak veya gelecek düşünülerek yapılıp bugün maliyet yükü oluşturabilecek KGK yatırımlarının önüne geçebilmek demek. Veri merkezlerinin ihtiyaçları öne çıkıyor Bu gerçek ışığında, KGK yapılarında modüler mimariler giderek öne çıkıyor. Çevreci özellikler de bu gelişimde pay sahibi. Modüler KGK’lar kullanıcı açısından hem ilk yatırım maliyeti hem de ileriye yönelik kapasite artırımlarına imkan tanıması sayesinde daha fazla tercih ediliyor. Modüler KGK’ların önde gelen avantajları ise merkezi yönetim katmanlarının yedeklenmesi, tek nokta hatalarını ortadan kaldırıp iş sürekliliğini sağlaması. Örneğin; söz konusu modüler KGK cihazlarında güç kaynağının bir parçasında olası bir sorun halinde bile söz konusu parçanın yedeği olduğu için cihaz da çalışmaya devam ediyor. Bu da kullanıcıya, sorunlu parçayı iş kaybı yaşamadan değiştirme fırsatını tanımak demek. Her sektör tamam, ama özellikle son yıllarda veri merkezlerinde yetkin KGK mimarilerinin kullanılması, bu yöndeki ihtiyaç ve danışmanlık gereklilikleri ilgili sektörde önemli büyüme fırsatlarını beraberinde getiriyor.



16 DOSYA

BThaber

Enerji Verimliliği

24 - 30 ARALIK 2018

KURUMSAL VERİMLİLİK, ÇEVRESEL ÇABALAR VE ENERJİ TASARRUFUYLA BULUŞUYOR Doğanın gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçları temin ederek, kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğimizi daha iyi iş modelleri ile geliştirmeliyiz. İnsanları sürdürülebilir önlemler almaya teşvik etmek ve daha fazla eğitici çalışmalar gerçekleştirmek bu noktada ilk yapılması gerekenler arasında. Uluslararası firmalara baktığımızda da hepsinin sürdürülebilirlik programı olduğunu görüyoruz. Ancak, CHEP Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Serhat Enyüce’nin de dikkat çektiği gibi, Türkiye’de sürdürülebilirliğin sadece ağaç ve çevre olduğuyla ilgili bir bilinç var. Aslında sürdürülebilirlik tüm alanları kapsar ve özünde maliyeti azaltır. Örneğin; karbondioksitten tasarruf edebilmek için daha az yakıt kullanırız. Bu da daha az maliyet demek. Bu yönüyle sürdürülebilirlik, Serhat Enyüce’nin belirttiği gibi, ilk etapta yatırımı olan bir iş, ama daha sonra daha az maliyetli bir sistem haline dönüşüyor. Bu noktada gerek küresel firmalar gerekse Türk firmaları verimsiz tedarik zincirlerinin dünya üzerindeki olumsuz etkisinin bilincinde. Oysa var olan iş modellerinin kullanılması ve geliştirilmesi sürdürülebilirlik açısından oldukça önemli. “Bu doğrultuda hem verimliliğini hem kârını artırmak isteyen şirketler yatırım modellerini buna göre planlıyor ve sürdürülebilirlik üzerine çeşitli çalışmalar yürütüyor” bilgisini veren Serhat Enyüce, ekledi: “Çevresel çabalarının maliyet/değer denkleminin farkındalar ve verimliliği artırmak, atıkları ortadan kaldırmak için yeni yollar bulmaya çalışıyorlar.” Gelişen teknoloji ile şirketlerdeki dijitalleşmenin de gün geçtikçe önem kazandığını görüyoruz. Teknoloji kullanımı ve gelişmelerinin

enerji verimliliğine farklı bir soluk getireceğini de söyleyebiliriz. Bu noktada Serhat Enyüce, şu bilgileri paylaştı: “Hem dünyada hem Türkiye’de firmaların varlığını koruyabilmesi ve gelişebilmesi için sürdürülebilir rekabetin sağlanması gerekiyor. Bunu da katma değeri yüksek ürün üretimi, nitelikli personel istihdamı ve minimum işletme giderleri ile gerçekleştirmek mümkün. Başta sanayi olmak üzere tüm firmalar teknolojiyi odak noktasına alırken, bu kapsamda otomasyon yatırımları firmaların kalite artışını, enerji ve kapasite verimliliğini, teslim sürelerinin kısalmasını sağlayıp, rekabet gücünü artırıyor, iş kazalarının azalmasına da fayda sağlıyor.” Toplumsal ve çevresel adımların buluşma noktası Yalnızca üretim hatlarında değil, hammadde taşınmasından ürünlerin mağazaya teslimine kadar tedarik zincirinin her aşamasında Türkiye’nin her yerine ulaştırdıkları dayanıklı, kaliteli ve standart ekipmanlarıyla verimliliği artırdıkları bilgisini veren Serhat Enyüce, “Paylaşım ekonomisini öne çıkardığımız kiralama yöntemi sayesinde iş ortaklarımız, kullandığı her bir CHEP paleti ile daha akıllı, daha uygun maliyetli bir tedarik zincirine sahip oluyor. Paletleri servis merkezlerinde uyguladığımız test programıyla darbe, basınç, titreşim ve çevre simülasyonları gibi iyileştirme süreçlerinden geçiriyor, onları hijyen ve benzeri alanlardaki ihtiyaçlara göre uyarlıyoruz” detaylarını paylaştı. Bir şirketin sadece ekonomik alanda değil, hem toplumsal hem de çevresel alanlarda sorumlulukların bilincinde olarak kârlı ve uzun vadeli büyüme elde edebileceği gerçeği doğrultusunda ekonomiye,

CHEP Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Serhat Enyüce topluma ve çevreye kattıkları değeri sürekli artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerine işaret eden Serhat Enyüce, bu başlıkta yürüttükleri çalışmaları şöyle anlattı: “İklim değişikliği, enerji kıtlığı ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi, dünyanın limitlerini her geçen gün zorluyor ve döngüsel bir ekonomiye geçişi kaçınılmaz kılıyor. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimizle sürdürülebilir değer yaratmak için stratejimizi ‘Daha İyi İş Modelleri’, ‘Daha İyi Bir Gezegen’ ve ‘Daha İyi Toplumlar’ olmak üzere üç ana girişim çerçevesinde şekillendiriyoruz. “Daha İyi İş Modelleri” girişimimizle amacımız; daha sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmak. İş modelimizi tercih eden ortaklarımızla doğal kaynaklara olan ihtiyacın azalmasını sağlıyor, ‘Nakliye İş Birliği’ projeleri kapsamında ekipman toplama ve ürün teslimat noktalarının kesiştiği yerleri belirleyerek araçların daha az mesafe kat etmesini sağlıyor, nakliye maliyetlerini düşürüp, çevresel performansın yükseltilmesine yardımcı oluyor, yenilikçi çözümlerimizle tedarik zincirlerini sürdürülebilir kılıyoruz. CHEP ekipmanlarını kiralayıp yeniden kullanmayı tercih eden ortaklarımızla 2009’dan 2017 yılına kadar Türkiye’de 32 bin 200 adet ağacın kurtarılmasını sağladık, karbon salınımını 38 bin 691 ton azalttık ve 3 bin 157 ton atık oluşumunu engelledik. “Daha İyi Bir Gezegen” girişimimiz kapsamında tüm değer zincirimiz boyunca sıfır orman tahribatı, sıfır karbon emisyonu ve sıfır atık

hedefleri doğrultusunda tedarik zincirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Sorumlu kaynak tedariki anlayışımız ve enerji verimliliği yatırımlarımızla doğal kaynakları koruyor ve atık sindirme kapasitesi sınırlı olan dünya üzerindeki baskıları azaltıyoruz. Karbon pozitif bir şirket olma misyonuyla servis merkezlerimizde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji programlarına sürekli yatırım yapıyoruz. Hedefimiz; teslim ettiğimiz her ekipman başına karbon emisyonunu her yıl daha da azaltmak. 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 7,8 iyileşme sağladık. “Sıfır Atık” ilkemize göre; atıkları, kaynaklar ile eşit kabul ediyoruz. Ekipmanlarımızı kullanım sonrası toplayıp, bakım ve onarımdan geçirerek kalitelerini arttırıyor, ömürlerini uzatıyor, yeni ekipman üretme ihtiyacını azaltıyoruz. Ahşap atıkların hiçbir şekilde çöpe atılmasına izin vermiyoruz. Kereste fabrikalarından ve bakım merkezlerinden gelen atık ahşap parçalarını kompozit bloklara dönüştürerek palet onarımında kullanıyoruz. Onarılamaz durumda olan ekipmanların tamamını ise yüzde 100 geri dönüştürüyor, ahşap malzemeleri toz haline getirip kağıt fabrikalarına gönderiyor, sunta ve kağıt olarak geri alabiliyoruz. “Daha İyi Toplumlar” kapsamında ise faaliyette olduğumuz tüm alanlarda toplumsal faydayı gözettiğimiz ve paydaşlarımızın beklentilerini süreçlerimize entegre ettiğimiz sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.”


TAKİP EDİLDİĞİMİZİN

FARKINDAYIZ. 13 yıl önce hedeflerimizi “geleceğe taşıyan dijital çözümler” diyerek belirledik. Bugün lider yürüdüğümüz yolda yaptıklarımızın ne kadar dikkat çektiğini biliyoruz. Türkiye’nin ‘’digital signage’’ markasıyız!

“Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler”

“20 ülkede 40.000’den fazla ekran yönetimi” /sistem9

/sistemDokuzMedya

/sistem-9-medya

/Sistem9Medya

/Sistem9

0212 691 64 00

www.sistem9.com


18 BİLİŞİM ZİRVESİ

BThaber 24 - 30 ARALIK 2018

Dijital dönüşüm bulut ortamında gelişiyor Bilişim Zirvesi kapsamında yer alan Entegre Akıllı Bulut Platformu, “Dijital Dünyanın Yeni İş Modelleri Bulutta Hayata Geçiyor” sunumu ile başladı. Sunumu TÜBİTAKBİLGEM Siber Güvenlik Enstitüsü Baş Araştırmacısı Dr. Ferhat Özgür Çatak gerçekleştirdi. Yapay zekanın bütün sektörleri etkilediğini belirterek, sunumuna başlayan Ferhat Özgür Çatak’ın verdiği bilgilere göre yapay zeka da diğer pek çok konu gibi siber güvenlik alanıyla iç içe bulunuyor. Siber güvenlik alanında yapay zeka kullanılırken, algoritmalar da artık tehdit altında bulunuyor. Bu uygulamaların bulut üzerinde yer alması ile birlikte üzerinde başarılı hesaplamalar da yapılabiliyor.

Formalis Bilgi Teknolojileri Kurucu Ortağı Kamil Tuğcu Low Code ile çevik yöntemler Formalis Bilgi Teknolojileri Kurucu Ortağı Kamil Tuğcu, “Bulut BPM ile Müşteri Odaklı Dijital Dönüşüm” başlıklı sunumunda, bulut mimarisinde müşteri odaklı dijital dönüşüm konusunda bilgi verdi. Formalis’in iç süreç yönetimi, müşteri hizmetleri, dijital pazarlama gibi alanlara odaklandığını kaydeden Kamil Tuğcu, şunları kaydetti: “Yazılımlarımızı bulut bilişim mimarisinde, SAAS dediğimiz modelde müşterilerimize sunuyoruz. Özellikle B2B SAAS alanına baktığımızda Türkiye'deki en iyi platformlardan birini sunuyoruz. BT yöneticilerinin artık günümüzün rekabetin dayatmalarına karşı daha etkili olmaları gerekiyor. Geleneksel yöntemlerle bunu sağlayabilmek çok da mümkün değil. Daha çevik yöntemlere ihtiyaç var. Bu noktada Low Code platformu, yazılımcının çalıştırma yeteneğini son kullanıcıya taşıma kabiliyeti veriyor. Kurumlara kendi süreçlerini tasarlayabilme ve güncelleyebilme esnekliği sağlıyor.”

Oracle ERPM İş Geliştirme ve Strateji Direktörü Makbule Shkalia Tuncerli Akıllı Bulut Uygulamaları “Akıllı Bulut İş Uygulamaları ile Yarın, Bugün” adlı sunumu ile Oracle ERPM İş Geliştirme ve Strateji Direktörü Makbule Shkalia Tuncerli de şunları kaydetti: “Artık iş yapma şekil ve yöntemleri değişiyor. Mevcut iş uygulamalarının, bu değişime ne kadar yanıt verebileceğinin ölçümü önemli. Mevcut uygulamalarımız işlere yanıt verebiliyor ama beklenti de sürekli artıyor. Yeni teknolojilere yatırım yapılmadıkça da aradaki fark sürekli açılıyor. Bulut tabanlı iş uygulamalarımızla, bütün bu teknolojik trendlere, değişimlere cevap vermeye çalışıyoruz. Artık klasik yapıların ötesine geçilmesi gerekiyor.”

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Kıdemli Danışmanı Dr. Serdar Gökpınar Kullanıcılar bu uygulamaların tümünü ister tek bir platformda isterse parça parça kullanabiliyor” dedi. Cloudyflex CEO’su Haluk Çavuşoğlu ise “Özellikle satış, dijital platformdan pazarlama satış sahasında çalışmalar yapıyoruz. Rakiplere oranla şaşırtıcı derecede ekonomik lisans maliyetleri sunabiliyoruz. Saha hakimiyetini elde etmek isteyen kuruluşlar için platformumuz önemli derecede katma değer sunuyor” dedi. Donanım konusundaki hızlı gelişmelerin, algoritmik uygulamaların gelişmesine ivme kazandırdığını belirten Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Kıdemli Danışmanı Dr. Serdar Gökpınar da robot ve yapay zeka konusunda Türkçe’nin önemine vurgu yaptı.

Zoho Corporation, MEA Yöneticisi Ali Shabdar ve Cloudyflex CEO’su Haluk Çavuşoğlu Zoho ile Dijital Dönüşüm Zoho Corporation, MEA Yöneticisi Ali Shabdar ve Cloudyflex CEO’su Haluk Çavuşoğlu da “Zoho ile Dijital Dönüşüm” sunumunu birlikte gerçekleştirdiler. Ali Sabdar, “Biz sadece bir satış platformu değiliz. Biz bugün 40 farklı uygulamamız var ve bunlar kurumların iş süreçlerini yönetmesine yardımcı oluyor.

“Felaket Kurtarma Sadece Bir Slogan Değildir” Fixcloud, Kurucu Ortağı ve CTO’su Yılmaz Barçın da “Felaket Kurtarma Sadece Bir Slogan Değildir” başlıklı sunumunda şu bilgileri verdi: “Fixcloud Türkiye'de faaliyet gösteren yerel bir kurumsal bulut sağlayıcısıdır. Müşterilerimizin ihtiyaçlarından

Fixcloud, Kurucu Ortağı ve CTO’su Yılmaz Barçın yola çıkarak, küresel üreticilerin bulutları üzerinde hizmet vermek yerine kendimiz bir vizyon ortaya koyarak kurumsal bulut çözümlerini vermeye başladık. Tamamı kendimize ait bir donanım parkuru üzerinde hizmet veriyoruz. İhtiyaçlarınıza göre özelleştirilebilir çözümler üretiyoruz. Firmalar kendi süreçlerini dijital ortamda ve kesintisiz olarak sürdürmeyi amaçlıyorlar. Yapılan bir araştırmaya katılanların yüzde 82’si mevcut ihtiyaç ve taleplerle, altyapıların birbirlerini tamamlamadığı gibi bir görüş beyan etmişler. Yüzde 66’sıysa yaşadıkları plansız kesintilerden dolayı projelerde sekteye uğradıklarını belirtmişler. Yine araştırma sonuçlarına göre ortalama 85 dakikalık bir kesinti ve 108 bin dolarlık bir kayıp olmuş. Bu rakamların ülkemizde daha yüksek olduğunu, yaşanan olaylardan biliyorum. Peki kesintisiz çalışma ortamı sağlanabilir mi? Evet sağlanabilir. Müşterilerimize bulut ortamında güvenli ve düşük maliyetli kesintisiz çalışma ortamı sunuyoruz. Bu konuda ‘3, 2, 1’ altın kuralı çerçevesinde hizmetlerimizi sunuyoruz. Bu altın kuralı; üç kopyanın tutulması, iki farklı medya tipinde yedeklenmesi, bu yedeklenen verinin de en az bir kopyasının dışına çıkarılarak yapılması şeklinde özetleyebiliriz. Böylece olası bir saldırı veya risk durumunda kurum kesintisiz çalışma hayatına devam edebiliyor.” HPE OneSphere ile Hibrit Bulutu Kolay Yönetin Her kurumun dijital dönüşümünü gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizen HPE Türkiye, Hibrit BT Çözüm Mimarı Türker Ata ise “Firmaların birçoğu bu dijitalleşmeye ayak uydurmak zorunda. Hatta yüzde 80’i ürün yelpazelerini değiştirmek zorunda kalacak. HPE olarak bu konuda gerekli tüm çözümleri sunuyoruz” dedi.



20 KARİYER Netaş, AB’de de BT Ar-Ge’sine yön verecek

Netaş, Ar-Ge’deki 45 yıllık bilgi birikimiyle Avrupa Birliği’nin (AB) bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki araştırma geliştirme süreçlerinde görevler üstlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda Netaş İnovasyon ve Ar-Ge Stratejileri Direktörü Rıza Durucasugil, üçüncü kez AB EUREKA’nın telekomünikasyon ve bilişim birimi Celtic-Next’te Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine seçildi. Kamu ve özel sektörden 500’den fazla üyesi bulunan Celtic Next, telekomünikasyon ve bilişim alanlarında çokuluslu, yenilikçi, rekabetçi ve ticarileşebilecek Ar-Ge projelerine destek sağlıyor.

Atos Türkiye’ye yeni Satış Direktörü Atos’ta satış operasyonunun başına 1 Aralık 2018’den itibaren Cem Lale getirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunu olan Lale, Superonline, Anixter, Lapp Group, 3M gibi çokuluslu şirketlerde üst düzey yöneticilik görevlerinin ardından, en son SEKOM İletişim’de Satış Müdürlüğü ve NGN Bilgi ve İletişim’de Satış Direktörlüğü görevlerini yürütüyordu. Cem Lale, Atos Türkiye’de Satış Direktörlüğü ve Kamu, Sağlık, Üretim, Perakende dikey pazarlarının liderliğini üstlenecek.

BThaber 24 - 30 ARALIK 2018

Endüstri mühendisleri projeleriyle yarışacak Türkiye çapında tüm endüstri mühendisliği üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan Producthon etkinliği başlıyor ve son kayıt tarihi de 1 Şubat 2019. Producthon; online eğitim, eğitimde öğrenilenlerle kod yazmadan ürün geliştirerek yarışmaya katılım ve iş dünyasına özel ürün üretme olmak üzere üç adımda gerçekleştirilecek. Birinci aşamada Producthon.com üzerinden ön kayıt yaptıran öğrenciler, online eğitim sürecine dahil olacak, başarılı olanlar sertifika almaya hak kazanacaklar ve eğitimde öğrendikleri ile kod yazmadan ürün geliştirecekler. İkinci aşamada en başarılı ürünü geliştirenler Producthon ana etkinliği hackaton’a bireysel ya da ekip olarak katılacaklar. Tüm gün sürecek etkinliğin sonunda başarılı projeler ödüllendirilecek. Projenin üçüncü aşamasında ise öğrenciler, sunulan firmaların ihtiyaçlarını öğrenip, onlara özel ürün geliştirecekler ve firmaların yarışmalarına katılacaklar. Endüstri Mühendisliğim Platformu ve Octopod işbirliği ile hayata geçirilen etkinlik ile geleceğin mühendisleri, kodlama bilgisi gerekmeden ürün geliştirmeyi öğrenip yeni bir uzmanlık edinecek, sertifika ve ödüller de kazanacaklar. Detaylı bilgi ve eğitim videolarının yer aldığı www.producthon.com web sitesi üzerinden 1 Şubat 2019 tarihine kadar kayıt yapılabilecek. Öğrenciler, proje bitiminde geliştirdikleri ürünlerin Octopod

İş hayatında kadının rolü daha da artmalı teşvikleri için çalışmalar yapılması gerek. Genelde kadın danışan sayısının daha fazla olduğunun altını çizen Çevik, desteğe ihtiyaç duyan ve desteğe açık olanların daha çok kadın olduğunu belirtti. Genelde 25-45 yaş aralığındaki kadınlara danışmanlık sunduğunu belirten Çevik, şöyle devam etti:

Dijital Dönüşüm ve Danışmanlık ekibinin başında Karakaya var Etiya’da Dijital Dönüşüm ve Danışmanlık ekibinin başına Genel Müdür Yardımcısı olarak Uğur Karakaya getirildi. Hacettepe Üniversitesi mezunu olan Uğur Karakaya, yazılım geliştirme mühendisi olarak başladığı 21 yıllık kariyerinde bilgi teknolojileri ve danışmanlık sektöründe Accenture ve Oracle’ın da aralarında bulunduğu küresel firmalarda görev aldı. Teknoloji danışmanlığı, sistem entegrasyonu, büyük kurumsal projeler için çözüm oluşturma ve satış, proje gerçekleştirme, profesyonel hizmetler, iş geliştirme gibi birçok alanda üst düzey yöneticilik yapan Karakaya, görev aldığı süreler boyunca uygulama/geliştirme, büyük sistem entegrasyonları, kurumsal mimari ve strateji danışmanlığı, sistem ve donanım altyapıları, servis odaklı mimari, iş süreçleri yönetimi ve entegrasyonu, güvenlik, veritabanı, analitik, ERP ve CRM alanlarında birçok büyük dönüşüm projelerinde görev aldı. Karakaya, 3 Aralık 2018 tarihinden itibaren Etiya’da Dijital Dönüşüm ve Danışmanlık’tan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

ürün satış platformu Octopodyum’a konulması için onaya sunup, iş dünyasının beğenisine de açabilecekler. Bu çalışma ile üniversite-sanayi işbirliklerini farklı bir boyuta taşımak istediklerini belirten Octopod Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, “Projeyi; Endüstri Mühendisliğim Platformu ile doğrudan piyasada kullanılabilecek, gelir getirici ve katma değer üreten sonuçlar elde edecek şekilde kurguladık. Bu nedenle projemiz, sadece eğitim ve bilgi vermek odaklı değil. Öğrenciler hem öğrenecek hem gerçek müşterilerin gerçek ihtiyaçları için çözüm üretecek hem de gelir elde etme fırsatları yakalayacaklar” dedi.

Çalışma yaşamı, kadının üretkenliğini, toplumsal saygınlığını, özgüvenini artırmanın ötesinde ekonomik özgürlüğünü de sağlıyor. Kadınların iş gücünde daha fazla yer almasını sağlamak için kurumsal ve bireysel gelişim danışmanı Müge Çevik’e göre; kültürel faktörlerin ortadan kaldırılması ve girişimcilik

“Danışanlarım, ya kariyerinin başında ne istediğini bulmaya çalışanlar ya da bir sonraki adıma geçmekte tıkanıklık yaşayanlar. Yani ikinci kariyerlerini planlayanlar ve kendi işini yapan kadınlar. Bunların dinamikleri farklı olsa da, temelde hepsi ile roller ve kişisel liderlik üzerine çalışıyoruz. Kadın, pek çok kimlik ve rolü arasında bazen sıkışıyor. Annelik de zorlayıcı oluyor. Erkek zaten büyürken çalışacağını, para kazanmakla mükellef olduğunu biliyor. Toplumsal gelenekte kadının babası ve sonra kocası tarafından bakılan olması, çocuklar ve ev ile ilgili konularda erkekten her zaman daha fazla görevinin olduğuna inanılması veya içgüdüsel olarak daha evcimen olması kadının kafasını karıştırabiliyor. Bireysel zorlanmalar ile inançsızlık ve engeller birleşince, kadın dışarıdan bir destek almaya ihtiyaç duyuyor. Bu destek, bazen profesyonel bir beceri kazanmak, bazen de iş hayatında uygun duygusal ve sosyal yönetimi yapabilmek için oluyor.”



22 KARİYER

BThaber 24 - 30 ARALIK 2018

Yapay zeka, yeni iş alanları oluşturacak

Yapay zeka, gelecek beş yıl içerisinde BT’de en büyük yatırımların görüleceği alanlardan birisi olacak. TesterYou Kurucu Ortağı Barış Sarıalioğlu’na göre, özellikle büyük verilerin işlenmesi, analizi ve bu veriler baz alınarak yapılan tahminlemeler konusunda yapay zeka algoritmaları, büyük faydalar sağlıyor. Barış Sarıalioğlu, “Günümüzdeki en büyük

yapay zeka yatırımını yaklaşık 25 milyar dolarla ABD yapıyor. Avrupa’nın toplamında bu yatırım 4 milyar dolar civarındayken, Rusya, Hindistan ve Çin’de 10 milyar doların üzerinde. Bu noktada, yapay zekanın önümüzdeki beş yıl içerisinde BT’de en büyük yatırımların görüleceği alanlardan birisi olacağı görülüyor” dedi. Yapay zeka, belli bir süre sonra iş alanlarında

değişimleri beraberinde getirecek. Barış Sarıalioğlu, dönüşümü şöyle açıkladı: “İnsanlar için operasyonel ve hata yapmaya açık işleri yapay zeka devralırken, bu değişim sonucunda ortaya çıkacak daha katma değerli ve insan muhakemesi gerektiren alanlarda pek çok yeni iş alanı doğacak. Daha uzun vadede bakarsak, iş dünyası yapay zeka ile büyük bir değişime gidecek. Ama bu, kısa vadede insanların yapacağı görevlerin tamamını yapay zekanın devralması anlamına gelmiyor. Yakın dönemde yapay zeka kullanılarak, insanların çalışma alanları ve şekilleri daha verimli hale gelecek. Bu sürecin gelişimi sonucunda “çalışma” kavramı yeniden inşa edilebilir. Günümüzde yapay zekanın en önemli avantajı, çok fazla hesaplama içeren, hızlı karar alınması ve çok hacimli veri ile çalışılması gereken, çıplak gözle yapmanın zor olduğu işleri çok hızlı bir biçimde yapabilmesi. Fakat

yapay zekanın, yapaylığının azalması zekasının da gelişmesi gerekiyor. Yapay zeka kullanılan alanlarda zaman zaman beklenmedik hatalar oluşabiliyor. Bu algoritmaların bazı durumlarda bir insanın kapasitesinin üzerinde bir derinlikte düşünüp analiz yapmaları, bazen de kararları insan rasyonalitesinde vermeleri gerekiyor. Özellikle son iki yılda yapay zeka algoritmaları kullanan yazılım test araçlarında büyük bir artış var. Bu araçlar, test verilerinin hazırlanması, test senaryo tasarımlarının otomatize edilmesi, risk analizlerinin yapılması, test raporlamalarının yapılması, test sonuçlarının analizi, riskli alanlardaki testlerin koşturulma frekanslarının belirlenmesi ve test eforu dahil pek çok farklı alanda test tahminlemelerinin yapılması amacıyla kullanılıyor. TesterYou olarak projelerimizde bu araçları deniyor, etkin çözüm üretenleri kullanıma alıyor ve müşterilerimiz için test süreçlerine adapte ediyoruz.”

C

M

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

Y

CM

MY

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

17 Ocak 2019 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Nisan 2019 Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

03 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

05 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

21 Şubat 2019 Teknoloji Platformları Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

25 Temmuz 2019 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

CY

CMY

K


Bulutta yüksek erişilebilirlik, esneklik ve kullandığın kadar ödemek artık sıradan özellikler.

TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI

İ İL

BU

Bulutun bu standart özellikleri yanında verilerinizin güvenliğinden emin olmak, yedeklerinizin nerede durduğunu bilmek, altyapıyı gözlerinizle görebilmek ve destek ihtiyacında teknik profesyonellere ulaşabilmek gibi başka avantajlar da arıyorsanız, bulutun kendisini barındıran yerel veri merkezi Radore’ye gelin.

BULUTU

BULUT YAPAN VERi MERKEZi

RADORE

Radore; %99,99 “uptime” garantili, yedekli ve yüksek kapasiteli internet erişimi, üst düzey fiziksel güvenliği, ileri teknoloji tam yedekli iklimlendirme ve enerji altyapısı ile TIER III standartlarında veri merkezi hizmetleri sunar. Radore’nin müşterilerine sunduğu bulut (cloud) servisleri Radore Veri Merkezi’nde barındırılır. Bu servislerin sunucu ve depolama altyapısında Dell, ağ altyapısında Brocade ve Dell ürünleri, sanallaştırma altyapısında ise VMware, Xen ve KVM kullanılmaktadır. Radore’nin sunduğu bulut servisleri ile ilgili detaylı teknik bilgi için bize ulaşın; W: radore.com/radoreyesor T: 0212 3440494 – Dahili: 8016


Türkiye'de bir Silikon Vadisi doğuyor Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) uzun süredir üzerinde çalıştığı Gebze Organize Sa­ nayi Bölgesi'nde (GOSB) bir yazılım teknoparkı oluşturul­ ması projesi nihayet gerçek­ leşiyor. Birçok yazılım şirketi­ nin biraraya gelerek yazılım üretimi konusunda çalışmaya başlayacak olması, sektörde Silikon Vadisi oluştuğu yo­ rumlarının yapılmasına neden oldu.

Veritabanı

Türkiye BT sektörü açısın­ dan oldukça heyecan verici ve sevindirici bir gelişme ola­ rak nitelenebilecek bu proje­ nin hayata geçirilmesi için ilk adımlar atıldı bile. Hem ülke­ mize hem de BT sektörüne büyük bir ivme kazandıracak olan bu gelişmenin fitilini ilk ateşleyen Logo Yazılım oldu.

Geliştirme Projesi Kanun Tasarısı'nın kanunlaşması bekle­ niyordu. Ancak devlet meka­ nizmasının ağır çalışması ve hızla gelişen bir endüstriyi yakalayamaması sonucu; Gebze Organize Sanayi Böl­ gesi, inisiyatifi ele alarak BT sektörü şirketlerine cazip tek­ lifler sunma yoluna gitti. Lo­ go Yazılım, geçtiğimiz hafta GOSB ile ilk anlaşmayı imza­ layan yazılım şirketi oldu. Ya-

Bir süredir GOSB bünye­ sinde bir yazılımevi kümesi oluşturulması için Teknoloji sında öncelikle yer aldı. Artık kuruluşlar

hizmet

alandaki tüm

sundukları

verileri 'yastık al­

tında' tutmak yerine, değerlen­ dirme yoluna gidiyorlar. Bu nok­ tada da veritabanı uygulamalan b ü y ü k ö n e m kazanıyor. Dosya­

Oracle's Developer Conlerence 1996

mızda veritabanı yönetim sistem­

Oracle'ın yeni vizyonu: Internet şirketi olmak

lerinin öO'lı yıllardan başlayarak hangi gereksinimlere göre günü­ m ü z teknolojisine eriştiği ve ge­ lecekte veritabanı teknolojisinin nereye gireceğini inceledik. * Veritabanlan, pazarlama gü­

Oracle, Oracle D e v e l o p e r Confe-

c ü n ü n kapılarını açıyor Türkiye'de s o n yıllarda çeşitli k u r u m ve kuruluşlarda bir verita­ banı kültürünün oluşmaya başla­ dığını görüyoruz. Eski iş y a p m a yöntemlerinin

terk

edilmesiyle

birlikte veritabanı teknolojisi, ku-

rence'ta yeni v i z y o n u n u da açıkladı.

gelecek kuşak: Çokluortam veri­

20 yılda 4 milyar dolarlık bir ciroya

ulaşan bir yazılım şirketi, gelişen ve

* Veritabanı teknolojilerine kı­

amaçlıyor. Bir veritabanı şirketi ya­

pısından, bir ağ yapısı yazılım şirke­

* Değişen gereksinimlerle geli­

tine d ö n ü ş m e n i n d o ğ u m sancılannı

şen veritabanı teknolojisi

EVRENSEL

çekiyor.

(Sayfa 29-36)

(Ayrıntılı haber sayfa 2-3'te)

Türkiye'de 2. Internet Konferansı yapıldı Geçtiğimiz

A K I N EVREN

yıl

Bilkent

Üniversitesi'nde ilki d ü z e n ­ lenen Türkiye'de

Internet

Konferansı'nın ikincisi 14-15

Devrim mi, evrim mi? Yaşadığımız d ö n e m i n en canlı sektörel tartış­ ması h e r h a l d e bu. Bilgi teknolojisinde onbeşyirmi yıllık süreçlerde önemli teknolojik sıçra­

(Ayrıntüı haber sayfa 4'te)

değişen d ü n y a y a ayak uydurmayı

sa bir bakış

r u m l a n n BT gereksinimleri ara­

GOSB yetkilileri amaçları­ nın, yazılım sektörünün elin­ deki sermayesini arsaya, ara­ ziye yatırması yerine işine ya­ tırmasını sağlamak olduğunu belirtiyor.

Aralık 1996 tarihleri arasında İstanbul Yeditepe Üniversi­ tesi İstek Vakfı Binaları'nda yapıldı. Konferansa

70'inin

de

öğrencilerden

oluştuğu bildirildi. O l d u k ç a

kalabalık ve hararetli g e ç e n

Türkiye'de Internet Konfe­ ransı'nın birincisinin ardın­

dan, ikinci konferansa katılı­ mın d a h a az olduğu dikkat

çekiyordu. Türkiye BT sek­

iki

gün

bo­

malar o l d u ğ u n u gözlemleyenler bu gözlemleri­

yunca yaklaşık 800

ni iki farklı b i ç i m d e yorumluyorlar.

katıldığı; bunların 6 l ' i p a n e ­

kişinin

törü İkinci Internet Konfe­

r a n s ı n a bazı sorunlarını çöz­ m ü ş olarak girdi.

sayfada) Bu2.sayının tüm ulaşabilirsiniz. list vesayfalarına bildiri s u n u c u s uwww.bthaber.com.tr'den , (Ayrıntılı haber sayfa 15'te)

(Devamı

• Baan Türkiye: Pazara, ivme ve kalite kazandıracağız

(Sayfa 7) • Sun

Microsystems'ten

alternatif açılış

(Sayfa 8)

C

M

Y

CM

• SuperOnline Türkiye ve

MY

Türkçeye yatırım yapıyor

CY

(Sayfa 10) • Digital, geleceği Internet'te görüyor

(Sayfa 16) • Tursoft, Kazakistan H a z i n e s i n i n BT o t o m a s y o n u ihalesinde

(Sayfa 18) • 822'li hatlar: Ücretli mi, ücretsiz mi?

(Sayfa 22) • Interoffice, ofislere

E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU

* Belge yönetim yazılımlarında tabanlan

zılımevi tesisi oluşturulması için tahsis edilen 40 dönüm­ lük arazinin 6 bin 200 metre­ karesini 49 yıllığına GOSB'den kiralayan Logo Yazılım burada bir yazılım fabrikası kuracak. Bunun ya­ nı sıra GOSB, araziyi 5 parça­ ya bölerek 4 büyük yazılım şirketi ile yaklaşık 50 adet küçük çaplı yazılımevinin arazi içinde kurulmasını sağ­ lıyor. Logo dışında diğer 3 arazi parçasının büyük şirket­ lere verilmesi, geri kalan 10 bin 610 metrekarelik alanın ise 50'ye yakın yazılımevi ta­ rafından paylaşılması öngörü­ lüyor. Büyük yazılımevleri binalannı kendileri yaparken, küçük yazılımevlerinin bina­ larını ise GOSB yapacak.

Bu sayıda...

iletişim kolaylığı getiriyor

(Arka sayfa)

CMY

K


@BTburadaTech

@BTburadacomtr

man@btburada.com.tr


BThaber

26 MEKTUP Bir yıl daha bitti bitiyor, Havalar esintili yağmurlu, herkesin mobil cihazı bu havalardan nem kapabilir, daha da acı gerçek, suya düşüp su çekebilir. Peki böyle bir durumda ne yapmak gerekir? Aslında hepimizin bildiği çözümler bunlar, ama Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal’ın dikkat çektiği gibi tüm bu püf noktalarını düzenli olarak hatırlamakta fayda var. Öncelikle, sıvı teması sonrası zarar gören cihazlarından önemli verileri kurtarmak için hızlı hareket etmek şart. Çünkü hard disklere bozulma sonrası kısa sürede işlem yapılmazsa, kurtarılma ihtimali zayıflıyor. Veri kurtarma ihtimalinin yüksek tutulması için mümkün olduğunca hızlı hareket edilmesi, üstüne bir de diskin cihazdan dikkatle çıkartılması önemli. Ayrıca, kulağa garip gelse de, ıslanmış bir diski sakın kurutmayın. Çünkü çamurlu veya köpüklü suya maruz kalmış bir diski yıkamak, saç kurutma makinesiyle kurutmaya çalışmak, güneş altında bırakmak gibi ısı içeren herhangi bir kurutma tekniği, hard disk plakasında hasar yaratıp veri kurtarmayı imkansız hale getirebilir. Ayrıca, ıslak bir hard diskin bilinçsizce kurutulması, iç bölüme sızmış sıvı kalıntılarının plakaların üzerinde kuruması halinde yüzeyin aşınmasına ve pürüzsüzlüğünün kaybolmasına yol açıp, diski ıslak halinden bile daha fena hale sokup veri kurtarma ihtimalini düşürebiliyor. Sıvı teması ile bozulmuş disklerle ilgili bir kural da disklerin açılmaması. Kullanıcıların özellikle disk kapağını

YIL 22 SAYI 1202

24 - 30 ARALIK 2018

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri, projeleri beraberinde getiriyor kesinlikle diskten ayırmaması, profesyonel veri kurtarma süreçlerinde kritik. Cihazları yağmurdan su birikintisinden kurtardık, peki ya iş hayatının mayını iş kazaları? Ülkemizde sürekli birçok iş kazası meydana geliyor ve bu kazaların maalesef yüzde 98’i insan hatasından kaynaklanıyor. Bu kazalar ‘önlenemiyor’, çünkü çalışanlar riski yeterince önemsemiyor. Aklın yolu bir, bu noktada alınması gereken önlemlerin başında elbette eğitim geliyor. İşe başlamadan önce çalışanların işe uygunluğuna dair sağlık kontrollerinden geçirilmesi, iş kollarına göre çalışanlara gerekli eğitimlerin verilmesi ve tehlikeler konusunda uyarıların yapılması şart. Mevzu eğitimse, yeni teknolojileri gündeme almak da şart. Zaten sanal sanatlar stüdyosu Modern Innova da tasarladığı ‘Sanal Gerçeklik ile İş Güvenliği Eğitimleri’ ile çalışanların risk algılarını artırarak, tehlikeyi zarar görmeden ve hissederek deneyimlemesine fırsat tanıyor. Uygulamalar, birçok firma ve fabrikaların iş güvenliği eğitim modüllerine dahil ediliyor bile. Ofis hayatı ve esnek çalışma modeli ile çevresel fayda buluşmasını sağlamak imkansız değil. Hazır ofiste küresel bir şirket olan Regus'un araştırmasına göre, esnek çalışanların sayısındaki artış, karbondioksit seviyelerini 2030'a kadar her yıl 214 milyon ton düşürecek. Bağımsız araştırmacılar tarafından

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

24 - 30 ARALIK 2018

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

yapılan araştırmaya göre, esnek çalışma alanlarındaki büyüme artarsa, 2030’a kadar işe gidiş-geliş sürelerinde 3,53 milyar saatlik bir tasarruf yapılmış olacak. Tasarruf edilen karbondioksit miktarı 5,5 milyar ağacın on yıldan fazla sürede havadan emdiği karbon miktarına eşit. Dünya genelinde 16 ülkenin dahil edildiği araştırmaya göre, bu ülkelerin esnek çalışan sayısındaki artışın 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 10 trilyon dolardan fazla katkısı olacağı tahmin ediliyormuş. 3M Türkiye, İTÜ ARI Teknokent ile gerçekleştirdiği işbirliği çerçevesinde ödül ve yatırım kazanan girişimcilerin belirlendiği Big Bang’de, destek verdiği Laska Enerji firmasına ödülünü sunmuş. Laska Enerji; kauçuk bazlı atıklardan termo-kimyasal yöntemle değerli hammaddeler ve elektrik enerjisi elde ediyor, böylece karbon salınımının azaltılmasına katkı sağlıyor. Laska Enerji Kurucusu ve CEO’su Onur Güdü, “Yılda 10 bin ton lastik dönüştürme hedefimizi gerçekleştirdiğimizde 3 bin 500 ton alternatif karbon siyahı üretmiş olacağız. Bu da ortalama 1 milyon ağacın bir yılda temizlediği CO2’e eşdeğer” demiş. Girişimcilik ve çevrecilik buluşur da bizden kaçar mı… Garanti Bankası, Garanti Cep uygulamasına entegre ettiği “Garanti’den Hikâyeler” özelliğini hayata geçirmiş. Müşterilerin basit finansal ihtiyaç ve beklentilerini

Editör

Görsel Yönetmen

Online Editör

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

sağlamanın yanı sıra bankacılığın ötesinde servisler sunan Garanti Bankası’nın bu yeni servisi; dijital ürün ve hizmet tanıtımları, kampanyalar, müşteri ihtiyaçlarına özel öğretici ve bilgilendirici mesajlar ve kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak günlük hayata dair içerikler sunuyor. Bu arada Huawei, yapay zekanın insanların yaşamlarını iyileştirme konusundaki önemini ortaya koymak üzere Huawei Mate 20 Pro ile yeni bir projeyi hayata geçiriyor. “Seninle Mümkün” mottolu proje detayları için adreslerimiz www.youtube. com/huaweimobiletr ve https://instagram.com/ huaweimobiletr/. Türkiye Vodafone Vakfı’nın tüm Türkiye’de yürüttüğü “Yarını Kodlayanlar” projesi katılımcılarından Adana Vakıfbank Ortaokulu öğrencilerinin oluşturduğu “XSun Team” takımı, Çin’de düzenlenen MakeX Robotik Yarışması 2018 Dünya Finali’nde dünya üçüncüsü olmuş. Takım koçluğunu Abdurrahman Gündeşlioğlu ve Muhammet Yılmaz’ın yaptığı, Onur Ata Özyiğit ve Deniz Gündeşlioğlu’ndan oluşan “XSun Team”, 20

ülkeden 350 takımın katıldığı MakeX Robotik Yarışması 2018 Dünya Finali’nde 56 takımın yarıştığı “Junior High School” kategorisinde dünya üçüncüsü olmuş. Gurur veren içerikler bende bitmez, malum. Türk Telekom’un ekonomik, sosyal veya fiziksel nedenlerle internet kullanamayan kesimleri dijital dünya ile tanıştırdığı İnternetle Hayat Kolay Projesi, Birleşmiş Milletler’in G20 Kapsayıcı İş Modelleri Güncellemesi Raporu’nda örnek proje olarak gösterilmiş. Pfizer Türkiye “Uyum Festivali” uygulamasıyla, bu yıl Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından dördüncüsü düzenlenen ve Türkiye’de yolsuzlukla mücadelenin geleneksel dayanışma unsurlarından biri haline gelen Şeffaflık Ödülleri kapsamında Kurumsal Şeffaflık Ödülü’ne layık görülmüş. Albaraka Türk, “Biometrik İmza” ve “Robotik Süreç Otomasyonu” projeleri ile finans dünyasının prestijli ödülü Financial Innovation Awards’da iki ödüle layık görülmüş, “En Yenilikçi Müşteri Odaklı Çözüm” ve “En Yenilikçi Dijital Dönüşüm” kategorilerinde birincilik ödülü almaya hak kazanmış. O zaman haftaya yine zengin bir gündemle buluşalım.

İtirazım var…

“Hizmetin değeri anlaşılmıyor” diyen şirketlerin, kendileri hizmet satın alırken bu değeri görmezden gelmelerine itirazım var. bthabersirketleri.com/itiraz

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Blockchain awareness is developing but… Bilkent University - TÜSİAD Information Society Forum held a conference titled “Blockchain in Business Life” on December 13th, at the InterContinental İstanbul Bosphorus Hall. At the conference, the effects of the Blockchain technology for the business world were discussed conferences around the topic of how it affects the technology sectors and businesses in Turkey and around the World. The predictions on the topic were shared. The Chairman of the Board of Directors of TÜSİAD Erol Bilecik made a speech at the opening of the meeting and said: “As for every destructive innovation, it is a must not to be out of the blockchain technology and understand its potential. Instead of trying to adapt to the destructive transformation to protect our competitiveness, we should turn it into an opportunity by grasping the innovation of blockchain technology in all its dimensions and analyzing the possible effects for our own companies.” Bilkent University, Computer Engineering Department Head and Information Society Forum Director Prof. Dr. H. Altay Güvenir stated that the blockchain would

take place in important applications in our lives and added: “Within the framework of the process of becoming an information society, it is very important for the students to be familiar with blockchain technologies, to develop projects in this field or to take part in existing projects. As Bilkent University TÜSİAD Information Society, we joined the Blockchain Platform of Turkey. In this context, we have decided to organize joint activities that will have widespread impact on the blockchain in our country.” In the event, the “Blockchain Potential Research – 2018 Turkey Blockchain Research” report was also introduced. The report reveals the current state of developments in Turkey in the light of global blockchain technology. The study that analyzes blockchain awareness, expectations about blockchain technology, application areas of this technology and obstacles and risks in front of it; included 155 senior (68%) and medium level (21%). employees from more than 15 sectors particularly finance and energy sectors, the majority of the participants from holding and international

companies. The study also provides comparative analysis with the results of Deloitte 2018 Global Blockchain Survey.

of blockchain technology offering applications in different fields, as well as in the global survey, emerges as Bitcoin.

Legal uncertainties come to the fore Deloitte Turkey Blockchain Leader Alper Günaydın stated that: “Blockchain, beyond being a new technology, offers a different perspective of new business models that can be applied. Many countries have questions about how to use this technology. In Turkey, although higher awareness about blockchain technology, we see that steps needed to be included in the actual operation of this technology. Companies have difficulty deciding where to start investments in this area. But, of course, the most critical mistake that could be made about the blockchain would be to do nothing.”

Blockchain technology, which will have various effects in different application areas, is thought to have the most effect on finance (78.1%), followed by information technologies (60.9%), supply chain and logistics (59.4%). Participants think that Turkey will be less affected by this technology compared to global markets. Two thirds of participants state that their companies are not currently using blockchain applications. It is revealed that half of the companies are doing research to use block chain technology in business processes in the coming years, and 11% is in the process of developing and implementing this technology. IT departments are leading the blockchain initiatives with 53.6%, while 26% of companies have assigned a blockchain oriented team. Approximately 27% of companies wanting to develop blockchain solutions will be more efficient to work with internal resources and external consultants for these improvements. On the other hand, 26.2% of

The majority of participants (90.3%) stated that they had heard of blockchain technology, while 9.7% did not know of this technology. The survey results also show that although awareness of blockchain is high in Turkey, 17.5% of participants consider that it is only deep knowledge. On the other hand, the most widely known practice in Turkey

the companies participating in the survey for research, testing and implementation of blockchain technology have allocated budget while 69.2% have not. According to the survey results, companies in Turkey believe that blockchain applications will have medium term (5 years) effects rather than the short term (1 year). This technology, being yet in the development stages across the World, is expected to take time to be applied in practice by companies in Turkey. Participants show that they do not have enough knowledge to implement this technology as the most important obstacle to the applicability of blockchain technology. On the other hand, the blockchain technology is not mature enough, the lack of enough expertise to develop this technology in Turkey and legal uncertainty also comes to the fore as other obstacles. In the global blockchain survey, the majority of participants consider legal uncertainties as the most important obstacle, while the difficulty in converting the application and existing systems and the potential security threat are followed by this obstacle.

Money transfers with Blockchain infrastructure started With the cooperation of Ripple last year, Akbank started international money transfer using blockchain and presented the service to its customers with the latest update. Akbank

Direct Banking Executive Vice President Tolga Ulutaş, who made a statement on the subject, underlined that they are the first bank to initiate the international money transfer

process with blockchain technology and said that: “We started to plant the first seeds of this application last year. Now we have started to transfer GBP money to

Santander UK through the blockchain infrastructure via Ripple. With this technology, our customers will now be able to benefit from the possibility of making international money

transfers at a much lower cost. With the participation of the new banks in the system, we continue our journey to expand this service through cooperation with different banks.”



BTvizyon contribution to the digital transformation of TRNC The last stop of this year’s of the BTvizyon Anadolu Meetings, which take place in various cities of Anatolia and unites IT stakeholders under the same roof, was Kyrenia. The event was held in Savoy Ottoman Palace Hotel Kyrenia with high attendance on December 13th, meeting many sector leadrs from public and private sectors. Denizler Informatics Director Lisani Deniz, who is the great supporter of the event in the region, shared the process of e-transformation and the protection of global identity in Cyprus with the participants. Deniz added that it is important not only for technological accumulation to transform but also for the construction

of a process that defines the practical application based on the power of qualified people, the will and the legal infrastructure. “We should focus on the goal of e-Transformation. Products and services should be presented in electronic environment, so that the quality, fast, uninterrupted and safe products and services reach individuals in the easiest and most effective way. It would be the beginning of the end not to prioritize all these goals in this process.” At BTvizyon Kyrenia, the managers of Barikat, Bilişim112, Logo Software, CHUBB Turkey, BTburada – Ruijie and Moneymo gave presentations on emerging

technologies. Cyber security studies in TRNC President of the TRNC Information Technology and Communication Authority Assoc. Prof. Dr. Kadri Bürüncük, who has not supported the BTvizyon Kyrenia event this year, also made a speech with a presentation on “The Current IT Sector Situation in the TRNC and Future Plans of Investments”. Bürüncük shared information on planned investments and projects in Cyprus; noted that they have developed plans for information security and national broadband strategies. Bürüncük explained the following: “From the 1980s to today,

threats to information security have gained strength along with technology. To survive against the current threats, you need to structure 7/24 standing systems. In line with this, we implemented the Information Security Management System and continuously update ourselves with our inventory of information assets and periodic infiltration tests.” Environmental approaches with e-document Kemal Bağzıbağlı, the Undersecretary of the Ministry of Public Works and Transportation of the TRNC, was one of the names who gave importance to the event. Bağzıbağlı shared the current position of the TRNC in e-Government

works with the participants and stated how important the innovation and safe approach are with e-population, e-identity, public certification center and electronic document management system. Since the transition to electronic document management system, a total of 6 thousand 782 users have been defined in the system, the number of defined ministries 11, the total number of created documents 1 million, the number of monthly documents reached 78 thousand, he added and informed: “With this project we have saved 242 trees. Such solutions are fast and safe and they are happy to be environmentally friendly.”

SD-WAN is ready to use as shared KoçSistem, as a first in Turkey, presented a new generation of networking technologies SD-WAN service, through data centers as “shared”. Launched in collaboration with Versa Networks, software based SD-WAN technology enables companies to manage their network in the most efficient way. SD-WAN service, unlike the existing network structure and as a first in Turkey, is offered by

KoçSistem in hardware -not software- based modeling as shared through their data centers. KoçSistem General Manager Mehmet Ali Akarca stated that the software based SD-WAN service, which is shared through the KoçSistem private cloud, is the first in the sector. “With this application, we will simplify the complex information technology processes of our customers and save them from

technological infrastructure costs. We will offer the benefits of working with an accurate service provider, allowing users to conduct multiple transactions with one device. We also aim to solve performance problems. With our automation structure, our solution which minimizes human error, will enable companies to manage their complex processes in the most efficient way and make them

able to have control over their network.” KoçSistem’s SD-WAN solution differs from old network structures with its software based, automated, programmable, and proactive and business oriented approach. With the SD-WAN solution, management and performance problems are eliminated, and the company offers a new communication

experience with many different features. The independent service network will be in a position in Turkey’s 81 cities to be followed 7/24 and provide immediate support to possible problems in the structure of SD-WAN. SD-WAN solution will bring security, high availability, fast branch opening, and transport, advanced monitoring, reporting, higher bandwidth with less cost benefits along.

Collaboration of LinkPlus and Veritas LinkPlus collaborated with Veritas in the framework of their collaboration with leading technology manufacturers. Veritas, which stands out in the world market with its corporate data protection and software defined storage solutions, provides solutions to the most important corporate data problems of its business partners. With the ability to prevent data interruption with multiple cloud solutions and protect data from

anywhere, Veritas provides speed and convenience in system recovery and SaaS backups with the NetBackup solution. In addition, with the Cloud mobility, which is developed for business continuity, Veritas is able to increase the flexibility of the company’s transition to the public cloud, while providing continuity and strengthening its business partners in areas such as software defined storage and information management services, and

cognitive object storage and data analysis. Speaking about their cooperation with LinkPlus, Veritas Turkey Channel Sales Manager Bahadır Öztürk said that: “Our current channel ecosystems with new business models, business contact with different sectors have signed a distributorship agreement with LinkPlus, targeting to include their partners. With its advanced channel ecosystem and

industry experience, LinkPlus will play an important role in this area. In this respect, LinkPlus and Veritas will work on option models that will enrich sales strategies in order to offer value added solutions to customers in current market conditions. We believe that we will achieve success in many innovative projects in this period when the traditional distributorship model has evolved into a value-added model.” Expressing that through

Veritas collaboration, they will grow the cloud market in Turkey, LinkPlus Business Unit Director Cenk Soyluoğlu added: “Veritas backup data, data management and cloud solutions would be powerful solutions for LinkPlus partners and hold a place in the market with valuable distribution model. The product portfolio of Veritas and the responsiveness of this portfolio to the needs of the companies are the basis of this success.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.