Yeni yılınız kutlu olsun...
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1203
31 Aralık 2018 - 13 Ocak 2019
Sayfa
8
Hedef; yüzde 40 büyüme Radore, veri merkezi doluluk oranını 2019 yılı sonunda yüzde 85-90’lara ulaştırmayı amaçlıyor
Sayfa
14
2019, ihracat yılı olacak Türkiye'nin yerli ve milli siber güvenlik robotunu geliştiren Atar Labs, birinci yılın ardından 2019'u ihracat yılı ilan etti.
Sayfa
23
Sigorta dünyasında yeni nesil Anadolu Sigorta, sigortacılık sektöründe uygulamalarının yanında Insurtech ekosistemini destekleyen yatırımlara da odaklanıyor.
Sayfa
Sayfa
3
Yatırımlar hız kesmeyecek ama strateji değişecek 2019 yılı küresel BT yatırımlarına baktığımızda bulut ve güvenlik öne çıkarken, her ölçekte şirket satın alma öncesi danışmanlık desteği ve PoC beklentisini de taşıyacak. BT yatırımları şirket bütününün kararı halini alırken, miadını tüketen altyapıları yenilemek söz konusu olduğunda, satın alma kararlarında bulut bilişim ilk tercih olacak.
Sayfa
10
Sayfa
20
24
BULUTU
BULUT YAPAN VERi MERKEZi
Robotlarla ‘birlikte’ çalışmaya hazır olun! Bilişim Zirvesi '18 kapsamında yer alan Robotik Sistemler Platformu’nda, robot teknolojilerinin yanı sıra robotların yaygınlaşmasının iş ve sosyal hayata etkileri de tartışıldı.
BU
RADORE Ulaştırmada temassız kart avantajı Mastercard’ın akıllı şehirlere yönelik geliştirdiği çözümlerden “Temassız Mastercard Toplu Taşıma” uygulaması, Ankara’da hayata geçirildi.
TL A İ L G LU AKLINDAKI SORULARI
İ İL
Tüketicilerin öncelikleri BT ile gelişiyor Ericsson ConsumerLab, 2019 Tüketici Trendleri Raporu’nu teknolojiye erken uyum sağlayan 34 milyon kişinin öngörüleri paralelinde yayınladı. Raporda, 2019 ve sonrası için öne çıkan 10 tüketici trendi sıralandı.
WIN EURASIA 2019
360 Derece İmalat Sanayii
14 - 17 Mart 2019
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
İstanbul win-eurasia.com #wineurasia
Online ! n i ç İ t ı Kayurasia.com
win-e
Destekleyenler
Destekleyen Dernekler
C
A
Resmi Havayolu
I
Tİ
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel. 0212 334 69 00 Faks 0212 334 69 34 info@hf-turkey.com www.hmist.com.tr
RE
IĞ
Organizatör
T BAKAN
L
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TİCARET BAKANLIĞI
AKDER
AKIŞKAN GÜCÜ DERNEĞİ
‘’ Türk Endüstrisinin İtici Gücü ’’
BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Resmi Seyahat Acentesi
BThaber
GÜNDEM
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
3
YATIRIMLAR HIZ KESMEYECEK, AMA STRATEJİ DEĞİŞECEK 2019 yılı küresel BT yatırımlarına baktığımızda bulut ve güvenlik öne çıkarken, her ölçekte şirket satın alma öncesi danışmanlık desteği ve PoC beklentisini de taşıyacak. BT yatırımları şirket bütününün kararı halini alırken, miadını tüketen altyapıları yenilemek söz konusu olduğunda, satın alma kararlarında bulut bilişim ilk tercih olacak. Teknoloji odaklı bütçelerde 2019 mali yılında artış beklentisi Tech Pro Research araştırmasında kendini gösterdi. Tech Pro araştırmasına göre, 2019 yılında BT bütçeleri bazı temel alanlarda büyüme sergileyecek ve iş dünyasının olumlu seyri de bu yatırımların itici gücü olacak. Çünkü şirketler BT yatırımlarının esas faaliyetler üzerindeki olumlu etkisini gördükçe BT yatırımlarında devamlılığa da önem veriyorlar. 2019 yılı şirket bütçelerinde teknoloji profesyonellerinin tutumunu belirlemeyi hedefleyen araştırmada, bütçelerde yıllar arasında kendini gösteren farklar, bütçede BT başlığının hangi alanlarda harcanmasının hedeflendiği gibi sorulara yanıtlar arandı. Araştırma sonuçlarına göre, 2019 yılında BT bütçelerinde bir önceki yıla kıyasla daha agresif bir harcama eğilimi kendini gösterecek. 2018 yılı BT bütçelerine kıyasla yüzde 1-10 aralığında bütçe artışı beklenirken, bunda geçen yıllara kıyasla olumlu iş dünyası yapısının, ayrıca gelir fırsatlarını artırma imkanı ve maliyet avantajlarını BT yatırımları ile elde etme
potansiyelini de sunuyor. İşbirliklerinin önemi artacak İş dünyası; güvenlik ve bulut hizmetleri gibi temel teknoloji alanlarında yatırımlarına devam ediyor. Güvenlik de 2019 yılında BT yatırım önceliği olmayı sürdürecek. 2019 yılında BT harcamalarında artış beklentisi ile öne çıkan başlık ise ‘çalışanların eğitimi’. 2019 yılı odaklı araştırmanın katılımcılarının yüzde 44’üne göre, çalışanların eğitimi öncelikli bir BT yatırım başlığı olacak. Bu kapsamda şirketler, bir tarafta ekonomik olumlu seyrin etkisi ile yeni istihdamlar yapar ve onlara gerekli eğitimleri sunarken, bir taraftan da varolan istihdam güçlerini geliştirmek için eğitimlere odaklanacak. BT’de merkezi bakış açısı, aynı zamanda yatırımların ve bütçe desteğinin temelini oluşturmaya devam etse de, teknoloji satın almalarında temel karar noktası olarak gücü giderek azalıyor. Çünkü araştırmaya göre BT dışında uç noktalardaki yapılar BT kararlarında da daha fazla kontrol elde ediyor. Ama iş birimlerinin BT süreçlerinde bu artan etkisi, farklı sektörlerde
‘gölge BT’ kavramının güçlenmesi sonucunu da beraberinde getiriyor. Bu tabloda kullanıcılar teknoloji kararlarını alıp teknolojiyi şirket içine taşırken, çoğunlukla BT biriminin bunlardan haberi bile olmuyor. Bu noktada, teknoloji başlığında BT biriminin rolü bütçe karar noktası olarak azalırken, teknoloji yatırımlarına fon desteğinde de tüm şirket içi birimler söz sahibi oluyor. BT başlığında bu yeni satın alma modeline şirketler giderek daha çok alışırken, BT ve son kullanıcılar teknolojik değerlendirmeler ve satın alma kararlarında geçmişe göre çok daha güçlü işbirliklerine imza atabilecek. Satıcılardan beklentiler büyüyor Araştırmanın da gösterdiği gibi, yeni teknolojinin kurumsal dönüşümdeki rolü ve ortaya koyduğu olumlu sonuçlar şirketleri ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Bu BT şirketleri için avantaj gibi gözükse de, şirketlerin beklentilerinin arttığını, eskiden olduğu gibi sahip olma maliyetine göz yummak istemediklerini de unutmamak gerek. Bu
4
BThaber
GÜNDEM
beklentiler ışığında iş dünyası, teknoloji satıcılarının satın alma öncesinde güçlü bir PoC sunabilmesini gerekli buluyor. ‘Kullandığın kadar öde’ modeli büyüyor Öte yandan, Gartner da küresel BT harcamalarında 2019 yılında yüzde 3,2’lik artış öngörüyor. Küresel BT pazarı beklentilerine bakıldığında, Gartner’a göre küresel BT harcamalarının 2019 yılında toplam 3,8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor ve bu da 2018 yılındaki 3,7 trilyon
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
dolarlık harcamanın yüzde 3,2 artışı anlamına geliyor. Bu beklentiyi dile getiren Gartner analistlerine göre, konu BT harcamaları olduğunda, para birimlerindeki dalgalanmalar ve ülkeler arası ticaret savaşları yine önemli bir etkiye sahip. Bu gibi faktörler ise şirketlerde BT sahipliği algısını değiştiriyor, hizmet olarak erişim ilgisini beraberinde getiriyor. Örneğin, araştırmada da dikkat çekildiği gibi şirketler kendi sunucularını satın almak yerine bulut servisleri kullanmayı tercih edecek. Şirketlerin hız
kesmeyen dijital dönüşüm çabaları, beraberinde ‘kullandığın kadar öde’ eğiliminin gücünü korumasını sağlayacak. Böylece şirketler dijital iş kimliğine kavuşmak için hızlı ve sürekliliği olan yatırımlara yönelik ilgisini ortaya koyuyor. Büyümenin temelinde SaaS var Gartner araştırmasına göre, kurumsal yazılım harcamaları 2019 yılında yüzde 8,3 ile en büyük büyümeye imza atacak. Hizmet olarak yazılım
Bütçelerde bulut bİlİşİmİn payı artıyor EY Türkiye Küresel Ticaret Danışmanı Sercan Bahadır, gümrük muafiyetindeki bu indirimin tüketiciye ve online alışveriş tercihlerine, ayrıca kamu maliyesine etkilerini şöyle anlattı: “Gümrük mevzuatına göre; Türkiye Gümrük Bölgesi’ndeki bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, gümrük kıymeti gönderim başına toplam 75 avroyu geçmeyen eşya ‘önemli değeri olmayan eşya’ olarak kabul ediliyor ve gümrük muafiyeti tanınıyor. Dolayısıyla bu kriterin uygulanabilmesi için yabancı bir ülkeden posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelmesi, ticari miktar ve mahiyet arz etmemesi, brüt 30 kilogramı geçmemesi gerekiyor. Bu sınırın
üzerinde ve bin 500 avronun altında olan hızlı kargo gönderileri için ülkeye göre tek ve maktu vergi oranı uygulanıyor. Söz konusu vergi oranları eşyanın AB ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda yüzde 18, diğer ülkelerden gelmesi durumunda ise yüzde 20 olarak uygulanıyor. Bu düzenleme ile vergi muafiyeti tutarı 30 avroya çekiliyor. Böylece hızlı kargo ile yurt dışından gelen gönderilerden daha fazla vergi alınmasının hedeflendiğini görüyoruz. Bu durumun, özellikle tüketicileri olumsuz yönde etkileyeceği açık. Çünkü e-ticaret kapsamında yurtdışından gelen gönderilerde tüketiciye yönelik bir vergi artışı olacak. Ancak, bu ilave
vergi artışı dışında tüketici tarafından karşılanan gizli bir maliyet kalemi de bulunuyor. Hızlı kargo şirketi ile gelen ürün 75 avrodan düşük ise eşya doğrudan tüketiciye teslim ediliyorken, bu sınır üzerinde ise gümrük işlemleri için hızlı kargo şirketine ait antrepoda bekletiliyor. Antrepoda gümrük işlemleri için beklenilen hallerde tüketici yüzde 18 veya yüzde 20 gümrük vergisi dışında antrepo kira bedeli ve gümrük müşaviri hizmet bedeli gibi gümrükleme masraflarını da üstleniyor. Bu bağlamda; 75 avrodan 30 avroya indirim yapıldığında, tüketici üzerinde kalan bu gizli maliyetin de artacağını söylemek gerekir.”
(SaaS) ise araştırmaya göre hemen hemen tüm yazılım segmentlerinde büyümenin itici gücü olacak ve bu başlıkta daha iyi müşteri deneyimi sunma hedefiyle CRM yazılımları öne çıkacak. Diğer tüm yazılım formlarında yüzde 6’lık beklentiye karşılık, bulut yazılımlarının bu yıl yüzde 22’den fazla büyümesi bekleniyor. ERP, CRM ve tedarik zinciri yönetimi gibi temel uygulamalar da kurumsal BT yatırımlarında 2019 yılında yine ön planda olacak. Bunu, küresel yasal düzenlemeler ve regülasyon gereklilikleri paralelinde güvenlik ve gizlilik odaklı yatırımlar izleyecek. Araştırmaya katılan küresel CIO’ların büyük bir çoğunluğu gelecek 12 ay için siber güvenlik yazılımı ve diğer teknolojileri konumlandırmayı gündemine aldığını belirtiyor. 2018 yılına veri merkezi sistemlerinin yüzde 6 büyümesi beklenirken, 2019 yılında ise sunucu pazarının yön değiştirerek düşüşe geçmesi, gelecek 5 yıl boyunca her yıl yüzde 1-3 düşüş sergilemesi bekleniyor. Bu da bir bütün olarak veri merkezi sistemleri odaklı harcamaları etkileyecek, 2019 yılında büyüme bu başlıkta yüzde 1,6’ya çekilecek. Danışmanlık desteği ilgisi pekişiyor 2019 yılında BT hizmetleri, toplam BT harcamalarının itici gücü olacak. Gartner
beklentilerine göre bu da bu başlıkta 2018 yılına kıyasla yüzde 4,7’lik artışla 2019 yılında 1 trilyon dolarlık pazar büyüklüğü söz konusu olacak. Ekonomik açıdan küresel bazda yavaşlama etkisini hissettirir, harcamaları azaltma çabası öne çıkarken, tüm bunlar da danışmanlık gibi kurumsal destek yatırımlarına ağırlık verilmesi sonucunu beraberinde getiriyor. PC, tablet ve mobil telefon gibi cihazları kapsayan küresel harcamaların 2018 yılındaki 689 milyar dolardan 2019 yılında yüzde 2,4 artışla 706 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Windows 10 PC donanım güncellemeleri 2020 yılına kadar devam edecek ve bu da kurumsal hayatta PC talebinin güçlü seyrini korumasını sağlayacak. Ancak araştırmaya göre, Intel CPU sıkıntısı da PC pazarında etkisini gösterebilecek. CPU eksikliğinin kısa vadeli bazı etkileri olacak ve Gartner’a göre, bu durum, genel PC talebinde uzun soluklu bir etki göstermeyecek. CPU arzındaki sıkıntıların 2019 yılında devam etmesi bekleniyor. Intel de üst seviye CPU ve iş PC’leri için CPU’lar ile bu sıkıntıyı karşılamaya odaklanacak. Bu arada Intel’in CPU tedariğinde geride kaldığı noktalarda da AMD pazarda etkisini artırmaya çabalayacak, üstüne bir de Hizmet olarak PC (PCaaS) konseptinin öne çıkması söz konusu olacak.
8
BThaber
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
E-TOPLUM
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
5
21 - 27 MAYIS 2018
Oyun, artık ciddi bir kalkınma işi
Microsoft ve Bilgi Teknolojileri Kurumu'nun (BTK) desteğiyle, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) ve ODTÜ
TEKNOKENT ATOM işbirliğinde düzenlenen Kristal Piksel Video Oyun Ödülleri töreni, oyun geliştiricilerinin, sektör
temsilcilerinin ve medyanın katılımıyla düzenlendi. Törene Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Kerem Onar ve Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği Başkanı Ali Erkin gibi isimler katıldı. BTK Ankara merkez binasında düzenlen törende geçtiğimiz yıl Türkiye’de geliştirilen en iyi oyunlara hayat veren stüdyolar ve geliştiriciler de ödüllerini aldı. Kristal Piksel, oyun geliştiricilerinin çalışmalarını güçlendirmek ve Türkiye’de daha fazla oyun geliştirilmesini teşvik etmek adına 2012 yılından beri düzenleniyor.
Bu yıl organizasyona 2 Kasım 2017 ve 30 Ekim 2018 tarihleri arasında geliştirilen 30'dan fazla oyun başvuruda bulundu. 2018'i dijital oyun pazarı için dönüm noktası olarak kabul ettiklerini belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, ülke olarak oyun ihracatının artması adına yapılan çalışmaların devam ettiğinin altını çizdi. BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ise okullarda kullanılmak üzere tasarlanmış bir oyunlaştırma projesinin tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Kristal Piksel Video Oyun Ödülleri töreninde finale kalan geliştiriciler 10 farklı dalda ödül
sahibi olurken, Yılın Oyunu ödülüne iki oyun birden layık görüldü. MobGe tarafından geliştirilen ve daha önce Apple Tasarım Ödülü de kazanan Viking temalı Oddmar ile Rootcraft tarafından geliştirilen puzzle oyunu Dotcraft, 2018'de “Yılın Oyunu” olmaya hak kazandılar. Oddmar, bu yıl aynı zamanda "En İyi Mobil Oyun", "Görsel Sanat" ve "Anlatı" ödüllerinin de sahibi oldu. Abyss Gameworks tarafından geliştirilen bilim kurgu bulmaca oyunu Tartarus “En İyi PC Oyunu” seçilirken, Panteon Oyun ve Eğitim Teknolojileri tarafından geliştirilen platform oyunu Mobu 2, "En İyi İşitsel Sanat" ödülüne layık görüldü.
Güven damgası ile e-ticaret sektörü büyüyecek TÜİK verileri, online alışverişçilerin yaklaşık yüzde 25’inin çeşitli sorunlar yaşadığını gösteriyor. Bu sorunların başında ise sahte internet sitelerinin yaşattığı mağduriyetler var. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ise artık internetten alışverişte güven damgası uygulaması başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından e-ticaret sitelerine güven damgası verilecek. Bu uygulama ile Ticaret Bakanlığı, online alışveriş sitelerini bir teste tabi tutacak. Testi başarıyla geçen sitelerde ise 'güven damgası' yer alacak. E-ticaret sitelerinin ana sayfalarında bulunacak bu sembol, o sitenin belli başlı güvenlik tedbirlerini almış olduğunu ve güvenilir bir site olduğunu kullanıcılara göstermek için kullanılacak. Güven damgası uygulaması
ile 2019’da online alışverişin perakendedeki payının en az yüzde 30 artacağını belirten TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi ve Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Online alışverişte tesis edilen güven ortamı, vatandaşın e-ticaretin avantajlarından faydalanmaya istekli olmasını sağlayacak. 2019’da e-ticaret sektöründe yüzde 30’dan fazla büyüme bekliyoruz” dedi. E-ticaret siteleri Güven Damgası başvurusundan en çok 3 ay önce ve her yıl içerisinde en az 1 defa sızma testi yaptırmak zorunda olacak. Kişisel veri ve ödeme bilgileri içeren tüm işlemler SSL ile gerçekleştirilecek. Satılan ürünün içeriği, stok bilgisi, malzemeleri ve ölçü bilgilerinin yanı sıra teknik özellikleri, garanti ve kullanım koşullarına da sitede yer verilecek. Ayrıca, ilgili ürünün kimler tarafından kullanılabileceği ve teknik bir
desteğe ihtiyaç duyulduğunda kimler tarafından bu desteğin sağlanacağı belirtilecek. Ürünlerin gerçek boyutlarının anlaşılmasını sağlayan görseller kullanılacak, kargo ve teslim süreleri konusunda bilgilendirme sağlanacak. Tüketicinin şikayet ve taleplerini iletebilmesi için sitede, telefon
aracılığı ile ulaşabilecek müşteri hizmetleri bilgisi yer alacak. Güven Damgası’nı edinmek isteyen e-ticaret firmaları başvurularını GDS’ye (Güven Damgası Sağlayıcıları) www. guvendamgasi.org.tr sitesi üzerinden yapması gerekiyor. Daha sonra Güven Damgası Sağlayıcıları tebliğde belirtilmiş
olan şartların varlığını kontrol edecek. Sitedeki eksik maddeler tespit edilirse ek süre verilecek. Güven Damgası Sağlayıcıları’nın 30 gün içerisinde başvuruyu sonuçlandırmaları gerekiyor. Başvuru olumlu sonuçlanırsa, siteye Güven Damgası Sağlayıcıları sitesi ile bağlantılı bir sembol yerleştirilecek.
Arabuluculuk, ticari davalarda da zorunlu olacak İşçi ve işveren uyuşmazlıkları bakımından ‘dava şartı’ olarak uygulanan arabuluculuk, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren, alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda da uygulanacak. Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava
açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması da dava şartı olacak. Resim Gazete’de yayımlanan abonelik sözleşmesine ilişkin yasaya göre, 1 Ocak 2019’dan itibaren alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı olacak. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç,
arabuluculuk kurumunun tüm dünyanın üzerinde uzlaştığı en önemli alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olduğunu belirtti. Ticari davalarda arabuluculuğun zorunlu hale gelmesiyle, yargının iş yükünün azalacağını ifade eden Avdagiç, “İTO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (İTOTAM) olarak, konusu bir
miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini, yasa gereği en fazla 8 hafta içinde sonuçlandıracağız” dedi. Avdagiç, şunları söyledi: “İşçi-işveren davalarındaki gibi ticari davalarda da arabuluculuğun, davanın ön şartı olmasıyla birlikte toplum içi uzlaşmayı daha iyi gerçekleştirebiliriz. Arabuluculuk kurumu,
alternatif çözüm yollarının etkinliğini artıracak. Bunun yanı sıra uyuşmazlıklar, tarafların iradelerine uygun olarak sonuçlandırılacak. İTOTAM olarak ticari uyuşmazlıklar bakımından zorunlu arabuluculuk hizmetini bu alanda yıllardır çalışan uzman bir kadro ile en etkin ve güvenilir bir şekilde vermeye hazırız.”
6
E-TOPLUM
Gerçeklik? Şart değil! Instagram’da grafik tasarımcıların ekranda yarattıkları karakterlere “bilgisayarla üretilen görüntü” anlamına CGI deniliyor. Onlar sadece ekranda “var”. Ama Z-Kuşağı için bu, yeterli. Öyle ki, Miquela Souza adlı bir CGI karakterinin Instagram’da 1.5 milyon takipçisi, Kizuna AI adlı bir başkasının YouTube’da 2.3 milyon takipçisi var. CGI karakterlerin sayısı kadar türleri de artışta. Çünkü, bu karakterleri ekran başında yaratmak daha hızlı, daha kolay. O kadar ki, Japonya’da tam bir “aklını kaçırma” durumu yaşanıyor bu konuda. Tokyo kaynaklı User Local adlı veri araştırma şirketine göre – sadece YouTube’da- ekrana çıkan VTuber denilen bu karakterlerin sayısının 4 bini aştığını BBC açıkladı (14.12). Ama bunların hepsi animasyon karakterler. Oysa, insana benzeyen,
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
insan gibi konuşan, şarkı söyleyen daha ileri düzey CGI karakterler daha ilginç: Bunlar, küresel markalar için mankenlik de yapıyor. Örneğin Miquela’yı Prada, Şubat 2018 Milano Moda Haftası için model olarak Instagram’da ekrana çıkarttı. Balmain ise Shudu (ve yukardaki görseldeki) Margot ve Zhi adlı CGI “mankenleri” PF18 koleksiyonu için fotoğrafladı. Shudu’nun Instagram’daki sayfasında “Dünyanın ilk dijital modeli” yazıyor. O buğulu bakışlı bir siyah kadın model. Zaten uzun boynunu daha da uzun göstermek için altın çemberler takıyor. 140 bin takipçisi var.
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Ethereum’a makale yazıldı Kendisini “Sürdürülebilir gazetecilik için dağıtık pazar” olarak tanımlıyor.
Basını sansürden veya kötü niyetli patronlardan kurtarmak, korumak amacıyla blok zincirini kullanmayı deneyen Popula adlı dijital dergi bu yönde ilk somut adımı attı. Geçen Eylül ayında yayınladığı bir makaleyi Ethereum blok zinciri ve HTTP “alternatifi?” IPFS ağına yerleştirdiğini açıkladı. IPFS = InterPlanetary File System, daha açık, daha güvenli, daha hızlı, dağıtık, ve kişi ile muhatabı (P2P) arasında doğrudan bir iletişim sistemi olarak değerlendiriliyor.
Popula, blok zincirini “basını ve gazeteciliği özgürleştirecek, sansür ve denetimden kurtaracak” bir sistem olarak gördüğünü, ve yayınlarını bu yöntemle yapacağını geçen yaz açıklamıştı. Geçen hafta ise, “İlk kez bir Amerikan yayını olarak, makalemizi doğruca Ethereum blok zincirine yolladık” dediler. Popula, basın özgürlüğü ve gerçek/ sahici habercilik adına blok zincirini benimseyen Civil adlı bir platform üzerinden yayınlanıyor.
Basın ile blok zinciri arasındaki olası bağlantıyı izlememiş okurlarımız için arka plan bilgisi burada: Amerikalı gazeteci Maria Bustillos liderliğinde genç gazetecilerden oluşan bir grup, reklamcıları ve sponsorları aradan çıkartacak, sansüre imkan vermeyecek bir yenilikçi yöntemle bir dergi yayınlama fikrinde buluştular. Ana fikirleri şuydu: En demokratik ilkelerle dünyaya gelen internet, şimdi tekellerin eline düşmüş durumda. Artık, internet demek, GAFAM demek: Google, Amazon, Facebook, Apple, Microsoft. Bu tekelleşmeye, sansüre, denetime karşı, dağıtık bir sistem öneren blok zincirinin basın/medya için alternatif bir yöntem olabileceğini öneriyoruz.
Yarattığı güvensizlik, Facebook’u yiyor 18 Aralık’ta New York Times, bir ay aradan sonra yeniden bir uzun makalede Facebook’un yepyeni fiyaskosunu uzun uzun anlattı. Kullanıcı verilerinin nasıl Microsoft, Amazon, Spotify ve başkalarına uçtuğunu... Hemen ardından Facebook’tan yine hop diye özür mesajı geldi. Zaten, ne zaman bir hata olsa, hemen anında özür diliyorlar. Bu konuda gayet hassaslar. Ve bunu o kadar içten yapıyorlar ki, onları eleştirenler bile vah vah diyor. Ama yeni bir Wired makalesinde, bu durum için “Apolozuck” diye bir sözcük önerildi. Özür (apology) ile Mark’ın isminden uydurulan bu sözcüğün fiil şeklini de önerdi Wired: “To zuck.” Yani yalvar yakar ağlak bir ifadeyle özür dilemek, ama sonra yeniden, bildiğini yapmaya devam etmek: “Üzgünüz. Sizin kadar üzgünüz. Sizi
kızdıran sorunlar yıllar önce oldu, bitti. Facebook’u sizin için daha da iyileştirmeye çalışıyorduk. Ama şimdi anladık ki meğerse verileriniz başkalarının eline geçmiş. Biz sizin verinize, başkalarından daha çok önem veriyoruz. Bir daha olmayacak. Söz!” Wired’daki makalenin başlığını yukarda görüyorsunuz: “Sana artık kim inanır ey Facebook?”. Makale, şimdiye kadar bu konudaki en “Yetti artık!” üslubunda yazılmış. Bir yerinde diyor ki: “Biz, bu tür göz boyamayı bankalardan, petrol şirketlerinden, otomobil üreticilerinden, sigara şirketlerinden bekleyebiliriz, ama Facebook gibi şirketler, marka vaadlerini tamamen başka şekilde yapılandırdılar. Bize dediler ki, bizim, parada gözümüz yok. Milyarder olmanın sağlayacağı iktidar gücü de bizi ilgilendirmiyor.
Hatta dünyadaki en zengin şirketlerden birine sahip olmamız bile önemli değil. Biz, daha iyi bir dünya yaratmak istiyoruz. Bu dünyayı daha açık ve birbiriyle ilişkili yapmak istiyoruz.” Wired, acı gerçeği kabul ediyor: “Biz de bu lafların her satırına inandık.” Ve son sözü şu: “Bugüne kadar teknoloji şirketleri, özellikle de Facebook için şunu söyleyebiliriz: Tamah ve hırsı faziletle örtmeye çalışıyorlar. Facebook’un, küresel boyutta iletişim için mükemmel bir araç yarattığı doğru. Ama şimdi sormak gerek: Facebook, Mark’ın vaad ettiği gibi ‘daha iyi bir internet’ midir? Dünyayı daha iyiye götürüyor mu? Yoksa Facebook sadece en çok parayı kazanmak isteyen büyük ve güçlü bir şirketten mi ibaret? Belki MZ, Facebook, ve Silikon Vadisi’nin
diğerleri, gerçekte ne iseler, öyle görünseler dünya daha mutlu olacaktır.” Facebook artık ne yapsa göze batıyor. Forbes, Facebook’un 2018 birinci çeyreğinde 5 milyar dolar kar ettiğini yazdı: Saatte 2.3 milyon dolar, dakikada 40 bin dolar. Ama Facebook’la ilgili hoşnutsuzluğun artmasıyla, hisseleri 17 Aralık’ta yüzde 16 düştü. MZ kişisel serveti 16.8 milyar dolar eridi. Bir kaç gün sonra yine Forbes’un “2018’de en çok kazanan, kaybeden milyarderler” listesinde MZ’in kaybı 18.7 milyar
dolar olarak hesaplandı. (Net varlığı 52.5 milyar dolar). Aynı listede Amazon’un patronu Jeff Bezos’un ise 27.9 milyar kazandığı, servetinin 126.2 milyar dolara yükseldiği yazıyor.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Hedef; yüzde 40 büyüme Radore, veri merkezi doluluk oranını 2019 yılı sonunda yüzde 85-90’lara ulaştırmayı amaçlıyor. Katma değerli hizmetlerin giderek öne çıktığı dönemleri yaşıyoruz. Yapay zekâ, nesnelerin interneti ve hatta bir süre sonra tanışacağımız 5G gibi teknolojiler veri merkezlerinin önemini gün geçtikçe artırıyor. Veri işleme ve analiz etme konularında genel bulut hizmetlerinin yanı sıra özel bulut alanlarının oluşturulması ve sunucu barındırma hizmetlerine gösterilen ilgi artıyor. Bu tabloda “Öncelikle şirketlerin hemen hepsinde önceki yıllara göre farkındalığın arttığı görülüyor” saptamasını yapan Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı’ya göre, ancak bu artışın yeterli olmadığı, özellikle dijital dönüşüm araştırmalarında verdikleri yanıtlara bakıldığında anlaşılıyor. “Genellikle şirketler var olan sistemlerini sürdürebilmek üzere bütçe planlamalarını yaparken, yeniliğe, dijitalleşmeye bütçe ayırmaktan imtina ediyorlar. Biz bu farkındalığı artırmak üzere elimizden geldiğince iletişim ve pazarlama faaliyetlerimizi bu alanlarda yoğunlaştırıyoruz” bilgisini
paylaşan Sadi Abalı, 2019 yılı stratejilerini şöyle anlattı: “Yerli sermaye ile kurulan yerel bir veri merkezi olarak büyümeye kurgulanmış bir yapıya sahibiz. Bu doğrultuda 3 yıl üst üste yüzde 40 büyüme gösterdik. Bunda veri merkezi hizmetleri konusunda odağımızı değiştirmeden faaliyetlerimize devam etmemizin etkisi büyük. Özellikle bulut sunucu hizmetleri tarafında yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydettiğimizi de eklemek isterim. Dijitalleşme trendinin artmasıyla birlikte, bulut hizmetlerindeki büyümenin hem tüm pazarda hem de Radore özelinde bu şekilde devam edeceğini öngörüyoruz. 2019’da da geçtiğimiz 3 yılda olduğu gibi sektördeki tüm gelişmeleri yakından takip ederek, yeni ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimize sunmaya devam edeceğiz. 2019’da yüzde 40 büyümeyi hedefliyoruz. Veri merkezi doluluk oranımızı ise 2019 sonunda yüzde 85-90’lara ulaştırmayı amaçlıyoruz. 2019’da da dijitalleşme ile birlikte CRM, Dijital
Pazarlama, Müşteri, Satış ve Servis Yönetimi Sistemleri arasında entegrasyon gerçekleştirerek, hizmet aktivasyonundan faturalamaya kadar tüm süreçlerin elektronik ortamda yürüdüğü bir platform üzerinden iş süreçlerimizi yürütmeye devam edeceğiz. Dijital iş akış sistemimize kazandırdığımız bu kabiliyetlerle verimlilik ve iş süreçlerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyoruz. Ürün ve hizmet stratejimizde ise kullanıcılara mümkün olan en yüksek oranda yönetim yetkisi sağlamak ve kolay ulaşılabilir hizmetler sunmak önemli bir yer tutuyor. Büyüme stratejimiz doğrultusunda, online satışı yapılan hizmetlerde otomatik aktivasyon yapılabilen ürünlerin sayısını önemli oranda artırdık. Özellikle Network Güvenlik ve Performans ürünleri ile birlikte katma değerli servisler içeren yönetim hizmetleri alanında müşteriye dokunabilen servislerimizle birlikte, yerel ve taşıyıcı bağımsız (carrier neutral) bir veri merkezi
Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı olmamız da Radore’nin hızlı büyümesini sağlıyor. Veri kaybı ve hizmetlerin kesintiye uğraması, işletmelerin en çok çekindiği konular arasında. M2S tarafından Türkiye’deki 400 KOBİ üzerinde yapılan araştırmaya göre, bulut hizmeti almayı planlayan KOBİ’lerin en fazla talep ettikleri hizmetler arasında ilk sırada veri yedekleme hizmeti yer alıyor. İşletmelerin çoğu artık hibrit yöntemleri tercih etmekle birlikte, birden fazla bulut çözümünü birbirine bağlayarak kullanmayı sürdürüyor. Bu da birden fazla noktada barındırılan
verinin yedekleme sürecini karmaşık hale getirirken, hızla artan veri miktarı ihtiyacı da artırıyor. Bu noktada yazılım tanımlı depolama (SDS), veri tekilleştirme gibi yeni nesil çözümlerin yaygınlaşmasını bekliyoruz. 2019’da iş yükleri uç noktalardan veri merkezlerine kayacak, veri merkezi sektörünün büyümesi devam edecek, veri merkezlerindeki AI oranı artacak, IoT veri merkezi operasyonlarını optimize edecek, katma değerli sunucu barındırma hizmeti yaygınlaşacak ve bağlı hizmetler artacak.”
Uzmanlık farklı coğrafyalara da taşınacak
Teknolojik gelişimin farkında olan ve teknolojiye inanan şirketlerin elde ettikleri fayda çoğaldıkça, şirketler yatırım imkânlarını da daha iyi değerlendiriyorlar.
CDT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Alpay Göğüş
BT yatırımlarında gerek 2019 yılı gerekse orta vade için önceliklere bakıldığında, yeni teknolojilerin işlere olan etkisi değerlendirilerek fayda sağlayacak olanlar seçilmeli. 2019 yılı kurumsal strateji ve beklentilerini paylaşan CDT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Alpay Göğüş, 2019’da hem sundukları çözümleri farklı coğrafyalara taşıma çabasında olacakları hem de özellikle belirli
konulardaki yetkinliklerini arttırmayı hedefleyeceklerini vurguladı. Bu noktada yatırımlar da gerek yetkinlikleri gerekse etkinliği arttırmak odaklı şekillenecek. Firmaların özellikle ihtiyaç duydukları yatırımlar haricinde yüksek katma değer üretecek konulara öncelik vereceği beklentisini dile getiren Alpay Göğüş’e göre, özellikle üretim teknolojileri konusunda gelişme olması doğal. Çünkü
temelde çekilen sıkıntıların, üretmekten çok tüketmekten kaynaklandığının çok net bir şekilde anlaşıldığı bir dönemdeyiz. Bu nedenle üretim verimliliği ve kabiliyetlerini arttırıcı teknolojilerin öne çıkacağı beklentisini dile getiren Alpay Göğüş’ün dikkat çektiği gibi, sonuçta BT yatırımları ihtiyaçları karşılama noktasından çok atılım için planlandığında fark
yaratan bir etken oluyor. Bu nedenle ihtiyaçların önceden karşılanmış olması için gerekli altyapı zaten olmalı. “Rakiplere fark yaratacak uygulamalar ise asıl katma değerli yatırımlar oluyor” saptamasını yapan Alpay Göğüş, “Konu, her ölçekte şirketin bu konuda farkındalığı olduğunda, farkındalık aslında tamamen yöneticilere, yani şirketlere bağlı” dedi.
Şiddeti ‘siber’, etkisi gerçek… Siber şiddet farkındalığı adına gençler de sessiz kalmadı. MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Selen Aydın ve Buse Akça, siber şiddetin hukuki boyutunu konu alan projeleri ve bu kapsamda çektikleri kısa film ile Siber Güvenilir
Hatay etkinliğinde siber şiddet vurgusu yaptı. MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencilerinden Buse Akça ve Selen Aydın, okullarındaki hukuk kliniği programı ile siber şiddetin hukuki olarak irdelenmesi konusunda klinik ve akademik
çalışmalar yürütüyorlar. Projelerini yapacakları saha çalışmaları ile destekleyip, toplum üzerinde siber şiddet olgusu hakkında bilinç ve farkındalık yaratmak için ilk adım olarak “Şiddeti Siber Etkisi Gerçek! “ sloganıyla çalışmalarını başlattı ve ilk
adımını Siber Güvenilir Hatay etkinliğinde siber şiddet konulu sunumları ile attı. İkili, siber güvenliğin hukuk ile birleştiği bu noktada Siber Güvenlik Uzman Burak Bozkurtlar ile bu sürece başladıklarını kaydetti, Bozkurtlar’ın desteğinden
dolayı duydukları memnuniyeti vurguladı. Akça ve Aydın siber şiddet farkındalığının çarpıcı bir etki uyandırmasa için, siber şiddeti ve sonuçlarını gözler önüne seren kısa filmlerini de ilk kez Siber Güvenilir Hatay etkinliğinde öğrencilerle buluşturdu.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Tüketicilerin öncelikleri BT ile gelişiyor Ericsson ConsumerLab, 2019 Tüketici Trendleri Raporu’nu teknolojiye erken uyum sağlayan 34 milyon kişinin öngörüleri paralelinde yayınladı. Yapay zeka, sanal gerçeklik, 5G ve otomasyon gibi teknolojilere dair son kullanıcı görüşlerinin yer verildiği rapora göre; otonom ve kişilerin ruh halini öngören teknolojiler kısa süre içinde insanların gündelik yaşamlarında daha büyük bir rol oynamaya başlayacak. 2019 ve sonrası için öne çıkan 10 tüketici trendi şöyle sıralanıyor: 1. Farkındalığı olan cihazlar: Sanal asistan kullanan kişilerin yüzde 60'tan fazlası, ruh halimizi anlayan cihazların üç yıl içinde
yakında 'zihinsel spor salonları'na gidip düşünme egzersizleri yapacaklarını öngörüyor.
yaygın olarak kullanılacağını düşünüyor. 2. Akıllı tartışmalar: Sanal asistan kullanıcılarının yüzde 65'ten fazlası, sanal asistanların üç yıl içinde bir aile ferdi gibi tartışmalara dahil olacağını düşünüyor. 3. Casus uygulamalar: Tüketicilerin yüzde 45'i, uygulamaları kullanmadıklarında dahi bu uygulamaların kendileri hakkında veri topladığını düşünüyor. 4. Mecburi anlaşmalar: Veri toplama çerezlerini her zaman kabul etmek zorunda kalmak, tüketicilerin yüzde 51'ini rahatsız ediyor. 5. Beceri interneti: Artırılmış gerçeklik veya sanal gerçeklik
8. Ekolojik ben: Tüketicilerin yüzde 39'u kendi karbon ayakizini ölçecek bir ekolojik saat istiyor.
kullananların yüzde 50'den fazlası, yemek pişirme veya tamirat gibi gündelik işlerde sanal rehberlik yapacak uygulama, gözlük ve eldivenler istiyor. 6. Sıfır dokunuşlu tüketim: Sanal asistan kullananların yaklaşık yarısı, fatura ve
aboneliklerin otomatik hale gelmesini ve azalan ev malzemelerinin otomatik olarak satın alınmasını istiyor. 7. Zihinsel obezite: Gündelik karar alma süreçlerinin giderek otomatikleşmesi nedeniyle, tüketicilerin yüzde 31'i
9. Dijital ikizim: Artırılmış gerçeklik veya sanal gerçeklik kullananların yüzde 48'i kendilerini bire bir taklit eden sanal avatarlar istiyor; böylece aynı anda iki yerde birden olabilmeyi hayal ediyor. 10. 5G toplumu otomatikleştirecek: Akıllı telefon kullananların yüzde 20 civarı, ‘Nesnelerin İnterneti’ dünyasında 5G’nin ev aletleri ve sayaçlar gibi cihazları birbirine daha iyi bağlayacağını düşünüyor.
Güvenlik stratejilerinde 2019 rotası Citrix Gelişen Pazarlar Satış Mühendisliği Bölge Yöneticisi Sevi Tüfekçi, 2019 yılını BT güvenliği konusu özelinde yorumladı, öngörülerini ve şirketler için beş önemli uyarısını şöyle paylaştı. 1 – Sürekli uyumluluk için veri bölümleştirmeyi yönetin: Uyumluluk, yönetimin de ötesine geçen bir işletme önceliği haline gelecek. Uyumluluğu sürdürmek için bazı kuruluşlar, çalışanları, iş ortakları ve tedarikçileri için kurumsal veri ve bilgiler konusunda daha sıkı dahili kısıtlamalar getirmeye yönelebilirler. Verimli iş operasyonlarına engel olmamak için bu veri bölümleştirmesini planlarken ve idare ederken oldukça dikkatli hareket edilmeli. 2 – Etkili bir acil durum planlaması: GDPR (Genel Veri Koruma Yasası) ile birlikte işletmeler, acil durum planlamalarına daha çok önem verir hale geldiler. Ancak önemli olan, kuruluşların kendi iş tehditlerini doğru yönetmesi. Beklenmeyen durumlar için bir acil durum
planına sahip olun ve bu planı, ona ihtiyacınız olmadan önce test edin. 3 – Baskı altında saldırılara dikkat: Önümüzdeki sene içinde siber suçlular yeniden gruplaşacak ve odaklarını değiştirecekler. Siber suçlular, baskı altında olan bir sektörün veya kuruluşun etrafında
dolanacaklar. Kuruluşunuz karşılık vermeye çalışırken siber suçlular da verebilecekleri maksimum zararı vermeyi hedefleyecekler. Baskı ne olursa olsun temel varlıklarınızı izleyin ve koruyun. 4 – Dahili gözetim için iş ihtiyaçlarını anlayın: Dahili gözetim ve izleme, standart
bir acil durum önlemi haline gelecek. Ne kadar çok izleme yaparsanız, potansiyel bir problemi erken safhalarında fark etmeniz o kadar kolay olur. Üzerinde harekete geçmeyeceğiniz verileri toplamayın, bu, kaynakları boşa harcamak olur. 5 - Tedarikçilerinizi
görmezden gelmeyin: Geçmişte karşılaştığımız siber saldırılar, pek çok organizasyon için tedarik zincirinin en zayıf halka olabileceğini gösteriyor. Yeni bir sağlayıcıyı entegre ederken, güvenliğin, tedarik sürecinin içinde planlanması gerekir. Bu aktif güvenlik risk yönetiminin önemli bir parçasıdır.
Çevik olmak bir gereklilikse, en doğru desteği edinin! BMC’nin sektör bağımsız olarak tüm müşterilerine verdiği mesaj son derece net: Siz esas faaliyet alanınıza odaklanın, teknik detayları ise BMC Software’e bırakın. Mevcut geleneksel mimarideki yapılarda süreçlerin otomasyonu ile, bunların güvenli hale getirilmesi, optimal maliyet odaklı yaklaşıma yardımcı olan BMC Software, bunların yanında tüm bu özellik ve ihtiyaçlari bulut ortamında da aynı kalitede sağlayabilme yetkinliği ile küresel BT sektöründe fark yaratıyor. Uctan uca hangi uygulamanın ve BT bileşeninin neye etki ettiğini keşfedip, bunlarla ilgili problemlerin hızla çözülmesi ve bu sorunların nedenlerinin belirlenmesi, aynı problemin bir daha olmasının önüne geçilmesi, tüm BT altyapısındaki kaynakların bugün ne kadar güç tükettiğinden, gelecekte ne kadar güç tüketeceğine, hatta ne kadar disk kapasitesine, CPU veya hafızaya ihtiyaç duyacağı bilgisine BMC Software kullanıcıları kolayca erişebiliyor. Öyle ki, bir uygulamanın üzerinde koştuğu sunucunun bulunduğu sistem odasının nem ölçerini izlemekle kalmayıp, bunun maliyet analizi de anlık olarak BMC Software mimarisi sayesinde yapılabiliyor. Uctan uca herhangi bir hizmetin zamanında sunulması için gerekli tüm adımları merkezi biçimde tek noktadan kontrol etmek BMC Software çözümleri ile mümkün. Bu da kurumsal hedeflerin tutturulabilmesi demek…
BMC Software Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya Bölge Direktörü Rabee el Muhammedi
En kıymetli varlığımız zaman! Yedi yıldır BMC’de görev yapan BMC Software Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya Bölge Direktörü Rabee El Muhammedi’ye göre, insanoğlu için en kıymetli şey zaman. Bu nedenle kişilerin ve kurumların kısıtlı zamanlarını en efektif biçimde kullanmak için yeni yöntemler geliştirmesi şart. Rabee El Muhammedi’nin dikkat çektiği gibi, herhangi bir işlemimizde yavaşlığa tahammülümüz kalmadı. “Basit bir bankacılık işlemi için 5 yıl önce 2 saatimizi harcarken, şimdi bu işlem için kullandığımız uygulama 10 saniyelik gecikmeye sebep olsa, dünyamız kararıyor” örneğini veren Rabee El Muhammedi’nin dikkat çektiği gibi, artık kurumların itibarları, ne kadar hızlı hizmet verdikleriyle ölçülür hale geldi. Bu noktada Rabee El Muhammedi, “Biz de müşterilerimize sadece hız değil, çevik, yenilikçi ve güvenli operasyon mimarisi vaat ediyor, daha da önemlisi tüm bu vaatlerimizi gerçeklestiriyoruz” vurgusunu yaptı.
BMC Software SEMEA (Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Bölge Başkanı Marcos Delgado
Küresel tercihlerde öncelik BMC Hızını asla kesmeyeceği aşikar olan teknolojik gelişim ve yenilikler, bu konularda liderliği üstlenmeye önem veren BMC Software’de yetkin istihdamın kurumsal bağlılığını ve sağladığı verimi de olumlu etkiliyor. Bunun bir örneği olarak BMC Software SEMEA (Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Bölge Başkanı Marcos Delgado, 17 yıldır BMC Software’de görev yaptığını belirtirken, “Son 2,5 yıldır da SEMEA Bölge Başkanlığı görevini yürütüyorum” dedi ve şu detayları paylaştı: “BMC’nin sahip olduğu ve sürekli geliştirdiği çözüm ve yetkinlikler, motivasyonumu hep üst seviyede tuttu. 1980’de ABD’de TexasHouston’da kurulmus, bugüne kadar 520 patentli ürün yaratmış bir teknoloji firması olarak, bugün 6 bine yakın çalışanımızla toplam 40 ülkede faaliyet gösteriyoruz. İlk kurulduğumuz yıllarda çıkış noktamız; Mainframe sistemleri üzerine geliştirdiğimiz çözümlerdi. Elimizdeki verilere göre, dünyada Mainframe kullanan kurumların yüzde 96’sında BMC teknolojisi tercih ediliyor.” BMC Software, bu alanda çalışmalarına başarılı biçimde devam ederken, sektörün de açık ve dağıtık sistemlere doğru yönelimi ışığında yatırımlarını bu alanda yoğunlaştırdı. BMC Ar-Ge departmanının geliştirdiği çözümlerin yanında şirket, birçok önemli satın alma hamlesine de imza attı. Bu konuda çalışmalarının hiçbir zaman durmayacağının altını çizen Delgado, eklemeden geçmedi: “Yeni satın almalarımızı da yakında duyuracağız.”
Akıllı cihazların hayatımıza daha cok girmesiyle, bu yapıyı bir bütün olarak kontrol edebilmek, güvenilir bir tabanda yükselen mimariye hayat vermek konusunda BMC, önemli avantajlara sahip. Bu avantajların temelinde ise BMC’nin ‘machine learning’ ve ‘yapay zeka operasyonları’ yetkinlikleri yatıyor. Marcos Delgado, şu bilgiyi paylaştı: “’Bir problem neden gerçekleşti?’ bilgisi elbette önemli, ama bizim icin asıl önemli olan unsur anomalilerin önceden tespit edilebilmesi ve böylece olası problemlerin önüne geçilebilmesi. Bu gereklilik karşısında, bunu bizim kadar sade ve konsolide sekilde yapabilen bir başka yazılım firması mevcut değil.”
“Türkiye, bölgesinde parlıyor” BMC Software SEMEA (Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Bölge Başkanı Marcos Delgado: “Yöneticisi olduğum bölgenin tüm yöneticileriyle, her yıl düzenli olarak yaptığımız toplantımızı bu yıl İstanbul`da gerçekleştirmek istedik. Toplantımızdan sonra, Türkiye’deki bazı müşterilerimizi de ziyaret edeceğim. Sonuçta Türkiye, sorumluluğum kapsamındaki bölgenin en önemli ülkelerinden biri. Sektör bağımsız olarak tüm BT çalışanlarının üst düzey bilgi seviyesinde olduklarını ve yenilikleri yakından takip ettiklerini biliyorum. Biz de BMC olarak Türkiye’deki faaliyetlerimizi arttıracağız ve Ender Bozanoglu`nu da 1 Ağustos 2018 tarihi itibariyle bu amaçla bünyemize kattık. Ender, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri’nden Sorumlu Bölge Yöneticisi olarak görev yapıyor ve geçtiğimiz 4 aylık sürede yarattığı potansiyel ve değer de bizi gerçekten cok heyecanlandırıyor.”
parayı nereden kazanıyorsa, siz ona odaklanın. Dijital çağın daha en başındayız. Her kurumun buna hazırlıklı olması şart. Bu da pek çoğunun daha çevik olması gerektiğine işaret ediyor. Çeviklik, yani her gelişmeye yüksek adaptasyon yeteneği geldiğimiz noktada çok önemli.”
Özel İçerik Bu sayfalar BThaber - BMC içerik ortaklığı ile hazırlanmıştır.
BMC Software Türkiye ve CIS Bölge Müdürü Ender Bozanoğlu
Tüm sektörlerle yakın bağlar ve kurumsal çeviklik BMC Software’in sunduğu çözümlerin her biri alanındaki küresel sıralamalarda ya ilk ya da ikinci sırada konumlanıyor. Sektördeki yenilikleri ve trendleri takip edip, buna göre ürün geliştirme stratejisi ise BMC Software nezdinde müşteri bağlılığı oranını hep en yüksek seviyede tutuyor. BMC Software, ürün sağlayıcı olmaktan ziyade, ‘yetkin danışman’ olarak kurumsal stratejilerini şekillendiriyor. “Finans sektöründen havacılığa, telekom sektöründen servis sağlayıcılara, dünyanın alanında en büyük şirketleri, her yıl düzenli olarak bizleri davet edip, BT sektörüne bakışımızı ve ileriye dönük öngörülerimizi alır” diyen Delgado, bunun kendileri için çok değerli bir buluşma olduğunun altını çizdi. BMC’nin sektör bağımsız tüm müşterilerine verdiği mesaj ise net: ‘Siz işinize odaklanın.” Bu mesajı Delgado, şu sözlerle detaylandırdı: “Geleneksel veri merkezlerinden yenilikçi modele geçiş başladı. Müşterilerimiz de giderek karmaşıklaşan veri merkezleri ve BT operasyonlarına devam ediyor, ama aslında ana sorumlulukları bu konular değil. Uygulamaların hayatımızı kolaylaştırdığı ve günden güne sayılarının arttığı bir çağdayız. BT bağımlılık oranlarının yüzde 100’e yaklaştığını görüyoruz. Yani hiçbir sektörde hiçbir şirket artık bilgisayar sistemleri olmadan günlük işlerini yapamaz. İşte bu gerçek karşısında biz de şunu söylüyoruz: Kurumunuzun ana işi ne ise,
BMC Software EMEA Gelişmekte Olan Pazarlar Bölge Direktörü Ahmed Rızk
İstanbul etkinliği, dev potansiyeli de görmemizi sağladı İki yıldır BMC’de görev yapan BMC Software EMEA Gelişmekte Olan Pazarlar Bölge Direktörü Ahmed Rızk, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri, Rusya, BAE, Mısır, Kuveyt, Katar, Pakistan ve Kuzey Afrika`dan sorumlu bölge yöneticisi. “Küresel bazda 11 bine yakın müşterimiz var, Forbes Top 500’ün yüzde 90’ı müşterimiz” bilgisini paylaşan Ahmed Rızk, strateji ve hedeflerini şöyle özetledi: “Bugüne kadar yaklaşık 8 milyar dolar Ar-Ge harcaması yaptık ve bine yakın iş ortağımız var. Sadece son 5 yılda benim bölgemde yıllık büyüme oranımız ortalama yüzde 36. Pazarın üzerinde büyüyoruz ve her gün bizi tercih eden yeni müşteriler kazanıyoruz. Bu başarıyı çok kısa zamanda Türkiye’de de göstereceğimize inanıyorum. Geçtiğimiz Şubat ayında İstanbul’da düzenlediğimiz etkinliğe katılanlar da bu beklentimizin en somut işareti oldu. Bölge Yöneticimiz Ender Bozanoğlu’nun 2019 Şubat’ı için daha da büyük bir organizasyona hazırlandığını söyleyebilirim. Çünkü Türkiye bunu hak ediyor.”
“BMC çözümleri, birçok açıdan fark yaratıyor”
VBT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Birol Başaran
VBT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Birol Başaran: “VBT Bilgi Teknolojileri olarak, 205 çalışanımızla Türkiye’de 4 ilde faaliyet gösteren, 25 yaşında bir BT şirketiyiz. İstikrarlı bir performans
sergiliyoruz ve bunun bir örneği olarak, 8 yıldır üst üste ortalama yüzde 25 büyümeye imza attık. 21 yıldır da Türkiye pazarında BMC Software`i temsil ediyoruz. Tüm BMC çözümleri için ayrı ayrı uzman arkadaşlarımız var ve bu kadroyu her yıl büyütüyoruz. Hatta geçtiğimiz haftalarda aramıza iki yeni arkadaş daha kattık. Biri kıdemli teknik uzman olarak tüm otomasyon ve altyapı izleme projelerimizde görev alacak, diğeri ise tüm BMC portföyünün satışından sorumlu olacak. BMC`nin bölgedeki büyüme trendi ve potansiyeli bizi de heyecanlandırıyor ve Türkiye’deki potansiyele en iyi şekilde yanıt vermek için biz de yatırımlarımızı arttırdık. 33 yıldır bu sektörde çalışıyorum ve bir teknik adam bakış açısı ve objektifliğiyle diyebilirim ki; BMC çözümlerinin kolay yönetilir olması, sadeliği ve yeniliklere adaptasyon yeteneği ciddi fark yaratıyor. Bu paralelde, önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde BMC ile Türkiye`de büyük ve ses getiren yeni projelere imza atacağımıza eminim.”
14
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
2019, ihracat yılı olacak Türkiye'nin yerli ve milli siber güvenlik robotunu geliştiren Atar Labs, birinci yılın ardından 2019'u ihracat yılı ilan etti. Siber güvenlik alanında tecrübeli bir ekip tarafından 2017 yılında Bilkent Cyberpark'ta kurulan Atar Labs, Diffusion Capital Partners'tan aldığı 2,5 milyon avro tohum yatırımıyla Türkiye'nin ilk ve tek siber güvenlik operasyon merkezi yazılımını geliştiriyor. Bir yıl içinde dört kişilik çekirdek ekipten, 50'den fazla mühendisin çalıştığı, küresel hedefleri olan bir girişime dönüşen
Atar Labs’ın %100 yerli ve milli olarak geliştirdiği siber güvenlik robotu ATAR, ileri düzey otomasyon teknolojisi sayesinde güvenlik operasyon merkezlerindeki iş yükünü kayda değer ölçüde azaltarak, verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlıyor. ATAR, devlet kurumlarından bankalara, telekom şirketlerinden büyük holdinglere kadar farklı segmentlerdeki kuruluşların güvenlik operasyon merkezi yazılımı olarak tercihi. Siber güvenlik alanındaki uzman yetersizliğinin yerel değil, küresel bir gerçek olduğuna işaret eden Atar Labs CEO'su
Burak Dayıoğlu, "Atar Labs güçlü bir ekip ve önemli yatırım desteğiyle Türkiye'den dünyaya açılıyor. İlk yılımızı
başarıyla tamamlarken, yurtdışı hedeflerimiz için vites yükseltiyoruz. 2019 yılında en önemli konu başlığımız
globalde büyüyerek, ihracat faaliyetlerini artırıp, Türkiye'nin kazanmasını sağlamak olacak” dedi.
Yatırımcıların buluşma noktası BUBA Mansion
Yüksek düzeydeki iş fikirlerini büyütmek için yatırımcıları
ve girişimcileri buluşturmayı hedefleyen BUBA Mansion
Investors Club’ın açılışı, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan tarafından 13 Aralık akşamı Arnavutköy’de yapıldı. Dünyadaki farklı yatırımcı kulüplerinden en iyi uygulamaların yatırımcılarla paylaşılacağı BUBA Mansion, girişimcilerin ve yatırımcıların çalıştaylara katılabilecekleri ve seçilmiş fikirlerin tartışılabileceği bir ortam oluşturacak. İleri aşamada desteklenen unicorn adayı üç girişime ev sahipliği yapacak olan BUBA Mansion, içindeki sanat eserleriyle de
koleksiyoncu yatırımcıların ilgi odağı olacak. BUBA Ventures Başkanı Timuçin Bilgör, “BUBA Mansion’da girişimciler fikirlerini geliştirebilecekleri nezih bir ortama, yatırımcılarsa girişimlerini yakından tanıyıp, nitelikli etkileşim kurabilecekleri fiziksel bir alana sahip oluyor. BUBA Mansion yapısını ‘özel yatırımcıların, seçilmiş girişimler ve değerli mentorlarla buluşarak sağlıklı yatırım kararları alma imkanı bulabilecekleri bir fırsatlar konağı’ olarak değerlendirebiliriz” dedi. BUBA Ventures ile 2019 yılı hedefleri
hakkında Timuçin Bilgör şu bilgileri verdi: “Hedeflerimiz çok büyük. 40 dönümlük bir arazi üzerinde girişimcilik dünyasına eksiksiz hizmet verecek büyük bir proje üzerinde çalışıyoruz. Alanlarında en güçlü markalar ve yatırımcılar bu projede yer almak için çok heyecanlı ve bu da bizi daha güçlü kılıyor. BUBA Ventures olarak misyonumuz; birbirinden ayrı olduğu için yükselemeyen her gücü, her kıymetli fikri ve bilgiyi doğru ortamlarda ve platformlarda buluşturarak yükseltmek.”
XTM’ler engel tanımayacak! Kuveyt Türk Katılım Bankası, 2013 yılında ATM’nin pratikliği ile şubelerin zengin hizmetlerini bir arada sunan XTM’leri geliştirmişti. Bankacılık işlemlerini video görüşme üzerinden self servis yapma imkânı da sunan XTM’ler işlevselliğiyle ve hızıyla müşterilerden yoğun talep görüyor. Kuveyt Türk, bu kez XTM’lerde işaret dilinde hizmet vermeye başlayarak yine bir ilki gerçekleştirmiş olacak. Kuveyt Türk’ün Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen XTM’ler ve işitme engellilere yönelik işaret dilinde bankacılık hizmeti, 14 Aralık 2018 Cuma günü düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Kuveyt Türk Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Mehmet Oral, şu detayları paylaştı: “Müşterilerimiz XTM cihazlarımız aracılığıyla çağrı merkezimize bağlanıyor ve bankacılık işlemlerini video görüşme sayesinde hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Dijital bankacılık kanalı olarak konumlandırdığımız XTM’ler sayesinde yeni istihdam alanları oluşturuyoruz. İşitme engelli müşterilerimiz tüm bankacılık işlemlerini tek tuşa basarak başlatabiliyor. Bir işitme engelli vatandaşımız, müşterimiz olsun veya olmasın, XTM şubelerimizden görüntülü olarak çağrı merkezimize bağlandığında karşılarına işaret dilini bilen bir uzmanımız
çıkıyor. Bankamızda hesabı yoksa kısa sürede hesabını açabiliyor. Müşterilerimiz para transferinden kıymetli maden alım satımına kadar pek çok bankacılık işlemini kolayca gerçekleştirebiliyorlar. İşaret dili bankacılığıyla sayıları 3 milyonu aşan işitme engelli vatandaşımızın hayatı kolaylaştırmayı hedefliyoruz. XTM’ler aracılığıyla işitme engelli vatandaşlarımıza verdiğimiz bu hizmetle tüm toplumda farkındalık oluşturacağımıza inanıyoruz. Hedeflerimizden biri hem geleneksel şubelerimizde hem XTM’lerimizde engelsiz bankacılık hizmetini en üst kalitede vermek. İşitme engelli vatandaşlarımızın yanı sıra
görme ve bedensel engelli vatandaşlarımıza yönelik projeler de geliştiriyoruz.” Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar ise XTM projesinin temelinde, Kuveyt Türk’ün 10 yıl önce başlattığı dijital dönüşüm yolculuğunun yer aldığını belirterek, “Türkiye’nin iki Ar-Ge
merkezine sahip tek bankasıyız. Türk mühendislerimizle birlikte çok önemli projelere imza atıyor, geliştirdiğimiz teknolojileri yurt dışında pek çok ülkeye ihraç ediyoruz. XTM şubelerimiz de bu vizyonla geliştirdiğimiz, Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan projelerimiz arasında” bilgisini verdi.
Yeterlilik Belgesi 'nde yeni gelişme:
Bu sayıda...
Servis istasyon sayısı 10'dan 3'e indiriliyor Bilgisayar şirketlerinin ithalat yapabil
Söz konusu toplantıya katılan Sanayi
sad Başkanı Prof. Dr. Atilla Gönenli ise
mek için Sanayi Bakanlığı'ndan almak
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erkal Sah
Sanayi Bakanlığı'nın konuya anlayışla
zorunda oldukları Yeterlilik Belgesi'ne
tiyancı, şirket temsilcileriyle yapılan kar
yaklaştığını ve toplantıda servis istasyon
ilişkin yeni düzenlemeler yapılıyor. Sa
şılıklı görüşme sonrasında servis istas
ları konusunun ayrıntılı olarak ele alındı
nayi Bakanlığı yetkilileri ile bir grup
yon sayısının 3'e indirildiğini belirterek,
ğını söyledi. Toplantıya katılan IBM Türk
• Erol Gelenbe, Fransız Bilim Akademisi ödülünü aldı (Sayfa 2) • İş Bankası, Büyük Ödüllerini dağıttı (Sayfa 3) • Byte & Muhsinoğlu Dut Net'i satın aldı (Sayfa 4) • İTÜ Makine Fakültesi bünyesinde bilgisayar merkezi açıldı (Sayfa 12)
bilgisayar şirketinin temsilcilerinin katıl
"Bu 3 servisten TSE standardı istenecek.
Pazarlama Destek Müdürü Behçet Envar-
dığı toplantıda Yeterlilik Belgesi alacak
Dolayısıyla servisler, bozulan bir bilgisa
h da Atilla Gönenli ile aynı görüşü pay
olan şirketlerin 7 bölgede açmak zo
yara hem altyapı hem de çalıştırdıkları
laşarak toplantının verimli geçtiğini ve
runda oldukları 10 servis istasyon sayı
elemanlar bakımından ilk müdahaleyi
çalışmaların TSE hizmet yeterlilik bel
• Internet@97 dolu dolu
sının 3'e indirildiği, coğrafi bölge
yapabilecek nitelikte olacak" dedi.
gesine yönelik sürdüğünü belirtti.
geliyor (Arka sayfa)
zorunluluğunun kaldırıldığı öğrenildi.
(Ayrıntıh haber sayfa 3'te)
Konu hakkında görüştüğümüz Tübi-
HP'de kullanıcı odaklı yapılanma Bugüne kadar ürün temelli bir yapılanma ile Türkiye pazarında faaliyet gösteren HP Türkiye, dünyadaki gelişmeye paralel olarak organi zasyon yapısını de ğiştiriyor. Bütün planlarını, kullanıcıya odaklı bir şirket hali ne gelme doğrultu sunda yapıyor. Yeni yapılanmanın çıkış noktasını ise 1998 yı lında çıkması planla nan HP-Intel işlemci si oluşturuyor. (Ayrıntılı haber sayfa
ll'de)
EVRENSEL AKIN EVREN
Y eni yıl Milat Aralık
takvimine ayının
göre
ortasından
yaşayanlar başlayıp
genelde bir
yılın
bitişini ve y e n i s i n i n b a ş l a m a s ı n ı kutlarlar. D i ğ e r t a k v i m l e r e g ö r e y a ş a y a n l a r d a a t yılı, y ı l a n yılı benzeri totemsel
imgelerle bezeli d a h a renkli
k u t l a m a l a r y a p a r l a r , i n s a n o ğ l u b u işe n e d e n b u d e n l i ö z e n g ö s t e r i r ki?
Devamı 2. sayfada)
• Netaş ve toplam kalite (SayfaU)
BT dünyasının ahlaki boyutu ele alınıyor
Likom, 1997 yılına yeniliklerle başlıyor
Türkiye Bilişim Vakfı, 1997 yılı nın Şubat ayı içerisinde 'Bilgisayar Etiği' başlığı altında bir seminer düzenliyor. BT/haber'in de des tekleyeceği seminerde, özel ya şamdan bilgisayar ağı casuslarına, yazılım telif haklarından BT sektö ründe adalet ve hukuki düzenle me boşluğuna kadar pek çok ko nu yer alıyor. Boğaziçi Üniversite si Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof Dr Selahattin Kuru
tarafından verilecek seminer, BT ile ilgilenen herkesi hedefliyor. (Ayrıntılı haber sayfa 7'de)
E T A H İ T R F A A T UH B
1996 yılında araştırma ve geliştirme çalışmalarına ağırlık veren Likom, 1997 yılında büyük yeniliklerle geliyor. Yeni bir bina, yeniden yapılanma ve yeni ürünler Likom'da ilk olarak göze çarpan gelişmeler. 1996 yılı içerisinde pek ön planda ol mayan Likom, 1997'ye; kendilerine daha geniş bir çalışma or tamı sağlayacak Ankara Gaziosmanpaşa'daki yeni binaları, özel projeler ve danışmanlık hizmeti verecek yeni bir şirket ve iki yeni ürünüyle giriyor. (Ayrıntılı haber sayfa 8'de)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
&1- /#0 5 4' ŵî #-+î ;¶PGVKOK KNG
-#<#0+0 ●●●●●●●●●●●●●●●●●●ıııııışı ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● ●●●ııııııııııııııııııııııııışşşşşşşıııııııııı ●●İİİİİİİİİİİİİİ ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●şşşşşşş ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●ğğğğğ
XXX JMFUJTJNZB[JMJN DPN
20 BİLİŞİM ZİRVESİ
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Robotlarla ‘birlikte’ çalışmaya hazır olun! Bilişim Zirvesi '18'de ikinci günün oturumlarından biri Robotik Sistemler Platformu oldu. Açılış konuşmasını ise Hepsirobot CDO ve CMO'su Ali Tan Şerbetci 'Robotik Sistemler' başlıklı konuşmasıyla yaptı. Aktif olarak robot mühendisliği yaptığını belirten, ihtisas alanının da akıllı e-robotlar ve endüstriyel robotlar olduğunu vurgulayan Ali Tan Şerbetci, “Yaptığım araştırmalarda en güzel tanım; bir canlıyı taklit ederek yürüyerek veya tekerlekleri üzerinden bağımsız olarak hareket eden, objeleri tutma gibi karmaşık işleri halleden makine” bilgisini verdi. Robotik sistemlerden bahsederken, bu sistemlerde ne anlayacağımızın önemine işaret eden Şerbetci’ye göre, birbirleriyle iletişim kurarak hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi ve çevremizde her yerde kullandığımız mimaride robotikle otomasyonu birbirinden ayırmamız artık imkânsız. “Artık düşünüp kendi başına bir çözüme karar veren robotlara doğru gidiyoruz” vurgusunu yapan Ali Tan Şerbetci’ye göre, yapay zekânın gelişmesiyle bu robotlar bir yerde insanın yerini almaya doğru gidiyor. Yakın gelecekte yapay zekânın gittikçe daha üst düzeylerde işlem görmesi ve daha akılcı çözümler üretmesi ile robotların endüstrinin her alanında insanın en büyük yardımcısı olacağı beklentisini dile getiren Şerbetci, Endüstri 4.0’ın temel başlığına da odaklandı. “Bugün robotları otomasyon sistemlerinden ayırmamıza imkân yok” yorumunu yapan Ali Tan Şerbetci, şöyle devam etti: “Günümüzdeki gelişmiş robotların hareket yeteneği artık insan mekanizmasının ve insanın ulaşabildiklerinin çok ötesine ulaşan robotların oluşturduğu makinalar. Karanlık fabrika dediğimiz, Endüstri 4.0 ile kurulmuş tesiste çok fazla aydınlığa ihtiyaç yok. Ses bizi rahatsız etmiyor. Çünkü orada çalışan olmayacak. Temel hedef bu. Bu hedefin dünyada henüz yüzde 4 seviyesindeyiz. Temel sorun sosyoekonomik sebepler. Çünkü Endüstri 4.0 fabrikası kurduğunuz zaman, bazı sosyal endişeleri karşınıza almanız gerekiyor. Robotlar ve bilgisayarlar birbirleriyle iletişim halindeler ve sistemi kendileri çalıştırıyorlar. Tasarruflarının yanında, daha yüksek verimlilik ile kaynaklar daha iyi kullanılıyor. Ama bu da toplumsal sorunlar getirebilir. Burada çalışacak personelin daha üst düzeyde personel olması lazım. Endüstri 4.0 için IoT, her türlü makinenin diğer cihazlarla
iletişim halinde olması. Robotlar ve makinelerin de bir şekilde internetten konuşmaları lazım. Tıbbi verilerinizin saklanması, kaza sırasında otomatik olarak doğru tıbbi iletişim. daha verimli bir IoT için yapay zekâ önemli. Çünkü makineleri birbirleriyle konuşturmayı başardık. Bundan sonra, kendi başlarına karar vermelerini istiyoruz. Burada yapay zekâ devreye giriyor. Teknoloji ilerledikçe, rahatlık ve konfor talebimiz artıyor. Robotlar kendi başlarına çalışsın, ne gerekiyorsa kendi aralarında görüşsünler. Panelde konuşacağımız konu ise biraz daha ilginç. Çizmeyi aşınca ne olacak?”
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler Rutin işler robotlarda Ali Tan Şerbetci'nin ardından söz alan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler, 'RSO, Bugünü Ve Yarını’ başlıklı sunumla robot tanımını değiştirmenin önemine işaret etti. Çünkü günümüzde robotlar sadece hareket etmiyor. İnsanların bilgisayarda yaptıkları hareketleri tekrarlıyorlar. Bu robotların nasıl kullanıldığına sunumunda odaklanan Eren Söyler, şu tanımı yaptı: “Bugün artık bilgisayar kullanıyor, farklı sistemlere erişiyoruz. Artık kendini tekrar eden işler de gelmeye başladı. ‘Neden bunları sistemlerle yapmayalım?’ dedik. Bunların hepsi kendini tekrar eden kullanıcının hiçbir değer vermediği düzenli şekilde tanımlayabildiğimiz işleri kullanarak otomasyona sokuyoruz. Bunları yapan yazılımlara ‘robot’ diyoruz. Çok tekrar eden ve standart işleri hatasız yapar, 7/24 çalışır, hızlı işlem yapar, mevcut sistemi kullanırlar. Dolayısıyla robotlar bu ihtiyaçlardan dolayı ortaya çıktı.”
Türkiye'de operasyonel işlerde robotların ciddi anlamda kullanılmaya başlandığına işaret eden Eren Söyler’e göre, burada rollerin belirlenmesi önemli ve insanları işten çıkartmadan bir değişim süreci başlıyor. Akabinde adaptasyon da hayata geçiyor ve Söyler’e göre, BT’nin işin içine girdiği süreçlerin robotlar tarafından gerçekleştirildiği döneme giriyoruz. “Bakım başlığında mutlaka insan desteği gerekecek” çıkarımını yapan Eren Söyler, şöyle devam etti: “Bundan sonra bu döngü, kendi içinde devam edecek. Genel olarak robotik süreç otomasyonu dediğimizde, mevcut süreçleri tekrar eden, açık bir metin üzerinden bir manalandırma gerektirmeyen şekilde otomasyon yapıyoruz. Bundan sonra daha bilişsel, örneğin; bir metinden müşteriyle ilgili alınması gereken bilgileri alıp sisteme geçiren, dil işleminin girdiği farklı yapılar gelecek. Akıllı robotlar herhangi bir kişiyle iletişime girecek. ‘Gelecekte ne olacak?’ diye baktığımızda, farklı departmanlar arasında bir uyumsuzluk görüyoruz. Bir tarafta startup’lar var, bir tarafta da farklı yönetim sektörleri altında benzer projeleri farklı birimlerle tekrar tekrar öğrenerek yapıldığını görüyoruz. İş sahipleri teknolojiden haberdarlar, ama detaylı kullanımı bilmiyorlar. Dolayısıyla teknoloji kitleleri arasında kopukluk var. Bu kopukluğu giderecek yapı ise organizasyonel değişik. Sadece yazılım olarak düşünmeyin. Robotları kontrol eden, robotları şirket içine en doğru şekilde kanalize edeni doğru yönlendirecek ekipler söz konusu. Bu teknolojilerin şirket içinde en doğru şekilde nasıl kullanılmasına karar verecek bir iş geliştirmek önemli. Teknolojilerin kendi içinde nasıl entegre edileceğini yönlendirecek bir ekip bu. Dijital dönüşümü belirleyecek stratejik inovasyonda güvenlik önemli ve bir sonraki aşamada robotlar size güvenlik sağlar. Robotlar da verdiğiniz işi yapacağı için çok daha güvenli. İnovasyon dediğiniz tamamen robotik süreç otomasyonun etrafında gelişecek, kendi kendine karar veren robotlar olacak. Müşteri deneyimi, bu noktada çok farklı yerlerde olacak. İnsanlardan çok daha hızlı robotik süreç otomasyonları gündeme gelecek.” Analiz bilenin işi! 'Bankalar, Robotlar ve Yeni Müşteri Deneyimi' başlıklı sunumuyla Softtech Genel Müdürü Murat Ertem, “Teknolojik çözümleri yerinde takip edelim, hızla müşterilerimize
Softtech Genel Müdürü Murat Ertem, uyarlayalım istiyoruz. Dünyadaki dijital bankacılığın başkenti İstanbul. Bunu hem yazılım hem hizmet ihracatı diye düşünüyoruz” vurgusu ile konuşmasına başladı. Yapay zekâyla beraber sosyal anlamda ve ekonomik anlamda bazı tedirginlikler oluştuğuna da işaret eden Murat Ertem, şöyle devam etti: “Ne kadar tedirgin olsak da teknoloji daha önce belirli bir kesim için çözümü yaygınlaştırıyor. Robot süreç otomasyonunun olmazsa olmazının yapay zekâ olduğunu düşünüyoruz. Yapay zekâ; birçok konuda da aracısızlaştırma demek. Dolayısıyla, klasik olarak ‘analiz gitsin ihtiyaçları toplasın’dan ziyade, bunu bilenin eline vermemiz gerek. Robot süreç otomasyonu, yani RPA yapısında bizim yapımız OSM yılda tek başına 1 milyon işlem yapıyor. Bunu stratejik bir bileşen olarak konumladık. Bu, yazılımcının kendine zaman ayırması anlamına geliyor. Bu mottoyla OSM benzeri çözümü kendi içimizde kullanmaya başladık. Fiziksel robotları da şubelerde konumlandırıyoruz. Bu daha başlangıç düzeyinde. Danışma tarafındaki arkadaşlara sorulan sorular için Pepper’i hayata geçirdik. Robotun arkasında yapay zekâ var. İş Bankası ‘maxi’ kişisel finans asistanını hayata geçirdi. Gördük ki, ne kadar globalleşirseniz globalleşin, yapay dediğiniz şey tek bir alanda hizmet veriyor. Türkçeyi bilgisayarlarda anlamlandırmayı büyük teknoloji şirketlerine bırakamayacağız. Bu coğrafyada etkileşimi Türkçe yapacağımız için anlamlandırmaya odaklanacağız. Sorduğunuzda cevabını aldığınız şey tamamen Softtech tarafından geliştirildi. Onun için ciddi bir ekip oluşturduk, İTÜ ile Ar-Ge anlaşması yaptık. Size yeteneği
BİLİŞİM ZİRVESİ 21
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
olan bir kutu geliyor. O kutudaki etkileşimi planlamanız gerekiyor. Biz bunun için ilginç bir istihdam gerçekleştirdik. İlk kez mühendislerin çalıştığı firmaya daha önce tiyatro deneyimi olan ve spor yazarlığı yapmış birini transfer ettik. Çünkü o robotun elinin kolunun nasıl hareket ettiğini tasarlamamız gerekecek.
Endüstri 4.0’da şu an yapılan şey şu: Fabrikayı bir anda komple değiştiremeyeceğiniz için bilgi toplamaya çalışıyor, IoT üzerinden birçoğunu buluta aktarıyoruz. Ama ‘bu bilgileri aldık da ne oldu?’ sorusuna cevapta takılıyoruz. Çünkü yön verme, üretim planlama anlamında bir şeyler bulmak kolay, ama tanımladığınız gibi bir firma kurmak hemen mümkün değil. Festo’da biyonik öğrenme ağı çalışma projesi var. Festo, doğadan öğrenip, bunları buradaki temeller dikkate alınarak, enerji verimliliği, entegre fonksiyonlar, insan-makina işbirliği, yapay zekâ, gömülü yazılım ile anlayıp, bunları tekniğe ve insan
problemleri de getiriyor. Evinizde kullandığınız akıllı robot, evinizin en mahrem yerine girebilir, kötü amaçlı insanların sizin evinizde olup olmadığını öğrenmesine sebep olabilir, mahrem alanlarınızın izlenmesine sebep olabilir. Bu yüzden bu şirketlerin güvenlikle ilgili teknik kısımlarını da güçlendirmeleri, bireylerin mahremiyetini korumak adına bunların geliştirilmesi gerek. Endüstri 4.0 hukukta yerini alıyor. En azından 5-10 yıllık vadede robotların vergilendirilmesi, işsiz kalacak kişilerin fonlandırılması ve yeni yetenekler kazandırılması söz konusu olabilir.” Av. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, gelecek beklentilerine odaklanarak,
yararına uygulamaya çalışıyor. Prensip olarak insana yardım etme fikri ve farklı projeler var. Özellikle yapay zekâ konusunda ileriye dönük temelleri atmaya çalışıyoruz.” Hukuki adımlar güç kazanmalı Platform kapsamında hukukçular, ‘Robot Fabrikalar, Nesnelerin İnterneti ve Robot Endüstrisinin Hukuki Boyutu’ başlıklı sohbet toplantısında bir araya geldi. Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Av. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger ve Robot Hukukçusu Selin Çetin, robot hukuku ve yapay zekanın bu alandaki rolüne odaklandı. Robotlar işin fiziksel tarafı oluştururken, yapay zekâ ise bilişim sistemleri kullandığımız sanal ortamda gördüğümüz kısım. Yapay zekâ bazı hukuki zararlara sebep olabilirken, robotlar ise maddi ve fiziki zararlara sebep olabilir. Bu tanımı yapan Selin Çetin, bu nedenle yapay zekâyı ve robot kısmını ayrı değerlendirmek gerekebileceğine dikkat çekti. Sensörlerden gelen verilerin işlenmesiyle beraber elde edilebilecek faydalara odaklanan Av. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger’in ardından Selin Çetin, şunları söyledi: “Nesnelerin internetini birçok yerde kullanıyoruz. Ama bireysel olarak ne şekilde yüzleştiğimize bakmak lazım. Örneğin; evinizde kullandığınız akıllı cihazlar, vücudunuza taktığınız giyilebilir nesneler birçok fayda sağlıyor, ama güvenlikle ilgili
“Sizce gelecekte bizi nasıl bir dünya bekliyor? Robotların iyi olduğu bir dünya mı, robotların kötü olduğu bir dünya mı?” sorusunu yöneltti. Selin Çetin de, “Bu tartışmalardan ziyade, bu teknolojiyi nasıl kullanabiliriz, verimliliğimizi nasıl artırırız, hukuksal açıdan bireylerin, şirketlerin yaşayacağı problemler ve bunların nasıl çözülebileceği önemli. Günümüzü ve biraz daha hükümetler açısından yakın geleceği bu teknolojiyle paralel olarak, hükümetlerin daha öngörülü davranmasıyla geleceği sağlam adımlarla giderebiliriz” dedi. Av. Doç. Dr. Dülger’in “Pek çok yapay zekâ türleri var” vurgusunun ardından, Selin Çetin de şu bilgileri paylaştı: “Bir yazılım çeşidi var. Bu yazılımda aslında araç yolda seyrediyor, ‘Dur’ tabelası görüyor. Bu tabelayı insan gözüyle de ‘Dur’ olarak anlıyorsunuz, ama araç onu ‘Hızlan’ olarak algılıyor ve kazalara sebep oluyor. Ceza kanununa baktığımızda, var olan bilişim suçlarıyla ilgili hep bilişim sistemlerinin içine girme, birtakım değişiklikler yapma gibi senaryolar oluşturulmuş. 2014’te bu yazılım geliştirildi. Bunlarla birlikte, siz o sistemin içine girmiyor, o sistemi kandırıyorsunuz. Yani ‘Dur’ tabelasının ‘Hızlan’ olarak algılamasına sebep oluyorsunuz. Dolayısıyla TCK’da da belki birtakım değişiklikler yapmak zorunda kalacağız. Bu yüzden, dediğiniz gibi,
Festo Müşteri Çözümleri Müdürü Fikret Kemal Akyüz Çalışanı da bilgilendirmek esas olmalı Festo Müşteri Çözümleri Müdürü Fikret Kemal Akyüz, 'Endüstride Dijitalleşme ve Biyonik Öğrenme Ağı', cirosunun yüzde 8’ini Ar-Ge’ye yatıran Alman firması Festo hakkında bilgiler vererek konuşmasına başladı. Çalışanlarının eğitimi için de cirosunun yüzde 1,5’unu harcayan şirketin, farklı robot uygulamaları olduğunu vurgulayan Akyüz, bu alanda stratejilerini ve beklentilerini şöyle anlattı: “Endüstri 4.0’da bir şekilde insansız fabrikayı hayal ediyoruz. Yapılan araştırmaya göre Almanya’da bu süreç tamamlanana kadar 490 bin kişi işini kaybedecek. Bunun yerine, 470 bin civarında yeni iş ortaya çıkacak şekilde hesaplamalar yapılıyor. Endüstri 4.0’da insan profilinin değişmesi gerek. Tekrar eden iş yapan değil, daha çok düşünebilen insan profiline ihtiyaç var. Mevcut insan kaynağının eğitilerek değiştirilmesi gerek. Bu Endüstri 4.0 ile zaruri hale gelecek. Sistem tasarımı yaptığımız konular var. Firmalar zamanla bunu adım adım otomasyona çevirip, bunları otomatik haline getirmek istiyor. Diğer taraftan, sanal devreye alma, verimliliğin arttırılması için farklı çalışmalar devam ediyor. Gelecekte müşterilerimizle olan ilişkilerimiz burada başlayacak, yani direkt görüşerek değil. McKinsey’in araştırmasına göre, yapay zekâ yüzde 60 oranında insan tarafından yapılıyor. 2025 yılında bunun yüzde 15 civarında düşüp yapay zekâ tarafından yapılacağı, ekonomik büyüme anlamında yapay zekânın büyük fırsat olduğu öngörülüyor.
hukuk politikalarını ve hukuk yapma şeklinizi Türkiye olarak değiştirmek zorunda kalacağız. Avrupa Birliği (AB) yapay zekâları düzenlemelerle ilgili yayınlamalar yaptı. Bu, AB üyesi devletler ve Norveç’in kabul ettiği bir bildiriydi. Ar-Ge çalışmalarının yapılması, birlikte dijital tek pazarın oluşturulması, bu teknolojilerin daha yerleşik kullanılması odaklı bildiri yayınladılar. İlerleyen dönemlerde AB’nin yasa koyucusunun ne şekilde kararlar vereceği bağlayıcı hukuk kuralları sunacağına yönelik ışık sunuyor. Öte yandan, sektörün kendi kendini düzenlemesi, etik kurallar benimsemesiyle ilgili, örneğin Google’ın yapay zekâyla ilgili bildirisi olmuştu. O yüzden AB, vatandaşları sektörün politikalarına dahil olması için teşvik ediyor.” “İnsanoğlu birbirlerini öldürmeye çalışıyor, biz en iyisi iç hizmetler kanununun bize verdiği yetkiye dayanarak yönetime el koyalım. Acaba böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde Av. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger’in sorusuna ise Selin Çetin şu yanıtı verdi: “O kadar olumsuz düşünmüyorum. Bizim onu nasıl kullandığımız, kontrolü ne kadar kendi elimizde tuttuğumuz ve ne kadar iyi niyetle kullandığımızla ilgili. Bu teknolojinin kullanımı savaş alanlarında, askeriyede, sağlık sektöründe oluyor. Türkiye'de de kullanılmak istenen, bu konuda Ar-Ge çalışmalarının öne çıktığı alan askeri alan. Kötü senaryoyla karşılaşmak yine bizim tercihimiz. O yüzden, ilerleyen yıllarda üretimde ve hizmet sektöründe sıkça karşılaşacağız, ne kadar kontrolü elinizde tutacak gelişmelere yönelirsek faydamıza olacak.
Crossover Ülke Müdürü Mine Dedekoca
Doğru koçluk = verim ‘İş Dünyasında İnsan Kaynağı ve Robotlar; Yeni Çalışma Modelimiz’ başlıklı sunumu ile Crossover Ülke Müdürü Mine Dedekoca, şunları söyledi: “Dijitalleşme, iş dünyasında iş yapış şeklini değiştirdiği için dijital ortamın kolaylıklarını kullanıyor,
22 BİLİŞİM ZİRVESİ
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
çalışma şeklimizi teknolojilerin değiştirdiğini söylüyoruz. Eğer takım yöneticisiyseniz bir hedef belirliyor, bunun bir öncekine göre karşılaştırmasını yapabiliyor, organizasyon bazında metriklerinizi, çalışanlarınızın ne kadar verimli çalıştığını da organizasyon seviyesinde alabiliyorsunuz. Böylece ilk önce problemi belirliyorsunuz. Burada sizin takımınıza veya kişiye belirlediğiniz hedefler var. Pazarlama uzmanınızın sosyal medya üzerinde yaptığı kampanyalardansa, buradan onun analizini görebiliyor, kendisine koçluk vererek daha etkin çalışabileceği geri bildiriminde bulunabiliyorsunuz. Daha da önemlisi, şirketler için bu sistem, bir çalışanın size maliyetini hesaplayabiliyor. WorkSmart’ı kullanmaya başladıktan sonra 30 kat iyileşme sağladılar. Aynı zamanda bu WorkSmart üzerinde zaman içinde haftada 42 raporlamadan haftada neredeyse iki katı iyileştirme sağladılar. Bu da kısa zamanda çok hızlı bir şekilde gerçekten verimlilikte bir iyileştirme sağlıyor. Çalışanına doğru koçluk verdiği bir ortam sağlıyor.” Eğitimde süreklilik esas olacak Robotik Sistemler Platformu’nun son oturumu ‘İşbirlikçi Robotlar Robotlaşma İşsizliğe Yol Açacak mı? Evrensel Gelir ve Değer Zinciri’ başlıklı panel oldu. Hepsirobot CDO ve CMO’su Ali Tan Şerbetci’nin yönettiği panelin katılımcıları ise yapay zeka ve robotik yazarı Şule Güner ile Robotel Türkiye Kurucusu Zeynep Karagöz oldu. Sürdürülebilirlik adına proje geliştirmenin önemine işaret eden Zeynep Karagöz, “Sanayi devriminin bizi robotlaştırdığı işler yok olacak ve tekrar yaratıcılığımızı kullanarak ürettiğimiz katma değerli işler çoğalacak. Bir iş yaparken sadece para kazanmak değil ‘yaşadığım çevre ve dünyaya faydalı olayım’ duygusu giderek yükselen bir değer. Böyle ikisi birleştiği zaman, ben pozitif bakanlardanım” yorumunu yaptı. Bir gazeteci olarak dünyayı gözlemlediği bilgisini vererek söze başlayan Şule Güner ise, “İnsan ile makine arasındaki iletişim büyük aşamalar kaydedecek. Burada kaçacak yeriniz yok. Bunun temelinde inovasyon yatacak. Üretim verimliliğini arttırmak içinse genç nüfusu ile sürekli üreten bir yapı gerekiyor. O insanları sürekli eğitmeliyiz. Bizim ülkemiz için depresyon lüks, ama Avrupa ve Amerika için olabilir. İnsanlar artık günümüzde kendilerini işleriyle tanımlıyorlar. İş olmayınca insanlar kendilerini nasıl tanımlayacaklar?” yorumunu yaptı.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
23
Sigorta dünyasında yeni nesil Anadolu Sigorta, sigortacılık sektöründe uygulamalarının yanında Insurtech ekosistemini destekleyen yatırımlara da odaklanıyor. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı “Sigortacılık sektöründe fark yaratabilmek ve sektörü ileri seviyelere taşımak için teknoloji ile bütünleşerek müşterilerimize daha inovatif çözümler sunmamız gerekiyor. Bu açıdan Insurtech en önemli yardımcımız” dedi ve şöyle devam etti: “Bu yıl, sektör ile ilgili küçük girişimleri desteklemek amacıyla Astart isimli bir program başlattık. Yeni ürün ve hizmetler sunarak dijital
sigortacılık dünyasına katkıda bulunacak girişimlere destek vermek için çağrıda bulunduk. Bu çağrıya çok sayıda başvuru yapıldı. Bunların arasından 2 Insurtech’i desteklemek için Kollektif House’da çalışma imkânı sağladık. Son iki yıldır düzenlediğimiz Hackathon etkinliğimizde de sigortacılık ürün ve hizmetleri ile sürdürülebilir bağ kurduracak ve gündelik hayatı kolaylaştıracak fikirleri bulmaya çalışıyoruz. Müşterilerimize daha yakın olabilmek için internetten tüm bireysel ürünlerin satışının yanı sıra, satış sonrası destekleyici hizmetleri de gerçekleştiriyoruz. Ayrıca
en önemli satış kanalımız olan acentelerimizi de Dijital Acente Projesi (DAP) kapsamında online satış yapar hale getirmeyi amaçlıyoruz. Artık acentelerimiz
istedikleri takdirde kendi web siteleri üzerinden poliçe düzenleyebiliyorlar. Uygulamalarımızdan biri de AS’lı, “Robotik Süreç Otomasyonu” (RPA-Robotic
Process Automation) örneği. 2018 yılında, birçok süreci RPA teknolojileri kullanarak iyileştirdik, uzun süren ve çok sayıda kaynak tüketen standart işleri AS’lı ile yapmaya başladık. Doğal dil işleme (NLP), makine öğrenmesi gibi yapay zeka teknolojilerini, günlük hayatımızda etkin bir biçimde kullanarak, süreçleri hızlandırmak, maliyet avantajı sağlamak istiyoruz. Yapay zeka teknolojisini etkin kullanan firmaların önümüzdeki dönemde diğerlerinden farklılaşacağını düşünüyoruz. Insurtech hedefleri ile hayatımızda büyük değişimler yaşanacak.”
Acentelerin iş süreçlerini kolaylaştıracak platform Generali Sigorta, acentelerin iş yapış biçimlerini değiştirecek ve kolaylaştıracak yeni bir dijital platform olan GATE’i hayata geçirdi. GATE; acentelerin Generali Sigorta ile ilgili tüm işlemlerini yürütebilecekleri tek bir platform olma amacıyla tasarlandı. Yeni platformla acenteler, ofislerinden ya da istedikleri her yerden ve her cihazdan Generali Sigorta ile ilgili tüm sigortacılık faaliyetlerini yürütebilecek. Generali Acenteleri dijital
platformda yer alan akıllı üretim ekranları, yeni acente raporları, performans yönetim sistemi, online duyurular, online eğitimler ve talep takip sistemi ile daha iyi hizmet verebilecek ve daha hızlı ve kolay hizmet sunmasını sağlayacak. Acentelerin tüm işlemlerini yürütebilecekleri dijital platform GATE hakkında bilgi veren Generali Sigorta Satıştan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Seydi Demir, “Generali Grubu’nun önümüzdeki 3 yılık planında bulunan dağıtım kanallarının dijitalleştirilmesi ekseninde hazırladığımız yeni dijital platform GATE’i hayata geçirdik. Acentelerimizin ofislerinden ya da istedikleri her yerden mobil olarak tüm sigortacılık faaliyetlerini yürütebilmelerine olanak sağlayacak yeni sistem sayesinde, acentelerimizin performansı artacak" dedi.
Yerel işletmeler için yeni gelir modeli Ortadoğu’nun dijital ödeme yöntemi MenaPay, işletmelerin nakit karşılığı MenaCash satışına imkân tanıyan yeni MenaPay Bayi Ağı ile MENA bölgesinin dijital dönüşümüne katkı sağlıyor. MenaPay Bayi Ağı'na katılan dükkanlar Bayi Satış Paneli üzerinden MenaPay’in dijital parası olan MenaCash'ı yerel topluluklarına satabilecekler. ABD Doları ile tam olarak desteklenen MenaCash, tüm Ortadoğu'nun ortak para birimi olarak kullanılabilecek. MenaCash, para işleminin gerekli olduğu herhangi bir yerde kullanılabilir. E-ticaret siteleri, restoranlar, alışveriş merkezleri, benzin istasyonları ve otomatlar ise MenaPay Platformu'nun
günlük kullanımı alanları. MenaPay tarafından onaylanan bayiler, kredi kartı ve elektronik transfer yoluyla MenaPay’den Menacash alabilecekler. Düzenli olarak satışların raporlanabildiği Bayi Satış Paneli, MenaCash satışları için özel olarak tasarlandı. MenaPay bayileri, sattıkları MenaCash üzerinden komisyon oranını belirleyebilecek ve kayıtlarını raporlayabilecekler. MenaPay Genel Müdürü Tolga Odoğlu, “Kullanıcıların nakit parayı dijital ortama aktarmalarını sağlamak ve temelde nakit kullanan bölgedeki dijital dönüşümü başlatmak için tüketicinin MenaCash’e kolayca ulaşmasının çok önemli olduğuna inanıyoruz.
İnternet kafeler, döviz büroları, kuyumcular ve marketler bayi uygulamasını kolaylıkla
kullanabilecekler. Kabul edilen işletmeler, gelirlerini mevcut işlerine ek gelir kaynağı olarak
%30'a kadar artırabilecek ve müşteri portföyünü genişletebilecekler” dedi.
24
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Hard diskinizin verdiği işaretleri ciddiye alın!
Sophos XG Firewall’a yatay saldırı koruması geldi Ağ ve uç nokta güvenliği şirketi Sophos, sistem yöneticilerinin ağ anahtarlarındaki ve yerel ağ segmentlerindeki kör noktaları açığa çıkarmasına yardımcı olacak yeni yatay hareket koruması (lateral movement protection) özelliğini XG Firewall ürünlerine ekledi. Gücünü Senkronize Güvenlik teknolojisinden alan yatay hareket koruması, bulduğu zayıf noktalardan kurumsal ağlara sızmayı başaran siber saldırganların sistemler arasında ilerlemesine engel oluyor. Bu özellik, hedefli ve elle yönetilen siber saldırıların hedef alınan ağ üzerinde sistemden sisteme yayılmasını engelliyor.
Bozulmak üzere olan hard disklerin verdiği işaretlerin kullanıcılar tarafından çoğu zaman gözden kaçması ya da anlaşılamaması veri kaybına yol açabiliyor. Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, bozulma sinyalleri veren hard diskler ile ilgili bilinç kazanarak disklerin düzgün çalışmadığı anlarda sorunun ne olabileceğine dair beş işareti paylaştı: 1. Diskten alışılmadık seslerin gelmesi: Veri kaybının en yaygın ve açık işareti, hard diskten tıkırtıların ve martı sesi gibi alışılmadık seslerin çıkması. Bu sesler, disk kafalarının, plakalarının ya da motorunun hasar gördüğü anlamlarına gelebilir. Böyle bir durumda elektrik kesilerek diskin profesyonel bir yöntemle analiz gerekir. 2. Dosyaların çok geç
açılması: Diskteki dosyaların çok geç açılması, bilgisayarın kötü niyetli bir yazılım ya da virüs tarafından etkilendiğinin habercisi olabildiği gibi, plakalarda oluşan bozulmalarla disk performansının düşmesi de buna yol açabilir. Bu gibi durumlarda “checkdisk” gibi sektör tamiratı yapan işlemlere başvurmak ise durumu daha da vahimleştirebilir. 3. Dosyaların yok olmaya başlaması: Kullanıcıların dosyalarının ortadan kaybolduğuna şahit olması, çoğunlukla diskteki bozulmaların en kötü noktaya ulaşmasından kaynaklanıyor. Böyle bir durumda gitgide daha fazla veri kaybolurken diske yeni dosyalar eklemek isteyen kullanıcılar iki kat hayal kırıklığı yaşıyor. Bu durumla karşılaşanların
diski kullanmayı hemen bırakması ve profesyonel bir veri kurtarma hizmetine başvurması gerekiyor. 4. Cihazın, hard diski tanımaması: Bilgisayarın, kullanıcılar dosya yüklemeye çalışırken hard diski tanımaması bağlantı kaynaklı bir problem olabilse de, diskin bir sorunla karşılaşarak mücadele etmeye çalıştığının ve her an bozulabileceğinin işareti olarak da görülebilir. 5. Bilgisayarın sık sık donmaya başlaması: Bir bilgisayarın sık sık yavaşlama, durma hatta çökmeye uğramasının arkasında uygulamalardan kaynaklanan hatalardan sistem bozukluklarına kadar pek çok sorun yatabiliyor. Benzer şekilde, bozulmaya başlayan bir hard diskte de bu semptomlar yaşanabiliyor.
Önümüzdeki dönemde hedefli saldırıların artacağına dair öngörüler, kısa bir süre önce yayınlanan SophosLabs 2019 Tehdit Raporu’nda ele alınmıştı. Siber saldırganlar, hedefli saldırılarda ilk giriş noktasını bulmak için ağın açık noktalarını tespit etmeye ve Remote Desktop Protocol (RDP) şifrelerini zorlamaya öncelik veriyor. Bir kez içeri girmeyi başardıktan sonra sistemler arasında hissettirmeden ilerleyerek alan yöneticisi yetkilerinin ele geçirilmesi, dahili kontrollerin manipülasyonu ve yedeklerin devre dışı bırakılması gibi teknikleri devreye sokuyor. BT yöneticisi durumun farkına vardığında genellikle iş işten geçmiş oluyor. Sophos Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ürünlerden Sorumlu Genel Müdürü Dan Schiappa, çoğu organizasyonun botlar tarafından gerçekleştirilen otomatik saldırılara karşı koruma tedbirleri almasına rağmen, gerçek zamanlı ve etkileşimli siber saldırılara karşı hazırlıksız yakalandığına dikkat çekiyor. Saldırganların içeri girmeyi başardıktan sonra engelleri aşarak ve tespitten korunarak sistemler arasında yatay biçimde ilerlediğinin altını çizen Schiappa, şunları söyledi: “Çoğu kurumun ağ anahtarlarında veya LAN segmentlerinde kör noktalar yer alır. Bunlar saldıranlar için ideal giriş noktalarını oluşturur. Saldırganlar ağa sızdıktan sonra zararlı yazılımları bir kenara bırakarak sistem açıkları, yetki artırımı ve parolaları okumayı sağlayan Mimikatz gibi yöntemleri devreye alırlar. Ağ güvenliğinizin bu gibi durumlarda nasıl tepki vereceğini bilmesi, tehdit yayılmadan önce saldırıya uğrayan makineleri otomatik olarak izole ederek devreden çıkarması gerekir. Etkileşimli saldırıların veya solucanların sistemler arasında yatay olarak ilerlemesini önlemek için uç nokta ve firewall arasında iletişim köprüsünün olması, günümüz organizasyonlarının siber güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşır. Sophos XG Firewall ile sunduğumuz yeni özellikler ve Senkronize Güvenlik teknolojisi sayesinde, firewall uygulamasının trafik üzerinde doğrudan kontrolünün olmadığı durumlarda bile tehditlerin yayılmasının önüne geçebiliyoruz.”
YazarkasaPOS ve e-dönüşüm buluşuyor
İşletmelere sunduğu çözümlere bir yenisini ekleyen Ingenico, mükellefin e-fatura/e-arşiv kullanımını tercih etmesi durumunda
entegratörlerle yaptığı işbirliği sayesinde yazarkasaPOS’lar üzerinden gerçekleştirilen satışların e-fatura ve e-arşiv işlemlerini kolaylaştırıyor.
Geliştirilen dijital çözüm ile Ingenico, kendi entegrasyon çözümü ile perakende satış firmalarının ayrıca bir entegrasyon çalışması yapmasına gerek olmadan, e-dönüşüm ihtiyaçlarını yeni nesil Ingenico yazarkasaPOS ile bütünleşik olarak karşılarken, işletmelerin operasyonel yükünü de hafifletmeyi amaçlıyor. E-fatura ve e-arşiv bilgilerini entegre çalıştığı özel entegratör üzerinden anlık olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) bildiren Ingenico e-dönüşüm çözümü, yazarkasaPOS’lar üzerinden
gerçekleşen bir çözüm. Ingenico Türkiye Genel Müdürü Alpay Sidal, şu bilgileri verdi: “Harici bir sistem veya yazıcı ihtiyacı olmadan, sadece Ingenico yeni nesil ÖKC ile satın alma işlemi gerçekleştiren müşterinin ilgili verisini, mükellefin anlaşmalı olduğu özel entegratör üzerinden GİB’e anında gönderiyoruz. Özel entegratörden gelen “Başarılı” yanıtı ile birlikte Ingenico yazarkasaPOS’dan bilgi fişi basıyoruz. İşlemler gerçek
zamanlı olduğu için müşteriye ait e-posta adresine e-arşiv faturası anında gönderiliyor ve yazarkasaPOS’umuzun üretmiş olduğu bilgi fişi üzerinde bulunan QR kod ile faturaya cep telefonundan anında ulaşılabiliyor. Tüm bu e-dönüşüm ile birlikte amacımız, Ingenico yeni nesil ÖKC kullanan müşterilerimizin operasyonel süreçlerini kısaltıp, bilgisayar, yazıcı gibi ek donanım yatırım gereğini ortadan kaldırıp, mevcut işlerini daha verimli yapmalarına destek olmak.”
26 KARİYER adesso Türkiye Genel Müdürü Barı’ya uluslararası görev BT danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra yazılımın her alanında çözümler sunan adesso’nun Türkiye ofisinin Genel Müdürü Burak Barı, adesso AG tarafından mevcut görevine ek olarak, uluslararası müşterilere danışmanlık hizmeti sunmak için oluşturulan Küresel Hizmetler alanının direktörlüğüne atandı. adesso AG, adesso Türkiye ofisiyle birlikte 2016’nın ortasında başlattığı SmartShore hizmetini Burak Barı ile geliştirmeyi hedefliyor. SmartShore, adesso’nun, birden fazla ülkede ofisleri olan bir kurumla çalıştığında, ürün ve hizmetlerinin tüm o ülkelerde kullanılabilecek olma avantajından yola çıkarak uyguladığı bir model. 176 çalışanın yer aldığı adesso Türkiye’de oluşturulan satış olanaklarının yaklaşık yarısı SmartShore hizmetlerinden kaynaklanıyor. Bu yaklaşımı entegre eden Burak Barı ve adesso Türkiye ekibine adesso AG’nin Bulgaristan ve İspanya’daki ekipleri de destek veriyor. Barı, mevcut pozisyonunun yanında yürüteceği yeni görevinde SmartShore kapsamında yazılım ihracatı operasyonlarını yönetirken, SmartShore’un Sofya, Barselona ve İstanbul’daki ofislerinin koordinasyonunu da üstleniyor.
Özlem Koçdar, Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü oldu BSH Ev Aletleri’nde Bosch Pazarlama Müdürlüğü görevine Özlem Koçdar getirildi. 17 yıllık profesyonel hayatında sırasıyla cep telefonları, tüketici elektroniği, bilişim teknolojileri ve beyaz eşya sektörlerinde pazarlama üzerine uzmanlaşan, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Koçdar, 2015’te Bahçeşehir Üniversitesi’nde Executive MBA eğitimini tamamladı. 1998 yılında Karma International’da iş hayatına başlayan Koçdar, 2005-2014 arasında Samsung Electronics Türkiye’de tüketici elektroniği departmanındaki Satış Pazarlama Müdürlüğü görevinin ardından, tüm ürün gruplarından sorumlu Kıdemli Pazarlama Müdürü görevini üstlendi. 2016-2018 arasında Whirlpool Corporation EMEA operasyonunda, Türkiye Marka ve İletişim Grup Müdürlü olan Özlem Koçdar, şirketin Hotpoint, Indesit ve KitchenAid markalarından ve yeniden pozisyonlandırılmasından sorumlu oldu. Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü olarak Koçdar, şirketin Bosch markasının pazarlama ve iletişim stratejilerinden ve yönetiminden sorumlu olacak.
Teksan’ın Mali İşler Direktörü Ateşsaçan oldu Teksan’da Mali İşler Direktörlüğü görevine Mustafa Ateşsaçan atandı. Mali ve İdari İşler konusunda tecrübeli bir isim olan Ateşsaçan, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. 1996-2015 yılları arasında Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de Muhasebe ve Finans Müdürü olarak çalışan, ‘Mali Müşavirlik’ belgesine de sahip olan Ateşsaçan, daha sonra Koluman Holding Mercedes-Benz Türk bünyesinde yabancı ortaklı Ağır Vasıta Filo Kiralama Şirketinde Mali ve İdari İşler Müdürlüğü görevini Ağustos 2018 dönemine kadar sürdürdü.
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Nielsen’de yeni görevlendirme Küresel araştırma şirketi Nielsen’nin yeni Medya Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama Direktörü Mehmet Fazıl Kanyılmaz oldu. Nielsen’de Medya Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapan, Doğuş Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni 2005 yılında tamamlayan Mehmet Fazıl Kanyılmaz, medya kariyerine 2009’da Turkuvaz Medya Grubu’nda Yönetici Adayı (MT) olarak başladı. Kanyılmaz, 2011-2014 arasında ABD’de sürdürdüğü eğitimi kapsamında University of California Los Angeles (UCLA) Film Production ve University of Southern California’da (USC) İletişim Yönetimi Master programlarını tamamladı. Türkiye’ye döndükten sonra ATV bünyesinde çalışmaya başlayarak, kanalın Araştırma ve Planlama Biriminde Müdür Yardımcısı olarak görev alan Kanyılmaz, 2017’de Medya Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama Müdürü olarak Nielsen’e transfer olarak, TV, radyo, dijital, basın, açıkhava ve sinema alanlarındaki ürün ve faaliyetleri
yönetti. Nielsen’de Spor (Nielsen Sports) biriminin de başında bulunan Kanyılmaz, kariyerine Nielsen Medya Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama Direktörü pozisyonunda devam edecek.
thyssenkrupp Elevator Technology’nin yeni CEO’su Walker thyssenkrupp Elevator Technology’nin yeni CEO’su Peter Walker oldu. Avustralya asıllı 56 yaşındaki Walker, 30 Kasım’da şirketten ayrılan Andreas Schierenbeck’in yerine görev yapacak. Asansör Teknolojisi Yönetim Kurulu üyesi olan Walker, 1 Şubat 2018 tarihinden bu yana Chief Operating Officer (COO) pozisyonunda çalışıyordu. Walker, ekonomi ve elektrik mühendisliği eğitimi almış uluslararası deneyime sahip bir asansör uzmanı olarak şirkete 1995 yılında katılarak, 1997 yılında Avustralya ve Yeni Zelanda bölgesinin CEO’su olarak atandı. 2003 yılından itibaren şirketin Asya Pasifik bölgesindeki faaliyetlerini genişleten çalışmalara imza atan Walker, 2005 yılında thyssenkrupp Elevator Asya/Pasifik iş birimi CEO’su oldu.
Turkcell’de yeni görev 18 Aralık 2018 itibarıyla görevine ek olarak Turkcell Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı görevine vekaleten atanan Ömer Barbaros Yiş, lisans eğitimini Koç Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Bölümlerinde çift anadal olarak, Ekonomi Yüksek lisansını Universitat Autonoma De Barcelona’da tamamladı. Profesyonel iş hayatına 2006’da Kurumsal ve Bireysel Fiyatlandırma Uzmanı olarak Turkcell’de başlayan Yiş, Pazarlama bünyesinde çeşitli Kıdemli Ürün Yöneticisi pozisyonlarında bulundu. 2010 - 2013 arasında kariyerine Peppers & Rogers Grup’ta Global Telekom Sektörü Direktörü olarak devam eden Yiş, 2013’te Türk Telekom bünyesinde sırasıyla Mevcut Müşteri Yönetimi Direktörlüğü, Değerli Müşteriler Yönetimi Direktörlüğü, Sabit Ürünler Gelir Yönetimi rollerini üstlendi. 2017’den bu yana Turkcell’de görev yapan Yiş,
Stratejik ve Odaklı Pazarlama Direktörü rolü ardından Bireysel Pazarlama Direktörü olarak görevine devam etmekte.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
@BTburadaTech
@BTburadacomtr
man@btburada.com.tr
28 KARİYER
BThaber 31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
İlk çeyrek istihdamı da sıkıntılı görünüyor
Doğru insanı doğru yerde yakalayın! Kurumlara işe alım ve organizasyonel gelişim süreçleri için hizmet veren Avusturya merkezli Hill International, başarıya giden yol konusunda danışmanlık sunuyor. Hill International Türkiye Yönetici Ortağı Sabine Çalışkan, yanlış çalışan değil, yanlış pozisyonlar olduğuna dikkat çekerek, doğruyu bulmak için standart değerlendirme kalıplarının dışına çıkmak gerektiğini vurgu yaptı. Sabine Çalışkan, çalıştıkları şirketlerin çeşitli tanı yöntemleri ile röntgenlerini çekerek, aksayan ve firmanın ilerlemesini engelleyen noktayı bulup tespit ettiklerini, soruna en uygun ve kalıcı çözümü bu yaklaşımla sunduklarını belirtiyor. Bir pozisyona uygun adayı ararken, birçok parametreyi bir arada değerlendirdiklerini belirten Sabine Çalışkan, şirketin yapısı ve karakteri kadar, adayın karakterinin de önemli olduğunu belirterek, “Bunun ötesinde, iki karakterin birbiri ile uyumu asıl mesele” dedi. Bu noktada, ‘Doğru yerdeki insan’ (People at Right Place) mottosuyla hareket ettiklerini belirten Sabine Çalışkan, şu bilgileri verdi: “Bir pozisyon için aday araştırırken, adayların kişilikleri ve potansiyelleri analiz edilir. Birden fazla kişi o pozisyon için gerekli donanıma sahip olabilir. Burada zor olan ise doğru profili belirlemek. Pozisyon için en doğru profili tanımlamamız gerek. Bu noktada şirket sahibinin beklentileri, şirket için önemli olan ‘doğru kişi’nin tespit edilmesi önemli. Hill’in insanlar doğru yerde çalıştıkları zaman gizli potansiyellerini ortaya çıkararak engelleyici çalışan olmak yerine, daha mutlu ve verimli çalışan oluyor. Ana motivasyon insanların doğru yerde çalışması.”
ManpowerGroup 2019 yılı birinci çeyrek İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türkiye’den işverenleri temsil eden bin 7 kişilik bir örneklem ile görüşme yapılarak gerçekleştirildi. Araştırmaya göre, Türk işverenlerin Ocak-Mart dönemine yönelik işe alım beklentilerinin yavaşladığı görüldü. İşverenlerin yüzde 12'si 2019’un ilk üç ayında istihdam artışı beklerken, yüzde 16'sı azalma öngörüyor, yüzde 69'u değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. Mevsimsel verilerden arındırılmış istihdam görünümü ise +%4'ü gösteriyor. Bu dönemdeki veriler bir önceki çeyrekle ve geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 10 puanlık düşüş olduğu gözleniyor. İşverenler, önümüzdeki üç ayda 11 sektörün sekizinde ve beş bölgenin tamamında istihdam artışı bekliyor. Bir önceki çeyrekle kıyaslandığında, işe alım eğilimleri beş bölgenin tümünde ve 11 sektörün dokuzunda zayıflıyor. 2018’in birinci çeyreğiyle karşılaştırıldığında, işe alım planları 11 sektörün dokuzunda ve beş bölgenin
hepsinde düşüş gösteriyor. ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, Türkiye’nin 2019 birinci çeyrek istihdam görünümü hakkında şunları söyledi: “Bu araştırmanın yapıldığı dönemde, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar ve Türkiye ekonomisindeki belirsizliğin, işverenleri olumsuz etkilemiş olabileceğini düşünüyoruz. Ancak Türkiye ekonomisinin şu anki durumu, bu araştırmasının gerçekleştiği dönemden daha istikrarlı bir görünüm çizmekte. Dolayısıyla, ikinci çeyrekte MEOS araştırmasında, işverenlerin ekonomiye duydukları güven seviyesinde toparlanma olası. 2018 dördüncü çeyrek MEOS araştırmasındaki Üretim sanayi verilerini, bu rapordaki verilerle karşılaştırdığımızda, halihazırda +%12 seviyesinde hafif bir iyileşme görüyoruz. Ayrıca, tüm bölgelerdeki ve 11 sektörün sekizindeki işverenlerin, 2019 yılının ilk çeyreği için olumlu işe alım planları bildirmesi de pozitif bir veri olarak değerlendirilebilir.”
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
17 Ocak 2019 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
11 Nisan 2019 Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
03 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T İ Ç İ
7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
05 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
21 Şubat 2019 Teknoloji Platformları Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
25 Temmuz 2019 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
30 MEKTUP Birçok yeniliğe vesile olmasını dilediğim yeni yılımız kutlu ve mutlu olsun, 2019’un ilk mektubuna Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) finansal okuryazarlık konusundaki bilinçlendirme çalışmaları kapsamında yayınladığı “Geleceğe Yatırım” kitabı ile başlıyorum. Gençlerin tasarruflarını geliştirebilmeleri için tavsiyeler bu kitapta. BKM’nin “Gençlerde Finansal Okuryazarlık Araştırması” ise gençlerin büyük çoğunluğunun finansal konularda bilgi sahibi olmadığını göstermiş. Dr. Fatoş Karahasan tarafından TROY’un katkılarıyla ve Sia Insight’ın araştırma desteğiyle hazırlanan, Türkiye’deki 1524 yaş arası 2 bin gençle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları ile ‘öğrenci adamın fazla parası olmaz’ ezberinin birbirine yakışmadığı görülüyor. Çünkü paranın azı çoğu değil, planlı harcanması, bu eylem esnasında memleketin seyrini takip edebilmek, bir ekonomist edasıyla olmasa bile bir fikir sahibi olabilmek gerek. Araştırmaya göre, her iki gençten biri para harcama ve para yönetiminde başarılı olduğu kanısında. Ama hayaller ve gerçekler birbirini tutmuyor. Gençlerin yüzde 83’ü harcama planı yapma alışkanlığına sahip değil, yüzde 87’sinin düzenli para biriktirme alışkanlığı yok, yüzde 80’i ülke ekonomisini takip etmiyor, yüzde 84’ü de para ve finansal konularda bilgi sahibi değil. Dört gençten üçü enflasyon kelimesinin anlamını bilmiyor. İşte bu nedenle Attila Köksal ve Hakan Osmanoğlu tarafından kalem alınan ‘Geleceğe Yatırım’ kitabında gençlerin tasarruflarını yatırıma dönüştürmeleri için finansal sistemin içine dâhil olmaları gerektiğine dikkat çekiliyor. Yılın yenisi eskisi fark etmez, çevresel gündemim
YIL 22 SAYI 1203
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
Şirketler ve çalışanları inovasyon için el ele veriyor her zamanki gibi yoğun. Avrupa’nın İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT) tarafından desteklenen sürdürülebilir enerji lokomotifi InnoEnergy’nin Deloitte ile birlikte hazırladığı Clean Air Challenge raporu, dünyadaki her 10 erken ölümün 1’inin hava kirliliği kaynaklı olabileceği, 2018-2025 döneminde AB'ye 475 milyar avro maliyet getireceğine ilişkin Avrupa Komisyonu bulgusu üzerine hazırlandı. Rapor, Avrupa genelindeki hava kalitesi sorununu incelerken, Avrupalıları hava kirliliğinden ve bunun sağlık üzerindeki etkilerinden korumak için somut, yenilikçi ulaşım ve ısıtma çözümleri öneriyor. Detaylar cleanair.innoenergy. com sitesinde. Atık elektrikli ve elektronik eşyayı geri dönüşüm zincirine kazandırmak ve bu konuda toplumda bilinç yaratmak için çalışan ELDAY, beşinci yaşına girmeye hazırlanırken, çalışmaları ışığında bir değerlendirmede bulundu. Kuruldukları 2014 yılından bu yana 21 bin ton e-atığı geri dönüşüm zincirine kazandırdıklarını vurgulayan ELDAY Genel Müdürü Muharrem Yamaç, “2019’da beşinci yaşımızı kutlayacağız. Hedefimiz yeni yaşımızda daha çok e-atığı geri dönüşüm zincirine kazandırarak çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlamak” demiş. Türkiye’de her yıl yüzde 10 civarında artış gösteren e-atık sorununa çözüm için çalışan ELDAY, belediyelerle işbirliklerine de imza atıyor. Çünkü Türkiye, e-atık geri dönüşümünde Avrupa ülkeleri arasında son
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
31 ARALIK 2018 13 OCAK 2019
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
sıralarda ve bu sıralamada yükselmek hepimizin amacı. Shell, 9. Yol Emniyeti Konferansı’nı ‘Hedef Sıfırı Başarıyoruz, Çünkü Önemsiyoruz’ temasıyla İstanbul’da düzenlemiş. Türkiye’deki operasyonlarında yılda 30 milyon kilometreye yakın yol kat eden Shell, konferansa katılan tedarikçi ve iş ortaklarına Sıfır Kaza ile yola devam için yol emniyetinin önemini vurgulamış. Kazaların önlenmesi için eğitime önem verilmesi herkesin hemfikir olduğu sonuç. Hedef ise yol emniyetinde sıfır kaza. “Trafolar Konuşuyor” projesi ile toplumu sosyal konularda duyarlı olmaya davet eden UEDAŞ, Balıkesir’in Sındırgı İlçesi’ndeki iki trafo binasına “Emniyet kemeri hayat kurtarır” ile “Kan ver, hayat ver” mesajlarını grafitti sanatı aracılığıyla uygulatmış. Bu sayfalarda daha önce de yer verdiğim “Trafolar Konuşuyor” projesine, 2017 Kasım’ında başlayan UEDAŞ, atıl konumda olan trafoları sosyal sorumluluğa açarak vatandaşların bilinçlenmesini hedefliyor. UEDAŞ’tan haberlerim bu kadar da değil. Limak Enerji bünyesinde faaliyet gösteren UEDAŞ, soğuk kış günlerinde ihtiyaç sahibi öğrencilerin üşümemesi için hayata geçirilen “Kardeşim Üşümesin” projesi kapsamında Yalova’da belirlenen iki okulda toplamda 200 öğrenciye kışlık giyecek yardımında bulunmuş. Dijital dönüşüm ile hız, kalite, verimlilik, zaman kazancı sağlamayı amaçlayan Oyak Renault ise çalışanları tarafından geliştirilen ve üretim süreçlerinde
Editör
Görsel Yönetmen
Online Editör
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
teknolojik dönüşümü, hız, kalite, verimlilik, zaman kazancını sağlayan en iyi dijital uygulamaları fabrika bünyesinde “Convention Digital” adı ile düzenlenen etkinlikte ödüllendirilmiş. Henkel, çocuklara bilimi sevdirmek ve eğlenirken öğrenmelerini sağlamak için ülkemizde 2015 yılından bu yana Yaratıcı Çocuklar Derneği işbirliği ile gerçekleştirdiği “Keşif Dünyası” projesi kapsamında dünyadaki üçüncü, Türkiye’deki ilk merkezini Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda hayata geçirmiş. 2015 yılından bu yana devlet okullarında gerçekleştirilen bilim atölyeleri ile yaklaşık 15 bin öğrenciye ulaşan Keşif Dünyası projesi, çocukların içlerindeki dâhiyi keşfetmelerine yardımcı olacak, bilinmeyene ulaşma meraklarını uyandıracak bir çalışma. Açılan bu merkez de sadece Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın öğrencilerine değil, diğer okulların öğrencilerine de eğitim verecek. Böylelikle, yıllık kapasite de 5 bin öğrenciden 8 bin öğrenciye çıkacak. Anladığın üzere, yeni yılım da bu gibi başarı haberleri ile dopdolu. O zaman devam edelim. KPMG, HFS araştırma şirketi tarafından hazırlanan
yeni bir raporda, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) hizmetlerinin sunumuna ilişkin dünya genelindeki ilk üç hizmet sağlayıcıdan biri seçilmiş. Sestek, çağrı merkezleri alanında dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi DMG Consulting tarafından yayınlanan 20182019 Konuşma Analizi Ürün ve Pazar Raporu’ndaki müşteri memnuniyeti araştırmasına göre, “Konuşma Analizi" ürünüyle 10 kategorinin 8’inde rakiplerini geride bırakarak ilk sırada yer alırken, 7 kategoride ise tam puan almış. Genç Akademi oluşumunun dünyadaki ilk örneklerinden Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü’nün bu yılki kazananları açıklanmış. İTÜ’de Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Akarsu ile Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seda Yolsal Çevikbilen ödüle değer görülmüş. 2018 yılı TÜBA Uluslararası Akademi, GEBİP ve TESEP ödülleri, bu yıl da Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Bu konuda da son bilgileri yine seninle paylaşacağım. Uyumsoft, inovasyon dalında bir ödülü daha kazanmış, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteği ile düzenlenen İstanbul 2.Ekonomi Zirvesi ve İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni’nde İstanbul Altın Değerler İnovasyon Ödülü’ne layık bulunmuş. Haftaya buluşmak dileğiyle,
İtirazım var… Gençlerimizin teknolojik yetkinlikleri ile gurur duyar, ‘ama keşke biraz da kitap okusalar’ serzenişini yapar, sonra elektronik ortamda satışa sunulan e-gazete, dergide ve e-kitapta KDV'yi yükseltiriz. bthabersirketleri.com/itiraz
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Investments will not slow down, but the strategy will change The expectation of an increase in 2019 fiscal year in technology focused budgets was reflected in the Tech Pro Research. According to Tech Pro research, IT budgets will show growth in some key areas in 2019 and the positive trend of the business world will be the driving force of these investments. As companies see the positive impact of IT investments on core operations, they also place emphasis on the continuity of IT investments. The research, aimed at determining the attitude of technology professionals in company budgets of 2019, tried to answer the questions related to the differences in budgets of various years and in which IT areas received the budget spending. According to the research results, IT budgets will have a more aggressive spending tendency compared to the previous year. While the budget increase is expected to be in the range of 1-10% compared to the IT budgets of 2018, it also offers the potential to achieve positive business structure compared to previous years, as well as the opportunity to increase revenue opportunities and cost advantages through IT investments. The importance of cooperation will increase The business world continues its investments in basic technology areas such as security and cloud services. Security will continue to be the priority of IT investment in 2019. In 2019, the most prominent headline is the training of employees along with the increase in IT expenditures. According to 44% of the participants of the 2019 focused research, the training of employees will be a priority of IT investment. In this context, companies will create new jobs with the effect of the economic positive trend and will provide them with the necessary training
while focusing on training to develop skills of the existing employees. Although the central point of view on IT continues to form the basis of investments and budget support, its power is increasingly declining as a key decision point in technology acquisitions. Because, according to the research, the structures at the extreme points outside the IT have more control over the IT decisions. But this increasing impact of business units on IT processes brings about the strengthening of the concept of ‘shadow IT’ in different sectors. In this framework, while users take technology decisions and move technology into the company, mostly the IT unit does not know about them. At this point, while the role of the IT unit in the technology title decreases as a budget decision point, all internal units have a say in the funding of technology investments. While IT companies are becoming increasingly familiar with this new acquisition model, IT and end users will be able to sign stronger collaborations in technological evaluations and purchasing decisions than in the past. Expectations from vendors are growing As the research shows, the role of the new technology in the corporate transformation and its positive results excite the companies. Although this may seem to be an advantage for IT companies, it should not be forgotten that companies’ expectations have increased and they do not want to tolerate the cost of ownership as before. In light of these expectations, the business world requires technology vendors to be able to offer a strong PoC before the purchase. ‘Pay as you go’ model is growing On the other hand, Gartner foresees a 3.2% increase in
global IT spending in 2019. Looking at global IT market expectations, global IT spending in 2019 is expected to reach 3.8 trillion USD, according to Gartner, which means an increase of 3.2% in the 3.7 trillion USD in 2018. According to Gartner analysts who voiced this expectation, currency fluctuations and inter country trade wars have a significant impact when the subject is IT spending. Such factors change the perception of IT ownership in companies and bring about interest as a service. For example, as noted in the research, companies would prefer to use cloud services instead of buying their own servers. The companies’ uncompromising digital transformation efforts will ensure that the pay as you go trend remains strong. Thus, companies are interested in fast and sustainable investments to achieve a digital business identity.
Data center systems are expected to grow by 6% in 2018, while in 2019 the server market is expected to decline and change by 1-3% each year for the next 5 years. This will affect data center systems focused expenditures as a whole, and growth in 2019 will be reduced to 1.6% in this chapter.
The basis of growth is SaaS According to Gartner research, enterprise software spending will be the largest growth in 2019 with 8.3%. Software as a service (SaaS) will be the driving force of growth in almost all software segments according to research, and CRM software will come to the forefront with the goal of providing better customer experience. Cloud software is expected to grow more than 22% this year, in response to a 6% expectation in all other forms of software. Basic applications such as ERP, CRM and supply chain management will be at the forefront of corporate IT investments in 2019 as well. This will be followed by security and confidentiality oriented investments in line with global legal regulations and regulatory requirements. The vast majority of global CIOs participating in the research indicate that they will place cyber security software and other technologies on the agenda for the next 12 months.
Global expenditures, including PC, tablet and mobile phones, are expected to reach 706 billion USD in 2019, with an increase of 2.4% in 2019 from 689 billion USD. Windows 10 PC hardware upgrades will continue until 2020, which will keep PC demand in corporate life strong. However, according to research, Intel CPU shortage will also be able to show the effect in the PC market. Lack of CPU will have some short term effects and according to Gartner, this will not have a long lasting effect on overall PC demand. Problems in the supply of CPU are expected to continue in 2019. Intel will focus on meeting this challenge with CPUs for high end CPUs and business PCs. In the meantime, in the points that Intel falls behind in CPU supply, AMD will try to increase its impact in the market and the concept of PC (PCaaS) as a Service will come to the fore.
Consultancy support interest consolidates In 2019, IT services will be the driving forces of total IT spending. According to Gartner expectations, this title will increase by 4.7% in 2019 compared to 2018, and the market size will be 1 trillion USD. The economic impact of the slowdown on the global basis and the effort to reduce spending will be the case and all these brings the result of giving weight to the institutional support investments such as consulting.
Share of cloud computing in budgets is increasing ‘2019 State of IT: Future
Workplace Tech’ research, conducted by Spiceworks with the 780 corporate technology purchasing responsible from North America and Europe, demonstrates significant results. Accordingly, many companies, which account for 89% of participants, expect the IT budgets to rise in 2019 or to remain stable compared to 2018. In today’s conditions, the need to develop IT infrastructure that is out of date is the driving force of the increase in IT budgets in 2019. More than one third of medium scale companies with 500-999 employees had an increase in IT budgets due to corporate tax deductions. Small scale companies also achieved similar increases, especially in hardware budgets. Large scale companies are increasing their cloud based budget for 2019. According to Spiceworks’ ‘2019 State of IT’ research, while business revenues in North America and Europe will increase, IT budgets will also be positively affected by the increase, while large scale companies will be the party that places the most significant increase in budgets there. While companies will focus on getting rid of the old technologies within the organization, they will also seek to invest more in security, protecting their infrastructure. According to the research, lion’s share of IT budgets will flow to hosting devices managed by desktop devices, mobile devices, operating systems, online/backup and fix. Some technology acquisitions will have a say in the IT department and CIO, as well as authorized names from other business units. But in many cases, the IT purchasing responsible will be responsible for the 2019 needs of the hardware, software and service titles and for the renewal of outdated technologies.
E-commerce sector will grow with trust stamp TÜİK data show that about 25% of online shoppers are experiencing various problems. At the beginning of these problems, there are victimizations of counterfeit websites. According to a statement from the Ministry of Commerce, the trust stamp on the internet shopping now began to apply. Turkey Union of Chambers and Commodity Exchanges (TOBB) will be giving e-commerce sites the trust stamp. With this application, the Ministry of Commerce will undertake a
test of online shopping sites. The sites that successfully passed the test will possess the ‘trust stamp’. This symbol to be found on the main pages of e-commerce sites will be used to show users that the site has taken certain security measures and is a trusted site. Stating that the share of online shopping in retail will increase by at least 30% in 2019 with the trust stamp application, TOBB E-commerce Assembly Member and Ticimax E-commerce Systems Founder
Cenk Çiğdemli said: “We expect more than 30% growth in the e-commerce industry in 2019.” E-commerce sites will have to have at least one infiltration test at least 3 months before and every year. All transactions involving personal data and payment information will be performed through SSL. The contents of the product, stock information, materials and measurement information, as well as technical specifications,
warranty and conditions of use will be included on the site. It will also specify who can use the product and who will provide it when technical support is needed. Images will be used to understand the real dimensions of the products, cargo and delivery times will be provided. In order for the consumer to communicate their complaints and requests, the site will include customer service information that can be reached via telephone. The e-commerce companies
that want to obtain the Trust Stamp should apply to GDS (Trust Stamp Providers) via www.guvendamgasi.org. tr. Then the Trust Stamp Providers will check the existence of the conditions stated in the communiqué. Additional time will be given if missing items on the site are detected. Trust Stamp Providers must complete the application within 30 days. If the application is a positive result, a symbol will be placed on the site linked to the Trust Stamp Providers site.
New generation in the world of insurance In addition to its practices in the insurance sector, Anadolu Insurance focuses on investments that support the Insurtech ecosystem. Anadolu Insurance Deputy General Manager Mehmet Abacı stated that: “We need to offer more innovative solutions to our customers by integrating with technology in order to make a difference in the insurance sector and to move the sector forward. In this respect, Insurtech is our
most important assistant.” “This year, we launched a program called Astart to support small enterprises in the sector. We have called to support initiatives that contribute to the world of digital insurance by offering new products and services. A large number of applications were made to this call. Of these, we provided the opportunity to work at the Kollektif House
to support 2 Insurtech. In our Hackathon event, which we have organized for the last two years, we are trying to find ideas that will make a sustainable connection with insurance products and services and make everyday life easier. In order to be closer to our customers, we also offer after sales support services as well as sales of all individual products from the internet. In addition, we aim to make our agencies, which
are our most important sales channel, online sales under the Digital Agency Project (DAP). Now our agencies can arrange policies on their websites if they want. One of our applications is AS’lı, “Robotic Process Automation” example. In 2018, we improved many processes using RPA technologies and started to do long lasting standard works with AS’lı. We want
to use artificial intelligence technologies such as natural language processing (NLP) and machine learning in our daily life effectively to accelerate the processes and to provide cost advantage. We think that companies using artificial intelligence technology will differ from others in the coming period. There will be great changes in our lives with Insurtech targets.”
2019 will be a year of export Developing Turkey’s first domestic and national cyber security robot Atar Labs, after the first year, declared 2019 as a year of exports. Founded by an experienced team of cyber security in the area in 2017 Bilkent Cyberpark, Atar Labs received 2.5 million euros in seed investment from
Diffusion Capital Partners and develops Turkey’s first and only cybersecurity operations center software with it. Atar Labs turned into an initiative with global goals in one year from a four-employee core team to more than 50 engineers. Its 100% domestic and nationally developed
cyber security robot ATAR provides efficiency and cost savings by dramatically reducing the workload in security operation centers through advanced automation technology. ATAR is the choice of organizations in different segments from state
institutions to banks, telecom companies to large holdings as security operation center software. Pointing out that a local expert deficiency in cyber security is not a local but a global reality, Atar Labs CEO Burak Dayıoğlu stated that: “Atar Labs opens up from Turkey to the world with
a strong team and significant investment support. Successfully completing our first year, we are raising gear for our targets abroad. Our most important topic in 2019 will be growing globally, increasing our export activities and making Turkey win.”
A platform to facilitate the business processes of agencies Generali Insurance has launched GATE, a new digital platform that will change and facilitate the way agencies work. GATE was designed to be the only platform where agencies can carry out all the transactions related to
Generali Insurance. With the new platform, agencies will be able to carry out all insurance activities related to Generali Insurance from their offices or from anywhere they want. Generali Agents will be able to provide better, faster
and easier service with smart production screens, new agency reports, performance management system, online announcements, online trainings and demand tracking system on digital platform. Generali Insurance
Sales Deputy General Manager Seydi Demir stated that: “We have implemented the new digital platform GATE, which we have prepared on the basis of the digitization of distribution channels in the next three
years of Generali Group. The performance of our agencies will increase thanks to the new system that will enable our agencies to carry out all insurance activities from their offices or anywhere they want.”