BThaber 1204. Sayı

Page 1

1,8 Trilyon

Ziraat Bankası'nın ' 9 5 Atılımı

Liralık Yatırım

Türkiye'de en fazla bilgisayar d o n a n ı m ı yatırımına s a h i p k u r u l u ş o l a n Ziraat Bank ası, bu unvanını 1 9 9 5 yılında da sürdüreceğe benziyor. Ziraat B a n k a s ı 1 9 9 5 yılında ş u b e o t o m a s y o n u ç e r ç e v e s i n d e y a k l a ş ı k 1.8 t r i l y o n liralık yatırım y a p a c a k . B a n k a y e t k i l i l e r i n d e n a l ı n a n b i l g i y e g ö r e b u y a t ı r ı m l a 1 9 9 5 yılı s o n u n d a Z i r a a t B a n k a s ı ' n ı n ş u b e o t o m a s y o n u p r o j e s i (Ayrıntılı haber, sayfa 3 te) tamamlanmış olacak.

D ü n y a n ı n e n yaygın bilgisayar ağı o l a n Internet'e 4 5 0 T B M M ü y e s i n d e n s a d e c e Erdal İ n ö n ü v e T ı n a z Titiz bağlı. C u m h u r b a ş k a n l ı ğ ı n ı n d a I n t e r n e t ' e b a ğ l a n m a k için T Ü B İ T A K ' a y a p t ı ğ ı bir b a ş v u r u s u y o k . S i y a s i parti­ ler a ç ı s ı n d a n d a d u r u m farklı d e ğ i l . H i ç bir s i y a s i p a r t i h e n ü z I n t e r n e t ' e b a ğ l a n m a k i ç i n T Ü B İ T A K ' a başvur­ m u ş değil.

. 5 2

merhaba

a z ı m ı l ı y

(Ayrıntılı haber, sayfa 2 ' t e )

Bilgisayar sektörünün artık yepyeni bir gazetesi var: BT/haber... BT/haber, adından da anlaşıldığı gibi "Bilgi t e k n o l o j i s i " sektörünün aynası olacak. Türkiye'nin "Bilgi Toplumu" olması için yapılması gerekenleri savuna­ cak. Ülkemiz "Bilişimciler Topluluğu"na bu amaçla görüş ve yorumlarıyla ışık tutacak. BT/haber'de haber olacak. BT/haber'de yorum olacak. BT/haber ile tekniğe boğulmadan bilgisayar pazarına hakim olacaksınız.

BT/haber, ilkeli habercilik yapacak: Doğru, güvenilir ve işlenmiş bilgiye BT/haber ile hızla ulaşacaksınız. BT/haber'de bülten haberlerinden çok daha fazlasını bulacaksınız.

. . . a b a h r e m

BT/haber'de yorum bulacaksınız, BT/haber ile yorum yapacaksınız: Sektörümüzün pek çok deneyimli uzma­ nının görüş ve yorumlarını BT/haber'de okuyacaksınız. Yöneticilerin teknoloji ve olaylara bakışlarını bulacak­ sınız.

BT/haber'de yalnız bilgisayar sektörüne değil, ekonomiden politikaya, kültür-sanata kadar çok değişik alanlar­ da da zevkle okuyacağınız bilgilere ulaşacaksınız. BT/haber, sektör içi iletişim organınız olacak. Özellikle eleman, kurs-seminer ilanları, mesajlarınızın doğru kit­ leye ulaşmasında yardımcı olacak. BT/haber, Bilgi Teknolojisi sektörünün hizmet şirketi Interpro'nun, mensubu olduğu sektöre saygısının sem­ bolü olacak. BT/haber, okumak istediğini belirten abonelerine her hafta posta yoluyla ulaşacak.

BT/haber, sizin istek ve gereksinimleriniz sonucu doğdu. Sizin gereksinimleriniz ve yönlendirmelerinizle büyüyecek. Saygılarımızla.

BT/ haber



Sayfa

Sayfa

86

10

Mobilite tüm sektörleri dönüştürüyor, peki insanlar ne kadar hazır? Bilişim Zirvesi ’18 kapsamında yer alan 'Akıllı Mobil İş Platformu’ sektörü bir araya getirdi. Platform kapsamında mobil dünyanın ve uygulamaların iş yapma biçimine, sektörlere ve kurumsal iş süreçlerine etkisine odaklanıldı.

TEKNO-POLİTİK

• Güçlü Bir Bilişim Ekosisteminin Omurgası, Güvenli Haberciliktir.

OSMAN COŞKUNOĞLU

• DAVOS Zirvesi’nde Bu Yıl Küreselleşme 4.0 Tartışılacak.

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1204

BThaber'in 25. yılı kutlu olsun...

14 - 20 Ocak 2019

Sayfa

16

Z kuşağı, iş dünyasını dönüştürecek Dell Technologies’in küresel araştırmasına göre, 1996 yılından sonra doğan ve Y Kuşağının ardından gelen Z Kuşağı, teknolojinin çalışma ve yaşama biçimlerimizi dönüştürme potansiyelinin de farkında.

Sayfa

84

e-Dönüşümde büyüyen yetkinlik ArkSigner; Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçlarını belirleyerek, uçtan uca yerli ve milli e-dönüşümün önemli oyuncularından biri olarak birçok başlıkta çalışmalar yürütüyor.

Sayfa

92

BT-OT uzmanlığı ve danışmanlık becerisi buluşuyor Verinin depolanması, düzenlemelere uygun yönetimi ve veriden anlamlar çıkarabilecek araçlar Hitachi Vantara’da buluşuyor.

Sayfa

3

25. yıla merhaba…. Türkiye’nin en köklü bilişim yayını BThaber Gazetesi, 16 Ocak 2019 tarihinde 25. yılına adım atıyor. İlk sayısı 16 Ocak 1995 tarihinde yayınlanan ve her yıl kesintisiz olarak 50 sayı yayınlanan BThaber, iş ve BT yöneticileri ile bilişim sektörü arasında önemli bir köprü görevi görüyor. Arkasında güçlü bir sermaye yapısı ve grubu olmadan, bağımsız çizgisini sürdürme başarısını gösteren BThaber, yayın çizgisinden taviz vermeden, kamu ve özel sektör kuruluşlarının bilişim altyapısı üzerinden gelişmesine, dolayısıyla da Türkiye’nin gelişimine katkılarını bundan sonra da uzun yıllar sürdürecek. Sayfa

Sayfa

14

51

RADORE

%100 YERLİ 2FA ÜRÜNÜMÜZ "SECTRAIL" GLOBAL TEKNOLOJİ ORTAKLIKLARI KURMAYA DEVAM EDİYOR.

BThaber’in

25. YILINI

KUTLAR

Türkiye, EMEA bölgesinde öne çıkıyor

Approved Technology Partner;

BNTPR0 "Sectrail" yetkili satış ortağıdır. WWW.BNTPRO.COM

Deloitte’un EMEA bölgesine yönelik “Dijital Bankacılık Olgunluk Anketi” 38 ülkeden 238 banka ve 10 FinTech kuruluşunun dijitalleşen dünyaya ne derece uyum sağladığını, kimlerin öncü ve kimlerin takipçi olduğunu gösterdi.

Finans sektörü yeni baştan tanımlanıyor Türkiye finans sektöründe yer alan kuruluşların yeni teknoloji yaklaşımları dosya sayfalarımızda.


Levent Mh. Emlak Bankası Blk. A2 Blok Beşiktaş T : 0212 281 10 00

info@netsys.com.tr

F : 0212 281 10 03

www.netsys.com.tr


BThaber

GÜNDEM

14 - 20 OCAK 2019

3

XXV Annis… Zirvesi yapıldı. 2003’de firefox çıktı, 2004’de MyDoom virüsünü tanıdık. 2006 yılında Skype’ın 100 milyon kullanıcısı oldu. Gelişmeler hızlanarak devam ederken, Bilişim 500, Bilişim Zirvesi ve elbette BThaber kesintisiz devam etti. Günümüze kadar geldik. BThaber 16 Ocak 2019 tarihinde 24 yılı geride bırakıp 25. yaşına basıyor. Her hafta 7500 adet basılı gazetemiz yurdun her bir yerine dağılıyor. İnternetten okunma sayısı onbinlerle ifade ediliyor, Turkcell Dergilik’ten indirme sayısı ise 20 binin üzerinde.

25. Yıl’ı Arapça yazmak isterseniz “Alsanat alkhamisat waleashrun”, Çince’de “25 Nian”, Rusça’da “25-y god” demek gerekiyor. Latincede ise “XXV Annis”. New York Times'ın 2001 Almanağına göre evlilikte 20. yıl kristal, 25. yıl porselen, 30. yıl gümüş, 40. yıl mercan, 50. yıl safir. Çoğu insan tarafından ise evlilikte 10 yıl “Bronz”, 25 yıl “Gümüş” olarak bilinir. 25 yılda askerliğini bitirmiş bir Türk genci yetişebilir, bir emekçi emekliliğe hak kazanabilir, bir futbol takımı 5 yıldız takabilir. Fakat ve maalesef bildiğimiz çoğu hayvan dostumuzun ömrü sadece 25 yıl veya azına sığabilir. Küçüklerin gelmek için can attığı yaştır 25. O yılda oğlan çocukları yerine adamlar, kız çocukları yerine kadınlar karşımızdadır. Fiziksel performansın zirvesi, buna karşın daha gidilecek yolun uzun olduğunun farkına varma zamanı, belki de olgunluğun ilk yılları, daha iyisi için daha çok çalışma vakti. 1974’te 8080 işlemci duyuruldu. İlk taşınabilir TV 1974, Betamax Video 1975, ilk Apple 1976’da çıktı. 1981’de ilk PC üretilirken, 1984’te ülkemizde ilk renkli TV yayını başladı. Kayıt edilebilir CD 1988, ilk Windows 3.1 1993’de çıktı. Ve 1995’in ilk günlerinde BThaber yayınlanmaya başladı. 96’da ilk Türk iletişim uydusu fırlatıldı, 97’de ilk BThaber Bilişim 500 Araştırması yapıldı, 98’de Google kuruldu, 2001’de ilk Bilişim

Kağıt ya da online ortamda onbinlerce profesyonel yöneticiye ulaşıyoruz. Abone dağılımımızın yüzde 70’i kamu ve özel sektördeki BT yöneticilerinden oluşuyor. Yayınlarımızın yüzde 30’unu da bilişim firmalarına ulaştırıyoruz. C level yöneticilere ve çok sayıda devlet büyüğümüze de sektör haberlerini iletiyoruz. Yaptıklarımızı yeterli bulmuyorum, hayata geçireceğimiz daha çok projemiz var. Bunlardan biri kısa sürede içinde başlıyor: İletişim Teknolojileri, Savunma ve diğer sektör özel sayfalarımız… Diğer önemli projemiz için çalışmalarımız başladı, Birkaç ay içinde eski sayılarımızı elektronik arşiv ile okuyucularımıza servis olarak sunabileceğiz. İstenilen kelime ile bilişim tarihinin sayfalarında arama yapılıp, istenilen bilgiler indirilebilecek. Yakın gelecekte Ankara ofisimizde deneyimli bir gazetecimiz göreve başlıyor. Ankara’ya eskisinden de daha güçlü geliyoruz. Son proje ise farklı tasarım, farklı boyutta BThaber. Bunun detaylarına şimdilik girmeyeyim, bu da sürpriz olsun. 2019 mottomuz İnovasyon. Sektörün vefakar dostları ile birlikte büyüyor, gelişiyor ve öğrendiklerimizi uygulayarak daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Güvenli günler dilerim. Murat Göçe


4

BThaber

GÜNDEM

14 - 20 OCAK 2019

25. yıla adım atarken…

BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi

Türkiye’de basılı yayın çıkarmak oldu olası zor bir süreç olmuştur. Bir de arkanızda bir sermaye yapısı yoksa eğer bu süreç daha da zordur. Her dönem farklı konuları içeren onlarca bağımsız yayın ortaya çıkar ve maalesef en ufak bir ekonomik kriz döneminde bu yayınlar

tarihin derinliklerinde yer alırlar. Bu durum bilişim yayıncılığı için de geçerli. Yerli ve uluslararası birçok bilişim yayını yaşamını sürdürmeyi başaramadı. İşte böyle bir ortamda sektörel bir yayın olarak 25. yılına adım atan BThaber Gazetesi, Türkiye’de örneği pek de olmayan bir başarıya da imza atmış oldu. Peki BThaber’in çeyrek yüzyıla dayanan bu başarının sırrı ne? Bugüne kadar hep konusunda uzman kişileri bünyesinde bulundurdu. Doğru ama haksızlık etmeyelim, diğer yayınlardaki birçok arkadaşımız da alanında uzmandı. Bu konuda BThaber’in bir artısı daha olabilir, BThaber hep bir okul oldu. Bugün hem bilişim muhabiri olan hem de kurumsal iletişim tarafında çalışan birçok arkadaşımızın BThaber’e emeği geçmiştir, tabii BThaber’in de onların gelişimine. BThaber hep bilişim sektörüyle iç içe oldu. Doğru ama bu yanıt da yetmiyor. BThaber, güçlü ve sürekli güncellenen veritabanı sayesinde en geniş ve en doğru kişilere ulaşıyor. Evet önemli bir nokta ama bu da tam yanıtı vermiyor. Bunlara benzer birçok yanıt daha sıralayabiliriz. Aslında başarının sırrı bu yanıtların tümünün birleşiminde yatıyor ama bence en önemli etken,

okuyucularımıza ve reklam verenlerimize tümleşik içerik ortamı sunulması. BThaber bir içerik üreticisi. Bilişim ekonomisi konusunda oluşturduğu içerikleri tek bir platformda sunmuyor. Yayın, araştırma ve etkinlik üçlüsünü Türkiye’de en iyi entegre eden organizasyon olmasıyla başarıyı yakalıyor. Onun için BThaber’i sadece bir gazete olarak görmeyin. BThaber’i, bthaber.com’u, Bilişim 500’ü, Bilişim Zirvesi, BTvizyon’u, Teknoloji Platformları, araştırmaları, pazarlama destek hizmetleri gibi yan ve kardeş ürünleri ile birlikte bir aile olarak görün. Tüm bu ailenin tek bir hedefi var. Türkiye’de kurumsal bilişim alanındaki tüm paydaşlara ihtiyaçları olan içerikleri sunarak, onların gelişimine destek olmak. Çünkü biliyoruz ki bilişim sektörünün gelişimi demek, Türkiye’nin gelişimi demek. Kamu ve özel sektör kuruluşları, yaptıkları bilişim altyapı yatırımları ile daha verimli hale geliyor, daha yüksek katma değerli ürünler üretiyor ve dünyaya açılıyorlar, bilişim şirketlerimizin büyük bir kısmı artık gözünü yurtdışı pazarlara dikmiş durumda. Belki ülke olarak bu konuda alacağımız daha çok yol var ama olsun, biz buna inanıyoruz ve inanmaya da devam edeceğiz.

Tebligatta elektronik dönem başladı Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.), tebligat işlemlerinde Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’ni (UETS) 1 Ocak 2019 tarihinde uygulamaya koydu. Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’nin yasal altyapısını; 15 Mart 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun oluşturuyor. Bu Kanun’la PTT A.Ş.’ye UETS’yi kurma, işletme ve güvenliğini sağlama görevi verildi. Ayrıca, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde değişikliğe gidildi. Böylece, daha önce sadece anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunluluğu bulunurken, söz konusu değişiklikle kapsam genişletildi. Tebligat çıkarmaya

yetkili mercilerin, kamu kurum ve kuruluşları ile özel şirketler, avukatlar, noterler, arabulucular ve bilirkişiler gibi kanun kapsamında yer alan tüm gerçek ve tüzel kişilere de tebligatları elektronik yolla yapması şartı getirildi. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği ise 6 Aralık 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı. Elektronik tebligat adresi alma kolaylığı 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren elektronik tebligat gönderimi UETS ile yapılacak. Tebligat gönderici ve alıcı adresleri de bu sistem üzerinden verilecek. PTT A.Ş., gerçek kişiler için kimlik bilgileri, tüzel kişiler içinse tabi oldukları sistem bilgileri esas alınmak suretiyle tek ve benzersiz şekilde elektronik tebligat adresi

oluşturacak. Elektronik Tebligat Yönetmeliği’ne göre, elektronik tebligat alması mecburi gerçek veya tüzel kişiler için başvuru, zorunluluğun başladığı tarihten itibaren bir ay içinde ilgili kurum, kuruluş veya birlik tarafından PTT A.Ş.’ye yapılacak. Yine kanun maddesi uyarınca, sistemin hazırlık sürecinde PTT A.Ş. tarafından söz konusu gerçek ve tüzel kişilere ait bilgiler ilgili kuruluşlardan talep edildi. Gelen bilgiler doğrultusunda oluşturulan adresler, yine aynı kuruluşlar vasıtasıyla sahiplerine ulaştırılacak. Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunluluğu bulunmayan gerçek veya tüzel kişiler ise isteğe bağlı olarak elektronik tebligat adreslerini 1 Ocak 2019’dan sonra internet üzerinden çevrimiçi başvuruyla ya da PTT merkezlerinden alabilecek.

e-Devlet kullanıcısı olan gerçek kişiler, sağlanacak entegrasyon ile UETS hesaplarına da giriş yapabilecek. Adresler ücretsiz oluşturulacak Elektronik tebligat adresleri ücretsiz verilecek. Ancak PTT A.Ş., Elektronik Tebligat Yönetmeliği doğrultusunda UETS üzerinden sunacağı ek arşiv alanı, SMS bildirimi gibi ilave hizmetlerden ücret talep edebilecek. Sistemde tebligat gönderim ücreti ise ilgili kurum ve kuruluşlara ait olacak. Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’nin devreye alınmasıyla birlikte mevcut Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) adresinden e-Tebligat hizmeti verilmeyecek. Bu nedenle, UETS üzerinden yeni bir elektronik tebligat adresi alınması gerekecek. Öte yandan, UETS ile sadece tebligat iletileri

gönderileceği için kamu kurum ve kuruluşlarının elektronik ortamda yapacakları yazışmalar (e-Yazışma) KEP sistemi üzerinden gerçekleştirilmeye devam edecek. Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi ile tebligat gönderileri elektronik ortamda çok daha hızlı, güvenli ve etkin bir şekilde alıcısına ulaşacak. Tebligatlar teslim edilme ve okunma güvencesine kavuşacak. Sistemdeki adrese ulaştırılan tebligat, alıcı tarafından açılmamış olsa dahi beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacak. UETS ile elektronik tebligatlar değiştirilemez ve inkar edilemez yasal kanıt niteliği taşıyacak. Kişisel veriler korunacak ve bilgi güvenliği garanti altına alınacak. Ayrıca, kağıt kullanımının ortadan kalkmasıyla çevrenin korunmasına katkı sağlanacak.


YAZICI MI KİRALAYACAKSINIZ?

KYOCERA Yönetilen Doküman Hizmetleri (MDS) tercih edin. KYOCERA MDS, baskı maliyetlerinde %30’a varan oranlarda azalma sağlayan çok yönlü bir çözüm konseptidir. MDS çerçevesinde uzman ekiplerimiz donanım, yazılım ve iş akışı kaynaklı, maliyetlerinizi etkileyen sorunları tespit eder. Detaylı analizler sonucunda size özel bir çözüm geliştirilir. KYOCERA’nın kompakt masaüstü yazıcılarından yüksek kapasiteli çok fonksiyonlu fotokopi makinelerine kadar uzanan geniş ürün yelpazesi, gelişmiş doküman çözümleri ve üstün servis hizmetlerini bir araya getiren benzersiz sayfa başı anlaşma sistemimiz sayesinde ek maliyetlerle karşılaşmaz, yalnızca aylık kira bedeli ödersiniz. Detaylı bilgi için

KYOCERA Document Solutions Inc. - www.kyoceradocumentsolutions.com


6

BThaber

TELEKOM

14 - 20 OCAK 2019

Uygulama yöntemlerinin değişim zamanı geldi! Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK), tüm vatandaşların yüksek hızlı internetten yararlanması için 1 Ocak 2019 itibariyle Adil Kullanım Noktası’nın (AKN) kaldırılması kararının ardından Türk Telekom tarafından açıklanan yeni internet tarifelerinde yüksek fiyatlar dikkat çekti. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, işletmecilerin fiyat düzenlemeleriyle ilgili açıklamalarda bulunurken, “Vatandaşların yüksek hızlı ve sınırsız internet kullanabilmeleri için uygun fiyatlı tarifelerin hayata geçirilmesi gerek. Bunun ilk adımı Türk Telekom’un toptan fiyatlarında fahiş artırımlar yapmaması, ikinci adımı ise fiber altyapının paylaşıma açılması” dedi. Yeni dönemde Türk Telekom tarafından uygulanacak

sınırsız internet fiyatları, düşük hızda internetin daha pahalıya alınacağını gösteriyor. Türk Telekom’un diğer işletmeciler için önerdiği toptan hizmet alım tarifelerinin BTK tarafından onaylanması halinde, diğer işletmeciler de tarifelerinde fiyat artışı yapmak zorunda kalacaklar. Kotalı tarifelerdeki tarifelerde abonelere aylık belli bir kullanım miktarı veriliyor, bu miktar ay içinde aşıldığında ek ücretlendirme yapılıyor veya ek paket satın alınıyor. BTK’nın aldığı AKN’nin kaldırılması kararı bu grubu etkilemiyor. Bu gruptaki 2019 tarifeleri de henüz Türk Telekom tarafından açıklanmadı. Sınırsız tarifelerde ise kullanım miktarı sınırı yok, ama aşırı kullanımın ve suistimallerin önlenmesi için AKN tanımlanıyor, ay içinde bu nokta geçilince hız düşürülüyor. BTK’nın

aldığı kararla bu sınır kaldırılıyor ve Türk Telekom da bu tarifelerle ilgili 2019 fiyatlarını açıkladı. İnternet servisi sunan şirketler abonelerine internet hizmeti sunabilmek için Türk Telekom’dan çeşitli altyapı hizmetleri satın alıyorlar. Türk Telekom bu hizmet kalemlerine yüzde 50 – 60’a varan zam yapmak için bir süre önce BTK’ya başvurdu. BTK bu tarifeleri olduğu gibi onaylarsa, işletmecilerin maliyetleri artacak ve onlar da internet fiyatlarını arttırmak zorunda kalacaklar. Bu zamların hiç yapılmaması veya makul ölçülerde arttırılması halinde ise alternatif işletmecilerin internet fiyatları bu kadar artmayacak ve piyasa rekabet altında dengelenecek. Yüksek hızlı ve kotasız internetin tüm vatandaşlara uygun fiyattan satılması gerektiğini vurgulayan Arıak, fiber altyapının hızla

yaygınlaştırılması ve mevcut altyapıların tüm işletmecilere ücreti karşılığında kiralanmasının internet hizmetlerinde rekabeti sağlayacağını, internet tarifelerinde uygun fiyatların kalıcı olarak sunulmasına imkan tanıyacağını belirtti ve şu bilgileri verdi: “Avrupa'da hakim operatörlerin çoğu altyapısını rakiplerine ücreti karşılığı kullandırıyor ve bu sayede yerleşik işletmecilerin pazar payı yüzde 30-40'lara gerilemiş durumda. Bundan da halk kârlı çıkıyor. Bizde fiber altyapı tüm işletmecilere kullandırılmazsa tekelleşme daha fazla hissedilecek ve uygun fiyatlı tarifeler uzun bir süre daha mümkün olmayacak. İnterneti aşırı kullanan veya suistimal eden az sayıda abone var ve bunların yarattığı aşırı kullanım bedellerini interneti normal kullanan

Bandrol karşılığı ücret dönemi başladı Ticari ithalat maksadı dışında yurtdışından getirilecek televizyon, radyo, video, uydu alıcı cihazları, birleşik cihazlar ile bunların dışında kalan radyo televizyon yayını almaya yarayan her türlü cihazlar için bir defaya mahsus ve 2019 yılı için geçerli olmak üzere 1-80 avro arasında bandrol karşılığı ücret alınacak. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, bandrol ücretleri; cep tipi radyolu Mp3-Mp4 çalar, radyo ve televizyon yayını almaya yarayan her türlü cihazlarla taşıtlarda kullanılmaya mahsus navigasyonlu

multimedya cihazlarında 2-15 avro arasında, internet bağlantısıyla radyo ve televizyon yayını alabilen cep telefonlarında 20 avro, bilgisayar ve tabletlerde 10 avro, bu cihazlar dışında kalan radyo ve televizyon yayını almaya yarayan her türlü cihazda ise 18 avro olarak uygulanacak. Kararı değerlendiren Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı şunları söyledi: “Yurtdışından yolcu beraberinde gelen cihazlar

ile ilgili yeni uygulamanın ülke ekonomisine katkısının olacağına eminiz. Konu özelinde çıkartılan kararname ile bizim üzerinde hassasiyet ile durduğumuz IMEI kayıt bedelinin 500 TL’ye çıkartılmasının, buradaki vergi adaletsizliğinin ve vergi kaybının yeteri kadar önlenemeyeceği endişemiz bir nebze giderilmiş oldu. Karara ek olarak beklentimiz, 45 günlük yurtdışında kalma zorunluluğu ve 5 yılda bir cihaz getirilmesi sağlanırsa, ülkemiz ve tüketici adaleti açısından sorunun çözülmüş olur.”

büyük çoğunluk ödemek zorunda kalacak. Bunun önlenmesine yönelik düzenleme yapması için BTK’ya başvurduk, ancak bu yönde bir düzenleme henüz yapılmadı. Türk Telekom Yönetim ve Denetim Kurullarında üçü Ulaştırma Bakanlığı, ikisi Hazine ve Maliye Bakanlığından olmak üzere beş Bakan Yardımcısı var. Sektörü düzenlemek ve geliştirmekten sorumlu olan Bakan Yardımcısı, aynı zamanda Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı. Sektörü büyütmeyen, rekabeti önleyen her kural ve yönetimin sonucu kötüdür. Sektörümüzün genel yönetiminden sorumlu kişilerin, kim olduklarından bağımsız olarak, sektör firmalarının yönetiminde görev alması eşyanın tabiatına aykırıdır. Yönetim anlayışımızı ve uygulama yöntemlerimizi değiştirme zamanı gelmiştir.”



8

E-TOPLUM

Londra’nın trafik başarısı Londra’da “şehir merkezi” diye sınırı çizilen bölgede 2003’den beri uygulanan “özel ototmobil girdi parası” 15 yılda 2.5 milyar (milyar!) dolara ulaşmış. Bu para, tamamen yerel yönetimin emrinde, şehirde toplu ulaşıma ve altyapıya yatırılmış. Şehirlerin, ve hele merkezlerinin özel otomobilden nasıl arındırılacağına kafa yoranlar için Londra örneği, dünyada bu konudaki tek başarı örneği. New York’ta Manhattan’da istendi, ama yapılamadı. Paris’te hiç yapılamadı. Oslo, Stockholm gibi zaten trafiği az şehirlerde uygulandı. Ama Londra, özel ve tek örnek olarak kaldı. Bunda elbette, metro altyapısı ve otobüs ağının zaten gayet güçlü olması etkiliydi. 2003’de sistem kurulurken bugünkü sensörler, IoT kolaylıkları yoktu. Daha o tarihte, kamera ile plaka okuma sistemi geliştirmişlerdi.

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Bugün Londra’nın “merkezi” kabul edilen (aslında merkez çok daha geniş) bölgeye bir özel otomobilin giriş ücreti 15.90 dolar. Sürücü isterse merkezin içine kadar gitsin, ya da kenarından girerek 5 dakika sonra bölgeden çıksın, fark etmiyor. Bizde de benzer bir çözüm İstanbul için hep arzu edildi. Hatta, 2015 Öncelikli Dönüşüm Programı’nda “Kent merkezlerine otomobil girişinin sınırlandırılmasına yönelik uygulamalar” listesinde 1’inci madde şuydu: “Araç girişini ücretlendiren uygulamalar başlatılacaktır.” Bunun için Aralık 2018’e kadar süre konulmuştu. Uygulanamadı.

14 - 20 OCAK 2019

Yanan müze, dijitalde... 2016’da bazı eserlerinin görsellerini, videoları, üç boyutlu gösterimlerini Google izlemeye açtı. İyi ki o müzede böyle bir proje yapılmış. Çünkü her bina yanabilir yıkılabilir. Hele tarihin saklandığı binalar yanar yıkılırsa, tarih belleği gitti gider. Google sayesinde hiç olmazsa o müzeye ait bazı salonlar, bazı eserler şimdi web’de yaşamaya devam edecek. (bit. ly/2A85Ubm)

Geçen Eylül’de yanan Brezilya Kültür ve Doğa Tarihi (Ulusal) Müzesi’nde 20 milyon iriliufaklı eser yok oldu gitti. Aralarında 80 milyon yaşında bir dinozorun kemikleri, Amazon Ormanları’ndan toplanmış kelebek koleksiyonu, Güney Amerika’da bulunmuş en eski insan iskeleti ve daha neler vardı. Müzenin, kuruluşunun 200’üncü yıldönümünden üç ay sonra neden yandığı henüz meçhul. Bilinen şu ki, arşivinin de yüzde 92.5’u yok olmuş. Büyük şans eseri, Luzia adlı 12 bin yıllık

iskeletin kafatasının yüzde 80’i yangından kurtulmuş: Bir dolabın içinde metal bir sandığın içindeymiş. Ama tabii, koca müzeden geriye bu kadarcık iskelet kalmış olması (yanık duvarlarla birlikte) bizim deyimle “züğürt tesellisi.” 200 yılda özenle biriktirilen kültür ve doğa tarihi artık yok. Müzenin kütüphanesinde ise 57 bin kitap, 50 bini aşkın belge ve fotoğraf da kül oldu. Bu kültür ve tarih felaketine rağmen, Google Art & Culture Projesi sayesinde müzenin,

Wikipedia ise Ulusal Müzesi’de fotoğraf, video çekenlerin, bunları Wikimedia’da paylaşması çağısı yaptı. Bir tür kitle fonlama (crowd sourcing) gibi, bu da tarihkültür fonlama olacak. Selfie çekenleri de davet etti projesine. Rio de Janeiro Federal Üniversitesi, gönderilecek fotoğrafları inceliyor, sınıflıyor. Eğer bizden de o müzeye gitmiş görmüş olanlar varsa şu adreslere yollayabilirler: thg.museo@gmail.com, lusantosmuseo@gmail.com, isabeladfrreitas@gmail.com.

Yapay zeka modacı oluyor Moda ve tekstilin çevreye verdiği zarar yüzyıllarca akla gelmedi, gelmedi, son yıllarda önem kazanmaya başladı. Önce, kürk kullanımına hayvan hakları savunucuları karşı çıktılar. Daha sonra, çevre bilinci arttıkça, küresel ısınma, kaynakların akıllıca kullanımı (sürdürülebilirlik) kavramları tartışılmaya başlandıkça tekstilin –meğerse- çevreye ne de çok fazla zararı varmış, bunun hesapları yapıldı. Şimdi elimizde bu konuda o kadar çok veri/bilgi var ki sıralamaya sayfalar yetmez. Sadece iki tanesi örnek olsun: 2016 verisine göre, giyimkuşam-ayakkabı üretiminin küresel ısınmaya etkisi yüzde 8. Atmosfere saldıkları karbondioksit miktarı yılda 3.9 milyar ton. (2018 Measuring Fashion. Son iki yılda bu miktar daha da artmıştır). Ve moda sektöründen kaynaklanan atık miktarı: 92

milyon ton (2017 Pulse of the Fashion Industry).

yapay zeka gidermeye başlıyor.

Yüksek gelir grubuna yönelik modayı kenara koyarsak, bu sorunları yaratan, hazır giyimde hızlı tüketim modası. Bu iş nasıl sürdürülecek? Cevabı yapay zekada. Her konuda olduğu gibi burada da yapay zeka modanın yardımına koşmaya başladı. Tüketicinin “aslında” ne istediğini fark etmek, ona göre üretim yapmak, maliyetleri, atıkları azaltmak için insan aklı yetmiyorsa, daha üstün bir akıla danışmak gerek. Ve gerçekten, bazı “zeki” uygulamalar var. Zaten İngiliz The Economist dergisinin “2019’da Dünya” yayınındaki her biri özenle yazılmış makalelerden birinin başlığı “Modada yapay zeka” (AI in vogue). İlk cümlesi: “Moda çok yenilikçidir, ama verimsiz bir sektördür”. Bu verimsizliği,

Örneğin Japon şirketi Fashion Pocket, 25 milyon giysi fotoğrafına bakarak moda eğilimlerini 6 ay önceden fark eden bir algoritma ile çalışıyor. Ne de olsa, artık herşey veri. Yapay Zeka’ya ne kadar çok veri gösterirsen, aralarındaki ilişkiyi çabucak bulur. Fransız şirketi Heuritech, günde 2 milyon sosyal medya görüntüsünü tarayan, eğilim (trend) kümeleri bulan bir algoritma kullanıyor. Böylece, tüketici beğenisinin nereye doğru gittiğini daha kolay tahmin ediyor. Zaten üretici için en yaşamsal şey, bunu doğru tahmin edebilmek... Bengalor/Hindistan şirketi Stylumia da tüketiciden elde ettiği büyük veriden, tüketici alışkanlıklarını ayırdedip bu bilgiyi giysi üreticilerilerine satıyor. Zaten bu büyük veriyi,

tüketici kendisi sunmakla meşgul: Moda hakkında blog yazanlar. Her çeşit sosyal medyadaki milyonlarca teşhirci. Bütün “like” etiketleri. Alışveriş sitelerinde dolaşırken reklamlara tıklayanlar. Analiz şirketlerine veri hazır. Ve tabii, Body Labs gibi bir şirket alışverişçilerin web’e yükledikleri milyonlarca

görseli tarayarak, çeşitli beden modelleri çıkartabiliyor. Böylece tüketici, bu modellerden hangisine uyuyorsa onu seçip, beğendiği giysiyi web’de “üstüne giyerek” deneme yapabilir. Amazon, Body Labs’in bu üç boyutlu beden modelleme işini pek sevmiş, bir yıl önce 50 – 70 milyon dolar arasında tahmin edilen bir tutara satın almıştı.


2018 ÖDÜLLERİMİZ VEHABERLERİMİZ; JUNIPER NETWORKS ENTERPRISE PARTNER OF THE YEAR ÖDÜLÜ PULSE SECURE SUPPORT PARTNER OF THE YEAR ÖDÜLÜ PALA ALTO ÜST SEVİYE PARTNERLİK JUNIPER NETWORKS ENTERPRISE PARTNER OF THE YEAR ÖDÜLÜ PULSE SECURE SUPPORT PARTNER OF THE YEAR ÖDÜLÜ PALA ALTO ÜST SEVİYE PARTNERLİK ORTAKLIKLARIMIZ; YERLİ YAZILIM ÜRÜNÜMÜZ SECTRAIL İLE PULSE SECURE GLOBAL TEKNOLOJİ PARTNERLİĞİ YERLİ YAZILIM ÜRÜNÜMÜZ SECTRAIL İLE PALO ALTO GLOBAL TEKNOLOJİ PARTNERLİĞİ BİLİŞİM 500; 2017 YILI İLK 500 BİLİŞİM ŞİRKETİ SIRALAMASINDA 18 SIRA YÜKSELDİK. HİZMET SAĞLAYICILARI LİSTESİNDE İLK 20'DEYİZ. GÜVENLİK YAZILIMI GELİRLERİNDE İLK 15'E GİRMEYİ BAŞARDIK. KURULUM-BAKIM-DESTEK GELİRLERİ SIRALAMASINDA İLK 20'DEYİZ.

25 YILDIR HABERLERİMİZİ İLE VERİYORUZ. HEP BERABER NİCE BAŞARILARA!


BThaber

10 GÖRÜŞ TEKNO-POLİTİK

14 - 20 OCAK 2018

ULUSAL

GÜÇLÜ BİR BİLİŞİM EKOSİSTEMİNİN OMURGASI, GÜVENİLİR HABERCİLİKTİR

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu Gelecek ile ilgili teknolojik trend tahminleri %80 doğru çıkan Gartner’ın, resimde görülen öngörüsü çok çarpıcı ama şaşırtıcı değil. Sahte veya manipülatif haber, tarihin her döneminde vardı ama iki nedenle günümüzde özel ve giderek artan bir önem taşıyor: (1) Organize olmuş troller, internet sayesinde sahte ve manipülatif haberleri, kitleleri etkileyici bir şekilde hızla yayabiliyor; (2) bilgi/ enformasyon çağında yanlış haberin olumsuz etkisi daha ağır olabiliyor. Ülkemizde durum daha da vahim. Reuters Institute for the Study of Journalism Digital News Report 2018’e (Dijital Haber Raporu, http://bit.ly/2C67p9U) göre, incelenen 37 ülke içerisinde, Türkiye sahte habere en çok maruz kalan ülke. Durumun bu kadar kötü olması sadece siyasi nedenlerle,

kontrol altındaki medyanın sahte haber yaymasından kaynaklanmıyor. Ülkemiz medyasının, birkaç istisna dışında, çağımızın konularını güdümlü, yüzeysel ve popülist bir şekilde yansıtmasından da kaynaklanıyor. Maalesef, firmalarımızda da medyayı toplumu derinlemesine bilgilendirmek için değil, haber adı altında reklam için kullanma eğilimi var. Oysa, derinlemesine analizler içeren, bilgilendirici bir habercilik anlayışı egemen olsa, bilişim ekosistemi daha güçlü olur. Bu hafta 25. yaşgününü kutlayan BThaber, yıllardır böyle bir haber ve yorum

platformu olarak kendini kanıtladı. Hem de büyük zorlukları aşma azmiyle… Sektör için bu büyük bir şans. Doğru ve etkin bir şekilde değerlendirilebilmeli. Kazankazan düşünce yapısıyla, şu gerçek iyi anlaşılmalı: BThaber, firmaların dışında, sadece kendine özgü amaçları olan, dışsal bir güç odağının güdümünde bir platform değil. Bilişim ekosisteminin önemli bir parçası. Dolayısıyla, sektördeki firmaların hem reklam vererek hem de gerçek, bilgilendirici ve anlamlı haberlerini paylaşarak BThaber’e sahip çıkıp desteklemesi, sadece bu köklü haber platformunu değil, bilişim ekosistemini güçlendirir.

Manipülatif, güdümlü ve sahte haberlerin kol gezdiği ortamda, BThaber kanalıyla paylaşılan

doğru bilginin çoğalması bilişim ekosisteminde herkesin yararına olur.

KÜRESEL

DEF DAVOS ZİRVESİNDE BU YIL KÜRESELLEŞME 4.0 TARTIŞILACAK

22-25 Ocak tarihlerinde Davos’da toplanacak olan Dünya Ekonomik Forumu zirvesinin teması “Küreselleşme 4.0: Dördüncü Sanayi Devrimi Döneminde, bir Küreselleşme Mimarisi Şekillendirmek” olacak (http://bit.ly/2LSkBE0). Küreselleşme, dört dönüşümün ayni anda olması üzerine tekrar tanımlanıyor: • Küresel ekonomik liderlik artık çok taraflı olmakla değil, çoğulcu olmakla karakterize ediliyor. • Küresel güç artık tek kutuplu değil, çok kutuplu bir nitelik kazandı. • İklim değişikliği gibi ekolojik değişimler, sosyo-ekonomik gelişmeyi tehdit ediyor.

• Dördüncü endüstriyel devrimin ortaya çıkardığı teknolojilerin ölçek ve hızının tarihte bir benzeri yok. Davos’da toplanacak olan iş dünyası CEO’ları, hükümet temsilcileri, akademisyenler, STK temsilcileri, medya, uluslararası kuruluşlar ve gençlik temsilcileri, toplam 3000 kişi, 400 oturumda, Küreselleşme 4.0’ın hem çağımıza uygun olmasının hem de küreselleşmenin bugüne kadar yarattığı eşitsizlikleri gidermenin yollarını tartışacak. Merak ettiğim sorular: Türkiye’den kim(ler) katılıyor? Orada ortaya ne gibi görüşler koyacaklar? Bundan önceki Davos zirvelerine katılan CEO’larımızın ve bakanların

pasifliği devam edecek mi? Örneğin, genellikle Davos zirvesine katılan, dünyayla entegre olduğu iddiasında olan, Sanayi 4.0 ve Dijital Dönüşüm üzerine raporlar yayımlamış olan TÜSİAD geçen seneki Davos zirvesinin konusu Dijital Dönüşüm olduğu halde orada bir görüş koyamamıştır (http://bit. ly/2xWto4F). Bu yıl bir hazırlık var mı? Ortaya bir tez koyup, tartışmalara katılarak dünyaya bir mesaj verebilecek mi? Uluslararası önemde konulara katkı yapabilecek mi? Ya dünyadaki en büyük 20 ekonomiden birisi olmamızla övünen hükümet? Dünyaya bir mesajı var mı? Küresel konularda bir görüş belirtecek mi? Geçen seneki Davos zirvesinde hükümet

temsilcileri kenar köşede kalmış, küresel anlamı olan herhangi bir tartışmaya katılmamıştı. Hatta, Türkiye’yi yakından ilgilendiren İpek Yolu projesinin tartışıldığı oturumda bile yoktu hükümet (http://bit.ly/2Qo7riM). Nitekim, zamanın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye’ye döndükten sonra “Davos’da zayıftık” diye dürüstçe itiraf etmişti (http://

bit.ly/2saFVeT). Buradan takip edeceğim zirveyi. Eğer Türkiye’nin içe kapanık olmasından, uluslararası önemde bir görüş oluşturamamasından rahatsızsanız ve zirveyi takip etmek isterseniz – ki öneririm – o zaman bakınız: https://www.weforum.org/ agenda/2018/11/how-tofollow-davos-2019


25. Yılımızda Geliyoruz Rekorları kıra kıra...  E-Dönüşüm Uygulamaları

BMC Software

E-Fatura, E-Defter, E-Arşiv, E-Bilet

Mainframe Yazılımları(ZOS, CICS, DB2, IMS), Remedy, Control-M, TrueSight

 Kamu Uygulamaları

IBM

)

Belediye Uyg, Doğalgaz ABYS, Su ABYS

Yıllık

ilyon TL (M u s lo b Gelir Ta

Ticari Uygulamalar

DB2, Optim, Guardium

MICRO FOCUS Cobol Dev., Identity Access Management, Disaster Recovery

İK - Bordro, Oto Bayi Satış Sistemi vb.

 Jennifer

Uygulama Modernizasyonu

Application Performance Monitoring

Natural ve Cobol’dan JAVA’ya Dönüşüm Projeleri

Son 9 yılda 25 kat büyüdük

Müşterilerimizin hizmetlerinin bir parçası olmaktan onur ve şükran duyuyoruz. vbt.com.tr

444 2476

vbt.com.tr


1,8 Trilyon

Ziraat Bankası'nın ' 9 5 Atılımı

Liralık Yatırım

Türkiye'de en fazla bilgisayar d o n a n ı m ı yatırımına s a h i p k u r u l u ş o l a n Ziraat Bank ası, bu unvanını 1 9 9 5 yılında da sürdüreceğe benziyor. Ziraat B a n k a s ı 1 9 9 5 yılında ş u b e o t o m a s y o n u ç e r ç e v e s i n d e y a k l a ş ı k 1.8 t r i l y o n liralık yatırım y a p a c a k . B a n k a y e t k i l i l e r i n d e n a l ı n a n b i l g i y e g ö r e b u y a t ı r ı m l a 1 9 9 5 yılı s o n u n d a Z i r a a t B a n k a s ı ' n ı n ş u b e o t o m a s y o n u p r o j e s i (Ayrıntılı haber, sayfa 3 te) tamamlanmış olacak.

D ü n y a n ı n e n yaygın bilgisayar ağı o l a n Internet'e 4 5 0 T B M M ü y e s i n d e n s a d e c e Erdal İ n ö n ü v e T ı n a z Titiz bağlı. C u m h u r b a ş k a n l ı ğ ı n ı n d a I n t e r n e t ' e b a ğ l a n m a k için T Ü B İ T A K ' a y a p t ı ğ ı bir b a ş v u r u s u y o k . S i y a s i parti­ ler a ç ı s ı n d a n d a d u r u m farklı d e ğ i l . H i ç bir s i y a s i p a r t i h e n ü z I n t e r n e t ' e b a ğ l a n m a k i ç i n T Ü B İ T A K ' a başvur­ m u ş değil. (Ayrıntılı haber, sayfa 2 ' t e )

merhaba Bilgisayar sektörünün artık yepyeni bir gazetesi var: BT/haber... BT/haber, adından da anlaşıldığı gibi "Bilgi t e k n o l o j i s i " sektörünün aynası olacak. Türkiye'nin "Bilgi Toplumu" olması için yapılması gerekenleri savuna­ cak. Ülkemiz "Bilişimciler Topluluğu"na bu amaçla görüş ve yorumlarıyla ışık tutacak. BT/haber'de haber olacak. BT/haber'de yorum olacak. BT/haber ile tekniğe boğulmadan bilgisayar pazarına hakim olacaksınız. BT/haber, ilkeli habercilik yapacak: Doğru, güvenilir ve işlenmiş bilgiye BT/haber ile hızla ulaşacaksınız. BT/haber'de bülten haberlerinden çok daha fazlasını bulacaksınız. BT/haber'de yorum bulacaksınız, BT/haber ile yorum yapacaksınız: Sektörümüzün pek çok deneyimli uzma­ nının görüş ve yorumlarını BT/haber'de okuyacaksınız. Yöneticilerin teknoloji ve olaylara bakışlarını bulacak­ sınız. BT/haber'de yalnız bilgisayar sektörüne değil, ekonomiden politikaya, kültür-sanata kadar çok değişik alanlar­ da da zevkle okuyacağınız bilgilere ulaşacaksınız. BT/haber, sektör içi iletişim organınız olacak. Özellikle eleman, kurs-seminer ilanları, mesajlarınızın doğru kit­ leye ulaşmasında yardımcı olacak. BT/haber, Bilgi Teknolojisi sektörünün hizmet şirketi Interpro'nun, mensubu olduğu sektöre saygısının sem­ bolü olacak. BT/haber, okumak istediğini belirten abonelerine her hafta posta yoluyla ulaşacak. BT/haber, sizin istek ve gereksinimleriniz sonucu doğdu. Sizin gereksinimleriniz ve yönlendirmelerinizle büyüyecek. Saygılarımızla.

BT/ haber



14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

Türkiye, EMEA bölgesinde öne çıkıyor Müşteri tercihlerinin ve önceliklerinin hızla değiştiği ve geliştiği günümüzde bankalar hem kendilerine rekabet avantajı sağlamak hem dijital dönüşüme öncülük etmek ve yeniliklere ayak uydurmak için çalışıyor. Deloitte’un EMEA bölgesine yönelik “Dijital Bankacılık Olgunluk Anketi” 38 ülkeden 238 banka ve 10 FinTech kuruluşunun dijitalleşen dünyaya ne derece uyum sağladığını, kimlerin öncü ve kimlerin takipçi olduğunu gösterdi. Araştırmaya katılan 238 banka dijital olgunluklarına göre; “Dijital şampiyonlar”, “Akıllı takipçiler”, “Benimseyenler” ve “Dijitali geç takip edenler” olarak sınıflandırıldı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Polonya, Rusya, İspanya, İsviçre ise “Dijital şampiyon” kategorisinde yer aldı. Bu ilk 5, müşterilerine çok çeşitli dijital işlevsellik sağlayan, müşteri beklentilerini karşılayan ve modern mobil müşteri deneyimi sunan bankaların faaliyet gösterdiği ülkeler. Araştırmada geleceğin dijital şampiyonu olabilmek

için üç temel faktör öne çıkıyor: Geleneksel bankacılık ürün ve hizmetlerinin ‘dijitalleşmesi’ ile internet ve mobil bankacılığa dönüşümü, veri ve süreçlerin müşteri, üçüncü parti ve fintech startup’ları ya da ortaklardan oluşan bir ekosistem içinde sunulduğu platform tabanlı bir iş yaklaşımı olan ‘açık bankacılık’ adaptasyonu ve son olarak, geleneksel bankacılık ürün ve hizmetleri dışında birbirinden farklı hizmet sağlayıcılardan oluşan bir ekosistem aracılığıyla entegre ve uyum içinde sunulacağı, ‘bankacılığın geleceği – yeni dönemi’ adıyla bahsedilen ekosisteme dönüşümün tamamlanması. Deloitte Türkiye Kıdemli Ortağı ve Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Hasan Kılıç, raporun sonuçlarını şöyle yorumladı: “Dijital bankacılık liderleri çevresel faktörlerden doğrudan etkileniyor. Müşteri tercihleri ve pazar baskısı bu ülkelerdeki bankaların, müşterilerin beklediğinden daha hızlı dijital yetenekler geliştirmeye yönelmesine sebep olabiliyor. Türkiye’de dijital bankacılığın

olgunlaşması hem müşteri baskısı hem bankalar arasındaki daha iyi hizmeti sunabilme rekabetinden kaynaklanıyor. Yarının dijital şampiyonlarına sadece ‘bankalar’ demek mümkün değil. Gelecekteki şampiyonlar; ‘Açık Bankacılık’ ve ‘Bankacılığın Yeni Dönemi’ne kendilerini en iyi şekilde hazırlayan, kendilerini çeşitli platformlara dönüştürebilenler olacak.” Araştırmada Türkiye özelinde öne çıkan bazı bulgular şöyle: • Müşteri tercihlerine bakıldığında, Türkiye’de bankacılık hizmeti alan müşterilerin büyük çoğunluğu (%65) mobil bankacılığı kullanıyor. Yüzde 21’i internet bankacılığını kullanmayı tercih ederken, sadece geriye kalan yüzde 14’lük kısım tercihini hala şubelerden yana kullanıyor. • Geleneksel bankacılık servislerinin dijitalleşmesi açısından Türkiye, yüzde 50 ile EMEA ortalamasının (%40) üzerinde performans sergiliyor.

Deloitte Türkiye Kıdemli Ortağı ve Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Hasan Kılıç Bu sonuç ile bankaların da müşteriler gibi şube bankacılığından daha çok, mobil ve internet bankacılığına yöneldiği sonucu ortaya çıkıyor. Kullanıcılar hesap açma,

para transferi, kişisel hesapların yönetilmesi gibi günlük bankacılık işlemlerinin çoğunda dijital bankacılık hizmetlerinden faydalanıyor.

Finans dünyası, yeni paydaşlarla büyüyor KPMG’nin yatırım şirketi H2 Ventures ile birlikte hazırladığı ‘Fintech100’ listesinin beşincisi yayınlandı. ‘Lider 50’ ve ‘Gelişen 50’ kategorileri için 36 ülkeden şirketlerin seçildiği listeye bu yıl da ABD ve Çinli şirketler damgalarını vurdu. KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, “2018 Fintech100, küresel fintech pazarının gittikçe artan çeşitliliği ve ölçeğini yansıtıyor. Ödemeler ve kredi sektörlerinin hakimiyeti sürüyor, ancak varlık yönetimi de listedeki 14 şirketle oldukça popüler, Insurtech de 12 şirketle listedeki yerini koruyor. Bu yıl göze çarpan bir

gelişme de ‘neo bankaların’ listede 10 şirketle temsil edilmesi. Bu, dijital bankacılık modellerindeki büyümeyle birlikte neo bankaların artacağına dair inancımızı pekiştiriyor” yorumunu yaptı. Listeye giren şirketlerin risk sermayelerine olan destek 2018’de büyük artış gösterdi. Şirketler risk sermayesi yönünden 2018’de 52 milyar dolarlık büyüme gösterdi. Bu rakam geçen yılın listesindeki toplamın iki katından daha fazla, son 12 aylık süreçte de 27 milyar doların üzerinde bir sermayeye denk geliyor. Fintech100 listesine giren 26 şirket, son 12 aylık dönemde en az 100’er milyon dolarlık büyüme kaydetti.

‘Lider 50’ listesindeki ilk 4 şirketin geçen yılki toplam büyümesi 1 milyar doları aştı. Çinli fintech şirketlerinin listedeki hakimiyeti bu yıl da sürdü. Listenin ‘Lider 50’ bölümünde ilk beşte 3 Çinli şirket yer aldı. Listede birinciliği Ant Financial, ikinciliği JD Finance, dördüncülüğü ise Baidu kazandı. Üçüncülüğü alan Singapur şirketi Grab ise bu yıl listeye yeni girenlerden. Amerikan fintech şirketi Sofi ise yükselişe geçerek listede beşinci sıraya çıktı. Bu yılki listede 36 ülkeden şirketlerin yer alması, küresel rekabetin arttığının göstergesi. Bu rakam 2016’da 22, 2017’de ise 29 olarak açıklanmıştı.

Listeye ilk kez giren ülkeler ise Arjantin, Bahreyn, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, Ürdün, Malezya, Myanmar, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam ve Tayland. Listede toplamda 34 şirket ile ‘ödeme şirketleri’ ağırlığını koyuyor. Ödeme şirketlerini 22 şirket ile kredi kuruluşları, 14 şirket ile varlık yönetim kuruluşları, 12 şirketle sigorta şirketleri takip ediyor. Ant Financial şirketinin başını çektiği “çok amaçlı şirketler” (müşterilere çok çeşitli finansal hizmetler sunan fintech şirketleri) ise listenin zirvesinde. Listeye giren internet

devlerinin (Amazon, Facebook, Alibaba, Baidu ve Tencent) bu yıl finansal hizmetler alanında daha fazla yer almaya başladığı görülüyor. Dijital veya “neo bankalar” listede 10 şirkete ulaşarak pastadaki paylarını artırdı. Bunlar arasında Monzo, Number26, SolarisBank ve Starling Bank “Lider 50” listesine ilk kez giriyor. Bu yıl listede yer alan 12 şirketin, ‘ilk dijital para arzıyla’ sermayelerini artırdıkları göze çarpıyor. Bu şirketlerin Litvanya, Rusya, Tayland, Arjantin ve Barbados gibi gelişmekte olan pazarlardan çıktığı görülüyor.



16

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

Z kuşağı, iş dünyasını dönüştürecek Dell Technologies’in küresel araştırmasına göre, 1996 yılından sonra doğan ve Y Kuşağının ardından gelen Z Kuşağı, derin bir evrensel teknoloji anlayışının yanı sıra teknolojinin çalışma ve yaşama biçimlerimizi dönüştürme potansiyelinin de farkında. Araştırmanın Türkiye sonuçlarını değerlendiren Dell EMC Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu, “Dünya çapındaki yaşıtlarına kıyasla çok daha özgüvenli ve teknolojiye meraklı bir nesil Türkiye’de ortaya çıkıyor. Onlar için en son teknolojilerle çalışmak çok önemli ve belirleyici. İnsanların makinelerle entegre olarak çalışacağını düşünen bu nesil, kişisel veri güvenliğini de önemsiyor. Dijital dönüşüm ile birlikte yepyeni bir alanda rekabet edecek şirketlerin bu yeni çalışan nesline de uyum sağlaması rekabette ayakta kalmanın temellerinden biri” dedi. Dimensional Research

tarafından Dell için Ağustos - Eylül 2018 arasında 17 ülkede 12 binden fazla lise ve lise sonrası okullara devam eden öğrencilerle yapılan çalışmanın Türkiye sonuçlarında öne çıkanlar ise şöyle: • -Z kuşağının yüzde 57’si dünya ortalamasını aşarak, Ar-Ge gibi teknolojinin geliştirildiği alanlarda çalışmak istiyor. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 86’sı en son teknolojilerle çalışma konusunda ilgi göstererek tüm dünyadaki akranlarını geride bırakırken, ABD’deki akranlarına (yüzde 68) fark attılar. Türkiye’deki Z neslinin yüzde 66’sı aynı koşulları sunan bir iş yerinde sağlanan teknolojinin iş tercihinde önemli yeri olduğunu belirtirken, bu oran ABD’de ise yüzde 37. • Türkiye’deki Z jenerasyonunun yüzde

57’si, okuldan mezun olduğunda işe girerken çalışanlarda aranan teknoloji yetenekleri konusunda kendine güveniyor. Fransa’da bu oran sadece yüzde 40. Ancak, Türkiye’de her iki Z jenerasyonuna dahil olan gençten biri okul bitip işe başladığında çalışmadan tecrübe edinmek mümkün olmadığı halde çalışanlardan tecrübe istenmesinden endişe ediyor. • Veri analizi ve sonuçları değerlendirme yeteneklerinde de Türkiye’deki gençlerin yüzde 32’si mükemmel olduğunu düşünürken, dünya ortalamasını (yüzde 23) geride bırakıyor. Makinelerin yapabileceği çözümleri düşünebilme ve ifade etme konusunda da Türkiye’deki gençler yüzde 27 ile dünya

ortalamasının (yüzde 20) ve ABD’deki akranlarının (yüzde 19) üzerinde görüş veriyor. • Türkiye’deki Z jenerasyonunun yüzde 53’ü insan ve makinelerin entegre bir ekip olarak çalışmasını bekleyerek, bu alanda dünyanın en iyimser kitlesini oluşturdu. Türkiye’deki Z jenerasyonunun yüzde 43’ü 2030 yılında müşteri hizmetleri işinin yerini teknolojiye bırakacağını düşünüyor. • Dünya çapında Z jenerasyonu, ilk kez bir şey yapmaya ihtiyaç duyduklarında değişik gruplardan tavsiyeler almayı tercih ediyorlar. İngiltere’de ebeveynlere ya da daha yaşlı insanlara danışılırken, Fransa’da arkadaşlara güveniliyor. Türkiye’de ise Z jenerasyonu ilk kaynak olarak ve iş

yerinde bir ihtiyacı olması durumunda YouTube videolarını tercih edeceğini belirtiyor. • Teknolojiyi kullanırken kişisel verinin güvenliği Türkiye’deki Z jenerasyonu için (yüzde 61) dünya ortalamasının (yüzde 44) üzerinde önem taşırken, sosyal medya paylaşımlarına dikkat etmede (yüzde 61) ortalamanın (yüzde 72) gerisinde kalıyor. • Türkiye’deki Z jenerasyonu iş arkadaşı ya da yöneticisiyle telefonda (yüzde 38) iletişim kurmayı tercih ederken, dünya ortalaması yalnızca yüzde 21. ABD’de bu oran yüzde 11’e kadar düşüyor. Dünyadaki Z jenerasyonun yüzde 43’ü, ABD’deki aynı jenerasyonun yüzde 47’si yüz yüze görüşmeyi tercih ederken, Türkiye’de bu oran sadece yüzde 31.


www.kocdigital.com


YSK Başkan Nihat Yavuz:

Bilgisayarlı seçim için top, siyasilerde • Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Nihat Yavuz, BT/haber'e verdiği demeçte, tüm seçmen kütük bilgilerinin bilgisayarlı ortamda tutulması ile ilgili olarak, kendi görevleri olmadığı halde 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkındaki yasanın bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin bir yasa önerisi hazırladıklarını söyledi.

• Ancak konuya siyasi partilerin gereken önemi göstermediğinden yakınan Yavuz, şunları söyledi:

• Yasal düzenleme yapıldığı takdirde 1 yıl içinde tüm seçmen bilgilerinin bilgisayar ortamına aktarılabileceğini söyleyen YSK Başkanı Nihat Yavuz, "Sistemin 1996 yılında yapılacak olan genel seçime yetişmesi için bir an önce yasanın çıkması gerekiyor" dedi. Ayrıca, yasanın yanı sıra söz konusu çalışmanın yapılabilmesi için 25 milyon dolar gerektiğini de bildirdi.

"Yetkililer her seçimden sonra ilkel olarak niteledikleri uygulamalardan şikayet ederler. Ama, bir süre sonra bunları unuturlar. Biz Yüksek Seçim Kurulu olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Şimdi siyasilerin parmak kaldırıp, yasayı geçirmeleri gerekiyor."

BYK'nın yeni hedefi, koordinasyon ve

• Öte yandan, Ankara'nın gündeminde erken genel seçim var. 12 Kasım 1995 tarihi kulislerde dolaşan erken genel seçim gerçekleşirse, seçmen kütükleri konusunda bir çalışma yapılmadığı için, başta siyasilerin şikayet ettiği, "ilkel" bir genel seçim daha yapılmış olacak.

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

Yazılım

sektöründe sözleşmeli dönem başlıyor Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın eser sahipliği bölümü son derece açık. Yazı­ lım şirketlerinin eser sahibi olabilmesi için çalışanları ile sözleşme yapması

5 yıl süreyle Türkiye Bilişim Derneği (TBD) bünyesinde bir çalışma grubu olarak faaliyet yürüten Bilişim Yüksek Konseyi (BYK), şimdi yeni kimliğiyle sektörün hizmetinde. TBD bünyesinden çıkarılarak özerk bir kurul niteliğine kavuşan BYK'nın yeni Başkanı Bülent Gönç, BYK'nın yeni yapısı ve hedefleri konusunda ilk demecini BT/haber'e verdi.

(Ayrıntılı haber sayfa 9'da)

Vergi dairelerinin otomasyonu devam ediyor

Sermayeler artacak

Genel anlamda vergi kaçaklarını önlemek amacıyla başlatılan

Haziran sonunda yürürlüğe giren Türk

Tek Vergi Numarası uygulaması çerçevesinde 11 ilde (Ankara,

Ticaret Kanunu'nda değişiklik yapılma­

istanbul, izmir, Kayseri, Manisa, Gaziantep, Konya, Adana,

sıyla ilgili Kanun Hükmünde Kararname,

Kocaeli, Aydın ve Bursa) vergi dairelerinin otomasyonu tamam­

şirketlerde

landı. Önümüzdeki günlerde ise Denizli, Hatay, Antalya ve Sam­

kılıyor. Kararname, yeni şirket kurmak

sun vergi dairelerinin otomasyona geçeceği öğrenildi.

isteyenlere, anonim şirket için en az 5

sermaye

artırımını

zorunlu

Uygulamayla otomasyona geçen illerde kayıtlı vergi mükellef­

milyar, limited şirket için ise 500 milyon

lerinin, toplam mükellef sayısına oranı yüzde 85'e çıkmış olacak.

lira sermaye sınırı getiriyor. Halen kuru­

Yarı otomasyonlu bir sistemi öngören bu uygulamada, otomasyo­

lu şirketlerin ise, 2 yıl içinde sermayele­

na geçen vergi daireleri, tahakkuk ve tahsilat işlemlerini bilgisa­

rini belirtilen limitlere çıkartmaları gere­

yarla yaparken, diğer iki fonksiyon olan takip ve muhasebe iş­

kiyor. Üstelik Bakanlar Kurulu, bu mik­

lemleri ise henüz otomasyon kapsamı dışında tutuluyor.

tarları on katına çıkarma yetkisine sahip.

(Ayrıntılı haber sayfa 4'de)

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

Mimarlar Odası ve I B M , M O B B İ S ' İ gerçekleştiriyor (Sayfa 2) Bilim, demokrasi ve Internet konferansı (Sayfa 3) Aydın Yazılım, uluslararası projelere imza atıyor (Sayfa 8) Empa'dan şirkedere, 'Pentium'a geçin çağrısı (Sofya 8) Şimdi de Macintosh benzerleri (Sayfa 10) ismail Besler: Yaratıcılığın

Hukuki literatür kafaları karıştırdı ama,

bütünlük

Bu sayıda...

gerekiyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 7'de)

sınırlarında bir çift estetik göz (Sayfa

18-19)

Index, PC'de tam gaz... (Sayfa 24) Servodata, Progress yazılımları için dağıtıcılar belirliyor (Sayfa 24)



20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

Riskleri (hala) yeterince ciddiye almıyoruz Risk, emeklilik ve sağlık konularında profesyonel hizmetler sunan Aon’un iki yılda bir iş ortaklarıyla paylaştığı Global Risk Yönetimi Anketi’nde, siber riskler, hem 2017 verilerinde hem de 2020 öngörülerinde ilk 5 risk arasında konumlanıyor. Aon’un araştırmalarında, siber risklerin, FBI bulguları ile paralel olarak, Kuzey Amerika ekonomilerinde bir numaralı risk olarak algılandığı görülüyor. Aon Türkiye’nin Temmuz 2018’de yaptığı Türkiye Risk Yönetimi Araştırması’nda ise siber riskler 12’inci sırada yer almıştı. Siber risklerin 2018 yılı içinde dünyanın gelişmiş ekonomilerine kıyasla, Türkiye’nin risk odağında daha alt sıralara düştüğü görülüyor. Aon Türkiye Eş CEO’su Selda Oknas, “Siber risklerin sıralamadaki yerinin Türkiye’de yükseleceğini beklemekteyiz” dedi ve şöyle devam etti: “Siber tehditler karşısında, veri ve analitiğe dayalı öngörüler şirketlerin en güçlü silahı olacak. Bu zorlu mücadelede rehberlik etmek için iki yılda bir Global Risk Yönetimi Anketi’ni iş ortaklarımızla paylaşıyor, risk öngörülerini onlardan dinliyoruz. Bu anket, Türkiye sonuçlarını küresel sonuçlarla beraber görme imkânı sağlıyor. Dünyanın önde gelen firmalarından oluşan bin 800’ü aşkın firmalar incelendiğinde, her iki firmadan birinin siber risk değerlendirmesi yaptığı (yüzde 53), her üç firmadan birinin de siber poliçe ile teknoloji risklerini teminat altına aldığı (yüzde 33)

görülüyor. Bu istatistiklerin düzenli şekilde yükseldiğini gözlemliyoruz. Karşılaştırmalı sonuçlara göre formal bir siber risk değerlendirmesinin yapıldığı sektörler arasında sigortacılık, bankacılık ve eğitim sektörleri önde geliyor. Sağlık sektörünün yüzde 57’si, telekomünikasyon sektörünün yüzde 50’si, perakende sektörünün ise yüzde 47’si siber risklerin kendilerine nasıl zarar vereceğini değerlendirmiş. Buna karşılık inşaat, çimento, plastik, kauçuk ve toptan ticaret sektörlerinin siber risk değerlendirmesinde geriden geldikleri görülüyor. Bu dönüşüm süreçleri esnasında firmalar kendilerini yeni risklere açtıklarından gerekli önlemleri şimdiden almaları tedbirli olacaktır. Dünyanın ileri gelen firmalarında çalışan üst düzey yöneticiler ‘siber risklerin ölçülmesini’ sadece BT departmanlarına bırakmıyorlar. Firmaların yüzde 38’inde risk yönetimi departmanının, yüzde 19’unda ise hukuk ve uyum departmanlarının siber risk değerlendirmesine katıldığını görüyoruz. Bölgeler bazında Kuzey Amerika (yüzde 46) ve Asya Pasifik’teki (yüzde 55) firmaların risk yönetimi bölümleri siber riskler konusunda aktif olarak çalışıyorlar. Siber riskler, küresel bazda hem 2017 sonuçlarında hem de 2020 öngörülerinde ilk 5 riskten biri olarak değerlendirilirken, Aon Türkiye 2018 Risk Yönetim Anketi’ne katılan Türk yöneticilerin öngördüğü ilk 10

Aon Türkiye Eş CEO’su Selda Oknas risk arasında ise yer almıyor. Bu durum, ülkemizde siber suçlara ilişkin farkındalığın ve/ veya önceliğin halen istenilen düzeyde olmadığını gösteriyor. Bu rakamların hepimiz için bir uyarı niteliği taşıdığını düşünüyorum.” Bir e-posta ile Emniyet’i haberdar edebilirsiniz Siber tehlikelerin analizi için yeterli bilgi havuzunun oluşturulması siber suçlarla mücadelede kilit rol oynuyor. Bu amaçla 2000 yılında FBI’a bağlı olarak kurulan İnternet Suçları Şikâyet Merkezi (IC3) topladığı siber istihbaratı, kamuoyunda farkındalığı artırmaktan uluslararası operasyonlarda işlevsel hale getirmeye kadar birçok alanda kullanılmak üzere ilgili devlet kurumlarıyla paylaşıyor. FBI’ın yayınladığı İnternet Suç Raporu, FBI’a bağlı İnternet Suçları Şikâyet Merkezi’ne (IC3), 2017

yılında siber saldırganların faaliyetlerinden etkilenen kişi ve/veya kurumdan gelen 301 bin 580 şikâyet sonucunda 1,4 milyar dolarlık bir maddi kayıp meydana geldiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de ise Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı siber suçlarla mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Selda Oknas, siber suçlarla etkin mücadelede bu tür kurumlarla işbirliğinin önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Firmalar başlarına bir saldırı geldiği zaman, itibar kaybı riskini göz önüne alarak, çoğu kez bunu gizli tutmayı tercih ediyor. Ancak, durum ne olursa olsun, mutlaka yasal merciler devreye sokulmalı. En azından siber@egm.gov. tr adresine gönderilecek bir e-posta ile Emniyet Genel Müdürlüğü haberdar edilmeli. Saldırı sonrası adli analiz de

önemli. Saldırı sonrasında iş kesintisi endişesine düşen yöneticiler hem delil olarak hem de daha sonraki saldırıları önlemek için kullanılabilecek bulguları toplamayı ihmal edebiliyor. Oysa siber saldırı sonucu ortaya çıkacak maliyetler ‘sigortalanabilir’ maliyetler ve uzun vadede siber direncin artmasını sağlayacak önemli bir konu. Yaptığımız bir araştırmada, Google Trends verilerini kullanarak il bazında siber vaka dağılımını inceledik. Gelişmiş metropoller ve şehirlerin yanı sıra, Anadolu ve Doğu Anadolu'daki şehirlerimizde de siber saldırı kuşkusu ile sık sık internetten ‘siber ihbar’ araması yapıldığı ortaya çıkıyor. Bu kelimelerle yapılan Google arama verileri sıralamasında Sivas, Kahramanmaraş, Konya, Kayseri, Elâzığ ve Samsun’un 7. sıradaki İstanbul’dan daha üst sıralarda yer alması, tehlikenin ülkemiz coğrafyasına ne kadar yayıldığını, siber tehlikelere karşı ivedilikle önlem almaya ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. FBI’ın raporu, siber ortamda bankacılık ve finansal aldatmaca yoluyla gerçekleştirilen siber saldırılara da dikkat çekiyor. Raporda, 2015’te siber ortamda kendilerini banka çalışanı gibi tanıtan kötü niyetli kişilerin yatırım amaçlı olarak 7 milyon dolar topladığı hatırlatılıyor. Aon Stroz Friedberg uzmanları da bankacılık sektörüne yapılan saldırıların bir trend oluşturduğunu ve bu trendin 2015’ten beri sürdüğünü paylaşıyor. 2015’ten bugüne kadar dünya genelinde bankacılık sektörüne yapılan siber saldırıların yarattığı toplam kaybın ise en az 200 milyon dolar olduğu belirtiliyor.”


Dünyanın Çalışma Yöntemini Birlikte Değiştirelim Hitachi Vantara

HitachiVantara.com


Hükümetler nihayet BT'nin farkına varıyor Mesut Yılmaz başkanlığın­

yeni hükümetin programın­

MERNIS, yazılım ihracatı,

usanmadan sürdürdüğü ça­

Bu sayıda...

• BusinessObjects, Dataserv ile Türkiye pazarında (Sayfa 7)

da kurulan Türkiye'nin 55.

da, B T ' y e en fazla eğitim

teknopark yasası, Internet

banın ve geçtiğimiz hafta

hükümeti, geçtiğimiz hafta

konusunda yer verildi. Prog­

ve kamu ihaleleri gibi baş­

YASAD, T B D , T B V ve

programını açıkladı. Yeni

ramda bilgi teknolojilerine

lıklara yer verilmiyor.

Tübisad'ın başkanlarının im­

hükümetin programı bugüne

ekonomi, kültür, altyapı ve

Program, her ne kadar

kadar bilgi teknolojilerine en

adalet başlıkları altında da

böyle önemli konulara yer

gönderilen açık mektubun

fazla yer veren program

değinildi.

vermese v e B T konusunda

etkisi büyük. Mektup, lider­

finans

lerin ve hükümetin B T ' y e il­

(Sayfa 10)

özelliğini taşıyor. İlk olarak

zasıyla hükümet ve liderlere

• Yön, yönünü belirledi: Otomotiv, inşaat ve

Bilgisayar destekli eğitim­

somut çözümlerden ç o k ge­

54. hükümetin programında

den KOBİ'lerde bilgi tekno­

nel çözümler içerse de, bilgi

gisini artırmak, bilgi ve

yer alan bilgi teknolojilerine

lojileri kullanımına, TT'nin

teknolojilerine ö n e m verme­

iletişim teknolojilerinin

• Anixter, HP ağ

yeni hükümetin de ö n e m

özelleştirilmesi ile telekomü­

si açısından sektörümüz adı­

önemini vurgulamak, BT ile

ürünlerini de dağıtacak

vermesi artık hükümetlerin

nikasyon lisanslarından

na büyük bir gelişme olarak

ilgili hedeflerin hükümet

(Sayfa 12)

BT'nin farkına vardıklarını

ULAK-NET'e destek verilme­

değerlendirilebilir.

programlarında aynntılı

gösteriyor. "Seçim ve Çözüm

sine kadar birçok konunun

Hükümeti" niteliğindeki

ele alındığı programda BT

BT sektörünün gerek sivil

lamak amacıyla hazırlanmış­

ANAP, DSP ve DTP'nin CHP

ile ilgili bir bakanlığın kurul­

toplum örgütleri gerekse şir­

tı.

desteği ile kurmuş olduğu

ması, elektronik seçim,

ket yetkililerinin yıllarca

Bu gelişmede kuşkusuz

olarak yer almasını sağ­

(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

Ortadoğu Bölgesi Emre Berkin'den sorulacak

Türkiye gecikmenin bedelini ödüyor

10 gün yerine 6 ayda sayım

1993 yılından bu yana Micro­ soft'un Genel Müdürlüğünü başa­ rıyla yürüten Emre Berkin'in görev tanımı genişledi ve Microsoft'ta üst

• IBM Türk'te hareketli günler (Sayfa 12) • Önce etiketleri, sonra kendisi geldi (Sayfa 16) • Avrupa ülkeleri de elektronik ticaret politikasını belirledi (Sayfa 24) • Data General: Gelecek Intel tabanlı Windows

Ülke olarak bilgi teknolojisi olanaklarından

yönetime getirildi. Berkin, Micro­

yararlanmamanın bedelini bu kez de olası bir

soft'un Ortadoğu ve Türkiye Genel

platformunda

nüfus sayımında yaşayacağız. 10 günde tamam­

Müdürü olarak atandı.

(Arka

lanacak nüfus sayımı için yaklaşık 6 ay uğraşı­

(Ayrıntılı

lacak. Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanı Sıddık Ensari, bu sürenin kısaltılmasının tek yolunun BT'den yararlanmak olduğunu söyledi. (Ayrıntılı

haber sayfa 3'te)

EVRENSEL

Bilişim'97'ye 'Kristal

Elma Başarı Ödülü' Bilişim'97 reklam kampanyası, Türk reklamcılarının Oscar'ı kabul edilen Türkiye Reklam Ödülleri Yarışması'nda Kristal Elma Başarı Ödülü aldı. Klan İletişim Hizmetleri tarafından hazırlanan " F ı r t ı n a " isimli Bilişim'97 reklam kampanyası, belirli bir

AKIN EVREN

kategoride yer almayan eserlerin değerlendirildiği

Elektronik demokrasi Cumhuriyet'in birinci sanayi devriminin tarımsal yapıyı çatırdattığı yörelerden biri Safranbolu'dur. Biraz da askercil kaygıların sonucu bir bataklığın ortasına kurulan Demir Çelik Fabrikaları köylülükten işçiliğe ve kentliliğe geçişin sosyal dalgalanmalarını birlikte getirmiştir. Yeni oluşumun sağladığı hızlı gelir artışı, sosyal yaşamda, değişen aile boyutları ve yerleşim mekanında hızlı değişiklikler yaratmıştır. (Devamı

2.

sayfada)

"Çeşitli (Diğerleri)" dalında Kristal E l m a Başarı Ödülü'ne layık bulundu. Bilişim'96'nın hemen ardından başlatılan reklam kampanyasında, "Fırtına bitti mi sanıyorsunuz? Bilişim'97'de çok daha şiddetli bir fırtına sizi bekliyor" sloganı ile Bilişim'97'nin daha büyük ve daha etkili bir organizasyon olacağı mesajı veriliyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen ve toplam 936 eserin katıldığı yarışmada "Kristal Elma"yı Zeki Triko'nun Atatürk mayolu reklamı alırken, "Altın Elma"yı da Garanti Bankası'nın "Cumartesi Açık" isimli çalışması kazandı.

haber sayfa 2'de)

sayfa)


Citrix, 2018’i de zirvede bitiriyor Türkiye bilişim sektörünün referans yayını BTHaber 25. Yılını kutlarken, teknoloji dünyasının lider firmalarından Citrix de 2019’da 30. Yılını kutlamaya hazırlanıyor. Dünyadaki uygulamaları ve verileri her yerde her zamanda, tüm cihazlarda güvenli ve erişime kolay hale getirmek vizyonuyla hareket eden Citrix, bir yılı daha zirvede kapatıyor. ortaya çıkaracak, müşteri bağlılığı sağlayacak ve işini ileriye götürecek şekilde esnek, akıllı ve güvenli biçimde çalışmalarını sağlayan akıllı dijital çalışma alanları yaratmak için gerekli olan tüm teknolojilerde lider olarak kabul edildi. Üç alanda lider firma Citrix Günümüzde artık insanlar her yerde çalışılabiliyor. Çalışanların da istedikleri cihazları kullanarak her zaman bağlı kalabilmeleri bekleniyor. 2018 yılında Citrix, mobilite çözümlerine odaklanan üç IDC MarketScape raporunda lider konumunda yer alıyor. Diğer yandan, çalışma alanlarının esnek olmaları gerekiyor. Ancak aynı zamanda güvenli olmaları da gerekiyor. Citrix dijital çalışma alanları çözümleri sayesinde şirketler çalışanlarına, kullanmayı tercih ettikleri tüm uygulamalar için tek bir birleşik deneyimle erişim sağlayabiliyor, böylece çalışanlar istedikleri gibi çalışırken şirketler, uygulamalarının, bilgilerinin ve cihazlarının güvende olduklarından emin olmak için çalışanların davranışlarına ve bulundukları ortama göre dinamik olarak güvenlik politikaları uygulayabiliyorlar.

Türkiye bilişim sektörü yayıncılığında tam 25 yıl. İlk günden bu yana BTHaber, Türkiye bilişim dünyasında hep doğru haberleri, nitelikli yorumları, değerli veri ve araştırmaları yayınlayan, sadece haber vermekle yetinmeyerek, sektörün gündemini de belirleyen, sektörün oyuncularına yol haritalarını çizmede yardımcı olan bir yayın oldu. Bu büyük başarı hikayesinin altına imzasını atan BTHaber’i Citrix olarak kutluyoruz. Bu çeyrek asırlık çınarı yaratan, emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Citrix olarak biz de teknoloji dünyasında çeyrek asırı aşmış bir firma olarak her geçen üstüne koyarak 2018’de 29. yılımızı kutladık. 1989’da ABD’de kurulan firmamız, 30. yaşına girmeye hazırlanırken, şu anda global bir teknoloji firması haline gelmiştir. Citrix çözümleri dünya çapında Fortune 100 şirketlerinin % 99’u ve Fortune 500 şirketlerinin % 98’i dahil olmak üzere 400 binden fazla kuruluş tarafından kullanılmaktadır. Citrix olarak, kuruluşların güvenlikten taviz vermeden inovasyonu hayata geçirmesini, müşterileri kendine bağlı tutmasını ve üretkenliği yükseltmesini sağlayan birleşik iş yeri, ağ ve analitik çözümleriyle daha iyi bir çalışma şekli sunuyoruz. Citrix sayesinde kullanıcılar, kusursuz bir iş deneyimine erişirken BT de karmaşık bulut ortamlarında çeşitli teknolojileri korumak, yönetmek ve izlemek için birleşik bir platforma sahip oluyor. İnsanlar istedikleri yerden, istedikleri zaman güvenle çalışsın diye Konu insanların istedikleri yerden, istedikleri zaman çalışmaları olduğu zaman artık akla Citrix teknolojileri geliyor. Citrix olarak bu çözümleri sağlamakta bir lider marka olarak tanınıyoruz. 2018 yılında şirketimiz, çalışanların inovasyonları

Geçtiğimiz ay Citrix, bağımsız bir araştırma şirketi olan Forrester Research, Inc. tarafından Birleşik Uç Nokta Yönetimi çözümleri konusunda da lider seçildi ve ürün vizyonu, invovasyon taahhüdü, ürün desteği ve hizmetleri, uygulama güvenliği, veri güvenliği ve kimlik ve erişim yönetimi kriterleri konularında mümkün olan en yüksek puanları aldı. 2009’da hedefler yine büyük Tüm bu verilerin ışığında, 2018’i de ana işimiz olan ve odaklandığımız alanlarda lider teknoloji sağlayıcısı olarak kapatmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Citrix’te ilerlememizi sağlayan tek bir ilkeye odaklanıyoruz: dünyadaki uygulamaları ve verileri güvenli ve erişime kolay hale getirmek. Her yerde. Her zaman. Ve tüm cihazlarda veya ağlarda. Teknolojinin mükemmel bir özgürleştirici olması gerektiğine inanıyoruz. Kuruluşları, üretkenlik ve yeniliğin sınırlarını zorlamak adına özgürleştirmek. Kişilerin her yerde ve her zaman çalışmasını desteklemek. Ve BT’ye kritik sistemlerin her zaman erişilebilir ve güvenli olacağının gönül rahatlığını sağlamak. Bu nedenle de Citrix’te insanların, kuruluşların ve diğer öğelerin güvenli bir şekilde bağlandığı ve erişilebilir olduğu bir dünyayı destekleme misyonunu sürdürüyoruz. Tüm işlerin dijital olduğu bir yer. Müşterilerimizin, olağan dışı olanı mümkün hale getirmeleri için desteklendikleri bir dünya. Bunu, her zaman ve her yerde uygulamaların ve verilerin güvenli sunumu için dünyanın en iyi entegre teknoloji hizmetlerini inşa ederek gerçekleştireceğiz. 2019’da da yine dünyada ve Türkiye’de dijital dönüşüm yolculuklarında müşterilerimizin en büyük destekçilerinden biri ve en doğru iş ortağı Citrix olacaktır.

advertorial

Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin


BThaber

24 SAVUNMA

14 - 20 OCAK 2019

Savunmanın da odağında yapay zeka var! STM Genel Müdürü Murat İkinci ise STM’nin, mevcut danışmanlık tecrübesini, bilgi birikimini, veri analiz ve işleme yeteneğini, teknolojik alt yapı ve insan kaynağı gücünü, ThinkTech ile teknoloji tabanlı öngörülere çevirdiğini belirtti. İkinci, “Yapay zekanın, yeni savunma stratejilerinde özellikle de terörle mücadele boyutunda kullanılmaya başlanmasının etkilerini ve geleceğini gündeme taşıyoruz. Karar vericilerin bilgi ihtiyacını amacına uygun ve stratejik bir şekilde sürdürülebilir bir şekilde karşılamayı hedefliyoruz” dedi. Teknolojik düşünce merkezi STM ThinkTech, düzenlediği bir panel ile savunma ve bilişim alanındaki gelişmeleri masaya yatırdı. Panele konuşmacı olarak Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Genelkurmay Genel Plan Prensipler Bşk. Hava Tümgeneral Reha Ufuk Er, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, TÜBİTAK Bilgem Başkanı Prof. Dr. Hacı Ali Mantar ile Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersel Aydınlı katıldı. STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.;

ThinkTech ile bölgesel ve küresel stratejiler, teknolojik öngörüler, olası senaryolar ve karar destek sistemleri geliştirmek amacıyla, savunma–güvenlik ve mühendislik-teknoloji alanlarında sahip olduğu bilgi birikimi ile insan kaynağını etkin kullanmayı hedefliyor. STM, ThinkTech markası altında geliştireceği öngörüler ve stratejik çözümler için akademisyenler, vakıflar, üniversiteler, yüksek teknoloji üreten firmalar, kamu kurumları ve karar vericilerle işbirliğinde olacak. Panelde konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Askeri kabiliyetlerin ve ülke güvenliğine dair stratejilerin

gelişimi, teknolojiyle doğrudan bağlantılı. Stratejik, ekonomik ve teknolojik öngörü yetisi bir arada kullanıldığı zaman, modern ihtiyaçlara yanıt verebilen bir savunma kapasitesinin inşası da mümkün olur. Bu açıdan STM, ThinkTech Düşünce Merkezi ile Türkiye’nin savunma gücüne ve ülke güvenliğine yönelik öngörülere önemli bir katkı sunacak” dedi. Demir, yapay zekanın başlıca özelliklerinin; hızlı karar alabilmek, kendini iyileştirme, öngörü yapabilme, özerklik, yenilenme, başarım, eğitim, keşif ve istihbarat olduğunu hatırlatarak, bu konudaki çalışmaların önemine dikkat çekti.

STM, faaliyet alanını daha da genişletiyor Dünyanın önde gelen savunma sanayi şirketleri arasında yer alan STM (Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret), siber güvenlik ve bilişim alanındaki tecrübesini uluslararası anlaşmayla tescilledi. IDEAS 2018’de Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) öncülüğünde STM ile Pakistan Air University arasında DoU (Ortak Anlayış Belgesi) imzalandı. Bu anlaşmayla STM; bütünleşik siber güvenlik, büyük veri ve bilişim alanındaki yetkinliklerini ihraç etmiş oldu. Böylece SSB liderliğinde STM’nin askeri denizcilikle başlayan iş birliği farklı

projelere taşınıyor. STM, IDEAS 2018’de ‘Air University’le siber güvenlik ve bilişim alanında DoU anlaşmasına imza attı. İmza töreni SSB Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, STM Genel Müdürü Murat İkinci, Pakistan Air University Rektör Yardımcısı Maraşel Marshal Faaiz Amir ve yetkililerin katılımıyla gerçekleşti. Anlaşmayla Pakistan’ın siber güvenlik alanında stratejilerini belirleyen ve Pakistan Ulusal Siber Güvenlik Merkezi National Centre of Cyber Security (NCCS) kurulumundan sorumlu kurum olarak atanan Pakistan Air Üniversitesi’nin siber güvenlik alanında yetkinlikleri arttırılacak. Anlaşmayla STM, Pakistan Air University öğrencileri ile öğretim üyeleri için siber güvenlik, bilişim alanında özel eğitim ve staj programları organize edecek, uluslararası konferanslar, çalıştaylar düzenleyecek, yüksek lisans programlarında araştırma projelerine danışmanlık verecek. Üniversite de Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’nin (NCCS) kurulması için altyapı çalışmalarına destek verecek. Bu anlaşmayla; STM’nin bütünleşik siber güvenlik çalışmaları ve kabiliyetleriyle Pakistan’nın milli siber güvenlik yetkinliklerini arttırması hedefleniyor.

Havelsan ve PTT arasında işbirliği Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.) ile Havelsan, 26 Aralık 2018 tarihinde e-Dönüşüm uygulamaları ile ilgili bir işbirliği protokolü imzaladı. İki kurum arasında e-Fatura ve e-Arşiv Fatura özel entegratörlük hizmetleri ile e-Defter uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleyen protokole PTT A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik ile Havelsan Genel Müdürü ve CEO’su Ahmet Hamdi

Atalay imza attı. Protokole göre, Havelsan’ın e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter gibi e-Dönüşüm uygulamaları PTT A.Ş. tarafından sağlanacak. PTT A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, elektronik hizmetler ve teknoloji başta olmak üzere Havelsan ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirterek, birlikte marka projeler geliştirilebileceğini vurguladı. Havelsan Genel Müdürü ve

CEO’su Ahmet Hamdi Atalay ise Havelsan’ın yazılım alanında ulaştığı noktaya işaret ederken, teknolojiyi üretmenin yanı sıra ihraç etmenin de önem taşıdığını, Havelsan’ın bu konuda da çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. Havelsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Şenol’un da yer aldığı protokol imza töreninde iki kurum arasında teknoloji çalışma grubu oluşturulması yönünde görüş birliğine varıldı.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



26 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Sektörün gelişimine önemli katkı sağladı” TÜBİSAD, 40 yıldır, ülkemizde, bilgi teknolojileri, telekomünikasyon, yeni medya, internet ve tüketici elektroniği alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin güçlü ortak sesini temsil etmektedir. Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yüzde 95’in üzerinde bir paya sahip olan, 200’e yakın TÜBİSAD üyesi şirket, Türkiye'de yıllık 117 milyar liralık ticaret hacmini yönetmektedir. 2018 Şubat’ında yayınladığımız “Türkiye’nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü” raporunun bulgularına göre; Türkiye geçtiğimiz

5 yılda “Dijital ekonomiye dönüşüm” konusunda önemli adımlar attı. Bilişim sektörü altyapısını geliştirdi ve şirketlerde bilişim teknolojileri kullanımında belli bir mesafe alındı. Kamunun altyapı oluşturmada ve e-devlet hizmetlerinin kalitesinde sağlamış olduğu gelişme, bilişimin şirketler ve vatandaşlar tarafından daha yaygın olarak kullanılması için önemli oldu. Ancak Türkiye’nin bu alanda kat ettiği mesafeyi, diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda hak ettiğimiz yerden oldukça geride olduğunu görüyoruz.

TÜBİSAD’ın stratejik önceliği Türkiye’nin bilişim ile atılım yapması ve dijital ekonomiye dönüşümü. Dijital dönüşüm kamu ve büyük işletmelerin yanı sıra KOBİ’lerde, toplumda ve bireylerde de olmalı. Bireylerin teknolojik değişime adapte olması; yeni teknolojiler için talep yaratmak, yeni teknolojileri üretebilecek becerilere sahip olmak, çalışma modellerinin değişimi ve istihdam imkanları gibi açılardan önemli. Türkiye’nin, yüksek teknolojiye dayalı dijital ekonomiye geçişini sağlamak, bilgi toplumuna geçiş ve Türkiye’nin bu

alanda bir dönüşüm yaşaması istihdam konusunda da fayda sağlayacaktır. TÜBİSAD olarak Türkiye’nin dijital ekonomiye dönüşmesi için gerek komisyon çalışmalarımızla gerekse de oluşturduğumuz raporlarla bu sürece tüm gücümüzle destek veriyoruz. BThaber de yayın hayatına başladığı günden bu yana, bilişim sektörünün tüm paydaşlarına ve karar vericilere önemli bir yol gösterici oldu. Dijital ekonomiye geçiş sürecinde bu dönüşümün toplumun geniş kesimlerince benimsenmesinde etkili

TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca oldu ve sektörün gelişimine önemli katkılar sağladı. BThaber'in 25. yılını kutluyor ve daha uzun yıllar başarılı yayın hayatının devam etmesini diliyoruz.”

“Sektörümüzün sesi oldu”

Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkanı Doğan Ufuk Güneş

“Tüm dünyada yeni bir ekonomi ve gelecek yeni teknolojiler ile yeni bir çağa adım atmaktayız. Örneğin; akıllı ulaşım sistemleri ve sürücüsüz araç teknolojileri yakın gelecekte otomotivden inşaata tekstilden, sağlığa kadar pek çok alanda malzeme ve kompozit teknolojilerinin yenilenmesini sağlayacak. İnsan beynini örnek alan cognitive bilgisayarlar ve

data stream üzerinden nano saniyeler süresinde matematiksel modelleme yapan yeni programlama dilleri ile bilişsel yeteneklere sahip robotların hayatımıza gireceği yeni bir çağın tam başlangıcındayız. Bundan 100 yıl önce ‘elektrik’, ekonomiler için nasıl itici güç oldu ise, şimdi aynı itici gücün yapay zeka ile hayatımıza etki edeceği

biz zaman dilimindeyiz. Amerika’nın ‘Dijital Dönüşüm’, Almanya’nın ‘Endüstri 4.0’ olarak sunmaya başladıkları, Çin’in de ‘Made in China 2025’ kavramıyla katılacağı bilgi ekonomisi temelli dönüşüm ve teknolojilere, ülke olarak yerli ve milli teknolojilerimiz ve paradigmalarımızla hazır olabilmeliyiz. BThaber’in 25 yıldır sektörümüzün içinde olması bize çok büyük

güç verdi. Sektör henüz bu kadar büyümemişken, sesimizin duyurulması noktasında yanımızda hep BThaber vardı. Bizim için sektörümüz için yaptıklarını unutmamız mümkün değil. Dile kolay 25 yıl geçmiş. Sektör olarak biz BThaber’le büyüdük, BThaber bizimle büyüdü. Ümidimiz, nice 25 yıllarda yine beraber büyümek.”

“Rehberlik görevini üstleniyorsunuz” “Ülkemizin uluslararası arenada rekabet avantajını elde etmesi ve söz sahibi olabilmesi için sektörümüzdeki yerlilik oranlarının artırılması, kesintisiz internet hizmeti, fiber altyapı ve dijital verilerin ülke içinde saklanması gibi çoğu konuda çalışmalarımıza ağırlık vermeliyiz. Özellikle yeni geliştirmelerin önünü açabilmek için fiber altyapı uzunluklarımızı dünyayla yarışır bir seviyeye getirmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki ülkelerin gelişmişlik seviyeleri erişim altyapıları ile doğru orantılı ve bilgi ve iletişim teknolojileri ülkelerin kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde

kritik role sahip. Yeni ve milli teknolojik atılımlar yapmamız için hızlı, kesintisiz ve kaliteli bir iletişim altyapısı kurmalıyız. Bu noktada hem sektör temsilcilerinin birlikte hareket etmesi hem de siyasi bir sahiplenmenin ortaya konması gerekiyor. Mayıs 2018’de imzalanan ve fiber altyapıların ücreti karşılığında kiralanmasına olanak veren protokolün gereğini bir an önce hayata geçirmeliyiz. Teknolojik gelişmelerin hayata geçirilmesinde ve ülkemizdeki şirketlerin dijital dönüşümünü başarıyla tamamlamalarında, kesintisiz internet hizmetleri almaları da oldukça önemli. Bilgi olmadan, dünyadan haber almadan bir geliştirme

yapmak ve uygulamaya sokmak mümkün değil. Bilindiği gibi, son günlerde Adil Kullanım Noktası’nın (AKN) kaldırılmasıyla Türk Telekom perakende internet fiyatlarında artışlar yaptı. Türk Telekom’un alternatif işletmecilere sağladığı toptan internet hizmet sağlama bedellerinde fahiş artışlar yapmaması gerekmektedir. Bu gerçekleşmezse daha düşük hızlardaki interneti daha pahalıya almış olacağız. Uygun fiyatlı ve yüksek internet teknolojik gelişimimizi ve günün sonunda ekonomik kalkınmamızı hızlandıracaktır. Ülkemizdeki teknolojik gelişmeleri değerlendirirken

TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak

veri merkezlerimizin yerlileştirmek ve yerli internet değişim noktalarının kurmak için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerektiğini de göz önünde bulundurmalıyız. Verileri

risk altında olan bir ülke için yeni gelişmelerin başarıyla hayata geçirilebileceği yanılgısına düşmemeliyiz. BThaber Gazetesi 25 yıldır yaptığı başarılı haber, dosya ve röportaj çalışmalarıyla teknoloji sektörünün nabzını tutuyor. TELKODER olarak ilgiyle takip ettiğimiz bu yayının kurumsal teknolojik gelişmeler açısından önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz. Seslendiği hedef kitlesi açısından oldukça bilgilendirici ve yönlendirici içerik sunan BThaber’in dünyayla rekabet eden teknolojilerin geliştirilmesinde bir rehber misyonu üstlendiğini düşünüyoruz.”


2 5 . yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

27

“Değişim için ufkumuzu geliştiriyor” “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, teknoloji tüm hızıyla hayatımızı değiştirmeye devam ediyor.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran

Hava ve yol durumu için mobil uygulamayı kullananlarımızın, internet üzerinden film ve dizi izleyenlerimizin, cep telefonundan bankacılık yapanlarımızın, üretim ve operasyon yapan robot ve

robot yazılımların, kendi kendine giden ve park eden araçların sayısının her geçen gün arttığı bir değişimden söz ediyoruz. İnsanların doğrudan değil sosyal medya üzerinden iletişimi tercih ettiği, eleştirisini de övgüsünü de o platformlar üzerinden yaptığı, evini, arabasını hiç tanımadığı insanlarla paylaşabildiği yeni bir hayat

tarzı yayılıyor. Bu değişimler olumlu olduğu kadar tedirgin de edici, çok dikkatli yönetilmesi gereken hayati alanlar. Hem memnuniyetle hem korkarak ama liderlik ederek bu değişimin içinde yer almaya gayret ediyoruz. Çeyrek asrı geride bırakan ve 25. yaşına

giren BThaber’i gönülden kutluyor, teknolojinin değişiminde oynadığı yol gösterici, ufuk açıcı, motive edici ve bilgilendirici rolünden dolayı da ülkemizi teknoloji yoluyla kalkındırmayı amaç edinmiş biz teknoloji yöneticileri adına çok teşekkür ediyorum. Nice yaşlara ve başarılara, en içten sevgi ve saygılarımla.”

“Gücünü hep hissettiriyor” “İnsan doğası gereği daha güzel ve yeni bir yaşamı her zaman arzu eder. Toplum ve kurumlar için para, konfor, sağlık, yaşam kolaylığı ve yaşamsal saygınlık her zaman önemlidir. Bu bağlam da ele aldığımız da teknoloji sürekli yanımızda olmak ve faydalarını sürekli bize sunmaktadır. İş hayatında teknolojinin dokunmadığı bir alan kalmadı diyebiliriz. Teknoloji iş hayatına hız, doğru bilgi, kurumsallık gibi birçok katkıda bulunmuştur. Sosyal açıdan

baktığımızda olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğu kaçınılmazdır. Olumlu yönlerine bakacak olursak; teknolojinin yaygınlaşmasıyla artık iletişim kurmak çok kolay oldu. Bir bilgiye ulaşmak için önceden saatlerimi ya da günlerimizi harcarken günümüzde arama motorlarıyla aynı bilgiye birkaç saniyede ulaşabilir olduk. Okuma imkanı olmayan pek çok insan internet tabanlı okullar sayesinde diploma sahibi oldu. Ülkemizin en

büyük sorunlarından biri olan işsizliğin, internet ortamında iş aramasın ve bulunmasıyla bir nebze olsun önüne geçilmiş oldu. Olumsuz yönlerine bakacak olursak; arkadaş çevremizi ziyaret etmekten çok sosyal hesaplarını ziyaret ediyor, sosyal medya üzerinden iletişime geçiyoruz. İş hayatında yararlarını saymakla bitiremediğimiz teknolojinin sosyal ve insani gelişim açısından ülkemizde çok yararlı kullanıldığını söyleyemiyoruz. BThaber

gazetesi uzun yıllardır takip ettiğim bir gazete olmakla birlikte, her elime aldığımda heyecanlandığım bir bilgi deposudur. Teknolojiyi çok yakından takip ediyor demek az bile kalır, teknolojinin içine doğmuş, en doğru bilgiyi edinebildiğim ve çevreme tavsiye ettiğim bir mecmua diyebilirim. BThaber gücünü hem iş hayatımda hem de sosyal çevremde bana çok net hissettirmektedir. 25 yıllık hayatını dolu dolu geçirmiş olan BThaber’i ilerleyen

IT Retail Grubu Başkanı Çağlar Yılmaz dönemlerde çok daha iyi yerlerde göreceğimizi düşünüyorum.”

“Haber almak ve paylaşım için net platform” “Bireysel yaşamımızda teknolojik gelişmelere çok hızlı uyum sağlıyoruz. Bunun gelişen Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasındaki katkısı yadsınamaz, ancak bireysel yaşamımızdaki bu uyum hızımızı işyerlerimizdeki kurumsal hayata da taşımamız gerekiyor.

Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü Göker Sarp

Bizim aradığımız bilgiye kolayca ulaştığımız gibi, bize ulaşması için gönderilen bilgi de gün içinde birçok kanaldan bize ulaşabiliyor. Bunların birçoğu insan hayatını kolaylaştırdığı gibi, bazıları bizim için zaman

kaybına yol açıyor, bazıları bizi tamamen tembelliğe itiyor. Bu noktada önemli olan; teknolojiyi yaşamımızı kolaylaştırıcı yönde bir araç olarak ve doğru biçimde kullanabilmemiz. BThaber, yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren internetin ve sosyal medyanın yaygınlaşmasından önceki dönemde, bilişim yatırımlarının değişim ve dönüşüm dönemlerinde ve gazeteciliğin teknoloji ile birlikte yön değiştirdiği günümüzde olmak üzere bilişim teknolojileri için her

daim buluşma, paylaşım ve haber alma kaynağı olmaya devam etmiştir. Yayınladığı pazar araştırmaları, düzenlediği teknoloji buluşmaları, hazırladığı dosyalar ve özel projeleri ile hep gündemde kalmış ve oluşturduğu işbirlikleri ve platformlarla vazgeçilmeden takip edilmiştir. Aralıksız her hafta karşımıza çıkarak sunduğu içerikle, yayıncılıkta 25. yılına ulaşma başarısını gösteren BThaber’i ve yıllar içinde emek vererek, BThaber’i bugünlere taşıyan kişileri kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.”


Başbakan Bülent Ecevit 2000

Attı Kaval Üstü Şeşhane Bütçesi'nden başlıyarak Türkiye'yi

ye'nin bilgi toplumuna nasıl geçe­

yatırımları unutuluyor. Ecevit'in

yılı Bütçe Çağrısı'nda 2000 yılında

larının da sıralandığı bu genelgede

bilgi çağına hazırlayacaktır" yoru­

ceği, bu konuda ne tür yatırımlar

söz olarak "bilgi çağı" adıyla nite­

insanlığın yeni bir bin yıla ilk adı­

de bilişim yatırımları yer almıyor.

munu yapıyor. Ancak Hükümet

yapacağına ilişkin tek satıra bile

lendirdiği 2000 yılında kamu ku­

mını atacağını ve yeni dönemin

İşte gerçek 2000 sorunu 2000 yılı

bilgi toplumu olma anlamında viz­

yer vermiyor.

bilgi çağı olacağını belirttikten

yon ve misyonunu ortaya konduk­

sonra "Hükümetimiz görevde bulu­ nacağı 5 yıl içinde 2000 Mali Yılı

rumlarının yeni projelerle gelmek­

bütçesinde böyle yer alıyor. Sonuç­

Yine Başbakan imzalı 2000 yılı

leri ve sadece 1999 yılında başla­

ta 2000 yılı Bütçe Çağrısı Altı Ka­

tan sonra bütçe çağrısında bütün

yatırım Programı Hazırlama Esas­

yan yatırımlarına devam etmeleri

val Üstü Şeşhane sözünü hatırlatı­

bunları yok sayıyor. Ve Türki­

larına ilişkin genelgede de bilişim

söyleniyor. Öncelikli yatırım alan­

yor.

TBMM, BT'nin etkin kullanımını araştıracak TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojisi

Logo Gold'un 3.15 uyarlamasının fi­ yatını aşağı çeken Logo Yazılım, gerek­ sinimleri artan KOBİ'lere yeni teknolo­

ve hazır yazılım alacağını belirten bakanlık yetkililerine çoğu yazı­ lımcının cevabı "İmkan yok" oldu.

den eleştiren, bunların düzelmiş

Grubu "Türkiye'nin Bilgi ve Bilgi

araçları olan bilgisayar ile iletişim araçları bakımından mevcut kaynak­

Kullanımı" konusunun araştırılma­

larının incelenmesini ve gereken ya­

sını istedi. Bu konuda Meclis Araş­

sal önerilerin oluşturulmasını amaç­

tırma Önergesi hazırlayan Bilgi

lıyor.

Bir aya yakın bir süredir devam eden Veezy Go kampanyası ile Vestel Bili­

(Sayfa 4)

EVRENSEL/ Akın Evren

(Sayfa 2)

H

Bindik bir alamete...

a f t a l ı k t o p l a n t ı l a r ı m ı z i ç i n d e e n neşelisi, g a z e t e m a n ş e t i n i oluşturduğumuz Perşembe saat ony edi toplantılarıdır.

T ü m h a b e r l e r i n v e e t k i nl i k l e r i n d i d i k l e n e r e k m a n ş e t i n oluş­

şim yeni bir rekora imza atmaya hazırlanıyor. Geçen hafta itibari ile alınan si­

turulduğu bu toplantı b a z e n beş d a k i k a b a z e n birkaç saat

pariş sayısının 80 bin olduğunu söyleyen Vestel Bilgi Cihazları Bölümü Avru­

sürer.

pa, Ortadoğu ve Afrika'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Şevki Kuyulu, yapılan kesin satışın 50 bini bulduğunu belirtiliyor. Veezy Go'nun dışındaki markası Asteo ile beraber Vestel'in sattığı toplam PC rakamının ilk 6 ayda 116 bin ol­ duğu ileri sürüldü.

vermeyi hedefliyor. Tümüyle değişen formlarda da daha uygun şartlarla ürün­ (Sayfa 10)

(Sayfa 16)

ğimiz hafta yazılımcılarla düzenle­

halini bir sonraki ihalede isteyen

dı. Var olan yazılımları birçok yön­

Teknolojisi Kaynaklarının Etkin

Logo kanal yapısı gelecekte diğer plat­

Orhan Güvenen: "Y 2K'nın hukuki platformunu oluşturmak gerekiyor"

Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçti­

Grubu ülkemizin bilgi ve onun

jilere daha az maliyetle ulaşma şansı

ler sunmaya hazırlanıyor.

MEB ile yazılımcılar anlaşamadı diği toplantıda anlaşmazlık yaşan­

Veezy Go rekora gidiyor Logoda yeni fiyat, yeni kanal

(Sayfa 3)

NCR: "İşlemleri ilişkilere dönüştürüyoruz" (Sayfa 12)

• Nortel Netvvorks, Shasta Netvvorks'ü bünyesine kattı • Telsim den e-posta hizmeti • Turkcell'den çevreci baz istasyonu • Papatya Y ayıncılık, Türkçe kaynak boşluğunu doldurmayı hedefliyor (Sayfa 30)

( D e v a m ı 2.

sayfada)



30 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

"'Yatırımlar hız kesmeden devam etmeli' söylemine önemli katkı sağladı” “Türkiye, bugüne kadar bütün teknoloji geçişlerinde her zaman yeni teknoloji çözümlerine açık bir ülke olmuştur. Sanayileşme sürecini ülkemizin çok büyük bir başarıyla tamamladığını düşünüyorum. Bunda elbette teknolojinin ve makineleşmenin çok büyük rolü var. Bugün ise artık yapay zeka teknolojilerini, bulut, blockchain ve siber güvenlik çözümlerini

konuştuğumuz bir dönemin içindeyiz. Bu anlamda gelecek dönemde daha birçok gelişime şahit olacağız ve yapılacak daha birçok yatırım bulunuyor. Bu yatırımlar sayesinde, ülkemizin küresel rekabet arenasındaki konumunun daha da güçleneceğine inanıyorum. İş dünyamızın ve hemen hemen bütün sektörlerin ise bu yeni teknolojilere yoğun bir ilgisi

olduğunu gözlemliyoruz. Teknolojinin ekonomik ve sosyal gelişime olan olumlu katkısından faydalanmak adına, bu alandaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam etmeliyiz. Teknolojinin sağladığı faydaların gerek iş dünyasına gerek kamuoyuna en doğru şekilde anlatılması, bu anlamda bir bilinç yaratılması ve sadece

Türkiye’deki değil dünya genelindeki gelişmelerin de takibi açısından BThaber Gazetesi’nin sektörümüze ve ülkemize kattığı değer çok büyük. Ben de 30 yılı aşkın bir süredir bu sektörün bir oyuncusu olarak, BThaber’i kesintisiz bir şekilde hep yakından takip ediyorum. Başarılarının devamını diliyor ve nice yıllar sektörümüze katkı sağlamaya devam etmesini diliyorum.”

IBM Türk Genel Müdürü Defne Tozan

“Bağımsız duruşuyla örnek oluyor”

Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Seth Wang

“Teknolojik gelişmelerde baş döndürücü bir hızın yaşandığı, gerek iş yapış biçimleri gerek gündelik yaşamların da bu değişimlerden etkilenerek hızla değişip dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz. Filmlerde gördüğümüz teknolojilerin sadece birkaç yıl içinde hayatımızın bir parçası olacağını düşünmeden edemiyoruz. Türkiye de her alanda yaşanan değişim

ve dönüşümü yakından takip eden, genç nüfusuyla yeniliklere çok hızlı uyum sağlayan bir ülke olarak hem dikkat hem de yatırım çekiyor. Yeni teknolojileri sıcağı sıcağına takip etmek ve doğru anlamak tüketicinin bunları hayatına daha hızlı dahil etmesinde önemli rol oynarken, şirketlerin de getirecekleri fırsatları değerlendirerek iş dünyasında yol

haritalarını bu doğrultuda belirlemelerini sağlıyor. Bu noktada kuşkusuz medyaya çok iş düşüyor. BThaber sektörün en köklü ve prestijli yayınlarından biri olarak tam 24 yıldır bağımsız duruşuyla teknoloji sektörüne ve iş dünyasına yön gösteriyor. Türkiye’nin sayılı kurumsal bilişim yayınlarından biri olan BThaber özel haberleriyle, araştırma ve

incelemeleriyle teknolojilerin geldiği son noktayı ve sektöre dair gelişmeleri bütün detaylarıyla paylaşarak karar vericilerin bir sonraki adımlarını belirlemelerine yardımcı oluyor. Bu sayısıyla 25. yılını kutlayan BThaber’in gelecekte de yayın hayatını aynı başarılı çizgide sürdürmesi ve sektöre ışık tutmaya devam etmesi dileğiyle.”

“Hep birlikte değişimin parçasıyız” “Uluslararası rekabet nedeniyle dijitalleşme giderek daha çok önem kazanıyor. Şirketler dijitalleşmeyle sadece verimlilik artışı sağlamıyor, iş yapış şekillerini de değiştiriyor, iş kalitesini yükseltiyorlar. Yeni teknolojilerin uygulanmaya başlamasıyla insan bağımlılığı azalıyor ve standartlar

oluşmaya başlıyor. Bütün bunların etkisinin teknolojiye, işlerimize, ürettiğimiz/kullandığımız ürün ve hizmetlere de hızla yansıdığını görüyoruz. Biz de bu değişimin bir parçasıyız. Dijitalleştirebildiğiniz her şeyin, bu bir görüntü, ses hatta bir DNA molekülü bile olabilir, veriye dönüştüğünü

ve böylece analiz edilebilir, karşılaştırılabilir, transfer edilebilir olduğunu görüyorsunuz ki bu da önünüze yepyeni fırsatlar sunuyor. BThaber uzun yıllardır başta bilgi teknolojileri profesyonelleri olmak üzere sektöre ilgi duyan herkesin sektördeki gelişmeleri, yeni ürün ve çözümleri takip

etmek için başvurduğu ilk kaynaklardan biri konumunda. Sunduğu haberler, röportajlar, başarı hikayeleri ve araştırmalar, bilginin ve iyi örneklerin yayılmasını sağlayarak, dijitalleşme sürecinde önemli bir katalizör rolü oynuyor. BThaber’in 25. yılını kutluyoruz.”

İdea Teknoloji Çözümleri Genel Müdürü Emre İyibilir

“BThaber çizgisini bozmuyor” “Özellikle küresel oyuncuların Türkiye pazarına her geçen gün daha fazla giriş sağlaması ile pazarın büyümesinin yanında niteliğinin de önemli ölçüde geliştiğini görebiliyoruz.

Agi Kurumsal Ajans Başkanı Ertunç Ererdi

Artık yurtdışındaki bireysel

ya da kurumsal ürün grupları demeden, her teknolojiyi kısa sürede ülkemizde de görmek mümkün. Teknoloji açısından trendlerin gerisinde kalmamış oluyoruz. Bunu sadece bireysel ürünler olarak düşünmemek lazım. Bu

teknolojik globalleşme hayatımıza hastaneler, finans kuruluşları, telekom ve eğitim gibi farklı sektörlerden giriyor.

bizlerle paylaşıyor. Metin ve yazıların hepsi sektörün direkt içinden veya birinci dereceden ilintili konular etrafında geçiyor.

BThaber bu bağlamda halen çizgisini sürdürerek, doğru yerel ve global haberlere ulaşıp, bunu

Bu da bizim taraftaki güven algısını bozmadan ilerletmesine imkan tanıyor.”



32 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Önemli bir iletişim aracımız” “Özellikle geçtiğimiz 25 yılda internetin hayatın neredeyse her alanına bir şekilde dokunması, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojik gelişmelerin tahminlerin çok ötesinde gerçekleşmesini sağladı. Günümüzde insanların temel ihtiyaçları olan gıda, barınma, elektrik, ısınma ve temiz suyun yanına geçmişte lüks sayılabilecek internet ve haberleşme de girmiş durumda.

Türkiye’de bu ihtiyacı karşılamak üzere özellikle haberleşme altyapısında telekom operatörlerinin yaptığı ciddi optik fiber altyapı yatırımlarının faydalarını her geçen gün fazlasıyla görmekteyiz. 10-15 yıl önce yapılan yatırım bugün faydasını gösteriyorsa, gelecek için de bu yatırımların planlı olarak sürmesi gerek. Çünkü 25 yıl önce bakıp bugün gelinen nokta pek çoğumuzun

hayal edemeyeceği şekilde olduysa, bundan 25 yıl sonrasının nasıl olacağını tahmin etmek hiç de kolay değil. Ülkemizde teknoloji okur-yazarlığını eğitim sisteminin olmazsa olmaz bir parçası haline getirmemiz ve teknolojik gelişmelerin her sektörde iş süreçlerine daha fazla entegrasyonu konusunda atılması gereken adımlar olduğunu da mutlaka söylememiz gerek. BThaber, sektörümüzde

doğru noktalara ulaştığına şahit olduğumuz çok önemli bir iletişim aracı. Sektörümüzdeki farklı iş kollarından güncel bilgileri paylaşması ve yayın aralığının ideal olması, okuyucularının beklentilerini karşıladığını gözlemliyoruz. Umarız önümüzdeki uzun yıllar BThaber başarılı çalışmalarını ve sektörümüzde kullanıcılara en taze bilgileri en hızlı şekilde iletmeye devam eder.”

HCS Kablolama Sistemleri Genel Müdürü Ufuk Yılmaz

“Sorumlu ve ilkeli yayıncılık”

Fujitsu Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Meltem Yeğen

“Ülkemiz, genç ve yetişmiş nüfusuyla birlikte teknolojik gelişmelere hızlı ve olumlu tepki verebiliyor. Bu yapımız sayesinde içinde yaşadığımız dijital devrimin bize çok büyük fırsatlar sunduğunu düşünüyorum. Gelişmiş pek çok ülkede rastladığımız yerleşik, ileri yaştaki toplumların tersine girişimcilik ruhumuz ile birlikte pek çok teknolojik ilerlemeye önderlik edebiliriz. Bize düşen

görev, bu neslin yaratıcılığını değerlendirebilecekleri ileri eğitim imkanları sunmak olacaktır. İş hayatıma başladığım yılların başında BThaber ekibiyle tanışmıştım. Demek yaklaşık 25 yıl olmuş. Her zaman sorumlu ve ilkeli yayıncılık kuralları çerçevesinde teknolojiyi yakından takip eden ve tüm Türkiye’ye özellikle Anadolu’daki KOBİ’lerimize kadar teknolojik gelişmeleri

ulaştıran BThaber’le duygusal bir bağım ve çokça da anılarım olduğunu söylemeliyim. Yayıncılığın bu derece zor ve sıkıntılı olduğu günümüzde; BThaber Türkiye'de ve dünyadaki teknolojik gelişimleri bize tüm detaylarıyla yansıtma gayreti içinde. Bu özelliğiyle ülkemizin gelişiminde çok değerli teknolojik rehberliğini üstlenmiş durumda. KOBİ’lerden dev yapılara

kadar tüm CTO'lar, CIO'lar ve şüphesiz tepe yöneticiler, BThaber'in paylaştığı girişimlerden, teknolojik buluş ve fikirleri kendilerine örnek alabilmekteler. Tüm bu kurumlar, teknolojik gelişimlerini güncel tutarak ve hatta kendi fikri mülkiyetlerine sahip olarak dünya çapında rekabetçi kalabilmekteler. BThaber'e bu katkılarından dolayı sonsuz teşekkür ederiz.”

“Sesimizi duyurmak için öncelikli tercihimiz” “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de teknolojik sıçramalar yaşanıyor. Otonom araçlar, yapay organlar, insan ömrünün uzatılma çalışmaları ve ülkelerin yepyeni silahlanma araçları sosyal hayatı bambaşka bir yöne götürecek. Değişim ve değişime ayak uydurabilmek en büyük yetenek olarak

karşımıza çıkacak. Okullar bilgi vermek yerine iletişim gücü yüksek, yaratıcı ve esnek öğrenciler yetiştirecek. İş hayatı da tamamen değişecek. Özellikle finans, telekom ve sağlık gibi sektörlerinde çalışanlar en büyük değişimi yaşayanlar olacak. CCR gibi yazılım ve teknoloji şirketleri de bu değişimin öncüleri

arasında yer alacak. Yapay zekayı iş hayatının temeline oturtacağız. Sadece ülkemizde değil, bu teknolojileri yurt dışına da ihraç etmeye devam edeceğiz. Nitekim son geliştirdiğimiz EasyConnect Video ürünümüzü Türkiye’de finans sektöründe kullanıma sunduk. CCR olarak ilk günden bu yana BThaber

Gazetesi’nin yanındayız. Sektörün en çok okunan yayınların başında olması nedeniyle sesimizi duyurmak için tercih ettiğimiz en büyük platform BThaber Gazetesi’dir. BThaber gazetesinin bilişim ve teknoloji alanında Türkiye’ye sağladığı katkılar için tüm meslektaşlarım ve sektör adına teşekkür ederim.”

CCR CEO’su Türker Erkin

“BThaber bir referans, bir değer”

Kora Genel Müdürü Betül Onat

“Dijital dönüşüm, döneme damgasını vuran bir trend olmuştur. Sektöre yön veren oyuncular arasında olmak için veriyi çok iyi okuyabilmek, ondan maksimum faydayı sağlayabilmek gerek. Ancak o zaman, dijital dönüşüme hızla ayak uyduran çevik, öncü kurumlar arasında yer alınabilecektir. Teknolojik

gelişimler, yeni iş yapma modellerinin öne çıkmasını, iş gücünde robotlardan yararlanılmasını, insan beyninin akıl gerektiren noktalarda devreye alınmasını, uygulamaların yapay zeka kullanılarak akıllı hale getirilmesini sağlamaktadır. Sanal ortamın insanları sosyal yaşamdan uzaklaştırdığı

söylense de bunu dozunda kullanmayı başarmak biz insanların özgür kararıyla mümkün. Aydın Köksal Hoca’mızın bilgisayar kılavuzu ile bilgi işlem kavramlarını tanıdık. Oluşan bu kavramları, yenilerini, global dünyada çıkan tüm yenilikleri geniş kütüphanesinde muhafaza eden öncü bir yayın

organısınız. Kamu ve özel sektör kurumları, KOBİ’ler her araştırmada BThaber’i referans almaktadır. Bence siz, sürekli değişen, yeni nesil girişimcilere 360 dereceden bakarak yön verebilen özelliğinizi korumaktasınız. Emekçisinden yöneticisine kadar hepinizi kutluyorum. Nice 25 yıllara.”




Ar-Ge departmanımız T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi olarak Aralık 2018’de tescillenmiştir. 2012 yılında yazılım sektöründe yeni değerler oluşturma ve ürünler yaratma amacıyla başladığımız yolculuğumuza; Ar-Ge Merkezi olarak, müşterilerimizin elektronik dönüşüm süreçlerinde iş ortağı olmaya emin adımlarla devam ediyoruz. NetBT Danışmanlık Hizmetleri; SAP ile tam entegre e-dönüşüm çözümleri, B2B / B2C yazılım sistemleri, mobil ve web tabanlı uygulamalar ile tüm sektörlere özel yazılım sistemleri geliştiren bir teknoloji firmasıdır. Firmamız 2012 yılında kurulduğunda ana faaliyet alanı ERP yazılımları konusunda kurumsal iş çözümleri geliştirmek olarak belirlenmiştir. Süreç içerisinde alanında uzman yazılımcı ve teknik danışmanların ekibimize katılımıyla birlikte Ar-Ge çalışmalarına hız verilmiş, ürün portföyümüz ve müşterilerimize sunduğumuz çözümler hızla gelişmiştir. Bu doğrultuda firmamız 2014 yılının son çeyreğinde Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark bünyesinde yer alan İkitelli yerleşkesinde ilk Ar-Ge ofisini kurmuştur. 7 yıllık Ar-Ge deneyimimizde, 2 farklı lokasyonunda başarı ile tamamladığımız projelerimize 600’den fazla kurumsal müşteri iş ortaklığımız ile başarılarımızı arttırmayı hedefliyoruz. NetBT Ar-Ge Merkezinde temel olarak yazılım teknolojileri odaklı faaliyetler yürütülmektedir. Ar-Ge Merkezi bünyesindeki hedefimiz, yazılım teknolojisinin güncel ve yenilikçi konuları arasında özellikle aşağıdaki alanlarda Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirmek, özgün yazılım ürünleri ortaya çıkarmaktır:

Bulut tabanlı mimari yapıları içeren SaaS tabanlı yazılım sistemlerinin geliştirilmesi ERP sistemleri ile entegre olabilen ve yerel mevzuatlara uygun tamamlayıcı ERP çözüm paketlerinin geliştirilmesi Yapay zeka odaklı sistemlerin geliştirilmesi ya da mevcut sistemlere yapay zeka katmanlarının eklenmesi Görüntü işleme teknolojilerini ve tekniklerini kullanarak Görünt firmaların iş süreçlerini kolaylaştıran yazılım çözümlerinin geliştirilmesi ERP gibi kurumsal iş çözümleri bünyesindeki büyük veriyi kullanan “Big Data” çözümlerinin geliştirilmesi Finansal teknoloji (Fintech) yazılımlarının geliştirilmesi Blockchain tabanlı uygulamaların geliştirilmesi E-dönüşüm tabanlı yazılım sistemlerinin geliştirilmesi

www.net-bt.com.tr

/

sales@net-bt.com.tr


36 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“BThaber, sektörde önemli bir boşluğu dolduruyor” “Türkiye’nin teknolojik gelişimine öncülük eden ve gerçekleştirdiği başarılı projelerle teknolojiyi 7’den 70’e herkese ulaştıran Türksat, ülkemizin stratejik kurumlarından biridir. Türksat, haberleşme uyduları üzerinden yayın yapan tüm televizyon kanallarının kesintisiz ve ücretsiz bir şekilde vatandaşlarımıza ulaştırılmasını sağlarken, kapsama alanı içine giren

118 ülkedeki 3 milyarlık nüfusa Türkiye’nin kültür elçiliğini yaparak, Türkçenin yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktadır. Türksat’ın yürüttüğü en önemli projelerden biri de e-Devlet Kapısı’dır. 2008 yılında 18 hizmetle açılan e-Devlet Kapısı üzerinde hâlihazırda 41 milyon kayıtlı kullanıcıya 4 binin üzerinde elektronik hizmet sunulmakta. Türkiye son yıllarda yaptığı

atılımlarla e-devlet hizmetleri alanında en hızlı gelişen ülkelerden biri olmuştur. BM’nin e-Devlet Gelişmişlik Endeksi’nde 15 sıra birden atlayarak 68. sıradan 53. sıraya yükselmiştir. BThaber’in bilişim sektöründe üstlendiği misyon şüphesiz ki çok değerli. Kamudan özel sektöre, STK’lardan üniversitelere, teknoparklara kadar birçok

noktanın nabzını tutarak son kullanıcıların doğru ve aktüel bilgiye erişiminin sağlanması noktasında yaptığı çalışmalardan dolayı BThaber gazetesini çok önemsiyoruz. Bilişim sektörünün tüm taraflarını bir araya getiren Bilişim Zirvesi’nin ve zirvede belirlenen temaların ve işlenen konuların sektöre ışık tuttuğunu, önemli bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz.”

Türksat A.Ş. Genel Müdürü Cenk Şen

“Saygın ve güvenilir bir mecra”

Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany

“Türkiye, hedeflediği 2023 vizyonu doğrultusunda son 10 yılda dijitalleşmede büyük mesafeler kat etmiş durumda. Yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinde ülkemiz çağı yakalamakla kalmıyor, çağa yön verme hedefiyle

hareket ediyor. BThaber, işte bu görevi 25 senedir ülkemizde eksiksiz bir şekilde ve büyük bir titizlikle yerine getiriyor. İletişim ve bilişim dünyasındaki yeniliklerin, sektörün dinamiklerinin, teknolojik gelişmelerin nabzını tutarak okurlarına

sunuyor. Açıkçası bilgi teknolojileri konusunda ülkemizde yerli içerik ve kaynaklar sınırlı. BThaber, işte bu sınırlı kaynaklar arasından saygın ve güvenilir mecra olarak sıyrılmayı başarıyor. Yöneticisinden teknisyenine sektördeki pek çok çalışan,

son gelişmeleri BThaber sayfalarından takip ediyor. Yayın hayatının 25’inci yılı dolayısıyla BThaber’i tebrik ediyor, sahip olduğu ilkeli, objektif ve dinamik habercilik anlayışı ile yayın hayatına daha uzun yıllar başarıyla devam etmesini diliyorum.”

“Önde gelen referans kaynak” “Son yıllarda BT altyapısı, yazılım ve hizmetlerine olan gereksinim tüm sektörlerde büyük bir hızla arttı. Tüm dünyada yaşanan dijital dönüşümün Türkiye’yi içine almaması beklenemez.

Penta Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Erünsal

Bu nedenle, tüm sektörlerdeki BT harcamaları ve yatırımları gelişen teknolojiler ışığında artıyor.

Özellikle finans, sağlık ve kamu alanında faaliyet gösteren kurumların yatırımlarında teknolojinin aldığı pay her geçen gün büyüyor. Sektörün önde gelen yayınlarının başında gelen BThaber, sadece sağladığı kaliteli içerik ile değil, sürdürdüğü kesintisiz ve bağımsız yayın hayatı ile de Türkiye’de bilişim

sektörünün olmazsa olmazıdır. Basılı mecrada güncelliğini korurken, “online” yayınlar arasında da önde gelen referans kaynaklarından biri haline gelmeyi başarmıştır. Bu özelliği ile de Türkiye’de daha uzun yıllar önemli haber kaynaklarımızdan biri olacağını düşünüyoruz. Tüm özel ve kamu kurum

ve kuruluşlarını ortak bir paydada buluşturan bir platform olması nedeniyle teknolojik gelişmelerin takip edilmesi ve benimsenmesi noktasında oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra pazar verilerini yorumlamak için sektöre ışık tutan araştırma ve yayınlarıyla da etkin rol oynamaktadır.”

“BThaber bizim için ayrı bir öneme sahip”

Zebra Technologies Türkiye Ülke Müdürü Can Tolu

“Tüm dünyayı kasıp kavuran tüm teknolojik gelişmeler, Türkiye’de de aynı şekilde anında yankı uyandırıyor. İş uygulamaları da dahil olmak üzere karar destek sistemlerinde karar verecek yapı “yapay zekaya” doğru gidiyor. Kullanıcı profilleri, davranışları, lokasyonları, işletmelere operasyonlarında verimlilik artışı sağlayacak

şekilde Zebra’nın sağladığı cihazlarda işleniyor. Veriyi toplamanın ötesinde yapay zekayı besleyen verilerin bize hükmedeceği bir gelecek bizi bekliyor. Cihazların ve nesnelerin birbiriyle etkileşimi, herşeyin birbiriyle bağlantılı olması ve birbirinden öğrenir duruma gelmesinde Zebra’nın

sağladığı teknolojik altyapı ve cihazlar adından söz ettirecek nitelikte. 2019, BThaber Gazetesi için olduğu kadar Zebra Technologies için de oldukça önemli bir sene. Zebra Technologies olarak 50. yılımızı kutladığımız 2019’da sektörel yayınlar arasında öncülük eden BThaber ile

yıllardan beri süregelen işbirlikteliğimiz kapsamında birlikte ilerlemiş olmaktan çok mutluyuz. Sektörel yayıncılıkta, sektörü birarada tutarak, tüm güncelleme ve gelişmelerden anında haberdar olmamızı sağlayan ve yayında emeği geçen BThaber Gazetesi’ne teşekkürlerimizle.”





40 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Sektörün ortak aklı” “Türkiye’nin güçlü finans ve sanayi sektörleri, yeni teknolojiyi alıp, hızla adapte etmede çok yetenekli. Geride kalmak istemeyen diğer sektörler de onların öncülüğünde bu yenilikleri takip ediyor. Bu teknolojileri adapte eden, bilişim personelleri ise son derece yetkin ve yetenekli. Yenilikler kurumlardan, toplumun geneline doğru dalga dalga yayılan bir seyir

izliyor. Genç nüfusumuzun da etkisiyle toplumumuz da genel olarak bu teknolojik yeniliklere adaptasyonda zorlanmıyor. Bugün, veri madenciliği, bulut bilişim, nesnelerin interneti, akıllı uygulamalar, robot ve yapay zeka teknolojilerindeki gelişmeler gelişmiş ekonomilerin temelini oluşturuyor. Bu alanlarda kendi teknolojilerini geliştiren, sanayisini de

buna adapte eden ülkeler, küresel pazarlarda söz sahibi ülke konumuna ulaşacak. Dolayısıyla bizim de teknolojiyi alıp başarıyla uyarlayan ülke noktasından, kendi teknolojilerini geliştiren, daha fazla pantent çıkartan, daha fazla Ar-Ge çalışmasına ağırlık veren bir noktaya doğru yönelmemiz gerek. Bilişim basınının amiral gemisi BThaber’in

25’inci yılını kutluyorum. Sektördeki tüm oyuncuları birbirine bağlayan, sektörün büyümesi ve gelişmesinde önemli katkıları olan BThaber, bizim için sadece bir yayın değil, aynı zamanda fikir alışverişi yaptığımız değerli dostlarımızın olduğu bir kurum. Tartışma ve fikir paylaşımı rolüyle de sektörün ‘ortak aklı’ olduğunu vurgulamak gerek.”

Morten / BT Eğitim Kurucusu Bülent Morten

“Pozitif yayıncılık esas” “İş hayatının en önemli konusu; zamanı ve kaynağı verimli kullanabilmek. Bu işleyişle, gelişen yeni teknolojiler hem özel sektör hem de kamu tarafında iş yapış şeklimizi daha hızlı, verimli ve dijital bir hale getiriyor.

Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal

Sosyal hayatlarımız ise kendini tamamen teknolojinin gelişimine teslim etmiş durumda.

Kısaca IoT teknolojileri gerçek anlamda “oyun değiştirici” teknolojiler olarak iş ve sosyal hayatlarımızı yönlendiriyor. Bütün bu baş döndürücü değişim esnasında bireyler ve iş insanları olarak teknolojinin bir araç olduğunu unutmadan, onu daha iyi yöneterek daha iyi bir ekonomi, çevre ve dünya yaratmanın yollarını aramalıyız. Ülkemizde

sektörel olmasına rağmen, bu kadar uzun soluklu yayın yapan, aynı zamanda kalitesinden taviz vermeden ve her daim güncel kalan ender yayınlardan birisiniz. Basın etiğine uygun, gündemi yakından takip eden, hatta kamuoyu oluşturan konulara imza atan BThaber’in Türk bilişim sektörüne katkısı bu anlamda çok

değerli ve önemli. Pozitif yayıncılık ilkesiyle her daim sektörümüzün yeniliklerle beslenmesine, sektörün oyuncuları olarak bizlerin gelişmelerden haberdar olmasına destek oluyorsunuz. Bu vizyonla ve başarılı ekibinizle BThaber’in uzun yıllar boyunca başarılı yayın hayatına devam etmesini temenni ediyorum.”

“Bağımsız bir yayın, fark yarattı” “Teknolojik devrim dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Kurumsal tarafa baktığımızda, geleceği düşünen ve çetin rekabet koşullarında ayakta kalmak isteyen şirketler, dijital dönüşümü çok daha hızlı benimsiyor ve iş süreçlerini dijitale taşıyor. Benim kişisel kariyerim de neredeyse BThaber’in yayın hayatı ile aynı yaşta sayılır.

Türkiye’de telekom tarafında regülasyonun bile tartışıldığı dönemlerde; bağımsız bir yayın olan BThaber’in sektör temsilcilerinin görüş ve önerilerine kendi yayınında yer vermesi, sektörü çok yakından takip ederek bugünkü ve gelecekteki gelişmeler hakkında hem sektörü hem de sektörün hedef kitlesini doğru ve sağlıklı şekilde bilgilendirmesi, Türkiye’de

olduğu kadar dünyadaki gelişmeleri de güncel olarak işlemesi, sektörün nabzını tutması ve aslında anlatması zor olan konuları çok kolay anlaşılır net bir dille gündeme taşıması, TV, günlük gazete ve ekonomi basını gibi diğer mecraların da bilişim sektörünün öneminin farkına varmasını sağlamıştır. Türkiye’de de bu gelişmeleri 25 yıldan bu yana bağımsız bir şekilde takip ederek

gündeme taşıyan ve sektörün hak ettiği değeri bulmasında önemli rol oynamış bir yayın olarak BThaber’i neredeyse kendi sesimiz gibi görüyor, çalışmalarını yakından ve beğeni ile takip ediyoruz. Böylesine büyük bir başarıya imza atmalarından dolayı, kendilerini tebrik ediyor ve uzun yıllar boyunca sektörü yine iş birliği içerisinde geleceğe birlikte taşımayı diliyoruz.”

Mikro Yazılım Kurumsal İletişim ve Marka İletişimi Grup Müdürü Gözde Ok

“Sektörde bir köprü niteliğinde”

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin

“Günümüzde çığır açan teknolojiler, güçlerini ağırlıklı olarak açık kaynaktan alıyor. Büyük bir kısmının açık kaynaktan güç aldığı 5G platformu, yapay zekâ ve öğrenen makineler teknolojileri de geleceğin belirleyici unsurlarından biri olacak. Kaynakların

çok dikkatli harcanmaya özen gösterildiği bir ülke olan Türkiye’de açık kaynak yazılımları doğru bir şekilde değerlendiriliyor. Gelişmekte olan birçok teknoloji çok daha hızlı ve yaratıcı bir geleceğin kapısını aralıyor. Hayatımızın neredeyse her alanında bu teknolojilerin

etkisini göreceğimizi düşünüyorum. 25. yılını kutlamaya hazırlanan BThaber Gazetesi, yıllar boyunca sektördeki profesyoneller ve bilişim sektörü arasındaki köprü oldu. BThaber, gerek profesyonellikleriyle gerek kadrosuyla gerek iş yapış

şekilleriyle her zaman sevdiğim bir yayın. Tıpkı açık kaynak topluluğu gibi sizler de teknolojiye olan ilgi ve sevginizle bu yayını bugünlere getirdiniz. Bu vesileyle yayında bugüne kadar emeği geçen herkese ve tüm BThaber ekibine teşekkür ediyorum.”


2 5 . yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

41

“Dijital dönüşümde yol arkadaşımız” “BThaber’in 1995 yılındaki ilk sayısında manşet, sadece iki milletvekilinin internete bağlı olduğuydu. Bugün Türkiye’nin 82 milyonluk nüfusunun 55 milyonu internet kullanıyor, üstelik yüzde 77’si akıllı telefon üzerinden internete erişiyor. Ama esas sevindirici olan, teknolojiyi artık sadece kullanıyor değil, geliştiriyor

Netaş CEO’su Müjdat Altay

da olmamız. Ar-Ge’de son yıllarda Türkiye’de önemli adımlar atıldı. Netaş olarak sürdürdüğümüz çalışmalar boyunca yanımızda kol kola yürüdüğümüz değerli dostumuz BThaber vardı. Sadece bilişim değil tüm sektörün en önemli paydaşlarından olan BThaber, çeyrek asırdır teknoloji sektöründeki

gelişmelere ışık tutarak; hemen hemen tüm sektörlerde faaliyet gösteren kamu ve özel şirketlerin, akademi dünyasının rehberi rolünü üstlendi. Her yıl Bilişim Zirveleri düzenleyerek inovasyonun, yeni fikirlerin konuşulduğu bir platform etrafında bizleri bir araya getirdi. Bilişim 500 araştırması ile rekabeti

ödüllendirdi, cesaret verdi, şevk verdi. Teknoloji ekosisteminin gelişimi içerisinde önemli bir yere sahip olan BThaber’in 25 yıllık istikrarlı çalışmalarını tebrik ediyorum. Önümüzdeki yıllarda da BThaber’in Türkiye’nin dijital dönüşümündeki bu önemli misyonunu başarıyla sürdüreceğine inanıyorum.”

“Sektörde bilgi paylaşımının kaynağı” “Bilişim teknolojileri, günlük yaşantımızda önceden ulaşmamızın zor olduğu veya yüksek maliyetli yatırımlar gerektiren bilgi ve teknolojilere akıllı cihazlarımız aracılığıyla istediğimiz zaman, istediğimiz yerde kolay bir şekilde ulaşmamızı sağlıyor. Bu da gerek kişisel yaşantımızda gerekse

çalışma hayatımızda işlerimizi coğrafi lokasyon ve zamandan bağımsız olarak, en az maliyetle yürütmemizi sağlar bir hale getiriyor. Türkiye, bilişim teknolojilerine ve yeniliklere son derece açık olması nedeniyle bölgedeki diğer ülkeler ile kıyaslandığında oldukça hızlı adaptasyon

göstermektedir. Tüm sektörlerde yapılan projelere bakıldığında, özellikle son yıllarda Türkiye’nin ciddi bir ivme yakalamış olduğunu görmekteyiz. Ülkemizden birçok proje ödül almakta, diğer ülkeler tarafından incelenmekte ve örnek alınmaktadır. BThaber 25 yıldır, ülkemizin ve BT sektörünün nabzını tutarak,

hem globalde hem de ülkemizde yeni teknolojileri aktarması, örnek başarı hikayelerini yakından takip etmesi ve sektörde bilgi paylaşımını sağlaması ile vazgeçilmez bir kaynak olmuştur. Üstlendiği misyondan ötürü sektör adına teşekkürlerimizi sunarım.”

Oracle Türkiye ve LEENA Bölgesi Başkan Yardımcısı ve Oracle Türkiye Genel Müdürü Filiz Doğan

“Güncel paylaşımlar, fayda sağlıyor” “Türkiye’de teknoloji alanında kamu tarafından yapılan teşvik ve desteklerin yanı sıra, özel kesim tarafından sağlanan birçok gelişme ile birlikte son yıllarda büyük bir yol katedildiğini düşünüyoruz. Eğitimden, sanata, spordan, finansa kadar her alanda teknolojinin yer edindiğini biliyoruz. Son yıllarda özellikle Gelirler

NetBT Genel Müdürü Akar Selçik

İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) elektronik dönüşüm ürünlerine getirdiği yeniliklerle birlikte, zamandan tasarruf sağlanırken daha hızlı ve kolay bir şekilde bilgilerin aktarılması mümkün hale getirilmiştir. Tüm bu kolaylıklar aynı zamanda daha az kağıt kullanımını teşvik ederek çevreye ve doğaya sürdürülebilir bir

katkı sağlamasına yardımcı olmaktadır. Bu süreçte NetBT olarak; yazılım sektöründe birçok finansal ürünün geliştirilmesi ve uygulanmasında kurumsal firmalara sunduğumuz yenilikçi ve özgün ürünlerin yanı sıra kendi bünyemizde geliştirdiğimiz birçok Ar-Ge faaliyetlerimizin, Türkiye’nin teknoloji alanında ilerlemesine katkı

sağlayacağına inanıyoruz. BThaber Gazetesi, farklı sektörleri ve alanında uzman kişileri bir araya getirmektedir. Bu nedenle teknoloji alanındaki en güncel gelişmelere ulaşmamızı sağlıyor. BThaber’in güncel ve faydalı paylaşımlarını ülkemiz ve sektörler için oldukça başarılı buluyoruz.”

“Tek kaynakta birçok konu” “Teknolojiyi yakından takip etmeyi seven, iyi teknoloji tüketen bir tüketici kitlemiz var. Bununla birlikte, hala özellikle yazılımın gerçek değerini bulduğunu, gereği gibi kullanılabildiğini söylemek kolay değil. Özellikle kamu, teknoloji tüketirken, donanım ağırlıklı tedarikleri daha çok tercih etmekte, yazılımlarda da yabancı kaynaklı yazılımlar öne çıkmakta idi. Ancak 2018

yılındaki ekonomik krizle birlikte bu tür bir dönüşüm başlamış görünüyor. Umarız devamı iyi yönde gelmeye devam eder. BThaber, hem özel sektörü hem kamu sektörünü tüm açılardan iyi takip ediyor. Tek kaynaktan birçok konuyu takip edebilme şansımız oluyor. Gelişmelerde firmaların daha fazla görüş ve önerileri yayınlanırsa, sektörün sesi olma açısından daha iyi bir gelişme olabilir.”

Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan



Dünya çapında onaylanmış entegre teknolojimizi kullanarak altyapı ve güvenlik çözümlerinizi tasarlayın, oluşturun ve yönetin.

EFB Elektronik İthalat İhracat Üretim Tic. Ltd. Şti. Halide Edip Adıvar Mah. Sultan Sok. Mavi Plaza No:22 D:11/22A 34384 Şişli - İstanbul T. +90. 212. 222 92 50 pbx F. +90. 212. 222 92 89 E. info@efb-elektronik.com.tr

Alt yapımızda “kalite” var!

www.efb-elektronik.com.tr


44 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Ortak amacımız üretmek ve katma değer” “Günümüzde, bilim ve teknoloji politikaları, bütün dünyada, ülkelerin, refah düzeyini doğrudan etkileyen, sosyal ve siyasi konjonktüre yön veren, gelişim ve değişim koşullarını ortaya çıkaran politikalar olarak kabul edilmektedir. Teknolojinin bu etkin işlevi sebebiyle bütün ülkeler teknoloji üretmek, başka ülkelerin ürettiği teknolojileri ele geçirmek, kullanmak ve yaymak için çaba içine girmişlerdir. Teknolojinin başını çeken konu ise

tartışmasız yazılımdır. Teknoloji iş yaşamamızda da sosyal hayatımızda da kısa bir sürede vazgeçilmez bir öneme sahip oldu. Çeyrek asırdır devam eden bir serüven. BThaber’in 25 yıldır yayınlandığını duyduğumda inanmak istememiştim. Bir derginin teknolojiye olan doğrudan katkısı hesaplanabilir bir şey mi bilmem ama elimdeki verilere bakarak konuşacak olursam, binlerce adet basılan, e-dergi olarak ise yaklaşık 50 bin indirme

oranına ulaşan bir yayından bahsediyoruz. Türkiye’nin en üst düzey kurumlarında ve kuruluşlarında hizmet veren yönetici kadrolarının kaleme aldığı yazıları düzenli olarak okuyan binlerce yönetici ve yönetici adayı insana en azından vizyon katmıştır. Bugün öğrendiğimiz, haberdar olduğumuz birçok gelişmeyi öğrendiğimiz kaynakların başlıcalarından biri olmaya uzun yıllar daha devam edeceğini düşünüyorum. Eğer amacınız sadece

tüketmek değil üretmek, katma değer yaratmak, vizyon kazanmak, şirketinizi bir noktaya taşımak ve teknoloji üzerinden şirketin kârlılığını artırmak ya da maliyetini kısmak olduğunda ‘bu yayını okumadan bunca değerli insandan bilgi almadan bunu başarmak imkansızdır’ demek bence çok iddialı değildir. BThaber’e çok şey borçluyuz, bu vizyonu oldukçada bu borcu kolay ödeyemeceğimizi düşünüyorum.”

Tetra Genel Müdürü Geylani Gani

“BT paydaşlarının iletişimine destek”

BBS Genel Müdürü Bekir Alp Sayın

“Ülkemizde teknolojinin kullanımı konusunu iki ayrı bölüme ayırmak gerekir. Birincisi, teknoloji kullanımının bireysel düzlemde nüfusumuza oranı ve kamu ya da özel sektör düzleminde de şirketlerkurumların kullanım oranı. Bu alanda henüz alınacak daha çok yol olduğunu görüyoruz. Teknoloji kullanımı konusunda bakmamız gereken ikinci

bölüm ise kullanılan teknolojinin ne kadar güncel veya en son trend olduğu. Bu noktadan baktığımızda ise ülkemizde en güncel teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Bilgi teknolojileri sektörümüz hala genç bir sektör. Bilgi teknolojileri dışında kalan sektörlerdeki teknoloji üretimi de finans gibi, telekomünikasyon gibi, savunma sanayi gibi bazı

özel sektörler dışında henüz yeterli düzeyde değil. İş yaşamında ise teknolojinin varlığı verimi ve kaliteyi artıran en önemli etken olmuş durumda. BThaber Gazetesi yayın hayatına başladığı günden itibaren BT sektörümüzün en önemli unsurlarından biri oldu. Sektörün farklı departmanlarının birbirinden haberdar olmasına büyük

katkı sağladı. Aynı zamanda tedarikçi-müşteri ilişkisi alanında tarafların birbiriyle olan iletişimini destekledi. Yurtdışından ülkemiz BT sektörüne bakan kişi ve kurumlara doğru resimleri güncel olarak sağladı. Bilişim 500 gibi birçok önemli çalışmanın sahibi oldu. Ve çok önemli bir faydayı da sektörümüzün ortak hafızası olma görevini üstlenerek bizlere sağladı.”

“Verimliliğe ulaşmanın rotası” “Teknolojik gelişmeler ve BT yatırımları iş dünyasına verimlilik, katma değer yaratabilme, güvenliği eksiksiz sağlama, veriyi en doğru ve hızlı şekilde analiz edebilme gibi sayısız faydalar sağlamaktadır. Türkiye’de de dünyaya paralel olarak iş dünyamızda teknolojinin etkin bir şekilde kullanımı her geçen yıl artmıştır. Türkiye’de yıllar içinde daha

da artan sayıda, hem büyük şirketlerin hem de orta ve küçük ölçekli şirketlerin, BT yatırımlarını bir maliyet kapısı olarak değil, aksine verimliliğe ulaşmada öncelikli yol olarak algılamaya başladığını mutlulukla gözlemledik. Bu noktada BThaber’e kesinlikle ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. 25. yılına giren BThaber, ilk günden bu yana hem

teknoloji dünyasından hem de birçok sektörden teknoloji alanındaki karar vericilere, teknoloji dünyasındaki son gelişmeleri aktarırken, aynı zamanda bu teknolojik yatırımlarının gerekliliği konusunda bir bilincin oluşmasında eşsiz bir rol oynamıştır. Bugün birçok şirketin ve sektörün kültüründe teknoloji kritik bir rol oynuyorsa, bu konuda

BThaber’in olumlu etkisi yadsınamaz. Her geçen gün inanılmaz bir hızla değişen, dönüşen teknoloji sektörünün gündemini haftalık bir yayın olarak BThaber de hep yakalamış, bizlere sunduğu haberler, analizler ve dosyalarla adeta yol göstermiştir. BThaber’in 25. yılını kutlarken, Lenovo Türkiye DCG ekibi olarak nice 25 yıllar diliyoruz.”

Lenovo Türkiye DCG Ülke Müdürü Burç San

“Gümüş yılınız kutlu olsun” “Ülkemizde bilişim alanındaki gelişmeleri 25 yıldır yılmadan, ilkelerinden ödün vermeden ve kesintisiz olarak, haftalık periyotlarla okurlarıyla paylaşagelen BTHaber Haftalık Bilişim

Teknolojileri ve Ekonomi Gazetesi’nin yayımında başta yöneticileri olmak üzere özveriyle çalışan herkesi, kısaca tüm emeği geçenleri kutluyor, başarılarının devamını

diliyorum. Bugüne ve geleceğe ilişkin haber ve yorumların yanı sıra, 1200 sayıyı aşan arşivi ile bilişim tarihimize de ışık tutmakta olan bu eşsiz yayının nice dalyalar görmesini dilerim.”

TBK Bilişim Sistemleri Kurucusu, TBD Onur Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı İ. İlker Tabak


BThaber 14 - 20 OCAK 2019

2 5 . yılımıza

45

“Sektörün gelişimine BThaber’in katkısı yadsınamaz” 1983-2004 yılları arasında özel sektörde, 20042015 yılları arasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda, 2016-2018 yılları arasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında görev yapan bir kişi olarak, Türkiye’de teknoloji alanında özellikle son 16 yıl içinde, benim de yakından şahit olduğum ve içinde aktif rol aldığım şekilde çok önemli gelişmeler olmuştur. Öncelikle yasal düzenlemeler, yönetmelikler, usul ve esaslar çıkarılmış.

“Değerli bir bilgi kaynağı”

Akdatasoft Yazılım ve Bilgisayar Genel Müdürü Şirket Ortağı Hakan Akalın “Teknolojik gelişmeleri sosyal hayatta çok yaygın kullanmamıza karşın, iş hayatında aynı etkinlikte kullanamadığımızı düşünüyorum. Şirketlerde teknolojinin görsellik tarafı ön plana alınarak uygulamalar söz konusu olmakta ve şirketin temel faaliyetlerine katkısı yetersiz olan çalışmalara yol açılmaktadır. Teknolojik gelişmelere uygun çalışma düzeni değişikliklerine zamanında uyum sağlanmadığında, sonraki süreçlerde rekabet etme şansı kalmamaktadır. Bu değişim sürecinde başarılı çalışmaların yapılamaması, hızla gelişen teknolojik gelişmelere uyum sağlanmasını imkansız hale getirmeye başlamaktadır. BThaber yıllardır takip ettiğim bir yayın olup, teknolojik gelişmeleri gündeme taşımaktadır. Özellikle internetin yaygın olmadığı senelerde sektördeki tek kaynağımız idi. Son yıllarda da yayın ile birlikte yapılan araştırma, inceleme ve analiz sonuçlarının paylaşılmasını değerli bir bilgi olarak görmekteyim.”

Diğer gelişmiş ülkelerdeki kullanılan teknolojiler Türkiye’de eş zamanlı olarak kullanılmağa başlanmıştır. Yeni teknolojilerin ülkemizde yerli ve milli olarak üretilmesi için destekleyici ve özendirici çalışmalar yapılmıştır. BThaber Gazetesi’nin etkinliklerinde, sektör bilgi alışverişinde bulunmakta, konferanslarda yeni gelişmeler ve sektörün geleceği konuşulmakta, sektörde işbirliği imkanları doğmaktadır. BThaber Gazetesi’ndeki yazılar

ve haberler dikkatle takip edilmekte, bence sektörümüzün gelişmesine katkı sağlamaktadır. Bilişim 500 araştırması özellikle yabancı yatırımcılar ve yerli firmalar için çok değerli ve güvenilir referans doküman niteliğindedir. BThaber Gazetesi’nin haber, röportaj, araştırma ve inceleme dosyaları ile 24 yıl boyunca sektörümüze katkılarını yakından bilen ve takip eden, her etkinliğinize katılmaya çalışan bir kişi

olarak, özellikle Bilişim 500 ve Bilişim Zirvesi etkinlikleri, Anadolu’nun değişik şehirlerinde gerçekleştirdiğiniz ‘Teknoloji Toplantıları’nın sektörümüzün gelişmesine, büyümesine, istihdamın artmasına, özellikle yerli ve milli yazılım sektörümüze çok önemli katkılar sağladığı kanısındayım. Bundan sonra da sizlerin destekçisi olmaya, etkinliklerinize mümkün olduğu oranda katılmaya devam edeceğim. Nice 25’inci yıllara hep beraber.”

Galip Zerey


46 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Sektörün önünü açıyor” “Nüfusunun genç olmasının da verdiği avantajla Türkiye’de teknolojinin kullanımı oldukça hızlı gerçekleşiyor. Türk insanı yeni teknolojilere uyumda çok kısa ve hızlı bir şekilde adaptasyon sağlayabiliyor. Aynı şekilde, iş hayatında özellikle telekomünikasyon ve finans sektöründe teknoloji

kullanımı en üst seviyede ve birçok Avrupa ülkesinden bile ileri durumda olduğunu görüyoruz. Teknolojinin kullanımı konusunda iyi olduğumuzu düşünüyorum, fakat yaratıcılık konusunda aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Şu anda durum beklediğimiz ve istediğimiz düzeyde değil ne yazık ki. Teknolojilerin yalnızca kullanımı değil,

yaratılması konusunda da özellikle yazılım sektörü oyuncularına çok büyük iş düşüyor. Bu konuda da bir gelişme olması yönünde sektörden beklentimiz büyük. BThaber Gazetesi her zaman sektörün en önemli haber kaynaklarından biri oldu ve olmaya da devam ediyor. Sektöre çok büyük katkıları

oldu. Güncel ve kaliteli haber anlayışları ile bizleri gelişmelerden haberdar etti ve her daim bilgilendirdi. Gerek yorumlarıyla gerek düzenlemiş olduğu toplantılar ile sektöre yön vererek önünü açtı. BThaber’in 25. yılını kutluyor ve başarılı çalışmaları ile sektöre hizmetlerinin devamını diliyorum.”

Digital Planet CEO’su Şerif Beykoz

“Türkiye’de BT’nin tarihini yazdınız”

NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı

“Günümüzde müşteriler, BT altyapıları için dijital dönüşümlerini destekleyecek yeni ürün ve yaklaşımlara ihtiyaç duyuyor. Ekonomik büyümemizi sürdürülebilir kılmamız için teknolojinin ve dönüşümün getirdiklerini iş modellerimize entegre edebilmemiz gerekiyor.

Teknolojinin gelişim hızını düşündüğümüzde, BThaber’in Türkiye’de bilgi teknolojilerinin tarihini yazdı diyebilirim. Teknolojiye yapılan ilk yatırımlar ve de alınan sonuçlar ilk BThaber’in deneyimli kadrosu tarafından haberleştirildi. Her zaman sektörün içinde oldunuz,

sektörün bir parçası olarak yayın yaptınız. Gerek dosyalarınız gerek özel haberleriniz ile sektöre yön verdiniz ve bunu daha nice yıllar başarıyla yapacağınıza inancım sonsuz. İstikrarlı yayın politikasını sürdürürken, bu kadar hızlı gelişen ve büyüyen bir sektörün nabzını tutmak

hiç kolay değil. 25 yıldır bu zorlu görevi, aynı motivasyon ve kararlılıkla başarılı bir şekilde yerine getiriyorsunuz. Bu başarının daha nice yıllar devam edeceğine yürekten inanıyor, bu vesileyle bugüne kadar emeği geçen herkese ve tüm BThaber ailesine teşekkür ediyorum.”

C

M

Y

CM

MY

CY

“Sektörün gündemini belirledi” “Türkiye hem genç ve teknolojiye meraklı nüfus yapısı, hem de dinamik ve gelişen ekonomisi ve girişimci ruha sahip iş dünyasıyla teknoloji alanında büyük mesafeler katetti. Türkiye’de sadece gençler değil her yaş grubundan insanın teknolojiyi hayatına katmaya, aktif bir şekilde kullanmaya çalıştığını görüyoruz.

Üstelik Türk tüketicisi her geçen yıl bilinçlenmekte, hız, performans, hafiflik, incelik gibi kavramlara daha da önem vererek ürün ve hizmet seçimini yapmaktadır. Bu noktada, hem dünyadaki tüm yeni trendleri insanımıza aktarmada aracı olan hem de Türkiye’de teknoloji dünyasındaki tüm gelişmeleri duyuran teknoloji basınının yerinin

çok önemli ve kritik olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de teknoloji sektörü yayıncılığında 25 yıla ulaşmak başlı başına bir başarı hikayesidir. İlk günden bu yana BThaber, Türkiye bilişim dünyasının referans yayını olmayı başardı. Hem haberleri ve analizleri verirken, diğer yandan sektörden verileri ve araştırmaları da sektörün hizmetine sundu. Yani

CMY

K

sadece haber vermedi aynı zamanda sektörün gündemini de belirlemeyi başardı. Türkiye’de hem şirketlere hem de teknoloji alanında çalışan iş insanlarına yol gösterdi. BThaber’in 25. yılını kutluyor, bu çeyrek asırlık başarı hikayesinde geçmişten bugüne emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz.”

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu

“Dijital dönüşümün yaygınlaşmasında öne çıkıyor” “Bulut, büyük veri, AI (yapay zeka), nesnelerin interneti gibi kilit gelişmeler sayesinde gerçek bir dijital ekonomi doğdu. Bu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hayatlarımızı önemli ölçüde değiştirdi…

Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı Bora Tuncer

Zamanımız artık dijital. Ülkemizde de bu teknolojiler iş yapış biçimlerimizi, kariyer

olanaklarını ve yaşam tarzlarımızı doğrudan etkiliyor. 180 yılı aşkın deneyimimizle 100’ü aşkın ülkede faaliyet gösteren bir şirket olarak biz de bu dönüşümde önemli bir rol oynuyoruz. BThaber, ülkemizde bilişim dünyasının nabzını tutan ve bu alanda sektör oyuncularını bir

araya getiren özel bir platform. Gerek haberciliği gerek gerçekleştirdiği ve desteklediği buluşmalarla dijital dönüşüm gibi kritik alanların ilerlemesinde ve yaygınlaşmasında önemli bir rol üstleniyor. 25 yıllık bu deneyimle sunduğu değeri sürekli zenginleştiren BThaber ekibine teşekkür ediyorum.”



48 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Güvenilir bir rehber” “Teknoloji dünyada ve Türkiye’de hayatın her alanında değişimin temel dinamiği haline geldi. Yeni teknolojiler her alanda farklı kullanım şekilleriyle iş ve yaşam süreçlerine girdikçe, önce sürecin bir parçası oluyor, daha sonra süreci yeniden şekillendirerek süreci yeni gerçekliğe dönüştürüyor. Bugün gerek sosyal yaşantımız gerekse iş hayatımız 20 yıl öncesiyle

karşılaştırılamayacak kadar değişti. Bu değişim ile çok büyük miktarda bilgilere çok kısa sürelerde erişimin yapılabilmesi dünyada yeni düzenler oluşmasını sağladı.

yönettikleri kurumların çok hızla gelen yeni teknolojik olanaklara çok hızlı uyum sağlamasına, bu olanaklarla daha iyi iş sonuçları elde etmeye oldukça arzulular.

Yakın gelecekte ve sürekli olarak şu anda eşiğinde olduğumuz daha güçlü bir teknolojik dönüşüm gerçeğinin hayatımıza gireceğini göreceğiz. Kurumların liderleri

Bu durum bireysel teknoloji tüketicileri için de geçerli. Teknolojiyi güvenilir kaynaklardan öğrenmek, ülkemiz özelinde büyük resmi görmek ve hızla gelmekte olan

gelecek açısından doğru pozisyonlanabilmek için çok önemli. Türkiye’de BThaber‘in çeyrek asırlık deneyimi hızla gelişen yeni geleceğe bizleri hazırlaması açısından her zaman çok değerli, anlaşılır, güvenilir ve sıcak bir rehber oldu. Kendilerine bu başdöndürücü ancak bir o kadar da heyecan verici ortamda üstlendikleri görev için başarılar diliyorum.”

Tech Data Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren

“Dünya ile bağ kurma fırsatı”

Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu

“Türkiye’nin dijital ekonomide söz sahibi olabilmesi için önümüzdeki dönemde gündeme gelmesi ve hızla çözüme kavuşturulması gereken bazı noktalar bulunuyor. Bu alandaki en önemli gündem maddesi ise ortak altyapı. Biz yaklaşık dört yıldır ortak altyapı konusunu her fırsatta dile getiriyoruz. Türkiye’nin çok ciddi bir dijital altyapı eksikliği var. “Altyapıyı Bütünleştirelim” hedefi ile sektördeki tüm şirketlerin

işbirliği yapması son derece önemli. Altyapıya erişimi bir rekabet unsuru olmaktan çıkarmamız lazım. Üstyapıda servis zenginliğiyle, kaliteyle rekabet edelim. Bunun için de altyapının herkese eşit bir şekilde açılması gerekiyor. Dijitalleşen dünyada lider bir ülke konumuna sahip olmak, yenilikler yapmak, Türkiye’den milyar dolarlık yeni şirketler markalar çıkarmak, dünya markası çıkarmak… Bunlar benim heyecanla peşinden

koştuğum hayaller... 2019 senesi, BThaber ile birlikte Turkcell’in de 25. yılı. Türkiye’de teknoloji ve teknolojik yaşam kültürü alanında en iyi yayınlardan biri olarak başarıyla geride bıraktığınız 25 yılı ve yeni yaşınızı içtenlikle kutluyorum. Türkiye’nin en köklü bilişim yayını BThaber Gazetesi, geçtiğimiz sürede iş ve bilişim profesyonelleri ile bilişim sektörü arasında önemli bir köprü vazifesi gördü. Arkasında büyük bir

yayın kuruluşunun desteği olmadan, bilişim yayıncılığı alanında Türkiye’de önemli bir başarıya imza atan BThaber Gazetesi, haber, röportaj, araştırma, inceleme ve dosyaları ile sektörün gelişimine önemli katkılar sağladı. Teknoloji ve dijitalleşmede dünya ile yarışan ülkemizde, sektörümüzün dünyayla yakından bağ kurmasını sağlayan bir gazeteye imza attığınız için sizi ayrıca tebrik ediyorum.”

“Doğru bilgilendirme ön planda” “Türkiye’nin teknolojiyi geriden takip ettiği dönem sona erdi. Yerli ve milli değerlerle üretilen teknolojiler, yaşamın her alanına katma değerli çözümler sunuyor. İş dünyası da bu teknolojilerle dışa bağımsız süreçlerle tanışıyor.

Atar Labs olarak biz de bu yerli teknoloji hareketine destek olmayı hedefliyoruz. Dünyanın en faydalı teknolojisini geliştirseniz de, bunu kullanacak kişilere doğru ve etkili biçimde duyuramazsanız hiçbir anlam ifade etmez. Bilişim basını bu açıdan teknoloji

sektörü için hayati önem taşıyor. 25 yıldır bilişim yayıncılığının referans noktası olan BThaber Gazetesi’nin de bu önemli görevi en iyi şekilde yerine getirmesinden büyük gurur ve mutluluk duyuyor, başarılarla dolu nice 25 yıllar diliyoruz.”

Atar Labs CEO’su Burak Dayıoğlu

“Sektöre kapsamlı bir bakış açısı kazandırıyor”

VMware Türkiye Ülke Müdürü Murat Mediçeler

“Dijitalleşmeyle iş modellerini dönüştüren ve BT altyapılarını modernize eden kurumların yüzü bulut bilişime ve yapay zekaya dönmüş durumda. Bu kavramlar artık kurumların hayatına girdi ve pek çok sektörde hayata geçirilmeye devam ediyor. Bilişim sektörünün genel olarak bu dinamiklerin farkında olduğunu

düşünüyorum. BThaber Gazetesi, hem kamu hem de özel sektördeki bilişimcilerin yakından takip ettiği bir yayın. Ülkemizde bilişim sektörünün tüm gelişmeleri haber ve dosya çalışmalarıyla hem sektörün kendisine hem de daha geniş kitlelere BThaber ile ulaştı. Bilişim sektörü çok dinamik ve hızla değişen bir sektör. Bu

dinamizm ve değişkenlik bu alanın takibini ve bu alanda istikrarlı bir şekilde iş yapmayı bir hayli zorlaştırıyor. BThaber’in bunu başarıyla yerine getirdiğini düşünüyorum. 25 yıldır hem dünyadaki trendleri hem de bu trendlerin ülkemizdeki yansımalarını takip ediyor ve sektöre kapsamlı bir bakış açısı kazandırıyor. Bilişim sektörü

doğası gereği bilgiyle yaşayan ve bilginin kolayca paylaşıma girdiği bir sektör olmasına karşın, bilginin doğru ve yerinde analizine ulaşabileceğimiz nitelikli yayınların varlığına hepimizin ihtiyacı var. BThaber’e bize bu fırsatı sunduğu için teşekkür eder, 25.yıl vesilesiyle daha nice yıllar yayın hayatına devam etmesini dilerim.”


2 5 . yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

49

“Hedef teknoloji üreten Türkiye” “Müşteri ihtiyaçları ve beklentilerinin değiştiği günümüzde, “Dijital Çağ” şirketlerin dijital dönüşümü başlatmasını zorunlu kılıyor. Ülkemiz de bu dönüşüm sürecini yakından takip ediyor ve tüm katmanlarıyla bu sürece dahil oluyor. Yeni teknolojileri takip etmenin yanı sıra bu teknolojilerin ve bilgi birikiminin yerli imkânlarla geliştirilip üretilmesi ve dünyaya ihraç

KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca

edilmesi; Türkiye’nin dijital dönüşümün oluşturacağı küresel değerden daha fazla pay almasını ve global pazarlarda daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak. Bu amaçla dijital dönüşümü çok iyi kavramalı ve tüm kurumlarımızla bu dönüşümü hayata geçirmeliyiz. Bu hedef doğrultusunda ülkemizin tüm kurumları, teknolojiyi sadece kullanan ve izleyen değil, teknoloji üreten ve

rekabet eden bir Türkiye için güç birliği yapmalıdır. BThaber Gazetesi çeyrek asırdır, Türk iş dünyasına yön veren, dünyadaki ve ülkemizdeki teknolojik gelişmelerin nabzını tutan öncü yayınlardan biri olmuştur. Her sektörü ve kurumu derinden etkileyen teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, bu teknolojiler hakkında sektör temsilcilerine yön veren BThaber Gazetesi imza attığı

öncü haberler ile kurumları teknolojiyle buluşturmaya ve Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde kanaat önderliğini üstlenmeye devam etmektedir. Özgün ve kaliteli yayın politikası ile Türkiye’nin dijitalleşmesinde şirketlerin yol haritası olan BThaber Gazetesi’ne bundan sonraki yayın hayatında başarılar diliyor, daha nice 25 yıllara birlikte şahitlik etmeyi temenni ediyoruz.”

“Sektörümüze önemli katkı” “2019; 5G ve kuantum bilişim teknolojisiyle gelecek nesil teknolojilerin yılı olacağa benziyor. Dünyada bu bahsettiğim teknolojiler öne çıkarken Türkiye’de de paralel eğilimler söz konusu. Türk iş dünyası; özelikle genç nesil, yeni teknolojileri yakından takip ediyor. Eş zamanlı olarak Türkiye’de bu teknolojilerin yansımalarını görmek memnuniyet

verici. Bugün büyük küçük hemen hemen her ölçekte kurumun gündeminde dijital dönüşüm bulunmakta. Eğitimden sağlık sektörüne, turizm sektöründen, KOBİ’lere kadar yeni nesil teknolojiler; iş hayatına entegre edilmiş durumda. Önümüzdeki yıl altyapı çalışmalarının da tamamlanmasıyla, nesnelerin interneti gibi gelişen teknoloji alanlarında

da kullanımın hızla artacağını öngörüyorum. Bu veriler ışığında mobiltenin hayatımızın her noktasında olduğunu söyleyebiliriz. BThaber, 25 yıldır bilgi teknolojileri alanında tüm bu gelişmeleri yakından takip eden ve sektöre bilgi akışı sağlayan oldukça değerli bir yayın. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yayıncılık en zorlu günlerini yaşıyor.

Olumsuz pazar koşullarına rağmen ayakta kalmayı başaran ve sürekli kendini yenileyen BThaber’in sektörümüze katkısını takdir ile karşılıyorum. 25 yıldır sektöre yön veren ve bu süre içinde kendi kulvarının en önemli yayınları arasında olan BThaber’i en içten dileklerimle tebrik eder, başarılarınızın her zaman olduğu gibi artarak devam etmesini dilerim.”

Zyxel Türkiye Channel Head Tuğba Şişik

“Bilginin hızla yayılmasına katkı” “Her geçen gün hızla gelişen teknoloji hayatımıza onlarca kolaylık sağlamakla beraber, iş ve sosyal hayatı fazlası ile etkilemiştir.

Bilkur Genel Müdürü Zümral Erciyas

Büyük data, insan makine iş birliği, 5G teknolojilerinin hayatı hızlandırması, yapay zekâ gelişmeleri bir anda bambaşka bir dünya sundu bizlere. Evdeki

yaşamdan okula, okuldan iş hayatına, kısacası hayatın her yerinde ve her zaman teknoloji ile karşılaşmak mümkündür. Üretim süreçlerinde teknolojinin gelişimi, otomasyon kullanımı verimliliği artırdı. Teknolojinin bir alanı olan datanın toplanmasında Bilkur’un da uzmanlık alanı olan Auto ID ürünleri

pek çok yerde kullanılıyor. Doğruluk, hız, verimlilik getiren bu sistemler teknolojinin pek çok alanında hızla yerini alıyor. Bu teknolojiler hepimizin hayatını kolaylaştırıyor. Son kullanıcılar hızlı ve doğru bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor. Üreticiler üretimlerini sıkı takip

edebiliyor. Depocu stok adetlerini hızlı bir şekilde görebiliyor. BThaber teknolojinin gelişme sürecinden her zaman bizleri haberdar etti, düzenlediği etkinliklerle bilginin hızlı yayılmasını sağladı. BThaber’e katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

“İlkeli yayıncılık” “Türkiye pazarında uzun yıllardır faaliyet gösteren ve bu ülkenin potansiyeline inanan bir kurum olarak, Türkiye'deki teknolojik gelişimin yaşamı kolaylaştırma ekseninde gerçekleştiğini memnuniyetle söyleyebiliriz. ASUS olarak hem günlük yaşamda hem profesyonel

iş dünyasında öncü teknolojilerle tüketicinin karşısına çıkıyoruz ve karşılaştığımız ilgi, Türkiye'deki kullanıcının teknolojiyi tümüyle benimsediğini ve etkin biçimde uygulamaya aldığını gösteriyor. Teknoloji sayesinde iş süreçleri daha hızlı yürüyor, insanlar zamandan ve konumdan

bağımsız iletişim kurabiliyor ve yepyeni deneyimlerle hayatı zenginleştiriyor. Genç nüfus başta olmak üzere teknolojiye olan merakın artarak devam edeceğini öngörmek güç değil. Teknoloji dünyası son 25 yılda eşsiz bir dönüşüm geçirdi. Yaşanan bu dönüşümü

dünyanın geri kalanıyla paylaşmak, yeniliklerin daha fazla kişi tarafından kullanılmasını sağlayarak bir anlamda inovasyonun önünü açtı. BThaber'in 25 yıldır bu vizyonla sürdürdüğü ilkeli yayıncılığı takdir ediyor, başarılarınızın devamını diliyoruz.”

Asus Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Pazarlama Müdürü Çağlar Güneş


50 25.

yılımıza

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

“Sektöre değer katıyor”

Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı

“Başta gazeteler olmak üzere geleneksel medyanın tüm mecraları, dijitalleşmenin etkilerini son birkaç yıldır fazlasıyla hissediyor. Dünyada başarılı dijitalleşme örneklerine bakıldığında, takipçilerin yayına olan bağlılığı ve güveni, yapılan yayıncılığın doğru olmasından kaynaklanıyor. Dijital gelişmeleri yayıncılığa doğru

entegre etmenin yanı sıra güvenilir yayıncılığı amaç edinen mecraların iletişim ve yayıncılık sektöründe çeşitliliği artıracağına inanıyorum. Fakat bu sürecin doğru ve başarılı şekilde ilerleyebilmesi için medya sektörünün telekom, veri merkezleri ve bilgi teknolojileri şirketleriyle

yakın temas kurarak, veri uygulama ve araçlarını kullanmaları oldukça önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu alandaki gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz. Yayın hayatına başladığı ilk yıldan bu yana, bilişim, iletişim ve ekonomi alanında fark yaratan Bthaber Gazetesi, gelişen teknolojik dünyada bizleri ve okurlarını en güncel

bilgilerle besliyor. Radore olarak ilgiyle takip ettiğimiz, güçlü ekibi ile sektörünün trendlerini okurlarıyla buluşturan Bthaber’in bu vesileyle 25. yılını kutluyoruz. Sektöre kattığı değerle birlikte gelişen teknolojiyi önümüzdeki yıllarda da en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyoruz.”

“Sektöre yol gösteriyor” “Türkiye; genç, dinamik ve teknolojiye meraklı nüfus yapısı ve gelişen ekonomisi ile teknoloji alanında son yıllarda büyük mesafeler kat etti. Teknolojinin sağladığı hız, verimlilik, güvenlik, rekabet avantajı, katma değer gibi faydalar Türkiye’de de iş dünyasında teknolojiye yatırımın artık bir gereklilik olduğunu gösterdi. Bu nedenle teknoloji ve teknolojiye yatırım artık

yalnızca bilişim değil, pek çok sektörün gündeminin ilk sıralarında. Türkiye’nin en köklü bilişim yayını olan BThaber, geçtiğimiz 25 yılda imza attığı özel haber ve içeriklerle hem bilişim sektöründe faaliyet gösteren şirketlere hem de bilişimde kariyerini devam ettiren bireylere rehber niteliğinde çok önemli bir yol gösterici oldu. Bilişim gündeminin nabzını tutan BThaber,

pek çok sektörde teknoloji alanındaki karar vericilere son gelişmeleri aktarırken, aynı zamanda teknolojiye yatırımın önemi ve gerekliliği konusunda kayda değer bir bilincin oluşmasında önemli rol oynadı. Bugün teknoloji yalnızca bilişimin değil, perakendeden finansa, sağlıktan lojistiğe pek çok sektörün gündeminde önemli bir yer işgal ediyorsa, bunda BThaber’in rolü

kaçınılmaz olmuştur. Baş döndüren bir hızla gelişen teknoloji kurumları, şirketleri, bireyleri ve devletleri dijitalleşme yönünde değişime teşvik ederken, BThaber dijitalleşmenin önemine her fırsatta dikkat çekerek bizlere sunduğu haberler, analizler ve dosyalarla adeta yol göstermiştir. BThaber’in 25. yılını kutlarken, Cisco olarak nice 25 yıllar diliyoruz.”

Cisco Orta Doğu ve Afrika Başkan Yardımcısı David Meads

“İhtiyaçlar için verimli çözümlerin adresi” “Ödeme sistemleri teknolojileri gelişime çok açık bir alan ve kısa sürede büyük dönüşümlerden geçerek devam ediyor.

Ingenico Genel Müdürü Alpay Sidal

Bugün ödeme teknolojileri alanındaki ürünleri ön plana çıkaran en önemli özellik tek bir cihazda birçok fonksiyonun bir arada sunulabilmesi. Geldiğimiz noktada sahada

217 bin adede ulaştık. Bu başarımızın arkasında yazarkasaPOS cihazlarımızı üstün teknolojik özelliklerle donatarak yazarkasaPOS görevini cihazlarımızın yapabildiği işlemlerden sadece birisi haline getirmiş olmamızın rolü çok büyük. İş yerlerinin üzerindeki yükü hafifleterek onlara zaman kazandırmak için cihazlarımızı sürekli

geliştirmeye devam ediyoruz. Ingenico olarak, teknolojik gelişmelerle paralel geliştirdiğimiz uygulamalarımız ve kurumlara özel çözümlerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını en verimli şekilde çözerken; iş kolaylığı, zaman ve maliyet tasarrufu gibi faydalar sağlamayı amaç ediniyoruz. 25. yaşına girecek BThaber gazetesi

olarak bilişim teknolojilerinin yanı sıra ödeme sistemleri alanında da okuyucularınıza tarafsız yayıncılık ilkelerine uyarak yapmış olduğunuz haber ve röportaj paylaşımlarınızla destek verdiğiniz için teşekkür ederiz. 25 yıllık deneyiminiz ile çalışmalarınızdaki sürdürülebilirlik için tebrik ederiz.”

“Kesintisiz yayıncılığın kanıtı” “Türkiye, eğitimli ve gündemi yakın takip eden nitelikli iş gücüne sahip, teknolojiye adaptasyonu çok hızlı gerçekleştiren bir pazar. Şirketler de bu bağlamda teknolojinin işlerine olan katkısının farkında ve bu farkındalık organik olarak artıyor. Rekabeti fiyat politikasıyla yönetemeyeceğimizi,

kültür olarak büyük ölçüde anladığımızı düşünüyorum. Bu da kurumlara iş ve ürününün kabiliyetlerini artırmanın asıl katma değer ve rekabet gücü olduğu bilincinde olarak yatırım yaptırıyor. Çok daha akıllı, bütünleşik ve merkezi yönetilebilen teknolojiler üretmek icin çalışırken aynı anda yenilikçi iletişim

metotlarıyla yatırımcılara kaliteli bilgiyi ve iletişimi sağlamak konusunda sürekli alternatif yollar denemeye itiyor. BThaber’in ilk sayısından bu yana tam 25 yıl geçmiş. Bu 25 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde okuruyla buluşan, bilişim sektörünün nabzını tutan, doğru, ilkeli ve yenilikçi haber anlayışıyla yoluna devam

eden BThaber’in sektöre olan katkısı yadsınamaz bir gerçek. Sektördeki kurumların, şirketlerin sesi olan, gündemdeki başlıkları tüm detayları bağımsız ve tarafsız olarak ele alan ve sektörün dinamizmini kurumsal ve farklı bakış açısıyla ortaya koyan BThaber ailesine sonsuz şükranlarımı iletiyorum.”

Forcepoint Türkiye CEO Levent Turan


BThaber 14 - 20 OCAK 2019

Finans Dünyası 2019

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Finans sektörü yeni baştan tanımlanıyor Küresel ekonominin en temel sektörü olan finans, daha önce yaşamadığı bir değişim dalgası içinde, kendini, işlevini ve sektörün paydaşlarını yeniden tanımlıyor. Geleneksel finans kurumları bu dönüşüm sürecinde zamana uyabilmek adına bir yandan kendi Ar-Ge çalışmalarına odaklanıyor, bir yandan da birkaç yıl öncesine kadar küçük rakipler olarak tanımladıkları, bugün ise işlem bazlı uzmanlıkları ile çevikliği simgeleyen startup’larla işbirliğine yöneliyor. BT’de birincil yenilik noktası ve yatırım kaynağı olan finans kurumları, ilmek ilmek işledikleri BT yapılarında yenilemelere ve güncellemelere gidiyor. Çünkü yıllar içinde ihtiyaçlar paralelinde katman katman büyümüş sistemleri yönetmek, var olan karmaşayı çözebilmek ve müşteriye hızlı hizmet sunabilmek giderek zor bir hal alıyor. Bu noktada bulut bilişim ile finans sektörü de ezberini bozuyor. Ama

tam bu noktada finans sektörünün üstünde Demokles’in kılıcı gibi sallanan regülasyonlar devreye giriyor. Türkiye özelinde regülasyonlar en başta e-Dönüşüm ile kurumsal ve bireysel hayatta yerini alan e-İmza, e-Fatura gibi yeniliklerle ekonomik hayatı yeniden tanımlıyor, beraberinde her bir yeniden tanımlama ile yetkinlikleri bazında izin verdiği kuruluşlarla pastanın büyümesini sağlıyor. Finans dünyası da böylece yeni işbirliği noktaları ile buluşuyor. Ama bir taraftan da, özellikle küresel bazda finans sektörünün yavaşlığından yana dert yandığı regülasyonlar var. Burada kısa bir özet yapmaya çalıştık, ama finans sektörünün bankalardan sigorta şirketlerine, e-ödeme şirketlerinden faktöringe ve mobil cüzdan uygulamaları ile telekom operatörlerine uzanan derin bir hikayesi var ve bu hikaye giderek daha da derinlik kazanıyor.


52 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

DİJİTAL KANALLAR GİDEREK BÜYÜYOR Son 5 yılda dijitalleşme, tüm kurumların geleceğini belirleyici farklı bir niteliğe ve boyuta ulaştı. Müşteri alışkanlık ve beklentilerinin değişmesi, müşteri deneyimi anlamında farklı iş modelleri ve ürünler sunan rakiplerin ortaya çıkması, müşteriyi daha iyi anlayan ve daha kişiselleşmiş deneyim sunan ürün ve hizmet sunumu ihtiyacı bankaların hizmet verme anlamında bir dönüşüm yaşamasını gerektiriyor. Bunun için bankaların, teknik altyapılarını güçlendirmeleri, fiziksel ve dijital kanallarını birbirini tamamlayacak şekilde konumlandırmaları, süreçlerini müşteri odaklı bakış açısı ile sürekli iyileştirmeleri ve robotlar, modeller ve otomasyondan azami ölçüde faydalanacak yapılar oluşturmaları gerekiyor. Endüstri 4.0 ile birlikte yapay zeka, API’ler, nesnelerin interneti, blockchain, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar hayatımıza girdi. Bu gelişmeler ışığında 2018 yılında bankalar sektördeki değişime uyum sağlamak konusunda ödeme çözümlerini ve dijital kanallardan verilen hizmetlerini çeşitlendirirken şubelerinde de yeni dijital hizmet modellerini yaygınlaştırıyor. “Biz de 2014 yılında başlattığımız Dijital Dönüşüm Programı ile bu yeni dönemin ruhuna uygun, bizi rekabette öncü konumda tutmaya devam edecek çalışmalara devam ediyoruz” diyen Türkiye İş Bankası yetkilileri, bu çerçevede, öncelikle çok büyük bir teknolojik altyapı dönüşümünü gerçekleştirdiklerini vurguladı. Bu kapsamda Tuzla Teknoloji ve Operasyon Merkezi, ATLAS Veri Merkezi ve tamamlanan teknolojik altyapı dönüşümü ile temeller daha da sağlamlaştırıldı. Yıllardır devam eden müşteri süreçlerinde ve operasyonlardaki dijitalleşme çalışmaları da sürdürülerek dijital platformlarda müşterilere sunulan hizmet çeşitliliği artırıldı.

Dijital kanallardaki ticari işlem ve hizmet yelpazesi genişletilirken, mobil bankacılık alanında yenilikler ve teknoloji girişimlerine verilen destek gibi kurum içi dinamizmi destekleyen pek çok çalışma da yürütülüyor. İş Bankası’nın Silikon Vadisi’ndeki teknoloji merkezi ve inovasyon ekipleri en yenilikçi uygulamaları takip ediyorlar. Tüm bu çalışmalar yanında şubelerin en fazla değer yaratacağı çalışma biçimlerini ortaya koyarak, şubelerin fiziksel koşullarını da bu yeni deneyimi destekleyecek şekilde en yeni teknolojik donanımlarla desteklemek söz konusu. Mobil teknolojiler ile tablet kullanımı, elektronik ortamda imza ve dijital işlem onayları sayesinde şubeler farklı araçlarla donatılırken, İş Bankası çalışanları dijitalleştiriliyor, hem müşteri hem çalışan deneyimi iyileştiriliyor. “Tarihimizin en büyük altyapı projesini gerçekleştirerek, gelecek 20 yılın bilgi teknolojileri altyapısını hazırladık” bilgisini veren Türkiye İş Bankası yetkilileri, şu detayları paylaştı: “Türkiye’de eşi bulunmayan ve dünyada çok az rastlanan teknolojik seviyede olan, sahip olduğu pek çok uluslararası sertifikanın yansıra yüksek enerji verimliliği ile doğa dostu bir tesis olan veri merkezimiz yüksek hata toleransı ile müşterilerimize kesintisiz ve sürdürülebilir bir hizmet deneyimi yaşatmayı sağlayacak temeli oluşturuyor. Bu yönüyle dijital dönüşümüzün merkezinde konumlanıyor. Bundan sonraki dönemde sektörde büyük veri ve yapay zekânın üzerine kurulu güçlü sistemler ve yenilikçi uygulamalar fark yaratacak. Çalışanlarımızın en güçlü sistem ve uygulamalar ile desteklenerek, teknolojik çözümlerden azami şekilde yararlanabilecekleri ortamı hazırlamak en önemli işlerimizden birisi. Bunun için analitik başta olmak üzere dijital yetkinliklerimizin artırılması, iç

API bankacılığı sektör için bir devrim Müşterilerin işlem yapma tercihleri mobile kayarken, şubelerin hala müşteri kazanımında temel kanal olduğu görülüyor. Ancak regülasyonlar, ıslak imzaya bağlılığı ve yüz yüze kimlik kontrolünü zorunluluk olmaktan çıkararak dijitalleşmeye ayak uydurduğu zaman müşteri edinimi süreci tamamen dijitalleşecek ve bu yepyeni hizmet modellerinin gelişimine yol açacak. Bu beklentiyi dile getiren İş Bankası yetkilileri, şu detayları paylaştı: “Teknoloji alanındaki ‘makine öğrenmesi’, ‘dijital para birimleri’ ve ‘blok zinciri’ (blockchain), ‘büyük veri analitiği’ ve ‘mobil ödemeler ve eşzamanlı uygulamalar’ gibi gelişmeler, finansal teknoloji sektörünün gelişiminde önemli rol oynuyor. Bu kurumların hareket alanlarını belirleyen önemli parametrelerden biri olan mevzuat konusunda, düzenleyici kuruluşlar, yeni düzene uyum sağlayabilmek adına ödeme sisteminin ve genel finansal mekanizmaların güvenilirliği ve verimliliğini garanti altına alırken, aktif olarak bu sistemin gelişimine de katkı

yetkinliklerimizin dönüştürülmesi ve farklı fonksiyonların bir arada daha dinamik ve esnek bir model ile çalışmasını sağlayan çevik çalışma modellerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecek.” API portalı servislerle zenginleşiyor Sahiplikten ziyade erişimin ve paylaşım ekonomisinin ön plana çıktığı bu yeni dünyada, çevik iş modellerinin, teknolojik gelişmelere hızlı uyumun ve çapraz disiplinler arası etkileşimin önemi her geçen gün artıyor; kurumların startup’larla rekabet etmekten ziyade işbirliği yapma yönündeki iştah ve isteğini artırması ise Türkiye İş Bankası yetkililerine göre önemli bir gereklilik. “İş Bankası, başta fintech ve insurtech’ler olmak

sağlamayı amaçlıyor. 2018 başından itibaren Avrupa’da uygulanmaya başlanan PSD2 (Yeni Ödeme Hizmetleri Yönergesi) standartları ve İngiltere’de uygulanmaya başlanan “açık bankacılık” programı ile bankaların müşteri arayüzlerini ve hesap bilgilerini izne tabi olarak üçüncü kişiler ile paylaşmalarının önünü açmayı amaçlıyor. Bu durum, Avrupa ve İngiltere’de FinTech’lerin iş alanlarını çeşitlendirecek ve büyüme hızlarını arttıracak bir gelişme. Avrupa Birliği Düzenlemeleri Uyum Yasaları kapsamında ülkemize uyarlandığı için, PSD2 kullanımı bugün için zorunlu olmasa bile yakın gelecekte bu konuda gelişmeler olmasını muhtemel görüyoruz. Finans sektörümüz teknolojide Avrupa bankalarından çok daha ileride ve birçok Türk bankası yasal düzenlemeler devreye girmeden bile API’larını açmış durumda. API bankacılığın finans sektörü için bir devrim olduğu için, tam olarak uygulanması ve entegre edilmesi zaman içinde gerçekleşecek olmakla birlikte erişime açılan bilgiler ile çok farklı hizmetler sunulabilecek.”

üzere, farklı dikeydeki pek çok startup ile gerek onların ürün ve hizmetlerini kullanmak suretiyle müşterisi olmak, gerek beraber ürün geliştirmek, gerekse ürünlerini banka müşterilerine ulaştırmak konusunda işbirliği yapıyor. Ayrıca, bir iş fikri olan ve bu fikri hayata geçirmek için finansal servislere ihtiyaç duyan startup’ları birkaç ay önce açtığımız API portalı üzerinden sunulan servislerimiz ile de destekliyoruz” diyen İş Bankası yetkilileri, şu detayları paylaştı: “İş Bankası sponsorluğunda 2017 yılında hayata geçirilen Workup Girişimcilik Programı ile ülkemizde ihtiyaç duyulan teknoloji odaklı iş yapış biçimlerinin yaygınlaşmasına ve katma değerli dijital iş modellerinin hayata geçebilmesine destek olmak için çalışıyoruz. Bu yıl Temmuz ayında 3. dönemini başlatarak 13 yeni girişimi daha aldığımız Workup Girişimcilik Programı'na bugüne kadar 6.000’i aşkın başvuru yapıldı. 3 dönemde toplam 40 girişimi dahil ettiğimiz Workup Girişimcilik Programı’ndan 19 mezun verdik. İştirakimiz Anadolu Sigorta’nın Ağustos ayında düzenlediği AStart Sigorta Girişimciliği Yarışması’nda dereceye giren 2 girişimi de Workup’a dahil ederek, fintech ve insurtech girişimlerine desteğimizi sürdürdük. Ayrıca, İş Bankası grubu şirketlerinden SoftTech ve Anadolu Sigorta’nın dönemsel olarak düzenlediği hackathon’lar da finans ve sigorta teknolojileri özelinde değerli fikirlerin ortaya çıkması ve olgunlaşması anlamında önemli bir destek sağlıyor.



54 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

TÜM İŞLEMLERDE HIZ KAZANILIYOR

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan Mobilin öncülüğünde dijitalleşme, 2018 yılında da bankacılık sektörünün odağında yer aldı. “Biz de müşteri deneyimi, veri ve analitik, altyapı ile süreçlerin dijitalleşmesinden oluşan stratejimiz doğrultusunda ilerledik. 2018 yılında insana değer katan

teknolojilere odaklanmaya devam ettik. Yapay zeka ve makine öğrenmesi başta olmak üzere pek çok yeni teknoloji üzerine çalışmalar gerçekleştirdik. Arka planında en ileri teknolojilerin bulunduğu yeni ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimizle

Müşteri beklentilerini anlamak öne çıkıyor Dijitalleşme bir bütün olarak ele alınmaya devam edecek. Buna göre dijital çözümler kurum içinde farklı birimlerin ihtiyaçlarına göre entegre edilecek. Kullanıcılara hayatlarını kolaylaştıran dijital ürün ve hizmetler sunulması sürdürülecek. “Türkiye’de finansal denetleyici otoriteler, geleceğin bankacılık dünyasının dijitalleşme ile şekilleneceğinin bilincinde. Bu alanda bankacılık sektörü, otoritelerle birlikte hareket ediyor. Oluşturulan bu sinerji de sektörün, dijitalleşme alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelmesinde büyük rol oynuyor” yorumunu yapan Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, 2019 hedeflerini şöyle anlattı: “Güçlü dijitalleşme stratejimiz doğrultusunda teknolojik gelişmeleri dijital kanallarımıza hızla adapte edeceğiz. Yenilikçi yaklaşımımız ve

sektördeki dijitalleşmeye öncülük etmenin verdiği sorumluluk bilinciyle, müşterilerimize hayatlarını daha da kolaylaştıracak teknolojileri sunmayı sürdüreceğiz. Dijital dönüşüm ile beraber gündelik hayatımıza daha fazla girmeye başlayan öğrenen makineler, yapay zeka, sanal gerçeklik, giyilebilir teknolojiler ve biyometri gibi yeni teknolojiler üzerine yatırımlarımız 2019 yılında da devam edecek. Müşterinin beklentilerini anlayıp ona uygun fırsatlar sunan, ona zaman yaratan, onun için kıyaslayan, doğru zamanda ve yerde ona hatırlatma yapan, hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olan ve ona uyum sağlayan bir yapı kurmak için çalışıyoruz. Sadece bankacılık ürünleri ve ödemelerle de sınırlı kalmayıp, müşterinin hayatının her anında ona eşlik edecek çözümlerle bu ekosistemin odağına müşteriyi koymayı kritik buluyoruz.”

buluşturduk. Yeni teknolojileri iş süreçlerimize entegre ederek bankamıza hız ve dinamizm kattık” bilgisini veren Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, detayları da paylaştı. Buna göre, 2018 başı itibariyle NFC teknolojisi, yenilikçi bir yaklaşımla Türkiye’de ilk defa bir mobil bankacılık uygulamasına girişte kullanılmaya başlandı. Müşterilerin Yapı Kredi Mobil’e giriş yapmak için artık kredi kartlarını NFC özelliği olan cep telefonlarına yaklaştırmaları ve kart şifrelerini girmeleri yeterli hale geldi. Yapı Kredi Mobil giriş ekranında yer alan “Jet İşlemler” menüsü yayına alınarak QR kod ile para çekme/yatırma, Cebe Havale ve QR kod ile ödeme işlemleri çok daha hızlı ve kolay hale geldi. Müşterilerin gib.gov. tr’de hesaptan ödeme işlemlerini, Yapı Kredi İnternet Şubesi şifresi ile kolayca yapabilmelerine imkan tanındı. Ayrıca, banka müşterilerinin internetten yaptıkları alışverişlerinde, ödemelerini Yapı Kredi Mobil üzerinden QR kod okutarak gerçekleştirebilmesi sağlandı. Buna ek olarak, Yapı Kredi Pay çözümlerinden olan “Araçta Ödeme” fonksiyonu ile banka müşterileri Opet’teki akaryakıt alışverişlerinde araçlarından inmeden, Yapı Kredi Mobil ile ödemelerini gerçekleştirebiliyor. “2018 yılının ilk dokuz ayında dijital bankacılık müşterilerimizin sayısı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 31, mobil bankacılık müşterilerimiz ise yüzde 43 oranında arttı. Nakit dışı işlemlerde dijital kanalların payı yüzde 96,1’e yükseldi” bilgisini veren Cahit Erdoğan, fintech işbirlikleri hakkında da şunları söyledi: Girişimcilere uçtan uca destek sunuluyor “Dünyanın dört bir yanında girişimcilik etkinliklerini yakından izliyor, bankamızın dijitalleşme stratejisine uygun fintech’lerle işbirlikleri yapıyoruz. Bu işbirliklerimiz içerisinde Göz-ID hizmetimiz ön plana çıkıyor. Zoloz adlı bir fintech ile çıkardığımız bu hizmetimizde Avrupa’da ilk defa bankacılık sektöründe gelişmiş göz tanıma sistemi teknolojisini kullandık. Yapı Kredi Mobil’e girişte, kişilere özel göz damar bilgisini analiz eden bu sistem ile müşterilerimiz tek hamlede Yapı Kredi Mobil’e daha güvenli, daha hızlı ve daha kolay giriş yapabiliyor. Ülkemizde ve Avrupa’da ilk

olan Göz-ID uygulamamız ile 2017’de dünyanın en saygın fintech etkinliklerinden Finovate Europe’a davet edildik, binlerce katılımcıya Göz-ID teknolojisini entegre ettiğimiz yenilenen Yapı Kredi Mobil’i tanıttık. Ayrıca, bu girişimcilik ekosistemini geliştirmek adına Code.YapıKredi platformunu hayata geçirdik. Finansal rehberlik, kuluçka, hızlandırma ve yatırım kademeleri ile uçtan uca bir ürün geliştirme programı olan Code.YapıKredi kapsamında kodlama eğitimlerinin yanında hackathon’lar ve teknoloji odaklı etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca, finansal teknoloji programlama arayüzlerini (OpenBankingAPI) girişimcilerin kullanımına açıyoruz. Code.YapıKredi kapsamında 48 saatlik, rekor başvuru aldığımız ilk hackathonumuzu da 2017’de düzenledik. Code.YapıKredi Hızlandırma Programı’yla iş fikirlerini hayata geçirmek için ilk somut adımlarını atmış girişimcilerdeki cevheri keşfetmeyi hedefliyoruz. Mevcut ürün veya hizmetlerini sağlam temeller üzerinde büyütmek isteyen girişimciler, programa katılmaya hak kazanmaları halinde eğitimlerimizden, danışmanlık ve mentorluk desteklerimizden faydalanabilecek. Bu girişimci arkadaşlarımız, Code.YapıKredi Hızlandırma Programı’nda ürün veya hizmetlerini ilgili Koç Topluluğu şirketleri ve pek çok yatırımcının karşısına çıkarak sunma fırsatı da bulacak. KWORKS Girişimcilik Araştırma Merkezi ortaklığı ile gerçekleştirdiğimiz bu hızlandırma programında girişimcilere ayrıca KWORKS’ün çalışma alanlarını, ihtiyaç duyacakları tüm teknik ve altyapı desteğini sunacağız.”


ARTIK HEPSi AKILLI ...ve hepsi veri üretiyor.

Edge computing çağı, çevremizdeki bütün cihazların veri üretip iletişim kurduğu ve düşündüğünüzden daha yakın bir gelecek. Hızla genişleyen veri evreninin ihtiyaçları için öncü çözümler tasarlıyoruz ve yeni çağı mümkün kılıyoruz.

SİZ DE BİZE KATILIN.

seagate.com

 / seagate - https://blog.seagate.com/



Bulut Tabanlı Ağ Yönetimi NebulaFlex ile Limit Sizsiniz

Zyxel Nebula Flex* *Nebulaflex Access Point ve Switchlerinizi buluta taşıyabilir; dilerseniz cihazı standalone moda tekrar geri alabilirsiniz. • Yönetilebilen Donanımsal Cihaz Limiti : Limitsiz • Gerçek Esneklik (* İstediğiniz zaman bulut yönetimden geleneksel yönetime veya geleneksel yönetimden bulut yönetimine geçebilirsiniz) • Kutuyu Açmadan, Kurulum Öncesi Ayarların Yapılabilmesi • Android ve Ios için Hızlı Kurulum - QR kod ile cihaz ekleme • Otomatik Yazılım Güncellemeleri (Yazılım & Özellikler) • Her Zaman, Her Yerde Cihaz Yapılandırma • Her Zaman, Her Yerde Bulut Log Erişimi : 7 güne kadar geçmişe yönelik istatistiklere erişim. • Teknik Telefon / Email / Forum Desteği

www.zyxel.com.tr

channel@zyxel.com.tr


58 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

TÜM BİRİMLER FINTECH İŞBİRLİKLERİNE AÇIK Tüm ekosistem olarak dijital dönüşümden başarı ile çıkmak için tüm finansal kurumlar yeni teknolojiler ve inovatif çözümlere odaklanmak durumunda. Özellikle bankalar, strateji odaklarını dijital dokunuşlar ile sürekli güncel tutmalı. Bu odağın geçtiğimiz yıllarda popülaritesi oldukça artmış olmasına rağmen, DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu’na göre, fintech alanını da oldukça geniş çapta ele almak gerek. Fintech’lerin iş yapış şekilleri oldukça çevik, agile yapılar üzerine kurdukları projeleri çok hızlı bir şekilde ortaya çıkarabiliyorlar. “Bizi challenge ettikleri nokta bu aslında” yorumunu yapan DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu yetkilileri, bu gibi ekiplerle yaptıkları işbirlikleri sonucunda geliştirdikleri projelerde ise aynı çevikliğin kendilerine büyük bir kolaylık getirdiğini vurguladı. Bu yüzden, DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu yetkilileri,

“Stratejimizin aksiyon noktalarında her zaman Fintech’ler ile işbirliğine yeşil ışık yakan politikamız ile iş fikirlerine oldukça açık bir konumdayız” bilgisini vererek, dijital ödeme sistemleri başta olmak üzere, ödeme altyapıları, finansal akış analitikleri, ödeme sistemlerine dair blockchain altyapıları gibi ürün ve hizmetler üreten Fintech’lerin kendileri için bir adım önde olduğunu vurguladı. Birçok Fintech ile işbirliği yaptıklarını, özellikle dijital ödeme sistemleri olmak üzere dijital bankacılık çatısı altında bulunan farklı departmanların da Fintech’ler ile işbirliği içinde olduğu bilgisini veren DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu yetkilileri, “Bu projeler içinde en popüleri API paylaşımı. Çift taraflı entegrasyonlar ile Fintech’ler dilerlerse bizim API’lerimizi kullanıp sistemlerini bize entegre ediyorlar, isterlerse geliştirdikleri sistemleri bize sunup

farklılaştırdıkları uygulamaları bu API’ler üzerinden deneyebiliyorlar” detayını paylaştı. Verimli çalışmalar daha da geliştirilecek Dijitalleşmenin gösterdiği en önemli şeylerden biri bir anda yepyeni bir pazarın tek bir ürün ile oluştuğu ve oluşabileceği. Bu yüzden düzenlemelerin geriden geliyor gibi durmasının bir nedeni de bu. DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu yetkililerine göre, finans sektörüne baktığımızda da durum yine benzer. “Önce Fintech’ler geldi, ardından PSD2 (Ödeme Hizmetleri Yönergesi 2)” tespitini paylaşan DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu, gelişimi ve hedeflerini şöyle tanımladı: “Günümüzde dijitalleşen finans dünyası için küresel anlamda atılan en büyük adım PSD2. PSD2 uyarlaması ile bankaların sahip olduğu en önemli bilgiler

olan müşteri verileri ve ödeme verileri artık Fintech’ler tarafından kullanılabilir olacak. Bunu da yeni finansal uygulamalar ve iş modelleri yaratacak bir birlikteliğin başlangıcı olarak görüyoruz. Biz de var olan işbirliklerimizi ileriye taşıyıp, yeni işbirliklerini de arttırmayı amaçlıyoruz. Çünkü PSD2 sonrasında bankalar her zaman olduğu gibi yaşamaya ve finansal sistemlerin merkezinde olmaya devam edecekler. Ancak, yaratılacak yeni kanallar ile Fintech’lerin üstleneceği birçok yeni rol oluşacak ve bu da başarılı olmak isteyen Fintech’lere hem büyük fırsatlar, hem de büyük sorumluluklar getirecek. Bu yüzden çok yakın gelecekte finansal teknolojiler alanında banka ile ilişkili fakat farklı kanalları yöneten ve bunu yaparken bankacılık altyapısı ile entegre çalışan birçok firma ve bu firmalara ait uygulamalar göreceğimize inanıyoruz.”

HİZMET KALİTESİ GİT GİDE BÜYÜYOR HSBC Türkiye, 484 milyon TL yatırım yaptığı teknolojik dönüşüm programı ile ana bankacılık sistemini tamamen değiştirerek, geçtiğimiz Nisan ayında yeni bir sisteme geçti. Teknolojik dönüşüm programının ana odaklarından biri de dijital kanallar oldu. “2013 yılından beri kullandığımız HSBC Global Mobil Bankacılık uygulaması yerine, sadece Türkiye özelinde yeni bir mobil bankacılık uygulaması geliştirdik ve işlem sayısını artırdık” bilgisini veren HSBC Türkiye Teknoloji ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Rüçhan Çandar, bu teknolojik dönüşümle birlikte şubelerdeki operasyonel süreçlerde de verimlilik kazançları olmasını hedeflediklerini

vurguladı. Rüçhan Çandar’a göre, bu kazanımlar müşterilere de hizmet kalitesi ve ihtiyaçlarını daha iyi karşılama olarak yansıyacak. Teknolojinin hayatımıza getirdiği yenilikler ile finansal hizmetler sektörü çok büyük bir değişim sürecinden geçiyor ve bu değişimde de Fintech’ler oldukça önemli bir rol oynuyor. Yeni teknolojileri HSBC’nin küresel ölçekte yatırımlar yaptığı ve müşteri deneyimini iyileştirmek için öncelik verdiği alanlardan biri olarak gösteren Rüçhan Çandar, şu detayları paylaştı: “HSBC, dünya genelinde yapay zeka ve dijital yetkinliklerini geliştirmek için 2015-2017 yılları arasında 2.3 milyar dolar yatırım

Mobil bankacılık katlanarak büyüyor “Beş yıl öncesinde dijital kanalların tüm işlemlerimiz içinde olan payı yüzde 25 civarındaydı. Dijital kanalların işlem setlerinin gelişmesi ve özellikle mobil bankacılık kullanımının son beş yıldaki ciddi yükselişi ile bu oran bugün yüzde 80’in üstüne çıktı” diyen HSBC Türkiye Teknoloji ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Rüçhan Çandar, stratejilerini şöyle paylaştı: “Bundan sonraki süreçte de yatırımlarımızın ana odağında dijital

kanallarımız ve özellikle Mobil Bankacılık olacak. 2019’da yeni mobil uygulama çözümlerine yatırım yaparak, müşterilerimizin tüm bankacılık ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde ise özellikle IoT, yapay zekâ, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi alanlar günlük yaşantımıza daha çok entegre olacak. Bankacılık sektörü özelinde blockchain uygulamalarının bankaların maliyetlerine olumlu yansıyacağı öngörülüyor.”

HSBC Türkiye Teknoloji ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Rüçhan Çandar yaptı, farklı teknoloji şirketleri ile işbirlikleri kurdu ve yeni platformlar yarattı. Örneğin; geçtiğimiz aylarda HSBC Grubu, içerisinde blockchain teknolojisinin kullanıldığı dünyanın ilk ticari olarak geçerli finansal işlemini gerçekleştirdi. HSBC, Mayıs ayında ise kullanıcılara farklı hizmet sağlayıcılardaki hesaplarını görmeleri için tek bir platform sunan Connected Money uygulamasını hayata geçirdi.

Bizim de teknoloji yatırımlarımızın odağında müşterilerimizin dijital deneyimini iyileştirmek, hizmet kalitesi ve hız anlamında üstün bir bankacılık deneyimi yaşamalarını sağlamak yer alıyor. Bu kapsamda, HSBC Grubu’nun teknoloji alanındaki bilgi birikimi ve deneyimini önümüzdeki dönemde müşterilerimize sunmak üzere planlarımızı şekillendiriyoruz.”



60 DOSYA

Finans Dünyası 2019

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

FINTECH DÜNYASINA KAPSAMLI DESTEKLE BÜTÜNSEL BÜYÜME

Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin Bankacılık sektöründe dijitalleşme esas olarak 90’larda internetin dünyamıza girmesiyle başladı ve bankalar iç süreçlerinde dijitalleşmeye başladılar. 2010’larda akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle, müşteri beklentilerini karşılamak için bankalar, artık dışarı bakan süreçlerini dijitalleştirmeye başladılar. Bu dönüşüme, son yıllarda fintech firmaları da hem rekabet hem destek sağlamaya başlayınca artık geometrik artan bir dijitalleşme hızına ulaşıldı. “Biz de 2010’lu yıllarda başladığımız dönüşüm yolculuğuna, 2017 yılında dijitalleşmeyi tüm yönleriyle içerecek bir programla devam etmeye karar verdik” bilgisini veren Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin, şu detayları paylaştı: “Tüm bankacılık iç süreçlerinde, banka dışındaki müşteri ve iş ortaklarımızla aramızdaki süreçlerimizde dijitalleşmeyi içeren, müşteriler, çalışanlar ve ekosistemdeki diğer oyuncuları dikkate alan, bankamıza yeni gelir alanları yaratmayı amaçlayan ve en önemli performans göstergesi en iyi müşteri deneyimi olan 17 proje, 9 sponsor ve 200’ün üzerinde proje üyesinin yer aldığı bu program çalışmaları 2018’de yoğunlaştı. Programın ismini,

“Sürdürülebilir Dijital Bankacılık Programı” olarak belirledik ve dijital bankacılık vizyonumuza da “Dijital Bankacılıkta Öncü Olmak” dedik. Programda müşterilerimizi, çalışanlarımızı ve iş ortaklarımızı heyecanlandıracak sonuçlara ulaşmaya başladık. Bunlar arasında, en son teknolojileri kullanarak tasarladığımız ve uygulama marketinde henüz yerini alan mobil uygulamamızı sayabiliriz. Diğer taraftan, Almanya’da doğuştan bir dijital banka olan insha’yı da müşterilerimizin hizmetine açtık.” Albaraka Garaj, yaratıcı beyinlerle büyüyor Türkiye’de fintech’ler büyük oranda ödeme sistemleri tarafına yoğunlaşmış durumda. Dünyadaki trend bu yönde olmakla birlikte, blockchain teknolojisi de ön plana çıkmaya başladı. “Bu alanda çok çalışılması gerek. Çünkü finans sektörünün yanı sıra birçok sektörü etkileyebilecek bir teknoloji” yorumunu yapan Mustafa Çetin’e göre, elbette bunun yanı sıra mobil bankacılık, online para transferi, varlık yönetimi, sigorta teknolojileri, finansal modelleme ve analiz yazılımları ile sermaye piyasaları ve kitle fonlama alanlarında da birçok inovasyona ihtiyacımız var. Yeni finansal dünyaya hazır olmak

için dünyada ilk defa bir katılım bankası çatısı altında bulunan Albaraka Garaj Startup Hızlandırma Merkezi’ni açarak, fintech girişimcilerin ihtiyaç duyacağı maddi manevi tüm hizmetleri tek bir çatı altında sundukları bilgisini veren Mustafa Çetin, şöyle devam etti: “Albaraka Garaj’ın en önemli başarı metriği, girişimcilerin teknolojilerinin kuruma kazandırılması, kurum içi PoC çalışmaları ile hem girişimcilere ürünlerini gerçek bir şirket ortamında test etme imkânın sağlanması ve aynı zaman henüz çok yeni olan teknolojilerin normal süreçlerden çok daha hızlı bir şekilde kuruma kazandırılması. Burada çok daha esnek ve hızlı bir şekilde yeni teknolojiler deneniyor ve kurumun ihtiyaçlarından kaynaklanan problemlerin çözümleri için startup metodolojisi ile çözümler geliştiriliyor. Toplamda 455 başvurunun alındığı ilk turda, 9 girişimci jürinin onayını alarak tüm bu bahsedilen imkânlardan istifade etmeye başladılar. Şu an 7 girişimle PoC çalışmaları yapıldı ve bunlardan 4 tanesi başarılı bir şekilde tamamlanarak satın alma ve entegrasyon çalışmaları sürdürülmekte. Bu girişimler Albaraka Türk için de projeler yaptılar ve bankamız tarafından bu ürünler ve hizmetler satın alındı. Albaraka Garaj gösterdi ki; girişimcileri daha büyük yatırım tutarlarına çıkarmak

için bünyemizde bir de Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kurmamız gerek. Bu bağlamda fintech girişimlerini destekleyecek bir Albaraka Portföy Fintech Girişim Sermayesi Fonu kuruldu. Fonun kuruluşundan kısa bir süre sonra üçü Albaraka Garaj girişimi ve biri dışardan olmak üzere dört girişime yatırım kararı alındı.” 2001 krizi sonrası yapılan değişiklikler ve yapısal düzenlemelerin ardından, global seviyede olgunluk seviyesi yüksek bir bankacılık sektörüne sahip olduk. Bu düzenlemeler, doğal olarak güçlü yapının korunması sağlayacak muhafazakâr önlemleri ve uygulamaları içeriyor. Dijital teknolojilerde yaşanan sıra dışı gelişmeler faydanın yanında ciddi riskler ve tehditleri de getiriyor. “Bu nedenle yasal düzenlemeler; genel anlamada, yenilik ve gelişmelerin bir seviye gerisinden geliyor, ama eninde sonunda yasal düzenlemelerin yenilik ve gelişmelere uyum sağladığına şahit oluyoruz” bilgisini veren Mustafa Çetin’e göre, son yıllarda özellikle kripto paralar, fintech’ler ve blockchain teknolojileri ile ilgili gelişmelere yasa düzenleyicilerin kayıtsız kalması pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle Mustafa Çetin, yasal düzenlemelerde henüz adreslenmeyen pek çok yeni teknolojinin, yakın zamanda regülatörler tarafından dikkate alınacağını düşündüklerini vurguladı.

Öncelikler kapsamlı ve net! Dijitalleşmedeki gelişmeler, tüketicilerin beklentilerini, davranışlarını ve finansal hizmetlere bakış açısını etkilerken, bu da her yerden kolayca erişilebilen, eğlenceli, hızlı ve kullanıcı dostu finansal hizmetler almayı bekleyen yeni müşteri segmentleri oluşturuyor. “Bankalar, sektöre rekabet ve destek katan, özellikle finans ve teknolojiyi bir araya getiren, tüketici ve kurumların ihtiyacına hızlı cevap veren fintech’leri de planlarına dâhil etmeli” vurgusunu yapan Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin, kurumsal stratejilerini ise şöyle anlattı: “Ödemeler, mobil bankacılık, online para transferi, varlık yönetimi, sigortacılık, crowdfunding ve Blockchain gibi çok farklı alanlarda yıkıcı inovasyonlarla pazara giren finansal teknoloji girişimleri ile rekabet etmenin yanında, işbirliği fırsatları da ortaya çıkacak. Bu teknolojik değişime ayak uyduramamak ise

müşteri kaybı, pazar kaybı ve kâr marjının daralması gibi hayati sonuçlar doğuracak. Dijitalleşmeye yapılacak yatırımlarla; operasyonel verimliliğin arttırılması, yeni gelir alanlarının sektöre kazandırılması ve müşteri deneyiminin iyileştirilmesi sağlanabilir. Ayrıca, dijitalleşme sayesinde bankalar daha erişilebilir kurumlar haline gelecek. Şube dışı kanallardaki etkinlikleri arttığında, zaman ve mekân sınırlaması olmadan müşterilerine hizmet verir hale gelecekler. Albaraka Türk olarak sektördeki bu beklentileri ve gelişmeleri dikkate alarak, müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler getirecek teknoloji ve uygulamaların hayata geçirilmesine, operasyonel verimlilik, yapay zekâ ve büyük veri teknolojilerine yatırıma ve ekosistemde yer alan diğer kurumlarla, özellikle fintech girişimleriyle birlikte farklı işbirliklerine öncelik vereceğiz.”

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


n a r ı t ş a l y a l o k ı t Haya r e l i j o l o n k e t l i b o m

! a d ’ a k a r , n i a r i d b n i l n A i Albaraka Mobil’i heşmleeminizi

Yepyen zden tanıyan ve i rimizle ü le i n j ü o l z o ü n y i k z e i t s n a p a y e l üz n ü z . ö n s ı t r i a b k k ı l ay l o k a z ı n ı hayat

Alo Albaraka


ISSN 1300-6495

HAFTALIK BİLGİ TOPLUMU TEKNOLOJİLERİ GAZETESİ

Pazarlama dünyas Marketingist’te buluşacak

Yurtdşndan Türkiye’ye yeni bir yatrm

Sayfa 10

Sayfa 11

www.bthaber.com.tr

Say: 725 22-28 Haziran 2009

Siz iş süreçlerini, süreçler sizi yönetsin Sayfa 12

2008’in yldzlar yazlm ve hizmet Türkiye bilişim sektörünün aynas ve tek referans kaynağ “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştrmas”nn sonuçlar, Ulaştrma Bakan Binali Yldrm ve BTK Başkan Tayfun Acarer’in de bilişim sektörüne yönelik mesajlar vereceği törenle 29 Haziran’da açklanacak. 2008 ylnda bilişim pazarnn parlayan yldz ise yazlm ve hizmet oldu. İnterpromedya Pazarlama Hizmetleri ve Araştrma Grubu’nun verilerine göre Türkiye bilişim pazar 2008 ylnda yüzde 9 büyüdü ve 28.1 milyar dolarlk bir büyüklüğe ulaşt. ● Akll

kentler, kentlerin kalknma reçetesi olacak

B i l i s. i m

5 0 0

10.yl

Ar-Ge bütçesini de katlyor

Teknokentleri BThaber’de okuyun Türkiye’de teknokent kavram hzla gelişiyor ve teknokentlerin says hzla artyor. Sektörün öncü Fatih Sar yayn BThaber olarak ülkemizdeki tüm teknokentleri içindeki şirketler ve faaliyetleri hakknda bilgilendireceğimiz bir yaz dizisine başlyoruz bu hafta. Aylk olarak planladğmz bu yaz dizimizdeki amacmz siz okurlarmzn aklnda teknokentlerle ilgili hiçbir soru işareti kalmamasn sağlayabilmek. İlk araştrmamz Ankara muhabirimiz Yusuf Çağlayan ODTÜ Teknokent’te yapt. Bu saymzn 6. sayfasnda konuyu en ince detayna kadar inceleyebilirsiniz. Sonraki saylarmzda ise ülkemizde faaliyet gösteren her teknokent veya teknoloji üssüyle ilgili yazlarmz siz değerli okuyucularmzn bilgisine sunacağz.

Yazlm pazar, daha önceki yllara göre daha düşük bir oranda büyümesine rağmen yüzde 18 ile toplam pazarn üzerinde büyüdü. Toplam pazarn üzerinde büyüyen bir başka alan ise yüzde 13,5 ile hizmet oldu. Telekom hizmetleri pazar da sürpriz olmayan bir şekilde yine toplam pazarn üstünde büyüdü. Mete Gürkan’n haberi sayfa 3’te

Dosya

Bu konuda söylemek isteyecekleriniz olursa e-posta adreslerimiz sizlerden gelecek her görüşe açk. İyi bir hafta geçirmek dileğiyle…

● Java’clar

yedinci kez buluşuyor

Java Day’09 İstanbul, 25 Haziran’da Java geliştiricileri buluşturuyor. Sayfa 30

21. Yüzyln Akll Kentleri Platformu Sempozyumu’nun üçüncüsü gerçekleşti. Sayfa 4 ● Labris,

Gündem

● Şirketlerin

çalşan beyni sunucular ve veri merkezleri

2008 yln yüzde 42 büyüyerek kapatan Labris, büyüme eğilimini Sunucular ve veri merkezleri, dosya sayfalarnda ele alnyor. Sayfa 13-28 sürdürüyor. Sayfa 11

● Uygulamalarnz

cebinizde taşyn

ARDIC, internet hizmet ve uygulamalarna erişim platformu S.a.t.i.N USB’yi piyasaya sundu. Sayfa 34

E-Toplum: 4 Bilişim Dünyas: 10 Dünya: 32 Teknoloji: 34 İnsan Kaynaklar: 36

725_1.indd 1

6/18/09 3:14:56 AM



64 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

TEKNOLOJİ YATIRIMLARININ KAPSAMI GİDEREK GENİŞLİYOR

Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş Akbank Bilgi Teknolojileri’nin odağında; müşterilere, paydaşlara ve çalışanlarda değer yaratmak var. Önümüzdeki dönemin stratejik hedefleri de bu eksende dijital ve analitik bankacılık, güvenli ve kesintisiz hizmet ve çevik üretim odağında şekillendirildi. Bu stratejilere uygun şekilde, 2017 yılında pek çok projeyi hayata geçiren Akbank, 2018 yılında da çok sayıda yeni projeyi başlatmış durumda. Bankacılık sektöründeki yeniliklerin 2018'de de hızla devam edeceği ve teknolojik yatırımların artacağı görüşünü dile getiren Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş, Türkiye genelinde en geniş şube, ATM ve POS ağlarına sahip bankalardan biri olarak, 2017 yılında yaklaşık 150 milyon dolarlık teknoloji yatırımı yaptıklarını vurguladı. Bu yılın başında temelini attıkları Akbank Veri ve Yaşam Merkezi ile birlikte, 2018 yılında toplamda 300 milyon dolar teknoloji yatırımına imza attıklarını söyleyen İlker Altıntaş, Gebze’deki kampüste yer alan Yeni Veri ve Yaşam Merkezi hakkında şu sayısal detayları paylaştı: “32.000 m² kapalı alan ve 5.000 m² BT sistem salonu, ayrıca 9 şiddetinde depremde bile kesintisiz hizmet bu merkezde öne çıkan yetkinlikler. Toplam kurulu güç 24,6 MW ve veri merkezi binamız tek başına 6 bin evden oluşan yaklaşık 24 bin kişilik bir şehrin tükettiği kadar enerji kullanacak. Enerji verimlilik oranı ise 1,4. Çevre dostu tasarım başlığında

yağmur suyu depolama ve kullanımı, LED aydınlatmalı yapı öne çıkıyor. 47 bin 314 noktadan bina ve enerji otomasyon sistemi ile 7 gün 24 saat izlemenin yanında, 1 aya kadar enerji kesintilerinden etkilenmeyecek jeneratör kapasitesi ve yüksek verimli altyapı ekipmanları da bu merkezde konumlanıyor.” Tüm şubeler dijital dönüşümle yenileniyor Akbank Bilgi Teknolojileri’nin bir diğer çalışması da şubelerde başlatılan dönüşüm projesi. İki yıldır yeni konseptin tasarım ve geliştirmeleri yapılırken, İlker Altıntaş, dünyaca ünlü tasarım ofisi ve aynı zamanda Apple Store’ların tasarımcısı Eight Inc. firması ile çalıştıkları bilgisini de paylaştı. 2017 yılının son çeyreğinde pilot şubeler ile dönüşüm başladı ve Ocak 2018’de Galata şubesi ile yeni nesil şube dönüşümü lanse edildi. İlker Altıntaş, bu yıl 250 şubenin bu kapsamda dönüşeceği bilgisini de verdi. Akbank, yeni iş modelini tasarlarken sade, hızlı ve kolay bir bankacılık deneyimi sunmayı hedefledi. Teknolojiyi en iyi şekilde kullanan, dijital ve fiziksel dünyayı bütünsel olarak bir araya getiren, hem müşteriler hem çalışanlar için ‘insan odaklı mimari deneyim’ ile yola çıkıldı. BT yatırımlarında finans sektörünün önceliklerini şekillendiren en önemli parametre Altıntaş’ın da vurguladığı gibi, müşteri memnuniyeti, diğer bir deyişle müşteri deneyiminin sürekli iyileştirilmesi. Dijitalin hızlı yükselişi

ve gelişimiyle müşteri beklentileri sürekli artıyor ve bankalar de artan bu talepleri karşılamak üzere çalışıyor. “Bugün baktığımızda, finans sektörünün yeni oyuncuları arasında Google, Amazon gibi dijital şirketler ve hatta paylaşım ekonomisinden Uber ve AirBnb de yer alıyor” örneklerini veren İlker Altıntaş, ayrıca müşteri deneyimini farklılaştıran fintech şirketlerine işaret etti. Burada bankalar, hem

global şirketler hem de fintech’lerle işbirliği yaparak, veriyi daha çok kullanma gayreti içinde. “Artık dijital kanallar, servis kanalından daha çok satış kanalı oldu” saptamasını yapan İlker Altıntaş, “Marka olarak yaşatmak istediğiniz deneyime uygun olarak, dijital kanalların ve şubelerin rolü ve yapısı bütünsel olarak yeniden tasarlanıyor. Müşteri ve çalışan beklentilerinin tetiklediği bu dönüşümde analitik altyapılar, yapay zeka, ileri analitik uygulamalarıyla iş yapan bankalar öne çıkacak” bilgisini verdi. Dijitalleşme hızının önceliklerini ise İlker Altıntaş, şöyle anlattı: “Bu yeni düzende bankalar da yatırımlarını kendilerini en iyi konumlayabilecek şekilde yapıyorlar. Mobil teknolojiler yatırım listesinin başlarında. Büyük veri ve dolayısıyla büyük veriden faydalanmamızı sağlayacak yapay zeka teknolojileri ve analiz yöntemleri de tabii ki yatırım açısından cazip alanlar. İleriye baktığımızda, Blockchain oyunu değiştirme potansiyeli yüksek bir teknoloji ve bankaların yoğun yatırım yaptıkları alanlardan biri. Bankalar bu çalışmaları için Fintech’lerle işbirlikleri yapmayı tercih edebiliyor. Hatta yurtdışında Fintech’lere doğrudan yatırım yapan banka örnekleri de mevcut. Bankacılık sektörünün yatırım yaptığı alanlardan regülatif düzenlemeleri ve güvenlik konularını da atlamamak lazım.”

Blockchain’de ‘ilk’lerin arkası gelecek Yeni konseptte öne çıkan unsurları; insan, mobilite ve analitik olarak sıralayan Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı İlker Altıntaş, 2019 yılı önceliklerini ise şöyle anlattı: “Sene başında elektronik para ve ödeme hizmetleri alanında faaliyet göstermek amacıyla 12 milyon TL sermayeli bir şirket kurulması için çalışmalara başladık. e-Para ve ödeme hizmetleri alanında hizmet verecek olan AkÖde, yüzde 100 Akbank sermayesi ile faaliyet gösterecek. Bu konu ile ilgili farklı segmentlere yönelik çözüm ve uygulamalar üzerinde çalışıyoruz. Yapay zeka alanında çalışmalarımız var. Kredi risk analizi için ZestFinance’ın tamamen yapay zekaya dayalı olarak geliştirdiği analitik modeli kullanıyoruz. KOBİ müşterilerimiz için, yapay zeka teknolojilerini kullanarak işlek ve taksitli ticari kredileri eğilim modelleri geliştiriyor, bu yöntemle müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri tespit edip önerebiliyoruz. Yakın zamanda Akbank olarak yapay zeka (Doğal Dil İşleme ve Anlamlandırma) altyapısı kullanan

bir teknolojiye sahip, Türkiye’nin ilk parasal işlemlerini yapabilen ChatBot ürünümüzü müşterilerimizin kullanımına sunduk. ChatBot ile son kullanıcılara yapay zeka sayesinde insan iletişimini taklit ederek, gelecek vizyonumuza uygun bir bankacılık deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Finans ve bankacılık sektörünün gündeminde olan ve günlük hayatımızın içinde pek çok alanda kullanılma potansiyeli olan Blockchain ile ilgili çalışmalarımız mevcut. Bu alandaki çalışmalarımıza 2015’te başladık. Bu potansiyeli kullanabileceğimiz çeşitli alanlar değerlendirildi. Akabinde bu alanda sektörümüzde bir ilke imza atarak; uluslararası para transferlerinde, kullandığı teknolojiyle şeffaflık ve hızı artırıp maliyetleri düşüren Ripple ile anlaşan ilk Türk bankası olduk. Silikon Vadisi merkezli Ripple firmasının çözüm ortağı ile hayata geçirdiğimiz Blockchain ile para transferi inovasyon süreçlerimizin örnekleri arasında yer alıyor. 2018 içinde Blockchain teknolojisini mobil ve internet bankacılığında bireysel müşterilerimizin kullanımına da pilot olarak açtık.”



66 DOSYA

Finans Dünyası 2019

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

DİJİTAL KANALLAR GİDEREK DEVLEŞİYOR

TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi Teknolojinin hızla gelişmesi ve daha erişilebilir olmasıyla dijitalleşme artık hayatımızın her alanında ağırlığını arttırıyor. Bankacılık sektörü ise bu değişimden olumlu anlamda etkilenen sektörlerin başında geliyor. Bankacılık hizmetleri bir dönüşüm yaşarken, hizmet sunma kanalları da farklılaşıyor. Bankacılık faaliyetleri ise her geçen gün artarak dijital dünyaya taşınıyor, dijital bankacılık ve mobil bankacılık giderek daha fazla önem kazanıyor. Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak 2000’li yılların başında dijital bankacılığa giriş yapan ve bu alanda yatırım yapan ilk bankalardan biri olduklarını belirten TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, “Hayatımızın her alanına nüfuz eden dijitalleşmeyi hem çağın gerekliliği, hem de verimliliğin olmazsa olmazı olarak görüyoruz” yorumunu yaptı. Bunun yanında, dijital dünyada yaşanan gelişmeler de yakından takip ediliyor. Özellikle 18 – 34 yaş grubundaki müşterilerin dijital hizmetleri, diğer yaş gruplarına kıyasla daha aktif kullandığı görülüyor. “Hatta Z kuşağını da göz önüne aldığımızda, önümüzdeki süreçlerde dijitalleşmenin ve bunun sektöre getirdiği dijital bankacılığın hayatımızda daha fazla yer kaplayacağını ve finans sektöründeki dijitalleşmenin yakaladığı ivmelenmenin artarak devam edeceğini öngörüyoruz” beklentisini dile getiren Gökhan Mendi, şöyle devam etti: “Bu gelişmeler, tüm iş kolları dahil olmak üzere bankacılık sektöründe de köklü değişiklikler yaratacak. Hatta bugün bile tüketicilerin klasik veya dijital alternatifleri kullanımındaki verilere baktığımızda, bu değişimlerin

çoktan başladığı görüyoruz. Örnek olarak; bankacılık işlemlerinde dijital kanalların kullanım oranlarını gösterebilirim. Bugün müşterilerimize baktığımızda, bankacılık işlemlerinin yüzde 86’sını dijital kanallardan gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Her iki müşterimizden biri ise online bankacılık kanallarımız üzerinden işlem yapıyor. Mobil bankacılık kanalını kullanan müşterilerimizin sayısı ise 1 milyonu aştı. TEB olarak yatırımlarımıza bu doğrultuda ağırlık veriyor, daha kullanışlı dijital bankacılık işlemleri için müşterilerimizin kullanım rahatlığı ve güvenliği için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın ise müşterilerimiz tarafından takdir edildiğini görüyoruz. Dijital bankacılık platformumuz CEPTETEB’in kullanıcı sayısı 600 bini aştı.” Değer katacak teknolojilere yatırım ön planda Mevcut teknolojileri geliştirmenin ve yenilemenin yanı sıra, müşterilere değer katabilecek yeni teknolojilere de odaklanıp yatırımlar yapılıyor. “Bu kapsamda iki farklı lokasyonda hizmet verdiğimiz teknoloji üslerimiz var ve bu TEB Bilgi Teknolojileri ekiplerinde ise 600’ün üzerinde çalışanımız bulunuyor” bilgisini veren Gökhan Mendi, “Bu ekiplerin büyük bir kısmı yazılım geliştirme ve Ar-Ge konularında çalışıyor. Bu üslerde yılda yaklaşık bin 500’e yakın irili ufaklı projede çalışıyoruz, hatta bunların bir kısmı ödül ve destek alan projeler. Burada geliştirdiğimiz teknolojileri ise bir beklemeye değil, uygulamaya alıyor, yurtdışına ihraç ediyoruz. Örneğin TEB Finansal Hizmetler bünyesinde TEB Kosova’nın tüm bankacılık uygulamaları TEB Bilgi Teknolojileri tarafından geliştiriliyor.

En son burada kullanılan Mobil Bankacılık uygulaması da bizim tarafımızdan geliştirildi” detayını paylaştı. Bunların yanında, teknolojik gelişmeleri yakından takip eden bir banka olarak yapay zeka için hazırlıklar ve takip de devam ediyor. Ayrıca, IoT, akıllı data, biyometrik ve gerçek zamanlı doğrulama konuları da üzerinde çalışılan alanlar arasında. Gökhan Mendi, bu alanlarda da yeni ürün ve özellikleri önümüzdeki dönemde daha sık göreceğimizi söyledi ve devam etti: “Bu gelişmelerimizi sürdürürken, mobil devrimin bir sonucu olarak fintech’lerin bankacılık ve finans sektörünün geleceğini inşa edeceğinin de farkındayız. Bu sebeple fintech’lerden çıkacak parlak fikirlerin hepimize iyi geleceğine inanıyoruz. Bu entegrasyon, bankacılık ve finans sektörüne katma değerli, sürdürülebilir bir gelişim fırsatı sunacak. 2016 yılında Türkiye’den de bankacılık ve finans dünyasını değiştirecek teknolojilerin çıkması amacıyla, finans teknolojisi konusunda fikir ve projeleri olan start up’lara özel olarak TEB Fintech Future Four Programı’nı başlattık. Program kapsamında, start up’ların fikirlerini filizlendirmek için gereken finansal destek ve ticarileşme sürecinde ihtiyaç duydukları danışmanlık desteğini sunarak, girişimcilerin kendi şirketleriyle dünya çapında başarıya ulaşmasını hedefliyoruz. Programı hem ülke ekonomisine

hem ekosistemin büyümesine katkı sağlayacak bir kazankazan modeli olarak tasarladık. İnovasyona verdiğimiz değerin diğer bir örneği ise TEB Fintech Future Four Programı’nı geliştirerek sürdürmemiz. Bu yıl projemizi bir yarışma programı gibi değil, tüm yıl açık kalacak şekilde tasarladık ve yurtdışından güçlü bir ortakla Türk fintech’lerinin yurtdışına açılmasını hedefledik. Bu kapsamda Kuzey Avrupalı bir fintech hızlandırıcı programı olan Nestholma’yı projemizde danışman ortak olarak konumladık. Kurduğumuz bu geniş network’le Nestholma’nın Türkiye’de çalışmak istediği tek partner ve Kuzey Avrupa yaklaşımının Türkiye’deki temsilcisi olduk. Bu konuda bugüne kadar TEB Özel Melek Yatırımcılık Platformu’na ve TEB Özel Yatırımcı Kulübü’ne kadar hayata geçirdiğimiz projelerin büyük rol oynadığını söyleyebilirim. Banka olarak fikir aşamasındaki bir girişimciyi halka arza kadar götürecek her türlü finansal ve danışmanlık servisini verebilen yapılanmamızdan gurur duyuyoruz. TEB Fintech Future Four Programı ile fintech’leri desteklemeye, başarılı projeleri bu tür etkinliklere yönlendirerek Avrupa pazarında kendilerini anlatma ve dış pazarlara ulaşmalarına yardımcı olmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken, dünyayı ve teknolojiyi yakından takibimizi sürdürecek ve müşterilerimizin hayatlarına değer katacak inovasyonlar yaratmaya devam edeceğiz.”

Gelecek “Açık bankacılık”ta Geçtiğimiz on yıl içerisinde geleneksel şube bankacılığının, dijital bankacılığa evrimini birlikte deneyimledik. Web kanalı ile başlayan hizmet yolculuğu, akıllı telefon kullanımının artması ile birlikte yerini ve önceliğini mobil bankacılığa bıraktı. “Şimdi ise “Açık Bankacılık” dönüşümünü yaşamaya başlayacağız” beklentisine vurgu yapan TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, bu yorumunu şöyle detaylandırdı: “Bu yeni dönemde finansal ürün ve servisler sadece bankalar üzerinden değil, aynı zamanda fintech’ler üzerinden de müşteriler ile buluşacak; aynı şekilde bankalar da finansal olmayan ürün ve servislerin müşterilere sunulmasında bir platform olabilecekler. Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere’de çıkan PSD2 ve “Open Banking” yasal düzenlemeleri ile bankalar müşterilerine ait dataları ve sunmuş oldukları servisleri yine müşterilerin bilgisi ve onayı ile

güvenilir üçüncü partiler ile paylaşmak durumunda. Bu düzenlemenin asıl amacı rekabeti artırmak ve müşterilerin daha inovatif ürün, servis ve çözümlere ulaşmalarını mümkün kılmak. Bu da fintech ekosisteminin hızlı gelişimine zemin oluşturmuş durumda. Bankaların güvenli, esnek ve verimli bir şekilde servislerini dış dünyaya açmasının yolu ise API teknolojisinden geçmekte. Türkiye’de benzer yasal düzenlemeler henüz çıkmamış olsa da bankacılık sektörünün bu konuda hazırlıklarını sürdürdüğünü biliyoruz. Biz de geçen yıl API programımızı başlattık. Bu sayede fintech partnerlerimiz ile birlikte müşterilerimize daha iyi deneyim yaşatacak olan uygulamaları, ürünleri ve servisleri sunabileceğiz. Bu dönüşüm projelerinin önemli bir bölümünde start up partner’lerimiz yer alıyor. Uzaktan müşteri edinimi, dijital imza, video bankacılığı ve kişiselleştirilmiş ürün ve servisler ise üzerinde çalıştığımız en sıcak konular.”


Veri merkeziniz geleceğe “hazır” mı? uygulamaların farklı performans gereklilikleri birbirlerini etkilemeden adreslenebiliyor. Esnek ölçeklenebilirlik HCI çözümlerinde, çözümün doğası gereği, veri depolama ve sunucu kaynakları tek bir ünite şeklinde sunuluyor. Fakat, çoğu zaman kurumsal altyapılarda sunucu ve veri depolama kaynaklarının eş zamanlı olarak büyütülmesi gerekmiyor. Standart HCI çözümlerinde kurumlar ihtiyaç duymasalar bile bu her iki kaynağı da almak durumunda kalıyor. Üstelik, ihtiyaç duymadıkları kaynağı sistemlerine entegre edebilmek için birtakım ek maliyetler ödemeleri de gerekiyor. NetApp’ın HCI çözümünde sunucu ve veri depolama kaynakları birbirinden bağımsız olarak ölçeklendirilebiliyor. Böylece kullanıcı hangi kaynağı artırmayı tercih ediyorsa sadece oradaki ihtiyacına yönelik yatırım yapıyor, gereksiz maliyet yükünden de kurtuluyor.

Dijital dönüşümün tüm sektörleri dönüştürürken BT’nin ihtiyaçlarını da dönüştürmesi kaçınılmaz. CIO’lar BT’yi kurumların dijital dönüşüm süreçlerinin itici gücü haline getirmek için talebe göre ölçeklenebilen, çevik, esnek ve yönetimi kolay altyapılara ihtiyaç duyuyorlar. Geleneksel veri merkezleri, bu avantajları kuruma sağlamaktan öte kurumları kısıtlıyor; esnek olmayan BT altyapılarının da yönetilmesi son derece zor ve altyapıdaki en ufak değişiklik zaman açısından büyük maliyetlere yol açıyor. Bu noktada, ölçeklenebilir, esnek ve yönetimi kolay bir BT altyapısının kapısını açan bir teknoloji olan hiper-bütünleşik altyapı, yani HCI, kurumlardaki CIO’ların yardımına koşuyor. HCI, tüm önemli bileşenleri hazır bir paket halinde, tüm kaynakları da sanallaştırılmış bir formda sunan bir mikro veri merkezi olarak tanımlanabilir. HCI, veri merkezinin çok yönlü bir çözümde çalışmasını mümkün kılan her şeyi bir araya getiriyor. CIO’ların yapması gerekense sadece bu kapıyı açan anahtarı çevirmek. Sektörde CIO’lara bu anahtarı sunan pek çok farklı çözüm mevcut. Hibrit bulut veri otoritesi NetApp’ın HCI çözümünü dört temel özelliğiyle rakipleri arasında sivriliyor. Şimdi tek tek bu özellikleri ele alalım: Öngörülebilir performans Hiper-bütünleşik mimariler kurumsal BT altyapılarındaki iş yüklerini konsolide etmek için kullanılıyor. Yani bir kurum mevcut ortamındaki farklı uygulamalar için farklı sistemler kullanmak yerine, hepsini birlikte çalıştırabileceği tek bir altyapıda konsolide etmek istiyor. Fakat bu uygulamaların her bir farklı iş yükü profillerine sahip olduğu için, kaynakları farklı şekillerde kullanıyor. Tüm bu farklı performans ihtiyaçlarına sahip, farklı iş yükü profillerinin, aynı hiper-bütünleşik altyapıda herhangi bir önlem almadan konsolide edilmesi durumunda, bu uygulamalar birbirlerinin kaynaklarını kullanarak performanslarını etkiliyor. NetApp’ın HCI çözümü bu noktada ihtiyaç duyulan önlemi alarak, garanti edilmiş hizmet kalitesi yönetimi sunuyor. Böylece, uygulamalara, uygulama bazında performans garantisi veriliyor. Farklı

Data Fabric entegrasyonu NetApp’ın Data Fabric çözümü, HCI’la tam entegre olarak çalışıyor. NetApp HCI, diğer ürünlerle ilişkisi olmayan bir sistem görevi görmüyor. Diğer NetApp çözümleriyle entegre bir şekilde kullanılarak, hatta genel bulut ortamlarına entegre olarak, Data Fabric çözümünün bir üyesi gibi çalışıyor. Diğer ürünlerle olan entegrasyon, veri yedekleme, felaket kurtarma vb. alanlarda kullanılabiliyor. Data Fabric ürünleriyle iletişim kurabilen HCI sayesinde, veri farklı altyapılar ve depolama lokasyonları arasında güvenle taşınabiliyor. Böylece NetApp HCI, çığır açan hibrit bulut teknolojisi ve çoklu bulut ortamlarını da destekleyebiliyor. Kurumlar, sunucu ve depolama kaynaklarının birbirinden bağımsız olarak ölçeklenebildiği, çoklu uygulamaların aynı sistem üzerinde uyumlu bir şekilde çalışabildiği, tüm bunların sade ve kullanıcı dostu tek bir arayüz üzerinden yönetilebildiği ve entegrasyon düzeyi yüksek bir HCI sistemini tercih ederek geleceğe hazır bir veri merkezine sahip olabilir. Bu tercihin, dijitalleşme yolculuğundaki kurumları bugünden geleceğe taşıyabilecek güce sahip olmadığını kim söyleyebilir?

advertorial

NetApp Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu

Kullanım ve kurulum kolaylığı HCI’ın kullanıcı dostu kolay kurulum sihirbazı, adımlarının çoğunun otomatize olması sebebiyle sistemin 45 dakika gibi kısa bir sürede kurulmasını sağlıyor. Kurulum tamamlandıktan sonra, tek bir arayüzle, hipervizör entegre bir şekilde çalışan sistem, tek bir kontrol birimiyle sadeleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Farklı uygulamalar için ayrı birimler kullanımı ortadan kalkmış oluyor.


ISSN 1300-6495

HAFTALIK BİLGİ TOPLUMU TEKNOLOJİLERİ GAZETESİ

Çlgn büyüme devam edecek

Say: 825

13-19 Haziran 2011

Avrasya’da devleşen BT… Avrasya ülkeleri; iletişim ve teknoloji alannda önemli projelere sahip. Bu projelerde işbirliklerine de açklar ve kendilerine güvenleri Sayfa 4 de tam.

Mirsis, 2011 sonunda ciroda yüzde 50’lere varan bir büyüme hedefliyor. 5 yllk büyüme plannda 363 kişilik insan kaynağna ulaşlacak.

Mirsis ortaklar Ece Kutlucan ve Gül Düzgider

www.bthaber.com.tr

Sayfa 12

Bilişim yasalar yeni meclisi bekliyor Kişisel verilerin korunmasna yönelik yasa tasarsnn, seçim sonrasnda yasalaşmasna yönelik güçlü bir beklenti var. Bu yasa, ciddi yaptrmlaryla izinli pazarlama alannda önemli yenilikleri beraberinde getirecek ve sektör temsilcilerine göre, bu alanda düzenin de anahtar olacak. e-Devlet Torba Yasas ve e-Ticaret Yasas’nn baz maddeleri de yeni meclisi bekliyor.

dosya

sayfa 13-20

Tehlike her an yanbaşnzda Bu haftaki dosya konumuz herkesin farknda olmas gereken internet güvenliği. Hazrlayan: Levent ÖZGÜREL

825_01.indd 1

Handan Aybars ÖZEL HABER sayfa 3’te

Gündem Ayhan Sevgi Bilişime adanmş 20 yl

T

ürkiye’de bilişim teknolojilerinin yaygnlaşmas ve sektörün gelişiminde bilişim yaynlar ve bilişim muhabirlerinin önemi büyüktür. Günlük basn ve televizyonlarn bilişime pek ilgi göstermedikleri 1990’l yllarda gerçekleştirilen birçok basn ve tantm toplantsna sadece bilişim yaynlarndan muhabirler katlr ve bunlarn says da bir elin parmaklarn geçmezdi. İşte bu isimlerden biri de sevgili Nuray Şuman idi. Başta BThaber olmak üzere İnterpromedya’nn tüm yaynlarnda ve birçok etkinliğinde imzas bulunan, 20 yllk meslek yaşamnda bilişim teknolojilerinin yaygnlaşmas ve sektörün gelişmesi konusunda bir savaşç gibi mücadele eden Nuray, şu anda emeklilik yaşamnn keyfini sürmeye hazrlanyor. Birçok bilişim muhabiri ya da muhabirliği brakp şirketlerin halkla ilişkiler bölümlerinde çalşan arkadaşmzn yetişmesinde de büyük emekleri bulunan sevgili Nuray’a yeni yaşamnda mutluluklar dilerken, hem sektör hem de bilişim muhabirleri adna kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Ş

u anda TBMM’de bekleyen “Kişisel verilerin korunmasna dair kanun tasars” ve “e-Ticaret yasa

tasars”, özellikle ‘izinli pazarlama” konusundaki düzenlemelerin anahtar olacak.

Bilişim sektöründe yasal standartlar belirleniyor TÜBİDER VE TÜBİFED, Sektörvizyon 2011’de yasal standartlarn oluşturulmas konusundaki admlar sektörle paylaşt. Sayfa 6 ■ Fatih Projesi’nde fikir yarşnda olunmal “Bilinçli ve Güvenli BT Kullanm”, “Verimli BT Kullanm” olarak düşünülmeli.”Sayfa 22

■ Şirketlerin karllk öngörüsü yok

■ Global İletişim’den yeni veri merkezi

Türkiye’de şirketlerin yüzde 82’si karllk öngörüsüne sahip değil.

Global İletişim, üçüncü veri merkezini Dudullu’da açt.

Sayfa 23

Sayfa 24

6/9/11 10:11:59 AM



70 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

YENİ DİJİTAL PROJELER GELİYOR 2018 içinde masrafsız bankacılık hizmetlerimize aidatı olmayan ama müşterilerine aidat veren kredi kartı ürününü de ekledik.” Şubelerindeki tüm geleneksel yöntemler ile yapılan operasyonları dijitalleştirdikleri bilgisini veren Kürşad Demirkol, robotik süreç otomasyonları ile insan etkileşimiyle yapılan rutin işlemleri robot yazılımlar ile yapmaya başladıkları bilgisini verdi. Yakın zamanda lansmanlarını yapacakları çok önemli dijital projeleri olduğunu da vurgulayan Kürşad Demirkol, “Bu projelerimiz hem mevcut müşterilerimizin bankacılık deneyimlerini daha fazla dijitale taşıyacak hem de sektörde yine bir ilki gerçekleştirmiş olacak. Bu yenilikçi projelerimizde de yapay zeka, büyük veri ve akan veri analitiği gibi teknolojileri yoğun bir şekilde kullanıyoruz” detayını paylaştı.

QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanalar ve İş Genel Müdür Yardımcısı Geliştirme Mehmet Kürşad Demirkol Dünya, teknolojideki gelişmeler ile birlikte dijital bir dönüşümün içine girmiş durumda. Sadece finans sektörünün değil, diğer birçok sektörün yatırımlarına ve projelerine yön veren dijitalleşme; 2018 yılında da önemini korudu. QNB Finansbank olarak geçtiğimiz yıllarda başlattıkları dijitalleşme hareketini 2018 yılında artan bir ivme ile zirveye taşıdıkları vurgusunu yapan QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanalar ve İş Genel Müdür Yardımcısı Geliştirme Mehmet Kürşad Demirkol’un

verdiği bilgiye göre, dijital olarak aktif olan müşteriler, bankanın tüm müşterilerimizin yarısını geçti. Hatta bu müşterilerin de yüzde 80‘den fazla bir kısmı sadece mobil bankacılık kullanır hale geldi. “2018 yılında KOBİ müşterilerimizde de dijital hedefimizi yakaladık. Mobil KOBİ kullanıcılarımızın çoğunluğu yine tek kanal olarak mobili kullanmaya devam etti” diyen Kürşad Demirkol, eklemeden geçmedi: “Türkiye’nin ilk şubesiz dijital bankası olan Enpara.com mutlu müşteri sayımız 1 milyonu geçti.

Yenilikçi mobil teknolojiler 2019 gündemi Tüm bu gelişmelerle birlikte, dijitalleşmenin en önemli konularından biri de şüphesiz güvenlik. Dijitale taşınan her bir hizmetin kolay ve hızlı olması kadar, son derece güvenli olması da önemli. “Bu nedenle her geçen gün yeni güvenlik yatırımları yapıyor, yeni ürün geliştirmelerimize devam ediyoruz. Son ve güncel teknolojileri, güvenli finansal işlemler için uygulamaya alıyor, kural tabanlı olan güvenlik kontrollerimizi sürekli öğrenen yapay zeka algoritmalarıyla

zenginleştiriyoruz” diyen Kürşad Demirkol, hedeflerini ise şöyle anlattı: “Bu yıl zirveye taşıdığımız dijitalleşme çalışmalarımız önümüzdeki yıl da artarak sürecek. Güvenlik, tüm sektörde olduğu gibi bizim de önceliklerimiz arasında olmaya devam edecek. Robotik süreç otomasyonları, finansal chatbot uygulamaları, finansal asistan çözümleri, online yatırım platformları, mobil ödeme yapısı, yapay zeka çözümlerinin kullanıldığı büyük veri tabanlı uygulamalar, fintech’ler ile işbirliği ve sektörde ilk olacak yenilikçi mobil çözümler 2019 yılında da ajandamızda yer alacak. Teknolojinin ve dolayısı ile dijitalleşmenin hızına yetişmek bugün birçok kurum için zor. Özellikle farklı teknolojilerin, farklı uygulama alanları için tüm bileşenleri kapsayacak şekilde düzenleme yapmak ayrı bir zorluk. Buna rağmen hem düzenleyici otoriteler hem de birçok konuyla ilgili farklı kurum teknolojik gelişmeleri takip ediyor ve sadece bankaların değil genel olarak tüm bireylerin hayatını kolaylaştıracak adımlar atıyorlar. Muhakkak daha gidilecek yol, atılacak adımlar da var. Bizler de iş yapış şekillerimizi değişen durumlara göre planlıyoruz. Düzenleyici kurumlar ile çok yakın çalışıyor, teknolojileri tartışıyor ve çözüm önerilerimizi sürekli birlikte değerlendiriyoruz. Bu konuda çok iyi bir işbirlikteliğimiz ve açık iletişimimiz var.”

Hedef; küresel işbirlikleri kurmak Dijitalleşme ve gelişen teknolojilere bağlı olarak müşteri beklentileri de günümüzde hızlı şekilde değişmeye başladı. “Buna bağlı olarak tüm sektörler, adresledikleri problemi sıfırdan ele alarak farklı iş modeli, değer önermesi ve teknolojilerle baştan tasarlayan girişimler tarafından ‘disrupt’ edilme riskiyle karşı karşıya kalıyor” gerçeğine vurgu yapan QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanalar ve İş Genel Müdür Yardımcısı Geliştirme Mehmet Kürşad Demirkol, şöyle devam etti: “Her ne kadar firmalar açısından bunu bir risk olarak görsek de bu rekabet tüketicilere daha yenilikçi ürün ve hizmetler, daha iyi deneyimler ve daha uygun fiyatları beraberinde getiriyor. Diğer sektörlerde olduğu gibi finans alanında da bu tip girişimlere rastlamaya başladık. Yıllar içinde geliştirip sahip olduğumuz çok güçlü bir teknoloji altyapısına sahibiz. Bu sayede pek çok geliştirmeyi in-house

yapabilecek teknik yetkinlik ve kaynağı bünyemizde barındırıyoruz. Her ne kadar böyle bir gücümüz olsa da, fintech/insurtech alanında görmeye başladığımız bu girişimleri, yenilikçi fikirler ve iş modellerine ulaşmak, uzmanlık gerektiren spesifik konularda teknoloji transferi imkanı elde etmek ve farklı işbirliği fırsatlarını yakalamak açısından çok değerli buluyoruz. Başarının kesinlikle birlikte çalışmaktan, işbirliği yapmaktan, beraber üretmekten ve öğrenmekten geçtiğine inanıyoruz. Organizasyonumuz içinde bu amaçla fikirlerin sürdürülebilir iş modellerine dönüşmesine destek olmayı kendine misyon edinmiş farklı disiplinlerden insanların bir araya geldiği inovasyon odaklı bir ekip kurduk. Bu yeni oluşum sayesinde Türkiye ve dünyadaki fintech ekosistemlerinde varlığını göstermeye başlayan girişimlerle birlikte çalışarak, hem onların büyümesine yardımcı olmayı hem de bizimle farklı şekillerde işbirliği yapacak yolları bulmayı hedefliyoruz.”



72 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

DİJİTALLEŞMEDE YOL HARİTASI SON DERECE NET

Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü (CIO) Mücahit Gündebahar Bankacılık ve finans sektörü özellikle son yıllarda teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmenin etkisiyle köklü bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Son birkaç yıldır bu alanda farkındalığın artmasıyla çalışmalar hız kazandı. Birçok şirket ve kurum, iş yapış şekillerinden müşteri ilişkilerine kadar tüm operasyonlarını gözden geçirmeye başladı. 2018’i değerlendirdiğimizde ise dijitalleşme alanında yol haritalarının büyük ölçüde belirlendiğini ve bu doğrultuda adımların atılmaya başlandığını net bir şekilde görüyoruz.

girişimciler ve FinTech ekosistemi için daha hızlı şekilde yeni uygulamalar geliştirmesine imkân sunan API Market Platformu gibi dijitalleşme eksenli çalışmalara yoğunlaştıklarını vurguladı. Diğer taraftan, yeni fikirleri destekleyip geliştirerek ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla geçen yıl kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde büyük veri, IoT, mobil uygulama, öğrenen cihazlar, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, FinTech üzerine geliştirilen projeleri desteklemeye devam ediliyor ve Lonca’da halen üçüncü dönem eğitimleri sürüyor.

“Dijitalleşmeye ve dijital dönüşüme büyük önem veriyor, bu konuda inovatif çalışmaları ve projeleri hayata geçiriyoruz” diyen Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü (CIO) Mücahit Gündebahar, Türkiye’nin iki ArGe merkezine sahip tek bankası olarak operasyonel verimlilik sunan BOA Bankacılık Platformu, insansız bankacılık şubesinin geliştirildiği XTM Şube, Türkiye’de katılım bankacılığında bir ilk olan dijital bankacılık platformu Senin Bankan, Türkiye’de bir ilk olan kira sertifikası (sukuk) halka arz işleminin uygulama modülü,

Regülasyonlar, inovasyonları takip eder FinTech sektöründeki gelişmeleri ve girişimleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Mücahit Gündebahar, blockchain, kriptoloji, bilgi güvenliği, yapay zekâ, büyük veri, makine öğrenmesi, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi konular üzerinde hassasiyetle çalıştıkları bilgisini verdi. Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen projeler, ürün ve hizmete dönüyorsa bunlar destekleniyor ve satışa sunuluyor. “Bu ürünlerin

satılması amacıyla 2015 yılında Architecht isimli bir teknoloji firması kurduk” bilgisini paylaşan Mücahit Gündebahar, “Türkiye'nin önde gelen FinTech firmalarından biri olarak konumlandırdığımız Architecht, kısa bir süre içerisinde öncü ürünler geliştirmesinin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında yürüttüğü büyük projelerle bir teknoloji ihracatçısı haline geldi” vurgusunu yaptı. Bunun yanında Lonca Girişimcilik Merkezi’nde FinTech kategorisine

yapılan başvuru sayısının her geçen dönem daha da arttığı görülüyor. “Bu durum aslında Kuveyt Türk olarak FinTech konusuna verdiğimiz önemi ve gerçekleştirdiğimiz çalışmaları doğru bir şekilde yansıtabildiğimizi gösteriyor” yorumunu yapan Mücahit Gündebahar, FinTech alanında hem kendi ürünlerini geliştirmeye hem de girişimcileri desteklemeye devam edeceklerini ifade etti. Mücahit Gündebahar, düzenlemeler itibariyle gelişimi ise şöyle anlattı: “Özellikle ürün geliştirmede çok kullandığımız bir tabir vardır: Eğer regülasyon varsa orada inovasyon yoktur! Regülasyon, yapısı gereği var olanı düzenlediğinden dolayı her zaman inovasyonu takip etmek durumunda kalıyor. Bunun en büyük örneğini Kuveyt Türk API Market’i geliştirirken yaşadık. Trendlerin hızla değiştiği noktada, düzenlemeyi yapan kuruluşlar bunu yapabilmek adına ürününüzü kendilerine anlatmanızı bekliyor. Doğal olarak ürünü anlatmak ve düzenlenebilir hale gelmesini beklemek oldukça uzun bir zaman alabiliyor. Biz sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en kapsamlı API portallarından birini teknolojik olarak hayata geçirdik. Fakat bu teknolojinin tüm fonksiyonlarıyla hayata geçebilmesi için düzenleme tarafından birçok beklentimiz var. Bu gibi ezber bozan teknolojileri hayata geçirdiğinizde, iş ortakları arasındaki ilişkilerin belirli standartlara oturtulması oldukça yüksek önem arz ediyor ve zaman alabiliyor.”

API Market’in kapsamı daha da genişleyecek Sektör olarak, global anlamda rekabetçi ve üst sıraları hedefleyen Türkiye’ye katkı sunmak adına yüksek bir motivasyonla dijitalleşmeye odaklanmamız gerekiyor. Bu vurgusunu, “2019’u ve önümüzdeki yılları değerlendirdiğimizde, ekonomik büyümenin, sosyal ve toplumsal gelişimin can damarının dijitalleşme olacağı öngörüyoruz” yorumu ile destekleyen Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü (CIO) Mücahit Gündebahar, kurumsal öncelik ve hedeflerini şöyle anlattı: “Aralık 2017 yılında bankacılık sektörünün en kapsamlı API Market Platformu’nu hizmete sunduk. Bu platform ile yeni bir sistem kurmak isteyen girişimcilerin, FinTech

geliştiricilerinin birçok hizmet ve bilgiyi hazır olarak almasına, daha az yatırımla ve daha kısa sürede hizmet sunmaya başlayabilmesine olanak sağlıyoruz. 2019’da bu alandaki hedefimiz; bu yıl olduğu gibi yeni servisler ekleyerek API Market’in kapsamını genişletmek, hizmete sunulan API sayısını 100’ün üzerine çıkartmak olacak. Biyometrik çözümler başta olmak üzere yapay zeka ve blockchain teknolojilerini mobil şube ve tüm sistemimize entegre etmek için çalışmalarımıza önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Ar-Ge Merkezi ve Lonca Girişimcilik Merkezi ile yeni teknolojileri üretmeye yönelik projelerimize de ivmemizi artırarak devam etmeyi planlıyoruz.”


Konu: KVKK Uyumluluğu

Entegrasyon

Keşfetme

Envanter Yönetimi

Süreç Yönetimi

Dijital Dönüşüm

Yapılandırılmış (ERP, CRM, v.b.) ve Yapılandırılmamış (Fileserver, Sharepoint, vb) tüm verileriniz M-Files ile entegre edilebilir. Bu sayede tüm veri tek bir yerden kolayca yönetilebilir.

Entegre edilen tüm yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriler otomatik şekilde indekslenir ve kişisel veri içerenler belirlenen kriterlere göre otomatik olarak etiketlenir.

Barındırma Alanları, Tedarikçi Bilgileri, Personel Bilgileri, Departman Bilgileri, Kişisel Veri Envanteri, İmha Süreleri ve Uygulama Envanteri hazır gelen yapı üzerinden kolayca yönetilir.

KVKK Uyumluluğu sadece bir seferlik bir iş değildir. KVKK Uyumluluğu aynı zamanda bir süreç yönetimidir. Denetimler, Değerlendirmeler, Sorunlar, Bulgular, DÖFler, Prosedürler, Periyodik İşler ve dahası...

Kağıt ortamında tutulan tüm veriler M-Files içerisinde dijital olarak çok daha kolay şekilde yönetilebilir. Bu sayede KVKK uyumluluğu da kolaylaşır.

'in 25. Yıl Dönümünü Kutlarız.


74 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

ŞUBE DIŞI KANALLAR GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE GELİŞTİRİLİYOR Hızlı ve kolay bankacılık deneyimi esas Temel çıkış noktalarını; müşterinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik hizmet sunmak olarak gösteren Ömer Mert, “Bunu da müşterimizin ayağına giderek yapıyoruz. Dijitalleşmeyi, müşterimizin şubeye gitmeye gerek duymaması için en etkin araç olarak kullanıyoruz. Fibabanka'yı tamamen dijital bankaya dönüştürmek ve müşterilerimize çok daha hızlı ve kolay bir bankacılık deneyimi yaşatmayı arzu ediyoruz” vurgusunu yaptı.

Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert Dijital teknolojiler, geleneksel bankaların yeni iş modelleri geliştirebilmeleri için önemli fırsatları barındırıyor ve Türkiye de bu konuda dünyada oldukça iyi seviyede. Dijital teknolojiler tüm iş yapış biçimlerini etkilemeyi sürdürürken, finans sektörünü, özellikle de bankacılığı tüm hızıyla dönüştürüyor. Diğer yandan, Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert’in dikkat çektiği gibi, müşteri davranışları ve beklentileri de bankaların dijital yatırımlarında etkili oluyor. Bu noktada KPMG’nin 2018 Bankacılık Raporu’ndan bilgiler de paylaşan Ömer Mert, “Türkiye’de 18-34 yaş aralığındaki Y Kuşağı temsilcilerinin yüzde 93’ü bankacılık işlemleri ve ödemeler için mobil cihaz kullanıyor. Avrupa pazarında kimlik doğrulama metodu olarak biyometrik verilerin kullanımı artarken, Türkiye’de de biyometrik doğrulama yöntemlerine karşı duyulan güvenin oldukça yüksek olduğu görülüyor. Türk tüketicilerin yüzde 92’si kimlik doğrulama için biyometrik

yöntemlerin kullanılmasını güvenli buluyor. Bu doğrultuda, yüksek müşteri memnuniyeti için dijitalin sağladığı imkanları kullanmak şart. Amaç, müşteriye en iyi deneyimi sunmak” detaylarını verdi. Bu doğrultuda Fibabanka için 2018 yılı, şube dışı kanallara daha çok yatırım yapılan bir yıl olarak devam ediyor. “Merkezimizde tamamen dijital dönüşüm var” diyen Ömer Mert’in verdiği bilgiye göre, bu dönüşüm iki ana eksende ele alınıyor. İlk olarak, İnternet Bankacılığı ve Mobil Bankacılık gibi şube dışı kanalları geliştirmeye odaklanılıyor. Bu doğrultuda ilk adımlarını, geçen yıl internet bankacılığı müşteri sayısını yüzde 82, mobil bankacılık müşteri sayısını ise yüzde 164 artırarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Ömer Mert, “Bu yıl da bu kanallarımızı yenileme üzerine odaklandık, çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettiriyoruz. Diğer yandan, tüm operasyonel süreçlerimiz ve altyapımızı da baştan sona yeniliyoruz” detayını paylaştı.

Fintech firmalarının kendini yenileyemeyen konvansiyonel bankalar için potansiyel risk oluşturduğunu, buna karşılık yeni girişimlerle iş modelini şekillendiren bankaların kazançlı çıkacağına inandıklarını belirten Ömer Mert, bu alanda stratejilerini şöyle anlattı: “Fibabanka olarak, pazardaki bu değişimi kazanca çevirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla, Türkiye'de bankacılık sektöründe bir ilki gerçekleştirerek, 2018 yılı başında bir girişim sermayesi şirketi olan “Finberg”i kurduk. Finberg’in motivasyonu; yatırım ve stratejik iş ortaklığı yapacağımız start-up girişimler ile işbirlikleri sağlamak ve alternatif finansal çözümler üretmek, ürünler geliştirmek. Finberg aracılığıyla kapital gibi nakdi desteklerin yanı sıra, iş geliştirme, yeni iş ortaklıkları,

networking, finans ve strateji danışmanlığı, insan kaynakları gibi alanlarda da destek olarak girişimleri hızlandırmayı hedefliyoruz. Finberg ile yatırım yaptığımız girişimlerle birlikte yenilikçi finansal ürünler geliştiren bir FinTech ekosistemi yönetmeyi amaçlıyoruz. 2018 yılındaki ilk yatırımlarımızı da 2,5 milyon TL ile Garaj Sepeti ve Bizim Hesap’a yaptık. Yakın zamanda da Finberg, Birleşik Ödeme Sistemleri ile stratejik iş ortaklığı anlaşması imzaladı.” Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte artık şirketlerin başarılı olabilmeleri için yeni teknolojileri yakından takip etmeleri ve bir orkestra şefi gibi doğru kompozisyonu oluşturabilmeleri gerekiyor. Finans sektörü de teknolojik altyapıya en çok yatırım yapan sektörlerin başında gelirken, Türkiye’de bankalar da dijital bankacılık uygulamalarında dünyaya örnek olabilecek pek çok yeniliği hayata geçiriyor, Ömer Mert’in tabiriyle, her geçen gün gelişen ve değişen inovasyon kollarına yatırımlar yapıyorlar. “Dijitalleşmenin hızı çok yüksek ve biliyoruz ki, dijitalleşmeye yönelik regülasyonlar sektörümüz için kilit bir role sahip” diyen Ömer Mert, ekledi: “İlerleyen dönemlerde finans sektöründeki yeni düzenlemelerle dijitalleşmenin pozitif etkisini daha etkin olarak hissedeceğimizi düşünüyorum.”

Finansmana hızlı erişim imkanları büyüyor İnovasyona yatırım her sektörde olduğu gibi finans sektöründe de kritik öneme sahip. Yeni ürün ve servis modeli geliştirmek, ihtiyaca yönelik faaliyet alanları keşfetmek gerekiyor. “Fibabanka olarak temel hedefimiz; müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu anda, bulundukları yerde, onların yanında olarak beklentilerine anında ve hızla cevap verebilmek” diyen Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, orta vadeli stratejilerini şöyle anlattı: “Bu doğrultuda; müşterilerimizin bankacılık işlemleri için şubeye gitmelerine gerek olmayacak bir iş modeli geliştirerek, dijital bir banka olmayı kurguluyoruz. Tüketicilerin ihtiyaç duyduğu finansmanı, iş ortaklarımız üzerinden dijital kanallarımız ve yerinde hizmet modelimizle sunuyoruz. Örneğin; müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak

için bankaya gelmeleri yerine bizim onlara gitmemizi sağlayan kurye servisli dijital ürün mekanizmalarına sahibiz. Diğer yandan, dijitalleşen dünyada ürün süreçlerinde yer alan basılı dokümantasyonu minimize etmek amacıyla da müşterilerimizden dijital onay alabilmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda Türkiye genelinde iki bine yakın noktada kredi veriyoruz. Özellikle Vatan Bilgisayar, Zen Pırlanta, Hepsiburada.com gibi sektöründe öncü markalarla perakende kanalında yaptığımız iş ortaklıklarıyla, anında ve yerinde kredi hizmetimizle tüketicilere peşin fiyatına taksitli alışveriş imkânı sunuyoruz. Ayrıca, çağrı merkezimiz üzerinden müşterilerimize sunduğumuz Anında Hesaba Kredi hizmetimizle de bu modeli destekliyoruz.”


YEN

E7

İ

El Terminali

Android isletim sistemi

4G LTE Bluetooth (Aynı anda 7 cihaz) Birlesik 3" termal yazıcı GPS + GLONASS 5 Mp Auto focus kamera Ergonomik Tasarım Uzun pil ömrü Zorlu kosullarda çalısabilme Gelecek ihtiyaçlara uygun E7 İMA E7 El Terminali her türlü kapalı ve açık çalışma alanlarında, faaliyet türü ile ilgili verinin (KoordinatFotoğraf alma dahil) mobil olarak toplanması, bu verinin, bulunduğu yerde veya internet üzerinden çalışılan merkezlere ile�lerek işlenmesi, işlenerek geri gelen bilgilerin sonuç çık�larının (Bildirim-TutanakMakbuz-Fiş-Fatura vb.) yazılı alınması işlemlerini yapabilen, dış tesirlere dayanıklı, hızlı, güvenilirgüvenlikli, uzun çalışma süreli, taşınabilir bir El Bilgisayarı/El Terminalidir.

Elektrik, Su ve Dogalgaz Sayaç Okuma Sıcak Satıs ve Siparis Toplama Trak Ihlal/Sorgulama Islemleri Park Yeri Yönetimi Bakım Onarım Bilet Kontrolü/Kesme Stok Kontrol/Depo lslemleri Lojistik Kamuda Veri Toplama/lsleme

Türkiye’de tasarlanmış, geliştirilmiş ve üretilmiştir. Prof. Ahmet T��er K������ ��h���e�� ����.����e No��� ����o���ANKARA Tel:(0312) 242 05 67(Pbx) Fax:(0312) 242 13 93 ���b����������������




78 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

YAPAY ZEKAYA YATIRIM ÖN PLANDA Metin Demirel, eklemeden geçmedi: “Yapay zeka birçok yeni teknolojiyi içerisinde barındırdığından biz özellikle NLP, Machine Learning, Deep Learning, Image Recogniton, Speech to Text teknolojilerine eğileceğiz.” Aksigorta, yapay zeka teknolojilerine 2016 yılından beri yatırım yapıyor ve Metin Demirel, “Gerçekleştirdiğimiz projelerin çıktıları, bu teknolojideki potansiyeli daha iyi anlamamızı sağlarken, bu teknolojiyi kullanarak Aksigorta’yı çok farklı bir yere taşıyacağımıza olan inancımızı artırıyor. Bu paralelde yapay zeka teknolojisine yatırımımızı ciddi oranda artırdığımızı da söyleyebilirim” bilgisini verdi. Teknolojide yaşanan değişim, kendi döngüsünde sınırlı kalmayıp, tüketici ve müşteri alışkanlıklarının da farklılaşmasını sağlıyor. Bu noktada Aksigorta, insurtech ve start-up’larla işbirliği yapmaya ve onları projelerinin önemli bir parçası haline getirmeye başladı. Bu konuda detayları Metin Demirel, şöyle anlattı:

Aksigorta Teknoloji, Dijital ve Bireysel Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel Teknolojinin çok hızlı değiştiği, hatta evrim geçirdiği bir dönemi yaşıyoruz. Günümüzde, yapay zeka, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, telematics, blockchain gibi birçok yeni teknoloji hayatımıza girdi ve bu teknolojiler farklı sektörlerde birçok firmanın iş modellerini ciddi anlamda değiştiriyor. “Biz de teknoloji ve inovasyon alanında yoğun

olarak çalışıyoruz” bilgisini veren Aksigorta Teknoloji, Dijital ve Bireysel Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel, bu yıl ağırlıklı olarak yapay zeka, Robot Dönüşüm Projesi / Robot Süreç Otomasyonu (RPA) ve start-up alanına yoğunlaşmayı hedeflediklerini vurguladı. Bunlar arasında yapay zekanın bir adım önde yer alacağını da söyleyen

Aksigorta Akademisi tüm paydaşları buluşturuyor “2017 yılında Türkiye genelinde 50’den fazla girişimcinin başvurduğu ve ön elemenin ardından seçilen 10 girişimcinin fikirlerinin yarıştığı Startup Challenge’ı gerçekleştirdik. Startup Challenge’da Insurtech, Dijital Sağlık ve Yeni Teknolojiler alanında sigortacılık sektörünü dönüştürecek yenilikçi fikirleri dinleme fırsatı yakaladık. Etkinlik sonrasında start-up’lar ile görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Amacımız; içlerinden uygun olanlar ile işbirlikleri yaratabilmek. Hem

Türkiye’de hem Türkiye dışında insuretech’lerle start-up challenge ve demo day’lar ile buluşmaya devam edeceğiz. Insurtech’ler ve start-up’larla yeniden tanımlanan yeni dünyada; dijital dönüşüme ayak uydurmak için Aksigorta Akademisi’nde hem çalışanlarımıza hem de acentelerimiz başta olmak üzere tüm paydaşlarımıza yönelik kapsamlı bir eğitim akademisi planlıyoruz.” Teknolojinin çok hızlı değiştiği bir dünyada, bu değişime ayak uyduran firmalar kendilerini çok daha ileriye taşıyacak ve Metin Demirel’e göre, sigorta sektörünün de dijitalleşme konusunda gelişime çok açık olduğunu söyleyebiliriz. Gelişen teknoloji ve değişen tüketim ihtiyaçları ise kurumların sunduğu ürün ve hizmetleri geliştirmeyi, yeni stratejiler üretmeyi gerekli kılıyor. “Sigorta sektörünün bu evrime duyarsız kalması mümkün değil” yorumunu yapan Metin Demirel, şu gerekliliklere dikkat çekti: “Sigorta şirketleri, bireyin algısında gelişen bu teknolojiyi, gerek uygulamalar gerekse büyük veri ve analitik çözümlemelerle besleyerek kendi sistemleri ve donanımları için uygulamalı, birçok model ve mekanizmaya çevirmeli. Şirketler, BT altyapılarını, dijital iş platformlarına dönüştürerek farklılık gösteren müşteri beklentilerini ve operasyonel gereksinimlerini desteklemeli. Bireylerin davranışlarını daha fazla inceleyebildikleri ve ihtiyaçlarına göre ürünler sunabildiği sistemlere sahip olmalı. Bu sayede, bireylerin davranışlarını inceleyebilen ve ihtiyaca göre deneyim yaşattığımız sistemlere sahip olunabilir.”

Kişiye özel deneyim esas olacak! Aksigorta Teknoloji, Dijital ve Bireysel Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel’in tabiriyle, teknolojiyi mümkün olduğu kadar “işimizde kullanmak” yerine “işimizi teknolojinin içine entegre etme” dönemine giriyoruz. Verinin çok değerli olduğu günümüzde Aksigorta olarak mevcut işin uçtan uca her aşamasında bu veri ve yeni iş modellerinin oluşturulmasında veriye dayalı değer yaratma opsiyonlarını kullanacakları bilgisini veren Metin Demirel, yatırım stratejilerini şöyle anlattı: “Uçtan uca entegre dijital platformlar kurarak, teknoloji ve inovasyon gücümüzle daha iyi ve

kişiye özel deneyim tasarlayacak, teknoloji ve inovasyonun gücünden faydalanarak geleceğin sigortacılığını şekillendireceğiz. Müşterilerimizi 360 derece görerek, onları daha yakından tanıyıp, kusursuz müşteri deneyimi sunacağız. Gerçekleştirdiğimiz projelerin çıktıları, bu teknolojideki potansiyeli daha iyi anlamamızı ve bu teknolojiyi kullanarak Aksigorta’yı çok farklı bir yere taşıyacağımıza olan inancımızı artırıyor. Bu paralelde yapay zeka teknolojisine yatırımımızı ciddi oranda artırdığımızı da söyleyebilirim. 2017 yılında yeni teknolojilere yaptığımız yatırım, yatırım bütçemizin yüzde 7’si oranında iken, bu oranı 2018 yılında yüzde 25 olarak gerçekleştirmeyi hedefledik.”



80 DOSYA

BThaber

Finans Dünyası 2019

14 - 20 OCAK 2019

GELİŞTİRMELERİN ODAĞINDA MOBİL UYGULAMALAR VAR noktası ise teknoloji dönüşümüne, şirketlerimizin; çalışanları ve yöneticileriyle ne kadar hazır olup, olmadığı. İşte yeni rekabet tam bu noktada başlıyor. Fintech/insurtech yapılarına baktığımızda, teknolojiyi kullanan, müşterilerine en yeni teknolojileri kullanarak hizmet vermeyi öncelik olarak belirlemiş bir yapı var. Bu alanda çalışan firmalar, genel olarak teknoloji kullanımının iş süreçlerine pozitif etkisinin farkında. Öneri olarak; teknoloji yöneticilerinin bir araya gelebileceği ve mevcut durum ve sorunların konuşulabileceği bir ortam oluşturulmasının

faydalı olacağını düşünüyorum. Deneyim paylaşımı, ülke yararına ortak hareket edebileceğimiz ortak kararların alınması, hizmet alınan noktalardaki kalitenin artırılması; kısacası toplam kalite ve toplam fayda sağlamak amaçlı bu birlikteliklerin büyük resimde herkese fayda sağlanacağına inanıyorum. Fintech/Insurtech üst ve orta kademe yönetiminden oluşacak bir dernek kurulması ve derneğin gündeminin oluşturulması, takibi ve yönetiminin sağlanması ile sektörde birlikte ilerlemekte kalıcı etkileri olacaktır. En büyük arzum, örnekleri olan böyle bir derneğin hayata geçmesi ve sektöre fayda sağlaması.”

Sistemler dijitalle zenginleşiyor

AvivaSA Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan Gelişen teknoloji, insanların hız ve çeşitlilik beklentileri, tüm sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de değişimi, teknolojiye ihtiyacı ve yatırımı artık zorunluluk haline getirmiş durumda. Öyle ki; müşterilere sağladığınız fayda kadar verdiğiniz hizmetin hızı, kullandığınız teknolojinin çeşitliliği de müşteri açısından tercih sebebi olmanızı etkiliyor. Bu noktada, finans sektöründe beklendiği üzere 2018 yılını ‘teknoloji yılı’ olarak değerlendiren AvivaSA Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan, “Teknolojinin işimizin vazgeçilmez bir parçası olduğunun farkındayız ve bu bilinçle yatırımlarımızı, organizasyonumuzu ve üretimimizi şekillendiriyor, doğru teknoloji kullanımında doğru adımlar atmak üzere çalışıyoruz. Bu anlamda, sektörümüzde ciddi bir gelişim söz konusu” yorumunu yaptı. Dijital dönüşümü sağlamanın en hızlı yolu yenilikçi olmaktan geçiyor. “Zira hepimizin amacı, bir teknoloji firması olmak değil; teknolojiyi etkin bir şekilde kullanan kurum olmak” vurgusunu yapan Fahri Arkan, “Bu nedenle inovasyon ve Insurtech dünyasında öncü bir konumda yer alarak; StartUp’larla ve teknoloji firmalarıyla stratejik birliktelikler kuruyoruz. Bu şekilde, dış

kaynak hizmetleri ile iş ailelerinin ihtiyaçlarına hızlı dijital çözümler sağlıyoruz” bilgisini verdi. Teknolojinin seyri günümüzde mobil çözümleri ön plana çıkartıyor. “Mobil uygulamalara ağırlık vererek geliştirmelerimizi bu yönde yapıyoruz. Tasarruf Ölçer uygulamamızdan, müşterilerimizin poliçelerini yönetebileceği uygulamalarımıza kadar geniş bir yelpazede geliştirmelerimize devam ediyoruz” bilgisini veren Fahri Arkan, müşterileri en iyi şekilde tanıyarak, minimum soru ile ihtiyaçlarına en uygun ürün ve hizmeti sunabilmek adına yatırımlara devam ettiklerini ifade etti. “Amacımız; daha iyi tanıdığımız müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayıp, en uygun ürünü, tercih ettikleri kanaldan müşterilerimiz ile buluşturmak. Bu anlamda, müşteri eğilimleri ve yeni iş modelleri, sağlık sektöründeki teknolojik gelişmeler, IoT ve akıllı evler, yapay zeka uygulamaları, AR ve VR ile ilgili gelişmeler de radarımızda” detayını paylaşan Fahri Arkan, sözlerine şöyle devam etti: Bir dernek çatısı altında istikrarlı büyüme sergilenir “Sadece finans değil, ülkemizin tüm sektörleri her saniye dijitalleşmeye hazır aslında. İşin püf

Türkiye’de hayat ve emeklilik sigortacılığı alanlarında son yıllarda gelişim söz konusu. Özellikle otomatik katılım ile birlikte 45 yaş altında olan çalışanlar bireysel emeklilik sistemine dahil edilmiş durumda. “2019 içinde de bu alanda çeşitli düzenlemeler olacağını tahmin ediyoruz” beklentisini dile getiren AvivaSA Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Arkan, beklentilerini ve kurumsal stratejilerini şöyle anlattı: “Özellikle artan müşteri sayıları, oluşan işlem sayısı gibi gereklilikler doğal yatırımları da beraberinde getirecek. Bununla beraber; fark yaratmak isteyen, daha çok müşteriye daha hızlı daha çok kanaldan hizmet vermek isteyen şirketler, daha çok teknoloji yatırımı yapmak durumunda. AvivaSA olarak teknolojimizi yenileme, modernleştirme adımlarını altyapıdan, uygulamaya kadar her seviyede atıyor, çalışmalarımızı, bir teknoloji yenileme hayat döngüsü olarak yönetiyoruz. Sadece teknoloji yenilemeyi yeterli adım olarak görmediğimiz için; üretim süreçlerimizi ve çalışanlarımızı da kapsayan bir “Bilgi Teknolojileri Yaşam Dönüşümü” programı başlattık. Bu program üç temel alanda, dönüşüm ve sürekli iyileşme bakışı ile ele alınıyor: İnsanda dönüşüm, süreçte dönüşüm ve sistemde dönüşüm. Süreç olarak “Yalın Felsefe”yi benimsedik ve bu felsefeye uygun olarak dönüşümümüzü sürdürüyoruz. Çalışma alanlarımızda “Kanban Board”lar kullanıyoruz ve çalışanlarımız “Kanban Felsefesi”nin ritüellerini uyguluyorlar. Sistem; işin uzmanına teslim edilmesi ve çalışanın işi kendisinin yürütmesi şeklinde özetlenebilir. Bu konuda oldukça yol da almış durumdayız. Sektörümüzün

geleceğini, “Müşteri Odaklılık” ve “Dijitalleşme” olgularında görüyoruz. Hissedarlarımız Aviva ve Sabancı Grubu’nun öncelikli stratejilerinden birisi de “Dijitalleşme” ve bu kapsamda, sigorta sektöründe inovasyonun lideri olmak temel önceliklerimizden birisi. Müşteri ve kampanya yönetimi gibi saha operasyonlarındaki dijitalleşmeyi üst düzeye çıkaran “Müşteri ve Saha Satış Yönetimi” platformumuz Ocean’ı, yeni yetenekler kazandırarak geliştirmeye devam ediyoruz. Tüm cihazlarla ve işletim sistemleriyle uyumlu çalışabilen Bireysel online şubemizi, Otomatik Katılım kapsamında bireysel müşterilere hizmet vermek üzere canlıya aldık. Müşteriler bu platformda cayma işlemlerini, poliçe ve ödeme bilgilerini görüntüleme, poliçe basım ve mail ile gönderme, online olarak fon seçimi işlemlerini yapabilmekte. Kurumsal müşterilerimizin Otomatik Katılım sürecinde işlemlerini gerçekleştirebilmeleri amacıyla Kurumsal online şubemizi hayata geçirdik. Sade ve kolay kullanılabilir kullanıcı dostu ekran tasarımlarıyla hem firmaların İK departmanlarının hem AvivaSA operasyon ekiplerimizin kullanımına açtık. Robotics projesi ile, rutin tekrarlanan, katma değersiz operasyonel süreçleri, sanal çalışanlara devrettik. Bu proje ile mevcut uygulamalar herhangi bir yazılım gerektirmeden robotlara, yani sanal çalışanlara öğretilmekte ve 7/24 operasyon yapan sanal çalışanlar elde edilmekte. Sanal müşteri temsilcisi uygulamamız, satış sonrası hizmet veren ekiplerimizin iş yükünün azaltılmasında etkin çözüm oldu. Müşterilerin detaylı sorularının cevaplanabilmesi için yazışmalarına gerçek müşteri temsilcileri ile devam edebilmelerine olanak sağladık.”


www.system32.com.tr info@system32.com.tr


82

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

Ekonomik işleyişin yeni denge ve buluşma noktası… Blockchain’in temel avantajları merkezi yapıyı dağıtık mimari ile değiştirmesi, kriptografik güvenlik, şeffaflık ve değişmezlik. Böylece örneğin üçüncü taraf; bir düzenleyici kuruma güvenmek zorunda kalmadan bilgilerin doğrulanmasına, ihtiyaç halinde belli değişikliklerin yapılabilmesine bizzat izin verebilir. Bu yönüyle tekil bir blok zincirleme biçimi sunan blockchain yapısı da temel teknoloji ile belirli bir kullanım amacı ve ticari ihtiyaçları karşılamak adına birçok şekilde yapılandırılabilir. Blockchain uygulamalarının bu çeşitliliğini anlamak için ‘kayıt tutma’ ve ‘işlem yapma’ özelliklerini anlamak, bu özelliklerle sektörel ihtiyaçları doğru buluşturabilmek gerekiyor. Sonuçta finans gibi bazı sektörlerde bu iki başlık altında çok farklı blockchain kategorilerinde uygulamalar kullanılabiliyor. Birçok araştırmanın da gösterdiği gibi, blockchain teknolojisi, sektör veya kurumsal ölçek fark etmeksizin birçok değeri beraberinde getiriyor. Kısa vadede bakıldığında, ağırlıklı olarak dönüştürücü iş modelleri yaratmadan önce kontrol yetkinliği ve maliyet avantajı sağladığı görülen blockchain’i bir strateji olarak benimsemek için şirketlerin dikkatli adımlar atması çok önemli. Çünkü düzenlemelerin olmadığı, ‘ortak değer’ hedefinin ön planda olduğu bu yapı, doğal olarak dönüştürücü iş modelleri yarattığı gibi, var olan kurguyu olumsuz

etkileme potansiyeline de sahip. Şirketlerin bu nedenle blockchain stratejilerinde şu yapısal yaklaşımı benimsemesi önemli bulunuyor. Zira, bu konuda doğru stratejik yaklaşımla, şirketler kısa vadede değer elde etmeye başlayabilirler. Hatta kendi blok çözümlerini pazar çözümleri olarak kurabilmiş oyuncular şimdiden birkaç adım önde: 1. Değeri pragmatik bir şekilde belirlemek, etkiyi ve fizibiliteyi ayrıntılı bir şekilde değerlendirmek ve belirli sektörlerde belirli kullanım durumlarını saptamak ışığında

artı ve eksilerinizi anlamaya odaklanın. 2. Ekosistemi şekillendirme, bu konuda standartlar oluşturma ve düzenleyici kuralları göz önünde bulundurmada blok zinciri için stratejik yaklaşımları pazar konumlarına göre düzenleyerek elde etmeye çalışın. Kısa vadede stratejik öncelik ‘maliyet azaltmak’ Blockchain, yeni işletim modellerinin temeli olabilecek yıkıcı potansiyele sahip olsa da, ilk döneminde etkisi operasyonel verimlilikleri

Süreci doğru yönetin Blockchain'in potansiyelini anlamak için PwC’nin 15 bölgeden 600 yönetici ile yaptığı 2018 anketi de önemli sonuçlar ortaya koyuyor. Buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 84’ü şirketlerinin en azından blockchain teknolojisine dahil olduğunu, bu konuda yatırımlar yaptığını söylüyor. Yani kimse blockchain başlığında geride kalmak istemiyor. Bu ilginin temel gerekçeleri de açık. Dağıtılmış, kurcalamaya karşı korumalı bir defter olarak, iyi tasarlanmış bir blockchain aracıları ortadan kaldırmaz, ama maliyetleri düşürür, ayrıca birçok iş süreci için daha fazla şeffaflık ve izlenebilirlik sunar. Bu potansiyel ışığında Gartner, blockchain'in 2030 yılına kadar yıllık 3 trilyon dolardan daha fazla hacim yaratacağı

beklentisini dile getiriyor. Aynı yıl içinde küresel ekonomik altyapının da yüzde 10-20'sinin blockchain tabanlı sistemlerde işlemesi de beklentiler arasında. PwC araştırması bu noktada, şirketlere, blockchain çalışmalarına başlarken dört ana alana odaklanarak, başarılı bir uygulama sürecini hayata geçirebileceklerini vurguluyor: Birincisi blockchain’i bir iş stratejisi haline getirmek ve bunun için de örnek vakalar üzerinde rota belirlemek. İkincisi; faaliyet gösterilen sektöre özel bir ‘sektör ekosistemi’ oluşturmak. Üçüncüsü; işbirliğinin kurallarını iyi, doğru ve gerçekçi belirleyin, bu süreçte bir regülatörün düzenlemelerinin olmadığını da unutmayın. Dördüncü ve son olarak da belirttiğimiz düzenleme belirsizliğini doğru yönetin.

artırmak şeklinde ilerliyor ağırlıklı olarak. Maliyet, aracıları veya kayıt tutma ve işlem mutabakatı için idari süreçleri ortadan kaldırmak, mevcut süreçleri sadeleştirebilmek bu yönüyle mümkün. Bu adımlarla, eski yöntemlerle yitirilen gelirler geri kazanmak, blockchain servis sağlayıcıları için yeni gelirler yaratarak değer akışını değiştirebilmek hiç de zor değil. Konuyla ilgili analizler de ilk kullanım alanlarını maliyet avantajı, daha doğrusu herhangi bir operasyonel faaliyet için üstlenilen maliyeti azaltma çabası olarak ortaya çıkıyor. Bunun ardından da gelir sağlayıcı yönleri ile blockchain kullanımı öne çıkıyor, Bazı sektörlerin temel yapıları, doğal olarak blok zincirleme çözümlerine daha uygun. Finansal hizmetler, kamu ve sağlık hizmetleri burada öne çıkarken, diğer sektörleri de etkileme gücü sunuyor. Finansal hizmetlerin, finansal bilgilerin ve varlıkların doğrulanması ve aktarılması gibi temel işlevler, sonuçta blockchain’in temel dönüştürücü etkisiyle fazlasıyla bağlantılı. Özellikle sınır ötesi ödemeler ve ticaret finansmanı başta olmak üzere, gerekli

aracıların sayısını azaltan ve coğrafi olarak agnostik olan blok zincir tabanlı çözümler öne çıkabilir ve günümüzde bu başlıklarda yaşanan sorunları ortadan kaldırabilir. Bu gibi değer fırsatları, birçok ülkede birçok büyük şirketin adım adım blok zinciri denemeleri yapmasının veya konuyla ilgili yatırımlara imza atmasının da temel sebebi. Bankalarda olduğu gibi, kamuda da kilit kayıt tutma ve doğrulama işlevleri, büyük yönetim tasarrufları elde etmek için blockchain altyapısı tarafından etkinleştirilebilir. Kamu verileri genellikle kamu kurumları arasında ve işletmeler, vatandaşlar ve regülatörler arasında gerekli zamanlarda paylaşılır ve ‘yığılır’. Oysa doğum belgelerinin vergilere, blok zincirine dayalı kayıtlara ve akıllı sözleşmelere ilişkin verileri ele alırken, veri güvenliğini artırırken vatandaşlarla etkileşimleri de basitleştirebilir. Bu yönüyle blockchain tabanlı kimlik kayıtları gibi birçok kamu uygulaması, daha geniş bir ekonomiye yönelik çözüm ve standartların sağlanmasında kilit rol oynayacak. Öyle ki, birçok ülkede hükümetler, aktif olarak konuyla ilgili adımlar atıyor.



84

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

e-Dönüşümde büyüyen yetkinlik ArkSigner; bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip edip özümseyerek ve Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçlarını belirleyerek, uçtan uca yerli ve milli e-dönüşümün önemli oyuncularından biri olarak birçok başlıkta çalışmalar yürütüyor. ArkSigner; elektronik imza, merkezi imzalama çözümleri, kimlik kartı doğrulama çözümleri, mobilde elektronik imza, multi faktörlü VPN, kayıtlı e-posta (KEP), tekil oturum yönetim sistemi, elektronik yazışma paketi (EYP) gibi geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Ar-Ge kültürünü içselleştirme önceliği ile çalışmalar yürüten ArkSigner, e-imza çözümü ile başlayan serüvenine dijital imza, biyometrik imza, mobil e-imza, kimlik erişim cihazı, ArkVPN, Single SignOn, merkezi imza, elektronik yazışma paketi gibi alanlarda çözümler geliştirerek devam ediyor. Böylece ArkSigner; kamu ve özel sektörün bilgi ve iletişim teknolojileri ihtiyaçlarının tasarlanması, temini ve işletimine odaklanmış bir danışmanlık ve teknoloji şirketi kimliğine kavuştu. ArkSigner çözümlerinin sosyal anlamda kullanıcıları bütün bağımlılıklardan kurtarması, kolay kullanım olanağı sağlaması, entegrasyon işlemlerinin basitleştirilmesi ve saha destek operasyonlarını başarılı bir şekilde üstlenmesi ArkSigner’ın bu alanda önde gelen bir marka olmasını sağladı. “Scott Cook, markamızı yaratırken izlediğimiz yöntemi ‘Bir marka tüketiciye anlattıklarınız değil, tüketicilerin markanız hakkında birbirlerine anlattıklarıdır’ sözleri ile tanımlıyor” bilgisini veren Ark Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Kahramaner, eklemeden geçmedi: “Ar-Ge kültürü ve son kullanıcılardan aldığımız dönüşler ile oluşturduğumuz ArkSigner markası, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) satış portalı Teknokatalog üzerinden kolaylıkla edinilebilir hale

geldi.” İthal ikamesi olmayan yenilikler Gücünü bilimsel gelişmelerden ve Ar-Ge kültüründen alan ArkSigner, bu felsefe ile geldiği noktada küresel bazda 3 bin 250 kurumsal müşteriye sahip. Böylece 1 milyondan da fazla kullanıcısı olan ArkSigner, vatandaşların öncelikli ihtiyacı olan sağlık başta olmak üzere, noter işlemlerinde, ulaşımda, patent ve marka işlemlerinde, odalar ve borsalarda, bankalar ve enerji sektöründe tercih edilen bir çözüm halini aldı. ArkSigner, kullanıcılara sağladığı kullanım kolaylığı, güvenilirliği ve sunduğu 360 derece uçtan uca çözümlerle birlikte faaliyet gösterdiği alanlarda yurtdışı bağımlılığını ortadan kaldırarak, dijital dönüşüm sürecinde Türkiye

için lokomotif olma özelliğine sahip. 2018 yılı içinde donanım ve yazılımı bir araya getirdikleri ürünlerini kurum ve kuruluşların hizmetine sundukları bilgisini veren Özlem Kahramaner, “Firmware’leri firmamız tarafından geliştirilen donanım ürünlerinin ithal ikamesinin olmaması, bizlere tamamen yerli kart okuyucu modelleri tasarlama ve üretme noktasında motivasyon sağladı” vurgusunu yaptı. Sorunsuz ve kolay e-imza fırsatı Küresel bazda temel dönüşümler; bilimde ve teknolojide ortaya çıkan sıçramalar ve kökten sarsıcı olgularla hayat buluyor. Bu tespitini, “Bir ülkenin gelişmiş ya da geri kalmış konumda

Stratejik değerlere sahip çıkmak esas! “2018 yılı içerisinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan aldığımız pozitif dönüşler ve 2019 yılı için belirlediğimiz hedefler doğrultusunda, Ar-Ge süreçlerini tamamladığımız dijital imza çözümümüze ilişkin tanıtım çalışmalarına başlayacağız. Biyometrik veriler ülkelerin stratejik değerleri arasında. Stratejik değere

sahip çıkmak ve başta ülkemizin menfaatleri ve vatandaşlarımızın kişisel verilerinin güvenliği ile ilgili aksiyon almak da ArkSigner olarak temel sorumluluklarımız arasında. Bu çerçevede, çalışmalarını tamamladığımız dijital imza ürünümüzün de ülkemizde hak ettiği yere geleceğini düşünüyoruz.”

olması; o ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişme sürecini içselleştirip içselleştirmemesine bağlı olarak, günümüzün ekonomik ve toplumsal yapısını ortaya koymakta” yorumu ile destekleyen Özlem Kahramaner, bu süreçte ArkSigner’ın sağladığı faydalar hakkında bilgi verdi. “Elektronik imza kullanımında son kullanıcıların öğrenilmiş çaresizliğine son vermek, dijital dönüşüm sürecinde olan ülkemizde, kamu kurum ve kuruluşlarımız başta olmak üzere son kullanıcıya dokunan bütün alanlarda işlemleri hızlandırmak ve güvenli kılmak adına çalışmalarımızı başlattık” diyen Özlem Kahramaner, şu örneği paylaştı: “Küresel bazda temel dönüşümleri inceleyerek değiştirme ve dönüştürme çabamız ile ortaya çıkardığımız ArkSigner Elektronik İmza Uygulaması burada öne çıkıyor. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na uygun elektronik imzalı veri oluşturma ve bu veriler üzerindeki imzaların doğrulanması işlemlerinin yanı sıra uygulamamızda farklı yetkinlikler de var. Elektronik imzanın kolay, güvenli ve doğru kullanılmasını sağlamayı

amaçlayan, platform bağımsız çalışan ArkSigner Elektronik İmza Uygulaması, kullanıcı bilgisayarında Java, Java Web Start, .NET, Adobe Flash veya ActiveX yüklü olmasını gerektirmeyen bir çözüm olarak yaygınlık kazanıyor.” Özlem Kahramaner’e göre, sosyal anlamda en büyük sorunlarımızdan biri mevcut teknolojileri kopyalamak. Oysa dünyada geliştirilen teknolojileri örnek alarak, bunların daha iyisini yapmayı hedeflemenin önemine dikkat çeken Özlem Kahramaner, bu kapsamda geliştirdikleri elektronik imza çözümünü şöyle tanımladı: “Mevcut elektronik imza çözümlerinden farklı olarak, işletim sistemi ve internet tarayıcı bağımlılığını ortadan kaldıran bir çözüm bu. Microsoft Windows XP, 7, Vista, 8, 8.1, 10, Ubuntu Linux, Pardus, MacOS işletim sistemlerinde ve Google Chrome, Mozilla Firefox, Opera, Safari, Microsoft Internet Explorer ve Edge gibi tüm internet tarayıcılarında sorunsuz ve kolay bir şekilde elektronik imzalama ve doğrulama işlemlerini gerçekleştiren bir çözüm olarak geliştirildi.”


ASRACK_3.pdf

1

6.01.2015

15:55

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ

Sayfa

Fujitsu Türkiye’de yatırım kararı aldı

4

Selda Bağdat Bahadır

Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, Fujitsu’nun Türkiye’yi yatırım yapılacak ülkeler listesine aldığını kaydetti.

küçük adımlarla başlamak gerek Teradata’nın Veri Bilimi Takımı Direktörü Dr. Frank Säuberlich, Smartcon Big Data Big Ideas Konferansı’nda büyük veriye duyulan korkunun yersiz olduğunu söyledi.

Sayfa

İlkem Özar

8 - 14 Haziran 2015

Türkiye’de veri tıkanması yaşanabilir BTK Başkanı Dr. Sayfa Tayfun Acarer, görevinden ayrılmadan önce frekans tahsisi konusunda sektöre önemli uyarılarda bulundu. Acarer’in görev süresinin sona ermesi nedeniyle BTK Başkanlığı’na Kurul 2. Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan vekalet edecek.

3

Dr. Frank Säuberlich

Güvenlikte oyunun kuralı değişti

14

1025

Haber Merkezi

Sayfa Büyük veriye

10

www.bthaber.com

Intel Security Türkiye ve Azerbaycan Bölge Müdürü İlkem Özar’a göre, güvenlik söz konusu olduğunda, her şey bir takım oyunu.

Sayfa

15 22

Savunmanız güvenli mi? Bire bir ve alan savunmasında benzersiz! Gartner Magic Quadrant’ta 8 ana başlığın 6’sında lider.

DOSYA: ÖDEME SİSTEMLERİ Hızla gelişen ve çeşitlenen ödeme sistemleri konusundaki detaylar dosya sayfalarımızda.

Hazırlayan: Handan AYBARS


86

BThaber

BİLİŞİM ZİRVESİ

14 - 20 OCAK 2019

Mobilite tüm sektörleri dönüştürüyor, peki insanlar ne kadar hazır? yaratmak söz konusu. Arkada inanılmaz bir yazılımı ekibi ile kim, neyi hangi saatte almış, nelerle birlikte almış, hangi kampanyayı vereyim soruları ile büyük veriyi sürekli analiz ederek, kendimizi sürekli optimize ediyor, karşılığını da alıyoruz.”

Getir Pazarlama Direktörü Batuhan Gültakan Bilişim Zirvesi ‘18’in ikinci gününde ‘Akıllı Mobil İş Platformu’ sektörü bir araya getirdi. 22 Kasım’da günün ikinci yarısında düzenlenen platform kapsamında mobil dünyanın ve uygulamaların iş yapma biçimine, sektörlere ve kurumsal iş süreçlerine etkisine odaklanıldı. ‘Mobil Teknoloji ile Şimdinin Gücü’ başlıklı açılış sunumu ile sahne alan Getir Pazarlama Direktörü Batuhan Gültakan, mobil teknolojinin hayatımızı nasıl değiştirdiğine odaklanarak, gündelik bazda gerek bireysel gerekse sektörel bazda yaşanan değişimleri katılımcılarla paylaştı. Büyük şehirlerde sürekli hayatı organize etme çabasında olunduğuna dikkat çeken Batuhan Gültakan, “Uykudan ve işten arta kalan zamanımızı maksimum verimle kullanmak istiyoruz. Artık yeni kavram, yeni para birimi zaman” vurgusunu yaptı. Zamanı iyi kullanan insanların iş hayatında da öne çıktığını hatırlatan Batuhan Gültakan, şöyle devam etti: “Getir şu anda 3,5 yaşında. BiTaksi teknolojisi oradaydı, insanlara 3 dakikada taksi gönderebiliyordu. Açıyorsun teknolojiyi söylüyorsun, geliyor. Bütün konvansiyonel sistemleri tamamen tersinden yazan bir iş oldu Getir. ‘Kullanıcının hayatını daha da kolaylaştıracağız?’ odağımızda. Bu pazarlama bütçesi baştan sona apayrı bir yere gitti. Bir bildirimle markaların da bu pazarlama hikâyesini çok daha bütçesel anlamda kaygı yaşamadan başaracak hale gelecek. Doğru zamanda doğru şeye yönelmek, onu tetiklemek, hiç yoktan kullanım anı

Soti Ortadoğu, Afrika ve Avrasya Bölge Direktörü Bilgin Demir Büyük veride isteğe bağlı analiz imkanı var Şirketlerin ihtiyaçlarının hemen hemen aynı olduğunu vurgulayarak ‘Her Sektörün Can Damarı; Mobil’ başlıklı sunumuna başlayan Soti Ortadoğu, Afrika ve Avrasya Bölge Direktörü Bilgin Demir’e göre, artık iş şekilleri değişiyor ve şirketler de buna direnemiyor. Dijitalleşme başlığında başarılı örnekleri takip etmek için www. intergrand.com sitesini katılımcılara tavsiye eden Bilgin Demir, “Perakende sektöründe hızlı tüketimin olduğu alanlarda tüketici alışkanlıkları değişiyor” dedi ve ekledi: “Eğer firmalar bu değişimi yaşamazlarsa ürünlerini sonlandırıyorlar.” 25 yıl önce bir garaj firması olarak kurulan Soti’nin ulaştığı nokta hakkında bilgiler veren Bilgin Demir, şöyle devam etti: “25 sene önce el terminali gibi spesifik görevlerde olan ürünleri üreterek işe başladık. Giderek sektörde ismimizi duyurduk. Pazarlama odaklı değil, Ar-Ge odaklı bir firmayız. Mobilite hızla büyürken, bir firmanın cihaz havuzuna baktığınızda, akıllı telefondan tablete ve laptop’a farklı ürünler var ve tek ekrandan bütün cihazları güvenlik alma imkânına sahipsiniz. Dijital

transformasyonda IoT’nin farkı ise ucunun olmaması. İnsan nüfusunu katlayarak büyüyecek. Biz ise proje bazlı ilerliyoruz. Sensörleri ve kameraları yönetebiliyor, yani ana merkezde veri toplayabiliyoruz. O büyük veriyi de müşterilerimiz tercihlerine göre analiz ediyor. Geniş cihaz havuzu ve bunların hepsi sahada olduğu için bunların hepsinden bilgi toplamanız lazım. Sağlık ve eğitim sektöründe yeni çözümler görüyoruz. Soti One ise hangi platformda olursa olsun bütün cihazları yönetmeyi planlıyor. Örneğin endüstriyel araçlar... Tedarikçi için bu cihazların hepsini tek bir yer üzerinde anlık olarak görebiliyor olmanız lazım. Örneğin; ‘şu cihazlar İstanbul’un şu bölgesine gittiğinde sadece şu uygulamalar çalışsın’ diyebiliyor. Aynı platform üzerinden cihazın APK dosyasını gönderme imkânına sahipsiniz. Bir anda sahadaki kullanıcının cihazında uygulama butonu gözüküyor ve kullanıma hazır hale geliyor. Bunun güncellemeleri de sorundur. Ama burada hangi cihaza hangi versiyon yüklü veya cihazı kullananın hangi uygulamada ne kadar zaman geçirdi, görme şansına sahipsiniz. Kullanım anlamında da bilgi edinmeyi sağlarız. Artık mobilite firmaların vazgeçilmezi. Bankalarda da aynı şekilde görüyoruz. Bu yönetimi hızlı çözümü kullanıyorlar.” Mobil ile kesintisiz ve birbiri ile uyumlu süreçler esas ‘Süreçlerin Mobil Dönüşümü’ başlıklı sunumuyla PaperWork Satış Direktörü Tolga Eşiz, yaklaşık 20 yıldır elektronik form, doküman yönetimi ve iş akışı sistemleri geliştirdikleri, bunu yaratırken de IBM Content Manager gibi yapıları dikkate alarak geliştirmeler yaptıkları bilgisini verdi. Dokümanları ve süreçleri, bütün platformlardan bağımsız olarak yönetebilen bir sistem yarattıklarını vurgulayan Tolga Eşiz, “Yıllar içerisinde şunu gördük. İşletmelerde bir sürü uygulama var. Uygulamaların ve süreçlerin tek merkezde yönetilmesinde sorunlar

PaperWork Satış Direktörü Tolga Eşiz

MOBİSAD Genel Sekreteri Murat Ertin

yaşanırken, Endüstri 4.0 ile birlikte zekâlar, IoT’ler de hayatımıza girdi” çıkarımını yaptı. Tolga Eşiz, bundan sonra izledikleri süreci şöyle anlattı: “Geniş bir platform ile mobil tarafında da elektronik fatura entegrasyonlarına kadar hepsini gerçekleştirebiliyor. Outlook içindeki uygulamamızdan, kullanıcılar başka bir arayüz açmadan sadece benim arayüzümü kullanarak SAP içerisinden bir şey gerçekleştirebilirler. Dokümanlar da onun içinde, doküman yönetiminin bir parçası olarak dolaşıyor. Çünkü biz bütünleşik bir mimariyiz. Kullanıcılar istediği yerden iş yapabiliyorlar. Biz ortamla ilgilenmiyoruz. Bütünleşik olmak önemli ve doğru platformda yer aldığınız zaman bunları çok kolaylıkla yapabilirsiniz. PaperWork SAP WorkFlow tasarım aracımız ve biz sadece kâğıt işi yapmıyoruz. Fabrikada geziyorsunuz, bir uygunsuzluk gördünüz, yeni süreç başlatacağım dediğiniz, bir UDF sürecini seçiyorum, başlat diyorum, belgeli bir iş akışı dizayn edilmiş, kamerayı kullanıyorum, uygunsuzluğu gördüm, bilgisayarı çektim, sistem isterseniz siyahbeyaza taşıyor bunu otomatik olarak, ‘tamam’ dediğinizde PDF’e çeviriyor. Bunu size gösteriyor ve daha sonra uygunsuzluk talep formu açılıp süreci başlatıyorsunuz. Mobil dönüşümde bunu kastediyorum. Süreç kesintisiz devam ediyor. İş akışı, doküman yönetimi konularında yatırım yapmayı planlıyorsanız, PaperWork’ü görmeden karar vermeyin.

Teknolojiyi üreten bir Türkiye! ‘İş ve Sosyal Hayatın Gelişiminde Mobil Teknolojiler’ başlıklı sunumuyla MOBİSAD Genel Sekreteri Murat Ertin söz alarak, yeni teknolojilerin hayatımızda yaratacağı değişiklikleri ele aldı. “Sektörle ilgili kurumlara hitap etmek üzere kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olarak, ana sektör temsilcilerimizi GSM operatörleri, bu operatörlerin kurmuş olduğu bayi örgütleri ve diğer bayi işletmecileri olarak tanımlayabiliriz” detayını ele alan Murat Ertin, sunumuna şöyle devam etti: “Mobil teknoloji, tüm farklı cihazların kumandası halinde ceplerimizde bulunan bir ürün haline geldi. Bu ürünü bu sektör içerisindeki bütün paydaşlar geliştirdi ve kullanıma sundu. 2017 yılında 6 kıtada Türkiye dahil 33 ülkede yapılmış bir araştırmaya göre, gerçekten vazgeçilmez bir ürün haline geliyor akıllı telefonlar. Bin kişiyle bu anket yapılmış ve bunların yüzde 92’si akıllı telefon kullanır hale gelmiş, dizüstü bilgisayar oranı ise yüzde 81. Tablet ise yavaş yavaş düşen bir oranda. Çünkü akıllı telefonların boyutları büyüyünce, tabletlere pek fazla ihtiyaç kalmamaya başladı. Masaüstü bilgisayar ise profesyonel oyun kullanıcıları için. Sosyal hayatımızın içine de artık ‘akıllı nesneler’ adı altında ürünler girmeye başladı. 18 yıldır bu sektörün içerisindeyim ve süreçlerin tamamını gördüm diyebilirim. Artık insanların yüzde 50’sinin akıllı TV’si var ve TV’ye bağlanan video oynatıcıları, oyun konsolu, akıllı ev aleti



88

BThaber

BİLİŞİM ZİRVESİ

hayatımıza girmeye başladı. Artık telefon bir akıllı kutu. Evdeki sistemleri de birbirine bağlayan sistemler oluşmaya başladı. Telefonumuza günde kaç kere bakıyoruz? Avrupa’da ortalama 48 defa ise, Türkiye’deki ortalama 78 defa. Türk insanı bir günde telefonunu 7 saat kullanıyor. Hayatımızın kumandası ve sosyal medya, Instagram, yapay zekâ ile öyle bir noktaya geldik ki, bu yapay zekâ bizi esir alma noktasına geldi. Sosyal medyayı telefondan kullanma oranı yüzde 72, yani inanılmaz bir boyut. Hepimiz ortak bir bilinçle bu sektörün aslında tüketen değil, üreten bir sektör olmasına odaklanmalıyız. Bu sektörün en büyük platformu uygulamalar ve yazılımlar. Bu uygulamalarda üretici hale gelip, ithal etmekten ziyade ihraç etmemiz lazım. Sadece kullanıcı olmak değil, üreten bir Türkiye olmak gerekiyor.'

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Taşman Dijital yatırımlarda doğru çözümle doğru yatırım Panasonic markasının gelişimi hakkında bilgiler veren Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Taşman, ‘Mobil Dünyanın Zorlu Şartları için Çözümler’ başlıklı sunumuyla katılımcılarla bir araya geldi. Küresel bazda zorlu koşullar için 1996 yılından beri mobil ürünler ürettiklerine işaret eden Emre Taşman, sözlerine şöyle devam etti: “Sahadaki kullanıcılara yönelik ürettiğimiz, özel geliştirdiğimiz notebook’lar, el tabletleri ve bunların etrafında gelişen donanım ve yazılımsal bir sistemi kullanıcılara sunuyoruz. Bir ekosistemimiz var ve çözüm mühendisliği anlamında müşterileri dinleyip, onlara göre çözümleri üretiyor, birçok ilke de imza atıyor, müşteri ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyoruz. Anahtar teknolojilerimize baktığımızda,

mobil ürünleri üretirken dayanıklılık, ekran ömrü, kullanıcı arayüzünün sağlam olması, ödeme kolaylıkları, ağırlık ve kablosuz bağlantıyı da öncelikli tutuyoruz. Notebook pazarında yaklaşık 16 senedir pazar liderliğimizi koruduğumuz gibi, en geniş çözüm portföyüne sahibiz. Akıllı kart okuyucusundan pasaport okuyucusuna kadar farklı ürünleri tabletlere ve diğer ürünlere entegre edebiliyor, sektörel uygulamada da çok sayıda projeye imza atıyoruz. En kuvvetli olduğumuz yer ise savunma sanayi. Son dönemde yatırımlar arttı, silahlı kuvvetlerin drone üzerine yaptıkları anlaşmalarda Panasonic ise tek marka oldu. Türkiye’de üretilen bütün savunma araçları içerisindeki ihtiyaçları da Panasonic ürünleri karşılıyor. Antibakteriyel özellikli tabletlerimiz gibi çözümlerle de yeni yapılan hastanelerde projeler geliştiriyoruz. Her fabrikanın üretim hattına ürünlerimizi konumlandırıyor, onların ihtiyaçlarına göre çözümler sağlıyoruz. Panasonic’in mobil anlamda sunduğu çözümlerde birinci öncelik maliyet. Mobil sektörün en düşük toplam maliyetine sahip markayız. Azami çalışma süresi başlığında ise dünyanın aynı zamanda en büyük pil üreticilerinden biriyiz. Ürünlerimizi A’dan Z’ye biz üretiyoruz..”

Blink CEO’su Orkun Yücel Kubanç IoT, artık ‘bugünümüz’ Blink CEO’su Orkun Yücel Kubanç, ‘Bir Gerçeklik Olarak IoT’ başlıklı sunumuyla, 5 yıl önce araç takibi için kurdukları Blink’in gelinen noktada nasıl gelişim sergilediğine değindi. Toplu taşıma gibi akıllı sensörlerin kullanıldığı her türlü alanda farklı çözümlere ulaşan bir çözüm portföyüne sahip olduklarına dikkat çeken

14 - 20 OCAK 2019

Orkun Yücel Kubanç, şu bilgileri verdi: “Türkiye’de otomotiv, ekonominin dinamo sektörlerinden birisi. Burada gördüğünüz bu küçük cihazlarla ürün takibini çözebilmiş durumdayız. Bir başka örneği, Türkiye’deki bir elektrik dağıtım şirketi için geliştirmiştik, ancak Hollanda’da ilk uygulamasını yapmış durumdayız. Trafolardan sonra evimize gelen hatlar alçak gerilim hatları ve bu hatlarda kesinti olduğunda, hangi hatta kesinti olduğunu doğal olarak bilemiyor dağıtım şirketleri. Ortalama müdahale süreleri ise 40 dakika civarında. Bu da yıllık muazzam bir gelir kaybı, müşteri memnuniyetsizliği demek. Bazı aletleri bütün hatlara takıyoruz ve herhangi bir hatta problem olduğunda, anlık olarak bilgisayara hemen alarm gidiyor. Böylece müdahale süresi 10 dakikalara düşüyor. Şirketler için bu, ciddi bir kazanç demek. Perakende sektöründe sigara üreticileri için özel bir proje yaptık. Kasaların yanında cam özel yaylı mekanizmaları olan dolaplar vardır. Önden bir tane çektiğinizde arkadakiler size gelir. Oradaki kasiyer onlarla ilgilenmiyor. Orada farklı marka sigaralar var. Bir ürünü çekiyor. A marka ürünü var. B’yi bulamıyor. Dolayısıyla satış kaybı oluyor. Bu firmalardan biriyle yolumuz kesişti. Onlar için bir sistem geliştirelim dedik. ‘Pusher’, yani ittirici mekanizmalara birer sensor takalım ve kaç paket sigara kaldığını onlar takip etsin, belli sayının altında sigara kaldığında alarm üretsin. Bu sistemi geliştirdik. Çok farklı yerlere de bunu adapte etmemiz biçim açımızdan son derece kolay. Bugün aslında çok basit problemlere karşı IoT, artık gelecek değil, bugün hayatımıza girmiş durumda.” Maliyet ve zaman herkesin ortak noktası Mobil teknoloji üreten Carbon’un kurucu ortağı Duygu Aynur, ‘Akıllı ve Bağlantılı Dijital Ekosistem için Mobilite’ sunumuna dünyanın da öncelikli bir sorunu olan trafikle başladı. Bu noktada ‘Smart City’ dediğimiz akıllı şehirlerin öne çıktığını belirten Duygu Aynur, “Akıllı şehirler hayatın her alanında entegre olan bir sistem. Akıllı şehirlerde iki temel teknoloji var. Birincisi Vehicle-to-vehicle denen sistemler, ikincisi vehicle-to-infrastructure

Carbon Kurucu Ortağı Duygu Aynur sistemi” dedi. Lojistikte rekabetin merkezinde zincirler var Moderatörü olduğu panel öncesinde bir konuşma yapan Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı ve Lojistik Derneği (LODER) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, katılımcılara ‘Tedarik Zinciri 4.0’ konsepti hakkında bilgi verdi. Tedarik zinciri gibi geniş bir yapıyı birlikte çalışabilir, entegre edebilir bir hale getirmeye çalıştıklarını, bunun özünde de bilişimin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, şöyle devam etti: “Çok ciddi optimizasyonlar kullanmak, ağ tasarımları ve stok optimizasyonu yapmak zorundasınız. Bu büyük sistemi entegre ve verimli bir şekilde kurgulamanız şart, aksi halde ‘kamçı etkisi’ oluşuyor. Bunları düzgün bir şekilde yönetebilmek önemli. Bu sistem diyor ki; çevik ve uyumlu olacak, benimle işbirliği yapacaksın. Bu çerçevede bu bilgisayar haritanızı, bilgisayar eylem planınızı, haritalamanızı yapmanız gerekiyor. Şirketin BT atlası kurması lazım. Müşteri tarafından başlayarak portallar, CTP, ATP gibi yapıları, tanımlama sistemi ve depo yönetim sistemi gibi başlıkları adım adım hayata geçirmeye, bu zinciri yönetmeye çalışıyoruz. Buna ‘Dijitalizm’ demek lazım ve bunları tedarik zincirine monte etmemiz önemli. Çünkü şirketler değil zincirler rekabet eder, senin çok iyi olman yeterli olmaz, senin diğer zinciri geçmen lazım. Bizim amacımız, tedarik zinciri ve zincirin toplam maliyetini ve toplam süresini minimize etmek.” Her sektör, kendi stratejisini inşa ediyor ‘Akıllı Lojistik ve Tedarik

Zinciri’ paneli, Akıllı Mobil İş Platformu'nun son oturumu oldu. Prof. Dr. Mehmet Tanyaş’ın moderasyonunu üstlendiği panelin katılımcıları ise Soti Ortadoğu, Afrika ve Avrasya Bölge Direktörü Bilgin Demir, Defacto Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Cenk Karapınar, Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Gülçin Büyüközkan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Proje Koordinatörü Hakan İnaç oldu. Dijitalleşme ve bu alanda hedefleri sorusuna Prof. Gülçin Büyüközkan, ‘bir organizasyonel dönüşümü öngörmek, verinin takip edilmesi, değişik teknolojilerle elde edilen veriler üzerinde daha değer yaratıcı sonuçlara gitmek, değişik şirketlerin farklı sektörlerde kendilerine uyan çözümlere yönelmeleri’ tanımını yaparken, Cenk Karapınar ise şu bilgileri verdi: “Teknopark’ta Yıldız Teknik Üniversitesi ile ortaklaşa kurulan kendi yazılımcılarımız var. Ürün hareketinin olduğu yerde kendi yazılımımızı geliştirdik. Son dönemlerde dijitalleşme adına IoT diyoruz ve burada ciddi potansiyel var. Online ve offline pazarı bir arada tutmak için CRM’e önem veriyor, mağazalarımızda dijital konseptleri ön plana çıkartıyoruz. Konsept mağazalarımız olacak. Metrekareleri küçültüp, müşterilere bir hizmet deneyimi sunup, bununla ilgili prototip mağazamızı açacağız. Hem mağazalarımızı hem depolarımızı entegre bir şekilde tutup, talebi takip ediyoruz. Bunu yurtdışına da yaygınlaştıracağız.” Mobil cihazları yönetme ihtiyacının her zaman olduğuna dikkat çeken Bilgin Demir, “Artık her şey gerçek zamanlı ve uygulamalar kullanılıyor. Hem perakendecilik noktasında hem de lojistikçi kargocularda ciddi dönüşüm var. Öncelikle kişilerin dönüşümü sahiplenmesi lazım. Bu anlamda kullanıcıların bilinçlendirilmesi gerek. Doğru çözümlerle kullanıcıların yönelmesi gereken mobiliteye odaklanmak gerekir” tespitini yaptı. Hakan İnaç ise şunları söyledi: “İstanbul’da yaşıyor, İstanbul’un sorunlarını biliyoruz. Herkes çok hızlı gitmek istiyor. Aslında hepimizin günlük kullandığı yöntemler var. İBB Yol



90

BThaber

BİLİŞİM ZİRVESİ

Gösteren programı var. Herkes artık hangi alternatif yollardan gidebileceğini bilmek istiyor. Biz önce trafiği kontrol ediyorduk. Şimdi senaryolar üretmeye başladık ve insanlara

alternatif rotalar veriyoruz. Bu anlamda İstanbul çok şanslı, bununla ilgili bir belediye iştiraki İspark var. İnsanları toplu taşıyorsak, yükleri neden toplu taşımayalım? Bir

14 - 20 OCAK 2019

tarafta kamunun, bir tarafta özel sektörün, bir tarafta vatandaşın olduğu yapılarla projeleri hayata geçirmeyi düşünüyoruz.”

Prof. Dr. Tanyaş’ın bu kadar sistem karşısında nereden başlaması gerektiği sorusuna Prof. Gülçin Büyüközkan, şu yanıtı verdi: “Her işe başlarken bir strateji belirlemek gerekir. Her firma bir dijitalleşme olacaktır ama bir perakende şirketi kendi hedeflerine yönelik operasyonlar var. Ana stratejiyi ve olgunluk seviyemizi belirlememiz gerekiyor. Yurtdışında 10 yıl, Türkiye’de son 5 yıldır bu kavram gündemde. Sonuçta bizim mevcut durumumuzu ve nereye gideceğimizi analiz etmemiz, değişik projelerle bunlara adım adım başlamak, klasik bir organizasyonel yapılaşmadan ziyade hedefe

odaklanan bir çalışma modeline yönelmek gerekiyor. Çok farklı bir bakış açısından bahsediyoruz. Öğrenme modelleri oluşturarak devamını getirmemiz önemli.” DeFacto’nun otomatik depo yapısının sağladığı faydaları ise Cenk Karapınar şöyle anlattı: “Hep yatırım dönüş hızına baktık. Gücümüzün yettiği ölçüde otomasyonu kullanarak bu sistemi tasarladık. Önümüzdeki dönemdeki ihtiyacı gördük ve 3 yıllık ihtiyacı karşılayacak bir depo kurduk. Beş faz 15 seneye denk gelecek ve 15 senede mutlaka teknoloji gelişecek. Dolayısıyla ikinci fazda e-ticareti otomasyonun içine katmış olduk. Toplamda 28 tane robotun çalıştığı, kolileri direkt yapan bir sistem bu. Günün sonunda tepsiler açılıp ilgili mağaza yerine bırakıyor ve sevkiyatımızı yapıyoruz. İki faz yatırımın dönüşü de yaklaşık 50 ay. Sistemle personel ve operasyonel maliyetimizi düşürdük. Sistemi kurgulayan arkadaşlarımız iki vardiyalı çalışıyor. Bu 2021’e kadar bizi taşıyacak diye öngörüyoruz.” Dijitalleşmenin eğitim odaklı etkilerini Bilgin Demir “Eğitimde içeriğin dijitalleşmesi çok büyük kolaylık” sözleri ile özetledi ve ekledi: “İnsan kaynağının daha kalifiye hale gelmesi gerek. Yapay zekâ yapay kalacak, ama arka planda verilerin kişiler tarafından verilmesi gerek.” Hakan İnaç, kentsel dönüşüm paralelinde yük hareketinin dijitalleşmesini şöyle tanımladı: “Dijitalleşmede pilot çalışmalar çok önemli. Dijitalleşmede, özellikle büyük veri kullanımıyla birlikte ortak bir fayda sağlanması lazım. Kurumlarımızda büyük bir veri kaynağı var. Kargo sistemini çok güzel organize edip, kendi dağıtım planlarını yapabiliyor. Bizim de sektörel bazda planlarımız, hava kalitesinin artırılması gibi sosyal projelerimiz var. Elimizdeki verileri doğru yöneterek, ortak belirleyerek kendi mobil uygulamalarımızı kendimizsı geliştirmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Ulaşımla ilgili birçok veri elimizde var. Örnek pilot projeler olacak. Bütün İstanbul genelinde lojistik problemini çözelim demek yerine, bazı bölgelerde ortak çözümler üreteceğiz. Ben umutluyum bu konuda. Özel sektörle de işbirliği yapıyoruz.”



92

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

14 - 20 OCAK 2019

BT-OT uzmanlığı ve danışmanlık becerisi buluşuyor Verinin depolanması, düzenlemelere uygun yönetimi ve veriden anlamlar çıkarabilecek araçlar Hitachi Vantara’da buluşuyor. Hitachi Vantara, hızlı büyüme hedefleri paralelinde Türkiye’de Handan Aybars önemli yatırımlara imza atıyor. Birkaç ay önce bu göreve başlayan, sektörün tecrübeli ismi Hitachi Vantara Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez, bundan birkaç yıl önce Pentaho IoT platformunu satın alıp, IT ve OT konusunda tecrübesini birleştirebileceği veri üretim, veri depolama, veri analizi veri ile ilgili her yere dokunan bir platform yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Böylece ‘Hitachi’, isminin ‘Hitachi Vantara’ olarak değiştirildiği bilgisini veren Önder Sönmez, buradaki amacı ‘verinin yaratılmasından analizine kadarki süreçte her adımı kapsayacak, iş verimi çözüm odaklı verilerin hepsini birden içerecek ekosistem yaratmak’ olarak gösterdi. “Sadece veri depolama sistemleri değil, verinin işe yaraması gereken süreci üstlenen çözümlerin de içinde olduğu çok önemli bir veri yönetimi, veri analizi gibi veri ile ilgili her türlü başlığı adresleyen bir şirket haline dönüştük” bilgisini veren Önder Sönmez’e göre, Hitachi Vantara’yı farklı bir durumu var. “Çünkü rekabete baktığınız zaman, kimsenin bizim gibi OT geçmişi yok. Hitachi Vantara, büyük Hitachi Holding’in bir parçası ve IoT konusunda uzmanlaşmış kaç yüz senelik bir uzmanlık var” yorumunu yapan Önder Sönmez, ekledi: “Bu uzmanlığı Endüstri 4.0, IoT ve üretim konusunda şirketleri çok daha fazla verimli, dijital transformasyonu geliştirecek alanlarda kullanmaya başladık. Üretim yapan bir şirkete gittiğimiz zaman bu da, değişikliğe açıksa bu eşsiz durumumuz da bir avantaj haline geliyor. Çünkü danışmanlık yetkinliğimiz var. Kendi içimizdeki koordinasyon da çok yetkin.” Önder Sönmez ile Hitachi Vantara’nın küresel stratejisini ve Türkiye pazarına bakışını konuştuk:

Hitachi Vantara’nın Türkiye’deki öncelikleri neler olacak? 2019 ile ilgili beklentilerimiz son derece olumlu. Türkiye’deki pazar payımız yüksek değil ve kendimizi ekonomik süreçlerden bağımsız tutmaya çalışıyor, veri analizi konusunda etki yaratacağımız noktada çalışmalara odaklanıyoruz. Bu anlamda, Pentaho ürünümüzle Türkiye açısından yeniyiz. Büyük projelere imza atmaya başladık ve gideceğimiz çok yol var. Özellikle ekonominin çok zor olduğu zamanlarda veri analizi ile ilgili projeler daha anlamlı hale geliyor. Çünkü tasarruf edebiliyor, eş zamanlı pazarlama yapabiliyorsunuz. Her konuda, yani hem veri depolama sistemleri hem çözümleri konusunda pazar payımızı artırmak 2019 yılında ilk hedefimiz. Veri depolama sistemlerinde her zaman çok yetkiniz, ama bir tarafta da örneğin servis sağlayıcılar ve doküman yönetim sistemleri ile çalışabilen, yani uygulamanın öne çıktığı yapılar söz konusu. Bunun bir adım ötesinde, Pentaho platformu ile yaratılan bu verinin üzerine birtakım analizler gerekiyor. Çünkü şirketlerin verisinin yüzde 80’i yapısal olmayan ya da yarı yapısal veriler. Yani, sürekli akan veriler, e-postalar, sosyal medyadan akan veriler gibi belli bir tabloya girmeyen, belli yapı istemeyen veri sunumlarına ihtiyaç var. Çok fazla veri üretiliyor ve günümüzde şirketler burada üretilen verileri de dikkate almak zorunda. Sonuçta şirketlerimizin veri depolama sistemlerinden sonra analizine kadar giden süreçte, bu verinin hazırlanmasını içeren bütün süreçleri içeren Pentaho platformu var. Siz nasıl bir platform sunuyorsunuz? Yapısal olan ve olmayan verileri bir araya getiriyor, ‘veri gölleri’ oluşturuyoruz. Burada birtakım platformlar var ve bunların hepsini birleştirip, bunların üzerinde analiz yapmaya yarayacak hale getiriyor, bu araçları sunarken, gerçek zamanlı planlama yapıyoruz. Ayrıca, bunlar artık sadece BT’nin işi değil. Sürekli yenilik gündemde. Bu

yönüyle benim ve ekibimin temel önceliği veri depolama sistemleri değil, bahsettiğim tüm ekosistemi adresleyen, bunları destekleyen bir sistem üzerinde ilerlemek. Bu nedenle pazarlamadan satışa, İK, finans ve iş ortaklarına kadar hep beraber çalışılırsa başarılı olunur. Amacımız; bütün bu çözümleri pazara götürmek ve çalışırken seçici olmaya çalışmak. Sonuçta her şirkete uygun olmayabilir bu çözümler. Nasıl bir uygunluk söz konusu? Bazı şirketlerin ihtiyacı çok farklı olabilir. Kimi şirket veri analizine yakın ve bunun için sistemini kurmuş olmalı, tekilleştirilmiş veriler de uygun platformda konumlanmalı. Bunu yapabilen şirketlere karşılık, bazılarında ise öncelikle veri depolama sisteminde ilerleme lazım. Bizim avantajımız ise her olgunluk seviyesindeki şirkete öneride bulunabilmemiz. Çünkü portföy zenginliğimiz var ve odağımız veri. Şirketler hangi seviyedeyse, bunu ölçüp önerme yapıyoruz. Bunu sağlayan ekibimiz hızla gelişiyor. Amacımız; platformdaki her çözümü adreslerken, şirketlerin olgunluk seviyesine göre, öncelikle kurumsal tarafta ihtiyaçları karşılayıp uygun çözümleri iş ortaklarımızla beraber onlara sunmak. Bu yolda iş ortakları ekosistemimizi de çok daha etkili hale getirmek istiyoruz. İş ortaklarınızı bu değişim platformuna dair bilgilendirirken nasıl bir stratejiniz var? İş ortaklarını çok önemsiyoruz. Çünkü Türkiye gibi gelişmekte olan, KOBİ’lerin çok olduğu ülkelerde iş ortakları ekosisteminde başarı çok önemli. İş ortakları ekosistemimizi daha yalınlaştırmaya çalışıyoruz. İş ortağı sayımızı azaltıp, onlarla daha yakın çalışmak, iş ortaklarının bize yaptığı yatırımları karşılayabilir seviyeye getirmek istiyoruz. Analitik platformu için birkaç iş ortağımızla beraber demo center’lar kurmak odaklı projelerimiz var. Veri analizi konusundaki iş ortaklarımızın

Hitachi Vantara Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez niteliği ile veri depolama konusunda ortaklarımız farklı. Biz de ekosistemimizi farklılaştırmaya, konusunda uzman iş ortağı ile çalışmaya odaklanıyor, bu konuda bilgi transferi yapıyoruz. İş ortakları ekosistemini iyi kurgulayıp, onları büyüyebilecekleri duruma getirmeye çalışıyoruz. Bu da uzmanlıkla başlıyor. Biz halihazırda bu güveni oluşturduk, şu aşamada da biz, iş ortaklarımızı seçici şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Türkiye’de bir kısmı faaliyet gösteriyor ve birlikte koordine oluyor, müşteriye birlikte gidiyor, ortak projelerle hepsi birleştiği zaman güzel bir avantaj yaratıyoruz. Türkiye’de bunu kullanmaya başladık ve sektör ayrımı yapmıyoruz. Üretim ağırlıklı başlamak istiyoruz. Çünkü konumuz KOBİ’lerde verimlilik. Size bu konuda danışmanlıkla beraber destek sunduğunuz şirketlerde öncelikli beklenti ne oluyor? Biz şirketlere gidiyoruz. Çünkü şirketler bazen neler yapabileceklerinin farkında değiller. Dolayısıyla bu farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Aklınıza gelebilecek her türlü operasyonel iyileştirme, operasyonel tasarruf gibi başlıklar burada öne çıkıyor. Özellikle bu konularda çalışmalarla servis dahil olmak üzere çalışmalar yapabiliyoruz. Türkiye’de çok dağılmak istemediğimiz için üretim tarafında ilerlemek istiyoruz. Merkez, Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyor? Çok iyi değerlendiriyor çünkü potansiyele inanıyorlar. Türkiye tek başına içinde bulunduğumuz bölgede öne çıkıyor. Türkiye’de

belli sektörler Avrupa ile kıyaslandığında çok gelişmiş durumda. Finans ve telekom başta olmak üzere tüm sektörler inanıyor, bunun için yatırım yapıyor, Türkiye’de böyle büyümeyi hedefliyoruz. Bu amaçla ilk etapta eleman sayımızı artırıyoruz. Türkiye’deki şirketlerin danışmanlık desteğine bakışı nasıl? Yıllar içinde danışmanlık konusu Türkiye’de düşük bir noktadan başlayıp, zaman içerisinde özellikle sektör bazında gelişti. Uzmanlaşma önemli. İyi anlatılmayan projelerde danışmanlık bir maliyet kalemi, iyi anlatılan projelerde ise bir yatırım olarak ortaya çıkıyor. Doğru danışmanlık verirseniz ve danışmanlığı doğru anlatırsanız başarılı olursunuz. Türkiye’de bunun çok arttığını görüyorum. Biz de bu yöntemle ilerliyor, özellikle veri analizi konusunda danışmanlık veriyoruz. Sürekli geliştirmeniz gereken veriler var ve gerçekten verinin nerede kullanılacağına bağlı olarak hepsi farklı sistemler gerektiriyor. Doğru yerde yaparsanız, doğru parayı harcarsınız. Her veriyi aynı sistemde depolamanız mümkün değil. Orada bizler, danışmanlık ve bilgi birikimi giriyor devreye. Özellikle danışmanlığın veri analizinde yeri çok önemli ve burada en önemli kriter bir problemi adreslemek. Yani işinizle ilgili hedefiniz nedir? Hiçbir zaman ürün ve lisans konuşmuyor, önce sizi dinliyoruz, derdiniz ve ihtiyacınızı öğreniyoruz. Ürün ve lisans konuşmak özellikle yasak. Burada önce müşteriyi dinlememiz, hedeflerini öğrenmeniz lazım. Böylece doğru çözümle ilerliyoruz.



BThaber

94 BT TRENDLERİ

14 - 20 OCAK 2019

Perakende sektörü için yapay zekânın anlamı *Harun Aksöz YSon zamanların en çok konuşulan konularından biri Endüstri 4.0 kavramı. Buharlı makinelerin icadı ile birlikte gerçekleşen Sanayi Devrimi ile 18. yüzyılda meydana gelen devrimin, 21. yüzyıldaki gelişmelerle aldığı haline Endüstri 4.0 adıyla karşılandığını söylemek mümkün. Bu devrimdeki başrol ise yapay zekanın. En genel anlamıyla; yapay zekâ (Artificial Intelligence) bilgisayar sistemlerinin algılama, öğrenme, fikir yürütme, soru sorma gibi insanlara özgü davranışları uygulayabilmesidir. Bazıları için halen bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz sahneler gibi kurgulansa da görülüyor ki yapay zekâyı günlük hayatımızda kullanmaya başladık. Yaşantımıza önemli etkileri olmakta ve kaldı ki bu durum gittikçe artma eğiliminde. Günlük yaşantımızda en yaygın uygulamaların temeli yine bu teknoloji var. İlk akla gelen örnekler navigasyon uygulamaları, Apple’ın Siri’si, Google Now, Microsoft Cortana, bir çok e-ticaret sitelerinde chat bot, otonom araçlar gibi sıralama başlayabiliriz Genel olarak bu teknolojileri kullanan ve geliştiren birçok sektörü sıralarsak; • Akıllı Ev Aletleri: Isıtma, aydınlatma otomasyonu. • Müzik ve Film: Spotify, Netflix. • Tıp: Özellikle onkolojik teşhisler ve çeşitli ameliyatlar. • Bankacılık: Yatırım seçenekleri, raporlama, kredi kartı sahtekarlığına karşı önlem alma. • Hayati Tehlike Barındıran Görevler: Bomba imha ve yangınla mücadele robotları, petrol borularının hassas kontrolleri. • Ulaşım: Sürücüsüz metro ve trenler, navigasyon için ideal güzergâh belirleme. • Basın Yayın: Ekonomik konularda raporlama ve hava durumu raporları, spor değerlendirmeleri. • Güvenlik: CCTV

operasyonunda yüzlerce kamerayı birden değerlendirebiliyor. Ve tabi ki yazımızın başrol oyuncusu perakende. Artık bu sektör yapay zekadan ayrı olarak hecelenemez konuma geldi. Günümüzde yapay zeka alanında en büyük gelişmeler otomatik öğrenme (Machine learning) ve derin öğrenme (Deep learning) alanlarında olmakta. Bu konuya kendi içinde 2 bölümde değerlendirilmekte. Temel Öğrenim: En yaygın kullanılan metot. Yapay zekâ eğitimi için sisteme çok yüksek sayıda etiketlenmiş değer bilgileri yüklenip sonrasında tahmin edilmesi beklenen değer ile karşılaştırıp en doğru sonucu vermesi beklenir. En yaygın örnek görselde ki çiçeğin hangi tür olduğunun tespiti gibi Temel Öğrenim Gerektirmeyen Öğrenim: Burada kullanılan teknik, algoritmalar yoluyla öğrenmeyi sağlamaktır. Sektörde en yaygın model bu bölümde ilerlemektedir. Öncelikle sektörümüz için en değerli fuarlarından NRF’da gerçekleşen konferanslarda en önemli başlık tahmin edebileceğiniz gibi yapay zekâ oldu. Bu konuda sessiz bir devrim gerçekleştiğini görülmektedir. Teknolojinin perakendeci ile tüketici arasındaki ilişkiyi geliştirme gücü de yadsınamaz. Perakende sektörü üzerinde inovasyon için baskı varken, yakın vadede teknolojiye daha çok kaynak aktaracakları bir gerçek. IDC ’nin fütürist raporuna göre; perakendecilerin yüzde 37’si müşteri deneyimlerini dizayn etmek üzere ya yapay zekayı halihazırda kullanıyorlar ya da 12 ay içerisinde kullanmaya başlayacaklar. Yapay zekâ mevcut müşteri davranışlarının yerine; sosyal şartlar, potansiyel ihtiyaçlar ve karar vericilik haritası yerleştiriyor. Bu teknoloji hakkında en hassas nokta ve en merak edilen konu, yapay zekanın işlerimizi elimizden alma tehlikesi. Öncelikle tüm işlerimizin yerini alacağını pek söyleyemesek de işin

tabiatını değiştireceği kesin, ancak bunun ne kadar çabuk oluşacağı, işyerinde otomasyona geçişin nasıl olacağı hala soru işareti. Artık günümüzde IV. Sanayi devrinde perakende alanında ana hedef; müşteri ihtiyaçlarına odaklanıp, alışveriş sürecini müşteri memnuniyetini artıracak şekilde yeniden tasarlamak olmalıdır. Konuşkan ara yüzler Muhtemelen konuşkan ara yüzlere daha önce denk gelmişinizdir. Bir web sitesine girdiğinizde sizi genelde sağ aşağıda karşılayan chatbot’lar. Bunlar sizin tercihlerinizi hatırlayıp ona göre size öneriler yaparlar ve sizin ihtiyaçlarınızı o doğrultuda karşılamaya çalışırlar. Diğer bir deyiş “Sanal Müşteri Temsilcisi/ Asistanı”. Müşterinin geçmiş deneyimlerine dayanarak kendisine özel kombinler hazırlıyor, hatta alışverişin sonunda “ilave ürün” sunma becerisi sergileyebilir. Şu an öğrenme aşamasında olan bu konuşkan ara yüzler, yakın zamanda sizi daha iyi analiz edip sizin adınıza daha iyi kararlar sunup, ses tonunuzdan yaklaşımı anlayıp ona göre tepkiler verecekler. Kişiselleştirme Yapay zeka için büyük perakende uygulamalarından biri kişiselleştirme. Hepimiz bunun hakkında konuşuyoruz. Görünüşe göre, müşteriler bunu istiyor. Gerçek şu ki, hiçbir insan çalışanın bir müşteri üzerindeki her olası veriye erişmesine (henüz) sahip olmamasıdır. Mağazadan ne aldıklarını biliyoruz, ancak ne satın aldıklarını veya internete baktıklarını bilmiyoruz. Ya da sosyal medyada hangi yayınları beğendiklerini veya Pinterest kurullarına neleri eklediklerini bilmiyoruz. Bir insan tüm bu müşteri bilgilerine erişse bile, bir araya getirilemedi ve yerinde bir öneri sunacak kadar hızlı bir şekilde analiz edemedi. Ama yapay zekâ yapabilir. Algoritmalar, perakendecilerin müşterileri

üzerinde topladıkları tüm verileri anlamlandırabilir. Müşterinin ne yaptığını anlayabilir, davranışları hakkında bilgi edinebilir ve bir birey olarak onlara eyleme dönüştürülebilir bilgiler verebilirler. Yapay zeka, e-postadan sosyal medyaya kadar müşterilerinizle iletişim kurmanın en iyi yollarını bile belirleyebilir. Şu anda, yapay zekâ perakendede görülmesinin en büyük yolu, kendi kendine öğrenme algoritmalarıdır. Her algoritma genellikle her bir müşteri için en iyi ürünleri önermek gibi tek ve özel bir amaca sahiptir ve bunu yapmak için büyük miktarlarda veri işler. Daha sonra sonuçlardan ve bunlardan gelen cevaplardan öğrenebilir ve sonraki sefer daha iyi bir deneyim için algoritmayı geliştirebilir. Ve bir dahaki sefere. Ve bir dahaki sefere. Ürünün hızlı ve kolay bulunabilmesi Sektörümüzde şu an için en popüler uygulamalardan birisi. Mobil cihazlardan çekip yolladıkları resimlerin ne olduğunu marka, model olduğunu onun nerelerden satın alabileceği ve hatta satın almasını için gerekli yönlendirilmenin yapılması. Bu durumu farklı bakış açısıyla firmalarda kullanıyor. Yüksek oranlı ürün satın alan şirketler satın aldıkları

kategoride içerisinde ne kadar benzer ürün alındığı ne kadar farklı ürün almam gerektiğine karar verebilir, buna göre farklı iş modelleri oluşturabilir. Diğer basit bir uygulama ise şu yaygın soruna çözüm getirecektir: Mağaza içerisinde müşterilerin ürünlere nasıl yaklaştığını görebiliyoruz ancak bunu bir data olarak alıp aksiyona geçemiyoruz. Halbuki “vision” teknolojisi ile müşterinin mağazanın hangi bölgesindeki hangi rafa daha çok yöneldiklerini saptayıp, ‘merchandising’i buna göre ayarlayabiliriz. Söz konusu gözlemlemeyi bir yere kadar satış danışmanımız da yapabilir ancak Yapay Zekanın bunu otomatikman yapması ile danışmanın kendi işine yoğunlaşması sağlanacaktır. İleri tahminleme Perakende en büyük güç tedarik zinciri ve ürünün bulunabilirliğidir. Algoritmalar müşterinin gelecekte ne isteyeceğini mağazalarda ki ürünlerin ne kadar fazla\eksik olduğunu tahmin etmek ve böylece envanteri daha iyi yönetmek için müşteri alışkanlıklarından ve satışlardan yararlanır. Tüm tarihsel verilerinden, ayrıca her bir zaman değerinden benzersiz özelliklerinden, ürünlerin en iyi karışımını ve önermesi uygun olur.



BThaber

96 BT TRENDLERİ Önermek için öğrenir. Bu durum alt detayı yoktur. Ürün, ürün çeşitliliği, konum vb. Yapay zekâ modaya el atıyor. Nasıl mı? çok basit sosyal medya gönderilerini analiz ederek arz ve talep değerlerine yeni göre yeni trend ve ürün gamlarını oluşturmak için ip uçları veriyor. Yapay zekâ tabanlı üretilmiş içerikler Günümüz makine öğrenim teknikleri verilerden anlamlar çıkarmak üzere geliştirilmeye devam ediliyor. Elbette yakın zamanda bu yeteneklerinin de üzerine çıkılacak.

Bu gelişmeler Yapay zekâ ürünün tasarımını değiştirecek anlamına gelmiyor ancak müşteri ile markaları birbirine daha sıkı bağlayacak harici hizmetler sunacak anlamına geliyor. Marka özel uygulamaları ile oluşturulan bilgiler göre kişilere özel beslenme, spor moda vb. konularda tavsiye verilmekte. İlk akla gelen IBM Watson ile ünlü spor giyim firması bir çalışma yürütüyorlar. Oluşturdukları uygulama bir sporcunun koştuğu güzergâh, saat kaçta koştuğu, hava durumunu ve yediklerini gibi üçüncü sınıf bilgi ve verileri değerlendirerek ilgili kişiye

14 - 20 OCAK 2019

spor yapma ve beslenme önerilerinde bulunuyor. Hedeflenmiş reklamlar Perakende satış yapan firmalar, müşteri bilgilerini göz önünde alarak size önerilerde bulunmak ister. Ancak yapay zekâ kabiliyetlerini kullanarak daha kaliteli içerikler kullanarak kampanyaların daha tutarlı, müşterinin ilgisinin daha yüksek olmasını sağlıyorlar. Örneğin; geçenlerde Londra’da bir firma bir dijital posterin üzerine yapay zekaya sahip bir kamera konumlandırdı. Koymuş olduğu kamera, postere bakan kişilerin

yüz hareketlerinden analiz yapabilen bir algoritmaya sahip ve bu yapay zeka ile postere bakanların ne kadar ilgi duyduklarını tespit ediyorlar ve böylece ilginin azalması durumunda posteri değiştirip reklamların hedefe tam ulaşmasını sağlayabiliyorlar. İletişim Yapay zekâ firmaların pazarlama ve iletişimini geliştirmek için kullanmakta. Gelecekte, genel ve hedeflenmemiş pazarlama çabaları az şekilde görülmeye başlanacak. Kişiselleştirilmiş pazarlama mesajları oluşturmak için

yapay zekâ gücünü, müşteri verilerini ve pazarlama verilerini birleştirecek. İster bir uygulamada ister akıllı reklam panolarında konum tetiklemeli push bildirimleri olsun, yapay zekâlı ürünlerin pazardaki müşterileri hedeflemek için nasıl kullanılabileceğini net olarak tespit edilecek. Yapay zekâ kullanarak geçmişte sorulan her soru hakkında cevapları derleyerek müşteri hizmetlerini destekleyebiliriz, bu teknoloji hiçbir şeyi unutmayıp, gün geçtikçe daha da çok öğrenmektedir. Bir diğer avantajı da aynı anda birçok soruyu cevaplayabilmesidir. Artırılmış gerçekçilik teknolojisi kullanarak müşteri ile bağlantı kurarken müşteri iletişiminde bir üst seviyeye geçişini sağlıyor. Görsel, işitsel, konuşkan fark etmiyor, bütün bunlar yazılımların işleyebileceği daha çok veri anlamına geliyor, ne kadar çok veri işlerlerse yazılımlar amaçlarına daha çok ulaşıyor oluyor.

C

M

Y

CM

Perakende satışta önemli olan hedef kitlesini yüksek oranda tutturmak, bunun için kişisel tercihleri tespit edebilmek ve anlayabilmek ön planda. Akıllı telefonlar, sosyal medyalar, nesnelere bağlanan cihazlar ile hiç olmadığı kadar veri üretiliyor. Bu verileri satılabilir değerli ürünlere çevirebilmek için yapay zekâ araçlarını kullanmak gerekiyor. Tüketici pazarlaması bir nevi makine ile güçlendirilmiş yeni bir psikoloji dalına dönüştü. Makinalar bize basit tavsiyeler vermek yerine yakın zamanda bizim adımıza alışveriş yapar hale gelecekler. Beyaz eşya sektöründe bu durum çoktan uygulanmaya başladı bile. “Yapay Zekâ Perakende Oyun Kitabı" adlı rapor bu konuda bizlere çok fazla ipuçları vermektedir. Oxford Üniversitesi’nin yüzlerce teknoloji uzmanı arasında yaptığı araştırmaya göre beklenti, 2031 yılına kadar perakende sektöründe Yapay Zekanın insanın yeteneklerinin üzerine geçeceği yönünde. *Hotiç Bilgi Teknolojileri Müdürü.

MY

CY

CMY

K


@BTburadaTech

@BTburadacomtr

man@btburada.com.tr


98 KARİYER SAS’ta Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu isim Tayfun Topkoç oldu SAS, Türkiye ve Orta Asya bölgelerinden sorumlu yeni Genel Müdürü olarak Tayfun Topkoç’u atadı. Daha önce Türkiye ve Orta Doğu genelinde üst düzey yönetici olarak görev yapan Topkoç, HP’de; HP Yazılım ve Çözümleri Orta Doğu Bölge Direktörü, HP Yazılım ve Çözümleri Türkiye Ülke Müdürü ve Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da Telekom, Enerji ve Üretimden Sorumlu Endüstri Direktörü olarak çalıştı. SAP’de BAE ve Umman Genel Müdürü olarak görev yaptığı dönemin ardından Tayfun Topkoç, son olarak Birleşik Arap Emirlikleri’nde Bee’ah Grup Dijital Direktörü olarak, grup genelinde dijital teknolojilerin çeşitlenmesinden ve kullanımının artmasından sorumlu oldu. Elektrik-Elektronik Mühendisliği alanında lisansını tamamladıktan sonra Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği alanında yüksek lisans yapan Topkoç, ayrıca Koç Üniversitesi Executive MBA programını da tamamladı.

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

ORTHERO’nun Genel Müdürü Dr. Yonca Eldener İTÜ mezunu girişimciler tarafından geliştirilen, Türkiye'nin ilk yerli şeffaf apareyi ORTHERO’nun Genel Müdürü Dr. Yonca Eldener oldu. Eldener, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir Planlama Bölümü’nden 1994 yılında mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini University College London’da, doktora eğitimini ise yine ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir Planlama Bölümü’nde tamamlayan Eldener iş hayatı boyunca Information Resources Inc.’de danışman, Carrefour Grubu-DiaSa’da Kıdemli Ticaret Direktörü ve Geliştirme Direktörü, G2M’de TicaretPazarlama Direktörü, ŞOK Süpermarketleri’nde danışman, Unnado.com’da Genel Müdür olarak çalıştı. Ayrıca E-ticaret ve Dijital Pazarlama ve

Cihan Seyithanoğlu, Workinton’un yeni CEO’su oldu

Comdata Group’un Türkiye’deki faaliyetlerini Yasin Uslu yönetecek Müşteri deneyimi ve süreç yönetimi başlıklarında küresel bir hizmet sağlayıcı olan Comdata Group, Türkiye’de “Comdata Türkiye” markası ile hizmet sunuyor. 1 Ocak 2019 itibariyle, Comdata Türkiye’nin Genel Müdürlüğü görevine Yasin Uslu atandı. Uslu, Kanada Toronto’da Seneca College’da Bilgisayar Mühendisliği lisans eğitimini tamamladıktan sonra, York Üniversitesi’nde bilgi teknolojileri konusunda yüksek lisans yaptı. Yurtdışında başladığı iş yaşamında, çağrı merkezi firmalarında operasyon yönetiminde deneyim kazanan Yasin Uslu, 2008 yılında Kanada’da Eastman Kodak’taki görevinden sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. 2011 yılına kadar sektörde görevler üstlendikten sonra, 2011-2013 arasında Koç Bilgi Grubu şirketi Callus’ta Operasyon Grup Müdürü olarak çalışmaya başlayan Uslu, Callus’ın Comdata Group tarafından satın alınmasının ardından da Comdata Türkiye’nin Operasyon ve Müşteri İlişkilerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.

Allianz Partners Türkiye’nin Satış Direktörü Ercan Yavaş Allianz Grubu bünyesinde asistans, otomotiv, seyahat ve sağlık destek hizmetleri sağlayan Allianz Partners’ın Türkiye ofisinde Satış Direktörlüğü görevine Ercan Yavaş getirildi. 2004 yılında Bilkent Üniversitesi Matematik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Yavaş, kariyerine aynı yıl Garanti Bankası’nda başladı ve 2009 - 2011 arasında Bölge Satış ve Müşteri İlişkileri Yöneticisi olarak görev aldı. 2011’de Vodafone’da Satış Yöneticisi olarak atanan Yavaş, 2012 yılından bu yana Vodafone Kurumsal Bölge Satış Müdürlüğü görevini sürdürüyordu. Ercan Yavaş kariyerine Allianz Partners Türkiye Satış Direktörü olarak devam edecek.

Perakende Yönetimi dersleri veren Eldener’in ‘Göbekli Tepe Muhafızı’, ‘Yedi Uyananlar” gibi romanlarının yanı sıra yayımlanmış akademik makaleleri de var.

Kurumsal ve bireysel ofis ihtiyacına esnek çözümler üreten Workinton’un CEO’luğuna Cihan Seyithanoğlu atandı. İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü'nden 2004 yılında mezun olan Seyithanoğlu, Londra'da Henley Management College'da İşletme Sertifika programını tamamladı. Profesyonel iş hayatına 2004’te Danimarkalı Bestseller Jack&Jones markasının İş Geliştirme departmanında başlayan Seyithanoğlu,

ardından şirketin Çin ve Danimarka’daki organizasyonlarında da başarılı işlere imza attı. 2008-2010 arasında yine Bestseller'da Perakende Direktörü olarak görev yapan Seyithanoğlu, 2010 yılında şirketin Türkiye Ülke Müdürü oldu, 2012 yılında ise Koton’un Turkven ile ortaklığı sonrasında, dönüşümü yönetmek üzere Perakende Direktörü olarak göreve başladı. Cihan Seyithanoğlu, G-Star Raw Türkiye’de Ülke Müdürü olarak ülke organizasyonunun kurulması, markanın relansmanı ve iş modelinin değiştirilmesi; Tommy Hilfiger ve Calvin Klein’da Perakende Direktörlüğü pozisyonuyla markanın tüm mağaza ve franchise operasyonlarının yönetimi, markanın iş modelinin yeniden kurgulanması gibi çalışmalar gerçekleştirdi, Lidyana.com’un CEO’su ve ortağı olarak markanın genişleme stratejisini oluşturdu. Cihan Seyithanoğlu, 20 Aralık 2018 tarihinde Workinton’un CEO’su olarak görevine başladı.

Yapay zeka adına önemli görevlendirme ING Bank Türkiye’den, ING Grubu’na Yapay Zeka ve Robot Teknoloji Global Başkanı olarak atanan Görkem Köseoğlu, Avrupa Bankacılık Federasyonu (European Banking FederationEBF) Yapay Zeka Danışma Kurulu’na seçildi. EBF, Yapay Zeka Danışma Kurulu ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’na yapay zeka konusunda oluşturulacak politikalarla ilgili önerilerde bulunmayı ve yapay zeka konusunda oluşturulacak yol haritasına katkıda bulunabilmeyi hedefliyor. Köseoğlu ayrıca, Avrupa Konseyi’nin yapay zeka etik çerçevesini ve politikalarını öneren Genişletilmiş Üst Düzey Uzman Grubu’na da seçilmiş isimlerden biri oldu. Avrupa Bankacılık Federasyonu, Avrupa'daki 32 ulusal bankalar birliğinin bir araya geldiği çatı bir örgüt konumunda. Üyelerinin bankacılık sektöründe yaklaşık

2 milyon kişiyi istihdam ettiği federasyon, Avrupa’da irili ufaklı ulusal ve uluslararası faaliyet gösteren 3 bin 500 bankayı temsil ediyor.


ŞİRKETİNİZİ GELECEĞE TAŞIYIN! Kobiler için geliştirdiğimiz çözümleri 15 yıldır kullanan binlerce verimli şirket, onbinlerce mutlu kullanıcı arasında yerinizi alın. Sektörünüze özel gelişmiş çözümlerimiz ile şirketinizi Bulut Teknolojisine taşıyın. Geleceğe adım atın!

Stok ve Depo Yönetimi | Finans Yönetimi | Muhasebe Yönetimi | E-Devlet Çözümleri | Mağazacılık Yönetimi Mobil Yönetim Sistemi | E-Ticaret Yönetimi | Otel Yönetimi | Restoran Yönetimi | Üretim Yönetimi | Servis Hizmet Yönetimi | CRM

www.dia.com.tr


100 KARİYER

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

Mutluluk, bir ders halini almak ‘zorunda’ kaldı Great Place to Work tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye işyerinde mutluluk sıralamasında 45 ülke arasında 41’inci sırada. OECD’nin İstihdam Görünümü Raporu'na göre Türkiye’de çalışanlar yılda bin 832 saatini işyerinde geçiriyor. Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen Joy.ology seminerinde iş dünyasından 300’ün üzerinde katılımcıyla işyerinde mutlu olmanın sırlarını paylaşan Prof. Dr. Türker Baş, “Joy.ology: The Chemistry of Happiness” kitabını imzaladı ve “Mutluluğa farklı bir bakış açısıyla yaklaşmamız gerekiyor” diyerek şu bilgileri paylaştı: “İş yerinde Mutluluğun Temelleri Dersi, bu yıl bahar döneminde Galatasaray Üniversitesi MBA programında yer alacak. Ders kapsamında temel olarak; günümüzde iş yerlerinde kronikleşen mutsuzluk sorununun bilimdeki son gelişmelerin ışığında ele alınarak, çözüm için güçlü bir çerçeve ve yol haritası oluşturulması hedefleniyor. Dersi tamamlayan öğrenciler; mutluluk kavramına ve mutluluğun

zihnimizde nasıl oluştuğuna ilişkin farklı ve sistematik bir bakış açısı kazanacak. Mutluluğun toplum ve şirketlere makro ve mikro düzeydeki etkilerini öğrenecek. Kısa ve uzun vadeli mutluluğu birbirinden ayırarak, sürdürülebilir mutluluğun nasıl sağlanabileceğini anlayacak. Kendimizi yeterince mutlu hissedemeden geri dönmemizin nedeni, riske girmemek. Diğer hata ise mutluluğu sadece tatil dönemi ile sınırlandırmak. Mutluluğu bilmeden dar bir çerçevede arıyoruz. Aynı planları tekrarlamak yerine rutinin dışına çıkmalıyız. Öncelikle ağırlıklarımızdan kurtulmamız gerek ve daha mutlu bir hayat için 5 öneri var. Birincisi; olaylara negatif bakan ve davranışlarıyla sizin enerjinizi düşüren 4-5 kişinin isimlerini yazın. Her birinin karşısına hayatınızdan tümüyle çıkmaları halinde nasıl hissedeceğinizi, nelerin değişeceğini not edin. Her biri için ilişkiyi azaltma, ilişkiyi tümüyle kesme ya da kontrolü ele alma kararlarından birini seçin. Bu kararınızı nasıl uygulayacağınızı detaylı olarak

yazın. İkincisi; hayatta en çok önem verdiğiniz, birlikteyken kendinizi çok iyi hissettiğiniz 4-5 kişinin isimlerini yazın. Her birinin karşına onlarla haftada ne kadar “kaliteli vakit” geçirdiğinizi yazın. Bu süreleri artırmak için neler yapabileceğinizi düşünün ve aklınıza gelen şeyleri not alın. Bir önceki adımdaki notlarınızı gözden geçirin ve bu kişilerle olan ilişkilerinizi yeniden tanımlayın. Onlara hayatınızda daha fazla yer açın. Üçüncüsü; her gün, her hafta, her ay, her yıl tekrarladığınız olayları, alışkanlıklarınızı not edin. Bu rutinlerin

dışına nasıl çıkabileceğinizi düşünün, aklınıza gelen çözümleri yazın. Her bir rutinin dışına çıkmanızı sağlayacak planlar yapın ve uygulamaya hemen başlayın. Dördüncüsü; başarmak istediğiniz hedefleri listeleyin ve önceliklendirin. Bunlardan 3-4 tanesini seçip, her biri için ayrıntılı bir uygulama planı oluşturun. Beşincisi; çevrenizdeki insanlara nasıl katkı sağlayabileceğinizi, nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Katkı ve yardımlarınızı planlarken, sonuçlarını somut olarak göreceğiniz kişileri seçmeye özen gösterin.”

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

17 Ocak 2019 BTvizyon Bursa Toplantısı Divan Otel - Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

05 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı Dedeman Bostancı Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

25 Temmuz 2019 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

17 Nisan 2019 Yapay Zeka Çağında Büyük Veri ve IoT Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

03 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr



102 MEKTUP

BThaber 14 - 20 OCAK 2019

Dürüstlük ve akıl her başarının şartıdır

Yıl değişse de merhabamız değişmez. İTÜ Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği 84 girişliler, mezuniyetlerinin 30'uncu yılını kutlamış. İTÜ’de Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği'nin ilk defa 1981’de öğrenci aldığını düşünürsek, 1983 ve 1984’ler özellikle İstanbul’da bilgisayar mühendisliğinin temelini oluşturdular diyebiliriz. Yani ilk 150 içindeki isimler söz konusu. Mezuniyetten bu yana ilk 10 yıl hariç birbiriyle sürekli görüşen bir grup olan 84 girişliler, yılda en az 1 kere toplanıyor ve bu mezunlar arasında Türkiye’de bilişim dünyasına damgasını vurmuş firmaları kuranlar veya uluslararası firmaların Türkiye yönetimini üstlenenler var. 28 Aralık 2018 Cuma akşamı İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde hocaları ile bir kutlama yemeği yaparak, 'Meslekte 30. yıl' plaketlerini takdim etmişler. Dile kolay 30 yıl, ama daha nicelerine ve daha da yetkin mühendislik gücümüzle... Yıl değişse de değişmeyen bir gerçeğimiz de maalesef trafik kazaları. Kullanıcılarının güvenli yolculuk yapmasına desteği hedefleyen Yandex Navigasyon, Türkiye’de 11 şehirde 500’ün üzerinde hız kamerası ve EDS noktasında sürücüleri uyararak hıza bağlı kaza riskinin azalmasına katkı sağlıyormuş. Bu yeni çalışma ile kullanıcılar hız kameralarının ve EDS’lerin bulunduğu noktaları harita üzerinde görebiliyor, kullanıcılar hız kamerası noktalarına yaklaşırken hız limitlerini aşmışlarsa Yandex tarafından “hız kamerası” ve devamında o yoldaki “hız sınırı” hakkında sesli bilgilendirme mesajlarıyla

YIL 25 SAYI 1204

uyarılıyor. Hedef ise en azından hıza bağlı kaza riskinin azalmasını sağlamak. Marketlerde poşet artık parayla bildiğin gibi… Ama aslında çevreyi korumak adına kamunun, özel sektörün ve biz bireylerin yapabileceği daha birçok şey var. Sıfır atık bilincinin gelişmesi önemli ve bu geri kazanım süreçlerinde kaynağında ayrıştırma yaparak milyonlarca doları kurtarmak da mümkün. IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl’ün belirttiği gibi, çöpü çöpten çıkararak hammadde ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Hem ikincil hammadde üretilirken geri dönüştürülmüş maddeden harcanan enerji, cevherden harcanan enerjiden de daha düşük. Sözün özü, etkili atık yönetimi enerji olarak da avantajlar sağlıyor. Bu nedenle 28-30 Mart arasında düzenlenecek IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda yeni açılımları ve https://ifat-eurasia.com/ tr/ sitesi ile gündemimizde. Çevreyi girişimcilik ve inovasyonla buluşturmayı pek severim bilirsin. Bu haftaki örneğim; Sabancı Üniversitesi

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

14 - 20 OCAK 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Öğretim Üyeleri tarafından kurulan ve İnovent’in çekirdek sermaye şirketlerinden, kurucusu Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yusuf Menceloğlu olan NANOMATTR. Bilim ve teknoloji üreten en iyi startup’ların yarıştığı Hello Tomorrow Türkiye Finali’nin ve yarışmanın ‘Enerji ve Çevre’ kategorisinin birincisi olmuş NANOMATTR. Yarışmada Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Volkan Patoğlu’nun kurucusu olduğu INTERACT şirketi de ‘Sağlık ve Biyoteknoloji’ kategorisinde birinci olmuş. NANOMATTR ve INTERACT, Paris’te 5’incisi gerçekleştirilecek uluslararası bilim ve teknoloji yarışması Hello Tomorrow Global Summit’te 14 – 15 Mart’ta uluslararası yatırımcılarla buluşacak. Türk Eğitim Derneği de hayallerini hayatı yapmak isteyen gençler için her zamanki gibi işbaşında. Çevremizde maddi durumu yetersiz ama başarılı çocukları Türk Eğitim Derneği’nin 35 il ve ilçede düzenlenecek Tam Eğitim Bursu Sınavı’na

Görsel Yönetmen

Online Editör

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Ajans Es - Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi No: ZC7 P.K. 34010 Topkapı / İstanbul - Tel 0212-493 24 84. l

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen

Editör

Bültenlerinizi

yönlendirmek bu yolda boynumuzun borcudur. Son başvuru tarihi 9 Mart 2019, başvuru adresi ise www.ted. org.tr. Girişimcilik ekosisteminden 2018 yılına ilişkin verileri paylaşan StartersHub; 3S Landing Pad, StartersHub XO ve Gamer's Qube şeklinde sıralanan üç ana hızlandırma programı kapsamında 19 girişime toplam 720 bin dolar yatırım gerçekleştirmiş. StartersHub, önceki yıllarda programa katılan altı ayrı girişime 450 bin dolarlık devam yatırımı yapmış. Kurulduğu 2015’ten beri teknoloji girişimlerine 3 milyon doların üzerinde yatırım yapan StartersHub, ayrıca hızlandırma programlarına katılan girişimlerin toplamda 16 milyon doların üzerinde yatırım toplamasına destek olmuş. Sonuçta doğru girişimler desteksiz kalmıyor. Misal, ev, depo, ofis gibi kapalı alanlarda sebze, meyve ve çiçek yetiştirmeye imkan veren IoT tabanlı tarım teknolojileri girişimi ForFarming 1,4 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını Tarvenn'den almış. ForFarming, çevreye duyarlı yerel çiftliklerin kurulmasını ve dikey tarım tekniğiyle herkesin taze, zirai ilaçsız ürünlere hızlı, kolay ve düşük maliyetle ulaşmasını amaçlıyormuş. Girişim ile ilgili detaylar www.ForFarming.co adresinde. İstediğimiz yerden istediğimiz zaman çalışmak bu devrin gerekliliği. Bu yolda önemli çalışmalara imza atan Citrix

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken

Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495

Systems, 2018’de akıllı dijital çalışma alanları yaratmak için gerekli teknolojilerde, mobilite çözümlerine odaklanan üç IDC MarketScape raporunda lider konumunda yer almış. Vestel ise ‘Buzdolabı Soğutma Teknolojisi Değişim Süreci’ çalışması ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2018 Yılı Verimlilik Proje Ödülleri’nde birincilik ödülü kazanmış. Bosch Grubu’nun ihracat üslerinden Bosch Termoteknik Türkiye, İklimlendirme Sanayi İhracatçılar Birliği (İSİB) tarafından iklimlendirme sektöründe en çok ihracat yapan ve en çok kombi - su ısıtıcısı ihracatı yapan firma olarak iki ayrı ödüle layık görülmüş. Yazılımı, donanımı ve tasarımı ile tamamen yerli mühendislik ürünü güvenli şehir teknolojileri geliştiren Ekin Teknoloji, TİM 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması’nda “Bilişim İhracatı” kategorisinde birinci olmuş. Katılım bankacılığında dijital dönüşümün öncüsü Albaraka Türk ise “Biyometrik İmza” projesi ile Fintech Future tarafından düzenlenen Banking Technology Awards’da “En İyi Biyometrik Kullanım” ödülüne layık bulunmuş. Bu haftaya noktayı girişte bir cümlesini kullandığım, Türkiye’de boya, tarım ve gıda sektörünün öncüsü Yaşar Topluluğu’nun kurucusu ve onursal başkanı Selçuk Yaşar’ın yeni kitabıyla koyuyorum: “Selçuk YaşarYaşamı Hatıraları Öğütleri”. Yaşar kitabında geniş bir konu içeriğinde görüşlerini ve öğütlerini aktarmış, bize de okumak düşer. Selçuk Yaşar’ın ‘Başarı bir yolculuğun son noktası değil ancak başlangıcı olabilir’ sözü ile bu haftaya noktayı da koyuyorum.

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

XXV Annis… 25 years means “Alsanat alkhamisat waleashrun” in Arabic, “25 Nian” in Chinese, “25-y god” in Russian and “XXV Annis” in Latin. According to the New York Times 2001 Almanac, the 20th year is called the crystal year, 25th is porcelain, 30th is silver, 40th is coral and 50th is sapphire. For most people, in marriage 10 years is known as the Bronze year and 25th is the Silver. A Turkish young man can complete his military service by the time he is 25 years old, a worker can qualify for retirement after 25 years, a football team can win 5 stars. And unfortunately, most of our animal friends can only live up to 25 years or even less.

‘25’ is the age teenagers desire to grow into. At that age, boys and girls turn into men and women. It is the peak year of physical performance, however, it is the time to realize that there is long way to go, it is perhaps the first years of maturity, and the time to work more. In 1974, 8080 processors were announced. First portable TV was produced in 1974, Betamax Video in 1975, the first Apple appeared in 1976. In 1981, the first PC was produced; in 1984 the first color TV broadcast in our country began. Recordable CD appeared in 1988, the first Windows 3.1 was released in 1993. And in the early days of 1995, BThaber began to be published. The first Turkish communication

satellite was launched in ‘96, the first BThaber ICT 500 research was carried out in ‘97, Google was founded in ‘98 and the first ICT Summit was held in 2001. In 2003, firefox came out, in 2004, we faced with MyDoom virus. In 2006, Skype reached 100 million users. As the developments went on, the ICT 500, ICT Summit and of course BThaber continued uninterruptedly. We came a long way until today. On January 16, 2019, BThaber leaves behind 24 years and is now 25 years old. Each week, 7.500 printed newspapers are distributed in every part of the country. The number of online readings is expressed in tens of thousands, and the number of downloads from Turkcell Dergilik is over

20 thousand. We reach tens of thousands of professional managers in paper or online. 70% of our subscriber distribution consists of public and private IT managers. We deliver 30% of our publications to informatics companies. We also communicate industry news to C level executives and a large number of senior statesmen. I do not think what we do is enough; we have more projects to implement. One of them begins within a short time: Communication Technologies, Defense and other sector specific pages… We have started to work for other important project. Within a few months, we will be able to present our old issues to our readers

as an electronic archive. With only a key word, the desired information can be downloaded from the pages of informatics history. In the near future, an experienced journalist will start working in our Ankara office. We come to Ankara stronger than before. The last project is BThaber with a different design and a different size. I am not going into the details of this for now, let it be a surprise. Our motto in 2019 is innovation. We grow, develop and try to do better with the faithful friends of the sector by applying what we have learned. Have safe days, Murat Göçe

BT-OT expertise and consulting skills meet Hitachi Vantara, in parallel to its quick growth targets, undertakes significant investment in Turkey. A few months before taking the chair, an experienced name of the industry Hitachi Vantara Turkey General Manager Önder Sönmez said they aimed to create a platform touching every part of the data production, data storage and data analysis by combining experience in IT and OT after purchasing Pentaho IOT platform a few years ago. Thus, ‘Hitachi’ name was changed to ‘Hitachi Vantara’ said Önder Sönmez and showed the aim here as to create an ecosystem that will include all of the work efficiency solution oriented data, covering each step from data creation to analysis. Önder Sönmez expressed that: “We have transformed

into a company addressing all kinds of data related topics including solutions on data management and data analysis, not only data storage systems. According to Önder Sönmez, Hitachi Vantara has a different status. Önder Sönmez said that: ‘Because when you look at the competition, no one has OT history like us. Hitachi Vantara is a part of the great Hitachi Holding and has hundreds of years of IoT experience.” and added: “We have begun to use this expertise in the areas of Industry 4.0, IoT and production in areas that are much more efficient and that will improve digital transformation. When we go to a manufacturing company, this is also an advantage if it is open to change. We have consulting competence. The coordination within us is very competent.” We talked about the Hitachi

Vantara’s global strategy and market approach to Turkey with Önder Sönmez: “Our expectations for 2019 are extremely positive. Our market share is not high in Turkey and we are trying to keep ourselves independent from the economic process, we focus on the work at the point where we can have an impact on data analysis. In this sense, our Pentaho product is new for Turkey. We have started to carry out big projects and we have a long way to go. Especially when the economy is very difficult, projects related to data analysis become more meaningful. Because you can save money, you can make simultaneous marketing. Our first goal in 2019 is to increase our market share in all topics, namely both data storage systems and solutions. We are

always very competent in data storage systems, but on the one hand, there are structures that can work with, for example, service providers and document management systems. A step beyond that, this data created with the Pentaho platform needs some analysis. 80% of companies’ data is nonstructural or semi-structural data. In other words, there is a need for data presentations that do not enter in a specific table, such as data flowing through e-mails, social media, and certain structures. Too much data is being produced and today, companies need to consider the data generated here. As a result, after the analysis of our companies after data storage systems, there is a Pentaho platform which includes all processes including the preparation of this data.

We bring together the structural and non-structural data, we create data lakes. There are a number of platforms here, combining all of them, making analysis on them, making real-time planning while presenting these tools. Besides, these are not just the work of IT. Continuous innovation is on the agenda. In this respect, my and my team’s basic priority is not on data storage systems, but on a system that supports them, addressing all the ecosystems I have mentioned. For this reason, success only comes if everyone from marketing to sales, HR, finance and business partners work together. Our aim is to offer all these solutions to the market and try to be selective when working. As a result, these solutions may not be suitable for every company.”



Turkey stands out in the EMEA region Nowadays, when customer preferences and priorities change and develop rapidly, banks are trying to pave the way for a competitive advantage and to lead the digital transformation and to keep pace with innovations. Deloitte’s “Digital Banking Maturity Survey” for EMEA region showed how 238 banks and 10 fintech establishments from 38 countries adapted to the digitalizing world, who was a pioneer or a follower. According to the digital maturity of 238 banks participating in the study; they were classified as ‘digital champions’, “smart followers”, “adopters” and “late digital followers”. Turkey, Poland, Russia, Spain,

and Switzerland took place in the “digital champions” category. These top 5 countries are where banks offer a wide range of digital functionality, meet customer expectations and offer a modern mobile customer experience. In order to become the future digital champion of the research, three main factors stand out: The transformation of traditional banking products and services into internet and mobile banking by means of digitalization, ‘open banking’ adaptation, a platform based business approach where data and processes are presented in an ecosystem of customers, third parties and fintech startups or partners and finally, completion of

the transformation into ‘the future and the new era of banking’ ecosystem where it will be integrated and harmonized through an ecosystem of different service providers, apart from traditional banking products and services. Deloitte Turkey Senior Partner and Financial Services Industry Leader Hasan Kılıç commented on the results of the report: “Digital banking leaders are directly affected by environmental factors. Customer preferences and market pressure can cause banks in these countries to move towards developing digital capabilities faster than customers expect. The

maturation of the digital banking in Turkey stems from the pressure from customers and competition between banks to offer better services. It is not possible to call tomorrow’s digital champions as just “banks”. Future champions are the ones that are the best prepared for ‘Open Banking’ and the ‘New Era of Banking’ and transformed into various platforms.” In the study, some findings stand out in Turkey in particular are as the following: • When looking at the customer preferences, in the field of banking services in Turkey, majority of customers

(65%) are using mobile banking. While 21% prefer to use internet banking, only the remaining 14% are still opting for branches. • For the digitization of traditional banking services Turkey, EMEA average of 50% (40%) performs over. As a result, it is seen that banks are more oriented towards mobile and internet banking than branch banking, like customers. Users benefit from digital banking services in most of the daily banking transactions such as opening an account, transferring money and managing personal accounts.

Growing competence in e-Transformation ArkSigner is in service for a wide range of topics such as electronic signature, central signing solutions, identity card verification solutions, electronic signature on mobile, multifactor VPN, registered e-mail, single session management system and electronic correspondence package. ArkSigner conducts businesses with the priority of internalizing R&D culture and continues developing solutions in areas such as digital signature, biometric signature, mobile

e-signature, and identity access device, ArkVPN, Single Sign-On, central signature, electronic correspondence package. Thus, ArkSigner became a consultant and technology company focused on designing, supplying and operating the information and communication technology needs of public and private sectors. ArkSigner’s solutions that help users recover from all addictions socially, provide ease of use, simplify integration

processes and take on field support operations successfully made ArkSigner a leading brand in this field. Arksigner officials states that: “Scott Cook defines the method we have created while creating our brand: A brand is not what you tell the consumer, but the sum of the words that consumers tell each other about your brand. We created ArkSigner brand with the R&D culture and feedbacks from the end users and became easily available via the State Supply Office sales portal Teknokatalog.”

ArkSigner, whose power is based on scientific developments and R&D culture, has 3.250 corporate customers globally. Thus, with more than 1 million users, ArkSigner has become a preferred solution for citizens for primarily health, notary operations, transportation, patent and trademark operations, chambers and exchanges, banks and energy sector. ArkSigner became one of the engines of Turkey in the digital transformation process with the ease of use provided for

users with reliability and 360 degree end to end solutions eliminating dependence abroad. In 2018, the company officials gave information about the products and equipment they brought together with the hardware and software services and added: “The lack of import substitution of hardware products developed by our company has provided us with the motivation to design and produce completely domestic card reader models.”

The financial world is growing with new stakeholders The fifth of KPMG’s Fintech100 list prepared with the investment company H2 Ventures has been published. The list of companies from 36 countries for ‘Leading 50’ and ‘Emerging 50’ categories was dominated by USA and Chinese companies this year. KPMG Turkey Financial Services Sector Leader Sinem Cantürk stated that: “2018 Fintech100 reflects the increasing diversity and scale of the increasingly global fintech market. Payments and credit sectors continue to dominate, but asset management is very popular with 14 companies on the list, while Insurtech remains on the

list with 12 companies. Another prominent development this year is the representation of ‘neo banks’ with 10 companies in the list. This reinforces our belief that neo banks will grow with the growth of digital banking models.” Support to the venture capital of the listed companies increased in 2018. In terms of venture capital, companies grew by 52 billion USD in 2018. This figure is more than double the sum of last year’s list, and in the last 12 months it is equivalent to more than 27 billion USD. 26 companies listed in Fintech100 grew at least 100 million USD in the last 12 months. The top

4 companies in the ‘Leader 50’ list surpassed 1 billion USD total growths last year. Chinese fintech companies dominated the list this year, as well. In the ‘Leader 50’ section of the list, there were 3 Chinese companies in the top five. Ant Financial won first place, JD Finance won second place and Baidu won fourth place. The third place was taken by the Singapore Company Grab this year. Sofi, an American fintech company, climbed to the fifth place. This year’s list of companies from 36 countries is a sign of increased global competition. This figure was announced as 22 in 2016 and 29

in 2017. Countries that entered the list for the first time are Argentina, Bahrain, Colombia, Czech Republic, Indonesia, Jordan, Malaysia, Myanmar, United Arab Emirates, Vietnam and Thailand. With a total of 34 companies in the list, ‘payment companies’ weigh in. Payment companies are followed by credit with 22 companies, asset management with 14 companies, insurance with 12 companies. The ‘multipurpose companies’ led by the company Ant Financial (fintech companies offering customers a wide range of financial services) are at the top of the list.

The listed internet giants (Amazon, Facebook, Alibaba, Baidu and Tencent) started to take a greater place in financial services this year. Digital or neo banks reached 10 companies in the list and increased their share in the cake. Among these, Monzo, Number26, SolarisBank and Starling Bank entered the ‘Leader 50’ list for the first time. This year, listed 12 companies increased their capital by the first digital money supply. These companies are emerging from emerging markets such as Lithuania, Russia, Thailand, Argentina and Barbados.



Veri Merkezleriniz için

Huawei Modüler UPS 5000-E ve PDU

ma - ATS 0,5m2 ‘ de 320 kW Güç ssas KliYoğunluğu a H e m le m İz zün! UPS - Orta tek yapı içinde çö

Mikro Veri Merkezi Huawei Fusion Module 800

www.artronic.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1125 5 - 11 Haziran 2017

Sayfa

8

eFinans, çözüm ortaklarını bir araya getirdi e-Dönüşüm Semineri’nde, konuyla ilgili yeni gelişmelerin yanı sıra ihracatta e-Fatura uygulamaları, Tax-Free ve e-İrsaliye konularında katılımcılar bilgilendirildi.

Sayfa

10

Dönüşüm farkındalığı ve entegrasyon yetkinliği buluşuyor All-flash ve yazılım tanımlı depolama, bulutta farklı servis sağlayıcılar arasında yük paylaşımı ve kurumsal dönüşüm Dell EMC World 2017'nin anafikri oldu.

Sayfa

Sayfa

3-4

Yol haritası netlik kazanıyor

12

Dijital evrimden kaçış yok! Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi tarafından düzenlenen Teknoloji Platformları’nın Mayıs ayı gündemi “Dijital Evrim” oldu.

YASED Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ve 72 öneriyi içeren “Ulusal Genişbant Planı” raporu, kısa bir süre sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile düzenleyici kuruluşların katkısıyla, kamu tarafından hazırlanıp tanıtılması beklenen “Türkiye Ulusal Genişbant Stratejisi” için rehber olacak. BTHABER-6x10-1.pdf

Sayfa

15 20

C

M

Y

CM

MY

CY

Çevresel duyarlılık ve BT Bilişim teknolojileri, enerji verimliliği sağlayan teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlayarak çevre kirliliğine karşı önemli bir görevi başarıyla yerine getiriyor. Daha fazlası ise dosya sayfalarımızda.

CMY

K

1

27.04.2017

14:13




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.