BThaber 1206. Sayı

Page 1

Sayfa

Sayfa

10

6

TEKNO-POLİTİK

• Perakende sektörü, BT altyapısı ile KVKK’ya tam uyum peşinde ITRetail Grubu ve BThaber işbirliği ile düzenlenen, ‘KVKK ve Güvenlik Toplantısı’ perakende sektörü temsilcilerini, BT şirketlerinden üst düzey yöneticiler ve hukukçularla buluşturdu.

OSMAN COŞKUNOĞLU

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri Var, Genel ve Bütüncül Bir Strateji Yok 2019’un Önde Gelen Siber Tehditleri “1984”de mi Yoksa “Cesur Yeni Dünya”da mı Yaşıyoruz?

SAYI

1206 28 Ocak - 3 Şubat 2019

Sayfa

8

Teletıp ile hasta merkezli sağlık hizmetleri E-Sağlık uygulamalarının kullanımı hızla yaygınlaşıyor, Türkiye’nin ilk online hastanelerinden DrTurkey, Türkiye’nin yanı sıra bölgede de yaygınlaşma çalışmalarını sürdürüyor.

Sayfa

18

5G pazarında Türkiye’nin payı büyüyecek Netaş, BTK ev sahipliğinde açılan ve 5G'ye geçiş yolunda önemli bir adım olan 5G Vadisi Açık Test Sahası’nda IoT Platformu ION ile yer aldı.

Sayfa

20

Sayfa

3

Büyümede hız rekoru kıranlar belli oldu 2019’un teknoloji eğilimleri Bursa’da anlatıldı Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi tarafından 18 yıldır gerçekleştirilen BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın 2019 yılındaki ilk durağı her zaman olduğu gibi yine Bursa oldu.

Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerine dünyaya açılma fırsatı sunan Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2018 Programı’nın sonuçları açıklandı. 2006 yılından bu yana düzenlenen Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda, son 5 yılda yüzde 27519’luk büyüme kaydeden EMFA Yazılım Danışmanlık birincilik ödülünü almaya hak kazandı. Sayfa

DOSYA

11

%100 YERLİ 2FA ÜRÜNÜMÜZ "SECTRAIL" GLOBAL TEKNOLOJİ ORTAKLIKLARI KURMAYA DEVAM EDİYOR.

İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ

VERi MERKEZi

VERİ

Approved Technology Partner;

BNTPR0 "Sectrail" yetkili satış ortağıdır. WWW.BNTPRO.COM

Risklere Karşı Entegre ve Çözüm Odaklı Güvenlik Aileleri Devri: Bireysel ve kurumsal hayatta teknoloji kullanım alan ve araçlarının gelişimi, kaçınılmaz olarak risklere de çeşitlilik katıyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

Dosya Sponsoru Siber Güvenlik

10.Yıl

KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI

İLİ İLG

M

RADORE



BThaber

GÜNDEM

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

3

Büyümede hız rekoru kıranlar belli oldu

Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerine dünyaya açılma fırsatı sunan Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2018 Programı’nın sonuçları 16 Ocak’ta Kolektif House’ta düzenlenen ödül töreninde açıklandı. 2006 yılından bu yana düzenlenen Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda, son 5 yılda yüzde 27519’luk büyüme kaydeden EMFA Yazılım Danışmanlık birincilik ödülünü almaya hak kazandı. Bu yıl 13’üncü kez gerçekleştirilen program, Türkiye’nin dijital ekosisteminin gelişmesinde öncü rol üstlenen kurumların bilinirliğine, Türkiye’yi yurtdışında da başarıyla temsil etmeleri için destek oluyor. Mynet Kurucusu ve Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ile Ciner Grup CIO’su ve IAB Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Kurşun da düzenlenen törende konuk

konuşmacı olarak yer aldı. Programın bu yılki birincisi, 2013 yılında kurulan ve son dört yılda yüzde 27519’luk büyüme kaydeden EMFA Yazılım Danışmanlık oldu. Teknofix yüzde 14575’lik büyüme ile ikinci olurken, iyzico yüzde 7458 büyüme ile üçüncülüğü elde etti. Programda Hype, Teknoloji Özel Ödülü’nün sahibi olurken, “Büyükler Ligi” olarak anılan ve 2017 mali yılı süresince gelirleri 50 milyon avro ve üzeri olan teknoloji şirketlerinin, son dört yıldaki büyüme hızlarına göre kendi aralarında değerlendirildiği ‘Big Stars’ kategorisinin kazananları da Aselsan, Innova ve Logo Yazılım oldu. Öte yandan Innova, programın başladığı 2006 yılından bu yana Fast 50 listesine girebilme başarısı gösteren tek şirket olma özelliği de taşıyor. Törenin açılış konuşmasını yapan Deloitte Türkiye Ortağı ve TMT Endüstrisi Lideri Metin

Aslantaş, “Teknolojinin bizi getirdiği noktada sadece makinelerin, kullanılan araçların dijital olması yeterli değil. İhtiyacımız olan; zihinlerde yaşanacak bir dijital dönüşüm. Sıralamaya giren şirketler de yaptıkları iş kadar, iş yapış biçimleri ve zihniyetleriyle Türkiye’de dijital ekosistemin gelişmesinde lider bir rol üstleniyor. Bu şirketlerin yurtdışında ülkemizi temsil edeceğine hep birlikte tanıklık edeceğiz. En başından bu yana Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nın hayata geçmesinde emeği olan iş ortaklarımız MOBİLSİAD, ÖDED, TBD, TBV, TESİD, TTGV, TUBİSAD ve YASAD’a da teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. 2017 Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda ilk 10’a giren şirketler şöyle sıralandı: Emfa Yazılım, Teknofix, İyzico, Pixery, Usishi, Hype, Otelz.com, Armut, Apsiyon, Eta Elektronik.

Teknoloji Fast 50 Türkiye 2018'de öne çıkanlar... •

Sektörel bazda dağılıma bakıldığında 6 iletişim, 3 fintech, 5 donanım, 2 medya ve eğlence, 34 tane yazılım şirketi sıralamada yer alıyor. Coğrafi dağılıma bakıldığında İstanbul'dan 35, Ankara'dan 10, Kocaeli'den iki, Mersin, Kayseri ve İzmir'den de birer şirket sıralamada yer alıyor. Ortalama şirket büyümesi 2018 yılında yüzde 1400 olarak gerçekleşti. Araştırmaya göre, 2018 Fast 50 şirket büyüme oranı

2016 yılını hatırlatıyor. Buna göre, şirketlerin çoğunlukluğunun büyüme oranı yüzde 100-250 arasında değişiyor. Önceki yıllardan farklı olarak, 2018 yılında yüzde 50100 aralığında büyüyen şirketler ise sıralamada yer alamadı. •

Geçtiğimiz yıl Fast 50 şirketlerinin çoğunluğunun gelir dağılımı ya 2 milyon avro ve altı ya da 2-3 milyon avro aralığında yoğunluk kazandı. Bu yılın kazananlarında da benzer bir dağılım kendini gösterirken, TL'nin değerindeki

dalgalanmalara rağmen toplamda bakıldığında yüzde 10'luk yükseliş öne çıkıyor. •

Fast 50'de kazanan şirketler, 2016 yılına kıyasla ArGe harcamalarını yüzde 30'a yakın artırdı. Sadece fintech ve iletişim alt sektörlerinde bu eğilim görülmedi. Kalan diğer alt sektörlerde ise kazanan şirketlerin Ar-Ge yatırımlarının kayda değer artışı göze çarpıyor. Ayrıca, donanım sektöründe Aselsan'ın varlığının da önemli bir etkisi olduğu görülüyor.


4

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

Bulut iş uygulamaları ana konu oldu

Modern Business Forum ismi ile her yıl Oracle bünyesindeki en güncel teknolojilerin, örneklerin ve başarı hikayelerinin yer aldığı ve Swissotel The Bosphorus İstanbul’da gerçekleşen etkinlik bulut iş uygulamaları çevresinde Oracle’ın sunduğu katma değerli hizmetleri ele aldı. İki ayrı bölümden oluşan etkinliğin öğleden önceki açılış oturumu Oracle Kurumsal İş Uygulamaları – ERPM

Ülke Satış Direktörü Ayşegül Dedeoğlu ve Oracle Kurumsal İş Uygulamaları Müşteri Deneyimi Ülke Satış Direktörü Jülide Balkanlı’nın gerçekleştirdiği ortak sunum ile başladı. Etkinliğin bir sonraki sunumu ise Ezberbozan CEO’su Yiğit Kulabaş ”Akıllı Ekonomiyle Öncü Olmak: Gelişen Pazarlar Neden ve Nasıl Kurulacak?” başlığı altında gerçekleşti. Akıllı bulut iş uygulamalarının

sunduğu avantajlar ise Oracle SaaS Satış Geliştirme ve Strateji Lideri Swami Natarajan’ın sunumu ile anlatıldı. Swami Natarajan’ın sunumunun ardından Oracle ile çalışan müşterilerin dijital dönüşüm sürecindeki hikayeleri Modern İşletmelerin Dijital Dönüşüm Hikayeleri isimli panel kapsamında katılımcılarla paylaşıldı. Etkinliğin ikinci bölümü ise üç salonda paralel oturumlar şeklinde gerçekleşti. Akıllı İşletmeler, Akıllı Müşteri Deneyimi, Yapmamız Gerekenler: Son Güncellemeler, başlıklarının öne çıktığı oturumlarda, katılımcılar, finans, insan kaynakları, perakende, lojistik gibi farklı alanlarda en güncel teknolojilerin iş süreçlerine nasıl adapte edilebileceğini dinleme fırsatı buldu.

Akıllı havaalanlarına özel çözümler Hitachi Vantara’dan

Hitachi Vantara Ülke Müdürü Önder Sönmez Hitachi Vantara, havaalanı yönetimine özel çözümler sunuyor. Hitachi Vantara Ülke Müdürü Önder Sönmez, havaalanlarına özel çözümleri oluşturan parçalar arasında IoT alanındaki deneyimlerini ortaya koyduklarını aktardı. Operasyonlar ve süreçlerin iyileştirilmesi, yolcuların tecrübesi ve yeni iş modelleri

geliştirmek gibi konuların üzerine kurulu bir çözüm ağı sunduklarını belirten Önder Sönmez, “Havaalanları yönetimi tarafında gerçekleştirilen projeler güvenlik, yolcu deneyimi, kârlılık ve sürdürülebilirlik olmak üzere dört temel yönetimden oluşuyor. Bu alanda güvenlik, yolcu

deneyimi ve iş verimliliğini artırmaya odaklandık” dedi. IoT projelerinin başarısında insan kaynağının yönetimi, sabit yapıların kaynaklarının yönetimi ve diğer varlıkların yönetimi olmak üzere üç başlığın önemine dikkat çeken Sönmez, şöyle devam etti: “Havaalanı çözümlerinde, her biri IoT’nin parçaları olabilecek şekilde bütünsel yaklaşımımız kapsamında şu başlıklara yer veriyoruz: Akıllı enerji, lojistik, güvenlik ve emniyet, yapay zeka, analitik, havaalanı operasyonlarının optimizasyonu, dijital havaalanı yönetimi, seyahat deneyimi, alışveriş deneyimi, akıllı mobilite ve akıllı binalar. Gerçekleştirdiğimiz projelerde süreçlerin otomasyonu, iş gücünün mobil hale getirilmesi, tedarik zincirinin daha verimli hale getirilmesi gibi temel faydaların yanı sıra, daha iyi bir müşteri deneyimi yaşatacak ve kârlılığı artıracak yeni iş modelleri de geliştirebiliyoruz. 360 derece yaklaşım sunduğumuz Dijital Havaalanı Yönetimi çalışmalarımızda risk ve varlık yönetimi hizmeti de veriyoruz.”

Başkanın Gözüyle

Dernekçilik… Meslek hayatım boyunca birçok dernekte kurucu üyelik, yönetim kurulu üyeliği gibi görevler aldım. Elimden geldiğince de yardım etmeye çalıştım ama olmadı bir türlü … Bir kısmı benim birlikte hareket etme kabiliyetsizliğimden de olsa gerek devam ettiremedim. Başlangıçta umutlarla katıldığım oluşumlar herhangi bir nedenle, benim açımdan başarısızlıkla sonuçlandı. En son TBD İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesiydim, bu defa katılmak istemedim. Başkanlarım da bunu anlayışla karşıladılar, eksik olmasınlar. Özellikle yakın olduğum bilişim STK’larının yapısına baktığımızda fedakar başkanlar ve yanında ona destek veren bir avuç insan görüyoruz. Vakitlerini, güçlerini bin bir fedakarlıkla yönettikleri derneklere harcıyorlar. TBD Genel Başkanı Rahmi Bey inanılmaz şekilde çalışıyor, koşturuyor, Deniz Başkanın günü gecesi dernek işlerine karışmış durumda. Yanında destekçileri de aynı fedakarlıkla çalışıyorlar. Diğer derneklerin tam içinde olamadım, yorum yapamıyorum. Küçük çaplı bir şubenin aylık gideri 15 bin TL civarında. Büyükler ve merkez yapıların daha fazla elbette. Kar gütmeyen dernekler olduklarından ve masrafları karşılamak için mücadelenin büyük bir kısmı etkinlik ve eğitim organizasyonlarıyla geçiyor. Yöneticiler bu parayı bulabilmek için kendi özel yaşantılarına vakit ayıramıyorlar hatta işleri bile aksıyor olabilir. E o zaman yanlış giden bir şeyler var demek ki… Benim dernek denildiğinde aklıma gelen, aidat ve bağışlarla masraflarını karşılayan, sektörel çıkarımlar yapıp, bunları devletin en üst organlarına götürüp üyelerine ve sektöre faydalı sonuçlar üreten kurumlar. Üyeler aidat ödüyor mu? Çok azı evet, gerisi hayır. Peki bağış yapan güçlü kaynaklar var mı? Kesinlikle hayır. E bu durumda dernekler belki arada faydalı çalıştaylar yapıyor olabilir ama kalan önemli iş gücünü etkinliklere ayırıyor. Bu durumda da mesela benim gibi 25 kişiye istihdam yaratmış, bunları geçindirmeye çalışan kurumlara hatta üyelerine rakip oluyorlar. Böyle çok da çözümü kolay olmayan bir çevrime takılmış durumdalar. Şöyle bir çağrı yapalım, büyük markaların her biri fazla değil 10 firmamız yeter, TBD İstanbul’a her ay 2 bin TL ödesin, şubenin masrafları çıksın, etkinlikleri de bu markaların sponsor olduğu ücretsiz şenliklere dönüşsün. Derneğimiz de etkinlik mücadelesi yerine sektöre katkı sağlayacak çalıştaylar, kurullar ve bedelsiz eğitimlerle üyelerine fayda sağlasınlar. Bilişimdeki büyük derneklerimize zaten lafım yok, onların keyfi yerinde gibi. Ankara’da kamu bilişimcilerinin oluşturduğu derneğin sponsor derdinin olmadığı belli, böyle bir tavsiyeye ihtiyaçları da yok. Sektörümüzün önemli derneği TÜBİDER kendi çapında güzel işler yapıyor, para dertleri var ama en azından üye firmalar el ele güzel sonuçlar üretiyor. Son olarak bir de sektörümüzün etkinlerine el atan sektör dışı dernekler var. Neden ve nasıl Bilişime bulaştılar, sektöre nasıl fayda sağlayacakları hiç bilinmez ama etkinliklerin büyüklerini de aldıkları desteklerle paylaşmış durumdalar. Ülkenin en güçlü, en güzel derneği TBD’nin en kısa sürede bu sorunları aşmasını arzuluyorum. BThaber her zaman desteğini sürdürecek. Yeniden seçilen başkanlarım başta olmak üzere, tüm yönetim kurullarına çalışmalarında başarılar ve kolaylıklar dilerim. Emrinizdeyiz…. Güvenli günler dilerim.

m uratg o ce @ b thab e rs i rke tle ri .co m


Uçtan uca yapılar CESA çözümleri ile kurgulanıyor CESA Bilişim Teknolojileri, iş ortakları ve kullanıcıları ile buluştu. Teknolojik gelişmeler doğrultusunda ortaya çıkan yeni ürün, çözüm ve hizmetlerini katılımcılarla paylaştı. teknoloji yaklaşımları ve çözümlerine dair bir sunum gerçekleştirdi. Avrupa’nın kablosuz telefon alanında pazar lideri firması olan Gigaset’in yılda 18 milyon adedi bulan üretim hacmine sahip olduğunu belirten Gigaset’ten Sorumlu CESA Kurumsal Satış Temsilcisi Serap Temel ise CESA ailesi olarak Gigaset üst segment ürün ailesi Gigaset Pro modellerinin ofis ortamlarına sunduğu esnekliği katılımcılarla paylaştı. Etkinliğe Jabra’yı temsilen katılan Jabra Türkiye Ülke Satış Müdürü Deniz Babuçoğlu ses teknolojileri üzerine 150 yıllık bir tecrübeye sahip olduklarını vurgulayarak sözlerine başladı. Sürekli genişleyen ve pek çok ihtiyaca yanıt verebilecek bir ürün gamına sahip oldukları bilgisini veren Babuçoğlu, sunumu kapsamında dijital dönüşüm ile ofis ortamındaki süreçlerin nasıl mobiliteye dönüştüğünü vurguladı ve ekledi: “Her segmentte tercih edilen ürünlerimizin Türkiye pazarında CESA gibi bir ‘Premium Partner’ ile güç kazanması bize güven veriyor.’’ CESA Bilişim Teknolojileri, sunduğu çok boyutlu çözümlerle farklı ihtiyaçlara yanıt verebiliyor. 1993’te CESA Haberleşme Sistemleri ismi ile başlayan serüven telekomünikasyondan, ses teknolojilerine, konferans sistemlerinden altyapıya kadar farklı çözümleri ile kurumlara çok boyutlu hizmetler sunuyor. Bu kapsamda CESA Bilişim Teknolojileri, iş ortakları ve son kullanıcı ekosistemi ile İstanbul Shangri La Bosphorus’ta buluştu ve sahip olduğu en güncel çözümleri sektör paydaşlarına tanıttı. Etkinliğin açılış konuşması CESA Kurucusu ve Genel Müdürü Cemil Olgun tarafından gerçekleştirildi. Cemil Olgun, uzun yıllardır yoluna emin adımlarla devam eden CESA’nın bugün bu noktada olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Olgun sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Ürün portföyümüzdeki artış, uzmanlık alanlarımızın genişlemesi ile CESA, ülkemizin 81 ilinde hizmet veren bir şirket olmakla yetinmeyip, 20’den fazla ülkede de çeşitli projelerle yer almaya devam ediyor. Her biri planlama, uygulama ve yönetim tecrübelerine sahip ekip arkadaşlarımızla yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Bünyemizde yer alan Unify, Honeywell, Avencom, Polycom, Gigaset, Jabra gibi çok sayıda marka ile iş dünyasına ürün ve çözümlerimizi sunuyoruz.” Dijital dönüşüm ile geleneksel ofis çözümlerinin nasıl mobilize olduğunu da gözler önüne seren etkinlik, CESA Bilişim Teknolojileri Satış ve Pazarlama Yöneticisi Ahsen Olgun’un moderatörlüğünde gerçekleşti. ‘’Adım Adım Zirveye’’ başlıklı sunumu ile şirketin daimi yükseliş vizyonunu vurgulayan Ahsen Olgun, ‘’Hedefimiz kesintisiz iletişim sağlamak’’ dedi ve ekledi: “Başarılarımıza her geçen yıl yeni başarılar ekledik. Bilişim sektörünün referans kaynağı olarak gösterilen Bilişim 500 Araştırması’nda yer aldık. Ciro açısından en büyük 500 bilişim şirketi değerlendirildi. Sistem Entegratörü Kategorisi’nde 53, Donanım Kategorisi’nde 47, Yazılım Kategorisi’nde is 65. sırada yer almayı başardık. 35. sırada yer aldığımız Hizmet Kategorisi ise hiç şüphesiz CESA olarak gurur duyduğumuz en önemli kategori oldu.’’ CESA’nın kuruluşundan bugüne kadar işbirliği yaptığı Unify hakkında bilgi vermek üzere sahneye çıkan CESA Satış Müdürü Hüseyin Tamirci de 170 yıllık bir deneyime sahip olan Unify’ın ‘’Master 3’’ seviyesinde en değerli iş ortakları arasında yer aldıklarını kaydetti. Polycom’dan Sorumlu CESA Satış ve Proje Mühendisi Gökhan Berber ise ‘’Polycom ile Ulaşım Maliyetlerinizi Azaltıyor, Mesafeleri Kısaltıyoruz’’ isimli sunumunda Polycom ile sınırların mesafelerin ne denli önemsiz hale geldiğini dile getirdi. Gigaset Türkiye Satış Müdürü Fuat Bozkurt da etkinliğe katıldı ve Gigaset’in

CESA Akıllı Bina Teknolojilerinden Sorumlu Satış ve Proje Mühendisi Can Uçarlar ise “Honeywell ile Daha Akıllı, Daha Sürdürülebilir Güvenli Bir Dünya’’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’nin birçok önemli projesinde yer alan Honeywell’in ‘Platinium Partner’ı olan CESA, zayıf akım ve bina teknolojileri alanında çok sayıda önemli projeye de adını yazdırdı. CESA sahip olduğu çok sayıda iş ortaklığının yanında ağ, iletişim ve altyapı konusundaki çalışmaları ile de öne çıkan firmalar arasında yer alıyor. CESA Kurumsal Satış Temsilcisi Emrah Aras, ‘Profesyonel Data ve Network Çözümleri’ alanında da önemli çalışmalara imza attıklarını kaydetti. CESA tarafından 2011 yılında kurulan Avencom’un Teknik Destek Yöneticisi Sezgin Erdoğan tarafından ise etkinlikte ‘’Avencom Telekom’un Sunduğu ‘Bi’ Dünya Fırsat’’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Erdoğan, Avencom’un, ses ve veri iletişimi konusunda duyulan ihtiyaçlara yanıt vermek üzere hayata geçirildiğini belirtti. Erdoğan, yenilikçi teknolojileri kendi organizasyonları kapsamında nasıl modellediklerini de anlattı.

İlkelerimizin temelinde müşteri memnuniyeti yatıyor CESA Kurucusu ve Genel Müdürü Cemil Olgun, etkinlik kapsamında sorularımızı yanıtladı: CESA’nın teknoloji ve hizmet yaklaşımları hakkında bilgi verebilir misiniz? CESA Bilişim Teknolojileri olarak 1993 yılından bu yana hizmet vermekteyiz. 25 yılı aşkın bir sürede edindiğimiz tecrübelerimizi, yaptığımız her yeni proje ile müşterilerimize sunan, sahada uygulayan, sürekli yeni gelişmeleri takip eden ve buna adapte olan bir firma olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘Hep en önde olma’ bizim en önemli ilkelerimizden bir tanesi ve bu ilkenin temelinde de müşteri memnuniyeti yatıyor. Bir ürün ya da çözümü sadece satarak bilişim sektöründe ayakta kalamazsınız. Devamında bu hizmeti sürdürmek, desteğini sağlamak ve sürekli müşteri memnuniyetini zirvede tutmak önemli. Tüm bu unsurların CESA’yı uzun yıllardır güçlenerek yükselten faktörler olduğunu düşünüyorum. Güzel bir etkinliğe imza attınız. Bu konuda neler söylersiniz? Uzun uğraşlar sonucunda böylesi bir etkinliğe imza attığımızı belirtmek isterim. İçeriklerin çok boyutlu, aydınlatıcı olması, çözümlerin uygulamalı olarak hayata geçirilmesi, katılımcıların eksiksiz olarak bilgilendirilmesi bizim için önemliydi. Bunu da başardığımıza inanıyorum. CESA Bilişim Teknolojileri’nin gelecek hedefleri hakkında da bilgi verebilir misiniz? CESA basamakları ağır ağır ancak emin adımlarla tırmanan bir firma. 1993 yılından bu yana her işimizde hakimiyeti ve tecrübeyi referans aldık. Sonucundan emin olmadığımız çalışmalara girmekten yana değiliz. Sanırım bu kararlılık ve emin olma dürtüsü de bizi bunca yıldır güçlü kılan faktörler arasında. Bizim için önemli bir diğer nokta ise hızla gelişen teknolojiye sürekli adapte olabilmek. Tüm ekibimizin yurtdışı ve yurtiçi eğitimlere tabi olmasını sağlayarak bunu başarabiliyoruz. Bizim için öncelikli konular arasında eğitim geliyor. Çünkü eğitimli insan kaynağı beraberinde müşteri memnuniyetini getiriyor. Gelecek yıllarda da bu yaklaşımla yolumuza emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.

advertorial

CESA Kurucusu ve Genel Müdürü Cemil Olgun


6

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

ULUSAL

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI DESTEKLERİ VAR, GENEL VE BÜTÜNCÜL BİR STRATEJİ İSE YOK

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu Cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber, hükümet 100 günlük icraat programlarını açıklıyor. Böylece, vaat edilen icraatlar ile gerçekleşenlerin izlenmesi için kamuoyuna olanak sağlıyor. Sivil toplumun

ve medyanın bu olanağı iyi değerlendirmesi gerekir. Biz burada, bilişim sektörü ve dijital dönüşüm ile ilgili ilk 100 günlük programdaki (http://bit.ly/2PtzJbL) ve ikinci 100 günlük programdaki (http://bit.ly/2AuKipL) vaatleri değerlendirdik. Buna devam edeceğiz. Geçtiğimiz ay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı üç destek programı açıkladı. Bunların ikisi 14 Ocak’ta açıklandı (http://bit.ly/2T4mMqJ). “Girişimciliği Geliştirme

Destek Programı” ile ilgili olarak bakan Mustafa Varank “Yeni girişimci programımızla hem geleneksel girişimcileri destekleyecek hem de imalat sektöründe faaliyet gösteren ileri teknoloji girişimcilerin yanında olacağız. Yani Girişimciliği Geliştirme Destek Programını yüksek teknolojiye uyarladık” dedi. Ayrıca, “İş Birliği Destek Programı” ile KOBİ’lerin büyük işletmelerle yapacağı iş birlikleri desteklenecek. 18 Ocak’ta açıklanan “KOSGEB Teknoyatırım Programı”

ile, Ar-Ge sonucu ortaya çıkan ürünlerin ticarileşmesi desteklenecek (http://bit. ly/2sETyn2). Bu destekler 13 Aralık’ta açıklanmış olan “II. 100 Günlük İcraat Programı”nda (http://bit.ly/2EzUcKq) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın STB34 (s. 35) eylemine giriyor. Fakat, bunların yararlı ve anlamlı olması için gerekli olan iki icraat gecikmiş durumda: İlk 100 Günlük İcraat Programına göre Kasım 2018’de tamamlanmış

olması gereken “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejisi 2019-2022” belgesi ve II. 100 Günlük Program’daki “STB-03: Yerlileştirme Ürün Programının hayata geçirilmesi, Ar-Ge, ÜrGe ve yatırım teşvik uygulamaları programı çerçevesinde bütüncül şekilde tanımlanması.” Bütüncül bir programdan ve stratejiden, ayrıca etki analizinden yoksun destekler, her zaman eleştiri konusu olmuştur. Bunların bir an önce tamamlanması gerekir.

KÜRESEL

2019’UN ÖNDE GELEN SİBER TEHDİTLERİ

MIT Technology Review dergisine göre 2019 yılının önde gelen beş siber tehdidi şöyle (http://bit. ly/2T6ML0P): (1) Yapay zeka (YZ) ile geliştirilen ve gerçeğinden ayırdedilmesi çok zor sahte videolar (deepfake), siber dolandırıcılık ve siyasi manipülasyon için kullanılabilecek. (2) Siber savunma için kullanılan YZ sistemleri, hackerların da sofistike YZ algoritmaları ile etkisiz hale getirebilecek. (3) Bir blok zincirine yerleştirilen akıllı sözleşmeler, yazılımlarında bir hata (bug) olması durumunda, bundan yararlanan hackerlar o sözleşmelere erişerek milyonlarca dolar değerinde kripto parayı ve özel bilgileri ele geçirebilecekler. (4) Şimdiki şifreleme sistemleri, yakın gelecekte kullanılabilecek kuantum bilgisayarlar ile kırılabilecek. Önümüzdeki yılın

problemi olmasa da örneğin bu yıl üretilen otomobiller ileride kuantum bilgisayarlar kullanılmaya başlayınca da yollarda olacağına göre, şimdiden onların şifreleme sistemlerinin geleceğe dayanıklı olması sağlanmalı. (5) Kişisel bilgisayarlar için kötücül yazılım geliştirenlerin yeni hedefi bulut bilişim olacak. Google, Amazon gibi dev kuruluşlar için daha az da olsa, küçük bulut bilişim şirketleri ciddi tehdit altında olabilecek. Yine MIT Technology Review dergisine göre, 2019 yılında YZ nedeniyle öne çıkacak altı tehdit şöyle (http://bit. ly/2DrwWMZ): (1) Sürücüsüz araba üretiminde artış ve inovasyonu engeller endişesiyle yeni güvenlik düzenlemelerinin yapılmaması sonucu, sürücüsüz kazalar çoğalabilecek. (2) Sosyal ağlarda ortaya çıkacak haber ve enformasyonu

etmeye kadar ciddi sorunlar yaratabilecek. (6) Kara kutu algoritmalardaki olası önyargılar, ciddi ayrımcılık sorunları yaratabilecek.

öngörebilen YZ algoritmalarını kullanan robot programlar (bot), dezenformasyon yayarak toplumun siyasi düşüncelerini manipüle edebilecek. (3) Google çalışanları, ABD Hava Kuvvetleri’ne sunulan YZ algoritmalarının ölümcül İHA’lar (drone) için kullanılabileceğini farkederek isyan edince, şirket projeden vaz geçti. ABD’de YZ’nin savaşçıl amaçla kullanılmasına karşı güçlü bir sivil toplum baskısı oluştuysa da Amazon

ve Microsoft dahil diğer şirketler bu konuda Google gibi duyarlı görünmüyor ve Pentagon YZ projelerine devam ediyor. (4) Telefonunuzun şifresini bile açabilecek yüz tanıma teknolojileri, mahremiyeti tamamen ortadan kaldırıp, yaygın bir gözetleme ortamı yaratabilecek. (5) Yukarıda da sözü edilen “deepfake,” yani gerçekten ayırdedilemez sahte videolar, ünlülerin sahte pornolarını yaymaktan, toplumu manipüle

Tüm bu tehditler karşısında ABD’de sivil toplum örgütleri ve akademisyenler sayesinde ciddi bir farkındalık yaratılmış durumda. Dolayısıyla, etkin bir mücadele veriliyor. Ülkemizde ise – özellikle magazinsel medyada – maalesef teknolojinin, YZ’nin tehditleri “şöyle olacak” gibi pasif kavramlarla tartışılıyor; sanki teknoloji, insan iradesi dışında kendi kendine birşeyler yapacakmış gibi. Teknolojinin, bizim istediğimiz gibi çalışması, teknolojinin keyfine değil, bizim sivil toplum örgütlerimizin ve akademisyenlerin bilinçli ve etkin çalışmalarına, kamuoyunu bilinçlendirmelerine bağlı. Zor, ama başka yolu da yok.

BİREYSEL

“1984”DE Mİ, YOKSA “CESUR YENİ DÜNYA”DA MI YAŞIYORUZ?

Gerek teknolojik gerekse siyasi gelişmeler sonucu, son yıllarda dünyada birçok insan bir distopyada yaşadığını düşünüyor. Ama, hangisi? Aldous Huxley’in 1932’de yazdığı “Cesur Yeni Dünya”da mı, yoksa George Orwell’in 1949’da yazdığı “1984”de mi? İlk yayımlandıkları zaman ve şimdilerde, ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde, bu iki kitabın en çok satanlar listesinde olması şaşırtıcı

olmamalı. Batı demokrasilerinde yaşayıp bu soruya yanıt arayan düşünürler, teknoloji dünyasındaki gelişmelerin etkisiyle, yakın zamana kadar “Cesur Yeni Dünya” yanıtını veriyordu. Örneğin, Rebecca MacKinnon’un 1912’de yayımlanan “Consent of the Networked – The Worldwide Struggle for Internet Freedom”

başlıklı önemli kitabında, ikna edici bir şekilde Huxley’in anlattığı dünyada yaşadığımız gösteriliyordu. Ama, o zamanlar batı demokrasilerinde Trump gibi özgürlüklere tahammülsüz, insan haklarını hiçe saymaya çalışan (bağımsız yargı sayesinde istediği gibi yapamasa da), yalan ve sahte haberlerle toplumu manipüle eden (saygın ve bağımsız medya sayesinde istediği kadar yapamasa da),

demokrasiyi hiçe saymaya çalışan otoriter (güçlü STK’lar sayesinde her istediğini yapamasa da) bir ülke yöneticisi yoktu. Financial Times’ın 20 Ocak Pazar ekinde çıkan ayrıntılı bir yazı (https://on.ft.com/2FEZF2W), önce Huxley ile Orwell’in kişilik ve niteliklerini karşılaştırıyor, sonra da iki kitabın paralel ve tezat kısımlarını özetliyor. En sonunda da, özellikle Trump

sonrasında, iki kitabın da en kötü yanlarının egemen olduğu bir dünyada yaşadığımız sonucuna varıyor. Yani iki yazar da hem başarılı hem de başarısız olmuş durumda. Başarılılar, çünkü gerçekleşebilecekleri çok önceden görebilmişler. Başarısızlar, çünkü kitaplarının toplumları olabilecekler karşısında uyaracağını ve distopik gelişmelerin engellenebileceğini umut etmişlerdi ama olmadı.


DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.

PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV

VIDEO WALL

İNTERAKTİF UYGULAMALAR

LED EKRAN

VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER

DİJİTAL MENU BOARD

TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00

40.000+ ekran yönetimi 21 ülkede hizmet


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

Teletıp ile hasta merkezli sağlık hizmetleri E-Sağlık uygulamalarının kullanımı hızla yaygınlaşıyor, Türkiye’nin ilk online hastanelerinden DrTurkey, Türkiye’nin yanı sıra bölgede de yaygınlaşma çalışmalarını sürdürüyor. Teknolojideki gelişmelerin en fazla etkilediği alandan bir tanesi de sağlık. İnsanların Ayhan Sevgi daha kolay sağlık hizmeti alabilmesi konusundaki çalışmalara her geçen gün yenileri ekleniyor. Bu konuda faaliyete geçen çalışmalardan bir tanesi de DrTurkey. Teletıp uygulaması üzerinden hizmet veren DoctorTurkey’in hedefinde ülkemiz vatandaşları kadar, diğer ülkelerin vatandaşları da var. DoctorTurkey Kurucusu ve CEO’su Dr.Bülent Göker, sorularımızı yanıtladı. Dijital dönüşümün sağlık alanına etkileri konusunda bilgi verebilir misiniz? Çok değil bundan sadece 10 yıl sonra araştırmalara göre sağlık hizmetinin yalnızca yüzde 10’unun hastanelerde, yalnızca yüzde 2’sinin doktor ofislerinde sunulduğu bir dünyada yaşıyor olacağız. Peki, nerede sunulacak bu sağlık hizmetleri derseniz; sağlık hizmetlerinin yüzde 67’si her yerde, yüzde 21’i evlerde sunuluyor olacak. Yapılan araştırmalar uzaktan sağlık hizmetleri kullanımının, özellikle görüntülü doktor görüşme hizmetlerinin dünya genelinde hızla yayıldığını gösterirken her geçen gün sağlık konusunda çok çeşitli uygulamalar ve dijital cihazlar hayatımıza girmeye devam ediyor. Sağlık hizmetinde varacağımız noktada, doktoru merkeze koyan mevcut sistemin yerine hastanın merkezde olduğu bir sistem yerleşecek. Hasta, sağlık hizmetini bir turizm hizmetini nasıl talep ediyor ve alıyorsa aynı şekilde alacak. Hasta, tedaviye ne zaman ulaşmak isterse o zaman ulaşacak, beğenmese geri verecek, talebini geri çekecek. Yani günümüzde hastaya dikte edilen sistem çok yakında değişerek daha çok hizmet odaklı bir hale gelecek. DoctorTurkey, bu noktada kendini nasıl konumlandırıyor? 2015 yılında faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin ilk Online Hastanesi DoctorTurkey,

kullanıcılar ile alanında uzman doktorları her ihtiyaç duyduklarında 7/24 ulaşabilecekleri bir platformda birleştiriyor. Böylece hastaların artık doktora muayene olmak için hastanelerde sıra bekleme, randevu için günlerce koşuşturma ve yüksek muayene ücretleri ödeme gibi sıkıntılara girmesine gerek kalmıyor. DoctorTurkey ile kullanıcılar diledikleri zaman diledikleri yerden hızlı, kolay ve uygun maliyetli bir şekilde binin üzerinde doktor, diyetisyen, psikolog ve diş hekiminden sağlık danışmanlık hizmeti alabiliyorlar. Hastayı ikinci plana atan geleneksel bakış açısının aksine, bizim hizmet anlayışımız hastaya değer veriyor ve onu merkeze koyuyor. Hasta daima haklıdır misyonuyla hareket ediyoruz. Bunu biraz açarsak, tüketici, hastadır, hizmeti alandır, üzerinde işlem yapılandır ve parayı da ödeyenken artık söz hakkı olan ve sistemi de yöneten olmalıdır. Peki, tüketici merkezde olunca sistem nasıl işliyor? Siz rahatsızlandığınızda yatağınızdan bile çıkmadan akıllı telefon ya da tabletinizden dilediğiniz anda sisteme giriş yapıyorsunuz. Öncelikle şikâyetlerinizle ilgili 2-3 dakika içerisinde soruları cevaplıyorsunuz. Karşınıza uygun doktorlar çıkıyor, bu doktorların özgeçmişlerini inceleyip hasta yorumlarına bakıyorsunuz. Seçtiğiniz doktorla dilediğiniz zamanda görüntülü görüşme ayarlıyorsunuz. Evinizde ve rahatsınız. Karşı tarafta doktor da rahat, tabletini açıyor ve size ayrılan sürenin tamamında sizinle ilgileniyor, önceden sisteme yüklediğiniz dosyalarınızı inceliyor ve size yardımcı oluyor. Doktorunuz gerekli gördüğü durumlarda sizden kan ve görüntüleme tetkikleri istiyor. Bunun için siz yine sistem üzerinden randevu alıyorsunuz ve isterseniz tetkikler için evinize gelinip sizden kan alınıyor. Sonuçlar çıktığında sisteme yüklenerek hasta ve doktora bildirim yapılıyor. Doktorunuzla tekrar görüşüyorsunuz ve reçeteniz online olarak yazılıp

DoctorTurkey Kurucusu ve CEO’su Dr.Bülent Göker eczanenize gönderiliyor. İlacınız da eczaneniz tarafından size iletiliyor. Her şeyin sizin, yani hastanın konforuna göre ayarlandığı bir dünyadan bahsediyoruz. Burada reçete online olarak yazıldığından mevcutta karşılaşılan yazım hataları ve yanlış ilaç yazılması gibi riskler de bertaraf edilmiş oluyor. Üstelik bu sistemde maliyet yarıdan daha az; yol masrafı, otopark ücreti gibi maliyetlerin yanı sıra zaman kaybı da yok. Burada akıllara gelen ilk soru, “doktor, yüz yüze muayene etmeden sağlıklı teşhis koyabilir mi” sorusu oluyor. Bu sorunun cevabını 10 yıllık gözlem ve milyonlarca hasta deneyimi sonrası Amerikan Tıp Birliği cevaplıyor: Hastalıkların yüzde 70’inin tıbbi bilgi alma amaçlı ve tetkik sonuçlarıyla değerlendirilebilir nitelikte olduğunu söylüyor. Amerikan Acil Tıp Birliği ise acile başvuran vakaların yüzde 50’sinin teletıp ile tedavi edilebilecek vakalar olduğunu belirtiyor. Türkiye’de hastalar ve doktorların DoctorTurkey’e yaklaşımı konusunda bilgi verebilir misiniz? 2015 yılında sağlıkta dijitalleşme hamlemizi başlattığımızda hem sağlık profesyonellerine hem de hastanelere sistemimiz çok farklı geldi. En tanınmış sağlık yöneticileri ve en modern hastanelerin bile teletıp nedir bilmediklerini gördük. Ve bu sistemi ve faydalarını öncelikle doktorlara anlatmayı, sonrasında da toplumu bilgilendirmeyi üzerimize

düşen bir görev olarak kabul ettik ve her fırsatta dile getirdik. Neyse ki Türkiye’nin dijital dönüşümünü sağlamak için çalışan ve bu alanda yatırımlar yapan Türk Telekom, bizim yapmaya çalıştığımız şeyi gördü ve TT Ventures ile bir ortaklık gerçekleştirdik. İlkleri yapmak hep bize nasip oluyor: Türkiye’de bir ilk olan DoctorTurkey, TT Ventures’un yatırım yaptığı ilk girişim olarak tarihe geçti. DoctorTurkey ve benzeri uygulamaların yaygınlaşabilmesi için regülasyonlara ihtiyaç var mı? Sağlık sektörünün dijitalleşmesi, hastalara olduğu kadar devletlere ve sektöre de zaman, maliyet ve iş gücü tasarrufu olarak fayda sağlıyor. Günümüzde birçok ülke ve kuruluş online sağlık hizmetlerine yatırım yapıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan 84 ülkede, online reçete yazılımı dahil uzaktan sağlık hizmetleri 2010 yılından beri tamamen yasal olarak uygulanmakta. ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri e-sağlık uygulamalarının en yaygın kullanıldığı ülkeler arasında başı çekiyor. 2000 senesinde Sağlık Turizmini Türkiye’de başlattığımızda ve yurtdışından yabancı sigorta şirketlerinin maliyetleri ödedikleri planlı cerrahi ve diğer tedavileri ülkemize getirmeye başladığımızda da insanlar çok şaşırmışlardı. Neticede 15 yıllık sağlık turizmi çalışmalarımız ülkemize örnek

oldu, daha Sağlık Turizmi nedir bilinmeyen yıllarda 200 milyon Euro değerinde müşteri transferi yaptık. Şimdi de teletıbbı ülkemizde yaygınlaştırmaya çalışıyoruz ve süreçler benzer şekilde işliyor. Yönetmelik çıktığı anda ülkemiz 40 milyar dolarlık bir pastadan pay almaya başlayacak. Ülke olarak sağlık hizmetlerine ulaşımı kolaylaştırmak, teknolojiden yararlanmak, sağlık harcamalarını azaltmak, hastanelerde bekleme sürelerini azaltmak, acillerdeki yığılmaları önlemek istiyoruz. Yurtdışına açılım konusunda ne tür çalışmalarınız var? DoctorTurkey yurtdışına açılalı 2 sene oluyor. İlk önce İngiltere’de işbirliğine gittik, bu yıl da Fransa yatırımımızı tamamladık. Bu ülkelerde binlerce doktor sistemimizi kullanmaya başladı bile, biz de işletme ortaklığı ve lisans veriyoruz. Online sağlık sektörü pazar büyüklüğü 2024 yılında 81 milyar dolara ulaşacağı hesaplanan bir hizmetten bahsediyoruz. Bizim sıkıntımız sektörde ilk olmanın verdiği bir zorluk olarak ülkemizde uzaktan sağlık hizmetleri için gerekli yönetmeliklerin olmayışıydı. Örneğin bizden sonra kurulan İsveçli rakibimiz 2 yılda 200 milyon dolar pazar değerine ulaştı. Ülkemizde çok yakında yürürlüğe girecek teletıp yönetmeliği ile önümüzdeki regülatif engeller de ortadan kalkacak ve DoctorTurkey kısa sürede uluslararası düzeyde büyüyerek hatırı sayılır bir pazar değerine ulaşacak ve ülkemizin ismini taşıyan dünya çapında bir marka olarak ülkemize değer katmayı sürdürecek. Amacımız DoctorTurkey olarak öncelikle yurtdışında yaşayan 6,5 milyon vatandaşımızın sağlıkta ilk uğrayacağı kurum olmak ve kendilerine evlerinde Türk doktorları tarafından sağlık hizmet sunmak. Devamında ise hedefimiz, kendi hinterlandımızda sağlıkta yetişmiş güvenilir uzmanlara ulaşamayan tüketicilere yani 500 milyon nüfusa ulaşmak.


Seçkin ve Kurumsal Müşterilerin Tercihi VBT Bilgi Teknolojileri  E-Dönüşüm Uygulamaları

 Kamu Uygulamaları

VBT E-Fatura VBT E-Defter VBT E-Arşiv Faturası VBT E-Bilet VBT E-Fatura Mobil

Mainview - DB2 & IMS Tools ITSM Remedy - Service Management Control M - Workload Automation TrueSight - System Monitoring TrueSight - System Automation ADDM - Discovery Cloud Management

VBT E-İhracat VBT E-İrsaliye VBT E-Mutabakat VBT E-Saklama

VBT AppCity - Belediye Yönetim Uygulaması VBT AppUtility - Su - Doğalgaz ABYS Uygulaması VBT AppMobil - Belediye Mobil Uygulaması VBT AppGIS - Coğrafi Sistemler Uygulaması VBT AppEBYS - Elektronik Belge Yönetim Sistemi VBT Kamu Banka Ödemeleri ve Entegrasyonları VBT ALO 153 ve ALO 185 Uygulamaları VBT AppBPM - Belediye Süreç Yönetimi

JConvert - Nat2Java : Adabas / Natural’dan Java’ya Dönüştürme Aracı

 Uygulama Modernizasyonu

 Ticari Uygulamalar

 Dış Kaynak (Outsource)

DB2 - Database Management Guardium - Data Protection & Privacy Optim - Test Data Management CDC - Data Replication WAS - WebSphere Application Server zSecure OpenPages GRC

JENNIFER APM : Application Performance Monitoring

JConvert - Cobol2Java : COBOL’dan Java’ya Dönüştürme Aracı

BMC Software

Jennifer

VBT VizyonİK - İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi VBT Auto3S - Oto Bayi Satış Sistemi VBT Oto Yan Sanayi Üretim Uygulamaları VBT WorkForce - Mobil PDKS VBT İşçi Sağlığı ve Güvenliği Uygulaması VBT DSS - Bayi Satış ve Yönetim Uygulaması VBT Zinsura - Sigorta Yönetim Uygulaması VBT ATM Nakit Yönetim Uygulaması

Visual Cobol - Modern Cobol Mainframe Modernisation NETIQ Identity and Access Manager ( IGA ) ChangeMan ZMF - Mainframe Change Management MICRO FOCUS Borland Silk Portfolio - Testing Tool set Reflection ZFE HTML5 Terminal Emulation

Servis Masası, Monitoring, SAP Uzmanları Operasyon ekipleri Mainframe-Linux Sistem uzmanlığı Mainframe Destek Cobol Ekibi DB2 Desteği

Konusunda uzman ve tecrübeli kadromuz ile kurumunuzun ihtiyaç duyabileceği danışmanlık ve eğitim hizmetlerini sunmaktayız.

 Danışmanlık & Eğitim

Sizleri de Bu Dijital Dönüşüme Davet Ediyor

info@vbt.com.tr

444 2476

vbt.com.tr


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

Perakende sektörü, BT altyapısı ile KVKK’ya tam uyum peşinde ayırt edici özellikler ve kişisel veriler gibi ayrıştırıcı veriler olduğuna işaret etti.

ANET Yazılım Müdürü Dr. Ertuğrul Akbaş

ITRetail Grubu ve BThaber işbirliği ile düzenlenen, ‘KVKK ve Güvenlik Toplantısı’ perakende sektörü temsilcilerini, BT şirketlerinden üst düzey yöneticiler ve hukukçularla buluşturdu. Etkinlik, 22 Ocak'ta Wyndham Grand Levent İstanbul'da yapıldı.

ITRetail Yönetim Kurulu Başkanı ve Olgar Şirketler Grubu Bilgi Teknolojileri Müdürü Çağlar Yılmaz “Bu üçüncü büyük buluşma, aynı zamanda İstanbul’da düzenlenen ilk etkinlik” bilgisini vererek açılışı yapan ITRetail Yönetim Kurulu Başkanı ve Olgar Şirketler Grubu Bilgi Teknolojileri Müdürü Çağlar Yılmaz'ın ardından, ilk sunumu 'Uygulama Açısından KVKK' konuşması ile Atlas Legal Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Av. Engin Aslan yaptı.

Av. Engin Aslan Her türlü bilginin kişisel veri olabileceğinin altını çizen Av. Engin Aslan, “Esas yükümlülük müşteriyi aydınlatmak” dedi. Müşterinin açık rızasının gerekliliğine işaret ederek,

kanunun da bu noktada son derece açık olduğunu belirten Av. Engin Aslan, şöyle devam etti: “Sıkıntılı taraf ise müşteri profilleme. Yani tutulan futbol takımı gibi özel veriler için rıza sormanız, bu bilgileri ne için istediğinizi belirtebilmeniz lazım. Bu durumda, mal veya hizmet satışı yoksa, tüm kişisel veriler için rıza almak gerek. Dijital platformda veri ve onay için izin mekanizması önemli bir avantaj.” Çalışanlarınızın farkındalığını geliştirin 'ETK ve KVKK Uyumlu Elektronik İzin Almak' başlıklı sunumuyla Figensoft Genel Müdürü İsmail Bayraktar, kurumsal bazda Türkiye’de ve küresel bazda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. ETK’nın 2014 yılında gündeme geldiğini, herkesi bir telaşın aldığını, bizzat yönetmeliğin hazırlanmasında da görev aldıklarını vurgulayan İsmail Bayraktar, şöyle devam etti: “İzinli veri tabanı yönetimi geliştirdik. E-posta gönderimi yapacaksanız, biz size ‘sadece izinli olanlara gönderim’ yapacağımızın garantisini veriyor, gözden kaçan bir bilgi olursa cezayı üstleniyoruz. Yani sözleşmemizde biz de ETK uyum garantisini veriyoruz. ETK ile masaj göndermeden, elektronik ortamda iletişim kurmadan önce izin alma şartı gerekiyor. KVKK ise açık rızaya ve aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmeye önem veriyor. Logları tutarken, maksimum veriyi tutmaya önem veriyoruz. Böylece olası bir sorun halinde tüm kanıtlara sahip oluyoruz. Figensoft olarak çözümümüz olan izinizin.com; birçok yükümlülüğü yerine getiriyor.”

Tech Data Ağ ve Güvenlik Teknik Müdürü Gökhan Sandalcı

Trend Micro Bölgesel Satış Müdürü Emirhan Aşçı Trend Micro Bölgesel Satış Müdürü Emirhan Aşçı, 'Şifreleme ve Antivirüs' başlıklı sunumuyla, KVKK başlığında uyumun güvenlik adına getirdiği yenilikleri katılımcılarla paylaştı. KVKK ile bir veri sorumlusu seçilmesinin önemine işaret eden Emirhan Aşçı, “Bu kişi; kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesinin önlenmesi, kişisel veriye hukuka aykırı erişimin önlenmesi ve kişisel verilerin muhafazasının sağlanmasından sorumlu” bilgisini verdi.

Tech Data Ağ ve Güvenlik Teknik Müdürü Gökhan Sandalcı, 'Tech Data KVKK Portföyü ve Citrix Perakende Sektörü Çözümlerine Bakış' sunumuyla günün ilk yarısında son sunumu katılımcılarla paylaştı. KVKK başlığında danışmanlıkla teknik destek sunduklarını, distribütörü oldukları 26 markanın 11 tanesinin bilfiil KVKK detaylarını karşıladığını ifade etti.

Micro Focus Bilgi Yönetimi ve Yönetişim Satış Lideri Cumhur Keleş

Vitel Özel Müşteriler Satış Müdürü Fuat Yılmaz Verilerle amaçlarınızın neler olduğunu bilin! Vitel Özel Müşteriler Satış Müdürü Fuat Yılmaz, 'ManageEngine KVKK süreçlerinizde nasıl yardımcı olabilir?' sunumuyla önce Vitel’i tanıtarak, temsil ettikleri uygulama ve yazılımların perakende sektöründe sunduğu faydaları anlattı. Kişisel verilerde TC kimlik bilgilerinden daha önemlisinin özel tekil kişisel bilgiler, bireysel

Müşteriyi değil, onun verisini koruma odaklı bir kanun! Micro Focus Bilgi Yönetimi ve Yönetişim Satış Lideri Cumhur Keleş, 'Uçtan Uca Veri Gizliliği UyumluluğuKVKK' sunumuyla yaptı. Teknik gereklilikler ışığında veriyi nasıl silmek ve bu konuda kimileri bilgilendirmek gerektiğine odaklanan Cumhur Keleş, “Talebi olan müşteriye 30 gün içinde geri dönüş yapmak gerekiyor. 3 ay içinde de veriyi silme aksiyonu alıp, en az 3 yıl log’unu tutmanız lazım. 6 ayı geçmeyecek şekilde veri silme talebini yerine getirmek zorundasınız” dedi.

Sızma testlerini es geçmemek gerek ANET Yazılım Müdürü Dr. Ertuğrul Akbaş, 'SIEM ve KVKK Teknik Tedbirlerinin ANET SureLog SIEM ile Uygulanması' sunumu ile geliştirdikleri uygulama ve bunu dünyanın farklı noktalarında geliştirilmesi odaklı çalışmaları hakkında bilgiler verdi. SIEM çözümü ile erişim kontrolü, yetki kontrolü ve log’ların tutulmasını sağladıklarını belirten Dr. Ertuğrul Akbaş, “Ne kadar log olacağı, sistemin ne kadar yetkin olması gerektiği sorusuna yanıt verebilmek önemli. SIEM yapısını farklı kılan çok önemli adımlar var” eklemesini yaptı. Tetra Bilişim Siber Güvenlik Uzmanı Geylani Gani ise 'Sızma Testleri Neden Gerekli?' sorusuna yanıtları paylaştığı sunumunda şu bilgileri verdi: “Sızma testi ile sizi tanımayan bir göz lazım. Sızma testini yılda en az iki kez yapmaya, karşılığında bir rapor sunarak düzeltmelerimizi yapmaya odaklanıyoruz. Sızma testi yaptırmak kritik önemde. Ayrıca ISO27001’e tabi olan kurumlarda yılda bir defa sızma testi yaptırılması zorunlu.” 'IBM IAM Kimlik ve Erişim Yönetimi' sunumu ile Tech Data IBM Teknik Danışmanı Bahadır Özgüven, etkinliğin son konuşmasına imza attı. Yapısal olan ve olmayan verilerle uygulama içeriğinin öneminin arttığı bu süreçte Bahadır Özgüven, şu yorumları yaptı: “KVKK öncesinde de düşünmeniz gereken sorular var: Kişisel veriler nerede saklanıyor ve bu verilere kimler, hangi amaçla erişiyor? Bu nedenle kimlik ve erişim yönetimi, ‘doğru kapıyı açmak için doğru kişiye doğru anahtarı vermek’ demek. Kimlik ve erişim yönetimi IAM, kurumlara zaman kazandırıyor, yardım masası maliyetlerini azaltıyor.”


28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019 www.bthaber.com.tr

Güvenlik Aileleri Devri

Risklere Karşı Entegre ve Çözüm Odaklı

DOSYA:

BThaber

Ayhan Sevgi

Maksimum güvenlik, birlikten doğar! Bireysel ve kurumsal hayatta teknoloji kullanım alan ve araçlarının gelişimi, kaçınılmaz olarak risklere de çeşitlilik katıyor. Siber güvenlik başlığında tek birimde tek çözümle ilerleme devri bu nedenle bir süre önce tarih oldu. Artık rekabetin yanında işbirliğini de yürüten, entegrasyon yetkinlikleri ile tercih edilen güvenlik çözümleri öne çıkarken, bu entegrasyon yetkinliği temelde danışmanlık becerisi ile güç kazanıyor. Çünkü her sektörde her ölçekte şirket, her ülkede her kamu kurum ve kuruluşunun karşı karşıya olduğu ortak bir ‘risk’ tanımına karşılık, bu tanım her başlıkta farklı

bir tehdit ve doğal olarak ihtiyaca uygun bir güvenlik mimarisi inşasını gerekli kılıyor. Dosyamızda da göreceğiniz gibi, güvenlik sektörü şirketleri işbirliği ile gelişen yeni dönem rekabet gerçeğinin bilincinde. Asıl önemli olan, bu şirketlerin çabalarının da yoğunlaştığı konu ise yüzde 100 güvenliğin tatlı bir hayal olduğunu kabul ettirmek, 7/24 en güncel güvenlik kalkanı ile hazır ve nazır olmak, ‘bana bir şey olmaz ki!’ kolaycılığının yerine seviyeli bir paranoyanın almasını sağlamak. Çünkü haklayıcılar çok kalabalık, çok hızlı ve niyetleri türlü türlü…

Dosya Sponsoru Siber Güvenlik

10.Yıl


12 DOSYA

BThaber

Risklere Karşı Entegre ve Çözüm Odaklı Güvenlik Aileleri Devri

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

TÜM ANADOLU’DA HER ÖLÇEK İÇİN EN KAPSAMLI GÜVENLİK NOKTASI

Barikat Satış Direktörü Recep Ulutaş Dijital dönüşüm süreçlerinin merkezinde veri bulunmakta. Bilgi güvenliğinin temel ilkeleri olan gizlilik, bütünlük ve erişebilirlik ilkelerinin yerine getirilebilmesi ise veri güvenliği açısından birincil öncelik. Barikat Satış Direktörü Recep Ulutaş da hatırlatmadan geçmedi: “Sadece teknoloji yatırımı yapmak, güvenlik gereksinimlerini tam manasıyla yerine getirdiğimiz anlamına gelmez. İnsan-süreçteknoloji ekseninde bütüncül bir yaklaşım şart.” Bilişim teknolojileri vazgeçilemez bir parçamız olduğu için güvenlik kavramı da önemli bir husus haline geldi. “Bu konudaki gereksinimler ülkemizde ve dünyada mevzuatlar, standartlar ve diğer güvenlik çalışmaları ile vurgulanıp, zorunlu hale getirilmekte. Kurumsal ve Sektörel Kurulum ve Yönetim Rehberi ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ise en temel örnek” bilgisini paylaşan Ulutaş, KOBİ odaklı önemli bir gerekliliği şöyle açıkladı: “Güncel siber saldırıların hedefi büyük ölçekli kurum ve kuruluşlar gibi gözükürken, KOBİ’lere yönelik siber saldırılarda da son yıllarda artış gözükmekte ve bu siber saldırılara bu tip işletmeler hazırlıksız yakalanmakta. BT sistem ve teknolojilerine muhtaç olan bu işletmeler, sadece altyapılarının devamlılığını göz önünde bulundurmakta, güvenlik bakış açısını ihmal etmekte. Görevi sadece siber

güvenliğin sağlanması olan ve Siber Güvenlik Operasyon Merkezi (SGOM) organizasyonları kurulmadığından, KOBİ’lerin büyük bir kısmı geçen yıllarda birçok siber saldırıya maruz kaldı. Yapılan araştırmalara göre; saldırılara maruz kalan kurum ve kuruluşlar, bünyelerindeki güvenlik seviyesinin yeterli olduğunu düşünmekte. Biz de Anadolu Direktörlüğü olarak taşrada yer alan KOBİ’lere ulaşıp, siber güvenlik çözümlerimizi anlatarak bu konuda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Barikat olarak çözümlerimizi, en basite indirgediğimiz insan-süreçteknoloji ekseninde sunmayı hedefliyoruz. Sadece teknoloji temini ile organizasyonların güvenliği tam anlamı ile idame edemeyeceğini vurgulayarak danışmanlık, gelişmiş teknik destek hizmetleri, siber güvenlik eğitimleri, siber güvenlik işgücü gibi birçok kategoride güvenlik çözümlerini sunuyoruz.” Siber güvenlik bilinci tüm Türkiye’ye yayılıyor 2018 yılı başı itibarı ile Barikat, tüm Türkiye’ye açılma kararı alarak, Türkiye Anadolu Direktörlüğü’nü kurdu ve Türkiye’nin en ücra noktalarına Hizmet departmanları ile teknoloji uzmanlıklarının yanı sıra teknoloji ve ürün bağımsız metodolojik çözümlerini götürme kararı aldı. Anadolu direktörlüğü olarak, tüm Türkiye’de öncelikle üniversiteler, belediyeler, hastaneler ve irili ufaklı tüm özel sektör

işletmelerine ulaşmak, bütün bireysel ve kurumsal müşterilere bilişim güvenliği, özellikle de siber güvenlik kategorisindeki çözümleri sunmak hedefleniyor. “Firmamızın 10’uncu yılında kurulmuş olan direktörlüğümüz, ülkemizin her bir noktasında siber güvenliğin tesis edilmesi ile ilgili çaba sarf etmekte” bilgisini veren Recep Ulutaş, detayları şöyle anlattı: “2018 ikinci çeyreği itibarı ile aktif olarak faaliyete geçen direktörlüğümüz, son 6 ay içinde yaklaşık 25 farklı ilde 30 farklı noktada penetrasyon testleri, ISO 27001 Danışmanlık Hizmetleri, yerinde güvenlik servis hizmetleri ve siber güvenlik eğitim projeleri gerçekleştirdi. Özellikle Siber Güvenlik Eğitimleri tarafında faaliyet gösteren Barikat Akademi ile kurum ve kuruluşların siber güvenlik işgücünü oluşturmak ve geliştirmek amacıyla rol ve iş bazlı eğitim hizmetlerini müşterilerimize anlatmaktayız. Çünkü siber güvenlik alanında önümüzdeki 5 yıl boyunca dünyada yaklaşık 3 milyon personel ihtiyacı öngörülmekte. Biz de ülkemizde bu alandaki eksikliği tamamlayabilmek adına birçok ildeki üniversitelerin kariyer günlerine katılım sağlayarak, ilgili bölümlerin son sınıf öğrencilerine ulaştık. Eğitimlerini Barikat Akademi’de tamamlayan öğrenciler arasında başarılı olanları şirketimizin birimlerinde istihdam ettik ve etmeye devam edeceğiz. Firmamızın temsil ettiği global üreticiler ile Türkiye’nin her bir noktasında yer alan kurum ve kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda ürün ve çözümler oluşturdu. Özellikle üniversiteler ve belediyeler özelinde Yönetilen Güvenlik Servisleri (YGS) paketleri oluşturuldu. Müşterilerimizin kullandığı marka bağımsız güvenlik alanındaki teknoloji ürünleri ne olursa olsun; Barikat YGS paketleri sayesinde yetkin insan kaynağı ile kurulan ve işletilen güvenlik teknolojilerinin en etkin şekilde kullanılması sağlanmakta, başlangıç yatırım maliyetleri düşmekte, çalışmalar kayıt altına alınmakta, güncel tehdit ve zafiyetlere en kısa sürede önlem alınarak kurumun güvenlik seviyesi kabul edilebilir seviyede tutulmakta, siber güvenlik uzmanları tarafından sürekli iyileştirmeler ile güvenlik seviyesi artırılmakta.” Merkezi Gözlem Hizmeti, 7/24 işbaşında Barikat; Milli Savunma Bakanlığı tarafından verilmiş Milli Gizli Tesis ve NATO Gizli Tesis Güvenlik belgelerine sahip. Kritik kurumlara yaptığı

projelerde görevlendirmek üzere Milli Savunma Bakanlığı tarafından verilmiş Şahıs Güvenlik Belgesi’ne sahip personelini kullanmakta. Ayrıca Barikat, ISO 9001:2008 ve ISO 27001:2005 kalite belgeleri ile TSE’nin A sınıfı Sızma Testi belgesine sahip. “Barikat ailemiz; bilgi güvenliği uzmanları, danışmanlar, analistler, test ve uyumluluk uzmanları, idari ve yönetim kadrosu olarak 2019 itibarı ile 160 kişilik kadroyla, kurum ve kuruluşlara siber güvenlik alanında hizmet vermekte” vurgusunu yapan Recep Ulutaş, “Kuruluşumuzdan bu yana “Doğru Çözümler Üretir” sloganı ile bir telefon kadar müşterilerimizin yakınındayız” dedi. Ulusal çapta siber güvenlik regülasyonlarının belirlenmesinde de önemli görevler üstlenen Barikat, kamu ve enerji sektörü özelinde çok geniş bir bilgi birikimi ve iş tecrübesine sahip. TSE’nin A sınıfı Sızma Testi Test firması olan Barikat, penetrasyon metodolojisindeki aktif rolüyle Türkiye genelinde önemli çalışmalara imza attı. “Ülkemizin siber güvenlik stratejisinin belirlenmesinde ve siber güvenliğin tesis edilmesinde aktif rol oynamak en büyük idealimiz” diyen Recep Ulutaş, şöyle devam etti: “Sağlık kuruluşlarında ve üniversitelerde KVKK kapsamında yapılan etkinlikler farkındalığı arttırdı, fakat geçtiğimiz yıl yeterli bütçelerin ayrılmadığı görülmekte. Diğer bir konu, 7/24 güvenlik izleme operasyonun kurumlarda tesis edilmemesinden dolayı, siber güvenlik ihlallerinin de tespit edilememesi. Kurumlar nasıl ki fiziksel güvenlik için 7/24 güvenlik altyapılarını tesis etmiş durumdalarsa, aynı şekilde 7/24 siber güvenlik operasyon merkezini de kurmak ve işletmek zorunda. Ancak, kurumların Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’ni kendi yerleşkelerinde kurmaları ve işletmeleri, maliyet ve insan kaynağı anlamında sürdürülebilir gözükmemekte. Barikat, bu alanda Merkezi Gözlem Hizmeti sunmakta. Barikat Merkezi Gözlem Hizmeti; kritik bilgi sistem varlıklarının performans, erişilebilirlik, hata, etki alanı sağlık ve güvenlik göstergelerini, Barikat güvenlik analistleri vasıtasıyla 7/24 gözlemleyen, önceden belirlenmiş servis seviyesi anlaşmalarına uygun olarak raporlayan, hızlı ve etkili müdahale edilmesini amaçlayan bir gözlem, analiz ve raporlama hizmeti. Kurumların bu alanda ihtiyaç duyduğu hizmeti, uygun maliyette ve profesyonel bir ekiple 7/24 sunuyoruz.”

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


İŞ SÜREÇLERİNİZİ

E-FLOW BPM İLE

KOLAYCA YÖNETEBİLİRSİNİZ!


14 DOSYA

BThaber

Risklere Karşı Entegre ve Çözüm Odaklı Güvenlik Aileleri Devri

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

YÖNETİCİLERİN GÜNDEMİNDE HER ZAMANKİ GİBİ İLK SIRADA Güvenlik operasyonları bir şirketin hem bugününü hem geleceğini korumak ve garanti altına almak için temel bileşen. İşNet Genel Müdürü Mehmet Fahri Can’a göre, bir şirketin dijital dünyadaki varlığını sürdürebilmesi için, siber güvenlik noktasında yapacağı yatırımları şu sırayla belirlemesi gerekir: İç motivasyon ve dış motivasyon. İç motivasyon; şirket organizasyonunun yapısı, çalışma prensipleri ve çalışanlarının bu konudaki farkındalığı ve yaklaşımından oluşurken, dış motivasyon ise bulunduğu sektörün fırsatları, rekabet ortamı, itibar ve tehditleri gibi şirketten bağımsız değişkenler. Bununla birlikte

yatırımların maliyeti, yönetimi, sürekliliği ve şirkete olan maddi, manevi katkısı da ayrı öneme sahip. Bu noktada, hem kendi kaynakları hem sahip oldukları iş ortaklıkları ile şirketlerin güvenlik yatırımlarını doğru şekilde yapmasına olanak sağladıklarını vurgulayan Mehmet Fahri Can, “Yönetimsel ve mimari danışmanlıklar ile şirketlerin dijital dünyadaki varlıklarını sürdürmesi ve itibarlarını korumasında rehberlik esas” dedi. Rekabetin doğru yapılması hem şirketlere hem müşterilere her alanda pozitif katkı sağlar. Doğru rekabet, sektörel kalitenin oluşması ve korunmasının da

garantörü. “Bu bağlamda gerçekleştirilen işbirlikleri, hem ülkemizin hem güvenlik ekosisteminin hem şirketlerin olgunluğunun artmasında ve kalitenin yükselmesinde önemli rol oynar” vurgusunu yapan Mehmet Fahri Can, şöyle devam etti: “Yöneticilerin ajandasında ilk sıralarda yer edinecek siber güvenlik ve buna yapılacak yatırımlar, ülkemizin milli güvenliğinde ve gelecekteki itibarında proaktif şekilde kilit faktör olacak. Dijitalleşme, sağladığı faydalara ek olarak, bazı sorunları da tetiklemekte. Şimdiye kadar teknoloji boyutuyla değerlendirilen sorunların psikolojik ve sosyolojik boyutları

daha belirgin hale gelecek. Siber güvenlik dünyasında ise öncelik; her zamanki gibi insan ve organizasyon olmalı. Şirket yönetimlerinin bu konularda üstleneceği liderlik ile önce kendi çalışanlarının ve organizasyonunun ihtiyaçlarını güvenlik açısından doğru belirlemesi, karşılaması ve sürdürülebilir hale getirmesi mecburiyet. Karmaşıklaşan dijital varlıkların korunmasında doğru süreç, altyapı ve yöntemleri sağlayan iş ortağının seçimi hayati önemde. Böylelikle şirketler, odağını ve kaynaklarını doğru öncelikle yönetirken güvenlik tehditleri ile mücadelede kaliteli işbirlikleri oluşturur.”

FARKLI CİHAZLARLA UYUM VE İLETİŞİM BİR GEREKLİLİK Günümüzde bir Güvenlik Operasyon Merkezi’nde farklı üreticilere ait, farklı çözümler üreten cihazları ortak bir platformda konuşturulmasına ve güvenlik operasyonlarının bu merkezi platform üzerinden yürütülmesine ihtiyaç var. “ATAR’ın doğuşu aslında tam da bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor” bilgisini veren Atar Labs CEO’su Burak Dayıoğlu, şu detayları paylaştı: “Üretici ve teknolojiden bağımsız olarak ATAR, bir güvenlik operasyon merkezinde, farklı alarm kaynağı ve istihbarat merkezlerinden gelen uyarılara ürünler arasında geçiş yapmaya gerek kalmadan, tek bir ekrandan müdahale edilmesini sağlayan bir yapıda çalışıyor. ATAR’ın farklı güvenlik cihazlarını orkestre edebilme yeteneğine otomasyon özelliği de eklenince, önceden tanımlanmış senaryolarla

benzer vakalar otomatik olarak yanıtlanabiliyor. ATAR kullanımı ile vaka yanıtlama hızı birkaç saatten birkaç saniyeye iniyor ve güvenlik operasyon merkezleri ihtiyaç duydukları hız ve çevikliği kazanabiliyor.” Hem yeni bir yatırım yaparken hem de herhangi bir dijital dönüşüm hamlesi gerçekleşirken siber güvenliğin hala ilk sıralarda olmadığı görülüyor. Bu eleştiriyi yapan Burak Dayıoğlu’na göre, oysa yatırımlar ve dönüşümler sırasında BT sistemleri ile entegre olacak siber güvenlik planlaması yapmak gerek. Bir kurum, mevcut sistemlerinde değişikliğe giderken hangi yeni teknolojiyi dahil ediyorsa, bunun getireceği siber riskler için de önlemlerini planlamalı. Risklerin çeşitliliği her geçen gün artarken, siber

güvenlik şirketleri arasındaki işbirliği ise öncelikli olarak farklı risklere karşı daha erken önlem alabilme yeteneği kazandırıyor. Güvenlik çözümü sunan şirketler arasındaki bilgi paylaşımı, artan tehditlere karşı proaktif şekilde önlem almaya yardımcı oluyor. “ATAR, bu konuda çözüm sunan markalardan bağımsız olarak 50’den fazla üreticinin sayısı 110’u geçen ürünü ile entegre olma yeteneğine sahip” vurgusunu yapan Burak Dayıoğlu, şu bilgileri verdi: “Güvenlik risklerinin her yıl olduğu gibi çeşitlenip artmaya devam edeceği bir gerçek. Özellikle kamu kurumları ve büyük ticari kuruluşlara yapılan koordineli atakların daha da artacağını ve zarar verme hırsının katlanarak büyüyeceği görülüyor. Kritik kurumlar, parmak izlerimiz dahil pek çok kişisel veriyi barındıranlar da hedef. Siber

saldırganlar bu verilere ulaşmak için yeni yöntemler geliştiriyor ve başarılı olabilecekleri tek bir saldırıyla binlerce kişisel veriyi ele geçirebiliyor. Yapay zekalı sistemlere yönelik saldırılar da öngörülüyor. Burada kritik konu, büyük çaplı saldırılar başlamadan önce gerekli hazırlıkları tamamlayabilmek. Sektördeki hemen her siber güvenlik şirketi bu konuda müşterilerini bilinçlendirmek için çaba sarf etmekte. Bu çözümler arasında SOAR (Security Orchestration, Automation and Response Platform) platformları işletmelerin en büyük yardımcıları arasında. ATAR Labs tarafından yerli bir çözüm olarak geliştirilen bu platformla tekrarlayan aktiviteler otomatik olarak, herhangi bir insan müdahalesine gerek bırakmaksızın önlenebiliyor, ilgili analistlerin daha verimli çalışması sağlanıyor.”

‘İNSAN RİSK SKORLAMASI’ ÖNEM KAZANACAK Günümüzün gelişmiş siber tehditlerine karşı başarılı bir savunma yapabilmek için siber saldırıların her aşamasında, zararlı yazılımların sistemlere girebileceği her kanalda birbirleriyle tam olarak entegre olabilen, elde ettiği bilgiler ile birbirlerini besleyebilen, makine öğrenmesi ve yapay zeka gibi teknolojiler sayesinde tehditlere otomatik olarak karşı koyabilen çözümlerin kullanılması gerekiyor. “Sürekli artırdığımız ArGe yatırımlarımız ve satın almalarla saldırı sürecinin her adımında savunma yapan, atak vektörlerinin görünürlüğünü artıran ve zararlı yazılımları ortaya çıktığı yerde bloke ederek durdurabilen çözümlere sahibiz” bilgisini veren Forcepoint Türkiye Satış Mühendisliği Müdürü Murat Bayraktar, ekledi: “Başarılı bir siber savunma için, karmaşıklığı

giderek artan siber tehditlerin kurum içine sızmak için kullandığı tüm kanalların sürekli ve proaktif izlenmesi, tehditlerin kuruma zarar vermeden tespit edilip engellenmesi gerek. Birbirine entegre siber savunma çözümü için web, e-posta, dosya, veritabanı ve kurumsal uygulamalar kanallarının izlenmesi ve tehditlerin ortaya çıktığı anda bertaraf edilmesi gerekiyor.” Artık saldırganlar ile bizi ayıran sınırları da korumak mümkün olmadığına göre, tüm veri sızmalarının odağında yer alan ve değişmeyen sabit tek bileşen olan ‘insan’a odaklanılması gerekiyor. Forcepoint UEBA ürünü ve Risk Adaptif Siber Güvenlik çözüm yaklaşımı ile Dinamik Veri Koruması konusunda hazır çözümü olan güvenlik üreticisi olarak, Murat Bayraktar, entegrasyon yetkinliğinin önemini ve

2019 beklentilerini şöyle anlattı: “Farklı katmanlarda, siber saldırı sürecinin her adımında savunma yapan, atak vektörlerinin görünürlüğünü artıran ve zararlı yazılımları ortaya çıktığı yerde bloke ederek durdurabilen çözümler, kurumsal firmaların bu konudaki en önemli beklentisi. Bu sebeple üreticilerin birbirleriyle işbirliğine açık olması, başarılı siber savunma ve müşteri verimliliği için önemli. WEB Proxy, Email Gateway, DLP, NGFW, UEBA gibi tüm ürünlerimizde diğer üreticilerin çözümleri ve uluslararası bilgi güvenliği ürünleri, servisleri ve hizmetleri ile entegrasyonlara izin veren arayüzlere sahibiz. Siber saldırıları daha oluşmadan engellemek için gereken en önemli bileşen insan faktörü. Kullanıcı davranışlarını izlemenin sadece bilgisayar, mobil

cihaz ve telefon gibi insanların etkileşimde olduğu BT donanım ve yazılımları üzerinden yapılmasının da yeterli olmadığını düşünüyoruz. Saydığımız tüm cihaz ve yazılımların yanında kapı giriş çıkış sistemleri, insan kaynakları uygulamaları, aktif ağ cihazları gibi tüm sanal ve fiziksel ağ iletişimlerinin tamamından konsolide bilgi elde edilerek, standart insan davranışının dışına çıkan deviasyonların hesaplanması ve korele edilerek bulunan risklerin görünür hale getirilmesi en önemli gereklilik. Ancak bundan sonra “insan odaklı risk skorlaması” üzerinden, meseleye insan ve insanın ürettiği risk tarafından bakılabilir, siber saldırılar daha ortaya çıkmadan engellenebilir. IoT, yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi teknolojiler de doğası gereği bu yaklaşımın bir parçası olmalı.”

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



16 DOSYA

BThaber

Risklere Karşı Entegre ve Çözüm Odaklı Güvenlik Aileleri Devri

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

GÜVENLİKTE REKABET VE İŞBİRLİĞİ DÖNEMİ Şirketlerin rekabetçi olabilmeleri için farklı kanallar ve platformlarla sunmuş oldukları servisler, şirketleri saldırılara karşı daha açık hedef haline getirmekte. Şirketlerin müşterilerine daha fazla mobil çalışan ile hizmet vermeleri de kaçınılmaz bir hal aldı. Mobil cihazların kullanımının artması, bu cihazların kesintisiz gerçek zamanlı olarak bilgiye ulaşma zorunluluğu, mobil cihaz ve bulut bilişim altyapılarını kullanma ihtiyacını da artırdı. “Şirketlerin güvenlik politikalarını oluştururken bunlara dikkat etmeleri gerek” vurgusunu yapan McAfee Türkiye Ülke Müdürü Hakan Uzun’un belirttiği gibi, tüm bu noktaları değerlendirdiğimizde, şirketlerin artık cihazdan buluta,

tam entegre ve birbirleriyle konuşan güvenlik çözümlerini tercih etmeleri onlar için en önemli kriter halini aldı. Sundukları farklı güvenlik çözümlerinin, geliştirdikleri DXL altyapısı ile entegre çalışıp, tek ekrandan yönetilebildiğini, herhangi bir çözüm tarafından fark edilen bir riski anlık olarak diğer çözümlere iletebildiğini vurgulayan Hakan Uzun, üretici ekosisteminin geliştirilmesinin güvenlik dünyası için öneminin farkında olduklarını belirtti. “Bu platformumuza farklı üreticilerin çözümlerini de entegre edebiliyoruz” hatırlatmasını yapan Hakan Uzun, şu detayları paylaştı: “Günümüz dünyasında hiçbir güvenlik çözümleri şirketinin tek

başına bir kurumu koruyabilmesinin imkanı yok. Bu nedenle dünyada yaklaşık 2 bin civarı güvenlik çözüm üreticisi mevcut. Yeni iş modelleri oluşurken, rekabet içinde olan şirketlerin, aynı zamanda sıkı bir işbirliği içine de girdiğini görüyoruz. Bu işbirliği modellerine ayak uyduramayan şirketlerin gelecekte var olması çok zor olacak. McAfee “Together is Power” sloganıyla uzun zamandır siber güvenlik dünyasında işbirliğinin önünü açıyor. Hayatımızın içinde olacağı bir gerçek haline gelen siber güvenlikte işbirliği bundan sonraki yıllarda en fazla konuşacağımız konulardan olacak. Ancak, güvenlik dünyasında çözümler

ne kadar gelişirse gelişsin, toplam güvenlik yaklaşımında insan faktörü dikkate alınmalı. Uzman personel olmadan kurumlar için komple bir güvenlik sağlamak kesinlikle imkansız. Bu nedenle kurumların, güvenlik sektöründe uzman personele yatırım yapması en kritik noktalardan biri. İşbirliği ve insan faktörünün güvenlikte öncelikli adımlar içinde olması gerek. Bunun yanında, makine öğrenmesi ve yapay zeka da siber güvenlik çözümlerinde daha fazla kullanılan teknolojiler. Firmaların çözüm tercihlerini yaparken bu yeni teknolojilere ayak uydurabilen firmalara yatırım yapmaları da oldukça kritik.”

GÜVENLİĞİN TEMELİNDE İNSAN VE FARKINDALIĞI VAR Siber güvenlikte atakların nereden geleceğini şirketler değil, son derece sofistike araç ve ekipmanlarla çalışan siber suçlular belirliyor. 360 derece güvenliği sağlamak için kullanılan farklı çözümlerin farklı dilden konuşması, birbiriyle iletişim halinde olmaması ise yönetilmesi zor bir güvenlik sistemini ortaya çıkarıyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu ise entegrasyon. “Onlarca farklı üreticinin çözümlerini uygulamaya alıp, birbirine entegre hale getiren Innovera gibi çözüm ortakları, siber saldırılara geçit vermeyecek kompleks bir sistemi basitleştirerek, yönetilebilir hale

getiriyor. Böylelikle şirketler, 7/24 ve her açıdan etkin bir güvenlik sistemine kavuşuyor” açıklamasını paylaşan Innovera CEO’su Gökhan Say’a göre, güvenlik çözümlerinin şirket hedeflerine uyum sağlayacak nitelikte olması önemli. “Büyüyen bir şirketiniz varsa, kullandığınız çözümlerin de sizinle birlikte ölçeklenebilir yapıda olmasını beklersiniz” sözleri ile bu önemi tanımlayan Gökhan Say, şöyle devam etti: “İkinci olarak, her şirketin kendi özgün süreçlerini tespit ederek, bu noktaları kapatacak etkin çözümler seçmesi gerekiyor. Örneğin; uzaktan

çalışan ekipler, farklı lokasyonlardaki ofisler ya da uyulması gereken yasal mevzuatlar mevcut ise, bunlara en uygun çözümlerin tespiti ve birbirine entegrasyonu şart. Güvenlik alanında yüksek uzmanlık gerektiren bu sürecin alanında bir çözüm ortağıyla sürdürülmesi hem şirketlerin kendi işine odaklanmasını sağlıyor hem de yanlış veya sorunlu bir savunma hattı kurulmasını önlüyor. Siber suçlular yıllardır bunu yapıyor ve tespit edilen bir güvenlik açığına ilişkin bilgiler, farklı suç şebekeleri arasında paylaşılıyor. Güvenlik sektörü de bu organize örgütlerle tek

C

M

Y

CM

başına mücadele etmenin imkansız olduğunu anlamaya ve entegrasyona açık, farklı üreticilerin çözümleriyle çok daha uyumlu çalışan platformlar geliştirmeye başladı. 2019 yılında da kurumların kritik verilerini korumak ana gündem maddesi olacak. Şirketler güvenlik yatırımlarını kademeli olarak artırırken, bir yandan da insana bağlı hataları en aza indirebilmek için eğitim ve siber saldırıları taklit eden tatbikatlarla farkındalığı artırmak durumundalar. Kısacası insan faktörü, önümüzdeki dönemde de güvenliğin her iki tarafı için odak noktası olacak.”

MY

CY

CMY

DERİN ÖĞRENME FARK YARATIYOR, HIZ SAĞLIYOR Siber saldırılar günümüzde suçlular için önemli bir gelir kapısı haline dönüştü. SophosLabs özelinde her gün 400 bin yeni siber saldırı izine rastladıkları örneğini veren Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş, şu açıklamayı yaptı: “Bu elbette ki dünyada 400 bin programcının oturup her gün bir şeyler yazdığı anlamına gelmiyor. Bu saldırıların büyük bölümü otomatik hayata geçiriliyor. Bazıları da doğrudan seçtikleri organizasyonunların zayıf yönlerini tespit etmeye odaklanıyor. Buna sizinki de dahil.” Güvenlikte en iyi yaklaşımın ‘bilinen

ve bilinmeyen tehditlere karşı koruma sağlayabilme becerisine sahip, çok katmanlı güvenlik çözümleri’ olduğuna inandıklarını vurgulayan Emre Aktaş, şu bilgileri paylaştı: “Çoğu uç nokta güvenik çözümü, bilinen tehditleri durdurma konusunda oldukça başarılı. Diğer yandan, tehditler arasında sürekli gelişen, değişen, kendini gizleyen bir azınlık var ki, asıl tehlike oralardan kaynaklanır. Bu noktada EDR (Tehdit Algılama ve Karşılık Verme) kullanımı önemli. Böylece kurumlar tehdit algılama, araştırma, istihbarat ve karşılık verme noktasında geniş

olanaklara kavuşabiliyorlar. Ancak EDR çözümlerinden yardım alırken, yoğun istihbarat ve uyarı akışını olması gerektiği şekilde ele almazsanız, sistem kurumda faydadan çok kafa karışıklığına neden olabiliyor. EDR teknolojilerinin derin öğrenmeyle bir araya gelmesi ise söz konusu riskleri önemli ölçüde ortadan kaldırıyor. Çağdaş EDR teknolojilerinden yardım almak bu noktada çok değerli. Bugün bir kurumun saldırı altında olduğunu tespit etmesi ve sorumlu ekiplerin gereken önlemleri alması ortalama 3 saat sürüyor. EDR ile bu zamanın çok daha kısalması mümkün. Derin

öğrenmeye dayalı EDR, bilgi sistemleri ve güvenlik yöneticilerinin bilgi ve tecrübesinden bağımsız olarak sunduğu yönlendirmelerle tespit edilen saldırının diğer sistemlere yayılma eğilimi olup olmadığını açığa çıkararak farkındalığı artırır. Böylece sunduğu ek güvenlik katmanıyla ağ içindeki zayıf noktaların görünür kılınmasına ve gelecekte benzer saldırılara karşı hazırlıklı olunmasına yardımcı olur. Risk altındaki sistem ve verileri ortaya çıkarır, kurumun güvenlik standartlarına uyumunu güçlendirir.”

K


Radore, internet servis sağlayıcıların tamamına rahatlıkla erişebildiği metro hattının üstündeki benzersiz konumuyla “doğal” operatör bağımsız veri merkezidir.

VERİ

KEZİ İLE ER AKLINDAKI SORULARI

İLİ İLG

M

BT profesyonelleri günün her anında zaman kaybı yaşamadan Radore’ye kolayca ulaşabilir. Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı ile %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.

İSTANBUL’UN MERKEZİNDEKİ

VERi MERKEZi

RADORE


BThaber

18 TELEKOM

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

5G pazarında Türkiye’nin payı büyüyecek Netaş, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde açılan ve 5G'ye geçiş yolunda önemli bir adım olan 5G Vadisi Açık Test Sahası’nda IoT Platformu ION ile yer aldı. 5G Vadisi’ndeki tek IoT Platformu olan Netaş ION üzerinden öğrencilere, start-up’lara, her ölçekteki

kurum ve kuruluşlara IoT projelerini 5G hızında ücretsiz geliştirebilme imkanı sunuluyor. IoT projelerini Netaş ION Platformu üzerinde geliştirmek isteyen proje sahiplerinin BTK’ya başvuru yapması gerekiyor. Başvuru sahipleri, 5G VATS Teknik Çalışma Grubu tarafından

yapılacak değerlendirmenin ardından, belirlenecek takvim dahilinde altyapılardan faydalanabilecek. Netaş ArGe Genel Müdür Vekili Bülent Kemal Mutlu, “Yerli teknoloji üretimi ile kalkınma seferberliği kapsamında, içinde bulunduğumuz ekosistemi gelecek teknolojilere

hazırlamayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Amacımız, 5G ile hayatın her noktasına daha fazla entegre olacak IoT’nin 2025 yılına kadar yaratacağı tahmin edilen 11 trilyon dolarlık pazardan Türkiye’nin alacağı payın artırmasına destek olmak” dedi.

Multinet Up, sadakat platformu GastroClub’ı satın alıyor Yemek kartları sektöründe düzenlemelerin hayata geçeceği yeni dönem paralelinde Multinet Up, beş şehirde, 800’den fazla cafe, restoran, bar ve beachclub’larda yüzde 50’ye varan indirim ve ayrıcalıklar sağlayan, Türkiye’de yemeiçme sektörünün önde gelen sadakat platformu GastroClub’a yatırım yaptı. Bu kapsamda GastroClub hisselerinin tamamı üç yıl içerisinde Multinet Up bünyesine geçecek. GastroClub yatırımı ile kullanım nokta ağını genişleterek, yeni mekanlara

erişim sağlamayı hedefleyen Multinet Up, ayrıca ürün ve hizmet çeşitliliğini artıracak ve kullanıcı deneyimini zenginleştirmeyi sürdürecek. Multinet Up Yatırımlardan ve Finansal Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Baran Yıldırım, “21 bin kurumsal müşterimiz, 2 milyon kart kullanıcımız ve 40 bin üye işyeri ağımız ile terzi usulü hizmet sunan geniş ekosisteme sahip bir çözüm ortağıyız. Türkiye'nin ilk ön ödemeli kartına sahip olan ininal yatırımımızı da bu ekosistemin önemli parçası

olarak sayabiliriz. GastroClub yatırımı ile ağımızın yanı sıra paydaşlarımıza sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizi zenginleştireceğiz” dedi. GastroClub’ın kurucu ortakları Gizem Oral Kutman ve Çağlar Karataş ise, “Bu yatırım ile her iki şirketin kazanımlar elde ederek büyümesini hedefliyoruz. Multinet Up’ın 2 milyon kullanıcısına ulaşmanın yanı sıra, şirketin kapalı devre ödeme sistemleri altyapısındaki bilgi birikimi ve yetkinliğinden faydalanarak GastroClub’ı bir fintech girişimi yapacağız” bilgisini verdi.

Saatiniz kolunuzda, kalbinizde, sporda ve uykunuzda Klasik ve spor olmak üzere iki farklı versiyonu bulunan Huawei Watch GT; çok yüksek pil ömrü, düşük güç tüketimi, sofistike aktivite takibi ve fitness koçluğu özelliklerine sahip. Giyilebilir teknolojilerin en yaygın sorunlarından biri olan pil ömrünü geliştiren Huawei Watch GT, maksimum pil ömrü için kullanıcı etkinliğine bağlı olarak

performans ve verimlilik modları arasında geçiş yapmasını sağlayan yenilikçi bir akıllı güç tasarrufu algoritması kullanıyor. Akıllı güç tasarrufu, akıllı saatin sık kullanım modundayken iki haftaya kadar açık kalmasını sağlıyor. Huawei Watch GT'nin çift çekirdekli mimarisi, kullanıcının her iki dünyanın da en iyi özelliklerinden yararlanmasını

sağlayarak, güçlü ve yüksek verimli bir akıllı saat deneyimi yaşatıyor. 1,39 inç 454 x 254 AMOLED yüksek çözünürlüklü ekran, bilgileri bilekte net bir şekilde sunarken, akıllı saat gövdesi, paslanmaz çelik ve seramik çerçevelerle çift taç tasarımına sahip. 10,6 mm kasa gövdesi, çift renkli silikon bant ve zarif bir deri-kauçuk bant seçenekleri ile de uyumlu.

Akıllı saat, hassas konumlandırma için eş zamanlı olarak ana uydu konumlandırma sistemlerinden üçü olan GPS, GLONASS ve GALILEO sistemlerinden veri alabilir. Bir izleme algoritması daha sonra çok sayıda farklı sinyali olan alanlarda bile bire bir konumlandırma elde etmek için izleme verilerini optimize eder.

Sosyal medyanın yolu fiber internete çıkıyor We Are Social ve Hootsuite'in 2018 raporuna göre, internet kullanımında sosyal medya kullanımına ait veriler giderek gelişiyor. Buna göre, günlük ortalama 2 saat 48 dakika ile sosyal medya kullanımında dünyada 13'üncü sırada bulunan Türkiye’de en çok tercih edilen platform ise YouTube. Türkiye’de 54 milyonun üzerindeki internet kullanıcısının 51 milyonunun sosyal medya kullandığı

bilgisini veren Millenicom Bireysel Pazarlama Direktörü Alper Karaer, kullanıcıların da internet hızını her zamankinden daha fazla önemsemeye başladıklarına dikkat çekti. Alper Karaer, “Video izleme platformunun ilk sırada yer alması, kullanıcılar için hızlı ve kesintisiz internetin önemini ortaya koyuyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından son olarak 2018’in üçüncü çeyreğinde

açıklanan rakamlara göre, bir önceki yıla göre yüzde 41,5 artış sağlanan ‘Eve Kadar Fiber’ abone sayısı bunun bir göstergesi. Günümüzde fiber abone sayısı 2,6 milyonu aştı ve bu rakam hızla artmaya devam edecek” dedi. Millenicom’un hem Türk Telekom hem Superonline altyapısını kullanarak Türkiye çapında geniş kapsamlı bir fiber ağ ile hizmet verdiğini ifade eden Alper Karaer,

“Maliyetlerimizi iyi yönetiyor ve bunu olumlu anlamda abonelerimize yansıtıyoruz. Böylece Turkcell Superonline altyapısı bulunan müşterilere 24 Mbps hızında gerçek sınırsız fiber interneti ayda 69,90 TL’ye sunuyor, modem, kurulum ve aktivasyon ücreti almıyoruz” bilgisini verdi. İnternet kullanıcılarının veri aktarım limitini aşması halinde bağlantı hızlarının düşürülmesine neden olan AKN

uygulamasının BTK tarafından yapılan düzenlemeyle Ocak 2019’da kaldırıldığını hatırlatan Karaer, eklemeden geçmedi: “Biz bir yılı aşkın süredir AKN’siz paketler sunuyoruz. AKN’siz döneme tamamen geçişimizi ise belirlenen tarihten bir ay önce, Aralık 2018’de tamamladık. Ekonomik olarak zorlu geçen 2018’i yüzde 26 gelir büyümesi ile kapattık. 2019 yılında yatırımlarımıza devam ederek büyümeye devam edeceğiz.”


Konu: KVKK Uyumluluğu

Entegrasyon

Keşfetme

Envanter Yönetimi

Süreç Yönetimi

Dijital Dönüşüm

Yapılandırılmış (ERP, CRM, v.b.) ve Yapılandırılmamış (Fileserver, Sharepoint, vb) tüm verileriniz M-Files ile entegre edilebilir. Bu sayede tüm veri tek bir yerden kolayca yönetilebilir.

Entegre edilen tüm yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriler otomatik şekilde indekslenir ve kişisel veri içerenler belirlenen kriterlere göre otomatik olarak etiketlenir.

Barındırma Alanları, Tedarikçi Bilgileri, Personel Bilgileri, Departman Bilgileri, Kişisel Veri Envanteri, İmha Süreleri ve Uygulama Envanteri hazır gelen yapı üzerinden kolayca yönetilir.

KVKK Uyumluluğu sadece bir seferlik bir iş değildir. KVKK Uyumluluğu aynı zamanda bir süreç yönetimidir. Denetimler, Değerlendirmeler, Sorunlar, Bulgular, DÖFler, Prosedürler, Periyodik İşler ve dahası...

Kağıt ortamında tutulan tüm veriler M-Files içerisinde dijital olarak çok daha kolay şekilde yönetilebilir. Bu sayede KVKK uyumluluğu da kolaylaşır.


20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

2019’un teknoloji eğilimleri Bursa’da anlatıldı Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi tarafından 18 yıldır gerçekleştirilen BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın 2019 yılındaki ilk durağı her zaman olduğu gibi yine Bursa oldu. Yoğun bir katılım ile 17 Ocak günü Dell EMC Partnerı Tech Data’nın ana sponsorluğunda gerçekleşti. Etkinlikte, teknoloji alanındaki yeni eğilimler, Bursa’lı bilişim profesyonelleri ile paylaşıldı.

altını çizerek Dell EMC Data Protection Solutions hakkında da bilgiler verdi.

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Taşman

Palo Alto Sistem Mühendisi İbrahim Eskiocak

EY Türkiye Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler Bilişim Zirvesi Şirketi’nin Etkinlik Yönetmeni Tuğsen Fıstıkçı’nın hoşgeldiniz konuşmasının ardından söz alan EY Türkiye Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler, “RSO ve Daha Akıllı Robotlar” başlıklı sunumunda, bu yeni nesil teknoloji konusundaki gelişmeleri aktardı. Bursa’lı katılımcıların büyük ilgi gösterdiği Eren Söyler’in verdiği bilgilere göre, RSO ile süreçleri otomatize etmek, sistem verimsizliklerini ortadan kaldırmak ve süreçlerin kalite ve hızını iyileştirmek mümkün. Robotlardan beklenen faydanın elde edilmesi için olmazsa olmaz unsurlar ise şöyle: Akıllı otomasyon stratejisi, süreçler, dijital ve gelişen teknolojiler ile insanlar.

Tech Data Altyapı ve Profesyonel Hizmetler Müdürü Hakan Duman “Veri Korumada Dell EMC Yaklaşımı ve Çözümler” başlıklı sunum gerçekleştiren Tech Data Altyapı ve Profesyonel Hizmetler Müdürü Hakan Duman ise kurum ve şirketlerin güçlü ve güvenli teknolojiler ile dünyaya bağlanması gerektiğinin

Etkinlikte, son dönemlerin en önemli konularından biri olan güvenlik konusundaki gelişmeler Exclusive Networks iş birliği ile katılım sağlayan Palo Alto’nun Sistem Mühendisi İbrahim Eskiocak tarafından anlatıldı. “Yeni Nesil Tehditlere Karşı Güvenlik Seviyenizi Artırın” başlıklı bir sunum gerçekleştiren İbrahim Eskiocak, Palo Alto Networks’ün bu konudaki öngörülerini ve önemli platformu Application Framework konusundaki gelişmeleri katılımcılara aktardı.

VBT Genel Müdürü Birol Başaran VBT Genel Müdürü Birol Başaran da etkinlikte “Yapay Zeka” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Üretim sektöründe ve üretim hattında yapay zeka uygulamalarının öneminden bahseden ve yapay zeka teknolojilerinin müşteri ilişkileri konusunda da önemli bir rol oynayacağının altını çizen Birol Başaran, Phexum Platform Teknolojileri hakkında da bilgi verdi. Mobil dünyanın gelişimi, bu platformlarda güçlü ve dayanıklı cihazların kullanımını gerekli kılıyor. Mobil dünyanın zorlu şartları için çözümler ürettiklerini belirten Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Satış ve

Pazarlama Müdürü Emre Taşman, bu konuda farklı olmanın Panasonic’in genlerinde yer aldığını belirtti. Taşman, zorlu şartlar için üretilen Panasonic Toughbook ürünleri hakkında da önemli bilgiler verdi.

Unify Sistem Mühendisi Kağan Özerhan Bilişim teknolojilerinin iş süreçleri ile entegre olması ile birlikte artık sistemlerin kesintisiz çalışması büyük önem taşıyor. Unify ve iş ortağı Ectech de kesintisiz iletişim ortamları konusunda kurumlara hizmet veriyorlar.

“Kurumlarda Kriz Yönetimi ve Acil Durum Senaryoları” başlıklı sunum gerçekleştiren Unify Sistem Mühendisi Kağan Özerhan, sağlık, finans, enerji, turizm gibi sektörlerde ve hava meydanları, limanlar gibi lokasyonlarda kesintisiz iletişimin sağlanabilmesi için gerekli stratejileri anlattı. Son günlerin önemli gündem maddeleri arasında yer alan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu da BTvizyon’un yılın ilk etkinliğinde masaya yatırıldı. “KVKK Uyumluluğunda Yazılımın Yeri ve Önemi” başlıklı bir sunum gerçekleştiren

Akıllı firmaların dijital dönüşüm yol haritaları

BTvizyon Bursa Toplantısı, önceki etkinliklere göre yeni yaklaşımlara da sahne oldu. Bu etkinlikte ilk kez “Dijital Dönüşüm ve Akıllı Firmaların Yol Haritası” başlıklı bir panel de yer aldı. Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak MES, BPM ve ERP çözüm üreticileri olan Codeident Genel Müdürü Erhan Kuzucu, Formalis Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Platin ve IAS Yazılım Genel Müdürü Dr. Hakan Özkara katıldılar. Dijital Dönüşüm, son zamanlarda en çok konuşulan konulardan biri olma özelliğini sürdürüyor. Ancak firmalar henüz bu konudaki kararlarını tam olarak verebilmiş ve yol haritalarını belirleyebilmiş durumda değiller. Aynı zamanda temel ve tamamlayıcı birçok kurumsal uygulamanın dijital dönüşüm sürecindeki rolleri ve yerleri de firmalar tarafından tam olarak kanıksanabilmiş durumda değil. Panelde, saha gözlemlerine dayanarak firmaların genel olarak dijital dönüşüme nasıl baktıkları ve nereden başladıkları, geliştirdikleri çözümlerin dijital dönüşüm sürecindeki rolleri konuşuldu. Firmaların dijital dönüşüm sürecine başlarken atacakları ilk adımları için de öneriler değerlendirildi. Codeident Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Erhan Kuzucu, firmaların öncelikle ERP implemantasyon süreçlerini tamamlamalarını sonra da üretimden veri toplama ve üretim izleme ile ilgili çözümlere geçebileceklerini, geliştirdikleri çözümlerin üretim alanındaki izlenebilirliği ve verimliliği artırmaya yönelik

olduğunu söyledi. Formalis CMO’su Gürkan Platin, dijital dönüşüm sürecinin firmaların müşterilerinin davranışlarını anlayabilmeleri için ciddi bir fırsat oluşturduğunu, müşterilerin davranış tarzları ve talepleri ile ilgili (omnichannel modeliyle) çok fazla kanaldan verinin firmalara aktığını, bu sayede verileri değerlendirerek müşterilerine daha iyi hizmet sunabilme avantajı oluştuğunu ve geliştirdikleri CRM çözümünün bu alandaki ihtiyaca yönelik olduğunu söyledi. Ayrıca firmaların dijital dönüşüm sürecine profesyonelce bakmalarını ve özümsemelerini gerektiği, dijital dönüşüm sürecinin omurgasında bu yeni düşünce şekli ile ERP çözümlerinin yer aldığını, geliştirdikleri BPM çözümünün dijital dönüşümde onay mekanizmaları ve iş akışı modelleriyle daha geniş bir süreç yönetimi sağladığını ve oldukça önemli bir rolü olduğunu söyledi. IAS Yazılım Genel Müdürü Dr. Hakan Özkara, Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 ile ilgili konuların aktarılış biçimi ve seçilen örneklerin radikal olması sebebiyle firmaların yakın gelecekte konuyu kendilerinden uzak hissettiklerini, aslında Endüstri 4.0 denilen olgunun ileri teknolojik bir hadiseden çok her firmayı ilgilendiren bir değişim ve dönüşüm yönetimi stratejisi olduğunu, dijital dönüşüm yolculuğunu destekleyen bütün bu teknolojilerin uzun süredir var olduğunu, ancak Almanya’nın başlatıp hızlandırdığı Endüstri 4.0 stratejisiyle birlikte bu çözümlere ve teknolojilere yönlendirdiği için ilginin arttığını söyledi.

Devamı Sayfa 22



22

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

destekli siber saldırılar ile fidye saldırılar ve bu konulardaki korunma yöntemleri konusundaki gelişmeleri örnekler vererek anlattı.

MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu

Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen

MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu, akıllı ve otomatik sınıflandırma yapabilen sistemlerin kullanılmasının bir vizyon olduğunun altını çizdi. Erdoğdu, bu vizyonun, KVKK uyumluluğuna fayda sağladığını da kaydetti.

BTvizyon Bursa Toplantısı’nın ikinci bölümündeki ilk konuşmacı Bilişim112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen oldu. “Günümüz Siber Saldırıları, Veri Sızıntıları ve Çözüm Yolları” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Serkan Bilen, sektörel ve devlet

Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş “Yazılım Tanımlı Datacenter’a Yolculuk” başlıklı sunum ise Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş tarafından gerçekleştirildi. Açık kaynak çözümlerinin dijital ekonominin gereksinimlerini karşıladığının altını çizen Emirhan Durmuş’un verdiği bilgilere göre, başarılı yazılım tanımlı altyapılar için temel öğeler, otomasyon, modülerlik, yönetim, orkestrasyon, self servis ve self healing’ten oluşuyor.

Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi ve Bilgi Güvenliği Danışmanı Mehmet Şen McAfee iş birliğinde Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi ve Bilgi Güvenliği Danışmanı Mehmet Şen de etkinlikte “Yeni Nesil Siber Güvenlik Operasyon Merkezleri” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Güvenliğe bakış açısının evrensel çözümlerden geçtiğini belirten Mehmet Şen, Barikat’ın bu doğrultuda oluşturduğu çözümleri konusunda da bilgiler verdi.

Tech Data Teknik Danışmanı Fatih Kandemir BTvizyon Bursa Toplantısı’nın son sunumu ise yine etkinliğin ana sponsoru olan Tech Data tarafından yapıldı. Tech Data Teknik Danışmanı Fatih Kandemir, “Dell EMC Veri Depolama Çözümleri” başlıklı sunumunda, bu alandaki gelişmeleri anlattı.


GOSB'nin ardından TÜBÎTAK-MAM da BT şirketlerine kucak açtı

Silikon Vadisi'nin sınırları genişliyor

Bu sayıda... • Bir Quantum sıçraması: EUCLID Quantum (Sayfa 2) • Üniversitelerde BT altyapısı da yetersiz (Sayfa 4) • Servus: Anabilgisayar devri kapanmadı (Sayfa 7) • Uğur Koleji, uzaktan eğitim

Geçtiğimiz ay, Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), Türkiye Bilişim Vakfı'nın yazılım teknoparkı oluşturma projesi çerçevesinde söz konusu bölgeyi yazılım şirketlerine açmıştı. Büyükten küçüğe kadar her ölçekten yazılım şirketinin aynı bölgede yer alması, sektörde bilgi

birikimi ve know-how'ın bir yerde toplanarak, güç birliği oluşturulması açısından oldukça olumlu tepkiler görmüştü. GOSB'nin ardından, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi de (MAM), BT şirketlerine kucak açtı. TÜBİTAK-MAM, Gebze'de yer alan 56 hektarlık alana

yayılmış teknoparkı BT şirketlerinin kullanımına sunuyor. Üstelik, yakında çıkması beklenen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası ile de, bölgeye yerleşecek şirketlere büyük kolaylık sağlanacak. Şirketler, AR-GE yatınmlanna yüzde 50'ye varan devlet desteğinin yanı

NCR'ın mağazacılık çözümlerinde yeni yaklaşım:

1996'nın ortalarında Index, Arena, Mikrosistem ve Ayker ile dağıtıcılık anlaşması imzalayan IBM Türk, bugün PC'de iki dağıtıcıyla yoluna de­ vam ediyor. Dağıtıcı olduktan bir süre sonra söz konusu faaliyetini durduran Mikrosistem'den sonra geçtiğimiz hafta İzmir merkezli Ayker de PC dağıtıcılığından çekildiğini açıkladı.

1996

Herşey birdenbire olsun isteriz. Yaz gelsin birdenbire. Kış olsun birdenbire. Dişimizin ağrısı şıp diye geçsin. Maaş günü çabuk gelsin. Çocuklar çabuk büyüsün. Bu duygu tüm insanlarda var kuşkusuz. Kiminde yalnızca tatlı ve düşsel bir umut, kimindeyse boşvermişliğe götüren bir kadercilik ve mucize beklentisi olarak hep yansır. (Devamı 2. sayfada)

Bir yılın ardından Türkiye...

(Sayfa 2941)

şirketlerinde R/3

(Sayfa 14) • Bağlan'dan Accton Çözüm Ortaklarına ilk eğitim toplantısı (Sayfa 14)

eğitimde, öğrenciler daha başarılı (Sayfa 20) • Compaq'ın 2000 yılı hedefi (Sayfa 22) • Küçükler büyüklere meydan okuyor (Sayfa 23) • Servodata, yazılım ve donanım bölümlerini ayırdı (Arka

sayfa)

E T A H İ T R F A A T UH B

kullanacak

Türk Traktör Fabrikası yeni başlayacak Ürün İzleme Pro­ jesi ile fabrikada üretilen trak­ törlerin alt grubunu oluşturan şanzıman-transmisyon, motor ve hidrolik kaldıncı da dahil olmak üzere montaj kısmını kapsayan gruplan bilgisayar ortamında anlık izleyebilecek.

SAP Türkiye, büyük ölçek­ li Türk şirketlerine yönelme­ sinin sonucu olarak İpekkağıt, Arçelik gibi kuruluşlardan sonra Yaşar Holding'i de kul­ lanıcıları arasına kattı. SAP'm R/3 paketi, Yaşar Grubu'nun 45 şirketinde birden kullanı­ lacak. Bu noktada söz konu­ su proje, Türkiye'deki ilkler­ den biri sayılıyor. Yaşar Gru­ bu, 6 yıllık sürede tüm yeni­ lenme projesine toplam 24 milyon dolar yatırım yapıyor. Bu arada SAP Türkiye ve Ya­ şar Holding, birlikte şirket kurma kararı aldı.

(Ayrıntth haber sayfa ilde)

(Ayrıntılı haber sayfa 16'da)

Tür k Tr a k t ör ' de

Birdenbire...

kanalı oluşturacak

Yaşar Holding tüm

EVRENSEL

EVREN

• Link, değer katan satıcı

(Aynntıh haber sayfa 3'te)

Dünya ve Türkiye BT gündemi..

Yıllardır mağazacılık sektörüne verdiği hizmetleri son olarak da Migros'a kurduğu 'Elektronik Raf Etiketi' sistemi ile pekiştiren NCR Bilişim Sis­ temleri, "Bu alanda mevcut hizmetle­ rimizi devam ettirirken, yeni tekno­ lojilerle de bir adım önde olacağız." diyor. (Ayrıntılı haber sayfa 10'da)

(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)

AKIN

uygulamalarına başlıyor (Sayfa 13)

• Internet üzerinden

Elektronik raf etiketi

Ayker, IBM PC dağıtıcılığını bıraktı

sıra, ek teşviklerden de yararlanma fırsatı bulacaklar. Öyle görünüyor ki; Gebze bir tarafta GOSB'nin yazılım teknoparkı, bir tarafta TÜBİTAK-MAM Teknoparkı ile yakın gelecekte, araştırmanın ve bilginin merkezileştiği dev bir Silikon Vadisi olacak.

barkodlu d ö n e m

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


24 KARİYER

BThaber

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

Emlakjet’in Genel Müdürü MediaMarkt Türkiye’ye yeni İK Direktörü Tolga İdikat oldu MediaMarkt Türkiye’nin yeni İnsan Kaynakları Direktörü Seçil Namruk oldu. Profesyonel iş yaşamına 2002 yılında Merck Sharp & Dohme’da başlayan Namruk, 2007 – 2011 arasında Nike bünyesinde Türkiye ve İsrail’den sorumlu İnsan Kaynakları Departmanı’nda görev adı. 2011 – 2013 yıllarında Bunge’nin Türkiye İK Ülke Müdürlüğü görevini yürüten Seçil Namruk, ardından KPMG Türkiye bünyesinde İnsan Kaynakları ve İç İletişim Direktörü olarak görev yaptı. 2017 yılında PepsiCo’nun Uluslararası İK Çözümleri Liderliği görevini üstlenen Namruk, son olarak MediaMarkt Türkiye’de İnsan Kaynakları Departmanı’nın başına getirildi. Lise eğitimini

Yeni nesil emlak bulma sitesi Emlakjet’te Genel Müdürlük görevine, Emlakjet’in Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga İdikat getirildi. Lisans eğitimini ODTÜ İstatistik bölümünde, yüksek lisans eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesi Finans Mühendisliği bölümünde tamamlayan İdikat, iş hayatına QNB Finansbank’ta başladı. Daha sonra Yapı Kredi Bankası’nda Kıdemli CRM Analiz Uzmanı olarak görev yapan İdikat, 2009’da çalışmaya başladığı Vodafone’da farklı pozisyonlarda deneyim kazandıktan sonra Kıdemli Pazarlama Müdürü olarak görev yaptı. Ekim 2017’de iLab Holding bünyesinde faaliyet gösteren Emlakjet’e transfer olan İdikat, Genel Müdürlük görevine atanmadan önce, Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Emlakjet’in gelecek stratejisinin oluşturulması ve uygulamasından sorumluydu.

Üsküdar Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Jeofizik Mühendisliği üzerine lisans eğitimi alan Seçil Namruk, Marmara Üniversitesi CSF La Salle & Maine Üniversitesi’nde İşletme ve Yönetim üzerine MBA programını tamamladı.

Batur Aksoy, Setur’da İK Müdürü Setur İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine Batur Aksoy getirildi. İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Aksoy, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamladı. İş yaşamına Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi

olarak başlayan Batur Aksoy, ardından sırasıyla Ata Yatırım ve Arçelik-LG’de farklı pozisyonlarda görev aldı. En son Arçelik-LG’de İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışan Batur Aksoy, 2 Ocak 2019 tarihinde Setur İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevini üstlendi.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R 7 Şubat 2019 BTvizyon İstanbul Toplantısı Dedeman Bostancı Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 05 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Mart 2019 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Teymur Continental Gaziantep Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 10 Şubat 2019 IBM Think ABD, San Francisco AYRINTILI BİLGİ: www.ibm.com/events/think

Y U R T İ Ç İ 14 Mart 2019 BTvizyon Adana Toplantısı Sheraton Grand Adana Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

11 Şubat 2019 HIMSS19 ABD, Florida AYRINTILI BİLGİ: www.himssconference.org

25 Şubat 2019 MWC '19 Barselona, İspanya AYRINTILI BİLGİ: www.mwcbarcelona.com

17 Nisan 2019 Yapay Zeka Çağında Büyük Veri ve IoT Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 25 Temmuz 2019 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

03 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr



BThaber

26 MEKTUP Yeni haftadan merhaba, Stres ve endişe, gerekçeleri farklı olsa da, maalesef herkesin ortak derdi. Hayat kimse için kolay değil, ama giderek hız kazanan hayatlara, yetmezmiş gibi bir de zihinsel olarak bizzat dertleri eklediğimizde allak bullak ortam bizi iyice daraltıyor. Kişisel gelişim uzmanı Müge Çevik’in belirttiği gibi, hastalık, afet, kazalar gibi olayları yönetme şansımız yok. Ama zihinsel tuzaklardan elimizden geldiğince uzak durup, kendi yarattığımız sorunların bir kısmını olsun ortadan kaldırabiliriz. Müge Çevik, bu kutsal misyon için beş altın kuraldan bahsediyor: Başkasının zihnini okuma çabasına girip temelsiz varsayımlarla kendinizi gömmeyin, her olumsuz şeyin sizin yüzünüzden olduğunu sanmayın, ama bir taraftan da tüm sıkıntıların bahanelerini başkalarında veya dış faktörlerde aramayın, öğrenilmiş çaresizliğe karşı durmak için elinizdeki silahları iyi bilip yerinde kullanın. Biraz olsun sakinleştiysek, bir çay veya kahve şimdi ilaç olur. Ama bir duralım, zira “Bilim Bunu Konuşuyor” ile en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşan Sabri Ülker Vakfı, bu kez de çay ve kahvenin sağlığa etkilerini ele almış. Çay ve kahvenin türü, tüketim miktarı, hazırlanma şekli gibi birçok unsur sağlık üzerinde farklı etkilere sahip. Örneğin; çayın kronik hastalıkları önleyici etkilerinin yanı sıra bilişsel işlevleri etkileyebileceği de belirtiliyor. Hafıza ve öğrenme becerilerini geliştirebilmesinin yanında çay, içeriğindeki florür ve çeşitli bileşikler yardımıyla diş çürüklerini önleyebiliyor, böbrek taşı riskini azaltabiliyor. Kahve de antioksidan etkinliği ile kan basıncının ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor, hastalıklardan ve şişmanlıktan korunmada etkili olabiliyor. İçerdiği kafein bileşeni

YIL 25 SAYI 1206

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

Çay-kahve-çorba üçgeni mevsim gereği

ile bilişsel performans ve modu iyileştirebileceği de herkesin malumu. Ama bu kadar fayda ışığında çayı kahveyi sınırsız tüketmeyip, ağzımızla içmemiz gerektiğini de bilmemiz gerek. Çünkü çayı ve kahveyi hazırlayış şekli, miktarı, nasıl tüketildiği, iki vazgeçilmezimizin içeriğinde öncelikli olarak kafeinin abartılı alınmasının olumsuz etkileri var. İşbu sebeple çay ve kahve, ancak yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak uygun miktar ve zamanda tüketildiğinde sağlığı destekliyor. Sıcak içecekleri bir beden büyütüp, hele de kışın vazgeçilmezi çorbayı es geçmek olmaz. Hem Grundig de Professional Line serisi ürünlerinden Soup Maker ile işbaşında. Soup Maker, hibrid teknolojisi sayesinde tek bir ürünle hem sıcak çorbalar hem buzlu içecekler hazırlayabiliyor. Pişirme özellikli bir hazneli blender olan Grundig Soup Maker, çorba malzemelerini istenen kıvamda doğruyor, pişiriyor ve 40 dk boyunca sıcak tutabiliyor. Ürünün termostatik cam haznesi içerisinde 1.7 litre soğuk, 1.4 litre sıcak karışım hazırlanabiliyor. Soup Maker’da kıvam tercihine göre taneli çorba veya pürüzsüz çorba fonksiyonu, sıcak-soğuk soslar için sos fonksiyonu, şimdilik mevsimi olmasa da smoothie’ler

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

28 OCAK - 3 ŞUBAT 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

için buz kırma fonksiyonu ve kullanım sonrasında ürünü kolayca temizlemeyi sağlayan AutoClean fonksiyonu olmak üzere önceden programlanmış 5 menü var. Çorbadan ana yemek olarak pizzaya geçiş yapıyorum. Pizzacı olmanın yanında bir Ar-Ge merkezi gibi de çalışan, menü bütünlüğü ve sıcak teslimi esas alan Domino’s Pizza, mobil uygulama veya domino’s. com.tr’den sipariş verenlere indirimler sunuyor, üstüne bir de sipariş sahiplerine Sıcak Takip Uygulaması ile pizzanın hedefe doğru rotasını takip ve kavuşma anına geri sayım imkanı veriyor. Yani pizzanın ne zaman fırından çıktığı, kuryenin kaç sokak uzakta olduğu, siparişin kaç dakika sonra kapıya ulaşacağı gibi aç insanın derdi olan kritik sorular bu uygulama ile canlı izleniyor. Neyse, sofradan kalkalım artık da gündeme odaklanalım. “Yaşamı Güçlendirme” misyonu ile lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit teknolojileri iş kollarında faaliyetlerini yürüten Kordsa, “Yaşamdan İlham Alıyoruz, Yaşamı Güçlendiriyoruz” sloganıyla bir kampanya başlatmış. Kampanyada, Kordsa’nın yaşamdaki en mutlu, huzurlu, güvenli anlardan aldığı ilhamla araçları ve yapıları güçlendirme

Görsel Yönetmen

Online Editör

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Haftaya buluşmak dileğiyle.

İtirazım var…

İnternet paylaşımından ücret alacağını, daha sonra ise bu uygulamasından vazgeçtiğini açıklayan bir operatörümüzün, aslında bu uygulamadan geri adım atmadığı, konuyu farklı bir boyuta taşıyarak ücret alma girişimlerine itirazım var. bthabersirketleri.com/itiraz

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen

Editör

Bültenlerinizi

öyküleri paylaşılıyor. Sırada örnek olmasını dilediğim bir başarı hikayem var. Her alanda sürdürülebilirlik bilinciyle hareket eden Turkcell, altyapı ve iş süreçlerinde çevre dostu çözümleri kullanarak 2018’de 96 milyon kilovat saati aşan 58 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlamış. Turkcell’in sadece bir yılda elde ettiği tasarruf miktarı yaklaşık 36 bin hanenin bir yıllık elektrik tüketimine denk geliyor. Enerjide yeni işbirlikleriyle yeni çözümler de yolda ve akabinde bizlerin takibinde. Kyocera Şirketler Grubu'nun (Kyocera) Nagano Okaya Fabrikası; Japonya Çevre Bakanlığı'nın düzenlediği Küresel Isınmayı Önleme Ödülleri çerçevesinde “Çevresel Önlemlerin Uygulanması ve Yayılması” kategorisinde ödüle layık bulunmuş. Türk işi bir başarı bilgisini vermeden olmaz. Sohbet bazlı yapay zeka konusunda geliştirdiği teknolojilerle Cbot, e-ticaret devi Amazon için alışveriş botu uygulamasını hayata geçirmiş. Cbot’un geliştirdiği advisor. bot, Amazon UK’den cilt bakımı kategorisinde alışveriş yapmak isteyen müşterilere en ideal kozmetik ürünlerini bulmalarında yardımcı oluyor. Türkiye'de yapay zeka tabanlı ilk chatbot’ları İş Bankası ve

ING Bank için geliştirdiklerini aktaran Cbot Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş, advisor. bot ile dünyaya açıldıklarını vurgulamış. Chatbot’ların, başta bankacılık olmak üzere pek çok alanda devrimsel değişimleri beraberinde getireceği herkesin malumu. Cbot’un küresel rakiplerine fark attığı temel konu ise doğal dil işleme teknolojisi. Bu hafta sana iki kitap önerim var. İlki, Bilgi Güvenlik Derneği (BGD) tarafından Havelsan katkıları ve konunun uzmanları tarafından yazılan BGD Siber Güvenlik ve Savunma Kitap Serisi’nin ilk kitabının hem de elektronik kopyası. “Siber Güvenlik ve Savunma, Farkındalık ve Caydırıcılık” konusunda yazılı bir eser kazandırmak hedefiyle yapılan bu çalışmaya https://www. bilgiguvenligi.org.tr/bilgiguvenligi-dernegi-tarafindanhazirlanan-siber-guvenlikve-savunma-farkindalik-vecaydiricilik-baslikli-kitapyayimlandi/ sitesinden erişip, kitabı indirebilirsin. İkinci kitabım ise SRP-Legal Kurucu Yöneticisi Av. Dr. Çiğdem Ayözger Öngün’ün ‘Kişisel Verilerin Korunması Hukuku’ adlı kitabının genişletilmiş ikinci baskısı. Elektronik haberleşme sektörüne ilişkin özel düzenlemelerin yer aldığı ‘Kişisel Verilerin Korunması Hukuku’ kitabının 2. baskısı, Beta Yayıncılık ile kitapçılarda ve online platformlarda satışta.

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Ones with speed records in growth shine out Deloitte Technology Fast 50 Turkey, offering the opportunity to Turkey’s fastest growing technology companies of opening up to the world, announced its 2018 Program results at the awards ceremony held in Kolektif House on January 16th. Deloitte Technology Fast 50 Turkey Program, held since 2006, gave the first prize to EMFA Software Consultancy for growing 27519% in the last 5 years. This year the program was held for the 13th time and it supported the institutions who took a leading role in Turkey for development of the digital ecosystem to represent Turkey abroad successfully. Mynet Founder and Chairman of Endeavor Turkey Emre Kurttepeli and Ciner Group CIO and IAB Turkey Chairman Dr. Mahmut Kurşun were guest speakers at the event.

The first prize winner of this year’s program was EMFA Software Consultancy, which was established in 2013 and recorded a growth rate of 27519% percent in the last four years. Teknofix was the second with 14575% growth, while İyzico was the third with 7458% growth. While Hype received the Technology Special Award in the program, the winners of the “Big Stars” category, where the technology companies with revenues of 50 million EUR and more in 2017 were evaluated, were Aselsan, İnnova and Logo Software. On the other hand, İnnova is the only company that has been able to enter the Fast 50 list since the program started in 2006. Giving the opening speech of the ceremony, Deloitte Turkey Partner and TMT Industry

Leader Metin Aslantaş said that: “Technology brings us to the point where it is not enough to have machines and tools digital. What we need is a digital transformation in minds. The companies in the list have the role of a leader in the digital ecosystem development in Turkey with the job they do and the way they do it as well as their minds. We will witness together that these companies will represent our country abroad. We offer our thanks to MOBİLSİAD, ÖDED, TBD, TBV, TESİD TTGV, TÜBİSAD and YASAD as business partners who contributed in the realization of the Deloitte Technology Fast 50Turkey Program since the beginning.” The top 10 in the 2017 Deloitte Technology Fast 50 Turkey Program companies were listed as follows: Emfa Software, Teknofix, İyzico, Pixery, Usish, Hype, Otelz.com, Armut,

Apsiyon and Eta Electronics. Highlights of Technology Fast 50 Turkey 2018... • 6 communication, 3 fintech, 5 hardware, 2 media and entertainment, 34 software companies are listed in the sectoral basis. • Geographically, 35 companies from İstanbul, 10 from Ankara, 2 from Kocaeli, 1 from Mersin, Kayseri and İzmir are listed. • Average company growth was 1400% in 2018. According to the survey, 2018 Fast 50 company growth rate reminds the rates of 2016. Accordingly, the growth rate of the majority of companies is between 100-250%. Unlike the previous years, in 2018, the companies growing in the 50-100% range could not take place in the ranking.

The income distribution of the majority of the Fast 50 companies in the past year has reached a density of either less than 2 million EUR or 2-3 million EUR. This year’s winners also showed a similar distribution, despite the fluctuations in the value of TL, a 10% increase in total is seen. Fast 50 companies increased their R&D expenditures by 30% compared to 2016. Only the fintech and communication sub-sectors have not been in this trend. In the remaining sub-sectors, there is a notable increase in the R&D investments of the winning companies. In addition, the presence of Aselsan in the hardware sector also appears to have a significant impact.

Insights will be the base of changes The first meeting of Dell Technologies’ event series Dell Tech Talks, organized to bring together customers and business partners in Turkey was held. In this first event, Dell EMC Turkey General

Manager Sinan Dumlu made his presentation on “Understanding 2030” and Doğu Demirkol, a comedian, made a performance for the participants. Sinan Dumlu stated that: “Developing

technologies will offer new opportunities. According to the survey conducted worldwide, we can see that the top executives cannot reach

consensus in the forecasts of 2030. We have never observed this technology in business life. In contrast to the past 15 years, an environment in which business-oriented, loyalty

and insight systems are to be used more in the future, cloud-based applications will be prominent, data and analytical flow will be understood and the internet will connect everything.”

Turkey’s share in the 5G market will grow Netaş was present with the IoT Platform ION at the 5G Valley Open Test Site, which was opened by the Information and Communication Technologies Authority (BTK) and was an important step towards

the transition to 5G. Netaş ION, which is the only IoT Platform in the 5G Valley, offers students, start-ups and institutions and organizations of all sizes to develop IoT projects at 5G speed for free. Project owners who want

to develop IoT projects on Netaş ION Platform should apply to BTK. Applicants will be able to benefit from infrastructures within the schedule to be determined by the 5G VATS Technical Working Group. Bülent

Kemal Mutlu, Deputy General Manager of Netaş R&D, said that: “We regard our ecosystem as a responsibility to prepare for the future technologies within the scope of the development mobilization with the

production of domestic technology. Our goal is to support Turkey to increase the share from the 11 trillion USD market to be created by IoT which will be more integrated into every aspect of our life with 5G by 2025.”



Patient-centred health care services via Teletıp One of the most influenced areas from the developments in technology is health. Every day, new works are added to the efforts of people to get easier health care. DrTurkey is one of the studies that have been on this subject. Serving over telemedicine application, DoctorTurkey targets World citizens as well as our country citizens. DoctorTurkey Founder and CEO Dr. Bulent Göker expressed that: “Started its activities in 2015, Turkey’s first online hospital DoctorTurkey brings together its users with doctors who are experts in their fields to be in contact whenever needed, 24/7. Thus, patients no longer need to wait for a medical examination in hospitals, in queues, try to get appointments and pay high examination fees. With DoctorTurkey, users

can get health consultancy services from more than a thousand doctors, dieticians, psychologists and dentists quickly, easily and cost effectively from anywhere. Contrary to the traditional point of view, which puts the patient in the second plan; our service concept cares about the patient and puts it at the center. The patient is always right and we act with this mission. If we open this up a bit, the consumer is the patient, the service is the space, the transaction is structured upon the patient and the person who has a say and pay the money should also be the one managing the system. You can be logged in to your system from your smartphone or tablet without leaving your bed when you are not feeling well. Firstly, you answer the

questions within 2-3 minutes regarding your complaints. You see the appropriate doctors, checking out the resume of these doctors and patient reviews. You set up video calls with the doctor you choose at any time. You are at home and comfortable while doing all these. On the other hand, the doctor is also comfortable, opens his tablet and takes care of you in the time allocated only to you; he will examine and help you via your files previously uploaded to the system. Your doctor will ask you for blood and imaging tests if he considers it necessary. For this purpose, you make an appointment through the system and if you don’t want to leave your house, experts come to and take your blood in your house. When the results come out, the patient and the doctor

are notified. You are seeing your doctor again and your prescription is written online and sent to your pharmacy. Your medicine is being sent to you by your pharmacy. We are talking about a world where everything is set for you, the patient’s comfort. As prescription is written online, the risks of typing errors and wrong medicines are eliminated. Moreover, the cost in this system is less than half of the traditional way, there is no loss of time, travel or parking costs. DoctorTurkey has been abroad for 2 years. Firstly, we cooperated in the UK, and this year we completed our investment in France. Thousands of doctors have started to use our system in these countries, and we are also providing business

partnership and license. We are talking about a service that is estimated to reach 81 billion USD in 2024 in online health sector market size. Our distress was the difficulty of being the first in the sector and the lack of regulations for remote health care in our country. For example, our Swedish competitor, established after us, reached a market value of 200 million USD in 2 years. With the telemedicine regulation that will come into force in our country very soon, the following regulatory barriers will be eliminated, and DoctorTurkey will grow internationally in a short time and reach a considerable market value and will continue to add value to our country as a worldwide brand that carries the name of our country.”

Special solutions for smart airports from Hitachi Vantara Hitachi Vantara offers special solutions to airport management. Hitachi Vantara Country Manager Önder Sönmez stated that they put their experiences in the IoT field among the parts that make up special solutions for airports. Stating that they offer a solution network based on the improvement of operations and processes,

the experience of the passengers and the development of new business models, Önder Sönmez stated that: “The projects carried out by the airports management are composed of four basic management; namely security, passenger experience, profitability and sustainability. We are focused on improving safety, passenger experience and

work efficiency in this area.” Pointing out the importance of three titles, namely the management of human resources in the success of IoT projects, the management of fixed structures and management of other assets, Sönmez continued: “In the airport solutions, we provide the following topics within the scope of our holistic approach,

each of which can be part of the IoT: smart energy, logistics, security and safety, artificial intelligence, analytics, optimization of airport operations, digital airport management, travel experience, shopping experience, smart mobility and smart buildings. In addition to the fundamental benefits of automation of processes,

mobilization of the workforce, and the efficiency of the supply chain, we can develop new business models that will provide a better customer experience and increase profitability. We also offer risk and asset management services in our Digital Airport Management studies, where we offer a 360 degree approach.”

Multinet Up buys loyalty platform GastroClub In line with the new era in which the arrangements in the dining card industry will be implemented, Multinet Up invested in GastroClub, the leading loyalty platform of eating and drinking sector in Turkey, providing benefits in five cities, more than 800 cafes, restaurants, bars and provide discounts and privileges up to 50% in

beach clubs. In this context, all of GastroClub’s shares will be transferred to Multinet Up within three years. By expanding its use point network with the GastroClub investment, Multinet Up aims to increase access to new locations and will continue to enhance the product and service diversity and

enrich the user experience. Assistant General Manager for Investments and Financial Services at Multinet Up, Baran Yıldırım stated that: “We are a solution partner with a wide ecosystem offering tailor made services with 21,000 corporate customers, 2 million card users and 40 thousand member merchant networks.

Our ininal investment, having Turkey's first prepaid card, can be listed as an important part of this ecosystem. With our GastroClub investment, we will enrich our products and services that we offer to our stakeholders as well as our network.” The founding partners of GastroClub Gizem Oral Kutman and

Çağlar Karataş expressed that: “With this investment, we aim at both companies gaining growth. In addition to reaching 2 million users of Multinet Up, we will make GastroClub a fintech initiative by benefiting from the knowledge and competence of the company in the closed circuit payment system infrastructure.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.