BThaber 1214. Sayı

Page 1

Sayfa

6

Sayfa

E - TOPLUM

7

Edİp Emİl Öymen

• Facebook yine sınıfta kaldı • Londra’da dizele yol yok.

Sigorta, yeniden tanımlanmayı bekliyor! Siber risk sigorta şirketi Chubb’a göre, akıllı araçlardan IoT odaklı gelişimlere, her teknolojik yenilik gerek yenilenen düzenlemeleri gerekse her ölçekte her şirketin farkındalığını gerekli kılıyor.

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1214 25 - 31 Mart 2019

Sayfa

4

Üretim ve gelişimin yolu açık kaynaktan geçiyor Ülke gelişimi için hem kamu kuruluşları hem de özel sektör şirketleri açık kaynaklı sistemlere daha çok yatırım yapmalı.

Sayfa

22

Sayfa

3

Eğitim içeriklerine ulaşımda engeller kalkıyor! 5G için yerli adımlar… Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi (UUYM5G) meyvelerini vermeye başladı.

Okullara uydu üzerinden internet hizmeti sağlanması amacıyla MEB YEGİTEK ve Türksat arasında bir anlaşma imzalandı. Bu kapsamda Türkiye’de faaliyet gösteren operatörler de eğitim içeriklerine ulaşılması konusunda destek verecekler.

Sayfa

11

TÜRKİYE’NİN

%100 YERLİ 2FA ÜRÜNÜMÜZ "SECTRAIL" GLOBAL TEKNOLOJİ ORTAKLIKLARI KURMAYA DEVAM EDİYOR.

Approved Technology Partner;

BNTPR0 "Sectrail" yetkili satış ortağıdır. WWW.BNTPRO.COM

VERİ MERKEZİ

RADORE Güvenlik, KOBİ’ler için de bir gereklilik! Teknoloji gelişiyor, hayatımıza yeni kavramlar giriyor, biz bunları benimseme hızımıza karşılık, güvenlikte yenilikleri yapmakta gecikmeli hareket ediyoruz. Özellikle KOBİ’ler tarafından güvenlik konusundaki farkındalığın artması gerekiyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

radore.com



BThaber 25 - 31 MART 2019

GÜNDEM

3

Eğitim içeriklerine ulaşımda engeller kalkıyor!

Okullara uydu üzerinden internet hizmeti sağlanması amacıyla MEB YEGİTEK ve Türksat arasında bir anlaşma imzalandı. Bu kapsamda Türkiye’de faaliyet gösteren operatörler de eğitim içeriklerine ulaşılması konusunda destek verecekler. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç ile Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılımıyla, ‘Okullara Uydu Üzerinden İnternet Hizmeti Sağlanması’na ilişkin imza töreni Ankara’da yapıldı. Programın ikinci bölümünde; ‘Türkiye’nin Operatörlerinden Türkiye’nin Eğitim İçeriklerine Erişim Desteği İş Birliği Protokolü İmza Töreni’ gerçekleştirildi. İmzalanan protokollerin; sivil toplum, kamu ve özel sektör arasında iyi bir iş birliği olacağına dikkat çekildi. Törende konuşan Denemeç, bilgiye erişim olmadan yeni nesillerin dünyayla rekabet edebilir hale getirilmesinin mümkün olmadığının altını çizerek okulların yaklaşık üçte ikisine akıllı tahtaların konulduğunu hatırlattı. Denemeç, Türkiye’de internet hatlarının ulaştırılması maliyetinin çok yüksek olduğu bölgeler bulunduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Okullarımızın çok büyük bir kısmında internet erişimi var. Yaklaşık 5 bin 100 okulumuz önümüzdeki süreçte uydu üzerinden internete erişmiş olacak. Böylece internet erişimi olmayan okulumuz kalmayacak. Bilgiye erişimde eşitsizliğin ortadan kaldırılması için güzel bir iş birliği olacak." Sayan da

konuşmasında; eğitimin teknolojiyle entegre olması noktasında imkânlar sunmaya devam ettiklerinin altını çizerek ‘2023 Eğitim Vizyonu´na vurgu yaptı. BT’yi etkin kullanan ülkeler rekabet avantajı elde ediyor Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve GSM operatörleri arasında imzalanan protokol kapsamında da; tüm cep telefonu abonelerine, çevrim içi sosyal eğitim platformu Eğitim Bilişim Ağı'na (EBA) ‘www.eba.gov.tr’ internet adresinden ve EBA mobil uygulaması üzerinden aylık 3 GB'ye kadar ücretsiz erişim sağlanmakta. Törene; Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürü Hakan Erkan, Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Ümit Önal ile Vodafone Kamu İlişkileri Kıdemli Müdürü Burcu Önem de katıldı. Reha Denemeç, şu bilgileri aktardı: “EBA, bakanlığın çevrim içi sosyal eğitim platformu ve Türkiye için önemli bir eğitim portalı. İçeriği her geçen gün daha da zenginleşiyor. Mekândan bağımsız olarak çocuklarımızın bilgiye ve buradaki farklı eğitim içeriklerine ulaşmasının önündeki tüm engelleri kaldırıyoruz. Tableti veya akıllı telefonu olan Türkiye'deki tüm bireylerin de bu içeriklere ulaşma fırsatı var.” Bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin kullanan ülkelerin uluslararası alanda rekabet avantajını elde ettiklerinin altını çizen Ömer Fatih Sayan da "Uygulamanın nisan ayı sonundan önce faaliyete geçeceğini, mayıs ayında da tam olarak faaliyette olacağını düşünüyorum” dedi.


4

BThaber

ANKARA

25 - 31 MART 2019

Üretim ve gelişimin yolu açık kaynaktan geçiyor Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Havelsan tarafından gerçekleştirilen teknoloji sohbetlerinde kamuda açık kaynak konusu masaya yatırıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, yaptığı konuşmada, “Teknolojinin de bir kültürü var. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru teknolojik enstrümanları eş zamanlı kullanmamız gerek. Birçok ülke açık kaynak koda daha fazla önem veriyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin yabancı firmalara bağımlılığını azaltmak için kendi teknolojisini üretmek zorunda olduğunu ve kritik dönemlerde bunun çok daha iyi anlaşıldığını kaydeden Sayan, konuşmasına şöyle devam etti: “İthal kaynaklı yazılımlara veri güvenliği açısından güvenemeyiz. Yabancıya giden bilgi bir daha geri dönmez. Sizin yerinize gelir başkaları korur. Bu durumda da koruyamadığınız bir şeyin güvenliğinden asla emin olamazsınız. Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı. Bakanlığımız açık kaynak platformuyla ilgili çalışmaları başlattı. Kısa bir süre içinde bu çalışmalar da sona erecek. Bu platformu destekliyoruz ve tekil yazılımlar yerine platformu ortaya koyabilmenin önemli olduğunu biliyoruz. Açık kaynak yazılımlar; Türkiye'nin üretmesi ve gelişmesi için en etkin seçenek.” Tasarruf ve güvenliğin yanında ekonomiye katkı sağlaması bakımından açık kaynak kullanımının kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Sayan, “Açık kaynak kod yazılımlar; ücretsiz, uyarlanabilir, sağlam, hızlı ve güvenli olmasıyla yürütülen çalışmaları kolaylaştırıyor. Açık

kaynağın maliyet avantajları ülke ekonomisi ve yerli sanayiciye destek için çok önemli. Ülkemizin geleceğinde bilişim şu andakinden daha büyük rol oynayacak.” Açık kaynak yazılımları insanlığın ortak malıdır BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, açık kaynak yazılımı kullanım alanlarının artmasının sektörde olumlu yönde hareketlenmeyle üretimi artıracak bir rekabete de kapı aralayacağına vurgu yaparak yerli yazılım PARDUS'un açık kaynak ile yapılan proje sistemlerinin temel işleyişine katkı sağladığını kaydetti. Karagözoğlu, "BTK olarak siber saldırıları ve zafiyetleri tespit etmek ve yapılan tespitleri diğer ilgili kurumlara iletmek için tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Avcı, Azad ve Kasırga adlı yazılımları kullanıyoruz. Bunların sayılarının, sektörün tüm paydaşlarının çalışmalarıyla günden güne artacağına inanıyorum. Özellikle bu alana merak duyan gençlerimizin çok doğru işlere imza atacağına, yerli ve milli üretimde bizi güzel bir geleceğe taşıyacağına eminim. Açık kaynak yazılımla geleceği ve geleceğinizi şekillendirmek elinizde” açıklamasını yaptı. Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay da bugün açık kaynağın belli açılardan hayati olduğunun altını çizerek açık kaynak kodlu olmayan yazılımlarla açık kaynak kodlu yazılımları kıyasladı ve açık kaynak yazılımların en önemli özelliğini; kodun önünüzde akması, satır satır, zafiyetler de dahil ne olduğunun görülebilmesi olarak açıkladı. Atalay konuşmasında şu noktaları vurguladı: “Açık

kaynak kodları, gönüllü topluluklar tarafından yazılıyor. Ne yazık ki bu topluluklarda Türklerin sayısı çok az. Açık kaynak yazılımları insanlığın ortak malıdır. Açık kaynak koda; imece usulü yazılım geliştirmek diyebiliriz. Havelsan olarak da kamunun kritik altyapılarında PARDUS’ u yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.” TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Mehmet Mirat Satoğlu ise PARDUS’ta pek çok iş ortakları bulunduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Kodları açmanın ötesinde kullanım özgürlüğünü çok önemsiyoruz; o yüzden varız. ‘Özgürlük için PARDUS’ diyoruz. Açık kaynakta da hata, açıklar olabilir. Her zaman alarmda olmak gerekiyor. Ama açık kaynak kodlar çok daha güvenliler.” Süreklilik için ekosistem açık kaynaktan para kazanabilmeli ‘Kamu Kurumlarında Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı’, ‘Belediyelerde Açık Kaynak Kodlu Yazılım’, ‘Açık Kaynak Kodlu Yazılımlara Katkıda Bulunmak ve Akademik Dünya PARDUS Göç İçin Yardımcı Araçlar’ panelleri düzenlendi. Moderatörlüğünü Havelsan Ar-Ge Teknoloji ve Ürün Yönetimi Direktörü Doç. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin’in gerçekleştirdiği ‘Kamu Kurumlarında Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı’ paneline; Milli Savunma Bakanlığı’ndan Harun Çiçek, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan İrfan Keskin, Sağlık Bakanlığı’ndan Fatih Uluçam, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan Dr. Yenal Arslan katıldı. Keskin, AFAD’ta tüm süreçlerin eylül ayından bu yana PARDUS’ta çalıştığını

ifade ederek öncelikle kuruma bunun bir felsefe olduğunu anlattıklarını dile getirdi ve şunları ekledi: “Lisanslı ürünlerin tılsımını AFAD’ta bozduk. Kurtulalım prangalarımızdan! Açık kaynağın rahatlığını görün.” Özeleştiri yapılması gerektiğini vurgulayan Yenal, “Kamuya PARDUS sertifikalı personel alınmalı” dedi. Yenal, birçok siber güvenlik yazılımının açık kaynak üzerinden çalıştığını söyledi ve “Süreklilik için ekosistemin bu işten para kazanması gerekiyor. Eğer bir gün PARDUS’u bankalar kullanırsa ‘Başardık!’ diyeceğim” değerlendirmesini yaptı. Uluçam, “İşletim sistemi bir araçtır. Alışkanlıklar değiştirilirse para kazanılır. İstihdam modeli oluşturmak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nda kaynakları yurt dışına vereceğine çalışan personele kaynak aktarımı yaptık” şeklinde konuştu. Çiçek, “Biz bilgi işlem yöneticilerinin de elini taşın altına koyması lazım. Açık kaynak; gelişmeye açıklıktır” ifadesini kullandı.


BThaber

E-TOPLUM

25 - 31 MART 2019

5

Daha çok tatbikat, daha fazla beceri ve başarı getirir E-Safe Siber Güvenlik Zirvesi, 14 Mart tarihinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda düzenlendi. “Make İt Safer / Daha Güvenli Hale Getir” sloganıyla gerçekleştirilen zirveye; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, e-Safe Kurucusu ve Zirve Başkanı Musa Savaş ile sektör temsilcileri katıldı. Sayan, açılışta yaptığı konuşmada, “Yaşantımızın bilişim teknolojileriyle bu denli iç içe olması kişisel bilgilerimizi de aynı ölçüde tehlikeye atmakta. Bu durum hayatımıza yepyeni riskleri ve yepyeni kavramları da yerleştirdi. Siber güvenlik, siber dünya, siber uzay gibi kavramlar adeta değişen dünya düzeninin bir ispatı. Günümüzde siber dünya ve siber uzay en büyük gerçeğimiz oldu, siber saldırılar ise en güçlü olmamız gereken mücadele alanlarına dönüştü” dedi. Sayan, konuşmasında şunları kaydetti: “Bilişim sistem ve verilerini alt etmeye yönelik, beklenmeyen ve önlenemeyen ısrarcı siber saldırıların kimler tarafından finanse ve organize edildiğinin tespiti ise bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum siber uzaydaki risk ve tehditlerin asimetrik karakterini ortaya koyarken, tehditlerle mücadeleyi de güçleştiriyor. Böyle bir ortamda artık siber güvenliğin mutlak olarak sağlanmasından başka bir yol yok. Siber güvenlik risklerinin yönetilebilir ve kontrol edilebilir düzeylerde tutulması bizim en büyük hedefimiz. ‘20162019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’ ülkemiz açısından atılan önemli bir adım oldu. Tüm ülkeler siber savunma anlamında kendi yolunu çiziyor. Biz de ülke olarak tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Avcı, Azad ve Kasırga gibi yazılımlar ile siber tehditlere

karşı 7/24 esasıyla mücadele ediyoruz. Siber güvenlik, tek bir kuruluşun üstesinden geleceği bir iş değildir; topyekûn mücadele edilmesi gereken bir alandır. İş birliği halinde, koordineli şekilde hareket edilmelidir.” SOME’ler USOM ile koordineli bir şekilde 7/24 çalışıyor BTK Başkanı Karagözoğlu, siber güvenliğin kurumlar için hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek “Özellikle veri depolama ortamlarına yönelik güvenlik risklerinin artması ve bilgi yönetimi için kullanılan bilişim teknolojilerinin hedef haline gelmesi, günümüzde bilgi güvenliğinin sağlanması konusuna daha geniş bir çerçevede ve sistematik olarak bakmayı zorunlu hale getirmekte” değerlendirmesini yaptı. “BTK olarak bir yandan ülkemizdeki elektronik haberleşme sektörüne yönelik regülatif anlamda görevlerimizi yerine getirirken bir yandan da üstlendiğimiz görev ve sorumluklar gereği ulusal siber güvenliğin sağlanması noktasında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuşan Karagözoğlu, USOM hakkında şu bilgileri verdi: “Mayıs 2013’te USOM’un kurulması ve siber olaylara müdahale ekiplerinin oluşturulması ile USOMSektörel SOME - Kurumsal SOME'ler hiyerarşisi içinde şekillenmeye başladı. Bugün 14 Sektörel SOME ve 1000’in üzerinde Kurumsal SOME’miz USOM ile koordineli bir şekilde 7/24 esasıyla çalışmalarını yürütmekte. Gökyüzünde de bir altyapımız var Etkinlikte, CNK Global Consultancy Co. Direktörü M. Kani Hacıpaşaoğlu, ‘Hibrit Savaşta Siber Güvenlik ve Siber Savunma’ sunumunu

gerçekleştirdi. Hacıpaşaoğlu, uluslararası alanda hibrit savaşın kuralları konusunda işin siyasi ve teknik boyutu kadar hukukçuların da içinde olması gereken bir yapı olması gerektiğine dikkat çekerek “Hibrit savaş; bugün Orta Doğu’da olduğu gibi sıcak çatışma varken diğer taraftan da siber savaşların olduğu karmaşık bir yapıdır” ifadesini kullandı ve “Daha çok tatbikat, daha fazla beceri ve başarı getirir” değerlendirmesini yaptı. Türksat Bilgi ve Siber Güvenlik Yönetim Uzmanı Halil Kemal Taşkın da uydu iletişimi güvenliği konusunda bilgi verdi. “Gökyüzünde de bir altyapımız var” diyen Taşkın, konuşmasında şu noktaları vurguladı: “Uydu iletişimi güvenliği dünyada giderek fazla konuşulmaya başlayan bir alan. IoT çözümlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte önümüzdeki 6 sene içinde 3000’den fazla yeni nano uydunun fırlatılması bekleniyor. Takım uydular da yaygınlaşacak. Uydu iletişimi güvenliğinde, fiziksel şartlarından dolayı üzerinde çalışmalar ve testler yapmak zahmetli. Uydu güvenliğinde; uydu yer istasyonu iletişim en kritik nokta. 7 adet Türk yapımı nano uydumuz

mevcut ve çalışmalarımız devam ediyor. Destek ve farkındalık alanında çalışmalar yapılmalı.” Türk Telekom Siber Güvenlik Direktörü Mahmut Küçük, “Herkes kendi tarafında sorumluluğunu yerine getiriyor. Ülke olarak bunu yaparsak bunun koordinasyonunu kim sağlayacak?” sorusunu gündeme taşıdı ve “Bir koordinasyon merkezi üzerinden tüm bu tatbikatların yapılması gerek” yanıtını vererek şunları kaydetti: “Ülkede internet gittiğinde ne olacak tatbikatını yapmalıyız ve gerekli önlemleri şimdiden almalıyız. ”Atarlabs Genel Müdürü Burak Dayıoğlu, ‘Modern bir SOME için Süreç Yönetimi ve Otomasyon’ sunumunu gerçekleştirdi ve şunları kaydetti: “Dünyada ortalama olarak sızmadan haberdar olma süresi 220 gün. Gerçekten kötü bir durumdayız. Amaç mümkün olduğunca hızlı tesbit yapıp hızlı reaksiyon göstermek olmalı. SOME; teknoloji, insan ve süreç öğelerinden oluşur. İnsan sürecinde ciddi bir insan kaynağı sorunumuz bulunuyor. ATAR ile az ve az deneyimli adamla çok iş yapabiliyoruz. ATAR ile savunmayı otomatikleştirmeye çalışıyoruz.”


6

E-TOPLUM

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com

25 - 31 MART 2019

Facebook yine sınıfta kaldı O terörist, Christchurch katliamını Facebook’tan “canlı” yayınladı çünkü Facebook’un “işi”, insanların neyi isterse, nasıl isterse, ne zaman isterse, istediği herkese “canlı” yayınlamasını sağlamak. Harvard’da erkek öğrencilerin, kız öğrencilerle ahbap olup olamayacaklarını hesaplayan sistemden, şimdi kaç milyar kişinin günde kaç saat kullandığı bir iletişim/iletim sistemine evrildi Facebook. Üstelik, kendisini bir medya şirketi olarak da görmüyor. Mark Bey, 21 Eylül 2017’de bu konuda (özet olarak) gayet açık: “Ben, sistemimizdeki bütün kötü ve zararlı içeriğin farkına varacağız ve bunları yakalayacağız diyemem. Biz, insanların, bir şey söylemeden önce ‘ne söyleyeceklerini’ kontrol edemeyiz. Sanırım, kullanıcı kitlemiz de bunu istemez. Özgürlük şu demektir: Bir şey söylemek için izin almak zorunda olmamak, ve söyleyeceğini istediğin gibi söylemek. Eğer bizim ilkelerimizi çiğner veya yasalara karşı gelirseniz, bunun elbette yaptırımı olacaktır. Ama, herkesi her an hemen yakalayamayız.”

Facebook’un iletişim/iletim kanalının nasıl çalıştığını bilen, viral etkinin nasıl yayıldığını anlayan, cinayet işlemeye kararlı kişi bütün bu teknik olanakları, kendi sapık zihnindeki planı uygulamak için kullandı. Çünkü mümkündü. Bu ayın başında Mark Bey, bu konuda bir şeyler yapmak zorunda olduğunu nihayet idrak edip, “İnsanlar artık daha mahremiyet istiyor, biz bunu sağlayacağız” dediyse de bir şey yapmadan/yapamadan Christchruch katliamı oldu bitti. Bari, elini çabuk tutsa da bir sonraki katliama (her nerede, ne zaman, nasıl olacaksa) kadar yeni önlemlerini alsa. Çünkü yapamazsa, hükümetler birer ikişer bu işe el atacak. Vergi ile başlayan kuşatma, iletişim/iletim kanalını “yeniden tanımlama” aşamasına kadar gelecek. Zaten Yeni Zelanda Başbakanı, “Facebook, teröristin canlı yayınını nasıl ve neden fark edemedi, neden yayını daha hızla kesemedi?” diye bizzat Facebook’a soracağını açıkladı (18.03). Bir katliam videosunu 24 saatte

değil, 24 saniyede yayından kaldıracak ve bu 24 saniyenin dahi başka kanallara yayılmasını önleyecek bir sistem geliştirmesi gerekiyor. 2016 ABD Başkanlık Seçimi’ne Rusya’nın karıştığı iddiaları üzerine Facebook, 2018 sonuna kadar 5 bin kişiyi “içerik tarasınlar” diye işe almıştı. Şimdi ise, dünya çapında 7 bin 500 “içerik düzenleyici” kişinin 7/24 vardiya ile çalıştığı biliniyor. Google da YouTube’a zararlı video konulmasıyla mücadele amacıyla 10 bin bilişimciyi işe aldığını açıklamıştı. Ama sorun, “insan sayıları” ile çözülemeyecek. Hakkında

övgüler düzülen yapay zekayı kullanarak, Christchuch Katliamı benzeri bir durumda “konuyu birkaç saniyede kavrayıp” yayını kesmesini sağlamak, Facebook başta hepsinin odaklanması gereken tek hedef olmalı. Çünkü BuzzFeed’in 2017’den kalma bir araştırmasına göre, Facebook’un Canlı Yayın (Live Feed) uygulamasının başladığı Aralık 2015 ile Haziran 2017 arasında 45 tane “canlı yayın cinayeti, intiharı, tecavüzü, darp ve şiddeti” yayınlanmış. 2017’den bu yana acaba kaç tane daha yayınlandı? Christchurch dahil...

Londra’da dizele yol yok zam: Tek sefer giriş 24 Sterlin’e çıkıyor. TL olarak 170 gibi.

Haritada gördüğünüz “turuncu” yuvarlak, Londra’nın “en” merkezinin araçlara paralı bölgesi. Buraya dizel otomobillerin giriş ücretine

Ağırlığı 3.5 ton ve üzeri kamyonet, minibüs, otobüs vb günde 100 Sterlin (700 TL) ödeyecek. Dizel araç kullanan işletmelerin yeni uygulamadan zarar görmemesi için Londra Yönetimi, araç

başına 6 bin Sterline kadar “araç değiştirme” teşvik primi verecek. Amaç: Dizeli şehir merkezine sokmamak. Hava kirliliğini azaltmak. Merkezi, “Ultra Düşük Emisyon Bölgesi” yapmak. Merkeze ille özel arabasıyla girecekse, dizel değil, elektrikli araç kullanacak. Haritadaki daha büyük sarı bölgede de aynı uygulama Ekim 2021’de başlayacak. Londra’da dizele yol kalmayacak. Tanımlı bölgenin taa merkezine

kadar girmeyip, bir kenarından girip öbür kenarından çıkmak için de ücret ödeniyor. Türkiye’deki OGS gibi, aracın ön camına yapışık cihazla, araç girdi bölgesinin cihazı gözgöze gelip, hesabınızdan bu parayı hop çekiyor. Dizel yakın yıllara kadar kraldı: Gemileri, otomobilleri, tankları, trenleri ucuza ve hızla yürütüyordu. Ama “uygar ülkelerde” zamanla istenmeyen yakıt oldu. Elektrikli otomobiller yollara çıkmaya başlamışken, dizel ve kömür eski yüzyıl antikası artık.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

25 - 31 MART 2019

7

Sigorta, yeniden tanımlanmayı bekliyor! Siber risk sigorta şirketi Chubb’a göre, akıllı araçlardan IoT odaklı gelişimlere, her teknolojik yenilik gerek yenilenen düzenlemeleri gerekse her ölçekte her şirketin farkındalığını gerekli kılıyor. Gelişen teknoloji paralelinde büyüyen ve çeşitlenen siber riskler, hem Handan Aybars her ölçekte her sektörde şirketi siber güvenlik odaklı yatırımlar yapmak ve bunları sürekli geliştirmek zorunda bırakıyor hem de sigorta odaklı düzenlemelerde ‘sorumluluk’ ve ‘risk değerlendirme’ gibi demirbaş sigorta başlıklarında güncellenmeyi gerekli hale getiriyor. Otonom ve akıllı araçlardan, akıllı buzdolabı gibi yeni nesil beyaz eşyalara kadar birçok başlıkta siber güvenlik ve bu alanlarda sigorta başlığında yenilik ve gereklilikleri Chubb Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday ile konuştuk. Gelişen teknoloji ışığında, örneğin mobil cihaz haklanırsa bunun sorumluluğu kimde? Sigorta burada nasıl bir yere sahip? Mobil cihaz üreticisi mi, cihaz içindeki güvenlik uygulamasının üreticisi mi dediğinizde gri bir alan söz konusu. Benzer bir durum IoT ve M2M mimarisi için de geçerli ve sorumluluğu kimin, nasıl paylaşacağı herkesin merak ettiği bir konu. Regülasyonlar da hiçbir ülkede buna tam olarak hazır değil. Sigorta perspektifinden baktığımız zaman, otonom araçlarda bir kaza durumunda, hayatlarımızda bu otonom araçların nasıl konumlandırdığımız önemli olacak. Önde otonom araç, arkada standart bir araba varken, bir uyarıyı alıp o araç durdu ve siz de ona çarpınız diyelim. Normal trafik mantığında, arkadan vuran olarak sorumluluk benim, ama

önümdeki de benimkinden çok daha üstün bir araç. İnsan refleksinin yapamayacağı bir durum söz konusu olduğu için çarptım otonom araca ve bu, kendi başına bir sorun demek. Bence otonom araçların yol sistemlerini de farklı yapmak, yani otonom araçlar genele yayılmadan önce, iki araç yapısının yollarını birbirinden ayrı tutmak gerek. Peki ya mevzuat? Sigorta mevzuatının da evrilmesi, hukuki sorumluluğun hangi kriterlere göre değerlendirileceğinin mevzuat bazında güncellenmesi gerek. Çünkü arkadan çarpan ‘önümdeki bilgisayara karşı ben bir insanım ve onun refleksine yetişemedim’ diyebilir. Ama öndeki akıllı araca da sorumluluk yüklenemez. Bu da bizim gibi sigorta şirketlerinin riski poliçelendirmesini zorlaştırıyor. Ayrıca otonom araç haklanabilir, kontrolü ele geçirilebilir. Burada siber sigorta kavramının kapsamının genişlemesi söz konusu. Temelde otonom araç, kullanıcının kişiselleştirebildiği bir yapı, bunların haricindeki bütün sorumluluk da üreticide ve yazılımcıda. Böylece sigorta bireylerin ihtiyacı olmaktan çıkacak, otonom araç sigortaları da hem yoldaki seyir hem de siber risk gerçeği ışığında üretici şirketlerin bir ihtiyacı halini alacak. Nasıl bir etki söz konusu olacak? Bireysel araç sahipliği zamanla azalacağı için öngörülere göre, araç sigortaları da 20 yıllık sürede küresel bazda yüzde 40 seviyelerinde azalacak. Bu da büyük bir prim hacminin sektörden çıkması demek. Bir taraftan da bu, yani kasko ve

Chubb Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday trafik sigortaları halihazırda Türkiye sigorta sektörünün lokomotifi. Karşıya verilen zararı karşılayan sigorta bugün zorunlu, ama otonom araçlarla bunun nereye evrileceği herkesin merakı ve bence üretici şirkete evrilme söz konusu olacak. Bu değişimle ilgili küresel farkındalık ne seviyede? Giderek güç kazanan bir farkındalık var ve herkes, dijital gelişim, akıllı evler, akıllı ev aletleri derken, bunlardan kaynaklanacak ve insanı hedefleyen sorunlara karşılık sorumluluğun kime ait olacağının netleştirilmesini bekliyor. Fiziki hasarlardan bahsetmiyorum, ama örneğin buzdolabım haklandığı zaman bunun sorumluluğu kimde? Bu yönüyle beyaz eşyada ve otonom araçlarda reel

sektörlerdeki sorumluluk sınırları yeniden tanımlanıyor, siber sorumluluk kavramları gelişiyor. Bulut bilişim, hibrit mimariler gibi başlıklarda siber risk sigortası nasıl işliyor? Kurumlar anlamında işliyor. Örneğin; bulut servis sağlayıcının belli şartları yerine getirmesi ve kullanıcısını bilgilendirmesi şart. Sigorta şirketleri de siber risk sigortalarında sağlayıcılara destek oluyor. Biz de kurumsal bir siber risk sigortası yapılması noktasında destek sunuyoruz. Bir Türk bankasının geçtiğimiz yıl yaşadığı finansal suç ve ardından gelen süreç, bu anlamda farkındalığı pekiştirdi ve biz de Chubb olarak gelen taleplerle bunu net biçimde gördük.


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

25 - 31 MART 2019

Geleceğin temelleri yapay zeka üstünde yükselecek Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) ikincisini düzenlediği Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, UNIQ İstanbul’da alanında uzman 50’den fazla yerli ve yabancı konuşmacı; perakende, sigortacılık, moda, pazarlama, iş dünyası gibi alanlarda yapay zekanın geleceğini ele aldı. Açılış konuşmasını yapan TRAI Kurucusu Halil Aksu, algoritma çağının başladığını vurgulayarak, artık kurumların, hatta ülkelerin veri ve algoritmalarıyla rekabet edeceğini, bu nedenle yapay zeka stratejisi ve yol haritası ile birlikte gerekli yetkinlikleri kazanamayanların oyun dışına itileceğini hatırlattı. ‘Algoritmaların Liderleri buluşuyor’ sloganı ile gerçekleşen zirvede vizyon konuşmasını, Bahçeşehir Koleji’nin İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel gerçekleştirdi. Etiya’nın Genel Müdür Yardımcısı Uğur Karakaya

ise Türkiye’de ve dünyada yaptıkları ileri teknoloji, dönüşümsel ve yapay zeka içeren projelerini paylaştı. UI Path Avrupa EECIS Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, robotiğin geleceğini paylaştığı sunumunda, verimli ve farklı bir geleceğin insanlığı beklediğini anlattı. Can Birsay’ın modere ettiği “Yapay Zeka’nın Kullanım Alanları ve Örnek Faydalar” başlıklı panelde ise UI Path, Doğuş Teknoloji, Turkcell, Coca Cola’nın başarılı yapay zeka projeleri anlatıldı ve Türkiye’deki robotik yazılımlar detaylarıyla konuşuldu. Zirvede; Microsoft, Google Cloud, Amazon, SAP, IBM, HPE, Dentsu Aegis gibi küresel teknoloji şirketleri yapay zeka vizyonlarını ve başarı öykülerini anlattılar. Artiwise çözümü ile Borusan Otomotiv projesi, Aksigorta’nın yapay zeka başarıları, Sorun’un öne çıkan Chatbot projeleri, Oredata’nın dijital karar projeleri, Bunsar

teknolojisi ile HOPİ’nin moda çözümleri, Faladdin yapay zeka ile kahve falına kadar pek çok ilham veren başarılı proje de zirvede paylaşıldı. Etkinlikte ayrıca, “Müşteri Deneyiminde Yapay Zeka ve Doğal Dil İşleme Gücü”, “Sigortacılıkta Yapay Zeka”, “Moda ve Giyim Perakendesinde Yapay Zeka; Dün, Bugün ve Yarın”, “Beyin, Yapay Zeka, Genetik ve İnsanın Geleceği Üzerine”, “Diyalog Bazlı Yapay Zeka Sektörleri Nasıl Dönüştürüyor?”, “Yapay Zeka, Perakendede Neleri Değiştirecek?”, “Yapay Zeka: Yetenek Havuzunda Neredeyiz?” gibi birçok başlık detaylarıyla ele alındı. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifinin global iş ortakları olan AI Collaborator ve Kuwait.ai’nin temsilcileri yapay zekanın kullanımıyla ilgili örnekler aktararak, bu alanda küresel iş birliklerin önemine dikkat çektiler. Yapay zeka alanındaki çalışmalarını ve başarı öykülerini paylaşan

diğer markalar ise Kariyer. net, Migros, Arçelik, Türkiye İş Bankası, Toyota, LC Waikiki, SefaMerve, TANI ve OPET, Miletos, Tazi, CBOT, Sestek oldu. Sunum ve panel oturumların ardından, Türkiye’de bir ilk olan ve yerli yapay zeka girişimcilerini yatırımcılarla buluşturan TRAI Start-Up Demo Night düzenlendi. Yatırımcı arayan TRAI girişimcilerine sunulan platform ile sekiz girişimci yerli yatırımcılardan oluşan jüri karşısında sunumlarını yapıp, sorulara yanıt verdiler ve yatırım almak için yatıştılar. 12 Mart 2020 tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan 3. Türkiye Yapay Zeka Zirvesi’nde, yine yapay zeka alanındaki güncel gelişmeler, örnek uygulamalar ile yaşadığımız ve gerçekleşecek değişimler alanında uzman isimler tarafından etraflıca masaya yatırılacak.

Sayısal takograf ve sürücü verilerinin saklanması artık zorunlu

TachoMobile Genel Müdürü Burak Çiga

Resmi Gazete’de yayımlanan Takograf Cihazları Yönetmeliği kapsamında, sayısal takograf ve sürücü verilerinin indirilip saklanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca yayımlanan 2017/KDGM-4/ST sayılı Genelgenin 5. maddesi hükmünce, sayısal takograf kartı sahibi sürücüler, sürücü kartlarında kaydedilen verileri Kart Verme Otoritesi’ne göndermekle yükümlü. Türkiye’de bu otorite, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından kurulan Sayısal Takograf Uygulama

Merkezi (STAUM). TÜİK tarafından açıklanan “Motorlu Kara Taşıtları” verilerine göre, Ocak 2019 itibariyle Türkiye’de 218 bin 489 otobüs ve 846 bin 97 adet kamyon bulunuyor. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik kapsamında 1 milyon 64 bin 586 taşıt zorunlu olarak dijital takograf kullanıyor. Araç verilerinin yasal yükümlülükler doğrultusunda dijital takograftan indirilmesinin ve saklanmasının zorunlu olduğuna dikkat çeken

TachoMobile Genel Müdürü Burak Çiga, “Sürücüye ait veriler sürücü kartı üzerinde saklanırken, araç verileri takograf cihazının hafızasında saklanıyor. TachoMobile olarak dijital takograflara takılan elektronik devreli kablo ve mobil kart okuyuculara takılan sürücü kartları ile veri iletişimi yapabilen, aldığı verileri istenen platformla paylaşabilen Android tabanlı mobil bir uygulama geliştirdik. Uygulamayla aynı zamanda sürüş güvenliği analizi de yapılabiliyor” dedi.



BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

25 - 31 MART 2019

Dijital dönüşüm ile geleceğin parçası ol! ‘Geleceğin Parçası Ol’ sloganıyla Deutsche Messe’nin Türkiye ofisi Hannover Fairs Turkey tarafından, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 26. Uluslararası WIN Eurasia Fuarı, Türkiye sanayisini dünyanın önde gelen sanayi ülkeleri ile bir araya getirirken 30’u aşkın ülkeden alım heyetlerini fuar kapsamında Türkiye üreticileriyle buluşturdu. Bölgenin lider sanayii fuarı WIN Eurasia 2019, imalat sanayiinin önde gelen firmalarını Dijital Dönüşüm teması altında bir araya getirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve imalat sektörünün önde gelen kurumlarının katılımıyla başlayan fuarda Türkiye sanayicilerinin ileri teknolojili ürünlerini dünyaya tanıtma fırsatı buldu. Ticaret Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve KOSGEB işbirliğiyle organize edilen fuar, 26. yılında yine birçok yeniliğe sahne oldu. Sac işlemeden metal şekillendirme teknolojilerine; otomasyon hizmetlerinden enerji, elektrik ve elektronik ekipmanlara; hidrolik ve pnömatik hizmetlerden tesis içi lojistiğe kadar geleceğin fabrikaları için ihtiyaç duyulan tüm ekosistem Sanayiide dijitalleşme konsepti ile “WIN EURASIA” çatısı altında bir araya geldi. Yabancı yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği fuarda, 30’u aşkın ülkeden alım heyeti gerçekleştirildi, ihracatçı firmalar milyon avro değerinde yeni işbirliği anlaşmalarına imza attı. WIN Eurasia 2019’un Türkiye sanayi için tarihi bir başarıyla sonuçlandığına dikkat çeken Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel; fuarın Türkiye ekonomisini 2019 ihracat hedeflerine taşıyacağını ifade ederek şunları söyledi “Bu yıl 26’ncısını düzenlediğimiz WIN Eurasia ile Türkiye sanayisini küresel

rekabete taşıyacak önemli bir buluşma gerçekleşti. Fuarın hazırlık aşamasında yerli firmaların ihracatına daha fazla katkı sağlama vizyonuyla çalışmalarımızı yürüttük. Bu dört günlük süre zarfında attığımız adımların olumlu sonuçlarını tüm katılımcı markalarımızla birlikte yaşadık. Türkiye’nin ihracatında önemli bir yer tutan Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Orta Doğu’dan Kuzey Amerika’ya Kuzey ve Güney Afrika’dan, CIS ve Asya ülkelerine kadar birçok yabancı markayla Türkiye üreticilerini aynı masada bir araya getirdik. İhracatçı firmaların WIN Eurasia kapsamında hayata geçirdikleri yeni anlaşmaların meyvesini önümüzdeki süreçte toplayacaklarına inanıyoruz. Gerek ziyaretçilerimizin gerekse katılımcılarımızın fuar süresince duydukları memnuniyeti dile getirmeleri ve milyon Euro değerinde anlaşmalara imza attıkları bilgisini bizlerle paylaşmaları, ben ve ekibim için 1 yıl boyunca zorlu koşturma ve çalışmalarımızın en büyük meyvesi. Bu güzel başarıda rol almanın mutluluğu bizler için paha biçilemez. Bunun yanı sıra fuarımız için eşsiz bir deneyimi gerçekleştirme hedefi ile oluşturduğumuz mobil uygulamamızın bugün B2B alanında indirilen mobil uygulamalar arasında birinci

sırada yer alıyor olması da bizler için bir diğer mutluluk verici başarı hikayesi. Kendi alanındaki kategoride çok geniş kitlelere hizmet veren firmaların mobil uygulamalarını dahi geride bırakarak 10 Binlerce sektör profesyoneli tarafından indirilen mobil aplikasyonlar içerisinde 1. sırada yer almamız dijital platformda da fuara olan ilginin önemli bir göstergesi.” Önümüzdeki 10 yıl Türkiye’nin başarı hikayeleri konuşulacak! WIN EURASIA Fuarı’nın açılışında konuşan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak çalışmalarını milli teknoloji hamlesi başlığıyla sürdürdüklerini söyledi. Bakan Yardımcısı Kacır sözlerine şöyle devam etti; “Ülkemiz için stratejik değer taşıyan kritik ürünlerin milli ve

özgün olarak geliştirilmesi ve üretilmesini ve yine uluslararası rekabette Türkiye’yi öne çıkaracak rekabetçi üstünlük alanlarımızın belirlenmesi ve bu alanlarda yerli ve milli üretimin gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bizim genç nüfusumuzun dinamizmi en büyük değerimiz. Bizim yakaladığımız büyüme ortalamaları çevre ülkelerin ve Avrupa ülkelerinin çok üzerinde. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye çok büyük adımlar atmış olacak. Hep birlikte başarı hikayelerimizin sayılarını çoğaltacağız. Ve bütün bunları yaparken elbette dünyaya kapalı bir ülke olarak değil, dünyaya açık, küresel şirketlerin hedeflerini ülkemizin hedefleriyle buluşturduğumuz projeler yürüten bir ülke olarak yapacağız. Biz dünyaya açık bir ülkeyiz ve özellikle son 40 yıldır dünyaya açılma sürecinde yine kendi başarı hikayemizi yazdık.”


25 - 31 MART 2019 www.bthaber.com.tr

DOSYA:

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

BThaber

Handan Aybars

Güvenlik, KOBİ’ler için de bir gereklilik! Teknoloji gelişiyor, hayatımıza yeni kavramlar giriyor, biz bunları benimseme hızımıza karşılık, güvenlikte yenilikleri yapmakta gecikmeli hareket ediyoruz. Ya başka bir şirketin yaşadığı güvenlik sorunu adım atmak için gerekçe olacak ya da e-Dönüşüm, KVKK gibi regülatif adımlar beraberinde zorunluluklar getirecek. Gerekçe ne olursa olsun, büyük ölçekli, finans veya telekom sektörü şirketlerine has bir gereklilik olmaktan çıktı güvenlik mimarileri… Hem de uzun bir zaman önce. Güvenlik yapılarının farkındalığı

ve güvenlik mimarisinde kurumsal gereklilikleri doğru analiz edip en güncel güvenlik sistemini kurmak artık bir lüks olmaktan çıkıp, refleks halini alması gereken bir zorunluluk oldu. KOBİ’ler için bu başlıkta kendini yenilemek yetkin İK, kapsamlı analiz ve danışmanlık, dolayısıyla bütçesel gereklilik anlamına geliyor. Siber güvenlik şirketleri de çözümleri arasında entegrasyonla KOBİ’lerde farkındalığı geliştirmeye çalışırken, rekabeti gerçek fayda ile buluşturuyor.


12 DOSYA

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

BThaber 25 - 31 MART 2019

BİRLİKTE HAREKET ETMEK, GÜVENLİKTE YETKİNLİK DEMEK Her an, her tipten saldırıya hazır olmak ve kendimizi korumak noktasında bütünleşik güvenlik platformları ve entegrasyonlar devreye giriyor. Her biri ayrı bir konuda uzmanlaşmış irili ufaklı sayısız yazılım, akıllı kamera, alarm sistemleri, otomasyon ve robotlar, 2019 yılında verilen dijital dönüşüm savaşında bütünleşik güvenlik platformlarıyla birlikte firmaların ayakta kalmasını sağlıyor. “Saldırılarında yapay zekayı, makine öğrenimini ve daha nice yüksek teknolojiyi kullanan siber suçlulara, güvenlik çözümü entegrasyonları ile ‘dur’ diyoruz” vurgusunu yapan Forcepoint Türkiye, Rusya, CIS Bölge Direktörü Levent Turan’ın dikkat çektiği gibi, güvenlik yapısını oluştururken firmaların kendi güvenlik ihtiyaçlarını iyi belirlemeleri şart. Küçük bir işletme ile büyük bir holdingin güvenlik ihtiyaçları aynı olmayacak ve Levent Turan’ın belirttiği gibi, çalışan sayısı, personel eğitimi, özetle insan faktörü güvenlikte önemli bir yer tutmakta. Firmalar da kapalı sistemler yerine artık birbirine entegre olabilen

sistemleri tercih etmek durumunda. Bu gereklilik ışığında, Turan’ın belirttiği gibi, güvenlik sağlayıcıların rekabet için birbirlerinin ürünlerine destek vermedikleri dönem sona eriyor ve artan güvenlik ihtiyaçları, birlikte hareket etmeyi zorunluluk haline getiriyor. Bu yüzden yeni bir güvenlik altyapısı oluştururken alınacak tüm hizmetlerin kusursuz bir biçimde birbirine bağlanabilmesi, bunu sağlayamayan hizmetlerden ise uzak durulması önemli. Hız, esneklik ve kullanım kolaylığı ise özellikle büyük şirketler için hayati önem taşıyor. Siber suçlular; yapay zeka ve makine öğrenimi gibi yıkıcı teknolojiler sayesinde artık eskisinden daha güçlü. Eskiden kendi yaptıkları saldırıları, şimdi yazılımlara yaptırıyor, kullandıkları iletişim kanallarını kripto teknolojiler ile gizliyorlar. Saldırgan tarafında durum böyle olunca, Turan’a göre, koruma tarafında da birlikte hareket etmekten başka seçenek kalmıyor. Güvenlik şirketleri, en iyi korumayı

Uç nokta, risklerle beraber önemini artırıyor bulut üzerinde tuttukları veriyi kısıtlamaya başlamış durumda. ‘Edge computing’ sisteminde, kullanıcıya ait verinin buluta taşınmaksızın, doğrudan akıllı telefon ya da bilgisayar gibi uç nokta cihazları üzerinde işlenmesi sağlanıyor. Bulut servislerinin son kullanıcıya ait cihazlarla uyum içinde çalışmasını sağlayan bu yöntem, gizliliği sağlamak adına da önemli bulunuyor.

Forcepoint'in 2019 öngörüleri arasında yer alan "sınır bilişim" (edge computing) trendi, veri gizliliğini korumak için yenilikçi bir çözüm olarak sunuluyor. Forcepoint 2019 Siber Güvenlik Öngörüleri Raporu'na göre Forcepoint müşterilerinin neredeyse üçte biri (yüzde 31), güvenlik endişeleri nedeniyle

Buna karşılık, veriyi yöneten yine şirketler olduğu için, kullanıcılar da kendi verilerinin tam olarak nerede işlendiği konusunda bu şirketlerin yaptıkları açıklamaları baz alıyor. Son yıllarda yaşanan büyük ölçekli sızıntılar ise sınır bilişimin etkin bir çözüm halini alma sürecini yavaşlatıyor. Forcepoint'e göre, şirketlerin veriyi hem cihazda hem bulutta güvenli tutması artık yeterli değil. Bunun yanında son kullanıcının zayıflayan güvenini yeniden kuvvetlendirerek, gerçek kontrolün bireylerde olduğuna hedef kitlelerini ikna etmeleri gerekiyor.

Forcepoint Türkiye, Rusya, CIS Bölge Direktörü Levent Turan sağlamak için birbirlerinin tecrübelerine ihtiyaç duyuyor, bütünleşik güvenlik platformunu inşa ediyor. “Ürünlerden en iyi şekilde yararlanırken, ürünlerin birleşiminden de ayrıca fayda sağlıyoruz. Bu da doğal olarak verimliliği zirveye çıkarıyor” tespitini yapan Levent Turan, güvenlikte 2019 yılı yol haritası ve gereklilikleri şöyle anlattı: “Güvenlik sağlayıcıları arasındaki işbirliğinin hızlanarak artacağını, odaklanmamız gereken ana meselenin ise riske uyarlanabilir güvenlik olduğunu düşünüyorum. Saldırıların nereden, ne zaman, nasıl ve ne sıklıkta geleceğini bilmek mümkün değil. Elimizdeki veriler ise günden güne önem kazanıyor. Şirketlerin bu verileri en iyi şekilde korumaları, bunun için de risk ve tehditler karşısında hızlı ve çevik olmaları gerekiyor. Kendini sürekli olarak geliştiren akıllı sistemlere yatırım yapılmalı, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerden ise en iyi şekilde faydalanılmalı. Çalışanlar yeni teknolojiler hakkında bilgilendirilmeli, yazılımlar ile otomatik olarak çözülebilecek sorunlarla da vakit kaybetmemeli.”


BThaber 25 - 31 MART 2019

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

DOSYA 13

GÜVENLİIK KONUSUNU HAFİFE ALMAYIN, İŞ ORTAĞINIZI DOĞRU SEÇİN!

İşNet Genel Müdürü Mehmet F. Can Güvenlik çözümleri, modern dijital dünyada karmaşıklığın giderilmesi ve risklerin yönetilmesinde önemli bir role sahip. Yeni gelişen teknolojilerin geleneksel şirket yapıları içerisine entegre edilmesi, kurumsal tecrübe ve vizyoner bir bakış açısına ihtiyaç duyar. Sürekli artan siber saldırıların mücadelesinde, şirketlerin sadece kendi yetkinliklerinden ziyade, iş ortaklarının da teknik ve iş bazlı yetkinlikleri de ön plana çıkmakta. Bu noktada entegrasyonu gerçekleştirecek iş ortağının hem kurumsal tecrübesi hem iş/ sektör odaklı bakış açısı hem de teknik yetkinliğinin kalitesinin müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olması şart. Siber güvenlik alanında organizasyonel, metodolojik ve teknolojik yatırımlarıyla şirketlerin dijital dünyadaki ihtiyaçlarını karşılamada güvenilir, kurumsal ve vizyoner iş ortağı konumunda olduklarını vurgulayan İşNet Genel Müdürü Mehmet F. Can, kurumsal tercihlerde gereklilikleri şöyle anlattı: “Güvenlik operasyonları; bir şirketin hem bugününü hem de geleceğini korumak ve garanti altına almak için temel bileşen. Bir şirketin dijital dünyadaki varlığını sürdürebilmesi için siber güvenlik noktasında yapacağı yatırımları iç motivasyon ve dış motivasyon olarak belirlemesi gerek. İç motivasyon;

şirket organizasyonunun yapısı, çalışma prensipleri ve çalışanlarının bu konudaki farkındalığı ve yaklaşımından oluşur. Dış motivasyon ise bulunduğu sektörün fırsatları, rekabet ortamı, itibar ve tehditleri gibi şirketten bağımsız değişkenler. Bununla birlikte, yatırımların maliyeti, yönetimi, sürekliliği ve şirkete olan maddi, manevi katkısı da önem taşır. İşNet bu noktada, hem kendi kaynakları, yani yerel ve uluslararası tecrübeye sahip uzman siber güvenlik ekibi ve teknoloji yatırımları hem de sahip olduğu iş ortaklıkları ile şirketlerin güvenlik yatırımlarını doğru bir şekilde yapmasına olanak sağlar. Sunduğu yönetimsel ve mimari danışmanlıklar ile şirketlerin dijital dünyadaki varlıklarını sürdürmesi ve itibarlarını korumasında rehberlik eder.” Rekabetin doğru yapılması hem şirketlere hem müşterilere her alanda pozitif katkı sağlar. Doğru rekabet, sektörel kalitenin oluşması ve korunmasının da garantörü. Bu bağlamda gerçekleştirilen işbirlikleri, Mehmet F. Can’a göre, hem ülkemizin hem güvenlik ekosisteminin hem şirketlerin olgunluğunun artmasında ve kalitenin yükselmesinde önemli rol oynar. Böylelikle yöneticilerin ajandasında ilk sıralarda yer edinecek siber güvenlik konusu ve buna yapılacak yatırımlar, ülkemizin milli

güvenliğinde ve gelecekteki itibarında proaktif şekilde kilit faktör olacak. Bu noktada Mehmet F. Can, 2019 yılı güvenlik önceliklerini şöyle anlattı: “Dijitalleşme, sağladığı sayısız faydalara ek olarak, bazı sorunların da ortaya çıkmasını tetiklemekte. Şimdiye kadar teknoloji boyutuyla değerlendirilen sorunların psikolojik ve sosyolojik boyutları daha belirgin hale gelecek. Siber güvenlik dünyasında ise öncelik her zamanki gibi insan ve organizasyon olmalı. Şirket yönetimlerinin bu konularda üstleneceği liderlik ile önce kendi çalışanlarının ve organizasyonunun ihtiyaçlarını güvenlik açısından doğru belirlemesi, karşılaması ve sürdürülebilir hale getirmesi bir mecburiyet. Bununla birlikte, karmaşıklaşan dijital varlıkların korunmasında doğru süreç, altyapı ve yöntemleri sağlayan iş ortağının seçimi de hayati önem taşır. Böylelikle şirketler, odağını ve kaynaklarını doğru öncelikle yönetirken güvenlik tehditleri ile mücadelede kaliteli işbirlikleri oluşturur. İşNet, siber güvenlik alanında sunduğu yönetilebilir güvenlik hizmetleri, siber güvenlik operasyon merkezi, KVKK/ GDPR/ISO 27001 uyumluluk hizmetlerinin yanında mimari ve yönetimsel danışmanlıklarıyla müşterilerine üst düzey fayda sağlar.”


14 DOSYA

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

BThaber 25 - 31 MART 2019

RİSKLERİ BELİRLEMEK VE SÜREKLİ ÖLÇMEK ESAS OLMALI

Komtera Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Ziya Gökalp Günümüzde saldırıları ve zafiyetleri gerçek zamanlı tespit etmek, yetkisiz erişimleri önlemek, önemli verileri şifrelemek, veri sızıntısı ve veri ihlallerine karşı tepki vermek adına farklı uygulama ve sistemleri kullanılmak organizasyonlar için kaçınılmaz hale geldi. Bunlara örnek olarak güvenlik duvarları (Firewall), saldırı tespit sistemleri (IPS), veri kayıp önleme uygulamaları (DLP), ileri seviye tehdit analiz sistemleri (Sandbox), zafiyet tespit ve değerleme uygulamaları (Vulnerability Assessment), veri şifreleme çözümleri (Data Encryption), iki faktörlü kimlik doğrulama uygulamaları (Two Factor Authentication), bilgi güvenliği olay yönetimi (SIEM) çözümleri gibi farklı ve karmaşık sistemleri gösterebiliriz. Ancak Komtera Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Ziya Gökalp’in belirttiği gibi, bu karmaşık ve içlerinde yapay zeka uygulamaları barındıran farklı siber güvenlik sistemlerinin birbirlerinden bağımsız çalışması da mümkün değil. “Birbirleri ile senkron çalışma ve entegrasyon yetkinliğine sahip olmayan siber güvenlik sistemleri mutlaka siber güvenlik döngüsü içinde en zayıf halka olarak kalacak ve risk unsuru taşıyacak” uyarısını yapan Ziya Gökalp, eklemeden geçmedi: “Sistemlerin birbirleri ile entegre edilerek güvenlik politikaları

doğrultusunda analiz yapma, birbirlerini uyarma, karşılıklı istihbarat sağlama ve proaktif olarak yanıt verme adına entegre edilmesi kaçınılmaz.” Bilgi güvenliği ihtiyacı için bilgi güvenliğinin temel bileşenleri olan bilginin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği sağlanmalı. Ancak, bu temel bileşenleri sağlamak her firma için farklı ihtiyaçların karşılanması ve farklı yatırımlar yapılması anlamı taşıyabilir. Öncelikle mevcut durum analizi yapmak, analiz neticesinde temel olarak bilgi kaynaklarını belirlemek ve sınıflandırmak, sınıflandırılmış bilgi kaynaklarına içeriden ve dışarıdan kimlerin, nasıl, hangi yöntemler ile, hangi sıklıkta ve zaman aralığında erişeceğini belirlemek ve riskleri ölçmek esas alınmalı. Belirmenmiş riskleri ve zafiyetleri ortadan kaldırmak adına da bir politika geliştirilmesi ve tüm yatırımların bu çerçevede yapılması da önemli. “Regülasyon ve standartlara uyum içinde olmak işin bir diğer boyutu” bilgisini veren Ziya Gökalp’e göre, özellikle kamu ve finansal kuruluşlar için belirlenmiş ve uyumun kaçınılmaz olduğu standart ve regülasyonlar, siber güvenlik yatırımları için önemli kriterler. “KVKK kapsamında

diğer tüm sektörlerde faaliyet gösteren firmalar da yatırımlarını bu kapsamda ele almalı” örneğini paylaşan Ziya Gökalp, şöyle devam etti: “Siber güvenlik eğilimleri ve ihtiyaçları farklı sistemlerin entegre edilmesi ile birlikte farklı hizmetleri ve farklı çözümleri sunan sağlayıcıların ve denetimcilerin de birbirleri arasındaki işbirliğini gerektirmekte. Farklı üreticilerin farklı çözümlerini entegre etmenin yanı sıra, farklı bulut bilişim platformları, farklı güvenlik operasyon merkezleri (SOC), farklı güvenlik test ve denetim firmaları ile siber güvenlik entegratörlerinin işbirliği sağlaması, entegrasyon birikimi oluşturur. Bu bağlamda farklı konularda ürün ve çözüm sağlayan üretici ve entegratörler bir araya gelerek, doğru ve sektörel çözüm entegrasyonları konusunda sempozyum veya konferanslar düzenleyebilirler. Servis ve çözüm anlamında kurulacak işbirlikleri, sektörel bilgi güvenliği çözümlerinin sunulması ve entegre edilerek risklerin yönetilmesi konusunda fark yaratacaktır. Öncelik; farklı çözüm ve hizmetler konusunda ürün ve deneyimleri olan farklı firmaların bir araya gelerek hedef odaklı ortak çözüm yaratmaları olmalı.”



16 DOSYA

BThaber

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

25 - 31 MART 2019

GÜVENLİĞİN DEMİRBAŞLARI SENKRON VE KATMANLI MİMARİ edebilen, senkronize güvenlik ve katmanlı güvenlik” kurgusuna sahip entegre güvenlik altyapılarının verimli çalışmasında güvenlik danışmanlığı hizmetleri büyük öneme sahip.” Günümüzde siber suç örgütleri tıpkı büyük işletmeler gibi profesyonel organizasyon yapılarına ve güçlü finansal kaynaklara sahip. Hem başarılı olmak için BT alanında uzman olmaları da gerekmiyor. İnternetin karanlık köşelerinde kurulan pazar yerlerinde teknik destek hizmetleri eşliğinde sunulan saldırı araçlarına, hatta kiralık korsanlara bile rastlamak mümkün. Hizmet olarak sunulan fidye yazılımlarını (Ransomware as a Service - RaaS) buna örnek gösteren Emre Aktaş, güvenlikte senkronizasyonun önemini şöyle anlattı:

“Senkronize güvenlik; organizasyon genelindeki güvenlik çözümleri arasında tehdit algılama, güvenlik ve sistem sağlığına dair bilgilerin sürekli paylaşılmasını sağlayan, herhangi bir tehdit algılandığında tüm bu sistemleri tehdidin önlenmesi adına otomatik olarak devreye sokan ve koordine eden yeni bir güvenlik yaklaşımı. Böylece saldırının kim tarafından, hangi sistemleri hedef alarak ve ne zaman gerçekleştirildiğini anlamaya yönelik çabaları en aza indiriyor. Örneğin; bir uç nokta saldırıya uğradığında, firewall hemen ilgili uç noktayı ağdan izole ederek, IP adresinin yanı sıra saldırı altında olan kullanıcı adını da BT yöneticisine raporlayabiliyor. Böylece olaya kaynağında müdahale etmek daha kolay hale geliyor.”

Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş Her geçen gün daha nitelikli ve odaklı hale gelen siber saldırılar, dünya genelindeki tüm işletmeler için bilgi sistemlerinin güvenliğini son derece karmaşık ve zorlu bir süreç haline getiriyor. Böylece geleneksel güvenlik yaklaşımları, tek başına günümüzün karmaşık saldırı tekniklerine karşı işletmeleri korumaya yetmiyor. “Yeni nesil tehditlerle mücadele için kurumların güvenlik stratejilerini yeniden değerlendirerek, güvenlik alanında uzun yıllar yatırım yapmış, tecrübe edinmiş şirketlerle çalışması en doğru yaklaşım” yorumunu yapan Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş, bu yorumuna şu vurguyu ekledi: “Özellikle tehdidi farklı katmanlarda algılayarak müdahale

Siber saldırıların odaklandığı iki temel alan Mevcut siber saldırılar ağırlıklı olarak iki temel alana odaklanıyor. İlki; sosyal mühendisliğe dayalı ikna teknikleriyle kullanıcıyı zararlı yazılımların olduğu dosyaları açmaya, bağlantılara tıklamaya veya virüslü depolama aygıtlarını kullanmaya özendiren kullanıcı odaklı saldırılar. İkincisi de yazılımlarda veya ağ altyapılarında keşfedilen açıkları istismar etmek üzere özelleşmiş, kuruma özel saldırı biçimleri. Kurumların çalışanlarını siber güvenlik konusunda eğitme ve yazılımlarını güncel tutma çabalarına rağmen, Emre Aktaş’ın belirttiği gibi, maalesef her iki yöntem de hayatımızdan çıkacakmış gibi görünmüyor. Emre Aktaş, 2019 yılında da güvenlik konusunda geçerli olacağına

inandıkları dört başlığı ise şöyle sıraladı: •

• •

Servis olarak sunulan fidye yazılımları (RaaS) ve hedefli fidye saldırıları, yeni teknikler ve odaklı saldırılar eşliğinde popülerliğini sürdürecek. Google Play ve diğer ortamlarda Android’i hedefleyen saldırılar devam edecek. Mac platformuna yönelik saldırıların sayısı artacak. Windows ve Microsoft Office sistem açıklarını hedef alan saldırılar, “kendin yap” türü çözümlerin artmasına bağlı olarak gündemde kalmaya devam edecek.

ENTEGRASYON YETKİNLİĞİ KAÇINILMAZ BİR GEREKLİLİK Özellikle siber atakların artması ve saldırı yöntemlerinin gelişmesine paralel olarak, güvenlik çözümleri de hızla gelişiyor. Güvenlik konusunda ürün almak tek başına yeterli değil. Aynı zamanda ürünün etkin bir şekilde yapılandırılarak kullanılması gerektiği için entegrasyon yetkinliği de çok önemli. Bu noktada, Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu’nun dikkat çektiği gibi, yeni nesil siber tehditlere karşı sıfır zamanlı proaktif koruma sağlayan ürünler tercih edilmeli. Alev Akkoyunlu’ya göre, esnek, çok katmanlı ve yönetilebilen

çözümler özellikle dağınık yapıdaki işletmeler için önemli bir gereksinim. “İşletim sistemi ve platform bağımsız çalışabilen çözümler de öne çıkıyor” diyen Alev Akkoyunlu, eklemeden geçmedi: “Türkiye’de ücretsiz destek ekibi olan çözümler ile birlikte ekonomik açıdan da uygun çözümler tercih sebebi haline geldi.” Eskiden nadiren yaşanan siber saldırılar bugün sıklıkla gündemde. Kurumlar bu anlamda yaşanan vakalardan minimum zarar görmek adına güvenlik konularında entegrasyon yetkinliğine sahip firmaları

tercih ediyor. Bu gelişim ışığında Alev Akkoyunlu, öncelikler ve gereklilikleri şöyle anlattı: “Kurumlardaki yetkilendirmeler elden geçirilmeli, uçtan uca güvenlik çözümleri kullanılmalı, kullanılan güvenlik çözümleri güncel ve tam anlamıyla etkin olmalı. Kurum çalışanlarının güvenlik konusunda temel bilince sahip olabilmeleri için düzenli eğitimler zorunlu haline gelmeli. Ayrıca, yalnızca bilgisayarlar değil, mobil ve IoT cihazlarında da güvenlik çözümleri kullanılmalı.”


BThaber

Şirketler Güvenlik Yapılarının Ne Derece Farkında?

25 - 31 MART 2019

DOSYA 17

MERKEZDE; TASARIMIN ESERİ OLAN GÜÇLÜ MİMARİ VAR Dijital dönüşümün iş yapma alışkanlıklarını ve altyapıları değiştirmesi, siber güvenlik alanında da BT, OT (operasyonel teknolojiler) ve IoT alanlarının tümünü kapsayacak bütünsellikte, entegrasyon, danışmanlık ve denetim siber güvenlik hizmetlerini entegre bir şekilde sunmayı zorunlu hale getirdi. “Siber güvenliğin en önemli boyutunun “Güvenlik MimarisiSecure by Design” stratejisi olduğunu düşünüyor, bu doğrultuda danışmanlık hizmeti veriyoruz” bilgisini veren Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş, bu yaklaşımın önemini şöyle anlattı: “Öncelikle durum analizi, ihtiyaç tespiti yapılıp, bunlara uygun ürün ve hizmetlerin, uygun bir planlama ve tasarımla kurulması ve belirli periyotlarda güncellenmesi gerek. Bu süreç, kurumun yaptığı işe göre, basitten entegre hizmete uzanan değişkenlik gösteriyor. Birçok şirkette 100’ün üzerinde siber güvenlik ürünü bulunmakta, fakat bu ürünler arasında entegrasyon ve ortak fayda sağlama asıl amaç olmalı. İşin özü; somut durum ve ihtiyaca göre, entegre fayda ve hizmet sağlamak.”

Çözüm sağlarken, teknoloji üreticileri ve ekosistem iş ortaklarıyla sağlıklı bir işbirliği sürecini çalıştırmak şart. “Bazı durumlarda, rakibiniz olan bir firmayla, müşterinin proje hedeflerini sağlamak için işbirliğine girebilecek esnekliğe sahip olmalısınız” detayını paylaşan Yokuş, bu gerekliliği şöyle örnekledi: “Yakın zamanda, siber güvenlik entegratör şirketi Netsmart ile Siber Güvenlik Operasyon Merkezi (SGOM) olarak adlandırılan hizmetleri vermek odaklı CYBEROSCOPE firmasını kurduk.” Günümüzde bu işbirliği zorunluluğu; hizmet verilen müşterilerle ya da partner ve rekabet edilen sektör firmalarıyla işbirliğinin ötesine uzanıyor. Ulusal ve uluslararası siber güvenlik işbirliğine ihtiyaç var. “Savunma Sanayi Başkanlığı öncülüğünde kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi bu konuda güncel bir örnek” bilgisini veren Yokuş, şöyle devam etti: “Bu oluşum, hem devletin hem özel sektörün hem akademinin bir araya getirildiği örnek platformlardan biri. Bu projede biz de fikirlerimizi sunuyoruz. Siber Küme’de direkt çalışma grubunda olan

Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş firmalardan birisiyiz. Ulusal siber güvenlik konusunda önemli bir uyanış var ve bu, hem sektör firmaları olarak bizlerde hem bu hizmete ihtiyacı olan tüm kurumlarda farkındalık artışı sağlayacak.”

ÖNCELİKLER NET BELİRLENMELİ

ESET Türkiye Teknik Müdürü Erkan Tuğral

Günümüzde güvenlik pek çok farklı bölümü ve bileşeni kapsayan bir yapı içinde bulunuyor. Uç noktadan, çevresel güvenliğe, uygulama güvenliğine ve fiziksel güvenliğe kadar geniş bir yelpazeye yayılan çözümler kullanılıyor. Şirketler, güvenlik yatırımı yaparken tek bir üreticiye veya ürüne bağlı kalmak yerine, ihtiyaçlarını doğru belirleyip bu ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan, dünyaca kabul edilmiş veri paylaşım standartları ile birbirleri ile bilgi paylaşabilen güvenlik ürünlerini seçebiliyorlar. ESET Türkiye Teknik Müdürü Erkan Tuğral, kurumsal bir organizasyonun siber güvenlik noktasında hangi konulara dikkat etmesi gerektiğine dair şu yorumlarını paylaştı: “Kurumlara yönelik uç nokta (endpoint) güvenlik yazılımları; çok kullanıcılı sistemlere yönelik birden fazla koruma aşaması sağlar, merkezi bir yönetim konsolu üzerinden denetim ve raporlama imkânı sunar. Çift faktörlü koruma (2FA);

tıpkı online banka girişlerinde olduğu gibi, sistem girişi için ilgili kişiye telefon üzerinden ikinci bir giriş şifresi iletilir ve sisteme ancak böyle giriş sağlanabilir. Veri Sızıntısı Önleme Çözümü (DLP) yazılımları; kurum içinden oluşabilecek veri sızıntılarını engellemeye yöneliktir. Çalışanlar, önemli verileri şirket dışında bir oluşuma taşıyamaz. Olabilecek her tür siber saldırı veya meydana gelebilecek her tür fiziksel felaket için şirket verileri mutlaka yedeklenmeli. Üstelik mümkünse başka bir lokasyona kopyalanmalı. Mail Security ve Antispam çözümleri; ek güvenlik katmanı sağlar, gelişmiş antispam filtreleriyle zararlı mesaj ve eklentilerini kullanıcıya ulaşmadan durdurur. Kurum içi güvenlik politikası, yani bu yazılımları kullanan çalışanların da yaklaşımı kilit öneme sahip. Bunun için şirket içinde bir güvenlik ve gizlilik politikası oluşturulmalı. Herkes her dosyaya ulaşamamalı. Erişim kuralları belirlenmeli, duyurulmalı.”


BThaber

18 BİLİŞİM DÜNYASI

25 - 31 MART 2019

BTvizyon, yenilikleriyle Gaziantep’te BTvizyon Gaziantep Toplantısı, 12 Mart Salı günü Teymur Continental Hotel’de gerçekleşti. Yoğun ilgi ile karşılanan BTvizyon Gaziantep sahnesinde bu yıl da yapay zeka, robotik teknolojiler, siber güvenlik, büyük veri gibi gündem oluşturan konular konuşuldu.

EY Türkiye Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler EY Türkiye Robotik Süreç Otomasyonu Lideri Eren Söyler, RSO ve Daha Akıllı Robotlar isimli sunumu ile robotik teknolojilerin gelişiminden, günümüz ve gelecekteki kullanım alanlarından ve iş süreçlerinde yaratacağı verimlilikten söz etti.

İnnova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan

Penta Teknoloji İş Geliştirme Grup Yöneticisi Çağdaş Toptan

‘’Bilişim Sektöründe Finansal Çözümler’’ isimli sunumu gerçekleştiren İnnova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan

Ercan PayFlex Ortak Banka Platformu ile ödeme, tahsilat, sadakat ve e-dönüşüm alanında müşterilerine katma değer sağladıklarını belirtti.

Çağdaş Toptan oldu. Dijital dönüşüm kapsamında Dell EMC’nin portföyünde neler sunduklarını dinleyicilerle paylaşan Toptan, geleceğin işletme odaklı ve bulut temelli uygulamalar ile geldiğini belirtti.

Ortadoğu’ya açılan kapı Türkiye’yi dış pazarlarda temsil etmek için dijital dönüşümün gerekliliğine vurgu yapan Altunkaya Şirketler Grubu Bilgi Teknolojileri Müdürü Adnan Özer konuşmasında, Gaziantep’in konumu gereği Ortadoğu’ya açılan kapı olma niteliğine sahip olduğu bu kapsamda da teknoloji transferi adına da önemli bir şehir olduğunu belirtti. Bu bağlamda Özer, ivmeyi arttırmak için yazılıma ağırlık vermenin önemli olduğunu dile getirdi.

Bilişim 112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen Ozan Ercan’ın ardından sahneye çıkan Bilişim 112 Kurucu Ortağı Serkan Bilen güncel siber saldırılar ve veri sızıntılarının çözüm yolları hakkında katılımcılarla tecrübelerini paylaştı. Bilen, siber tehditlerin sadece bireysel ya da kurumsal değil, ulusal bir konu olduğunu, bu kapsamda ise olabilecek bir siber savaş kapsamında yaşanabilecekleri örnekleri ile sundu. Sunumunu dijital dönüşüm ana başlığı altında gerçekleştiren bir diğer konuşmacı ise Dell EMC iş ortağı Penta Teknoloji İş Geliştirme Grup Yöneticisi

12M Bilişim İş Ortakları Koordinatörü Ferhat Çapraz Güvenlik alanındaki yerli çözümlerini ‘’Siber Güvenlikte Bizden Çözümler’’ başlığı ile sahneye taşıyan 12M Bilişim İş


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI 19

25 - 31 MART 2019

BTvizyon Gaziantep kapsamında büyük veri ve yapay zeka konuları ise BTburada iş ortağı Ruijie Networks Ürün ve Çözüm Müdürü Taner Elmas tarafından işlendi. Daha sonra söz alan Pera-It Proje ve Danışmanlık Direktörü Derya Kiremitçi, BTvizyon Gaziantep sahnesinde endüstriyel çözümlerde farkındalığın önemine vurgu yaptı. Ortakları Koordinatörü Ferhat Çapraz, 12M olarak ürün satıp kenara çekilen bir yaklaşımdan ziyade katma değer sağlayan,

satış desteği, finansal destek ve eğitim desteği sunan bir yaklaşıma sahip olduklarını dile getirdi.

BTvizyon’da Mechsoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu Gökhan Erdoğdu tarafından işlenirken, Palo Alto iş ortağı Exclusive Networks Kıdemli

Son dönemin önemli başlıklarından olan KVKK, BTvizyon’da Mechsoft Türkiye Yönetici Ortağı M.

Dijital dönüşüm sürecinin yol haritası…

Exclusive Networks Kıdemli Güvenlik Mühendisi Hakan Soylu Güvenlik Mühendisi Hakan Soylu bünyelerinde yer alan Palo Alto Networks’un güvenlik noktasındaki yaklaşımlarını paylaşırken, güvenlik duvarı optimizasyonu konunun önemine dikkat çekti.

BTvizyon Gaziantep Toplantısı’nın içeriğinde önemli bir gelişime de imza atıldı, Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp’ın moderatörlüğü ve IAS Yazılım Genel Müdürü Dr. Hakan Özkara, Projesis Genel Müdürü Hasan Kemahlı ve Süreç Merkezi Genel Müdürü Haydar Kaçak’ın panel konukları olarak yer aldığı Dijital Dönüşüm ve Akıllı Firmaların Yol Haritası isimli bir panel gerçekleştirildi. Gaziantep BTvizyon’da yer alan Dijital Dönüşüm ve Akıllı Firmaların Yol Haritası panelinde yer alan MES, BPM ve ERP çözüm üreticileri firmaların dijital dönüşüm sürecini ve yol haritası önerilerini konuştular. Dijital dönüşümün son zamanlarda gündem yaratan konulardan biri olduğunu vurgulayan Sarp, şunları kaydetti: “Dijital Dönüşüm, son zamanlarda en çok konuşulan konulardan biri olma özelliğini sürdürüyor. Ancak firmalar henüz bu konudaki kararlarını tam olarak verebilmiş ve yol haritalarını belirleyebilmiş durumda değiller. Aynı zamanda

temel ve tamamlayıcı birçok kurumsal uygulamanın dijital dönüşüm sürecindeki rolleri ve yerleri de firmalar tarafından tam olarak kanıksanabilmiş durumda değil. Son zamanlarda ağırlıklı olarak dijital dönüşüm konuşuyoruz. Yaptığımız temel nitelikteki projelere de bu ismi vermeye başladık. Türkiye’deki işletmelerde yüksek teknoloji kullanımı ve farkındalık seviyesi oldukça düşük seviyede, kullanımı için gerekli yetişmiş insan gücümüzde yeterli değil. Dijitalleşme deyince akla gelen çözümlerden önce kurulması gereken temel uygulamalar yönünden de yeterli durumda değiliz. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımlarının kullanım oranı yaklaşım yüzde 20, İmalat Alanı Yönetimi (MES) yazılımlarının kullanım oranı yaklaşık yüzde 5, İş Zekası (BI) yazılımlarının kullanım oranı ise yaklaşık yüzde 6 düzeyinde.” IAS Yazılım Genel Müdürü Dr. Hakan Özkara, Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 ile ilgili konuların aktarılış biçimi ve seçilen örneklerin radikal olması sebebiyle firmaların konuyu kendilerinden uzak hissettiklerini, aslında Endüstri 4.0 denilen olgunun ileri teknolojik bir hadiseden çok her firmayı ilgilendiren bir değişim ve dönüşüm yönetimi stratejisi olduğunu söyledi.

Barikat Hizmet Satış Birimi Yöneticisi Mehmet Şen Etkinlikte yeni nesil siber tehditlere dikkat çeken bir diğer konuşmacı Barikat Hizmet Satış Birimi Yöneticisi Mehmet Şen olurken,

Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş Suse Linux Kanal Uzmanı Emirhan Durmuş Software Defined Datacenter’a Yolculuk isimli sunumu ile alanlarında sundukları ayrıcalıklardan söz etti.


BThaber

20 TELEKOM

25 - 31 MART 2019

5G için yerli adımlar… Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi (UUYM5G) meyvelerini vermeye başladı. Projenin ürünlerinden ‘5G Çekirdek Şebeke’, ‘5G Anahtarlayıcı’ ve ‘5G Element Yönetim Sistemi’ birbirlerine entegre edilerek şebekeye kayıt olma ve data bağlantısı senaryoları başarıyla test edildi. UUYM5G Haberleşme Şebekesi Projesi'nin ikinci çalıştayı ve yürütme kurulu toplantısı, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) organizasyonuyla, Turkcell’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi. UUYM 5G Proje toplantılarının ardından HTK'nın Yerli Ürün Tanıtım oturumu yapıldı. 40’dan fazla firmanın çalışmalarını paylaştığı programda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), HTK firmaları ve üç operatörün teknik ekipleri de yer aldı. İki gün süren çalıştayın kapanışında, Türkiye’ye haberleşme teknolojilerinde önemli bir avantaj sağlayacak olan UUYM5G Projesi’nde şekillenmeye başlayan sekiz üründen üçü görücüye çıktı. Projedeki üç ürün grubuna ait demo senaryosunun gösterimi yapıldı. “Yükümlülüklerin farkındayız” Turkcell Tedarik Zinciri Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Türk, yerlilik ve milliliğin son zamanlarda en çok konuşulan konu olduğunu kaydederek, “Ülke olarak da son dönemlerde yaşadıklarımız, bu konunun ne kadar önemli olduğunun altını çizmekte. Bizler de imtiyaz sözleşmesinin bize verdiği yükümlülüklerin farkındayız.” dedi. Sadece imtiyaz sözleşmesi değil tüm satın alma çalışmalarında yerli ve milli kaynakları desteklemeye odaklandıklarını

bildiren Türk, yapılan her kuruş harcamada yerli alternatif arayışında olduklarını söyledi. “Devletin sahiplenmesi en büyük değer” HTK Yönetim Kurulu Başkanı Veli Murat Çelik, süreç içerisinde düzenli olarak çalışmalara herkesin gönülden katkı koyduğunu ifade etti. Çelik, “İlk başta bir isimle çıktık. Şimdi yavaş yavaş ete kemiğe bürünmeye başladığı için biraz daha herkes bu güveni, verdiğinin boşa gitmediğini görmeye başladı. Burada niyetler ortak; sonuç da inşallah memleketimiz için değerli olacak. Devletimizin bu işi sahiplenmesi bizim için en büyük değer. Katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum.” değerlendirmesini yaptı. OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, ortaya çıkan değerin ülkenin yararına kullanılması gerektiğini vurguladı. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben inanıyorum ki zaman içerisinde ortak çalışma ve çabaya dönüşecek bir yol haritası üzerinden gitmemiz lazım. Burada ciddi bir gelişme oldu. Projeye vesile olanlara ve

katkı sağlayan tüm kurumlara teşekkür ediyorum.” Sürecin baştan sona takipçisi olduklarını vurgulayan Aydın, “Kurum olarak çalışmaları izlemeye devam edeceğiz. Yüzde 45 yerlilik şartının 44 olmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Bunu daha da yukarılara çıkaracağız. Başladığımızdan çok daha iyi yerdeyiz. Bu grubu gördükçe, sunumlarını izledikçe Türk mühendisine, Türk insanına güvenim artıyor. Teknoloji yoğun bir alanda rekabeti başarabilecek bir grup olduğunu düşünüyorum. Her zaman bize düşen bir şey olursa emrinde ve yanlarında olacağımızı belirtmek istiyorum.” mesajını verdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkan Yardımcısı Gazali Çiçek, BTK, HTK ve işletmeciler tarafından geliştirilen Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Şebekesi Projesi’nin ülkemizin geleceği açısından taşıdığı önem ve ülkemizdeki bu teknolojilerin geliştirilmesine gönül veren paydaşların iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Çiçek, HTK tarafından proje kapsamında geliştirilen çekirdek şebeke demosunun bu yolda atılan çok önemli ve tarihi bir adım olduğunu

belirtti. Devrim arabasını yapan mühendislerin ışıltısı Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, programdaki konuşmasına “Herkesin gözleri içerisinde aynı Devrim arabasını yapan mühendislerin gözlerindeki ışıltıyı görüyorum” sözleriyle başladı. Yerli ve milli 5G yolunda, OSTİM’in ve merhum Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan’ın büyük emek verdiğine dikkat çeken Sayan, “Bizler değerli hocamla 4,5 G’nin lisansıyla ilgili sözleşme esnasında dedik ki yüzde 30, 40 yerli olacak. Yaşadığımız dönemde; yerli ve milli sistemlere sahip olmayan ülkelerin yaşadıkları bize bunun öneminin ne olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bugünlerde bir ülkenin elektrikleri kesiliyor, bir ülkenin farklı sistemleri bir anda off oluyor. Bunun olmaması için bir amaç doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, gösterdiği 2023 hedefi doğrultusunda inandık ve bugün 5G çekirdek şebeke anahtarlamayla ilgili lansman yapıyoruz” dedi.


AÇIK KAYNAĞA GÖÇ, PENDİK BELEDİYESİ’NDE BAŞARI HİKAYESİ YARATTI “SambaBOX ile dünyaya açılacağız” Profelis İş Geliştirme Direkötürü Faik Peker: “Samba kullanımı belli yetkinlikleri gerekli kılar. SambaBOX ise özelleştirilmiş ve arayüzleri ile kullanım kolaylığı sağlayan bir ürün. Gelir İdaresi Başkanlığı için dünyanın en büyük 7’inci, Avrupa’nın en büyük 3’üncü göçünü gerçekleştirdiğimiz GİBUX

“2009 yılında aldığımız bu kararı stratejik bir planla destekledik ve 2012’ye kadar evrakların taranarak dijital ortama taşınması süreci tamamlandı. Gerek belediyenin işleyişi gerekse vatandaşla ve kurumlarla iletişimde yenilikçi adımlar attık. Pendik Belediyesi olarak standart bir Linux göçü yapmadık, Linux ile çalışabilecek tüm ürünlerin göçünü sağladık. Açık kaynak kod dönüşüm projemizde gerçekleştirdiğimiz dönüşümlerden mail ve aktif dizin göçü için Profelis’i tercih ettik. Kamu Açık Kaynak Konferansı’nın ikincisine katılarak tanıdığımız bu mimari bizi öyle etkiledi ki, 2018 yılında konferansı tüm belediyeleri davet ederek TÜBİTAK ile birlikte düzenledik ve katılımcıların bu konuda bilgi edinmesine vesile olduk. TÜBİTAK ve Profelis’ten eğitmenler de bu konferansta katılımcılara bilgiler verdi. Böylece Profelis ve belediyemiz arasında bilgi alışverişinden daha fazlasını içeren, kapsamlı bir işbirliği doğdu. Pendik bu yolda pilot belediye olurken, hedef ise bir başarı hikayesi oluştururken, ürünleri kamunun kullanabileceği hale getirmekti. Bu konuda yetkin bir kadro ve uzman firmalarla çalışmayı zaten hep öncelik olarak belirledik.” Birçok muadil ürün detaylı biçimde analiz edip denedikten sonra tercihlerini SambaBOX’tan yana kullandıklarını vurgulayan Üstün Murat

“Yetkin ekibimiz bizi farklı kılıyor” Pendik Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Üstün Murat Yıldız: “Profelis ile ilk olarak Zimbra geçişinde elde ettiğimiz fayda ışığında yeni çalışmalar için kolları sıvadık ve SambaBOX mimarisini hayata geçirdik. Profelis ekibinin bilgi birikimi de tüm süreçlerde gücünü gösterdi. Veri kaybı, güvenlik gibi riskler bizden hep uzak olurken, yetkin ve özverili bir firma ile çalışmanın, 7/24

destek alabilmenin önemini gördük. Pendik Belediyesi’nde her alanda yerli ürün kullanımı teşvik ediliyor. Yerli firmaların yerli çözümler geliştirmesini sağlamanın desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak açık kaynak başlığında dünya markaları çıkarabiliriz, bu potansiyele sahibiz. Profelis’in bunu başaracağına inanıyor ve destekliyoruz.”

Yıldız: “Sadece kendimiz için değil, diğer yerel yönetimleri de düşünerek analizlerimizi yaptık. Güvenlik, kullanım kolaylığı gibi başlıklar bu yönüyle temel kriterlerimiz oldu. Bu kriterlerimiz ve ihtiyaçlarımız paralelinde beklentilerimizi netleştirdik. Bunun ardından da Profelis’le çalışmaya karar verdik.” Tüm yerel yönetimlere örnek olabilir Pendik Belediyesi, 2018 ortasında Profelis işbirliği ile SambaBOX yatırımını hayata geçirdi. Ama açık kaynak kodun yarattığı özgürlükten yola çıkarak, “Yatırım tamamlandı diye bakmıyoruz. Sürekli yeni ihtiyaçlar gündeme gelecektir” yorumunu yapan Üstün Murat Yıldız, elde edilen faydaları şöyle anlattı: “Burada 26 adet açık kaynak üründen oluşan e-posta dosya paylaşımı, ofis uygulamaları, harita ve çizim uygulamaları, veritabanı ve aktif dizin gibi uygulamaları barındıran bir göç söz konusu oldu. Bu komplike mimarinin yerel yönetimlerde bir benzeri yoktu ve bu yönümüzle biz bir ‘ilk’ olduk, aktif dizin ihtiyaçlarımızı ve beklentilerimizi açık kaynak kodlu Samba yerine, yönetim kolaylığı ve destek sağlanabilmesi sebepleriyle açık kaynak kod temelli yerli yazılım SambaBOX ile adresledik. Hatta birçok yerel yönetimi de misafir ederek, sürecimizi onlarla da paylaştık. Yönetimimiz ve ekibimiz de bu geçişe inandı. Dijital dönüşüm anlamında birçok başlıkta projelerimiz var ve bunların taraflara önemli faydalar sağladığını görüyor, tüm yerel yönetimlerle bunları paylaşmaya özen gösteriyoruz. Açık kaynak kod ise işte bu esnekliği, hem de tüm taraflara sunuyor. Profelis bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı’nda (GİB) GIBUX projesini hayata geçirmişti. Böyle büyük ölçekli ve başarılı bir proje sonrası benzer bir çalışma, neden sayısı bin 400’e yakın belediyede de yapılmasın? Biz bu konuda örnek ve destek olmaya hazırız.”

SambaBOX’ta detaylara bakış… Kurumsal Aktif Dizin (AD) ve konfigrasyon yönetimi ihtiyaçlarını tek platformda çözen SambaBOX, dünya pazarına rekabetçi bir ürün olarak sunulan yerli bir çözüm. SambaBOX, Microsoft Active Directory® ürününe bağımlılığını ortadan kaldırmak ve maliyetlerini düşürmek isteyenler için geliştirilmiş bir çözüm. Sanal cihaz (Virtual Appliance) olarak tasarlanan SambaBOX,

5 dakika içinde fiziksel ve sanal ortamlara kurulabilir. Microsoft AD ile çift yönlü ve hibrit çalışabildiği gibi tek başına bir AD olarak da yapılandırılabilen SambaBOX, konfigrasyon yönetim aracı sayesinde Microsoft SCOM bağımlılığını ortadan kaldırır, Pardus®, RedHat®, SuSE®, Oracle Linux®, Microsoft Windows® ve Apple macOS® dahil farklı işletim sistemlerini rahatlıkla yönetebilir.

advertorial

Pendik Belediyesi, yönetim vizyonu ve bu vizyona inanan ekibiyle önemli yatırımları hayata geçirirken, tüm yerel yönetimler için örnek ve başarı hikayesi oluyor. Bu noktada, Pendik Belediye Başkanı Salih Kenan Şahin’in vizyonunun önemine işaret eden Pendik Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Üstün Murat Yıldız, açık kaynak ve bu paralelde kurumsal destekleri ile öne çıkan Profelis Bilişim Danışmanlık ile hayata geçirdikleri açık kaynak kod temelli aktif dizin çözümü olan SambaBOX ürünü hakkında bilgiler paylaştı. 2009 yılında başlayan dijital dönüşüm çalışmaları ile yurt çapında bir başarı hikayesi halini aldıklarını vurgulayan Üstün Murat Yıldız, bir yerel yönetim olarak bu başarının temelleri ve izledikleri strateji hakkında şunları söyledi:

projesi bizim için önemli bir referans oldu, kamuda e-Dönüşüm başlığında açık kaynağın gücünü gösterdi. Pendik Belediyesi’nde bu başarı hikayesini yeni örneklerle zenginleştirmek ve SambaBOX ile dünyaya açılmak, bu çözümümüzü küreselleştirmek temel hedefimiz.”


BThaber

22 BİLİŞİM DÜNYASI

25 - 31 MART 2019

İTÜ’de caniasERP eğitimleri başlıyor

Üniversitelerle yaptığı işbirliklerine bir yenisini ekleyen IAS, İTÜ ile imzalanan protokolle İTÜ İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde uygulamalı caniasERP eğitimleri başlatıyor. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde kurulan caniasERP laboratuvarlarıyla öğrenciler, ERP sisteminin

çalışma disiplinini uygulamalı olarak öğrenme fırsatı bulunuyorlar. Bu konuda imzalanan son protokolle İTÜ İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde caniasERP dersleri başlatılıyor. Bu sayede teorik bilgilerini pratikte test etme imkanı bulacak olan üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri,

çeşitli projelere katılma ve staj gibi fırsatları da elde edecek. İTÜ Maçka Kampüsü’nde düzenlenen bir toplantıda uygulamalı caniasERP eğitimleri hakkında düşüncelerini ileten İTÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fethi Çalışır, “Öğrencilerin teoride gördüğü dersleri kişisel tecrübe ile öğrenme şansı yakalaması

onlar için mezuniyet sonrasında büyük bir avantaj olacak” dedi. IAS Türkiye Genel Müdürü Behiç Ferhatoğlu, “IAS, ERP yazılım pazarında ciro anlamında ilk beşte yer alıyor. Yurtdışı operasyonlarımız da her geçen gün artıyor. Almanya’da üç, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan’da da birer ofisimiz var. Önümüzdeki ay Güney Kore ofisimizi de faaliyete geçireceğiz. Yerli ve milli bir yazılım olarak birçok bakanlık ile görüşüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Yapay zeka konusunda başlattığımız projelerimize destek olabilmesi için kendi veritabımız olan IASDB’yi geliştirdik. Kendi yazılım dilimiz TROIA Platformu üzerinde de geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. caniasERP dersleri ile başlayan bu işbirliği ilerde yeni projelerin önünü açabilir. caniasERP eğitimlerine katılan öğrenciler ile ileride birlikte çalışma fırsatı da doğabilir” bilgisini verdi.

Kapsamlı yönetim özellikleri TORK’ta buluşuyor Kamu ve özel sektörün yazılım ihtiyaçlarına yönelik anahtar teslim çözümler üreten Kuadron Bilişim, yeni nesil şirket yönetim uygulaması geliştirdi. Yüzde 100 yerli ve milli bir uygulama olan TORK, İşletmelere yüksek performanslı ve etkin bir yönetim deneyimi sunuyor. Ön muhasebeden üretim planlamaya kadar yönetim süreçlerinin her adımında geleneksel modellere göre hız ve verimlilik sağlayan TORK, kısa vadede maliyet avantajı, orta vadede ise kârlılık ve verimlilikte artış getiriyor. Web ve bulut tabanlı çalışan bir uygulama olan TORK, satış ve CRM, stok, üretim, satın

alma, ön muhasebe, proje yönetimi ve insan kaynakları gibi organizasyonel süreçlerin tamamının daha etkin yönetilmesini sağlıyor. Kuadron Bilişim Ar-Ge Direktörü Kaan Arslan, şu bilgileri paylaştı: “Neden-sonuç ilişkisine dayalı ve süreç odaklı tasarlanan TORK, web ve bulut tabanlı çalışıyor. Kullanım kolaylığı ile de uygulamamız eğitim ve ek yatırım gerektirmeyen minimalist ve özgün bir alternatif olarak geliştirildi. Sistemli bir işletme modeli yaratmayı amaçladığımız TORK, karmaşık süreçleri analitik düzlemde hata payını en aza indirerek düzenliyor.

Bu sayede işletmelerin organizasyonel süreçlerinde verimliliği 5 katına kadar artırıyor. Tüm işletmelerin yerli ve milli sermaye ile hayata geçirilen yeni nesil şirket yönetim uygulaması TORK’tan faydalanabilmesi için 2019 yılı sonuna kadar satış, stok, ön muhasebe, müşteri ve tedarikçi yönetimi gibi özellikler içeren tüm paketlerde yüzde 30 indirime gidildi. Küçük ölçekli işletmelere yönelik tamamen ücretsiz bir paket seçeneğinin de sunulurken, arzu eden işletmeler Torkapp.com üzerinden ayda 49 TL’den başlayan fiyatlarla farklı paket seçeneklerine erişebiliyorlar.”


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi OTOMOTİV sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP


Kopya yazılımda devlet devleti denetleyecek Korsan yazılımla m ü c a d e l e s i n d e birinci yılını

"Bugüne kadar yapılan

ve savcısıyla devlet

duyumlarımız var" şeklinde

baskınlar arasında devlet

olduğunu

yanıtladı.

ve

gerçekleştirilecek

baskınlarına d e v a m ediyor.

yapılacak baskınlar arasında

da bir y e r d e devletin devleti

yönelik baskınları da

Son kullanıcı baskınları

devlet kurumlarının da

denetlemiş olacağını söyledi.

s ü r ü y o r . İlk k u l l a n ı c ı

arasında bundan sonra k a m u

olacağını sanıyorum" dedi.

"Kopya yazılım kullandığını

b a s k ı n ı n ı Embil İlaç'a y a p a n

d u y d u ğ u n u z bir k a m u

BSA, şirketi 35 b i n d o l a r

Devletin önce kendisinin

BSA'nın son kullanıcıya

yaptığı yasalara uyması

k u r u l u ş u v a r mı?" s o r u m u z u

tazminat ö d e m e k ve ayrıca

G e n e l K o o r d i n a t ö r ü Zafer

gerektiğini de k a y d e d e n

ise Sevinç, "Evet örneğin,

lisanssız yakalanan tüm

Sevinç, k a m u kuruluşlarında

Zafer Sevinç, k o p y a yazılıma

D e v l e t İstatistik

ürünleri parasıyla satın

da lisanssız yazılımların

ilişkin b a s k ı n ı

Enstitüsü'nde k o p y a yazılım

a l m a k z o r u n d a bıraktı.

kullanıldığını belirterek

gerçekleştirenin yine polisi

k ul l a n ıl d ı ğ ı y ö n ü n d e çeşitli

havaalanından

• Intel ve SES, g ö k y ü z ü n d e Internet k u r a c a k (Sayfa

haber

24)

CEBRR'97'ninyddızları 28)

sayfa

ü r ü n l e r i n i tanıttı (Arka

sayfa)

3'te)

Kamu

'Büyük, uzman ve yerel' daha

(Ayrıntılı

9)

• Lotus, Z i r v e d e k i

öğrenildi. BSA Türkiye

Hannover,

artıracak (Sayfa

kurumları yoktu ama

kumullarının da olabileceği

• Logo, Gold U y g u l a m a Metodolojisi ile v e r i m l i l i ğ i

(Sayfa

d o l d u r a n BSA Türkiye,

baskınla

Bu sayıda...

ihalelerinde yeni düzenlemeler Maliye Bakanlığı, 10 Mart 1997 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete'de devlet ihaleleri başlığı altında bir genelge yayınladı.

dışarı

Önceki yıllara göre farklılık gös­

adımınızı atar atmaz Almanya'nın en önem­

teren yeni düzenlemelerin yapıldı­

li fuar şehri olduğunu kanıtlıyor. Taksiler

ğı genelgede,

CeBIT'97 ve BT şirketlerinin ilanlarıyla giy-

alımlarında

dirilirken panolarda ve duraklarda adım ba­ şı rastlanan tanıtım reklamları da cabası, Messe'nin her yıl giderek daha da büyüyen

değişik­

lsbiği gofanofj.'iof AşiM 3igl3m9)-

lirtilen önemli maddelerden biri de

l h n i i N s n n i n ysbinbai. 1Ç-S1 MBI'J

istekliler

arasında

ihalelere

kapalı teklif usulünün getirildiği.

2000'e hazırlanıyor; yani fuar alanı daha da

(Ayrıntılı

genişletiliyor. Bu yıl fuar mekanında teleko­

AQA~ g i a t a m IJulİEniDİiin G91npji'nin )TlfUUO( irsı yıI b ü s a n -

likler de yer alıyor. Değişiklikte be­ belli

fuar alanına karşılık kent harıl harıl Expo

kamuda bilgisayar

uygulanacak

haber

sayfa

I Ç Ç Y ]ifhdlsıi

BîBaınbE

İKiBndul

2wi,?KOl3l'b3 yEqıIba

12'de)

münikasyonun ön plana çıktığını, Internet konusunun ise gündelik yaşama iyice girdi­ ğini görüyoruz,

İşte uçsuz bucaksız Ce­

BIT'97 izlenimleri...

(Sayfa

16-17)

EVRENSEL

Sun 1997 Analistler Konfe­ ransı, 11-12 Mart 1997 tarih­ A K I N EVREN

lerinde

Londra'da

yapıldı.

Sun'ın özgün vizyonu olan

son

dakika...

Novell'in yeni

başkanı Sundan

Te hli k e li konular...

"Ağ, bilgisayardır" (Network is the Computer) sloganının

Novell, Sun Microsystems'-

Ben en iyisi bilgisayar sektörü dışında bir yorum yapmaya kalkmayayım. Yoksa, kuş ve bahar üzerine çeşitlemelerimi lapa lapa yağan kar yağışını izleyerek okuyan sevgili okurların takılmalarına katlanmalıyım. Suçu İstanbul'un oynak havasına mı yoksa mart ayının geleneksel yaramazlıklarına mı atmalı?

hayata geçmeye başladığı ye­

ın CTO'su (Chief Technology

(Devamı 2. sayfada)

ni dönemde Sun'ın genç baş­

Officer) Eric Schmidt'in, 7 Ni-

kanının temel kaygısı, bu ye­

san'da Novell Başkanı olaca­

ni ortamda nasıl öncü oluna­

ğını açıkladı. Novell,

bileceği. Scott Mc Neally'ye

başkanı Robert Frankenberg'-

göre ise NC bir realite. (Ayrıntılı sayfa

E T

H A İ T R F A A T UH B

Sun'ın sloganı: Zayıf istemciler ve güçlü sunucular

eski

in emekliye ayrıldığı Ağustos haber

ayından beri yeni başkan ara­

2'de)

yışlarını sürdürüyordu.

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


VizyonİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİM SİSTEMİ VizyonİK, 26 Yıllık Bilgi İşlem Deneyimine Sahip VBT Bilgi Teknolojileri Tarafından Tüm Sektörlerin Kullanımına Sunulmuştur  Tek Çözüm; 

Özlük, Bordro, İzin, Eğitim, Performans, İşe Alım gibi tüm İnsan Kaynakları Yönetimi ihtiyaçlarımızı karşılasın

Hayatımızı kolaylaştırsın

Bize yeni olanaklar, yeni fikirler versin

 Çalışan Portali; 

 Web Uygulaması Olmalı; 

Bilgisayarlara ayrıca bir yazılım kurmadan, kullanabilmeliyiz Farklı yerlerde bulunan işyerlerimizde kullanabilmeliyiz Email kullanılarak tüm çalışanlara hatırlatma, uyarı, bilgilendirme mailleri gönderebilmeliyiz SMS seçeneklerimiz olmalı

 Döküman Yönetimi; 

Personel dökümanlarımızı (özlük, eğitim, disiplin vb) uygulama üzerinden ulaşmalıyız, yönetmeliyiz

Uygulamaya girdiğimiz tüm verilerden, rapor üretmek istiyoruz

 İş Akışı (Talep) Yönetimi; 

İzin, Fazla Mesai, Eğitim, Personel Talebi, Görev Seyahat, Masraf Beyan gibi İş Akışları Yönetimi (Workflow) özellikleri olmalı

 Güvenlik; 

Şirket, işyeri, ekran, rapor bazında yetkilendirme seçenekleri olmalı Yapılan tüm işlemlerin, saniye saniye kayıt altına alınması (tarihsel loglama)

Anket, sınav, duyuru, öneri toplama gibi olanaklar istiyoruz Şirket dökümanlarımızı oradan paylaşsak, masraf beyan, görev sehayat formlarımızı oradan doldursak

Parametrik, sürekli geliştirilen bir yazılım olmalı

Entegrasyon seçenekleri olmalı (PDKS...)

 Klasik veya Bulut Çözüm Seçeneği; 

 Rapor Tasarımı; Kendi raporumuzu, kendimiz üretebilmek istiyoruz

Sadece İnsan Kaynakları personelimizin değil, tüm firma çalışanlarımızın ulaşıp, kullanabileceği bir çözüm istiyoruz

 Parametrik Yapı;

Günümüzde Portal’siz (self servis) bir İnsan Kaynakları uygulaması eksiktir

Kendi sunucumuz var, uygulamayı onun üzerine kurup, kullanmak istiyoruz (satın alma, klasik çözüm) Biz bilgi işlem, yazılım konularıyla uğraşmak istemiyoruz. Bulut (web) üzerinden kullanmak istiyoruz (kiralama, yeni çözüm)

 Düşük Maliyetli Olmalı; 

Kiralama seçeneğinde ayrıca sunucu sistem yatırımları yapmadığınızdan, ilk satınalma maliyeti düşüktür Uygulamanın belirli modülleri alınarak, istemediğiniz modüllere ücret ödemezsiniz Kolay yapısı ile hızlı devreye alınabildiğinden gereksiz maliyet, efor harcamazsınız

 Destek; 

Satış sonrası hizmet ve desteği olmalı

Yasal mevzuat konusunda güncel olmalı

Kurumsal bir firmanın ürünü olmalı

Sizleri de Bu Dijital Dönüşüme Davet Ediyor info@vizyonik.com

www.vizyonik.com


26 KARİYER Zyxel Akademi, Anadolu yollarında

BThaber 25 - 31 MART 2019

UM Worldwide Türkiye’de üst düzey atama Dünyanın önde gelen medya planlama ve reklamcılık şirketleri arasında yer alan New York merkezli UM Worldwide’ın Türkiye CEO’su pozisyonuna Mehmet Koyuncuoğlu getirildi. Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Koyuncuoğlu, kariyerine 2002’de Nestlé’de başladı.

Hayata geçirdiği Zyxel Akademi Programı ile kanal yapısını güçlendiren Zyxel, 2019 yılında Anadolu’nun dijitalleşme sürecine katkı sağlamayı hedefliyor. Bu kapsamda Zyxel Akademi Projesi ile iş ortaklarının yetkinliğini artırmayı hedefleyen firma, özelikle Anadolu illerinde sahada kendi adına faaliyet gösteren ağ uzmanlarına yatırım yapma kararı aldı. Teknoloji dünyasının dinamik yapısının yaşam boyu öğrenmeyi gerekli kıldığını vurgulayan Zyxel Türkiye Kanal Müdürü Tuğba Şişik, “Saha personelimizin güncel çözümlerimiz hakkında geniş bilgi birikimine sahip olması ve projelerde doğru teknolojiyi yani doğru ürünleri konumlandırması müşteri memnuniyetini en uç noktaya taşıyor. Hayata geçireceğimiz dijital dönüşüm projeleri ile dijitalleşme sürecine katkı sağlamak istiyoruz” dedi. Zyxel Akademi Projesi ile tamamı Türkçe zengin bir içerik oluşturduklarını belirten Şişik, şöyle konuştu: “Dijital eğitim portalımızda ürün bilgisinden sertifika programlarına ve etkili satış tekniklerine kadar birçok konu, farklı başlıklar altında iş ortaklarımızın kullanımına hazır hale getirildi. Stratejik iş ortaklarımızın 7/24 erişim sağlayabileceği bu eğitim portalında, en yeni uzaktan eğitim teknolojilerini kullandık. Projeye geçtiğimiz yıl, Haziran ayında başladık. Hali hazırdaki yüzlerce ürün ve teknoloji sunumu sadeleştirildi ve daha kolay anlaşılır hale getirildi. Zyxel Akademi çatısı altında 10 farklı eğitim ve sınav içeriği bulunmakta. Ürün ve çözüm bilgisi, teknoloji trendleri ve başarı ile hayata geçirilen projelerin anlatıldığı bu özgün içeriklerden iş ortaklarımız bir sınava tabi tutulacak. Bu sınavlara maksimum 3 giriş hakkı tanınıyor. Süreç sonunda başarılı olan partner’lar, sertifika almaya hak kazanıyor. Oluşturulan bu yeni model ile tüm iş ortaklarımızdaki BT yöneticilerinin bu eğitimleri almasını zorunlu kıldık. 2019 sonu itibari ile 1000 iş ortağımızın eğitimlerini tamamlamasını amaçlıyoruz. Projeyi, uzaktan eğitim alanında deneyime sahip ABI şirketi ile gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz partner programımız beklentilerimizin üzerinde bir başarıya ulaştı. Partner sayımızı artırdığımız gibi, iş ortaklarımız ile iletişimi daha da kuvvetlendirdik. Bu yıl Anadolu’ya yönelik saha çalışmalarımız olacak. Gaziantep, Adana, Bursa, İzmir, Diyarbakır, Trabzon, Konya’da etkinlik organize edeceğiz. Road Show kapsamında Türkiye genelinde 9 pilot il belirledik. Buralardaki tüm aktif ve potansiyel bayiler ile iletişim halinde olacağız. İlk olarak Adana’da bir etkinlik planlıyoruz. Zyxel, 2019 yılında 30’uncu yılını kutluyor. Gerekli donanım ve yeteneğe sahip bir istihdam havuzu oluşturuyoruz. Türkiye'deki her ölçekten işletmeyi geleceğe hazırlamak üzere yola çıktık.”

2003’te Saben/Digiboard’ta İş Geliştirme Yöneticisi olarak görev yapan Koyuncuoğlu, 2006-2009 arasında Procter&Gamble’ın Türkiye ofisinde Ajans Hizmetleri ve Medya Satınalma ve Operasyon görevlerini üstlendi. 2009 yılında The Coca-Cola Company Güney Avrasya Bölgesi’nde 10 ülkeden sorumlu Medya Müdürü olarak başladığı Coca-Cola kariyerine, 2012-2013 yıllarında Türkiye

Bölgesi Medya Müdürü, 20142015 yıllarında Türkiye Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi İletişim Planlama, Sponsorluklar ve Medya Grup Müdürü olarak devam etti. 20152016 arasında Starcom Mediavest Group’ta Genel Müdürlük görevini üstlenen Koyuncuoğlu, son olarak 2016’dan Aralık 2018’e kadar Doğuş Yayın Grubu’nda görev yaptı.

İnovasyon Delileri bir kez daha İstanbul’da buluşacak

Her ülkeden en iyi inovasyon uzmanları, mucitler, tasarımcılar, eğitimciler ve inovasyona gönül verenler bir araya gelerek dünya turnesine çıktı. Küresel inovasyon liderleri turnesi olan Innovatours yolculuğuna 2019’da Londra, İstanbul ve Barselona’da devam ediyor. Innovatours sadece bir etkinlik ya da bir konferans değil yeni bir inovasyon hareketi. Innovatours eğlenerek ve deneyerek öğrenmeyi amaçlıyor, deneysel işlere, interaktif atölyelere, teknoloji bazlı sanat çalışmalarına, oyunlara ve yeni uygulamalara odaklanıyor. Enerjisi yüksek ve ilham verici şehirleri durak seçen Innovatours, otel ya da kongre merkezleri yerine yaratıcı

mekanları tercih ediyor ve bu kapsamda Galatasaray TT Stadyumunda başladığı serüvenine Silahtarağa Elekrik Santarali ve Old Street The Trampery’de devam ediyor. 27 Nisan’da İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’nde turnenin İstanbul durağında ise açılışı İngiliz Martin Zalewski, kapanışı ise İspanyol asıllı Amerikalı Elena Emma yapacak. Program küratörü ve QGroup kurucusu Ferhat Demir, Vestel üst düzey pazarlama yöneticisi Tunç Berkman, Siemens üst düzey yöneticisi Esra Kent, Bilgi Üniversitesi Enstitü Direktörü Deniz Kantur, Socrates Dergisi kurucusu Caner Eler, Founder Institue Türkiye Direktörü Ozan Yılmaz, Hackquarters Kurucusu Kaan Akın gibi isimler, Türkiye’nin en donanımlı tasarım stüdyoları, oyun tasarımcıları, ilginç teknoloji örnekleri, yeni nesil sanat akımlarını katılımcılarla paylaşacak.


KARİYER 27

BThaber 25 - 31 MART 2019

CMC Turkey’de iki üst düzey atama

B2CDirect yönetiminde yeni isimler

Dış kaynak hizmet sağlayıcı şirketi ve Mid Europa Partners yatırımlarından da biri olan CMC’de iki üst düzey atama gerçekleşti. 2017 yılından beri CMC Türkiye CEO’su olarak görev yapan Aytaç Aydın, Mart ayı itibariyle kariyerine CMC Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak devam edecek.

Uluslararası lojistik profesyonelleri tarafından tüm ihtiyaçlarıyla e-ihracat çözümleri sunmak için kurulan B2CDirect’te Pazarlama Direktörlüğü pozisyonuna Çiğdem Ünal Küçük atandı. University of Chicago Ekonomi bölümünden mezun olan Çiğdem Ünal Küçük, B2CDirect Pazarlama Direktörlüğü pozisyonuna atanmadan önce Mey İçki Sanayi ve Ticaret

20 yılın üzerinde bankacılık deneyimi olan ve 2016’dan beri CMC Türkiye’de Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışan Banu Hızlı ise Mart ayından itibaren CMC Türkiye CEO’su olarak görev yapacak.

bünyesinde Yurtdışı Pazarlarından Sorumlu Grup Ürün Müdürü olarak görev yapıyordu. B2CDirect’te Lojistik Operasyon Direktörü pozisyonuna da İlkay Görentaş atandı. Görentaş, B2CDirect Lojistik Operasyon Direktörlüğü pozisyonuna atanmadan önce Arkas Lojistik bünyesinde Ulaştırma Hizmetleri Ülke Müdürü pozisyonunda görev yapıyordu.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R 2 - 5 Nisan 2019 İstanbul Fintech Week BJK Stadyumu - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.istanbulfintechweek.com

18 Nisan 2019 BThaber İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Next Step Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bthaber.com

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni Emek Sineması - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

9 Nisan 2019 IoT EurAsia Hilton Bosphorus AYRINTILI BİLGİ: www.iot-eurasia.com/tr

25 Nisan 2019 Univera Teknoloji Zirvesi Elite World Asia - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.univera.com.tr

11 Temmuz 2019 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 1 Nisan 2019 Hannover Messe Hannover, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.hannovermesse.de/home

Y U R T İ Ç İ 9 Nisan 2019 Smartcon BTK binası - Ankara AYRINTILI BİLGİ: www. smartcon.com/ankara-2019/

25 - 26 Nisan 2019 4.Uluslararası Medya Konferansı İstanbul Gelişim Üniversitesi - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.gelisim.edu.tr/etkinlik/4-uluslararasiyeni-medya-konferansi

22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Nisan 2019 Çağrı Merkezi Teknoloji Zirvesi Adile Sultan Sarayı - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.cagrimerkeziteknolojizirvesi.com

13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

1 - 5 Nisan 2019 SUSECON 2019 Tennessee, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.susecon.com

9 Nisan 2019 Google Cloud Next San Francisco, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.cloud.withgoogle.com/next/sf

12 Aralık 2019 BTvizyon GirneToplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Nisan 2019 ITRetail - Perakende Sektöründe Yeni Teknolojiler Fairmont Quasar - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.itretail.org 20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


BThaber

28 MEKTUP

25 - 31 MART 2019

Ekinoks üstüne merhaba, Gördüğün üzere, BThaber gazetemizin ebatlarında minimalizme yöneldik. Böylece yazılarıma yer bulamadığım sayfalarım daha da küçüldü, ama neyse, bu bana ve gündemi paylaşmama engel değil. Yorum ve önerilerini de iletmeni rica ederim. Hem, hep ben mi sana bilgi vereceğim, bu sefer de sen yorumlarını eksik etme. Neyse, gelelim gündemimize… Kök hücre bağışıyla ilgili doğru bilgileri topluma aktarmak için Sağlık Bakanlığı ve TÜRKÖK desteği, Pfizer Türkiye’nin katkılarıyla hayata geçirilen Can Damlası kök hücre bağışı farkındalık projesi, toplumumuzda kök hücre bağışıyla ilgili yanlış bilinenleri ortadan kaldırmayı ve doğru bilgilerin sosyal medya aracılığıyla yayılmasını amaçlıyormuş. Proje kapsamında hayata geçirilen “Elini Uzat Can Damlası Ol” isimli dijital video aracılığıyla, insanların daha bilinçli bağışçılar haline gelmeleri ve toplam 3,5 milyon kişinin kök hücre bağışı hakkında bilgilendirilmesi hedefleniyor. TOBB, Habitat Derneği, İTÜ ve Coca-Cola Türkiye’nin katkılarıyla kadınların ekonomik hayata etkin katılımını desteklemeyi amaçlayan Kız Kardeşim Projesi kapsamında Türkiye genelinde 30 ilde kadınlara dijital okuryazarlık, ebeveyn ve bilgi güvenliği, bireyler için finansal bilinç ve uygulamalı temel finans eğitimleri veriliyor. Vestel

YIL 25 SAYI 1214

Sıdıka candır, aile baskısına rağmen vardır!

ise yetkili servislerinde kadın teknisyen dönemini başlatıyormuş. Vestel City’de projenin ilk aşaması kapsamında 4 hafta süren eğitimlerini tamamlayan 13 kadın teknisyen 8 Mart’ta sertifikalarını alarak çeşitli illerde göreve başlamış. Vestel bu yıl 50 kadın teknisyen yetiştirmeyi hedefliyormuş. Üstüne bir de şu an sadece Vestel Yetkili Servislerinde çalışanlara yönelik olan eğitimlerin sonrasında Vestel’de çalışmak için başvuran kadınların da eğitim kapsamında olması planlanıyormuş. Bu arada Albaraka Türk, “Değer Katan İyilikler” projeleri kapsamında Türkiye genelindeki tüm Albaraka Türk şubelerinde sokak kedileri için mama ve mama kabı hediye ediyormuş. #MamaKabımAlbarakadan hashtagı ile başlayan adımlar takibimizde olsun.

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

25 - 31 MART 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Girizgahı 21 Mart şerefine ekinoks ile yaptım, takip eden 22 Mart Dünya Su Günü’nü atlamak olmazdı. TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan ‘SU: Yeni Elmas’ başlıklı raporda, yaşamsal bir kaynak olan suyun, iktisadî olarak önemi ortaya konulurken, dünya ve Türkiye’de su kullanımına dair öne çıkan veriler ve beklentiler paylaşılıyor. TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Can Hakyemez tarafından kaleme alınan ‘SU: Yeni Elmas’ başlıklı raporda, yaşamsal öneme sahip suyun fiyatının benzer bir öneme sahip olmayan elmasa göre çok düşük olması iktisat literatüründe yer alan su-elmas paradoksuna atıfla açıklanıyor, kaynak sıkıntısı ile birlikte suyun da ‘elmaslaşma’ riskine işaret ediliyor. Çevresel gündemi ödüllerle

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Haftaya buluşmak dileğiyle,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Rana Özgen

Ankara Temsilcisi

Görsel Yönetmen

pekiştirelim. ‘EY Yılın Girişimcisi’ programına bu yıl eklenen ‘Yılın Kadın Girişimcisi’ ve ‘Yılın Start-Up Şirketi’ kategorilerinde finale kalan adaylar, 7 Mart’ta jüri toplantısında girişimcilik hikayelerini jüri üyeleriyle paylaşmış, adaylar arasından seçilen girişimciler Yılın Kadın Girişimcisi ve Yılın StartUp Şirketi ödüllerine sahip olacakmış. Kazananlar ise 8 Nisan’da Gala Gecesi’nde açıklanacak. Tahmin edeceğin üzere takibimizde olacak. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yatırım anlaşması imzalayan, böylece üç ay içinde ikinci küresel yatırımını alan, çoğunluğu kadın 650’nin üzerinde marka ve tasarımcıyı dünyaya açan Modanisa.com, yeni yatırımla daha fazla Türk hazır giyim markası ve üreticisini dünyaya taşıyacakmış. ‘Sıdıkalı’ bir finalin zamanı geldi... Mizah öykü yazarı Atilla Atalay’ın kalemi, Latif Demirci’nin çizgileriyle hayat bulan “Sıdıka” karakteri, Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde 7 Nisan’a kadar “Sıdıka” sergisinde bizleri bekliyor. Ailenin direği anne ve güdümlü anne terliği, rutin olarak koca dayağından kaçan Şetaret hala, despot baba, zalim abi, kendini sevgili sanan Kenar gibi karakterleri ile hayatımızda yeri sağlamdır, Hasibe Eren’li TV dizisi de unutulmazımızdır. Al sana ‘Sıdıka’ sergisine gitmek için ilk aklıma gelen gerekçeler…

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Ankara Temsilcisi Sedef Özkan Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Obstacles are removed in order to access to education and content! The agreement was signed between MEB YEGITEK and Türksat in order to provide internet service to schools via satellite. In this context, operators in Turkey will also provide support for the access of educational content. With the participation of Deputy Minister of National Education Reha Denemeç and Deputy Minister of Transport and Infrastructure Dr. Ömer Fatih Sayan, the signing ceremony for Providing Internet Service via Satellite was held in Ankara. In the second part of the program; ‘Support from Operators in Turkey for Access to Educational Content Cooperation Protocol Signing Ceremony’ was held. Signed protocols indicated strong cooperation between NGOs, public and private sectors.

Speaking at the ceremony, Denemeç emphasized that it is not possible to make new generations compete with the world without access to information and reminded that about two thirds of schools have smart boards. Denemeç, stating that there are areas in Turkey where the cost of building Internet lines is very high, pointed out: “There is internet access in most of our schools. Nearly 5.100 schools will have access to the internet via satellite in the coming period. Thus, there will be no school without internet access. It will be a good cooperation for the elimination of inequality in access to information. In his speech, Sayan emphasized that they continue to provide opportunities for integrating education with technology

and emphasized the “2023 Education Vision". Countries using IT effectively gain competitive advantage Within the scope of the protocol signed between Ministry of National Education, Ministry of Transport and Infrastructure and GSM operators; all mobile phone subscribers have access to the online social education platform Education Informatics Network (EBA) via www.eba. gov.tr with free access up to 3 GB per month via the EBA mobile application. Turkcell Digital Business Services General Manager Hakan Erkan, Türk Telekom Deputy General Manager Ümit Önal and Vodafone Public Relations Senior Manager Burcu Önem also participated in the

ceremony. Reha Denemeç gave the following information: “EBA is the online social education platform of the ministry and an important educational portal for Turkey. The content is getting richer each passing day. Regardless of space, we remove all obstacles in front of our children’s access to information and various educational contents. All people in Turkey having a tablet or smart phone also have the opportunity to reach these contents.” Underlining that the countries that use information and communication technologies effectively gain international competitive advantage, Ömer Fatih Sayan said that: “The application will be in operation before the end of April and will be fully active in May.”

caniasERP trainings begin at İTÜ Adding a new one to its cooperation with universities, IAS launches applied caniasERP trainings in İTÜ Faculty of Industrial Engineering with the protocol signed with İTÜ. Students, with Turkey’s leading universities established in caniasERP laboratories, have the opportunity to learn in practice the discipline of the ERP system. With the last protocol signed on this subject, caniasERP courses are being initiated in İTÜ Business Faculty Industrial

Engineering Department. In this way, third and fourth grade students who will have the opportunity to test their theoretical knowledge in practice will get opportunities such as participation in various projects and internships. In a meeting held at İTÜ Maçka Campus, İTÜ Business Faculty Dean Prof. Dr. Fethi Çalışır delivered his thoughts on applied caniasERP trainings as: “Students have the chance to practice the lessons learned in theory

with personal experience and it will be a great advantage for them after graduation.” IAS Turkey General Manager Behiç Ferhatoğlu said that: “IAS ranks in the top five in terms of turnover in the ERP software market. Our overseas operations are increasing day by day. We have three offices in Germany, one in United Arab Emirates and one in India. Next month, we will launch our South Korea office. As domestic and national software, we are in content

with many ministries. We also continue our R&D activities. We developed our own database, IASDB, to support our projects in artificial intelligence. We are also working on our own software language TROIA Platform. Starting with caniasERP courses, this cooperation can pave the way for new projects. The opportunity to work together with the students participating in caniasERP training can be born in the future.”


Be a part of the future with digital transformation! With the ‘Be a Part of the Future’ motto, organized by Deutsche Messe Turkey office Hannover Fairs Turkey at Istanbul TÜYAP Fair and Congress Center, the 26th International WIN Eurasia Fair brings Turkey’s industry and the world’s leading industrialized countries together and hosts procurement committees from more than 30 countries. WIN Eurasia 2019, the

leading industry fair of the region, brings together the leading companies of the manufacturing industry under the theme of Digital Transformation. With the participation of Deputy Minister of Industry and Technology Mehmet Fatih Kacır and the leading institutions of manufacturing sector; the advanced technology products of Turkish industrialists had the

opportunity to introduce their products to the world. The fair, organized by the Ministry of Commerce, Ministry of Science, Industry and Technology and KOSGEB, was the scene of many innovations in its 26th year. From sheet metal, metal forming Technologies, automation services, energy, electrical and electronic equipment; the hydraulic and

pneumatic services to the on premise logistics, all needed ecosystem for the factories of the future came together under the “WIN EURASIA” roof with the concept of ‘digitalization in the industry’. Foreign investors showed great interest in the fair, more than 30 countries came with procurement committees and exporters signed new cooperation agreements worth a million euros.

Open source is the way of production and development In the technology talks carried out by Havelsan with the Information and Communication Technologies Authority, the open source issue was put on the table. Deputy Minister of Transport and Infrastructure Ömer Fatih Sayan stated in his speech that: “Technology has a culture. At the right time, in the right place, we need to use the right technological instruments simultaneously. Many countries give more importance to open source code.” Turkey must produce its own technology to reduce the dependency on foreign firms and it is much better understood at critical times according to Sayan and his speech continued as: “The imported software cannot be trusted in terms of data security. The information that goes to the hands of a stranger never comes back. It gets protected by others. In this case, you can never be sure of the security of something you cannot protect. Turkey’s data should remain in Turkey. Our Ministry has

started work on the open source platform. In a short time, these studies will end. We support this platform and know that it is important to put the platform in place of the individual software. Open source software is the most efficient option for the production and development of Turkey.” Sayan underlined that the open source contributes to the economy as savings and security do and added: “Open source software is free, adaptable, robust, fast and secure thus facilitates the ongoing projects. The cost advantages of the open source are very important to support the economy and national industrialists. In the future of our country, informatics will play even a bigger role than now.” Open source software is a common property of all people BTK President Ömer Abdullah Karagözoğlu emphasized that the increase in the use of open source software will open the door to a competition that

will increase the production in a positive direction in the sector and that the domestic software PARDUS contributes to the basic operation of the open source project systems. Karagözoğlu stated that: “As BTK, we use software such as Avcı, Azad and Kasırga, fully developed by the national and domestic means in order to detect cyber-attacks and weaknesses and to send the findings to other relevant institutions. I believe that their numbers will increase day by day with the work of all stakeholders of the sector. I am sure that our young people will be able to take the right steps and carry us to a beautiful future in domestic and national production. You have the means to shape the future with opensource software.” General Manager of Havelsan Ahmet Hamdi Atalay underlined that open source is vital in certain aspects today and compared open source coded software with non-open source coded software. The most important feature of

open source coded software is that the code can be seen in front of you, including all the lines and weaknesses. Atalay emphasized in his speech that: “Open source codes are written by volunteer communities. Unfortunately, there are very few Turkish people in these communities. Open source software is the common property of humanity. We can say that open source software development is a collective work. As Havelsan, we are trying to popularize PARDUS in the critical infrastructures of the public.” TÜBİTAK ULAKBİM Director Mehmet Mirat Satoğlu stated that there are many business partners in PARDUS and said: “We are very much concerned about freedom of use beyond opening codes; so we exist. We call it ‘PARDUS for freedom’. The open source may have errors and vulnerabilities. You always have to be alert. However, open source codes are much safer.”


UÇTAN UCA BİLİŞİM HAYALİNİZİ GELECEĞE TAŞIYORUZ

info@innova.com.tr www.innova.com.tr



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.