Sayfa
5
E - TOPLUM
Edİp Emİl Öymen • Chris Hughes: Facebook bölünmeli • Troleybüsün TIR hali.
25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
SAYI
1222 20 - 26 Mayıs 2019
Sayfa
6
Dijital dönüşümün rotası ve en yeni yöntemleri buluştu! Entegre çözümler ve farklı yapıların ön planda olduğu Dell Technologies World 2019, 15 bini aşkın katılımcıyı Las Vegas’ta buluşturdu.
Sayfa
Sayfa
18
3
İşinizi almayacak, işinizi ‘paylaşacak’ Yapay zeka gerçeğine karşı insanın kendini geliştirmesi, her sektörde insan-yapay zeka işbirliğini beraberinde getirecek.
Altyapı paylaşımını destekleyecek karar! Sahip olduğu nüfus yoğunluğu ve stratejik konumu sebebiyle İstanbul, fiber internet altyapısına en çok ihtiyaç duyulan merkezler arasında. Dijital dönüşümün yaygınlaşması açısından fiber altyapı önemli bir konumda bulunuyor ama altyapıyı gerçekleştirecek kuruluşlar arasındaki sürtüşmeler, bu konuda hızlı adımlar atılmasının önüne geçiyor.
Sayfa
Sayfa
DOSYA
11
8
TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ
RADORE Clonera ve HPE ‘Bilgiden inovasyona’ birlikte değer katıyor Clonera ve HPE ortaklığında gerçekleştirilen “Information to Innovation” etkinliğinde, dijital dönüşüm merkezinde sunumlar gerçekleştirildi.
Turizm Sezonu Teknoloji İle Canlanıyor Ülkemizin önemli gelir kaynakları arasında yer alan turizm sektörü, katma değeri daha yüksek hizmetler sunabilmek adına dijital dönüşüm süreçlerine hız vermeli. radore.com
Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.
BThaber
GÜNDEM
20 - 26 MAYIS 2019
3
Altyapı paylaşımını destekleyecek karar! Sahip olduğu nüfus yoğunluğu ve stratejik konumu sebebiyle İstanbul, fiber internet altyapısına en çok ihtiyaç duyulan merkezler arasında. İstanbul’da yüksek hızlı internet çoğu noktada hali hazırdaki metro, metrobüs ve füniküler güzergahlarındaki fiber optik kablo altyapısı ile sağlanıyor. Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İstanbul Elektronik Haberleşme ve Altyapı Hizmetleri, kısa adıyla İsttelkom, 2013 yılında BTK’dan altyapı lisansı alarak, 2016 yılından bu yana İstanbul’da fiber altyapı döşüyor. İsttelkom’un kendi altyapılarını kurmak isteyen işletmecilere sunduğu sözleşme şartlarının işletmecileri zorlamaya ve fiber altyapı konusunda tekel oluşturmaya yönelik uygulamalar olduğu belirtiliyor. Sektörde faaliyet gösteren altyapı işletmecileri, kendi fiber altyapılarını kurmak için gerekli olan kazı iznini almak üzere İBB’ye başvurduklarında ise bu şirketlere kazı izni verilmeyerek, İsttelkom’a yönlendiriliyor. Bu durumun, İsttelkom’un bir ‘telekomünikasyon işletmecisi’ gibi davranarak, esas işi elektronik haberleşme hizmeti sunmak olan işletmeciler ile rekabete girmesine neden olduğu belirtiliyor. İşletmecilerin İsttelkom’a gittiklerinde karşılaştıkları zorlu sözleşme şartları da sektörde tam rekabet ortamının sağlanmasını engelliyor. İmzalanan sözleşmede yer alan ‘işletmecinin kurulum maliyetine katlandığı altyapının mülkiyetinin İsttelkom’a ait olduğuna’ ve ‘işletmecinin bu altyapıyı başka şahıs ve kuruluşlara kullandıramayacağına’ ilişkin hükümler de fiber altyapı yatırımı yapmak isteyen işletmecileri zor durumda bırakıyor. Bu durum karşısında Serbest
Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) 2017 yılında, İsttelkom’un “Tesis Paylaşım Protokolü” ile rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiğini öne sürmüş ve İsttelkom’dan şikayetçi olmuştu. TELKODER’in şikayeti üzerine Rekabet Kurumu tarafından yapılan görüşmeler sonucunda İsttelkom’un İstanbul’da elektronik haberleşme altyapısı kurulum pazarında hakim konumda olduğu oybirliği ile kabul edildi ve İsttelkom’un hakim durumunu kötüye kullandığı gerekçesi ile 2018 yılı gelirlerini esas alarak idari para cezası uygulanmasına hükmedildi. Bu kararın yanında, işletmecilerin maliyetine katlandığı altyapının mülkiyetinin İsttelkom’da kalmasını öngören ve bu altyapının diğer işletmecilere kullandırılmasını engelleyen maddelerin de sözleşmeden çıkarılmasına karar verildi. Konuyla ilgili bilgi veren TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, “Rekabet Kurumu tarafından alınan bu karar, telekomünikasyon sektörü açısından umut verici. Rekabet Kurumu, İsttelkom’un İstanbul’da altyapı kurulumu pazarında hakim durumda olduğunu ve hakim durumunu kötüye kullandığına hükmetmiştir” sözleri ile kararı yorumladı.
ve altyapı üzerinden gelir elde etme durumları ortadan kalkacak. İmtiyaz ve lisans hükümleri saklı olmak üzere, şirketlerin kendi kurdukları altyapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olabilmeleri ve bu altyapıyı diğer işletmecilere kısmen veya tamamen kullandırma, kiralama veya devretme haklarına kavuşmaları; altyapı paylaşımının önünü açacaktır. Bu kararın altyapı paylaşımını ve kurulumunu teşvik edici olmasını ümit ediyoruz. TELKODER olarak şehirlerimizin fiber altyapı ağlarıyla örülmesi için yerel seçim sürecinde belediye başkan adaylarıyla görüşmeler yaptık ve fiber altyapının geliştirilmesine yönelik değerli sözler aldık. Bu karar, Türkiye’nin fiber altyapıda bir atılım yapabileceğine dair dernek olarak inancımızın ve bu çerçevede yaptığımız değerli çalışmaların bir parçasıdır.”
“Kararın altyapı paylaşımını ve kurulumunu teşvik edici olmasını ümit ediyoruz” Bu kararda, idari para cezasının yanı sıra, uygulamanın kaldırılmasına hükmedilen iki maddenin de önemli bir sonucu olacağını aktaran Arıak şöyle devam etti: “Protokol maddelerinin kaldırılmasına yönelik hüküm çerçevesinde, İBB yönetimi veya herhangi bir belediye yönetimi, altyapı üzerinde mülkiyet tesis edemeyecek
Toptan internet fiyatlarının artması tüketicileri mağdur edecek Türk Telekom tarafından işletmecilere sunulan toptan seviyedeki ücretlendirmeler, sabit genişbant pazarında hizmet veren alternatif işletmeciler için kritik bir rol oynuyor. “Alternatif işletmecilerin kendi paketlerini oluşturarak tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun hizmetler verebilmelerini sağlayan en önemli unsur toptan
fiyatlardır” vurgusunu yapan Arıak, Türk Telekom’un 2018 sonunda işletmecilere toptan fiyatlarını (yeni port transmisyon tarifeleri) arttıracağı duyurusu yaptığını belirtti. Türk Telekom tarafından önerilen bu yeni tarifelerin çok yüksek olduğuna ve bunun bedelini tüketicilerin ödeyeceğine de dikkat çeken Arıak, BTK’nın hem alternatif işletmecileri hem de vatandaşları mağdur etmemek adına bu tarifeleri ‘onaylamaması’ gerektiğini vurguladı. Verilerimiz korunup ülkemizde saklanmalı Yaşamımızda her türlü iş için verilerin kullanılmasının bir gereklilik haline geldiğinin altını çizen Yusuf Ata Arıak bizim ülkemizin verilerinin çoğunun yurtdışında olduğunu, bu durumun, kişilerin, şirketlerin, devletin her türlü ve çoğu mahrem olan bilgilerinin başkalarının insafına bırakılması anlamına geldiğini hatırlattı. Bu nedenle yerli veri merkezlerinin desteklenmesi gerektiğini hatırlatan Arıak, verilerimizin korunup ülkemizde saklanması gerektiğinin altını çizdi. Bu konunun kamu kuruluşları, özel kuruluşlar ve işletmeciler tarafından sıkça dile getirildiğini de ifade eden Arıak “Çözüm var ve biz yardıma hazırız” diyerek, somut adımların atılması gerektiğine dikkat çekti.
4
BThaber
ANKARA
20 - 26 MAYIS 2019
‘Engelsiz Dijital Dünya’ etkinliğine çağrı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bilişim ve Teknoloji Deneği’nin birlikte düzenlediği ‘Engelliler ve Yaşlılarda Dijital Dönüşüm Sempozyumu – Engelsiz Dijital Dünya’ etkinliği 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek. ‘Engelliler ve Yaşlılarda Dijital Dönüşüm Sempozyumu – Engelsiz Dijital Dünya’
etkinliği; engelli yaşlı vatandaşlarımız ve ailelerinin sosyal hayata katılımlarını artırmak, bağımsız yaşam becerilerini dijital teknolojik enstrümanlarla geliştirmek, hayatı kolaylaştırmak için sektörde öncü kuruluşların hizmet sunumlarını, tüketici olan kitle ve kamuoyuna tanıtmak, bu alanda farkındalık ve bilinçlenmeyi sağlamak amacıyla düzenleniyor. Etkinliğin amacına
ulaşması, farklı çözümlerin masaya yatırılarak tartışılması ve tüm bunların gündeme taşınabilmesi için geniş bir katılım sağlanması hedefleniyor ve sektörün katkı sağlaması bekleniyor. Etkinlik yetkin isimleri ağırlayacak Konusunda yetkin ve uzman isimleri konuşmacı olarak ağırlayacak ‘Engelsiz Dijital
Dünya’ etkinliğinde; şu konu başlıklarında oturumlar da düzenleniyor: ‘Mobil Uygulamalar Oturumu’, ‘Bağımsız Yaşam İçin Teknolojik Çözümler Oturumu’, ‘IoT ile Yetenek Buluşması Oturumu’, ‘Giyilebilir Teknolojiler Oturumu’. https://www.eyddsempozyum. com/ linkinden etkinlik hakkında daha geniş bilgi alabilirsiniz.
Netaş ve Havelsan’dan akıllı stat odaklı işbirliği Netaş ve Havelsan, uluslararası pazarlarda akıllı stadyum projelerinde işbirliği yapmak üzere bir mutabakat anlaşması imzaladı. İmza törenine Netaş Kamu ve Savunma Sektörü İş Birimi Genel Müdürü Kamil Orman ile Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay katıldı. Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada etkin rol alan Netaş, bugüne kadar 50’nin üzerinde stadyumu akıllandırdı. Netaş şimdi de uluslararası pazarlarda Havelsan
işbirliğiyle stadyumların dijital dönüşümündeki etkisini artırmayı hedefliyor. Netaş Akıllı Stadyumları; ziyaretçilere yüksek kapasiteli güvenli WiFi, e-biletleme, bina içi lokasyon hizmetleri, akıllı otopark, beacon’lar üzerinden özelleştirilmiş kampanyalar, dijital pano ve ekranlar gibi etkin reklam platformları, sorunsuz etkinlik yönetimi için operasyon merkezleri ile gözetim sistemleri ve akıllı kart ile erişim kontrolü sağlıyor.
Havacılık sektöründe Türkiye’nin gücü pekişecek Ticaret Bakanlığı ve Boeing, Türkiye’nin havacılık alanındaki ihracatını artırmak ve Türk havacılık sanayiinin rekabetçiliğini desteklemek amacıyla Ankara’da 100’ün üzerine firmanın katılımıyla Havacılıkta Tedarik Zinciri Geliştirme ve İhracat Konferansı düzenlendi. Konferansta Ticaret Bakanlığı tarafından sağlanan Küresel Tedarik Zinciri Destek Programı sanayicilere tanıtılırken, program kapsamında Ticaret Bakanlığı desteği alarak Boeing ile işbirliğini geliştiren Gür Metal de deneyimlerini paylaştı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın’ın açılış konuşmalarını yaptığı konferansta, Türkiye’nin havacılıkta küresel bir oyuncu olarak yükselişinin
desteklenmesi ve Türk havacılık sanayiinin ihracat hacminin artırılması yönünde atılacak adımlar ele alındı. Konferans kapsamında ayrıca Boeing Tedarik Zinciri Yetkilileri ve Ticaret Bakanlığı tarafından Küresel Tedarik Zinciri Desteği sağlanan firmalar arasında işbirliğini geliştirmeye yönelik görüşmeler yapıldı. Konferans öncesinde ise Boeing Tedarik Zinciri teknik yetkilileri tarafından, Türk sanayicilere Boeing tedarik zincirine katılma süreçleri, teklif verme aşamaları, havacılıkta rekabetçilik, maliyet ve kalite optimizasyonu, verimlilik ve yenilikçilik konularında 3 gün süren bir eğitim verildi. Bu eğitim, Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı kapsamında, Türk havacılık sanayiinin Boeing’in
küresel tedarik zincirindeki payını arttırma amacıyla düzenlenen bir dizi eğitimin ikincisi oldu. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Küresel Ticaret Zinciri desteğini (KTZ) oluşturduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye havacılık sektörünü geliştirmemiz, yüksek teknolojili ürün ihracatımızı havacılık sektörü başta olmak üzere artırmamız lazım. Şu anda havacılık sektöründe maalesef sadece üç firmamız KTZ desteğinden faydalanmakta. Bu desteğimize daha fazla firmamızı davet etmek istiyoruz. Havacılık alanındaki UR-GE projeleri ile firmaların, başta AS 9100 olmak üzere, ihracatçı olmalarını sağlayacak her türlü sertifikanın temininde aldığınız danışmanlık hizmetlerinin yüzde 75'ine Bakanlık olarak biz
sponsor oluyoruz. Sertifikanızı almanız halinde, katlandığınız maliyetin yüzde 50’sini pazara giriş belgelerine yönelik desteğimiz kapsamında hibe ediyoruz. Amacımız; sizlerin küresel tedarik zincirlerinde yüksek teknolojili ürün ihracatınızı artırabilmek. Politikamız ile küresel tedarik zincirlerine kabul edildiğinizde, üretim ve tedarik sürecindeki ihtiyaçlarınıza göre biz desteklerimizi yapılandırabiliriz." Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın da, “Ticaret Bakanlığımızın sanayicilerimize sağladığı KTZ desteği bu sektörde üretim ve ihracat yapmak isteyen şirketler için önemli. Hedefimiz, Boeing’in haritasında Türkiye’yi büyütmek ve Türk havacılık sanayiinin ihracata katkısını arttırmak” dedi.
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com
20 - 26 MAYIS 2019
E-TOPLUM
5
Troleybüsün TIR hali Almanya’da Frankfurt yakınlarında bir otobanda dünyanın ilk “e-Karayolu” açıldı. Şimdilik sadece 10 kilometre. Bu yolu, elektriğini troleybüs gibi yolun üstündeki düzenekten alan hibrid TIR’lar kullanacak. Ve hemen, bu yola janjanlı bir isim de uyduruldu: ELISA. Bir kadın ismi. Ama açılımı, “Otobanda Elektrikli Yenilikçi Ağır Trafik.” Siemens, bu yenilikçiliğini Almanya’da 2022’ye kadar deneyecek. Ar-Ge denemeleri ABD’de yapılmıştı. 10 kilometre yol boyunca, yolun üst kısmındaki düzenekten 670 volt elektrik, troleybüs TIR’ın “boynuzuna” akacak. Amaç:
Hem benzin hem elektrik kullanan hibrid motorun bataryasını yolda giderken doldurmak. Ama şartı var: TIR, bu özel yola en fazla 90 kilometre hızla girebilir. ELISA sayesinde, 40 tonluk bir TIR’ın 100 bin kilometrede 22 bin dolar yakıt tasarrufu sağlayacağını hesapladılar. Siemems, 1882’de ilk troleybüsü icat ettiği için “bu işi” biliyor! Siemens, bu yenilikçi uygulamasını önce Los AngelesLong Beach hattında denemişti. BTHaber’in 911’inci sayısında 24.02.2013’te haberini vermiştik. Eskiden Ankara, İstanbul ve İzmir’de toplu taşım aracı
olan troleybüsler halen bazı Amerikan ve Avrupa şehirlerinde halen kullanılıyor. Bir zamanlar “modası geçti” diye hizmet dışı bırakılan bu “çevreci” araçlar şimdi kıymete bindi. Hibrid araçların icadıyla, çevre
konularının gündelik yaşamın tam ortasına oturmasıyla, büyük şehirlerde trafik, ulaşım, toplu taşım ve “akıllı şehir” sorunlarına çözümler arandıkça, bu “eski” ulaşım sistemi yeniden hatırlanmaya başlandı.
Chris Hughes: Facebook bölünmeli Facebook’un kurucusu denildiğinde akla Mark Zuckerberg gelir. Oysa, kurucu sayısı bir değil, iki… Chris Hughes, 15 yıl önce Facebook’un ortak kurucusuydu. On yıl önce ayrıldı. Facebook patırtısından uzakta başka işlerle meşgul. Ama, New York Times’a 9 Mayıs’ta 6 bin 300 kelime (39 bin vuruş) zehir zemberek bir makale yazdı. Ne de olsa gerçek arkadaş “acı söyler.” Chris’in çok uzun makalesinden bir kaç paragraf fikir verir: “Facebook ve diğer tekellerin hesap verme dönemi başlıyor olabilir. Toplu bir öfke artıyor. Tekeller konusunda bir şeyler yapılmasını isteyenler de artıyor. Bu konuda kamu görevlileri kadar, akademisyenleri, sosyal aktivistleri de desteklememiz gerek. MZ, Facebook’u düzeltemez, ama hükümetimiz düzeltebilir. Facebook o kadar büyük ve güçlü ki demokrasimizi tehdit eder hale geldi.”
“Ben, Facebook’u 15 yıl önce Mark Zuckerberg ile Harvard’da kurdum ama son 10 yıldır Facebook’la ilişkim olmadı. Yine de öfke ve sorumluluk hissediyorum. MZ eskiden neyse şimdi de aynı insan. Anne babalarımızın, bizleri okulun yatakhanesinde bırakıp gittikleri günü hatırlıyorum. MZ, sınavlara hazırlanmak için sürekli mızmızlanırdı. Duş almak için sıraya girdiğimiz bir gün, sonradan evleneceği sevgilisiyle tanıştı. Zengin olduktan sonra bile yıllarca evinde yerdeki bir şiltede yattı. Demek istediğim, o da bir insan. Ama onun bu insanlığı, onun denetlenemez gücünde sorun yaratıyor.” “Mark’ın etkisi inanılmaz. Bu etki, özel veya kamu sektöründeki hiç kimsede yok. Mark, üç tane büyük iletişim platformunu kontrol ediyor- Facebook, Instagram, WhatsApp. Bunları milyarlarca kişi her gün kullanıyor. Facebook’un bir yönetim kurulu var, ama denetlemek yerine, danışman gibi
davranıyor. Çünkü hisselerin yüzde 60’ı Mark’ın. Mark, tek başına, Facebook’un algoritmalarına karar verir. Kimin, News Feed’de neyi nasıl göreceğine, ne tür kişisel güvenlik önlemleri olacağına, hatta hangi mesajları kimin göreceğine o karar verir. Bu nedenle de bir rakibi çıktı mı onu satın alarak, bloklayarak, hatta kopyalayarak durdurur.” “Mark iyi, müşfik bir insan. Ama onun, şirketini büyütmek için güvenliği hiçe saymasına ve tıklama sayısına odaklanmasına öfkeliyim. Ve Mark, etrafını evet
efendimcilerle doldurdu, onu eleşiterecek kimseye orada yer yok.” “Hükümet, Mark’ı sorumlu tutmalı. Uzun süredir, yasa yapıcılar Facebook’un muazzam büyümesi karşısında büyülendi. Ama Amerikan halkının korunması ve piyasanın rekabete açık olması gerektiğini unuttular. Amerika, iktidarın ve gücün tek bir kişide toplanmaması ilkesiyle kurulmuştur. Çünkü insanlar hata yapabilir. Bu yüzden kurucu babalarımız, güçler ayrılığı ve dengeleme gereğini anayasamıza yazmışlardır.”
6
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
Dijital dönüşümün rotası ve en yeni yöntemleri buluştu!
Entegre çözümler ve farklı yapıların ön planda olduğu Dell Technologies World 2019, ‘Real Transformation’ mottosuyla 100’ü aşkın ülkeden 15 bini aşkın katılımcıyı yine Las Vegas’ta The Venetian’da buluşturdu. Dell Technologies World’de, BT altyapılarına sadeleştirme Handan Aybars zamanına vurgu yapılırken, Las Vegas esneklikle bunu desteklemenin de bu geçişin başarısı adına kritik önemde olduğuna dikkat çekildi. Dell’in müşterilerinin stratejik ortağı olarak konumlandığı, bu yapıda güvenliğin de adreslendiğine dikkat çekilen konuşmalarda, veri merkezi inşa etmek veya farklı bulut yapılarına veri yüklemekten daha fazlasını yapmak gerektiği üzerinde duruldu. Bu gereklilik için gereken mimari yeniliklere yanıt olarak Dell grubunun yetkinliğine işaret edilirken, danışmanlık desteği ile bir transformasyonun kaçınılmaz olduğu ifade edildi. Etkinlik kapsamında yetkin İK’nın öneminin ve İK’nın geliştirilmesi gerektiğinin de altı çizildi. Dijital dönüşüm için yetkinliklerin hiç olmadığı kadar önemli olduğu belirtilirken, siber güvenlik, bulut gibi konularda gençlere yetkinlik kazandırmayı Dell’in önemsediği vurgulandı. Birçok yeniliğin paylaşıldığı Dell Technologies World 2019 açılışında bir konuşma yapan Dell Technologies Başkanı ve CEO’su Michael Dell, şu yorumları yaptı: “Büyük hayallerimiz kapsamında işbirliklerimiz bizi güçlü kılıyor ve küresel olarak her noktada konumlanıyoruz. Veri ve analitiğin zengin olduğu bir dünyaya gidiyoruz. Teknolojiyi nasıl kullanacağımıza bağlı olarak hayat kalitemizi yükselteceğiz. Dell olarak
biz bu fayda noktasına odaklanıyoruz. Teknoloji, ilerlemeyi mümkün kılıyor. Bu, BT biriminin de yeniden tanımlanması demek. Yani her şirkette kendi BT değişimini yeniden yapılandırma ile hayata geçirme gerekliliği var. Dijital dünyanın merkezinde veri var ve onu tüm gelişimlerin merkezinde konumlandırıyoruz. Otonom altyapı, AI, makine öğrenmesi gibi yeniliklerle veri kat be kat ve hızlı büyüyor. Bunun için de AI mimarisi ve bulut mimarisini VMware hazırladı. Uçtan çekirdeğe (edge to cloud) anlayışı ön planda ve bunu destekleyen çoklu bulut platformlar, kubernete yapıları ile ağda dağıtık durumda. Bu noktada Pivotal, hızlı biçimde çoklu bulut platformlarına uygulama geliştirmeyi her cihaz için kolaylaştırıyor. AI odaklı bu değişimde güvenliği de her adımda entegre etmeye önem veriyoruz ve Secureworks bu kapsamda Red Cloak tehdit tespit ve yanıt yapısını hayata geçiriyor. Biz her ölçekte şirketin dijital yolculuğunda güvenilir iş
ortağı olarak konumlanmaya önem veriyoruz. Yazılım tanımlı mimari de her şeyi mümkün kılıyor.” “Veri odaklı iş yükleri, iş yapış şeklimizi ve istihdamımızı değiştiriyor. BT bu nedenle modernize edilmek, otomatize hale gelmek zorunda” vurgusunu yaparak sözlerine başlayan Dell Technologies Başkan Yardımcısı Jeff Clarke’ın dikkat çektiği bir nokta, tüm etkinlik boyunca dile getirildi: Artık BT artık işin ve buna bağlı iş süreçlerinin kaçınılmaz bir parçası. Dell çözüm portföyünün bu iş yükünü verimli biçimde üstlendiğini vurgulayan Clarke, gelinen noktada sadeleştirilmiş BT ve BT operasyonlarının kritik bir önem taşıdığını vurguladı. Bulut ve tekilleştirilmiş iş ortamı geldi VMware CEO’su Pat Gelsinger da konuşmasında sadeliğin kullanıcı ve BT birimleri için vazgeçilmez bir gereklilik haline geldiğini ifade etti ve yenilikleri şöyle anlattı: “Artık ofis dışında da ilerleyen
bir iş hayatı var. Bu nedenle şirketler, bu dijital dönüşümde çok merkezli, çok donanım sahibi çalışanlara uygun platformları sunmak zorunda. Bu da güvenli, yönetilen mimarileri gerekli kılıyor. Uygulamaları ve cihazları sürekli güncel tutmak gibi gereklilikler de BT üstünde baskı unsuru. Uç nokta yönetimi ile tekilleştirilmiş Unified Workspace mimarisi ile artık bunu sağlıyoruz. VMware Cloud Partner programı ile de bu gelişimde yetkin bir platform sunuyoruz. Altyapı ve uygulamalarda uçtan uca kesintisizlik esas. Dell Technologies Cloud ile çoklu bulut dünyasına etkili bir giriş yapıyoruz. Özel, genel bulut ile uç noktalar buluşuyor ve katma değerli servislerle operasyon ve altyapı sürekliliği sağlanıyor. VMware Cloud on Dell EMC, veri merkezi hizmeti olarak hiper bütünleşik altyapı uygulaması VxRail üzerinde, bulut benzeri bir etki yaratıyor. Çünkü çoklu bulut araçları kullanmak kritik önemde. Bu yönüyle VMware Cloud on Dell EMC önemli bir platform
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
olacak. Bu yeni bir mimari dönemi demek ve hibrit çoklu bulut dünyası için en iyiyi yapmak önceliğimiz. Çünkü çoklu bulut dediğimizde, esneklik ve birlikte çalışabilirlik, uygulamalar arasında verim şart.” Azure, Cloud Foundation yapısında yerini aldı Önemli bir işbirliğinin de duyurulduğu etkinlikte Azure ve VMware işbirliği de Microsoft CEO’su Satya Nadella ile birlikte tanıtıldı. Müşterilerinin dijital yolculuğunu hızlandırmak için dijital dönüşümü inanılmaz bir
fırsat olarak tanımlayan Satya Nadella, bunun yetkin bir altyapıyı gerektirdiğine işaret ederek şunları söyledi: “Yaptığımız işbirliği ile Microsoft Azure, VMware üstünde de çalışacak. Cloud Foundation yapısında Azure’un yer alması, hibrit-çoklu bulut dünyasında önemli bir işbirliği anlamını taşıyor. Unified Workspace ayrıca Windows 10 Office 365 ile de uyumlu olacak. İlk kez bu şekilde holistik bir çözüm sunduk. Edge-bulut inovasyonları da bu adımlarla hız kazanacak.”
Süreçlerde bütünsellik ve sürdürülebilirlik esas Dell Technologies, BT departmanlarının son kullanıcı deneyimini dönüştürmelerine yardımcı olacak Unified Workspace'i tanıttı. Son kullanıcı bilgi işlem sürecine yönelik öngörülü yaklaşım, çalışanlara yetkin bir deneyim sunarken BT ekiplerinin yönetim görevlerini birleşik olarak tamamlayabilmesi için otomatikleştirilmiş, açık ve akıllı çözümler sağlayacak. Dell Technologies Unified Workspace bu arada işletim sisteminden, cihazdan ve bulut ortamından bağımsız
7
olarak tüm müşteri ortamları ile kullanılabiliyor. Bu esnek ve ölçeklendirilebilir hizmetler ve çözümler aracılığıyla, BT yöneticilerinin son kullanıcılarına cihaz seçimi, dağıtımı, güvenliği, yönetimi ve desteği konusunda önemli bir destek söz konusu. BT'nin neredeyse tüm cihazları bulut üzerinden dağıtıp yönetmesine, güvenliği sağlayıp desteklemesine yardımcı olan, sektördeki en kapsamlı çözümü Dell Technologies Unified Workspace olarak gösteren Dell Technologies Ürün ve Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Jeff Clarke, “Unified Workspace çözümü, BT departmanının vakit alan, karmaşık ama iş sürekliliği adına önemli çalışmaları öngörü ve otomasyon sunan özelliklerle kolaylaştırmasını destekliyor” dedi. Pil tüketimi ve depolama alanı kullanımından, mobilite gereksinimlerine ve sık kullanılan uygulamalara kadar, çalışanın bilgisayarını nasıl kullandığını değerlendiren verilere dayalı öngörülerden yararlanan Dell Technologies, müşterilerin her bir çalışanı için doğru bilgisayarı ve uygulamaları seçmelerine yardımcı olacak ve cihazları doğrudan Dell fabrikasından son kullanıcılar için önceden yapılandırılmış halde gönderecek.
Dell’in de bulutu var! Dell Technologies, hibrit bulut ortamlarını dağıtmayı ve yönetmeyi kolaylaştıran yeni bulut altyapı çözümler buluşması olan Dell Technologies Cloud'u tanıttı. VMware ve Dell EMC altyapısının yetkinliğini buluşturan Dell Technologies Cloud, konumdan bağımsız olarak, genel ve özel bulutların yanı sıra uçtaki BT kaynakları için istikrarlı altyapı ve operasyonlar sağlayarak buluttaki karmaşayı minimuma indiriyor. Dell Technologies Cloud; güvenlik, veri koruması ve yaşam döngüsü yönetimi gibi değer katan geniş bir hizmet yelpazesi ile bulutun bazı noktalarda yaşadığı eksikleri tamamlıyor. Böylece danışmanlık, altyapı dağıtımı, yönetim, destek ve eğitim gibi başlıklarda rehberliğin yanında, genel
bulut altyapısı kullanım seçenekleri de söz konusu. Dell Technologies Cloud portföyü yeni Dell Technologies Cloud Platformları ve yeni Hizmet Olarak Veri Merkezi teklifi VMware Cloud on Dell EMC'den oluşuyor. Bulut bilişim dünyasının gelinen noktada birçok şirkette BT birimlerinin yönetim zorluğu yaşamasına yol açtığına dikkat çeken Jeff Clarke, “Müşterilerinin bu sorunu çözmelerine yardımcı olma konusunda Dell Technologies'ten daha nitelikli ya da yetenekli bir üretici yok. Bulut, bir hedef değil, bir işletme modelidir. Dell EMC ile VMware'in ortak mühendislik çalışmaları ve Dell Technologies Cloud sayesinde, birleştirilmiş bir hibrit bulut deneyimi
sunuyoruz. Böylece, bulutun nerede bulunduğu fark etmeksizin, tesis içi veri merkezlerinden genel bulutlara ve en son uca kadar her konumda tutarlı altyapı ve operasyonlar sunuyor. Bu sayede, müşterilerimizin çoklu bulut yolculukları üzerinde daha fazla kontrolü olması sağlanıyor.” Bu arada, Dell EMC İş Ortağı Programı'nda değişiklikler yapıldı, programın adı da ‘Dell Technologies İş Ortağı Programı’ olarak değiştirildi. Program iş ortaklarına BT dönüşümü çözümleriyle daha fazla proje yapabilme imkanı sunarken, ayrıca iş ortakları Dell Technologies markalarındaki tüm ürün ve çözümleri tedarik edip çapraz satış yapma olanağına sahip oluyor.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
Clonera ve HPE ‘Bilgiden inovasyona’ birlikte değer katıyor Clonera ve HPE ortaklığında gerçekleştirilen “Information to Innovation” etkinliği Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da gerçekleşti. Sadece özel davetlilerin yer aldığı etkinlikte, dijital dönüşüm merkezinde sunumlar gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında PwC Risk Süreç ve Teknoloji Hizmetleri Direktörü Mehmet Zeki Önal ‘’Dijital Dönüşümden Emin Olmak’’ isimli sunumu ile etkinlikte yer aldı. Önal, dijital dönüşüm sürecinde şirketlerin, karmaşıklaşan dünyada kendilerine değer yaratacak hizmetleri bulma konusunda çaba harcamak zorunda olduklarını, hangi teknolojilerle ilerleneceği konusunda daha bütünsel bir yaklaşımın ele alınması gerektiğini dile getirdi ve ekledi: ‘’PwC olarak biz, işin stratejiden uygulamaya kadar olan kısımlarında, organizasyon, süreç, teknoloji ve yetkinlik konusunda müşterilerimizi desteklemeye çalışıyoruz. Farklı katmanlardaki iş ve teknoloji ihtiyaçlarına yanıt verebiliyor olmak, bunu belli bir stratejik tabanda sunmak ve izlenebilir bir yapı elde etmek önemli.’’ HPE Türkiye adına katılan Pointnext Ülke Müdürü Murat Baysal, HPE’nin GreenLake altyapı tüketim çözümlerini katılımcılara anlattı. Dijital dönüşüm sürecinde HPE olarak müşteriye özel çözümler sunmayı önceliklendirdiklerini belirten Baysal, ‘’Günümüzde her ihtiyacı tek bir çözüm ile karşılamayı beklemek güç. Burada müşterilerimizin ihtiyaçlarını ön planda tuttuğumuz, regülasyonlar kapsamındaki dengeleri iyi gözlemleyebildiğimiz çözümler sunmakla mükellefiz. Bugün gerçekleştirdiğimiz sunumla da ortaya koyduğumuz gibi dünyanın tüketim tabanlı bir modele doğru evrildiğini görmekteyiz. HPE olarak GreenLake çözümümüzle
müşterilerimizin ihtiyaçlarını uygun şekilde adresleyecek, aynı zamanda harcamalarını belli bir dengeye oturtarak ellerindeki kaynakları optimum seviyede kullanacakları özel bir yapı oluşturuyoruz’’ dedi. Dijital dönüşüm sürecinde Türkiye’nin durumunu ve potansiyelini değerlendiren Baysal, her ülkenin farklı dinamiklere ve rollere sahip olduğunu, dolayısıyla bir kurumun dönüşümünün müşterilerinin dönüşümü ile paralel olmasından ötürü sadece kurum içi dönüşümü idealize etmenin her zaman doğru olmayacağını söyledi. Baysal sözlerine, ‘’Her ülkenin aynı olgunluk seviyesinde olduğunu öngörmek mümkün değil. Ancak bulut teknolojileri özelinde ülkemiz için dönüşüm biraz yavaş olsa da gayet proaktif bir yönelimin olduğunu söyleyebiliriz’’ şeklinde devam etti. Son olarak HPE ve Clonera arasındaki iş ortaklığını değerlendiren Baysal, ‘’Uzun bir süredir Clonera ile birlikte çalışmaktayız. Clonera’nın yetkinlikleri bizi onlarla buluşturan nokta. Global vizyonları ve yetkinlikleri müşterilerimize değer kattığı sürece bizler de onlarla birlikte
yürümeye büyük bir keyif ile devam edeceğiz’’ dedi. Etkinliğin son sunumunda sahneye çıkan Clonera Genel Müdürü Evren Ballı, konuşmasında dijital dönüşümü nasıl okuduklarından, Clonera olarak dönüşüm yolculuğunda sundukları katma değerden söz etti. Etkinliğin ardından BThaber’e özel konuşan Clonera Genel Müdürü Ballı bu etkinlikle, müşterilerine bilgi teknolojilerindeki trendleri, dönüşüm entellektüel değerine sahip olan BT departmanlarının önemine vurgu yapmak istediklerini dile getirdi. ‘’Dönüşüm stratejisinin oluşturması, hedef çıktıların belirlenmesi yolunda PwC ve HPE’nin tecrübelerini aktarması bizim için önemliydi. Clonera’nın katma değerli işletim hizmetleri platformunun da bu iki değerin üzerine oluşturduğu hizmetlerin müşteriler ile buluşmasını istedik’’ diyen Ballı, HPE ve PwC iş ortaklıklarını da değerlendirdi: ‘’PwC ve HPE iki büyük global oyuncu. Clonera’nın vizyonu da uluslararası standartları önce Türkiye’de uygulayan, ardından uluslararası pazara yönünü çeviren bir şirket. Orta vadede
oluşturduğu katma değerli işletim hizmetleri platformu ile globalde değer sağlama gibi bir vizyona sahip. Bununla birlikte hem bizim hem de iş ortaklarımızın karşılıklı bilgi transfer edebildikleri bir ortam elde ettik. Bu da Clonera’nın vizyonu için önemli bir değer.’’ Etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında 2019 ile birlikte yüzde 100’lük bir büyümeyi hedeflediklerini belirten Clonera Genel Müdürü Evren Ballı, ‘’2019 yılını Clonera için bir fırsat yılı olarak görüyoruz. Çünkü bizim en önemli değer önerimiz, daha az kaynak ile daha fazla yetkinliği mümkün kılmak. Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik konjonktürünü de göz önünde bulunduracak olursak, şirketlerin gelir büyütmelerini bir hayli güç görüyoruz. Fakat bizim gibi katma değerli platformlardan aldıkları hizmetler doğrultusunda, giderlerin minimuma indirgenmesi mümkün ve biz de bu değer önerimiz ile hem müşterilerimize yardımcı olmak hem de hedeflediğimiz yüzde 100’lük büyümeye ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. 2019’un ilk gününden bu yana vizyonumuzun paralelinde sonuçlar aldığımızı da gururla söyleyebilirim’’ dedi.
FARKI VE FARKINDALIĞI ‘YETKİN DANIŞMANLIK’ YARATIYOR ışığında kurumlar, farklı çözümleri bünyelerinde merkezileştirmek için çabalıyor, ama bu da kolay değil. Zira bilgi güvenliği üreticileri tek bir kanala odaklı değil. Bilgi güvenliğinde çok sayıda teknik süreci yönetebilecek çözümler olsa da, Türkiye pazarında neredeyse her entegratör belirli ürün ve markalarda uzmanlıklar elde ederek kurumlarda farkındalık yaratmaya çalışıyor. Oysa farkındalığı yaratan esas unsur; doğru danışmanlık. Biz de teknik yetkinliğimizin yanında, üreticilerde de dikey uzmanlığı hedef alan vizyonumuzla kendi teknik kadromuzu şekillendiriyoruz. Bu açıdan baktığımızda, BBS olarak 20’ye yakın güvenlik üreticisi, 20’ye yakın farklı marka ile çalışıyoruz. Bu da tüm regülasyonlara tabi olan kurumların bilgi güvenliği altyapısındaki teknik süreçlerin hepsini kabul edebilecek ölçüde bir ürün portföyüne sahip olma gücünü bize veriyor.”
Küresel bazda olduğu gibi Türkiye’de de güvenlik artık kurumsal bir öncelik. Kurumların kullandıkları BT envanterlerinin düzgün bir şekilde yönetilememesi ve kullandıkları bu envanterlerin arka planında yarattığı zafiyetleri görüntüleyebilen bir mekanizmayı merkezlerinde doğru konumlandıramamaları da bu önceliklendirmenin temeli. Özellikle geçen birkaç yıl içinde farklı siber saldırı tiplerinin arttığına dikkat çeken BBS İş Geliştirme Müdürü Mehmet Turanlı’nın belirttiği gibi, her ölçekte kurumda gündeme gelen zafiyetler ciddi maddi ve manevi prestij kayıplarını beraberinde getiriyor. Risk dünyasındaki bu değişim, güvenlik sektörü şirketlerinin de stratejisinde değişimleri beraberinde getiriyor. Birçok güvenlik üreticisinin son 5 yılda farklı bilgi güvenliği teknolojileri ile pazarda yer almaya başlaması da Mehmet Turanlı’ya göre, bu gelişimin bir örneği. Türkiye güvenlik başlığında küresel eğilimlerin gerisinde değil. Kurumlarda farkındalık adına bazı eksiklere karşılık, BBS olarak bu eksiklikleri, doğru danışmanlık hizmetleri vererek kurumların mevcut bilgi güvenliği prosedürlerini uygulamasında yardımcı olan bir vizyonla ilerledikleri bilgisini veren Mehmet Turanlı, şöyle devam etti: “2019’daki hedeflerimiz kapsamında, kurumların tabi oldukları regülasyon modelleri ile arka planda bu regülasyonun getirdiği teknik, hukuki ve idari süreçlerde son kullanıcılara danışmanlık hizmetleri vermeye başladık. Özellikle son 2 yıldır Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun (KVKK) getirdiği hukuki ve teknik tedbirler gibi yeni mevzuatların kurum içerisinde nasıl uygulanacağı ile alakalı kurum içerisinde var olan bilgi güvenliğinden sorumlu yöneticilerin kafasındaki karmaşıklığı giderebilecek hizmetlere göre kendimizi evirmeye başladık. Biz bu başlıktaki tüm mevzuatları hem ürün tarafında bilgi güvenliği çözümleri ile hem de bu çözümlerin içeride doğru danışmanlığını vererek doğru implementasyonu sağlamaya odaklanıyoruz. Bünyemizde bu alanda görev yapan yaklaşık 140 kişilik ekibimiz var. Bu ekibin yaklaşık yüzde 40’ı da teknik kadrodan oluşuyor, ‘satış öncesi’ ve ‘satış sonrası’ olarak kendi içinde ikiye ayrılıyor. Mevzuatlar ve regülasyonların getirdiği değişiklikler paralelinde, artık sadece 1-2 güvenlik çözümü ile genel perspektifte altyapılardaki zafiyetleri ve regülasyonlara uyumları sağlamak da mümkün değil. Bu gerçek
“Hizmeti doğru bir modelle sunmak bizi farklı kılıyor” BBS, sektörde 27 yıllık geçmişi ile rüştünü ispat etmiş, birçok sektörde müşterisi olan bir firma. Ama özellikle geçen 5-6 yılda ağırlıklı olarak bilgi güvenliği BBS çalışmalarında öne çıkıyor. Sistem entegratörlüğü yetkinliği, yataydaki erişilebilir müşteri sayısı ve çalıştığı müşteriler nezdinde yetkinliği de BBS’yi farklı kılıyor. Hatta BBS, bu yetkinliği ile Türkiye’de var olan diğer ortaklara hem servis sistem altyapısının hem Microsoft ve IBM gibi küresel BT şirketlerinin yazılımlarını sunan hem network odaklı çalışma hem Ar-Ge yapabilen, tüm bunların yanında bilgi güvenliği tarafında hem danışmanlık hem güvenlik çözümleri sunumu ile bir kurumsal güç söz konusu. BBS’nin sistem entegratörü kimliği ile Türkiye’de ‘ilk’lerden olması ve bunun sağladığı güvenin de önemine dikkat çeken Mehmet Turanlı, şöyle devam etti: “Tüm bu yetkinliklerimiz müşteri çeşitliliği sağlıyor ve teknik ekibimizin bilgi birikimini sürekli geliştirmesini destekliyor. Bu stratejimizle edindiğimiz katma değeri de hedeflediğimiz müşterilere gösterebilmek bizi farklılaştırıyor. İş ortaklarımızla ve dikey uzmanlık gücümüzle ürünü ve mevcuttaki danışmanlık sürecini en iyi kalitede vermeye çalışıyoruz. Güvenlik tarafında stratejiyi regülasyonlar belirlese de hizmeti de doğru modelleme ile sunabilmek BBS’yi alanında farklı kılıyor.”
“Dikey yetkinliklerimizi sürekli geliştiriyoruz” BBS, kurumlara sunduğu MSSP (Managed Security Service Provider - Yönetilen Güvenlik Servis Sağlayıcı) yapısı ile kurumların bilgi güvenliğinde ilk yatırım maliyetlerini minimize etmeyi ve MSSP olarak modellediği bilgi güvenliği çözümlerinde hizmet ile beraber mimaride var olmayı amaçlıyor. Mehmet Turanlı, Ar-Ge stratejilerini de şöyle anlattı: “Otomasyon teknolojileri güvenliği, 2019 vizyonumuzda enerji sektörü tarafında önem arz ediyor. Dikey uzmanlığımızı pekiştirmeyi istediğimiz bu alanda çalışmalarımız devam edecek. Otomasyon teknolojileri, dijital dönüşüm, Endüstri 4.0 standartlarında gelişecek tüm yenilikleri kesintisiz takip ediyoruz. Zira yeniliklerle gelişen riskler, kurumsal bazda birçok başlıkta zararlar yaratabiliyor. Biz de mevcutta kullanmış olduğumuz güvenlik çözümleri ile bunları kapatmayı hedefliyoruz.”
advertorial
Mehmet Turanlı – İş Geliştirme Müdürü – Bilgi Güvenliği
BThaber
10 BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
Kazananı ve kaybedeni yapay zeka belirleyecek! veya teknoloji şirketlerinden hizmet alıyorlar. Merak edilen ise bu şekilde rekabet edip edemeyecekleri.
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) üçüncü yıllık olağan çalıştayını gerçekleştirdi. Yapay zeka alanında çalışma yapan birçok kurumun liderlerini buluşturan çalıştayla, Türkiye’de özel sektörün yapay zeka devriminin tam ortasında olduğu görüldü. Çalıştayda açılış konuşması yapan TRAI kurucusu ve GelecekHane CEO'su Halil Aksu, “Türkiye'de son 2-3 yılda yapay zeka alanında ciddi mesafe kat edildi. Şirketleri ve sektörleri dönüştürecek önemli bir yapay zeka devrimi yaşıyoruz ve bu devrimin önümüzdeki yıllarda bizi daha çok meşgul edeceği kesin” dedi. Halil Aksu’ya göre çalıştayda iş dünyasını ilgilendiren 5 önemli sonuç şöyle sıralandı:
2. Proje başarısı için veri, bilişim ve cesaret şart: Yapay zeka alanında proje yapmak için öncelikle doğru problemi tespit etmek, sonra o problemin verilerini derlemek gerekiyor. Bir çocuğun öğrenmesi gibi, yapay zeka sistemleri de öğrenerek gelişiyor. Gelişen yapay zeka uygulamaları ile şirketler ellerindeki angarya ve rutin işleri halledecek çözümlere kavuşabilecek, çalışanlar da daha verimli iş sonuçları elde edecekleri konulara odaklanabilecekler.
1. Büyük kurumlar kendileri geliştiriyor, küçükler hizmet alıyor: Bankalar, perakendeciler, telekom operatörleri gibi yetenek bakımından zengin kurumlar, kendi bünyelerinde analitik ekipler geliştiriyor ve aynı anda pek çok yapay zeka projesi üzerinde çalışıyorlar. Ancak, daha küçük veya imkanları bu kadar gelişmiş olmayan kurumlar, girişimlerden
3. İşsiz kalan beyaz yakalılar, robot tasarımcısı oluyor: Bankalarda, sigorta şirketlerinde, telekom operatörlerinde rutin evrak işleri robotlara emanet edilmeye başlandı. İnsandan daha güvenilir, daha hızlı ve hatasız çalışan robotlar, daha da ekonomik. Bu nedenle pek çok beyaz yakalı işsiz kalma riskiyle karşı
enerji sağlayıcılar, belediyeler, kamu kurumları bu trendden yararlanabilir, yetenekler için önemli fırsatlar yaratılmış olur ve ekonomik katma değer oluşturacak çözümler üretebilir.
karşıya. Aralarında bunu yeterince erken fark eden ve kendini geliştirenlerin robot tasarımına yöneldiğini görüyoruz. Bir banka bize bilfiil böyle bir yapılanmaya gittiğini açıkladı. 4. Verisini açanlar, yeni çözümlere kavuşuyor: Mart ayında yapılan LC Waikiki Datathon etkinliğinde 100'den fazla genç yetenek, perakendecilerin en önemli problemlerine çözümler ürettiler. Elde edilen kazanımlarla şirket, verilerini açmanın sağladığı faydayı görmüş oldu. Benzer yaklaşımlar ile bankalar, sigortalar, telekom operatörleri, üretim şirketleri,
5. Yapay zekada ciddi beyin göçü var: Yapay zeka dünya çapında çok önemli bir fenomen. Teknoloji devlerinden yeni kurulan girişimlere kadar, her türlü sektöre yönelik yapay zeka projeleri var. Türk mühendisleri de bu küresel rekabetin içinde yer alıyor ve bu ülkelerde çok rahat iş bulabiliyor. Türkiye'deki şirketler maalesef ellerindeki değerli yetenekleri küresel rekabete kaptırıyor.
Hitit’e IATA’dan küresel sertifikasyon Havayolu bilişim sistemlerinin dünya çapında önde gelen isimlerinden Hitit, stratejik ortağı olduğu Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) tarafından geliştirilen, en üst seviye olarak bilinen dördüncü seviye NDC (Yeni Dağıtım Kapasitesi) sertifikasyonunu almaya hak kazandı. IATA tarafından geliştirilen NDC; havacılık sektöründeki satış kanalları ile ürün yelpazesini yolcu odaklı genişleten, yolculara zengin bir içerik sunan ve bunu tüm kanallar arasında şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlayan XML
temelli bir sistem. Havayolları, seyahat acenteleri, küresel dağıtım sistemleri ve BT firmaları arasındaki iletişim kapasitesini genişleten NDC, böylece hava taşımacılığının kalitesini yolcular lehine geliştirir. Yeni dağıtım kapasitesi sayesinde Hitit’in havayolu iş ortaklarının satış kanalları arasındaki iletişim çok daha kişiye özel, detaylı, esnek, şeffaf ve hızlı hale gelecek ve havayolu firmaları çok daha geniş bir hizmet ve seyahat içeriğini birçok farklı kanaldan satışa sunma fırsatına sahip olacaklar. Hitit’in
çözümlerini kullanan havayolu firmaları da genişletilmiş ürün yelpazeleriyle ek gelirlerden elde ettikleri kârlılıkları arttırabilecek, rezervasyon taleplerinde maksimum kontrol sağlayabilecekler. Hitit Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç; “En üst seviye NDC sertifikasyonu ile tescillenerek, endüstriye olan katkımızı en üst noktaya taşımaktan dolayı mutluyuz. IATA tarafından belgelenen inovatif teknolojimiz ile havayolu partnerlerimize hizmet vermekten ve onların
tali gelir elde etmeleri için kişiselleştirilmiş ve genişletilmiş satış opsiyonları ile kârlılıklarını arttırmalarına hizmet etmeye devam edeceğiz.” dedi. IATA Endüstri Dağıtım Programları Direktörü Yanik Hoyles da “Havayolu yazılım sağlayıcısı olarak 4. seviye NDC sertifikasyonunu almaya hak kazanan Hitit, bu sayede seyahat acentaları kanalındaki zengin içerik üretimi ve ürün farklılaştırma alanlarında yapılan destekleyici çalışmalara katılan sektör liderlerinden biri oldu” dedi.
BThaber 20 - 26 MAYIS 2019
DOSYA:
Turizm Sezonu Teknoloji ile Canlanıyor
www.bthaber.com.tr
Ayhan Sevgi
Turizm sektöründe dijital dönüşüm sesleri… Turizm sezonu açılıyor. Aslında ülkemiz, dört mevsim turizmin canlı olacağı tarih ve doğal güzelliklere sahip bulunuyor. Bu güzellikleri daha iyi tanıtabilmek, gelecek olan yerli ve yabancı turistleri rahat ve konforlu bir ortamda misafir edebilmek, katma değeri artırmak adına atılması gereken birçok adım var. Bu adımlar hayata geçirildiğinde ise elde edilen toplam gelirler de önemli artışlar olacaktır. Tanıtım, rezervasyon, ulaşım, konaklama, rehberlik gibi tüm hizmetler ülkemizin gelişimi açısından önemli bir yer tutuyor. Bu adımların temelinde ise turizm sektöründe dijital dönüşüm yer alıyor.
Robot, yapay zeka, veri analitiği, hızlı, yüksek kapasiteli ve kesintisiz iletişim gibi birçok teknoloji her alanı olduğu gibi turizm sektörünün de gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır. Artık turizm denilince bina yapımının ötesine geçilmesi ve teknoloji temelli yaklaşımların kabul görmesi gerekiyor. Gerçi birçok büyük turizm kuruluşu bu yönde yatırımlarını yapıyorlar ama ülkemizde “KOBİ” derecesinde olan birçok kuruluş da mevcut. Sektörün toplu gelişimi için ise bu kuruluşların da dijitalleşmesine yardımcı olacak politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.
12 DOSYA
BThaber
Turizm Sezonu Teknoloji ile Canlanıyor
20 - 26 MAYIS 2019
Turizm endüstrisinin önündeki 13 fırsat Her endüstride olduğu gibi turizm endüstrisinin de kendine özgü trendleri ve inovasyonları mevcut. Değişen demografik yapı, teknolojik gelişmeler ve yeni sosyal eğilimler turizm endüstrisini yeni bir boyuta taşıyor. Turizm sektörüne ucundan kıyısından dokunan bir iş yapıyorsanız, toplumun kalp atışlarını yakından takip etmeniz gerekir. Unutmayın ki, sadece yeni rotalar değil, yeni teknolojiler ve sosyalleşme adına hayatımıza giren yeni araçlar da bu sektöre yön veriyor. Bir sonraki fırsatı yakalayabilmek için takip edilmesi gereken başlıklar ise şöyle sıralanıyor: 1. Yalnız Seyahat Ailecek tatile çıkmak hala yaygın kabul gören bir davranış olsa da yalnız tatile çıkanların sayısı giderek artıyor. Yalnız gezginlerin ihtiyaçları ise kişiden kişiye büyük değişim gösteriyor. Bazısı kafa dinlemeyi ve etrafını keşfetmeyi, bazısı sosyal ortamlarda bulunmayı ve yeni insanlarla tanışmayı tercih ediyor. 2. Eko Turizm Yeni neslin çevreye, alışverişe ve markalara bakışı, seyahat sırasındaki davranışlarını da etkiliyor. Çevreye daha duyarlı rota ve ulaşım alternatiflerinin öne çıktığı eko turizm kavramı da bu anlayıştan besleniyor. Karbon ayak izini azaltacak seyahat alternatifler, elektrikli araçların öncelikli olarak tercih edilmesi, hatta seyahat sırasında doğal yaşamı koruyacak faaliyetlerde yer almak eko turizmin bir parçası.
5. Hem İş Hem Seyahat İş için yapılan seyahat planlarını yerel bir turizm etkinliğine dönüştürmek yeni bir şey değil. Ama milenyum nesliyle birlikte çok daha popüler hale gelmiş durumda. İşten kalan zamanı turistik aktivitelerle değerlendirmek isteyenler çağdaş turizmde önemli bir yer tutuyor. 6. Robot, Sohbet, Otomasyon Hilton otellerinde resepsiyonda görev yapan robot Connie örneğinde olduğu gibi, teknoloji turizmde ön planda yer almaya başladı. Çevrimiçi rezervasyon sırasında ihtiyacınıza en uygun planı oluşturmanızı sağlayan sohbet robotları da yeni değil. Teknolojinin turizmdeki rolü giderek artarken, bunu en iyi şekilde değerlendirenler geleceğin kazananları olacak. 7. Yapay Zeka Tıpkı robotlar gibi yapay zeka da turizm sektöründe ağırlığını giderek daha fazla hissettiriyor. Binlerce seçenek arasından ziyaretçiye en uygun rota ve tercihleri bulup çıkarmaya yardımcı olan, kişisel ihtiyaçları henüz ortaya çıkmadan öngörebilen yapay zeka uygulamaları pek çok alanda sektöre yön vermeye devam edecek.
3. Yerel Deneyim Günümüz turistleri gittikleri yerde kendilerini çevrelerinden soyutlamak istemiyor. Yerel lezzetleri tatmayı, bölgesel festivallere katılmayı, yerel kültürün içinde yer alarak daha yakından tanımayı tercih ediyor.
8. Tanıma Teknolojileri Sizi daha önce ziyaret edenleri tanıyarak tercihlerini hatırlamanızı sağlayan teknolojiler, ziyaretçilerin memnuniyetini artırmak isteyen işletmelere önemli fırsatlar sunuyor.
4. Kişiselleştirme İnternet üzerinde ziyaret ettiğiniz sitelerde gösterilen reklamların sizin tercihlerinize uygun olarak yönlendirilmesine benzer biçimde, turistler de kendi zevklerine ve anlayışlarına uygun tavsiyeler almak istiyor. Bunu ne kadar iyi başarırsanız, yeniden gelme şansları o kadar artıyor.
9. Nesnelerin İnterneti (IoT) Hayatın pek çok alanında kendine yer bulan nesnelerin interneti, turizm sektörünü de yeni fırsatlarla tanıştırıyor. Otel odalarında bulunan ısıtma, soğutma, eğlence ve diğer sistemleri akıllı hale dönüştüren nesnelerin interneti, daha keyifli bir konaklamaya zemin hazırlıyor.
10. Sanal Gerçeklik Sanal gerçeklik, pek çok deneyimi gerçekmiş gibi gösteren yüksek teknolojili eğlence araçlarından turistlerin uzaklara seyahat etmesini, kalacakları yerleri oturdukları yerden gezmesini sağlayan uygulamalara kadar turizmde yepyeni fırsatların kapılarını aralıyor. 11. Artırılmış Gerçeklik (AR) Artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklikten farklı olarak bilgisayar görüntülerini gerçek dünyada gördüklerinizle bir araya getiriyor. Bu da birlikte oynanabilecek oyunlardan o an bulunduğunuz yer hakkında daha detaylı bilgiler almaya kadar pek çok uygulamayı gündeme getiriyor. 12. Sağlıklı ve Organik Besinler Çoğu kişi için turizm dendiğinde çoğumuzun aklına organik, lezzetli, otantik ve sağlıklı yiyecekler geliyor. Yeni nesil turistler ne yediğini bilmek, yalnızca lezzetli değil aynı zamanda sağlıklı besinlerle beslenmek istiyor. 13. Müşteri Deneyimi Turizm sektörünün merkezinde daima müşteri deneyimi yatıyor. Müşteri deneyimi kazananları kaybedenlerden ayıran önemli bir kavram ve yeni teknolojiler, sunulan çeşitli alternatifler eşliğinde önemi daha da yüksek. Müşterinizin sizi internet üzerinde keşfettiği noktadan tesisinizden ayrıldığı ana kadar olan deneyimi bir bütün olarak ele almanız, her adımına özen göstermeniz şart.
20 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE Dedeman Konya Hotel | 09.30 – 13.30
Anadolu Toplantıları
BTvizyon Konya Toplantısı
Bulut Çözümleri
Küresel İnternet Politikaları
Kurumsal Dönüşüm
Veri Yedekleme Çözümleri
Siber Güvenlik Yöntemleri
Ağ Güvenliği
Finansal Çözümler
SPONSORLAR
DESTEKLEYEN
BASIN SPONSORU
ONLINE KAYIT Katılım için online kayıt gereklidir.Online Kayıt için
w w w . b ilis im z irve s i. com.t r / k on ya
14 DOSYA
BThaber
Turizm Sezonu Teknoloji ile Canlanıyor
20 - 26 MAYIS 2019
Teknoloji tamam, insani dokunuşa devam…. Sosyal medya, yapay zekâ, drone, IBeacon, mobil etkileşim, nesnelerin interneti, Bluetooth 5.0, robotlar… Günümüzde bunları konuşuyoruz. Son 15 yıllık süreçte teknolojide neler olup bittiğine baktığımızda, bir dönem gündemde olan konuların bazılarının tutmadığını, eskiden konuşulmayan konuların ise artık gündem oluşturduğunu görüyoruz. Çünkü teknoloji sınır tanımadığı gibi, hızla gelişmeye devam ediyor… Her alanda ciddi değişimlere yol açan teknolojinin bunu turizmde de yapmaması mümkün değildi nitekim yaptı da. İletişim teknolojisinin hızlı gelişmesi seyahat endüstrisini her alanda olduğu gibi turizm fuarlarında da etkiliyor. Bunu her yıl mart ayında Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenen ITB Fuarı’nın sonuncusunda net olarak gördük. ITB (Uluslararası Turizm Borsası) adından da anlaşılacağı üzere turizm alanında dünyanın en önemli buluşma noktalarından biridir. Bu yıl fuarda, e-turizme ayrılan bölüm büyütüldü, e-seyahat ağırlıklı toplantıların sayısı da arttı. Eskiden bu konuya bir salon ayrılırken, bu yıl tam 5 salon ayrıldı ve burada ürün veya hizmetlerini tanıtan firma sayısı da ilk kez 250’e ulaştı. Teknolojinin oteller cephesinde yarattığı etkiye baktığımızda orada da artık farklı şeyler görüyoruz. Örneğin artık bazı oteller hizmetlerinin çoğunu tamamen robotlarla yapar hale geldi. Otellere yönelik geliştirilen uygulamalar sayesinde ise misafir, otel rezervasyonundan odasının kapısını açılmasına, odadayken yemek siparişi vermesinden kendi başına check/out’a kadar tüm işlemleri akıllı telefonundan yapabiliyor.
Turizm Yazarları Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu Cep telefonlarının yaygınlaşması, otelleri önemli bir gelir kalemi olan telefon gelirinden mahrum etti. Keza internetin yaygınlaşmasıyla oteller önceleri kablosuz bağlanma (Wi-Fi) hizmetlerinden ücret almaya başladı. Ancak yıllar içerisinde internete erişimin bir standart halini almasıyla oteller bu hizmeti ücretsiz verir hale geldi. Yapılan araştırmalar, günümüzde dünya genelinde otellerin yüzde 90’nın misafirlerine ücretsiz WiFi bağlantı hizmeti sunduğunu ortaya koyuyor. Robotlar karşılıyor Japonya’da robotların çalıştığı Hennna otelinin ardından, Çin merkezli internet alışveriş devi Alibaba Group’un FlyZoo Hotel’i hizmete girdi. Söz konusu otellerde insanlar istihdam edilmiyor. Bu otellerde check-in/check out, kat hizmetleri gibi tüm işleri robotlar yapıyor. Tesisler bu özelliklerinden dolayı “robot
Teknoloji turizmde neler sağlıyor? • • • • •
Satış kanallarını birleştiriyor Turizmcilere maliyetlerini kontrol ve rakipleri izleme fırsatı sunuyor Seyahat planının yapılmasını kolaylaştırıyor Tüketiciye fiyatları karşılaştırma imkânı sunuyor Tüketiciye gideceği yer hakkında bilgi sunuyor
• • • • •
Tüketici davranışlarını ölçüp, turizmcileri yeniden yapılanmaya zorluyor Yapay zekâ ve robotlar işleri kolaylaştırıp, verimliliği artırıyor Tanıtım, satış ve markalaşma sürecini hızlandırıyor Aracıları ortadan kaldırıyor Etkin, ucuz kampanya ve promosyon imkânı sunuyor.
otel” olarak biliniyor. Konaklama sektöründe yapay zekadan yararlanılarak, temizlik, kapıların kartla açılması, odadaki her şeyin kontrol edilmesi kolaylaşıyor. Bu işlemler operasyonel verimliliği artırıp, personel maliyetlerini azaltıyor. Otellerde artık bazı görevler insan ve makineler arasında paylaşılır hale geldi. Mobil mesajlaşma ve mobil web geliştirme alanlarında deneyimli, Deloitte Technology Fast50 Turkey’de hızlı büyüyen Done & Done Labs ekibi ise, otellere özel WeBee mobil uygulamasını geliştirdi. Şirketin yöneticisi Dr. Özgür Zan sistem hakkında şu bilgileri veriyor: “WeBee özel mobil uygulamamız, misafirin oda kapısını cep telefonuyla açmasından konakladığı sürece ihtiyaç duyacağı tüm hizmetleri karşılamasına yardımcı oluyor. Uygulamamız işletmecilere de büyük avantajlar sağlıyor. Örneğin TripAdvisor’daki şikâyet yorumlarını önceden görüp, şikâyete konu olan durumu düzeltilebiliyorlar. Anket ve geribildirim özellikleri, otelin, TripAdvisor’daki puanını yükselttiği gibi, günlük oda gelirini de yüzde 11 artırıyor.” Bu arada Hackerlar’lar da bu sistemleri yakından takip ediyor. Avusturya’da lüks bir otelde elektronik anahtar kart sistemini ele geçiren Hackerlar’lar, otelin yeni elektronik anahtar oluşturmasını ve müşterilerin odalarına girmesini engelledi. Siber saldırganlar otel yönetiminden fidye istedi, sonunda otel yönetimi 1.500 Euro değerinde Bitcoin fidye ödeyerek bu sorunu çözebildi.
BThaber 20 - 26 MAYIS 2019
Turizm Sezonu Teknoloji ile Canlanıyor
yapmaya başladı. Dijital pazarlama uzmanları, otellerin sadece sosyal medya hesabı açmakla yetindiğini ancak bunun yeterli olmadığını belirtiyorlar.
İnsani dokunuş hep var olacak Konaklama sektöründe yapay zekadan yararlanılarak, temizlik, kapıların kartla açılması, odadaki her şeyin kontrol edilmesi kolaylaşıyor. Bu işlemler operasyonel verimliliği artırıp, personel maliyetlerini de azaltıyor. Teknolojinin tatilcinin de işini kolaylaştırdığı bir gerçek. Ulaşım için alınan biletler standart bir hizmettir. Bu hizmeti satın almak için bir insana, insani dokunuşa gerek yok. Tatil satın almak bir anlamda ‘hayal satın’ almaktır. Birçok kişinin yılda bir kez tatile çıktığını dikkate aldığımızda, kimsenin bu noktada hayal kırıklığı yaşamak istemediğini
Yeni eğilimler En son katıldığım Uzakrota etkinliğinde uzmanlar, önümüzdeki dönemde turizm sektörünü etkileyecek gelişmeler enine-boyuna tartışıldı. Tartışmalarda öne çıkan konuları başlıklar halinde özetlemekte yarar görüyorum. Drone fotoğrafçılığı: Fotoğraf, potansiyel misafirleri arzu ettikleri yerlere taşıyan güçlü bir pazarlama aracıdır. Turizmciler, manzarayı kuş bakışı olarak gösterip, insanlara daha önce göremedikleri bir bakış açısını gösterip, bunu bir satış noktası olarak kullanabiliyor. Alternatif Ödeme Yöntemleri: Bunlar, kripto para birimlerinden sadakat puanlarına kadar değişen para birimleri içeren, tipik kredi kartı veya nakit işlemlerinin ötesinde özgün ödeme seçenekleri olarak karşımıza çıkıyor. Mobil Etkileşim: Yeni bir şey olmamakla beraber, turizm sektörü oyuncularına tatilcileri meşgul edecek eşit derecede akıllı kampanyalar düzenleme şansı veriyor. Tek tıklamayla ödeme, rezervasyon yapma, oda kapısını mobil cihazla açma gibi işlemler her iki tarafın da işine yarıyor. Nesnelerin interneti (IoT): Akıllı cihazlar ve akıllı sensörlerle donatılan tüm cihazlar artık birbiriyle konuşabiliyor. Bunlar, gerçek zamanlı bir kontrol sağlayıp, önemli veri kaynakları oluşturuyor. Otel misafirlerinin akıllı cihazları bir kontrol ağına bağlanırken, işletme sahibine de işlenebilir veri sağlıyor. Yani burada tam anlamıyla ‘kazan-kazan’ durumu söz konusu. Yapay zekâ: Sohbet robotları (chatbot), mobil asistan gibi uygulamalar tatilcinin sorunlarını çözüp, sorularını yanıtlamaya yarıyor. Aynı zamanda tatile çıkacakların seyahat planlarını daha kolay yapmasını sağlıyor.
DOSYA 15
anlamak kolaylaşıyor. Dolayısıyla tatil satın almalarda hiçbir makine, cihaz, robot veya sistem insan sıcaklığının yerini alamaz. Turizmde insani dokunuş, insan sıcaklığı hep var olacak. Tüketiciler hayal satın alacakken bir insanla konuşup, insan sıcaklığında sohbet ettikten sonra karar veriyor. Yapılan araştırmalar tatil satın almalarda hala insani dokunuşlara ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Bu yüzden gelişen teknolojinin turizmin her alanındaki işleri kolaylaştıracağı bir gerçek. Buna karşın turizmde insani dokunuş ve insan sıcaklığı hep var olacak.
İki yönlü bıçak Teknoloji sayesinde gelişen sosyal medya, turizmde tanıtım, satış ve markalaşma sürecini hızlandırıyor. Dijital pazarlamanın en etkili mecrası sosyal medya, edinilen tecrübelerin paylaşılmasını esas alıyor. Bu paylaşımlarda seyahatin payı ise yüzde 70 ile ilk sırada yer alıyor. Sosyal medyayı en etkin şekilde havayolu şirketleri kullanırken, onu acenteler takip ediyor. Oteller ise bu konunun önemini biraz geç fark etmekle birlikte bu alanda çalışma
Burada iki parantez açmakta yarar var. Birincisi sosyal medya turizmciler için iki yönü keskin bıçak gibidir. Sosyal medya duruma göre onları vezir de rezil de edebiliyor. Doğru bir strateji izleyerek alt yapısı güçlü, satış yapabilen, içeriği sağlam ve güncellenen bir sistem kurarlarsa doğru atım atmış olurlar. Tüketici yorumları da bu platformlar üzerinde anında geniş kitleye yayılabiliyor. Bu da sosyal medyayı iki yanı keskin bir bıçak haline getiriyor. Ayrıca günümüzde tüketici yorumları ve puanlamayı yapan bazı siteler otelciler üzerinde ‘Demokles’in kılıcı’ gibi sallanıp duruyor. Bunlar ciddi sorunlar yaratabiliyor. Turizm alanında bir yanda “Dijital Seçkinler” oluşurken, diğer yanda ‘dijital diyet’ ya da ‘dijital detoks’ denen kavramın geliştiğine tanık oluyoruz. Bilindiği gibi, dijital detoks kavramı, tüketicileri internet, akıllı telefon gibi dijital ortamlardan uzak, sessiz sakin tatilleri içeriyor. Bu da başka bir gerçek…
'Yüz yüze'nin cazibesi Teknolojideki hızlı değişim ilk olarak çevrimiçi uçak, otobüs, tren, vapur gibi taşıma araçlarına yönelik rezervasyonları etkiledi. Bu da son derece doğaldı. Çünkü, taşıma araçları, koltuklar, sınıflar ve biletler aşağı-yukarı benzer nitelikte ve standartlaşmış durumda. Uçak ya tarifeli seferli ya da ‘dolmuş uçak’ diye tabir edilen charter’dır. Business Class ve Ekonomi Sınıfını standartları da oturmuş durumda. Tüketici de biletini çevrimiçi sistemden alınca aracı komisyonu ödemekten kurtuldu. Daha ne olsun! Tüm bu gelişmelerden dolayı çevrimiçi rezervasyonlar hızla yükseldi. Çevrimiçi (online) seyahatlere ilişkin veriler incelendiğinde rakamların büyüdüğünü görüyoruz. Ancak bu büyümede başta uçak olmak üzere diğer taşıma araçları bilet satışlarının lokomotif olduğunu da unutmayalım. Çevrimiçi bilet satışları rekor kırarken, online tatil satın almalar neden eşit şekilde yükselmiyor. Tatil söz konusu olduğunda dünyada en çok gezen turiste sahip Almanya’da neler olup bittiğine bakmakta yarar var. Türk Acenteciler Birliği (COOP
TRR) Başkanı Fatih Şenel’e göre, Almanya'da 'Geleneksel seyahat acenteciliği teknolojiye yenik düşmedi. Tam tersine tatilcilerin klasik acentelerden vazgeçmediği. Şenel bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Online satışlar yükseliyor ancak Alman turizminin bel kemiği 'reise büroları (seyahat acenteleri) yakın gelecekte etkilemeyecek. Almanya'da faaliyet gösteren reise büro sayısı beş yıl önce 16-17 bin, şimdi 13 bine indi. Alman tatilcilerin yaş ortalaması yüksek. Bu kesim tatilini internetten almayı tercih etmiyor. Online işlemleri yapmada zorlanıyor. Ucuz bilet ve otel fiyatlarını internetten takip ediyorlar ama satış elemanı ile yüz yüze iletişim kurarak satın almayı tercih ediyorlar.” Türkiye’de tatilin çevrimiçi sistemlerden satın alınması çok yaygın değil. Ayrıca bu alanda yaşanan bazı sorunlar da hâlâ çözülmüş değil. Şöyle ki, tatil tüketicisi online sistemden alıp tatile çıkıyor. Tatilde bir sorun çıktığında ise herkes topu birbirine atıyor ve sonuçta mağdur olan tüketici kaybediyor. Bu yüzden Türkiye’de de tatili ‘yakasına yapışabilecekleri’ geleneksel seyahat acentesinden almalar daha yoğun yaşanıyor.
BThaber
16 BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
Sağlıkta araştırmaların sonu yok! Araştırma üniversitesi vizyonuyla, 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kurulan, Medical Park ve LİV Hospital hastanelerini bünyesinde bulunduran MLP Care grubunun çeyrek asırlık bilgi ve birikimi üzerine yükselen İstinye Üniversitesi (İSÜ); geleceğin bilimi ve meslekleri olarak kabul edilen, kök hücre, 3D tıp-yapay organ, kanser çalışmaları ve yapay zeka alanlarındaki özgün çalışmalarını, bir basın toplantısıyla paylaştı.
İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu Toplantıya, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Kök Hücre ve Doku Mühendisliği (İSÜKÖK) yöneticisi ve İSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Karaöz, İSÜ Nörolojik Bilimler Araştırma ve Uygulama merkezi (İSÜCAN) yöneticisi ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Karamürsel ve İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma ve Uygulama Merkezi (İSÜMKAM) yöneticisi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya katıldı. Prof. Dr. Erdal Karaöz, yöneticisi olduğu Kök Hücre ve Doku Mühendisliği (İSÜKÖK) araştırma ve uygulama merkezinde yürütülen projeler hakkında bilgi verdi ve “Farklı canlılardan alınan dokuların, o canlıya ait hücrelerden arındırıldıktan sonra, insan deri
de sonradan ortaya çıkan hastalıklarda önemli gelişmeler ve iyileşmeler görülüyor. Ancak hala bu hücrelerin vücudun bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesi ya da hastaya verildikten sonra tamir edeceği hücreleri bulmasında sorunlar yaşanıyor.
İSÜKÖK Yöneticisi Prof. Dr. Erdal Karaöz ve kök hücrelerine ekilerek insan derisine dönüştürülmesi olarak tanımlanabilecek, ‘Desellülerize Matriksten Yapay Deri Elde Etme’ yöntemiyle; kişinin kendi deri hücrelerini, Parkinson hastalığının tedavisi için dopamin üreten nöronlara dönüştürme yöntemine kadar çok farklı çalışmalar yapıyoruz. TÜBİTAK tarafından desteklenen ‘yapay deride hastalık modellemeleri’ çalışması ile UV ışınların etkisi ile ortaya çıkan cilt kanseri gibi hastalıkların ve diğer kimyasalların denenebileceği ‘3B biyo yazıcılarda üretilen yapay deri modelleri’ni çalışıyoruz. Bu projede 3D teknolojisi sayesinde, insan veya hayvan deneklerin kullanılmasının önüne geçeceğiz. İnsan derisini 3B olarak oluşturduktan sonra, UV ışınlardan başlayarak çeşitli etkenlerin nasıl hastalık oluşturduğunu, deney hayvanı veya insan kullanmadan incelemeyi amaçlıyoruz” dedi. Karaöz şöyle devam etti: “Kök hücrelerin genetik yapısının değiştirilmesi çalışmalarımız gerçekten son derece hayati. Vücudumuzda birçok organda kök hücreler bulunuyor. Bu hücreler hastalık ya da yaralanma durumlarında bulundukları yerden çıkarak zarar gören hücreleri tamir edebilme yeteneğine sahip. Günümüzde hastalara uygulanan kök hücre tedavileri sayesinde, hem kalıtsal hem
İSÜCAN) Yöneticisi ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Karamürse
İSÜMKAM Yöneticisi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya İşte amacımız, yapacağımız kök hücre araştırmalarında bu hücrelerin genetik yapısını değiştirerek kullanımını kolaylaştırmak, bağışıklık sistemi tarafından yok edilmelerini önlemek ve gidecekleri yeri daha hızlı ve etkili bir şekilde bulabilmelerini sağlamak. Bu sayede kök hücrelerin kullanımı artacak ve birçok hastalığın tedavisi mümkün olacaktır.” İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma ve Uygulama Merkezi (İSÜMKAM) yöneticisi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya, tamamen yerli ve milli olarak sentezlenmiş özgün kanser ilacı bileşiği çalışmasında, büyük hayvan çalışmasının ardından insan deneği aşamasına gelecekleri müjdesini verirken, kişiselleştirilmiş kanser tedavi yöntemlerinin önemini vurguladı. Ulukaya, bu konuda dünya devi Eurofins Laboratuvarları ile işbirliği protokolünün imzalandığını ve tüm İSÜ hastaneleriyle birlikte Medical Park ve Liv Hospital
hastanelerinde hizmete girdiğini de belirtti. Nörolojik Bilimler Araştırma Uygulama Merkezi (İSÜCAN) yöneticisi ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Karamürsel ise, İSÜCAN çalışmaları hakkında bilgiler verdiği konuşmasında, “Beyinle organlar arasındaki bağlantıyı sağlamak için önemli çalışmalar yapıyoruz. Sinir sistemi organlarla nasıl etkileşim yapabiliyor; bir anlamda haberleşme nasıl sağlanıyor, bunu araştırıyoruz. Özellikle konsantrasyon gerektiren mesleklerde çalışan sağlıklı kişilerin beyin konsantrasyonu konusunda da çalışmalarımız var” bilgisini verdi.
Dosya Yönetim ve Paylaşım Sorunlarına Bütünleşik Çözüm Tüm kurumsal dosya ortamlarını, başka bir yere taşımak gerekmeksizin, dosya erişim ve paylaşım yönetilebilirliğini artıran bir yazılım olan FileOrbis, dosya güvenliğini ve yönetilebilirliğini ön planda tutuyor. Güvenli dosya paylaşım platformu olarak büyük ölçekli e-posta eklerini bir dert olmaktan çıkartan FileOrbis, sektör bazında öne çıkan düzenlemelere uyumda ‘bulut kullanımı’ odaklı tedirginliği de ortadan kaldırıyor. FTP kullanımında son kullanıcıya erişimin anlatımı, hesapların doğru yönetimi, bu transfer yapısının güvenliği ve log’ların tutulması gibi gereklilikleri devre dışı bırakan FileOrbis’in kurucusu Emre Demiray, 4 yıllık yoğun bir Ar-Ge süreci sonunda hayata geçirdikleri, bu yönüyle yüzde 100 yerli bir çözüm olan FileOrbis’in sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da 70 bini aşkın son kullanıcısı olduğunu vurguladı. Bütünleşik raporlama hiç zor değil Her sektörden her ölçekte şirkete küresel bazda çözümler üreten FileOrbis, kurum içinde e-posta ekleri, dosya sunucuları (file server), kullanıcı dosyaları (home folder), profil dosyaları (VDI) gibi tüm dosya ortamlarına entegre olabiliyor. Bunun yanında FTP, USB, Everyone yetkili ortak alanlar ve bulut dosya gönderim sistemlerini kullanmaya da gerek kalmıyor.
Kontrol kullanıcıda! FileOrbis, şirket içinde paylaşılan dosyalarda kişi ve görev yetkilerini anlık olarak görüntülerken, bu konuda detaylı bir raporu da ilgili birimlere sunuyor. Bunu destekleyen biçimde kullanıma sunulan self-service yetki yönetimi ise kullanıcılara kendi birim klasörlerindeki yetkileri bizzat kendilerinin görebilmesi ve düzenleyebilmesini mümkün kılıyor. Bu da proaktif bir yetki yönetimi kadar, sorumluluk ve iş yükünün BT biriminde sınırlı kalmasının önüne geçmek demek…
FileOrbis’in kurucusu Emre Demiray
FileOrbis; kurumların hali hazırda kullandığı güvenlik ürünlerine entegre edilerek, gerçek zamanlı olarak tarama yapabiliyor. Kendi içinde dizin-işlem ya da kullanıcı/grup bazında işlem kısıtları üretebilen FileOrbis, tüm erişim ve paylaşımların güvenli ve yönetilebilir olmasını sağlıyor. FileOrbis mobil uygulaması, web uygulaması, platformlar arası istemci uygulaması, Outlook eklentisi gibi özellikler dosyaları da her yerden ulaşılabilir kılıyor. MDM entegrasyonu da dosyaların şifreli olarak içinde saklanabilmesini sağlıyor. Online dosya editör entegrasyonları ise dosyaları indirmeden düzenleme yapabilmeyi mümkün kılıyor. KVKK odağında dosya keşfi söz konusu olduğunda FileOrbis, tüm ağ klasörlerini yerinden taşımadan kendi içerik arama sistemine dahil edebiliyor. Bu çözüm ile kullanıcı da yetkili olduğu dosya ortamlarını pratik biçimde kullanıyor, istediği dosya, etiket, yazar veya içinde geçen kelimeler bazında hızlı arama yapabiliyor. KVKK kapsamında maskelenmek istenen müşteri bilgileri gibi verileri de kullanıcıların dosyaları içinde aratmak ve gerekli dosyalarda -gizlilik işlemlerini yapabilmek pratik bir hale geliyor. Dosyaları başka ortama taşımaması ve Türkçe ekleri ayırarak arama yapması FileOrbis mimarisini benzersiz bir çözüm haline getirirken, kısa bir süre sonra bu kısımda gizli veriyi otomatik tespit etmek ve bu verinin tipine göre erişim-paylaşım kararlarını otomatik engelleyecek bir çözüme ulaşmak da mümkün olacak.
advertorial
FileOrbis ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), ISO 27001, SANS gibi süreçlere katkı sağlamak mümkün. Ayrıca, dosya güvenliği ile ilgili yasal riskler de en aza indirilebiliyor. Dosya erişim yetkilerini denetlerken, Self Service IT hizmetleri sunabilmek de mümkündür. FileOrbis sayesinde kullanıcılara ortak çalışma alanı, güvenli ve kolay dış paylaşım imkânı, mobil, web ve Outlook üzerinden güvenli dosya erişimi sunulabilir. Bu yönüyle kişi ve grup bazlı dosya erişim ve operasyon denetimi ve kısıtlaması yapabilme imkanı sunan FileOrbis ile bütünleşik dosya erişim raporlaması yapmak mümkün. Bu arada, Outlook’tan yüklenen e-posta ekleri de otomatik FileOrbis linkine dönüşüyor. Bu da son kullanıcı alışkanlıkları değişmeden tüm e-posta eklerini linke çevirebilmek demek. Exchange server üstünde baskı yaratmayan bu uygulama ile tüm e-posta eklerinin istenilen zamanda erişimi kesilebiliyor. Ayrıca e-posta içinde bilgiler açık giderken, FileOrbis linkleri ise e-posta içindeki bilgileri şifreli gönderebilme imkanını kullanıcıya sunuyor.
BThaber
18 BİLİŞİM DÜNYASI
20 - 26 MAYIS 2019
İşinizi almayacak, işinizi ‘paylaşacak’ Yapay zeka gerçeğine karşı insanın kendini geliştirmesi, TEİD Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Özgün’e göre, insanın gerçek gücünü kullanmasını, her sektörde insan-yapay zeka işbirliğini beraberinde getirecek. Yapay zeka, robotlar ve ileri teknolojiler istihdam pazarında Handan Aybars giderek daha fazla yer alan ve potansiyeli de yüksek olan yeni oyuncular. Türkiye özelinde bu alandaki gelişmeler henüz yeni olsa da, küresel bazda yapay zeka artık hukukçuların, muhasebecilerin, hakimlerin, doktorların hatta çiftçilerin bazı görevlerini üstlenmeye çoktan başladı. Bir taraftan da yapay zeka, bazı yeni iş kolları yarattı ve gelecekte de hızla yaratmaya devam edecek. “Mesela gelecekte bilgisayar mühendisleri, robot mühendisleri ile beraber; robot psikoloğu, yapay organ tasarımcısı gibi meslekler de ortaya çıkacak” beklentisini dile getiren Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Özgün, yapay zekadan korkmak veya bilinçsizce benimsemek yerine onunla verimli bir işbirliğini hayata geçirmenin önemini anlattı: Gerek çalışanlar gerekse patronlar ve üst düzey yöneticiler yapay zekayı ne kadar biliyor? Yapay zeka geliştiren veya bu teknolojiye yatırım yapan şirketler haricinde yapay zeka konusu henüz yeterince bilinmiyor. Oysa ki, dünyada yapay zekanın insanla beraber aynı işyerinde çalışacak yeni bir çalışan türü olduğundan bahsediliyor. Özellikle derin öğrenme yoluyla kendini geliştiren insan görünümlü robotların iş hayatında yer almasıyla birlikte yan masada oturan yeni çalışma arkadaşımız pekala bir robot olabilir. Robotlar iş hayatının
her kademesinde, mesela mavi yaka görevleri hatta yöneticilik, danışmanlık ve denetim işlerini bile yapabilir. Gelecekte bir departmanın müdürü olarak bir robot atanabilir, hatta robotlar insanların performanslarını değerlendirebilir. Yapay zekanın iş hayatında doğru kullanımı ile şirketlerin süreçlerini daha hızlı geliştirme, ürünlerini daha hızlı ve verimli müşterilerle buluşturma imkanları var. Bu konuda farkındalığı olan şirketler de zaten çalışanlarını eğitmeye ve dijital dönüşüme yatırım yapmaya karar verdi. Yapay zeka ve öğrenebilen sistemler gerçekten insanları işsiz mi bırakacak? Robotlar ve yapay zeka bilimkurgu filmleriyle beraber zihinlerimizde eskiden beri varlığımızı tehdit eden bir öğe olarak işlendi. Eskiden “dünyayı ele geçirecek” dediğimiz robotların şimdi de iş hayatımızı ele geçirmeleri, işlerimizi elimizden almaları gündemde. Hatta robotların hangi işi insanlardan yüzde kaç alacağına dair analiz yapan willrobotstakemyjob.com gibi web siteleri bile kuruldu. Bu konuda farklı iki uçta görüşler olsa da, genel olarak kabul edilen teori; gelecekte robotların bir kısım işleri değil, görevleri insanlardan alması yönünde. Özellikle kontrol, analiz ve rutin değerlendirme ve tekrar gerektiren işleri yapay zekalı sistemler daha hızlı ve sorunsuz yapacağı için bu görevleri insanlardan alacak. Ancak insan etkileşimi, muhakeme ve stratejik düşünme gerektiren işler yine insanlarda kalacak.
Bazı sektörlerde insan yetileri ve duygusal zekanın öne çıkmasının, yapay zekanın bu gibi sektörlerde gelişimini önleyeceği üzerinde duruluyor. Siz bu konuda, sektörel öncelikler ve yapay zeka etkileri konusunda neler düşünüyorsunuz? Yapay zekanın her sektörü belli bir oranda etkileyeceği konuşuluyor. Özellikle yakın zamanda yapay zekalı bir robotun başarılı bir teşhis yapması, yapay zekalı bir avukatlık programının da davaların analizinde ve sözleşme incelemelerinde hızlı ve başarılı olmasına dair örnekler gördük. Ancak hukuk, tıp gibi sektörlerde insan etkileşimi önemli olduğundan bu sektörlerde çalışan insan gücüne ihtiyaç devam edecek. Buna karşılık, hukuk ve tıp alanında çalışan profesyonellere yapay zeka da ‘çalışma arkadaşı’ olarak yardımcı olacak. Gerek Türkiye'de gerek küresel bazda şirket yönetimlerinin ve farklı birimlerdeki çalışanların yapay zeka odaklı farkındalığı nasıl, hangi adımlar ve önceliklerle geliştirilmeli? Bu konuda nasıl bir danışmanlık ve rehberlik desteği almak gerek? Yapay zeka konusunda öncelikle farkındalık ve dünyadaki gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Şirketler artık özel yapay zeka birimleri kurmaya ve hızla çalışanlarını eğitmeye başladı. Çok uluslu şirketlerin departmanları kendi süreçlerinde mükemmeliyet ve hız geliştirmek için yapay zeka projeleri geliştiriyorlar. Dünyada çok değil 10-15 yıl önce en değerli şirketler
Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Özgün sıralamasında enerji, finans gibi sektörlerden şirketler varken, günümüzde ise teknoloji şirketleri ilk 10 listesinde. Ülkemizde devletin, üniversitelerin desteği ile özel sektör de bir an önce dijital dönüşüm konusuna eğilmeli. Yapay zeka konusunda şirketlerin en başta ne alanda ilerlemek istediklerini, bu teknolojiyi nasıl kullanacaklarını belirlemeleri önemli. Daha sonra şirketlerin yöneticilerine yapay zekanın ne olup ne olmadığını anlatmak gerek. Çünkü konu hakkında çok yanlış uygulamalar da var. Yapay zeka derin öğrenme yoluyla öğrendiği için onu besleyen algoritmalar ve veri de doğru kullanım için çok önemli. Hatta bu nedenle şimdiden yapay zekanın hukuk ve etik alanında sorunları görülmeye başlandı. Bu örnekler ışığında, şirketlerin yapay zekanın etik kullanımı için şirket içi prosedür ve kuralları da yapay zeka ile beraber tasarlaması ayrıca önem taşıyor.
TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ
RADORE
Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı sayesinde %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.
Sunucu Barındırma ve Kiralama
Bulut Hizmetleri
Yönetilen Hizmetler
CDN
radore.com
Teknopark yönetmeliği KOSGEB'te kabul edildi Teknoparkların amacını, kapsamını, kuruluşunu, denetimini ve destekleri içeren yönetmelik çalışmaları tamamlandı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmeliğin hukuksal dayanağını KOSGEB'in kuruluş yasasının 4 ile 12. maddelerinin ilgili fıkraları oluşturuyor. Yönetmelik KOSGEB'in İcra Kurulu'nda kabul edildi.
KOSGEB Başkanlığı tarafından yürütülecek olan yönetmelikte teknoparkların kuruluş başvurularının Teknopark Değerlendirme Kurulu'nda değerlendirileceği ve değerlendirmenin olumlu olması halinde Sanayi Bakanlığı Araştırma-Geliştirme Genel Müdürlüğü'nden onay alınacağı belirtiliyor.
cek olan Teknopark Değerlendirme Kurulu; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, TÜBİTAK, YÖK ve TOBB temsilcilerinden oluşuyor. Yönetmeliğin, teknoparklara uygulanacak desteklerle ilgili maddesinde ise Hazine Müsteşarlığının uygun göreceği yeni teşviklerden söz ediliyor. (Ayrıntıh haber sayfa 4'te)
KOSGEB tarafından görevlendirile-
Yerli marka üreticileri, Tübisad'ta yeni Tübisad bünyesinde Türkiye BT pazannda yerli PC üreticileri sorunlarına çözüm aramak amacıyla Tübisad bünyesinde örgütlen
yönetim belli oldu Geçtiğimiz hafta yapılan bir top lantıyla Tübisad'ın yeni Başkam Babür Kireç oldu. Tübisad Başkanlığı görevini
di. Üreticiler en önemli sorun olarak "Merdiven altı" PC'cilerinin,
pazara
kalitesiz,
garantisiz ve
uzun
kaçak
OEM'lerle üretilen ucuz ürünler sunarak haksız rekabe
yürüten
te yol açmasını gösteriyor.
Üniversiteler toplantısında çözümler tartışıldı Bilgisayar mühendisliği eğitiminde artık çö zümler ve bu çözümler için geliştirilen modeller tartışılmaya başlandı. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından düzenlenen ve
ların çözümü ve bu çözümlerin modelleri ele alındı. ODTÜ'de yapılan toplantıya 20 üniversite nin bilgisayar mühendisliği bölüm başkanlan ile enstitü yöneticileri katıldı.
(Ayrıntılı haber sayfa 12'de)
düşüncesiyle Tübisad'ın bünyesinde bir komisyon oluş
A K I N EVREN
"Kurt dumanlı havayı sever" diyen bilgisayar güzel havalar mahvetti" diyen O r h a n Veli'den
(Ayrıntıh haber sayfa ll'de)
da
İnfo
Holding Yönetim Kurulu Başkam. Kireç, Tü bisad Başkanlığı görevini 1 yıl sü
D-8 ü l k e l e r i n i n B T i ş b i r l i ğ i 7-8 Mayıs 1997 tarihleri arasında yapılan D-8 toplantısı na katılan ülke temsilcileri Telekomünikasyon ve Bilişim' ile 'Bilim ve Teknoloji' konularında işbirliğinin artırılması na yönelik projelerini ve görüşlerini dile getirdiler.
reyle yürütecek.
(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)
E T
H A İ T R F A A T UH B
Index de markalandırmaya hazır PC kulvarında
Dağıtıcı şirketler birbiri ardına
ürün portföylerine OEM PC kat maya
devam
ediyor.
Arena,
4K'nın ardından, Index de bu kul varda yerini aldı. Bu gelişme sektörde, pazarda her zaman
var olan ancak sayısal olarak ölçülemeyen 'merdiven altı
PC üretiminin bir şekilde su yüzüne çıkması olarak yorum lanıyor.
Markalandırmaya hazır PC dağıtımında Index Bilgisayar,
ayının sonunda, nişan aldıkları hedeflere ne
1997 Mayıs ayı itibanyla yerini aldı. Küçük ve orta boy şir
kadar yaklaşıp geçeceklerinin i n c e hesabını
ketlerin PC üretimini kendi bünyesinde toplayan Index, da
y a p m a k t a . B a y r a m seyran bitti. Gün, iş günü.
ğıtımını üstlendiği söz konusu PC'ye 'PC X' adını vermiş.
sayfada)
nı zaman
maz oldu.
tempolarını g e v ş e t e c e ğ i n d e n korkarlar.
(Devamı 2.
Kireç, ay
misyonun başkanı Compucom Genel Müdürü Vural Yıl
y a n a tavır koyarlar. Güzel havaların iş Bu günlerde, tüm sektör kuruluşları Haziran
devralan
ğaziçi, Yıldız, Çizgi ve Datateknik'in de bulunduğu ko
Ba ha r sektöre de geldi mi? satıcıları güzel havaları pek sevmezler. "Beni bu
nenli'den
sinde daha aktif rol üstlenebilecek. Aralarında Acer, Bo
(Ayrıntıh haber sayfa 9'da)
EVRENSEL
Atilla Gö-
turan 10 yerli montaj PC şirketi, böylece dernek bünye
üçüncüsü yapılan bilgisayar mühendisliği bölüm başkanlan toplantısında eğitimde yaşanan sorun
Prof.Dr.
Sektörde etkin ve söz sahibi olan bir dernek olduğu
geçtiğimiz günlerde
bir
süredir
(Ayrıntılı haber sayfa 13'te)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
BThaber 6 - 12 MAYIS 2019
DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.
PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV
VIDEO WALL
İNTERAKTİF UYGULAMALAR
LED EKRAN
VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER
DİJİTAL MENU BOARD
TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
40.000+ ekran yönetimi 21 ülke
22 KARİYER Multinet Up’ın Dijital Satış Genel Müdür Yardımcısı Zafer Seçmez oldu Finansal teknoloji ve hizmet şirketi Multinet Up’ın Üye İş Yeri ve Dijital Satıştan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Zafer Seçmez atandı. 15 yıldır müşteri ilişkileri ve dijital satış alanında farklı şirketlerde ve Multinet Up bünyesinde görev alan Zafer Seçmez, Üye İş Yeri ve Dijital Satış Genel Müdür Yardımcısı olarak dijital satış faaliyetlerini yürütecek. Seçmez, dijital satış ile birlikte, dijital kanalın en büyük müşteri kitlesi olan üye iş yerlerinin yönetimine de devam edecek. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Zafer Seçmez, 2004 yılında GittiGidiyor.com’da Fraud & Müşteri İlişkileri Uzmanı olarak kariyerine başladı. 2006’da aynı şirkette başladığı Fraud & Müşteri İlişkileri Yöneticisi görevini 4 yıl boyunca sürdüren Seçmez, 2011 yılında iPara.com’da Fraud & Üye İş Yeri Müdürü olarak göreve başladı. 2014 yılında Multinet Up bünyesinde Üye İşyeri Müdürü olarak çalışmaya başlayan Seçmez, 2017 yılında Üye İş Yeri Koordinatörü görevini üstlendi, 2018 yılında ise Özel Müşteriler Satış Koordinatörlüğü görevini de beraberinde yürüttü.
Veeam Türkiye Kanal Müdürü Rodoplu oldu Nurper Rodoplu, Veeam Türkiye Kanal Müdürü olarak atandı. Veeam Türkiye’ye 2015’te Distribütor, Stratejik İş Ortaklıkları ve Bulut Yöneticisi olarak katılan Rodoplu, yeni görevinde ise mevcut görevlerine ek olarak, Türkiye’deki tüm kanal satış stratejilerini oluşturmaktan, Veeam İş Ortağı ekosistemini daha etkin ve başarılı kılarak verimliliği ve iş ortaklarının karlılıklarını artırmaktan, onların daha fazla yatırım yapmalarına olanak sağlayacak programları oluşturmak ve uygulamaktan sorumlu olacak. Veeam’e katılmadan önce F5 Networks’te çalışan Nurper Rodoplu, 25 yıllık çalışma hayatında HP Türkiye, 3Com ve Karma Türkiye’de çeşitli kanal, ülke ve ürün geliştirme yöneticiliklerinde bulundu.
BThaber 20 - 26 MAYIS 2019
Netcad Yazılım’a yeni CEO
Netcad’in yeni CEO’su sektörün deneyimli ismi Ali Güven oldu. 2013-2019 yılları arasında şirketin Genel Müdürlük görevini sürdüren Ufuk Balcı, 2019 Ocak itibariyle görevinden ayrılmıştı. Üç aylık bir sürenin ardından yeni CEO’sunu karşılayan ve bu sene 30’uncu yılını kutlayan Netcad, mekânsal planlamadan arazi düzenlemesine, altyapıdan üst yapıya yerleşim alanlarının tasarlanması ve yönetilmesi ihtiyaçlarına yönelik Mühendislik
ve Coğrafi Bilgi Sistemi yazılımları üretiyor. TED Ankara Koleji ve ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan Ali Güven, meslek hayatını 1988’de girdiği IBM Türk’te satış mümessilliği ile başlayıp Genel Müdür Yardımcılığı ile devam ettirdi. 1997-1999 yılları arasında 2 yıl Paris’te IBM EMEA Merkezi’nde Operasyon Direktörü olarak çalışan Güven, 2005’te IBM’den ayrılarak Logo Yazılım CEO’su oldu. 2011 yılı ortalarında D-Smart’ın CEO’su olan Güven, 2016 ortasında ise global bir stratejik danışmanlık şirketi Value Partners’a MEA Managing Partner’ı olarak Dubai’ye atandı. Ardından girişimciliğe yönelen Güven, 2 sene boyunca Türkiye’ye gelen yabancı fonlara telekomünikasyon ve medya konularında danışmanlık yaptı. Güven, son olarak Mart 2019’da Taxim Capital vasıtası ile Netcad’in CEO’su olarak atandı.
Bilyoner.com’un yeni Genel Müdürü İlker Baydar oldu Türkiye’nin ilk yasal elektronik şans oyunları platformu Bilyoner. com’un yeni Genel Müdürü İlker Baydar oldu. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Baydar, Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA yaptıktan sonra, çalışma hayatına 1997 yılında Promodes Grup, Continent Hipermarketleri’nde Kategori Müdürü olarak başladı. 1999-2006 yılları arasında Metro Cash & Carry’de gıda dışı kategorilerin perakende ve tedarik süreçlerini yöneten Baydar, 2006-2008 yıllarında ise Metro Cash & Carry Şangay’da aynı pozisyonu üstlendi. 2008-2011 arasında Best Buy Türkiye’de Ticari Direktör olarak görev alan İlker Baydar, markanın Türkiye perakende sektöründe
yapılanmasından sorumlu oldu, 2011 yılında ise Darty’ye Türkiye Ticari Direktörü olarak atandı. 2012 yılında e-ticaret dünyasına adım atan İlker Baydar, 2014’e kadar Hepsiburada.com’un Ticari Genel Müdürlüğü’nü yürüttü. 2014 yılında e-ticaret platformu Markafoni’ye CEO olarak transfer olan Baydar, 2017 yılından itibaren kariyerini Hollanda’nın lider e-ticaret kurumlarından Wehkamp’ta sürdürüyordu.
Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n
Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi
CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO
www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner
Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler
24 KARİYER
BThaber 20 - 26 MAYIS 2019
Eş seçiminde ‘meslek’ etkisi giderek güçleniyor Evlilik şirketi Commeetment, tecrübelerini bir kitapta topladı. Commeetment’ın kurucusu Erhan Erol ve uzman klinik psikolog Gökçe Ünal tarafından yazılan ve A7 Kitap Yayıncılık’tan çıkan ‘Etrafta İnsan Çok Neden Doğru İnsan Yok’ isimli kitapta eş seçiminde nelere dikkat edildiğine değiniliyor. Bunlar arasında meslekler de önemli bir yer tutuyor. Genel olarak eşlerin düzenli çalışma saatlerine sahip bir işte çalışmasının beklendiğini belirten Erhan Erol, eğer kişi kendi işinin sahibiyse veya esnek çalışma saatlerine sahipse, karşısındaki kişinin de benzer bir düzene sahip olmasını istediğini söylüyor. Kadınlar erkeklerin ne iş yaparsa yapsın işine tutkuyla bağlı olmasını ve işlerinde başarılı olmasını isterken, ‘işkoliklik’ kabul edilmiyor. Meslek olarak bazı kadınların özellikle
doktor tercih ederken, bazılarının ise bunu özellikle tercih etmediklerini ifade eden Erol, “Kadınlar, eş adaylarının kadınlara yakın olan meslek gruplarında olmasını istemiyor. Bu doğrultuda, doktor olsa bile jinekolog olmamasını, güzellik salonu sahibi, kadın kuaförü gibi mesleklerde olmamasını özellikle tercih ediyor. Kadınlar öğretmenleri tercih etmezken, erkeklerin ise bunu özellikle tercih ettiğini görüyoruz. Erkekler eşlerinin ayrıca fazla seyahat gerektirmeyen bir işte çalışmalarını istiyorlar” dedi. Kadınlar, erkeklerin finansal olarak en az kendileri kadar iyi durumda olmalarını beklerken, erkekler de hayatın müşterek olduğunu ve kadınların da çalışma hayatı içinde olması gerektiğini düşünüyor. ‘Etrafta İnsan Çok Neden Doğru İnsan Yok’ kitabına göre,
kadınlar, aldıkları eğitim ve elde ettikleri kariyerin de etkisiyle toplum içerisinde güçlendiklerini, bunun da yeni bir ilişkiye başlarken erkekler üzerinde genelde olumsuz bir etki yarattığını düşünüyor, erkeklerin kompleks yaşayarak ilişkide problem çıkarabildiklerini söylüyor, bu nedenle kendilerini taşıyabilecek bir eş beklentisi içine giriyorlar.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Wyndham Grand Hotel Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T İ Ç İ
20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Dedeman Konya Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni Emek Sahnesi - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 04 Haziran 2019 Datacloud Global Congress Grimaldi Forum, Monaco AYRINTILI BİLGİ: www.datacloudcongress.com
Y U R T D I Ş I
17 Haziran 2019 IoT Week 2019 Aarhus, Danimarka AYRINTILI BİLGİ: www.iotweek.org
19 Haziran 2019 IoT Tech Expo Europe 2019 RAI Amsterdam, Hollanda AYRINTILI BİLGİ: www.iottechexpo.com/europe
25 Haziran 2019 CEBIT Rusya Skolkovo Technopark, Moskova AYRINTILI BİLGİ: www.cebit-russia.ru/en
12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP
20 - 26 MAYIS 2019
Önce çocuklar iyileşsin!
Baharın son günlerinden merhaba, Bu mektubuma da yemekli bir başlangıç yapıyorum. Zira artık yeni bir adresimiz var: Royal Şirketler Grubu’nun start up projesi Yemekgelir. com. Yaz döneminde tüm Türkiye’de faaliyet başlangıcı planlayan, online yemek siparişi sektöründeki tekelleşmenin ve restoranlara uygulanan yüksek komisyonların önüne geçerek, sektörünün büyümesine katkı sağlamak amaçlarıyla geliştirilen projede detay vereyim. Mesela Yemekgelir.com, restoranlardan alacağı komisyon oranını sektörde uygulanan oranların yüzde 50 altına çekmiş. Yepuan uygulaması da tüketicilere yemek siparişi sırasında biriken puan paraları sayesinde tekrar yemek siparişi verme imkanı sunuyormuş. Bir iftarı da böyle açmak iyi fikir olabilir. Karın tokluğu tamam, ama yemek odaklı istihdamı da es geçmek olmaz. Eğitimi devam eden öğrencilerden mezun olup iş arayanlara, yeni kariyer fırsatlarını değerlendirmek isteyen sektör çalışanlarından gastronomi alanına ilk kez adım atmak isteyenlere kadar herkesin üye olabildiği gastroplatform.com, ücretsiz üyelik sistemiyle çalışan bir kariyer gelişim platformu. Gastroplatform; chef, sous chef, mutfak ekibi, işletme müdürü, bartender, barista, festival ve workshop’larda destek sağlayacak günlük personel veya tüm işletme ekibinin kurulmasına kadar geniş bir
YIL 25 SAYI 1222
yelpazede hizmet sağlıyormuş. İki girişimci Hande Atıcı Miras ve Gamze Eren’in eseri Gastroplatform’da işverenin ilettiği iş tanımı ve kriterlerine istinaden, her ilanın kriterlerine özel olarak aday çalışılıyor, Türkiye’nin birçok yerinden yeni iş fırsatlarından haberdar olmak isteyen sektör çalışanlarından oluşan aday havuzu içerisinden en uygun adaylara ulaşılıyormuş. Sektörde yetkin istihdam adına güzel fırsat. Coca-Cola’nın Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki doğal ve tarihi güzellikler ile ilgili farkındalık yarattığı “Bir Başkayız Biz” kampanyası da “Tadını Çıkar” mobil uygulaması ile dijital dünyaya taşınmış. Mobil uygulamayı açtıktan sonra şehir tasarımlı Coca-Cola kutularını cep telefonunun kamerasına gösteren kullanıcılar, artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanılarak hazırlanan animasyonlarla şehirleri eğlenceli şekilde keşfediyor, sürpriz hediyeler de kazanıyor. birbaskayizbiz. coca-cola.com.tr sitesi ve #BirBaşkayızBiz hashtag’i bizi bekler. Anladığın üzere ben yaz moduna geçtim, yollar bizleri bekler. Bu beklentime yanıt olan Yandex Navigasyon’un blog sayfası yenilenmiş. https://yandexnavigasyon. com.tr adresinde birçok farklı kategoride bilgiler ve yazılar bizi beklerken, “şehirden kaçış rotaları” veya “tatil rotaları” gibi “keşif” odaklı içerikler,
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
20 - 26 MAYIS 2019
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
ayrıca vazgeçilmezimiz “güvenli sürüş teknikleri”, “uzun yol tavsiyeleri” gibi pratik bilgiler de var. Markalara hitap eden ayrı bir kategori sayfası ise kullanıcı deneyimini geliştirme odaklı yenilikçi reklam modellerinin tanıtıldığı bir bölüm. Gelelim haftanın gurur veren haberlerine… Micro Focus, Gartner tarafından yayınlanan 2019 Uygulama Güvenlik Testi için Magic Quadrant raporunda altıncı kez Pazar Lideri olarak konumlamış. Sosyal medyada performansı tarafsız ve veriye dayalı olarak değerlendirilen Huawei de hazırlanan SocialBrands Sosyal Medya Marka Endeksi sonuçlarına göre, Veri Analitiği Ödülleri kapsamında Teknoloji Üreticileri kategorisinde SocialBrands Veri Analitiği Altın Ödülü’nü almaya hak kazanmış. Haftanın girişimcilik haberi British Council önderliğinde, Türkiye, Sırbistan ve Yunanistan’dan proje ortakları ile gerçekleştirilen Connect for Creativity. Avrupa genelinde yaratıcı platformlardan oluşturulan bu ağ sayesinde, öğrenciler, akademisyenler, sanatçılar, yaratıcı profesyoneller ve politika yapıcılar için yaratıcı keşif ve işbirlikleri desteklenecekmiş. Hedef ise kültürel etkileşim ve iletişimin güçlendirilmesi ile toplumların birbirini daha iyi tanıması ve anlaması. Proje kapsamında, yaratıcı
Abone ve Dağıtım
btabone@bthaber.com.tr
Editör
Online Editör
Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Yeni haftada yine buluşalım,
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci
Ankara Temsilcisi
Görsel Yönetmen
platformların kültürlerarası diyaloğun desteklenmesindeki rolüyle ilgili yapılacak uluslararası araştırmanın yanı sıra; Belgrad, Kayseri ve Atina’da gerçekleştirilecek üç işbirliği geliştirme konferansı, çalışma ziyareti ve İstanbul, Atina ve Belgrad’da eş zamanlı gerçekleşecek altı haftalık sanat ve teknoloji odaklı rezidans programı ve üretilen işlerin Birleşik Krallık’ta gösterileceği bir sergi yer alacak.. Sadece Ramazan ayında değil, her daim aklımız ve desteğimiz LÖSEV’le malum. Bu haftaki başlığımda da belirttiğim gibi, Ramazan’da ihtiyacı olan lösemili ve onko çocuklar ile yetişkin hastalara verilmek üzere, doğal ve kaliteli ürünler ile hazırlanmış LÖSEV Gıda Paketlerini seçip, sipariş verebiliriz. Bu yardımlar, sayıları her geçen gün artan 30 bini aşkın hastaya iletecek. Bu arada, bildiğimiz bir gerçek, LÖSEV Ramazan Paketleri aslında 12 ay boyunca dağıtılıyor. Yani tek bir ayla yetinmemek elimizde. Ama her zaman olduğu gibi, iyi niyetli hareketleri ziyadesiyle sulandıranlar da var. Bu yüzden aman dolandırıcılara, LÖSEV adını kullanarak para isteyen, yayın satan, sahte kimlik ve makbuzlarla sağda solda bağış toplayanlara dikkat! Çocukların hakkı yenmesin, LÖSEV’in namı zarar görmesin. Özetle; destek için hesap numaralarının da bulunduğu www.losev.org.tr sitesi hep gözümüzün önünde olsun.
Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Ankara Temsilcisi Sedef Özkan Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495
BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Decision that supports infrastructure sharing! Due to the population density and strategic location, İstanbul is one of the most needed centers for fiber internet infrastructure. In İstanbul, high speed internet is provided with fiber optic cable infrastructure at the metro, metrobus and funicular routes. However, İstanbul Electronic Communication and Infrastructure Services –İsttelkom-, which was established by İstanbul Metropolitan Municipality, has received infrastructure license from BTK in 2013 and has been installing fiber infrastructure in İstanbul since 2016. It is stated that the terms of the contract offered by İsttelkom to the operators who want to establish their own infrastructures are forcing the operators and monopolizing the fiber infrastructure. Whenever the infrastructure operators in the sector apply to İBB in order to obtain the excavation permission required to set up their fiber infrastructures, they are directed to İsttelkom since the permission is never granted. It is stated that this situation caused İsttelkom to act as a ‘telecommunication operator’ and cause it to compete with the operators whose main job is to provide electronic communication services. The challenging contractual conditions that the operators face when they go to İsttelkom also prevent the competition in the sector. Provisions stipulating that the infrastructure under which the operator of the signed contract is incurred by the
cost of installation is owned by İsttelkom and the operator cannot make this infrastructure available to other individuals and organizations leaves operators who want to invest in fiber infrastructure in a tough position. Under this circumstances, Turkish Competitive Telco Operators’ Association (TELKODER) claimed that in 2017, İsttelkom violated the Law 4054 by complicating the activities of its rivals because of the ‘Facility Sharing Protocol’ and filed a complaint against İsttelkom. Upon the complaint of TELKODER, as a result of the negotiations made by the Competition Authority, it was unanimously accepted that İsttelkom was dominant in the installation of electronic communication infrastructure in İstanbul and it was decided to impose administrative fines on the basis of 2018 revenues due to the abuse of the dominant position of İsttelkom. In addition to this decision, it was decided to remove the agreement articles that would ensuring İsttelkom to have the ownership of the infrastructure that the operators incurred on the cost and would prevent the use of this infrastructure by other operators. TELKODER Chairman of the Board Yusuf Ata Arıak made a comment on the subject as: “The decision taken by the Competition Authority is promising for the telecommunication sector. The Competition Authority ruled that İsttelkom was in a dominant position in the
infrastructure installation market in İstanbul and abused this position.” “We hope that the decision will encourage infrastructure sharing and installation” Through this decision, as well as administrative fines, the removal of the application of the two articles will have significant results. Arıak continued as: “Within the framework of the abolition of the Protocol articles, the İBB administration or any municipal administration will not be able to establish property on the infrastructure and will not be able to generate revenue through the infrastructure. The right of ownership of the infrastructure established by the concession and licensing provisions, and the right to use, lease or transfer the infrastructure in whole or in part to other operators; will pave the way for infrastructure sharing. We hope that this decision will encourage infrastructure sharing and installation. As TELKODER, we interviewed mayor candidates in the local election process to build our cities with fiber infrastructure networks and received valuable remarks for the development of fiber infrastructure. This decision is a valuable part of our belief that Turkey could make a breakthrough in fiber infrastructure and our work in this context.” Consumers will suffer from the rise in wholesale Internet fees Wholesale pricing offered to
operators by Türk Telekom plays a critical role for alternative operators in the fixed broadband market. Arıak, who emphasized that “The most important factor that enables alternative operators to create their own packages and provide services suitable for the needs of consumers, is the wholesale prices.”, stated that Türk Telekom announced that it will increase the wholesale prices (new port transmission tariffs) for the operators at the end of 2018. Arıak emphasized that these new tariffs proposed by Türk Telekom are very high and that the consumers will pay the price, and emphasized that BTK should not approve these tariffs in order not to cause both alternative operators and citizens pay the price. Our data should be protected and stored in our country Yusuf Ata Arıak underlined that the use of data for all kinds of work in our lives has become a necessity. He reminded that most of our country’s data is stored abroad and that this means leaving all kinds of information about the state and the companies to the mercy of others. Therefore, reminding that the local data centers should be supported, Arıak emphasized that our data should be protected and kept in our country. Arıak stated that this issue is frequently mentioned by public institutions, private organizations and operators and said “We have a solution and we are ready to help.” and he pointed out that concrete steps should be taken.
Control-M Digital Business Automation • • • • •
Automate job scheduling and application deployment, connecting applications and workflo w processes to quickly and reliably deliver digital business services Realize the potential of big data and manage workflows in a scalable way Take control of your file transfer operations with secure scheduling, instant status visibility, and automated recovery Enable DevOps collaboration with a Jobs-as-Code approach for faster application change and deployment cycle times Near-zero downtime upgrades to eliminate business interruption and risk
TrueSight AIOps Platform for Monitoring and Automation •
Deliver 99.99% uptime on application services
•
Reduce event noise and MTTR by 50% or more
•
Remediate vulnerabilities in hours rather than weeks
•
Save 1000+ hours/month on compliance activities
•
Manage 66% more servers without adding staff
•
Increase server density up to 5X
•
Consolidate tools to save money and standardize
Remedy ITSM (IT Service Management) • • • • • • • • •
Incident & Problem Management Knowledge Management Smart Reporting Change Management Release Management Asset Management Configuration Management (CMDB) Service Request Management Service Level Management
Discovery
Mainview Mainframe Monitoring •
MainView z/OS Monitoring
•
MainView Automation
•
MainView for Networks
•
MainView for CICS Management
•
MainView for Db2 Management
•
MainView for Java Environments
•
MainView for MQ
•
MainView for Storage Management
•
MainView Batch Optimizer
info@vbt.com.tr
Cloud / Native Discovery and Dependency Mapping
444 2476
•
See assets and dependencies in a single pane of glass, whether on premises or in the public or private cloud
•
Empower security operations to perform essential prevention and detection
•
Start mapping from any piece of information software, hardware, or services
•
Reduce service outages with predictable change and configuration management
•
Now delivered as a cloud-native service offering
vbt.com.tr
Smart stadium focused cooperation from Netaş and Havelsan Netaş and Havelsan signed a memorandum of understanding to cooperate in smart stadium projects in international markets. General Manager of Netaş Public and Defense Sector Business Unit Kamil Orman and General
Manager of Havelsan Ahmet Hamdi Atalay attended the signing ceremony. Netaş played an active role in a wide geography from Central Asia to North Africa. Netaş now aims to increase the impact of stadiums on digital
transformation in cooperation with Havelsan in international markets. Netaş Smart Stadiums provide visitors with high capacity secure WiFi, e-ticketing, in-house location services, smart car parking, customized campaigns
through beacons, effective advertisement platforms like digital dashboards and displays, operation centers for trouble-free event management, and access control systems as well as smart card access .
Global certification to Hitit from IATA Hitit, one of the world’s leading airline informatics companies, was awarded the fourth level NDC (New Distribution Capacity) certification known as the top level, which was developed by the International Air Transport Association (IATA), a strategic partner. Developed by IATA, NDC is a XML based system that expands its product range with passenger channels in the aviation sector, offers passengers a rich content and makes all these transparent across all channels. By expanding the communication
capacity between airlines, travel agencies, global distribution systems and IT companies, NDC develops the quality of air transport in favor of passengers. Thanks to the new distribution capacity, the communication between Hitit’s airline partners’ sales channels will become more personalized, detailed, flexible, transparent and fast, and the airline companies will have the opportunity to offer a wider range of service and travel content from many different channels. Using the Hitit solutions, airline companies
will be able to increase their profitability from additional revenues through extended product ranges and provide maximum control over booking requests. Hitit Sales and Marketing Assistant General Manager Nevra Onursal Karaağaç expressed that: “We are delighted with the highest level of NDC certification and we are pleased to be able to maximize our contribution to the industry. With our innovative technology documented by IATA, we will
continue to serve our airline partners and help them to increase their profitability through personalized and extended sales options in order to generate secondary revenue. IATA Industry Distribution Programs Director Yanik Hoyles also stated that “Hitit, which is entitled to receive the 4th level NDC certification as an airline software provider, became one of the sector leaders who participated in supporting activities in the field of rich content production and product differentiation in the travel agencies channel.”
Call for the ‘Digital World without Disabilities’ event ‘Digital Transformation for the Disabled and Elderly Symposium - Digital World without Disabilities’ event organized by the Ministry of Family, Labor and Social Services, Directorate General for Disabled and Elderly Services and Health Informatics and Technology will be held on June 19th, 2019. ‘Digital Transformation for
the Disabled and Elderly Symposium - Digital World without Disabilities’ event is organized in order to increase the participation of disabled and/or elderly citizens and their families to social life, to develop independent living skills with digital technological instruments, to introduce the service presentations of
the leading organizations to facilitate everyday life and to raise awareness in this area. The aim is that the event reaches its goal, discusses the different solutions on the table and ensures a wide participation. Besides, the sector is expected to contribute. Digital World without
Disabilities event will host competent and expert names as speakers. Sessions are listed as: Mobile Applications, Technological Solutions for Independent Living, Talent Gathering Session with IoT, Wearable Technologies. You can learn more about the event at https://www. eyddsempozyum.com/.
GÜVENLİK GÖZETİMİNDEN
ÖTE
YAKALAYIN
DEPOLAYIN
ANALİZ EDİN
GÜVENLİK GÖZETİMİ İÇİN OPTİMİZE EDİLMİŞ BENZERSİZ BİR PORTFÖY Western Digital, en son yeniliklere adapte olabilen teknolojiyle verileri yakalama, depolama ve analiz etme imkanı sağlayan, güvenlik gözetiminin benzersiz taleplerine göre özel olarak ayarlanmış kökten uca çözümler sunar. wd.com/edge-to-core
Western Digital, Western Digital logosu, WD, WD Logosu, Ultrastar ve WD Purple, Western Digital Corporation şirketinin veya iştiraklerinin ABD ve/veya diğer ülkelerdeki tescilli ticari markaları ya da ticari markalarıdır. microSD işareti ve logusu, SD-3C, LLC’nin ticari markalarıdır. Diğer tüm markalar, ilgili sahiplerin mülkiyetidir. Performans, donanım ve yazılım bileşenleriniz ile yapılandırmalarına bağlı olarak değişir. Ürün özellikleri uyarıda bulunulmaksızın değiştirilebilir. Görülen resimler asıl ürünlerden farklı olabilir. ©2019 Western Digital Corporation veya iştirakleri. Tüm hakları saklıdır.