BThaber 1247. Sayı

Page 1

Sayfa

6

Sayfa

E - TOPLUM

10

TEKNO-POLİTİK

EDİP EMİL ÖYMEN OSMAN COŞKUNOĞLU

• İnternetin dertleri artıyor

• The Guardian ve New York Times’a göre 2019’un en iyi bilim kurgu romanları

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1247 9 - 15 Aralık 2019

Sayfa

8

Bulutta tüm platformlar tek noktada buluşuyor KoçSistem, farklı bulut platformlarını tek bir arayüzden yönetme imkanı sunan “Maximus Hibrit Bulut”u hizmete sundu.

Sayfa

36

Sayfa

12

Tehditleri bilmek için ölç, tedbir al, optimize et! Picus, ‘Sürekli güvenlik doğrulaması’ ile BT güvenliğine yeni bir boyut getiriyor.

20. Bilişim Zirvesi’nde Kuantum Yolculuğu başlayacak! Bilişim Zirvesi'19 dev marka temsilcilerinin sponsorluğunda, iş dünyası ve kamunun gösterdiği yoğun ilgiyle tamamlanırken, 2020 yılının Kasım ayında gerçekleşecek Zirve için heyecan şimdiden başladı. 20. Bilişim Zirvesi'nin teması ise "QUANTUM JOURNEY – KUANTUM YOLCULUĞU" olarak açıklandı.

Sayfa

Sayfa

3

11

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE TESİD 30 yaşında Türkiye’nin teknoloji ile kalkınmasında stratejik rol oynayan şirketleri temsil eden Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) bu yıl 30’uncu yılını kutluyor, kamu dahil elektronik sanayii, bilgi teknolojileri ve bunlarla ilgili hizmet sektörünün bir araya gelmelerini teşvik ediyor.

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından… Bilişim Zirvesi'19 iki gün boyunca "Data Talks" çerçevesinde, verinin gücü ile rekabette avantaj elde etmek isteyen şirketler ile bilişim sektörünü buluşturdu. Yoğun bir bilgi akışının gerçekleştiği zirveden ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

radore.com



BThaber

GÜNDEM

9 - 15 ARALIK 2019

3

Dünya, siber saldırılara karşı iş birliği içinde olmalı 4. Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı himayelerinde, Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından ‘Siber Güvenlikte Küresel Oyuncu Nasıl Olunur?’ temasıyla, 20-21 Kasım tarihlerinde Ankara’da düzenlendi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Güvenlik farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Amacımız; insan kaynakları ve yazılımları oluşturmak. Herhangi bir ulusun ve bizim ulusumuzun güvenliğini korumak için teknolojiler geliştiriyoruz. Sivil toplumla ve diğer ülkeler ile iş birliği yapıyoruz" dedi.

Ulusal ve uluslararası bilgi ve tecrübeler paylaşıldı Yerli ve yabancı siber güvenlik uzmanlarının, ‘Dijital Çağda Siber Savaşlar’, ‘Silah Sistemlerindeki Siber Güvenlik’, ‘Siber Güvenlik Teknolojilerindeki Yol Haritası’ gibi konularda bilgi ve tecrübelerini paylaştığı konferansta, Siber Güvenlik Kümelenmesi üyesi 40 firma stantlarıyla yer alarak ürün ve hizmetlerini sergiledi. Konferansın ikinci gününe katılan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ise yapmış olduğu konuşmada siber savaş ve güvenlikte savaşların seyrini değiştirebilecek yeni nesil teknolojiler ve bu konuda alınması gereken önlemler üzerinde durdu. Konferans; Sanayi ve Teknoloji Bakan

Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, SSB Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Yardımcısı Yavuz Emir Beyribey ve ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüs Rektörü Prof. Dr. Nazife Baykal moderatörlüğünde gerçekleştirilen 4 panele de ev sahipliği yaptı. ‘Dijital Çağda Siber Güvenlik’, ‘Küresel Pazara Ulaşmanın Yoları’, ‘Uluslararası Firmalarla İş Birliği’ ve ‘Siber Güvenlik Sektöründe Kadınlar’ konulu paneller katılımcılardan büyük ilgi gördü. Konferans sırasında Pakistan Air Force University ve Cyber Security Malezya ile Savunma Sanayi Başkanlığı arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı. Konferans kapsamında gerçekleştirilen ‘Dijital Çağda Siber Savaş’ başlıklı panelde görüşlerini paylaşan STM Genel

Müdür Yardımcısı Ömer Korkut hem savunma sistemlerinin hem de sivil yatırımların siber güvenliğini sağlamanın günümüzde taşıdığı öneme vurgu yaptı. Korkut; “İçinde bulunduğumuz teknoloji çağıyla beraber öne çıkan yapay zekâ, büyük veri ve IoT (nesnelerin interneti) gibi başlıklar, siber uzayın yeni bir muharebe ve güç alanı olarak ortaya çıkmasına neden oldu. Bu doğrultuda siber güvenliğin ülkeler, şirketler ve bireyler olmak üzere çok geniş bir kapsamda ele alınması gerekiyor. STM olarak yaşanan dijital dönüşümü yakından takip ediyor ve savunmadan sağlığa, ulaştırmadan enerjiye tüm sektörler ve kritik altyapılar için büyük tehditler barındıran siber güvenlik konusunda yoğun olarak çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

TESİD 30 yaşında “IoT ağlarının genişlemesiyle birbirine bağlı cihaz sayısının 2030 yılında 125 milyara çıkacağı öngörülüyor. Bu doğrultuda biz de IoT alanında, akıllı şehirlerden başlayarak, ülke hedeflerini destekleyecek şekilde tarım, turizm, sağlık gibi akıllı yaşam başlıklarını “yerlileştirme” kapsamında ele alıyoruz. Bu alanda KOSGEB, Teknopark

TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay Türkiye’nin teknoloji ile kalkınmasında stratejik rol oynayan şirketleri temsil eden Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) bu yıl 30’uncu yılını kutluyor. Kamu dahil elektronik sanayii, bilgi teknolojileri ve bunlarla ilgili hizmet sektörünün bütün sanayici, meslek, bilim ve işadamlarının dernek içinde bir araya gelmelerini ve sektörün sürekli rekabet edebilirliğinin

sağlanması, ülke ekonomisi ve insanlarına katkısının arttırılmasını teşvik eden TESİD, kurduğu Genç TESİD ile gençlere yaptığı yatırım ve yerlileştirmeyi merkezi alarak kurduğu Nesnelerin İnterneti ile Akıllı Yaşam platformu ile Türkiye’nin teknoloji ile kalkınmasına destek oluyor. TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, şu bilgileri paylaştı:

ve üniversitelerimizle birlikte, özellikle KOBİ’lerimizin büyük firmalarla işbirliğini ve Genç TESİD ile genç mühendislerimizin konuya odaklanmalarını sağlayacak programlar üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu yıl 18’incisi düzenlenecek TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nin ana temasını da “Akıllı Yaşam” olarak belirledik.”


4

BThaber

E-TOPLUM

9 - 15 ARALIK 2019

Teknoloji şirketlerinde pazarlama iletişimi deneyimleri TechVadi’de konuşuldu Ankara teknoloji ekosistemini farklı konular ve kurgular etrafında bir araya getiren TechVadi’de; Ankara’da genelde daha az ele alınan bir konu olan pazarlama iletişimi deneyimleri konuşuldu. Teknokentlerin, özellikle erken aşama startup’lar için pazarlama iletişimi ve PR süreçlerinde daha fazla destekçi olması ve iletişim fakülteleri ile daha fazla iş birliği geliştirmesi gerektiği ortak görüşü kaydedildi. İletişim Danışmanı Tolga Özek’in moderatörü, BThaber Ankara Temsilcisi Sedef Özkan, Arvento Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Burcu Yılmaz ve CBKSoft Kurumsal İletişim Müdürü Ayberk Yurtsever’in panelisti olduğu etkinliğe Ankara’da hem teknokent ve startup ekosisteminden hem de farklı sektörlerden pazarlama iletişimi, kurumsal iletişim unvanına sahip profesyonellerden katılım gerçekleşti. Panelistlerin örnek pazarlama iletişimi videolarını katılımcılarla paylaştığı etkinlikte; teknokentlerde yer alan şirketlerin bu konularda strateji kurma, ilgili istihdam süreçlerini öngörme, ajans-startup şirket kültürü gibi başlıklarda yaklaşımlarıyla

teknoloji medyası gözünden öne çıkan anektodlar ile küresel ‘influencer’ pazarlama anket verileri paylaşıldı. Disiplinerararası çalışmalar katma değer sağlar Yılmaz, ajans ve medya deneyimlerinin ardından, üçüncü yılını tamamlayan şirkette göreve geldiğinde başta çalışacak ajans bulmakta zorlandığının altını çizerek 2008 küresel krizinin arkasından gelen dönemde yoğunlukla TV reklamlarını tercih ettiklerini ve bu sayede tüketici nezdinde bilinirliliği daha kısa sürede sağladıklarını kaydetti. Startup’ların mecra planlarken, kendi stratejilerine uygun olanları seçerek sonuç alana dek deneme-yanılma

yöntemlerini sık uygulamaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şu anda dijitalin kendileri için en önemli mecra olduğunu, her gün yakından takip ederek çağrı merkezlerini bu süreçte konumlandırmaya devam ettiklerini ifade etti ve startup’ların çok zaman kaybetmeden bu konularda donanımlı profesyonelleri istihdam etmesinin üzerinde önemle durdu. Yurtsever, kendi deneyiminde yaptığı reklam, pazarlama faaliyetlerinin çalışmalarının etkisini iç iletişimde test ettiğini, arttırılmış frekansta iyi iletişim örneklerinin şirket içinde anlaşılmasının yükseldiğini belirtti. Yerelde uyguladıkları bir iletişim çalışmasının şirketin yatırımcısı tarafından küreselde

de uygulanmak istediğini aktaran Yurtsever, reklam ve haber çalışmalarında mesajın tüketici, kullanıcı tarafından algılanacak düzeyde yalın olmasının önemine dikkat çekti. Teknoloji okurunun en çok ‘Yapay Zekâ’, ‘Teknoloji Yatırımları’ ve ‘Siber Güvenlik’ konularına ilgi duyduğunu belirten Özkan, teknoloji iletişiminin dönüşüme gitmeye başladığını, yapay zekânın açık ara popülaritesinin ise daha ziyade merak duyulmasından kaynaklandığını, insanların şu anda bu konuda neler yapılabileceğini öğrenmeye çalıştığını vurguladı. Özkan, basın bültenlerinin sayısının artmasına rağmen kalitesinde aynı oranda artış göremediklerini, PR ajanslarında konuya ilişkin entelektüel birikim ile çalışan isimlerin sayısında artış olmasının değerli olacağını aktardı. Ayrıca disiplinerararası çalışmaların teknoloji şirketlerinde göz ardı edildiğini belirten Özkan, küresel şirketlerde olduğu gibi sosyologlar, antropologlar ve benzeri meslek dallarıyla çalışmanın katma değeri artıracağını kaydetti. Etkinlik, pazarlama iletişimi ve PR alanında sorulardan oluşan mini bilgi yarışması ile sona erdi.

Espor odaklı destekler büyüyor Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. Türkiye’de esporun gelişimi ve gençlerin doğru yönlendirilmesi için bir adım olan protokole ilişkin TESFED’den yapılan açıklamaya göre, protokol, ulusal ve uluslararası espor turnuvaları düzenlemek, broşür, kitapçık, tanıtım filmi benzeri materyaller hazırlamak dahil çeşitli çalışmalar yapılmasını öngörüyor. Turnuva platformu olarak tercih edilecek oyunları belirlemek amacıyla, Talim

ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Ortaöğretim Mesleki ve Teknik Eğitim, Özel Öğretim, Din Öğretimi, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlükleri ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve TESFED temsilcileriyle bir Teknik Kurul oluşturulacak. Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ve Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler

Yönetmeliği hükümlerine dayanılarak hazırlanan protokol, Bakanlığa bağlı resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik yapılacak çalışmalara ilişkin usül ve esasları kapsıyor. Protokol, öğrencilerin espor aktiviteleri aracılığıyla sosyalleşmesi, madde bağımlılığından uzak tutulması, sosyal, bilişsel, duygusal beceriler edinmesi, takım kurma, takımda görev alma, takım içi iletişim, yapıcı rekabet, stres yönetimi, stratejik düşünce geliştirme ve planlama yapma

gibi yetkinlikler edinmesi, espor aktiviteleri sonucunda elde edilecek verilerin öğrencilerin gelişim süreçlerinde değerlendirilmesi amacı taşıyor. Protokol çerçevesinde, espor turnuvaları düzenlenmesi, ülke içindeki ulusal turnuvanın yanı sıra dünya çapında liseler arası bir turnuva gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapılması, turnuvalarda başarı kazanan öğrencilerin ödüllendirilmesi, protokol kapsamındaki yarışmaları MEB ve TESFED’in müştereken yürütmesi öngörülüyor.



6

E-TOPLUM

Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com

BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

İnternetin dertleri artıyor Tim Berners-Lee, “İnternetin daha namuslu, daha sahici, daha yararlı ve verimli” kullanılması için 9 maddelik bir ilkeler dizisi önerdi. Başlıklar halinde özetle: İnternete herkes bağlanabilmeli. İnternet hep kesintisiz olmalı. Kullanıcının özel yaşamı ve kişisel verilerine saygı gösterilmeli, korunmalı. İnternet herkes yararlanabileceği ucuzlukta olmalı.

Bu yıl, internet’in “işlemeye başlamasının” 50’inci yılı, Web’in “icadının” 30’uncu yılıydı. İki yıldönümü de “Neredeydik? Nereden nereye geldik? Nereye gidiyoruz?” sorularına cevap aramakla geçti. Cevaplar, “Bardağın yarısı dolu, yarısı boş” şeklindeydi: İyimserlikle karamsarlık bir arada… Elbette, internetsiz bir yaşam (elektriksiz bir yaşam gibi) artık asla mümkün değil. Üstelik 5G ve IPv6 ile birlikte bu yaşam, bugüne kadarki hacminden pek çok daha hızlanıp karmaşıklaşacak. Öncekilere benzemeyecek bu “yepyeni” yaşam tarzına uygun teknolojiyi ve buna uygun politikaları geliştiremeyenler, “üssel” (exponential) bir hızla geride kalacaklar. Gelişme ile gelişememe arasındaki açıklık, 20’inci yüzyıldakine kıyasla çok çok daha hızla büyüyecek. Bunun farkında olmayan, sadece süslü laflarla bu “süreci” yöneteceğini zannedenler çok. Dördüncü Sanayi Devrimi henüz başlıyor. Ve daha “neler neler” olacak. Böyle bir kritik tarihsel dönemeçte, Web’in mucidi

Online güven tesis edilmeli. İnsanlığın en halis özelliklerini destekleyen teknolojiler geliştirilmeli. İnsanlar Web üzerinde yaratıcılıklarını ve işbirliklerini geliştirebilmeli. Toplumsal uzlaşmaya ve insani değerlere saygılı güçlü toplumsal birliktelikler oluşturulmalı. Ve herkes Web’i korumak, “kurtarmak” için mücadele etmeli ki interneti 1990’lar ve 2000’lerin ilk-dönemindeki (2005’te YouTube, 2007’de Facebook küreselleşene, Twitter ve iPhone/Android/ App’ler çıkana kadar) gibi “açık” ve tekelleşmemiş haline “geri döndürmek” mümkün olsun (https:// contractfortheweb.org/). Bu saf ve iyi niyetli “Web Sözleşmesi” önerilerine evet diyenler arasında kimler kimler var: Microsoft, Google, Facebook’tan sivil toplum kuruluşlarına, Sınır Tanımaz Gazeteciler’den Almanya, Fransa ve hatta Ghana hükümetlerine kadar 160 kurum. (Ama, Amazon ve Twitter yok). Çıkarları birbirinin zıddı bu kadar alaca bulaca kurum bir arada nasıl olacak? Örneğin,

GAFA temsilcileri ile internet özgürlüğünün ilk ciddi temsilcisi Elektronik Cephe Vakfı (EFF)? Tekelleşme ve kişisel verilerin korunması için tavır alalım derken, Google ve Facebook’un “iş modelleri” ne olacak? “Web’i kurtaralım” derken, bunu esasen hükümetlerin yasal/ hukuki düzenlemeyle yapması gerekmiyor mu? GAFA’yı “bölelim, parçalara ayıralım” önerileri sadece birkaç Amerikalı politikacıdan geliyor. Şimdilik bu konuda tek somut eylem, Avrupa Birliği’nin “henüz” çalışmaya başlayacak yeni yönetiminde şekillenecek gibi? Evvelki haftalarda bu sayfada, yeni Avrupa Birliği Komisyonu’nda Dijital Avrupa ve rekabetten sorumlu AB Bakanı (commissioner) Danimarkalı Margrethe Vestager’in göreve başladığı haberi yer aldı. AB uygulamasında “görülmemiş” bir kararla, bu bakan, evvelki AB Komisyonu’ndaki görevini yeni Komisyon’da da sürdürecek. Böylece GAFA’yla “mücadele” konusunda AB’nin kararlı tutumunda bir üslup/tavır değişikliği olmayacak. Ama, Trump’ın azline ve 2020 Seçimi’ne kilitlenmiş ABD

Kongresi’nde, Facebook’un “Ben haberci/gazeteci değilim, teknoloji şirketiyim” demesine fırsat veren 23 yıllık iletişim yasasını değiştirme yönünde hareket yok. 1996’da Kongre’nin kabul ettiği yasanın (Communications Decency Act) 230 sayılı bölümdeki şu cümle: “Etkileşimli bilgisayar hizmeti sunan veya bunu kullanan kişi, enformasyon içeriği sağlayan başka bir kaynağın yayıncısı veya sözcüsü değildir.” [Bu, hukuki bir çeviri değil] Buna göre tıpkı telefon gibi, internet hizmeti veren şirketler de sadece bir dağıtım kanalı. Bu kanaldan “ne” geçtiği onları ilgilendirmez. Övgü de geçebilir, sövgü de... Zaten bu yasal tanım nedeniyle Facebook, herkesin gözünün içine baka baka, “Ben haberi yayınlarım, bunun yalan/sahte olduğuna-olmadığına okur karar versin, ben vermem” diyebiliyor. Ve Facebook, yalan/sahte haberle kaynıyor. Amerikan yasası değişirse Facebook da “iş modelini” değiştirmek zorunda kalacak. Nitekim Twitter, kendiliğinden, “paralı siyasi reklam” yayınlamamaya karar verdi bile. Google da bazı sınırlamalar getirdi.



8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 ARALIK 2019

Bulutta tüm platformlar tek noktada buluşuyor

KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca KoçSistem, farklı bulut platformlarını tek bir arayüzden yönetme imkanı sunan yeni hizmeti “Maximus Hibrit Bulut”u müşterilerinin hizmetine sundu. KoçSistem bu yeni hizmeti ile şirketlerde, çoklu

bulut kullanımı ile ortaya çıkan operasyonel zorluk, envanter takibi, kapasite kullanım oranlarının ayrı arayüzler üzerinden takip edilmesi ve farklı bulut ortamlarının maliyet yönetimi karmaşasına çözüm

buluyor. Dinamik maliyet yönetimi sağlayan, çoklu bulut platformlarına yüksek performansla eriştiren, şirketlerin farklı platformları kolayca yöneterek iş değeri yaratmasını sağlayan ve Türkiye’nin ilk ‘Hibrit Bulut Platformu’ hizmeti olma özelliğini taşıyan “Maximus Hibrit Bulut” hizmeti ile iki farklı hizmet modeli var. Bu kapsamda KoçSistem, “Hibrit Bulut Platform Hizmeti” ve “Hibrit Bulut Yönetim Hizmeti” ile şirketlere iş değeri, çeviklik ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Bulut hizmetlerinin rekabetçi avantajlara sahip platformlarla hızla büyüdüğüne işaret eden KoçSistem Genel

Müdürü Mehmet Ali Akarca; “Maximus Bulut hizmetimizin kapsamını genişletiyoruz ve yeni hizmetimiz “Maximus Hibrit Bulut” ile tüm bulut platformlarını tek bir arayüzden yönetiyor; şirketlere operasyonel kolaylık ve verimlilik sağlıyoruz. Şirketlerin ihtiyaçlarına cevap verebilen gelişmiş nitelikleri ve güçlü performansı ile “Maximus Hibrit Bulut”, birçok şirketin dijitalleşmesine olumlu katkıda bulunacak. Şirket içi (On-premise), özel (private) ve genel (public) bulut ortamlarını tek arayüzden yöneterek farklı bulut platformlarının kullanımını ve maliyet yönetimini kolaylaştıracağız” bilgisini verdi.

ECX Fabric ile dünyaya ‘dijital’ açılım fırsatı

Equinix Türkiye Ülke Müdürü Mehmethan Şişik Global ara bağlantı ve veri merkezi şirketi Equinix, Istanbul International Business Exchange (IBX) veri merkezi üzerinden ilerleme imkanı sağlayan, geliştirilmiş bağlantı opsiyonlarını tanıttı. Böylece Equinix Cloud Exchange Fabric’in (ECX Fabric) İstanbul’da hizmete girmesiyle Türkiye’de işletmeler 5 kıtada bulunan 37 ECX Fabric metro ağı üzerinden işletmelere, bulut ve ağ hizmeti sağlayıcılarına ara bağlantı kurarak, dijital dünyanın uç noktalarında daha rahat işlem yapabilecekler. ECX Fabric, Platform Equinix üzerinde yer alan dağıtık altyapı ve dijital ekosistemlere direkt, güvenli ve dinamik global bağlantı sağlıyor.

Artık İstanbul'da da erişilebilen ECX Fabric, herhangi bir işletmenin kendi dağıtık altyapısı ile herhangi bir şirketin Platform Equinix'teki dağıtık altyapısı arasında bağlantı kurmasını sağlayabilecek, isteğe bağlı, SDN özellikli bir bağlantı hizmeti olarak Türkiye’de faaliyet gösteren kurumların dijital dünyadaki açılımını güçlendirecek. ECX Fabric ayrıca müşterilerin Platform Equinix'teki Amazon Web Services, Microsoft Azure, Oracle Cloud Infrastructure ve Google Cloud dahil olmak üzere dünyanın en büyük bulut bilişim hizmet sağlayıcılarına erişimlerini kolaylaştırıyor. Equinix, dünyanın önde gelen bulut bilişim hizmetleri sağlayıcı şirketlerine

doğrudan erişimi sağladığı için ECX Fabric ile müşterilerin çoklu bulut ağ bağlantısıyla ilgili zorluklarını aşmak için ideal bir çözüm sunuyor. Equinix Türkiye Ülke Müdürü Mehmethan Şişik, “ECX Fabric'in İstanbul veri merkezinden de devreye girmesi, Türkiye’deki yerleşik işletmelere bulut bilişim hizmetlerine erişebilmenin tüm avantajlarını sunarken, işletmelerin başarılı bir şekilde dijital dönüşümü için en uygun şekilde konumlanmalarını sağlar. ECX Fabric, işletmelerin yanı sıra ağ ve bulut bilişim hizmeti sağlayıcılarının da dünyadaki dağıtık altyapı ve dijital ekosistemlerine direkt, güvenli ve dinamik bir şekilde bağlantı

kurmasını sağlıyor. Bu durum da Türkiye’deki kendi kullanıcı ekosistemlerini inşa etmelerini mümkün kılıyor” bilgisini verdi. Equinix Ara Bağlantı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Bill Long ise “Vizyonumuz, Platform Equinix'i global işletmeleri dijital uç (edge) konumlarında birbirine bağlayan ve birleştiren global bir platforma dönüştürmek. Genişletilmiş ECX Fabric global bağlantı fonksiyonumuz sayesinde müşterilerimiz, artık hizmet sağlayıcıları ve global dijital altyapılar arasında, işlerinin ihtiyaç duyduğu her yerde, dünyanın herhangi bir yerinde ve istedikleri zaman, istedikleri kişiye tek bir özel bağlantı üzerinden erişebiliyorlar” bilgisini verdi.


BULUT DÖNÜŞÜM UYUMLULUĞUNUZU BİRLİKTE KEŞFEDELİM! Dijital dönüşüm yolculuğunda mevcut sistemlerinizin ve süreçlerinizin bulut platformuna uygunluğunu alt yapı katmanı, veri tabanı katmanı ve uygulama seviyesinde analiz ederek Toplam Sahip Olma (TCO) maliyetlerinizi karşılaştırabileceğiniz çıktıları sizlerle paylaşalım. DETAYLI BİLGİ VE BAŞVURU İÇİN

info@mayasoft.com.tr 0 216 575 36 74

www.mayasoft.com.tr


BThaber

10 GÖRÜŞ TEKNO-POLİTİK

9 - 15 ARALIK 2019

BİREYSEL THE GUARDIAN’A VE NEW YORK TIMES’A GÖRE 2019’UN EN İYİ BİLİM KURGU ROMANLARI

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

“Klişe söyleme göre, bugünün bilim kurgusu yarının bilimsel gerçeğidir. Bilim kurguda 80’lerdeki bilgisayar korsanlarının (cyberpunks) kent sinisizminin, giderek yerini geleceğin distopyalarına bırakması, endişe verici. Yine de, jeopolitikayı veya iklim değişikliği aciliyetini görmemezlikten gelemeyiz. Kolektif geleceğimizi en iyi gören, çağdaşlığın sert müziğiyle akort edilmiş edebiyat türü olan bilim kurgudur” (http://bit. ly/2qTFE3b). İngiltere’nin saygın gazetesi The Guardian için yılın en iyi bilim kurgu romanlarını seçen, Londra Üniversitesi edebiyat profesörü ve 12 bilim kurgu romanının yazarı Adam Roberts, yazısına böyle başlamış. Gelecek ile ilgili neyi bilmediğimizi bile bilemediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Geleceği en önemli belirleyicilerden biri olan teknoloji, bunu kendi iç mantığı ile yapmıyor. Birey ve toplum iradesi, politika, ideoloji ve diğer birçok unsur teknolojinin geleceği nasıl şekillendireceğini etkiliyor. Bu durumda, bilimin yanında iyi edebiyatçıların hayalgücüne de

başvurmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yıl çıkan İngilizce bilim kurgu romanlarından ve teknoloji ile ilgili kitaplardan saygın kaynakların önerdikleri ortaya çıktıkça, aralarından benim seçtiklerimi burada yazacağım. Adam Roberts’ın yılın kitabı olarak önerdiği iki roman, günümüzün önde gelen iki konusu ile ilgili: İnternet ve iklim değişikliği. İklim değişikliğinin yaşandığı roman, Vicki Jarret’in “Always North” ilgimi çekmedi. “Infinite Detail” Adam Roberts’e göre yılın kitabında, Tim Maughan, yakın bir gelecekte internet tamamen yok olmadan hemen öncesini ve sonrasını yaşatıyor bize. Bir dizi karakterin yaşamındaki ve kişiliğindeki değişiklikler… Toplumsal çöküş… Askeri diktatörlerin ortaya çıkışı… Teknoloji, kent yaşamı, küreselleşme, kültür ve teknoloji konularında ortaya çıkan meseleler ile ilgili yazıları BBC ve New Scientist gibi mecralarda düzenli yayımlanan Maughan, internet ortamının insanına geniş bir çerçeveden bakabiliyor. Roman, teknolojinin dikkatimizi dağıtmadığı, etrafımızda sürekli dönen reklamların olmadığı bir dünyada, insan olmanın ne demek olduğunu bize hatırlatıyor adeta

(http://bit.ly/380HpMo). Günümüz kültürünün şekillenmesinde başrolü oynayan internetin aniden yok olduğu ortamda kültürel eserler? Roman aynı zamanda bize tüm yumurtaların aynı sepete konmasının riskleri üzerine bir uyarı. “Exhalation” New York Times editörleri 2019’un en iyi kitaplarını seçmiş (https://nyti. ms/35QHYXm). Bunların içinde bir tane bilim kurgu var: Ted Chiang’ın çok sıradışı 9 hikayesini içeren “Exhale.” Sanal gerçeklik, zaman yolculuğu, özgür irade ve determinizm, robot ve yapay zeka gibi güncel konularda düşünce ve duygularımıza dokunan özgün ve yaratıcı hikayeler. New Yorker dergisinde “Bilim kurgu distopik olmak zorunda değil” başlıklı yazısında, Joyce Carol Oates güzel yazmış (http://bit.ly/2P5YImB): “bilim kurgunun alışılmış kinayelerini, Ted Chiang tamamen alışılmamış bir şekilde ele alıyor.”

Bilim Kurgu Değil ama… New York Times’ın en iyi 10 listesine girmese de yılın dikkat çekici 100 kitabı (https://nyti. ms/2YleRZT) arasında yer alan iki kitap dünün bilim kurgusu ama bugünün gerçeği: Shoshana Zuboff’un “The Age of Surveillance Capitalism” ve Andrew Marantz’ın “Anti-Social” kitapları. Teknoloji devlerinin yarattığı mahremiyet ihlalinin aslında sorun buzdağının görünen kısmı olduğunu ve esas sorunları öğrendiğimiz Zuboff’un kitabını daha önce burada tanıtmıştım (http://bit.ly/3831T78). Marantz’ın kitabı, insanlar arasında olumlu bir iletişim ortamı kurma amacıyla başlayan sosyal ağların, Amerika’da neo-faşistlerin örgütlü kullanımıyla nefret, ırkçılık, yalan haber ve şiddet yayma mecrası haline geldiğini anlatıyor. Teknoloji, politika ve medya arasındaki sınırların giderek silinmesi, hepimizin içinde

yaşadığı enformasyon panoramasını tahrip etmiş durumda. New Yorker dergisinin çalışanı olan Andrew Marantz, yıllardır iki çok farklı dünyanın insanları ile ilişki içerisinde. Birincisi, toplumda enformasyon alışverişini alt üst eden sosyal ağları yaratan hem naif hem de aşırı hırslı ve pervasız girişimciler. İkincisi, komplocu ve ırkçı gündemlerini yalan haberlerle yayıp nefret yaratmak için sosyal ağları kullanmada ustalaşan neo-faşist troller dünyası. Kitabında bu ikinci dünyadaki insanları karakterize etmek ve neyi neden ve nasıl yaptığını anlamak için yaptığı dikkatli gözlemleri ve ayrıntılı görüşmeleri anlatıyor. Tüyler ürpertici ayrıntılar veriyor. Ayrıca, bu güçlerin ustaca kullandığı sosyal ağları ve enformasyon teknolojilerini yaratanları da karakterize etmeye ve bundan sonra ne yapılabileceğini anlamaya çalışıyor.


BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Yolculuğun yeni evreleri… İstanbul Kongre Merkezi'nde 20-21 Kasım tarihlerinde gerçekleşen Bilişim Zirvesi'19 iki gün boyunca "Data Talks" çerçevesinde, verinin gücü ile rekabette avantaj elde etmek isteyen şirketler ile bilişim sektörünü buluşturdu. Dört ayrı salonda paralel olarak gerçekleşen oturumlarda Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kanaat liderleri, kendi alanlarındaki uzmanlıklarını iki gün boyunca 19. Bilişim Zirvesi’ne katılan 2000’in üzerinde karar verici kişi ile paylaştı. 120 seçkin konuşmacı ve panelistin sahne aldığı Bilişim Zirvesi, 4 bin katılım alan 12 farklı program içeriğinde, verinin paraya dönüşmesi için gerekenler ve şirketleri rakiplerinin önüne geçirecek fırsatlar olmak üzere yeniçağın iskeletini oluşturdu.

Tüm sektörler, tüm iş süreçleri, yetkinlikler ve işbirlikleri yeniden tanımlanıyor, her zaman olduğu gibi geriden gelse de regülasyonlar da bu değişime tepkisiz kalmıyor. Bilişim Zirvesi 2019 ile verinin ‘sesini’ duyabilmek için her bir kişinin ve her bir işletmenin yapması gerekenlere, nasıl bir yol haritası belirlemesinin fayda sağlayacağına odaklanmaya çalıştık. 2020 gündemimiz kuantum malum, ama 19’un zirve detaylarını hatırımızdan çıkarmayalım ki kuantum bilişim dünyasının dışında kalmayalım. Dosyamızda zirve gündemimize bir giriş yapıyoruz, oturum bazında diğer detaylar da ilerleyen sayılarımızda karşınızda olacak.


12 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

20. Bilişim Zirvesi’nde Kuantum Yolculuğu başlayacak!

BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe Bilişim Zirvesi'19 dev marka temsilcilerinin sponsorluğunda, iş dünyası ve kamunun gösterdiği yoğun ilgiyle tamamlanırken, 2020 yılının Kasım ayında gerçekleşecek Zirve için heyecan şimdiden başladı. 20. Bilişim Zirvesi'nin teması ise "QUANTUM JOURNEY – KUANTUM YOLCULUĞU" olarak açıklandı. Zirvenin açılış konuşmasında bu açıklamayı yapan BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, birçok dev şirketin üzerinde çalışmalar yaptığı Kuantum teknolojilerinin, iş ve sosyal hayatı derinden etkileyeceğini açıkladı.

Teknoloji küllerinden yeniden doğacak Başarıyla tamamlanan ve bilişim dünyasının tüm paydaşlarından olumlu eleştiriler alan Bilişim Zirvesi 2019’un hemen ardından Bilişim Zirvesi’nin 20. yaşını kutlayacağı 2020’nin hazırlık çalışmaları başladı. 2020 yılının Kasım ayında gerçekleştirilecek etkinliğe ise geleceğin en büyük teknoloji adımı olarak değerlendirilen “Kuantum” damgasını vuracak. 20. Bilişim Zirvesi’ni “Quantum Journey” mottosu kapsamında gerçekleştireceklerini belirten BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, “Alıştığımız, benimsediğimiz ve kabullendiğimiz teknoloji düzlemiyle vedalaşma zamanı yaklaşıyor. Hayatın her

alanında dönüşmesi gereken süreçler, zorluklar, fayda ve avantajlar önden stratejik olarak hesaplanmalı ve yol haritası çıkartılmalıdır. Önümüzde uzun bir yolculuk var. Teknoloji ve bilişim kavramını baştan aşağı değiştirecek olan bu kavrama uyum sağlamak için mevcut düzenin reformist bir yaklaşımla yıkılması, yıkım öncesi tedbirlerin alınması ve yeniliğe hazır olunması için yolculuk başlıyor. Anka kuşu tutuşmaya başladı, ışığını görüyoruz. Küllerinden yeniden doğacak olan geleceğin ileri ve yeni teknolojileri için Kuantum Yolculuğu başlıyor.” diye açıkladı. “Şirketiniz için eğer bir bina yaparsanız, en azından 10 – 20 yıl yeni bina yatırımına ihtiyacınız kalmaz ya da şirketinize bir araç aldığınızda 3 -5 yıl bu aracı yenileme ihtiyacı hissetmezsiniz. Ama bir dijital dönüşüm çalışması yaptığınızda ‘Ben artık beş yıl teknoloji yatırımı yapmayacağım’ diyemezsiniz. Çünkü dijital dönüşüm belirli bir süreci kapsamaz, süreklilik ister. Bu süreç kesintiye uğradığında ise işiniz de kesintiye uğrar. Dijital dönüşüm yolunda durmak diye bir şey yok” diyen BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Günümüzde veri miktarı her geçen gün

artıyor. Buna paralel olarak veri üreten cihazların sayının yanı sıra çeşidi de artıyor. Artık sadece bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazlar üzerinden veri üretilmiyor. Evdeki ev aletlerinden sürücüsüz otomobillere, fabrikalardaki üretim makinelerinden sağlık cihazlarına kadar her cihazdan veri üretilecek ve bu verilerin anlık olarak bir merkeze iletimi, burada işlenmesi ve makinelere uzaktan anlık komutlar verilmesi gibi durumlar söz konusu olacak. Düşünsenize, sürücüsüz otomobilden bahsediyoruz, bu araçlar yakın bir zamanda yollarda yerini alacak ve hızla yaygınlaşacak gibi görünüyor. Peki, binlerce hatta milyonlarca sürücüsüz araçtan alınan veriler hangi bilgisayarlarda anlık olarak işlenecek. Bunun gibi birçok soru birçoğumuzun kafalarını kurcalıyor. İşte bu tür soruların yanıtlarını tüm paydaşlar olarak hep birlikte 20. yaşında Bilişim Zirvesi’nde arayacağız.”



14 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Her şey veriden değer üreten Türkiye için… Bilişim Zirvesi’19 açılış programına katılan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “Yaşadığımız dünyada her şey dijitalleşiyor. Dijital teknolojilerin, baş döndürücü hızla gelişimi sayesinde dönüşümün hızı her zamankinden daha fazla ve etki alanı her zamankinden daha geniş olmakta. Akıllı telefonlar 21. yüzyılın başında hayatımıza girmeye başladı. Bugün 3 milyardan fazla kişi tarafından kullanılıyor. 2021 yılında bu rakamın 4 milyarı bulacağı öngörülmekte. Kullanım alanı başlangıçta yalnızca konuşma üzerineyken, günümüzde gündelik hayatımızı tamamen değiştirdi ve artık onsuz bir hayatı düşünemez olduk. Hayatımızın her alanında artık dijitalleşme ve beraberinde gelen yenilikçi teknolojiler hakim” açıklamasını yaptı. “Finans sektöründe akıllı robotların verileri daha iyi analiz ettiği, otonom araçların daha güvenli bir sürüş ekosistemi oluşturduğu, tıbbi robotların daha başarılı operasyonlar yaptığı bir dünyada yaşamaya başladık” şeklinde konuşan Koç, “Artık dijitalleşme değil dijital dönüşümden bahsetmemiz gerekir. Dijital dönüşüm denilince aklımıza genelde teknoloji geliyor ama esasında, ‘Dijital Dönüşüm’; dijital teknolojilerin kullanımı yoluyla, ekonomik ve sosyal refahın artırılmasına yönelik, insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında gerçekleştirilen bütüncül dönüşümü ifade ediyor” dedi. Dijital dönüşüm için kurumlararası iş birliğini ivedilikle geliştirmemiz gerekiyor “İnsanlık tarihine damgasını vuran sanayi devrimleri; üretim yöntemlerini, tüketim alışkanlıklarını, iş yapış şekillerini ve sosyal hayatı yeniden şekillendirdi” ifadesini kullanan Koç, “Ancak bugüne kadar yaşanan sanayi devrimlerinin hiçbiri, içinde bulunduğumuz dijital dönüşüm çağı kadar hızlı olmadı. ‘2018 yılı dünyanın en değerli markalarına baktığımızda; en değerli 100 markanın toplam marka değerinin 4,4 trilyon dolar seviyesine ulaştığını görmekteyiz. Bu şirketlerden ilk 10 sıranın neredeyse tamamının teknoloji odaklı şirketler olduğunu görüyoruz. 2006-2018 yılları arasında, 12 yıllık süreçte teknoloji şirketlerinin değer artışı yüzde 353’e ulaştı. Sıralamada en üstte yer alan şirketlerin tümü, yenilikçi teknolojiler, yapay zekâ platformları kullanıyor. Bundan 50 yıl öncesine kadar bir şirketin ‘S&P 500’ listesinde kalma süresi 61 yıl olarak hesaplanırken bu rakam 1980’lerde 25 yıla, günümüzde ise 10’lu yıllara indi. Artık günümüzde şirketlerin yaşam döngüsü; inovasyona ve yenilikçi teknolojilere adaptasyonuna bağlı. Aksi takdirde rekabetçi olamıyor, tarih sahnesinden siliniyorsunuz”

değerlendirmesini yaptı. Dr. Ali Taha Koç, “Bugün artık gücün belirleyicisi, sahip olunan veri ve bunları işleme kabiliyetidir. Bu nedenle dijital çağda sadece veriye değil, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde veriden değer üretmeye odaklı bir yönetişim anlayışı doğrultusunda çalışmaktayız. Dünyada her yıl 41 zetabayt veri üretiliyor, yani 41 trilyon gigabayt büyüklüğünde. Türkiye'de yılda 500 egzabayt veri üretiliyor yani 500 milyar gigabayt büyüklüğünde. Peki bunların veriden değere dönüşmesi için ne yapmalıyız? Milli ve yerli bir bakış açısıyla yaklaşarak ilerlemeliyiz. Nasıl ki ülkemizin her karış toprağı canımız pahasına değerliyse aynı şekilde her bayt verimize de aynı gözle bakmalı ve özen göstermeliyiz” dedikten sonra 2829 Haziran 2019 tarihleri arasında Japonya Osaka’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nde sunulan bildiride, verinin ülkeler için giderek daha önemli bir ekonomik büyüme kaynağı olduğunu, verinin ve dijital ekonominin tüm potansiyelinden faydalanmak için politik düzeyde veri paylaşımının desteklenmesinin önemini ifade ettiğini hatırlattı. Koç, “Dijital dönüşümden beklenenlerin gerçekleşebilmesi için, kurumlararası iş birliğini ivedilikle geliştirmemiz gerekiyor” vurgusunu yaptı. ‘Ulusal Veri Sözlüğü’nün çıktıları, ‘Yapay Zekâ’ algoritmalarının can suyu olacak “Kamu kurumlarımızın, tüm uygulama, platform ve altyapı katmanlarında kullandıkları verilere ilişkin standart ve tanımlamaların yer alacağı ‘Ulusal Veri Sözlüğü’ ve kurumsal mimari çalışmalarını başlattık. Artık kamu kurumları birbirleriyle konuşurken aynı dili konuşsun, veriyi standart bir sözlükle üretsin istiyoruz. Böylece verinin sahipliği belli olacak ve aynı zamanda mükerrerlik arz eden veri de engellenecek. ‘Ulusal Veri Sözlüğü’ sayesinde terminoloji birliği de sağlanacak. Her kurum kendi veri sözlüğünü oluşturacak. Çıktılarını nerede kullanacağız? Nasıl hiçbir canlı susuz yaşayamazsa, ‘Yapay Zekâ’ da verisiz bir anlam ifade etmez. Bu bağlamda, ‘Ulusal Veri Sözlüğü’nün çıktıları, ‘Yapay Zekâ’ algoritmalarının can suyu olacak” açıklamasını yapan Koç, şu detayları aktardı: “Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, insanı merkeze alan bir yaklaşımla, ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejimizi’ bu yıl sonunda yayımlamayı hedefliyoruz. ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’nde; özellikle ‘Etik’, ‘Hukuk’ ve ‘Toplumsal Yaşama Entegrasyon’ konularına önem verildi. Bu doğrultuda oluşturduğumuz ilkeler; ‘İnsan Odaklı’, ‘Adil’, ‘Toplumsal Refahı Artırıcı’, ‘Şeffaf’, ‘Güvenilir’, ‘Hesap verebilir’, ‘Veriden Değer Üreten’ ve ‘Ulusal ve Etik Değerlere Bağlı’ olarak belirlendi. Her şey veriden değer üreten

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç Türkiye için… Oluşturmaya başladığımız yapay zekâ ekosisteminin, ülkemizin kalkınmasında lokomotif rol alacağını düşünmekteyiz.” ‘Derin öğrenme’ ile beyin tümörü tesbiti yaptık - Veri.gov.tr’yi halkımıza açtık Koç, “Her veri konuşur ve bir şeyler söyler; önemli olan bizim bunu anlayıp değere dönüştürmemizdir” ifadesini kullanıp şunları vurguladı: “‘Yapay Zekâ’yı bir çocuk gibi eğitmemiz gerekiyor. ‘Yapay Zekâ’nın öğrenmesi için en önemli ihtiyaç veri ve verinin etiketlenmiş olmasıdır. Veriniz kömür olsa bile doğru etiketlendiğinde elmasa dönüşür. Gazi Üniversitesi'yle bir çalışma gerçekleştirdik; 34 bin tane MR verisi alarak bunları işledik. Kural tabanlı değil de ‘deep learning’ (derin öğrenme) temelli teknolojiyi kullandık. Böylece derin öğrenme ile beyin tümörü tesbiti yaptık. 34 bin MR verisini etiketledik. ‘Yapay Zekâ’ uygulamamız sağlıklı MR verisi üretmeyi başardı. Bunu nasıl kullandık? Aradaki farka baktık. Arada çok büyük fark yoksa burada 'tümör vardır' veya 'yoktur' dedik. Tarımda, kamuda pek çok alanda gözle görülür, bu işin nasıl olacağını anlatan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Diğer yandan Veri.gov.tr’yi halkımıza açtık. Bizim veriyi daha çok konuşmamız gerekiyor. Ülkemizde yapay zekâ ve büyük veri konusunda makale yazan üniversiteler, makale sayısına göre değerlendirildiğinde; ilk sıralarda Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ ve İTÜ bulunuyor. Geçen hafta yayımlanan verilere göre ise, yapay zekâ ve büyük veri konusunda yazılan makale sayısında 7837 makale ile dünyada 19. konumda bulunmaktayız.” Koç konuşmasını; “Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, kaynaklarımızı verimli kullanarak, teknolojiyi sadece tüketen değil üreten bir Türkiye olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Gelin dijital geleceğimizi hep birlikte inşa edelim…” çağrısını yaparak bitirdi.



16 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

‘BTK BAB Büyük Veri Laboratuvarı’ önemli bir merkez

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan 19 yıldır bilişim sektörünün nabzını tutan Bilişim Zirvesi’nin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, veri analitiği, büyük veri, yapay zekâ, nesnelerin interneti ve güvenli iletişim ağları gibi konular hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Ülkelerin kalkınması ve gelişimi için geçerli akçenin veri olduğunu söyleyen Sayan, artık kalp atışlarımızla, aldığımız nefesle dahi veri üretir hale geldiğimizi ifade etti. Yapay zekânın gündelik hayatta meydana getirdiği değişikliklerle ilgili konuşan Sayan, “Yapay zekâ çalışmalarının hız kazanması sonucu, yapay zekânın artık bir ana bilim dalına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Yapay Zekâ çok geniş ve alt bilim dallarına bölünmüş durumda. Öncelikle ‘Yapay Zekâ’ dediğimiz üst bilim dalında ne yapmak istediğinize karar vermeniz, stratejinizi belirlerken sadece yapay zekâ üst penceresinden değil; nesnelerin interneti, bulut, büyük veri analitiği, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, robot teknolojileri gibi tüm pencerelerden ayrı ayrı bakmanız gerekecektir” dedi.

BTK’nın çalışmalarını da aktaran Dr. Ömer Fatih Sayan şu bilgileri paylaştı: “Veriyi toplamanın; hacim, yoğunluk ve veri akışını kontrol altında tutabilmenin veriyi işlemekle anlam kazandığı günümüzde, BTK bünyesinde faaliyete aldığımız ‘BTK BAB Büyük Veri Laboratuvarı’, büyük veri ve yapay zekâ alanında çalışan uzman, akademisyen ve bilim insanlarının ihtiyaç duyabilecekleri altyapı ve yazılım servisi hizmetlerinin laboratuvar koşullarını sağlayan bir proje olarak öne çıkıyor. Bu laboratuvarda; güçlü donanım altyapısı ve çok çeşitli büyük veri ortamları yer alıyor. Burası, büyük veri analitiği ve yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesi için önemli bir merkez.” Sayan, 5G ile ilgili olarak da “5G teknolojisi köklü bir değişiklik yapacak. 5G teknolojisi; başta IoT mimarileri olmak üzere veri akışını ve işlenmesini, makineler arası iletişimi kökten değiştirecek. 4G’ye kıyas edilemeyecek şekilde daha hızlı olması beklenen 5G ile ekonominin uçtan uca dijital hale gelmesinin önü tamamen açılacak. 5G ile birlikte yeni nesil mobil haberleşme teknolojileri, farklı kullanım durumları ve farklı gereksinimlere sahip iş modellerine hitap ederek, tam olarak mobil ve bağlantılı bir topluma dönüşmeyi sağlayacak. 5G teknolojileri; üretkenliğin, sürdürülebilirliğin, verimliliğin ve genel refah düzeyinin artırılmasına önemli katkılar sağlayarak, sosyo-ekonomik dönüşümleri güçlendirmede de önemli bir rol oynayacak” açıklamasını yaptı. Sayan, 5G’yi ilk kullanan ülkelerden olmak için ellerinden gelen tüm çabayı gösterdiklerini vurgulayıp iş birliklerinin ve ortak çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti

ve “2020 'de bağlantılı cihazların 26 milyar adede ulaşacağı tahmin ediliyor. Mevcut mobil iletişim teknolojilerinin bu talep artışını karşılama konusunda tıkanıklık yaşanmaması için hem fiber hem 5. nesil iletişim sistem ve teknolojilerinin kurulumu önemli” dedi. Geleceğin dünyası, ‘frekans spektrumu’ üzerine inşa edildi Çalışmalarının ana eksenini Türkiye’nin 2023 vizyonunun oluşturduğunun altını çizen Bakan Sayan, “Bunun için Türkiye’de katma değeri yüksek yenilikçi çalışmalar yürütüyoruz. Sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek, teknolojiyi mümkün olan en yüksek ölçüde yerli ve milli imkânlarla üreten ülkelerden biri olmak için elimizden gelenin daha fazlasını yapmanın, yükte hafif pahada ağır değerler üretmenin yollarını arıyoruz. ‘Yerli ve milli’ derken; bağımlılık taşımayan ve bilgiden ziyade bilince hâkim olduğumuz değerlerin farkındalığına vurgu yapmak istiyorum” dedi. Yapay zekânın geldiği nokta hakkında konuşan Sayan, “Önümüzdeki yıllarda yaşantımızın her alanında çok daha fazla yer kaplayacağı kaçınılmaz bir gerçek olan yapay zekâ, gelecek dönemlerde bir ideali, bir iddiası olan ülkelerin en önemli argümanı olacaktır. Bu ülkelerin projelerinin büyük bir kısmının az veya çok yapay zekâ ile ilintili olacağı öngörülüyor. Hâlihazırda dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri, e-Ticaret platformları ve sosyal medya şirketleri yapay zekâ yatırımlarını artırarak bu alanda söz sahibi olmayı planlıyor. Ülke olarak teknoloji ve yazılım anlamında gidecek çok yolumuz olduğunu da kabul ediyoruz” dedi.

Bireyler ve ülkeler de veriden değer elde etme çabasında Geleceğin Teknolojilerinde İnovasyon başlıklı bir sunum gerçekleştiren Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, şunları kaydetti: “Güvenli bağlantı hep Cisco’nun temeli oldu. Dijital dönüşümde de hala insan, yer, nesne süreçlerini güvenli olarak birbirine bağlıyoruz. Şirketlerin kendilerini de değiştirmesi gerekiyor. Teknoloji tek başına değil, hedefle ve strateji ile dönüşümü sağlıyor. İş süreçlerini ve iş yapış şekillerini bu dönüşüme dahil edebilmek gerek. Daha fazla veri ortaya çıkacak. Bunların analizi daha da önemli olacak. Biz de inovasyonlar yapıyoruz. Bireyler ve ülkeler veriden değer kazanma çabasında. 2022

yılında yarım milyar insan 5G kullanacak. Ciddi büyüklükte veri 5G ile ortaya çıkacak ve bunu bağlanabilirlik, teknoloji ağ mimarisinde yenilikler öne çıkıyor. Cisco dört temel alana odaklı: Uygulamaların baştan yaratılması, veri güvenliği herkes için kritik ve biz uçtan uca güvenliğe hizmet veriyoruz, üçüncüsü altyapının dönüştürülüp kullanılması daha fazla iletişim ihtiyacı var ve cihaz ve konumdan bağımsız bir iletişimi güçlendirmek şart. İnsan gücünün bu yolda kuvvetlendirilmesi de gerekli. Cisco Academy'i de bu amaçla Türkiye’ye getirdik ve bu yapıyı desteklemek için Türkiye'de inovasyon merkezi açtık. Bu merkez

Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru dünyada 11'inci merkez. İş ortaklarımız le geliştirme yaparak ihtiyaçları adreslemek istiyoruz.”


DATA CENTER çözümleri * Server Kabinet

* Soğuk hava koridoru

* Iklimlendirme (Inrow/Döşeme altı)

* UPS (Moduler UPS/Akü beslemeleri) * Ortam izleme (Sıcaklık/Nem...) * Micro DC

www.formrack.com


18 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Bilgiyle nasıl para kazanacağız ve artı değer yaratabileceğiz?

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul Bilişim Zirvesi’19 açılış programında değerli bilgiler veren Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, “Büyük verinin ekonomiyle ilgisi hakkında konuşmak istiyorum. Büyük veri pazarının 2024’te 83 milyar dolara ulaşıp gayri safi yurt içi hasıladan hızlı büyüyeceği, yazılımın ise yüzde 325 büyüyeceği öngörülüyor. Büyük veri ile ilgili ilk 3 sektör; telekom, bankacılık ve kamu sektörü olacak. Alt temalar olarak; ‘İlişkisel Veri Ambarı Yönetimi’, ‘Sorgulama, Rapor ve Analiz’ ve ‘Öngörücü Analitik’in yer alacağı söyleniyor” açıklamasını yaptıktan sonra “Türkiye pazarının 2022’te 477 milyon dolara ulaşması bekleniyor” dedi. Yurdakul, konuşmasına şöyle devam etti: “Temel soru; biz buradan nasıl para kazanacağız olmalı; ‘Nasıl bir fayda sağlayacağız?’, ‘Bilgiyle nasıl para kazanacağız ve artı değer yaratabileceğiz?’ Bunun için düşünce sistemimizi de kontrol etmemiz gerekiyor.”

Ekonomi, para kazanmak; öznelerin işidir, nesneler para kazanamaz “Bilgi, bilim mutlak mıdır, muğlak mıdır?” sorusunu gündeme taşıyan Yurdakul, ‘bilim felsefesi’, ‘fizik’ ve ‘ekonomi’ açısından değerlendirme yaptıktan sonra şunları kaydetti: “Büyük verinin, bilginin muğlak, kutsal olduğu dünyadan kimin söylediğine doğru değişen bir veriye doğru gidiyoruz. Para kazanmak için özne olmanız gerekiyor ve süreç de bunu destekliyor. Veri daha nesnel bir şey. Veriyi biz veri için tutmuyoruz. Veriden bilgi üretiyoruz. Bilgi tarafsız bir şey değildir, bilgiyi çok geniş bir şekilde kullanabilirsiniz. Bilgi nihayetinde bir algı üretir. Algı mı sizi yönetmektedir, siz mi algıları yönetiyorsunuz? Ekonomi, para kazanmak; öznelerin işidir. Nesneler para kazanamaz!” Stratejinizi bir değişim üzerine inşa ederseniz daha başarılı olursunuz “Eğer bilgiyi yönetebildiğimizi söylüyorsak bir stratejinin kurgulanması gerekiyor” diyen Yurdakul, ‘Mutlakiyetçi-Teslimiyetçi Stratejiden Mümkün Stratejiye’ başlığıyla; Prof. Henry Mintzberg’in ‘strateji’ tanımını katılımcılarla paylaştı: “Strateji; geçmişten gelen bazı özelliklerin veya gelecekte yapılması amaçlanan şeylerin bir bileşimidir. Daha çok değişen öğelerle ilgili bir kavramdır ve genellikle tartışmalar, fikir alışverişleri gibi gelişmeler sonrasında ortaya çıkar. Stratejiler hesaplanan veya beklenen sonuçlara yönelik olarak değil, değişen şartlar göz önünde

bulundurularak geliştirilir ve uygulanır.” Dr. Hakan Yurdakul, “Ne yapalım?” sorusuna şu yanıtları verdi: “Stratejinizi bir değişim üzerine inşa ederseniz daha başarılı olursunuz. Müşterisi olmayan ürün anlamsız bir şeydir. Gerçek ihtiyaç önemli bir şeydir. Gerçek ihtiyaca yönelik bir şey yapılması gerekir. Sanat toplum içindir!” Yurdakul konuşmasını, şöyle tamamladı: “Devletin büyük stratejilerine empati yapmayın! Neyi hedefliyorsanız bununla ilgilenin, Kendi uhdenizde olan şeyle ilgilenin. Mümkün olan şeylere talip olun. Mümkünün peşinde koşmak gerçek erdemdir. ‘Ölçeklenme’ çok önemli ve gereklidir. Mutlaka ölçeklenmeliyiz. Şeyleri yapmaya çalışmak yetersizlikten dolayı mümkün değil. Ya gerçekten satın almalar, satmalar, güç birlikleri ile ölçeklenmeliyiz ya da sanal olarak ölçekler çıkarmalıyız. Gerektiği zamanlarda ölçeklenmek için sermaye yatırımlarını, sermaye ortaklıklarını geliştirmeliyiz. ‘Küçük olsun benim olsun’ diye bir dünya yok! ‘Benim olsun ve bizim olsun’ diye bir dünya var! Başarıyı paylaşmak gerekiyor. Başarıyı sadece kendimize ait kılmak, başkalarıyla paylaşmamak, ölçeklenmemeyi de beraberinde getiriyor. Kamuyla da paylaşmalısınız, kamu da sizinle paylaşmalı. Ekibinizle de başarıyı paylaşmalısınız. Hangi alan olursa olsun, küsmek akıllıca değil, hangi şartta olursa olsun mutlaka yola devam etmek gerekir. Küsmek yok, yola devam!”

Verinin Aldığıyla Verdiği sürekli büyüyor

Gazeteci ve Yazar M. Serdar Kuzuloğlu Gazeteci ve Yazar M. Serdar Kuzuloğlu, Bilişim Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, verinin tarihi ve gelişim süreci

hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti: “1640'larda veri hayatımıza giriyor. Bugün onu teknoloji ile özdeşleştiriyoruz. Verinin teknoloji ve bilişime ihtiyacı yok, hep orada duruyor. Hamurabi yasaları ile tanrının yeryüzündeki gölgesi kral insanlık tarihinde ilk kez yasalara bağlanıyor. Veri böylece hikmete dönüşüyor. İnanılmaz bir veri havuzundayız ve rekabeti de sosyal medya kanalları kullanımı belirliyor. Herkes çok şey bildiğini sanıyor, ama sosyal medya geleceği değiştirtti. Bizim verimiz ile bizi istismar ettiler, Facebook çıktı, ama sonra Mark Zuckerberg'in yıllardır ettiği özürlerin haddi hesabı yok. Oysa bir Nazi olan Martin Heideger'in fikirleri aslında bugüne ışık tutuyor. Örneğin teknoloji zorlar,

yardımcı olmaz, insanın doğal çıktısı değildir. Teknoloji tehlikelerin en büyüğü, çünkü her şeyi hammadde olarak görür. ‘Sonunda insanı araç yapar’ der Heideger. Teknoloji insanı da hammadde yerine koyar, bu nedenle onu kontrol edelim ki biz mi onu kullanıyoruz o mu bizi bilelim. Ama bu mesafeyi koymak o kadar kolay değil. Yapay zeka otomasyondan farklı ve insanın kendi zekasından daha büyük bir şey yaratma çabası. Ama pratiğimiz yok ve asıl korktuğumuz şey aslında yapay zekayı kimin programlayacağı, onun kime hizmet edeceği. Google unutmuyor, yapay zeka da bildiğini koruyacak. Hamurabi’den bugüne veri var ve hep düşünmemiz gereken de veriyi kim için ve ne amaçla topladığımız.”


HER KOŞULDA

YANINIZDA TOUGHBOOK dünyasına hoş geldiniz

Anında alınması gereken kritik kararlarda, en zorlu koşullarda bile çalışanların yanında sektörün öncüsü dayanıklı teknolojilerin olması gerekiyor. TOUGHBOOK, en zor ortamlarda veriye ve uygulamaya erişme imkanlarını yeniden tanımlıyor ve mobil çalışmak için yeni fırsatlar yaratıyor.

Düşük TCO*

orijinal sağlamlık

20 yıldan

fazla deneyim

2017 yılının pazar lideri**

Her iş farklı görevler, her farklı görev de farklı ihtiyaçlar gerektirir. İhtiyaçlarınıza en uygun TOUGHBOOK’u bulmak için www.toughbook.eu *Toplam Sahip Olma Maliyeti **Panasonic TOUGHBOOK ürünleri, 2017'de yüzde 57 ile Avrupa'nın dayanıklı notebook pazarında en yüksek hasılat payına sahip oldu. (VDC Araştırması, Mart 2018) Intel, Intel logosu, Intel Core, Intel vPro, Core Inside ve vPro Inside ABD ve/veya diğer ülkelerde Intel Corporation’ın ticari markalardır.


20 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Veriyi paraya dönüştürmek için önce iş modelinizi dönüştürün

Hitachi Vantara Dijital Çözümler Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jonathan Bowl Büyük verinin mücadelesini anlatan Hitachi Vantara Dijital Çözümler Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jonathan Bowl sunumunda şu bilgileri verdi: “İnternet bağlantılı cihazlar sayesinde sürekli büyük veri üretiyoruz. Bu noktada verilerde karmaşanın azaltılmasının önemi büyük,

ayrıca operasyonel bilgileri tutmanın da faydalı olacağını düşünüyorum. Dijital dönüşüm çok kritik. Görüyoruz ki 2000 yılından beri Fortune 500’ün yarısı değişti. Kalan bazı şirketler de umutsuzca kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Asıl soru şu olmalı ‘Şirketiniz veri analitiğini

işinize güç katmakta kullanmakta ne kadar başarılı?’ Veriyi metafor olarak konumlamamalıyız, önemli olanın büyük veriden analitik sonuçlar çıkarmak olduğu kanaatindeyim. Veriyi operasyonel çeviklik için kullanmalıyız. Veriyi paraya dönüştürmek çok konuşuluyor, bence iş modelinizi değiştirip, dönüştürerek; müşteri beklentilerini paraya dönüştürmelisiniz. Bazı örnekler de vermek isterim. Yük taşıyan gemiden yola çıkarak büyük veri, IoT yapısı hakkında fikriniz olabilir. Caterpillar örneğini de paylaşmak isterim. Yakıt maliyetini optimize etmek, beklenmedik arızaları minimize etmek için çalışma yaptı. İnternete bağlı cihazlarla sürekli büyük bir veri üretiliyor. Veride karmaşayı ve siloları azaltın. Veri bilimini dönüştürün, geliştirin ve operasyonel bilgileri tutun. Bu yönleriyle veri yeni güneş, yani petrolden çok daha fazlası. Araştırmalara göre şirketler büyük veriden değer elde edebilme çabasında. Bunun yolu da DataOps, DevOps, veri bilimciler ile olur. Veri böylece sürekli değer kazanır.”

Deneyim ekonomisi ön planda Bilişim Zirvesi açılış programında “Dijital Dönüşüm ve İnsan” başlıklı bir sunum gerçekleştiren SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, şu bilgileri verdi: “Nasıl uçakları tek bir göstergeye bakarak yönetemezseniz, şirketleri de tek bir departmanın sağladığı verilerle yönetemezsiniz. Dünya genelinde üst düzey yöneticilere ‘Şirketinizin ürettiği ürün veya hizmetiniz müşterinize benzersiz bir deneyim sağlıyor mu?’ diye sorduğumuzda yüzde 80’inden ‘evet’ cevabı alıyoruz. Kullanıcıların ise yalnızca yüzde 8’i bu soruya olumlu yanıt veriyor. Bu fark maliyetler, gelirler ve satışlar gibi operasyonel veriler ile kişilerin duygu ve düşüncelerini anlamamızı sağlayan deneyim verilerinin birbirinden beslenmemesinden kaynaklanıyor. Bu da deneyimle bizim konumlandırdığımız algı arasındaki farkı ortaya çıkarıyor. Deneyim Yönetimi çözümleriyle arka ofiste ve ön ofiste olan çözümleri birleştirip bir

SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan dijital dönüşüm platformu üzerinden birbirleriyle konuşur hale getirmek bu probleme çözüm olacaktır. Müşterilerin deneyimlerini sürekli olarak takip ederek bu geribildirimi ürüne ve markasına yansıtan ve bunu çalışan deneyimlerini de takip ederek güçlendiren şirketlerin

başarılı olma şansı diğerlerine göre çok daha yüksek. Şirketlerin operasyonel verisi ve müşteri verisi yani deneyim ekonomisi ön planda. Duygu zamana göre değişiyor. Deneyim ekonomisinde öncelikli çözüm ise doğru soru ve doğru yanıttır.”



22 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Önce kendinize ayna tutun! ekosistemde paylaşım yapıyor. IoT ise çok farklı bir dünyayı sensör ve uygulamalarla getiriyor. Bu yapının işimize sağlayacağı destek için kendi IoT platformumuzu ülkelerde operatörler ve müşteriler ile bulutta sunuyoruz. Türkiye’de bu konuda işbirliği yapılması önemli. IoT ekosisteminde yetkin iş ortakları olmalı. Veri analitiği başlığında iş ve BT’nin hızlı inovasyon için uygun, kaynakları özgürleştiren bir altyapı, genişbant veri analitiği ile atılan adımlar önemli. Bu yeni dünyada bu üç başlık olmazsa olmaz.

Software AG Türkiye ve Katar Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker Software AG Türkiye ve Katar Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker “Verinin Değerini Anlamak” başlıklı, Software AG ile hayata geçirdikleri ödüllü projelerden örnekler verdiği sunumunda şunları söyledi: “Küçük istisnalar hariç herkes dijital dünya ve Endüstri 4.0 konusunda hemfikir ve bu yolda adımlar atıyor. Küreselleşebilmek için dönüşebilmek gerekiyor. Her müşterimize

önce kendisine bakmasını, kendine ayna tutması gerektiğini söylüyoruz. Buna ‘kurumsal kabiliyetler’ diyoruz. Sonra bunun teknoloji bakımından izdüşümü oluyor ve bence her sektörde ilk yatırım bağlantımız şirket yapısında dönüşümle oluyor. Herkesin birbiri ile entegre olduğu bir sistem açmanız gerekiyor. Bunun her sektörde önemi büyük ve API’ler ile herkes

Kiminle görüşüyorsam herkes dijital dönüşümün öneminden bahsediyor ve bunun herkes tarafından değer görüyor olmasını çok kıymetli buluyorum. Her sektör için ihtiyaçlar ve teknoloji farklılık gösteriyor. Software AG olarak pek çok farklı sektörde pek çok farklı müşterimiz için farklı ihtiyaçlarına göre entegrasyonlar gerçekleştirerek, çözümler üretiyoruz. Veri ile aksiyonlarının alınmasını ve adımların atılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Derin öğrenme ile yapay zekayı eğitebiliyoruz “Derin Öğrenme ve Yeni Nesil Tehditler” konusunda bilgiler veren HP Türkiye Kurumsal Çözümler Teknoloji Danışmanı Dr. Tayfun Akçay konuşmasında şunları kaydetti: “Arama motorları makine öğrenmesinin belki de ilk başarısı. Veriler ve dijital varlığımızla bu yapıyı destekliyoruz. Kullandığımız cihazlardan, sensörlerden de verilerimiz toplanıyor. Sensörler veri çeşitliliğini artırıyor. Derin öğrenme ile yapay zekayı eğitebiliyoruz. Bu süreçte makineyi eğitirken, veriye ve yüksek hesaplama gücüne ihtiyacımız var. Çekirdek sayısı performansı etkiliyor. Neromorphic donanımlar tek çip içinde işlem yapabilen, hız ve öğrenme yeteneği kazandıracak ve bence neromorpphic yapılar gelecekte öne çıkacak. Peki gerçek tehdit insan mı makine mi? Derin öğrenme teknolojilerinde kontrol insanda olmalı, yapay zekadan

HP Türkiye Kurumsal Çözümler Teknoloji Danışmanı Dr. Tayfun Akçay ziyade güç sahibi inanların bu teknolojiden faydalanması bence asıl sorun. Yapay zeka destekli saldırılar olabilir. Hedefini bulana

kadar normal bir yazlım gibi davranabilecek riskler var. Derin öğrenme temelli güvenlik içinse HP SureSense var.”



24 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

5G’de var olabilmek için 4,5G’de yaygınlaşabilmek çok önemli

Stratedy& Yönetici Ortağı ve Ülke Lideri Kağan Karamanoğlu Bilişim Zirvesi’nin stratejik iş ortağı m-TOD ile birlikte, etkinlik kapsamında “Dijital Dönüşüm: Verinin Otobanı Platformu’ gerçekleştirildi. Operatörlerin de biraraya geldiği Dijital Dönüşüm: Verinin Otobanı Platformu’nda; ‘Operatörlerdeki Dijital Değişim’ sunumunu Stratedy& Yönetici Ortağı ve Ülke Lideri Kağan Karamanoğlu gerçekleştirdi. “PwC ve Strategy& olarak 2500’den fazla dijital alanda çalışanımız ile müşterilerimizin dönüşümünü destekliyoruz” açıklamasını yapan Karamanoğlu, “Operatörler ve diğer paydaşlara ‘strateji’ sunuyoruz. Bu bir kültürel değişim. Operatörler FAVÖK marjlarını korumaya çalışıyor. Dijital dönüşüm sayesinde operasyonel verimlilik sağlandı. Operatörlerin üzerinde makro ekonomik ciddi baskılar bulunuyor. Marj baskısı altında ve gelişen müşteri ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda, operatörler dijital dönüşüme başvuruyor ve pazar konumlandırma stratejilerini, dijital dönüşüm kapsamında yeniden hizalıyorlar. Veri; yeni petrol. Asıl soru; nasıl çıkarıp gelir elde edeceğimiz. Dijital strateji ve dönüşümlerin tasarlanması ve uygulanması için eşsiz deneyimlere ve olanaklara sahibiz” dedi. 5G ile birlikte operatörler yepyeni sektörlerde yeni çözümler sağlıyorlar ‘Paydaş Bakış Açıları ile Dijital Değişim Paneli’nin yöneticiliğini üstlenen m-TOD Genel Sekreteri Erhun Baş, “Bu oturumda, dijitalleşmenin içini doldurmaya çalışacağız” ifadesini kullandı. Panele; Ericsson Dijital Servisler Başkanı Asım Uzun, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi Yönetim Kurulu Başkanı Veli Murat Çelik, Huawei Proje ve Servislerden Sorumlu Direktör Yardımcısı Habib Güvenç, MOBİSAD Genel Sekreteri Murat Ertin, Nokia Solutions Networks

Türkiye CSO’su Özgür Erzincan ve ULAK Haberleşme İş Geliştirme Direktörü Hülya Akyol katıldı. Erzincan, veriyi kullanarak karar verme mekanizmalarının etkinleştirilmesi gerektiğini vurgularken sayısallaşmanın 1960’lı yıllarda başladığını kaydetti ve “İnsanlar, robotlar işlerini yapmaya başlayınca daha katma değerli işler yapacaklar. 23 ülke için envanter yaratmaya çalışıyoruz. Oyun sektörü ciddi bir ekonomik kazanım yaratabilir” dedi. Güvenç, “Neden dijitalleşiyoruz?” sorusunu; “Ürünü, deneyimi, son kullanıcının daha iyi tecrübe etmesini istiyoruz” şeklinde yanıtladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “İş ortaklarımızla yaptığımız entegrasyonlarımız mevcut. Hizmet verdiğimiz operatörlere raporlamadan sonra tahmin ve ön hazırlık anlamında girdi sağlıyoruz. Her defasında süreç geliştirerek ilerlemeye çalışıyoruz.” Uzun, “4G; internetle operatörleri birleştirdi. 5G yepyeni bir kapı açıyor. Bugün 5G ile birlikte operatörler yepyeni sektörlerde yeni çözümler sağlıyorlar. Burada trilyon dolarlardan bahsediliyor. 5G ile birlikte telekom operatörleri, servis sağlayıcılardan çözüm sağlayıcıları katmanına geçiyor. ‘Becerilerin İnterneti’ şeklinde yepyeni bir kavram doğdu. ‘İnsan 4.0’ kavramı ortaya çıkıyor. Bu da; bu teknolojilerin kullanılabilmesi için kişilerin eğitilmesi demek. İnsanın da değişmesi gerekiyor. 4G ile 5G arasında şöyle bir fark var: 5G ile çözüm sağlayıcısı kavramı hayatımıza giriyor” açıklamasını yaptı.

Ortak akıllar birleşmeli; küçük küçük firmalar yaratılmalı Akyol, yerli ve milli teknolojilerin en iyi temsilcilerinden birinin ULAK olduğunu söyleyerek şunları aktardı: “Operatörlerimiz de ULAK ile hizmet vermeye başladılar. BTK ve Külliye gibi önemli merkezlerde ULAK ile hizmet veriliyor. ULAK, bir gecede hayata geçebilen çözümler üretiyor. Bu özellik, dijitalleşme sürecinde bize büyük avantajlar getirecektir. 5G ile ilgili çalışmamıza 2018 yılı ortasında başladık. 5G’de var olabilmek için 4,5G’de yaygınlaşabilmek çok önemli. ULAK olarak operatörlerimiz ile iş birliği içinde yakın zamanda daha somut adımlar atacağız. Savunma sanayinde de aktif rol oynuyoruz.” Ertin, MOBİSAD olarak mobil iletişimin paydaşlarını temsil ettiklerinin altını çizerek “Dijitalleşmenin bizim açımızdan, yönetilebilir ve müşteriye sağlanabiliyor olması gerek” değerlendirmesini yaptı. “Bugün 81 milyon abone var, 60 milyonu cep telefonundan internete giriyor” ifadesini kullanan Ertin, “Mobilite hayatımızın her yerinde. Cep telefonu ise hayatımızın kumandanı. Bu ürünün tüketicilere çok daha kolay erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor” dedi. Baş, dijitalleşmenin olası olumsuz etkilerini de kafamızın bir yerinde tutarak belli bir sorumlulukta hareket etmemiz gerekliliğini kaydetti. Çelik, HTK’nın bir STK olduğunu hatırlatarak amaçlarının Türkiye’nin elektronik haberleşme sektöründe en iyi şekilde değer yaratmak, ekosistem oluşturmak istediklerine vurgu yaparak şunları aktardı: “Dünya yavaş yavaş


BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

bireylere doğru dijitalleşmeye gitti. Para dijitalleşti! Firmalar dijitalleşiyor. Ülkeler de dijitalleşmek zorunda. Daha hızlı olmanın yolu dijitalleşmeden geçiyor. Firmalarımız dijitalleşirken; uzmanlık, dış akıl ve ekosistem gerekiyor. Bir ‘akıl’ oluşturacaksınız, topluma yayılıyor olmalı. Ortak akıllar birleşmeli; küçük küçük firmalar yaratılmalı. Devletler, politikalar üretmeli.” Güvenç, insan kaynağının öneminin altını çizerek “İnsan kaynağı yeterince yetkin değilse büyük sıkıntı yaşıyoruz. Analitik düşünen insan kaynağında büyük sıkıntı ve açık mevcut. İnsan kaynağı için eğitim gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Küresel rekabet gücü için kadınların teknolojide sayıca eşitliği şart Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, ‘Dijital Dönüşüm ve Kadın’ başlığında bir sunum gerçekleştirdi. Öney, “Mobil cihazların getirdiği kolaylıkla iyi tüketiciler olduk ama üretim tarafına gelince aynı konumda değiliz. Bir şey atladık mı? İnsana yatırımı atladık” diyerek şu detayları paylaştı: “İnsana yatırımda yavaş kaldık. İhmal ettik. Teknolojinin hızına uyum sağlayamadık. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde teknoloji sektöründeki kadın çalışan oranı sadece yüzde 9,91, Ar-Ge ve inovasyonda çalışan kadın oranı ise sadece yüzde 2. STEM’de okuyan kadın oranı 1980’lerde yüzde 37 iken, teknoloji reklamlarında bilgisayarın erkek oyuncağı gibi gösterilmesinin de etkisiyle bu oran günümüzde yüzde 18’e düştü. Kadınlar için rol model eksikliğimiz var. ‘Yapay Zeka’nın nüfusun özelliklerini yansıtmasını sağlayacak çalışmalar yapılmalı. Cinsiyet odaklı değil, insan odaklı bakabilmeliyiz. Daha iyi bir gelecek için iş dünyasında kadınlara her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Dünyada süregelen Endüstri 4.0 eğilimi; temelde teknolojiyi tüm işlerin merkezine konumlandırıyor. Teknolojinin sunduğu

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

DOSYA 25

dönüşüm; istihdamda cinsiyet eşitliğinin sağlanması fırsatını da beraberinde getiriyor.” Teknoloji’de Kadın Derneği olarak 31 Ocak 2019’da kurulduklarını söyleyen Öney, “Teknoloji erkek işi değildir. Toplumsal refah, sürdürülebilir kalkınma ve küresel rekabet gücü için kadınların teknolojide sayıca eşitliği şart” şeklinde konuştu. KOBİ yaratıcılığı ulusal meselemiz ve desteklememiz gerekiyor ‘Operatörler Bakış Açısı ile Dijital Dönüşüm Paneli’ni, Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin yönetti. Panele; Turkcell Bilgi Teknolojileri Direktörü Mehmet Erkul, Türk Telekom Ürün ve Servis Geliştirme Direktörü Mustafa Kubilay Demiral ve Vodafone Şebeke Planlama ve Optimizasyon Direktörü Ayşenur Şenyer katıldı. Demiral, Türk Telekom’un iş ortaklarıyla, sürdürülebilir ilişkiler kurmak ve liderlik etmek gibi misyonları olduğunu belirterek “Dijital dönüşümün en yaygın şekilde yapılması fonksiyonlarımızdan bir tanesi. Regülasyon yükümlülüklerimiz bulunuyor. Hem yatırım hem gelir hem de inovatif ürünleri çıkarmak aynı zamanda meşakkatli. KOBİ’ler her ülkenin ekonomisinde dinomo görevine sahip. KOBİ’lerin genel anlamda sürdürülebilirlik problemleri bulunuyor. Biz de bu noktada profesyonel çözüm sunmaya çalışıyoruz. KOBİ segmentini hep beraber büyütmeliyiz” dedi. Şenyer, “Dijital dönüşümde ekosistem; Vodafone’da olmazsa olmaz. Platform servis sağlayıcısına dönüşüyoruz” ifadesini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti: “5G’de pek çok uygulama mevcut. Bu değişimlerle birlikte operatörler de teknoloji şirketlerine dönüşmeye başladı. Birleştirme, bütünleştirme ve çeşitli servislerle var olma halindeyiz. Operatörlerde yatırım ihtiyacı

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney oluyor; bizim de değişmemiz gerekiyor. Daha sade bir altyapıya ihtiyaç var. Inovasyon doğurmalıyız. Bu nedenle de dijital dönüşüm çok önemli. Hayatımızda ULAK var. 250 canlı istasyonumuz bulunuyor. En fazla canlı yerli baz istasyonuna sahip operatörüz. Operatör olarak üretimin içinde olmak çok değerli. 5G için HTK’nın hayatımızda olması yerlilik açısından büyük önem taşıyor.” Erkul da şu bilgileri verdi: “Bir deneyim sağlayıcı operatör olmaya doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye’nin en büyük veri merkezini kurduk. Kurumsal müşterilerimizle yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Turkcell kendini; teknoloji şirketi, dijital operatör olarak tanımlıyor. KOBİ’ler yaratıcılığın geldiği en önemli birim ve yaratıcılık açısından daha da önemli olacak. KOBİ’lerin hem dijital altyapı ihtiyaçlarını hem de finansman sağlamak konusunda önemli katkılarımız bulunuyor. KOBİ yaratıcılığı ulusal meselemiz ve desteklememiz gerekiyor.” Alkin, “Brüksel ve Avrupa Birliği komiserleri regülasyonda sınıfta kaldı. Sistemin yürümesi için regülasyon yapmadılar. Operatörler hayati bir misyon yürütüyorlar” değerlendirmesini yaparak şunları kaydetti: “Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı yüzde 3,4’lük bir paya sahip. Savunma ile daha yükselecek. TİM çatısı altında inovasyon ve girişimciliğe yönelik pek çok program yürütüyoruz. Yüklü bir mentorluk programımız bulunuyor. KOBİ’lerin teknolojik dönüşümü ve ihracatta oynayacakları rol, büyük önem taşıyor.”




28 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Doğru veri, doğru yapay zeka! Robotik ve Yapay Zekâ Platformu Paneli, Beylerbeyi-1 Salonunda yapıldı. Panelde genel olarak yapay zekâ ve verilerin işlenmesi ile robotların geleceği konuşuldu. Olağanüstü Yapay Zekâ Deloitte Almanya ve Deloitte aiStudio Lideri David Thogmartin, Olağanüstü Yapay Zekâ adlı bir sunum yaptı. David Thogmartin, “Yapay zekâ 40 yıl içinde gelişti. Veri işlemeyi akademik araştırmalarda da kullanacağız. Google, Microsoft gibi firmalar veriyi nasıl işleyeceğimizi biliyor. Veriyi; bilgi öğrenmek için de kullanabilirsiniz. aiStudio; yaratıcılık, işbirliği, odaklanma, yetenek süreçlerinden oluşuyor. Meydan okuma ve çözüm önerisi de sunuyor. Veri kaybolur, bozulur ya da silinirse ne olacak? Bu özelliği ile rakiplerine meydan okumakta ve çözüm önerisi sunmakta. Kendi içinde bir yedekleme sistemine sahip. Senkronizasyon özelliği var. Eş zamanlı olarak öğreniyor. Teknoloji ile de bütünleşik bir sisteme sahibiz. Bankacılık sistemlerimizde de yapay zekâyı kullanıyoruz. Yanlış veri; yanlış yapay zekâ, ucuz veri; ucuz yapay zekâyı doğurur. Microsoft’un Chatbot’u; yapay zekâ konusunda çok başarılı. Yapay zekânın olası olaylara karşı senaryo sistemine sahip” dedi.

Deloitte Almanya ve Deloitte aiStudio Lideri David Thogmartin Değişen Dünya ve Yapay Zekâ ile Karşımıza Çıkan Fırsatlar Turkcell Yapay Zekâ ve Analitik Çözümler Direktörü İnanç Çakıroğlu, Değişen Dünya ve Yapay Zekâ ile Karşımıza Çıkan Fırsatlar adlı bir konuşma gerçekleştirdi. İnanç Çakıroğlu, “İlk yapay zekâ kavramının eski çağlarda karşımıza çıktığını görüyoruz. M.Ö 2700 yıl önce Yunan mitolojisinde bir tanrı var: Hephaestus. Kendisi bir robot yapıyor. Robotun adı da Talus diye geçiyor. Bu robotun amacı sabahtan akşama kadar Girit adasına gelenleri kovalayıp kaçırmak. Sonunda bir kadın topuğundaki cıvatayı sökerek onu durdurmayı başarıyor. Tam 2700 yıl önce bu yazılmış. Yapay olarak kodlanmış bir robot. Öyle bir noktaya geldik ki yapay zekâ birçok konuda gelişti. İnsanlar dünyadaki en zeki varlık değil dememi

Turkcell Yapay Zekâ ve Analitik Çözümler Direktörü İnanç Çakıroğlu bekliyorsunuz; ama diyemiyorum. Yapay zekâ 4 yaşındaki bir çocuk zekâsına sahip. Daha fazla geliştirilmesi lazım. Yapay zekânın çok önemli bir özelliği var. İnsana öğretilenden daha iyi bir şekilde çabuk öğreniyor ve bunu unutmadan yapıyor. Yapay zekânın eğitilmesi önemli. Veri ile öğrettiğiniz vakit yapay zekâ bambaşka bir hâl alıyor. Yapay zekâyı işleyecek teknolojiler gelişti ve bunları çabuk bir şekilde öğretebiliyoruz. İşlemci gücü arttıkça veriyi işleme gücü de arttı ve bu işlem süresi kısa bir süreye düştü. Herkese açık olan yapay zekâ kodları üzerinde çalışıp işleyip daha da iyi bir hale getirmemiz gerekir” şeklinde konuştu.

olarak tasarladığımız Dashboard’larımız var. Hem operasyonel olarak hem de gerçek zamanlı olarak müdahale etme şansımız var. İzleme kabiliyeti kazandığımız işlerimiz de bulunmakta. Sektörün duayeni dediğimiz kişiler çalışıyor firmamızda. Verinin bize bir şeyler anlatmasını çok kıymetli buluyoruz. Bu dijitalleşme yolunda yaptığımız işlerden biri Sabiha Gökçen Havalimanında kimliğinizle kontuar bölgesinden geçip uçuş bölgenize gidip kimliğinizi gösterdikten sonra uçağa binebilmeniz. Yine dijitalleşme adına kontuar bölgesinde insanlarla temas etmeyeyim diyorsanız yeni nesil kontuarlarımızda checkin’inizi yapıp bagajınızı verip bagajınızın; bagaj bantlarına yerleştirilmesi anlamına gelen ekspres bagaj dediğimiz bir uygulamayı başlattık. Seyahat Asistanı diye bir uygulama da müşterilerimize yardımcı oluyor” dedi. Yeni Dünyanın Yeni Görüntü Teknolojileri Ayvos Kurucu Ortağı Eray Hangül, Yeni Dünyanın Yeni Görüntü Teknolojileri adlı bir konuşma gerçekleştirdi. Eray Hangül, şu bilgileri verdi: “Computer Vision dediğimiz konu doğadan besleniyor. İnsan beyninin simüle edilmesi. Burada bazı temel bilimler var: Matematik, Fizik, İstatistik, Nörobiyoloji gibi. Bu tarz bilim dallarından besleniyor. Şu an günümüzde mesela derin öğrenme, popülerleşen bir konu. Bunların birçoğu temel bilimlerden besleniyor. Neler yapıyoruz? Mesela yüz bulabiliyoruz, nesne tarayabiliyoruz, bir sahnedeki değişimi algılayabiliyoruz. Örneğin bir film sahnesi var.

Dijital Havayolu ve Yapay Zekâ Pegasus Hava Yolları İş Zekâsı Müdürü Uğur Coşkun, Dijital Havayolu ve Yapay Zekâ adlı bir sunum yaptı. Uğur Coşkun: “Pegasus olarak uçmanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bizim misafirimiz olan kişiler önce ne istiyor? Konforlu ve hızlı bir şekilde uçmak istiyor. Müşterilerimiz uçağın güzel ve hızlı bir şekilde kalkmasını istiyor. 3000 civarında haftalık uçuşumuz var. 110 tane uçuş noktamız var. Dijital havayolu deyince ne anlıyoruz? A’dan Z’ye bütüncül bir dijitalleşmeden bahsediyoruz. Uygulamadan; bileti satın aldıktan sonra kimlikle seyahat edebilmemiz ve en nihayetinde yolculuğumuz içerisinde her şeyin dijitalleşmesi. Veri çok önemli. Verinin şirket kültüründe çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz. 500’ün üzerinde raporlamamız var. Üst Yönetimin kullandığı Dashboard’lar var. Gerçek zamanlı

Ayvos Kurucu Ortağı Eray Hangül

Pegasus Hava Yolları İş Zekâsı Müdürü Uğur Coşkun

Eksik kalan kısmının sıfırdan üretilmesi gibi işleri yapabiliyoruz. Hareket algılayabiliyoruz. Diğer sunumlarda da belirtildiği gibi bu işin mihenk noktası veri. Eğer elinizde kaliteli bir veriniz yoksa bunu başarmanız mümkün değil. Genel mantık şu: Herhangi bir sensörden aldığınız veriyi temizlemeniz gerekiyor, tüm makinelerde kullanılan işlemler için bu geçerli. Oyun oynarken şu şekilde oyna gibi yapay zekâ; öneriler sunabiliyor. Oynadıkça kazandığı başarılardan beslenerek daha iyi

º



30 DOSYA

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

nasıl oynayabileceği hakkında öneriler dâhi sunabilmekte. Bunların etiketlenmesi zor bir iş. Derin öğrenme de ‘Bundan ne yapacağız?’ sorusunu barındırıyor. Veriyi ne kadar çok etiketlerseniz başarı o kadar artmış oluyor.” Kuantum Makine Öğrenmesi Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Şaban Dalaman, Kuantum Makine Öğrenmesi adlı bir sunum yaptı. Şaban Dalaman, “Yapay zekâ, makine öğrenmesi değildir. Makine öğrenmesi sadece yapay zekânın içindeki bir parçadır. Yapay zekâ için daha fazla alanda çok fazla değişik çalışmalar yapılıyor. İnsan davranışlarının bilgisayarlar tarafından yapılabilmesi hedefleniyor. Makine öğrenmesi bilgisayar bilimlerinin alt dalıdır. Verilen kuralların uygulanması anlamına gelir. Derin öğrenme; makine öğrenmesinin bir alt grubu. Makine öğrenmesinde veri ile çıktı arasındaki ilişkiyi bilmiyoruz. Bunları bir algoritmik yöntemle öğrenmeye çalışıyoruz. Makine öğrenmesinin 3 alt dalı var. Bunlar: Gözetimli Öğrenme, Gözetimsiz Öğrenme ve Pekiştirmeli Öğrenme diye geçiyor. Son dönemde Pekiştirmeli Öğrenme revaçta. Onun dışında finansta ve diğer konularda da çok rahatça kullanılabilir. Böyle bir işiniz varsa düşünebilirsiniz. Verinin işlenmesi komplike süreçlerden geçiyor.

Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Şaban Dalaman Benzer işi Kuantum Bilgisayarlarda da yapıyoruz. Kuantum Bilgisayarların bilgi seviyesi oldukça yüksektir. Bulut üzerinden Kuantum Bilgisayarlara rahatlıkla erişebileceğiz. Kuantum Bilgisayarların hardware olarak geliştirilme aşaması hâlen devam etmekte” dedi. Robotlar ve Eğitim Şişli Terakki Fen Lisesi Bilim Projeleri Koordinatörü Ziya Bahtiyar, Robotlar ve Eğitim adlı bir konuşma gerçekleştirdi. Ziya Bahtiyar, “Robotlar çocukluğumuzdan beri hayatımızın parçası olmaya devam ediyor. Küçüklüğümüzden beri içinde olduğumuz bir konu. Hatta bazılarımız eğitimde de kullanmakta. Bunlardan biraz bahsettik. Eğitimde robotlar nerede, ne tarafa gidiyor? Bunları biraz irdelemeye çalışacağım. Günümüzde bizim çocukluğumuzdan farklı bir

BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

Topal, “Biz, suni deri üretiminde yüzde 50 pazar sahibiyiz. Suni deri üretiminde, üretim sırasında başta hatayı fark etmezseniz ilerleyen zamanda fire vermiş olur bu da zarar olarak karşınıza çıkmış olur. 2500 adet ürünümüz var. Teknolojiyle üretimde oluşabilecek hataları engellemeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Şişli Terakki Fen Lisesi Bilim Projeleri Koordinatörü Ziya Bahtiyar dünya var. Çok hızlı bir gelişim var. Eskiden 100 yılda 50 yılda olacak olan gelişmeler şimdi yıllar içinde olmakta. Günümüzde bu işler çok farklı noktalara gidiyor. Şu an Endüstri 4.0 diye bir kavramdan bahsediyoruz. Bunlar daha çok Almanların çıkarmış olduğu kavram. Japonlar daha çok Toplum 5.0 diye farklı bir perspektif çiziyor. Yapay zekâ da giderek hayatımıza giriyor. İlerleyen yıllarda kendisinden çokça bahsederek hayatımızın içinde olmuş olacak” şeklinde konuştu. Yapay Zekâ: Küresel Anlaşmalar ve Yarışmalar Internet Society Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, Yapay Zekâ: Küresel Anlaşmalar ve Yarışmalar adlı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, “Ülkelerarasında iş birlikleri inanılmaz güçlü şekilde ilerliyor. Bunun dışında kalmış olmamız beni hem çok üzüyor hem de endişelendiriyor. Sizlere bununla ilgili olarak birkaç örnek vereceğim: Kanada ve İngiltere. Dikkat ederseniz Responsible ai diyor. Bir diğer örnek de şu: ABD ile İsveç arasında kurulmuştu. Ülkelerarasında bir araştırma ve ürün geliştirme süreci. Avrupa Birliğinde kurulan bu örnek de çok dikkat çekici. Yapay zekâyı test edecek adeta bir laboratuvar gibi bir araştırma yapılması süreci için çalışılıyor. Bunların varlığını bilmemiz lazım ve bunlardan soyutlanmamız gerekir. Hindistan, Kanada, Çin, Singapur, Birleşik Arap Emirliği, yapay zekâ için iş birliği halinde” dedi.

Barış Açarı, “Robotları, iş süreçlerimizde nasıl kullandığımızı sizlere anlatmak istiyorum. Mevcut insan kaynağını arttırmayı düşünürken robotlardan iş süreçlerden nasıl yararlanabileceğimizi düşündük. Bu bizim iş modeline bakış açımızı oldukça değiştirdi. Tabii buna geçmek oldukça zor oldu. İş süreçlerimiz uygun değil ve yöneticilerimizin robotlara bakış açısını değiştirmeye çalıştık. Tüm bunları yaptıktan sonra da işlerimizde robotlardan faydalanmaya başladık” dedi. Elif Küzeci ise “Hukuk, yapay zekâ ilişkisine baktığınız zaman aslında temel bazı sorunların ortaya çıktığını tespit edebiliriz. Sorumluluk rejimi aklıma ilk gelenlerden. Fikri mülkiyet hakları nasıl ele alınacak? Karşımıza çıkan soruların içindeki birkaç örnekten birini oluşturmakta. Bunun yanında yapay zekânın hukuk alanında kullanımına ilişkin oldukça güncel ve anlamlı sorularla da karşılaşmaktayız. Hâkime destek olmak amacıyla bir yapay zekâ kullanılabilir mi? Hukuken hem esas hem de şekil yönü ile ele alacak olursak yapay zekâ ile ilgili tartışılacak pek çok konu bulunmakta” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Internet Society Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu

Farklı Boyutlarıyla Yapay Zekâ Paneli Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu’nun Panel Yöneticisi olduğu Farklı Boyutlarıyla Yapay Zekâ Panelinde, Sigortam. net Genel Müdür Yardımcısı Barış Açarı, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Elif Küzeci ve Flokser Dijital Dönüşüm Müdürü Hakan Cem Sigortam.net Genel Müdür Yardımcısı Barış Açarı, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Topal, konuşmacı olarak Öğretim Görevlisi Elif Küzeci, Flokser Dijital Dönüşüm Müdürü Hakan Cem Topal, Internet Society Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu yer aldı. Hakan Cem


İM İLİŞ IK L IN B YIL IŞMAN I S DAN ARKA M 19 20

more than security

HİZMETLERİMİZ

KVKK

ISO 27001 ISO 27019 ISO 27701 YYS / AEO PCI / DSS PENETRASYON (SIZMA) TESTİ

Sektörde 10 yılımızı aştık.

info@tetrabilisim.com www.tetrabilisim.com

Ankara Şubemiz açıldı.

Bilgi Güvenliği Operasyon Merkezi www.gerasky.com

/tetrabilisim +90 216 740 00 20


32 DOSYA

BThaber

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

9 - 15 ARALIK 2019

Veriyi artık nesneler üretecek! Nesnelerin İnternetinde Veri Platformu Paneli, Emirgan-2 Salonunda gerçekleştirildi. Panele katılımın yoğun olduğu gözlendi. Panelde genel olarak gelecekte gerçekleşme ihtimali olan teknolojiler hakkında bilgiler verildi. Yeni Süper Güçler: Nesnelerin İnterneti ve Büyük Data İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Bilgi İşlem ve Otomasyon Direktörü İsmihan Baysal Anderson; Yeni Süper Güçler: Nesnelerin İnterneti ve Büyük Data adlı bir sunum gerçekleştirdi. İsmihan Baysal Anderson, şu bilgileri verdi: “Aslında ana şemsiye dijital dönüşüm. Dijital dönüşüm ne demek? Teknolojiyi kullanmak, bir değer yaratmak veya problemlere yeni yaratıcı çözümler bulabilmek. Şimdi değer yaratmak derken değeri nasıl yaratacaksınız? Değer nedir? Marka değeri olabilir, ürün olabilir. Maliyetler ve tasarruflar olabilir, para değeri olabilir. Müşteri memnuniyeti olabilir bütün bunların hepsi değerdir. Peki, bunları oluştururken neyi kullanıyoruz? Datayı ne kadar iyi kullanır, harcarsanız o kadar başarılı olabilirsiniz. Geçmişe baktığınızda belki data vardı; ama datayı üretmek de zordu. Datayı nasıl üretiyordunuz? İşte bazı sistemlerimiz üretiyordu. İnsanlar manuel elle giriş yapıyordu. Biz de Sabiha Gökçen’de görüntüyü nasıl işleyeceğiz? Bunu araştırıyoruz.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Bilgi İşlem ve Otomasyon Direktörü İsmihan Baysal Anderson Biz havaalanında çalışıyoruz; ama beni gelecekte en çok heyecanlandıran konuların başında sağlık ve tarım yer alıyor. Bu konular bizleri ve çocuklarımızı ilgilendirecek konular olarak öne çıkıyor. Sabiha Gökçen olarak biz neler yapıyoruz? Sizlere bu konuda bahsetmek istiyorum. Bu yıl 36 milyon yolcu ağırlamayı hedefliyoruz. Takdir ederseniz ki 36 milyon yolcuya hizmet vermek zor bir iştir. Bu 36 milyon yolcu bizden ne bekliyor ne gibi hizmetlere ihtiyacı var? Biz de bunun için altyapı oluşturmaya başladık. Bununla ilgili olarak data havuzu oluşturmaya başladık. Bu data havuzuna tüm bilgileri aktarmaya

başladık. Havaalanındaki diğer birimlerle bilgi paylaşmayı düşünüyoruz. Böylelikle daha verimli bir hizmeti; yolculara sunmuş olacağız. Kamera ve sensör bilgileri bizler için çok önemli. Bizim için havaalanının maksimum alanını verimli bir şekilde kullanmak çok önemli. Hangi bölgemiz daha çok yolcu çekiyor? Gibi çalışmalar yapıyoruz. Az olan yolcu bölümlerini arttırmak için neler yapabileceğimiz ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Datayı kullanarak gelecekle ilgili planlamalar yapıyoruz. Havaalanındaki kaynakların daha verimli kullanılması için optimizasyon çalışmaları yapıyoruz. IoT ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Daha havaalanımıza gelmeden bir uygulama; hangi bölgede, hangi kapıda yoğunluk var gösterecek. Check-in sırasında bekleme süresi nedir, uçağa biniş süresi ne kadar sürecek? Gibi bunları daha havaalanımıza gelmeden uygulama ile birlikte görmüş olacaksınız. Diyelim uçağa geç kalıyorsunuz, buna benzer işlemlerinizi hızlı bir şekilde yapmamız mümkün hâle gelecek. Sabiha Gökçen’den daha önce uçtuysanız görmüşsünüzdür. Eskiden pasaport kontrol işlemleri 40 dakika sürerken şimdi 10 dakika sürmekte. Bu işlemleri hızlı bir şekilde tamamlayıp diğer işlemlere geçebiliyorsunuz. Bunları özellikle biraz daha geliştirmek istiyoruz. Bu konuda Pegasus ve Türk Hava Yolları ile çalışmaktayız. Yakın zamanda Pegasus; T.C Kimlik ile Boarding’e başladı.” IoT İçin Bulut Netaş, IoT Bulut Uygulamaları Tasarım Müdürü İbrahim Doğru, IoT İçin Bulut adlı bir konuşma yaptı. İbrahim Doğru, “Akıllı şeyler teknolojisi geliştiriyoruz. Belediyelerle birlikte çalışıyoruz. Çöp konteynırlarının takibi sistemini geliştirdik. Gencin biri bana sordu: ‘Çöp konteynırlarının içine kül dökülürse sistem bozulmaz mı dedi?’. Bu soru benim çok hoşuma gitti. Bu teknolojiyi IoT’nin neresinde değerlendirmemiz gerekiyor? Bunu düşünmemiz gerek. IoT teknolojisinin yanabileceğini düşünebiliriz; ama hangi cihaza yerleştirirsek yerleştirelim başına bir iş gelmesi mümkün. IoT ihtiyacının tüketici olarak tam karşılanamadığını düşünüyoruz. Arka tarafta bunun bir karmaşası var. IoT karmaşık bir süreçten geçiyor. Yazılım, donanımın birbirleriyle uyumlu olup anlaşması gerekiyor; ancak bu şekilde müşteriyi memnun edebilirsiniz. Ağ yapıları çok karmaşık: Kablolu, Kablosuz ağ var. Bunları cihaz için analiz etmemiz gerekiyor. İşin içine uzmanlık alanını kattığımızda durum daha da zorlaşıyor. Biz bu konuda bu süreçleri basitleştirip tüketicilerin kullanımına sunmamız gerekiyor. Hem üretici hem de tüketicinin ihtiyacını

Netaş, IoT Bulut Uygulamaları Tasarım Müdürü İbrahim Doğru gidermek durumundayız. IoT’nin güvenliğini sağlamalıyız. IoT ile ilgili düşünmemiz gereken çokça senaryo var. IoT ile ilgili ihtiyaçlar karşılanmalı ve sürdürülebilir olmalı. Cihazların birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışması gerekiyor. Biz de IoT: Ortak komite, bağımsız doğrulama, uyumluluk standartları, uyumlu ürünler, taahhütler gibi süreçlerden geçiyor. Yüzde yüz uyumlu ürünler bulmak, yapmak oldukça zor. Uyumlu çözümler geliştirmeliyiz. Sağlayıcılar; her katmanda entegrasyon ve veri konuşur çözümüne sahip olur. Bunun içinde gün sonunda başarılı olmamız lazım” şeklinde konuştu. Sensörsel Değişim i-Vier Genel Müdürü Kubilay Kahyaoğlu, Sensörsel Değişim adlı bir sunum gerçekleştirdi. Kubilay Kahyaoğlu, “Günlük hayatta yıkıcı etkiye sahip 2 konu var: Deprem ve Endüstri 4.0. Deprem için kentsel dönüşüm, Endüstri 4.0 için Sensörsel Dönüşüm şart. Dünyada endüstriyel dönüşüme örnek olarak Endonezya’yı verebiliriz. Litarum nehri temizlendikten sonra tarıma elverişli alanlar çoğaldı. Hayvancılıkta örnek olarak Tanzanya’yı verebiliriz. Tanzanya; gergedanları takip ediyor. Gergedanları GPS ile korumaya geçtiler. Hayvancılıkta yine örnek olarak Avustralya’yı örnek verebiliriz. Avustralya; hayvanların su ihtiyacını giderecek, hava değişimi sonucu hayvanların suya ihtiyacı olup olmadığını anlayacak bir sistem geliştirdi. Havacılıktan örnek olarak Schipol Havalimanını örnek

i-Vier Genel Müdürü Kubilay Kahyaoğlu

º



34 DOSYA

Bilişim Zirvesi 2019'un Ardından…

BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

verebiliriz. Hollanda’da yolculara kolaylık sağlayıp nereye saat kaçta, nasıl gidecekleri ile ilgili bilgiler veriyor. Taşımacılık için AlmanyaHamburg limanı bir örnek. Limanda kullanılan tüm ekipmanlar online olarak takip ediliyor. Şehirde akıllı devriyecilik imkânı sunuyor. Taşımacılığa bir örnek olarak ABD’deki Navistar. Bu cihaz sayesinde şoförler ve gittikleri yolları ayrı ayrı izliyorlar. Perakendeye örnek olarak ABD’deki Kroger Süpermarket, üretim olarak Fransa Airbus’u verebiliriz. Geleceğin fabrikası diyorlar. Fabrikada üretim hızları arttı. Sağlıkta İskoçya Caithnesi, General Hospital. Bozulan hastane yataklarını tamire gittiler. Sağlıkta yine bir diğer örnek İngiltere. Organ ve kan taşıma hizmetleriyle sağlık hizmetlerini hızlı ve doğru bir şekilde vermeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu. Nesnelerin İnternetinde Ağ Etkisi Turkcell IoT Çözümleri Yönetim Müdürü Burak Koyun, Nesnelerin İnternetinde Ağ Etkisi adlı bir konuşma gerçekleştirdi. Burak Koyun, “Sürekli veri üretiyoruz ve bunları uygulamalarımızda kullanıyoruz. Fizy ile kimin nereye gittiği, hangi şarkıları dinlediği ile ilgili verilere ulaştık. IoT’de bunu kullanarak farklı şeyler yapabiliriz. Bizim platformumuzda hazır IoT modülleri var. Buna ek olarak analitik katmanlarda bulunmakta. Bütün veriler Türkiye’de. Yatırımcıların IoT girişimlerine ilgisi arttı” dedi.

Turkcell IoT Çözümleri Yönetim Müdürü Burak Koyun IoT ve Yapay Zekâ Çağında Veri Avantajı Hitachi Vantara Gelişen Ülkeler Dijital Çözümler ve IoT Direktörü Oylum Tağmaç, IoT ve Yapay Zekâ Çağında Veri Avantajı adlı bir

TOFAŞ Ar-Ge Yöneticisi Ali Şengür - Okan Üniversitesi Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Nejat Tuncay sunum yaptı. Oylum Tağmaç, şunları kaydetti: “Elektronik araçlar için çalışma yapılıyor. Optimise Prime şu sebeple ortaya çıktı. Gerek şebeke gerekse elektrikli araç kısmıyla ortak anlaşarak elektrikli aracı yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Ne kadar sıklıkla araba şarj ediliyor? Bunları araştıracağız. Sık şarj etme durumlarını azaltacağız. Karışık Şarj İstasyonu denemesi yapacağız. Optimise Prime; kompleks bir veri işleme sistemi.” Tasarım ve IoT – IoT Teknolojilerinin Farklı Cihazlar ile Entegrasyonu ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı ve Araştırma Görevlisi Nagihan Tuna, Tasarım ve IoT – IoT Teknolojilerinin Farklı Cihazlar ile Entegrasyonu adlı bir konuşma gerçekleştirdi. Nagihan Tuna, “Nesneler birbirleriyle nasıl iletişime geçiyor? Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. 90’lardan sonra insanlar birden fazla makine kullanmaya başladı” dedi. Tuna; nesnelerin interneti ile ilgili geçmiş zamanlarda neler yapıldığı, dataların tasarımcılar tarafından nasıl kullanıp ürün üretileceği ile ilgili bilgiler vererek konuşmasını sonlandırdı.

ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı ve Araştırma Görevlisi Nagihan Tuna Hitachi Vantara Gelişen Ülkeler Dijital Çözümler ve IoT Direktörü Oylum Tağmaç

Otomotivlerde IoT ile Yeni Dönem Okan Üniversitesi Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Uygulama ve

Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Nejat Tuncay ile TOFAŞ Ar-Ge Yöneticisi Ali Şengür bir söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Nejat Tuncay, “2011 yılında Türkiye’nin ilk sürücüsüz otomobilini dolaştırdık. Önündeki engelleri anlayıp yola bakan bir otomobil tasarladık. Yüzde yüz yerli bir otomobili henüz daha yola çıkaracak kıvama gelemedik. Bunun için çalışmalar yapacağız. Dizel birkaç sene içinde ortadan kalkacak. Türkiye’de bu süre uzun sürecek. Endüstri 4.0’a enformasyon devriminin küçük bir parçası olarak bakıyoruz. Sensör ve buluttaki gelişmeler devam ediyor. Veriyi koruma, güvene alma gelecek yıllarda daha çok önemli olacak. Gelecek yıllar; dönüşümlü araç kullanma, internetten eve otonom sürücü çağırma dönemi olabilir” dedi. TOFAŞ Ar-Ge Yöneticisi Ali Şengür, “TOFAŞ’ta Ar-Ge ve Elektrikli Araç Geliştirme Bölümünde çalışıyorum. IoT ile ilgili bilgiler vereceğim. Otomobiller yıllar içinde teknolojik olarak değiştiler ve geliştiler. 12V sistemine 2010 yılı ve sonrasıyla beraber geçtiler. Arabalar artık yürüyen bilgisayar sistemi hâline geldi. Şehirleşme, kalabalıklaşma, evlerin çoğalmasının sonucu olarak arabalar da çoğaldı. Arabalar çoğalınca araçlar da şekil değiştirmeye başladı. Otonom sürüşten size bahsetmek istiyorum. Araç sürmekten farklı bir tecrübe olacak otonom araçlar. Otonom araç; hızlı karar verebilmeli ve her durumda çalışmalı, yedeği olmalı ve verileri sürekli olarak paylaşmalı. 5G ile birlikte internet gecikme süreleri düştü. Otonom araçlar artık ihtiyaç haline geldi. Yakın zamanda hibrit araçlar göreceksiniz daha sonra da elektrikli araçların yaygınlaştığını. Otonom araçlar; ileri sürüş tekniklerine sahip. Sensörleri işleyecek, cihazın güvenliğini tehlikeye sokacak senaryolara karşı güvenlik önlemleri oluşturmak durumundayız. Akıllı şehirler, akıllı otomobilleri yaygınlaştıracak” şeklinde konuştu.



BThaber

36 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 ARALIK 2019

Tehditleri bilmek için ölç, tedbir al, optimize et! Siber Saldırı Simülasyonu teknolojilerinin öncüsü olan ve ‘sürekli güvenlik doğrulaması’ ile BT güvenliğine yeni bir boyut getiren Picus, “Ölç, tedbir al, optimize et!” prensibine dayalı çalışıyor. Endeavor Global girişimcisi de olan Picus, güvenlikte tarafsız bir yönetim mekanizması sunuyor. Handan Aybars Türkiye’de ilk satışlarını birkaç kamu kuruluşu sonrası bazı bankalara yapan Picus, kurumsal güvenlikte açıkları tespit ederek, atılması gereken adımları gösteriyor. Bu yönüyle Picus, hem güvenlik şirketlerine hem de onların ve Picus’un müşterilerine kurumsal güvenlikte SWOT analizi ve üstüne reçete sunumunu, dinamik ve hızlı bir yapıyı, proaktiviteyi sunuyor. Şirketlerin dijitalleşme süreçlerinde siber güvenlik risklerini proaktif olarak yönetebilmelerini sağlamak amacıyla 2013’te kurulan Picus, Gartner tarafından hazırlanan ‘Güvenlik ve Risk Yönetimi 2019’ raporuna girmekle kalmadı. Her yıl inovatif teknoloji ve çözümler sağlayan şirketleri ‘Cool Vendor’ olarak tanımlayan Gartner, 2019’da da Picus’u bu unvana değer buldu. Picus da ‘Cool Vendor’ seçilen ilk Türk şirketi oldu. Son olarak Early Bird’den 5 milyon dolar yeni yatırım alan Picus’un kurucularının temennisi ortak: “Bu topraklardan çıkan en iyi güvenlik firması neden biz olmayalım?’ Picus kurucularından ve CEO'su Hamdi Alper Memiş, Picus kurucularından ve CTO'su Volkan Ertürk, Picus kurucularından Süleyman Özarslan ve Picus kurucularından Aycan İrican sorularımızı yanıtladı: Sürekli güvenlik doğrulaması ne demek? Hamdi Alper Memiş: Güvenlik her sektör ve her ölçekte şirket için kritik. Siber güvenlik bizzat yönetim kurulunun gündemi. Ama bütçeden alınan para ile yapılan güvenlik yatırımında atlanan ufak bir konu, birkaç ay içinde bir güvenlik sorununa yol açabiliyor. Bunlar çok gördüğümüz senaryolar. Bu

nedenle güvenlik yatırımının faydasını görmek adına sürekli güvenlik doğrulama yapısı, güvenlik yöneticilerinin kendini koruyup, işin düzgün olup olmadığını kontrol eden bir hamle. Bir güvelik pusulanız olmazsa rotanızı bilemezsiniz ve karanlıkta el yordamıyla ilerlemek de katlanan riskler demek. Güvenlik çalışanlarını günlük rutinlerinden çıkartıp, sürekli güvenlik doğrulaması mekanizmasıyla proaktif olmalarını sağlıyoruz. Kurumsal bazda sürekli iyileştirme önemli ve biz de sistemimizle haklanabilecek durumlarını öğrenmelerini ve bu açıklarını kapatmaları için onları yönlendirmeyi önemsiyoruz. Güvenlik şirketleri ile nasıl bir proaktivite kıyası yaparsınız? Volkan Ertürk: Güvenlik duvarı ve antivirüs alıp güvende olduğunu düşünenler var. Ama bunların doğru işlediğinin bir garantörü olması lazım. İş hayatında denetim, operasyondan ayrıdır. Denetim bağımsız ve görevler ayrılığı ilkesi bağlamında direkt genel müdür yardımcısına bağlıdır. Biri güvenliği sağlıyorsa birinin de onu denetlemesi lazım ve güvenlik denetimi de bağımsız olmalı. Küresel güvenlik şirketleri her zaman çözümlerini sürekli daha güvenli kılmaya çalışırken, bu teknoloji laboratuvar ortamında evet çok iyi çalışıyor, ama bunu çalıştıran insanın bilgi seviyesini değerlendirdiniz mi? Çünkü teknoloji, kullanabildiğiniz derecede verimli olur. Oysa ürünleri alıp kurduğunuz zaman her şey daha yeni başlıyor. Ekibiniz bu yeni ürünleri nasıl kullanıp değerlendirmesi gerektiğini bilmiyorsa, nasıl fayda elde edersiniz ki? Mesela yanlış konfigürasyonlar güvenlik çözümlerinin devredışı kalmasına neden olabiliyor ve bu da yapılandırma, yani insan hatası demek. Teknoloji insanın istediğini yapar ve insan da bazen

Picus kurucularından Süleyman Özarslan, Picus kurucularından ve CEO Hamdi Alper Memiş, Picus kurucularından ve CTO Volkan Ertürk bazı şeyleri gözden kaçırabilir. Güvenlikte en zayıf halka insan ve iç müşteri, yani güvenlik ekibinizin farkındalığı burada önemli. Benim zayıf yönüm nedir diyecek bir üst bakışa ihtiyaç var. Zafiyet yönetimi burada nasıl bir yere sahip? Süleyman Özarslan: Birçok sektör bağlayıcı regülasyonlar ve düzenleyici kurumların direktifleri paralelinde hareket ediyor. ‘Sistemimiz çalışıyor’ demek ise detaylı bakmayarak risk almak demek. Bu nedenle uygulama ve yama yüklemekten çok daha fazlasından, bir zihin değişiminden bahsediyoruz. Kurumsal departman olarak bir sürü işiniz var ve gerekli özeni her gün gösteremeyebilirsiniz, ama haklayıcının tek işi bu. Şirketler network’te, bulutta, sanallaştırmada sistemlerinde hijyen sağlamaya çalışıyorlar. Bu yönüyle zafiyet yönetimi aslında 20 yıldır hayatımızda. Yeni açıklar hep açılacak. Biz ise evet, bu pürüzlerin hepsini çözmek için çalışalım, zamanında kapatamayacağımızı bilelim, ama tüm yapımızın önünde engeller oluşturabiliriz. Güvenlik teknolojileri de bunu yapıyor, engelleyebildiğini engelliyor, bunu yapamadığını da tespit ediyor. Biz bu yapbozun bu eksik parçasını tamamlıyoruz. Yani sürekli güvenlik doğrulama mekanizması... Aycan İrican: Evet, içerde kaç

ürün ve hangi amaçlar için var bizim için önemli değil. Biz de bir haklayıcı gibi düşünelim istedik. Yani içeri bir atak yapalım, içine bir bileşen koyalım, atağı yapan Picus’un yazılımı. İçerde saldırının hedefi olan kısım da Picus yazılımı olsun ve kendi kendimizi haklamaya çalışalım. Kendini haklayan yazılımımız ile hacker haklama yapmadan siz onun simülasyonunu yapıyor, haklanırsanız ne olacağını görüyorsunuz. Bu simülasyon tekniğimiz otomatik işliyor. Türkiye’de bunu yapan ilk şirketiz ve küresel bazda da 4 şirket var. Bu yapıyı yaratarak Gartner'da ‘attack simulation’ isimli bir dikey oluştu. Sürekli güvenlik doğrulama mekanizmasını hayata geçirdik. 2013 yılında ODTÜ’nün hızlandırma programını kazandık, 1 ay ABD’de kaldık, yatırımcılarla da görüştük. Hatta görüştüğümüz bir şirket kısa zaman sonra bizim gibi bir şirket kurdu, ABD’de büyük yatırımlar aldı ve 3 ay önce de satıldı. Başka hangi ülkelerde varsınız? Aycan İrican: İngiltere’de bir, İtalya’da iki çalışanımız var. Her ülkede şirketleşmedik. Türkiye ve ABD’de tüzel kimliklerimiz var. Hollanda’da da bir şirket kuruyoruz. Böylece Schengen ülkelerinin hepsinde bordrolu eleman çalıştırabilecek, Avrupa’nın tamamına seslenebileceğiz. İtalya ve İspanya bizim için iyi pazarlar.


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi METAL sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP


BThaber

38 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 ARALIK 2019

İşbirliği, faydalarını göstermekte gecikmedi

GTech Genel Müdürü Mine Taşkaya Farklı sektördeki tecrübelerini küresel BT yeniliklerine entegre ederek yeni çözümler sunan teknoloji danışmanlık şirketi GTech, ulusal ve uluslararası

birçok isimle yaptığı işbirliklerine son olarak Sabancı Holding ve Tekfen Holding ile yaptığı işbirliğini dahil etti. Finansal Konsolidasyon ve Yönetim Raporlama Etkinliği kapsamında 26 Kasım’da Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleşen organizasyonda finans ve yönetim projeleriyle ilgili başarı hikayeleri de katılımcılarla paylaşıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GTech Genel Müdürü Mine Taşkaya, “Finansal Konsolidasyon ve Yönetim Dashboard Projelerimizle ilgili deneyimleri ele alacağımız etkinlikte Türkiye’nin en önemli kurumları ile ortak olmak

gurur verici. Hangi sektörde olursa olsun, şirketin en büyük değerlerinden biri verileri. Biz bu veriyi ne kadar kullanabiliyorsak, aslında o kadar stratejik olarak, iş planlarımıza, sonuçlarımıza, rekabet avantajlarımıza, kârlılıklarımıza yansıtabiliyoruz. Kısa, orta ve uzun vade planlamalarımızda en önemli parametremiz yine veri. Tüm veriyi analiz etmek mümkün değil, ancak işimize değer katacak kısımları anlık olarak işlemek ve değerli kısımlarını karar verme sistemlerimize sonuç olarak entegre etmek mümkün olacak. Bu noktada büyük veriyi yapay zeka ve

makine öğrenmesini kullanarak, şirketlerin ihtiyaç duyduğu içgörü ve tahminleri oluşturacak şekilde hayata geçiren şirketler, daha rekabetçi ve kârlı olacak. Müşterilerimizin sorunlarına hızlı cevap verebilmenin yanı sıra katma değeri yüksek çözümler sunuyoruz. Kurumlar verinin tarihçesine göre, hangi aşamada olursa olsun burada bahsedilen çözümlerin sağlanabilmesi için bazı unsurların yerine getirilebilmesi lazım. Bunlar; teknolojik altyapı, yetkin teknik ekip ve işbirlikleri. Bu üçlü olmadığı zaman, hedeflere ulaşmak da mümkün değil” dedi.

Dijitalleşme bir tercih değil, bir gereklilik Küresel dijital dönüşüm şirketlerinden IFS, Türkiye’deki 20’inci yılında tecrübe paylaşım platformunun ilk etkinliğini de 27 Kasım’da Swissotel’de gerçekleştirdi. Sürdürülebilirlik, küresel rekabet, dijital dönüşümde insan faktörü, kullanıcı deneyiminde yeni nesil teknolojiler ve en son teknolojik trendlerin konuşulduğu “Global Rekabet İçin Dijital Dönüşüm Stratejileri” başlıklı zirve, beş oturumdan oluştu. İlk oturum IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk moderatörlüğünde, Sürdürülebilirlik ve Uçtan Uca

Dijitalleşme başlığı ile gerçekleşti. OPET Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye kökenli nanoteknoloji şirketlerinden Quantag’in CEO’su Ufuk Öztürk, “Dijital dönüşüm süreçlerinde özellikle Z kuşağının istek ve beklentilerine uygun ürün ve servisler üretmemiz gerekiyor” dedi. Koç Sistem CEO’su Mehmet Ali Akarca ise “Ülkemizde teknik kabiliyeti yüksek gençlerimiz var. Beyin göçü bunu anlamamızı sağlıyor. Uluslararası şirketler bu gençleri istihdam ediyor ve çeşitli fırsatlar sunuyor” vurgusunu yaptı. Nurus CEO’su Güran Gökyay dijital dönüşümde insan

faktörünün önemine değinerek, “Endüstri 4.0’a değil, İnsan 5.0’a inanıyorum” derken, akademisyen Halefşan Sümen ise şirketlerin verilere tok, informasyona aç

olduğunu belirttiği konuşmasında “Zaman her sektör için farklı ilerliyor. Sektördeki en inovatif bir iki şirket bu hızın belirleyicisi” yorumunu yaptı.

Cisco Meraki, portföyünü genişletiyor Cisco Meraki, ABD’de Cisco İş Ortakları Zirvesi’nde Cisco ağ ve güvenlik inovasyonlarını çözümlerine entegre ederek portföyünü genişlettiğini duyurdu. Bulut üzerinde yönetilen ağ oluşturma ve güvenlik olanakları, müşterinin güvenli yeni nesil ağ teknolojisine yönelik süreçlerini sadeleştirecek. Çözümler ayrıca, Cisco Meraki'nin dijital bir işletmenin, performanstan ya

da güvenlikten taviz vermeden en basit şekilde yönetilmesi misyonunun, müşteriler tarafından daha iyi anlaşılmasına da olanak sağlıyor. Etkinlikte tanıtılan çözümlerden MS390; Meraki'nin sadeliğini Cisco anahtarlama yetkinliği ile buluşturan yeni nesil bir erişim anahtarı. Bu aynı zamanda Cisco Catalyst amaca odaklı ağ oluşturma donanımı ile Cisco Meraki yazılım inovasyonu

kullanılarak oluşturulan ilk Cisco Meraki ağ çözümü. Uyarlanabilir politika kapsamında tanıtılan Cisco Meraki Adaptive Policy, kuruluşların doğru ilkeleri kolaylıkla uygulamak için kullanıcıları, uygulamaları ve aygıtları gruplandırmasına olanak sağlıyor. Cisco Meraki Güvenlik İnovasyonları: Cisco Meraki, yeni güvenlik özelliklerinin yanı sıra, Cisco'nun güvenlik portföyüyle

daha kapsamlı entegrasyonunu da pazara sunuyor. Buna bir MDM çözümüne ihtiyaç duyulmaksızın aygıt kimlik doğrulamasına olanak sağlayan Meraki Trusted Access'in pazara sunulması da dahil. Diğer inovasyonlar arasında DNS saldırılarına karşı koruma için daha derinlemesine Umbrella entegrasyonu ve İyileştirilmiş Güvenlik Aygıtı Güvenlik Duvarı kuralları var.



BThaber

40 BİLİŞİM DÜNYASI

9 - 15 ARALIK 2019

Satışlara görüntülü görüşme dopingi Görüntülü etkileşim platformu 11Sight, küresel bazda dikey sektör uzmanlığını daha da genişletmeyi hedefliyor.

Handan Aybars

11Sight Görüntülü Etkileşim Platformu, iOS, Android veya web platformları üzerinden ekstra bir uygulama yüklemeye gerek kalmadan herhangi bir kişiyle anında görüntülü bağlantılı kurulmasını sağlıyor. 11Sight Türkiye Ülke Müdürü Ercan Gümüş, böylece farklı sektörlerden firmaların satışlarına hız verdiklerini belirtirken, 11Sight ile firmaların müşterileriyle etkileşime web siteleri ve cep telefonu üzerinden başladığına işaret etti. “Site üzerinden müşterileriyle kurdukları görüntülü iletişim sayesinde sitelerine her ziyareti bir gayrimenkul projesi ziyareti, bir otomobil tanıtımı veya bir sağlık hizmeti hakkında bilgilendirmeye dönüştürüyorlar. Bu da firmaların müşterilerini satış ofislerine, otomotiv bayilerine ya da sağlık kuruluşlarına getirme imkanı sağlıyor” detayını paylaşan Ercan Gümüş, önemli bir bilgiyi de vurguladı: “Müşterilerin dönüş oranı geleneksel yollarda yüzde 1.5 -2 iken, 11Sight ile bu oran yüzde 3’ün üzerine çıkıyor. Yani 11Sight, dönüş oranını 2 kat artırıyor. Görüntülü görüşmede müşterilerin güven duygusu arttığı için görüşmelerin satışa dönüşme oranı da sesli görüşmeye göre 3 kata kadar daha fazla gerçekleşiyor.” Bu faydanın yanında 11Sight maliyet avantajı da sağlıyor. Ercan Gümüş, bu bilgiyi otomotiv sektörü ile örnekledi. Buna göre, bugün bayi satışlarında form doldurmanın maliyeti kişi başı 600–700 TL‘yi bulabiliyor. Bununla birlikte uygulama indirmenin maliyeti de müşteri başına firmaya 70–80 TL arasında bir maliyet yaratabiliyor. “11Sight ile bu maliyetlerin tamamı ortadan kalkıyor. 11Sight‘ı kullanmak için uygulama indirmeniz ya da arkadaşlık isteği yapmanıza gerek yok” diyen Ercan Gümüş’e göre, Türkiye‘de bayi bilgileriyle ölçümlediğimiz metriklere göre

11Sight‘ın satışlara yansıması diğer satış kanallarına göre çok yüksek. “11Sight platformunu kullanarak daha fazla sayıda müşteriyi bayilerine getirebiliyoruz ki, bu geri dönüşüm epey yüksek. Bayilere aylık maliyeti ise sadece 99 dolar” bilgisini veren Gümüş, sorularımızı yanıtladı: 11Sight, Türkiye dahil hangi ülkelerde ve hangi sektörlerde etkin? Müşteri portföyünüzde Türkiye ve dünyada yer alan firmalardan örnek verir misiniz? 11Sight öncelikle otomotiv, gayrimenkul ve sağlık sektörlerinde etkin. Ancak finans ve eğitim gibi sektörlerde de faaliyet gösteriyoruz. Finans sektöründe müşteri edinme süreçlerinin dijitalleşmesi, sağlık sektöründe telepsikoterapi, eğitim sektöründe online/ uzaktan eğitim uygulamalarında 11Sight kullanılıyor. ABD merkez ofisimizin yanı sıra İngiltere, Dubai, Hindistan ve Türkiye‘de temsilciliklerimiz var. Dünya genelinde binin üzerinde müşterimiz mevcut. Son aylarda 11Sight aracılığıyla gerçekleşen görüntülü görüşme sayısı ise şgnyd 100 artış göstererek 100 bini aşmış bulunuyor. Bugüne kadar aldığınız yatırım tutarı nedir ve kimlerden yatırım aldınız? İlk yatırımcılarımız İstanbul Startup Angels ve Keiretsu Forum Türkiye idi. İstanbul Startup Angels’dan 540 bin TL, Keiretsu Forum Türkiye’den 620 bin TL yatırım almıştık. Ardından Amerika’da seri bir girişimci olarak bilinen Meng Hsiung Kian önderliğinde 1.1 milyon dolar daha yatırım aldık. Giriş yapmayı ve büyümeyi hedeflediğiniz pazarlar ve bu pazarlardaki stratejiniz hakkında bilgi verir misiniz? San Francisco merkezli bir girişimiz. ABD en büyük

pazarımız. Yüzlerce firma 11Sight platformunu kullanıyor. Bununla birlikte Hindistan, İngiltere, Dubai ve Türkiye pazarlarında da büyüyoruz. Otomotiv, gayrimenkul-emlak ve sağlık sektörleri öncelikli hedefimiz. Pazara giriş stratejimiz ilk olarak büyük oyuncularla başarı hikayeleri yaratmak, daha sonra bu başarı hikayelerini anlatarak yeni müşterilere ulaşmak. Görüntülü iletişim hangi sektörlerde hangi alanlarda fayda sağlıyor? Görüntülü iletişim sesle iletişime kıyasla üç kat daha fazla ikna etme imkânı yaratıyor. Nitekim, yalnızca bir yıl içinde görüntülü iletişim dünyada yüzde 100 artış kaydetti. Ayrıca, 11Sight ile yaptığınız tüm görüşmeleri kayıt altına alma imkanına da sahipsiniz. Satış başarısını ölçümleyen metrikler, 11Sight ile yapılan yüz yüze görüşmelerinin diğer kanallara kıyasla çok yüksek oranda müşteri geri dönüşü sağladığını ve bunun satışlara yansıdığını gösteriyor. Yarattığınız bu mimari hangi özellikleri ile platform ve uygulama bağımsız? Görüntülü görüşme hizmetini kendiniz geliştirmek isterseniz Twilio, Sightcall gibi bir platform üzerine kendi yazılımınızı yazmanız ve onu sürekli güncel tutmanız gerekir ki, bu da örneğin bir otomotiv firması, bir gayrimenkul kuruluşu ya da sağlık kurumu için çok makul bir çözüm olmaz. 11Sight Görüntülü Etkileşim Platformu bu hizmeti yazılım olarak kullanılan bir platform olan SaaS ile sunuyor. 11Sight ile görüntülü görüşme hizmetine dakikalar içerisinde başlayabiliyorsunuz. Hizmet verdiğimiz sektörel firmalar ise satışlarını ve müşteri geri dönüşlerini ciddi ölçüde

11Sight Türkiye Ülke Müdürü Ercan Gümüş artırdıklarını belirtiyor. 11Sight’ı şu anda dünyada en çok kullanılan Chrome, Safari, Edge gibi tarayıcılarda, iOS, Android işletim sistemine sahip tüm akıllı cihazlarda çalıştırabiliyorsunuz. Uygulama yükleme ihtiyacınız olmadığı için, 11Sight butonunu herhangi bir siteye veya uygulamaya ekleyerek anında çözümümüzü kullanmaya başlayabiliyorsunuz. 2020 yılı ve orta vadeli yol haritanız hakkında bilgi verir misiniz? 2017 yılında emekliyorduk, 2018 yılında yürüyorduk, 2019 yılı ise 11Sight için ayağa kalkma yılı oldu. 2019 yılında İngiltere ve Dubai operasyonlarına başladık. Amerika’da CDK Global, Dealer Socket gibi global otomotiv teknoloji üreticileriyle entegrasyonlar gerçekleştirdik. Müşteri sayımızı ve kullanımımızı önemli ölçüde arttırdık. 2020 yılında Seri A turunu kapatmayı ve buradan aldığımız yatırımla hızlanmayı hedefliyoruz. İlk hedefimiz otomotiv, emlak ve sağlık sektöründe dijital dönüşüm lideri olarak pazardaki yerimizi sağlamlaştırmak. Sonrasında finans, çağrı merkezi, eğitim, psikoloji gibi farklı sektörlerde müşteri sayımızı arttırmak, sonrasında yeni pazarlara açılıp global düzeyde görüntülü görüşme denince akla gelen öncü firmalardan biri olmak istiyoruz.


MERNIS ihalesi yine KoçSistem'in

12 Ocak'ta Türkiye'nin nüfusunu öğreneceğiz 30 Kasım'da yet­ kililerin bu kez son de­ dikleri evle­ rimize kapa­ tılarak yapı­ lan nüfus sayımı ve seçmen tes­ piti tamam­

Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) projesi için yeniden ihale açıldı ve ihale yine KoçSistem'de kaldı.

landı. Şimdi DİE'de kuru­ lan teknolojik altyapı kullanılarak 28 milyon formun 12

• Bilindiği gibi davetiye yöntemiyle açılan ve yaklaşık tutarı 9 milyon doları bulan donanım ihalesi geçtiğimiz günlerde iptal edilmişti. 7 şirkete çağrı yapılan ve

yalnızca iki şirketin teklif verdiğinin öğrenildiği ihalenin değerlendirmesi açık eksiltme yöntemiyle yapıldı. İhalede Meteksan ve KoçSistem yarıştı. 1 trilyon 596 milyar lirayla en düşük teklifi KoçSistem verdi. Şartname gereği donanımların bu yılın sonuna kadar Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne teslim edilmesi gerekiyor. • MERNİS için ikinci jet ihale

gelişmesi sektörde hayli hareket yarattı. İlk değerlendirmede HP ve Escort'un ihaleden elenmesi sonucu Escort, ihaleye itiraz etti. Bu arada MERNİS 'te ihale komisyonu başkanının da istifa ettiği söylentileri dolaştı. Son yapılan ihaleye de Escort davet edilmedi. Bunu mahkeme için bir suç unsuru olarak kabul ettiğini söyleyen Escort'un şimdi ne yapacağı merakla bekleniyor.

List2000'in yeni sahibi Selim Oktar:

Küçük şirket büyük şirketi yuttu Türkiye'de Internet

(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

Gümrük fareleri sektöre dadandı Yükte hafif pahada ağır olan BT ürünle­ rini oldukça çekici bulan "gümrük fareleri", sektör şirketlerine dadandı. Özellikle bilgi­ sayar parçaları ithal eden şirketlerin ürünle­ ri, gümrük işlemleri sırasında çalmıyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 12'de)

tik BDE projesinin çıkış noktası:

Görsünler, dokunsunlar... Bilgisayar destekli eğitimin temelleri ilk

sektörüne çok büyük ser­

taya atıldı.

maye ile giren şirketlerin

kampanyasıyla bir heyecan dalgası yaratı­

'Okullara 1 milyon

bilgisayar'

başında gelen List 2000

lan sektörde o günlere tanıklık eden Vural

Türkiye, geçtiğimiz gün­

Yılmaz, BDE projesinin çıkış noktasını

lerde bir yönetim değişik­

'görsünler, dokunsunlar' olarak açıklıyor.

liği geçirip Strateji/Mori

(Ayrıntılı haber sayfa 14'te)

şirketine satılmıştı. Şirke­ tin yeni sahibi Strate­

E T

lim Oktar ile List 2000 ve

dışmdaki satışlarını Ürün Grubu ve

yapmak istedikleri hak­

Çözüm Grubu olmak üzere iki ayrı çatı

kında konuştuk. Oktar,

altında topladı.

12 sorunun 5'ini içeriyor.

kez 1983'te Özal hükümeti döneminde or­

ji/Mori Genel Müdürü Se­ Siemens Nixdorf Türkiye, ağ projeleri

"start" verildi. Bu "start" formda yer alan

(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

sayılan bu ihalenin başlangıcı ve

SNI'da ürünler ve çözümler ayrı çatılarda

Ocak 1998 tarihine kadar okunması için

List 2000'in mevcut viz­

(Ayrıntılı haber sayfa İd'da) yonunu tamamen yeniliyor. (Sayfa 8'de)

EVRENSEL

Bu sayıda... satın aldı I

AKIN EVREN

Leyleğin ö m r ü . . . Y ılın sonuna yaklaştıkça bizim sektörde herkesi bir telaş almaya başlar. Gerçekleşecek hedefler, erişilecek kotalar, stoktan uzaklaşması gereken mallar vardır. (Devamı 2. sayfada)

H A İ T R F A A T UH B

• Baan BCS Türkiye, iki yazılım şirketi

InterActive'in rotası, çokluortam

yazılım dağıtıcılığı I

(Sayfa 2)

(Sayfa 20)

Digital, ATM'e alternatif olarak Gigabit

Ethernet'i öne sürüyor

(Sayfa 24)

• Escort, Bima'nın çoğunluk hisselerini satın aldı

(Arka

sayfa)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


42 KARİYER Deloitte Türkiye’de finansal hizmetlerde yeni lider Türkiye’de denetim, vergi, danışmanlık, risk danışmanlığı ve finansal danışmanlık alanlarında hizmet veren Deloitte Türkiye’nin Finansal Hizmetler Endüstrisi’nin yeni lideri Yaman Polat oldu. Polat, Deloitte Türkiye bünyesindeki finansal hizmetlerden sorumlu olacak. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Polat, kariyerine Deloitte Türkiye’de başladı ve uzun yıllar çeşitli pozisyonlarda görev aldı. Polat; bankalar, aracı kurumlar, kiralama, faktoring ve yatırım şirketleri, sigorta ve ortak fonlar gibi finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren birçok uluslararası kuruluşun bağımsız denetimi, finansal enstrümanların değerlemeleri, yeni standartların implementasyonu, kompleks muhasebe ve raporlama süreçlerini geliştirmeye yönelik danışmanlık çalışmaları ile banka mali durum tespit çalışmalarında görev almakta. BDDK ve SPK mevzuatları konusunda deneyimli olan Polat’ın, ayrıca Bağımsız Denetim Derneği üyeliği de var.

Envanteriniz, kurumsal gücünüzü belirliyor Şirketlerin psikolojik sermayelerinin belirlenmesine katkı sağlayan CharacterIX Kişilik Envanteri Kurucu Ortağı ve Psikolojik Danışman Dilek Yücedağ, “Çalışanların güçlü yanlarının yanı sıra potansiyel risklerini de belirliyoruz. İnsan kaynağınızın potansiyel risklerini doğru yönetemezseniz güçlü yönlerini de doğru yönetemezsiniz” dedi. Kişilik envanteri CharacterIX, çalışanların psikolojik kimliklerini ortaya koyarken, şirketlerin psikolojik sermayelerini belirlemelerine yardımcı oluyor. CharacterIX Kişilik Envarteri’nin 130 bin kişiye uygulandığını vurgulayan Yücedağ, “En iyi okullardan mezun olmuş gençler iş başvurusu yaptıklarında psikolojik sermayeleriyle, yani ‘zorluklar karşısında mücadele edebilme güçleriyle’ geliyorlar. Türkiye’de işe alım sürecinde adayların genelde potansiyellerine bakılıyor. CharacterIX Kişilik Envarteri çalışmasıyla ise kişinin potansiyel sermayesinin yanında potansiyel risklerine de bakıyoruz. Potansiyel riskleri doğru yönetemezseniz güçlü yönleri de doğru yönetemezsiniz” dedi. Yücedağ şöyle devam etti: “Türkiye’de IK’larda daha çok ‘performans değerlendirmesi’ terimi kullanılıyor, ama bu terim günümüz ihtiyaçlarını karşılamıyor. Çalışanlarınızın psikolojik kimliklerini bilirseniz ona göre eğitimler belirlersiniz. Hemen ‘zaman yönetimi eğitimi koyalım’ demeyebilirsiniz. Belki zaman yönetimine değil, başka bir şeye ihtiyaç var. Onu çözerseniz ardından zaman yönetimi konusu da çözülebilir. Yerli ve milli kişilik envanteri çalışması CharacterIX, sadece Beyaz Yaka değil Mavi Yaka Envanteri ile de iş dünyasına hizmet veriyor. 5 yıllık bir Ar-Ge çalışmasıyla geliştirilen ve akıllı çalışan bir algoritmaya sahip CharacterIX, 'Enneagram' metodojisi kullanıyor. Yapılan envanter çalışmasında 136 adet nitelikli ölçümleme ile analitik raporlama yapıyoruz. Bu rapor sonunda kişi kendini objektif biçimde değerlendirme imkanı buluyor. Sistemimiz, iş hayatında bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına, olası problemleri öngörmelerine ve gerektiğinde çözüm bulmaları konusunda 'ortak bir zemin ve bakış açısı' oluşturmalarına katkı sağlıyor."

BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

Çalışanlar para derdinde!

Aon’un Global Finansal Refah Anketi’ne göre, çalışanların çoğu yeterince birikim yapamamaktan ve kredi kartı borçlarından şikayetçiyken, şirketler de çalışan verimliliğini düşürebilecek finansal endişelere karşı yeni stratejiler geliştirme arayışında. Risk, emeklilik ve sağlık konularında veri ve analizlerden faydalanarak profesyonel hizmetler sunan Aon’un Finansal Refah (Financial Wellbeing) Çalışan Anketi’ne göre; çalışanların finansal refahını etkileyen zorlukların başında borçlar geliyor. Her üç çalışandan birinin her ay ödeyemediği bir kredi kartı borcu var. Çalışanların yarısı ise yeterince birikim yapamadıklarından yana şikayetçi. Aon Türkiye Sağlık ve Yan Haklardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Sinem Yalçın, “Dünya genelinde ev almanın zorlaşması, gençleri uzun süre

etkileyen öğrenim kredisi borçları gibi etkenlerle koşulların sürekli değişmesi sonucu yönetilemeyen stresin, çalışanların verimliliği, devamsızlığı ve iş gücüne katılımı üzerindeki negatif etkisi artıyor. Araştırmada yetersiz finansal refah düzeyinin, işyerinde de verimliliği azaltabilecek olumsuz bir etkiye neden olabileceği vurgulanıyor. Çalışanlar, finansal refahı sağlamak için daha fazla yardım ve tavsiyeye ihtiyaç duyuyor. Geniş bir çözüm ve iletişim metodolojisi sunan programların çalışanların güvenli şekilde finansal refaha ulaşmalarına yardımcı olabileceği öngörüsü de araştırma bulgularında yer buluyor” dedi. Aon’un araştırmasına göre, zorlaşan ekonomik koşulların başında sağlık harcamaları geliyor. Çalışanlar, hem kendilerinin hem ailelerinin sağlık ve refah seviyesini korumak ve kronik sağlık giderlerini daha iyi yönetmek ihtiyacı içinde. Araştırmaya göre işverenlerin, çalışanları bu süreçte motive ederek, kilit bir rol oynayabileceği belirtiliyor. Aon’un Finansal Refah (Wellbeing) Çalışan Anketi’ne göre kadınların yalnızca üçte biri kendilerine bir emeklilik tasarrufu hedefi belirliyor. Bununla birlikte, hedefi olanların üçte ikisi uzun vadeli ihtiyaçlar için yeterince tasarruf sağladıklarını düşünüyor.

Yetkin işgücüne IBM desteği Türkiye’de IBM, çeşitli nedenlerden dolayı kariyerine ara verip işe dönmek ya da sektör ve meslek değiştirmek isteyenlerin işgücüne başarıyla katılmalarına yardımcı olmak için geliştirilen SkillsBuild'i Türkiye'ye getirdi. Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) ve YenidenBiz işbirliğiyle geliştirilen, akredite dijital eğitim içeriği ile kişiye özel koçluk ve pratik öğrenme deneyimi sunan SkillsBuild Programı, katılımcıları sahip oldukları donanıma ek olarak, hedefe yönelik becerilerle donatmayı hedefliyor. SkillsBuild, iş arayanlar için web geliştiricisi becerileri, müşteri hizmetleri temsilcisi becerileri ve dijital temel beceriler de dahil olmak üzere üç kariyer programı sunuyor. Eğitim programları, siber güvenlik, analitik ve diğer popüler becerilerle yeni teknolojileri kapsayacak şekilde genişletilecek. İş arayanlar, teknik ve profesyonel becerilerini geliştirirken bulut, yapay zeka, veri bilimi ve blockchain gibi teknolojilere ilişkin temel bilgiler de edinecek. SkillsBuild platformunda eğitimler, kişisel yetenek değerlendirmesiyle başlıyor. Öğrenciler, profesyonel beceriler dahil olmak üzere belirli işler için role dayalı eğitimler alıyor. Eğitim programlarını tamamlayan katılımcılara dijital yetkinlik belgesi veya rozet veriliyor. Katılımcılar, IBM'den gönüllülerle veya SkillsBuild'in diğer iş ortaklarıyla birlikte, kişisel koçluk ve deneyimsel öğrenme aracılığıyla pratik bir öğrenme deneyimini de elde ediyorlar.


DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ YAPAY ZEKA İLE KOLAYLAŞTIRIYORUZ

Çözüm ortaklığı için www.dece.com.tr/tr/partners


44 KARİYER

BThaber 9 - 15 ARALIK 2019

LG’de yeni yapılanma başlayacak diğer isimler ise şöyle: Ev Eğlence Şirketi'nin Başkanı olarak Park Hyoung-sei, Mobil İletişim Şirketi Başkanı olarak Morris Lee, yeni oluşturulan bir pozisyon olan Strateji Sorumlusu olarak William Chon ve Baş Mali Sorumlu olarak Bae Doo-yong. Yeni yönetim ekibi, LG’nin tüm operasyonlarda “dijital dönüşümü”nü daha fazla veri merkezli hale getirmek için çalışacak.

LG Electronics (LG), LG’nin Mobil İletişim ve Ev Eğlence Sistemleri Şirketleri’nin Başkanı Brian Kwon’un 1 Aralık 2019 itibariyle CEO olarak atandığını açıkladı. 2020 itibariyle yeni görevlerine

Bu amaçla, tüm iş birimlerinin yanı sıra kardeş LG şirketleri arasında çalışmaları yürütmek üzere Baş Strateji Ofisi de kuruldu. CSO’ya başkanlık yapacak William Cho, altı yıl boyunca LG’nin Kuzey Amerika operasyonlarını yürüttükten sonra genel merkeze geri döndü. Kıdemli Başkan Yardımcısı Park Hyoung-sei ise LG Ev Eğlence Sistemleri Şirketi’nin başına geçti. Park Hyoungsei’nin bu iş biriminde, çoğunluğu

ABD pazarına odaklanan TV, PC ve monitörlerle ilgili 25 yılı aşkın tecrübesi bulunuyor. Michigan Üniversitesi’nden mezun olan Park Hyoung-sei’nin Indiana Üniversitesi’nden master derecesi var. Kıdemli Başkan Yardımcısı Morris Lee, 1988'de Goldstar'a katıldı ve LG’nin mobil, TV ve bilişim sektörlerinde farklı görevlerde bulunmasının yanı sıra LG Corp. bünyesinde beş yıl boyunca Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. LG Mobil İletişim Şirketi Başkanı olarak atanan Morris Lee, Kore Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu. Kıdemli Başkan Yardımcısı Bae Dooyong, LG’nin vergi ve ticaret bölümünün başı olarak CFO rolünü üstlendi. 30 yıllık sektör tecrübesine sahip olan Bae Dooyong, LG'ye 2005 yılında katıldı. Seul Ulusal Üniversitesi’nden mezun olan Bae Doo-yong, ayrıca Amerika’da George Washington Üniversitesi’nde de öğrenim gördü.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

16-18 Ocak 2020 Uluslararası Sağlıkta Yapay Zeka Kongresi İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.sagliktayapayzeka2020.org

19 Mart 2020

2 Nisan 2020

BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

BTvizyon Kayseri Toplantısı Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

6 Şubat 2020

20 Şubat 2020

12 Mart 2020

BTvizyon Antalya Toplantısı Antalya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

GOSB Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Nisan 2020 BTvizyon Malatya Toplantısı Malatya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

11 Haziran 2020 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

9 Temmuz 2020 Bilişim 500 Ödül Töreni 2020 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

7 Ocak 2020

19 Ocak 2020

CES 2020 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.ces.tech/

Beyond IoT 2020 Cork, İrlanda AYRINTILI BİLGİ: https://beyondiot.ie/

26 Ocak 2020 Kickstart Europe 2020 Amsterdam, Hollanda AYRINTILI BİLGİ: https://www.kickstartconf.eu/

10 Şubat 2020 11th International Smart City Expo 2020 Dubai Dubai AYRINTILI BİLGİ: https://smartcitiesexpoworldforum.ae/


%30 DAHA FAZLA VERİME VAR MISINIZ? Skysens IoT Platformu, endüstriye özel olarak geliştirilen kablosuz

iletişim teknolojisiyle üretim alanınızdaki verileri anlık olarak analiz eder ve verimlilik kaybına neden olan sebepleri anında tespit etmenizi sağlar. Değişikliklerden anında haberdar olmanızı sağlayan mobil uygulaması ile Skysens IoT Platformu, üretim verimliliğinde

%30’a kadar artış sağlar.

Üretim Süresi Analizi

Üretim Sayısı Takibi

Makine ve Hat Performans Analizi

Toplam Ekipman Verimliliği (OEE) Analizi

Boşta Bekleme Süresi Analizi

Enerji Tüketimi Analizi


BThaber

46 MEKTUP Yılın kalan son haftalarından merhaba, Yine dopdolu bir içeriğim var, paylaşmak için sabırsızlanıyorum. İlk hamleyi de satrançla yapıyorum. Zira Türkiye Satranç Federasyonu’nun (TSF) 2005’ten bu yana ana sponsoru olan Türkiye İş Bankası, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimlerine önemli katkı yapan satranç sporunun yaygınlaşması için ülke çapında satranç sınıfları açmaya devam ediyor. Öyle ki, satranç sınıflarının 25 binincisi, Ankara Yenimahalle’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1933’te yaptırılan Ergazi Şehit Adil Yurtoğlu İlkokulu’nda açılmış. İş Bankası, bu satranç sınıflarıyla ilköğretim okullarında çocukları satranç oynamaya teşvik etmeyi, öğretmenlerin dikkatini bu alana çekmeyi, olanakları sınırlı okullarda malzeme yetersizliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bankanın desteği ile ülkemizde son yıllarda en fazla lisanslı oyuncuya sahip spor dalı haline gelen satrançta, turnuvalarda kazanılan toplam madalya sayısı da 446’ya yükselmiş. Konuyla ilgili söz konusu yıl düzenlenen basın toplantısına katılmış bir insan olarak, gelinen noktaya helal olsun demek görevimdir. Bu arada, Türk Telekom’un görme engelliler için geliştirdiği sesli uyarı sistemi ile nesneleri tanıyabilen EyeSense uygulaması da “Renk Tanıma” özelliğiyle zenginleştirilmiş. Yenilenen arayüzüyle daha rahat bir kullanım imkanı sağlayan EyeSense sayesinde görme engelliler, cisimlerin renklerini kolaylıkla tanımlayabilecek. Görme engelli

YIL 25 SAYI 1247

9 - 15 ARALIK 2019

Eğitimler-kurumsal farkındalıktasarruf bilinci buluşuyor bireyler akıllı telefonu nesneye doğru yönelterek objelerin ne olduğunu öğrenebiliyor ve tanımlarını dinleyebiliyor. Eğitim başlığında zengin bir içeriğim var. Turkcell, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) işbirliği ile Türkiye genelinde “Eğitime Dönüştür” projesini başlatmış. Kullanılmayan, atık haline gelmiş elektronik cihazlar Turkcell mağazalarında bulunan ‘tekno atık’ kutularına bırakılacak, bu ürünlerin toplanması ve geri dönüştürülmesi alanında yetkili olan TÜBİSAD tarafından ekonomiye kazandırılacak bu ürünlerden elde edilecek gelir de Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlanacak. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, “Herkesi Turkcell mağazalarına atıklarını getirmeye ve evlerinin atık kahramanı olmaya davet ediyoruz” demiş. Davete icabet hepimizin görevi ve detaylar www.egitimedonustur. com sitesinde. Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen “Yarını Kodlayanlar” projesi adım adım büyüyor. Son 3 yılda 60 ilde 43 bini aşkın çocuğa ulaşan proje kapsamında, önümüzdeki bir yılda 81 ilde 100 bin çocuğa daha kodlama eğitimi verilmesi hedefleniyor. Türkiye Vodafone Vakfı, projenin 4’üncü yılında iki işbirliğine imza atacakmış bu arada. Eğitici eğitimlerine Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerini de dahil eden Vakıf, dünyanın en

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

9 - 15 ARALIK 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

büyük eğitim platformlarından The Clubhouse Network ile işbirliği yaparak 14-17 yaş arasındaki gençlere de yapay zeka eğitimleri verecek. Bu gibi eğitimler malum ödülsüz kalmıyor. Sanofi’nin Workinton işbirliği ile Haziran 2019’da hayata geçirdiği ve sağlık alanında fark yaratacak fikir ve proje sahiplerinin başvurduğu PharmUp Girişimcilik Programı’nın ilki sonuçlanmış. PharmUp’ın hızlandırma programına alınan 5 girişimcinin proje sunumlarını gerçekleştirdiği Demo Day’de, jüri üyeleri tarafından belirlenen PharmUp Birincisi ise hastane enfeksiyonlarının erken evrede ve hızlı tanısı için hasta başı enfeksiyon tanı cihazı geliştiren Aksense olmuş. Jüri Özel Ödülü’nü ise dijital verilerin DNA’da şifrelenmesi, arşivlenmesi ve pratik geri okunmasına yönelik platform teknolojisi geliştiren HiDNA almış. Bu arada fırsat eşitliğini odağına alan Ford Otosan, Young Guru Academy (YGA) ve Twin işbirliğiyle “Hayaller Bilgi İster” projesini başlatmış. İki etaptan oluşan projede 3 yılda 500 okula dağıtılacak setlerle çocuklara otonom sürüş teknolojisi ve yapay zeka destekli araç setleri ile teknoloji kullanarak sorun çözme becerisi kazandırmak hedefleniyor. Bu arada Ford Otosan ve YGA’lı mühendisler, araç setlerini çocuklar için birlikte Ar-Ge yaparak geliştiriyormuş.

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Ankara Temsilcisi Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Editör Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Görsel Yönetmen Sena Çakıroğlu senac@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Online Editör Atılay Aşkale atilaya@bthaber.com.tr

İlk etapta oluşturulan otonom setler, ikinci etapta yapay zeka ile desteklenecekmiş ve başarı hikayelerini bu sayfalarda seninle paylaşmak boynumun borcudur. Sanatçı Emre Ezelli, Viyana Weißgerberlände 22 ’de dördüncü solo sergisi "Dichotomy" hakkında bilgiler paylaşmış. Gönül ister gidip yerinde görmek. Ama madem imkanlarımız olanaklarımızla sınırlı, ben bilgiler paylaşayım ve kendisini, çalışmalarını takip edelim. Ezelli, bu sefer de geri dönüşüm malzemelerle çalışmış ve malzemelerini türlü özelliklere sahip kağıtlardan seçmiş. Eserlerdeki alt metinleri de nostaljik bir etiket makinesi kullanarak basmış. Bu düzensiz kesilmiş kağıtlar ve alt metinler, kitap ve dergilerden topladığı görseller ile bir araya gelerek kolajlar oluşturuyor ve bu kolajlardaki karakterlerin her birinin farklı bir hikayesi var. https://www.behance.net/ emreezelli sitesi, ayrıca sergi sürecini ve “dichotomy” kavramını irdelediği performans videosu https://www.youtube.com/ watch?v=XcVqlNvxvf8 ve https://www.youtube.com/ watch?v=drRsLjdln-c&t=44s linklerinde bizi bekler. Noktayı iki kitapla koyuyorum. Beş cilt olarak tasarlanan ve İslam felsefesini konu eden son kitapla “Dünyayı Değiştiren Düşünürler” serisi, Sadık Usta’nın felsefe tarihi araştırmalarını kitaplaştırdığı bir konsept. İkinci kitap ise çağdaş İspanyol edebiyatının temsilcisi Fernando Aramburu ve Türkçe’ye çevrilen “Anayurt” kitabı. Haftaya yine buluşalım,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Arif Şuekinci Zeynep Gürdal Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Quantum Journey will begin at 20th ICT Summit! Sponsored by the giant brands, the ICT Summit’19 has been completed with great interest from business world and public representatives, the excitement has already started for the next summit to be held in November, 2020. The theme of the 20th ICT Summit is announced as “QUANTUM JOURNEY”. In the opening speech of the summit, BTHABER Corporate Group President Murat Göçe stated that Quantum technologies that many giant companies are working on will have a profound impact on business and social life. Technology will rise from the ashes Immediately after the ICT Summit’19 which has been successfully completed and received positive reviews from all stakeholders in the informatics World; the preparations starts for the 20th Summit. The event, which will be held in November 2020, will be marked by the ‘Quantum’, which is regarded as the biggest technology step of the future. BTHABER Corporate Group President Murat Göçe, stating that they will organize the 20th ICT Summit within the scope of “Quantum Journey”, said that:

“It is time to say goodbye to the technology level that we are used to, that we adopted and accepted. The processes, challenges, benefits and advantages that should be transformed in every aspect of life should be strategically calculated and a road map should be prepared. We have a long journey ahead. In order to adapt to this concept which will completely change the concept of technology and informatics, the journey begins to demolish the existing order with a reformist approach, to take pre-demolition measures and to prepare for innovation. The phoenix is on fire, we see the light. The Quantum Journey begins for the advanced and new technologies of the future, which will rise from the ashes.” Stating that “If you build a building for your company, you would not need to invest in new buildings for at least 10 to 20 years, or you wouldn’t feel the need to renew your car for 3 to 5 years when you buy a vehicle for your company. However, when you actualize a digital transformation, you cannot say, ‘I’m not going to invest in technology for five years.’. Because digital transformation

does not cover a specific process, it requires continuity. When this process is interrupted, your business is interrupted. There is no such thing as to stop on the path of digital transformation.” BTHABER Corporate Group President Murat Göçe continued: “In our day and age, the amount of data is increasing day by day. Parallel to this, the number of devices that produce data is increasing as well as the variety. The data is not only generated from devices such as computers or smart phones. It will be produced from every device such as home appliances, driverless automobiles, production machines, health devices and these data will need to be transmitted to a center; there will be issues such as processing the data and giving instant remote commands to the machines. Think about it, we are talking about driverless cars, these vehicles will soon take their place on the roads and they seem likely to quickly become widespread. Well, the data from thousands or even millions of driverless vehicles will be processed instantly on which computers? Such questions arise in our minds. We, as all stakeholders, will look for answers

to those questions at the 20th Annual ICT Summit.” The power of data cannot be ignored within the framework of “Data Talks”; ICT Summit’19, held on 20-21 November in İstanbul Congress Center, brought companies that want to gain competitive advantage through the power of data and the informatics sector together. In sessions that took place in parallel in 4 halls, Turkey’s and the world’s leading opinion leaders shared their expertise in their respective fields with decision makers and over 2.000 people attending the summit for two days. The ICT Summit, where 120 distinguished speakers and panelists took the stage, formed the skeleton of the new age in 12 different program content with 4 thousand attendance, the requirements for data to turn into money and opportunities to put companies ahead of their competitors. In the light of the new generation technologies, how to prepare for tomorrow based on the data, accepted as one of the most important values of our age, was put forward at the summit.

Cisco Meraki expands its portfolio Cisco Meraki announced that it has expanded its portfolio by integrating Cisco network and security innovations into its solutions at the Cisco Partners Summit in the USA. Managed networking and security on the cloud will simplify customer processes for secure next generation networking technology. The solutions also allow customers to better understand Cisco Meraki’s mission of managing a digital

business in the simplest possible way without compromising performance or security. One of the new solutions introduced at the event has been the MS390; a next generation access key that combines Meraki’s simplicity with Cisco switching capability. This is also the first Cisco Meraki networking solution created using Cisco Meraki software innovation with Cisco Catalyst focused on purpose networking hardware.

Introduced under adaptive policy, Cisco Meraki Adaptive Policy allows organizations to group users, applications, and devices to easily implement the right policies. Cisco Meraki Security Innovations: In addition to new security features, Cisco Meraki offers more comprehensive multi-domain integration with Cisco’s industry leading security portfolio. This includes the launch of Meraki Trusted Access, which enables device

authentication without the need for an MDM solution. Other innovations include deeper Umbrella integration and Improved Security Device Firewall rules for protection against DNS attacks. Meraki Mobile Gateway (MG) is the new Meraki Mobile Gateway (MG) from Cisco Meraki, a wireless WAN cellular gateway that unleashes the power of cellular connectivity while providing simple allocation and management.


Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n

Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi

CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO

www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner

Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler


Measure to know the threats, take precautions, optimize! As a pioneer of Cyber Attack Simulation technologies and bringing a new dimension to IT security with ‘continuous security verification’, Picus works on the principle of “Measure, take precautions, optimize!”. Picus, an Endeavor Global entrepreneur, offers a neutral management mechanism in security. After several public institutions in Turkey, Picus made the first sale to some banks, detected corporate security vulnerabilities and showed the steps to be taken. In this respect, Picus offers SWOT analysis and prescription on corporate security, a dynamic and fast structure and proactivity to both security companies and their as well as Picus’s customers. Picus, which was established in 2013 to enable companies to proactively manage cyber security risks in

their digitalization processes, entered the ‘Security and Risk Management 2019’ report prepared by Gartner. Describing the companies that provide innovative technology and solutions as ‘ Cool Vendor’ every year, Gartner found Picus worthy of this title in 2019. Picus became the first Turkish company to be named ‘Cool Vendor’. Lastly, the wish of Picus’s founders, who received 5 million USD as a new investment from Early Bird, is common: “Why shouldn’t we be the best security firm to be rooted from this country?” Picus managers gave the following information about their work: “Corporate companies buy a lot of security products, they think they are closing all the doors. An institution has an average of 60 security

products and most of them are not integrated with each other. Managing them all is a different problem in this aspect. We don’t realize what is not working, and there is an effort to get rid of such loads with automation. But when you say security, there is a lot of space to consider in the cloud you use, such as a separate security, the security of your operating system on your individual computer, the security of your mobile device, the security of virtualization, and the security of a remote office. That’s why the number of your security applications is constantly increasing. Security is critical for every sector and company of all sizes. Cyber security is the agenda of the board itself. However, a small issue that might have been missed in the security investment made with

the money received from the budget can lead to a security problem within a few months. These are the scenarios we see a lot. For this reason, in order to benefit from the security investment, the continuous security verification structure is a move that protects the security managers and checks whether the work is smooth. If you don’t have a security compass, you won’t know your route and groping in the dark means risking too much. We remove security employees from their daily routines and ensure that they are proactive with a continuous security verification mechanism. Continuous improvement is important on an institutional basis, and we care about directing them to learn about what can be justified by our system and to close these gaps.”

Video call doping for sales 11Sight, a visual interaction platform, aims to further expand the vertical sectoral expertise on a global basis. 11Sight Video Interaction Platform enables instant video connection with any person without the need to install an extra application via iOS, Android or web platforms. 11Sight Turkey Country Manager Ercan Gümüş stated that they accelerated the sale of companies from different sectors in this way and added that companies began to interact with customers via with websites and mobile phones after 11Sight. He expressed that: “Through the video communication they establish with their customers, they transform every visit to

their website to a real estate project visit, a car presentation or a health service informing opportunity. This gives companies the opportunity to bring their customers to sales offices, automotive dealers or health care institutions. In traditional ways, the customers’ turnaround is 1.5-2%, with 11Sight, the rate increases over 3%. So 11Sight increases the turnaround twice. As customers’ sense of confidence increases in video calls, the rate of turning these calls into sales is up to 3 times higher than voice calls.” In addition to this benefit, 11Sight provides a cost advantage. Ercan Gümüş has exemplified this information

with the automotive sector. Accordingly, the cost of filling out the form in dealer sales per person today can reach 600– 700 TL. However, the cost of downloading an application can create a cost of 70 – 80 TL per customer per company. Gümüş expressed that: “With 11Sight, all of these costs are eliminated. You do not need to download the application or make a friend request to use 11Sight. According to metrics that we measure with dealers in Turkey, 11Sight’s reflecting on sales is very high compared to other sales channels. Using the 11Sight platform, we are able to bring more customers to their dealers. There is only 99 USD monthly cost to dealers.” He added:

“11Sight is primarily active in the automotive, real estate and healthcare sectors. However, we also operate in sectors such as finance and education. 11Sight is used in digitalization of customer acquisition processes in the financial sector, telepsychotherapy in the health sector and online/distance education applications in the education sector. Apart from our headquarters in the USA, we have our representative offices in the UK, Dubai, India and Turkey. We have over a thousand customers worldwide. In recent months, the number of video calls made through 11Sight has increased by over 100 thousand.”



25.yıl

akıllı ofis çözümleri

kurumsal fotokopi ve yazıcı kiralama

Kopya başı anlaşmalarla ofisinize özel çözümler üretiyor ve baskı maliyetlerinizi %60 düşürüyoruz

En güçlü referansımız çözümlerimiz ve müşterilerimiz!

Doküman Yönetimi ve Raporlama

Kolay Baskı Maliyet Kontrolü

Çevreye Karşı Sorumlu

Yönetilen Baskı Hizmetleri

Mobil Baskı

Doküman Güvenliği

GOLD PARTNER


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.