Sayfa
6
Sayfa
E - TOPLUM
8
TEKNO-POLİTİK
EDİP EMİL ÖYMEN OSMAN COŞKUNOĞLU
• Yapay zekadan besteler? • Uzaya şarap da çıktı
• Bireyin daha insan ve kendisi olmak için cyborg olmayı istemesi paradoks mu?
25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
SAYI
1249
23 Aralık 2019 - 5 Ocak 2020
Sayfa
7
Her adım havayolu iş sürekliliği için… Küresel bazda havayolu ve seyahat sektörü BT sağlayıcılarından biri olan Hitit ile IBM, iş sürekliliği ile ilgili mevcut işbirliklerini genişletti.
Sayfa
10
Sayfa
3
Bulutta rönesansın adı ‘multicloud’ oldu… Multicloud konsepti gücünü artırırken, Oracle da bu başlıktaki yetkinliğini, farklı işbirlikleri ile güçlendiriyor.
2020’de güvenliği daha da çok konuşacağız! Siber saldırıların 2020’de artacağı, özellikle yapay zekâ ve makine öğrenmesi destekli siber saldırıların yaygınlaşacağı öngörülüyor. Sophos’un 2020 yılına damga vuracak en önemli tehditler arasında gösterdiği Snatch, gelişmiş saldırı teknikleri eşliğinde geri döndü.
Sayfa
Sayfa
4
7
TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ
RADORE KKTC dijital dönüşüme hazırlanıyor… Kurumsal teknoloji uzmanları ile teknoloji şirketlerini buluşturan BTvizyon Toplantıları, 2019 yılına da damgasını vurdu.
Kurumsal verim, video konferans çözümleriyle artıyor İş süreçlerinde verimlilik ve hız adına video konferans sistemlerinin önemi giderek artıyor. radore.com
BThaber
GÜNDEM
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
3
2020’de güvenliği daha da çok konuşacağız! Siber saldırıların 2020’de artacağı, özellikle yapay zekâ ve makine öğrenmesi destekli siber saldırıların yaygınlaşacağı öngörülüyor. Fidye yazılımı ve DDoS saldırıları daha karmaşık yapıya kavuşurken hem kişisel verileri hem de ulusal boyutlarda bilgileri korumak önemini daha da artıracak. Microsoft uzmanları siber saldırı risklerini en aza indirmek için 2020 siber güvenlik trendlerini açıklarken, Sophos’un 2020 yılına damga vuracak en önemli tehditler arasında gösterdiği Snatch, gelişmiş saldırı teknikleri eşliğinde geri döndü. Üstelik bu kez sadece kurumların işleyişini durdurmakla kalmayıp, saldırı öncesinde bilgi sızmasına neden olarak KVKK ve GDPR kanunları uyarınca büyük cezalarla karşılaşma ihtimalini de gündeme getiriyor. 2020 güvenlik trendleri Yapay zekâ: Yapay zekânın veri işleme yeteneği, siber suçla mücadelede yeni yetenekler kazandırırken, saldırganlar tarafından da bir araç olarak kullanılıyor. Saldırganlar yaklaşımlarını sıklıkla değiştirdiklerinden Microsoft da kod yinelemeleri takip etmek yerine, risk faktörlerine dayalı kendi yapay zekâ ve makine öğrenimi korumasını geliştirdi. Tedarik zinciri güvenliği: 2020'de küresel olarak kullanımda olduğu tahmin edilen 75 milyardan fazla mobil cihazda saldırganların sistemlere girmesine neden olabilecek çeşitli güvenlik açıkları içerecek. Bunun önüne geçmek için tedarik zincirlerini oluşturan şirketler ortak çözümlerde anlaşacak. Güvenlik için bulut sistemleri: Şirketler, evden
çalışma ve kendi cihazınla çalışma gibi sistemlere geçiyor, ama bu durumda BT departmanlarının her cihaz için ayrı bir koruma sistemi geliştirmesi zorlaşıyor. Bu sorunu hibrit bulut çözümleriyle çözmeye odaklanan şirketlerin ilgisi ön planda. Bu nedenle 2020’de daha fazla şirket, cihaz güvenliğini hibrit bulut sistemleri üzerinden sağlayacak. Şifrelere veda: Zayıf güvenlikli kimlik bilgileri ve şifreler, özellikle yapay zekâ tabanlı kötü amaçlı yazılımların iştahını kabartıyor. Bunun üstesinden gelmek adına Sıfır Güven/Zero Trust sistemleri otomatik olarak parametreler içindeki hiçbir şeye güvenmez. Bu nedenle kötü oyuncular kurumsal güvenlik duvarlarından geçmeyi başarsalar bile, ağın farklı veya hassas bölümlerine ulaşmak için ek kimlik doğrulama faktörlerine ihtiyaç duyar. 2020’de kurumların kullanacağı biyometri ve kimlik sertifikalarına sahip çok faktörlü kimlik doğrulaması, kimlik çalınma riskini neredeyse sıfıra düşürecek. Gruplaşmış saldırılar: Siyasi ya da sosyal eğilimlere göre hareket eden gruplar, sosyal medyada aktif olmayı sürdürürken, tüm dünyada hükümetlere ve şirketlere saldırılar düzenledi. KVKK ve GDPR uyumunuz tehlikede Sophos’un 2020 yılına damga vuracak en önemli tehditler arasında gösterdiği Snatch, gelişmiş saldırı teknikleri eşliğinde geri döndü. Üstelik bu kez sadece kurumların işleyişini durdurmakla kalmayıp, saldırı öncesinde bilgi sızmasına neden olarak
KVKK ve GDPR kanunları uyarınca büyük cezalarla karşılaşma ihtimalini de gündeme getiriyor. İlk olarak 2018 yılının Aralık ayında tespit edilen Snatch, kazandığı yeni yeteneklerle davranış analizine dayalı fidye yazılımı algılama tekniklerini etkisiz hale getirmek için saldırı sırasında PC’leri güvenli modda yeniden başlamaya zorluyor. Snatch’ın saldırıya başlamadan önce bulaştığı sistemlerden bilgi sızdırdığına da dikkat çekiliyor. Bu durum KVKK, GDPR gibi kanunlara uyum sağlaması gereken ve Snatch saldırısına uğradığını düşünen kurumların veri denetim otoritelerini bilgilendirmesini gerektirecek büyüklükte bir sorun ortaya koyuyor. Söz konusu kanunlar, şirketlere korumakla yükümlü olduğu bilgilerin sızdırılması halinde önemli cezalar öngörüyor. Bu yöntem daha önce Bitpaymer gibi gruplar tarafından da kullanılıyordu. Snatch, Sophos’un yayınladığı 2020 Tehdit Raporunda önümüzdeki yılın öncelikli tehditleri arasında yer alan otomatik aktif saldırıların tehlikeli bir örneğini oluşturuyor. Bu saldırı biçiminde uzaktan erişim protokollerini suistimal ederek sistemlere sızan saldırganlar, sistemler arasında ilerlemek ve olabildiğince fazla sayıda sisteme bulaşmak için klavye başında manuel siber saldırı teknikleri kullanıyor. Raporda Snatch’ın arkasındaki isimlerin, saldırının başarı şansını artırmak için karanlık Web ortamlarında teknik becerisi yüksek siber korsanlarla anlaşma yoluna gittiğine dair bulgular da yer alıyor.
Korunmak İçin Ne Yapmalı? • Tehditlerin tespitinde proaktif davranın. Sistemleri her an gözlem altında tutacak bir güvenlik ekibi bulundurun veya bu işle uğraşan profesyonellerden hizmet alın. • Uç nokta güvenlik çözümünüzde makine öğrenmesi ve derin öğrenmeye dayalı tehdit algılama, aktif saldırı önleme ve davranışsal analiz yetenekleri olmasına özen gösterin. • Mümkün olan her durumda internete açık olan uzak erişim hizmetlerini kapatın. • Uzaktan erişim mutlaka gerekliyse endüstride kendini ispatlamış, çok katmanlı güvenlik, şifre denetimi ve doğruluğu yüksek erişim kontrolüne sahip VPN çözümlerini kullanın. • İnternete açık ve uzaktan erişimi olan tüm sunucuların güncel ve koruma altında olmasına dikkat edin. Beklenmeyen giriş denemeleri ve olağandışı davranışlara karşı sürekli denetim uygulayın. • Uzaktan erişim yetkisi olan kullanıcıların ayrıcalıklarını sadece yaptıkları işlerle sınırlı tutun. Ağın geri kalanı üzerinde gereksiz yetkilere sahip olmalarına izin vermeyin. • Sistem yöneticisiyseniz mutlaka çok katmanlı doğrulama kullanın. Kişisel hesabınızı ve yönetici hesabını birbirinden ayrı tutun. • Açık IP havuzundaki tüm RDP portlarını aktif olarak denetim altına alın.
4
BThaber
E-TOPLUM
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
KKTC dijital dönüşüme hazırlanıyor… Kurumsal teknoloji uzmanları ile teknoloji şirketlerini buluşturan BTvizyon Toplantıları, 2019 yılına da damgasını vurdu. Türkiye’nin çeşitli illerinde gerçekleştirilen toplantıların 2019 yılındaki son durağı ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti oldu. BTvizyon Girne Toplantısı’nda ilk konuşmayı gerçekleştiren, bilişim konusunda KKTC’nin önemli isimlerinden Denizler Bilişim Direktörü Lisani Deniz, “KKTC’de e-Dönüşüme Bir Bakış ve Kıbrıs’ın Siber Kahramanları”
Denizler Bilişim Direktörü Lisani Deniz başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. KKTC’de e-dönüşüm için irade, nitelikli insan kaynağı, teknoloji ve süreçlere ihtiyaç olduğunun altını çizen Deniz, “e-Dönüşümün önemli bir bileşeni olan e-devlet; birbiri ile entegre olmuş, etkin, şeffaf ve basitleştirilmiş iş süreçlerine sahip bir yapılanma gerektirmektedir. Bu çerçevede; devlet ve özel sektör birlikte çalışabilirliğini sağlamanın en temel araçlarından biri, kurumların kullanacakları ortak standartları belirleyerek bilgi sistemlerini ve entegre e-devlet hizmetlerini bu standartlar çerçevesinde geliştirmektir” dedi. Etkinlikte söz alan KKTC Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük, “KKTC’de
KKTC Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük
Bilişim Sektörü Mevcut Durum ve Gelecekte Planlanan Yatırımlar” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Bürüncük, 2020 iş planı yatırım ve projeleri konusunda ise şu başlıkların ele alınacağını kaydetti: yeni pazar analizleri, blacklist sistemi, KVKK kapsamında usullerin uygulanması ve denetlenmesi. Piyasa gözetim ve denetimleri, kritik sektörlerdeki enterferans ölçümleri, elektronik hizmetlerin ve sosyal ağların güvenli kullanımı, bilinçli toplum. Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi Mehmet Şen, etkinlikte siber güvenlik konusunda bir konuşma gerçekleştirdi. “Barikat Uyumluluk ve Danışmanlık Hizmetleri” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Şen, Güvenlik Test Hizmetleri’ni “Ürün bağımsız olarak bilgi güvenliğinin üç temel ilkesi olan gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik konularında bilgi sistemlerinin, siber saldırganlardan önce test
olarak tanımladı. Bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi verdi. Merit International Hotel & Casinos Bilgi İşlem Müdür Yardımcısı Özgür Mehmet Gonca da etkinlikte “Reaktif Programlama” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Gonca, reaktif programlamanın esnekliğini ve bir organizma gibi çalışmasını açıklarken felaket senaryolarına karşı daha tutarlı yapıda çalıştıran sistemler üzerinde durdu.
Merit International Hotels & Casinos Bilgi İşlem Müdür Yardımcısı Özgür Mehmet Gonca “Akıllı Kampüs Uygulamaları” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Utarit Bilişim Genel Müdür Yardımcısı Soner Kasım Öcal da sunumunda, Solidus Kampus Kart Sistemi’nin kampüs bünyesindeki geçiş güvenlik, harcama ve yükleme
noktalarının kontrolü tamamen sistem üzerinden sağladığını kaydetti.
Utarit Bilişim Genel Müdür Yardımcısı Soner Kasım Öcal “Proje Bazlı Dijital Dönüşüm Yolculuğu” başlıklı sunumu ile Pir Yazılım Kurucusu Sedat Yazıcı da şirketleri ve çözümleri hakkında bilgi verirken Pir Yazılım iş ortağı Wotmax Estate Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Bilgen ise “Gayrimenkul Sektörü İş Geliştirme ve Dijitalleşme” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Pir Yazılım Kurucusu Sedat Yazıcı
Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi Mehmet Şen edilerek, mevcut güvenlik açıklıklarının tespit edildiği ve bu açıklıkların giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin sunulduğu hizmetler bütünü”
KKTC kalifiye eleman merkezi olacak Etkinlikte, Vizyon 2035 projesi ile ilgili bilgiler veren KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, ülkesinin teknoloji ihraç eden bir ülke hâline gelmesi gerektiğini söyledi. Taçoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknopark Yasası ile girişimci diyebileceğimiz insanlara destek verebileceğimizi görüyoruz. Girişimciye hem maddi hem de sosyal yatırımlar sağlayabilecek bir pozisyona geldik. Bu çalışmalar verimli geçerse teknolojik olarak elimizi güçlendirmiş olacağız. Girişimcilere ve kalifiye güce erişilebilmesi için bu yıl Sanayi ve Sivil Toplum kuruluşlarının bir araya geleceği bir çalışma yapacağız. 2020 yılının bir başlangıç noktası olmasını arzuluyoruz. En azından kısa sürede bunları gerçekleştirmiş olmayı istiyoruz. Neyi, ne kadar kısa sürede halledersek o kadar başarılı olacağımızı umut ediyoruz.”
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy
Sınır Bağlantı için DE-CIX Dijital Üçgeni Dijital, iş yapış süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Global ekonomide tamamen yeni bir çağın içindeyiz. Kurumlar da, dijitalleşmeye dayanarak, ölçeklerinden ya da geçmişten devraldıkları kültürden bağımsız olarak, faaliyetlerini ve sektörlerini yeniden tanımlıyor. Otomotiv/mobilite, sağlık, finans ve media alanında faaliyet göstren kurumlar, sahip oldukları dijital gücü daha da geliştirerek kendi iş modellerini ve hem kendi alanlarında hem de tüm sektörler açısından iş yapış süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Kurumlar dijitalleştikçe, ihtiyaçlarını kendi koşullarına göre düzenleyebilecek yeni bir bağlantı ekosistemine gereksinim duyuyor. Nesnelerin İnterneti, yapay zeka ve 5G gbi yeni ve dönüştürücü tekolojiler, dünya genelinde tüm pazarlarda değişim adımlarını hızlandırıyor. Ezber bozan tüm bu unsurlar, gelecek inovasyonlar için “dijital bağlantı üçgeni” olarak hizmet ediyor ve diğer yandan yeni sınır bağlantı (edge interconnection) ihtiyaçları yaratıyor.
Gelecek inovasyonların kalbi, eli ve beyni… Sınır bağlantı, veri akışı ve birbirine bağlı ekosistem içinde yer alan oyuncular için yeni bir rotaya ihtiyaç duyuyor. Sınır bağlantıya etkisi olan ana faktörler ise aşağıdaki sıralanıyor:
5G (kalp): 5G, çok farklı frekansların yönetimini ve çoklu veri aklışlarının iletimini mümkün kılıyor. Öncelikli olarak, çok sayıda sensörden veri akışını sürdürmek üzere tasarlanan 5G, Nesnelerin İnterneti’nin gelecekteki evriminin temelini (kalbini) temsil ediyor.
Ivo Ivanov DE-CIX Group AG, COO (Operasyonlardan Sorumlu Başkan)
Nesnelerin İnterneti (el) Nesnelerin İnterneti, dijital bağlantı üçgeninin ana fonsiyonunu (elini) temsil ediyor. 5G etkin bir ortamda, fiziksel olarak kısıtlı bir alan içinde çok sayıda cihaza bağlanmak mümkün olabiliyor. Bu durum ayı zamanda, dijitalleşmenin ve şimdiki tüm mekeanik sürecin önünü daha da açacak. Ancak, gelecekte Nesnelerin İnterneti ile sonuçlanacak çok sayıda sensörün ve veri akışının yönetimi, yapay zekanın desteği olmadan çok olası görünmüyor.
Yapay Zeka (beyin): Yapay zeka, yenilikçi kullanım senaryoları ve spesifik bir ortama dahil olan ayrı bir ekosistem için akıllı bir yönetim ve veri akışı devamlılığı sağlamak adına bu tablo içinde oldukça elzem bir unsur. Nesnelerin İnterneti içinde milyonlarca sensörün bibirine bağlanmasını en etkili şekilde yönetmenin tek yolu bu. Bu çözüm sadece yazılım-tanımlı sınır bağlantı ile akıllıca yönetiliyor. Ancak altını çizelim, bu faktörlerin her biri, diğer ikisine bağlı ve sadece bibirlerine bağlı olduklarında digital bir evrime yön verebilir.
Sınır bağlantı (edge interconnection) ile yeni kullanım senaryoları ortaya çıkarmak Bu dijital bağlantı üçgenini yanıstan kullanım senaryoları çok sayıda ve çok çeşitli olabilir. Ancak mevcut senaryolar, bağlı araçlar ve diğer yandan otonom taşıtlar ve Tarım 4.0 gibi örnekleri kapsıyor. Tüm bu kullanım senaryolarında, sınır programlama kapasitelerine (sınır veri merkezleri), lokal veri merkezleri ile bölgsel bulut çözümlerine birleşik fiber bağlantı da dahil olmak üzere geniş çaplı 5G antenlerinin kurulmasına ihtiyaç var. Bu kullanım sernaryoları için, Nesnelerin İnterneti cihazları ve
sensörlerin her ikisinin de ortama (fiziksel koşulları ölçmek için yolda ve arazide) dahil olması ve mobil objeler üzerinde (aracın her yerinde – aracın kendisi bizzat bir mobil sınır veri merkezi olarak kabul edilebilir – ve otonomom tarım makneleri ya da sulama/ gübreleme sistemlerinde) bulunması gerekiyor. Bu noktada, belirli kullanım senaryoları tarafından üretilen veri yığınlarının akıllıca sınıflandırılması gerekiyor, ayrıca: hızlı yanıt süresi sağlamak için verinin düşük gecikme süresi ile local olarak işlenmesi gerekiyor, eğer yanıt süreleri daha az kritik ise veri işlenme için buluta da gönderilebilir, değer zinciri içinde veriye spesifik bir aktör tarafından erişim sağlanmalıdır: ve kullanılmayacak veriye karşı kullanılacak veri, uzun vadeli olarak saklı tutulmalıdır. Bu liste böyle uzayıp gidiyor… İşte bu kompleks yapı, veri akışının akıllıca yönetimini gerektirir.
Sınır bağlantı (edge interconnection) – Yeni nesil bağlantı DE-CIX, bu üçgenin kabulünden hareketle bir çözüm bulmak üzere çalışıyor. Yazılım-tanımlı Internet Değişimi, sadece bu ihtiyaçları en verimli ve en hızlı şekilde karşılamak için değil aynı zamanda donanıma daha az bağımlı olarak, bağlantı sektörünün uygun maliyetli ve hızlı şekilde gelişmesi için de önemli çözümlerden biri olabilir. Diğer yandan daha fazla dinamizm getirecek ve verimliliği artıracak bir çözüm. Nesnelerin İnterneti sınırın kendisi, Yapay Zaka sınırda, 5G ise bu sınıra hizmet ediyor. Yazılım-tanımlı Internet Değişimi geleceğin dijitalleşme konusundaki zorluklarına çözüm sunuyor. Şöyle ki; geleceğin veri akışını işletme ve yönetme kapasitesi sunuyor.
6
E-TOPLUM
Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com
BThaber 23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Uzaya şarap da çıktı 12 şişe Bordeaux şarabı, özel koruyucu kutuları içinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) yollandı. Astronotlar için değil, bilim uğruna… Şaraplar, kırılmaya, akmaya, sızmaya karşı özel korunaklı borularının içinde bir yıl kalacak. Aynı marka 12 şişe şarap da yeryüzünde bekleyecek. Bir yıl içinde, uzay koşullarının, şarabı nasıl etkilediği anlaşılacak. Beklenen etki, şarabın ne hızda “yaşlandığı.” Şarabın olgunu ve yaşlısı makbuldür, acaba uzayda radyasyon ve yerçekimsizlik, yaşlanmayı hızlandıracak mı? Bu ilginç deneyi yapan Space Cargo Limited şirketi, ismi üstünde, uzaya yük taşımacılığını hedefliyor. Uzaya şaraptan önce 2011’de viski çıkmıştı. İskoç viski yapımcısı Ardberg’in viskileri, üç yıl süreyle ISS ile yörüngede dolaştı. Sonuç? Viskinin rengi
iki kat koyulaştı, tadı olgunlaştı. Yani “yaşlandı.” Şimdi acaba “uzay şarabı” da aynı şekilde yaşlanacak mı? Uzaya içkinin bilim değil, zevk için çıkışı epeyce eski… 1997’de ISS öncüsü MİR varken Rus kozmonotlar, oraya özel yapım tüpler içinde votka ve konyak götürmüşlerdi. Rus doktorlar onlara “ara sıra demlenin, bağışıklık sistemine iyi gelir, kaygınızı azaltır” demişler [Emekliye ayrılan kozmonot Alexander Lazutkin anlatıyor https://nbcnews.to/2Pmnznx]. Bir başka kozmonot Igor Volk de “izin verilenden daha fazla” konyak ve turşuyu 1984’te Soyuz’a götürmüş: Uçuştan bir hafta önce perhize başlamışlar, 2 kilo vermişler ki, “zulayı” astronot giysilerinin içine saklayabilsinler (https:// bit.ly/2qRHy43), afacan veletler gibi…
1975’te Amerikalı ve Rus astronotlar Apollo-Soyuz Projesi’yle uzayda ilk kez buluştuklarında Ruslar, özel tüpler içinde votkayı Amerikalılara ikram etmişti. O tarihte Amerikalı astronotlara uzayda içki yasağı vardı. Ve uzayda içki kaçamağının “en ilki” 1971’de Salyut-7 uzay kapsülünde bir Rus kozmonotun doğumgünü için giysisi içinde götürdüğü konyağı meslektaşlarıyla paylaşması. Bunu, koluna takılı tansiyon ölçme cihazının bir yerine saklamış! (https://bit. ly/2PnoZhS). Space Cargo Limited, önümüzdeki 5 yıl içinde uzaya bitki, maya, bakteri de gönderip, uzay koşullarında bunlara ne olduğuna da bakacakmış. Öyle ya, Dünya’dan Ay’a, Mars’a ve belki ötelere seyahat, artık bilimkurgudan çok, gerçekkurguya dönüşecek gibi?
Örneğin, ISS’de astronot Steve Swanson marul yetiştirmeye 8 Mayıs 2014’te başladı. 33 gün sonra “mahsul aldı.” Bunlar donduruldu. Dünya’ya analize gönderildi. Sonuçta, Dünya’dakinden farksız olduğu anlaşıldı (https://go.nasa. gov/2RSQYY9). Hollywood da konuya Matt Damon’a Mars’ta patates yetiştirerek girmişti (2017).
Yapay zekadan besteler?
Müzik, eğer notaları ardı ardına sıralamaktan ibaret olsaydı, herkes ama herkes sanatçı (!) olurdu. Oysa durum
hiç de öyle değil. 2020, Beethoven’in doğumunun 250’inci yıldönümü: Bu yaratıcı yenilikçi bestecinin hangi eserini yapay zeka taklit edebilir? Ama daha “minör” bestecileri taklit için ortam uygun. Çek besteci Antonin Dvorak’ın (1841 – 1904) bir piyano eserinin “bitmemiş” bir bölümünü yapay zeka “tamamladı” (!). Bu işi “başarması” için yapay zekaya bestecinin 115 eseri dinletilmiş. Ve ortaya bir “şey” çıkmış (https://bit.ly/38LvySU). Bu “şey” Haziran’da Çekya’da bir müzik festivalinde çalınacak. Orkestraya uyarlanmış biçimi ise Kasım’da Prag’da Rudolfinum Konser Salonu’nda
seslendirilecek. “Şeyin” Dvorak’ın lirik, romantik, dönemine göre yenilikçi üslubuna ne kadar uyduğunu, uymadığını eleştirmenler söyleyecektir. Ama daha önce de Alman besteci Franz Schubert’in (1797 – 1828 Beethoven’la çağdaşlar ama tanışmamışlar) Bitmemiş Senfonisi’ni Huawei’nin yapay zekası “bitirmeye” girişti. Besteci, bu Sekizinci Senfonisi’nin ilk iki bölümünü bestelemiş, sonra yarım bırakmıştı. Bu kısmı “bestelemek” amacıyla yazılıma Schubert’in müziği 90 eseri üzerinden 6 ay süreyle dinletildi.
Yazılım, 20 değişik melodi “besteledi.” Uzmanlar, bunlara bakıp, “Olsa olsa üstad şöyle bir şey bestelerdi her halde?” diye fikir yürütüp bir tanesini seçtiler. Londra’da Cadogan Konser Salonu’nda 67 kişilik English Session Orkestrası tarafından 4 Şubat 2019’da seslendirildi. Müzik eleştirmenlerine bol bol alay etme fırsatı çıktı. Örneğin, Fransız Nouvelle Observateur yazarı Claire Fleury: “Huawei, senfoniyi bitireyim derken Schubert’i bitirdi. Schubert, evet, eserinde trombon kullanmıştı. Ama şimdiki beste, askeri bando müziğine benziyor.”
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
7
Kurumsal verim, video konferans çözümleriyle artıyor
Logitech Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri Müdürü Mustafa Uyar İş süreçlerinde verimlilik ve hız adına önemi giderek artan görüntülü görüşme konusunda Logitech, geniş ürün yelpazesiyle şirketlere sunduğu video konferans çözümlerini, Logitech Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri Müdürü Mustafa Uyar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen bir basın toplantısında tanıttı. Video konferans sistemlerinin teknoloji adına büyük potansiyele sahip yatırım alanlarından biri olduğuna vurgu yapan Mustafa Uyar,
bugün halen başlıca şirketlerin toplantı odalarının yüzde 95’inde video konferans çözümlerinin bulunmadığı dikkate alındığında, Logitech olarak çok ciddi bir fırsat gördüklerini ve video konferans çeşitlendirmek amacıyla önemli yatırımlar yaptıklarını vurguladı. Uyar, “Günümüzde henüz toplantı odalarının çok azında video konferans sistemi var, ama yöneticilerin yüzde 80’i bunun bir zorunluluk haline geldiğini biliyor. Bu alanda iş ortaklarımızla beraber hareket ediyoruz. Örneğin; ürün geliştirme alanında teknoloji şirketlerinin yanı sıra mobilya firmalarıyla da birlikte çalışıyoruz. Zira yaptığımız işte bir toplantı odasına kameranın yerleşiminden ses sisteminin düzenlenmesine kadar tasarımla ilgili çok yakın bir ilişki var. Her ölçekteki toplantı odaları için baştan sona çözüm sunan geniş bir ürün ailesine
sahibiz. Her geçen gün de çok daha fazla toplantı odasına, MeetUp, Rally, Tap, Zone Wireless gibi ürünlerimizle birlikte hem hızlı hem de sofistike çözümlerle dahil oluyoruz” bilgisini verdi. Logitech Türkiye Video Konferans Ürünleri Kategori Yöneticisi K. Fatih Masatçı ise son bir yıldır tamamıyla bu alana odaklandıklarını ve video konferans çözümlerini gelecek 10 yılın tüm dünyada parlayan kategorisi olarak gördüklerini vurguladı. Masatçı, “Toplantı odalarını tasarlayanların video konferans sistemlerini de tıpkı masa ve sandalye gibi olmazsa olmaz ürünler arasında görmesi için uğraşıyor, ürünlerimizle kullanıcıların büyük bir yönetim odasında, üç kişilik bir odada veya kendi masasında aynı deneyimi yaşamaları ve profesyonelliği hissetmeleri için çalışıyoruz” dedi.
Basit ve kompakt tasarımıyla öne çıkan Logitech MeetUp, üzerinde hoparlör, mikrofon ve yakınlaştırma yapabilen bir kameraya sahip. Küçük odalar için tasarlanan MeetUp, ultra geniş lensi ve RightSense yazılımıyla herkesi çerçeve içerisinde tutabiliyor. Orta ve büyük ölçekli odalar için tasarlanan Rally/Rally Plus, 4K çözünürlüğe sahip PTZ kamerası ile üstün kaliteli görüntü, Computer-Vision tabanlı otoçerçeveleme ile de herkesin net şekilde görülmesini sağlıyor. Tek dokunuşla tüm toplantı odalarına kolayca katılmayı sağlayan TAP, toplantı odalarını kolayca kontrol etmeye destek oluyor. Bireysel çözümler için ise Logitech Brio kamera, Zone Wireless ve Zone Wireless Plus kulaklıklar, kullanıcıların kişisel masalarını profesyonel hale getirerek üretkenliklerini artırıyor.
Her adım havayolu iş sürekliliği için… Küresel bazda havayolu ve seyahat sektörü BT sağlayıcılarından biri olan Hitit ile IBM, iş sürekliliği ile ilgili mevcut işbirliklerini genişletti. Bu kapsamda Hitit, olağanüstü durum kurtarma ve dayanıklılık için IBM Public Cloud altyapısını şirket içi veri merkezine birincil yedek olarak hizmet vermek üzere adapte edecek. Bu hibrit bulut stratejisi, 19 ülkede 27 havayolu, seyahat acentesi ve
yer hizmetleri şirketlerinden oluşan Hitit’in geniş müşteri listesine, kritik uygulamaların ve kesintisiz hizmetlerin sürekli kullanılabilirliğini sağlamayı kapsıyor. Hitit Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç, "Bu işbirliği, havacılık piyasasında standartları geliştirme bakımından önemli bir adım. Teknoloji ortağı olduğumuz havayolu ve seyahat şirketi
müşterilerimiz, IBM Public Cloud'un sağladığı olağanüstü durum kurtarma planıyla destekleniyor, bu sayede hava ulaşımının operasyon kalitesi yükseliyor” dedi. IBM Türkiye Bulut ve Kognitif Ülke Lideri Arzu Sözen ise “Hitit'in olağanüstü durum kurtarmaya yönelik yaptığı bu yatırım, iş sürekliliğinin sağlanması bakımından tüm havacılık sektörü için son derece önemli” yorumunu yaptı.
Verilerin miktarı arttıkça, bir işletmenin verilerini koruması ve sürekli kullanılabilirliği için doğru bir iş sürekliliği planını uygulaması her koşulda kritik hale geliyor. IBM Public Cloud’un esnek ve güvenilir yapısı, daha fazla kapasite ihtiyacına anında yanıt verebilmesine katkı sağlarken, acil bir durumda kritik iş süreçlerinin sürekli kullanılabilmesini de mümkün kılıyor.
Pir Yazılım’dan İş Bankası’na özel… Türkiye’nin ilk online işletme yazılımları geliştiricilerinden YSM Bulut bünyesindeki Pir Yazılım, İş Bankası ile yaptığı işbirliği ile PİR Yazılım paketlerini İş Bankası müşterilerine özel, ilave 6 ay ücretsiz kullanım ve ilave yüzde 50 fazla ücretsiz hizmet alımı fırsatları sunuyor. Online işletme yazılımları hizmet sağlayıcısı YSM Bulut bünyesindeki Pir Yazılım,
İş Bankası ile KOBİ ağırlıklı proje bazlı çalışan, yıllık lisanslama ile PİR kullanmak isteyen tüm ticari segmentteki İş Bankası müşterileri için işbirliği yaptı. Böylece Pir Yazılım paketleri İş Bankası müşterilerine özel ücretsiz olarak yüzde 50 daha fazla kullanım imkanıyla sunuluyor. YSM Yazılım Genel Müdürü Sedat Yazıcı şu bilgileri verdi:
“Rekabet tek kişilik şahıs işletmesinden KOBİ’lere ve çok daha büyük işletmelere kadar her ölçekten şirketi bir yandan tehdit ederken, bir yandan da yeni fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları daha iyi değerlendirebilmek adına İş Bankası ile işbirliği yaparak bir kampanya hazırladık. İş Bankası’nda bir hesabınız varsa, Pir Yazılım’dan kendilerine uygun
bir paketi seçerek, 12 aylık kullanımınızı başlatabilirsiniz. Buna ek 6 ay ücretsiz kullanım ve ekstra yüzde 50 daha fazla eğitim veya danışmanlık da cabası. Pir’inde üzerinde çalıştığı YSM Bulut (SaaS – Yazılım Hizmeti) platformundaki yazılım ürünleri 7/24 saat kullanıcılarına İşNet altyapı güvencesiyle hizmet vermekte.”
8
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
BİREYSEL BİREYİN DAHA İNSAN VE KENDİSİ OLMAK İÇİN CYBORG OLMAYI İSTEMESİ PARADOKS MU?
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu “Niyetimiz süper insan veya başkalarından farklı olmak değil, daha kendimiz olabilmek” diyor, transhümanist 19 yaşındaki Kai Lander,
Wired dergisinde Noam Cohen ile yaptığı söyleşide (http://bit. ly/2M2Mhr1). Geçen ay Barselona’dan gelip, Princeton Üniversitesi’nde, konuşmacıların ve dinleyicilerin ergen yaştaki öğrenciler – yani 2000 ve sonrasında doğanların – olduğu, gelecek temalı konferansta (https:// www.envision-future. org/conference) yaptığı konuşmasında, Lander teknolojiye odaklanırken,
bireyin kendini keşfetme yolculuğunu da anlattı. Bir müzisyen olan Lander’in koluna, kendi tasarımı olan bir aygıt Barselona’da Cyborg Foundation’a ev sahipliği yapan bir yerde (http://bit. ly/2S0jY0a) yerleştirilecek. Bu aygıt, etrafımızda olan ama göremediğimiz kozmik ışınları algılayıp, müzik notasına dönüştürdükten sonra ince metal çubuklara titretişim
olarak iletiyor. “Böylece, duyma duyuma ek olarak kemiklerimin titreşimle ilettiği kozmik ışınların sesini zihnimin içinde de duyabileceğim” diyor Lander. Kendisini bir makineye kalıcı olarak bağlayarak, kendisi olduğu duygusunu daha dolu dolu hissetmek… Buradaki paradoksun farkında Lander. Dünyayı daha iyi hissetmek istiyor ve
bunun için sadece beş duyunun sınırlarına hapsolmayı can sıkıcı buluyor. Ona göre, sahip olduğumuz beş duyudan daha fazlasını algılamamızı sağlayan makinelerle beraber dünyayı ve doğayı daha iyi hissedip anlamak, bireye yaşıyor olmanın ne anlama geldiğini de düşünme olanağı verir. Amaç, dünyayı ve doğayı fethetmek değil anlayıp uyum sağlamak.
KÜRESEL YAPAY ZEKA ALANININ LİDERLERİNE GÖRE DERİN ÖĞRENME ARTIK YETERSİZ KALABİLİYOR Yapay zeka alanının önde gelen isimlerini de içeren 13,000 kişi Aralık ayının başında Vancouver’de toplanan, akademik YZ’nın dünyadaki en ünlü konferansında buluştu (http://bit. ly/2YRA8dR). Konferansın ilk sabahında açış konuşmacısı, Google’ın makine zekası lideri, derin öğrenmeyi cihazların içine yerleştirmeyi başaran
(örneğin, akıllı cep telefonu) Blaise Aguera y Arcas’ın sözleri çarpıcıydı: Şu ana kadar devrim yaratan uygulamalar derin öğrenme sayesindedir, fakat artık daha iddialı uygulamalar için yetersiz kalmaktadır. “Şimdiye kadar geliştirip kullandığımız tüm makine eğitimi modelleri, belli testleri geçmek veya belli puanı tutturarak oyunu
kazanmak gibi problemler ile ilgiliydi. Bunu derin öğrenme ile başardık. Artık önümüzde derin muhakeme veya sosyal zeka isteyen problemler var ve derin öğrenme yetersiz kalıyor” diyor Aguera y Arcas ve şu şirin benzetmeyi yapıyor: “Otomobili yakalayıp durdurmayı başaran köpek durumundayız.” Yoshua Bengio, Geoff
Hinton ve Yann LeCun, derin öğrenmenin “üç vaftiz babası” olarak bilinir (http://bit. ly/2tqAH2t). Konferansa katılmış olan Bengio da, daha sonra yaptığı konuşmada, Aguera y Arcas’ın görüşüne katılır. Hatta, Facebook’un YZ araştırmaları lideri Jerome Pesenti de (bu pozisyonu 2018’de Yann LeCun’dan devralmıştı) aynı görüşte
olduğunu Wired dergisi ile yaptığı söyleşide belirtiyor (http://bit.ly/2PUnMgL). İlginç olan, geçen haftaki yazımda (http://bit. ly/2Pv4qQn) özetlediğim MIT Technology Review dergisinin yapmış olduğu araştırma da derin öğrenmenin sonuna gelindiği sonucuna varmıştı. Bu konuda bir görüş birliği oluşmuş görünüyor.
ULUSAL ULUSAL YAPAY ZEKA STRATEJİSİ İÇİN BİR ÖNERİ: “KURBAĞA SIÇRAMASI” Yapay zeka dahil, teknoloji ile ilgili her konuda, uluslararası sıralamalarda, 60’lı sıralardayız. Yani çok gerideyiz. Geriden gelen ülkelerin bir potansiyeli vardır: İngilizce “leapfrogging” denilen, kurbağa sıçraması ile önündeki bazı ülkelerin üstünden atlayıp geçebilmek. İki yıl önce buradaki bir yazımda bu potansiyeli açıklamıştım (http://bit.ly/2F1XCW2).
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (DDO) Başkanı Ali Taha Koç defalarca 2019 yılı içinde Ulusal YZ Stratejisini açıklayacaklarını belirtmişti. Yıl sonuna bir hafta kaldığına göre bu sözü gerçekleşmeyecek. Deneyimlerime dayanarak, bunun iki nedeni olabileceğini düşünüyorum: (1) Bir taslak hazırlanmıştır ama gündemi çok farklı
olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkatini çekip onayına sunulamamıştır. Bu durumu, iki yıl önce Dijital Türkiye Yol Haritası hazırlayan zamanın Sanayi Bakanı Faruk Özlü de yaşamıştı. Sonunda, seçimlerden birkaç gün önce Anadolu Ajansı’na bir açıklama yapıp, belgeyi Sanayi Bakanlığı web sitesine koymakla yetinmişti. (2) Çok hızlı gelişen bu alanda hem
gelişmeleri izleyip hem öngörü geliştirip hem de anlamlı bir strateji belirlemek için gerekli titiz çalışmayı tamamlamaya yeterli olanak ve kaynaklardan yoksun olduğu içindir. Son yıllarda bakanlıkların “strateji” başlığı ile yayımladığı ve incelediğim belgeler genellikle birer “yapılacaklar” listesi içermekle yetiniyordu. Belki ve umarım DDO gerçekten
strateji içeren bir belge hazırlıyordur. Eğer öyleyse, “kurbağa sıçraması” gerçekleştirmek için, yukarıda KÜRESEL altında yazdığım durum – yani derin öğrenmenin sonuna gelindiği görüşü – önemli ve iddialı bir potansiyel. Derin öğrenmenin başarılı olamayacağı alanlar için yeni bir paradigma değişikliği geliştirerek kurbağa sıçraması gerçekleştirilebilir.
BThaber
10 BİLİŞİM DÜNYASI
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Bulutta rönesansın adı ‘multicloud’ oldu… Multicloud konsepti gücünü artırırken, Oracle da bu başlıktaki yetkinliğini, farklı işbirlikleri ile güçlendiriyor. Rekabet ve işbirliği konsepti de böylece fiilen hayata geçiyor. Her ülkenin dinamikleri, yapısı, gelişimi ve ihtiyaçları birbirinden farklı Handan Aybars ve bu fark BT adımlarında da doğal olarak kendini gösteriyor. Oracle Autonomous Veritabanı Bölge Satış Başkan Yardımcısı Pınar Rua Aksu, İngiltere, Güney ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika gibi birbirinden çok farklı ülkeleri barındıran bir coğrafyadan sorumlu. “Ama ortak nokta; her yerde zorluk ve problem de aynı, çözüm de…” saptamasını yapan Pınar Rua Aksu, ekledi: “Bölgemde Türkiye, bizim için ağırlığı itibariyle diğer ülkeler arasında ana pazarlardan biri. Her zaman inovasyona açık, yenilikleri benimsemeye hazır, pilot olarak çalıştırabileceğiniz uygulamaların yeri bence Türkiye.” Pınar Rua Aksu ile gelişen ve yenilenen ‘bulut’ konseptini ve kurumsal ilgiyi konuştuk: Bulut bilişimde gelişimi Oracle nasıl değerlendiriyor? Önce birey, sonra kurumsal olarak herkes bulutun içinde. Bu yapı hibrit ve ardından multicloud konseptleri ile gelişiyor. Bunları anlamlı biçimde yönetmek de ayrı bir yetkinlik demek. Bulut çözümleri zaten her firmanın gündemi ve Oracle bu yapıda yerini alıyor. Oracle, başından beri bir ‘veri’ şirketi ve veriyi en iyi bilen, veriyi en iyi yöneten, analitik yetkinlikleri ile veriye katma değer katan olma misyonuna sahip. Bu veriyi müşterilerimize doğru biçimde sunmamız, onların farklı açılardan bakabilmesi demek. Altyapıyı birçok noktadan edinebilirsiniz. Ama asıl önemli olan bunu güvenli biçimde sunabilmek. İkincisi bu yapının kendi kendisini yönetebilmesi ve müşterinin işinin minimuma inmesi. Zaten şirketler de bunu bekliyor, BT ekiplerinin daha yaratıcı işlere odaklanarak, rutin işlerin yönetimini başka bir yetkin
yapıya devredebilmek istiyor. Bu bakış açısı da aslında hep özlenen ‘birimler arasında entegrasyona’ ilerliyor. BT’nin iş kullanıcısı ile aynı dili konuşarak, analiz yapacak birimler olması gerekiyor. Arka planda bütün altyapısal yönetimsel gereksinimleri ise biz üzerimize alıyoruz. Son dönemde çok sık duyduğunuz ‘kendi kendini yöneten sistemler’ (Autonomous Solutions) ve Autonomus Database ile Oracle’ın sunduğu çözüm de bunu hedefliyor. Yani veritabanını ben sana sağlayayım, istediğin gibi kullan, kurulmasından yönetilmesine ve güvenliğinin sağlanmasına kadar her şeyi ben yapayım. Sen iş kullanıcısı olarak verini topla ve onu yorumla, bu yapıyı da ‘kullandığın kadar öde’ modeli ile yönet. Bu durumda dış kaynak kullanım ilgisi ve yöntemler de değişiyor, değil mi? Evet. Bu artık bir gereklilik haline geldi. Çünkü büyük miktarda ve sürekli atan bir veri gerçeği karşısında, BT ekiplerinin de bu dev yapıyı bizzat kendilerinin yönetmeleri hem zor hem de bunun operasyonel yükü tüm taraflar için yüksek. Bu yüzden doğru kurgulanmış bir dış kaynağa, daha paylaşılabilir ortamlara ihtiyaç var. Doğru zamanda doğru kararlar vererek, fonksiyonalite ve verim elde edebilmek önemli. Bu yapılara yönelik ihtiyaç ve farkındalık arttı, ama asıl önemlisi, bu farkındalığı doğru şirketlerle işbirliği ile pratiğe dökebilmek. Burada bence en önemli konu güvenlik. Bu veriye bir tek sizin erişebildiğinizi bilmeniz lazım. Çünkü önümüzdeki dönemde de en büyük problem siber güvenlik olmayı sürdürecek. Artık saldırıları robotlar yapıyor ve robotlara karşı kendi altyapınızda risklere açıksınız. Buna karşı tek yöntem ise artık yapay zeka ve öğrenebilen sistemlerle bu robotlara karşı güvenliğinizi
sağlamanız. Biz de Oracle olarak bunu yapıyoruz. Kurumsal farkındalık bu konuda ne seviyede? Konu modern bulut bakış açısı olduğunda, şirketlere rehberlik yapıyoruz, çünkü bulut, her ölçekte şirketin teknolojiye erişiminde eşitliği getiriyor. Öncelikli amacımız bu alanda onların bize güvenmesini sağlamak. Çünkü veriyi onlar için en iyi yönetmek ve hibrit bulut mimarisi konusunda iddialıyız. Kurumsal tercihler, sektörel regülasyonlar bu konuda alınan kararlarda belirleyici. Oracle olarak en büyük amacımız aynı altyapıyı hibrit mimaride onlara sunarken, müşteri de verinin nerede durduğundan bağımsız olarak aynı uygulamaları farklı yerlerde ve güvenli biçimde çalıştırabilsin. Bu açıdan dünya üzerinde birçok kuruma sesleniyoruz. Bunun yanında bazı işbirliklerimiz de var ve multicloud yapılarda işbirliklerine açığız. Bunun örneği olarak Azure platformu için Microsoft ile işbirliğini açıkladık bir süre önce. Uygulamanızı Azure üstünde çalıştırmaya devam edin, ama verinizi Oracle veri tabanına koyun ve biz de bunların hızlı biçimde birbirine bağlanabilmesi için gereken altyapıyı sağlayalım. Hem de bunu kullanıcıların önüne çıkmayan bir mimari ile yapalım, uyumlu ve sorunsuz altyapıyı size sağlayalım. Peki ya KOBİ’lerin bu yapıya ilgisi nasıl? Bence bu tarz altyapılar zaten asıl KOBİ’ler için çok anlamlı. Bu yatırımı yapabilme imkanları sınırlı. Bu yapının kontrolü ve sürekliliği için teknik elemanı hep bulundurmak da kolay değil. Bu nedenle zaten bulutun en çok hizmet ettiği alan KOBİ’ler. Siz altyapı yatırımı ile uğraşmayın. Tek yapmanız gereken uygulamanızı nasıl çalıştırmak istiyorsunuz, bunun için nelere ihtiyacınız var, bunları bilmeniz. Geri kalanını
Oracle Autonomous Veritabanı Bölge Satış Başkan Yardımcısı Pınar Rua Aksu sizin için bulut üzerinden koordine ediyoruz. KOBİ’lerin sürekli gelişen bilişim dünyasında tek çıkışı da bu. Bulut başlığında Oracle, Türkiye pazarında büyük bir potansiyel olduğunu biliyor. KOBİ çok, üretim çok, servis sektörü giderek daha da gelişiyor. Bunlar da bulut ihtiyacını ve farkındalığı geliştiriyor. Maliyetlerin etkin biçimde azaltılması adına bulutun ciddi bir fırsat olduğuna inanıyorum. Modern bulut konsepti ve ‘as a service’ olarak ihtiyaçları almak, kullanılan kadarını ödemek dediğimizde kurumsal karar verme yetkinliği ne seviyede? Siz onlara nasıl bir danışmanlık desteği sunuyorsunuz? Şirketler de öyle bir noktaya geldiler ki, artık sadece BT birimi değil, iş kullanıcıları da bu kararları verir ve kendi bütçelerini oluşturur hale geldi. Bizim temel işimiz sizin ihtiyacınızı anlamak ve danışmanlık desteği sunmak, ardından terzi usulü modelleme ile ihtiyacınıza göre sizin için en uygun modeli bulup sunmak. Sonrasında kurum, kendi istediği gibi ihtiyacına göre şekillendirerek bu mimariyi kullanmaya devam ediyor, ama her zaman bir danışmanlık desteği sunuyor, yetkin İK’mızı hep hazırda bulunduruyoruz.
BThaber
12 BİLİŞİM ZİRVESİ
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Dijital verilerinizi kurumsal hafızaya dönüştürün Bilişim Zirvesi kapsamında Kurumsal Dönüşüm ve Veri Yönetimi Platformu gerçekleştirildi. ‘Türkiye’de Dijital Dönüşüm ve Veri Yönetimi’ sunumunu gerçekleştiren Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp, “‘Dijital Dönüşüm’ için süreçlerin ve verilerin dijitalleşmesiyle zihniyet değişiminin; dijital kültürün gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti: “Ürün ve hizmetlerin dijitalleşmesiyle, yeni iş modellerinin, ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi de büyük önem taşıyor. Dijital dönüşüm konuştuğumuz kadar hızlı gelişiyor mu? Dünyadaki bu yöndeki gelişim çok hızlı değil. Şu anda dünyada ERP, CRM gibi temel yazılımlarla ancak yüzde 7-8 oranında dijitalleşiyoruz. Bundan sonraki süreç kişisel dijitalleşmeye döndü. Artık RPA’dan söz ediyoruz. Türkiye’nin de RPA düzeyi gittikçe hızlanıyor.”
Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp Dokuz Eylül Üniversitesi, Endüstri 4.0 Koordinatörü Prof. Dr. Hilmi Yüksel, ‘Dijital Dönüşüm Farkındalık Araştırması Raporu’nu irdeledi. Yüksel, “Ankete katılan işletmelerin yönetiminin Endüstri 4.0’a ilişkin farkındalık düzeyi dağılımı; yüzde 33,3’ü
Dokuz Eylül Üniversitesi, Endüstri 4.0 Koordinatörü Prof. Dr. Hilmi Yüksel
fazla düzeyde, yüzde 31’i orta düzeyde, yüzde 19’u az düzeyde, yüzde 8,3 çok az düzeyde ve yine yüzde 8,3’ü çok fazla düzeyde olarak belirlendi. Endüstri 4.0’ın en önemli yararı; verimlilik artışı olarak ifade ediliyor. Maliyetlerin düşüşü, hız artışı, rekabet üstünlüğü, yeni müşteriler kazanma oranı çok düşük. Ankete katılan şirketlerin, gelecek 2 yılda Endüstri 4.0 yatırımları için ayırmayı planladıkları bütçenin yüzdeleri şu şekilde veriliyor: Yüzde 35,7 düşük, yüzde 28,6 orta, yüzde 20,2 yüksek. ‘Ayırmayı planlamıyoruz’ diyenlerin oranı ise yüzde 15,5” açıklamasını yaptı. Yüksel, yüksek teknoloji üreten firmaların Endüstri 4.0’a daha hazır olduğunu aktarırken orta ve düşük düzeyde teknoloji kullanan şirketlerin Endüstri 4.0’a hazır olmadıklarını kaydetti. Az zamanda çok iş yapmak gerekiyor ‘Dijital Yönetimde Süreç Yönetimi’ başlıklı sunumunu gerçekleştiren Netoloji Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım, “Neden değişim?” sorusunu gündeme taşıyarak şu yanıtları verdi: “Küreselleşme ve rekabet, müşteri beklentileri, hantal organizasyon yapıları, performans ve bilgi teknolojilerinde gelişmeler.” Yıldırım, “Zaman içinde yönetim yaklaşımları değişmeye başladı. Değişim, aslında hepimizi kucaklayan bir konu. Organizasyonların hayatta kalması, işletmelerin günün şartlarına uyum sağlaması için gerekli. Nokia, sektörün lideriydi ama değişime ayak uydurmak için adımlarını geç attı” dedi. Yıldırım, “Nerelerde değişim?” sorusunu ise, “Düşünce ve yönetim tarzında, üretim sistemlerinde, iş yapış yöntemlerinde” şeklinde yanıtladı. ‘Business Process Management (BPM)’ hakkında da bilgi veren Yıldırım, “Girdilerin anlamlı çıktılara
Netoloji Proje Destek Ekip Lideri Uğur Yıldırım dönüşmesini bizim için iş akışıdır” dedi ve iş süreçlerinin üyelerini; süreçler, kişiler ve teknoloji olarak açıklayarak şunları kaydetti: “Az zamanda çok iş yapmak gerekiyor. Bu çarkın doğru işleyebilmesi için organizasyonlarda güçlü teknoloji olması şart. ‘BPM’ uyum döngüsünde ortada bir tasarım vardır. Modelleme ve simülasyon yapılır, uygulamaya geçilir. İzleme ile birlikte tekrar tekrar optimizasyonlarla süreç devam eder.” ‘Dijital Dönüşüm’ kesintisiz devam eden bir yolculuktur 1Ci İş Geliştirme Müdürü Mehmet İşcen, ‘1Ci ve Dijital Dönüşüm Vizyonu’nu anlattı. İşcen, Gartner’ın şu ‘Dijital Dönüşüm’ tanımını yaparak konuşmasına başladı: “Dijital iş dönüşümü; sağlam bir yeni dijital iş modeli oluşturmak amacıyla, dijital teknolojilerden istifade edilerek yeteneklerin desteklenmesi sürecini ifade eder.” İşcen, şirketlerin yeteneklerini ne kadar dönüştürebildiklerini sordu ve “‘Dijital Dönüşüm’ kesintisiz devam eden bir yolculuktur”
1Ci İş Geliştirme Müdürü Mehmet İşcen diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Firmalar bu yolculuğa neden çıkmalılar? Etkili ve verimli olmak, rekabette ‘ben de varım’ diyebilmek, yeteneklerini ortaya çıkarmak için. Türkiye, dijital dönüşümde kabuğunu
kıran ülkeler arasında. İvmemiz oldukça hızlı, bu da fırsatlar var demek oluyor. ‘1C Enterprise Platformu’ ile; Türkiye’de çoklu ürün yaklaşımını destekliyoruz. Türkçe dahil 19 dilde aktif olarak çalışıyor. İş ortağı odaklıyız ve esnek platforma sahibiz.” ‘ERP ve Dijital Dönüşüm’ başlığında sunum yapan Baran Ambalaj, İnsan Kaynakları ve Kalite Sistemleri Koordinatörü Tolga Kuş, Baran Ambalaj’ın dijital dönüşüm hikâyesini anlattı. IAS ile iş zekâsını birleştirdiğini belirten Kuş, performans sistemini kurduklarını, makinelerin verilerini aktardıklarını ve içerdeki veriyi grafiğe döktüklerini kaydederek şu bilgileri verdi: ‘ERP’nin esnek yapısı, müşterilerine açık kaynak koduyla sunulan yazılım geliştirme platformu ve Baran Ambalaj yöneticilerinin vizyonu ile Endüstri 4.0 konusunda çok sağlam adımlar atarak yolumuza devam ediyoruz. Firmamız geliştikçe
Baran Ambalaj İnsan Kaynakları ve Kalite Sistemleri Koordinatörü Tolga Kuş ihtiyaçları da şekil değiştiriyor. Yaptığımız ürünün, ürettiğimiz verinin, rekabetin belli bir yerden sonra deneyim haline getirilip müşteriye sunulması gerekiyor. Bu nedenle ‘müşteri odaklı dönüşüm’ dediğimiz projemiz üzerinde çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda, işe ilk önce iş zekâsı, ardından da ‘BPM’ projesiyle başladık. Mobil uygulamalarımızı iyileştirdik, CRM, MES çalışmalarımızı başlattık. Şu an gündemimizde ise büyük veri ve yapay zekâ var. Yönetim, bu çalışmaların arkasında duruyor; onların desteğiyle bu aşamaya geldik.”
DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.
PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV
VIDEO WALL
İNTERAKTİF UYGULAMALAR
LED EKRAN
VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER
DİJİTAL MENU BOARD
TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
40.000+ ekran yönetimi 23 ülke
BThaber
14 BİLİŞİM ZİRVESİ ‘Dijital Dönüşüm’ için önce ‘ERP’ sonra otomasyon – Danışmanlık almak şart Moderatörlüğünü Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp’ın yaptığı ‘Dijital Dönüşümde Veri Yönetimi Paneli’ne; BIQSoft Yönetici Ortağı Ali Çatak, Yaşar Bilgi İşlem Satış Yöneticisi Hülya Çakır Yılmaz, Atiker Yazılım Proje İş Geliştirme Müdürü Salih Onur Düzel ve Logo Yazılım Dijital Dönüşüm Danışmanlık Direktörü Tolga Gören katıldı. Firmaların çekingen davrandıklarına dikkat çeken Düzel, “Dijital dönüşümü bir pazarlama stratejisi olarak görüyorlar oysa ki bunu yapmak zorundalar. Ama nereden başlayacaklarını bilmiyorlar. Bunun için yol haritasını çizmemiz gerekiyor. Firmaların güvenini yakalamak çok önemli. Tüm bunlar firma kültürünün dönüşümünü sağlıyor ve bu konuları geçersek Türkiye’de büyük bir adım atmış olacağız” dedi. Artık herkesin dijitalleşme için adım atması gerektiğine vurgu yapan Düzel, “Önemli olan firmanın nerede olduğunu ve nereye gideceğini bilmesi. Yol haritası için mutlaka danışmanlık almaları gerekiyor, İşin başlangıç noktası, omurgası; ‘ERP’dir. ‘ERP’nin gerçek verilerle çalışması gerekiyor” şeklinde konuştu. KOBİ’lerin jargonlardan nefret ettiğinin altını çizen Düzel, ‘Yıkıcı etki’ gibi ithal bir kavram, KOBİ kültürüyle örtüşmüyor. Tek
bir irade olmaması da kafa karışıklığına sebep oluyor” değerlendirmesini yaptı. Yılmaz, firmaların dijital dönüşümü; herhangi bir yazılımın kullanılması olarak algıladıklarını kaydederek “Yazılımlar ve cihazlar arasındaki bağlantılar önemli başlıklar arasında. Hangi iş kolunda yer alınıyorsa öncelikle bütçe o kaynaklara, yazılımlara yöneltilmeli. ‘Sistemden veriyle beslenin – Sistem dışında veriyle beslenmeyin’ diyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye’nin iç kesimlerinde ‘ERP’ kullanımının düşük olduğunun altını çizen Yılmaz, “Öncelikle ‘ERP’ yazılımının kullanılması çok önemli. Dijital dönüşümün çekirdeği ‘ERP’dir. Buraları güçlendirip daha sonra otomasyona yönelmek akıllıca olacaktır. Sürdürülebilir destek çok önemli” dedi. Çatak, öncelikle firma yönetiminin dijital dönüşümden ne anladığıyla ilgili bir çalışma yaptıklarının altını çizerek “Stratejik adımları belirliyoruz. Firmalar bütçeden endişe duyuyorlar ve finansal süreci nasıl yöneteceklerini, hangi teşviklerden yararlanacaklarını bilmiyorlar. Tüm teşvik süreçleriyle ilgili olarak da destekler sağlıyoruz. ‘Dijital Dönüşüm’ için; ‘ERP’, ‘Yazılım’ ve ‘Danışmanlık’ şart” şeklinde konuştu. Gören, “Yıllardır verinin konuşması için çalışıyoruz. ‘Dijital Dönüşüm’ danışmanlık birimimizi kurduk;
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
hem ürünlerimizle hem de çözüm kümemizle fayda sağlıyoruz. Firmaların mümkün olduğunca yolu daha rahat görmeleri için uğraşıyoruz. Ürünlerimize sürekli yeni nesil teknolojileri de katıyoruz. KOBİ’lerde patronu oyun alanında tutmak gerekiyor. Çünkü sürdürülebilir olması için öncelikle yönetimin buna inanması gerek. Bu iş sadece teknoloji yatırımı değil, işletmelerde inovasyon kültürünün de barındırılması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Proje metodolojisi çok önemli” açıklamasını yaptı. Sarp da panel esnasında menti. com üzerinden ‘Dijital Dönüşüm Yatırımları – Önümüzdeki Dönemde Hangi Konularda Yatırım Yapacaksınız?’ başlıklı anket çalışması gerçekleştirdi. ‘Dijital Dönüşüm’ kavramı da günün birinde çöplüğe karışacak! ‘Dijital Dönüşüm Sancısı – Çöp Adam ve Ayağındaki Pranga’ başlıklı bir sunum gerçekleştiren Binovist Genel Müdürü Engin Alan, süreç içinde hazır değilseniz bahaneyi karşı tarafa atmanın işin en kolay tarafı olduğuna dikkat çekerek “‘Dijital Dönüşüm’ kavramı da günün birinde çöplüğe karışacak! Bu, bugünün bir hamlesi değil, 50 yıldır bu hamle var. CEO’lar dijital dönüşümden korkuyor! Küresel CEO’ların yüzde 47’si henüz çalışmalara
Binovist Genel Müdürü Engin Alan başlamadı!” yorumunu yaptı. En küçük organizasyondan en büyük organizmaya kadar tahsilat sürecinin çok önemli olduğunu vurgulayan Alan, “Dijital dönüşüme nasıl yönlendirmeliyiz?”, “İşletme olarak Dijital IQ’nuz nedir?”, “Müşteriniz ne kadar hazır?”, “Neyi değiştirmeliyim?” sorularını aktararak “Dijital dönüşümde son 2 yıldır firmaların yüzde 85’i başarısız gözüküyor” ifadesini kullandı. Dijital ekosisteminizi oluşturun IQVizyon CEO’su Murat Hekim, IQVizyon dijital dönüşüm firmasını 2018 yılında kurduklarını kaydederek “Günümüzün petrolü dijital veridir” dedi. ‘IT’ ve ‘OT’yi birleştirdiklerini söyleyen
IQVizyon CEO’su Murat Hekim Hekim, böylece daha büyük bir ekosistem oluşturduklarının altını çizerek “Altyapımız tüm ‘ERP’ firmalarıyla entegre olacak durumda” ifadesini kullandı. Hekim, dijitalleşme süreci başarı adımlarını şöyle sıraladı: - Dijital dönüşüm stratejinizi belirleyin - Pilot projenizi oluşturun - İhtiyacınız olan yeteneklerinizi tanımlayın - Verilerinizi toplayın ve analiz edin - Dijital verilerinizi kurumsal hafızaya dönüştürün - Dijital ekosisteminizi oluşturun.
Tek değil çok numara... • Türkiye numaralar cenneti olmaya doğru gidiyor. Bilindiği gibi her vatandaşa doğumundan itibaren nüfus, vergi, eğitim, sosyal güvenlik gibi tüm bilgilerinin yer alacağı tek numara 'vatandaşlık numarası' vermeyi öngören MERNİS projesi yıllardır hayata geçirilmezken, Maliye Bakanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, Sosyal Sigortalar Kurumu gibi kurumlar da kendi alanlarına yönelik bilgileri içeren tek numara projelerine soyundular.
• Vergi veren de, seçmen de aynı vatandaş" diyen DSP Milletvekili Ziya Âktaş, bir vatandaşın kimlik bilgilerinin bir taraftan YSK'da, bir taraftan MERNİS'te, bir taraftan Maliye Bakanlığı'nda tutulmasını, "Bu parası çok olan memlekette bir de SSK sosyal güvenlik numarası ile aynı bilgiler tutulacak. Böylece kaynaklar israf edileceği gibi bu kadar numara ile vatandaşın kafası da karışacak" şeklinde değerlendiriyor.
IBM'de yine, yeni, yeniden... IBM Türk'te y e n i genel müdür... IBM Türk'te, iki yıl aradan sonra yine,
• Şu anda ayrı ayrı yürütülen tek numara projelerinin gelecekte MERNİS projesi bittiğinde tek merkezde toplanmasını öngören KoçSistem Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Büyükbayram, bu numaranın da MERNİS'in kapsadığı 'vatandaşlık numarası' olacağını savunuyor. Büyükbayram bu iddiasını, "Türkiye'de vergi veren, sosyal güvenlikten yararlanan, oy kullanan kişilerin toplamı, tüm Türkiye nüfusundan daha büyük değil" diyerek savunuyor. En geç 2-3 yıl içinde bitirilmesi hedeflenen MERNİS ile çok numara yerine, tek numara devrinin başlaması bekleniyor. (Ayrıntılı haber sayfa 4'te)
1000 doların altındaki
yeniden bir genel müdür değişikliği yaşan dı. 1 Nisan 1996 tarihinde Genel Müdürlük
PC'lere büyük talep
görevini Acar Bumin'den devralan Tamer Emrali, 31 Aralık 1997 tarihi itibarıyla bu görevini yeni genel müdüre devrediyor. Görev
süreleri
uzatılmadığı
Bin doların altındaki PC'ler dünyada PC
sürece
DİE'de de jet hızıyla ihale Ankara cephesinde bir jet ihale da ha... MERNİS'ten s o n r a DİE de jet hı zıyla ihaleye çıktı ve şirketlerden 4 gün içinde yaklaşık 7 milyon dolarlık ihaleye teklif vermelerini istedi. Süre nin kısa olması ve yüzde 2 0 0 teminat mektubu istenmesi dolayısıyla p e k ç o k şirketin ihaleye teklif veremediği gözlendi.
(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)
BDE'de öğrencilerden önce öğretmenler eğitilmeli
pazarını kasıp kavururken Türkiye PC paza
IBM'de genel müdürlük görevi ortalama 2
Bilgisayar
destekli
yıl yürütülüyor. IBM'in yeni genel müdürü
rında da bu durum yakından hissedilebili-
Hüseyin Kızıltay, 1 Ocak 1998'de görevine
yor. Bin doların altında PC'ler pazarı kasıp
eğitim
başlayacak. 17 yıllık IBM'ci olan Hüseyin
kavurmakla kalmadı fiyatlar daha da aşağıya
lıklı gelişebilmesi için herşeyden önce bil
indi. Yıl sonuna doğru 800 doların bile al
gisayarı öğrencilere sevdirecek,
tında fiyatlarla pazara sunulan birçok marka
kaynaştıracak olan öğretmenlerin eğitil
ortaya çıktı.
mesi, onların bu işe inanmalarının sağlan
Kızıltay, şirkette çeşitli görevlerde bulun muştu; son olarak da Hizmetler Müdürü idi.
(AyrıntıLı haber sayfa 10'da)
IBM Türk, geçtiğimiz hafta şu anki Genel Müdür Tamer Emrali'yi (sağda) uğurlamak v&\ yeni Genel Müdür Hüseyin Kızıltay'ı basına tanıtmak amacıyla bir toplantı düzenledi.
(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)
projesinin
sağ
ması gerekiyor.
onlarla
(Sayfa 7'de)
TT, trunk uygulamasını kademeli olarak başlatıyor Türk Telekom, uzun zamandır
diğer illere doğru yayılacağı
Canbazoğlu,
söz ettiği sayısal trunk
belirtiliyor. Türk Telekom'un ISDN
yazılım ve donanım
uygulamasını nihayet başlatma
ücret tarifesini açıklamasıyla şu an
güncellemelerinin devam ettiğini
kararı aldı. İlk başta İstanbul,
pazardan talep toplanıyor.
söyleyerek, şu anki gecikmenin
Ankara ve İzmir'de sınırlı sayıda santralde başlayan uygulamanın
Türk Telekom Informatik
(Ayrıntılı haber sayfa 32'de)
Bu
sayıda...
• Dataserv-BEA işbirliği
E T
H A İ T R F A A T UH B
nedenini de buna bağladı.
Dairesi Baş Mühendisi Ayfer
EVRENSEL
santrallerdeki
(Sayfa 10)
• "PC'de pazar payına sahip olmuyorsunuz, AKIN
EVREN
Y eni dünyalar... Havalar giderek soğuyor, y a ğ m u r kara d ö n ü ş ü y o r .
Siyasal h a v a m ı z ise tam tersine, giderek ısınıyor. Şeytan t a ş l a m a törenleri başladı. A m b a r g o haberleri sür
manşette yer alıyor.
(Devamı 2. sayfada)
kiralıyorsunuz"
(Sayfa 14)
• Herşey KOBİ'ler için
(Sayfa 25)
S Wintel'den sonra şimdi de Soltel mi?
(Sayfa 27) H X e r o x kanal grubu işbaşında
(Arka
sayfa)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
VBT AKADEMİ nin katkılarıyla ALBANIA HIGH TECHNOLOGY ACADEMY sunar Bulunmaz bir kariyer fırsatı
1. Sistem, Network ve Güvenlik Yöneticiliği /– 20 Kontenjan 2. Mobil Yazılım ve Yapay Zekâ Uzmanı / - 10 Kontenjan 3. Mainframe Uzmanı / Mainframe Specialist - 10 Kontenjan 4. Veri Tabanı Uzmanı, Big Data, Analytics - 10 Kontenjan 5. Java Yazılım Uzmanı / Java Programming - 25 Kontenjan 6. .NET Yazılım Uzmanı / .NET Programming - 25 Kontenjan Toplam 100 Kontenjan
1. Semester ( 13 October 2019 – 31 January 2020 ) 2. Semester ( 16 February 2020 – 26 June 2020 ) Brüt 8 Ay – Net 7 Ay
İş Garantisi Eğitimi tamamlayan herkese iş garantisi sağlanacaktır.
Ücret Kalma yeri dahil toplam eğitim ücreti 10.000 Euro Birinci yıl herkese %50 Burs sağlanacaktır. Eğitimin tamamı Arnavutluk’ta yapılacaktır.
Müracat E-posta
: info@vbt.com.tr
Telefon
: +90 216 577 69 21
Whatsapp : +90 555 239 16 61
info@vbt.com.tr
www.vbt.com.tr
18 KARİYER
BThaber 23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Vodafone Türkiye üst yönetiminde yeni atama
Vodafone Grubu’na 2011 yılında katılan ve Ocak 2012’den bu yana Safaricom Teknoloji Direktörü olarak görev yapmakta olan Thibaud Rerolle, Vodafone Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak atandı. Safaricom’daki görevi süresince Kenya’da en iyi ses ve veri şebekesinin kurulmasına öncülük eden Rerolle, yeni nesil dijital iletişim teknolojilerindeki deneyimini Türkiye’ye taşıyacak. Telekomünikasyon sektöründe 25
yıllık uluslararası deneyime sahip olan Thibaud Rerolle, Vodafone ailesine 2011 yılında katıldı ve Ocak 2012 itibariyle Safaricom Teknoloji Direktörlüğü görevine atandı. Safaricom’dan önce Orange Espana, Orange Dominicana, Telekomunikacja Polska, Intelig ve France Telecom gibi şirketlerde üst düzey roller üstlenen Rerolle, Telecom Paris Tech (ENST) Üniversitesi Telekomünikasyon Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra aynı bölümde master yaptı.
Dedeman Grubu’nda yeni görevlendirme
Dedeman Turizm Grubu tarafından, geçtiğimiz Ekim ayında başlayan yeni yapılanma süreci kapsamında, Dedeman Bostancı Hotel & Convention ve Park Dedeman Bostancı otellerinin Genel Müdürü olan Nadir Kadakal, mevcut görevlerine ilave olarak Dedeman Turizm Grubu İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak atandı. 1993 yılından itibaren Dedeman Turizm Grubu’nda farklı görevler üstlenen, 2012 yılından bu yana da Dedeman Bostancı Hotel & Convention
ve Park Dedeman Bostancı otellerinin Genel Müdürü olan Nadir Kadakal, yeni atama ile İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak, markanın büyüme hedeflerinin hayata geçmesinde aktif rol üstlenecek. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra ABD San Diego National University’de sertifika programını tamamlayan Kadakal, turizm ve otelcilik sektöründe, farklı kademelerde 30 yılı aşan bir tecrübeye sahip.
%30 DAHA FAZLA VERİME VAR MISINIZ? Skysens IoT Platformu, endüstriye özel olarak geliştirilen kablosuz
iletişim teknolojisiyle üretim alanınızdaki verileri anlık olarak analiz eder ve verimlilik kaybına neden olan sebepleri anında tespit etmenizi sağlar. Değişikliklerden anında haberdar olmanızı sağlayan mobil uygulaması ile Skysens IoT Platformu, üretim verimliliğinde
%30’a kadar artış sağlar.
Üretim Süresi Analizi
Üretim Sayısı Takibi
Makine ve Hat Performans Analizi
Toplam Ekipman Verimliliği (OEE) Analizi
Boşta Bekleme Süresi Analizi
Enerji Tüketimi Analizi
20 KARİYER
BThaber 23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Kadın mühendis bakış açısı bir gereklilik
Otonom araç teknolojileri ve hibritelektrikli araç sistemlerinin geliştirilmesinde Ar-Ge yatırımları ile önemli projelere imza atan otomotiv mühendislik firması AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye, kadın mühendislere desteğin artırılması amacıyla özel bir program düzenledi. Bu yıl beşincisi düzenlenen programda üniversitelerin Makine, Otomotiv, Mekatronik, Elektrik-Elektronik, Kontrol-
Yazılım, Bilgisayar, Uzay-Havacılık mühendisliği gibi bölümlerinden seçilen kadın mühendis adayları, uluslararası alanda pek çok başarıya imza atmış kadın meslektaşlarıyla bir araya geldi. Geleceğin mühendisleri gün boyu süren programda AVL’nin İstanbul’daki Ar-Ge merkezlerinde devam eden ve Türkiye’de bir ilk olan otonom araç ve hibrit araç projelerini inceledi. Mühendis adaylarına diğer global
projelerdeki tecrübeleri dinleme ve gruplar halinde vaka çalışmaları gerçekleştirerek tecrübe kazanma imkanı da sunuldu. AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye Genel Müdürü Dr. Serkan İmpram, şunları söyledi: “Teknoloji sadece erkeklere değil kadınlara da sonuna kadar açık bir alan. Son dönemlerde özellikle mühendislik alanlarında kadınlarında ilgisinin artmaya başladığını görüyoruz. Biz de eşitliğe önem veriyor, şirketimizin bünyesindeki kadın mühendislerin sayısının daha da artması için AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye olarak desteğimizi sunuyoruz. Amacımız yetenekli kadın mühendislere bünyemizde daha fazla yer açmak. Çünkü her alanda olduğu gibi teknolojide de kadın mühendislik bakış açısına ve yaratıcılığına ihtiyaç var. İşe alım süreçlerinde de başta yapay zeka ve diğer otonom teknolojiler olmak üzere pek çok yeni alanda kadın mühendislere fırsat tanıyacağız.”
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T İ Ç İ
16-18 Ocak 2020 Uluslararası Sağlıkta Yapay Zeka Kongresi İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.sagliktayapayzeka2020.org
19 Mart 2020
2 Nisan 2020
BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BTvizyon Kayseri Toplantısı Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R
6 Şubat 2020
20 Şubat 2020
12 Mart 2020
BTvizyon Antalya Toplantısı Antalya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
GOSB Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
16 Nisan 2020 BTvizyon Malatya Toplantısı Malatya AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
11 Haziran 2020 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
9 Temmuz 2020 Bilişim 500 Ödül Töreni 2020 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
7 Ocak 2020
19 Ocak 2020
CES 2020 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.ces.tech/
Beyond IoT 2020 Cork, İrlanda AYRINTILI BİLGİ: https://beyondiot.ie/
26 Ocak 2020 Kickstart Europe 2020 Amsterdam, Hollanda AYRINTILI BİLGİ: https://www.kickstartconf.eu/
10 Şubat 2020 11th International Smart City Expo 2020 Dubai Dubai AYRINTILI BİLGİ: https://smartcitiesexpoworldforum.ae/
24 Şubat 2020 MWC Barcelona 2020 Barcelona, İspanya AYRINTILI BİLGİ: www.mwcbarcelona.com/
BThaber
22 MEKTUP Bir yılı daha tükettik, Neyse biz gündemimize, mektubumuza bakalım. Açılış alışveriş tarzlarımızla ilgili... Yemeksepeti’nin online market ürünleri sipariş platformu olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Antalya, Trabzon ve İzmit’teki kullanıcılara ulaşan Banabi; 6 ildeki kullanıcılarının sipariş alışkanlarını açıklamış. İstanbullular sabah saatlerinde en çok zeytin ve kahvaltılık sos sipariş ederken, unlu mamuller ve fırın ürünleri en çok sabah sipariş ediliyor. Akşam sabun, bulaşık deterjanı ve köpek maması gibi muhtelif ürünlerin ardından, çikolata, dondurulmuş gıda ve damacana su ise gece saatlerinin siparişleri. İzmirlilerin sabah ilk tercihi maden suyu, akşam saatlerinin tercihi ise kraker, sandviç ve bar gibi hafif atıştırmalıklar, gece saatlerinde ise soğuk çay ve kahve ile meyve suyu gibi içecekler. Ankaralılar kahvaltı sofraları için en çok yumurta ve meyve suyu sipariş ederken, akşam saatlerinde sebze, meyve, şarküteri, yoğurt gibi temel ihtiyaçlar sipariş ediliyor. Kuruyemiş, cips, patlamış mısır ve kek, bisküvi gibi ürünler gecelerin vazgeçilmezi. Antalya’da öğle ve akşam saatlerinin tercihleri ise çikolata, gazlı içecek, kuruyemiş, kraker, kurabiye gibi atıştırmalıklar. Eskişehir güne su siparişiyle başlarken, ardından kek ve bisküvi tercih ediyor. Akşam saatlerinde cips, patlamış mısır ve çikolata siparişi artıyor. Temel gıda malzemeleri ve kişisel bakım kategorisinde siparişler daha çok öğle saatlerinde. Bursalıların
YIL 25 SAYI 1249
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2020
Yerli yazılım ödülle buluştu! sabah siparişleri kek, bisküvi ve unlu mamuller olurken, akşam ve gece saatlerinde tercih çikolata, cips ve patlamış mısır, dondurma gibi atıştırmalıklar. Sözün özü, yiyelim güzelleşelim. Kapsamlı ve örnek olmasını dilediğim bir çevresel haberim var. Mercedes-Benz Türk, fabrikalarında yürüttüğü “Atık Yönetimi”, “Hava Kirliliği Kontrolü” ve “Sıfır Atık Su” gibi projeleri ile doğa dostu otomotiv üreticilerden biri olmayı sürdürürken, tüm bunlara ek olarak şirket genelinde tek kullanımlık plastik ürünleri kullanmama kararı almış. Bu yeni uygulama ile tek kullanımlık plastik ürün tüketiminin önüne geçilmesi planlanırken; şirket genelinde uzun vadede üretim dışı kullanılan tüm plastik alımının durdurulması hedefleniyormuş. Bu kararın ardında, şirket kapsamında yılda 350 bin pet şişe ve yaklaşık 15 milyon plastik kullanımlı bardağın kullanımının önüne geçilmesi hedefi var. Bu bilince sahip insanları hayata kazandıran öğretmenlerimizde sıra. Bu sayfalarda daha önce de yer vermiştim, Anadolu Vakfı’nın, gittiği her bölgede büyük ilgi gören projesi Değerli Öğretmenim son olarak 50 ile ulaşmış. Öğretmenlerin başarılı birer sosyal girişimci olabilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerin artırılmasının hedeflendiği projede 50’inci il olan Bitlis’te Anadolu Vakfı eğitmenleri öğretmen ve yöneticilere “Sosyal Girişimcilik” alanında eğitim vermiş. Bu alanda
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
23 ARALIK 2019 5 OCAK 2019
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
öncü olan Değerli Öğretmenim projesi İl Milli Eğitim Müdürlükleri işbirliğinde yürütülüyor ve 50 ilde 80 binin üzerinde öğretmene ulaşan proje ile 3 binin üzerinde proje başvurusu alınmış. Toplumun sorunlarına yenilikçi ve uygulanabilir çözümler getirmeyi teşvik etmek amacıyla ‘Sosyal Girişimcilik Proje Yarışmaları’nın düzenlendiği projede gerçekleştirilen 9 yarışma ile 240’tan fazla ödül verilmiş. Var olan yetkinliklerini bu bilinçle zenginleştiren öğretmenlerimize saygılar. Anladığın üzere, sıra ödül gündemimizde… Türkiye İnovasyon ve Başarı Ödülleri sahiplerini bulmuş. Teknoloji, organizasyonel ve pazarlama olmak üzere 3 başlık altında, jüri ve halk oylaması sonucunda yapılan değerlendirmede, önemli projelere imza atan ve sektörel gelişime katkı sunan kurum, kişi ya da organizasyonlar ödüllendirilmiş. Farklı sektörlerden küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş süreçlerini kolaylaştırmak için yerli yazılım çözümleri geliştiren DİA Yazılım da Türkiye İnovasyon ve Başarı Ödülleri’nde “Yılın İnovatif Yazılım Markası Ödülü”nü kazanmış. Türkiye İş Bankası, ticari bankacılıkta bir ilk olan ve farklı bankalardaki ticari hesapları tek bir ekran üzerinden sunan TekCep özelliği ile ödeme sistemleri yarışması olan PSM Awards’ta “en inovatif ürün” kategorisinde birincilik
Abone ve Dağıtım
btabone@bthaber.com.tr
Ankara Temsilcisi Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr
Editör Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Görsel Yönetmen Sena Çakıroğlu senac@bthaber.com.tr
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Online Editör Atılay Aşkale atilaya@bthaber.com.tr
ödülünün sahibi olmuş. Multinet Up’ın yemek kartı sektöründe bir devrim yaratan ödeme çözümü MultiPOS ise ödeme teknolojilerinin gelişmesi ve inovasyonun teşvik edilmesi amacıyla düzenlenen PSM Ödülleri’nde “En İyi Mobil Ödeme Çözümü” kategorisinde birinci seçilmiş. Gelelim yılın son mektubunun kitap gündemine… Bu hafta da sana iki kitap önerim var. Birincisi, Britanyalı yazar Ali Smith’in Man Booker Ödülü’ne aday gösterilen yeni romanı ‘Sonbahar’. Birbirinden ayrı ama tıpkı mevsimler gibi birbiriyle bağlantılı ve döngüsel bir dörtlemenin, ‘Mevsim Dörtlemesi’nin ilk kitabı olan, Seda Çıngay Mellor’ın çevirisi ile bize ulaşan ‘Sonbahar’ okuma listesinde yerini alsın ki, Kafka Kitap’ın yayın programında olan dörtlemenin diğer üç kitabı ‘Kış’, ‘İlkbahar’ ve ‘Yaz’ için tüm zincire hakim olalım. İkinci kitap ise benim gibi bir distopik için merak konusu… Almanya’da büyük bir ilgiyle karşılanıp, eleştirmenlerce “1984 ve Otostopçunun Galaksi Rehberi’nin zekice birleşimi” olarak tanımlanan ‘Kalite Ülkesi’. Marc-Uwe Kling’in kitabında giderek otomatikleşen ve insanların karar verme özgürlüğünü “rahatlık” kisvesiyle sınırlandıran teknoloji odaklı dünyaya mizahi bir eleştiri var. Kitabın kapağındaki “Dünyanın en büyük şirketi ve en iyi algoritması varken ne ters gidebilir ki?” sorusu, benim gibi bir distopik için yanıt ister… Seneye görüşürüz
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Arif Şuekinci Zeynep Gürdal Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n
Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi
CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO
www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner
Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
We will talk about security more in 2020! It is predicted that cyberattacks will increase in 2020, especially cyberattacks supported by artificial intelligence and machine learning will become widespread. While ransomware and DDoS attacks are becoming more complex, the protecting personal data and information at national level will be more important. While Microsoft experts announced the 2020 cyber security trends to minimize the risks of cyber-attack, Snatch, which Sophos cited as one of the most important threats to mark 2020, came back with advanced attack techniques. Moreover, this time, it will not only stop the functioning of the institutions, but also raise the possibility of leaking information before the attack and the possibility of getting large fines under KVKK and GDPR laws. 2020 security trends Artificial intelligence: The data processing ability of artificial intelligence provides new capabilities in the fight against cyber-crime and is used by attackers as a tool. Because attackers often change their approach, Microsoft has developed its own artificial intelligence and machine learning protection based on risk factors, rather than following code duplicates. Supply chain security: More than 75 billion mobile devices estimated to be in use globally by 2020 will contain a variety of vulnerabilities that could allow intruders to enter systems. To prevent this, the companies that make up their supply chains will agree on common solutions.
Cloud systems for security: Companies are moving to working from home to work and working with your own device systems, but this makes it difficult for IT departments to develop a separate protection system for each device. The interest of companies focusing on solving this problem with hybrid cloud solutions is at the forefront. Therefore, in 2020, more companies will enable device security over hybrid cloud systems. Farewell to passwords: Weakly secured IDs and passwords especially raise the appetite of artificial intelligence based malware. To overcome this, Zero Trust systems do not automatically trust anything in the parameters. Therefore, even if bad players manage to pass through corporate firewalls, they need additional authentication factors to reach different or vulnerable parts of the network. Multi-factor authentication with biometrics and identity certificates to be used by organizations in 2020 will reduce the risk of identity theft to almost zero. Grouped attacks: Groups that act according to political or social tendencies will continue to be active in social media, while attacks on governments and companies will be organized around the world. Your KVKK and GDPR compliance is in danger Snatch, which Sophos cited as one of the most important threats to mark 2020, returned with advanced attack techniques. Moreover,
this time, it will not only stop the functioning of the institutions, but also will raise the possibility of leaking information before the attack and the possibility of getting large fines under KVKK and GDPR laws. Firstly discovered in December 2018, Snatch is forcing PCs to restart in safe mode during the attack to neutralize ransomware detection techniques based on behavioral analysis with new capabilities it gained. It is also pointed out that Snatch leaks information from the infected systems before it starts the attack. This poses a problem of magnitude that needs to comply with laws such as KVKK, GDPR and the need to inform the data audit authorities for those who think that they have been attacked by Snatch. These laws provide for significant penalties if companies leak information that they are obliged to protect. This method was previously used by groups such as Bitpaymer. Snatch is a dangerous example of automatic active attacks, which are among the priority threats of next year in Sophos 2020 Threat Report. Attackers who infiltrate systems by exploiting remote access protocols in this attack format use manual cyber-attack techniques at the keyboard to move among systems and infect as many systems as possible. The report also finds that the names behind Snatch are on the way to deal with cyber hackers who are highly skilled in dark Web environments to increase the chances of success of the attack.
What to do for security? • Act proactive when identifying threats. Have a security team to keep the systems under surveillance at all times or get service from professionals. • Make sure that your endpoint security solution includes machine learning and deep learning based threat detection, active attack prevention and behavioral analysis capabilities. • Turn off remote access services that are open to the internet whenever possible. • If remote access is absolutely necessary, use industry-proven VPN solutions with multi-layer security, password control and highly accurate access
control.
• Ensure that all servers that are open to the internet and have remote access are up to date and protected. Perform continuous monitoring of unexpected input attempts and unusual behavior. • Restrict the privileges of users with remote access only to the work they do. Do not allow them to have unnecessary privileges over the rest of the network. • Be sure to use multi-layer authentication if you are a system administrator. Keep your personal account and the administrator account separate. • Actively control all RDP ports in the open IP pool.
Corporate productivity increases with video conferencing solutions On increasing importance in business processes sake of efficiency and speed of video calls, Logitech introduced its wide range of products regarding the video conferencing solutions at a press conference hosted by Logitech Turkey and Central Asia Countries Manager Mustafa Uyar. Mustafa Uyar emphasized that video conferencing systems are one of the potential investment areas in terms of technology and stressed that as 95% of the meeting rooms of the major companies do not currently have video conferencing solutions, Logitech spotted a very serious opportunity and made significant investments to diversify video conferences. Uyar stated that:
“Today, very few meeting rooms have a video conference system, but 80% of managers know it became a necessity. We act together with our business partners in this field. For example; we work with furniture companies as well as technology companies in product development. Because what we do is a very close relationship to design, from the placement of the camera to a meeting room to the arrangement of the sound system. We have a wide range of products for meeting rooms of all sizes. We are being involved with more and more meeting rooms with our products such as MeetUp, Rally, Tap and Zone Wireless with both fast and sophisticated solutions.”
Turkey Logitech Video Conferencing Products Category Manager K. Fatih Masatçı stressed that they were fully focused on this area over the past year and they see videoconferencing solution as the shining category of the next decade for all over the world. Masatçı said that: “We are working to make the video conference systems seen as one of the indispensable products like tables and chairs for the designers of the meeting rooms. With our products, we work to make users get the same experience and feel Professional regardless of being in a large executive room or at their desk.” Standing out with its simple and compact design, Logitech MeetUp
has a speaker, microphone and zoom camera on it. Designed for small rooms, MeetUp can keep everyone in the frame with its ultra-wide lens and RightSense software. Designed for medium and large rooms, the Rally/Rally Plus 4K resolution PTZ camera provides high quality images and Computer Vision-based autoframing to make everyone clearly visible. Providing easy attendance to all meeting rooms with a single touch, TAP supports easy control of meeting rooms. For individual solutions, the Logitech Brio camera, Zone Wireless and Zone Wireless Plus headphones increase the productivity of users by making their personal desks professional.
Every step is for the airline business continuity… Hitit, one of the airline and travel IT providers on a global basis, has expanded its existing business partnerships with IBM. In this context, Hitit will adapt the IBM Public Cloud infrastructure to serve as a primary backup to the on-premises data center for disaster recovery and durability. This hybrid cloud strategy encompasses the continuous availability of critical applications
and uninterrupted services to Hitit’s extensive customer list of 27 airlines, travel agencies and ground handling companies in 19 countries. Hitit Assistant General Manager for Sales and Marketing Nevra Onursal Karaağaç stated that: “This collaboration is an important step in developing standards in the aviation market. Our airline and travel company customers,
to whom we are technology partners, are supported by the disaster recovery plan provided by IBM Public Cloud, so that the operation quality is increased.” IBM Turkey Clouds and Cognitive Country Leader Arzu Sözen said that: “This investment Hitit made for disaster recovery is extremely important for the entire aviation sector in ensuring business continuity.”
As the amount of data increases, it becomes critical in any situation for an enterprise to maintain its data and implement an accurate business continuity plan for its continued availability. IBM Public Cloud’s flexible and reliable structure contributes to its ability to respond to the need for more capacity instantly, enabling continuous use of critical business processes in an emergency.
From Pir Software, Special to İşbank One of Turkey’s first online business software developers PİR Software within YSM Cloud, offers Pir Software packages for free usage of additional 6 months and with an additional 50% more free service opportunities to İşbank customers through its cooperation with İşbank. PİR Software within YSM Cloud, an
online business software service provider, collaborated with İşbank for İşbank customers in all commercial segments, which work SME – Project based and want to use Pir with annual licensing. Thus, PİR Software packages are offered free of charge to İşbank customers with 50% more usage. YSM Software General Manager
Sedat Yazıcı gave the following information: “Competition threatens companies of all sizes, from single-person businesses to SMEs and much larger businesses, while offering new opportunities. In order to make better use of these opportunities, we prepared a campaign in cooperation with İşbank. If you have an account with İşbank, you
can start using your Pir Software package that suits you the best for 12 months. An additional 6 months of free usage and an extra 50% more training or advice are also offered. The software products on the YSM Cloud (SaaS - Software Service) platform that PİR works on serve users 24/7 with İşNet infrastructure assurance.”
SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi METAL sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism
Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP
Üretkenlik Odaklı
Verimli
Hızlı, yüksek kaliteli baskı
+ Olağanüstü iş bitirme süresi + Basit ve kompleks iş akışları desteği
+ Kolay entegre edilebilir çözümler + Sektöründe en iyi enerji verimliliği
+ Ağır kağıt gramajında hız düşüşü yok + Değişmez, istikrarlı baskı kalitesi