SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1168 16 - 22 Nisan 2018
Sayfa
7
CIO Turkey 1 yaşında… Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin teknoloji liderlerini tek bir çatı altında toplayan CIO Turkey, birinci yaş gününü kutladı.
Sayfa
10
Dijital dönüşüme süreçlerine Univera desteği Gelenekselleşen Univera Mobil Teknolojiler Günü, bu yıl 4 Nisan’da gerçekleşti. Unitech’in ana sponsorluğunda gerçekleşen MTG, 17. kez misafirlerini ağırladı.
Sayfa
3
Gelişime rağmen, riskler de katlanarak büyüyor
Sayfa
12
BTvizyon treni Kayseri istasyonunda… Yurdun dört bir yanında bilişim sektörünün nabzını tutan BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın Nisan 2018 dönemi ilk etkinliği Kayseri’de gerçekleşti.
“Dünya Ekonomi Forumu 2018 Yılı Küresel Riskler Raporu”nda, gerçekleşme olasılığı en yüksek riskler arasında ‘iklim değişikliği ve çevresel etkilere bağlı riskler’ ön plana çıkıyor. Raporun önemli maddeleri arasında yer alan siber riskler de sıralamada hızla yükselmeye devam ediyor. Bulut_Satis-BT-6x10.pdf
Dosya Sayfa
13 C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları Dosya Sponsoru
K
1
23.06.2017
1
BThaber
GÜNDEM
16 - 22 NİSAN 2018
3
Gelişime rağmen, riskler de katlanarak büyüyor
Divan Mersin Hotel| 09:30 - 13:30
Her yıl Davos Zirvesi öncesinde açıklanan “Dünya Ekonomi Forumu 2018 Yılı Küresel Riskler Raporu”, TÜSİAD ve Marsh işbirliğiyle kamuoyuyla paylaşıldı. Söz konusu raporda, gerçekleşme olasılığı en yüksek riskler arasında ‘iklim değişikliği ve çevresel etkilere bağlı riskler’ ön plana çıkıyor. Bu risklerin de artık çevresel boyutlarının yanı sıra ekonomik ve sosyal unsurları itibarıyla ele alınması gerektiği açık. Türkiye ekonomisinin sektörel ve küresel rekabet gücünü koruması için düşük karbonlu kalkınmanın sunduğu fırsatları daha ciddi biçimde değerlendirmesi bu yönüyle önemli. Küresel kutuplaşmalar öne çıkacak Raporda, 2018’de güçlü ekonomik büyüme beklentisinin liderlere sistemlerin karşı karşıya olduğu zaafların üstesinden gelme noktasında fırsat sunduğu üzerinde duruluyor.
Btvizyon tesekkür eder. BTvizyon Mersin Toplantısı katılımcısına ve destekleyenlerine teşekkür eder. Ancak, yine rapor kapsamında düzenlenen yıllık Küresel Riskler Algı Anketi, uzmanların yüksek risk altında geçecek bir yıla daha hazırlandığını gösteriyor. Anketin bin katılımcısına 2018’de yaşanacak risk eğilimleri soruldu. Ankete
‘Daha kötüsü olamaz’ demeyin, maalesef olur! Küresel Riskler Raporu’nda, bir tahmin olmasa bile dünya liderlerinin dünyayı hızla ve radikal bir şekilde değişime uğratabilecek olası gelecek şokları değerlendirmeye teşvik adına 10 kısa senaryo yer alıyor: •
•
•
•
•
Gıdada sorunlar: Eşzamanlı tahıl üretimi sorunları küresel gıda tedarikinin yeterliliğini tehdit eder. Karmaşık internet: Yapay zekanın yarattığı zararlılar yaygınlaşarak internetin performansını baskı altına alır. Ticaret arenasında savaşlar: Ticaret savaşları patlak verir ve uluslararası kuruluşlar da bunlara müdahalede fazla zayıf kalır. Demokrasilerde çalkalanma: Yeni popülizm dalgaları, bir ya da daha fazla gelişmiş demokraside toplumsal düzeni tehdit eder. Balıkçılığın sonu: İnsansız gemiler yasadışı
12 NİSAN 2018 PERŞEMBE
•
•
•
•
•
balıkçılığı yeni ve sürdürülebilirlik açısından çok daha olumsuz seviyelere taşır. Yeni kriz ihtimali: Bir başka finansal kriz politik müdahaleleri çıkmaza sokar ve kaos ortamını tetikler. Eşitsizliğin derinleşmesi: Biyo-mühendislik ve bilişsel kapasiteyi geliştiren ilaçlar, sonuçta bunlara sahip olanlar ve olmayanlar arasındaki uçurumu derinleştirir. Kuralsız savaş: Siber savaş kuralları hakkında mutabakatın olmadığı bir ortamda devletlerarası çatışmalar da tırmanır. Kimlik jeopolitiği: Jeopolitik hareketlilik nedeniyle, ulusal kimlik çatışması sınırlarda artan bir gerilim kaynağı haline gelir. Duvarların örülmesi: Siber saldırılar, korumacılık ve mevzuat uyuşmazlıkları, internetin bölümlere ayrılmasına yol açar.
kanıtların yüzde 59’u risklerin artacağı yönünde görüş bildirirken, sadece yüzde 7’lik kesim risklerin azalacağı kanısında. Katılımcıların yüzde 93’ü ise küresel arenadaki büyük oyuncular arasındaki siyasi veya ekonomik cepheleşmelerin daha da kötüleşmesini bekliyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 80’i büyük oyuncuları içine alan savaşlarla bağlantılı risklerde artış öngörüyor. Raporda 2018’deki karamsar tablonun kısmen jeopolitik ortamda yaşanan kötüleşmeden kaynaklı olduğu üzerinde duruluyor. Raporda uzmanların 30 küresel risk arasında yaptığı öncelik sıralaması da yerini alıyor. Buna göre şiddetli hava şartları, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemde çöküş, büyük doğal afetler, insan eliyle yaratılan çevre felaketleri ve iklim değişikliği olmak üzere iklim değişikliği odaklı beş risk üst sıralarda konumlanıyor. Yıllık Küresel Riskler Algı Anketi’nin bir önemli sonucu da siber tehditlerin öneminin artması. Anket sonuçları kapsamında siber bağımlılığın gelecek 10 yıllık dönemde küresel risk ortamını biçimlendiren en önemli ikinci etken olacağı değerlendirmesi yapılıyor. Raporda ekonomik risklerin öneminin bu yıl önemli ölçüde azalmış olması ışığında küresel GSYH büyüme oranlarında iyileşmenin küresel ekonomik ve finansal sistemlerde süreklilik arz eden yapısal risklere göz yumulmasına yol açacağı endişesine de dikkat çekiliyor.
SPONSORLAR
BASIN SPONSORU
DESTEKLEYEN
BIZI TAKIP EDIN /btvizyonanadolu
/btvizyon
Bilişim Zirvesi Etkinlik Ltd Şti. BTHABER Şirketler Grubu’nun bir üyesidir.
www.bilisimzirvesi.com.tr
. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti
4
BThaber
E-TOPLUM
16 - 22 NİSAN 2018
Sağlık sektörü e-Fatura ile kazanıyor Eczane, medikal, optik ve hastane gibi işletmelerden yaklaşık 70 bin firma, her ay SGK’ya çok yüksek oranda kâğıt fatura kesiyor. e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve SGK’ya fatura kesen bu işletmelere, 1 Ekim 2017 itibariyle SGK'ya gönderecekleri faturaları elektronik ortamda e-Fatura olarak düzenlemeleri gerektiği bildirildi. SGK’nın bu faturaları karşılaması, ödemeler için işleme alması ve birer kopyalarını arşivlemesi gibi süreçleri hafifletmek adına yapılan bu düzenlemeyle e-Fatura sistemine geçilmesi, sağlık sektöründe dijitalleşme adına önemli bir adım oldu. SGK’nın gündeme getirdiği düzenlemenin ilk etabında, SGK’ya fatura kesen işletmeler sistemi kullanmaya ve
faturalarını SGK’ya dijital ortamda göndermeye başladı. SGK tarafında bu düzenlemenin yapılmasındaki esas amaç ise henüz zorunlulukla ilgili bir tebliğ çıkmasa da, gönüllülük esasına dayalı olarak sağlık sektöründeki işletmelerin, SGK tarafındaki işlemlerini elektronik ortamda yapması ve gelen faturaların ödeme adımlarının hızlanmasını sağlamak. 70 bini aşkın firmanın SGK’ya aylık ortalama 350 fatura gönderdiğini, bunun da aylık bazda 24,5 milyon fatura olduğuna işaret eden Digital Planet CEO’su Şerif Beykoz, şu bilgileri verdi: “12 ayda SGK’ya gelen yaklaşık 300 milyon fatura var. Bir faturanın genel maliyetinin ortalama 5 TL olduğunu düşünürsek, kâğıt faturaların
SGK’ya yıllık maliyetinin 1,5 milyar TL olduğunu söyleyebiliriz. e-Faturadaki maliyetin ise ortalama 30 kuruş olduğunu düşünürsek, buradaki maliyet en fazla 100 milyon TL olacak. Yaklaşık bir hesaplamayla, SGK için ortalama 1,4 milyar TL’lik tasarruf ortaya çıkıyor. Ayrıca bu, sadece SGK’ya gelen faturalar üzerinden yapılan bir hesaplama. SGK’nın kestiği faturaların da dahil edilmesiyle birlikte tasarruf kalemi çok daha fazla olacak. Bu tasarruf göz önüne alındığında, firmaların teşvik edilmesi gerekir ve bu konuda asıl görev SGK’ya düşüyor. Firmaları teşvik edici projeler oluşturulabilir. Biz de bu süreçte teknik ve eğitim anlamında her türlü desteği vermeye hazırız.”
Temassız ödemeler giderek büyüyor Türkiye’de temassız ödeme kullanımı katlanarak artmaya devam ediyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre; temassız işlem adedi 2016 yılında 45 milyon iken, 2017'de yüzde 96 artışla 88 milyon adede çıktı. 2018’in sonunda hedeflenen işlem adedi ise 200 milyon. Bu arada, Mart ayından itibaren 90 TL’ye çıkan temassız kartlardaki şifresiz işlem limiti kullanıcı ilgisini de pekiştirdi. Temassız özellikli kart ve cihazlar ulusal ödeme şemalarının getirdiği güvenlik
standartlarına tabi. Ödeme kabul cihazları da bankaların belirlediği risk kriterlerine uygun kişilere verilirken, bankaların devamlı kayıt ve takibi altında oluyor. Temassız ödemeler, kartın elden bırakılmamasına imkân sağladığı için kaybolma, çalınma ve kopyalanma riskini azaltıyor. Temassız ödemeler kasa yönetiminde nakit operasyonunun getirdiği hata, sahte para, nakit para taşıma ve nakit parayı koruma maliyeti konularında da avantaj sunuyor. 2016’da 31 milyon adet olan
temassız özellikli kart sayısı, 2017’de yüzde 36 artarak 42 milyon adede yükseldi. 2014’te temassız özellikli terminal adedi 97 bin adetken, 2017’de ise bu rakam 879 bin adede ulaştı. Yani 2014’ten bugüne temassız kabul noktası 9 kat arttı. Temassız işlemler de 2016’da 45 milyon adet iken, 2017’de bu rakam yüzde 96 artarak 88 milyon adet oldu. Temassız kartlarla yapılan ortalama işlem tutarı ise 2014’te 11 TL iken, 2017’de 2,5 katına çıkarak 26 TL’ye yükseldi.
Son günü unutmamak gerek! Geçtiğimiz haftalarda yürürlüğe giren Torba Kanun, işverenlerin geçmişe yönelik yararlanamadığı tüm sigorta primlerinin teşvik tasfiyesini düzenliyor. Geride kalan yedi yıla ait teşvik tutarlarını geri alabilmek için ise Mayıs ayında başvuru yapmak gerek. KPMG Türkiye Sosyal Güvenlik Hizmetleri Direktörü İsmail Sevinç, 27 Mart’ta yürürlüğe giren Torba Kanun’la birikmiş sigorta prim teşvikleri için önemli bir düzenleme getirildiğini söyledi. Yürürlüğe giren yasa gereği, 2011 Mart ayından itibaren yaklaşık yedi yıldır geçmişe yönelik alınmayan teşvik tutarları işverene nakit olarak ödenecek veya prim borçlarından düşülecek. Bu ödemeyi alabilmek içinse 1-31 Mayıs tarihleri arasında başvuru yapmak gerekiyor. Sevinç, söz
konusu düzenleme ile ilgili şunları söyledi: “6111 sayılı Kanun’la gelen bu prim desteğinde, işyerinde ortama sigortalı sayısına ek olarak alınan ve belirli kriterleri taşıyan her bir sigortalı için kuruma ödenecek işveren payı (ortalama yüzde 20,5) devlet tarafından karşılanıyor. Bir örnekle açıklayacak olursak, sigortalının 4 bin TL brüt ücret alması halinde, işveren payı olan 820 TL devlet tarafından karşılanıyor. Bu işyerinde 10 sigortalının 4 bin TL brüt ücretle çalışması durumunda, teşvikten yararlanma tutarı aylık 8 bin 200 TL oluyor. Bu teşvikten 2011 yılından itibaren her ay 10 kişi için yararlanılmamış olması durumunda ise iade edilecek prim tutarı 688 bin TL’ye denk geliyor. Bu teşvik işçinin özelliklerine göre değişiyor ve
her bir işçi için 6 aydan 54 aya kadar yararlanılıyor. Mesleki yeterlilik belgesi almamış, mesleki ve teknik eğitim veren orta-yüksek öğretim yetiştirme kursunu bitirmemiş ama iş kurumuna kayıtlı olan işçiler için teşvikten yararlanma süresi 6 ay.” Sevinç, 31 Mayıs’a kadar başvurulması halinde, 2011 Mart’ından itibaren yedi yıl geçmişe yönelik alınmayan teşvik tutarlarının geri alınabileceğini söyledi ve “Başvuru tarihinin kaçırılması halinde, yalnızca altı aylık teşvik geri alınabilecek. Teşvik kanunları kapsamına girecek sigortalı ve ilgili ayların tespiti detaylı bir mevzuat çalışması gerektiriyor. Başvuruda hata yapılmaması için dikkatli bir hesaplama gerekiyor” hatırlatmasını yaptı.
Başkanın Gözüyle Biz taş mı yiyelim? Dört yıl önce bu göreve gelince ilk işim benzer işi yapan firmalarla işbirliği denemeleri yapmak oldu. Birçok firma ile toplandık, bunların içinde dünyanın önde gelen araştırma şirketi de var. Önerim beraber etkinlik yapmak veya dayanışma içinde hareket etmekti. Belki ben gereken yaklaşımı gösteremedim, belki karşımdakiler bu iyi niyetimi algılamadı ama olmadı bir türlü. Hatta büyük etkinliklerine “Siz bizim rakibimizsiniz, gelmeniz mümkün değil” diye alınmadığım da oldu. Ankara’da bir etkinlikte gazeteci arkadaşımı dahi almayıp dışarıda kalmasını istediler. Allahtan aklıselim bazı büyükler devreye girerek durumu sakinleştirdi de sorun kalmadı. Bunlar elbette bizleri hem üzdü hem kızdırdı. Rekabet ortamında çok şey normaldir ama bunlar biraz fazla geldi. Biz yine de yılmadan aynı işbirliği yanımızı anlatmaya çalışıyor ve yeni sinerjiler yaratmanın yollarını zorluyoruz. Bütün bu süreçte bu yaklaşımlara fazlaca maruz kalınca biraz da durumu kanıksadık diyelim. Bütün şirketler bir şekilde kendilerini koruyor ve kendi menfaatlerini ön planda tutuyorlardı normal olarak. Rekabet hızla artmaya devam ediyor, sponsor bulma zorlukları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Birkaç firma haricinde biz dahil bütün özel şirketler barındırdıkları çalışanların ücretlerini ödemek için çabalıyor ama oldukça zorlanıyor. Marka ve şirketlerin kendi etkinliklerinden bahsetmiyorum bile. Duyarlı ve bu konunun mantığını kavramış çok seçkin firmalarımız saymazsak, kendi etkinlikleri için milyonlarca dolar harcayan markalarımız, sektörün biraraya gelerek durum değerlendirmesi yapması ve yol haritası oluşturması gereken etkinlikleri görmezden geliyorlar. Bu ortam karşısında biz bu zorluklara uyum sağlamaya çalışırken tehlike şimdi de başka yerlerden gelmeye başladı. Devletten gereken desteği alamadıklarından olsa gerek bütün dernekler etkinlik yapmaya sarıldı. Onlar da haklı, derneğin yaşaması için gelir lazım, üyeler aidatlarını düzgün ödemediğinden ve de operatörler dahil büyük bilişim firmaları derneklere çok destek olmadığından onlar da yaşam mücadelesine giriyor. Sponsor kapma savaşına bir de derneklerimiz ile giriyoruz. Yönetiminde ya da yakın olduğum derneklerde de görüyorum, başka hiçbir şansları yok ya eğitim satacaklar ya da etkinliklere sponsorluk. Buraya kadar yazdığım olumsuz gelişmeler gittikçe artsa da çok yeni bir şey değil. Bu yaşam mücadelesi bizim gibi etkinlik şirketleri, dernekler ve diğer STK’lar için sürekli var. Alışıyoruz diyelim. Asıl sorun, dernek ve bizlerin bulunduğu oluşumlara destek vermesi gereken devletin bizzatihi rakip olması. Bakın Ankara’da yeni bir dernek kuruldu. TBD’den ayrılan Kamu Bilişimcilerini oluşturan bu dernek çok da güzel işler yapıyor. Bu işleri yapabilmek adına güzel etkinlikler de gerçekleştiriyor. E şimdi ne oldu, devletin kurumlarının kendisinden oluşan dernek hoooop bize rakip oluyor. Biz kamu konulu etkinlik yapmak istediğimizde sponsor elbette bizi seçmiyor, seçemiyor. Bir de BTK etkinlikleri var, geçenlerde bir de mobil uygulama yazdıklarını açıkladılar. BTK içinde etkinlik yapmak onay almak şartı ile bedelsiz. Bu nedenle herkes BTK içinde etkinlik yapma derdinde, sponsorlar da etkinliğin BTK içinde olması nedeniyle pek bir istekli oluyorlar. Bir bakıyorsunuz bir sürü BTK etkinliği. Öyle ya da böyle etkinliklerin çoğalması dert değil ama sektör büyümedikçe bu etkinliklere sponsor nereden bulunacak? Biz ticari bir kuruluşuz ama yayınımızla haber yaparak önemli bir kamu görevi üslenirken, etkinliklerimizle farkındalık yaratıyor, sektörü büyütmeye çalışıyoruz. Sadece BTvizyon Anadolu etkinliklerimizin yıllık sayısı 14. Bilişim500, Bilişim Zirvesi gibi etkinliklerimiz ise en büyükleri. Koyun ticari gereksinimleri bir yana, bu üslendiğimiz kamu görevini biz olmazsak kime devredeceğiz? Devlet yardımcı olmayı bıraktı, rakip oldu, e o zaman soruyoruz. “Biz taş mı yiyelim?”
Murat Göçe
m uratg o ce @ b thab e rs i rke tle ri .co m
CryptoCurrency Mining Solutions
Caraminer GPU Server
CryptoCurrency Miner for Ethereum Easy to Deploy – Plug And Play Scalable & Upgradeable Optimized and Tested Enterpise Level Support & Consultancy 120 Mh/s to 400 Mh/s Ethash Power 8x VGA Cards, Mining Optimized Mainboard 6 Months warranty VGA 2 Years warranty Server Components
veri merkezi | ağ | trafik yönetimi | bilgi güvenliği | performans yönetimi | görselleştirme
ISB Bilişim Teknolojileri A.Ş.
İçerenköy Mah. Çayır Cad. No 3 Özce Center Kat 8 PK 34752 Ataşehir İSTANBUL TÜRKİYE tel +90 (216) 428 47 47 fax +90 (216) 428 47 48 web www.isb.com.tr e-mail info@isb.com.tr
6
E-TOPLUM Dünya düz müdür?
YouGov araştırma şirketinin ABD’de Şubat ayında yaptığı ankete göre 15 yaş üstü 260 milyonluk Amerikan halkının yüzde 2’si dünyanın düz olduğuna inanıyor. Yüzde 84’ü yuvarlak olduğunu söylüyor. Ama bu grubun içinde milenyum gençliği (18-24 yaş grubu 30 milyon) için bu oran yüzde 66. Yani, yüzde 34’ü düz olduğuna mı inanıyor? Pek değil... Gençlerin yüzde 4’ü “evet, düzdür” demiş. Yüzde 9’u “yuvarlak olduğuna inanıyorum, ama son zamanlarda kuşkularım var” demiş. Yüzde 5’i “düz
Anketlere verilen cevapların her zaman sağlıklı olması gerekmiyor. Can sıkıntısından, soruyu atlatmak için, dalga geçmek için aklına gelivereni söyleyenler pek çok. Ancak, ABD’deki “genel” cehaleti, bu anket yansıtıyor her halde? Kasım 2017’de ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde, dünyanın düz olduğunu savunan bir grup insan ilk kez toplandı. “Uluslararası Düz Dünya Konferansı” adlı toplantıda çok sayıda kişi, “Ufuk çizgisine bakın, dümdüz”, “Bu şeytanın en büyük yalanı” gibi sözlerle dünyanın düz olduğunu umarsızca savundu. Konferansa yaklaşık 400 kişi katıldı... Konuya Elon Musk bile bulaştı. “Neden Mars Düzdür Derneği yok?” diye sordu. Cevabını ABD Düz Dünya Derneği verdi: “Dünyanın aksine, Mars’ın yuvarlak olduğu saptanmıştır.”
16 - 22 NİSAN 2018
Bebeler opera dinleyecek
olduğuna inanıyorum, ama son zamanlarda kuşkularım var” demiş. Kararsızlar yüzde 16. (Düz mü, yuvarlak mı bilemedim)
Yukardaki karikatürde demeye getiriyor ki: “Dünyanın düz olduğuna inanan komplocu, futbol oynarken...”
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
amaçla 40 dakikalık bir beste yaptı.
New York Metropolitan Operası, 6 – 18 aylık bebeklere özel, ücretsiz opera sahneleyecek. 30 Nisan – 5 Mayıs arasında bebekler ve aileleri “BambinO” adlı bu yenilikçi etkinliğe katılacak. Bambino, İtalyancada erkek bebek demek. Kızlara bambini denilir. Ama İtalyancadan, kardeş Avrupa dillerine “bebek” anlamına, jenerik olarak geçmiş bu sözcük. Metropolitan’ın etkinliği, bir kültür girişimi olduğu kadar, bir psikoloji deneyi de olacak. Müziğe, bu kadar küçük çocukların nasıl tepki vereceklerine bakılacak. İskoç besteci Lliam Paterson, bu
Operanın konusu çok küçük çocukların, belki anlamasa bile hissedeceği temalarla bezeli: Uccellina adlı bir anne kuş, yuvasında sihirli bir yumurta bulur. Yumurtadan, bir kuş yavrusu çıkar. Yavru, anne kuşu “annesi” sayar. Anne kuş, yeni yavruya dünyayı anlatır. Yavru kuş uçmaya hazırlanırken, ikisi birlikte şarkı söylerler. Sonra yavru kuş uçar gider. Sahnede sadece bu iki karakter rol alır. Kenarda iki çalgıcı da var. Müziğin çalınması sırasında izleyici bebeklerin tepki vermesi için kısa aralıklar olacak. Yani, işin içinde hem psikoloji, hem medyanın ilgisini çekecek yenilikçi bir durum, hem de Metropolitan için uzun vadeli bir “yeni kuşağa opera
sevdirme” projesi. Operanın genel müdürü Peter Gelb: “Metropolitan’ın, yeni izleyici oluşturma çabalarına biz, olabilecek en erken yaşta başlamayı düşündük.” Metropolitan’a işin psikoloji boyutunda, Columbia Üniversitesi bilimsel destek veriyor. Bebeklere bazı tür müziklerin “iyi geldiği” öteden beri bilinir. Örneğin, Mozart’ın müziği buna hep örnek gösterilir. Fransız psikoloji hocası (Caen Üniversitesi) Herve Platel, hatta prematüre bebeklerin bile “bazı” tür müzikle beyin gelişmelerinin hızlandığını, zihin ve zeka kapasitelerinin arttığını savunmasıyla ünlü. Sadece, armoni zengini Mozart müziği değil, rock, caz, elektronik müziğin “bazı” kalıplarının da beyindeki nöron bağlantılarını artırdığına dair görüşler var. Dip not olarak: Hatta, Aydın/ Nazilli’de inek çiftliği sahibi Oğuzhan Ülker’in, ineklerine kurduğu ses sistemiyle klasik müzik dinleterek süt üretimini artırdığı medyamıza yansımıştı.
Sahte habere yasal önlemler Malezya, “sahte haberi” resmen yasakladı. 3 Nisan’da Parlamento (Alt Meclis ve Senato) bu konudaki yasa tasarısını oyladı ve kabul etti. Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, “Bu yasa, ifade özgürlüğüne değil, sahte habere karşı önlemdir” denildi. Açıklamada, “Mevcut çeşitli yasalara rağmen, teknolojinin hızlı ve karmaşık yapısı nedeniyle sahte haberin yayılması önlenemedi” denildi. Yasaya göre, sahte haberde sorumluluğu saptananlara (yayınlayan mecraya ve paylaşanlara) 6 yıla kadar hapis cezası verilecek. Yayıncılar, içerikten sorumlu tutulacak. Malezya hakkında yayın yapan yabancı yayıncılar da yasa kapsamında görülüyor. Muhalefet partileri, sahte haber tanımının fazlasıyla belirsiz olduğunu, bu yasanın, Ağustos’ta yapılacak genel seçimler
öncesinde muhalefetin sesini kesmeye yönelik olduğunu savundular. Komşu Endonezya’da İletişim Bakanı Rudiantara ise, Haziran’da yapılacak seçim öncesinde vatandaşların kişisel verilerinin kötüye kullanılması veya sahte haberlerin denetlenmemesi halinde Facebook’un yasaklanacağını söyledi. Bakana göre, kişiler veya örgütlü gruplar, seçim sonucunu değiştirecek şekilde istismar edebilir. “Eğer kapatmak zorunda kalırsak, kapatırız” dedi. Sahte haberleri saptayacak bir yapay zeka yazılımı Ocak ayından beri kullanılıyor. Yazılım, siteleri sözcük bazında tarıyor, durumu Endonezya ISS’lerine bildiriyor. Bundan ayrı olarak, porno içeriğini saptamak amacıyla, 14.5 milyon dolara mal olan bir başka yapay zeka yazılımı da kullanılıyor.
Endonezya daha önce de mesajlaşma uygulaması Telegram’ı kapatmıştı. Hükümetin bu konudaki tutumuna uygun olarak Twitter ve Google, yayınladıkları içeriği denetleyeceklerini vaad etmişlerdi. Ekim 2018’de genel seçime gidecek olan Brezilya’da, Emniyet Genel Müdürlüğü sahte haber üretenlerle mücadele için bir birim kurduğunu twitter hesabından duyurdu (09.01.18) Fransa’da hükümet, sahte haberin saptanması, yayınının durdurulması, sorumluların cezalandırılmasını içeren kapsamlı bir yasa tasarısını Mart’ta hazırladı. Tasarının Anayasa Mahkemesi tarafından incelendikten sonra Nisan sonunda Parlamento’da tartışmaya açılması bekleniyor.
Almanya’da, sahte haber ve nefret söylemine karşı şimdiye kadar görülmemiş sertlikte bir önlem, 1 Ocak’tan beri yürürlükte. Kısaca NetzDG olarak bilinen yasaya göre, sosyal medya “yasadışı” sayılan içeriği 24 saat içinde siteden kaldırmakla yükümlü. Aksi takdirde 50 milyon Euro para cezası alacak... Yeni yasa derhal etkisini gösterdi. Yürürlüğe girmesinin haftasında, yasanın mimarı olan Adalet Bakanı Heiko Maas’ın taa 2010’daki bir tweet’i “hakaret içeriyor” diye twitter’dan silindi. O tarihte milletvekili
olan Haas, “Almanya’da Müslümanlar” başlıklı kitabıyla yoğun tartışmalara yol açan Thilo Sarrazin adlı politikacıya twitter’da “geri zekalı” demişti. Bakanın üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti, yasadan memnun. Ama Başbakan Merkel’in Bavyera’daki kardeş partisi CSU, ırkçı AfD, Hür Demokratlar eleştiriyor.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
16 - 22 NİSAN 2018
7
CIO Turkey 1 yaşında… Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin teknoloji liderlerini tek bir çatı altında toplayan CIO Turkey, birinci yaş gününü Marriott Kozyatağı’nda düzenlenen davet ile kutladı. BThaber Gazetesi işbirliğiyle düzenlenen geceye Logo, Dale Carnegie ve Coratek firmaları da sponsor oldu. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren CIO Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Sözer, ilk
günden beri desteklerini esirgemeyen paydaşlara ve BTHABER Şirketler Grubu’na teşekkürlerini sundu ve kürsüyü CIO Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Tırpan’a devretti. CIO Turkey’in son bir yılda nelere imza attığını katılımcılarla paylaşan Tırpan, “CIO Turkey Ekim 2016’da tohumları atılan, Şubat 2017’de ise resmen kurulan bir oluşum. Bir yıllık zaman zarfında
paylaştıklarımız kadar gelecekte paylaşacaklarımız ve atılacak adımlar da önemli” dedi. CIO Turkey bünyesinde pek çok önemli çalışmaya imza atıldığını belirten Tolga Tırpan, “Sosyal sorumluluk kapsamında birçok eğitime destek projesine imza attık. Farklı sektörlerden 160’ın üzerinde üye ile her geçen gün büyümeye devam ediyoruz. 2018 yılının da bizim için verimli olmasını bekliyoruz” diyerek 2018 hedeflerini paylaşması adına sözü bir diğer CIO Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Evren Öcal’a devretti. Evren Öcal konuşmasında 2018 yılı için odak noktalarının SNATurkey, SOCTurkey, ERPTurkey, DevTurkey alt ekipleri ile daha etkileşimli bir yapı kurgulamak olduğu belirtti ve ekledi: “CIO Turkey’deki bu etkileşim ortamını kullanarak ve ortak hareket ederek, sorunlu tedarikçiler ile süreçlerin optimize edilmesi adına daha koordineli hareket edebiliriz. Bizim planlarımız kadar üyelerimizin tavsiyelerine de ihtiyacımız var. Birlikte yürütebileceğimiz her fikri bizimle paylaşmanızı istiyoruz.”
8
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
16 - 22 NİSAN 2018
ULUSAL TBD’NİN ARAMA KONFERANSINDA, TÜRKİYE’NİN DİJİTAL KALKINMADA ÖNCELİKLİ KONULARI BELİRLENDİ
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğum Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Genel Başkanı Rahmi Aktepe yönetiminde sadece etkinlik düzenlemekle yetinmeyip, sorunlara çözüm arayışlarına da odaklanıyor. Bu bağlamda, dijital kalkınmamızda öncelikli konuların belirlenmesi için 8 Nisan günü bir arama konferansı düzenlendi. Belirlenen sorunlar, 21-22 Kasım’da yapılması planlanan
“35. Bilişim Kurultayı”nda ele alınıp çözüm önerileri geliştirilecek. Bilişim şirketlerinden, bürokrasiden, üniversitelerden yirmiye yakın katılımcıyla gerçekleştirilen arama konferansında, altı öncelikli konu belirlendi. Sonuçları, benim de katıldığım toplantıdaki notlarımdan aşağıda özetliyorum. Birincisi, strateji/yönetişim başlığı altında, vizyon ve politikaları da içeriyor. Katılımcıların oylamaları sonucu açık ara önde olan bu sorunu, toplantıda da ortaya koyduğum şu örnek büyük ölçüde açıklıyor:
“2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı.” Bu strateji belgesi Cevdet Yılmaz’ın Kalkınma Bakanlığı sırasında hazırlandı, ama 2016’da Kalkınma Bakanı olan Lütfi Elvan’ın döneminde uygulanması gerekti. Bu dönemde, yıllık izleme raporu yayımlanmadığı gibi, şu anda ne başarıldı ne başarılamadı ve neden gibi soruların yanıtları bilinmiyor. Başka örnekler de verdim. Yani, hükümet strateji adı altında çok sayıda belgeyi baştan medyatik bir şekilde kamuoyuna sunmakla yetiniyor, devamı gelmiyor, akibeti bilinmiyor. Dolayısıyla, sorun strateji eksikliği değil, stratejilerin geliştirilmesine ve başarıyla uygulanmasına
ilişkin yapılması gerekenler ile, yönetişim ile ilgili. İkinci önemli konu, eğitim ve insan kaynakları başlığı altında, istihdam, yeni meslekler ve yeni becerileri de içeriyor. Uzun vadede sonuç alınacak eğitim politikalarından çok, kısa vadede elde edilebilecek beşeri sermayeyi geliştirmek için gerekli uygulama ve politika ihtiyaçları dile getirildi. Ayrıca, çok hızlı ve yıkıcı değişimin yaşandığı çağımızın ortaya çıkardığı ileriye dönük vizyon ve proaktif önlemler ihtiyacı vurgulandı. Üçüncüsü, birinci sorun ile yakından ilgili olan izleme ve
denetleme eksiğidir. Dördüncüsü, eko-sistem adı altında, üretim, Ar-Ge, sürdürülebilirlik, sinerjik işbirlikleri, pazar, destekler ve teşvikleri içeriyor. Beşincisi, toplum başlığı altında, sayısal uçurum, dezavantajlı gruplar, farkındalık, katılım/dışlanma, sosyo-kültürel yapı, yaşam boyu öğrenimi içeriyor. Altıncı önemli grup, altyapı başlığı altında teknoloji, kurumsallık, STK boyutlarını içeriyor.
KÜRESEL
FRANSA BAŞKANI MACRON’UN ÇARPICI YAPAY ZEKA VİZYONU Nobel’i olarak görülen Fields Madalyası’nı kazanmış ve şu anda milletvekili olan Cedric Villani. Bu yetenekte birisinin atanması elbette teknoloji sektöründe ve üniversitelerde güven ve saygı yaratıyor.
Yapay zekanın (YZ) önemi üzerine genel açıklamalar yapmak ülkemizde veya dünyada yeni bir şey değil. Örneğin, daha iki hafta önce, Nisan başında Türkcell Teknoloji Zirvesi’nde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanı Faruk Öz, somut bir proje sunmadan, YZ’nin çok önemli olduğunu ve ileriye dönük genel temennilerini tekrarladı (http://bit.
ly/2qadopi). Fransa başkanı Macron’un Mart sonunda YZ ile ilgili açıklamasında (https:// politi.co/2qalwGn , http:// bit.ly/2qbCFhP) ise üç çarpıcı yenilik dikkat çekici. Birincisi, ilk defa bir devlet başkanı YZ konusunda genel söylemlerle değil somut görüşlerle ortaya çıkıyor. Macron, YZ alanında araştırmaları ve inovasyonu
desteklemek için önümüzdeki 4 yılda 1,5 milyar Euro harcayacağını ve bir yandan kişisel verileri özenle korurken diğer yandan açık hükümet politikasıyla devletin devasa YZ uygulamaları için paylaşacağını açıkladı. İkincisi, Macron’un YZ politika ve uygulamalarının başına getirdiği kişi: 2010 yılında, matematik dünyasının
Üçüncüsü, Macron bir açıklama yapmakla yetinmiyor, birkaç gün sonra teknoloji dünyasının saygın bir dergisi olan Wired ile ayrıntılı bir söyleşi gerçekleştiriyor (http:// bit.ly/2uRieN0). Sorulara verdiği yanıtlar, konuya çok boyutlu ve derinlemesine vakıf olduğunu gösteriyor. Önemle vurguladığı noktalardan birisi, YZ algoritmalarının kapalı kutu olmasının yaratabileceği sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri. Hem algoritmaların hem de devasa verilerin paylaşımının toplumda güven sorunu yaratmaması için neler yapılması gerektiğini etraflıca düşünmüş Macron. Söyleşiyi “eğer yurttaşlarımın YZ’ye güvenini sağlayabilirsem, görevimi yapmışımdır” diye noktalayan Macron, YZ’nin demokrasiyi tehdit etmemesi için hesap verebilirliğin ve şeffaflığın sağlanacağını
vurguluyor. YZ’nin ölümcül silahlarda kullanılması ile ilgili bir soruyu Macron “buna ölümüne karşıyım” diye yanıtlıyor. Değindiği bir diğer önemli konu da, yeni teknolojilerin ve iş modellerinin yıkıcı etkisi ile ilgili. Bu konuda, gelişmeyi engelleyici olmamalı ama gelişmenin sorun yaratmasını da beklemeden, önceden proaktif önlemler almalı görüşünü savunuyor. Fransa'nın matematik ve bilişim alanındaki güçlü akademik eğitimi olduğunu belirten Macron, bunun sonuçlarını örneklerle vurguluyor. Samsung Fransa’da 100’ün üstünde Fransız araştırmacı çalıştırdığı, YZ’ye odaklanan bir bölüm açtı. IBM, Fransa’da 400 üzerinde YZ uzmanı çalıştırıyor. Google’ın YZ işlerini yürüten DeepMind, kıta Avrupa’sındaki ilk ofisini Paris’te açtı. Macron yönetiminde iş dünyasının da finansal katkılarıyla, dünyada en büyük olduğu iddia edilen kuluçka merkezi, Station F projesi Paris’te gerçekleştirildi (http://bit.ly/2qbCFhP).
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
16 - 22 NİSAN 2018
Dijital dönüşüm süreçlerine Univera desteği Gelenekselleşen Univera Mobil Teknolojiler Günü, bu yıl 4 Nisan’da gerçekleşti. Ferit Çelik Unitech’in ana sponsorluğunda gerçekleşen MTG, 17. kez misafirlerini ağırladı. 26 yıldır, kurumlar için teknoloji çözümleri üreten Univera, her yıl tecrübelerini, müşteri deneyimlerini ve ilham verici konukların konuşmalarını Mobil Teknolojiler Günü’nde paylaşıyor. Bu yılın teması dijital dönüşüm olan MTG, birbirinden özel konuşmacılar ve firmaların sunumları, dijital dönüşüm çözümleri ve dijitalleşme hikayeleri ile zengin içerikli bir gün oldu. Anadolu Motor, Nestle, Imperial Tobacco ve Tamek, Univera’nın çözüm platformu Panorama ile iş süreçlerini nasıl dijitalleştirdiklerini anlatırken, fuayede stantları ile yer alan sponsor firmalar Unitech, Univis, Verifone ve iDisplay de teknolojik çözümlerini katılımcılara tanıttı. Günün keyifli konuşmacılarından biri olan Teknoloji ve Trend Editörü M. Serdar Kuzuloğlu da kurumların dijitalleşmesi ile son tüketicinin değişen alışveriş alışkanlıklarını ve yakın gelecekte olacak kurumsal teknolojik gelişmeleri paylaştı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Univera Genel
Müdürü Cüneyt Ersin, Univera çözümlerinin kurumlar için nerede konumlandığını, dijitalleşme süreçlerinde onlara nasıl destek olduğunu aktarırken, her geçen gün genişleyen Panorama Çözüm Ailesi ve Destek Hizmetleri ile bir yazılım firmasından çok daha fazlası olduklarını anlattı. Univera Eş Genel Müdürü Selahattin Tosuner de 2017’deki büyüme rakamlarını, genişleyen Univera Ar-Ge Merkezi’ni ve sosyal sorumluluk projelerini katılımcılarla paylaşarak, her geçen yıl daha da büyüyüp gelişen bir firma olduklarına vurgu yaptı. Teknoloji çözümleri ile
kurumlara verimlilik araçları sunan Univera, bu çözümlerini kurumların ihtiyaç ve isteklerine uygun şekilde konumlandırıp,
destek hizmetleri ile tamamlıyor. Bu sayede müşterilerine her daim yaşayan ve gelişen projeler sunuyor. Mobil
‘2018 hedefimiz yüzde 40 büyüme’ yer alan konulara eğilim göstermekteyiz” dedi. Ersin, sorularımızı yanıtladı:
Ekonominin çok da hareketli olmadığı bir dönemi 29 yeni proje ile verimli geçirdiklerini kaydeden Univera Kurucu Ortağı Cüneyt Ersin, “Hem ihracatta hem de yerel pazarda 2017 yılımız hızlı geçti. 2018 yılı için hedeflerimiz daha da büyük. Dijital dönüşüm ana konusu çevresinde, nesnelerin interneti, yapay zeka ve ses tabanlı teknolojiler gibi gündemde
Dijital dönüşüm kapsamında Univera, sunduğu çözümlerle kendisini nasıl konumlandırıyor? Univera’nın yazılım çözümleri dünden bugüne çok büyüdü. Biz öncelikle depo yönetimi çözümü sunarak yola çıktık. Sonra saha satış projelerine geçiş yaptık, daha sonrasında da satış sonrası destek çözümlerine yöneldik. Bununla birlikte bir ERP’nin yapamadığı tüm süreçleri, tüm ERP platformları ile entegre olarak üstlenebiliyoruz. Tabi kurumların ERP’ye de ihtiyaçları var. ERP çözümleri firmaların iç işlerini yürütmek için kurgulanmış durumda. Bizse bayi ya da lojistik firmaları gibi şirketlerin üçüncü
tarafla olan ilişkilerini merkeze alıyoruz. Etkinlik kapsamında yaptığınız sunumda da bahsettiniz. Univera olarak yüzde 21’lik bir büyüme gösterdiniz. 2018 için hedefler nelerdir? Bu sene daha hızlı bir büyüme göstereceğimizi öngörüyoruz. Bu öngörüyü, yeni ürünlerimizle temellendiriyoruz. Quest ismini verdiğimiz yeni bir ürünümüz var. IoT ile ilgili önemli bir entegrasyona imza attık. Şöyle ki Quest ile birlikte kullanıcılar bağlı olan tüm IoT cihazlarını ve mobil cihazları tek bir platform üzerinden yönetebilecek. Ayrıca, Panaroma Social adında yeni bir ürün geliştirdik. Kurumsal bir sosyal ağ olarak tanımlanabilir. Panaroma’da oluşan tüm
Girişimcilere kapsamlı destek KoçSistem’den geliyor KoçSistem tarafından hayata geçirilen TechSquare, girişimcilik ekosistemi yaratarak, değişen ve gelişen teknolojilere yön verecek bir platform olmayı hedefliyor. KoçSistem odak alanlarındaki IoT, analitik, güvenlik ve iş çözümleri konularında en son teknoloji ve trendleri hedefleyerek yaptığı çalışmalara, girişim ekosistemini katarak, kurum içi ve açık inovasyon ekosisteminde B2B teknoloji
Teknolojiler Günü’nde de müşterilerle hayata geçirilen dijitalleşme hikayeleri ve çözümlerdeki yenilikler paylaşılıyor.
girişimlerini desteklemeyi de hedefliyor. KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, “Girişimcilerin iş fikirlerini geliştirmesinde ihtiyaç duyacağı oyuncuları bir araya getirmek ve onların arasında iletişim köprüsü kurmak kilit konulardan biri. Platformumuz aracılığıyla teknoloji alanındaki tecrübelerimizi girişimcileri desteklemek amacıyla kullanmayı hedefliyoruz” dedi.
TechSquare ile seçilen girişimlere sağlanan destekler; KoçSistem’in kurumsal bulut hizmeti, IoT platformu, güvenlik çözümleri ve yazılım geliştirme araçlarından faydalanma, ulusal ve uluslararası şirketlerle temas imkanı, girişimlere fiziksel çalışma alanı ve girişimcilerle birlikte, iş ortaklığı yaparak teknoloji çözümlerini yenilikçi bir şekilde iş dünyasına sunma imkanı olarak sıralanıyor.
veriyi ekipteki tüm çalışan görüntüleyebiliyor. Bunun gibi çok sayıda ürünümüzle ben yüzde 40’ları bulacak bir büyüme tahmininde bulunabilirim. İzmir’de faaliyete giren Ar-Ge merkeziniz hakkında detay paylaşabilir misiniz? İzmir Karşıyaka’da sıfırdan inşa ettiğimiz binamızda 56 mühendisle Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Nitelikli mühendisleri yurtiçinde Ar-Ge adına istihdam etmenin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. POE’nin yapmış olduğu araştırma sonucunda, değerlendirmeye tabi tutulan 22 yazılımdan biri olduk ve bunların arasında önceki iki yıl ilk beşe, geçtiğimiz yıl ise ilk üçe girdik. Mobil uygulama tarafında ise “En iyi uygulama ödülü” ile başarımızı taçlandırdık.
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
16 - 22 NİSAN 2018
BTvizyon treni Kayseri istasyonunda… Mechsoft’un 2008 yılından bu yana hizmet verdiğini ve son beş yılda yüzde 1200 büyüme kaydettiğini söyledi.
Topala, Brother’ın yenilikçi mobil uyumlu çözümler ile baskı sektöründe kabuk değiştirmenin mümkün olduğunu vurguladı.
Netoloji Yazılım İş Ortakları Satış Yöneticisi Can Gülerman
Innova Bilişim Çözümleri Satış Öncesi Yöneticisi Ozan Ercan
Ayvos Kurucu Ortağı Eray Hangül Eray Hangül ise görüntü işleme ile gerçek dünya problemlerine yönelik çözümleme yaklaşımlarını katılımcılarla paylaştı. Yurdun dört bir yanında bilişim sektörünün nabzını tutan BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın Nisan 2018 dönemi ilk etkinliği Kayseri’de gerçekleşti. Etkinlikte siber güvenlikten doküman yönetimine, görüntü işlemeden dijital dönüşüme kadar çok sayıda konuda sunum gerçekleşti. 5 Nisan günü Kayseri Hilton Hotel’de gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bilişim Zirvesi Etkinlik Yönetmeni Tuğsen Fıstıkçı Bakır, “Kayseri’ye, destekleyenlerimiz ile birlikte vizyonumuzu paylaşmaya geldik. Türkiye’de çok sayıda farklı ilde her yıl defalarca kez buluştuğumuz BTvizyon Toplantıları’nda bir kez daha Kayseri’deyiz. İstihdamda bu kadar önemli yer tutan, Türkiye’nin üretim üssü Kayseri’de bulunmak, siz teknoloji dostu konukların karşısında olmak biz ve değerli destekleyenlerimiz için mutluluk verici” dedi. Tuğsen Fıstıkçı Bakır’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Bilişim Grubu üyesi Isısan Bilgi Teknolojileri Müdürü Ömer Çolakoğlu, “Küçük Teknolojik Dokunuşlar ve Büyük Etkileri” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
T-MaaS Yazılım Teknolojileri Proje Yöneticisi Hande Sarıcı T-MaaS Yazılım Teknolojileri Proje Yöneticisi Hande Sarıcı’nın, Suse’nin Microsoft Azure ortamındaki çözümlerini anlatmasının ardından,
Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları “Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları” isimli sunumu gerçekleştiren Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları, yeni nesil siber tehditlere karşı koymanın ipuçlarını katılımcılarla paylaştı. BTHABER Şirketler Grubu’nun KOBİ Destek Projesi kapsamında etkinlikte yer alan Ayvos firmasının Kurucu Üyesi
Logo Yazılım Kanal ve Satış Operasyonları İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan Türkiye’nin yazılım alanındaki önemli oyuncuları arasında yer alan Logo da BTvizyon Kayseri’deydi. Logo Yazılım Kanal ve Satış Operasyonları İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan tarafından gerçekleştirilen sunumda dijital dönüşümün gereklilikleri ve izlenmesi gereken yolların yanı sıra, küçük-orta ölçekli şirketlerin dijital dönüşüme yaklaşımının ne olması gerektiği paylaşıldı.
Brother Satış Müdür Yardımcısı Evren Topala
Mechsoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu “Dinamik ve Akıllı Doküman ve Bilgi Yönetimi” sunumunu gerçekleştiren Mechsoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu,
Küçük adımlar ile büyük dönüşüm BTvizyon Kayseri etkinliğinde “Küçük Teknolojik Dokunuşlar ve Büyük Etkileri” adlı bir sunum gerçekleştiren Isısan Bilgi Teknolojileri Müdürü Ömer Çolakoğlu, bilişim teknolojilerinin enerji sektörüne sunduğu faydaları ve sektörün dönüşümüne katkılarını
Netoloji Yazılım İş Ortakları Satış Yöneticisi Can Gülerman ise iş süreçleri yönetimine dair tecrübelerini paylaştı. Gülerman, Netoloji’nin sunmakta olduğu DMS ve BPM hizmetleri hakkında detaylar verdi. Etkinlikte katılımcılar, enerji sektöründe güvenlik adına ne gibi tedbirlerin alındığı noktasında da bilgilendirildi. Bilişim Grubu üyesi olan EWE Holding Bilgi Güvenliği Yöneticisi İlmiye Nur Ayyıldız, girişimci, mükemmeliyetçi bir yaklaşımla çıktıkları bu yolda, güvenli olmanın, yenilikçi olmak kadar önemli olduğunu belirtti.
anlattı. 1968 yılından bu yana faaliyet gösteren Isısan’ın hali hazırda 250 çalışan ve 32 mühendisle kendi sektöründe pazar lideri olduğunu vurgulayan Ömer Çolakoğlu, sunumda dijital dönüşüm kapsamında atılacak küçük adımların verim artıran büyük etkilere sahip olduğunu belirtti.
Baskı çözümleri alanında önde gelen firmalardan biri olan Brother, baskı süreçlerinin hem verimlilik hem tasarruf hem de hız noktalarında firmalara neler katabileceğini paylaştı, Satış Müdür Yardımcısı Evren
Son zamanların gündemde olan konuları arasında yer alan finansal teknolojiler ise Innova tarafından konuşuldu. Innova Bilişim Çözümleri Satış Öncesi Yöneticisi Ozan Ercan, “FinTech geleneksel finansal yöntemlerle rekabet etmeyi amaçlayan, teknolojik cihazların kullanımını ve finansal hizmetlere kişilerin çok daha kolay ulaşımını sağlamak amaçlı geliştirilen yeni nesil teknolojidir. FinTech kavramı içinde API bankacılığı, makine öğrenimi, mobil Blockchain gibi farklı kavramlar rol oynamakta” dedi.
Prolink Ağ ve Güvenlik Mühendisi Mustafa Gün Etkinlikteki son sunum Prolink Ağ ve Güvenlik Mühendisi Mustafa Gün tarafından gerçekleştirildi. Gün, sunumunda, distribütörlüklerini üstlendikleri Palo Alto Networks ürünleri ile uçtan uca güvenli bir yapı kurmanın gerekliliklerine vurgu yaptı.
OneIT çatısı altında verim 'Enerji Sektöründe Güvenlik' başlıklı sunumuyla EWE Turkey Holding Bilgi Güvenliği Yöneticisi İlmiye Nur Ayyıldız, EWE Holding OneIT hakkında bilgiler paylaştı. EWE Holding OneIT konseptinin dört ana noktada, 2 bin 500'den fazla cihaz, 300'den fazla sunucuyu kapsayarak, yüzde 99,87 kesintisizlik sunduğuna dikkat çeken İlmiye Nur Ayyıldız, Kayserigaz projesi hakkında da bilgiler verdi.
Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları
DOSYA:
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı
BThaber 16 - 22 NİSAN 2018 www.bthaber.com.tr
Handan Aybars
BT yatırımlarında çeşitlilik kaçınılmaz bir gereklilik Müşteri iletişiminde önemli bir kanal olan çağrı merkezleri, gerek bilinç kazanan tüketiciler ve yeni nesil, gerek teknolojik ve düzenleme bazlı gereklilikler ile önemli bir dönüşümü içinde. Türkiye bu başlıkta yılladır hizmet yetkinliği, marka memnuniyeti ve istihdam gücü ile öncelikli bir sektör ve bahsettiğimiz dönüşümün gerektirdiği yatırımları yapmak, sektörü bir bütün olarak daha da güçlü kılacak. Dosyamızda da göreceğiniz gibi, çağrı merkezleri teknoloji yatırımlarına ara vermeyi kesinlikle düşünmüyor, büyük veri analitiğinden bulut hizmetlere birçok başlıkta kapsamlı planlarla ilerliyor. Artan istihdam, Anadolu’ya yayılımla
çağrı merkezi sektörünü daha da özel kılarken, teknoloji odaklı yatırımların sektörün katma değerini daha da artıracağı herkesin ortak görüşü. Geleneksel olarak tüketici aramalarının adresi olmanın ötesine geçerek, tüketici beklentilerini bilerek proaktif davranabilmek adına öncelikli adres haline gelen çağrı merkezleri sayesinde markalar müşterilerine sadece telefon ile değil, birçok farklı iletişim kanalından ulaşabiliyor. Bu farklı kanalları doğru kullanarak müşteriye hizmet sunma yetkinliğini güçlendirme ise sektör şirketlerinin önceliği.
Dosya Sponsoru
14 DOSYA
BThaber
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları
16 - 22 NİSAN 2018
Verimin temelinde uyumlu ekosistem var Mekan, insana verdiğiniz değerin aynasıdır Mod Tasarım Genel Müdürü Ercan Sicim’e göre, 2018 yılında durağan bir piyasa ön planda olacak. Çünkü fiyatların, kârlılıktan ziyade, günü kurtarma noktasında olması ile konsolidasyona itilen birçok firma zor durumda. Bunun da, kısa vadede sektörün hızlı ilerlemesini mümkün kılmadığı gerçeğine işaret eden Ercan Sicim, “Orta vadede ise firma birleşmeleri ve yeni iş kaynaklarının oluşumu ile sektörel büyüme öngörüsüyle birlikte çağrı merkezi ihracında artışın, sektörü başkalaştıracağına inanıyoruz”
mümkün oluyor.
Mod Tasarım Genel Müdürü Ercan Sicim Sektör gelişiyor. İnsanların hızlı erişim ve çözüm bulma konusunda cevap buldukları iletişimin etkin olduğu yapı hayatımızda önemli bir rol oynuyor. “Baktığımızda, hayatımızın her alanı dijitalleşti” yorumunu yapan Mod Tasarım Genel Müdürü Ercan Sicim’in de örneklediği gibi, kalkacak otobüsün saatini, yemek siparişini, evde ansızın biten diş macunun siparişini bile mobil uygulamalardan verdiğimiz bir dönem yaşıyoruz. “Bu yüzden teknik destek, çokça seçeneğin olduğu ve müşteri memnuniyeti ile diğer seçeneklerden ayrılacağınız müşteri memnuniyeti, hizmetlere direkt erişim gün geçtikçe artarak devam ediyor” tespitini paylaşan
Ercan Sicim’in dikkat çektiği gibi, ilk zamanlar sadece bir iletişim yöntemi olan çağrı merkezleri hizmetleri, daha sonrasında teknolojik firmaların zorunlu hizmeti veya iş geliştirme modeli oldu. Ama gelinen noktada artık insanlar için her yerde olmanın ve iletişim kurmanın bir argümanı haline geldi. “Çağrı Merkezleri Derneği’nden (ÇMD) elimize ulaşan verilere göre, 2018 yılında çağrı merkezlerindeki istihdamın yüzde 5 büyüme oranı ile 110 bin kişiye ulaşması bekleniyor” bilgisini veren Ercan Sicim’e göre, 2017 yılında 2,5 milyar adet gelen/giden çağrı araması olduğunu düşünürsek, çağrı merkezi sektörünün her geçen gün büyümeye devam edeceğini öngörmek de
Bütünleşik çözümlerde uzmanlık ön planda Çağrı merkezi başlığında istikrarlı biçimde devam eden büyüme trendinde dikkat edilmesi gereken bir başlık ‘akustik’ ve Ercan Sicim, bunun öneminin yanında, Mod Tasarım olarak yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “Durum iletişim olunca ve bu kadar çok istihdamdan bahsedince, kaçınılmaz son akustik sorunlar oluyor. Bu sadece işlevsel olarak değil, aynı zamanda dekoratif olarak da fark yaratımını sağlayabileceğiniz bir unsurdur. Çağrı merkezleri, iletişimini niteliğe çevirdiği andan itibaren insana değer katan kavramları uygulamaya başladı. Çağrı merkezlerinin en temel, en değerli, en hassas, en anlamlı çözüm ihtiyacı bütünleşik çözümler oldu. İnsan odaklı bütünleşik çözümler her şeyin üstünde. Açık ofis kavramının en yoğun işlendiği sektör olan çağrı merkezlerinde kişisel alan yaratımı ve kişisellik çok önemli. Çağrı merkezleri, dinamikleri farklı yapılar.
beklentisini dile getirdi. Ercan Sicim şöyle devam etti: “Çok insanın çalıştığı, ancak kişiselliğin oluşturulmadığı ofislerde insana değer veren mekan yaratımında önerilerimizin dikkate alınması önemli. Temelde sadece yatırım yapıyoruz ve değer fonksiyonlarımızı düşünmenin çok gerisindeyiz. Karar vericiler tarafından finansal alt kırılımlara bakılıyor. Biz ise insanlara değer yaratma fonksiyonlarını mutlak iş geliştirme veya müşteri kazanma olarak görmelerini öneriyoruz.”
2006 yılından beri 120 bin çağrı merkezi masası kuran Mod Tasarım olarak, 2016 yılından bu yana bütünleşik hizmet veriyoruz. Konu, sadece bir çağrı merkezi masası, bir çalışma koltuğu almanın çok dışında. Bir masa, bir koltuk, zemin her yerden temin edilebilir. Peki ya çağrı merkezi masasını, çalışma koltuğunu, akustiği, aydınlatmayı, doğru nitelikte çağrı merkezi ürünlerini nereden alabilirsiniz? İşte Mod Tasarım akustik konusunda uzman ve üstlendiği projelerde yetkin kadrosu ile tüm bunları yapıyor. Çağrı merkezi dinamiklerine uygun iç mekan çözümlerinde bütünleşik çözümler sunuyoruz. Tek bir kanal üzerinden ilerliyor, ancak bütün çözümlerinizi sağlamış oluyorsunuz. Doğru niteliğin, çalışana değer katan fonksiyonun bunca yıllık deneyim ile sunulmasını sağlıyoruz. Çağrı merkezlerinin genç ve dinamik yapısına uygun renk ve dokular, uygun büyüklükte aktivite ve dinlenme alanları, doğru konumlanmış ıslak hacimler, müşterilerinize yönelik farklı çözümler 16 yıllık bir deneyim ile sunuluyor.”
16 DOSYA
BThaber
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları
16 - 22 NİSAN 2018
Dünya standartlarını yakalayan bir sektör Çağrı merkezi sektörü küresel bazda yaklaşık 9 milyar dolarlık bir sektör. Ama değişen teknoloji ile müşteri beklentileri ve kanal kullanım alışkanlıkları geliştikçe, çağrı merkezleri de artık müşterilerin tüm bağlantı kurduğu kanalların yönetildiği, yapay zeka teknolojisinin entegre edildiği self servis uygulamaların geliştirildiği merkezler halini aldı. Türkiye’de orta ve büyük ölçekl 300 civarı, toplamda da bin 500’ün üzerinde çağrı merkezi var. Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD) verilerine göre; 105 bin kişinin çalıştığı, her yıl yüzde 10-12 oranında büyüyen, 5.1 milyar TL’lik bir sektör söz konusu. “Ülkemizdeki gelişimi, Avrupa veya Amerika’ya göre daha geç başlamış olabilir, ama gerek teknoloji altyapısı gerekse hizmet çeşitliliği ile çok hızlı bir
Comdata Group Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Vildan Çal Özel
şekilde dünya standartlarını yakaladı” yorumunu yapan Comdata Group Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Vildan Çal Özel, bu gelişimin BT başlığında gerektirdiği yatırımları şöyle anlattı: “Tüm kanalların entegre bir şekilde yönetilebileceği bir altyapı yatırımını gerektiriyor. Müşterinizi tanımanız, tercihlerine göre kanalları yapılandırmanız gerekiyor ki; bu altyapıyı en verimli şekilde kullanabilesiniz. Bu da elinizdeki verileri analiz etmeniz, anlamlandırmanız yani veri analitiğinde uzmanlaşmanız demek. Doğru bilgiye en hızlı şekilde ulaşmak için hem müşterilerin hem bu kanallarda hizmet veren çalışanların hayatlarını kolaylaştıracak ses teknolojileri, bot uygulamaları, doğal diyalog tabanlı sesli yanıt sistemleri
EGE BTVİZYON TOPLANTILARI . BTVIZYONTOPLANTILARI
. BTVIZYONTOPLANTILARI
08 MAYIS Denizli
Dedeman Park Hotel | 12:00 - 16:30
10 MAYIS İzmir
Hilton İzmir Hotel | 09:00 - 13:30
Katılım için Online Kayıt Gereklidir, Online Kayıt İçin www.bilisimzirvesi.com.tr/denizli
www.bilisimzirvesi.com.tr/izmir
Döküman Yönetimi
Dijital Dönüşüm
Bulut Hizmetleri
Siber Güvenlik
İletişim Teknolojileri
Süreç Yönetimi
Baskı Çözümleri
Finansal Çözümler
.. . . BIZI TAKIP EDIN Bilişim Zirvesi Etkinlik Ltd Şti. BTHABER Şirketler Grubu’nun bir üyesidir.
/btvizyonanadolu
. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti
/btvizyon
www.bilisimzirvesi.com.tr
önem kazanıyor. Bu teknolojileri hayata geçirirken, kullanıcı deneyimine odaklı ve iş süreçlerine entegre olmuş olması kritik. Doğru teknoloji, doğru iş süreci ile hayata geçirilemezse, müşteri deneyimini olumsuz etkileyen robotik, müşteriyi sonuca ulaştırmayan bariyerler hayata geçirilmiş olur. Dijitalleşme arttıkça, kanal opsiyonları geliştikçe, bilgi güvenliği uygulamalarının da önemi arttı. Bir markanın en değerli varlığı olan müşteri verisini işleyen, geliştiren bu kanalları yönetirken, bilgi güvenliğini güvenceye alacak yatırımlar da yadsınamaz.” BT yetkinlikleri geliştirilmeli Rekabet koşulları paralelinde, çağrı merkezlerinin kaliteli hizmetin yanı sıra, fonksiyonel bir yapıda, en yeni teknolojilerle hizmet vermek de gereklilik halini aldı. Vildan Çal Özel, bu durumu “BT yetkinlikleri sağlam olmayan çağrı merkezi firmalarının bu hizmeti vermesi imkansız” sözleri ile özetledi. Sektöre öncülük eden markaların, BT yetkinliği konusunda ileri uzmanlık seviyesine ulaştığına dikkat çeken Vildan Çal Özel, gerekliliklere ise şu eklemeleri yaptı: “Teknik yetkinliklere, bu teknolojileri kullanıcı dostu olarak hayata geçirebilmek için kullanıcı deneyimi uzmanlıklarını, doğru şekilde konumlayabilmek için müşteri yolculuğu süreç haritaları ile süreç uzmanlıklarını eklemek gerek. Türkiye’de sektörün daha fazla yatırım yapması gereken alan olarak; bu konuların BT yetkinliklerine eklenmesini görüyoruz.” Dijital yapılanması güç kazanıyor Comdata Group Türkiye; İstanbul, Samsun, Eskişehir, Konya, Kayseri ve İzmir olmak üzere 6 ilde 5 bin çalışan ile 80’den fazla kurumsal markanın iş ortağı. Bu yıl Mardin lokasyonunun da katıldığı bilgisini veren Vildan Çal Özel, kurumsal hedeflerini şöyle anlattı: “Şirketlerin dijital dönüşümlerini destekleyecek müşteri destek süreçlerinin yeniden tasarlanması ve uygulamaya sokulması, müşteri yolculuğu optimizasyonu, dijitalleştirilmesi ve otomasyonu gibi alanlarda uluslararası tecrübemizi ortaya koyuyoruz. Bu yıl, bu odağımızı “Comdata Dijital” yapılanması ile öne çıkarıyoruz. Comdata Group olarak, uluslararası bir organizasyon olarak devreye aldığımız bu yapı ile, iş ortaklarımızın, müşteri yolculuğunu her açıdan denetlemelerine, yeniden tasarlamalarına ve uygulamalarına yardımcı olan danışmanlık hizmetlerimiz ile kapsamlı yazılım çözümleri ve geliştirme yetkinliklerimizi bir çatı altında topluyoruz. Comdata Dijital, müşteri deneyimine yön verecek teknoloji start-up’larına yatırım da yaparak, bu teknolojilerin gelişimine katkıda bulunacak.”
BThaber
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları
16 - 22 NİSAN 2018
DOSYA 17
Analitik yetkinliğin önemi artıyor Çağrı merkezi, geleneksel bir masraf merkezi olmaktan, müşterinin yaşam boyu değerini artırmaya çalışan bir organizasyon olmaya doğru evriliyor. Dünya ve Türkiye pazarının geldiği rekabet ve müşteri bilinci seviyesine baktığımız zaman bu çok doğal. Çünkü SAS Orta Doğu, Türkiye, Doğu Avrupa İş Çözümleri Direktörü Yiğit Karabağ’ın da dikkat çektiği gibi, bu yeni dönemde artık müşteriyi kazanmak da kaybetmek de, gelişen teknoloji ve çok kanallı erişim sayesinde çok kolay ve hızlı. Çağrı merkezi bu noktada müşteri memnuniyetini ve müşterinin markayla iletişimini sağlamak konusunda önemli bir yerde. “Artık çağrı merkezinden beklenti hem müşteri problemlerini hızlı çözmek hem üzerine değer katarak ilişkiyi daha verimli hale getirmek şeklinde değişiyor. Bu da, daha fazla veriye dayalı analitik yetkinlik ve hızlı aksiyon alma gereksinimlerini beraberinde getiriyor” yorumunu yapan Yiğit Karabağ’a göre, yeni dönemin
beklentilerini karşılayabilmek için çağrı merkezinin birkaç kritik alana yatırım yapması lazım. Birincisi müşteri yolculuğunu sadece her etkileşim kanalı içinde dikey olarak değil, farklı etkileşim kanalları arasındaki girişkenlikleri göz önüne alıp, yatay olarak analiz etmelerini sağlayacak bir veri entegrasyonu yapılması. “Yani müşteri, bir kurumla önce bir şubeden ya da mağazadan iletişime geçip, sonra telefondaki mobil uygulamadan sürece devam ediyor ve en sonunda çağrı merkezini arıyor olabilir” örneğini paylaşan Yiğit Karabağ, gereklilikleri şöyle detaylandırdı: “Buradaki tüm kanallar müşteri açısından neredeyse görünmez durumda. Bu yüzden deneyimin kalitesini ve müşterinin yaşam boyu değerini artırmak için kurumlar da kendi içlerinde bu görünümü kesintisiz olarak yaratmalı. Bu da farklı kanaldaki verilerin toplanması, birleştirilmesi, uyumsuzlukları ya da varsa veri kalitesine yönelik problemlerin
giderilmesi demek. İkinci yatırım alanı bu bütüncül müşteri yolculuğu verisi üzerinde ileri analitik teknikleri ile yapılacak analizler, çıkarımlar, tahminler için gerekli teknolojik ve donanımlı insan yetkinliğine sahip olmak. Her müşteri özelinde memnuniyet analizleri, müşterinin bir sonraki ihtiyacının ya da şikâyetinin ne olacağını önceden tahmin eden ve bununla ilgili ne yapılması gerektiğini öneren akıllı sistemler kurmak ancak ileri analitik dediğimiz veri ve metin madenciliği, makine öğrenimi ve optimizasyon teknikleriyle mümkün. Üçüncü yatırım alanı ise ürettiğimiz bilginin doğru zamanda ve doğru kanalda müşteriye yönelik bir aksiyona dönüşmesini sağlayacak operasyonel bir sistemin kurulması. Buradaki kritik nokta, veriden elde edilen değeri vakit kaybetmeden, müşteri için konu hala önemini korurken doğru etkileşime girerek memnuniyeti sağlamak, rakipten gelen tehditleri azaltmak ya da müşterinin
almaya hazır olduğu bir hizmeti sunabilmek. Bu da analitik temelli, gerçek zamanlı bir otomatik karar sisteminin tüm etkileşim kanallarıyla entegre çalışmasını gerektiriyor.” Yiğit Karabağ, 2018 yılı stratejilerini ise şöyle paylaştı: “Çağrı merkezlerinin analitik yetkinliklerinin artırılması çalışmalarımıza son birkaç yıl içinde daha da ağırlık verdik. İlk aşamada beklentilerimiz çağrı merkezi verilerinin, özellikle operatör notları ya da müşteri konuşma metinleri gibi yapısal olmayan verilerden alınacak değerin artırılması için serbest metin analitiğine yönelik projeler. Buna ek olarak, çağrı merkezi iş yükü tahminleme ve ona bağlı kaynak optimizasyonu, müşteri yolculuğunu tüm kanallar üzerinde analiz ederek iyileştirme alanlarının belirlenmesi, müşteri şikâyetlerinin önceden tahmin edilerek kişiye özel aksiyon alınması gibi alanlarda çalışmalarımızın artacağını öngörüyoruz.”
Müşteri memnuniyeti ve etkin maliyet yönetimi buluşuyor İlk dönemde “müşterilere telefonda destek” gibi basit bir tanımı olan çağrı merkezleri, bugün müşterilere her kanaldan destek olurken, şirketin geleceğine yön veren kritik hizmet birimleri haline dönüştü. Bugün çağrı merkezleri bir iletişim, müşteri deneyim, potansiyel müşteri yaratma, hatta dijital müşteriyi yakalama merkezi kimliğine bürünüyor. “Genç nüfusun hakim olduğu ülkemizdeki çağrı merkezleri de dünyadaki teknolojik gelişmelerin en güzel yansımalarını hayatımıza katıyor” yorumunu yapan CMC CTO’su Meriç Ayçin’in de işaret ettiği gibi, günümüzde şirketler en çok müşteriye yatırım yapıyor. Müşteri beklentilerini, sorunlarını ve isteklerini anlamak ve buna uygun ürünler ile hizmetler geliştirmek noktasında teknolojiden yararlanan şirketler, birçok farklı teknolojiyi çağrı merkezleri özelinde devreye alıyor. “Çağrı merkezileri artık "müşteriye ve organizasyona değer katmak” amacı ile organizasyonunu ve kaynaklarını farklı iletişim kanallarının etkili bir biçimde
entegre edildiği sistemler ve süreçler geliştiriyor” bilgisini veren Meriç Ayçin, şu detayları paylaştı: “Dijital hayatın ve sosyal medyanın önemi arttıkça, çağrı merkezi sektöründe de çok kanallı iletişimin gerekliliği öne çıkıyor. Günümüzde kişiye özel akıllı hizmetler vermek, çok kanallı bir iletişim merkezi olmak ve olumlu bir müşteri deneyimi yaşatmak çağrı merkezlerinin vazgeçilmez unsurları arasında. Bu doğrultuda, gelişen teknolojilerin çağrı merkezi hizmetleri ile entegre edilebilmesi için pek çok yatırıma ihtiyaç duyuluyor. Yatırımların bir odağında müşteri memnuniyeti, diğer tarafında da maliyetlerin doğru şekilde yönetilmesi esas. Açıkçası teknoloji ve yatırımların sınırı pek yok. Böylece müşteri profili ve beklentileri, şirketin hedefleri bu yatırımlara yön veren en önemli kriterler haline geliyor. Geleneksel çağrı merkezlerinde ses iletişimini esas alarak başlayan yatırımlar, günümüzde tüm dijital kanalları kullanarak müşteriye özel deneyim yaşatma noktasında her
türlü kanalı eş zamanlı izleyebilen ve yönetebilen sistemlere dönüşüyor ve yatırımlar da bu yönde yapılıyor.” Bulut çözümleri platformu daha da büyüyecek Teknoloji, dijitalleşme ve dijital iş gücünün yaygınlaşması artık moda bir söylem olmaktan öte, ülke geleceğinin teminatı için bir zorunluluk. Her ne kadar teknolojiler insan kaynağını minimuma indirecek çözümlerin arayışında olsa da, bu noktada insan kaynağının farklı yetkinliklerine de ihtiyaç duyuluyor. “Uzun yıllardır teknolojinin gücüne inanarak yatırımlarımıza yön veriyor, özellikle müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm oluşturabilecek yaratıcı fikirler sunmaya çalışıyoruz” bilgisini veren Meriç Ayçin, “Bunun için teknoloji dünyasındaki tüm gelişmeleri yakından takip ederek, geliştirdiğimiz uygulama ve sistemler müşterilerimiz tarafından tercih ediliyor ve bu uygulamalar kendi iç süreçlerinde kullanılıyor” açıklamasını paylaştı. Bu başlıkta orta vadeli
Yatırım öncelikleri son derece net! Küresel bazda çağrı merkezleri artık iletişim merkezlerine dönüşmeye başladı. Bunu hızlandıran temel faktörün ise omni-channel (çoklu kanal) kavramının artık bir zorunluluk olarak çağrı merkezi süreçlerine dahil edilmesi olduğunu söyleyebiliriz. Artık insanlar bir konuda çağrı merkezlerine danışma zorunluluğu hissettiğinde tercih ettiği kanal üzerinden bunu gerçekleştirmek istiyor. Bununla birlikte, AssisTT Bilgi Teknolojileri Direktörü Kadir Ataş’ın da dikkat çektiği gibi yapay zeka, veri analitiği gibi hem müşteriye, hem
de asistana yol gösteren yardımcı çözümlerle müşteri deneyimi iyileşiyor. Ayrıca BT altyapılarında sağlanan hız ve esneklik, çağrı merkezlerinin göz ardı edemeyeceği en önemli olgu haline geldi. “Önümüzdeki dönemde teknolojik altyapı ve çözümlerine yatırım yapmayan çağrı merkezlerinin rekabet gücünün azalacağını göreceğiz” yorumunu yapan Kadir Ataş’a göre, küresel ölçekte çağrı merkezleri özellikle bulut teknolojilerini kullanarak BT’deki altyapısal süreçlerini daha hızlı yapmaya başladı. Kullanıma hazır ürünlerle birlikte, çağrı
merkezleri kendilerine has süreçlerini iyileştirmek ve özelleştirmek amacıyla, yeni ürün ve çözümler geliştirebilecekleri ekipler kurmaya ve bu alanlara daha büyük yatırımlar yapmaya başladı. Buna bağlı olarak, çağrı merkezlerinin yönetiminde olan ürün yelpazesi ile birlikte, bunları yönetebilecek yetenekli beyinlerin ve güçlü altyapıların önemi de artıyor. Kadir Ataş, bu yorumunu şöyle detaylandırdı: “Çağrı merkezlerinin BT yatırımları, alternatif dijital kanalların arttırılması ve bu kanallar aracılığıyla kurulan
beklentilerini ise Ayçin şöyle anlattı: “Geçtiğimiz yıl 2018 hedeflerini belirlerken, teknoloji dünyasındaki dönüşüm ve müşteri beklentilerini dikkate alarak kendimize özel hedefler koyduk. Bunların başında, robotik proses otomasyon projeleri geliyor. Şu an bir müşterimizde Smart MT olarak adlandırdığımız gerçek zamanlı robot agent’larımız çalışıyor. Bu sistemi farklı iş alanlarındaki kullanımını da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu sayede backoffice tarafında çalışan insan kaynağı kapasitesini ciddi oranda aşağıya çekerek, işlemleri hatasız ve hızlı gerçekleştirebileceğiz. Veri analitiği konusunda da yatırımlarımız var. Bu sayede müşterilerimize farklı bakış açıları katabilecek ve onların da müşterilerine katma değerli hizmetler sunabileceği platformlar geliştirebileceğiz. Son iki yıldır üzerinde çalıştığımız ve her geçen gün yaygınlaştırdığımız bulut çözümleri platformunun KOBİ ölçekli firmalara yönelik yaptığımız eklemelerle daha da büyümesini hedefliyoruz.”
müşteri temaslarından müşteri deneyimi haritası ve potansiyel gelir fırsatları çıkaracak çözümler kurmaya odaklı olmalı. Yapay zeka (AI), otomatik veri analizleri yapma ve davranış modeli geliştirme (Big Data), BT süreçlerini bütünleşik otomatikleştirme (Cloud, Devops), geliştirilen uygulamaların birlikte çalışabilmesi (Microservices) ve müşterilerimizin cihazları ile konuşma (IoT) konularının başlangıç için yapılması gereken önemli yatırımlardan olduğunu düşünüyoruz. Bulut teknolojileri de hızlı ölçeklenebilir bir altyapı sağlaması, yönetsel ve operasyonel süreçleri hızlandırması ile yatırım yapılması kaçınılmaz teknolojiler arasında.”
18 DOSYA
BT altyapısı, ÇEŞİTLENEREK güçleniyor Çağrı merkezi sektörü gerek Türkiye'de gerekse dünyada kapsamlı bir dijital dönüşümden ve gelişim sürecinden geçiyor. Farklı bir davranış ve iletişim kültürüne sahip olan ‘dijital doğanlar’ ise yeni deneyimlere daha açık. Çağrı merkezi sektörünün de dijital çağda teknoloji güdümlü büyüme gösterdiğini söylemek mümkün. Yeni nesil iletişim kanalları, çağrı merkezlerinin müşteriyle omni-channel birer temas merkezine dönüşmesine fırsat sunuyor. Çağrı merkezleri için bu dönüşüme ayak uydurmanın anahtarı ise Teleperformance Türkiye CIO’su Güray Yılmaz’ın da vurguladığı gibi, BT altyapısında yatıyor. Çağrı merkezlerinin ses teknolojileri, chatbot, yapay zekâ, IoT gibi iletişim kanallarını destekleyici yeni teknolojilere yoğunlaşması Güray Yılmaz’a göre bir gereklilik. “Dijital dönüşüme öncülük etmek için
BThaber
Pazarlamanın Yükselen Yıldızı Çağrı Merkezleri ve Teknoloji Altyapıları
çalışıyoruz. Müşteri hizmetlerini 7/24 sunmanın yanı sıra, müşteri kazanımı, teknik destek, alacaklar yönetimi, BPO hizmetleri, sosyal medya yönetiminden oluşan destek hizmetlerini sunuyoruz” detaylarını paylaşan Güray Yılmaz, şöyle devam etti: “Omni-channel müşteri deneyimini sağlamak için tüm bu hizmetleri telefon, e-posta, internette çevrimiçi sohbet, sosyal medya kanalları ve web forumları gibi kanallar üzerinden yönetiyoruz. "Büyük veri" temelli Teleperformance Analytics ürünümüz de müşteri memnuniyeti odaklı ve büyük veriyi kullanarak tahminleme modelleri kuruyor, müşterilerimiz için yeni iş süreçleri öneriyoruz. Bilginin bugün tek noktada toplanıp modellenmesi, çağrı merkezlerindeki müşteri hizmetleri yönetiminin dönüşümüne zemin hazırlayacak en önemli adımlardan.”
Süreçlerin temelinde ‘insan’ olduğunu unutmayın Müşteri deneyiminin teknolojiden beslenir hâle gelmesi, BT altyapılarına yapılan yatırımların da yeni nesil teknolojilere odaklanmasını sağlayacak. Chatbot, AI, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR), robotik teknolojiler, ses teknolojilerindeki ilerlemeler ve tüketiciye yenilikçi bir deneyim sunma potansiyeli olan diğer teknolojilere yapılan yatırımlar artacak. Çağrı merkezleri şikâyet ve performans yönetim sistemlerine, CRM yazılımlarına, buluta ve mobile yatırımı hızlandırıyor. “Öte yandan, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, tüm bu süreçlerin merkezinde hâlâ insan var” vurgusunu yapan Güray Yılmaz, bu yorumunu şöyle detaylandırdı: “Teleperformance Türkiye’nin çalışma prensiplerinin temelini “insan” faktörü
16 - 22 NİSAN 2018
oluşturuyor. Sektörde sürdürülebilir başarı, istihdam ve kariyer olanakları için şirketlerin doğru insanları bulmak, çalışma hayatlarındaki hedeflere ulaşabilmeleri için onlara gerekli eğitimleri vermek, uygun çalışma ortamları yaratmak, onları mutlu etmek, elde tutmak ve sundukları hizmeti her kanalda eşsiz müşteri deneyimine dönüştürmek hepimizin görevi. İnsan kaynağına ve teknolojiye yaptığımız yatırımlarda vites yükseltmeyi, 2017 Ekim’inde açtığımız Balıkesir çağrı merkezimizi önümüzdeki yıl istihdam çalışmaları ile güçlendirmeyi planlıyoruz. Şu anda 8 dilde hizmet sunduğumuz ve çok dilli bölgesel üs olarak konumlandırdığımız İstanbul ofisimizi yeni diller ekleyerek güçlendirmeye devam edeceğiz. 2018’de de Türkiye’deki operasyonlarımızı büyütürken, uluslararası markalara çok dilli hizmet sunan ve bu hizmeti pek çok kanal üzerine inşa etmiş bir merkez olma hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz.”
Kişiselleştirilmiş süreçler tercih sebebi Çağrı Merkezleri Derneği’nin (ÇMD) yayınladığı 2017 Türkiye Çağrı Merkezi Sektörü raporuna göre, pazar büyüklüğü 2017’de yüzde 13,3 büyüyerek 5,1 milyar TL’ye ulaştı. Son birkaç senedir gelişen ve sektöre de hızla giren ‘robotics’ teknolojileri ile dijitalleşme süreçleri de değişmeye ve gelişmeye devam ediyor. Dijitalleşme dönüşümü ile artık eski nesil, insanların aramak istemediği, uzun süre hatlarda bekletildiği çağrı merkezleri değil, müşterinin iletişim zamanı ve tercih edeceği iletişim kanalını seçebileceği, daha kişiselleştirilmiş ve kanallar arası bilgi transferi yapılabilen bağlantılı süreçler tasarlamak mümkün. Asseco See Müşteri Yöneticisi Engin Ertuğrul, bu noktada “Dijitalleşme kapsamında çağrı merkezleri webchat, e-posta, sosyal medya gibi kanallar üzerinden iletişim imkanı vermekte. Artık optimizasyon ve verimlilik konuları önemli. Yani daha az insan ile aynı iş ya da aynı insan ile daha fazla işi yapabiliyor. Chatbot, robotik
süreç otomasyonu ve text / speech analytics çözümleri bu kapsamdaki başlıca ürünler” bilgisini verdi. Bulut çözümleri de tercih ediliyor Müşterilerin çağrı merkezine erişim kanalları ve imkanları artarken, çalışanların da herhangi bir lokasyondan sistemlere kolayca erişmesi gerek. Artan erişim imkanları ve ihtiyaçlarımız, BT kapsamında güvenlik konularının daha detaylı incelenmesini ve bu konudaki yatırımların iyileştirilmesini gerektiriyor. “Bununla birlikte, mevcut çağrı merkezi ürünlerin yönetim ve kullanım zorluğu sürekli bir BT desteği gerektirmekte ve ne yazık ki BT ekiplerinin gerçek işlerini yapmalarını engellemekte” yorumunu yapan Engin Ertuğrul’a göre, yenilikçi, yönetilmesi kolay ve kullanıcı dostu arayüzler sayesinde iş geliştirme ekipleri artık süreç ve yönetimlerini kendileri yapabilmekte. Böylece daha az BT destek ihtiyacına karşılık, bu süreç iyileştirilerek devam etmekte.
Bu noktada Engin Ertuğrul’a göre, çağrı merkezlerinde kalite, esneklik ve güvenlik konuları firmanın BT yetkinliğine paralel ilerlemekte. Sektörde öncü birçok çağrı merkezinde yetenekli ve donanımlı BT ekip ve sistemleri olmasını buna örnek gösteren Ertuğrul, “BT yetkinliği az olan ya da bu konuda yatırım yapmak istemeyen firmalar ise genellikle bulut hizmet olarak çalışan çözümleri tercih etmekte. Böylece firmalar bünyelerinde herhangi bir donanım yatırımı yapmadan, kullanmak istediği çözümlere bulut üzerinden erişerek, sadece hizmeti kullanmakta, sunucu bakımları, yedeklemeler gibi birçok konuyu hizmet kapsamında satın alabilmekte” detayını paylaştı. Engin Ertuğrul, kurumsal hedeflerini ise şöyle anlattı: “Sektörde 25 yıllık deneyimimiz ile sürekli gelişen teknolojileri takip ederek müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik uçtan uca çözümler sunuyor, yenilikçi fikir, çözüm ve ürünlerle müşterilerimize yeni yol haritaları göstererek dijitalleşme
Stratejinin temelinde ‘dijital dönüşüm’ olmalı 2017 yılında çağrı merkezi sektörünü etkileyen birçok gelişme yaşandı. Bulut teknolojileri, sanal agent’lar ve sosyal medya her zamankinden daha fazla önem kazandı. Bu kapsamda birçok yeni projeye başladıkları bilgisini veren Procat CEO’su Tarkan Ersubaşı, sektörde 2018 yılında öne çıkacak başlıkları şöyle anlattı: “Son kullanıcılar firmalardan dijital kanallar üzerinden müşteri hizmetleri veya çözüm sunmalarını bekleyecekler. Bunun standart bir hizmet olarak talep edileceğini öngörüyoruz. Bu gelişim
döneminde, önceki yıllarda kötü IVR uygulamalarına denk geldiğimiz gibi, kötü Bot uygulamaları görmemiz de olası. Kurumlar Bot teknolojisi ile ilgili bir öğrenme aşaması geçirecek. WhatsApp for Business’ın beta kullanımı tamamlandıktan sonra, kurumlar bu kanaldan da hizmet vermeye ve tanımlı hesap, yani ‘Verified Account’ olarak kullanmaya başlayabilirler. Müşteri hizmetleri ve dış arama operasyonlarında alınan aksiyonun gerçeğe etkisinin anlık görüntülenebilmesi ve trendin izlenmesi, standart bir talep halini
almaya başladı. Bu konunun ciddiyetinin farkında olan bütün müşterilerimiz analitik, raporlama ve performans yönetimi araçlarımıza ilgi gösteriyor. 2018’de bu araçlarımızı kullanan iş ortaklarımız, yönettikleri projelerinde aldıkları kararların ve aksiyonların etkisini anlık görecekleri gibi, konuşma analizini bizden hizmet olarak alan iş ortaklarımız görüşmelerdeki trendlerden anlık haberdar olabilecekler. Birleşik (unified) omnichannel iletişimi ve IoT alanlarındaki gelişmelerin, bir dijital dönüşüm stratejisi olarak firmaların gündemlerinde olması
ve müşteri deneyimlerini artırmaları noktasında yardımcı oluyoruz. BT yatırımı yapmak istemeyen ya da lisans satın alma maliyetine girmek istemeyen müşterilerimize, bulut çözümler ve yerinde kiralama hizmetleri sağlıyoruz. Yeni nesil şube konsepti ile kişisel dokunuş sunan omni-channel iletişim merkezi çözümleri sağlıyoruz. Diğer çözümlerimiz arasında sosyal medya uygulamaları, görüntülü görüşme, mobil uygulamalar, konuşma tanıma, dinamik kişisel IVR, otomatik dış arama, işgücü yönetim sistemleri, müşteri memnuniyet çözümleri, IVN akıllı dış arama, gerçek zamanlı performans yönetimi, müşteri temsilcisi desktop çözümleri var. Uzun vadede Robotics konuları gündemde olacak ve biz de bu kapsamdaki çözümleri bünyemize katarak, müşterilerimize gelecek için yol haritaları sunmaya başladık. Müşterilerimizi doğru yönlendirebilmek adına teknoloji yatırım ve araştırmalarımızı sürekli artırarak, çalışmalarımıza devem edeceğiz.”
gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de de uygulanmakta olan uzaktan çalışan müşteri temsilcisi trendinin devam edeceğini öngörüyoruz. Müşteri davranışlarına göre hareket edebilen yapay zekâ entegre edilmiş uygulamalar da gündemimizde olacak.” Bilişim teknolojileri, her sektörde işlerin daha hızlı ve verimli yapılabilmesi için katalizör görevi gördü ve Tarkan Ersubaşı’na göre, bundan sonraki süreçte bilişim teknolojilerinin, işlerin kendisi ile daha çok bütünleştiğini göreceğiz. Bu yönüyle teknolojiye gereken önemi vermeyen, işlerini bilişim ile entegre etmeyen şirketlerin oyunun dışında kalma riski var.
CAD/CAM'96 tasarımcı ve mühendisleri buluşturdu Türkiye'de bilgisayar destekli tasarım, üretim ve çokluortam (multimedia) konusundaki tek uzmanlık fuarı olan 'CAD/CAM'96 Bilgisayar Destekli Tasarım, Üretim ve Multimedia Teknolojileri Fuar ve Seminerleri"nin üçüncüsü 10-14 Nisan 1996 tarihleri arasında İTÜ Ayazağa Kampusu Maslak Fuar Merkezi'nde yapıldı. Etkinliğin fuar bölümü bu yıl SignShow'96 ile daha da zenginleşti. İnterpro A.Ş. tarafından düzen lenen etkinliklerde katılımcılar 5 gün boyunca CAD/CAM dünyasının çizim, grafik, animasyon, üretim, mühendislik ve çokluortam teknoloji lerini yakından izlerken, gelecekle ilgili ipuçları da elde ettiler. Açılışını ANAP istanbul Milletvekili Güneş Taner'in yaptığı CAD/CAM'96'ya toplam 79 şirket, uygulama ve çözümleriyle katıldı Fuara paralel olarak bu yıl CAD/CAM'96 'da konunun uzmanları tarafın dan toplam 21 seminer yapıldı. CAD/CAM'96 kapsamında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1995 yılın da yapılan en iyi bilgisayar destekli tanıtım animasyonlarının gösterildi ği Animasyon'95 gösterimi yer aldı. CAD/CAM'96, bu yıl bir 'ilk'e daha imza attı. Türkiye'de Nisan ayı sonunda gösterime girecek olan, tama mı bilgisayar ile hazırlanan ilk uzun metrajlı film Toy Story'nin özel gösterim hakkını alan İnterpro, CAD/CAM katılımcılarına bu filmi ilk kez CAD/CAM'96 kapsamında izleme olanağı sundu (Ayrıntılı haber sayfa 2'de)
Bu sayıda...
Multimedia ya da çokluortam
TURNET tarifesi belli oldu Türk Telekom A.Ş Genel Mü
belirlendi. Ayrıca 15 saat kullanım
mayan bir geçmişte, bilgisayarla
verdiği özel demeçte TURNET tari
hakkı için 15 dolar; her ek saat
rının renksiz ve can sıkıcı oldu
fesinin belirlendiğini ve 15 Nisan
için ise 1 dolar ücret ödenecek.
• Taksitle yazılıma sektörden
ğundan yakınıyordu. O zaman
1996 Pazartesi günü kamuoyuna
Öte yandan, Internet bağlantısında
"evet", kamudan "hayır"
larda
açıklanacağını söyledi.
akademik
(Sayfa 7)
SVGA kartı olanlar daha şanslı
Cengiz Bulut'un verdiği bilgiye
indirimin ise kaldırıldığı öğrenildi.
PC kullanıcılanydı. Eğer ses kar
göre, Türk Telekom'dan dial-up
(Ayrıntılı haber sayfa 6'da)
• Güneş Tanen Türkiye'de
tınız varsa çok şanslı sayılıyor
PC kullanıcıları çok uzak ol
(Sayfa 4)
renkli VGA
ekranlar ve
(Sayfa 27-33)
(Sayfa 8)
(Sayfa 10) • SSK'dan ilaç borsası
1995 yılının 12 aylık ithalat ra-
1993 yılının ise sadece binde 5 üze
kamlan açıklandı. DİE verilerine
rinde. 1995 yılındaki BT ithalatında
göre, 1995 yılında toplam 552 mil
tüm kalemlerde bir önceki yıla göre
yon 174 bin dolarlık BT ithalatı ya
artış görülüyor; 1993'e göre artan
• 4K kanal ortağı kavramını
pıldı. 1994 yılına göre yüzde 6 İ l i k
iki kalem ise yazılım ve donanım.
artış ifade eden bu ithalat rakamı,
(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)
IBM Türk'te 'şahinler' dönemi
(Sayfa 12)
IBM Türk'te 1 Nisan 1996 tarihin
deki dönemde IBM Türk'ün olduk
(Sayfa 17-18)
de bir yönetim değişikliği yaşandı.
ça agresif bir politika izleyeceğini
Şirketin 3 yıldır Genel Müdürü olan
belirten Tamer Emrali, "Hedefleri
• Türkiye'nin ilk
Acar Bumin, koltuğunu Tamer Em-
mizde ısrarlıyız; yapanı ödüllendi
multimedia sınıfı
rali'ye devretti. Tamer Emrali, IBM
rip,
Türk Genel Müdürü olarak ilk de
diyor.
• Internet/Mucize
(Arka sayfa)
protokol'
kurumlara
uygulanan
E C N A Ö T L F I Y A H 2 2 BU
1995 BT ithalatı 552 milyon dolar
(Sayfa 11)
geliştiriyor
Bulut,
dı. Ama nasıl?..
sektörü oluşturacak.
• Avrupa'da sosyal güvenlik
Cengiz
dunuz. Artık o günler geride kal
Internet politikasını BT
çözümleri tartışıldı
dürü
ilk başvuru fiyatı 20 dolar olarak
gazetemize
• Eğitime kalite belgesi
mecini BT/haber'e verdi. Önümüz
yapmayanı
cezalandıracağız"
(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)
BThaber
20 Katlanan performans
Kingston Technology’nin Flash bellek iştiraki, bellek ürünleri ve teknoloji çözümleri şirketi Kingston Digital, Inc., A1000 PCIe NBMe SSD’yi duyurdu. Bu M.2 sürücü, Kingston’ın 3D NAND kullanan ilk giriş seviyesi tüketici sınıfı PCIe NVMe SSD modeli. A1000, SATA’ya yakın fiyatlarla SATA’nın iki katı performans sergiliyor. A1000, tek taraflı M.2 2280 (22 mm x 80 mm) biçimiyle dizüstü bilgisayarlar ve kısıtlı alana sahip sistemler için ideal bir çözüm. PCIe NVMe sürücüde Gen 3.0 x2 arayüzü, 4 kanal Phison 5008 kontrolcü ve 3D NAND Flash var. 1500 MB/ s’ye kadar okuma, 1000 MB/s’ye kadar yazma hızlarıyla SATA SSD’lerden 2 kat yüksek performans sergileyen ürün, yüksek hız ve ultra düşük bekleme süreleri sunuyor. A1000; 240 GB, 480 GB ve 960 GB kapasite seçeneklerine sahip.
Eğitimde devamlılık için gerekenler Yeni nesil eğitim teknikleri ve online eğitim imkanları arttıkça, eğitim alanında faaliyet gösteren BT ekiplerinin iş yükünün arttığını belirten Radore Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol, “Eğitim kurumlarında artık daha modern ve entegre altyapılara ihtiyaç var. 7/24 eğitimin ve bilgi kaynaklarına erişimin yanında yüksek miktarda video içerik üretilmesi ve depolanma ihtiyacı artıyor. Öğrenciler de kendi cihazlarıyla bağlantıda kalmak istiyor. Eğitim kurumlarının bu eğilimden faydalanarak, nasıl daha güvenli ve kesintisiz hizmet sunacağını bulması gerek” dedi. Akyol; uzaktan eğitim, sürekli erişim, güvenlik, birçok cihazın bağlandığı altyapının yönetimi gibi birçok gelişen teknoloji nedeniyle modern bir altyapıya ihtiyaç duyan eğitim kurumlarının veri merkezlerinden elde edebileceği faydaları şöyle sıraladı: • Maliyeti düşürür: Sıfırdan bir veri merkezi kurmak çok maliyetli ve bunun yerine, var olan sistemler veri merkezlerine taşınabilir ve modern sistemlere entegre edilebilir. İlk yatırım maliyeti ile operasyonel maliyet de ortadan kalkar. • Operasyonel karmaşanın önüne geçer: Fiziksel, sanal ya da bulut altyapılarına uyumlu veri merkezlerinde bir altyapının tüm yapılara entegre edilmesi ve yönetilmesi oldukça kolaylaşır. • Süreklilik sağlanır: Veri merkezleri, herhangi bir eğitim binasında sağlanamayacak yedekleme ve kurtarma altyapısına sahip. • Daha fazla güvenlik sunar: Birçok saldırı türüne göre hazırlıklı olan veri merkezi hem siber hem fiziksel güvenliğe göre önlemlerini alır.
16 - 22 NİSAN 2018
Kaza halinde alarmın merkezinde eCall var
Avrupa Birliği’nde (AB) 31 Mart 2018 tarihi itibarıyla otomatik “acil durum çağrı” sistemi, yani eCall zorunlu oldu. Bu gereklilik; bir kaza halinde otomatik olarak yardım çağıran dijital bir ilk müdahale ekibinin her zaman otomobilde olması anlamına geliyor. Bosch da telematik çözümleri ve hizmetlerini içeren kapsamlı bir eCall yelpazesi sunuyor. Telematik eCall soketi sayesinde, daha eski otomobiller de bu çözümden faydalanabiliyorlar. eCall, gece boş bir yolda veya otobanda, nerede olursa olsun bağımsız olarak kazanın tam olarak nerede gerçekleştiğini biliyor ve bu bilgileri otomatik olarak kurtarma ekiplerine gönderiyor. Bir SOS düğmesi de otomobil yolcularının manuel olarak bir acil durum çağrısı yapabilmeleri için taşıtın paneline kuruluyor.
Her iki durumda da önce kaza hakkında ek bilgilerin iletilmesi için taşıt ve acil müdahale ekibi arasında bir ses bağlantısı kuruluyor. Şoförün yanıt vermemesi halinde, acil durum müdahale ekipleri doğrudan kaza mahalline gidiyorlar. GPS koordinatlarına dayalı olarak konum hakkında elde edilen kesin bilgiler sayesinde acil müdahale ekipleri de kazanın hangi gidiş istikametinde gerçekleştiğini biliyor. Bu da kaza noktasına ulaşımda zaman tasarrufu demek. Böylece otomatik eCall, acil müdahale ekiplerinin kaza mahalline, şehirde yüzde 40 oranında daha hızlı varmalarını, kırsal bölgelerde ise müdahale süresini yarıya indirmelerini sağlıyor. Bazı otomobil üreticileri, birkaç yıldır eCall’u taşıtın navigasyon veya bilgi-eğlence sisteminin bir parçası olarak
müşterilerine sunuyorlar. Bu tarz kurulumda, otomobilde kurulu olan, standart bir eCall kutusu yerine, bağlantılı bir taşıtın dış dünya ile iletişim kurmak için kullandığı bir ek kontrol ünitesi. Bosch’ta, bu kontrol ünitesi, bağlanabilirlik kontrol ünitesi veya CCU olarak adlandırılıyor. Bu, eCall ve diğer fonksiyonlar ve hizmetler için bağlantılı mobilite ve iletişim merkezinin kalbini oluşturuyor. CCU, otomobilin hava yastıkları veya emniyet kemeri ön gerilim verme tertibatı tetiklendiğinde, bir çarpışma kaydı oluşturuluyor ve birkaç saniye içerisinde acil yardım ekiplerini veya Bosch acil durum çağrı merkezini uyarıyor. İletilen GPS konumu ile acil müdahale ekipleri kaza mahalline hızlı ve kesin bir şekilde varıyorlar. CCU, ayrıca taşıttaki ek sensörler ile bağlantılı ve örneğin, kaç emniyet kemerinin kullanılmakta olduğunu, yani otomobilde kaç kişi olduğunu biliyor. Böylece acil müdahale ekipleri de gerekli sayıda ambulans talep edilebildiği için bir kaza mahalline hızlı ve daha hazırlıklı varıyor. Bosch’un eCall hizmeti Türkçe de dahil olmak üzere 16 dili akıcı şekilde konuşabiliyor.
Oyun sevdası stadda büyüyecek Önemli bir işbirliğine imza atan Lenovo ve Beşiktaş JK, böylece Vodafone Park’ta gerçek kapsamlı gaming alanı “Lenovo Game On” yapısını hayata geçirdi. İlk kez bir stadyumda gerçek kapsamlı bir gaming alanı hayata geçti. Lenovo Game On’da bilgisayar ya da mobil cihazlar üzerinden oyun oynamayı sevenlere, üstün donanımlı ürünlerle oyun deneyimi sunulacak. Lenovo, gaming alanına özel markası Legion oyun bilgisayarları ile Lenovo Game On’da yüksek performanslı ürün deneyimi sunuyor. Oyun oynamayı sevenler, toplam bin metrekarelik alana kurulan Lenovo Game On’da güvenli ve rahat bir ortamda oyun oynayabilirken, turnuvalara katılıp yeteneklerini yarıştırabilecekler. Lenovo’nun Jedi Challenges gibi son dönemde tüketicilerle
tanıştırdığı AR tabanlı uygulaması da satışa sunulmadan önce mekâna özel olarak ilk kez oyunseverler ile tanıştırılacak. Lenovo Game On’da 3 ayrı Jedi Challenges alanı var. Oyunseverler, Lenovo Game On’da Microsoft’un oyun konsolu Xbox ile oyun oynama şansına da sahip olacak. 200 metrekare büyüklüğünde tasarlanan Xbox deneyim alanında 20’den fazla konsol bulunacak ve Xbox One X ile gerçek 4K olarak oynamak mümkün olacak. Her gün 12:00-24:00 saatleri arasında açık olacak Lenovo Game On’da her hafta bir turnuva düzenlenmesi de planlanıyor. -Beşiktaş JK Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Orman, açılıştaki konuşmasında şunları söyledi; “Sportif aktivitelerimizin yanında, bir yaşam merkezi olarak konumlandırdığımız Vodafone Park’ta, Lenovo
markası ile özel bir tesise imza attık. Dijital oyunlar segmentiyle, böyle bir tesisi Lenovo ile birlikte hayata geçirmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Vodafone Park’ta, artık oyun tutkunları da kendileri için bir şeyler bulacak.” Açılışta konuşan Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu ise, “Hedeflerimizden biri tüketicilerin yüksek performanslı ürünlerimizi test etmeleri ve bilgisayar başında geçirdikleri zamanı verimli şekilde kullanırken, oyuna ilgi duyanların kesintisiz bir oyun keyfi yaşamalarını sağlamak. Bu amaçla şehrin merkezinde, güvenlik ve teknoloji beklentisi yüksek olan ve yaşayan bir gaming alanını oyunseverlere sunmak istedik. Lenovo olarak gaming pazarında çok büyük bir gelişme potansiyeli görüyoruz” dedi.
BThaber
21
16 - 22 NİSAN 2018
Belgelerinize gözünüz gibi bakın, sağda solda unutmayın
Kyocera Document Solutions'ın Türkiye temsilcisi Kyocera Bilgitaş; Kyocera Doküman Koruyucuları ile müşterilerine kapsamlı baskı güvenliği hizmeti sunuyor. Kyocera Bilgitaş'ın Doküman Koruyucuları ile sunduğu baskı güvenliği stratejisi; kullanıcıların bilgisayarlarından baskı cihazlarına gönderdikleri tekil belgelerdeki verilerin korunmasından, tüm cihaz filosunun anlık ve ayrıntılı kontrolüne kadar baskı süreçlerinin güvenliğinin
her aşamada ve her açıdan sağlanmasını içeriyor. Kyocera Doküman Koruyucuları; Kyocera SecureAudit, Kyocera Net Manager ve Kyocera Fleet Services yazılımlarından oluşuyor. Kyocera SecureAudit; ofis baskı cihazlarındaki olası güvenlik açıklarının tespit edilmesi ve cihazların güvenlik durumlarının düzenli olarak izlenmesine imkan sunuyor. Kyocera Net Manager; baskı cihazı kullanım verilerinin çalışan, departman ve proje bazlı takibi ile hassas dokümanların cihazlarda unutulmasından kaynaklanan veri sızıntılarının önüne geçen güvenli baskı işlevlerine imza atıyor. Kyocera Fleet Services ise tüm cihaz filosunun sarf malzemesi miktarı, yazılım güncellemeleri ve servis ihtiyaçları açısından düzenli olarak takip edilmesine ve muhtemel ihtiyaçların mümkün olan en hızlı ve
efektif şekilde giderilmesine odaklanıyor. Kyocera Bilgitaş İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil, baskı güvenliğinin önemine dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: "Pek çok işletme, bünyesinde barındırdığı hassas ve gizli verilerin korunması için bütüncül güvenlik stratejileri oluşturma ve BT güvenlik altyapısını geliştirme yoluna gidiyor. Ancak araştırmalar, bu süreçte her gün milyonlarca belgenin işlendiği yazıcı ve fotokopi makinelerinin çoğunlukla kapsam dışı bırakıldığını ortaya koyuyor. Oysa baskı işlerinin yazdırma sırasında kötü amaçlı kişilerce müdahaleye uğraması, yazıcı sabit disklerinin ele geçirilmesi ve hassas dokümanların çalışanlar tarafından cihazlarda unutulması, işletmelerde veri kaybının da en büyük sebepleri.”
Yazıcıda ve taramada sonuç kalitesi esas Xerox Phaser 6510 renkli yazıcı ve Xerox WorkCentre 6515 çok fonksiyonlu (MFP) renkli yazıcılar, en yeni çift taraflı yazdırma ve MFP modelinde tek geçişli tarama gibi yüksek üretkenlik seçenekleri sunuyor. Tarama ön izleme, düzenleme özellikleri, sezgisel gezinme ve iş akışlarını kişiselleştirme imkânları da sunan 5 inç, tablet benzeri dokunmatik bir kullanıcı arabirimine sahip. Süper Hassas EA tonerler genellikle büyük işletme ortamlarında görülen performans imkânlarını kullanıcıya sunduğu gibi hızlı ısındığı için elektrik kullanımından tasarruf da sağlıyor. Xerox Phaser 6510 renkli yazıcı ve Xerox WorkCentre 6515 MFP’nin sunduğu imkanlar en çok kreatif ajansların işine yarıyor. Yazıcılar, müşteri tekliflerini ve sözleşmelerini dijitalleştirip, bu dosyaları sahadaki asistanlarına gönderebilme ve kolay arşivleme için taranabilir sürümler oluşturabilme gibi kolaylıklar da sunuyor. Phaser 6510 ve WorkCentre 6515’te ilk kez sunulan yeni Süper Hassas EA tonerdeki geliştirmeler, daha doğru ve ayrıntılı baskı işleri ortaya çıkarıyor. Xerox Phaser 6510 ve WorkCentre 6515’te Wi-Fi Direct, Apple AirPrint, Google Cloud Print ve USB bellek gibi özelliklerin yanında Xerox Mobile Link ile doğrudan buluta bağlanma, buluttan tarama ve yazdırma için bulut bağlantısı gibi özellikler de bulunuyor. Cihazlar ayrıca, dakikada 30 sayfaya kadar baskı hızı, 1200 x 2400 yerel dpi ile güçlü renk üretimi ve parlak çıktı sunuyor.
GÖRÜ Ş Teknoloji insan gücünü öldürüyor (mu)? * Süleyman Demir BYıllardır söylenilen ve son zamanlarda iyice yükselen bir ses var. • Teknoloji yükseldikçe insana olan ihtiyaç azalıyor mu? Kısaca birlikte bakalım; Çok değil 1950’li yılındaki dünya nüfusunun bugünkü Çin ve Hindistan nüfusunun toplamı kadar olduğunu görebiliriz. 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2020 2100
2.52 milyar 3.02 milyar 3.70 milyar 4.44 milyar 5.27 milyar 6.06 milyar 7.50 milyar olması bekleniyor 12 milyar olması bekleniyor
Bundan 70 yıl önce teknoloji çok büyük bir oranda mekanik sistemlerden ibaretti. Tarım, sanayi üretimi, turizm, sağlık vb. sektörlerindeki işlerin neredeyse birçok bölümünün insan gücü ve onun kontrolünde yapıldığını düşünürsek şu anda 3 kat fazla olan dünya nüfusunun üçte ikisinin işsiz olması gerekiyordu. Şimdi sorumuzun cevabına gelelim.
gücüne ihtiyaç duyuluyor. Tek tip çalışan yerine farklı çözümler bulabilen insanlara ihtiyaç duyuluyor. İnsanalar salt fizik gücü ile çalışmaya değil bu güce sahip araçları, makineleri, yazılımları yönetecek işlere yönelmek durumunda kalıyorlar. Daha fazla teknoloji; daha fazla güvenlik, üretim, sağlık, ulaşım, iletişim ve daha fazla tüketim demektir. Tüketimin paralelinde ise daha fazla yenilik ihtiyacı demektir. İşte burada en önemli ihtiyaç ortaya çıkıyor. Eğitim! Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir (Heraklitos). İnsanlar yaşamı sürecince geçmişten gelen birikimlerin üzerine kendi tecrübe ve isteklerini ekleyerek ihtiyaçlarını belirlemiştir. İhtiyaçlar istekler dışında olmayanı keşfetmek ve mevcudu geliştirmek isteği artarak devam etmiştir. Binlerce yılda ihtiyaçlar çeşitlenmiş insanoğlu ise bu ihtiyaçları karşılayacak yöntemler geliştirmiştir. Doğru eğitimle içinde bulunduğumuz zamanın en iyi şekilde değerlendirilmesi, gelecekteki değişimin hangi yönde ve ne kadar hızda olacağının öngörülmesi gerekiyor. Bilişim grubunun vizyonu olan GELECEK 5.0 için tüm Türkiye'de teknolojinin asla göz ardı edilemeyecek olduğu gerçeğinin görülmesi, eğitim sisteminin bu yönde planlanması ve mevcut şirketlerimizin, üniversitelerimizin, devlet kurumlarının dört elle bu işe sarılması germektedir. Ve tüm bu gelişimlerin sürdürülebilir enerji ile yapılmasına özen gösterilmelidir.
• Teknoloji yükseldikçe insana olan ihtiyaç azalıyor mu? Hayır, aksine artıyor. Daha fazla iş kolu ve daha fazla kalifiye insan
*Radisson Blue Şişli Cluster IT Manager
BThaber
22 KARİYER İşNet’in Genel Müdürü Mehmet Fahri Can oldu Başta telekomünikasyon olmak üzere kurumlara dijital dönüşüm çözümleri sunan İşNet’te Genel Müdürlük görevine Mehmet Fahri Can atandı. 1974 yılında Mersin’de doğan Mehmet Fahri Can, ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi’nde İşletme dalında yüksek lisans yapan Can, kariyerine 1995 yılında Türkiye İş Bankası Yazılım Geliştirme Müdürlüğü’nde Yazılım Uzmanı olarak başladı. 2005 yılında Yazılım Geliştirme Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcılığı, 2009 yılında BT Mimari ve Güvenlik Yönetimi Bölümü’nde Birim Müdürlüğü görevlerini üstlendi. 2011 yılında Softtech’te Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Can, 5 yıl Genel Müdür Yardımcılığı görevi yürüttükten sonra tekrar İş Bankası’na Dijital Bankacılık Bölüm Müdürü olarak dönerek kanal yönetimi, müşteri deneyimi, inovasyon, müşteri analitiği ve dijital dönüşüm alanlarından sorumlu oldu. Can, Mart 2016-Mart 2017 arasında İşNet Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Softtech Yönetim Kurulu Üyeliği de yapan Can, 2018 Şubat itibariyle İşNet Genel Müdürlüğü görevine atandı.
StartersHub XO Programı başlıyor!
16 - 22 NİSAN 2018
Neteks’in yeni Genel Müdürü Sami Arbak oldu
Halen 200’den fazla küresel BT şirketinin distribütörlüğünü yapan Index Grup şirketlerinden Neteks’in Genel Müdürlüğü görevini Sami Arbak üstlendi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunu olan, 1991- 1992
Marmara Üniversitesi Profesyonel Bilgisayar Programcılığı ve Modern İş İdaresi programlarını tamamlayan Arbak, ABD ELON College’de İşletme ve İş İdaresi programlarına katıldı. İş hayatına 1991 yılında Pancom’da başlayan
Sami Arbak, 1997’ye kadar aynı şirkette ürün ve satış yöneticisi pozisyonlarında görev yaptı. Daha sonra Protek AŞ’de satış yöneticiliği yapan Arbak, 1998’de Hewlett-Packard Türkiye’de program yöneticisi olarak göreve başladı. HP Türkiye’de 2002 yılına kadar kanal pazarlama müdürü, bölgesel program müdürü ve iş ortakları yöneticisi olarak görevine devam eden Arbak, 2002-2015 arasında sırasıyla HP Network Türkiye Ülke Müdürlüğü, HP Network Afrika Bölge Direktörlüğü ve HP Network MEMA Kanal Satış Müdürlüğü dâhil birçok kademede yöneticilik yaptı. 2015’te Adeo Bilişim Danışmanlık Şirketi’nde üst düzey strateji yöneticisi ve Ortadoğu bölge direktörü olarak görev yapan Arbak, 2016’da PMTech Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü oldu. Sami Arbak, Nisan 2018 itibariyle Neteks Genel Müdürü olarak Index Grup ailesine katıldı.
Enteresan bir nesle hazır olun!
Erken aşama teknoloji girişimi yatırımcılarından StartersHub, bu yıl ikincisini başlattığı girişim destek programı StartersHub XO için başvuru sürecinin başladığını duyurdu. Erken aşama teknoloji girişimlerine yatırım fırsatlarının yanında, alanında uzman mentorlardan iş ve teknik konularda eğitimler, yetkin firmalarla yeni iş bağlantıları ve ücretsiz ofis kullanımı gibi ihtiyaç duydukları alanlarda destek sunan StartersHub, bu programla girişimlerin faaliyetlerini güçlendirmelerine ve küresel pazara açılmalarına imkan veriyor. StartersHub XO Programı, bu yıl BSH Ev Aletleri, Unilever ve Türk Hava Yolları işbirliği ile “Bağlantılı Yaşam ve Akıllı Evler” (Connected Living and Smart Homes), “Yaşam Bilimleri” (Life Sciences) ve “Seyahat ve Havacılık Hizmetleri” (Travel and Aviation Services) alanlarına odaklanıyor. 20 Mayıs’a kadar devam edecek başvuru sürecinin ardından, Haziran’da Seçim Günü (Selection Day) etkinliğinde programda yer alacak girişimler belirlenecek. Programa seçilen girişimciler 20 bin dolar ön sermaye desteği ile 6 aylık yoğun bir sürece girecekler. Belirlenen alanlarda çalışmalar yapan erken aşama teknoloji girişimleri, StartersHub ve işbirliği yaptığı global şirketlerin sektörel tecrübelerinden, network’ünden ve uzmanlığından faydalanacak, her ay düzenli olarak belirlenen hedefleri doğrultusunda girişimlerini hızlandırma şansı bulacak. Program sonunda aylık hedeflerini başarıyla tamamlayan, pazara ürünü çıkmış ve gelir elde etmeye başlamış girişimlere, ortak yatırımcılarla birlikte katılacağı yatırım turunda 250 bin dolara kadar yatırım imkanı sunulacak. Programı tamamlayan girişimler, tanıtım gününde (Demo Day) yatırımcılara projelerini ve ürünlerini anlatacak.
BinYaprak ilham buluşmalarında BinYaprak Kurucusu Melek Pulatkonak, Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek‘i konuşmacı olarak ağırladı. “Geleceğin Meslekleri“ konulu sohbette Yüksek, genç nesillerin geleceğe nasıl hazırlanması gerektiği hakkındaki görüşlerini paylaştı. Yakın gelecekte birçok mesleğin ortadan kalkacağını belirten Yüksek, ortalama 24 yaşında üniversiteden mezun olan bir gencin bir işyerinde işe başlaması ya da kendi işini kurmasından 5 yıl sonra, söz konusu işin tanımının olmayacağını vurguladı. Bu gerçeğin birçok sektörde geçerli olacağını hatırlatan Yüksek, şu bilgileri paylaştı: “Şu an üniversite mezunu olan, iş arayan ya da iş bulan bir gencin karşısında oldukça fazla tehdit var. Bunların başında arzu edilen işi bulmak için birkaç yıl geçmesi geliyor. İşi bulduktan ya da bir iş kurduktan sonra o işi sahiplenmek ve yönetmek gerekiyor. Fakat aşağıdan çok ilginç bir nesil geliyor. 5-10 yaşındaki çocuklara
baktığımızda sürekli oyun oynadıklarını görüyoruz. Sonrasında, oyundan çıkıyorlar ve mutsuzluklar, yıkılmışlıklar, öğrenmişlikler için bu çocuklara sadece üç saniye yetiyor. Ardından tekrar oyuna başlıyorlar. Zaman kavramları çok farklı, beklentileri çok yüksek. Önemli bir özellikleri var: Yenilme duyguları yok. Böyle bir nesil yakın gelecekte yapılan tüm işlerin tanımlarını değiştirecek. Hiyerarşileri yok. Görev başına proje bazında çalışmaya gidecekler ve kendi öncelikleri olacak. Başkasından emir ya da proje aldıkları için değil, kendi öncelikleri için hazır olacak, şu anda 24–25 yaşlarında olanların sahip oldukları işlerin tamamını değiştirecekler. Bu ciddi bir sorun yaratacak. Dolayısıyla bugünkü genç kuşakların kendi yollarını bulmaları gerek. Çok büyük bir değişim olacağı için sadece Türkiye değil, hiç kimse dünyada bu dönüşüme hazır değil. Yapay zekanın etkisi ne olacak derseniz, tanımladığımız her işi almaya hazır olduğunu söylebilirim.
Dolayısıyla kendi geleceğimizi kendimizin tasarlamamız gerek. Bu noktada geleceğin mesleklerine yönelik eğitimler çok önemli. Bu konuda Türkiye biraz zayıf, ancak gelişmeler var. Dünya üzerinde 41 üniversitede bu konuda eğitim veriliyor. Eğitimlerinde kredili lisans ve lisanüstü eğitimlerinde gelecekle ilgili kredili dersler de var. Türkiye‘de de iki üniversite bu üniversitelerle işbirliğine girerek programlar başlattılar. Fütüristler Derneği’nin desteğiyle Bahçeşehir Üniversitesi‘nde başlattığımız Gelecek Okulu ve Okan Üniversitesi‘nde online olarak verilen Fütürizm Okulları ilk ciddi adımlar. Bahçeşehir Üniversitesi‘nde 45 öğrenci fiilen, Okan Üniversitesi‘nde 910 öğrenci online ders görüyor. Bu derslerde fütürizmin yanı sıra yapay zeka, Endüstri 4.0, felsefe, etik, gelecek endüstriler, iş ortamları öğretiliyor. Üniversiteye gitme imkanı olmayanlar aynı programı Deloitte‘un sertifika programlarındaki deneyi ile katılarak görebilirler.”
8
Mayıs lojileri Bilgi Tekno urumu K ve İletişim
ANKARA 2018
İŞ VE TEKNOLOJİ DÜNYASININ
LİDERLERİ smartcon 2018 ANKARA’DA
BULUŞUYOR!
Daniele Quercia
Ebru Özdemir
Erol Bilecik
Oğuzhan Çarmıklı
Phil Winters
Nokia Bell Labs, Research Team Manager
Limak Holding, Yönetim Kurulu Üyesi
TÜSİAD, Başkan
Nurol Holding, Yönetim Kurulu Üyesi
CIAgenda, Chairman
2015, 2016 ve 2017 yıllarında İstanbul ve Dubai’de büyük başarı ile gerçekleştirilen bölgenin en akıllı konferansı alanında en iyi isimleri bu kez Ankara’da bir araya getirecek. 8, 9 Mayıs tarihlerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda gerçekleşecek smartcon2018 Ankara Büyük Veri, Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti, Siber Güvenlik gündemlerini başarılı iş uygulamaları eşliğinde kurumsal organizasyonlar, kamu için teknoloji kullanımı ve yıkıcı girişimler ekosistemi odağında derinlemesine ele alacak. Platin Sponsor
Altın Sponsorlar
Bronz Sponsor
Destekleyen Kurum
Teknoloji Medya Sponsoru
info@smartcon.com
www.smartcon.com
0 212 217 63 88
smartconglobal
smartcon global organised by
BThaber
24 KARİYER
16 - 22 NİSAN 2018
Harfler bitti, sıra Alfa’da
EMEA bölgesi için yeni sorumlu
Günümüz pazarlama sektöründe nesillerin X, Y ve Z kuşağı olarak kategorize edildiğini belirten Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, Z kuşağının ardından gelecek olan, sosyal yaşamı ve ekonomiyi etkileyecek yeni kuşak olarak adlandırılan “Alfa Kuşağı” hakkında bilgiler paylaştı. Kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanan X kuşağının, sonrasında özgür ve dahil edildiğini hissetmek isteyen, çok yönlü, kolay anlaşılır ve daha şeffaf yaklaşımlarıyla öne çıkan Y kuşağının ardından, ekonomileri etkilemeye başlayan, internet ve mobil teknolojileri kullanmayı seven, internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih eden Z
Canon Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesinin yeni Başkanı ve CEO’su olarak Yuichi Ishizuka atandı. Canon EMEA’nın CEO’su ve Canon Inc. kıdemli yöneticisi görevlerini altı yıl üstlendikten sonra emekli olan Rokus van Iperen, Océ NV’deki kariyerinin ardından 2012’de Canon Europe’un Başkan ve CEO’su olarak atanmıştı. Bu görevi öncesinde, Canon USA’nın Başkan ve COO’luğunu üstlenen Yuichi Ishizuka ise Canon EMEA Başkanı ve CEO’su görevine 1 Nisan 2018 itibarıyla başladı. Canon Inc. Yönetim Kurulu Üyeliği’ni de yürütmekte olan Ishizuka, yeni görevine, Canon’un mevcut ana işini destekleyip büyütürken, aynı zamanda NVS, endüstriyel ekipman ve ticari baskı gibi yeni alanlarda markanın görüntüleme uzmanlığına yatırım yapma sorumluluklarıyla başlayacak.
kuşağına dikkat çeken Erdör, bu kuşaklardan sonra tüm kuşaklardan bazı özellikler taşıyacak olmalarına rağmen, birçok yönüyle tamamen farklılaşacak Alfa Kuşağı’nın sosyal yaşamı ve ekonomiyi dönüştüreceğini vurguladı. Erdör, teknoloji diğer tüm kuşaklara göre daha merkeze koyacak Alfa Kuşağı'nın sahip olacağı bazı özellikleri şöyle sıraladı: 1.Teknolojinin içine doğan bu kuşak, dünyayı fiziksel sınırları olmayan bir yer olarak görecek. 2.Her türlü içeriğe, bilgiye erişme gücüne diğer kuşaklara göre daha fazla sahip olacak. 3.Sahip oldukları ve hayatlarına entegre ettikleri tüm teknolojileri kişileştirebilecek ve teknolojiyi diğer tüm kuşaklara göre daha
merkeze koyacaklar. 4.Telefon ve sanal gerçeklik hayatlarının parçası olacak. 5.Hayatın daha erken dönemlerinde bilgiye ve kaynaklara ulaşabilecekler ve en girişimci nesil olacaklar. 6.Çevrimiçi alışveriş yapacak, önceki nesillere göre daha az insanla temas etmek öncelikleri olacak. 7.Çevrimiçi öğrenme yoluyla günümüzdekinden farklı bir eğitim alacak, kendi öğrenme yöntemlerini tasarlayabilecekler. 8.Robot arkadaşlarla ya da yardımcılarla oynamak, ders çalışmak, sohbet etmek, vakit geçirmek hayatlarının bir parçası olacak. 9.Diğer nesillere göre daha az konuşacaklar, etraflarındaki diğer bireylerle sohbetleri oldukça kısıtlı olacak ve gerekmedikçe fiziksel buluşmalardan kaçınacaklar.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
18 Nisan 2018
* 6 ay için planlanmış etkinliklerdir.
Kamu Siber Güvenlik Zirvesi'2018 Bilkent Otel - Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.kamusiberguvenlik.com
8 Mayıs 2018 smartcon Ankara Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.smartcon.com/ankara-2018
26 Temmuz 2018 BTvizyon Samsun Toplantısı Samsun AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
18 Nisan 2018 IFS Endüstri Günleri Kaya İzmir Thermal & Convention AYRINTILI BİLGİ: www.ifs.com.tr
10 Mayıs 2018 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
9 Ağustos 2018 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 30 Nisan - 3 Mayıs 2018 Dell Technologies World Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.delltechnologiesworld.com
Y U R T İ Ç İ
26 Nisan 2018 Entegre Siber Güvenlik Teknoloji Platformları CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr 10 Mayıs 2018 360 CIO 2018 Marriott Hotel Şisli İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.360cnp.com
6 Eylül 2018 IoT, Büyük Veri ve Yapay Zeka Teknoloji Platformu İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
27 Nisan 2018 Makeathon Ankara Teknopark Ankara AYRINTILI BİLGİ: merrvecelikk@gmail.com
28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Eylül 2018 BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
2 - 4 Mayıs 2018 DE-CIX Merkezine Basın Gezisi Frankfurt, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.de-cix.net
8 - 10 Mayıs 2018 Citrix Synergy Anaheim, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.citrixsynergy.com
3 - 6 Haziran 2018 HPE Aruba Atmosphere EMEA’18 Šibenik, Hırvatistan AYRINTILI BİLGİ: www.arubanetworks.com/emeaatmosphere
8 Mayıs 2018 BTvizyon Denizli Toplantısı Dedeman Park Otel Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
5 Temmuz 2018 Bilişim 500 Ödül Töreni CVK Park Boshporus Hotel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
4 Ekim 2018 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
BThaber
26 MEKTUP
16 - 22 NİSAN 2018
Kadınların ekonomideki gücü artıyor
Yeni haftadan merhaba, Bir mektubuma daha hepimizi ilgilendiren bir acı haberle başlıyorum. Ajans Press’in OECD’nin ‘Better Life Index’ (Daha İyi Yaşam Endeksi) araştırması ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, iş ve yaşam dengesinde en iyi performans 9,3 puanla Hollanda’nın. Onu Danimarka ve Fransa izliyor. 35 OECD ülkesi ile Rusya, Brezilya ve Güney Afrika’nın dâhil olduğu toplam 38 ülke içinde son sıra ise Türkiye’nin. Araştırma, ülkelerin haftada 50 saat ve üzerinde çalışma oranıyla, çalışanların boş zaman aktiviteleri için bir günde ne kadar zaman ayırabildikleri dikkat alınarak hazırlanmış. Listenin son sırasındaki Türkiye’de çalışanların yüzde 34’ünün haftada 50 saatten fazla çalıştığı görülmüş, çalışanların OECD ortalamasına göre hayattan daha az memnun oldukları tespit edilmiş. Hepimizin işi zor vesselam… Neyse, iyi haberlerim de eksik değil. Kurduğu toplama sistemiyle tüm Türkiye’de bugüne kadar 15 bin tondan fazla atık elektrikli ve elektronik eşyayı (AEEE) geri dönüşümle ülke ekonomisine kazandıran ELDAY’ın sürdürülebilir sağlıklı çevre ve toplum hedefiyle hayata geçirdiği “Atıklar Orman Olsun” kampanyasının ilk ormanının temelleri Çatalca’da Akalan Köyü ağaçlandırma sahasına dikilen fidanlarla atılmış. Orman Bakanlığı’nın desteği, Uluslararası Lions Dernekleri 118-E Yönetim Çevresi Federasyonu, İstanbul Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ISMMMO), EAG Geri Dönüşüm işbirliğiyle düzenlenen kampanya çerçevesinde geri dönüşüme kazandırılan 150 ton AEEE’den elde edilen gelir, 5 bin fidana dönüşerek toprakla buluştu. Proje ile 10
ayda sadece İstanbul’da 120 ton e-atık toplanmış. Hedef ise projeyi tüm Türkiye’ye yaymak. Hazır çevresel bir içerik paylaşmışken, bu başlıkta bir haberim daha var. Enerji talebini karşılamak için yeni kaynak arayışları devam ederken, Buderus, enerji tasarrufuna ve çevreyi korumaya katkıda bulunan yeni nesil kablosuz oda kumandaları Buderus RT24RF ve RT36RF modellerini sunmuş. Buderus kombi sahiplerine her daim, mekanın sıcaklığını kullanıcının ayarladığı derecede sabit tutmak için kombiyi optimum sürede çalıştıran, böylece doğalgaz ve enerji tasarrufu sağlayan oda kumandası kullanımı öneriyor. Tüm Buderus markalı kombilerle kullanılabilen kablosuz oda kumandaları Buderus RT24RF ve Buderus RT36RF’nin avantajı ise kablolama altyapısı olmayan evlerde kolay montaj imkanı sunması. Bahar geldi tamam, ama bende kışsal ve ısınmalı içerik bitmiyor. Isıtma ve soğutma sektörü şirketi Vaillant, Bartın Teknik ve Meslek Anadolu
Lisesi’nde düzenlediği Tesisat ve Isıtma Sistemleri Eğitimi ile öğrencilere sektördeki gelişmeleri ve yeni teknolojileri anlatmış. Eğitimde ayrıca, bu ay yürürlüğe giren yönetmelikle hayata geçen ErP Regülasyonu konusunda bilgiler verilip, kombide yer alan komponentlerin fonksiyonları, yüksek verimli pompanın önemi, yoğuşma ve yanma teknolojisi, kazan tipleri ve teknolojileri, kaskad sistemler gibi konu başlıklarına değinilmiş. Bilgi, paylaştıkça büyür ve fayda sağlar malum, bu yolda önemli ve örnek olmasını dilediğim bir haberim var. Akfen Holding tarafından kurulan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) koordinatörlüğünde, Akfen Yenilenebilir Enerji bünyesinde yatırımları yapılan 17 enerji santralinin bulunduğu kırsal bölgelerde yaşayan halka yönelik düzenlenen “Önce Sağlık” projesi devam ediyor. Köy kahveleri ve okullarında gerçekleştirilen buluşmalara katılan kadınlara ilkyardım, temel sağlık, kanser
taraması, kadın hastalıkları ve organ bağışı ile ilgili uygulamalı eğitimler veriliyor. Geçen yıl “Evde Okullu Olduk” projesiyle 0-6 yaş grubu çocukların gelişimi konusunda 15 farklı bölgede bin kadına ulaşılırken, bu yılki ‘sağlık’ teması ile bin 200 kadına eğitim verilmesi amaçlanıyormuş. Ekonomik kalkınmanın temelinde, yetkin kadınlar var ve bu bahsettiğim eğitimler bu yolda önemli başlıklar. Daha farklı yapılarda, misal şirketlerde de kadının gücü ve konumu giderek artıyor. Tekfen Holding Olağan Genel Kurulu’nda, Gülsüm Azeri’nin yönetim kuruluna girmesiyle, 11 kişilik kurulda kadın sayısı 4’e, böylece yönetim kurulunda kadın temsiliyet oranı yüzde 36’ya yükselmiş. Tekfen Holding’in 3 bağımsız kadın yönetim kurulu üyesi Kurumsal Yönetim, Denetim ve Ücret Komiteleri’nde görev alıyor. Tekfen’in de aralarında bulunduğu BIST 100’deki şirketlerdeki kadın yönetici oranı ise ortalama yüzde 14,6. Küreselde durum ne pek bilmiyorum, ama dünya bir yana, Türkiye için çok iyi bir haber. Ankara Kalkınma Ajansı’nın Ankara ilçelerinin özellikli yönleri ile tanıtılması ve mevcut turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi hedefi ile düzenlediği 1. Ankara Instagram Fotoğraf Yarışması’nda ödüller sahiplerini bulmuş. #Ankaradagezilecekçokyervar etiketi ile @cityofankara Instagram hesabından paylaşılan 316 fotoğraf değerlendirilmiş ve birincilik ödülünü Maksut Çubuk, ikincilik ödülünü Muhammed Diler, üçüncülük ödülünü F. Dilek Uyar almış.
Bu arada, İSTEK Atanur Oğuz Ortaokulu öğrencisi Bade Berker ise yemek ve evsel atıkların çöpe gitmesi yerine, onları kullanarak toprağı sağlıklı ve güçlü hale getirmek için geliştirdiği Bokaşi Kompostlu ve Biyokömürlü Toprağın Roka Tohumunun Çimlenmesine Etkisi projesiyle TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasına katılmış ve İstanbul Avrupa Bölgesinde Biyoloji dalında birinci olmuş. Zula Dünya Kupası, 6-7 Nisan’da İstanbul Point Hotel Barbaros’ta gerçekleştirildi biliyorsun. 11 dilde, 10 milyondan fazla oyuncu tarafından oynanarak, alanında büyük bir başarıya imza atan ilk ve tek yüzde 100 Türk yapımı bilgisayar oyunu Zula’nın Dünya Kupası e-sporseverler tarafından büyük ilgi görmüş. 4 ülkeden 6 takım 34 sporcunun karşılaştığı Dünya Kupası’nın İstanbul’da yapılması da Türkiye’nin tanıtımı açısından önemli. www.zulaoyun. com biz oyunseverlerin hizmetinde. Haftaya yine örnek olmasını dilediğim bir haberle noktayı koyuyorum. Anadolu Efes ve WWF-Türkiye, ‘Gelecek Tarımda’ diyerek hayata geçirdikleri Akıllı Tarım Projesi ile Türkiye’de arpa ve şerbetçiotu üretiminde köklü bir dönüşüme katkıda bulunacakmış. Arpa ve şerbetçiotu çiftçisini akıllı ve doğaya duyarlı tarım uygulamalarıyla tanıştıracak olan proje, çiftçi deneyim ve bilgi paylaşım platformu ile genç çiftçiler için bir destek programını da kapsıyormuş. Tarımda dışa bağımlılık döngüsünü biraz olsun tersine döndürebilmek adına önemli adımlar bunlar. Dilerim arkası da gelir. Bu hafta noktayı koyar, haftaya görüşmek üzere derim,
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1168
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
16 - 22 NİSAN 2018
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
1995’ten beri
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Despite the improvement, the risks grow exponentially “World Economic Forum 2018 Global Risks Report 2018”, which is announced every year before the Davos Summit, was shared with the cooperation of TÜSİAD and Marsh. In the report, the risks that are most likely to occur are ‘climate change and risks related to environmental impact’. It is clear that these risks should now be addressed in terms of economic and social aspects as well as their environmental dimensions. To maintain Turkey’s global competitiveness of the sector, opportunities offered by low carbon development must be evaluated carefully. Global polarizations will stand out The report focuses on the expectation of strong economic growth in 2018, giving leaders an opportunity to overcome weaknesses that their systems face. However, the annual Global
Risks Perception Survey, which is also held within the scope of the report, shows that experts are ready for a higher risk year. One thousand respondents were asked about risk trends to be experienced in 2018. While 59% of the respondents said that risks would increase, only 7% said the risks would reduce. 93% of the participants expect the political or economic frontiers among the big actors in the global arena to worsen. Approximately 80% of participants anticipate an increase in the risks associated with wars involving big actors. The pessimistic picture in the 2018 report focuses on the worsening of the geopolitical environment partially. In the report, experts also listed over 30 global risks. According to this, five
climate change focused risks, such as severe weather conditions, loss of biodiversity and collapse of the ecosystem, major natural disasters, human generated environmental disasters and climate change, are at the top. An important result of the annual Global Risks Perception Survey is the increase in the importance of cyber threats. As a result of the survey, it is evaluated that cyber addiction is the second most important factor shaping the global risk environment in the next 10 years. In the report, it is also worried that the improvement in global GDP growth rates in the light of the fact that the prevailing economic risks have declined significantly this year may lead to congestion of structural risks that persist in global economic and financial systems. It can even get worse,
unfortunately! In the Global Risks Report, there are 10 short scenarios to encourage world leaders to assess future shocks that could quickly and radically change the world, even if they are not estimations: • Problems with food: Concurrent grain production problems threaten the sufficiency of global food supply. • Complex internet: The harm caused by artificial intelligence spreads and suppresses internet performance. • Wars in trade: Trade wars erupt and international organizations are too weak to intervene. • Shaking in democracies: The waves of new populism threaten the social order in one or more developed democracies. • The end of fisheries: Unmanned ships bring
•
•
•
•
•
illegal fishery to a much more negative level in terms of sustainability. The possibility of a new crisis: Another financial crisis triggers political interventions and chaos. Deepening of inequality: Drugs that improve bioengineering and cognitive capacity deepen the gap between those who have and those who do not. War without any rules: In an environment where there is no consensus about cyber warfare rules, interstate conflicts also climb. Identity geopolitics: Due to geopolitical mobility, a national identity conflict becomes a growing source of tension on the borders. Building walls: Cyber attacks, protectionism and legislative disputes lead to the separation of the internet into sections.
Contactless payments increasingly used The use of contactless payments continues to increase exponentially in Turkey. According to the Interbank Card Center (BKM) data; contactless transaction number was 45 million in 2016 and 88 million in 2017 with an increase of 96%. The targeted transaction number at the end of 2018 is 200
million. In the meantime, since March, contactless cards transaction limit has been increased to 90 TL and that reinforced the interest of the users. Contactless cards and devices are subject to the security standards of national payment schemes. Payment acceptance devices are given to people who meet the
risk criteria determined by the banks, they are under the continuous recording and follow up of the banks. Contactless payments reduce the risk of loss, theft and copy as it allows you to leave the card untouched. Contactless payments also offers advantages in cash management such as making mistakes, false
money, carrying around cash and cash money protection costs. The number of contactless cards was 31 million in 2016 and increased by 36% in 2017, rising to 42 million. In 2014, the terminal number with contactless capability was 97 thousand, while in 2017 this number has reached 879 thousand.
That is to say, since 2014, contactless acceptance terminals have increased 9 times. Contactless transaction number was 45 million in 2016, but in 2017, this figure increased by 96% to 88 million. The average transaction amount made with contactless cards was 11 TL in 2014 and increased to 26 TL by 2017.
Dijital dönüşüm serüvenine davetlisiniz İş dünyasının IT altyapılarını yönetme mecburiyeti ortadan kalkıyor! Microsoft’un yeni nesil bulut ve iş zekası teknolojileri, şirketler için, tüm IT süreçlerinin yüksek verimlilikle ve insandan bağımsız işlediği bir dijitalleşme hikayesi meydana getiriyor. Microsoft Azure, Dynamics 365 (ERP&CRM) ve PowerBI çözümleri ile dijitalleşerek, şirketinizi nasıl kendi kendine çalışır hale getirebileceğinizi en yetkin isimlerden dinlemek için sizi Pargesoft ev sahipliğinde gerçekleşecek “Microsoft Teknolojileri ile Bir Dijitalleşme Hikayesi” etkinliğine bekliyoruz.
Microsoft Teknolojileri ile Bir Dijitalleşme Hikayesi 26 Nisan 2018 Perşembe 08:30 -15:00 Wyndham Grand Hotel Büyükdere Cad. No: 177-183 Levent/İstanbul
Kayıt için: info@pargesoft.com
Program 08:30 - 09:30
09:30 - 10:30
Kayıt, karşılama ve kahvaltı Microsoft teknolojileri ile “Bir Dijitalleşme Hikayesi” Dijital Dönüşüm - Microsoft Dynamics 365, PowerBI, Machine Learning, IOT çözümleri ile şirketinizi kendi kendine çalışır hale getirin. Uçtan uca Microsoft çözümleriyle şirketinizi büyütün. –Kaan Altunterim, Genel Müdür - Pargesoft
10:30- 10:45 10:45 - 11:30
11:30 - 12:00 12:00 - 13:00
Çay ve Kahve Molası Microsoft Dynamics 365 - “Sales”, “Field Services” ve “Project Services Automation” CRM Çözümleri –Aydın Karabacak, Satış & Pazarlama Müdürü - Pargesoft PowerBI & Cortana Intelligence Suite (İş Zekası Çözümleri) –Kaan Altunterim, Genel Müdür - Pargesoft Öğle Yemeği Salon 1
13:00 - 13:45 13:45 - 14:00 14:00 - 14:45
Microsoft Dynamics 365 - Talent (İnsan Kaynakları Çözümü)
Microsoft Dynamics 365 - RETAIL (Perakende Çözümü)
–Kaan Altunterim, Genel Müdür - Pargesoft
–Volkan Acar, Solution Architect - Pargesoft
Çay ve Kahve Molası Microsoft NAV 2018 yenilikleri ve PargeCore
Microsoft Dynamics 365 Enterprise Yenilikleri
–Ufuk Aşçı, Yazılım Geliştirme Yöneticisi - Pargesoft
–Volkan Acar, Solution Architect - Pargesoft
PARGE YAZILIM DANIŞMANLIK TİC. A.Ş. www.pargesoft.com.tr
Salon 2
Ihlamurkuyu Mah. Gümüşsuyu Cad. Meral Plaza No:5 K:9 34771 Ümraniye – İstanbul / Türkiye
+90 (216) 575 60 70 info@pargesoft.com
Univera support for digital transformation processes The traditional Univera Mobile Technologies Day was held on April 4 this year. MTG welcomed its guests for the 17th time. Univera has been producing technology solutions for organizations for 26 years and every year they share their experiences, customer experiences and inspirational guests’ talks on Mobile Technologies Day. This year’s theme was digital transformation and the event offered a rich day with special
speakers and company presentations, digital transformation solutions and digitalization stories. Recording that they had a fruitful period with 29 projects within a not very active economy status, Univera Founding Partner Cüneyt Ersin said: “Year 2017 has passed rapidly both in exports and in local markets for us. Our targets for 2018 are even greater. We are inclined to the topics
on the agenda, such as the internet of things, artificial intelligence and audio based technologies, around the main topic of digital transformation.” Ersin added: “Univera’s software solutions are so big today. We first came up with a warehouse management solution. Then we switched to field sales projects and then we continued to after sales support solutions. However, we can integrate all the
processes that an ERP cannot integrate with all platforms. Of course, organizations also need ERP. ERP solutions are designed to carry out the internal work of the companies. We centralize the relationships of third parties such as dealers or logistics companies. We predict that we will grow faster this year. We base this forecast on our new products. We have a new product named Quest.
We created an important integration regarding IoT. So with Quest, users will be able to manage all connected IoT devices and mobile devices on a single platform. We also developed a new product called Panaroma Social. It can be described as an institutional social network. All the data in the Panaroma can be viewed by the entire employee. With such products, I can estimate a growth of 40%.”
The health sector wins with e-invoice Approximately 70 thousand firms from pharmacies, medical, optics and hospitals are billing the SGK with traditional paper invoices very high monthly. Those businesses which are registered to the e-Invoice application and which billed to SGK were informed that they should be billing e-Invoices in the electronic environment to be sent to SGK on October 1st, 2017.
The transition to e-Invoice system was an important step towards digitalization in the health sector, in order to alleviate the processes such as SGK receiving these invoices, processing for payments and archiving copies. In the first stage of the regulation introduced by the SGK, it began to use the billing business system to the SGK and to send the bills to the SGK in the
digital environment. The main purpose of the SGK is to make the procedures in the health sector in the electronic environment on the voluntary basis and to accelerate the payment steps of the incoming bills. Şerif Beykoz, CEO of Digital Planet, pointed out that more than 70 thousand companies sent 350 monthly invoices to the SGK, which is 24.5 million bills per month and gave the
following information: “There are about 300 million invoices coming to SGK in 12 months. If we think that the average cost of an invoice is 5 TL, we can say that the annual cost of paper bills to SGK is 1.5 billion TL. If we think that the cost of e-Invoice is 30 cents on average, the cost will be at most 100 million TL. With an approximate calculation, an average saving of 1.4 billion
TL is realized for SGK. This is also a calculation made only on invoices coming to SGK. With the inclusion of SGK’s estimated bills, savings will be much higher. Given this savings, companies need to be encouraged and the main task in this regard falls to the SGK. Promotional projects can be created. We are ready to give all kinds of support in terms of technique and education in this process.”
CIO Turkey is 1 year old... Gathering Turkey’s leading Technology Company leaders under one roof, CIO Turkey celebrated the first birthday at the Marriott Kozyatağı. Logo, Dale Carnegie and Coratek companies sponsored the night which was organized with the cooperation of BThaber Newspaper. CIO Turkey Chairman Çağatay Sözer, who made the opening
speech of the event, thanked the stakeholders and the BTHABER Corporate Group who supported them since the beginning and left the floor to CIO Turkey Board Member Tolga Tırpan. “CIO Turkey is a seed planted in October 2016 and formally established in February 2017. It is important to mention what we shared and what we will be sharing in
the future and the steps to be taken.” Said Tırpan and told what CIO Turkey has achieved in the last year. Tolga Tırpan, who stated that many important works have been carried out in CIO Turkey, said: “We have actualized many training support projects within the scope of social responsibility. With more than 160 members
from different sectors, we continue to grow day by day. We expect 2018 to be fruitful for us.” In order to share its 2018 goals, the floor was left to another CIO Turkey Board Member Evren Öcal. In his speech, Evren Öcal stated that for 2018 the focal points were to build a more interactive structure with SNATurkey, SOCTurkey,
ERPTurkey, DevTurkey subteams and added: “By using this interactive environment in CIO Turkey and acting in coordination to optimize problematic suppliers and processes we can move effectively. We need the advice of our members as well as our plans. We want you to share with us any ideas we can work together.”
Comprehensive support for entrepreneurs comes from KoçSistem TechSquare, actualized by KoçSistem, aims to be a platform to guide changing and evolving technologies by creating entrepreneurship ecosystem. KoçSistem also aims to support B2B technology initiatives in
the on-premises and open innovation ecosystem by adding enterprise ecosystem to the work that IoT focuses on, targeting the latest technologies and trends in analytical, security and business solutions. KoçSistem
General Manager Mehmet Ali Akarca said: “Putting together the actors that entrepreneurs need to improve their business ideas and building communication bridges between them is one of the key issues. Through our
platform, we aim to use our experience in technology to support entrepreneurs.” TechSquare supports selected initiatives in ways such as KoçSistem’s business cloud service, IoT platform,
security solutions and software development tools, contact with national and international companies, entrepreneurs physical work area and business partnership to provide innovative solutions to the business world.
www.bilisimzirvesi.com.tr 26 NİSAN 2018 Perşembe
09:30-16:30
CVK Park Bosphorus Hotel
Kayıt ve Karşılama
08:30 - 09:30 09:30 - 09:40
Teknoloji Platformu’na Hoşgeldiniz
Neslihan Aksun - Bilişim Zirvesi, Genel Müdür
09:40 - 09:50
Dijital Dönüşümün Olmazsa Olmazı, Entegre Siber Güvenlik
Murat Göçe - BTHABER Şirketler Grubu, Başkan
09:50 - 10:05
Veri Güvenliği, Gizliliği ve Mahremiyetinde KVKK ile Gelen Yenilikler
Prof.Dr. Şeref Sağıroğlu - Gazi Üniversitesi Mühendislik
10:05 - 10:15
Açılış Konuşması
10:15 - 10:30
Büyük Verinin Büyük Güvenlik İhtiyacı
Yavuz S. Selim Yüksel - Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği, Yönetim Kurulu Başkanı
10:30 - 10:45
Kurumlarda Gerçek Zamanlı Tehdit İstihbaratı Oluşturmak
Ahmet Erkan - STM Savunma Teknolojileri,
10:45 - 11:00
Blockchain Korsanların Yeni Hedefi mi? Ne Kadar Güvenli?
Av. Kadir Kurtuluş - Proofstack / Copyrobo, Kurucu Ortak
11:00 - 11:15
Bilgiler Buluta Taşınıyor. Bulut Güvenliğimizi Nasıl Sağlayacağız?
Konuk Konuşmacı
Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği, Bölüm Başkanı Cüneyt Tanrıverdi - Sigortayeri Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş., Genel Müdür
Siber Füzyon Merkezi Grup Lideri
İletişim Arası
11:15 - 11:45 11:45 - 12:00
Veri Kadar Ses de Önemli: VoIP Güvenliği
Konuk Konuşmacı
12:00 - 12:15
Hacker’ların Kafası Nasıl İşliyor?
Gökhan Muharremoğlu - PwC Turkey, Siber Güvenlik ve
12:15 - 12:30
Nesnelerin İnterneti Her Şeyi Birbirine Bağlarken Güvenli Bağlayacak mı?
Konuk Konuşmacı
Gizlilik Yöneticisi
Öğle Yemeği ve İletişim Arası
12:30 - 14:00 14:00 - 14:15
Ulusal Siber Güvenlik Politikaları ve Milli Güvenliğin Siber Güvenliğe Entegrasyonu
Konuk Konuşmacı
14:15 - 14:30
Siber Güvenlik Korkulu Rüyanız Olmasın
Sare Bayat - Chubb European Group Limited Turkiye Şubesi, Finansal Sigortalar Departman Müdürü
14:30 - 14:45
Siber Güvenliği Sağlamada Yapay Zekadan Nasıl Yararlanabiliriz?
Ali Bay - Bilgi Güvenliği Ajansı, Siber Güvenlik Uzmanı
14:45 - 15:00
Siber Güvenliğin Fiziksel Boyutu; Biyometrik Güvenlik
Orkun Önen - KPMG, Siber Güvenlik Lideri
15:00 - 15:15
Akıllı Şehirler ve Binalarda Akıllı Güvenlik Nasıl Sağlanabilir?
Konuk Konuşmacı
15:15 - 15:30
Gerçek ve Sanal Tehditlere Karşı Kritik Tesislerin Güvenliği
Emrah Bayarçelik - İGA İnşaat, IT Altyapı Güvenlik Grup Müdürü
15:30 - 16:15
Panel | Siber Liderler Siber Korsanların Önüne Nasıl Geçebilir? Yavuz S. Selim Yüksel - Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği, Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkan - Vakıfbank, Teknik Müdür Mustafa Uçak - İSBAK-İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş., Akıllı Şehir Koordinatörü Yılmaz Ak - hepsiburada, Bilgi Güvenliği Müdürü Yener Kılıç - Yapı Kredi Bankası, BT Güvenlik Yönetimi Direktörü
Hediye Sunumu ve Kapanış
16:15 - 16:30
PLATİN
GÜMÜŞ
BRONZ Pikare
BASIN SPONSORU
ONLINE KAYIT
Katılım için online kayıt gereklidir.Online Kayıt için
w w w.b i l i si mz i r ve si .com.t r /entegresiberguvenlik
.. . . BIZI TAKIP EDIN
/btvizyonanadolu
/btvizyon
www.bilisimzirvesi.com.tr