e-devlet Mayıs 2016

Page 1

SAYI

50 Mayıs 2016

Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

Huzeyfe Yılmaz

BThaber eDevlet Yuvarlak Masa Toplantısı: Gençlik ve Spor Bakanlığı Teknoloji Yaklaşımları ve Projeleri

e-Spor, genç ve dinamik bir ekiple gelişiyor

• Kamu bilişimcileri etkin rol üstlenmeli • Teknoloji Platformları: Kamuda BT Yönetişimi ve Biyometri • Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı Sonuç Bildirgesi • Kurumlarüstü bir siber güvenlik yönetişim modeline ihtiyaç var • Apple, FBI’a kapıyı açmıyor ▼

SPONSORLAR katkılarıyla



önsöz

e-devlet

Hayat devam ettikçe, yeni projeler devam edecek…

Ayhan Sevgi

Hayat devam ediyorsa, yeni projeler, yatırımlar devam ediyorsa biz de e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantıları’na devam edeceğiz” dedik ve biz de bu toplantılara hız vermeye başladık. Mart ayında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz eDevlet Yuvarlak Masa Toplantısı’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Bakanlığa bağlı kuruluşlar teknoloji vizyonlarını, yeni projelerini anlattılar. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Huzeyfe Yılmaz ve ekibine bu toplantıya destekleri için buradan da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi Dairesi Başkanlığı her kurum için verimliliğin artması, yöneticilerin karar alma süreçlerinin kolaylaştırılması, sporun yaygınlaştırılması gibi konularda birçok projeye imza atmış ve atmayı sürdürüyor. Bakanlığa bağlı Kredi Yurtlar Kurumu da Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilerin barınma hizmetlerine yönelik bilişim projelerini hayata geçiriyor. Yeni projeleri duydukça, gençlerimiz ve geleceğimiz konusunda içimiz biraz daha rahatlıyor. Bu toplantıyla ilgili detaylı bilgileri iç sayfalarımızda bulabilirsiniz.

e-devlet

BThaber Yayın Grubu olarak eDevlet Yuvarlak Masa Toplantıları’na devam ediyoruz. Önümüzdeki sayımızdaki konuk kurumumuz ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olacak.

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber com.tr Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Ekrem Uçman ekremu@bthaber.com.tr Ankara Temsilcisi Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

REKLAM SATIŞ GRUBU Perihan Kıtay Özden Özge Karataş Canan Şahin Kutay Göçe Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara) REKLAM REZERVASYON info@bthaber.com.tr ABONE VE DAĞITIM Nurefşan Tellioğlu btabone@bthaber.com.tr

YÖNETİM YERİ BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sk. Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Tel: 0216- 291 13 90 ISSN 1300-6495 ANKARA OFİSİ Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü / ANKARA Tel: 0312 258 64 24 • Faks: 0312 258 63 02 BASKI AJANS ES GÖRSEL SANATLAR Litros Yolu 2.Matb.Sitesi No:ZC/7 Topkapı / İSTANBUL Tel: 0212 493 24 84 Basıldığı Yer ve Tarih: İstanbul, Mayıs 2016

Yayın türü BThaber tarafından hazırlanmıştır. BThaber’in 3 aylık, yerel, süreli ücretsiz ekidir. E-Devlet Dergisi’ndeki yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

1


e-devlet

içindekiler

GÜNCEL Siber Savunma Teknoloji Merkezi kapılarını açtı.............................................................................. 4 TTGV, farklı paydaşları bir araya getiriyor ........................................................................................... 4 Türkiye İnterneti 23 yaşında!.................................................................................................................... 5 İkinci elde bilgiye erişmek sorun oluyor............................................................................................... 5 Siber Güvenlik Operasyon Merkezi açıldı............................................................................................ 6 Bu devrimi kaçırmamalıyız......................................................................................................................... 5

YUVARLAK MASA GSB e-Spor, genç ve dinamik bir ekiple gelişiyor ....................................................................8-10 YKNET yazılımı çok yüklü ve güçlü.............................................................................................. 12 Ülke sporunun ilerlemesi için Ar-Ge yapmak istiyoruz ..................................................... 13 Orta ölçekliyiz ama tüm hizmetleri veriyoruz .......................................................................... 14 Bakanlığımızın ortak anahtar performans göstergeleri oluştu............................................ 15 81 ilin spor haritası tek ekranda /advertorial.................................................................. 16-17 Amaç; gençlere çok daha hızlı erişebilmek............................................................................... 18 Nusrat: bir kamu kurumunun gerçekleştirdiği ilk üç boyutlu oyun................................... 20 Yurtlarda müthiş veri transferi var................................................................................................ 21 Bakanlığın başarısı tesadüf değil.................................................................................................. 21 Kritik sistemlere dönük altyapıların ciddi anlamda korunması gerekiyor........................ 22 KKTC’nin çipli e-kartları teslim edildi........................................................................................... 22

PROJELER e-Devletin 5N1K’sının “Nerede?” sorusuna cevap bulunuyor............................................ 23

teknoloji platformları Teknoloji Platformları: Kamuda BT Yönetişimi ve Biyometri ..................................... 24-25

Büyük Veri Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı Sonuç Bildirgesi.......................... 26-27

etkinlik Başarılı projelere eTR ödülü verildi ............................................................................................. 28 Kamu bilişimcileri etkin rol üstlenmeli ....................................................................................... 29

yönetişim Kurumlar üstü bir siber güvenlik yönetişim modeline ihtiyaç var ............................ 30-31

GÜVENLİK Apple FBI’a kapıyı açmıyor….......................................................................................................... 32 2



e-devlet

Güncel yazılımlar gerçekleştireceğiz, Türkiye’de siber farkındalığın oluşmasını sağlayacağız. Siber saldırı bir savaş sebebidir. Nükleer savaşın verebileceği zararı siz siber saldırıyla verebiliyorsunuz. Türkiye’nin böyle bir tesise ihtiyacı vardı; burada insan kaynağı yetiştirileceğine inanıyorum. İnsan kaynakları gücü; Türkiye’nin bu alanda marka olmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Havelsan Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Öztekin, savunma sanayi şirketlerinin ülke savunması için milli, güvenilir ürünler üreterek dışa bağımlılığı azaltmak için faaliyet gösterdiğinin altını çizerek “Havelsan’ın asıl gerçekleştirmek istediği hedef; altyapılarımızı, yazılımlarımızı, üzerinde çalıştığımız bütün enstrümanları milli olarak üretmek. Buna inanıyor ve çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz” dedi.

Siber Savunma Teknoloji Merkezi kapılarını açtı

H

avelsan’ın Siber Savunma Teknoloji Merkezi (SİSATEM), Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımıyla açıldı. Havelsan yönetiminin yanı sıra çok sayıda üst düzey davetlinin katıldığı açılışta Bakan Yıldırım, siber güvenliği, milli güvenlik olarak kabul ettiklerini kaydederek “Bir ülkenin milli güvenliği neyse, siber güvenliği de aynı. Türkiye siber güvenlik konusunda farkındalık oluşturan ilk 10 ülke arasında yer alıyor” ifadesini kullandı. Bakan Yıldırım, “Havelsan’ın Siber Savunma

Teknoloji Merkezi, bu işin merkezinde. Siber güvenlik uzmanı aradığınız zaman bulamıyorsunuz. Çünkü kolay kolay yetişmiyor. O halde bu merkezlerle açığı kapatacağız. Bu merkez; bizim siber güvenlik amaçlarımızın, hedeflerimizin kısa sürede gerçekleştirilmesi ve bu alandaki açığımızın kapatılması için önemli bir imkân” açıklamasını yaptı. Siber saldırı savaş sebebidir Bakan Yılmaz, “Milli çözümler üreteceğiz, eğitim ve koruma hizmeti vereceğiz, yerli

15 bin siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var! Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, siber güvenlik konusunun çok kapsamlı bir konu olduğunu vurgulayarak “Siber güvenlik bizim işimizin doğal bir uzantısı. Burası bir Ar-Ge merkezi. Piyasada muadilleri var olan pek çok ürünün yerlilerini yapmaya çalışıyoruz. Bu merkezimiz; test, doğrulama ve eğitim merkezi. Yapılan bir istatistiğe göre dünyada yaklaşık 1,5 milyon siber güvenlik uzmanı açığı olduğu hesaplanıyor. Bunun yüzde 1’nin bizde de olacağı düşünülürse, 15 bin civarında siber güvenlik uzmanı ihtiyacımız olduğu açık. Biz bu merkezde hem siber güvenlik uzmanı yetiştirmeyi hedefliyoruz hem de Türkiye’nin bu alandaki açığını kapatmak üzere bu merkezden vereceğimiz hizmetlerle, kurumların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak istiyoruz” değerlendirmesini yaptı. konuların adresleneceğini belirtti. 3D; ‘datadesign-digital’ sözcüklerindeki sihirli anlamı çok algılamamız gerektiğini kaydeden Ultav, “Her firma öngörü mekanizmalarını oturtmalı” ifadesini kullandı. TTGV’nin 1000’e yakın KOBİ projesini desteklediğini hatırlatan Ultav, TTGV’nin yeniden şekillendiğini aktardı.

TTGV, farklı paydaşları bir araya getiriyor

T

TGV Günleri 2016@ANKARA’da TTGV’nin yeni faaliyetleri tanıtıldı. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın (TTGV) gerçekleştirdiği TTGV Günleri’nin Ankara ayağına, bilişim ekosistemi yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğin açılış konuşmasında,

4

Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, Y ve Z jenerasyonundan çok sayıda kişinin daha derine gitmeye başlayarak önümüzdeki dönemin adını ‘Somutluklar Dönemi’ olarak adlandırdıklarına dikkat çekerek teknolojinin reel dünyayla bir araya gelerek bugünkünden farklı şekilde

Ekosistem içinde yeni, yaratıcı çözümler ısrarla araştırılıyor TTGV Genel Sekreteri Dr. Mete Çakmakcı, ekosistemin içinde şeffaf bir organizasyon olmak istediklerini vurgulayıp farklı paydaşları bir araya getirmeyi hedeflediklerinin altını çizerek “TTGV, teknolojinin gerçek dünyayla buluşma noktasında olmalı. TTGV gelir yaratmayı hedefler ama öncelikle kâr amacı gütmez. Ekosistem içinde yeni, yaratıcı çözümleri ısrarla araştırıyoruz” dedi. Etkinlikte; TTGV’nin ‘Endüstriyel Yaratıcılık Merkezi - Kıvılcım’, ‘Yeşil Gelecek’, ‘İleri Teknoloji Destekleri Programı – itep’, ‘Yenilikçi Fikirler İçin Doğrulama Platformu – ideanest’, ve ‘ideaport’ mekanizmaları anlatıldı. ‘Günün Konuşması’ bölümünün konuğu; Akademisyen, Verite Analytics CEO’su Doç. Dr. Özgür Özlük oldu. Özlük, ‘IoT’nin son 10 yıldaki hızlı değişimini ve akıllı şehirlerle bağlantılı olarak farklı uygulama alanlarında ne tür çözümler geliştirildiğini örneklerle anlattı.


Türkiye İnterneti 23 yaşında!

H

Türkiye İnterneti 12 Nisan’da 23. yılını doldururken, 19. İnternet Haftası, 11-24 Nisan’da kutlandı. 11 Nisan tarihinde; İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül, Bilgisayar Mühendisleri Odası Başkanı Birkan Sarıfakıoğlu, İnternet Derneği – ISOCTR Başkanı Ceren Ünal, Linux Kullanıcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Adil Akbaş ve Elektrik Mühendisleri Odası Müdürü Emre Metin’in katılımıyla TELKODER’de düzenlenen basın toplantısında, bilgi toplumu olma gerekliliği vurgulanarak internetin bireyi özgürleştirdiğine ve

güçlendirdiğine dikkat çekildi. Akgül, “İnternet, sektörleri yeniden yapılandıran, meslekleri değiştiren, kamu yönetimi, demokrasi, hizmet ve ticareti yeniden tanımlayan devrimsel bir gelişmedir. Birbirlerini hiç görmeyen insanlar, insanlığın ortak mülkiyeti için ürünler geliştiriyor, özgür yazılım, açık erişim, açık ders malzemeleri, açık bilim, açık tıp, açık biyoloji gibi projeleri hayata geçiriyor. Bugün, 4. Sanayi Devrimi, internetin tetiklediği bir gelişmedir. Her kamu kurumundan kendi e-Devlet projesini önce kendi web’inde anlatmasını, vatandaşlara yönelik broşür hazırlamasını, kurum

İkinci elde bilgiye erişmek sorun oluyor

e

-Devlet kapısı www.turkiye.gov. tr sitesindeki “araç sorgulama” menüsünden plaka numarası ile araç sorgulama uygulamasına son verilmesi, 2. el araç alım satımı işiyle uğraşanlar için sıkıntıyı beraberinde getirdi. Motorlu Araç Satıcıları

Federasyonu (MASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç, alım-satımı yapılacak araca yönelik sorgulamayı yapamadıklarını belirterek, aracın banka kredisi, üzerindeki hak kısıtlamaları, çalıntı olup olmadığı gibi bilgilere ulaşılamadığı için sektör esnafının sorun yaşadığını belirtti.

içinde tanıtım ve eğitim yapmasını, basın ve vatandaştan geri besleme mekanizmaları kurmasını istiyoruz, öneriyoruz. Kamu kurumlarının sosyal ağlarda yer almasını, kurumsal blogların oluşmasını, kamuoyu ile planlarını paylaşmasını bekliyoruz. Kamu kurumlarının küçük de olsa yeni bir ‘e-devlet’ hizmeti başlatması güzel bir katkı olur” açıklamasını yaptı. Türkiye İnterneti’nin doğum günü ise 12 Nisan’da Ankara Barosu’nda kutlandı. İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül, TBD Yönetim Kurulu Başkanı İ. İlker Tabak, TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, İnternet Derneği – ISOC-TR Başkanı Ceren Ünal konuşmalarında; herkesi internetle buluşturmak hedeflerini aktardılar. Ata, internetin olması için altyapıların olması gerektiğinin altını çizerek yapılmış yatırımın kullanılabileceğine dikkat çekti. Tabak da, anahtar sözcüğün ‘iş birliği – iş bölümü’ olduğunu kaydetti. Akgül, devletin STK’ların fikirlerini almasının önemine vurgu yaptı. 19. İnternet Haftası’nda şu konuların altı çizildi: Kültürel Mirası İnternete Taşı! / Kendi Okulunu İnternetle Bütünleştir! / Programlamayı öğrenelim, öğretelim! / Özgür Yazılımla Tanış-Tanıt! / Bir Hacketon Yapalım! / Bilişim ve Hukuk Buluşması! / Bir halk kütüphanesini İnternete bağla! / Belediyeler kamuya açık İnternet hizmeti sunsun! / Bir e-Devlet hizmetini başlat! / Bir Mobil Uygulama başlat! Ayrıca üniversitelere; tüm raporları, tezleri, makaleleri, açık erişim kapsamında kurumsal arşivde yayımlamaları, yapılabildiği ölçüde tüm konferansları video, ses ve metin olarak yayınlanmaları önerildi. http://internethaftasi.org.tr/hafta16-bildiri.html sayfasında ‘19. İnternet Haftası Bilişim STK’ları Bildirisi’ yayımlandı.

e-Devlet’te daha önce herhangi bir plakaya ilişkin sorgulama yapılabilirken, artık kişi yalnızca kendine ait araca ilişkin sorgulama yapabilecek. Menüye girildiğinde “İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğiyle sunulmakta olan bu hizmet, Emniyet Genel Müdürlüğü talimatı ile Anayasa ve diğer mevzuatta düzenlenen kişisel verilerin korunması kapsamında e-Devlet Kapısı’na giriş yapan gerçek kişinin yalnızca kendisine ait araç ve sürücü belge bilgisi sorgulama işlemleri yapabileceği şekilde yeniden düzenlenmiştir” uyarısı çıkıyor. Yılda yaklaşık 5 milyon aracın alınıp satıldığı ikinci el otomotiv sektörünü temsil eden MASFED’in yanı sıra, Başkent Otomobilciler Derneği (BOD) ve Ankara’da faaliyete geçen otomotiv AVM’si Otonomi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç, bu değişikliğin kendilerini zorda bıraktığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Vatandaşın satmak için getirdiği aracın üzerinde banka kredisi mi var, başka haklar var mı, başkalarının alacağı var mı, araç aranıyor mu, çalıntı mı? Bu bilgiler bizim için önemli. Bu sorgulamayı yapıyor ve banka borcu varsa vatandaşla kredisini kapatmaya gidiyor ya da bir başkasının alacağı hakkı varsa kaparo veriyor, ondan sonra notere gidiyoruz. Şimdi e- Devletten bunu göremediğimiz zaman sıkıntı yaşayacağız. Bizim mesleğimiz bu ve kandırılmamamız için bu bilgileri görmemiz de gerek.”

5


e-devlet

Güncel siber savunma sağlanması, bakanlığımıza ait sürekli kendini geliştirecek bir organizasyon olması hedefleniyor” dedi. Bakan Sarı, merkezleri incelerken yaptığı açıklamada; veri merkezinin ‘yeşil’ bir veri merkezi olduğunu ifade ederek bütün verilerin, kabinlerin içerisinde soğutulması dolayısıyla dörtte üç oranında enerji tasarrufu sağlandığının altını çizdi.

Siber Güvenlik Operasyon Merkezi açıldı Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan ‘Yeni Nesil Veri Merkezi’ ve ‘Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’, 24 Mart’ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı tarafından açıldı. Bakan Sarı, merkezlerin açılışı ve protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, veri merkezinin çevre ve enerji tüketimi açısından da önemli bir proje olduğunun altını çizdi. Sarı, “Burada enerji tüketimini

en aza indirdiğimiz bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmamızın diğer bakanlıklar ve kurumlar için örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz” ifadesini kullandı. Siber Güvenlik Operasyon Merkezi hakkında da bilgi veren Bakan Sarı, “Bu merkezimizin hedefi hem farkındalığı artırmak hem de gündemimizde çok konuşulan siber güvenlik alanında milli teknolojileri geliştirerek hizmet sunmak. Proje ile sadece bugün değil gelecekte de etkin

Siber güvenlik konusuna da değinen Sarı, “Her geçen gün yeni siber saldırılar ortaya çıkıyor. Dün çözdüğünüz bir siber saldırı yarın bambaşka boyuta geliyor. Biz bu tür siber saldırılara karşı bütün tedbirleri alıyoruz. Bu konuda ekibimize güveniyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü ile Havelsan arasında iş birliği protokolü imzalandı. Hayata geçirilen Yeni Nesil Veri Merkezi’nde toplam 8 hücrede ve 48 kabinde, Bakanlığa ait tüm veriler saklanacak. Merkez; sıcak ve soğuk hava koridorları ve hücre kabinleri sayesinde yüzde 75 enerji tasarrufu sağladığı için ‘çevreci’ ve ‘yeşil’ veri merkezi olarak tasarlandı. Her türlü güvenlik önleminin üst düzeyde sağlandığı merkezde, sistem kesintilerine karşı anında yedekleme, dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı da uyarı sistemi devreye giriyor.

Bu devrimi kaçırmamalıyız Kamuda dijital dönüşüm, siber güvenlik, eğitim çözümleri, girişimcilik ve inovasyon gibi başlıkların ele alındığı Microsoft Ankara Bilişim Zirvesi, kamu ve özel sektörden binin üzerinde bilişim profesyonelini bir araya getirdi. Açılış konuşması yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bilişim yatırımlarının önemini ve geçen yıllar içinde fiber ağ, geniş bant kullanımı, e-devlet uygulamalarından yararlanma oranı gibi başlıklarda detayları paylaştı, Türkiye’nin hızlı gelişimini verilerle örnekledi. Binali Yıldırım, Microsoft ile işbirliğini ve potansiyeli ise şöyle anlattı:

A

çılışını Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı, kamu ve özel sektörün bilişim profesyonellerini bir araya getiren Microsoft Ankara Bilişim Zirvesi, 5 Nisan’da Ankara JW Marriot Otel’de düzenlendi.

6

“Büyük oranda işletim sistemi kullanan Microsoft’unda aynı şekilde çözüm üretme, gerek siber güvenlik, gerek veri merkezleri, gerekse siber suçlarla mücadele konusunda birçok alanda bizlerle yapacağı işler olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda her türlü gayreti göstereceklerine inanıyorum. Bilgi iletişim sektörüne yapılan bir birimlik yatırım, ülke büyümesine çarpan etkisiyle iki birim olarak yansıyor. Genel büyüme oranlarımız yüzde 4, ama bilişim sektörü Türkiye’de her yıl en az yüzde 10 mertebesinde büyümeye devam ediyor. Dolayısıyla bilişim ve iletişim teknolojileri konusunda gelecekte de çok büyük potansiyel var. Microsoft’un gerek ülkemizde gerek bölgede

yaptığı çalışmalar sadece Türkiye değil, bütün bölge açısından önemli. Bu anlamda, 79 ülkeyi kapsayan merkezin Türkiye’de başlatılmış olması bizim için önemlidir, anlamlıdır. Bunu yeni yatırım ve çözümlerle daha ileri bir noktaya taşıma fırsatını Microsoft’un en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum.” Endüstri 4.0 devrimini yakalamanın ülkenin gelişimi adına önemine işaret eden Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, geleceğin dünyasını da bilgi tabanlı ekonomi inşa eden ülkelerin kuracağını vurguladı. Ülke olarak kalkınma stratejisinin özünü daha BT donanımlı, yenilikçi ve girişimci insanlar ve işletmelerin oluşturması gerektiğini vurgulayan Murat Kansu, “Ülkemizin kalkınmasına daha fazla ivme sağlayacak yüksek katma değerli alanlara odaklanılırken, dünyada ve ülkemizde kamuda belli başlı kaygıları da gözlemliyoruz” yorumunu yaptı. Bu sorgulamayı yapıyor ve banka borcu varsa vatandaşla kredisini kapatmaya gidiyor ya da bir başkasının alacağı hakkı varsa kaparo veriyor, ondan sonra notere gidiyoruz. Şimdi e- Devletten bunu göremediğimiz zaman sıkıntı yaşayacağız. Bizim mesleğimiz bu ve kandırılmamamız için bu bilgileri görmemiz de gerek.”


7


e-devlet

yuvarlak masa

e-Spor, genç ve dinamik bir ekiple gelişiyor BThaber e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantısı; ‘Gençlik ve Spor Bakanlığı Teknoloji Yaklaşımları ve Projeleri’ başlığıyla 9 Mart tarihinde Ankara’da düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Huzeyfe Yılmaz, gençlerimizi bilişim anlamında hep beraber doyurmamız gerektiğine dikkat çekip gençliğe ücretsiz internet sağlama eyleminin kendi bakanlıklarının sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Gençlik ve Spor Bakanlığı Teknoloji Yaklaşımları’ e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantısı’na; Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Huzeyfe Yılmaz, Bilgi İşlem Dairesi şube müdürleri, danışman ve proje yöneticileri ile genel müdürlüklerin bilgi işlem daire başkanları, destekleyici firmalar;

8

Türk Telekom, Intel Security, Proline, Oracle ve konuk dinleyiciler katıldı. Toplantının moderatörlüğünü yapan BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi, “BThaber, bilişim sektörüyle profesyonel bilişim kullanıcıları arasında köprü görevi görüyor. Bunu da 22 yıldır önemli bir başarıya imza atarak sürdürüyor. Başarımızdaki en büyük

etkenlerden biri de düzenlediğimiz e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantıları, Teknoloji Platformları gibi etkinliklerden özgün içerik üretmemiz. Bu toplantıların içeriklerini, daha sonra yayınlarımızda yer vererek daha geniş kitlelere duyurmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı olarak vizyonları, gerçekleştirdikleri ve


planladıkları projeleri hakkında genel bilgi veren Huzeyfe Yılmaz; başkanlıklarının 5 şubeden oluştuğunu kaydetti. Yılmaz, “Göreve gelmemizle birlikte proje odaklı çalışabilmemiz için şube yapılandırmasını değiştirerek Yazılım Geliştirme, Analiz ve Kalite Güvence, Ağ Yönetimi ve Bilgi Güvenliği, Görsel Teknolojiler ve İdari ve Mali İşler Şubelerini kurduk. Bu şubelerin yanında Proje Yönetim ve Karar Destek ofislerimizi açtık. Böylece projelerimizi, proje yönetim metodolojisine göre gerçekleştirirken aynı zamanda Karar Destek ofisimizle de, yöneticilerin karar destek anlamında ihtiyacı olan raporları oluşturup onlara sunuyoruz” açıklamasını yaptı. 60 kişilik bir ekip olduklarını söyleyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Alanlarında çok iyi, heyecanlı, vizyoner bir ekibe sahibiz. Yazılımları profesyonelce kendi bünyemizde üretiyoruz ama özel sektörle birlikte daha iyi yazılım projeleri de yapmayı hedefliyoruz. Genel anlamda bilişim projelerinin yaklaşık yüzde 15-20’si başarılı oluyor, sonuca gidebiliyor. Yüzde 80 gibi başarısızlık oranının olma sebebi de; doğru analizlerin yapılmaması. Bu nedenle projelerimizi çok ciddi ve detaylı analiz sürecinden geçiriyoruz.

Kredi Yurtlar Kurumu’nun yazılımı KYKNET de çok ciddi detaylı analiz sürecinden geçirildi ki onu da tamamen ekibimiz vasıtasıyla gerçekleştirdik. Bakanlığımız merkez binasında bulunan ve Kredi Yurtlar Kurumu’na, Spor Genel Müdürlüğü’ne de hizmet veren uluslararası standartlara sahip 5 farklı hücreden oluşan bir veri merkezimiz var.” Görsel teknolojilere verdikleri önemi vurgulayan Yılmaz, “Görsel teknolojiler şubemizde, kamunun pek de alışık olmadığı kalitede grafik tasarım, web tasarım ve video montaj yapabilecek, alanlarında başarılı, değerli bir ekibimiz var. Ödüllü web sitelerimiz bulunuyor” dedi. 17 EYOF için çalışmalara başladık Yılmaz, yurtta kalan görme engelli öğrencilerle ilgili ‘Gören Adımlar’ projesini geliştirdiklerini aktararak “Sistem, öğrenci kapıdan içeri girdiği zaman öğrencinin nerede olduğunu tespit edip 30 adım sonra sağ tarafta yemekhanenin yer aldığı, 50 adım sonra sol tarafta kütüphane bulunduğu, yemek menüsünün neler olduğu gibi pek çok yararlı bilgiyi sunabiliyor”

Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

Huzeyfe Yılmaz

9


e-devlet

yuvarlak masa

açıklamasını yaptı. Huzeyfe Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yazılım projelerinin dışında yine gençlere tarihi bilinci aktarmak adına Çanakkale ile ilgili mobil savaş oyunu ‘Nusrat’ı yaptık. Oyun, 6 bölümden oluşuyor. 10 ayda, 1 milyon 400 bin indirmeye ulaşmış olan ‘Nusrat’, gençlerimiz tarafından sahiplenmiş durumda ve fazlasıyla aldığımız geri bildirimler ‘Nusrat 2’ projemizin oluşmasını sağladı. Bu kadar kısa sürede geniş kitlelere ulaşmış olması bizim için ayrıca mutluluk verici. Diğer yandan 2017 EYOF Avrupa Gençlik Festivali, Erzurum’da düzenleniyor. Bu konuda bilişim altyapısı anlamında detaylı çalışmalara başladık. Kısa sürede bu çalışmaları sonuçlandırmayı hedefliyoruz.” Karar Destek Sistemleri’nin de önemine dikkat çeken Yılmaz, “Karar destek raporları, bilişim altyapılarıyla elde edilen bilgilerin anlam ilişkilerinin kurularak hızlı, pratik ve doğru kararların alınmasını sağlayacak bir yapıya dönüşmesinin ifadesidir. Bu raporların oluşturulmasının, her kamu kurumu için çok özel ve çok değerli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bilişim altyapı çalışmalarına devam

10

ettiğimiz sporla ilgili önemli sonuçlar almaya başladık. 2016 ocak ayından itibaren yayında olan Dinamik Spor Bilgi Sistemimiz ile 340 bin işlem gerçekleştirilmiş durumda. Dinamik projesine entegre pek çok modül fikirlerimiz var. Bunlardan bir tanesi sporcuların e-Devlet üzerinden ya da e-Devlet ile birlikte gençlik portalı üzerinden de e-Lisans başvurularını alma hedefimiz. Ayrıca bu konuda özel sektörün yaratıcı fikirlerine de açığız” şeklinde konuştu. Gençlerin, mobil oyun fikirlerinin önünü açacağız Huzeyfe Yılmaz, gençliğe ücretsiz internet sağlama eyleminin kendi bakanlıklarının sorumluluğunda olduğuna dikkat çekerek şunları paylaştı: “13 milyon gencimizin kimlik doğrulama ile internete giriş kapılarını, gençlerin eğitimden iş olanaklarını takip edecekleri, eğlenceden yarışmaya her türlü alternatifi bulabilecekleri bir portala çevirmeyi hedefliyoruz. Bu portalla artık üniversite öğrencilerinin ders notu paylaşımı aynı fakülte ile sınırlı kalmayacak. Milli mobil oyun

yapmamız gerek. Bakanlığımız Proje Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından gençlerin projelerine destek verilerek bu projelerin hayata geçmesi sağlanıyor. Bu proje destek başlıklarına mobil oyunun da eklenmesi yönünde çalışmalarımız var. Mobil oyun fikri olan bir gencin mobil oyun kodlamayı bilmese de sağlanacak maddi desteklerle bu fikrini hayata geçirmesini sağlayacağız. Türkiye’nin dünya mobil oyun pazarında önemli bir söz sahibi olacağı günler hayal değil yeter ki gençlerimize güvenelim. Sayın Bakanımız Akif Çağatay Kılıç’ın gençliğe bakış açısının da bu yönde olması bize gerçekten güç veriyor. Bakanımızla beraber Sayın Müsteşarımız Faruk Özçelik’in de bu tür vizyoner projelere desteği bizim için çok değerli. Gençliği ayağa kaldırmak için bilişim altyapısını her anlamda çok iyi kurmamız gerek; bu da hep beraber olabilir. Gençlerimize sahip çıkmalı, onları bilişim anlamında iyi doyurmalıyız. Kısıtlamaların doğru sonuca ulaşmadığını düşünüyorum. Katkılarınızı bekliyoruz, bize projelerle gelirseniz sizlere kapımız her zaman açık.”



e-devlet

yuvarlak masa

YKNET yazılımı çok yüklü ve güçlü Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanı İbrahim Semizoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gerçekleştirdikleri uyumlu çalışmanın altını çizip KYKNET’in sağladığı katma değeri anlattı.

Y

üksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, KYKNET ve KYK e-Devlet çalışmaları hakkında bilgi veren İbrahim Semizoğlu; kurumun1961 yılında kurulduğunu hatırlatarak son olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olarak hizmet verdiklerini ifade etti. Semizoğlu, “Son 3-4 yılda hızlı bir büyümeyle, bütün öğrencilerimizin barınma ve eğitim hizmetlerini karşılamak için yoğun bir çaba harcıyoruz. Bu çerçevede KYK’daki hızlı değişime adapte olamayan KYKSİS yazılımının da yenilenmesi ihtiyacı doğmuştu. Mevcut yazılımın eski teknolojiye sahip olması, mobil desteğinin olmaması, entegrasyon zorluğu, modüllerin bağımsız ve bürokratik doğrulama süreçlerinin karmaşık olması yanında uzun süren geri bildirim süreci, sistemde kesintilerin yaşanması gibi nedenlerle de değiştirilmesi, yenilenmesi ve daha hızlı hale getirilmesi zaruret haline gelmişti. Bu amaçla başlatılan ‘KYK e- Dönüşüm’ projesi; analiz ve yazılım olarak 2 ana başlıktan oluşuyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bünyesindeki arkadaşlarımız ve kurum çalışanlarından oluşan proje ekibiyle beraber yapılan analiz neticesinde bir yol haritası çıkarıldı. Bu ekiple kurumun tüm birimleri detaylı olarak analiz edilirken yurt, burs ve kredi öğrenci süreçleriyle beraber diğer tüm idari süreçler dahil olmak üzere 200’den fazla iş diyagramı çizildi. Bunların ardından gerçekleştirilen çalıştayda iş süreçlerimiz iyileştirildi. Karmaşık hale gelmiş süreçler ayıklanarak çok daha kısa ve etkin bir hale getirildi. Hem sürecin kısa olması hem de devlet güvencesi nedeniyle Türksat iş ortağı olarak seçilerek protokol imzalandı. Yeniden planlanlanan iş süreçlerine

12

İbrahim Semizoğlu

uygun yazılım çalışmaları haziran 2015 itibarıyla başladı” açıklamasını yaptı. Öğrenciler kayıtlarını mobil uygulamayla gerçekleştiriyor KYKNET’in 3 temel modülden oluştuğunu kaydeden Semizoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “İlki olan yurt modülünde çalışmalar tamamlandı. İkinci modül ise kurumumuz için büyük önem taşıyan burs ve kredi işlemleri. Türkiye genelinde 1,5 milyon öğrencimiz şu anda burs ve kredi kullanırken, 4 milyonun üzerinde öğrencimiz de geri ödeme gerçekleştiriyor. Yeni yazılacak olan KREDİ / BURS modülü ile tüm bu öğrencilerimizin iş ve işlemleri daha etkin ve hızlı hale getirilecek. Üçüncü modülümüz ise geri kalan eğitim, idari işler, inşaat emlak, insan kaynaklarını kapsayan tamamlayıcı katmanı oluşturacak. KYKNET gerçekten çok yüklü ve güçlü bir yazılımdır.” Semizoğlu, KYKNET’in

avantajlarını anlatmayı şu şekilde sürdürdü: “Daha önceki yıllarda kayıt işlemleri yurt bünyesinde yapıldığından dolayı, yurdu kazanan öğrenciler yurdun bulunduğu ile giderek işlemlerini yaptırmak için sıra bekliyordu. 20152016 öğretim döneminde öğrencilerimiz çevrimiçi kayıt gerçekleştirebildi. KYKNET sisteminden, kazandığı yurdu öğrenen öğrencilerimiz Ziraat Bankası’na yurt ücretini yatırdıktan sonra e-Devlete girerek taahhüdünü onayladı ve kayıt işlemini tamamlanmış oldu. Bu sayede zamandan tasarruf sağlanması, maliyet azaltılması ve öğrencilerimizin sıra beklememesi sağlandı. Bu sene yazılımımızın mobil uygulamaya uyumluluğuyla başvurularımızın yüzde 50’lik kısmının mobilden yapılması mümkün oldu. Bu yıl ilk başvuru döneminde toplamda 437 bin öğrenci başvuruda bulunmuş olup, bunların yaklaşık 195 bini ilk gün başvurusunu tamamladı.” 6 milyon TL tasaaruf edildi Semizoğlu, bu sene yurt yazılımıyla beraber ‘Parmak İzi Yazılımı’nı da devreye aldıklarını belirterek “Parmak izi sistemi eskiden belirli firmalar üzerinden yürüyen, merkezi olmayan, bizim ulaşamadığımız verilerin yurtlarda biriktiği bir sistem halindeydi. ‘Parmak İzi Yazılımı’yla bütün yurtlarımızdaki giriş çıkış kontrollerini, yemek yardımlarını, merkezi bir sistemle takip edebilir hale geldik. Bakanlıkla ciddi bir birlikteliğimiz ve uyumumuz bulunuyor. Yeni yazılım ile 6 milyon liraya yakın tasarruf elde edildiğini görebiliyoruz. KYKNET’in kalan tüm modüllerini 2017 haziran ayına kadar bitireceğiz ve daha sonra yeni iyileştirmeler üzerine çalışacağız” şeklinde konuştu.


Ülke sporunun ilerlemesi için Ar-Ge yapmak istiyoruz

Ahmet Akın

Gençlik ve Spor Bakanlığı Yazılım Geliştirme Şube Müdürü Ahmet Akın, sistemi nasıl konuşur hale getirdiklerine dikkat çekip ‘Dinamik’ (Spor Bilgi Sistemi) hakkında bilgi verdi.

Y

azılım Şube Müdürlüğü’ne ilk başladığında, Spor Genel Müdürlüğü tarafında bazı iş ve işlemlerin aksadığını bu yüzden kurum işlemlerinin yavaşladığını gördüklerini, bu sebeple bir proje oluşturmaya karar verdiklerini aktaran Ahmet Akın, süreci şöyle anlattı: “Daha önce sicil, sicil lisans, antrenör gibi benzer durumdaki tüm modüller ayrı ayrı zamanlarda ayrı ayrı projeler olarak gerçekleştirilmişti ama hiçbiri birbiriyle entegre durumda değildi. Spor Genel Müdürlüğü faaliyet alanındaki ve hizmetleri kapsamındaki tüm iş ve işlemleri bir yazılım projesi haline getirip entegre olmasını hedefledik. Bu amaçla; Spor Genel Müdürlüğü içerisinde varolan

sayısal verileri aldık, belirli bir süzgeçten geçirdik ve yazılıma başladık. e-Devlet üzerinden vatandaşa bütün hizmetleri sunabilmeyi öngördük. 2015 yılı ocak ayında analizlere, nisan ayında da yazılıma başladık. Şu anda çalışan modüller üzerinden günlük ortalama 5 bin işlem yapıyoruz. Bugüne kadar sporcuların; yeni tescili, vizesi, transferi, kulüp ferdi dönüşümleri, yeni kulüp açılımları gibi 340 bin civarında işlem gerçekleştirdik. Daha önce kurumun içerisinde birbiriyle uyum sağlamayan farklı yazılımlar vardı ve bunlar kurumun ihtiyaçlarına göre tasarlanmış değildi, dolayısıyla veriler mükerrerdi. Orta vadede, yapılan işleri standart hale getirelim, verileri tek bir merkezde toplayalım, aynı zamanda

bu verileri üst yönetimin anlık olarak görebileceği ortam sağlayalım istedik. Kurumdaki personelin iş yapma hızını artırmayı, iş yaparken yorum yapma ihtiyacına gerek kalmamasını amaçladık. Diğer yandan Türkiye çapında, mevcuttaki 58 federasyonun, sadece hafta sonunu düşünecek olursanız dahi, 81 ilde birkaç tane spor salonunda ne kadar yarışma yapıldığını düşünebilirsiniz ve bu yarışmaların anlık olarak verilerinin merkeze doğru aktığını göz önüne alırsanız, çok büyük bir sistem olacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca üst yöneticilerimiz, alınan raporlara bakarak oralardaki yatırımların doğru olup olmadığını değerlendirebilecek, spor için yapılan yatırımların doğru yere gidip gitmediğine karar verebileceklerdir. Burada amaç belli bir verimliliğin süzülüp bir rapor haline getirilip gösterilmesi değil bu raporun en anlamlı şekilde ileriye dönük kullanılmasıdır.” Spor tarafındaki işlemler olabildiğince e-Devlet üzerinden yapılabilmeli Mevcut yazılımı yaparken yazılım hizmetleriyle beraber pürgüvenlik önlemleri aldıklarını vurgulayan Akın, uzun vadede gerçekleştireceklerine şu şekilde değindi: “Spor tarafında işlemleri olabildiğince e- Devlet üzerinden yapmak istiyoruz. Projemizle, e-TR Ödülleri’ne de aday olduk. Dinamik projesi tamamlandıktan sonra da, projeyle bağlantılı olarak mobil cihazlar ve giyilebilir teknolojilerle ilgili Ar-Ge yapmayı hedefliyoruz. Ülke sporunun bir adım daha öteye gitmesini sağlayabilmeyi amaçlıyoruz. Dünya çapında kullanılabilecek bir yazılım gerçekleştirip sporla ilgili geliştirilen yazılımları diğer ülkelere pazarlamak istiyoruz.”

13


e-devlet

yuvarlak masa

Orta ölçekliyiz ama tüm hizmetleri veriyoruz B

ilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve FKM ( Felaket Kurtarma Merkezi ) projeleriyle ilgili katılımcılara bilgi veren Mustafa Bahadır, faaliyet alanlarını; ağ yönetimi, bilgi güvenliği sistem yönetimi ve teknik destek olarak sıraladı. Bahadır, “Bu alanlarda uluslararası standartların gerektirdiklerini, doğru taşları yerine koyarak yapmaya çalışıyoruz. Firmalarla da görüşmelerimiz daha çok bu kapsamda ve teknik detaylar konusunda oluyor” dedi. 2012 yılında veri merkezi kurulduğunda çalışmanın içinde olduğunu kaydeden Bahadır, “İlk olarak yapmamız gereken, bütün süreçlerimizi belli standartlar kapsamında gerçekleştirmek olduğunun farkındaydık. En büyük misyomuz da ISO 27001 sistemi sürecine uyumlu olarak faaliyetlerimizi yürütmekti. Önce bütün süreçlerimizi çıkardık; hangi süreçte daha önce ne gibi sorunlar yaşadık, şimdi neler yapmamız, hangi yöntemleri kullanmamız gerekiyor, tüm bunlara karar verdik. Öncelikle bir bilgi güvenliği politikası yayımladık, bunu bir dergi olarak çıkardık. Bu bizim işimizi oldukça kolaylaştırdı. Daha sonra ISO 27001 kapsamında, bilgi güvenliği yönetim sistemi çalışmalarını yürütecek arkadaşlarımızın eğitimine başladık. Ardından politikalarımızı oluşturup prosedürlerimizi ve talimatlarımızı yazdık. İş sürekliliği çalışmalarını yaptık ve sertifikasyon sürecinin sonuna geldiğimizi anladık. Bu kapsamda sertifikasyon hizmeti için başvurumuzu yaptık. Aralık sonu itibarıyla da sertifikasyonumuzu aldık” şeklinde konuştu. Mobil bir FKM planladık Mustafa Bahadır, anlattığı bu süreçte, yaptıkları iş sürekliliği planları

14

Gençlik ve Spor Bakanlığı Ağ Yönetimi ve Bilgi Güvenliği Şube Müdürü Mustafa Bahadır, öncelikli olarak bilgi güvenliği politikası yayımladıklarının ve ISO 27001 kapsamında, bilgi güvenliği yönetim sistemi çalışmalarını yürütecek personelin eğitimine başladıklarının altını çizdi.

Mustafa Bahadır

çerçevesindeki bazı avantajları da kullanarak küçük de olsa bir FKM iskeleti kurabileceklerinin ortaya çıktığına dikkat çekerek ellerindeki avantajları şöyle anlattı: “Hazır altyapısı oluşturulmuş bir veri merkezi vardı. Tamamen mobil bir FKM planladık. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yaptığı olimpiyat oyunlarından arta kalan çok fazla malzeme bulunuyordu. FKM’nin yaklaşık yüzde 75- 80’i, bu geri dönen malzemeler, ürünler, yazılımlar kullanılarak gerçekleştirildi. Bu noktada çok fazla yatırım yapma ihtiyacı duymadık. Sonrasında plan haritası oluşturduk. Her noktaya bir devre kurulumu gerçekleştirdik,

sonra sistemlerimizi elde ettiğimiz ürünlerle beraber çalışır hale getirdik. Replikasyonlarımızın hepsini ana merkezde tamamlayıp eşitleyerek, cihazlarımızı bütün sistemlerle FKM’de olacak şekilde Kredi Yurtlar Kurumu binasına taşıyarak çalışmaları devam ettirdik.” Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, orta ölçekli bir kurum olduğunu ifade eden Bahadır, “Büyük bakanlıklarla ölçek olarak kıyaslama yapmıyoruz ama hizmet olarak oralarda verilen hizmetlerin tamamına yakınını bakanlığımzda işletiyoruz, hepsiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz” dedi.


Bakanlığımızın ortak anahtar performans göstergeleri oluştu Gençlik ve Spor Bakanlığı Karar Destek Danışmanı Ali Rıza Atasoy, bakanlığın taktik ve stratejik seviyedeki yöneticilerinin karar süreçlerinde kullanabilecekleri farklı kriterlerle analiz yapabilecek kuvvetli rapor ara yüzlerine sahip olduklarını ifade etti.

G

ençlik ve Spor Bakanlığı’nda yürütülen yazılım projelerinin nihai hedeflerini, üst kademedeki yöneticilere net bir şekilde ifade etmenin tek yolunun karar destek sistemleri olduğunun altını çizen Ali Rıza Atasoy, bu nedenle yapılan işin önemini vurguladı. Atasoy, konuşmasının başlangıcında şu değerlendirmeyi yaptı: “Bakanlığımız, orta ölçekli bir devlet birimi gibi görünebilir ama 25 milyona yakın genç nüfusa karşı sorumluluğumuz bulunuyor. Dolayısıyla bu dinamik nüfusun üzerinde üretilecek gençlik politikalarının belirlenmesi açısından yaptığımız işler çok kıymetli. 25 milyon aktif nüfusa hizmet ürettiğimiz gibi aynı zamanda Kredi ve Yurtlar Kurumu ile anlık 2 milyona yakın kişiyle muhatap oluyoruz.” Sistemi oluşturan raporların; analiz, kontrol ve liste raporları gibi alt başlıklarını sıralayan Atasoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Raporlar; teknik, taktik ve stratejik olarak sınıflandırıldı. Dinamik Spor Bilgi Sistemi Projesi ile elde ettiğimiz verileri 10’a yakın rapor yardımıyla paydaşların kullanımına açtık. Ayrıca son 3 yıl içerisinde, ortak bazı kültürlerimiz oluştu. Örneğin, Kredi Yurtlar Kurumu KYK-net projesi ile toplamış olduğumuz verileri damıtık olarak mobil ortamda sunuyoruz. Anlık yurt sayısı, erkek, kız dolu-boş kapasiteleri, yapılan ya da yapılacak yurtların, ön protokol, yatırım kiralama gibi hangi türde yapıldığı-yapılacağı gibi bir çok bilgiyi sunabiliyoruz.”

Ali Rıza Atasoy Karar Destek Sistemleri tüm birimlere rapor üretiyor Çok farklı kriterlerle analiz yapabilecek kuvvetli rapor arayüzleri bulunduğuna dikkat çeken Atasoy, bilgiye derinlemesine inilebildiğini de söyleyerek şunları aktardı: Bugün itibarıyla 1691 tescil, 144 transfer, 658 vize, 79 ferdiden kulübe, 15 kulüpten ferdiye dönüşüm yapıldığını görebiliyoruz. Aynı şekilde haftalık eğilimleri alabiliyoruz. Karar Destek Birimi olarak tüm birimlerimize rapor üretebiliyoruz. Bu birimler; Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Personel Daire Başkanlığı, Proje Koordinasyon, Spor Genel Müdürlüğü ve Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü’dür.”

Katılımcı Listesi KURUM

İSİM SOYİSİM

GSB

Huzeyfe Yılmaz

GSB

Ayça Kurtuluş

GSB

Buğra Yılmaz

GSB

Ali Rıza Atasoy

GSB

Harun Bahadır

GSB

Gürcan Yaman

GSB

Ahmet Akın

GSB

Mustafa Bahadır

KYK

İbrahim Semizoğlu

KYK

Serkan Kaan Okumuş

KYK

Şirin Kahraman Kuş

INTEL SECURİTY

Eril Ergüneş

INTEL SECURİTY

Serkan Kırmızıgül

ORACLE

Zeynep Şahin

ORACLE

Utku Kaya

ORACLE

Gülşah Turfanda

PROLİNE

Esra Araç

PROLİNE

Yavuz Saka

PROLİNE

Kanşav Pöç

TİGA BİLGİ TEK. A.Ş

Ali Yaşar Yiğit

TÜRK TELEKOM

Alper Cansız

TÜRK TELEKOM

Hakan İnanır

BTHABER

Ayhan Sevgi

BTHABER

Sedef Özkan

BTHABER

Ekrem Uçman

BTHABER

Perihan Özden

15


e-devlet

advertorial

Netcad Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan SAVACI :

81 ilin spor haritası tek ekranda

Gençlik ve Spor Bakanlığı Türkiye Spor Bilgi Bankası Projesi’ne kaç yılında başlandı ve halen kullanılıyor mu? Projemize 2013 yılında başladık ve 7 ay gibi kısa bir süre içinde de kuruma teslim ettik. Şu anda da aktif olarak kullanılmaya devam ediliyor.

Peki, bu proje nasıl ortaya çıktı? Neden böyle bir ihtiyaç duyuldu? Bakanlığın, tüm tesislerine erişme, taşınmazlarını takip etme ve özellikle de vatandaşlarını spor tesislerinden mümkün olan en üst seviyede faydalanabilecek hale getirme gibi bir amacı vardı. Bu projede işte bu ihtiyaçlardan ortaya çıktı.

1- Türkiye genelindeki Bakanlığın taşınmazları nerelerde? 2- Bu taşınmazlar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nde bulunan sistemler ile entegre bir şekilde sorgulanabiliyor mu? 3-Bir ilde, ilçede veya köyde spor salonu var mı? Örneğin kaç yüzme havuzu var? 4- Vatandaş tesise gitmeden önce tesisle ilgili tüm bilgilere erişebiliyor mu? Örneğin soyunma odası var mı? Kapasitesi ne kadar? Salonun fotoğrafı var mı gibi. İşte hem bu ihtiyaçlara cevap verebilmek hem de ileriye dönük planlamalar yapabilmek için böyle bir sisteme ihtiyaç duyuldu. Çünkü böylesi bir sistemde bakanlığa tahsis edilmiş tüm araziler görülebilecek ve böylelikle de “nereye bir yüzme havuzu yapılmalı” veya “nereye bir gençlik kampı inşa edilmeli” gibi sorular sistem üzerinden cevaplanabilir hale gelecekti.

Netcad Genel Müdür Yardımcısı

Alpaslan SAVACI 16


Oldukça kapsamlı ve zor bir iş gibi görünüyor, bu süreci nasıl tamamladınız?

branşlarına ait verilerle sorgu ve rapor ara

geldi. Ayrıca 360’ fotoğraf çekimi

yüzleri oluşturuldu. Her bir branş için “Nasıl

ile tüm tesislere ait özellikler ve

Oynanır?” bilgileri eklendi.

tesislerin durumu da web üzerinden

Öncelikle oldukça hızlı hareket

Ayrıca uygulamaya sosyal medya desteği

görüntülenebilir hale geldi.

edilmesi gereken bir proje olduğunu

eklenerek bir tesisin Facebook ve Twitter

Bakanlık için ise yatırım sırasında sistem

söyleyebilirim. Çünkü bakanlık bir an

üzerinden beğenilip, paylaşılması ve yorum

sonuçlarına göre öngörüde bulunabilme

önce teslimatı yapmamızı bekliyordu ve

yapılabilmesi için gerekli düzenlemeler

imkânı sağlandı.

daha yapılacak çok iş vardı.

yapıldı. Bu Bakanlık için önemli bir konuydu

Taşınmaz konusunda en önemli

İlk olarak teknik altyapıyı kurduk.

ve hayata geçirildi.

bilgi “Tapu ve Kadastro” bilgisidir.

İlgili yazılımlarımızı Bakanlık Bilgi

Son olarak tüm İl Müdürlüklerinden ilgili

Bu bilgiler Türkiye’de Tapu Kadastro

İşlem Dairesi Başkanlığı’nda yer alan

personeller Ankara’ya geldi ve gruplar

Genel Müdürlüğü tarafından TAKBİS

sunuculara kurduk. Ardından detaylı

halinde eğitim aldı.

ve MEGSİS sistemlerinden yayınlanır.

gereksinim ve analiz çalışmaları yaptık. Bu kapsamda isterler ayrıntılı olarak toplandı ve uygulama geliştirme kısmı başladı. Eş zamanda arazi ekipleri 81 İl’de bulunan 4 bini aşkın tesise gitti. Ölçümler yapıldı, 360 derece fotoğraflar çekildi. Aynı anda 5 ekip araziye çıktı ve tüm illeri gezip veriler topladı. Daha sonra bu veriler sisteme aktarıldı ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü sistemleri ile veri birleştirme işlemleri yapıldı. Sadece Bakanlığa ait olanlara değil Türkiye’de bulunan tüm spor merkezlerine ilişkin gerekli araştırmalar yapıldı ve sisteme işlendi. Bu süreçte Bakanlık da bize oldukça yardımcı oldu ve kurumlara, üniversitelere, belediyelere resmi yazılar yazdı. Böylece proje sadece

Bu sistemler ile entegre olan “Spor

Peki, sistem nasıl çalışıyor? Sistem Bakanlık ve 81 Gençlik ve Spor

entegrasyonu gerçekleşmiş güvenilir bir projedir.

İl Müdürlüğü tarafından kullanılıyor. Bir sistemin yaşayabilmesi için verilerin güncelliğinin mutlaka sağlanması gerekiyor. İşte bu kapsamda İl Müdürlükleri kendi

Benzer Başka Projeleriniz var mı?

İllerine ait tesislerin bilgilerini güncelliyor,

Tabii ki var. Kültür Varlıkları ve Müzeler

yeni tesis eklendiğinde girişini yapıyor,

Genel Müdürlüğü ile TUES projesini

bir taşınmaz kiraya verildiğinde bilgisini

yürütüyoruz. “Tescilli Taşınmaz Ulusal

giriyor. Böylece Bakanlık tüm bu bilgilerin

Envanter Sistemi” isimli projemizde,

sorgularını, raporlarını ve harita üzerinden

kültür varlıkları adı altında Türkiye

görüntülenmesini “Spor Bilgi Bankası”

çapındaki tüm sit alanlarını ve anıtları

üzerinden yapabiliyor.

takip ediyoruz. 2011 yılında hayata

Bilindiği gibi yöneticiler her yerde rapor, istatistik bilgi ve güncel veriye hızlı erişim

geçirilen projemiz hala kullanılıyor ve bakımı her yıl yapılıyor.

gibi taleplerde bulunurlar. İşte bu sistem

Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’yla

Bakanlığa, istediği tüm bu bilgilere

da “Mera Bilgi Sistemi” ni (MERBİS)

erişebilme imkânını veriyor.

geliştiriyoruz. Gençlik ve Spor

Bakanlığın spor tesisleri olmaktan

Biraz da teknik altyapıdan söz etmek

çıktı ve tüm Türkiye’de bulunan spor

gerekirse, arkada; Netcad’in kurumsal

tesislerinin sorgulandığı bir sistem haline

ürünlerinden Harita Sunucusu Yazılımı

geldi.

Netgis Server ve Uygulama Geliştirme Platformu Netigma çalışıyor. Spor Bilgi

Gayrimenkulden ziyade vatandaşların ilgisini daha çok kesen kısım spor kısmı herhalde. Bu konunun detayları nasıl belirlendi?

Bilgi Bankası” projemiz e-devlet

Bankası ise bu yazılımların üzerinde kuruma özel olarak tasarlanıyor.

Projenin Kazanımları nelerdir?

Bakanlığı’nda olduğu gibi Merbis projemiz de bu yıl 10. Yılını kutluyor. 81 İl’de bulunan İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlükleri, Türkiye ölçeğinde tüm meraları MERBİS üzerinde takip ediyor ve yönetiyor. Ayrıca Orman Genel Müdürlüğü ile de “Orman Kadastro Bilgi Sistemi”ni (KADBİS) yapıyoruz. Orman Genel Müdürlüğü de yine taşrası olan bir kurum ve onlar da taşrada Netcad ile

Öncelikli olarak tüm branşlar için

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ait bütün

üretilen tüm verileri ve Orman Kadastro

standartlar belirlendi. Federasyonlardan

taşınmazlar istenilen anda web üzerinden

alanlarını Genel Müdürlükte takip ediyor

görüşler alındı. Böylelikle spor

harita destekli olarak erişebilir hale

ve yönetiyorlar.

17


e-devlet

yuvarlak masa

Amaç; gençlere çok daha hızlı erişebilmek K

amuda çok da alışık olunmayan bir şube olduklarına dikkat çeken Harun Bahadır, ajans kalitesinde ürün ve içerik ürettiklerini ifade etti. Şube müdürlüklerini, 2 birim olarak aktaran Bahadır, bunları; TV ekibi ve web, grafik tasarım ekibi olarak sıraladı. Bahadır, katılımcılarla şu detayları paylaştı: “Merkez binamız içinde kapalı devre yayın yapan ‘GençlikSpor TV’ adlı kanalımız bulunuyor. Ankara’da 3, İstanbul’da 2, Mersin ve Samsun’da birer tane olmak üzere toplam 7 adet ‘outdoor’umuz mevcut. Aynı zamanda il müdürlüklerimizde ve diğer bazı tesislerimizde konuşlandırılan toplam 110 ‘Kiosk’ ekranımız yer alıyor. Bakanlığımız proje ve hizmetlerinin anlatılarak personelimiz arasında kurum kültürünü oluşturmak için başladığımız bu yolculukta bakanlığımızla ilgili 300 yayın gerçekleştirdik. Çok yoğun çalışıyoruz. Yayınların tamamı kendi personelimiz tarafından üretiliyor. Animasyonlar, stüdyo çekimleri, kurgu, montaj gibi bütün profesyonel işlerin tamamını kendimiz yapıyoruz.”

Gençlik ve Spor Bakanlığı Görsel Teknolojiler Şube Müdürü Harun Bahadır, bakanlığın kurum kültürünü oluşturmak için ‘GençlikSpor TV’yi kurduklarını ve profesyonel anlamda yayın yaptıklarını vurguladı.

Harun Bahadır Uydu yayın da planlarımız arasında Bahadır, ‘GençlikSpor TV’ olarak bundan sonra Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda ‘Kiosk’ ekranlarını çoğaltmak istediklerini söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ekranlarla gençlere çok daha kısa sürede erişebileceğiz. Gençlerimiz, bakanlık projelerinden daha hızlı haberdar olabilecek. Özellikle gençlerin müdahil olduğu spor organizasyonlarını da yayınlamak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda kapalı devre yayın sisteminden çıkıp uydudan yayın yapmayı planlıyoruz.” İçerik yönetim yazılımlarından da söz eden Bahadır, “Bahsettiğim tüm ekranların içeriklerini, başkanlığımız yazılım ekibi tarafından geliştirilen içerik yönetim yazılımı ile yönetmekteyiz” dedi. Harun Bahadır,

18

illerdeki ‘Kiosk’ların, tasarım olarak gençlere hitap ettiğine dikkat çekip şu bilgileri verdi: “11. Altın Örümcek Web Ödülleri organizasyonunda ‘Kamu Kurumu’ kategorisinde Gençlik Kampları Web Sitesimiz halk oylarıyla ‘Halkın Favorisi’, Gençlik Treni Web sitemiz ise ‘Üçüncü’ oldu. Bununla birlikte bakanlık projelerinin, logo ve diğer görsel tasarımlarının yapımına da destek veriyoruz. Kurum ve diğer projelerin web sayfalarının tasarımını kendimiz gerçekleştiriyoruz. Diğer kamu kurumlarında olmayan çok esnek bir web sayfamız var. İl müdürlüklerinin web sitelerini de, tek merkezden yönetebiliyoruz. Onlara da kontrol panelinden giriş imkânı tanıyarak kendi haber ve diğer içeriklerini girebilmelerini sağlıyoruz.”


Türk Teknoloji Şirketi Proline Teknolojiye Bakışı Değiştiriyor

Elektronik Devletten Akıllı Devlete Geçişte Teknolojik Çözümler

/ProlineBilisim

Türkiye - Katar - Pakistan

www.pro-line.com.tr


e-devlet

yuvarlak masa

Nusrat: Bir kamu kurumunun gerçekleştirdiği ilk üç boyutlu oyun Buğra Yılmaz

B

uğra Yılmaz, ülkemize kalıcı eserler bıraktıklarına dikkat çekerek “Kamuya katma değer oluşturuyoruz. Özel sektörden bakıldığında profil farklı görünüyor ama işin içine girildiğinde bambaşka ve çok çalışılan bir dünya var. Bu durum yöneticinin vizyonuyla da bağlantılı. Hem özel sektör hem de kamu deneyimine sahip biri olarak, kamuda olmaktan mutluyum” değerlendirmesini yaptı. Yılmaz, gerçekleştirdikleri çalışmaları şöyle aktardı: “Öncelikle Proje Yönetim Ofisi kurarak doğrudan Daire Başkanımızla çalışma imkânı sağladık. Proje ekibimizi geliştiriyoruz. Projelerin bir çoğunun fikir aşamasında ofisimiz aktif rol alıyor. Fikir üretme noktasında Türk toplumu olarak çok başarılıyız ama bunu zikre dökmek biraz zor bir zanaat. Burada ‘PMI’ bize çok farklı bakış açıları sağladı. 2 sene önce başkanımızla birlikte 30’dan fazla vizyoner projeyi masaya yatırdık. Bunlardan 5-6 tanesini yapma imkânımız oldu. Fikrin yanına zikri de ekledik. En keyif aldığımız projelerden birisi; kamuda daha önce gerçekleştirilmemiş bir proje olan Nusrat projesinden sizlere bahsetmek istiyorum. Çanakkale, tarihimizde bir dönüm noktası. O savaşı kaybetseydik bugün bu toplantıyı karşılıklı güzel muhabbet içinde yapamayacaktık. İsmini tarihin dönüm noktasında zafere taşıyan gemiden alan ‘Nusrat’, gençlerimizin tarihi farkındalığını oluşturmak amacıyla

20

Nusrat, Teğmen Naci ve milli oyun projelerini anlatan Gençlik ve Spor Bakanlığı Proje Yöneticisi Buğra Yılmaz, Nusrat’ın 1 milyon 600 bin indirmeye sahip olduğunu ve oyunun devamı ile ilgili çok ciddi geri bildirim aldıklarını açıkladı. ortaya çıkarıldı. Bilindiği üzere eğer ruhumuzu ve tarih bilincimizi gençlere aktaramazsak onları yakalayamayız. Oyun sektörü inanılmaz büyüyor ve gelişmiş ülkeler bunu çok iyi kullanıyor. O zaman biz neden Çanakkale’yi oyunlaştırmayalım dedik. Oyun sektörüyle konuştuğumuzda çok büyük rakamlar ortaya çıktı. Sonra oyunla yetinmeyip modüler bir çalışma ile ‘Nusrat paketi’ olarak ortaya çıkardık. Bu pakete; Teğmen İbrahim Naci’nin Günlüğü’nü, Sporcuların Harbi’ni, Anzak Mektupları’nı da ekledik. Oyun 6 bölümden oluşuyor. 350 bin izlenmeye ulaşmış bir fragmanımız mevcut. Nusrat; bir kamu kurumunun gerçekleştirdiği ilk üç boyutlu oyun.” Nusrat, Fatih Projesi kapsamında EBA portalına da yüklendi Bugün yöneticilerin de Nusrat’ın başarısını gördüklerini, aldıkları riskin sonuç verdiğini, artık yöneticilerden de destek aldıklarını dile getiren Yılmaz; bunu herhangi bir devlet bütçesiyle yapmamalarının da kendileri için ayrı bir başarı göstergesi olduğunu vurguladı. Buğra Yılmaz, “Oyunu, geçen sene 25 Nisan’da Android markete yükledik. Artık birinci yaşını doldurdu. Apple’a da koyduk. Fatih Projesi kapsamında yaklaşık 10 milyon kullanıcısı olan EBA platformuna da oyunumuzu yükledik. Diğer yandan Teğmen İbrahim Naci’nin

eşsiz bir edebiyat diliyle kaleme aldığı günlüğünü kısa animasyon filmleri haline getirdik. Gençlere ulaşmak için inanılmaz etkili bir yöntem. Multimedya projelerini, bakanlık da sahiplendi. Videoların teker teker kurguları çıkarıldı, bakanlık çalışanları olarak türkü söyledik, saz ve viyolonsel çaldık, ağıt yaktık. Yayınlanan 8 bölümün 250 binin üzerinde izlenmesi var. Şu an bunu dünya ile paylaşılır duruma getirdik ve sıfır bütçe ile yapılmış proje. Teğmenin İngilizcesini yapmayı, özellikle Avustralya ve Yeni Zelenda’da paylaşıma açmayı istiyoruz. Anzak Günlükleri de, Teğmen Naci muadili bir proje. Burada da onların yöresel ezgileriyle kendi gözlerinden Çanakkale’yi izletelim istiyoruz. Sporcuların Harbi ise bir kitap uygulaması. Şu anda elektronik uygulamasını yapıyoruz. O dönem sporcu olup cephede gazi, şehit düşen veya harp döneminde olimpiyata gitmek isteyip de ülke olarak tanınmadığı için olimpiyata gidemeyen sporcularla ilgili bir çalışma. Bunun da son aşamasındayız. Özetle, oyun 1 milyon 600 bin indirmeye sahip oldu, bir dönem aramalarda ilk sırada yer aldı, takipçi sayısı sosyal medyada 37 bin civarında. Oyunun devamıyla ilgili çok ciddi bir geri bildirim var ve biz de bu konuda çalışıyoruz. Nusrat’ın farklı paketleri de çıkacak. Bu vizyonla, sizlerle de farklı projeler yapmayı arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.


Yurtlarda müthiş veri transferi var

Hakan İnanır

T

ürk Telekom Sağlık ve Spor Sektörü Satış Grup Müdürü Hakan İnanır, bakanlıkla yaptıkları çalışmaların yanı sıra sunabilecekleri hizmetleri de paylaştı. Türk Telekom’un sosyal sorumluluğa verdiği önemi vurgulayan Hakan İnanır, “Bu bilinçle, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ulusal ve uluslararası organizasyonlarında önemli bir rol oynadığını düşündüğümüz altyapı hizmetlerini sunuyoruz” ifadesini kullandı. İnanır, konuşmasına şöyle devam etti: “Bakanlığın çok önemli organizasyonlarının tamamında iletişim altyapısını Türk Telekom grubu olarak biz sağladık. Son birkaç yıldır da, iletişim altyapısının yanı sıra Türk Telekom grubu şirketi İnnova ile birlikte sistem entegrasyonunu gerçekleştiriyoruz. ‘Yurdum Evim Ücretsiz İnternetim’ projesi kapsamında; Kredi Yurtlar Kurumu’nun pek çok yurdunda internet altyapısını sağlıyoruz. Müthiş bir veri transferi söz konusu; Hakkarisi’nden Edirnesi’ne her köşede üniversite öğrencilerimizin barındığı yurdumuz var. 7 gün 24 saat boyunca hizmet götürüyoruz, götürmeye de devam edeceğiz.”

‘Gençlik Spor TV’ i çin modelleme yapılabilir VPN bağlantısını, Kredi Yurtlar Kurumu’nda yönettikleri gibi, Gençlik Spor İl Müdürlükleri’nde de gerçekçekleştirebileceklerini söyleyen İnanır, “Hemen fiberleyebiliriz; rahatlıkla altyapılarını birleştirip güvenli iletişimi sağlayabiliriz. Zaten bütün kamu kurum kuruluşlarında bunu yürütüyoruz. Gençlere ücretsiz internet projesini de yakından takip ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ‘Gençlik Spor TV’ projesi de çok önemli. Tivibu üzerinden rahatlıkla bu kanalı da açabiliriz. Gençler zaten interneti kullanıyorlar, internet üzerinden bunu nasıl kullanabileceklerini modelleyebiliriz. Felaket Kurtarma Merkezi için veri merkezlerimizi değerlendirebilirsiniz. 2017 yılındaki organizasyonlarda, ülkemizi Erzurum ve Samsun’da temsil edecek bakanlığımıza altyapı hizmetinde her zaman olduğu gibi güçlü bir iş ortağı olarak yaklaşmaya hazırız” açıklamasını yaptı.

Bakanlığın başarısı tesadüf değil O

racle Satış Yöneticisi Utku Kaya, gençlere her alanda destek olmaya çalıştıklarının altını çizerek bakanlığın vizyonunu dinlemekten duyduğu heyecanı dile getirdi. Utku Kaya, düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısı’nda, bakanlığın gerçekleştirdiği güzel projeleri dinlemenin, yapılan işleri daha önce ne kadar takip etseler de, çok farklı bir bakış açısı getirdiğine dikkat çekti. Kaya, “Bugün, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başarısının tesadüf olmadığını gördük. Çok pozitif bir ekiple yüz yüzeyiz. Hele ki, Proje Yönetim Ofisi, Görsel Teknolojiler Şubesi gibi vizyoner oluşumlar, zaten çıktıların garantisi; bu nedenle öğrenince çok sevindik, heyecanlandık. Çok dişe dokunur, gerçekten içi dolu bir vizyon dinledik” değerlendirmesini yaptı. Oracle olarak gençlere her alanda destek olmaya çalıştıklarına vurgu yapan Kaya, sadece bilgi teknolojilerinde değil, eğitim, sağlık, iletişim ve medya alanlarında da gençlerin yanında olduklarını aktardı. Kaya, “Bilgisayar okuryazar-

lığı çalışmaları da desteklerimizin bir parçası. Hükümetin eylem planında, gençlere özel bir yer veriliyor. Biz de buna paralel olarak geçtiğimiz yıl Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız iş birliğiyle, Alice Projesi kapsamında; gençlere yazılım, kodlama eğitimleri vermeye başladık. Bunu da bakanlık bünyesi altında kendi geliştirdiğimiz bir yazılımla, 5 yaşın üstündeki çocuk ve gençlere uyguluyoruz. Küçüklere oyunlarla, büyüklere matematikle, daha büyüklere bunu felsefe ile anlatmaya çalışıyoruz. Bölge ülkelerde Oracle çatısı altında Türkiye’nin önemli bir rolü var. Biz, Türkiye’de yaptıklarımızı, gençliği destekleme faaliyetlerini bu bölge ülkelerine de yayıyoruz. Yılda 2.2 milyon öğrenciye bu kapsamda doğrudan desteğimiz var. Oracle bir Ar-Ge yatırım firması; teknolojisinin arkasında bu var; 2004 yılından beri 34 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımı yapıldı. Dünyadaki tüm olimpik faaliyetlerde veya spor etkinliklerinde Oracle’ın teknolojilerini veya hizmetlerini görüyoruz. Alice Projesi’ni de, birlikte beyin jimnastiği yapa-

Utku Kaya rak bakanlığımızla uygulamaya hazırız. Diğer yandan bizler, ürün ve hizmetleri geliştiriyor ve satıyoruz. Veri tabanımız, iş zekâsı uygulamalarımız, orta katman yazılımları, donanımlar, hizmetler ve eğitimler, bizim ürün portföyümüzün başlıca yapı taşları” şeklinde konuştu.

21


e-devlet

yuvarlak masa

Kritik sistemlere dönük altyapıların ciddi anlamda korunması gerekiyor I

ntel Security Sistem Mühendisi Serkan Kırmızıgül, karşılaşılan büyük tehditlere yönelik Intel Security’in güvenlik yaklaşımını anlattı. Yeni güvenlik yaklaşımıyla ilgili vizyoner bir sunum gerçekleştiren Serkan Kırmızıgül, bilgileri kriptolamanın önemine dikkat çekti. Kırmızıgül, “Çok büyük teh-

değerlendirmesini yaptı.

Serkan Kırmızıgül

ditlerle karşı karşıya kalınıyor. Şanslıysanız bilgisayarınızı kurtarıyorsunuz. Rakamlar bize Türkiye’nin mağduriyetinin üst seviyede olduğunu gösteriyor. Bununla mücadele çok zor; gerçekten odaklanmak gerekiyor. İntel, bu konuya büyük önem veriyor. Diğer yandan ‘IoT’ kavramı, hayatımıza bu kadar girmişken ve girecekken, güvenliği de o derece kritik”

Hayatımıza yeni bir kavram daha girecek: Tehdit İstihbaratı Paylaşımı Yeni nesil arabaların hepsinin internete bağlanır durumda olduğunu hatırlatan Kırmızıgül, “Üst segmentteki arabaların birçoğu bu kabileyette. Dolayısıyla birtakım elektronik aksamlar içeriyorlar ve bunlar internete açık olduğu noktada tehdit de olmaya başlıyor. 2020’ye kadar 220 milyon arabanın internete bağlanacağı öngörülüyor. Bir arabada 12’inin üzerinde saldırı vektörü bulunuyor. Elbette, bunların korunması da önemli bir kavram” dedi. Kritik altyapıların hâlâ tehdit noktası olmasının bir diğer önemli nokta olarak işaret eden Kırmızıgül, şu bilgileri verdi: “Kişisel ve ulusal verilerin korunması çok mühim. Ele geçirilen sistemler; siz farkına bile varmadan dışarıya satılabiliyor. Bu nedenle kritik sistemlere dönük altyapıların da ciddi anlamda korunması gerekiyor. Hayatımıza yeni bir kavram daha girecek: Tehdit İstihbaratı Paylaşımı. Bu özellikle üreticileri ilgilendiriyor. İntel, bu konuda önemli bir vizyona sahip. Artık tespit ettiğiniz tehditlerin üretici bağımsız herkes tarafından paylaşılması gerekiyor.”

KKTC’nin çipli e-kartları teslim edildi P

roline Strateji ve İş Geliştirme Yöneticisi Kanşav Pöç, yazılımlarını kendilerinin ürettiğine vurgu yaparak çözümleri hakkında bilgi verdi. Proline’ın Ar-Ge statüsüne sahip Türkiye’deki sayılı firmalardan bir tanesi olduğunun altını çizen Kanşav Pöç, patentli ürünleri bulunduğunu da aktararak; kimlik ve biyometri, şehir güvenlik, ağ güvenlik ve coğrafi bilgi sistemleri çözümlerinden söz etti. Pöç, “Bunları tamamen kendi yerli yazılımlarımız olarak üretiyoruz. Kimlik ve biyometri çözümlerimiz mevcut. Altyapı, sistem çözümleri gibi diğer çözümlerimizi entegretör olarak gerçekleştiriyoruz. 2009’daki Bolu’daki Elektronik Kimlik Kartı Pilot Projesi, Proline tarafından yapıldı. 2016’daki son kimlik kartı projesine de destek veriyoruz. 2010’daki elektronik pasaport projesi Proline’a ait. 2013’te SGK’da biyometrik kimlik doğrulama, avuç damar izi projesi yapıldı. Bu projede kullanıl-

22

mak üzere BioPOS cihazını geliştirdik. 2014 yılında KKTC’deki tüm çipli elektronik kimlik kartlarının teslimini gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. e-Lisans projesini gerçekleştirebiliriz Proline’ın şehir güvenliği alanında akıllı çözümleriyle hizmet verdiğini yineleyen Pöç, şu detayları paylaştı: “Türkiye’nin akıllı yazılımlarla entegre edilmiş pek çok şehir güvenlik projesinde yer aldık. Tüm dünyada yaygınlığı artan coğrafi bilgi sistemleri alanında ise Kâtip Çelebi’nin hatırasına yönelik olarak KTP adını verdiğimiz çözümü sunuyoruz. Diğer yandan bilişim güvenliğini gerçekleştiriyoruz; yedekleme, masaüstü sanallaştırma, büyük veri çözümlerimiz mevcut. Sizlerin e-Lisans projesini ve milli oyun yazılımını yapabiliriz.”

Kanşav Pöç


projeler

e-devlet

e-Devletin 5N1K’sının “Nerede?” sorusuna cevap bulunuyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü

Dr. Bekir Tüzel

Ü

lkemizin coğrafi veri altyapısının kurulmasına yönelik olarak, ilk resmi ve organize çalışmaların 2003 yılında ‘e-Dönüşüm Türkiye Projesi 47. Eylemi’ ile başlatıldığını kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Bekir Tüzel, daha sonra 36 ve 75 no’lu eylemlerin gerçekleştirildiğini ifade etti. Tüzel, “Bu eylemler kapsamında hazırlanan raporları incelendiğimizde; coğrafi veri üretimindeki yetersizlikler, standartlarının eksikliği, mükerrer veri üretimi, veriye ulaşmadaki güçlükler, yetişmiş personel eksikliği ve birlikte çalışabilirlikteki sıkıntıların, öne çıkan problemler olduğunu görmekteyiz. Bu problemleri aşmak üzere, eylem 75 kapsamında hazırlanan çalışma raporunda; ülke ölçeğinde eşgüdüm ve koordinasyon sağlamak üzere bir birim kurulması önerildi ve 2011 yılında Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğümüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kuruldu” açıklamasını yaptı Paylaşmak için verileri standartlar doğrultusunda üretmek şart Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün temel görevini; e-Devletin 5N1K’sının “Nerede?” sorusuna cevap bulduğu hizmetleri üretmek olarak özetleyen Tüzel, bu altyapıyı kurmanın da, coğrafi verileri paylaşılabilir ve ulaşabilir kılmaktan geçmekte olduğunu kaydetti. “Paylaşmak için verileri standartlar doğrultusunda üretmek gerekiyor” ifadesini kullanan

Tüzel, sözlerine şöyle devam etti: “Bu amaçla ülkemizde öncelikle ihtiyaç duyulan coğrafi veri temaları, ‘Avrupa Mekânsal Veri Altyapısı – Inspire Direktifi’ de göz önünde bulundurularak, mekânsal veri üreten ve kullanan tüm kamu kurumlarıyla birlikte belirlendi ve ilk 10 temanın standartları yayımlandı. Coğrafi verilere ulaşmak için gelişmiş ülkelerin kullandığı yöntem ‘portal’lardır. Ülkemizin ‘Ulusal Coğrafi Veri Portalı’ Genel Müdürlüğümüzce 2015’de devreye alındı. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, ihtiyaç duydukları coğrafi verilere, bu portal üzerinden ulaşabilmeleri tasarlandı. Sağlanan ‘API’ yönetim aracıyla, hâlihazırda ürettiğimiz veya portala gelen diğer coğrafi veriler WMS veya WFS olarak birçok yerel yönetime aktarıldı. 2016 yılında temin edilecek e-Ticaret altyapısıyla, özel sektöre de verilerin aktarılması planlanıyor.” Tüzel, “Mekânsal planlamayı otomasyona geçiriyoruz. Mekânsal planlama süreçlerinin elektronik ortamda yönetilmesini sağlayarak, katılımcı ve şeffaf planlama süreçlerine hizmet edecek ve ülkemizin mekânsal planlama profilini ortaya koyacak ‘e-Plan Otomasyon Sistemi’ni kuruyoruz” açıklamasını yapıp projenin ilk ayağında ‘Plan İşlem Numarası’ ile; planların kayıt altına alınmaya başlandığı bilgisini verdi. Dr. Bekir Tüzel, haziran 2014’den bu yana 53bin 400 plan işlem numarası alındığını belirterek “2016 yılında plan ‘GML’ standardını mecbur hale getirmeyi

planlıyoruz. Proje kapsamında geliştirilen standartlara uygun plan çizim yazılımını da ücretsiz olarak yerel yönetimlerimize dağıtacağız” dedi. Akıllı Kentler Stratejisi hazırlanıyor Tüzel, ‘Akıllı Kentler’ konusunu gündeme getirerek konunun önemini ve Genel Müdürlüğün çalışmalarını şöyle kaydetti: “Uzmanlar 2050 yılında şehirlerde yaşayan nüfusun şimdikinin iki katı olacağını tahmin etmekteler. Bu karmaşıklığı yönetmek, verimliliğimizi artırmak, harcamaları azaltmak ve yaşam kalitesini geliştirmek için yeni yollar ve yöntemler bulmak zorundayız. Dünyamız giderek şehirleşirken şehirlerimizin akıllı teknolojilerle yönetilmesi ihtiyacı da giderek artmakta. Akıllı kentlerde anahtar sektörler; ulaşım, enerji, sağlık, su ve atıktır. Bu sektörlerin akılcı yönetilmesi ve izlenmesi BT’yi en üst düzeyde kullanmayı gerektirmekte. Ülkemizdeki kentsel gelişimi ve dönüşümünü; bilgi ve iletişim teknolojisi destekli yenilikçi çözümlerle sağlamak üzere, ‘Akıllı Kentler Stratejisi’ni oluşturuyoruz. Akıllı kentlerin gerçekleştirilmesi için gerekli verinin gerçek dünyadakine eşdeğer şekilde toplanmasına ve analiz edilmesine hizmet etmek üzere ‘3 Boyutlu Kent Veri Modeli’ni hazırlıyor ve ‘3 Boyutlu Kent Analiz Araçları’nı geliştiriyoruz.”

Öncelik: Yerel yönetimler “CBS Genel Müdürlüğü olarak önceliğimizi ve ağırlığımızı yerel yönetimlere destek olacak projelere kaydırmaktayız” ifadesini kullanan Tüzel, şöyle konuştu: “Bakanlığımız, bir yandan sorumluluk alanındaki mekânsal verileri, standartlar doğrultusunda sunuma hazırlarken, diğer yandan yerel yönetimlerimizin çok ihtiyaç duydukları ‘Ortofoto’ verilerini 2014 yılından itibaren kentsel alanlarda DASK desteğiyle üretmeye başladı. Ülkemizde ilk defa üretilen ‘True Ortofoto’ verilerinin sembolik dağıtımı da Sayın Bakanımız Fatma Güldemet Sarı tarafından yapılacak. Proje kapsamında; kullanılan teknolojiyle; 4 yılda üretebilecek veri 1 yılda üretildi ve yerel yönetimlerimizin plan üretim maliyetleri üçte bir oranında azaldı. Diğer yandan kentlerimizin mevcut durumunu analiz etmek, geleceğini planlamak ve yönetimini iyileştirmek için ‘Bulut Kent Bilgi Sistemi’ni kuruyoruz. Projeyle; yıllık 400 milyon TL tasarruf hedeflenmekteyiz.

Takip ettiğiniz üzere, ayrıca Bakanlığımızda, toplam 22 milyon TL yatırımla vatandaşımıza en süratli ve güvenli hizmeti sunabilmek amacıyla son teknolojilerle donatılan yeni ‘Veri Merkezi’ni ve ‘Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’ni hizmete açtık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak koruma-kullanma dengesine en çok biz dikkat etmeliyiz. Veri merkezimizde; gereksiz enerji ve ısı kaybını azaltarak karbon türevi gazların tüketimini en aza indirgedik. Klasik eski veri merkezlerine göre yüzde 70 enerji tasarrufu sağlıyoruz. ‘Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’ ile bakanlıklar arasında ilk defa mevcut sistemi 7/24 izleyen siber güvenlik operasyon ve kontrol merkezi de konuşlandırıldı. CBS Genel Müdürlüğü olarak bir yandan bakanlık bilişim altyapımızı geliştirirken bir yandan da coğrafi bilgi sistemi teknolojilerini ülkemizde yaygınlaştırmak için BT’nin imkânlarından en üst düzeyde yararlanıyoruz.”

23


e-devlet

teknoloji platformları

Teknoloji Platformları: Kamuda BT Yönetişimi ve Biyometri Başkent Ankara, iki Teknoloji Platformu’na birden ev sahipliği yaptı.

B

Thaber Şirketler Grubu’nun etkinlik şirketi Bilişim Zirvesi, sektörde büyük ilgi gören Teknoloji Platformları’nın Ankara ayağını, “Kamuda BT Yönetişimi Teknoloji Platformu” ve “Biyometri ve Güvenlik Teknoloji Platformu” başlıklı iki etkinlikle gerçekleştirdi. Etkinlik, özel sektörden kamuya büyük bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. Dışişleri Bakanlığı Bilişim Teknolojileri Daire Başkanı ve Elçi Haldun Koç “Dışarıdan bir gözle e-Devlet” sunumunu gerçekleştirdi. Koç, e-Devletin kurumların birlikte çalışabilmeleriyle an-

sının beklendiğinin altını çizerek firmaların 4 ana dönüşüm alanını şöyle sıraladı: Dönüşün, Koruyun, Etkinleştirin, Güçlendirin.

Haldun Koç lamlı hale geldiğinin altını çizip eşgüdümün önemine vurgu yaptı ve “Eğer e-Devlet projelerinden söz ediliyorsa, alt bileşenlerinin birlikte çalışabilmesi gerekiyor. Paylaşım olmazsa gereksiz yatırımlar yapılıyor. ‘Ortak Veri Merkezi’ hem güvenlik hem de kullanım kolaylığı açısından hedeflerimizden olmalı. Üst düzey sahiplenme, çok büyük önem taşıyor. Bilişim sektörünün, en üst iradeyle sahiplenilmesi ve yönetilmesi gerekiyor. e-Devlet için ya birlikte çalışacağız ya da ya da olduğumuz yerde sayacağız” dedi. Koç ayrıca bakanlığın e-Vize, EBYS – Belge Arşiv ve Konsolosluk Otomasyonu örnek projeleriyle ilgili bilgi paylaşımında bulundu. QlikView Satış ve İş Ortağı Yöneticisi Can Doğu, e-Devletten a-Devlete hızlı geçişten bahsederek ‘Qlik’ ile kurum ve kurum dışındaki farklı veri kaynaklarına erişilebileceğini kaydetti. Doğu, 6 yıldır Türkiye pazarında yer aldıklarını ve 300’ün üzerinde müşteriye hizmet verdiklerini de sözlerine ekledi. “Hız; hayatımızdaki yeni ‘normal’” diyen Hewlett Packard Enterprise Yazılım Teknik Danışmanı Alev Aydın, kurumlardaki dijital dönüşüm yolculuğunu anlattı. Aydın, artık BT’nin kurum içi iş ortağı olma-

24

Canon Eurasia B2B Pazarlama Müdürü İsmet Özdemir, müşteri ihtiyaçlarını saptayıp bu doğrultuda donanım ve yazılım ihtiyaçlarını sağladıklarına dikkat çekti. Özdemir, “Elimizdeki bilgi her yıl yüzde 56 daha da büyüyecek. Bilgi doğru yönetilmezse değeri kaybolacak. Canon’un ‘Bilgi Yönetimi Sistemleri’ ile verileri daha etkin ve verimli kullanabilmemiz mümkün. Diğer yandan hepimiz için güvenlik en üst seviyede önemli” açıklamasını yaptı. “Sizlerin çözüm ortağı olmak istiyoruz” diyen Özdemir, “Amacımız; ihtiyacınız kadar yazılım ve donanım sağlamak” şeklinde konuştu.

belirtti. EBYS’nin yazışmaların standartlaşmasını sağladığına dikkat çeken Yıldırım, DOX’un yeni bir ürün olduğunu, ‘DOX Cloud’un maliyet tasarrufu sağladığını açıkladı. Canon Eurasia İş Çözümleri Danışmanı Bora Şar, verinin güvenliğinin altını çizerek ‘Bilgi ve Doküman Yönetiminde Yeni Nesil Çözümler’i anlattı ve görevinin donanım çözümleriyle yazılım çözümlerini birleştirmek olduğunu söyledi. Fujitsu Proje Yöneticisi Gözde Sümer, başarı öyküsü olarak ‘Garanti’yi katılımcılarla paylaştı ve ‘PalmSecure’ cihazının nasıl tercih edildiğini anlattı. Sümer, “Kamunun da bu tür projelere ihtiyacı olduğunu düşünerek farkındalık yaratmak istedik” açıklamasını yaptı.

Biyometrinin önemi artıyor Farkındalık için başarı öyküleri Canon yazıcı çözümleri hakkında bilgi veren Canon Eurasia Ürün Uzmanı Ceyda Çetin, kurumsal tarafta sundukları yazıcılar hakkında da bilgi vererek lazer yazıcılarının önemine dikkat çekti. “Kullanıcılardan gelen geri dönüşlerle değişiklikler yapıyoruz” ifadesini kullanan Çetin, DMO’da satılan modelleri de olduğunu söyledi. EBYS ve TS13298: 2015 ile Yenilikçi Yaklaşımlar: DOX sunumunu gerçekleştiren Aksis Satış ve Pazarlama Grup Müdürü Mithat Göksel ve Aksis Ürün Yöneticisi Ali Yıldırım detayları paylaştılar. 5 milyarın üzerinde belgenin, kurdukları sistemlerde çalıştığının altını çizen Göksel, hem yazılım hem de donanım tarafında Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla çalıştıklarını söyledi ve ‘Kağıtsız Ofis Dönüşümü’ ile doğayı koruduklarını

Biyometri ve Güvenlik Teknoloji Platformu’nun açılış konuşmasını Bilişim Zirvesi Etkinlik Genel Müdürü Neslihan Aksun yaparak, kamu ve BT sektörünü bu sefer de biyometri ve güvenlik başlığında bir araya getirdiklerini vurguladı. Aksun’un ardından söz alan Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Sunum Genel Müdürü Lütfi Aydın, “SGK Süreçlerine Yeni Teknolojilerin Entegre Edilmesi” başlıklı konuşmasında BT’nin kamu hizmetlerinde etkin kullanımının önemli faydalar sağladığına değindi. Lütfi Aydın, SGK reformu öncesi farklı ve dağınık bir yapıdan, bugün yetkin bir yapıya kavuşulduğunun altını çizdi. Kasım 2015’te veri merkezlerinin Batıkent’de biraraya geldiğini söyleyen Aydın, konuşmasında şu bilgileri verdi: “İletişimin hızlandırılması ve altyapı iyileştirme ça-


Kimlikler yenileniyor Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanı İbrahim Semizoğlu, KYKNET, KYK e-Devlet Çalışmaları odaklı sunumunda, 1998 yılında geliştirilen, eski teknolojilere dayanan, mobil desteği olmayan, ayrı modüllerde yazılan bir yazılımı, nasıl yetkin bir platforma dönüştürdüklerini anlattı. Semizoğlu, şu bilgileri verdi: “Dijital dönüşüm için kurumsal ihtiyaçları belirledik ve buna uygun bir platform ortaya konuldu. Kendi içimizde analiz yaparak yol haritası belirledik, çekirdek grup oluşturduk, onlar da analiz raporunu ortaya koydu. 10 ciltlik çalışma ortaya çıktı ve sonra çalıştay düzenledik, TÜRKSAT ile bir ekip oluşturduk. Yurt, burs/kredi ve otomasyon odaklı yazılım geliştirme sürecimiz ile 1 Eylül’de ‘Yurt’ modülü hayata geçti. Böylece artık 10 dakikada e-Yurt kaydı yapılabiliyor.” Bioser İcra Kurulu Üyesi Kemal Okyay, ‘E-B Group Yeni Nesil E-Kimlik Kartı’ başlıklı sunumunda küresel bazda biyometri kullanımının yaygınlığına işaret ederek, şu anda parmak izinin ön sırada olduğunu, ama zamanla damar izinin öne çıkabileceğini vurguladı. “14 Mart’ta dağıtımı Kırıkkale’de başlayan yeni nesil e-kimliklerin 2019 yılına kadar 78 milyon vatandaşa dağıtılması hedefleniyor” diyen Kemal Okyay, Bio Enterprise Suite çözümü hakkında detayları paylaştı ve “TÜBİTAK onaylı ilk yerli KEC (Kart Erişim Cihazı) Bio-Ser tarafından üretildi” bilgisini verdi.

Lütfi Aydın lışmaları ile gecikmelerin önüne geçildi, hizmet kalitesi artırıldı. Kendi içinde yedekli, veri kaybı asgari, iş sürekliliği adına farklı bir noktada veri merkezi kurarken, bulut altyapısı da ortaya konuldu ve bulut hizmetleri verecek bir ortamın temeli atıldı. Kesintisizlik odaklı bir altyapı planladık, bunu gerçekleştirmek için çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. 2006 yılında SGK çatısı oluştu ve diğer kurumların farklı yapıları, bunların entegrasyonu konusunda zorlukları aşıp, BT ile kapsamlı bir kurumsal dönüşüme imza atarak Türkiye’de tek, dünyada ise sayılı projelerden birini hayata geçirdik. Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi (SGEP) ile de birbiri ile uyumlu, birbirini tamamlayan bir altyapı ortaya çıkacak. Bu ortak mimari ve güncelleme ile hedef; süreç ve sunumları standartlaştırmak.”

Dijital dönüşüm ile gelen verimlilik Lütfi Aydın’ın ardından sözü, Fujitsu Türkiye Servis Direktörü Cengiz Yeker aldı. Dijital dönüşümü önemli bir gündem maddesi olarak tanımlayan, çevremizdeki her şeyin birbirine bağlandığını, entegrasyon teknolojilerine yönelik yatırımların giderek arttığını vurgulayan Cengiz Yeker’e göre, büyük veriyi kontrol edebilmek ve güvenlik çok önemli. Yeker, bu kapsamda bilginin bütünlüğü, doğrulama gibi kavramların önem taşıdığını ifade etti. Bu noktada biyometrik çözümler, kimlik doğrulamasını birçok alanda mümkün kılıyor. Teknolojinin sunduğu fırsatlara uyumun önemine işaret eden Yeker, rekabette öne çıkabilmek için dijital

Cengiz Yeker dönüşümün kritik bir kavram olduğunun altını çizdi. Yeker’in ardından Garanti Bankası Single Sign On Projesi’ni anlatan Fujitsu Türkiye Proje Yöneticisi Gözde Sümer, çalışma ile ilgili şu detayları paylaştı: “Projeyi, Garanti Bankası ve Garanti Teknoloji ile birlikte hayata geçirdik. Hedefimiz şifrelerde daha güvenli doğrulama işlemi oldu. Biyometrik çözüm gibi birçok gerekçe ışığında PalmSecure yapısını tercih ettik. Garanti Bankası ve tüm iştirakleri için bu yapı geçerli. ATM’lerde de biyometrik doğrulama hedef, ama bunun için e-kimlik belli aşamaya gelmeli.”

BMM Bilgi İşlem Başkanlığı Sistem Analisti Yiğit Uslu, “Parlamentoda bilişim güvenliği” başlıklı sunumu ile Milletvekillerinin kullandığı elektronik sistemlere dikkat çekerek, bunların kullanım sıklığında Türkiye olarak öne çıkıldığını vurguladı. Ones Technology Teknik Müdürü Güçlühan Kuzyaka ve Fujitsu Türkiye Proje Yönetimi ve Entegrasyon Hizmetleri Müdürü Alper Yıldırım’ın ‘Biyometride Çarpıcı Başarı Hikayesi’ sunumunun ardından, Quadro Türkiye Genel Müdürü Serkan Gezici biyometrik çözümler ve bunların sağladığı faydalara değindi. ODTÜ Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Hanzade Sarıçiçek, “Bilişim ve Teknolojinin Merkezleri: Teknokentler” başlıklı sunumu ile “Hedefimiz ODTÜ’den bir veya birkaç tane milyar dolarlık şirket çıkartmak” diyerek, teknokent yapısında çalışmalara ve hedeflere dikkat çekti.

Paneller büyük ilgi gördü Moderatörlüğünü BThaber Ankara Temsilcisi Sedef Özkan’ın yaptığı “Kamuda Etkin BT Yönetişimi Sürecinde Özel Sektörün Önemi” paneline, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Huzeyfe Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi Planlama Uzmanı Özhan Yılmaz, Canon Eurasia İş Geliştirme Müdürü Sinan Karabacak ve Hewlett Packard Enterprise Yazılım Satış Yöneticisi Tahsin Öksüz katıldı. BThaber editörü Handan Aybars’ın yönettiği “Biyometri ve Güvenlik Çözümlerinin Geldiği Nokta, Kurumlara, Bireylere ve Ülkemize Sağladığı Yararlar” paneline Fujitsu Türkiye Proje Yönetimi ve Entegrasyon Hizmetleri Müdürü Alper Yıldırım, Orman ve Su işleri Bakanlığı

Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Bilgi Teknolojileri Proje Yöneticisi Emre Aliç, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanı İbrahim Semizoğlu ve TSE Bilişim Teknolojileri Test ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Mariye Umay Akkaya katıldı. “Siber Güvenlikte Milliliğin Önemi” ortak kapanış panelinin moderatörlüğünü Bilgi Güvenliği Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Mustafa Ünver gerçekleştirdi. Panele; Bilgi Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı, TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Bilgi Teknolojileri Müdürü Gülsen Bayramusta, KOSGEB Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İsmail Şakalak ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı, MEBS Daire Başkanı Süreyya Yiğit katıldı.

25


e-devlet

büyük veri

Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı Sonuç Bildirgesi

Ç ‘Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı’nın ardından elde edilen çıktıların kamuoyuyla paylaşılması amacıyla ‘Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’ yayımlandı. Bildirgede; yaklaşık 300 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nün düzenlediği ‘Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Kamu Çalıştayı’nın çıktıları detaylı şekilde ele alınıyor ve şu bilgileri içeriyor:

26

alıştay; 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nın 49. maddesi olan ‘Kamuda Büyük Veri Pilot Uygulaması Gerçekleştirilmesi’ ve 2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı Taslağı E1.3.2 nolu ‘Kamuda Büyük Veri ve Nesnelerin İnterneti Politikalarının Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması’ eylemleri doğrultusunda ve şu amaçlara yönelik hayata geçirildi: Büyük verinin analitiği ve güvenliği farkındalığını kamuda artırmak. Büyük veriler toplanırken, saklanırken, işlenirken, analiz edilirken ve güvenliği sağlanırken karşılaşılan problemleri birlikte tespit etmek, ortak akıl ile çözüm önerileri geliştirmek ve gelecek çalışmalara yön vermek. Kamuda mevcut verilerin kullanılmasının önündeki engelleri aşmak ve yeni değerler elde edilmesine katkı sağlamak. Verilerden değer elde edilirken güvenlik ve mahremiyet ihlallerinin önlenmesine yönelik katkı sağlamak . En iyi örnekleri oluşturmak. Elde edilen sonuçları raporlayarak kamuoyuyla paylaşmak. Çalıştay Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu çalıştaydaki konuşmasında; ülkemizde büyük veri analitiği ve güvenliği konusunda karşılaşılan problemlerin belirlenmesi ve çözümü için yapılması gerekenlerle alınması gereken önlemlerin ilk kez bir kamu çalıştayında kapsamlı olarak tartışılacağını ve buradan elde

edilen çıktıların ülkemizde bu alanda yapılacak çalışmalara, uygulamalara ve etkinliklere ışık tutacağını belirtti. Değer ve paylaşımlar Çalıştayda; kamu kurumları, üniversiteler, özel sektör kuruluşları ve STK temsilcilerinden oluşan uzman ve katılımcılarla beraber şu sorulara ortak akılla cevaplar arandı: 1. Büyük verilerden gerçekten değer elde edebilir miyiz? 2. Büyük verilerin güvenliğini ve mahremiyetini sağlamada korkularımız nelerdir? 3. Kamu ve yerel yönetimlerin kurum verileri güvenli olarak işlenebilir mi? 4. Mahremiyet ve güvenlik nasıl sağlanmalıdır? 5. Örnek iyi uygulamalar nasıl geliştirilmelidir? 6. Değer elde etmek için paylaşımlara ne derece açığız? Mevzuat bunun için yeterli midir? 7. İhtiyaç duyulan/ duyulacak olan uzmanlıklar nasıl kazanılmalıdır? 8. Kamuda hangi projeler yapılmalıdır? Sunumların ardından gerçekleştirilen ve Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Prof. Dr. Türksel Kaya Bensghir, Dr. Pelin Özbozkurt, Dr. Umut Demirezen ve Yusuf Tulgar’ın katıldığı değerlendirme toplantısında bu sorulara yanıt arandı. Verilerinin güvenliği ve mahremiyeti Bugün büyük veri analitiği ve güvenliği konusunda geliştirilen teknik ve teknolojilerle yapılan


uygulamalar değerlendirildiğinde; büyük veriden gerçekten büyük değer elde edilebileceği görülüyor ki Google’ın ‘Domuz Gribi Modeli’ en iyi uygulamalardan biri olarak kabul ediliyor. Ülkemizde ise STM’nin sivil havacılık çözümleri bu alanda verilebilecek en iyi gerçek örnek uygulamalardan sayılıyor. Günümüzde elektronik ortamlara güven konusu karşılaşılan ihlallerin artmasından dolayı daha çok tartışılmaya başlandı. Tehditler devam etmesine rağmen çözüm geliştirme her zaman korkuların önünde yer almakta. Verilerin hacmi, çeşitliliği ve hızı arttıkça korunması noktasında ciddi problemlerle karşılaşılmakta. Siber güvenlik alanında yaşanan sıkıntılar sebebiyle de kamuda büyük veri alanında çalışmalar yapabilmek için sadece verilerin toplanmasının yeterli olmadığı, toplanan verilerin güvenliğinin ve mahremiyetinin sağlanması gerektiği aşikâr bir durum. Ülkemizde son dönemlerde yaşanan, kamu verilerinin güvenliği ve mahremiyetini ihlal eden olumsuz olaylardan dolayı, kamuda verilerin paylaşımı veya analizi konusunda olumsuz bir algının olduğu ve bunun da karşılaşılan en büyük korku olduğu görülüyor. Dolayısıyla verilerinin güvenliği ve mahremiyeti konusu en önemli korkuların başında geliyor. Bu korkuları giderecek seviyede yeterli kaynak bulunmaması, yeterli sayıda büyük veri uzmanı veya bilimcisinin eksikliği, kurumsal verilerin tutulması, saklanması ve paylaşılmasına yönelik mevcut politikaların ve yönergelerin bulunmaması da korkuları arttırmakta. Verileri paylaşmak için hukuki altyapının ve politikaların yetersiz olması da konuyla ilgili en büyük engel. Kamu ve yerel yönetimlerin kurum verileri güvenli olarak işlenebilir mi? Çalıştay sonucunda elde edilen bulgulardan birisi de; kamuda büyük veri analitiğinin güvenle yapılabileceği ve verilerin güvenle muhafaza edilebileceği çözümlerin gerek ticari gerekse açık kaynak olarak mevcut olduğudur. Dolayısıyla yeterli sayıda

ve fonksiyonelliğini artırmaya yönelik olarak projeler yürütmeye başladıklarını bilmek umut verici. Peki kamu tarafında ne yapmalı? Kamuda açık veri uygulamalarının yasal-yönetsel-teknik alt yapısı tesis edilmeli ve açık veri paylaşımının önü açılmalı; opengovernmentdata. org yaklaşımı temel alınarak Ar-Ge için açık veri platformları geliştirilmeli. AB de, ülkemizin de 2002 yılında şeffaflaşma ve yapılan işlere vatandaşlarında katılımını sağlama projelerinin hayata geçirilmesine yönelik Open Government Partnership Initiative (OGP) Turkey’s National Action Plan’da belirttiği hususları yerine getirmedeki isteği, açık veri kaynakları oluşturmada da göstermeli. Nesnelerin interneti (IoT) ile veri boyutunun daha da artacağı, verilerin artık her yerde olduğu dikkate alınarak, veriden değer elde edilebilecek planların yapılması, internet ve sensör teknolojilerinin geliştirilmesi, uygulamaların ve hizmetlerin artırılması ile büyük veri analitiğine hemen hemen her kurumun yakın gelecekte ihtiyaç duyabileceklerin farkında olmaları Kamu verisi ve analitik Bildirgede; “İhtiyaç duyulan/duyulacak ve bu çerçevede yeni projeler olan uzmanlıklar nasıl kazanılmalıdır?” geliştirmeleri gerekmekte. Veri sorusuna şu yanıt veriliyor: Büyük veri analizine daha çok analitik katarak kamu verisi anlamlandırılmalı ve analitiği ülkemizde yeni konulardan kamuda ihlal olaylarının olmadan olsa da dünyada bu konuda yeterli önce tahmin edilmesi için uygun çözümler ve kaynaklar bulunuyor. Özellikle elektronik ortamlar aracılığıla ortamlar geliştirilmeli. Sosyal medya üzerindeki verilerden faydalanılarak bu eğitimlere ve bilgilere kolaylıkla erişilebilir. İhtiyaç duyulan uzmanlıklar, suçluların tespitine yönelik çalışmalar yapılmalı ve yeni projeler üniversitelerden, kamudan veya oluşturulmalı. Yapılan bu çalıştay endüstriden karşılanabilir. İhtiyaç gibi etkinliklerin sayısının artırılması duyulan uzman açığını yetiştirmek ve ortak akılla elde edilen çıktıların için, lisansüstü eğitim noktasında kamuoyuyla paylaşılması üretkenliği üniversitelerde verilen eğitimler arttıracaktır. Kurumların sahip olduğu arttırılmalı, yeni programlar açılmalı, büyük verilerin analiz edilmesinin, sertifika programları düzenlenmeli bir al-kur-sonuç al işi olmadığının ve konuyla ilgili bölümlerde dersler farkında olunması gereklidir. Bu verilmelidir. Kamu-üniversite-özel gerçekle kurumlar, bu analizlerden sektör iş birlikleri geliştirilerek ulusal sağlıklı sonuçlar elde edebilmesi veya veya uluslararası projeler yapılarak desteklerin alınması sağlanmalıdır. işlemlerin sağlıklı yürütülebilmesi Ülkemizde bu alanda yapılan projelere için deneyimli uzmanlarla çalışılması bakıldığında; kamunun yeteri kadar gerektiği gerçeğiyle hareket projesinin olmadığı ama özel sektörün etmeliler. Bu işlemlerin bir stratejiyle geliştirdikleri ürünlerin veya verdikleri gerçekleştirilmesi, karşılaşılabilecek hizmetlerin kalitesini, kârlılığını olumsuzlukları azaltacaktır. veri bilimcisi ve bilgi güvenliği uzmanı olan yerlerde veriler güvenle işlenebilir. Gazi Üniversitesi’nde kurulan Büyük Veri Analitiği ve Güvenliği Laboratuvarı gibi ortamlarda yapılacak çalışmalarla ülkemizde karşılaşılabilecek güvenlik zafiyetlerinin tespitine ve karşılaşılan problemlerin çözümüne katkılar sağlanabilir. Mahremiyet ve güvenliğin sağlanması konusundaki zorlukların; alt yapı güvenliği, veri gizliliği, veri anonimleştirme, veri sentetikleştirme, veri yönetimi, anahtar yönetimi ve tepkisel güvenlik başlıkları altında gruplandığı görülmekte. Kurum ve kuruluşların da, bu esnek yapı içerisinde kendi altyapılarını ve kaynaklarını göz önünde bulundurarak gereken tedbir ve yaptırımları gündemlerine almaları gerekmekte. İyi örnekler; toplumların motivasyonunu, geleceğe güvenle bakmasını ve konuya olan ilgisini arttırmakta. Ülkemizde de, özellikle kamuda iyi uygulamaların geliştirilmesi, büyük veri analitiği ve güvenliği konusunda bundan sonra yapılacak çalışmalar için önem arz etmekte.

27


e-devlet

etkinlik

Başarılı projelere eTR ödülü verildi

T

ÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenen ‘13. eTürkiye (eTR) Ödülleri’, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Örnek e-Devlet uygulamalarına dikkat çekilmesi, yenilikçi girişimlerin kamuoyuna tanıtılması, başarılı girişimlerin desteklenip özendirilmesi ve bu yöndeki uygulamaların yaygınlaşması hedefiyle bu yıl 13. kez düzenlenen ‘eTR Ödülleri’ne kamu ve özel sektörün bilişim yöneticileri büyük ilgi gösterdi. ’eTR Ödülleri’ toplantısında; TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Koç, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Ekonomi Yuvarlak Masası Başkanı Esin Güral Argat, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt konuşmalarını gerçekleştirdiler. Aydın, “Devlet ve özel sektör olarak bilgiyi menkul değer olarak görüp katma değer yaratmalıyız” değerlendirmesinde bulunup bilgiye dayalı üretimin önemine vurgu yaptı. Eczacıbaşı konuşmasında, “Teknolojiye dair bildiğimiz her şey hızla eskiyor. Yerini, anlamakta zorluk çektiğimiz yeni kavramlar, yeni paradigmalar alıyor. Ülkemiz, bu hızlı gelişime ayak uydurmak, hızla uyum sağlamak, koşusunu daha hızlandırmak zorunda. eTR Ödülleri, en azından kamu kurum ve kuruluşlarımızı bu hıza teşvik amacını güdüyor. Diğer yandan TBV olarak tüm şehirlerde ‘Akıllı Şehir’ stratejisinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ” dedi. “Dijitalleşen ekonomi içerisinde dijital devle-

tin varlığı büyük önem taşıyor” ifadesini kullanan Ali Koç, “Dünya Ekonomik Forumu ve INSEAD’ın 2015 yılı Küresel Bilgi Teknolojileri raporuna göre; kamu hizmetlerinin çevrimiçi sunumu bakımından 140 ülke içinde 53. sıradayız. Kamu web sitelerinin vatandaşların e-Katılımcılığına uygunluğu bakımından ise 64.’yüz. Raporda, önceki döneme göre ilerlemeler kaydettiğimiz ancak halen önemli bir yol alınması gerektiği tespit ediliyor. Avrupa Komisyonu’nun 2015 tarihli e-devlet raporun-

İpi göğüsleyen projeler ‘Kamudan Vatandaşa e-Hizmetler’, ‘Kamudan İş Dünyasına e-Hizmetler’, ‘Kamudan Kamuya e-Hizmetler’ ve ‘Yerel Yönetimler’ kategorilerinde finale kalan 26 projeden kazananlar, jürinin yaptığı elektronik oylamayla belirlendi. 13. eTR Ödülleri’ni kazananlar şöyle sıralanıyor: • Kamudan Kamuya eHizmetler: Kalkınma Bakanlığı, Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı - e-Yazışma • Kamudan İş Dünyasına eHizmetler: BTK – İnteraktif Frekans İşlemleri Sistemi (İFİS) • Kamudan Vatandaşa eHizmetler: Sağlık Bakanlığı - e-Nabız • Küçük Ölçekli Belediye: Selçuk Belediyesi Mobil Belediyecilik Uygulamaları • Orta Ölçekli Belediye: Kadıköy Belediyesi -

28

Aklımdaki Kadıköy • Büyük Ölçekli Belediye: İETT - Akıllı Ulaşım Sistemleri ile Toplu Taşımada Hizmet Kalitesinin Arttırılması. Diğer yandan, e-devlet uygulamalarıyla örnek olan veya örnek teşkil edebilecek uygulamalara verilen, ‘TÜSİAD-TBV eTR Yürütme Kurulu Özel Ödülü’nü ‘TBMM Mobil Uygulama’ projesi aldı. ‘TÜSİAD-TBV eTR Yürütme Kurulu tarafından verilen ‘En iyi Gelişim Gösteren Proje Ödülü’nü ise ‘TSE BelgeNET’ projesi kazandı. Etkinliğin ana sponsoru Vodafone Türkiye tarafından, finale kalan kurumlar arasından Vodafone Dijitalleşme Endeksi’nde en yüksek puanı alan kuruma verilen ‘Vodafone Türkiye Özel Ödülü’ nü Sağlık Bakanlığı aldı.

da, AB28+ ülkeleri içinde Türkiye ‘kullanıcı odaklılık’ bakımından en üst, ‘şeffaflık’ bakımından 2. sıradaki ülke grubunda yer alıyor. Bu veriler bizi daha fazla motive etmeli. Kısacası e-devleti, sadece kamuda verimlilik için değil, daha şeffaf ve hesap verebilir, daha yenilikçi, daha katılımcı ve kapsayıcı; neticede güvenilir bir devlet için bir zaruret olarak görüyoruz. Hedeflere ulaşılması için e-Devlet stratejilerinin üst düzeyde sahiplenilmesi büyük önem taşıyor” açıklamasını yaptı. Argat da, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan kaynağına yönelik çalışmaların, çok daha hızlandırılması gerekiyor. Bilgi toplumuna dönüşüm genç insan kaynağında yatıyor” şeklinde konuşup sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda, bireylerin sahip olması gereken becerilerinin başında; fen, teknoloji, matematik ve mühendislik yani İngilizce kısaltmasıyla ‘STEM’ geliyor. STEM becerilerine sahip gençler yetiştirmemiz gerekiyor ki bu alanda uzman personel ve nitelikli işgücünü ve aynı zamanda girişimcileri ortaya çıkarabilelim.” Öğüt ise katılımcılarla şunları paylaştı: “4.5G ile dünya çapında rekabetçi ülke olma hedefine ulaşma yolunda, büyük bir atılım daha yaptık. 4.5G ve ardından gelecek yeni nesil genişbant teknolojiler, ülkemizde önemli bir ihtiyaç olduğuna inandığımız genişbant atılımının gerçekleşmesinde önemli rol oynayacak. Bu teknolojiler, yeni yatırımların önünü açarak ve ek istihdam yaratarak Türkiye’nin dünya dijital ekonomi ligindeki rekabet gücünü artıracak. ‘IoT’ alanında da bizi büyük fırsatlar bekliyor.”.


Kamu bilişimcileri etkin rol üstlenmeli

Kamu Bilişim Zirvesi 2016, 15-17 Nisan tarihleri arasında, kamu bilişim yöneticilerinin ve uzmanlarının, sektör temsilcileriyle akademisyenlerin katılımıyla Antalya’da gerçekleştirildi. ‘4.5 G Teknolojisi ve Dijital Dönüşüm’, ‘Kamuda Siber Güvenlik’, ‘Kamu Bulutu ve Veri Merkezi’, ‘Kamuda e-Dönüşüm’, ‘Kamu Bilişimcilerinin Gelecek Vizyonu’ konularının masaya yatırıldığı ve ayrıca ‘Kamu Bilişimcileri Çalıştayı’nın düzenlendiği ‘Kamu Bilişim Zirvesi’nde açılış konuşmasını Kamu Bilişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ensar Kılıç yaptı. Kılıç, “Derneğimiz, 2015 yılı haziran ayında kuruldu ve sizlerin desteğiyle kısa zamanda önemli aşamalar katetti. Derneğimizin temel amacı kamu bilişim sektörünü geliştirmek. Kamudaki bilişim çalışanlarının ve ilgili tüm paydaşların; birbirleriyle olan iletişiminin artırılmasını, bilgi ve tecrübenin paylaşılmasını, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını, yeni teknoloji ve uygulamalar hakkında ortak akıl oluşturulmasını sağlayacak bir sivil toplum kuruluşu olmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. Bilişim sektörünün en önemli itici gücünün ‘kamu’ olduğunu kaydeden Kılıç, bu kapsamda kamu bilişim çalışanlarına düşen üç önemli görevi şöyle sıraladı: Kamu bilişim çalışanlarının iletişim içinde olması, karar süreçlerinde etkin rol alması ve sadece teknik değil aynı

zamanda kişisel gelişimini daha ileri seviyeye taşıması. Ensar Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2002 yılında e-Dönüşüm Türkiye Projesi ile bilgi toplumuna geçiş süreçleri başlatılarak 2003, 2005 ve 2006-2010 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planları ile önemli bir ivme yakalanarak kamu hizmetlerinin zamandan ve mekândan bağımsız olarak kullanıcıların hizmetine sunulmasıyla özel sektörün gelişimine önemli katkı sağlandı. Kamu bilişimcileri olarak; özel sektör ve tüm paydaşlarla iş birliği içinde yeni teknoloji ve uygulamalar geliştirerek daha düşük maliyetli, sürdürülebilir ve siber saldırılara karşı dirençli ortak uygulamaların geliştirilmesi yönünde çalışmalar yaparak kamu verisinden yeni katma değerli hizmetler üreterek ekonomik değerler yaratıp 2023 hedeflerini yakalamalıyız.”

Operatörler yurt içindeki rekabeti yurt dışına taşımalı Etkinlikte konuşma yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Haberleşme Genel Müdürü Mustafa Koç, siber güvenlikle ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Mevcut durumda 370’in üzerinde SOME kurulduğunu kaydeden Koç, “370 kurumda bine yakın

kişi bulunuyor. Her bir SOME’de yer alan personel sayısını üçten, beşe, sekize doğru yukarı çıkarmak istiyoruz. Bakanımız Binali Yıldırım, bu konuyu Milli Güvenlik Kurulu’nda da anlattı. Ülkemizin siber gücü olacak olan bu ekipleri, ilk aşamada 3 binin üzerine çıkarmayı istiyoruz” dedi Koç, ayrıca operatörlerin yurt içinde yaptıkları rekabeti yurt dışına taşımaları önerisini getirerek “Hep beraber dışarıda büyüyelim. Biz, Türk Telekom’u da Turkcell’i de bu ülkenin milli değerleri olarak gittiğimiz ülkelerde daha fazla görmek istiyoruz. Motivasyonlarınızı biraz dışarı taşırsanız, daha faydalı olacağı umudunu taşıyorum” yorumunu yaptı. e-Dönüşüm Programı kapsamında kamuda marka projeler yaratıldığına dikkat çeken Koç, bu projeleri, tüm taraflar olarak e-Devlet çerçevesi içinde bir araya getirmek ve bundan ihraç edilebilir bir değer yaratmak istediklerinin altını çizdi. Türksat’ın en büyük hizmeti olan e-Devlet Kapısı’nda 27 milyon 500 bin kullanıcıya 228 kurumun verdiği bin 500’e yakın hizmet sunulduğunu ifade eden Türksat Genel Müdürü Cenk Şen, hedeflerinin e-Devlet kapısında kullanıcı sayısını 50 milyona çıkarmak olduğunu kaydetti.

29


e-devlet

yönetişim

Kurumlarüstü bir siber güvenlik yönetişim modeline ihtiyaç var BT ve iş uyumunun sağlanabilmesi için kurumun tüm birimlerinin ve üst yönetimin temsil edildiği bir BT yönlendirme komitesinin kurulması faydalı olacaktır. Kamunun ideal yönetişim modelini uygulaması için ise mevzuat ve düzenlemelerinde değişikliklere ihtiyaç duyulabilir.

Y

Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Ahmet Pekel 30

önetişim kelimesinin; bugün klasik anlamdaki yönetim şeklinin bir parça ilerisinde değerlendirebileceğimiz, daha çok ABD’deki finansal raporlama yolsuzlukları sonrasında yaşanan şirket iflasları nedeniyle sıklıkla duymaya başladığımız ‘governance’ kelimesinin karşılığı olarak dilimize yerleştiğini ve kabul gördüğünü görüyoruz. Yönetişimden bahsederken aynı zamanda ilgili paydaşlarca belli bir amaç etrafında ortak hareket edilmesinden, yönetimin güçlendirilmesinden söz ediyoruz. Bu modelde; adil, şeffaf, hesap verebilir ve cevap verebilir olmak, yasa ve düzenlemelere uyumluluk temel unsurlar. Bir organizasyonda, bilişim teknolojileri yönetişimi için yönetimin önderliğinde bilişim teknolojileri birimleriyle iş birimleri arasında kurumun stratejik hedefleri doğrultusunda uyumlu hareket edilebiliyor olması önemli. BT kontrol ve denetim faaliyetlerini bilişim teknolojilerinde yönetişimin tesisi için önemli süreçler olarak kabul edebiliriz. BT kontrol ve denetimlerinin, içinde proje yönetiminin de olduğu bilişim teknolojileri odaklı süreçlerde yaşanabilecek problemlerin kurum yönetimlerce zamanında bilinmesi, öğrenilmesi ve muhtemel riskler için tedbir alınması açısından önemi yadsınamaz. İş hedefleriyle uyumlu olmayan bilişim teknolojileri hedefleri, proje ve yatırım başarısızlıkları, sistem ve/veya yazılım hataları birer risk unsuru. Kontrol ve denetim mekanizmalarının, risklerin yönetimlere görünür kılınması, bilişim teknolojileri birimlerinin performanslarıyla ilgili bilgi sahibi olunması ve iş birimleriyle


hizalanmaya yardımcı olması gibi önemli işlevleri var. Yönetişimin sağlanabilmesi ve ortak dilin konuşulabilmesi için denetim çalışmalarının, bilişim teknolojileri denetim çerçevelerine ve ilgili ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gerekiyor. Bu, kurumun BT alanında proje yönetimi, hizmet yönetimi, uygulama geliştirme, bilgi güvenliği ve risk yönetimi gibi çalışmalarını söz konusu ulusal ve uluslararası standartlara ve denetim çerçevelerine hazır hale getirmesi demek. Bu sürecin doğru işleyebilmesi için en başta kurum düzeyinde mevcut durum analizinin yapılması ve genel resmin görülmesine ihtiyaç var. Mevcut durum analizi uzmanlık gerektiren bir konu ve burada işin en başında danışmanlık hizmeti alınmasında fayda bulunuyor. Kurum içinde söz konusu süreçlerin doğru işletilebilmesi için zaman içinde BT denetimleri konusunda bilgi birikiminin oluşmasına ve yetkinliğin artırılmasına ihtiyaç duyulacaktır. Sürecin sonraki aşamalarında belli periyodlarda durum değerlendirmesi yapılması gerekiyor ki muhtemel riskler ve geliştirilmesi gereken alanlar görülebilsin. Diğer yandan

bu sürecin sağlıklı olarak işleyebilmesi için yönetim desteği şart. BT ve iş uyumunun sağlanabilmesi için kurumun tüm birimlerinin ve üst yönetimin temsil edildiği bir BT yönlendirme komitesin kurulması faydalı olacaktır. Kamunun yukarıda ifade edilen ideal yönetişim modelini uygulaması için mevzuat ve düzenlemelerinde değişikliklere ihtiyaç duyulabilir. Diğer taraftan belli projeler için kamuyla birlikte çalışacak özel sektörün de kurumsal yönetişimini güçlendirmesi, verdiği hizmetlerle ilgili olarak söz konusu standart ve düzenlemelere uyum sağlaması kamuda yürütülecek BT projelerinin başarıyla tamamlanmasında önemli bir adım olacaktır. Bilgi güvenliği sadece BT birimlerinin sorumluluğunda değil Siber güvenliğe ilişkin riskler, ideal bir BT yönetişim modelinin uygulanabilmesi için yönetilmesi gereken en önemli konulardan biri. Siber güvenlik tehditleri gerçekleştiğinde kurumlar işlevlerini yerine getiremiyor ve itibar kaybına uğrayabiliyorlar. Siber güvenlik çok hızlı gelişen, etkisi yüksek, yönetilmesi güç

ve pahalı bir alan. Kamuda ideal bir BT yönetişiminin tesisi durumunda bilgi güvenliğine ilişkin risklerin de yönetilebilir duruma gelmesi söz konusu. Bunun sağlanabilmesi için bilgi güvenliği özelinde oluşturulacak BT birimlerine ve bu birimlerde istihdam edilecek siber güvenlik uzmanlarına ihtiyaç duyuluyor. Siber güvenlikteki uzman açığının kapatılabilmesi için ulusal strateji belgelerinde de yer aldığı üzere yüksek öğrenim düzeyindeki müfredatın bu uzmanları hızla yetiştirebilecek şekilde geliştirilmesine ve ilgili ulusal eylem planlarının takip edilmesine ihtiyaç var. Bu anlamda, kamuda söz konusu nitelikli uzmanların istihdam edilmesine yönelik politikalarının gözden geçirilmesi, buna uygun adımlar atılması gerekiyor. Kurumsal düzeyde yapılması gereken diğer bir çalışma güvenlik yönetişimini kurum içinde sağlayabilmek. Güvenlikte en önemli unsur insan. Bu itibarla bilgi güvenliği sadece BT birimlerinin sorumluluğunda değil. Bir kurumda pek çok siber tehdidin önceden farkedilip önlenebilmesi bilinçli ve farkındalığı yüksek çalışanlarca mümkün. Bunun için kurumda birimlerin yöneticilerinden ve üst yönetimden oluşan bir bilgi güvenliği yönlendirme komitesinin oluşturulması; bilgi güvenliğine yönelik risklerin yönetilmesine, risklerin kurum düzeyinde ortak reflekslerle önlenmesine ve kurumsal BT yönetişiminin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Kamuda, kurumlarda alınacak bu tedbirlerle ülke düzeyinde sağlanması gereken siber güvenliğe ilişkin alınabilecek tedbirler güçlendirilmiş olacaktır. Siber güvenlik çalışmalarını ülke düzeyinde ele almaya başladığınızda savunma, telekomünikasyon, su ve enerji dağıtım, ulaşım, finans, sağlık gibi önemli ve kritik sektörleri de dikkate almak durumundasınız. Ülke güvenliği açısından siber güvenliğe ilişkin çalışmaları kurumlar üstü ve bütünleşik bir yapıda ele alma zorunluluğu var. Başka bir deyişle kurumlar üstü bir siber güvenlik yönetişim modeline ihtiyaç bulunuyor.

31


e-devlet

güvenlik

Apple

FBI’a kapıyı açmıyor Mahremiyet, dijitalleşen dünya ile birlikte farklı bir boyut kazandı. Son dönemde Apple ve FBI arasındaki gerginlikle birlikte gündeme gelen mahremiyet konusunu tam olarak kavrayabilmek için biraz daha geniş bir pencereden bakmak gerekiyor.

S

32

an Bernardino’da gerçekleşen terör saldırısının ardından FBI’ın, saldırganın iPhone’unda yer alan mesaj trafiğine erişmek için Apple’dan “arka kapı” talep etmesi ve Apple’ın kullanıcı mahremiyetini öne sürerek bu talebi reddetmesiyle başlayan süreç mahkeme koridorlarına taşınmış durumda. Facebook, Google ve Microsoft gibi şirketlerin de bu konuya destek vermesiyle birlikte konuyla ilgili bir kamuoyu da oluşmaya başladı. FBI ise talep edilen arka kapının sadece kendileri için kullanılacağının garantisini veriyor olsa da, Apple bu durumun kişilik hakları için büyük risk teşkil ettiğini ve açılacak arka kapının siber saldırganlar tarafından suistimal edilebileceğinin altını çiziyor. Konuyu kişisel mahremiyet kavramından çıkarıp, toplumsal mahremiyet penceresinden baktığımızda resmin tamamını çok daha rahat görebiliyoruz. Apple ve diğer teknoloji şirketle-

Duvarlarla sınırları belirlenen toplumsal mahremiyet, bu duvardan eksilecek bir tuğla ile yıkılacak ve toplumsal yozlaşmanın kapıları açılacaktır. Bu sebeple bireyler ve şirketler mahremiyet konusunda hareket ederken, toplumsal mahremiyeti baz alarak hareket etmeliler. Bu noktada müşterilerini bir “toplum” olarak gören Apple, FBI’a arka kapı açmayı reddederken, bir bakıma toplumun mahremiyetini gözetiyor ve emsal haline gelebilecek bir karar almaktan kaçınıyor. Bu konu özelinde diğer teknoloji şirketlerinin Apple’a verdiği destek büyük önem kazanıyor. Apple’ın cihaz yazılımları üzerinde açacağı “arka kapı” yazılımının, diğer şirketlerden talep edilmesine de kesin gözüyle bakılıyor.

doğal olarak t o p l u mu n mahremiyetinin korunması için sağlam bir duruş sergiliyorlar. Bireylerin de mahremiyet konusunda kişisellikten uzaklaşıp, olaya toplumun gözünden bakmaları gerekiyor. “Ben hep 50 liralık benzin alıyorum, yapılan zamlar beni bağlamaz.” şeklindeki yaklaşımlar FBI ve veri talebinde bulunan hükümetlerin elini güçlendirmekten öteye gitmeyecek. Bu yüzden bireylerin kendi kişisel hakları, özgürlükleri ve mahremiyetleri için birlik olarak ve toplum bilinciyle hareket etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde hükümetler, işlerine gelmeyen durumlarda teknoloji şirketlerinden, vatandaşların verilerini “güvenlik önlemleri” kisvesi altında talep

rinin, FBI’ın bu tarz arka taleplerini karşılaması durumunda toplumsal olarak büyük sıkıntıların yaşanabileceği göz ardı edilmemelidir.

Birlikte hareket etmeye gayret eden Facebook, Yahoo, Microsoft ve Google gibi şirketler, verdikleri destekle birlikte kullanıcılarının ve

edebilecek, bu durum beraberinde mahremiyet kavramının ortadan kalkmasıyla sonuçlanacaktır.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.