[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus
YIL: 8 SAYI: 108 ŞUBAT 2016
Vücut güzell�ğ�n�z �ç�n yaza ş�md�den hazırlanın!..
Gripten korunmak için hangi besinleri tüketmeliyiz?
Aşırı kafein kaygıyı tetikliyor
Ayın Röportajı;
Hüzeyin Ekmekçi Aylin Myumyanova Ağzımızın Tadı Değişti;
Segafredo
2016 Banyo Trendleri
Hasan Karlıtaş; Hazin bir aşın öyküsü;
PYGMALION
9 694851 90 0049
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
BİZİM RUSLAR İŞ BAŞINDA; FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?
Dünya Kararını Verdi;
İLLE DE BİSİKLET
Çok Özel Yerler
Bar Deyince Corner Pub
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
En Büyük Aşklar Tango İle Başlar
A’la Carte Restaurant - Bar & Club
Rezervasyon: 0533 888 0022 | info@tangotobuddha.com | Girne
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]
İçindekiler DERGİ GRUBU
www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler
KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev
ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
alite dergisi
magazin, aktü
]
cyprus
107 OCAK 2016 YIL: 8 SAYI:
2016’daz burcunuor ne diy
LA RAKAMLAR ULA 1 2015 FORM ONU SEZ
2015’te en çok ’ ‘You’re Mine dik şarkısını dinle Birinci Medya
Akıllı telefon ve tabletlerinizi kablosuz şarj edin
emin ellerde
Tekin Birinci
atçısı; n BÜYÜK san Küçük ülkeni
N OKAN ERSA BİLDİĞİMİZ DAĞLARI’NIN BEŞPARMAK YESİ!..
Yenİ Yılda anın Genç Kalmne?. . Formülü
10 TL/TÜRK
İYE
90004 9 9 69485 1 FİYATI 15TL
HİKA BİLMEDİĞİMİZ
Çok Özel Yerler
LER FESTiVAL NEREDE? HANGi AY? NE ZAMAN?
İŞ ▶
İH ▶ ALIŞVER
TURİZM ▶ TAR
Taş Plak Mey hane si
UALİTE GAZİN ▶ AKT SAĞLIK ▶ MA
ZOOM DERGİ GRUBU
Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
8 ZOOM
28 Teknolojiden son haberler 30 Mesut Günsev 32 Ayın Röportajı; Hüseyin Ekmekçi 36 Johnnie Walker Black Label ile Çok Özel Yerler’de ayın mekanı Corner Pub
çok özel defİle
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman
çtan 'Su içmeyi' aİhtiya Terfi Ettirin Alışkanlığ
20 Hasan Karlıtaş; Kendi yaptığı heykele aşık olan kral; PYGMALION
24 Ağzımızın tadı değİştİ; Segafredo Zanetti.
42 Bizim Ruslar işbaşında; Stevlana pokost’tan
Reklam Rezervasyon
turizm, haber,
16 Grand rezerve İbellİ’de bu kez İskoçlar’a tanıtıldı.. 18 Fotoğraf dediğin.
Reklam Pazarlama Profil Reklam
[ Kıbrıs’ın ilk aylık
13 Yaratıcılığın sınırı yok..
46 Çok Satan Kitaplar 49 Rauf Ersenal; Altın Yolu
52 Ayın röportajı; sigara bıraktırıyor Aylİn Myumyunova 72 Yarışçı Bir Ruh; 58 Gripten Aston Martin.. korunmak için bu 76 Dünya kararını besinleri tüketin verdi; İlle de Bisik62 Aşırı kafein,
let
kaygıyı tetikliyor!
80 2016 banyo ve Vitrifiye Trendleri.
66 Mustafa Şah ile Paramithia- Sivota – Parga 70 Bu yiyecekler
82 Çocuklarda zeka gelişimi için 10 adım 84 vücut güzelliğiniz için yaza şimdiden hazırlanın...
Mobil 1 provides outstanding performance for the long run
Mobil 1 is proven to provide performance and protection right up to each scheduled oil change Like an athlete depends on top quality shoes for support and consistent performance, your engine needs an oil that will continue to provide excellent protection for the full period between scheduled oil changes. Tests have proved that Mobil 1 New Life 0W-40 does just that: after 20,000 kilometers it was shown to maintain its thickness characteristics and still provide outstanding cold and high temperature protection as well as wear protection*. It also helps to maintain fuel consumption. To find out more about how Mobil 1 stays effective between oil change intervals, visit mobil1.com *Results based on a test running a 3.5L V6 2007 Mercedes E350 simulating 200,000 kilometers at 20,000 kilometers drain intervals
Š2011 Exxon Mobil Corporation The Mobil 1, Mobil and ExxonMobil logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. The term “ExxonMobil� is used for convenience only and could refer to Exxon Mobil Corporation or one of its affiliates as the case may be. Other logotypes and trademarks are the property of the respective owners.
Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus
Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...
a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...
Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...
www.kaplıcabeach.com
Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE
Genel Yayın Yönetmeni
Birol Bebek birolbebek@gmail.com Düşündüm de “11 ayın Sultanı” tanımlaması için “Şubat” daha uygun. Haftalar öncesinden planlar, günler öncesinden rezervasyon yapıp hazırlanan çiftler, çift olmaya adaylar, en romantik hayaller; hepsi 15 Şubat Sevgililer günü için. Şimdi siz içinizden “yanlış yazmış” demeden düzelteyim. Aslında sadece benim için doğru bu tarih. Hayatımın aşkından, ömürlük bir hediyeyle mükafatlandığım gün; 15 Şubat. Biricik kızımın doğum günü. Benim sevgililer günüm. Hatırladıkça, cam kırıklarıyla dolu bir yolda yürürmüşcesine acısını içimde hissettiğim geçmişimle birlikte hep benimle. Daima yanımda. Tek varlığım, biricik aşkım, hayat arkadaşım, dünya güzelim. Şimdilerde yeniden varlığını hissettiğim bir yerden geliyor bu sesler. Aklımdan değil, kalbimden. Taaa en derin yerinden. “Bir daha adını bile anmam, olmaz” dediğim şeyler geçiyor aklımdan. İçim mi acıyor? Hayır.. Peki neden bu hüzün, nedir bu şubatın istediği bizden. Bu yazıyı yazarken televizyonda film dikkatimi çekiyor. Filmin adı Esio Trot, konu malum şubat ayındayız. İnfoda “Komedi” yazsa da, bir yaşlı çift arasındaki komik bir aşk hikayesini anlatıyor film. Sevimli mi sevimli bir ihtiyarı oynayan Dustin Hoffman; içinde avazı çıktığı kadar “aşığım” diye bağıran birinin, karşısındakine fısıldayamadığı, söylemeye korktuğu duyguları göstermek için çabalayan biri. Buradan bakınca ne kadar da kolay geliyor insana. Düşündüğünü bir an önce söylemek, zaman kaybetmeden istediğine sahip olmak. Kolaymış gibi. Bugünün imkanları ile, mesaj atmak, mail göndermek, istediği kişiye doğrudan, en kısa yoldan ulaşmak ne kadar basit. Bunun için internetten aşırılmış bir iki güzel cümleyi mesaja eklemek mesela. Birini etkilemek için ne kadar zavallı bir durum değil mi? Neyse; Bütün hikayelerin iyi bitmediğini biliyorum. Ama yine de tüm kalbimle, seven; sevilmeyi hak eden herkese, sadece sevgililer günün de değil; her zaman hatırlayacakları bir ruh eşi bulmalarını diliyorum. Mutluluk sizinle olsun, hikayeniz hep mutlu bitsin diye, 14 Şubat’ta değil, bugünden nice senelere...
12 ZOOM
haber
İşletme sahibi İpek Kabiden
BU KIDS CLUB ÇOK FARKLI
Ü
lkemiz benzersiz bir yatırıma daha ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz ay hizmete giren Go-Go Bees Kids Club ile çocuklar hem eğleniyor hem güzelleşiyor. Tepeden tırnağa çocuk bakımı üzerine tasarlanmış olan Go-Go Bees Kids Club ‘ta neler yok ki. İşletme sahibi İpek Kabi’den kızının doğumu ile ihtiyaç hissettiği iş yerini açmak için kolları sıvadı ve işe koyuldu. Katıldığı bir fuarda tanıştığı markalar ile benzersiz bir tarz yarattı. Daha önce yurt dışında görmüş olduğu çocuk kuaförü konseptini geliştirdi ve ortaya Go-Go Bees Kids Club çıktı. Projesinde kendisine mimar arkadaşı Özlem Üstüner ve uygulayıcı Er Reklam destek oldu. Mekanda kışlık için 6 aylıktan 6 yaşa, yazlık için 6 aydan 9 yaşa kadar olan çocuklar için kıyafetler yer alıyor. Ayrıca çok çeşitli çocuk aksesuarları da bulabileceğiniz Go-Go Bees Kids Club’a yaz sezonu için de ayakkabı çeşitleri de ilave edilecek. 1,5 yaş ve üzeri çocuklar içinde kız erkek ayrı kuaför hizmeti var. Saç kesimi, fön, örgü, doğum günü partileri ve düğünler için özel saç, makyaj ve saç tasarımları yapılıyor. Çocuklar hem oynuyor hem saç bakımları yapılıyor. Böylece saçı kesilirken ağlayan çocuk görüntüsü ortadan kaldırılmış oluyor. Bütün tasarım çocukların eğlencesi ve anne babaların rahatı için düşünüldü. Çocuğunuza kıyafet alışverişi yaparken mekan içinde yer alan oyun
alanı çocuklar için büyük eğlenceye dönüşüyor. Çocuklara zarar vermeyen oyuncakların tercih edildiği mekanda şekil değiştiren boy aynalarda dikkat çekiyor. Mekanda okul öncesi eğitim uzmanı kız ve erkek çocukları için ayrı kuaför çalışmakta. Çocuklarını bekleyen anne ve babalar için küçük bir kafe bulunuyor. Self servis ve ücretsiz. Çocuklar saçlarına bakım yapılırken içinde bulunduk-
ları arabalar ile oynuyor, önlerindeki televizyonlarda çizgi film izliyor veya önlerinde bulunan müzik aletleri ile müzik yapıp eğleniyorlar. Yani her şey tamamen çocuklar ve ebeveynlerin rahatı için tasarlandı. Lefkoşa Marmara Bölgesinde bulunan mekanı 444 2337 numaralı telefonlardan arayabilir, www.gogobees.com adresinden girip ürünlerini inceleyebilirsiniz.
www.cypruszoom.com
13
haber
MELİS KOLYOZYAN'IN "ÖYKÜLER" İSİMLİ SERAMİK SERGİSİ 17 MART - 3 NİSAN TARİHLERİ ARASINDA GALERİ SELVİN 2'DE
O İTALYAN GELİYOR “Romeo ve Juliet”in yakışıklı Benvolio’su Riccardo Maccaferri, Sevgililer Günü için İstanbul’a geliyor. Geçtiğimiz yıl Zorlu Center PSM’de ikinci kez sergilenen, İtalya’nın müzikal Oskar’ı olan ünlü “Romeo ve Juliet” müzikalinin dikkat çeken oyuncusu Riccardo Maccaferri, 13 Şubat 2016’da İstanbul’da “aşıkları” mest edecek. İtalya’da büyük bir hayran kitlesine sahip olan karizmatik sanatçı, Türk kadınlarının da yüreğini hoplatıyor. Riccardo Maccaferri 13 Şubat 2016, Cumartesi akşamı Mövenpick Hotel Istanbul AzzuR Restaurant’ın mum ışığı ile aydınlatılmış seçkin atmosferinde gerçekleştirilecek olan Sevgililer Günü yemeğinde dinleyicileri ile olacak. İtalyanca ve İngilizce en sevilen aşk şarkılarını seslendirileceği gecede Nicholas Merzi gitarıyla Riccardo’ya eşlik edecek. atakan@3k1pr.com
14 ZOOM
Yazarlar, masallar ve kısa öykülerden yola çıkan Melis Kolyozyan’ın ilk kişisel seramik heykel sergisi 17 Mart Perşembe günü İstanbul’da Galeri Selvin 2’de açılıyor. Kolyozyan’ın “Öyküler” adını verdiği sergide, hayatta tecrübe edilen küçük anlar, yaşanmışlıklar ve karakterler naif ve mizahi bir dille izleyiciye aktarılıyor. Sergide görülebilecek heykeller, bazen daha mutlu ve masalsı, bazen de daha gizemli bir dünyanın sınırlarına yaklaşırken izleyicileri sanatçının hayal dünyasına sürüklüyor. Kolyozyan’ın heykellerinin mizahi dili ve üzerine örüldüğü öyküler sanatseverlere tebessüm etmeyi de vadediyor. Sergide, Kolyozyan’ın seramik heykel çalışmalarının yanı sıra, kolaj ve illüstrasyon alt yapılı karışık üç boyutlu çalışmaları ve enstalasyonları da yer alıyor. Sanatçının uzun yıllar hem yurt içi hem yurt dışında seramik eğitimi aldıktan sonra açtığı ilk kişisel sergisi “Öyküler” 17 Mart - 3 Nisan tarihleri arasında, Pazar ve Pazartesi hariç her gün 11:00 – 19:00 saatlerinde Galeri Selvin 2’de görülebilecek.
BÖYLE FESTİVAL GÖRÜLMEDİ Türkiye’nin en konsept yaşam ve tatil kasabası İksir Resort Town, Türkiye’nin ilk yaşam kasabası olarak 13-14 Şubat 2016 tarihlerinde yine bir ilke imza atarak Geleneksel Kardan Heykeller Sergisi’ni ve Sevgililer Günü’nü aynı anda kutluyor. Heykeltraşlar, yeteneğini sergilemek isteyenler, heykelini yaptırmak ve keyifli vakit geçirip anılar depolamak isteyenler!.. Eşine az rastlanır bu doğa etkinliğini kaçırmayın. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin işbirliğiyle yapılan bu olağanüstü Kardan Heykeller Sergisi her yıl olduğu gibi bu yıl da yurt içi ve yurt dışından yoğun ilgi görüyor. Tüm kış boyunca sergilenen kardan heykelleri mutlaka görünüz. Dilerseniz heykelinizi yaptırabilir ve kış boyunca sergiletebilirsiniz. Ben yaptırmam ama yaparım diyen genç heykeltıraşlar, kapılar size de açık. Gelin katılın ve yaratıcılığınızı sergileyin.
haber
GRAND REZERVE İBELLİ’DE BU KEZ İSKOÇLAR’A TANITILDI..
D
ünyanın en çok satan malt viskisi olarak bilinen Grant’ın geçtiğimiz aylarda tanıtımını yaptığı Grand Reserve serisi, lansman programına devam ediyor. Kısa bir süre önce yeni yerine taşınan İbelli Restaurant’ta; “İskoç Günü’nde stant kuran markanın KKTC Distribütörü O.SHEVKET & SON LTD, Grand
Kısa bir süre önce, Girne’de Türk Mahallesi’ndeki yerinden, Liman yolu üzerine taşınan İbelli Restaurant, geçtiğimiz ay içinde düzenlenen “İskoç Günü” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Buluşmada, Grand Reserve serisi tadımı da gerçekleşti...
16 ZOOM
Reserve’nin yeni markasını bu kez Kıbrıs’ta yaşayan İskoşlar’a tanıttı. Renkli görüntülere sahne olan buluşmada, Grand’ın yeni serisi kendi vatandaşları tarafından test edildi. Marka Avustralya ve Polonya’dan sonra üçüncü lansmanını önceki ay ülkemizde seçilmiş bir gruba yapmıştı...
haber
FOTOĞRAF DEDİĞİN.. Yer Utaklıev Sahili Lofoten Adası/ Norveç. Fotoğrafçımız “Hayatımda Yaşadığım En Etkileyici Doğa Olayı, Ölmeden Mutlaka Görülmeli.” diyor. Fotoğrafın çeken Kenan Hürdeniz, Ocak sonu veya Şubat ayında tekrar gitmeyi planladığını yazmış; “gelmek isteyen olursa, irtibata da gecebilir :)” diye de not bırakmış. Telefonla ulaşı-
18 ZOOM
lamasa da Girne’de Karaoğlanoğlu’na giderken Hürdeniz Balıkçı’ya uğrayıp kontak kurabilir. Bu arada dergimizde fotoğraflarına yer vermeye başladığımız Kenan Hürdeniz’in Instagram hesabları da var. “Oldkyrenian”. 290 Bin Takipçili ve Awesome. Earth ise 2,3 Milyon takipçiye sahip. İsteyen diğer fotoğrafları buralardan da görebilir.
haber
www.cypruszoom.com
19
Kıbrıs’ta Geçen Tutku Dolu Mitolojik Bir Aşk Öyküsü ; KENDİ YAPTIĞI HEYKELE AŞIK OLAN KRAL;
PYGMALION
20 ZOOM
kültür
HASANKARLITAŞ
hasan_karlitas@yahoo.com
K
ıbrıs’ın hikayesini anlamak için, ona hangi yönden bakıldığı kadar, hangi tarihi geçmişten ve hangi kültürden bakıldığı da çok önemlidir. Uzun uzun izlemeli onu... Taşının, ağacının, dağının ve muhteşem sahillerini yalayan beyaz köpüklü nazlı dalgalarının anlattıklarını dinlemeli... Kıbrıs için asırlardır anlatılan, çarpıcı efsaneler, kralların, kraliçelerin öyküleri, tanrıçalar için yakılan şarkılar, şiirler, ölümsüz aşk hikayeleri dinleyenleri derinden etkilemiştir... “PYGMALION VE GALATHA” Yüzyıllardır anlatılagelen ve dinleyen herkesin ruhunu sarmalayan mitolojik öykülerden biri de, Kıbrıs’ın Karpasia kentinin romantik kralı Pygmalion’un tutkulu aşk hikayesidir. Antik Karpasia Kenti, bugünkü Dipkarpaz köyünün 4 km. batısında, deniz kenarında bir liman şehriydi. Hristiyanlıktan önce, Pagan dönemde kurulmuş bir şehir krallığında, M.Ö. 1050 yılından Orta Çağ’a kadar uzanan kalıntılara rastlanır. Sahilin berrak sularına dikkatle bakıldığı zaman, derinlerde bu antik kentin kale duvarlarını ve hüzünle boylu boyunca yatıp keşfedilmeyi bekleyen saray sütunlarını görmek hala mümkün.
ANLATILAGELEN VE DINLEYEN HERKESIN RUHUNU SAR↘ YÜZYILLARDIR MALAYAN MITOLOJIK ÖYKÜLERDEN BIRI DE, KIBRIS’IN KARPASIA KENTININ ROMANTIK KRALI PYGMALION’UN TUTKULU AŞK HIKAYESIDIR. EFSANEYE GÖRE PYGMALION KENDI YAPTIĞI HEYKELE AŞIK OLUR, BU AŞK; AFRODIT’IN HEYKELE CAN VERMESIYLE GERÇEK BIR AŞKA DÖNÜŞECEKTIR. www.cypruszoom.com
21
tarih
İşte, Kıbrıs Adası’nın bu en eski kentlerinden biri olan ve sonradan Karpaz yarımadasına adını veren Karpasia, kentinin kurucusu efsanevi kral Pygmalion, hem mitolojik hem de gerçek olan bir kişiliktir. HİÇ BİR KADINI BEĞENMEZ, KENDİ YAPTIĞI HEYKELİNE AŞIK OLUR Krallığında, denize karşı muhteşem sarayında yalnız yaşayan Pygmalion, sanatçı bir kişiliğe sahipti. Mermerden heykeller yapar, sarayının her yanını donatırdı. Etrafındaki kadınları bir türlü beğenmez, hayalinde
22 ZOOM
yarattığı ideal kadını, kraliçesini beklerdi. Bir gün yine bembeyaz bir mermerden (bazı kaynaklara göre, fildişinden) bir heykel yapmaya başlar. Günün sonunda Pygmalion karşısında muhteşem bir kadın heykeli bulur, ona akşam güneşinin son ışıkları vurduğunda, heykelden yansıyan alev alev ışıklar Pygmalion’un yüreğini tutuşturur. Pygmalion heykeli kucaklar, özenle sarayına taşır.Ona aşık olmuştur. Her geçen gün bu mermer heykel kadına olan aşkı büyür ve bu onu tarifsiz acılara boğar. Ümitsizlik içinde bu soğuk kadın heykeline
sarılır.. Saçını yanağını okşar, ona çeşitli hediyeler verir. İnciler, deniz kabukları, değerli taşlardan takılar, çiçekler armağan eder. Ona cevap veremeyen aşkı karşısında acı gözyaşları döker... Aşk tanrıçası Afrodit, Pygmalion’un çaresizliğini görür, bu durum karşısında tanrıçanın da yüreği parçalanır... Pygmalion ‘un ızdırabına son vermek ister. Venüs bayramı gelmiş, festival başlamıştır..Kıbrıslılar bu bayrama çok önem verirler ve her yıl görkemli bir şekilde kutlarlardı..Sunaklarda Afrodit’in en sevdiği
kokularda tütsüler yakarlar, ateşler yakıp alevlerin gök yüzüne kadar yükselmesini sağlarlardı. Yine, Afrodit tapınağına toplanan herkes Afrodite’e tütsüler yakıp, armağanlar sunup dilekte bulunurlar... Pygmalion’da Afrodite tapınağına armağanları ile gelerek acı göz yaşları döker, bu çaresiz aşkına bir çözüm bulması için tanrıçaya yalvarır. AŞKIN BÜYÜSÜ VE MUTLULUK Sarayına dönüp mahsun ve üzgün heykelinin yanına koşar. Onun saçlarını okşar, elini tutar; O anda bu elin
kültür
mermer gibi sert ve soğuk olmadığını fark eder.. Daha dikkatle baktığı zaman ise heykelin yüzüne renk, bedenine can geldiğini ve sevgi dolu gözlerle ona baktığını görür. Afrodit dualarını kabul etmiştir. Dünyalar onun olur... Yüreği tarifsiz mutluluklarla dolar. Bu güzeller güzeli beyaz tenli kadına, süt gibi beyaz anlamına gelen Galatha adını verir. (Bugünkü Mehmetçik köyünün gerçek ismi Galatya) Dünyanın en güzel turkuaz rengine sahip olduğu söylenen bu muhteşem koy; Pygmalion ve Galatha’nın ruhlarının hala daha burada dolaştığını hissini verir. Gün batımında, mistik bir hüzün, dingin yanızlığını yaşar.. Asırlarca koynunda sakladığı anıların yükü altında yıpranmış. Yorgun dururken; kayalara hafifce çarpan dalgaların sesiyle avunur gibi , ufukta kaybolan Güneşin yeniden doğacağı ana kadar uykuya dalar...
rengine sahip olduğu söylenen bu muhteşem koy, Pygmalion ve Galatha nin ruhlarının hala daha burada dolaştığını hissini verir; gün batımında, mistik bir hüzün, dingin yanlızlığını yaşar..
Asırlarca koynunda sakladığı anıların yükü altında yıpranmış, yorgun dururken; kayalara hafifce çarpan dalgaların sesiyle avunur gibi, ufukta kaybolan güneşin yeniden doğacağı ana
kadar uykuya dalar... SAMİMİ, DAİMİ ve İÇTEN SEVGİ’ her zaman rehberiniz olsun... Kaynak : Işıl Meray
GALATYA (MEHMETÇİK) VE PAPHOS (BAF) İSİMLERİNİN KÖKENİ Karpasia şehrinin kralı Pygmalion, can bulan biricik aşkının ismi olan Galatha’nın adını yaşatmak için, Karpaz yakınlarındaki yerleşim yerine verir. (Galatya: günümüzdeki Mehmetçik köyü) Kral, artık kraliçesine kavuşmuştur. Onunla evlenir ve bir oğulları olur. Ona Paphos(Baf) adını verirler. Aradan yıllar geçer ve Paphos büyür, güçlü yakışıklı bir genç adam olur. Pygmalion bir gün oğlunu yanına çağırır ve ona der ki: Sevgili oğlum, “Ben krallığımı adanın en doğusuna kurdum, sen de en Batıya git ve orada kendi krallığını kur” der. Bugünkü Baf kentinin kurucusu ve isim babasının Pygmalion’un oğlu Paphos olduğu varsayılır. Dünyanın en güzel turkuaz Karpasia şehrinin kralı Pygmalion, can bulan biricik aşkının ismi olan Galatha’nın adını yaşatmak için, Karpaz yakınlarındaki yerleşim yerine verir. (Galatya: günümüzdeki Mehmetçik köyü) Kral, artık kraliçesine kavuşmuştur. Onunla evlenir ve bir oğulları olur. Ona Paphos(Baf) adını verirler.
www.cypruszoom.com
23
haber
Lefkoşanın yen� gözdes� Segafredo haftanın 7 günü 09.00-00.00’a kadar açık.
AĞZIMIZIN TADI DEĞİŞTİ
D
ünyanın birçok büyük işletmesinde yönetici olarak görev alan, kazandıkları 30 yıllık tecrübelerini Kıbrıs'a taşıyan iki Kıbrıslı Türk Levent Özerdağ ve Ömer Bayramer. Sahip oldukları geniş vizyonları ve kendilerine misyon edindikleri Kıbrıs'a büyük yatırım yapma düşüncelerini, bundan 1yıl önce tamamlayan ortaklar Doğa Park AVM'yi Lefkoşa'ya kazandırdılar. 5 bin metrekare alan üzerine kurulan AVM içerisinde, dünyanın en büyük kahve üreticisi Segafredo Zanetti'nin franchise konseptini getirmekle kalmayıp
24 ZOOM
konseptin gelişmesine de katkı koydular. Kıbrıs'ın en büyük yatırımcılarından olan iş adamı Levent Özerdağ ile yaptığımız söyleşide Segafredo hakkında merak edilenleri sorduk; işte cevapları. Segafredo nedir? Dünyanın en büyük kahve üreticisi. İtalyan bir firma. 40 yıl kahve üretip toptan kahve dağıtımı yaparak başladı. 20 yıl önce Segafredo kendi kahve konseptini açmaya başladı. Espresso barlarından biri olarak başladı, fakat konsept Amerika’ya gidince dünyanın
haber
bir çok yerine yayılınca konsept büyütüldü. Menü arttırıldı. Menüye yiyecekler, pastalar ve tatlılar da eklendi.
Segafredo’larda pizza sizde mi var? İlk 3’lerden biri biziz. Pizzarianın ilkini biz yaptık.
Buradaki konsept hangisi? Biz daha çok Amerika’daki Segafredo’lara benziyoruz. İtalyan yemekleri, tatlıları bizde daha ağırlıklı. Segafredo kendini İtalyan Elçisi olarak adlandırılıyor. Dünyaya İtalyan tatlarını tanıştırmak istiyor. Bizim açtığımız dünyadaki en büyüklerden yani Amerika’dakilerden biri. Ve ilk defa İtalya’dan getirerek pizza koyduk. Müşterinin gözü önünde pizzaria üretiyoruz. Bizzat İtalya’dan bilgiler ve malzemeler aldık. Hamur 24-48 saat sonra pizza yapılıyor ki mayalanması bitmiş olsun.
Segafredo toplamda kaç ülkede? 100 ülkede faaliyet gösteriyor. 650 tane kendi lokasyonu ve franchise var. Bunların çoğu Avrupa ve Amerika’da. Beş tane de güneyde var. Bizim hedefimiz 5 tane Segafredo olması, bir zincir olacak. Güneyde daha farklı ama biz sadece İtalyan ağırlıklı gitmek istedik.
Mekanda en çok beğen�lenler arasında P�zzalar gel�yor. Mekanın ortaklarından Levent Özerdağ; “Ada �ç�ndek� en �y� p�zza b�zde. Kahvem�zde Ada’dak� en �y� kahve. Bütün 5. Yıldızlı oteller b�z�m kahvem�z� kullanıyor. Kahve satışı ve kahve mak�nası ver�yoruz. Öğle yemekler�nde de �dd�alıyız. Kahvaltı serv�s�m�z var.” d�yor.
Kıbrıs temsil eden bir menü var mı? Var. Retrica diye bir pizzamız var. Kıbrıs’ın pastırmalı hellimli pidesi gibi yaptık. Salatalarımızda ve makarnalarımızda da var.
www.cypruszoom.com
25
haber
Sizde müzik de var, diğer ülkelerde var mı? Hayır. O da ilklerden biri. Amerika’daki bazı konseptlerde akşam klübe dönüşüyor. Ayrıca üst katımızda özel bir salonumuz var. Örneğin ayda iki defa Milonga, uluslararası bir tango organizasyonu yapıyorlar. Ayrıca, özel vip salonumuzda 50-60 kişilik party, doğumgünü, özel şirket toplantı ve yemekleri veriyoruz.
re dev led ekranımız var. Bu televizyonlarda maç günleri yayın yapıyoruz. Diğer konseptler nasıl? Cadde üzerinde mi yoksa sizin gibi AVM içinde mi? Her çeşit var. Güneyden örnek vereyim; Larnaka sahilde var. Gündüz kahve, hafif bar lunch ve gece club ortamı var. Segafredo’nun en güzel
Dediğim gibi ada içindeki en iyi pizza bizde. Kahvemizde Ada’daki en iyi kahve. Bütün 5. Yıldızlı oteller bizim kahvemizi kullanıyor. Kahve satışı ve kahve makinası veriyoruz. Öğle yemeklerinde de iddialıyız. Kahvaltı servisimiz var. Paket servisiniz var mı? Var. Ama müşterilerimiz gelip paketi buradan alıyor, dışarı servisine henüz başlamadık. Paket servisine ilerleyen zamanlarda başlayacağız. Park yeri sorunu varmı? Müşterilerimiz için ücretsiz otoparkımız var.
Müzik programınız nasıl? Her cuma farklı bir grup çıkartıyoruz. Genelde akustik müzik oluyor. Maç yayınlarımız da var. Mekanımızda 15 adet büyük ekran televizyon bulunuyor. Ayrıca 9 metreka-
26 ZOOM
tarafı esnek olması. Alkol de satılabilir kahve de. Havalimanı konseptlerimiz de var. En iddalı olduğunuz menünüz nedir? Pizzamız çok beğeniliyor.
İşletmeci kimliğinizden bahsedebilir misiniz? Ortağım ve ben yıllarca yurt dışında perakende sektöründe çalıştık. Ortağım 13 farklı ülkede perakende şirketlerinde CEO’luk yaptı. Bende Amerika ve Türkiye’de çalıştım. İkimizde perakende danışmanlığı yapmaya devam ediyoruz. 2013 yılında bu tecrübemizi Kıbrıs’ta değer-
lendirmek istedik. Kıbrıs’ta bir çözüm olduğunda burada olan yabancı markalar daha da değerlenecek. Kuzey’de de güzel yatırımlardan olsun istedik. Örnek olmak istedik. Bildiğimiz bir işi yapmak istedik. Alışveriş merkezi ve Segafredo bizim. 5 bin metre kareyi 1 yılda bitirdik. Mağazaları yaparken hep büyük yaptık. Bizde küçük mağaza yok. En küçük mağazamız 200 metre kare. İyi markaların gelmesini istiyorsanız büyük bir yeriniz olmalı. Biz bu yüzden burayı oldukça büyük yaptık. Seçili markalarla anlaştık. Üst kata 600 metre karelik bir spor salonu açıyoruz. Güvenliklerimiz ve otoparkımız var. Segafredo kaç metre kare? Toplamda 350-400 metre kareye yakın bir kapalı alanı ve 100 metre karelik bir bahçesi var. 500 metre kareye yakın bir kullanım alanına sahip. Segafredo hangi gün ve saatlerde açık? Haftanın 7 günü 09.0000.00’a kadar Segafredo açık.
GÜNLÜK KULLANIMIN YILDIZI YENİ DELL INSPIRON
Dell, kullanıcıların günlük olarak ihtiyaç duyduğu tüm işlevleri eksiksiz yerine getirecek güçlü bilgisayar ailesi Inspiron 5558’in Türkiye’de satışa sunulduğunu duyurdu. Intel’in güçlü işlemci seçenekleriyle çok geniş yelpazede tüketicilerle buluşan Inspiron 5000 serisi dizüstü bilgisayarlar, günümüzün artan günlük kullanım ihtiyaçlarını karşıla-
mak üzere tasarlandı. İnternette gezinmek, detaylı metinlerin oluşturulması, videoların düzenlenmesi ya da web üzerinden sohbet edilmesi gibi işleri en iyi performansla sunan 5000 serisi, 15,6” ekranıyla raflardaki yerini aldı. Sunduğu yüksek çözünürlüklü ekranlarıyla öne çıkan Inspiron 5558, en kolay yazı yazma deneyimine uygun
olarak tasarlandı. FHD 1080p çözünürlüklü ekran seçeneğinin yanı sıra ekran renginin kişiselleştirilmesi için True Color teknolojisi gibi farklı taleplere cevap veren seçenekler de Dell dizüstü bilgisayarlarda yer alıyor. Siyah ve gümüş seçenekleriyle Türkiye’deki kullanıcılarla buluşan Inspiron 5558, Türkiye fiyatı 1299 TL.
KASKTA DEVRİM YAPILDI HEM GÜVENLİK, HEM DE RAHATINI DÜŞÜNENLER İÇİN; VOZZ RS 1.0 KASK
DÜNYANIN EN KÜÇÜK 13 İNÇ DİZÜSTÜ BİLGİSAYARI DELL XPS 13 YENİLENDİ Dell, 2015 yılına damga vuran XPS 13’ün yenilenen modeliyle Türkiye’deki kullanıcılarla buluştuğunu duyurdu. 11 inç boyutundaki bir dizüstü bilgisayarın kasasına yerleştirilen dünyanın en küçük 13 inç ekrana sahip dizüstü bilgisayarı XPS 13, geliştirilmiş işlemci ve pil performansıyla raflardaki yerini aldı. Karbon fiber ve işlenmiş alüminyum gibi hafif ve güçlü materyallerden oluşan XPS 13, Corning Gorilla Glass NBT ekran seçeneği ile eşsiz tasarımını dayanıklılık ile birleştiriyor. En iyi yönetilebilirlik özellikleri sunan XPS ailesinin en özel üyelerinden biri olan XPS 13, sınıfının en iyi güvenlik özelliklerini sunuyor. Tüm XPS ailesi geri dönüşüme uygun paketleme ve bileşenlerle ile kullanıcılarla buluşuyor. Ödüllü XPS 13, Intel Core 6. Nesil işlemci ve ekran kartının yanı sıra 1 TB’a kadar çıkan SSD depolama ve 16 GB’a kadar çıkan RAM ile üstün performans sunuyor. XPS 13’ün oldukça beğenilen yapısı, yeni seride de muhafaza edilirken, 18 saati aşan pil ömrü ve QHD+ görüntü kalitesi tüketicileri cezbediyor.
28 ZOOM
Bu kask ile güvenlik ve teknolojinin sınırları zorlandı. Özellikle kazalarda kafadan çıkarılmasında güçlük yaşanması tasarımcısına yön verdi. Geniş görüş alanı yanında, kapalı kutulardan korkanlara rahat bir kullanım imkanı sunan kask, teknoloji kullanılan en gelişmiş ve en güvenli kask olma özelliğine sahip. Vozz RS 1.0 kask, çift kilitleme sistemi, yüksek riskli durumlarda kafanın korunması, konusunda devrimci bir
tasarım. Mark Bryant ve John Vozzo, güvenlik, konfor ve performansı birleştirerek Vozz kaskı yaratmış. Kask arka erişime sahip, bunun yanında çene çubuğunun alt kenarı kullanıcının çene hattına uygun bir yuvarlak şekilde düzenlenmiş. En önemlisi ise acil bir güvenlik durumunda serbest bırakma özelliğine sahip. Tabii sürekli boynunuzu rahatsız eden kayış bağının olmaması ise artılarından sadece biri.
DÜNYANIN EN HAFİF 4K+ PROJEKTÖRÜ
Astel Elektronik güvencesi ile yılın ilk ayından itibaren tüketicilerle buluşan “Panasonic Roadshow 2015”de yapılan “PT-RQ13K”; dünyanın en hafif 3-çip DLP lazer projektörü olmasının yanı sıra sağladığı üstün görüntü kalitesiyle dijital signage operasyonları, üniversiteler, müzeler ve büyük ölçekli organizasyonlar için katma değerli bir çözüm olarak öne çıkıyor. 4K+ Çözünürlük ve 240 Hz ile fark yaratan bir performans! Panasonic’in gerçek (native) 4K+ çözünürlüğe sahip ilk projektörü olan “PT-RQ13K”; yatayda 5120, dikeyde ise 3200 piksele sahip. Full HD (1920 x 1080) projeksiyonlara göre 8 kat fazla piksel sayısı anlamına gelen bu üstün çözünürlük sayesinde, en ufak ayrıntılar bile eşsiz bir keskinlik ile ekranlara yansıyor. Üstün 4K+ çözünürlüğün yanında 240Hz kare hızı ve yüksek kare hızlı içerik uyumuna sahip “PT-RQ13K”, hareket bulanıklığını (motion blur) azaltarak aksiyon dolu sahnelerde çok daha net görüntüler ve keyif verici bir izleyiş deneyimi sunuyor. Rakiplerinin bir adım ötesine geçen “20,000:1” kontrast oranını, “4K+” çözünürlüğün zengin detayları ve 10,000 lümen ile birleştiren “PT-RQ13K”; simülasyon merkezleri, kontrol odaları ve eğitim kurumlarının yanı sıra büyük ölçekli mekanlarda, sanal gerçeklik uygulamalarında ve kurumsal uygulamalarda fark yaratacak üstün bir performans sergiliyor.
teknoloji
SAMSUNG TAŞINABILIR SSD T3; HARICI DEPOLAMADA ‘ÜST SEGMENT CIHAZ’ DÖNEMINI BAŞLATIYOR Samsung Electronics, multi-terabayt (TB) depolama kapasitesi, avuç büyüklüğündeki kompakt tasarımı ve üstün teknolojisiyle dikkat çeken birinci sınıf harici katı hal sürücüsü (SSD) Samsung Taşınabilir SSD T3’ün duyurusunu yaptı. Samsung’un tescilli Vertical NAND (V-NAND) ve SSD TurboWrite teknolojileri ile donatılan SSD T3, sahip olduğu gelişmiş performansıyla tüketicilere, içerik geliştiricilerine ve iş ile BT dünyası profesyonellerine birden çok cihaz arasında, büyük multimedya içerikleri aktarma ve depolama olanağı sunuyor. Günümüz tüketicilerinin modern ve hızlı yaşam tarzları için tasarlanan Samsung Taşınabilir
SSD T3; kompaktlığı, hafifliği ve dayanıklılığıyla da dikkat çekiyor. Ortalama bir kartvizitten daha küçük olan T3, yaklaşık 50 gram ağırlığında. Bu özellikleriyle T3, kullanıcıların büyük miktarlardaki veriyi kolaylıkla her yere taşımasına imkan veriyor. Harici bir HDD’nin aksine hareketli parçaları olmayan T3; çarpma veya düşürmelerden kaynaklanabilecek hasar ve veri kayıplarına karşı da korumalı bir yapıya sahip. Darbe dirençli yeni bir metal kasa ve iç çerçeve içeren T3, 1.500G
güce kadar dayanabiliyor ve iki metrelik bir düşüşten sonra bile kullanılabiliyor. Sürücünün entegre Thermal Guard koruması ise, ekstrem sıcaklık ortamlarında aşırı ısınmayı engelliyor. Üç yıllık sınırlı garantisi ile T3, uzun bir hizmet ömrü için tasarlandı.
LACIA‘DAN BIR İLK EN SAĞLAM, SUALTI KAMERASI Dünyanın ikonik markası Leica da, rakiplerinin gerisinde kalmadı. Kendi için de bir ilk yapan marka yine yapacağını yaptı, alanında ilk süper dayanıklı su altı kamerasının duyurdu. XU, sabit bir lens ve APS-C sensöre sahip, su geçirmez, sağlam kompakt bir fotoğraf makinesi. Full frame sensörü olan kamera sabit 23mm F / 1.7 ASPH diyaframa var. 16.5-megapiksel APS-C CMOS. Kamera göv-
desi su geçirmez, bu nedenle su yüzeyinden 49 fit, yani yaklaşık 14 metreye kadar derine inebiliyor, bu özelliği ile sınıfının en iyisi olan makina, 3-inç LCD ekranı sahip. Su altında
menülere kolayca ulaşılabiliyor. Video da çekebilen kamera saniyede 30 fps, 1080p veya 720p video çekim yapabilme özeliğine sahip. Tabii fiyatını da soracaksınız. XU tabiki tüm leica’lar gibi cep yakar cinsten. 2950 dolara satışa sunulan marka, işin uzmanlarıan sorulursa mükemmel, amatörler içinse pek tabii çok pahalı debilebilecek cinsten..
www.cypruszoom.com
29
AŞK “
Tek Hecel�k Çok Uzun B�r Kel�me
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
S
evgililer günü bana uğur getirmedi hiç.. Hayat özellikle bizim kuşağı bu işlerde epey zorladı.. Ne ki derdimiz? Tek istediğimiz biraz sevgi... Aşklarımızda acı çekmememin, mutluyken insanlara daha fazla sarılmamızın, yakınlarımız bizi üzdüğünde yönümüzü şaşırmamızın, en sudan filmlerde gözlerimizin yaşarmasının nedeni bu değil mi?.. Yine de beceremiyoruz adam gibi sevmeyi, sevilmeyi.. Oysa hepimizde de birbirimizden parçalar var. İyi bakarsak kolayca görebileceğimiz. Ama biz sağa sola savrulan yapraklar gibi yaşar dururuz işte. Bir o yana bir bu yana, ve yalnız. Seçimlerimiz, kavgalarımız, bu acının izlerini taşır. Aşk, bu yalnızlığın bir ölçü de olsa giderme umududur. Nefes aldırır. En kırılgan en hassas yanlarımızı serbest bırakır, tertemiz sarılırız. Zamanla zırhları ortaya çıkarsa bile hayat, bir aşk yüreğimizde silinmez izler bırakır. Bitse bile onun mutsuz olmasını istemezsiniz bir daha. Bu “Sevgililer Günü”nde, varsa sevgiliniz alıverin bir çiçek gitsin!... Hayatın darbelerini çiçeklerle yumuşatmaktan ne zarar gelir?.. Türkiye de yayınlanan Ev –Bahçe Dergisi’nin editörü şimdilerde ise Hürriyet Gazetesi’nin tüm Yan Yayınlarının Yönetmeni olan Çınar Oskay, şubat 2007’de yazdığı editör
30 ZOOM
yazısında böyle demiş. -Bir gün Yakın Doğu Üniversitesinde bir oturum izliyoruz. Yanıma İletişim üzerine en büyük otoritelerden biri hocaların, hocası olan Prof. Ünsal Oskay oturdu. Bir ara sordum: “Hocam Çınar Oskay yakınınız mı? Çok beğeniyorum yazılarını. “Oğlum” dedi. Oskay Hoca. Gözlerindeki ve yüz ifadesindeki o baba gururunu çok yakından gördüm.. Selam olsun. - Gelin bu “sevgililer ayı”da diyebileceğimiz ZOOM’un –artık geleneksel hale de geldi zaten son on yılda-şubat ayı yazımıza bir başka mısralarla Behçet Necatigil’ in ölümsüz dizeleri ile eklenen satırlarla analım: “Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden. Biz böyle olsun istemezdik. Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi. Kalbinizi dolduran duygular. Kalbinizde kaldı. Geniş zamanlar umuyorduk. Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek Yılların telaşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınız gelmezdi. Gizli bahçemizde açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az bulduk, Yahut vaktimiz olmadı.”
Yazıyı hazırlamadan önce dosyamı karıştırırken, yeşil mürekkeple yazılmış bir mektup ta buldum.. Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü diye başlıyor. ve şöyle devam ediyor. “Günümüzde aşkın ve sevginin anımsanmadığı, neredeyse çok hafife alındığını biliyorum. Ve biliyorum dünyanın o yüzden bu kadar yalınkat kaldığını ve daraldığını. “Aşk aklından daha derin bir mevsimdir” der Cummings. O mevsimi birlikte yaratmış olmanın o derin huzuru içinde, şafağın belli belirsiz kızıllığında yazıyorum bu satırları. Biraz evvel kalkıp baktım, son yıldız toparlanıp gitmemişti. O şahidimdir. Sana o aktaracak benim kalemimle yetersiz kaldıklarımı. Ve sen, O yorgun başını hala yastığa koymamışsan, Uzaklara dalmış gülümserken, çıkacağım karşına. Öylesine belirsiz, öylesine sisler içerisinde. Son yıldız hala toparlanıp gitmemiş. Onunla göndereceğim sana bu mektubu. Daha kuşlar bile uyanmadan Ulaştıracak sana. Ve usulca fısıldayacak: “O seni çok seviyor..” Selam olsun tüm aşklara ve aşıklara...
”
Rozet Molinas Yazıyor
E
ski tatlar gibi eski aşklar da hüviyet değiştirdi artık ! Tatlara değişik soslar, çeşniler geldi. Doktorun biri yumurtanın zararlarından bahsederken, aksi ispat edilinceye kadar uyanık birileri light kekler, yiyecekler üreterek cebini doldurdu. İçkiler tu-kaka oldu bir zamanlar.. Zaten öyle bir pahalandılar ki insanlar kaçak veya ucuz içki alarak hayatlarından oldular. Al sana modern devir, modern hayat.. Tabiatiyle aşk da nasibini aldı bu değişiklikten.. Romeo ve Jüliyet bu devirde yaşasalardı, böyle bir sonla genç hayatları biter miydi? ...Operalar bu gibi hikayelerle dolu.. Kıskançlık ve ölüm.. O zamanlar insanlar bu çeşit öyküleri seviyordu ama ben daha güzel ve hakikatlere
daha yakın bir aşk hikayesi anlatacağım.. Sevgililer gününe yakışan bir hikaye.. “Şubat 1913.. Viyana’da Viyanalılar’ın bile nefesini kesen bir ilişki vardı. Efsanevi beli, iri göğüsleriyle Viyana’nın en güzel kadını Alma Mahler, eşi büyük besteci Gustav Mahler’in ölümünden sonra daha yeni dul kalmış ve henüz yas kıyafetini çıkarmamışken; Viyana’nın en çirkin ressamına, daima salaş bir pantolonla, ya da önü açık gömleğiyle dolaşan Oskar Kokoschka’ya tutulmuştu. Oskar, bu genç ve güzel dulun kalbini henüz fethetmişti ki korkmağa başladı.. Ama Alma’dan değil, potansiyel rakiplerinden.. ”Alma, ister gecelikle, ister elbiseliyken kimsenin gözü senin açık göğüslerini görsün istemiyorum.. Sevimli vücudundaki sırlarımı koru!” demişti.
Kokoschka (burada bir parantez açalım yıllar önce bir resim yarışmasında rakibi Adolf Hitler adlı ressamı altetmiş birinciliği kapmıştı. Eğer o yarışmayı Hitler kazanmış olsaydı hayatına ressam olarak devam edecek, dünyanın başına bu kadar belayı getirmeyecekti). Kokoschka artık Alma’dan başka şey çizemez olur. Çoğunlukla çıplak, salık saçlı, bluzunun önü açık.. Onu nasıl seviyorsa öyle azgın ve fevri çizer. Alma’yı tek çizmediği zaman da ikisini birden çizer ve nişan resmi olarak ilan edip Berlin’deki galeriye yollar. (Fakat aramızda kalsın, sonunda Alma’yla evlenen o değil, meşhur mimar Walte Gropus olur)” Sevgililer gününüz kutlu olsun ve hep mutlu sonla bitsin !!
Dedi ki
AŞKLAR TEK KİŞİLİKTİR yürek sevdi mi en derinden kök söktürür adamım... tersten yaşanır bütün hikayeler... içindeki kağıttan fenerlerde inadına binlerce mum yanar binlerce dilek tutulur... yanar yanar da Mecnun misali eriyen sadece senin yüreğindir bilesin... kör- topal yolcusun bu uzun yolda... inadına güçleşir her şey sen yapayalnız kalırsın... ne yazık ki aşklar tek kişiliktir adamım en çok sevende kalır... Ayşe TURAL
Dedi ki
www.cypruszoom.com
31
Ü
ç büyük aşkı olan, Mesarya’nın ortasından gelen bir gazeteci. Mesleğine, ailesine, ve memleketine aşık. En büyük korkusu yanlış anlaşılmak. “İnsanların beni sevmemesi umurumda değil” derken bile bu korkuyu gözlerinden okuyabilirsiniz. Sosyal, aktif ve yoğun bir iş temposu var. Kendine zaman ayırmaktan ziyade, dostlarıyla zaman geçirmeye bayılıyor. Hüseyin Ekmekçi’nin bugünlerdeki en büyük derdi, “gazetecilik” adı altında yapılan karanlık işlerin mesleğinin itibarını zedelemesi. Belki gazeteci doğmadı ama onu tanıyınca ömrünün son demine kadar gazeteci olarak yaşamak istediğini hemen anlıyorsunuz. Çocukluğunda yaşadığı ciddi yıkımlar, ayakta kalmak için kenetlenen aile bireyleri, bugün hayata güçlü bir şekilde tutunmasının kaynağı olmuş. İnsan sevmeyi öneriyor. İyi bir insan olmayı başaran herkesin, aynı zamanda başarılı bir hayat çizgisi yakalayacağına inanıyor. Pişmanlığı yok. Geleceğe bakıyor ve “Hayat bana hep iyi şeyler sundu. Geldiğim yer ve olduğum yere bakınca, şükrediyorum. Bu hayatı yaşamayı ben seçtim, bu hayat için mücadele ettim. Elbette mutluyum” diyerek, geçmişten sadece güç alıyor, geleceğe bakıyor. Gelin Hüseyin Ekmekci’yi samimiyet ve sadeliğiyle kendinden dinleyelim. Birkac soru ve içten gelen maskesiz şahane cevaplar...
FERİHA NURLUÖZ
HAYAT BANA “HEP IYI ŞEYLER SUNDU ”
Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Gazeteciyim. Hayatım, günüm, gecem her şeyim mesleğimle alakalı. Larnaka göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Babam ekmekçiydi, soyadımız oradan geliyor. Babam geç göç ettiği için her yer tutulmuş, bir tek Alaniçi’nde fırın vardı. Gelip yerleştik. Derken, kısa sürede birileri puan yatırdı, elimizden
32 ZOOM
ekmek kapımızı aldı. Daha sistemin ne olduğunu anlamadan, ailece sistemin mağduru olduk. 4 kardeşim daha var. Babam işsiz kaldı. Pek çok anlamda mağdur olduk. Bunun ciddi sıkıntılarıyla büyüdük. Annem çiftçiliğe başladı. Büyütmesi gereken 5 tane çocuğu vardı. Orta okula başladığımda tek başıma ovaya giderdim, saman çıkarma, saman toplama. Düşünün ovada kuyu, yılan,
kertenkele ne korkunçtu. Ama el birliği ile zor günleri atlatmamız gerekiyordu. Gazeteci olma fikri hayatınıza nasıl girdi? Bunların tümü, yaşadığım şeyler benim karakterimin oturmasına neden oldu. Lisede gazeteci olmaya karar verdim. Ve gazeteci olmaya karar vermemin tek nedeni şuydu; “Ben öyle bir iş yapacağım ki, aileme yük olma-
dan, bir üniversite mezununun yaptığı bir iş olacak.”
Kendi kafamda kurguladım. Yazları çalıştığım mermer fabrikasından kazandığım parayla kendime küçük bir fotoğraf makinası alıp çektiğim fotoğrafları Halkın Sesi Gazetesi’ne gönderdim. 1991 Yılından itibaren göndermeye başlamıştım. Halkın Sesi Gazetesi’ne başlamam böyle oldu. Bunda elbette Ali Baturay’ın
büyük katkısı var. Halen gördüğümde elini öperim. Kimse bunu anlamaz, ama ben geçmişime duyduğum saygı nedeniyle, Baturay’ın yaşam çizgime katkısını unutamam. Bunu el öperek ödemeye çalışırım. İş yaşamınız nasıl şekillendi? Lise biter bitmez Açık Öğretim’i kazandım. Aynı zamanda gazeteci olarak çalışma hayalim vardı.
Lise biter bitmez ikisini de gerçekleştirdim. 1993 yılında Halkın Sesi, 1994 yılında Yeni Düzen, 1995 yılında da askere gittim. Askerden çıkınca tekrar 1997 yılında Yeni Düzen Gazetesi’ne devam ettim. Mesleğimde beni daha iyi yapabilecek ne varsa hep onun peşinden koştum. Çok erken yaşlarda medyada yönetici olarak çalışma şansım
www.cypruszoom.com
33
↘
“ASLINDA 35 YAŞINDA DÜŞLEDIĞIM HERŞEYI GERÇEKLEŞTIRMIŞ BIR ADAMIM. HATTA DÜŞLEYEMEDIKLERIMI BILE... RADYO PROGRAMLARI, TELEVIZYON PROGRAMLARI, MEDYA YÖNETICILIĞI; YAPTIKLARIM ÖNEMLI ŞEYLER ASLINDA. ÜNIVERSITE’YI BITIRMEYEN BIRI OLARAK SON DERECE ÖNEMLI, VE BEN O AÇIĞI ÇOK ÇALIŞARAK KAPATTIM.”
oldu. 1998’de Kıbrıs Gazetesi’ne başladım. Ancak yayın çizgisi, bana ters düştü. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama o dönemde yapabileceğim gazetecilik modeli değildi. İstifa ettim. Kendinizi şanslı hissediyor musunuz? 2008 Aralık’ta Havadis’e başladım. Gazete sahipliği de dahil, 35 yaşında aslında düşlediğim herşeyi gerçekleştirmiş bir adamım. Hatta düşleyemediklerimi bile. Radyo programları, televizyon programları, medya yöneticiliği yaptıklarım önemli şeyler aslında. Üniversite’yi bitirmeyen biri olarak son derece önemli. Ve ben o açığı çok çalışarak kapattım.
iş dünyası, siyasetçiler seçici değil. Gazeteci , doğruları savunan, halkı bilinçlendiren kişi olmalı. Ama bizde maalesef birilerini korumak için gazeteciler var. Herkes kendi için yandaş yaratma derdinde ve buna gönüllü olan gazeteciler var. Meslektaşlarınıza ne gibi önerileriniz var?
sunuz, görüş belirtiyorsunuz ve aslında hiçte küçümsenecek bir durum değil. Gazetecilik doktorluk gibi, öğretmenlik gibi çok ciddi bir meslektir. Herşeyden önce bunun hakkını vermeniz gerekiyor. Kimseyi kandırmak, hiç kimsenin bize olan güvenini kısa yoldan paraya çevirmek, ya da itibara çevirmek için
Bundan sonrası ile ilgili bir planınız var mı? Yok. Belki biraz daha fazla izin yapıp yönetici pozisyonundan ayrılıp daha fazla yazan bir gazeteci olarak devam ederim. Mesela ben daha fazla yazmak istiyorum. Daha çok haber peşinde koşan gazetecilik modeline dönmek istiyorum. Belki bir kaç yıl daha. Ama daha sonrasında daha genç arkadaşlara devredip ofise bile ihtiyaç duymayacağım bir modele başlamak istiyorum.
Özel hayatınızdan bahsedebilir misiniz? İnsan severim. Beni insanların olduğu ortamlar mutlu eder, ne yapıldığının önemi yok. Beni hayatta en çok mutlu eden şey arkadaş ortamı, gerisi kendiliğinden gelir. Yanlız kalmak gibi bir düşüncem hiç olmadı. Çocuklarınız hayatınızda ne değiştirdi? 29 yaşında baba oldum. 2 tane erkek çocuğum var. Sorumluluklarım arttı, yaşama sevincim attı, yaşama nedenim arttı. Şu anda basın sizin gözünüzden nasıl? Kıbrıs Türk Basını bana göre en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Maalesef hiç kimse seçici değil. Gazete sahipleri,
34 ZOOM
lara gitmeye çalıştım ama bir ara 104 kiloya ulaştım. Futbol oynadığım dönemlerde 7880’dim. Yanlızca kilo vermek için değildi spora başlamam. Sağlıklı olmak daha önemliydi. Hayatıma bir değişim olsun istedim. 14-15 ay oldu. Yeni insanlar tanıdım. 10 kilo verdim. Şu anda 95 kiloyum. Şu anda hayatın vazgeçilmezi spor oldu benim için. Spor “iyi ki” dediğim şeylerden biri.
Gazetecilik çok ciddi bir kamu hizmeti. Çünkü insanlar üzerindeki güveni yaratmak çok zordur; ama daha zoru bu güveni yarattıktan sonraki izlenimlerdir. Kıbrıs Türkü medyaya hala güven duyuyor. Bilinçli ya da bilinçsiz en ufak bir yayın yaptığınızda insanlar arayıp sizi uyarıyor. Siz insanlar adına olayları, süreçleri takip ediyorsunuz. Toplumun yanlışlardan dönmesi için kalem oynatıyor-
yanlış şeyler yapmamak lazım. Bu son derece hassas bir konu. Maalesef artık buna dikkat edilmiyor. Son zamanlarda spora çok önem vermeye başlamışsınız. Bu neyin dönüm noktasıydı sizin için? Bazı arkadaşlarım antrapoza girdiğimi söylediler. Ben hayatım boyunca spor yaptım. Futbola ara verdikten sonra bile dönem dönem halı saha-
İyi bir gazeteci nasıl olur sizce? Elbette iyi haberi yapmak, kaynaklara iyi ulaşmak, iyi bir insan olmak. Bunlar önemli. Eğer iyi bir insan değilseniz gazetecilikte çok uzun süreli kalıcı olmazsınız. İnsanlar size bir kere güvenir. O güveni boşa çıkarmamak lazım. Aile de önemli. Olmazsa olmazınız nedir? Elbette ailem. Ama kaybetmekten en çok korktuğum şey insanların güveni.
Medyanın önemli isimlerinden biri olan Hüseyin Ekmekçi, başarılı kariyerini, geleceğe dair planlarını ZOOM için Ferihanurluöz’e anlattı.
Geriye dönüp baktığınızda bu meslekle ilgili pişmanlıklarınız var mı? Ben geçmişte yaşayan biri değilim. Ama en pişman olduğum şey belki kampüs hayatı olabilir. Belki üniversiteye giderdim. Pişmanlık değil ama özenmek diyebiliriz. Ben hayatın bana iyi şeyler sunduğunu düşünüyorum. Sizi sevenler olduğu gibi sizi sevmeyen bir kitle var. Bu sizi etkiliyor mu? İnsanların beni sevmemesi
gerçekten umurumda değil. Yeter ki ben doğru yaptığıma emin olayım. Ama insanların beni yanlış tanıyıp sevmemesi her zaman beni üzer. İnsanların beni sevmemesi son derece doğal. Elbette herkes beni sevmek zorunda değil. Benim de sevmediklerim var. Ama yanlış anlaşılmak, bu hayattaki en büyük fobimdir. Meslek hayatınız boyunca unutamadığınız bir şey oldu mu?
İlki Doktor Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’nde yangın çıkmıştı. Ben hemen kameramı alıp dama çıktım yangını çekmek için. Okul müdürü kulağımı çekip ne duruyorsun yardım etsene demişti. İlki oydu. Herkes yangını söndürmeye çalışırken, ben haber yapmak istemiştim. İkincisi ise eski bir sağlık bakanına bir soru sormuştum. “Pişmanlığınız nedir?” diye. Oda bir ismin işinden durdurulmasının içine battı-
ğını söylemişti. Bu röportajla mahkemeye giden işten durdurulan şahıs, 18 yıl sonra kamudaki işine geri döndü. Buna ben sebep olmuştum. Şimdi emekli oldu ve her gördüğümde iyi ki bu röportajı yapmışım diyorum. Nasıl bir babasınız? İyi bir baba olmak için daha çok çalışmam gerekiyor sanırım. Onlarla daha fazla zaman geçirmem gerekiyor.
www.cypruszoom.com
35
Lefkoşa’nın değişmeyen tarzı;
Çok Özel Yerler 36 ZOOM
Corner Pub
YAKLAŞIK 8 YILDIR ÇIZGISINI HIÇ DEĞIŞTIRMEYEN DEREBOYU’NUN SEMBOL MEKANI STREET CORNER PUB, MÜDAVIMLERI ILE DIKKAT ÇEKIYOR.. HAFTANIN HER GÜN GÜNÜ AÇIK OLAN MEKANDA, ÇARŞAMBA GÜNLERI CANLI MÜZIK, PERŞEMBE GÜNLERI KARAOKE, CUMA GÜNLERI DJ UMUT ÖZSOY, CUMARTESI GÜNLERI ISE 80-90’LARIN UNUTULMAZ MÜZIKLERININ GÜNÜ... www.cypruszoom.com
37
mekan
E
vet; biz aslında istikrara alışkın olmayan bir milletiz. Ama son dönemde net olarak anladık ki “istikrar” kelimesi kendi başına başarının göstergesi olabilir. Buna örnek vermek gerekirse, mesela dergimiz. Sekiz yıldır aralıksız yayındayız... Şaka şaka... Gerçek olan birşey varsa artık karakteri olan tüm mekanlar, tüm yatırımlar başarılı bir çizgi izliyor. Geçtiğimiz ay konuk olduğumuz Street Corner Pub ta bunlardan biri. Dereboyu’nun sembol işletmesi Şubat sayımızın konusu oldu. “Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler” yazı dizimize konu olmayı hak eden mekanımız, tarzı ile dikkat çekiyor. Artık adını bilmeyenin olduğunu düşünmüyoruz. Gitmesek te varlığından emin olduğumuz mekan, son derece sıcak, rahat ve gelenlerin rahatça içip eğlenebileceği bir alternatif olarak gidilmeyi hak ediyor.
38 ZOOM
Görüntüsü ile İngiliz Pub’ları aratmayan Corner, yaklaşık 8 yıldır çizgisini hiç değiştirmeyen Dereboyu’nun sembol mekanı. Müdavimleri var.. Haftanın her günü açık olan mekanda, çarşamba günleri canlı müzik, perşembe günleri karaoke, cuma günleri, Dj Umut Özsoy, cumartesi günleri ise 80-90’ların unutulmaz müziklerinin günü... Ama biz daha sakin bir günü tercih edip salı günü mekanı ziyaret ediyoruz. Amacımız mekanı sadece bir bar olmadığını, çok daha fazlasına sahip olduğu gözlerimizle görmek. Gün karardıktan kısa bir süre sonra mekandayız. Kapıdan içeri girdiğinizde, rahatlığı sadece hissetmiyor, çevrenizdeki insanların vücut dillerinden de okuyabiliyorsunuz. Kendimize barın hemen
yanında bir masa seçip oturuyoruz. İşyerinin istikrarlı çizgisini personelin hizmet anlayışından da sezebiliyorsunuz. Kısa bir tanışmanında ardından mekan hakkında öğreneceklerimizi öğrenip, yemeklerinin tadına bakmak istiyoruz. Yemek deyince yanlış anlamayın, daha çok aperatif atıştırmalıkların ön plana çıktığı mekanda, yemeği aramayacağınız lezzetli alternatifler sizi bekliyor. Bizim tercihimiz, şefin önerisi. Uyanıklık edip, mutfağın şefinden mekanın en favorilerini getirmesini istiyoruz. Tabii önce günün keyfini çıkarıp stresini atacağımız Johnnie
Walker Black Label’larımız geliyor. Bardaklarımızı doldurup, masamıza gelecek menüden önce bize eşlik edecek peynir tabağı ile oyalanıyoruz. Her yudumda biraz daha vücudumuzu kaplayan huzur ve rahatlık, az sonra masamıza gelecek yemekle, lezzet patlamasına dönüşecek hissediyoruz. Kısa bir süre sonra, salatamız, tavuk kanadı, but, sos bulanarak kızartılan soğan dilimleri, kızarmış hellim ve tadı inanılmaz olan, üzerine peynir eritilmiş ekmek dilimleri getiriliyor. İlk önce aklımızdan geçirdiğimiz “geceyi aç mı bitireceğiz” sorusunu kafamızdan
Görüntüsü ile İngiliz Publarını aratmayan Street Corner Pub, sıcak ortamı, leziz atıştırmalıkları ile günün stresini atmak için en ideal yerler arasında dikkat çekiyor...
www.cypruszoom.com
39
siliyoruz. Tabağımızda her biri diğerinden lezzetli seçenekler, yanında peynir tabağı ve dünyanın en iyi whiskisini yudumlayıp, gecenin keyfini çıkarıyoruz. Çevremizde tanıdık simalar var. Ortamdaki sıcaklık içeride kendini gösteriyor. Masamıza gelen dostlarımız, bizim seslendiğimiz arkadaşlar ile tadı damağımızda kalan menüyü, tabiri caizse yerle bir edip Ocak
ayının finalini yapıyoruz. Vaktiniz kısa, beklentileriniz yüksek ise, size de Corner Pub’ı tavsiye ediyoruz. Bu arada önümüzdeki günlerde mekanın menüdeki seçenekleri artıracağının da duyurusunu yapalım. Üstelik bu lezzetleri paket servisle evinize kadar getirmek te mümkün olacak. Siz iyisi mi bağlantıyı koparmayın. Corner Pub’da buluşalım.
KEYIFLI VE SICAK ORTAMI ILE DIKKAT ÇEKEN CORNER PUB, ÖNÜMÜZDEKI GÜNLERDE SEÇENEKLERI DAHA DA GELIŞTIRECEĞI MENÜSÜ ILE ALTERNATIFLERINI ZENGINLEŞTIRIYOR...
40 ZOOM
haber
Bizim Ruslar İşbaşında; SVETLANA POKOST'TAN ÇOK ÖZEL DEFİLE
G
eçtiğimiz ay, ülkemizde yaşayan Rus vatandaşların kendi aralarında düzenlediği bir programın, özel davetlisiydik. ZOOM ekibi olarak kendileri için de bir ilk olan bu organizasyona tanıklık ettik. Kısa bir süre öncesine kadar sadece kendi için kıyafet diken Svetlana Pokost, profesyonelliğe ilk adımı attı. Organizasyonun kahramanı Svetlana Timashova, adaşı Svetlana Pokost, Rusya’da Stilist - dizayner konusunda eğitim alsa sa, bu güne kadar mesleği ile ilgili profesyonel bir çalışma yapmamış. Bu programla Pokost, ilk kkoleksiyonuna ülkemizde imza atmış oldu.. İpek ve pamuklu kumaştan yaklaşık 3 ay süren bir çalışmanın ardından 17 kıyafetlik bir koleksiyon yaratan Po-
42 ZOOM
kost, çalışmalarını Girne’de özel bir villa da, yine özel bir davetli gruba sergiledi. “Kadınca” adı verdiği koleksiyonunda, dişi unsurları öne çıkaran Svetlana Pokost, çalışmalarında kullandığı canlı renkler ile dikkat çekti. Elena Radaeva tarafından tanıtılan kıyafetler, önce davetlilere sergilendi, sonrasında ise izleyenler tarafından satın alındı. Her kıyafetten yalnızda bir adet üretilen kıyafetler, 120 ile 200 euro arasındaki fiyatlara satıldılar. Önümüzdeki 2-3 ay içerisinde yaz mevsimi için hazırlayacağı kıyafetlerden oluşan yeni bir defile düzenlemeyi planlayan Pokost, kreasyonunu pastel renklerden oluşan İpek, viskos ve pamuk kumaşlardan yapmayı planlıyor.
Svetlana Pokost’un özel bir davetli guruba sergilediği kreasyonunun mankenliğini Elena Radaeva yaptı..
↘
ÜLKEMIZDE YAŞAYAN RUS VATANDAŞLAR SOSYAL YAŞAMI DA RENKLENDIRIYOR. ASIL MESLEĞI STILISTDESIGNER OLSA DA, BUGÜNE KADAR SADECE KENDI IÇIN KIYAFETLER TASARLAYAN MODACI SVETLANA POKOST ILK PROFESYONEL KOLEKSIYONUNU ÜLKEMIZDE YAPTI. HER BIRI “TEK ÖRNEK” OLAN KIYAFETLER GEÇTIĞIMIZ AY ÇOK ÖZEL BIR DAVETLI GRUBU SERGILENDİ. DEFİLE SONUNDA TÜM KIYAFETLER, 120 ILE 200 EURO ARASINDAKİ FİYATLARA SATIN ALINDILAR... www.cypruszoom.com
43
M
odacı Stevlana Pokost, 2016 yılı yaz modası olarak nitelediği kreasyonu sunmadan önce, kıbrıs için “bu mükemmel ada” diye bahsediyor. 17 parçadan oluşan koleksiyonu hazırlarken çok zevk aldığının altını çizen pokost, kıyafetleri daha çok kıbrıslı kadınları düşünerek bilinçli olarak yaptığını belirtiyor ve ekliyor; “çünkü burada yaşayan kadınlar çok özel ve farklı stillere sahipler. elbiselerin modelleri birbirine benzemese de, hepsinin konsepti aynı. kadınsı ve iddialı bir görüntüsü olan giysiler, tarzımızı, iç dünyamızı, ruh halimizi yansıtıyorlar. Ve bence bazen de özel bir eşya, özel bir elbise yeni duyguları uyandırıyor yaşamımızda. Bu kreasyonda daha çok uçuşan, su gibi akan kumaşlar tercih ettim ve bu kumaşların yumuşak dokunuşlarıyla kadının unutulmuş iç dünyasını yansıtmaya çalıştım. Bu inanılmaz adanın güzelliğiyle kadının ruh güzelliğini birbiriyle bütünleştirmek istedim.”
Kıyafetler için iletişim 0533 8754767
İlki gerçekleşen kapalı defilenin organizastörü, mankeni, modacısı ve yardımcısı program sonunda birlikte ZOOM kameralarını poz verdi..
44 ZOOM
Modacı Svetlana Pokost ve organizasyonu yapan Svetlana Timashova
Organizasyonda tek davetli yayın olarak giden ZOOM ekibinde, yayın sahibi Gülsüm Gözenler ve Ayla Irız.
www.cypruszoom.com
45
kitap
EN ÇOK SATANLAR.. DAVID BALDA ALTINCI ADAM
AHMET BATMAN KORKMA KALBİM Kedileri seven kadınlar yalnızlıktan korkarmış, köpekleri ise aslında kendilerini güvende hissetmek istediklerinden severlermiş... Sen filleri severdin ve bir fil kalbi kırıldığında ölebilirmiş. Sen filleri boşuna sevmiyorsun güzel kadın. Sen kalbinin kırılmasından korkuyorsun da haberin yok. Korkmasın kalbin çünkü o artık benim de kalbim... - Benim korkak kalbim size âşık oldu... - Kutu kutu pense oynamıyoruz küçük bey, aşkı çocuk oyunu mu sandınız siz? - Aşkın bir oyun olmadığını öğrenecek kadar büyüdüm ama şayet aşk bir çocuk oyunu olsaydı ve o oyunun adı da kutu kutu pense olsaydı tüm dünya size arkasını dönse bile ben size arkamı dönmezdim küçükhanım... - Böyle konuşursan kilitlenirim ben ama... - Eğer kilitlendiğiniz yer kalbim olacaksa bundan memnuniyet duyarım. - Susuyorum. - Ben de size... (Tanıtım Bülteninden)
Baldacci’nin TNT kanalında dizi olarak da yayınlanan muhteşem karakterleri Dedektif KING ve Maxwell yeni macerasıyla geliyor. Altı adam, altı cinayet, altı müthİş ajan... Edgar Roy, dünyanın bilinen en zeki insanıdır ve bir istihbarat programında çalışmaktadır. Duvar adı verilen sisteme göre, tüm istihbarat ajanslarından gelen veriler bir ekrana yansıtılır. Edgar Roy, bu ekrandan geçen milyonlarca görüntüyü birleştirip yorumlamakla yükümlü altıncı ve son analisttir. Böylece birbirinden bağımsız bilgiler bir anlam kazanacak, Amerika tekrar 11 Eylül gibi bir felaketle karşılaşmayacaktır. Fakat bir gün Edgar Roy’un evinin bahçesinde altı ceset bulunur ve Roy, seri katil olduğu iddiasıyla tutuklanır. Hüzünlü geçmişiyle birlikte içine kapanan Roy, dünyanın en korunaklı federal hapishanesine yerleştirilir ve Duvar işlevsiz kalır. Bundan sonra ardı ardına cinayetler işlenecek ve dünyanın kaderini zihninde tutan 6. Adam için amansız bir mücadele başlatılacaktır. “Karmaşık bir bulmaca... Baldacci gerçek bir sanatkâr.” -Associated Press“Mükemmel bir edebi kokteyl... Eşit parçalar, Hitchcock ve James Bond... Baldacci, en iyisi.” -Richmond Times-
RAWI HAGE KARNAVAL Camus’nün Taxi Driver’ı yeniden yazdığını hayal edin. Toronto Life İki türlü taksi şoförü vardır: örümcekler ve sinekler. Örümcekler arabalarının sıcağında oturan ve müşterinin ayağına gelmesini bekleyenlerdir. Sineklerse şehrin sokaklarında onları çağıran bir işaret görene dek gezinip durur. Fly, bir gezgindir. Onun taksisinden şehrin karanlığının gizlediği karnaval pırıltılarını tüm güzelliği ve çirkinliği ile izleriz. Katillerle tanışırız, fahişelerle, delilerle, devrimcilerle, sıradışı yerlere doğru yola çıkan sıradan insanlarla. Uluslararası Impac Dublin Edebiyat Ödülü’nün sahibi Rawi Hage, James Joyce’u ve Henry Miller’ı hatırlatan bir ustalık ve cesaretle kurduğu, rüya gibi bir atmosfere davet ediyor okuru: Arka koltuğa kurulduğu anda başlayıp şehrin caddelerinden köprü altlarına; kütüphane raflarından çocukluk anılarına; gizli hayatlardan sınır tanımaz hayallere uzanan baş döndürücü bir maceraya. Hage’in en coşkulu, en yaratıcı ve en oyunbaz romanı... şimdilik. Telegraph Journal Tek kelimeyle muhteşem. Karnaval, Hage’in edebiyat göğündeki en parlak yıldızlardan biri olduğunun kanıtı. Toronto Star
46 ZOOM
www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com
MUSTAFA ÇAY YOBAZITE
ARDA EREL SENIN IÇIN Söylediklerim kadarını biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen...” “Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, ‘Bak Arda da benim yaşadıklarımı yaşıyor,’ dedirtmek için istiyordum yazmayı.” İçindeki sese kulak verip yazmaya başlayan Arda Erel’in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı. Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğunu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak. (Tanıtım Bülteninden)
KAHRAMAN TAZEOĞLU AŞKLA KAL İnsan olmaktan yorulur bazen insan. Hayat yorar, aşk yorar, yalnızlık yorar, kalabalık yorar, gelen yorar, giden yorar... Sana sunulan hiçbir şeye alışma bu yüzden. Terk edenler yorar... Daha az güvenmeye, daha az sevmeye ve daha az inanmaya tecrübe diyorlar. Ama bu tecrübe değil, tecrübeyi doğru kullanamamaktır. Daha az güvenmek, güven sorunu yaratır. Gerektiği kadar güvenmelisin. Daha az sevmek yalnızlığı getirir. Hak ettiği kadar sevmelisin. Daha az inanmak inancını zedeler. Neye ne kadar inanman gerek, onu bilmelisin. İnsanlar terk edilerek terk etmeyi, aldanarak aldatmayı öğreniyorlar. Oysa terk edilen sadakati, aldatılan dürüstlüğü öğrenmelidir. Hayatın getirdiği sevinç ve mutlulukları nasıl kabul ediyorsak, onun sunacağı kederleri de aynı olgunlukla kabul etmeliyiz. Bu dünya bir imtihan dünyası. Kaderimize yazılan her keder, dayanma, sabretme ve inanma gücümüzü sınar. Yıkılmış, aldanmış, incinmiş, kırılmış olabilirsin. Umutların tükenmiş de olabilir. Bu kaderindir. Kader seni sürekli dener. Cevabını bilmediğini sandığın bir soru gibi gelir. Oysa Rabb’in o sorunun cevabını çoktan vermiştir. Ve onun senin durumundakilere verdiği en iyi cevap gece-gündüz ilişkisidir. Geceyi ve gündüzü düşün şimdi. Ve şunu: Her yeni gün, bitmiş bir gecenin ardından başlar ve şahitlik ettiğimiz bitişler, göremediğimiz nelerin başlangıcıdır kim bilir... (Tanıtım Bülteninden)
Yobazite: Bir düşünceye; sorgulamaksızın, körü körüne inanma hastalığı! Bu kitap; çağımızın belki de en büyük problemi olan cehalete ve bilgi kirliliğine karşı bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır. Yobazite kavramı; dini bir terim gibi görünse de, kitapta bu kavram; bilgi kirliliğine, uzmanların kafa karıştıran açıklamalarına, bize dayatılan korku ve tehlike mesajlarına körü körüne, sorgulamaksızın inanmak anlamında kullanılmıştır. Biz... Din tüccarlarının cennetten arazi satmak için kandırdığı müşteriler... Doktorların önce hasta edip, sonra da tedavi ettiği masum kobaylar... Medyanın “Az Sonra” ninnileriyle mışıl mışıl uyuttuğu reyting oyuncakları... Açalım gözümüzü ve gerçeği görelim artık! Birileri bizim masum duygularımızın üstüne imparatorluk kuruyor ve biz, “Hayırlısı olsun” diye kandırıyoruz kendimizi! Sağlıklı olmak için; dünyaca ünlü bilmem kimin söylediklerini yapmak zorunda değiliz! Cennete gitmek için; şeyh hazretlerinin abdest aldığı suyu içmemiz de gerekmiyor! Duyduğumuz ve gördüğümüz her şey doğru değil! Çağımızın en büyük hastalığı “Obezite” mi acaba? Hayır! Çağımızın en büyük hastalığı; yaratılmışların en şereflisi olduğumuzu bize unutturan; Yobazite! Bu kitap; doğru bildiğimiz tüm yanlışlara başkaldırmamızı sağlayıp, her birimizi bu uykudan uyandıracak! (Tanıtım Bülteninden)
www.cypruszoom.com
47
10 ALTIN YOLU
A
RAUFERSENAL
↘ 48 ZOOM
ltın keşfedildiği binlerce yıl öncesinden günümüze zenginliğin, refahın ve üstün olmanın sembolü olmaya devam etti. Günümüzde her yetişkin birey en az bir altın parçasına sahiptir. Nişanlı ve evli insanların parmaklarında sembol olmaya hala devam ediyor. Hatta yeni doğan bebeklere nazarlık olarak takılması gelenekler arasındadır. Çocuk dünyaya gözlerini açar açmaz altınla tanıştırılıyor. Kısacası günlük yaşamımızın bir parçasıdır altın. İnsanlık yaşamına kattığı yararlar kadar, insanların kötülük aracı haline de dönüşmüştür. Zenginliğin sembolü olan altın antik çağlarda da göz kamaştıran bir metaldi. Zenginlik, refah, gösteriş ve gücün araçlarından olan altın günümüzde sağlık, teknoloji, uzay ve birçok alanda da kullanılırken antik çağda kullanım alanı sınırlıydı. Altın çok zor bulunan
ve elde edilen bir metal olması nedeniyle birçok uygarlıkta bronz üzerine kaplama olarak da kullanıldı. Savaş alanlarında güneşi arkasına alan ordular daha avantajlı olduğu zamanlarda bu avantajı tersine çeviren altın kaplamalı kalkanlarla düşmanlarının gözünü kamaştırarak savaş kazanan ordular yanında hazinesini yanında taşıyan Krallardan yazılı kaynaklarda söz edilmektedir. Kısacası altın her zaman farklı amaçlarla kullanıldı.
Her dokunduğu nesneyi altına çeviren Midas’tan, altın yumurtlayan tavuğa, tüm çocukluğumuz altın üzerine kurulu öykülerin bombardımanıyla geçti. Kuşkusuz bunların çoğu birer efsane... Ama aralarında gerçek payı olanların sayısı da az değil. Örneğin, Yunan mitolojisine göre tanrı Dionysos, Frigya kralı Midas’a dokunduğu her şeyi (buna ayaklarıyla dokunduğu şeyler de dahildi), altına dönüştürme gücü vermişti. Bugün
bilimsel çalışmalar bu efsaneyi açıklayabiliyor. Midas’ın kralığının hayat kaynağı, bölgedeki Sardes Nehri’ydi. Bu su yatağının Antikçağ’da altın madeniyle dolu zengin alüvyonlar içerdiği artık biliniyor. Kuşkusuz, Kral Midas bu nehirde dolaşırken ayaklarının dibindeki altın tortuları ortalığı parıldatıyordu. Altın konusundaki mitolojik öyküler Midas’la sınırlı değil. 17 Şubat 1923 tarihinde arkeolog Howard Carter, M.Ö. 1343’te ölen Tutankhamon’un mezarını ortaya çıkardığında, buradaki altın miktarı hayal tacirlerini yeniden hareketlendirdi. Bir efsaneye göre, tanrı Osiris, tanrı Anubis’in yardımıyla yeryüzündeki bütün altını ele geçirdi ve bunu Birinci Hanedan’ın firavunlarına verdi. Ama bugün Eski Mısır’ın altın zenginliğinin, özellikle Nübye Bölgesi’ndeki madenlerden geldiğini biliyoruz. Bunu kuşkusuz
DÜNYAYI PARMAĞINDA OYNATAN BU MADEN KIBRISLILARI VE KIBRIS’IN ZENGİNLİĞİNE GÖZ KOYAN YABANCILARI DA PARMAĞINDA OYNATMAYI BAŞARDI YÜZ YILLAR BOYU. 7. YÜZYILDA KIBRIS’A AKINLAR DÜZENLEYEN ARAPLARIN KILIÇTAN GEÇİRDİKLERİ İNSANLARIN HAZİNELERİLERİYLE YETİNMEYİP, ANTİK KRAL VE SOYLU MEZARLARINI DA SOYDUKLARI BİLİNMEKTEDİR. LAMBUSA KRALLIĞI DA BUNDAN NASİBİNİ ALAN YERLERDEN BİRİSİYDİ.
www.cypruszoom.com
49
tarih
suz firavunlar da biliyordu. Çünkü “Nub”, Mısır hiyeroglif dilinde altın anlamına geliyordu. Ancak o tarihte kimse Nübye’den bahsetmiyor, herkes efsanevi “Punt” diyarından söz ediyordu. Bir başka efsanevi altın diyarı ise, Eski Ahid’de adı geçen “Ofir” idi. Oradan getirttiği altınlarla, Yahudi kralı Süleyman, Kudüs’teki ünlü Süleyman Tapınağı’nı inşa ettirmişti. Bilim adamları şimdiye kadar “Ofir” diyarının neresi olduğunu tam olarak saptayamadılar. Süleyman tapınağının altındaki yüzlerce dehliz birçok arkeoloğun ilgisini çekmekle birlikte o dehlizlerde araştırma yapmak yasaklanmıştır. Bir iddiaya göre ünlü Ahit Sandığı ve Kral Süleyman’ın hazineleri buralalarda bir yerlerde hala daha saklı duruyor. Ama, o tarihlerde altının,
50 ZOOM
Arabistan’dan Fenikeli denizcilerle taşındığı ileri sürülüyor. Geçen yüzyılın sonlarında Alman arkeolog Heinrich Schliemann, Miken ve Troya altınlarını gün ışığına çıkarınca, dikkatler bu kez de eski bir Yunan efsanesine çevrildi. Acaba büyük ve tehlikeli bir deniz seferine çıkan Argonotlar, dev yaratıklar Kikloplar’la mücadelelerinde galip çıkıp, o ünlü “Altın Vadi”yi bulmuşlar mıydı? Günümüzde, bu altınların Balkanlar’da ve Kırım Bölgesi’nde yaşayan barbar halkların yağmalanmasından geldiği kanıtlandı. Çünkü, M.Ö. 4000 yılına ait bazı Yunan metinlerinde, Yunanlılar’ın barbar komşu kavimlerin altınından haberdar oldukları açıkça belirtiliyor. Kuşkusuz, “Eldorado”’dan söz etmemek olmaz. İspanyol gemici Francisco Pizarro, Latin Amerika keşfine 177 asker ve 67 at ile başlamıştı. Ancak, ateşli silah-
larının ve kurnazlığının sonucu, 300 bin kişilik bir orduya sahip olan İnkalar’ı yenmeyi başarmıştı. İnkalar, güneşin simgesi olarak gördükleri altına karşı büyük bir inanç besliyorlardı ve tapınaklarında bu madenden yapılmış sayısız zenginlik bulunuyordu. Öyle ki, Cuzco’daki ana tapınağın içinde som altından gemiler bile vardı. Pizarro İspanya’ya dönüp bu gördüklerini anlatınca, Avrupa’da ipini koparan soluğu Latin Amerika’da aldı. Herkes altın diyarı “Eldorado”’yu arıyordu. Önce Şili boyunca dolaşıldı, daha sonra Brezilya’ya dönüldü. Ama bir türlü “Eldorado”’yu bulunamıyordu. Efsaneye göre “Eldorado” kavramını çıkaran Amazon ormanlarında yaşayan yerlilerdi. Beyaz adamın açgözlülüğü ve acımasızlığı karşısında ürken yerliler, Amazon bölgesinin güneyindeki içi altınla dolu bir göl hikâyesini uydurmuşlardı. Böylece beyaz adamı o yöne doğru sürmeyi planlamışlardı. Ancak, Portekizliler, bölgeyi İspanyollar’dan daha iyi tanıyorlardı. Bu nedenle güneye değil, Brezilya’dan karaya çıkarak, Amazon Ormanı’nın tam göbeğine yöneldiler ve sonunda ünlü Minas Gerais madenlerine ulaştılar. O günden bugüne “Eldorado” kavramı, kısa yoldan zengin olmayı hedefleyen insanların düşlerini simgeliyor.
“Altın, değerli ama kırmızı altın. Siyahı beyaz, çirkini güzel, kötüyü iyi, yaşlıyı genç, korkağı cesur, sıradan insanı soylu yapan lanetli maden. Sen insanlar arasına kavgadan başka bir şey getirmedin...” demişti William Shakespeare ünlü Atinalı Timon eserinde. Dünyayı parmağında oynatan bu maden Kıbrıslıları ve Kıbrıs’ın zenginliğine göz koyan yabancıları da parmağında oynatmayı başardı yüz yıllar boyu. 7. Yüzyılda Kıbrıs’a akınlar düzenleyen Arapların kılıçtan geçirdikleri insanların hazinelerileriyle yetinmeyip, antik Kral ve soylu mezarlarını da soydukları bilinmektedir. Lambusa Krallığı da bundan nasibini alan yerlerden birisiydi. Lambusa bir zamanlar bu adanın en zengin yerleşim yerlerinden birisiydi. Çok geniş bir alana yayılmış olan Krallığın merkezinin ya da Kraliyet sarayının nerede olduğu henüz saptanamadı ancak ileride yapılacak uluslararası bilimsel kazılarda bu yerin ortaya çıkarılacağından hiçbir kuşkum yoktur. Bugün koruma altında bulunan bölgeye hazine avcılarının ya da eski eser kaçakçılarının girememesi nedeniyle gelecekte yapılacak bilimsel kazılar sonucu elde edilecek bulguların dünya çapında ses getireceğine de ayrıca inanmaktayım. Lambusa’nın merkezini bilim adamlarının gelecekte yapacakları araştırmalara bırakarak bu krallığın bir parçası olan kilometrelerce uzağında deniz kenarında sakin ve sessiz bir yere götürmek istiyorum sizleri…
AYLİN MYUMYUNOVA Bulgaristan’ın sanat şehri olan Plovdiv’de doğan sanatçı, ‘Canko Lavrenov’ Güzel Sanatlar Lisesi’nden sonra, 2003 yılında İngiltere’de dünyaca ünlü ‘College of North West London’ Güzel Sanatlar Bölümü’nde hazırlık programını tamamlayıp, ‘Westminister Koleji’nde Grafik Tasarım kursunu bitirdi. 2004-2006 yılları arasında ASET Certificate in Fine Art’ı, Cyprus College of Art’da bitirip, 2006-2008 yılları arasında, sonra 2008 yılında İngiltere’de ‘University of East London’ Güzel Sanatlar Bölümü’nde Master programını tamamladı. İş hayatında Londra’da Murals and Trompe Loel Hotel içinde yağlı boya tablolar yaptı. Mart 2008’de dünyaca ünlü ‘Royal College of Art’ okulunun Olympic Parkin Dizayn’ yarışmasında birincilik kazandı. Eylül 2009-2010 arası Yianna Americanonu Film şirketinde Sahne dizaynı ve Koordinatörlüğü yaptı. Eylül 2010 yılından bu yana Kıbrıs’ta yaşıyor.
Aylin Myumyunova
52 ZOOM
röportaj
AYLİN MYUM YUNOVA Neden Kıbrıs’tasınız, nasıl oldu da buraya geldiniz? Kıbrıs’a 2014 yılında geldim. İşim hayatım yoğundu ve biraz değişikliğe ihtiyacım vardı. İngiltere’den burada olan bir kursa yazıldım. Sıcak bir ülke arıyordum, neşesi, doğası, güneşi bol olan, kendi isteğimle transfer oldum.. Bir buçuk yıllık bir kurstu. Rum tarafında tarihi bir köydeydim. Orada tüm dünyadan başka ressamlarla tanıştım. Limasol ve Larnaka’da çalıştım. Adanın Kuzey tarafına nasıl geldiniz? Adanın bu tarafına gelmek meraktan oldu. Arkadaşlarımızla bir araba kiraladık. Geldiğimde buraya aşık oldum. Daha doğal, çok modernize olmayan bir yer. Geldim ve iş için başvuru yaptım. Nereye başvuru yaptınız? Üniversitelere. Hangi üniversitelere başvuru yaptınız? Yakındoğu Üniversi-
tesi’nde kabul edildim. Kolejde işe başladım. Şimdi Yakındoğu’da mısınız? Hayır şu an İngiliz Koleji’nin teklifini kabul ettim oradayım. 2 yıl Yakındoğu’da çalıştım. Yakındoğu’da ne kadar çalıştınız? 2010’da başladım 2012’ye kadar. O zamandan itibaren British Collage’deyim. Burada olmaktan mutlu musunuz? Bazı eksikleri olsa da mutluyum.. Çoğu Avrupa ülkesini gezdim. Ama burada sanata o kadar saygı ve ilgi duyulmuyor. Toplum olarak sanatın biraz gerisindeler. Bu beni üzüyor. Ama resim yapmak için ideal bir yerdeyim. Bundan sonrası için beklentiniz ne? Hayat zaten hızlı geçiyor. Dalai Lama’nın bir sözü var “En üzücü şey; biz hiç anlamadan, zamanımızın olduğunu zannediyoruz ama aslında yok.” Benim beklentilerim; zamanımı tamamen sanatıma ve
özel hayatıma ayırmak. Fazla büyük beklentim yok. Ama ressam olarak tanınmak istiyorum. Evinizi resim yapmak için mi seçtiniz, resim mabeti gibi bir yer mi olmasını istediniz? Resim yapmak ve hayvanlara uygun olması ve doğaya yakın bir yerde ev seçtim. Hayvanlara yakın olmayı seviyorum. İngiltere’de eğitim aldığınız yer çok iyi bir okul. Tamam , sanat olarak burası güzel ama insanlar belli bir süre yaşıyor. Sizin isteğiniz isminizi duyurmak, bunun için neden tanınmamış bir ülkeyi tercih ettiniz. Çoğu yerin buradan haberi yokken nasıl kendinizi daha fazla tanıtabilirsiniz? Ben kendime inanıyorum. Başarabileceğime inanıyorum. Çalışmalarım daha yüksek seviyede olduğu için bu sanatın keşfedileceğine inanıyorum.
S
onunda Ada’ya kendi isteği ile gelip aşkla bağlananı bulduk. Şaka şaka... Bu ayın özel röportaj konusu, sıradışı bir sanatçıya ait. Bulgaristan’da doğup, İngiltere’de hayata devam eden Aylin Myumyunova, sanat konusunda dünyanın önde gelen bir okulunda okuyup, en ünlüsünün düzenlediği yarışmada birincilik kazandıktan sonra, “sıcak; neşesi, doğası, güneşi bol bir ülke” diye Kıbrıs’a gelmiş. Önce komşuda yaşamış ancak, “doğal” kısmı kendini tatmin etmeyince “bir de kuzeyi göreyim demiş” O gün bugündür ülkemizde yaşıyor. Başarılı bir sanatçı. Yaptığı resimler tek kelimeyle mükemmel. Akıl sınırılarını zorlayan ışık ve gölgeler, onun parmakları ile gerçek fotoğrafın sınırlarını zorlar nitelikte. Bazıları için, fotoğraf mı, resim mi diye yorum yapmakta zorlanmanız içten bile değil. Kıbrıs’ta kalır mı bilmiyoruz ama biz görüp hemen sahiplendik. Aylin Myumyunova ile Alsancak’ta sevgili Nur (Günsev) ablamız ve bir arkadaşı ile ortak işleteceği kafesinde konuştuk. Bundan sonrası için, “Artık resime daha fazla zaman ayırmak istiyorum” diyen sanatçı; sanat ve gelecek planları konusundaki sorularımızı yanıtladı. İşte o röportajın tüm detayları;
www.cypruszoom.com
53
↘
“İŞIM HAYATIM YOĞUNDU VE BIRAZ DEĞIŞIKLIĞE IHTIYACIM VARDI. İNGILTERE’DEN BURADA OLAN BIR KURSA YAZILDIM. SICAK BIR ÜLKE ARIYORDUM, NEŞESI, DOĞASI, GÜNEŞI BOL OLAN, KENDI ISTEĞIMLE KIBRIS’A TRANSFER OLDUM..”
Buradan gitme planınız var mı? Olabilir; Dediğim gibi şu an bir tecrübedir ve en iyi çalışmalarımı burada yaptım. Her şeyin bir sebebi vardır. İngiltere’de kalsaydım büyük ihtimalle farklı bir konumda olabilir, ya da daha çok iş hayatına girebilirdim. Ne tarz resimler yapıyorsunuz? Neoklasisizm, Akademikoklasisizm, Rönesans, High Rönesans zamanlarından büyük sanatçıları iyi okudum. Ayrıntılı olarak inceledim. Hayatlarını, tarzlarını ama ben kendim bir tarz olarak yansıttım. Kendimden bir şeyler kattım. Yaptığınız resimlerin çoğunda insan figürü var ve çoğunlukla nü çalışıyorsunuz, yanılıyor muyum? Evet, insan figürü şu anki konum. Sadece şu an için mi konunuz insan figürü yoksa, genel olarak insan üzerine mi? Değişik konularda da çalıştım. Ama insan figüründe daha iyi olduğumu düşünüyorum. Her zaman yeni bir şeyle karşılaşıyorum. Şekli, ten rengi, duruşuyla her zaman farklı bir rengi var. İnsanların vücudunu da çizerken ruh halini de yansıtmaya çalışıyorum. Şiir, ya da müzik gibi. Sadece bir vücuttan daha fazlasını görebilirsiniz. Daha çok Nü çalışıyorsunuz değil mi? Nü, ama daha romantik. Burada, özellikle bu tarz resimlerde poz verecek bir model bulmak zor. Hayal gücü mü yoksa modelle mi çalışıyorsunuz? Model. Hayal gücünden biraz daha farklı. Yabancı arkadaşlarımı model olarak kullanıyorum. Söylediği-
54 ZOOM
nizde haklısınız. İnsanları model olarak bulmak biraz zor. Model ihtiyacım var. Farklı bir bakış açıları var. “Beni kim görecek?” diye düşünüyorlar. Sanat tarihine bile geçebileceklerini düşünmüyorlar. Yurt dışında bu tam tersi, insanlar kendileri sipariş veriyor. Ama bir modeli bulduğumda birkaç farklı çalışma yapabilirim. Kadın olmak bir avantaj mı? Model konusunda rahat olabiliyor musunuz? Evet daha avantajlı. Model biraz daha sakin olabiliyor. Ve tabi ki benim kadın bakış açımdan daha
farklı bir şeyler çıkıyor. Nü ama aynı zamanda bir gizem var. Çizdiğiniz Nü’lerde kişinin yüzünü gizliyor musunuz, yoksa yüz de resime dahil mi? Bu sergi için gizledim. Sergi için kaç tane resim düşünüyorsunuz? Kaç tane yaptınız şimdiye kadar? Sergi için 20 tane yeterli. Şimdiye kadar 9 tane yaptım. Bir resim ne kadar zamanınızı alıyor? Çalışmaya göre değişiyor. Bazı çalışmalar, 2-2.5 ay sürebiliyor. Daha fazla
boş zamanım olursa daha çok çalışabilirim. Bazen yağlı boya, bazen kara kalem çalışıyorum. Yağlı boya mı, yoksa kara kalem mi tercihiniz? İkisi de benim için çok zevkli. Yağlı boya malzemelerin en üstüdür. Nasıl kullanacağını öğrendiğinde çok güzel bir süreçtir. Kara kalem ise daha uzun sürebilir. Hangisiyle çalışmak daha zor ? Yağlı boya mı yoksa kara kalem mi? Yağlı boyayla çalışırken daha sabırlı olmam gerekiyor, çok katla çalışıyorum.
Bazen şeffaf katlar var, daha yoğun. Örneğin bir tane tabloyu aynı anda 50 fırçayla çalışıyorum. Rütuş önemlidir benim için. Resimin düzgün ve dayanıklı olması için de önemli bu. Boyalarınızı kendiniz yapıyormuşsunuz. Bu resim yapan herkesin yapabileceği bir şey mi? Yıllara göre, keşfettiğim tekniklere göre, eski sanatçıları araştırmama göre… Yağlı boyayı satın alıyorum. İtalyan bir markadan özel sipariş veriyorum. Çok pahalı oluyor tabi. Ama en saf pigmentlerden ve yağlardan yapılıyor. Yağı kendim üretiyorum. Onu da ağaçlardan elde ediyorum. Malzeme uzun süre kalabiliyor mu? Monalisa gibi senelerce kalabilir. Sanatçının kendi boyaları üzerinde uğraşması yaygın bir şey mi? Bilgi, zaman ve masraf istiyor. Ama çok önemli bir detay, çoğu sanatçılar daha ucuz çalışıyor. Belli bir zaman sonra gidiyor. Canlı ve temiz durmuyor. Diğer yağlarda petrol kullanılıyor. Benim yağlarım daha organik, daha dayanıklı ve daha kaliteli oluyor. 2008’de Royal Collage’dey mişsiniz . Royal Academy, dünyaca ünlü bir müzik okulu değil mi? Evet. Opera da var aynı zamanda ama eğitimde saygınlık kazanmış bir okul olarak biliniyor. Yarışmada kazandığınız birincilik size bir fırsat yaratmadı mı? O zamanlarda öğrenci olduğum için değişim olmadı, ama ben aynı zamanda çok iyi bir yerde part time çalışıyordum. Çok iyi bir sanatçıyla birlikte duvar çizimleri yapıyordum.
Bulgaristan’dan İngiltere’ye gitme hikayeniz nedir? 19-20 yaşlarımdaydım. Her gencin olduğu gibi daha yoğun, daha değişik bir yerde olmak istiyordum. Kendimi keşfetmek için çıkmak istedim. Bulgaristan sanat bakımından sizde etki bıraktı mı? O zamanlar küçüktüm, gençtim. Ama benim için Bulgaristan’da Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuduğum 5 yıl etki bıraktı. Yoğun dersler gördük. Heykel traş, yağlı boya, boya üzerinde kara kalem, oradan çok şey öğrendim. Aynı zamanda çok iyi ressamlardan özel ders aldım. Orası oldukça sanatsal bir yerdir. Yeteneğiniz nasıl fark edildi? Ortaokuldan bir öğ-
retmen anneme tavsiye etti benim için. Çizimde yeteneğim varmış, geliştirmem gerekiyormuş. Özel ders alıp lise için başvuru yapım. 150 kişiden 22 kişi kabul edildi ve ben onlardan biriydim. O şekilde tutkumun büyüklüğü belli oldu. Ailemde dedem çok bilindik bir heykel traştı Bulgaristan’da. Ona yardım ediyordum. Kıbrıslı sanatçılarla ilgili ne düşünüyor sunuz? Adaya ilk geldiğimde, Kıbrıs’ın en bilinen ressamlarından biriyle tanıştım. Zaten onunla başladı Kıbrıslı ressamları tanımaya yönelik ilgim. Nostaljik savaş konulu çizen ressamlarla tanıştım. Bir kaç sanatçının sergilerine gittim. Maalesef devamlı bir galeri olmadığı için daha fazla sanatçı görme
imkanım olmadı. Rum tarafında daha fazla Türk sanatçıyla tanıştım. Burada soyut çalışmalar üzerinde yoğunlaşmış bir sanatçıyla tanıştım. Ayhan Menteş beni sanatıyla etkileyen isimler arasında. “Dedem heykeltraş” dediniz, heykeli düşünmediniz mi? Heykel bir bayan için biraz ağır. Öyle bir ortam yaratmam biraz daha zor. Daha önce kil ile yaptım. Kafalar, figürler. Ama dediğim gibi biraz ağır bir iş. Malzemeler çok büyük, taşlar çok ağır. Ama her proje için açığım. Ağırlığım resim. Sanatçılar resim tercihlerini nasıl yapıyorlar, mesela siz nasıl resimde realistik tarzını tercih ettiniz? Bütün yolları denedim. Daha farklı bir yere de
gidebilirim. Ama akım olarak yeniliğe açığım. Tek bir konuda ilerlemek istemiyorum. Bu sergiden bahseder misiniz biraz? Neden nü? Bir insanın anatomisini ne kadar iyi yapabileceğimi göstermek istiyorum. Daha çok etki göstermek istiyorum. 3 boyutlu yapıyorum. Bakış açısına göre aslında. Tonla oynamayı çok seviyorum. Ne kadar çok farklı ton kullanabilirsen, o resim için o kadar iyi. Nü konulardan en zorlarından biri olduğu için. Landscape, peyzaj, sürrealistten daha zordur. Renua’nın bir sözü var. “Ten gibi bir malzeme yok. Onu öğrendiğin zaman çizersen sanatla ve hayatla ilgili çoğu şeyi biliyorsundur.”
Aylin Myumyunova, şimdilerde yakın bir gelecekte açmayı planladığı sergisi için çalışıyor. Sergi konusu için “Nü”yü tercih eden sanatçının resimlerindeki gerçeklik hissi dikkat çekici..
3-4 renk görüyorum son çalışmaları-
www.cypruszoom.com
55
röportaj
a model ova, tanınabilir korkusuyl sini kazanan Aylin Myumyune modellerinin yüzlerini gizliyor... eni beğ in kes her en gör nedenle yaptığı resimlerd Kara kalem Nü resimleri ile çektiğine dikkat çekiyor. O bulma konusunda zorluk
56 ZOOM
nızda. Sadece bu sergi için mi bu tercih? Evet. Bu sergi için daha Retro çalışmayı tercih ettim. Renge çok odaklanmadım. Renkler biraz gözlerimizi yanıltır. Siyah beyazda daha net bir görüntü oluyor. Resmi 3 kişi aynı şekilde görebilir ama renklerde 3 kişi bir resmi farklı şekilde görebilir. Siyah beyaz olanlar ruhsal hali daha çok öne çıkarıyor. Çünkü siz rengi düşünmüyorsunuz, siz o ışığa, olaya bakıyorsunuz. Şu anki resimlerinize baktığımda çizgiden çok ışıklar ve gölgelerin birleşiminden resim oluşmuş gibi duruyor. Bu sizin ışığı çok sevmenizle mi alakalı? Bu bir kompozisyonu güçlendirme. Kontrast vermek ışık hatlarını güçlendiriyor. Işık daha çok güçlendiriyor resmi. Dediğim gibi eski sanatçılarda bu çok büyük bir sırdır. Çoğu bunu kullanıyordu. Daha gizemli daha mistik bir hava veriyor. Işığa gidene kadar ara ton çok var. Diğer yetenekleriniz, diğer uğraşlarınız neler? Dövme yapıyorum. Hayvan kurtarıyorum. İngiltere’de hayvan kurtarmaya ihtiyacınız yok. Hayvanlara hiçbir şekilde zarar vermiyorlar. 1 köpekle geldim Ada’ya ve diğer köpekleri hep kurtardım. Hayvanlara zarar veren olaylarla karşılaştım. Başka bir çözüm olmadığı için ben aldım. Hayalim bu kadar çok hayvan değildi. Sonradan oluştu. Birkaç tanesi için aile bakılıyor. Bir tanesi cinsinden dolayı yolculuk yapamıyor. Toplamda kaç tane hayvanınız var? 5 köpeğim , 4 kedim var. 2 tane de dekoratif tavuk ve horozum var. Çocukluğumdan beri hayvanlarla iç içe büyüdüm. Ve her zaman hayvanlarım olsun istedim. Hayvanlara bakmaya nasıl vakit buluyorsunuz? Güçlü bir alt yapım var galiba. Dövme yapmaya nasıl başladınız? Lisedeyken tribal dövmelerin zama-
nıydı. Birkaç arkadaşım hand made makinalar yapmıştı ve bende denedim. Buraya geldiğimde öylesine makine ve mürekkep aldım. Arkadaşlarıma ve hatır olarak yaparım diye düşündüm. Kursa gitmedim ama profesyonel artist olduğum için yapabilirim. Serftifikam var. Sizin dövmeniz var mı? Evet. Ayağımda Afrodit var. Kıbrıs’tan ilham alarak yaptım. Ama dövmelere çok meraklı değilim. Omzumda gençken yaptığım bir tane var. Çıkarmaya çalıştım ancak çıkmadı. İnsan dövme yaparken çok iyi düşünmeli. Diğer uğraşlarınıza tekrar dönersek başka bir uğraşınız var mı? Gitar çalıyorum, spor yapmayı seviyorum. Masa tenisi dersi veriyorum. Federasyonda oynadım. Bir yarışmaya katıldım. 18 kişi arasından birinci geldim. Şansıma hepsi erkekti kimse beni yenemedi. Fitnessla uğraştım. Motosiklet sürdüm. Yalnız mı yaşıyorsunuz? Ara sıra akrabalarım geliyor. Ama genelde yalnız olmayı seviyorum. Devamlı eve giren çıkan biri olmasını istemiyorum. Merak ettiğim bir şey var. Okula gidiyorsunuz, müzik yapıyorsunuz, cafe işletiyorsunuz. Dolayısıyla çok fazla yalnız kalamıyorsunuz değil mi? Doğru ve bunu çözmeye çalışıyorum bir şekilde. Aynı yerde kalmıyorum. Bir şekilde zaman oluyor. Birkaç ay önce masa tenisini bıraktım. Çoğu hobilerimden uzaklaştım. Okula sadece 3 gün gidiyorum. Spordan biraz uzaklaşıyorum, gitarı ara sıra çalıyorum. Çoğu insan bana hiper fotorealist diyorlar ama ben bunu kabul etmiyorum. Bir kelimenin altında sınırlanmak istemiyorum. Resimlerimde çok fazla akım var. Kullandığım teknikler farklı. Her birini kombinasyon olarak birleştiriyorum. Fotorealistler fotoğrafı birebir çizmeye çalışıyor. Ben ise canlı çizerek modeli değiştiriyorum. Işıkla oynuyorum. Daha sanatsal, daha ruhsal, başka bir boyutta çıkarmaya çalışıyorum.
www.cypruszoom.com
57
haber
S
on günlerde grip vakalarından önemli bir artış yaşanıyor. Artık mevsimsel olarak adlandırılan domuz gribine karşı bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolu ise antioksidan besinleri tüketmekten geçiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Sevil Ürer Vefalı, kış hastalıkları ve domuz gribinden korunmak için beslenme önerilerinde bulundu. Yeterli vitamin alımı önemli Hastalıklardan korunmak için öncelikle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ise öncelikle antioksidan besinlerle yeterli ve dengeli bir şekilde beslenilmelidir. Taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması hastalıklarla savaşmak için önemlidir. Bu dönemde vücut direncini artırmak için antioksidan özelliğe sahip A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega-3 ve 9 yağ asitlerinin alımı arttırılmalıdır.
58 ZOOM
GRİPTEN KORUNMAK İÇİN BU BESİNLERİ TÜKETİN
↘
ARTIK MEVSİMSEL OLARAK ADLANDIRILAN DOMUZ GRİBİNE KARŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMENİN YOLU İSE ANTİOKSİDAN BESİNLERİ TÜKETMEKTEN GEÇİYOR. BU BESİNLERİ TÜKETEREK, KENDİNİZİ VİRÜSLERE KARŞI DAHA KORUNAKLI BİR HALE GETİREBİLİRSİNİZ.. www.cypruszoom.com
59
Hastalıktan korunmanın en önemli detaylarından biri de su içmek. Uzmanlar vücudun direncini artırmak için sık sık su içilmesi gerektiğine vurgu yapıyor...
C vitamini güçlü bir antioksidan Güçlü bir antioksidan olan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir ve toksinlerin atılmasını sağlar. Maydanoz, ıspanak, yeşilbiber, tere, roka, portakal, mandalina, limon, kivi, greyfurt, kuşburnu gibi turuncu ve yeşil sebze, meyveler bol miktarda C vitamini içermektedir. E vitamini kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, kırmızı-mor
60 ZOOM
meyveler ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. E vitamini soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır. Enfeksiyon savar besinler Enfeksiyona karşı koruyucu olarak bilinen A vitamini; balık yağı, yumurta, havuç, brokoli, ıspanak, marul, domates ve sarı sebzelerde bulunur. Bir orta boy patates günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık iki katını
karşılamaktadır. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Kefir, yoğurt gibi probiyotik olan besinler bağırsaklardan vitaminlerin emilimini arttırarak hastalıklara karşı koruyucu etki sağlamaktadır. Çinko eksikliği hastalıkları beraberinde getirir En iyi çinko kaynakları; kırmızı et, kabuklu deniz ürünleri, karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinler, fındık, ceviz, fıstık
haber
İLAÇ NİYETİNE ÇAY Grip çayı 1 bardak sıcak su içine adaçayı, ıhlamur, birkaç tane karanfil ve tane karabiber atılıp sonrasına 1 çay kaşığı bal eklenerek tüketilebilir. Kış çayı 1 bardak sıcak su içine 1 parça taze zencefil, 1 dilim limon, 1 dilim portakal, 1 tane çubuk tarçın, 1 çay kaşığı bal katarak bir kış çayı hazırlanabilir. Soğuk algınlığı ve öksürük çayı: Zencefil ve kuşburnu kısık ateşte 5-10 dakika kaynatıldıktan sonra adaçayı, kekik ve nane yaprakları ilave edilip, 15-20 dakika demlenebilir. Bu çay günde 4-5 defa içilebilir. Boğaz ağrısı için 1 tatlı kaşığı bal içine rendelenmiş taze zencefil eklenerek tüketilebilir. gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagillerdir. Vücutta çinko eksikliği olması hastalıkları da beraberinde getirmektedir. Yine hızlı zayıflama amacı ile uygulanan yanlış diyet uygulamaları da bağışıklık sistemini zayıflatarak daha kolay hastalanmaya zemin hazırlamaktadır. Bunun için bu diyet uygulamalarının mutlaka kontrollü olarak yapılması gerekir. Bal ve sarımsak doğal ilaçtır Doğal ilaç olarak nitelendireceğimiz
bal ve sarımsak da kış aylarında tüketilmesi gerekir. Bal, soğuğa ve soğuk algınlığına karşı ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılabilir. Sarımsak önemli bir antioksidan kaynağıdır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk kış aylarında çorbalarda ve yemeklerde kullanılabilir. Vücut ısısını dengelemek için sıvı tüketimi önemli Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan tok-
sinlerin atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle her gün en az 1.5-2 litre (8-10 su bardağı) su içilmeli ve sıvı alımını desteklemek amacıyla süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları ya da bitki çayları tercih edilmelidir. Hastalıklardan korunmak ya da hastalıkları daha çabuk atlatabilmek için bitki çaylarından faydalanılabilir.
www.cypruszoom.com
61
haber
AŞIRI KAFEIN, KAYGIYI TETIKLIYOR! ↘
GÜNDE 5-10 FINCANDAN FAZLA KAHVE TÜKETIMININ ANKSIYETE (KAYGI) VE PANIK ATAĞI TETIKLEYEBILECEĞINE DIKKAT ÇEKEN UZMANLAR, ÖZELLIKLE HAMILELERIN AŞIRI TÜKETIMDEN KAÇINMALARI GEREKTIĞI UYARISINDA BULUNUYOR.
Ü
sküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay, aşırı kahve tüketimi ile ortaya çıkan kafeinizm sendromunun sinirlilik, düzensiz kalp atışları ve iştah kaybına neden olduğunu söylüyor. Uzmanımıza göre günde 5-10 fincandan fazla kahve tüketimi ile kafeinizm sendromunun ortaya çıkıyor. Duyarlı bireylerde kulaklarda aşırı çınlama, orta derece delirium (akut beyin yetmezliği) ve aşırı eksitasyon gibi belirtilerle karakterize duyusal bozukluklara neden olabilir. Bu belirtiler anksiyete (kay-
62 ZOOM
gı) belirtilerine benzer ve ortaya çıkan sendrom ‘kafeinizm’ olarak tanımlanır. Kafeinizm Sendromu genellikle günlük 1000 mg’ın üzerindeki dozlarda sıklıkla rastlanan bir durum. Bu dozda kafein miktarı, yüzde kızarma, sinirlilik, düzensiz kalp atışları, iştah kaybına sebep olabilir. Bu belirtiler oluştuğunda kafein tüketimini kesmek gerekiyor. Kafein yoksunluğu baş ağrısı yapıyor Kafein yoksunluğuna yönelik en sık karşılaşılan sorunun baş ağrısı. Buna ilave olarak uyuşukluk, enerji azlığı ve yorgunluk, iş motivasyonunda bozulma, özgüven ve kendini iyi hissetme duygusunda azalmanın yanı sıra sinirlilik, çabuk öfkelenme, bulantı, soğuk ve sıcak
basmaları, kaslarda ağrı ve sertlik hissi gibi istenmeyen birçok etki kullanış sıklığı, kullanılan doz ve kişinin bireysel özelliklerine bağlı olarak çıkıyor.
“Bununla beraber aşırı düzeyde tüketilmedikçe normal dozlarda alınan kafeinin anksiyete ve panik atak üzerine önemli bir yan etkisi yoktur” diyor.
Günde 600 mg doz gibi yüksek doz kafeinin 6-14 gün arasında kullanılması, ‘kafeine fiziksel bağımlılık gelişimi için yeterli bir süre’ olarak görülüyor. Bağımlılık gelişen kişilerde yoksunluk semptomları 12-24 saat içinde ortaya çıkmaya başlıyor ve 20-48 saatte en şiddetli seviyesine ulaşıyor.
Gebelik döneminde kahve tüketimine dikkat Öte yandan, gebelik döneminde sürekli olarak kahve tüketilmesinin düşük riski yaratabileceğine dikkat çekilerek, ‘Günlük kafein tüketimi 300 mg’ı aştığında fötal gelişimi etkilediği ve düşük riski oluşabildiği belirtiliyor. Bunun yanında emziren annelerde kafein süte geçerek bebek için tehdit oluşturabiliyor. Sonuç olarak gebelik ve emzirme dönemlerinde kafein tüketiminden ve kafein içeren içecek ve yiyeceklerden durmakta yarar var..
Aşırı tüketime dikkat edilmeli Kafeinin anksiyete (kaygı) ve panik atak öyküsü olanlarda anksiyeteyi ve panik atakları tetikleyebildiğini de belirten Prof. Dr. Uzbay,
haber
Onur Tümer
G
eçtiğimiz yıllarda Anıtkabir’de 6 bin gönüllü ile “Dünyanın En Büyük Canlı Atatürk Portresi” rekorunu kırarak Guinness rekorlar kitabına girmeyi başaran Onur Tümer, 12 Mart’ta şehit aileleri ve gazilerle gerçekleştireceği “Dünyanın En Büyük Canlı Türk Bayrağı” rekor denemesiyle ilgili son çalışmaları ve hazırlandığı yeni rekor denemeleri hakkında bilgi verdi. Guinness rekoru kırmanın zor bir iş olduğunu kaydeden Onur Tümer, “5 yıldan beri Guinness rekor denemeleri yapıyorum ve şimdiye kadar 13 rekorum var. Bu durum elbette ki disiplinli bir çalışmanın ve iyi bir ekibin sonucu. Çünkü Guinness’in belirlediği zorlu şartlar var. Bunları sağlamak ve rekor denemesini başarıyla tamamlamak büyük bir emek ve çaba gerektiriyor.” dedi. Bu anlamda
GUINNESS REKORLARINA DOYMAYAN TÜRK en zorlandıkları rekor denemelerinin gıda ile ilgili rekorlarda olduğunu ifade eden Tümer, “Dünyanın En Büyük Omleti” rekorunu anımsatarak, sağlık söz konusu olduğu için rekorun zamanıyla ilgili kısıtlamaların olabildiğini bunun da kendilerini zaman zaman zorladığını ifade etti. Kırılan rekorların Türkiye’nin tanıtımına katkı sağladığını söyleyen Onur Tümer, her rekor denemesinde Türkiye’nin tanıtımına katkı sağladıklarını bunun manevi anlamda kendilerine paha biçilemez bir tatmin sağladığını kaydetti. Türkiye’nin 81 ilinden Ankara’ya gelecek şehit aileleri ve Gaziler ile oluşturulacak 5 bin kişilik canlı Türk bayrağı ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hazırlanan Onur Tümer, hedeflenen rekor denemesine 40 binin üzerinde katılım beklediklerini söyledi.
Tümer, Şehit aileleri ve gazilerin bir araya gelmesiyle oluşturulacak ‘Dünyanın En Büyük Canlı Türk Bayrağı’ rekor denemesinin, Çanakkale Şehitleri’nin de anıldığı 12 Mart’ta yapılacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın En Büyük Canlı Bayrak Rekor Denemesi” Türkiye’nin 81 ilinden Ankara’ya gelecek şehit aileleri ve Gaziler ile oluşturulacak. Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) tören alanında gerçekleştirilecek olan etkinlikte, 5 bin şehit ailesi ve gazi, kırmızı-beyaz giyinerek ellerinde şehit künyeleri taşıyacaklar. Etkinlik sonrasında ise katılımcılara Çanakkale askerlerinin kumanyası dağıtılacak. “#künyemizTürkiye” hashtagi ile sosyal medyada başlattığımız kampanyaya ve rekor denemesine tüm vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz.”
TÜRKİYE AVRUPA’YI SOLLADI, PEKİ YA KUZEY KIBRIS!.. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs son yıllarda artan tüketim kültürü, banka ve kredi kartı kullanımını zirveye taşıdı. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, 2015 yılında, Türkiye’nin kredi kartı kullanımı bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını söyledi. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) araştırmasına göre, Türkiye, geçen sene yüzde 5’lik büyümeyle 171 milyon kredi kartı ve banka kartı rakamına ulaşılarak bu alanda Avrupa’nın zirvesine yerleşti. Türkiye toplam kart sayısı 159 milyon olan İngiltere ve 134 milyon kart sayısına sahip Almanya’ya geride bıraktı. Avrupa’nın bir numaralı kart pazarı Türkiye’de, internetten kartla alışveriş de yüzde 32 artarak 22 milyona ulaştı. Bu da her 5 kredi kartından 2’sinin internetten ödeme yaptığı anlamına geliyor. En fazla harcama Ramazan Bayramı’nda ve 14 Şubat Sevgililer gününde gerçekleşti. En çok harcama yapılan saat aralığı 17-00-18.00 arasında oldu. Yüzde 15 büyüyen kartlı alışverişle geçen sene kartlardan tam 526 milyar TL çekildi. Ajans Press’in araştırmasına göre son bir ayda, kredi kartları 903 habere konu oldu. İstatistik bilgileri olmasa da Kuzeyt Kıbrıs’n da bu gelişmelerin gerisinde oladığı bir gerçek..
www.cypruszoom.com
63
gezi Sivota
Paramithia
PARAMITHIA SIVOTA – PARGA
MUSTAFAŞAH
64 ZOOM
Paramithia Yunanistan Bizanslıların kurmuş olduğu Paramithia, manzaralı, güzel bir kent. Sevimli dar ve geleneksel sokakları, birbirine omuz vermiş kırmızı kiremitli evleri, asırlık çınar ağaçları, sokaklara taşan dükkanları ve tarihi, kültürel yapısı ile bütünleşen böylesi kentler her zaman ilgimi çekmiştir.
Ayrıca burada oluşan geleneksel renk cümbüşüne hayran olmamak mümkün değil. ivota – Yunanistan En önemli ve muhteşem turistik beldelerden biri olan Sivota, tam anlamı ile turist destinasyonu olarak gelişmiş, temiz, düzenli plajları, pırıl pırıl denizleri ile turist çekimi için düşünülen en küçük
detayın dahi dikkate alındığı bu güzel kentte kendinizi cennetten bir köşede hissedersiniz. Ionion denizinin Mikonos’u olarak da değerlendirilen Sivota’ya geldiğim zaman inanılmaz doğal güzellikler karşısında huzur buldum diyebilirim. Denizin sanki Sivota’yı öper gibi görüntüsü Sivota’nın sevimliliğini bir o kadar daha artırmaktadır.
En önemli ve muhteşem turistik beldelerden biri olan Sivota, tam anlamı ile turist destinasyonu olarak gelişmiş, temiz, düzenli plajları, pırıl pırıl denizleri ile turist çekimi için düşünülen en küçük detayın dahi dikkate alındığı bu güzel kent..
Sivota Aheronta
www.cypruszoom.com
65
gezi
Paramithia
Aheronta
Parga Yunanistan Güzelliği ve şahane manzaraları ile bilinen Parga, Preveze şehrine yakın, Ionion denizinin kıyılarında kurulmuş güzel bir kent. Parga’nın doğal atraksiyonları ve en güzel plajları sayesinde buraya her yıl yaz aylarında binlerce turist akın etmekte ve her geçen gün cazibesi daha da artmaktadır.
Sivota
66 ZOOM
En meşhur plajları arasında Valtos, Lichnos ve Krioneri vardır. Yaklaşık 3 km uzunluğundaki Valtos plajı Parga’nın en uzun plajı olarak biliniyor. Plajlar doğa ile iç-içe olduğu için birçok güzelliği aynı anda hissedip yaşayabiliyorsunuz. Ağustos ayına rağmen her taraf yemyeşildi. Böylesi bir ortamda insanın ruhu ok-
şanıyor, kuşlar gibi hafifliyorsunuz, dert ve tasadan uzaklaşıyorsunuz. Bu bölgelerin geneline baktığımız zaman, sanki deniz karaya, kara ise denize kucak açmış. Küçük küçük adacıklar sanki el ele tutuşmak ister gibi birbirlerini hasretle bekler gibi duruyorlar. Yeşil ve mavi ve denizden gelen esinti insanın yaşam
Parga
Güzelliği ve şahane manzaraları ile bilinen Parga, Preveze şehrine yakın, Ionion denizinin kıyılarında kurulmuş güzel bir kent. Parga’nın doğal atraksiyonları ve en güzel plajları sayesinde buraya her yıl yaz aylarında binlerce turist akın etmekte ve her geçen gün cazibesi daha da artmaktadır.
Aheronta
Paramithia
Sivota
Sivota
sevinci olabiliyor. Günün sonuna doğru yaklaştığımızda denizle nehrin kucaklaştığı noktada bulduk kendimizi. Meğer bu nehre mitolojik Ahéronta deresi veya nehri diyorlarmış. Hemen küçük bir tekneye atlayarak nehir turu yaptık. Bu mitolojik nehir turu iyi de oldu. Kayıkçı enteresan bir tipti. Kendisi bize nehir boyunca görmüş olduğumuz bitki örtüsünü, ağaçları ve karabatakları anlattı.
www.cypruszoom.com
67
haber
BU YİYECEKLER SİGARA BIRAKTIRIYOR
G
ünümüzde sigara alışkanlığı tüm dünyada giderek azalıyor. Eski içiciler, ‘artık ben de bırakıyorum’ diyor. Kimisi bu zor yolculuğu başarıyla tamamlıyor, kimisi yarı yolda kalıyor. Sigarayı bırakma sürecinde,
kişiden kişiye farklılık gösterebilen etkenlere göre psikolojik ya da tıbbi destek almanız gerekebilir. Tüm bunlarla birlikte uzmanlar, doğru beslenmenin de sigarayı bırakmaya yardımcı olduğunu belirtiyor. Leziz tarifleri ve eğlenceli içerikler-
inin yanı sıra, mutfağın sağlıklı tarafına da ışık tutan Yemek. com bu kez, sigarayı bırakmaya yardımcı yiyecekleri sıraladı. Size En Kötü Alışkanlığınız Sigarayı Tık Diye Bıraktıracak 18 Kararlı Yiyecek isimli başlıktaki öneriler şu şekilde:
TERE: Bronşları temizleyerek, solunum ve dolaşım sistemlerini destekliyor.
NANE: İçerdiği mentol ile nikotin ihtiyacını bastırıyor.
SARI KANTARON: Çay halinde tüketildiğinde sağlam bir stresle baş etme aracı olarak görülüyor.
YULAF EZMESİ VE YABANİ YULAF: Suda bekletilmiş yulaf, nikotin bağımlılığını azaltıyor.
MUZ: Potasyum ve B vitaminiyle bağımlılığı azaltmaya destek oluyor.
DOMATES: İçerdiği likopen ile antioksidan etki yaratıyor.
SÜT, SÜT ÜRÜNLERİ VE PROBİYOTİK YOĞURTLAR: Stres azaltmada etkili oluyor.
68 ZOOM
BULGUR, YULAF, MERCİMEK GİBİ TAM TAHILLAR: E vitamini sayesinde akciğerlerinizi destekliyor, kandaki nikotin oranını azaltıyor.
LOBELYA: Nikotin etkisini azaltan bir aktif sentezleme maddesi olarak lobelin içeriyor
KEREVİZ, KABAK, PATLICAN, FASULYE, SALATALIK, BROKOLİ: Sigaranın tadını etkileyerek hoşunuza gitmemesini sağlıyor.
MEYAN: Balgam söktürücü ve yatıştırıcı etki gösteriyor.
ANANAS: Vücudunuzdaki toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor.
GİNSENG: Vücudun strese tepki olarak ürettiği kortizol hormonu seviyesini yeniden düzenliyor
UZMANLARI, MUTFAĞIN SAĞLIKLI TARAFININ YANISIRA, SİGARAYI BIRAKMA YOLCULUĞUNDA ↘ İŞİN VÜCUDUMUZA DESTEK OLAN YİYECEKLERİ SIRALADI. VÜCUDU NİKOTİNDEN VE TOKSİNLERDEN ARINDIRAN, BRONŞLARI TEMİZLEYEN, STRESİ AZALTAN VE YATIŞTIRICI ETKİ GÖSTEREN BU BESİNLER ARASINDA, HER MUTFAKTA BULUNAN BASİT ÖNERİLER DE YER ALIYOR. www.cypruszoom.com
69
haber
PORTAKAL, MANDALİNA VE GREYFURT: Antioksidan etki gösteriyor, C vitaminiyle vücudunuzun sigaraya olan ihtiyacını azaltıyor.
PANCAR: Stresi sigaradan çok daha büyük oranda azaltıyor.
ELMA: Düzenli tüketildiğinde akciğer fonksiyonlarını artırarak, vücudun nikotinden daha hızlı temizlenmesini sağlıyor.
ACI BİBER: Dumanda bulunan kimyasal maddelerin zararlarına karşı solunum sistemini duyarsızlaştırıyor.
70 ZOOM
Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu
Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan, 16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: info@grandturkishhamam.com
haber
“ ↘
72 ZOOM
Yarışçı Bir Ruh;
ASTON MARTIN VANTAGE
”
GERÇEK USTALARIN ELİNDEN ÇIKMA İŞÇİLİĞİ, İKONİK STİLİ, HEYECAN VERİCİ PERFORMANSI VE ÖZGÜNLÜĞÜ BİR ARADA SUNAN YENİ ASTON MARTİN VANTAGE SERİSİ, ASTON MARTİN TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ D&D MOTORLU ARAÇLAR GÜVENCESİYLE, SPOR OTOMOBİL TUTKUNLARIYLA BULUŞUYOR.
Ö
düllü dış tasarımıyla daha hızlı ve yüksek kontrol sağlayan Aston Martin Vantage serisinin tüm araçlarına dünya ile aynı anda Aston Martin Türkiye distribütörü D&D Motorlu Araçlar ile ulaşmak mümkün. Spor ve lüks otomobil alanında edindiği bilgi birikimini Aston Martin gücüyle birleştiren D&D Motorlu Araçlar, Aston Martin’in bütün modellerini Yeniköy’deki showroomunda spor otomobil tutkunlarına ulaştırmayı hedefliyor. Daha yoğun ve güvenli sürüş Yarış otomobillerinden esinlenilerek tasarlanan Aston Martin V8 Vantage daha keskin ve güçlü hale gelirken, yapılan iyileştirmelerle aracın dinamizmi, sürüş stili ve performans değerleri güçlendirildi. 7 ileri vitesli Sportshit II şanzımanı, iyileştirilen şasisi ve fren sistemiyle daha yoğun ve güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor. Vantage S serisi temel alınarak yapılan iyileştirmelerle V8 Vantage daha hızlı direksiyon kontrolü sağlarken, 380 mm çapındaki iki parçalı
ve havalandırmalı, dökme demirden ön fren diskleri ve altı adet piston kaliperi, frenleme gücünü ve fren pedalının verdiği hissi ciddi düzeyde arttırıyor. Bu yeni fren sistemi, yokuşlarda daha hassas kontrol sağlayan Hill Start Assist (HSA) özelliğini de bünyesinde barındırıyor. Bir önceki modele kıyasla 10 mm daha geniş lastiklere sahip bulunan V8 Vantage, mükemmel olan yol tutuşunu daha da arttırıyor, hem de direksiyonun daha iyi tepki vermesini ve frenlerin daha büyük güçle yola hükmetmesini tam anlamıyla mümkün kılıyor. Yeni direksiyon mili, valf yapısı güncellenmiş hidrolik direksiyon pompası ve önceki modelde bulunan 17:1 oranına kıyasla daha hızlı 15:1 dişli oranı, yeni V8 Vantage’ın daha yüksek hassasiyetle kontrol edilmesini, daha çevik bir yapıya ve baştan sona zevkli bir sürüş için daha iyi bir geri besleme sistemine sahip olmasını sağlıyor.
Vantage S ve N400’den esintiler V8 Vantage’da, aracın güçlendirilen performansını tamamlamak amacıyla Vantage S ve sınırlı sayıda üretilen N400 modellerinden esinlenilen bir dizi stil değişikliği de gerçekleştirildi. Alçaltılan ve aerodinamik ayırıcıyla eksiksiz hale getirilen ön tamponda motoru ve ön frenleri besleyen daha büyük bir hava girişine yer verildi. Arka tampona ise görselliği işlevsellikle bütünleyen bir yayıcı eklendi. Ayrıca özel olarak şekil verilen ve yarış otomobillerinden esinlenilen yan çıtalarla V8 Vantage’ın daha güçlü görüntüsü tamamlandı. 430 Beygir 490 Nm Tork Vantage S ise Vantage serisinde en yüksek donanıma sahip, en yüksek performanslı ve sürücü deneyimine en çok odaklanan V8 motorlu model olmaya devam ediyor. Vantage S’in 7.300 devir/dakikada 430 bhp
(436PS/321kW) güç, 5.000 devir/ dakikada 490Nm (361 libre/fit) tork üreten daha güçlü motoru, standart donanımda bulunan, yakın dişli oranına ve yedi ileri vitese sahip Sportshift™ II otomatikleştirilmiş manuel şanzımanı mükemmel şekilde tamamlıyor.‘S’ modeline özel spor egzoz sistemi, sürüş deneyiminin yoğunluğuna tamamıyla uygun olarak heyecan verici bir egzoz sesi çıkarıyor ve aracın sportif kimliğini vurguluyor. Vantage S’in yarış arabalarından ilham alınan aerodinamik paketindeki karbon fiber detaylar, görsel olarak onu V8 Vantage’dan mütevazı ve oldukça çekici biçimde ayıran bir görüntü sunuyor. ‘S’ modeli araçların içinde ise Aston Martin’in geleneksel, elde dikilmiş deri döşeme ustalığıyla çarpıcı modern tasarımı birleştirmek konusundaki eşsiz yeteneğini yansıtan, özenle hazırlanmış, şık iç döşeme ön plana çıkıyor. Firmanın Garmin ile birlikte geliştirdiği tam entegre uydu navigasyon sistemi de Bluetooth ve cruise control (hız sabitleme sistemi) özellikleri gibi standart donanımda yer alıyor.
www.cypruszoom.com
73
Kıbrıs'ın En Uzun Soluklu Haber-Magazin-Aktualite Dergisi
SİZİNSİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE ZOOM OLDUĞUNUZ HER YERDE DÜNYANIN HER YERİNDE,
DÜNYANIN HER YERİNDEN TABLETTE - DİZÜSTÜNDE TABLETTE - DİZÜSTÜNDE - BİLGİSAYARDA TÜM AKILLI TELEFONLARDA BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLIve TELEFONLARDA
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus cyprus
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus
YIL: 8 SAYI: 107 OCAK 2016 YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015
Vizesiz Gidilebilecek 10 Popüler Ülke
Genç ve Sağlıklı Kalmanın Sırrı;
Vizesizen çok 2015’te Gidilebilecek ‘You’re Mine’ 10 Popüler Ülke şarkısını dinledik
“Seninle Bir Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;
DÜNYADAN; EKİM AYININ FESTİVALLERİ
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
DERGİ GRUBU
cyprus
OKAN ERSAN
Gidilebilecek 10 Popüler Ülke
34
DÜNYADAN; EL ÖZAYININ EKİM FESTİVALLERİ TARİF
Bu Yiyecekler Sigara Bıraktırıyor The Meyhane
9 694 851 90 004 9
Ocean SPA
Trodos
“Seninle Bir Dakika’dan Köylerinden Öncesi ve sonrası ile; birinde
birYankı pazar” Semiha
81.yılında
Akpınar FESTiVALLER Patisserie HANGi AY? silbaştan NEREDE? yenilendi NE ZAMAN?
Soli’nin Altın Tacı
Koral Bozkurt Aşk Ayı
Çok Özel Yerler
Hayalden Gerçeğe;
Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti
GRİPTEN KORUNMAK İÇİN BU BESİNLERİ TÜKETİN
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE www.cyprusgurme.com
Koral Bozkurt
BİLMEDİĞİMİZ HİKAYESİ!..
Genç ve Sağlıklı MUTFAKTA Kalmanın Sırrı; DOĞRU BİLİNEN Acapulco YANLIŞLAR
9 694 851 90 004 9
Aşkın Yolu “Görevimiz Tehlike” Artık Gerçek Mideden Geçer Vizesiz
10 9TL/TÜRKİYE 15TL 694851 FİYATI 900049 10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
YIL5 - SAYI-53 - ŞUBAT 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
Hayalden Gerçeğe;
The BİLDİĞİMİZ Meyhane DAĞLARI’NIN BEŞPARMAK YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
9 694 851 90 004 9
Çok Özel Yerler
Hayalden Gerçeğe;
9 694851 90001 8
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
Soli’nin Altın Tacı
Koral Bozkurt
YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015
“Görevimiz Tehlike” Artık Gerçek Vizesiz Gidilebilecek Ülke
tabletlerinizi kablosuz şarj edin FESTiVALLER HANGi AY? Küçük ülkenin BÜYÜK sanatçısı; NENEREDE? ZAMAN?
1
ve
ŞUBAT EKİM sayısı Kıbrıs'ta bayilerde
Yenİ Yılda Genç Kalmanın Formülü ne?..
Çok Özel Yerler FESTiVALLER Yazdan Kalanları Plak HANGi AY? NEREDE? Yok EtmeTaş Vakti NE ZAMAN? Meyhanesi
TURİZM SAĞLIK▶▶MAGAZİN MAGAZİN▶▶AKTUALİTE AKTUALİTE TURİZM▶▶TARİH TARİH ▶ ▶ ALIŞVERİŞ ALIŞVERİŞ ▶▶ SAĞLIK
Genç ve Sağlıklı Kalmanın Sırrı;
Acapulco Ocean SPA
“Seninle Bir Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;
10 Popüler Ali Damdelen Kemal Ferit Tekin Açıkyıldız Mustafa Dermay
DÜNYADAN; EKİM AYININ FESTİVALLERİ
Semiha Yankı FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?
Soli’nin Altın Tacı Çok Özel Yerler
The Meyhane
Hayalden Gerçeğe;
Koral Bozkurt
Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
9 694851 90001 8
The Meyhane
cyprus
Semiha Akıllı Yankı telefon ve
Birinci Medya emin ellerde
FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
DERGİ GRUBU
2015 FORMULA 1 “Seninle BirSEZONU Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;
DÜNYADAN; EKİMBirinci AYININ Tekin FESTİVALLERİ
Semiha Yankı
Soli’nin Altın Tacı Çok Özel Yerler
2016’da Genç ve Sağlıklı burcunuz Kalmanın Sırrı; ne diyor Acapulco RAKAMLARLA Ocean SPA
“Görevimiz Tehlike” 'Su içmeyi' İhtiyaçtan Artık Gerçek Alışkanlığa Terfi Ettirin
Acapulco Ocean SPA
9 694 851 90 004 9
“Görevimiz Tehlike” Artık Gerçek
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015
haber
Dünya Kararını Verdi;
ILLE DE BISIKLET
A
BD merkezli bir çevre savunma grubuna göre, 1950 ile 2007 yılları arasında bisiklet üretimi dört, otomobil üretimi ise sadece ikiye katlandı. Bu
↘
76 ZOOM
güne kadar devam eden ve etmeye devam edecek gibi görünen eğilimin nedeni olarak, artan yakıt fiyatları ve kentsel tıkanıklık gösteriliyor. Son 10 yılda, bisikletler klasik görüntülerinden çok uzaklaşarak daha hafif
malzemeler, gelişmiş güvenlik ve konfor özellikleri yanında, sürekli daha fazla kullanılabilirlik için üretilmeye başlandı. “Bisikletin rönesansı” olarak nitelenebilecek son 10 yılda, bisikletler, küçük
üreticilerin, özel dükkanlarından tasarımcıların üstün şekil ve teknolojileri ile mütevazi iki tekerlekli araçlardan sanat eserine dönüştü. Sayfamızda, işte bu süreçteki değişimi sizin için derledik.
“BISIKLETIN RÖNESANSI” OLARAK NITELENEBILECEK SON 10 YILDA, BISIKLETLER, KÜÇÜK ÜRETICILERIN ÖZEL DÜKKANLARINDAN TASARIMCILARIN ÜSTÜN ŞEKIL VE TEKNOLOJILERI ILE MÜTEVAZI IKI TEKERLEKLI ARAÇLARDAN SANAT ESERINE DÖNÜŞTÜ.
DONKY BIKE İngiltere menşeyli ‘Donky Bike’ geleneksel olmayan bir tasarım. Bisiklet hayata geçirilirken, şehvetli çizgiler, lüks ya da güç düşünülmülmemiş. Sadelik ve kent içinde manevra yeteneğine öncelik tanınmış. Londra Tasarım Müzesi tarafından ‘Yılın tasarımı için aday’ gösterilen model, sert jantları yanında ön ve arka taşıma rafları ile tam bir yük bisikleti. “Eşek” anlamına gelen ismi de buradan geliyor. BMX esinlendiği kaydedilen bisiklet kargo aracı gibi görünse de dar sokaklara park etme kolaylığı sağlayan kompakt tipik bir şehir bisikleti. Fiyatı ise yaklaşık 830 dolar.
BSG WOOD. B DÜOMATİK Fransız bikemaker ‘BSG & Wood.B’ Ahşap ve metal bileşenler kullanılarak yapılmış. Bisikletten çok bir sanat eserini andıran bisikletin görüntüsüne aldanmayın, BSG çerçevesi aliminyum bileşenli boya ile olağanüstü dayanıklı hale getirilmiş. Bu güzel canavarın fiyatı 3190 Euro
VANMOOF S SERİSİ Hollanda’da üretilen bisiklet, Amsterdam’ın Vanmoof kent bisikletidir. Sert malzemelerden üretilen bisiklet tipik bir Hollanda markası. 2009 yılından bu yana büyük dünya başkentlerinde kullanılan Vanmoof S Serisi banliyölerin vazgeçilmezi. Diskli frenler ve görüntüsü ile çok daha sofistike bir şekile sahip bisiklet, 1048 dolar.
VIKS ÇELİK Estonya’da üretilen Viks Minimalizm felsefesinin ürünü. Tek vitesli bisiklet, Estoyalı Velonia - Indrek Narusk tarafından kurulan bir butik şirket tarafından tasarlandı. Tüp borudan elde edilen bisiklet, sadece iki çelik borudan yapılmış. Gidon altındaki kafaya tüp katılarak Gidon monte edilmiş, ancak frenler barın
üstünde yok. Pedaldan fren yapılıyor. Baştan aşağı insan beynini zorlayan bir tasarım ve çalışma şekli var. Extreme bir tasarım desek yeridir. Bu bisiklet için fiyat konulmamış. Anlaşılan o ki bisikletin rönesansı olarak gösterilen son 10 yılın en extreme tasarımı da bu olsa gerek.
PASHLEY PARABIKE İngiltere’de kral beşinci George zamanından beri üretilen Bikemaker Pashley, klasik tarzın ta kendisi. Fazlasıyla İngiliz. İkinci dünya savaşı dönemini hatırlattığı söylenen Pashley Parabike, hem klasik hem de nostaljik bir kimliğe sahip. Değişmeyen çizgisi ile bu gün hala alıcı bulan model yaklaşık 900 dolardan satılıyor...
RÖLYEF BUFFALO
CHERUBIM HUMMINGBIRD Görüntüsünden anlamışsınızdır. Japonya’da üretilen Cherubim Hummingrird Mexico City 1968 Olimpiyatları’nda Japon milli bisiklet takımı tedarikçisi tarafından üretildi. Çelik iskelete sahip bir bisiklet. Onun mirası şimdi Shinichi Konno, şirket kurucusunun oğlu Hitoshi Konno tarafından geleceğe taşınıyor. Humming Bird, geleneksel koltuk tüp ve kemer şeklinde arka tekerlek üzerinde tehlikeli bir sırta sahip. Dünyada en güzel bisiklet olarak kabul edilen Humming Bird için fiyat belirtilmemiş. Öyle görülüyor ki bu efsane bisiklet için şimdilerde sadece koleksiyoncuların elinde...
78 ZOOM
Angola, Kenya, Güney Afrika, Zambiya, Zimbabwe’de yaygın olarak üretilen Rölyef Buffalo, sadece bir bisiklet. Ama bisikleti kullananlar, kendilerini, ailelerini ve mallarını taşımak için pedal gücüne güveniyor Afrika’da milyonlarca kişiye yol arkadaşlığı yapan Buffalo, gerçekten çok güzel. ABD merkezli yardım kuruluşu tarafından kıtada ulaşıma çözüm olarak bulunan Rölyef Buffalo, çeşitli Afrika ülkelerinde eğitimli yerel işçiler tarafından monte ediliyor. Oradan, kıtada tüketicilere sivil toplum kuruluşlarına bağışlanıyor veya satılıyor. Klasik İngiliz turne bisikletini hatırlatan model, Afrika’da kullanım zorluklarına için inşa edilmiştir - ağır yükle, engebeli arazide her biri küçük bir araç kiti ve lastik pompası içerir ile satılıyor. Fiyatı 150 dolar..
haber
FARADAY PORTEUR
GREENCHAMP ORIJINAL Singapur’da üretilen GreenChamp tam bir çevreci tasarım. Çoğumuzun çocukluk yıllarında kullanılan oyuncakları andıran tasarım, üç tekerlekli bisikleti daha etkili sürme becerileri öğretmek için tasarlanmış bir düşüncenin ürünü sanırız. Sürdürülebilirlik ve karbon izi gibi değerli düşüncelerin ötesinde, GreenChamp Orijinal tasarımın bir zaferi olarak gösteriliyor. Bambu’dan yapılan bisiklette, çatlamayı önlemek için de bal kullanılmış. Nasıl oluyor demeyin? Fiyatı mı?.. 165 dolar.
Amerika’da üretilen Faraday Porteur, elektrikli bisiklet isteyenler için mükemmel bir tasarım olarak dikkat çekiyor. Görüntüsü ile eski ile yeninin bir karışımı izlenimi veren bisiklet, çirkin pil görüntüsünden kurtarılmış.
Elektrikli motoru aynı zamanda pedal ile destekleniyor. Tüpler içinde paketlenmiş lityum-iyon pil ile en fazla 24 km yol yapmak mümkün. Fiyatı ise 3500 $
ENGEENIUS CYKNO İtalya devi Alfa Romeo tarafından üretilen Cykno, elektrikli bir bisiklet. Bu İtalyan güzellik, görüntüsü ile korkutsa da oldukça hafif. Karbon ve fiber kompozitten yapılan bisiklet, deri sarılmış orta bölümü 250veya 500 Watt’lık elektrik motoru, bir lityum-polimer pil takımına ve kablo ile bir on-board şarjdan oluşuyor. Standart bir ev prizinde tam şarj ile dört saat sürülebilen Cykno 37 mil sürat yapabiliyor. Fiyatı ise markasından kalınıza gelmiştir. Tamı tamına 22.000 dolar..
www.cypruszoom.com
79
haber
2016 BANYO VE VİTRİFİYE TRENDLERİ
K
onforlu ve şık bir banyo ferah, rahat ve en önemlisi fonksiyonel detaylarla donatılmış bir banyodur. Yeni yılla birlikte 2016 yılının banyo ve vitrifiye trendleri de belli oldu. Bu yıl banyolarda barok mimarisini yansıtan klasik lavabolar ve modernliği tercih edenler için inceliği ön planda tutan tasarımlar göze çarpıyor. Mermer görünümlü seramik lavabolar, su tüketimini en aza indiren sürdürülebilir bataryalar ve klozet sistemleri bir adım öne çıkıyor. Günlük hayatın hızından yorulan, şehir insanının aradığı huzuru evlere taşıyan ve vitrifiye alanındaki trendleri belirleyen Turkuaz Seramik, Cerastyle ile 2016 banyo ve vitrifiye trendlerini belirledi. Bu yıl daha narin ve ince tasarımlar ön planda olacak. Rahatlık ve şıklığın ön planda olduğu 2016 banyo ve vitrifiye modasında, Barok Mimarisiyle 18. Yüzyıl Günümüze Uyarlanıyor. Yeni yılda her geçen gün gelişen
80 ZOOM
ve rahatlığın öne çıktığı banyolarda geçmişe dönüş kendisini gösterecek. İngiliz tarzı barok lavabolar ve country armatürlerle özel konsept çerçevesinde dizayn edilen banyolar bu tarza düşkün kişiler için özel bir seçenek olacak. Turkuaz Seramik Cerastyle koleksiyonuna aldığı 1837 modeliyle lüks tasarımda yeni bir çığır açarken, country armatürler ile desteklendiğinde tasarımı kendi sınıfında rakipsiz yapıyor. Farklı estetik yapıya sahip 1837 modeli Barok döneminin zenginlik ve gösterişli çizgisini günümüz banyolarına taşıyor. Doğallığın estetik ile yeniden yorumlanmış hali Yeni yılda banyolarda incelik ve klasiğin modernlikle tasarlanmış modelleri yer alıyor. Geometrik ve estetik görünümlü yüzeyler, sezonun yükselen trendi. Doğanın insana armağanı ahşabın sıcaklığını tasarımla birleştiren bu modeller banyolara doğal bir görünüm katıyor. Ürün portföyünün en ince lavabosuyla banyolara farklı bir bakış açısı getiren Turkuaz Seramik, Cerastyle ‘Ibıza serisi’ ile doğallığı ve doğanın sonsuz enerjisini evinize taşıyor. İnceliği ve modern tasarımı
ile dikkat çeken Ibıza Serisi estetik görüntüsü ile şehirli banyolara farklı bir bakış açısı getiriyor. Estetiğin gücünü yansıtan Pinto Serisi evinize üçüncü bir boyut katıyor. Orijinal tasarımları özgür bir bakış açısıyla sunan Turkuaz Seramik sınırları aşan tasarımı Anova Serisi ile banyolara sade ve saf bir güzellik sunarken, City Serisi ise ince ve modern görüntüsünün yanı sıra estetik ve formların dışındaki görüntüsü ile banyolara değer katıyor. Daha geniş ve kesintisiz görüntü Konforlu ve estetik bir banyo öncelikle ferah ve fonksiyonel detaylara sahip olmalı. Banyoda kullanılacak vitrifiyeyi seçerken banyonun büyüklüğü, şekli oldukça önemli. Bu yıl Banyolarda mermer kullanımı ön plana çıkıyor. Yalnızca duş tekneleri ya da yer kaplamalarında değil lavabo ve yer döşemede de mermer görünümlü yüzeyler ön plana çıkıyor. Ayrıca klasik bile olsa artık çok daha düz hatlı tasarımlar ön planda. Özellikle lavabo ve klozetlerde bu çok net görülüyor. Soğuk ve minimal bir görünümü tercih etmiyorsanız bile tarzınıza uygun ve düz hatlı banyo vitrifiyelerini tercih edin. Geçtiğimiz yıllarda oldukça favori olan ayaklı lavabolar bu yıl yerini duvara monte edilen mobilyalı modellere
bırakıyor. Yeni dönemde lavabo ya da klozetlerin zeminle temas eden ayaklarının olmaması banyoyu daha ferah gösterdiğinden daha çok tercih edilecek. Tasarıma Damga Vuracak Mermer Görünümlü Dokular
2016 yılı tasarıma damga vuracak bir yıl olacak. Klasiğin dışında özel yöntemler ile üretilmiş mermer görünümlü seramik çanak lavabolar öne çıkan ürünler arasında yer alıyor. Dokunma hissini harekete geçiren doğal görünümlü bu lavabolar ve tarihin
günümüze yansıtılan modelleri banyoların en değerlisi olacak. İncelik ve fonksiyonellik 2016 yılında yine öncelikli olurken anti bakteriyel ürünlerde sağlık için ön plana çıkacak. Bu yıl banyolara hareket ve canlılık getiren tasarımlar tercih sebebi olacak
SERAMİKSAN’DAN GOLDEN
S
eramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, mermerin doğal görünümünü yansıtan, yeni serisi Golden ile heyecan verici mekanlar yaratmanıza yardımcı oluyor. Ürün gruplarıyla farklı tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan Golden Koleksiyonu’nu tüketicilerinin
beğenisine sunuyor. Seri, mermer dokusunu barındıran desenleriyle şıklığı ve zarafeti aynı mekanda buluşturuyor. Nano teknoloji kullanılarak üretilen ve estetik görünümüyle dikkat çeken seri, giriş çıkış trafiğinin yoğun zeminlerde kullanılabiliyor. Golden Serisi, gri ve flora renklerinde, 60x60 ve 60x90 olarak iki farklı ebatta sunuluyor.
banyoya hareket kazandırmak için birbirleriyle kombinlenebilen, klozet ve lavabolarla aynı renk olan tek fayanslardan yararlanabilirsiniz. Bunun yanında duvar ve yer karolarında farklı desenlere sahip seramik karolar da banyolara eğlenceli bir görüntü katabilir.
B
ilimsel çalışmalar, çocukların zekalarının sadece genetik faktörlere bağlı olarak gelişmediğini gösteriyor. Çocukların zeka gelişiminde anne ve babaların tüm tutum ve davranışlarının ciddi rol oynadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. N. Kemal Akpınar, hamilelik öncesinde ve doğumdan sonra çocuk yetiştirirken atılması gereken adımları sıraladı...
ÇOCUKLARDA ZEKA GELİŞİMİ İÇİN 10 ADIM
82 ZOOM
haber
1- DOĞUMDAN ÖNCE ÖNLEMİNİZİ ALIN Hamilelik süresince annenin beslenme şekli, bebeğin bedensel ve zihinsel sağlığı için son derece önemli. Ancak artık sadece annenin hamileliğinde değil, hamile kalmadan önce de beslenme alışkanlığı büyük önem taşıyor. Annenin dengeli ve yeterli beslenmesi, gerekli vitaminleri alması bebeğin beyin, merkezi sinir sistemi gelişiminde oldukça etkili etkenlerin başında geliyor. 2- HAMİLELİK SÜRECİNİ SAĞLIKLI GEÇİRİN Sağlıklı bir beslenme alışkanlığının yanı sıra hamilelik süresince egzersiz yapmak da, bebeğe giden kan akımını artıracağı için zeka gelişiminde etkili olacaktır. Ayrıca hamilelikte düzenli kontrollerin yapılması, çocuğun zekasını direkt etkileyebilecek olası sorunların tespiti ve gerekli müdahaleler için büyük bir öneme sahiptir. 3- SAĞLAM BİR BEYİN İÇİN VÜCUDU SAĞLAM TUTUN Çocukta var olan zekanın ortaya çıkarılması beyin gelişiminin, beyin gelişimi de diğer vücut sistemlerinin sağlıklı olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu anlamda çocuğun bulunduğu çevresel şartlar, geçirilen sık
enfeksiyonlar, uygunsuz beslenme beden sağlığını olumsuz etkilerken beyin sağlığını da olumsuz etkileyebilmektedir. 4- “GENETİKTE VAR” DEMEYİN! “Zekası yüksek anne babadan doğan bebeğin zekası yüksek olur” şeklinde klasik bir teoriden bahsedilse de, zekanın gizli bir cevher olduğu unutulmamalıdır. Yani çocuğun zeka potansiyelinin ortaya çıkarılması için de onu doğum sonrası olumlu şekilde desteklemek gerekiyor. 5- DOĞAL BESLEYİN Doğal beslenmeden uzaklaştıkça, çocukların zekası da bundan olumsuz etkilenmektedir. Hazır gıdaların içinde kullanılan bazı yağlar ve katkı maddeleri, vücut sağlığını olumsuz etkilediği gibi beyin sağlığını da olumsuz etkileyebiliyor. Bu anlamda çocuğu doğal beslemek son derece önemli. 6- MAMA SEÇİMİNDE HEKİMİNİZE DANIŞIN Mama üreten firmalar, mamaları beyin gelişimini destekleyen çeşitli yağ asitleri, nükleotit denilen zorunlu olarak alınması gereken maddeler ve protein gibi birtakım ürünlerle desteklemektedirler. 7- OYUNCAK SEÇİMİNİ ÇOCUĞUNUZA BIRAKIN Aileler özellikle çocuklarının zeka gelişimi için uygun oyuncak ve oyunları merak ediyor. Fakat bebek kendisini bilmeye başladığı anda zaten öncelikle etrafındaki objelere ilgi gösteriyor.
Dolayısıyla albenisi çok olan rengarenk oyuncaklarla aslında çok da fazla ilgilenmiyor. 8- ÇOCUĞUNUZU TEKNOLOJİK CİHAZLARDAN UZAK TUTUN Zekâyı artırmaktan ziyade, zekayı köreltici durumlardan uzak durmalı. Yüksek zeka ürünü olan teknoloji aletleri zekanın körelmesinin en önemli nedenleri arasında. Tablet, telefon, televizyon ve bilgisayar oyunları bunun örnekleri. 9- HER ŞEYDEN ÖNCE SEVGİNİZİ GÖSTERİN Bir çocukta var olan potansiyel zekanın hem ortaya çıkarılması hem de gelişmesi için olmazsa olmazlardan biri de sevgi… Bebeğin ilk doğduğu anda anne babadan aldığı sevgi, sonrasında yakın çevrenin verdiği sevgi, çocukta da sevgi duygusunun gelişmesini sağlıyor. Pozitif gelişimin göstergesi olan bu durum, zekayı direkt geliştiren parametrelerden biri. 10- ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN NE DEDİKLERİNE KULAK VERİN Çocuğun motivasyonu, yetenekleri konusunda desteklenmesi de zeka gelişimi açısından önemli bir husus. Çocuk gerçekten üstün yetenekli veya zeki olabilir. Özellikle girdiği ortamlarda bu yeteneğini gösterebilen bir çocuğun yeteneğinin üçüncü gözler tarafından fark edilmesi durumunda mutlaka destek alınmalıdır.
www.cypruszoom.com
83
VÜCUT GÜZELLİĞİNİZ İÇİN YAZA ŞİMDİDEN HAZIRLANIN...
Y
az mevsiminde daha ince ve daha kısa kıyafetler giyilmesi bir takım sorunların fark edilirliğini arttırıyor. Bu sorunların çözülmesi ve iyileşme için yeterince vakit kazanılması açısından Eylül ayından itibaren estetik ameliyatlarda artış görülür. Yaz aylarında estetik ameliyat yapılmaz genellemesi artık kabul edilmese de, daha çok ameliyat zamanlamasında tercih kış aylarıdır. Ameliyattan sonra bir buçuk ay güneşten kaçınmak önemlidir. Ödemin geçmesi ve morlukların yok olması için bu zaman gereklidir. Yaz aylarında kanama ve enfeksiyon olasılığı artabilmektedir. Yüz bölgesi estetik ameliyatları olan; yüz germe, kaş kaldırma, alın germe , göz kapağı estetiği, boyun germe, burun estetiği, kepçe kulak ameliyatları kış aylarında yapılmalıdır. Kıyafetle kapatılması mümkün olmayan bir bölge olduğu için ameliyat sonrası oluşan ödem ve morlukların güneşli ve sıcak mevsime dek iyileşmesi gerekmektedir. Sıcak aylarda, ödemin iyileşmesi daha fazla zaman alır . Morluklar güneş ışığıyla fazla maruz kalırsa kalıcı lekelenmelere sebep olabilir. O nedenle güneşin etkisi çok olmayan aylarda bu ameliyatların yapılması uygun olur. Göz çevresi çok çabuk ödem olan bir yapıya sahiptir. O nedenle ameliyat sonrası soğuk kompres uygulaması önemlidir. Göz kapaklarında sarkmaların düzeltilmesi, torbalanmaların alınması için doğru zamanlama kış aylardır. Yine yaz aylarında kişilerin hayat kalitesini artıran ve hastanın istediği kıyafeti, bikini/ mayo seçmesini sağlayan ameliyatlardan olan meme estetiğinin kış aylarında yapılması yaza hazırlık
↘ 84 ZOOM
olarak görülebilir. Aşırı büyük memeler kıyafet seçimini kısıtlamanın yanında meme altında yaralar açılmasına, kötü kokuya, sırt ve omuz ağrılarına sebep olabilir. Meme küçültme ameliyatı ile bu sorunlar çözülür. Meme dekoltesini zenginleştirmek ve desteksiz sutyen/bikini kullanabilmek için meme büyütme ve meme dikleştirme ameliyatları yapılabilir. Kışa aylarında bu meme ameliyatları yapıldıktan sonra yaz mevsimine dek iyileşme için zaman yeterince vardır. Erkeklerde, meme bölgesindeki fazlalıklar yaz mevsiminde denize/havuza girerken sorun olmaktadır. Erkekte meme büyüklüğü olan jinekomastinin düzeltilmesi genelde kış mevsimde yapılır ve ameliyat sonrası özel bir korse giyilmesi gereklidir. Vücuttaki fazlalıkların düzeltilmesi için yapılması gereken karın germe, liposuction(lazer lipoliz), bacak germe, kol germe gibi ameliyatlar için kış mevsimi idealdir. Çünkü bu ameliyatlardan sonra hastanın korse tarzında özel kıyafetler giymesi gereklidir. Bu korseleri yaz mevsimde giymek sorun olabilir. Bacaklardaki selülitlerin giderilmesi için yapılası gereken liposuction ve ek tedaviler için de kış mevsimi uygundur. Böylece yazın kısa kıyafetler ve çorapsız olmak sorun olmaktan çıkar. Diz içi ve diz bölgesi yağlanması için yapılması gereken liposuction, çarpık bacak sorunları ve diz altı bölgenin orantısız inceliğinin düzeltilmesi için yapılması gereken protez ve/veya yağ enjeksiyonu ameliyatlarının da kış mevsiminde yapılması uygundur. Çünkü bu ameliyatlardan sonra da özel korseler ve çoraplar giyilmesi gerekebilmektedir.
Yüz bölgesi estetik ameliyatları olan; yüz germe, kaş kaldırma, alın germe , göz kapağı estetiği, boyun germe, burun estetiği, kepçe kulak ameliyatları kış aylarında yapılmalı. Kıyafetle kapatılması mümkün olmayan bir bölge olduğu için ameliyat sonrası oluşan ödem ve morlukların güneşli ve sıcak mevsime dek iyileşmesi gerekmektedir. Sıcak aylarda, ödemin iyileşmesi daha fazla zaman alır. Morluklar güneş ışığıyla fazla maruz kalırsa kalıcı lekelenmelere sebep olabiliyor.
UZMANLAR ESTETIK AMAÇLI AMELIYATLARIN KIŞ AYLARINDA YAPILMASININ DAHA DOĞRU OLDUĞUNU; BU SAYEDE AMELIYAT SONRASI GÜNEŞIN ZARARLI ETKILERINDEN VE SICAĞIN SEBEP OLABILECEĞI KOMPLIKASYONLARDAN KAÇINMANIN MÜMKÜN OLACAĞINI BELIRTIYOR.
www.cypruszoom.com
85
The House
Cumaların Efendisi
Karaoke..
Ş
imdi moda karaoke. Birçok mekan haftanın farklı günlerine karaoke geceleri ekledi. Girne’nin gözde mekanı The House da bu modaya uyanlar arasında. Cuma geceleri karaoke sevenleri ağırlayan mekan, renkli görüntülere ev sahipliği yapıyor. Özellikle gençlerin ilgi gösterdiği programda, sesine güvenenler yanında eğlenmeyi sevenler de; deyim yerindeyse sahnenin tozunu atıyorlar.
86 ZOOM
haber
Başman Group’dan Muhteşem Yeni Yıl Kutlaması!
Ü
lkemizin önde gelen, hızlı tüketim ürünleri, Kozmetik, Tekstil, Turizm ve Eğlence sektörlerinde faaliyet gösteren, Başman Group Of Companies, Yönetim Kurulu ve 200’ün üzerinde çalışanı ile, geçtiğimiz ay yeni yıl kutlaması için bir araya geldi. Tango to Buddha Restaurant &
Bar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen gece, kırmızı halı seremonisiyle başladı ve kokteylin ardından ödül töreniyle devam etti. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mustafa Başman’ın Açılış konuşmasıyla başlayan gecede, “Çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla birlikte, sürdürülebilir bir büyüme hedefiyle, müşterilerimizin ürün
ihtiyaçlarını ve servis beklentilerini, en iyi anlayan ve karşılayan şirket olmaya devam edeceğiz” mesajları verildi. Gecede 2015 yılının En Başarılı Personelleri başarı ödülleri aldı. Eğlencenin geç saatlere kadar devam ettiği gecede, tüm ekip 2015 yılının yorgunluğunu gönüllerince eğlenerek attı.
www.cypruszoom.com
87
Tunaç Riding Club
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE
0533 851 38 13
FISTIK
İ * FOTOKOP INT * RENKLİ PR IKTI * MİMARİ Ç KİNASI A M A M A L T * PROJE KA ASI N İ K A M M İ S * LAZER KE ASKI B R E T S O P OY * BÜYÜK B
Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklı Lefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / Turkey Tel : 0090 (392) 227 3 727 fistikbilgisayarltd@gmail.com
fistik COMPUTERS&ELEKTRONICS
facebook.com/fistikcopycenter
90.pdf 1 5.01.2016 12:53:59
haber haber
2014
Kıbrıs Festivalleri
Şubat Şubat Şubat Şubat Hotel, Hotel,Restoran, Restoran, Restoran, ----Hotel, Hotel, Restoran, Kafe Kafeve ve veGastronomi Gastronomi GastronomiFuarı Fuarı Fuarı Kafe Kafe ve Gastronomi Fuarı Orkide OrkideYürüyüşü Yürüyüşü Yürüyüşü ---- Orkide Orkide Yürüyüşü Türk TürkFilm Film FilmGünleri Günleri Günleri ----Türk Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) Lefkoşa LefkoşaMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali(Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) ----Lefkoşa Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) Eşek EşekGünü Günü Günü ----Eşek Eşek Günü (Büyükkonuk (BüyükkonukEkoköy) Ekoköy) Ekoköy) (Büyükkonuk (Büyükkonuk Ekoköy)
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Mart Mart Mart Mart DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıSualtı Sualtı Sualtı ----DAU DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı fotoğrafçılığıve ve veFilm Film FilmFestivali Festivali Festivali fotoğrafçılığı fotoğrafçılığı ve Film Festivali 10. 10.Tepebaşı Tepebaşı TepebaşıLale Lale LaleFestivali Festivali Festivali ----10. 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. (3.Hafta) Hafta) Hafta) (3. (3. Hafta) 10. 10.Avtepe Avtepe AvtepeKıbrıs Kıbrıs KıbrısLalesi Lalesi LalesiFestivali Festivali Festivali ---- 10. 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali Geçitkale GeçitkaleGeleneksel Geleneksel Geleneksel10 10 10Mayıs Mayıs Mayıs ----Geçitkale Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları 4. 4.Beşparmak Beşparmak BeşparmakTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Beşparmak Tiyatro Festivali DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıFutsal Futsal Futsal ----DAU DAU Uluslararası Futsal Turnuvası Turnuvası HASDER HASDERÇocuk Çocuk Çocukve ve veHikâyeler Hikâyeler Hikâyeler ----HASDER HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali Festivali Festivali Festivali Eğitim Eğitimve ve veKitap Kitap KitapFuarı Fuarı Fuarı ----Eğitim Eğitim ve Kitap Fuarı İskele İskeleBelediyesi Belediyesi BelediyesiKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----İskele İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Uluslararası Uluslararası UluslararasıŞiir Şiir ŞiirToplantıları Toplantıları Toplantıları ----7. 7. Uluslararası Şiir Toplantıları 3. 3.Bağlıköy Bağlıköy BağlıköyEkogün Ekogün Ekogün ----3. 3. Bağlıköy Ekogün 7. 7.Lapta Lapta LaptaTurizm Turizm TurizmFestivali Festivali Festivali(Mart(Mart(Mart---- 7. 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran)
Nisan Nisan Nisan Nisan Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 6. 6.Mormenekşe Mormenekşe MormenekşeEnginar Enginar Enginar ----6. 6. Mormenekşe Enginar Festivali Festivali Festivali Festivali 23. 23.Nisan Nisan NisanKurtuluş Kurtuluş Kurtuluşve ve veÇocuk Çocuk Çocuk ----23. 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı Bayramı Bayramı Bayramı 5. 5.Yiğitler Yiğitler YiğitlerKöyü Köyü KöyüGlobal Global Global ----5. 5. Yiğitler Köyü Global Enginar EnginarFestivali Festivali Festivali Enginar Enginar Festivali 8. 8.ODTÜ ODTÜ ODTÜTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----8. 8. ODTÜ Tiyatro Festivali 2. 2.Hisarköy Hisarköy HisarköyBahar Bahar BaharFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Hisarköy Bahar Festivali 2. 2.Gönendere Gönendere GönendereKültür Kültür Kültürve ve ve ----2. 2. Gönendere Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Müzik MüzikExpress Express ExpressRock’n Rock’n Rock’nDAU DAU DAU ----Müzik Müzik Express Rock’n DAU Güzelyurt GüzelyurtGÜSAD GÜSAD GÜSADFestivali Festivali Festivali ----Güzelyurt Güzelyurt GÜSAD Festivali 6. 6.Mağusa Mağusa MağusaÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik -DeğirmenlikGeleneksel Geleneksel Geleneksel -Değirmenlik -Değirmenlik Geleneksel Çocuk ÇocukFestivali Festivali -2. -2.Akdeniz Akdeniz AkdenizAyrelli Ayrelli AyrelliFestivali Festivali Festivali -2. -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. -3.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat -3. -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Kanavaç) (Kanavaç) (Kanavaç) Festivali Festivali (Kanavaç)
ZOOM 90 9090ZOOM ZOOM
Mayıs Mayıs Mayıs Mayıs GÜSAD GÜSADGüzelyurt Güzelyurt GüzelyurtKültür Kültür Kültürve ve ve ----GÜSAD GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Güzelyurt GüzelyurtUluslararası Uluslararası UluslararasıKültür Kültür Kültür ----Güzelyurt Güzelyurt Uluslararası Kültür ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali ve ve Sanat Festivali Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 3. 3.Mehmetçik Mehmetçik MehmetçikEko Eko Ekogün gün gün ----3. 3. Mehmetçik Eko gün 5. 5.Hisarköy Hisarköy HisarköyOrkide Orkide OrkideFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Hisarköy Orkide Festivali LAU LAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----LAU LAU İlkbahar Şenlikleri 2. 2.Luricina Luricina LuricinaKöy Köy KöyFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Luricina Köy Festivali GAU GAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----GAU GAU İlkbahar Şenlikleri 6. 6.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTango Tango TangoFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ -ODTÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -ODTÜ -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU -DAUKum Kum KumHeykel Heykel HeykelFestivali Festivali Festivali -DAU -DAU Kum Heykel Festivali -DAU -DAUBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -DAU -DAU Bahar Şenlikleri -16. -16.UKÜ UKÜ UKÜ‘Yaza ‘Yaza ‘YazaMerhaba’ Merhaba’ Merhaba’ -16. -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. -6.Esentepe Esentepe EsentepeKayısı Kayısı KayısıFestivali Festivali Festivali -6. -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) -HASDER -HASDERÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali -HASDER -HASDER Çocuk Festivali -9. -9.Kıbrıs Kıbrıs Kıbrısİpek İpek İpekFestivali Festivali Festivali -9. -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais (BellapaisManastırı) Manastırı) -14. -14.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel Geleneksel -14. -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Ekogün Ekogün Ekogün -18. -18.Kuzey Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası Uluslararası -18. -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali Müzik Müzik Festivali -4. -4.Mağusa Mağusa MağusaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri -4. -4. Mağusa Gençlik Günleri
Haziran Haziran Haziran Haziran 4. 4.Yıldırım Yıldırım YıldırımKarpuz Karpuz KarpuzFestival Festival Festival ----4. 4. Yıldırım Karpuz Festival 4. 4.Folklor Folklor Folklorve ve veÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Folklor ve Çocuk Festivali 17. 17.Türksoy Türksoy TürksoyOpera Opera OperaGünleri Günleri Günleri ----17. 17. Türksoy Opera Günleri 19. 19.İskele İskele İskeleFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali(CIOFF) (CIOFF) (CIOFF) ----19. 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) 37. 37.Güzelyurt Güzelyurt GüzelyurtPortakal Portakal PortakalFestivali Festivali Festivali ----37. 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) 46. 46.İskele İskele İskeleFestivali Festivali Festivali ----46. 46. İskele Festivali 11. 11.HASDER HASDER HASDERÇocuk Çocuk ÇocukCümbüşü Cümbüşü Cümbüşü ----11. 11. HASDER Çocuk Cümbüşü 6. 6.Hamitköy Hamitköy HamitköyKültür Kültür Kültürve ve veDayanışma Dayanışma Dayanışma ----6. 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni Şöleni Şöleni Şöleni 3. 3.Alaniçi Alaniçi AlaniçiHasat Hasat HasatFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alaniçi Hasat Festivali 5. 5.Dikmen Dikmen Dikmen11 11 11Meşale Meşale MeşaleFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Dikmen 11 Meşale Festivali 18. 18.Uluslararsı Uluslararsı UluslararsıMağusa Mağusa MağusaKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----18. 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Haziran(Haziran-Temmuz) Temmuz) 4. 4.Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirliMağara Mağara MağaraKültürü Kültürü Kültürüve ve ve ----4. 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı SanatıFestivali Festivali Festivali Sanatı Sanatı Festivali 5. 5.Lefke Lefke LefkeCeviz Ceviz CevizFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Ceviz Festivali Yeşilırmak YeşilırmakÇilek Çilek ÇilekFestivali Festivali Festivali 9. 9.Yeşilırmak ----9. 9. Yeşilırmak Çilek Festivali 4. 4.Vadili Vadili VadiliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Vadili Çocuk Festivali 8. 8.Gönyeli Gönyeli GönyeliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----8. 8. Gönyeli Çocuk Festivali
haber haber
Temmuz Temmuz Temmuz Temmuz Beyarmudu BeyarmuduPatates Patates PatatesKültür Kültür Kültürve ve ve ----Beyarmudu Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Geleneksel GelenekselKısa Kısa KısaFilm Film Filmve ve ve ----Geleneksel Geleneksel Kısa Film ve Belgesel BelgeselFestivali Festivali Festivali(Temmuz(Temmuz(TemmuzBelgesel Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) Ağustos) Ağustos) Ağustos) 19. 19.Gönyeli Gönyeli GönyeliUluslararası Uluslararası Uluslararası ----19. 19. Gönyeli Uluslararası Folklor Folklorve ve veKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor ve Kültür Festivali 7. 7.Geleneksel Geleneksel GelenekselKarpaz Karpaz KarpazSahil Sahil Sahil ----7. 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri 7. 7.Esentepe Esentepe EsentepeYabani Yabani YabaniKayısı Kayısı Kayısı ----7. 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali Festivali Festivali Festivali
Ağustos Ağustos Ağustos Ağustos 3. 3.Alayköy Alayköy AlayköyTahıl Tahıl TahılFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alayköy Tahıl Festivali 3. 3.Taşkent Taşkent TaşkentKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Taşkent Kültür Festivali 11. 11.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaBelediyesi Belediyesi BelediyesiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----11. 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor Festivali 6. 6.Ozanköy Ozanköy OzanköyHarnup Harnup HarnupPekmezi Pekmezi Pekmezi ----6. 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali Festivali Festivali Festivali Serdarlı SerdarlıBelediyesi Belediyesi BelediyesiBabutsa Babutsa Babutsa ----Serdarlı Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Yeniboğaziçi Yeniboğaziçi YeniboğaziçiSiyah Siyah SiyahKupa Kupa Kupa ----7. 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali Festivali Festivali Festivali 8. 8.HASDER HASDER HASDERLefkoşa Lefkoşa LefkoşaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri ----8. 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri Mağusa MağusaKültür-Sanat Kültür-Sanat Kültür-SanatFestivali Festivali Festivali ----Mağusa Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) 3. 3.Çamlıbel Çamlıbel ÇamlıbelKöy Köy KöyŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----3. 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri 26. 26.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali(Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) ----26. 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) 54. 54.Uluslararası Uluslararası UluslararasıMehmetçik Mehmetçik MehmetçikÜzüm Üzüm Üzüm ----54. 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali Festivali Festivali Festivali
Eylül Eylül Eylül Eylül 7. 7.Geçitkake Geçitkake GeçitkakeHellim Hellim HellimFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Geçitkake Hellim Festivali 12. 12.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali(Lefkoşa) (Lefkoşa) (Lefkoşa) ----12. 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) 7. 7.Tatlısu Tatlısu TatlısuHarnup Harnup HarnupFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Tatlısu Harnup Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası UluslararasıMüzik Müzik Müzik ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali Festivali(Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) Festivali Festivali (Eylül-Ekim) Fençlik FençlikMerkezi Merkezi MerkeziCümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri ----Fençlik Fençlik Merkezi Cümbüşleri Kıbrıs KıbrısTürk Türk TürkSanatçıları Sanatçıları SanatçılarıMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali ----Kıbrıs Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali Avrupa’nın Avrupa’nınİncisi İncisi İncisiGüzellik Güzellik GüzellikYarışması Yarışması Yarışması ----Avrupa’nın Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması UKÜ UKÜUluslararası Uluslararası UluslararasıGece Gece Gece ----UKÜ UKÜ Uluslararası Gece 3. 3.Kalkanlı Kalkanlı KalkanlıÇakısdes Çakısdes ÇakısdesFestivali Festivali Festivali(Son (Son (Son ----3. 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) Hafta) Hafta) Hafta) 8. 8.Vadilili Vadilili VadililiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----8. 8. Vadilili Uluslararası Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Kültür Kültür ve Sanat Festivali 8. 8.Yıllık Yıllık YıllıkLatin Latin LatinDansları Dansları Danslarıve ve veMüzik Müzik Müzik ----8. 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali Festivali Festivali Festivali 2. 2.Geleneksel Geleneksel GelenekselMutfak Mutfak MutfakFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Geleneksel Mutfak Festivali 2. 2.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaKlasik Klasik KlasikCaz Caz Cazve ve veDünya Dünya DünyaMüziği Müziği Müziği ----2. 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali Festivali Festivali Festivali Efes EfesBlues Blues BluesFestival Festival Festival ----Efes Efes Blues Festival
Ekim Ekim Ekim Ekim 13. 13.Zeytin Zeytin ZeytinFestivali Festivali Festivali(Girne) (Girne) (Girne) ----13. 13. Zeytin Festivali (Girne) 5. 5.Çatalköy Çatalköy ÇatalköyKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatGünleri Günleri Günleri ----5. 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri GAU GAUGeleneksel Geleneksel GelenekselCumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetKoşusu Koşusu Koşusu ----GAU GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu 15. 15.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel GelenekselEkogün Ekogün Ekogün ----15. 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Devlet DevletFolklor Folklor FolklorFederasyonu Federasyonu FederasyonuFolklor Folklor Folklor ----Devlet Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Aralık Aralık Aralık Aralık DAU DAUŞarkı Şarkı ŞarkıGünleri Günleri Günleri ----DAU DAU Şarkı Günleri UKÜ UKÜYeni Yeni YeniYıla Yıla YılaMerhaba Merhaba MerhabaŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----UKÜ UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri GAU GAUYeni Yeni Yeniyıl yıl yılKutlamaları Kutlamaları Kutlamaları ----GAU GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım Kasım Kasım Kasım 7. 7.Uluslararası Uluslararası Uluslararasıİşçi İşçi İşçiFilmleri Filmleri FilmleriFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısLefke Lefke Lefke----Uluslararası Uluslararası Uluslararası ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Lefke Uluslararası Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali 6. 6.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kitap Festivali 6. 6.Cumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Cumhuriyet Folklor Festivali Güzelyurt GüzelyurtTiyatro Tiyatro TiyatroGünleri Günleri Günleri ----Güzelyurt Güzelyurt Tiyatro Günleri 5. 5.Lefke Lefke LefkeHurma Hurma HurmaFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Hurma Festivali 4. 4.Klasik Klasik KlasikRalli Ralli Ralli ----4. 4. Klasik Ralli 11. 11.YDU YDU YDUUluslararası Uluslararası UluslararasıFotoğraf Fotoğraf FotoğrafGünleri Günleri Günleri ----11. 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri 3. 3.Doğanköy Doğanköy DoğanköyAlıç Alıç AlıçFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Doğanköy Alıç Festivali
www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 91 91 91 www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 93 93 www.cypruszoom.com 93
Restaurant | Bar | Cafe
Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...
Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe
Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net
747 85 22 (0392)
zoombirolbebek.indd 1
22/01/16 10:59