Homex 64

Page 1

Denizlili Gelin Tekstil, Çin Pazarına İhracata Başladı Home Sweet Home 15. Yılında da Yaşam Alanlarını Baştan Çıkarmaya Devam Ediyor “Rus Pazarı Birçok Ülkeyi Cezbediyor”

Kasım-Aralık/November-December 2013 Yıl /Year:11 Sayı / Issue: 64




FUAR

BAŞYAZI Murat Arslan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü m.arslan@dayeyayincilik.com

İmtiyaz Sahibi: Mehmet ARSLAN

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Murat ARSLAN

Genel Koordinatör: Erkan GÜLAÇTI

Editör: Enis ALTIN editor@dayeyayincilik.com

Görsel Yönetmen: Ahmet Bahadırhan ULUÇ grafiker@dayeyayincilik.com

Medya İletişim: Sadık ARSLAN Yayın Kurulu: Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK, Prof.Dr. Emel ÖNDER, Doç. Dr. Gülay ÖZCAN, Yrd. Doç. Dr. Songül KURU, Yrd. Doç Dr. Halime Yüceer ARSLAN, Yüksek Müh. Nilgün Ulusoy, Yrd. Doç Dr. Fatma ÇİTOĞLU

Home&Tex Hayırlı Olsun… Marka olmayı başarmış dünya ölçekli fuarımız olan Evteks’in potansiyeli sektöre ve fuarcılara ilham veriyor. Tüm dünyada yıl içinde gerçekleşen ev tekstili fuarlarını değerlendirmeye alırsak, Evteks’in başarısını tasdik etmemiz gerekecektir. Gerek katılımcı yoğunluğu gerekse ziyaretçi çeşitliliği açısından Evteks’in yıldızı gün geçtikçe daha fazla parlıyor. Bizler gibi ev tekstili sektörümüz de fuarın başarısının farkında ve oluşan yoğun talebe karşılık vermek için yıl içinde ikinci bir fuar organizasyonu daha gerçekleştirecekler. Şimdilik Evteks’in alternatifi gibi görülen Home&Tex Fuarı, 14-17 Kasım tarihlerinde CNR Expo İstanbul’da organize edilecek. İlk kez düzenlenecek olması ve Kasım ayında düzenlenecek olması fuarın riskli taraflarını oluşturuyor. Yılın bu zamanlarında yeni model oluşturma çalışmalarını sürdüren firmalar için Kasım ayında düzenlenecek fuarda sergileyecekleri ürünler, geçmiş sezonun ürünleri oluyor ve bu yüzden de Kasım ayı, ev tekstilcilerimiz açısından tercih edilen bir fuar ayı olmaktan çok öte. Diğer taraftan ilkbaharda düzenlenen Evteks’in muadil fuarı da ancak sonbaharda düzenlenebilir, bu da organizatörler açısından anlaşılabilir bir durum. Sektör içinde yaptığımız görüşmelerde sürekli ikinci fuar ihtiyacını dillendiriyorduk. Evteks’in katılımcı taleplerine cevap veremez duruma gelmesinin tüm sektör farkındaydı ve ev tekstiline yön veren meslek birlikleri, yıl içinde düzenlenecek ikinci bir ev tekstili fuarının faydalı olacağını öngörüyordu. Evteks gibi bir başarı hikayesini oluşturanlar, Home&Tex için de yeni bir başarı hikayesi oluşturacaklardır. Home-Tex’in başarısını zamanla daha iyi değerlendirebileceğiz. Home&Tex’in ihracatımıza olumlu etkiler sunmasını dilemekle beraber, fuar öncesi gelen haberlerin oldukça olumlu olduğunu da belirtebiliriz.

Muhasebe: Muhlis ARSLAN

İzmir Temsilciliği: Fazıl BAYRAM T: 0232 441 06 07 F: 0232 441 06 17 1259 Sk. No: 17 Deren İş Mrk. Kat: 6/604 Kahramanlar/İzmir

Bursa Temsilciliği: Ayhan DENIZCI Tel : 90 535 654 25 25 Fax : 90 224 261 33 38 M : ayhandenizci@ayhandenizci.com Adres : Mustafa Karaer Caddesi Sakarya Mah. No/52 Dosab - OSMANGAZI / BURSA TÜRKİYE

Denizli Temsilciliği: Mehmet ÖZAYDIN T: 0 258 261 38 85

Almaty, Kazakistan: Osman YEREBAKAN Cordial Distribution LLC, 120/1 Maulenov Str. corner Abay Ave. Almaty, T: +7 32 72 675 064 F: +7 3272 674 726

Baskı Cilt: İhlas Gazetecilik A.Ş. T: 0212 454 30 00

Saygılarımla…

Good luck with Home & Tex … The potential of Evteks, a Turkish expo managed to become a world class expo brand, is inspiring the sector and expo business. Evaluating the home textile expos taking place around the world within the year, then we have to appreciate the success of Evteks. Evteks is shining like a star in terms of participants and visitor variety. Home textile sector is also aware of this success as we are and therefore, a second expo organization will also take place within the year in order to answer the intense demand. Home&Tex Expo, considered as an alternative to Evteks, will be held in CNR Expo Istanbul between November 14 and 17. That it will be organized for the first time and will be held in November is risk for the expo. For companies who are currently working on designing new models at this time of year, exhibiting their products at an expo to be held in November will be like exhibiting the products of an ended season; and therefore November is a month that is far from being preferred as an expo month for our textile businessmen. On the other hand, an expo alternative to Evteks can only be held in fall since Evteks is held in spring and this is really understandable for the organizers. We have been expressing the need for a second expo during our negotiations within the sector. The whole sector was aware that Evteks cannot answer all the participation demands and the leading professional unions in textile were foreseeing that a second home textile expo to be held within the year will be very beneficent. Those who made the story of Evteks successful will make the story of Home&Tex a success; as well.

İdare Yeri: İkitelli O.S.B. Giyim San. Sit. 4. Ada B Blok No: 20 İkitelli Başakşehir/ İST T: +90 212 671 68 28 F: +90 212 671 25 50 web: www.dayeyayincilik.com e-mail: info@dayeyayincilik.com

We will be able to evaluate the success of Home-Tex better in time. Wishing that Home&Tex will have a positive influence on our export, we might indicate that news before the expo is very positive. Regards…


index

index

23

06

44

58 04 2 Milyar Dolarlık HOME&TEX Fuarı Kapılarını Açıyor

48 Sertex Soft Touch, Hem Şık Hem Teknolojik

08 TETSİAD’da Hedef, Türkiye’yi Ev Tekstilinde Marka Yapmak

60 Rusya İhracatı, Ev Tekstili Sektörünü Umutlandırdı

14 Denizli, Bursa’nın Tahtına Havlusunu Serdi

76 Halılar Üzerindeki Kaligrafiler Suyu Anlattı!

26 Royal ve Pierre Cardin Halı’da Moda, Pastel Renkler


Fuar

C

NR Holding kuruluşlarından CNR Sektörel Fuarcılık A.Ş. tarafından, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği(TETSİAD) iş birliğinde organize edilen HOME&TEX Fuarı 14-17 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenlenecek. Türkiye’de dekorasyon, ev tekstili ve tamamlayıcı ürünleri kapsayan ilk fuar olması açısından önem taşıyan HOME&TEX Fuarı, CNR EXPO İstanbul’da 80 bin metre kare alanda gerçekleştirilecek. 300’ün üzerinde firmanın katılımıyla düzenlenecek fuarın sektöre 2 milyar dolarlık iş hacmi oluşturması bekleniyor. 10 milyar dolarlık büyüklük Ev tekstili ve dekoratif ürünler ile ilgili bilgi veren TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, bu sektörlerin iç piyasada 20 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu söyledi. Küçükçalık, HOME&TEX Fuarı’nın yapılacak iş görüşmeleri kapsamında en az 2 milyar dolarlık iş hacmi yaratmasını beklediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bu kulvarda yer alan sektörlerin ticaretinin en az yüzde 10’unun HOME&TEX’te şekillenmesini hedefliyoruz. Fuar dış ticaret yapan firmalar açısından da pozitif bir güç oluşturacak. Orta Doğu, Avrupa başta olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu ve Kuzey Afrika’dan gelecek toptancıların, perakendecilerin ve dekoratörlerin katılımcı firmalarımızla çok verimli görüşmeler yapacağını düşünüyoruz”. Contract Business da Home&Tex’de... Ofis, hastane ve konut projelerine fonksiyonel hizmet sunan ‘contract business’ alanında faaliyet gösteren firmaların da fuarda yer alacaklarını aktaran Yaşar Küçükçalık, HOME&TEX’de ev tekstilinin yanı sıra otel, restoran, cafe, tekne, yat endüstrisinde kullanılan tekstil ürünleri ve tamamlayıcı dekoratif ürünlerin de sergileneceğini kaydetti. Küçükçalık, sektörde ilk kez bir fuarda Türk tasarımcılar tarafından trend alanının oluşturulacağına da dikkati çekerek, “Dünya ev tekstili trendlerini yıllardır Türkiye belirliyor. Bu fuarda trend alanının Türk tasarımcılar tarafından hazırlanıyor olması da bunun bir göstergesidir” ifadesini kullandı. Dünya liderliğini hedefliyoruz CNR Holding Fuarcılık Grubu CEO’su Cem Şenel de EVTEKS fuarının global alandaki başarısını hatırlatarak bu başarıyı gerçekleştiren ekibin HOME&TEX’in başında olduğunu belirtti. Şenel şu bilgileri verdi: “Dekorasyon, ev tekstili ve tamamlayıcı ürünleri ihtiva eden başka bir fuar ülkemizde yapılmıyor. İş ortağımız TETSİAD’ın da

Sayfa4

2 Milyar Dolarlık HOME&TEX Fuarı Kapılarını Açıyor

Ev tekstili ve dekorasyon sektöründe Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek HOME&TEX Fuarı, 14-17 Kasım tarihleri arasında CNR EXPO İstanbul’da düzenlenecek.

içinde yer aldığı fuar komitemiz bu alanda Türkiye’nin en büyük fuarı için düğmeye bastı. Sektördeki gelişmeler ve hedef pazarlar dikkate alındığında fuar yalnızca iç piyasa açısından değil dış ticaret açısından da önemli bir rol üstlenmektedir. HOME&TEX’in sektörlerin ticaretinde ve tasarımsal alanda yeni bir dönem başlatacağına inanıyoruz. Özel tasarım “tek tip stant” uygulaması; ev tekstili, contract business ve dekorasyon sektöründe Türkiye’de ilk kez bu fuarda uygulanacak. HOME&TEX’in yakın gelecekte kendi kulvarında dünyanın en büyük organizasyonu olmasını hedefliyoruz” dedi.


Fuar

Moskova Heimtextile Fuarı’na Türkiye Damgasını Vurdu

Moskova, Crocus Expo Center’ın her cm2’sinde hissedilen Türkiye Ev Tekstili Sektörünün etkisi, Rus pazarına verdiğimiz önemin de bir göstergesiydi. Giriş holünde yer alan firma listesinde ilk dikkati çeken yine Türk firmalarının çokluğu oldu. Türk firmalarının Rus pazarındaki etkisi sadece fuar alanıyla da sınırlı değildi. Moskova’nın neresine gitseniz karşınıza Türk firmalarının tanıtım çabaları, reklam afişleri çıkıyordu.

M

esse Frankfurt’un organizasyonuyla Crocus Expo Center’da düzenlenen ‘Heimtextil Russia 2013 Uluslararası Ev Tekstili Ürünleri ve Aksesuarları Fuarı’ gerek katılım gerekse etkinlik açısından Türkiye’nin boy gösterisi haline dönüştü. Ülkemizin ve Avrupalı firmaların dışında Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya, Afrika’dan Amerika’ya kadar ulaşan bir coğrafyada çalışan firmaların katılım gösterdiği fuar, ziyaretçilerinin çokluğuyla da dikkat çekti. Tüm katılımcı firmaların yaklaşık %70’ini oluşturan Türk firmalar, fuarı adeta ablukaya aldı ve deyim yerindeyse fuarın kaymağını yedi. Fuara Katılım Gösteren Firmalar UİB’in Yemeğinde Bir Araya Geldi Fuar dolayısı ile Moskova Metropol otelde düzenledikleri yemekle işadamları ve ihracatçıları buluşturan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yaptığı konuşmada Rusya pazarının önemine vurgu yaptı. Burkay, Türkiye’nin Rusya’ya tekstil ihracatının 2011 yılında 1 milyar, 2012 yılında ise 1 milyar 135 milyon dolar olduğunu hatırlatırken, şöyle dedi: “Türkiye’nin tüm ihracatçı sektörleri bazında Rusya’ya ihracatımızda 1 milyar dolar barajını aşmayı başaran tek sektör tekstil sektörü olmuştur. Türkiye’nin Rusya’ya ev tekstili ihracatı da, pek çok pazarımızdan farklılaşarak 2011 yılında 300 milyon dolardan 2012 yılında 350 milyon dolara yükselmiştir.” Fiyat Rekabeti Olmasa Rus Pazarına Hükmedeceğiz Katılımcı firmalarımız, özellikle Rus pazarının yeterince kullanılmadığını, keşfedilecek Pazar olanaklarının çokluğunu dile getirirken, sahip oldukları olanaklarla pazardaki tek rakiplerinin Çin olduğunu belirtti. Çin’in karşısında fiyat rekabeti konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirten firmalar, coğrafi yakınlığımız ve hızlı lojistiğimiz ile de Çin’in bir adım önünde olduğumuzu bildirdi. Fuarın sadece üç gün sürecek olmasının da kendileri açısından

dezavantaj yarattığını bildiren firma temsilcileri bu sürenin uzatılması ve fuar çalışmalarının daha uzun süreye yayılması konusundaki isteklerini de dile getirdiler.

Sayfa 5


Panorama

Home Sweet Home 15. Yılında da Yaşam Alanlarını Baştan Çıkarmaya Devam Ediyor

Sonbahar ve kış ayları için, Uzakdoğu’nun egzotik sahillerinden esen tatlı rüzgarlardan ilham alan Home Sweet Home, içinizi ısıtacak mekanlar yaratmanıza yardımcı oluyor.

B

u sene 15. Yılını kutlayan Home Sweet Home, en şık dekorasyon seçeneklerini müşterilerine sunarken, farklı ve trendy mekanlar yaratmak isteyenlerin de bir numaralı tercihi oluyor. Rengarenk bezenmiş, retro desenlerle süslenmiş yastıklar bir taraftan evinize enerji katarken bir taraftan da size rahat ve keyifli dinlenme imkanı sunuyor. Bir mekanın havasını anında değiştirebilecek kudrete sahip nevresim takımları da Home Sweet Home’da. Türkiye’nin Dekorasyon Markası Home Sweet Home 2013 Home&Tex Fuarı’nda… İlk mağazasını İstanbul Bakırköy’de faaliyete geçiren firma, ürünlerine gösterilen yoğun ilgiyle İstanbul ve Ankara’da açtığı mağazalarının ardından bayi ve satış noktaları vasıtasıyla bayi ağını kısa sürede tüm Türkiye’ye yaymayı bilmiştir. Home Sweet Home, tüm yurtta evinize değer katmaya devam ediyor. Fuarlar vasıtasıyla yabancı müşterilerinin de dikkatini çekmeyi başaran firmanın ihracat pazarı kısa zamanda kendini oluşturmayı bildi. İlk yurtdışı mağazası 2003 yılında Dubai’de açıldı. Ortadoğu’da başlayan ihracat bugün, Rusya veTürki Cumhuriyetlerinden Kuzey Afrika’ya, Balkanlardan Kanada’ya kadar geniş bir coğrafi alana yayıldı. Home Sweet Home markalı ürünler, yurtdışında milyonlarla buluştu. Home Sweet Home, en moda ev tekstili ürünleri ve dekorasyon seçenekleri ile Home&Tex 2013’te ziyaretçilerini büyülemeye hazırlanıyor. İlk defa düzenlenen Home&Tex Fuarı için geri sayım sürerken, benzersiz ürünleri ve kaliteli dekorasyon seçenekleriyle Home Sweet Home fuar alanına damgasını vurmaya hazırlanıyor. Tasarım çeşitliliğini modern bir yorumla şekillendiren firmanın ürünleri gençleri de cezbedecek. 15. Yılına denk gelen Home&Tex Fuarı alanında sezon ürünlerini görücüye çıkarmaya hazırlanan Home Sweet Home, evinize sevgi katma iddiasıyla hazırladığı romantik koleksiyonu görmeniz için fuar alanına herkesi davet ediyor.

Sayfa6


Panorama

Ekim Ayı İhracat Rakamlarında İbre Yine Artışı Gösterdi

Türkiye’nin ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 1,5 artışla 11 milyar 865 milyon dolar oldu. Yılın ilk 10 ayında toplam ihracatımız ise yüzde 0,2 azalarak, 124 milyar 357 milyon dolar oldu.

E

kim ayında, AB pazarındaki ihracat artışımız sürdü. AB’ye ihracatımız Ekim ayında yüzde 4 arttı. Ekim ayında BDT ülkelerine yüzde 10, Ortadoğu’ya yüzde 5, Okyanusya ülkelerine yüzde 3 ihracat artışı yakaladık. Afrika’ya ihracatımız yüzde 20, Kuzey Amerika’ya ise yüzde 14 düşüş kaydetti. Türkiye’nin Ekim 2013 ihracat gerçekleşmelerini Çorum’da düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye ve dünya ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Dünya ekonomisinin yılı yavaş büyüme ve kademeli toparlanma ile bitirdiğinin altını çizen Büyükekşi, “2013 küresel büyüme tahmini hem Dünya Bankası, hem IMF tarafından yüzde 2.3 olarak öngörülüyor. 2014 yılında ise küresel ekonomik toparlanmanın biraz hız kazanması ve küresel büyümenin yüzde 3 olması öngörülüyor. Dünya ticaretinin büyümesi ise halen zayıf seyrediyor, bu durağanlığa rağmen, hemen hemen dünyanın tüm bölgelerinden ağırlıklı iç talebe bağlı büyüme yönünde toparlanma işaretleri alıyoruz” diye konuştu. Dünya çapında yaşanan küresel durgunluğu hatırlatan Büyükekşi şöyle devam etti: “Çin Ekonomisi yılın 3. çeyreğinde bu yılki en iyi büyümeyi kaydetti ve yüzde 7,8 büyüdü. Bu büyümenin yarıdan fazlası yatırımlardan geldi. Ancak Çin’in ihracatı yavaşlıyor bu da yaşanan küresel durgunluğa bir kez daha dikkat çekiyor. Bu ortamda, Türkiye’nin mal ihracatının artmaya devam etmesini memnuniyetle karşılıyoruz.” 2023 Hedefleri İçin Önümüzdeki İki Yıl Çok Önemli Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren

Büyükekşi, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinde dengeleme temel hedef olmuştu. Ekonomimiz 4.1 olan net ihracat katkısı ile yüzde 2,2 büyüyebilmişti. Bu yıl da hedefimiz, hem iç talep hem de ihracat bazlı, yani çift kanatlı büyümeydi. Ancak bu yıl ihracatın büyümeye katkısı arzuladığımız düzeye ulaşamadı. Buna rağmen ağırlıklı olarak iç talep etkisiyle yılın ilk yarısında ekonomimiz yüzde 3,7 büyüdü. Orta ve uzun vadede ihracata dayalı büyümeye mutlaka daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Programda ihracatta da aşağı yönlü revizyonlar yapıldı. 2013 ihracat hedefi öngörülerimize paralel şekilde, 153,5 milyar dolar olarak revize edildi. 2015 için ihracat hedefi 184, 2016 için ise 202,5 milyar dolar oldu. Fakat bizler müteakip iki senede OVP hedefinin üstünde bir ihracat rakamına ulaşacağımıza inanıyoruz. 2014-2016 programına göre ihracatta 2014 yılında yüzde 8,5, 2015 ve 2016 yıllarında ise yüzde 10,5 artış hedefleniyor. 2023 hedeflerine yönelik olarak, önümüzdeki iki yılda alıştığımız ihracat artış temposuna geri dönmeliyiz. Unutmamak gerekir ki son 10 yılda, ihracatta, ortalama yüzde 14’lük artış gerçekleştirmeyi başardık.”.

Sayfa 7


Panorama

TETSİAD’da Hedef, Türkiye’yi Ev Tekstilinde Marka Yapmak

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) Başkanı Yaşar Küçükçalık, en büyük hedeflerinin “Türkiye’yi ev tekstilinde marka yapmak” olduğunu açıklayarak, dünyanın herhangi bir yerindeki tüketicinin, ev tekstili ürünü alırken “Made in Turkiye” etiketini araması ve bu etikete güven duyması gerektiğini söyledi.

T

ürk ev tekstili sektörünün yıllık 3 milyar dolar ihracat ve 1213 milyar dolarlık iş hacmiyle dünya sıralamasında ilk 4’te yer aldığını anlatan Küçükçalık, “Ucuz iş gücü ve hammadde avantajı sebebiyle Uzakdoğu ülkelerinin ihracatta bazı avantajlar sağlıyor. Türkiye markalaşma ve katma değeri yüksek ürünler sunma noktasında avantajlarını koruduğu için tercih edilen ülke konumunda” dedi. Ev tekstili ihracatını genel olarak istikrarlı bir seyrin izleyeceği değerlendirmesini yapan Küçükçalık, yılın ilk 6 ayında 1 milyar 442 milyon dolar ihracat rakamına ulaştıklarını ayrıca bavul ticaretiyle de yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ihracatları bulunduğunun altını çizdi. Küçükçalık, 2013’ün hesapta olmayan dış gelişmelerin etkilerine karşın tahminlerine paralel ilerlediğini aktararak, yıl sonunda 3 milyar doları aşan bir ihracat rakamına ulaşacaklarını, 2023’te ise hedeflerinin 11 milyar dolar olduğunu kaydetti. “Uluslararası Tanıtım Yapmak İstiyoruz, Devlet Desteği Şart” Türk Ev Tekstilcisinin koydukları hedefleri yakalayabilmek için yeni pazar arayışına yoğunlaştıklarını dile getiren Küçükçalık; “Türkiye’nin

Sayfa8

2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için, tanıtım olanaklarımızın güçlendirilmesi gerekir. Bu amaçla çok iyi bir fuar alanına ihtiyacımız var. Bu konu bir devlet politikası olmalı, devletin önderliğinde TOBB, İhracatçı Birlikleri ve STK’ları bir araya gelerek bu oluşumu gerçekleştirebilir. Sektörümüzün iyi bir planlama ile uluslararası platformda tanıtımını yapmak istiyoruz. Bu konuda da desteğe ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. “Bir Taraftan Daha Fazla İhracat Derken, Diğer Taraftan Maliyetler Artıyor” İstikrarı sağlamaya çalışan ekonomi politikalarını desteklediklerini ve başarılı bulduklarını anlatan Yaşar Küçükçalık konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son dönemde hedeflerden biraz sapılmış ve dalgalı kurun sertliği artmış olsa da, 2014 yılı başlarında hedeflerin ve istikrarın rayına girmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Ancak yerli üretimin teşvik edilmesi yönündeki taleplerimiz, artan maliyetler için de geçerli. 1 dolar bile ihracatımızın artması için çaba sarf ederken, hem fiyatlarımızı düşürmemeye hem de Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerle rekabet etmeye çalışıyoruz. Artan maliyetlerimize paralel fiyat artışı yapmak bir yana, zaman zaman fiyatlarımızda indirimlere gitmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla dönemsel de olsa devletimizden sanayicinin üretim koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Diğer taraftan ‘2023 yılında 500 milyar dolar’ ihracat hedefine daha fazla katkıda bulunmak için yurt dışı tanıtım alanında da desteğe ihtiyacımız var. Derneğimiz, ihracatçı birliklerimiz çeşitli çalışmalar yapıyorlar fakat arkamızda devletin tam desteğini hissetmek istiyoruz.”



Panorama

Tüm Dünya ‘Denizli’yi Tanıyor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli’den dünyanın 174 ülkesine 3 milyar doları aşan ihracat gerçekleştirildiği ifade ederek, “Hedefimiz 2023 yılında ihracatını 15 milyar dolara çıkaran bir Denizli’dir” dedi.

Ö

zer, gazetecilere yaptığı açıklamada, Denizli denilince akla ihracat geldiğini belirtti. Kentin tekstil, sanayi ve ev tekstili üretiminde uzmanlaştığı kaydeden Özer, mermer, kablo, cam sanayi gibi sektörlerin yanı sıra modern gıda, tarım ve hayvancılık, jeotermale dayalı turizm, seracılık ve enerji üretimi ile ilgili son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Özer, şehirden yapılan ihracatın ülke ihracat rakamlarının üzerinde olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Cari açık vermeyen, ihracatı ithalatından fazla olan bir kentiz. Denizli, havlu-bornoz ile markalaşma yolunda ilerlerken, diğer sektörlerde de çeşitliliğini artıyor. 2023 hedefi için ihracat ürünleri katma değerli ürünler olmalı ve teknolojik ürünler üretmeliyiz. Hedefimiz, 2023 yılında ihracatını 15 milyar dolara çıkaran bir Denizli’dir. 15 milyar dolar hedefini yakalarsa Türkiye ihracat hedefine de katkı sağlamış, böylece de görevini yapmış olacak. Yani 3 milyar dolarlık ihracatımızı 15 milyar dolara çıkarmalıyız. Ümitliyiz, finans enstrümanlarını da iyi kullanan

bir yapımız var, bu da dünyayla entegre olmamızdan dolayıdır.”. “Para ve Teknolojide Kendimize Yetiyoruz Ancak Nitelikli İşgücüne İhtiyaç Duyuyoruz” Nitelikli eleman konusunda sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayan Özer, “Denizli’de sektör çeşitliliği yaşanırken diğer yandan nitelikli ara eleman ihtiyacı doğmaktadır. Denizli’de aile şirketlerinden kurumsallaşan firmaların artması nedeniyle nitelikli eleman ihtiyacı daha da artmaktadır. Sanayicimiz malını üretecek teknolojiye ve finansa sahip. Fakat nitelikli eleman açığını kapatmanın yollarını arıyoruz” dedi. Özer, ihracatın desteklenmesinin önemine de değindi. Türkiye’nin Mikronezya ile Nauru ülkelerine ihracat yapamadığını anlatan Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ülkelere sembolik de olsa ihracat yapılmalı ve böylece Türkiye, dünyanın her yerine ihracat yapmalıdır. Türkiye madem hedefler koydu, ayrı bir devlet politikasıyla ihracata destek verilmelidir. İhracat desteklendiği zaman da insanlar yatırım ortamına daha rahat ulaşacaktır, daha çok uzun vadeli düşünecektir.”

Sayfa10



Panorama

Bezci: “İnovasyon Artık Ticari Başarı İçin De Şart”

Ankara Ticaret Odası, sanayi alanında olduğu gibi ticari alanda da araştırma geliştirme, yenileşme ve kümelenme faaliyetlerini yürütmek amacıyla bünyesinde bir Ar-Ge İnovasyon ve Kümelenme Komisyonu kurdu.

A

nkara Ticaret Odası’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, üye odaklı hizmet yaklaşımını benimseyen ATO, ticaret hayatının gelişimi için sektörlerin sorunlarının belirlenmesi, çözüm önerilerinin ele alınması ve çözüme yönelik çalışmaların yürütülmesi amacıyla ihtisas komisyonları oluşturdu. 20 Ayrı Özel İhtisas Komisyonu Enerji Sağlık ve Çevre, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Kamu Alımları ve Offset, Eğitim ve Mesleki Yeterlilik ile Ar-Ge İnovasyon ve Kümelenme’nin de aralarında bulunduğu 20 ayrı alanda oluşturulan komisyonlarda Ankara Ticaret Odası üyeleri görev yapıyor. Üyelerden gelen talepler doğrultusunda sektörlerin sorunlarının ele alınacağı komisyonlarda, ticari hayatın gelişimine yönelik de çalışmalar yürütülecek. Ar-Ge Komisyonu İnovasyon Türkiye Fuarı’nda Ar-Ge İnovasyon ve Kümelenme Komisyonu’nun ilk faaliyeti İnovasyon Türkiye 2013 Fuarına katılmak oldu. Komisyon Başkanı M. Burcu Öztürk, Başkan Yardımcısı Durmuş Ecevit ve Komisyon üyesi Hakan Tarhan’ın katıldığı fuarda, yenilikçi projeler ile projelendirilmiş ancak girişimciye ihtiyaç duyulan projeler ilgi çekti. İnovasyon Artık Ticari Başarı İçin de Şart

Sayfa12

Ankara Ticaret Odası Bezci, ATO üyelerine verdikleri rutin hizmetle yetinmeyip, firmaların her alanda daha verimli çalışmaları ve gelişmeleri için itici güç olacak nitelikte faaliyetleri de yürüttüklerini söyledi. 20 ayrı özel ihtisas komisyonunun Ankara’daki tüm sektörleri şaha kaldırmayı hedeflediğini kaydeden Bezci, Ar-Ge İnovasyon ve Kümelenme komisyonunun tüm diğer alanlara öncülük edeceğini belirtti. Bezci, “Ar-Ge ve inovasyon sadece sanayi alanlarının gelişimi için değil, tüm sektörlerin ülke ekonomisinde yaratacağı katma değer açısından önem taşımaktadır” dedi. Bezci, ticari hizmet sunan firmaların pazarlama, satış, depolama gibi süreçlerinde, inovasyon çalışmaları yapılabileceğini ifade ederek, “İnovasyon artık ticari başarı için de şart” diye konuştu. Pazarlama satış, depolama, insan kaynakları alanlarında şirketlerin bünyelerinde oluşturacağı inovatif çalışmalarla ticari başarılara imza atılabileceğine de dikkat çeken Bezci, şunları söyledi: “Ar-Ge İnovasyon ve Kümelenme komisyonumuz, üyelerimizin bu alanda farkındalığını geliştirmek ve inovasyon bilincini yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütüyor. Önümüzdeki günlerde de bu çalışmalarını çeşitli etkinliklerle üyelerimizle paylaşacaklar.”



Panorama

Denizli, Bursa’nın Tahtına Havlusunu Serdi

Bir zamanlar havlunun anavatanı olarak bilinen ve yerel hamam kültürüyle de bu özelliğini pekiştiren Bursa’nın havluculuktaki liderliğini, ar-ge ve teknolojik yatırımlarıyla öne çıkan Denizli aldı.

B

ursa adını ürününde kullanarak şehrin de markalaşmasına katkı sağlayan Bursalı Havlu Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Bursalı, Bursa’da havluculuğun bugününe dair durumunu, “Bursalılar sınıfta kaldı. Bursa’da bir elin parmakları kadar firma üretim teknolojilerini geliştirdi. Denizli’de insanlar, sermaye birikimlerini kullandı ve yeni teknolojiyi yakaladılar. Bir iş nerede yapılıyorsa oranın ile ismi anılıyor. Artık havlu Bursa’dadır özelliğini kaybettik” dedi. 35 m2’lik Dev ÜretimTesisi... Banyo tekstilleri üretiminde iddiasını kanıtlayan ve agresif ihracat çalışmalarıyla ekonomimize kazanç getiren Bursalı Havlu Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Bursalı, şirketin geleceğine dair düşüncelerini de bizlerle paylaştı. 1980’li yıllarda kurulan şirketin ilk zamanlarda 25 kişi ile 1500 metrekare alanda faaliyetlerine başladığını hatırlatan

Sayfa14

Bursalı, şu anda Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) bulunan 35 bin metrekare alanda 400 kişilik bir istihdama sahip olduklarını bildirdi. 35 Milyon Dolarlık Ciro, 5 Bin Ton Havlu İhracatı… Gelişen üretim tarzları ve değişen pazar alışkanlıklarına göre yeniden bir değerlendirme yapacaklarını ve yeni yılda daha çok Ar-Ge ve ÜrGe çalışmalarına ağırlık vereceklerini söyleyen Bursalı, yılbaşı itibariyle mevcut istihdamlarına %25 daha eklemeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi. Amerika’dan Rusya’ya kadar geniş bir coğrafyada ihracat yaptıklarını söyleyen Bursalı, aynı zamanda Rusya’da kendi markaları ile üretim yaptıklarını da söyledi. Yılsonunda 35 milyon dolar ciroya ulaşacakların açıklayan Bursalı, “Miktar olarak yıllık 4 bin 500-5 bin ton havlu, bornoz ve plaj havlusu ihraç ediyoruz. Birkaç sene hızlı büyüdük, yatırımlar yaptık. Önümüzdeki yıl büyümeden ziyade karlılığı arttırmayı hedefliyoruz. Karlılığımızı arttıracak yeni müşteri gruplarına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. Döviz kurundaki hareketlenmeye dikkat çeken Bursalı, şöyle konuştu: “Kur; bizim için çok önemli. Son birkaç aydır burada yaşanan yükselme bize rahatlık veriyor ama o rahatlık zaman içerisinde gelen zamlarla tekrar eski haline dönüşüyor. Avantajlarımız kalkıyor. Bunun kalıcı olması lazım.”. Açıklamalarının sonunda istihdam konusundaki beklentilerine de değinen Bursalı Havlu Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Bursalı, istihdam kalitesinin artırılması gerekliliğini vurgulayarak sözlerine son verdi.


Panorama

UTİB’in İhracatını Fuarlar Sırtlıyor

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Eylül ayında artan ihracatımız, yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlar doğurduğunu gösteriyor” dedi.

B

urkay, 30 Eylül’de sona eren “Heimtextile Moskova Fuarı” ile ilgili yazılı açıklamasında, 57 firmanın katıldığı fuarın sektör için çok önemli olduğunu ifade etti. Katıldığı fuarların katkısıyla UTİB’in ihracatını geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,8 artırarak yaklaşık 112 milyon 5 bin dolarlık rakama ulaştığını hatırlatan Burkay, “Eylül ayında artan ihracatımız, yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Ayın son günü tamamlanan Heimtextile Moskova Fuarı ise sektörün 142 milyonluk Rusya pazarında ön plana çıkmasını sağladı” değerlendirmesinde bulundu. Rusya, Ev Tekstili Pazarında Almanya’dan Sonra İkinci Ülke Burkay, şunları kaydetti: “Rusya’da yeni yerleşim bölgeleri inşaatları, toplu konutlar, iş merkezleri, ev, ofis ve otel donanımları ile mobilya piyasasındaki hareketlilik, ev tekstili ürünlerinin bu ülkede geniş ölçüde pazar bulmaya devam edeceğinin bir göstergesidir. Rusya,

ev tekstili pazarında Almanya’dan sonra ikinci ülkedir. Ev tekstili sektöründe Rusya pazarında Çin ile rekabet edebilen tek ülke, Türkiye. Tamamlanan Heimtextile Moskova Fuarı, bu yıl sektör için iki misli öneme sahip. Sochi’nin 2014 Kış Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapacak olması ve 2014’e kadar yaklaşık 12 milyar dolar doğrudan yatırım alacak olması da bu bölgede otel, spor tesisi, restoran, kafe gibi yatırımları arttırmıştır ve bu yatırımlar, ev tekstili sektörünü hareketlendirecektir.”

Sayfa 15


Panorama

Denizlili Gelin Tekstil, Çin Pazarına İhracata Başladı

Gelin Tekstil Genel Müdürü O. Nuri KES: “Tereciye tere sattık”… 2003 yılında Denizli’de kurulan Gelin Tekstil, Tosunoğlu Group bünyesinde faaliyet göstermektedir. Tekstil üretim başlangıç tarihi 1986 olan firma, kurulduğu günden beri 100% ihracata yönelik olarak çalışmaktadır.

A

vrupa’nın seçkin firma ve markalarına üretim yapan firma, kendi tasarımcı ve modelistlerinin hazırladığı kreasyon ve koleksiyonlarının yanında müşterilerinden gelen koleksiyonları da başarıyla yapabilmektedir. Kendi bünyesinde ayrıca nakış desen, tasarım ve nakış makinaları da bulunan firma bu tür istenilen siparişlere de cevap verebilmektedir. Havlu, bornoz, ev tekstili grubunda bay, bayan, çocuk, bebek gruplarında kalitede bukle, kadife, wellsoft, gelinsoft, pike, örme, tarz kumaşlardan düz, jakarlı, ipliği boyalı kumaşlardan her dizayn ve modelde istenilen kalitede üretimi gerçekleştirmektedir. “Bu İhracat Denizli Tekstilinin Geldiği Noktayı Özetlemek Açısından Çok Önemlidir.” Avrupa ülkelerine yaptığı ihracatın yanında bu yıl il defa Çin’e tekstil ürünlerini gönderen Gelin Tekstil Genel Müdürü O.Nuri Kes dergimize şöyle konuştu:” Çin’e ihracat yapmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşamaktayız. Bu olay adeta tereciye tere satmak gibi bir durumdur. Bu ihracat Denizli tekstilinin geldiği noktayı özetlemek açısından çok önemlidir. Kendi özgün tasarımlarımızdan oluşan koleksiyondan seçilen havlu ve bornoz ağırlıklı sipariş, Çin de yaşayan lüks kesime hitap eden “high class-exclusive” tarzda ürünlerden oluşuyor. Ayrıca Çin e yapılan bu ihracatın kendi markamız olan Gelin Tekstil –“Gelin House Collection” markasıyla olmasının da ayrı bir mutluluğunu yaşamaktayız” dedi.

Sayfa16



Panorama

Elvin Tekstil’den Perde Sektöründe Devrim Yaratacak Buluş: Green Guard

Yaptığı teknoloji odaklı çalışmalarla ve aldığı tasarım ödülleriyle öne çıkan Bursalı Elvin Tekstil, son olarak geliştirdiği Green Guard isimli perdeyle, perdelerin ev tekstilindeki önemini bir kat daha artırdı. Geliştirilen yeni nesil perde kumaşı hem kendi kendini temizliyor hem de ortamdaki kötü kokuları kovuyor.

U

luslararası alanda kazandığı ödüllerle ülkemizi gururlandıran ve perde üretimindeki iddiasıyla sektörde kendini kabul ettiren Bursa Merkezli Elvin Tekstil, teknoloji alanındaki çalışmalarıyla devrim yaratıyor. Yaklaşık iki yıldır Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile ortaklaşa yürüttükleri projeyi tamamlayan Elvin Tekstil, kendi kendini temizleyen, mikrop barındırmayan ve koku gideren ‘Green Guard’ adını verdikleri perdeyi üretmeyi başardı. Perde sektörünü sarsacak bu ürünün geliştirilmesinde, Prof. Dr. Gürkan Karakaş ve Prof. Dr. Ufuk Bakır liderliğinde 20 araştırmacı görev aldı. Herhangi Bir Temizleyiciye Gerek Yok, Bu Perde Kendi Kendini Temizliyor. Otomotiv, yatak örtüsü ve halıya da uygulanabilecek ürün için, “Bu sadece ülkemiz için değil tüm dünya için önemli bir buluştur” diyen Elvin Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Canan Sönmez Canik, “Suyun kıt bir kaynak olduğu dünyamızda, ürettiğimiz perde herhangi bir temizleyici madde gerektirmiyor, çevreyi kirletmiyor ve insan sağlığına da zararlı değil” dedi. Canik, ürünün ev hanımları için kolaylık, temizlik malzemesi gideri açısından da önemli bir tasarruf kaynağı olacağını vurguladı. 550 Bin Liralık Yatırım Genel Müdür Osman Canik Green Guard’ın geliştirilmesi için 550 bin YTL harcadıklarını belirtirken, bütçenin yüzde 60’ını TÜBİTAK vasıtasıyla elde ettiklerini sözlerine ekledi. Türkiye ve dünya üzerindeki patent hakları için gerekli başvuruları yaptıklarını da sözlerine ekleyen Canik, Green Guard’ın üretiminde kullanılan temel hammaddelerin tamamının Türkiye’de elde edildiğini ve

Sayfa18

değişen piyasa koşullarına göre ileriki zamanlarda fiyatların düşüş gösterebileceğini de sözlerine ekledi. Green Guard, Güneş Işığından Hayat Buluyor Green Guard koleksiyonu, normal perdelerle arasında yüzde yirmilik bir fiyat farkını taşıyor. Green Guard, ilk olarak 21-25 Mayıs tarihleri arasında CNR’de yapılacak olan Evteks Fuarı’nda kamuoyunun önüne çıkarılacak. Aldığı güneş ışığı ile üzerindeki kir ve ortam kokusunu uzaklaştıran Green Guard’ın aynı sonucu odadaki yanan lambalarla da sağlayacağı belirtildi. Yılda 15 milyon dolar ciro yapan ve bunun yüzde 80’ini ihraç eden Elvin Tekstil, Green Guard ile yeni bir ivme yakalamayı hedefliyor.



Panorama

Çin, Denizli’nin Yeni Hedef Pazarı…

27-29 Ağustos 2013’te Şangay’da gerçekleşen Intertextile Shanghai fuarına Denizli’den toplam 11 firma stand açarak katılmıştı. Bu firmalardan 8’i ise Ekonomi Bakanlığı ile işbirliği içerisinde yürütülmekte olan URGE projesi kapsamında fuar için ortak bir strateji belirlemişler ve birlikte hareket etmişlerdi.

D

ENİB üyesi Tosunoğlu Group firmalarından Gelin Tekstil, geçtiğimiz günlerde Çin’e ihracat gerçekleştirmeyi başarırken, firma sahiplerinden Murat TOSUNOĞLU hem Şangay’daki fuar, hem de Çin pazarı hakkında yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi; “Açıkçası Çin deyince aklımıza dünyadaki yaklaşık 200 ülkeden birisi geliyor. Oysa, Çin sıradan bir ülke değil. Dünyanın en kalabalık ülkesidir. Kabaca, her dört insandan birisi Çinlidir. Son 20 yılda ekonomisinde gösterdiği başarı ile Çin, sürekli zenginleşen bir ülke ve dolayısıyla artık önemli bir pazar haline geldi. Lüks ve kaliteli mala talebin olduğu bir pazardır. Biz firma olarak, Çin’i birkaç yıldır zaten yakından takip ediyoruz. DENİB organizasyonunda katıldığımız Intertextile Shanghai fuarının ardından bu ülkeye ilk sevkiyatımızı gerçekleştirdik. Umut ediyorum ki devamı da gelir.”

Sayfa20

Aynı zamanda DENİB Yönetim Kurulu üyesi olan TOSUNOĞLU, Intertextile Shanghai fuarı ile ilgili olarak Çin’in tek başına değil; Japonya, Yeni Zelanda, hatta Avustralya gibi civar ülkeler de göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, fuara bu ülkelerden de önemli ziyaretçilerin geldiğini sözlerine ekledi. Çin, ‘Gelin House Collection’ İle Tanıştı Gelin Tekstil Genel Müdürü Osman Nuri KES te yaptığı açıklamada Çin e ihracat yapmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Kendileri açısından bu olayı “tereciye tere satmak” gibi değerlendirdiklerini ve bu ihracatın kendileri, çalışanları ve firma açısından tatlı bir hatıra olmasının yanında Denizli tekstilinin geldiği nokta açısından hatırda kalması gereken bir kilometre taşı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çin’e yapılan bu ihracatın kendi markaları olan Gelin Tekstil –“Gelin House Collection” markasıyla olmasının da kendilerine ayrı bir mutluluk yaşattığını söyledi. Kendi özgün tasarımlarından oluşan koleksiyondan seçilen havlu ve bornoz ağırlıklı sipariş Çin de yaşayan lüks kesime hitap eden “high class-exclusive” tarzda ürünlerden oluşuyor. Gelin Tekstil Pazarlama Müdürü Betül KABAKOĞLU da Çin’e ihracat sürecinde müşteriyle uzun bir süreç yaşadıklarını ve siparişin olgunlaşıncaya kadar özenli ve sabırlı davrandıklarını ve nihayetinde ihracatı gerçekleştirdiklerini ve arkasının geleceğinden umutlu olduklarını söyledi.



Dosya Konusu

Halı ve Sağlık Yıllardır yapılan birçok bilimsel araştırmaya rağmen düzenli olarak bakımı yapılan halı ile ilgili hiçbir sağlık riski bulunamamıştır.

S

öylenenin ve düşünülenin aksine, kıyasla, havada çok daha az toz partikülleri bulundurduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Özellikle, çocukların nefes alma zonu dediğimiz yükseklikte, halı, daha az toz partikülü bulundurur. Nedeni çok açıktır. Halı tozu tutar ve elektrikli süpürge ile vakumlayarak bu tozdan kurtuluruz. 1975 ve 1990 yılları arasında halı kullanımı % 40’dan % 2’ye düşen İsveç’te alerjik reaksiyonlar aynı dönemde 10 kat artmıştır. Son yıllarda halı, maytlar ve halının astımla olan bağlantısı hakkında ürkütücü hikayeler duyuyoruz. Bu halı karşıtı propaganda Avrupa’nın çoğu ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de insanları sağlık gerekçesiyle ahşap zeminlere yönelmeye zorladı. Ancak, İngiltere’de bir internet sitesinde çıkan haberde bu halı karşıtı planlı kampanyanın İsveçli bir laminat parke üreticisi tarafından finanse edildiği bildirildi. Kısacası, “halıyı kaldırıp atın” kampanyası düşünüldüğü gibi bağımsız ve tarafsız olmaktan çok uzak. Halı Kullanımının Faydaları Duvardan duvara halı kaza riskini ve incinme şiddetini azaltır. Nemi absorbe ederek kaymayı önler. Düşme ve çarpmaların etkilerini de azaltarak yüksek seviyede bir ayakaltı güvenliği sağlar. Sert zeminlerde sıkça karşılaşılan yerden yansıyan güneş ışığının gözü alması ve bu sebeple yaşanabilecek kazalar, halı kaplı mekan-

Sayfa22

larda olası değildir. Halı mükemmel bir ses emiciliği sağlar ve huzurlu, rahatlatıcı, daha sessiz bir iç ortam yaratır. Çocukların öğrenimini engelleyen, stres ve dikkatsizlik yaratan dış sesleri azaltır. Sert yüzeylere nazaran, halının üzerinde yürümek çok daha basittir. İlerleyen yaşlarda meydana gelebilecek omurga ve eklem rahatsızlıklarına karşı bireyi korur. Düzenli olarak vakumlanmış / elektrik süpürgesi ile silinmiş halı bir alerji ve mayt kaynağı değildir. Daha da ötesinde, içinize çektiğiniz dahili hava, halı varsa daha temizdir. Karşılaştırıcı testler, halıyla kaplı mekanların sert yüzeyli mekanlara kıyasla iki kat daha az toz partikülleri barındırdığını göstermektedir. Temiz, kuru ve iyi bakımlı halı aslında hava kalitesini artırmaktadır Bu konuda Amerika ve Avrupa’da bilim kuruluşları tarafından yapılmış birçok bilimsel çalışma vardır. Amerika ve Avrupa’da yapılmış bütün bilimsel çalışmalar, duvardan duvara halıyı güvenilir ve sağlık dostu bir yer döşemesi olarak açık ara öne çıkarmaktadır. Uluslararası sağlık kuruluşlarının yaptığı araştırmalar, halı kaplı mekanlarda solunan havada, sert zeminlere göre çok daha az toz ve alerjik madde bulunduğunu göstermektedir.


Panorama

El Yapımı Halılar

El yapımı halılar, tüm dünyada halı endüstrisinde önemli bir konum işgal etmektedir. Türkiye, İran, Afganistan gibi coğrafyalar zengin desenleri ve etnik renkleri ile bu sektörün dünyada en çok bilinen ülkeleridir. Uygun altyapı, pazarlama stratejisi, ticari destek ve devlet desteği ile bu endüstri muazzam bir büyüme fırsatına sahiptir.

R

enklendirme gibi desenler de halı dokumacılığının bütünleyici bir parçasıdır. Dokumacılar tarafından genellikle kullanılan prosedür, dizaynlarını çizip onları bir her bir kare bir düğümü temsil edecek şekilde grafik kağıdına aktarmaktır. Sonrasında halının desen modeline göre grafik kağıdı birkaç parçaya ayrılır ve bu kağıtlar dokuma atölyesine getirilir. Kashmir ve Amitsar bölgelerindeki dokumacılar tarafından kullanılan “Talim” olarak bilinen başka bir yöntem daha bulunmaktaydı. Bu yöntemde renk kodlu bir çizelge hangi renkten kaç adet düğüm atılacağını göstermekteydi. Usta dokumacı bu çizelgeleri sesli bir biçimde okurken, diğer dokumacılar onun talimatlarını dikkatle takip etmekteydiler. Bu yöntemler, aşırı dikkat isteyen zaman alıcı bir işlemlerdir. Ancak günümüzde CAD/CAM yazılımları sayesinde dizayn tasarlama daha kolay bir hale gelmiştir. Birçok dokumacı kısa zamanda çok sayıda dizayn yaratmayı mümkün hale getiren bilgisayar destekli yöntemlerle çalışmaktadır. Önceleri halı dokumacılarının kafalarında

canlandırdıkları mükemmel halıları hatasız bir biçimde üretmeleri her zaman mümkün olmuyordu. Oysa şu anda kullanılan programların yardımıyla halılar dokunmadan önce bilgisayarda görüntülenebilmektedir. El Yapımı Halılar ve Hereke Halısı’nın Güzelliği Gördes düğümü veya çift düğüm (İran Düğümü olarak bilinen) Türk Düğümü, aynı zamanda Senneh düğümü veya tek düğüm olarak da bilinir Türk düğümü simetriktir. İki ayrı çözgü çevresindeki halı sarın yığını oluşturur ve düğüm bu iki çözgü arasında bir araya gelir. Fars düğümü asimetriktir. Halı hav oluşturan düğümü bir çözgü ipliği arkasına geçer ve iki ucu, bir çözgü ipliğinin her iki tarafında da ortaya çıkar. Hereke ipek halı % 100 saf ipek ile yapılır. Hereke yün halıları pamuk çözgü ve atkılar üzerine en kaliteli yünü ile yapılır.

Sayfa 23


Dosya Konusu

Yükselen Trend Deri Halı

Kaban, ceket, ayakkabı, çanta derken halı sektöründe de kullanılmaya başlayan deri, son yıllarda popülerliğini arttırarak zeminlerde de tercih edilen bir ürün oldu.

Ö

zellikle kriz nedeniyle zor dönemler yaşayan dericilik sektörü için yeni bir umut kaynağı olan deri halılar, yükselen bir trend olarak tüketicinin gözdesi konumundalar. Birçok giyim eşyası ve aksesuarda kullanılan deri artık halıcılık sektöründe de yerini alarak farklı parça ve desenlerde halıların imalatında kullanılıyor. Bu tarz halıların üretiminde dana, ceylan, kuzu gibi değişik hayvanların derileri kullanılıyor ve üretim elde yapılıyor. El işçiliğiyle birleştirilerek yapılan ürünler zahmetli ve zaman alan bir süreçten geçiyor. Genellikle üç kattan oluşan deri halılarda en üstte post deri, orta tabaka nubuk deri ve en alt katta da astar bulunuyor. Uygulanan özel dikiş teknikleri ve hassas işçilik sebebiyle deri halıların kullanım ömürleri de uzun oluyor. Ayrıca malzemenin özelliği bu tarz halılara “custom made” yani kişiye özel havası kattığından model olarak benzeri yapılabilse bile desen olarak boyama uygulanmadan taklit edilemez. Bu açıdan bakılınca makine halısından uzak, el halısına benzeyen ancak farklı olarak da kişiye özel bir üründür. Çevreci özellikleriyle de tercih edilen deri halı tamamen doğal olduğundan insan sağlığına zararlı hiçbir madde içermez ve ayrıca diğer halılar gibi zararlı olan mite üretmez. Anti-alerjik yapısı ve toz, leke tutmayan yapısıyla temizliği kolay bir üründür. Diğer halılara göre iki kat daha dayanıklı ve uzun ömürlü olan deri halıların avantajları popülerliklerini arttırmaktadır. En sık karşılaşılan deri tipleri şöyledir: Nubuk: Dana derisinin dış yüzeyinin çıkarılmış hali. Süet: Bir çok hayvandan elde edilir, derinin iç yüzeyidir. Noplin: Dış yüzeyi işlenmiş ve parlayan deri. Rus pazarı için üretilmektedir. Merino: Çok yumuşak Avustralya kuzu derisi, uygun bir fiyata satın alabilirsiniz. Napa: Çeşitli hayvanlardan elde yumuşak bir deri türüdür. Genellikle iyi kalitededir. İpek: En iyi kalitededir ve kuzu derisinden elde edilmelidir. Yıkanmış deri: İşlenmesi kolaydır ve makinede yıkanabilir. Deri halının avantajları arasında yer alan bakım ve temizlik kolaylığı onu daha cazibeli kılmaktadır. Halının kenarında yer alan zik deriler için kullanılan özel üretim bakım kremleri vardır. Bunun dışında gördüğünüz post kısımlar için sabunlu su yeterli olmaktadır. Bu post deri kısımların saçımızdan bir farkı olmadığından, kirlenme ve lekelenme durumunda sabunlu suyla silinerek temizliği rahatlıkla yapılabilmektedir. Ağır kimyasal lekelenmeler olduğunda zarar gören kısımlar değiştirilmek suretiyle ürün yeniden kullanılabilir hale getirilmektedir. Ürünün taşınmaktan doğan kırışıklıkları veya kat izleriyse ütülenerek düzeltilebilir. Deri Halı Temizliği Deri halı yıkama işlemi için kullanılacak halı yıkama şampuanı mutlaka deri hallara zarar vermeyen netürel olmalıdır. Deri halı yıkama işlemi için kullanılan suyun kireci ve demiri mutlaka alınmalıdır. Yıkama esnasında kullanılan fırçalar sert olmamalıdır.Halı şampuanı ve

Sayfa24

nemli bez kullanılarak kolayca ve rahatça yapılmaktadır. Bu post deri kısımların saçımızdan bir farkı yok, kirlenme ve lekelenme olduğunda şampuanlı bezle silinerek temizliği rahatlıkla yapılabilmektedir. Ağır kimyasal lekelenmeler olduğunda zarar gören kısımlar değiştirilmek suretiyle ürün yeniden kullanılabilir hale getirilmektedir. Ancak üstteki post deri tamamıyla doğal desenli olduğundan bire bir aynı desenin verilmesi mümkün olmayabilir. Aynı desen olmadığı için en yakın renk tonu ile sorunlu bölüm değiştirilip ürün keyifli bir şekilde kullanılır hale getirilebilir. Deri Halılarda taşımaktan doğan kırışıklıklar ve kat izleri ütülenerek düzeltilebilir. Deri Halılar; Sabunlu ve hafif nemli, yumuşak bir bezle silinebilir... Elektrik süpürgesi ile süpürülebilir... Kesinlikle kuru temizleme ve yıkama yapılmamalıdır...



Dosya Konusu

Royal ve Pierre Cardin Halı’da Moda, Pastel Renkler Her modeliyle fark yaratan Royal Halı ve Pierre Cardin Halı, pastel renkli modelleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Doğanın en güzel tasarımlarını stilize eden desenler, bu halılarda yeniden hayat buluyor ve modaya ayak uyduruyor.

R

oyal Halı’nın Buhara ve Antiche modeli ile Pierre Cardin’in Palmira ve Petra koleksiyonundaki halılar birbirinden güzel renkleriyle evlerinizi harekete geçirmeye hazırlanıyor. İnce ince işlenen desenleri ve pastel renklerin iç içe geçen tonlarıyla fark yaratan Buhara Bakteritemiz Koleksiyonu, evinize samimi ve sıcak bir hava katacak. Akrilik, yün ve polyester iplik kullanılarak üretilen modeller, bu yılın en moda halıları olarak dikkat çekiyor. Pastel Renkler Halıda Buluştu Sadeliği şıklıkla buluşturan Antiche Bakteritemiz Koleksiyonu, evlerin havasına yeni güzellikler katmak için hazır. Bu serideki halılar akrilik ve polyester iplik kullanılarak üretiliyor. Pastel renkleri halıyla buluşturan Pierre Cardin Palmira ise klasikle moderni buluşturan ortamlar için ideal bir seçim. Akrilik iplik kullanılarak üretilen koleksiyon, dayanıklılıkta da iddialı. Pozitif Enerji Sağlayan Koleksiyon Pierre Cardin Petra canlı renklerle evlerinizi harekete geçirmeye hazırlanıyor. Canlı renklerin ve soyut desenlerin uyumu, ortamlar için pozitif enerji sağlayan koleksiyon akrilik iplikten üretildi.

Sayfa26



Panorama

Maya Tekstil Home&Tex Fuarı’nda

CNR Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen Hometex 2013 Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı 14 - 17 Kasım 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyarete açılıyor. Ev tekstili sektörünün öncü firmaların da katılacağı fuara, ülkemiz yastık ve yorgan üretiminin lider firması Maya Tekstil, en güçlü markası Penelope ile katılıyor.

E

v tekstili ve dekorasyon sektörünün kalbinin attığı Hometex Fuarı, bu yıl 14 – 17 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi – Yeşilköy’de düzenleniyor. 20 yıllık tecrübesiyle ev tekstili sektörünün öncülerinden Maya Tekstil, fuara PENELOPE markasıyla katılıyor. Bu yıl 20. yılını kutlayan Maya Tekstil’in eşsiz markası PENELOPE, kurumsal firmaların katıldığı fuarda; başta kaz tüyü yastık, yorgan, uyku pedi gibi sağlıklı ve doğal uyku ürünlerini üreticiler, perakende satış ağına sahip firmaların temsilcileri, otellere ürün ve hizmet sağlayan aracı kurumlar, mobilya ve dekorasyon sektörü temsilcileri ile buluşturacak. Türkiye’de yastık ve yorganın markası PENELOPE’nin benzersiz ürünlerinin yer alacağı fuarda, uyku kültürü ve doğru uyku ürünlerine ilişkin bilgiler de paylaşacak. Türkiye’nin ilk yorgan ve yastık markası PENELOPE’nin, PENELOPE Club konseptiyle katılacağı fuarda, 4. Hall 4, C05 numaralı PENELOPE standına gelecek ziyaretçiler gerek son teknoloji üretim teknikleri ve dolgu malzemeleri, gerek PENELOPE’nin geniş ürün yelpazesi, gerekse PENELOPE bayiliği hakkında detaylı bilgi alabilecekler.

Sayfa28



Panorama

Linens, Zorlu Center’da Yerini Aldı!

Tasarım gücünü ve deneyimini modanın son trendleriyle birleştiren Linens, Zorlu Center’da yerini aldı. Zorlu Center Linens Mağazası, yenilenen konseptiyle 400 metrekarelik satış alanında ev tekstiline dair aranan her şeyi aynı çatı altında sunuyor.

Y

enilenen konseptiyle İstinyepark Mağazası’nın ardından Zorlu Center’da yerini alan Linens, mimari öğeler ve yenilenen dekorasyonun yanı sıra; yaşam alanı, yatak odası, banyo, bebek ve çocuk bölümlerinde müşterilerine geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Linens, müşterilerine sıcak bir alışveriş ortamı içerisinde, dinamik bir mağazacılık anlayışı sunmayı hedeflerken, stil ve farklılık peşinde olan şehirli kadına hitap ediyor. Tüm bu özellikleriyle Zorlu Center Linens Mağazası, 1. katta 400 metrekarelik satış alanında ev tekstili alışverişini keyifli bir deneyime dönüştürüyor. Linens ayrıca dinamik kampanyalarıyla da, 2013 yılında olduğu gibi 2014 yılında da müşterilerine kolaylıklar sunmaya devam edecek. Linens, “Ev Güzellik Merkezi”… Linens, üretim gücü ve yarattığı markalar ile ev tekstili sektöründe lider konumda olan Zorlu Tekstil Grubu’nun, yenilikçi ve öncü mağazacılık anlayışıyla geliştirdiği “ev tekstilinde moda” kavramı ile sektöre kazandırdığı, “Ev Güzellik Merkezi” konsepti ile oluşturduğu ev tekstili mağazalar zinciri ve Türkiye’nin en kapsamlı

Sayfa30

“Türk Markası”dır. Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk ve tek profesyonel ev tekstil mağazalar zinciri olma özelliğini taşıyan yurt içinde 65 ve yurt dışında toplam 21 mağazaya sahip olan Linens, müşterilerine ihtiyaç duydukları kaliteli ve uygun fiyatlı ev tekstili ürünlerinin tümünü aynı çatı altında bulma fırsatı sunar.



Panorama

Uyurken Enerji Veren Yatak: Doğtaş Energy Up

Doğtaş’ın en yeni yatağı Energy Up, yatakta bulunan germanyum elementli özel kumaşı sayesinde, günlük hayatın yoğun temposunda kaybedilen enerjinin geri kazanılmasını sağlıyor!

G

ün içinde vücudun kaybettiği enerji, Doğtaş Energy Up yataklar sayesinde uyurken geri kazanılabiliyor! Energy Up yataklarda bulunan zararsız kızılötesi ışınlar vücuttaki oksijen miktarını artırarak metabolizmayı aktif hale getiriyor. Ayrıca yaydığı zararsız elektromanyetik dalgalar ile bel ve boyun ağrılarının oluşması da önleniyor. Energy Up, Doğtaş’ın Diğer Yatakları Gibi CE Sertifikası’na Sahip Tıbbi Yatak Sınıfında Yer Alıyor. Energy Up yatağın üst kısmında, çıkarılabilir ped olarak kullanılan lateks, vücudu her noktadan destekleyen yapısı sayesinde bel ve boyun boşluklarını doldurarak ağrı oluşumunu engelliyor, bu sayede konforlu bir uyku sağlıyor. Ayrıca antibakteriyel özellikli lateks kumaşın gözenekli yapısı yatakta hava akımı sağlayarak yatağın ömrünü uzatıyor, mantar ve küf oluşumunu engelliyor. CE Sertifikası’na sahip olan Energy Up, Doğtaş’ın diğer yatakları gibi bu sertifikayla tıbbi yatak sınıfında yer alıyor. 30 cm yüksekliğinde, çift taraflı kullanıma uygun olan Energy Up yataklar üç yıl garanti ve 45 günde iade/değişim imkânıyla satışa sunuluyor.

Sayfa32


Panorama

Cottonbox ile Odalarda Dinamizm Rüzgarı Esiyor!

Kaliteli ve özgün ürünleriyle yatak odası dekorasyonunu bambaşka bir boyuta taşıyan Cottonbox, genç grubunda yer alan tek kişilik nevresim takımlarıyla odalara dinamizm katıyor. Siz de mevsimin rehavetinden kurtulup odanızda ufak değişiklikler yapmak istiyorsanız Cottonbox’ın yeni koleksiyon genç grubu ürünleriyle yaşam alanlarınızda rengarenk ve heyecan dolu bir serüvenin içine dalabilirsiniz!

E

v tekstilinin öncü markası Cottonbox, odalarda enerjiyi yükselten ve kışın rehavetinden kurtaran yeni nevresim takımları ile dinamizm rüzgarı estiriyor. Yeni koleksiyonda genç grubunun en beğenilen takımı olan Happy End, üzerindeki çizgi roman karakterleri ile odaların vazgeçilmezi… Benzeri görülmeyen özgün bir tasarım olan Happy End, renkli görüntüsüyle odalarda enerjik bir etki oluşturuyor. Genç grubunda birbirinden renkli ve hareketli takımları barındıran Cottonbox, bu grupta da iddiasını ortaya koyuyor. Çeşitli modellemeler ve kontrast renklerle özgün bir dekorasyon stili

oluşturmak istiyorsanız, 2013 Sonbahar & Kış koleksiyonunda genç grubuna mutlaka göz atın… Nefes Alan Ranforce Kumaşla Sağlıklı Uykular… Cottonbox’ın kalite anlayışını yansıtan nevresim takımlarında sadece pamuk ipliği kullanılması sebebiyle terlemenin ve önüne geçiliyor. Kusursuz bir dokunuş sağlayan pamuk ipliği kalitesi, tüm yumuşaklığı ve nefes alan yüzeyi sayesinde rahat bir uyku geçirmenize olanak sağlıyor. Baskı ve boya aşamasında hiçbir zararlı maddeye yer verilmeyen takımlar, yumuşacık dokularıyla sizi renklerin büyüsüne davet ediyor.

Sayfa 33








Panorama

Başarılı İçmimar Abdurrahman Tanrıkulu Belçika’ya Damgasını Vurdu

Belçika’da her geçen gün tanınmış mekanları yeni bir konseptle farklılaştıran Interior Design’in kurucusu genç içmimar Abdurahman Tanrıkulu, yurt dışında dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. yenileyen İçmimar Tanrıkulu, mekanları adeta bir sanat eserine dönüştürüyor. Irak, Fas, Türkiye, İsrail ve İngiltere büyükelçilik ve konsolosluklarını yenileyen Tanrıkulu’nun, bir çok ünlü otel, rezidans ve gece kulübünde imzası bulunuyor. Abdurrahman Tanrıkulu yaptıklarını şöyle ifade ediyor; “İçmimari çalışmalarımızda teknoloji ile stilistik çizgileri birleştirip, modern dizaynlara dönüştürerek, mekanları baştan yaratıyoruz. Onlara yepyeni bir imaj kazandırarak, farklı bir konsept kazandırarak toplumun beğenisine sunuyoruz” şeklinde konuştu.

B

elçika son zamanlarda genç bir Türk içmimarı konuşuyor. Abdurahman Tanrıkulu, tasarımlarıyla fark yaratan yepyeni mekanlar yaratıyor. Onlarca mekanı modern çizgi ve ışıklarla

Türkiye’de de Çalışmalarını Sürdürmeyi Hedefliyor Belçika’da spordan kozmetiğe içmimarlıktan mobilya sektörüne kadar farklı birçok sektörde hizmet veren genç iş adamı Abdurrahman Tanrıkulu, özellikle sıradan mekanlar yerine, iç tasarımıyla yenilikçi mekanlar oluşturmayı ilke ediniyor. Yaptığı mekanlarla dikkatleri üzerine çeken Tanrıkulu’nun en büyük hedefleri arasında, Türkiye’de de farklı, yenilikçi, modern mekanlara imza atmak yer alıyor.

Sayfa40



Panorama

Teknoloji Öncüsü İşbir Yatak...

Dünya’da gelişen teknolojiyi sektöre adapte eden İşbir Yatak, teknolojik yenilikleri başarıyla uygulayarak yatak sektöründe teknoloji öncüsü olmayı başardı.

İ

şbir Yatak, ilk olarak NASA tarafından geliştirilen viskoelastik malzemeyle 5 yılı aşkın ar-ge faaliyetlerinin ardından yatak sektöründe devrim olarak nitelendirilen “AKILLI YATAKLAR”ı üretti. Viskoelastik malzemeyle üretilen bu yataklar ve getirdiği diğer teknolojilerle Türkiye’de yatak sektöründe kalite ve sağlık bilincinin hızla ilerlemesini sağladı. Dünya’da gelişen teknolojiyi sektöre adapte etmeyi misyon edinen şirket, visko teknolojisi dışında nano, polymer yay, masaj, anti-stres, hijyen ve Quallofil Allerban dolgu teknolojilerini de müşterilerinin beğenisine sundu. İşbir’in Uyku konforuna getirdiği yeniliklerden birkaçı şu şekildedir: 1-Visko teknolojisi – Yatak ve Uyku Konforunda Uzay Teknolojisi Akıllı yataklarımızda açık hücreli, vücut ısısı ve basıncına duyarlı, akıllı hafıza hücreleri içeren viskoelastik malzeme bulunur. Bu malzeme

Sayfa42

vücudunuzdaki basıncı minimuma indirger ve sıradışı bir rahatlık sağlar. Bu nitelikte viskoelastik (75-103-105 kg/m3, Tg=-10,-50, geri dönüşüm süresi 20˚C’de 10 sn) Türkiye’de sadece İşbir tarafından üretilmektedir. 2- Hijyen Teknolojisi – Yatağınızı bakterilerden koruyacak çok özel hijyen teknolojisi Yataklarımızdaki süngerler 1. sınıf öko-tex (bebekler ve çocuklar için uygunluk) sertifikasına sahiptir. Kanserojen madde içermez (Sertifika no: 06.MO.46136). Tüm yatak kumaşlarımız, bakterilere karşı HealthGuard™ apresiyle hijyenize edilmiştir. Quallofil® Allerban® elyaflar anti-bakteriyel, anti-mite, anti-mantar özelliktedir. Tüm yataklarda klasik keçeye göre çok daha hijyenik ve sağlıklı olan “REBOUND” kullanılmaktadır. 3- Quallofil® Allerban® Dolgu Teknolojisi – Anti-mite, antimantar ve anti-bakteriyel etkili dolgu elyafları Tüm yatak ürünlerimizde dolgu malzemesi olarak kullanılan Quallofil® Allerban® elyaf, anti-bakteriyel, anti-mantar ve antimite özelliktedir. Hijyen konusunda üstün niteliklere sahip bu ürün Türkiye’de sadece İşbir Yatak tarafından kullanılmaktadır. Allerban’ın mantar oluşumunu ve bakterilri önlediği A.B.D. ve Fransa’da bağımsız testlerle kanıtlanmıştır. (IFTH Sertifika No: LYC-04-2023, ISEGA Setfifika No: 4986/13-2) 4-Polimer Yay Teknolojisi – Türkiye’de ilk ve tek polimer yay teknolojisi (Patentli ürün) Ses yapmayan, dayanımı metal yaylara oranla artırılmış, vücuda göre farklı sertliklerde kullanılabilen polimer yaylar yataklara ekstra konfor katmaktadır. 5- Nano Teknoloji* - Nano Teknoloji ile yatağınız ister A,C ve E vitaminleri deposu ister lavanta kokulu VISCOSTAR Akıllı Yatakları’nda kullanılan kumaşlara nanoteknoloji yöntemi ile A,C,E vitaminlerini uygulanmıştır. Mikrokapsüllerin içerisine yerleştirilen vitamin molekülleri, kapsüllerin uyku sırasında kırılmasıyla hem cildin gençleşmesine hem de vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur. “Vitamin ACE”, uluslararası akreditasyona sahip Hohenstein Laboratuarları’nda test edilip onaylanmış bir üründür… Lavender Garden yatağın kumaşı içerisine nano teknoloji ile lavanta kapsülleri yerleştirilmiştir. Bu kapsüller, temas ve sürtünme ile parçalanarak hoş bir lavanta kokusu yayar. • Mikrokapsülleme yöntemi ile zerrecikler mikroskobik düzeyde özel polimerik çeperle kaplanmıştır. Bu sayede etkisi çok uzun süre korunur. 6- Anti-stres Teknolojisi – Vücudunusu streten arındıracak teknoloji yatağınızda Sea Cell & Wellness Anti-Stress yatağın kumaşında denizyosunu özleri ve karbon fiberler bulunur. Bu sayede yatağınız sıradan bir stres önleyici özellikten çok daha fazlasını sunar.



Panorama

Osmanlı, Tüm Zarafetiyle Bu Koleksiyonda... Persan’ın 2013 / 2014 koleksiyonu, Osmanlı’nın tüm zarafetini yansıtan ihtişamlı kumaşların biraraya geldiği eşsiz ve büyük bir koleksiyon.

S

on yıllarda tarihe olan ilgi ve merakın artması, bu anlamda bir çok değerli eserin ortaya çıkmasına varolanların da eskiye nazaran daha yoğun ilgi görmesine vesile oldu. Bu durum Persan’ın yeni koleksiyon fikrinin ortaya çıkmasında etkili olurken tasarım süreci öncesinde Ayasofya’da çekilen fotoğraflar ise koleksiyonun adeta yol haritasını belirledi. Yaklaşık 1500 yıllık tarihi, mimari ve sanatsal değerleri ile iki büyük imparatorluğu temsil eden Ayasofya müzesi, hem Osmanlı hem de Bizans desenlerini aynı koleksiyonda buluşturmak için bize ilham kaynağı oldu. Osmanlı Desenleri, Benzersiz Renk Kombinasyonlarıyla Zenginleştirildi. Bu güne kadar, özellikle Osmanlı desenleri klasik renklerle kullanılıyordu. Persan, klasik kaftan desenlerini kendi yorumuyla tasarlarken alışılagelenden farklı, yeni renkler kullanmaya özen gösterdi. Bu sayede koleksiyon geleneksellikten çıkıp daha enternasyonel bir hal aldı. Koleksiyondaki kumaşların etnik bir algı yaratmaması, çok modern mekanlarda da kullanılabilir olması için desen ve renk birlikteliği günümüz dekorasyon eğilimleri gözardı edilmeden yorumlandı. Bizans desenleri daha çok perdelik kumaşlarda kullanıldı. Osmanlı gravür ve minyatür desenlerinin kullanıldığı pano perdelikler hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok büyük ilgi gördü. Yine pano perdeliklerde kullanılan harita desenler ise daha çok modern renklerle yorumlandı. Bu güçlü ve görkemli kumaşlardan oluşan koleksiyon yeni tasarımlarla genişlemeye ve büyümeye devam edecek.

Sayfa44





Panorama

Sertex Soft Touch; Hem Şık Hem Teknolojik

Eviniz Sertex’le Rengarenk Olsun

M

evsimsel değişiklikler ev tekstilinde de etkisini gösteriyor. Bu sezon oturma gruplarında farklılık arayanlar için Sertex’in döşemelik ürünleri canlı renkleriyle dikkat çekiyor. Yumuşak tuşesi ve rengarenk görünümüyle Sertex Markiz koleksiyonu ile evlerde bahar havası sürüyor. Mevsimsel değişimler ev tekstilinde de etkisini gösteriyor. Evde küçük değişiklikler yapmak ya da ev dekorasyonuna hareketlilik getirmek isteyenler için Sertex, yeni koleksiyonu Markiz’i gözler önüne seriyor. Tek düze ve klasik tarzının dışında, canlı renklerin bir arada bulunduğu koleksiyon modern mekan tutkunları için ideal. Sertex’in Bu Özel Koleksiyonu Rahatlığıyla da Öne Çıkıyor. Markiz, özel yumuşak tuşesi, turuncudan maviye, pembeden kırmızıya kadar birbirinden farklı yirmi sekiz renk seçeneği ve üç farklı dokusuyla koltuk takımları için geniş ürün yelpazesi sunuyor. Koltuk ve yastıklarda modern tarzlara uyum sağlayabilen Sertex’in bu özel koleksiyonu rahatlığıyla da öne çıkıyor. Yaşam alanlarınızda şık ve modern esintiler oluşturmak, hem keyifli zaman geçirmek hem de konuklarınızı ağırlamak için farklı bir seçenek arıyorsanız mutlaka Sertex mağazalarına uğrayın.

Sayfa48

Sertex, döşemelik sektörü için sunduğu yeni ürünlerle dekorasyon meraklılarının yüzünü güldürüyor. Sertex süet grubunun floklu kumaşları, yumuşak tuşesi ve ipeksi dokusuyla hem rahat kullanım, hem de şık bir görünüm sunuyor.

E

vcil hayvanların tırmalamalarına karşı da dayanıklılık gösteren Sertex’in ‘Soft Touch’ ürünleri ev sahiplerinin vazgeçilmezi olacak. Sertex, ‘Soft Touch’ ürünleriyle bu sezonun da gözdesi. Farklı tasarımları ve geliştirdiği teknik özelliklerle döşemelik sektöründe lider olan Sertex, ‘Soft Touch’ ürünleriyle bu sezonun da gözdesi. Dokusuz yüzeyden oluşan ve ipeksi yumuşaklık sağlayan ‘Soft Touch’ süet ürünler, hem rahat bir kullanım hem de şık bir görünüm sunuyor. Soft Touch ürünleri ev sahiplerinin vazgeçilmesi olacak. Sertex süet grubunun, evcil hayvanların tırmalamalarına karşı da dayanıklılık gösteren Soft Touch ürünleri ev sahiplerinin vazgeçilmesi olacak. Oturma gruplarında küçük değişimler yapmak, birbirinden farklı renk ve desendeki ürünlerle evinizi zenginleştirmek istiyorsanız mutlaka Sertex mağazalarına uğrayın!



English

“As Life Goes On, We Will Work To Improve Our Life Quality”

Turkey’s success in home textile sector has been monitored closely worldwide and it makes us happy to witness a great attention in the Expos we attend, as a part of this sector. Our companies, matter of our pride, deserve appreciation for all the activities done to attract the foreign market interest.

W

ith a relatively young corporate history, Golden Metal is influential in the foreign market with its product range, quality and export. We discussed the activities and visionary projects of Golden Metal Rustic and Accessories, a company that has received a partial and impartial appreciation of all home textile sectors, with Mehmet Yasevaş, General Manager of the Company.

Can I Receive A Brief Information on Your Company’s Activities Since Its Foundation? In 2002, we started working at a place of 50 or 60 square meters in Eyüp. A year later, we moved to our workplace of 250 m2 in Okmeydanı. Now, we continue our activities at our center of 2.200 m2 in Eyüp. We improved rapidly and soon managed to have a structure to build 13 products whereas we started as making one product. I believe that we have developed a strong company structure not only with our production but also with our financial resources since our foundation. Can You Inform Us On Your Products and Your Product Quality? We didn’t have too many technological resources at the very beginning due to our economic conditions. While we were only producing curtain accessories at the beginning, we started to produce bedsides, mirrors and dressers later on. That is to say, we had a transition into furniture manufacturing addressing to luxurious furniture consumers. We are very glad with these Works. When we look back, I reckon that we introduced an alternative product range for rustic products and that we became even more successful than the rustic production. Especially with the investments we’ve made over the last six years, we managed to bring our technology to a level that is equal to the leading manufacturers of the World. Thanks

Sayfa50

to our technological investments, both our production speed and our product quality improved. And our quality certificates followed this. I never consider this level of success as an adequate level. As life goes on, we will keep on progressing to improve the quality of our service we will offer our clients. As long as our general economic stability remains, we will bring our investments to the top level. We Realize That “Turkish Product” Concept in the Foreign Markets Has Changed. The Gladness for the Foreign Visitor Interest on Our Expos Is Making Us Hopeful About Our Brand Concept. How Would You Evaluate That? As the process to expand foreign markets continues people’s interest on Turkish products increase. Over time, there was a negative prejudice against Turkish products as they were not familiar with them and as they did not know them. For instance, we have similar prejudice for Chinese products. However, China also produces very high quality products. Especially in industrial sector, it has company structures in worldwide quality. If you think of all the products in China when something is called Chinese product, then that would be a wrong perception. The same scenario is valid for the Turkish products. When you go to Caucasia today, they first ask for the “Turkish Product”. Turkish products are very popular in the region currently. This perception is achieved when people increase their activities in that market. Then, people start trusting you; conditions such as the product quality, company’s trust in their own products, warranties, warranty terms, logistic credibility have a positive reflection on the way your country is perceived. If you can do this all correct, then it becomes easy to change the perception of the people in the target markets. Based on my observations in the markets I have been, I might say that Turkish products are highly popular. What Can You Tell Us About Your Visionary Activities For Your Market Share? We would like to join the Expos in the developing markets in the following years. So far, we have been in the Expos in Germany, Italy and Russia. We would like to expand to Africa and join the Expos there. Besides, I might say that we have a young company structure. Therefore, we do not want to haste certain issues. Vision is not something to accomplish or to build in a short period of time; it is a process that requires time. However, I must say that we have goals and enthusiasm accompanying those. If you are manufacturer, you always have plans for the future somewhere in your mind. We might shift our production to the regions with incentives. We would like to make use of their advantages. We are interested in regions such as Trakya, Düzce and Ereğli. In brief, I must say, no matter what our plans are, it is always about economic stability.



Panorama

Papia ile Sonbahar Mevsimi Renkleniyor…

Decor Peçete Serisi ile birbirinden güzel desenleri sofralarınıza taşıyan Papia, sonbaharın kasvetli havasına inat aileniz ya da dostlarınız için hazırladığınız sımsıcak sofralara renk katıyor.

S

ofrasını güzelleştirirken desenlerden vazgeçemeyenler için özel tasarımla üretilen Papia Decor Peçeteler, doğanın renklerini sofranıza taşıyor. Sonbaharın karamsar havasından kurtulmak isteyenlerin tercihi olacak Dantel ve English Style desenli Papia Decor Peçeteler doğanın renklerini ve enerjisini sizlerle buluşturuyor. Papia Decor Peçete Gül Bahçesi ise, ruhu yazda kalanların kurtarıcısı konumunda. Yazdan kalma floral havayı sofralarınıza taşıyabileceğiniz Gül Bahçesi, sevdiklerinizle paylaşacağınız keyifli anların en doğal tamamlayıcısı oluyor.

Sayfa52



Panorama

Yataş Puffy Ev Tekstilleri ile Sonbaharın Tadını Çıkarın

Yataş Puffy, her zevke, her eve uygun battaniye ve nevresim seçenekleriyle serin sonbahar günlerine sıcak bir atmosfer katıyor. Yataş Puffy’nin yazın pike, kışın nevresim olarak kullanılabilen 4 mevsim nevresimleri, hem sizi hem içinizi ısıtıyor, Puffy battaniyeler ise evinizin her köşesinde sonbahar keyfinize eşlik ediyor. Kadife görünümü ve pudra tonlardaki renkleriyle hem konforlu hem şık Flora Klasik battaniyeler ise yatak odanıza keyif katacak. 220x240 cm boyutlarındaki battaniyeler, çiçek desenleri ve 3 farklı renk seçeneğiyle her zevke hitap ediyor.

Y

ataş Puffy markasının birbirinden güzel ve kullanışlı tasarımlarıyla dikkat çeken ev tekstil ve uyku ürünleri, evinize şıklık ve konfor katıyor. Yazın pike, kışın yorgan geçirilerek nevresim olarak kullanılabilen 4 mevsim nevresimler, modern ya da klasik her tarza hitap eden desenleriyle hem sıcacık tutuyor hem de renk ve desenleriyle kendine hayran bırakıyor. Serin yaz akşamlarında pike olarak kullanılabilen nevresimler, kış boyunca da sıcacık ve keyifli uykular sunuyor. Yataş Puffy Battaniyeler, Evinizin Her Köşesinde Sizinle… Yataş Puffy battaniyeler ise hem salon hem yatak odasında kullanmaya uygun renk ve desenleriyle serin sonbahar ve kış aylarında her zaman yanınızda olacak. 160x220cm ve 200x240cm boyutlarında akrilik ve pamuk karışımı Alisa battaniyeler, hem sıcacık tutma özellikleriyle hem de farklı renk seçenekleriyle kalbinizi çalacak. Ekose desenli Alisa battaniyeler, lacivert, taş ve gül kurusu renkleriyle evinizin her odasına uyum sağlıyor.

Sayfa54



Panorama

Sarev 2013-2014 Koleksiyonu

Sarev 2013-2014 kış sezonuna, genişleyen tasarım kadrosu ve yeni kreasyonuyla çok hızlı giriyor. Merakla beklenen yeni koleksiyon; özellikle Avrupa ev tekstili sektörünün yeni trendlerini yakalayan, cesur renk ve desenleriyle ilgi odağı olacak.

N

evresim takımlarının ve yatak örtülerinin gerçek kullanım amaçlarına ek olarak kullanıldıkları odaya renk ve estetik katması gerekliliğine inanan Sarev tasarım ekibi; yenilikleri yerinde görmek amacıyla özellikle yurtdışında yapılan tüm sektörel fuarları yakından takip ediyorlar. Bu Kış, Sıcacık Renkler Sarev’de Ekim ayında, konsept mağazaların ve bayilerin raflarında yerini alacak

Sayfa56

olan koleksiyon, sonbahar ve kış aylarında solan doğa renklerine inat hayatımıza sıcak renkler katacak. Üç kategoriden oluşan yeni koleksiyonda Graps ve Ikat exclusive saten, Destina, Marcella, Shane, Miranda, Rame, Kiana, Tallis, Adney, Shelby, Borneo pamuk saten, Guette, Pradisse, Soul, Silana ve Owli ranforce grubunda yer alıyor.



Panorama

YKM Home Sonbahar-Kış 2013 Koleksiyonu

Çok katlı mağazacılığın öncü ismi YKM, kendi adını taşıyan yepyeni ev dekorasyon markası YKM Home’u müşterileri ile buluşturuyor. YKM Home Koleksiyonunda Doğal Desenler Ön Plana Çıkıyor. Sonbaharın kasvetli havasını dağıtacak canlı renklerin kullanıldığı YKM Home 2013-2014 Sonbahar-Kış koleksiyonunda kuş, kelebek, çiçek, meyve desenleri gibi doğadan ilham alan doğal desenler öne çıkarken; kırmızı, mor, mavi ve yeşil tonlarının kullanımı dikkat çekiyor. Bazı ürünlerde bu renklere gümüş ışıltılar eşlik ediyor. Modern ile etnik stillerin harmanlandığı tasarımlar ise dekorasyonda farklılaşmayı sevenlere hitap ediyor. YKM Home’a özel tasarım desenlere, özel üretim yatak odası ve banyo tekstili ürünlerine, birbirinden şık sofra ve mutfak takımlarına bakmadan evlerinizi yenilemeyin.

2

013Sonbahar-Kış koleksiyonu ile ilk kez tüketicilerin karşısına çıkan YKM Home; sofra ürünlerinden mutfak aksesuarlarına, ev tekstilinden banyo setlerine kadar uzanan zengin ürün yelpazesi ve her sezon yenilenecek olan konseptleriyle evlerin çehresini değiştirecek. YKM Home Sonbahar-Kış 2013 Koleksiyonu YKM’lerdeki Yerini Aldı. Renkli, floral, modern, kentli ve ışıltılı ürünlerin yer aldığı YKM Home Sonbahar-Kış 2013 Koleksiyonu YKM’lerdeki yerini aldı. Giyimden kozmetiğe, ayakkabıdan aksesuara, aktif spor ürünlerinden dekorasyona kadar her ihtiyaca uygun binlerce farklı seçenek sunan YKM, kendi dekorasyon markası YKM Home ile Sonbahar-Kış sezonunu açıyor. YKM Home Koleksiyonu, Bir Evin Her İhtiyacını Karşılamaya Yönelik Çözümler Sunuyor. Şehirli insanın günlük ihtiyaçlarından ve şehir hayatının şekillendirdiği zevklerden esinlenerek hazırlanan YKM Home koleksiyonu; sofra ürünlerinden yastıklara, dekoratif objelerden aksesuarlara, banyo setlerinden nevresim ve havlulara kadar bir evin her ihtiyacını karşılamaya yönelik çözümler sunuyor.

Sayfa58



Panorama

Rusya İhracatı, Ev Tekstili Sektörünü Umutlandırdı

Fuarlarda etkin olarak rol oynayan ve ülkemizin bayrağını başarıyla taşıyan UTİB, gelen ihracat verilerinin ışığında Rusya pazarı için olumlu bir bekleyişe geçti. UTİB Başkanı, Rusya’da düzenlenecek 2014 Kış Olimpiyatları için umutlu konuştu.

Y

ılbaşından bu yana gerçekleştirilen çalışmalarla ortaya çıkarılan ihracat rakamlarındaki artış, sektörün liderliğini yapan Uludağ İhracatçı Birlikleri’ni, ihracat hedeflerini yukarıya taşımak adına motive ediyor. Sektörün, yıl içindeki fuarlarına olan katılımında oldukça pozitif çalışmalar yapan UTİB, bu fuarların da etkisiyle ihracatını geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,8 artırarak yaklaşık 112,5 milyon dolarlık rakama ulaştı. Eylül sonunda düzenlenen Heimtextile Moskova fuarı ise, sektörün 142 milyonluk Rusya pazarında ön plana çıkmasını sağladı. Eylül ayı ihracat verileri ve Heimtextil Moskova fuarının ardından bir değerlendirme yapan UTİB Başkanı İbrahim Burkay, “Eylül ayında artan ihracatımız, yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlar

Sayfa60

doğurduğunu gösteriyor” dedi. Rusya’da Devam Eden Konut Yatırımları, Ev Tekstili Sektörü Pazarını Genişletecek Türkiye’nin dünyanın en büyük 3’üncü ev tekstili ihracatçısı olduğuna dikkat çeken Burkay, Rusya pazarına önem verdiklerini ve Heimtextile Moskova Fuarı’nın, sektör için önemli bir fuar olduğunu söyledi. Rusya’da inşaat ve konut yatırımlarının hızla devam ettiğini bildiren Burkay, “Tekstil sektörü geçtiğimiz yıl tüm ihracatçı sektörler arasında Rusya pazarında toplamda 1 milyar dolar barajını aşan tek sektör oldu. Bu yıl da hedefimiz bu. Rusya’da yeni yerleşim bölgeleri inşaatları, toplu konutlar, iş merkezleri, ev, ofis ve otel donanımları ile mobilya piyasasındaki hareketlilik, ev tekstili ürünlerinin bu ülkede geniş ölçüde pazar bulmaya devam edeceğinin bir göstergesidir.” diyerek, Rus pazarının önemine bir kez daha dikkat çekti. Rusya Pazarı’nda Rakamlar Büyüyor Ev tekstili sektörümüzün doğal lideri Almanya’nın ardından Rusya’nın geldiğini belirten Uludağ Tekstil İhracatçı Birliği Başkanı İbrahim Burkay, “Rusya pazarında Çin ile rekabet edebilen tek ülke biziz. Tamamlanan Heimtextile Moskova Fuarı bu yıl sektör için iki misli öneme sahip. Sochi’nin 2014 Kış Olimpiyat Oyunlan’na ev sahipliği yapacak olması ve 2014 yılına kadar yaklaşık 12 milyar dolar doğrudan yatırım alacak olması da bu bölgede otel, spor tesisi, restoran, cafe gibi yatırımları artırmıştır ve bu yatırımlar ev tekstili sektörünü hareketlendirecektir.” diyerek, Rus Pazarını hareketlendirebilecek gelişmelere dikkat çekti. UTİB milli katılımıyla 57 firmanın fuara katıldığı bilgisini veren Burkay, Rusya’da yatırım yapan 1.200 Türk firmasından 300’ünün tekstil firması olduğunu sözlerine ekledi.





Röportaj

“Rusya Pazarı Bizim Gözümüzde Oldukça Değerlidir”

Rusya Heimtextil 2013, dünya ev tekstili sektörünün önde gelen oyuncularını bir araya getirirken fuarla eşzamanlı olarak gerçekleşen toplantı ve seminerlerle de sektörün geleceğine ışık tuttu.

G

erçekleştiği üç günlük süre zarfında, fuara gösterilen ilgi ve fuar içeriğindeki organizasyonlarıyla oldukça popüler olan Rusya Heimtextil, firmalara benzersiz bir deneyim yaşattı. Türk firmalarının oldukça yoğun ilgi gösterdiği fuarda, ülkemiz ev tekstilinin önde gelen firmalarından Pırlanta Tekstil’in fuar standında görülen yoğunluk oldukça dikkat çekiciydi. Gerek stant çalışmaları gerekse kaliteli ürünleri ile Heimtextil’de bir adım öne çıkan Pırlanta Tekstil’in Genel Müdürü Yahya Yılancı ile Heimtextil ve Rus Pazarı hakkında okuyucularımız için kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Rusya Heimtextil Fuarı beklentilerinizi karşıladı mı? Fuarlar, her geçen sene bir önceki seneyi aratıyor. Bu seneki fuardan çok fazla memnun olduğumu söyleyemem. Her şeye rağmen bir memnuniyetsizlik duyduğumu belirtemem. Pazar küçülmesi veya fuar organizasyonundaki aksaklıklardan mı söz ediyorsunuz? Pazar küçülmesinden söz edebiliriz. Daha çok toptan satışlar gerçekleştirdiğimiz için bu durumu daha net görebiliyoruz. Müşteriler, toptan mal alımına eskisi kadar rağbet göstermiyorlar. Rusya’daki Heimtextil Fuarı ve ülkemizin gözbebeği Evteks Fuarı arasında kısa bir mukayese yapabilir misiniz? Evteks Fuarı’nı bu fuarların hiçbirisiyle mukayese etmem. Katılımcı ve ziyaretçi açısından Evteks Fuarı daha başarılı bir organizasyona sahiptir. Burası ise, Heimtextil Fuarı bile olsa, sadece Rusya’dan ziyaretçiler toparlıyor. Evteks’e ise Afrika’dan, Çin’den, Endonezya’dan, Amerika’dan gelen ziyaretçi ve katılımcılar var. Evteks’le bu fuarı mukayese edemezsin ki… Buna karşın, bu fuarlarında sizin iş hacminize katkısı oluyor. Bütün fuarların işlerimize katkısını görüyoruz. O konuda şikayetçi

Sayfa64

olamayız. Ulaşamadığımız noktalara, gidemediğimiz pazarlara fuarlar sayesinde ulaşabiliyoruz. Hele Avrupa’da pazarı olmayan ülkelere, Rusya gibi yerlerdeki bu tür fuarlarla ulaşabiliyoruz. Rusya pazarı da bizim gözümüzde oldukça değerlidir. Rus firmalarının, Türk firmalarından bazı şikayetleri oldu. Zamanında mal teslimi ve Rusya’daki keşfedemediğimiz pazar yerlerinin varlığına dikkat çekiyorlar. Mal tesliminde zamana bağlı olarak birtakım gecikmeler olabiliyor ama bu bize özgü bir durum değil, tüm dünyada varolan bir olgudur. Gümrüklerdeki yavaşlama, mevzuat değişiklikleri, bu tür gecikmelerin olmasındaki en büyük etkenlerdir. Bu tür şikayetlere karşın, Avrupalı ya da dünyanın neresinden olursa olsun, başka imalatçılardan daha hızlı mal teslimi gerçekleştirdiğimizi de vurgulayabilirim. Örneğin Avrupalı’nın 90 günde teslim edeceği malı biz 45 gün içinde teslim edebiliyoruz. Kısaca biz elimizden geldiği kadar çaba gösteriyoruz fakat bizden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı müşteri şikayetleri oluşabiliyor. Rusya’da, gümrüklerden dolayı kaynaklanan bu tür sıkıntılar her zaman yaşanıyor. Son olarak fuarların ekonomimize ve sizlerin iş hacmine katkısı bağlamında kısa bir değerlendirmenizi alabilir miyim? Fuarların ülkemize çok büyük katkıları var. Gittiğimiz ülkelerde, o ülkeleri tanıyan profesyoneller yanımızda olmalı. Türk insanı çalışkandır, zaten. Bize bir hedef verildiği vakit, biz o hedefe kitleniriz, koşarız ve o hedefi başarırız. Buna inanıyorum ben ama piyasada gördüğümüz bazı ucuz hareketler var ve bunları yapanlar yüzünden de imalatımız hamallık yapmaya devam ediyor.



Röportaj

“Rus Pazarı Birçok Ülkeyi Cezbediyor” Dünyanın en prestijli ev tekstili fuarlarından olan Rusya Heimtextil Fuarı, konuklarına, Türk firmalarının ne denli başarılı olduğunu ispat etmek açısından oldukça doyurucu bir deneyim yaşattı. Ülkemiz firmalarının yurtdışındaki ağırlığını görmek bizleri de mutlu ediyor.

F

uara oldukça geniş kapsamlı bir katılım gösteren Türk firmaların ihracat çalışmaları, bu tür fuar organizasyonlarıyla karşılığını buluyor. Aydın Örme İhracat Müdürü Metin Altınkaya ile oldukça yoğun geçen Heimtextil’deki stantlarında bir araya gelerek Rusya pazarı, Heimtextil Fuarı ve ihracat çalışmalarımızı da kapsayan kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Rusya Heimtextil Fuarı hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim? Ayrıca Rus Pazarı hakkındaki değerlendirmelerinizi de öğrenebilir miyim? Öncelikle şunu kabul etmeliyiz, dünyanın en büyük coğrafyası ve dünyanın en büyük açık pazarındayız. Tekstil ithal eden dünyanın en büyük ülkesi. Firmamız için on yıl önce ABD’deki tekstil pazarındaki payımız ile şu anki Rusya pazarındaki oranı çok rahat kıyaslayabilirim. Herkes için hedef Pazar olmasının, bizim için de şu an en güçlü pazar olması, bir tesadüf değil. Şu an burada onlarca ülkenin standı var. Sanırım 22 ülke var. Katılımcı ülke sayısı her yıl daha da artmaya devam ediyor. Yunanistan üretici bir ülke olmamasına rağmen burada standı olan firmalarıyla gelmiş. Portekiz: keza. Almanya, İspanya, İtalya, Hindistan, Pakistan, Çin gibi ülkelerin içinde, en gözde ürünler yine Türk ürünleri... Bunu görmek bizleri mutlu ediyor. Türk firmalarına olan yoğun ilgi oldukça memnuniyet verici. Rus pazarı birçok ülkeyi cezbeden yapısıyla benzersiz fırsatları içinde barındırmaktadır. Rusya’da geçen yıldan bu yana varolan tekstil firmalarının sayısı ciddi artış göstermiştir ki bu rakam inanılmaz bir gelişmeyi işaret etmektedir. Evteks ile karşılaştırdığınızda, Rusya Heimtextil Fuarı için neler söyleyeceksiniz? Türkiye’deki ev tekstili fuarının başarısı, Heimtex’in geçmiş cazibesini ülkemize çekmeye zorlayacaktır. Evteks çok başarılı ve kendi bünyesinden yıl içinde düzenlenecek ikinci bir ev tekstili fuarını

Sayfa66

doğurmayı başardı. Rusya’daki fuarın sezon olarak da tartışılması gerekiyor. Katılımcı firmaların fuar alanına mal tedariği yapmaları, minimum iki ayı bulacaktır. Sonuç olarak buradaki sezon da iki ay sonra kapanacak. Aralık ayında sezon duracak ve bu durum şubat ayına kadar devam edecektir. Türkiye’de bunu düşünen ülke olmalı. Düzenlenecek ikinci bir ev tekstili fuarı için Kasım ayının seçilmesi tesadüf değil. Her fuarın kendine özgü birtakım farklılıkları olabiliyor. Bu farklılıklarda o fuara değer katıyor. Evteks Fuarında yer bulmak çok zor olmaya başladı. Örneğin bu sene birçok firma yer bulamadığından fuara katılamadı. Konuştuğumuz Rus işadamları, Türk firmalarının yeterince etkin olarak çalışmadıklarını, Rusya’da keşfedilmesi gereken birçok yerel pazarın varlığından söz ediyor. Rusya’da çok büyük bir coğrafi büyüklük var. Örneğin Moskova’dan uçakla 8 saatlik bir uçuşla yine bir Rus toprağına iniyorsunuz. Coğrafyanın büyüklüğünü düşünün. Burada iş yapan firmalar da tek bir merkezden işlerini yürütüyor. Bunu yaparken marjı da dağıtmamış oluyor. Rus pazarının gizemli yapısının altında yatan sebep budur. Son olarak neler eklemek istersiniz? İncelediğim kaynaklar doğrultusunda Afrika pazarındaki Türk firmalarının etkinliğinin arttığını belirtebilirim. Hakim pazarlara olan bakış açımız değişecektir ilerleyen zamanlarda, buna inanıyorum. Afrika’yla beraber, Ortadoğu’nun da tekrar bizim önemli pazarlarımızdan biri olacağına inanıyorum. Uzakdoğu, büyük üreticiler için, şimdilik, hedef pazar olmanın uzağındadır. Ayrıca, o bölgelerde Çin faktörü var. Bunu kırmak çok kolay değil. Çin’deki üretimin daha orta ve üst segmenti hedef alıp daha ilkeli bir yapıya bürünmesini bekleyeceğiz.



Gezi

Tarihi Evleriyle, Bir Ömre Bedel Lezzetleriyle, Safranbolu…

Karadeniz kıyılarını, Batı, Kuzey ve Orta Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde yer alan tarihi Safranbolu Şehri, coğrafi konumu nedeniyle çok eski devirlerden beri yerleşim görmektedir. 14. yy.ın başlarından bu yana Türklerin hakimiyetinde olan Safranbolu, özellikle 18. yüzyılda Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin önemli bir merkezi olmuştur. Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan bu şehir, geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender kentlerden biri olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. bir Müze Kent haline getirmiş, korumacılıktaki başarısı ise kente “Korumanın Başkenti” ünvanını kazandırmıştır. Kentin ününü oluşturan Safranbolu Evleri 18.ve 19.yy. Türk hayatının geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mükemmel mimarlık bilgisi ile yapılmışlardır. Yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu evlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Geriye doğru 3000 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Safranbolu pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve günümüze bir kültür zenginliği olarak ulaşmıştır. Özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve eşsiz konaklar gelenlere hayranlık uyandıracak niteliktedir. 1975 yılında Anıtlar Yüksek Kurulunun Safranbolu’yu kentsel sit ilan etmesi ile akademik düzeyde başlayan kente olan ilgi, zamanla ülkemiz sınırlarının dışına taşmıştır. 90’lı yılların başından bu yana küçük ve orta ölçekli turistik tesislerin oluşumu ile turizm ilçe ekonomisindeki yerini hissettirmeye başlamış, terk edilen konaklar,

A

nadolu’nun kuzey batı kesiminde, Antik Devirde tarihçi Homeros’un İlyada destanında Paplagonya olarak geçmektedir.Yörede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır. Safranbolu 1196 tarihinde Selçuklu Sultanı II.Kılıç Arslan’ın oğlu Muhiddin Mesut Şah zamanında Türklerin eline geçmiştir. Tarihi süreç içerisinde ise 1213-1280 tarihleri arasında Çobanoğullarının, 1326-1354 tarihleri arasında Candaroğlullarının, 1354-1402 ve 1423 yılından itibaren de Osmanlıların egemenliğine girmiştir. Safranbolu, tarihi geçmişinde, en üstün ekonomik ve kültürel düzeyine Osmanlı döneminde ulaşmıştır. Kentin 17. yy da İstanbulSinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi oluşu, bölgede ticaretin gelişimine olanak sağlayarak zenginleştirmiştir. Safranbolu geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğinde korumadaki başarısı Safranbolu’yu “Dünya Kenti” ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından “Dünya Miras Listesi”ne alınmıştır. Tüm ülkede bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlığının 1131’i Safranbolu’ dadır. Bu zenginlik kenti

Sayfa68



Gezi

otel, lokanta gibi işlevlerle yaşama dönüştürülmüş, bozulan arnavut kaldırımları yeniden yapılmış, anıtsal eserler restore edilmeye başlanmış, kaybolmak üzere olan el sanatları turistik amaçla yeniden canlılık kazanmıştır. Safranbolu Evleri Safranbolu Evleri, yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır. İlçe merkezinde 18. ve 19.yy. ile 20.yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Evler Safranbolu´nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi “Şehir” diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim, ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesim. Şehir, yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin bulunduğu Çarşı, evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kalealtı ve Tabakhane semtlerinden oluşmaktadır. Bu kesim iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmuş, alçak rakımlı iki vadinin içindedir. Burada evler birbirine yakın, sokaklar dardır. Bağlar birkaç yüz metre daha yüksekte, hava akımlarına açık ve daha geniş araziler üzerindedir. Hemen hemen herkesin bir kışlık bir de yazlık evi vardır. Yöre halkı kışın şehirdeki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlardaki yazlık evine göçer. Ancak “Çarşı” üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen sürer. Tüm evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve anıt eserlere dönüktür. Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz. Evlerin yakın plan cepheleri kör, uzak plan cepheleri açık ve birbirlerini izleyecek konumdadır. Şehrin ortasında bulunan meydana yönelik yollar ve sokaklar

Sayfa70

tamamen arnavut kaldırımlıdır. Anıt eserlerin avluları ve meydanlar da arnavut kaldırımlıdır. Mevcut taş kaplama tarzı rutubeti en aza indiren, sel sularına karşı dayanıklı ve ağaç köklerinin yeterli su almasına uygun yapıdadır. Safranbolu evinin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Bir ailede karı kocanın normal olarak iki ya da üç çocuğu vardır. Erkek evlat evlendirilince ona ayrı bir ev açılmaz, gelin aynı eve getirilir. Amcalar, yengeler, halalar ve torunlarında dahil olduğu aile hep birlikte bir evde yaşarlar. Evin kadınına işlerde yardım etmek amacıyla evlerin çoğunda evlatlık kız bulunur. Evlatlık kız evin kızı gibi görülür. Kalabalık aile yapısının yanında evlerde harem-selamlık ayrımı vardır. Ailelerin sahip olduğu hayvanlar evin zemin katındaki ahırlarda barındırılır. Yağışlı iklim nedeniyle kapalı alan ihtiyacı da fazladır. İnsan ve hayvan yiyecekleri, yakacak odunlar hepsi evin uygun bölümlerinde muhafaza edilirler. İşte tüm bunların sonucu olarak Safranbolu evleri büyük hacimlidir. Doğa-insan-ev; sokak-ev, sokak-çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengelidir. Çevreye olduğu kadar komşuya da saygı egemendir. Hiçbir ev diğerinin görünüşünü engellemez. Evlerin yapımında taş, kerpiç ahşap ve alaturka kiremit kullanılmıştır. Bahçeler sokaktan taş duvarlarla ayrılmıştır. Din ve gelenekler evi dışarıya kapar, bu yüzden ev içi ve bahçeler yüksek duvarlarla ayrılmıştır, pencereler kafeslidir, kadın yabancı erkeğe görünmez. Bazen aynı evin içinde bile, kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yaşarlar. Safranbolu´da selamlık ve harem olarak ikiye bölünmüş böyle evler vardır. Hacı Memişler Bağ evinde ve



Gezi Kaymakamlar Evinde harem ve selamlık girişleri değişik katta iki ayrı sokaktan sağlanmıştır. Aile yaşantısını tedirgin etmeden kolay ulaşılabilen bir odası da selamlık olarak kullanılır. Selamlık odaları biraz daha özenlidir. Evin girişinde zemin katta “hayat” vardır. Bu bölüm eğer taş kaplıysa “taşlık” adını alır. Burada ışık almayı sağlayan ahşap kafes “gliste” mevcuttur. Zemin katlarda ayrıca ahırlar, büyük kazan ocakları ve ambarlar bulunur. Üst katlara ahşap ustalığının üstün örneklerini sergileyen merdivenlerle çıkılır. İkinci kat diğer katlara göre daha basıktır. Bu katta gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen bir mutfak bulunur. Gündelik yaşam orta katta geçer. Soğuk kış günlerinde bu katın ısıtılması daha kolay olur. Üçüncü kat evlerde mükemmelliğe varılan noktadır. Bu katta tavanlar daha yüksektir. Odalara sekiz kenarlı bir çokgenden oluşan “sofa”nın daha kısa olan dört çapraz kenarından açılan kapılardan girilir. Odaların giriş kapıları köşelerdedir ve oda ile doğrudan teması kesen özel ahşap paravana düzeni bulunur. Odaların her biri bir çekirdek aileyi ya da bir aile yakının barındırabilecek tüm unsurlara sahip, bağımsız birim olarak tasarlanmıştır. Bu doğrultuda her odada ahşap dolapların (yüklük) içerisinde bugünün duş kabinlerini andıran gusülhaneler mevcuttur. Safranbolu evlerindeki çıkmalar, evin dış görünümünü tek düzelikten kurtarır. Evlerin pencereleri çok özel biçimde tasarlanmış olup dar ve uzuncadır. Ahşap kanatlı pencerelerde ayrıca “muşabak” denilen kafesler bulunur. Evlerde ısınma ocaklarla sağlanır. Ocaktan alınan közler mangala konarak taşınır. Katlar arasında zaman zaman tecrit malzemesi kullanılmış olsa da ahşap evlerde ısının muhafazası güçtür. Bu nedenle prensip mekanın değil insanın ısıtılmasıdır. Soba ise son dönemlerde kullanılmıştır. Aydınlatma aracı gaz yağı lambasıdır. Son zamanlarda “lüks lamba” diye tanımlanan, daha büyük boyutlu ve daha fazla ışık veren lambalar kullanılmıştır. Evlerin bazılarının içlerinde serinlik vermesi ve yangından korunmak amacıyla olan havuzlar bulunmaktadır. Kültür Safranbolu’nun ünlü evleri 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mimarlık bilgisi ile yapılmıştır. Şehirde bulunan yaklaşık 2.000 geleneksel yapıdan 1.008 adeti tescil edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır. 19. yüzyılın sonunda 28 cami, 2 Yunan Ortodoks kilisesi, 13 tekke (Nakşibendiye ve Halvetiye), 2 kütüphane, 2937 öğrencinin eğitim gördüğü 191 okul, 12 medrese, 8 Yunan okulu, 1 telgraf istasyonu, 24 han, 11 hamam, 940 dükkân ve fakirler ve daha çok eski askerler ve akrabaları olan sifilitik hastalar için 1 hastane bulunmaktaydı.[8] Yaklaşık 3000 yıllık tarihi geçmişinde pek çok uygarlığın yaşadığı şehirde önemli kültürel zenginlikler vardır. Özellikle Osmanlı döneminden kalma han,hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklar ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. UNESCO’nun 17 Aralık 1994’de Dünya Miras Listesi’ne aldığı Safranbolu, Türkiye’de bulunan yaklaşık 50.000 korunması gerekli kültür ve tabiat varlığının 1.125’ini barındırır. Bu nedenle, müze kent durumundadır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 1975 yılında şehri kentsel sit alanı ilan etmesi akademik çevrelerin ilgisini çekmiş ve bu ilgi zamanla Türkiye dışına da taşmıştır. Turistlerin ilgisi ile

Sayfa72

90’ların başından itibaren küçük ve orta ölçekli turistik tesislerin oluşumu başlamıştır ve bu sayede terk edilen konaklar otel ve lokanta gibi yapılara dönüşmüş, anıtsal eserler restore edilmeye başlanmış ve unutulmakta olan el sanatları tekrar canlanmıştır. Dünya Kültür Mirasına dahil olup sit alanı ilan edilen eski şehir merkezinde 1.008 adet tarihi eser tescil edilmiştir. Bunlar; 1 özel müze, 25 cami, 5 türbe, 8 tarihi çeşme, 5 hamam, 3 han, 1 tarihî saat kulesi, 1 güneş saati ile yüzlerce ev ve konaktır. Bunların dışında höyükler, tarihî köprüler ve kaya mezarları da bulunmaktadır. Safranbolu’da her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında Uluyayla Şenlikleri, Eylül ayında da Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlenmektedir. Safranbolu Lokumu Safranbolu lokumunun en büyük özelliği diğer lokumlara göre daha hafif olmasıdır. Yedikten sonra ağızda şekerli bir tat bırakmaz. Ayrıca, içine katılan safran da eşsiz bir tat verir. Sade, safranlı, çifte kavrulmuş, güllü ve fındıklı çeşitleri bulunur. Kısa Tarihçe: Osmanlıca rahat ul-hulküm, yani boğaz rahatlatan kelimesinden türetilen lokum, yaklaşık 15. Yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yy’da Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yaygınlaştı. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgini aracılığıyla Turkish Delight adıyla 18. yy’da yayılmaya başladı. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yy’da Kelle şekeri olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesiyle hem yapımı, hem de lezzeti değişti. Lokum & Sağlık: Lokum, doğal ve sağlıklı bir besin kaynağı olup pek çek yararı içerisinde ihtiva etimektedir. Örneğin, proteinli besinler, kullanıldıktan sora vücutta yakılır ve bunun sonucu üre, ürik asit ve kreatinin gibi atık maddeleri açığa çıkarır. Bu maddeler böbrek hastalarında idrarla vücuttan atılamaz ve kanda yükselir. Sadece lokum, karbonhidrat kaynağı olduğundan, böbrek hastalarınca devamlı tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, yerelde lokumun hala yara ve çobana tedavi amaçlı sarıldığı bilinmektedir.



Kültür-Sanat

…Ve Viktor Lazlo İstanbul’la Buluşuyor

Aşk şarkılarının efsane sesi Viktor Lazlo, Billie Holiday Müzikali’nin dünya turnesi kapsamında 4 Aralık’ta Cemal Reşit Rey’de!

Y

umuşak sesi ve geceye yakışan şarkılarıyla 80’ler boyunca latin lezzetinde ve caz kokan şarkıları ile Avrupa’nın en ünlü şarkıcılarından biri olmayı başaran Viktor Lazlo, yepyeni projesi, Billie Holiday Müzikali ile hayranlarıyla Cemal Reşit Rey’de buluşuyor. Son stüdyo albümü “Begin the Beguine” ile sıcacık aşk kokan şarkılara imza atan Viktor Lazlo, ilk romanı “La Femme Qui Pleure” ile Fransa’da büyük sükse yaparken, bir moda ikonu olarak gösterilmeye devam ediyor. Viktor Lazlo kendi sesi ve kendi tavrıyla 20. yüzyılın en büyük şarkıcılarından biri Billie Holiday’in 20 güzel şarkısını yorumluyor. Viktor Lazlo’dan Büyüleyici Bir Müzikal ”Efsanevi Billie Holiday Müzikali” Ünlü Casablanca filminden aldığı Viktor adının aksine dişiliği ve yumuşacık sesiyle çekici Fransız - Belçika bir kadın olarak, 80’ler boyunca aşk şarkılarının ve Latin lezzetindeki romantik şarkılarının sesi olan Viktor Lazlo yepyeni projesinde efsanevi caz şarkıcısı Billie Holiday’in 20 en güzel şarkısını yorumladığı müzikalle karşımıza çıkıyor. Viktor Lazlo’ya bu müzikalde bir piyanist, bir basçı, bir

Sayfa74

davulcu, bir saksafoncu eşlik ediyor ve bizi sanatçının kalbinde ünlü yıldıza olan tutkusuna, Lady Day’e götürüyor. Artie Shaw ve Duke Ellington gibi efsanevi bestecilerin swing’lerini ve blues şarkılarını sesiyle unutulmazlar arasına sokan Holiday’in temelde aşkı anlatan şarkılarına Viktor Lazlo yeniden hayat veriyor. Lazlo, Billie Holiday için “Sesini ilk duyduğumda sanki etlerimi kopardı. Billie Holiday’in sesi hem neşeyi hem kederi barındırıyor, hem coşkulu hem de frenliyor duygularınızı, hayatın umutlarını ve kırgınlıklarını beraber hissettiriyor” diyor. Viktor Lazlo, “Tek başına beni etkileyen tüm şarkıcılardaki trajik ve süblime tarafları da barındırıyor. Biz gençken onun sesinin nasıl birçok neslin şarkıcısını etkilediğini de fark ettim” diye ekliyor. “Hangi tarz olursa olsun birçok şarkısı kariyerim boyunca zaten repertuvarımdayken, kariyerimde neredeyse 30 yıl sonra kilometre taşı sanatçılardan biri olarak Billie Holiday’in hemen her kalpteki çatışmaları aktardığı kesin olan tavrını hem de en orijinal haliyle yaşatma ihtiyacını hissettim” diye ekliyor.



Panorama

Halılar Üzerindeki Kaligrafiler Suyu Anlattı!

Romalı sanatçı Angelo Bucarelli’nin İstanbul’un en eski hamamı Küçük Mustafa Paşa’da gerçekleştirdiği “Su. Aşkın Gözyaşları Gibi” adlı enstalasyonunu birçok sanatsever ilgiyle izledi. Bu konsept çerçevesinde halının bir malzeme olarak nasıl sanata ilham kaynağı olabileceği örnek teşkil etti. Sergi, halıda tasarımı geliştirmek ve tasarım yanını öne çıkarmak adına yıllardır organize ettiği yarışmalarla adını duyuran İHİB için 7. Halı Tasarım Yarışması öncesinde yapıldı. İHİB böylece bir sanatçının tasarımı ile halıların nasıl hayat bulduğunu genç tasarımcı ve akademisyenlerle paylaştı. simgesi olmasına bağladı. Şehrin en eski semtlerinden birisi olan Cibali’de yer alan hamam tarihsel dokusuyla da konsepte güç kattı. Bizans/Constantinople/İstanbul’un özünü suda tanımlayan Bucarelli, sergisinde geleneksel el sanatları arasından halıyı sanatsal bir malzeme olarak kullandı. Bucarelli tamamladığı sergide Türk halıları konusunda ise şu yorumda bulundu; “Halı evin ve el sanatlarının sembolü. İstanbul’da halıcılık zanaatını ise asla yok

A

ngelo Bucarelli, hazırladığı serginin adını “Su. Aşkın Gözyaşları Gibi” diye belirlemişti. Bucarelli serginin adını İstanbul’un yeni fethedildiği dönemde Fatih Sultan Mehmet’in müellifi, tarihçi ve şair Tursun Bey’in İstanbul’un su ve bahçelerinin bolluğu karşısında duygulanarak oluşturduğu bir dizeden ilham aldığını belirtti. Bucarelli, sergi mekanı olarak eski bir hamamı seçmiş olmasını, suyun baş rol oynadığı bir mekan olması ve toplumsal uygarlığın

sayamazsınız.” Ayrıca Bucarelli, sergide yer alan dev boyutlardaki halılarda Osmanlıca’dan ve Osmanlı kültüründen yansıyan kültürel ögeleri ana malzeme olarak ele aldı. Kaligrafilerle su temasını halılara işleyen sanatçı geçmişten günümüze suyun serüvenini anlattı. Sergide öne çıkan ve boyutları 2mx3m olan en büyük halı üzerindeki işlemeler için Bucarelli şöyle konuştu; “Su ve suyu tanımlayan 12 tane kelimeyi yansıtıyor. 12 ise, Kabala sayısıdır ve dengeyi temsil eder”. İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) bu projeyle, tasarıma ve tasarımcıya verdiği önemi bir kez daha sanatçının, tasarımı halıya nasıl başarılı bir şekilde yansıttığını ve halının tasarımcılara ne boyutta ilham kaynağı olabileceğini kanıtlamış oldu.

Sayfa76



AĞCABAY.....................................................................................................21 AHSEN..........................................................................................................13 AKYOL..........................................................................................................79 ALTINBAŞAK................................................................................ÖN KAPAK ARSEN........................................................................................................71 AYSEN........................................................................................................53 BÜRÜMCÜK.............................................................................ARKA KAPAK DAĞ PLASTİK..............................................................................................65 DENİB............................................................................ARKA KAPAK İÇİ,80 DENİZLİ TEK. AMB....................................................................................41 DİLEY.....................................................................................................25,27 EREN.........................................................................................................61 ETG............................................................................................................67 EVİM......................................................................................................34,35 GELİN............................................................................................................17 GOLDENMETAL..........................................................................................51 HAKAN.......................................................................................................153 HKTDC..........................................................................................................19 HOMETEX....................................................................................................75

HOMESWEETHOME..........................................................ÖN KAPAK İÇİ,1 KERVAN........................................................................................................59 KOÇAKLAR..................................................................................................73 KÖSEOĞLU...................................................................................................11 MESSE .......................................................................................................43 NETPER..................................................................................................36,37 O.ŞAŞMAZ.............................................................................................38,39 PIRLANTA ................................................................................................. 45 ŞAŞMAZ.................................................................................................46,47 SELBİ..............................................................................................................9 SELEM..........................................................................................................49 TFR...............................................................................................................55 TÜRKEL...................................................................................................... 77 UFT..............................................................................................................69 VERONA.......................................................................................................31 VIA...............................................................................................................57 YASTIKÇI......................................................................................................29 YENİYOL OFSET....................................................................................62,63

Name / İsim :........................................................... Surname / Soyisim:.......................................................................................................... Firm / Firma :........................................................ ........................................................................................................................................... Address / Adres :........................................................ ........................................................ ................................................................................. .......................................................... ........................................................ ................................................................................ Country / Ülke :........................................................... Müşteri V.D. / No :.......................................................................................................... Telephone :.............................................................Fax:................................................................................................................................ Date / tarih : ....................................... Company’s Stamp & Signature / fiirket Kaflesi & İmza: ................................................................ The annual subscription fee to HOMEX INTERNATIONAL HOME TEXTILE MAGAZINE (6 issues) 60 Euro Subscription fee should be deposited Florya IS BANKASI - TL. 1276 0078001 - Euro. 1276 0061324 $. 1276 0061310. DAYE YAYINCILIK TANITIM and copy of the receipt should be sent to our addres. HOMEX ULUSLARARASI EV TEKSTİL DERGİSİ yıllık abone fiyatı (6 sayı) 45 YTL Abone bedelini İŞ BANKASI Florya şubesi TL. 1276 0078001 - Euro. 1276 0061324 - $. 1276 0061310 nolu DAYE YAYINCILIK hesabına yatırıp makbuz fotokopisini tarafımıza göndermeniz rica olunur. DAYE YA­YIN­CI­LIK İNŞ. MOB. ve SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İdare Yeri:İkitelli O.S.B. Giyim San. Sit. 4. Ada C Blok No: 614 İkitelli - Başakşehir / İSTANBUL Tel: +90 212 671 68 28 Faks: +90 212 671 25 50 www.dayeyayincilik.com info@dayeyayincilik.com




DENİ ZLİEXPORTERS’ASSOCI ATI ON Ankar aYol uÜzer i10.Km.246Sk.No: 8Akkal e/DENİ ZLİ/TURKEY Tel :00902582746688Fax:00902582747222 www. deni b. gov. t r

f acebook. com/ deni bdeni zl i

t wi t t er . com/ deni bdeni zl i



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.